Giriş
(13)

bikini bölgesinde kist gibi bir şey

dugan
eşimde; bikini bölgesi tabir edilen yerde 3 aydır regl bitiminde gelişen fındık büyüklüğünde ağrılı şişlik. internetten baktık kanser çıktı. şaka bir yana durum ciddi olabilir mi?bu koronada gitmek istemiyoruz doktora ama kıl kökü iltihabı dışında falan cidid bir şey olabilir mi?
eşimde; bikini bölgesi tabir edilen yerde 3 aydır regl bitiminde gelişen fındık büyüklüğünde ağrılı şişlik. internetten baktık kanser çıktı. şaka bir yana durum ciddi olabilir mi?bu koronada gitmek istemiyoruz doktora ama kıl kökü iltihabı dışında falan cidid bir şey olabilir mi?
0
dugan
(01.09.20)
annemde aynı bölgede kist çıktı, 1 sene doktor doktor gezdik cogu iyi huyluya benziyor diye almak istemedi. geçen ay alındı kanser çıktı, melonom. hemen iyi bir doktora gidin, istanbul anadolu yakasındaysanız iyi bir doktor önerebilirim.
0
monicapp
(01.09.20)
Süreç sebebiyle hastane/muayenehane ortamı endişenizi anlıyorum fakat derhal kontrol ettirmeniz gerekli. Bunun “olabilir mi acaba”sına yorum yapmak da bir şey ifade etmeyecek malum, vakit kaybetmeden önlemlerinizi almalısınız. Olası bir yağ bezesi oluşumu ya da benzeri zararsız, önemsiz bir kitle çıkmasını dilerim, geçmiş olsun.
0
bastardbullet
(01.09.20)
bikini bölgesi değil de vajinada / labiada ise bartolin kisti olabilir. periyodik olunca aklıma o geldi.
0
nonik
(01.09.20)
tamamdır çok çok teşekkür ediyorum her birinize.
0
🌸dugan
(01.09.20)
lenf bezi olabilir. ağrılı ise iltihaplanmıştır, lenfadenit.
0
alicandan
(01.09.20)
Bikini bölgesinin neresinde?

Kıl çıkan yerde ise çok yüksek ihtimalle kıl dönmesi.

Onun haricinde bir yer ise nonik +1

Ankara’da iseniz Ali Ayhan’ı öneririm onkolog jinekolog. Annem, müstakbel kayınvalidem, halam, uzaktan akrabalarımız, komşular vs herkes ona gidiyor çevremde. Annemi, annemin arkadaşını ve annemin halasını kurtardı kötü sonlardan öyle diyim.
0
Hallegadola
(01.09.20)
sağ bacağın içi kasıklarda vajina değil. neyse şöyle açıklıyorum bikiniyi giyince yarısı görünüyor yarısı içeride tam ağında kasıkta ya. ağrılı hatta sıkmış geçen ay azcık iltihap çıkmış onu da şimdi söylüyor. bulunduğumız yerdeki hastanede dermatoloji de yok baya uzakta bi ilçede var.
0
🌸dugan
(01.09.20)
kadın hastalıkları bakmıyormuş dermatoloji diyenler oldu huff
0
🌸dugan
(01.09.20)
Evet dermatolojinin bakması gerekiyor dediğiniz yer ise son güncellediğiniz haliyle.

Bence yine de çok önemli bir şey değil, ama iyi bir dermatologa görünün. İç çamaşırının sıkması vs gibi şeyler o bölgede iltihaplı sivilce yapıyor.
0
Hallegadola
(01.09.20)
o da öyle söylüyor ama her ay olması ilginç ayrıca bunaltıcı. bir de kullandığı pedlerin yapısı değişmiş son aylarda o da olabilir diyor falan. iyice döküldü ortalığa her şey kusura bakmayın tekrar tekrar teşekkürler
0
🌸dugan
(01.09.20)
Ben çok dar giyindiğim zaman, pant, şort, iç çamaşırı gibi o bölge şişkinlik yapıyor sonra iniyor kendi kendine. Doktora gidene kadar biraz daha bol giyinsin.
0
jazzabel
(01.09.20)
benzeri birşey bende de oldu ve çoğu kadında da oluyor, kullandığımız pedlerin malzemeleri cidden vücuda zararlı aslında. menstrual cup kullanan kadınlar baya memnun, ben de düşünüyorum bunu kullanmayı, cesaret edebilirsem alacağım. eşiniz bir bunu da araştırsın, hatta doktora da sorsun. bende olan şey ikidir adet dönemimde oluyor ki adet dönemim bir zamandır bozuldu, aşırı uzun sürüyor -bir ay falan- ve çok yoğun oluyor, hemen öncesinde ve sonrasında bikini bölgesinde benzer birşey oluştu, baktık enfeksiyon. pedden kaynaklanıyor olabilir dedi doktor -çok uzun süre kullanmak zorunda kaldığım için haliyle adet süresi yüzünden- yine de tabi en kısa sürede doktora gidin, en iyisini doktor bilir. özel hastaneler ya da muayenehanelerde çok sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyorum korona yüzünden, devlet hastaneleri aşırı yoğun ama, onu diyebilirim. çok geçmiş olsun.
0
pasp
(02.09.20)
çok teşekkürler. dar kıyafet ve ped kullanımına bağlı bilgiler için de.
0
🌸dugan
(02.09.20)
(11)

ev hayatını kolaylaştıran ürünleriniz

Stoneface
verebileceğiniz tavsiyeler nedir? olmazsa yapamazdım dediğiniz ürünler mevcut mu?
verebileceğiniz tavsiyeler nedir? olmazsa yapamazdım dediğiniz ürünler mevcut mu?
0
Stoneface
(01.09.20)
Kettle
Mikrodalga
0
Karmaşıklık
(01.09.20)
kurutma makinesi, dikey süpürge, robot süpürge, cırtlı mop, tüy toplayıcı, yemek pişirici, manuel ipli doğrayıcı
0
nonik
(01.09.20)
kurutma makinesi
dikey süpürge
düdüklü tencere
media player

yeni gözdem: otomatik mama kabı
0
blatta hiberna
(01.09.20)
olmasa yapamazdım denemez ama şu var mesela, rossmandaki flink&sauber mop seti, benim yerdeki tozu makine falan çalıştırmadan şöyle bi hızlıca almama çok yarıyor:
www.rossmann.com.tr

kettle büyük kolaylık, yani olmadan da yaşayabiliyormuşum yakın zamanda deneyimlediğim kadarıyla ama, güzel şey yani.

robot süpürge de kullandıkça büyük kolaylık sağladığını kanıtlıyor.

bulaşık fırçası, bazı şeyler onsuz yıkanmıyormuş, süngerle çile çekiyormuşum, çok basit gelebilir kulağa ama benim için önemli bir keşifti.

çamaşırda renk ayırıcı mendiller, bazen çok işe yarıyor, aman hangi renkleri bir arada attım derdinden kurtarıyor.

bazı belli başlı yemeklerde olmazsa olmaz, düdüklü tencere.

fırfır dönen salata yıkama kapları var, adını bilmiyorum, onlar acaip faydalı, onlarsız salata yıkayıp suyunu süzmek beni yoruyor.

yine mutfaktan ama küçük manuel sebze meyve doğrayıcıları var. soğandır domatestir onla doğruyorum, onsuz nasıl yemek yapmak için uğraşıyomuşum demiştim kullanmaya başlayınca. hem elektrikli değil, hem küçücük ve yer kaplamıyor hem de kolay temizleniyor.

şu çorba yaparken özellikle kullandığımız şey, el blendırı oluyo sanırım, bazı şeyler onsuz da imkansız gibi hafiften.

amma çok mutfak saydım. bir de çok temel bir şey o yüzden sayılır mı bilmiyorum ama üçlü-beşli-altılı neyse kaçlı olursa olsun uzatma kablolu ya da kablosuz priz. her yer priz evde, onlarsız yaşayamazdım :D

ek: tost makinesi, olmasa baya sıkıntı olur bana.
0
nimberjack
(01.09.20)
Kettle, mikrodalga, düdüklü tencere +1
Ikea'nın küçük mutfaklar için olan her şeyi
Derin dondurucu
Tavan vantilatörü (sıcak yerde yaşıyorsan ve klima sevmiyorsan, yatak odasında olmalı)
Tabi ki bulaşık makinesi
Yumurta haşlama makinesi
Mutfak robotu
0
pati
(01.09.20)
Kettle +1

Yönetmen koltuğuna benzeyen piknik koltuğu.

Geçen hafta odamda değişikler yaptım. Çalışma masamı attım çöpe. Yenisi geliyor, sehpayı kullanıyorum bu süreçte. Piknik koltuğu, rahatmış. Normal olanı kullansam, sehpa ile olmaz.
0
put it in your appropriate place
(01.09.20)
klima, mikrodalga, sebze soyucu (traşlayan alet)
0
anarsika
(01.09.20)
Akıllı çay makinamızı çok seviyorduk. demlemeyi her şeyi kendisi hallediyordu. Ancak bozulduktan sonra baktık yenileri astronomik rakamlara çıkmış. Olmazsa olmaz diyeceğim bir üründü ama olamadı maalesef.
0
chavezding
(01.09.20)
şu sıcak günlerde vantilatör ve klima.

kurutma makinesi, bence asrın icadi, tüm saçı, tüyü, lifleri vs topluyor, geçende kıyafetime karbon lif bulaştı -işimin aşırı güvenliği (!) sağolsun, basit maske ve eldiven verdiler sadece- ben bunu kıyafetten nasıl atıcam diye kaşına kaşına ağlıyordum, bugün giydim, tık yok.

beyaz eşyaları saymıyorum, hepsi birer nimet.

netflixli smart tv, ama şart değil.

kesinlikle rondo. doğrayıcı daha doğrusu, ama annelerin dilinde rondo diye kalmış XD

mikrodalganın çözücü kısmıyla aşk yaşıyorum.

tost makinesi ve kettle tabi.

saçma gelebilir ama patates soyucu. ve neredeyse her kapının arkasına astığım askılıklar. özellikle şu korona dönemi dışarıda giydiğimiz kıyafetlerde hayat kurtardı.

yine ultra saçma olacak ama sehpa. valla da billa da sehpa.

şifonyer, komodin ve baza. ben istemiyordum evde fazla eşya ama cidden iki kişi bir araya gelince baya kıyafet çıkıyormuş O_O

saklama kutuları ve hurçları, sepetler. yine pek çok ıvır zıvırı alıyor.

kavanoz abi ya, baya bildiğin kavanoz. süzgeç ve tepsi.

vileda, mop artık hangisi tercih edilirse.

dikey şarjlı süpürge. günlük temizlik için ideal.

bir de robot süpürge düşünüyorum ama param yok, biri alsa keşke :(

bir de konuyla alakasız gelebilir ama, hem korona yüzünden, hem de herşeyin pahalılaşması yüzünden, nargile setini eve almak çok işime geldi, çünkü roma imparatoru gibi yatarak bile içebiliyorsun süper olay. tabi sevenleri için.
0
pasp
(02.09.20)
Elzemlik derecesine göre
Kettle - düdüklü tencere -ipli doğrayıcı - mikrodalga fırın -robot süpürge
Bir de bazasız ev düşünemiyorum
0
cilekli pasta
(02.09.20)
Daha önce alsaymisim dediğim aklıma gelen birkaç ürün: kurutma makinesi, şarjlı dikey Süpürge, Bluetooth kulaklık... Bazılarina elde yıkama ve bakım sebebiyle kolaylaştırıcı bir ürün olarak gelmese de bana göre döküm sahan-tava-tencere mutfak ekipmanı olarak olmazsa olmazimdir.
0
candanag
(02.09.20)
(8)

Alüminyumsuz roll on

Nickbulamadım
Sebamedin hassas ciltler için olanını kullanıyorum fakat koku yapmasa bile terletiyor. Doğal içerikli önerebileceğiniz bir roll on var mıdır??
Sebamedin hassas ciltler için olanını kullanıyorum fakat koku yapmasa bile terletiyor. Doğal içerikli önerebileceğiniz bir roll on var mıdır??
0
Nickbulamadım
(01.09.20)
Doğal tuz deodorantlar var, roll on gibi hafif ıslatılıp uygulanıyor. Kullandım bir süre iyiydi, çevremde de kullanan var.
0
hedep
(01.09.20)
fermente mutfağım’ın roll on’unu kullanıyorum, çok memnunum. şu:
www.fermentemutfagim.com
yine doğal olanlardan homemade aromaterapi’ninki de kullandım, etkisi kısa sürüyor. fermente mutfağım’ınki tüm gün gidiyo.
0
ozgur bir kusun hatirati
(01.09.20)
Siveno roll on , sport olanı
0
freebird5406_2
(01.09.20)
yves rocher ürünlerine bakabilirsiniz. açık yeşil kutuda olan var.
0
nzessia
(01.09.20)
www.rossmann.com.tr

www.rossmann.com.tr

bu serinin tamamında alüminyum ve alkol yok. ben memnunum.
0
Phoebe
(01.09.20)
ben bunu kullanıyorum, roll on değil ama. ıslatıp sürtmek şeklinde.

www.trendyol.com
0
karabasun
(01.09.20)
www.instagram.com şiddetle tavsiye.
0
halboyle
(02.09.20)
ben de tuz deodorant kullanıyorum, gratis'te crystal marka olan var:

www.gratis.com

yalnız ne kadar uzun süredir kullanıyorsam ürünün ambalajı değişmiş, önce tanıyamadım 0_o fiyatına bakma, iki sene gidiyor en az. aslında bildiğin kan taşı bu, daha da ucuzcu olayım dersen aktarlardan falan da alabilirsin. ekşi'deki başlığı da şu şekilde:

eksisozluk.com

şap diye de geçiyor yani, tuz deodorant dediğimiz o. benim de çevremde çok kullanan var, genelde memnunlar. yalnız muhakkak temiz vücuda uygulamak lazım. ek olarak alüminyum sülfat içeriyor ama bunu çoğu market roll on'undaki alüminyum gibi düşünme, daha büyük moleküllü bir tuz, o nedenle hücre duvarından içeri giremiyor ve kansere sebebiyet vermiyor -en azından benim bildiğim bu, daha fazla araştırmak gerekebilir-
0
pasp
(02.09.20)
(11)

Yine kedi tarafından pençelendim

Avoiding The Puddle
Geçen sene de kedilere yemek verirken pençe yemiş ve 4 doz kuduz aşısı yaptırtmıştım. Aslında Covid belası olmasa bir dakika durmaz giderdim, bize çok yakın devlet hastanesinde aşısı var çünkü.1 - Gitmeli miyim ? orta parmağımı kaptı pençesiyle bir anlık dalgınlıktan, kudurmuş(!) gibi saldırıyorlar
Geçen sene de kedilere yemek verirken pençe yemiş ve 4 doz kuduz aşısı yaptırtmıştım. Aslında Covid belası olmasa bir dakika durmaz giderdim, bize çok yakın devlet hastanesinde aşısı var çünkü.

1 - Gitmeli miyim ? orta parmağımı kaptı pençesiyle bir anlık dalgınlıktan, kudurmuş(!) gibi saldırıyorlar yiyeceğe.

2 - Bana pençe atan kedi şu -> i.hizliresim.com

site kedisi, site sakinleri besliyor bunları, 7-8 tane varlar.

3 - Acillerin durumu nasıl, maske ile gitmem yeterli mi ? Her yere girip çıkar olduk, hastane daha steril bir ortam sunmuyor mu zaten ?

not: bir daha kedi beslemek ? tövbe...sabah sabah başıma iş aldım.
0
Avoiding The Puddle
(31.08.20)
ben de pence yedim. asimi olup geldim.
0
tunaktunaktun
(31.08.20)
ben hiç aşı olmadım böyle durumlarda, kedi de gayet normal görünüyor fotoda
0
qerest
(31.08.20)
yapmayın allah aşkına. belli ki sağlıklı, iştahı yerinde, beslenen bir kedi.
0
not dark yet
(31.08.20)
abartıyorsun.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Gecen veteriner bana istanbulda son kuduz vakası doksanlarda görüldü demişti. Yani bahsi geçen kediden size kuduz buluşma ihtimali hiç yok değilse bile çok düşük.
0
biseysorcaktim
(31.08.20)
aşı kartınız duruyorsa, orada da yazar, kuduz aşısının koruma süresi 2 yıldır -gerçi en son yaptırdığımda kartta 3 yıl yazıyordu sanırım, siz yine de bakın- o yüzden aşı olmanız gerektiğini sanmıyorum. Ancak normalde 4 değil 5 doz aşı yapıyor olmaları lazım eğer bir değişiklik olmadıysa. bence öncelikle bahsettiğiniz hastanenin aşı olduğunuz departmanını -enfeksiyon hastalıkları olması lazım, eğer istanbul'daysanız haseki enfeksiyon hastalıkları birimini arayabilirsiniz- doktora sorabilirsiniz, size bilgi verir zaten. ek olarak elinizde çok derin bir kanama olmadıysa bulaşma riski zor, artı son birkaç senedir özellikle şehir merkezlerinde kuduz vakaları görülmüyor. bir de kedi pençesinden ziyade ısırıktan bulaşması daha yüksek ihtimal. kedinin pençesini yalamalı, bu sırada tükürüğünde belli bir virüs yükü olmalı, söz konusu virüs de size pençe atana kadar deaktive olmamalı vs vs yani bir sürü faktör var. tabi ki tıpta 2 + 2, 4 etmeyebilir, keza doktor da değilim. o yüzden önce doktoru arayıp, yarayı tarif edip, ona göre giderseniz daha iyi olur. bence şu anda korona virüs daha bulaşıcı kuduzdan ama bence tabi. şunu da belirteyim, hastaneler hiçbir zaman umduğunuz kadar steril olmaz, evet yerleri zefiranlı su dedikleri karışımla silip duruyorlar ama hem hasta yoğunluğu hem de personel azlığı nedeniyle öncesinde konuyla ilgili doktordan bilgi alıp ona göre gitmekte fayda var. ama aşınız koruyucu safhada olduğu için muhtemelen gelmeyin diyecektir.
0
pasp
(31.08.20)
Milyarda 1 bulaşma ihtimali olduğunu düşünseniz dahi kuduz tedavisi olmayan, %100 öldürücü bir hastalık. Hekim olarak ne kendim ne de yakınlarım için bu riski alırım.
0
art pepper
(31.08.20)
Kedi çok minnoşmuş hahaha.

İçinizi rahatlatacaksa aşı yaptırın, ben olsam yaptırmazdım.
0
Hallegadola
(31.08.20)
ya bırak ne aşısı.
0
orpheus
(31.08.20)
kuduz ısırık yoluyla salyanın kanla teması üzerine salyadan bulaşır, pençeden değil. hastane elbette daha steril bir ortam sunmuyor burası türkiye olduğu için
0
bir garip melek
(31.08.20)
kudurmadığın sürece hiç uğraşma.
0
2007
(31.08.20)
(8)

Göz muaynesi sırasında sıkılan damla

joehigashi
Göz bebeğini büyüten bi damla sıkıyolardı ve o damladan belli bir süre sonra bulanık görme gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Göz doktorlarında hala bu uygulama var mı ? Muayneden sonra araba kullanmakta sıkıntılı bir durum oluşuyor mu ?
Göz bebeğini büyüten bi damla sıkıyolardı ve o damladan belli bir süre sonra bulanık görme gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Göz doktorlarında hala bu uygulama var mı ? Muayneden sonra araba kullanmakta sıkıntılı bir durum oluşuyor mu ?
0
joehigashi
(28.08.20)
Hala var mı bilmiyorum da araba kullanmayı bırak yürürken önünü doğru düzgün göremiyorsun o damladan sonra.
0
pati
(28.08.20)
Ben göz tansiyonuma fısfıslı makine ile baktıramıyorum. Gözüme bu damlayı damlatıp doktor kendisi bakıyor. Bu işlem dışında hiç kullanmadılar bende.

Yanlış olmasın diye ekleme yapmak isterim, bana damlatılan hem uyuşturuyor gözü hem büyütüyor. Sonrasında pati nin dediği etkileri yaşıyorım yine
0
jazzabel
(28.08.20)
evet hala var bu uygulama. bu uygulama daha çok yakın görmeyi etkiliyor. yazıları hiç göremiyordum. araba kullanmayı yarım saat / bir saat içinde yapabilirsin bence
ama muayene sırasında gözüne ışık tutarsa o uzağı görmen için daha büyük sıkıntı yapabilir.
0
dafuq
(28.08.20)
bazen sikiyorlar bazen sikmiyorlar neye gore bilmiyorum, toplu tasima kullanin bence
0
neverletyougodown
(28.08.20)
iki sene önce hala vardı. yan etkisini söylemeden sıkmışlardı önümü bile göremiyordum kapıda arabayla mal gibi kaldım :) etkisi yaklaşık 6-7 saat sürüyor. kör gibi dolanıyorsun ortada. araba kullanmak mümkün değil. yoldan falan da karşıdan karşıya geçmeni tavsiye etmem. baştan söyleyin arabayla geldim sıkıntılı bir durum oluşur mu diye.
0
delidir yakalayin
(28.08.20)
hala kullanıyorlar evet :/
0
lcha
(28.08.20)
hala kullanıyorlar, geçende eşimde kullanmışlar, eve yürüyerek dönmekte bile zorluk çekmiş. bence hiç riske etmeyin, yanınızda biriyle birlikte gidin ya da kimsenin yoksa taksi kullanın şu korona zamanında.
0
pasp
(28.08.20)
Eğer gözün arka kısmına bakılacaksa (retina vs.) sıkılıyor.35 yıllık gööz hastası olduğumdandır belki,bende hafif ağrı dışında,görmede vs bi sıkıntı yaratmıyor,araç kullanabiliyorum.
0
arenas
(28.08.20)
(8)

Pandemi nedeniyle kayıt dondurma ve ek süre

fadetoreality
Merhaba,YÖK geçen dönem için kayıt dondurma hakkı verdikten sonra, lisansüstü öğrencilere bir kez, salgın devam ederse de bir kez daha ek süre verileceğini duyurmuştu.Geçen dönem kayıt donduranlar ek süreye de başvurabiliyorlar mı? Bu genel bir uygulama mı, yoksa üniversitelerin keyfine mi kaldı?Teş
Merhaba,

YÖK geçen dönem için kayıt dondurma hakkı verdikten sonra, lisansüstü öğrencilere bir kez, salgın devam ederse de bir kez daha ek süre verileceğini duyurmuştu.

Geçen dönem kayıt donduranlar ek süreye de başvurabiliyorlar mı? Bu genel bir uygulama mı, yoksa üniversitelerin keyfine mi kaldı?

Teşekkürler...
0
fadetoreality
(28.08.20)
ben de itü için öyle birşey gördüm, ki olursa süper olur. ama en iyisini enstitü bilir sanıyorum. enstitünü ararsan daha doğru bilgi alabilirsin. hatta ben de arayayım birazdan iyi hatırlattın :)
0
pasp
(28.08.20)
Ben başkası için soruyorum. Ben dondurmamıştım, nolur nolmaz diye ek süre başvurusu yaptım ve onaylandı.

Şimdi bazı üniversitelerde kayıt donduranlar ek süreden yararlanamaz deniyormuş, ama ikisi farklı şey bunların. En azından bir dönem ek süre hakkından yararlanılabilmesi gerekiyor.

İtü'den aldığınız cevabı paylaşırsanız sevinirim.
0
🌸fadetoreality
(28.08.20)
ya ben itü fbe'yi aradım, ben de geçen dönem covid nedeniyle izin almıştım, bu dönem de alabilir miyim diye sordum, zaten öyle bir hakkınız normalde de var dediler, o yüzden hocamla görüşüp almayı düşünüyorum tekrar. bir yarım dönem izin zaten veriyorlarmış. ama yine de arkadaşın kendi enstitüsüne sorsun, çünkü bazen genel uygulama diyorsun, üniversite kafasına göre değiştiriyor, falan. bazen de tam tersi "bizim yönetmeliğimiz böyle" deyollaa, ama bir bakıyorsun meğersem yök zaten öyle demiş. saçma sapan işler işte.
0
pasp
(28.08.20)
Ben İÜC'de ek süre istedim, onaylandı ama bu kayıt dondurmak gibi değil, süre hakkına bir dönem daha eklenecek dediler. Sanırım sadece tez dönemindekilere ek süre veriliyor ve bu arada ilerleme raporu filan da veriliyor.

YÖK'ün yönetmeliğine göre, pandeminin devam etmesi durumunda bir başvuru hakkımız daha var aslında. Sorun ODTÜ'nün ve belki başka üniversitelerin geçen dönem kayıt donduranların bundan yararlanamayacağını söylemesi. Ek süre hakkı kayıt dondurma hakkından sonra verildi. Kayıt donduranların da en azından bir dönem ek süreden yararlanabilmesi lazım. Yani zaten enstitünün söylediği şeyin yanlış olduğunu düşündüğüm için başka üniversitelerdeki durumu öğrenmeye çalışıyorum.

İTÜ'nün "izin" dediği sanırım kayıt dondurmak, yani dönem kaydı yapılmamış oluyor, değil mi? Eğer öyleyse size söyledikleri yine bu ek süre hakkı değil. Eğer donduranlar da ek süreden yararlanabiliyorsa sizin de daha fazla süreniz olabilir.

Bir şey ilan ediyorlar, ama herkes farklı yorumluyor ve uyguluyor. Bir şey nasıl yapılmamalı, hep bunun örneğini görüyoruz.
0
🌸fadetoreality
(29.08.20)
Sabah sabah kafam yerinde olmadığı için parça parça alıp öyle cevap vereceğim.

"Ben İÜC'de ek süre istedim, onaylandı ama bu kayıt dondurmak gibi değil, süre hakkına bir dönem daha eklenecek dediler. Sanırım sadece tez dönemindekilere ek süre veriliyor ve bu arada ilerleme raporu filan da veriliyor1." İTÜ'de tüm öğrencilere (lisans ve lisans üstü) covid nedeniyle izin verdiler, ama bu okulu dondurma şeklinde değil, yani "süreden sayılmayan izin" şeklinde. şöyle ki, diyelim ki tezin son savunma dönemi bahar 2022, ama bu şekilde izin alınca yarım dönem daha hakkın oluyor, yani bahar 2022'de bitirme zorunluluğun güz 2022'ye atılıyor. dondurmadan farklı bu. ek olarak tez ilerleme raporu verme, evet üniversiteye göre değişiyor, mesela covid izin döneminde İTÜ'de rapor vermiyorsun izinli olduğun için, ama Marmara'da veriyormuşsun -en azından ULİ'de-.

"YÖK'ün yönetmeliğine göre, pandeminin devam etmesi durumunda bir başvuru hakkımız daha var aslında. Sorun ODTÜ'nün ve belki başka üniversitelerin geçen dönem kayıt donduranların bundan yararlanamayacağını söylemesi. Ek süre hakkı kayıt dondurma hakkından sonra verildi. Kayıt donduranların da en azından bir dönem ek süreden yararlanabilmesi lazım. Yani zaten enstitünün söylediği şeyin yanlış olduğunu düşündüğüm için başka üniversitelerdeki durumu öğrenmeye çalışıyorum." Senin dediğin mantıklı, bence de kayıt dondurulsa da ek süre hakkının yine verilmesi gerekir. yalnız burada şöyle bir durum var, dondurduğun zaman istediğin kadar dondurabilirsin diye biliyorum, yani tez döneminde ise dondurduğun sürede yine gider okulda tezini falan yaparsın. ama tabi ders döneminde isen dediğin gibi sıkıntı olur.

"İTÜ'nün "izin" dediği sanırım kayıt dondurmak, yani dönem kaydı yapılmamış oluyor, değil mi? Eğer öyleyse size söyledikleri yine bu ek süre hakkı değil. Eğer donduranlar da ek süreden yararlanabiliyorsa sizin de daha fazla süreniz olabilir." yok, öyle değil. hatta şöyle diyeyim, ben ultra gerizekalı bir unutkan olduğum için, dönem kaydımı teee mart ayında covid vakaları ülkeye gelmeden ama yurtdışında arttığı dönemde yaptırabildim -evet yuh- sonra hocama dedim ki hocam ben bir b.k yedim şalsdkiakdaia kadın da bıktı benden. neyse, ikimiz de enstitüye dilekçe verdik vs enstitü onay verdi ama pat o arada yasaklar başladı, okula kimse gitmiyor, kurul toplandı mı bilmiyorum, arıyorum kimse yok, kurul onay verecek ki kaydım olacak. neyse kaydım oldu mart sonu gibi sanırım, pat o arada covid izni diye birşey geldi, dedim neymiş ki bu? enstitüyü aradım hocamı aradım, hocam direkt al hiç uğraşma bu dönem dedi, haliyle şu anda izinliyim. ha okulda normalleşme süreci başladı ama ben hem iş yoğunluğu hem de yeni evlilerin tatlı telaşı blabla derken yine gidemedim okula. tezi bitirmem lazım nasıl yapacağım bilmiyorum :( kısacası ben dondurmadım, izinli sayıldım. zaten İTÜ'nün e-fbe sayfasında da izinli olarak görülüyorum.

"Bir şey ilan ediyorlar, ama herkes farklı yorumluyor ve uyguluyor. Bir şey nasıl yapılmamalı, hep bunun örneğini görüyoruz." Kesinlikle aynı fikirdeyim.
0
pasp
(31.08.20)
bugün şöyle birşey gördüm, belki başkalarının da ihtiyacı olur diye buraya bırakıyorum, itü e-fbe sayfasında var:

ibb.co
0
pasp
(01.09.20)
Teşekkürler.

Her şey birbirine karışmış durumda. Eskiden de kayıt dondurma diye bir şey vardı. Pandemi nedeniyle tekrar kayıt dondurma hakkı verildi. İTÜ bu arada sizin ve başka arkadaşlarımın dediğine göre "izin" diye bir şey yapmış. Sonra YÖK ek süre verdi, onu da her üniversite kafasına göre uyguluyor.

Bazılarının görevi sadece zorluk çıkarmak.

İTÜ birçok yere göre iyi, orada bile mezun belgemde yanlış yazılan bölüm adını düzelttirmem 2 yıl aldı. Halbuki doğru kişiye ulaşabilince tık diye çözüldü.

Umarım tezlerimizi hemen yazıp bitirebiliriz :)
0
🌸fadetoreality
(02.09.20)
valla ben inançsız biri olarak şu anda var olan tüm kutsal varlıklara, ruhlara, tanrılara falan yalvarıyorum tez bir an önce bitsin diye (düşen uçakta, acillerde, bir de tez bitirme döneminde ateist olmazaşslaikldşidssa) itü ile ilgili zor olan şey lisans okumakmış gördüğüm kadarıyla, yüksek lisans ve doktorada çok sorun çıktığını görmedim, ama tabi lisans öğrencisinin çokluğundan kaynaklanan bir durum bu, yoksa bir tek yüksek lisans diplomamı alırken biraz zorlandım, onda da zaten geçici mezuniyet belgesini hemen verdikleri için doktoraya başvururken sıkıntı çıkmadı. ama cidden bazıları zorluk çıkarmak için özel olarak maaş hatta prim bile alıyor olabilirler :( kolay gelsin tüm öğrencilere ne diyim? :/
0
pasp
(02.09.20)
(8)

geç keşfettiğiniz için pişman olduğunuz film/kitap/müzik

tabudeviren
"keşke daha önce, daha erken yaşlarda haberim olsaydı" dedikleriniz...varsa paylaşır mısınız?
"keşke daha önce, daha erken yaşlarda haberim olsaydı" dedikleriniz...
varsa paylaşır mısınız?
0
tabudeviren
(26.08.20)
ben Muse'u çok geç dinledim. nedense inatla dinlememiştim. ilk dinleyince tam da duyuru başlığındaki hissiyatı yaşamıştım.

keza Tool da öyle oldu.

Ghost ile de benzer bir hikayem var.

Kitap konusunda da Sabahattin Alide böyle bir hissiyat yaşadım biraz geç okumuş bulundum ama buna değdi.

Film hatırlamıyorum.
0
AlsterWasser
(26.08.20)
Mark Knopfler/ Dire straits hatta bazen keşke 80'lerde doğsaydim diyorum. Zira a night in London konseri keşke ben de orda olsaydım dediğim konserlerden biri.

Kitaplar için bunu diyemiyorum çünkü ben her kitabın okunacaği bir zaman olduğunu deneyimledim. Bazen eline alırsın ne yapsan da ilerleyemez kenara atarsın ama yıllar sonra bı elime alayım hele dediğinde hemencecik bitiriverirsin. Sanki kitapların da bir kaderi var ilginç:/

Ha yazar olarak dersen Zygmunt Bauman' i daha erken okumak isterdim.
0
Amaranta ursula
(26.08.20)
Karmaşıklık
(27.08.20)
morrissey ve the smiths olabilir, yani üniversiteye başladığım yıl keşfetmiştim, 17 yaşında falandım, keşke lise dönemim de onunla geçseydi demiştim. ama şu da var ki aslında ne kadar geç keşfedersek o kadar iyi diye düşünüyorum, zira eskitme potansiyeli daha düşük oluyor -gerçi çok aşırı sevdiğin birşey olduğunda da "daha ne kadar ömrüm kaldı ki bunu dinleyecek/izleyecek/okuyacak?" diye de düşünebiliyorsun.
0
pasp
(27.08.20)
Tam zamanında keşif ettim ama yine de söyleyeyim:
10 Mart 2007 İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi Konseri
0
Karmaşıklık
(27.08.20)
Niye "daha erken yaşlarda haberim olsaydı" diyelim ki bir film/kitap/müzik için?

Aklıma şöyle bir şey geldi:

İçimizdeki Şeytan'ı lisede okuyup bayılmıştım. Lise bittikten 10 yıl sonra askerde elime geçti, tekrardan okudum, baya sıkıldım. Yani kitaptan tat aldığımı hatırlıyorum, iyi ki "daha az gelişmiş" bir zamanımdayken okumuşum da keyif vermiş. Geç keşfettiğim için "liseli pluton severdi bunu, şimdi sarmıyor" gibi bir pişmanlık yaşayabilirdim belki.
0
plutongezegendegilmi
(27.08.20)
@plutongezegendegilmi +1 tam tersi oldu. Bu sene Brave New World dizisi çıkacak diye tekrar okudum ve aslında bi miktar dandik buldum. Aynı şeyi beraber okuduğum arkadaşım da hissetti. Konuşurken ikimiz de gömdük bol bol. Ha beklentisiz ve ilk kez okusam farklı olabilirdi.

Kitap konusunda neden daha önce okumadım dediğim olmadı. Hatta genelde 2. kez okuduğum ve beğendiğim kitaplarda keşke daha geç okusaymışım ilk okumamda acele etmişim diyorum.

Müzik olarak var normalde eskiden hiç sevmezdim bu sıralar taktım. Ümit Sayın- Fatih Erkoç- Ege falan dinliyorum. Böyle Akdeniz sahillerindeymiş gibi tat veriyor azcık esinti de olunca :D (Pandemi etkisi)

Dizi olarak ben de Altered Carbon izlememekte direnmiştim. Bu sene izleyip bayıldım.
0
eatpraylaw
(27.08.20)
françois truffaut filmleri için düşündüm bunu bir süre önce. özellikle antoine doinel karakterinin gelişimini ele aldığı the 400 blows, antoine and colette, stolen kisses gibi filmleri izlerken "keşke daha önce izleseymişim" dedim.
0
vacigok
(27.08.20)
(5)

guncel guzel dizi onerisi?

icim urperiyor
Platform veya kanal farketmez. Netflix hbo amazon hepsi olur. Türü de cok onemli degil, çift olarak izleyebilecegimiz, surukleyici dizi oneriniz var mi? Yeni baslayip "tutar bu" dediginiz falan? Tesekkurler.
Platform veya kanal farketmez. Netflix hbo amazon hepsi olur. Türü de cok onemli degil, çift olarak izleyebilecegimiz, surukleyici dizi oneriniz var mi? Yeni baslayip "tutar bu" dediginiz falan? Tesekkurler.
0
icim urperiyor
(26.08.20)
3 eylül'de başlayacak bu dizi çok konuşulacak, şimdiden rezerve et.
www.imdb.com
0
Bruce
(26.08.20)
0
archmage mahmut
(26.08.20)
Brooklyn 99.

Tam bir çerezlik komedi.
0
gelbanagorbeniaskinneyledi
(26.08.20)
Brooklyn 99 izledigim en iyi komedilerden biri, ilk birkac bolum dayanin sadece.

Onun disinda ben the boys'u cok begendim, amazon prime dizisi. Ikincj sezonu eylulde baslayacak sanirim.
0
the end of time
(26.08.20)
3% ikinci sezona devam edemedim :/

the 100 da 3%'e benziyor ama daha eğlenceli -gerçi o konuyla nasıl eğlenceli olacaksa xD -

brooklyn 99 +1500, bitirdik, tekrar bitirdik.

avatar the last airbender'ı da bitirdik hızlıca.

aslında çok dizi bitirdik biz ya, dur bakayım... supernatural, lucifer (yeni sezonunu yedik, zaten çok azmış :( ) , the umbrella academy -ikinciye daha başlayamadık geç gördük çünkü mal gibi XD - , good omens, chuck, person of interest, fringe... bazılarını tek bitirmiştim, sonra çift olarak tekrar bitirdik, o yüzden o "bazıları" eski diziler. :D başka gelirse aklıma eklerim.
0
pasp
(26.08.20)
(6)

Kovid geçiren arkadaşlar, nasıl kaptınız?

le jeune turc
Hijyen, maske olaylarına yaklaşımınız nasıldı? Mesela maskeyi taktığınızda burnunuz açık kalıyor muydu? Ne derece izoleydiniz? Nasıl kaptığınızdan emin değilseniz bir tahmininiz var mı?Detay vermekten lütfen çekinmeyin. Cevaplar için şimdiden teşekkürler. Tikleri sabah erkenden vereceğim.
Hijyen, maske olaylarına yaklaşımınız nasıldı? Mesela maskeyi taktığınızda burnunuz açık kalıyor muydu? Ne derece izoleydiniz? Nasıl kaptığınızdan emin değilseniz bir tahmininiz var mı?

Detay vermekten lütfen çekinmeyin. Cevaplar için şimdiden teşekkürler. Tikleri sabah erkenden vereceğim.
0
le jeune turc
(25.08.20)
ben degil ama kardesim mart ayinda gecirdi. Yurtdisinda yasiyorlar ve ilk donem vakalar olmasina ragmen kimse asiri bir onlem almamisti. Arkadaslariyla basketbol oynarken kapti buyuk ihtimalle zira o grup ikiser gun arayla 2 kisi haric komple hastalandi. Annem ve babam ile ayni evde yasamasina karsin onlara bulastirmamisti.

Bir baska arkadasim da yine bir hafta ayni evde kaldigi arkadaslarindan kapmisti. 7 kisilik gruptan sadece 1i hastalanmadi. Digerleri hic semptom gostermese de corona pozitiflerdi.
0
fraise
(26.08.20)
Ben ve çocuğum haziran sonuna kadar kapı dışarı çıkmadık. En fazla bahçe. Bahçede de bizden başka kimse yok.

Dezenfektan kullandık bolca.
Maskesiz asla çıkmadık sonrasında da.

Eve gelen market poşetleri direkt balkona, bekler sonra sirke ya da çamaşır suyu ile yıkanır öyle yerleştirilirdi.

Eşim de ofisinden çıkmazdı ki ofisinde de sadece kendisi olurdu. İşe gidişleri de hep özel araçladır. Market alışverişlerini kendisi yapardı ama normalde de çok titiz olduğu için ekstra titizleniyordu. Günde 2 kere duş alıyordu.

Maskesiz o da çıkmazdı tabi.

Sonra birkaç gün şiddetli mide ağrısı yaşadı. Ateşi 37.6 idi ama eşime göre yüksek ateştir bu. Genelde 35.6 olur ateşi.

Midesi geçmeyince doktora gitti. Kronik mide hastası olmasından mütevellit, biz reflü vs sandık. Covidmiş. Ev karantinası + ilaç.

Çocukla ben test yaptırdık biz negatiftik ama yine evde karantinaya aldık kendimizi. Tüm testler negatif çıkınca 1 ayı tamamlayıp ki 21 gün dendi bize hastanede, öyle yavaş yavaş sosyalleşmeye başladık.

Ne yalan söyleyeyim artık pek dikkat etmiyorum. Maske takıyorum, elleri temizliyorum ama aşırı titizlenmiyorum.

Onca şeye rağmen nasıl, nereden geldi anlamadık.
0
makarnacanavari
(26.08.20)
Erkek arkadasim su an bir hastalik geçiriyor, covid testi negatif, tomografisi de temiz ama suphe tamamen dislanmis degil.

Evden çalışıyoruz, mart temmuz arasi hic kimse ile gorusmedik, toplu tasima, kalabalik ortam vs hic bulunmadik, temmuzda mecburiyetten hastane ortaminda bulunduk, sonrasinda herkesin mesafeli olduğu ve az kisinin oldugu bir cenaze ve 10 kisinin bir arada bulundugu bir taziye evinde bulunduk, bu bir ay once idi.

Maskesiz hic disari cikmadik, maske kullanımi dogru, market alisverisi az sayilir, disardan bir kere yemek yedi, bos bir restoranda, acik havada, disardan yemek alip bekletip yedigimiz oldu bayagi, disarda en ufak bir yuzey temasindan sonra bile dezenfektan kullandik.

Sokak kopekleri ile oynamayi cok severiz, temmuz ayina kadar dokunmadan seviyorduk, temmuzda bahsettigim yıpratıcı hastane donemi ve cenaze sonrasi kendimize onlari sevme izni verdik ama dokunduktan hemen sonra dezenfektan kullandik.

Bu sekilde yine de kapiliyorsa ancak bi anlık dikkatsizlikle yuzune dokunma, belki maske duzeltme gibi bir seyden kapmis olabilir, ya da hastanede kapmistir, kulucka suresi 1 aydan fazladir bilmiyorum, su an bende bir sey yok, 3 gun oncesine kadar dip dibe idik, teste gittiğimiz gunden beri oda ve tuvaletlerimizi ayırdık, ben ihtiyaçları için onun odasına girerken maske takıyoruz karşılıklı, iletişimi telefonla sağlıyoruz.
0
(26.08.20)
Eşim sağlıkçı. Kaçarım yoktu. Nisan ayında kaptım.
0
nhtzmc
(26.08.20)
Bu benim de en büyük merakım. Şöyle bir başlık açıldı www.eksiduyuru.com uğrayan olmadı. Bir detaya rastlarım anlatan olur diye covid 19 ve sars cov 2 başlıklarından çıkmıyorum sözlükte.
0
hair freak
(01.09.20)
pandemi hastanelerinde ve özel bir tıp merkezinde çalışan tanıdıklarımdan verebileceğim bilgi şu şekilde: kimse daha ne şekilde bulaştığını tam olarak anlayamamış. ciddi diyorum. örneğin yakın zamanda the lancet'ta (önemli bir tıp dergisi) maske kullanımı ile ilgili yapılan bir araştırma sonucunda, maskenin maksimum %5'e kadar koruduğu ancak maske + sosyal mesafenin %99'a kadar koruduğu ile ilgili bir yayın vardı yanlış hatırlamıyorsam. gene de bulaşma/bulaşmama şekilleri ultra saçma, mesela bizim fabrikada 200'e yakın kişi çalışıyor, kimse de dikkat etmiyor kendine, hatta maskesini takmayanın primini keseceğiz dediler, yine kimse sallamadı, buna rağmen iki kişi hasta çıktı sadece, onlar da gittikleri düğün ve akraba ziyaretlerinden kapmışlar. gerçi şu da var, belki de herkes kaptı ama tüm insanların %60'ının hiçbir belirti göstermeden covid geçireceği -yani vücudunun virüsü kabul edeceği ya da yeneceği ya da virüsün vücuda uygun olarak minör mutasyonlar geçireceği- kalan %40'ın ise hafiften şiddetliye doğru gittikçe azalan kişi sayısıyla hastalık belirtisi göstereceği ile ilgili de bir makale okumuştum, belki de o durumu yaşıyoruz. gerçi geçen haftalarda hem antikor yani geçmiş durumumuzu hem de şu anki durumumuzu gösteren iki test yapıldı, ikisi de negatif geldi çoğu kişide. ama belki bu sonuç da aslında antikor üretmeye gerek kalmadan virüsün vücuda adapte olduğunu falan gösteriyor belki ne bileyim? enteresan cidden.
0
pasp
(01.09.20)
(2)

bu müzik tarzının adı ve bu tür şarkıları arıyorum.

luluki
söz ağırlıklı değil de müziğin ön plana çıktığı, söylemesi zor adeta senfonik neredeyse operaya yakın bi türk sanat müziği tarzı var. mesela bu akşam bütün meyhaneleri dolaştım istanbul un ya da huysuz ve tatlı kadın.icrası epey zor aynı zamanda dinlemesi o kadar zevkli şarkıları arıyorum. bi ara kl
söz ağırlıklı değil de müziğin ön plana çıktığı, söylemesi zor adeta senfonik neredeyse operaya yakın bi türk sanat müziği tarzı var. mesela bu akşam bütün meyhaneleri dolaştım istanbul un ya da huysuz ve tatlı kadın.

icrası epey zor aynı zamanda dinlemesi o kadar zevkli şarkıları arıyorum. bi ara klasik sanat müziği diye bişey duymuştum. o şekilde arayınca bişey bulamadım.

hani sanki türk sanat müziğinin özü gibi bişey. saray müziği mi dersiniz dede efendiler in altyapıları mı başka bişey mi bilemiyorum..

bilmem ifade edebildim mi? yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.

bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım istanbul un. isterseniz söylemeyi deneyin. yapamazsınız:)
www.youtube.com
0
luluki
(25.08.20)
kapın her çalındığında
cana rakibi handan edersin
pişman olup da dönersen geri
sazlar çalınır çamlıca'nın bahçelerinde

bir çırpıda aklıma gelenler :D
0
dougsampson
(25.08.20)
dede efendi diye girerseniz tasavvufa kadar gidersiniz ve harbiden de ağırdır yani. mesela yine bir gülnihal, icrası da zordur cidden -gerçi duyurudaki ve cevaplardaki çoğu eserin icrası zordur, belirteyim- direkt sözsüz istiyorsanız taksimleri -kanun taksimi vs yani doğaçlama olarak belli bir makamda takılmak yani, mesela orient blue'nun dediği gibi kürdili hicazkar olur nihavend olur- ya da saz semaileri de olabilir, dinleyebilirsiniz. ben güzin değişmez'in meftunun oldum diye bir albümü var, baya ağır eserler var, onu çok severim,m spotify'da da var mesela. kendisi mektepli değil alaylı -alaylı dediğim de, yine tsm korolarında sazla beraber çalışmış yani- bir hanım. sesi buğuludur, ben çok severim. size böyle daha osmanlı dönemi - cumhuriyetin ilk yılları eserleri lazım, çünkü günümüze doğru geldikçe eserler gitgide önce arabeskleşiyor sonra da poplaşıyor. gerçi son dönemde bir iki yeni genç yetenek çıktı -ben de çok yaşlıymışım gibi söyledim ama benim yaşlarımdalar XD annem sağolsun böyle böyle tsm dernekçi teyze oldum aşsdlkaidkas - bulursam annemlerin konser programlarındaki playlistleri atarım size, onlar da baya ağır söylüyor -annem kanun çalıyor, bazen koroda da yer aldığı oluyor- ya da direkt ona da sorarım.

ek olarak ben münir nurettin'in pek çok eserini çok severim. yalnız icrası zor olmasına rağmen sizin kastettiğiniz gibi eserleri azdır, çok bilinen rindlerin akşamı (dönülmez akşamın ufkundayım) ve beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, gibi. şahsi favorilerimden kanatları gümüş ve tereddüt -tereddüt biraz daha sizin istediğinize yakın olabilir, kanatları gümüş daha batılı bir eserdir, 3/4'lük olması lazım, vals gibiydi sanırım, film müziğidir zaten, nazım hikmet'in şiirinden bestelenmiştir. tavsiye ederim yine de.

ek olarak makber vardır harbi harbi ağırdır, ama sağolsun abdülhak hamit tarhan ölen eşi için yazmış olsa da, eşinin cenazesinde tanıştığı hanımla kısa sürede evlenmiştir, böyle de şarkı mahvederim asşdlkaidka

bir de, tatyos efendi'nin eserlerini çok severim ama çok klişe bir cevap oldu bu da XD zaten güzin değişmez de albümünde seslendirmiş bazı eserlerini.
0
pasp
(25.08.20)
(3)

Kimya müh vs polimer bilimi

numunelik
Selam,Kimya müh lisans mezunuyum ve yüksek lisans yapmak istiyorum. Aslında aklımda hiç polimer bilimi bölümünde yüksek lisans yapmak yoktu. Lisanstayken polimer üzerine dersler aldığım için kimya müh yl'de polimer üzerine çalışmak istiyorum. Sorumsa şu yl mülakatında bana demezler mi polimer üzerin
Selam,
Kimya müh lisans mezunuyum ve yüksek lisans yapmak istiyorum. Aslında aklımda hiç polimer bilimi bölümünde yüksek lisans yapmak yoktu. Lisanstayken polimer üzerine dersler aldığım için kimya müh yl'de polimer üzerine çalışmak istiyorum. Sorumsa şu yl mülakatında bana demezler mi polimer üzerine çalışmak istiyorsan git polimer biliminden yüksek lisans yap? Ve ne demeliyim? Bildiğim daha doğrusu duyduğum sadece unvan farklılığı(Yüksek mühendisi olmak ve olmamak).

Diğer sorum ise mülalatta başka neler sorabilirler? Ne tavsiye edersiniz?

Şimdiden tışıkkırlır.
0
numunelik
(20.08.20)
Demezler cunku polimer muhendisligi bildigim kadari ile tek bir üniversitede var o da yalova universitesi. Belki birde bursa da olan universitelerde filan vardir. Zaten kimya bolumu ana bilim dallarından biri. Eskiden her universitede bile anabilim dali olmayan bi bolumdu. Fizikokimyanin altında idi.
Eger istediğiniz okulun kimya muh bolumunde polimer calisan hoca varsa, sorun olmamali.
0
a perfect lie
(21.08.20)
Demezler. Polimer kimya mühendisliğinin de bir konusu, yukarıda da söylendiği gibi başvuracağın okulun kimya müh. hocalarının çalışma alanlarına bak polimer var mı diye. Odtü'de pst var bu arada çok iyi, kimya müh değil ama ona da bir bak istersen. Ünvanı karıştırma mülakatta bence.

Sorular okula, hatta aynı okulda mülakata giren hocalara göre değişir.
0
pati
(21.08.20)
polimer bilimi, teknolojisi vs. artık adına ne dersen de, yüksek lisans bölümü olarak bir kısım üniversitede var, örneğin itü.

polimer mühendisliği lisans programı ise yalova'da var a perfect lie'ın dediği gibi, ayrıca bursa teknik'te de polimer ve lif mühendisliği olarak da lisans bölümü var.

ek olarak, arkadaşların da dediği gibi, polimer kimya mühendisliğinin kapsamında çalışılabilecek bir alandır. ama aynı zamanda kimya bölümünde, metalurji ve malzeme mühendisliğinde, malzeme biliminde, malzeme bilimi ve mühendisliğinde, makine mühendisliğinde, tekstil mühendisliğinde... vs vs bu gider böyle çalışabilirsin. hangi üniversitede ve hangi bölümde kimlerin ne çalıştığını araştırmadıkça bilemezsin, o yüzden bence bölüm ve üniversiteyi belirledikten sonra hocalarına bir bak. bazen bir bakıyorsun tekstilci çıkmış polimer çalışıyor (daha dün tanıştım böyle bir hocayla). ek olarak kimya mühendisliğinde lisans okuyup, malzeme mühendisliğinde polimer çalışan arkadaşım da var. tam tersi metalurji lisansı yapıp kimya mühendisliğinde polimer çalışan da var. ha tabi sen polimerin nesini çalışmak istiyorsun, o da önemli. işlenmesi mi? sentezi mi? atıyorum kompozit yapı içinde mi? bunları da düşün diye naçizane tavsiye ederim. aslında ideal bir dünyada yaşıyor olsak, direkt hoca seç, okuluna bölümüne bakma derdim ama ne bileyim üniversite evine yakın olsun istersin ya da okulun imkanlarını beğenmezsin başka şehre gitmek istersin vs vs. bunlar da hoca kadar önemli faktörler.

mülakatlarda -genel konuşuyorum- bilimsel hazırlık alması gerekenlere -yani program koşullarında yer alan "kabul edilebilir ancak söz konusu programa uzak kalan bölümler"den mezun olanlara- sert yapabilirler. yani "neden bizim program??" diye oyum oyum oyabilirler. ek olarak farklı üniversiteden gelenleri de eğer transkripttir, aldığı puanlardır, yaptığı bitirme tezidir vs vs çok tatminkar değilse sıkıştırabilirler. bu sıkıştırma yine neden sorusu üzerinde temellenebilir. yani atıyorum "neden itü? neden odtü değil de itü yani? anlatsana biraz :3 " gibisinden sorular olabilir. tezinden illa ki ama illa ki sorarlar, tezine çok iyi hakim olman lazım -yani sen yaptığın için zaten hakim olman lazım da, sonuçta yaşadığımız coğrafya belli, o yüzden çok da yorum yapmak istemiyorum :D - ek olarak karşındaki hoca da muhtemelen kimya mühendisliği çıkışlı olacağından, bölümünle ilgili temel şeyleri sorabilir. ama bu temel şeyler termodinamikten tut, sistem kurmaya kadar teorik ya da pratik şeyler olabilir.

ha, dediğim gibi puanların iyiyse, tezin güzelse, çok aşırı birşey sormadan direkt yollayabilirler de. ama sen yine de sorularına hazırlıklı ol.
0
pasp
(21.08.20)
(10)

kedim bana tıslıyor ve ısırıyor.

the man who fell to arcturus
10 yaşında british-tekir kırması dişi bir kedim var. 1 ay oldu sahipleneli. eski sahipleri kendisinin aşırı canavar, saldırgan, dokundurtmayan biri olduğunu vs söylemişti. bizim aramız bir haftadır baya iyi. soğukluk geçti. gelip karnıma yatıyor. her yerini sevdiriyor. gurul gurul böyle, çok tatlı.
10 yaşında british-tekir kırması dişi bir kedim var. 1 ay oldu sahipleneli. eski sahipleri kendisinin aşırı canavar, saldırgan, dokundurtmayan biri olduğunu vs söylemişti.

bizim aramız bir haftadır baya iyi. soğukluk geçti. gelip karnıma yatıyor. her yerini sevdiriyor. gurul gurul böyle, çok tatlı. korkmasın diye hafif seviyorum, kısa tutuyorum. kendisi devam etmemi istiyor ve kafasıyla elime sürtüyor falan. sonra birden çılgınca miyavlayarak elimi, kolumu sertçe ısırıyor. başka kedi gördüğü zaman yaptığı gibi "kıhhhhh" diye tıslıyor sinirli sinirli. bir beş dk sonra falan gelip özür dilercesine bacaklarıma sürtünüyor ama.

sizce bunu neden yapıyor? araştırdım biraz ve yabancı kaynaklardan gördüğüm kadarıyla kedim bipolar galiba.
0
the man who fell to arcturus
(20.08.20)
tamamen psikolojik bence. biraz daha vakit geçtikçe alışacaktır muhtemelen.
0
foolrules
(20.08.20)
Bu kedinin karakteri olabilir maalesef. Ablamın kedisi böyle. Hadi bende sadece yazları kalıyor ama ablama karşı da tokatını sakınmaz, ısırık, pihleme, ne arasanız. Karakteri uyuz kedinin.
0
SiyamkedisiZorro
(20.08.20)
Zaten normal kedi davranışı bu değil mi? Bugüne kadar üç kedim oldu hepsinde bu davranış vardı bence çok normal.
0
sta
(20.08.20)
benim kedi bu aynııı :D çözümü yok bağrına basacaksın ve kollarındaki yaralarla barışık olmayı öğrenceksin..
0
theseachange
(20.08.20)
Hahahah benim rahmetli kedim de boyleydi. Yukarida da dendigi gibi kolumda, bacagimda cizmedigi yer kalmamisti. insanlar gibi bunlarin karakteri de farkli farkli iste.

Beyaz renkli kediler boyle dengesiz oluyor genelde(beyaz mi sizinkki de?)
0
bahele
(20.08.20)
10 yaşında kedi azıcık yaşlı değil mi, ömrünün 3te2 sini doldurmuş neredeyse. Karakteri de oyunculuktan sakinliğe kaymıştır çoktan. Bu saatten sonra karakteri değişmez. Belki yanlış bir yerine dokunuyorsunuzdur, özellikle sırtından kuyruğun başladığı yere doğru dokunduğunuzda bu agresif hareketleri görmeniz normal.

Aynı şekilde doğduğundan beri sizde olmadığı için karnına dokunmanızdan da pek hoşlanmayacaktır. Güven oturana kadar tehlikeli bölgelere dokunmayın, haşin sevmeyin.

belki eski sahipleri dövüyordu veya kızıyordu, hayvandaki dengesizlik bundan da olabilir.
0
kimlanbu
(20.08.20)
benim 10 yıllık kedim de böyle. ezelinden beri böyleydi. kolumun yarasız geçirdiği tek bi gün.
0
spirit crusher
(20.08.20)
@bahele: bende van yöresinden gelme yaşlı bir teyze var, @kimlanbu'nun dediği şekilde kuyruğunun başladığı yere özellikle dokunmadığımız sürece tırmalamaz. zaten paso uyuyup, pissssmi diye tesbih çekiyor XD hatta küçükken bir van kedimiz daha vardı, o daha bile sakindi, bir keresinde önüne top attık oynasın diye, atlamak için kıçını sallarken uyuya kaldı XD ben de mesela sarı kedileri çok oyuncu manyak diye bilirdim, sakinleri de oluyormuş :D biraz renk-karakter ilişkisi var elbette, ama yine de karakterleri binbir türlü bunların.

soruya gelince, kedilerde doğal gördüğümüz davranışlar bunlar, ama benim hiçbir kedim böyle davranmadı. iki tane van, iki tane tekir, bir sarı beyaz, bir siyah beyaz, bir de tekir beyaz kedim oldu, hepsi de sokaktan geldi, hepsi de farklı yaşlardaydı, aralarında yetişkin de vardı, yavru da, yaşlı da ve hepsinin de karakteri farklıydı, ama hart hurt atlayıp ısıran kedim olmadı hiç. umarım da olmaz :( belki de kediye çok kötü davrandılar o da olabilir :( umarım böyle birşey gelmemiştir başına. siz böyle sakin sakin sevmeye devam edin, belki davranışları azalır.
0
pasp
(20.08.20)
@bahele: evet beyaz ankara kedisi benimki :D demek genetik bişey?
0
theseachange
(20.08.20)
her kedinin yaptığı bir şey değil bu aslında.
0
lenin benim amcam olur
(20.08.20)
(8)

en sevdiğiniz 3 türkçe ve yabancı şarkıyı yazar mısınız?

neoluyokardesimnebutantantana
sb
sb
0
neoluyokardesimnebutantantana
(16.08.20)
su an aklima gelenler, belki daha cok sevdiklerim vardir ama ilk aklima gelenleri yazdim

candan ercetin - aski ne sandin www.youtube.com

candan ercetin - gamsiz hayat www.youtube.com

nalan - farzet www.youtube.com
0
exlibris
(16.08.20)
Birini yazsam öbürünün boynu bükük kalır ama ilk aklıma gelenler:

Vega - elimde değil
Fatih erdemci - ben ölmeden önce
Mor ve ötesi - yalnız şarkı


Depeche mode - stripped
Chris isaak - wicked game
The moody blues - nights in white satin
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(16.08.20)
Türkçe:
Barış Manço Dönence
Orhan Gencebay Dokunma
Bu aralar İbrahim Erkal- Sen aldırma

Yabancı:
Kavinsky- Nightcall
Rammstein- Ohne Dich
Kesen- Everbody’s Changing
0
Hallegadola
(16.08.20)
Keane - Everbody’s Changing demek istemiştim
0
Hallegadola
(16.08.20)
ata demirer - büklüm büklüm
gaye su akyol - gamzedeyim
candan erçetin - kader (içerken dinlenirse daha güzel oluyor :)
0
walter white kilikli
(17.08.20)
türkçe daha fazla dinliyorum bu ara ama en sevdiğim şarkı diyebileceğim bir şey bulamadım. Türkçe rap olarak kayra, ağaçkakan ve muptezhel albümü öncesi ezhel'i çok dinliyorum.

Neil Diamond - Solitary man
Iron Maiden - Empire of the clouds
Post Malone - Die for me
0
a darkness coming
(17.08.20)
En sevdiğim diyebileceğim şarkı yok, o yüzden bu aralar sık dinlediklerimi yazayım dedim.

Sakin - Hangi İz
Nazan Öncel - Çocuk Kalbim
Zeynep Casalini - Duvar

Mashrou' Leila - Inni Mnih
Keane - Nothing In My Way
LP - Forever For Now
0
whyamy
(17.08.20)
aşağıdakilere bakmadan yazacağım, çünkü ilk iki entryde sevdiğim şarkılar varmış şimdi fark ettim XD öyle olursa sabaha çıkamayız buradan.

beirut - nantes
morrissey - this charming man
shannyn sossamon - i wish that

korhan futacı ve kara orkestra - abra kadabra
fikret kızılok - zaman zaman
münir nurettin selçuk - tereddüt

bu arada 3'er şarkı kesinlikle yeterli değil, onu fark ettim. last.fm listeme bakarsam çok farklı şeyler çıkabilir -gerçi baktım da, türkçe şarkılar da hakkaten de ilk üç bu saydıklarımda, baya da istikrarlıymışım XD -

edit: yabancı şarkılarda da ilk üç yine üstte saydıklarımmış yav, baya kendimi tanımaya başlamışım demek ki, yaş 34,8, yolun 69,6'sı eder. doğru mu hesapladım bilmiyorum pazartesi sabahı pazartesi sabahı XD
0
pasp
(17.08.20)
(2)

ODTÜ Bilişim Sistemleri

plutongezegendegilmi
Başlıktaki bölüme doktora (ya da yl) için başvurayım mı? Okuyan var mı, ortam nasıl?Bilgisayar müh. mezunuyum. Aynı bölümden devam etmeye yemiyor, zor orası. Ama burası için rahat kabul alırım diye düşünüyorum. İşin kötüsü (tez neyse de) ders kısmı muhtemelen hiç zorlamayacak, çünkü yıllardır yaptığ
Başlıktaki bölüme doktora (ya da yl) için başvurayım mı? Okuyan var mı, ortam nasıl?

Bilgisayar müh. mezunuyum. Aynı bölümden devam etmeye yemiyor, zor orası. Ama burası için rahat kabul alırım diye düşünüyorum. İşin kötüsü (tez neyse de) ders kısmı muhtemelen hiç zorlamayacak, çünkü yıllardır yaptığım işler zaten. Amaç biraz ortam olsun + adımın başına ekleyeceğim bir title olsun. Title benim umrumda değil ama sağda solda phd pluton diye gezerim belki bi faydası olur.

Yoksa sadece zaman kaybı mı olur?
0
plutongezegendegilmi
(06.08.20)
zaman kaybı olmaz, hiçbir şey öğrenmesen bile -ki öğrenirsin- çevre edinirsin, ileride bir yerde lazım olur.

phd ön eki de güzeldir, aynı insanı bir anda daha zeki daha çalışkan gösteriveriyor.
0
faati
(06.08.20)
yoo niye olsun ki? hem derslerde de zorlanmayacağını düşünüyorsan? artı tezde de zorlanmayacağını düşünüyorum ben, halihazırda çalışıyorsan hele kendi işinle alakalı bir konu bulursun -tabi hoca da önemli de, neyse oralar daha ileri- pıt pıt pıt yapar bitirirsin. bir - iki üniversite ve bölüm hariç türkiye'de doktora yapmak zor değil zaten.
0
pasp
(06.08.20)
(3)

Arkadaş Tribinde Ne Yapılmalı

namidigerkokuc
Durum şöyle. Benim iki tane çok sevdiğim arkadaşım var. Bunlardan bağımsız başka bir arkadaş grubum var. İlk başta bahsettiğim iki arkadaşla daha uzun süredir arkadaşız. Maalesef şöyle bir durum var; mesela benle ilgili önemli bir meseleyi diğer arkadaş grubuna bu ikisinden önce söyleyince trip atıy
Durum şöyle. Benim iki tane çok sevdiğim arkadaşım var. Bunlardan bağımsız başka bir arkadaş grubum var. İlk başta bahsettiğim iki arkadaşla daha uzun süredir arkadaşız. Maalesef şöyle bir durum var; mesela benle ilgili önemli bir meseleyi diğer arkadaş grubuna bu ikisinden önce söyleyince trip atıyorlar. Haksız olduğu mu düşünmuyorum çünkü bana çok basit geliyor bu meseleler. Ama arkadaşlarımın tribi canımı sıkmaya başladı. Siz böyle bir durumda naparsınız
0
namidigerkokuc
(09.07.20)
Sıradaki konuyu şu an trip atanlara erken söyle ve diğer gruptan kimsenin bilmediğini belirt onore olsunlar. Sırayla yap bunu.
0
pass
(09.07.20)
yaşlar 13 değilse seninle ilgili önemli meselesi trip ve magazin malzemesi yapacak olan kişilerle arkadaş olmasan daha iyi.
0
lcha
(09.07.20)
ben açıkçası aldırmıyorum, yaş 35 yolun yarısı eder, dante gibi ortasındayım ömrün. zaten azıcık birşey kalmış buna mı takılacağım. sen daha gençsen sen de yine takılma, ama çok takılacaksan pass'in dediğini yapabilirsin. yine de hayatını başkalarına göre yaşamamalısın, derim naçizane.
0
pasp
(09.07.20)
(4)

kedim spagetti niyetine ip yiyor

proletarier aller lander vereinigt euch
ne bulsa ip olarak parçalıyor onu geçtim zaten, özellikle örme mouse kablosu olsun, ince kablo olsun aux tarzı falan affetmiyor. bi oltası vardı(olta da dayanmıyor yeni oltasını aldım 2 zıplattım 2 saniye harşharş diye altı ipi ağzına ve ip 2 parçaydı) neyse sonra aldım bağladım falan sonra unutmuşu
ne bulsa ip olarak parçalıyor onu geçtim zaten, özellikle örme mouse kablosu olsun, ince kablo olsun aux tarzı falan affetmiyor. bi oltası vardı(olta da dayanmıyor yeni oltasını aldım 2 zıplattım 2 saniye harşharş diye altı ipi ağzına ve ip 2 parçaydı) neyse sonra aldım bağladım falan sonra unutmuşum bi yerde oltayı bi baktım parçalamış ve orta parmak boyutunda bi parça lastikli ipi spagetti gibi yutuyordu durduramadım yatağın altına kaçtı.

ben ne yapçam bu olayla bilmiyorum normalde pek kemirme huyu yoktu şu aralar çok coştu bi yol yordam gösterin yoksa dilendircem verdiği zararı çıkarması için veya evlere kiralıycam çok şirin gitsin parasını çıkarsın :(
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.07.20)
Veteriner, bi kedinin bağırsaklarının bu şekilde yırtıldığını ve malesef kurtaramadıklarını anlatmıştı. Lütfen dikkat edin, ortalıkta hiç ip vb. bırakmayın. Parçalayıp ip gibi yutacağı şeyleri de bırakmayın.
0
megalomaniac
(08.07.20)
İp tehlikeli bence kendi haline birakmayin ve dikkat edin. Dişleri kaşınıyor olabilir mi? Kemirmesi için oyuncak vs alın. Silikon gibi kemik almıştık biz.
0
elorelia
(08.07.20)
evde kedi çimi tarzı bişey bulundurun. Onu didikler.
0
patates
(09.07.20)
patates'in dediği kedi çimi +1, marketlerde on tlye satılıyor hazır ekilmiş kedi çimi, bir de çimler büyüyüp de eşşek sıpaları yiyip bitirince kutusunu boşaltıp kedi maması/suyu için kap olarak da kullanabiliyorsunuz. ip yutma olayı cidden tehlikeli, ağızdan çıkarmaları çok güç, popodan ucu çıkarsa çekebiliyorlar diye biliyorum, o da hayvana eziyet artı megalomaniac'ın dediği gibi bağırsaklara dolanma durumunda kurtulamaz. mouse'u wireless kullanıp diğer kabloları da tuvalet kağıdı rulosu, kağıt havlu rulosu gibi şeylerin içinden geçecek şekilde saklayıp, üstlerine sirke, limon, nane ya da okaliptus yağı, en kötü vicks ya da kedi köpek savar kokulardan sürer ya da sıkarsanız, dokunmayabilir daha fazla. oyuncak olarak da olta değil de elorelia'nın dediği gibi oyuncaklar daha mantıklı olur, bir de mesela hareketli bir kediyse top içerikli kedi oyuncakları var ya, onların böyle kat kat olanları da var, onlarla da oynayabilir, enerjisini atar. ip cidden sakat yani. ha, hatta aklıma geldi, bir tanesi ucunda iğneyle ipliği yutmuştu, zor kurtarmışlardı eşşeği :(
0
pasp
(09.07.20)
(12)

Kedi tırmığı ve kuduz

denizgonen
Görece kırsal ve sitemizde takılan, her gün evime girip çıkan kediye sataşırken beni tırmaladı. Bayağı derin tırmaladı kanlar vs aktı. Gittim kalıp sabunla elimi yıkadım üstüne de kolonya döktüm. Bugün kedi gayet iyiydi (28 haziranda tırmaladı)Açıkçası ben unutup giderdim bile tırmık meselesini. Fak
Görece kırsal ve sitemizde takılan, her gün evime girip çıkan kediye sataşırken beni tırmaladı.

Bayağı derin tırmaladı kanlar vs aktı. Gittim kalıp sabunla elimi yıkadım üstüne de kolonya döktüm.

Bugün kedi gayet iyiydi (28 haziranda tırmaladı)

Açıkçası ben unutup giderdim bile tırmık meselesini. Fakat kaygı bozukluğu olan arkadaşım sonunda beni de kaygılandırdı. Sabahtan akşama kadar kuduzdan bahsediyor. En son youtube'dan kuduz olan iranlılar mı ne attı.

Sinirlerim bozuldu. En son geçen sene bu zamanlar kuduz aşısı olmuştum.

Şu korona döneminde hastaneye de gitmek istemiyorum hani.

Ne yapayım ben?

1)8 temmuza kadar kediyi gözlemleyeyim. Ölürse ya da görmezsem gideyim

2)acile gideyim aşı olayım ama olaydan 5 gün geçti bile.

Normalde hiç sallamam, ama artık ben de kaygılanmaya başladım gecenin şu saatinde kuduz olursam hastane görevlisine para versem beni öldürür mü diye düşünmeye başladım.
0
denizgonen
(03.07.20)
Bisey olmaz rahat ol.
0
luluki
(03.07.20)
5 gün geçtiyse artık yapacak bir şey yok kuduz bakımından. tetanoz aşınız yoksa risk altında olabilirsiniz ama. aile hekiminize danışınız.
0
jangbogo
(03.07.20)
Kuduz tırmıkla bulaşan bir hastalık değil. Salyanın bulaşması gerekiyor. Tırmıktan ancak yara iltahaplanır, tetanoz filan olursunuz. Benim de başıma benzer bir olay gelmişti, ancak kedi oyun oynarken bacağımdan ısırmıştı. O zamna gittiğim doktorun söylediğine göre kediden kuduz çok uzun zamandır görülmeyen bir şeymiş. bir de jangbogo haklı, 5 gün sonunda kudurmamışsanız hala olay bitmiştir.
0
SiyamkedisiZorro
(03.07.20)
Ben iki kere kuduz aşısı oldum, ilk olduğumda etkisi 1 yıl gibi dediler, 2. olduğumda karnenizi hiç atmayın kuduz aşısının etki süresi uzadı dediler. Yani siz geçen sene aşı olduysanız bence korkmanız gereken bir şey yok çünkü etkisi uzadı denen son aşı uygulamamın üzerinden 5 sene geçti.
0
ofelia
(03.07.20)
kuduz öyle her gün takip edilen kedide birdenbire belirip bulaşacak bir hastalık değil. cehaletin daha bulaşıcı olduğunu düşünüyorum.
0
not dark yet
(03.07.20)
bir şey olacağını sanmam ama yine de tedbiri elden bırakmamak lazım. kedi salyalar saça saça yalanan bir hayvan değil, tırnaklarında salya olmaz genelde. kuduz da salya ile bulaşıyor zaten.

maksimum 5 gündü sanırım, o günden sonra da kedi yaşıyorsa hiçbir sıkıntı yok. ama tetanoz aşısı gerekli. doktora danışmakta fayda var.
0
avianthem
(03.07.20)
Kuduz olan iranlı videosu duruyorsa atar misiniz merak ettim :)
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(03.07.20)
geçen sene aşı olduysan 2 yıl koruması var bildiğim. aşı kartınla sağlık kuruluşuna git. en fazla hatırlatıcı bi doz yaparlar bide 5 gün geç kaldığın için azarı yersin. ben 15 gün geç kalmıştım ama benimki kanamasız bi tırmık olduğu için aşı vurmamışlardı. hala arada bir aklıma geliyo tırsıyorum çünkü ben bi daha kediyi görmedim. belki de bi yerlerde kudurup öldü. sen şanslısın ki gözünün önünde hala yaşıyo. :)
0
The Student
(03.07.20)
gerek yok aşı iki sene kadar koruyor, aşı kartında yazar bu -atmadıysan tabi- ek olarak tırmıktan kuduz bulaşır ama düşük ihtimal, şöyle ki: kedi patisini yalayacak da, patisinde belli bir kuduz yükü içeren tükürük kalacak da, seni tırmalayınca geçecek de... biraz uzun iş. yine de kediyi gözlemle ama son yıllarda kuduz vakası pek görülmüyor. ha bende okb olduğu için her tırmalandığımda gidip aşı oldum eğer aşı süresi geçtiyse, ama mesela en son gittiğimde doktor açık açık böbreği karaciğeri eline vericez yakında o olacak dediği için, mümkün mertebe kedilere sataşmamaya çalışıyorum. zaten kediye sataşmaya gelmez, manyak bireyler bunlar XD

edit: aşının sık olunması da zararlı, o yüzden doktor böbrek karaciğer vurgusu yaptı. zaten en son olduğumda normalde yaşamadığım birşey oldu: ateşim çıktı baya bir.
0
pasp
(03.07.20)
@kendi dugunune gitmeyen kamber

www.youtube.com

bir de bunun rus bir dayı versiyonu vardı sonunda beynini çıkarıp onu da inceliyorlardı. aha buldum

www.youtube.com
0
🌸denizgonen
(03.07.20)
@not dark yet

evet sitenin yerleşik kedisi ama gene de akrep yılan avlayan bir hayvan bu.
0
🌸denizgonen
(03.07.20)
@pasp

işte arkadaşta da kaygı nanesi olduğu için kendisi her sene mutlaka aşı olmaya gidiyor artık doktorlar aşı yapmayı reddediyor bu da cimere falan şikayet ediyor ya da hastane hastane geziyor. artık mimledi bu şehirdeki hastaneler onu gelince yolluyorlar hemen hastaneden.

o kadar darladı ki beni kafa kalmadı gerçekten.
0
🌸denizgonen
(03.07.20)
(9)

1 aydır uyuyamıyorum, kafayı yeme noktasına geldim

semaforo de medianoche
yıllardır kalitesiz bir uykucuyum, zor uyurum, zorlanarak uyanırım, uykum kolay kaçar vs. bunlara alıştım artık ama bir süredir rezalet bir huyum türedi ki düşman başına. alarmdan 1-2 saat önce sebepsiz yere uyanıyorum ve sonra tekrar uyuyamıyorum. çıldırıcam. alarm 7'de, 1'de yatıyorum, 3'te anca u
yıllardır kalitesiz bir uykucuyum, zor uyurum, zorlanarak uyanırım, uykum kolay kaçar vs. bunlara alıştım artık ama bir süredir rezalet bir huyum türedi ki düşman başına. alarmdan 1-2 saat önce sebepsiz yere uyanıyorum ve sonra tekrar uyuyamıyorum. çıldırıcam. alarm 7'de, 1'de yatıyorum, 3'te anca uykuya geçiyorum, 6'da uyanıyorum, alarm çalana kadar uzanıyorum. doğal olarak ölü gibi geziyorum uzun zamandır. en fazla 5 saat uyuyabildim mesela bu hafta. hayat zaten zor, böyle hiç çekilmiyor takdir edersiniz ki. en olmadı uyku terapisine gidicem ama o da işe yarayan bi şey midir değil midir bilmiyorum. o konuda bilgi verebilicek olan veya bizzat uyku problemimi çözmek için tavsiyeleri olan varsa çok makbule geçer. zor durumdayım gerçekten.

not: spor denedim, fayda etmedi
0
semaforo de medianoche
(02.07.20)
yatmadan yarım saat önce 15mg redepra yut
0
beyaz power ranger
(02.07.20)
@beyaz power ranger, bir ara anti histaminik kullanmıştım ilk kullandığım gün 16 saat uyudum ki onda da artık yeter kalkayım diye kendimi zorlayarak zar zor kalktım. yani çalıştığım için onu da istemem açıkçası bu ilaç da öyle bir etki yapar mı?
0
🌸semaforo de medianoche
(02.07.20)
Uyku doktoruna gideceksin,önce derdinin ne olduğunu öğreneceksin,bir sürü sebebi olabilir.

Bende çocukluğumdan beri uyku problemi çekerim.yattığımda uyumam saatleri bulabilir bazen sabah olur hala uykuya geçemem.uyuduktan sonra kolay kolay uyanmam.bu kötü durumun üzerine uyku apnesi eklendi son yıllarda mecbur cpap makinesi verildi ama onuda kullanamıyorum bir türlü sevmedim.

Bozukluğun altyapısını çözmen lazım,sigara mı stres mi kilo mu ,stres mi,alışkanlıkların mı gibi.bir kampa girip uyku doktoru,psikiyatr,kbbci falan kombo yapıp çöz,ileride oluşabilecek çok hastalığın temelinde bu yatıyor.
0
duptıs
(02.07.20)
"alarm 7'de, 1'de yatıyorum, 3'te anca uykuya geçiyorum, 6'da uyanıyorum, alarm çalana kadar uzanıyorum."

Yatış saatini değiştirmeni öneririm, 11 gibi yatağa girmeyi dene.
0
hayirsiz
(02.07.20)
tabi ki yapar hocam. ama maksimum 2 haftaya alışırsın. desyrel var bir de benim doktor önermişti ama bende hiç işe yaramadı. redepra desyrelden daha güçlü. onu da deneyebilirsin. hatta redepra 7,5 mg da deneyebilirsin. ben uykumu 15 senedir bu ilaca borçluyum çünkü.

tabi @duptıs haklı, önce doktora görünmen gerek. ben sana zahmetsiz sonucu söyledim sadece.
0
beyaz power ranger
(02.07.20)
@duptıs, sigara kullanmam, kahve çok az içerim, alkolü de haftada 1 falan alıyorum max ve de zayıfım. stres falan mevcut tabi. uyku doktorunu nerden buluyoruz google'dan mı? hiç bildiğim bir olay değil.

@hayırsız, denedim onu da. bu sefer 5'te, 4:30'da falan uyandım. ha yine daha iyi uyumuş oldum ama sorunum çözülmedi sonuç olarak.

@revolution, 17 marttan beri evden çalışıyodum bu sürede uyku konusunda çok rahatlamıştım. haziran'da 1 hafta ofis 1 hafta ev düzenine geçtik ve ofise gitmeye başlayınca başladı bu mevzu bende. evde kaldığımda da hafta sonunda da devam etti işin kötüsü. daha önce ofisten çalışırken de hiç böyle bir durumum yoktu ama
0
🌸semaforo de medianoche
(02.07.20)
norolojiye git, bir eeg çekerler vb. beyin dalgalarindaki duzensizliklerden de olabiliyor bu.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.20)
hocam vücudu iyice bir yor. sonra duş al ve yatağa gir. 11 gibi.
0
sizofren06
(03.07.20)
hem pandemi süreci hem de bir hafta iş bir hafta ev gibi daha önce olmayan bir çalışma düzenini yaşıyorsun. iş yerine sürekli gitsen stresine bir süre sonra tamamen alışıp bir düzen tutturursun, sürekli evden çalışsan da aynı şekilde ona göre bir düzenin olur. böyle bir düzene de bir zaman sonra belki alışabilirsin ama pandemi her şeyde bir belirsizlik yarattığı için bu son düzen de ne kadar sürecek bilmiyorsun. kısacası belirsizlikten uykun bozuk. aynen benim de şu anlattıkların gibi de uyku düzenim, ondan. (hatta bir an kendim yazdım sandım.)
0
pasp
(03.07.20)
(5)

Doktora Yaparken Hoca Seçmenin Usulü

depresif genc
Hiç kimseyi tanımadığım bir üniversitede doktora yapmayı düşünüyorum, farklı bir şehirdeyim çünkü.Şimdi benim daha ortada hiçbir ilan falan yokken, başvurular aktif değilken bir hoca seçip gidip onunla konuşmam ve niyetimi anlatmam mı gerekiyor? Nasıl yapmak lazım bunu, önce bir mail atıp randevu fa
Hiç kimseyi tanımadığım bir üniversitede doktora yapmayı düşünüyorum, farklı bir şehirdeyim çünkü.

Şimdi benim daha ortada hiçbir ilan falan yokken, başvurular aktif değilken bir hoca seçip gidip onunla konuşmam ve niyetimi anlatmam mı gerekiyor? Nasıl yapmak lazım bunu, önce bir mail atıp randevu falan mı istemem lazım?
0
depresif genc
(01.07.20)
Türkiye'de bu usul çok yaygın değil. Akademi kültürü olmayan bir yerde tuhaf karşılarlar.
0
kickboxer
(01.07.20)
Aynen ben öyle yaptım. Faydasını da gördüm. Bence o yolda yürü.
0
superfluid
(01.07.20)
ben yüksek lisansta bu şekilde yapmıştım, kabul de aldım, hem de aynı üniversitenin üç bölümünden birden, hocaların hiçbiri beni tanımıyordu. doktorada da bu şekilde yaptım, onda da iki farklı üniversitenin birer bölümünden kabul aldım. oluyor yani bir şekil. @playing star again'in yazdığı mail gayet güzel ve yeterli bence. bu arada tanıdığım hocaların çoğu bu şekilde öğrenci aldı, kaldı ki yabancı öğrencilerin başka şansı yok mesela zaten.
0
pasp
(01.07.20)
böyle bir usul var ama türkiye'de uygulandığına pek rastlamadım. genelde yapılan doğrudan sınavlara girip derdini anlatmak.
0
iceberg737
(01.07.20)
Türkiye'de tez konusu yeterliliği geçme vaktine kadar konuşulmuyor. iyi üniversite ve iyi hocalar istisna tabii.

1 sene ders alacaksın, sonra yeterlilik. Bu süreçte sana yayın bile yaptırmıyorlar. Aman yapma daha erken kafasındalar.
0
kickboxer
(01.07.20)
(4)

Balkondan kuş pisliği nasıl temizlenir?

pamplona
Kuşlar balkonuma baya bi sıçmışlar. durmuş durmuş sıçmışlar, boklar katman oluşturmuş adeta. Nasıl temizlenir bu iş? baya bir süredir orada olduklarından kimyasal bir şeye ihtiyaç var sanki.
Kuşlar balkonuma baya bi sıçmışlar. durmuş durmuş sıçmışlar, boklar katman oluşturmuş adeta. Nasıl temizlenir bu iş? baya bir süredir orada olduklarından kimyasal bir şeye ihtiyaç var sanki.
0
pamplona
(30.06.20)
bir kova sıcak su ile bir kaç kere yumuşatmayı dene
0
nahtoderfahrung
(30.06.20)
ben öğrenci evine çıktığımda önceki gerizekalı kiracılar böyle bir pis yerle beş sene (sayıyla: 5, evet) yaşamışlardı, ki yine öğrenciydiler, bunun da etkisi olabilir XD neyse, ben de sıcak su + cif içinde bekletip sonra da elime eldiven geçirip meyve bıçağıyla kazımıştım. şu satırları yazarken nasıl olup da travma sonrası stres bozukluğuna bağlı anksiyete geçirmiyorum bilmiyorum :/
0
pasp
(30.06.20)
ıslatmadan, kuruyken bir spatula ile kazı. ıslatıp sonra kazımaya çalışırsan için kaldırmaz, düşününce bile midem kalktı. kuruyken kazırsan bokla haşır neşir olduğunu pek anlamıyorsun.

kabasını kazıdıktan sonra birkaç sefer su dök üzerine iyice yumuşasın,sonra yumuşak olmayan bir fırçayla ve bol su eşliğinde temizle
0
yemrem
(30.06.20)
Yemrem'in fikrini yazacaktım ben de, kuruyken rahatça kokmadan pisliğe bulaşmadan bertaraf edersin. Sonra suyla yumuşatır sert fırçayla fıraçalarsın, tuz ruhu ya da marketlerdeki yeni adıyla kireç çözücü de çok işe yarar.

Ama çok kullanma seramik derzlerini eritir hafif hafif, kuş pisliği çok asitlidir, seramikte leke yaptıysa çıkmaya bilir bazı izler. Olduğu kadarıyla idare et.

Bir de tavsiye, sebze ya da çiçek yetiştiriyorsanız kuru olarak söktüğün gübreyi bir pet şişeye doldurup su ile erit, oluşan gübre şerbeti çiçeklerine ve bitkilerine doping etkisi yapacaktır.
0
John Bloor
(30.06.20)
(6)

Adil olmayan baba, kazık atan kardeşler, çok yalnızım be duyuru

isimmisimyok
İki abimle ailecek beraber yaşıyoruz. İflas etmiş eskiden varlıklı bi aileydik. Abilerim işyerimizi sattılar ve işyeri aslında babaya aitti. Onun parasıyla yaşıyolar. Arada babanın ufak tefek arsalarını satıyolar.Baba büyük oğula 3milyon değerinde işyeri verdi. Küçük oğula ne verei bilmiyorum ama o
İki abimle ailecek beraber yaşıyoruz. İflas etmiş eskiden varlıklı bi aileydik. Abilerim işyerimizi sattılar ve işyeri aslında babaya aitti. Onun parasıyla yaşıyolar. Arada babanın ufak tefek arsalarını satıyolar.
Baba büyük oğula 3milyon değerinde işyeri verdi. Küçük oğula ne verei bilmiyorum ama o da 1milyonluk mal vs satmıştır. Sorarsanız küç0k oğul ben fakirim evim bile yok diyor. Büyük de ben paramı sizin için harcadım aç kalacam diyor.
Çalışma gibi bi durumları yok hep ağaydılar.

Ben okul bittiğinden beri çalışıyorum ama çok düzensi ve az kazanıyordum. Koronadan beri işsizim. Baba bana hiçbişi vermeyeceğini açık açık yüzüme söyledi. Hukuki kısmını sormayın, çok sağlam biliyorum
Bişi yapılamaz şu an.

Babanın 500 ila 800 bin arası borç ödemesi doğuracak davaları var. 3 - 4 yıl sonra bittiğinde ödemesi gerekecek.

Abilerimse ceplerini doldurma çabasında. Aynı evde yaşıyoruz ben şu an tamamen işsizim, ve kuruş destekleri yok. En son annemin 20bin ameliyat parasını krefi çekip ödedim.

Bi çözüm de göremiyorum. Sadece içim acıyor. Biri bilsin istedim. Herseyin sorumlusu o aptal ataerkil toplum. Lütfen bunu kızınıza kardeşinize yapmayın.
0
isimmisimyok
(30.06.20)
Allah yardımcın olsun. Fakat hesap karmaşık. Baban ölmeden önce miras muhabbetine girmez isek, baban kimseye para vermek zorunda değil. Hepinizin 18 üstü olduğunu varsayıyorum. Abilerin ailenin ve senin geçimi için ortaya bir şeyler koymuşlar diye anlıyorum. Sen de ortaya bir şey koydun mu? Siz işyerlerinizi sattınız babamın borç durumunda yükü sırtlandınız ben de az kazansam da mutfak masrafını karşılayacağım gibi bir adımın oldu mu? Annen için neden sen kredi çektin? Baban sallamıyor mu annenin durumunu?
0
twelfth
(30.06.20)
Git babana postayı koy.okurken ben sinir oldum karısının ameliyat parasını bile sana ödetmiş. Git konuş baba maba dinlemem alırım ayağım altına.
0
komando kani var bende
(30.06.20)
Hikayede eksik bölümler olduğunu düşünüyorum. Orantısız bir adaletsizlik var. Mantıklı bir sonuç çıkmıyor.
0
pass
(30.06.20)
aynı durumu yengem ve kız kardeşleri yaşadığı için bana duyulmamış, çok enteresan bir olay gibi gelmedi. babaları tüm malını mülkü oğullara bıraktı, kızlara hiçbir şey bırakmadı, üstelik annelerinin bakımı da kızlarına kaldı. annelerine tabi ki bakarlar, o noktada sorun yok da, erkek çocukları hiç ilgilenmedi bile, sanki aynı anneden doğmadılar?! ha, bu arada, kız çocuklar eşşşşek gibi çalışıp para biriktirip ev alırken, erkek çocuklar ise babalarından kendilerine kalan tüm malı aileleri ile birlikte har vurup harman savurdular, bir de kız kardeşlerinden borç istediler. kız kardeşler de kıyamadı belli bir miktar verdi tabi. şimdilik aile içinde barış hakim de şu kadar olaya ne gerek vardı acaba??

not: her aile böyle değil tabi ki, mesela kızına mal bırakıp oğluna bırakmayan da var. bence kimse kendini çocuklarına mal bırakmak için kasmasın, o da ayrı mevzu. herkes kendi ayakları üzerinde durmayı öğrensin bir zahmet. ki siz öğrenmişsiniz gördüğüm kadarıyla.

bu noktada bir çözüm önerisinde bulunamıyorum ne yazık ki, ama sizin gibi insanlar var, bilin istedim. belki daha az yalnız hissedersiniz.
0
pasp
(30.06.20)
bana da çok ilginç gelmedi, anlatılmamış ne olabilir? kız çocuk işte, her zaman ikinci sınıf. kocaya gidecek, kocası da bakmazsa ortada kalacak. ailesi de destek olmaz.
0
spaghetti
(30.06.20)
aynısı başıma geliyor. babamlar çok varlıklı, kuzenlerim bolluk havuzunda yüzüyor ve annem ben sefalet içindeyiz. babam tüm aileye para saçıyor ama kendi ailesine sıra gelince küfür şiddet hakaret.

ablamdan yakın zamanda sadece bana kredi çekebilmem için destek olmasını istedim ve ben böyle bir şey yapamam dedi. kendisinden para istemedim ve zamanında çok büyük paralar vermiştim kendisine.

1 sene sokakta yaşadım. babamın umrunda olmadı. cebinden para çıkmadıktan sonra ne yaşarsam yaşayim umrunda olmicak gibi görünüyor.

bazen çok yalnız boşlukta kimsesiz hissediyorum. birini aramak istiyorum. ne annem ne babam ne ablam kimse konuşulacak gibi değil. bu gün içimden bişey yapmak gelmedi. mutsuzum yalnızım. işimden atılma ihtimalim var çünkü çalışamıyorum içimden gelmiyor. yeni kalktım yataktan zar zor. ataerkillik değil insanın kafası sorun bence. ataerkillik daha genel.

benim küçük kız kardeşim olsa param olsa kardeşimi el üstünde tutardım ki ablam için bir kere bile düşünmedim para mevzularında. babam beni arayıp işimle hayatımla dalga geçip kapatır. annem sürekli hayatımı çaldılar diye yakınır. ne desem bilemedim ki.
0
ipmus90
(02.07.20)
(8)

Polyester mı Pamuk mu? Kıyafet sorusu

ırene adler
Selam gencler, geçen gün bir tişört alayım dedim. LC Waikiki'den 25 TL'ye bir tişört aldım. Gardrobu tamamen yenilemeyi düşünüyorum,kalori markalardan almıyorum bu dönemde.Neyse sabah yıkandım, Garnier roll-on sürdüm,tişörtü giydim,giydikten sonra bir de Nivea sprey deodorant sıktım üstüne garanti o
Selam gencler, geçen gün bir tişört alayım dedim. LC Waikiki'den 25 TL'ye bir tişört aldım. Gardrobu tamamen yenilemeyi düşünüyorum,kalori markalardan almıyorum bu dönemde.

Neyse sabah yıkandım, Garnier roll-on sürdüm,
tişörtü giydim,giydikten sonra bir de Nivea sprey deodorant sıktım üstüne garanti olsun diye. Dışarda iki saat işim vardı. Hallettim işimi geldim,leş gibi kokuyor tişört,koltukaltı kısmı.

Aşırı terleyen ve ter kokusu sorunu olan biri değilim.Roll-on sürünce iki gün bile götürür.Bazen sürmediğimde olur. Gerçekten çok şaşırdım. Dedim bu kesin polyesteri fazla bir ürün.

Az önce sitesinden baktım,yüzde yüz polyester. 25 TL'ye tabi nolcaktı?

Soruma geleyim ben. Kıyafet alışverişinde Pamuk mu polyester mı dikkat eder misiniz? Gardrop yenileme işi sonbahar gibi olacak,alışverişlerimi yaparken pamuk olmasina dikkat mı edeyim? Yüzde yüz olması şart mı?

Her markanın etiketinde neyden yapıldığı yazar mı? Polyesterden başka hangi maddelerden kaçınmalıyız kıyafette? Çok beğendim yüzde 70 pamuk ve 30 polyester diyelim, yine de almayayım mı? Kahretsin ya;)
0
ırene adler
(24.06.20)
Kaliteli markalardan* olacak o ilk kısım.
0
🌸ırene adler
(24.06.20)
imkan varsa %100 pamuk olmalı. %70 pamuk da fena değil. ama %100 polyester kötü baya
0
jelly bear
(24.06.20)
Markadan çok kullanılan malzeme önemli.
LCW internet alışverişlerinde açıklama kısmında bu yazıyor. Etiketlerde de hangi marka olursa olsun, mutlaka yazar.
Özellikle yaz aylarında tercih yüzde yüz pamuklu olmalı. Daha serin zamanlar için yüzde otuz polyester kabul edilebilir.
Pamuklu giyecekler çabuk buruştuğu için, bazı kişiler tercih etmiyor. Bu nedenle içine polyester katıyorlar.
Zamanında Decathlon'un internet sitesinden son derece ucuz yüzde yüz pamuklu tişörtler almıştım. Hala sıcak havalarda kullanırım. Çok memnunum.
Markadan önce sağlıklı giyinmek önemli.
0
pro9it9is9
(24.06.20)
ben ozel gun degilse, kumas cok resmi, dokumlu durmayacaksa pamuklu tercih ediyorum.

polyesterler bence guzel duruyor, kolay kolay burusmuyor, salas bol seylerde hos duruyor. ama dediginiz gibi cok terletiyor. yazin giymek cok cok zor onlari.

kisin giydigimde de icimde uzun kollu ya da kisa kollu pamuklu bir tsort giyerim, boylece polyester bedenime temas etmez ve terlemem ya da zararli degil o kadar.

polyester kumaslarin kimyasal daha cok icerdiginden dolayi cilde zarar verdigini ve bazi vitaminlerin bu kumas etkisiyle vucudunuzdan aktigi hipotenizi de hatirlatmak isterim.

imkan varsa pamuklu, pamuk orani yuksek olarabilir. vizkon da guzel (vizkoz degil, viskon)
0
damba
(24.06.20)
asiri dikkat ederim. mumkun mertebe 100% pamuk aliyorum. en az %90 pamuk degilse kesinlikle almiyorum.
0
crucio
(25.06.20)
Klasik ceket pantolonda polyester az oranda olmalı yoksa ütü tutmaz. Gömleklerin hepsi içinde aynı şey geçerli. Tişört ve pantolonda ise polyestere gerek yok. Polyester dayanıklı kalmasını ve ütüyü tutmasını sağlar. Pamuk nefes aldırır. Oranlara evet dikkat ederim. Yüz polyester oranı tişört için çok fazla. Birde deodorant yerine karbonat kullan.
0
Topalordek
(25.06.20)
polyester su emmesi düşük bir malzeme, bu yüzden çabuk kurur ama kötü kokuları tutabilir. lcw'de ucuz 14-15 tl'ye %100 pamuk tişörtler de var, ama outlet kısmında denk getirmek gerekiyor. ya da pazardan bile almak mantıklı olabilir, gerçi şu aralar covid tedbirleri nedeniyle pazarlarda kıyafet satışı yasak diye biliyorum ama. kıyafetlerde mümkün mertebe pamuk lifi oranı yüksek seçilmeli, ben çok dikkat ediyorum şahsen eğer iş-toplantı gibi bir yerlere giyeceğim bir gömlek-bluz değilse. ama pamuk da çabuk kırışır, polyester fazla kırışmaz, o durumda da kırışmaması gereken ciddi kıyafetlerde polyester tercih edebilirim. ama yine de polyester de değil de viskon (viskoz/rayon) daha tercih edilebilir. viskon lifler pamuk liflerinin kimyasal yolla işlenmiş hali, tabi yine de pamuk en doğalı ama kırışması pamuğa göre az ve tamamen sentetik lif olan polyesterden daha sağlıklı bence. o yüzden diyelim ki ciddi kıyafet alacağım, yine de polyester değil de viskon daha tercihim oluyor.
0
pasp
(25.06.20)
açıp etiketine çoğu zaman bakmam, kumaşa dokununca pamuk mu polyester mi ayırt edebiliyorum.

polyester hava almaz, teri emmez dolayısıyla çok terletir. birkaç tane polyester tshirtüm var, soğuk havalarda falan giymek için kullanıyorum. sıcaklarda imkanı yok giymem, giyemem.
0
reanarchy
(25.06.20)
(4)

Istanbul anadolu yakasinda soz cikolatasi hazirlayacak yer

slashedduff
Tuzlad'an kadikoy'e kadar olur. Şöyle süslü puslu bir tepsi hazirlayacak ayni zamanda çikolataları da lezzetli bir yer önerilerini bekliyorum.
Tuzlad'an kadikoy'e kadar olur. Şöyle süslü puslu bir tepsi hazirlayacak ayni zamanda çikolataları da lezzetli bir yer önerilerini bekliyorum.
0
slashedduff
(22.06.20)
Kendi tepsinizi alın, ada manolya fiyat performans için iyidir.
Ağır olsun derseniz hacibekir
0
kisa
(22.06.20)
kadıköy de şekerci cafer ve baylan pastanesi geldi aklıma
baylan'ın çikolataları muhteşemdir . hacıbekir yazılmış
0
devilone
(22.06.20)
benimki baylan'dandı, gayet güzeldi. tepsisini annem ve kayınvalidemle birlikte paşabahçe'den almıştık, baya uyguna geldi. sonrasında kullanabiliyorsun -gerçi ben kullanmıyorum çok ağır süslü olduğu için de, annem kullanıyor :D -
0
pasp
(22.06.20)
ümraniye çakmakta direk çikolata üretip tepsisinide birlikte yapıp veren yer vardı oldukçada ucuza geliyordu şekerci cafere baylana falan bir sürü para verirsiniz hiç gerek yok araştırın
0
baknedicem
(22.06.20)
(5)

çalışanın işle ilgili araştırma yapması

duyurukullanıcısı
iş saatlerinde mi olmalı kendi çalışma saatlerinde mi olmalı?kendi rutin çalışmaları var diyelim ama işle ilgili bir kitapda okuması gerekiyor. kitabı okuma süresi 1 hafta diyelim.işe zamanında gelip 1 hafta kitap okuyup rutin çalışmalarını bekletmeli mi?yoksa rutin çalışmalarını sürdürüp iş ile ilg
iş saatlerinde mi olmalı kendi çalışma saatlerinde mi olmalı?

kendi rutin çalışmaları var diyelim ama işle ilgili bir kitapda okuması gerekiyor. kitabı okuma süresi 1 hafta diyelim.

işe zamanında gelip 1 hafta kitap okuyup rutin çalışmalarını bekletmeli mi?
yoksa rutin çalışmalarını sürdürüp iş ile ilgili olan kitabı evinde akşam veya haftasonu mu okumalı?
0
duyurukullanıcısı
(22.06.20)
kitap biraz gri bir alanda ama iş eğitimi iş saatinde olmalı bence.
0
insan opusen hayvandir
(22.06.20)
kesinlikle iş saatinde olmalı işle ilgiliyse. tabi kitabı okurken rutin işlere de devam edilmeli diye düşünüyorum.
0
mrtkp1234
(22.06.20)
ben arge personeliyim, bazen kendi kitaplarımı yanımda götürüyorum, ofiste de orta halli bir kütüphanemiz var, gün içinden herkes 1 saat kadar filan kitap karıştırıp bir hesabı ya da tekniği araştırarak geçiyor, diyebilirim.

günlük işleri aksatmadan, hali hazırda yürüttüğünüz görevle ilgili yanınızda kitap bulundurmanız ve iş vereni/patronu/müdürü huylandırmayacak kadar kitapla vakit geçirmeniz bence problem yaratmaz ancak uzun okumalar ve teorik bilgiler edinmek için mesai saatleri uygun değil diye düşünüyorum.
0
i destroy you
(22.06.20)
Rutin işler beklemez. Zaman kalırsa okunabilir. Ne yazık ki araştırmalar özel yaşamdan çalınarak tamamlanıyor.
0
pro9it9is9
(22.06.20)
aynen arge personeliyim, eğer işler yoğun değilse istediğimiz gibi okuma yapabiliyoruz ama genelde yoğun oluyor ve haliyle okumaların -hatta rapor yazımları falan da- eve kalabiliyor :/ ben de akademiden eve iş götürmiyim diye çıkmıştım -gerçi kadro da bulamadım yaş da geçiyor da işte eve iş götürmemek de bahanesi, avuntusu- ama ne fark etti anlamadım aw.
0
pasp
(22.06.20)
(2)

android telefondaki muzikleri tanilayip youtube a aktarma

baldan kaymak
nasil yapabilirim. 600 e yakin sarki var. taniyip bunlar diyerek liste olusturup online a gecmek adina soruyorum.
nasil yapabilirim. 600 e yakin sarki var. taniyip bunlar diyerek liste olusturup online a gecmek adina soruyorum.
0
baldan kaymak
(10.06.20)
shazam? tanılamak derken yani hiç isimlerini bilmediğin şarkılar mı bunlar? shazam'da diğer uygulamalar çalışırken uygulama üzerinde çalışma özelliği var da. oradan da youtube'a değil de spotify listene aktarabilirsin? spotfiy kullanıyorsan tabi.
0
pasp
(10.06.20)
anladığım kadarı ile mp3 olan dosyaları google müzik veya spotify gibi bir ortama geçirmek istiyor. benim de zamanında böyle bir problemim vardı. bir gün boyunca üşenmedim tek tek uğraştım :(
0
belkider
(10.06.20)
(4)

Poposunu temizlemeyen kedi

Euxinos
11 aylık dişi bi kedimiz var. Annesiyle beraber yaşıyor. Bu kediye ne annesi ne de ben poposunu temizlemeyi bi türlü öğretemedik. Aşıları var. Ben de sürekli silmiyorum ki alıştı diyeyim. İshal de değil. Ne yapmak lazım alışması için ?. Ya annesi temizliyor yada ara sıra dayanamayıp ıslak peçete ile
11 aylık dişi bi kedimiz var. Annesiyle beraber yaşıyor. Bu kediye ne annesi ne de ben poposunu temizlemeyi bi türlü öğretemedik.

Aşıları var. Ben de sürekli silmiyorum ki alıştı diyeyim. İshal de değil.

Ne yapmak lazım alışması için ?. Ya annesi temizliyor yada ara sıra dayanamayıp ıslak peçete ile siliyorum bu sefer de gidip halıda kuruluyor götünü. Kendisi kesinlikle ellemiyor.
0
Euxinos
(08.06.20)
bizim kedi de boyleydi, hic ogrenemedi. Vet karakteri bu yapacak bir sey yok demisri
0
cedex
(08.06.20)
Bizimki de öyle. Sırf poposunu temizlesin diye eve 2. kedi almayı düşünüyoruz :)
0
sacrilegious
(09.06.20)
bizimki de aynen böyle. üstelik tüylerini de temizlemiyor. bize de temizletmiyor ne poposunu ne tüylerini. sayko killah tipler bunlar, hiç bulaşma bence XD
0
pasp
(09.06.20)
Benim de kedim öyle maalesef, çok ender yalıyor, resmen tezahurat yapıyoruz. Yaş 16. Bundan sonra değişmez zaten :)
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
(5)

beyaz eşya alışverişi

dali dili havali korna
bu alışverişi yaparken genelde paketleri mi tercih ediyorsunuz yoksa web sitelerinden ya da mağazalardan ürünlerin her birini ayrı ayrı mı satın alıyorsunuz?
bu alışverişi yaparken genelde paketleri mi tercih ediyorsunuz yoksa web sitelerinden ya da mağazalardan ürünlerin her birini ayrı ayrı mı satın alıyorsunuz?
0
dali dili havali korna
(08.06.20)
ayrı ayrı aldım ben, aynı anda almak maddi olarak zorlayacaktı, yavaş yavaş istediğim modelleri aldım. ama 0dan ev kurulacaksa paketler mantıklı olabilir.
0
benaslinda
(08.06.20)
Mağazadan paket fiyatı alıp karsilastirabilirsin. Eğer düğün paketi vs ise yanında mutlaka hediye iste.
0
elorelia
(08.06.20)
üç yıl önce buzdolabı dışında tüm beyaz eşyalarımı değiştirdim, hepsini istediğim özelliğe göre ayrı ayrı aldım.
her markanın her ürünü iyi olmayabiliyor çünkü.

ama bütçeye ve öncelik sırasına göre de değişir.
evlenecekseniz, başka masraflarınız da olacaksa paketler daha mantıklı olabilir.
araştırmanız lazım.
0
blatta hiberna
(08.06.20)
paket aldık.7 yıldır bir sıkıntı yok.
0
sizofren06
(08.06.20)
biz düğün paketi gibi yaptık, mağaza tanıdıktı, paket içinde şu ürünleri öneririz dediler, tek tek almaktan ucuza geldi ve daha üst model aldık, üstüne indirim de yaptılar -annemin arkadaşının oğlu evlenirken de oradan alıp indirim yapıldı diye oraya gittik, bize daha bile ucuza gelmiş oldu XD kadın personel indirimi yaptırdı çünkü- bir de o haliyle süpürge hediye ettiler aksfjaşsfjaşfa ama tanıdık olmasa da yapabilirler, iletişiminize bağlı. aynı markanın başka mağazalarına da gittik birinde çok soğuk davrandılar, birinde çok tatlıydılar yine bir sürü indirim yaptılar mesela tanıdık olmamamıza ve avm içinde olmasına rağmen -not: pandemi öncesiydi- :/ bir de böyle daha geri yerlerdeki mağazalara gitmek de ucuza getirmek için bir ip ucu aslında.
0
pasp
(08.06.20)
(5)

yürüyüşe başladım

goodenuff
merhaba, 3 gün önce yürüyüşe başladım. fakat asıl amacım koşmak, yıllardır hiçbir spor yapmadığım için direkt baştan patlamayalım diye. ilk 1 hafta böyle yürüyüş yapayım daha sonra yavaştan koşmaya başlıyayım diye düşünüyorum. sabahları uyanır uyanmaz evden çıkıyorum. tecrübeli kişilerden tavsiye al
merhaba, 3 gün önce yürüyüşe başladım. fakat asıl amacım koşmak, yıllardır hiçbir spor yapmadığım için direkt baştan patlamayalım diye. ilk 1 hafta böyle yürüyüş yapayım daha sonra yavaştan koşmaya başlıyayım diye düşünüyorum. sabahları uyanır uyanmaz evden çıkıyorum.

tecrübeli kişilerden tavsiye almak isterim açıkçası, yani bunu yapmamın sebebi bir yandan vücudumda bulunan yağ oranını biraz dengede tutmak. kilolu bir insan değilim. ayrıca, psikolojik olarak iyi hissetme ihtiyacı. üşengeçlik ve hiçbir şey yapmama arzusu hayatımı bitiriyor, bu durumdan kurtulmak istediğim için.

neler önerirsiniz? şunu şunu yap, bunu yapma dediğiniz şeyler?

edit: bir de ios için bir uygulama arıyorum, önerebileceğiniz var ise. yani bu runtastic gibi.

teşekkürler.

not: e (24)
0
goodenuff
(22.05.20)
sabah çıkmadan önce sade kahve içebilirsin. yağ yakımına faydası olabilir. yürüyüş temponu arttırıp da diğer güne uyandığında eğer herhangi bir ekstra ağrı ya da yorgunluk hissetmediğin zaman koşmaya geçmeni öneririm. bu tempo arttırmaktan kastım da en az 7-8 kilometrelik mesafede bir kilometreyi 8.5 - 9 dakika arasında yürümek. koşmaya başladığında kilometreyi 6.5 - 7 dakikada koşabileceğin bir tempoyla başlamak iyi olabilir.

uygulama olarak önerim ise strava. candır.
0
gg bebe
(22.05.20)
Dizleriniz ne durumda? Ben askerde dizleri elime aldım, kütür kütür ötüyor. Severek, iyi hissederek koşuyordum ama diz eklemlerime, kıkırdağa büyük zarar vermişim.
0
le jeune turc
(22.05.20)
@gg bebe teşekkür ederim. sabah, geldiğim zaman sade kahve içiyorum aslında, aynı şey olur mu bilmem. yürüdüğüm mesafe git gel toplam 7km falan ediyor. 3. günümdeyim, diz kapaklarımın arkalarında (o bölgenin adını bilmiyorum) hafif bir ağrı var sadece. ama ertesi güne bir şey kalmıyor. ben bunu tembelliğe vuruyorum, yani düzelir diye düşünüyorum açıldıktan sonra şöyle 1 ay sonra falan. uygulama için teşekkür ederim ayrıca.

@le jeune turc dizlerimde bir problem yok, henüz üçüncü günümdeyim ama ilk başladığım gün falan ağrı oldu, özellikle diz kapağı arkası kaslarda. onun dışında bir problem yok, ama şuan biraz endişelendim acaba ileride böyle bir problem olur mu diye
0
🌸goodenuff
(22.05.20)
le jeune turc'un dediği şey diz kıkırdağında koşu ve yürüyüş gibi -özellikle de koşu- yükleme yapan eylemlerle ilgili olarak gerçekleşen bir durum, ki sizin durumunuzda da olacak. kesin olacak bu ama nasıl kötü etkileri azalır? mesela beri yandan dengeli beslenmek, atıyorum her gün koşu ve yürüyüş yapmamak ya da diz eklemine daha az zarar verecek sporlara yönelmek gibi -mesela eliptik bisiklet diz eklemine daha az zarar verir- gibi gibi. tabi ki doktor değilim ancak bildiklerim bunlar, daha fazla araştırma yapmak daha iyi olur.
0
pasp
(22.05.20)
Ben farkındalık oluşturmak için sordum diz sağlığınızı. Umarım enerjinizi düşürmemiştir
0
le jeune turc
(23.05.20)
(5)

Nikah Tarihi Erteleme

gregorsarımsak
Selamlar,Bizim Ağustos'ta nikahımız var fakat salgın dolayısıyla nikahlar davetsiz kıyılıyor şu sıralar. Ağustos'ta ne olur belli değil ama nikaha yurt dışından ve şehir dışından gelecek çok yakın ailelerimiz var - Nikah dışında düğün vs yapmayacağım için sevdiklerimiz yanımızda olabilsin istiyoruz.
Selamlar,
Bizim Ağustos'ta nikahımız var fakat salgın dolayısıyla nikahlar davetsiz kıyılıyor şu sıralar. Ağustos'ta ne olur belli değil ama nikaha yurt dışından ve şehir dışından gelecek çok yakın ailelerimiz var - Nikah dışında düğün vs yapmayacağım için sevdiklerimiz yanımızda olabilsin istiyoruz. Bu sebeple Ekim'e ertelemek ve onları da riske atmamak daha mı doğru olur diye düşünmekteyiz. Malum neredeyse 3 aydır her yer kapalı, hiçbir hazırlık da yapamadık evdi eşyaydı gelinlikti damatlıktı.
Daha önce nikahını erteleyen var mı? Böyle bir imkan sunuyorlar mı ve ne yapmamız lazım?
Belediyeyi arayıp sordum Temmuz'da arasanız yeter, erteleriz dediler ama çok da güvenemedim. Normalleştik, ertelemeye gerek yok falan derlerse diye endişe ettim açıkçası. Normal zamanda da ertelemeye izin veriliyor mu onu hiç bilmiyorum çünkü.
Aydınlatırsanız çok sevinirim
Teşekkürler.
0
gregorsarımsak
(21.05.20)
Bizde ağustos'ta düğün yapacağız fakat nikah tarihimizi maalesef bu olaylar çıkınca alamadık ve sadece düğün belli anlayacağın. Bu şekilde giderse ve iade alabilirsek bizde düğünümüzü iptal edip yalnızca nikah yapma taraftarı gibiyiz. İşimiz çok zor kaç senedir bekledik şimdide böyle oldu gerçekten büyük şanssızlık çoluğa çocuğa anlatsak inanılmaz cinsten bir dönemden geçiyoruz.Allah sizinde yardımcınız olsun.
Sorunuza istinaden ; evet normal zamanda da erteleme imkanınız mevcut nikahınızı sadece bir ay önceden aramanız yeterli oluyor.
0
madurumdamadurum
(21.05.20)
bizim 30 mayıstı, haftasonu sokağa çıkma yasağı belki devam eder diye 2 hazirana aldırdık, sorun olmadı.

bu arada şu durumdayken bile gelinlik diktirebildim maskeyle siperlikle vs. gerçi sorumlusu annem ve kayınvalidem, bana kalsa düz elbise alıp bitirecektim işi XD

eşyalara gelince, beyaz eşyaları daha yeni aldım, yani baya bildiğin korona döneminde aldım. odalar ve salonu şubat sonu almıştım olaylar patlamadan hemen önce. kalan ıvır zıvırlar için n11'dir hepsiburada'dır ikea'dır yardırıyorum ama inanılmaz güç cidden kargo yoğunluğundan dolayı. evet ikea'da bile kargo yoğunluğu var hiçbir şey anlamadım bundan, yani millet deli gibi eşya alıyor sanırım? neyse yani demem o ki halledebilirsiniz, önemli olan çelik gibi sinirler -ki bendekiler baya erimiş çikolata gibi oldular şu aralar, bildiğin gelin krizleri geçiriyorum aşdskaldkaid neyse bunu da deneyimlemiş olduk-

kıssadan hisse, canınızı sıkmayın. bizim nikahta muhtemelen sadece anne babalar kardeşler bir de belki teyzeler-dayı falan olacak ki onlar da salona giremiyorlar, salona sadece şahitler girebiliyor ama olsun, sağlık olsun ne diyelim? zaten çok da salladığımız bir mevzu değil aslında, maksat birlikte olmaktı ama böylesi de olur.

not: bu arada en önemli şeyi demeyi unutmuşum, ben bu ertelemeyi bir ay önce bile yapmadım, baya bildiğin geçen hafta yaptım, yani iki buçuk hafta öncesi falan oluyor yani.
0
pasp
(21.05.20)
açılın konunun uzmanı geldi... :)

bizimde nikah 30 mayıstı, nikahlar şu an sadece şahit ile kıyılıyor fakat uzaktan (eğer salon büyükse) izleyebiliyorlar..

eğer virüs, pandemi olmasaydı bile nihanızı erteleyebilirsiniz.. yçünkü biz cenaze sebebiyle ertelemiştik daha önce.. yani bir sebebi olmadan da şartlar şu an uygun değil diyip erteleyebilirsiniz..


burada dikkat edilmesi gerek konu sağlık rapolarları.. aldğınız sağlık raporunun süres max 6 ay geçerli.. ama şu an pandemi sebebiyle sağlık raporunu aile hekiminden aldıysanız kolaylık sağlıyorlar.. hemen yenisi veriyor.. çünkü bizim gibi çok insan var..


sağlık raporunu ne zaman almıştınız? ne zaman başvuru yaptınız ? tarih kurtarıyor mu?


bu arada bir önceki duyuruna da pasp güzel cevap vermiş, yine o cevap vermiş :) kendisini kutluyorum :)
0
xdenizx
(21.05.20)
Arkadaşlar çok teşekkürler, içim rahatladı valla.

Pasp son 2 duyurumdur can kurtaranım oldu gerçekten, sağ olsun var olsun:))

Sağlık raporunu tam 15 Ağustos ile 6 ay tutacak şekilde almıştık, Ekim için sıkıntı yaratacak o zaman o :( bir de benim sağlık ocağı ile verem savaş bambaşka yerlerde, hem çalışıyorum hem daha önce de büyük işkence olmuştu onları almak. Bunu düşününce tekrar bir içim sıkıldı, hadi bakalım :D
0
🌸gregorsarımsak
(21.05.20)
rica ederim :) bu arada evet onu unuttum ben ya kusura bakma, xdenizx haklı, sağlık raporunun 6 ayı geçmiyor olması önemli, onu bana da demişlerdi de işte kafa gidik :/

@xdenizx: salon büyüktür umarım bizde de ya, ben bir kere düğüne gitmiştim sanırım bizim yapacağımız yerde ama tam hatırlayamadım, malum düğündür nikahtır her zaman kalabalık oluyor, en azından iki teyzem girebilse iyi yani. hakkımızda hayırlısı artık :)
0
pasp
(22.05.20)
(7)

Eğlenmek için napiyorsunuz?

epistemic_regress
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabi
Yani 13 yaşında bir ergen gibi hayattan çılgınca keyif aldığınız zamanlar yaratmak için napiyorsunuz? Gülerken düşünmekten bahsetmiyorum. Şive komedisine gülmek gibi düşünün bunu. Evde yalnızken dans mi ediyorsunuz, arkadaşlarınızı feyk hesapla işletiyor musunuz? Anira anira gülmek istiyorum, napabilirim?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(11.05.20)
dinlediğimi kimsenin bilmediği dıptıs şarkılar açıp popomu sallıyorum evde saatlerce. çok rahatlatıyor.
0
pearson
(11.05.20)
hayvansı mizah için trailer park boys izliom
0
hasmetizm 2046
(11.05.20)
jackass ve southpark izliyorum. zaten jackass'in olayı 13 yaş ergenliği ama olsun XD
0
pasp
(11.05.20)
bir de playing star again +1, kedi, köpek vs şapşik hayvan videosu izleyip whatsapp gruplarıma da atıyorum. millet de bana atıyor aşldkiadaidsa ek olarak pearson da +1, dans ediyorum. başka salak şeyler daha yapıyorum ama hatırlayamadım, yaşlılık işte XD
0
pasp
(11.05.20)
Ben eğlenmeyi bıraktım bi 6 senedir falan. Anıra anıra güldüğümü de kendimi bildim bileli hiç hatırlamıyorum ama gülümsemek istersen hayvanların aptallıklarını izleyebilirsin belki fayda eder.
0
superfluid
(11.05.20)
redditte takılıyorum. bazı subredditler çok iyi. whatcouldgowrong-kidsarefuckingstupid ...

Deli deli dans ediyorum. sevgilimi de dansa zorluyorum, etmezse daha da saçmalıyorum. en son kıyafetlerle halay çektim.

en son sanırım koala challenge yaparken aşırı eğlendim.

whatsapp gruplarında millete sarıyorum :/
0
livaist
(11.05.20)
Ucuz ve düşünmeden güldüren mizahı sevmediğimi fark ettim.

Eğlenmek için sevdiğim bi şeyleri araştırıyorum ben ama sana gelmez herhalde.

Hmm düşüneyim başka ne yapıyorum? Twitter'da çok zaman geçiriyorum, kahkaha attığım da oluyo ama zaman olarak nadir yani senin için pek verimli olmaz.

Hayvan videolarından hiç keyif alamadım ben, valla eğlenmek için güzel tasarlanmış bayrak vs bakan biriyim ben. Onun için de Redditten takip ediyorum işte ilgilendiğim konuları. Yardımcı olamadım sanırım ama yazasım geldi..
0
nundu
(11.05.20)
(9)

evden calisan sirketler

in vino veritas
tahmini ne zaman ofislere donmeye baslarlar?
tahmini ne zaman ofislere donmeye baslarlar?
0
in vino veritas
(04.05.20)
Donenler oldu-6,5 hafta sonra
0
sunriseee
(04.05.20)
bayram sonrası çarşamba dönüyoruz dedik biz bugün.
0
benaslinda
(04.05.20)
bizim sirket bi tarih belirlemedi. ama donsen bi dert donmesen bi dert

evde calismak cok rezalet ve verimsiz. ama evde daha rahatmisim gibi geliyor bazen

tekrar ise donecegiz duygusu bana rahatsizlik veriyor. halbuki gayet severek gidiyordum isime
0
foster
(04.05.20)
Bayram sonrasi demistik 2 ay once. Muhtemelen de oyle olacak.
0
brkylmz
(04.05.20)
Yurtdışı firmasındayım, daha TR'de bir şey yokken bize büyük bir salgın hastalık geliyor evinize gidin dediler. Henüz dönüşle ilgili bir açıklama yapılmadı, global olarak olayın dinmesini bekliyorlar.
0
roket adam
(04.05.20)
Hükümet tarafında iyi tablo çizilmeye devam ettikçe evden çalışan kalmayacak gibi. Biz Bugün ofise geçtik artık, sabah trafikten zor gittim
0
gazozailacatmauzmani
(05.05.20)
yurtdisindayim, bize en iyi ihtimal haziran sonu, kotunun iyisi eylul, cok kotu sene sonu diyorlar senaryo olarak.
0
cooperr
(05.05.20)
biz geçtiğimiz iki hafta boyunca birer gün arayla gittik -mesela atıyorum daha üst düzey çalışanlar pzt çarş cuma, alt düzey çalışıp da sorumluluğu az olanlar salı perş gibi- bu haftadan itibaren ise tam zamanlı döndük işe. ama departman departman farklılıklar var yine de. mesela satın alma ve pazarlamanın yarısı var, proje ve argenin tamamı var, gibi gibi. departmandaki eleman sayısına göre değişiyor. bir de aralıklı oturuyoruz ya da cubiclelarda oturuyoruz, her departmanın kendi yemek süresi var, falan filan.
0
pasp
(05.05.20)
Bayramdan sonra yarı yarıya dönüşümlü çalışacağız.
0
cilekli pasta
(05.05.20)
(9)

Haziranda tatile gidilir mi ?

joehigashi
Salgından önce erken rezervasyon ile antalyada otel rezervasyonu yapmıştık.2-3 gündür haberlerde "tatilcilere müjde, sertefikaya sahip olan oteller açık olacak, güvenlik önlemleri alınacak vs." tarzı haberler dönüyor. Haziran'da tatile gidilir mi yoksa bu salgın süresince tatili unutalım mı ?
Salgından önce erken rezervasyon ile antalyada otel rezervasyonu yapmıştık.

2-3 gündür haberlerde "tatilcilere müjde, sertefikaya sahip olan oteller açık olacak, güvenlik önlemleri alınacak vs." tarzı haberler dönüyor.

Haziran'da tatile gidilir mi yoksa bu salgın süresince tatili unutalım mı ?
0
joehigashi
(04.05.20)
Tatil anlayışınıza bağlı. Eğer karantina ve seyahat kısıtları kalkarsa, kendi halinizde denize girmek, güneşlenmek, yürüyüş yapmak için falan gidilir elbette.
0
malheiros
(04.05.20)
bana gore onlar izin verse bile otele gitmek icin deli olmak lazim.
0
hot potato
(04.05.20)
Ben olsa gitmezdim.
0
karayel
(04.05.20)
İyi ki tatil satın almamışız diye seviniyorum.
En erken gelecek yaz.
0
pro9it9is9
(04.05.20)
Vallahi çok cesaretlisiniz. Çalışmak için mecburiyetten 2 gün işe kendi aracımla gidiyorum. Evimde 20 günlük çocuk var. Ben 2020 sonuna dek plan yapamazken Haziran da tatile gitmek çok uç bir karar gibi geliyor. Hayırlı olsun
0
oligomer
(04.05.20)
Ortak havalandırması olan hiçbir yere gidilmez. Şu an büyük tehlike havalandırmalar. Kendiniz sahilde ev kiralayıp üç beş gün az insanın olduğu koylara gidecekseniz ve evde kendi yemeğinizi yapıp mekanlardan genelde uzak duracaksanız belki.

Riske değmez bence.
0
tessera
(04.05.20)
bizim de haziranın ilk haftası balayımız var kıbrıs'ta, iptal etmeye çalışıyoruz. düğünü erteledik zaten, nikah yapacağız sadece, o da bildiğim kadarıyla sadece şahitlerle oluyor, yani ana baba bile içeri giremiyor :( belki izin alırız gerçi sosyal mesafeye uyarak falan. ama tatil bence de izin verilse bile gidilmesi çok riskli bir durum şu tarihler için. eylül-ekim için bile risk var bu arada, çünkü ikinci dalga bekleniyor"muş" gerçi muş mişle iş olmaz ama risk de çok yüksek.
0
pasp
(04.05.20)
ikinci dalga kesin olacak. benim bu sene için en büyük hayalim 1 kere daha ölüdeniz'de denize girmekti. ama maalesef artık imkansız. ulan 2020.....
0
matilda
(04.05.20)
tatile gidilir tabii de bunun tek yolu otel değil. ne derlerse desinler (sertifika alınması, dezenfekte edilmesi vs) koca oteller 3-5 kişiye hizmet edemeyeceği için illa risk olacak. ne gerek var.. zaten o kadar gerilime tatilin de tadını çıkaramazsınız.

ben nerdeyse koşarak market alışverişi yapıp çıkmaya çalışırken bi adam arkamdan geliyor, enseme enseme hapşuruyor. tamamen delirme sebebi.

karavan kiralayın, ya da çadır alıp arabayla ege koylarını gezin, ya da birkaç hafta için yazlık ev kiralayıp ya da tanıdık birinin yazlığına gidip, öncesinde dezenfekte ettirebilirsiniz. yemekleri de evde yapıp, kalabalık olmayan koylarda denize girebilirsiniz.

ama 2020 de otele gitmek bayaa bayaa intihar bence.
0
su olsam ates olsam
(04.05.20)
(2)

Çalışırken doktora yapanlar, deneyimlerinizi paylaşabilir misiniz?

i want to ride my bicycle
Merhabalar. Akademik kadro haricinde çalışanların doktora süreci nasıl ilerledi? Derslere gitmek için alınan izinler, tez yazarken yaşadığınız yıpranışlar vs. tecrübelerinizi paylaşmanız mümkün mü? Hangi alanda doktora yaptığınızı da paylaşırsanız çok sevinirim. Özellikle iş değişikliği anlamında kr
Merhabalar. Akademik kadro haricinde çalışanların doktora süreci nasıl ilerledi? Derslere gitmek için alınan izinler, tez yazarken yaşadığınız yıpranışlar vs. tecrübelerinizi paylaşmanız mümkün mü? Hangi alanda doktora yaptığınızı da paylaşırsanız çok sevinirim.

Özellikle iş değişikliği anlamında kritik bir noktadayım. Deneyimlerinizi paylaşmanız düşünce sürecime faydalı olacaktır. Şimdiden teşekkürler.
0
i want to ride my bicycle
(03.05.20)
Gece gündüz çalıştım. Geceleri çalışınca is yerinde gündüz izinli oldum. Sınıfta binbaşı vardı haftalık yıllık izne çıkıyordu. Ben de bazen uykulu uykulu gidiyordum.
Araştırmalar çok zaman aliyordu ve zorluyordu. Akademik olmak istiyorsan dil sorunun olmasın. İkincisi de kadro garantisi alabiliyorsan o zaman hamle yap. yoksa çırpınır durursun ağzınla kuş da tutsan böyle gelip gidiyor Malesef.
Yönetim (liderlik) doktoram var.
0
fempusay
(03.05.20)
metalurji ve malzeme mühendisliği alanında doktora yapıyorum, bir yandan da alanımla ilgili ama tez konumla ilgisiz bir işte çalışıyorum. çok zormuş cidden. ben yaparım diye düşünüyordum ama baya zorlanıyorum açık söylemek gerekirse. bir yandan da senin gibi iş değişikliği düşünmüyor değilim ama şu anki iklimde o da ayrı zor, iş yok (maaşım çok az o yüzden düşünüyorum açıkçası, arttırdılar ama bir yaraya merhem olmuyor.) ben ders döneminde okulda çalışıyordum projede, sonra tez dönemine geçip de proje bitince parasız kaldım, mecbur işe girdim. o yüzden şu anda çalıştığım yerde bazı belge durumları haricinde hafta içi okula gitmiyorum, o belgeler de altı ayda bir falan zaten götürülmesi gerekiyor, haftasonu deneylerim için gidiyorum. mühendislikte bir sosyal bilimlerde olduğu kadar metin yazımı olmuyor ama çok fazla deney yapman gerekiyor, ikisi de zor o yüzden diyebilirim tez yazarken.
0
pasp
(04.05.20)
(4)

saçlarımı küt kesmek istiyorum ama nasıl

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
yapabilirim?teşebbüs etmeli mi youtube tan falan videolara bakarak?
yapabilirim?

teşebbüs etmeli mi youtube tan falan videolara bakarak?
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(16.04.20)
Ahahah tabi ki hayır deneme
0
basond
(16.04.20)
ben kendi saçımı hep kendim keserim, sadece bu sene düğün olacak diye kuaföre gitmiştim, zaten o da olmuyor covid yüzünden. neyse, saçın baya uzunsa teşebbüs et derim ama, ben çok uzunken başlamıştım, uçlardan ala ala zaman içerisinde öğrendim. saçını kısacık ve çok tarz kesebilen arkadaşım da var gerçi, ama kısa ve katlı saçta makas izleri çok belli olmuyor, zaten o da bir yere kadar makasla kesip bir yerden sonra bildiğin jilete geçiyor şekil vermek için. iki ayna kullanabilirsin önlü arkalı. bir de şey var, saçını at kuyruğu yapıp -olabildiğince düzgün yapman elzem tabi ki- uçlarını büktükten sonra büktüğün yerin "altından" kesmen gerekiyor, yani elinle büküyorsun ya, elinin altındaki hizadan kesmen lazım, yoksa ayarı kaçar. saçın çok ise çok denemeni tavsiye etmiyorum, ama kıvırcık saçlıysan ve saç eşitsizliği gibi bir durum yaşarsan, yamuk kesmen durumunda belli olmaz zaten boyları, o da ir avantaj işte. bir de makasının her durumda acayip keskin olması lazım, onu da belirteyim.
0
pasp
(16.04.20)
Ben yaptım da, izninolursa dürüstçe yazayım, b.k gibi oldu. Erkek arkadaşıma düzelt dedim, kafama kase koyup kesmeyi teklif etti (._.). Son halim kınalı yapıncak. Evlerden uzak. Yapma, ne olur yapma !
0
velvetmorning
(16.04.20)
sonunu düşünen kahraman olamaz.
0
hasmetizm 2046
(16.04.20)
(2)

Yavru Kedi Fıtık

Take it away honey
Duyurunun güzel insanları,1- Önceki duyurumda da bahsetmiştim 55 günlük yavru bi kedimizi var. Geçen gün veteriner kontrolünde ufak bi fıtık olduğu ve genelde yavrular büyüdüğünde kapandığı söylendi. Ama içim rahat etmedi başına bununla ilgili bir şey gelen oldu mu? Geçmezse yapılacak ameliyat ciddi
Duyurunun güzel insanları,

1- Önceki duyurumda da bahsetmiştim 55 günlük yavru bi kedimizi var. Geçen gün veteriner kontrolünde ufak bi fıtık olduğu ve genelde yavrular büyüdüğünde kapandığı söylendi. Ama içim rahat etmedi başına bununla ilgili bir şey gelen oldu mu? Geçmezse yapılacak ameliyat ciddi bir şey mi?

2-Bir de yavrucağız elimi yalıyor sürekli sevgiden mi yapıyor yoksa bi eksiği gediği mi var. Oyun mu yapıyor. Sevgi gösterisiyse mutlu olacağım.:)

Cevap veren herkese sonsuz teşekkürler.
0
Take it away honey
(08.04.20)
2 ile ilgili olarak, küçük olduğu için sizi annesi gibi bellemiş olabilir, o nedenle elinizi yalıyordur muhtemelen. tabi ki de veteriner değilim ama yakınlık kurmak amaçlı yapıyorlar genelde. siz yine de mamasına suyuna dikkat edin, kediler bazen su içmeyi unutabiliyorlar -evet var böyle birşey- o yüzden suyu sürekli ve taze olarak olsun, derim naçizane.
0
pasp
(08.04.20)
hayırlı olsun. her yeni doğmuş yavruyu elle muayene ettirebilsek fıtık çıkar muhtemelen. ameliyatlık fıtıklar araba kazalarından falan kaynaklanıyor. bence veterineriniz kapanır demekte haklı, kapanmazsa yapılacak ameliyat diğer her türlü ameliyattan çok daha az riskli veya çok daha fazla riskli diyemeyiz, standart bir ameliyat olduğu için özel bir yaklaşım veya uzmanlık gerektirmemesi tesellidir ama gerek olacağını sanmıyorum.
0
bir garip melek
(09.04.20)
(10)

Marketten aldıkları yıkama

yetkili birine benzeyen abi
Marketten aldığınız şeylerin ambalajını yıkıyor musunuz?Sabunla, suyla vs.
Marketten aldığınız şeylerin ambalajını yıkıyor musunuz?
Sabunla, suyla vs.
0
yetkili birine benzeyen abi
(06.04.20)
Markete çıkmıyorum, getirden eve söylüyorum. Gelir gelmez de deterjanla hepsini yıkıyorum.
0
sta
(06.04.20)
hayır
0
xvyz
(06.04.20)
evet her şeyi bulaşık deterjanıyla yıkıyorum. uygun olanları kavanoz ya da saklama kaplarına aktarıp saklıyorum. tüm taze yiyecekleri aldığım gibi sirkeyle yıkıyorum. ilk hafta düzgün kurulamadığım için çürüdü bir çoğu,kurulamayı unutma.
0
denef
(06.04.20)
gofret, makarna, konserve, bira gibi şeyleri lavaboya koyup çamaşır sulu süngerle ovuşturarak yıkıyorum. (ambalajı müsade eden her şeyi)

meyveleri ve sebzeleri sabunlu suya koyuyorum. ovuşturarak yıkayıp duruluyorum, kuruyunca kaldırıyorum.

paketi karton olan şeyleri dezenfektanla siliyorum.

poşetleri ya atıyorum ya da çamaşır suyuna basıyorum.
0
hushhush
(06.04.20)
hayır
0
paramolacak
(06.04.20)
Bütün paketleri tek tek sabunlu suyla siliyorum, poşetler de dahil. Mümkünse suya sokarak temizliyorum. Meyve ve sebzeleri arkadaşın da yazdığı gibi sabunlu suda bekletip durulayıp kurutmaca. Damacanaları kolonya ile siliyorum.

Sirkenin hiçbir işe yaramadığını da belirtmek isterim. İnsanlar ısrarla hala sirke bir işe yarıyormuşçasına kullanıyorlar. Sirkeden medet ummayın lütfen.
0
rakunzelll
(06.04.20)
Bir sprey şişesine (yoksa camsil şişeside olur) %1 oranında çamaşır suyu %99 su ekleyin tamamdır. Hastane yoğun bakımlarını dezenfekte etmekte bile bu kullanılıyormuş. Ben gelen ürünleri beze bunu sıkıp, siliyorum.
0
kediyesellektoryapanadam
(06.04.20)
aynen hemen kullancaksam yıkıyorum yoksa 1-1.5 gün bekliyo bi köşede.
0
superfluid
(06.04.20)
biz de antibakteriyel antifungal -evet antiviral değil ama- ıslak mendil var, annem bir de ona hastanelerde kullanılan bir antiseptik var, virüslere karşı da etkiliymiş, onu sıkıp öyle siliyor. ya da kolonya. bazen de çamaşır suyu.

bazen de kombo yapıyor, sonrasında annemi balkona koyup havalandırıyoruz, yoksa kafayı buluyor alkjsdsşaskdjsa neyse, kara mizah bir yana, sirkeli suyu şundan dolayı da tavsiye etmem: 2 senelik gıda teknolojisi üzerinde 4 sene kimya okuyan çılgın araştırmacı bir arkadaşım var, sirkeli ya da tuzlu su -evet tuzlu suda yıkayan da var, yazayım dedim- sebze ve meyvelerde kullanılmaması gereken karışımlar, çünkü virüsü geçtim, normal zamanda da böyle temizlik yapan çok insan var, meyve ve sebzelerdeki olma ihtimali çok yüksek pestisitlerle reaksiyona girip insan için zehirleyicilik oranını arttırabiliyor. yani en azından kendisinin araştırmalarına ve kendisine güvendiğim için bunu diyorum, ama kendiniz de araştırırsanız daha iyi olur tabi.

bu arada annem eğer gelen torbalar sağlam plastiklerse, makinede yıkıyor. onu da belirteyim. hadi ben okb'liyim anneme noluyor onu anlayamadım :(
0
pasp
(06.04.20)
hayır yıkamıyoruz.

alırken genelde arka taraflardaki ürünleri seçiyorum. torbayı kendim götürüyorum zaten. kasadaki görevli ama malum dokunuyor hepsine. eve gelincede doğrudan balkona atıyoruz. yarım gün kadar balkonda duruyor. ama içerisinde bozulma durumu olan şeyler varsa peynir vs.. onları dolaba alıyoruz hemen. sonra poşetler 2-3 gün balkonda duruyor sonra çöp poşeti oluyorlar.

tamam dikkat etmek gerekiyor ama bence alınan herşeyi yıkamakta bana aşırı geliyor. tabi aldığınız ürün düzgün gözüküyorsa. zaten markette hele bir hapşurun veya öksürün. anında itlaf edilirsiniz orada kesin.
0
morcivert
(07.04.20)
(12)

Kabloneti nasi bilirsiniz?

KidLazer
Yeni tasindigim binada vodafone altyapisi yokSu an sadece kablonet bulunuyor. Kullananlar tecrubelerini paylasabilirler mi?
Yeni tasindigim binada vodafone altyapisi yok
Su an sadece kablonet bulunuyor. Kullananlar tecrubelerini paylasabilirler mi?
0
KidLazer
(05.03.20)
İyi biliriz. Birkaç sene önce kullanmıştım, bir daha kullanırım. Tv kanalı falan olan bir paketi vardı. TTNet'in falan yarı fiyatına aynı hız falandı. Kesilme ve yavaşlama sorunu da pek yaşamıyorduk. Tabi şu anda kullananlar daha iyi bilir.
0
prole
(05.03.20)
Geçen seneye kadar kullanıyorduk gayet mutluyduk kendisiyle, evi değiştirince geldiğimiz yerde yoktu kullanamadık, zaman zaman özlediğim oluyor.
0
angelus
(05.03.20)
24 ay taahhütle makul bir fiyata hem televizyon hem de 100mbps internet hizmeti alıyorum. Çok memnunum. Ama bölgeye göre değişebilir tabi.
0
Ufuk
(05.03.20)
İyi bilirim 7-8 sene sorunsuz kullandık
0
basond
(05.03.20)
ilk uzan ankara'da bizim bölgeye getirmişti, 20 sene falan oldu :D bir sıkıntı yaşamadık büyük denilebilecek
0
passion rules the game
(05.03.20)
bölgeye göre değiştiğini söylüyorlar. Ben taşındığım zaman komşulara sordum hepsi çok memnundu bende aldım 3 yıldır beraberiz bir hatasını görmedik iyi çalışıyor. Kota az gelir falan diye düşünüp yüksek paket almayın bu sırada. Kotanız dolunca 20 liraya extra 100 gb o aya özgü alabiliyorsunuz. 10-25-50 gb de 10-15 liraya extra alabiliyorsunuz. Müthiş rahatlık.
0
kraldan cok kralci
(05.03.20)
Bir yerde Kablo net var ise o kullanılır. Yoksa kablo net olan yere taşınılır.
0
infernalcadre
(05.03.20)
çok memnunum
0
dafuq
(05.03.20)
uzun yıllardır kullanıyoruz hiç problem yaşamadık. fiyat performans hiç üzmedi
0
gazozailacatmauzmani
(05.03.20)
2012'den beri kullanıyorum, hiç sorun yaşatmadı.
bu süreçte üç kere taşındım, üçünde de sıkıntısız şekilde transferi sağladılar.
0
hosein
(05.03.20)
yakın zamanda kablonet övmüşlüğüm var, yine buraya usulca bırakayım:
www.eksiduyuru.com
0
pasp
(05.03.20)
zaman icinde farkli sebeplerle tüm servis saglayicilari kullandim, su an yine kablonete döndüm. hic düsünmeden kablonet alin, kablonet yoksa internet bağlatmayin.
0
proteus
(05.03.20)
(9)

Pcde Marş Basmaması

rakunzelll
Merhaba.2 ay önce topladığım sapasağlam kasa, az önce ben diğer odadayken kendi kendine kapanmış ve açılmıyor. Kasaya elektrik akımı giriyor, çalışmazken anakartta yanan logo ışığı yanar durumda ve powerbank şarj edebiliyorum. Power sup sağlam gibi yani. Kasanın power düğmesine bastığımda anakart kı
Merhaba.

2 ay önce topladığım sapasağlam kasa, az önce ben diğer odadayken kendi kendine kapanmış ve açılmıyor. Kasaya elektrik akımı giriyor, çalışmazken anakartta yanan logo ışığı yanar durumda ve powerbank şarj edebiliyorum. Power sup sağlam gibi yani. Kasanın power düğmesine bastığımda anakart kısmından tıtınk diye mekanik bir ses geliyor ancak herhangi bir şekilde çalışmaya başlamıyor kasa. Marş basmaya çalışıyor da olmuyor gibi.

Düğmeye tekrar bastığımda aynı tıtınk sesi gelmiyor. Kasanın arkasındaki power supa giden düğmeyi açıp kapatmam veya fişi çekip tekrar takmam gerekiyor.

Bir arkadaşın ramleri çıkarıp geri takma önerisini denedim, işe yaramadı.

Problem nedir, nereden kaynaklanıyor olabilir, nasıl çözebilirim, en azından sorunun nereden kaynaklandığını nasıl bulabilirim, fikri ve önerisi olan var mıdır?

Intel 9700k işlemci
Rtx 2070 ekran kartı
1 tb m2 ssd
Asus rog strix anakart

Bir de hayırlı forumlar sanırım.
0
rakunzelll
(08.02.20)
bios pilini çıkarıp bekleyin veya bios resetleme jumper ları varsa onu yapın (kılavuzda yazar).

hala ekrana hiçbişey gelmiyorsa ilk aşama olarak farklı bi güç kaynağı ile denemek lazım.

eğer birden fazla ram varsa tek tek deneyin.
0
sttc
(08.02.20)
psu'dan anakarta giden güç kablolarının anakarta takılı olan uçlarına bakın. kısadevre sonucu kararma vs olabilir, böyle bir şey varsa kablolar biraz zor çıkar düz uçlu tornavida ile uçları hafif hafif kanırtarak çıkarın. anakart üstündeki ve kablo ucundaki kararmış bölgeyi gene düz tornavida ile kazırsanız yine alttaki iletken bölüm açığa çıkar.

kolay gelsin.
0
makbur
(08.02.20)
kolay gelsin, benzer durumu yaşamıştım, işlemcinin termal macununu yenileyince düzelmişti. bir de saçma gelecek ama, yakın zamanda elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi gibi bir araçla temizlik yaptın mı? elektrik süpürgesi vakumdan dolayı bir süre çalışmayı engelliyor, saç kurutma makinesi de saçma sapan yerlere toz kaçırabiliyor da ondan. evet böyle saçma temizlik yöntemleri uygulamışlığım var yani :/
0
pasp
(08.02.20)
güç kaynağı kaç watt ve verimlilik sertifikası varsa ne? işlemcin ve ekran kartın kuvvetli, 450-500 watt falan çeker bu haliyle tüm sistem, en verimli güç kaynağında bile 600 watt olması gerekir garanti için. bunun altındaysa ya da çok pahalı olmayan sıradan bir 750-800'lük bir psu ise problem bundan kaynaklı olabilir.
0
Bruce
(08.02.20)
Bios hiç gelmiyorsa anakarta bişey olmuş olabilir..

Fan kabloya takılıp ısınmaya yol açılmış olsa.. yine bios gelir..

Arkadaşın dediği gibi gpu cpu sağlam, psu 600ün aşağıysa olabilir..

Dediklerine bakılırsa psu ya odaklanmalısın.. bozulmuşta olabilir 80+ tır herhalde şöyle bi..

Corsair olmasın daha iki aylıkmış makinan; dün sipariş geçtim sf750 platinum.. çok para saydım be psu ya sözlük :(
0
hunharca ben
(08.02.20)
@pasp o şekilde bir temizlik yapmadım, ayı gibi para verdiğim için asla öyle bir riske giremen. Termal macundan olduğunu sanmıyorum çünkü daha 2 ay oldu toplayalı, ama macun deneyeceğim.

@Bruce @hunharca ben 850'lik psu kullanıyorum. Corsair CP-9020130-EU TX-M Serisi TX850M 850W 140mm Fan 80 Plus tam model adı.

Mutsuzluk.
0
🌸rakunzelll
(08.02.20)
Anakarta takılı olan ne varsa herşeyi sök, işlemci dahil.

Anakarta enerji ver, sonra kapat. İşlemciyi tak, enerji ver, sonra kapat. Bir tane ram tak, enerji ver sonra bak bakalım monitöre açılış ekranı geldi mi? Görüntü gelmediyse rami çıkar diğer rami tak.

HDD DVD Klavye vs bunların bu aşamada hiç önemi yok, önce sadece anakart-işlemci-ram ile açılış alman lazım.

Açılış ekranı geldiyse diğer bileşenleri tak.

Yok bu yöntemle ekran gelmediyse sorun ya anakartta ya da PSU'dadır.

Ama bence bu yöntemle açılacak, bir çakışmadan dolayı kaldı öyle.
0
John Bloor
(08.02.20)
noldu bu bilgisayar, sorun neymiş halloldu mu?
0
makbur
(10.02.20)
@makbur hiçbir şekilde çalıştıramadık kasayı, ofisten aldığım güç kaynağını bağladığımda çalıştı problemsiz. Benim psu patlamış. Belki benim evin elektrik sistemi kaldırmıyordur güvenlik için açılmıyordur, vs kaynaklıdır diye iyice teyit etmek için benimkini ofiste bir kasada denedik yine çalışmadı. Enteresan bir şekilde kasaya elektrik iletiyor ama çalışmıyor.

Netice olarak 3 ay önce aldığım 850'lik corsair psu patates. Bugün aldığım yerle görüşeceğim garanti, servis işlemleri için.
0
🌸rakunzelll
(11.02.20)
(5)

Evlilik Başvurusu

gregorsarımsak
Selamlar,15 Ağustos için nikah tarihi alacağız. Bunun için en erken sağlık raporunu 17 Şubat'ta alabileceğimiz yazıyor.Sorum şu, mesela ben bu hafta kan tahlilimi yaptırsam; haftaya akciğer olayını yaptırsam ama 17sinde aile hekimine teslim edip raporu alsam oluyor mu? Kan ertesi gün, ciğer akşam fa
Selamlar,

15 Ağustos için nikah tarihi alacağız. Bunun için en erken sağlık raporunu 17 Şubat'ta alabileceğimiz yazıyor.
Sorum şu, mesela ben bu hafta kan tahlilimi yaptırsam; haftaya akciğer olayını yaptırsam ama 17sinde aile hekimine teslim edip raporu alsam oluyor mu? Kan ertesi gün, ciğer akşam falan çıkar dedikleri ve ben de iş yerimden üst üste 2 gün izin almakta sıkıntı yaşayacağım için böyle mi yapsam diye düşündüm.

Bir de benim nüfus cüzdanım eski, 15 yıllık falan fotoğrafım var. Başvuru için illa bu yeni kimliklerden mi almam gerekiyor?
Evlendikten sonra zaten değişecek diye özellikle değiştirmemiştim.

Son olarak, ikimizin ikametgahından farklı bir yerde yapacağız nikahı. Nişanlım kendi müdürlüğünden izin belgesi alacak ama belgeleri raporu falan halledip mi alacak nasıl olacak? Araştırdık baya ama asla çözebilmiş değilim.

Yakın zamanda bu işlemleri yapmış olan varsa yardımcı olursa aşırı makbule geçer.
Şimdiden çok teşekkürler.
0
gregorsarımsak
(04.02.20)
Evet, sonra alıp versen de olur sonuçlarını. Ancak bir tuhaflık var; ciğer filmi vs. istenmiyor artık. Ayrıca siz gidip aile hekiminize evlilik için rapor istediğinizi söyleyince onun size gerekli formları vs. vermesi gerek. Senin olay çok komplike bir hal almış.
0
giovanne
(04.02.20)
1) olur
2)yeni kimliğini hiç almadı isen, eski kimliğini kullanabiliyorsun. bir akıllı kendini zanneden insanımız yeni kimliği alıyor sonra onu vitrine kaldırıp eski kimliğiyle işlem yapmaya çalışıyor, memurlar onu görüyorlar işlem yapmıyorlar. sonra da kıt zekaları ile "eski kimlik geçmiyormuş" diye dedikodu yayıyorlar sağa sola

bundan bağımsız olarak, kimlikte çok çok eski bir foton varsa memurlar geri çevirebiliyor. başıma gelmişti pasaport alırken. ama evlilik başvurusunda karşılaşmazsın sanıyorum. herkes muhtemelen nasılsa değiştireceğim diyordur ve eski kimliklerle başvuruyordur.
0
kenarortay
(04.02.20)
eski kimlikle başvurabilirsin.

izin belgesinin diğer belgelerle ya da raporla bir alakası yok. nikah başvurusu yaparken dosyanın içinde olması gerek sadece. 6 ay kuralı onda da geçerli ise ona uygun olacak şekilde istediğiniz zaman alabilirsiniz.

bizde akciğer filmi vs istenmemişti. rapor vermeye yetkili sağlık ocağına gittik. eşim kan verdi. 3 gün sonra da gittik raporu aldık. yani aile hekimine ayrıca teslim etmemize gerek yoktu. eğer bu şekilde aynı kurum içinde tahlil ve film olayını halledip sonra sadece rapor almaya gidebilseniz çok daha iyi olur. araştırın derim.
0
elorelia
(04.02.20)
yettim gari!

bu işlemlerin hepsini geçen hafta bitirdik ve inan ki üç hafta sürdü -izin alma-alamama-işleri uyduramama sebebiyle-

öncelikle kutlarım, sonralıkla Allah, Yehova, Kutsal Ruh, Zeus, Buda, Jüpiter, Krom, Kami-sama, Krishna, Force artık neye inanıyorsan ya da inanmıyorsan yardımcın olsun, çılgın bir gece geçirmeye -pardon, evlilik belgesi hazırlama sürecine- hazır ol!

aile hekimin uyuzsa şu dediğin şekli kabul etmeyebilir. o yüzden şunu yapabilirsin: aile hekimine ailenden biriyle birlikte git, de ki ben bugün tahlilleri yaptırıyorum, yarın sonuçları ve EVLİLİK İZİN BELGESİNİ annem/babam/ablam/abim/kardeşim vs teslim alacak, bu da kendisi -kendisini özellikle göster, doktorların kafaları yanık vaziyette yoğunluktan- kimliğimi kendisine vereceğim, gelip sizden alabilir mi, diye sor. uyuz değilse ok der. ama bir hafta önce tahlil yaptırıp sonra belge almana laf edebilir. ha, ama direkt gidip aile hekiminde tahlilleri yaptıracaksan sıkıntı olmaz muhtemelen, zaten sen randevu falan almadan direkt aile hekimine gidiyorsun, diyorsun ki ben evlilik izin belgesi alacağım, ne yapmam gerek? onlar da sana anlatıyorlar -bu arada buna da vaktin yoksa, bağlı olduğun aile sağlığı merkezini arayıp bilgi alabilirsin, yardımcı oluyorlar baya. bağlı olduğun aile sağlığı merkezini bilmiyorsan da, mhrs'yi ara, aile hekimini ve bağlı olduğun aile sağlığı merkezini sor. mhrs'nin sitesinden bakma, çünkü sitesinde doktorun kodu yazıyor, aile sağlığı merkezinin kodu yazmıyor (-_-) ben nişanlım için bakmıştım da, aile sağlığı merkezini ikametgahının olduğu ilçenin başka bir aile sağlığı merkezini arayıp doktorunun kodunu vererek bulabildim. sherlock gelip önümde diz çöker tevbe ister, o derece. o yüzden 182'yi arayıp aile sağlığı merkezini öğren, hatta alabiliyorsan telefonunu da al, alamıyorsan da netten aratırsan aile sağlığı merkezini, bulursun numarasını. orayı ara, bu soruları onlara da sor. dediğim gibi doktorun uyuz değilse yardımcı olur -bu arada doktora hakaret var hmmmm diyecek arkadaşlar, ailemde bir sürü doktor var, belirteyim- yani kısacası, senin iki gün üst üste izin almana gerek yok, biz anneleri yollayarak hallettik.

yalnız şuna özellikle dikkat et, sen tahlil sonuçlarını bir yere vermeyeceksin, sana verilen EVLİLİK İZİN BELGESİ'ni vereceksin. caps lock açık yazdım, çünkü nişanlım, evlilik izin belgesi istediği halde, geri zekalı sekreter "ayh hiç gerek yoook, doktor da yok zaten, siz tahlilleri verin yeterrr" dediği için, bir gün kaybettik. BİR GÜN. ve sonraki haftaya kaldı herşey. o yüzden üzerinde TALASEMİ (AKDENİZ ANEMİSİ) bilgisi de yazan evlilik izin belgesini muhakkak al. üzerinde doktorunun imzası ve mühür/damga falan da muhakkak olmalı. izin belgesinin üzerinde fotoğrafın kesinlikle olmalı. fotoğrafların mümkünse yeni olmalı -gerçi nişanlım erkek adam olduğu için "bana ne lan çekinmicem" dedi, sorun etmediler ama ben çok çöktüm bu ilişkiye başladıktan sonra alşskjdajda şaka şaka, saç rengim farklı diye belki sorun çıkarırlar dedim -manyak insan çok- o yüzden yeni çektirdim. buradaki önemli husus şu: TÜM BELGELERDE AYNI VESİKALIKLAR OLMALI. bu arada kesinlikle biyometrik fotoğraf olmaz, vesikalık istiyorlar. vesikalık da vesikalık. ona da dikkat et.

nüfus cüzdanlarının değiştirilme süresi uzadı ya da kalktı diye biliyorum, yani değiştirmen gerekmiyor, ama evlilikten sonra değiştirsen de olur sanıyorum. aslında bunu nüfus müdürlüğüne sorabilirsin ya da bağlı bulunduğun ilçenin ve evleneceğiniz ilçenin evlendirme dairelerine arayıp sorabilirsin -ama bazılarının kendilerinden haberi yok, aaa bizde evlendirme dairesi mi varmış? diyen mala ya da trole denk geldim. umarım troldür :( -

ikametgah farklılığına gelince: ya senin ikametinin olduğu ya da nişanlının ikametinin olduğu ilçenin evlendirme dairesine BİRLİKTE gideceksiniz. kesinlikle ayrı ayrı gidemezsiniz. aynı anda aynı gün gideceksiniz yani, o yüzden tekrar izin alman gerekecek, başka kaçarı yok. belgelerinizi beraber vereceksiniz. nikah memuru sizi bir görecek vs vs. of çok sıkıcı yaa resmen stres atmak için yazıyorum şu anda aşl.ksjdaida

şimdi evlendirme dairesine beraberce gittiniz, elinizde aşağıdaki belgeler olmak ZORUNDA - bu arada bu liste bahçelievler ve bakırköy belediyelerine göre hazırlandı, eğer farklı bir il-ilçedeysen lütfen evlilik izin belgesi alacağınız ilçenin evlendirme belgelerini öğren, çünkü ilçeden ilçeye istenen belgelerde ve sayılarında farklılıklar olabiliyor:

işte belgeler sıralı tam liste!

1) Nüfus cüzdanlarının Asılları ve önlü arkalı fotokopileri. bazı yerlerde fotokopi makinesi yok, o yüzden bunu yedekli alın.

2) Aile Hekiminden alınan Evlilik için Fotoğraflı SAĞLIK RAPORU (Sağlık Raporunda TALASEMİ (AKDENİZ ANEMİSİ) testi yapıldığına dair ibarenin bulunması zorunludur. Sağlık raporundaki fotoğraf ile evlilik işlemlerinde kullanılan tüm fotoğraflar aynı olmak zorundadır.


3) vesikalık fotoğraf (kaçlı çektirirsin bilmiyorum ama her yerden AMA HER YERDEN vesikalık istiyorlar, çünkü hem sağlık belgeleri hem de diğer belgeler için) BİYOMETRIK FOTOĞRAF KABUL EDİLMEZ. Fotoğraflar mat olmalı, fotokopi ve parlak olmamalıdır. Evlilik evrak işlemlerinden kullanılan tüm fotoğraflar aynı olmak zorundadır.

4) ADRES YERLEŞİM BELGESİ (İKAMETGAH) (İkametgahı e-devletten alabilirsin, yine yedekli al derim, nolur nolmaz)


5) Her iki çift de Bakırköy'de oturmuyor ise oturdukları yerin Evlendirme Memurluğundan Evlenme izin belgesi alınması gerekmektedir. (birimiz bahçelievler diğerimiz maltepe ikametgahlıyız da ondan, bunu böyle bırakıyorum yardımcı olması için)

Bir de, yanınızda bir miktar nakit para olsun. Miktar belediyeden belediyeye değişiyor diye biliyorum ama mesela izin belgesi bahçelievler için 150 tl idi. bakırköy belediyesi ise nikah günü için para istiyor olabilir, onu tam bilemedim çünkü biz kokteyl yapıcaz diye zaten kira falan ödedik, içinde yer alıyor olabilir.

izin belgesi aldıktan sonra, nikahı yapacağınız belediyeye yine birlikte gidip belgelerinizi teslim ediyorsunuz. size pusula veriyorlar hangi gün nerede saat kaçta nikah olacak diye. birkaç imza alıyorlar, yine nüfus cüzdanı fotokopisi ve vesikalık alıyorlar ama yukarıdaki listedekiler zaten bunları da içeriyor.

başka sorun olursa cevaplayabilirim :)
0
pasp
(04.02.20)
Hepinize çok teşekkürler.

@pasp valla ellerin dert görmesin, mükemmel açıklamışsın. Çok teşekkür ederim :)
0
🌸gregorsarımsak
(04.02.20)
(11)

kadıköy/moda yaşlı bina sorunsalı

hicgudu
selamlar ahali,caferağa moda civarında satın almak için ev bakıyorum. yeni yapılan apartmanları çok sevimsiz buluyorum. fiyatlar da epey uçuk zaten. odaları küçük küçük, tavanlar alçak,seramiğinde dolabında bi estetik yok vs vs. bi daral geliyor yani.bu civarları bilenler eski evlerin ne kadar ferah
selamlar ahali,
caferağa moda civarında satın almak için ev bakıyorum. yeni yapılan apartmanları çok sevimsiz buluyorum. fiyatlar da epey uçuk zaten. odaları küçük küçük, tavanlar alçak,seramiğinde dolabında bi estetik yok vs vs. bi daral geliyor yani.
bu civarları bilenler eski evlerin ne kadar ferah ve geniş olduğunu bilir belki. bu evlerden uygun fiyata bulup içini zevkime göre yaptırmak istiyorum. niyet bu olunca da akla hemen deprem geliyor tabii. bu binaların çoğu 30-50+ yaşında evler. elinde tapu olmayınca deprem kontrolü de yaptıramıyorsun. satacak kişiler haliyle 'kaç yıllık bina tek bi çatlağı yok.' diye afkuruyorlar ama tabii ki insana inancimiz yok :)
sizin fikriniz nedir bu konuda? çok mu mantıksız düşünüyorum :/
0
hicgudu
(10.01.20)
deprem bir faktör ise son 5-6 senede yapılanlar hariç moda'nın genelinden uzak dur. depremle dümdüz olacak yerler arasında özellikle işaret edilen yerlerden.
0
zgrydn
(10.01.20)
gayet mantıklı düşünüyorsunuz. ya yeni ev bakın, ya da kıyıdan uzakta zemini sağlam yerlerden bir şeyler bakın.
0
candide
(10.01.20)
moda deniz iskelesi en saglami geliyor bana da. dogru dusunce
0
baldan kaymak
(10.01.20)
hepiniz de haklısınız bence. yönetmeliğe uygun yapıldıgı için 99 sonrası binalar illa ki biraz daha mantıklı geliyor. ama dediğim gibi şekli şemali içime sinmiyor. hem 1 milyon üstü para vericeksin hem de yık dök yapacaksın.
bi de diyorum ki o eski moda evlerinde yaşayan baya bi aklı fikri çalışan, istese o an evinden taşınabilecek maddi güçte insanlar var.
sonuçta ciddi bi para verilecek sansımı deniyim yaee şımarıklığı yapılcak konu diil tabii
0
🌸hicgudu
(10.01.20)
Çatlak matlak fark etmez. Düz hesap 2000 öncesi yapılmış bütün binaların yapımında tek kriter binanın kendi kendini taşıyabilmesi. İstanbul gibi ciddi bir deprem tehlikesi altında olan bir şehirde semtten bağımsız olarak bina 18 yaşından eski ise direkt elenmeli.
0
denizgonen
(10.01.20)
Saçmalama.
Hayatında hiç ciddi bir deprem yaşamamışsın sanırım.
Hadi her şeyi geçtim, eski bina deprem bölgesinde olmasa bile sorun. Komşu soğan pişiriyor, kokusu bizde. Gürültü, ısı yalıtımı sıfır. Yazın camlar açıkken tüm çiftler toplu halde sevişiyor gibiyiz.
Mesela elektrik, su tesisatını napacaksın? Ayrıca evi satın almaktan bahsediyorsun, sen aldığında 40 yaşındaysa biraz kullandıktan sonra iyice yaşlanacak yatırım açısından da anlamsız, kime satacaksın?
Daha dün Cemal Süreyya’nın üst sokağında “bu bina risklidir” yazıp boşaltmışlar, bitişik nizam duran yanındaki binada en alt kat sahibinden satılıktı :/

Eski ev romantizmi yapacak alt yapımız mı var bizim? Sanki normal bi ülkeyiz de.. o dediğin Londra’da falan olur.

Kadıköy için 99 sonrası ilk 10 yılda yapılan evler iyidir (ki onlar bile 10 yaşını geçti) son 5 yılda yapılanlarda denetime güvenmiyorum.
Not: modadan bildiriyorum.
0
jimjim
(10.01.20)
@jimjim çok haklısın.
ikna oldum ben.
0
🌸hicgudu
(10.01.20)
Çok ama çok kötü bir düşünce
0
otopsicocugu
(10.01.20)
eski apartmanların çoğunda kirişler süreksiz, salonda kötü görünmesin diye devam ettirilmemiş kiriş çok daire gördüm. denetim olmayınca aşağı katlarda kolon kesenler de çok. 2000 öncesi tüm binalar sakıncalı. şu an ben de Kadıköyde 40 senelik binadayım yakında çıkmaya çalışacağım buradan. ev sahiplerine sorsan bina taş gibi ama kat koridoruna denk gelen yerdeki kirişte devasa çatlak gördüm geçen. bizim insanımız akıllanmaz da
0
windows95
(10.01.20)
herkese bir ek de ben yapayım: 99 depremi öncesinde yapılan binalarda kullanılan malzemeler de sakat, özellikle inşaat demiri dediğimiz yapı. tabi deniz kumu kullanmış olma ihtimalleri de var :/ ben de gerçi şu anda 40 yıllık evde oturuyorum ama apartman sakinleri anlaşabilse çoktan yaptıracaktık. o yüzden gerçekten de londra vs gibi bir yerde olmadığımız sürece, eski ev romantizmi yapmayalım :( ki ben de aşırı severim öyle evleri ve kadıköy'de kiralık gördüğümde tutmak da istedim, ama aile vazgeçiriyor tabi ki.
0
pasp
(10.01.20)
doğru maalesef...
yeni yapılan bir sürü kentsel dönüşüm inşaatları var. onları beklemek gerek biraz. fiyatlar cidden çok yüksek ne yazık ki.
şu an da oturduğum ev 60m2, artık gerçekten sığamıyoruz.
ne oturdugum ev satılıo, ne de isteğime göre yer bulabiliyorum.god damn it :((
0
🌸hicgudu
(11.01.20)
(17)

İzlerken Üşüyeceğim Bol Karlı Duygusal Film

wertyu
İmdb top 250 filmlerindense muhtemelen biliyorumdur. Böyle alive, gagma napiri gibi değeri pek bilinmeyen, kıyıda köşede kalmış, underrated dram/duygusal filmi varsa tavsiyenizi bekliyorum. Stalingrad gibi kış mevsiminin şartlarını güzel yansıtan savaş filmi de olabilir.
İmdb top 250 filmlerindense muhtemelen biliyorumdur. Böyle alive, gagma napiri gibi değeri pek bilinmeyen, kıyıda köşede kalmış, underrated dram/duygusal filmi varsa tavsiyenizi bekliyorum. Stalingrad gibi kış mevsiminin şartlarını güzel yansıtan savaş filmi de olabilir.
0
wertyu
(07.01.20)
izlemediysen pianist
0
try again fail again fail better
(07.01.20)
Kalandar soğuğu var mis gibi film.
0
hindistan cevizi
(07.01.20)
Transsiberian
0
sutlu nescafe
(07.01.20)
voskhozhdenie
0
we are floating in space
(07.01.20)
A simple plan
0
deer hunter
(07.01.20)
arctic
0
jelly bear
(07.01.20)
nord.
0
sanat guresi
(07.01.20)
moskova'daki orta asya göçmenleriyle alakalı bi film var ayka diye. epey etkileyiciydi bence.

www.imdb.com
0
tepedeki psychedelic adam
(07.01.20)
Lilja4ever
:(
0
philiptraum
(07.01.20)
Mülteci sorunu, yoksulluk, kaza/afet, zor yaşam şartları, işgal gibi içerikler aslında aradığım macera/aksiyon/mucize tarzında değil.
Kalandar soğuğu çok ilgimi çekti konusuna ve fragmana baktım.böyle yerli filmlerin olması sevindirici. Pianisti biliyorum. Tv de defalarca verdi. Diğerlerine de bakacağım.

Ekleme: lilya 4-everi izledim. çok sevmiştim. Başlığı açarken örnek verecektim aklıma gelmedi. Sağolun.
0
🌸wertyu
(07.01.20)
Never Cry Wolf (1983)

www.imdb.com

pek bilinmez, güzel filmdir.
0
efreet sultan
(07.01.20)
Tarık Akan - Yol
Tarık Akan - Deli Deli Olma
0
onemoremile
(07.01.20)
dekalog 1-2
0
lalu
(07.01.20)
nuri bilge ceylan - kış uykusu.
0
pangea
(07.01.20)
wind river

kış uykusunu sakın izleme zamanına yazık
0
egokalp
(07.01.20)
noi albinoi?
0
pasp
(07.01.20)
Narayama bushikô (1983) www.imdb.com
0
9kuyruklukedi
(07.01.20)
(7)

Farenjit bu kadar süründüren bir şey miydi

trgydl
Dört gündür yatıyorum hala yutkunduğumda acı ötesi acı varDün antibiyotiğe başladım Ateşim azalmadıSürünüyorum iştahım yokYatamıyorum Bile acıdan
Dört gündür yatıyorum hala yutkunduğumda acı ötesi acı var
Dün antibiyotiğe başladım
Ateşim azalmadı
Sürünüyorum iştahım yok
Yatamıyorum Bile acıdan
0
trgydl
(06.01.20)
bademcik iltihabı gibi olabilir mi? bu ara çevremde baya insan var ateşler içinde 5-6 gün savaş verdiler. salgınımsı bir durum sanırım. yoksa normal basit faranjit genelde 2 günde hafifliyor, ateş de pek yapmıyor. bir arkadaşım hastanede kaldı bir gece bu yüzden, diğer biri de ciğerlere inme şüphesiyle baya bi uğraştı. ihmal etmeyin doktora gitmeyi.
0
awlmi
(06.01.20)
Beni en çok seven hastalıktı..Yılda 3-4 defa yakalanırdım.Eskiden 10 gün boyunca yataklara düşürürdü beni 6 kere iğne ve ekstra antibiyotik ile ancak geçerdi.. Yeme alışkanlıklarımı değiştirip biraz vücudumu hareket ettirmeye başladım. 2.5 günde geçti geçen sene yakalandığımda.. Belki biraz daha kendinize iyi bakmalı radikal kararlar almalısınız sağlıklı yaşam adına..
0
denizmaniaherif
(06.01.20)
Farenjit cok kotu bir hastalik. 1 kez gecirdim, 2 hafta yattim.
Kendinize dikkat edin. Dinlenin iyice.
0
kuehles blondes
(06.01.20)
faranjitin kötü tarafı önlem alınmazsa bronşite veya daha kötüsü sinüzit iltihabına çevirmesi. 2-3 sene üst üste sinüzit iltihabına çevirerek beni haftalarca yatak döşek süründüren bu hastalığa karşı son zamanlardaki tedavim alkol oranı %70'i bulan bulgar rakısı ile gargara yapıp sonra da birkaç shot atıp uyumak.
çok sıcak ve çok soğuk şeyler yiyip içmeyin sakın.
0
halanne
(06.01.20)
oyy ben de geçen hafta atlattım, hatta iş arkadaşlarımın ikisi pert oldu benim gibi. ondan önceki hafta patron atlattı, kesin bize de bulaştırdı (-_-). apartmanda da bir sürü insan hastaydı. bademciklerin üzerinde beyaz bölgeler varsa kriptik anjin kulübümüze hoş geldin :( öldürmüyor süründürüyor şerefsiz <insert here ana avrat yedi ced küfür> antibiyotik gerekebilir, eğer beyaz bölgeler varsa normalde on tane penisilini gacırt diye yapıyorlar ama ben yarım kutu cefaks + yarım kutu cec ile atlattım. türkmen bir komşumuz var kadın sadece sarımsak + theraflu ile atlattı nasıl yaptı ben de bilmiyorum kadın resmen babushka (rus teyzelerden öğrenmiş sarımsağı, doğal antibiyotik ya) bence direkt doktora git, hiç aksatma. şansıma dört kilo birden verdim iki günde, tek artısı bu oldu bana XD kemiklerim öldü acıdan, hatta vücudumda bilmediğim kasları falan keşfettim o derece pis bir hastalık ki romatizmam var yıllardır çekiyorum ağrı, ondan bile beter bu <insert here ana bacı küfür> hastalığı..

özet geç diyenler için: doktora gidiniz efendim.
0
pasp
(06.01.20)
farenjit olmamak için sürekli takviye alıyorum.
0
sizofren06
(06.01.20)
maalesef faranjit (gırtlak iltihabı) biraz öyle. hatta kronik ve akut olmak üzere iki tip var. biraz uzun sürebiliyor. boğazınızda cam kırıkları varmış gibi hissiyat, yutkunma zorluğu, halsizlik vb etkileri olabiliyor. bol bol dinlenmek , sıvı tüketmek, fazla konuşup sesi yormamak gerekiyor. adaçayı (hazır poşetler değil) gargarasını gün içinde boğazınızda gargara yapmak faydalı olabilir.
0
sinerji
(06.01.20)
(10)

12 yaşında erkek yeğen için laptop ne alabilirim? bütçe 1500 tl

ykyt
Açıkçası bunun için çok para ayıramıyorum 1500 liraya iyi bir şey alabilir miyim?çocuk sevinsin, ayrıca 12 yaşında çocuk ne yapar laptop ile çok fikrim yok. artık onun için eğleneceği ve ona faydalı şeyleri yapması için yeterli gelir mi bu bütçe?
Açıkçası bunun için çok para ayıramıyorum 1500 liraya iyi bir şey alabilir miyim?
çocuk sevinsin, ayrıca 12 yaşında çocuk ne yapar laptop ile çok fikrim yok. artık onun için eğleneceği ve ona faydalı şeyleri yapması için yeterli gelir mi bu bütçe?
0
ykyt
(01.01.20)
12 yaşındaki çocuğun bilgisayarda yapacağı tek şey oyun oynamaktır. Onun içinde 5000 liralık bütçe gerekir. Almanızı tavsiye etmiyorum açıkçası. 2 ay sonra youtube’da dona dona oyun videosu izlerken nerden çıktı bu ya diye küfreder muhtemelen bilgisayara. O fiyata olan pc incelemelerini izlerseniz doğru düzgün video bile açamadığını görürsünüz

Telefonu yoksa telefon alabilirsiniz. Ya da başka elektronik aletlere bakabilirsiniz.
0
avatar is back
(01.01.20)
samsung'un iyi bir telefonu var. anneannesi almıştı. yani ben de ucuz bir şey alıp kullanamayacaksa hiç almama taraftarıyım. kendime 1500 liralık alırım çünkü ubuntu kurup libre kullanırım sadece oyun falan da almam ama çocuğa ne istersin sorma gafletinde bulundum ve tabi ki laptop dedi, 5000 tl verme durumum yok malesef. onun için uygun bir şey mantıklı mı diye sormak istedim size. eğer mantıksız görürseniz almayıp başka bir şeye yönelmek istiyorum.

elektronik şey almasam ne alacağım? onu da bilemedim ondan elektroniğe bakıyorum. elektronik alsam ne alacağım bilgisayar dışında makey alsam, tek başına çözebilir mi bilemedim. mbot falan da çok pahalı.

yeni nesil çocuklara hediye almak çok zor yahu.
0
🌸ykyt
(01.01.20)
o yaşlardayken pentium 3 866 mhz 128 mb ramli bir bilgisayar alınmıştı akrabam tarafından. asla "bu ne böyle götüm gibi" diye hayıflandığımı hatırlamıyorum. bütçeniz 1500 lira ise o fiyata alacağınız bilgisayar için size küfür etmez mutlu olur.

www.ebrarbilgisayar.com

(bkz: lakırtı)
0
goodz
(01.01.20)
Oyun oynar.
Alacağın pcde yeni neslin sevdiği oyunları pek oynayamaz.
Ben olsam o paraya 2. El ps4 alır veririm.
0
kambek
(01.01.20)
kesinlikle laptop almanızı tavsiye etmiyorum, yeni nesil çocukları eskiler gibi kalender değil, bana da goodz'a alınan gibi bir bilgisayar alınmıştı, belki on seneden fazla kullanmışımdır, benden sonra kardeşim de kullanmıştır -ki o da az küfretmedi- ben ne küfür ettim ne birşey yaptım -tamam illa ki biraz etmişimdir çünkü mühendislik öğrencisisin autocad'de zorlanıyorsun ödev yaparken, hoş değil- ama çok da güzel idare etmişimdir. şimdi sizdeki çocuğun bir yaş büyüğü kuzenim var, elindeki bilgisayar niye sims 4 açmıyor diye ağlıyor -kız çocuğu bu- ha pubg, fortnite falan da oynamıyor değil ama telefondan falan sanırım oynuyor. bize geldiğinde benim bilgisayarda sims 3 oynuyor, ona bile kızıyor niye 4 yüklemiyorsun diye. e bilgisayarın donanımı yetmiyor eşşek sıpası! diye kızıyorum ama nafile, git kendine yeni bilgisayar al, alırken de bana da al, diyor (-_-) yani yeni nesille baş edilmez :D bence de olabiliyorsa oyun konsolu daha iyi olur, diye düşünüyorum.
0
pasp
(01.01.20)
Xbox One S All-Digital Edition alın.

Game Pass aboneliği ile birlikte tonla oyun demek.
0
amateur
(01.01.20)
kindle alin
0
Leonardo~Da~Vinci
(01.01.20)
Bence de 2. el PS4, tabi yoksa.
0
John Bloor
(02.01.20)
Ben de eğlence için xbox derim ama her evde bilgisayar olması taraftarıyım aynı zamanda, insanlar bilgisayarı önemsemiyor ve aileler de önemsemiyor ama bildiğiniz bilgisayar kullanmayı bilmeyen bir nesil yetişiyor aslında, en aptalın, kedinin köpeğin bile kullanabileceği tabletler-telefonlar ile beyin çürütüyorlar. Evet xbox alın :D
0
atom karincanin torunu
(02.01.20)
ya oyun oynar ya da oyun oynayan yutubir videosu izler. insan anlam veremiyor ama oyle, kufrede kifrede pc oyunu oynayan 16-26 yas araliginda tiplerin videolarini izliyorlar.

satranc veya muzik kurslari olabilir alternatif.
veya kaykay, paten gibi sportif bir hediye.
0
jimicik
(02.01.20)
(20)

evinize ayakkabı ile giriyormusunuz?

abelardo
geleneksel şekilde dışarıda ayakkabıyı çıkarıp içeri çorapla mı girersiniz?yoksa içeri ayakkabı ile mi girersiniz? ayakkabıyı nerede çıkartırsınız?
geleneksel şekilde dışarıda ayakkabıyı çıkarıp içeri çorapla mı girersiniz?

yoksa içeri ayakkabı ile mi girersiniz? ayakkabıyı nerede çıkartırsınız?
0
abelardo
(26.12.19)
dışarıda çıkarırım. çok acil bir şey oldu, bir şey almam gerekti, ancak o zaman girerim. sonrasında yerleri iyice temizletirim. evde çorapsız dolaşırım, akşam yatarken bakarım, ayak tabanım kirlenmişse temizlik görevlisini kibar bir dille uyarırım.
0
Jesus Christ
(26.12.19)
evin içine girince koridorda.
0
helenart
(26.12.19)
bir ara ayakkabıyla geziyorduk ama uğraşamadım, onun için haftada iki kere temizlik için biri gelmeli, bizim düzende yemedi.

ayakkabıları çıkartmaktan kastettiğiniz ayakkabısız gezilen evde nerede çıkartıldığıysa; portmantonun/ayakkabılığın önünde bi alan var orada çıkartıyoruz, yerine koyuyoruz. hangi geleneksel yöntem? dans stüdyosu önü mü, çadır girişi mi kapı önü? apartmanlar öyle şeyler için zaten uygun yerler değil olsa bile benim olan şeyi neden dışarıda bırakayım?

ayrıca konuyla ilgili eğlenceli bir yazı için bknz;
www.gazeteduvar.com.tr
0
jimjim
(26.12.19)
Evde ayakkabı ile dolaşmıyoruz.
Eskiden bir holümüz vardı orada çıkarırdık. Yeni evde kapı koridora açılıyor. Ayakkabı ile girsem dışarının pisini bir yerde sınırlayamayacağım için dışarıda çıkartıyorum. Son anda bir şey unuttum, basıp giriyorum içeriye. Bizde maalesef temizlik görevlisi bizzat kendim olduğum için sonra paşa paşa siliyorum. Bazen de silmiyorum. Kendime kibarlık yapıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.19)
Hayır.
Geleneksel olarak kapı önünde çıkarıp içeride çorapla, terlikle dolaşmaca.
0
livaneli kadir
(26.12.19)
eskiden holde giyer çıkarırdım artık kapıda çıkarıyorum.
0
sir gawain
(26.12.19)
eşiğin gerisinde çıkarıp yere çorapla basıyorum. ayakkabıyla girenler temizlikle nasıl baş ediyor bilgim yok.
0
muslugubozukhayrat
(26.12.19)
Ayakkabılarımı evin içinde, holde çıkarıyorum. Misafirler geldiğinde rahat ederlerse ayakkabılarını çıkartmayabileceklerini söylüyorum, çoğu ayakkabıyla giriyor.
0
fotrsapka
(26.12.19)
anne terliğini kafada değil ayakta tercih ettiğim için çıkarıyorum.
0
onemoremile
(26.12.19)
Ayakkabıları evin içine gire girmez girişte, portmanto'nun önünde çıkarıyorum.
Ben çocukken kapı önünde ayakkabı çıkartmak = kapıcının evinin önü
Şeklinde bir imaj / bilgi olmuş kafamda.
Eşim ailesinin evine ilk gittiğimde ve kapının dışında ayakkabı çıkarıp, çıkanları da dışarıda bırakınca baya şaşırmıştım
0
Corc
(26.12.19)
ayakkabıyı girişte çıkarıyor sonra alıp içerideki ayakkabılığa koyuyorum. terliklerimi sabah işe giderken giymediğim için odada kalıyor, akşam işten gelince odama gidip terlik giyiyorum.

o ayakkabı eşikten içeri zemine girdiğinde altındaki tüm pislik toz içeri taşınmış oluyor, ha içeride girişte bırakmışsın ha içeride komple ayakkabı ile dolaşmışsın; bence farkı yok.
0
Bruce
(26.12.19)
kapının dışında çıkartıp evde çorap/terlikle geziyoruz.
4 dairelik aile apartmanında oturuyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.12.19)
girerim tabi. kendi evimde de rahat edemeyeceksem nerde rahat edecem yahu! temizlikçi hem benim hem misafirlerimin pisliklerini siliyor zaten işi bu.
0
yardım edin
(26.12.19)
kapinin girisinde cikarip icerideki ayakkabiliga koyuyoruz. iceride ayakkabiyla gezilen evin temizligiyle nasil bas edebiliyorlar bilemiyorum. sokaktaki hayvan (ve hatta kimi zaman insan) diskisi, balgam, ot, cop pisliginin eve tasindigini dusundukce midem bulaniyor benim oyle temizlik hastasi filan da degilim yani normal insanim. ayrica evin icinde ayakkabiyla dolasmayi rahat degil rahatsiz buluyorum. gelir gelmez ustumu de degistiririm mesela, gunluk kiyafetle evde oturmaktan cok rahatsiz oluyorum canim pijamalarim <3
0
in vino veritas
(26.12.19)
Acele işim varsa anneye çaktırmadan giriyorum :D
0
superfluid
(26.12.19)
bina koridorunda ayakkabı bırakmak yasak. o yüzden eve girip antre de çıkarıp orda bırakıyorum.
0
sttc
(26.12.19)
Girişte çıkarır, değdirmeden içeri alır ayakkabılığa koyarım. Basmam evin içinde.
0
stoa
(26.12.19)
kapinin disinda cikariliyor bizde ve eve ayakkabisiz girilir

bildigim kadariyla kuzey avrupa ve japonyada da buna dikkat ediyorlarmis. ayakkabi ile girmek filmlerde oluyor muhtemelen
0
exlibris
(26.12.19)
ayakkabıları evin dışında değil, antrede çıkartır ayakkabı dolabına koyarım.
misafire de ayakkabı çıkarttırmam.
evde misafir terliği gibi bir şey de bulundurmam.
0
blatta hiberna
(26.12.19)
ayakkabılar kapının önünde çıkarılır, yere çorapla ya da terlik kapının önündeyse terlik giyilerek basılır, ayakkabı hiçbir yere değdirilmeden ayakkabı dolabına konur, ayakkabı dolabının kapağı ayakkabıyı tutmamış el ile kapatılır, aynı şekilde kapı da aynı elle kapatılır, sonra gidilir eller ameliyata hazırlanır gibi yıkanır. okb mode: on

ek olarak: türkiye'de ve daha kötüsü istanbul'da yaşıyoruz, çalışıyoruz, mecburuz hassas olmaya, yani okb'li olmasam da muhtemelen böyle yapardım. :/

edit: bu arada linkteki yazıyı da okudum da, yani dışardaki dışkıdan ve sarhoş kusmuğundan bulaşabilecek mikro organizmaları düşününce, şahsen olası simgesel değerleri aklıma bile gelmiyor. mesela metrobüs de çok korkunç bir taşıt aracı mikropları düşününce :/ okb mode: always on
0
pasp
(26.12.19)
(12)

Hayatta en sevdigim seyi kaybediyorum. Muzik dinlemeyi

disardayim
Uyumaktan daha fazla sure muzik dinlerim. Simdi ne kadar sure muzik dinledigimi betimlemeyeyim ama korkunc. Belki de hastalik duzeyinde. En buyuk pismanligim minicikken last fmde tuttugum kayitlara devam etmemek. Gozlerini mi kybedersin kulaklarini mi sorusuna. Muziksiz yapamam derim. Ki bence goz s
Uyumaktan daha fazla sure muzik dinlerim. Simdi ne kadar sure muzik dinledigimi betimlemeyeyim ama korkunc. Belki de hastalik duzeyinde.

En buyuk pismanligim minicikken last fmde tuttugum kayitlara devam etmemek.

Gozlerini mi kybedersin kulaklarini mi sorusuna. Muziksiz yapamam derim. Ki bence goz sanki daha onemli.

Muzik en buyuk askim. Asla muzik tarzini sevmedigim bi manita yapmam. Hic turkce pop kulaklarima degmemistir bile. Sirf asiri yuksek les muzik caldiklari icin en yakin yol ustu benzinciye ugramiyorum. Ve cok dolaniyorum.

Ama ben son iki haftadir muzik dinlemekten rahatsiz olma duzeyine geldim neredeyse.

Ayilip bayildigim sarkilara bile tahammul edemiyorum. Bu bir

Ikincisi genelde her hfta en az on yeni sarki kesfederim ve iki uc tanesi ufffff harikaaaaa bu seklinde olur. En az dort gun loopta dinlerim bikmam.

Ne yaparsam yapayim sikiliyorum.
Lisede dinlediklerimi aciyorum yok
En sevdiklerimi aciyorum yok

Yeni kesfedip harika dediklerimi aciyorum yok.

Bu durum asiri canimi sikiyo :(

Benzer bir durum yasayan var midir?
0
disardayim
(26.12.19)
Ulan ben de nasıl üzüldüm önce, duyma yetini kaybediyorsun sandım.

Küfür edicem ayıp olacak, Allah başka dert vermesin kardeş.

Bence yaşlanmadın da belki yeni bir tarz keşfetmelisin.
0
John Bloor
(26.12.19)
30 yaşındayım, trance müzik hastasıyım. dediğin kadar olmasa da müzik inanılmaz önemli benim için. son 3-4 aydır ben de keşif yapamaz, bayıldığım şarkıları dinleyemez oldum. resmen zorla dinlemeye başladım. neden olarak da "acaba yaşlanıyo muyum lan?" sorusu geldi aklıma benim de. çok korkuyorum. ben ölene kadar dans edecektim halbuki. umarım durumun geçicidir mevsimsel falandır diyip iyi düşünmek istiyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(26.12.19)
normaldir. yaşlanmayla falan da alakası yok..
bir süre dinleme madem rahatsızlık boyutuna geldi. zorlama da hiç. bir süre geçtikten sonra kendini sevdiğin şarkıları dinlerken bulursun merak etme.

ekleme: herkes bu ve buna benzer şeyler yaşayabilir. yaştan ziyade farkında olmadan farklılık aramandan kaynaklı olabilir.
eminim çoğunuzdan yaşlıyımdır ama bu dedikleriniz yaşla falan ilgili değil. 1998'de liseye giderken bayılarak dinlediğim albümleri hala aynı keyifle dinliyorum.
0
foolrules
(26.12.19)
tüketim toplumundayız. çok çabuk tüketiyoruz. geçe gün power fmde dj söyledi artık şarkı süreleri 4.30 dkdan 2.30dklara düşmüş. sen sıkılmasan bile sıkılman için her şey mevcut. spotify youtube her şey çok yakın ve sürekli gözünün önünde.
0
mikahakkinen
(26.12.19)
yaş kaç acaba?

yıllarca müzikle yakından ilgilendikten sonra (radyo programcılığı, blog yazarlığı vs.) 30lu yaşlarımda eski ilgimi kaybetmeye başladım ne yazık ki.
0
yonge and bloor
(26.12.19)
southpark.cc.com:25eec0b8-ed8e-11e0-aca6-0026b9414f30&position=7&sort=!airdate

şu bölümü izle
0
dedim dedim de kime dedim
(26.12.19)
çok kitap okurken bazen eline kitap almak istemezsin. sinefilsindir, film izlemeye tahammül edemezsin. gezi manyağısındır bakkala gitmeye üşenirsin.

özetle, olur öyle. geçer yakında.
0
sir gawain
(26.12.19)
depresyon?
0
jimicik
(26.12.19)
bence biraz da çalmayı dene.. ne tür müzik seviyorsan al enstürmanını başla çalmaya.
0
catch
(26.12.19)
kulubümüze hoş geldin! bu durumla ilgili bir ara sözlük yazarıyken tee yıllar önce bir entry yazmıştım, baya da mesaj gelmişti "hakkaten lan" diye.

last.fm kayıtlarımı tutmaya devam ediyorum ben, eskiye dönüp de yaşadığım dönemle ilgili bilgi vermesi açısından tatlı buluyorum. (cümleye ciddi girdim sonu ne hale geldi bak, alşsdjkaşdjas XD ) ben çözümü çok alakasız türleri bir arada dinlemekte bulmuştum, bir listem var maşallah patates salatasının suyu bulaşmış kek de içeren, kısırlı, börekli, dolmalı, salatalı, kekli, poğaçalı kabul günü tabağı gibi (-_-) zaten spoti de gitmiş 2019 listemi yapmış, bunun bir level üstü :( öyle saçmalıklar yapabilirsin ama bence kastırmana gerek yok, bir süre dinlemeyiver. sonrasında özleyip tekrar müzik moduna giriyorsun zaten.
0
pasp
(26.12.19)
bende de 30'dan sonra başladı aynı durum, şimdi çok ender dinliyorum, yılda 3-4 kere falan.
0
bezgin adam
(26.12.19)
ben de lisedeyken misal günde en az bi 8 saat filan müzik dinlerdim. özellikle test çözerken..

şimdi 30'lardayım ve lisedeki metal kafası artık eskisi gibi tatmin etmiyor. 70lerdeki prog rock'ı klasikleri de hemen hemen tükettim. en azından en iyilerini. şimdi eskileri döndürüp döndürüp dinliyorum.

ben bazen isotronik tones veya binaural beats dinliyorum.
belki bi süreliğine çareniz o olabilir.
0
durme
(30.12.19)
(5)

Kablonet hakkındaki düşünceleriniz

cymbelina
Mevcut abonelik bitince Türksat'ın Kablonet internet+ Tv paketine geçmeyi düşünüyoruz. Tarifelerden biri: 25 mbps sınırsız internet + Tv = 69 TL. Fakat 19:00- 24:00 saatleri arasında hız 10 mbpse düşüyormuş. İyi mi, kötü mü bir fikrim yok çünkü çok anlamıyorum. Bu tarifeye geçmemizi tavsiye eder mis
Mevcut abonelik bitince Türksat'ın Kablonet internet+ Tv paketine geçmeyi düşünüyoruz. Tarifelerden biri: 25 mbps sınırsız internet + Tv = 69 TL. Fakat 19:00- 24:00 saatleri arasında hız 10 mbpse düşüyormuş. İyi mi, kötü mü bir fikrim yok çünkü çok anlamıyorum.

Bu tarifeye geçmemizi tavsiye eder misiniz? Bağlantı sorunu yaşanıyor mu? Yaşanırsa sorun çabuk çözülüyor mu?

Teşekkürler.
0
cymbelina
(24.12.19)
yaklaşık 15 senedir kablonet kullanıyorum. bir yamugunu görmedim. en büyük hadise sokak kutusuna araba çarpınca internet kesilmişti. kaza gece 12'de sabah 10'da internet gelmişti. hızım: 100 dediğiniz saatlerde sanırım 25'e düşer diyor. ama hissedilen bir mevzu olmuyor.

konum: ankara
0
helenart
(24.12.19)
yerine göre değişir mi bilmiyorum ama daha önce yaşadığım küçük ilde anında geliyorlardı.

ayrıca 100 mbit akıllı sınırsız + tv paketi olan kampanyayı tercih etmenizi öneririm.
0
xiii
(24.12.19)
15 senedir falan kablonet kullanıyorum ben de.
dediğinizin 50'ye 20 olanını kullanıyorum ben de. 19'da otomatik olarak 20'ye düşüyor. 24'te 50ye çıkıyor. Tv (ne kanallar var bilmiyorum, film ve belgesel kanalları var galiba) + internet 75 ödüyorum.

En uygun tarife oydu ona geçmiştim ben de. Bağlantı sorunu hiç olmuyor. Çok nadiren kesinti olabiliyor. O da anında ulaşabiliyorsunuz. Müşteri temsilcilerine bir kez bile (abartmıyorum) ulaşamadığım olmadı. Saat 18'de jet ile uçarken saat 19'dan sonra karalar bağlamıyorum. Hatta hissetmiyorum bile. Anca download yaparken fark ediliyor. Netflix, youtube takılması yok.
0
yanginmerdiveni
(24.12.19)
bulaşmayın. anlaşma bitip hizmet almıyorken bile fatura gönderebiliyorlar. hizmet *** (yıldız değil elbette. o kelimeyi yazmak istemedim) gibi. ama fatura söz konusu oldu mu "salla hizmeti" kafası anında 1 kuruş için adam öldürecek psikopat haline dönüşüyor.
not: tarifeniz pahalı.
not2: seyredilecek kanallar için ekstra para verilmesi gerekiyor. temel paket değiniz kanallar arasında seyredilecek kanal sayısı anca 3-4 adettir.
0
tururo
(24.12.19)
merhaba,geçenlerde kablonet övmüştüm, amma çok uzun yazmışım, şimdi de hastayım o yüzden duyurunu linkini şuracığa bırakıvereyim: eksiduyu.ru

edit: tekrar okudum da bu tarifeye geçmeyin, alternatif daha iyi tarifeleri vardır illa ki. saçma bir tarife yapmışlar ilk defa gördüm :/ şimdi bizim tarifeye baktım, gerçi 10 yıldan fazladır müşteri olduğumuz için pırıltılı janjanlı tarifelerden biri, 111 tl 500 gb kotalı -kardeşim gamer- 100 mb hız teledünya ve altın sinema ve filmbox paketleri de var -öyle ahım şahım paketler değil ama anne baba için yeterli-, ama internet ayı gibi yetiyor film dizi izlememize de rağmen hatta baktım da 250 civarı kalmış hep yav :/ hayrına birşeyler mi indirsem napsam birilerine XD başka tarife ile çok tavsiye ederim kabloneti
0
pasp
(24.12.19)
(10)

Kedinin sürekli mama istemesi

chicha
4 yaşlarında kısırlaştırılmamış dişi bir Van kedimiz var. Bir de onun 2 yaşlarında tekir yavrusu var yine dişi ve kısırlaştırılmamış.Her gün bi sabah işe giderken (07:00 gibi) bi de döndüğümüzde (18:00 gibi) çoğunlukla aynı saatte bir protein tozu ölçeğinin yarısı birine yarısı birine mama veriyoruz
4 yaşlarında kısırlaştırılmamış dişi bir Van kedimiz var. Bir de onun 2 yaşlarında tekir yavrusu var yine dişi ve kısırlaştırılmamış.

Her gün bi sabah işe giderken (07:00 gibi) bi de döndüğümüzde (18:00 gibi) çoğunlukla aynı saatte bir protein tozu ölçeğinin yarısı birine yarısı birine mama veriyoruz ama hayvan yarım saat geçmiyor yine mama istiyor.

Küçük olan pek oralı olmuyor, bazen o da anasından gaza gelip mama için miyavlıyor ama çoğunlukla vermiyoruz zaten bazı günler yemekten artan vs. verdiğimiz için ekstra mama koymuyoruz. Ama bazı günler gerçekten can sıkıyor sürekli mama için yırtınması ve veriyoruz istemeye istemeye.

Küçük olan hareketli, gün içinde koşturuyor oynuyor falan ama diğeri tüm gün kendini yalamaya bile üşendiği için öğünü artırınca gözle görülür şekilde kilo alıyor ve bunu istemiyoruz. Oynatalım diyoruz, iki pati sallıyor yoruluyor, ilgilenmiyor :) Bazen birbirlerini kovalıyorlar ufak olanın muziplikleri sayesinde ancak o zaman hareket ediyor :)

He bi de şu var: Birkaç ay önce mecburi sebeplerden dolayı evden birkaç kez kimi zaman 3 kimi zaman 10 gün uzak kaldık. Bu zamanlarda komşuya anahtar bıraktık o da sağ olsun elini korkak alıştırmamış bizim bir ayda verdiğimiz mamayı vermiş, onlar da geri çevirmemişler :D Bu durum da biraz dengelerini bozdu sanırım.

Neyse çok uzattım, kedinin sürekli mama istemesinin nasıl önüne geçebiliriz? Sık sık az vermek mi gerekli? İnatla vermeyelim diyoruz o bizden inatçı gerçekten.

İşte o canavarlar! ibb.co
0
chicha
(04.12.19)
çok sevimliler :)

mevsimsel olabilir mi acaba? bizim kedi de bu aralar yemeğini bitiriyor, bir yarım saate miyavlayıp mama istemeye başlıyor.

bir yandan veteriner hafif rejime sokun da dedi, porsiyonları da hafif azalttım (çok az günlük 1 gr yerine 950 grama düşürdüm) onun da etkisi olabilir, ama daha önce de azalttığım olmuştu ve böyle arsız arsız mama istememişti.
0
cedric tweedledee
(04.12.19)
Şeker hastası olabilir . Umarım deildir.
0
CursedChico
(04.12.19)
bu ara bizimkiler de öyle +1,
biz sabah 7 akşam 7 veriyoruz mamayı. birkaç hafta önce bir tanesi oldukça kilolu olduğundan porsiyonda azaltmaya gittik (dediğim de toplamda belki anca 10 gr ). şu an mama 7.30da bitmiş oluyor, diğer öğünün saati yaklaşmaya başlayınca (2-3 saat kadar varken) yalvarmalar başlıyor.
kış moduna geçtikleri için daha fazla yemeğe ihtiyaç duyuyolar, ama biz de tam bu ara mama azalttık ondan diye düşünüyorum.
aşırı yeme ihtiyacı mevsimsel yani bence, öyle sanıyorum.
0
ozgur bir kusun hatirati
(04.12.19)
şeker hastalığı ihtimali dışında iki öğün sıklık bakımından az geliyor olabilir. biz mamasını günde 4 öğüne bölerek veriyoruz en az bu şekilde acıkıyor. evdeki herkes çalışıyorsa belki otomatik mama kaplarından alınabilir belli saatte bir mama veren. bir de mamayı birden çok azaltırsanız psikolojik olarak safra salgıları (sanırım buydu adı) falan artıyormuş, bizimki geceleri kusmaya başlamıştı biraz sıkı bir diyet denediğimizde. komşunuz gerçekten çok mama verdiyse birden kısmamaya dikkat edin derim.

ikinci bir ihtimal olarak mamasının markasını değiştirmeyi düşünebilirsiniz, bazı mamaların porsiyonu küçük oluyor.

son olarak can sıkıntısından yiyor olabilir. ben arada bir göğüs tasmasıyla parka götürüyorum kedimi oraya kadar kutusunda taşıyıp. ama ben buna 8-9 aylıkken başlamıştım, 4 yaşında bir kediyi buna alıştırmak kolay olmayabilir. farklı oyuncaklar denenebilir, hareketli toplar vs oluyor, benim kedimi baya peşinden koşturuyor (pawise marka). onun dışında oltalar ilgisini çekmiyorsa içinde çan ya da top olan oyuncak fareler oluyor onlardan deneyebilirsiniz. bir de can sıkıntısını önlemek için pencere önüne bir kedi ağacı koyar ya da oturup dışarıyı izleyebileceği bir yer oluşturursanız daha az sıkılır.
0
slow like honey
(04.12.19)
mama istemeyen kedi gormedim ben :) yemek yemek ve uyumaktan baska napiyolar ki zaten.
0
xvyz
(04.12.19)
siz gene iyi sabır gösteriyormuşsunuz. bizimkisi buzdolabının önünde bir iki miyavlayıp biraz da oyunbazlık yapar yapmaz, dayanamayıp hemen veriyoruz.
galiba biraz şımarttık. :)
bence bir sıkıntı yok gibi.
hatta sizin yaptığınız daha doğru.
bu arada canavarlara bayıldım, bayıldım! ne de güzel uyuyorlar. :)
0
pangea
(04.12.19)
çoook tatlılar yaaa maşallah -totolarını kaşıyınız plz-

benimki de van kedisi ama kısır ve ultra yaşlı. geçen senelerde çok kilo almıştı, sonra mamasını değiştirdik veteriner önerisiyle, az yemeğe başladı mamadan -daha sağlıklı bir mama- ama şimdi de aşırı zayıfladı o yüzden yine mama değiştireceğim, bir senedir falan yiyor sanırım. mamadan da kilo alıyor olabilir. ne veriyorsunuz? biz brit care angel veriyorduk yaşlı kediler için, pahalı ama az yedirdiği için yetiyordu. şimdi değiştireceğim biraz kilo alsın diye ama işe yarar mı bilemiyorum :/
0
pasp
(04.12.19)
Merhabalar, herkese teşekkürler cevaplar için.

Birkaç hafta öncesine kadar Proplan somonlu yetişkin maması veriyorduk, sonra tahıllı ND aldık şu an. İkisini de severek yiyorlar. Ne versek yiyorlar gerçi taze fasulyeden böreğe kadar :D
0
🌸chicha
(04.12.19)
bunlar bizim gibi bir oturuşta bir öğün yemiyorlar. daha çok atıştırma tarzı denecek şeklde saatte bir oturup az miktarda yiyerek besleniyorlar (bu şekilde 10-15 öğün yiyorlar ama). sık sık az vermek bir çözüm olabilir.
bir de evdeki yemekten artanları vermeyin. insan yemeklerini sindiremezler.
0
tururo
(04.12.19)
merhaba. neden az veriyorsunuz ki? :D bu sentetik mamalarla zaten kilo problemi olacak seviyede şişmanlamaları çok zor. özellikle kemik yapısı bakımından da çok iri kediler değillerse sorun olmaz diye düşünüyorum. ecnebilerin internetteki obez kedileri haricinde, gerçek hayatımda çevremde hiç öyle problematik derecede şişman kedisi olan kimse görmedim.

ben de sabah çıkarken ve akşam döndüğümde veriyorum. normalden azıcık daha bol koyun gitsin bence, dert ettiğinize değmez. tam yetişkin bir kedide 6 kilo civarına kadar idare eder her türlü.

bu arada, naçizane, kedilerinizi kısırlaştırmanızı da tavsiye ederim. ne kadar ertelerseniz rahim kanserine yakalanmaları ihtimali o kadar artar.
0
bir garip melek
(04.12.19)
(3)

Tatilde nerede çalışabilirim

kullaniciadimbudur
Hazırlık öğrencisiyim 18 yaşındayım. Yaz tatilim uzun. En azından tatilin 1 ayında çalışayım elime para geçsin kenarda dursun diyorum? Nerede çalışabilirim sizce?
Hazırlık öğrencisiyim 18 yaşındayım. Yaz tatilim uzun. En azından tatilin 1 ayında çalışayım elime para geçsin kenarda dursun diyorum? Nerede çalışabilirim sizce?
0
kullaniciadimbudur
(24.11.19)
çok fazla seçenek var:

fast food yerleri
giyim - ayakkabı mağazaları -avm'de olur, bakırköy gibi açık yerde olur- hatta sadece giyim değil, teknoloji, oyuncak, kozmetik de olur, gratis mesela
market elemanı -şarküteri, kasap gibi kısımları da olur, raf yerleştiren eleman da olur, kasiyer de olur-
anketörlük
sıcak satış -yani kapı kapı dolaşıp ürün satmak-
okulunun yaz tatili iş imkanları -bazı üniversitelerde oluyor, mesela kütüphanede ya da personel çocukları için yaz okulları oluyor, onlarda oyun ablası-abisi olarak-
fuarlar için ajansalara yazılıp fuar elemanı da olabilirsin -bundan sene içinde de haftasonları iş gelir-
özel ders verebilirsin -matematik de olabilir gitar da-
kısa zamanlı çağrı merkezi vs bulamazsın ama yarı zamanlı kış sezonu için de olur mesela. yazdan başlarsın misal.

aklıma gelenler bunlar. daha enteresan fikirler illa ki çıkar.
0
pasp
(24.11.19)
otellere başvur, yazın fazladan eleman alıyorlar dönemlik
0
windows95
(24.11.19)
otel +1

Aklıma Starbucks ve türevleri geldi ama ne kadar uygun olur bilemiyoruö.
0
put it in your appropriate place
(24.11.19)
(2)

Uydunet Uyumlu Modem

imo
Daha önce de soranlar olmuş ama cevaplar çok eski. Güncel bir cevap için, uydunet uyumlu bir modem ismi lütfen. Yurtiçi yurtdışı farketmez. İyi bir tavsiye lütfen. Teşekkürler.
Daha önce de soranlar olmuş ama cevaplar çok eski. Güncel bir cevap için, uydunet uyumlu bir modem ismi lütfen. Yurtiçi yurtdışı farketmez. İyi bir tavsiye lütfen. Teşekkürler.
0
imo
(15.11.19)
uydunet kendisi netmaster modem sağlıyor ama? kendi bayilerinden alsanız olmaz mı? belki daha farklı bir marka model de önerebilirler.
0
pasp
(15.11.19)
o kadar da eski değil, kablo modem konusunda son altı ayda hiç bir şey değişmedi gibi:
www.eksiduyuru.com

burada da anlatıldığı üzere dışarıdan modem almak pek akıl kârı bir iş değil, olup olmayacağı bilinmiyor. infinity 401 veya cbw383z4 alıp bir router ile kablosuzun yetersiz kaldığı kısımlarda etkili olacak şekilde ayarlarsanız en yüksek verimi alırsınız bence.
0
gkhncnzdgn
(15.11.19)
(5)

Mavi Ciltli Tez Basım Süresi

mimarbasi
Merhaba.Tez yazanlardan hatırlayan varsa mavi ciltli tezleri ne kadar sürede teslim ediyor ozalitçiler? Sabah göndersem akşama alma imkanı var mı?Biraz sıkıştım; bu Cuma teslim edeceğim, ozalite ancak Çarşamba gibi verebileceğim sanırım da yusuf yusufum şu anda.
Merhaba.

Tez yazanlardan hatırlayan varsa mavi ciltli tezleri ne kadar sürede teslim ediyor ozalitçiler? Sabah göndersem akşama alma imkanı var mı?

Biraz sıkıştım; bu Cuma teslim edeceğim, ozalite ancak Çarşamba gibi verebileceğim sanırım da yusuf yusufum şu anda.
0
mimarbasi
(07.11.19)
zorlasan adamları çıkar hocam çok sıkışık değillerse bir de
0
avatar is back
(07.11.19)
Ben tesadüf gittiğimde tezi basan kişi de oradaydı. Sabah saat 9 gibi verip 15 civarinda almıştım. Arkadaslarimda şaşırmıştı.
0
durgunfoton
(08.11.19)
Ben kapağı önceden yaptırmıştım, sayfa sayısı yaklaşık belliydi, son teslim günü gidip çıktıyı aldım içine yapıştırdılar böylece o gün 40dkda hallolmuş oldu. Kapak günü ama 4 saat kırtasiyede bekledim.
0
kullanıcıadımbuolsun
(08.11.19)
kasımda olduğumuz için çok yoğun olacaklarını sanmıyorum, insanlar genelde tezlerini haziranda veriyor çünkü, ara dönemde bitiren az oluyor. bir de lokasyona da bağlı tabi, mesela beşiktaş'taki ozalitçiler daha ucuz oluyor genelde, o yüzden itü ytü bahçeşehir vs çevrede ne kadar üni varsa oraya gidiyor-du ben yüksek yaparken. ama itü tarafında da golden mert var artık ve gördüğüm kadarıyla fiyatları da uygun, en azından tee uzaklara gitmeyi gerektirecek kadar yüksek değil, o yüzden beşiktaş'a kadar gideceğime orayı tercih ederim sanırım. tabi tezimi bitirebilirsem (-_-) ha bjk de uzak değil de ben üşeniyom -bi de yaşlılık :( -
0
pasp
(08.11.19)
Hocam mavi kapak için kalıp gibi bir şey yapıyorlardı. Zorlarsan 5-6 saate yaparlar. Ama biraz yoğun olurlarsa bir gün sonra al diyorlar. Herkes bu kalıbı yapmıyor. Bizim üniversitede 10 tane fotokopici var 1 tanesi o kapak işini yapıyordu hepsi de ona yaptırıyordu.

Ben kapak işini yapan adama gittiğimde en erken yarın alırsın dedi, yan tarafa gittim zorladım falan akşama hazırlarız dedi. Kapağı da ilk sorduğum yerdeki adama yaptırdılar. Yani biraz zorlarsan aynı gün kapağı alırsın diye düşünüyorum.
0
kraldan cok kralci
(08.11.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.