alien
aramızdaki eşcinseller bunu nasıl anladıklarını ve kabullendiklerini kısaca bi anlatabilirler mi acaba?ya da konuyla alakalı yardımcı olabilecek psikolog vs varsa bir kaç soru sormak istiyorum ama tam olarak ne soracam onu da bilmiyorum.ben 24 yaşında hala bakir bir erkeğim, bu yıla kadar bırakın ci
aramızdaki eşcinseller bunu nasıl anladıklarını ve kabullendiklerini kısaca bi anlatabilirler mi acaba?
ya da konuyla alakalı yardımcı olabilecek psikolog vs varsa bir kaç soru sormak istiyorum ama tam olarak ne soracam onu da bilmiyorum.
ben 24 yaşında hala bakir bir erkeğim, bu yıla kadar bırakın cinsel tecrübeyi fırsatım dahi pek olmadı. karşı cinsle duygusal ve cinsel konulara giremiyorum(hemcinslerimle girmek gibi amacım veya arzumsa hiç olmadı). cinsel konulara giremiyorum derken bi kızla cinsellikten bahsederken utanıyorum demiyorum yalnız, birbirimiz arasında gerçekleşecek cinsel mevzudan bahsediyorum. yoksa genel anlamda cinsellik hakkında atıp tutarım yani o sorun değil, ama hani bugünlerde yazmak, yürümek, düşürmek deniyor ya ha işte onu yapamıyorum o yüzden de bu son yıla kadar bir cinsi latifle aynı yatağa girmişliğim hemen hemen hiç yoktu.
bu sene ne olduysa son 5-6 ayda 10'a yakın kızla yakınlaştım. ama gel gör ki hiçbiriyle tam olarak cinsel birleşme yaşayamadım. bunlardan bazıları "ben bakireyim" dedi "tamam" diyip önsevişme modunda güreşmeye devam ettim. kız reglim diyor artık bildiğin seviniyorum "ohh be zaten çok ileri gidemeyiz" diyip önsevişmeye devam. onlara dokunmaktan, öpmekten; onların bana dokunmasından, göğsüme yatıp göğüs kıllarımla oynamasından çok hoşlanıyorum ama mutlu sonra ulaşamıyorum.
kızlar böyle problemler ortaya atmazsa da, son yaklaşmaya kadar ereksiyon olsam da landing sırasında ereksiyonu koruyamıyorum. beni bi stres alıyor, ben devam etmek istesem de bizim ki olaydan vazgeçiyor. az biraz ereksiyonu koruyabildiğim de oldu bu sefer de bi gram zevk alamadan pıt diye boşaldım moralim daha da bozuldu.
bu saçmalıklar devam ettikçe "ulan acaba eşcinsel miyim ben" demeye başladım. bir iki aydır kimseyle yakınlaşmamaya çalıştım, sürekli aklımda "acaba eşcinsel miyim" sorusu vardı, ama geçen hafta yakın arkadaşlarımdan biriyle nasıl olduysa aynı yatağa girdik, kız reglmiş, yine garip bi mutluluk. sabaha kadar güreştik ama o güreşme esnasında resmen ikna olmuştum "yok abi babalar gibi heteroyum işte, haftaya bir daha gelecek ve bu iş bitecek" moduna girmiştim. çok dehşet bi ten uyumu var gibi gelmişti, 5-6 saat boyunca erekte haldeydim falan. neyse kız dün geldi, tekrar denedik, denedik derken benim açımdan yani, yoksa kız "o gece çok çok güzeldi, o geceyi mutlu bi sona bağlayalım" modunda. ama yine yapamadım. bu sefer resmen öğrenilmiş çaresizlik, baktım ileri gidiyoruz yine garip bi korku, stres kapladı içimi; saçama sapan konuşup ambiyansı siktim attım. komik video izleyip yattık uyuduk.
kız da sabah kalkıp gitmiş, tek başıma uyandım mal gibi.
böyleyken böyle işte, ne sorayım bilemedim.
----------------------------
altta @mula'nın bir mesajı var sanırım haklı. erkeklerle alakalı da bir şeyler yazayım.
yukarıda bahsettiğim "acaba" sorusu gelince kafama küçüklüğümü falan bayağı bir düşündüm ve bu konuyla alakalı olabilecek şöyle bi anım geldi aklıma 5. sınıfta ahmet diye bir eleman vardı. biz bunla çok çok yakın arkadaşlar da değildik. evi falan çok uzak zaten anca okulda görüşüyoruz. o zamanlar benim yakın arkadaş tanımım haftasonu okul bahçesinde top oynadığım elemanlar. bunun evi uzak olduğu için anca sınıfta görüşüyoruz ve sınıfta da sürekli muhabbet halinde olduğum biri değil. 4-5 kişilik bir grubumuz var bu arada sırada bizle takılıyor. neyse bunu bizim okuldan alıp başka bi okula verecekti ailesi. aman yarabbim öğrenince nasıl üzüldüm anlatamam, o kadar garip bi üzüntü ki elemana gidip "ulan konuş ananla babanla 5 sene geldin 3 sene daha gelirsin servisle nedir yani" diyesim geliyor ama diyemiyorum. bırak ona söylemeyi başka birine dahi "ahmet'in gitmesine çok üzülüyorum ya ben!" bile diyemiyorum. sınıfta arada bir muhabbet açılıyor 2 ay sonra ahmet de gidicek falan diye öyle mal gibi kalıyorum vurdumduymaz davranmaya çalışıyorum. ve bildiğin bir kere tuvalette ağladığımı hatırlıyorum ahmet gidicek diye.
bunun dışında ergenlik öncesi dönemimde mahallede bir kaç sapkın denilebilecek muhabbetlere şahit oldum. benden büyük elemanların benden küçük bir çocuğu taciz hatta tecavüz ettiğini biliyordum. ama bu konu ayda yılda bir aklılma gelince "acaba o çocuk nabıyor şuan, o günleri hatırlıyor mu ki" diyip geçiyorum kendi kendime.
bunlar dışında erkeklerle muhabbetim klasik enseye şaplak modunda. ama sanırım oldum olası bi homofobim vardı. misalen jean genet'in hırsızın günlüğü kitabını okuyamamıştım. sırf eşcinsel muhabbetler yüzünden. ama okuyan bilir ordaki eşcinsel muhabbetler bayağı ağırlar. yoksa atıyorum modern family dizisini dahi izleyemiyecek kadar değil.
veya el ele tutuşan iki erkek gördüğümde garip hissetmiyorum(ne oha ya bu ne abi diyorum ne de ulan ben de bir tane yapsam diyorum.).
ama işte bu "acaba"yı sorduğumdan beri garip hissetmeye başladım. instagramda falan kaslı erkek görünce hemen geçiyorum, bi dizide filmde erkek karakter üstünü çıkarınca falan "hay amk giy şu üstünü ya" falan demeye başladım. garip.
başka ne diyim bilemedim.
ya da konuyla alakalı yardımcı olabilecek psikolog vs varsa bir kaç soru sormak istiyorum ama tam olarak ne soracam onu da bilmiyorum.
ben 24 yaşında hala bakir bir erkeğim, bu yıla kadar bırakın cinsel tecrübeyi fırsatım dahi pek olmadı. karşı cinsle duygusal ve cinsel konulara giremiyorum(hemcinslerimle girmek gibi amacım veya arzumsa hiç olmadı). cinsel konulara giremiyorum derken bi kızla cinsellikten bahsederken utanıyorum demiyorum yalnız, birbirimiz arasında gerçekleşecek cinsel mevzudan bahsediyorum. yoksa genel anlamda cinsellik hakkında atıp tutarım yani o sorun değil, ama hani bugünlerde yazmak, yürümek, düşürmek deniyor ya ha işte onu yapamıyorum o yüzden de bu son yıla kadar bir cinsi latifle aynı yatağa girmişliğim hemen hemen hiç yoktu.
bu sene ne olduysa son 5-6 ayda 10'a yakın kızla yakınlaştım. ama gel gör ki hiçbiriyle tam olarak cinsel birleşme yaşayamadım. bunlardan bazıları "ben bakireyim" dedi "tamam" diyip önsevişme modunda güreşmeye devam ettim. kız reglim diyor artık bildiğin seviniyorum "ohh be zaten çok ileri gidemeyiz" diyip önsevişmeye devam. onlara dokunmaktan, öpmekten; onların bana dokunmasından, göğsüme yatıp göğüs kıllarımla oynamasından çok hoşlanıyorum ama mutlu sonra ulaşamıyorum.
kızlar böyle problemler ortaya atmazsa da, son yaklaşmaya kadar ereksiyon olsam da landing sırasında ereksiyonu koruyamıyorum. beni bi stres alıyor, ben devam etmek istesem de bizim ki olaydan vazgeçiyor. az biraz ereksiyonu koruyabildiğim de oldu bu sefer de bi gram zevk alamadan pıt diye boşaldım moralim daha da bozuldu.
bu saçmalıklar devam ettikçe "ulan acaba eşcinsel miyim ben" demeye başladım. bir iki aydır kimseyle yakınlaşmamaya çalıştım, sürekli aklımda "acaba eşcinsel miyim" sorusu vardı, ama geçen hafta yakın arkadaşlarımdan biriyle nasıl olduysa aynı yatağa girdik, kız reglmiş, yine garip bi mutluluk. sabaha kadar güreştik ama o güreşme esnasında resmen ikna olmuştum "yok abi babalar gibi heteroyum işte, haftaya bir daha gelecek ve bu iş bitecek" moduna girmiştim. çok dehşet bi ten uyumu var gibi gelmişti, 5-6 saat boyunca erekte haldeydim falan. neyse kız dün geldi, tekrar denedik, denedik derken benim açımdan yani, yoksa kız "o gece çok çok güzeldi, o geceyi mutlu bi sona bağlayalım" modunda. ama yine yapamadım. bu sefer resmen öğrenilmiş çaresizlik, baktım ileri gidiyoruz yine garip bi korku, stres kapladı içimi; saçama sapan konuşup ambiyansı siktim attım. komik video izleyip yattık uyuduk.
kız da sabah kalkıp gitmiş, tek başıma uyandım mal gibi.
böyleyken böyle işte, ne sorayım bilemedim.
----------------------------
altta @mula'nın bir mesajı var sanırım haklı. erkeklerle alakalı da bir şeyler yazayım.
yukarıda bahsettiğim "acaba" sorusu gelince kafama küçüklüğümü falan bayağı bir düşündüm ve bu konuyla alakalı olabilecek şöyle bi anım geldi aklıma 5. sınıfta ahmet diye bir eleman vardı. biz bunla çok çok yakın arkadaşlar da değildik. evi falan çok uzak zaten anca okulda görüşüyoruz. o zamanlar benim yakın arkadaş tanımım haftasonu okul bahçesinde top oynadığım elemanlar. bunun evi uzak olduğu için anca sınıfta görüşüyoruz ve sınıfta da sürekli muhabbet halinde olduğum biri değil. 4-5 kişilik bir grubumuz var bu arada sırada bizle takılıyor. neyse bunu bizim okuldan alıp başka bi okula verecekti ailesi. aman yarabbim öğrenince nasıl üzüldüm anlatamam, o kadar garip bi üzüntü ki elemana gidip "ulan konuş ananla babanla 5 sene geldin 3 sene daha gelirsin servisle nedir yani" diyesim geliyor ama diyemiyorum. bırak ona söylemeyi başka birine dahi "ahmet'in gitmesine çok üzülüyorum ya ben!" bile diyemiyorum. sınıfta arada bir muhabbet açılıyor 2 ay sonra ahmet de gidicek falan diye öyle mal gibi kalıyorum vurdumduymaz davranmaya çalışıyorum. ve bildiğin bir kere tuvalette ağladığımı hatırlıyorum ahmet gidicek diye.
bunun dışında ergenlik öncesi dönemimde mahallede bir kaç sapkın denilebilecek muhabbetlere şahit oldum. benden büyük elemanların benden küçük bir çocuğu taciz hatta tecavüz ettiğini biliyordum. ama bu konu ayda yılda bir aklılma gelince "acaba o çocuk nabıyor şuan, o günleri hatırlıyor mu ki" diyip geçiyorum kendi kendime.
bunlar dışında erkeklerle muhabbetim klasik enseye şaplak modunda. ama sanırım oldum olası bi homofobim vardı. misalen jean genet'in hırsızın günlüğü kitabını okuyamamıştım. sırf eşcinsel muhabbetler yüzünden. ama okuyan bilir ordaki eşcinsel muhabbetler bayağı ağırlar. yoksa atıyorum modern family dizisini dahi izleyemiyecek kadar değil.
veya el ele tutuşan iki erkek gördüğümde garip hissetmiyorum(ne oha ya bu ne abi diyorum ne de ulan ben de bir tane yapsam diyorum.).
ama işte bu "acaba"yı sorduğumdan beri garip hissetmeye başladım. instagramda falan kaslı erkek görünce hemen geçiyorum, bi dizide filmde erkek karakter üstünü çıkarınca falan "hay amk giy şu üstünü ya" falan demeye başladım. garip.
başka ne diyim bilemedim.
0
ne eşcinseli dostum gayet normalsin sevdiğin sevildiğin biriyle güzel bi sekse ihtiyacın var.
0
eşçinsel olduğunu düşünmedim anlattığın kadarıyla. ama sadece kadınlarla olan ilişkini yazmışsın, iki tarafla olan iletişimini de anlatsan daha net bişey oluşurdu bizim kafamızda da.
iletişimin ilk kurallarından biri; rahat olmaktır. ilk insandan yana bu böyle. yanında rahat edebildiğimiz insanları severken, diğerlerine sevgi, güven beslemeyiz. hayvan formumuzu koruyabilseydik, diğer hemcinsleriyle dişiyle çiftleşme hakkı için savaşırken ölen erkekler olacaktı. doğada çiftleşme günümüz modern toplumu kadar çıkmaza girmemiş durumda. haliyle sıkıntılar doğuyor. kadına ve erkeğe toplumsal yönden uygulanan çeşitli baskılar var. bunlardan biri de 24 yaşındaki erkeklerin artık bakir olmaması. bilinçaltın çoktan alarmlar vermeye başlamıştır. ama bakir olmamanın yanında bir de deneyimsiz durma korkun da oldukça baskın zannediyorum ki bu çok normal. illa cinsellik açısından bakmayalım. bir sunumumu hayır yapamayacağım diye yapmamıştım. ders sevdiğim ders, hoca sevdiğim biri, konum da teşvikkar. ya hata yaparsam, ya hoca beğenmezse, ya yeterli notu alamazsam diye sunum yapmayıp dersten kaldım.
sana stresini aştıracak biriyle birlikte olduğunda da aynı şeyleri yaşayacak mısın? asıl soru da bu. 466971 kez seks yapmış bile olsan yeni biriyle birlikte olurken endişelenir insan. one night stand nası oldu sanıyorsun? bi kere yapıp beğenmiyolar işte ya karşılıklı ya tek taraf.
iletişimin ilk kurallarından biri; rahat olmaktır. ilk insandan yana bu böyle. yanında rahat edebildiğimiz insanları severken, diğerlerine sevgi, güven beslemeyiz. hayvan formumuzu koruyabilseydik, diğer hemcinsleriyle dişiyle çiftleşme hakkı için savaşırken ölen erkekler olacaktı. doğada çiftleşme günümüz modern toplumu kadar çıkmaza girmemiş durumda. haliyle sıkıntılar doğuyor. kadına ve erkeğe toplumsal yönden uygulanan çeşitli baskılar var. bunlardan biri de 24 yaşındaki erkeklerin artık bakir olmaması. bilinçaltın çoktan alarmlar vermeye başlamıştır. ama bakir olmamanın yanında bir de deneyimsiz durma korkun da oldukça baskın zannediyorum ki bu çok normal. illa cinsellik açısından bakmayalım. bir sunumumu hayır yapamayacağım diye yapmamıştım. ders sevdiğim ders, hoca sevdiğim biri, konum da teşvikkar. ya hata yaparsam, ya hoca beğenmezse, ya yeterli notu alamazsam diye sunum yapmayıp dersten kaldım.
sana stresini aştıracak biriyle birlikte olduğunda da aynı şeyleri yaşayacak mısın? asıl soru da bu. 466971 kez seks yapmış bile olsan yeni biriyle birlikte olurken endişelenir insan. one night stand nası oldu sanıyorsun? bi kere yapıp beğenmiyolar işte ya karşılıklı ya tek taraf.
0
@brewer
ya ilkinde tamam, konsepte yabancıydım. onun ben de farkındaydım, problem etmedim. aynı kızla 2. de olmadı, dedim neden, 3.de yine olmadı, kıza bok attım, ben bundan hoşlanmıyorum galiba falan.
partner değişti yine olmadı. yine değişti yine olmadı.
@hermann
ta buraya yazmamın sebebi de bu zaten ya, ben bu yakın arkadaş dediğim kızdan en başta bi hoşlanmıştım ama olaya direkt arkadaş gibi girince öyle devam etmişti. devam ettikçe arkadaşlık ilerledi, o her türlü sorunu bana anlatmaya ben de bir çok sorunumu buna anlatmaya başladım. ve yer yer "lan aslında tam sevgili adayı ha! genç, güzel,kafa dengi, hoş sohbet. cafede dertdaş, meyhane de saki. bununla neden bu şekle geldik ki biz." modundaydım. e bunla da olmadıysa kimle olacak anlamadım ben.
ya ilkinde tamam, konsepte yabancıydım. onun ben de farkındaydım, problem etmedim. aynı kızla 2. de olmadı, dedim neden, 3.de yine olmadı, kıza bok attım, ben bundan hoşlanmıyorum galiba falan.
partner değişti yine olmadı. yine değişti yine olmadı.
@hermann
ta buraya yazmamın sebebi de bu zaten ya, ben bu yakın arkadaş dediğim kızdan en başta bi hoşlanmıştım ama olaya direkt arkadaş gibi girince öyle devam etmişti. devam ettikçe arkadaşlık ilerledi, o her türlü sorunu bana anlatmaya ben de bir çok sorunumu buna anlatmaya başladım. ve yer yer "lan aslında tam sevgili adayı ha! genç, güzel,kafa dengi, hoş sohbet. cafede dertdaş, meyhane de saki. bununla neden bu şekle geldik ki biz." modundaydım. e bunla da olmadıysa kimle olacak anlamadım ben.
0
Escinsellikte mesele pipi meselesi degil gibime geliyor. Kadın bedenine dokunmaktan zevk aliyorsaniz konunun eşcinsellik olma ihtimali düşük. Bence bi doktora gidin. Pipi önemli, yıllar geçiyor, ihmale gelmez.
0
kız arkadaşına durumu açıkça anlat, penetrasyona yönelik olarak değil de, iki tarafın da haz duymasına yönelik olarak takılın biraz, sen zaten bunu seviyorsun anladığım kadarıyla.
gergin olmadığında durumun ne olduğuna bir bakarsınız beraber.
gergin olmadığında durumun ne olduğuna bir bakarsınız beraber.
0
gerçekten tecrübe sahibi bir hatunla vakit geçirmen lazım hafız, elinden tutması lazım.
0
konunun uzmanı değilim ama eşcinsel değilsin bence.
o değil de, 29 yaşında adam tanıyorum, sadece bir kere cinsel ilişkiye girmiş o da paralı. artı 1 tane sevgilisi olmuş onla da sadece öpüşmüş -zaten kısa sürmüş- kalan hayatında da kızlara hiç ama hiç yaklaşamamış. bunlar olağan şeyler.
aynı şekilde gene aynı yaşta bir erkek arkadaşım daha var ki, o da çok sarhoş olduğu bir gece hariç, hiçbir kızla birlikte olmadı, çıkmadı, sevgili bile olmadı. kızlarla konuşurken rahat aslında ama pek beceremiyor niyeyse, çok konuşuyor o da, falan.
yani burada bazı davranış sorunları var. biri susup kalıyor diğeri etkilemek için çok konuşuyor falan. sonrasında da devamı gelmiyor. ki sana sadece iki örnek verdim, bunların kadın ya da lgbtiq versiyonları da var. insanlar zaman zaman böyle şeyler yaşayabilirler, öncelikle, brewer'a +0.5 -çünkü "24 yas cok az da olsa gec cunku." sözüne katılmıyorum, ama başarılı olamama korkusu var. halbuki olaya başarı ya da başarısızklıktan ziyade karşılıklı zevk alma olarak baksan, böyle kasmazsın kendini. üstelik bir kadını tatmin etmek için sadece penisini kullanman gerekmiyor, o yüzden erkeklik organı üzerinden cinsel tatmin yaşamak gibi sınırlı bir odakta kalma, bakış açını geliştir. kadınların vücutlarındaki sinir uçları erkeklerinkinden daha fazla ve hassas olduğundan, aslında bir kadını orgazma ulaştırmak daha rahattır -daha uzun sürer ulaşması, o ayrı. süreden değil olma olasılığındna bahsediyorum- ayrıca hiçbir şey yapamasan, psikolojik olarak bile doyuma ulaştırabilirsin karşındaki kadını, kadınlar sözel olarak daha çok tahrik olurlar çünkü -yani atıyorum, bir kadına "şöyle yapalım böyle yapalım." diye anlat, tatmin olma ihtimali yüksektir. ha bir de, hermann karl hesse +1, sevdiğin ve sevildiğin kişiyle seks yapma olayı doğrudur. ten uyumu diye de bir şey var, haklısın onda da. ama ten uyumunu pek çok kişiyle sağlayabilirken, sevme-sevilme durumu herkesle olmayacağından, öncelikle sevgiye odaklan, çünkü karşındaki kadın seni seviyorsa, zaten herhangi bir korkun olmaz, epic fail bile yaşasan, bir yerde iyi olacağınızı bilirsin çünkü.
sende bir sorun yok, hani mükemmeli bekleme ya da arama, tek olay o. olabileceğini düşündüğün, sevdiğin bir kadın çıkarsa, seni de seviyorsa, zaten olur, diye düşünüyorum. çünkü tamamen elektrokimyasal bir uyum bu, bunu yakalayabilirsin bence, imkansız değil.
o değil de, 29 yaşında adam tanıyorum, sadece bir kere cinsel ilişkiye girmiş o da paralı. artı 1 tane sevgilisi olmuş onla da sadece öpüşmüş -zaten kısa sürmüş- kalan hayatında da kızlara hiç ama hiç yaklaşamamış. bunlar olağan şeyler.
aynı şekilde gene aynı yaşta bir erkek arkadaşım daha var ki, o da çok sarhoş olduğu bir gece hariç, hiçbir kızla birlikte olmadı, çıkmadı, sevgili bile olmadı. kızlarla konuşurken rahat aslında ama pek beceremiyor niyeyse, çok konuşuyor o da, falan.
yani burada bazı davranış sorunları var. biri susup kalıyor diğeri etkilemek için çok konuşuyor falan. sonrasında da devamı gelmiyor. ki sana sadece iki örnek verdim, bunların kadın ya da lgbtiq versiyonları da var. insanlar zaman zaman böyle şeyler yaşayabilirler, öncelikle, brewer'a +0.5 -çünkü "24 yas cok az da olsa gec cunku." sözüne katılmıyorum, ama başarılı olamama korkusu var. halbuki olaya başarı ya da başarısızklıktan ziyade karşılıklı zevk alma olarak baksan, böyle kasmazsın kendini. üstelik bir kadını tatmin etmek için sadece penisini kullanman gerekmiyor, o yüzden erkeklik organı üzerinden cinsel tatmin yaşamak gibi sınırlı bir odakta kalma, bakış açını geliştir. kadınların vücutlarındaki sinir uçları erkeklerinkinden daha fazla ve hassas olduğundan, aslında bir kadını orgazma ulaştırmak daha rahattır -daha uzun sürer ulaşması, o ayrı. süreden değil olma olasılığındna bahsediyorum- ayrıca hiçbir şey yapamasan, psikolojik olarak bile doyuma ulaştırabilirsin karşındaki kadını, kadınlar sözel olarak daha çok tahrik olurlar çünkü -yani atıyorum, bir kadına "şöyle yapalım böyle yapalım." diye anlat, tatmin olma ihtimali yüksektir. ha bir de, hermann karl hesse +1, sevdiğin ve sevildiğin kişiyle seks yapma olayı doğrudur. ten uyumu diye de bir şey var, haklısın onda da. ama ten uyumunu pek çok kişiyle sağlayabilirken, sevme-sevilme durumu herkesle olmayacağından, öncelikle sevgiye odaklan, çünkü karşındaki kadın seni seviyorsa, zaten herhangi bir korkun olmaz, epic fail bile yaşasan, bir yerde iyi olacağınızı bilirsin çünkü.
sende bir sorun yok, hani mükemmeli bekleme ya da arama, tek olay o. olabileceğini düşündüğün, sevdiğin bir kadın çıkarsa, seni de seviyorsa, zaten olur, diye düşünüyorum. çünkü tamamen elektrokimyasal bir uyum bu, bunu yakalayabilirsin bence, imkansız değil.
0
@nereye bu gidis
nereye gidicem ki? önce bi ürloğa gidip görünücem sonra o duruma göre psikoloğa falan mı yönledirecek? pipi gerçekten çok önemli bir sinir bozucu piç.
@mula
bilinç altım alarmlar vermeye daha önceden başlamıştı zaten. ve şuanda deneyimsiz durma korkusundan daha büyük korkular var açıkçası.
@yalnux
yukarıda 5-6 ay ve 10'a yakın demişim. şimdi direkt bi baktım, 13 nisandan bu yana 7 kadınla denemişim ve bunlardan sadece bir tanesi direkt olarak kız arkadaşım, sevgilimdi (problemden dolayı uzun sürmedi tabii). yani bu şekilde açıkça konuşacağım biri maalesef yok.
@Absinthe75c
bunu ben de düşündüm hafız. hatta o kadar düşündüm ki bir üstte bahsettiğim 7 kadından biri 30'unu bitirmek üzere olan evli bir kadındı. sırf bu fikirden dolayı kadını ayarttım(evet, tıbbi ve psikolojik bir probleme tanı koymak amacıyla olunca karşı cinsle romantik ve cinsel muhabbete girebiliyormuşum.) ama olmadı. ama senin dediğin gibi bi vakit geçirmedik, bir gece denedik, olamadı.
@pasp
işte regl veya bakire olduklarında sevinme sebebim de bu zaten. o zaman konuşma ve dokunmayla tatmin edici olabiliyorum ve onların zevk aldıklarını gördükçe ben onlardan daha çok zevk alıyorum. ama yine de tam olmuyor işte, insan hayret ediyor.
ulan bitkilerin bile arılar yardımıyla bile olsa yapabildikleri şeyi sen nasıl yapmıyorsun! diye soruyor insan kendine.
ve cidden bir eşcinsel yok mu aramızda? 20'li yaşlarına kadar bu konu hakkında hemen hemen hiç düşünmeyip fark eden oluyor mu bunu çok merak ediyorum.
nereye gidicem ki? önce bi ürloğa gidip görünücem sonra o duruma göre psikoloğa falan mı yönledirecek? pipi gerçekten çok önemli bir sinir bozucu piç.
@mula
bilinç altım alarmlar vermeye daha önceden başlamıştı zaten. ve şuanda deneyimsiz durma korkusundan daha büyük korkular var açıkçası.
@yalnux
yukarıda 5-6 ay ve 10'a yakın demişim. şimdi direkt bi baktım, 13 nisandan bu yana 7 kadınla denemişim ve bunlardan sadece bir tanesi direkt olarak kız arkadaşım, sevgilimdi (problemden dolayı uzun sürmedi tabii). yani bu şekilde açıkça konuşacağım biri maalesef yok.
@Absinthe75c
bunu ben de düşündüm hafız. hatta o kadar düşündüm ki bir üstte bahsettiğim 7 kadından biri 30'unu bitirmek üzere olan evli bir kadındı. sırf bu fikirden dolayı kadını ayarttım(evet, tıbbi ve psikolojik bir probleme tanı koymak amacıyla olunca karşı cinsle romantik ve cinsel muhabbete girebiliyormuşum.) ama olmadı. ama senin dediğin gibi bi vakit geçirmedik, bir gece denedik, olamadı.
@pasp
işte regl veya bakire olduklarında sevinme sebebim de bu zaten. o zaman konuşma ve dokunmayla tatmin edici olabiliyorum ve onların zevk aldıklarını gördükçe ben onlardan daha çok zevk alıyorum. ama yine de tam olmuyor işte, insan hayret ediyor.
ulan bitkilerin bile arılar yardımıyla bile olsa yapabildikleri şeyi sen nasıl yapmıyorsun! diye soruyor insan kendine.
ve cidden bir eşcinsel yok mu aramızda? 20'li yaşlarına kadar bu konu hakkında hemen hemen hiç düşünmeyip fark eden oluyor mu bunu çok merak ediyorum.
0
hacı bi kere üzerinde çok düşünme. oluruna bırak. ciddiyim ha. bir erkek bir erkekle sevişmiş dahi olsa eşcinsel kabul edilmeyebiliyor. çünkü erkeğin ne hissettiği daha çok önem taşıyor. belki de biseksüelsin amk, nolcak?
kendini bir şey hissetmeye zorlama. gündelik hayatına devam et. rüzgar nereye savurursa o tarafa git. erkeklerden hoşlanırsan erkeklere aban, kızlardan hoşlanırsan kızlara... kimseyle cinsel ilişkiye girmek ya da başarılı olmak zorunda değilsin. canın istemiyorsa da yapma amk. belki de aseksüelsin, olamaz mı?
relax ol yaf. rahat bırak kendini. ciddiyim.
kendini bir şey hissetmeye zorlama. gündelik hayatına devam et. rüzgar nereye savurursa o tarafa git. erkeklerden hoşlanırsan erkeklere aban, kızlardan hoşlanırsan kızlara... kimseyle cinsel ilişkiye girmek ya da başarılı olmak zorunda değilsin. canın istemiyorsa da yapma amk. belki de aseksüelsin, olamaz mı?
relax ol yaf. rahat bırak kendini. ciddiyim.
0
@siradisi00
problem şu ki, canım istiyor abicim ya, gül bir kızla muhabbet ederken dahi aklıma seks geliyor yani.
problem şu ki, canım istiyor abicim ya, gül bir kızla muhabbet ederken dahi aklıma seks geliyor yani.
0
aga seks aklına geliyorsa sıkıntı yok. demek ki seks yapmak, dokunmak istiyorsun.
illa sonuna gitmek zorunda değilsin ki
tabularını yık hacı, cinsel birleşme illa filmlerdeki gibi olmak zorunda değil. nasıl mutlu oluyorsan o kadarını yap
illa sonuna gitmek zorunda değilsin ki
tabularını yık hacı, cinsel birleşme illa filmlerdeki gibi olmak zorunda değil. nasıl mutlu oluyorsan o kadarını yap
0
bu bir eşcinselmiyim acaba? başlığı altında klasik heteroseksüel bir cinsel ilişkinin başarısızlık serenadı üzerine tartışma/danışma şeysi olmuş.
1)tebrikler! eşcinsel değilsin. (en azından bir erkeğe cidden aşık olana kadar) o ergenliğindeki olaylar bir eşcinsellik göstergesi olamaz.
2)diğer bahsettiklerin tamamiyle tecrübesizlik ve deneyimsizlik kaynaklı.
not: başlığı görünce eşcinsel bir arkadaşımız yine varoluşsal krizler yaşıyor sandım. başlık çok alakasız olmuş değiştiradsfdghjhllşkhjlş
1)tebrikler! eşcinsel değilsin. (en azından bir erkeğe cidden aşık olana kadar) o ergenliğindeki olaylar bir eşcinsellik göstergesi olamaz.
2)diğer bahsettiklerin tamamiyle tecrübesizlik ve deneyimsizlik kaynaklı.
not: başlığı görünce eşcinsel bir arkadaşımız yine varoluşsal krizler yaşıyor sandım. başlık çok alakasız olmuş değiştiradsfdghjhllşkhjlş
0
wishmaythşngs
4 yıldır görmediğim liseden arkadaşlarla dışarı çıktık bu akşam, ki en iyi arkadaşlarımdılar, ben çok mutluydum yani ama şimdi sinirden çatlıcam. bodruma gitmiştim geçen hafta, sordular işte nere gittin falan, x,y,z dedim. arkadaşta liseyi bodrumda okuduğunda catamaranı soracaktım, katamaran dedim,
4 yıldır görmediğim liseden arkadaşlarla dışarı çıktık bu akşam, ki en iyi arkadaşlarımdılar, ben çok mutluydum yani ama şimdi sinirden çatlıcam.
bodruma gitmiştim geçen hafta, sordular işte nere gittin falan, x,y,z dedim. arkadaşta liseyi bodrumda okuduğunda catamaranı soracaktım, katamaran dedim, -sizi ora almamışlardır ki dedi. 1. bunu o an anlamadım şimdi anlıyorum.
ikisi de mühendis sürekli fizik okumama çattılar ama sıradan işsizlik falan tepkileriyle değil. aşağılandığımı hissettim yani bir de mühendis bunlar. 2.
babam yalan dünyadaki rutkay aziz gibi bi tip, doktoruğu bıraktı şimdi resim falan çiziyo, kordonda görmüşler resim çizerken, demedikleri kalmadı. 3.
ben de sinirlendim, ne haliniz varsa görün diyip kalktım.
bodruma gitmiştim geçen hafta, sordular işte nere gittin falan, x,y,z dedim. arkadaşta liseyi bodrumda okuduğunda catamaranı soracaktım, katamaran dedim, -sizi ora almamışlardır ki dedi. 1. bunu o an anlamadım şimdi anlıyorum.
ikisi de mühendis sürekli fizik okumama çattılar ama sıradan işsizlik falan tepkileriyle değil. aşağılandığımı hissettim yani bir de mühendis bunlar. 2.
babam yalan dünyadaki rutkay aziz gibi bi tip, doktoruğu bıraktı şimdi resim falan çiziyo, kordonda görmüşler resim çizerken, demedikleri kalmadı. 3.
ben de sinirlendim, ne haliniz varsa görün diyip kalktım.
0
En iyisini yaptın bence. Ben olsam numaralarını siler, sosyal ağlardan da engellerdim.
0
belli ki insanlıktan nasibini alamamış tipler. Ne varmış kordonda resim çizmekte. Adamın ruhu onu yapmayı arzu ediyor. Kime ne herkes baban gibi asil kararlar veremez. O insanlar da ne seni ne onun ruhunu anlayamazlar. Kalkman yerinde bir hareket olmuş. Bir daha görüşmezsin olur biter. Bu işten kazançlı çıkan sensin. Katamaran ı bende anlamadım.
0
insanlar 4 senede bayağı bi değişebilirler. boşver gitisn iyi etmişin. lise arkadaşlarından hayır gelmez derim çoğu zaman.
0
katamaran mevzusunu tam anlamadım ama bi asagılama sezdim. 2.yi cok siklemedik. ama 3 gelince cok dogru bi karar vermişin. babanla ilgili terso bi kelimede alayi sikmen lazımdı.
0
şuan lise arkadaşlarımdan çoğusu evlendi. Şimdi en samimi olduklarım mesajlarıma telefonlarıma cevap vermiyor. Hepsi hayırsız.
0
katamaran gece kulubü gibi bi yer, ama ben de bilmiyorum. bilmediğimden gitmedim. sorayım dedim.
0
iyi yapmışsın hocam ben de yakın bi durumla 2 hafta önce karşılaştım ama öyle şeylere takılmam pek aksine dalga geçerim.
hatta yanımda benim gibi düşünen, liseden beri yediğim içtiğim ayrı gitmeyen bi dostum daha vardı makaramızı yaptık çayımızı içtik geri döndük.
herkes bi havalardaydı nasılsın kelimesini duyamadık bile herkes harıl harıl bişelerini anlatıp hava peşindeydi :)
hatta yanımda benim gibi düşünen, liseden beri yediğim içtiğim ayrı gitmeyen bi dostum daha vardı makaramızı yaptık çayımızı içtik geri döndük.
herkes bi havalardaydı nasılsın kelimesini duyamadık bile herkes harıl harıl bişelerini anlatıp hava peşindeydi :)
0
katamaran çoh iyi mekan da seni almazlar vs ne demek hacı? kafala bir kızı gel seni katamaran'a götüreyim de bakalım kimi almıyorlarmış? olay çıkartmasınlar bana... bu sene gördüm orayı manyak eğlendik. babana laf ettiklerinde kalkıp hemen gitmene bende sinirlendim insan bi iki laf çakarmış... ne kompleksli adamlarmış olm onlar.
0
iyi yapmissin hacit, kafana bile takma.
katamaran da sikko bi yer bu arada, klas olmaya calisan apaci bi ortam. para verseler girmem.
katamaran da sikko bi yer bu arada, klas olmaya calisan apaci bi ortam. para verseler girmem.
0
alla alla, onlara neymiş ki babandan? siktirsinler gitsinler afedersin.
ayrıca, mühendisim ama "mühendisim ben" edasıyla ortada dolaşanı anlamıyorum. anasını satıyim, adam odtüden, itüden boğaziçinden, koçtan, sabancıdan, bilkentten çıkmış, gene bi bok bilmiyor yabancı muadillerine göre, gelmiş ona buna caka satıyor. pislikler.. diyeydin "bizdeki üni eğitimiyle siz nasıl mühendis oldunuz ki zaten?" diye. bak benim lisansım iyi bir üni.den değil, ama yükseğim ve doktoram iyi üni.lerden, ünvan olarak yüksek mühendisim ama daha kendime mühendis diyemiyorum, makalelerim de var halbuse. niye? çünkü bizdeki eğitim cidden boktan. erkek arkadaşım da iyi bir türk üni.den mühendis çıktı, almanya'da master yapıyor, ebesi skldi çocuğun "biz mühendislik görmemişiz." diye, tamamen ezbere dayalı, "önceki senenin soruları var mı olm?" mantalitesine dayanan salak bir sistemdeyiz, hala gelip "mühendisim" diye övünen adam var ya la.. o değil de, bir de seninkinin tam tersi, ben doktoradayım diye lise arkadaşlarımın beni dışlaması var, o da ayrı mallık. ne kompleksli milletiz kardeşim? al sen gel o zaman yap üç kuruş paraya doktora? çoğu zaman sen üste para veriyorsun hatta, proje falan olmuyor. hayır yani şöyle düşünme "aa kıza bak la doktora yapıyom diye övünüyo" 1. bilsem başlamazdım, ciddiyim. 2. arkadaşlarım master-doktora yapmadılar, bazıları benimkinden bile dandik okullardan lisans derecesi aldı, benim 2-3 katım para kazanıyorlar şu anda -daha çok kazansınlar, bir şey demiyorum da, bana "aa cınım sen öğrencisieeaaaaan çok rahatsııııaaaannn.." demiyorlar mı, dövesim geliyor! adam sabah 9 akşam 5 çalışıyor, ben gecelerce okulda yatıyorum -okulda yastığım ve battaniyem var- o yüzden birisi senin bölümünle, eğitiminle, şununla bununla dalga geçerse siktir et, ki fizik en zor bölümlerden biridir, seni aşağılamaları saçma bir kere. üstelik bizim ülkemizde mühendisleri temel bilimlere (a.k.a. mat, fkb dersleri) hakim olacak şekilde yetiştirmiyorlar, havuz dersleri lise derslerinin saçma sapan varyasyonları şeklinde geçiyor, havuz dersi uygulaması saçma zaten, bölüme özel ders olmalı, sonra da gelip temel bilimci adama laf etmiyorlar mı, deli oluyorum deliiiii!!!! tabi böyle dedim diye sen de gaza gelip mühendislere laf etme XD çalışmayana aslında her bölüm zordur, çalışana ise kolay, o da var.
ayrıca, bir yere alınsan nolcak alınmasan nolcak, çok saçma yani? ne bileyim, bir tek bana mı saçma geliyor bir mekana alınmamak? sanki çok şikar matah, alt tarafı beton bi yer, içerde bir kaç kaşar var (kaşarın kadını erkeği olmaz) 3.sınıf bi dj var vs bir de ayakta durup dandik içki içip paranla skileceksin. alsalar nolur almasalar nolur amk? sinirlendim yaa
ayrıca, mühendisim ama "mühendisim ben" edasıyla ortada dolaşanı anlamıyorum. anasını satıyim, adam odtüden, itüden boğaziçinden, koçtan, sabancıdan, bilkentten çıkmış, gene bi bok bilmiyor yabancı muadillerine göre, gelmiş ona buna caka satıyor. pislikler.. diyeydin "bizdeki üni eğitimiyle siz nasıl mühendis oldunuz ki zaten?" diye. bak benim lisansım iyi bir üni.den değil, ama yükseğim ve doktoram iyi üni.lerden, ünvan olarak yüksek mühendisim ama daha kendime mühendis diyemiyorum, makalelerim de var halbuse. niye? çünkü bizdeki eğitim cidden boktan. erkek arkadaşım da iyi bir türk üni.den mühendis çıktı, almanya'da master yapıyor, ebesi skldi çocuğun "biz mühendislik görmemişiz." diye, tamamen ezbere dayalı, "önceki senenin soruları var mı olm?" mantalitesine dayanan salak bir sistemdeyiz, hala gelip "mühendisim" diye övünen adam var ya la.. o değil de, bir de seninkinin tam tersi, ben doktoradayım diye lise arkadaşlarımın beni dışlaması var, o da ayrı mallık. ne kompleksli milletiz kardeşim? al sen gel o zaman yap üç kuruş paraya doktora? çoğu zaman sen üste para veriyorsun hatta, proje falan olmuyor. hayır yani şöyle düşünme "aa kıza bak la doktora yapıyom diye övünüyo" 1. bilsem başlamazdım, ciddiyim. 2. arkadaşlarım master-doktora yapmadılar, bazıları benimkinden bile dandik okullardan lisans derecesi aldı, benim 2-3 katım para kazanıyorlar şu anda -daha çok kazansınlar, bir şey demiyorum da, bana "aa cınım sen öğrencisieeaaaaan çok rahatsııııaaaannn.." demiyorlar mı, dövesim geliyor! adam sabah 9 akşam 5 çalışıyor, ben gecelerce okulda yatıyorum -okulda yastığım ve battaniyem var- o yüzden birisi senin bölümünle, eğitiminle, şununla bununla dalga geçerse siktir et, ki fizik en zor bölümlerden biridir, seni aşağılamaları saçma bir kere. üstelik bizim ülkemizde mühendisleri temel bilimlere (a.k.a. mat, fkb dersleri) hakim olacak şekilde yetiştirmiyorlar, havuz dersleri lise derslerinin saçma sapan varyasyonları şeklinde geçiyor, havuz dersi uygulaması saçma zaten, bölüme özel ders olmalı, sonra da gelip temel bilimci adama laf etmiyorlar mı, deli oluyorum deliiiii!!!! tabi böyle dedim diye sen de gaza gelip mühendislere laf etme XD çalışmayana aslında her bölüm zordur, çalışana ise kolay, o da var.
ayrıca, bir yere alınsan nolcak alınmasan nolcak, çok saçma yani? ne bileyim, bir tek bana mı saçma geliyor bir mekana alınmamak? sanki çok şikar matah, alt tarafı beton bi yer, içerde bir kaç kaşar var (kaşarın kadını erkeği olmaz) 3.sınıf bi dj var vs bir de ayakta durup dandik içki içip paranla skileceksin. alsalar nolur almasalar nolur amk? sinirlendim yaa
0
qwertyali
bir arkadaşım deniz kenarına yakın bir yerde küçük bir kafe açacak. oraya denizle ilişkili türkçe bir isim bulmaya çalışıyoruz. örneğin yakamoz gibi. tavsiyeniz var mı?
bir arkadaşım deniz kenarına yakın bir yerde küçük bir kafe açacak. oraya denizle ilişkili türkçe bir isim bulmaya çalışıyoruz. örneğin yakamoz gibi. tavsiyeniz var mı?
0
Mersin'de yengeç cafe diye bir yer var, üstüne yengec konsepti de yapmislar cok hos olmus.
Kiskac da bir fikir.
Kiskac da bir fikir.
0
deniz kabuğu
[herhangi bir balık ismi]
ama yanına lütfen cafe yazmayın. deniz kabuğu cafe olmasın. deniz kabuğu yazsın sadece. gerçekten yazmak istiyorsanız da café şeklinde yazın.
[herhangi bir balık ismi]
ama yanına lütfen cafe yazmayın. deniz kabuğu cafe olmasın. deniz kabuğu yazsın sadece. gerçekten yazmak istiyorsanız da café şeklinde yazın.
0
farklı farklı yerlerde bu isimde yerler var ama bay yengeç olabilir, sevimli, sünger bob'a göndermeli :)
0
cafe 158.
insanlar sahil güvenliğin telefonunu bilmeli :) hem de iyi bence. cafe'nin tasarımını da biraz ona göre yaparsınız. duvara falan can simidi koyarsınız, ne bileyim, üstüne radar anteni takarsınız falan.
insanlar sahil güvenliğin telefonunu bilmeli :) hem de iyi bence. cafe'nin tasarımını da biraz ona göre yaparsınız. duvara falan can simidi koyarsınız, ne bileyim, üstüne radar anteni takarsınız falan.
0
bizim arkadaş tirhandil koymuştu -deniz kıyısında falan da değildi yani, adapazarı merkez kafasına göre herkes- yani isim hakkı vs sorun olmayacaksa bence hoş durur -sapanca'ya uzak olmasına rağmen hoş durmuştu misal o kafede-
0
pasp
not: tl; dr yapacak arkadaşlardan özür dilerim, okumasanız da olur zaten.kalanlar için: bana akıl verirseniz sevinirim.selamlar,üniversitenin asistan lojmanlarında kalıyorum ve genelde ev arkadaşlarımızı ne yazık ki seçemiyoruz -bahtınıza ne çıkarsa yani- şu anda da doktora yapıyorum ve 2 seneden so
not: tl; dr yapacak arkadaşlardan özür dilerim, okumasanız da olur zaten.
kalanlar için: bana akıl verirseniz sevinirim.
selamlar,
üniversitenin asistan lojmanlarında kalıyorum ve genelde ev arkadaşlarımızı ne yazık ki seçemiyoruz -bahtınıza ne çıkarsa yani- şu anda da doktora yapıyorum ve 2 seneden sonra taşınmak zorunda kaldım -taşındığım evdeki arkadaşlarımdan biri çok iyiydi, diğeri eh işteydi-, yani iki senem daha var okulun bitmesine ve inanılmayacak derece çok eşyam var, o yüzden tekrar taşınmayı düşünmüyorum.
şu anki evimdeki arkadaşlardan biri nispeten benim kafada. diğer yeni gelen arkadaş ise.. nasıl anlatacağım bilmiyorum, kimseyi de kırmak, üzmek, değerlerine saygısızlık etmek istemiyorum, ama olduğu gibi anlatmam lazım, o yüzden isteyen istediği gibi anlasın ama niyetim kötü değil, bilin.
arkadaş kapalı bir arkadaş, türbanlı, dindar, namazında niyazında. olabilir, benim ders çalışmamı engellemediği sürece kimsenin ne yaptığı beni alakadar etmez, hatta namazında niyazında bazı insanların daha hoşgörülü olduğunu düşünürüm, ailemden öyle gördüm çünkü. yalnız dün kuzenim gelecekti -aynı okuldayız- ve ben bu arkadaşa "kuzenim gelecek rahatsız olur musun?" diye sordum -ki sorulması gerekir fikrimce zaten rahatsız olup olmayacağı- hemen direkt "kız mı?" diye sordu. "kızsa gelebilir." dedi, yani kendisi erkek istemiyor evde. "annen ya da kız kardeşin, kız kuzenin gelebilir." diye devam etti. "e dedim erkek arkadaşım gelecek, bir süre kalacak?" "hayır ben kesinlikle istemiyorum. ailem de istemiyor" dedi -kız yüksek lisansa yeni başlamış, 18'inden büyük yani. ve biz ailesiyle yaşamıyoruz, belirteyim- dedim "neyse tamam o gelmez olmadı ama babam, erkek kardeşim gelebilir." dedim, "hayır o da olmaz." dedi, "e sen yokken gelirler?" dedim, ona da "hayır" dedi. sonra da "ortak kullanım alanlarının temizliği vs. vs." dedi, dedim "eğer gelirlerse ve kullanırlarsa, ben temizlerim zaten hemen arkalarından. ben de sevmem ortak kullanım alanlarının kirli kalmasını." dedim, ona da "olmaz." dedi, temizlesem de kabul etmiyor. yani dediğim her şeye, verdiğim her ödüne "olmaz" dedi. napıyim ben bu kızı döveyim mi??
tamma sakinim... dövmüyorum kimseyi.
abi abdestiniz mi kaçıyor? "sen evde yokken gelirler, rahatsız etmezler seni." diyorum, "ortalığı temiz bırakırız." diyorum -önceki ev arkadaşım almandı, erkek arkadaşı türk'tü ve kızla temizlik anlayışlarımız farklıydı, çocuk da kıllıydı, her seferinde banyou tuvaleti ben temizlerdim kıllardan ve kıza da bir şey demezdim -çünkü en ufak bir şeyde "ben yabancıyım ondan böyle davranıyorsunuz." moduna giriyordu arkadaş -evet almandı ve bu moda giriyordu, böyle alman görmedim! halbuki asıl sorunumuz temizlik anlayışlarımızın farklı olmasıydı, alman olması değildi. ki titiz olmama rağmen bir kere bile bir şey demedim "herkes benim gibi takıntılı olmak zorunda değil." diye -
neyse, şu anki bu türbanlı arkadaşla da bu şekil bir problemimiz var. ben olabilecek her türlü imkanı da sunuyorum kendisine. hadi erkek arkadaşım gelmedi -ki kendisi almanya'da okuyor ve senede 1 ya da 2 kere belki gelebiliyor, ben de arada bir yanına gidebiliyorum, bildiğin uzak mesafe ilişkisi. ve gelip de yanımda kalmak istiyor bir iki gün bile olsa - hadi o gelmedi, babam bazen beni evime bırakıyor -istanbuldayız ama iki uçtayız- yaşlı adam, ordan buraya gelene kadar yolda tuvaleti gelebiliyor. babam zaten benim evimde kalmaz, ama tuvaleti gelse ona bile giremeyecek yani. erkek kardeşim okula gelmek, imkanlarından faydalanmak istese, bir-iki gün kalmak istese, ona da mani var. görmeye bile gelemiyor hatta eve.
hatta dün eve eşya taşıyorduk, hava sıcak olduğu için annemde de bende de şort vardı -kısa değil, uzun şort ki kısa olsa ne yazar- tişörtlerimiz de kapalıydı- eve de taşımacı adamlar girip çıkıyor sonuçta. önce adamlara aşağılar gibi baktı -evde istemiyordu onları yani- sonra da annemle beni baştan aşağıya aşağılar gibi süzdü. kendisi gözünün tamamına parlak mavi var sürmeyi biliyor ama -evet bildiğin gözünde neon renkli mavi far vardı-
evet sinirlendim. bu kadar da pis ve kötü kalpli bir insanım. ev arkadaşım da sinir oluyor kıza. yani şu zamana kadar hiçbir farklı görüşteki, giyinişteki insana kötü gözle bakmadım, yargılamadım, zaten ben kimim ki böyle cümleler bile kurayım?! ha kimseden de böyle bir yargılama görmedim. her türden insanın mutlu mutlu yaşadığı bir mahallede büyüdüm ben istanbul'da. her sene hacca umreye giden türbanlı ablalar, teyzeler de vardı, tarikat üyesi olanlar da vardı, gayet bildiğin akşam balkonda rakı sofrasını kurup roman havası açıp eğlenen komşularım da. hepimizin komşu olduğu yerde büyüdüm yani. hatta bu insanların hepsi kabul günü yaparlar, bahçede oturup çay kahve içerler falan. bir sürü tuhaf ortamda bulundum, hepiniz bulunmuşsunuzdur eminim de, ilk defa başıma böyle bir şey geliyor ve üstelik de "evimde" geliyor.
bu konuda ne yapabilirim? kızla tüm ev halkı konuşmadık daha. kıza da "seni de mağdur etmeyeceğimiz bir yol bulmaya çalışırız." dedim, ama lojman kurallarında "evinize erkek misafir giremez." diye bir şey yok zaten. evde "asistanlar harici kimse barınamaz." ibaresi var. tamam bana yatıya misafir gelmesin kimse -ki barınamazdan kasıt, evde uzun süreli yaşayamaz anlamında, yoksa okul da biliyor insanların sevgilileri, nişanlıları, aileleri misafirliğe gelebiliyor- hadi ev arkadaşım rahatsız oluyor diye bundan vazgeçtim, benim babam, kardeşim niye gelemesin? hadi hiçbir "arkadaşım-ama-erkek" de gelmesin eve, yani proje yaptığım arkadaşım, sınav kağıdı, laboratuvar raporu okuduğum arkadaşım gelmesin, danışman hocamı ve çalışma grubumu bir akşam yemeğe almayayım evime -ki bu eve geldiğimde öyle bir planım vardı- ya benim babamla kardeşim niye gelemiyor ki eve?! saçmalık değil mi?
bana gidip de "kızın bakış açısından bak, empati kur." demeyin, dünden beri bunu yapmaya çalışıyorum. kız odasından çıkmıyor, salonda oturmuyor bile. benim misafirim gelse salonda otursa onu rahatsız etmez. diyelim ki zaten evde değil, oraya buraya kamera mı koyacak eve erkek mi girdi diye? o yokken babam kardeşim gelse ne yazar? böyle bir saçmalık gördünüz mü??
kalanlar için: bana akıl verirseniz sevinirim.
selamlar,
üniversitenin asistan lojmanlarında kalıyorum ve genelde ev arkadaşlarımızı ne yazık ki seçemiyoruz -bahtınıza ne çıkarsa yani- şu anda da doktora yapıyorum ve 2 seneden sonra taşınmak zorunda kaldım -taşındığım evdeki arkadaşlarımdan biri çok iyiydi, diğeri eh işteydi-, yani iki senem daha var okulun bitmesine ve inanılmayacak derece çok eşyam var, o yüzden tekrar taşınmayı düşünmüyorum.
şu anki evimdeki arkadaşlardan biri nispeten benim kafada. diğer yeni gelen arkadaş ise.. nasıl anlatacağım bilmiyorum, kimseyi de kırmak, üzmek, değerlerine saygısızlık etmek istemiyorum, ama olduğu gibi anlatmam lazım, o yüzden isteyen istediği gibi anlasın ama niyetim kötü değil, bilin.
arkadaş kapalı bir arkadaş, türbanlı, dindar, namazında niyazında. olabilir, benim ders çalışmamı engellemediği sürece kimsenin ne yaptığı beni alakadar etmez, hatta namazında niyazında bazı insanların daha hoşgörülü olduğunu düşünürüm, ailemden öyle gördüm çünkü. yalnız dün kuzenim gelecekti -aynı okuldayız- ve ben bu arkadaşa "kuzenim gelecek rahatsız olur musun?" diye sordum -ki sorulması gerekir fikrimce zaten rahatsız olup olmayacağı- hemen direkt "kız mı?" diye sordu. "kızsa gelebilir." dedi, yani kendisi erkek istemiyor evde. "annen ya da kız kardeşin, kız kuzenin gelebilir." diye devam etti. "e dedim erkek arkadaşım gelecek, bir süre kalacak?" "hayır ben kesinlikle istemiyorum. ailem de istemiyor" dedi -kız yüksek lisansa yeni başlamış, 18'inden büyük yani. ve biz ailesiyle yaşamıyoruz, belirteyim- dedim "neyse tamam o gelmez olmadı ama babam, erkek kardeşim gelebilir." dedim, "hayır o da olmaz." dedi, "e sen yokken gelirler?" dedim, ona da "hayır" dedi. sonra da "ortak kullanım alanlarının temizliği vs. vs." dedi, dedim "eğer gelirlerse ve kullanırlarsa, ben temizlerim zaten hemen arkalarından. ben de sevmem ortak kullanım alanlarının kirli kalmasını." dedim, ona da "olmaz." dedi, temizlesem de kabul etmiyor. yani dediğim her şeye, verdiğim her ödüne "olmaz" dedi. napıyim ben bu kızı döveyim mi??
tamma sakinim... dövmüyorum kimseyi.
abi abdestiniz mi kaçıyor? "sen evde yokken gelirler, rahatsız etmezler seni." diyorum, "ortalığı temiz bırakırız." diyorum -önceki ev arkadaşım almandı, erkek arkadaşı türk'tü ve kızla temizlik anlayışlarımız farklıydı, çocuk da kıllıydı, her seferinde banyou tuvaleti ben temizlerdim kıllardan ve kıza da bir şey demezdim -çünkü en ufak bir şeyde "ben yabancıyım ondan böyle davranıyorsunuz." moduna giriyordu arkadaş -evet almandı ve bu moda giriyordu, böyle alman görmedim! halbuki asıl sorunumuz temizlik anlayışlarımızın farklı olmasıydı, alman olması değildi. ki titiz olmama rağmen bir kere bile bir şey demedim "herkes benim gibi takıntılı olmak zorunda değil." diye -
neyse, şu anki bu türbanlı arkadaşla da bu şekil bir problemimiz var. ben olabilecek her türlü imkanı da sunuyorum kendisine. hadi erkek arkadaşım gelmedi -ki kendisi almanya'da okuyor ve senede 1 ya da 2 kere belki gelebiliyor, ben de arada bir yanına gidebiliyorum, bildiğin uzak mesafe ilişkisi. ve gelip de yanımda kalmak istiyor bir iki gün bile olsa - hadi o gelmedi, babam bazen beni evime bırakıyor -istanbuldayız ama iki uçtayız- yaşlı adam, ordan buraya gelene kadar yolda tuvaleti gelebiliyor. babam zaten benim evimde kalmaz, ama tuvaleti gelse ona bile giremeyecek yani. erkek kardeşim okula gelmek, imkanlarından faydalanmak istese, bir-iki gün kalmak istese, ona da mani var. görmeye bile gelemiyor hatta eve.
hatta dün eve eşya taşıyorduk, hava sıcak olduğu için annemde de bende de şort vardı -kısa değil, uzun şort ki kısa olsa ne yazar- tişörtlerimiz de kapalıydı- eve de taşımacı adamlar girip çıkıyor sonuçta. önce adamlara aşağılar gibi baktı -evde istemiyordu onları yani- sonra da annemle beni baştan aşağıya aşağılar gibi süzdü. kendisi gözünün tamamına parlak mavi var sürmeyi biliyor ama -evet bildiğin gözünde neon renkli mavi far vardı-
evet sinirlendim. bu kadar da pis ve kötü kalpli bir insanım. ev arkadaşım da sinir oluyor kıza. yani şu zamana kadar hiçbir farklı görüşteki, giyinişteki insana kötü gözle bakmadım, yargılamadım, zaten ben kimim ki böyle cümleler bile kurayım?! ha kimseden de böyle bir yargılama görmedim. her türden insanın mutlu mutlu yaşadığı bir mahallede büyüdüm ben istanbul'da. her sene hacca umreye giden türbanlı ablalar, teyzeler de vardı, tarikat üyesi olanlar da vardı, gayet bildiğin akşam balkonda rakı sofrasını kurup roman havası açıp eğlenen komşularım da. hepimizin komşu olduğu yerde büyüdüm yani. hatta bu insanların hepsi kabul günü yaparlar, bahçede oturup çay kahve içerler falan. bir sürü tuhaf ortamda bulundum, hepiniz bulunmuşsunuzdur eminim de, ilk defa başıma böyle bir şey geliyor ve üstelik de "evimde" geliyor.
bu konuda ne yapabilirim? kızla tüm ev halkı konuşmadık daha. kıza da "seni de mağdur etmeyeceğimiz bir yol bulmaya çalışırız." dedim, ama lojman kurallarında "evinize erkek misafir giremez." diye bir şey yok zaten. evde "asistanlar harici kimse barınamaz." ibaresi var. tamam bana yatıya misafir gelmesin kimse -ki barınamazdan kasıt, evde uzun süreli yaşayamaz anlamında, yoksa okul da biliyor insanların sevgilileri, nişanlıları, aileleri misafirliğe gelebiliyor- hadi ev arkadaşım rahatsız oluyor diye bundan vazgeçtim, benim babam, kardeşim niye gelemesin? hadi hiçbir "arkadaşım-ama-erkek" de gelmesin eve, yani proje yaptığım arkadaşım, sınav kağıdı, laboratuvar raporu okuduğum arkadaşım gelmesin, danışman hocamı ve çalışma grubumu bir akşam yemeğe almayayım evime -ki bu eve geldiğimde öyle bir planım vardı- ya benim babamla kardeşim niye gelemiyor ki eve?! saçmalık değil mi?
bana gidip de "kızın bakış açısından bak, empati kur." demeyin, dünden beri bunu yapmaya çalışıyorum. kız odasından çıkmıyor, salonda oturmuyor bile. benim misafirim gelse salonda otursa onu rahatsız etmez. diyelim ki zaten evde değil, oraya buraya kamera mı koyacak eve erkek mi girdi diye? o yokken babam kardeşim gelse ne yazar? böyle bir saçmalık gördünüz mü??
0
okudum ve sana hak verdim. diğer arkadaşınla bir olup kızı bir şekilde evden çıkarın ya da bezmesini sağlayın. arakdaşlarınızı davet edin sürekli vs.
0
Valla yapılacak pek bir şey yok. Ne deseniz "işte cehape zihniyeti, saygı duyulmuyorum" diye ağlayacak. Ufak tefek uyuzluklar dışında yapılacak bir şey yok, mesela din değiştirebilirsiniz :) Gayrimüslimle aynı evde yaşamaz herhalde kadın olsa da. Şaka bir yana, sene sonunda (ya da daha önce) gitmesi için her sebebi verin.
edit: Mütemadiyen domuz sosisi pişirebilirsiniz, her akşam şarap içebilirsiniz. Pasif agresif yaklaşım :)
edit: Mütemadiyen domuz sosisi pişirebilirsiniz, her akşam şarap içebilirsiniz. Pasif agresif yaklaşım :)
0
Hakikaten cok uzunmus gozlerim agriyor cok bakamadim ama sunu tavsiye edebilirim. Kesinlikle saygi duyma. O senin kisidel yasamina kendi pislik cinsel yargilari yuzunden boyle tacizde bulunuyor madem, erkek arkadasin da gelsin kim gelirse gelsin siz orda 2 kisisiniz ve onu istemiyorsunuz gitmesini soyleyin ve ozgurlugunuzu kisitlamayin. Ailesiyle konusun biz eve erkek sokuyoruz haberiniz olsun kiziniz kotu yolda fln diyin ki alsinlar kizlarini:))
0
Kurallar dahilinde kalmak kaydıyla yapabileceğin her türlü usanç verici hareketi yap çünkü belli ki ancak bundan anlayacak. Bir hafta boyunca her akşam erkek arkadaşlarını yemeğe davet et. Sorarsa kurallarda böyle bir madde yok dersin.
Geçen sen yokken de gelmişlerdi, yine gelecekler de kıza.
Geçen sen yokken de gelmişlerdi, yine gelecekler de kıza.
0
anaaaa cevaplar için çok teşekkürler! yahu siz benden pislikmişsiniz çok sevdim sizleri yaa!! <3 <3 <3
hayır bi de dün ev arkadaşımla konuşuyoruz, "ailesi istemiyormuş." deyince "aman bahane etmiş işte." dedi -bunu yazmayı unuttum- ben de saf saf bahane olabileceğini düşünmedim bile. ben bayağı bir salağım, kusura bakmayın :(
fikirler çok güzel ama kimseyi de rahatsız etmek istemiyorum :( lojmanlarla ilgilenen birimle mi konuşsam acaba?
ama öncelikle diğer ev arkadaşımı da alıp üçümüz konuşalım diyorum. bu noktada ne yapabiliriz? çünkü kız kötü bir kıza benzemiyor bu konu dışında, sakin sessiz olması da iyi. bu sorun olmasa benim kendisiyle bir problemim yok yani :(
hayır bi de dün ev arkadaşımla konuşuyoruz, "ailesi istemiyormuş." deyince "aman bahane etmiş işte." dedi -bunu yazmayı unuttum- ben de saf saf bahane olabileceğini düşünmedim bile. ben bayağı bir salağım, kusura bakmayın :(
fikirler çok güzel ama kimseyi de rahatsız etmek istemiyorum :( lojmanlarla ilgilenen birimle mi konuşsam acaba?
ama öncelikle diğer ev arkadaşımı da alıp üçümüz konuşalım diyorum. bu noktada ne yapabiliriz? çünkü kız kötü bir kıza benzemiyor bu konu dışında, sakin sessiz olması da iyi. bu sorun olmasa benim kendisiyle bir problemim yok yani :(
0
ya arkadaş istediğini alırsın eve, erkek arkadaşın da gelir kız arkadaşın da, baban da gelir kardeşin de. ortak alan temiz, senin odanı da işgal etmiyoruz rahatsız da etmiyoruz,zırlama dersin olur biter. alttan alma hiçbir zaman
0
empati kurma, kafana göre bak işine. napıcak acaba ne gibi bir hakkı var. sen de yetişkin bir bireysin, üzerinde hiçbir sözü geçemez. dediğin gibi ders yaparsın arkadaşınla, ailen gelir, sevgilin gelir. o da otursun triplerden triplere koşsun odasında. rahatlar.
0
kız başörtülü diye ekstra özen göstermişsin bana kalırsa ve buna hiç gerek yok. napalım başörtülü ise? her durumda onun dediği mi olacak 'sadece başörtüsü var diye'? sen soruyorsun ve dikkat ediyorsun diye de iyice üste çıkmış bu arkadaş zaten, yakında "seni de sevmedim ben, git başka yerde kal" diye seni de evden atmaya yeltenebilir. onun "mağdur olmaması" nedir pasp allah aşkına, gelen arkadaşların, baban falan tecavüz mü edecek kıza? ne mağduriyeti. madem dinine o kadar bağlı, o derece bağnaz bir hayat yaşamak istiyor, tutsun bir ev kendisine, erkek sinek bile sokmasın eve. yurt ortamında başkasına bu kadar dayatamazsın.
sen normal hayatını yaşa, kim geliyosa da gelsin yanına misafirliğe. yurt kurallarına uyduğun müddetçe de rahat ol, bu senin derdin değil, onun derdi.
sen normal hayatını yaşa, kim geliyosa da gelsin yanına misafirliğe. yurt kurallarına uyduğun müddetçe de rahat ol, bu senin derdin değil, onun derdi.
0
ben olsam ona sormadan devamlı erkek arkadaşlarımı erkek kuzenimi falan getirirdim bezdirme politikası uygulardım. bikbik yaparsa da senin kadar ben de bu evde yaşıyorum özel alanıma karışamazsın derdim.
0
ona bu kadar detaylıca fikrini sorman bile hata bence.
aşırı iyi niyetlisin. oturup konuşmak bile hala onu razı etmeye çalışmak demek.
lojman kurallarında kısıtlama olmadığından eminsen gönlünce takıl.
aşırı iyi niyetlisin. oturup konuşmak bile hala onu razı etmeye çalışmak demek.
lojman kurallarında kısıtlama olmadığından eminsen gönlünce takıl.
0
yazdıklarınızdan anlayabildiğim kadarıyla ince düşünen ve bunun gerekliliklerini yerine getiren bir yaklaşım göstermişsiniz. lakin bu tür insanlara bu tür incelikleri bahşetmeye başladığınızda ya da bunu farkettiklerinde sizin kişisel haklarınıza saygıyı suistimal etmeye başlarlar. bu durumda nezaket kurallarını devre dışı bırakmanız ve relaks davranmanızı öneriyorum, hakedene hakettiği gibi davranmayı öğrenmenizi öneririm, bırak bozulsun üzülsün, kırılsın; nush ile uslanmayacak nihayetinde.
ayrıca orada 3 kişi yaşıyorsunuz siz onun haklarına saygı duyuyorsanız o da size saygı duymayı öğrenecek. bu durumda diğer arkadaşınızda eğer bu arkadaşın hal ve hareketlerinden rahatsız ise size bir güç oluşturmak düşer. dışlayın bu arkadaşı yüzüne bakmayın, selam vermeyin. siz bu tutumunuza devam ederseniz o da size saygı duymayı öğrenecek dışlanmışlığın vermiş olduğu ezikliği yaşayacaktır.
ayrıca orada 3 kişi yaşıyorsunuz siz onun haklarına saygı duyuyorsanız o da size saygı duymayı öğrenecek. bu durumda diğer arkadaşınızda eğer bu arkadaşın hal ve hareketlerinden rahatsız ise size bir güç oluşturmak düşer. dışlayın bu arkadaşı yüzüne bakmayın, selam vermeyin. siz bu tutumunuza devam ederseniz o da size saygı duymayı öğrenecek dışlanmışlığın vermiş olduğu ezikliği yaşayacaktır.
0
kızın odasına girmedikleri sürece sorun çıkaramaz. temizliği çok düşünüyosa tek başına kalsın, sonuçta kadın hastalıkları daha kolay bulaşıyor.
kızı rahatsız et diyenlere de laflar hazırlayacaktım bu sıcakta üşendim. işi yokuşa sürmeye gerek yok. <<kimsenin hakkına girmeden de hakkını koruyabilirsin.>> kendisi gider belki kendine uygun kişilerle (başörtülü ya da erkek girmesini istemeyen tipler) kalmak için dilekçe falan yazar. onun için de daha iyi olur sizin için de.
yani kimsenin birbirini bastırmasına gerek yok. o da yerini bilecek siz de bileceksiniz. inadına domuz pişirmek falan çok çirkin.
kızı rahatsız et diyenlere de laflar hazırlayacaktım bu sıcakta üşendim. işi yokuşa sürmeye gerek yok. <<kimsenin hakkına girmeden de hakkını koruyabilirsin.>> kendisi gider belki kendine uygun kişilerle (başörtülü ya da erkek girmesini istemeyen tipler) kalmak için dilekçe falan yazar. onun için de daha iyi olur sizin için de.
yani kimsenin birbirini bastırmasına gerek yok. o da yerini bilecek siz de bileceksiniz. inadına domuz pişirmek falan çok çirkin.
0
kızı evden atabilseniz süper olur. öyle olmuyorsa da bu nasıl olsa olacak gel insan gibi otur uzlaşalım yoksa canımızın istediği gibi yaparız diyin. uyuşmayan 2 fikir var evet ve onun istekleri kadar seninkiler de önemli. umarım orta yol bulunur.
0
%10000000 haklısın. her gün eve birini çağır. ciddiyim. haspam ya, sen kimsin de "gelemez" falan. allah allah.
0
Yok, çok çok haklısınız. Hatta Duyuru'da günün haklısı sizsiniz. Erkek arkadaşından rahatsız olmasını hadi çok uğraştım ve anladım, babayla abiyle alıp veremediğini, şortların boyuyla olan derdi kendisini ilgilendirir, sizi ilgilendirmez; aynen onun yaşantı ve ilişkilerinin kimseyi ilgilendirmediği gibi.
Yalnız, lojman kısmısında şöyle bir sıkıntı var. Lojmanlar ev kadar rahat değil; sonuçta rektörlüğe bağlı, bir nevi yurt gibi işletiliyor. Atıyorum, lojmana erkek arkadaşı getirmek, normal erkek ve arkadaş getirmekten biraz daha sıkıntılı bir iş. Bu hatun "Lojman kurallarına uymadı" diye sorun çıkarabilir, ilgili mercilere çıkabilir.
2. ev arkadaşı konu ile ilgili neler hissediyor? O da rahatsız mı ya da ileride rahatsız olabilir mi bu durumdan? Kendisinin hiç misafiri gelecek mi? Onun babası falan gelmeye kalkacak mı? Diğer ev arkadaşı rahatsızsa birlikte konuşabilirsiniz, o da baskınsa uzlaşma yoluna gitmeyi deneyebilirsiniz. Ben olsam diğerine gider bir sorardım "Kuzenim gelecekti, gelemiyor. Sence ne yapmalıyım? Sen ne düşünüyorsun?" diye onu bir yoklardım.
Açıkçası ben uzlaşmayı düşünsem bile, kendimi sizin yerinize koyduğumda yukarıdakinden öte uzlaşmacı bir yol bulamıyorum; hiç aklıma gelmiyor. Bu illa ki ileride saygısızlık ve tartışma getirecek; keşke büyümese. Erkek bir akrabam geldiğinde kendi yatağımı verip koltukta moltukta yatardım. Ertesi sabah tepkisini bir ölçerdim. İş daha da büyürse ki büyüme olasılığı çok fazla, o zaman whoosie'nin dediklerinden yapardım. Atıyorum, sangria yapar dolapta 12 saat bekletirdim. Sonra da buzdolabına olan davranışlarını incelerdim.
Yalnız, lojman kısmısında şöyle bir sıkıntı var. Lojmanlar ev kadar rahat değil; sonuçta rektörlüğe bağlı, bir nevi yurt gibi işletiliyor. Atıyorum, lojmana erkek arkadaşı getirmek, normal erkek ve arkadaş getirmekten biraz daha sıkıntılı bir iş. Bu hatun "Lojman kurallarına uymadı" diye sorun çıkarabilir, ilgili mercilere çıkabilir.
2. ev arkadaşı konu ile ilgili neler hissediyor? O da rahatsız mı ya da ileride rahatsız olabilir mi bu durumdan? Kendisinin hiç misafiri gelecek mi? Onun babası falan gelmeye kalkacak mı? Diğer ev arkadaşı rahatsızsa birlikte konuşabilirsiniz, o da baskınsa uzlaşma yoluna gitmeyi deneyebilirsiniz. Ben olsam diğerine gider bir sorardım "Kuzenim gelecekti, gelemiyor. Sence ne yapmalıyım? Sen ne düşünüyorsun?" diye onu bir yoklardım.
Açıkçası ben uzlaşmayı düşünsem bile, kendimi sizin yerinize koyduğumda yukarıdakinden öte uzlaşmacı bir yol bulamıyorum; hiç aklıma gelmiyor. Bu illa ki ileride saygısızlık ve tartışma getirecek; keşke büyümese. Erkek bir akrabam geldiğinde kendi yatağımı verip koltukta moltukta yatardım. Ertesi sabah tepkisini bir ölçerdim. İş daha da büyürse ki büyüme olasılığı çok fazla, o zaman whoosie'nin dediklerinden yapardım. Atıyorum, sangria yapar dolapta 12 saat bekletirdim. Sonra da buzdolabına olan davranışlarını incelerdim.
0
Bacim bu kizin sana karismaya hakki var mi yok. Ev onun mali degil. Herkes istedigini yapmakta da ozgur. Bildigini oku.
Cok kisa yazdim ama kizla empati kurmaya razi etmeye calistikca daha da bokunu cikarir. Istedigini yap sen.
Cok kisa yazdim ama kizla empati kurmaya razi etmeye calistikca daha da bokunu cikarir. Istedigini yap sen.
0
@fengari: yok başörtülü diye ekstra özen göstermedim, her ev arkadaşıma sordum şu zamana kadar "rahatsız olur musun?" diye -bu kaldığım evdeki kızlar benim 10. ve 11. ev ve yurt arkadaşlarım. sadece lisansta da yurt + ev kaldım, masterda ailemle kaldım ama evi temiz bıraktığımız ve komşuları rahatsız etmediğimiz sürece -gürültüyle falan- ailemin evinde doğumgünü partisi verdiğim de oldu, arkadaşlarımın yatıya kaldığı da oldu. annem de bu tip durumlarda sorar komşulara "kızımın/oğlumun arkadaşları gelecek, bir hastanız var mı ya da rahatsız olur musunuz? olursanız söyleyin." diye. kimseden bir şikayet gelmedi şu zamana kadar. doktorada ilk iki senemde de, erkek arkadaşlarımız geldi, ailelerimiz ya da başka arkadaşlarımız geldi, 10-15 gün kalanlar oldu, kimse birbirine bir şey demedi. :(
0
dindar insanlarla yurtta aynı odada kaldım. ben onlar açısından bir sıkıntı çıkarmadım, ama onlar da benim için çıkarmadılar, hatta çok alakasız tipler olmamıza rağmen bazen oda olarak beraber yemek yapıyorduk, ben içkimi içiyordum, onlar da kendi kafalarına göre yemeğin tadını çıkarıyorlardı.
açıkçası domuz eti de pişirsen mutfakta veya içki de içsen bunlara karışma hakkı bile yok, yok baban tuvalete giremezmiş falan.
sen onun yaşamı üzerinde tasarrufta bulunamayacağın gibi, o da bulunamaz. anladığım kadarıyla 22-23 yaşında insan, bunları öğrenmesi gerek.
açıkçası domuz eti de pişirsen mutfakta veya içki de içsen bunlara karışma hakkı bile yok, yok baban tuvalete giremezmiş falan.
sen onun yaşamı üzerinde tasarrufta bulunamayacağın gibi, o da bulunamaz. anladığım kadarıyla 22-23 yaşında insan, bunları öğrenmesi gerek.
0
ben de eve çıksam ve ev arkadaşım olsa ailem de yatıya bi erkeğin kalmasını istemezler yani. tanımadıklarına. tanıdığı kız-erkek arkadaşlarım gelip kalabilir düşüncesindeler kalmalı muhabbette.
ama oturmaya gelmiş gelmemiş pek karışmazlar yani..
o türbanlı da bence çok saçma sapan davranmış
ne yapsan haklısın.
ama oturmaya gelmiş gelmemiş pek karışmazlar yani..
o türbanlı da bence çok saçma sapan davranmış
ne yapsan haklısın.
0
ben biraz farklı düsünüyorum sanırım.herkes muhafakarlara duyduğu kini kusmus resmen.hic mi cevrenizde türbanlı insan yok bu ne şiddet celal??neyse.... Üniversitede bu tarz türbanlı basarılı bikac kızla tanısmıstım. Bunlar genelde -dikkat genelleme geliyor-gıcık,icine kapanık,insanlarla iletişimi sorunlu,eglenmeyi bilmeyen kızlar olur.o yüzden onunla normal arkadaslarınla oldugu gibi iletisim kuramazsın.kendini hep dıslanan olarak hissettiği icin senin gibi rahat yasayan tiplere karsı tetikte büyük ihtimal. Dıslamanızdan,elestirmenizden korkuyor vs. Kız fazlasıyla gıcık o belli ama Spnucta o evi beraber paylasıyorsunuz.biraz anlayıslı olabilirsin. Hele hele kıza kötü davran,dışla diyenlere hic katılmıyorum.kız seninle kavga etmemiş. sen fikrini sormussun o da söylemiş. Kardesini babanı getir kalsınlar ama kızı dıslamak nedir yani? zaten sen istersen erkek arkadasını getir ne diyebilir ki kız? En fazla trip atar,küser. Ozaman da umursamazsın olur biter. Kendince dinini yasamaya calısıyo,dolayısıyla erkeklerle aynı evde kalmak istemiyo,bunu da sana soylemis. Sen de "kusura bakma bu benim odam ister hoslan ister hoslanma erkek arkadasım gelecek" de gec.ama dışlamayın kızı sana zarar vermedği sürece.eziyet etmenin pislik yapmanın anlamı yok. Haa kız kavga etmeye baslar,babanı kovar falan o zaman sacını basını yolarsın
0
@seksen9: temizliği ben ondan çok düşünüyorum, geldiğimde banyo dolaplarını çamaşır suyuyla sildim, ki onunkileri de sildim. bende OKB var, olabilecek en titiz insanlardan biriyim, çamaşır suyuyla yaşıyorum, ki kadın hastalıkları
yüzünden umumi tuvalete girebilen bir insan da değilim. ama şu zamana kadar bir tane bile ev/yurt arkadaşıma bundan bahsetmedim. kaç tane regl kanlı tuvalet temizledim anlatamam. :(
ben de kızı rahatsız etmek istemiyorum, zaten o yüzden dedim ya konuşarak anlaşabileceğim bir yol arıyorum, diye. ama fikirler süper, inkar edemezsin :D gene de uygulayabileceğim şeyler değil, ben memur çocuğuyum, bizim ailede "onun seviyesine inme." mantalitesi hakimdir :D pek kavga da edemem -bir ev arkadaşım benle kavga etmişti, ikimiz de haklıydık. ama ben tamamen haksızmışcasına o kadar suskun kalmıştım ki -kıza bağırıp çağırıp kırmamak için-, en sonunda kendini kötü hissedip gelip özür dilemişti. evet ben de nasıl oldu anlamadım ama öyle olmuştu 0_o -
@aychovsky -doğru yazmışımdır umarım :/ -:
evet lojman kuralları var, duyurumda da belirttim, uzun süreler kalmadığı sürece -yani barınma tanımına girmediği sürece- misafir kalabiliyor aslında ya da yatıya kalamasa bile, eve erkek gelebiliyor -böyle yazınca da kendimi manukyan gibi hissettim 0_o ama kız öyle hissettiriyor işte :( - gene erkek arkadaşım gelmesin, ki ben kendisine durumdan bahsettim, çok kızdı. çünkü beni kötü kadın durumuna sokuyor, erkek arkadaşımı, babamı ya da kardeşimi ise sapık durumuna sokuyor. erkek arkadaşım "hadi ben gelmedim sizin eve, baban ya da kardeşin için niye sorun çıkarıyor ki?" dedi.
duyurumda da belirttim, 2. ev arkadaşım da bu kızın durumundan rahatsız. ben kendisiyle eve daha girmeden konuşmuştum misafirler ve erkek arkadaş konusunu, "benim için hiç sorun değil, hatta benim de gelecek." demişti. ki dün zaten bu 2. ev arkadaşının erkek arkadaşları eve gelmiş, bu rahatsız olan arkadaşa da haber vermeden getirmiş, rahatsız olan arkadaş bana dert yandı "eve bana sormadan erkek arkadaşlarını getirdi. bunu akşam kendisiyle konuşacağım. üçümüz konuşalım." diye.
yoksa ben 2. ev arkadaşıma da zaten dün dedim "kuzenim gelecek sorun olur mu?" diye, "sormana bile gerek yok." dedi.
yüzünden umumi tuvalete girebilen bir insan da değilim. ama şu zamana kadar bir tane bile ev/yurt arkadaşıma bundan bahsetmedim. kaç tane regl kanlı tuvalet temizledim anlatamam. :(
ben de kızı rahatsız etmek istemiyorum, zaten o yüzden dedim ya konuşarak anlaşabileceğim bir yol arıyorum, diye. ama fikirler süper, inkar edemezsin :D gene de uygulayabileceğim şeyler değil, ben memur çocuğuyum, bizim ailede "onun seviyesine inme." mantalitesi hakimdir :D pek kavga da edemem -bir ev arkadaşım benle kavga etmişti, ikimiz de haklıydık. ama ben tamamen haksızmışcasına o kadar suskun kalmıştım ki -kıza bağırıp çağırıp kırmamak için-, en sonunda kendini kötü hissedip gelip özür dilemişti. evet ben de nasıl oldu anlamadım ama öyle olmuştu 0_o -
@aychovsky -doğru yazmışımdır umarım :/ -:
evet lojman kuralları var, duyurumda da belirttim, uzun süreler kalmadığı sürece -yani barınma tanımına girmediği sürece- misafir kalabiliyor aslında ya da yatıya kalamasa bile, eve erkek gelebiliyor -böyle yazınca da kendimi manukyan gibi hissettim 0_o ama kız öyle hissettiriyor işte :( - gene erkek arkadaşım gelmesin, ki ben kendisine durumdan bahsettim, çok kızdı. çünkü beni kötü kadın durumuna sokuyor, erkek arkadaşımı, babamı ya da kardeşimi ise sapık durumuna sokuyor. erkek arkadaşım "hadi ben gelmedim sizin eve, baban ya da kardeşin için niye sorun çıkarıyor ki?" dedi.
duyurumda da belirttim, 2. ev arkadaşım da bu kızın durumundan rahatsız. ben kendisiyle eve daha girmeden konuşmuştum misafirler ve erkek arkadaş konusunu, "benim için hiç sorun değil, hatta benim de gelecek." demişti. ki dün zaten bu 2. ev arkadaşının erkek arkadaşları eve gelmiş, bu rahatsız olan arkadaşa da haber vermeden getirmiş, rahatsız olan arkadaş bana dert yandı "eve bana sormadan erkek arkadaşlarını getirdi. bunu akşam kendisiyle konuşacağım. üçümüz konuşalım." diye.
yoksa ben 2. ev arkadaşıma da zaten dün dedim "kuzenim gelecek sorun olur mu?" diye, "sormana bile gerek yok." dedi.
0
sorma.
orası onun eviyse senin de evin. yarın erkek arkadaşım geliyor haberin olsun de. istemiyorsa çıksın gitsin, çocuk gidene kadar dışarda takılsın ya da evden gitsin ne bileyim. o tercihi ona bırak o istemiyor diye siz bir şey yapamayacak değilsiniz. istemeyen gider.
kendi evinde istediğini yaparsın kimsenin karışmaya hakkı yok.
orası onun eviyse senin de evin. yarın erkek arkadaşım geliyor haberin olsun de. istemiyorsa çıksın gitsin, çocuk gidene kadar dışarda takılsın ya da evden gitsin ne bileyim. o tercihi ona bırak o istemiyor diye siz bir şey yapamayacak değilsiniz. istemeyen gider.
kendi evinde istediğini yaparsın kimsenin karışmaya hakkı yok.
0
O zaman gayet rahat bir şekilde, onunla konuşmadan istediğinizi evine getirebilirsiniz. İstediği kadar sinirlenebilir.
0
@yalnux: zaten dediğin gibi kimse kimseyi rahatsız etmez. ben de bunu anlatmaya çalışıyorum kıza. çok rahatsız olduğu bir gürültüdür vsdir olursa söyler ki ben de söylerim, ortak yaşıyoruz çünkü. o 22-23 olabilir, ve öğrenmesi gerekir, evet.
@indescribable: doğrudur, aileler istemeyebilir. ama biz ailesiyle yaşamıyoruz ki? zaten ev arkadaşımı da ben seçmedim, okul atıyor. eğer birlikte eve çıkıyor olsaydık en başta, bana derdi, ben de "yok o zaman kalmayalım." derdim, sorun olmazdı. eve taşındığım gün kızla tanıştım, tanışır tanışmaz da böyle davrandı. ha, ben 18 yaşındaki her bireyin ailesinden bağımsız olduğunu düşünüyorum, o ayrı. ama dediğin gibi, ailesi gene de istemeyebilir, öyleyse baştan lojmanlara çıkmaması gerekirdi fikrimce, çünkü karşısına nasıl insanlar geleceğini bilmiyor. bu evlerde kalan pek çok gayri müslim arkadaş var ya da yabancı öğrenciler. o zaman ne yapacaktı ki? dediğin gibi, önceden konuşulsa anlaşılsa olurdu, şu saatten sonra yaptığı benim için zorbalıktır aslen. ama aynı zorbalığı ona yapmak istemiyorum.
@bes: dediğim gibi, kendisine eziyet etme niyetim yok. aslında ben kendisiyle konuşup kibarca başka bir ev bulmasını sağlamak istiyorum, çünkü bu şekilde o da zorluk çekecek. yani bana uzak Allah'a yakın olsun. benim aile büyüklerim dindardırlar, namazında niyazında orucunda insanlardırlar. ama bir kere bile benim bir şeyime karışmadılar ya da diğer torunlara. dediğim gibi zaten karman çorman her telden insanın olduğu bir çevrede büyüdüm, kimse kimseye "niye başörtüsü takıyorsun?" ya da "niye içki içiyorsun?" demezdi. kızın da dışlanmışlığının farkındayım, ama ben bu yaştan sonra (bkz: 29) belli bir yere kadar katlansam da, ki sınırım da geniştir hani, bir noktadan sonra patlayabilirim.
ayrıca şu anda doktora yeterliliğe çalışmam gerekirken bu kızı dert etmemem gerekiyor, ama evde gerginlik hakim. ben de gerginken çalışamıyorum. evimde niye huzurla oturmayayım ki ben?
@indescribable: doğrudur, aileler istemeyebilir. ama biz ailesiyle yaşamıyoruz ki? zaten ev arkadaşımı da ben seçmedim, okul atıyor. eğer birlikte eve çıkıyor olsaydık en başta, bana derdi, ben de "yok o zaman kalmayalım." derdim, sorun olmazdı. eve taşındığım gün kızla tanıştım, tanışır tanışmaz da böyle davrandı. ha, ben 18 yaşındaki her bireyin ailesinden bağımsız olduğunu düşünüyorum, o ayrı. ama dediğin gibi, ailesi gene de istemeyebilir, öyleyse baştan lojmanlara çıkmaması gerekirdi fikrimce, çünkü karşısına nasıl insanlar geleceğini bilmiyor. bu evlerde kalan pek çok gayri müslim arkadaş var ya da yabancı öğrenciler. o zaman ne yapacaktı ki? dediğin gibi, önceden konuşulsa anlaşılsa olurdu, şu saatten sonra yaptığı benim için zorbalıktır aslen. ama aynı zorbalığı ona yapmak istemiyorum.
@bes: dediğim gibi, kendisine eziyet etme niyetim yok. aslında ben kendisiyle konuşup kibarca başka bir ev bulmasını sağlamak istiyorum, çünkü bu şekilde o da zorluk çekecek. yani bana uzak Allah'a yakın olsun. benim aile büyüklerim dindardırlar, namazında niyazında orucunda insanlardırlar. ama bir kere bile benim bir şeyime karışmadılar ya da diğer torunlara. dediğim gibi zaten karman çorman her telden insanın olduğu bir çevrede büyüdüm, kimse kimseye "niye başörtüsü takıyorsun?" ya da "niye içki içiyorsun?" demezdi. kızın da dışlanmışlığının farkındayım, ama ben bu yaştan sonra (bkz: 29) belli bir yere kadar katlansam da, ki sınırım da geniştir hani, bir noktadan sonra patlayabilirim.
ayrıca şu anda doktora yeterliliğe çalışmam gerekirken bu kızı dert etmemem gerekiyor, ama evde gerginlik hakim. ben de gerginken çalışamıyorum. evimde niye huzurla oturmayayım ki ben?
0
"kimseyi de kırmak, üzmek, değerlerine saygısızlık etmek istemiyorum"
dan sonrasını okumadım.
kendini üzme, olan sana olur. ağzına sıçılır.
kötü kelimem için özür..
dan sonrasını okumadım.
kendini üzme, olan sana olur. ağzına sıçılır.
kötü kelimem için özür..
0
kusura bakma da fazla pasif gereksiz düşüncelisin, bu davranışla seni sürekli güderler. Dediğin gibi temizlik gürültü gibi durumlara bulaşmadan mümkün olduğunca arkadaşını çıkar laf ederse de "diğer ev arkadaşıyla ben böyle mutluyuz, sıkıntı yaşıyorsan evini değiştirmekte özgürsün" de. He bana kalsa erkek arkadaşımı çağırır kızın önünde de samimileşirim, önünde alkol alırım felan yani her türlü gıcıklığı hakediyor bu kız. Öyle kendi odası dışında olan şeylere karışamaz kimse. Düşünsene o kız yurtdışında bi ülkede okuyor yabancı ev arkadaşlarına da diyor ki erkek arkadaşlarınız gelmesin hahahah hassiktir lan der gülerler. iyilikten maraz doğurur yetisiz kimseler.
0
karakter meselesidir. ben şahsen evimi paylaştığım insanın misafir getirmesini istemem. hemcinsim olsun karşı cins olsun farketmez. evde tanımadığım birinin dolaşması hoşuma gitmiyor. bunu da başta peşin peşin konuşurum. sizin öyle bir durumunuz yokmuş lojmandasınız. uzlaşma yoluna gitmeniz lazım mecburen ama çoğunluk ok dedi diye kendi bildiğinizi yaparsanız da huzurunuz kaçar. o da memleketten bıyıklı abilerini çağırır her gün evde dolaşırlarsa bu kez de sizin itiraz edecek bir şeyiniz kalmaz. karşı taraf uzlaşmaya kapalı bir tavır sergilese bile haklı yine de. kendine göre sebepleri vardır. o razı olmadıkça eve bir başkasını getirmeniz hoş olmaz. kaldi ki dediği gibi ailesi buna karşı çıkıyor da olabilir. kızlarının hemcinsleriyle kaldığını düşünüyorken evde erkek bireylerin olması problem yaratır kız için. siz eve misafir davet etmezseniz ölmezsiniz ama o ölebilir?
0
Bir erkek olarak değil de avukat olarak adaletli değerlendirmeye çalıştım... Kusura bakma sen kaşınmışsın arkadaşım. Sen hak sahibi değil misin? Ne diye böyle bi koz veriyorsun ki? Bundan sonra yapabileceğin tek şey haklarından faydalanmak, müdahale etmeye kalkarsa valla böyleyken böyle ben nezaketen sordum haberin olsun diye sen biraz fazla tepki verdin. O kadar da değil. Varsa bir şikayetin git kardeşim okula şikayet et benim babam geliyor benim kardeşim geliyor ben de insanım robot değilim manevi desteğe ihtiyacım oluyo yallah baybay bitti.
0
@kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
Tam okumamışsınız heralde yazılanları; misafirlerin sürekli mesken haline getiremeyecekleri düzenlenmiş. Lojmana misafir gelemez ne demek yuh derler adama. :)
Tam okumamışsınız heralde yazılanları; misafirlerin sürekli mesken haline getiremeyecekleri düzenlenmiş. Lojmana misafir gelemez ne demek yuh derler adama. :)
0
@kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci: yazdıklarımı okumamışsınız ya da anlamamışsınız sanırım. kendisiyle ben eve çıkmak istemedim. okul bu şekilde kafasına göre öğrenci yerleştiriyor. ben geçtiğimiz iki sene içinde de tanımadığım kimselerle eve çıkmak zorunda kaldım. toplu yaşanılacak ve evde olacaksınız, evdeki diğer insanları tanımadan bu şekilde kurallar koyamazsınız ki? ha ben düşüncelilik ettim ve sordum rahatsız olmasın diye. daha ben "kuzenim gelecek" der demez "kız mı erkek mi?" diye sorması hoş değil. ayrıca eve bıyıklı abilerini dolduramaz, kendisi zaten evde erkek istemiyor. ayrıca 18 yaşını aşmış bir bireyin aile kozunu oynaması beni alakadar etmiyor, ben ailesiyle yaşamıyorum sonuçta. dahası, bu kadar rahatsız oluyorsa başta bir kız öğrenci yurduna çıkması gerekirdi, diye düşünüyorum, çünkü başta da dediğim gibi, öğrenci evlerine okul kendisi öğrenci yerleştiriyor ve gayri müslim bir türk vatandaşı ya da yurtdışından gelmiş bir öğrenciyle de kalabilirdi. bu durumda ne olacaktı peki?
sizin dediğiniz durum konusunda: evet misafir istemeyebilir. ama daha önce eve çıktıysanız bilirsiniz: evde kalacağınız arkadaşlarla eve çıkmadan ÖNCE konuşursunuz, ANLAŞAMIYORSANIZ kalmazsınız, bu kadar basit. bizde böyle bir durum olmadığı için, mecburen bir şekilde ortak payda, uzlaşma noktası vs bulunmak zorunda. kestirip atamazsınız ki böyle? evde kalan diğer iki kişiye de haksızlık bu.
yanlış anlaşılmasın, ben de erkek arkadaşımı çağırıp ohh yeaah fak şeklinde at koşturacak değilim evin içinde, odamda hanım hanımcık oturuyorum zaten. ya da salonda hanım hanımcık otururum. misafirden rahatsız oluyorsa yurda çıkması gerekirdi, eve değil. dahası, ailemin gelip gelmemesine zaten karışamaz.
edit: sizin yazdığınızı tekrar okudum, tamam anlamışsınız. ama gene de yaptığı doğru değil. ben de sürekli misafir getirmiyorum, işim gücüm var, çalışıyorum deli gibi. ama arada ailem gelebilir, arkadaşlarım gelebilir. gidip de party hard yapacak zaten değiliz, apartmanda yaşıyoruz. belki de kendisi işi baştan sağlama almak istedi ama olmaz.
zaten açıkçası taşınmasını istiyorum bu şekilde insanları gerecekse. yoksa dediğim gibi iyi bir kıza benziyor. ama sırf iyi diye her istediğini yapamaz.
sizin dediğiniz durum konusunda: evet misafir istemeyebilir. ama daha önce eve çıktıysanız bilirsiniz: evde kalacağınız arkadaşlarla eve çıkmadan ÖNCE konuşursunuz, ANLAŞAMIYORSANIZ kalmazsınız, bu kadar basit. bizde böyle bir durum olmadığı için, mecburen bir şekilde ortak payda, uzlaşma noktası vs bulunmak zorunda. kestirip atamazsınız ki böyle? evde kalan diğer iki kişiye de haksızlık bu.
yanlış anlaşılmasın, ben de erkek arkadaşımı çağırıp ohh yeaah fak şeklinde at koşturacak değilim evin içinde, odamda hanım hanımcık oturuyorum zaten. ya da salonda hanım hanımcık otururum. misafirden rahatsız oluyorsa yurda çıkması gerekirdi, eve değil. dahası, ailemin gelip gelmemesine zaten karışamaz.
edit: sizin yazdığınızı tekrar okudum, tamam anlamışsınız. ama gene de yaptığı doğru değil. ben de sürekli misafir getirmiyorum, işim gücüm var, çalışıyorum deli gibi. ama arada ailem gelebilir, arkadaşlarım gelebilir. gidip de party hard yapacak zaten değiliz, apartmanda yaşıyoruz. belki de kendisi işi baştan sağlama almak istedi ama olmaz.
zaten açıkçası taşınmasını istiyorum bu şekilde insanları gerecekse. yoksa dediğim gibi iyi bir kıza benziyor. ama sırf iyi diye her istediğini yapamaz.
0
gerçekten anlattığın kadar iyi bir insansan allah herkese senin gibi ev arkadaşı nasip etsin öncelikle.
kızın evden taşınmasını istiyorum diyene kadar her şey iyi gidiyordu ancak senin haklı olman, kızın mantıksız veya hoşgörüsüz (ne diyeceğimi tam bilemedim?) olması ya da 3. kişinin de kızdan rahatsız olması sizi evin sahibi yapmıyor. sen yine sevgi saygı çerçevesinde bildiğini yap. eğer öyle bir imkan varsa gelişmelere göre gerekli yere başvurup bir değişiklik istersiniz. evi terketmesi gereken sen de olabilirsin ama bu durumda.
bir de olay hemen başörtüsüne çekilmiş doğal olarak ama bu aslında karakter meselesi. dinle diyanetle ilgisi olmayan biri de evinde karşı cinsin kalmasını istemeyebileceği gibi; başörtülü, dindar diye bilinen biri senin eve gelen erkek arkadaşını ayartmaya bile çalışabilir. bazı insanlar diğerlerine karışabilme hakkını görüyorlar nedense kendilerinde. tahminimce bu da öyle. taviz verirsen daha da ileri gider. mesela kuzenin gelse merhaba diyip odasına çekilirdi veya baban söylediğin gibi tuvalet için gelse hoşgeldiniz falan diyip bir çay bile ikram ederdi ama sen kuzenden başlayıp sordukça babanın kardeşinin gelmesine bile olmaz demiş. nezaketi hakedene göstermek gerek.
saygı duyma, sürekli üstüne git, pislik yap tarzı verilen cevaplara da kafam girsin. sen doğrusunu yapmışsın öyle devam et..
ayrıca evet @seksen9 haklı..
kızın evden taşınmasını istiyorum diyene kadar her şey iyi gidiyordu ancak senin haklı olman, kızın mantıksız veya hoşgörüsüz (ne diyeceğimi tam bilemedim?) olması ya da 3. kişinin de kızdan rahatsız olması sizi evin sahibi yapmıyor. sen yine sevgi saygı çerçevesinde bildiğini yap. eğer öyle bir imkan varsa gelişmelere göre gerekli yere başvurup bir değişiklik istersiniz. evi terketmesi gereken sen de olabilirsin ama bu durumda.
bir de olay hemen başörtüsüne çekilmiş doğal olarak ama bu aslında karakter meselesi. dinle diyanetle ilgisi olmayan biri de evinde karşı cinsin kalmasını istemeyebileceği gibi; başörtülü, dindar diye bilinen biri senin eve gelen erkek arkadaşını ayartmaya bile çalışabilir. bazı insanlar diğerlerine karışabilme hakkını görüyorlar nedense kendilerinde. tahminimce bu da öyle. taviz verirsen daha da ileri gider. mesela kuzenin gelse merhaba diyip odasına çekilirdi veya baban söylediğin gibi tuvalet için gelse hoşgeldiniz falan diyip bir çay bile ikram ederdi ama sen kuzenden başlayıp sordukça babanın kardeşinin gelmesine bile olmaz demiş. nezaketi hakedene göstermek gerek.
saygı duyma, sürekli üstüne git, pislik yap tarzı verilen cevaplara da kafam girsin. sen doğrusunu yapmışsın öyle devam et..
ayrıca evet @seksen9 haklı..
0
ayy kapalıııııı ölsünler nefret ediyoruz kovv o kızı, gece uykusunda öldür!!!
ne aptal insanlar var.
sen ona saygı göstermişsin, onun da sana göstermesi gerekiyor. devamlı bir insanın huyuna gitmek zorunda değilsin aynı evi paylaşıyorsun diye, rest çek.
ne aptal insanlar var.
sen ona saygı göstermişsin, onun da sana göstermesi gerekiyor. devamlı bir insanın huyuna gitmek zorunda değilsin aynı evi paylaşıyorsun diye, rest çek.
0
@calzoncillos: yanlış anlamayın, taşınmasını istemiyorum aslında, ama bu şekilde de evde gerginlik olacak. taşınmasını kendi iyiliği için istiyorum, eğer benim eşyam az olsaydı ben taşınacaktım. ama eşyam az değil, üstelik bu benim ikinci evim. ki ben gene bile kolilerimi açmadım taşınmam gerekebilir diye. artı kendisi aslında kura çekmeden gelmiş, normalde kura çekiliyor, isteyenler sonradan evini değiştiriyor. kura çekmeden beğendiği eve gelmiş, bilmem anlatabildim mi? yaptığı okulun kurallarına uygun değil zaten.
@kaptan maydanoz: ayrıca baş örtüsü, dini inanç gibi konularla alakam yok, herkes istediğini yaşar. isterse odasında satanist ayin yapsın, isterse tarikat ayini yapsın, beni alakadar etmez ders çalışmamı engellemediği sürece. ben temizlik konusunu halledeceğimi söylemişim, kız da zaten odasından çıkan bir tip değil. ve ben de evi erkekle dolduracak değilim, kırk yılda bir babam gelse, kardeşim gelse, gelemiyor. yazdıklarımı okumadan yorum yapma lütfen. ayrıca "istemiyorsa istemiyordur saygı duymak zorundasın." durumu onun için de geçerli. bilmem farkında mısın ama ikiyüzlülük oluyor senin yaptığın.
@kaptan maydanoz: ayrıca baş örtüsü, dini inanç gibi konularla alakam yok, herkes istediğini yaşar. isterse odasında satanist ayin yapsın, isterse tarikat ayini yapsın, beni alakadar etmez ders çalışmamı engellemediği sürece. ben temizlik konusunu halledeceğimi söylemişim, kız da zaten odasından çıkan bir tip değil. ve ben de evi erkekle dolduracak değilim, kırk yılda bir babam gelse, kardeşim gelse, gelemiyor. yazdıklarımı okumadan yorum yapma lütfen. ayrıca "istemiyorsa istemiyordur saygı duymak zorundasın." durumu onun için de geçerli. bilmem farkında mısın ama ikiyüzlülük oluyor senin yaptığın.
0
inkar edebilirim çünkü gerçekten süper değiller. bu tip vicdansız insanlardan ne çektiğimi ben bilirim.
23 yaşında aynı olay başına gelmiş biri olarak ben gerilimdense kafa rahatlığını(!) seçerek evden ayrıldım. üstelik eşyam da yoktu (keşke olsaydı). param da yoktu.
sonra kızın sevgilisi geldi dövdü. bana namus bekçiliği yaparken attığı iftiralar kendine döndü. ailesi yanına taşındı falan ama ben o kızın hakkına girmediğim için vicdanım rahat en azından.
mesela kızın dilinden konuşmayı deneyebilirsin. 'çakallık yapmak yerine herkes gibi kuraya katılsaydın, kimsenin hakkını yemeseydin belki senin için daha hayırlı ev arkadaşların olabilirdi' diyebilirsin. aslında hatanın kendinde olduğunu anlayabilir belki. muhtemelen tanıdığı falan var onun rahatlığıyla istediğimi yaparım diyor ama illa ki hatasını anlayacağı bi yer olacak.
tabi kimseyle uzlaşmak zorunda değilsin. ben senden 4 yaş küçük biri olarak bakış açımı söyledim. normalde bu durumdan rahatsız olan o -ki bence hak yemesinin cezasını çekiyor. siz istediğiniz kişiyi getirseniz laf edemeyecek zaten. ben her gün yüzyüze bakarken gerilmeyin, misafirlerinizi gönül rahatlığıyla getirin, ama bunları yaparken de kimseyi mağdur etmeyin diye öneri sundum.
ekleme: ben de memur çocuğuyum ama seviyeye göre davranmadım hiç bi zaman. benim mantığım hak yememe üzerine. mağdur olduğum çok olmuştur ama insan ilişkilerinde içim rahat oldu hep.
23 yaşında aynı olay başına gelmiş biri olarak ben gerilimdense kafa rahatlığını(!) seçerek evden ayrıldım. üstelik eşyam da yoktu (keşke olsaydı). param da yoktu.
sonra kızın sevgilisi geldi dövdü. bana namus bekçiliği yaparken attığı iftiralar kendine döndü. ailesi yanına taşındı falan ama ben o kızın hakkına girmediğim için vicdanım rahat en azından.
mesela kızın dilinden konuşmayı deneyebilirsin. 'çakallık yapmak yerine herkes gibi kuraya katılsaydın, kimsenin hakkını yemeseydin belki senin için daha hayırlı ev arkadaşların olabilirdi' diyebilirsin. aslında hatanın kendinde olduğunu anlayabilir belki. muhtemelen tanıdığı falan var onun rahatlığıyla istediğimi yaparım diyor ama illa ki hatasını anlayacağı bi yer olacak.
tabi kimseyle uzlaşmak zorunda değilsin. ben senden 4 yaş küçük biri olarak bakış açımı söyledim. normalde bu durumdan rahatsız olan o -ki bence hak yemesinin cezasını çekiyor. siz istediğiniz kişiyi getirseniz laf edemeyecek zaten. ben her gün yüzyüze bakarken gerilmeyin, misafirlerinizi gönül rahatlığıyla getirin, ama bunları yaparken de kimseyi mağdur etmeyin diye öneri sundum.
ekleme: ben de memur çocuğuyum ama seviyeye göre davranmadım hiç bi zaman. benim mantığım hak yememe üzerine. mağdur olduğum çok olmuştur ama insan ilişkilerinde içim rahat oldu hep.
0
@seksen9: tik attım çünkü haklı olduğunu noktalar var ama beni çok yanlış anlamışsın.
bir kere, yöntemler süper derken, bunu kötü anlamda demedim, sonuçta muzip şeyler bunlar, ki zaten dediğim gibi, öyle bir şeye girme niyetim yok. zorbalık etmeyeceğimi söylemiştim daha önce -iç ses: NİYE KİMSE YAZDIKLARIMI OKUMUYOR?!?!- yani böyle şeyleri zaten yapmam çok zorlamadığı sürece, dedim ya, daha önce çok insanın arkasını temizledim sırf benim OKB'mden rahatsız olmasınlar diye (OKB: Obsesif Kompulsif Bozukluk, insana hayatı zehir eder.) o yüzden bu konuyu açmana gerek yok. ayrıca benden 4 yaş küçük olduğunu belirtmene hiç gerek yok, yaş muhabbeti yapmıyoruz ki burada? arkadaşlardan biri kızın yaşını tahmin ederek bazı şeyleri yaşaması ve öğrenmesi gerekir, demiş, ben ona istinaden yaşımı belirttim, seni araya katmadım bildiğim kadarıyla ama? ayrıca benim ev yerleşimim o kızdan önce yapıldı, benim elimde olan bir şey değildi yani. o yüzden taşınmam zaten zor, çünkü buraya taşınırken bile okul bir sürü şey yaptı, şimdi gidip de tekrar "ben taşınmak istiyorum." dersem, bana çektir git diyebilirler. kıza ise demezler çünkü hem eşyası az hem de evdeki diğer kişilerden rahatsız olan o. zaten ben demesem bile kızın demesi durumda okul böyle bir şeyi teklif edebilir, "seni farklı bir yere yerleştirelim?" şeklinde. ev yok değil arkadaşlar, bu arkadaş kendi kafasına göre aradan bir yerden ev seçmiş, olan bu. normalde yasak olan bir şey, herkes kurayla geliyor.
ayrıca seviyeye göre davranmadım ne demek? bir insan aşağılıksa aşağılıktır, bunun o kişinin yaşam görüşüyle, hayat tarzıyla, şunuyla bunuyla ilgisi yok. zengin çocuğu da olsa memur çocuğu da olsa, dindar da olsa ateist de olsa aşağılıksa aşağılıktır, bu kadar. zaten insanoğulları ve kızları genelde aşağılıktır şimdi o da var, ben de dahil. daha da aşağıya inmeyelim diye uğraşıyoruz. gelen kız türbanlı değil de taksim rockçısı bir abla olsaydı ve tam tersi evde sürekli "partileyen" bir insan olsaydı, ben gene aynı şekilde duyuru açar, fikrinizi sorardım. iki saattir de bunu anlatmaya çalışıyorum zaten. benim gözümde insanların birbirinden hiç farkı yok, hepimiz aynı karbon temelli 3 boyutlu evrende yaşayan insanlarız. belki ben de sinirlendiğim için bu ani çıkışa, o anda bana komik geldi yöntemler, ama ne böyle yöntemler uygularım, ne de aşağılık davranan bir insana aşağılık davranırım, huyum değil. seviyesine inmem, dediğim budur. bir insanın evine geliyorsunuz, evdeki insana dakka bir gol bir "hayır ben rahatsız oldum." diyorsunuz, daha konuşmadan etmeden, sırf tavır koymak adına sert bir yaklaşımda bulunuyorsunuz, bu bence aşağılık bir davranştır. ama ben de gidip bu insana aynı şekilde davranmam. aynı şekilde bu insana zorbalık da etmem. ayrıca bu şekilde davranan bir insan, kesinlikle haksızdır, haksızlığa da gelemem. ne kendime ne de bir başkasına. ben ona da mağdur olmayacağı çözümler sundum, onları kabul etmedi, daha ne yapabilirim ki? memur çocuğu olmuşsunuz olmamışsınız önemli değil bu konumda. ben memur çocuğu olarak çok insan büyütüldüm, ama hakkımı arayacak şekilde büyütüldüm. "onun seviyesine inme." dediklerinde de karşımdaki insanın yaptığı aşağılıklığı yapmamak üzere öğütlendim. bunu bile gidip yanlış anlayabiliyorsanız, daha ben ne diyeyim? iyi ki ev arkadaşı falan olmamışız o zaman.
NOT: Kızla konuştuk, hallettik. Olumlu olumsuz cevap veren herkese teşekkür ederim. Zaten asıl amacım kızla nasıl konuşuruz, ne ederiz şeklinde bilgi almaktı, yoksa hiçbir zaman kimseye uyuzluk yapma niyetim olmadı ki çoğunlukla da insanlarla konuşarak anlaşırım. Ha, bir kısım kımıl zararlısını dövme isteğim gelir ara ara -herkese olduğu gibi- ama onları da hayalimde dövmekle yetinirim. Yoksa çok şiddet düşkünü biri olabilirdim.
bir kere, yöntemler süper derken, bunu kötü anlamda demedim, sonuçta muzip şeyler bunlar, ki zaten dediğim gibi, öyle bir şeye girme niyetim yok. zorbalık etmeyeceğimi söylemiştim daha önce -iç ses: NİYE KİMSE YAZDIKLARIMI OKUMUYOR?!?!- yani böyle şeyleri zaten yapmam çok zorlamadığı sürece, dedim ya, daha önce çok insanın arkasını temizledim sırf benim OKB'mden rahatsız olmasınlar diye (OKB: Obsesif Kompulsif Bozukluk, insana hayatı zehir eder.) o yüzden bu konuyu açmana gerek yok. ayrıca benden 4 yaş küçük olduğunu belirtmene hiç gerek yok, yaş muhabbeti yapmıyoruz ki burada? arkadaşlardan biri kızın yaşını tahmin ederek bazı şeyleri yaşaması ve öğrenmesi gerekir, demiş, ben ona istinaden yaşımı belirttim, seni araya katmadım bildiğim kadarıyla ama? ayrıca benim ev yerleşimim o kızdan önce yapıldı, benim elimde olan bir şey değildi yani. o yüzden taşınmam zaten zor, çünkü buraya taşınırken bile okul bir sürü şey yaptı, şimdi gidip de tekrar "ben taşınmak istiyorum." dersem, bana çektir git diyebilirler. kıza ise demezler çünkü hem eşyası az hem de evdeki diğer kişilerden rahatsız olan o. zaten ben demesem bile kızın demesi durumda okul böyle bir şeyi teklif edebilir, "seni farklı bir yere yerleştirelim?" şeklinde. ev yok değil arkadaşlar, bu arkadaş kendi kafasına göre aradan bir yerden ev seçmiş, olan bu. normalde yasak olan bir şey, herkes kurayla geliyor.
ayrıca seviyeye göre davranmadım ne demek? bir insan aşağılıksa aşağılıktır, bunun o kişinin yaşam görüşüyle, hayat tarzıyla, şunuyla bunuyla ilgisi yok. zengin çocuğu da olsa memur çocuğu da olsa, dindar da olsa ateist de olsa aşağılıksa aşağılıktır, bu kadar. zaten insanoğulları ve kızları genelde aşağılıktır şimdi o da var, ben de dahil. daha da aşağıya inmeyelim diye uğraşıyoruz. gelen kız türbanlı değil de taksim rockçısı bir abla olsaydı ve tam tersi evde sürekli "partileyen" bir insan olsaydı, ben gene aynı şekilde duyuru açar, fikrinizi sorardım. iki saattir de bunu anlatmaya çalışıyorum zaten. benim gözümde insanların birbirinden hiç farkı yok, hepimiz aynı karbon temelli 3 boyutlu evrende yaşayan insanlarız. belki ben de sinirlendiğim için bu ani çıkışa, o anda bana komik geldi yöntemler, ama ne böyle yöntemler uygularım, ne de aşağılık davranan bir insana aşağılık davranırım, huyum değil. seviyesine inmem, dediğim budur. bir insanın evine geliyorsunuz, evdeki insana dakka bir gol bir "hayır ben rahatsız oldum." diyorsunuz, daha konuşmadan etmeden, sırf tavır koymak adına sert bir yaklaşımda bulunuyorsunuz, bu bence aşağılık bir davranştır. ama ben de gidip bu insana aynı şekilde davranmam. aynı şekilde bu insana zorbalık da etmem. ayrıca bu şekilde davranan bir insan, kesinlikle haksızdır, haksızlığa da gelemem. ne kendime ne de bir başkasına. ben ona da mağdur olmayacağı çözümler sundum, onları kabul etmedi, daha ne yapabilirim ki? memur çocuğu olmuşsunuz olmamışsınız önemli değil bu konumda. ben memur çocuğu olarak çok insan büyütüldüm, ama hakkımı arayacak şekilde büyütüldüm. "onun seviyesine inme." dediklerinde de karşımdaki insanın yaptığı aşağılıklığı yapmamak üzere öğütlendim. bunu bile gidip yanlış anlayabiliyorsanız, daha ben ne diyeyim? iyi ki ev arkadaşı falan olmamışız o zaman.
NOT: Kızla konuştuk, hallettik. Olumlu olumsuz cevap veren herkese teşekkür ederim. Zaten asıl amacım kızla nasıl konuşuruz, ne ederiz şeklinde bilgi almaktı, yoksa hiçbir zaman kimseye uyuzluk yapma niyetim olmadı ki çoğunlukla da insanlarla konuşarak anlaşırım. Ha, bir kısım kımıl zararlısını dövme isteğim gelir ara ara -herkese olduğu gibi- ama onları da hayalimde dövmekle yetinirim. Yoksa çok şiddet düşkünü biri olabilirdim.
0
gece ardına yumurta kır, bi daha sıkıntı yaratmaz.
uyurken kıçını açıp yumurtanın akını süreceksin bak bakalım bi daha yapabiliyor mu hhahaha.
edit: okumadım.
uyurken kıçını açıp yumurtanın akını süreceksin bak bakalım bi daha yapabiliyor mu hhahaha.
edit: okumadım.
0
@zim: okumayanlara tik atmıyorum kusura bakma :)
valla şöyle yaptık, aldım karşıma dedim sakin sakin, "tamam senin ev yaşantına da müdahale etmek istemeyiz ama, bizim için de böyle böyle. zaten sürekli evi insanlarla doldurmak gibi bir niyetimiz yok. ama arada gelirlerse ya da kalırlarsa da -ki senin de ailen ve arkadaşların da istediği gibi gelebilir- buna engel olamazsın, ki hoş değil." dedim, o da "yok ben de size müdahale etmek istemem zaten." dedi, belki biraz sert mi çıktım dicem ama yok yani sert de çıkmadım, ama geri çekildi bu sefer -belki de iki kişi olduğumuz için bir şey diyemedi- . sonra da "benim istemememin asıl nedeni, dışarda zaten özgürce dolaşamıyorum -başı kapalı olduğu için böyle diyor- evde bari dolaşabileyim diyeydi." dedi, biz de çok acıdık öyle deyince kız. onu da anlıyorum zaten -ki başta da demiştim empati kurmaya çalışıyorum diye. insandan, bitkiden, hayvandan geçtim, tencereyle bile empati kurarım bazen :( - dedik "birisi gelmeden önce haber veririz zaten sen merak etme, rahatsız olmayacağın şekilde düzenleme yaparız." dedik, o da "bence iyi insanlarsınız, size güveniyorum." dedi özetle -bir sürü şey dedi de olumlu ve yumuşak konuştu genelde, sert çıkmadı bu sefer yani. tahminimce kendini savunma dürtüsüyle ilk başta o kadar sert çıktı, bir de diğer arkadaşım eve haber vermeden erkek arkadaşlarını getirince huylandı, bana patladı. dediğim gibi bunun dışında benim kendisiyle zaten bir problemim yok, odasından çıkmıyor kız. ama tabi diğer "niye annemle bana öyle baktın??"lara falan girmedim, çok gereksiz olurdu. sonuçta insanlar birbirlerine hep yargılayarak bakıyorlar zaten, normalde takacağım bir şey değil ama insanın evinin içinde de hoş olmuyor tabi öyle bir durum, geriliyorsun. ha tabi şu da var, ben "gerekli temizliği de yaparım misafirim varken ortak alanlarda sorun olmaz bak." deyince, bu sefer "yok yok temizlik önemli değil". diye yan çizdi aakkjdşasjaş halbuki kendisi demişti yani. neyse öyle işte. dediğim gibi, onu da anlıyorum, ama baştan sert tavır koymaya çalışmasaydı bu kadar sinirlenmeyecektik. sonradan da konuşulup anlaşılabilecek şeylerdi bunlar. -sonradan dediğim, yani dünki vakit iyiydi mesela, onun gibi. neyse, şimdilik hallettik gibi görünüyor, bakalım.
teşekkürler herkese,
valla şöyle yaptık, aldım karşıma dedim sakin sakin, "tamam senin ev yaşantına da müdahale etmek istemeyiz ama, bizim için de böyle böyle. zaten sürekli evi insanlarla doldurmak gibi bir niyetimiz yok. ama arada gelirlerse ya da kalırlarsa da -ki senin de ailen ve arkadaşların da istediği gibi gelebilir- buna engel olamazsın, ki hoş değil." dedim, o da "yok ben de size müdahale etmek istemem zaten." dedi, belki biraz sert mi çıktım dicem ama yok yani sert de çıkmadım, ama geri çekildi bu sefer -belki de iki kişi olduğumuz için bir şey diyemedi- . sonra da "benim istemememin asıl nedeni, dışarda zaten özgürce dolaşamıyorum -başı kapalı olduğu için böyle diyor- evde bari dolaşabileyim diyeydi." dedi, biz de çok acıdık öyle deyince kız. onu da anlıyorum zaten -ki başta da demiştim empati kurmaya çalışıyorum diye. insandan, bitkiden, hayvandan geçtim, tencereyle bile empati kurarım bazen :( - dedik "birisi gelmeden önce haber veririz zaten sen merak etme, rahatsız olmayacağın şekilde düzenleme yaparız." dedik, o da "bence iyi insanlarsınız, size güveniyorum." dedi özetle -bir sürü şey dedi de olumlu ve yumuşak konuştu genelde, sert çıkmadı bu sefer yani. tahminimce kendini savunma dürtüsüyle ilk başta o kadar sert çıktı, bir de diğer arkadaşım eve haber vermeden erkek arkadaşlarını getirince huylandı, bana patladı. dediğim gibi bunun dışında benim kendisiyle zaten bir problemim yok, odasından çıkmıyor kız. ama tabi diğer "niye annemle bana öyle baktın??"lara falan girmedim, çok gereksiz olurdu. sonuçta insanlar birbirlerine hep yargılayarak bakıyorlar zaten, normalde takacağım bir şey değil ama insanın evinin içinde de hoş olmuyor tabi öyle bir durum, geriliyorsun. ha tabi şu da var, ben "gerekli temizliği de yaparım misafirim varken ortak alanlarda sorun olmaz bak." deyince, bu sefer "yok yok temizlik önemli değil". diye yan çizdi aakkjdşasjaş halbuki kendisi demişti yani. neyse öyle işte. dediğim gibi, onu da anlıyorum, ama baştan sert tavır koymaya çalışmasaydı bu kadar sinirlenmeyecektik. sonradan da konuşulup anlaşılabilecek şeylerdi bunlar. -sonradan dediğim, yani dünki vakit iyiydi mesela, onun gibi. neyse, şimdilik hallettik gibi görünüyor, bakalım.
teşekkürler herkese,
0
proculianus
Sık sık iltifat ediliyor mu size? Ne gibi iltifatlar mesela bunlar?Bana sürekli;Sen kilo mu aldın?Yüzün çok soluk bi şeyler sür yüzüne.Sana giyinmeyi öğretmek lazım, giyinmeyi bilmiyorsun.Kocaman popon var.Çok kısasın.Şöylesin, böylesin Vs. Diyip duruyorlar. Şaka yapıyoruz,takılıyoruz ayağına iyi ge
Sık sık iltifat ediliyor mu size? Ne gibi iltifatlar mesela bunlar?
Bana sürekli;
Sen kilo mu aldın?
Yüzün çok soluk bi şeyler sür yüzüne.
Sana giyinmeyi öğretmek lazım, giyinmeyi bilmiyorsun.
Kocaman popon var.
Çok kısasın.
Şöylesin, böylesin Vs.
Diyip duruyorlar. Şaka yapıyoruz,takılıyoruz ayağına iyi geçiriyorlar yani. Çalıştığım ofiste her gün bu cümlelere benzer cümleleri duyuyorum. İnsanlar niye böyle? Öyle bile olsa niye sürekli moral bozuyorlar?
Size karşı da böyleler mi? Yoksa bi bana mı böyle?
Bana sürekli;
Sen kilo mu aldın?
Yüzün çok soluk bi şeyler sür yüzüne.
Sana giyinmeyi öğretmek lazım, giyinmeyi bilmiyorsun.
Kocaman popon var.
Çok kısasın.
Şöylesin, böylesin Vs.
Diyip duruyorlar. Şaka yapıyoruz,takılıyoruz ayağına iyi geçiriyorlar yani. Çalıştığım ofiste her gün bu cümlelere benzer cümleleri duyuyorum. İnsanlar niye böyle? Öyle bile olsa niye sürekli moral bozuyorlar?
Size karşı da böyleler mi? Yoksa bi bana mı böyle?
0
Diğerlerini bilmiyorum da '' Çok kısasın. '' diyorlarsa şaka değildir.
Edit : İçlerinde gelecek düşündüğün biri yoksa pek takma derim ben
Edit : İçlerinde gelecek düşündüğün biri yoksa pek takma derim ben
0
Insanlar koca popolu dediginde komik olacagini sanacak kadar espri yeteneginden yoksun.
Bu ulkede espri yapmak karsidakinin fiziksel ozellikleri ile dalga gecmek ile endeksli cunku.
en nefret ettigim, egitimsiz kultursuz insan modelleri iste.
her gun iltifat aliyorum ama cevremde boyle tipler yok allahtan.
Bu ulkede espri yapmak karsidakinin fiziksel ozellikleri ile dalga gecmek ile endeksli cunku.
en nefret ettigim, egitimsiz kultursuz insan modelleri iste.
her gun iltifat aliyorum ama cevremde boyle tipler yok allahtan.
0
Arada bi annem ya da komşularından biri "ay bu çocuk çok yakışıklı oldu kızlar rahat bırakmıyodur bunu" falan diyolar. Ben de içimden "he amk sorma hiç rahat bırakmıyolar" diyip geçiyorum. O kadar.
Sen insanlara çok yüz vermişsin. Ondan tepene çıkmışlar.
Sen insanlara çok yüz vermişsin. Ondan tepene çıkmışlar.
0
ofis ortamı ... ortamı tam anlamıyla. arayı sen doldur. yakalamışlar seni vurdukça vuruyorlar. boz at bir daha. ama dikkat et onu da ta.şağa sarabilirler.
of çok sıkıntılı durum, lise gibi olmuştur orası.
hepsi mi aynı? hani onlarla iş haricinde konuşma.
of çok sıkıntılı durum, lise gibi olmuştur orası.
hepsi mi aynı? hani onlarla iş haricinde konuşma.
0
ne iltifati yahu. koca gotlu diye iltifat mi olur. seni hafife aliyorlar. arana mesafe koy, hizaya cek cevrendeki zibidileri.
0
duyuruda bu tarz soru çok geliyor, arkadaşlarım şöyle dedi moralimi bozdu vs.
bence bu -maalesef- türkiye'de çok yaygın bir şey. insanlar kendi egolarını başkalarını aşağılayarak, eksikliklerini yüzüne çarparak tatmin etmeye çalışıyorlar.
eğer biraz da kibar biriysen ve ilk tepkin terslemek olmuyorsa iyice tepene çıkıyorlar.
sözde en eğitimli kültürlü insan bile yapıyor bunu.
yurtdışında kaç çeşit milletten arkadaşım oldu, bir kez bile bu tarz haddi olmayan eleştiriler yaptığını görmedim insanların.
araya mesafe koyman lazım. hele işyerinde kocaman popon var falan nedir ya. direkt postayı koyman lazım.
bence bu -maalesef- türkiye'de çok yaygın bir şey. insanlar kendi egolarını başkalarını aşağılayarak, eksikliklerini yüzüne çarparak tatmin etmeye çalışıyorlar.
eğer biraz da kibar biriysen ve ilk tepkin terslemek olmuyorsa iyice tepene çıkıyorlar.
sözde en eğitimli kültürlü insan bile yapıyor bunu.
yurtdışında kaç çeşit milletten arkadaşım oldu, bir kez bile bu tarz haddi olmayan eleştiriler yaptığını görmedim insanların.
araya mesafe koyman lazım. hele işyerinde kocaman popon var falan nedir ya. direkt postayı koyman lazım.
0
Bi karşılık versen yüzleri nasıl düşüyor gorurdun. Ters laflara ters cevap verdigimde kusenler olmustu. Istiyolar ki bi tek kendileri oyle konussun, karsidaki cevap vermesin.
Bana da işte ne kadar zayifsin, biraz kilo al. Yuzunu sivilce basmis, noldu sana? Vs vs. diyorlar. Hazircevap olmadigim icin o an aklima sans eseri bise gelirse soyluyorum.
Iltifat aldigim da 3-4 ayda 1dir. O da kiyafetime anca.
Bana da işte ne kadar zayifsin, biraz kilo al. Yuzunu sivilce basmis, noldu sana? Vs vs. diyorlar. Hazircevap olmadigim icin o an aklima sans eseri bise gelirse soyluyorum.
Iltifat aldigim da 3-4 ayda 1dir. O da kiyafetime anca.
0
bak kısayı, kiloluyu bırak, ya da soluk görünmeyi falan, kafadan "Sana giyinmeyi öğretmek lazım, giyinmeyi bilmiyorsun." diyorlarsa, şaka falan değildir bu, bildiğin laf sokmuş bunu diyen mal.
benim gerizekalı erkek arkadaşım da ilk buluşmamızda koluma girdiğinde "çok kısasın ama yaa" demişti, ben de "napıyim hobbitim ben" demiştim, ama başka bir şey dememişti çünkü kısalığım dışında bir problemim yok ki o da bunu problem ediyorsa yanımda durmasın zaten. bunun dışında bir de sen kilo mu
aldın ya da zayıfla türü şeyler duyarım ama genelde annemden :D o da tipik anne davranışı.
iltifatlardan bahsetmeyeceğim, nazar değiyor :P yok ya, normal bir insanım işte, ne iltifatı olm?
edit: ayrıca, bizim ülkemizdeki insanlarda genelde personal space denen kavram olmadığı için -daha doğrusu kesişimli ve iç içe kümeler gibi düşün, herkes birbirinin personal space'i içinde yaşadığı için- işte her ps'imi ihlal ettiklerinde götlerine sokmak istiyorum bunu, sanki somut bir şeymişcesine. bu şekilde konuşan insanlarla yıllardır uğraşıyorum, annem hariç çoğu yüzüme karşı laf edemez -arkamdan ederse de onların ayıbı- zaten böyle durumlarda da bir tek annem konuşabilir benimle böyle, çünkü bilirim ki kötü niyetli değildir. sen bu insanlarla mesafeni baştan belirleyememişsin, bu saatten sonra da biraz zor. benim tavsiyem: sen de yavaş yavaş onlara "ufak dokunuşlarla" ve şaka yollu laf sokmaya başla, alıştıkça şu seviyeye gel -bir anda yapma, sonra kırılıyo bi de haspam! - neyse, sen böyle yavaş yavaş yap, en azından kötü hissetmezsin "ben de lafımı geçirdim." dersin. ama normalde bunlar hiç olmaması gereken şeyler, cidden yüz göz olmuşsun.
benim gerizekalı erkek arkadaşım da ilk buluşmamızda koluma girdiğinde "çok kısasın ama yaa" demişti, ben de "napıyim hobbitim ben" demiştim, ama başka bir şey dememişti çünkü kısalığım dışında bir problemim yok ki o da bunu problem ediyorsa yanımda durmasın zaten. bunun dışında bir de sen kilo mu
aldın ya da zayıfla türü şeyler duyarım ama genelde annemden :D o da tipik anne davranışı.
iltifatlardan bahsetmeyeceğim, nazar değiyor :P yok ya, normal bir insanım işte, ne iltifatı olm?
edit: ayrıca, bizim ülkemizdeki insanlarda genelde personal space denen kavram olmadığı için -daha doğrusu kesişimli ve iç içe kümeler gibi düşün, herkes birbirinin personal space'i içinde yaşadığı için- işte her ps'imi ihlal ettiklerinde götlerine sokmak istiyorum bunu, sanki somut bir şeymişcesine. bu şekilde konuşan insanlarla yıllardır uğraşıyorum, annem hariç çoğu yüzüme karşı laf edemez -arkamdan ederse de onların ayıbı- zaten böyle durumlarda da bir tek annem konuşabilir benimle böyle, çünkü bilirim ki kötü niyetli değildir. sen bu insanlarla mesafeni baştan belirleyememişsin, bu saatten sonra da biraz zor. benim tavsiyem: sen de yavaş yavaş onlara "ufak dokunuşlarla" ve şaka yollu laf sokmaya başla, alıştıkça şu seviyeye gel -bir anda yapma, sonra kırılıyo bi de haspam! - neyse, sen böyle yavaş yavaş yap, en azından kötü hissetmezsin "ben de lafımı geçirdim." dersin. ama normalde bunlar hiç olmaması gereken şeyler, cidden yüz göz olmuşsun.
0
bu sözler için üzülmene değmez. bu insanlar başka insanların mutsuzluklarından mutlu oluyorlar, bundan besleniyorlar. bunları kimse sevmemiş, belki anne, babaları bile, küçükken çocuklar bunları oyunlara almamış, dışlanmışlar. onun öfkesini kusuyorlar. sevgiye dair bişey görmedikleri için bilmiyorlar sevgiyi. hadlerini bildir. iltifat alıyorum, güzel bişey.
0
türkiye'de bi kızın iltifat alması için nefes alması yeterli. ben erkek olduğum halde bana arasıra iltifat geliyorsa kızlar kim bilir kaç iltifat işitiyordur günde.
hiç iltifat almıyorsanız ve sürekli çirkinliğinizden dem vuruluyorsa o halde biraz kendinize çeki düzen vermenizde fayda var. forma girebilirsiniz. yüzünüze gözünüze biraz dikkat edebilirsiniz bu bile yeter de artar bile.
hiç iltifat almıyorsanız ve sürekli çirkinliğinizden dem vuruluyorsa o halde biraz kendinize çeki düzen vermenizde fayda var. forma girebilirsiniz. yüzünüze gözünüze biraz dikkat edebilirsiniz bu bile yeter de artar bile.
0
belki sen yüz bile vermedin, böyle davranmaları için. maalesf böyle mal insanlar var.
0
bir de durduk yere "noldu canın mı sıkkın?" diyenler var ki aman diyim. neşeli olan adamın bile canını sıkmaya birebirdir bu söz. ulan bi insan durduk yere karşısındakine neden "canın mı sıkkın" der ki? sığır işte.
0
tersle, karsılık ver,fazla muhatap olma diyecegim ama öküz laftan ne anlar. Bunlar büyük ihtimal hic degismeyecekler.aslında en iyi intikam güzel yasamaktır tarzı bi laf vardı.sen de biraz kilo versen,daha şık giyinsen ozaman agızlarının payını vermiş olursun.laf yetistireceğine kendine bak derim ben.
0
iş yerinde öyle bi moron vardı, bırak yüz göz olmayı konuşmadığım halde abuk subuk şeyler söylüyordu. patladım bi gün "yeter artık derdin her neyse ya açık açık söyle ya da bu şekilde konuşma benimle, iş dışında hiçbir konuda herhangi bir şey duymak istemiyorum senden." dedim. o gün bugündür iş dışında konuştuğunda sadece iltifat ediyor şaşırtıcı bir şekilde. hadlerini bildirmeden fark etmiyorlar, benim neyim var diye düşüneceğine açıkça söyle rahatsızlığını gerçekten fark edemeyebiliyorlar çünkü.
iltifat kısmını ise bırakalım bir kenara rica ediciim kuzum :)
iltifat kısmını ise bırakalım bir kenara rica ediciim kuzum :)
0
terbiyesizlermiş... siz de dalga geçmek için lafı onlara bırakmadan, "hee kilo aldım", "evet yaa yüzüm ne soluk" falan diyerek belki susturursunuz. hiç görmedim duymadım böyle şeyler yaa! çok yakınlar, o da ciddi olmayarak bu raddeye yaklaşabilir. dinlemeyin allasen!
0
staj yaptıgım yerde kızlar giyimime genelde iltifat ediyor (takım elbiseye giydiğim değişik renkte kravatlara eden oldu veya smart casual gittiğim gün iltifat edende oldu). okulda da edenler oldu arada sırada tek tük. ama hiçbiri beni boyfriend material olarak görmüyor sadece ayaküstü iltifatlar işte.
0
Tersleyeceksin onlari. Yoksa hep boyle devam ederler. Kendilerine yapilsa hos karsilacayaklar mi acaba? Cok fena bozman lazim onlari, oyle ki neye ugradigini sasirsinlar.
0
bunlar iltifat değil ki. ama hata sende, bunları söyletmeye fırsat bırakmayacaktın. bana kimse böyle şeyler diyemez mesela, çünkü mesafeliyimdir. mesafe kur sen de insanlarla aranda.
0
Böyle insanların patavatsız olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle eğitimle de alakası yok.
Kadınlar genelde hep birbirine bu şekilde, laf sokarak dalga geçme ayağı yapıyor. Yani sana ait karakteristik özelliğini bile dalgaya alıp, "ahahahahha" diye yapay kahkalarla eğlenebiliyorlar. Hatta yakın bi arkadaşım(erkek) bu duruma şahit olmuştu ve, "Siz kızlar, birbirinizin açıklarını küçümseyerek dalga geçiyorsunuz ya? Nasıl bi kafa yapınız, nasıl bi aşağılık kompleksiniz var?" falan demişti. O an, ortamdaki tüm kızlar bozulmuştu bi anda. Afallamıştı hepsi. :)
Yüz verme, mesafe koy. Sen de bi laf çak, bozulsunlar. Hadlerini bilsinler.
Kadınlar genelde hep birbirine bu şekilde, laf sokarak dalga geçme ayağı yapıyor. Yani sana ait karakteristik özelliğini bile dalgaya alıp, "ahahahahha" diye yapay kahkalarla eğlenebiliyorlar. Hatta yakın bi arkadaşım(erkek) bu duruma şahit olmuştu ve, "Siz kızlar, birbirinizin açıklarını küçümseyerek dalga geçiyorsunuz ya? Nasıl bi kafa yapınız, nasıl bi aşağılık kompleksiniz var?" falan demişti. O an, ortamdaki tüm kızlar bozulmuştu bi anda. Afallamıştı hepsi. :)
Yüz verme, mesafe koy. Sen de bi laf çak, bozulsunlar. Hadlerini bilsinler.
0
m e b
şimdi, bugün baktım da, yeme-içme-gezi masrafları hariç, sadece uçak biletleri olsun, vize işlemlerinde harcanacak paralar olsun, pasaport işlemleri olsun, hepsi bayağı bir para ediyor.e, sıradan bir vatandaş yurt dışına bunları düşünmeden gidiyorsa, düşünse bile yine de bu seyahati ertelemiyorsa, b
şimdi, bugün baktım da, yeme-içme-gezi masrafları hariç, sadece uçak biletleri olsun, vize işlemlerinde harcanacak paralar olsun, pasaport işlemleri olsun, hepsi bayağı bir para ediyor.
e, sıradan bir vatandaş yurt dışına bunları düşünmeden gidiyorsa, düşünse bile yine de bu seyahati ertelemiyorsa, bu insan benim gözümde zengin aslında.
siz ne düşünüyorsunuz?
e, sıradan bir vatandaş yurt dışına bunları düşünmeden gidiyorsa, düşünse bile yine de bu seyahati ertelemiyorsa, bu insan benim gözümde zengin aslında.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
uçak biletini ucuza getirmek için aylar öncesinden pusuya yatmak gerek.
pasaport dediğin, 1 sefer para veriyorsun.
vize ücreti, evet işte ona lanet olsun.
orada yapacağın harcamaları da couchsurfing, carpooling falan kullanarak minimuma indirirsen çok da zengin olmaya gerek yok.
pasaport dediğin, 1 sefer para veriyorsun.
vize ücreti, evet işte ona lanet olsun.
orada yapacağın harcamaları da couchsurfing, carpooling falan kullanarak minimuma indirirsen çok da zengin olmaya gerek yok.
0
Yok ya. Yani gidecegin yere gore, sartlara gire degisir de, 2000 liraya 1 ay gezenler taniyorum :) hem de normal. Yani amele gibi degil.
0
ağustos'a göre odaklanma. iş için sürekli avrupa - türkiye - avrupa seyahat ediyorum, sürekli uçtuğum şehre genel ortalama türk hava yolları ile 200-220 euro civarında.
ağustos'ta ise neredeyse hiç 450-500 euro'nun altina inmedi.
ağustos'ta ise neredeyse hiç 450-500 euro'nun altina inmedi.
0
geçen budapeşte'ye 200 lira'ya git gel uçak bileti aldım, gittim geldim mesela.
bi ay sonra münih'e gittim geldim, 310 lira git-gel uçak bileti.
bu tip kısa seyahatler yapıyorum ben sık sık. skyscanner'dan uçak biletlerini takip edersen çok da zenginlikle alakası yok. pasaport tek seferlik bir masraf. vizeyi de uzun süreli veriyorlar eğer daha önce çok schengen aldıysan, onu da tekrar tekrar alman gerekmiyor.
bi ay sonra münih'e gittim geldim, 310 lira git-gel uçak bileti.
bu tip kısa seyahatler yapıyorum ben sık sık. skyscanner'dan uçak biletlerini takip edersen çok da zenginlikle alakası yok. pasaport tek seferlik bir masraf. vizeyi de uzun süreli veriyorlar eğer daha önce çok schengen aldıysan, onu da tekrar tekrar alman gerekmiyor.
0
mezun olup 5 ay önce işe başlayan kız arkadaşım 3 ayda interrail için gerekli parayı biriktirdi. hadi ailesiyle yaşamıyor olsa 6 ayda biriktirirdi diyelim. tabi bunu yapmak için üst baş alışverişini minimumda tuttu, dışarda beraberken paramızı dikkatli harcadık vs.
içinde bulunduğu şartları en iyi değerlendiren ve tasarruf yapabilen insanlar da çıkabiliyor arada. ayrıca artık yurt dışına çıkmak daha kolay. (ucuz uçak bileti kovalayabilirsiniz gibi)
içinde bulunduğu şartları en iyi değerlendiren ve tasarruf yapabilen insanlar da çıkabiliyor arada. ayrıca artık yurt dışına çıkmak daha kolay. (ucuz uçak bileti kovalayabilirsiniz gibi)
0
Budapeşte'ye 80 Tl ye gidiş dönüş almıştım bende wizz air'dan. fırsatları kovalamak gerekiyor. pasaport ve vize için bir şey söyleyemem. çünkü onlar sabit gider.
0
roma'ya gidiş dönüş tek kişilik uçak biletini aylar öncesinden 500 tlye kapadım. gitmeden önceki gün sadece gidiş 950 tl idi.
www.airbnb.com.tr burdan da oda tuttun mu senden kralı yok. çok ucuza gezip tuttuğun evin mutfağında yemek yaparsan acayip ucuza gezebilirsin.
www.airbnb.com.tr burdan da oda tuttun mu senden kralı yok. çok ucuza gezip tuttuğun evin mutfağında yemek yaparsan acayip ucuza gezebilirsin.
0
+rep konu kilit. haklısın hocam.
yannız baya bir zengin de demeyelim o zaman holding sahiplerine ne diyecez ? hali vakti yerinde diyelim biz ona.
yannız baya bir zengin de demeyelim o zaman holding sahiplerine ne diyecez ? hali vakti yerinde diyelim biz ona.
0
Vizesiz gidilebilecek guzel yerlerde var.
Zamanlamayi iyi ayarlarsan yurticinde yapacagin tatillerden daha ucuza bile gelebilir. En onemli is ucak biletini ucuza getirmek. Oradakai harcamalar da kisinin standardina kalmis.
Ben mesela oyle hostelde, guest houselarda falan kalamam. İsinamadim oyle yerlere, fazla ogrenci isi geliyo.
Zamanlamayi iyi ayarlarsan yurticinde yapacagin tatillerden daha ucuza bile gelebilir. En onemli is ucak biletini ucuza getirmek. Oradakai harcamalar da kisinin standardina kalmis.
Ben mesela oyle hostelde, guest houselarda falan kalamam. İsinamadim oyle yerlere, fazla ogrenci isi geliyo.
0
kablelvuku + 1
Balkanlar'daki birçok yer için vize gerekmiyor, fiyatlar da İstanbul fiyatları. Geçen sene Sırbistan'daki iki şehirde 7 günü hostel dahil 900 TL gibi bir şeye çıkardım. Gerçi bunun 3 öğünü bedavaydı, 5-6 gün diyelim. Bunların içinde bir ton irili ufaklı hediye ve reçeller marmelatlar var. Uçak biletini de gidiş-dönüş 300'e aldım.
Keza birçok Kuzey Afrika memleketi de vizesiz ve ucuz.
Balkanlar'daki birçok yer için vize gerekmiyor, fiyatlar da İstanbul fiyatları. Geçen sene Sırbistan'daki iki şehirde 7 günü hostel dahil 900 TL gibi bir şeye çıkardım. Gerçi bunun 3 öğünü bedavaydı, 5-6 gün diyelim. Bunların içinde bir ton irili ufaklı hediye ve reçeller marmelatlar var. Uçak biletini de gidiş-dönüş 300'e aldım.
Keza birçok Kuzey Afrika memleketi de vizesiz ve ucuz.
0
zenginlikten kastının ne olduğuna göre değişir
ayda 3000-3500 üzeri kazanan herkes biraz tasarruflu yaşarsa rahatlıkla her sene 2 kere 1 haftalık yurtdışı tatiline çıkabilir diye düşünüyorum
ayda 3000-3500 üzeri kazanan herkes biraz tasarruflu yaşarsa rahatlıkla her sene 2 kere 1 haftalık yurtdışı tatiline çıkabilir diye düşünüyorum
0
geberix
sizce bir erkek için en ideal evlilik yaşı ne olmalıdır?
sizce bir erkek için en ideal evlilik yaşı ne olmalıdır?
0
27. 30'dan sonra zaten ölüyo insanlar, o yaştan sonra evlenmenin anlamı ne? liseyi 17-18'De bitirdiğini, üniversiteyi de yiye sıça geze toza 6 senede hallettiğini varsayıyoruz. 24 oldu. askerliğini yapar, gelir evde yatar dinlenir, iş miş bulup 1-2 senede kendi düzenini oturtur, 27'sinde artık yolunu bulmuş ve kendini tanımış, dünyayı az buçuk görmüş bi genç adam olarak evlenir. sonra eşiyle de hem gençliğini, hem ihtiyarlığını yaşayabilir.
benim kendim için ideal bulduğum, kendime şeyaptığım yol bu. 30 yaşına kadar bekar kalmışsam o saatten sonra zaten evlenmem herhalde.
"gençliği yaşama" konusu da bana garip geliyo biraz... 20 yaşında evlensen tamam gençliğini yaşamamışsın derim de 25 yaşına gelmiş bir adam "gençliğimi yaşamadım yea" diyosa ölsün zaten, o yaşa kadar yaşamayan adam evlendikten sonra da yaşamasın gençliğini jashnfjkl
benim kendim için ideal bulduğum, kendime şeyaptığım yol bu. 30 yaşına kadar bekar kalmışsam o saatten sonra zaten evlenmem herhalde.
"gençliği yaşama" konusu da bana garip geliyo biraz... 20 yaşında evlensen tamam gençliğini yaşamamışsın derim de 25 yaşına gelmiş bir adam "gençliğimi yaşamadım yea" diyosa ölsün zaten, o yaşa kadar yaşamayan adam evlendikten sonra da yaşamasın gençliğini jashnfjkl
0
Genelde 30 ideal derler. Ama hem kadin hem erkek icin hayatini diledigi gibi yasamadan gencligin tadini cikarmadan evlenenlerde sonradan problemler cikiyor.
0
valla geçende danışman hocam bile dedi "30 olmadan sizi evlendirmiyoruz!" diye, o yüzden bilemedim şimdi :D
erken evlenmenin de avantajı var, kişiliğini karşındakiyle senkronize olarak geliştirip, değiştirip, daha uyumlu bir çift olabiliyorsun -gerçi o zaman da ne kadarı senin kişiliğin oluyor orası tartışılır- ama ne kadar olgun oluyorsun bir de o da var.
ama diyelim ki 30 ve sonrasında evlendin, o yaşa kadar kişiliğin çoktan oturmuştur. biraz ince eleyip sık dokuyabilirsin veyahut da tam tersi "yalnız kalmayayım" düşüncesi ile ilk önüne gelenle evlenebilirsin. bunlar hem kadın hem de erkek için geçerli, söyleyeyim. yani bu tip handikapları var. ama kişiliğin oturduğu için olgun olursun aynı zamanda, o iyi. ne istediğini ve ne yapacağını bilirsin. karşındaki de bunları bilir. ona göre belki birbirinize göre ayarlarsınız olayları -eğer olabiliyorsa- ya da birlikte olmazsınız, kısa vadede kendi yollarınıza gidersiniz. böyle çok çeşitli durumlar var kısacası :)
o yüzden şu var: eğer karşısına "evlenmek" gibi bir olgu çıkarsa, bir kadının ya da erkeğin, şu yukarıdakileri düşünerek hareket etmesi gerekir bence. bu durumda ben ideal bir yaş vardır, diyemem aslında. bir de herkesin olgulaşma yaşı farkı, mesela benim yaşım 30'a yanaştı ama hala çocuk gibiyim çoğu konuda. 24 yaşında evlenen bir erkek arkadaşım ise acayip olgun adamdır, evlendiğinde de olgundu zaten -böyle de meyve gibin oldu da neyse :D - yani kısacası, ilişkiden ilişkiye ve kişiden kişiye değişir bu durumlar -niye özet geçmediysem?-
erken evlenmenin de avantajı var, kişiliğini karşındakiyle senkronize olarak geliştirip, değiştirip, daha uyumlu bir çift olabiliyorsun -gerçi o zaman da ne kadarı senin kişiliğin oluyor orası tartışılır- ama ne kadar olgun oluyorsun bir de o da var.
ama diyelim ki 30 ve sonrasında evlendin, o yaşa kadar kişiliğin çoktan oturmuştur. biraz ince eleyip sık dokuyabilirsin veyahut da tam tersi "yalnız kalmayayım" düşüncesi ile ilk önüne gelenle evlenebilirsin. bunlar hem kadın hem de erkek için geçerli, söyleyeyim. yani bu tip handikapları var. ama kişiliğin oturduğu için olgun olursun aynı zamanda, o iyi. ne istediğini ve ne yapacağını bilirsin. karşındaki de bunları bilir. ona göre belki birbirinize göre ayarlarsınız olayları -eğer olabiliyorsa- ya da birlikte olmazsınız, kısa vadede kendi yollarınıza gidersiniz. böyle çok çeşitli durumlar var kısacası :)
o yüzden şu var: eğer karşısına "evlenmek" gibi bir olgu çıkarsa, bir kadının ya da erkeğin, şu yukarıdakileri düşünerek hareket etmesi gerekir bence. bu durumda ben ideal bir yaş vardır, diyemem aslında. bir de herkesin olgulaşma yaşı farkı, mesela benim yaşım 30'a yanaştı ama hala çocuk gibiyim çoğu konuda. 24 yaşında evlenen bir erkek arkadaşım ise acayip olgun adamdır, evlendiğinde de olgundu zaten -böyle de meyve gibin oldu da neyse :D - yani kısacası, ilişkiden ilişkiye ve kişiden kişiye değişir bu durumlar -niye özet geçmediysem?-
0
köydeyse 18-21, şehirdeyse eğitim ve aile durumuna göre değişir. mesela adam liseyi bitirip bir işte çalışmaya başladıysa 18'inden sonra evlenebilir ama üniversite bitirip yüksek lisans master yurtdışı eğitimine kayarsa 30'a kadar yolu var.
0
30+ bence biraz zor.
Hemen cocuk da istemezler allah bilir, 40 yasinda cocuk "baba baba" der adama. Cocuk kucucuk, baba dede gibi olacak.
27-28 bence iyidir bi erkek icin. En fazla 30, olabilir. :) Erken evlenmek daha iyi bence yaa.
Buradaki herkesle, bu konuda zit dusunuyorum zaten.
Hemen cocuk da istemezler allah bilir, 40 yasinda cocuk "baba baba" der adama. Cocuk kucucuk, baba dede gibi olacak.
27-28 bence iyidir bi erkek icin. En fazla 30, olabilir. :) Erken evlenmek daha iyi bence yaa.
Buradaki herkesle, bu konuda zit dusunuyorum zaten.
0
evliliğin en büyük olayı bence yaşlılığı yalnız geçirmemek. çünkü bir yaştan sonra arkadaş edinmek kolay değil. o yüzden 35-38'e kadar kariyer basamaklarını tırmanmak, parayı bulup hatrı sayılır bir varlığa sahip olduktan sonra da evlenmek gerekiyor. fakir fakir evlenip napcan? sana da eziyet çocuklarına da.
0
evlilik bir hayat arkadasligi kurumu olduguna gore ilk once kendini taniyacaksin, kendine yeteceksin, yalniz yasamis, yalniz seyahat etmis, para idaresini ogrenmis, dostunu dusmanini ayirmis, ailenle olan iliskilerinde belli bir duzene gelmis olacaksin. butun bunlari 30dan once yapabilen insan sayisi cok nadir. dolayisi ile kendi yangin yerine baskasini davet etmek ve davet edilenin de bunu kabul etme salakligini gostermesi bence turkiye'deki evliliklerin cogunun neden mutsuz oldugunu anlatiyor. ilkokul mezununa tez yazdirmak gibi, herkes icin katmerli mutsuzluk, hem yazana hem okuyana...
0
halitkin
az önce basıma geldi. yazarın ismini unuttum 5 yıllık bir ilişkisi bitmek üzereymiş bir daha kimsenin ona bakmayacağını düşünüyormuş falan.neyse ben de girdim altına uzun uzun yazdım çünkü aynı şeyi ben de yaşadım ancak gönder butonuna bastıktan sonra duyuru silindiği için hepsi boşa gitti.vallahi m
az önce basıma geldi. yazarın ismini unuttum 5 yıllık bir ilişkisi bitmek üzereymiş bir daha kimsenin ona bakmayacağını düşünüyormuş falan.
neyse ben de girdim altına uzun uzun yazdım çünkü aynı şeyi ben de yaşadım ancak gönder butonuna bastıktan sonra duyuru silindiği için hepsi boşa gitti.
vallahi moralim bozuldu yapmayın böyle.
neyse ben de girdim altına uzun uzun yazdım çünkü aynı şeyi ben de yaşadım ancak gönder butonuna bastıktan sonra duyuru silindiği için hepsi boşa gitti.
vallahi moralim bozuldu yapmayın böyle.
0
bu yüzden gönderemediğim cevaplar, yanıtladığım duyuru sayısından daha fazladır. abartmıyorum.
0
zetahead'e ek olaraktan, bir de textarea diye bir eklenti de var, onu da kullanabilirsin.
ve yeap, başıma geldi. mesaj atılabilir gene zetahead'in dediği gibi.
ve yeap, başıma geldi. mesaj atılabilir gene zetahead'in dediği gibi.
0
gerçekten çok üzgünüm ama ben tamamen bu 5 yıllık ilişkim yüzümden mi? başkalarına da böyle mi oluyor diye sormuştum. sonra birden yok fotoğrafını koyup kendine övgü istiyosun vs diyenler oldu yok çirkin diilsin giderin var falan diyenler oldu benim amacim bunları duymak değildi. duyuru çirkin bir hal alınca sildim. 5-6 kişi caps caps yazınca caps koydum. ama keşke koymasaydım ben de silmek istemezdim çok üzgünüm.
0
nicotr
Dün kayıp düştüm ve düştüğümde tırnağımı zemine sürttüm. Daha sonra ise parmağım şişti ve morardı. Endişelenmem gereken bir durum var mı? Yoksa kendiliğinden geçer mi?
Dün kayıp düştüm ve düştüğümde tırnağımı zemine sürttüm. Daha sonra ise parmağım şişti ve morardı. Endişelenmem gereken bir durum var mı? Yoksa kendiliğinden geçer mi?
0
kendiliğinden geçiyor. hepimizin başına geliyor bu tür küçük kazalar.
geçmiş olsun.
geçmiş olsun.
0
gene de, şişliği ve morarması bir kaç güne geçmezse doktora gitmeni tavsiye ederim.
0
kirilmis gibi geldi bana da, parmagin en ust bogumu yamuk duruyor zira
0
yapma volkan
bu aralar işsiz bir insanım da. yemek yapan yok, akşama kadar sohbet eden yok. ne yapsam ki ben? çok sıkıldım bugün. ilaç alıp bol bol uyusam mı:)
bu aralar işsiz bir insanım da. yemek yapan yok, akşama kadar sohbet eden yok. ne yapsam ki ben? çok sıkıldım bugün. ilaç alıp bol bol uyusam mı:)
0
-sesin kötüyse bile tak kulaklığı en sevdiğin şarkılara son ses eşlik et.
-iç çamaşırlarla dolaş bu sıcakta, püfür püfür. :))
-iç çamaşırlarla dolaş bu sıcakta, püfür püfür. :))
0
e kendin yemek yap? bir sürü tarif var deneyebileceğin abuk subuk (yemek yapmayı sevmiyorsan yapacak bir şey yok tabi) cafe fernando'da böyle güzel, ciks şeyler oluyor misal yemek yapmalık.
bilgisayar oyunları? kitap okumak? film-dizi-anime izlemek?
keşke bende olsa o vakit! :( gerçi seni de anlıyorum ben 6 ay işsiz kaldım ama "iş bulamama ve aileye yük olma" düşüncesi dışında beni rahatsız eden bir şey olmadı, hatta iş bulduğumda hafiften bir "ama yaaa..." demedim değil. hayır, çalışmayı sevmediğimden değil ya da üretmeyi. ben o arada misal ingilizce-almanca çalıştım, autocad çalıştım, bir sürü dizi, film, anime bitirdim, özel ders verdim, resim yaptım bol bol, bir sürü animeci, cosplayer, geek, nerd arkadaş edindim netten -bazıları ile hala görüşüyorum- ne bileyim, yemek yapardım, kedi beslerdim, kitap, çizgi roman (comics/manga) okurdum bol bol, yürüyüşe çıkardım müziğimi kulağıma takıp. tamam bu durum bir seneyi aşsa belki gerçekten de sıkılırdım, ama 1 ay bir şey değil yani. çok güzel vakit geçirebilirsin.
bence dışarı çık, yaşadığın şehri gez elinde az biraz paran da varsa -yani ben istanbul'dayım, şimdi vaktim olsa yanıma akbil ve azıcık para ile çıkar gezerim sokak sokak. ya da evde oturur resim yaparım misal -çok özledim de :( -
o vaktinden bana da biraz virseneee? :3
bilgisayar oyunları? kitap okumak? film-dizi-anime izlemek?
keşke bende olsa o vakit! :( gerçi seni de anlıyorum ben 6 ay işsiz kaldım ama "iş bulamama ve aileye yük olma" düşüncesi dışında beni rahatsız eden bir şey olmadı, hatta iş bulduğumda hafiften bir "ama yaaa..." demedim değil. hayır, çalışmayı sevmediğimden değil ya da üretmeyi. ben o arada misal ingilizce-almanca çalıştım, autocad çalıştım, bir sürü dizi, film, anime bitirdim, özel ders verdim, resim yaptım bol bol, bir sürü animeci, cosplayer, geek, nerd arkadaş edindim netten -bazıları ile hala görüşüyorum- ne bileyim, yemek yapardım, kedi beslerdim, kitap, çizgi roman (comics/manga) okurdum bol bol, yürüyüşe çıkardım müziğimi kulağıma takıp. tamam bu durum bir seneyi aşsa belki gerçekten de sıkılırdım, ama 1 ay bir şey değil yani. çok güzel vakit geçirebilirsin.
bence dışarı çık, yaşadığın şehri gez elinde az biraz paran da varsa -yani ben istanbul'dayım, şimdi vaktim olsa yanıma akbil ve azıcık para ile çıkar gezerim sokak sokak. ya da evde oturur resim yaparım misal -çok özledim de :( -
o vaktinden bana da biraz virseneee? :3
0
yukaridakilere ek olarak cuma aksamina arkadaslarini eve cagir? basit yemekler yap, yanina birkac icecek al. oturun evde, sohbet edin vakit gecirin. hem hazirlik asamasinda da zaman gecirecek bir seyler edinmis olursun.
0
hapıshane, savas fılmlerı ızle(mumkunse gercek hıkayeler olsun) o ınsanların nasıl aylarca degıl yıllarca herseye dırendıklerını gor 1 ay cocuk oyuncagı gelır sana( kıtap daha ıyı olur)
0
Ben de ayni durumdaydim, 2 haftada couchsurfing'den sayisiz insan aldim eve. Aksamdan aksama geliyorum ama en azindan bi degisiklik oldu. Deneyebilirsin.
0
uykusuz + laptop + kitap + interneti olan bir mekan, hatta mekan pub tadında olursa hafta içi sakin zamanlar çok keyif veriyor. çakır kafa pcden komedi filmi açıp efil efil takılmak gibi.
5 yıldır yalnız yaşayan şahsımın çok bunalınca kaçış planını okudunuz.
@sta adam alışmasın alışırsa dönüşü zor olur :)
5 yıldır yalnız yaşayan şahsımın çok bunalınca kaçış planını okudunuz.
@sta adam alışmasın alışırsa dönüşü zor olur :)
0
fuzuli
Selam gençler. Şimdi benim sabah 11 akşam 21 çalıştığım(bütün gün ayakta) bir işim var. Genelde gece 2de yatıp sabah 10da kalkıyorum(aslında kalkamıyorum sorun da bu) Normalde gece 2 sabah 10 tam 8 saat işte ama neden yetmiyor bana. ha 12 de yatarsam bi nebze iyi oluyo da 12de yatıp onda kalkarsam
Selam gençler.
Şimdi benim sabah 11 akşam 21 çalıştığım(bütün gün ayakta) bir işim var. Genelde gece 2de yatıp sabah 10da kalkıyorum(aslında kalkamıyorum sorun da bu) Normalde gece 2 sabah 10 tam 8 saat işte ama neden yetmiyor bana. ha 12 de yatarsam bi nebze iyi oluyo da 12de yatıp onda kalkarsam zaten 10 saat işte çalışınca yaşamaya fırsat kalmıyor. zaten o da çok sağlıklı olmuyo bıraksan uyurum hep.
Şimdi bu neden olur? Ne yapmak lazım bunun için? O iphone applerini indirdim uyku analiz edenleri sabah en boktan yerde uyandırmaya çalışıyo salak o hep boktan.
Ne yapılabilir bu durum için?
Şimdi benim sabah 11 akşam 21 çalıştığım(bütün gün ayakta) bir işim var. Genelde gece 2de yatıp sabah 10da kalkıyorum(aslında kalkamıyorum sorun da bu) Normalde gece 2 sabah 10 tam 8 saat işte ama neden yetmiyor bana. ha 12 de yatarsam bi nebze iyi oluyo da 12de yatıp onda kalkarsam zaten 10 saat işte çalışınca yaşamaya fırsat kalmıyor. zaten o da çok sağlıklı olmuyo bıraksan uyurum hep.
Şimdi bu neden olur? Ne yapmak lazım bunun için? O iphone applerini indirdim uyku analiz edenleri sabah en boktan yerde uyandırmaya çalışıyo salak o hep boktan.
Ne yapılabilir bu durum için?
0
cigerdelen +1, bir de kan tahlili yaptırabilir misin? demir ya da b12 eksikliğin olabilir, demir eksikliği uyku yapar, b12 eksikliği de yorgun hissetmene sebep olur. ayrıca atıyorum bir rahatsızlığın olabilir, mesela benim şu anda ateşim yok ama lökosit fırlamış durumda, tahlile gidene kadar "yahu neden bu kadar yorgunum?" diyordum. enfeksiyon falan varsa o da yorgun hissettirebiliyor -hastasın yani düz mantık, öyle düşün, ama dışarıya belirtisi yok, o yüzden anlamıyorsun, falan filan-
0
gonul_isleri
yüksek lisansa başvurmuştum, kazanmışım. kazandığım program İŞLETME (İKTİSAT), TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI olarak geçiyor. işletme fakültesi ayrı bir kampüste, iktisat fakültesi ayrı bir kampüste. ben nereyi kazandım? (biri avcılar, biri beyazıtta.)
yüksek lisansa başvurmuştum, kazanmışım. kazandığım program İŞLETME (İKTİSAT), TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI olarak geçiyor. işletme fakültesi ayrı bir kampüste, iktisat fakültesi ayrı bir kampüste. ben nereyi kazandım? (biri avcılar, biri beyazıtta.)
0
yanlış bilmiyorsam, iktisat ve işletme bölümleri bir kaç farklı fakültede var istanbul üni.de -hatta marmara'da öyle sanırım- öğrenci işlerini arayıp sorarsan bilgi verebilirler (bir siyasal altında iktisat-işletme var bir de işletme fakültesi altında iktisat-işletme var diye biliyorum ben. yamuluyor da olabilirim tabi.)
0
dimitri iskete
şu tarz olsun.http://www.youtube.com/watch?v=7rS4Luj1Kek
0
abi bunlar bilinen şarkılar. az bilinen olsun. benim yolladığım 50 defe dinlenmiş :/
0
0
silver apple
parayı düşünmeyin. kalite değil tür önemli. (artık araştırıp bulsunlar)süre ve aynı dozda tutması da önemli.kötüleri saymayın. sadece iyileri yazın.kokaini, eroini vs.. yazmayın sadece içki.
parayı düşünmeyin.
kalite değil tür önemli. (artık araştırıp bulsunlar)
süre ve aynı dozda tutması da önemli.
kötüleri saymayın. sadece iyileri yazın.
kokaini, eroini vs.. yazmayın sadece içki.
kalite değil tür önemli. (artık araştırıp bulsunlar)
süre ve aynı dozda tutması da önemli.
kötüleri saymayın. sadece iyileri yazın.
kokaini, eroini vs.. yazmayın sadece içki.
0
ya valla ben öyle içici sayılmam ama içtiklerim arasında en güzel kafası olan rakı'dır bence. duygusallıktan değil, vallaha öyle! bunun dışında diğer içkileri sevdiğimi de çok söyleyemeceğim -tatlı içki seviyorum napıyim? :/ -
0
bence şarap, 1 şişe içince çakırkeyf oluyorum. ertesi gün mide bulantısı yok, baş ağrısı yok; temiz.
0
Kafa yaşamak istiyorsan karıştıracaksın, vodka, viski, rakı, tekila, çok içmene gerek yok, hepsinden 1 duble içsen yeter.
0
şarap ve viski.
türü marka modeli kendileri seçecek artık
ama viski sert, ı ıhh pek sevmiyoruz diyebilirsiniz. vat 69 şeker gibidir. tek başınıza şişe içer bir şey olmadıkiii dersiniz ama yamultur atar.
türü marka modeli kendileri seçecek artık
ama viski sert, ı ıhh pek sevmiyoruz diyebilirsiniz. vat 69 şeker gibidir. tek başınıza şişe içer bir şey olmadıkiii dersiniz ama yamultur atar.
0
grimer + 1
razvan rat + 1 ama geçen yaz bir bardak (kendi bardağının ayarı ile) Absinthe içerek daha kafayı bulamayıp onun yerine 24 saat sürekli terlemişliğim var, kışın içmek daha kolay onu.
Onlara ek olarak da 4-5 tane içkinin karışımı olarak Long Island Iced Tea'yi severiz. Hem içimi kolay, hem yazlık, hem de hafiften ağır.
razvan rat + 1 ama geçen yaz bir bardak (kendi bardağının ayarı ile) Absinthe içerek daha kafayı bulamayıp onun yerine 24 saat sürekli terlemişliğim var, kışın içmek daha kolay onu.
Onlara ek olarak da 4-5 tane içkinin karışımı olarak Long Island Iced Tea'yi severiz. Hem içimi kolay, hem yazlık, hem de hafiften ağır.
0
kimse
var mi? türk filmi, dram ama duygu sömürüsü yapmayan?
var mi? türk filmi, dram ama duygu sömürüsü yapmayan?
0
turk filmi, dram ama duygu somurusu yapmayan; tabutta rovasata, masumiyet, uzerine kader, sonra kiskanmak.
0
karpuz kabuğundan gemiler yapmak demeye gelmiştim de denmiş. +1 basayım bari.
0
arockm
Merhaba arkadaşlar, şu an tam olarak ne yapmak isterdiniz? Para, pul her türlü imkanınız olacak olsa. Haydi hayal kuralım!
Merhaba arkadaşlar, şu an tam olarak ne yapmak isterdiniz? Para, pul her türlü imkanınız olacak olsa. Haydi hayal kuralım!
0
Motosikletime binip çok uzun ve bomboş yollarda saatlerce seyahat etmek isterdim.
Not: Motosikletim yok :(
Not: Motosikletim yok :(
0
Şu an bora bora adalarında denize karşı şezlongumda uzanmış mojitomu yudumluyor olmak isterdim. Onun yerine çalışıyorum aq.
0
Motosikletime binip çok uzun ve bomboş yollarda saatlerce seyahat etmek isterdim.
Not: Motosikletim var :)
Not: Motosikletim var :)
0
motorumla dünya turuna çıkmak isterdim, motorum var ama param yok :)
bide yeni bi kızla tanıştım onunda benimle gelmesini isterdim tabiiki
bide yeni bi kızla tanıştım onunda benimle gelmesini isterdim tabiiki
0
kusabilmek. hastalandım ve bir sürü antibiyotik kullanıyorum, çoğu da mide bulantısı yapıyor, kaç gündür ağzıma edildi hayattan aldığım tüm zevk gitti yeminlen, midem başım çok kötü. ha bir de çok önemli bir sınavım var ama hastalıktan ders çalışamıyorum, bir anda önce iyileşip ders çalışmak isterdim. bir de erkek arkadaşıma sormak istediğim fakat kırılacağını düşündüğüm bazı sorular var, ben sormadan onları cevabını vermesini isterdim -eski kız arkadaşları vs ile ilgili değil, yani özel hayatını sormayacağım. ciddi düşündüğümüz için ona yönelik sorular sormak istiyorum da-
para pulu boşver, ruh, beden ve akıl sağlığı en önemlisi. irade sahibi olmak ve şüphesiz, endişeli yaşamamak da. yoksa skmişim parasını yani. en büyük derdimiz para olsun.
para pulu boşver, ruh, beden ve akıl sağlığı en önemlisi. irade sahibi olmak ve şüphesiz, endişeli yaşamamak da. yoksa skmişim parasını yani. en büyük derdimiz para olsun.
0
adrinana lima'yla transatlantiğe kadar motorla gidip oradan transatlantikle bora bora'ya seyahat edip, vardığımızda sevişmek.
0
Futbol takımı satın alıp, futbol hayatına dandik takımlarda devam eden efsane yaşlı kurtların hepsini o takıma toplardım.
Camorenesi
Pernambucano juninho
Veron(geçen sene oynuyordu)
Pires(futbola dönmüş diye duydum)
Henry
Trezeguet
Friedel(kaleci)
Litmanen(jübile yapmamış, 3-5 kuruş verirsek geri döndürürüz)
Böyle bir takımı süper lige sürsek ne olurdu acaba?
Camorenesi
Pernambucano juninho
Veron(geçen sene oynuyordu)
Pires(futbola dönmüş diye duydum)
Henry
Trezeguet
Friedel(kaleci)
Litmanen(jübile yapmamış, 3-5 kuruş verirsek geri döndürürüz)
Böyle bir takımı süper lige sürsek ne olurdu acaba?
0
maldivler senin bora bora adaları benim gezmek, kumsalda bi söğüt gölgesinde uyuklamak, uyanınca böyle ays ti içmek.....
hayallerimde bile önce zengin başlıyorum sonunda fukaraya bağlıyorum.. ruhum fakir..
hayallerimde bile önce zengin başlıyorum sonunda fukaraya bağlıyorum.. ruhum fakir..
0
bisikletle egeden akdenize yolculuk yapmak isterim böyle güzel yerlerde konaklamalı falan off :/ ama bisikletim de baya iyi olmalı
0
Japonya ziyareti, en kaliteli onsen otelde konaklamak ve hatta yerleşip hayatımın kalanını orada yaşamak.
0
kırmızıkaşekaban
tadımın kaçmasının sebebi şu: yaz okulundan 3 ders alıyorum. hepsini aa ile geçmek niyetindeydim. gidişat da o yöndeydi fakat bir dersten 30 aldım. tanısanız hiç sevmeyeceğiniz, karaktersizin önde gideni bir hocamız var. her dönem ayrı pisliğinden dolayı birileriyle davalık oluyor. bu 30 aldığım sın
tadımın kaçmasının sebebi şu:
yaz okulundan 3 ders alıyorum. hepsini aa ile geçmek niyetindeydim. gidişat da o yöndeydi fakat bir dersten 30 aldım. tanısanız hiç sevmeyeceğiniz, karaktersizin önde gideni bir hocamız var. her dönem ayrı pisliğinden dolayı birileriyle davalık oluyor. bu 30 aldığım sınav esnasında da öğrencilerden biriyle kavga ettiler. zaten geçirmeyeceği belliydi de... benim kağıdımın günahı ne:(
www.eksiduyuru.com eskiden böyle de bir sorum olmuştu hatta. canı kimseyi geçirmek istemezse kafasına göre sınav falan iptal ediyor.
nasıl toparlayayım moralimi? ne yapayım, ne edeyim bir fikir... teşekkür ederim şimdiden.
yaz okulundan 3 ders alıyorum. hepsini aa ile geçmek niyetindeydim. gidişat da o yöndeydi fakat bir dersten 30 aldım. tanısanız hiç sevmeyeceğiniz, karaktersizin önde gideni bir hocamız var. her dönem ayrı pisliğinden dolayı birileriyle davalık oluyor. bu 30 aldığım sınav esnasında da öğrencilerden biriyle kavga ettiler. zaten geçirmeyeceği belliydi de... benim kağıdımın günahı ne:(
www.eksiduyuru.com eskiden böyle de bir sorum olmuştu hatta. canı kimseyi geçirmek istemezse kafasına göre sınav falan iptal ediyor.
nasıl toparlayayım moralimi? ne yapayım, ne edeyim bir fikir... teşekkür ederim şimdiden.
0
mutsuzluğa sebep olan şeyi değiştirme imkanınız varsa değiştirin ya da en azından uğraşın. eğer elinizden birşey gelmiyorsa dersten kalmak dediğiniz şeyin olabilirliğini kabul edin. hakkında fazla düşünmemek için kendinizi herhangi birşeyle oyalayın.
0
olaya farklı bir açıdan bakarak getirebilirsin.
öyle bir hoca tanımış olduğun için kendini şanslı sayarsın. öyle hocaları tanımazsan, iyi hocaların kıymetini nası anlayacaksın?
öyle bir kişinin çocuğu olmadığın için kendini şanslı sayarsın.
ileride öyle bir kişi olmayacağından adın gibi emin olduğun için de kendini şanslı sayarsın ve yüzüne geniş bir gülümseme yayılır. için mutluluk dolar.
öyle bir hoca tanımış olduğun için kendini şanslı sayarsın. öyle hocaları tanımazsan, iyi hocaların kıymetini nası anlayacaksın?
öyle bir kişinin çocuğu olmadığın için kendini şanslı sayarsın.
ileride öyle bir kişi olmayacağından adın gibi emin olduğun için de kendini şanslı sayarsın ve yüzüne geniş bir gülümseme yayılır. için mutluluk dolar.
0
bence sorunu çözmeye çalışsan moralin düzelir -e mutlu da olursun haliyle-
bence gidip hocayla kibarca, anlayışlı olarak konuş -yalnız giderken olabildiğince iyi bir ruh hali içinde ol, başına gelebilecek her şeyi çekebilecek durumda ol, yani kendi ruh halini anca kendin değiştirebilirsin sonuçta- hocayla git yumuşak yumuşak konuş, empati kur -bu önemli- yani "kurulmaz!" deme, o empatiyi kur, empati kurduğunu hissederse -bu bilinçaltı bir histir, bilinçüstü değil, yani farkında olmadan bunu hisseder karşı taraf- zaten sorun yok, belki bir derdi vardır seninle paylaşır, belki bir şekilde senin suçsuz günahsız olduğun durum için de çözüm üretebilirsiniz. en önemlisi empati kurduğunu değil ama "onu anladığını" hissettir ki bu da direkt olarak "sizi anlıyorum" demektir -kesinlikle herhangi bir beyanına karşılık "haklısınız" deme, "haklısınız" denilebilecek en kötü sözdür, karşı tarafa "üste çıkma hakkı" verir gereksiz ve haksız yere -amma da çok hak dedim ya la!- neyse, örnek diyalog veriyorum:
- hocam merhaba nasılsınız?
*hoca ters bir tavırla* - nasıl olalım kırmızı, sizlerle uğraşıyoruz! *bol bol kinaye serpiştirir hoca*
- anlıyorum, öğrencilerle uğraşmak zordur eminim, tabi çektiğiniz sıkıntıyı gene de tam olarak idrak edemem, ama benim annem de -burada salla artık bir aile üyesi- emekli öğretmen, yıllarca çok uğraştı öğrencileri ile, ama şimdi gelip "hocam sizin sayenizde iyi yerlere geldik" diyenler oluyor, bu da annemi çok mutlu ediyor. "o kadar sıkıntı çektiğime değdi" diyor.
işte bu noktada sen hocada bir "nokta" oluşturmuş oluyorsun. hem empati kuruyorsun, bunu da "sezdiriyorsun" hem de karşı tarafı yumuşatmış oluyorsun, hoşgörüsünü geri kazandırmış oluyorsun kendisine, hem de daha anlayışlı bir yöne "iteliyorsun" kendisini.
önceki duyurunu da şimdi okudum, bak arkadaşlarınla bu konuyu konuş, konuşarak ikna edin hocanızı. muhtemelen hocanız sevgisiz büyümüş ya da böyle olumsuz bir şeyler yaşamış bir insan. siz ona sevgi gösterirseniz, aslında düşüncesini ters yönde çevirebilir. belki de özel hayatında bir sorunu var ve onu çözmeye çalışıyor -böyle hocalarım vardı- ve sizden çıkarıyor acısını. yani kendisinin pisliğine düşmeyin, derim. be çoğumuz düz adamız, std insanlarız, o yüzden biraz sevgi gösterince normale dönmeyen insan az -tabi aşırı manyaksa bilemiyorum, ama sanmıyorum da-
ayrıca, hocanın da sana empati duymasını sağla. ama tabi sen ilk empatiyi ona gösterdikten sonra. insanlar genelde "vermeden alma" eğilimden olduğu için, çoğu insan "empati göstermeden empati beklemek" hatasına düşüyor. bunu yapma. önce sen onu anla, hatta tüm sınıf gidin, hocanızla tatlı tatlı konuşun. baktınız yola gelmiyor, işte o zaman siktir edersiniz. o noktadan sonra yapılacak bir şey yok. ama giderken öyle şeker çikolata felan götürmeyin, bu sefer de yağcılık yaptığınızı ve çıkar için hareket ettiğinizi düşünür. siz çıkar için hareket etmeyin zaten, odasına giderken "bir insanı anlamak" amacıyla gidin, yani derdiniz not olmasın. cidden olmasın. tamamen dürüst, açık ve şeffaf olun, onu anlamaya çalışın, derdi neyse destek olmaya çalışın. sonrasında zaten ne not düşüneceksiniz ne de düşüneceğiniz kadar düşük notlarınız olacak. özetle, su yolunu bulacak.
kısacası, sen anca sorununu çözersen moralini düzeltebilirsin.
bence gidip hocayla kibarca, anlayışlı olarak konuş -yalnız giderken olabildiğince iyi bir ruh hali içinde ol, başına gelebilecek her şeyi çekebilecek durumda ol, yani kendi ruh halini anca kendin değiştirebilirsin sonuçta- hocayla git yumuşak yumuşak konuş, empati kur -bu önemli- yani "kurulmaz!" deme, o empatiyi kur, empati kurduğunu hissederse -bu bilinçaltı bir histir, bilinçüstü değil, yani farkında olmadan bunu hisseder karşı taraf- zaten sorun yok, belki bir derdi vardır seninle paylaşır, belki bir şekilde senin suçsuz günahsız olduğun durum için de çözüm üretebilirsiniz. en önemlisi empati kurduğunu değil ama "onu anladığını" hissettir ki bu da direkt olarak "sizi anlıyorum" demektir -kesinlikle herhangi bir beyanına karşılık "haklısınız" deme, "haklısınız" denilebilecek en kötü sözdür, karşı tarafa "üste çıkma hakkı" verir gereksiz ve haksız yere -amma da çok hak dedim ya la!- neyse, örnek diyalog veriyorum:
- hocam merhaba nasılsınız?
*hoca ters bir tavırla* - nasıl olalım kırmızı, sizlerle uğraşıyoruz! *bol bol kinaye serpiştirir hoca*
- anlıyorum, öğrencilerle uğraşmak zordur eminim, tabi çektiğiniz sıkıntıyı gene de tam olarak idrak edemem, ama benim annem de -burada salla artık bir aile üyesi- emekli öğretmen, yıllarca çok uğraştı öğrencileri ile, ama şimdi gelip "hocam sizin sayenizde iyi yerlere geldik" diyenler oluyor, bu da annemi çok mutlu ediyor. "o kadar sıkıntı çektiğime değdi" diyor.
işte bu noktada sen hocada bir "nokta" oluşturmuş oluyorsun. hem empati kuruyorsun, bunu da "sezdiriyorsun" hem de karşı tarafı yumuşatmış oluyorsun, hoşgörüsünü geri kazandırmış oluyorsun kendisine, hem de daha anlayışlı bir yöne "iteliyorsun" kendisini.
önceki duyurunu da şimdi okudum, bak arkadaşlarınla bu konuyu konuş, konuşarak ikna edin hocanızı. muhtemelen hocanız sevgisiz büyümüş ya da böyle olumsuz bir şeyler yaşamış bir insan. siz ona sevgi gösterirseniz, aslında düşüncesini ters yönde çevirebilir. belki de özel hayatında bir sorunu var ve onu çözmeye çalışıyor -böyle hocalarım vardı- ve sizden çıkarıyor acısını. yani kendisinin pisliğine düşmeyin, derim. be çoğumuz düz adamız, std insanlarız, o yüzden biraz sevgi gösterince normale dönmeyen insan az -tabi aşırı manyaksa bilemiyorum, ama sanmıyorum da-
ayrıca, hocanın da sana empati duymasını sağla. ama tabi sen ilk empatiyi ona gösterdikten sonra. insanlar genelde "vermeden alma" eğilimden olduğu için, çoğu insan "empati göstermeden empati beklemek" hatasına düşüyor. bunu yapma. önce sen onu anla, hatta tüm sınıf gidin, hocanızla tatlı tatlı konuşun. baktınız yola gelmiyor, işte o zaman siktir edersiniz. o noktadan sonra yapılacak bir şey yok. ama giderken öyle şeker çikolata felan götürmeyin, bu sefer de yağcılık yaptığınızı ve çıkar için hareket ettiğinizi düşünür. siz çıkar için hareket etmeyin zaten, odasına giderken "bir insanı anlamak" amacıyla gidin, yani derdiniz not olmasın. cidden olmasın. tamamen dürüst, açık ve şeffaf olun, onu anlamaya çalışın, derdi neyse destek olmaya çalışın. sonrasında zaten ne not düşüneceksiniz ne de düşüneceğiniz kadar düşük notlarınız olacak. özetle, su yolunu bulacak.
kısacası, sen anca sorununu çözersen moralini düzeltebilirsin.
0
kaymaktutmayansicaksut
Şimdi, benim caaanım kardeşim İstanbul Üni. Vet. Fakültesi'ni 3. sınıf bitmişken bırakmak ve kimya bölümüne girmek istiyor. Biz de ona vet. hekimliğin sadece hayvanlardan ibaret olmadığını, çalışma alanının çok geniş olduğunu, ilaç fabrikalarından, ithalat ihracata, mama sektörüne kadar uzandığını a
Şimdi, benim caaanım kardeşim İstanbul Üni. Vet. Fakültesi'ni 3. sınıf bitmişken bırakmak ve kimya bölümüne girmek istiyor. Biz de ona vet. hekimliğin sadece hayvanlardan ibaret olmadığını, çalışma alanının çok geniş olduğunu, ilaç fabrikalarından, ithalat ihracata, mama sektörüne kadar uzandığını anlatmaya çalışıyoruz ama yok, istemiyorum diyor.
Kimya mezunlarının durumu nedir? Çalışma koşulları nedir? Çalışma alanları neleri kapsar? Bir bilgilendirir misiniz?
Teşekkür ettim şimdiden.
Kimya mezunlarının durumu nedir? Çalışma koşulları nedir? Çalışma alanları neleri kapsar? Bir bilgilendirir misiniz?
Teşekkür ettim şimdiden.
0
Veterinerlik daha iyi.KPSS'ye çalışsın devlet 3 lira maaş veriyo ve çalışma koşulları çok çok iyi. Düz bölüm okuyan insanın aklından zoru vardır.
0
Aman aman aman uzak dursun kimyadan. Ben bugün ilişiğimi kestim. (hacettepe)
Okunacak bölüm değil, etmesin yazıktır.
Okunacak bölüm değil, etmesin yazıktır.
0
muhtemelen okumasi zor gelmistir, cunku birazcik da olsun hayvanlari seven bir insanin yapmasi zor bir meslek. fakat gerye kalmis 1 sene hadi bilemedin kaldi etti 2 sene olsun, ondan sonra sizin de dediginiz gibi cok cesitli alanlara kayabilir, hatta isterse veterinerlik fakultesinin kimyayla ilgili bir anabilim dalinda akademik kariyere baslayabilir.
benim bildigim kimya okumasi cok zor olan fakat is bulmada da pek avantaji olmayan bir bolum.
iki meslege de yabanciyim fakat cevremdekilerden anladigim bu.
benim bildigim kimya okumasi cok zor olan fakat is bulmada da pek avantaji olmayan bir bolum.
iki meslege de yabanciyim fakat cevremdekilerden anladigim bu.
0
okulu bitirsin, sonra oturup konuşun tekrardan, heba olmasın o 3 yıl, hani en azından elinde bu "altın bilezik" dedikleri zımbırtıdan olur, yaşı çok genç daha, belki henüz keşfetmediği bir alternatife yönelir.
zor da gelse bitirsin veterinerliği, pişman olmayacak, bırakırsa olabilir ama bak.
zor da gelse bitirsin veterinerliği, pişman olmayacak, bırakırsa olabilir ama bak.
0
kimya bitirip 2 yüksek lisans yapan arkadaşım iş güvenliği uzmanlığı yapıyor. bir kısmı da işsiz. fen-edebiyat fakültesinde herhangi bir şey okumasın mümkünse.
0
kimya bölümü de çok kolay değil ki? -ben kimyacı değilim ama okuyan arkadaşlarım var- ve çıkışta kimya mühendisi olmadıkları için, büyük bir çoğunluğu gene iş bulamıyor :( kardeşin bir veteriner kliniği açsa ya da birine ortak olsa, gene iyi para kazanır. ki evet devlette de çalışabilir. hele de 3. sınıf bitmişken yazık etmesin eğitimine, çok saçma yani, bir senesi kalmış şunun şurasında.
edit: ha bu arada, yakın zamanda bir arkadaşım, kimyayı bitirip üstüne malzeme müh. masterı yaptı, ona rağmen girdiği iş bir hastanede proje yönetimi ile ilgili. her iki okuduğu şeyle de kel alaka yani. ha işinden memnun mu? memnun. lisansı en iyi vakıf üni.lerinden birinde tam burslu okudu, yükseği de aynı yerde burslu yaptı. ne işine yaradı kendisi de bilmiyor :(
edit: ha bu arada, yakın zamanda bir arkadaşım, kimyayı bitirip üstüne malzeme müh. masterı yaptı, ona rağmen girdiği iş bir hastanede proje yönetimi ile ilgili. her iki okuduğu şeyle de kel alaka yani. ha işinden memnun mu? memnun. lisansı en iyi vakıf üni.lerinden birinde tam burslu okudu, yükseği de aynı yerde burslu yaptı. ne işine yaradı kendisi de bilmiyor :(
0
yuvarlanantencereninkapagi
merhaba sadece önemli günlerde makyaj yapıyordum, düzenli olarak yapmaya karar verdim. yeni başlayanlar için önereceğiniz, mutlaka al dediğiniz ürünler var mı? bu bir fikir de olabilir. bir de transparan pudra ve köpük fondöten hakkında ne düşünüyorsunuz?
merhaba
sadece önemli günlerde makyaj yapıyordum, düzenli olarak yapmaya karar verdim. yeni başlayanlar için önereceğiniz, mutlaka al dediğiniz ürünler var mı? bu bir fikir de olabilir. bir de transparan pudra ve köpük fondöten hakkında ne düşünüyorsunuz?
sadece önemli günlerde makyaj yapıyordum, düzenli olarak yapmaya karar verdim. yeni başlayanlar için önereceğiniz, mutlaka al dediğiniz ürünler var mı? bu bir fikir de olabilir. bir de transparan pudra ve köpük fondöten hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
dünyada yeni trend artık fondötenleri çöpe atmak yönünde. köpük de olsa fondöten yerine bb veya cc krem tercih edin. günlük makyaj için biçilmiş kaftan her ikisi de. orta kapatıcılık, ton eşitleme, cildi nemlendirme ve güneşten korumayı bir arada yapıyorlar. missha, pure beauty, la roche posay gibi markalara bi göz atın. kendi tonunuza uygun olanı mutlaka bulursunuz. hayya cildiizde promlemyoksa bunları bile kullanmayın bence, iyi bir güneş kremi yeterli olacaktır.
transparan pudra konusunu bilmiyorum.
yeni başlayanlar için en iyi tavsiyem "less is more". bir de drugstore ürülere burun kıvırmayın, high end olanlarla yarışacak performans sergileyebilir çoğu. etik tavsiyem ise kullanacağınız markaların hayvan deneyleri yapıp yapmadığına dikkat etmeniz yönünde; biz güzelleşirken hayvanların işkence görmesine gerek olmadığını düşünüyorum.
kolay gelsin :)
transparan pudra konusunu bilmiyorum.
yeni başlayanlar için en iyi tavsiyem "less is more". bir de drugstore ürülere burun kıvırmayın, high end olanlarla yarışacak performans sergileyebilir çoğu. etik tavsiyem ise kullanacağınız markaların hayvan deneyleri yapıp yapmadığına dikkat etmeniz yönünde; biz güzelleşirken hayvanların işkence görmesine gerek olmadığını düşünüyorum.
kolay gelsin :)
0
rossmann'a bak derim, fiyat performans oraninin yuksek oldugun dusunuyorum. fakat genel olarak herkesin cildi farkli urunu seviyor. cilt tipini rengini kendine benzettigin, yas veya olgunluk olarak senden ileri bir kadin varsa cevrende ona danisabilirsin, ben genelde kendi begendigim urunleri, kendime benzer yapidakilere oneriyorum.
mesela ben lancome'u begeniyorum bu aralar, bana cok iyi geliyor.
http*
mesela ben lancome'u begeniyorum bu aralar, bana cok iyi geliyor.
http*
0
transparan pudra max factor'de var ama çok beyaz tenliysen gene işe yaramaz.
bence cildin güzelse, makyaj yapmamaya devam et, çok bir şey kaybetmiyorsun.
bakımlı görünmen gereken bir yerdeysen -özel sektör vs. gibi- cildin gene düzgünse, hiç bb cream cc cream olayına da girme, eğer değilse girebilirsin belki. ve olabildiğince az şey sür -yeni başlayanların bir yanılgısı da, her şeyi sürebileceklerini sanmaları, ben kendimden biliyorum :D - yüzün çok solgunsa ten rengine uygun bir allık kullanabilirsin -şart değil- biraz göz kalemi/eyeliner -gözünün alerjik bir yapısı varsa buna dikkat ederek al ve/veya lens kullanıyorsan- hafif bir rimel -bence waterproof rimel gereksiz, benim gözüme ağır geliyor mesela yapı olarak- günlük hayat için de hafif bir dudak parlatıcısı hatta meyveli dudak kremleri bile yeter. olabildiğince az yap, sadece güzel yönlerini çıkarmak için yap. çirkin bulduğun yönlerini gizleme yani. zaten öyle makyaj yapmaya kalkınca genelde önemli gün makyajı tarzı ağır şeyler oluyor. kısaca az makyak. in pyjamas +1
bence cildin güzelse, makyaj yapmamaya devam et, çok bir şey kaybetmiyorsun.
bakımlı görünmen gereken bir yerdeysen -özel sektör vs. gibi- cildin gene düzgünse, hiç bb cream cc cream olayına da girme, eğer değilse girebilirsin belki. ve olabildiğince az şey sür -yeni başlayanların bir yanılgısı da, her şeyi sürebileceklerini sanmaları, ben kendimden biliyorum :D - yüzün çok solgunsa ten rengine uygun bir allık kullanabilirsin -şart değil- biraz göz kalemi/eyeliner -gözünün alerjik bir yapısı varsa buna dikkat ederek al ve/veya lens kullanıyorsan- hafif bir rimel -bence waterproof rimel gereksiz, benim gözüme ağır geliyor mesela yapı olarak- günlük hayat için de hafif bir dudak parlatıcısı hatta meyveli dudak kremleri bile yeter. olabildiğince az yap, sadece güzel yönlerini çıkarmak için yap. çirkin bulduğun yönlerini gizleme yani. zaten öyle makyaj yapmaya kalkınca genelde önemli gün makyajı tarzı ağır şeyler oluyor. kısaca az makyak. in pyjamas +1
0
idexo
durum su olsun: simdi mimar bir kadin var, yaninda iki ev arkadasi var. bu ev arkadaslarindan biri digerinden uc ay kadar once gelmis. (yani o geldikten sonra ucuncu ev arkadasi degisiyor.)mimar kadin turk, once gelen ev arkadasi turk, ucuncu ev arkadasi yabanci.bu sene mimar kadinin kardesi univers
durum su olsun: simdi mimar bir kadin var, yaninda iki ev arkadasi var. bu ev arkadaslarindan biri digerinden uc ay kadar once gelmis. (yani o geldikten sonra ucuncu ev arkadasi degisiyor.)
mimar kadin turk, once gelen ev arkadasi turk, ucuncu ev arkadasi yabanci.
bu sene mimar kadinin kardesi universiteyi kazaniyor ve ablasinin yanina yerlesmek istiyor. Ablasi da ikinizden biri ciksin diye iki ev arkadasina da soyluyor ve mimar kadin buna karar veren olmak istemiyor. (ikisine de alismis aralarinda halletsinler diyor) ev arkadaslarinin ikisi de evden cikmayi pek istemiyorken hangisinin evden cikarilmasi sizce uygun olur?
aciklama mahiyetinde: bu sorudaki once gelen turk ev arkadasi bizim bir arkadas olur. evden cikmamak icin cesitli argumanlara ihtiyaci var. kafa kafaya onun lehine arguman ariyoruz, fakat alehinde argumaniniz varsa da soylemekten cekinmeyiniz. benim aklima hemen dolmus sirasi mantigiyla (once gelen once biner) "once gelen evde kalsin sonra gelen evden ciksin" geldi. en mantikli argumanim bu. sizin de degisik argumanlariniz var mi?
bazi baska seyler de var bence onemli olan, mesela mimar kadina ulasamayan aile, es, dost, akraba once bu bizim arkadasi ariyor ulasamadim diye... boyle de bir durum varken, mimar kadin biraz fazla demokratik olmus ayrim yapmak ya da bizim arkadasa tercih onceligi vererek direk ucuncuye cik dememis mesela.
bizimki de hakkaten cikmasin, ev guzel, yeri guzel, kurulu duzeni oturmus... uzatmayayim.
mimar kadin turk, once gelen ev arkadasi turk, ucuncu ev arkadasi yabanci.
bu sene mimar kadinin kardesi universiteyi kazaniyor ve ablasinin yanina yerlesmek istiyor. Ablasi da ikinizden biri ciksin diye iki ev arkadasina da soyluyor ve mimar kadin buna karar veren olmak istemiyor. (ikisine de alismis aralarinda halletsinler diyor) ev arkadaslarinin ikisi de evden cikmayi pek istemiyorken hangisinin evden cikarilmasi sizce uygun olur?
aciklama mahiyetinde: bu sorudaki once gelen turk ev arkadasi bizim bir arkadas olur. evden cikmamak icin cesitli argumanlara ihtiyaci var. kafa kafaya onun lehine arguman ariyoruz, fakat alehinde argumaniniz varsa da soylemekten cekinmeyiniz. benim aklima hemen dolmus sirasi mantigiyla (once gelen once biner) "once gelen evde kalsin sonra gelen evden ciksin" geldi. en mantikli argumanim bu. sizin de degisik argumanlariniz var mi?
bazi baska seyler de var bence onemli olan, mesela mimar kadina ulasamayan aile, es, dost, akraba once bu bizim arkadasi ariyor ulasamadim diye... boyle de bir durum varken, mimar kadin biraz fazla demokratik olmus ayrim yapmak ya da bizim arkadasa tercih onceligi vererek direk ucuncuye cik dememis mesela.
bizimki de hakkaten cikmasin, ev guzel, yeri guzel, kurulu duzeni oturmus... uzatmayayim.
0
mimar kadın kız kardeşiyle ayrı eve çıksın. o ne ya öyle almanyadan oğlum gelcek diyen ev sahibi gibi. yabancı olan sonradan gelmiş de olsa sonuçta bi masraf yapıp o eve yerleşiyor. sonradan ortaya çıkan durumlardan dolayı evdekiler neden mağdur olsun. ne kadar saçma bi iş.
0
Yabancıya kalacak yer bulmasında yardımcı olursanız sorun çıkarmaz bence.
Bi de kalmasını istediğiniz kişinin eve çok yakın bir yerde çalışmaya başladığını ya da benzer bir şey söyleyebilirsiniz.
edit: the imp ve elorelia'nın cevapları daha mantıklı geldi bana
Bi de kalmasını istediğiniz kişinin eve çok yakın bir yerde çalışmaya başladığını ya da benzer bir şey söyleyebilirsiniz.
edit: the imp ve elorelia'nın cevapları daha mantıklı geldi bana
0
mimar kadin zaten evi asil kiralayan kisi ve yanina ev arkadasi olarak bunlari bulmus. bu durumda bu (en azindan henuz) bir secenek degil ve yakinda da gerceklesmesi mumkun degil cunku eve bazi yatirimlar(demirbaslari yenilemeye varacak kadar) yapmis durumda.
tekrar ekleme: evin ekonomisini tam bilmiyorum fakat mesela faturalari paylasmiyorlar da (her sey dahil olmak uzere) onceden belirli bir miktar oduyorlar galiba diger ikisi. ayni miktarlari odediklerinden de emin degilim cunku odalarinin buyuklukleri degisik. bizimki daha kucuk bir odada kaliyor belki ucuncununkinin yarisi kadar olan bir oda.
tekrar ekleme: evin ekonomisini tam bilmiyorum fakat mesela faturalari paylasmiyorlar da (her sey dahil olmak uzere) onceden belirli bir miktar oduyorlar galiba diger ikisi. ayni miktarlari odediklerinden de emin degilim cunku odalarinin buyuklukleri degisik. bizimki daha kucuk bir odada kaliyor belki ucuncununkinin yarisi kadar olan bir oda.
0
demirbaşları o alsa da çıkarmak ayıp. eğer bu ayıp da yapılacaksa, çıkarılacak kişiye kolaylık sağlanması gerekir.
argüman bulamadım, bulamazdım.
argüman bulamadım, bulamazdım.
0
mimar kadin kimseyi magdur etmek niyetinde degil tabi, ben de kendisini taniyorum. eylule kadar da zaman var yani simdiden haber vermis oluyor. haksizlik etmek istemez. zaten biraz da fazla demokratik olmasi sorunlu gibi geliyor bana. sonucta en ustte soyledigim gibi bir sira mantigi gutmek cok icgudusel ve gunumuzde neredeyse adil bir durum degil mi her yerde?
0
sizin arkadaş durumum ynei eve çıkıp eşya almaya falan yetmez, bu yabancıyı çıkartalım ben onunla dükkan, spotçu ne varsa gezerim taşınmasına yardımcı olurum kazık da yemez eşyalarını alırken zaten bunda euro, dolar vardır buna dokunmaz o masraf olan bana olur ben çıkarsam. desin.
0
öncelikle bunun hiç ahlaki bir durum olmadığını belirteyim. evi asıl kiralayanın, faturaları ödeyenin x kişi olmasının bir önemi yok. eğer diğer kişiler geçici olarak gelmedilerse ve daha önce böyle bir durum olacağı konuşulmadıysa ikisinden de çıkmalarını isteme hakkı yok. mimarın iyi niyetli olduğunu da söyleyemeyiz pek, zaten temmuz bitti "eylüle kadar" 1 ay var sadece. ev bulmak ve yerleşmek çok da kolay değil. bence etliye sütlüye karışmak istemediği için bu şekilde davranmış, demokratlık falan değil. çok iyi niyetli ise ev bulma ve taşınma konusunda destek olur. @the imp dediği gibi kardeşiyle farklı eve çıksın ya da aynı yatakta yatsın o zaman.
siz de arkadaşınız için bir bahane istiyorsunuz ama bu bahanelerin hepsi o yabancı için de geçerli. belki o da o muhitte kalmak için başka bir işi reddetti vs.vs.
belirtilmemiş olsaydı bile bu kadar saçma bir eylemde kahramanların kadın olduğunu anlamak hiç de zor olmazdı bu arada. ben de niye bu kadar sinir yaptıysam..
siz de arkadaşınız için bir bahane istiyorsunuz ama bu bahanelerin hepsi o yabancı için de geçerli. belki o da o muhitte kalmak için başka bir işi reddetti vs.vs.
belirtilmemiş olsaydı bile bu kadar saçma bir eylemde kahramanların kadın olduğunu anlamak hiç de zor olmazdı bu arada. ben de niye bu kadar sinir yaptıysam..
0
yada iki arkadaş ev tutsun , eşyalı oda kiralayanlar var.. 5+1 evim var yeldeğirmeninde 4 odası boş mesela
0
@calzoncillos olaydaki uc kisi de kadin, onemsiz diye belirtmedim.
yabanci olan yeterince turkce konusuyor, bir suredir antalya'da calisiyordu istanbul'da bir sure egitim almaya gelmis ve mezun oldu artik. antalya'ya donmek yerine burada ise baslamayi dusunuyor gorunuse gore. bizim arkadas ise evden calisiyor.
gercekten de masraf olacak. tabi otekine de masraf olacak, fakat yabanci olan gercekten de alisverise merakli. bizimki ona gore cok daha kendi halinde biri. az alisveris yapiyor, ihtiyacim yok diyor. bu da hakkaten yerinde bir arguman olur.
ayrica yine ev arkadasi arayanlarin yabancilara bakisi cok daha pozitif.
yabanci olan yeterince turkce konusuyor, bir suredir antalya'da calisiyordu istanbul'da bir sure egitim almaya gelmis ve mezun oldu artik. antalya'ya donmek yerine burada ise baslamayi dusunuyor gorunuse gore. bizim arkadas ise evden calisiyor.
gercekten de masraf olacak. tabi otekine de masraf olacak, fakat yabanci olan gercekten de alisverise merakli. bizimki ona gore cok daha kendi halinde biri. az alisveris yapiyor, ihtiyacim yok diyor. bu da hakkaten yerinde bir arguman olur.
ayrica yine ev arkadasi arayanlarin yabancilara bakisi cok daha pozitif.
0
Argüman falan bulmaya calismayin. Acikca söyleyin seninburada olman artik işimize gelmiyor diye. Birde diğer arkadasi kayirmak için argüman üretmeye calismak hic hoş birşey değil. Nyetiniz ne ise acik acik söyleyin, basinin caresine bakacaktir zaten. İnan yapacaginiz şey, seni istemiyoruz diye yüzüne söylemekten daha kotu. Burada bize anlattigin olayi aynen yabancı arkadaşa anlat.
0
@delifaruk olayi yanlis anlamis olabilirsin.
biz diye bir sey yok. bizim arkadas ve diger iki ev arkadasi soz konusu. evi asil kiralayan ve bizim arkadastan baska bir ucuncu kisiyi de ev arkadasi alan biri var. ikisinden birinin cikmasini istiyor simdi. kimin cikacagina da kendi karar vermek istemiyor, siz kararlastirin diyor.
biz diye bir sey yok. bizim arkadas ve diger iki ev arkadasi soz konusu. evi asil kiralayan ve bizim arkadastan baska bir ucuncu kisiyi de ev arkadasi alan biri var. ikisinden birinin cikmasini istiyor simdi. kimin cikacagina da kendi karar vermek istemiyor, siz kararlastirin diyor.
0
calzoncillos +1
Çok garip bir durum olmuş. Diğer iki kişinin yerinde olmak istemezdim ve böyle bir zora sokulsam o mimar kadına da iyi dileklerimi iletirdim. Kardeşin dördüncü olarak girmesinin hiç mi imkanı yok mesela? Diğer türlüsü gerçekten o kişilere karşı büyük ayıp olur.
Çok garip bir durum olmuş. Diğer iki kişinin yerinde olmak istemezdim ve böyle bir zora sokulsam o mimar kadına da iyi dileklerimi iletirdim. Kardeşin dördüncü olarak girmesinin hiç mi imkanı yok mesela? Diğer türlüsü gerçekten o kişilere karşı büyük ayıp olur.
0
mimar kadın ispanyol pansiyonu'nu izlesin. millet on kişi yaşıyor nasıl mutlu mesut diye düşünerek kimseyi evden çıkarmasın.
0
@saatgeceninonikisi su an icin dordunculuk (mecburen) salona yerlesmek oluyor ki gecici bir sure idare ederler, fakat uzun vadeli bir cozum icin istemeyebilirler. ben soylemeyi unutmusum; kardesi erkek. digerleri kadin.
ben ucuncunun cikip yenisinin bulunacagi donemde kendim ucuncu olayim diye teklif etmistim, fakat erkek oldugum icin kabul etmemisti mimar kadin. sonra bunu buldulardi. biraz evhamli biri, telaslaniyordu ucuncuyu aradigi donemde.
ben ucuncunun cikip yenisinin bulunacagi donemde kendim ucuncu olayim diye teklif etmistim, fakat erkek oldugum icin kabul etmemisti mimar kadin. sonra bunu buldulardi. biraz evhamli biri, telaslaniyordu ucuncuyu aradigi donemde.
0
O zaman ayni şeyi bahsettigin kişi için söylüyorum. Siz ya da onlar farketmez. Acik acik soylesin mimar kadin.
0
kısa çöpü çeken çıksın, madem o kadar demokratiksiniz.
ciddiyim, dalga geçmiyorum. yani daha mantıklı bir yol yok ki? şimdi türk arkadaşı çıkarmamak için uğraşacaksınız da, ya yabancı arkadaş "beni yabancı olduğum için istemediler!" diye düşünür, arkadaşlıklarını bozarsa? benim de ev arkadaşlarımdan biri yabancı ve inanılmaz uyuz bir kız, sırf uyuzluğu yüzünden kendisine çok yakın davranamıyoruz, yani itiyor resmen. bu sefer de "ben yabancıyım o yüzden" moduna giriyor. ya uyuzsun uyuz! benim için tanımadığım her insan yabancı sonuçta, türk olsa ne yazar başka milletten olsa ne yazar? bilmem anlatabildim mi? yani böyle "yabancıyım ya, ondan." diye düşünmeyecek kadar olgun bir insansa, önce gelen kalsın mantığı olabilir ya da dediğim gibi çöp çeksinler, arkadaşın da hile yapsın çöp çekerken, ne diyim?
ciddiyim, dalga geçmiyorum. yani daha mantıklı bir yol yok ki? şimdi türk arkadaşı çıkarmamak için uğraşacaksınız da, ya yabancı arkadaş "beni yabancı olduğum için istemediler!" diye düşünür, arkadaşlıklarını bozarsa? benim de ev arkadaşlarımdan biri yabancı ve inanılmaz uyuz bir kız, sırf uyuzluğu yüzünden kendisine çok yakın davranamıyoruz, yani itiyor resmen. bu sefer de "ben yabancıyım o yüzden" moduna giriyor. ya uyuzsun uyuz! benim için tanımadığım her insan yabancı sonuçta, türk olsa ne yazar başka milletten olsa ne yazar? bilmem anlatabildim mi? yani böyle "yabancıyım ya, ondan." diye düşünmeyecek kadar olgun bir insansa, önce gelen kalsın mantığı olabilir ya da dediğim gibi çöp çeksinler, arkadaşın da hile yapsın çöp çekerken, ne diyim?
0
@delifaruk ne soylesin mimar kadin? kim ciksin onu mu soylesin? bizimkine direk sen cik derse durmaz cikar zaten; fakat su durumda cikmak istemiyor, iyi bir duzen tutturmus gidiyor. ayrica hemen belli olmaz zaten biraz konusulur tartisilir diye duruma itiraz etmek icin simdiden mantikli/mantiksiz sebepler ariyoruz.
0
mimar kadın ev arkadaşlarını ayarlarken, yahut kardeşi tercih yaparken bunu düşünmeliydi. kadının kardeşi arkadaşlarıyla eve çıksın, ya da yurda gitsin. insanları "evim" diye oturdukları yerden sebep ne olursa olsun yollamak çirkin bir şey.
0
@pasp hile ya da cop mop degil de bizimki direk bana "yazi tura'ya gidecek bu is galiba" diyerek geldi zaten. ben de dedim ki "isini sansa birakma. madem kalmak istiyorsun bunun icin bir seyler yap" cabalamayip istedigi seyden hemen vazgecmesin diye dedim. yarin bir gun kafasina takilir, keske der.. sonra aralarinda kirginlik olmazsa ilerde daha iyi arkadas da olabilirler, dedigim gibi mimar kadin art niyetli degil, biraz "sartlar" boyle bir duruma geldi, o da ne yapacagini cok bilmiyordur, en kolay cozume yoneliyor herkes hemen.
ikisi yakin arkadasi falan degil zaten mimar kadinin. ev sayesinde bir araya geldiler. muhtemelen cikan yabanci olursa bir daha zor gorusur bir araya gelirler, neredeyse imkansiz karsilasmalari. obur yandan bizimki cikarsa da kirilabilir, belki o yuzden gorusmez ama normalde gorusurler cunku cok sicak kanli biri bizimki; o gorusmek istedikten sonra arar sorar hatirlar yani.
ikisi yakin arkadasi falan degil zaten mimar kadinin. ev sayesinde bir araya geldiler. muhtemelen cikan yabanci olursa bir daha zor gorusur bir araya gelirler, neredeyse imkansiz karsilasmalari. obur yandan bizimki cikarsa da kirilabilir, belki o yuzden gorusmez ama normalde gorusurler cunku cok sicak kanli biri bizimki; o gorusmek istedikten sonra arar sorar hatirlar yani.
0
ya ev arkadaşlığı için zaten uğraşmasın, ben iki ev arkadaşımla görüşüyorum sadece ki ikisi aynı evde değildi bu arada, biri diğeri gittikten sonra geldi. kalanları ile görüşmüyorum. yurt arkadaşlarımla da görüşmüyorum. yani arkadaşlık olayını silsin, çok gereksiz.
sırf kendi kurulu düzeni için uğraşabilir ama şu var: eve mimar kadının kardeşi gelecek, diyorsun, kardeşini tanımıyor dimi mimar kadını tanıdığı gibi, ablası gibi bir karakteri vardır, diye düşünmesin, çok baş belası da olabilir ve aynı evde yaşamadan da bunu göremeyebilir -yani tanışmışlarsa bile, anlamayabilir ilk anda, bunu diyorum- ben olsam o yüzden akışına bırakırım olayı, bu arada çöp çekme hile olayı falan da ciddiye alarak söylediğim şeyler değil, haberin olsun :D
bence diğer ev arkadaşı ile de konuşsunlar, ikisi ayrı eve çıksın, kadınla kardeşini bıraksınlar? kimse de sorun yaşamamış olur böylece? not: diğer cevapları okumadım, böyle bir çözüm varsa kusura bakma.
sırf kendi kurulu düzeni için uğraşabilir ama şu var: eve mimar kadının kardeşi gelecek, diyorsun, kardeşini tanımıyor dimi mimar kadını tanıdığı gibi, ablası gibi bir karakteri vardır, diye düşünmesin, çok baş belası da olabilir ve aynı evde yaşamadan da bunu göremeyebilir -yani tanışmışlarsa bile, anlamayabilir ilk anda, bunu diyorum- ben olsam o yüzden akışına bırakırım olayı, bu arada çöp çekme hile olayı falan da ciddiye alarak söylediğim şeyler değil, haberin olsun :D
bence diğer ev arkadaşı ile de konuşsunlar, ikisi ayrı eve çıksın, kadınla kardeşini bıraksınlar? kimse de sorun yaşamamış olur böylece? not: diğer cevapları okumadım, böyle bir çözüm varsa kusura bakma.
0
false pretension
kız erkek sorusu değildir.yaş 25. erkek.uzun zamandır facebook kullanırım. yaklaşık 7 senedir aynı hesabı kullanırım arkadaş sayım 300. ne herkesi eklerim nede kabul ederim. ekleyeceğim kişiyi enazından 1 2 ay tanıdıktan sonra eklerim. etrafıma ve arkadaşlarıma bakıyorumda 1 gün içinde tanıdığı kişi
kız erkek sorusu değildir.
yaş 25. erkek.
uzun zamandır facebook kullanırım. yaklaşık 7 senedir aynı hesabı kullanırım arkadaş sayım 300. ne herkesi eklerim nede kabul ederim. ekleyeceğim kişiyi enazından 1 2 ay tanıdıktan sonra eklerim. etrafıma ve arkadaşlarıma bakıyorumda 1 gün içinde tanıdığı kişiyi direk ekliyorlar. özellikle kızları.
beni sinir eden bir durum var. son 1-2 senedir nedense insanlar beni silmeye başladı. ilkokul arkadaşlarım, yakınlarım, üniversite arkadaşlarım... insanlara gidip niye sildiğini de soramıyorum. hatta geçenlerde yakınımızın çocuğu ekledi. ergen daha. kabul ettim ayıp olmasın diye. bi kaç gün geçti sürekli birşeyler soruyor bana bende cevaplıyorum. işini gördüm diyebilirim. 1-2 ay geçmeden ergen bebe beni silmiş. anlam veremedim. desemki ergendir resimlerini durumlarını beğenmediğim içindir. yok arkadaş onları yaptım gönlü olsun diye.
mesela tören oldu resimler çekildik likelamacalar başladı. atıyorum bana 10 like geldiyse arkadaşa 25 30. muhabettimin iyi olan arkadaşlarım bile beğenmeye veya bir hayırlı olsun demeyi çok görüyor. Ben kendilerine hayırlı olsun gibi mesajlar atarken görmezlikten geliyorlar. Ödevlerine gece yarısı yardım edip dersten geçirttiğim ayağıma kapanıp dua edenler bile. Olm insanlar niye böyle la?
Şimdilik facebookumu seminerler ve eğitimim için kapatmıyorum ama ne yapıcağımı bilmiyorum? Sanki insanlar benden gizli bir biçimde nefret ediyorlar veya kıskanıyorlar...
merak ettiğim bir konu ise böyle 80 90 like alan kişilerin o likelayan kişilerle ilişkileri nasıl?
yaş 25. erkek.
uzun zamandır facebook kullanırım. yaklaşık 7 senedir aynı hesabı kullanırım arkadaş sayım 300. ne herkesi eklerim nede kabul ederim. ekleyeceğim kişiyi enazından 1 2 ay tanıdıktan sonra eklerim. etrafıma ve arkadaşlarıma bakıyorumda 1 gün içinde tanıdığı kişiyi direk ekliyorlar. özellikle kızları.
beni sinir eden bir durum var. son 1-2 senedir nedense insanlar beni silmeye başladı. ilkokul arkadaşlarım, yakınlarım, üniversite arkadaşlarım... insanlara gidip niye sildiğini de soramıyorum. hatta geçenlerde yakınımızın çocuğu ekledi. ergen daha. kabul ettim ayıp olmasın diye. bi kaç gün geçti sürekli birşeyler soruyor bana bende cevaplıyorum. işini gördüm diyebilirim. 1-2 ay geçmeden ergen bebe beni silmiş. anlam veremedim. desemki ergendir resimlerini durumlarını beğenmediğim içindir. yok arkadaş onları yaptım gönlü olsun diye.
mesela tören oldu resimler çekildik likelamacalar başladı. atıyorum bana 10 like geldiyse arkadaşa 25 30. muhabettimin iyi olan arkadaşlarım bile beğenmeye veya bir hayırlı olsun demeyi çok görüyor. Ben kendilerine hayırlı olsun gibi mesajlar atarken görmezlikten geliyorlar. Ödevlerine gece yarısı yardım edip dersten geçirttiğim ayağıma kapanıp dua edenler bile. Olm insanlar niye böyle la?
Şimdilik facebookumu seminerler ve eğitimim için kapatmıyorum ama ne yapıcağımı bilmiyorum? Sanki insanlar benden gizli bir biçimde nefret ediyorlar veya kıskanıyorlar...
merak ettiğim bir konu ise böyle 80 90 like alan kişilerin o likelayan kişilerle ilişkileri nasıl?
0
Resmimi beğenir misin diye mesaj atan insanlar var. Beğeni begeniyi çekiyor, ana sayfaya düşmesini sağlıyor. Aynı resmi iki üç kere çevirip koyarak beğenisini arttiranlar var. Başkasının durumuna atlayıp bugün sana yarın bana yapanlar var. Umursama pek. Sosyal medya uyduruk bir yer. Akşam yedikleri fasulyeyi askimla romantik yemek diye koyanlar var. Bir video vardı geçenlerde buzzfeedde görmüştüm. Birazdan ekler birisi. O video gayet iyi anlatiyor. Safi reklam.
0
ha bu arada eklemeyi unutmuşum. Sürekli spam şeklinde şeyler paylaşan birisi değilim. En fazla günde 1 durum 1 video paylaşırım öyle diyeyim.
0
bu kadar ciddiye almazsan etmez, boşver silen silsin. beğenen beğensin. beğenmeyen beğenmesin. ben kendime ait bir katalog olarak görüyorum sadece kendi profilimi. anasayfada da vakit öldürmelik paylaşımlar, millet napıyor falan fistan. beğendiğim sayfalardan da güncellemeleri takip ediyorum. çalışma ya da okuma gruplarından haber alışverişi yapıyorum, şu açıklanmış mı buluşma var mı, etkinlik var mı vs. -katıldığım da yok ya neyse işte- yani çok da büyütmemek lazım. benim de 150 küsür kişi var sorsan 3 kişiyle konuşuyorumdur anca
0
bendensin kanka. facebooku 3-5 kişiyle konuşmak için kullanıyorum. post falan atınca kimse siklemiyor beni de. olsun ben yine de mutluyum :D
0
Gereksiz insanlarmis ki kendi kendilerini cikartmislar senin hayatından. Boyle düşün. Bi zaman sonra aman iyi ki silmiş diyorsun zaten. Ben öyle yapıyorum artık. Ilk başlarda cok canım sıkılıyordu yoksa.
80 90 like alan kisilerin iliskileri de birbirlerinin like borcunu ödemek seklindedir. Yoksa o kadar kisiyle samimi mi olunur ya.
80 90 like alan kisilerin iliskileri de birbirlerinin like borcunu ödemek seklindedir. Yoksa o kadar kisiyle samimi mi olunur ya.
0
sıkıcı doğru cevap. biz bize ayrılan süreyi doldurmaya çalışanlardanız galiba pampa.
0
Bu videoyu facebookta paylaştım 2 kişi beğendi sadece :) Arkadaş sayım 120. Ve beni de yıllar sonra silenler oluyor. Neden inan bilmiyorum.
www.viraligo.com
www.viraligo.com
0
harbiden sıkıcıyız galiba hehe :)
geçen senelerde bir sosyal deney yaptım. herkesin doğum gününü kutladım. Benim doğum günün kutlayan sayısı. 30. Önceki sene 46 idi mesela. Değişen pek birşey olmuyor anlaşılan.
Neyse profilimden 10 15 kişiyi sildim. Ama öncesinde "temizlik zamanı" diye bir durum paylaştım. Hemen 2-3 kişi profil resmimi beğendi. Facebook çok bozdu...
geçen senelerde bir sosyal deney yaptım. herkesin doğum gününü kutladım. Benim doğum günün kutlayan sayısı. 30. Önceki sene 46 idi mesela. Değişen pek birşey olmuyor anlaşılan.
Neyse profilimden 10 15 kişiyi sildim. Ama öncesinde "temizlik zamanı" diye bir durum paylaştım. Hemen 2-3 kişi profil resmimi beğendi. Facebook çok bozdu...
0
Benim fotolardaki like sayisi iki haneyi bulmaz genelde. Gerçi listedeki birçok kişiyi kisitlilara ekledim. Beni de silenler var. Umrumda mi, hayir.
Şöyle de birşey var; Önceden fotoğraf hic koymazdim. Sonra gezdigim her yerden fotolarimi koymaya basladim. Bir baktim adini sanini unuttuğum insanlar hatir sormaya basladi, iyi geziyorsun falan demeye başladılar. Ne is yapıyorsun falan diyorlar. Bu nedir simdi?
Şöyle de birşey var; Önceden fotoğraf hic koymazdim. Sonra gezdigim her yerden fotolarimi koymaya basladim. Bir baktim adini sanini unuttuğum insanlar hatir sormaya basladi, iyi geziyorsun falan demeye başladılar. Ne is yapıyorsun falan diyorlar. Bu nedir simdi?
0
bence neyi ne amaçlı kullandığın önemli. bak diyorsun ki "seminerler ve eğitim amaçlı kullanıyorum." o zaman bu amaçla kullanmaya devam et ve insanların seni silmesini, ne bileyim, gönderdiklerini beğenmemesini falan sallama, derim naçizane.
0
bu durumu bile bu kadar takman, takıntılı bi şekilde takipte olman sorunun cevabıdır belki de.bazı sosyal problemlerin, çekincelerin olabilir ve bunlar dısarıya itici bi şekilde yansıyo olabilir.paylastıklarına, yorumlarına falan bakabilirsin.ben mesela sadece çok paylasım yapanları ve asırı derecede itici siyasi-sosyal tespitler yapanları siliyorum facebooktan.
0
anahtar kelimeleri veriyorum. arz talep reklam pazarlama.
erkeklerin cogu fb'tan kiz dusurmeye calisiyor. safi bunun icin kullanmasalar da neredeyse her erkek bunu yapiyor. kizlar da buna zaten acik.
simdi bu talep arzi doguruyor ve pazarlama icin guzel gorunen fb profil pic'lerine ihtiyac duyuluyor. bu pic'lerin layklanmasi da ''sana yaziyorum'' demek. o laykin hemen arkasindan da ozelden muhabbet baslatiliyor zaten direk.
isin reklam kismiysa devamli durum guncellemesi yapmak zirt birt bir seyler paylasmak ki kendimi unutturmayayim. boyle boyle o layklar oluyor sana 100-120. ve evet birbirleriyle fb'tan tanisiyorlar.
sen simdi bunlarin hicbirini yapmiyorsan silerler tabi. birak silsinler cunku gercek hayatta ezik olanlar genelde kendilerine boyle alternatif bir gerceklik bulunca orda var olmaya calisiyorlar.
erkeklerin cogu fb'tan kiz dusurmeye calisiyor. safi bunun icin kullanmasalar da neredeyse her erkek bunu yapiyor. kizlar da buna zaten acik.
simdi bu talep arzi doguruyor ve pazarlama icin guzel gorunen fb profil pic'lerine ihtiyac duyuluyor. bu pic'lerin layklanmasi da ''sana yaziyorum'' demek. o laykin hemen arkasindan da ozelden muhabbet baslatiliyor zaten direk.
isin reklam kismiysa devamli durum guncellemesi yapmak zirt birt bir seyler paylasmak ki kendimi unutturmayayim. boyle boyle o layklar oluyor sana 100-120. ve evet birbirleriyle fb'tan tanisiyorlar.
sen simdi bunlarin hicbirini yapmiyorsan silerler tabi. birak silsinler cunku gercek hayatta ezik olanlar genelde kendilerine boyle alternatif bir gerceklik bulunca orda var olmaya calisiyorlar.
0
Hendrix'e tapan adam
Şöyle felsefesi bol, anlam yönünden zengin veya metafor halinde dizelere dökülmüş sanat eserleri lazım.Hastalık derecede Tool dinliyorum kurtarın beni bu bağımlılıktan.
Şöyle felsefesi bol, anlam yönünden zengin veya metafor halinde dizelere dökülmüş sanat eserleri lazım.
Hastalık derecede Tool dinliyorum kurtarın beni bu bağımlılıktan.
Hastalık derecede Tool dinliyorum kurtarın beni bu bağımlılıktan.
0
her şeye bunu yazmaktan bıktım -aslında bıkmadım, :D - korhan futacı dinle, eğer türkçe seviyorsan.
0
esas itibariyle
Ben şu an giremiyorum. Siz?Başka nereden deathnote'u mobile olarak izleyebilirim?İteşekkürler...
Ben şu an giremiyorum. Siz?
Başka nereden deathnote'u mobile olarak izleyebilirim?
İteşekkürler...
Başka nereden deathnote'u mobile olarak izleyebilirim?
İteşekkürler...
0
www.turkanime.tv
edit: ben de siteye giremiyorum, harikadizi ve dizist'de de çok hata aldım, ikisinde de açmadı hiçbir şeyi.
edit: ben de siteye giremiyorum, harikadizi ve dizist'de de çok hata aldım, ikisinde de açmadı hiçbir şeyi.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
arkadaşlar merdivenlerden düştüm, bileğimi burktum. şişti üstüne basamıyorum. saat başı 10 dk buz koyun demişler şu an öyle yapıyorum, öneriler?
arkadaşlar merdivenlerden düştüm, bileğimi burktum. şişti üstüne basamıyorum.
saat başı 10 dk buz koyun demişler şu an öyle yapıyorum, öneriler?
saat başı 10 dk buz koyun demişler şu an öyle yapıyorum, öneriler?
0
Simdilik buza devam et, antiinflamatuar bir krem varsa surebilirsin. Kırık olmadığından emin ol.
İlerisi için konuşursak bilek burkuldugunda ligamentler (bağlar) de gevsiyor. Fizik tedavi gerekebilir cunku daha sonra eskisi gibi ayagi yukarı aşaği hareket ettirmek zor oluyor. Uzmanları daha iyi bilir ama ayakla alfabeyi yazmanın iyi olduğunu okumuştum.
Edit: Ayağını yukarıda tut. Onu unutmuşum.
İlerisi için konuşursak bilek burkuldugunda ligamentler (bağlar) de gevsiyor. Fizik tedavi gerekebilir cunku daha sonra eskisi gibi ayagi yukarı aşaği hareket ettirmek zor oluyor. Uzmanları daha iyi bilir ama ayakla alfabeyi yazmanın iyi olduğunu okumuştum.
Edit: Ayağını yukarıda tut. Onu unutmuşum.
0
tavsiyem yarın doktora gidip -ya da şimdi git- atel yaptırt -yarım alçı diye de geçer- ayak bileklerimin ikisini de zamanında inanılmaz kötü burkmuştum, atel yapılmayanda yer etti, her sene bir kaç kere aynı şekilde burkulur. diğeri de burkulur ama atel yapılmayan kadar değil. ha tabi doktor ok derse. film falan da çektirt nolur nolmaz, bazı insanlarda çatlak ve kırıklar çok az acıya sebebiyet verebiliyor ya da hiç acımıyor. eğer ilk defa böyle bir şey yaşadıysan, film çektirsen iyi olur. gerçi doktora gidince her türlü çektirecek.
voltaren krem varsa sürebilirsin -öyle ovuşturma, sür bırak-. buzu da 10 dakikadan fazla tutma, damarlarda tıkanıklığa sebebiyet verebiliyor.
ilaç alerjin yoksa kas gevşetici + ağrı kesici yut (ben geçtiğimiz 3 hafta içinde iki bileğimi de burktum birer kere, rantudil ağrı kesici ve muscoril (ya da muscoflex) kas gevşetici kullandım, rantudil'in şişliği -yani ödemi- indirme gibi bir özelliği de var, o yüzden tavsiye ederim, tabi doktora sormadan alma gene de)
evet ayağını yukarda tut, daha da şişmesin. kesinlikle üstüne basma.
spor çorabı almanı da tavsiye ederim bu arada, zaten doktor da verir muhtemelen. ayağı sabitler.
çok geçmiş olsun.
voltaren krem varsa sürebilirsin -öyle ovuşturma, sür bırak-. buzu da 10 dakikadan fazla tutma, damarlarda tıkanıklığa sebebiyet verebiliyor.
ilaç alerjin yoksa kas gevşetici + ağrı kesici yut (ben geçtiğimiz 3 hafta içinde iki bileğimi de burktum birer kere, rantudil ağrı kesici ve muscoril (ya da muscoflex) kas gevşetici kullandım, rantudil'in şişliği -yani ödemi- indirme gibi bir özelliği de var, o yüzden tavsiye ederim, tabi doktora sormadan alma gene de)
evet ayağını yukarda tut, daha da şişmesin. kesinlikle üstüne basma.
spor çorabı almanı da tavsiye ederim bu arada, zaten doktor da verir muhtemelen. ayağı sabitler.
çok geçmiş olsun.
0
gerçi arkadaşlar cevap vermiş ama her 2 yılda bir bilek burkan biri olarak tavsiyem şişliğin biraz indikten sonra (1-2 gün sonra falan )ayak bilekliği kullan. silikon destekli olsun.
silikon destekli ayak bilekliği... 20- 30 liraya bulabilirsin ve bileklerin iş yükünü azaltıyor, burkulmayı engelliyor, sabit tutarak hızlı iyileşmeyi sağlıyor.
geçmiş olsun.
silikon destekli ayak bilekliği... 20- 30 liraya bulabilirsin ve bileklerin iş yükünü azaltıyor, burkulmayı engelliyor, sabit tutarak hızlı iyileşmeyi sağlıyor.
geçmiş olsun.
0
sanal uyku
selam. dişlerin üzerinde lekeler oluşuyordu, yeni temizlettim, daha 1 ay ancak olmuştur fakat yine başladı lekelenmeye. sigara içmiyorum, diş fırçalıyorum, diş ipi ve gargara kullanıyorum, daha ne yapayım allahsızlar?
selam. dişlerin üzerinde lekeler oluşuyordu, yeni temizlettim, daha 1 ay ancak olmuştur fakat yine başladı lekelenmeye. sigara içmiyorum, diş fırçalıyorum, diş ipi ve gargara kullanıyorum, daha ne yapayım allahsızlar?
0
gargarayı bırak, onlar da yapabiliyor.
bir de temizlik sonrası güzel cila yapıldı mı?
bir de temizlik sonrası güzel cila yapıldı mı?
0
ama sararma şeklinde lekeler değil, böyle sigara içiyormuş gibi lekelenmeler.
yapıldı herhalde bilmiyorum, bir şeyler sürdü ama içeriklerini çok bilmiyorum.
yapıldı herhalde bilmiyorum, bir şeyler sürdü ama içeriklerini çok bilmiyorum.
0
bazilarininki oyle cabuk yapiyor, alti ayda bir temizletmeleri gerekiyor... cay-kahve?
0
@no avalon:
çay kahve var, gün içinde herhalde 5-6 bardak oluyordur. yine de herkes benim kadar içiyor sonuçta, benden fazla üzerine düşen de pek yoktur herhalde.
çay kahve var, gün içinde herhalde 5-6 bardak oluyordur. yine de herkes benim kadar içiyor sonuçta, benden fazla üzerine düşen de pek yoktur herhalde.
0
temizletme derken bleaching mi yaptırdın? öyleyse uzunca bir süre kafein içeren herhangi bir şey içmemen gerek cidden. diş taşı temizliği yaptırdıysan bilemiyorum ama. günde 5-6 bardak aslında çok.
0
diş beyazlatma. lazer + kimyasal. öyle yaptırdıysan bir süre renk verecek hiçbir şey tüketmemen gerekir, gıda boyası içeren ya da kendinden renkli şeyler, kahve çay şarap gibi ya da renkli şeker, sakızlar gibi. çikolata gibi, falan.
0
çok detayını bilmiyorum ya, bir şeyle kazıdı, macun gibi bi şeyi de sürdü ama lazer falan olmadı galiba.
0
kehribar
hangisini seçersiniz?
hangisini seçersiniz?
0
hayatımda poi kadar boktan bir dizi görmedim. wire daha iyi. hatta arka sokaklar bile poi'den iyidir.
0
valla ben the wire'a bir bölüm bile dayanamadım -sonradan açılıyor, diyenler için, o kadar vaktim yok açıkçası, o da kalsın, izlemeyivereyim. inanılmaz sıkıcı yani öyle böyle değil.- poi güzeldi ilk sezonlarda da ben son sezonda sıkıldım biraz. gene de poi.
0
Cevaplar neredeyse eşit geldiği için bir şey seçemeden uyuyakalmışım dün. Öyle iki dizi arasında kalmışım ki ben simdi ne izliyim biri bana bunun cevabını versin lütfen.
0
the wire izle. POI kötü dizi olduğundan değil, ama o da nihayetinde tüketilen, tüketilecek bir şey, bugünün modası sadece. the wire'ın aksine, POI bittikten 5 sene sonra kimse POI seyretsem mi diye meraklanmayacak, heves etmeyecek.
bu arada the wire'dan alacağın keyif önemli ölçüde ingilizce hakimiyetin tarafından da belirlenen bir şey, aklında olsun.
bu arada the wire'dan alacağın keyif önemli ölçüde ingilizce hakimiyetin tarafından da belirlenen bir şey, aklında olsun.
0
Pre-interediate taze bitti, ingilizceye hakim olmak için daha cook yolum var:)
Bir de tek kriterim bağımlılık yaratması, bir şeyi yarım bırakmayı sevmiyorum.
Sanırım bu gazla the wire'a baslıcam.
Bir de tek kriterim bağımlılık yaratması, bir şeyi yarım bırakmayı sevmiyorum.
Sanırım bu gazla the wire'a baslıcam.
0
kullanıcıdeğilsenizkaydolmakçokkolay
barbara'nın üzerine yazmaya karar verdim.makyajla çok aram yok. elimde sadece bir rimelim var onu da beğenmiyorum zaten.birkaç tane de kalem var siyah felan.fondoten ağır yağlı geliyor.siz makyajda ne kullanıyorsunuz ?ve,,,beğendiğiniz/kullandığınız şu ürünlerde tavsiye verir misiniz,kaç tavsiye ols
barbara'nın üzerine yazmaya karar verdim.makyajla çok aram yok. elimde sadece bir rimelim var onu da beğenmiyorum zaten.birkaç tane de kalem var siyah felan.
fondoten ağır yağlı geliyor.siz makyajda ne kullanıyorsunuz ?
ve,,,
beğendiğiniz/kullandığınız şu ürünlerde tavsiye verir misiniz,kaç tavsiye olsa o kadar iyi.
1-pudra?
2-allık?
3-göz farı?
4-uzun ve düzenli tarayan/gösteren rimel?
yanlarına az çok fiyat da belirtin ki cebimi yakanlardan bu sıraar uzak durmalıyım.ama yüzüme de en az zarar versin.siz her bildiğinizi yazın.bloglar çok karıştırıyor kafamı çünkü.
fondoten ağır yağlı geliyor.siz makyajda ne kullanıyorsunuz ?
ve,,,
beğendiğiniz/kullandığınız şu ürünlerde tavsiye verir misiniz,kaç tavsiye olsa o kadar iyi.
1-pudra?
2-allık?
3-göz farı?
4-uzun ve düzenli tarayan/gösteren rimel?
yanlarına az çok fiyat da belirtin ki cebimi yakanlardan bu sıraar uzak durmalıyım.ama yüzüme de en az zarar versin.siz her bildiğinizi yazın.bloglar çok karıştırıyor kafamı çünkü.
0
15 senedir falan lancome un rimelini kullanirim. pahali ama kesinlikle degdigini dusunuyorum
fondoten pudra vs ile aram yok
bikac ay onceye kadasr estee lauder goz kalemi kullaniyodum mac eyeliner a gectim. mac ten cok memnun oldugumu soyleyemeyecegim ne yazik ki
fondoten pudra vs ile aram yok
bikac ay onceye kadasr estee lauder goz kalemi kullaniyodum mac eyeliner a gectim. mac ten cok memnun oldugumu soyleyemeyecegim ne yazik ki
0
işte böyle bilgiler istiyorum.teşekkürler la noix ^_^
bu duyurudan sonra rimelde şunu,allıkta bunu alacam deyip çekip gidip almak istiyorum.bir de makyajla ilgili ipuçları olursa ne güzel olur.yeminlen cahilim bu konuda:((
bu duyurudan sonra rimelde şunu,allıkta bunu alacam deyip çekip gidip almak istiyorum.bir de makyajla ilgili ipuçları olursa ne güzel olur.yeminlen cahilim bu konuda:((
0
Fondoten kullanmiyorum hic. Ama ozel bi yere davet oldugunda cok lazim bence. O yuzden ariyorum ben de. :)
Normalde: bb krem, allik ya da ruj. İkisinden biri. Ya da sadece pudra. Yazin hicbir sey surmuyorum yuzume gerekliyse kapatici sadece. Bi de ruj. Sorunsuz bi cildim var zaten.
1.) Max factor creme puff (40-50 lira), alix avien'in meshur bi pudrasi var cok guzel (30-40 lira)
2.) Allik, the balm'in hot mama falan iyi. (40-50 lira civari)
3.) Kullanmiyorum.
4.) Max factor false lashes gibi bi sey (40-50 lira civari), Maybelline nin de guzel rimelleri var (20-30 liradir herhalde)
Ek: Watsons'da indirim var kizlaaaarrr!! 23-27 temmuz arasi! Haberiniz olsun.
Normalde: bb krem, allik ya da ruj. İkisinden biri. Ya da sadece pudra. Yazin hicbir sey surmuyorum yuzume gerekliyse kapatici sadece. Bi de ruj. Sorunsuz bi cildim var zaten.
1.) Max factor creme puff (40-50 lira), alix avien'in meshur bi pudrasi var cok guzel (30-40 lira)
2.) Allik, the balm'in hot mama falan iyi. (40-50 lira civari)
3.) Kullanmiyorum.
4.) Max factor false lashes gibi bi sey (40-50 lira civari), Maybelline nin de guzel rimelleri var (20-30 liradir herhalde)
Ek: Watsons'da indirim var kizlaaaarrr!! 23-27 temmuz arasi! Haberiniz olsun.
0
Fondöten değil avene güneş koruyucu krem kullanıyorum yaz kış olmak üzere. Üzerine mac'in studio fix pudrasını kullanıyorum yıllardır. ayrıca cildim aşırı kuru olduğu için bazen de bb krem kullanıyorum bu da mac. ama çok nadir. pudranın fiyatını net hatırlamıyorum şu an ama en az 1 yılı buluyor bitmesi.
far kullanmıyorum sephora'nın smart eyeliner'ını kullanıyorum fiyatı 35 tl.
allık asla kullanmam.
rimel: pastelin renkli rimelini kullanıyorum siyah için hala arayıştayım.
bonus olarak ruj yazayım: mac - russian red. fiyatı en son 46 tl idi sanıyorum.Onun da fiyat performans oranı çok iyi bence.
far kullanmıyorum sephora'nın smart eyeliner'ını kullanıyorum fiyatı 35 tl.
allık asla kullanmam.
rimel: pastelin renkli rimelini kullanıyorum siyah için hala arayıştayım.
bonus olarak ruj yazayım: mac - russian red. fiyatı en son 46 tl idi sanıyorum.Onun da fiyat performans oranı çok iyi bence.
0
Ben de takip edeyim. Makyajını sabitlemek, yüzünün parlamasını önlemek istersen rimmel stay matte pudra var, çok ucuz ama işini iyi yapıyor. Makeupalleyden yorumlarına bakabilirsin.
Maskara için de kirpiklerin önemli, şu an sık kirpikli misin az ve seyrek kirpikli misin ona göre fırçanın derinliği ve uçlarının sıklığı değişiyor. Biri sende tostoparlak yaparken başkasında takma kirpik etkisi yapıyor.
Eyeliner olarak Bodyshoptaki iyi, rengi tam siyah. Fiyatı 50-60 lira galiba.
Fondöten kullanmam, bilmem. BB istersen mischa, skinfood vs. kore markalarını tercih ediyorum. Daha beyazlar. Diğer markalardan bir sürü bb denedim, hepsinde sarimsi bir ton vardi. Beyaz tenli olduğumdan maske gibi duruyor.
Maskara için de kirpiklerin önemli, şu an sık kirpikli misin az ve seyrek kirpikli misin ona göre fırçanın derinliği ve uçlarının sıklığı değişiyor. Biri sende tostoparlak yaparken başkasında takma kirpik etkisi yapıyor.
Eyeliner olarak Bodyshoptaki iyi, rengi tam siyah. Fiyatı 50-60 lira galiba.
Fondöten kullanmam, bilmem. BB istersen mischa, skinfood vs. kore markalarını tercih ediyorum. Daha beyazlar. Diğer markalardan bir sürü bb denedim, hepsinde sarimsi bir ton vardi. Beyaz tenli olduğumdan maske gibi duruyor.
0
oha gratiste de var mı?? O daha yakın bana, oranın indirime girmesini bekliyordum. :D Yaşasııın.
0
lim5,ben seni hep erkek sanmıştım:/ ben de beyaz tenliyim.pudra daha hafif geliyor o yüzden bb cream ya da fondoten kullanmak istemiyorum.hem kirpiklerim sık,ortalamadan uzun.ama dağınık görünüyor hep gözüme.
the balm alacağım allık şu an karar verdim.beyaz tene hangisini seviyosunuz ben bronz düşünüyorum şimdilik ama değişebilir fikirlere göre.
the balm alacağım allık şu an karar verdim.beyaz tene hangisini seviyosunuz ben bronz düşünüyorum şimdilik ama değişebilir fikirlere göre.
0
the balm frat boy çok güzel. her indirimde mutlaka yedekliyorum.
mac'in kaş rimelini kullanmaya başladım birkaç gündür. eğer kaşlarınız seyrekse kesinlikle tavsiye ederim, müthiş güzel gözüküyor.
mac'in kaş rimelini kullanmaya başladım birkaç gündür. eğer kaşlarınız seyrekse kesinlikle tavsiye ederim, müthiş güzel gözüküyor.
0
Olabilir, eskiden cinsiyetimi pek belli etmiyordum, erkek gibi de yazmiyordum da nötrdüm :)
Maskara için eğer yeterince kirpigin varsa çok ince ince sık olanlardan alma. Benim kirpiklerim seyrek değil, sık ama orta, uzun kirpiklerim yok. Maybelline'in şu maskarasini kullanıyorum, yerine alacaksam da benzer fircali bir sey alacağım. www.buymebeauty.com
Estee lauderin üstü sarı girintili altı mavi düz rimelini de kullandım ondan hiç memnun kalmadım, yapış yapış oldu.
Allık kullanmıyorum ben, tam elmacık kemiklerinin üstü her zaman pembe kendinden. Pek ihtiyaç duymadım.
Burada güzel bir liste yaparsak yarın gratise veya watsonsa uğrayıp alacağım :)
Eyelinerda watsonstan deborah aldım bir de o da mavimsi siyah, çok kalıcı hatta makyaj temizleyiciyle bile çıkmıyor ama kalem olmasına rağmen sürmek zor, gelmiyor ucuna bir türlü.
Maskara için eğer yeterince kirpigin varsa çok ince ince sık olanlardan alma. Benim kirpiklerim seyrek değil, sık ama orta, uzun kirpiklerim yok. Maybelline'in şu maskarasini kullanıyorum, yerine alacaksam da benzer fircali bir sey alacağım. www.buymebeauty.com
Estee lauderin üstü sarı girintili altı mavi düz rimelini de kullandım ondan hiç memnun kalmadım, yapış yapış oldu. Allık kullanmıyorum ben, tam elmacık kemiklerinin üstü her zaman pembe kendinden. Pek ihtiyaç duymadım.
Burada güzel bir liste yaparsak yarın gratise veya watsonsa uğrayıp alacağım :)
Eyelinerda watsonstan deborah aldım bir de o da mavimsi siyah, çok kalıcı hatta makyaj temizleyiciyle bile çıkmıyor ama kalem olmasına rağmen sürmek zor, gelmiyor ucuna bir türlü.
0
lim5,benim listem :)
1- alix avien ya da max factor.gidip denerim.her yerde o kadar çok görüyorum ki iki öneriyi.
2-the balm.yine görüp bakmam gerek hangisi olacağına.ayıptır söylemesi %50 indirim var gratiste:D
3-???
4-dediğin fırçya bakacağım.orada çalışanada sorarım ama güvenmiyorum onlara.bakar içime sinerse alırım.
bende liste bu.ruj da bakarım ama maddiyat sıkarsa almam:/
1- alix avien ya da max factor.gidip denerim.her yerde o kadar çok görüyorum ki iki öneriyi.
2-the balm.yine görüp bakmam gerek hangisi olacağına.ayıptır söylemesi %50 indirim var gratiste:D
3-???
4-dediğin fırçya bakacağım.orada çalışanada sorarım ama güvenmiyorum onlara.bakar içime sinerse alırım.
bende liste bu.ruj da bakarım ama maddiyat sıkarsa almam:/
0
ben pek makyaj yapamıyorum -okuldan dolayı- yaptığımda genelde bb krem hatta bazen onu bile kullanmıyorum cildim düzgünse, rimel, eyeliner, bazen allık, bazen ruj bazen ikisi de. ama cildim çok bozuksa bb krem + hafif bir pudra kullanabiliyorum. ha bazen gözümün altına renkli kalem çektiğim de olabiliyor ama allerjik bir yapısı var gözümün, o yüzden içine çekmiyorum pek, altına biraz.
bb krem: maybelline -bana yetiyor şahsen- geçende bodyshop'tan aldım, acayip koyu renk verdi, hatta bana göre daha koyu tenli olan annemde bile iki ton koyu kaldı, elinde falan deneme alacaksan -gerçi zaten elde denenmez de, bende salaklık- içlerinde pigmentler var özel, sonradan yayılıyor yüze, ten sıcaklığınla falan, çok kötü duruyor-
bb krem yoksa: garnier güneş koruma kremi -yüz için-
pudra: the balm sexy mama -olması lazım, tenim çok beyaz en açık renk neyse onu kullanıyorum- eskiden max factor'un creme puff'unu kullanıyordum, 05 numara transparan ama o bile çok koyu geliyor artık :(
ruj: maybelline rose jam -gül renkli, parıltılı bir ruj, gündüze uymuyor ama- flormar'ın ya da nivea'nın kırmızı renkli mat rujları -unuttum şimdi numaralarını- gündüz çıkarken ama genelde nivea'nın meyveli dudak nemlendiricileri -vişneli olan özellikle, bayağı bir renk de veriyor-
rimel: maybelline'in tombik lacivert şişede olanı var ya, en ucuzundan, o. bazen de böyle dantelli bir kapağı olan var, o çok güzel gösteriyor, almışsam ondan kullanıyorum.
eyeliner: flormar. geçende bodyshop'tan aldığımı bile beğenmedim. bir sürü marka kullandım -nivea da fena değildi- ama en verimli kullandığım bu oldu
göz kalemi: genelde flormar marka olanları kullanıyorum.
allık: bunda çok değişik şeyler denemişliğim var. golden rose altınlı-pembeli terracotta, hafif yanık tende güzel duruyor. bir de pastel'in pembe toplar şeklinde olanı var, o da güzel. mac'in pembe allığı zaten çok güzel. ama artık bunların hiçbirini kullanamıyorum son bir kaç senedir denize giremediğim için -bi geçen sene girdim, onda da yanmadım- şu anda the balm'ın allığını kullanıyorum, şeftali rengi olan. maybelline'in şeftali rengi allığını almıştım, beğenmedim, kenarda duruyor :(
far: pek kullanmıyorum, elimde maybelline ve golden rose marka falan var. böyle no name markalar falan da var fi tarihinden kalma. kırk yılda bir gerekirse sürüyorum, o da düğüne müğüne giderken falan oluyor genelde.
ha ben öğrenciyim, çok pahalı marka alamıyorum. aslında cildim hassas sayılır, gözüm zaten hassas, ama şu zamana kadar şu markalarla sorun yaşamadım. flormar enteresan biçimde ucuz ve güzel, cildi çok sorunlu olan kuzenim de böyle clinique, shisedo falan alıyordu, gitti flormar'dan aldı, memnun kaldı, öyle diyeyim. (ama ojeleri çok iyi değil, o da var :( )
bb krem: maybelline -bana yetiyor şahsen- geçende bodyshop'tan aldım, acayip koyu renk verdi, hatta bana göre daha koyu tenli olan annemde bile iki ton koyu kaldı, elinde falan deneme alacaksan -gerçi zaten elde denenmez de, bende salaklık- içlerinde pigmentler var özel, sonradan yayılıyor yüze, ten sıcaklığınla falan, çok kötü duruyor-
bb krem yoksa: garnier güneş koruma kremi -yüz için-
pudra: the balm sexy mama -olması lazım, tenim çok beyaz en açık renk neyse onu kullanıyorum- eskiden max factor'un creme puff'unu kullanıyordum, 05 numara transparan ama o bile çok koyu geliyor artık :(
ruj: maybelline rose jam -gül renkli, parıltılı bir ruj, gündüze uymuyor ama- flormar'ın ya da nivea'nın kırmızı renkli mat rujları -unuttum şimdi numaralarını- gündüz çıkarken ama genelde nivea'nın meyveli dudak nemlendiricileri -vişneli olan özellikle, bayağı bir renk de veriyor-
rimel: maybelline'in tombik lacivert şişede olanı var ya, en ucuzundan, o. bazen de böyle dantelli bir kapağı olan var, o çok güzel gösteriyor, almışsam ondan kullanıyorum.
eyeliner: flormar. geçende bodyshop'tan aldığımı bile beğenmedim. bir sürü marka kullandım -nivea da fena değildi- ama en verimli kullandığım bu oldu
göz kalemi: genelde flormar marka olanları kullanıyorum.
allık: bunda çok değişik şeyler denemişliğim var. golden rose altınlı-pembeli terracotta, hafif yanık tende güzel duruyor. bir de pastel'in pembe toplar şeklinde olanı var, o da güzel. mac'in pembe allığı zaten çok güzel. ama artık bunların hiçbirini kullanamıyorum son bir kaç senedir denize giremediğim için -bi geçen sene girdim, onda da yanmadım- şu anda the balm'ın allığını kullanıyorum, şeftali rengi olan. maybelline'in şeftali rengi allığını almıştım, beğenmedim, kenarda duruyor :(
far: pek kullanmıyorum, elimde maybelline ve golden rose marka falan var. böyle no name markalar falan da var fi tarihinden kalma. kırk yılda bir gerekirse sürüyorum, o da düğüne müğüne giderken falan oluyor genelde.
ha ben öğrenciyim, çok pahalı marka alamıyorum. aslında cildim hassas sayılır, gözüm zaten hassas, ama şu zamana kadar şu markalarla sorun yaşamadım. flormar enteresan biçimde ucuz ve güzel, cildi çok sorunlu olan kuzenim de böyle clinique, shisedo falan alıyordu, gitti flormar'dan aldı, memnun kaldı, öyle diyeyim. (ama ojeleri çok iyi değil, o da var :( )
0
pudra: çok sık olmasa da maybelline'in pudrasını kullanıyorum. bi ara innova'nın transparan pudrasını kullandım çok memnundum ama bi sefer maybelline kullanınca o da hoşuma gitti pudra sürmüşsün gibi durmuyor.
bb krem: yaz mevsiminde terden sıcaktan yağlanma yapıyor diye kullanmasam da l'oreal in bb kremini çok sevdim. buğday tenli sayılırım ama fair tonu tam oluyor.
allık: valla elime ne geçerse. öğrenciyim, arada annemden aşırıyorum.
göz: far kullanmam. rimmel'in asansörlü siyah göz kalemini kullanıyorum. akma kokması yok.
rimel: bu da rimmel'den. sarı kapaklı bi rimeli var işte o.
ruj: rimmel'n kate moss serisinin renkler çoğoş. kırmızı ve turuncuya yakın renkler kullandığım için 110 numarasını severek kullanıyorum. mat bi ruj fakat altına neutrogena'nın renksiz dudak nemlendiricisi sürünce iyi oluyor. mat kullanmak istediğimde ise sadece ruju uyguluyorum.
alix avien'in bi pembesi vardı o hoşuma gider bi de ama hatırlayamadım şimdi numarasını.
bb krem: yaz mevsiminde terden sıcaktan yağlanma yapıyor diye kullanmasam da l'oreal in bb kremini çok sevdim. buğday tenli sayılırım ama fair tonu tam oluyor.
allık: valla elime ne geçerse. öğrenciyim, arada annemden aşırıyorum.
göz: far kullanmam. rimmel'in asansörlü siyah göz kalemini kullanıyorum. akma kokması yok.
rimel: bu da rimmel'den. sarı kapaklı bi rimeli var işte o.
ruj: rimmel'n kate moss serisinin renkler çoğoş. kırmızı ve turuncuya yakın renkler kullandığım için 110 numarasını severek kullanıyorum. mat bi ruj fakat altına neutrogena'nın renksiz dudak nemlendiricisi sürünce iyi oluyor. mat kullanmak istediğimde ise sadece ruju uyguluyorum.
alix avien'in bi pembesi vardı o hoşuma gider bi de ama hatırlayamadım şimdi numarasını.
0
ben de belli başlı en sevdiğim ürünleri yazayım:
the balm renkli nemlendirici (indirimle 20-25tl)
maybelline fit me kapatıcı (yüz geneli, 25tl)
elf under eye concealer (göz altı kapatıcı, 10tl)
mac msf natural pudra (sabitleme, 80tl)
mac blance type far (45tl) ya da wet n wild brule far (10-15tl) (krem renkli, tüm göz kapağına renk eşitleyici olarak)
urban decay faint far (açık kahve, alt dış kirpik dibine, basics palette var. 90 tl paletin fiyatı idi ben aldığımda)
elf mineral infused mascara (hacim vermeyen, sadece uzatan, çok sevdiğim rimelim, 10 tl)
elf eyebrow kit (kaşlar için jel + pudra, 10 tl)
allık hiç kullanmıyorum ama balmdan downboy ve narsdan zen allıklarım var elimin altında duran.
bir de ruj olarak da jumbo stick şeklindeki balm-stain tarzındakilere takmış durumdayım bu ara. (hemen hemen her markada var, clinique chubby stick en popülerleri sanırım)
the balm renkli nemlendirici (indirimle 20-25tl)
maybelline fit me kapatıcı (yüz geneli, 25tl)
elf under eye concealer (göz altı kapatıcı, 10tl)
mac msf natural pudra (sabitleme, 80tl)
mac blance type far (45tl) ya da wet n wild brule far (10-15tl) (krem renkli, tüm göz kapağına renk eşitleyici olarak)
urban decay faint far (açık kahve, alt dış kirpik dibine, basics palette var. 90 tl paletin fiyatı idi ben aldığımda)
elf mineral infused mascara (hacim vermeyen, sadece uzatan, çok sevdiğim rimelim, 10 tl)
elf eyebrow kit (kaşlar için jel + pudra, 10 tl)
allık hiç kullanmıyorum ama balmdan downboy ve narsdan zen allıklarım var elimin altında duran.
bir de ruj olarak da jumbo stick şeklindeki balm-stain tarzındakilere takmış durumdayım bu ara. (hemen hemen her markada var, clinique chubby stick en popülerleri sanırım)
0
avene güneş kremini sürüyorum önce.
sonra en pahalı markaların pek çok concealerin kullandım ama sonuç rezalet oldu kim derdi ki ucuz alix avien'in kapatıcısında bulacağım devayı, kendisine bayılıyorum. sürümü ve kıvamı çok güzel. beyaz tenli olduğum için göz altlarımın tonlarını eşitlemek adına bunu sürüyorum.
sonra eyeliner sürüyorum, macinkinden memnun kalmadım max factorunkini tavsiye üzerine aldım, cidden çok çok güzel. içinden fırçası da çıkıyor sürümü rahat ve dayanıklı.
sonra rimel sürüyorum , yıllardır hep max factor 2000 calorie volume kullanırım, mac'inkini yine denedim bunun gibi dolgunluk vermiyor. fırçalarında fark var sanırım.
en son mac mineralize pudra ve yves rocher ruj.
Edit: bir de oil control mendilleri taşırım yanımda özellikle yazın çok işe yarıyorlar. gratiste epey ucuz bi fiayta satılıyor, 50 tanesi 3 lira mı ne :)
bir de duyuruyu favladım lütfen silmeyelim !:)
sonra en pahalı markaların pek çok concealerin kullandım ama sonuç rezalet oldu kim derdi ki ucuz alix avien'in kapatıcısında bulacağım devayı, kendisine bayılıyorum. sürümü ve kıvamı çok güzel. beyaz tenli olduğum için göz altlarımın tonlarını eşitlemek adına bunu sürüyorum.
sonra eyeliner sürüyorum, macinkinden memnun kalmadım max factorunkini tavsiye üzerine aldım, cidden çok çok güzel. içinden fırçası da çıkıyor sürümü rahat ve dayanıklı.
sonra rimel sürüyorum , yıllardır hep max factor 2000 calorie volume kullanırım, mac'inkini yine denedim bunun gibi dolgunluk vermiyor. fırçalarında fark var sanırım.
en son mac mineralize pudra ve yves rocher ruj.
Edit: bir de oil control mendilleri taşırım yanımda özellikle yazın çok işe yarıyorlar. gratiste epey ucuz bi fiayta satılıyor, 50 tanesi 3 lira mı ne :)
bir de duyuruyu favladım lütfen silmeyelim !:)
0
genc irisi
Babaannem bizimle yaşıyor. 83 yaşında. dünden beri ara ara sesler duyuyor (horoz ötmesi,evin içinde çocuk koşturması,türkü söyleyen birileri felan). gece iyice kötüleşince acile götürdük tomografi çekildi hiç bişey bulunamadı sadece tansiyon yüksek demişler.(kaç olduğunu hiç bilmiyorum) Doktor da ya
Babaannem bizimle yaşıyor. 83 yaşında. dünden beri ara ara sesler duyuyor (horoz ötmesi,evin içinde çocuk koşturması,türkü söyleyen birileri felan). gece iyice kötüleşince acile götürdük tomografi çekildi hiç bişey bulunamadı sadece tansiyon yüksek demişler.(kaç olduğunu hiç bilmiyorum) Doktor da ya beyinde bir sıkıntı var yada psikolojik dedi. şimdi kardeşim mesaj attı gene saçmalamaya başlamış.
bu kadın bu yaşına kadar ne kalp ne tansiyon ilacı kullandı. şimdi niye birden tansiyon yüksek seyretmeye başlar ki?
neden olabilir acaba bi fikriniz var mı?
bu kadın bu yaşına kadar ne kalp ne tansiyon ilacı kullandı. şimdi niye birden tansiyon yüksek seyretmeye başlar ki?
neden olabilir acaba bi fikriniz var mı?
0
ateşi de var mı? yüksek ateş halüsinasyon etkisi yapabiliyor diye biliyorum. siz yine yakınında olun derim, geçmiş olsun...
0
"83 yaşında"
küçüklüğümden beri yaşlı insanlarla çevrili büyüdüm. en sağlamı da en hastalıklarla boğuşanı da sonlara doğru farklı bir boyutla bağlantıya geçiyor.
kendinizi hazırlayın bence.
not: acımasız değilim.
küçüklüğümden beri yaşlı insanlarla çevrili büyüdüm. en sağlamı da en hastalıklarla boğuşanı da sonlara doğru farklı bir boyutla bağlantıya geçiyor.
kendinizi hazırlayın bence.
not: acımasız değilim.
0
Geçmiş olsun öncelikle,bizim evde de dedem kalıyor 86 yaşında. Geceleri şarkı söylüyor,evin içinde insanlar var diyor,kendi kendine onlarla konuşuyor falan. Doktora götürdüğümüzde pek bir şey söylemedi, yaşlılıktan kaynaklanıyor vs. dedi,geceleri rahat uyuyabilsin diye uyku hapı,sakinleştirici falan verdi.
0
uzun zamandır tansiyon hastası mı? belki de öyledir ama siz dün fark etmişsinizdir, doktor bu konuda bir şey söyledi mi?
tansiyona bağlı hastalıklar yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan şeyler. bu zamana kadar çıkmayıp birden çıkmışsa da, uzun zamandır hastaysa da, kan basıncı beyin damarlarına zarar vermiş olabilir, tomografide görülemeyebilir -pek çok nedeni var, tomografiden kaynaklanan bir durum olabilir, belki insan hatası olarak doktor görememiş olabilir -böyle dedim diye gidip de doktora atar yapmayın, o da insan, hata yapabilir, tekrar başka bir yerde tomografi çektirebilirsiniz mesela-.
tansiyona bağlı hastalıklar yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan şeyler. bu zamana kadar çıkmayıp birden çıkmışsa da, uzun zamandır hastaysa da, kan basıncı beyin damarlarına zarar vermiş olabilir, tomografide görülemeyebilir -pek çok nedeni var, tomografiden kaynaklanan bir durum olabilir, belki insan hatası olarak doktor görememiş olabilir -böyle dedim diye gidip de doktora atar yapmayın, o da insan, hata yapabilir, tekrar başka bir yerde tomografi çektirebilirsiniz mesela-.
0
pasp
...arıyoruz.arkadaşın erkek arkadaşı yurtdışına gidiyor, gitmeden rahatça oturabilecekleri -yani ne bileyim, öpüşüp koklaşıp yiyişebilecekleri -özür dilerim çok kaba oldu da, yani yiyişmek derken işte öpüşmek falandır en fazla.. neyse ayrıntıya girmeyeyim :D - gündüz vakti mümkün mertebe boş olan -c
...arıyoruz.
arkadaşın erkek arkadaşı yurtdışına gidiyor, gitmeden rahatça oturabilecekleri -yani ne bileyim, öpüşüp koklaşıp yiyişebilecekleri -özür dilerim çok kaba oldu da, yani yiyişmek derken işte öpüşmek falandır en fazla.. neyse ayrıntıya girmeyeyim :D - gündüz vakti mümkün mertebe boş olan -cumartesi günü -akşam ona kadar falan- takılabilecekleri bir yer var mıdır kadıköy'de?
bir arkadaş lal kafeyi önerdi ama başka öneriler de olursa iyi olur tabi. -özellikle öğleden sonradan yukarıda da yazdığım gibi akşam ona kadar falan rahat olan bir mekan-
teşekkürler şimdiden, sevenleri ayırmayalım, onlar da öbüşebilsinler! :D
arkadaşın erkek arkadaşı yurtdışına gidiyor, gitmeden rahatça oturabilecekleri -yani ne bileyim, öpüşüp koklaşıp yiyişebilecekleri -özür dilerim çok kaba oldu da, yani yiyişmek derken işte öpüşmek falandır en fazla.. neyse ayrıntıya girmeyeyim :D - gündüz vakti mümkün mertebe boş olan -cumartesi günü -akşam ona kadar falan- takılabilecekleri bir yer var mıdır kadıköy'de?
bir arkadaş lal kafeyi önerdi ama başka öneriler de olursa iyi olur tabi. -özellikle öğleden sonradan yukarıda da yazdığım gibi akşam ona kadar falan rahat olan bir mekan-
teşekkürler şimdiden, sevenleri ayırmayalım, onlar da öbüşebilsinler! :D
0
hayalperest, hera, eski karin pub vs. bi ton yer var.
rahat rahat öpüşüb sevişsinler. gençlere sahip çıkalım.
rahat rahat öpüşüb sevişsinler. gençlere sahip çıkalım.
0
@best: aynı şeyi ben de dedim ama bizim ev çok uzak yaa :( sağolasınmış gene de :D
not: erkek asya'da kız avrupa'da, o da kötü. ondan kadıköy dediler.
not: erkek asya'da kız avrupa'da, o da kötü. ondan kadıköy dediler.
0
Stereogun var trip'in üst katı. Sigara içmiyorlarsa oda oda zaten. Rahat bırakırlar :)
0
@rubiks: sinema olayını bir başkası daha söyledi alskdkjakşkjdaşd o kadar vahim mi bilmiyorum ama söylerim bunu da.
@fusion: bana mesaj atan sen miydin? ev olayı zor ya, arkadaşlar öğrenci, bir de yarım gün görüşebilecekler sadece, gerçi gene de öneririm bunu da.
@fusion: bana mesaj atan sen miydin? ev olayı zor ya, arkadaşlar öğrenci, bir de yarım gün görüşebilecekler sadece, gerçi gene de öneririm bunu da.
0
gijilti
aslında nefret ettiğim bir şey.ama kullanmak zorundayım, eve sık sık çocuk geliyor.kanepeleri yenileyeceğim. öyle bir örtü olmalı ki, hem durmadan kaymamalı hem de eve paçoz bir hava vermemeli, şık ve güzel durmalı.Önerin lütfen. Nerde, nasıl bulunur?
aslında nefret ettiğim bir şey.
ama kullanmak zorundayım, eve sık sık çocuk geliyor.
kanepeleri yenileyeceğim. öyle bir örtü olmalı ki, hem durmadan kaymamalı hem de eve paçoz bir hava vermemeli, şık ve güzel durmalı.
Önerin lütfen. Nerde, nasıl bulunur?
ama kullanmak zorundayım, eve sık sık çocuk geliyor.
kanepeleri yenileyeceğim. öyle bir örtü olmalı ki, hem durmadan kaymamalı hem de eve paçoz bir hava vermemeli, şık ve güzel durmalı.
Önerin lütfen. Nerde, nasıl bulunur?
0
pazarlarda oluyor böyle örtüler, züccaciyeci amcalarda falan.
madame coco, mudo home, zara home gibi yerlerde de oluyor, evkur'da falan da vardır belki.
züccaciyeci kısacası.
ya da kumaş alıp kestirebilirsin kendi zevkine göre.
madame coco, mudo home, zara home gibi yerlerde de oluyor, evkur'da falan da vardır belki.
züccaciyeci kısacası.
ya da kumaş alıp kestirebilirsin kendi zevkine göre.
0
letheavendangered
şimdi şu iki ürün arasındaki fark nedir? biri 15, diğeri 30 faktör korumalı, birinde salisilik asit var falan, ama doku olarak falan nedir yani bunların marifeti?https://www.markafoni.com/product/7915327/https://www.markafoni.com/product/7915237/
şimdi şu iki ürün arasındaki fark nedir? biri 15, diğeri 30 faktör korumalı, birinde salisilik asit var falan, ama doku olarak falan nedir yani bunların marifeti?
www.markafoni.com
www.markafoni.com
www.markafoni.com
www.markafoni.com
0
Doku olarak bilmiyorum kullanmadım çünkü ama salisilik asit içeren yağlı ciltler için 30 koruma faktörlü olan ise titanium dioxite içeriyor o da daha çok koruma sağlıyor haliyle ama kullanıcı yorumlarını bloglarda bulabilirsin.
0
fresh bb olan - kuru normal ciltler için
pure bb ise yağsız salislik asit falan geçiyorsa bilki yağlı-akneli ciltler içindir o ürün bu üründe yağlı ciltler için.
makyaj malzemelerinde ki güneş korumalarına takılma bir blogda okumustum tıp okuyan bir kız makaleden okumuş ürün diyelim ki 50 koruma faktorlu bu faktoru korumuyor cunku bukadar koruması ıcın urunu kat kat kat kullanman gerekıyormus. yani altına paşa paşa güneş kremini sürmelisin
hmm bilgilendirdi :D
pure bb ise yağsız salislik asit falan geçiyorsa bilki yağlı-akneli ciltler içindir o ürün bu üründe yağlı ciltler için.
makyaj malzemelerinde ki güneş korumalarına takılma bir blogda okumustum tıp okuyan bir kız makaleden okumuş ürün diyelim ki 50 koruma faktorlu bu faktoru korumuyor cunku bukadar koruması ıcın urunu kat kat kat kullanman gerekıyormus. yani altına paşa paşa güneş kremini sürmelisin
hmm bilgilendirdi :D
0
bir de, 30 ile 50 arasında çok büyük bir koruma faktörü yok, 15 ile 30 arasında belki bir miktar vardır da -madde konsantrasyonu çok artmıyor çünkü 30-50 arasında- yani sen gene güneş kremini sür. Titanyum dioksit zararlı sayılmaz -bildiğin talk pudrası işte- gene de, dersin birinde hocamızın anlattığına göre, nano boyutlu ve/veya çözelti formunda olmasından kelli, ciltle çok uzun süre temas ettirmek iyi değilmiş -yani güneş kremlerinin içinde de var, tabi ki de korunmak için kullanacaksın bunları, ama güneş altında eda taşpınar gibi dolaşma derim. güneş iyidir -d vitamini aktivasyonu için- ama saatlerce altında durmak çok iyi değil.
salisilik asit de, arkadaşların da dediği gibi, yağlı ciltler içindir muhtemelen. gerçi salisilik asit'in miktarı da önemli, ben böyle bir üründe çok olacağını sanmıyorum, çünkü normalde temizleyici toniklerde kullanılan bir madde, ölü tabakaları falan soyar. bütün gün cildinde kalacak bir üründe çok olacağını sanmıyorum.
bu arada her iki üründe de titanyum dioksit var, söyleyeyim. arkalarında yazar zaten ama bir ara bir ders için de analizlerini yapmıştım, yani arkasında yazmasaydı bile varlar. titanyum dioksit zaten çoğu kozmetikte bulunur.
salisilik asit de, arkadaşların da dediği gibi, yağlı ciltler içindir muhtemelen. gerçi salisilik asit'in miktarı da önemli, ben böyle bir üründe çok olacağını sanmıyorum, çünkü normalde temizleyici toniklerde kullanılan bir madde, ölü tabakaları falan soyar. bütün gün cildinde kalacak bir üründe çok olacağını sanmıyorum.
bu arada her iki üründe de titanyum dioksit var, söyleyeyim. arkalarında yazar zaten ama bir ara bir ders için de analizlerini yapmıştım, yani arkasında yazmasaydı bile varlar. titanyum dioksit zaten çoğu kozmetikte bulunur.
0
bu arada ben garnier in yağlı -karma cilter için olanındn bir tane bitirdim en açık rengi bile koyu gelmesine rağmen yapısı mükemmel pudraya ihtiyaç kalmıyor.
0
electra kompleksi
Nasıl bunlar giyen var mı rahat mı? Güzel duruyor mu ayakta?Şu modeli rengi nasıl acaba? Deriymiş bu paraya değer mi? Aklımda deri sorular...http://www.zizigo.com/crash-bordo-espadril-5611s14ss
Nasıl bunlar giyen var mı rahat mı? Güzel duruyor mu ayakta?
Şu modeli rengi nasıl acaba? Deriymiş bu paraya değer mi? Aklımda deri sorular...
www.zizigo.com
Şu modeli rengi nasıl acaba? Deriymiş bu paraya değer mi? Aklımda deri sorular...
www.zizigo.com
0
deri olanı nasıldır bilemem önceki sene mi ne çok modaydı rahattır diye almıştım 2 tane bez olanından, 1 ay sonunda sokakta uyuyan evsiz ayakkabısı haline geldi, geçen sene biraz daha pahalı eli yüzü düzgün olanını aldım, 1,5 ay sonra at leşi gibi oldu. ayakta çarık gibi duruyo. baya leş duruyo yani.
0
bunun bağcıklı olanını geçen sene giydim
deri değil bez (ya da süet mi diyorlar) şeklindeydi.
gayet rahattı.
deri değil bez (ya da süet mi diyorlar) şeklindeydi.
gayet rahattı.
0
sürekli giyilecek bir şey değil, niyeyse çabuk kirleniyorlar -onca yıl bez converse giydim, onlar bile bu kadar çabuk kirlenmedi! - ayrıca denemeden alma derim, çok düzler çünkü, ayağını rahatsız edebilir -ben denediğim halde sonradan ayağımı rahatsız etti, düşün- mudo'dan yirmiye almıştım ben bez olanlarını, havadar olması bakımından iyiydi ama, hafif bir de. gerçi bunlar deri şimdi o da var, ama yaz günü ne derisi ya? :/ bilemedim.
0
tarakli ve buyuk ayaklarin varsa cirkin duruyor.
o degilde 80 lerde bunlari pazarda 5 tlye falan satiyorlardi. aynilariydi. simdi moda oldu ya la!
o degilde 80 lerde bunlari pazarda 5 tlye falan satiyorlardi. aynilariydi. simdi moda oldu ya la!
0
Rahat olmasına pek imkan yok. Basit bir tasarımı var, yan desteği vesaire hak getire. İdeal bi tabanlık kullandıklarını da sanmıyorum. Moda işi işte, çok satıyor diye üretiliyor. Bırak rahat olmamasını, ayak problemlerine bile yol açabilir. Giyme ^^
0
bu çarığın moda olmasına hala anlam verebilmiş değilim yahu. harbiden de evsiz ayakkabısı gibi duruyor. hiç merak edip denemedim bile o yüzden rahat mı değil mi yorum yapamıycam. öbür beğendiğin pembeli doreli ayakkabılar daha güzel bence bundan :)
0
umarsizca umarim
Komsuyla birlikte kullaniyorduk bir suredir. Simdi o tasinacak.Uygun tarifeleri takip eden piyasayi bilen varsa onerileri bekliyorumSimdiden sagolun.
Komsuyla birlikte kullaniyorduk bir suredir. Simdi o tasinacak.
Uygun tarifeleri takip eden piyasayi bilen varsa onerileri bekliyorum
Simdiden sagolun.
Uygun tarifeleri takip eden piyasayi bilen varsa onerileri bekliyorum
Simdiden sagolun.
0
hiçbir şekilde taşınmayacaksan uydunet.
şans eseri bile olsa taşınman gerekecekse uydunete bulaşma.
şans eseri bile olsa taşınman gerekecekse uydunete bulaşma.
0
Kesinlikle uydunet.Adamlar sözlerinde duruyor arkadaş bir kere düşmedi bahsettikleri hızlar.
0
tekgozodadayasayangenc
http://www.yesil.com.tr/UPLOAD/PRODUCTS/2013/Thumb/013M0774M3709-1_large.jpghttp://www.yesil.com.tr/UPLOAD/PRODUCTS/2013/Thumb/013M0774C2509-1_large.jpghttp://www.yesil.com.tr/UPLOAD/PRODUCTS/2013/Thumb/013M0774S9309-1_large.jpgben en sondakini beğenmiştim sizce hangi renk daha iyi?ve genel olarak a
www.yesil.com.tr
www.yesil.com.tr
www.yesil.com.tr
ben en sondakini beğenmiştim sizce hangi renk daha iyi?
ve genel olarak ayakkabı hoş mu
www.yesil.com.tr
www.yesil.com.tr
ben en sondakini beğenmiştim sizce hangi renk daha iyi?
ve genel olarak ayakkabı hoş mu
0
üzerine giyeceğin giysilerin renklerine göre değişir de genel olarak 1.
nesi iğrenç yahu bu ayakkabıların?gayet normal insan ayakkabısı.beğendiysen al gitsin.
nesi iğrenç yahu bu ayakkabıların?gayet normal insan ayakkabısı.beğendiysen al gitsin.
0
pet sise
Merhaba,Bu sene İTÜ metalurji ve malzeme mühendisliğinden mezun oldum. Yakın zamanda Galatasaray Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği, finansman yönetimi ve lojistik ve bilgisayar mühendisliği için mülakata gireceğim. Açıkçası daha çok finansla ilgilenmek istiyorum. Ancak bölümlerin disiplenleri i
Merhaba,
Bu sene İTÜ metalurji ve malzeme mühendisliğinden mezun oldum. Yakın zamanda Galatasaray Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği, finansman yönetimi ve lojistik ve bilgisayar mühendisliği için mülakata gireceğim. Açıkçası daha çok finansla ilgilenmek istiyorum. Ancak bölümlerin disiplenleri ile benim mezun olduğum alan çok farklı. Bu bir dezavantaj mıdır?
Mülakatta, lisans döneminde ekonomi hakkında çok az şey öğrendiğimizi, analatik düşünme yetimi (breh breh breh) edindiğim bilgiler sayesinde geliştirirken bütünsel düşünmekten uzak kaldığımı falan söylemeyi planlıyorum. Sizce mantıklı mı? (Bilgisayara başvurduğum için biraz pişmanım, maymun iştahlı bir imaj çizdim. Onun mülakatında bilgisayarda kullanılan malzemelerden ilerlemeyi düşünüyorum)
Bir de sanırım bölüm hakkında fikrim olduğunu biraz belli etmem lazım. Birkaç şey araştıracağım gitmeden ama konu olarak bir tavsiyeniz olursa ona da bakarım.
Teşekkür ederim.
Bu sene İTÜ metalurji ve malzeme mühendisliğinden mezun oldum. Yakın zamanda Galatasaray Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği, finansman yönetimi ve lojistik ve bilgisayar mühendisliği için mülakata gireceğim. Açıkçası daha çok finansla ilgilenmek istiyorum. Ancak bölümlerin disiplenleri ile benim mezun olduğum alan çok farklı. Bu bir dezavantaj mıdır?
Mülakatta, lisans döneminde ekonomi hakkında çok az şey öğrendiğimizi, analatik düşünme yetimi (breh breh breh) edindiğim bilgiler sayesinde geliştirirken bütünsel düşünmekten uzak kaldığımı falan söylemeyi planlıyorum. Sizce mantıklı mı? (Bilgisayara başvurduğum için biraz pişmanım, maymun iştahlı bir imaj çizdim. Onun mülakatında bilgisayarda kullanılan malzemelerden ilerlemeyi düşünüyorum)
Bir de sanırım bölüm hakkında fikrim olduğunu biraz belli etmem lazım. Birkaç şey araştıracağım gitmeden ama konu olarak bir tavsiyeniz olursa ona da bakarım.
Teşekkür ederim.
0
ek: bu yazdıklarımın galatasaray üni ile alakası yok onu söylememişim, söylemiş olayım.
abi dezavantaj değil de breh breh breh kafası sıkıntılı. güçlü bir motivasyonunun olması mülakatta seni öne çıkarır, bahsedeceğin bir şeyler olur, en azından adamlar nereden gelip nereye gitmek istediğini görürler.
ben mesela bilgisayar müh. mezunuyum, finans yüksek lisans yapacam ama başvurumun bir sene öncesinde yatırım, portfolyo oluşturma gibi şeylere merak salmıştım, okumuştum falan. bunu da kendimi övmek için söylemiyorum mülakatta konu da bunlar üzerinden ilerledi (dedim işte hobi olarak iyi güzel ama ilgi duydum, daha sistematik bir şekilde öğrenmek istiyorum finans nedir ne değildir) lisans eğitimimin konusu açılmadı resmen ondan diyorum.
bu arada gene bir bilgisayar mezunu olarak söyleyeyim öyle bilgisayarlarda kullanılan malzemelerden falan giremezsin abi, adamlar "ok grşrz:))" moduna girer hayal kırıklığı olabilir senin açından. lisans eğitiminde böyle simulasyon programı falan kullandıysanız en azından o damardan gir hani ilgimi çekti bunlar nasıl çalışıyor, yaratılıyor, nasıl bir düzen var vs. daha anlamlı olur en azından adamlar açısından da. matematik temelin sağlamsa ondan da bahsedebilirsin, bilgisayar bilimleri matematikle bayağı akrabadır aslında. sistem modelleme damarından girebilirsin.
abi dezavantaj değil de breh breh breh kafası sıkıntılı. güçlü bir motivasyonunun olması mülakatta seni öne çıkarır, bahsedeceğin bir şeyler olur, en azından adamlar nereden gelip nereye gitmek istediğini görürler.
ben mesela bilgisayar müh. mezunuyum, finans yüksek lisans yapacam ama başvurumun bir sene öncesinde yatırım, portfolyo oluşturma gibi şeylere merak salmıştım, okumuştum falan. bunu da kendimi övmek için söylemiyorum mülakatta konu da bunlar üzerinden ilerledi (dedim işte hobi olarak iyi güzel ama ilgi duydum, daha sistematik bir şekilde öğrenmek istiyorum finans nedir ne değildir) lisans eğitimimin konusu açılmadı resmen ondan diyorum.
bu arada gene bir bilgisayar mezunu olarak söyleyeyim öyle bilgisayarlarda kullanılan malzemelerden falan giremezsin abi, adamlar "ok grşrz:))" moduna girer hayal kırıklığı olabilir senin açından. lisans eğitiminde böyle simulasyon programı falan kullandıysanız en azından o damardan gir hani ilgimi çekti bunlar nasıl çalışıyor, yaratılıyor, nasıl bir düzen var vs. daha anlamlı olur en azından adamlar açısından da. matematik temelin sağlamsa ondan da bahsedebilirsin, bilgisayar bilimleri matematikle bayağı akrabadır aslında. sistem modelleme damarından girebilirsin.
0
meslektaş olarak söyleyeyim, bilgisayar müh. mülakatında malzeme diye girersen hakkaten ok, bye derler, hiç alakası yok -hardware olayı farklıdır. bak belki elektrik elektroniğe girecek olsan, orada da bir ihtimal atıyorum semiconductor olur, süperiletken olur, onda çalışan bir adam olsa mülakat kurulunda, belki işine yarar, bilmem anlatabildim mi? tamam bizim bölüm çok disiplinlerarası da, abartmayalım canım?! :D
o değil de, böyle hardcore mühendisliklerden mezun olup da finansa yönelmen kötü ya :/ tabi gene sen bilirsin de, ben mesela uluslararası bir bilişim firmasında çalıştım lisanstan mezun olduktan sonra, hardware-software desteği verdim -eğitim falan aldık şirkette- dedim anasını avradını öpiyim ne s...ko yermiş yeter lan YETEEER! diyerek, ayrılıp yükseğe başladım. sonra da mal gibi doktoraya başladım -sen yapma diye diyorum- yani nerden başladım bu doktoraya bilmiyorum allah belamı vermesin çok zor lan :( tamam sen en iyisi finansa devam et boşver (yazdığımın başı kıçı tutmadı alsdkasd) neyse yani bizim alanımızı seviyorum da, şimdi alışık olduğun konudan değil de, farklı konudan devam edeceksin, bence inscrutable'ın dediği gibi, önceden hobi/ilgi alanı gibi bile olsa ilgilenseydin iyi olurdu -sınavı son geceye bırakıp sabah erken kalkar çalışırım mantığı ile olmaz ama şimdi, söyleyeyim :/ - alan dışısın ama bir parça da olsa bir şeyler bilsen iyi olur, gerçi bilimsel hazırlık gibi bölüme geçmeden ders alman gerekebilir bir kaç tane, finansa geçersen. ayrıca bizim lisanstaki ekonomi tırt, söyleyeyim. hani genelde mühendislikte okuyanlar iibf'yi yerin dibine sokar ama gerçekten karmaşık aslında ekonomi, iktisat, işletme konuları. yaparsın, yapamazsın değil tabi de, biraz temelden girmiş olman lazım en azından, diye düşünüyorum. bütünsel düşünmekten uzak kaldığını söyleme bu arada, pek artı bir nokta değil bence mülakatta söylemek açısından. disiplinlerin farklı olması tabi ki bir dezavantaj ama seni yıldırmamalı. endüstri mühendisliği için bir nebze daha şansın olabilir, finansman yönetimindense. lojistiği bilemedim, alakam yok.
@inscrutable: benim zamanımda ve bizim okulda simülasyon falan filan yoktu -lisansım itü değil, yükseğim itü- ama autocad, solidworks falan vardı üni.lerde, çizim programları yani. matlab vardır ya bi de işte mühendisliklerde, ama öyle çok derine inilmemişti mesela bizde. ha @pet sise: belki matlab'dan falan girebilirsin. hesaplamalı bilimlerde çalıştıysan -yani kimyasal-fiziksel hesaplamalı teorik tasarımlar falan yaptıysan lisansta, atıyourm bir ısıl işlem sırasında -karbürleme mesela- malzemenin kristal yapısındaki oktahedral-tetrahedral boşluklara giren karbonun difüzyon katsayısını hesapladım, falan filan diye girersen ya da ne bileyim, bazı kalitatif analiz programları kullandıysan -mesela atıyorum, elinde bir PVAc vardır da, sen bunun hidroliz oranını bilmek istiyorsundur, bilinen PVAc'lerle bir calibration curve oluşturursun, göreceli hesap yaparsın, falan gibi. öyle şeylerle uğraştıysan, yani matematik yeteneğinin mi diyeyim bilemedim, olduğunu görürlerse, belki bilgisayar müh.e girebilirsin? bilemedim şimdi ben biraz fazla geniş açıdan bakmış olabilirim ama, ben bilg. müh. hocası olsam, karşıma senin gibi bir öğrenci gelse, ıncık cıncık isterim yani, oraya kabul edilmen için. çünkü yüksek lisansın hiç bilmediğin bir konuda yapmak -ya da fikrinin çok az olduğu bir konu diyeyim, sen üstüne alınma ama, senden bahsetmiyorum, yani en azından sen nerede iyisin, nerede bilgin az, biliyorsun, bunu hiç bilmeyen insanlar geliyorlar bazen mülakatlara- çok da mantıklı değil. karşı taraf da almayabilir seni.
mesela birkaç üniversitede tanıdık hocalar var, sosyal bölümlerden. bazen sayısal bölümlerden gelip okumak isteyenler oluyormuş, yapılan mülakatta muhakkak kendi alanları ile ilgili sorular soruyorlarmış. tabi alan dışı olanları gene çok zorlamıyorlarmış ama, tamamen ilgisiz ise almıyorlarmış. o yüzden finans işine gireceksen özellikle, gitmeden en kötü biraz okuma yap. ya da ne bileyim, temel ders kitaplarına bak en azından iibf'nin -ben de çok bilmiyorum, iibf'ci kardeşler, yardım edin! :D -
kolay gelsin. ha bir de, en önemlisi kendine güven aslında, çok da önüne gerisine berisine bakma. mühendisliklerden biri olur en azından, diyorum, en kötü end. müh. olur bence. ona kassan aslında ilerde fikrini değiştirip de fabrikada falan çalışmak istersen, işletme kısmında işine yarar mesela çok -bence tabi-
o değil de, böyle hardcore mühendisliklerden mezun olup da finansa yönelmen kötü ya :/ tabi gene sen bilirsin de, ben mesela uluslararası bir bilişim firmasında çalıştım lisanstan mezun olduktan sonra, hardware-software desteği verdim -eğitim falan aldık şirkette- dedim anasını avradını öpiyim ne s...ko yermiş yeter lan YETEEER! diyerek, ayrılıp yükseğe başladım. sonra da mal gibi doktoraya başladım -sen yapma diye diyorum- yani nerden başladım bu doktoraya bilmiyorum allah belamı vermesin çok zor lan :( tamam sen en iyisi finansa devam et boşver (yazdığımın başı kıçı tutmadı alsdkasd) neyse yani bizim alanımızı seviyorum da, şimdi alışık olduğun konudan değil de, farklı konudan devam edeceksin, bence inscrutable'ın dediği gibi, önceden hobi/ilgi alanı gibi bile olsa ilgilenseydin iyi olurdu -sınavı son geceye bırakıp sabah erken kalkar çalışırım mantığı ile olmaz ama şimdi, söyleyeyim :/ - alan dışısın ama bir parça da olsa bir şeyler bilsen iyi olur, gerçi bilimsel hazırlık gibi bölüme geçmeden ders alman gerekebilir bir kaç tane, finansa geçersen. ayrıca bizim lisanstaki ekonomi tırt, söyleyeyim. hani genelde mühendislikte okuyanlar iibf'yi yerin dibine sokar ama gerçekten karmaşık aslında ekonomi, iktisat, işletme konuları. yaparsın, yapamazsın değil tabi de, biraz temelden girmiş olman lazım en azından, diye düşünüyorum. bütünsel düşünmekten uzak kaldığını söyleme bu arada, pek artı bir nokta değil bence mülakatta söylemek açısından. disiplinlerin farklı olması tabi ki bir dezavantaj ama seni yıldırmamalı. endüstri mühendisliği için bir nebze daha şansın olabilir, finansman yönetimindense. lojistiği bilemedim, alakam yok.
@inscrutable: benim zamanımda ve bizim okulda simülasyon falan filan yoktu -lisansım itü değil, yükseğim itü- ama autocad, solidworks falan vardı üni.lerde, çizim programları yani. matlab vardır ya bi de işte mühendisliklerde, ama öyle çok derine inilmemişti mesela bizde. ha @pet sise: belki matlab'dan falan girebilirsin. hesaplamalı bilimlerde çalıştıysan -yani kimyasal-fiziksel hesaplamalı teorik tasarımlar falan yaptıysan lisansta, atıyourm bir ısıl işlem sırasında -karbürleme mesela- malzemenin kristal yapısındaki oktahedral-tetrahedral boşluklara giren karbonun difüzyon katsayısını hesapladım, falan filan diye girersen ya da ne bileyim, bazı kalitatif analiz programları kullandıysan -mesela atıyorum, elinde bir PVAc vardır da, sen bunun hidroliz oranını bilmek istiyorsundur, bilinen PVAc'lerle bir calibration curve oluşturursun, göreceli hesap yaparsın, falan gibi. öyle şeylerle uğraştıysan, yani matematik yeteneğinin mi diyeyim bilemedim, olduğunu görürlerse, belki bilgisayar müh.e girebilirsin? bilemedim şimdi ben biraz fazla geniş açıdan bakmış olabilirim ama, ben bilg. müh. hocası olsam, karşıma senin gibi bir öğrenci gelse, ıncık cıncık isterim yani, oraya kabul edilmen için. çünkü yüksek lisansın hiç bilmediğin bir konuda yapmak -ya da fikrinin çok az olduğu bir konu diyeyim, sen üstüne alınma ama, senden bahsetmiyorum, yani en azından sen nerede iyisin, nerede bilgin az, biliyorsun, bunu hiç bilmeyen insanlar geliyorlar bazen mülakatlara- çok da mantıklı değil. karşı taraf da almayabilir seni.
mesela birkaç üniversitede tanıdık hocalar var, sosyal bölümlerden. bazen sayısal bölümlerden gelip okumak isteyenler oluyormuş, yapılan mülakatta muhakkak kendi alanları ile ilgili sorular soruyorlarmış. tabi alan dışı olanları gene çok zorlamıyorlarmış ama, tamamen ilgisiz ise almıyorlarmış. o yüzden finans işine gireceksen özellikle, gitmeden en kötü biraz okuma yap. ya da ne bileyim, temel ders kitaplarına bak en azından iibf'nin -ben de çok bilmiyorum, iibf'ci kardeşler, yardım edin! :D -
kolay gelsin. ha bir de, en önemlisi kendine güven aslında, çok da önüne gerisine berisine bakma. mühendisliklerden biri olur en azından, diyorum, en kötü end. müh. olur bence. ona kassan aslında ilerde fikrini değiştirip de fabrikada falan çalışmak istersen, işletme kısmında işine yarar mesela çok -bence tabi-
0
armagan
Film Noir kusacağım artık, iç açıcı olsun.Bağımsız olsun.Renkli olsun.
Film Noir kusacağım artık, iç açıcı olsun.
Bağımsız olsun.
Renkli olsun.
Bağımsız olsun.
Renkli olsun.
0
iç açıcı ve dancer in the dark. aman tanrııııııııııımmm :)
De helaasheid der dingen. şiddetle tavsiye.
De helaasheid der dingen. şiddetle tavsiye.
0
@haracina Yaaani müzikal diye dedim :)
Edit: ''IN THE LOOP'' aaa cogzel bence bunu izle.
Edit: ''IN THE LOOP'' aaa cogzel bence bunu izle.
0
İzlememiş olduklarımı izleyeceğim arkadaşlar. Çok teşekkürler. Watchlist oluşturmuştum ama içinde bu tarz filmin az olması nedeniyle sıkılmaya başladığımı farkettim. Önerdiğiniz filmler iyi gelecek umarım.
0
Short term 12 (bunalım yerleri de var ama genelinde keyifli gibi)
Eskilerden de: clerks
Az eskiden de: interstate 60
Eskilerden de: clerks
Az eskiden de: interstate 60
0
lawist
Başarısız olunca sanırım kimse aramıyor sormuyor haksız mıyım?
Başarısız olunca sanırım kimse aramıyor sormuyor haksız mıyım?
0
annen, baban, kardeşin falan da mı aramıyor seni?
ayrıca taktın sen bu olaya. nickin sebebiyle hukuk okuduğunu zannediyorum. sizin dersler çok zor zaten. kafam kadar kalın kitapları ezberliyorsunuz. rahat ol, geç bitir sende.
ayrıca taktın sen bu olaya. nickin sebebiyle hukuk okuduğunu zannediyorum. sizin dersler çok zor zaten. kafam kadar kalın kitapları ezberliyorsunuz. rahat ol, geç bitir sende.
0
yoo, başarılı olunca da aramıyor. hatta bazen başarısız olunca arıyor, kimisi teselli etmek için, kimisi de "baak gördün mü nasıl da dibe vurdun!" diye nispetli demet akalınlık yapmak için, kimisi de kendisi gibi dibe vurmuşlardan avuntu bulmak için.
bu tamamen senin çevrene nasıl davranmış olduğunla alakalı daha önce. o kadar.
bu tamamen senin çevrene nasıl davranmış olduğunla alakalı daha önce. o kadar.
0
bence haksızsın. başarıyla alakası çok çok azdır. arama sorma mevzuları belli bir yaştan sonra biraz "sen benim sırtımı kaşı ki ben senin sırtını kaşıyim" a bağlıyor. yani sen arayan soran bi insan olacaksın ki insanlar aynısını yapsın. misal ben görev gibi arkadaş buluşmalarından, yapmak istemediğim diyaloglardan (ama sosyal olarak faydalı) , bayram özel gün tebriklerinden çok kaçıyorum çünkü tahammül edemiyorum ve üşeniyorum. Sonuç az arkadaşım var.
0
Gayet düzgün cevap verdik tik atmamışsın başka düzgün yazılmış cevaplara da vermemişsin sen objektif değil işine gelen cevaplara tik atıyorsun,
Merak ettim acaba neden aranmıyorsun?
Merak ettim acaba neden aranmıyorsun?
0
Düşmeden önceki insan ilişkilerinize bağlı. Hayatımın en boktan zamanlarını yaşıyorum 6 aydır, bitmedi hala da devam ediyor. Ancak eskiden haftada 1-2 görüştüğüm arkadaşlarım 2 güne bir arıyorlar moralimi yüksek tutmak için. Bunu hiç bıkmadan 6 aydır yapıyorlar.
Tabii ki sırtını dönüp giden de var, hem de çok. Ama hepten yalnız kalmadım işte, benim için önemli olan bu.
Zor zamanlarda insanlar eksilebilir hayatından ama hepten kimsesiz kalıyorsa, kişi biraz da kendinde aramalı.
Tabii ki sırtını dönüp giden de var, hem de çok. Ama hepten yalnız kalmadım işte, benim için önemli olan bu.
Zor zamanlarda insanlar eksilebilir hayatından ama hepten kimsesiz kalıyorsa, kişi biraz da kendinde aramalı.
0
Atasözlerine gereken önemi vermek farzdır;
"düşenin dostu olmaz"
o sebeple her düşüş yeni bir başlangıçtır, insanı güçlü yapar.
zorluklara karşı akıl ve direncimiz var. akıl hatalarımızı buldurur, direncimiz baştan ve yeniden başlatır mücadelemizi.
zor zamanları birlikte aşamayacağımız dostlarımız yoksa dahi kendimiz varız. dostlar da 1 veya 2 olur.
silkelen ve kendine gel, hayat devam edecek hem de seni umursamadan.
"düşenin dostu olmaz"
o sebeple her düşüş yeni bir başlangıçtır, insanı güçlü yapar.
zorluklara karşı akıl ve direncimiz var. akıl hatalarımızı buldurur, direncimiz baştan ve yeniden başlatır mücadelemizi.
zor zamanları birlikte aşamayacağımız dostlarımız yoksa dahi kendimiz varız. dostlar da 1 veya 2 olur.
silkelen ve kendine gel, hayat devam edecek hem de seni umursamadan.
0
joooper
kız arkadaşım üniversitede okuyor ve kyk'da kalıyor. ama gerek yurtta gerekse de okulda kızın arkasından kuyusunu kazmayan kalmadı.hangi kızla samimi olsa hop iki ay sonra arası çok eften püften sebeplerle bozuluyor. kendisi çok açık sözlü ve insanların yüzüne gülüp arkasından iş çevirmeyecek bir y
kız arkadaşım üniversitede okuyor ve kyk'da kalıyor. ama gerek yurtta gerekse de okulda kızın arkasından kuyusunu kazmayan kalmadı.hangi kızla samimi olsa hop iki ay sonra arası çok eften püften sebeplerle bozuluyor. kendisi çok açık sözlü ve insanların yüzüne gülüp arkasından iş çevirmeyecek bir yapıya sahip. sebebini sanki burdan kaynaklanıyor diyecem ama. geçen sene arkadaşlarıyla evde kalırken olağanüstü bir senaryo sonucu ev arkadaşları tarafından dımdızlak kaldı ve yurda çıkmak zorunda kaldı. ama yurtta da aynı şekilde çoğu zaman arkadaşlarıyla sorun yaşadı. dışardan bakılınca veya anlattıkları kadarıyla kesinlikle kendisinde bir sorun yok. ama resmen bela paratoneri gibi mutlaka bir sorunla karşı karşıya kalıyor. neden böyle olur bu durum? bu kadar fazla mıdır kızlar arası çekişme kavga kıskançlık?
0
Bilemeyiz sevgilinin huyunu tabii ama cok oluyor boyle seyler emin ol, cevremde bin tane ornegi var. Yalniz kaliyorum ben de, en temizi.
0
kadınlarda sistem böyle.ana sebep kıskançlık.bunların dostluğu filan yoktur.dostuz diyenlerin çoğu da kendini kandırır,bütün alakalarının kesilmesi bir kıskançlığa bakar.kısacası kadın olmalarıyla alakalı.
0
bazen bizim masum sandığımız insanlar problemlidir. öyle güzel rol yaparlar ki etraflarında her şey boktan, herkes onlara karşı sanarız.
0
Genelde duygularıyla hareket eden ve düşüncelerini net söylemeyen varlıklar olduğumuz için kadınlar arasında böyle problemler daha çok oluyor.
Liseyi yatılı okumuş, 4 sene öğrenci evinde kalmış ve ev arkadaşıyla kavga etmemiş biri olarak önerilerim,
1. Kimsenin samimiyetine güvenip de başkalarının arkasından konuşmasın
2. Ortak yaşam alanında bir konuyla ilgili sıkıntısı varsa hemen söylesin ve etrafındakilere de bunu telkin etsin.
3. Laubaliliğe gerek yok.
Liseyi yatılı okumuş, 4 sene öğrenci evinde kalmış ve ev arkadaşıyla kavga etmemiş biri olarak önerilerim,
1. Kimsenin samimiyetine güvenip de başkalarının arkasından konuşmasın
2. Ortak yaşam alanında bir konuyla ilgili sıkıntısı varsa hemen söylesin ve etrafındakilere de bunu telkin etsin.
3. Laubaliliğe gerek yok.
0
bence sorun sizin kızda. elbette ki kendisini mağdur durumda anlatacaktır, ancak ben de kız yurdunda kaldım, kız ev arkadaşlarım oldu, kavga ettik ayrıldık, hani gayet yüzeysel ve taraflı anlatırsam onlar beni çekemedi daha zayıf daha güzel daha zekiyim ben çok dobra açık açık konuşurum onlar çok pisler saçma sapanlar, onlardan biri de anlatsa aynı şekilde bana bok atar. dobralık açık sözlülükle kaba, herkese çemkiren , hiç bir haltı beğenmeyen bir insan olmak arasındaki fark, senin kız sana anlatırken eriyip gidiyordur. bu kadar insanla sorun yaşıyorsa seninkinde vardır bir sorun. zira o kız yurdunda kalırken mesela herkese karşı samimi ama mesafeliydim, yeni br şehire gelmiştim sonuçta, ne bir dedikodum yapıldı ne bana bir şey diyen oldu. oysa ki her fırsatta diğer kızların dedikodusunu yapan bağıran kavga çıkaran kızlar hep sorun yaşadılar, sonra müdüre gidip benim dedikodumu yapıyorlar kimse beni sevmiyor diye ağladılar.
0
alice +1. kendisi hakkında kötü konuşan/düşünen insanların fikrini al bir de, objektif olarak tartmaya çalış. sorunun görürsen sevgilisi olarak yanlışlarını kendisine anlatman açısından iyi olur, seni daha çok dinler.
0
ya inanilmaz sanssiz ve mutemadiyen bombok insanlara denk geliyor, ki hic inandirici degil, ya da sevgilinde bir sorun var+1. cidden kiskanclik cekememezlik coktur da bu kadar degil yahu. son bes yildir kiz icinde yuzuyorum resmen ama boyle sorunlu tip ya iki tane gormusumdur ya uc. zaten bu "ben cok iyiyim, cok dobrayim ama beni cekemiyor adi kaltaklar:(((" insanlari hep samimiyetsiz ve itici gelmistir bana.
0
iki olasılık var:
1. kız arkadaşın doğru söylüyor.
2. kız arkadaşın yalan söylüyor.
şimdi 1'i de ikiye ayırabilirim, çünkü bazı durumlarda
1.a) kız hakikaten de bela paratoneridir, bahsettiğin gibi dürüsttür, 9 köyden kovulur.
1.b) kız bela paratoneri olduğunu "zanneder" yani bir yalanın içinde yaşar ve buna inanır, zanneder ki herkes kendisiyle uğraşıyor, her bela kendisini buluyor. halbuk belayı kendi bulmaktadır, sorunları ise kendisi yaratmaktadır.
bu 1.b'nin de alt kolu var iki tane.
1.b) * bunun farkındadır, bilerek yapar.
1.b) ** bunun farkında değildir, gerçekten de kafadan kontaktır.
şimdi kız arkadaşın şu bahsettiğin hangi maddelere uyuyor, bilemem. herhangi bir şıkta, kız arkadaşının kendi durumunun farkında olmaması durumunda, sen gerçek nedir, bilemezsin. çünkü o da bilemez ve yansıtamaz. diğer insanlarla da konuşup görüşmeden gerçeği öğrenemezsin.
insan ilişkilerini sevmeyen ve buna bulaşmak istemeyen biri olarak -çok patolojik vakalarla karşılaştım, yaka silktim, sıtkım sıyrıldı- bence kız arkadaşın tek başına eve çıksın karşılayabiliyorsa ya da insanlarla sosyal etkileşime girmesin. bunun kökten çözümü budur.
eğer, gerçekten de kız arkadaşın bu tip çekememezlikler yaşıyorsa, ki yaşıyor olabilir, çünkü kıskançlık insan ırkına has bir duygu (lütfen "kadınlar şöyledir böyledir diyerek seksizme girmeyelim, aynı haltı erkekler de yiyor çünkü, çok gördüm.) kız arkadaşının ne yazık ki biraz büyümesi ve politik davranmayı öğrenmesi lazım, yoksa daha çok üzülür. büyümesi gerekiyor derken, lütfen bunu yanlış anlama, ama yetişkin olmak politik davranmayı, söylenen sözleri "yemeyi" ve yalan söylemeyi gerektiriyor, buna da olgunluk diyorlar. sonra da masum kalınca "sen çok çocuksun!" diye eziyorlar. ya da benim gibi bu olaylara hiç girmeyecek, büyümeyecek ve insanlardan uzak kalacak, başka çaresi yok. çünkü çocuklar -biyolojik olarak çocuk kalsalar da- bu tip kadın dominasyonu-erkek dedikodusu gibi saçmalıkları öğrendikleri anda acımasızlaşıyor ve masumiyetlerini yitiriyorlar. sonra da "çocuklar acımasızdır." deniyor, büyükler öğrettiği için olmasın?!
hasılı, kız arkadaşın bir süre sosyal ortamlardan olabildiğince kaçınsın, bu arada sorun asıl kimde, bunu görürsünüz. dediğim gibi kız arkadaşını tanımıyorum, o yüzden uzaktan tanı koyamam, ama sorun ondaysa, en azından uzakta kalınca bu olaylardan, belki fark edebilir sorunun. sorun diğerlerindeyse de, insanlara nasıl yaklaşması gerektiğini görüyor bu şekilde. insan ırkı cidden ilkel, iğrenç ve kaba hâlâ. senin kız arkadaşın, doğruyu söylüyorsa, daha çoook sıkıntı çeker. ama illa da iki yüzlü olmasına gerek yok, çok açık sözlü olmasına da. politik davransın işte. ya da uzak dursun iyice. ben de son zamanlarda bu konularda sıkıntı yaşıyordum da, ondan sanırım böyle agresif bir yol gösterdim, kusura bakma, ama bıktım insanların şu davranışlarından. kız arkadaşın haklıysa da, haklıdır yani, yapıyor insanlar bu tip iğrenç davranışlar. ve isyan da edemiyorsun, edersen "deli" yaftasını yapışıtırıveriyorlar. sonra da neden akıl hastaneleri var? belki de bundan?!
1. kız arkadaşın doğru söylüyor.
2. kız arkadaşın yalan söylüyor.
şimdi 1'i de ikiye ayırabilirim, çünkü bazı durumlarda
1.a) kız hakikaten de bela paratoneridir, bahsettiğin gibi dürüsttür, 9 köyden kovulur.
1.b) kız bela paratoneri olduğunu "zanneder" yani bir yalanın içinde yaşar ve buna inanır, zanneder ki herkes kendisiyle uğraşıyor, her bela kendisini buluyor. halbuk belayı kendi bulmaktadır, sorunları ise kendisi yaratmaktadır.
bu 1.b'nin de alt kolu var iki tane.
1.b) * bunun farkındadır, bilerek yapar.
1.b) ** bunun farkında değildir, gerçekten de kafadan kontaktır.
şimdi kız arkadaşın şu bahsettiğin hangi maddelere uyuyor, bilemem. herhangi bir şıkta, kız arkadaşının kendi durumunun farkında olmaması durumunda, sen gerçek nedir, bilemezsin. çünkü o da bilemez ve yansıtamaz. diğer insanlarla da konuşup görüşmeden gerçeği öğrenemezsin.
insan ilişkilerini sevmeyen ve buna bulaşmak istemeyen biri olarak -çok patolojik vakalarla karşılaştım, yaka silktim, sıtkım sıyrıldı- bence kız arkadaşın tek başına eve çıksın karşılayabiliyorsa ya da insanlarla sosyal etkileşime girmesin. bunun kökten çözümü budur.
eğer, gerçekten de kız arkadaşın bu tip çekememezlikler yaşıyorsa, ki yaşıyor olabilir, çünkü kıskançlık insan ırkına has bir duygu (lütfen "kadınlar şöyledir böyledir diyerek seksizme girmeyelim, aynı haltı erkekler de yiyor çünkü, çok gördüm.) kız arkadaşının ne yazık ki biraz büyümesi ve politik davranmayı öğrenmesi lazım, yoksa daha çok üzülür. büyümesi gerekiyor derken, lütfen bunu yanlış anlama, ama yetişkin olmak politik davranmayı, söylenen sözleri "yemeyi" ve yalan söylemeyi gerektiriyor, buna da olgunluk diyorlar. sonra da masum kalınca "sen çok çocuksun!" diye eziyorlar. ya da benim gibi bu olaylara hiç girmeyecek, büyümeyecek ve insanlardan uzak kalacak, başka çaresi yok. çünkü çocuklar -biyolojik olarak çocuk kalsalar da- bu tip kadın dominasyonu-erkek dedikodusu gibi saçmalıkları öğrendikleri anda acımasızlaşıyor ve masumiyetlerini yitiriyorlar. sonra da "çocuklar acımasızdır." deniyor, büyükler öğrettiği için olmasın?!
hasılı, kız arkadaşın bir süre sosyal ortamlardan olabildiğince kaçınsın, bu arada sorun asıl kimde, bunu görürsünüz. dediğim gibi kız arkadaşını tanımıyorum, o yüzden uzaktan tanı koyamam, ama sorun ondaysa, en azından uzakta kalınca bu olaylardan, belki fark edebilir sorunun. sorun diğerlerindeyse de, insanlara nasıl yaklaşması gerektiğini görüyor bu şekilde. insan ırkı cidden ilkel, iğrenç ve kaba hâlâ. senin kız arkadaşın, doğruyu söylüyorsa, daha çoook sıkıntı çeker. ama illa da iki yüzlü olmasına gerek yok, çok açık sözlü olmasına da. politik davransın işte. ya da uzak dursun iyice. ben de son zamanlarda bu konularda sıkıntı yaşıyordum da, ondan sanırım böyle agresif bir yol gösterdim, kusura bakma, ama bıktım insanların şu davranışlarından. kız arkadaşın haklıysa da, haklıdır yani, yapıyor insanlar bu tip iğrenç davranışlar. ve isyan da edemiyorsun, edersen "deli" yaftasını yapışıtırıveriyorlar. sonra da neden akıl hastaneleri var? belki de bundan?!
0
sorun senin arkadaşta bence. ama şu var sana anlatıp durduğu kişiler hep aynı mı mesela 3 4 kişi vardır hep onları anlatıyorsa sorun senin kızda olmayabilir. belki gruptan bi sebepten dışlanmıştır. ama çok farklı kişilerle hep aynı sorunu yaşıyorsa sorun senin kızdadır.
0
Kız arkadaşınızın üniversiteden önce başlamış, hala devam eden birkaç yıllık sorunsuz arkadaşlıkları, dostlukları var mı?
A- Varsa; üniversitede gerçekten çirkef insanlarla karşılaşmış, bahtsızlığın kitabını yazıyor olabilir. Ya da herkese kolay güvenip rahat konuşuyordur, sonra da güvenip konuştukları ayağına dolanıyor, başına çorap örüyordur. Bu durumda çenesini tutmayı öğrense yeter.
B- Yoksa; orada bir durup düşünün işte. Tamam üniversite yaşı çıkarların çatışacağı yaşlar ama daha çıkar ilişkilerinin devreye girmediği yaşta edinip devam ettirdiği arkadaşlıkları yoksa, kız arkadaşınızın ciddi iletişim problemleri vardır muhtemelen. Destek almalı diye düşünüyorum öyle bir durumda da.
A- Varsa; üniversitede gerçekten çirkef insanlarla karşılaşmış, bahtsızlığın kitabını yazıyor olabilir. Ya da herkese kolay güvenip rahat konuşuyordur, sonra da güvenip konuştukları ayağına dolanıyor, başına çorap örüyordur. Bu durumda çenesini tutmayı öğrense yeter.
B- Yoksa; orada bir durup düşünün işte. Tamam üniversite yaşı çıkarların çatışacağı yaşlar ama daha çıkar ilişkilerinin devreye girmediği yaşta edinip devam ettirdiği arkadaşlıkları yoksa, kız arkadaşınızın ciddi iletişim problemleri vardır muhtemelen. Destek almalı diye düşünüyorum öyle bir durumda da.
0
Kız arkadaşına iletişim stratejisi tarzında kitap al. Birlikte ders çalışır gibi çalışın. Kendi durumuna benzeyen vakaları o kitapta bulsun ve strateji geliştirin.
0
Kız arkadaşına iletişim stratejisi tarzında kitap al. Birlikte ders çalışır gibi çalışın. Kendi durumuna benzeyen vakaları o kitapta bulsun ve strateji geliştirin.
0
Kız arkadaşına iletişim stratejisi tarzında kitap al. Birlikte ders çalışır gibi çalışın. Kendi durumuna benzeyen vakaları o kitapta bulsun ve strateji geliştirin.
0
Bence acik sozlu samimi olmasi yuzundendir. Bayanlarin cogunlugu acik sozlu degil cunku. O da barinamiyordur aralarinda. Zaten bayan erkek farketmez, iyi niyetliysen pek az insanla anlasabiliyorsun.
0
bana biraz drama queen geldi arkadaşın. "hoff herkes bana takti, millet benle uğraşıyoo, çekemeyen anten taksin!1!" stayla.
evet çekememezlik vs var elbet ama bir noktadan sonra gerçekten çok saf değilse bu kadarı başına gelmemeli. ilişki denen şey bir "ne ekersen onu biçersin" olayı. ya insani ilişkileri gerçekten çok zayıf, arkadaşlık etmeyi bilmiyor. ya abartıyor. ya da hata kendisinde, bunu belli etmiyor. ben kötü niyetli olmayıp, abartıyor olabilir diyorum.
evet çekememezlik vs var elbet ama bir noktadan sonra gerçekten çok saf değilse bu kadarı başına gelmemeli. ilişki denen şey bir "ne ekersen onu biçersin" olayı. ya insani ilişkileri gerçekten çok zayıf, arkadaşlık etmeyi bilmiyor. ya abartıyor. ya da hata kendisinde, bunu belli etmiyor. ben kötü niyetli olmayıp, abartıyor olabilir diyorum.
0
fraise
ne dersiniz? uzun zamandır yeni bir arkadaş çevresi edinmek istiyorum, hazır okullar da tatil olmuş, İstanbul'dan herkes kaçmış kalanlar da ya çalışıyor ya da ergenliklerini tamamlayamamış durumdayken aklıma bu fikir geldi. ayda bir kere cuma ya da cumartesi gece/gündüz fark etmez hep beraber buluşu
ne dersiniz? uzun zamandır yeni bir arkadaş çevresi edinmek istiyorum, hazır okullar da tatil olmuş, İstanbul'dan herkes kaçmış kalanlar da ya çalışıyor ya da ergenliklerini tamamlayamamış durumdayken aklıma bu fikir geldi. ayda bir kere cuma ya da cumartesi gece/gündüz fark etmez hep beraber buluşup, konuşsak, eğlensek ya?
öncelikle şunu belirteyim amacımız sabahtan toplaşıp akşama kadar alışveriş yapıp, bu ne giymiş, onun yeni sevgilisi kimmiş diye dedikodu yapmak değil. bu tür insanlardan hep uzak durmaya çalıştığım için çok fazla arkadaşım olmadı zaten hayat boyu. oturalım kitaplardan, filmlerden, dizilerden, sanattan, siyasetten konuşalım, canımız mı sıkıldı eğlenceli bir şeyler yapalım. akşam buluşursak iki kadeh bir şeyler içelim. fikir alışverişi içinde olalım vs. ha tabii bu arada alışverişten, modadan da konuşulur ben de severim bunlardan konuşmayı ama 3 saatlik buluşmanın 2.5 saatini değil de 15-20 dakikasını bunlara ayırsak daha hoş olur sanki.
velhasıl kaliteli zaman geçirelim, yeni bir arkadaş grubumuz olsun diyorum.
yaş aralığı benim için hiç sorun değil (ben 20li yaşlarımın başındayım), hayatım boyunca benden büyüklerle de çok iyi anlaşmışımdır, benden küçüklerle de. önemli olan kendini bilen, saygılı insanlar olması.
bana bu duyurudan veya mesajla veya sözlükten (thewayside sözlük hesabım) ulaşabilirsiniz.
moderasyona rica: duyurum bir süre üstte kalabilir mi? böylelikle daha çok kişi görmüş olur, teşekkür ederim.
öncelikle şunu belirteyim amacımız sabahtan toplaşıp akşama kadar alışveriş yapıp, bu ne giymiş, onun yeni sevgilisi kimmiş diye dedikodu yapmak değil. bu tür insanlardan hep uzak durmaya çalıştığım için çok fazla arkadaşım olmadı zaten hayat boyu. oturalım kitaplardan, filmlerden, dizilerden, sanattan, siyasetten konuşalım, canımız mı sıkıldı eğlenceli bir şeyler yapalım. akşam buluşursak iki kadeh bir şeyler içelim. fikir alışverişi içinde olalım vs. ha tabii bu arada alışverişten, modadan da konuşulur ben de severim bunlardan konuşmayı ama 3 saatlik buluşmanın 2.5 saatini değil de 15-20 dakikasını bunlara ayırsak daha hoş olur sanki.
velhasıl kaliteli zaman geçirelim, yeni bir arkadaş grubumuz olsun diyorum.
yaş aralığı benim için hiç sorun değil (ben 20li yaşlarımın başındayım), hayatım boyunca benden büyüklerle de çok iyi anlaşmışımdır, benden küçüklerle de. önemli olan kendini bilen, saygılı insanlar olması.
bana bu duyurudan veya mesajla veya sözlükten (thewayside sözlük hesabım) ulaşabilirsiniz.
moderasyona rica: duyurum bir süre üstte kalabilir mi? böylelikle daha çok kişi görmüş olur, teşekkür ederim.
0
erkek istemiyorum. kız arkadaş grubum olsun istiyorum. zaten başımda duracak erkeğe de ihtiyacım yok.
0
Engel bir durum olmadıkça (iş-güç, hastalık, başka bir randevu, yetiştirilmesi gereken şeyler, tatil için şehir dışı, vb.) ben de gelirim. Örneğin, şu an hasta hasta yatıyorum, isterseniz bana gelin, bir çorba yapın. Evde püskevit var, ikram edebilirim :)
0
barbara, e ayda bir kere olacak zaten. hem herkes her buluşmaya gelmek zorunda değil ki canı istemeyen başka bir sefer katılır :)
0
haasjkdahjdh aahahhaha ben de diyorum "olloh olloh bütün örkök sondoklorom kız çıktoo" :D hepinizi biliyorum! göz açtırmam!! :p
0
Araya şu şekil girebilecek olan erkekler varsa bence medeni cesareti ve kendine güveni nedeniyle gelsin
www.youtube.com
www.youtube.com
0
olm duyurunun güzelliği insanların ihtiyacı olan konularda fikir alışverişi yapıp birbirlerinin istemedikleri taraflarını görmemeleri, yoksa o herkesin o niye böyle bu niye böyle dediği şeyleri herkez farkında olarak ya da olmayarak yapıyor, bence buluşsanız işin tadı kaçar
not: erkeğim
not: erkeğim
0
Sayınızı söyleyin, ona göre çiçek göndericem -_-
0
Yaparsınız, biz burada bi deneyelim, sonra sırayla Ankara-İzmir, sonra şehirler arası exchange programları :p Ben şahsen coco'yu görmeden ölmeyeceğime ant içtim :)
şu an bu başlık altında 10 kız 10 erkek gibi bir şey olduk sanırım. Ha gayret erkekler, geçeceksiniz bizi :p
şu an bu başlık altında 10 kız 10 erkek gibi bir şey olduk sanırım. Ha gayret erkekler, geçeceksiniz bizi :p
0
pilot bölge olarak istanbul'u seçtik. siz bir deneyin, sonra sıra ankara'da :))
0
ben de ben deee
önce sözlükteki gibi vatsap grubundan başlayabiliriz bence. anlaşamazsak kös kös oturup göz devirmek hoş olmuyo :)
önce sözlükteki gibi vatsap grubundan başlayabiliriz bence. anlaşamazsak kös kös oturup göz devirmek hoş olmuyo :)
0
10 tane kadın bir arada 2 saatten fazla sıkılmadan nasıl durabilir abi, imkanı yok bunun. hadi kadınlara özgü şeyler olsa tamam ama siyaset konuşmak, sohbet etmek diyorsunuz. bak bak, bi de dedikodu da yok demişler, hele hele hele!
çağırsanız gelmem, cehennem olur orası.
not: biliyorum biliyorum, beni çağıran da yok zaten taam mığ?!1
çağırsanız gelmem, cehennem olur orası.
not: biliyorum biliyorum, beni çağıran da yok zaten taam mığ?!1
0
ben de bir engel durumum olmazsa gelirim. zaten senle tanışmak istiyordum fraise :)
0
bence ekşi limon'da bir zirve oluştur. mekan, tarih ve saat belirle. kimin gelip gelmeyeceği belli olur en azından. duyurunu favoriledim, duruma göre ben de gelebilirim.
0
ayyhss gızlar toplaskası mı yapcaz canım yhaa. olur tabisi geliriz. sdaskdhgasdjdasda
(bkz: orayı yıkarlar)
(bkz: orayı yıkarlar)
0
koca koca adamlar neyin kafasını yaşıyorsunuz çok merak ediyorum. karışmıyorum o zaman eğlenin kendi kendinize.
@vejeteryan vampir, gel tabii gel gel. ben de seninle tanışmayı çok isterim.
@the silent enigma, limondaki zirve duyurularını sadece sözlük yazarları görebiliyor diye biliyorum ben? bir de zirve gibi değil de arkadaş grubuyla toplaşma gibi olsun istiyorum daha çok.
diger kızlar, akşam herkese tek tek mesaj atıp detaylıca konuşalım o halde? zaten herkesin herkesle anlaşma zorunluluğu yok. 3 kişi çok iyi anlaşır diğer 4 kişi daha iyi anlaşır vs. amaç yeni insanlar tanıyıp, yeni arkadaşlar edinmek. kimsenin de her buluşmaya gelmesi için gerilmesine gerek yok.
@vejeteryan vampir, gel tabii gel gel. ben de seninle tanışmayı çok isterim.
@the silent enigma, limondaki zirve duyurularını sadece sözlük yazarları görebiliyor diye biliyorum ben? bir de zirve gibi değil de arkadaş grubuyla toplaşma gibi olsun istiyorum daha çok.
diger kızlar, akşam herkese tek tek mesaj atıp detaylıca konuşalım o halde? zaten herkesin herkesle anlaşma zorunluluğu yok. 3 kişi çok iyi anlaşır diğer 4 kişi daha iyi anlaşır vs. amaç yeni insanlar tanıyıp, yeni arkadaşlar edinmek. kimsenin de her buluşmaya gelmesi için gerilmesine gerek yok.
0
Katılmak isterim de benim muhabbet sarmaz şimdi sizi, kart kaçarım birazcık :p İzmir olursa yaşı yaşınıza siyaseti başınıza uygun temsilci yollayabilirim -biliyonuz bende kız çok- biri buraların yabancısı değil, belki de tanıyorsunuzdur bir kısmısınız:)
0
Tarihler uyarsa istanbula gelebilirim, ama ankarada da varsa duyuru kadınları ankarada da olsun kesinlikle . Beni de yazın :)
0
Topluca mesajlaşabileceğimiz bir platformda konuşsak çok güzel olur tarih ssat belirleme açısından
0
herkesin regline denk gelirse görürsün XD (aklıma animesel dehşet sahneleri falan geldi, regl rage, catfight to death falan..)
abi kadınlar sıkılmadan saatlerce konuşabilir ya, erkekler de konuşabilir. şu kadın erkek gay biseksüel lezbiyen vs vs cinsel yönelim ve seksizm kafasını bırakın artık, yoksa ben kafanızı kırayım?!
fikir güzel aslında, ama benim yeni insanlarla tanışamama gibi sosyal sorunlarım var, rahatsız oluyorum çok -sizlerle alakası yok, eminim iyi insanlarsınızdır, öneri güzel zaten de, dediğim gibi sorunluyum, yani panik oluyorum ve geriliyorum falan, insanların yüzüne bakamıyorum ve konuşamıyorum haliyle ya da aşırı sinirleniyorum ve savunmada kalıyorum falan, o yüzden pas geçiyorum, kimseyi rahatsız etmeyeyim şimdi. zaten sokağa çıkmayı da sevmiyorum pek- ama buluşma yeri önerisi isterseniz söyleyebilirim, böyle rahat rahat gülüp, konuşulabilecek yerler biliyorum bir-iki.
abi kadınlar sıkılmadan saatlerce konuşabilir ya, erkekler de konuşabilir. şu kadın erkek gay biseksüel lezbiyen vs vs cinsel yönelim ve seksizm kafasını bırakın artık, yoksa ben kafanızı kırayım?!
fikir güzel aslında, ama benim yeni insanlarla tanışamama gibi sosyal sorunlarım var, rahatsız oluyorum çok -sizlerle alakası yok, eminim iyi insanlarsınızdır, öneri güzel zaten de, dediğim gibi sorunluyum, yani panik oluyorum ve geriliyorum falan, insanların yüzüne bakamıyorum ve konuşamıyorum haliyle ya da aşırı sinirleniyorum ve savunmada kalıyorum falan, o yüzden pas geçiyorum, kimseyi rahatsız etmeyeyim şimdi. zaten sokağa çıkmayı da sevmiyorum pek- ama buluşma yeri önerisi isterseniz söyleyebilirim, böyle rahat rahat gülüp, konuşulabilecek yerler biliyorum bir-iki.
0
pasp, estağfurullah ne rahatsızlığı. önerin varsa sen de geleceksin :) muhabbet sarmayan istediği bahaneyle ayrılabilir zaten, darılmaca gücenmece yok :) ama senin şu olayını yenmen açısından süper bi deneyim olabilir bak, bi arkadaşa bakıp çıkarsın istersen hemen :)
0
@pasp, pandispanyaya katılıyorum bu durumunu aşmak için bir adım olabilir gelmelisin bence de.
0
@pasp Az muhabbetim olan veya hiç tanımadığım kişilerle buluşunca ve kişi sayısı iki-üç falansa ben de ilk an ve bir süre öyle oluyorum. "Karşımdaki insan, insanlarla ne konuşuluyordu. İlk söyleyeceğim "merhaba", bundan sonrası nedir. Evlere dağılsak ya" diye kalabiliyorum. Ama ortamda çok kişi olacak. Biri konuşmazsa diğeri konuşur, oradan bir konu, buradan başka konu açılır. İp atlar gibi ip sallandıkça atlamak için geçen eksik olmaz nasıl olsa. Bir noktadan sonra bakmışsın ipi sen sallıyorsun. Olmadı, baktım geriliyorsun, elime mi yapışır, seninle birlikte gerilirim ben de, yalnız kalmazsın. Oooh, karşılıklı şöööyle geriliriz.
0
yok ya ama çok çok teşekkür ederim gaza getirenlere. belki ilerde bir gün.. dımdım dırıdımdım :)
0
bu cok iyi fikirmis, duyurunun tozlu sayfalarına karısıp gitcek mi simdi?
0
@yarisiyenmisoje, moderatorlere tek tek mesaj attim sabitlenmesi icin ama hicbiri beni iplemedi :)
0
Ben de tam bu aralar "benim niye kız arkadaş grubum yok" diye ağlıyordum. Ben de ben de.
0
wu-huu en azından zirvelere kız düşürmeye gelip beceremeyince arkadaşlıktan çıkaran tiplerden olmayacak.
+1 olarak evimi de ortaya koyuyorum. isteyen erken gelir birlikte hazırlık yaparız, isteyen bulaşığa yardım eder :) gece kalmak isteyenlerle de picamalarımızla yastık savaşı yapıp film izleriz :P
bi de benim sevdiğim duyurucuların çoğu (yesilimtrak, buzbebek, celestial v.b.) izmirde, diğer şehirdekiler de gelmek isterlerse kalabilirler istedikleri kadar. kızlar zirvesinin izmir ayağı olursa yine katılmak isterim.
kayseri zirvesine de katılırım (sanki kaç kişi varsa).
edit öneri: vatsaptan ziyade facebook gizli grubu daha mantıklı olabilir.
+1 olarak evimi de ortaya koyuyorum. isteyen erken gelir birlikte hazırlık yaparız, isteyen bulaşığa yardım eder :) gece kalmak isteyenlerle de picamalarımızla yastık savaşı yapıp film izleriz :P
bi de benim sevdiğim duyurucuların çoğu (yesilimtrak, buzbebek, celestial v.b.) izmirde, diğer şehirdekiler de gelmek isterlerse kalabilirler istedikleri kadar. kızlar zirvesinin izmir ayağı olursa yine katılmak isterim.
kayseri zirvesine de katılırım (sanki kaç kişi varsa).
edit öneri: vatsaptan ziyade facebook gizli grubu daha mantıklı olabilir.
0
@seksen9 daha dün konuştuk hemen toplanın istanbullular :/ iş durumlarında dolayı şimdilik benim istanbul taraflarına gelmem zor, temmuz ortası denk getirebilirim ama tarihe göre hadi bakalım ^^
İstanbul pilot bölge olsun sonra İzmir yapalım madem.
İstanbul pilot bölge olsun sonra İzmir yapalım madem.
0
bence herkes kendini tanıtır ilk buluşmada. adım şu yaşım şu işim şu gibi. zaten sonra da dağılırız asdgkhff. yok ya muhabbet edilir bence baya:)
0
aşk olsun yesiiiil gelsem haber vermem mi? tek boşluğumda sivastan bi arkadaş geldi onu da izmire gitmeye ikna edemedim.
ağustos sonrası izmir zirvelerine +1im zaten. okuyom da ben.
ağustos sonrası izmir zirvelerine +1im zaten. okuyom da ben.
0
baradiel
Arkadaşlar soru başlıkta olduğu gibi. İnternette hiç yararlı bir fikir yok. Ekşide başlığı bile yok. Bir yardım etseniz.
Arkadaşlar soru başlıkta olduğu gibi. İnternette hiç yararlı bir fikir yok. Ekşide başlığı bile yok. Bir yardım etseniz.
0
her seyin nanosunu reaksiyon parametrelerini degistirerek basarabilecegin gibi bunu da yapabilirsin. graphene layer'lardan falan mi bahsediyosun mesela karbon nanotüplerden falan mi? Bunlari üretmenin türlü türlü yöntemi var, genelde chemical vapor deposition falan kullanilabilir. coook genel bir soru sormussun.
0
internette nasıl yararlı bir fikir olmaz? muhakkak vardır. doğru anahtar kelimelerle aramamışsındır. bak:
carbon nanotube: en.wikipedia.org
karbon nanotopların özel adı var ama ingilizce olarak girseydin çıkardı misal. bunlara "fullerene" denir, bak ben carbon nano balls olarak girdim, şunlar çıktı:
en.wikipedia.org
www.nanotech-now.com (bucky ball da deniyor ama genelde fullerene diye adlandırıyoruz derslerde falan)
ha, ingilizcen yoksa da, direk karbon nanotüp diye aratınca bir sürü türkçe site çıkıyor. ayrıca ekşide başlığı da var.
nano karbon diye aratınca da bir sürü şey çıkıyor ki? sen neden bulamadın acaba? aratamadın mı yoksa yanlış mı arattın? belki de internetin bile arızalanmış olabilir o sırada? çünkü bulunması en kolay konu bu.
not: bu arada, ben en ama en kaba hallerini verdim burada, arasan neler neler çıkar? ilk çıkan sonuçlar yani bunlar, wikipedia bile çoğu zaman basit de olsa güzel fikirler verir. tabi derin araştıracaksan databaselere bakmanı öneririm. sciencedirect gibi.
carbon nanotube: en.wikipedia.org
karbon nanotopların özel adı var ama ingilizce olarak girseydin çıkardı misal. bunlara "fullerene" denir, bak ben carbon nano balls olarak girdim, şunlar çıktı:
en.wikipedia.org
www.nanotech-now.com (bucky ball da deniyor ama genelde fullerene diye adlandırıyoruz derslerde falan)
ha, ingilizcen yoksa da, direk karbon nanotüp diye aratınca bir sürü türkçe site çıkıyor. ayrıca ekşide başlığı da var.
nano karbon diye aratınca da bir sürü şey çıkıyor ki? sen neden bulamadın acaba? aratamadın mı yoksa yanlış mı arattın? belki de internetin bile arızalanmış olabilir o sırada? çünkü bulunması en kolay konu bu.
not: bu arada, ben en ama en kaba hallerini verdim burada, arasan neler neler çıkar? ilk çıkan sonuçlar yani bunlar, wikipedia bile çoğu zaman basit de olsa güzel fikirler verir. tabi derin araştıracaksan databaselere bakmanı öneririm. sciencedirect gibi.
0
ay nov kung fu
Bıkdım. Yaşıtlarıma bakıyorum, çalışırlarken kimse de "hııı pek gençsin" demiyor. Ben kiminle iş yapmaya çalışsam önce rüştümü ispat etmem gerekiyor. "Beyfendi ben miyendisim -_-" ya da "ehehe o kadar da yeni sayılmam bu işte" muhabbetleri yapmak zorunda kalmadığım insan çok nadir. Şantiyede çalıştı
Bıkdım.
Yaşıtlarıma bakıyorum, çalışırlarken kimse de "hııı pek gençsin" demiyor.
Ben kiminle iş yapmaya çalışsam önce rüştümü ispat etmem gerekiyor. "Beyfendi ben miyendisim -_-" ya da "ehehe o kadar da yeni sayılmam bu işte" muhabbetleri yapmak zorunda kalmadığım insan çok nadir. Şantiyede çalıştığım dönemde ustalar lise stajyeri sanmış ilk başta mesela. (şantiyede ne lise stajyeri bilmiyorum.)
Saçlar uzun kıvırcık, dalgalı yapıyorum. Ten soluk beyaz, kahve tonlarda makyaj yapıyorum. Gömlek, pantolon, topuklu giyiyorum. Takı, çanta her şey tamam. Yine de kurtulamıyorum. Tamam zaten 35 yaşında değilim ama 25im; küçüleyim de cebinize gireyim.
Kimlik sorulmasına alıştım da sanayici adama önden kimliğimi uzatacak halim yok iş yaparken. Bir çözüm bulmam gerekiyor.
Numarasız gözlük mü taksam naapsam tipim yaşıma yakınsar a dostlar? :')
Ben nerde yanlış yapıyorum?
edit: İlk "kıymetini bil" diyene 1 litre ab-ı hayat hediye ediyorum.
Yaşıtlarıma bakıyorum, çalışırlarken kimse de "hııı pek gençsin" demiyor.
Ben kiminle iş yapmaya çalışsam önce rüştümü ispat etmem gerekiyor. "Beyfendi ben miyendisim -_-" ya da "ehehe o kadar da yeni sayılmam bu işte" muhabbetleri yapmak zorunda kalmadığım insan çok nadir. Şantiyede çalıştığım dönemde ustalar lise stajyeri sanmış ilk başta mesela. (şantiyede ne lise stajyeri bilmiyorum.)
Saçlar uzun kıvırcık, dalgalı yapıyorum. Ten soluk beyaz, kahve tonlarda makyaj yapıyorum. Gömlek, pantolon, topuklu giyiyorum. Takı, çanta her şey tamam. Yine de kurtulamıyorum. Tamam zaten 35 yaşında değilim ama 25im; küçüleyim de cebinize gireyim.
Kimlik sorulmasına alıştım da sanayici adama önden kimliğimi uzatacak halim yok iş yaparken. Bir çözüm bulmam gerekiyor.
Numarasız gözlük mü taksam naapsam tipim yaşıma yakınsar a dostlar? :')
Ben nerde yanlış yapıyorum?
edit: İlk "kıymetini bil" diyene 1 litre ab-ı hayat hediye ediyorum.
0
sakal falan bırak diyecektim ki makyaj demişsin. aslında iyi bişey de işte şantiye demişsin. suratına kırışık makyajı yap bari
0
Bunun için cidden yapacak bir şey yok, en fazla saçını sarıya boyatabilirsin, sarı saç bir nebze daha büyük gösteriyor. İş hayatında sıkıntı gerçekten ama alışıyor insan, minyonsan hele bir de kaç yaşına gelirsen gel hep küçük duracaksın.
0
rus genlerine sahip olma ihtimalin var mı?
ya da votkaya aban
ruslar belli yaştan sonra çabuk göçüyorlar biliyorsun :)
ya da votkaya aban
ruslar belli yaştan sonra çabuk göçüyorlar biliyorsun :)
0
Yanlış anlaşıldım. Önceden şantiyede çalışıyordum. Şu an kendi işimi yapmaya başladım ve küçük göstermek ciddi sorun teşkil edebiliyor ciddiye alınma konusunda.
Biraz konuştuktan sonra bu düzeliyor ama tanıştığımda saygısızlık, laubalilik görünce ben sinirleniyorum. İş zora giriyor. :/
Biraz konuştuktan sonra bu düzeliyor ama tanıştığımda saygısızlık, laubalilik görünce ben sinirleniyorum. İş zora giriyor. :/
0
25 yaşındasın, yani zaten küçüksün. küçük göstermesen bile küçüksün.
ister 25 ol ister 35 laubalilik yapılıyorsa bunun yaşla değil karakterle alakası var, daha düzgün insanlara tanışmanı dilerim.
ne yapabilirim sorusuna gelince kesinlikle sarıya boyat ,veya kızıl-kahveli filan tonlara boyat, düz fönlü kullan saçlarını otomatik olark büyürsün.
31 yaşındayım apartmandakiler üniversiteliyim sanıyor- üstelik evden çıkmıyorum nasıl okul okuduğumu düşünüyorlar bilmiyorum. insanları fazla ciddiye alma herkes bişeyler düşünüyor işte.
ister 25 ol ister 35 laubalilik yapılıyorsa bunun yaşla değil karakterle alakası var, daha düzgün insanlara tanışmanı dilerim.
ne yapabilirim sorusuna gelince kesinlikle sarıya boyat ,veya kızıl-kahveli filan tonlara boyat, düz fönlü kullan saçlarını otomatik olark büyürsün.
31 yaşındayım apartmandakiler üniversiteliyim sanıyor- üstelik evden çıkmıyorum nasıl okul okuduğumu düşünüyorlar bilmiyorum. insanları fazla ciddiye alma herkes bişeyler düşünüyor işte.
0
Ben genc yastayim, yasi cok buyuk olup benim yaslarda gosterenlere gipta ediyoruum. Yasim ilerleyince genc gostermemekten korkuyorum. Buyuk gostermek istemiyorum. Stajyer degilde santiye sefi oldugunu soylediginde karsi taraf rahatsizlik duyar zaten biraz. Sen niye sikinti yapiyorsun ki?
Edit: Kizila boyatmayi dusundun mu? Hem cekici hem olgun gozukursun.
Edit: Kizila boyatmayi dusundun mu? Hem cekici hem olgun gozukursun.
0
çok takma beni de stajın ilk günü liseli sanmışlar ama sonra olmadığımı öğrendiler. daha öncede öss için dersaneye kayda gittiğimizde beni sbs için geldim sanmışlardı. ilk başlarda takıyordum artık alıştım...
0
28'im -hatta 9'um- lisans hazırlık öğrencileri çıkma teklif ettiler -bir değil bir kaç kere -_- - lan dedim, mature mı seviosunuz milf mi seviyosunuz?! onlarla aynı sınıfım sanmışlar :(
hakkaten kıymetini bil şlsdkaikda ya ben seni şundan dolayı çok iyi anlıyorum: millet kaale almıyor. deneyimin yok falan sanıyor. aslında işinde iyi de olsan, bazıları da kıskançlık duyduğundan itin götüne sokmaya çalışıyor -var böyle kadınlar, mesela 35lik bir arkadaşım var, kız -kız dememin nedeni de, o yaşına rağmen 15 yaşında gibi davranması, o da saçma ve yorucu mesela çevresi için. hayır 15 yaşın güzelliğini yaşatsa bişi demicem, içtiği çayın içine elini sokup milletin üstüne serpiyor, sınava kağıtlarını rezil ediyor. ben 15 yaşında dahi olsam yapmam.. neyse- yani sen millete aldırma, öyle gözlük, saç boyama işine de girme. çalıştığın yerde zaten olması gerektiği gibi davranıyorsundur, geri kalanı senin sorunun değil. laubali davranmaya, seni küçük görmeye çalışan olursa da, mesafeni koy, haddini bilmesini sağla. bir de, hakkaten küçüksün, bir de minyon tipliysen yapacağın tek şey kendini kasmadan, aşırı ciddiyet de göstermeden -milleti de sıkmayalım şimdi- sorumluluk sahibi, özgüvenli bir duruş sergilemen. dediğim gibi, kalanı senin problemin değil. tabi ki de sanayici adama kimlik gösterecek değilsin, ama dış görünüş avantaj olduğu kadar da handikap, ve ilk etapta hep bu ön plandadır. yaptığın işle, sorumluluk alıyor olmanla, yaşının insanı olduğunu zaten gösterirsin, ama sonraki aşamalarda tabi. bu da dediğim gibi karşı tarafın sorunu, senin değil.
ha bu arada, sarı saç hakkaten büyük gösterir, bir arkadaşım sırf bu yüzden yapıyordu, ama onun da yüzü o kadar minyondu ki, bildiğin gene liseli tiki gibi duruyordu, gene kimse inanmıyordu, gene kimse inanmıyordu. o yüzden saçı, """""sakalı""""" salla gitsin :D bu arada sakala koptum saldkjslaşdjklsşkdjasd
hakkaten kıymetini bil şlsdkaikda ya ben seni şundan dolayı çok iyi anlıyorum: millet kaale almıyor. deneyimin yok falan sanıyor. aslında işinde iyi de olsan, bazıları da kıskançlık duyduğundan itin götüne sokmaya çalışıyor -var böyle kadınlar, mesela 35lik bir arkadaşım var, kız -kız dememin nedeni de, o yaşına rağmen 15 yaşında gibi davranması, o da saçma ve yorucu mesela çevresi için. hayır 15 yaşın güzelliğini yaşatsa bişi demicem, içtiği çayın içine elini sokup milletin üstüne serpiyor, sınava kağıtlarını rezil ediyor. ben 15 yaşında dahi olsam yapmam.. neyse- yani sen millete aldırma, öyle gözlük, saç boyama işine de girme. çalıştığın yerde zaten olması gerektiği gibi davranıyorsundur, geri kalanı senin sorunun değil. laubali davranmaya, seni küçük görmeye çalışan olursa da, mesafeni koy, haddini bilmesini sağla. bir de, hakkaten küçüksün, bir de minyon tipliysen yapacağın tek şey kendini kasmadan, aşırı ciddiyet de göstermeden -milleti de sıkmayalım şimdi- sorumluluk sahibi, özgüvenli bir duruş sergilemen. dediğim gibi, kalanı senin problemin değil. tabi ki de sanayici adama kimlik gösterecek değilsin, ama dış görünüş avantaj olduğu kadar da handikap, ve ilk etapta hep bu ön plandadır. yaptığın işle, sorumluluk alıyor olmanla, yaşının insanı olduğunu zaten gösterirsin, ama sonraki aşamalarda tabi. bu da dediğim gibi karşı tarafın sorunu, senin değil.
ha bu arada, sarı saç hakkaten büyük gösterir, bir arkadaşım sırf bu yüzden yapıyordu, ama onun da yüzü o kadar minyondu ki, bildiğin gene liseli tiki gibi duruyordu, gene kimse inanmıyordu, gene kimse inanmıyordu. o yüzden saçı, """""sakalı""""" salla gitsin :D bu arada sakala koptum saldkjslaşdjklsşkdjasd
0
bende 28 im ama yaşım genelde 18-20 tahmin ediliyor. hatta geçen yıl yani 27 iken babamın tükkana gittim. saç fönlü eyeliner ruj-allık makyaj full, öyle cicili bicili tişört neyin de yok üstümde.(ee 2. üniyi okuyorum ondan okul muhabbeti döndü,ben 3. sınıf deyince 22 falan sanır diye düşündüm,ikinci üni olduğunu düşünmez dedim içimden ) babamın misafiri kaça gidiyon diye sordu 3. sınıf diyince lise 3 sandı. o zaman dedim kendi kendime" demekki makyaj saç baş 2-3 yaş oyanatıyor" diye. sanırım yüzümüzdeki kemik yapısından falan kaynaklı. çok keskin yüz hatlarım yok ondan mı diye düşünürüm hep.
0
Bu sorunu bir yere yaz, 10 sene sonra oku. Sonra kendine küfredersin.
0
Ben de yaklaşık 13 yaşımdan beri hep bi 3-4 yaş büyük sanılmaktan yoruldum. Yaklaşık 15 yaşımdan beri de hiçbi bara, konsere girmekte sorun yaşamadım ama bence kıymetini bil :D she was my baby de gelir şimdi. mesela o 10 yaş filan büyük duruyo; o ne yapsın? :D o yüzen şükret bence, elbet bi gün "büyük" göstereceksin.
0
25 yaşındaki bir insan iş hayatı için çok küçüktür. Gençlerin yoğun çalıştığı sektörlerde belki tecrübeli görülebilirsiniz ama şantiye dediğinize göre inşaat sektöründesiniz. Ben de benzer bir sektördeyim yaşım büyük ve buralarda 25 yaşındaki elemanlar pek ciddiye alınmaz.
0
Şantiyede çalışmıyorum. Şantiye yok. Eskidendi o. :')
Gidip insanlara sunum yapıp işimi anlatıyorum, yatırımcı buluyorum vs.
Tek isteğim her yeni tanıştığım insanla olan yaş muhabbetinden kurtulmak. Kendimle bir derdim olduğundan değil.
Gidip insanlara sunum yapıp işimi anlatıyorum, yatırımcı buluyorum vs.
Tek isteğim her yeni tanıştığım insanla olan yaş muhabbetinden kurtulmak. Kendimle bir derdim olduğundan değil.
0
genç gösterdiğinize göre ya zayıfsınız ya da boyunuz kısa. boy kısalığına yapacak bir şey yok topukluya devam. kilo almaya çalışın bence kilo insanı yaşlandıran bir şey. bir de saçı sarıya boyamak da bir alternatif. normalde kumral olan ne kadar arkadaşım varsa saçlarını sarıya boyattıklarında daha olgun duruyorlar.
0
i was me but now he s gone
oldu mu aranızda? store'da çalışmak için gideceğim.giderken ne giyeyim hiç emin olamadım. orada çalışan bi arkadaşıma sordum, kot-tişört git işe geleceğin gibi dedi ama şey yapamadım.bi de buyaka'daymış galiba yerleri, doğru mudur?
oldu mu aranızda? store'da çalışmak için gideceğim.
giderken ne giyeyim hiç emin olamadım. orada çalışan bi arkadaşıma sordum, kot-tişört git işe geleceğin gibi dedi ama şey yapamadım.
bi de buyaka'daymış galiba yerleri, doğru mudur?
giderken ne giyeyim hiç emin olamadım. orada çalışan bi arkadaşıma sordum, kot-tişört git işe geleceğin gibi dedi ama şey yapamadım.
bi de buyaka'daymış galiba yerleri, doğru mudur?
0
bildiğim kadarıyla ofisleri buyakada, store zorlu centerda.
bence de kot tşort gidebilirsin. yani yırtık gibi kot olmasın da, normal kot normal tşort işte.
bence de kot tşort gidebilirsin. yani yırtık gibi kot olmasın da, normal kot normal tşort işte.
0
aynen kot tşört. zaten sempatik, güler yüzlü insan arıyorlar. düzgün temiz kot ve gömlek şeklinde de olabilir.
0
canvas pantolon ve gomlek giy yine de sen. gorusmeyi ciddiye aldigini gostermis olursun. kravat takma ama.
0
x daemon +1, çok da kot tavsiye etmem. ama canvas pantolon + çok ciddi olmayan ama kutsalbok'unki gibi ciddiyetsiz birşeyle de gitme -bu arada buna deli gibi güldüm :D sağolasın kutsalbok.. -
0
bi' sey soyliyebilir miyim.
eger bu ise o kadar ihtiyaciz yoksa sizin icin acil kan degilse cidden oyle bir tsirtle gitsenize.
yani belki ters teper.
oz guvenize hayran kalirlar falan olamaz mi.
hem bu arada o storelara cok garip insnalar geliyormus
mouse pil takmadigi icin calismayan biri bana bozuk mal sattiniz diye saatlerce kafa yiyebiliyormus.
eger bu ise o kadar ihtiyaciz yoksa sizin icin acil kan degilse cidden oyle bir tsirtle gitsenize.
yani belki ters teper.
oz guvenize hayran kalirlar falan olamaz mi.
hem bu arada o storelara cok garip insnalar geliyormus
mouse pil takmadigi icin calismayan biri bana bozuk mal sattiniz diye saatlerce kafa yiyebiliyormus.
0
advice duck
çok mu apaçice sizce? Ben olmayabilir diye düşünüyorum ama hangi tip şağka nasıl olur pek aklıma getiremedim. Böyle güzel olduğunu düşündüğünüz örnekler varsa aklınızda buyrun burdan.bence çok apaçice tarzı yorumlarınız varsa da esirgemenize gerek yok. fikirleri paylaşalım burda işte.edit: soruyu ge
çok mu apaçice sizce? Ben olmayabilir diye düşünüyorum ama hangi tip şağka nasıl olur pek aklıma getiremedim. Böyle güzel olduğunu düşündüğünüz örnekler varsa aklınızda buyrun burdan.
bence çok apaçice tarzı yorumlarınız varsa da esirgemenize gerek yok. fikirleri paylaşalım burda işte.
edit: soruyu genel olarak düşünelim. tüm ortamları düşünebiliriz. normalde iş ortamında böyle gezilecek değil tabi ama işte özel bir okazyon olsun ya da önemli bir an böyle gitmek hem ciddiyet hem şıklık açısından nasıl değerlendirilir diye düşünelim. sınav başlamıştır arkadaşlar.
bence çok apaçice tarzı yorumlarınız varsa da esirgemenize gerek yok. fikirleri paylaşalım burda işte.
edit: soruyu genel olarak düşünelim. tüm ortamları düşünebiliriz. normalde iş ortamında böyle gezilecek değil tabi ama işte özel bir okazyon olsun ya da önemli bir an böyle gitmek hem ciddiyet hem şıklık açısından nasıl değerlendirilir diye düşünelim. sınav başlamıştır arkadaşlar.
0
apaçilik ile ne alakası var.
melon veya fötr şapka çok da güzel olur takım elbise ile. bence ortamın da pek onemi yok eğer takım elbise giyilecek bir yerse şapka da takılır. (iç mekanda şapkayı çıkarmak şartıyla)
orneklerle geleceğim.
melon veya fötr şapka çok da güzel olur takım elbise ile. bence ortamın da pek onemi yok eğer takım elbise giyilecek bir yerse şapka da takılır. (iç mekanda şapkayı çıkarmak şartıyla)
orneklerle geleceğim.
0
melon şapkanın bence olayı siyah, hiç başka renge alternatiflere bulaşma. klasikten şaşma melon şapkada.
i.posta.com.tr
(bildiğimiz rene magritte şapkası veya charlie chaplin) miss
fötr şapkada ise alternatiflere de başvurulabilir. baska garipsememk alışmak adına bunun gibi düz bir modelle başlanabilir.
www.captown.net
ama zamanla renklendirmeni, farklı alternatiflere bakmanı tavsiye ederim.
bir de herşeyden once yüzüne en iyi oturacak şapka şeklini bul. fotr şapkalarda modeller arası farklılık oluyor.
i.posta.com.tr
(bildiğimiz rene magritte şapkası veya charlie chaplin) miss
fötr şapkada ise alternatiflere de başvurulabilir. baska garipsememk alışmak adına bunun gibi düz bir modelle başlanabilir.
www.captown.net
ama zamanla renklendirmeni, farklı alternatiflere bakmanı tavsiye ederim.
bir de herşeyden once yüzüne en iyi oturacak şapka şeklini bul. fotr şapkalarda modeller arası farklılık oluyor.
0
çok teşekkür ederim şuana kadar, özellikle @nwnd sana :) peki hazır bu kadar bilgili olarak bulmuşken sizi sorayım nerde bulabilirim şekil ve ebat olarak en fazla çeşitliliğin bulunabileceği bir yeri. istanbul/ankara/internet öncelik sıralaması yaparsak. çok teşekkürler bir kez daha :)
0
gangster gibi?
yani tabii ki gangster gibi dediğim o dönemin giyinişi ama, dikkat etmezsen italyan mafyasına benzemen işten bile değil.
yani tabii ki gangster gibi dediğim o dönemin giyinişi ama, dikkat etmezsen italyan mafyasına benzemen işten bile değil.
0
yazın panama daha iyi bir seçim bence. hele ki yazlık bir yerde, açık renk, pastel takımlarla, pantolon-blazerla.
0
nerde bulabileceğinizi bilmiyorum. (yurtdışındayım)
istanbulda istiklalde eski bir şapkacı olmalı diye hatırlıyorum, ama modelleri belki ağır kaçabilir. bir de istinye parktaydı sanırım sırf şapka satan bir dükkan gozume çarpmıştı.
osmanbey ve nışantaşı taraflarında da bulunabilir dolanmak lazım. veya biraz google amca ile muhabbet etmek gerekiyor.
bence en azından ilk şapkanızı denemeden internet üzerinden almayın derim.
bu arada italyan mafyası moduna sokabilecek detay şapkadaki kalın kuşak, bir de saten oldu mu tam mafya moduna dönme ihtimali var.
rica ederim bu arada.
istanbulda istiklalde eski bir şapkacı olmalı diye hatırlıyorum, ama modelleri belki ağır kaçabilir. bir de istinye parktaydı sanırım sırf şapka satan bir dükkan gozume çarpmıştı.
osmanbey ve nışantaşı taraflarında da bulunabilir dolanmak lazım. veya biraz google amca ile muhabbet etmek gerekiyor.
bence en azından ilk şapkanızı denemeden internet üzerinden almayın derim.
bu arada italyan mafyası moduna sokabilecek detay şapkadaki kalın kuşak, bir de saten oldu mu tam mafya moduna dönme ihtimali var.
rica ederim bu arada.
0
bulunacak yer olarak, babamın eminönü'nde bir şapkacısı var, sorarım ona tekrar şimdi tam hatırlamıyorum yerini, ama şapkalarını yıllardır oradan alır, fötr ya da kasket takar -mevsimine göre kalın kumaştan ya da hasırdan olacak şekilde alır- takım elbisenin üstüne de giydiği olur, keten pantolon-yelek olacak şekilde daha günlük takımları var, gene şık ama günlük, onlarda kullandığı olur -şapkaları babam seçer ama kıyafetlerini genelde annem seçiyor, ehuheuheue- neyse, kardeşim de mesela fötr takar ama o biraz hipster takılıyor, ceket-tişört-kot-converse'in üstüne fötr takar -tam hipster taaaammmm!!- gerçi aynı haltı ben de yiyorum ama neyse ki erkek değilim ehuehuehue :D benim fötr şapkam da var -ama bandı çiçekli tabi :D - hasır şapkalarım da var, bir dolu şapkam var aslında, farklı kıyafetlerle çok rahat kombinleyebilirsin. ayrıca vücudun ve tipin kaldırıyorsa, mafyozö bir halin olmaz takımla falan kullandığında. biraz deneyerek ayarlamak lazım yani (bkz: ayarlayın bu işleri) :D
0
osuruklu
su asagidaki diller harici bir sarki onerir misiniz? tesekkurler hepinize.ingilizcefransizcaalmancaispanyolcaitalyancabulgarcajaponcaarapcaazericeekleme: farsca sarki da biliyorum.
su asagidaki diller harici bir sarki onerir misiniz? tesekkurler hepinize.
ingilizce
fransizca
almanca
ispanyolca
italyanca
bulgarca
japonca
arapca
azerice
ekleme: farsca sarki da biliyorum.
ingilizce
fransizca
almanca
ispanyolca
italyanca
bulgarca
japonca
arapca
azerice
ekleme: farsca sarki da biliyorum.
0
Yunanca:
www.youtube.com
En sevdiğim şarkılardan bir tanesidir. Latin alfabesiyle sözleri şöyle:
Ta lefta moy ola dinw gia ena tango
ki ena aggigma soy katw apo to trapezi
Adiafora trigyrw moy na koitw
Sto gymno laimo moy to xeri soy na paizei
Ta lefta moy ola dinw gia mia bradia
gia romantikes figoyres panw sthn pista
Na paramerizoyn oloi apo th fwtia
poy tha stelnei to kormi mas sto prima bista
Ta lefta moy ola dinw gia mia zhmia
poy tha kanei anw katw thn logikh soy
thelei trela h zwh mas kai nostimia
ama thes na breis tis pyles toy paradeisoy
Mia gynaika enas antras ki enas theos
enas erwtas theos na mas shmadeyei
Na soy dinw ta filia stwn keriwn to fws
kai na pairnw ayta poy o noys as apagoreyei
İngilizce anlamı da şöyle:
All my money I'd give for one tango
and one touch from you under the table
Casually looking around me
For your hand playing on my bare neck
All my money I'd give for one night
for romantic figures on the dance floor
everyone else pushed aside by the fire
that our bodies will be sending out to the treble Vista
All my money I'd give for one harm
that will turn your logic inside out.
Our lives need craze and gusto
if you want to find the gates of paradise.
One woman, one man, and one God
a God to mark us with a=one romance*
That I may give you kisses in the candle's light
taking the things that the mind may forbid.
www.youtube.com
En sevdiğim şarkılardan bir tanesidir. Latin alfabesiyle sözleri şöyle:
Ta lefta moy ola dinw gia ena tango
ki ena aggigma soy katw apo to trapezi
Adiafora trigyrw moy na koitw
Sto gymno laimo moy to xeri soy na paizei
Ta lefta moy ola dinw gia mia bradia
gia romantikes figoyres panw sthn pista
Na paramerizoyn oloi apo th fwtia
poy tha stelnei to kormi mas sto prima bista
Ta lefta moy ola dinw gia mia zhmia
poy tha kanei anw katw thn logikh soy
thelei trela h zwh mas kai nostimia
ama thes na breis tis pyles toy paradeisoy
Mia gynaika enas antras ki enas theos
enas erwtas theos na mas shmadeyei
Na soy dinw ta filia stwn keriwn to fws
kai na pairnw ayta poy o noys as apagoreyei
İngilizce anlamı da şöyle:
All my money I'd give for one tango
and one touch from you under the table
Casually looking around me
For your hand playing on my bare neck
All my money I'd give for one night
for romantic figures on the dance floor
everyone else pushed aside by the fire
that our bodies will be sending out to the treble Vista
All my money I'd give for one harm
that will turn your logic inside out.
Our lives need craze and gusto
if you want to find the gates of paradise.
One woman, one man, and one God
a God to mark us with a=one romance*
That I may give you kisses in the candle's light
taking the things that the mind may forbid.
0
ederlezi'yi ezberlesene kafadan -romanca olanını- -keşke senin gibi olabilsem! :( -
0
isveççe öğren mesela : hakan vreskala - blocket
www.youtube.com
korece öğren mesela: güzel bir şarkı biliyorum ama kore harfleriyle yazılmış olduğu için youtube'da nasıl bulurum bilmiyorum.
ladino'ca öğren: yanlış bilmiyorsam bu ladino dilinde idi judia - mor karbasi
www.youtube.com
olmayan bir dilde öğren: sanomi - urban trad
www.youtube.com
fince öğren. alexandre rybak ya da strativarious'un güzel parçaları var eşlik edilesi
www.youtube.com
korece öğren mesela: güzel bir şarkı biliyorum ama kore harfleriyle yazılmış olduğu için youtube'da nasıl bulurum bilmiyorum.
ladino'ca öğren: yanlış bilmiyorsam bu ladino dilinde idi judia - mor karbasi
www.youtube.com
olmayan bir dilde öğren: sanomi - urban trad
www.youtube.com
fince öğren. alexandre rybak ya da strativarious'un güzel parçaları var eşlik edilesi
0
@merhaba: zaten arapca sarkilardan bazilari da bahsettigin tarzda :) fransizca arapca karisik.
0
rusça - kalinka var..
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya!
Akh, pod sosnoyu, pod zelenoyu,
Spat' polozhite vy menya!
Ay-lyuli, lyuli, ay-lyuli, lyuli,
Spat' polozhite vy menya.
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya!
Akh, sosyonushka ty zyelyenaya,
Nye shumi ty nado mnoy!
Ay-lyuli, lyuli, ay-lyuli, lyuli,
Nye shumi ty nado mnoy!
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya!
Akh, krasavitsa, dusha-dyevitsa,
Polyubi zhe ty menya!
Ay-lyuli, lyuli, ay-lyuli, lyuli,
Polyubi zhe ty menya!
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya!
Akh, pod sosnoyu, pod zelenoyu,
Spat' polozhite vy menya!
Ay-lyuli, lyuli, ay-lyuli, lyuli,
Spat' polozhite vy menya.
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya!
Akh, sosyonushka ty zyelyenaya,
Nye shumi ty nado mnoy!
Ay-lyuli, lyuli, ay-lyuli, lyuli,
Nye shumi ty nado mnoy!
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya!
Akh, krasavitsa, dusha-dyevitsa,
Polyubi zhe ty menya!
Ay-lyuli, lyuli, ay-lyuli, lyuli,
Polyubi zhe ty menya!
Kalinka, kalinka, kalinka moya!
V sadu yagoda malinka, malinka moya
0
alice practice
yüksek lisans yapmak istiyorum ama bu konuda hiç bir bilgim yok. bi ALES e girmek lazım sanırım, başka hangi sınavlara giriliyor, nasıl başvuruluyor, 9 eylül ün kendi sitesine baktım ama başvuru tarihleri falan bulamadım.9 eylül üniversitesinde özel hukuk dalında yüksek lisans yapmış olan var mı?
yüksek lisans yapmak istiyorum ama bu konuda hiç bir bilgim yok. bi ALES e girmek lazım sanırım, başka hangi sınavlara giriliyor, nasıl başvuruluyor, 9 eylül ün kendi sitesine baktım ama başvuru tarihleri falan bulamadım.
9 eylül üniversitesinde özel hukuk dalında yüksek lisans yapmış olan var mı?
9 eylül üniversitesinde özel hukuk dalında yüksek lisans yapmış olan var mı?
0
Bir de ingilizce gerekiyor. Enstitünün sitesinde kabul edilecek puanlar yazar.
0
Dokuz Eylül Üniversitesi'nin internet sitesi ile bit pazarı arasında çok fark olmadığı için bulamamanız normal. Şu linke bakabilirsiniz. www.sbe.deu.edu.tr
0
eğer erkeksen -nickten ben anlayamıyorum karşımdakinin cinsiyetini , kusura bakma :( - askerlik belgesi falan da edinmek gerekiyor, ben pek bilmiyorum ama, hani tecil ettirme falan sanırım -yani erteletme işte, tecil deniyor dimi ona? kardeşim de yaptırdı sanırım liseden mezun olunca da-
yanısıra, ales şart. yds yerine, toefl, ielts ya da üniversitenin kendi proficiency sınavı oluyor, onlardan birine de girebilirsin. kısa vade için, üniversitenin kendi sınavı, uzun vade için, toefl-ielts daha iyidir, başka yerlerde de işine yarar.
yanısıra, ales şart. yds yerine, toefl, ielts ya da üniversitenin kendi proficiency sınavı oluyor, onlardan birine de girebilirsin. kısa vade için, üniversitenin kendi sınavı, uzun vade için, toefl-ielts daha iyidir, başka yerlerde de işine yarar.
0
9 eylül hukukta gelecek cuma bir bilgilendirme toplantısı yapılacak 15:30'da atayım linkini : web.deu.edu.tr
0
bazı üniversiteler yazılı sınav ve mülakat yaparlar. bazı üniversiteler veya bölümler ingilizce ister. diploma transkript ales sonuç belgesi yabancı dil sınav sonuç belgesi istenir genelde. ilanlar ise anasayfa yerine genelde enstitülerden yapılır. her üniversite kendi belirlediği tarihte açar başvuruları. iyi takip etmezseniz kaçırırsınız. ben de genelde bulamamıştım duyuruları. üniversite siteleri çok karışık ve kullanışsız.
0
valtiel
Şimdi 88 model bir müzik seti düşünün;-Plak-Kaset-Radyo özellikli-İki hayvani kolonlu, Telestar marka. Yıllardır kullanılmıyor. Son 5-6 yıldır da havayla teması olmayan bir biçimde garajımızı işgal ediyor.Ben şimdi bunu istemiyorum. İstemiyorum ama ne yapabilirim? Atsan atılmaz satsan satılmaz gibi
Şimdi 88 model bir müzik seti düşünün;
-Plak
-Kaset
-Radyo özellikli
-İki hayvani kolonlu, Telestar marka. Yıllardır kullanılmıyor. Son 5-6 yıldır da havayla teması olmayan bir biçimde garajımızı işgal ediyor.
Ben şimdi bunu istemiyorum. İstemiyorum ama ne yapabilirim? Atsan atılmaz satsan satılmaz gibi bir durum var. Güzide tavsiyelerinizi bekliyorum.
-Plak
-Kaset
-Radyo özellikli
-İki hayvani kolonlu, Telestar marka. Yıllardır kullanılmıyor. Son 5-6 yıldır da havayla teması olmayan bir biçimde garajımızı işgal ediyor.
Ben şimdi bunu istemiyorum. İstemiyorum ama ne yapabilirim? Atsan atılmaz satsan satılmaz gibi bir durum var. Güzide tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
plak çalıştırıyorsa seve seve verebilirsin bana :D resim koyup direkt veriyorum desen burdan 20 kişi çıkardı bile ayrıca.
0
plak kısmı varsa iyi ya, son zamanlarda plakçalar alanlar çoğaldı, isteyen birine uygun fiyata satabilirsin bence.
0
Bana hediye edebilirsin. Su an orta okulda aldigim su walkman ve bitpazarindan su radyom var
i.hizliresim.com
Bu radyoda catalla calisiyo. Ses acip kapamiyo cogunlukla.. Kaset kismi da cevirmiyo arada. Talibim yani. Atsan atilmiyor satsan satilmiyorsa gonder gelsin.
i.hizliresim.com
Bu radyoda catalla calisiyo. Ses acip kapamiyo cogunlukla.. Kaset kismi da cevirmiyo arada. Talibim yani. Atsan atilmiyor satsan satilmiyorsa gonder gelsin.
0
nodrap
selam duyurusers,beyaz tenli olmamakla beraber çok da esmer olmayan bir er kişisiyim, yani öyle sanıyordum. son zamanlarda farkettim ki aslında bayağı beyaz bir yüzüm var ama yüzüm çok mu kanlıdır nedir heterojen şekilde koyu kırmızımsı bir halde. bu kahveye çalan kızıllıktan kurtulmanın bir yolu va
selam duyurusers,
beyaz tenli olmamakla beraber çok da esmer olmayan bir er kişisiyim, yani öyle sanıyordum. son zamanlarda farkettim ki aslında bayağı beyaz bir yüzüm var ama yüzüm çok mu kanlıdır nedir heterojen şekilde koyu kırmızımsı bir halde. bu kahveye çalan kızıllıktan kurtulmanın bir yolu var mıdır?
daha önemlisi bunun bir adı sanı var mı? google'a kırmızı yüz, yüz kızarması gibi şeyler yazınca alerji boyutunda suratlar çıkıyor karşıma, benimki yüzümün kendi hali. doktora gitsem bir çare bulur mu?
beyaz tenli olmamakla beraber çok da esmer olmayan bir er kişisiyim, yani öyle sanıyordum. son zamanlarda farkettim ki aslında bayağı beyaz bir yüzüm var ama yüzüm çok mu kanlıdır nedir heterojen şekilde koyu kırmızımsı bir halde. bu kahveye çalan kızıllıktan kurtulmanın bir yolu var mıdır?
daha önemlisi bunun bir adı sanı var mı? google'a kırmızı yüz, yüz kızarması gibi şeyler yazınca alerji boyutunda suratlar çıkıyor karşıma, benimki yüzümün kendi hali. doktora gitsem bir çare bulur mu?
0
bir ihtimal karaciğerde sorun olabilir. bir doktora danışmakta fayda var.
0
kayisili turta
okuduğum kitabı çantama attığımda kenarlarının bozulmasına, üstünün çizilmesine falan sinir oluyorum. siz çantanızdaki kitapları nasıl taşıyorsunuz kuzum?
okuduğum kitabı çantama attığımda kenarlarının bozulmasına, üstünün çizilmesine falan sinir oluyorum. siz çantanızdaki kitapları nasıl taşıyorsunuz kuzum?
0
ben öyle daha çok seviyorum, insan yüzündeki kırışıklıklar gibi: yaşanmışlıkları belli ediyor. *çok kadife şair ceketi giymektedir*
neyse, şaka bir yana, küçük torbalarda saklayabilirsin, ya da portatif kitap kapları var, hani küçükken kitap kaplardık ya, bazen böyle plastikten kaplar olurdu, cepleri olurdu, kapağı ona sokardın, ama onlar da standart boy, her kitaba olmaz, en azından bir deneyebilirsin onları da.
babam da kitapları şeffaf kapla kaplarmış tek tek, öyle de yapabilirsin bak, ama uğraştırıyor, özellikle de şeffaf kap.
neyse, şaka bir yana, küçük torbalarda saklayabilirsin, ya da portatif kitap kapları var, hani küçükken kitap kaplardık ya, bazen böyle plastikten kaplar olurdu, cepleri olurdu, kapağı ona sokardın, ama onlar da standart boy, her kitaba olmaz, en azından bir deneyebilirsin onları da.
babam da kitapları şeffaf kapla kaplarmış tek tek, öyle de yapabilirsin bak, ama uğraştırıyor, özellikle de şeffaf kap.
0
sal, fular vs. varsa ona sarmaya calisiyorum, eger yoksa da cantayi taktigim zaman kitabin sirti vucudumun tarafinda olacak sekilde diklemesine koyuyorum, hicbir sey olmuyor. tabi cantada tukenmez kalem filan tutmamak lazim.
0
shubulubapshubaptishaluva
canlaryük.lis. tezi yazamıyorum. deneyleri biteli yıl oldu. dataları düzenleneli aylar oldu. ben 6. ayın içindeyim ve introda bir kaç sayfanın önüne geçemedim. yazamıyorum arkadaş. rezil bir döngüye girdim. ne zaman heveslensem biri bir iş istiyor, yapmam gereken başka sorumluluklarım çıkıyor. böyle
canlar
yük.lis. tezi yazamıyorum. deneyleri biteli yıl oldu. dataları düzenleneli aylar oldu. ben 6. ayın içindeyim ve introda bir kaç sayfanın önüne geçemedim. yazamıyorum arkadaş. rezil bir döngüye girdim. ne zaman heveslensem biri bir iş istiyor, yapmam gereken başka sorumluluklarım çıkıyor. böyle tembel biri de olmadım hiç, lisansı bir dönem erken bitirdim arkadaş ben.vicdan azabımdan yüzüm de yok kimseye bahane dahi üretemez oldum. yalnızca söyleniyor ve yine hiç bir cümle yazmıyorum.
siz böyle bir mallığa sürüklendiniz mi hiç? nasıl çıkarım bu saçma döngüden?
yük.lis. tezi yazamıyorum. deneyleri biteli yıl oldu. dataları düzenleneli aylar oldu. ben 6. ayın içindeyim ve introda bir kaç sayfanın önüne geçemedim. yazamıyorum arkadaş. rezil bir döngüye girdim. ne zaman heveslensem biri bir iş istiyor, yapmam gereken başka sorumluluklarım çıkıyor. böyle tembel biri de olmadım hiç, lisansı bir dönem erken bitirdim arkadaş ben.vicdan azabımdan yüzüm de yok kimseye bahane dahi üretemez oldum. yalnızca söyleniyor ve yine hiç bir cümle yazmıyorum.
siz böyle bir mallığa sürüklendiniz mi hiç? nasıl çıkarım bu saçma döngüden?
0
şımarıklığı bırakıyorsun.
sabah kalkıp kahvaltını edip, internetmiş, diziymiş, oyunmuş hepsini kapatıp tezinin başına oturuyorsun. başka bir şeyle de ilgilenmiyorsun.
yok evde yazamıyorsan sabah kalkıp ilk işin laptop ile birlikte kütüphaneye, kütüphane yoksa sessiz bir kafeye gidip başından kalkmıyorsun.
başka yolu yok.
sabah kalkıp kahvaltını edip, internetmiş, diziymiş, oyunmuş hepsini kapatıp tezinin başına oturuyorsun. başka bir şeyle de ilgilenmiyorsun.
yok evde yazamıyorsan sabah kalkıp ilk işin laptop ile birlikte kütüphaneye, kütüphane yoksa sessiz bir kafeye gidip başından kalkmıyorsun.
başka yolu yok.
0
(bkz: procrastination)
Her gün belirli bir sayfa yazmaya şartla kendini. Yazdıkça toparlanır.
Bugünü de boş geçirme akşam kontrol edicem bak. En az 1 sayfa yazmış ol. Hiç olmadı yeni kaynak bul. O da olmadı atıflarını düzelt. İmla hatalarını düzelt. Bi nokta koy. Gelip sorucam bu duyuruda ne yaptın diye. Ona göre.
edit: imla
Her gün belirli bir sayfa yazmaya şartla kendini. Yazdıkça toparlanır.
Bugünü de boş geçirme akşam kontrol edicem bak. En az 1 sayfa yazmış ol. Hiç olmadı yeni kaynak bul. O da olmadı atıflarını düzelt. İmla hatalarını düzelt. Bi nokta koy. Gelip sorucam bu duyuruda ne yaptın diye. Ona göre.
edit: imla
0
Çer çöp ne bulursan yazmaya giriş. Belli ki yazacağın şey kafanda oluşmamış. Taslak çıksın ortaya. Toparlaması kolay. Hatta o kısım bitmiyor, "keşke şunu da ekleseydim" bile diyebilirsin.
0
Valla geldim. Böyle de sözümün eriyim bak.
Bugün tezin için ne yaptın? Söyle bakalım :)
Bugün tezin için ne yaptın? Söyle bakalım :)
0
Kütüphane ve kafe bence de mantıklı.
Bir tez planı iyi olabilir. Başlıklar belli olsun, aklına geldikçe başlıkların altına ekle. Bir bölümü bitirip diğerine geçmek zor olabiliyor, şart değil.
Danışman çok etkili olabilir. Benimki "Saat üçe kadar bu chapter bitecek, gelip bakacağım" deyip zorla yazdırdı. Haftalık veya iki haftalık görüşme korku ile motive edebilir.
Bir tez planı iyi olabilir. Başlıklar belli olsun, aklına geldikçe başlıkların altına ekle. Bir bölümü bitirip diğerine geçmek zor olabiliyor, şart değil.
Danışman çok etkili olabilir. Benimki "Saat üçe kadar bu chapter bitecek, gelip bakacağım" deyip zorla yazdırdı. Haftalık veya iki haftalık görüşme korku ile motive edebilir.
0
her şeyi hazır halde olan 3-4 günlük işi yapmamak için 4 ay sürükledim tezi. içimden yazmak gelmedi. o baskı, o rahatsızlık da cabası. hoca mail atmasın diye dua ediyordum. ama artık kaçışın olmadığını fark edince seve seve(!) yazıyorsun. yazdım, bitti bile. geçirdiğim 2 senelik tez döneminin toplamda 3 haftası kadar sürdü üstelik yazması.
0
aferim qız devilred!
şubapbalupba: devilred bile yazdıysa, senin yazmaman mümkün diil. bile dememin sebebi, buralara gelip nası bitiricem ben bu tezi diye duyurular açması ve bitürlü başına oturamamasıydı. soğna özel mesajdan gırtlak gırtlağa geldik yazma, yazmama konusunda. ama affetti beni kaliba.
basit bir kural koyacan. çok basit! hergün saat 15'e kadar olan zaman, sadece teze ait. feriştahı gelse, öncelik tezde. sabah erken gidecen okula. okula gitmiyosan, evdeysen, sabah erken kalkacan. güpgüzel bi kaavaltı yapacan. masan derli toplu olacak. derli toplu değilse, önce onu hallet hemen.
gendi gendine işler icat etmiycen. mesela o dönemde, devilred buraya, siyah tişörtlerimi nası katlarım ve dolaba nası yerleştiririm ki, bi bakışta hangisinin hangisi olduğunu annayabilirim temalı sorular sormaya kadar vardırdıydı işi.
kafanda tek bi konu olacak. o da tez! sabah hemen oturacan başına ve beyninin en dinlenmiş, kafanın en üretken olduğu saatleri, tezinin en zor kısımlarına harcıyacan. bu, baba makale okuyup özetlemek, anlamak olabilir, ya da sana en zor gelen şey neyse o olabilir. daha az zor olan şeyleri, mesela gugıldan feşmekân arama gibi daha otomatize işleri öğleden sonraya bırakacan.
birinin bi istediği iş, başka sorumluluklar gibi şeyleri de saat 15'ten sonra yapacan.
bu dediğimi üst üste 3 gün sektirmeden yapabilirsen, katettiğin mesafeye sen de şaşırır ve daha bi heveslenirsin. feriştaha da de ki, kusura bakma tez yazıyom. şindi yapamam, ancak saat 15'ten sonra yapabilirim.
şubapbalupba: devilred bile yazdıysa, senin yazmaman mümkün diil. bile dememin sebebi, buralara gelip nası bitiricem ben bu tezi diye duyurular açması ve bitürlü başına oturamamasıydı. soğna özel mesajdan gırtlak gırtlağa geldik yazma, yazmama konusunda. ama affetti beni kaliba.
basit bir kural koyacan. çok basit! hergün saat 15'e kadar olan zaman, sadece teze ait. feriştahı gelse, öncelik tezde. sabah erken gidecen okula. okula gitmiyosan, evdeysen, sabah erken kalkacan. güpgüzel bi kaavaltı yapacan. masan derli toplu olacak. derli toplu değilse, önce onu hallet hemen.
gendi gendine işler icat etmiycen. mesela o dönemde, devilred buraya, siyah tişörtlerimi nası katlarım ve dolaba nası yerleştiririm ki, bi bakışta hangisinin hangisi olduğunu annayabilirim temalı sorular sormaya kadar vardırdıydı işi.
kafanda tek bi konu olacak. o da tez! sabah hemen oturacan başına ve beyninin en dinlenmiş, kafanın en üretken olduğu saatleri, tezinin en zor kısımlarına harcıyacan. bu, baba makale okuyup özetlemek, anlamak olabilir, ya da sana en zor gelen şey neyse o olabilir. daha az zor olan şeyleri, mesela gugıldan feşmekân arama gibi daha otomatize işleri öğleden sonraya bırakacan.
birinin bi istediği iş, başka sorumluluklar gibi şeyleri de saat 15'ten sonra yapacan.
bu dediğimi üst üste 3 gün sektirmeden yapabilirsen, katettiğin mesafeye sen de şaşırır ve daha bi heveslenirsin. feriştaha da de ki, kusura bakma tez yazıyom. şindi yapamam, ancak saat 15'ten sonra yapabilirim.
0
@buzbebek
işten çıktım, gittim bi spor okulunun fitness ve havuz programlarına kaydoldum. bi saat spor yaptım ve en son öğlen bir kase yeşil salata yediğim için şu an başım döner halde uzanıyorum--"
ah evet ben çalışıyorum bir de. öğretim görevlisiyim.evet, bu tembellikle hell yeah <3
@mea maxima, @buzbebek, @alperz, @fedetoreality, @devilred, @compadrito
canlarım hepinizi okudum, siz haklısınız.
yarın bi daha görüşelim..
işten çıktım, gittim bi spor okulunun fitness ve havuz programlarına kaydoldum. bi saat spor yaptım ve en son öğlen bir kase yeşil salata yediğim için şu an başım döner halde uzanıyorum--"
ah evet ben çalışıyorum bir de. öğretim görevlisiyim.evet, bu tembellikle hell yeah <3
@mea maxima, @buzbebek, @alperz, @fedetoreality, @devilred, @compadrito
canlarım hepinizi okudum, siz haklısınız.
yarın bi daha görüşelim..
0
irtibatı koparmayalım.
bir ara beraber bir yemek yiyelim, muhabbet edelim :)
bir ara beraber bir yemek yiyelim, muhabbet edelim :)
0
(bkz: pomodoro tekniği) ben uygulamaya çalışıyorum, gerçi şimdilik somut bir gelişme kaydetmedim zamanı daha iyi yönetme bakımından. ama bence bu benim mallığım ve tekniğin aslında etkili olduğu kanısındayım.
bu arada win8 kullanıyorsanız mağazada timemanage.me diye bir app var, tekniğin uygulanmasını kolaylaştırabilecek oldukça sade, gereksiz ayrıntıdan uzak tutulmuş bir uygulama. deneyebilirsiniz.
bu arada win8 kullanıyorsanız mağazada timemanage.me diye bir app var, tekniğin uygulanmasını kolaylaştırabilecek oldukça sade, gereksiz ayrıntıdan uzak tutulmuş bir uygulama. deneyebilirsiniz.
0
vay arkadaş ben tezi açayım bir telefon gelsin koş bilmemkim hastaneye kaldırıldı.yok böyle şans..
@alperz benim tez teşekkürü bir hoş olacak gibi geliyor şimdiden kulağa:)
@boshi evet win8 kullanıyorum, indiriyorum şu an programı akşam vakit bulursam otururum başına du bakalım
@alperz benim tez teşekkürü bir hoş olacak gibi geliyor şimdiden kulağa:)
@boshi evet win8 kullanıyorum, indiriyorum şu an programı akşam vakit bulursam otururum başına du bakalım
0
öncelikle şunu söyleyeyim: tanıdığım herkesin başına gelen bir şey bu. şu anda bizim masterların hemen hepsi aynı durumda, yanımda yöremde ağlaşıp duruyorlar nihohahahhaa! XD -ben doktoradayım ama merak etme, aynı şeyleri ben de yaşadım :) tuzum kuru derken, bizzat kendim kuruttuğum için kuru-
anladığıma göre sen de sayısal bölümlerden birindesin -deney-data vs- yüksek lisans tezi yazarken dediğim gibi aynı durumda kaldım. aylarca intro'dan öteye geçemedim. genelde yumurta-kapı ilişkisi ile çözülebilecek bir sorun :D bir haftada yazıp bitirmiştim çünkü ehuheuheue :D ama intro'da takılmadım işte orası var. intro önemli intro.. intro... introoooooo.... introintrointro aksdfjşsdf neyse bak: teze intro'dan başlanmaz, yıllarca herkese söyledim! lisans tezi yazarken iki arkadaş kafayı yemiştik, sonrasında introyu atlayıp öyle başlamıştık ama sorunun intro'da olduğunu çözememiştik. yıllar sonra bizzat bendeniz çözdüm bu olayı: tezi "okumaya" intro'dan başlanır, ama "yazmaya" değil. çünkü aslında intro, tüm olaylara giriş niteliğinde, ve sen kitap yazmıyorsun. hele de takıntılıysan -ki herhangi bir şekilde, tez, rapor vs. yazan bir insanda, muhakkak takıntı vardır. yani insan ırkının bir kısmı bildiğin takıntılı- o introdan öteye geçemezsin. roman yazıyor olsan neyse, ama intro olayların girişi kadar toparlandığı bir yerdir de biraz. o yüzden yapacakların şunlar:
- ilk önce literatür çalışması yaptıysan ve yazacaksan -bazı üni.lerde pek istemiyorlar literatürü- onun orta kısımlarını yaz.
- sonra da deney ve sonuçlarını yaz.
- hatta conclusionı bile yaz
- introyu en son yaz.
en temizi budur. ya da toparlayabilirsen introyu ortada yaz. şu zamana kadar bunu kaç öğrenciye tavsiye ettiysem hepsinde de tuttu, ama sende de tutacağını iddia edemem. ama bir sınava çalışmıyorsan ya da öykü, roman yazmıyorsan, tez yazarken en mantıklısı bu. çünkü ana kısımları yazarken, introya -ya da özet kısmına mesela- yapacaklarını beynin arka planda toparlıyor, büyük resmi görmeye başlıyorsun.
bir de şunu öneririm: ayrı bir word dosyası aç -sürekli kaydet ama, sonra kaybolmasın. tecrübeyle sabittir :D - oraya, literatürde okuduklarından ya da diğer bölümleri yazarken "heaa, burası introya olur ya!" diyebileceğin kısımları yaz. böyle not al yani. sonra introda toparlasın.
yani "oyun oynama, dizi izleme" ile olmuyor o işler, çünkü vakit kaybetmek istesen, yani çalışmak istemesen, mal mal tavana bakarak da çalışmazsın, önemli olan içinden gelmesi. muhtemelen neyi nasıl yazacağın konusunda bir tıkanma yaşamışsın, en deneyimli profesörlerin bile başına gelebiliyor bunlar. ve panik de olmuşsun, mantıklı düşünemiyorsun, yoksa şu yukarıda anlattıklarımı kendin de bulurdun zaten :) çünkü arada sakinleşip, ben kendilerine bir şey önermeden bu yöntemlerle çıkıp gelen arkadaşlarım, öğrencilerim de var. önemli olan panik olmamak. ha bir de tabi dizi, film izle demiyorum, izleme de demiyorum, ama masanın başına konsantre ve gaza gelmiş olarak otur. konsantrasyon eksikliğinden de oluyor çünkü bunlar, ki günümüz dünyasında gayet olası şeyler.
aklıma başka bir şey daha gelirse eklerim. iyi çalışmalar, sana ve sınavı, tezi, raporu, sunumu olan herkese :)
anladığıma göre sen de sayısal bölümlerden birindesin -deney-data vs- yüksek lisans tezi yazarken dediğim gibi aynı durumda kaldım. aylarca intro'dan öteye geçemedim. genelde yumurta-kapı ilişkisi ile çözülebilecek bir sorun :D bir haftada yazıp bitirmiştim çünkü ehuheuheue :D ama intro'da takılmadım işte orası var. intro önemli intro.. intro... introoooooo.... introintrointro aksdfjşsdf neyse bak: teze intro'dan başlanmaz, yıllarca herkese söyledim! lisans tezi yazarken iki arkadaş kafayı yemiştik, sonrasında introyu atlayıp öyle başlamıştık ama sorunun intro'da olduğunu çözememiştik. yıllar sonra bizzat bendeniz çözdüm bu olayı: tezi "okumaya" intro'dan başlanır, ama "yazmaya" değil. çünkü aslında intro, tüm olaylara giriş niteliğinde, ve sen kitap yazmıyorsun. hele de takıntılıysan -ki herhangi bir şekilde, tez, rapor vs. yazan bir insanda, muhakkak takıntı vardır. yani insan ırkının bir kısmı bildiğin takıntılı- o introdan öteye geçemezsin. roman yazıyor olsan neyse, ama intro olayların girişi kadar toparlandığı bir yerdir de biraz. o yüzden yapacakların şunlar:
- ilk önce literatür çalışması yaptıysan ve yazacaksan -bazı üni.lerde pek istemiyorlar literatürü- onun orta kısımlarını yaz.
- sonra da deney ve sonuçlarını yaz.
- hatta conclusionı bile yaz
- introyu en son yaz.
en temizi budur. ya da toparlayabilirsen introyu ortada yaz. şu zamana kadar bunu kaç öğrenciye tavsiye ettiysem hepsinde de tuttu, ama sende de tutacağını iddia edemem. ama bir sınava çalışmıyorsan ya da öykü, roman yazmıyorsan, tez yazarken en mantıklısı bu. çünkü ana kısımları yazarken, introya -ya da özet kısmına mesela- yapacaklarını beynin arka planda toparlıyor, büyük resmi görmeye başlıyorsun.
bir de şunu öneririm: ayrı bir word dosyası aç -sürekli kaydet ama, sonra kaybolmasın. tecrübeyle sabittir :D - oraya, literatürde okuduklarından ya da diğer bölümleri yazarken "heaa, burası introya olur ya!" diyebileceğin kısımları yaz. böyle not al yani. sonra introda toparlasın.
yani "oyun oynama, dizi izleme" ile olmuyor o işler, çünkü vakit kaybetmek istesen, yani çalışmak istemesen, mal mal tavana bakarak da çalışmazsın, önemli olan içinden gelmesi. muhtemelen neyi nasıl yazacağın konusunda bir tıkanma yaşamışsın, en deneyimli profesörlerin bile başına gelebiliyor bunlar. ve panik de olmuşsun, mantıklı düşünemiyorsun, yoksa şu yukarıda anlattıklarımı kendin de bulurdun zaten :) çünkü arada sakinleşip, ben kendilerine bir şey önermeden bu yöntemlerle çıkıp gelen arkadaşlarım, öğrencilerim de var. önemli olan panik olmamak. ha bir de tabi dizi, film izle demiyorum, izleme de demiyorum, ama masanın başına konsantre ve gaza gelmiş olarak otur. konsantrasyon eksikliğinden de oluyor çünkü bunlar, ki günümüz dünyasında gayet olası şeyler.
aklıma başka bir şey daha gelirse eklerim. iyi çalışmalar, sana ve sınavı, tezi, raporu, sunumu olan herkese :)
0
Sen daha sürün. Ben perşembe günü teslim edicem benimkini. Bugün 6 kopya yazdırıyorum. Hadi sana hırs olsun. Savunmaya girene kadar sen anca yazarsın :p
Ayrıca pasp +1 giriş-özet en son yazılır.
Ben şöyle yaptım özetle:
Kabaca içindekiler kısmını sınırladık danışmanımla.
Ben bi sürü bi sürü kaynak topladım.Hepsini grupladım kitap, makale, internet kolaylık oldu bana ve tez yazım kılavuzuna uygun düzenledim. Kaynakçam hoop hazır oldu.
Sonra aldım içindekiler kısmındaki başlıkları. Açtım kaynakları yaz babam yaz. Atıflarını yap. Bölümleri bağlayacak bir kaç satırlık paragraflar yazdım.
Sonra araştırma kısmının verilerini tablo yaptım. Yorumladım.
Tez şekillenmeye başladı. Sonuçları ve girişi kafamda toparlayıp bi özet yazdım. En son da giriş kısmında afili cümlelerle tüm bölümleri anlattım. Bin kere kontrol ettim. Ve inş bitecek.
Şimdi sıra geldi savunmaya... Hoca diyo ki 2-2,5 saat sürer. Ben ne yapayım dostlar 2 saat ne sorarlar ne yaparlar ben ölem ya.
Ayrıca pasp +1 giriş-özet en son yazılır.
Ben şöyle yaptım özetle:
Kabaca içindekiler kısmını sınırladık danışmanımla.
Ben bi sürü bi sürü kaynak topladım.Hepsini grupladım kitap, makale, internet kolaylık oldu bana ve tez yazım kılavuzuna uygun düzenledim. Kaynakçam hoop hazır oldu.
Sonra aldım içindekiler kısmındaki başlıkları. Açtım kaynakları yaz babam yaz. Atıflarını yap. Bölümleri bağlayacak bir kaç satırlık paragraflar yazdım.
Sonra araştırma kısmının verilerini tablo yaptım. Yorumladım.
Tez şekillenmeye başladı. Sonuçları ve girişi kafamda toparlayıp bi özet yazdım. En son da giriş kısmında afili cümlelerle tüm bölümleri anlattım. Bin kere kontrol ettim. Ve inş bitecek.
Şimdi sıra geldi savunmaya... Hoca diyo ki 2-2,5 saat sürer. Ben ne yapayım dostlar 2 saat ne sorarlar ne yaparlar ben ölem ya.
0
lütfen bu soruyu ve pasp özellikle sen cevaplarınızı silmeyin. bu soruyu sözlükte tez yazmak başlığına yabıştudum:
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
tannen
iyi geceler kitapseverler,kız arkadaşımın 13 yaşındaki kız kardeşine kitap almak istiyorum. fantastik romanlar severmiş kendisi. şimdi erkek olsa warcraft serisinden filan alırdım herhalde ama kız olunca ne alayım bilemedim. bayağı da okuyan eden bir kız. geçenlerde de yüzyıllık yalnızlık'ı okumak i
iyi geceler kitapseverler,
kız arkadaşımın 13 yaşındaki kız kardeşine kitap almak istiyorum. fantastik romanlar severmiş kendisi. şimdi erkek olsa warcraft serisinden filan alırdım herhalde ama kız olunca ne alayım bilemedim. bayağı da okuyan eden bir kız. geçenlerde de yüzyıllık yalnızlık'ı okumak istemiş ama kız arkadaşım vazgeçirmiş ağır gelir diye. konu hakkında bildiklerim bunlar. tipik genç kız romanı olmayan, bu bilgiler ışığında önerebileceğiniz bir şey var mıdır?
teşekkürler.
kız arkadaşımın 13 yaşındaki kız kardeşine kitap almak istiyorum. fantastik romanlar severmiş kendisi. şimdi erkek olsa warcraft serisinden filan alırdım herhalde ama kız olunca ne alayım bilemedim. bayağı da okuyan eden bir kız. geçenlerde de yüzyıllık yalnızlık'ı okumak istemiş ama kız arkadaşım vazgeçirmiş ağır gelir diye. konu hakkında bildiklerim bunlar. tipik genç kız romanı olmayan, bu bilgiler ışığında önerebileceğiniz bir şey var mıdır?
teşekkürler.
0
Sofie'nin Dünyası
edit: Yaşına göre önerdim. Fantastik roman diye değil.
edit: Yaşına göre önerdim. Fantastik roman diye değil.
0
sofie'nin dünyasından ziyade iskambil kağıtlarını esrarı'nı okumasını öneririm yine aynı yazardan.
0
yüzüklerin efendisi ve hobbit. hobbit'le başlayabilir. 13'ünde okusun, 15'inde, 18'inde, 20'sinde tekrar tekrar okusun. 25'ime geldim canımın çok sıkkın olduğu dönemlerde elim hep iki kule'ye gider.
ama yine de yüzüklerin efendisi ağır gelir diyorsanız, neil gaiman kitaplarını öneririm;
mezarlık kitabı
yokyer
good omens (türkçe çevirisini hatırlayamadım, hatırlayan olursa editlerim)
gibi gibi uzatabilirim neil gaiman kitaplarına mutlaka göz atın.
bunun dışında 'otostopçunun galaksi rehberi beşi bir yerde'si çok hoş olabilir bence.
ama yine de sanırım 13 yaş için favorim neil gaiman kitapları, sadece amerikan tanrıları biraz daha ağır gelebilir, onu sona saklayabilirsiniz bu nedenle.
ama yine de yüzüklerin efendisi ağır gelir diyorsanız, neil gaiman kitaplarını öneririm;
mezarlık kitabı
yokyer
good omens (türkçe çevirisini hatırlayamadım, hatırlayan olursa editlerim)
gibi gibi uzatabilirim neil gaiman kitaplarına mutlaka göz atın.
bunun dışında 'otostopçunun galaksi rehberi beşi bir yerde'si çok hoş olabilir bence.
ama yine de sanırım 13 yaş için favorim neil gaiman kitapları, sadece amerikan tanrıları biraz daha ağır gelebilir, onu sona saklayabilirsiniz bu nedenle.
0
O degil dee +1 Otostopçu'nun Galaksi Rehberi süper olur evet. Fakat ciltli almayın bence okuması bir işkence.
0
Secilmis kisi- lois lowry
Bir kis gecesi eger bir yolcu- italo calvino
Ruhum yeniden dogacak- chinua achebe
Talih kusu-amy tan
Bir kis gecesi eger bir yolcu- italo calvino
Ruhum yeniden dogacak- chinua achebe
Talih kusu-amy tan
0
Otostopçunun galaksi rehberi.
Edit: iki dakikada benden önce kaç kişi önermiş be..
Edit: iki dakikada benden önce kaç kişi önermiş be..
0
kız arkadaşın saçma bir şey yapmış -aynısını annem de bana yapmıştı, yersiz yani- ben 9 yaşımdayken çalıkuşu'nu okumuştum, 11 yaşındayken de sana gül bahçesini vaad etmedim'i. istediğin kitabı alabilirsin ona, çok okuyan bir çocuksa, hele de internete erişimlei bu kadar rahatken çocukların, ona herhangi bir kitabın ağır geleceğini sanmıyorum, ki yüzüklerin efendisini de gene 11 yaşımdayken bitirmiştim. sofi'nin dünyasını da aynı sene okudum hatta.
fantastik seviyorsa, her şeyi alabilirsin -belki içerdiği görsel şiddetten dolayı sandman'i öneremeyebilirim -fantastiktir, evet- , bence ona ağır gelmesinden ziyade karakterini göz önüne al. mesela ben ejderha mızrağı serisini de çok severim, gediksavaşlarını da, harry potter da fantastik edebiyata bir örnektir mesela. le guin'in kitapları da güzeldir. eğer eğlenceli şeyleri de seviyorsa disk dünya öneririm ama, hem fantastik hem de komiktir. başka ne okuduydum ben ya? unutulmuş diyarlar da güzeldir. ha gerçi, sonuncusu biraz fazla şiddet içerikli oldu -fikrimce- ama okunabilir. le guin biraz karanlıktır bir de, onu da söyleyeyim. başka okuduklarım aklıma gelmedi, kitaplarım benim evimde değil ya :(
bir de, türk yazarlardan, yani ben fantastik diye niteliyorum da millet ne der bilemedim -gerçeküstü diyebilirsiniz :D - : ihsan oktay anar'ın kitapları güzeldir -kitaplarının diline bakma, dediğim gibi ben çalıkuşu'nu okumuştum 9 yaşındayken, o haydi haydi anlar yani- bir de murat menteş de bence fantastik bayağı :D bilinen klasik anlamda fantastik değil tabi, gerçeküstücülük anlamında. okunabilir. aslında yüzüklerin efendisi tadında fantastik türk romanları da var ama ne zamandır normal düz bildiğimiz orijinal kitaplardan okuyamadım :( o yüzden bilmiyorum türklerden kim var.
edit: otostopçu +15000 :D
fantastik seviyorsa, her şeyi alabilirsin -belki içerdiği görsel şiddetten dolayı sandman'i öneremeyebilirim -fantastiktir, evet- , bence ona ağır gelmesinden ziyade karakterini göz önüne al. mesela ben ejderha mızrağı serisini de çok severim, gediksavaşlarını da, harry potter da fantastik edebiyata bir örnektir mesela. le guin'in kitapları da güzeldir. eğer eğlenceli şeyleri de seviyorsa disk dünya öneririm ama, hem fantastik hem de komiktir. başka ne okuduydum ben ya? unutulmuş diyarlar da güzeldir. ha gerçi, sonuncusu biraz fazla şiddet içerikli oldu -fikrimce- ama okunabilir. le guin biraz karanlıktır bir de, onu da söyleyeyim. başka okuduklarım aklıma gelmedi, kitaplarım benim evimde değil ya :(
bir de, türk yazarlardan, yani ben fantastik diye niteliyorum da millet ne der bilemedim -gerçeküstü diyebilirsiniz :D - : ihsan oktay anar'ın kitapları güzeldir -kitaplarının diline bakma, dediğim gibi ben çalıkuşu'nu okumuştum 9 yaşındayken, o haydi haydi anlar yani- bir de murat menteş de bence fantastik bayağı :D bilinen klasik anlamda fantastik değil tabi, gerçeküstücülük anlamında. okunabilir. aslında yüzüklerin efendisi tadında fantastik türk romanları da var ama ne zamandır normal düz bildiğimiz orijinal kitaplardan okuyamadım :( o yüzden bilmiyorum türklerden kim var.
edit: otostopçu +15000 :D
0
alice in wonderland iyidir. harry potter ları bitirsin. ne bileyim çok var yahu. o yaşta okunmayınca şimdi okunmuyor ağır kitaplara özenmesin sakın. osmanlıdaki ingiliz elçisinin notlarını araştırmaktan vakit bulsam hemen o tür şeylere saracağım. mutlu mesut hayat toz pembe. hayaller hayaller..
0
şiddetle neil gaiman öneririm. amerikan tanrıları hariç. o olmaz onda tuhaf gelecek hayli şey var. ama diğer hepsi olur. yıldız tozu, mezarlık kitabı, yokyer... hepsi birbirinden harikadır.
0
ilkokul, ortaokul hatta liseyi hatırlıyorum da ipek ongun okuyan uyuzlar vardı hep sınıfta. ipek ongun hariç diyorum. ayrıca fantastik seviyorsa harry potter falan çoktan okumuştur okumadıysa harry potter şart. otostopçunun galaksi rehberi için yaşı küçük bence. hoş herkes önermiş ama ben o kitabı 20 yaşında okumuş olmaktan mutluyum. daha küçükken okusam böyle eğlenemezdim sanki. mizah duygusunun oturmasıyla falan alakalı olabilir.
yüzyıllık yalnızlığı da ortaokul da okuyup beğenmiştim. ama harry potter'ı baştan sona 20 kere okumuş olabilirim hastalık gibiydi bi ara onu da söylemek lazım çünkü çevremde harry potter'ı birden çok okuyan çok insan vardı. neyse sonra vakit israfı diye vazgeçtim de kurtuldum.
yüzyıllık yalnızlığı da ortaokul da okuyup beğenmiştim. ama harry potter'ı baştan sona 20 kere okumuş olabilirim hastalık gibiydi bi ara onu da söylemek lazım çünkü çevremde harry potter'ı birden çok okuyan çok insan vardı. neyse sonra vakit israfı diye vazgeçtim de kurtuldum.
0
