Giriş
(6)

adrenalinimi arttırmam lazım, napayım ?

herbivor
soru başlıkta. ders çalışçam, o son 10 dakika çalışması gibi çalışmak istiyorum birkaç saat. nasıl yaparım ?
soru başlıkta. ders çalışçam, o son 10 dakika çalışması gibi çalışmak istiyorum birkaç saat. nasıl yaparım ?
0
herbivor
(08.01.15)
kola içine iki kaşık kahve.
0
rygard
(08.01.15)
kahve uzerine 12x3 sinav cek.
0
Sarix
(09.01.15)
kola içine kahve çok zararlı yapmayın bence öyle şeyler.
şınav+1
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(09.01.15)
kahve uykumu getirir, şınavı denicem :)
0
🌸herbivor
(09.01.15)
kafa kesme videoları izle
0
take me rufee2
(09.01.15)
elma ye, uyku açar.

kahve kola sakın ha yapma! ben bir kere denemiştim lisedeyken, çarpıntıdan ölüyorum sandım, sakın!
0
pasp
(09.01.15)
(2)

Kedi yuvasını nereye koymalı?

squawdeo
Malum soğuk. Kedi evi yaptım strafordan falan da nereye koyacağımı bilemiyorum. çöpçüler alıp atmasın istiyorum. Geçen kış öyle birşeyler olmuştu. Kadıköy barlar sokağı civarlarındayım. Var mı tavsiyeniz
Malum soğuk. Kedi evi yaptım strafordan falan da nereye koyacağımı bilemiyorum. çöpçüler alıp atmasın istiyorum. Geçen kış öyle birşeyler olmuştu. Kadıköy barlar sokağı civarlarındayım. Var mı tavsiyeniz
0
squawdeo
(07.01.15)
yani ben pek kadıköy'ü bilmem ama, korunaklı bir yere koyup üstüne de "kedi evidir, lütfen atmayınız" ya da benzeri bir şey yazarsan iyi olabilir. böyle bahçe katı civarı, bodrum katı civarı yerler iyi olabilir.
0
pasp
(07.01.15)
balkon altlari olabilir. uzerine kedi evi atmayin yazarsaniz kimse atmaz diye umuyorum.
0
elxa
(07.01.15)
(19)

bu adam nicin intihar etmeli?

lampetia
Iyi aksamlar yardimsever duyuru uyeleri, yarin oglene yetistirmem gereken bir senaryo odevim var.karakterimiz kendini hastane odasinda buluyor intihar etmis ama hatirlamiyor.ben hicbisey uretemiyorum aklima ufacik bir fikir bile gelmiyor.Adam hikayenin sonunda tekrar intihar edicek ama etmeyebilir d
Iyi aksamlar yardimsever duyuru uyeleri, yarin oglene yetistirmem gereken bir senaryo odevim var.karakterimiz kendini hastane odasinda buluyor intihar etmis ama hatirlamiyor.ben hicbisey uretemiyorum aklima ufacik bir fikir bile gelmiyor.

Adam hikayenin sonunda tekrar intihar edicek ama etmeyebilir de.onemli olan niye intihar ettigini coZmesi ve cok az sasirtici bir son.Nolmus da bu genc adam intihar etmis olabilir.konu kisitlamasi yok hersey olmus olabilir.vasat bile olsa bana bi olay bulan kisiye minettar kalicam.kafayi yemek uzereyim :(
0
lampetia
(06.01.15)
Borc harc yuzunden intaar etsin.
0
delifaruk
(06.01.15)
@delifaruk adam genc tek basina yasiyo.aslinda cok gercekci:d ama hoca ilginc surprizli bisey istiyo
0
🌸lampetia
(06.01.15)
Adam belli bi yasa geldiğinde intihar etmeyi kafasına koymus, kendine yasam suresi belirlemis ve o yuzden intaar etmiş olsun. Olmaz mi?
0
rayde
(06.01.15)
ic-gun
adam eski bir subaydir. jitem de gorevlidir. zamaninda dogu ve gdoguda istemeye istemeye de olsa iskence ve cinayet olaylarina bi sekilde mudahil olmustur. ama vicdani el vermemektedir. hatta oyle ki vicdan azabindan beyni tepki olarak hafiza kaybi yasatir. hafiza kayiplari sik sik olmaya baslayinca da ailesi endiselenir ve psikiyatri klinigine yatirmakta bulur cozumu. ancak hastanede gordugu bazi objeler, insanlar, tv deki haberler bir sekilde cagrisim yapar ve yaptigi seyler saniyelik de olsa gozunun onune gelir ve bunun siddeti giderek artar. ve intihar eder.

dis-gun
cenaze namazinda cemaat saf tutmustur hoca helallik ister. herkes helal olsun derken cemaatin arkalarinda kara gozluklu kisa boylu bir adam goruruz. adam cemaatle beraber camiden ayrilir arabasina biner giderken gozluklerini cikartir son kez cenazeye dogru bakar. ve adamin aslinda olmedigini anlariz.

flashback ic-gece
adam sinir krizi gecirir nobetci hastabakici gelir yanina. adam kusar gibi hareketler yapmaktadir beraber lavaboya giderler. en son adamin hastabakiciyi oldurdugunu goruruz. nobetci dr un yanina gider ve is tamam dercesine kafasini sallar. ve dr un olum raporuna imza atisini goruruz (bu burokratik islemler nasilsa oyle hallederler yani) savci gelir savci da dr un elini sikar ve o da tutanagi intihar diye imzalar. en son olen hastabakiciyi morga, adamin isminin yaziil oldugu ceset torbasiyla koyarlar.
not: kabaca yazdim sen zenginlestirebilirsin eksik yerleri de doldurursun vs
bi de anlasilmadiysa adam bir suru insanin canina kiydigi icin intikam almalarindan korkuyor ve hayatina yeni bi kimlikle devam edecek. aslinda hasta vs de degil. domuz gibi pic.
0
rentts
(06.01.15)
İniternete intihar videosu kaydeden birinin yaptığı eyleme özenip yapmış olabilir. Özenmesinin nedeni çok anlamsız da olabilir, aylardır içinden çıkamadığı bunalımdan kurtulmanın tek yolu intihar olduğu için de olabilir. İlk başta hiç hatırlamaz neden intihar ettiğini. Sonra bir gün gazeteyi açınca benzer(internete video koymalı) bir intihar vakası görünce kafasında canlanır nasıl intihar ettiği.
0
aguilas negras
(06.01.15)
Ya rizzoli and isles 4 sezon 4 bölüm izler misin? Tek tek anlatamam diye bölümü yolluyorum belki ilham olur

Killer in High heels
0
indescribable
(06.01.15)
çift karakterli birisi olsun adam.birinci karakter akıllı,zeki ve rasyonel davranan biri.ikincisi ise melankolik,şüpheci ve aşırı uçlarda yaşayan.bu durumun farkında değil.
koltuğunda uyandığında pencerenin açık olduğunu görür.koltuğun baş ucunda bir yazı vardır.adamın çok sevdiği sevgilisinden:"umarım beni çok bekletmezsin".pencereden aşağı bakar yerde kan birikintisi görür.eşinin öldüğünü düşünür.melankolik ve aşırı uçlarda yaşayan kişi kısmı eşiyle birlikte ölüme gitmesi gerektiğini söylerken birinci kişi karısıyla yaşadığı son şeyleri hatırlamaya çalışır.gittikleri yemekten sonra tartışmışlar ve adam kadına birşeylerden dolayı kızmış,hiddetlenmiştir.bunun üzerine kadının kalbini çok kırdığını dolayısıyla da kadının kendisini öldürdüğünü düşünür.o da cama tırmanır ve kendini boşluğa bırakmadan önce karısının kapıyı açtığını görür.
adam karısıyla yemeğe çıkmak için hazırdır ve kadın kocasına onu hayatında ilk kez bekletmediği için teşekkür eder.
0
rakicandir
(06.01.15)
Üretken davranabildiği tek konu "yıkım". Kimileri mutlu edebilmek konusunda çok yetenekli veya azimliyken bu adamın tek becerisi "iyi" olan bir durumu, bir şeyi daha kötü hale getirebilmek. "Özünde iyi" denir ya, bu adam özünde kötü. Ama ilginç şekilde kötülüğün dışavurumunu engelleyen bi mekanizması var. Aileden gelme bir alışkanlık olabilir, kaynağı belli ya da belirsiz bir öğreti olabilir, sokakta çarpıştığı adamın söylediği bir şey olabilir vs. herhangi bir şey olabilir. Ya da mantıklı bulmuyordur. Kendi çıkarını düşününce iyi olan durumu, şeyi kötü hale getirmenin lehine olmayacağını düşünüyordur. Gerçi krizi fırsata dönüştürmek diye bir şey var ama konunun dışında tutuyorum bunu.

İntihara sebep olarak şunları gösterebilirsin:

1- Kötülüğün dışavurumunu engelleyen mekanizması, yaşamaması gerektiğine karar vermiştir. (x davranışı diyeyim buna)

2- Yıkım konusunda üretken olabiliyor madem, hem x davranışına ters düşmesin hem de yeteneğini sergileyebilsin bu intihar fikri.

3- Ölmek için mantıklı bir neden bulsun. Nasıl bir mantık bilmiyorum. Neyse bu iyi olmadı galiba eheh :)
0
IncredibleMau
(06.01.15)
adam gülemiyor olm daha nolsun? gülemediği için intihar ediyor. gülemiyorsa niye yaşıyor?
0
nodrap
(06.01.15)
Kendisiyle birlikte birini/birilerini daha götürmek istediğinden olabilir.

Öldürdüğü kişi/kişiler, karakterimiz ve sebepleriyle hikayeyi donatırsın.
0
Octavarium
(06.01.15)
Çocuğumuz bir bilim adamı veya o tarz bir şey olsun.
Uzaylılar, biyolojik silahlar veya başka güçlerin eline geçmesi istenmeyen ancak çocuğumuzun değer verdiği bir şeyin yok edilmesi gereksin.
Çocuk köşeye sıkışsın, ülkesini, örgütünü, teşkilatını korumak için bu nadir şeyi yok etsin.
Gelecek nesillerin bu şeyden sağlayabileceği, öğrenebileceklerini düşününce vicdan azabına dayanamayarak intihar etsin.
Bu teşkilat da bu değerli beyni öldürmek yerine ona bir yeni bir kimlik verip hafızasını silmiş olsun.

Bu çok değerli tarihi antik bir mekan, kitap vs. de olabilir.

Bu saatte bu kadar oluyor.
0
Lim5
(06.01.15)
Adam neden intihar ettiğini trajik bir olay yaşadığı ve bunun sonucunda ölmek istediği için hatırlayamıyor olsun. Hafızamız trajik bir olayın travmasından ötürü bloke olabiliyormuş ya kısmen. Belli bir yere kadar hatırlayabiliyormuşuz ya, böyle bir çözüm olabilir.

Niye intihar ettiğini, ne yaşadığını sen hayal ediver.

Başkalarının o yaşadığı trajedi sebebiyle adama acıyışı sonucunda adam o trajediyi yeniden hatırlayıp yeniden aynı sebeple intihar edebilir.

En mantıklısı bence bu. Ben olsam böyle yazardım.
0
m e l t e m
(06.01.15)
Dediginiz herseyi dusunerek.Soyle bisey yapmaya karar vermistim.lutfen cok mantiksiz ve basitse soyleyin.adam nicin intihar ettigini bulmaya calisirken hayatini didik didik ediyo biraz dunyayi gozlemliyo.sonra intihar etmekte hakli olduguna karar veriyo.yine ayni yere cikiyo sen Burada intihar etmistin dedikleri yere.Adam oraya cikinca hatirliyo o gun platonik asik oldugu kadindan ilk kez karsilik aliyo iciyolar birlikte falan.adam hicbiyerden atlamiyo sarhos oldugu icin dusuyo o gun hayatinin en mutlu gunu gibi aslinda.bunu hatirliyo ama olmayan intihar sebebini ararken mutsuzlugu o kadar kesfediyo ki yine atliyo bu sefer bilerek.sahne ayni hastane odasinda adamin ayni sekilde 2.Kez gozlerini acmasiyla bitiyo.

Boyle de cocuk hikayesi gibi yaptim iste :(
0
🌸lampetia
(06.01.15)
Yarim cikmis yazdiklarim dediginiz herseyi dusunerek oyle bisey yapmaya karar vermedim:d onu eskiden dusunmustum simdi yazdiklarinizla yeni biseyler dusunucem cok guzel seyler var Cok tesekkurler :)
0
🌸lampetia
(06.01.15)
niye intihar ettiğini hatırlayabilmek için intihar etsin bence. yani kısır döngü gibi. şöyle bak:

-bilinmeyen bir sebepten 1.intiharını ediyor. bu sırada hafızasını kaybediyor, adamı küvette filan buluyorlar.
-hastanede uyanınca intihar ettiğini öğreniyor.
-daha sonra belki aynı şeyleri yaparsam hatırlarım diye normal bir gün yaşıyor fakat 1.intiharındaki sebepler yavaş yavaş önüne gelince bu sefer harbiden intihar ediyor ölüyor.
0
yeni dunya duzeni
(06.01.15)
aklıma çokm saçma bir şey geldi:

adam 4 seviye kanser olsun, ötenazi istesin, yasalar izin vermediği için yaptıramasın. sonra ötenazinin yapılabileceği ülkelere gitsin, ama adam o kadar hayat dolu olsun ki bir yandan, kimsenin gönlü razı gelemesin -aslında yapılması gerekir ama yapamasınlar- ondan sonra da kiralık katil tutsun kendine, kiralık katil buna aşık olsun, yapamasın. kimi tutsa katil olarak, kimi çağırsa bir terslik olsun. kendisini öldürmek için binlerce düzenek hazırlasın, hiçbiri çalışmasın mesela hatta. ama eliyle tetiği çekemeyecek ya da kendini atamayacak kadar bir binadan, hayat dolu ve neşeli olmaya devam etsin. intiharının iki sebebi var: kanser yüzünden kendinin ve ailesinin çektiği acılar ve maddiyat. en son intihara kalkışsın, kurtarsınlar. sonra tekrar kanser olduğunu hatırlasın, intihar etsin. falan.

çok basit oldu ama idare et, gece gece aç karnına bu kadar. bu arada ben bunu favladım yaa, süper başlık olmuş! okur okur "vay beeeeee!" derim :D

not: ha bu arada dini sebeplerden kendini atamasın ya da öldüremesin, falan.
0
pasp
(06.01.15)
adam zaman makinesi icat etmiştir. başlarda eğlenceli gelen zamanda yolculuk artık beraberinde felaketleri de getirmeye başlamıştır. geçmişe gittiği bir gün kazara çok büyük bir hata yapmıştır. çok sevdiği birinin ölümüne sebep olmak gibi. bunun üzerine bunalıma girer ve kendisini sevdiği insanı öldürmeden önce öldürmeye karar verir. yanına aldığı silahıyla tekrar geçmişe gider ve kendini vurur. o anda bilincini kaybeder ve yere yığılır. kendini öldürmeyi başaramamıştır. adamın hem geçmişteki hem gelecekten gelen hali yerde yaralı yatmaktadır. Komşuları gelir ve yerde ikisini de yaralı bir şekilde görürler. Allahtan adamın ikizi vardır ve o sırada başka bir ülkede yaşamaktadır. Komşuları adamın ikizi zannettikleri kendisini de alıp hastaneye yetiştirirler. Biri uyandığında hafızasını kaybetmiştir. Diğeri ise o sırada aslında aynı hastanede başka bir odada yatmakta ve her şeyi hatırlamaktadır.
0
shaara
(06.01.15)
bu saatte aşırı aptalca bişey olabilir ama yine de yazayım. adamın çok sevdiği bii vardır organ nakli gerekiyordur. bu organ da böbrek gibi yedekli değil kalp vb bi organ olsun. adamın dokular uygun olsun ama yaşadığı için nakil olamayacağı için ölü olması gerekecek.işte intihar etsin bu sebeple vs vs.
0
yildirimeda
(06.01.15)
çift kişilik güzel ben oradan yürüyeyim.

Adam çift kişilikli ve tamamen farklı hayatlar sürüyor. İki farklı evi iki farklı yaşam tarzı çevresi vs. olsun. Hatta bunlardan biri cross-dresser travesti (B) vs. olsun.

Bir gün yanlış evde uyansın. Örneğin vir gün (B)'nin evinde (A) olarak uyansın. Nasıl geldiğini falan hatırlamadığı için kaçırıldığını ya da sarhoş kafa ile akşam tanıştığı kadının evine geldiğini düşünsün. Kimseyi bulamayınca etrafı arasın bir ipucu bulmak için. Sonra kapıya gitsin, açılmayınca panik olup anahtar arasın. Bu sırada etrafı dağıtsın. Anahtarı bulunca kapıyı açtığı gibi kaçsın.

Daha sonra tekrar (B) olduğunda evine gelsin. Evin kapısının açık olduğunu görsün. Hırsız girdi diye düşünsün. İçeride eşyalar dağınık. Ev talan edilmiş ama takı, para, eşya vs. çalışlnmamış olduğunu görüp hırsızlık olmadığını anlasın. Mesela cinsel yönelim ve tercihleri yüzünden onu tehdit edenlerden birinin yaptığını düşünsün. Ona göre korkup tuzak kursun.

O evde tekrar (A) olarak uyanınca o tuzak ile (intihara teşebbüs olarak bir şey gelmedi aklıma. O yüzden ne bileyim açıktaki suya ilaç ya da evde gaz vs. gibi saçma şeyler geldi aklıma) ölümden dönsün.

Ya da evine girilen (B) tuzak kurmasın. (A) kendisini buraya kitleyip duran hastalıklı ev sahibi kişiye tuzak kursun bak bu daha mantıklı. Bu sefer içeceğe zehir vs. de mantıklı hem. Sonra yine kaçıp (bu sefer anahtarın yerini bildiği için etrafı dağıtmadan) (B) olarak dönsün. Tuzak ile ölümden dönsün.

Uyku tutmayınca saçmaladım bunu. Önce başka fikirler geldi ama sonra baktım ki filmlerde yapılmış onlar.

1-) (A), (B)'yi öldürmek için tutulan kiralık katil olsun

ya da

2-) (A), (B)'nin de kendisi olduğunu öğrensin ve onu durdurmak için intihar etsin gibi.

Tabii bu ikisinde (B) ilk paragraftaki kişi değil. Mesela ikinci maddedeki (B) seri katil ya da terörist olabilir.
0
nawar
(06.01.15)
(12)

bu saatte kimse yoktur sanıyorum ama..

pasp
..sizin de hiç kendi fotolarınıza bakınca "bu kim la?" dediğiniz oluyor mu?ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma
..sizin de hiç kendi fotolarınıza bakınca "bu kim la?" dediğiniz oluyor mu?

ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma durumu, kendimi tanıyamadım cidden, bazen aynaya bakınca da oluyor. ufak çaplı bir panik atak krizi geçirdim. beynim mi yandı noldu ya? kısa devre mi oluyor ki böyle?
0
pasp
(01.01.15)
(git: 811181) böyle bir şey oluyor bende. neden olduğunu çözemedim hala.
0
devilred
(01.01.15)
@take a minute: neden olarak olabilir tabi de, neden böyle söylediğini anlayamadım, açıklayabilir misin?

not: kızmadım tabi, böyle bir tanı koymanın nedenini merak ettim. zaten düzgün bir tipim olmadığı için özgüven sorunum tiple alakalı olarak pek yok -"nasıl yani lan??" dersen, yani tiplerle çok alakam yok, onu demeye çalışıyorum. güzele güzel derim çirkine çirkin derim, falan.

aslında daha çok beynimde mi bir sorun var, onu anlamaya çalışıyorum ben. antidepresan kullanmaya başladım 1.5 ay önce -okb nedeniyle ama- etkisi olabilir mi?
0
🌸pasp
(01.01.15)
geçen saçlarımı topladım. rastgele seri selfi çektim. omuz hizasında şu an saçlar, erkeğim. nasıl görünüyor merak ediyorum. neyse böyle kendime bakıyorum. bi an kendime yabancılaştım evet. daha önceden gördüğüm birine benzemeye başladım. o kişi sasha grey idi. şu gifi:
www.oystermag.com
kadın pornografik aktris..
neyse sonra sakal bıraktım kendime gelebilmek için.
0
namus ninjası
(01.01.15)
Sesimle ilgili birkaç kez benzer yabancılaşma yaşadım ama sonra kabullendim mi artık ne olduysa geçti ve uzun zamandır olmuyor.
0
an engineer
(01.01.15)
@take a minute: yok yok, kimse çirkin güzel vs demiyor zaten, yanlış değerlendirdin bence durumumu. benimki daha çok "bu kim?" dediğim bir durum. yani kendimi tanıyamıyorum, yabancılaşıyorum. bunun görselliğin verdiği hissiyatla değil, benim kendimi tanıyamamamla alakası var. yani diğer insanların görüşleri ile ilgili bir sorunum yok, aralarında güzel bulan da var çirkin bulan da, göreceli bir şey çünkü. zaten güzelliğin/çirkinliği karakterle ilgili olduğunu biliyorum -yaş olmuş 29 :D - fiziksel bir sorun mu var benim algımda yani, onu anlamaya çalışıyorum.

@an engineer: bak bu da ilginçmiş.

@namus ninjası: AHAHHAHASDJKASLDHSAKŞDJDKŞDNEWQIOCŞEW yarıldım gece gece afddasdfkdiaskf
0
🌸pasp
(01.01.15)
Ozguvensizlik kesinlikle. O yuzden asamiyo bazi insanlar kendilerini. Ben ds dahil mesela.
0
baldur2
(01.01.15)
olmuyor. ses olsa belki bi nebze.
0
blackjackdavey
(01.01.15)
özgüven sorunuyla bunu ilişkilendirmek nasıl bi mantık anlamadım ben.bana da oluyo.hatta bazen aynaya baktıgımda hissediyorum bunu, o zaman daha korkunç.
0
lampetia
(01.01.15)
Bence bu soruyu bir de buradaki psikologlara, pdrcilere falan sorun. Onlar daha çok yardımcı olurlar diye düşünüyorum
0
sen olmayan cocuk benim
(01.01.15)
herkesin başına geliyor ara sıra. özgüven ile de alakali degil bence, cok ciddi boyutlarda olsaydi nörolojik bir problem olabilirdi ancak. şuraya bir bakalım.

en.wikipedia.org
0
jaygatsby
(01.01.15)
fotodan ziyade aynaya bakınca oluyor :)
işin garibi ben kendime bakmak bile istemiyorum çoğu zaman.
0
rakicandir
(01.01.15)
cevaplar için teşekkürler. dediğim gibi, özgüvensizlik gibi bir durumdan ziyade, fiziksel bir problem varmış gibi geliyor bana. yani yabancılaşma hissi şunun gibi: akşam işten gelip evinize girersiniz ya, ev size ait gelmez bir an, onun gibi. o yüzden, her ne kadar tiklesem de, özgüvensizlik cevapları bana doğru gelmiyor. yani tipimle ilgili bir sorunum yok, şimdi tipsizim dedim diye tipimle ilgili bir sorunum olduğu zannedilmesin, herkesin tipi kendine :P şaka bir yana, ben dış görünüşe önem vermem pek, başkalarına çok çirkin gelen adamlara aşık olmuşluğum olmuştur çok. çok beğenildiğim ve güzel bulunduğum da olmuştur, çirkin bulunduğum da, güzellik ve çirkinlik çok göreceli şeyler çünkü. bunu bildiğim için özgüven olayını çok önemsemiyorum -zaten önemsemediğinizde asıl öyle bir güvensizlik varsa gidiyor. ki yaşlanınca herkes buruşuyor zaten :D -

dediğim daha ziyade, yukarda da belirttiğim gibi, çok tanıdık bir yerin yabancı gelmesi gibi ya da karşınızdaki insanların yabancı gelmesi gibi. cotard sendromu mu diyeceğim allah muhafaza, ama küçük yaşlarda ortaya çıkan genetik bir rahatsızlık diye biliyorum ben onu, o yüzden sanmıyorum.

fiziksel olarak ne olabileceğine dair bilgisi olan var mıdır? ilaç kullanmaya başladıktan sonra kulaklarımda da uğuldamalar başladı ama sadece yatar vaziyetteyken oluyor.
0
🌸pasp
(01.01.15)
(10)

Kardeş İçin Film

chicha
13 yaşında erkek kardeşim için film önerileri alabilir miyim?
13 yaşında erkek kardeşim için film önerileri alabilir miyim?
0
chicha
(31.12.14)
yılbaşında iyi gider : www.imdb.com
0
hoikam
(31.12.14)
despicable me'yi biz ailecek severiz misal.
0
pasp
(31.12.14)
Moonrise Kingdom ^-^
www.imdb.com
0
sanal hayvan
(31.12.14)
(bkz: home alone)
tam yılbaşı filmi zaten :)
0
the kid
(31.12.14)
Lego movie
0
sen de git sen de unut
(31.12.14)
13 kucuk mu ya?

istedigini izlesin. yani cok vahset ve acik secik disinda belki.
0
ermanen
(31.12.14)
Bunların hepsini izlemiş (biri hariç), son zamanlarda çıkan birçok animasyonu da izlemiş How to Train Your Dragon, Toy Story gibi serileri vs.

Başka önerileriniz?
0
🌸chicha
(31.12.14)
(bkz: malena)
0
tezek
(31.12.14)
ben o yaşlarda bir yılbaşı sabahında izlemiştim, dead poets society (ölü ozanlar derneği)
www.imdb.com
0
rare
(31.12.14)
the song of sparrows diyorum.
0
uykusunu yakalayan adam
(31.12.14)
(5)

Ne yapsam

duzsac
Yilbasinda bir yere davetliyim. Giderken bir cesit tatli yapayim dedim ama ne olsun bilemiyorum. Bu arada gidecegim yerde turk yok. Once turk tatlisi mi yapsam diye dusundum ama sonra da truff falan daha iyi gider gibi geldi. Fikirlerinize talibim. Simdiden tesekkurler
Yilbasinda bir yere davetliyim. Giderken bir cesit tatli yapayim dedim ama ne olsun bilemiyorum. Bu arada gidecegim yerde turk yok. Once turk tatlisi mi yapsam diye dusundum ama sonra da truff falan daha iyi gider gibi geldi. Fikirlerinize talibim.
Simdiden tesekkurler
0
duzsac
(30.12.14)
ben geçen sene arkadaşlara -türk yabancı karışık- portakallı kedi dilli pasta yapmıştım, kedi dillerini portakal suyu + kırmızı şarap karışımında ıslatmıştım -başka içki de olabilir tabi, mesela portakal likörü, bu sene denemeyi planlıyorum öyle- güzel oluyor, tek sorunu portakalları sıkması. kedi dili de lady finger diye geçiyor diye hatırlıyorum. beğenmişti herkes. tarifi basit yollayayım istersen? tiramisu da olur ya da brownie'yi fındıklı veya vişneli yapabilirsin, üst sosuna içki katabilirsin -mesela vişne şarabı, falan-
0
pasp
(30.12.14)
türk tatlısı ne var aklında bilmiyorum ama bence de trüf daha iyi gider sanki. Veya tiramisu tarzı bir şey olabilir. Yani herkesin yiyeceği cinsten şeyler olursa daha iyi olur gibi.
0
april12th
(30.12.14)
veya böyle oreo, biscoff vs gibi bisküvilerle de trüf yapabilirsin sırf çikolata yerine
0
april12th
(30.12.14)
@paso brownie isi hos gibi geldi ama begenirler mi acaba bir de likorun olcusu ne kadar?
0
🌸duzsac
(30.12.14)
Etimek tatlısı yap. Kesin vardır etimek türevi bir şey.
0
ekaterina
(30.12.14)
(8)

aynı soruları tekrar tekrar soranları

tosunpasa
dövme isteği size de geliyor mu ? "kızılaydan esenboğa ya nasıl gidlir" sorusu haftada 1-2 kez soruluyor ama hala bu sorunun cevabını merak edenler var mesela.
dövme isteği size de geliyor mu ?


"kızılaydan esenboğa ya nasıl gidlir" sorusu haftada 1-2 kez soruluyor ama hala bu sorunun cevabını merak edenler var mesela.
0
tosunpasa
(27.12.14)
Boyle sorulari soranlar genellikle elinde telefonla gercekten zor durumda kaldiklari icin soruyorlar, o anlik site sorgulamasi yapamayacak durumda olabiliyorlar.
0
thracian
(27.12.14)
bunu çözebilmek için siteye yenilikler getirmek gerek. mesela, soru başlığı yazarken eşzamanlı olarak seçenek sunacak ve daha önce sorulmul sorulardan gösterecek. örneğin "kızılaydan esenboğaya nasıl gidilir" yazmak istediğinde "esenboğa" yazdığı gibi altta bunu mu demek istediniz gibi bir ibare ile "kızılaydan esenboğaya nasıl gidilir" başlığı çıkacak. ancak böyle çözülür.
diğer türlü insanları herhangi bir arama moturunu kullanmaya teşvik etmek yeterince yersiz olur. çünkü kullanmayacaklar.
0
cetoxim
(27.12.14)
belki o an düşünecek bir sürü şeyi ya da yapması gereken başka daha önemli işleri var. bense işsiz güçsüz oturuyorum burada gördüm mü cevaplıyorum vaktimi doldurmuş oluyorum win-win. aynı şekilde bazen ben de öyle bir durumda olduğumda cevabını bulmak kolay bile olsa buraya soruyorum cevaplayan çıkıyor win-win.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.12.14)
hayır öyle bir istek gelmiyor. thracian gibi düşünüyorum.
0
dafuq
(27.12.14)
haftada bir maden suyu içiyorum mide için zararlı mı diye soru soranlar için pek iyi şeyler düşünmüyorum ben ama.
0
mea maxima culpa
(27.12.14)
Burası sözlük kadar katı olmadığı için birçok insan burayı tercih ediyor. Yani tamam belirli bir format var ama, (sözlükle buranın aynı olduğunu da düşünmüyorum zaten) burada asıl amaç insanlarla etkileşime girmek zaten. Yani "kızılay'dan esenboğa'ya nasıl gidilir" sorusunu google'a sorsa da yanıt bulur, hatta belki buradakinden daha hızlı yanıt bulur. Ama burada gerçek insanlardan cevap alıyor. Bence bu sitenin güzel kısmı bu. Bak şu an sana da yanıt veriyoruz, bir bakıma sohbet ediyoruz. Birisi çıkıp gayet "bu saatte buna mı taktın, derdini s.keyim" diyebilir mesela. :D

Ben de bir laptop alma arifesinde olduğum için saatlerce fırsat kovalıyorum, cazip gibi görünen ilanları hemen buraya koyup "bunu alsam mı?" diyorum. Belki benden de bıkmışlardır, bıkmışsındır bilemem. Ama buranın layı bu zaten. İnsanlarla etkileşim.

O yüzden kimseye kızma, kimseyi dövme.
0
yirmisantim
(27.12.14)
hayır gelmiyor. çünkü bazen bazı konularda güncellemeler oluyor -özellikle de iş, eğitim, sağlık, askerlik, devlet daireleri vs ile ilgili konularda-, daha önce böyle bir soruma çok kaba bir cevap gelmişti oradan biliyorum. dövme isteği gelenleri veyahut da soruya cevap olarak kaba şekilde konuşanları ilahi adalete havale ediyorum, umarım işe yarıyordur :/

ayrıca, diyelim ki kör gözüne parmağım bir cevabı olan ya da hemen aranarak bulunacak bir soru olduğunda da "merhaba sevgili <insert here soru sahibi nicki>, bunun cevabı şu, ancak istersen duyuruda şöyle aratarak ya da google'da şöyle aratarak da bulabilirsin." bunu da ukalalık gibi algılamayın lütfen, insanlar bazen zor durumda kaldıklarında kafaları karışabiliyor, nasıl aratacaklarını bilemeyebiliyorlar ya da gerçekten de hiç nasıl aratacaklarını bilemiyorlar, yol göstererek yardımcı olmaya çalışıyorum -ki o kaba cevap bana gelmeden önce de böyle yapıyordum, hala da böyle yapıyorum- ya da thracian'ın dediği de olabiliyor pekala, çok da ekstrem durumlar değiller yani bunlar.
0
pasp
(27.12.14)
yok gelmiyor, sorsunlar insanlar istediklerini en güncel bilgiyi alsınlar.

sözlükte "esenboğa havalimanı" diye başlık varken "havalimanı esenboğa" diye başlık açıp oha nasıl açılmamış sözlükte bunun başlığı yıllardır diyen mallar var ama onları dövesim geliyor.
0
kafkef
(27.12.14)
(15)

Neden swarm, foursquare kullanıyorsunuz?

organikdusler
Bugün bir arkadaşımın isteğiyle yükledim ancak yuklememle silmem bir oldu. Daha once de bir iki defa yukleyip sildim. Her yuklediğimde uygulama bana şu ana kadar kısa ve uzun süreli hayatıma girmiş olan her insanı öneriyor ve beni o kadar çok insanın özel hayatını izlemeye zorluyor ki. Tanıdığım ins
Bugün bir arkadaşımın isteğiyle yükledim ancak yuklememle silmem bir oldu. Daha once de bir iki defa yukleyip sildim. Her yuklediğimde uygulama bana şu ana kadar kısa ve uzun süreli hayatıma girmiş olan her insanı öneriyor ve beni o kadar çok insanın özel hayatını izlemeye zorluyor ki. Tanıdığım insanların profiline bakıyorum min 200 arkadaşları var, bu kadar çok insandan haber alıyor olmak beni rahatsız ediyor ve hayatımda olan 3-5 insan dışında nereye gittiğimi ne yaptığımı kimlerle birlikte olduğumu paylaşmak istemiyorum mesela. Hayatım vitrin yapılıyormuş ve bizzat ben kendi hayatımı sergiliyormuş, pazarlıyormuş gibi hissediyorum. Faydasını göremiyorum göremediğim için neden kullanıyorsunuzu soruyorum. Kesinlikle amacım eleştirmek değil bilmediğim bir şey varsa öğrenmek. Evet gece gece buna taktım. Rahatsız ettiysem affola
0
organikdusler
(26.12.14)
ben çok kullanıyorum.
gittiğim her yerde checkin yapıyorum. arkadaşlarım görüp aaa biz de geliyoruz diyor.
ya da yakınımdaki kişilere bakıyorum. hmmm x buralardaymış dur bi ariyim diyorum.
herkes 3 4 like alırken ben nedense 15 20 like alıyorum <3
plan yapıyoruz: haftaya şunun konseri var gelecek olanlar?

bu gece şurdayız^^gibi

ama herzaman nerde olduunu paylaşmak zorunda değilsin. ben çok seviyorum swarmm <3 <3
0
disardayim
(26.12.14)
karı olsaydım, kaşar olduğum için derdim. erkek olunca karı sikmek için derdim. ama ben kullanmıyorum yani genel olarak
0
camfrog sonmez
(26.12.14)
İkisi farklı biri yer bildirimleri içinken biri harita üzerinde dükkanları görerek hakkında yorumları okuyabildiğiniz uygulama.
Foursquare ile zomato kullanıyorum ve nerede ne iyiymiş ne yenirmiş rahat öğreniyorum.
Yine özellikle foursquare google maps'e göre daha nokta atışı gösteriyor aradığınız haritada genelde daha güncel oluyor.
0
atom karincanin torunu
(26.12.14)
Bahane falan yok kendimi pazarlamak için kullanıyorum. İşime de yarıyor.

Öyle birisine denk gelmip aa biz de geliyoruz demeleri gibi sikimsonik bi ihtimal için değil.
0
vincentvega
(26.12.14)
valla ben "aa biz de geliyoruz!" şeklindeki sikimsonik ihtimal için bir-iki kere kullandım, güzel oluyor gerçekten. ama genelde insanların hava atmak için kullandığını düşünüyorum -swarm'u ve foursquare'in eski halini- foursquare'in şu anki hali mekan yorumları açısından güzel, bilgilendirici bence de. eski halini bana oyun gibi geldiği için kullanıyordum açıkçası, yoksa check-in yaptığım yerler genelde okul-ev-okul-ev-okuldaki laboratuvarlar -yanyana ya da farklı katlardaki laboratuvarlar yani :D - kütüphane, metro-tramway-tren istasyonları, otobüs durakları -otobüs durağının mayor'ı olur mu insan yahu?!- falan :D yani kütüphane mayor'ı olmak güzel de XD neyse, ben eski foursquare'de badge -yani rozet işte, ne haltsa- kazanıyordum bir de, asıl onu seviyordum, insana dışarı çıkma isteği veriyordu bi de -ben biraz sorunluyum dışarı çıkma konusunda, ondan "bak ne güzel dışarı çık, insanlarla kaynaş, hem de badge kazanırsın!" diye kendimi cesaretlendiriyordum :D cidden, istanbul'da yaşıyorum, kardeşimi 1 aydan fazladır, teyzelerimi ise 6 aydan fazladır görmedim, annemle babam geçen hafta bizim eve gelmeseler onları da görmeyeli 1 aydan fazla olacaktı. yazın çalışmaktan 3 ay annemleri göremedim, dahası oturduğum yer dağın başı, ilçe merkezine bile kaç aydır inmedim, paso okula gidip geliyorum -aslında ayağım sakat olduğu için 1,5 haftadır evden de çıkamadım :( - gerçi böyle diyorum ama zaten insanları pek sevmem şimdi o da var -kalabalıktan hoşlanmıyorum- istanbul'un kalabalık semtlerine uzun zamandır gitmedim -taksim, beşiktaş, ortaköy, kadıköy, bakırköy vs, 2 seneden fazladır gitmemişimdir bazılarına- o yüzden uygulamayı falan da kullanmıyorum haliyle, "aa ben de ordayım gelelim yanına?" diyebileceğim kimsem yok çünkü. zaten badge de kazanmıyorsam, lab.da check-in yapmamın ne gereği var, bilen biliyor sabaha kadar orada çalıştığımı zaten, kime neyi göstericem ki? zaten hava atılacak şeyler değil bunlar. yani "ayh gene işe geldiiik" ya da "kuaförüm ve ben" veyahut da "gene bizim elemanlarla rakı keyfi" gibi şeyler de değil ama, öyle gören insanlar var -gerçi bence bu bizim görgüsüzlüğümüzden kaynaklanıyor, başka bir şey değil-
0
pasp
(26.12.14)
Niye kullaniyorum? Ne zaman nerde oldugumu, nereye kac kere gittigimi geriye donuk gorebilmek icin. Raporlamayi seviyorum.
Bir de yakinlarda yemek yemelik neresi var, ona bakiyorsun.
0
delifaruk
(26.12.14)
Sabah spordan kaytaran arkadaşların canını sıkmak için salondan, koşu parkurundan falan check-in yapıyorum. Onun dışında kullanımım yok.
0
arnold schwarzeneger
(26.12.14)
bir yere gittiğimde oraya gidemeyeceğimi düşündükleri için aramayan eşe, dosta rastlayabilmek için kullanıyorum.
0
mega idea
(26.12.14)
Açık ve net söylüyorum; insanların kendilerini pazarlamasından başka bir boka yaramıyor güzel kardeşim. Kimse inkar etmesin. Tanışalım-yazışalım-buluşalım-sevişelim-unutalım bu kural sürekli uygulanır.populerizm kılıfı adı altında sikiş/ruh/beden pazarlıkları.
0
borays
(26.12.14)
Çoğu kişi *bence* mekan tavsiyesini görmek için kullanmıyor bu aplikasyonları. yani bunun için bir google var, mekanın (genelde) kendi web sitesi var vs vs.

Hadi bilgi almak için yaptın, neden dakka başı check-in yapılır? Neden bunun için böylesine bir aplikasyon vardır? Haa, ben de yüklemiştim, bir iki kere check-in de yaptım, yabancı bir ülkede bir hostel'de kalmıştım mesela, yorum yazmak istedim. Sonra saçma geldi, bunun için booking.com'a bakacak insanlar, benim foursquare yorumlarımdan değil.
0
dessy
(26.12.14)
benim sürekli gittiğim barda check-in yapınca vodka shot veriyorlar. Zaten tüm kendi check-in'lerim orada. Bir de bazen abidik gubidik yerlerde eğlencesine check-in yaparım. (mesela berber'de)
0
nuka cola
(26.12.14)
Dakika başı check-in yapmıyorum, ayda bir kere bile değildir ortalamaya vursam, foursquare edindiğimden beri. Benim için önemli/özel/gününü saatini unutmak istemediğim anların, bulunduğum yerlerin mekanların kaydını tutmak için yapıyorum check in.

Diyeceksin ki not al telefonuna ya da deftere, ama ı-ııh olmuyor, bundan önce öyle denedim her şeyim gidiyor. Telefonum suya düştü gitti ne sakladığım anı varsa, kağıtlara defterlere yaz desen kayboluyorlar.

Arşivciliğin daha eğlenceli türü. Kim neredeymiş bakmam hiç, dayım kardeşim dışında.
0
federer
(26.12.14)
Swarm'ı yer bildirimi için kullanıyorum. Facebook'da yer bildirimi yapmak hoşuma gitmiyor. Facebook listem daha geniş. Listemde çok farklı gelir gurubundan ve sosyal statüden insanlar var. Oraya gidemeyecek olanları düşünerek facebook'da yer bildirimi yapmaktan çekiniyorum. Swarm listemde aynı kafadan arkadaşlarım var. Orada paylaşmaktan sıkıntı duymuyorum.

Swarm özellikle turistik gezilerde ekstra bir yaşanmışlık hissi veriyor. Ahmet'de burdaymış, Ayşe de şurda şunu yapmış demek çok güzel. Bir de dağ bayır gezerken daha önce hiç check-in yapılmamış bir yere denk gelirsem değmeyin keyfime. Beş dakkilalığına Kolomb oluyorum.

Forsquire'ı da mekan bulmak için kullanıyorum. Diğer genel amaçlı siteleri takip etmek yerine arkadaşlarımın tavsiyeleri daha anlamlı geliyor. Mekanın kendi sitesi zaten bir işe yaramıyor genelde.
0
zombi
(26.12.14)
ben de bilmiyorum ki. herkes check in yapıyor ben de yapıyorum. silcem zaten swarmı da facebooku da. millet ne yapıyor meraktan silemiyorum.
0
dafuq
(26.12.14)
ben de kapattim.
güzel tarafı, gittigin yerde aa bu da burdaymıs diyip onu gorebilmek.
mesela cadde ye gittin; 4 senedir gormedigin bi arkadasin da caddedeymiş, bi taşla iki kuş.
0
sage
(26.12.14)
(17)

Yoga ve Meditasyon Hakkında İbretlik Soru

burgazteam
Arkadaşlar meditasyon sırasında deneyimlediğiniz en uç şey nedir ?Ya da inanmıyorsanız neden inanmadığınızı yazar mısınız ?
Arkadaşlar meditasyon sırasında deneyimlediğiniz en uç şey nedir ?
Ya da inanmıyorsanız neden inanmadığınızı yazar mısınız ?
0
burgazteam
(23.12.14)
inanmak derken? meditasyonun inanmakla, inançla ne alakası var?

neye inanıyoruz, neye inanıyorsunuz?
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
ayrıca yoga beden hareketi sadece.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
pek etkileyici degil ama en uc sey vucudumdaki butun kasleirn gevsedigini ve mayistigimi hissettim. acayip rahatlatici birseydi. sicmadim.
0
charlotte blanc
(23.12.14)
ninjutsuya giderken ders sonlarında mokso diye bir şey yapıyorduk. nasıl yazılıyor tam bilmiyorum yanlış yazmış olabilirim ama bir nevi meditasyondu. orada deneyimlediğim şeyi söyleyemem çünkü özel olduğunu düşünüyorum. Sadece 6.hissi çok güçlendirdiğini söyleyebilriim.
0
safepassage
(23.12.14)
yoga sadece bedeni hareket ettirmek ve esnetmek ise jimnastikten ne farkı var yapmayın allah aşkına.
0
🌸burgazteam
(23.12.14)
yoganın jimnastikten bir farkı var mı? ya da yok mu?

yoga hakkında garip önyargılarınız var.

sizin zihninizdeki yoga imajı ile gerçek yoga arasında epey bir fark var sanırım.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
bilmeyen insanlar en azından bilenlere karşı ön yargılı değil, bilmediğin hakkında ön yargı sahibi olmak kınanılacak bir durum değil, fakat bilmeyene seni gibi ön yargıyla bakanlar için durum değişiyor.
0
🌸burgazteam
(23.12.14)
hiç alakam yok böyle şeylerle, ama geçenlerde böyle değişik bir çalışma geldi önüme, quantum mechanics dersi aldığımız için ilginç geldi, biraz da araştırınca başka yapılan çalışmalar da olduğunu gördüm ama ne kadar doğrular bilemiyorum, çok ayrıntılı bakmadım çünkü, ama meditasyon yapanların quantum sistemlerini etkilediğine dair bir çalışmaydı. kime desem "oha lan olur mu öyle şey?" dedi ki bana da çok mantıklı gelmedi ama meditasyon sırasında -ya da yogayı spor olarak değil de, ciddi bir biçimde yapıyorsanız, çünkü yapılan vücut hareketlerinin belli bir etkisi var- her ikisi sırasında da farklı frekans ve dalga boylarındaki beyin dalgalarının frekans ve dalga boylarını aynı hale getirerek -genelde uyku düzeninde belli bir yere kadar oluyor bu, gene tamamen aynı olmuyor- constructive interference dediğimiz bir hale geçiriyorlar, yani dalgalar normalde birbirinden bağımsızken, birbirini güçlendirir hale geçiyorlar, bildiğim kadarıyla -yanlış da hatırlıyor olabilirim- bu da vücudun radyasyonunu değiştirebilir -titreşen herşey radyasyonludur, ışıma yapar yani- e sonucunda da quantum sistemlerini etkileyebilir -lazer sistemleri mesela, çok hassas olabiliyorlar- tabi tüm bunlar saçma sapan şeyler popodan uydurma şeyler de olabilir, hakikaten gerçek de olabilir, ancak şu anda kendi çalışmama bile çok vaktim olmadığından araştırmadım :)
0
pasp
(23.12.14)
sevgili arkadaşım yoga uzmanı değilim, yogayı tanıtmak gibi bir amacım, misyonum yok.

katıldığım yoga derslerinde eğey ağır jimnastik hareketleri yapılıyordu. ders bitince herkes birbirine iyi günler diyip eve gidiyor. İstanbul'da ve diğer yerlerde yüzlerce yoga dersi veren yer, öğretmen var. bunlarda da benzer dersler yapılır.

medya denilen çöplükte okuduklarınıza inanmayın. yine 1-2 kötü örneği görüp da bunu genelleştirmeyin. ona bakılırsa medyada çıkan bir yoga okulu var. okul sahibi adam çeşit çeşit dolandırıcılık yapmış, kadınlardan kendine harem kurmuş. bunun yoga ile ilgisi yok. bunun adamın pis karakteri ve insanları kandırabilme yeteneği ile ilgisi var.

yoga Uzakdoğu'dan geldiği ve meditasyonla bir şekilde özdeşleştirildiği için sanki bir dini tarikat, dini inançla birmiş gibi gösteriliyor medyada. ama alakası yok.

illa ki yoga yapan, yaptıran, yoga seansından sonra dini telkinlerde bulunan dini tarikatlar, şunlar bunlar vardır ama yoganın özü bu değil. bunlar azınlıktır.

meditasyonun da dinle ilgisi yoktur. bir gevşeme, içe dönme, dinlenme tekniğidir. binlerce çeşit meditasyon vardır. hareketli meditasyonlar vardır.

namaz da bir çeşit meditasyondur, zikir de, dua edip Allah'ı düşünmeye dalmak da, tespih çekmek de.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
inanmak ile dinin ne alakası var acaba, insanları genelleyenler sizin gibiler olmasın sakın, ben meditasyon ya da yoga sırasında deneyimlediğiniz en uç şey nedir diye sordum, benim dini bir soru sorduğumdan nasıl emin olduğumu yazarsanız yarından tezi yok insan sarraflığına başlayacağım çünkü te allahım ya.
0
🌸burgazteam
(23.12.14)
@burgazteam yazdığın soruyu okursan inanmıyorsanız neden inanmadığınızı yazın demişsin.

ben de sordum sana neye inanmaktan bahsediyorsun. meditasyon ve yoganın ne alakası var inançla.

sorunu açsan yeterli.

meditasyon kişisel bir deneyimdir. kimisi meditasyon yaparken rahatlar, kimisi uykuya geçer, kimisi çeşitli renkler görür, kimisi sıcak dalgalarla sarıldığını yaşar.

bunlar ölçülmez, kişiye özeldir. eğer kişi din ile ilgili düşünceler içinde ise tefekkür hali yaşayabilir.

bunlar hep sübjektif, kişiye özeldir.

bana sorarsan internet ortamında habire yanlış anlaşılmalar, eksik ifadelerden önyargılar arasında kendi iç dünyasını, uç deneyimlerini, kişiliğinin, benliğinin en özel hallerini açması uygun değildir.

şimdi ben burada meditasyon yaparken öyle rahatladım ki havaya uçtum (levitasyon yaşadım), kendimi Satürn gezegeninde buldum, melekler etrafımı çevrelemişti, Hz Peygamberi hissettim vs desem hepinize maytap malzemesi olurum. ama siz bunu ölçemezsiniz ki? bunun kanıtı yoktur.

meditasyon yaparken yanımda bir melek olduğunu hissettim desem yok hissetmedin ben inanmıyorum mu diyeceksiniz?

kullandığınız kelimeler, ifadeler çok muğlak. yerinde değil. bunu söyleyince de alınıyorsunuz.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
@mea maxima culpa doğru olanı söyletene kadar çaba çekmemizin ne gereği var ben bunu anlamıyorum, soruyu görürsün dersin ki kardeşim bak bu tarz işler inanmayla olmaz çünkü dini bir ritüel değildir, herkes kendisine özel deneyimler yaşayıp subjektif gerçekliğinde yaşar diye amenna.Ben senden bunu isterim soruyu sorma amacım senin bana verdiğin birinci cevap değildir, benim soruyu sorma amacım herhangi bir soru almakta değildir, benim soruyu sorma amacım hayatımda ilk defa iletişim kurmaya çalıştığım birinden ayar yemeye kalkmakta değildir.
Bundan dolayı sorduğum soruya bilgi içerikli cevaplar ararım ben.
Senin yazdığın işime gelir gelmez o ayrı, o da tartışılır, ama sen bana bakkala gidip abi sigara ver dediğimde ne sigarası, sigara sağlığa zararlıdır, bu sigaranı kaçağı bile var gibi saçma sapan cevaplar verirsen kusura bakma ama bende o bakkaldan çıktığım zaman söverim iyi niyet beslemem.
zaten hali hazırda ön yargıyla baktığım duruma sayende daha yanlış ve ön yargılı bakarım, umarım anlatabilmişimdir.
0
🌸burgazteam
(23.12.14)
her duyuru her soru illa bir kavgaya mı dönüşecek anlamadım ki? hiç de ayar filan vermedim. inanmakla, inançla ne alakası var dedim o kadar. bunun neresi ayar.

her sorunun cevabı hap şeklinde, 2x2=4 şeklinde değildir.

bu konuda binlerce yıldır yapılmış, binlerce çalışma var. kütüphaneler dolusu materyal var. burada iki soru, iki cevapla anlatılmaz.

bırakın bu bana ayar verdin de şöyle böyle hikayelerini.

okuyun, gezin, insanlarla tanışın. meditasyon yapın. deneyimler yaşayın.

biz size meditasyonla ilgili pek bir şey anlatamayız. piyasadaki kitapları alırsanız onlar da bunu anlatır. siz yaşayacaksınız.

bir de çok karışık yazıyorsunuz, ifadeler hiç açık değil. kusura bakmayın. sorunuz gibi karışık.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
zaten ben size ayarı vermeye çalıştığınız şeyin yazdığınız ilk cevap olduğunu söylemedim, sizinle kavga etmeye çalışmıyorum, insanların tartışmalarından rahatsız olacak durumdaysanız bu sizin bileceğiniz iştir, ifadelerin karışık olduğunu düşünüyorsanız ve bu konuyu anlatacağınızı düşünmüyorsanız cevap vermeyin zaten.
İfadeler karışık ise burada ne anlatmak istedin diye sorarsın özel mesaj ile cevaplarsın.
İfadelerin kapalı olduğunu düşünüyorsan zaten yapacak bir şey yok.Günlük hayatta konuştuğum/tuğun insanlar gibi konuşuyor ve yazıyorum, fakat bilinenin aksine anlamadığım bir durum olduğu zaman (açık olmak adına yazıyorum)
Soru 1:
Matematik nedir arkadaşlar ?
Cevap 1:
Nasıl matematik, kime göre matematik :S :S

Soru 2:
Buradan x caddeye nasıl gidiliyor ?
Cevap 2:
Hangi yoldan gitmek istediğine bağlıdır, yollar insanı bir yerden bir yere götürür.

Soru 3:
Not var mı ?
Cevap 3:
Not nedir ki, kağıda mı yazılmalı yoksa akla mı? Kaldı ki benim doğruluğumdan şüphe duymayacak mısın ??

Soru 4.. Soru 5..
Bu kadar örnekle anca bu kadar açık olabiliyorum ben ne yazık ki.

Her cevap yazdığınız durumun kavgaya dönüştüğünü görüyorsanız bence cevaplama ya da sorma stilinizle alakalı bir sıkıntı olabilir(bu bir ayar değil)
Umarım sizin dilinizden konuşabilmişimdir.
Kendi soru başlığımda sırf size özel açıklama yapıp sizden cevap beklediğim içinde allah belamı versin zaten.
0
🌸burgazteam
(23.12.14)
deneyimlediğim en uç şey, uyuyakalmam, horlamaya başlayınca yanımdaki arkadaşın bacağımı dürtmesi, ve horlama-kükreme karışımı bir ses çıkararak birden uyanmam.
0
hatersgonnahate
(23.12.14)
@burgazteam niye bu kadar uzun uzun şeyler yazıp sonun da Allah belamı versin yazmışsınız? İyi şeyler dileyin iyi şeyler olsun.

bırakın bu destansı uzunluktaki yazıları.

kendinizi Allah'ın (ya da inandığınız diğer şeylerin) kutsal varlığına teslim edin. meditasyon yapın.

cevap duyuruda değil. cevap kendinizde.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
meditasyon yapıldığında eksantrik şeyler yaşanılacak, uçulacak, kaçılacak diye bir şey yok. yıllarca meditasyon yapar en ufak bir şey yaşamazsınız.

ama kendi içinize döndüğünüz için rahatlarsınız, beyniniz boşalır, zihniniz açılır, daha zinde olursunuz, zihniniz berraklaşır, kafanızdaki sorulara daha uygun cevaplar bulursunuz.

kişisel gelişim kitaplarında Tibet'te yıllarca durmadan meditasyon yapıp hiç de bir şey yaşamayan lamalar anlatılır.
0
mea maxima culpa
(23.12.14)
(12)

Allahını seven üzerime yıl başı hediyesi atsın!

fallthepieces
İş yerinde çekiliş yapmışlar. 35 yaşlarında bekar bir kadına hediye almam lazım. şeker bir insan.100 TL maksimum limitim. Öyle parfümdü takıydı standart şeyler almak istemiyorum. Yardımlarınıza muhtacım.
İş yerinde çekiliş yapmışlar. 35 yaşlarında bekar bir kadına hediye almam lazım. şeker bir insan.

100 TL maksimum limitim. Öyle parfümdü takıydı standart şeyler almak istemiyorum.

Yardımlarınıza muhtacım.
0
fallthepieces
(22.12.14)
body shop paketlerinden koy geç.
0
afush
(22.12.14)
güzel şık bir termos veya mug olabilir mesela.
0
minervala
(22.12.14)
35 yaşındaysa termos ve mug'a doymuştur bence, bir de onlar çabuk tüketilen şeyler değil sonuçta, body shop paketleri daha mantıklı -zaten ne alacağını bilemeyen insanlar için üretilmiştler bence :D - gerçi onlara da doymuştur muhtemelen ama sonuçta daha harcanabilecek şeyler bunlar.

edit: genel kıyafetlerine uygun bir şal, fular vs de olur da, nasıl renklerde giyindiğini bilmiyorsan girme o işe. gerçi onlara da doymuştur emin ol.

aslında en iyi hediye sevimli ve kalın bir çift çorap. ciddiyim XD bana alınsa çok mutlu olurum misal :D
0
pasp
(22.12.14)
body shop ya da benzer yerlerdeki yılbaşı için özel hazırlanmış setler çok güzel. içine de değişim kartı koyarsanız süper.

ya da ne bileyim kaliteli bir fular, şal filan olabilir.
0
mea maxima culpa
(22.12.14)
french press. daha aldığım kimse beğenmemezlik yapmadı :)
0
c1b2k3
(22.12.14)
kahve seviyorsa moka pot da olabilir.
0
lily briscoe
(22.12.14)
don sutyen al ciddiyim hangisine alsam baya makbule geçtiğini soyluyorlar.
0
jamswety
(22.12.14)
100 tl ne amk. kaave seviyosa, starzucksa fln gidiosa hediye kart alabilirsin. hediye kart süper bişi. ben olsam 100 tllik milli piyango isterdim mesela.
0
ytse jam
(22.12.14)
geçen arkadaşa geldi bir hediye, ofisçe bittik, çok beğendik.
grupanya'dan günlük spa kullanımı ve masaj paketi.
arkadaş teşekkür etti, pazar günü de geldi. bildiğin bebek gibi olmuş. tavsiye ederim.

bana da denk gelmişti böyle bir çekiliş. paşabahçe'den istanbul temalı çay seti almıştım. özel tasarımdı. evli ve 4 çocuklu idi. çok mutlu olmuştu. 4 çocuğun sebebi iki tur ikiz doğum olmasıydı :)
0
cliquot
(22.12.14)
emirkulu2
(22.12.14)
bence şık bi eldiven alın o paraya gayet güzel bir şey alabilirsiniz.
misal--> www.parkbravo.com
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(22.12.14)
yarın son gün sanırım ama kanyon'da hediye pazarı var alt katta,ortadaki meydanda.
çook güzel seyler gördüm fotolardan.
kesin bir sey bulursunuz,yakınlardaysanız ugrayın derim.
0
demoniclewinsky
(22.12.14)
(4)

saf su (distile su) ve izopropanol (izopropil alkol) nereden alınır?

lllllllllllllllllll
hangi tip dükkanda satılır bunlar, nalburlarda olur mu mesela ya da nerde bulunur?
hangi tip dükkanda satılır bunlar, nalburlarda olur mu mesela ya da nerde bulunur?
0
lllllllllllllllllll
(22.12.14)
eczanelerde olur mu acaba?
0
mutevazi
(22.12.14)
Medikallerde daha muhtemel. Kimya ürünleri satan internet siteleri var ama dükkan olarak neredeler bilmiyorum.
0
Lim5
(22.12.14)
eczanelerde oluyor diye biliyorum ikisi de. kimya firmalarından alacaksan da internetten sipariş verebilirsin -çakır kimya falan var misal, biz lab. ihtiyaçlarımız için oradan alıyoruz, başka yerler de var tabi- ama çok miktarda değilse gönderiyorlar mı onu bilmiyorum, biz bir aldık mı bir kaç şişe ethanoldü, isoprapanoldü alıyoruz da. -saf su için cihazlarımız var, onu almıyoruz ama alan üni.ler de var tabi-
0
pasp
(22.12.14)
balmumcu kimya'da olabilir. eminönünde
0
alfabetik dusler
(22.12.14)
(4)

ingilizce metinleri nasıl okuyayım?

hede hodo
bbc'den vs başka bir yerde reading yapıp, gelişim sağlayım istiyorum. ama okurken görüyorum ki pekçok bilmediğim kelime var. şimdi metni okurken, her kelimenin anlamına bakıp öyle mi ilerleyim? tavsiyeniz nedir? bi bok anlamadığımı görünce moralim de bozuluyor yahu..
bbc'den vs başka bir yerde reading yapıp, gelişim sağlayım istiyorum. ama okurken görüyorum ki pekçok bilmediğim kelime var. şimdi metni okurken, her kelimenin anlamına bakıp öyle mi ilerleyim?
tavsiyeniz nedir? bi bok anlamadığımı görünce moralim de bozuluyor yahu..
0
hede hodo
(21.12.14)
Bilmediginiz kelimelerin anlamlarina mumkunse ingilizce-ingilizce sozlukten bakmaniz daha iyi olabilir. Online kullanmayin bence, kendi ellerinizle bir kelimeyi arayinca daha faydali oluyor.
0
ruhi mucerret
(21.12.14)
tahmin etmeye çalış bilmediğin kelimelerin anlamını. baktın hakkında hiç fikir yürütemiyorsun, o zaman bak ancak anlamına. her kelime için sözlük açılmaz. hatta kelimenin anlamını tahmin edemesen bile cümle içinde can alıcı önemde bir kelime olmadığı sürece yine sözlük açılmaz.
0
devilred
(21.12.14)
farkında olmadan bu metodu kullanmışım yıllardır hala da kullanıyorum, burada compadrito açık açık anlatmış
eksisozluk.com

kelimelerin paragrafın bağlamına göre ne anlama gelebileceğini tahmin etme, çağrışım ve zamanla etimolojik olarak köklerden türeyen kelimelere hakim oluyorsun
0
freebird5406_2
(21.12.14)
kelimenin anlamını tahmin etmeye çalışırken, cümlenin gidişatına göre tahmin edersin, bunu da bize alman bir hocamız söylemişti ortaokuldayken -ben de paso sözlüğe bakıyordum da almanca öğreniyoruz diye, ebem öpülmüştü afedersin, oradan biliyorum-

bir de, eğer vaktin varsa kendine bir kelime defteri yap, biz hazırlıktayken öyle yapıyorduk, almanca için de ingilizce için de yapmıştım. almanca'da artikellere ve kelime türlerine göre -isim, sıfat, zamir, fiil vs.- diye ayırmıştım, ingilizce de dişil-eril artikel olmadığı için sadece kelime türlerine göre yapmıştım, çok güzel oluyor. kendin bakıp kendin anlamını yazarsın, daha çok aklın da kalır. ama öncelikle sözlüğe bakmadan okumak önemli.
0
pasp
(21.12.14)
(13)

hannibal'ı tek özleyen ben miyim? :(

pasp
derdini skeyim butonu arayanlar için, procrastination yapıyorum hunharca :Dçok özledim hannibal'ı ve will'i :( ve o tuhaf arkadaşlıklarını/ilişkilerini. zaten genel olarak diziyi çok özledim ki dizi/film izlerken, kitap okurken yemek yemeyi/atıştırmayı seven bir insan olarak, kanlı sahnelerden hoşla
derdini skeyim butonu arayanlar için, procrastination yapıyorum hunharca :D

çok özledim hannibal'ı ve will'i :( ve o tuhaf arkadaşlıklarını/ilişkilerini. zaten genel olarak diziyi çok özledim ki dizi/film izlerken, kitap okurken yemek yemeyi/atıştırmayı seven bir insan olarak, kanlı sahnelerden hoşlanmasam da, baya bildiğin kardeşimle özel olarak yemek hazırlıyorduk/ısmarlıyorduk dizi öncesinde :(

çok özledim yaa.. support grup mu oluştursak naapsak? :/

tumblr'da da ergenler var çoğunlukla, ondan muhabbet edesim gelmiyor kimseyle, bir size sorayım dedim özleyenler var mıdır? en etkilendiğiniz bölümleri hangileridir? (spoiler içine alarak tabi.)
0
pasp
(21.12.14)
özlemedim ben. o şerefsiz manipülatörü görmek istemiyorum bir daha. nedense will gibi gidip gidip duruyorum kendisine ama, garip bir ilişki içindeyiz biz de.

şerefsiz manipülatör demiş miydim?
0
devilred
(21.12.14)
(Bkz: alana orospusu)

O olmasın hannibal abimizin başımızın üzerinde yeri var. Will de öyle. Aman aman çok da özlemedim.
0
Lim5
(21.12.14)
Ben de özledim lan! Bi de House of Cards'ı da özledim. Kötü adam seviyoruz sanırım biz.
0
Godless
(21.12.14)
şerefsiz ama çok çemçük yaa seviyorum ben :D -birazdan yamyam katile şapşirik falan dicem o olcak 0_o - yok yok, senlen aynı fikirdeyim devilred, will'e düzenlediklerini görünce felaket kızmıştım ama sonra özlediğini görünce awww falan olduk bayağı bir kız bizim burada kajsdşsajdas

@lim5: alana'dan ben de nefret ediyorum ha, bir ondan bir de arrow'daki lance kardeşlerden, bu kadar salak olmak zorundalar mı acaba merak ediyorum. zaten will'e hiç yakışmıyordu alana ya, hoş. salak karı. ya ne bileyim, ben çok özledim, mesela poi'nin ilk sezonlarında, bölümler arasında ara olduğunda da habire haroldcığımla reese reyiz'i görüyordum rüyamda, hannibal'ı izlerken de kaç kere hannibal ve will'le dava peşinde koştuk hatırlamıyorum rüyalarımda fbi task force olaraktan XD ondan özledim gari. hatta rüyalarımda bile aynı görüntü yönetmeni çalışıyordu, öyle diyeyim :D
0
🌸pasp
(21.12.14)
@godless: aynen :D kötü adam foreva! (benjamin linus ve loki sever biri olarak söylüyorum ki loki'yi çocukken de çok severdim :D thor'u çocukken de sevmezdim, salak ve kaba gelirdi, belirteyim dedim :D - ) o değil de house of cards nasıl, duydum ama seyretmedim?
0
🌸pasp
(21.12.14)
yalnız aylar önce başlığa yazdığım entry'ye bir bakayım dedim, orada da şerefsiz ve manipülasyon ikilisini bir arada kullanmışım. demek ki ne zaman hannibal dense şerefsiz ve manipülatör kelimeleri geliyor aklıma sagdf.

entry de bu (bkz: #45678168).
0
devilred
(21.12.14)
@pasp House of Cards tavsiyem olsun sana. Bir dene bakalım bikaç bölüm seyret.
0
Godless
(21.12.14)
aslkjdaş tamam imdi okudum. işte will'in efendi psikiyatrist yerine piç psikiyatrist tercih etmesi sorunsalı burada ortaya çıkıyor :P
0
🌸pasp
(21.12.14)
arrow'un düzenli haline geçeyim bakacağım ona da, attım hafızaya :D

gene de, 3.sezondan spoilervari fotolar gelirken, hannibal'a 5.ye mi başlasam diye de düşünmüyorum değilim -evet 4 kere izledim tüm diziyi, her seferinde farklı bir ayrıntı fark ediyorum, sanırsın bana lost! 0_o

bu arada yeni sezon tee bahar sonuna, geyikli kupamdan sade sıcak kahve içerek battaniye altında korkma seansınlarına girişemicem ne yazık ki, çok üzülüyorum :( -geyikli kupam yıllar önceki bir yılbaşından kalma ama ben hannibal kupası yaptım kendisini :P -
0
🌸pasp
(21.12.14)
dizi bitti mi?
0
ytse jam
(21.12.14)
yok, bitmedi de 3.sezona daha çok var, 2015 bahar sonu deniyor. :(
0
🌸pasp
(21.12.14)
Ahaha, ben de az kovalamadım rüyamda onları. Laurel ve Sara'dan ben de nefret ediyorum. Felicity bence Ray'le olsun Oliver maymun iştahlısı onundan etmiyor.

Bir de Nip/Tuck'taki Julia'dan nefret ediyorum. Skyler'ın bir üst modeli resmen. Ayy. Allah düşmanıma vermesin böylesini. Içim fena oldu :)

Jagten'ı izle izlemediysen, biraz özlemin geçer. Izlediysen diğer filmlerine dal :)
0
Lim5
(21.12.14)
ayh julia ile skyler'dan ben de nefret ediyorum ki nip/tuck'ı düzenli takip etmedim bir de -breaking bad candır lakin! :D -

jagten'ı seyrettim yaaa ağla ağla içim çıktı! casino royal'i tekrar seyrettim geçenlerde -james bond'u severim zaten de, daniel craig o kadar olmamıştı ki film boyunca mads'i yemiştim gözlerimle alkdsjlşadjşasd michael kohlhaas'a gidemedim ama, kaçırdım :( gerçi nette varmış, izleyebilirim. hugh dancy'nin de güzel filmleri var -salak filmleri de var, kız filmleri var ya, onlardan filan- onların da bir kısmını seyrettim. aa a royal affair var o da güzeldir, tavsiye ederim -orada mads abimiz reyiz ve sana abi demesem mads desem olur mu tadında :D
0
🌸pasp
(21.12.14)
(15)

bedelli askerlik tepkisi

cedex
geçen hafta bu işi halletmiştim. ailemden para da almadım.neyse annemin gittiği gün evinde, gün arkadaşları şehitlerin kanı,erkeklik filan demişler bağırmış çağırmışlar yüklenmişler kadının bayağı canını sıkmışlar. bu işi gizli mi tutmak lazım? yoksa tepkileri takmamalı mı?
geçen hafta bu işi halletmiştim. ailemden para da almadım.
neyse annemin gittiği gün evinde, gün arkadaşları şehitlerin kanı,erkeklik filan demişler bağırmış çağırmışlar yüklenmişler kadının bayağı canını sıkmışlar.

bu işi gizli mi tutmak lazım? yoksa tepkileri takmamalı mı?
0
cedex
(20.12.14)
onlara neymiş ki? boşverin, umursamayın. gizlemeyin de.
0
devilred
(20.12.14)
ne alaka ya şehit kanıyla ya da erkeklikle?

geçen yıl afyon'daki cephanelik patladığında üç günlük askerler şehit olmuştu ve bu askerlerin arasında yüksek lisansını amerika'da yapmış ve çok başarılı bir genç makine mühendisi de vardı. Bu durumu gördükten sonra şuna karar verdim ben de, askere gitmeyeceğim, çünkü orada da senin önemin yok, ne olduğunun ne yaptığının. kesinlikle faydan askerde olmadığın zaman daha fazla ülkeye de ailene de herşeye de. O yüzden hiç dert etme ve gizli tutma.

Gizli tutmana gerek yok bence, sen zorla birinin hakkını gasp etmedin sonuçta. Bir hak verildi ve sen faydalandın
0
zeytinyaglicinseddi
(21.12.14)
ben yüksek lisans ile ilgili olarak tecil işlemleri ile uğraştım geçtiğimiz hafta. gata'daki doktorundan erinden, şubelerdeki erinden asteğmenine, memuruna kadar herkes "bedelli tutmadı mı, hadi ya yazık olmuş okurken aradan çıkardı." ve benzeri yorumlarda bulundu.

hayır savaş durumundayız, ülke savunuyoruz da haberimiz mi yok ki şehit kanı, erkeklik vs. konusu açmışlar?
0
nawar
(21.12.14)
hepsine siktir çek.
0
cemiyetin unlu simasi
(21.12.14)
ya siktirsin gitsinler. askere gidenler mutfakta patates soyup komutanların ayak işlerine koşuşturmaktan başka bir şey yapıyor sanki.
0
pardonan
(21.12.14)
tepkiler biraz sert ama onlarıda anlamak lazım kimisinin oğlu askerde zor zamanlar geçirmiş hatta ölmüş olabilir..askerliğin bedelini paraya bağlayan devletin bok yemesi bunlar hep. bi standart kararı yok amk.
0
gibicibicis
(21.12.14)
erkek arkadaşımın ailesi bedelli çıkınca bayram yapmışlar -kendisi 3 senedir yurtdışında okuyor zaten, yüksek lisansını bitirmeye çalışıyor, özlemişler çok- bir de "askere gideceksin, onun da yürek sıkıntısını çekmeyelim çocuum" derdindeler -ha evlensek ne halt yicez onu bilmiyom, ailesi aşırı düşkün yani, sçtk- neyse, çocuğa söz hakkı bile tanımadılar yani, biz hallederiz, dediler. erkek arkadaşım ise bana sordu "ya şimdi halledecekler ama, iş durumunda acaba "adama bak bedelli yapmış, kıçını kaldırıp gidememiş askere, ne biçim erkek bu?" derler mi diye. bence bir önemi yok bu düşüncelerin, cidden samimiyetsiz geliyor milletin "vatan millet sakarya" diye eleştirmesi de, sanki kendilerine desek gidecekler hemen atlayıp, savaş çıksa ilk kaçanlar böyle eleştirenler olur, söyliyim.

yanısıra, ben bedelli olayından şundan dolayı hoşlanmıyorum: fakir olan askere gitsin, ölsün gibi bir durum oluşuyor insanların kafalarında, bundan kavga bile çıkar, bedelli yapanla yapmayan kavga eder, her iki taraf da ölebilir bile kavgada, böyle bir saçmalık da var. -sokak kavgalarından örnek verdim, yanlış sipariş yüzünden adam öldüren var sonuçta :( - demem o ki, askerlik tamamen profesyonel bir şey olmalı, yani paralı bir meslek ve işinin ehli kişiler tarafından yapılan bir iş, erleri sahaya sürüp de binlerce günahsızın canından olmaları yerine, eğitimli adamlar ve yüksek teknolojili silahlarla savunmayı yaparsın -ya da savaşma manyaklığına girişeceksen, bu şekilde savaşırsın- her türlü daha az insan kaybı olur, ama insanı insan gibi görebilseydik zaten, savaşlar hiç olmazdı, böyle ota boka karışan gün teyzeleri de olmazdı, hepsi birer bilim insanı, sanatçı, sporcu olurdu zaten, günlerde dedikodu edip hamur işi yiyerek göt büyüteceklerine, insanlığa faydalı olurlardı. oradan buraya bağladım, ben de ayrı bir manyağım :/ ama sen dert etme. milleti sktr et kısacası.
0
pasp
(21.12.14)
askerde geçirilen boş zaman hakkında yazılanlarda hemfikirim. 15 ay askerlik yaptım onu da belirteyim gitmesek daha iyi olurmuş. ama zannediyorum ki toplum içinde çok kötü bir eşitsizlik yaratıyor, parayı bastıran yırtıyor, yırtamayan gidiyor eşek gibi yapıyor. konu ve olay bundan ibaret.
0
rhollor
(21.12.14)
sert tepkiye gerek yok ama gitmeyen her kişi oradaki adamın iş yükünü artırıyor. bu yönden çok adaletsiz bence. bir de iş çok sulandı, her 2 senede bir bedelli çıkacaksa kimse gitmez zaten.

ARKADAŞLAR ASKERDE PATATES SOYULMUYOR HİÇ PATATES GÖRMEDİM, HATTA PİŞMEDİ BİLE. ŞUNU YAZIP DURMAYIN SKİCEM
0
divit
(21.12.14)
bana kalsa askerlik saçmalıktan ibaret. erkek olsam bedelli yapardım. ancak bizim halkımız buna alışkın değil. belli önyargılar var, kalıplar var. devlet, bayrak, din... aşılabilecek şeyler değil bunlar.

gizli tutmak değil de bahaneyi biraz güçlendirmek lazım. zorunda kaldı gibisinden. yoksa sen değil, annen üzülür. şu da var, oradakiler muhtemelen sormamışlardır annene, o konuyu kendisi açmıştır gibi geliyo bana. biraz kendini geri çeksin o konuda.
0
mellifica
(21.12.14)
Hemcinslerinin dedikoduları bitti demek ki bedelliye sardılar. Annen hiç takmasın kafasına onlara ne ki saçmalamışlar bildiğin.
0
lilidance
(21.12.14)
temmuzda askerden geldim.

annenin gün arkadaşları ağır saçmalamış. şimdi küfür edicem ayıp olacak.

maddi durumun el veriyorsa gitmemen gayet doğal. o gündeki karıların evlatları olsa ve bedelli tutsa onlar da göndermezlerdi.

toplumun aptalca tepkilerinden uzak durmak adına elinden geldiğince gizli tut. laf atan olursa da siktiri çek.
0
halitkin
(21.12.14)
ismail saymaz'in kitabini yollayin onlara. esas durusta cinayet.
sadece afyon'daki cephanelik patlama olayini okusunlar. onlara yeter.

not: konusulmasi gereken zorunlu askerlik olmali.
0
erbay
(21.12.14)
Ya hele ki kadınların askerlik hakkında atıp tutması yorum yapması nedir ya? çok komik...
0
Nocturne
(21.12.14)
hahaha cehalet.
askere gidenlerin eline tüfeği veriyorlar, sıka sıka ilerliyor evet.
0
fayfim
(21.12.14)
(9)

zaman yolculuğu

in vino veritas
bir sorum geldi anı daha.sizce zaman yolculuğu yapılıyor mudur? olabilitesi var mı mesela? yine zaman takıntım depreşti de, sizin de fikrinizi merak ettim.
bir sorum geldi anı daha.

sizce zaman yolculuğu yapılıyor mudur? olabilitesi var mı mesela? yine zaman takıntım depreşti de, sizin de fikrinizi merak ettim.
0
in vino veritas
(20.12.14)
Benim yasam surem icinde en azindan gecmise dönük yapildigini sanmiyorum. Ufak bi test yaptiydim da.
Ha yarin araba carpar olurum ertesi gun kesfedilir onu bilemem bak.
0
rayde
(20.12.14)
Zannetmiyorum. Keşke yapilsa.
0
damdanakan
(20.12.14)
la noix
(20.12.14)
Geriye yapilacagini sanmiyorum. Cunku (bkz: buyuk baba paradoksu)
Ama ileriye yapmak mumkun. Hatta cok kucuk miktarlarda yapiliyor da. Mesela "muyon" denen parcaciklar Dunya'da bunu yapiyorlar atmosfere giriste.
Ileri gitmenin olabilitesi var, uygulanabilirligi yok.
0
delifaruk
(20.12.14)
Ayrica Stephen Hawking, karadeliklerin zamanda yolculuk yapmayi falan saglamayacagini, bu hayallere kapilmanin bos oldugunu, "solucan deligi" diye birsey olmadigi soyluyor. Zaten bu sadece bir teoriydi.
0
delifaruk
(20.12.14)
@sadakatsiz,
bahsettigin ileri gitme olayi isik hizini astigin noktada gerceklesen bir olay degil. Isık hizi asilamaz zaten o ayri bir konu. Isik hizini astiktan sonra zamanda ileri gidersin diye birsey yok. Isik hizi, zaten buna ulasildiginda zamanin duracagi hiz olarak kabul ediliyor, gerisini sen dusun:)
Isik hizini asmak degil, bu hiza epey yaklasarak 10dk>10yil olayi gerceklesebiliyor. Oyle olsaydi, hizini artirarak zamanda ileriye yolculuk yapmak mumkun degil demek zorunda kalcaktik.
0
delifaruk
(21.12.14)
benim bildiğim kadarıyla da, ışık hızını aşabiliyorsan zamanda "geri" kalıyorsun -geriye yolculuk etmek gibi değil de, zamanın senin etrafından akması gibi düşün, sen geride kalıyorsun- bununla ilgili bir geyik vardı, ne kadar doğru bilemiyorum ama, amerikan'ın fırlattığı uzay araçlarından birindeki atom saati, dünyadaki atom saatine göre "geride" kalmıştı bir kaç nano saniye kadar mı ne sanırım, yani fazla değil, çünkü hızı fırlatıldığı sırada aşırı yüksekmiş -gene bir ışık hızı değil tabi, o imkansız şu anki teknoloji ile ama, gene de atom saati geride kalmış mekik içindeki.

bir de, varşova'da ellilerde yapılan gizli bir deney vardı diye hatırlıyorum, bir atomun hızlandırıcı üzerine -manyetik hızlandırıcı idi sanıyorum- titreşiminin arttırılması ile enerji formuna geçmesi ve ortadan kaybolması ile ilgiliydi -yani atom zamanda nereye gitti onu bilmiyorlar ya da komple yok mu oldu o da belli değil- ama tüm bunlar geyik de olabilir :D

o değil de, nasa'da bir ara warp motoru geliştiriyorlardı güya, belki onla birşeyler olur. aslında bilinen bir araştırma var -bu daha bilimsel bir veri :D - nörologlar ve psikiyatristlerin ortak bir çalışmasına göre, insan beyni olamayacak bir şeyi düşünemiyor, yani çok imkansız olan bir şeyi beynimiz zaten düşünemez -ha böyle deyince de bir easter egg hesabı gizli paradoks var, o da ayrı :D - velhasılı kelam, zamanında denizaltı yapılamaz, aya gidilemez, diye geyikler yapıldı ve bunların aksi ispatlandı. niye gene olmasın ki?

not: büyük baba paradoksunu bilmekle birlikte, bir de zamanın rölatif etkileri var, o konuya hiç girmiyorum yoksa çıkamayız. ama konuşması eğlenceli tabi bu konuları, o da ayrı :D
0
pasp
(21.12.14)
Zaman düz bir çizgi ise sadece an vardır yani hem geçmiş hem de gelecek an ın içinde olur.
0
bebekkoala
(21.12.14)
şimdi bu karadelik, solucan deliği vs. ben bu gibi kavramlardan pek anlamam ama, zaten bi 15-20 yıl öncesine göre çok hızlı yaşıyoruz. normalde aylarca Süren yolculuklar bugün uçakla saatlere hatta dakikalara inmiş durumda. bi hasat aylar sürerken şimdi tarım makinaları ile gün bile almıyor. yani ne bileyim bu da bi nevi geleceğe daha hızlı ulaşmak değil mi? bş nevi zamanda yolculuk gibi.
0
kumlupara
(21.12.14)
(12)

isimlerde rakam olabiliyor mu?

icim urperiyor
ats2 mesela? çok marjinal çok hoş bi isim bence. sürekli abidik gubidik isim koyma çabasındakilere de tavsiye ederim. sorum ciddili bu arada.
ats2 mesela? çok marjinal çok hoş bi isim bence. sürekli abidik gubidik isim koyma çabasındakilere de tavsiye ederim. sorum ciddili bu arada.
0
icim urperiyor
(20.12.14)
sen direk ? ya da ... koy cocugun ismini. herkes kendi doldursun boslugu.
0
goo.gl
(20.12.14)
R4bia ya da sexyboi89.
0
buff
(20.12.14)
ben de sormak istiyorum isim ama çalarlar diye korkuyorum sgdgf. çalmayacaklarsa sorayım, ne ki yani ^^

42'den güzel isim olur, hem çok derin anlamlı filan.
0
devilred
(20.12.14)
10at ve 5ir var benim aklima gelen ama bu durumlarda genelde rakamlar harfle yaziliyor.
0
shi aila
(20.12.14)
Erkekse damarlı22 koy.
0
ground
(20.12.14)
@goo.gl

ilk 5 sene napsın velet. şu an aklıma geldi ki vel@ de fena isim olmazmış.

ya hakkaten var mı ki rakam kullanmak?
0
🌸icim urperiyor
(20.12.14)
Arkadaşlar seksendört koyun bari de hepimiz topluca huzura erelim.
0
buff
(20.12.14)
Çevik 1
0
ground
(20.12.14)
bir de rakam bak, birol, birgül, birsen, bircan, birkan alsana bir sürü saydım aslşkjdaşdjaş koy gitsin :D
0
pasp
(20.12.14)
Dj_nefret_35 koy. Buna itiraz edemezler.
0
Tears of Devil
(20.12.14)
c/p

yarak kürek isim takıntısı nedir arkadaş. hastalık resmen. binlerce gayet güzel isim var. sözde özgün olsun farklı olsun diye sikim sikim şeylerden çocuklarınıza isim yapmayın.
0
mobilemob
(20.12.14)
çok fazla knight online oynamış olabilir misin? fake bi şey arıyosan kemal yerine kemaI falan koy istersen
0
metalika
(20.12.14)
(37)

erkek çocuga isim hakkında yorumlarınızı alabilir miyim?

therevo
*öncelikle fikir benim değil belirteyim. soyisim han , isim için destan dora düşünülmkekte. yani destan dora han
*öncelikle fikir benim değil belirteyim.

soyisim han , isim için destan dora düşünülmkekte.

yani destan dora han
0
therevo
(20.12.14)
dora genelde kadın ismidir ya, erkete pek duymadım,destansa pek beğenmedim; bence mete, teoman falan gibi isimler koyun illa bu tarz olacaksa
0
isadora
(20.12.14)
farklı olacağız diye bokunu çıkartmak niye?
0
fallthepieces
(20.12.14)
hayırlı olsun diyeyim önce.

ama isim hoş değil. zorlama sanki. birine destan diye seslendiğimi süşünemiyorum ben. ya da dora diye. ne bileyim. son karar sizinn tabi ki ama ben olsam biraz daha düşünürdüm.
0
elorelia
(20.12.14)
çocuğa neden bu kötülüğü yapmak istediklerini sorabilir misin lütfen.
0
devilred
(20.12.14)
Yazık
0
cok iyi yol
(20.12.14)
ben aracıyım, doraya ben de karsıyım sadece kamuoyu yoklaması icin bu mesajım. ben normalmisim burdan bunu anladım :)
0
🌸therevo
(20.12.14)
dora diyince benim aklıma çocuk değil mobilya geliyor.
destan da biraz garip evet kelime bu garip.

ayrıcı fallthepieces'a katılıyor. yazğınız isimler bana ağağıdaki başlığı hatırlattı.
eksisozluk.com
0
kuzey li
(20.12.14)
bence berbat.
bir de satılmış, durmuş, durdu, döndü gibi isimleri koyan anadolu insanlarını beğenmeyen "elit" kesim de onlardan farklı değil.
0
m e b
(20.12.14)
çok saçma adam gibi isim kalmadı mı Allahasen
0
basond
(20.12.14)
Destandansa dora benim daha çok hoşuma gitti. Lisede dora isimli bir erkek arkadaşım vardı hatta. Anlamlı falandı böyle. İyiydi. Güzeldi.
0
okuyamıyom ben ya
(20.12.14)
bir taraf türk, bir taraf rum ise olabilir, değilse aşırı derecede zorlama.

haldun koysunlar, haldun isimli birinin fakir olma/kalma ihtimali çok düşük.
0
uykusunu yakalayan adam
(20.12.14)
çocuğu sevmiyolarsa bıraksınlar bi camiye. abidik gubidik isim verip hayatını karartmak da neyin nesi?
0
icim urperiyor
(20.12.14)
attila ekrem çağan alper
0
aprogest
(20.12.14)
kaya koyup kayahan yapmaları "bile" daha hayırlı olur çocuk açısından.
0
icemint
(20.12.14)
kötü bence
ayrıca bi psikoloji makalesi okudum ve çocuklara toplum tarafından kabul görmüş isimler koyun diye öneriyordu.
0
hushhush
(20.12.14)
Kız ismi bildiğin. :)

Arkadaşınız bu ismi çocuğa koyarsa, dua etsinler de çocuk iri yarı ve çok girişken birisi olsun. Yoksa sürekli alay edip dururlar.
0
maxim gorki
(20.12.14)
Dora diye üst sınıfta bi çocuk vardı lisede, taş gibiydi Allah sahibine bağışlasın hastası çoktu. Ondan mütevellit dora ismi bende çok yakışıklı adam intibası yaratıyor. Ancak düşününce arkadaşlar haklı yani, dora ne lan dicem çarpılmaktan korkuyom çok yakışıklıydı yav. Adam dede olmuştur şimdi neyse

Destan çok acayip ya. Mis gibi soyadı var her şeye uyar, daha güzel değerlendirilebilir. Güzel değil bu
0
emirkulu2
(20.12.14)
dora deyince aklıma deodorant kelimesi geliyor direk.
0
basond
(20.12.14)
çocuğa bu kötülüğü yapın evet ikisi de güzel isimler, nasıl olsa ergenlikte dünyalarını sikecek. benim anlamadığım çocuğu yaptık, otantik isim de koyduk e neden beklenen ürün çıkmadı diye bekleyen ebeveynler. o çocuğun adı hıdır da olsa destan dora da olsa ürün hep amet lan işte. hepimiz birer amet olmadık mı? birisi bana çıkıp ben amet olmadım diyebilir mi şurada? isimle bi bok olmaz, olsa olsa bunun arkadaşları okul hayatının ilk 8 yılını bununla daşşak geçerek geçirir. yalnız bu isimden vazgeçince bu anne babanın daha sıradan isim koyacağını uman saf arkadaşlar var, yapmayın. bundan vazgeçse winnie the poh koyar, elmer fund koyar. bırakın koysun gıcık herif.
dipnot: bu tür isim koyan insanlar nedense bana çok itici geliyorlar, ben sevemiyorum. seveninin de olduğunu düşünmüyorum.
0
in search we trust
(20.12.14)
İsa Dora han nasıl diye espri yapmak istedim ama yok görüldüğü üste kız ismi.
Ama Dora karizmatik de bir isim yani tek başına Dora Han da güzel olur jön ismi gibi yani unisex bir isim aslında da genelde kızlar kullanmış işte.
Önerim tek başına Dora Han isim enerjisi olarak da güzel ve Dora enerjisi yüksek bir isim bunu önerebilirim sadece Dora.
@emirkulu dorayla bağlantılı olduğu için dedim.Bu arada bana kısaca Dora diyebilirsiniz:))))
0
isadora
(20.12.14)
Emir Kulu Han da olabilir o zaman isadora :))))

Emir Han böyle baya battal gazi oldu hee
0
emirkulu2
(20.12.14)
engin altan duzyatan geldi aklima.
begenmedim.
0
hain kostokk
(20.12.14)
(Bkz: dora the explorer)

Hahahaha. Lütfen koymayın çocuğa böyle bir ad, yazıktır.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(20.12.14)
yazık günah çocuğa, bu isimleri vermesinler.
0
oinone pe
(20.12.14)
destan ne kadar iddialı ya. psikopat anne baba olmayı mı hedefliyorsunuz yoksa "destan yazdık" mı diyeceksiniz? biraz megalomanlık mı var? çocuğa konulan isimden anne babanın karakter tahlilini yaparım da ben daima. eheh :)

dora ismini kendi çocuğuma koymazdım ama bu isim hoş. yine anlamı itibariyle iddialı bir seçim. sizin çocuktan beklentiler çok yüksek, daha doğmadan ana baba baskısı var, işi zor.

edit: dora, tdk'nın isimler sözlüğünde erkek ismi olarak görünüyor arkadaşlar. bilginize.
0
m e l t e m
(20.12.14)
cemalettin, husamettin, necip falan bile bunlarin yaninda daha normal daha guzel.

soyadi han ise kaya han +1
0
exlibris
(20.12.14)
Doruk
0
delifaruk
(20.12.14)
lan bahsettiğiniz benim yeğenim galiba. ay durun özel mesaj atayım.

edit: değilmiş beyler -_-
0
bruges
(20.12.14)
hayırlı olsun diyerek başlayalım. dora kız ismidir. yunanistan dışişleri bakanı vardı dora bakoyanni diye en.wikipedia.org
destan ismi de amiyane olacak ama bok gibi bence.
0
domates yiyom
(20.12.14)
Dora kız ismi benim bildiğim. Onun yerine aynı anlama gelen doruk ismini verin daha uygun.
0
bokmuhendisi
(20.12.14)
Korkunc tek kelimeyle. Iki isim de fiyasko.
0
anneboleyn
(20.12.14)
* kendi fikrimi yazayim daa icimde kalmsin kizim olursa zeynep koymak istiyorum.
0
🌸therevo
(20.12.14)
Annesi de diyo ki ahu zeynep olsun ama herkes
0
🌸therevo
(20.12.14)
Herkese bora diyorum erkek ismi diye. Ama boyle bir olaya adimin karismani istemem acikcasi. Borahan bile olabilir de bora dora han ne ya tekerleme gibi :)

Sen bi daha dusun abi :)
0
c1b2k3
(20.12.14)
destan diye arkadaşım var, ancak kendisi kız. unisex bir isim galiba, olabilir, çok da güzel bir isim bence. de dora olmamış orda. -kafiyeli oldu-
0
pasp
(20.12.14)
c/p

yarak kürek isim takıntısı nedir arkadaş. hastalık resmen. binlerce gayet güzel isim var. sözde özgün olsun farklı olsun diye sikim sikim şeylerden çocuklarınıza isim yapmayın.
0
mobilemob
(20.12.14)
soyadın han'sa eğer boğaç koymak iyi olabilir. boğaç han olur. destanlarda vardı sanırım tam bilmiyorum anlamını
0
metalika
(20.12.14)
(26)

bıyıklı erkeklere bakış açınız nedir?

john
bıyık derken pala bir bıyıkdan bahsedmiyorum, normal derece de bir bıyık söz konusu
bıyık derken pala bir bıyıkdan bahsedmiyorum, normal derece de bir bıyık söz konusu
0
john
(19.12.14)
hoşlanmıyorum.
0
111111
(19.12.14)
tarzı olan insanda güzel duruyor. bıyık geçen 1 yıl içinde moda oldu diye bıyık bırakanlarda güzel durmuyordu. moda diye yapılan şeyler bence genel olarak yakışmıyor kişiye.
0
dahili meddah
(19.12.14)
şimdi yakışana yakışıyor belki ama günümüzde çok az erkeğe bıyık yakıştırıyorum,genel olarak bıyıklı erkek sevmem, Mesela Tolgahan Sayışman'a yakışıyor.www.diziler.com
bu da bıyıksız hali:www.listal.com
0
isadora
(19.12.14)
Direkt hoslanmiyorum diyemem de tipe gore degisiyor. Yakisani da var yakismayani da. Cok bebeksi yuzse olmuyor sanki biyik.
0
rayde
(19.12.14)
erkek olarak sadece moda olarak görüyorum ve sevmiyorum. işte üç beş ünlü adam böyle yaptı herkes peşinden gitti bir anda :) artık azaldı ama :) hoşuma gitmiyor benim de bırakmıyorum.
0
secilmis uye
(19.12.14)
kötü.
0
elorelia
(19.12.14)
bıraktığında bunun gibi olacaksa yenir bile ^^

www.hollywoodreporter.com
0
devilred
(19.12.14)
devilcim ilk defa katılmıyorum sana :s hiç hoşlanmadığım tip yav ehe

bıyıklı irkekler bana amca gibi geliyo. sana amca diyebilir miyim con reyis?
seni de yaşlı gösteriyodu diyim bak
0
emirkulu2
(19.12.14)
bıyıksız sakalsız erkeklerle işim olmaz.
0
disardayim
(19.12.14)
disardayım+1 hahah
0
pandispanya
(19.12.14)
yakışmasına bağlı. dün otobüste bir adam gördüm, bildiğin düz bıyık bırakmıştı ama <3 <3 mükemmel olmuştu. ama bazıları var ki hiç yakışmıyor işte neye göre dersen bilemiyorum :)

ben aslında sadece bıyık bırakmanın "baba" modelinden alınıp moda yapılmasını sevdim. zaten erkeklerin görünüşleri üzerine değiştirecekleri çok az şey var, bir de aman şu baba modeli, şu dede gibi denilince iyice kısıtlanıyor.
0
pokerface
(19.12.14)
@emirkulu2 sen nezaman gördün beni :D Ayrıca bana yakıştığını düşünüyorum :)
0
🌸john
(19.12.14)
bıyık = kalp kalp kalp :)
0
prinkipodelisi
(19.12.14)
erkek olarak konuşuyorum. çoğu erkeğe bıyık hiç yakışmıyor. sakal da anca bazı gençlere o kadar. ki sebebi de genelde sakal bırakmayı sakal kesmemek ile karıştırmaları. o sakalı düzeltmek, güzel bir model falan vermek lazım. adam uzatıyor rastgele mağara adamı gibi oluyor kardeşim onları eşitle alttan üstten fazlalıkları al falan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.12.14)
fesbuk attıydın yaa hani bi mevzu vardı
enee unutmuş hepicinii :(

shiranai ben :(
0
emirkulu2
(19.12.14)
Sadece bıyık sevmiyorum pek, sakal da lazım.
0
buff
(19.12.14)
o kadar göreceli bir şey sormuşsun ki? pala bıyığın bile çok yakıştığı erkek var. üniversitedeyken bölümde inanılmaz yakışıklı bir arkadaşım vardı, sarışın yeşil-ela gözlü boylu boslu felan, hep bıyıklıydı, hafif de sakalı vardı -şu anki tarz olanları çocuk 10 sene önce yapıyordu aşsdkasdlia he was a hipster before it was cool alsdkasşd neyse, bir gün traş oldu perlak perlak geldi anaaam diye gachtik yani o derece gitmemişti parlak olmak ona, öyle diyeyim. ki bıyığı da baya sağlam bıyıktı yani. yani kişinin yüz tipine, ağız-dudak yapısına, bıyık-sakal miktarına, kıl rengine vs vs o kadar bağlı ki bütün bunlar. ben çocukluğumdan beri sakallı bıyıklı adam severim -gaşlı gözlü döşü gıllı aldsjkalsşd- ama bıyık bazen cidden yakışmıyor erkeklere. hatta kıza yakışıyor erkeğe yakışmıyor yani o derece diyeyim :D
0
pasp
(19.12.14)
Kirli sakal falan neyse de öpüsülmüyo biyikla
0
shi aila
(19.12.14)
bi sevemedim. Esmerse kıro gibi, sarı bıyıklıysa heçbek arabalı pedofililer gibi duruyor.
0
shejia
(19.12.14)
kemikli suratlı varsa fena durmuyor. Böyle biraz toplu suratlıysa, pakmayanın maskot abisine dönüyorlar.
0
cok iyi yol
(19.12.14)
pii. ben öpüşüyordum böyle. hemen gidip traş olayım. sağ olun hanımlar <3
0
devorgilla the gunslinger
(19.12.14)
özeniyorum.

bkz. www.eksiduyuru.com
0
ibomiu
(19.12.14)
yakışıyor.
0
verbanadüşlerimi
(19.12.14)
+9 shotgun itemi desem yeterli sanırım
0
shotgunwoman
(19.12.14)
bence boylu poslu yapılı adamlara yakışıyor genelde. kısa boylular yapınca komik oluyor biraz.
0
xenophobe
(20.12.14)
Iyyyrenc! (Sakalsiz, sadece biyiktan bahsediyorum.)
0
delifaruk
(20.12.14)
(3)

volkswagen arena ile ilgili bir soru

pasp
merhaba,çarşamba günki morrissey konserine aylar öncesinden bilet almıştık, ertelendikten üç gün sonra çok kötü ayağımı sakatladım, ama konsere de gitmek istiyorum çünkü önceki konserlerini de hep abuk subuk nedenlerden dolayı kaçırdım. acaba konser saatine kadar -kapı açılışından sonra- mekan içeri
merhaba,

çarşamba günki morrissey konserine aylar öncesinden bilet almıştık, ertelendikten üç gün sonra çok kötü ayağımı sakatladım, ama konsere de gitmek istiyorum çünkü önceki konserlerini de hep abuk subuk nedenlerden dolayı kaçırdım. acaba konser saatine kadar -kapı açılışından sonra- mekan içerisinde oturabileceğim bir yer var mıdır, ayağım fazla şişmesin? -ertesi gün de okula gideceğim, ondan soruyorum-

bilgi verebileceklere şimdiden teşekkürler,
0
pasp
(15.12.14)
hemen dibinde uniq istanbul avm var. Oralarda takılabilirsin. Sanırım 15-20 metre kadar yürümen gerekir.
0
gkn
(15.12.14)
teşekkürler ama ben mekan içinde oturacak yer var mı diye öğrenmek istemiştim daha çok :)
0
🌸pasp
(16.12.14)
içeride de fuaye alanı ve ufak kafeler var bu arada bilgin olsun. Ama kalabalık olur ve oturacak yer bulamayabilirsin.
0
gkn
(16.12.14)
(47)

en fazla para harcadiginiz keyfi sey?

mayeskuel
araba kredi, iphone falan degil. parfum gibi seyler.
araba kredi, iphone falan degil. parfum gibi seyler.
0
mayeskuel
(01.12.14)
Yemek, daha çok yemek. Farklı farklı yerlerde aynı yemekler.
0
phoenixboy
(01.12.14)
kulaklik, ssd, tv gbi teknolojik zimbirtilar
0
rentts
(01.12.14)
çikolata sanırım.
0
pasp
(01.12.14)
Arabanin yakiti :) sakin kullanirken tutumlu ama keyfi kullanimda cok ucuk.
0
c1b2k3
(01.12.14)
Gezmeye harciyorum en cok zannedersem. Onun disinda yemek icin gidiyor bir kismi da.
Edit: Harika seyler yedigim de yok ama iyi gidiyor yine de yemege.
0
delifaruk
(01.12.14)
sigara, sevdiklerime hediye,
0
mahnita
(01.12.14)
Steam
0
rygard
(01.12.14)
araba galiba, hiç gitmese ayda 50 lira yiyor
0
divit
(01.12.14)
klişe olucak belki ama cidden kitap dergi vb. ürünlere gereğinden fazla para ödüyorum bazen..

bir de yemek tabii ki ve özellikle çikolata daha da spesifik olarak nutella...
0
qazaqwsx
(01.12.14)
alkol
0
sheridans
(01.12.14)
En cok yemek, sonra benzin ve sigara sonra alcol
0
samiabi19
(01.12.14)
kiyafet ve yemek.
0
lorenzen
(01.12.14)
Gezmek ve dolayısıyla uçak biletleri, vize harçları, hostel/oteller.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.12.14)
Benzine para yetistiremiyorum su aralar. Iki gunde bitiveriyo. Ihtiyac dahilinde kullaniyorum sozde. Bir de iddaa var ki hic sorma.
0
lionel andres
(01.12.14)
yemek, oyun, bira.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.12.14)
yemekle ilgili harcama yapmayı seviyorum. Kendi çapımda küçük bir Vedat Milorum diyebilirim <3
0
isadora
(01.12.14)
bilgisayar ve parçaları genellikle... logitech g710 klavye almıştım yeni çıktığında. Yine logitech z506 5+1 ses sistemi. Bu ara işler istediğim gibi yolunda gider de maddi durumum yükselme yaşarsa 23 inc civarı monitör almak istiyorum. Onun dışında kitaba fazla para gidiyodu kindle paperwhite 2 e-book reader sipariş verdim dün, kitabı korsana döndürecem her ne kadar yazarın hakkını vermemek pek içime sinmese de...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(01.12.14)
Kitap ve dergi, kirtasiye gerecleri, çorap,
0
a perfect lie
(01.12.14)
alkol ve teknoloji aletleri
0
fallthepieces
(01.12.14)
günlük 250 mb sınırından sonra 12 kb/s hıza düşen a mobayl internetim harcamalarımın en lüksü. 33 ruble çekiyor günde adiler, bu vasat hizmete.
0
namus ninjası
(01.12.14)
yemek. hem oburluğumdan hem de tembelliğimden dolayı. bakın bursla, krediyle, ana-baba desteği ve kendi kazandığımla birlikte ayda 1200 liraya yakın para giriyor cebime. bakmayın fakirim, param yok diye ağlıyorum da hepsi benim itliğimden.

allah sizi inandırsın bunun 400-500'ü yemeğe gidiyor. belki daha fazlası. her gece afrikalı çocuklar giriyo rüyama. babam sopayla kovalıyo "sen kimsin her gün dışardan yiyosun ırzını sktiğim" diye. depresyona girdim.
0
pescador
(01.12.14)
Steam'da oyun toplamak. 200'e doğru gidiyor oyun sayısı.

Yemeğe de genelde epey para veririm.

Bi de arada babamın felan gazına gelirim, en son freeshoptan aradım kendisini şu bütçem var bana parfüm öner diye, bütçemin 3 katını tek parfüme verip çıktım.
0
Haldamir
(01.12.14)
kıyafet, ayakkabı, çanta
0
m e l t e m
(01.12.14)
Kadın
0
ground
(01.12.14)
steam sanırsam, bir de yazın dünya kupası çıkartma albümüne deli para harcamıştım
0
nundu
(01.12.14)
Steam(95 tane oyunum var,yarısını açıp oynamadım bile)
Kulaklık ve bir kulaklık daha.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(01.12.14)
kalem ve kupa.
0
vesna
(01.12.14)
Kitap, yemek
0
Aerdem
(01.12.14)
kitap ve alkol.

yemeğe de çok para gidiyor ama keyfi değil mecburiyetten.
0
tepedeki psychedelic adam
(01.12.14)
elektronik..

4 bilgisayar 2 tablet 1 monitör 2 cep telefonu 3 navigasyon(1 i çalısmıyor) sahibiyim :(((
0
anonymice
(01.12.14)
kozmetik +1
kremlerimi yiyecem en son artık.
30 ml olan bi kreme 250 tl verdim. geçen bi barda 50lik biranın 10 tl olduğunu görünce, diğer mekana gidelim ya orada 8 tl dedim.
9 taksitle krem almak nedir yaaa offf. taksitleri bitmeden kendi bitecek.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(01.12.14)
scuba diving.
0
yatagants
(01.12.14)
Ayakkabı
0
suicides underground
(01.12.14)
makyaj malzemeleri ve cilt bakım ürünleri bir de kitaplarıma çok para harcıyorum.
0
theworldismine
(01.12.14)
saat
0
monkey
(01.12.14)
rakı, hiç yeteneğin olmamasına rağmen resim yapmak istedigim için, yağli boya, fırça vb. malzemeler, tohumdan çiçek üretme girişimlerinden dolayı tohum,toprak saksı
0
saklisecilmemis
(01.12.14)
alkol
0
yuto
(01.12.14)
Gitar, pedal, kitap
0
gibicibicis
(01.12.14)
Telefonda oynadığım bazı oyunlar için 220 liralık coin almak. Mal olduğumu biliyorum ama dayanamıyorum. Bu yüzden google wallet hesabımdaki kart bilgilerimi kaldırdım. Artık alamıyorum ^^
0
nickimi yermisin
(01.12.14)
aksiyon figürlerim abartısız her ay maaşımın yarısı oraya gidiyor..mutlumuyum ? çoook
0
aurora90
(01.12.14)
kitap, dergi +1
bunlara ek olarak sinemaya da fazla para harcarım elimden geldiğince. haftada bir veya iki haftada bir giderim.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.12.14)
Kozmetik, makyaj, krem vb.... hiç de makyaj yapan biri değilim
1 fara 120 tl falan verdim en son 1 kere kullandım. Kullanmıyorum ama her hafta onları diziyorum, sayıyorum.
Özenle bakıyorum, kokluyorum, araştırıyorum vb...hobi gibi bişey.
0
cocodancer
(01.12.14)
eğer bir cüzdan ya da saat karşısında dizlerim titrerse, barbarca basarım parayı acımam.
0
KidLazer
(01.12.14)
yemek net. ama yemek keyfi bişi değil bence.
0
bradshaw
(01.12.14)
motosiklet.

kendisi, kıyafetleri, aksesuarlari, bakımları, benzini.

arabayi saymıyorum cunku keyfi değil.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(01.12.14)
Alkol.
0
charlesbukowskiineksi
(01.12.14)
motosiklet
0
mirty
(01.12.14)
(10)

Neden İstanbul'da Yaşıyorsunuz?

fanila
Neden bu kalabalık şehirden başka bir şehre gitmiyorsunuz? Neden bu trafiğe, göt göte evlere katlanıyorsunuz? Kendim için söyleyeyim; yeni evli çiftiz ve ikimiz de çalışıyoruz. Ben büyük bir holdingde "uzman" adı altında beyaz yakalı bir köleyim. İlk fırsat bulduğumda buradan ayrılıp en azından bi E
Neden bu kalabalık şehirden başka bir şehre gitmiyorsunuz? Neden bu trafiğe, göt göte evlere katlanıyorsunuz? Kendim için söyleyeyim; yeni evli çiftiz ve ikimiz de çalışıyoruz. Ben büyük bir holdingde "uzman" adı altında beyaz yakalı bir köleyim. İlk fırsat bulduğumda buradan ayrılıp en azından bi Edirne, Çanakkale vs taşınıp şehrin dışında bir eve yerleşmek istiyorum. Bunun için de yegane amacım kendi işimi kurmak ve bunun için araştırma yapıyorum.
0
fanila
(09.11.14)
Ülkede dönen paranın %70 i İstanbuldaymış hacı. Geçen bir haberde gördüm. Göt göt üstüne işte bu yüzden sanırım.
0
saksı
(09.11.14)
bunu az cok gecinebilen kisilere degil de, anadoludan gocup asgari ucret alan insanlara sormak lazim bence. bunu ben de cok merak ediyorum.
burada dogup buyuyen bir muhendis olarak ben bile gelecekte burada yasayabilecegimi dusunmuyorum. insanlar bir duzenleri varken gocup geliyor. anlamasi guc.
0
bohr atom modeli
(09.11.14)
burada doğdum büyüdüm, ailem de yaklaşık 50 yıldır burada yaşıyor, ondan sanırım :(

bir de ben şehir içinde yaşamıyorum, dağın başında ve karadenize yakın bir kıyıda yaşıyorum, şehir içine -misal taksim- gidince deliriyorum. yoksa cidden yaşanacak gibi değil.

ha, ailemin yaşadığı semt şehir içi olmasına rağmen nispeten yeşillik ve sakin denilebilecek bir yer, bir de kardeşimin de benim de okullarımız burada, annemin babamın da işleri burada, tüm akraba ve arkadaşlarımız da burada. memleketteki insanların çoğu buraya göçtüler küçük yerde iş bulamadıkları için. aslında artık kimse istemiyor göçmeyi büyük şehirlere, çok duyuyorum ama iş yok küçük yerlerde de, sanayi zaten yoktu, tarımı ve hayvancılığı da bitirdiler, ne yapsın bu insanlar aç mı kalsınlar? yoksa inan kimse evini bırakmak istemiyor artık, bizim memlekette kalan çok az bir akraba buraya geldiklerinde "s..erim istanbulunu da şehrini de!" diyerek ziyareti kısa kesip geri dönüyorlar, artık zevk veren bir tarafı da kalmadı yani. -ha s&m desek o da değil, bıkkıntı veriyor, acı da değil :( -
0
pasp
(09.11.14)
Benim için en iyi ücret ve imkanı istanbul'da veriyorlar mesela ama ben bin lira az alıp istanbul harici yerlerde yaşamayı tercih ederim kesinlikle. Ayda yılda bir gidiyorum kafayı yememek elde değil. Ankara'da büyüdüğüm halde bunu diyorum, İstanbul'da yaşamak gönüllü olarak hayat standartlarını düşürmek bence. Ne bileyim, eskişehir, bursa, antalya bir yığın güzel büyükşehir var. Kültürel etkinlik, eğlence vs her şeyi buluyorsun üzerine yayla gibi evlerde 400-600 liraya oturuyorsun falan. geçen biri ekşi sözlük'te 1500 lira alıyorum ve hayvan gibi mutluyum para bile birikiyo demişti gaziantep'te. 400 lira kira yazmıştı yapılı evi için ki normal, istanbullu pek çok kişi yalan ya 400 lira kira mı olur bu devirde demişti.

Arkadaşın dediği gibi asgari ücretle hele İstanbul'da yaşayanları hiç aklım almıyor zaten.
0
taqster
(09.11.14)
Başka yere gitmek için sebebim yok. Olsa giderim. İstanbul dışı kısmetlere göz kırpıyorum burdan kıps kıps
0
emirkulu
(09.11.14)
Gitmiyoruz zira burada doğduk büyüdük, işimizi gücümüzü burada kurduk. Bir de mutluyuz burada olmaktan. Onun dışında, bu tür şikayetleri olan insanlar genelde üniversiteyi kazanıp son birkaç senesini İstanbul'da geçiren, ömrünün ondan önceki kısmını birkaç bin nüfuslu köyünde geçirmiş olan insanlar oluyor genelde. Bu kişiler genelde İstanbul'un trafiğinden havasından suyundan şikayet edip o şirin sahil kasabasına gitmekten bahsederler ancak ekseriyetle hala oturduğu mahallesine en yakın mezarlığa gömülürler. Yani gidemezler bir türlü. Halbuki bi gitseler o şikayet ettikleri kalabalık hiç olmayacak, biz kalanlar da rahat yaşayacağız ama olmuyor bir türlü. Olamıyor.
0
angelus
(09.11.14)
İstanbul benim kardeş, sülalem rahat burda :D
0
Solem
(09.11.14)
Mesleğimi İstanbul'dan başka bir şehirde yapma şansım yok, mesleğimi değiştirmeye de hiç niyetim yok. Gerçi şansım olsaydı gider miydim ondan da emin değilim. Seviyorum İstanbul'u, yorucu evet ama 'öldürücü' gelmiyor bana.
0
asisamus
(09.11.14)
istanbulu çok seviyorum nalet girsin ki.
ha ne kadar görüyorum istanbul'u? valla çok az; ev-iş genelde. bağımlıyım galiba ühühüh
0
bradshaw
(10.11.14)
buradan bir iş teklifi aldım. şehrin haşmeti cazip geldi. koşullarından bağımsız, sadece şehir dolayısı ile kabul ettim işi. hızlı yaşam, hareket, "enerji" özlemim vardı bir süredir. 2 ay olmak üzere ve memnunum geldiğime. ömür geçer mi? geçmez galiba.
0
icemint
(10.11.14)
(7)

gider temizleme

la noix
sanırım tuvaletin giderinden koku geliyormutfakta kullandığım lavabo açıcıyı döksem ne olur?ya da başka çözüm önerisi olan?
sanırım tuvaletin giderinden koku geliyor

mutfakta kullandığım lavabo açıcıyı döksem ne olur?
ya da başka çözüm önerisi olan?
0
la noix
(09.11.14)
Ben sıvı yer temizleyicisinden döküyorum biraz kokuyu alıyor. 40 senelik bina olduğundan sürekli temiz tutmak yeterli gelmiyor illa akarı kokarı oluyor.
0
emirkulu
(09.11.14)
tuz ruhu dök. bilhassa alaturka tuvalet ise. sonrasında da sifon kısmının içine sıvı bulaşık deterjanı veya özellikle o kısma atabileceğin tabletlerden koy.
0
kaymaktutmayansicaksut
(09.11.14)
O giderle S diye bir kıvrım vardır.
O kıvrım sayesinde sistemden koku gelmez.
Koku geliyorsa da son yaptığınız hamleler onlar. Bol su gönderin o kadar. İçerisine asit felan dökmeyin öyle, delersiniz S'i. Bir ton iş çıkar başınıza.
0
saksı
(09.11.14)
sifona falan koku koysanıza ama tuvalet gideri dediğin şey, yerde olan banyodaki suyun gitmesini sağladığın şey falan mı? o ise kuru kalmaması gerekiyor oraların
0
hellojack
(09.11.14)
NaOH dökmek olur lavabo aç'i n içinde de ondan vardır, tıkanıklık varsa eritir ya da bulaşık deterjani. Bunu döküp üzerine soğuk su dökersen o boru temizlenir. İlik veya sıcak olmasın, ekzotermik reaksiyon oluyor, o zaman delersin. Asit de dökme. Cilalari kaldirir, sonra her icraatin klozet duvarına yapışır. Başarılar.
0
Lim5
(09.11.14)
tuz ruhu dökme, her ne kadar suyla seyrelecek olsa da hem tuvalete zararlı hem de su kaynaklarına ve canlılara. biz laboratuvarda kullanıyoruz onu! -tabi bizimki temizlik amaçlı seyreltilmiş olanından değil ama olsun, kullanma sakın!-

lim5'in dediği gibi lavabo aç olabilir ya da tuvalet açıcı maddeler var onlar olabilir de benim şahsi fikrim tuvaletten değil banyodaki başka bir yerden geldiğine dair. banyoda yer gideri varsa oradan da gelebiliyor. yoksa genelde tıkanmadığı sürece tuvaletten koku gelmez ki tıkansa anlarsın zaten :(
0
pasp
(09.11.14)
evde tuz ruhu olmadığı için zaten ihtimal dışıydı :)

önerileriniz doğrultusunda tuvalete ve yer giderine mr muscle'ı boca ettim. düzelmezse tesisatçı çağırıcam
0
🌸la noix
(09.11.14)
(11)

dışarıda yemek

8690582132408
merhaba, yıllarca ege'nin bir ilçesinde yaşamış biri olarak istanbul'a tayinim çıktı ve ailemi davet edip dışarıda yemege çıkartmak istiyorum.bizim orada aile ile dışarıda yemek yemek demek ;pide ,kebab , balık , mangal demekti.istanbul da verdigim örnekler dışında şurada şu yenir oldukçada iyidir d
merhaba, yıllarca ege'nin bir ilçesinde yaşamış biri olarak istanbul'a tayinim çıktı ve ailemi davet edip dışarıda yemege çıkartmak istiyorum.
bizim orada aile ile dışarıda yemek yemek demek ;pide ,kebab , balık , mangal demekti.
istanbul da verdigim örnekler dışında şurada şu yenir oldukçada iyidir diyebileceginiz bir yer varmıdır?
0
8690582132408
(09.11.14)
Daha önce gitmediyseniz Go Mongo güzel bir deneyim olur.
0
cakabo
(09.11.14)
istanbulun neresindesin çok güzel tavsiye verebileceğim yerler var bide fiyat aralığınız nedir?
0
basond
(09.11.14)
Mecidiyeköydeyim , fiyat aralıgı ise 3 kişi için 300 lira diyelim
0
🌸8690582132408
(09.11.14)
Afiyet diye bi yer var. bi araştırınız.
0
anonymice
(09.11.14)
kolcuoglu veya közkanat veya sahan
0
nax
(09.11.14)
pardon ben pide mangal kebap restorantlarindan yazmisim.
0
nax
(09.11.14)
asitane +1, gerçi bunu ben demiyorum da annemler diyor, osmanlı yemekleri var çok enteresanmış.

bir de taksim'de hacı abdullah olması lazım biraz pahalıdır ama beğendisi güzeldir, ama uzuuuun zamandır gitmedim o yüzden biraz daha araştırırsan burayı iyi olur derim.
0
pasp
(09.11.14)
asitane 3 kişi için 300'ü haydi haydi geçer
0
la noix
(09.11.14)
fiyat aralıgını 450 ye kadar cıkarabilirim , ama benim sizden asıl istegim şurada şu yemegi yemelisin demeniz.yoksa ben lan acaba bu ne diye düsünürken ,bildigimiz olsun pirzola ver bana usta dememe sebeb olmayın yani
0
🌸8690582132408
(09.11.14)
Akasaray'da hatay sofrası var metro istasyonuna yakın historia alışveriş merkezinin hemen yanında. Yiyecekleri 1. sınıftır yöresel yemeklerdir. 3 kişi 300 tl tutmaz.
internet adresi : www.akdenizhataysofrasi.com.tr
0
basond
(09.11.14)
süleymaniyenin orada bi yer vardı bilenler adını da söyler. fıstıklı köftesi var ve değişik bi çorbası var. tv'ye falan çıkan bir yer. öyle aşırı pahalı da değil. heh adını da buldum daruzziyafe.
0
damla cikolata
(09.11.14)
(21)

Maaş Sorusu (anket içerir)

zeytinyaglicinseddi
yeni mezun(makine mühendisi), kendi alanında(otomotiv) yurt dışında staj yapmış, yaklaşık 9 aylık staj tecrübesi olan, ayrıca 9 ay boyunca yarı zamanlı olarak ar-ge mühendisi olarak çalışmış bir yeni mezunun maaş beklentisi ne olmalıdır. Bölümü de yüksek ortalama ve fakülte derecesi ile bitirmiş bir
yeni mezun(makine mühendisi), kendi alanında(otomotiv) yurt dışında staj yapmış, yaklaşık 9 aylık staj tecrübesi olan, ayrıca 9 ay boyunca yarı zamanlı olarak ar-ge mühendisi olarak çalışmış bir yeni mezunun maaş beklentisi ne olmalıdır. Bölümü de yüksek ortalama ve fakülte derecesi ile bitirmiş biri olduğunu göz önünde bulundurmak lazım
0
zeytinyaglicinseddi
(31.10.14)
3 bin.

edit: tabi bu şirkete göre değişir. kobi şirketine 3bin beklentiyle gidersen işe almazlar. kurumsal şirkete de 1500 beklentiyle gidersen az söylemiş olursun.
0
mr.goodcat
(31.10.14)
3400
0
vedat chili peppers
(31.10.14)
Calismak istedigin sektore sirkete gore degisir. Ulkede odtu bilkent mezunu ortalamasi 3.5 ustu masterli tiplerden 2000tl ye danismanlik sirketine ise gircem diye yirtinani da var, aselsana girip 4500 maas alani da var.
0
saçdemeti
(31.10.14)
3 bin az değil mi? yeni zamlarla beraber araştırma görevlileri 3200 lira gibi bi para alırken
0
🌸zeytinyaglicinseddi
(31.10.14)
yeni mezuna 3bini veren şirket sayılıdır. bulursan öp başına koy.
0
mr.goodcat
(31.10.14)
şu yeni mezunların ben çoh eğitimliyim ayağına 3000 tl'yi az bulmasına bitiyorum. iş hayatını okul hayatıyla karıştırıyorlar.

nereden mezun olursan ol iş hayatı için yeni mezun halinle kocaman bir sıfırsın. yukarda da söylendiği gibi çok sayılı kurumlar hariç yeni mezuna kimse 4000 tl maaş vermez. hatta ortalamaya vursan, türkiye genelinde yeni mezun maaşı 1200 tl'dir. ha ilerde 15000 tl maaş da alabilirsin o ayrı.
0
bigl0rd
(31.10.14)
@bigl0rd, bence söylediğin şeyde düzenlenmesi gereken kısımlar var. Yeni mezun gerçekten çoh eğitimlidir ama iş konusunda yeterince deneyimi yoktur bunu anlarım.
0
🌸zeytinyaglicinseddi
(31.10.14)
Senin eğitimin iş verenin pek umrunda değil kardeş. Ortalık üniversiteden mezun olur olmaz iş hayatından kaçmak için yüksek lisans yapanlarla dolu. İş hayatı işte öğrenilir. İşi öğrendikçe de maaşını arttırırsın.
0
bigl0rd
(31.10.14)
bence 3 ay içinde iş bulabilir miyim diye sorman lazım.
0
divit
(31.10.14)
@divit, şu anki ekonomik kriz durumu ve piyasada var olan gergin hava nedeniyle kesinlikle haklısın. Zaten sorum bugün için değil tam olarak, iş var, mülakata çağırılıyor ve görüşülüyor ütopyasında bi soru bu :)
0
🌸zeytinyaglicinseddi
(31.10.14)
3 bin para mı? karın tokluğuna mı çalışacaksınız?
0
[silinmiş]
(31.10.14)
@zetahead art niyetle yazılmış bir şey değil. Ama kendi bölümümde hiç bir asistanı odasında bulamadığımız için, özel sektöre göre daha rahat bi çalışma ortamı sunulmasından dolayı onları örnek verdim. Ki kendilerini geliştirebilip akademiye katkı sağlamaları için maaşlarının daha yüksek olması gerektiğini düşünen biriyim
0
🌸zeytinyaglicinseddi
(31.10.14)
mercedes'de ve ford'da başlayan makine mühendisi arkadaşlarım 3 bin ile başladı. ar-ge'de çalışıyorlar.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(31.10.14)
savunma sanayii dışında çok bişey beklememek lazım.
0
ron dennis
(31.10.14)
@eskiden sizofrendim simdi iyiyiz, mercedes'de nerede çalışıyor arkadaşın, istanbul mu?
ayrıca arkadaşların örnekteki gibi birileri miydi?
0
🌸zeytinyaglicinseddi
(31.10.14)
biglord +1, ayrıca lisanstan yeni mezunun çok bilgiyim diye dolaşmasına da ben ayrı bitiyorum. :D sayılı bir kaç üniversite harici atıyorum arge alanında öğrencisini laboratuvar koşullarını bilecek şekilde iyi yetiştiren üniversite yok. hatta bu öğrenciler bile arge alanında öyle direkt başlayamıyorlar, çünkü lisans öğrencisinin laboratuvarda çalışma süresi bir yüksek lisans ya da doktora öğrencisine göre çok daha az oluyor, artı çoğu cihazı öğrencilere kullandırtmıyorlar -herhalde 18 yaş üstü olmalarına rağmen bozacaklarını düşünüyorlar (-_-) - ha bir de bazı tehlikeli proseslere lisans ğrencilerini hiç sokmuyorlar zaten, o da var -ben kendi work&study öğrencilerime çok tehlikeli prosesleri yaptırtmıyorum mesela, benim sorumluluğumdalar çünkü. ha izleyip gözlemleyebiliyorlar, o ayrı. ki bu da bir öğrenme şekli- yani yüksek lisans ya da doktora bitirmiş biri kadar zaten bilemezler, ki y.lisans/doktora bitirenler de çok az maaş alıyorlar, "over-qualified" oldukları için, hatta iş bile bulamıyorlar bazen. ülkemizin durumu yani bu.

ha şimdi senin durumun biraz farklı, yarı zamanlı arge'de çalışmışsın, toplamda 4.5 ay diyelim atıyorum. bizim arkadaşlardan yurtdışında doktora yapıp üstüne de postdoc yapan, ayrıca üç dili akıcı olarak bilen arkadaşlar bile arge'de 2000 küsürle falan başladılar. ha aselsan'a falan girerler 4500 alırlar misal atıyorum, o olabilir. çünkü ne yazık ki ülkenin durumu da böyle demin de dediğim gibi. ayrıca senin gibi çok insan var belirteyim :( ha bir de, ortalama ve dereceye her zaman bakmıyorlar ki -senin için demiyorum- senin durumunda olup ezbere çalışa çalışa geçip sonra mülakatta iki laf edemeyen insanlar da var. :( çünkü eğitim sistemi de buna yöneltiyor insanları. -ha, aselsan roketsan falan bakar, fakat roketsan için konuşayım, geçende okula geldiler de, yüksek lisans/doktora yaptıysan çok da bakmıyorlar ortalamalara derecelere. ama yayın yaptıysan buna bakabilirler işte. kısaca durum bu.

kusura bakma, ben realist davran diye çıkıştım biraz, sonradan üzülmeni istemem çünkü, böyle senin gibi düşünen çok arkadaşım vardı ve genelde hüsrana uğradılar da. o yüzden kızacaksan bana kız, ama beklentini çok yüksek tutma derim. ha umudunu da kaybetme, çünkü saçma sapan işlerden çok iyi maaş alanlar da oldu yeni mezun tanıdıklarımdan da, ama o kadar azlar ki! bir de bazıları tanıdık aracılığıyla falan girmişlerdi işlerine, o da var. aslında olay tanıdıkta bitiyor sanırım, öyle diyeyim. :(
0
pasp
(31.10.14)
3000 makul bence de.

Not: Savunma sanayiinde iyi para veriyorlar ama iş tatmin etmiyor, ben tavsiye etmem.
0
kivilcimin kirkta biri
(31.10.14)
maaş işi çok değişken.
danışmanlık şirketlerinde 2000 mucize.
sağda solda 1500 e çalışan bile var.

ama kendini pazarlayıp 3000 üstü bulan da biliyorum
0
velhasilkelam
(31.10.14)
@zeytinyaglicinseddi
istanbul evet. ya böyle çok büyük kurumsal firmalar için yurtdışı deneyimleri, ingilizceler vesaireler sadece sizi diğer adayların önüne geçirir kabul edilme konusunda. yoksa başlangıç maaşlarını çok etkilemez. maaşı deneyim etkiler. stajlar hariç 1 senin altında bir yerlerde yarı ya da tam zamanlı çalışmış olman başlangıç maaşını etkilemez. 3+ yıl deneyim etkiler. o başlayan arkadaşlarımdan senin gibi yurtdışında staj/erasmus yapmış olan, mercedes'de yarı zamanlı (PEP) yapmış olanlar, ingilizce + almancayı iyi bilenler vardı (herkes ing alm biliyorum yazar cv'ye ama hadi ingilizce neyse de almancadan çoğu cümle bile kuramaz, ama benim arkadaşlar iyiydi gayet), fakat okulu bitirmiş, ingilizcesi olan ama hiç yurtdışına çıkmamış, zorunlu stajlardan başka deneyimi olmayanlar da girdi, torpil filan yoktu, iyi üniversiteden mezun olmuş olmanın avantajıyla girdiler. hepsi aynı parayla başladı.

sana tavsiyem kurumsal bi şirketle görüşmeye gidersen 2500-3000 arası de beklentine. türkiye gerçeklerini unutmamış mütevazı bir insan görüntüsü verirsin. zaten mercedes ford gibi kurumsal ve dünya devi şirketlerde "lan biz buna 3500 verecektik, e bunu 2500'e de kapatırız" demezler. sen 1000 tl de desen 3500 verilecekse verilir ama 1000 dediğin zaman da "abi işe alın nolur çok ümitsizim" imajı yaratmış olursun. en iyisi "2500-3000 benim için alt sınır aralığıdır, tabi ki bir üst sınırım yok :)" gibi bir cevap vermek olacaktır hafif gülümseyerek. ama ufak çaplı bir şirkette çalışmak istersen 2000-2500 dersin. ya yok ben küçük şirkette çalışmam zaten diye düşünüyor olabilirsin. benim eğitimim de, mezun olduğum üniversite de, yurtdışı deneyimlerim de, yabancı dillerim de çok iyiydi, ben de öyle sanıyordum, başvurularına kurumsal şirketleri bırak küçük şirketlerin bile dönmediğini gördüğünde neresi olsa çalışırım, yeter ki deneyim kazanayım moduna giriyorsun bir süre sonra.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(31.10.14)
2500. başlatma stajından argenden.

not, okulunu göremedim. onu yaz yoksa daha da indiririm maaşı. bana eli yüzü düzgün bi üniversite söyle.
0
namus ninjası
(31.10.14)
man giriş olarak kadrosuza 3500 veriyor sözleşmeyle; roketsan'ın yanında ki kurumda 3500 ile 4000 arasında başlatıyor, çalışacağı bölüme göre. yurtdışı stajı sikleyen yok ama almanca varsa eşşeği mercedes'e alıyorlar diye duymuştum mercedes'le iş yapan bir arkadaşımdan.

p.s. mercedes maaşlarını bilmiyorum.
0
mete kudur
(19.05.15)
(8)

Damak tadı olanlar ve mutfaktan anlayanlar

kamera motor
bişi yapmam lazım da kafamda tam oturtamadım.köfte ve patates kızartmasının üstüne dökmelik mantarlı bir sos üretme niyetindeyim.krema+mantar kullanacam, az bişi soğan da olsun içinde dedim.içine peynir de koymak güzel olur sanki? ama hangi peynir? şuan elimde kaşar ve hellim var ama başka peynir de
bişi yapmam lazım da kafamda tam oturtamadım.

köfte ve patates kızartmasının üstüne dökmelik mantarlı bir sos üretme niyetindeyim.
krema+mantar kullanacam, az bişi soğan da olsun içinde dedim.
içine peynir de koymak güzel olur sanki? ama hangi peynir? şuan elimde kaşar ve hellim var ama başka peynir de alabilirim sıkıntı değil.

ekstra olarak ne koymak gerekir uyumlu olması için.
0
kamera motor
(31.10.14)
krema varken peynir koyma bence. çok ağır olur sanki... ha illa koyacam ben dersen mozarella koyabilirsin.
0
biyik
(31.10.14)
ben de onu düşünüodum kremayla ağırlaştırır mı diye. ama şu mantarı da kremasız sevmiyorum pek. peynir tadı da lazım bi yandan :D
0
🌸kamera motor
(31.10.14)
o zaman mantarve kremayla yarın makarna yap. şimdi köftelerin üzerine peynir erit. öteki türlü hepsini bir arada istersen bir tad alamayacaksın gibi...
0
biyik
(31.10.14)
sen anlatırken burnuma küflü hafif acımsı peynir kokusu geldi. peynir cinslerinden anlamam ama. küflü peynir homojen erir mi ki?
0
seksen9
(31.10.14)
köfte ve patates kızartması zaten ağır ve yağlı yiyecekler, bence krema kullanma üzerlerinde, hatta bu iki peynir varsa onları da kullanma, salçalı sos yapabilirsin, ne bileyim domates kesebilirsin yanına. illa mantar da yiyeceğim yanlarında diyorsan bilemedim ama?

bence de kremalı mantarlı sos yap makarna üstüne -penneyle güzel oluyor- en üste de krema ve makarna sıcakken kaşar rendele, çok güzel oluyor.

hellimi de sabah yağsız kızart, yanına da sucuk kızart ayrı bir tavada -gene yağsız olarak- öyle taze ekmekle ye derim. -canım çekti şimdi yaa :/ -
0
pasp
(31.10.14)
Parmesan koyabilirsin peynir olarak
0
balpolen
(31.10.14)
hem krema hem peynir ağır olur diyorum ben de. ben olsam mutlaka sarımsak koyardım.
0
mutantking
(01.11.14)
köfte ve patates kızartmasının üstüne domates sosundan şaşma
kremalı mantar çorbası yap yanınada.
mantarıda öyle kullan bence
2si birlikte yemezdim ben bilemedim.
0
bluebey
(01.11.14)
(36)

"Allah baba" ifadesi hakkında düşünceniz

m e l t e m
Sorum kısaca şu: Müslümanların, çocuklarına İslam'ı öğretirken "Allah" yerine "Allah baba" ifadesini kullanmasını dinen sakıncalı buluyor musunuz?Çocuklara "Allah baba" ifadesini öğretenler olduğunu ifade etmem üzerine tepki alınca -tepki her ne kadar yersiz de olsa- düşüncelerinizi merak ettim. Tep
Sorum kısaca şu: Müslümanların, çocuklarına İslam'ı öğretirken "Allah" yerine "Allah baba" ifadesini kullanmasını dinen sakıncalı buluyor musunuz?

Çocuklara "Allah baba" ifadesini öğretenler olduğunu ifade etmem üzerine tepki alınca -tepki her ne kadar yersiz de olsa- düşüncelerinizi merak ettim. Tepkiler şurada: www.eksiduyuru.com

Ben inançlı bir anneyle büyüdüm ve küçük bir çocukken annem mühim bir ameliyat için yurtdışına gidip beni teyzeme bıraktığında bana "Allah babaya dua et sağ salim döneyim" demişti. Allah her şeyin yaratıcısı olduğuna göre hepimizin babası sayılır diye düşünür, "baba" ifadesi sayesinde de masum bir güven duyardım. Yani kolaylık sağlıyordu bana bu ifade tanrı olgusunu anlamamda.

17 yaşımdan beri, yani 12 senedir ateistim. Kimliğimin din hanesi de boştur. Dolayısıyla benim "Allah için şu ifade kullanılırsa günah olur mu?" gibi sorularım, takıntılarım yok. Fakat dini felsefenin bir parçası gibi düşünürüm ve üzerine tartışmayı severim. Gördüğüm kadarıyla "Allah baba" ifadesini kullanmanın İslam'da günah sayıldığı açıklanıyor Nihat Hatipoğlu gibi kişilerce. Hoş, Nihat Hatipoğlu'nun ateizm hakkındaki açıklamaları sebebiyle ciddiye alınır bir tarafı olduğunu düşünmüyorum şahsen ama kendisini ciddiye alan milyonlar var ve bu da onu ister istemez önemli biri yapıyor. Tabi bir tek o yapmıyor olabilir bu yönde bir açıklamayı, ben güncel olarak onunkini gördüğüm için onun açıklaması üzerinden gitmek istiyorum.

Bu kişinin açıklaması şöyle: “Televizyon’da kaç kere şahit oldum. Biri Mevlana’yı anlatıyor. ‘Allah baba’ diyor. Ne Allah Babası yahu? Allah diyor ki; ‘De ki; Allah birdir, Sameddir, kimse onu doğurmadı, kimseden doğrulmadı.’ Allah ben buyum diyor, ama ötekisi Allah’ı anlatırken ‘Allah Baba’ diyor. Sen Hristiyan teolojisini bu ülkede anlatamazsın. Çünkü ‘Allah Baba’ kelimesi küfürdür. Bir müslüman bunu söylediğinde anında Allah ile bütün irtibatı kesilir. O kişi bunu ilahiyat adına yapıyor, din adına yapıyor. Onun için izlerken donakalıyorsunuz. Bunu konuşmak da konuşturmak da tehlikeli, bu işin vebal tarafı vardır. Onun için din adamı, İlahiyatçı Allah’ın dinine, merhamete, sevgiye, ittifaka ve şerefe çağırmalı. Ama hareket noktası Kur’an ve Hz Peygamber olmalıdır. Gerisi olduğu zaman fitneye yol açar.”

Ben bu açıklamada "Allah baba" ifadesinin neden "küfür" sayıldığının mantıklı bir gerekçesini doğrusu göremedim. Hristiyan inancıyla "Allah baba" ifadesi arasında bağlantı kurmuş Hatipoğlu, ama bir Müslüman anne-baba çocuğuyla konuşurken "Allah baba" ifadesini kullandığında ona kutsal teslisi/üçlemeyi öğretmeyi amaçlamıyor ki. Bir çocuk en çok anne ve babası tarafından sevilir, en çok onları sever, en çok onlara güvenir. Çocuk "Allah" yerine "Allah baba" ifadesini duyduğunda güvende hisseder diye düşünüyorum (en azından kendimden yola çıkarak).

Tanrıyı, Allah'ı "baba" diye anmanın tehlikesini ben gerçekten göremiyorum. Eğer ki Müslüman olsaydım çocuğuma Allah'ı öğretirken "Allah baba" diye öğretirdim diye düşünüyorum. Sonuçta çocuğun hayal gücü büyüktür, ve "Allah" sözcüğünü duyduğunda aklından geçecekleri önceden kestiremem, korkup korkmayacağını bilemem ve onu rahatlatmak isterim.

Siz "Allah baba" ifadesini Nihat Hatipoğlu ve başkaları gibi tehlikeli buluyor musunuz?

Teşekkürler.

İlave: Neden sakıncalı/tehlikeli bulduğunuzu da açıklarsanız sevinirim.
0
m e l t e m
(21.10.14)
bence tehlikeli. Nihat Hatipoğlu dedi diye değil ama.
0
fallthepieces
(21.10.14)
Çok yapmacık bir ifade bence, ama yine bana göre bir sorun teşkil etmemesi lazım. Sonuçta islam'a göre önemli olan niyet ve içinden geçenler ve sen orda baba kelimesini teslis amacıyla kullanmıyor da çocuğuna dini sevdirmek için kullanıyorsan sorun olmamalı. Bir ateist olarak görüşüm bu
0
nundu
(22.10.14)
Dini inancım yok diyebilirim, tanrı inancım var ama. Buna göre değerlendirirsem Allah baba kullanımında hiçbir sakınca görmüyorum. Hatta o kadar trivial bir mevzu ki bence üzerinde düşünülmemesi bile lazım. Nihat Hatipoğlu gibi bir takım heriflerin böyle saçmalıklarla uğraşması çok normal. Ramazanda saatler boyu x orucu bozar mı muhabbeti yapmanın ötesinde şeyler değil bunlar.
Dini doğru düzgün algılayabilen bir insan bu tarz aptalca ayrıntılara takılmaz.
0
buff
(22.10.14)
insanlara hele ki çocuklara bir şeyi öğretirken somutlaştırma yapmak gerekir. bu yüzden iyi bir somutlaştırma ifadesi, zaten belli bir yaştan sonra kimse allah baba ifadesini kullanmaz.

kullanılmasının dinen sakıncalı olup olmadığı meselesi zaten ilahiyatçıların işi. biz burada ancak bu şekilde yorumlarımızı sunabiliriz zaten.
0
wilhelmwasmuss
(22.10.14)
Televizyon hocalarini bir kenara birakirsak allah dogmamis dogrulmamistir yani tektir diyoruz. Allah kelimesi tek basina koruyucu kollayici anlamini taşıyor ki bence baba kelimesine gerek yok. Ki zaten dinde yeri yok diye düşünüyorum.
0
herseyi birakip gitmek istiyorum
(22.10.14)
Allah baba küfürdür...Hristiyanlar da Hz İsa için Allah'ın oğludur demişlerdi... Ama Allah kesinlikle reddediyor bu ifadeyi. Hristiyanlar maddi anlamda oğul ifadesini kullanmadıkları halde Allah reddediyor...
Allah doğmamış ve doğrulmamıştır. Ayetlerde kesinkes söylüyor. Bir takım kimselerin iyi niyetli olması bu ifadeyi haklı kılmaz...
0
inanmazsan inanma
(22.10.14)
@herseyi birakip gitmek istiyorum
Allah kelimesinin "koruyu kollayıcı" anlamına geldiğini Arapça bilmeyen küçük bir çocuk bilemez ama takdir edeceğiniz üzere.

Allah'ın doğmamış ve doğrulmamış oluşu ve tek oluşu ile "Allah baba" ifadesinin çeliştiğini söylüyorsunuz diye anlıyorum. Bunu açar mısınız?
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
@inanmazsan inanma
Allah'ın doğmamış ve doğrulmamış oluşu ve tek oluşu ile "Allah baba" ifadesinin çeliştiğini söylüyorsunuz diye anlıyorum. Bunu açar mısınız?
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
Kesinlikle tehlikeli çünkü biz müslümanların klavuzu Kuranı Kerimdir. Kuranı Kerim içinde Allahın sözleri yazar, araştırdığım kadarıyla o kitabın içerisinde Allah, ben sizin babanızım diye bir şey yazmamış aksine ben yarattıklarımdan hiçbirisine benzemem demiştir.
Baba tanımlaması ile yeri göğü uzayı evreni bildiğimiz ve bilmediğimiz alemlerin yaratıcısı ve devamlılığını sağlayan varlığın tanımlaması ile uzaktan yakından bir alakası yoktur.
Eğer güven istiyorsak yaratıcıyı gerçekten anlamalı tanımalı büyüklüğünü anlamak gerekir. Allahı tanıdıkça baba kavramı gerçekten küçülecektir.
0
alixkandemir
(22.10.14)
@alixkandemir
Söyledikleriniz tutarlı ve mantıklı. Bununla beraber, küçük bir çocukla (anaokulu çağında) konuştuğunuzu düşünün. Çocukla empati kurmak gerekiyor onun anlamasını sağlamak için. Bu ifade ettiklerinizi o yaşta bir çocuğun kavrayabileceğini sanmıyorum.
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
@m e l t e m
Allah doğmamış ve doğrulmamış vurgusu anne baba ve çocuğa vurgu yapar...
doğma ve doğrulma işlemlerinde bunlar rol alır...
0
inanmazsan inanma
(22.10.14)
Mesela ben annemden hep allah diye duydum inanan bir cevrem vardi. Kafamda allah diyince farkli farkli kavramlar canlanirdi ama zamanla yerine oturdu. Allah baba derseniz de cocuklarda yaratici ve insan arasindaki siniri cizememis gibi oluruz diye dusunuyorum. Cocuk insan gibi yari insan yari tanri görebilir. Bu soylediklerim kendi gorusum bir de islami acidan bakarsak bu zaten reddediliyor yani reddedilen bir seyi de yapmak zaten dogru degil.
0
herseyi birakip gitmek istiyorum
(22.10.14)
allah baba diyince kimsenin aklına "aa allah insan gibiymiş, bi de çocuğu varmış. niye tapıyoruz ki lan o zaman buna?!" gibi şeyler gelmez. tipik din dogması işte, "öyle denmez". niye denmez amk, insanlar burada baba figürü manasında, koruyup kollayan manasında kullanıyor; benzetme yani. kimsenin bunu derken allah'ı küçümsediği, insanlaştırdığı, basitleştirdiğini yok; korkmayın bu kadar anasını satayım.
0
baba jo
(22.10.14)
@cigerdelen
Benzetmenin sakıncasını psikolojik olarak açıklamanız faydalı oldu benim için. Babalı/Babasız büyüyen çocuk genellemelerinize dair ise -konudışı olduğundan- yorum getirmeyeceğim. Teşekkürler
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
Ya o diil de neden kimse dinin toplumsal ahlak boyutunun super yozlastigini tartismaz, dile getirmez ? Asil bu diil midir tartisilmasi gereken cok buyuk sorun ? Yada islamin en onemli konularindan biri olan kul hakki yeme mevzuunu konusmaz ? Bu arada soruna cevap verrim. Evet allah baba terimi cok cok sacma !
0
aeroflot
(22.10.14)
@cigerdelen, korkuyla alakası olduğunu kendin de belirtmiş oluyorsun:
"kimin zihninde, hayal dünyasında söylenen şeyin nasıl canlanacağını, hele ki bir çocuğun zihni olursa bu, kimse bilemez ki?"
birisi bunu yanlış anlar da şirk koşarsa, allah'ı yanlış konumlandırırsa korkusu değil mi bu?
bahsettiğim gibi, dinin dogmatik olmasıyla ilgili bu konu, biz şimdi öyle demiyoz da ya 100 yıl sonra biri derse diye endişelenmek gibi bir durumdan bahsediyorsun; 100 yıl sonraki zamana pat diye geçmiyor zaman, bu kullanımın ne amaçla yapıldığı gayet nesilden nesle aktarılabilecek basitlikte.
0
baba jo
(22.10.14)
@advocatusdiaboli
Güzel bir çağrışım/ilişkilendirme.
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
soruya soru ile karşılık vermiş gibi olmasın da.. Allah "neden" baba oluyor da "ana" olmuyor?
0
papitheclown
(22.10.14)
@cigerdelen
Din nasıl dogmatik değildir yahu? :)
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
Yaratıcıya veya dinlere inancım yok (bunu tek ve bilinen bir malum sözcükle açıklamamayı yeğledim, uzun hikaye). Dinibütün bir aileden geliyorum, akraba ve komşularım da çoğunlukla dinibütün idi. Ben Allah baba diye bir şey hiç duymadım, annemden, babamdan, halamdan, teyzemden, dayımdan, amcamdan, komşu kadın ve erkeklerden ve arkadaşlarım da duymamış idi. Tevellütüm (1971) eskidir belki, aslında bu her şeyin hızla değişmesinden kaynaklanıyordur, tevellütün hemen eskimesi toplumsal kurulumda çok da geçerli olacak bir şey (herhalde) değildir. Yani, önceden ailenin öğrettiği Allah'ın çocuklar için "uzak", "korkunç" vb. olduğunu bilemeyiz, belki bugünkü anlayışla böyle görüyoruzdur ve bu yanılgıdan dolayı da, önceden böyle(tehlikeli)ymiş de şimdi bunu değiştirmek için Allah baba demeyi tercih etmiş olduğumuzu sanabiliriz gibime geliyor. Demek istediğimi hakkıyla açıklamaya sözcükler yetemiyor.

Tehlike denen de, öyle gündelik tecrübeleri işaret etmiyordur muhtemelen. Burada Hatipoğlu denen zatın görüşüne dair bir yorum yapmıyorum. İşin felsefesi muhakkak hem Hatipoğlu'ndan, hem de sanılandan daha derinliklidir. Başka hususlardaki okumalarıma dayanarak, bu "tehlike"yi bir Hristiyan teologun Müslüman bir ilahiyatçıdan daha iyi anlayıp anlatacağı kanısındayım. Hümanizm, ateizm, insan hakları vb. hususlarda sivri zekalı batılı abilerin fikirlerini zikretsek buralarda kabul görmez. Belli bir kesim için bu kavramlar tarihsel ve coğrafi bağlamdan kopuk, evrensel ve tartışılmaz şeylerdir; aslında bir nevi tabudurlar. Sorduğunuz mesele de az çok buna benziyor, Allah yerine Allah baba demeyi eleştirmek de yobazlık görülebilir rahatlıkla.

Derinlik demiştim, ortalamanın azıcık üzerine çıkanlar nüfuz ettikleri derinliği ister istemez çok derin, en derin sanıyorlar. Allah baba ifadesinin tehlikesi var ise, bunu halka hak ettiği derinlikte anlatmak imkansız olduğu için yüzeysel açıklamalar yapılıyor olabilir. Hakkıyla anlatılması için her dinleyenin işin felsefesini (felsefe de çok bayağı manada kullanılıyor) idrak etmesi zor. Anlayabilecek yüz kişiye hitap edecek bir açıklamadansa milyonların, esası anlamadan ama anlatana güvenerek hareket edeceğinden hareketle işin esasına girmeden görüş aktarılıyor.

Şahsi görüşüm, çocuğum olsa ve ona Allah'tan bahsetmek istesem, baba demeden de gayet anlatabileceğimi ve korkunç bir yaratıcı olarak anlaşılmayacağını bilirim.
0
tedirginlik hucresi
(22.10.14)
Allah doğmamış doğrulmamış olduğunu söylüyor ve sen de bu iki insana özgü özelliği de içinde barındıran "baba" sıfatı neden Allah'a verilemesin diye soruyorsun halen. Nasılsa niyet önemli denilerek içinden çıkılacak konular değil bunlar. Allah'a, insana özgü sıfatlar yüklemek küfürdür. "Allah'ın unuttuğu yerde..." bu da yaygın bir deyim mesela ama küfürdür.

İslamiyet öncesinden alıntı yapanların amacını da hiç anlamış değilim zaten. Toplum davranışlarını etkileyen Türk gelenekleri var fakat mesele din olunca örf adet değil Kuran Hadis baz alınır.
0
tescillimarka
(22.10.14)
@papitheclown
Kuran'da Allah için eril zamir kullanıldığından erkek olduğu varsayılıyor.

Bir de genel olarak inanç sistemlerinde tanrının cinsiyetine dair şu bilgiler var: en.wikipedia.org
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
@cigerdelen
dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.

Din Allah'ın kelamıyken, Allah'ın yarattığı "kul"un dini sorgulaması ne haddine ki?
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
@tedirginlik hucresi
Benim de bu duyuruyu açmaktaki amacım zaten konunun derinine inmekti. Söylediklerinizde haklısınız. Katkınız için teşekkür ederim.
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
derindusun.com
(buradaki hikaye)

bir gün arkadaşım aynen "allah baba" kavramını kullanmıştı ve kullanmamması gerektiğini söylemiştim. o da "allah baba"yı sevgisi, saygısından dediğini dile getirmişti. geç de olsa anladım ki insan ne derse desin, her şey gönlünde biter. kul ile allah arasına kimse giremez.
yani diyeceğim nihatmış, sağmış, solmuş kimse çıkıp da bu yanlış bu doğru diyemez. küfre düşmüş diyen varsa da siktirsin gitsin ötede oynasın.
0
cetoxim
(22.10.14)
diğer arkadaşları okumadım, ama çoğu dinde ve haliyle dilde de, tanrı erkektir, dişil'i vardır (god-goddess gibi ya da tanrı-tanrıça gibi) allah kelimesi el-ilah'tan gelir ki bunu zaten hepimiz biliyoruz -dimi? 0_o - ve insanlara da tanrı denildiğinde genelde akla yaşlı ve her şeye kadir, sakallı bir erkek gelir. zeus gibi, jüpiter gibi misal. bu başka dinlerde de var -anaerkilliğin hakim olduğu ya da nispeten kutsal olduğu bölgelerde durum biraz değişebilir, mesela orta asya türklerinde tanrıça umay'ın yeri büyüktü, çünkü kadın ve erkek orta asya türklerinde eşit konumdaydı. en azından tarih bilgilerinden falan hatırladığım bunlar, tamamen/kısmen yamuluyor da olabilirim. velhasılı kelam, bu ifade ataerkil bir toplumda yaşadığımız için kullanılıyor, aslında başka bir anlamı yok. bence isteyen istediği şekilde dini öğrensin ya da öğrenmesin, kimsenin kimseyi bu şekilde manipüle etmeye hakkı yok, kaldı ki inanç dediğimiz -dinden geçtim- tamamen mahrem bir şeydir fikrimce, kişinin -kendi istemediği sürece- kendi içinde kalması gereken bir kavramdır bence. yani inanıyorsam ya da inanmıyorsam, bunu ne için kime neye yaptığımın başkaları tarafından yargılanmaması lazım, da 1. dinlerden bahsediyoruz: ağzı olan konuşuyor. 2. türk toplumundan bahsediyoruz: kişisel alan diye bir şey yok, bildiğin sürü halinde yaşıyoruz, "bir yakınınız ateist olsa ne yapardınız?" sorusuna, müslümanlıkta böyle bir şey olmamasına rağmen "öldürürdüm." diyen insanlarla aynı ülkede yaşıyoruz, adam inandığı dinin tanrısına şirk koşuyor, farkında değil. yani sorunu takdir ediyorum, güzel bir soru, ama buna varana kadar başka bir sürü daha önemli problemimiz var. tabi gene de bu soruda bahsettiğin gibi ufak tefek farklı düşünce şekillerinden kaynaklanarak bir sürü saçma sapan kavga çıkıyor. "benim inancım senin inancından üstün!" tartışmaları yapıyor, anasını satıyim, sanki inançlarımıza takometre taktık, hangimizinki daha fazla diye ölçüyoruz, hayret bişi yaaaaa! >:(
0
pasp
(22.10.14)
@cetoxim
Benim söz ettiğim durum yetişkin birinin ortamda çocuk yokken "Allah baba" demesi değil yalnız.
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
@pasp
Maide 33 eğer kafirleri de kapsıyorsa ateist olmanın cezasının ölüm olduğu tartışılabilir. Fakat şu anda bu husus konudışı olduğundan bunu burada tartışmazsak sevinirim.
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Allah'ı ifade ederken eril zamir olan "hüve" geçiyor Kuran'da. Dolayısıyla bir cinsiyet yüklenmiş oluyor.
0
🌸m e l t e m
(22.10.14)
yok ya, niye tartışayım? 0_o herhangi bir şey yazmadım ki zaten?
0
pasp
(22.10.14)
ne allah'a inaniyorum, ne de inanclarin cocuklara dogrudan asilanmasi gerektigini dusunuyorum -gerci bu tek tarafli alinacak bir karar olmazdi ya neyse. muhtemelen de cocugum olmayacak. bu yuzden oncelikle cevabimin varsayimsal olacagini belirteyim. ben de bu ifadeyi sakincali buluyorum ve kullanmazdim. yalniz bu ifadeden kacinma nedenim dini kaliplara uygun olup olmamasindan ya da kufre girip girmemesinden ziyade baba kelimesinin ataerkil yapiya, heteroseksuel algiya ve toplumdaki rollerimizin baskinlasmasina katki saglayabilecegi endisesi olurdu. neden cocugum her seye kadir bir 'sey'i beyaz, yasli bir erkek olarak algilasin ki? neden siyah bir kadin degil? neden mavi kum taneleri degil? neden bulutlar degil? ya da neden benim hayal bile edemeyecegim bir sey degil? baba sifati otoriteyi, en-iyi-ben-bilirim'i de kapsayabilir. devletle dinin ayni tornadan ciktiklarini ve devlet baba ifadesinin de yine boktanliklarin mazur gorulmesinde katkisi oldugunu dusunurum.

bu arada durumum vardi da tembellikten verilen cevaplari okumadim. birbirinin anasina bacisina soven olduysa cok ayip etmislerdir, buradan hepsini kiniyorum.
0
John Finn
(22.10.14)
@freekara endisemin nedenini acmam gerekirse baba denildiginde beyaz bir babadan dogan ortalama bir evladin zihninde boyle bir imge dogma ihtimalinin daha yuksek olacagini varsayiyorum. kaldi ki boyle bir imge dogsa da dogmasa da bu imgenin yalnizca somut figurden ibaret olmayacagini, baba kelimesi ne ifade ediyorsa onlari da beraberinde getirecegini dusunuyorum. bunun neticesi olarak da algida tanrisal ozelliklerin baba ve erkege, baba ve erkege dair ozelliklerin de tanriya aktarilabilecegi endisesini tasiyorum. elbette kendi zihnimin sinirlari cercevesinde.

tabii bu farazi cevap, inancsiz bir baba ve dini kaliplara cok da bagli olmayan musluman bir ana tarafindan turkiye'de yetistirilmis inancsiz bir erkegin, zihninde kurdugu "allah baba der miydim demez miydim" sorusuna yine zihninde verdigi bir cevaptan ibaret. dini hususlar pek empatisi yapilabilecek seyler de degil zannimca. ancak yine de dedigim gibi dini sebeplerden ziyade kendimce toplumsal olarak sakincali gordugum sebepleri belirtmek istedim.
0
John Finn
(22.10.14)
tartışmayın ; cevap için ise.

ateistplatform.org
0
hayvan gibi yazar
(22.10.14)
tehlikeli degil. dogru da degil.
her dogru olmayan sey tehlikeli degildir. masum bir hata.
0
sage
(22.10.14)
çocukken sezercik filmi izliyordum bir gün, çocuk dua ederken allah baba diyordu. çocuk halimle çok hoşuma gitmişti. allah baba demeye başlamıştım ben de kendi kendime. bir gün annemin yanında söylemiş bulundum da, allah baba demememi söylemişti. çok üzülmüştüm :(

neden diye sorduğumda "babalık insana özgü bir özellik, allah'a insan özelliği atfedilmemesi gerekir" gibi bir şey demişti. atfetmek dememiştir tabi 4-5 yaşındaki çocuğa da, özetle bu yani.

o zamanlar nihat hatipoğlu böyle dinlenen bi herif değildi. sadece o böyle düşünmüyor yani.

ama günah mıdır? değildir. dinen uygun olmayan her şey günah değil sonuçta. bu olsa olsa mekruh olur. (bence o bile olmaz)
0
mutevazi
(22.10.14)
islam dininin tanrısı zaten yazılan şu kurandaki ifadelere bakıldığında erkek bir tanrı. direkt olarak bir cinsiyet belirtilmese hatta cinsiyetsiz olduğu söylense dahi çok net belli oluyor bir erkek zihniyetine sahip olduğu.
o açıdan zaten küçücük çocukların beynini yıkayarak dikte ettikleri bir dinin erkek tanrısına allah baba demeleri gayet sıradan bir durum. sakıncalı olan çocuklara allahı herhangi bir şekilde gerçekmiş gibi anlatmak, ona baba demek ya da dememek değil.
0
ucan spagetticanavari
(22.10.14)
(10)

sevgili ve cinsellikli bi soru da ben sorcam

pescador
ya bi dönem geçmişti bu bende ama tekrar başladı. şöyle söyliyim ben 20 yaşında bir erkek olarak yaşıtlarımın falan bayağı gerisindeyim. ama derdim yarışmak değil zaten, istediğim gibi olsun gerisi mühim değil. tek bi kişiyle birlikte oldum ki o da ikimizin de unutmak istediği bi deneyimdi. başka bi
ya bi dönem geçmişti bu bende ama tekrar başladı. şöyle söyliyim ben 20 yaşında bir erkek olarak yaşıtlarımın falan bayağı gerisindeyim. ama derdim yarışmak değil zaten, istediğim gibi olsun gerisi mühim değil. tek bi kişiyle birlikte oldum ki o da ikimizin de unutmak istediği bi deneyimdi. başka bi kız 3 gün boyunca denediyse de beni ikna etmeyi başaramadı çünkü ilki yüzünden çekindim falan.

şimdi görüyorum böyle insanlar sevişiyo yani. itirazım yok, allah muhabbetlerini arttırsın. ama nasıl desem, benim o taraklarda bezim olmadı. istemedim değil. ama bana uygun değil. onu yapacak enerji, bitirici vuruş, patlayıcı güç vs. adına ne derseniz bende hiçbir zaman olmadı. önceliğim daima güzel, tek kişiyle yaşayabileceğim bir ilişki oldu. "HOŞ KARIYMIŞ, ÇAKARIM BEN BUNA" diyen adamları hayretle izledim hep.

ama şimdi mesela bi kızdan hoşlandığım zaman onun daha önce "bissürü" kişiyle sevişmiş olması, bu konuda benden çok daha rahat olması benim iyice geri çekilmeme neden oluyor. yani "ABLA BEN ANLAMAM O İŞLERDEN" deyip kalkasım geliyor.

şu an zaten birisi yok hayatımda ama olursa eğer muhtemelen sadece bu yüzden kaybetçem kızı, kendi kaprislerim ve eşekliğim yüzünden. ama napiyim lan. ben sığır gibi büyümüşken hoşlandığım kızın "haa hoş çocukmuş" deyip milletle tek gecelik ilişki yaşamış olması çok üzüyo beni. BİZDE NİYE YOK DİYOR.

nasıl aşıyoruz bunu? konuştuğum kız arkadaşlar, daha doğrusu bu konuda fikrini aldığım "ablalar" aşık olunca hepsi geçiyo, ooooo kız seninle öyle ilgilenir ki oooo diyolar ama ben inanmıyorum. olm millet sevişiyo, düşünsene şimdi sen bissürü sevişmişsin etmişsin, sonra bi çocuktan hoşlanmışsın ama herif 23 yaşına gelmiş bi kişiyle sevişmiş o deneyimini de hatırlamak dahi istemiyo. yatağa atmak için 3 ay falan uğraşman lazım, öyle bi tip. uğraşır mısın şimdi bununla? uğraşmazsın.
0
pescador
(19.10.14)
Kadınlar genelde bu tip durumlarda kendini çekici hissetmek için ısrarla seni sevişmeye zorlama yoluna gidiyor. Bir de Türk toplumundaki "seks kötüdür, seks isteyen erkek iğrenç ve abazandır" algısı en açık görüşlülerin bile genlerine kazınmış olduğu için seksle ilgilenmiyormuş gibi görünen erkeği çekici bulabiliyorlar ilginç bir şekilde. İlişkin olduktan sonra sen seks talep etmezsen kadın daha da çok üstüne gelecek yani. Sonra olaylar gelişir, bi bakmışsın hayvan gibi sevişiyosun falan.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(19.10.14)
@want2die, ne çeşit bir hormon bozukluğu? doktordan çıkmıyorum ki, vur bi de sen vur hadi bi de hormon bozukluğu çıksın ooh ne güzel.
0
🌸pescador
(19.10.14)
lan oğlum niye bunu takıyorsun anlamadım, bu devirde sevişmeyen yok zaten kabullen geç, sen demiyor musun bana kendin ol diye, eh sende kendin ol seni sen olduğun gibi (tecrübesiz sayılsakta bu devir için) kabul eden illa çıkar. tabii burada bana denilenleri birebir kopyalıyorum :P

ama istesen de istemesen de bu zamanlarda zaten 20'li yaslardan sonra bir şey yaşamamış birini bulamazsın. türkiye öyle sözlükte eleştirildiği kadar muhafazakar bir yer değil, sadece görünürde öyle.
0
fransızkalanadam
(19.10.14)
@want2die, sakalım bıyığım var kılım tüyüm yerinde. cinsel anlamda ilgisiz de değilim kesinlikle. benimkisi psikolojik bir bariyer. istemiyor değilim. sadece bu fikirler beni geri çekiyor. gitmişken onun testini de yaptırırım tabii ama sorun olduğunu sanmıyorum.

@fransızkalanadam, abi yok sen çok karamsarsın. hala "el değmemiş" bissürü insan var ama benim derdim zaten daha önce başkasıyla sevişmemiş birini bulmak değil. benim gibi 20 yaşına arıza gelmiş bi kızdansa kafası rahat kızı tercih ederim. canımı sıkan şey bu "geri kalmışlık" hissi. sorun benimle alakalı, birinin beni kabul etmesinden ziyade. yoksa beni tabii ki kabul ederler olm güzel adamım aslında. ama kendi kendimi yiyom işte.

16'mızda sevişmediysek napalım kardeşim, çıplak tavla mı oynayalım şimdi sekssiz dostlarla bir araya gelip?
0
🌸pescador
(19.10.14)
şey kısmını anlıyorum ama, hani o geri kalmışlık hissini, özellikle bu işlerin su içmek gibi kolay olduğu ve hemen hemen herkesin sevgilisi, tonla eski sevgilisi olduğu bir ortamda bizim adam gibi nasiplenememiz. delirtici bir şey.

edit: oha bu kadar olur, sen daha cevabı vermeden geri kalmışlık hissiyle ilgili ek entry giriyordum. telepati mi yapıyoruz oğlum :D

ek ek not: haha oğlum bırak allah askına ne eli değmemiş lan en küçük ilçelede bile neler dönüyordur ortamın sakallı keçisi olma. ben 7 yıl yurt dışında yasadım hadi 2 yılı fas desen Avrupa sayılmaz 5 yıl Avrupa oluyor. Türkiye'nin geri kalır yanı yok.
0
fransızkalanadam
(19.10.14)
ohoo 20 yaş ne ya? benim bir kaç tane arkadaşım var böyle, erkek *cem yılmaz stayla* adamlar hayatlarında bir kere sevişmişler, o da ya sarhoşken ve/veya parayla, yani "bakir kalmayayım" diye yapmışlar, hiçbiri de memnun değil hayatlarından edit: memnun değiller, derken, yani böyle bir ilişki yaşamış olmaktan memnun değiller. ha pollyanna mode: on şey diyorlar: ya en azından bakir değiliz, falan -evet bir kaç tane tanıyorum böyle, mühendislikle alakası cidden var mı bilmiyorum ama hepsi de mühendis 0_o - şimdilerde biri bir kızla çıkmaya başladı, başka bir duyuruya daha yazmıştım, kız aslında güzel, ama psikolojik sorunları var biraz sosyal hayatta, o yüzden böyle çıkar gibi olduğu ama çıkmadığı elemanlar var bir-iki tane -aslında bayağı da beğeneni varmış kızın da, neyse işte, çekingen yani, kendine güvensiz falan- bu çiftimiz gayet de güzel geçindiler yani, ne kızda öyle bir düşünce oldu, ne de erkekte. yani, bu biraz şans, kader kısfmet işi gibi duruyor :) bence sen kendini geri çekme, karşına biri çıkınca gerçekten de o tip çekinceleri aşacaksın. sen aşamasan karşındaki kişi -seni cidden seviyorsa- aşmana yardımcı olur zaten.

bu yukarıda bahsettiğim elemanlar 28-29 yaşında tipler. neredeyse 30'lar yani, öyle düşün. o yüzden çok kasma. kasa kasa bu yaşa kadar geliyorsun sonra 0_o ha tabi kimseye atlamaman da hoş bir davranış ki, herşeyi bırak, sağlık açısından iyi birşey -okb mode: on- karşına çıkan bir insandan hiçbir zaman yüzde yüz emin olamayacaksın zaten, onu bil. ama istatistiki olarak "ben bu kızla birlikte olabilirim" ihtimali yüksek bir kız görürsen, onunla bir şeyler yaşa, derim. zaten hiçbir zaman hiçbir şeyden emin olamazsın ki, quantum mekaniği izin vermez bir kere buna XD

kolay gessinnn.. bence yaparsın sen aslansın gaplansın! elektrink aldığın kıza yürü yani..
0
pasp
(19.10.14)
Ben olsam ''olm çocuk beni çekici bulmuyo herhalde ya'' diye düşünürdüm açıkcası. Ama oturup durumunu açık açık anlattığında kimse de gerçekten senle ilgileniyorsa bunu problem edip de uzaklaşmaz. Hatta ben şahsen deneyimsiz olmasını tercih ederim. Vardır benim gibiler de.
0
shejia
(19.10.14)
hacı ben soruyu çok anlamadım da erkekte nasıl ki azgını var senin gibisi var kadınlarda da öyle. 1 hafta sevişmeyince bile çıldıran kadınlar olduğu gibi senin tarzda takılan kadınlar da mevcut. yani hormon seviyene baktır tabi de skalası çok geniş zaten 8-50 arası mı ne. kimi için cinsellik ön plandadır kimi için sadece bir ayrıntıdır. ona göre kız bul işte.
0
gates
(19.10.14)
seni çok iyi anlıyorum da bu kadar erken yaşta endişelenmen gereksiz kardeşim. 20yaşındasın deneyim az olması normal Türkiye'de :) senden çok kötüler var etrafta mesela ben yaş 28 oldu deneyim bir elin parmaklarını geçmiyor :) klinik vaka olduk :D
0
tirt star
(19.10.14)
psikiyatriste gidiyorum. yeni başladık diyebilirim, bu konulara henüz girmedik. ama girsek bile, bunu başkasının yardımıyla nasıl aşacağımı bilmiyorum. yani psikolojik durumların mental hastalık olduğunun, tedavi edilebildiğinin farkındayım. ama bu psikolojik bariyeri mesleği doktorluk olan bir kadın bana nasıl kırdıracak onu bilmiyorum, o konuda karamsarım biraz. en fazla "oo aslansın olum sen yaparsın lan" der gibime geliyor, ki onu burda da diyorlar. çok garip bi konu.
0
🌸pescador
(19.10.14)
(10)

Dershane Tarih Öğretmeni Nasıl Olmalı? Sizin Öğretmenleriniz Nasıldı?

dergus
Merhabalar bir dershanede Tarih öğretmeni olarak çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde rehberlik öğretmeninden derse kitapla girdiğim için uyarı aldım. Kitapla girmemem gerekiyormuş. Tamamen kafamdan dersi anlatmam gerekiyormuş. Öğrencilerden şikayet gelmiş, öğrenci demiş ki, "hoca kitaptan faydalanıyors
Merhabalar bir dershanede Tarih öğretmeni olarak çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde rehberlik öğretmeninden derse kitapla girdiğim için uyarı aldım. Kitapla girmemem gerekiyormuş. Tamamen kafamdan dersi anlatmam gerekiyormuş. Öğrencilerden şikayet gelmiş, öğrenci demiş ki, "hoca kitaptan faydalanıyorsa biz evden de çalışırız falan filan". Derhane biraz öğrenci odaklı, öğrenci istedi diye hocayı kovabiliyorlar...

Öte yandan Dershane öğrencilere sadece soru bankası dağıttı, konu anlatımlı kitap falan dağıtmadı. Kendi cebimden kitap aldım, onla da sınıfa girmeyecekmişim...

Oysa ders anlatırken de zırt pırt kitaba bakıyor değilim. Tarih bu, derin konu. 4 yıllık öğretmen olmama rağmen illa ki unuttuğum yıllar veya ufak detaylar olabiliyor, onlara ihtiyaç duyduğumda bakmak için kitap sokuyordum.

Sizce bu durumda bir anormallik var mı? Yoksa normali mi bu? Sizin öğretmenleriniz dersi nasıl işlerdi, nasıl yapardı? Tabii dershanelerden bahsediyorum, normal okuldan değil.
0
dergus
(18.10.14)
dersanede hiç tarih dersi almadım da, kitaba bakmanı ben de garipserdim. zamanında gittiğim dersanelerde de, hocaların kafasında belli bir program olurdu ve o programa göre giderlerdi, hatta matematik vs gibi konularda bile soruları kitaba bakmadan yazarlardı.

bana hocaların belli bir rutinleri varmış ve bunu tekrarlıyorlarmış gibi gelirdi kısacası. ben olsam ben de öyle yapardım, anlatmayı da fazla uzatmayıp yaprak testi dayardım. madem evde okurum ya diye şikayet ediyor, yaprak testi de çözer evde okuyup.
0
repins
(18.10.14)
Hoca cantasiyla girerdi. Icinden iPad'i cikartir, ordan gorsel gosterecekse kullanirdi. Bazi dergiler, dokumanlar cikarirdi. Yine gorsel göstermek icin. Kitap actigini hatirlamiyorum ama not defteri vardi. Hangi sinifa neyi anlatacagini/anlattigini yaziyordu galiba. Post it kagitlari fiskirirdi ordan.
0
mandalina kokusu
(18.10.14)
kitaptan notlara bakan hoca benim gözümde iyi hoca değildir(daha önceki hocalarımdan edindiğim tecrübelerden dolayı böyle düşünüyorum). o dersi can kulağıyla dinlemezdim. öğrenci milleti dikkatlidir size çok bakmıyorsunuz gibi gelebilir ama şikayet gittiğine göre harbi harbi bakıyorsunuz bence sorun elinizdeki kitap değil ona çok bakmanız.

emin olun öğrencilerden biri derste kaç kitaba baktığınızı dahi saymıştır. ben derste sürekli bir kelimeyi tekrar eden hocanın kaç kaz o kelimeyi söylediğini sayan öğrenci tanıyorum.
0
kuzey li
(18.10.14)
sürekli kitaba bakarak anlatmıyorsanız kitapla girmek sorun olmaz. ama kendi notlarınız olsa ve onlarla girseniz daha iyi olur. sizin için de kolaylık olur hem. öğrenciler bir kitabı öğretmenin elinde görünce sanki oradaki her şeyi sırayla yazdırıyor,anlatıyormuşuz gibi düşünüyorlar genelde. notlarınızın olduğu kağıtlarla girip arada konu başlıklarına bakmak ihtiyacı duyduğunuzda kullanırsanız daha iyi görünür herhalde. malesef dershane olunca böyle şeyler daha önemli oluyor.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(18.10.14)
sadece başlığı okuyup. kafadan anlatmayın diye yazmak için geldim. sonra ne olur ne olmaz okuyunca tam tersini istemişler sizden.

bizim tarih hocası kafadan anlatırdı. çok da on numara hocaydı. fakat mesela madde madde sebepleri sonuçları anlatırken son bi iki maddede, maddeyi hatırlamak için es verirdi. 2-3 saniye fakat dikkat kesilince bu cidden rahatsız ediyordu beni. kopup kopup geliyoduk

kitap istememişler. unutmamanız gereken yerleri bi kağıda not edebilirsiniz. küçük anahtarlar şeklinde. hem belki ilerki yıllarda da işinize yarar.
0
aşksız prens
(18.10.14)
kitapla girme ama notlarınla gir. öncelikli olarak hiçbir hoca -prof da dahi olsa- bir dersi anlatırken herşeyi birden hatırlayıp anlatamaz, isterse allame-i cihan olsun, gene de anlatamaz, insan beyni bu, robot değil -kaldı ki bilgisayarlar da mavi ekran verir yani ;) -

ama kitaba farkında olmadan çok bakıyor olabilirsin. artı, 4 yıllık öğretmenlik hiçbir şey değil, hataların tabi ki olabilir. benim ailemde 30-40 senedir ders anlatanlar var, ilkokul-lise öğretmeni olsun, prof olsun , ben kendim de hem özel ders verdim hem de sınıfı toplayıp arkadaşlarıma ders anlattığım da oldu, zaten şu anda asistanım bir üniversitede, kendi hocam da dahil -70'ine yakın bir hoca- hocaların hiçbirinin her şey aklında değil, öyle kimse anlatamaz. fakat çoğu derse girmeden önce çalışır, çalışmayan da zaten aynı şeyi anlata anlata ezberlemiştir, o var. o yüzden çalış, not çıkar, kendi anlatım yöntemin olsun, ona göre notlarınla gir, en azından baksan bile, öğrenciler senin çaba harcayıp derse çalışıp geldiğini anlarlar.
0
pasp
(18.10.14)
bırak soru çözsünler tarih dersi dinlemedim hiç ben dershanede
0
cizgilerebasancocuk
(18.10.14)
Benim tarih hocam her konu için çok güzel bir tablolar hazırlayarak kapaksız dergi haline getirmiş ve onu derslerde dağıtmıştı. Sen de öyle bir şey yapabilirsin mesela. böylece işte tablonuzun şu kısmında yazdığı şekilde işte atıyorum mecidiye şu tarihte abdulmecid zamanında basılmıştır vs. diye hem eksiğin varsa yırtma şansı yakalarsın. Hem de öğrencilerin tarafından vay be adam ne güzel döküman hazırlamış diye taktir kazanırsın. Yani ben de ders anlatırken yılı hatırlamayıp kitaptan bakan bir hocayla çalışmak istemezdim. Tabi öncelikle evde o hafta anlatacağınız konuları bir tekrar etmeniz de yararınıza.
0
birazbira
(19.10.14)
kitapla girme, ders notun yok mu senin?
0
earthsea
(19.10.14)
Soruları analiz ve yorumlama kabiliyeti kazandırmak çok önemli ancak öğrenci milleti için belli noktalar önemli üstat, adam kitaba bakmayı acziyet sayıyor maalesef.Meslektaşın ve branştaşın olarak yaptığım şey -10 yıllık öğretmenim- muhakkak anlatacağım ders konu hakkında zihinsel şema çıkartmak ve muhakkak evde gözden geçirmek (mesela biraz önce mondros un maddeleri ve uygulanışı konularını gözden geçirdim).Stand upçılar gibi bir yol takip et kafanda, arayada konuyda alakalı ilginç anektodlar koydunmu tadından yenilmez.Dershanede çalışmadım ama hiç sınav odaklı çalıştığım içim 3 aşağı 5 yukarı psikoloji aynıdır diye düşnüyorum.
0
trejemu
(19.10.14)
(20)

Çocukkenki ve şimdiki siz?

lifeislife5
Okuduğum bir kitapta Harvard Üniversitesi'nden bir psikolog 21 aylık bebeklerden oluşan bir grupla deney yapıyor. Bazı bebekler neşeyle en ufak tereddüt göstermeden oyunlarını oynarken diğer bebekler kararsız bir şekilde geri duruyor; annelerine yapışıyor ve sessizce diğerlerinin oyunlarını izliyorl
Okuduğum bir kitapta Harvard Üniversitesi'nden bir psikolog 21 aylık bebeklerden oluşan bir grupla deney yapıyor. Bazı bebekler neşeyle en ufak tereddüt göstermeden oyunlarını oynarken diğer bebekler kararsız bir şekilde geri duruyor; annelerine yapışıyor ve sessizce diğerlerinin oyunlarını izliyorlar. Bebeklerin nabızlarını gösteren monitörlerden, kalplerinin kaygıyla küt küt attığı izlenmiş.

Sekiz dokuz aylık bebeklerin yabancı biri odaya girdiğinde kalplerinin hızlıca attığı ve ağladıkları gözlemlenmiş. Bazı bebekler de gayet sakin kalabiliyorlarmış.

Çekingen çocukların hafif bir strese bile fazlasıyla tepki uyandıran bir sinir devresiyle dünyaya geldikleri anlaşılmış. Doğuştan itibaren bunların kalpleri yeni insanlar ya da durumlar karşısında hızlıca atıyormuş.

Bu adam mizacın asla kaderimiz olmadığını kişiliğimizin zamanla değişebileceğini de söylüyor.

Soruma gelirsek;

Şu andaki sizle çocukkenki siz arasında fark var mı? Küçükken nasıldınız? Şimdi nasılsınız? Çekingen olup da atılgan hale gelen var mı?
0
lifeislife5
(10.10.14)
yazdığınızı ilgiyle okudum. çekingen bir insan olarak şunu diyebilirim ki ergen ben ile 35 yaşındaki ben arasında çok fark yok. ilkokulda girişken, çok arkadaşı olan, kendi çapında popüler bile denebilecek bir çocukken ortaokul/lise yılları yanlış arkadaş tercihleri, bir takım talihsizlikler ve başka bazı tatsız durumlar sonucu kabus gibi geçti diyebilirim. üniversitede toparladım durumu ama yılların izi kalıyor tabi. iş güç hayatına girince de bir miktar gerileme oldu. üniversite arkadaşlarından falan da koptuk zamanla. sosyal ortamlarda çekingenim hala.
0
ezeriko
(10.10.14)
6 yaşıma kadar çok sessiz ve çekingen bir kız çocuğuymuşum, babam bakmış olmayacak gitmiş kung-fu kursuna yazdırmış. 9 sene devam ettim, zorunlu sebeplerden dolayı 15 yaşında bıraktım, ne sessizim ne çekingen. yani bu spor işi işe yaramış sanırım bende.
0
gmzo
(10.10.14)
küçükken çekingendim, hala çekingenim. ama artık (25) survival için gerekli gördüğüm zamanlarda ortalığı dağıtabiliyorum. insan zamanla öğreniyor. ama atılganlık değil bilinçli, kendine rağmen bir davranış kazanabildim ben.
0
freya
(10.10.14)
Cocukken hem cazgir hem cekingendim. Evet ayni anda. Sonra cazgirligim okula baslamamla beraber sosyal hayatta kisitlaninca çekingenligim iyice pasiflige donustu.
su anda da cok farkli degilim. Ama daha iyi toparladim durumu zira yetişkinlik bilinci ve kimsenin ne dusundugunu umursamamayi öğretiyorum kendime. Kavgacıligim da hala var.
0
rayde
(10.10.14)
Bende tam tersi bir durum mevcut. Çocukken çok atak ve korkusuzdum, büyüdükçe çoğu şeyden kaygı duyar oldum, insanlardan uzaklaştım. İnsanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendiğim zamana denk geliyor sanırım bu elimi eteğimi çekmem.
0
devilred
(10.10.14)
çocukken nasılsam hala öyleyim.

daha ilkokuldayken sürekli evde kitap okurdum. dışarı çıkmazdım pek. genelde zorla çıkarırlardı. ileride kitapların yerini başka şeyler aldı ama yine de dışarı çıkmadım.
konuşma bozukluğum var, sürekli dalga geçerlerdi, belki dışarı çıkmamamın sebebi bu olabilir. evde de pek konuşmam, duygularımı yansıtmadığım söylenir sürekli. okul dışında pek arkadaşım olmadı, şimdi iş yeri dışında pek yok.
0
inheritance
(10.10.14)
ortaokulda sınıfta o kadar siliktim ki bir öğretmen sene sonunda varlığımı farketmişti. şimdi piçin önde gideniyim. evet mizacın değiştiğini düşünüyorum. sosyal, kültürel ve maddi değişimler mizacı da değiştiriyor bence.
0
papitheclown
(10.10.14)
ergenliğe kadar inanılmaz haylaz ele avuca sığmaz bir çocuktum. ergenlikle birlikte duruldum. asla çekingen olmadım ama eskisi gibi her şeye pırpır atmıyor kalbim.
0
[silinmiş]
(10.10.14)
Simdi oyle efsane atilgan degilim ama cocukluktaki halime gore bayagi acildim diyebilirim.
0
fortisvita
(10.10.14)
çocukken inanılmaz atılgandım. şimdi sakinleştim sanırım. eskiden mesela benimle oynamasalar kafayı yerdim şimdi iş yerinde beni çağırmadan çaya sigaraya çıktıklarında ay götüm diyorum ^_^ umursamazlaşmış da olabilirim.
0
exist is pretty
(10.10.14)
Hep boyleydim.

Kaynasik, girisken, konuskan(!)

Cocukken ve ergenken cok konuskandim , simdi dozunu ayarladim bu muhim :)
0
cecilia
(10.10.14)
ben 4.5 yaşındayken kızkardeşim kan kanserinden öldü. bu benim dünyamı, psikolojimi alt üst eden bi olay oldu + tedavi sürecinde bana hep başkaları baktı annemin bi de kundakta bebeği vardı mesafeler vardı vs vs. normalde çok pozitif, girişken, sıcakkanlı bi insanım çocukken de hem sakin- ağlamayan zırlamayan, herşeyi yiyen, herkesle oynayan, herkesle iletişim kurabilen, herkesin evinde kalabilen filan bi bebekmişim, zaten dedemin evinde doğmuşum :)) --bunlar ne kadar kişilikten ne kadar şartlardan bilmiyorum--, çok konuşkanmışım filan. bu ölüm hadisesinin psikolojimi bozup beni asabileştirmesini saymazsak :) tontiş dünya tatlısı bi veledmişim yani.
şimdi de çekingen değilim ama hayatım boyunca hep bişeylerle uğraşmak durumda kaldım çekingen olsam ayvayı yediydim kimse şımartmadı beni elim mahkumdu. şimdi şimdi uğraşacak pek birşey kalmadıkça kendi kabuğuma çekilme, acaip bir evcimenlik, inanılmaz bir sükunet sevme durumu var.
0
niye ama
(10.10.14)
küçükken de eve her yerim yara bere içinde geliyodum şimdi de bazen :D
0
Solem
(10.10.14)
Mutluydum,


mutsuz, ölmek isteyen biriyim.
0
fransızkalanadam
(10.10.14)
çekingendim hala öyleyim. çok temkinli bir çocuktum, bilmediğim yerlere girmezdim, oynarken bahçede falan evin çevresinden çok fazla uzaklaşmazdım. tanımadığım insanlarla konuşmazdım, korkak bir çocuktum. şimdi de aynı sayılırım mesela bir ortama girdiğimde hiç konuşmam, soru sormazlarsa sesimi duyamazlar, ama burada dır dır dır vır vır vır :)
0
rock n roll
(10.10.14)
ezeriko +1, hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız. ama sosyal ortam tepkilerim biraz değişkendir. bazen inanılmaz konuşkan, insanları çevresine toplayan, popüler biri haline geliyorum, bazen de tam tersi, sessiz sakin çekingen kalıyorum, konuşamıyorum bile, "yer yarılsa da yerin dibine girsem." moduna giriyorum -zaten ilk durumdaki şekilde konuşkan olduğumu fark edersem de korkup susup ikinci sessiz moduma geçiyorum genelde :) - biraz o günki halime bağlı sanırım. mesela bazen okula geldiğimde önüme gelene selam verip sohbet ediyorum -daha doğrusunu kafalarını şişiriyorum :D - bazen de kimseye görünmeden okula gireyim de selam vermeyeyim, muhabbet etmeyeyim diye karmaşık yollardan laboratuvara giriyorum, falan. biraz o günki enerjime ve moralime de bağlı sanırım.
0
pasp
(10.10.14)
Küçükken ben de senin gibi çocuk istiyorum diyen teyzeye senin yumurtaların bitmiştir olamazsin demisligim var milletin icinde. Hic çekinmezdim. Hiçbir zaman silik bir tip olmadım ama kendimi göstermeye de çalışmadım. Yalaka tiplerden değildim, kafama uymazlarsa popüler tiplerle de arkadaş olmazdım. Biraz gıcık biri olabilirim küçükken. Genelde kafama uyan çok az insan olduğundan az arkadaşım oldu ama öz oldu. Çok sağlam dostlarım var bu sayede. Eskiden dışarı çıkıp oynardım artık pek çıkmıyorum, insanlar her gün kafelere falan gidiyor. Tek ciddi fark eskiden topluluk önünde konuşmaya cekinmezdim artık istemsiz olarak carpintim oluyor. Anksiyete bozukluğum falan da yok. Neden bilmiyorum.
0
Lim5
(10.10.14)
çocukken çekingendim, şimdi çekilgen değilim ama kendime atılgan da demem. dikkat çekmek için özel bir çaba harcamam. sadece gerekli gördüğüm durumlarda öne atılırım.
0
m e l t e m
(10.10.14)
5-8 yaş arasında biri "Merhaba" dese ağlardım, fotoğraf çekilirken hele deli gibi ağlardım. Çocukluk fotoğraflarımda suratı şiş, gözler kıpkırmızı veya burun sümüklü değilse, o fotoğraf gizli çekilmiş ve çekildikten sonra bunlar gerçekleşmiş demektir.

İlkokul'da birazcık olan silikliğim, ortaokulda tavan yaptı. Bir de hocalar durup durup "Kim sizce sınıfın güzeli/yakışıklısı", "Kim en şöyle/kim en böyle" yarışmalarının çoğunda oy çokluğu ile "en hanım hanımcık" seçilirdim ki küfür gibi bir şeydi. Çünkü o zaman hanım hanımcık demek, ağzı var dili yok demekti. Liseyi zaten iyi arkadaşlarım olsa bile yaşanmış sanmıyorum, popüler olacağım derken rezillikte bir marka oldum.

Üniversitede açıldım, daha sonra daha fazla açıldım. Ortam piçi olmadım ve bazen dil sorunları yaşadığım yerlerde sessiz sakin kaldığım oldu ama geçmişi düşünüp şimdi olmam beklenen yerle karşılaştırınca kendime plaket veresim geliyor. Büyüme ve hatta yaşlanma motivasypnumu sağlayan etkenlerden birisi de bu.

Ama çok büyük bir fobim var, en büyük izi bu olmuş olabilir: yüksek ses. Kavga sesi veya yüksek herhangi bir ses duyduğum anda hala titriyorum, korkuyorum, hatta çok yükselirse ses başım dönüyor. Yüksek sesli ve sinirli insanlarla sürekli bir arada olmayı sevmiyorum, sakin psikopat bir katil daha az korkutuyor. Ama bunun nedeni çocukluktaki çekingenlikten fazlası.
0
aychovsky
(10.10.14)
çocukken nefret ettiğim ve benden nefret ettiğini bildiğim insanlar arasında çekingendim. annemin baskısı da etkili olmuştu bana çünkü kimseden bir şey istememem hususunda sıklıkla uyarırdı beni. ortaokulda açıldım. lise dönemi ergenliğe geçiş dönemi olduğundan biraz sancılı geçti. hem çekingen hem girişkendim :D
üniversite iğrençti ve hala iğrenç. kötü insanlarla okudum. depresyona girdim. içime kapandım. arkadaşım yok vs. ama yaş ilerledikçe insanları umursamamam gerektiğini daha iyi anlıyorum. eskiden duygusala bağlayıp insanları çok umursardım. son 5-6 aydır kimin ne düşündüğü, ne dediği umrumda değil. hala girişken değilim ama kişisel bi tercih. istesem ortama da girerim.
0
zarpandi t
(10.10.14)
(16)

Bu kizla birseylere baslamak dogru mu?

bonaparte
merhaba dostlar ben almanya da yasiyorum, olay suki bizimkiler burda bana bir kiz bulmuslar, kuaförluk meslegini ögreniyor su anda, facebook dan takip ettigim kadari ile muhafazakar birine benziyor tipik türk kizi paylasimlari yapiyor (bir sürü dinsel paylasimlar vs.) benim de yasim 29 a geldi ve ki
merhaba dostlar ben almanya da yasiyorum, olay suki bizimkiler burda bana bir kiz bulmuslar, kuaförluk meslegini ögreniyor su anda, facebook dan takip ettigim kadari ile muhafazakar birine benziyor tipik türk kizi paylasimlari yapiyor (bir sürü dinsel paylasimlar vs.) benim de yasim 29 a geldi ve kiz yönünden son 5 senedir hic bir ilerleme yok. cesitli nedenlerden dolayi da evlenmeyi geciktirmek istemiyorum. evet biraz mantiksal gibi gelebilir ama su anda cesitli nedenlerden dolayi (!) evlilik olayina girmeyi dogru buluyorum. bizimkiler e kesinlikle hayir cevabi verdigim icin bizimkilerden ve kizin ailesinden habersiz bir sans vermek istiyorum. ama bu fazla kezbani durumlar biraz kafamda soru isaretleri birakiyor :/.
0
bonaparte
(03.10.14)
Baba böyle paylaşımlardan seçmeye başladiysan hiç uğraşma Gürcü ye git
0
saksı
(03.10.14)
çok doğru olur kesinlikle kaçırma.
0
denne
(03.10.14)
muhafazakar bir kız kesinlikle iyidir. en azından oturmasını, kalkmasını, konuşmasını bilir. (istisnalara girmiyorum) şimdi böyle diyince burda bi güruh üstüme çullanacak ama tecrübeyle sabit.
0
yorumlu yorum
(03.10.14)
Çulu ben getirdim, yüklenebiliriz.
0
saksı
(03.10.14)
Evlenmiş olmak için evlenmenin hep hata olduğunu söylerler. Benim tecrübem değil ama bu kadar insan yanılıyor olamaz.
0
aychovsky
(03.10.14)
Bu kadar yüzeysel olma.
0
entre
(03.10.14)
Evlenmek için evlendiğin insanı 2 sene sonra aldatmaya başlayacak ve tüm işleri iyice içinden çıkılmaz bir duruma sokacaksın. Ayrıca o insan ve o insanın ailesi senin çocuğunun yetişmesinde en az %50'lik paya sahip olacak kişiler. O kezbanlığın çocuğuna da yansıyacağını hiç düşünmüyor musun? Saçmalama.
0
pandispanya
(03.10.14)
tipi hoşuna gittiyse tanışmakta bir sıkıntı yok ki. az cok muhabbet de dönerse yani sıkıntıdan patlamazsan kızla birlikteyken, sorun yok o zaman. her türlü saplıktan iyidir zaten.
0
fransızkalanadam
(03.10.14)
@aychovsky: Konuyu biraz acmak gerekirse cestili kronik saglik sorunlarim var, mesela kulagimda bir sorun ve de kronik gastrit olayim var, bu sorunlar su an icin calismami ve hayatimi normal bir sekilde devam etmeme engel degiller. ama yas ilerledikce bu sorunlarin daha da artip beni köseye sikistirabileceklerinden korkuyorum (ama böyle olacak diye bir kaide de yok) onun icin de su evlenme olayini arkamda birakmak istiyorum. tabi direk mantik olayi degil sadece önce tanisma ile anlasabilme durumunu gözden gecirme.

edit: gercekten yüzeysel bir insan degilim yukarda yazdigimi okursaniz hak verebilirsiniz belki, benim sorunum cok muhafazakar biriyle olacak evliligin sorun yaratip yaratmayacagi.
0
🌸bonaparte
(03.10.14)
uff tamam herkes istedigine inanir saygim sonsuz da, dinsel paylasim nedir allasen. din insanin kendi icinde yasadigi birseydir, oyle sosyal ortamlara tasinmaz. bunu ancak baska hic bir konuda soyliycek ilginc bir fikri olmayan insanlar yapar. butun hayatini gayet sıkıcı, hic bir konuda soyleyecek orijinal bir seyi olmayan bir insanla gecirmek istiyorsan bir sans ver. yoksa git almanyada duzgun gibi bir egitim almis, kulturel olarak kendini gelistirmis birini bul. avrupanin ortasindasin, tipik turk kizina mi kaldin?
0
gerard
(03.10.14)
arkadaslar cevaplarinizda yukarda yaptigim soru editini de göze alirsaniz sevinirim.
0
🌸bonaparte
(03.10.14)
evlenmek için evlenme. ailesindeki insanların çoğu boşanmış, kalanı da boşanma aşamasına gelmiş bir kız evlat olarak konuşuyorum, sakın yapma bunu! 29 geç değil, önünde daha vakit var. evlilikte tamamen sevgisiz, biraz sevgi, biraz mantık olur ama seninkinde şu anda mantık bile yok -sen öyle "mantıkla düşünüyorum" desen bile, yok yani. çünkü mantığa göre, evliliğe çok mühendis bakış açısıyla bakarsam, ortaklık diyelim biz buna, hiç ortak noktan olmayan biriyle anlaşamayacağın için, iş bile yapmazsın beraber, değil mi? evlilik gibi özel bir şeyi nasıl yürüteceksin? bu insanla belki ölene kadar yaşayacaksın, çocuk, torun büyüteceksin? bu mantıkla biriyle birlikte olamazsın ki zaten?

ha bak şu olur: git kızla tanış, paylaşımlarını zaten sallama, o kısım zaten saçma yani. git, muhabbet et, bir şeyler paylaş, sonra bakarsın. belki de kafanın uyduğu noktalar vardır, falan. ama ortak noktalar olduğuna emin olmadan evlilik işine girme, bir de çocuk falan olursa çok kötü sonuç alırsın, söyleyeyim.
0
pasp
(03.10.14)
Kimsenin kimseyle tanışmasına bir engel yok tabii ki. Ama kızın "kezbani" dediğiniz davranışları daha şimdiden gözünüze batmaya başlamış. Bunu bir ömür kaldırabileceğinizden, bunalmayacağınızdan emin misiniz? Ondan sonra burada duyurular açılıyor "Evli erkekler niye mutsuz, niye bana evlenmememi söylüyorlar" diye.

Kronik gastrit sahibiydi annem, ülser ve mide fıtığı da vardı; bunlar evliliğe engel değil, çalışırken rahatsız etse de tıbbın başa çıkamayacağı kadar büyük ve altından kalkılmaz şeyler değil. Bir iş olmaz, başka iş olur.
0
aychovsky
(03.10.14)
tanış, görüş, konuş. ama direkt ilişkiye başlama, evlenmek için acele etme.
0
sayns
(03.10.14)
evlenmek için evlenilmez, eğer kız hoşuna gitmiyorsa bırak başka birini bulursun. evleneceğin kişiyle uzun bir süre geçirebilirsin.
0
a achluophobia
(04.10.14)
çok sevdiğim muhafazakar bir arkadaşım var, bir kızdan hoşlanmış. Ben de dedim ki biraz zaman geçir kızla illa öpüşmeye sevişmeye gerek yok. Neyse kem küm etti öyle şey olur mu ya dedi ama kızla 15 gün takıldılar. Adaya falan gittiler bisiklete binmeye. en sonunda oğlan kızı sıkıcı buldu ayrıldılar. Kızın tipi hoşuna gittiyse zaman geçir biraz hacı. Ona göre karar verirsin.
0
habib
(04.10.14)
(12)

evde uğraşa uğraşa yemek yapmak

dedim dedim de kime dedim
bana bugün evde uğraşa uğraşa yapabileceğim güzel bir yemek söyleyin..uğraşayım yapayım..şunun gibi,https://twitter.com/omurcansari/status/473022249357041664
bana bugün evde uğraşa uğraşa yapabileceğim güzel bir yemek söyleyin..uğraşayım yapayım..

şunun gibi,

twitter.com
0
dedim dedim de kime dedim
(03.10.14)
Karamelize soğanlı ve keçi peynirli tart
new york usulü hakiki cheesecake
0
whoosie
(03.10.14)
lazanya
0
gmzo
(03.10.14)
fettucini.
ama mantar soslu olsun.
ustunede izgara tavuk bonfile at.
0
kutsalbok
(03.10.14)
Onu yap işte. İsöi cismi belli deği
0
grid
(03.10.14)
Charlotte royale pasta yap becerebilirsen.
0
sutlu nescafe
(03.10.14)
Anadolunun bagrindan kopup gelen mantı yap bence. Aksama kadar ugrasirsin
0
mandalina kokusu
(03.10.14)
gerçek hamburger ve hamburger ekmeği. ama çok zordur söyleyim.
0
tukenmez adam
(03.10.14)
donut yapar mısın? kargo ücreti mukabilinde bize kargolarsın bizde nam nam nam nam yeriz:)
0
yorumlu yorum
(03.10.14)
şöyle makaron yapnıştım bi ara şekli bozuk tadı güzel olmuştu :)

i.hizliresim.com
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(03.10.14)
çok uğraştırmaz ama tavuklu mantarlı kremalı soslu makarna -alfredo diyorlar sanırım- yapabilirsin. yapması eğlencelidir :)

ha bir de, geçende cafe fernando'da brüksel lahanalı kremalı sosumsu bir şey görmüştüm, basit aslında ama makarnayla çok güzel oluyor. (görende kremalar bana para verdi sanacak reklam için :D ) cafe fernando'da arat istersen, ben kremalı brüksel lahanası diye ararken bulduydum en güzel tarifi.
0
pasp
(03.10.14)
bu arada, tatlı dersen, fındıklı ya da vişneli brownie tariflerim var -üzerlerinde değişiklik yaptım, ondan tarifim diyorum asjdkslşada- bir de kedi dilli portakallı pasta ama o da basit. gerçi çoooooook uğraştırıyor 1 litre taze sıkılmış portakal suyu gerektirdiği için.

aslında direkt kısır yapsana? basit ama cidden ovala ovala derken yoruyor adamı :/

bir de güzel müzik aç 8tracks'ten.. :D
0
pasp
(03.10.14)
şu kısırı hiç bir zaman anlayamadım..nedir bunda bu kadar güzel olan? erkeğim diye herhalde..

brownie tariflerini gönderiver @pasp herkes faydalansın

:)
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(03.10.14)
(5)

Kütüphanede çalışmak

okuyamıyom ben ya
Okuduğum üniversitenin kütüphanesinde çalışmayı düşünüyorum. Daha doğrusu işe başvurmayı düşünüyorum, onlar kabul eder mi bilemiyorum. Aranızda hiç kütüphanede çalışan/çalışmış olan var mı? Nasıl bir iş? Kaç saat gitmem gerekir, yorucu mu, zor mu? Okuldan okula değişir biliyorum ama yine de genel bi
Okuduğum üniversitenin kütüphanesinde çalışmayı düşünüyorum. Daha doğrusu işe başvurmayı düşünüyorum, onlar kabul eder mi bilemiyorum.

Aranızda hiç kütüphanede çalışan/çalışmış olan var mı? Nasıl bir iş? Kaç saat gitmem gerekir, yorucu mu, zor mu? Okuldan okula değişir biliyorum ama yine de genel bir fikir sahibi olmak istiyorum iş hakkında. Deneyimi bilgisi olanlar benimle paylaşırsa çok sevinirim. ^^
0
okuyamıyom ben ya
(02.10.14)
kolay iş bizim okuldaki kütüphane görevlisi bütün gün kütüphanenin girişindeki masada oturuyor. kütüphaneden kitap çıkartırsak onu sisteme giriyor, iade kitapları sisteme girip daha sonra rafına koyuyor.
bütün gün boyunca yaptığı işler bunlar.
0
kuzey li
(02.10.14)
öğrencilik zamanlarımda çalışmıştım, sabah 3-4 saat gider gelirdim, hem hoşuma giderdi hem de muhteşem bir maddi desteği olurdu. Kesinlikle tavsiye ederim ama biraz zordur girmek.

iş olarak ise bozuk kitaplar olursa onların bakımını yapar, yeni gelen kitaplar var ise onlara barkod oluşturur ve güvenlik yapıştırırdık.
0
va
(02.10.14)
Benim okulumda da hem fakültemin kütüphanesinde hem de merkez kütüphade çalışan aranıyormuş. Fakülteminki bomboş oluyor da onun yerine merkezde çalışmayı tercih ederim herhalde, boş oturmak daha sıkıcı olur herhalde.

Belirli saatleri yoksa çok iyi. Bizim okulda da öyledir umarım. Bayram bitsin de bir an önce gidip başvurayım. Çok teşekkür ederim. :)

@va: neden zordur ki girmek? çalışan öğrencilerle muhabbet etmişliğim var kitap ararken, öyle çok bir nitelik arıyorlarmış gibi gelmemişti bana.
0
🌸okuyamıyom ben ya
(02.10.14)
Kütüphane katalogunda rafta yazdığı halde 2 haftadır etiketlenmediği için alamadığım bir kitap vardı. Danışmadaki çalışan bana bir ayı daha var senin kitabın diyince ben de gelip yardım ederdim söyleseydiniz demiştim, o da gel hadi falan demişti. Bu da böyle bir anımdı. Buradan ilerlesem işi kapma ihtimalim yüzde kaçtır acaba? :(
0
🌸okuyamıyom ben ya
(02.10.14)
ya bizim okulun kütüphanesi biraz uğraştırıyor misal, adamlar çok ciddi ve kütüphane de sadece kitapların durduğu bir yer değil, bir sürü de aktivite var, çalışan öğrenciler buralarda da çalışıyor yani. basbayağı bildiğin iş. bir de cidden çok ciddiler işlerinde yaa bir sürü okul gezdim bu kadar işini ciddiye alan görmedim! eşşek gibi çalışıyorlar enteresandır -gerçi dediğim gibi aktivitelerin de etkisi var- ha düz kütüphane olsalar tek sorunları kitapları sisteme girmek, onarmak, barkodlamak, ödünç alıp verenleri kontrol etmek olur o kadar ki sonuncusunu zaten sistemleri yapıyor. ama bizim okulda biraz zor sanırım kütüphaneye girmek ve girince de kastırıcı. yani her gün bir kaç saat çalışıyor öğrenciler, öyle biliyorum en azından ben.
0
pasp
(03.10.14)
(20)

favori bira yancısı atıştırmalıklarınız ?

proletarier aller lander vereinigt euch
neler ?
neler ?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.10.14)
patlamiş mısır-patates kızartması-tuzlu limonlu salatalık
0
berginyonbaenre
(01.10.14)
Yok. Sadece bira seviyorum.
0
delifaruk
(01.10.14)
tuzlu fıstıkla takılıyorum ben. karışık çerez olursa onları seçip yemekten birayı soğutuyorum.
0
tolgan
(01.10.14)
kaju
0
atmaca.ged
(01.10.14)
ya hakkaten bak canım kaju çekti. bu kaju normalde çok ucuz bizim yer fıstığı gibi değersiz bir şeymiş türkiye'de niye bu kadar pahalı bu. yerken elim titriyor lan resmen.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(01.10.14)
onu murat uyurkulak'a soracaksin.
0
atmaca.ged
(01.10.14)
mail attım zaten. abi ben de bilmiyorum valla hala araştırıyorum ama kaynaklarım kısıtlı bu konuda yavaş ilerliyor araştırma en yakın zamanda dönerim ben sana dedi.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(01.10.14)
patates kizartmasi - tursu +1
0
babamasoliimbananickaldirsin
(01.10.14)
dışardaysam pizza. bayılıyorum ikisine. evdeysem sade bira.
0
slalom
(01.10.14)
kabugu soyulmamış salatalık, yuvarlak dilimler halinde kes, kürdanla servis et.
0
fallthepieces
(01.10.14)
baharatlı patates kızartması. baharatlı kokteyl sosis. yağ çekmemiş paçanga böreği.
0
harekatamiri
(01.10.14)
hareketamiri, baharat dediğin nedir ? kendin mi hazırlıyorsun hazır mı alıyorsun ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(02.10.14)
elma dilim pattes offffff
tuzlu fıstık
0
defnex
(02.10.14)
@proletarier valla patates bahratı denen şey işte. cajun baharatı oluyor sanırım. bazı mekanlarda döküyorlar patatesin üstüne. onlardan.
0
harekatamiri
(02.10.14)
sigara sayılıyor mu? :/

tuzlu fıstık, elma dilim patates, soslu fıstık -hani turuncu kabuğu oluyo ya, ondan- , badem de fena olmuyor -ama hafiften tuzlu olacak-, kaju bi de. ha bi de patates cipsi, mısır cipsi falan.

allahımm iğrenç besleniyorummmm!!! :(
0
pasp
(02.10.14)
beyaz çikolata, jelibon, cips, tuzlu fıstık.
0
mayaa
(02.10.14)
m&m's
0
zvonimir
(02.10.14)
az limonlanmış ve tuzlanmış salatalık (deneyin süper oluyor!), turşu, çerez, bazen patates kızartması (aama baharatlı)
0
bradshaw
(02.10.14)
çıbık kraker, belçika tatilinden sonra kaşar peynir.
0
pirenses
(02.10.14)
(bkz: haçapuri)
0
namus ninjası
(02.10.14)
(15)

Hint aksanı ile ingilizce konuşmak

mechanica
Merhaba uzun süredir aklımda olan muazzam bir fikir bu. Nedeni ise Hintli kardeşlerimizin popülasyonu ve aksanlarının egzantirik havası. Evet önce bir konuş da sonra Hint aksanına kaydırırsın diyebilirsiniz. Ama ağaç yaşken eğilir. (23) öhöm. asdasd.Yarı ciddiyim ama turizmde olmasa da akademik alan
Merhaba uzun süredir aklımda olan muazzam bir fikir bu. Nedeni ise Hintli kardeşlerimizin popülasyonu ve aksanlarının egzantirik havası. Evet önce bir konuş da sonra Hint aksanına kaydırırsın diyebilirsiniz. Ama ağaç yaşken eğilir. (23) öhöm. asdasd.

Yarı ciddiyim ama turizmde olmasa da akademik alanda da fena avantajı olacağını düşünüyorum. Konuşması rahat gibi geliyor, anlaşılması da rahat. Daha ne isteyeyim. Nası'fikir?
0
mechanica
(01.10.14)
troll değilsen söyleyeyim, dünyanın en kötü fikri. hint aksanıyla ingilizce kesinlikle anlaşılmıyor -sınıfımda hintli, pakistanlı, iranlı arkadaşlar var, en anlaşılır konuşanları iranlılar ki çoğu zaman onları bile anlamıyorum! :( -
0
pasp
(01.10.14)
Bu aksanla komiklik olsun diye konusanlar oluyor anca.
0
lutah
(01.10.14)
türk olarak hintli gibi ingilizce konuşmak ne lan. buna kasacağına telaffuz kas, ingilizceni düzelt. daha çok fayda görürsün.
0
sir gawain
(01.10.14)
Not: hybrid troll'üm.
0
🌸mechanica
(01.10.14)
English : "it is quarter to two"
Hingilişh : "eatis guardır du du"

bu mu anlaşılır :)
0
kimlanbu
(01.10.14)
the bing bang theory'de raj kothrpali varya onun ingilizcesi çok sevimli mesela :) ama tam hintli gibi konuşmuyor galiba o dedikleri rahat anlaşılıyor çünkü. onun gibi konuşursan olur bence :)
0
yue
(01.10.14)
nası bi avantajı olacak ki? bence aksanın bi avantajı olacaksa o aksan kesinlikle ingiliz aksanı olur. amerikalılar bile ingilizlerin aptalca konuştuklarında dahi aksanlarından dolayı anlattıklarının kulağa zekice geldiğini söylüyor :) hem bu aksanda ingilizcenin en doğru ve temiz hali var, illa taklit edecekseniz ingilizleri taklin edin derim.
0
nathanieltroy
(01.10.14)
oncelikle konusmasi ve anlasilmasi rahat degil. konusmasi dogal gelmez, burnunuz kapali gibi konusmaniz lazim biraz bi de vurgulari cok farkli amerikan veya ingiliz ingilizcesinden. bir de itici bir aksan, kulaga hos gelen bir aksan degil. ayrica dalga gectiginizi dusunurler. niye avantaji olsun onu anlamadim.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(01.10.14)
fikir tabii ki berbat. ama illa böyle aksan yapacam diyosan the simpsons izle bol bol. ordaki hintli bakkal apu bu konuda mükemmel örnek.
0
gezgin rocker
(01.10.14)
Akademide işe yarar ise bana da haber verin. Çoklar diye bunu seçmek istiyorsanız, Çinliler çok daha baskın. Çin aksanı Hint'e göre mantıklı olur ama o da dünyaca anlaşılmıyor işte.

Sonuç olarak Hint Aksanı ile ilgili zaten bir önyargı var, "Iyyy, ne biçim konuşuyor" diye ama önemli olan anlaşılır olmak ve bu da Hint aksanı ile zor.
0
aychovsky
(01.10.14)
tuvaletteyken mi bunun iyi bir fikir olduğunu düşündün ahahaha.

gidin vatana millete yararlı olun, günde en az 3 kez hindistanla telefonda görüşüyorum ve hala herifleri anlamakta zorlandığım oluyor. bu kadar boktan bir ağız yapısı olamaz.
0
fallthepieces
(01.10.14)
beholderrulez
(01.10.14)
Igrenc bence
0
fistikliemenems
(01.10.14)
illa aksan kasılacaksa ingiliz aksanı veya iskandinav aksanı kasılmalı. iskandinav amcalar tertemiz konuşuyor sıfır aksan. bir ara o kadar düzeltmiştim ingilizcemi şimdi kullanmaya kullanmaya paslandı yine

bir yıl boyunca hintlilerle çalıştım birini öldürmeden işi bıraktığım için çok memnunum. zibilyon tane aksan var birini anlasan diğerini anlayamıyorsun
0
argent dawn
(01.10.14)
bizim şirketin operasyonel işleri hindistan, polonya ve filipinlerde yapılıyor. bütün gün bu ülkelerden adamlara laf anlatıyorum. hintliler ve polonyalılar en kötü ingilizce konuşanlar, en kötü aksanlar bunlarda. berbat bir fikir.
0
[silinmiş]
(01.10.14)
(3)

ya bi tuning modifiye hedesi vardı...

pasp
..."turuncu saçlı araba mankeni tombik kız" keywordleri ile arama yaptım bulamadım -cidden aklıma ilk gelen şeylerle aradım aşsldkjaid- neydi böyle bir tuning modifiye yapan elemanlar vardı da bu hafiften tombik abla da mankenliğini yapıyordu. gece gece aciliyeti var dersem, bana, inanır mısınız? :D
..."turuncu saçlı araba mankeni tombik kız" keywordleri ile arama yaptım bulamadım -cidden aklıma ilk gelen şeylerle aradım aşsldkjaid- neydi böyle bir tuning modifiye yapan elemanlar vardı da bu hafiften tombik abla da mankenliğini yapıyordu. gece gece aciliyeti var dersem, bana, inanır mısınız? :D
0
pasp
(01.10.14)
www.facebook.com

Bunlar mı acaba?
0
jacque
(01.10.14)
çok yaklaştın ama değil :( hatta demin erkek arkadaşım attı bunu bana "bunlar gerçekmiş?! 0_o " diye, tuningci ablayı atayım karşılığında dediydim. neyse, gene bir çift kavuşamadım, ama emeğine sağlık dostum! :)
0
🌸pasp
(01.10.14)
devilred
(01.10.14)
(2)

atarax filanı

allanpoe
uyku sorunlarım nedeniyle 25mg atarax kullanmaya başladım. uyumadan 2-3 saat önce 1 tane aldım. saat 0000 civarlarında uykum gelir diye bekliyordum fakat saat 0200'ye kadar uyuyamadım. bi tane daha aldım ama bi yararı olmadı.nasıl kullanıcaz bunu. herkes mışıl mışıl uyuyormuş bende mi bi sorun var a
uyku sorunlarım nedeniyle 25mg atarax kullanmaya başladım. uyumadan 2-3 saat önce 1 tane aldım. saat 0000 civarlarında uykum gelir diye bekliyordum fakat saat 0200'ye kadar uyuyamadım. bi tane daha aldım ama bi yararı olmadı.

nasıl kullanıcaz bunu. herkes mışıl mışıl uyuyormuş bende mi bi sorun var acaba?

edit : asdf beklerken dedim ama yani uyumaya çalışıyordum. yataktayım.

ayrıca 25mg biraz az değil mi ya?
0
allanpoe
(26.09.14)
bünyeden bünyeye değişiyor, mesela ben şurup kullanıyorum -düşün bi de yani daha hafifi- bir çay kaşığı içiyorum ertesi gün bile kalkamıyorum! psikolojik desem, değil yani bir insan o kadarcık ilaçla 16 saat uyumaz bence? 0_o ama dediğim gibi bünyeden bünyeye fark yaratıyor.
0
pasp
(26.09.14)
Yaa boyle olursun iste beni dinlemezsen
0
hkku
(26.09.14)
(14)

duyuru, hadi bana iş bulalım

fraise
öncelikle şunu belirteyim bu bir iş alanı bulma duyurusudur. bu sene için aylık ortalama 1000 lira (500-1000 lira arası da kabulum, ha 1500 liraya kadar bir şey bulabilirsem tadından yenmez o ayrı) ek gelir getirecek bir iş bulmak zorundayım. öğrenciyim; iyi derecede fransızcam var (liseyi yurtdışın
öncelikle şunu belirteyim bu bir iş alanı bulma duyurusudur. bu sene için aylık ortalama 1000 lira (500-1000 lira arası da kabulum, ha 1500 liraya kadar bir şey bulabilirsem tadından yenmez o ayrı) ek gelir getirecek bir iş bulmak zorundayım.

öğrenciyim; iyi derecede fransızcam var (liseyi yurtdışında okudum, ailem de hala yurtdışında olduğu için sürekli pratik yapıyorum diyebilirim, gramer bilgim de gayet iyi), eğer bir işime yarayacaksa satranç antrenörlüğü sertifikam var. çalışmak için haftaiçi 2 günümü de boşaltabilirim. vasıflarım bu kadar. ha bunlara gerek olmayan işler de önerirseniz problem olmaz. iş bulayım yeterli. adaptasyon sorunu olmayan biriyim.


çeviri düşünmüyorum zira sayfalar dolusu yazılar gönderip komik ücretler teklif ediyorlar. e benim amacım belirli bir zaman dilimi içinde para kazanmak. sabahın köründen gece yarılarına kadar çalışıp 20 lira almak istemiyorum açıkcası. ha son çare olarak düşünebilirim tabii. özel ders olabilir, daha önce böyle girişimlerim oldu. birkaç kişiyle anlaştım tam derse başlayacağımız zaman bir kısmı caydı. sonradan aradılar ama ben vazgeçmiştim. özel ders için nerelerden düzgün öğrenci bulabilirim?

satranç öğretmenliği mi yapsam? kütüphanelerde vs part time işler var mıdır ki?


velhasıl, tüm bunları göz önüne alırsak ben en kısa sürede nasıl bir iş bulablirim? yukarı da da belirttiğim gibi başka iş alanları da önerebilirsiniz.


teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(26.09.14)
daha dün cinemaximum'da part time iş arayanlar için ilan vardı bi gözatmanı öneririm.
0
thracian
(26.09.14)
sabahın köründen gece yarısına kadar çalışıp 20 liralık iş yapabiliyorsan özel yetenek madalyası gerekli sana zaten :)
0
mea maxima culpa
(26.09.14)
mihmandarlık bakabilirsin, organizasyonlarda, konserlerde konuk karşılama olayına girebilirsin. bunu yapan ajanslar olduğunu biliyorum ama bildiğim bir tanesi yok. bir araştır istersen.
0
loveinaflipbook
(26.09.14)
kızsın sanıyorum. mankenlik ajansına kaydol; shot girl, konu mankeni, lansman mankeni, özel günler mankeni vs. az çalışmaya çok iyi para var.
0
[silinmiş]
(26.09.14)
mea maxima, öylesine farazi bir rakam yazdım zaten. eleştirmek yerine çözüme yönelik cevaplar vermek daha mantıklı olabilir sanki, değil mi? :)
0
🌸fraise
(26.09.14)
çözüm üretmek için bir atasözü yazayım.

"beggars cannot be chosers" der İngilizler.
0
mea maxima culpa
(26.09.14)
şurada ayaküstü kırk tane bahane üretmişsin, bir sürü işi beğenmemişsin.

öğrencisin ve part time iş arıyorsun yani. koskoca üniversite mezunu bir sürü meziyeti ve tecrübesi olan insanlar bile aylarca iş arıyor.
0
mea maxima culpa
(26.09.14)
mea, çeviriyi son çare olarak düşünüyorum. yeterince açık oldu mu? teşekkür ederim.


edit: çeviri istemiyorum demek neyin bahanesi oluyor sorabilir miyim? neye kırk tane bahane üretmişim altı üstü çeviri istemiyorum, onun dışında başka işler yapabilirim demişim. bunu anlamanın nesi zor? muhalefet olmak sizin kanınızda var sanırım ama bana bulaşmayın lütfen. yapılacak onca şeyin arasında sizinle laf yarışına girecek halim yok. iyi günler.
0
🌸fraise
(26.09.14)
o kadar yazdığım şeyde çeviriden bahsettiğimi, çeviri yap dediğimi anladıysan bir madalya daha gerekiyor sana.
0
mea maxima culpa
(26.09.14)
Taksimdeki Fransız kültürün girişinde bi ilan panosu var, oraya ilan asabilirsin özel ders için.
0
phoenixboy
(26.09.14)
fransızca ders vermek en mantıklısı, etraftaki fransızca dil kurslarının fransız kültürün falan çevresine fotokopi afiş bastır dağıt. hatta yakınlarda tanıdık kafe-çay bahçesi varsa, onlardan rica et her hafta şu şu günler 3-5 kişilik grup olarak burda sohbet gerçekleştiricez diye.
afişte de fransızca ders verilir şeklinde değil, fransızcayı yaşayarak, yaşamış olandan öğrenin, her hafta okuma/tartışma klübümüze bekleriz, adres(kafe adresi) telefon. ilgi alanına göre de yazarsın işte atıyorum her hafta cuma günleri le monde okuyoruz, dünya gündemini fransızca tartışıyorz. haftada 2 saatlik tartışmalarımıza aylık yanlızca şu kadar liraya katılabilir, fransızcanızı ilerletir, dünya gündemine fransız kalmazsınız ;D
0
alice practice
(26.09.14)
İstanbul'da isen macro marketlerde çok güzel ilan panoları var (akmerkez ve kanyon benim gittiğim yerler) burada senin gibi iş arayan gençler, öğrenciler ufak ilanlar bırakıyorlar. oraya ilan verebileceğin gibi oradaki arkadaşların yaptıkları işlerden ilham da alabilirsin.
0
mea maxima culpa
(26.09.14)
bir sürü özel ders verilir ilanı bırakabileceğin site var -dersverilir.com'u öneririm ama üyelik paralı :( o yüzden parasız olanlarına yazabilirsin- etrafa ilan dağıtıp yapıştırabilirsin, kısacası: özel ders. bir arkadaşım ayda 2000-2500 arası kazanıyor -ha o deneyimli bayağıdır, o yüzden 1000 lirayı bile bulabilir misin para olarak bilemiyorum, ama özel derste ciddi iyi para var -ben de verdim zamanında, özellikle sınav öncesi baya çok ders isteyen oluyordu, iyiydi.

bir de, bazı özel ilköğretim okullarında satranç hocası aranıyor oluyor ya da belediyelerde de olabilir böyle bir iş. satranç dersi veren arkadaşlarım vardı, ama çok kazanmıyorlardı yanlış hatırlamıyorsam, bir de buralara bak derim.
0
pasp
(26.09.14)
fransızca özel ders düşünüyorsan hedef kitle olarak marmara üni fransızca kamu okuyanları seçebilirsin. hazırlıkta bayağı sıkıntı yaşıyorlar diye biliyorum.
0
john lee hooker
(26.09.14)
(15)

ayakkabı ne giyiyorsunuz?

sinavdan 90 aldigi icin aglayan ogrenci
mevsim geçişleri için ayakkabım olmadığını fark ettim.ya tam yazlık(babet,sandalet) ya da kışlık(çizme,bot) spor ayakkabılarım da cart renkler ya da beyaz.bugün mesela çok yağmur yağdı istanbulda yolda spor ayakkabı giydim ofiste babetle değiştirdim.siz ne giyiyorsunuz bu dönemlerde?
mevsim geçişleri için ayakkabım olmadığını fark ettim.ya tam yazlık(babet,sandalet) ya da kışlık(çizme,bot) spor ayakkabılarım da cart renkler ya da beyaz.

bugün mesela çok yağmur yağdı istanbulda yolda spor ayakkabı giydim ofiste babetle değiştirdim.siz ne giyiyorsunuz bu dönemlerde?
0
sinavdan 90 aldigi icin aglayan ogrenci
(18.09.14)
dün bez ayakkabı giymiştim. bu sabah bot giyip çıktım.
0
razvan rat
(18.09.14)
sandalet giyiyordum, artık converse.
0
rock n roll
(18.09.14)
Bu soru benim de kafami kurcukluyor. Chelsea boots falan giyilebilir.
0
KadifeDevrim
(18.09.14)
eğer çok yürümem gerekiyorsa ve yağmur yağıyorsa camper pelotas modeli, fazla ıslanmayacaksam normal spor ayakkabı giyip çıkıyorum. babetleri direk kaldırdım, ayaklarım üşüyor.
0
charango
(18.09.14)
Spor ayakkabi. Ogrenciyim zaten sıkıntı olmuyor
0
rayde
(18.09.14)
çalışıyorsun.. dolgu topuk olan koyu renk ayakkabılardan giyiyorum ben..
0
defnex
(18.09.14)
izmirde yaşıyorum yani buraya henüz yağmur gelmedi, vanslarım var onu giyiyorum genelde, ya da çok yürüyceksem ve görüntüm önemsizse air pegasuslarımı giyiyorum.

onun dışında yazın da sandalet giymem zaten, hiç babetim de yok, topuklu açık ayakkabı giymeyi tercih ederim.

yağmur yağdığı anda giyerim bir boy, ayaklarım ıslanır/üşürse kesin hasta olurum çünkü.
0
111111
(18.09.14)
Daha böyle ayakkabı gibi ayakkabılar. Oxford boyutlarında şeyler. Ayağı kapatan ama bot da olmayan ayakkabılar giyiyorum ben.
0
april12th
(18.09.14)
beta'nin guzel deri ayakkabi modelleri var,
(git: www.betashoes.com)
bir olasilik da sunlar.
(git: ucuzmodeller.net)
0
mavicorap
(18.09.14)
bot mot gereksiz harbi cesarionun dediği gibi. bir gün anca kar yağıyor senede. sadece spor ayakkabı giyiyorum. adidas daroga o da.
0
baldur2
(19.09.14)
North face herturlu havada giyiyorum.
0
delifaruk
(19.09.14)
Sperry'leri tercih ediyorum. Onun dışında çok yağmur yagıcaksa elbise altına chelsea boots.
0
shejia
(19.09.14)
Chelsea+1
0
cemiyetin unlu simasi
(19.09.14)
genelde yaz kış spor ayakkabı -aşırı sıcaksa sandalet, kar varsa bot-
0
pasp
(19.09.14)
New balance, yağmur yağınca da chelsea gibi lastikli değil de o tipte bagcikli fermuarli bot.
0
Lim5
(19.09.14)
(11)

yemeksepeti ile ilgili

pasp
ya bir şeyi merak ettim, saçma ve salakça gelebilir.hani restoranlara yorum yazıyoruz ve o yorum sitede kullanıcı adımızla görünüyor ya, acaba restorana kendi asıl bilgilerimizle görünüyor olabilir mi? geçen günki pizzacı feat. abla'dan sonra merak ettim de, bilgilerimize ulaşabiliyorlar mıdır acaba
ya bir şeyi merak ettim, saçma ve salakça gelebilir.

hani restoranlara yorum yazıyoruz ve o yorum sitede kullanıcı adımızla görünüyor ya, acaba restorana kendi asıl bilgilerimizle görünüyor olabilir mi? geçen günki pizzacı feat. abla'dan sonra merak ettim de, bilgilerimize ulaşabiliyorlar mıdır acaba? hayır kötü puanladıysak kolaya acı biberi basar getirirler falan, aklıma geldi paranoyak paranoyak :D

not: geyik yazdığıma bakmayınız, cipciddi soruyorum :/
0
pasp
(13.09.14)
ben düşük puan verdikten sonra sitedeki kayıtlı numaramdan arayıp " düşük puan vermişsiniz, nedenini öğrenebilir miyiz? " diye sormuşlardı. Siteye üye olurken kullandığın bilgilere erişebiliyorlar sanırım.
0
ruzgarliagac
(13.09.14)
oha.. sinirlendim ya! saçma ve yanlış değil mi ama bilgilerimize ulaşabiliyor olmaları? ben bir daha nasıl güvenip sipariş vericem misal? hiç..
0
🌸pasp
(13.09.14)
oylamaları görüyolar mı bilmiyorum da yorumların sahiplerini görüyolar. ben mcdonalds'ın patateslerine tuzlu demiştim müşteri hizmetlerinden aradılar tuzu sevmiyosam not düşeymişim tuzsuz olsun diye :)
0
galadnikov
(13.09.14)
Zaten goruyorlar da onu gectim yemeksepeti bilgilerinizi baskalarina da veriyor.
Hani o hediye veren kurumlar var ya onlar datalarinizi aliyor mesela. Bizzat yemek sepetinden gelmis verileri ayiklamisligim, telemarketing departmanina paslamisligim mevcut.
0
ay nov kung fu
(13.09.14)
ulaşıyorlar.. bi defasında yazılan bi yoruma cevap verirlerken isim kullanmışlardı.. misal

"simge hnm not aldık dikkat edeceğiz " gibi bişiydi
0
defnex
(13.09.14)
Kotu yorum biraktim diye çata çat kavga ettiler telefonda, sonra eksisozluge yazdim yine aradilar merkez firca kaymis silin diye.
0
pinman
(13.09.14)
ben de cevaplarınızı görünce arkadaşın hesabından sipariş verdim, olay da şu: siparişi bir fastfood zincirinden veriyorum, kendileri yoğun diye başka şubeye yönlendirdiler bir kaç sefer, fakat o şubeden gelenlerde genelde sorun oluyor, ya sos eksik geliyor ya da kola -sosu boşver de, kola sonuçta mühim yani, suyu katık edecek olsam, zaten fastfood almam, evimde peynir ekmek takılırım, ki bir dahakine muhtemelen öyle yapacağım da, evde hiçbir şey yoktu bugün- neyse zaten genelde de çok geeeç getiriyorlar da ben bildiğim için sorun etmiyorum, dağ başında oturuyoruz çünkü, normaldir. neyse, bugün gene diğer şubeye yönlendirmişler sanırım, geçen sefer gelen eleman geldi, herhalde ona da fırça kaymışlar ki bi kafama atmadığı kaldı yemeği. gerçi bence adamda sorun yoktur, en azından sos konusunda, kasiyerin koyması gerekiyor çünkü. ama gene de adama da azar kaymışlar demek ki, "siz miydiniz?????" diye bir soruşu vardı, dedim "buradan bir daha almam!" neyse, kısacası, yemeksepetinden bir şey sipariş verirken artık ikiden fazla kere düşüneceğim. bilgilerimin milletin elinde ne işi var? pizza kuryesine kızan ablaya da şu noktada hak veriyorum: benim telefonum, ismim, adresim niye tanımadığım birinin elinde olsun ki? kızmakta haklı yani -üslubu iyi olmayabilir tabi, ona bir şey diyemem-
0
🌸pasp
(14.09.14)
yemeksepetiyle çalışan bir köfteciye ortağım. adresin vs çatır çatır görünüyor daha doğrusu sadece ilk harf ve son harf görünüyor , restoran sahibi kişi de gelen siparişlerden ve yorum saatinden kim olduğunu çıkartıp direk ona küfür edebiliyorsun :)
zaten çok abartırsanız yorumu yemeksepeti direk üyeliğinizi siliyor ticari marka değerini lekelemekten.
0
okumus balikci olcam ben
(14.09.14)
ayrıca adama zaten sipariş vermişsin telefonun adresin adamın elinde var o hertürlü şikayet ettiğin ürün ne ise atıyorum karışık köfteden mi şikayet ettin bakar o gün ki siparişlere kim yemiş bu ürünü ahmet yemiş mehmet yemiş yorum kaçta yazılmış şu saatte demek ki yorumu atan mehmet. mantığıyla hertürlü bulursun kim olduğunu. ki yemeksepeti zaten sizin yorumlarınızı önce restoran sahibine soruyor yayınlayayım mı diye. sahip kişi yayınlama derse sadece verdiğiniz puan işliyor.
bu arada o restoranların altında görünen puanlarda son 35 puanlamanın ortalamasıdır bilginize. gelmiş geçmiş komple değil.
0
okumus balikci olcam ben
(14.09.14)
yok ben kendim puanla ilgilenmedim zaten, öğrenmek istediğim şey bilgilerimizin güvenliği idi, güvende değilmiş demek ki.

gerçi ben genelde aşırı fazla müşterili yerlerden alışveriş yapıyorum, o yüzden bulmaları biraz zor ama haklısın, o şekilde gayet rahat bulurlar.
0
🌸pasp
(14.09.14)
aynen öyle mesela çok sinir olduğum zaman ve çok yoğun bir günse 55 kişinin arasından bulmam on dakikayı bulmuyor. çünkü 2 farklı kişinin hem baş harfleri aynı olacak hemde aynı ürünü sipariş etmiş olacaklar. çok zor bir olasılık :))
adamlar yapmaları gerekeni yapmışlar saklamışlar kanuna uymuşlar sonuçlar onlarlık bir durum yok haliyle :))
0
okumus balikci olcam ben
(14.09.14)
(8)

izlanda-belgesel

taha1907
bu ülkeyi anlatan bildiğiniz belgesel,film var mı ?
bu ülkeyi anlatan bildiğiniz belgesel,film var mı ?
0
taha1907
(09.09.14)
pek anlatmiyor ama: secret life of Walter Mitty
0
delifaruk
(09.09.14)
Bugün bi belgesel vardı Show TV'de ama, kaçırdın sanırım.
0
humblebirth
(09.09.14)
@humblebirth adını hatırlıyor musunuz hocam acaba
0
🌸taha1907
(09.09.14)
@taha1907

maçı kastediyor :P

belgesel tadında geçtide..
0
fransızkalanadam
(10.09.14)
müzikle karışık, Heima.
0
oxygene
(10.09.14)
yakuza123
(10.09.14)
Heima olur mu? sigur ros'u anlatırken izlandayı da izlersin
0
Lusid*
(10.09.14)
belgesel değil de, noi albinoi izlanda'da geçer.
0
pasp
(10.09.14)
(19)

ders programındaki korkunç boşluk

pescador
pazartesi günü 10:55'te bitiyor ders, bir sonraki 15:30'da. okul fatih'te, ev acıbadem'de. gidip gelmek hem gereksiz masraf hem de verimsiz olur sanki. şimdi çok büyük yazar olacağım için diyorum ki kütüphaneye çekilip kitap okuyayım. ama ben taş çatlasa bir saat okurum, daha fazlasını kafam kaldırm
pazartesi günü 10:55'te bitiyor ders, bir sonraki 15:30'da. okul fatih'te, ev acıbadem'de. gidip gelmek hem gereksiz masraf hem de verimsiz olur sanki.

şimdi çok büyük yazar olacağım için diyorum ki kütüphaneye çekilip kitap okuyayım. ama ben taş çatlasa bir saat okurum, daha fazlasını kafam kaldırmıyor. fıldır fıldır mustafa sandal gibi dönüyo gözlerim, odaklanamıyorum. okulun etrafında kafe mafe dolu tabii de ben sevmiyorum öyle ortamlar, her pazartesi ders arasında çay kahve içecek lüksüm de yok açıkçası.

ne yapayım? yemin ederim aklıma internet kafeye gidip kantır strayk oynamak geliyo sinirden kendimi bıçaklıycam. yok mu entel dantel ÜNÜVERSİTELİ GENÇ aktivitesi böyle az para gerektiren falan? neler olabilir?

ya da eve mi gitsem ya, yol 2 saat bile sürmüyor. evde 2 saatte hmm ne biliyim bi şeyler yapılır herhalde, yapılmaz mı?
0
pescador
(09.09.14)
Korkunçluğunu yesinler, boşluk korkunç falan değil, hangi ilçede ders görüyorsan o civarda dön dolaş vakit geçir eve gel.
0
entre
(09.09.14)
1- arkadaşın varsa o saatler arasında lak lak yapıcaksın.
2- arkadaşın yoksa duyuruda yazdığın gibi kitap okursun 1 saat. sonrasında bi yere çömersin.
3- kampüste okulun spor salonu varsa oraya yazıl. benim arkadaşlarım öyle yapıyordu.
4- 1 hafta sabahki derse öbür hafta öğleden sonraki derse gir.
5- Allah sabır versin.
0
false pretension
(09.09.14)
Ben kütüphanede kitap okumakla geçiriyorum o zamanı hatta daha fazlasını. Ya da internet yok mu götür laptopu tableti hatta telefondan bile olabilir, aç dizi izle. Ama kitabı seçerdim ben mis gibi.
0
mutlusismankedi2015
(09.09.14)
1 saat kitap okusan sonra da her hafta bi' filme gitsen? Fatih'te görece daha ucuzdur sinema.
Ya da mesela Beyoğlu'na geçip Pera Beyoğlu Sinemasına falan gidersin, vizyona pek gelmeyen filmleri izlersin. Ucuz da. Mis gibi rutin olur. Malum yazar olmak sadece kitap okumakla olmuyör. -_-
0
ay nov kung fu
(09.09.14)
kütüphanede uyuyabilirsin, bilgisayarını götürüp internette takılabilirsin, ders çalışabilirsin, kitap okuyabilirsin. bunların hepsini 1'er saat yapsan 4 saat eder zaten, geriye bir şey kalmaz. veya araya seçmeli meçmeli bir ders sıkıştırıver kolayından, gelecek sene ders yükün hafifler hem.
0
iron nick
(09.09.14)
internet olayı çimlerin üzerinde oturulabilen çok şahane özel üniversitelerde olmuyor mu? istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi'ndeyim ben, sadece bölümdekilere "savaşa gidiyoruz" desem avusturya kapılarına dayanırız. öyle oturup dizi izlemelik interneti var mıdır?
0
🌸pescador
(09.09.14)
başka sınıflarla filan giremiyo musun derse?
senin ders programına yakın bir şekilde diğer dersin programı yok mu?
varsa hocalardan rica et, yok demezler.
0
etna
(09.09.14)
Her üniversitenin interneti var.
Otur hergelede goy goy yap sen. Zaten edebiyat fakültesinin kantini pek şenlikli oluyor. Sıkılmazsın. Bundan 7-8 sene önceki kedi seven gotik kızlar hala duruyorsa "napıyor ya bu değişik" diye incelerken zaman geçer zaten.
Edebiyatın bahçesi de gayet oturmalık. Fen fakültesindekiler bile orada takılıyor.
Ayrıca orası fatih değil vezneciler hadi çok zorlarsan laleli. ^_^
0
ay nov kung fu
(09.09.14)
oha keşke benim de öyle vaktim olsa! 0_o

daha farklı bir yol önereyim: gönüllük işlerine girmeyi düşünmez misin? üniversitenin vardır illa ki böyle kulüpleri, mesela o arada ihtiyacı olan öğrencilere ücretsiz ders versen? ya da yakınlarda çocuk esirgeme kurumu, huzurevi varsa oralara gidip haftalık ziyaretlerde bulunsan? çok tatlı olmaz mı öyle?
0
pasp
(09.09.14)
bir hafta sabahki derse git, diğer hafta öğleden sonraki derse. girmediğin derslerin açığını ''ya geçen hafta gelemedim de neler işlediniz bakabilir miyim'' diyerek birinden kapatırsın. üniversite öğrenciliği böyle bir şey. her derse gidilir mi olm liseli gibi.

yapabileceğin en iyi şey bu emin ol. yoksa o ders araları hakikaten geçmiyor.
0
juninho77
(09.09.14)
@juninho77, üçüncü senem ve hala birinci sınıftayım. bu sene hepsine gideyim, ikinci yıl o tip atraksiyonlara girişirim belki. liselilik yapcaz bu yıl mecbur. mutlak galibiyet parolasıyla başlıyoruz sezona.

@pasp, yoo hiç tatlı olmaz, kendine bile faydası olmayan bencil itin tekiyim ben, hiç işim olmaz gönüllülükle hoşlukla. kalbim kurumuş benim. ordaki insanlar sevmez beni zaten, bu şerefsiz gelmesin huzurumuzu kaçırıyo derler.

@ay nov kung fu, hem hergele hem de kantin çok kalabalık oluyor. kalabalığa bir yerden sonra alışıyor insan ama o genç insanların sürekli enerjik halleri beni sinir ediyor. kendimi yalnız hissediyorum. o yüzden birisi kolumdan tutup götürmediği sürece hergele'yle heç işim olmaz. kantine de işte karnım acıkınca falan giriyorum. daha sığır aktiviteler lazım bana.
0
🌸pescador
(09.09.14)
laklaklık insan bulacan laklak yapacan. siyaset, din, futbol vs. memleketi kurtarcan gelcen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.09.14)
aldskjaşdjaşd yapma olm böyle alla alla.. yani o arada çalışabileceğin bir iş olsa part time'ın part time'ı -part time-ception- öyle bir şey yap derim ama yoktur ki öyle? gerçi kütüphanede felan böyle saatlik çalışıp da para kazanan -yani okul içindeki işlerden para kazanan- öğrenciler oluyor, ona bir bak istersen?
0
pasp
(09.09.14)
ya sen deli misin! tarihi yarımadadasın, dört yanın gezilecek yer dolu, bir dönem boyunca her hafta gezsen yine bitiremezsin. müzelerden başla, görmediğin bütün tarihi yerleri gez, onlar bitince ara sokaklara dal esnafla hemhal ol. mis gibi. kaçırma sakın bu fırsatı! :)
0
kül
(09.09.14)
bak genç bir genç akademisyen olarak öneriyorum ki madem yazar olma niyetindesin ortamlar ve seni sarmıyor; eğer ki kampüsün, okuduğun bölüm ve ders programın uyarsa git yabancı dili ve edebiyatı olan bir bölüm dersini takip et. Almanca/Fransızca/İspanyolca/İtalyanca ya da ne bileyim işte elifba biliyorsundur Türk Dili ve Edebiyatı/Farsça/Arapça vb vb.

Hem bedava hem oldukça işe yarar hem de ortam yaparsın bir dil bir insan, başka diller nasıl, neler dönüyor nasıl dönüyor vb vb. öğrenirsin...
0
clive
(09.09.14)
@clive, italyan dili ve edebiyatı okuyorum zaten. şu aşamada başka bir bölümün dersine girmek istemiyorum... ikinci ya da üçüncü sene olabilir. ama şimdilik önce italyancayı halletmem lazım. kitap defter açalı 3 sene oldu, çok hamladım. pazartesi sabah 8'de gidip üç saat ders görmek, ondan sonra koşup almanca dersine girmek beynimi çökertir. bunu ikinci seneye bırakalım :)

@pasp, zaten çalışıyorum. o da ayrı bir sıkıntı... çarşamba öğlen ve perşembe sabahı en yoğun olduğum, oturup adamakıllı çalışmam gereken saatler. tam o zamanlarda ders var. işi öne almam gerekecek falan bütün hafta mal gibi sabah 5'te kalkmam gerekecek pih. ama yine de o arada part-time yapılabilecek bir iş varsa düşünebilirim, hiç fena olmaz.

@kül, haklısın. nerede olduğumun, yani etrafımdaki güzelliklerin farkındayım ama enerjik birisi değilim işte. yani merak etmiyorum. ilgimi çekmiyor. nasılsa sürekli burdayım diyorum. bir de zaman kısıtlaması olduğunda kendimi çok rahatsız hissederim, ağız tadıyla gezip dolaşamam "lan geç kalmayayım" korkusuyla. yani tam bir arıza imajı çizdiğimin farkındayım ama durum bu :(
0
🌸pescador
(09.09.14)
Benim ders programında da 12.30-16.15 arası boş ve haftada bir gün değil. Son saat ders var. Etrafta dolanıyorum. Bir gün forum, bir gün yakın başka bir ilçe, bir gün ders, bir gün okulu ekmece seklinde idare ediyorum.
0
Lim5
(09.09.14)
ben de pescador'la aynı durumdayım. spor salonu ve sinemadan farklı pratikte güzel olabilecek bir tane öneri göremedim arkadaşlar.

tarihi yarımada neymiş lan? istanbul'da yıllardır yaşayan insan neyini merak edecek fatih'in? tarihi yarımada diye gaz vere vere bir hal olundu zaten oralar. okula notebook taşıma derdine mi düşelim? başka derslere girip beynimizi mi yakalım? kitap okuyup da kendimizi mi bitirelim?

yanlış anlamayın lütfen ama yazmış olmak için yazmayalım lütfen. pratikte gerçekten yapılabilir çözümler varsa onları görmek lazım bence.
0
jacknife
(09.09.14)
Kitap okumayı 'kendini bitirmek' olarak görmüyorsundur umarım. Hem yazar olmak istiyorsun, sen edebiyat okuyorsun ve okuman gereken yığınla kitap var, kesinlikle o boş zamanını kitap okuyarak değerlendirmelisin. Bir fırsat olarak gör.
0
mutlusismankedi2015
(10.09.14)
(20)

ALES sınavı nasıl oluyor?

alice practice
ben şimdi hukuk mezunuyum, hukuk alanında yüksek lisans yapmak istiyorum, ALES 'e giricem. sayısal 1, sayısal 2, sözel 1, sözel 2 falan bir şeyler var. ben bunlardan hangilerini çözücem? bir de daha önceden bilgim yoktu ama baya bildiğimiz öss bu, ben yüksek lisans yapmak için neden analitik geometr
ben şimdi hukuk mezunuyum, hukuk alanında yüksek lisans yapmak istiyorum, ALES 'e giricem. sayısal 1, sayısal 2, sözel 1, sözel 2 falan bir şeyler var. ben bunlardan hangilerini çözücem? bir de daha önceden bilgim yoktu ama baya bildiğimiz öss bu, ben yüksek lisans yapmak için neden analitik geometri trigonometri falan yapıyorum ki zamanında öss ye girip üniversite okudum zaten ne alaka?
0
alice practice
(09.09.14)
ales'te mantık mı arıyorsun? çok naifsin :) sagfdh

eşit ağırlıkçı oluyorsun sen yanlış bilmiyorsam, sayısalcılarla aynılarını çözmen lazım. söz 1, say 1 ve say 2.
0
devilred
(09.09.14)
Oncelikle ales sinavi diyerek anlatim bozuklugu yapmiyorsun :)

cok zorlayici bir sinav degil. Hic calismasan bile, biraz kafani calistirip bircok soruyu cozebilirsin. Esit agirlikci oluyorsun yine sistemi vs. Degistirmedilerse. Devilred'in dedigi gibi; say 1, say 2 ve soz 1 i cozuyorsun. Dedigim gibi, cok zorlayici bir sinav degil bana gore.
0
velasco
(09.09.14)
ne çözmen gerekiyor? hukuk testleri mi çözeceksin. akademisyen olacak adam matematik bilecek. sosyolog da olsan bu böyle. beğenmiyorsan GRE'ye gir.
0
bigl0rd
(09.09.14)
Yalnız ALES'te trigonometri falan yok. Gözün korkmasın diye söylüyorum.
0
evrim halkasi
(09.09.14)
naaptın ya ne trigonometrisi? ayrıca geometrisi kolaydır, yaparsın. tek sorun hızlı çözmen gerekiyor soruları ve bildiğin kolay sorular ama elin alışık değilse yavaş çözüyorsun, o sorun.

benim kuzenim güzel sanatlardan mezun, doktora için girmişti, söz 1, söz 2, say 1 çözmesi gerekiyor onların, ki öyle süper zeka bir kız da değil, ayrıca meslek lisesinde okuduğu için doğru düzgün hiç matematik görmedi, bildiğin 70 aldın sınavdan hiç çalışmadan hem de. o alıyorsa herkes alır -say 2 için aynı şeyi diyemiyorum tabi ama biraz test çözersen alırsın yüksek puan-

not: gsf mezunlarına bir şey demiyorum, benim kuzenim özel bir durum.
0
pasp
(09.09.14)
2013 ün sorularını çözmeye başladım, 4 işlem demişsiniz de, bilmemkaç elemanlı kümeninen çok 2 elemanlı alt kümeleri sayısı, analitik düzlemde iki nokta arasındaki mesafe, OBEB OKEK, şu x+y nin kübü nün karesinin açılımı, çemberin çevresi, dairenin alanı, üçgenin iç açılarının özellikleri, her türlü soru çözdüm sabahtan beri.
dediğim gibi beni kızdıran, yüksek lisans eğitimi almaya layık olan öğrencileri belirlemekse amaç, ben üniversite eğitimi almadan önce çok daha yüksek puan alırdım bu sınavdan. çok şükür matematik bilgim biraz paslanmış da olsa formülleri az buçuk hatırlıyorum da. şu 4 senedir aldığım eğitimin hiç bir anlamı yok yüksek lisans yapabilmem için?
0
🌸alice practice
(09.09.14)
aliceciğim hangi ülkede yaşadığını hatırlamanı tavsiye ederim. neyimiz gerçekliğe uygun ki bu olsun?
0
devilred
(09.09.14)
yani üniversitede akademik çalışma yapmak isteyen birinin ales düzeyindeki matematik sorularını bi zahmet çözebilmesi gerektiğini düşünüyorum ben. :/
0
snape i başından beri tanırım
(09.09.14)
@snape: haklısın da, alice de diyor ki, yani bunlara ne gerek var? ben mi yanlış anladım belki de o da olabilir.

ve devilred'in de dediği gibi, mantıksız bir sınav bu. o matematik sorularını çözebildiğini göstermek akademisyen/alanında uzman vs. vs. artık ne amaçla yapıyorsanız yüksek lisans/doktora, bunu göstermiyor ki? insanlar lisansta edebiyat okuyor, çözdüğü türkçe sorularının düzeyi öss mode: on -ben öss'ye girdim en son onu biliyorum ona atfen 0_o - ya da kuantum mekaniği okumuş, akademisyen olucam diye obeb okek çözüyor, halbuki o insanın lisansta öğrendikleri ile ilgili bir sınav yapsalar daha iyi olmaz mı?

gerçi bir yandan da sınav sistemine de bir şey diyemiyorum, üniversiteden üniversiteye müfredatlar öyle bir değişebiliyor, bazı hocalar o kadar iyi bazıları ise o kadar kötü ki, belki de bir fırsat eşitliği sağlayabilmek için böyle bir sınav gereklidir? ama gene de mantıksız ve saçma bir sınav, ama eğitim sistemi "olmayan" bir yerde yaşıyoruz, haliyle böyle şeylerin olması doğal -bana da bu cümleyi kurdurttular ya, yuf olsun bu sisteme! >:( -
0
pasp
(09.09.14)
lisansta öğrendiklerini zaten not ortalaman ile gösteriyorsun. sonuçta yüksek lisans puanı hesaplanırken sadece ALES puanı etkili olmuyor. mülakat da yapıyor hocalar, orada da bölümüne dair bir şeyler soruyorlar. ayrıca benim üniversitemde (İTÜ) yüksek lisans yaptığım bölüme başvururken hocalar bölümle ilgili ekstradan sınav da yaptı. tüm 4 yılda işlediğimiz hemen hemen her dersten en az bir soru vardı. bence lisansa dair bu kadar sınama yeterli. genel matematik ve türkçe bilgisini de ölçen bir sınav gerekiyor. bu yüzden ALES çok da saçma gelmiyor bana.

Belirtmeden geçemeyeceğim: ALES sınavı anlatım bozukluğu içerir :) saygılar.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(09.09.14)
@eskiden: tamam da genel matematik ve türkçe bilgisine ne gerek var diyoruz işte, o sorun? madem lisans ortalaman bildiklerini gösteriyor, mülakatla da bunu teyit ediyorlar, kaç yaşına gelmiş insanlara bu sınav saçma değil mi? saçma. bu sebeple yapıyorlarsa inanılmaz saçma. ama eşitliği de anca bu şekilde sağlayabiliyorlarsa saçma değil ne yazık ki. o da türkiye'nin eğitim sisteminin ayıbı.

edit: ben de yükseğimi itü'de yaptım, bana hiçbir şey sormadılar misal. bölümden bölüme değişebiliyor bu durum sanırım.
0
pasp
(09.09.14)
@pasp bence lisansı bitirenlerin matematik ve türkçe bilgileri tekrar sınanmalı. insanlar da söylemiş, akademisyen olacak kişinin kendi anadilini en iyi şekilde bilmesi, artı olarak basit matematiksel işlemleri yapabilmesi lazım. obeb okek, küp kare açılımları filan da basit matematiğe girer. x+y'nin karesinin açılımını yapamayan bir profesör düşünemiyorum, alanı felsefe de olsa bunu yapabilmeli, kendi ana dilinde "ALES sınavı" şeklinde bir anlatım bozukluğu yapmamalı mesela. kuantum fiziği okumuş adam matemarik kısmını gözü kapalı çözebilir ama belki Türkçe kurallarını çok iyi hatırlamıyordur. ona da oturup çalışacak, de'yi da'yı ayrı yazmayan doçentin makale yazdığını da düşünemiyorum aynı şekilde. bence gerekli bir sınav. sonuçta GRE de aynısının laciverti. sadece Türkiye'de yapılan bir uygulama değil bu. bence Türkiye'de yapılan en mantıklı sınavlardan biri hatta.

dipnot: ALES'den çok yüksek aldığım için sınavı övüyor filan değilim, gayet kötü bir puan aldım, ALES'e lanet olsun hatta o derece. ama objektif bakarsam yukarıdaki dediklerim çıkıyor ortaya.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(09.09.14)
türkçe makale mi yazılıyor da de'yi da'yı ayırmasına bakacağız doçentin? insanların ilgi alanlarında olmayan ve dahi kullanmadıkları şeyleri unutmaları çok normal. bunun üzerinden tespit yapmaya çabalamak, zorlamakla eşdeğer bence.

lisansüstü eğitim için ales, gereksiz bir sınav olmaktan öte gidemiyor gözümde. senin isteğini, azmini, çalışmanı, başarını belirleyecek şey ales değildir. böyle düşünen de büyük hatadadır.
0
devilred
(09.09.14)
@delivered Türkçe makale yazılması gerekiyor. bir dilde ne kadar çok bilimsel çalışma yapılırsa, o dil o kadar çok bilim dili olmaya yaklaşır. Türkçe makale yazanlar zorluğunu bilirler o terimleri çevirmenin. ama sen çevirmezsen ben çevirmezsem aynen dediğin gibi Türkçe makale yazılmaz. Bu da bir profesörün da'yı bitişik yazmasını haklı göstermez.
insanların ilgi alanları dışındaki şeyleri unutmaları normal olabilir, unutuyorsa ve ilgi alanına sokmuyorsa akademisyen de olmasın bir zahmet. bilim birçok disiplinle bir arada olmayı gerektirir.
"ne gerek var şimdi küp kare açılımını yeniden öğrenmeye yeeaa, insanlar unutabilir gayet yane" bakış açısı olan insanlar ALES'e de girmesin, yüksek lisans da yapmasın. askerlik tecili için yüksek yapılan bir ülkede yaşıyoruz gerçi. doğrudur. kasmaya ne gerek var.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(09.09.14)
@eskiden sizofrendim simdi iyiyiz

nickimi düzgün okumanı tavsiye ederim ilk başta, olmadı kopyala-yapıştır yapmayı deneyebilirdin. hani malum, teknoloji çağındayız, iki tıka bakardı. her neyse.

insanların neyi akıllarında tutup neyi tutmayacaklarına karar vermek sana düşmez. kendine uygunu seçebilecek kapasite var çoğumuzda bence. o yapmasın, bu yapmasın, bi tek sen yap, öyle mi? şu sınavı bile savunabilenler var ya, şaşıyorum.
0
devilred
(09.09.14)
@delivelet agashdga yani küp açılımını unutabilir insanlar, ne gereği vardır onun sınavını yapmanın filan, ama senin nickini düzgün yazmalılar kesinlikle.
açıkçası ne senin nickin, ne benim ne düşündüğüm hiç önemli değil. bu sınav yapılıyor, buna benzer sınavlar dünya çapında yapılıyor. gerekli ki yapılıyor. bi sen akıllısın ve sen fark ettin gereksiz olduğunu.
neyse kişisel olarak gelip burada laf yarıştırmanın anlamı yok. biri yukarıda çok net bi şekilde açıklamış aslında, "beğenmiyorsan GRE'ye gir."
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(10.09.14)
@eskiden: o zaman kusura bakma bi' ben mükemmelim demek ki şu netteki hızlı yazımlarım dışında en az hatalı olacak şekilde anadilimde yazabiliyorum. matematik için de aynı şey geçerli, yani bir insan anadilini düzgün konuşmayı, yazmayı, kısacası "kullanmayı" zaten unutmamalı, bu bir. ayrıca, bir insan dört işlemi nasıl unutur yahu?! para üstü alırken bile toplama çıkarma yapıyorsun, iki işlem daha ekle dört yapar, onla çarp, kırk yapar!

ben de işte diyorum ki, kaç yaşına gelmiş, belli bir konuma gelmiş insanlara bu sınav yapılmamalı. gre de aynı mantıkla yapılıyorsa bu da saçma. ama dediğim gibi: İNSANLARIN YÜKSEK LİSANS/DOKTORA PROGRAMINA BAŞVURURKEN, FIRSAT EŞİTLİĞİNE SAHİP OLMALARI İÇİN YAPILMASI GEREKEN MİNİMUM ÖZELLİKLERE SAHİP SINAV BUYSA, MECBUREN BU YAPILIYORDUR, ÇÜNKÜ HER ÜNİVERSİTENİN MÜFREDATI AYNI DEĞİL.

bu da bunu 3. söylemem sanırım. daha fazla nasıl anlatabilirim bilmiyorum? sınav saçma. bu kadar basit. ama müfredat farklılıklarından dolayı bilim sınavı yapılamıyorsa, sadece bu dandik, saçma, insanları gerizekalı yerine koyan, haksız sınav yapılarak mülakat öncesi sıralamalarda insanlara fırsat eşitliği sağlanabilecekse, böyle oluyor demek ki anca. gre için de şöyle bir farklılık var yalnız: sınav İNGİLİZCE, bilmem farkında mısınız ama -diğer arkadaşı da dahil ettim-, aslında anadili ingilizce olan insanlar haricindekiler için, bir nevi "akademik anlamda ne kadar ingilizce biliyorsun?" diye sorma sınavı bu. ales gibi olsa ne yazar olmasa ne yazar? robert koleji de zamanında böyle bir sınav yapmıştı, abitur'un ingilizce olanı gibi düşünün, gre'yi bilmediğim için yorum yapamıyorum, ama adamlar harbi zorlamıştı. hem ingilizce okuma-anlama-yazma-dilbilgisi olarak, hem de "sen ilkokul-ortaokulda neler öğrendin?" şeklinde sorularla sınav yapmışlardı. yani adam hem ingilizceni hem de okulda neler öğrendiğini ölçüyor. anadolu lisesi sınavlarının ingilizcesi gibi düşün ya da. gre de böyleyse, mantıklı. ama ales değil, çünkü ales'in konuları maksimum lise 1 -en azından benim hatırladığım müfredata göre öyle, biz lise 2'de trigonometri, lise sonda da güya limit-türev-integral görüyorduk. yani lisans yapmış bir insan, ki benim meslek lisesinde okuyan kuzenim bile lise 1'de az biraz matematik, türkçe gördü ve 70 aldı- bunları zaten bilir ama bunlardan da sınav olmamalıdır yahu! resmen hakaret ya! ha bir ben mi zekiyim? hayır değilim, benim gibi bir sürü insan var ales'ten yakınan, "bizi salak yerine koyuyorlar?" diyen. ama 4.ye de diyor olduğum gibi EŞİTLİK SAĞLAMAK İÇİN BU GEREKİYORSA, BUNU YAPARLAR. AMA BU TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN AYIBIDIR. bu kadar. beğenmiyorsak hagaden de gre'ye girelim ki zaten gre sonucum olsa iki dakka kalmam şu ülkede, o kadar sevdiğim vatanımı ve insanlarımı saçma salak sınavlarla mala çevirdiler. başka ülkelerdeki gibi oturmuş eğitim sistemi ve müfredatı hala yok, zaten müfredatı tüm ülke imam olsun diye değiştirip duruyorlar, öyp'yi bile ilahiyat fakülteleri haybeyeden dolsun, diğer bölümlere de bizim elemanları yerleştiririz bir şekilde, diye başlattılar, zaten bu ülkeden bundan sonra bilim insanı da çıkmaz, bilim de çıkmaz! hatta sizin de gre paralarınızı ben vereyim, çekip gidelim şu ülkeden yahu! ben iki lokma bursa -ki lisans mezunu arkadaşlarım neredeyse dört katım para kazanıyor- günlerce laboratuarda yatıp kalkıp deney yaparken, yüksek lisansa ya da doktoraya geçmek için salak yerine konduğum bir sınava girmek istemiyorum. benim herhangi bir bilgimi ölçmüyor bu sınav. benim yüksek lisansta yazdığım iki makale olmasına rağmen ve uluslarası dergilerde yayınlanıp atıf bile almasına rağmen, ben hala havuz problemi niye çözeyim yahu?! termodinamik problemi çözen insanım ben ya! kendi konumla ilgili teorik difüzyon hesapları yapıp yayınlatmış bir insanım, bunu da övünmek için demiyorum, yaptığım iş bu çünkü. bunun için yaşıyorum ben. sonra da kalkmış kurumun teki "kardeş sen o kadar ter akıttın bi tarafından, bi de seni üç saat ortaokul bilgilerine tabi tutalım!" diyor! ayrıca, makaleler türkçe de yazılabilir, ingilizce de, ama kendi anadilimi düzgün kullanıp kullanamadığımı görmek için bu kadar basit bir sınava tabi tutuluyorsam, 1.sınavı yapanlar hakikaten beni salak zannediyor 2. zaten bu kadar salak zannediliyorsam, o zaman burada işim ne?!

sınavı da övdüğünü düşünmüyorum, bu kadar dandik bir şeyi övebilecek bir insan düşünemiyorum zira. neresinden tutsan elinde kalan bir saçmalık. ve dediğim gibi, bunu da 5.ye diyorum sanırım, SINAVIN GEREKLİLİĞİ İLE İLGİLİ DEĞİL, SAÇMALIĞI İLE İLGİLİ KONUŞUYORUM: EĞER BU SINAV, ÜNİVERSİTE MÜFREDATLARI FARKLI OLDUĞU İÇİN, FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAMAK ADINA YAPILIYORSA, BU EĞİTİM SİSTEMİ KÖTÜDÜR! daha da ne şekilde ifade edebilirim bilmiyorum, zira sayısalcı olarak türkçem bu kadarına yetiyor.

@alice: sen bana bakma, sınavına biraz test çöz gir. ne yazık ki bu böyle bir düzen, yapacak bir şey yok. aslında var da burada anlatılacak şeyler değildir muhtemelen. kolay gelsin ne diyeyim? :(
0
pasp
(10.09.14)
@pasp sen başka bir şeyden yakınıyorsun. bu basit sınavın küfür gibi olduğunu söylüyorsun. yazını baştan sona okudum, haklısın da. daha nitelikli bir sınav yapılabilir. fakat burada benim itiraz ettiğim "ne sınavı yeav" modunda olanlara. oha ya oturup ebob ekok mu çalışcam şimdi?! şeklinde bu lise 1 sınavının onları gereksiz(!) bilgileri tekrar çalışmaya itmesi yüzünden şikayetçi olanlara. sen diyorsun ki daha nitelikli bir sınav yapılabilir, evet eyvallah katılıyorum. ama adam diyor ki "ben matematik bilmek zorunda değilim, felsefeci olcam ben". işte buna yumruğu indiririm arkadaş. o kadarcık matematiği de bil bi zahmet yav diyorum. yoksa söylediklerinde kelimesi kelimesine haklısın.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(10.09.14)
@eskiden: işte ben de diyorum ki o kadarcık matematik ya da türkçe unutulmaz bence. yani unutan varsa da o da sistemin ayıbıdır, haliyle bu sınav da sistemin ayıbıdır. o yüzden ben "ne çalışcam yeaa" diyen insana kızamam şu noktada. kızılmasını ya da "git gre'ye gir." denilmesini de haklı göremiyorum o yüzden. ama hepimizin de ne yazık ki ortak birleştiği şu nokta gibi: sistem böyle. :(
0
pasp
(10.09.14)
ALES SINAVI dediğin için girme arkadaşım. Türkçe'den kaldın. Otur 0!
0
salomentol
(10.09.14)
(22)

Kızlar, erkek arkadaşınız yanınızda itin g.tüne sokulsa.

ya ben lan neyse
selamlar,yakın zamanda erzurum da çarşının ortasında bir kız bir erkek çiftin yürürken iri yarı bir adam -yanında arkadaşları da vardı- tarafından yüksek sese maruz kaldığına tanık oldum. ben olayı fark ettiğimde bu çift kol kola yürüyordu. iri yarı adam da kızın arkasından "şuna bak götü bir karış
selamlar,

yakın zamanda erzurum da çarşının ortasında bir kız bir erkek çiftin yürürken iri yarı bir adam -yanında arkadaşları da vardı- tarafından yüksek sese maruz kaldığına tanık oldum. ben olayı fark ettiğimde bu çift kol kola yürüyordu. iri yarı adam da kızın arkasından "şuna bak götü bir karış ..... yapıyor" gibi bir şey söyledi. asılma maksatlı falan değil. öncesinde belli ki bir şey olmuş. adama da bir şeyler dedi ama hatırlamıyorum.

çift üni öğrencisiydi tahminim iri yarı adam da 25-30 yaşlarında birisiydi işte.

çift arkalarına bile bakmadan hızlı hızlı yürüyerek gitti. ben de arkalarından gördüm sadece.

olaya son anında şahit oldum. bir çıkarım yapamadım sebeple ilgili ama çiftin adamla bir konuyla ilgili tartıştığını tahmin ettim. belki de çiftin yanına bir dilenci yaklaştı, bunlar dilenciyi tersledi, iri yarı adam da "lan bunlar erzuruma gelip bizim fakir insanımızı aşağılıyor." diye düşündü.

bu çıkarıma ulaşacak bir şeyim yok ama sadece tahmin.

sadede geleyim.

çifte çok üzüldüm. kendimi genç adamın yerine koydum da kız arkadaşının yanında hakarete uğradı, hatta kız arkadaşı da uğradı. zor bir durum gerçekten. dönüp adama dalsa çok bariz dayak yiycek hem de öyle böyle değil. dalmasa, iki ucu b.klu değnek.

siz bu durumda olsanız erkek arkadaşınızdan soğur musunuz? "tavuk lan bu" diye saygınız azalır mı erkek arkadaşınıza?

umut sarıkaya nın bir yazısı vardı hatırlayan hatırlar. orada böyle bir duruma düşen erkek kız için "ne kadar -ya önemli değil- dese de aslında erkeğinin kadını için vahşice savaşmasını istiyordu." gibi bir şey söylemişti. siz de mi bu kız gibi düşünürdünüz?

son olarak genelde erkeklerin böyle bir duruma düşmekten korktuğunu, bu olayın bazılarında bir fobiye dönüştüğünü düşünmekteyim kendimce.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(08.09.14)
O iri yarı adam bariz bir öküzdür.ulan öküz senin de sevgilinin yanında inşallah 4 katın cüssende birileri bunu yapar ve yutkunmak zorunda kalırsın.
Soruna cevaba gelince her erkek bundan tedirgin olur.kızlarında sağduyulu olup saldır modunda değil de bırak öküz işte uğraşma demesi lazım.
0
sapkasiz cikmam abi
(08.09.14)
ben erkek arkadaşımın itle çakalla muhattap olmasını asla istemeyeceğimden niye soğuyayım?
karşıdaki nasıl bi kafa yapısına sahip, nasıl bi manyak , durduk yere çıkarıp orasını bıçaklıcak kadar psikopat adamlar varken bu ülkede nasıl bir döl ürünü fikrimiz var mı? yok.
gidip kafa göz dalınca ''oov süper '' mi oluyo şimdi.

hiç etkilenmem bu tarz şeylerden, yanımda olsun, sağlıklı sıhhatli , mutlu olsun daha ne isteyeyim?

ayaklarımda sandaletlerimden amele yanığı olsa da ''hepsini parçalasın'' kadar kro olamıcam nein.
0
neferkitty
(08.09.14)
Umut sarıkaya'ya katılıyorum. Çoğu kızın gözünde karizman çizilir böyle bir durumda. En medeni olduğunu iddia eden kızlar bile bu tip maçoluklara hafiften ilgi duyuyor. Mesela duyuruya bile bakarsan gönül işlerinde çoğu kızın erkek arkadaşlarının magandalıklarından, maçoluklarından şikayetçi olduğunu görürsün, ama ısrarla bu etkeklerle birlikte olurlar. Tuhaf bir toplumsal rahatsızlık bu. Erkeğin o durumda dönüp kavga etmesinin mantıksızlığını ve hatta aptallığını fikir olarak algılayabilen ve sindirebilen bir kadın bile o tip bir olaydan etkilenir bence. İstisnası vardır ama sayıca azdır.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(08.09.14)
aptallıkla cesaret arasındaki ince çizgi önemli.
0
japon askeri
(08.09.14)
Zeka/akıl/mantık, safi kas gücünden daha işe yarar bir özelliktir uzun vadede. Doğaya adaptasyon ve hatta ona hükmetme gücüne kaslarımızla değil, daha çok zekamızla eriştik. Bu yüzden, o an yapılan bir durum değerlendirmesine göre en doğru hamleye karar verebilen kadın/erkek değerlidir. Ha, bazı durumlar olur, öleceğini de bilsen girmen gerekir mevzuya; o başka. Ama burada cinsellik maksadı bile güdülmeden atılmış bir laf var ortada sadece; herhangi bir orantısız risk almalık bir durum yok. Dolayısıyla soğumam; aksine takdir eder, yatıştırırım eve gittiğimizde ^^.
0
pandispanya
(08.09.14)
efendi erkek arayıp piçle çıkan genç kız fenomeni gibi, pek çok kız sakin kalınmasını istediklerini söyleyip içlerinden ay beceriksiz salak moduna girerler böyle bir konumda.
0
efrasiyab87
(08.09.14)
Ben olaya bambaşka bir yerden bakıyorum, sevgilime kalmadan ben dönüp ''Sen ne diyorsun?'' derdim arkamdakine. Ya yaşımdan, ya yaşadıklarımdan olsa gerek, ne kadar tehlikeli olsa da bu tarz durumlarda sessiz kalıp adımlarımı hızlandırıp yürüyemiyorum, bana söylenen şeye dönüp cevap veriyorum. Hele de çarşı gibi bir yerse, asla susmuyorum, bağıra bağıra ediyorum kavgamı.

Bahsettiğin olayda kesin arkaya dönüp bir şey söylerdim, tek endişem benim kavgamın erkek arkadaşımın kavgasına dönmesi olurdu çünkü endişem ona bir şey olması olurdu.

Ama bu tarz durumlarda asla yanımdaki adamın gölgesine sığınan veya benim kavgamı onun etmesini isteyen kadın olmadım, aksine onun müdahalesi canımı sıkar. Ben yanımda bir adam yokken de gün içinde az veya çok benzeri durumlarla karşılaşıyorum ve o zaman başımın çaresine bakabiliyorum, yanımda bir adam varken de bunu yapabileceğimi bilmem ve yanımdaki insanın da bilmesi lazım.
Tabii ki bu onun da susup durması değil, ama yumruklarını hazırlayıp kavgaya karışması da değil. Taciz durumlarında kadın dönüp taciz eden kişiye tepki verdiğinde erkek bunu beklemez iken, erkek-erkek karşı karşıya geldiğinde durum agresifleşebiliyor.

edit: tabii bali filan çektiyse, kafası yerinde değilse yürür giderim, ama aksi durumlarda beynime kan sıçrıyor sağlıklı düşünemiyorum.
0
kaymaktutmayansicaksut
(08.09.14)
eğer bir erkek normalde ağır abi takılıyor, kasıntı kasıntı triplere giriyor, ben şöyle ben böyleyim asarım keserim modunda dolaşıyor ve senin bahsettiğin gibi bir laf atma durumuna maruz kaldığında pısıp kalıyorsa işte o zaman komik duruma düşer.

yoksa gayet aklı başında, neşeli, eğlenceli, kız arkadaşına maçoluk taslamayan adam böyle bir durumda başka bir adama da erkeklik gösterisine girişmez. zaten kız arkadaşı da ondan böyle bir şey beklemez. o yüzden soğumak söz konusu hiç olmaz.
0
juninho77
(08.09.14)
niye herkes bali çektiyse kafası yerinde değilse giderim demiş anlamadım, öyle daha mayışmış olmuyorlar mı? Onlar o haldeyken bi tane çaksak yere yığılırlar gibi geliyor bana, normalde daha güçlü olabileceklerken.. Ha tabii öyle daha cesur-manyak da olabilirler bilmiyorum.

Ben bir erkek olarak bu durumdan korkuyorum. Umarım kimsenin başına gelmez. Hayatımda neredeyse hiç kavga etmedim, orada da gitmeyi tercih edebileceğimi düşünüyorum ama cigerdelen gibi arkadaşların dediğine göre "tam olarak soğunacak" bir hareket bu. Zekamızı kullanıp ne yapacağız düzenek kurup adamı kanalizasyona mı düşüreceğiz anlamadım ama..

O değilde hep düşünüp gitmediğim muay-thai vb. dövüş sporlarına başlamak lazım cidden. En azından özgüven için.
0
rodriguez2
(08.09.14)
ömür boyu aynı yastığa baş koymak istediğim kadınla kadıköyde dolaşıyorduk sabaha karşı, barzonun biri arkadan bağırdı, ramazan'da ahlak bekçiliği yapacak kafasına göre, baktım 2 kişi oldular, tipler zaten kayık, yoluma devam ettim, ha iş fiziksel veya aleni sözlü tacize girerse tüm insanlığımı kaybedebilirim, hatun zaten o konuda deli, eğer ona bir şey olursa yakarım önüme ne gelirse, o yüzden o konuda fena hassasım.

kadınların fikrine gelince, "benim için yapsın yoksa soğurum" derseler seviyorum dedikleri adam karaciğerinden bıçaklanıp soluğu morgda alınca bir güzel soğmuş olursunuz, morg zaten soğuk.
0
devorgilla the gunslinger
(08.09.14)
japon askeri +1

kim sevdiceği bıçaklatmak ister yahu, o ne saçma şey. etraf manyak dolu! böyle durumlarda o çiftin yaptığı gibi hızlı adımlarla ortamdan uzaklaşmak lazım bence de. hatta bir söz vardı bununla ilgili, "erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır"dı sanırım.
0
iste o kavunici balik
(08.09.14)
japon askeri +1
bence sevgilim böyle durumda gaza gelip cesur davranışlar sergileseydi asıl ben utanırdım manyak diye.
0
yue
(08.09.14)
bu olayın bir benzerini erkek arkadaşımla yeni çıkmaya başladığımızda yaşadık. aslında iyi de oldu, nasıl bir insan olduğunu görmüş oldum -ki bu açıdan baktığımda süper bir insanmış alsjdşsad diğer yönlerini daha bilemiyorum tabi, çok uzun süredir çıkmıyoruz çünkü- neyse, biz böyle elele gözgöze dizdize oturuyoz, kafe sahibi geldi atar yaptı "ayıboluyo" diye, bizim bey -akjasdşasdş- aslında sinirlendi ama hafif sert bir tonda "kafenin sahibi misiniz?" dedi, adam da "evet öyleyim!" diye lafı koydu -daha doğrusu koyduğunu sandı- bizimki "oo abi pardon ya kusura bakma!" diye elini uzatıp adamın elini sıktı, adam hayatının feykini yedi alkjdaşlsdjakşjda ayh çok komikti yaa adam böyle mal gibi kaldı sonra biz aynı şekilde oturmaya devam ettik asdşljkadlkjsadlakjdsşasd gerçi ben sinir oldum neredeyse adamı dövecektim -ki minyon olmama rağmen adam dövmüşlüğüm vardır- erkek arkadaşım da "yea bırak yeaa değmez.." modunda sakin sakin takıldı, hayret ettim yani hayatım boyunca öyle sakin olamam herhalde? cidden saygı duydum -zaten erkekte gereksiz, hormonal şiddeti seven bir insan değilim, öyle tipleri de genelde dövüyorum dediğim gibi aşdlkjşadsa- bir de, ben sinirlenince konuşamam bile, gerçekten de takılır kalırım, adam gayet sakin durumu idare etti, kafe sahibine feykini attı güzel güzel, adam mala bağladı çekti gitti falan, biz oturmaya devam ettik öyle, çayımızı içtik falan.. hala şoktayım aslında 0_o ne oldu ki lan öyle?!

şöyle konuşarak durumu idare edebilen insanlara hayranım, ondan sanırım. ben yapamıyorum çünkü.

ama bu durum her insana güzel gelecek diye bir kaide yok, görüyorum yani "ayh adama niye bişe demedim ni-yaa-zi?" diyen kadınlar. naapsın adam, bok yolunda mı niyazi olsun? hayret bişey arkadaşım ya!

not: sonradan sevdicek dedi ki, "ya ben aslında çok sinirlendim, o adama da dalardım -ki dalar, boylu ve yapılı, zaten öyle olmasa da dalabilir yani. (bkz: ben bile dalıyom sinirle) - da senin gözünde öküz gibi görünmek istemedim." dedi. zaten iyi ki de öyle yapmamış, ben muhtemelen bir daha görüşmezdim kendisiyle -umut sarıkaya'yı sevsem ve çoğu şeyde haklı bulsam da -bu konu da dahil- böyle olmayan kadınlar, adamlar da var, ki (bkz: bütün genellemeler yanlıştır) -> bu da dahil.
0
pasp
(08.09.14)
benim başıma gelmişti benzer bir olay. adam sevgilimden ziyade bana saydırmıştı esnaftı. normal şartlar altında tek başıma olsam ben de adama saydırırdım ama yanımda sevgilim varken böyle bir şey yapamadım sustum. ben tartışmaya girersem erkek arkadaşım daha ezik hisseder diye düşünüp sustum. adamın bana bağırma sebebi de dolaylı yoldan erkek arkadaşımın suçuydu. özür dilediğim halde ağır konuştu adam. orada erkek arkadaşımın arkamı kollamaması zoruma gitmişti açıkçası. kavga etsin diye hiç düşünmedim zaten ağzını açsa tüm esnafların üzerimize çullanacağı da belli bir şeydi. ama en azından ağır oldu abi kız özür diledi işte kusurumuza bakma falan deseydi belki yatışırdı ortam diye düşünmüştüm. mal gibi dikilip adamın sövmesini dinledik herkes bize baktı erkek arkadaşım hakkında da ne biçim adamsa kızı savunmuyor diye konuştuklarını duydum. esnafın öküzlüğüydü tabii ama erkek arkadaşımın suçu olduğu halde ihalenin bana kalması ve sadece susmak çok koymuştu o gün. ona hiçbir şey belli etmedim kavga çıkmadığı için şükrettim sadece. sonra kendisi çok kötü hissettiğini söyledi vesaire.
sonra başka bir erkek arkadaşıma da yine bir esnaf vatandaş ''ne bakıyon dik dik'' diye atar yaptı bir gün durduk yere. o gün ben kolundan tutup boşver diye çekiştirmesem kanlı bitecekti olay.

demem o ki hakikaten zor bir durum. etrafta şerefsiz insan çok. kimsenin kimseyi küçük düşürmeye kimseye laf atmaya hakkı yok. ama cüssesi büyük pipisi küçük bazı insanlar yapıyor böyle şeyler. kadın için de erkek için de hiç kolay değil ama seven bir kadının da kolay kolay sevdiği erkeği kavga eder bir şekilde görmeyi isteyeceğini sanmam. onun yerine ağır da olsa lafı yutmayı yeğlerim.
0
biyik
(09.09.14)
Asla "tavuk" falan gibi şeyler düşünmem. Hatta yürüyüp gitmeye zorlarım. Yani adam "dövebileceği" biri de olsa aynı şeyi yaparım. Mesele orda kavga çıkması. "Erkeğim benim için savaşsın" falan bana saçma geliyor.
0
kaffle
(09.09.14)
Bu tür olaylarda benim genelde gördüğüm kadın başka bir erkeğe çirkeflik yapıyor, ön plana da erkek arkadaşını sürüyor. Onu yapan kadın zaten sevgilisine saygı duymuyordur.
0
arnold schwarzeneger
(09.09.14)
Buna benzer bir durumda kaldık ve zordu. Adamın biri yürürken koluma biraz da geçirerek çarğmıştı ve özür de dilememişti, ters ters "Yoluma ne çıkıyorsun" bakışı atarak gidiyordu. O dönemdeki erkek arkadaşım zaten birtakım uzakdoğu sporlarında dan sahibiydi ve tartışma konusunda da alevli idi. Doğrudan adama dönüp ağız kavgası başlattı. Adam da erkekliğine yediremedi, o da kavgaya başladı. Dövüşmediler ama bağıra bağıra "Ne diyon sen", "Asıl sen ne diyon" şeklinde başlayan ve biraz sonra lafların önce biraz daha erkekleştiği ve sonrasında bağırmalı çağırmalı küfre döndüğü ağız dalaşı bile etraftakilerin bize bakmasına neden olmuştu. Yanımdan geçen kadınların sevgilime "Iıııy, ayı", bana da "Böyle biriyle mi birliktesin" bakışlarını unutamıyorum. Benim sesimi duysa daha da alevleneceğini ve adamı tartaklayacağını biliyordum. O yüzden sessiz sessiz ve utançtan yüzümü kapayarak, "Tanıdık biri geçmese bari" diye içimden geçirerek beklemiştim. Sonra da konuşarak "Yanında ben varken kimseyle ağız dalaşına girme, yanında yoksam istediğini dövüp gebertebilirsin" noktasında anlaşmıştık.

En iyisi hiç sallamadan, duymazlıktan gelip geçip gitmek. Çünkü kavgaya girdiği anda saygım azalmıştı; birlikte olduğum dönem içinde ondan utandığım tek andı. Onurumu savunmasını istemiyorum, zira onurum 3-5 serserinin dilinde ya da öküz bir adamın hayata bakışında saklı değil.
0
aychovsky
(09.09.14)
yahu delirdiniz mi yine? "benim için savaşmasını" istiyorsam beraber ortaçağa dönelim madem. ben genelde sevdiğim adamın benim için yaşamasını isterim. ayının tekiyle kavgaya tutuşup yaralanmasını veya ölmesini değil.
0
pokerface
(09.09.14)
son olarak genelde erkeklerin böyle bir duruma düşmekten korktuğunu, bu olayın bazılarında bir fobiye dönüştüğünü düşünmekteyim kendimce.

buna katılıyorum, hatta çoğu zaman kurgularlar, ama nedense kurguladıkları gibi olmaz.


erkek burada en iyisini yapmış, orada kavga çıksa muhtemelen sırf yanında hatun var diye haksız olarak görülecekti, toplu olarak dayak yeme ihtimalleri bile vardır, çünkü oranın esnafı birbirini tanır, kollar. bu tip durumda en iyisi siklememek, dalaşmamak. benim için tavuk diye düşünen kızla da çıkmazdım zaten.
bu tip durumlarda en iyisi bu tip insanlarla muhattap olmamaktır. hani muhattap alınacak bir insan olsa zaten laf atmazdı.
0
baldur2
(09.09.14)
İs fiziksel bir tacize varmiyorsa donup uzaklasmak en temizi. Yaninda karin, sevgilin, colugun cocugun varken kavga etmek cok riskli, onlara da zarar gelebikir manyak cok.

3-4 sene once trafikte bir adami yumruklamistim, o vurmadan ben vurdum. Sonra aracta karisi ve cocugu oldugunu gormustum uzulmustum acikcasi.
0
kint
(09.09.14)
asla asla donup laf etmesini istemem. hatta kolundan tutup olabildigince cabuk uzaklastiririm. benim icin hayattaki en onemli insan o. en ufak bir sekilde zarar gormesini, hele ki bunun bana atilan bir laf yuzunden olmasini nasil isteyebilirim ki? trafikte bile arabanin icinden bagirmasina izin vermem. her turlu deli var, cekip vurursa naparim sonra.

boyle durumlarda kavga etmek cok mantiksiz. dunyada hic birsey degismiyor, sadece birkac hafta morluklar ve hatta belki kiriklarla yasamak zorunda kaliyorsun. bunun tavuklukla alakasi yok, zeki olmakla alakasi var. aklini kullanan muhatap olmaz, doner gider.
0
gerard
(10.09.14)
(40)

kimin bilgi birikimine sahip olmak istersiniz?

m e b
Yine anket gibi oldu ama benim bunu sormamdaki amaç farklı. Diyelim ki ünlü, başarılı bir şahsiyetin kayıtsız şartsız tüm bilgi birikimine, "kendini geliştirmekle kazanılan özellikler"ine (mesela yabancı dil vs.) sahip olacaksınız. Bu kim olurdu?Ya da atıyorum bu şahıs Dostoyevski gibi edebi yönü ço
Yine anket gibi oldu ama benim bunu sormamdaki amaç farklı. Diyelim ki ünlü, başarılı bir şahsiyetin kayıtsız şartsız tüm bilgi birikimine, "kendini geliştirmekle kazanılan özellikler"ine (mesela yabancı dil vs.) sahip olacaksınız. Bu kim olurdu?
Ya da atıyorum bu şahıs Dostoyevski gibi edebi yönü çok iyi olan biri de olabilir.
0
m e b
(07.09.14)
gordon ramsey
0
vedat chili peppers
(07.09.14)
Tesla
0
jamalbsf
(07.09.14)
Ulus Baker
0
hayal bilgisi
(07.09.14)
buzdagi
(07.09.14)
Kesin bir cevap veremem ama kesinlikle bir edebiyatci olmayacagini soylerim hic dusunmeden.
0
delifaruk
(07.09.14)
Bilgi birikimimden memnunum. Eskilere ozenmiyorum.
0
f_d
(07.09.14)
aa hayret kimse ilber ortaylı dememiş :)
0
juninho77
(07.09.14)
Ahmet serif izgoren.
0
brnbrs
(07.09.14)
basarılı bir playboy olmus herhangi bir erkek. evet.
0
fransızkalanadam
(07.09.14)
Çok kişi var sanırım ama şu an aklıma ilk gelen 2 isim var, Mîna Urgan ve İlber Ortaylı
0
mutlusismankedi2015
(07.09.14)
isaac asimov
0
rayde
(07.09.14)
steven wilson, roger waters, jean-christophe grangé, steven moffat.
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
(07.09.14)
Peki o şahsın yerine geçiyor muyuz yoksa kuru kuru bilgiler bize mi geçiyor? Kişinin yerine geçiyorsak tabii ki Bill Gates. Hem yarattığı şeyler tüm dünya tarafından kullanılıyor, kullanılacak hem de aşırı zengin.
0
i was made for you
(07.09.14)
1-emre kongar
2-aydın boysan
3-ilber ortaylı
0
boulevard of broken dreams
(07.09.14)
nikola tesla
0
fallthepieces
(07.09.14)
fuat köprülü
0
wilhelmwasmuss
(07.09.14)
louis c.k.
0
zvonimir
(07.09.14)
ciguli
0
compadrito
(07.09.14)
rem koolhaas
0
goldentitan
(07.09.14)
-ilber ortaylı
-nikola tesla
-muazzez ilmiye çığ
-zahi hawass
-albert einstein
-karl marks
-the doctor

www.youtube.com
0
in pyjamas
(07.09.14)
Noam Chomsky
0
shejia
(07.09.14)
İlber Ortaylı. İlberalizm!
0
secilmis uye
(07.09.14)
Google!
0
fernandoenes
(07.09.14)
@i was made for you: sadece bilgisini olacak, bedenini veya konumunu değil :)
0
🌸m e b
(07.09.14)
atatürk
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.09.14)
david foster wallace.
0
baldur2
(07.09.14)
@proletarier aller lander vereinigt euch: neden atatürk?
0
🌸m e b
(07.09.14)
iskender savaşır
0
Demet
(07.09.14)
freud efenim freud. nasıl kimse demez.
0
oddyseus
(07.09.14)
o kişinin bilgi ve birikimine sahip olduğumda,
mevcut hastalık ve korkularına da sahip olacağım düşüncesi ile 'hiç kimse' diyorum.

(eklediğin bedeni ve konumu değil cevabını görmemiştim)
bedeni zihinden ayıramıyorum,
bu da benim bilgi birikimim,
ona ne olacak peki,
ya bilgilerimiz çakışırsa,
veya onun bilgi birikimi benim bedene overload olursa ve beni kanser ederse
o bilgi ile hayatımda tutmak ve yol vermek istediğim şeyler de değişeceği için zaten ben ben olmayacağım ki
neden böyle sorular soruyorsun
ühü
0
sadegazoz
(07.09.14)
@sadegazoz: öyle irdeleyince çok acayip oldu tabii :))
0
🌸m e b
(07.09.14)
Başkasının bilgi birikimine ihtiyacım yok şu anki bilgi birikimim ve düşünce yapımı 14 sene öncesindeki halime aktarabiliyorsak o yeter de artar bile bana..
0
EkimBebesi
(07.09.14)
kendimin.
0
WrAiTh
(07.09.14)
Şu halimize bakın; daha imla hatalarımızın önüne geçebilmiş insanlar değiliz.
O bilgi birikimle ne yapmak istediğimiz önemli.
0
sadegazoz
(07.09.14)
neden atatürk çünkü pek çok sayılan kişi burada hep tek alanda bilgili kişiler, karl marx misal adamdır adamın hasıdır ama yaptığı hareketler yanlış, yaptığı düzenlemeler yanlış değil. neyse demek istediğimi anla yani bu adam misal ekonomist diğeri başka vs. atatürk çok daha kapsamlı bir adam gerçekten o yüzden onunkine sahip olmak isterdim. kitaplar atatürkü put gibi anlatıyor ama şöyle tarafsız bir kitap olsa da okusak atatürkü insan gibi anlatan neler başarmış neler biliyormuş öğrensek gerçi böyle bir şeyi tam olarak asla öğrenemeyiz çünkü adam kendini geliştirmiş sonra da savaşa girmiş kendini pazarlayacak hiçbir şey yapmamış ki doğru düzgün. yani belki yeni bir ülke kurmakla devrimlerle uğraşmak yerine mevcut imparatorluğu sürdürseydi şu an tam bir ortadoğu ülkesi ama çok da zengin ve refah içinde olan bir ülke olabilirdik. Diyeceksin ki sen nereden biliyorsun çoğunlukla oradan buradan parça parça ufak bilgiler ve onları birleştirme biraz da varsayım ve tahmin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.09.14)
@bigl0rd: sence o kadar basite mi indirgenmeli durum?
bence daha fazlası yapılabilir.
0
🌸m e b
(07.09.14)
Madem kişinin yerine geçmiyoruz sadece bilgi geçiyor, o zaman sevdiğim bir müzisyenin bildiklerini bilmek isterdim. Eric Clapton, John Mayer, Stevie Ray Vaughan vs. vs. O zaman onlar gibi şarkı yazabilirdim herhâlde. Karl Marx gibi bir şeye derman olmayan adamın bilgisini ne yapayım.
0
i was made for you
(07.09.14)
ada lovelace, marie curie, albert einstein, stephen hawking, nikola tesla, robert oppenheimer -ama kesinlikle yerinde olmak istemezdim :/ - , ebu musa cabir bin hayyan -bak düşün ne kadar geriye gittim.. gerçi onun ürettiği bilgileri şimdi zaten biliyoruz da, bazen "oha nasıl düşünmüş ki bunu?" dediğim olmuyor değil.. ben salağım, evat-, niels bohr, john william strut rayleigh,werner heisenberg, erwin schrödinger ...daha bu böyle gider. evet bir kısmı quantum mekanikçisi ve onların bilgi birikimine sahip olmak isterdim. (bir kısmı değil tabi)

ha bi de, sadece bilgi birikimlerini değil de zekalarını ve sebatlarını da alsak oluyor mu? :/ zira şu anda çok ihtiyacım var da :( *ağlayarak uzaklaşır*
0
pasp
(07.09.14)
warren buffett.

para lazım. :)
0
lemmiwinks
(12.09.14)
Nikola Tesla
Hedy Lamarr
Marie Curie
0
aychovsky
(12.09.14)
(13)

Bir yakınımız vefat etti ve ben üzülemiyorum. Kötü hissediyorum bu yüzden?

livaneli kadir
Haberi aldığım an üzülüyorum ama 1 saat sürmüyor,hemen kabulleniyorum.etrafımdaki insanlar ağlıyor, üzülüyor ama ben üzülmüyorum, kabulleniyorum.şu an durgunum ama hiç üzgün değilim.ve bu beni rahatsız ediyor biraz, kötü hissediyorum kendimi bu yüzden.normal mi bu? duygusuz muyum ben?ölüm kadar kötü
Haberi aldığım an üzülüyorum ama 1 saat sürmüyor,
hemen kabulleniyorum.

etrafımdaki insanlar ağlıyor, üzülüyor ama ben üzülmüyorum, kabulleniyorum.
şu an durgunum ama hiç üzgün değilim.

ve bu beni rahatsız ediyor biraz, kötü hissediyorum kendimi bu yüzden.

normal mi bu? duygusuz muyum ben?
ölüm kadar kötü bir şeye dahi üzülemiyorsam neye üzülürüm ki ben?
0
livaneli kadir
(07.09.14)
simdi idrak edememen normal. daha sonra acitiyor.
0
mayeskuel
(07.09.14)
duygusuz değil, sadece senin için bir anlam ifade etmiyordur. sıkıntı yok.
0
thracian
(07.09.14)
cok yakinin degil sanirim.

basin sagolsun

vicdsn azabi duymana gerek yok. yakinlarinin yaninda olman yeterli
0
exlibris
(07.09.14)
Benim babaannem öldü, hiçbir şey hissetmedim.

Bazen düşünüyorum çalıştığım yerde iş arkadaşlarımdan biri ölse falan diye. Umurumda olmaz. Misal bir tane kadın var kanser, herkes onu konuşuyor vay ne kadar kötü aman çok üzülüyoruz diye. Dinliyorum, hıı öyle hadi gidip kahve içelim diyorum.

Çok da lazım değil her ölene üzülmek.
0
buff
(07.09.14)
o ağlayıp üzülenlerin çoğu da yalan zaten, ya merhum kişiyle ilgili pişmanlıklarına ağlıyolar, ya keşkelerine ya da belki ben ölürsem nolcak deyü.
0
dafaiss
(07.09.14)
dedem öldüğünde ağlamak için zorlamıştım resmen kendimi, hiçbir şey hissetmiyordum çünkü ve hissetmediğim belli olmasın istemiştim. on altı yıl önceydi bu, şimdi ne zaman dedemi ansam kendimi zor tutarım ağlamamak için. sıcağı sıcağına hissedilemeyebiliyor bazen, soğumaya bırakmak lazım. başınız sağolsun.
0
devilred
(07.09.14)
ölümü kanıksamışsın demek ki.
0
all girls dream
(07.09.14)
Üzülmediğin için kendini kötü hissetme ve suçlama, üzülmemen senin kötü biri olduğunu göstermez.
0
innerbliss
(07.09.14)
herkes ölüme üzülecek diye bi kural yok ki, kaldı ki ölüm hepimizin bildiği, zamanı gelince beklediği bi şey.

ölümlere üzülmemizin sebebi, o kişiyi artık göremeyecek olmak, o insanı görmemek seni üzmeyebilir, duygusuzluk değil bu aksine gayet gerçekçi bence.
0
cadi iren
(07.09.14)
bu durum daha önce de olduysa, empati bozukluğu olabilir. ama pskiyatr/pskolog falan değilim. yalnızca empati bozukluğunun normal bir kişilik özelliği olmadığını biliyorum. ya da sadece duygusal olarak zorlu bir süreç geçiriyorsun. -ki ilk cümlenden empati bozukluğu yaşadığını düşünmüyorum da, bir kaç arkadaş "ben üzülmüyorum." falan demiş, aklıma bu bozukluk geldi, onu diyeyim dedim. ok empati duymak da doğru değil, onu da belirteyim.

başınız sağolsun.
0
pasp
(07.09.14)
ölen dedem, üzülen de annem, yani kızı...

bu konu hakkında atıp tutmasak sadece soruyla ilgili fikrinizi belirtseniz yeterli olur arkadaşlar.

daha önce tabi ki yaşadım bu duyguyu, onlarda ağladım ama bunda hiç tepkim olmadı.
0
🌸livaneli kadir
(07.09.14)
adamına göre değişiyor. insanın kendi çocukları bile ağlamıyor ki bazen... içinden geliyorsa üzülürsün. gelmiyorsa üzülmezsin. bu gayet normaldir...
0
inanmazsan inanma
(07.09.14)
Ben de cenazelerde normalde çok üzülmem gereken insanlar için bile ağlamaya ekstra çaba sarfediyorum. Yoksa o esnada sürekli kendimi sorguluyorum, kötü hissediyorum. Hayatımda sadece Kazım Koyuncu öldüğünde hüngür hüngür ağladım ilginçtir.
0
jamalbsf
(07.09.14)
(11)

Arkadaşlık hakkında konuşucam

tchuck
yazdıktan sonra edit: oha okunmaz bu çok uzun olmuş. neyse ben içimi dökmüş oldum.arkadaşlar çok dağınık anlatabilirim, ama kimseye anlatmadığım şeyler olduğu için, içimi boşaltıcam.dünyanın en iyi arkadaşı değilim belki ama sadık bir arkadaşımdır. hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından vurmuşluğum
yazdıktan sonra edit: oha okunmaz bu çok uzun olmuş. neyse ben içimi dökmüş oldum.


arkadaşlar çok dağınık anlatabilirim, ama kimseye anlatmadığım şeyler olduğu için, içimi boşaltıcam.

dünyanın en iyi arkadaşı değilim belki ama sadık bir arkadaşımdır. hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından vurmuşluğum yoktur ya da bir yere çağırdığında, bir şey istediklerinde bahane üretmişliğim yoktur. olabildiğince yanlarında olmaya çalışırım kısaca.

liseden süre gelen arkadaşlıklarımız var, altı kişiyiz. kişiydik, üç kız üç erkek. aramızda sevgili vs. olayları yoktu,z aten çoğumuzun sevgilisi var veya genel olarak olurdu diyebiliriz. neyse, bu arkadaşlardan biri istanbula gitti, kız olanlardan biri. o arkadaş grubundaki en yakın arkadaşımdı diyebilriim. en azından istanbula gidene kadar, araya mesafe girince tabi yakınımda olan arkadaşlarla daha yakın olduk. yoksa onunla dostluğuma dair bir problem yok. tu.


önce bu arkadaş grubundaki bir yavşaktan bahsedeceğim.
kıvırcık kafalı ibnenin teki. ben hayatımda hiçbir arkadaşımın arkasından böyle konuşmam, birinin konuşmasına da izin vermem. ama bu götoğlanı belli ki arkadaşım falan değilmiş, zaten konuşmuyorum da nerdeyse 1 senedir.

ben yavşakoğlu yavşak ve çok sevdiğim bir başka dostumla üç erkek her gün takılırdık. boş muhabbet işte, bazen bira içerdik, ki ben pek içmem. genelde onlar içer ben eşlik ederdim. pes oynar, ya da oturur bir yerde çay içip boş muhabbet çevirirdik.

o dönem sikindirik günlerden geçiyordum. kitabevinde çlaışmaya başladım haliyle bunlarla fazla takılamaz oldum ama boş bulduğum her vakit yanlarına gidiyordum. sonra yavaş yavaş bunlar beni çağırmamaya başladı, o çok sevdiğim elemanla ilgili bir sıkıntı yok. çünkü onun huyunu biliyorum, zaten kimseyi çağırmaz. hep boş bir adam olduğu için :) o genelde bir yerde oturur, biz onu arar yanına gideriz. neyse, ben bu sevmediğim yavşağı birkaç kez ayarlayıp buluştuk ettik. ama baktım bu beni hiçbir yere çağırmıyor etmiyor.

o dönemden sonra araya soğukluk girdi. sebebini hala anlamıyorum. yani bu yarrak kafalı ne sikime beni hiçbir yere çağırmamaya başlar, hiçbir sebep bulamıyorum. o sıralar kız arkadaş falan edinmiş bu. düşünün yani haberim bile yok.

neyse, sonra doğumgünüm vasıtasıyla üniversiteden arkadaşlarla rakı balığa gittik. ben liseden bu grubumu da çağırdım. sevdiğim eleman hasta olduğu için gelemedi. bu orospu evladı da, işini gerekçe göstererek gelmeyeceğini söyledi. doğumgünüüm ortasında, üniversiteden arkadaşlar bu yavşağı foursquare'de bilmem nerde taglerken görmüşler. ayıpladılar falan, "nasıl iş bu ya falan" diye. ben de feci utandım. harbiden utandım çünkü, en yakın arkadaşlarımdan diyeceğim adamın yaptığı ibneliğe bakın. kendimi sevilmeyen, asosyal biri gibi hissettim. hiç kimsenin siklemediği biri gibi.

o günden sonra iyice soğukluk girdi aramıza. ve ben tüm bu soğukluğa rağmen doğumgünüme çağırdığım piçin, birkaç hafta sonra olan doğumgününe çağırılmadım. daha dünkü bok 3-5 elemanı da almış, benim sevdiğim arkadaşla beraber bilmem nerde doğumgünü kutlamışlar.

feci zoruma gitti.
o arkadaş grubundan 'merve' (kodadı olarak kullandım) isimli arkadaş da "oha 'burak' (kodadı) seni doğumgününe çağırmadı mı" falan diye konuşunca, ben yine utandım amk. resmen kendimi ezik hissettim. ciddi diyorum, hayatımda kendimi en ezik hissettiğim dönemdi.

o günden sonra bu orospu çocuğuyla bağımı kopardım. demek içten içe bir hesabı varmış benimle, bir türlü anlamadığım bir hesabı. ve bulduğu ilk boşlukta bağları koparma planı yapıyormuş. hala o doğumgünümde yaşadığım üzüntüyü unutamam. ki ben doğumgünü kutlayan biri de değilimdir, belki ortaokuldan beri ilk kez arkadaşlarla birleşip doğumgünü kutlamıştım. cidden aklıma geldikçe üzülüyorum amk. böyle davranmasına da hiçbir sebep hala bulamıyorum. dediğim gibi aklında bir hesabı varmış demek.



bir diğer tokadı da bu sıralar yiyorum esasında.
iş dolayısıyla istanbula taşındım. tanıdığım bi üniversiteden arkadaş var burada, bir de o 6 kişilik grubumdan 'ece (kodadı)' var. bir de askerlik arkadaşım. neyse, kimseye yük olamyayım diye iyice yerleşene kadar, ilk 1 hafta falan sesimi çıkarmadım. şimdi zannederler, onlardan bir şeyler isteyeceğim falan diye. sağolsun, üniversiteden 'berk(kodadı)' isimli arkadaş, ben hiç istemememe rağmen bu dönemde de baya yardımcı olmuştu.

neyse, hafif bir düzen kurunca 'ece' ye mesaj falan attım. zaten istanbula taşındığımı biliyordu. dedim buluşalım edelim diye, zaten uzun süredir görüşmüyorduk. ben askerden yeni geldiğim için. neyse buluştuk. sohbet muhabbet.

ulan istanbula taşınalı 4 ay oldu nerdeyse, bundan da ses yok.
yani ne bileyim, bu kız izmire geldiğinde ne kadar işim varsa ben iptal eder, buluşma falan ayarlardım. başka birileriyle planlarım varsa bile '40 yılın bi başı geliyor', der iptal eder onunla olan buluşmalara katılırdım. ama yok, ondan da ses yok. konumu gereği ben de söylemiyorum hani buluşalım edelim diye, emri vaki olacak çünkü. ben daha önce de yazmıştım "ben zaten hep boşum ya tanıdığım kimse yok burda, sen buluşmak istediiğinde mesaj at yeter ben gelirim" diye.

yok, ondan da ses yok. olabildiğince yazı da yazmamaya çalışıyor.
ayıp olmasın diye haftada bir ben bişiler yazıyorum. daha doğrusu yazıyordum, artık bişi yazmıyorum.

ben anlamıyorum bu insanları amk.
en basitinden bu kız bizim oralara taşınmış olsa (ha bu arada istanbulda da evler yakın ha 20-25 dakika) o istese de istemese de ben zorlarım yardıma giderim, şehirde hiç tanımadığı birileri olsa her gün "bak sıkılıyor musun gel iş çıkışı bişi yapalım" falan derim.

harbiden kendimi boktan hissediyorum ya.
alınganlık yaptığımı düşünmüyorum. çünkü alınganlık yapmıyorum, hiç de yapmadım. yarın gelse buluşalım dese, bunları yüzüne de söylerim. ama hakikaten zoruma gidiyor amk. ben bu insanlara 10 yıla yakın zamanımı verdim. işleri düştüğünde en önden koşturdum, yeri geldi onlar için sabahladım. şimdi bi tane yavşak orospu çocuğu, kafasında kruduğu hesaplarla arkadaşlığı bitirdi.

öbürü de, sevgilisi yüzünden midir (gerçi tanıyorum elemanı da, öyle biri de değil.) ne diyedir bilmiyorum, arayı mesafelemeye çalışıyor.

cidden üzülüyorum.
arkadaşım yok demiyorum bu arada. grubun diğer 3 insanıyla hala çok yakın arkadaşım. onların artık her şeylerinden, her hislerinden de eminim. hiçbir zaman bırakmayacakalrını da biliyorum. üniversite grubumdaki 6 kişilik grubumla da aram iyi. hepsi iyi dostlarım, kötü günlerimde yanımda da oluyorlar.

ama bu iki insan cidden moralimi bozdu.
niye yahu amk, adam silmek bu kadar kolay mı cidden bunu sorup duruyorum kendime.
0
tchuck
(06.09.14)
Yani insanlar degisir. Ama o arkadas sizle arkadas olmayi kestigi icin bu kadar kufru hak etmiyor. Insanlarin hayatlari degisiyor yani. Kiz da istanbulda kendine baska bir hayat kurmus baska insanlarla iste. Gayet normal bence, bu isler boyle yani. Bana da oldu oyle, ha kimseye de boyle bir sey yapmadim durup dururken.

Bu arada hepsini okudum, oyle ucundan bakip da yorumlamadim yani. Sirf bunun icin bile tik hak ediyorum bence :^)
0
KadifeDevrim
(06.09.14)
ya değişir tabi değişmez demiyorum.
ama bana normal gelmiyor, can ciğer olsunlar, her saniyemiz onlarla geçsin falan da demiyorum. böyle bir niyetim de yok. ama bu kadar aptalca bir hale getirmeleri mantıklı gelmiyor. arada bir tartışma, bir kavga, bir küskünlük olur anlarım da. bu ne amk.

o ilk elemana ettiğim küfürlerin hepsinde de baya haklıyım esasında, en azından benim açımdan bakıldığında. çünkü bu yazdıklarım sadece bir kısmı. tamamını yazsam muhtemelen "benim açımdan" küfürü hakettiğini düşünebilirsiniz. o sik kırığıyla zaten şuan o "6 kişilik" ekibimizden konuşan kimse kalmadı. ama bana yaptığı ibneliği de hiçbir zaman unutmayacağım.
0
🌸tchuck
(06.09.14)
Yani illa tartismayla bitmez ki iliskiler. Bazen bi bakarsin sessiz sessiz biter, bitmistir. Mesafelerden vs.
0
KadifeDevrim
(06.09.14)
Mesafeler +100


maalesef böyle, araya mesafe girdiği zaman kimileri bağı koparmak isteyebiliyor. benimde fransa'da okurken can ciğer oldugum arkadaşım, biz fransa'da akademik olarak beceremeyip tr'ye döndükten sonra (o istanbula ben ankaraya) yavas yavas muhabbeti kesmeye basladı. döndükten sonra ilk yıl telefonla sık sık görüşür yine baya muhabbet ederdik, derken o kız arkadaş falan yaptı orada, ortam kurdu falan, aradığımda ''abi yemek yiyorum ben seni ararım'' tarzı şeyler söylüyordu ve dönmüyordu, bu böyle 5-10 kere olunca bende siktiri çektim aramadım bir daha, 7-8 aydır hiç konusmuyoruz. muhtemelen böyle de gider. sessiz sedasız koptuk hayatlar ayrılınca işte.


ha her zaman böyle olmuyor tabii, lise arkadaşlarımın hepsi fransa yada isvicrede okuyor, ne zaman ankaraya gelseler bulusur ederiz sanki hiç kopmamış gibi, ki bazılarını yıllarca görmüyorum fiziksel dünyada anca skype facebook yani düşün.

farklı farklı insanlar işte. yapacak bir şey yok düşünme siktir et.
bu arada bende hepsini okudum.
0
fransızkalanadam
(06.09.14)
Aldım kahvemi, yüzümü yıkadım geldim inatla hepsini okudum..gece rüyama Merve, Berk kodadlı kişiler bir de yavşağın teki girerse senin suçun..

Abi bir kere kız resmen kendi düzenini kurmuş, yeni bir başlangıç mıdır nedir, değişim istemiş demek ki sallamıyor..Bu saatten sonra bence o kızı hiç kafaya takma..Tabi burdan yazması kolay haklısın, o kadar zamanında değer vermişsin vs. ama bu yaptığı ile senin onun silmeni haketmiş bence..

O Burak-kodadlı arkaşa gelince her yer bunlarla kaynıyor zaten..Yani emin ol bu konuda yalnız değilsin..Basite almış gibi olacak ama değmez yav cidden..

Bir de ben belli bir yaştan sonra bu arkadaş grubu olaylarına pek inanmıyorum..Eğer sağlam çocukluk arkadaşı gurubu oluşmadıysa, yani çocukluğu beraber sokaklarda geçirip bu yaşa kadar kopmayıp dostun olan insanlarla o "arkadaş grubu"nu kurmadıkça..Lise de, ne biliyim üniversitede oluşan arkadaşlıklar işte böyle oluyor genelde...Pek bağlanmaycaksın o yüzden.. Hayat herkesi belli zamanlarda belli şeylere zorluyor ya da değiştiriyor..

Önüne bak sen artık..Bu da güzel bir tecrübe olsun..
0
qazaqwsx
(06.09.14)
ya şu 'burak' konsuunda en çok zoruma gideni söyledim zaten. ortada hiçbir sebep yokken böyle mesafe koyması ve en kötüsü de, o doğumgünümde üniversiteden arkadaşlarımın ayıplaması falan. gerçekten ezik hissetmiştim o gün kendimi. yoksa artık o piç sikimde değil, arada facete falan görüp sövüyorum içimden, o kadar.

'ece'de ise zoruma giden: yani bu kız izmir'e, ailsinin yanına geldiğinde falan. hemen bizimle görüşür, buluşma ayarlamaya çalışır falan. ben de dediğim gibi, başka planım varsa iptal ederim. buluşuruz yani 3-4 kişi.

ama ben istanbula geldiğimden beri, normalde facebooktan wassaptan yazıyorsa da yazmıyor artık. hani, izmire geldiğinde buluşmak istese de şuan istemiyor, hissediyorum. sanki sümük gibi yapışacakmışım da o yüzden araya mesafe koyuyor gibi hissediyorum, belki boş ve aptalca bir histir tabi ama, bu kadar farklı davranmasının sebebi bu gibi geliyor bana. ki hiç huyum değildir, ne insanları boğmayı ne emrivakiyi sevmem. biri çağırırsa sorgulamadan giderim, bişi isterlerse yaparım. kendim genelde zorlamam 'şuraya gidelim' 'hadi bugün buluşalım' vs. diye, geldikten 10 gün sonra '7-8 aydır görüşemiyoruz hadi iş çıkışı buluşalım' dedim, o günden beri de bişi yazmadım, buluşmayla ilgili.

neyse, ona dair hayatım boyunca düşüncelerimin değişeceğini düşünmezdim de. değişmeye başladı artık. muhtemelen bu saatten sonra çağırsa da bir bahane bulup gitmem gibi. asıl onun durumunu bir cümleyle özetleyebilirdim ama, o cümleyle özetlemem için 7-8 sayfalık yazı yazmam gerekir. ona da gerek yok.
0
🌸tchuck
(06.09.14)
oh en sevdiğim! uzun yazı! (ben de uzun yazıyorum da :D )

adam silmek bu kadar kolay. ben de sana lise grubumdan örnekler vereyim, adamları 10 yaşımdan beri tanıyorum (bkz: anadolu lisesini 7 sene okumuş nesil)

bak ben bu sefer özet geçeyim: 1o yaşımdan beri arkadaşım olan iki kız, bir erkek için sırtımdan vurdular, sonra da onların da arası açıldı bu adam yüzünden. şimdi diyeceksin ki "la bunlar hep kızlarda oluyor?" o dediğin böyle kızlarda olmaz zannediyordum, ama oluyormuş.

gene aynı gruptan bir erkek arkadaşım, arkamdan bir sürü laf etti. aynı elemanla şu yukarıda bahsettiğim kızlardan biri yüzünden kavga da ettim -bahsettiğim kız, erkek arkadaşı yüzünden ortak arkadaşımla kavga etmişti, ben de kızı savunmak için bir posta bu ortak arkadaşla kavga ettim. sonra bu mal arkamdan konuştu falan -biraz kronolojik olarak karışık oldu, neyse- uzun süre bunla küs kaldık, ta ki düğünü için şahit olmamı isteyene kadar -çünkü şimdiki eşi benim ev arkadaşımdı ve ben tanıştırmıştım- ha özür bile dilemedi, "sence ben öyle bir şey yapar mıyım? zaten yaparsam herkesin arkasından yapıyorum!" şeklinde saçmaladı, ben de daha fazla ses edip olay çıkarmasın diye gönülsüzce de olsa şahit oldum -cidden istememiştim de, neyse işte, ben de ayrı yumuşağım :( - ha, şimdi bu yukarıdaki arkadaşların bir kısmı -o kavga eden iki kızdan birisi, bu erkek arkadaşım, bu arkadaşın eski sevgilisi ve eşi, arkadaşın kendi eşi, sonra hepsi uşağa....alsdkaildasi şeklinde tatillere falan çıkıyorlaaar, ne bilem, bir başka arkadaşın çocuğunu görmeye gidiyorlarrr, ve bizim lise grubundan kimse benimle ne buluşmak ne görüşmek istiyor, çünkü ben çok yoğundum şu zamana kadar ve çoğu zaman ailemi bile göremiyorum -zaten ailemden ayrı yaşıyorum- ama onların bir kısmı beni zaten görmek istemiyor, bir diğer kısmı da yoğunum gelemiyorum diye çağırmıyor, ama whatsapp grubumuzdan yazdığım şeylere de cevap falan vermiyorlar. tatillerini falan facebook'tan gördüm, hatta şu en başta arkamdan vuran kızlardan biri evlendi, düğününe bile çağırmadı, kaç ay sonra öğrendim evlendiğini.

ha bu arada, hep kazık yiyen benim, hep aptal, enayi yerine konan benim. bir kere, sadece bir kere, yaptıkları şeyleri yüzlerine vurdum, hanfendiler pek bir bozulmuşlar -hatta söylemedim bile, yazarken sözlükte yazmıştım, birisi de nickimi biliyordu, okumuşlar çok bozulmuşlar, ki o kadar iğrenmiştim ki davranışlardan, konuşasım gelmemişti, yüz yüze konuşmak istemedim, onların aşağılık davranışlarının seviyesine inmek istemedim. belki de hata ettim bilmiyorum. ama zerre güvenim yok, bir yandan da çağırmasalar da olur, diyorum. ha, eskiden hep beraberdik, çok eğlenirdik, konserler, haftaiçi bile içmeye gitmeler, dans etmeler, felsefik memleketi, dünyayı ve evreni kurtarmalar....vs.vs hasılı, o arkadaşlığı özlüyorum, evet. çağırmadıklarında da bazen kırılabiliyorum, ama sonra düşünüyorum, yani ben bunların nesine güveneyim ki de arkadaşlık etmeye devam edeyim ki? yanlarına gidince geriliyoruım misal, öyle diyeyim. bir de ben zaten okb hastasıyım, garip garip takıntılarım var, mesela kırıldığım insanın adına utanır, suratına bakamam, ama onlar arsız arsız bana bakmaya devam ederler, nefret ederim o vakit onlardan -ben de az manyak değilmişim ha! :D -

neyse, o o.ç. arkadaşına gelirsek, işte o yukarıda bahsettiklerim gibi bir insan. o yüzden onu siktir et. kalan arkadaşlarına güven. istanbul'daki kıza gelince, hakkaten de kendine ayrı bir düzen kurduysa, kalan arkadaşlarından vazgeçmiş olabilir. çok klişe olacak ama, senin ona verdiğin değeri sana vermemiş demek ki, bu kadar basit.

sen de çıkar insanları hayatından. bak öylesi daha rahat. ohh hafif hafif! kalabalıksızlıklar iyidir ;) ve evet, insan çıkarmak cidden kolaydır. klişe espri: vefa'ya nerden gidiyorduk? ;)
0
pasp
(06.09.14)
Usenmeden okudum.
Evet dostum, adam seyapmak bu kadar kolay. Ne sandin? Fedakarligi cok da abartmaya gerek yok, karsligini alacaksin diye bir kaide yok.
Izmir'dekini bilemem ama Istanbul'daki icin soyleyeyim, insanlar birinden uzak kalip yeni insanlarla tanisinca eskilerini yavas yavas unuturlar ve eskisi gibi yakin hissetmezler tekrar karsilasitklarinda. Bu olagan bir durum yani. Ama ben onun icin soyle boyle yapardim zamaninda diyeceksin, bunlari unuttu mu? Evet unuttu herkes de o derece ahde vefa yok. Bunlara alismak lazim. Kimseyi cok fazla degerli kilmamak lazim gozunde. Birde kiz tamamen yeni bir hayat kurmus kendine, eskisi gibi hissetmesi pek de mumkun degil eski bir arkadasina karsi. Aradan ne kadar zaman gecti bilmiyorum ama gecen zamanda kizin hayata bakis acisi bile kokten degismis olabilir.
0
delifaruk
(06.09.14)
Sizinle birlikte ben üzüldüm ve sinirlendim, bana da tuhaf geldi davranışları. Neden böyle yaptılar bir şey diyemem, ama anlamlandıramadım. "Olur böyle..." Bahanesi bana tatmin edici gelmedi hoşlanmadım o bahaneden.
0
bi mekan
(07.09.14)
boşver tchuck böylelerini baştan elemek lazım aslında da anlayamıyorsun tabi.
0
seksen9
(07.09.14)
hocam baştan eleyemezdim. yediğimizn içtiğimizin ayrı gitmediği insanlardı, ailelerle falan görüşürdük, yazlık tutardık vs.

neyse, artık o kadar umurlarımda değiller aslında. sadece arada hatıraldığımda neden diye soruyorum.
0
🌸tchuck
(07.09.14)
(9)

Saç için

adanalıbeckham
arkadaşlar , son zamanlarda iş gereği fazlasıyla wax , jole vb ürünler kullanıyorum...fakat kullandığım ürünler saçlarımın dökülmesine neden oluyor...hiç dökmesin demiyorum ama kullandığınız ve memnun kaldığınız saçı az döken bi ürün önerirmisin
arkadaşlar , son zamanlarda iş gereği fazlasıyla wax , jole vb ürünler kullanıyorum...fakat kullandığım ürünler saçlarımın dökülmesine neden oluyor...hiç dökmesin demiyorum ama kullandığınız ve memnun kaldığınız saçı az döken bi ürün önerirmisin
0
adanalıbeckham
(06.09.14)
erkek kişi mi hatun kişi misin?
0
defnex
(06.09.14)
24 yaşında erkek :)
0
🌸adanalıbeckham
(06.09.14)
hımmm... saç köpüğü jöleden daha zararsız gibi.. uçlara doğru kullanmaya çalış..
0
defnex
(06.09.14)
saç spreyi kullan. saç diplerine temas etmez. (saçların gürse tabi)
0
trinitrotoluen
(06.09.14)
limon
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.09.14)
sprey denemedim açıkçası , fakat zararlı olduğunu duydum...varmıdır önerebileceğiniz bi marka

limon candır :)
0
🌸adanalıbeckham
(06.09.14)
limon çekirdeklerine dikkat...
0
defnex
(06.09.14)
nesi zararlıymış ki spreyin?
0
trinitrotoluen
(07.09.14)
down under fruitkicks'in ürünleri bitkisel içerikli oluyor, köpük ve spreyleri güzel, tavsiye ederim.
0
pasp
(07.09.14)
(10)

anime önerisi

rabban
iyi geceler duyuru sakinleri. anime dünyasına bir iki göz atmış biri olarak sizden öneri bekliyorum. daha önce izlediklerimfull metal alchemist brotherhooddragonball + dragonball z (z'yi yarım bıraktım. yetişkin gokuyu sevmedim)hellsing (ovalar)son olarak fairy tail. şimdi aradığım özellikler aksiy
iyi geceler duyuru sakinleri.

anime dünyasına bir iki göz atmış biri olarak sizden öneri bekliyorum. daha önce izlediklerim

full metal alchemist brotherhood
dragonball + dragonball z (z'yi yarım bıraktım. yetişkin gokuyu sevmedim)
hellsing (ovalar)
son olarak fairy tail.

şimdi aradığım özellikler aksiyonu bol şeyler, büyü ve kılıç dövüşü olabilir ama fairy tail gibi 7-8 bölümde konunun ancak bittiği şeyler değil. hani bir yere giderken arada filler bişiler olsun, ya da bir yere gidildiğinde 2-3 bölümde konu çözülsün istiyorum. iş uzayınca hikaye de yavaşlıyor ve sıkılıyorum. şimdiden teşekkürler.

not: bir de çok uzun olmasın lütfen. naruto falan gibi almış başını gitmemiş olsun. 200-250 bölüm max.
0
rabban
(03.09.14)
shingeki no kyojin var aksiyonu bol ama 25 bolum sadece..
0
buzzlightyear
(03.09.14)
öncelikle bi death note izle :)

fullmetal alchemist ilk serisini izlebilirsin. ilk seri mangadan bağımsızdır.
Samurai Champloo
Rurouni Kenshin
Soul Eater
Shingeki No Kyojin
0
arşivci
(03.09.14)
death note +1
0
qazaqwsx
(03.09.14)
shingeki no kyojin'e başladım. death note'u izlemiştim yazmayı unutmuşum, sıradan giderim artık.
0
🌸rabban
(03.09.14)
attack on titan 25 bolum ama devam edecek. Psycho-Pass oneririm, AOT ile birlikte bu sene izledigim iyi animelerdendi. Bir de Ergo Proxy sahanedir.
0
fortisvita
(03.09.14)
berserk

küfrederken beni hatırla :*
0
shiranai
(03.09.14)
steins gate izle derim.
0
arandur
(03.09.14)
Niye kimse sword art online önermemiş anlamadım. Bi bak derim ayrıca Steins gate efsane.
0
krmyls
(03.09.14)
code geass
Shingeki no Kyojin
0
simurg14
(06.09.14)
ben biraz daha farklı şeyler önereyim, gene kısa ve aksiyonlu animeler ama biraz daha derin ya da duygusal gelebilirler sana:

elfen lied -aslında çok önermem ama kan-dehşet-şiddet-vahşet olarak iyidir-
ergo proxy -felsefiktir biraz ama bilim kurgu-macera olarak çok iyidir-
kuroshitsuji - fantastiktir ve victorian era'da geçer, aksiyon içerir gene-
magic knight rayearth -başta sailormoon çakması gibi gelebilir ama ondan çok daha farklıdır, farklı bir evreni ve hikayesi vardır aslen, büyü ve kılı dövüşü bolca vardır, tavsiye ederim çok. iki sezon toplamda 49 bölümdür-
michiko to hatchin -eğlenceli ve aksiyonludur bol bol, günümüz dünyasında geçer, müzikleri ile efsanedir. biraz daha yetişkin işidir yalnız, sıkar mı bilemedim :/ ben bazen sıkılıyorum mesela öyle animelerde ama bunda sıkılmadım -yaş: 28-
samurai champloo: michiko to hatchin gibidir, daha doğrusu michiko, champloo gibidir, gene müzikleri çok iyidir, zaten cowboy bebop ve champloo'nun yaratıcısı watanabe'nin öğrencisi michiko to hatchin'i yaratmıştır, michiko'da da watanabe'nin müzik yönetmenliği işi vardır.

haliyle cowboy bebop'ı da unutmamak gerek. belki de en başa yazmalıydım, hata ettim :(
0
pasp
(06.09.14)
(19)

Hayatta yediğiniz en büyük kazık ?

jamalbsf
Hem maddi hem manevi birer örnek veriniz mümkünse.
Hem maddi hem manevi birer örnek veriniz mümkünse.
0
jamalbsf
(02.09.14)
Babamdan yedim, askere gitmeden biraktigim tum ev esyalarimi emanet ettigi lavuk caldi. Oda hic siklemedi bu durumu.
0
bruceandwayne
(02.09.14)
bikeresinde tavşanlı fal bakan abiye 50 lira kaptırmıştım yanda hatun var diye bozuntuya vermemiştim. o gün bu gündür tavşan etine bayılırım.
0
KidLazer
(02.09.14)
vallahi yazıyodum çok sinirlendim (üzerinden 2 sene geçti neredeyse ama sinirlendim) sildim

intern grup arkadaşlarımdan birkaçının attığı bi kazık vardı. sayelerinde az daha özel hayatım boku yiyodu. sonra kendileri gördüler ebelerinin şeyini
0
la noix
(02.09.14)
eski iş yerimde üniversiteden bir arkadaşı asistanım olarak işe aldım. gerisini hiç anlatmayayım, en büyük pişmanlığım.
0
tiny penny
(02.09.14)
geçen gün esnaf lokantasında yemeğe 44 lira verdim. 10 lira öder çıkarım dediğim yerde çok koydu...

manevi olarak da, abd'de iken orada tanıştığım ve beraber gezeceğiz dediğimiz arkadaşım param yok diyerek kazık attı. (ilerde ingilterede dil okuluna gitmesi için babası abd'de fazla harcamama şartı koymuştu. sonradan dil okuluna da gidemedi gerçi :D )
0
fakyoras
(02.09.14)
işe başlayacağım zaman aynı şehirde çalışan bir üniversite arkadaşımla konuşup yanında kalacağımı ayarlamıştım. benim gelmeme bir kaç gün gala yurtdışına çıkmam gerek deyip iptal etmişti. tek başıma ev tutmam gerekti.
0
inheritance
(02.09.14)
ilk işime girerken iş görüşmesinde bana "vejetaryen seçenek oluyor yemeklerde" demişlerdi. inandım ben de safım ya. gerçekte ise vejetaryen yemek nerde, çağdışı bir tabldot sistemi vardı. şimdi duydum salata bar koymuşlar artık onu yuttururlar vejetaryen diye.
0
ron dennis
(02.09.14)
friendzonelandığım kıza şekil yapıcam diye kadıköy rıhtımın orda gül aldım, 35 lirayı 3 tane güle verdim :(
0
mattiadestro
(02.09.14)
babamdan:kararlarıma o kadar karıstı ki her seferinde battıkca battım.
annem:binbir türlü kazıgı vardır ama en cok koyanı;hayatımın en zor ve işsiz döneminde, patronunu tanıdıgı bi yerde bana iş ayarlamasını istedim sana güvenmem dedi silip attı
kısacası bi laf vardır "her ebeveyn cocugunun hayatını karartır" diye aynen öyle
0
bes
(02.09.14)
en yakın iki kız arkadaşımın bir erkek yüzünden arkamdan vurması -sonrasında o gerizekalıların da arası açıldı bu yüzden ya, neyse. demem o ki: hiçbir arkadaşınızı, bir üçüncü kişi için sırtından vurmayın, sevgili hep bulunur ama arkadaş zor. ben şimdi bunlarla görüşmüyorum doğru düzgün, görüşsem de güvenemem bu saatten sonra hiçbir şekilde. orospu karılar.. işin kötü yanı insanlara olan güvenimi de kaybettim!

maddi kazık olarak da benim değil ama babamın başına geldi, ancak tüm ailemizi etkiledi -milyarlarca lira borca girdiğimiz için- : beraber çalıştığı arkadaşı babamı dolandırdı, eve, arabaya haciz geldi, her şeyimizi satmak zorunda kaldık. sonra kurtardık bir miktar ama çok kötü zamanlardı, az daha annemle babam boşanacaktı bu yüzden. orospu çocuğu piç..
0
pasp
(02.09.14)
Zamanında üniversiteyi bitirdiğimde asistan olmak istiyordum. Yükseğe kabul edilmiştim ama henüz kayıt başlamamıştı. Ortalamam falan da iyiydi. Bizim dönemden bir kız daha istiyordu. O dönemde de bir asistanlık açılmıştı. Okula giderken o kızla karşılaştım, elinde belgelerle geri dönüyordu. "Boşuna gitme, beni belgelerle geri gönderdiler" demişti. Meğer elindeki yedek belgelermiş. Benim puanlarım ondan çok daha yüksek olduğu için başvurumu engellemiş. O dönemde de bir kişilik kadroya iki kişi başvurmuş ve diğer aday da bir önceki gün trafik kazası geçirdiği için bilim sınavına girmemiş. Tek aday dandik bir bilim sınavı puanı ile alınmıştı.

Sonradan vicdan azabı çektiğini söylemişti.

Ben 6 ay sonraki alımlarda güzel bir tatil yaptıktan sonra girdim, o ayrı.
0
aychovsky
(02.09.14)
Lise sondayken uskudar sahilde ayakkabi boyaci cocuga 8 tl kaptirmistim.
0
japon askeri
(02.09.14)
askerde yatılı izin koparıp arkadaşın evinde kalacaktım ancak o gün aniden şehir dışına gittiği için dımdızlak sokakta kaldım. geri de dönemedim. ucuz pansiyon aradım leş gibi bi odada sabahladım.
0
ermoo
(02.09.14)
-Evlilik arifesindeyken kızın başka biriyle görüşmeye başlaması. Şimdi evlenmişler, yeni duydum. Umarım allah belalarını verir.
-Ünideyken iftira yedim kıskançlardan, çok çektim.
0
anonymice
(02.09.14)
en parasız zamanlarımdan birinde o zamanki sevgilime (ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için) güneş gözlüğü almayı teklif ettim. tutturdu ben estetik bir şey olsun isterim diye, işe yaramaz, koyu renk bile olmayan sidik sarı saçma bi cam seçti. lan dedim korusun. tezgahtar orospu "bayanlar sadece işlevi değil estetiği de severler ninja bey" dedi. "bende işlev de estetikte var, bilirim, bilirim onu" dedim içimden. neyse uzatmayayım, sikko bi model aldık, 300 tl falan tuttu, aldık çıktı. kız da 5 ya da 8 gün sonra ayrıldı benden. iki hafta içinde de başkasını buldu. ben ilk taksidi ödeyemedim, sonra da ödeyemedim, yani birikti onun üzerine de iyi bi iş bulup o borç şeyini tamamen ödeyebilmem 2 yılımı aldı. iki yıl ekstreye baktıkça.. ulan bari koyu renk düzgün bi mineral cam alsaydı bari diyecem ama iki yıl sonra evlendiğinde teyzem yaşında görünüyordu şıırfıntı, göz kenarları hep buruşmuş o dandik gözlük yüzünden. oh olsun dedim.
0
namus ninjası
(02.09.14)
Eski sevgilim terapistlimle birlik olup kazık atmıştı bana
0
napoli
(02.09.14)
Sevgilim kuzenimle aldatmıştı en büyük kazık işte.
0
en_birinci
(02.09.14)
Universite tercihlerini yaparken ben basa bunu yaz gideriz beraber ev tutariz falan diyen arkadasa uyarak en saglam kazigi yedim. Kendisi sonradan vazgecti. Tabi is isten gectikten sonra. Ben ise sacma sapan bir tercihj yapmis oldugumun farkina vardim:) Ergendik iste, dusunemedik.
0
delifaruk
(02.09.14)
en büyük kazikarimi "arkadas"larimdan yedim.

baska bir sehirde kalan, binlerce kez "hakkini nasil öderim" diyen ve 2 gece evinde kalinacakken ucak bileti alindiktan sonra "e iste cart curt" bahanesiyle gelen arkadas kazigi +1

bi erkek yüzünden yiyilen yakin kiz arkadas kazigi +1

borc alip geri vermeyen arkadas kazigi +1
0
shi aila
(02.09.14)
(9)

Dis macununa önem verenler bi baksin

samiabi19
arkadaslar bu aralar farkli farkli dis macunlar deniyorum. Sizce en cok beyazlatan macun hangisidir ?
arkadaslar bu aralar farkli farkli dis macunlar deniyorum. Sizce en cok beyazlatan macun hangisidir ?
0
samiabi19
(01.09.14)
sensodyne iso active beyazlatıcı diş macunu. tabi düzenli olarak fırçalamak da önemli
0
MtKrt
(01.09.14)
sensodyne'in bariz bi farki var. ama duzenli fircaliyorsan pek onemli degil. bu fark icin sittin sene 5 lira fazla odemem. bence sensodyne iyi ama o fiyati asiri pahali.
0
mayeskuel
(01.09.14)
rembrandt www.n11.com

supersmile www.supersmile.com

daha hesaplısı için de arm&hammer armandhammer.com.tr
0
merena
(01.09.14)
Diş macununun neredeyse hiçbir önemi yok dersem?

Önemli olan en uygun fırça. Macunsuz da diş gayet güzel fırçalanabilir. ( Macun amacı zaten kokuyu örtmektir.)

Fırçayı araştır sen..
0
ironiden anlamayan dunyasiz
(01.09.14)
ben de sensodin kullaniyorum da, cay kahve lekelerini cikartmak icin arada kullanmalik dis pastasi oneririm. direkt sonuca yonelik.
0
she was my baby
(01.09.14)
glister. en iyisi.
0
baldur2
(01.09.14)
signal white now !

2 günde farkı göreceksin.
0
fallthepieces
(02.09.14)
Opalescence beyazlatıcı macun. Herkese tavsiye ediyorum. Komisyon alıyorum zannediyor arkadaşlar ama cidden en etkilisi. Doktorundan, diş deposunda veya internetten alabilirsiniz.
0
ontheroad
(02.09.14)
colgate'in optical white. anında beyazlatıyor, iki gün falan beklemene gerek yok.

not: diş hekimim önerdi. ama dişin hassassa sensodyne kullan. onu da hekimim önerdi.
0
pasp
(02.09.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.