[]

Çocukkenki ve şimdiki siz?

Okuduğum bir kitapta Harvard Üniversitesi'nden bir psikolog 21 aylık bebeklerden oluşan bir grupla deney yapıyor. Bazı bebekler neşeyle en ufak tereddüt göstermeden oyunlarını oynarken diğer bebekler kararsız bir şekilde geri duruyor; annelerine yapışıyor ve sessizce diğerlerinin oyunlarını izliyorlar. Bebeklerin nabızlarını gösteren monitörlerden, kalplerinin kaygıyla küt küt attığı izlenmiş.

Sekiz dokuz aylık bebeklerin yabancı biri odaya girdiğinde kalplerinin hızlıca attığı ve ağladıkları gözlemlenmiş. Bazı bebekler de gayet sakin kalabiliyorlarmış.

Çekingen çocukların hafif bir strese bile fazlasıyla tepki uyandıran bir sinir devresiyle dünyaya geldikleri anlaşılmış. Doğuştan itibaren bunların kalpleri yeni insanlar ya da durumlar karşısında hızlıca atıyormuş.

Bu adam mizacın asla kaderimiz olmadığını kişiliğimizin zamanla değişebileceğini de söylüyor.

Soruma gelirsek;

Şu andaki sizle çocukkenki siz arasında fark var mı? Küçükken nasıldınız? Şimdi nasılsınız? Çekingen olup da atılgan hale gelen var mı?

 
yazdığınızı ilgiyle okudum. çekingen bir insan olarak şunu diyebilirim ki ergen ben ile 35 yaşındaki ben arasında çok fark yok. ilkokulda girişken, çok arkadaşı olan, kendi çapında popüler bile denebilecek bir çocukken ortaokul/lise yılları yanlış arkadaş tercihleri, bir takım talihsizlikler ve başka bazı tatsız durumlar sonucu kabus gibi geçti diyebilirim. üniversitede toparladım durumu ama yılların izi kalıyor tabi. iş güç hayatına girince de bir miktar gerileme oldu. üniversite arkadaşlarından falan da koptuk zamanla. sosyal ortamlarda çekingenim hala.


  • ezeriko  (10.10.14 17:27:07 ~ 17:27:28) 
6 yaşıma kadar çok sessiz ve çekingen bir kız çocuğuymuşum, babam bakmış olmayacak gitmiş kung-fu kursuna yazdırmış. 9 sene devam ettim, zorunlu sebeplerden dolayı 15 yaşında bıraktım, ne sessizim ne çekingen. yani bu spor işi işe yaramış sanırım bende.


  • gmzo  (10.10.14 17:30:38) 
küçükken çekingendim, hala çekingenim. ama artık (25) survival için gerekli gördüğüm zamanlarda ortalığı dağıtabiliyorum. insan zamanla öğreniyor. ama atılganlık değil bilinçli, kendine rağmen bir davranış kazanabildim ben.


  • freya  (10.10.14 17:31:49) 
Cocukken hem cazgir hem cekingendim. Evet ayni anda. Sonra cazgirligim okula baslamamla beraber sosyal hayatta kisitlaninca çekingenligim iyice pasiflige donustu.
su anda da cok farkli degilim. Ama daha iyi toparladim durumu zira yetişkinlik bilinci ve kimsenin ne dusundugunu umursamamayi öğretiyorum kendime. Kavgacıligim da hala var.

  • rayde  (10.10.14 17:33:08) 
Bende tam tersi bir durum mevcut. Çocukken çok atak ve korkusuzdum, büyüdükçe çoğu şeyden kaygı duyar oldum, insanlardan uzaklaştım. İnsanların ne kadar acımasız olduğunu öğrendiğim zamana denk geliyor sanırım bu elimi eteğimi çekmem.


  • devilred  (10.10.14 17:35:24) 
çocukken nasılsam hala öyleyim.

daha ilkokuldayken sürekli evde kitap okurdum. dışarı çıkmazdım pek. genelde zorla çıkarırlardı. ileride kitapların yerini başka şeyler aldı ama yine de dışarı çıkmadım.
konuşma bozukluğum var, sürekli dalga geçerlerdi, belki dışarı çıkmamamın sebebi bu olabilir. evde de pek konuşmam, duygularımı yansıtmadığım söylenir sürekli. okul dışında pek arkadaşım olmadı, şimdi iş yeri dışında pek yok.
  • inheritance  (10.10.14 17:40:09) 
ortaokulda sınıfta o kadar siliktim ki bir öğretmen sene sonunda varlığımı farketmişti. şimdi piçin önde gideniyim. evet mizacın değiştiğini düşünüyorum. sosyal, kültürel ve maddi değişimler mizacı da değiştiriyor bence.


  • papitheclown  (10.10.14 17:40:49) 
ergenliğe kadar inanılmaz haylaz ele avuca sığmaz bir çocuktum. ergenlikle birlikte duruldum. asla çekingen olmadım ama eskisi gibi her şeye pırpır atmıyor kalbim.


  • [silinmiş]  (10.10.14 17:45:05) 
Simdi oyle efsane atilgan degilim ama cocukluktaki halime gore bayagi acildim diyebilirim.


  • fortisvita  (10.10.14 17:45:06) 
çocukken inanılmaz atılgandım. şimdi sakinleştim sanırım. eskiden mesela benimle oynamasalar kafayı yerdim şimdi iş yerinde beni çağırmadan çaya sigaraya çıktıklarında ay götüm diyorum ^_^ umursamazlaşmış da olabilirim.


  • exist is pretty  (10.10.14 18:09:02) 
Hep boyleydim.

Kaynasik, girisken, konuskan(!)

Cocukken ve ergenken cok konuskandim , simdi dozunu ayarladim bu muhim :)
  • cecilia  (10.10.14 18:12:16) 
ben 4.5 yaşındayken kızkardeşim kan kanserinden öldü. bu benim dünyamı, psikolojimi alt üst eden bi olay oldu + tedavi sürecinde bana hep başkaları baktı annemin bi de kundakta bebeği vardı mesafeler vardı vs vs. normalde çok pozitif, girişken, sıcakkanlı bi insanım çocukken de hem sakin- ağlamayan zırlamayan, herşeyi yiyen, herkesle oynayan, herkesle iletişim kurabilen, herkesin evinde kalabilen filan bi bebekmişim, zaten dedemin evinde doğmuşum :)) --bunlar ne kadar kişilikten ne kadar şartlardan bilmiyorum--, çok konuşkanmışım filan. bu ölüm hadisesinin psikolojimi bozup beni asabileştirmesini saymazsak :) tontiş dünya tatlısı bi veledmişim yani.
şimdi de çekingen değilim ama hayatım boyunca hep bişeylerle uğraşmak durumda kaldım çekingen olsam ayvayı yediydim kimse şımartmadı beni elim mahkumdu. şimdi şimdi uğraşacak pek birşey kalmadıkça kendi kabuğuma çekilme, acaip bir evcimenlik, inanılmaz bir sükunet sevme durumu var.

  • niye ama  (10.10.14 18:14:16) 
küçükken de eve her yerim yara bere içinde geliyodum şimdi de bazen :D


  • Solem  (10.10.14 18:14:24) 
Mutluydum,


mutsuz, ölmek isteyen biriyim.
  • fransızkalanadam  (10.10.14 18:20:17) 
çekingendim hala öyleyim. çok temkinli bir çocuktum, bilmediğim yerlere girmezdim, oynarken bahçede falan evin çevresinden çok fazla uzaklaşmazdım. tanımadığım insanlarla konuşmazdım, korkak bir çocuktum. şimdi de aynı sayılırım mesela bir ortama girdiğimde hiç konuşmam, soru sormazlarsa sesimi duyamazlar, ama burada dır dır dır vır vır vır :)


  • rock n roll  (10.10.14 18:26:14) 
ezeriko +1, hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız. ama sosyal ortam tepkilerim biraz değişkendir. bazen inanılmaz konuşkan, insanları çevresine toplayan, popüler biri haline geliyorum, bazen de tam tersi, sessiz sakin çekingen kalıyorum, konuşamıyorum bile, "yer yarılsa da yerin dibine girsem." moduna giriyorum -zaten ilk durumdaki şekilde konuşkan olduğumu fark edersem de korkup susup ikinci sessiz moduma geçiyorum genelde :) - biraz o günki halime bağlı sanırım. mesela bazen okula geldiğimde önüme gelene selam verip sohbet ediyorum -daha doğrusunu kafalarını şişiriyorum :D - bazen de kimseye görünmeden okula gireyim de selam vermeyeyim, muhabbet etmeyeyim diye karmaşık yollardan laboratuvara giriyorum, falan. biraz o günki enerjime ve moralime de bağlı sanırım.


  • pasp  (10.10.14 18:29:40) 
Küçükken ben de senin gibi çocuk istiyorum diyen teyzeye senin yumurtaların bitmiştir olamazsin demisligim var milletin icinde. Hic çekinmezdim. Hiçbir zaman silik bir tip olmadım ama kendimi göstermeye de çalışmadım. Yalaka tiplerden değildim, kafama uymazlarsa popüler tiplerle de arkadaş olmazdım. Biraz gıcık biri olabilirim küçükken. Genelde kafama uyan çok az insan olduğundan az arkadaşım oldu ama öz oldu. Çok sağlam dostlarım var bu sayede. Eskiden dışarı çıkıp oynardım artık pek çıkmıyorum, insanlar her gün kafelere falan gidiyor. Tek ciddi fark eskiden topluluk önünde konuşmaya cekinmezdim artık istemsiz olarak carpintim oluyor. Anksiyete bozukluğum falan da yok. Neden bilmiyorum.


  • Lim5  (10.10.14 19:33:28) 
çocukken çekingendim, şimdi çekilgen değilim ama kendime atılgan da demem. dikkat çekmek için özel bir çaba harcamam. sadece gerekli gördüğüm durumlarda öne atılırım.


  • m e l t e m  (10.10.14 19:45:35) 
5-8 yaş arasında biri "Merhaba" dese ağlardım, fotoğraf çekilirken hele deli gibi ağlardım. Çocukluk fotoğraflarımda suratı şiş, gözler kıpkırmızı veya burun sümüklü değilse, o fotoğraf gizli çekilmiş ve çekildikten sonra bunlar gerçekleşmiş demektir.

İlkokul'da birazcık olan silikliğim, ortaokulda tavan yaptı. Bir de hocalar durup durup "Kim sizce sınıfın güzeli/yakışıklısı", "Kim en şöyle/kim en böyle" yarışmalarının çoğunda oy çokluğu ile "en hanım hanımcık" seçilirdim ki küfür gibi bir şeydi. Çünkü o zaman hanım hanımcık demek, ağzı var dili yok demekti. Liseyi zaten iyi arkadaşlarım olsa bile yaşanmış sanmıyorum, popüler olacağım derken rezillikte bir marka oldum.

Üniversitede açıldım, daha sonra daha fazla açıldım. Ortam piçi olmadım ve bazen dil sorunları yaşadığım yerlerde sessiz sakin kaldığım oldu ama geçmişi düşünüp şimdi olmam beklenen yerle karşılaştırınca kendime plaket veresim geliyor. Büyüme ve hatta yaşlanma motivasypnumu sağlayan etkenlerden birisi de bu.

Ama çok büyük bir fobim var, en büyük izi bu olmuş olabilir: yüksek ses. Kavga sesi veya yüksek herhangi bir ses duyduğum anda hala titriyorum, korkuyorum, hatta çok yükselirse ses başım dönüyor. Yüksek sesli ve sinirli insanlarla sürekli bir arada olmayı sevmiyorum, sakin psikopat bir katil daha az korkutuyor. Ama bunun nedeni çocukluktaki çekingenlikten fazlası.
  • aychovsky  (10.10.14 20:09:33) 
çocukken nefret ettiğim ve benden nefret ettiğini bildiğim insanlar arasında çekingendim. annemin baskısı da etkili olmuştu bana çünkü kimseden bir şey istememem hususunda sıklıkla uyarırdı beni. ortaokulda açıldım. lise dönemi ergenliğe geçiş dönemi olduğundan biraz sancılı geçti. hem çekingen hem girişkendim :D
üniversite iğrençti ve hala iğrenç. kötü insanlarla okudum. depresyona girdim. içime kapandım. arkadaşım yok vs. ama yaş ilerledikçe insanları umursamamam gerektiğini daha iyi anlıyorum. eskiden duygusala bağlayıp insanları çok umursardım. son 5-6 aydır kimin ne düşündüğü, ne dediği umrumda değil. hala girişken değilim ama kişisel bi tercih. istesem ortama da girerim.

  • zarpandi t  (10.10.14 20:22:35) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.