Giriş
(12)

Kaç yılda bir iş değiştirilmeli?

birmilyonunvarmi
Yaklaşık 3 yıl tecrübeli bir elektronik mühendisiyim. Tecrübeme göre maaşım iyi denebilir. Kurumsal ve büyük bir şirketin argesinde çalışıyorum. Ancak hem çalıştığım şirketten sıkıldım hem istanbuldan sıkıldım hem de argeden sıkıldım. Haziran'da 1 ay askere gidecem. Hazır fırsat bu fırsat tazminatım
Yaklaşık 3 yıl tecrübeli bir elektronik mühendisiyim. Tecrübeme göre maaşım iyi denebilir. Kurumsal ve büyük bir şirketin argesinde çalışıyorum. Ancak hem çalıştığım şirketten sıkıldım hem istanbuldan sıkıldım hem de argeden sıkıldım. Haziran'da 1 ay askere gidecem. Hazır fırsat bu fırsat tazminatımı alıp çıkayım diyorum. Haftaiçi 8-18 mesai var. Ancak çok sıkı değiliz. Arada açar youtubedan video falan izlerim kimse karışmaz. Çalışma arkadaşımla da aramda hiçbir sorun yok. Dediğim gibi sadece sıkıldım. Yeni bir maceraya atılmak için 3 yıl yeterli bir süre mi sizce?
0
birmilyonunvarmi
(13.03.22)
bu ortamda yeni iş bulmadan istifa etmeni önermem. her an her şey olabilir. askere git gel, öyle yeni iş bul. 3 yıl iyi bir süre, 3 yılı fazla geçersen zaten piyasanın altında çalışıyor oluyorsun büyük ihtimalle.
0
roket adam
(13.03.22)
3 yillik tazminat, hele ki primlerin gercek maasin uzerinden yatiyorsa iyi.

Is degistirme konusuna gelince ben ve cevrem bu konuda cok large'iz. 10 yillik memuriyetini birakan arkadasim da var, dubai'deki kurumsal sirketteki isini yeter ya diye birakan kardesim de var, benim gibi merakindan sektor degistiren de var. Bizim cevrede olsan zaten birakmistin isini yani :) kimse de ya olm bu devirde is mi birakilir demezdi. Nasi mutluysan, nasi rahat hissediyorsan onu yap diye gazlamistik bile.

Tabi aile buyukleri vs bu konularda daha panik ve hassas. Onlar da alisiyor ama zamanla.
0
brkylmz
(13.03.22)
@brkylmz abi çevremde senin gibi beni gazlayacak insan lazım :d

Birisi biraz gazlasa çekip gidecem buralardan
0
🌸birmilyonunvarmi
(13.03.22)
Valla bunun belli bir suresi yok, ne zaman degisitirmek istiyorsan o zaman degistir. Yeni bir maceraya atilmak istiyorsan o zaman vakit gelmistir. Sektore ve ise gore degisir olay muhakkak ancak genel olarak insan bir yerde cok uzun sure vakit gecirince(5+ yil bana gore) bir konfor alani olusturup o konfor alanindan da daha sonra cikmaya useniyor gibi geliyor bana.
0
j r r tolkien hayrani
(13.03.22)
Bu sektöre göre çok değişken bir şey ya. IT sektöründeyim, 3 ay 5 ay gibi sürelere düşüyor iş değiştirme sıklığı öyle diyeyim. Tabii çok olumlu intiba değil ama artık normalleşti. Aksine çok uzun sürelere(8-10 yıl gibi) biraz tuhaf bakılıyor, konfor alanından çıkamamış demek ki diye.
0
anneboleyn
(13.03.22)
Bence "değiştirilmeli" diye bir şey yok. Bir gereklilik söz konusu değil. Daha iyi fırsat varsa çıkarsın. Daha iyi fırsat sadece daha iyi maaş demek değildir. Sana rahatlık batar, seni zorlayacak, geliştirecek iş bulursan gidersin. Ne istediğine bağlı. Mühendis olarak 3 yıl tecrübem yok ama 3 yıl tecrübe az. Bir fabrikaya müdür diye almazlar yani. 10 yılı devirmeye bak. Değiştirme niyetin varsa bence yurt dışı düşün. Çünkü Türkiye'de macera diye çıktığın yol iş görüşmesi macerasına dönüşebilir.
0
dissendium
(13.03.22)
Bi yere girip 5-10 sene çalışmak eskidendi. Artık ortalama 2-3 sene falan.
0
adwokat
(13.03.22)
bir yerde en fazla 5 sene kalınmalı.
0
gabe h coud
(14.03.22)
Vallaha şu anki çalıştığım firmadan önce ben de böyle derdim, her iki üç senede değiştirmek lazım falan diye.

Ama su an çalıştığım şirkette öyle bir ortama düştüm ki değiştirmenin mantığı yok;
-2 yıl sonunda müdür oldum. Ve misal bu sene zammimi enflasyonun iki katı kadar aldım (yurtdışındayim).
-Şirket lider yetiştirme programina soktu. Ek olarak yıl içinde eğitimler.
-Bana 2-3 sene sonra üst müdürün emekli olacağını ve yerine geçmeli istediklerini, üst yönetime de böyle söylediklerini söylediler. Olmasa bile şirkette bir sürü firsat var, sürekli yeni firma satin alir vs.

Daha bir sürü şey var ama demek istediğim şu; bu bir zorunluluk değil. Çalıştığınız şirkete bağlı. Siz gelişmek ve ilerlemek isterken size bunu sunan ve size kariyer plani cizebilen şirket varken birakmanin çok mantığı olmaz.

O sebepten bunu böyle kutsal kitapta yazarmis gibi düşünmemek lazım.

Ha Türkiye'nin sorunu isten ise çok ciddi maas değişimi olabiliyor, Fransa'da bu yok pek. Maaslar zaten ilanlarda yüzde 80 yazdığı için anlaşılıyor. Ama Türkiye'de aynı iş için 10 veren de var 15 veren de. Eğer is yeriniz para konusunda sikintiysa 3-5 sene arasi ideal. Ama paranin normal olduğu yerde böyle illa isten ayrilmak gerektiğini düşünmüyorum.
0
logisticsmanager
(14.03.22)
@adwokat ve gabe arti 1.
5 sene bile cok. 2-3 sene kafi eger pozisyon ve maas olarak bir gelisme yoksa.
0
baldur2
(14.03.22)
insanoglu ortalama 40 sene calisip emekli oluyor.

bunun ilk yarisinda her 3-4 senede bir ziplamak iyidir. bence 5'in ustune cikmamak lazim. ben mesela 4. seneyi devirdim, sirket ve ekip arkadaslari ile bir sikintim yok ama hafif kasinti basladi, bakiniyorum.

ilk 20 senede "burasi iyi ya, maasima normalin %1 ustu zam yaptilar, title verdiler, 5 sene sonra da terfi alacakmisim, boyle iyi iyi" dedigin anda patlarsin..
0
cooperr
(14.03.22)
aklına yatan bir iş bulmadan çıkmanı tavsiye etmem. Dünya savaşı çıkar bir şey olur, 3-5 yıl işsiz kalırsın.
0
ravenudon
(14.03.22)
(5)

Rusya yaptırımları ve yedek parça

kanepeee
Şu entry'de yedek parça kalmadığı anlatılıyor: https://eksisozluk.com/entry/134821312Arabalar bozulunca bir kenara atılıyormuş falan. Bunu anlamlandıramadım. Orijinal yedek parça alamayabilirler ama, çin yapımı yedek parça da mı alamıyorlar? Benim bildiğim çoğu yan sanayi yedek parça zaten çin yapım
Şu entry'de yedek parça kalmadığı anlatılıyor: eksisozluk.com

Arabalar bozulunca bir kenara atılıyormuş falan. Bunu anlamlandıramadım. Orijinal yedek parça alamayabilirler ama, çin yapımı yedek parça da mı alamıyorlar? Benim bildiğim çoğu yan sanayi yedek parça zaten çin yapımı.
0
kanepeee
(13.03.22)
Klasik eksici abartmasi, bu dedigi olur, ama 6 ay 1 sene sonra falan olur.
Ya da yuksek teknoloji urunun vardir ona parca bulamazsin.

Tum arabalarin ayni anda beyni yanmadiysa bu kadar sikinti yoktur.
0
divit
(13.03.22)
Çin uçaklar için yedek parça tedarik etmeyi kabul etmemiş.

simpleflying.com

Çin de enayi değil. Rusya için ABD ile arasını bozmak istemez. İnternette hep Çin ile ABD düşman diye bilinir ama aralarında inanılmaz ticaret var.

Rusya toprakları geniş bir ülke. Çok sayıda ve hızlı şekilde parça desteği vermen gerekir. Bu da o kadar kolay bir iş değil. Savaşın durumu belli olmadan kimse yatırım yapmak istemez. Kesin bir açık oluştuğunda yatırım yapılabilir.
0
dissendium
(13.03.22)
Abi çin yardım eder vs de çin de kafasına göre her şeyi uretemez ki?
Yani bugün vw araban var diyelim, parça lazım. Vw vermiyor. Avrupali/amerikali 3rd partyden alamiyorsun. Cin'den alacaksin, hangi şirket ne üretiyor vs nasil bulacaksin?

Bugün biz enerji elektroniği sevkiyatı yapmiyoruz. Çinli firma tabiki var bizim ürünlerin benzerini satan ama ayni klasmanda değil tabiki. Bu teknolojik ve teknik ürünlerde bu kadar basit olamaz "çin verir" demek. Çin öyle kafasina göre uretemez zaten.

Bu arada araba yedek parça konusunda sıkıntı yaşanmış olabilir çünkü yedek parça gibi ürünler dağıtım merkezlerinden gelir. E dağıtım merkezleri Rusya'ya yollamayi birakirsa bu firmalar nasıl bulacak yedek parça? Kimse iki aylık yedek parça tutmaz stokta, saçmalık olur.

Bu arada çoğu parçanın çin yapımı olması firmanın sahibinin avrupali/amerikali olmadığı anlamına gelmez. Bizim en büyük fabrikalar Çin'de ama sahibi amerikan firmasi sonuçta.
0
logisticsmanager
(13.03.22)
Yedek parça dedigin cok geniş bir yelpaze. Arabanin her bir noktasını üretmiyor ki Çin. Bazi parcalari ureticiden aliyorsun.
0
stavro
(13.03.22)
çalıştığım gurubun rusya'da fabrikası var. üretim yapan 6 makineleri vardı, 1 tanesini diğerlerine yedek parça olsun diye geçen hafta kapattılar. öyle her parça çin'de üretilmiyor maalesef.
0
delidir yakalayin
(13.03.22)
(21)

Yaşam kaliteniz ne kadar dustu?

stavro
Ekonomik durumdan dolayi yani. Ne kadar dustugunu tarif edebilir misinjz?
Ekonomik durumdan dolayi yani.
Ne kadar dustugunu tarif edebilir misinjz?
0
stavro
(13.03.22)
benim pek düşmedi. hala istediğimi alabiliyorum ancak ufak tefek şeyler, para etmeyen şeyler artık gündemimi o kadar meşgul etmeye başladı ki sıkılıyorum artık. benzinin 20-25 lira olması, markette x'e aldığın ürünün 3x olması canımı sıkıyor.
0
paintov
(13.03.22)
Maddi açıdan hala eskisi gibi yaşayabilecek olsam da bazı ürünlerde psikolojik sınırım aşıldığı için elim gitmiyor, hiç almıyorum ya da daha az alıyorum/tüketiyorum. Örneğin akaryakıt, kısa mesafeleri yürüyorum ya da bisikletle gidiyorum. Giyim kuşam alışverişi 2 senedir yapmadım diyebilirim, mevcut stoğum parçalanana kadar da almam herhalde. Dışarda yiyip içerken de eskisine kıyasla bariz daha az oturup daha az tüketiyoruz, %50 azalmıştır muhtemelen.

Tarifi biraz zor, pratikte daha az da olsa yine aynı şeyleri yapabilsek bile psikolojik olarak çok rahatsız ediyor, bunun yanında durumun daha da kötü olma ihtimali insanı geriyor. Bir nesilde strese bağlı rahatsızlıklarda bence çok dramatik artış görülecek.
0
orient blue
(13.03.22)
pandemi sebebi ile eu müşterilerim ile ilişkilerim kesildi sadece tr'ye döndüm burada sadece sıfır noktasına kadar para kazanabiliyorsun yaşam kalitesi ise düştü cepten yemeğe başladım.

birikimleri harcıyorum yani.
0
duyurukullanıcısı
(13.03.22)
Kenara 3-5 koyardım artık koyamıyorum.
0
neymis
(13.03.22)
Pek düşmedi. Niye? Kalitem yok çünkü(yeme içme hariç). Zaten alışveriş yapmayı seven bir adam değildim, gene yapmıyorum. Zaten gezmeyi tozmayı seven bir adam değildim, gene gezip tozmuyorum. Zatan arabam yoktu, gene yok. Hea bir ara araba alacaktım ikinci el arabalara bakıyordum, ama artık ona da bakmıyorum. Yeme içme konusunda da gene istediğimi yiyorum çok şükür, fakat bazı şeyklerde düşüş oldu. Mesela eskiden lüx kuruyemiş yerdik, şimdi daha düşük kalite yiyoruz.
0
el conquerador
(13.03.22)
İşe artık servisle gidiyorum.
Haftada 2 akşam dışarıda yerdik pazar bruncha giderdik ailecek. Haftada 1 dışarda yiyip havamızı aldık ok diyor evde oturuyoruz.
0
cilekli pasta
(13.03.22)
Psikolojik olarak etkilenip her şeyden elimi eteğimi o kadar çekmişim ki, geçen ay epeyce para arttırmışım.
0
Mirket
(13.03.22)
düşmedi, çünkü harcayamıyorum. dün gücümün yettiği bugün sınırımı zorluyor, yarın ulaşılmaz olacak. ne heveslenip para biriktirebiliyorsun ne biriktirdiğinin artık değeri var. bi şey alırken mutlu olur dimi insan, yok, mümkün değil. stres oluyorsun bu ülkede alışveriş yaparken. fiyata bakıyorsun "ya bu daha geçen şu kadardı, abv... hemen alayım tekrar zam gelmeden.. ama bu kadar ediyor mu ki ya? etmiyor da işte yarın hiç etmeyecek.... allayım gitsin ya allah kahretsin..." ya da "almıyorum ya allah kahretsin.." bayağı kaliteli yani...
0
kimwexler
(13.03.22)
beni de psikoloji dışında pek etkilemedi. ancak geneli değerlendircek olursam insanların maaş zammı doğrudan artan kiralara gittiği için diğer gider kalemlerindeki artış ciddi hayat kalitesi düşüklüğüne yol açtı. bence kirada olanlar ve ev sahibi olanlar diye ikiye ayrılır bu sorunun etkisi.
0
makarnavodka
(13.03.22)
Pandemiden önce on beş günde bir dışarda arkadaşlarımla buluşurdum, haftada bir kardeşimle kahve içmeye çıkardık. Pandemiyle beraber bu sosyal aktiviteler neredeyse sonlandı. Son üç ayda iki defa dışarı yemeğe çıktım orda da en ucuz neyse onu sipariş ettim. Eskiden canım ne isterse onu söylerdim. En son ne zaman üst baş aldım hatırlamıyorum. Hangi markette ne daha uygun diye araştırıyorum bişey almadan önce. Çok şükür marka tutkum yok. Gerçekten ihtiyacım varsa alıyorum yoksa almıyorum. Elime ne geçerse kenara atmaya çalışıyorum az çok demeden . Bütün bunlara rağmen masraflarım iki kat arttı.
0
evritinkizsamtinghepind
(13.03.22)
Benim için takip etmesi çok zor 1 durum oldu bu.

2019 Mart ayında yeni mezun olarak İstanbul'da çalışmaya başladığımda sadece hayatta kalmayı başarabiliyordum maaşımdan artanla. 20 ay sonra askere gittiğimde 1 daha İstanbul'a dönmemek ümidiyle ayrıldım işten, öyle de oldu. Askere gitmeden önceki maaşımın %50 fazlasına İzmir'de iş buldum, daha daha uygun kiralı 1 evde ev arkadaşı olmadan eve çıktım derken her şey fena değil gibiydi Eylül 2021'de. Sonrası yokuş aşağı malum.

Yılbaşında aldığım %50 zam ile toparlar gibi olduysam da 2 ay sonra kira yenilenecek orası tam 1 muamma olduğundan stres hakim.

Şu an İstanbul'da yeni mezun olduğum döneme kıyasla daha iyi standartlardayım ama aradaki makas iyice kapanmaya başladı ve hızla oraya doğru gidiyor.

Elden gelen 1 şey yok izliyorum öyle.
0
materyalist imam
(13.03.22)
Ben Türkiye'de değilim ama ailemin dedigi;
Eskiden aman bir kahve içeyim surada ya da aman sunu alayim derken simdi yapmiyorum diyorlar. Yiyecek konusunda vs yok bir sıkıntı sonuçta ondan kesecek degiller ama dışarı cikma, bir şeyle alma vs sıkıntı.
0
logisticsmanager
(13.03.22)
Kuaför, spa, spor salonu, kozmetik, makyaj gibi lükslerimi tamamen kestim. Pandemi öncesinde ayda 1 boya bakım, 15de 1 manikür, pedikür ve haftada 2 kez fön, spa, özel spor dersi, en iyi markalardan kozmetik almak imkanım oluyordu. Pandemide evden çıkmadım. Şimdi ise pahalılık nedeni ile bunların hiçbirini yapamam. Yapmayı düşünmem bile.

Dışarıda yemek, içmek vs tamamen bitti. Dışarıdan eve bişi söylemek de çok pahalı görünüyor, evde pişiririm daha ucuz diyor insan.

Yine de çok şükür. Karnım doyuyor. Çok sıkı indirim takip ediyorum. Gıda dahil indirimsiz ürün asla almıyorum.
0
photo85
(13.03.22)
pandemiden önce görece düşük bir maaşla zaman geçirmek için bir yerde çalışıyordum. geçtiğimiz yaz istifa edip freelance çalışabileceğim bir yazılım öğrenmeye karar verdim. zaten biraz biliyordum altı ayda profesyonel olacak kadar öğrendim. şimdi dövizle iş yapıyorum, türk lirasının değer kaybedişi beni etkilemedi -hatta olumlu etkiledi diyebilirim- ama bir şey almaya elim gitmiyor. ister istemez iki-üç ay öncesiyle kıyaslıyorum. çok samimi söylüyorum geçen gün canım ice tea çekti 6 lira olan şişe 13 lira olmuş, almadım. hayatım boyunca bir şeye ederinden fazla para vermek aşırı canımı sıkardı, üç dört aydır cehennemi yaşıyorum diyebilirim.
0
coldegezenkutupayisi
(13.03.22)
Benim de psikolojik düştü. Önceki senelerde aman mezara mı götüreceğiz diyerek şak diye yaptığım harcalamaları buna gerek var mı iç hesaplaşması ile çoğunlukla yapmıyorum. Yapsam ayın geri kalanını makarna yiyerek geçirmem, borcum harcım da yok ama bir ay sonra ne olacağını kestiremiyorken fuzuli harcalamaları minimuma indirdim.

Onun dışında hafta sonu 150 km ötedeki ailemin yanına gidecektim arabayla gitsem 400-500 tl arası tutacak dedim otobüsle gittim. Çok da severim araba kullanmayı ama durduk yere üç kat pahalıya getirmek istemedim yolculuğumu.
0
chicha_v2
(14.03.22)
Öncelikle alacağım en ufak şey için bile "ne kadar önemli" muhasebesi yapıyorum.

Eskiden düşünmeden yaptığım şeyleri artık banka hesabımı kontrol edip sonraki ayın da planlamasını düşünüp öyle yapıyor ya da yapmıyorum, birkaç örnek;
-Dışarıda yemek yemek
-Görüp beğendiğim bir kıyafeti satın almak
-Sinemaya/tiyatroya/konsere gitmek vs.(bitmedi ama çok azaldı)
-Bu ay mubi üyeliğimi uzatabilmek için iş yerindeki yemek paramı kenara atıp evde yiyorum.

Mesela şu an sadece maddi durumdan dolayı diyetisyene gidemiyorum. Doktorun parasından değil, eskiden kendi alışverişimi haftalık 150-200 liraya yapabiliyordum şu an bunu yapamayacağımı ve o diyet listesinin beni batıracağını biliyorum.

Kullandığım jiletin markasını değiştirmek zorunda kaldım.
Kullandığım şampuanın markasını değiştirmek zorunda kaldım.
Kullandığım duş jelinin markasını değiştirmek zorunda kaldım.
Kullandığım kahvenin markasını değiştirmek zorunda kaldım. Öyle kötü kahveler denemek durumunda kaldım ki ilk kahveme döndüm şu an tek büyük harcamam kahvem. İstediğim kahveyi bile içemeyeceksem de neden yaşıyorum ki diye avutuyorum kendimi.

Ayrıca Mirket +1
Kendimi her şeyden o kadar soyutlamışım ki "yapamam", "param yok" diye diye hayatımda ilk kez maaş günüm geldiğinde önceki maaşım bitmemiş oluyor. Ve bu öyle okunduğunda iyi bir şeymiş gibi gelebilir ama değil arkadaşlar çok üzücü, ben çok üzülüyorum.
0
mutekebbir
(14.03.22)
düşünmeden harcama yapamıyorum.

sürekli onu bunu kıyaslayarak X bir ürün için ortalama bir değer bulmaya çalışıyorum, kafamda oluşturduğum bu ortalama değerin üzerindeki hiçbir şeyi almıyorum. örneğin gıda için bu ortalama değer oldukça yüksekken giyim, kaçamak tatil gibi ihtiyaçlar için gerçekten düşük kalıyor ve dolayısıyla giyim harcaması yapmıyorum. Öyle değişiklik olsun diye bir iki günlük bir yerlere de gitmiyorum. pandemiden beridir ama bulaşıcı hastalık ama durumlar ne olacak diye diye düz tatile bile gitmedik mesela. yakınlarımızdan ekonomik durumları çok bozulanlar oldu, onlara destek olduk. bu kıyaslar ve bunun yerine şunu yaparımlar çok yordu ve yaşam kalitemizi düşürdü.

çok değil bundan birkaç ay öncesine kadar dışarıda(n) yemek, kahve gibi minik şımarıklıklar yapıyordum. şu an inanamıyorum menülerdeki fiyatlara. arkadaşlar bir ufak su 15₺ nasıl olabilir ya, ulan kahvaltı ediyoruz neyse suyu da kalkınca içeriz diyoruz. bu gerçekten artık ayıptır.

eskiden zaruri olmayan şeylere çok para harcardık. ne bileyim eşimin oyuncak koleksiyonları var, ben kırtasiye ürünlerine bayılırım lazım değildir ama hoşuma giden bir şeyi alırım düşünmeden. yani bunlar artık geçmiş zamanda kalmış durumda. böyle bir şeye para harcasak vizdan azabından ölürüm.
0
evde liyakat kalmamis
(14.03.22)
yaşam kalitem düşmedi ama almak istediğim bazı şeyleri hâlâ alabilecek olsam bile lüzumsuz pahalı geldiği için almıyorum bazen.
duruma göre "neyse ne artık" diyerek alıyorum ama eskisi kadar sık olmuyor.

bir de araba almam lazım, alamıyorum, almıyorum, bilemiyorum.
0
blatta hiberna
(14.03.22)
yurtdışı arada bir giderdik tamamen iptal.
lüks bir otelde yılda 2 kere tatil yerine şimdi ortalama bi yerde yılda 1 kere.
kiyafet konusunda markalarda 1-2 segment düşüş + daha az kiyafet alıyoruz.
keyfi elektronik harcama v.s. tamamen bitirdik.

bir tek gıdadan kesmiyoruz şimdilik. (onda da mesela eskiden sık sık norveç somonu alırdık artık hamsi alıyoruz :) )
0
nuisance
(14.03.22)
Yazilanlara bakıyorum ve "yasam kalitem dusmedi ama" diye cumleye başlayanların da hepsinin aslinda az cok yaşam kalitesi düşmüş.

Aslina bakarsan yasam kalitesi dusmesi demek sadece ihtiyacin olan seyleri alamamak degil.
En azından yuksrida cevap yazanların hepsinin yasam kalitesi dusmus gorunuse gore.

Araba alamiyorsun ornegin. Araba almanin ne kadar zor oldugunu düşünmek bile yasam kalitenin düşmesidir.
Mali almak ile mali "off bu fiyat ne ya" diyerek almak farkli mesela. Oflaysrak aliyorsan yasam kaliten eskisine gore dusuk demektir.

Buna ne gerek var diyip almaktan vazgeciyordan eskisine gore yasam kaliten düşüktür. Eskiden ne gerek var demiyordur, bulunsun diye atiyordun sepete ve kendini saglama aliyordun, kafan rahat hareket ediyordun.


Yani ac degilsiniz acikta değilsiniz, faturalarinizi oduyor, kiyafetlerinizi aliyor, bozulan cep telefonuzun yerine yenisini alabiliyorsunuz belki ama aslinda yasam kaliteniz bir nebze dusmus her halükarda. Yasam kalitem dustu demek icin gecim sıkıntısı cekecek noktaya gelmek gerekmez. Haftada bir viski + puro yapıyorken 2 haftada bir yapmaya basladiysan nispeten yasam kaliten dusmustur.
0
🌸stavro
(19.03.22)
3 yıl önce "Şu kamerayı mı alsam bunu mu alsam" derken "Ulan aklımda kalmasın ikisini de al geç" deyip almıştım. İkisinin toplam parası kadar 3. bir kamerayı da "Ohaaa canavara bak" diyerek 3. olarak aldım. Şimdi GoPro Hero Black 10 alacağım. Sepete at, çıkar, sepete at çıkar modundayım 1 haftadır. "İlk ikisini satayım da öyle alırım" diyorum.
0
elestirman
(19.03.22)
(7)

işyerine evden ne yemek götüreyim?

dafuq
işyerinde yemek verilmiyor. yakın çevrede yemek yenecek pek yer yok.çalışanların çoğu evden yemek getiriyor.ben bazen dışarda yiyorum, bazen yemek söylüyorum, bazen evden getiriyorum.evden getirince tavuk haşlama-pilav-ayran yiyorumgeçen hafta 4 gün bu şekilde yedim ama sıkılabilirim. çok severim ha
işyerinde yemek verilmiyor. yakın çevrede yemek yenecek pek yer yok.
çalışanların çoğu evden yemek getiriyor.
ben bazen dışarda yiyorum, bazen yemek söylüyorum, bazen evden getiriyorum.
evden getirince tavuk haşlama-pilav-ayran yiyorum
geçen hafta 4 gün bu şekilde yedim ama sıkılabilirim. çok severim halbuki tavuk-pilav-ayran
işyerindekilerin çoğu kadın ve azıcık yemek getiriyorlar, haşlanmış sebze, noodle falan yiyorlar.
ben spor yapan bir erkeğim. sizce evden ne yemek getirebilirim?
şimdiye kadar getirdiklerim: tavuk-pilav ve ton balıklı makarna
nasıl çeşitlendirebilirim evden getirdiklerimi? sağlıklı ve proteini az olmayan pratik yiyecekler olmalı.
not: işyerinde mikrodalga fırın var
0
dafuq
(12.03.22)
Isıtma imkanı varsa köfte, et şiş, biftek tarzı şeyler de olabilir.
0
himmet dayi
(12.03.22)
kıymalı dolma ve sarma yanında paket yoğurt diyerek bir tavsiye vereyim.
0
gottacatchemall
(12.03.22)
Bakliyat salatalar ve dürümler, hem de proteinli
0
freebird5406_2
(12.03.22)
Refika’nın kolay tarifleri var. Hatta bir haftalık yemekleri önce kavanozda hazırlıyor.

Benim önerilerim:

Baget sandviç alıp Subway benzeri içi bol sandviç
Ispanak ve kabak gibi kolay pişen yemekler ve bulgur
Haşlanmış, brokoli, havuç ve yanına ne istersen
0
kaset
(12.03.22)
Vallaha googleda milyon tane tarif var şimdi burada tek tek istemenizden bence daha kolay olur.

Ben yemeği sırf macrolar için yedigimden izgara tavuk, izgara balik, et, ton balığı vs götürüyorum. Yanında ya bulgur/bugday/quinoa ya da salata oluyor genelde. Ya da izgara sebze.

Yani aslında bu sizin ne istediğinize göre değişir. Teriyaki soslu tavuk da yapabilirsiniz, tavuğu tavaya atip izgara da yapabilirsiniz. Tadina ne kadar taktiginiza bağlı.
0
logisticsmanager
(12.03.22)
Yeşil mercimek haşlayıp suyunu süzüyorum. Üzerine minik doğranmış kırmızı köz biber, dereotu, zeytinyağı ve limon.
Hem çok güzel doyuruyor hem de ofis kokmuyor.
Ben de takipteyim kokmayan öneriler için özellikle.
0
cilekli pasta
(13.03.22)
Mikrodalgaya giren sefertası gibi bi taşıma şeyiniz varsa herhangi bi sulu bakliyat/sebze yemeği + pilav, makarna çeşidi.
0
photo85
(13.03.22)
(5)

İse Alim Süreci /Yabancı Şirket

kendinibulankadin
Merhaba, 2 aydan beri ise alım süreci devam etmekteydi.Persembe günü sınava girdim.Bir ay öncede telefon görüşmesini yaptim.Ben konuşurken şirket telefon görüşmesinde sorulan sorulara cevapları yazıyordu.İspanya'daki kişi telefonda konuşmamı yazarken asla bi negatif şey düşünmedim.Ama gel gör ki mem
Merhaba,

2 aydan beri ise alım süreci devam etmekteydi.Persembe günü sınava girdim.Bir ay öncede telefon görüşmesini yaptim.Ben konuşurken şirket telefon görüşmesinde sorulan sorulara cevapları yazıyordu.

İspanya'daki kişi telefonda konuşmamı yazarken asla bi negatif şey düşünmedim.Ama gel gör ki memleketime gelince iş degisti.Persembe günü mülakatta ben konuştum.Tr temsilcisi beni konuşturdu.Bizim kendi vatandaşımız yazdı sorulara olan cevaplarımi.

Ama acikcasi yazılması bana çok ilkel geldi.Aslinda ses kaydı vs olsa,hem yazan kişi, hem de kanaati getirecek insan kaynakları görevlisi daha objektif karar vermez mi?

Bugun sonucu mail ile gönderdiler olumsuz oldu.Hepsi yetkin vs o kadar insanın olumsuz sonuç aldığını öğrendim,tanidigim arkadaşlarım vs.

Neden bu şekilde hala yoruma açık şekilde değerlendirmek yapılıyor anlamadim.Sizce kanaati en son merkez mi veriyordur bizim cevaplarımiza gore(sayet doğru yapıldıysa tabi)

Ya da konuştuğumuz iki kisi mıdır acaba bizi isteyen,ya da istemeyen?
0
kendinibulankadin
(12.03.22)
Karari insan kaynaklari vermez ki? Kararı işe alım yapan müdür verir. Ben de yabanci sirketteyim hatta yurtdisindayim, ik'nin isi adaylari getirmek ama kararlari vs yönetici verir.

Evet o kisilerdir. Ikci değil bunun kararini verecek.
Yoruma açık degerlendirme derken anlamadim. Başka nasil bir değerlendirme olabilir ki? Devlet kurumu değil sonuçta.
0
logisticsmanager
(12.03.22)
@logisticsmanager,mesela İspanya'daki ki yetki benzer soruları soruyor.Gene ayni sorulari..vs yüzyüze soruyolar.Ama sonuç kararı nasıl oluyor,onda tereddüt etmiştim.

Cevabınız ile netlik kazandı.Yani zaten kararı onlar veriyorsa neden cevabımızı tablet üzerinden yaziyolar.Kanit olsun diye mi acaba?Onu bilemedim mesela.
0
🌸kendinibulankadin
(12.03.22)
Kendi çalıştığım yerden örnek vereyim;
-ik cvleri toplar/eler.
-cvler üst yöneticilere gelir. Onlar eler. Bir İlk görüşme yapar.
-sonra bize gelir, bie görüsuruz. Çünkü isin müdürleri biziz.
Iki taraf da not alır. Sonra oturur konusuruz.

Yani sizde iki taraf da unutmamak için not almistir, sonra oturup konusmuslardir.

Kanit olsun da belki olabilir ama bence çok basit şekilde unutmamak için.
0
logisticsmanager
(12.03.22)
Yurt disinda calisan, donem donem siklikla da mulakat yapan birisi olarak logisticsmanager+1, insan kaynaklari ise alinip alinmayacaginiza karar veremez. Bu karar ise alim mudurune aittir.

"Ama acikcasi yazılması bana çok ilkel geldi.Aslinda ses kaydı vs olsa,hem yazan kişi, hem de kanaati getirecek insan kaynakları görevlisi daha objektif karar vermez mi?"

Mulakatlarin sesli/goruntulu kayit altina alinmasi yasa disi. O sebeple dediginiz sey mumkun degil.

"zaten kararı onlar veriyorsa neden cevabımızı tablet üzerinden yaziyolar"

Verdigimiz karari gerekcelendirmemiz lazim. Cok ciddi etik ve denetimsel surecler var, "cunku adaya bunu sorduk, bekledigimiz cevap buydu ama aday su cevabi verdigi icin diger adaya karsi geride kaldi" diye kararlarin sebep ve sonuclariyla beraber uzun bir rapor seklinde yazmmamiz gerekiyor. Her seyi hafizada tutmak mumkun olmadigina ve ses/goruntu yasak olduguna gore tek care not almak kaliyor.
0
sertac akin
(12.03.22)
@sertac akın,detayli açıklama ve bilgilendirme için teşekkür ediyorum.Daha önceki iş süreçlerinde bu aşamaları tam olarak bu şekilde yaşamadığım için sorular kafamda net degildi.Suan hepsi daha da netleşti.Detayli açıklama ve bilgilendirmeniz icin çok teşekkür [email protected] sonraki süreçlerde daha bilinçli olurum artik.
0
🌸kendinibulankadin
(12.03.22)
(5)

2.el aracın yakıt harici harcamaları

regina phalange
Ne kadar olur yıllık standart yapılacak masraflar düşünülürse
Ne kadar olur yıllık standart yapılacak masraflar düşünülürse
0
regina phalange
(11.03.22)
Benzinli ve otomatik araç bu arada
0
🌸regina phalange
(11.03.22)
Bu hangi aracı aldığınıza göre değişir.
dizel/benzin olmasına, otomatik/manuel olmasına, kaç yıllık olduğuna.
Bmw ile dacia'nin masrafı aynı değil.
0
logisticsmanager
(11.03.22)
youtu.be
Yıllık 30bin diyor (yakıt dahil)
0
olaylar olaylar
(11.03.22)
kasko
trafik sigortası
mtv
muayene
40 bin km'de - 2 senede bir lastik
kış lastiği
yıllık bakım
yakıt
hgs

bunların hepsi aracına göre değişir.
0
roket adam
(11.03.22)
Burada en önemli etken aracın modeli ve fiyatı, buna göre trafik ve kasko sigortası en büyük parayı toplar.

Ortalama bir arabada yeni ve genç bir sürücü için trafik sigortası ortalama 1000-2000 kasko ise 2000-5000 arası olur. Şahsa ve araca göre çok değişken bu.

Sabit olan şey muayene ücreti, 2 yıllık 565 tl şu an. MTV de araca göre değişiklik gösterecek.

Aracın yapacağı km'ye göre lastik ve diğer sarf malzemeleri ile bakım ücretleri de değişecek.

Bu halde bu sorunun tam bir cevabı asla yok, tam oalrak araç modeli verseniz de kişiden kişiye ve hatta şehirden şehire sigorta ücretleri farklılık gösterecek.
0
John Bloor
(12.03.22)
(3)

İtalya’ya gidilemiyor mu

the real brad pitt
Selamlar. Aptallık edip hiç incelemeden aldım biletleri istanbuldan italyaya. Son dakika pegasusun sayfasından ülke giriş şartlarını okurken çok endişe ettim. 3 doz biontech aşımız var. https://www.flypgs.com/faydali-bilgiler/ucusun-icin-bilgiler/hangi-ulkelere-ucabilirim#Italya5 gün karantina, test
Selamlar.

Aptallık edip hiç incelemeden aldım biletleri istanbuldan italyaya. Son dakika pegasusun sayfasından ülke giriş şartlarını okurken çok endişe ettim.

3 doz biontech aşımız var.

www.flypgs.com

5 gün karantina, test falan diyorlar.

Nedir ne değildir bu ya.
0
the real brad pitt
(10.03.22)
Baksanıza;

COVID-19 Test:

PCR test istenmemektedir.
Yolcular varışta Antijen testine ve 5 gün karantinaya tabidirler.


Bizim seyahat 3-4 gün zaten.
0
🌸the real brad pitt
(10.03.22)
Bilgiler ya yanlış ya eski gibi;
reopen.europa.eu
0
logisticsmanager
(10.03.22)
Burada da daha net bilgi var;
infocovid.viaggiaresicuri.it
0
logisticsmanager
(10.03.22)
(13)

2 sene taahhütlü iş sözleşmesi

floydian
baya güzel bir süreç sonunda en son söylendi bu ama covid sebepli biraz tersten gitti görüşme önce şefle sonra ik ile görüştüm falan karıştı. şef ile ilk görüşme 45 dk falandı ama bundan bahsetmedi ki en eski kişi şirketteki kurucuyla birlikte. neyse bugün artık son görüşmeler yapıldı yüz yüze, her
baya güzel bir süreç sonunda en son söylendi bu ama covid sebepli biraz tersten gitti görüşme önce şefle sonra ik ile görüştüm falan karıştı. şef ile ilk görüşme 45 dk falandı ama bundan bahsetmedi ki en eski kişi şirketteki kurucuyla birlikte.

neyse bugün artık son görüşmeler yapıldı yüz yüze, her şey güzel iş güzel elektrik güzel ama çok fazla turnover verdikleri için 2 sene taahhütlü iş sözleşmesi imzalatmaya başlamışlar.

ik diyor ki kalan ay kadar maaş tazminat olarak ödenir erken çıkarsan, müdür yardımcısı en tepe 2. insan ise ben uzun süre çalışan istiyorum çünkü süreklilik bizde verimi arttırıyor insanlar burada mutlu da olsun istiyoruz aslında uğraşıyoruz bunun için ama çok fazla sirkülasyon olunca böyle bir önlem aldık deyip ekliyor, tabii dünyanın binbir türlü hali var, karşılıklı birbirimizi mağdur etmedikten sonra kimseyi de zorla tutacak halimiz yok diyor.

SORU: Sizce bu 2 yıl taahhüt konusu zarf mı? yani yine imzalatırlar belki ama iş uygulamaya gelince belki güzel bir iş devri ile problem edilmeme olabilir mi?

SORU 2: diyelim ki çirkef çıktılar, e ben çalışmasam doğru düzgün tembellik yapsam kovmaları için onlar için daha kötü olmaz mı?

SORU 3: böyle bir iş sözleşmesi kanunen de geçerli olur mu?(bunu google'dan buldum gayet oluyormuş)
0
floydian
(09.03.22)
Belirli süreli iş sözleşmesi şeklinde olursa kanunen geçerli olur diye düşünüyorum. Ama ilgili kanunlara aykırı maddeler varsa dava açarsanız genelde lehinize olur. Avukat değilim. Yasalar genelde çalışanı koruyor.

Ek olarak sirkülasyon olması biraz düşündürücü. Bu kadar sirkülasyon varsa iki yıllık sözleşme imzalamayı iyice düşünmek gerekiyor.
0
dissendium
(10.03.22)
ya aslında çok turnover var demiyorlar. tam eğitiyoruz ediyoruz hop gidiyor diyorlar. şu anki çalışanların ortalama çalışma süre ortalaması baya yüksek demek ki memnun bir kitle de var diyorum bir de insanlar baya iyiydi ya yoksa zaten büyük redflag aslında bu farkındayım.

2 aylık deneme sürecinin sonunda tabii imzalanıyor bu sözleşme.
0
🌸floydian
(10.03.22)
Benim eski şirketim de elemanları tutamadığı için böyle bir yola girmek üzereyken ben ayrılmıştım. Ha nedir onlar da diyordu yok işte eğitiyoruz vay efendim gönüller bir olduktan sonra samanlık seyran olur yani siz imzalayın da gitmek isteyene tabi sıkıntı çıkartmayız vs de hikaye yani. Eğitiyoruz ama kaçıyorlar olayı laf tabi ortada bir iş öğretme olduğu yok içerisi tımarhane gibi olduğu için fırsatını bulan kaçıyor (mesela ben :P) neler neler. Kaldı ki orada kalan arkadaşlarımın kimisi çok sıkıntı yaşadı bu madde yüzünden. Sadede gelecek olursak sorunuzu görünce kendi tecrübelerim aklıma geldi yazmak istedim. Gözünüzü korkutmak veya bir ön yargı oluşturmak istemem ama dikkatli olun derim. Yüksek turnover, eğitiyoruz ama tutamıyoruz ondan sözleşme imzalatıyoruz gibi şeyler red flag bana kalırsa.
0
ttt
(10.03.22)
@floydian, hocam belki biliyorsunuzdur ama yine de yazmak istedim. Eğer eğitim söz konusuysa sözleşmenizi haksız şekilde feshederseniz tazminat ödeme durumunda kalabilirsiniz. Tazminat da x ay brüt maaş kadar oluyor genelde. Buna da dikkat etmek lazım.
0
dissendium
(10.03.22)
ha yok bu eğitimden kasıtları aslında iş yapış şeklimizi öğreniyorlar, portföy yapıyorlar güzel ama gittiklerinde o portföyler hep gidiyor falan tezleri.

ya bu arada ben böyle şeyi duyduğum anda topuklardım ama işte ne bileyim düzgün geldi şirket.
0
🌸floydian
(10.03.22)
Turnover kotuyse sirket kotudur ayak yapmasinlar.
Kimse egitim aldigi yeri durduk yere birakip gitmez.

Unlu eticaret firmasi da yas ortalamamiz 26 genc sirketiz diye ovunuyordu, herkes delirip kaciyor cunku :)
0
divit
(10.03.22)
divit +1

bu kadar sirkülasyon varsa kesinlikle uzak dururdum ben. elemanları tutmak için çalışma şeklini/ortamını düzeltememişler zorla şirkete bağlıyorlar. bu sözleşme bile ekstra stres sebebi.

"eğitim veriyoruz, kaçıyorlar"

tamam da, niye kaçıyorlar? kimse durduk yere kötü olmayan bir şirketten ayrılmaz. çalışma ortamı çok iyiyse bu kez de maaşlar rezalettir. o zaman da kimseyi tutamazsın zaten. bunları düzeltmek yerine çalışanı şirkete bağlayacak sözleşme yöntemine gitmek tam bir iş bilmez patronun yapacağı hareket.

uzak dur.
0
himmet dayi
(10.03.22)
Abi bu mantikla her şirket yapardi bu sözleşmeyi.
Ben de high turnover yerde calistim, les gibi yönetim vardi normaldi. Imzalatsalar imzalama derdim insanlara.

Yani bana cins bir şirket gibi geldi ve çılgın bir ik/yönetim toplantisinda "ya o zaman imzalatalim iki sene cikamasinlar" gibi bir fikir çıkmış gibi. Bu kadar basit olamaz high turnover ya da çalışan kacmasini önlemek.
Süper is yerinden niye insan gitsin?
0
logisticsmanager
(10.03.22)
Bunun iki türlüsüne denk geldim:

1- Yönetim/şirket kültürü kötü olduğu için insanların durmadığı yerler.

2- Aslında iyi, köklü şirket ama çeşitli sebeplerden insanları eğittiği hızda maaşları yükseltmediği için eğitilmiş personelin %50-%70 daha yüksek teklifler alarak ayrıldığı yerler.


Eğer bu şirkette çalışmanın iş hayatınıza gerçekten katkısı olacak, sizi büyütecek ve geliştirecekse, ortam da güzelse bir süre çok da yüksek olmayan maaşa talim edebilirsiniz.

Gerçekten böyle mi öğrenmek için belki Linkedin'den şirketten ayrılmış meslektaşlarınızı bulup, mesajlaşıp, onların deneyimlerini öğrenebilirsiniz. Manyaklık sebebiyle mi ayrılmışlar, yoksa daha iyi maddi imkanlar için mi?

Bir de belki deneme süresini 2 değil 3 ay yapmalarını isteyebilirsiniz. Kendiniz de epeyce görmüş olursunuz bu sırada.
0
kaptankedi
(10.03.22)
İmkanın varsa topukla.
Ya çalışma ortamı içeri girince rezalet ya da maaş kötü. Yoksa millet niye kaçsın.
0
invictae
(10.03.22)
2 senelik sözleşmesi yeni bitmiş olan biri olarak diyorum ki eğitim veriyoruz, iş öğretiyoruz kısmı çoğunlukla yalan. Bizim üst düzey yönetici de burası okul gibidir diyor. Doğru mu ? Değil. Eğitim veriyoruz, öğretiyoruz diyen işlerde genelde tecrübeli eleman eksikliği yaşayan şirketler. Bir şirketteki tecrübeli eleman neden gider?

--Yetersiz finansal olanaklar
--Saçma terfi sistemi
--Mobbing ya da stresli iş süreci

Türkiye gibi yarının ne olacağı belirsiz bir yerde hiç kimse kolay kolay iş değiştirmeye gönüllü değil. Bir adam bilgi birikimini de alıp gidiyorsa muhtemelen tecrübesinin daha fazla değer gördüğünü biliyordur.

2 Yıllık sözleşme yapıldığında sana düşük oranda zam verebilir gidemezsin, terfini geciktirir gidemezsin. Diyelim ki tembellik ettin ve haklı fesih nedeni verdin. Bu durumda yine tazminat ödüyorsun.

Gideceğin ekipten ayrılanlara Linkedin üzerinden yaz, neden ayrıldıklarını sor. Müdür/şefe de bu sözleşmeyi imzalamadan önce ekipten bir jr ve senior ile görüşmek istiyorum de. Onlara sorular sor. 2yıl Türkiye'de uzun bir süre.
0
gokank4
(10.03.22)
valla çok haklısınız.

az önce aradılar teklif için. taahhüt olmazsa ok dedim, görüşüp dönelim dediler.
0
🌸floydian
(10.03.22)
İki yıl bu ekonomik durumda aşırı uzun bir süre. Kesinlikle bu topa girme. Kimse bu koşullarda mutlu olduğu yerde işten ayrılmaz.
0
denizgonen
(10.03.22)
(10)

Kur Korumalı Mevduat ile ilgili soru

ehti
Diyelim ki ben dolarımı 13.90 dan bozdum ve kkm ye koydum. 3 ay bağladım diyelim. 3. ayın sonunda dolar 13.90'dan yüksekse ben sadece ilk koyduğum dolar karşılığını mı alıyorum? paramı buna bağladığım için faiz vs almıyor muyum?
Diyelim ki ben dolarımı 13.90 dan bozdum ve kkm ye koydum. 3 ay bağladım diyelim. 3. ayın sonunda dolar 13.90'dan yüksekse ben sadece ilk koyduğum dolar karşılığını mı alıyorum? paramı buna bağladığım için faiz vs almıyor muyum?
0
ehti
(09.03.22)
3 ay sonunda dolar sana vaadedilen faiz oranından daha fazla yükseldi ise aradaki fark hazine tarafından sana ödeniyor.

Yani atıyorum senin 1.000 liran var KKM'ye yatırdın ve 3 ay sonunda 1.034 lira olarak almayı bekliyorsun. Bu 1.000 lirayı dolara yatırsaydın 3 ay sonra 1.040 lira olacaktı ise aradaki 6 liralık farkı devlet ödüyor. 34 lirayı da banka.
0
himmet dayi
(09.03.22)
@himmet dayi

bu senaryoyu anladım. tl den geçen adam dolar almış gibi olacak bu durumda. ama şunu soruyorum, zaten dolarını bozup buna giren adamın kazancı ne bu işten? yani dolarını normal faize koysa daha fazla kazanacak sonuçta. dolarını 3 ay buna kitlemesinin avantajı kalmıyor doların artması durumunda. doğru mu anladım?
0
🌸ehti
(09.03.22)
Kazanç; riski dövize göre az. Dolar düşebilirdi o dönem. Düşerse zararın yok, yükselirse zararini karşılıyor.

Risk; acil paraya ihtiyaç varsa ve vade öncesi para çekerse parası o günkü kurdan dönüşüyor.
Örnek; dolar 10 lira iken 10bin lira ile girdin. Çıkman gerekti dolar 9 lira, sana 9bin lira veriyorlar.

Onun dışında daha farklı riskleri var tabi. Devlet o gün dolara müdahale ederse ve dolar bir şekilde düşerse ama sonra yükselirse senin zararın oluyor falan
0
logisticsmanager
(09.03.22)
Düşme ihtimaline karşı güvencen oluyor işte. Dolarda kalsan zarar edecektin düştüğünde ama kkm'da kaldığın için üzerine bir de faiz alacaksın.
0
msb
(09.03.22)
faiz ile kur değerinin farkının bir kısmını banka bir kısmını devlet ödüyor. tamamını devlet karşılamıyor.
0
gabe h coud
(09.03.22)
@ehti

doğru anlamışsın. Bunun avantajı sana minimim taahhüt edilen faiz kadar kazanç sağlaması. Döviz sabit kalır ya da düşerse faiz oranı kadar para kazanıyorsun. Dolar faiz oranından fazla artarsa farkını da karşılıyorlar. Bir kısmını banka karşılıyormuş ama kimin karşıladığının önemi yok. Doların düştüğü ya da faiz oranından daha az arttığı durumda avantajı ortaya çıkıyor. Eğer paran dolarda olsaydı o kadar kazanamayacaktın.

Bu olayın tek dezavantajı paranı 3 ay kilitliyorsun. Dolara yatırmış olsan istediğin an al/sat yaparak elindeki doları artırabilirsin.
0
himmet dayi
(09.03.22)
@himmet dayi

Tek dezavantaj o değil bu durumda, ben dolarımı 1 aylık mevduat faizime koyduğumda %75 faiz alıyorum enparada. Bu kazançtan da feragat etmiş oluyorum kkm’ye koyduğumda.
0
🌸ehti
(09.03.22)
Dolara 1 ayda %75 faiz veren bir sistem dünyada yok.

Yatırımı karmaşıklaştıracaksan "o parayı faize değil de atıyorum NASDAQ'ta MSFT'ye yatırsan şu kadar kazanırdın" da diyebiliriz.

Bahsettiğin faiz muhtemelen %0,075. 100 bin doları 1 ay faize yatırsan sana vereceği para 75 dolar. 100 bin doları olan adam ayda 75 dolarlık kaybı dezavantaj olarak görmez. TL karşısında günde %1 değer kazanan bir kalemden bahsediyoruz. 0,01 nerede 0,00075 nerede.
0
himmet dayi
(09.03.22)
%0.75, yanlış yazdım.
0
🌸ehti
(09.03.22)
bir kaç hafta önce bu sistemi globale anlattım. ciddi nakdi olan bir şirketiz. paranın çok büyük kısmı yurtdışında eksi faizle dövizde duruyor, türkiye'deki bankada dövizde değil. globaldeki adamlar kabul etmedi. türkiye'nin temerrüt riski çok yüksek, tl kazanmak için dövizimizi buraya getirip de geri alamama riskini göze alamayız dediler. yurtdışında eksi faizde kalması, buradan alacağımız kur korumalı mevduat kazancından daha güvenli geliyor adamlara.
0
gabe h coud
(09.03.22)
(17)

400-450ktl ye kadar alinabilecek en iyi sifir araba

mhmtt
Hatchback kucuk bir sey dusunuyorum. Otomatik olmasi gerek bir de. Tuboymus hizmis oyle dertlerim yok. Ne almak mantikli?
Hatchback kucuk bir sey dusunuyorum. Otomatik olmasi gerek bir de.
Tuboymus hizmis oyle dertlerim yok. Ne almak mantikli?
0
mhmtt
(08.03.22)
Golf olabilir alırken satarken kolay araç
0
alp9900
(08.03.22)
Sıfır, otomatik, sorun cikarmayacak, küçük;
Suzuki swift
0
logisticsmanager
(09.03.22)
Golf
0
jamiro
(09.03.22)
@jamiro @alp9900 abi ben mi yapamiyorum; bana 400-450 bine sıfır otomatik golf bulur musunuz? Harbiden ben mi bulamıyorum :/
0
logisticsmanager
(09.03.22)
Pardon hocam haklısın. Sıfır ibaresi gözden kaçmış. Kusura bakmayın.
0
jamiro
(09.03.22)
Kriterim yok hb araba ariyorum sorusunun cevabi her zaman clio'dur.
0
divit
(09.03.22)
sıfır otomatik sorun çıkarmayacak 450'k'ya kadar ve çok kolay satılabilecek çok az yakan parçası ucuz ve her anlamda şampiyon bir otomobil --> reno clio.
0
roket adam
(09.03.22)
Polo
0
goodyes
(09.03.22)
bineceğim, sürerken keyif alacam dersen polo ya da ibiza. 2 seneye max satarım dersen clio.
0
bisorumvargaliba
(09.03.22)
skoda fabia olabilir. eskisi de yenisi de oldukça başarılı, mk3 kasasını kullanıyorum.

fabia küçükse scala'ya da bakabilirsiniz. gerçi emin değilim fiyatlardan, her hafta zamlandığı için.
0
avianthem
(09.03.22)
Yaris 2021 in en iyi araci secildi. Google dan bulabilirsin
0
halk
(09.03.22)
yaris hybrid
0
celebi efendi
(09.03.22)
Yeni peugeot 208ler de o fiyatlara olabilir bakın isterseniz.
0
bigcaptain
(09.03.22)
Seat ibiza 1.0 EcoTSI 110 HP DSG Style

gerçekten dolu bir araç ve iyi bir pazarlık ile ek paket falan 450'ye kapatırsınız.

aslında yeni fabia güzel ama mayıs ayında türkiye'de satışa sunulacak.
0
delidir yakalayin
(09.03.22)
450bine kadar alınabilecek 0 araç çok kısıtlı. b segment suv ve b segmentler. en iyi değişken bir seçenek al satı kolay olsun derseniz. vw grubu skoda seat ibiza. fabianın yeni kasaı 2022 2.çeyrekte gelicek ve iddaalı gelicek. vw grup türkiye gibi ülkelerde alt firmalarını iddaalı yapıyor. yani türkiye pazarı artık skodanın eline geçicek. alabilecekleriniz şöyle kia stonic, hyundai bayon, seat ibiza dsg, honda city, toyota yaris, opel corsa, peugeout 208, citroen vb.. seçenek var güvenlik derseniz vw grubu özellik vb. psa grup. clio iconun full artı fullüde 450yi buluyor. ancak çip krizinden dolayı üretim az.
0
mikahakkinen
(09.03.22)
Maalesef fiyatlar çok oynadığı için golf falan hayal bu fiyata:)

Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla ayağımı yerden kessin,
sağlam olsun,
güvenli olsun,
sorun çıkarmasın,
ve tabii konforlu olsun düşüncesindenisiniz.

şu an bu şartlara uyan 450 bin tl'ye alabileceğiniz sıfır araçların başında herkesin aşina olduğu VW Polo geliyor.

Life donanım seçeneğiyle DSG şanzımanla 450 bin'e alabilirsiniz. Ama tabii servis ve bakımı maliyetli araçlar. Bir de dsg şanzıman sorunlu olabiliyor. Yine de 2. el avantajı, yaygın servis usta olayı avantaj.

Bir diğer seçenek aynı marka grubundan seat ibiza. yukarda yazdığım meseleler bunun için de geçerli. ama satmak daha zor bunu.

Bayilerde bulunmuyor ama skoda'nın de muadili araçları aradığınızı karşılar.

Skoda'nın fabiası geliyor. muhtemelen benzer fiyatlarda olur. Ama maalesef skoda da fiyat olarak eskisi kadar uygun değil biraz önce de baktım.

Ben bu fiyat aralığında hyundai i20'yi kesinlikle bir incelerdim. Sıfır olarak ödediğiniz fiyatın karşılığını fazlasıyla verir. Hyundai'ye önyargılar mevcut ama son yıllarda özellikle ABD'de edindiği tecrübeyle o eski günlerinden çok yukarıda. Şu an 390'e full donanımla alabilirsiniz.

Bir diğer alternatif toyota yaris. Eğer bu arayışa 2 ay önce girseydiniz hiç tartışmadan yaris hybrid alın derdim. Bu fiyata sıfır yaris hybrid alabilirdiniz. Hem dayanıklı, hem donanımlı hem de hybrid bir araç bu fiyata bulmak çok kolay değil. Ki yılın aracı seçildi bu sınıfta. Hybrid motor seçeneği inanılmaz bir yakıt tasarrufu sağlıyor ama su an 500bin civarında. Eğer siz normal motorla almak isterseniz 450 bine donanımlı bir yaris alabilirsiniz. Hatta bayiden 2021 modellerden kaldıysa 460'a 2021 full halini almak mümkün.

Bir diğer seçenek toyota corolla. Evet sizin beklentinizin dışında sınıf olarak ama 380binden başlıyor bayi satış fiyatı. 450'ye sizi tatmin edecek seçeneklerle bir corolla da fena olmayabilir.

Son olarak clio. Renault, türkiye'yi ve ekonomiyi iyi tanıdığı için donanım seçeneklerini oldukça geniş tutuyor. O yüzden Clio'yu boş haliyle 290bin'e alabilirsiniz. Ama değer mi? Aracı diğer araçlarda olan seçeneklerle almak istediğinizde her şey için ek ödeme gerekiyor. Sis farı için bile:) Açıkcası 290bin'e donanımsız bir clio almaktansa makul bir otomobilin 2. elini tercih ederim.

Bir diğer fransız seçeneği citroenler. Fiyat olarak hyundai seviyesinde c3'ler. ama buraya citroen alayım mı dediğiniz anda aman diyen çok olur:)

Bence siz önceliklerinize ve ihtiyaçlarınıza bakın. Ona uygun bir araç seçin. Biraz bayi gezin. Ama bayi gezerken hemen karar vermeyin. Bayide satışçılar çok ikna edici olur. Bir anda anahtarla çıkarsınız.

Bu sınıfta aracın gücünden çok dayanıklılık ve sunduğu konfor önemli. Aşağı yukarı araçların motor güçleri yakın. O yüzden daha dayanıklı, daha az sorun çıkaran ve aynı fiyata daha fazla donanım sunan aracı seçin.
0
anten
(09.03.22)
hatchback olsun istemezseniz, o paraya corolla alınır, mis gibi de binilir...
0
babilfish
(09.03.22)
(8)

schengen vizesi - ilk giriş ülkesi farklı oldu

silent
Merhabalar,ispanya'dan 6 aylık vize almıştım ama uçuşm iptal olduğu için ilk girişim fransa oldu sonrasında da 2 kez daha Fransa'ya gittim1- yeni vize başvurumda bu durum sıkıntı olur mu ? vize bitmeden bir giriş çıkış gerekir mi İspanya'ya ?2- yeni vizeyi nereden almak mantıklı ki 6 aydan daha az g
Merhabalar,
ispanya'dan 6 aylık vize almıştım ama uçuşm iptal olduğu için ilk girişim fransa oldu sonrasında da 2 kez daha Fransa'ya gittim

1- yeni vize başvurumda bu durum sıkıntı olur mu ? vize bitmeden bir giriş çıkış gerekir mi İspanya'ya ?

2- yeni vizeyi nereden almak mantıklı ki 6 aydan daha az gelmesin ? ispanya mı fransa mı ? (daha önce Fransa'dan almışlığım yok, yeni seyahatlerim de oraya olacak)
0
silent
(08.03.22)
Sıkıntı olmaz, Ispanya'ya girmeniz de gerekmez. Fransa'dan alın, en az 6 ay verirler. Şanslıysanız daha çok.
0
kaptankedi
(08.03.22)
İspanya ne yapar bilemiyorum ama İtalya sıkıntı yapıyor, ya İspanya için de kullan ya da bir süre tekrar oradan vize alma.
0
tiny penny
(08.03.22)
@tiny penny peki Fransa sorun yapar mı oradan alsam ?
0
🌸silent
(08.03.22)
Abi bu Fransa nasıl veriyor kime veriyor bu en az 6 hatta daha fazlayi.
Ailem 3. Sefer geliyor ziyarete;
Ilki +1 gun fazla
Ikincisi toplam 3 ay, baslangic tarihi vizenin verildigi gün.
Üçüncüsü 6 ay baslangic tarihi vizenin verildigi gün.
Kismetse 4.sunde bir sene verirler artik diyoruz.

Bir bize vermiyorlar heralde her sene geliyor bunlar diye...
0
logisticsmanager
(08.03.22)
@logisticsmanager yanlış anlaşılma olmasın ben hiç Fransa'dan almadım...
0
🌸silent
(08.03.22)
@logisticsmanager —vize alınan ülkede aile bireyi bulunması biraz negatif bir durum. aha gelip de buraya yerleşir mi acaba, kaçak çalışır mı gibi (saçma) düşüncelere kapılıyorlar. bu bakımdan yalnızca turistik/iş seyahati yapanlar daha avantajlı oluyor.
0
kaptankedi
(08.03.22)
Vize konusunda bir ülkeye sadık kalmak bence artı sağlıyor. Mesela sürekli İtalya'dan vize almak bir artı oluyor. İlk vizelerde pek cömert olmuyorlar belki ama sonrasında kademe kademe arttırabiliyorlar.

Ben İsviçre'den ilk vizemi aldığımda 3 hafta, tek girişlik vermişlerdi. Sonrasında 6 ay, 1 sene, 2 sene ve 3 sene olarak verildi vizelerim. 5 sene gibi bir süreyi kapsıyor tabii bu süreç. Ki 2019'da vizeye başvurduğumda işsizdim, aöf öğrenci belgesi + babamın sponsor olmasıyla 2 sene vermişlerdi.

Ayrıca o ülkede akrabanızın olması bir dezavantaj değil. İsviçre konsolosluğu bu durumu artı olarak gördüklerini söylemişti bana zamanında. Tabii şimdi durumlar değiştiyse bilemiyorum. Bu durum diğer ülkelerde farklı değerlendiriliyor olabilir. Oradaki memurun insiyatifi bile etkiliyor.
0
deveyidiken
(08.03.22)
Fransa'nın sıkıntı yapacağını hiç sanmıyorum.
Ben sadece İtalya'da sıkıntı yaşadım ama şöyle ki, 2 kez vize alıp gidemedim ve başka ülkelere gittim sonra üçüncü başvurumda sadece gideceğim fuar için yetecek kadarını verdiler, yanlış hatırlamıyorsam 7 günlük falan verdiler ki bana hep en az 1 yıllık ve genelde 2 yıllık schengen verirler. Yani vermemezlik etmemişler ama bir tepki ortaya koyduğunu belli etmiş vize ofisi. Fransa genelde en rahat olanıdır, benim tecrübem bu şekilde.
0
tiny penny
(08.03.22)
(1)

Türkiye içinde satılmak üzere üretilen malzemede CE zorunlu mu?

dizicolleague
Avrupa'ya satılacaksa kesinlikle olmalı. Fakat Türkiye'de üretiliyor ve sadece iç pazarda satılıyorsa zorunlu mu değil mi muallak.
Avrupa'ya satılacaksa kesinlikle olmalı. Fakat Türkiye'de üretiliyor ve sadece iç pazarda satılıyorsa zorunlu mu değil mi muallak.
0
dizicolleague
(07.03.22)
Bu bilgilere göre evet.
cemarking.net
0
logisticsmanager
(07.03.22)
(12)

Ekmeğe ekmek kadar ucuz alternatif - insanlığı doyurmak

comp
biliyorsunuz işlenmiş öğütülmüş tahıl buğday bunlar çok kolay şeker hastalığına kapı aralıyor ekmek makarna işlenmişin ta kendisi. glisemik indeksi de yüksek, hantallaştırıyor. iş gücünü de verimsizleştiriyor(yani sanayi de bunu dert edinsin).epey zamandır da insanlık ekmekle doyuruyor karnını. ama
biliyorsunuz işlenmiş öğütülmüş tahıl buğday bunlar çok kolay şeker hastalığına kapı aralıyor
ekmek makarna işlenmişin ta kendisi.

glisemik indeksi de yüksek, hantallaştırıyor.
iş gücünü de verimsizleştiriyor(yani sanayi de bunu dert edinsin).

epey zamandır da insanlık ekmekle doyuruyor karnını. ama sağlıksız hatta ölümcül(şeker hastalığı).

her sabah tereyağına yumurta da kırdıramayız tüm insanlara. sıvıyağa bile kırdıramayız. o kadar zenginlik ve kaynak yok dünyada.

alternatif?
böyle öle öle karnımızı mı doyuracağız?

sağlıklı ve şeker hastalıksız yaşayıp ölmek derdindeyim.
alternatif duyan bilen yazsın lütfen ya da alternatif yok bu karbonhidrat diyetine mecbursunuz denilsin.
0
comp
(07.03.22)
Sağlıksız ya da ölümcül derken, insanlık tarihi boyunca ekmek var ve biz ölümsüz değiliz.
0
olaylar olaylar
(07.03.22)
Tüm insanlar için mi diyorsun, kendin için mi?

Kendin için diyorsan öncelikle şeker ve paketli gıda diyetiyle başla, senin tabirinle daha ölümcüldür.

Ayrıca alternatif arama, direkt olarak ekmeği kes. Kısa sürede miden küçülüyor, yemek yanında ekmek aramamaya başlıyorsun.

Ben sabah kahvaltısı yanında 1 dilimi saymazsak yıllardır ekmek yemiyorum. Yokluğunu da hiç hissetmedim.
0
Mirket
(07.03.22)
yok böyle bir alternatif. kimse ekmeği sevdiğinden yemiyor ki. az çorba çok ekmek kavramı ekmek sevildiğinden ortaya çıkmamış. karın bir şekilde doyacak. refah içinde olmayan insanlar (halkımızın neredeyse tamamı) da ekmeğe yükleniyor işte.
0
bohr atom modeli
(07.03.22)
Biraz hatali. Cunku kitlik kurtaricisi sadece bugday degil ve hicbir zaman da olmamis. Misir ve patates de cok onemli.

Alternatif, nüfustaki ayricalikli kisma et saglamak icin hayvanlari hapis edip oldurmek yerine; o hayvanlara harcanan enerji kaynaklari ve tabii ki gida kaynaklarinin insanlara harcanmasi. Amazon soya tarlalari yüzünden tirtiklana tirtiklana hal oldu sigiri, okuzu, danayi beslemek icin. Hayvanciligin bu duzeyde ve bu sekilde surdurebilirligi yok asla.

Karbonhidrat düsmaniniz degildir. Beyin seker istiyor.

Isvec´in datasi var mesela, savas yillarinda bircok insan daha az kalp-damar hastaligina yakalanmis, ki kalp-damar hastaliklarinin gelismis ulkelerdeki olum nedenlerinin basinda oldugunu unutmamak lazim. Savas halindeymis gibi beslenelim demek degil tabii ki bu. Ama basit diyetlerden korkmanin gereksizligini düsündürüyor.

Islenmemis sebze, meyve ve karbonhidratin bir zarari yok; kimseyi oldurmez.

Bu beni üzdü, bohr atom model. Almanya´da severek ölerek yiyoruz ekmegi. Kültürel degeri var ekmegin bircok ülkede, Türkiye de bu ülkelere süphesiz ki dahil.
0
buf-e kür
(07.03.22)
ben de almanya'da yaşıyorum. ekmek yeniyor da kimse bi çorbayla yarım ekmek tüketmiyor. sobanın üzerinde kızarmış ekmeğe tereyağı sürmek, yanında da güzel bir beyaz peynir yemekle ekmek arası patates kızartması yapmak aynı şey değil maalesef.

onun dışında dediklerinize katılıyorum. ben türkiye için yazdım ama patates de çok önemli bazı ülkeler için. hatta irlanda'nın patates kıtlığı olayı var tarihte yer etmiş.
0
bohr atom modeli
(07.03.22)
ekmeğin bahsettiğin kadar zararlı oldugunu düşünmüyorum.
tabi ki bir et veya yumurta değil
ama insanlıgı doyuracak ucuz alternatif ekmeğin ta kendisidir.
0
dafuq
(07.03.22)
"hepimizin öleceğini" ben de işittim
herkes adına da soruyorum
kurutulmuş mısırın unu da aynı diyabet kapısına çıkıyor
sabahları hızlıca şekere ihtiyacımız var farkındayım
kanda şeker dalgalanınca çok acı veriyor, beni damdan düşen anlar
0
🌸comp
(07.03.22)
Un, yani karbonhidratlı ürünlerin diyabete yol açması diye bir şey yok söylediğin hiçbir şeyin bilimsel karşılığı yok. Karbonhidrat diyabet yapmaz, gereğinden fazla alınan kalori ve hareketsiz yaşam tip2 diyabet yapar, tip1 zaten genetik. Konuyu bu şekilde değerlendirirsen sen de anlayacaksın. Ha illa sağlıklı yaşayayım diyorsan katbonhidrattan değil işlem görerek etkisi artırılmış mısır şurubu-glikozu içeren ürünleri tüketme yeter.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.03.22)
alakası var araştırmanı öneririm
0
🌸comp
(07.03.22)
Gluten seems a potentially important determinant in type 1 diabetes (T1D) and type 2 diabetes (T2D). Intake of gluten, a major component of wheat, rye, and barley, affects the microbiota and increases the intestinal permeability.
link
www.ncbi.nlm.nih.gov

herkese de glutensiz ekmek ısmarlayamayacağımıza göre
0
🌸comp
(07.03.22)
Maalesef gelecekte insanlığın temel besini böcekler ve mantarlar olacak.
0
apocalipy
(07.03.22)
@comp kendin makale koyup conclusion okumamissin;

"In T2D, the evidence for an alleviating effect of a GF diet is more uncertain especially regarding the few human studies that have been conducted, although animal studies report improvements of both obesity and T2D. A GF diet is typically low in fibres and other antidiabetogenic nutrients, and studies investigating the long-term effects on obesity and T2D of gluten specifically are therefore needed."

Herifler uncertain ve daha çok çalışmaya gerek var demiş, kısacası senin kendi söylediğine destek tek bir olay yok.
Hatta buyur ben de kaynak atayim;
www.sciencedaily.com:~:text=Diets%20higher%20in%20gluten%20were,for%20developing%20type%202%20diabetes.

Kısacası şu an bilimsel olarak dediğini kanıtlayan bir olay yok. Correlation does not imply causation.

Ekmek yenebilir. Bilimsel olarak kanıtlanmış diyabet yarattığı söylenen bir zararı yok.
0
logisticsmanager
(08.03.22)
(5)

sakalda kepeklenme

hooiken
açıkcası hiç olan bir şey değildi, inanılmaz sinirimi bozdu. rutinimde değiştirdiğim bir şey yok, öyle uzun bir sakalım da yok. sebebi ne olabilir acaba? ne kullanmak lazımdır ya da?not: saçımda hiçbir şey yok, tertemiz
açıkcası hiç olan bir şey değildi, inanılmaz sinirimi bozdu.

rutinimde değiştirdiğim bir şey yok, öyle uzun bir sakalım da yok.

sebebi ne olabilir acaba? ne kullanmak lazımdır ya da?

not: saçımda hiçbir şey yok, tertemiz
0
hooiken
(07.03.22)
Seboreik dermatit olabilir. 2 alttaki duyuruya göz at.
0
himmet dayi
(07.03.22)
durduk yere olur mu peki? :/
0
🌸hooiken
(07.03.22)
Durduk yere oluyor. Özel bi nedeni ve tedavisi yok. Mevsim geçişlerinde (Mart/Nisan ya da Eylül Ekim gibi) yoğunluğu artar. Kepeklenmenin yanında ciltte kızarıklık ve kaşınma da yapar. Ama çok dert edecek bir şey değil. Merhem kullanınca hiçbir şey yok gibi oluyor.
0
himmet dayi
(07.03.22)
ilk olarak ben doktor değilim. şu merhemi al geçer diyemem. ayrıca seboreik dermatit 'olabilir' diyorum. kesin seboreik dermatitsin demiyorum. o yüzden doktora görünmeden kafana göre gidip merhem alıp sürme suratına.

bahsettiğim duyuru şu: (git: 1516058)
0
himmet dayi
(07.03.22)
Seboreik dermatit olabilir +1

Doktora gitmek iyidir. Ha çoğu dermatolog "he seboreik kullan bunu" diyip yolluyor hiçbir işe yaramıyor. Kendi araştırması gerekiyor sonra kisinin.
0
logisticsmanager
(07.03.22)
(5)

hazır kahvelerin zararlı olma durumu doğru mu?

birmilyonunvarmi
şu an önümde cafe crown fındıklı var ve yarısı şeker. bu oran tehlikeli gibi gözüküyor ama ürün zaten 18 gram. 9 gramı şeker olsa en fazla ne olabilir ki? zararsız bence
şu an önümde cafe crown fındıklı var ve yarısı şeker. bu oran tehlikeli gibi gözüküyor ama ürün zaten 18 gram. 9 gramı şeker olsa en fazla ne olabilir ki? zararsız bence
0
birmilyonunvarmi
(07.03.22)
Zarar kısmı dandik kahve ve şeker.
Herhangi bir şekerli üründen daha fazla zararı yok.
Zararsiz demeyelim de yararsiz kalori ve sinirlanmasi gereken şeker (eklenmiş şeker oluyor galiba Türkçe) var içinde.
0
logisticsmanager
(07.03.22)
veritaslibertas
(07.03.22)
Hiçbir şeyi ayda bir iki kere yediniz/ içtiniz diye ölmüyoruz zaten. Uzun süreli, yoğun kullanımlar zararlı. Şeker için de hazır kahveler için de aynı şey geçerli. Örnek veriyorum normalde hep filtre kahve tüketiyorsanız ayda bir 3ü bir arada içtiniz diye olmezsiniz ama günde 4-5 bardak bunlardan içiyorsanız diyabet, aşırı kilo ve kanser ile iliskilendirebilirsiniz. Bir de hazır kahvelerin üretim şeklinden kaynaklı akrilamidin zararlı olduğu söyleniyor ama bunlar %100 kanıtlanmış şeyler değil elbette.
0
fraise
(07.03.22)
bir kere findik degildir o. olsa olsa findik aroma vericisidir. ki bence pakette de findik aroma vericisi yazmali (ne yaziyor bilemiyorum). finkli yaziyorsa, aroma verici yerine findik kullanilmali ki zaten o basli basina bir is olur.

muhtemelen 3'ü 1 aradadir o, o sebeple kahve beyazlaticisi denen seyde vardir. o da genel de glikoz surubu ve bitkisel yagdan yapilir.

ve muhtemelen cesitli kimyasallar daha vardir icinde.

sekere gelmeden once cok daha derin mevzular var bu ürünlerde.
0
helenart
(07.03.22)
helenart+1

Şekerden daha zararlı içerikler var içinde.

Süt tozu değil kahve beyazlatıcısı vardır.
Fındık değil, fındık aroması vardır.
Zaten başlı başına saf kahve o şekilde çözünebilen bir şey değil. bu nedenle bir dizi işlemden geçiyor ve filtrelenmeden tüketiliyor.

Bunların hepsi kimyasal işlemler.

Şeker konusunda haklısın. Eğer çok fazla tüketmiyorsan, insülin direnci vs gibi problemlerin yoksa vs arada bir birazcık pancar şekerinden bi şey olmaz.
0
zimbirik
(07.03.22)
(6)

Kar eden şirkette mi cirosu yüksek şirkette çalışmak

regina phalange
Hangisinde çalışmak istersiniz ve neden
Hangisinde çalışmak istersiniz ve neden
0
regina phalange
(07.03.22)
Cash flow yüksek şirket.
0
logisticsmanager
(07.03.22)
İkisi de değil. Tahsilat sorunu olmayan şirkette.

Tahsilat sorunu olan şirketlerde ciddi bir negatiflik oluyor, bu durum herkese işliyor. Faktoring şirketi mesela, cash flow yüksek şirkettir, karlıdır, cirosu da yüksektir ama o paraları nasıl alır? Tahsilat yapan hanım hanımcık kadınlar bile borçluya telefonda, ofisin ortasında ana avrat dümdüz küfreder, tehdit eder. Ya da sağlık sektöründe çalışan şirketler. parayı 2 sene sonra alanlar, çekler, temlikler, teminat mektupları. off aman düşününce bile böğrüme yandan sancı girdi.

Direct debit kullanan bir şirkette çalışmak inanılmaz rahatlık.
0
gabe h coud
(07.03.22)
evet burada kriterler yüksek aslında

kar eden firma aslında geleceğini yiyor olabilir
cirosu yüksek firma aslında balon gibi şişiyor olabilir

tahsilat en önemli mevzulardan biri. firmanın garanti alacağına bakarsın tabi bu aynı zamanda firmanın yıllar içerisinde sabit kar veya büyüme ile ilerleyeceğini de gösterebilir.

tabi tahsilat da aslında yanıltıcı olabilir. bir mega firma sizinle 5 yıl sözleşme imzalar dersin ki ne güzel 5 yıl tahsilat derdim yok mis gibi iş ama 5 yıl sonra adam başkası ile sözleşme imzaladığında bir bakarsın ki sektörün 5 yıl gerisinde kalmışım, çeviklik gitmiş gerileme başlar.

kriter fazla yani
0
duyurukullanıcısı
(07.03.22)
bunlar tek başına kriterler değil ama kişi başına düşen karı daha yüksek şirkette çalışmak daha konforludur. cirosu yüksek ama karı düşük firmalarda genelde operasyonel yük fazla olur ve zaten düşük karı maksimize etmek için personelden de çok keserler. yüksek karlı firmada personel de rahat eder genellikle.
0
roket adam
(07.03.22)
büyüyen şirkette, her zaman büyüyen şirkette.

ama sen bunu sormuyorsun. o yüzden kâr eden şirkette.
0
desdinova
(07.03.22)
Büyüyen, ve büyümesini karlılık ile finanse edebilen şirkette :)
0
kaptankedi
(07.03.22)
(6)

şu siteden alışveriş yapılır mı?

Pertev nail
merhaba,beğendiğim saati fiyatı epey düşük fiyatla bi sitede buldum ancak orijinal midir, onu geçtim gerçek midir emin olamadım.rusya menşeili bir site sanırım sorun olur mu?teşekkürlerhttps://onlinesale.factory2022.ru/content?c=gc%2030000%20saat&id=1
merhaba,

beğendiğim saati fiyatı epey düşük fiyatla bi sitede buldum ancak orijinal midir, onu geçtim gerçek midir emin olamadım.

rusya menşeili bir site sanırım sorun olur mu?

teşekkürler

onlinesale.factory2022.ru
0
Pertev nail
(07.03.22)
Rus sitesi. Gönderirler mi, gönderirlerse sana gelir mi, orijinal olur mu hiçbir garantisi yok. Rusyanın şu durumunda parayı alıp göndermeme ihtimalleri de çok yüksek.
0
mg3929
(07.03.22)
Hayatımda bu kadar fake olan birkaç site görmüşümdür.

Ödeme bilgileri sayfası Kiğılı diyor, hakkımızda sayfası başka firma diyor, bize ulaşın sayfası alakaya maydanoz. Yapılan yorumların da sahte olduğu o kadar belli ki...
0
himmet dayi
(07.03.22)
dili değiştirince hakkımızda kısmındaki yazılar değişiyor :(
0
ananiyimioguz
(07.03.22)
Abi o kadar kötü duruyor ki normal sitenin fakei değil fake sitenin fakeini yapmışlar gibi. Hiçbir şekilde bir kuruş harcamam.

Sokağa atilacak para varsa dene ama Bence yüzde 99 bir bardak soğuk su olacak.
0
logisticsmanager
(07.03.22)
sayfayı açar açmaz 50 dolar dolandırıldım
0
elorelia
(07.03.22)
about us yazısı başka bir siteden kopyalanmış ve kopyalanan site de dolandırıcılıkla itham edilmiş.

gerçekten fake'in fake'iymiş adamlar :)
0
brkylmz
(07.03.22)
(9)

spor ve diyet yapacak motivasyonu nasıl buluyorsunuz?

ted
özellikle çalışan kişilere soruyorum bunu.pandemi ile birlikte çok ciddi bir kilo aldım. pandemi başlangıcında 90 kilo civarlarındayken 110-115 arasına kadar çıktım. son 10-15 kiloyu da son 5 ayda aldığımı söylemem lazım. son 5 aydır çalışıyorum. (evde yemek yapmıyorum genelde, dışarıdan yiyorum ve
özellikle çalışan kişilere soruyorum bunu.
pandemi ile birlikte çok ciddi bir kilo aldım. pandemi başlangıcında 90 kilo civarlarındayken 110-115 arasına kadar çıktım. son 10-15 kiloyu da son 5 ayda aldığımı söylemem lazım. son 5 aydır çalışıyorum. (evde yemek yapmıyorum genelde, dışarıdan yiyorum ve genelde de fastfood maalesef) boyum da 182-183 gibi.
sorum şu, diyet ve spor yapacak motivasyonu nasıl buluyorsunuz?
tabii en iyisi diyetisyen ile çalışmak, spor salonuna gitmek. bunun farkındayım. ancak şu anda tez yazıyorum ve son birkaç ay kaldı. spor salonuna gidecek pek vaktim yok. evime yürüme mesafesinde güzel bir spor salonu da bulamadım.
yani aklımda tez bitsin, diyetisyen ile çalışayım, spor salonuna gideyim var ancak bunu da birkaç ay yapma şansım yok.
ama direkt diyet yapacak motivasyonu da bulamıyorum, diyetin faydasını görmeye başlamak için birkaç hafta yapmam lazım, o noktadan itibaren devam etmek daha kolay olur diye düşünüyorum ancak o ilk birkaç hafta için motivasyonu bulamıyorum.
Siz kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
0
ted
(07.03.22)
Ben de senin gibiydim, sonra bi arkadaşım bana bu işin motivasyonla değil disiplinle ilerleyeceğini anlattı hayatım değişti. Motive olmayı beklersen gelmez, gelirse 2 gün sonra tekrar gider ama kendini bu konuda disipline edersen ömür boyu seninle kalır.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.03.22)
Benzer durumdayım. Her şeyi teze endekslemekten oluyor biraz da. O süreç de inadına uzadıkça uzuyor. Tez bitsin taşınayım, tez bitsin tatil yapayım, bitsin şu kitapları okuyayım diyip duruyordum. En sonunda sağlığımı etkilediğini görünce online diyetisyene başvurdum - hayatımda ilk defa- Bana bir program yazıldı ve harfiyen uydum. İlk haftada 1 kg kaybettim. Kilo verebildiğmi görünce diyete daha sıkı sarıldım. Şu an 3.5 kg kadar verdim. 3 haftada. Geri dönüp başladığım tarihe bakıyorum 3 hafta önceki benle şu anki halim arasında bile bariz fark var ve güzel hafifledim. Kısacası en iyi motivasyon başlamak. Benim diyetim 1 aylık planlandı ama ben devam edeceğim. Ben diyete cuma günü başlamıştım öyle pazartesi olsun da başlayayım diye beklemedim bile. Siz bunları burayq yazdıysanız diyeti de sporu da yaparsınız. Hemen başlayın.
0
buzbebek
(07.03.22)
Başlarda spora gidene kadar mırın kırın edip salon çıkışı "oh be iyi ki gelmişim" hissiyatlarını biriktirerek devam ediyordum. Çünkü siz sporun sizi yoracağını düşünseniz de aksine yoğun tempoda tükenmeden çalışabileceğiniz enerjiyi kazandırıyor.

Artık sporu bıraksam bitkin düşüp depresyona gireceğimin farkındayım. Onun için eskisi kadar zor gelmiyor gitmek. Gittikten sonra gelen enerji ve rahatlık hissiyse zaten paha biçilemez.

Bu mırın kırın etmeden spora gitme alışkanlığını edinmem düzenli devam ederek 3 ayımı almıştı. Böyle şeyler tamamen rutn ve alışkanlıkla alakalı. Rutini oturttuktan sonra çok yoğunum gibi bahanelerin anlamsız olduğunu fark ediyorsunuz. Ben eve akşam 7'de geliyorum örneğin. Sabah 6:30'da çıkıyorum. Buna göre pratik yemekler belirledim, yemeklerimi de kendim yapıyorum. Artık bunları düşünmeden yaptığım için de her şey gayet sürdürülebilir.
0
akhenaten
(07.03.22)
Motivasyon gerektigini dusunmek en buyuk yanilgi bence.
Yani ise gitmek icin motivasyon bulmuyorsunuz mesela, ooof lanet olsun ya deseniz de gidiyorsunuz cunku 1) tartismaya acik degil, 2) sorgulamayacaginiz kadar rutin.

Ben spora vs ilk basladigimda en faydasini gordugum sey karar verme kismini ortadan kaldirmakti. Yemekle ilgili mesela, ay ne pisirsem aksam falan derseniz yorgunlukla falan basa cikmak zor olur. Benim verdigim kararlari elimine etme taktigim suydu: ne zaman ne yiyecegime karar veremezsem omlet ve salata yiyordum. Yemekle ne icsem diye dusunmemek icin hep su veya soda iciyordum. Boylece otomatik olarak fast food, sekerli icecek gibi seyleri eliyorsunuz beslenmenizden.

Vaktiniz oldugu zamanda biraz fazlaca yapip stoklayabilirsiniz. Mesela soslamadan agzi kapali kapali kaplarda sakladiginiz salata bir kac gun rahatlikla durur. Icine tavuk, balik, yumurta, mercimek vs gibi seyler ekleyerek hem tadini degistirirsiniz hem de protein oranini arttirirsiniz.

Sabah yogurda kattiginiz protein tozu ve musliye seker orani yuksek olmayan bir meyve ekleyerek ekmek, pogaca yemekten daha guzel bir kahvalti etmis olabilirsiniz falan filan.

Neyse uzatmayayim, demem o ki spor saatinizi de takviminize ekleyin. Youtube'da bir suru video var, onlari yaparak baslayin. Hergun 7-10 bin adim atin. Hayatinizin %80ini duzgun beslenerek, mumkun oldugunca aktif olarak gecirmeye calisin. %20lik hata payi normal. Caniniz istemese de mutsuz mutsuz yapin yani nolacak, kol kasiniz bunun farkinda degil ki. Motivasyona gerek yok yani.
0
sopiro
(07.03.22)
motivasyon konusunda şöyle bir yanılgı oluyor genelde, bir şeyi yapmak için önce motivasyonun geleceğini sonra harekete gececeğimizi düşünüyoruz ancak işleyişte tam tersi oluyor. yani önce harekete geçiyoruz sonra yaptıkça motivasyonumuz oluşuyor. yani ünlü spor markasının sloganı gibi bazen sadece yap gitsin (just do it) demek gerekiyor.

@Kaleci Saçlı Forvet'in de bahsettiği gibi motivasyonu oluşturmak ile motivasyonu korumak farklı şeyler. Ne yaparsanız yapın bir şeyi ritüel haline getirdiğinizde o size bir süre mutluluk verir ve hayat enerjinizi yükseltir, çünkü hayatınızı kontrol edebildiğinize dair bir izlenim oluşturur. Bu noktadan sonra motivasyonun korunması için disiplin gerekiyor.

Yapılan uzun dönem araştırmalara göre en uzun süre motivasyonu koruyanlar, içsel motivasyona sahip ve bunu hayatlarındaki kısa geri dönüş alabilecekleri bir döngüye bağlayanlar. Yani demek istediğim spor yapmanın, iyi beslenmenin sağlıklı bir hayat yaşamını herkes bilir ama geri dönüşü çok zor görülebilirdir, ya da karı kız tavlamak için spora başlayan karı kız bulduğunda veya bu yolla bulamayacağını düşündüğünde vazgeçecektir. En uzun soluklu spora devam edenlerin hayatlarındaki stresi atmayı spor ile ilişkilendirenler olduğu görülüyor. Yani hem hayatlarındaki stresi belirli bir zamana sıkıştırmış hem de yaptıkları sporun sonucunda salgılanan endorfin ile yaptıklarının geridönüşünü hemen almış oluyorlar ve bu beynin ödül mekanızmasını çalıştırdığı için daha uzun soluklu bir döngü, bir alışkanlık yaratmaya fayda sağlıyor.

Alışkanlık oluşturma ile ilgili faydalı olacağını düşündüğüm popüler 2 kaynak önereyim.
(bkz: iyileştiren alışkanlıklar)
(bkz: alışkanlıkların gücü)

Umarım faydası olur.
0
elvan abeyiylegezse
(07.03.22)
disiplin anahtar, motivasyon ise o disiplini sürdürmek, arada aynada kendine bakmak ile oluyor.

illaki yapmak istiyorsan da hiç bir şey sana engel olamaz, ofiste bir arkadaş, öğlen yemek arasında gidiyordu salona mesela. günde kendine ayıracak bir iki saatin olması lazım.
0
selam
(07.03.22)
bulamıyorum. söve söve aynı işe gider gibi gidiyorum. spora bayıla bayıla giden insan sayısı azdır zaten tahminim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.03.22)
Bende yoktu motivasyon. Cok yemeye başlayınca fizyolojim degisti. Eskisine gore cok yiyorum son bir aydir, cok yiyince de enerjik ve dinc oluyorum. Enerjik olunca da spora gidip agirlik basasim geliyor, bu sekilde cok iyiyim. Umarim boyle gider. Yemeyi bir tik dsha arttirmayi düşünüyorum.

Tabii benim kilo fazlam olmadigi icin yemeyi arttirmaktan cekinmiyorum. Yemegi arttirdigim kadar antrenmani da arttiriyorum zaten. Cok yemek + çok antrenman muthis bir moral ve motivasyon veriyor bana.
Spora gitmezsem kotu hissediyorum.
0
stavro
(07.03.22)
Sporda bir hedefim var; daha ağır kaldirmak.
Misal pandemi sonrası squat 120 kglara düşürdüm çünkü 1.5 senedir bara degmemistim. Şu an geçen 1 maksimum 180.
Ama spora sadece yürümek, iki ağırlık kaldirmak için gitsem motive olmazdim. Neyse kısacası bir hedefim var spor yaparken.

Diyet konusunda da kalori takibi dışında bir şey yapmıyorum pek.

Ben cuma aksam, pazar ve sali aksam gidiyorum. O yüzden çok is saatinden etkilenmiyorum.
0
logisticsmanager
(07.03.22)
(9)

Rusya çuvalladı mı yoksa Putin bunu düşünmüş müdür(!)

Fusha
Sb teşekkürler.
Sb teşekkürler.
0
Fusha
(06.03.22)
tv de gösterilen bu kanıya varmamız ama işin gerçek boyutunu maalesef henüz göremiyoruz bence.
0
basond
(06.03.22)
batı tarafından rusya'ya karşı görülmemiş bir karşı propaganda uygulanıyor. piyasada çok büyük bilgi dezenformasyonu var bu savaşa karşı. o sebeple sorunun cevabını bulmak pek kolay değil.

yine de bu kadar köşeye sıkıştırılacağını bence putin bile düşünemezdi. bütün dünya ekonomik sisteminden afaroz edilmek çok ciddi bir yaptırım.
0
kent sakini
(06.03.22)
Rusya bir yerde patlayacaktı. O da şimdi oldu. Bence çok fena çuvalladı.
0
dissendium
(06.03.22)
Bunu düşünmüş olması imkansiz. Dusunmusse de demekki halkı, ekonomi umrunda değil.

Abi yoldaki 500 bin euroluk konteynerlerin yönünü değiştirdik Rusya'ya vermemek için, para ödeyemezler diye. Bizim gibi kaç şirket var kim bilir, biz enerji için elektronik parça veriyoruz, önemli şeyler şeker/boncuk değil. Kendi de üretemez kolay kolay.

Yani bu kadar ciddi olacağını düşünmesi imkansiz.
0
logisticsmanager
(07.03.22)
Net bir şekilde çuvalladı ve gitgide bataklığa saplanıyor.
0
halitkin
(07.03.22)
Ekonomik olarak:

Rusya hazırdı yaptırımların simülasyonunu 2014 de yaptı, rezervi biriktirdi, Swift'e alternatif geliştirdi vs.

Askeri olarak:

Çok fazla bilgi kirliliği var. Ama haritaya baktığımız vakit iyi kötü Rusya istediğine ulaşıyor. Ukrayna’nın Karadeniz bağlantısı kesildi sayılır. Zelensky de düşer yakında.
0
hepbiarayisicinde
(07.03.22)
Şu an hem batı medyasında hem rus medyasında aşırı bilgi kirliliği mevcut. Yani kimin aantajlı durumda olduğu, kimin istediğini aldığını kestirmek zor. Eminim bizim duymadığımız ne detaylar dönüyordur. Bu tarz mücadeleler de tek bir muharebeyle net sonuç vermez. Yani rusya kiev'i alır belki. Ama bu ambargolarla uzun vadede kazandığından fazlasını kaybedebilir.

Bir de askeri harekatların hedefi şurayı alayım ooooh şeklinde olmaz. Askeri harekatlar siyasi hedefler için yapılır. Askeri operasyon başarılı olsa bile, siyasi hedefe ulaşamayabilir.

Bence rusya bir tepki bekliyordu, ama bu kadarını beklemiyordu. 2014'ten sonra bir para stokladılar. Ama 1 haftada eldeki rezervin yarısını harcadılar. O yüzden askeri olarak başarılı olsa bile siyasi olarak istediğini elde edemeyecek gibi duruyor.

Rusya kiev'e adım atacak gibi. Ama kiev yönetimini düşürmek uğruna, ülkenin milli serveti gidiyor. Yıllarca sürecek bir ambargodan bahsediliyor ki batı rusya'ya diz çöktürme fırsatı yakalamışken kolay kolay bırakmaz. O yüzden kimin kazandığını bir haftada anlamamız mümkün değil.

Birçok kanalda analistler bu işin en az 1-2 sene sürecek etkileri olduğunu söylüyor. Çatışmaların da 1 seneye kadar uzayabileceğini konuşuyorlardı dün TV'de.

Mesela benim çalıştığım şirket İngiliz ortaklı. rusya'daki ayağını bir gecede kapattı. Yani batı dünyası bu kadar net bir tavırda. 2 ay sonra dönecek adam temelli durduruyoruz çalışmalarımızı demez. Rusya askerleri kievden evlerine döndüklerinde ülkelerinin ekonomik olarak bitmiş olacağını görebilir.

Şu anda mastercard visa bile çalışmıyor. Yani ATM'den nakit bile çekemeyebilirsin. Amerikan sermayesi rus şirketlerini bu kadar değer kaybetmişken ele geçirecektir yok fiyatına satın alacaktır. Yani rusya'yı çok sıkıntı bekliyor gibi.
0
anten
(07.03.22)
askeri harekat tarafında işlerin o kadar Ukrayna tarafında olduğunu düşünmüyorum. rusya götüm götüm ilerliyor. biraz uzadı iş ama sonuç olarak rusya dayanabilir ise alacak.

diğer taraftan rusya kırım gibi çok bir tepki gelmeyeceğini, yaptırımların kısıtlı olacağını düşündü ve bu işe girişti ama gelinen noktada düşünülenin - beklenenin çok çok ötesinde bir tepki ve yaptırım var. (bunu ben değil rusya'da ki fabrikadamızda ki rus arkadaşlarım söylüyor) şuan misal iş yapamaz duruma gelmiş durumda bizim fabrika. çalışan yabancı personel memleketlerine geri dönüyor. öte yandan yerel personel acayip de rus hükümetinden - putin'den korkuyorlar, bu konuları konuşmak bile istemiyorlar.
0
delidir yakalayin
(07.03.22)
Valla su an bati tarafindan muazz bir dezenformasyon yapiliyor, o yuzden direkt medyadan goruneni dikkate almak gereksiz.

Putin'in sanıldığı kadar kotu durumda oldugunu sanmıyorum.
Bunu düşünmüş olmaso imkansiz falan değil. Bu adamlar okuz falan değil, senin benim düşündüğümuzu onlar da dusunebiliyor.

Bir savasa girdiginde kazansan da kaybetsen de agir bedelleri olur. Devletleri yoneten insanlar da bunun bilincinde. Ote yandan bu savasa girmese ne olacakti ona bakmak lazım Rusya açısından. Savas kolay bir karar değildir, hiçbir lider keyfinden savasa girmez, masada çözebilecegi is icin "dur savaşalım aksiyon olsun havamiz olsun" mantigiyla gitmez. Bu karar verildiyse - cikarlar doğrultusunda - baska secenek kalmamistir. Yani Putin'in aptallik yaptı demek oturdugumuz yerde bu sinirli bilgimizle bu kadar kolay olmamalı.

Putin'in cuvalladigini soyluyor herkes ama eger bu savasa girmeseydi ve NATO tarafından cevrelenmeyo bekleseydo sonuçlari ne olacaktı sorusunu hic sormuyoruz.

Bakin İran yaptırıma bogulmus bir ülke, bugun hala izole bir sekilde de olsa varligini surduren bagimsiz bir devlet ve bir nükleer guc.

Ne biz ne de ekrana cikan stratejistler ve askeri uzmanlar Putin cuvalladi mi cuvallamadi mi su an kesin olarak soyleyemeyiz, uzun vadede gorulecek sonuclsri.

3 gunde Kiev duser bu is biter dedik 12guj oldu hala belirsizlik suruyor Putin cikmaza girdi vs deniyor.
3gunde kiev duser bu is biter diye bir plani oldugunu falan soyledi mi Putin savastan once? 3 gun muhabbeti yapan da bati medyasi zaten ve bunun üzerinden Putin batirdi argümanları donuyor anlatabildim mi?

11bin Rus asker olduruldu diyen Ukrayna hukumetinin hiçbir kaniti yok. Ortada doğru durust bir catisma goruntusu bile yok yahu, nerede oldu bu kadar asker? 11bin az buz bor rakam değil. Bugünün teknolojisinde internette yuzlerce ama yüzlerce sıcak catisma ve cephe goruntusu dolasmasi lazımdı internette ama çok da fazla bir sey yok.

Ukrayna müthiş direnis gosterdi, Rusya ukraybadan beklemedigi direnci gorsu, bilmem kac ucak helikopter düşürüldü Ruslar muhtis kayıplar veriyor deniyor.
Bu kadar saglam direniyorsa Ukrayna ordusu, 64km lik konvoy kiev kapisinda babasinin evindeymis gibi takılıyor, bunlara neden bir sey yapilamiyor? Açık hedef bu konvoy, şehre girmesini bekliyorlar.
Yine ruslar sehir merkezlerine tamamen girmis değiller, kenar mahallelereyiginak yaptılar. Sehir merkezine girilmemişken bu soylenen rakamlarda kayip nerede verildi bu sorunun cevabu yok.


Tum bilgi kirliligi ve "yalan" haberler bir tarafa, baktigin zaman Rusya ukraynanin ciddi bir kismini kontrol altina aldi ve Karadeniz'e kapaisini da kapatmak uzere. Rusya cuvalladi Putin batirdi iddaasini bir kez daha dusunurdum ben. Bakın Putin basardi, Putin sorusunuz ilerliyor diye bir iddaam yok ama bunun aksini de iddaa edemeyiz bu bir gercek.

Bugun Rusya kiev sehir merkezine gitmiyorda bu kesinlille Ukrayna'nın cok kuvvetli direnci oldugundan değil. Oturup soyle bir dusunursen Ukrayna'nın başkentine dalmanin cok da akillics bir hareket olmayacağı asiksr zaten. Halep değil orasi. Ayrica Rusya tarafından bakarsan orasi Rusya toprağı bunu da hatırlayalım.

Yaptırımlar, kara propoganda ve diger her dey bir tarafa, su an ukryaba topraklsrinda Rusya'nın binlerce asker ve zirhlidan olusan ezici bir gucu var, orada bekliyor. Ayrica hava ustunlugu var ve karadenizden de kaoatmak üzere. Haritada baktığında da adim adim ilerliyor.


Bu yaptirimlar oyuncak değil, bunlar Rusya'yi mutlaka sikintiya sokacaktir. Ama Rusya'yı alasagi mi edecek yoksa Rusya bunu göze aldi ve bir sekilde sancili da olsa altindan kalkacak mi zsman gosterecek. Putin cuvalladi, Putin yanlis hesap yapti, Putin ters kose oldu demek için erken oldugunu düşünüyorum.
0
stavro
(07.03.22)
(1)

Sinirli - Isırgan köpek

euteamo
SlmlarYaklaşık 1.5 yaşında Cocker köpeğim var.Bi süredir yeğenim de bizimle kalıyor ve anladığım kadarıyla onu benden daha çok seviyor ve onunla yatmak istiyor. ancak yeğenimin annesi köpekle yatmasını istemiyor. Haliyle de köpeği yanıma alıyorum. ama çok sinirleniyor ve bir kaç ısırma vakası yaşadı
Slmlar

Yaklaşık 1.5 yaşında Cocker köpeğim var.

Bi süredir yeğenim de bizimle kalıyor ve anladığım kadarıyla onu benden daha çok seviyor ve onunla yatmak istiyor. ancak yeğenimin annesi köpekle yatmasını istemiyor. Haliyle de köpeği yanıma alıyorum. ama çok sinirleniyor ve bir kaç ısırma vakası yaşadık.

Eğer yeğen yanımdaysa bana patilerini bile sildirtmiyor. Geçen haftalarda da yine bi duyuru açmıştım hatta bayaa diş geçirmişti bana.

Bu akşam yine dişledi, o kadar kötü değil kanama falan yok ama sıyrık.
Yaptığının hata olduğunu biliyor ve o da üzgün şu anda ama hafiften tırsmaya başladım artık.

Ne yapabilirim? Eğitim mi? Var mı bildiğiniz bi yer?
Ya da nerde istiyosa orda mı uyusun?
Evet kendi köpeğim bile beni sevmiyor, çok acıklı :-(
0
euteamo
(06.03.22)
Merhabalar
O duyuruya da yazmıştım; eğitim lazım. Profesyonel biri bakmalı.

Reaktif köpek sahibiyim, profesyonel değilim ama normal bir köpek sahibinden (hiçbir sorunu olmayan düz köpek sahibinden) daha fazla bilgi sahibiyim.
Ilk tahminim; resource guarding. Yegeninizi resource olarak görüp sizin yaklasmaniza korumacı.
Bunu resource guarding arastirarak bakabilirsiniz. Çözümü çok kolay değil.

Ikincisi; köpeğiniz istemediği şeylerin yapılmasi/zorlanmasına karşı yapıyor. Burada köpeğinize yataktan kalkmayi öğretmeniz lazım. Yani köpeği zorlayarak değil onu buna alıştırarak.
Benim köpeğim de yatarken ilk başta bir iki kere diş gösterdi kalkmasini isterken. Zorlamadik ya da duzeltmedik çünkü dis göstermek iyidir, isirmaktan iyidir.
Bunu kendisine "off" kelimesini öğreterek çözdük. Koltukta yatıyor, zorla değil "off" diyerek kaldırıyorum. Kalkarsa ödül, positive reinforcement. Zamanla ödül vermeye gerek yok zaten.

Köpeğinize ilk başta belli sinirlar koymadiysaniz sonradan zor. Benim köpeğim ilk başta yatak odalari ve mutfağa giremezdi. Ilk calisma/ikinci yatak odasına girmesine izin verdik (gelir kapida durur bakardi).
Sonra yatak odasina da izin verdik.
Mutfaga hala giremez.
Yataklara çıkması yasak.

Şimdi ilk başta yapınca sonrası kolay ama ilk başta rahat olan hayvana limit koymak zor, orada yatma vs diye.

Bu arada köpeğinizle iliskinizi kuvvetlendirebilirsiniz. Açıkçası ne kadar iyi bir iliskiniz var bilmiyorum, benim köpekte hanimi benden az sever.

Burada egitmen tavsiye edilir, ben türkiyede yasamadigim icin bilmiyorum. Pozitif yöntemleri tüketmeden negatife geçmeyen bir eğitmen seçmeniz mantıklı.
Buna ek olarak reddit tavsiyelerim;
Reactivedogs (reaktif değil sizinkisi ama benzer olaylar var)
Dogtraining
Dogs
0
logisticsmanager
(06.03.22)
(2)

Hayvan sigortası (yurtdışı)

logisticsmanager
SelamlarŞimdi köpeğime sigorta yaptirayim diyorum, veteriner de tavsiye etti çünkü köpeğim reaktif ve ihtiyac olduğu durumda (aşı ya da ufak kontrol harici) sedatif verilmesi lazım yoksa ısırmaya kalkar (agizlik olsa da rahat durmaz yani)Bir sürü sigorta var ama bazıları taninmis olmanin verdiği rah
Selamlar
Şimdi köpeğime sigorta yaptirayim diyorum, veteriner de tavsiye etti çünkü köpeğim reaktif ve ihtiyac olduğu durumda (aşı ya da ufak kontrol harici) sedatif verilmesi lazım yoksa ısırmaya kalkar (agizlik olsa da rahat durmaz yani)

Bir sürü sigorta var ama bazıları taninmis olmanin verdiği rahatlik ya da ünlü sigorta firmalari olarak çok dandik servis veriyorlar ya da fiyatlar uçmuş (aşağıda bahsedeceğim servisler için 50-60 Euro istiyorlar)

Iki grup ayirdim;
Ilk grup 3 adet internet sigorta şirketi, yeni çıkan sirketler bunlar. Enpara gibi düşünün iste, bunun sigorta şirketi versiyonu. Bunlarda karsilama oranından yillik toplam karsilamaya, gerekirse aşıları karşılamaya falan her şeyi modifiye edilebiliyor.

Ikinci grup tek var; benim banka. Iki tane formül var ya sırf kaza ya da olabilecek her şey dahil.

Iki grupta da aynı olanlar
Hastalik/kaza/kanser vs her durumda her maliyetin yüzde 80'i karşılanıyor.
Ilaclar da karsilaniyor.
Alt limit yok, yani 50 euro da gelse 1000 euro da devreye giriyorlar.


İnternet üzerinden hizmet veren yeni tip sigortalar, her koşulu ikinci grup ile aynı, sadece 2000 euroya kadar karsiliyorlar. Bunlarin genel ortalaması 26-27€ civari.

Ikinci grup; her şey dahil formülde yıllık 2500euro ama bir ek özellik de size sadece hayvan harcamalari için özel bir kart veriyorlar. Diyelim 1000 euroluk maliyet oldu. Siz bu kart ile ödüyorsunuz, onlar sonra karsilama orani vs hesaplayıp odenmeyecek kismi size faturalandıriyorlar. Kısacası acil durumda kenarda para var mi düşünmeye gerek kalmiyor.
Bunun maliyeti 31 euro, kısacası yillik 500 euro fazla limit + kart için ayda 4-5 Euro, senede 60-70 Euro ek maliyet var.

Bir diğer mantik da hiç hastalık vs almayıp sadece kaza almak ya da ödeme planini düşük tutup (yüzde 80 değil yüzde 60 falan ya da 2000 euro değil 1000 euro) iste max 20 euro ödemek.

Bu kart işi ile beraber her şeyi kapsayan bankanin sigortasi bana mantıklı geliyor, bir de kendi bankam olması güveni var.

Siz ne dersiniz?

Kapsamayan durumlar; aşı ile onlenebilen hastaliklar, sigorta öncesi bilinen hastalıklar, kötü davranma sebebiyle ortaya çıkan durumlar.
0
logisticsmanager
(06.03.22)
Oncelikle ust limit icin 2000bin euro dusuk :( onlari elemek lazim, en az 4-5 olmali bana kalirsa. Veteriner odemeleri ortalama ne kadarmis orda? Bir de eger kopeginizin turunun bir hastaliga yatkinligi varsa o hastaliklarin tedavileri ne kadar oluyormus filan degerlendirerek ust limit belirlenebilir.

Bir de sigortalar karisik olabiliyor, sartlarina iyi bakmak lazim. Kesin karsilastirma siteleri vardir, oralara bakabilirsiniz bakmadiysaniz.

Yeni sirketlerin (enpara gibi dediginiz) yorumlari internette iyiyse ve de regulasyona tabilerse (bulundugunuz ulkede kesin lisans almalari gereken bir yer vardir) korkmaya gerek yok. Bankalar vs odemede daha yavas olabiliyor yerine gore.

Biz kedimiz icin yilda 130 pound veriyoruz, 6bin pounda kadar karsiliyolar(hastalik basi) ve de hastaliklarin tedavisi sonraki donemlerde de devam ediyor.
0
fakyoras
(06.03.22)
@fakyoras yani burada öyle 5-6 bin Euro yok hiçbirinde. Belki o kadar pahalı değildir, baktim;
Kanser radyografi; Total 1000-1500 euro
Kırık ameliyat;200-500
Hastanede yatma; günlük 50
Zaten yüzde 80 olduğu için 2500 euro desek totalde 3125 euroluk fatura almam lazım yılda, o da baya fazla. Ben daha ne duydum ne okudum.
Biraz baktim, uk'de Fransa'dan pahalıymış.
Gene arastirdim, yüzde 90'i 1500-2000 arasi veriyormus.

Bu arada bahsettiğim para yıllık, yani her sene 2500 euroya kadar karsiliyorlar.

Karşılaştıricilara zaten baktım oyle buldum. Karışık değil ya, direkt açık açık yazmışlar, bazılarında hastaliga vs göre belli şeyler var tabi.
0
🌸logisticsmanager
(06.03.22)
(6)

vucut geliştirme fitlik

duyurukullanıcısı
amacımız kaslı değil fit bir bünyeye sahip olmakbir harekette kaldırabileceğim max kilo x diyelimhangisi daha faydalıx*3 set mi ?(x*0,5)*10 set mi ? yada (x*0,8)*5 set mi ?
amacımız kaslı değil fit bir bünyeye sahip olmak

bir harekette kaldırabileceğim max kilo x diyelim

hangisi daha faydalı

x*3 set mi ?

(x*0,5)*10 set mi ? yada

(x*0,8)*5 set mi ?
0
duyurukullanıcısı
(05.03.22)
Abi o kadar formüle gerek yok, yapılan meta-analizlerin ortaya koyduğu bir gerçek var: Tek tekrarda kaldırabileceğin maksimum ağırlığın %60-70'iyle yapacağın 10-12 tekrarlı 3-4 setli çalışmalar sana bahsettiğin fit vücut için gerekli kas gelişimini sağlar. Maksimum ağırlığın %90-95'iyle yapacağın 3-4 tekrarlı 4-5 setlik çalışmalar da güç artışı verir. Yani bu kadar çok kafa yormaya gerek yok bu iki parametre her şeyi çözer. Tabi bunlar en kolayı, zor olan işin beslenme kısmı. Gerekli kalori alımını doğru hesaplamazsan ne yaparsan yap olumlu sonuç alamazsın.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.03.22)
Fit bir görünüm için ilk yapman gereken yağ oranını düşürmek. %27-30 yağ oranın varsa ister 4x10 yap ister 3x12 yap öyle ne fit görünürsün ne de kaslanırsın. Salonlarda bolca olan göbekli kolları şişmiş abilere benzersin :)

Kas yapmakta öyle kolay bir şey değil, ağırlıktan-antrenmandan ziyade yemen lazım hem de çok yemen lazım :)
0
catamenia
(05.03.22)
Hiçbiri. (Yani fit olup olmamaya etkileri sıfır gibi)
Kalori takibi yapip kilo vermek yapmaniz gereken.
0
logisticsmanager
(05.03.22)
Abi ağırlık çalışmayıp sadece diyetle kilo verince fit olunuyor mu, misal şu adam sizce fit mi?

ibb.co
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.03.22)
Hocam boyle formullere takilmana hic gerek yok, herkesin fizyolijisi ayni degil zaten. Dolasiyla birinde tutan formul oburunde tutmuyor.

Bilinen su ki kas kütlesi arttirmak ve hacim kazanmak icin yuksek agirlik az tekrar, fitlesip sikilasmak icin yuksek terkar. Yuksek tekrar icin de agirligi azaltıyorsun. Az terkar 6 tekrar civsri, yuksek tekrar da 10-12 civari olarak soyleniyor.
Buna gore kendi dengeni bulacaksin kendi vucudunu tanıyarak.

Ama hepsini gectim, zaten kas kutlesi ile hacim kazanmak cok zor is, yani oyle ya da boyle duzenli calisirsan fitleseceksin. Fazla hacimlenmek istesen bi bile cok zor. Yani boyle fszla kasli olmak istemiyorum diye kafana takmana gerek yok, istesen de olamayacak. Onun icin cok sıkı calisma ike birlikte duzenli yüksek miktarda protein almak, uykuna dikkst etmek, bunlarla birlikte hayyyvan gibi yemek ve ayrıca suppllement kullanmak falan gerecekecek.
"Kasli" dediğin vucuda sahip olmak cok uzun ve meşakkatli bir surec.

Kisacaso bunlara hic takilmana gerek yok git antrenmanjni yap, kac tekrar yapıyorsan yap duzenli tutarli sekilde.
Spor salonları fit olacakken istemeden yanlışlıkla kasli hacimli olan bir adam gormemistir bu zamana dek.
0
stavro
(05.03.22)
@Kaleci Saçlı Forvet Bahsettiğim diyet ve yağ oranı düşürme şöyle birşey
i.ytimg.com
Sağ (80 Kg %22 yağ)
Sol (73kg %10 yağ)
0
catamenia
(05.03.22)
(13)

rus sivillere uygulanan yaptırımlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

coldegezenkutupayisi
bir haftadır yaşananları şaşkınlıkla izliyorum. olayın iyiden iyiye freak show halini aldığını düşünüyorum.bir ülke zorbalık yapıp başka bir ülkeye saldırmış olabilir ama sivil halkın bu eylemde ne gibi bir kabahati var? şimdi atıyorum bizim yönetimimiz aynı şekilde bir savaşa girse ben ne yapabilir
bir haftadır yaşananları şaşkınlıkla izliyorum. olayın iyiden iyiye freak show halini aldığını düşünüyorum.

bir ülke zorbalık yapıp başka bir ülkeye saldırmış olabilir ama sivil halkın bu eylemde ne gibi bir kabahati var? şimdi atıyorum bizim yönetimimiz aynı şekilde bir savaşa girse ben ne yapabilirim buna karşı? ben zaten mevcut yönetime oy vermedim, girilen savaşı da onaylamıyorum. sokağa çıkıp protesto etsem ters kelepçe götürecekler. bugün rusya'da yaşananları savaş olarak tanımlayan bir televizyon kanalı kapatıldı misal. sokağa çıkan insana neler yapmazlar yani.

rus kedilerini bile organizasyonlardan men ediyorlar yav. sporcular, takımlar, çalışanlar. rusya'da yaşamayan insanlar bile işlerinden oluyor. iş post-modern etnik temizlik haline geldi iyice. hollanda'ya kızıp portakal bıçaklamaktan farksız geliyor bana bu durum.

kendimi şu an rusya'da yaşayan bir muhalif olarak düşünüyorum. freelance iş yapsam paypal kullanamıyorum. iş yapamadığım için müzik dinleyeyim diyorum kredi kartımla ödeme yapamadığım için spotify yok. ne bileyim netflix aboneliğimi yenileyemedim. kardeş tamam ben dünya vatandaşıyım bu cehennemde kalmak istemiyorum diyorum hayır sen rus olduğun için sana iş vermiyoruz, burada yaşaman için de vize alman lazım çalışma iznin olması diyorlar. ve yine rus olduğum için bunları da vermiyorlar.

sivil halka uygulanan bu yaptrımların muradı nedir? avrupa ve abd, halk baskısı olsun da putin vazgeçsin diye mi uğraşıyor? bu ne kadar mümkün? ukrayna halkı ve oradaki savaş gerçekten bu kadar umurlarında mı? yoksa mümkün olan en fazla silah yardımını yapalım, orada maksimum direniş olsun biz de bu boşlukta rusya ve rus vatandaşlarına izolasyon yapalım mı diyorlar?
0
coldegezenkutupayisi
(04.03.22)
maksat ruslar da isyan etsin putin'i içerden düşürsün.

edit: örnek:
twitter.com
0
do you remember me
(04.03.22)
evet putin'e baskı yapsınlar diye uğraşılıyor. valla ilk üç gün yaptırımları ben de destekledim ama gerçekten kedilerin yarışmadan men edilmesi filan artık bariz ırkçılık boyutuna ulaştı bu.

normalde yaptırım ruslara çok koymaz, şükredip devlete tapınma konusunda bizden beterler, o yüzden rusları en temelinden sarsmadan müdahale edemezsin. o açıdan izole edilmelerini anlıyorum ve açıkçası gerekli de buluyorum ama gelinen nokta aşırı absürt. ya zaten berlin'de yaşayan, belki de tam olarak putin'in rusyasında yaşamak istemediği için ülkeden kaçmış adamı legal olarak yaşadığı topraklarda restorana sokmamak filan bunlar inanılmaz ırkçı ve aptalca işler.
0
der meister
(04.03.22)
Öncelikle arkadaşlara katılıyorum. Halkın isyan edip putin’i baştan indirmesi için yapılıyor, buna eminim.

Öte yandan kız arkadaşım rus ve italyada yüksek lisans yapıyor. Durumların bir kısmı savaştan diğer kısmı da avrupanın bu tutumundan kaynaklı italyadan geri dönmeyi düşünüyor.
İtalyada rus bankasından gelecek parayı atmden çekmek istediğinde %30 komisyon oranına çıkartıyor. Bazı rus bankaları kartıyla para çekmeye de izin vermiyorlar.
Savaş nedeniyle ruble ciddi değer kaybetti ve italyadaki evinin kirasını ruble kazanarak euro ödemeye çalışan bir annesi var.
Annesi bir turizm acentesi sahibi fakat avrupayla olan turizm uçak seferlerinin iptali nedeniyle firması öldü.

Diğer yandan putine iyi diyen yok fakat aynılarını amerika yanı başında bile olmayan ırak’a yaptı. İsrail hala filistinlilere yapıyor. Afganistanı saymıyorum bile.
Ukraynaya yapılan kötü mü kötü. Ee? Irak ve filistindekiler insan değil miydi? Amerika ve israil mi yoksa bunlara susup rusyaya ses çıkaran avrupa mı rusyadan daha insancıl. Kimi kandırıyorlar alla sen.

Son olarak da şunu söyleyeceğim. Putin %80 oyla seçilen bir lider. %80 oy demokratik olarak alabileceği bir oy değil, bu mümkün değil. Adam diktatör, halk oy verse de seçim halkın değil. Ve “o diktatörü indirin” diyorsun. Bi tarafına nükleer yememek için içerideki halkın kurşunlanmasını sağlıyorsun.

Bi yandan hak veriyorum, putinin acilen iktidardan elini eteğini çekmesi gerekiyor fakat bu iş rus vatandaşlarına ağır bir fiyat çıkaracak.
0
filipis
(04.03.22)
büyük oranda abartılı ve batının savunduğu değerlere tamamen ters. warner bros filmlerini geri çekmiş olabilir en nihayetinde yapım şirketi, ama sen sporcuları turnuvalardan çekemezsin. dosoyevski'ye yasak koyamazsın. anna karenina'yı çekmemek senin kararın ama küçültücü bir karar.
bunların tek sonucu almanya'da olduğu gibi dükkanı taşlanan, arabası çizilen masum ruslar olur. maalesef artarak devam edecektir de.

özetle bizim sadece ortadoğuda olduğunu sanıp eleştirdiğimiz ilkellikler şu sıralar en medeni olduğu varsayılan ülkelerde yaşanıyor. kimsenin kimseden bir farkı yok.
0
bohr atom modeli
(04.03.22)
Bence az bile. Daha sert olmalı. Seçtikleri insanın yaptıklarının medeni dünyada yeri olmadığını anlamalılar.
0
gabe h coud
(04.03.22)
aptalligin, ikiyuzlulugun daniskasi bati kendini hatirlatti nazarimda. benim anlamadigim yillardir savas yoktu da ilk defa mi savas goruldu savas acan ilk ulke rusya mi komik komik yaptirimlar. ozetle ASAGILIK olarak goruyorum. aptal avrupa ve humanizmi
0
ala09
(04.03.22)
Iki seçenek var; top, tüfek savaş ya da böyle savaş. Lesser evil.
Rusların putin hastasi olmadığından eminim ama halk da artık başına seçtiği adamlarin sonuçlarına katlansin. Yani bu olayin halka dokunmadan olması zaten imkansiz. Hem ülkeye ekonomik zarar verip hep rus halkinin mutluluğunu korumak gibi bir şey yok.

Bazılarını tabiki ben de saçma buluyorum ama günümüz dünyasında böyle uç noktalara gitme var. Saçma ama böyle.

Ama bir taraf başka ülkeye giriyor, insanlar ölüyor, evcil hayvanlarindan oluyorlar, evlerinden, arabalarindan oluyor.
Diğer tarafta rus vatandaşı paypal kullanamıyor. Bankacilikta sıkıntı var, ekonomik çöküş oluyor. Vay be...

Uç örnekleri bir kenara atarsak (yok kitap yasaklanması yok rus vatandaşı restorana almayan restoran sahibi vs) öyle bir noktaya gelindi ki sanki nato komple rusya ile savaşa girse insanlar daha mutlu olacakmış gibi.

O yüzden gene uç örnekleri saymazsak en güzeli yapılıyor. Diktatör seven sonuçlarına katlansin. Türkiye'de insanlar oy vermese de başkalarının verdiği oylar sebebiyle sonuçlara katlanmiyor mu? Aynısı.
0
logisticsmanager
(04.03.22)
abd şuan tüm dünyada ulaşabildiği her yerde medya manplasyonu yapıyor. ssdece kısıtlama değil baya ak troll gibi sözlükte yanke troller bile olduğunu düşünmeye başladım umarım paronaya yapıyorumdur.
0
gregorpanpa
(04.03.22)
Rusya özgür bir ülkeyi istila etti. Gelecekte problem yaşama ihtimali olduğunu düşündüğü için bürokratik yollarla bu problemi bertaraf etmek yerine özgür bir ülkeye saldırmayı seçti.

Cevap olarak ruslara gelen yaptırımlar mantıksız değil çünkü rus halkını koruması, halkın çıkarını düşünmesi gereken kişi zaten devlet başkanı olarak putindi. Rus halkının taş yememesini sağlamakla yükümlü kişi putin zaten, diğer ülkeler değil. Putinin devlet başkanı olarak sorumluluğu zaten bu tip şeyleri bertaraf etmek. Ama o gidip özgür bir ülkeyi istila etmeyi seçti.

Mesela şuanda da bizim ekonomi kötü. Ülkeye artık kaliteli ürün girmiyor. Girse de halk alamıyor. Diğer ülkeler bize iyilik yapıp ithalat/ ihtacat kolaylığı getireyim demiyor. Yaparsa da bu anlaşma bürokratik olarak konuşulup yapılmıştır yapılır. Ama putin bürokratik yolları kullanmadığını zaten belli etti savaş başlatarak. Halk da bi zahmet seçmeyiverseydi. Şuan bizim ülkedeki krizden, müzik yasağından, saçma sapan her şeyden muhalifler de etkileniyor aynı oranda.

Ama işte ülke başkanlarının seçimini halk yaşıyor. Zaten ülke başkanı halk adına seçim yapmakla yükümlü biri. O yüzden iyi seçmek gerekli.
0
zimbirik
(04.03.22)
>> İsyan edip Putin'i düşürsün diye yapıyorlar.

Kesinlikle yanlış.

1- Konuyla ilgili literatür mevcut. Ekonomik yaptırım yüzünden hükümeti düşen ülke yok, demokratik olmayan rejimlerde hiç yok. İran'a yıllardır ekonomik yaptırım uyguluyorlar, düştü mü molla rejimi? Çin yönetimini çok sevdikleri için mi yaptırım uygulanmıyor? Erdoğan'ı çok demokratik olduğu için mi destekliyorlar?

2- Madem ekonomik yaptırımın etkisi yok, niye uyguluyorlar?

Bu soruya (Batı/kuzey ülkeleri) Avrupa ırkçılığını anlamadan cevap vermek zor. Yıllardır hemen her Avrupa ülkesinden birileriyle çalışmış biri olarak söylüyorum, ırkçılık "Avrupalı" kültürünün temel unsurlarından biri.

Bu ekonomik yaptırımların temel sebebi Putin'i değil, Rusları cezalandırmak. "Siz aptal Ruslara ne yapmanız gerektiğini yıllardır söylüyoruz, bizi dinlemediniz, üstüne kendi kafanıza göre iş yapıyorsunuz, ne haddinize, görün o zaman gününüzü, bunu hakettiniz" diyorlar. Bu yaptırımların halk nezdinde de bu kadar yaygın kabul görmesinin temelinde yatan sebep bu.

3- Virtue signalling. Muhtemelen maddi açıdan da bir havuç / sopa göstermişlerdir ama, "bakın en ahlaklı benim" diyebilmek için üniversite hocası dostoyevski yasaklıyor, film festivali rusları kovuyor falan. Kendi aklı ve vicdanını bir kenara koyup, rejime sadakatini açık açık belli edenler gelecekte ödüllendirilir. Maddi olmasa da sosyal kredisi yeter muhtemelen, çünkü zaten kaybettiği bir şey yok, mevzu Ruslarsa ırkçı olmasını kimse umursamıyor.

>> Putin agresif, diktatör, haketti vs.

Valla Ukrayna mevzusu 20 yıllık bi mevzu. Hiçbir ülke kendi sınırında, kendi güvenliğini tehdit eden düşmanın yerleşmesini istemez. Çin gidip Meksika'ya füze yerleştirse, ABD de Meksika'yı işgal eder. Joe Biden diktatör olduğu için öyle yaptı mı diyeceğiz o durumda da?

Akılcı / insanı çözüm, Ukrayna'yı tampon bölge olarak bırakıp, halkı rahat etsin diye ekonomik olarak desteklemek olurdu. Dünya'da bir sürü örneği de var, Moğolistan mesela, Rusya ve Çin arasında tampon bölge olsun diye kurulmuş bi ülke, iki taraf da ele geçirmeye çalışmıyor.

Ama savaş çıkarmak istiyorsan akılcı çözümleri dinlemez (ki Putin yıllardır bunu öneriyordu), karşı tarafı provoke eder durursun. Savaş çıkınca da votka bıçaklayıp, "ama sen diktatörsün" diye basarsın propogandayı, herkes de senin haklı olduğunu düşünür.

O bahaneyle de adamların paralarına, mallarına mülklerine çöker, silah falan satar cebini doldurursun. Sana muhalif olanları cancel'lar, sindirirsin. Süper iş valla.
0
plutongezegendegilmi
(04.03.22)
Bunun insan haklari ve ozgurluk adina yapildigini dusunecek olsam en iyi ihtimalle namertce bulurdum. Fakat iptal kulturunun kendi basina bir hezeyani degilse yeni bir kutup yaratma cabasi olarak goruyorum.
0
dunal
(04.03.22)
arkadaşlar ben amerika'nın ırak işgalini cnn ekranlarından canlı yayında izlediğimiz zamanları hatırladığım için mevcut durumda modern dünya fedailiğine soyunmuş ülkelerin samimiyetlerine inanmıyorum. yoksa çok isterdim ben de her zorbalığa aynı tepki verilsin, yanlış olanın karşısında yanlışı her kim yapıyorsa yapsın aynı kararlılıkla durulsun. o sebeple bu işgal acaba etnik temizlik için fırsata mı çevriliyor diye düşünüyorum. modern dünyada savaş olmamalı sevimliliğine inanmayı ben de çok isterdim ama her ülkenin savaş bütçesinin ne kadar olduğunu iki dakikalık araştırmayla bulabiliyoruz.

@plutongezegendegilmi noktası virgülüne kadar katılıyorum yazdıklarınıza.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(04.03.22)
Bence şöyle bir sorun var, sanki tek bir elden “ sen Dostoyevski kitaplarını kaldır.” , “sen Rus kedilerle ilgilen”, “ bankalar birleşin Rusya ile ilişiği kesiyoruz” böyle emirler yağdırılıyor gibi düşünülüyor. Böyle bir şey yok. Şu an ekonomik olarak Rusya’yı zorda bırakacak tedbirler var ve evet uluslararası bu çapta krizlerde bu yaptırımlar her daim masada. Yani Lavrov gibi nükleer tehdit üstünden yürümesini tercih ediyorsanız bilemem. Ama şu an işlerin boyut atlaması öncesinde gerçekleşmesi gereken de mantıken bu. Ha bu noktaya gelmeden farklı hamleler alınabilir miydi ya da eğer daha önce neden bu yaptırımlar x ülkeye uygulanmadı diyorsanız sonuna kadar haklısınız. Ancak bugün bu koşullarda verilen resmî karşılıktan bahsediyoruz.
Rus takımlarının turnuvalara kabul edilmemesine gelince spor kesinlikle birleştirici olmalı ama böyle bir ortamda o turnuvada çeşitli güvenlik sorunları da doğabilir. Herkesin temiz oynadığı ideal şartlarda saçma ama şu sıcak ortamda belki anlaşılabilir.
Geriye kalan bütün fikir beyanına zorlamalar, kişilere yönelik hakaretler, dışlamalar ve hele Rus kültürüne yönelik eylemler saçmalık. Tarafını belli etmekten daha öteye gittiğini düşünüyorum ben de. Üstelik Ukrayna’daki drama hiçbir faydası yok. Bizde de portakal bıçaklayanları, dövecek Çinli arayanları biliyorsunuz. Tanıdık bir kafa.
Neyse diyeceğim savaş olmamalı sevimliliği değil bu. Evet. Kimsenin eli temiz değil. Bundan haksız kazanç sağlayanlar olacak kesinlikle. Ama Avrupa’nın savaş travmasını (ki haklı bir travma) tetikleyen ve bu yolu açan Putin. Bağımsız bir ülkeyi uzantısı olarak gören ve üçüncü dünya savaşını yüksek perdeden dillendiren bir ülke, haksız bir işgal ortada duruyor.
0
not dark yet
(04.03.22)
(13)

Rusya Kiev'i alamadi hikayesi

stavro
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.

Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek bir Rus askeri yok. Merkezde hiçbir catisma yasanmisligi da yok. Şehir merkezine girilmis değil ve girmeye tesebbus edilmis ve geri puskurtulmus falan da degil. Savasin 6. Gununde rus askeri kiev'in 20-30km disinda bekliyor baktigin zaman.

Rusya ne planliyor tam olarak bilemeyiz ama bekledigi ortada. Yani bu adamlar sehir merkezinin 20km dışında beklerken Kiev'i dusuremediler, Kiev direndi, Ruslar Kiev'i alamadi gibi ifadeler sacma geliyor bana. Baktigin zaman Kiev'i alamadilar diye bir durum yok gozukuyor, almaya teşebbüs etmediler. Muhtemelen harkov icin de durum boyle.

Simdi ben bir şey mi kaciriyorum, Kiev'i alamadilar gibi soylemelrr ne kadar doğru? Bu adamlar Kiev'e bayağı fiilen girdi de geri puskurtuldu bizim haberimiz mi yok? 64km konvoy bekleme halinde su an. Muhtemelen istediğini hiçbir şekilde alamayıp baska care kalmadığında anca o zaman gercek anlamda Kiev'i ele gecirme yoluna gidecekler fiilen. Bu son secenek gibi.
0
stavro
(01.03.22)
sosyal medyada kısa bir tarama yapılırsa rusya'nın bazı zaaflarını görmek mümkün olur. kendi sınırlarının 40 - 50 km ötesindeki birliklerine lojistik destek sağlayamadıkları, propagandadan ziyade somut bir gerçek gibi görünüyor. mazotunu bitirip yolda kalan zırhlı araçlar, esir düşenler, yanmış rus asker cesetleri görüntüleri işlerin rusya için pek iyi gitmediğini gösteriyor.

operasyon süresi uzadıkça rusya'nın işi daha da zorlaşır, birliklerde disiplin kaybolur, savaş suçlarına varan eylemlere rastlamaya başlarız.
0
zgrydn
(01.03.22)
Yıllardır podcast'ini dinlediğim bi Rus var. Severim, aklı başında bi eleman.

Rusya savaştan sonra Ukrayna'da kendine sadık bir rejim kurmak istediği için, şu an sivillere karşı aşırı dikkatli davranıyor, çok tepki çekecek büyük bombalamalar vs. yapmıyor diyor.

Ama Ukrayna'da herkese silah dağıtıldı, kim sivil kim asker belli değil. Arabayla gezen ergen kız molotof atıyor falan. Dolayısıyla bu tutum Rus askerleri arasında huzursuzluğa neden oluyormuş, dikkatli olucaz diye kendimizi riske atıyoruz diyorlarmış.

Bu "yavaşlığın" sebebi buymuş. Gerçi bana sorarsan ortada bi yavaşlık yok, ABD - Irak savaşı bile 40 gün sürmüştü.

Doğru mudur bilemem, ama mantıklı bi teori gibi.
0
plutongezegendegilmi
(02.03.22)
internetteki içerik savaşını kazanmakla sahadaki savaşı kazanmak çok farklı bir şey.
2 yıl önce de hong kong olayları sırasında ya da gezi'de yaşananlardan çok bir farkı yok. internette kazananlarla gerçekte kazananlar çok farklı.
kaldı ki putin'in hiçbir zaman kiev'i alıp kukla bir iktidar ve onları koruyacak silahlı güç vs bırakma planı olduğunu sanmıyorum.
doğu güneydoğu hattına bakarsanız istediğini zaten almış gibi koridoru kurmasına çok az bir şey kaldı. bu sırada da karşı tarafta alt yapı bırakmadı koca bir ülkede travma yarattı vs.
bütün bir ülkeyi almak istediğini düşünseniz bile pc oyununda bile iki turn de bi halt yapamıyorsun ukrayna gibi koca bir ülkeyi nasıl komple ilhak etsin 3 günde?
0
Whily
(02.03.22)
Burada derinlemesine anlatılmış.

eksisozluk.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.03.22)
ben hikaye olduğunu düşünüyorum.
rusça ve ingilizce bildiğim için her iki tarafın da kaynaklarına bakabiliyorum. ukrayna ve batı medyası baştan aşağı propaganda. kullanılan yaralı, ölü, patlama görüntülerinin çok çok büyük bir kısmı dünyanın dört bir yanından kotarılmış görüntüler.

aynı şekilde rus medyasında da çok büyük propaganda dönüyor. her iki tarafı da biraz tartınca neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlıyorsun.

kiev'in alınamadığı olayı hikaye. 65 km uzunluğunda tank konvoyu var. şehre daha taarruz yapılmamış, hava desteği henüz tam anlamıyla verilmemiş. çoğunluğu milliyetçi sivillerden oluşan halk nasıl kurtaracak şehri allaşkına bunlar karşısında? öyle bir şey olsaydı bu konuda çok daha profesyonel olan filistinliler şimdiye dek israil'i 10 defa geri almıştı.

bence putin olayları çok daha fazla kızıştırmadan müzakereye zorlamaya çalıştı. çünkü, eğer kiev'e girerse zelenski ölür veya tutsak edilir, tüm ukrayna düşmüş olur. ki bu da işlerin diplomatik olarak da içinden çıkılmaz bir hal alması demek (ki aldı ve bence putin bugün yarın kiev'e girecek). ayrıca, taarruz demek önüne geleni öldürmek demek, bu da her iki taraf için büyük kayıplar demek. şehirde hala daha milyonlarca sivil var. bunların ölmesi demek. altyapının yok olması demek.

putin'in amacı ülkeyi kırıp geçirmek değil, kendine bağlı bir yönetim oluşturmak. bu yüzden ilerisini de düşünüp olayı masada bitirmeye çalıştı şimdiye dek. putin bu yüzden biraz şiddet, biraz müzakere yolunu arayacak gibi. bizim cumhurbaşkanığı da açıklama yaptı "müzakereler büyük ihtimalle ertelenecek, olaylar tırmanacak" diye. belli ki bu yönde bir istihbarat var. ancak buna rağmen belarustaki müzakere masasının dağılmaması yine de müzakere yolunun açık olduğunu gösteriyor. konuşmalar savaşta kimin önde olduğuna göre şekillenecektir büyük ihtimal. zelenski düştüğünde putin'in şartları kabul edilir.
0
lesmiserables
(02.03.22)
putin istese ukrayna'nin tamamini birkac gun icerisinde isgal eder. adamlar suriye cehenneminde yuzbinlerce isidli elkaideci teroristle sokak savasi yaptilar yillarca. benim okudugum kadariyla putin ordusunu tutuyor gibi. ilk basta putin'in islak hayallerinden dolayi bu isgal gerceklesti diye dusunuyordum, ama zamanla fikrim, putin'i buna zorladilara dogru evrildi. bugun bir video'da geciyordu. obama'nin doneminde putin-obama gorusmesi oluyor. putin, "bu nato bu kadar iyi bir seyse biz de girelim" gibi bir sey diyor. tabi rusya'nin dost olmasindan ziyade dusman olmasi daha iyi bati icin. Rusya, Kirim'i ilhak etti diye Ukrayna Kirim'a giden suyu kesmis bir baraj vasitasiyla. Bu sekilde kirim'daki tarim alaninin %80'ni ekilemez hale gelmis. Sanki Rusya'yi kasitli olarak kasiyorlar gibi. Eger Kirim ilhaki olmasaydi, Ukrayna'nin Nato'ya girmesiyle Kirim'da abd askeri ussu gorecektik muhtemelen. Bu da Karadeniz'in kaybedilmesi demek Rusya icin. Rusya ve Bati Karsilikli olarak ellerini zorluyorlar. Rusya icin Ukrayna'nin topragi asil mesele degil gibi Nato'nun diplerine kadar sokulmasini istemiyorlar.
0
ubi dubium ibi libertas
(02.03.22)
yav rusya tabii ki kievi alir mesele o degil zaten. mesele istedigi sartlarda alabilir mi? belki alabilirdi... ama alamadi. yani alsa yine alir ama istedigi sartlarda alamadi bitti o mesele. bati tepkisini ve ukraynanin direncini iyi hesaplayamadi, propaganda makinesini modernlestiremedi ve geride kaldi.

putin acik bir sekilde ekonomisinin turkiye gibi olmasindan korkuyordu, daha beter oldu. simdi hem ukraynaya bir kukla yerlestirip hem de yaptirimlari kaldirmasinin kolay bir yolu yok. batirdi yani. amaci gostermelik isgal ve kukla yerlestirmekti, 2 gunde yaparim oldu bittiye gelir kimse de bir sey demez diyordu, kazin ayagi oyle olmadi. aralarini catlatmak icin senelerini harcadigi bati blogundaki butun kazanimlarini geri verdi.
0
robokot
(02.03.22)
Bu kadar yogun ve koordineli propagandanin oldugu bir ortamda soylemleri ve hikayeleri dikkate almamak lazim.
0
dunal
(02.03.22)
robokot +1

Mesele alması değil. Rusya bugüne kadar hep Avrupa için risk oluşturmayan yerlerde genişledi. Gürcistan'ın tümünü işgal etse Avrupa sesini çıkarmazdı. Rusya bunun Ukrayna için de böyle olacağını düşündü. Ama öyle olmadı. Askerî başarı siyasi başarıya denk değildir. İsterse bütün köyleri ele geçirsin, siyasi olarak batırdılar. Kiev'i alamadı demek yanlış değil.
0
dissendium
(02.03.22)
Rusya kiev'i alır. Fransa da alır Türkiye de alır.
Ama bu saatten sonra rusya kiev'i vs sivil halka zarar vermeden ve onların desteği ile, Batının tepkilerini almadan nasıl alir? Alamaz gibi. Cok da bilmiyorum. Ekşide link paylasilmis orada sayfalarca açıklama yapılmış detayli, su saatten sonra "abi alir alir propaganda bu" demek garip olur. Eğer bu kadar detayli açıklama yapabilecek olan varsa buraya yazardı, yok gibi iste.

Eğer amaç ukrayna'yi dümdüz etmekse yapar. Bunu yaparken zarar görmemekse gg, wp.

Bu arada progapanda deniliyor ama nedense Türkiye'de tam bir rus progapandasi var gibi. Bütün eksi sözlük büyük oyunu bozmus gibi dolaşıyor. Artık kim ne progapanda yapıyor bilmiyorum ama eminim ki kimsenin bir şey bildiği yok, herkes birbirini gaza getirip bir şey bildiğini göstermeye çalışıyor.
0
logisticsmanager
(02.03.22)
Kiev'i alsalar bile sonrası Rusya için daha zor.
Birbirlerine karşı biraz uzakta siyaset izleyen batı, sayelerinde iyice birleşmeye zorunlu hissetmeye başladı. NATO'da aslında (Sovyet)Rusya'ya karşı kurulmuş temelde abd destekli bir güç.

Ruslar genel olarak batı tarafından önemsemiyor, ötekileştirliyordu tarih boyunca. Rusya'nın ise imparatorluk hayalî var( doğu ve batı roma'dan sonra üçüncü Roma olmak istiyorlar)
Katolik kiliselerine karşı olan Ortodoks Kiliseleri de belli ki destekliyor bu siyaseti.

Şimdilik batı, askeri güç ortaya koymamakla Rusya'yı bir tür tuzağa çekiyor da olabilir.
0
Erva
(02.03.22)
batı medeniyeti öyle bir propaganda makinası çalıştırıyor ki, savaşa dair doğru haberi alma ihtimalimiz en azından bir süreliğine yok. rusya kiev'i neden alamamış sorusundan ziyade, almak istedi mi onu bile yanıtlamak zor.

bunun haricinde +1 robokot
0
kent sakini
(02.03.22)
Kiev'i almak ile kiev'i istedigi sekilde almak kiyaslamasi yapilmis, tamam iste ben de buna parmak basıyorum. Cok sağlam bir batı propogandasi var ortada, Ruslarla birebir carpisilmis da onlara ilerleme firsati verilmemis gibi bir algi yaratılıyor. Kiev'i alamama durumu yok yani benim gördüğüm bu.
Hatta bana sorarsani kiev'i alma durumu hic denenmeyecek bile belki. Baskentin icine girip carpisma secenegi en son seçenektir.

Ben şahsen Rusya Ukrayna direncini hafife aldi iyi hesaplayamadi soylemlerini de temelsiz buluyorum. Ortada kayda değer bir Ukrayna ordusu direnci veya sivil direnci oldugunu falan sanmıyorum, guzel bir mizansen izliyoruz su anda batı tarafından medya mutfağında üretilen. Dogrudan çarpışmaya girilmedi ki henuz, yani ortada sozu edilen sozum ona beklenenden cok daha kuvvetli bir Ukrayna direnci varsa bile bunu gösterecek bir pozisyon olusmadi ki. Ortada boyle bir sicak catisma ortami yok. Rusya birkac gundur yiginak halinde bekliyor ve bu surecte belli noktalari peyderpey vuruyor. Hangi direkten bahsediyoruz burada?
64km konvoy hala bekliyor, bir seye kalkismadi. Kuzeyde ve dogudaki yiginaklari bilmiyirum ama orada da durim benzer.
0
🌸stavro
(02.03.22)
(7)

gezi rotasi süslemeye calisiyoruz konum:isvicre

ala09
zurih'e gitmisken genelde almanya sinir bolge geziliyor ama ordan trenle vs baska ulkeye gecip bir gece konaklayip donmeyi dusunuyorum. fransa ve italya seceneklerinden hangisi mantikli olabilir? daha uygun olabilecek ve az zamani bol degerlendirecek, sevilen bir yer araniyor.ilk aklima paris geliyo
zurih'e gitmisken genelde almanya sinir bolge geziliyor ama ordan trenle vs baska ulkeye gecip bir gece konaklayip donmeyi dusunuyorum. fransa ve italya seceneklerinden hangisi mantikli olabilir? daha uygun olabilecek ve az zamani bol degerlendirecek, sevilen bir yer araniyor.

ilk aklima paris geliyor ama fransa meraklisi sayilmazdim. bilemedim
0
ala09
(01.03.22)
Zurih nere paris nere :) min 700-800 km vardır araları.
Günübirlik gideceksen luzern daha mantıklı, kayak seviyorsan da zermatt
0
catamenia
(01.03.22)
Lugano taraflarını da gezebilirsiniz. Çok tatlı bir şehir. Zürih'ten trenle 2 saat falan sürüyor.
0
deveyidiken
(01.03.22)
Gununirlik degil gece konaklamali 1-2 gun :)
0
🌸ala09
(02.03.22)
Isvicre cok guzel, gorulecek yer cok. Illa gelmisken baska ulkeye gecmeniz lazim diye dusunmeyin.
Luzern, Bern, Interlaken gidebilirsiniz.
Locarno ve oradan Lago Maggiore’nin italyan taraflarina gecebilirsiniz (Stresa vs)

Onun disinda Almanya’da Lindau cok guzeldir. Avusturya’da Dornbirn ve Feldkirch’e ugranabilir ama sart degil bence.

Almanya’da Freiburg olabilir, Fransa’da Strassbourg olabilir. Cok yer var, Paris (o k adar mesafe) aklima gelmezdi bile.
0
kuehles blondes
(02.03.22)
annecy, fransa öneririm.
0
barankovan
(02.03.22)
Annecy+1. Dibinde zaten İsviçre'nin.

Oradan 1 saat yol ile lyon'a da gidilebilir.
0
logisticsmanager
(02.03.22)
@kuehles cok kez gidip gezdim isvicreyi. bayildigimi soyleyemem:) maksat farkli kulturle renklendirmek.
annecy bakayim
tesekkurler
0
🌸ala09
(02.03.22)
(23)

Ukraynali mülteciler - cikisim gereksiz miydi?

polopan
Is yerinden Polonyali bir arkadasla ayaküstü Ukrayna'daki savasi konusurken bir ara lafi Polonyalilarin yüzbinlerce Ukraynaliyi sinirdan iceri aldigina getirdi. Bundan dolayi cok duygulandigini ve Polonyalilarla gurur duydugunu falan söyledi. Ben de cevaben bunun degerli oldugunu ama daha birkac yil
Is yerinden Polonyali bir arkadasla ayaküstü Ukrayna'daki savasi konusurken bir ara lafi Polonyalilarin yüzbinlerce Ukraynaliyi sinirdan iceri aldigina getirdi. Bundan dolayi cok duygulandigini ve Polonyalilarla gurur duydugunu falan söyledi. Ben de cevaben bunun degerli oldugunu ama daha birkac yil önce ayni Polonyalilarin ortadogulu mülteciler konusunda en kati ve düsmanca tavir takinan halklardan biri oldugunu, dolayisiyla bu konulari herhangi bir milletle gurur duyma ekseninde tartismamamiz gerektigini söyledim. Kem küm etti, bozuldu ve uzaklasti. Sevdigim de bir arkadasim, acaba gereksiz bir cikis mi yaptim diye düsündüm. Siz ne düsünüyorsunuz?
0
polopan
(01.03.22)
Gereksiz olmuş abi hoşuna gitmediyse yav he he gibi yüzeysel takılıp geçiştirebilirdin adamı bir anda ırkçılıkla suçlamışsın, ayıp bence.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.03.22)
Yoo. Gayet iyi bir çıkış.
0
dissendium
(01.03.22)
İyi yapmışsın bence.

Kaç yaşında adam, konuşurken lafın nereye gideceğini düşünsün bi zahmet.
0
plutongezegendegilmi
(01.03.22)
o da sana "sana sorsalar peki alır mıydın mültecileri?" diyebilirdi. o zaman da sen kemküm ederdin. gereksiz bir çıkış olmuş o yüzden. herkes kendince haklı olabilir bu konuda. he he deyip geçmek gerekirdi. bence de gurur duyulacak bir şey yok ortada ama çıkış yapmak da gurur duymak kadar yersiz bana kalırsa.
0
floydian
(01.03.22)
Haklısın.
Adaletse, fırsat eşitliği ise böyle hayati durumlarda herkes için söz konusu olmalı.
Ama tabi insanın kendi yakın ya da sınır komşularıyla empati kurması daha kolay oluyor.
0
Erva
(01.03.22)
iyi bir çıkış. insanların başına ne geliyorsa tarihi okuyamamaktan, boş milliyetçilik kasmaktan geliyor. dünyanın gerçekleriyle yüzleşiversin.
0
lesmiserables
(01.03.22)
Bence yine bir nasıl söylediğin ne söylediğinden daha önemli durumu

Bir de o şu anki haliyle duruma daha duygusal ve minnet yerinden bakarken sen de kendi durumundan dolayı daha gerçekçi bakıyorsun
0
freebird5406_2
(01.03.22)
Sordugun soru dogru ancak haklı mısın? Çünkü bu işin entegre olma açısı da var. Müslümanların avrupada kurulan düzene saygı duymadıklarını herkes biliyor ve haliyle coğrafyasında bu insanları istemiyorlar.
0
monicapp
(01.03.22)
söylediğin şeyde tamamen haklısın. ancak bunu kendine de saklayabilirdin.
ben de çok böbürlenerek birşeyler anlattıklarında almanlara laf sokmaktan hoşlanan biri olarak;

- eğer iş arkadaşımsa böyle konulara girmiyorum. olabildiğince sığ konular tartışmak lazım.
- yakın arkadaşımsa hiç çekinmem, lafı yapıştırırım.
0
yonge and bloor
(01.03.22)
kendi inancin o ise gereksiz olmayabilir ama bence gercekci olmayan bir utopyanin gercek olabilirmis gibi itelenmesinden ibaret.

her insan her insana esit degildir, bu insanin temel dogasi.

ben evime yardima ihtiyac duyan tanidigim huyunu suyunu bildigim birini alabilirim mesela, ama sokaktan rastgele birini almam. bu ikiyuzluluk mu?

yasadigin mahallenin gobeginde bomba patladi 10 kisi öldü diyelim. ertesi gun de uganda'da bomba patladi 10 kisi öldü. ikisini de esit derecede mi umursarsin, kafana takarsin? ikisine de esit derecede mi uzulursun, hayatini etkiler?

kulturu, yasayis sekli, degeleri, dunyaya bakis sekli sana yakin olan kisi uzaktan da olsa ailen gibidir. boyle durumlarda o kisilere daha cok empati beslersin, bu gayet dogal bir sey. bir insan icin yapabilecegin fedakarlik limiti de o kisiye ne kadar yakin hissettiginle alakalidir. bu da insan olmanin en temel gerceklerinden biri. bir arkadasin hasta olsa caresiz olsa hastanede gidip refakatci olursun. hatta yeri gelir alakan olmayan komsun icin bile goz goze gelmis olmanin hatrina fedakarlik yaparsin, halbuki ayni apartmanda yasiyor olmaniz haricinde rastgele bir insandan hic bir farki yok. ama bos gununde gidip hastanede refakatci olacak rastgele birini aramazsin di mi? cunku tanimadigin sana uzak olan insanlari daha az umursarsin.

insanin temel dogasinin sucluluk hissetmesi gereken bir seymis gibi kafasina kakilmasina karsiyim bu yuzden. evet, bence polonyali biri ukraynali birine karsi daha fazla empati besler, daha fazla uzulur, ve acilarini paylasmak icin daha fazla fedakarliga razi olur. bu gayet dogaldir, suclu hissedilmesi gerekilen bir sey de degildir. benzer sekilde ortadoguda zorluk yasayan birileri icin kulturel olarak yakin oldugu, onlarla benzer mucadeleler veren kisiler daha iyi empati kurar ve daha cok fedakarlik gosterir, o da dogaldir. insanlari boyle hissettigi icin suclamayin. kendi komsunuz, tanidiginiz biri, arkadasinizin problemi / acısı sizin icin sokakta rastgele birinin acısından onemliyse siz de boyle birisiniz, insanlari bununla suclamayin bence.
0
robokot
(01.03.22)
bence de gayet güzel bir çıkış olmuş. eğer iş ilişkinde birbirinize sıkıntı çıkaracak bir durum yoksa yapıştır gitsin, ağzına sağlık. buradaki tek sıkıntı iş ilişkin olacaksa ve bu işini negatif etkileyecekse bu bir sıkıntı, çünkü belli ki türkiye'de değilsin, deplasmandasın, ve avrupalı kimse seninle empati yapmayacak buna emin olabilirsin.
0
roket adam
(01.03.22)
Robokot+1
Cikisinizda haklisiniz, yani isteyen istediği düşünceyi söyleyebilir. Bu dediğinizde hatali bir şey yok. Ha bana göre is ortamında gereksiz. Evet burada "allahim ne kadar süper bir ülke Polonya" diyecek bir olay yok.

Benim de kendi fikrim;
bir insanın orta doğu vatandaşını ülkesine alırken korkmasi ama Ukraynalı alirken daha rahat olması kadar normal bir olay yok. Hele Avrupalıysa. Aramızda harbiden "pakistanlilar gelsin, afganlar gelsin, suriyeliler gelsin sinerji yaratalim" diyen var olduğunu sanmam. Bütün ülke aylardir multecilere karşı konuşuyor. Bazi mahalleler mülteci mahallesi oldu Ülkenin geldiği hal belli.

Hic politik dogruculuk oynamayacagim. Hicbir bilgim olmasa bana ülkeye pakistanli mi gelsin ukraynali mi gelsin deseler Ukraynalı seçerim. Onyargi vs zerre umrunda değil. Eksisozlukte sabah aksam "hindistanlilar denize kaka yapiyor", "bangladeste sokakta yapılan iğrenç yemek" paylaşımı yapılan yerde "abi gelsin bangladesli canimiz ya yaşasın bizle" diyecek insan sayısı 0.


Buna ek olarak Türkiye'nin bunu yapmasinin sebebi hastası olmasından değil zaten. Ucuz is gücü, Avrupa'ya karşı "bak salarim haaa" gücü.
Rusya'nın gazi varsa Türkiye'nin mültecisi var. Türkiye'de halk multeciler yüzünden kötü halde ama hükümetin umrunda değil.
0
logisticsmanager
(01.03.22)
gayet haklısın. entegrasyon problemi gerekçesi ile mültecileri reddetmelerinde bir mantık olabilir ancak şu anki politikalarının değişmesi kesinlikle bir gurur gerekçesi olamaz.
0
zgrydn
(01.03.22)
böyle konular hakkındaki fikirlerinizi sadece twitter'da boşluğa yazamayacağınıza göre e tabii yeri gelince sohbet içinde de söyleyeceksiniz ki bi anlamı olsun. nihayetinde arkadaşınızın paylaşımı ne kadar gereksizse sizin çıkışınız da o kadar gereksiz olabilir ancak. bozulmak istemiyorsa açmasaymış muhabbetini. illa hoş tutacak haliniz yok. bi de o açıdan düşünsün yani niye bozulmasın ki. madem o kadar düşünüyor mültecileri, farklı ırktan olanlara yapılan muameleye de ses çıkarabilir, bozulması saçma. he biraz whataboutism dedikleri şeyden olmuş gibi ama sevdiğiniz arkadaşınızla da düşüncelerinizi paylaşamayacaksanız ohooo yani.
0
kimwexler
(01.03.22)
Senin cikisin gereksizden ziyade utopik. Polonya'nin Suriyeliler yerine Ukraynalilari kendilerine cok daha yakin hissetmesi ve onlara kucak acmasi gayet normal. Ayni sekilde bizimde azeriler ile ukraynalilar arasinda secim yapmamiz gerekse, gidip ukraynalilari secersek bu hayatin normal akisina aykiri olur.
0
cooperr
(01.03.22)
konusu sanmıyorum ama tekrar açılırsa çok değerli hümanist polonya vatandaşı arkadaşınıza şu twitter.com videoyu izletirsiniz.

çıkışınız yersiz değil, söylediğiniz şey yanlış değil.
0
coldegezenkutupayisi
(01.03.22)
Gayet yerinde bir çıkış. Polonya'da yabancı karşıtlığı oldukça yüksek seviyelerde.

Mülteci konusundaki tutumlarını da gördük. Hatta bu savaşta bile mülteci ayırıyorlar.

O yüzden gurur duyulası bir durum yok. İnsanlık namına kapıları açmaya karar vermişler ama övünülecek bir şey yok.

Ha ama şu var ukrayna ve polonyalılar akraba gibidir. Bizim kıbrıs türklerine ya da azerileri kapıları açmamız gibi düşünebilirsin. O yüzden adam kendi içinde bir coşku yaşamış sen de boğazına tıkmışsın:D
0
anten
(01.03.22)
az bile demişsin. işim gereği çok avrupa'lıyla konuşuyorum. yüzde 99u maalesef böyle. işine geldi mi humanist, işine gelmedi mi ırkçı.
0
buenosdias
(01.03.22)
Bence haklısın. Durduk yere yükselmişsn diyebilmemiz için adamla hiç konuşmazken masasına çöküp “sizinkiler bunu bunu yapmış!” demen gerekirdi.

Durup dururken ülkesiyle gurur duyan o, illa ki bir menfaat uğruna yardım ediyolar asla saf iyiniyetli değiller bizi aptal yerine koymasınlar, bu yüzden çok yerinde bir konuşma olmuş.
0
megalomaniac
(01.03.22)
bence haklı değilsin. kimse kendi ülkesine zeval getirecek insanlardan binlercesini ülkesine almak zorunda değil. ki ukrayna ile polonya tarih ve kültür olarak birbirlerine yakın milletler. birbirlerini kardeş millet olarak görüyorlar gibi.

biz nasıl boşnakları, bulgarları kabul edip bundan rahatsızlık duymadıysak ancak suriyelilerden genel olarak aynı şekilde bahsedemiyorsak aynı durum geçerli.

ilave bir bilgi. zaten 2014'ten sonra ukraynadan eğitim, iş vs amaçlı bir çok ukraynalı polonyaya göç etmişti. ukraynalılar suriyeliler veyahut diğer orta doğulalar gibi genel olarak entegrasyondan kaçınan, gittiği yerin düzenini bozan kişiler olmuyor genelde.

sende azerbaycan rusya tarafından işgal edilse, savaştan kaçan azeri kardeşlerine sahip çıkmaktan mutlu olurdun diye düşünüyorum, ki bizim ülkemizde binlerce kırgız, kazak, türkmen göçmen de var ve onlardan çoğunluk olarak rahatsız değiliz.
0
NightBringer
(01.03.22)
haklı - haksız olman çok afaki.

"evet haklısın, çok özür dilerim, ben polonya adına yarın 2 milyon suriyeliyi ülkeme alıyorum" mu desin istedin mesela

veya
"siz türkler ne harika insanlarsınız aferim size, bravo şak şak şak" mı bekledin.

Yani haklı da olsan haksız da olsan
nasıl bir sonuç bekliyorsun?

Söylediklerinin içeriği doğru yanlış olabilir de
ikiniz de ülkenizin politikası, siyasetinde söz sahibi olmayan düz ofis çalışanlarısınız.
"peki eeeeee yani?" dese ne diyeceksin.
0
Corc
(02.03.22)
haksız da olsan yerinde bir çıkış
hepimiz düşmanız ve ötekiyiz, bunu da temellendirmişler tekrara gerek yok
çoktandır skorbordlar şeffaf değil görünürleşti, leşmedi mi
0
comp
(02.03.22)
türki cumhuriyetlerden gelenlerden rahatsız olmuyoruz çünkü göremiyoruz,
selefiler ve hapisteler (bkz: reina)
0
comp
(02.03.22)
(13)

Sıfır araba alma paranoyası

levent bilgen
Mevcut piyasada sıfır bir araba yaklaşık 300 bin fiyat bandından başlıyor. Söz gelimi VW Passat, Opel Insignia ayarında bir araç aldınız. 800 bin civarı bir maliyet. Trafiğe bir çıktınız. Işıklarda beklerken pat arkadan biri çarptı. Park yerindeyken biri sürtüp gitti ya da Allah muhafaza bir kaza ya
Mevcut piyasada sıfır bir araba yaklaşık 300 bin fiyat bandından başlıyor. Söz gelimi VW Passat, Opel Insignia ayarında bir araç aldınız. 800 bin civarı bir maliyet.

Trafiğe bir çıktınız. Işıklarda beklerken pat arkadan biri çarptı. Park yerindeyken biri sürtüp gitti ya da Allah muhafaza bir kaza yaşadınız. Ki çok olası ihtimaller hepsi.

Sizin o güzelim sıfır arabınızın tüm jantiliği, parıltısı bir anda yok olup gitmedi mi şimdi? İyi bir ikinci el alıp maliyeti hayli aşağı çekmek varken?

Paranoya mı yapıyorum gerçekten? Ama o kadar para verdiğim bir arabayı şöyle gönül rahatlığıyla en az 1-2 sene kullanmadıktan sonra neyleyim sıfır arabayı?
0
levent bilgen
(01.03.22)
Abi bu mantıkla sokakta yürürken kafamıza saksı düşüp tüm jantiliğimiz gidebilir, sokağa çıkmayalım mı yani? Bence gereksiz bi paranoya param varsa sıfır alır kullanırım bunları düşünüp sıkıntı yapmam kendime. Ayrıca arabaya takla attırmadığın sürece değerinde de öyle agresif düşüşler olmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.03.22)
ikinci eller de sıfır kadar pahalı ki artık. onu düşüneceğine 2022de sıradan bir arabaya 800 bin lira vermenin ne kadar mantıklı olup olmadığını düşün. bugün 800 bin liraya s&p500 alsan 2 yıl sonra en az %50 almış olacaksın.
0
tabii lan manyak mısın
(01.03.22)
maalesef paranoya yapıyorsun. ayrıca bunlar ufak tefek problemler arabanın degerini o kadar asagı cekmez. sürtünmeler bir pasta cilaya bakar. öbürleri de boyasız göcük düzeltme işlemleri var. ayrıca arabanın alt kısmı plastik oluyor onun degisimi arabanın degerini asagı cekmez.
ayrıca araba fiyatları su an sürekli artıyor 2021 sene basında sıfır aldıgım 300 bin arabanın sıfır hali su an 550 bin.
0
sizofren06
(01.03.22)
sıfır araç galeriden çıktığı an %10 değer kaybediyor zaten.
2-3 yaşında 50k km geçmemiş bir ikinci el almak her zaman maliyet olarak en avantajlısı.

ama soruna yanıt olacaksa kasko ve yeni araçlar için değer kaybı bu dediğin durumları karşılıyor.
0
orpheus
(01.03.22)
bayide 650 bin lira olan araba 2021 araba sahibindende 3-4 yaşında 620-630 bin lira

pazarlıkla bile 600 e alamıyorsun. parası varsa niye 2.el alır ki bir insan ?
6-7 yaşında olanı bile 550 bin


birde eskisi gibi değil araba şuan değer koruma aracı galeriden çıktığı an değer kaybetmiyor.
0
patron38
(01.03.22)
arkadaşların söylediklerine ek olarak iyi bir ikinci el bulmak zahmetli/zor bir iş. çıtır hasarlı diye taklalı araba almamak bile başlı başına mesele.
0
giovanne
(01.03.22)
mantıksız bir düşünce değil. zor para kazanan biri için normal bir düşünce. bu dönemde en iyi yatırım aracı ne yazık ki araba. çok saçma bir ülke çok saçma bir piyasa, arabaya bu kadar değer yüklemek anlamsız ancak sıkıntısız bir araç almak için o da 2. el 350 500 bin aralığında. ben arabaya bu kadar değer yükleme yanlısı değilim. 2. el az km ortalama bir araç bu ekonomik sıkıntıda ideal. sıfır alan adamın para sıkıntısı olmaması lazım. alt tarafı 4 tekerlek ya.
0
mikahakkinen
(01.03.22)
zaten o kadar hassassan, almaya çalıştığın o otomobil senin için pahalı ve fazla demektir. sürekli stres altında yaşayıp kendini harab edeceksen, kullanmaya korkacaksan vs o zaman kendini sıkıntıya sokmanın ne anlamı var? babam mesela böyle, araba alıyor arabası 4. senede bile 20 bin km'de duruyor, tam kapalı garaj arabası. bana çok acıklı geliyor bu tarz hayatlar, ömrünü verdiğin şeylerin tadını çıkaramıyorsan bu acıklı bi durum cidden. tadını çıkaracaksın kullanacaksın eskiteceksin, anca o zaman parasını hak ediyor, bir sonraki sahibine değil şu anki sahibine çalışacak araç.

bi örnek vereyim, 2018'de 0 km audi a3 almıştım canavar gibi bi otomobildi o zamanın en yeni ve en yüksek kasası (şu an 0'ı 800-900 bin falan işte öyle düşün) tabii kredi, borç harç anca öyle alabildim. daha 10 bin küsür km'ye gelmeden jipin biri dan diye çarptı, %100 suçlu. arka bagaj kapağı, stoplar vs değişti, hatta şaseyi çektirmek boyatmak zorunda kaldık. değer kaybından da aldığım para 2 bin dolar değildi o zaman. ama napayım yani bunu kafaya takıp ya olursa diye arabayı garajda mı bekleteceğim? tam aksine, dağa bayıra araziye bile sürdüm arabayı, anı biriktirdim, hayatın tadını çıkardım. parasını kafaya takacaksam da o modeli almazdım bu kadar basit.
0
roket adam
(01.03.22)
Diğer arkadaşların dediği gibi tüm birikimini ve onun da yetmeyip borçlanarak böyle bir yükün altına giriyorsan çıldırırsın tabi.

O sokakta passat bırakanlar falan ya şirket aracı kullanıyor ya da bir tane daha alacak rahatlıkta oluyor.

Ben de ilk arabamı geçen yaz aldım. İkinci el ama birkaç aylık bir araçtı. Aldığımın ertesi günü feribot sırasında arkadan çarptı dayının biri pek bir şey olmadı ama canım sıkılmıştı. Sonra park halindeyken sürttüler aynı gün hem de iki kere. Biri ön tamponu diğeri arka tamponu sağ olsunlar. Başta çok üzüldüm sonra ulan dışarıda duran bir "şey" bu ne yapayım gidip yaptırsam bir daha olacak daha beter canım sıkılacak dedim yaptırmadım da öyle kullanıyorum.

Kısacası sıfır araba alıp da bunlara bu kadar takılacaksanız almayın ikinci el bakın. Hele de büyük şehirde kullanacaksanız illa bir şey oluyor yani başkası sürtmese siz sürtersiniz sakınılan göze çöp batıyor hakikaten.
0
chicha_v2
(01.03.22)
iki tane ekol var ikinci el alırken.

Biri "yeni gibi" alıyor. Yani ciddi kazası vs. olmayan. Dediğin ışıklarda hasarlanma vakası bu araçlarda da oluyor. Bir fark yok yani sıfır ile ikinci el arasında.

Diğer ekol, halihazırda arkadan çarpılmış alıyor. Kafa rahat oluyor. Ama bir daha arkadan çarparlarsa araba ne hale gelir onu bilemiyorum (güvenlik vs.).
0
burfak
(01.03.22)
Abi senin dediğin yurtdışında oluyor.
Çünkü iki sene kullanılmis sıfır gibi araba yüzde 25-30 değer kaybi ile satılır.
Ama Türkiye'de öyle değil hatta tedarik sıkıntısı varsa daha pahalı bile satarlar.
O yüzden Türkiye için mantıklı değil. Sıfır ile ikinci el arasında çok ciddi fark olsa düşünülebilirdi bu mantık.
0
logisticsmanager
(01.03.22)
Otomobil bir yatırım aracı değildir. Gider kalemidir. Otomobilin fiyatı enflasyona bağlı artabilir. ama değeri, yani o fiyata satın alabilecekleri kolay kolay artmaz.

Atıyorum 2020'de 250 bin TL'ye bir araç aldınız. Şu anda fiyatı tahminen 350 bin TL. Ama 2020'de 250 bin TL'ye mutevazı bir daire alabilirdiniz. bugün 350 bine daire bulmanız çok zor.

Ya da aracı aldığınız günkü dolar kuruna göre kaç dolara aldığınızın hesabına bakın. Sonra bugünkü satış fiyatının kura göre durumuna bakın.

Sıfır araçta bu farkların daha fazla olduğunu düşünüyorum, hesabıma göre de öyle oluyor. O yüzden tercihimi tertemiz, 50bin km altı bir ikinci elden yana kullanırım ben. ama herkesin kendi birikimi:) kendi harcaması
0
anten
(01.03.22)
Umarım yaşamazsın ama 0 araçta olası bir kazada uğrayacağın değer kaybının, 2. el araç alırsan satıcının söylemediği veya söylediği bakım/tamir masraflarının yanında esamesi bile okunmaz. Değer kazancı konusunda da şöyle bir örnek vereyim. 2020 başında aldığım 0 aracın fiyatı şu an aldığım fiyatın 3 katı :)
0
iwasbornonamountainside
(01.03.22)
(6)

Bu mont günlük kullanılır mı sizce?

vestasy
Bazıları İstanbul kışında günlük kullanımda sırıtır dedi de arada kaldım.https://www.decathlon.com.tr/p/kadin-kar-montu-siyah-sh100-warm/_/R-p-307198?mc=8545301&c=MOR
Bazıları İstanbul kışında günlük kullanımda sırıtır dedi de arada kaldım.

www.decathlon.com.tr
0
vestasy
(28.02.22)
böyle yağmurlu havada yürüyüş ya da koşu yapmak için giyilir gibi geldi. günlük kullanım için uygun değil sanki.

tabi ki de bu benim görüşüm.
0
gottacatchemall
(28.02.22)
kullanılır bence dümdüz mont işte etrafta sanki daha renkli mont giyenler yok mu
0
freebird5406_2
(28.02.22)
niye sırıtırmış? mis gibi mont, umarım mor diye dememiştir.
0
vital
(28.02.22)
bana da normal bir mont geldi.
istanbul kisi siritir denince cok kalin bir sey beklemistim.
goruntu olarak bakinca bi garipligi yok
0
Kittie
(28.02.22)
Fransa'nın resmen decathlon sponsorlugunda yaşayan sehrindeyim, birçok insan böyle şeyler giyiyor.

Yalniz ürün cok iyi değil ben size söyleyeyim. Hanima daha yeni aldik decathlon bunlara falan baktim o cepler vs hosumuza gitmedi.
Eger usumekten korkuyorsaniz size tavsiyem polar üstüne su gecirmez yagmurluk almaniz.
0
logisticsmanager
(28.02.22)
Ben de sandım ki itfaiyeci turuncusu, reflektörlü falan bir mont çıkacak. Mis gibi giyilir.

www.decathlon.com.tr Şuna bir dönüp bakarım mesela.
0
kobuzchu kiz
(28.02.22)
(7)

Borsa al unut

horizon
Geleceğe yatırım yada al unutluk aldığınız hisseler var mı?
Geleceğe yatırım yada al unutluk aldığınız hisseler var mı?
0
horizon
(28.02.22)
Aksa alıp unutmuş gibi yapmıştım 2 yıl önce. Şimdi Petkim falan da unutulabilir, aslında cogu BIST30 hissesi bu durumda.
0
primetime
(28.02.22)
'2022 yılı temettü 25 endeksi' yazınca çok güzel bir liste çıkıyor karşına.
0
oguz altun
(28.02.22)
@primetime petkm pek unutulacak bir hisse değil 2 sene öncede farklı yerlerde değildi :)

geleceğe yatırım yapacaksanız bana göre düzenli temettü veren ve temettü verimi yüksek olan hisseleri alın. bir süre sonra maliyetiniz sıfırlanınca düzenli gelir elde edersiniz.

bu hisseleri alırken tek seferde alım yapmayın, her zaman düşüşlere hazır olacak şekilde yedek akçe elinizde bulundurun. " burdan aşağı düşmez" dediğiniz yerlere mutlaka düşer. Bizim borsa maalesef çok kırılgan.

temettü geliri elde ettiğinizde bu paralar ile mutlaka geri alım yapın.


düzenli olarak mutlaka hisseyi biriktirmeye devam edin.

En önemlisi farklı sektörlerden sepet yapın. İstediğiniz performansı alabilmek için tek bir hisseye bağlı kalmayın.


Bu şartlara göre borsacıların gözbebekleri birkaç hisse ismi yazayım. Alıpta pişman olan sayısı çok az ve bu hisseler genelde yatırımcı dostu olarak bilinir.

EREGL, KRDMD, ISDMR
FROTO, TOASO, OTKAR, TTRAK
AKSA, SASA, HEKTS
ISYAT, ENJSA, ISMEN
VESTL, TTKOM, ALKIM


BU hisselerden sepet yapıp düzenli olarak alım yaparsan pişman olmayacağını düşünüyorum. Söylediklerim yatırım tavsiyesi değildir. Bol şans!
0
al basmadan donu var
(28.02.22)
Bir tavsiyem de dolar cost averaging yapın.
Yani 100 bin lira varsa 100 bin lira ile bugün almayın.
Bugün 20 bin 1 ay sonra 20 bin vs gidin.

Ben Türkiye'de değilim ama her ay 150-200 euro world etf alıyorum. Bu şekilde bazen düşük bazen yukdek alıyorum ama hedefim 6-7 sene sonrası hâliyle savaş çıkmis vs bakmıyorum.
0
logisticsmanager
(28.02.22)
dolar endeksinde +da olması önemli
0
bir soru sorcam
(28.02.22)
aselsan
hektaş
ttrak toaso ford
ismen
aksa
ereğli
vesbe
enerjisa

ben bunlardan yaptım
son yıllarda dağıttıkları temettülere bakıyorum, kar devam ediyorsa alıyorum fırsat buldukça.ytd

portfoyümün yüzde 70i amerikan borsasında, onu da eklemek isterim.
0
megacracker
(28.02.22)
bu kadar hisseyle kafa ütülemene gerek yok. deniz portföy bist temettü 25 endeksi fonu al.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.02.22)
(6)

Yolcu Uçağı Üretmek

Kaleci Saçlı Forvet
Bu çok zor bir olay mı? Yani şu nedenle soruyorum dünyada bunun tekel yapmış iki firma var Boeing ve Airbus, buna neden bir üçüncü dördüncü firma eklenemiyor? Evet bu iki firma zaten çok uluslu firmalar ama başka firmaların çıkmasını etkileyen tek neden sadece maliyet mi, misal yarın Elon Musk çıkıp
Bu çok zor bir olay mı? Yani şu nedenle soruyorum dünyada bunun tekel yapmış iki firma var Boeing ve Airbus, buna neden bir üçüncü dördüncü firma eklenemiyor? Evet bu iki firma zaten çok uluslu firmalar ama başka firmaların çıkmasını etkileyen tek neden sadece maliyet mi, misal yarın Elon Musk çıkıp ben de yolcu uçağı üretip satacam dese bunu yapabilir mi yasal olarak engelleyecek bi kanun anlaşma ya da ne bileyim benzeri bir detay var mı? Ya da ABD-Avrupa firmalarına karşı Asyalıların bi konsorsiyum kurup bunu yapmalarını engelleyecek bir şey var mı, yoksa eğer neden yapmıyorlardır paraysa Asyalılarda da az para yok benim bildiğim. Teşekkür ederim.

Ek: Bu ikisi dışında küçük uçaklar üretip satan firmalar vardır tabii ama benim ne sorduğumu zaten anlamışsınızdır.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(28.02.22)
Yasal bir olay yok.(benim bildiğim)

Ise giris çok pahali.
Sadece üretim değil, bakım, müşteri hizmeti vs çok pahali. Daha tedarikçi ağı vs var.
Boeing ve airbus devletler tarafından destekleniyor. Boeing ciddi lobi sahibi.

Aslında 3.-4. var(bombardier, embraer). Ama aynı klasman değil tam. Çünkü yapamazsin kolay kolay.

Bir de eskiden daha fazla vardi ama zamanla olmayinca rakipler satın aldi.
0
logisticsmanager
(28.02.22)
Önce bir mühendislik ürünü nasıl üretilir, bunu bilmeniz lazım. Kabaca yazarsam, her ürünün önce tasarım aşaması vardır. Tasarım aşaması her parça için ve her montaj için yapılır. Bir uçakta binlerce parça olduğu için bu tasarımların yapılması yıllar sürer.

Daha sonra imalat aşaması gelir. Tasarladığın her parça için imalat yöntemi, sayısı belirlemen gerekir. Bunlar için de çok sağlam işçi, teknik personel, mühendis, yönetici kadrosunun olması gerekir. Ben makine mühendisiyim. Üretimde çalıştım. Bir şirkete çelik çubuk gönderiyoruz. Diyoruz ki bu parça teknik resme göre bükülecek. Çubuk I şeklinden L şekline gelecek. Adamlar bunu yapamıyorlar. Mutlaka üretilenlerden birinde hata çıkıyor. Bu verebildiğim en basit örnek. Parçalar karmaşıklaştıkça üretim zorlaşır, hata olasılığı artar.

İmalatın belirlenmesinden sonra üretim planlama yapılır. Ne, ne zaman üretilecek. Üretim planlama zor bir iştir. Malzemelerin satın alınmasından makinelerde harcanacak süreye kadar her şeyin planlanması gerekir.

Satın alma ise başka bir aşama. Satın aldığın her malzeme için araştırma yapmak, şirketlerle anlaşmak zorundasın. Bir malzemeyi sana bir gün geç göndermeleri seni zarara sokar.

Ve bunların hepsi olurken kaliteyi de göz ardı etmemelisin.

Bu anlattıklarım sadece mekanik tasarım için. İşin bilgisayar, elektronik kısmına hiç girmiyorum.

Sonuç olarak çok zor bir şey.
0
dissendium
(28.02.22)
İkisi dışında büyük uçak üreten yok değil.
Çinli Comac var dar ve geniş gövdeli yolcu uçakları olan,
Voronezh Aircraft Production Association (VASO) var Rus dev gövdeli uçakları olan,
United Aircraft Corporation (UAC) var yine Rus

Daha vardır hepsini hatırlamıyorum ve bakmadım şu an.

Boeing ve Airbus tekelinde değil yani piyasa. Onlar en çok tercih edilenler olduğu için tekelleşmiş gibi görünüyor olabilir. Ama otomobil piyasası gibi değil bu iş. Milyonlarca uçak satılmıyor. Haliyle dar bir pazarın dar üretici havuzu olması da normal.

Yasal bir engel yok. Ama Elon Musk da olsa uçak satamayacağını bile bile Boeing'e rakip olmak istemiyor. Para kazanmak için feasible bir yöntem değil böyle devlerin arasına girip yarışmak. Çünkü dediğim gibi talep az.
0
himmet dayi
(28.02.22)
Milyarlarda euro'luk anlaşma yapacak ve insanların güvenlerini sağlayacak yeni bir marka yaratmak her sektörde zor.
Bunu otomotivde yapmak çok daha kolayken, son 20 yılda belki de yalnızca Tesla yapabildi.
Yaparken de kendi segmentini yarattı, arabadan farklı bir ürün koydu ortaya.

Yeni uçak markası yaratacaksın da, bunu öyle bir büyüteceksin ki, büyük havayolu şirketleri sana milyarlarda dolar verecek ve yıllar bekleyecek. Ya da sen bu paralarla yatırım yapacaksın.
Sonra bir de güvenip yolcularını uçuracak (aynı şekilde yolcular da sana güvenecek). Sonuçta bunlar, airbus ve boeing'in sektörüne girip yüzde 5 daha ucuza uçak teklif etmeye benzemiyor.

Yasal olarak, gerekli uçuş sertifikalarını alırsan neden olmasın.
0
burfak
(28.02.22)
Düopol piyasa , kavramına bakabilirsin.
Konu uzun ama havacılık konusunda çok engeller yaşadı Türkiye.
(Örnek olarak Kayseri Uçak fabrikası)
0
Erva
(28.02.22)
zor, uçak yaparsın örneğin rusların tupolevi gibi düşük teknoloji bir şey olur. ama tercih edilmez. düşük yakıt tüketimi, verimlilik, konfor, marja güveni gibi binlerce faktör var.

amerikalı boeing az daha 2 yıl ara ile düşen 2 adet 777max uçağı yüzünden iflas ediyordu.
öyle bir sektör ( uçaktan 5000 adet sipariş ve havada muhtemelen binlerce vardı)
0
orpheus
(28.02.22)
(6)

resimdeki köpeğin türü nedir acaba?

ground
tazı gibi ama baya heybetli bir şey.
tazı gibi ama baya heybetli bir şey.
0
ground
(28.02.22)
hocam çok köpek türlerinden anlamam ama tazı ne allahaşkına, bu bildiğin sokak köpeği?!
0
yonge and bloor
(28.02.22)
Sence tazı olabilir mi? ibb.co
0
Kaleci Saçlı Forvet
(28.02.22)
Bir coban kopegi kirmasi olabilir. Test yapilsa da sonuc bilinmiyor boyle durumlarda. 100 tane kopek adi cikiyor cunku dna testinde.

Sokö diyelim. "Ispanyol Tazisi" diye aratirsaniz, o irklarin neye benzedigini gorursunuz.
0
buf-e kür
(28.02.22)
Her şey olabilir ama tazı değil
0
wild honey suckle
(28.02.22)
Borador (border collie/labrador) kırması sokak köpeği.
0
logisticsmanager
(28.02.22)
tazıya güldüm
oyumu çomara veriyorum
çoban köpeği veya çomar neyse işte
0
neira
(28.02.22)
(21)

kaç defa aşı oldunuz

dafuq
covid aşısıben 2 biontech +1 kez covid pozitif
covid aşısı

ben 2 biontech
+
1 kez covid pozitif
0
dafuq
(27.02.22)
3 biontech
Simdiye kadar pozitif olmadim/hastalik belirtisi gostermedim
0
hot potato
(27.02.22)
2 biontech
0
freebird5406_2
(27.02.22)
3 biontech
Evden hiç çıkmıyorum 2 yıldır insana hasretim :)
0
photo85
(27.02.22)
2 kere.
0
j r r tolkien hayrani
(27.02.22)
3 doz aşı oldum. işim gereği haftada belki 100’lerce kişiyle temas ediyorum. pandemi başladığından beri 100’e yakın defa pcr testi oldum. ilk kez geçen hafta tesadüfen iş öncesinde kontrol testinde pozitif çıktım. neredeyse sıfır semptomla geçiriyorum. neredeyse dememin sebebi varolan semptomlarım (şimdi geçtiler) testim pozitif çıkmasaydı tek başına covide bağlayamayacağım ufak tefek şeylerdi.
0
vital
(27.02.22)
0
0
el conquerador
(27.02.22)
3 doz biontech, 0 pozitif
0
coldegezenkutupayisi
(27.02.22)
2 moderna bir biontech.
0
logisticsmanager
(27.02.22)
3 biontech (sonuncusu aralık ayının son haftasıydı sanırım)
1 kez pozitif (dün itibariyle)
0
IncredibleMau
(27.02.22)
0
0
Erva
(27.02.22)
3 biontech, covirgin.
0
kimwexler
(27.02.22)
3 biontech, (bildiğim kadarıyla, belirtisiz atlatmadıysam) covirgin.
Dördüncü dozu da yaptırırım yakında.
0
kobuzchu kiz
(27.02.22)
3 biontech
İlk aşı öncesinde covid geçirdim
0
sevilen progressive türkücü
(27.02.22)
Aşı çıkmadan önce bir kere hastalık geçirdim (yatarak tedavi aldım), sonrasında 3 biontech aşı
0
primetime
(27.02.22)
4 sinovac. Covid olmadim hic.
0
marcelorios
(27.02.22)
2 sino
2 bion
Covid
1 ay sonra 1 tane daha bion
0
eja
(27.02.22)
4 sino - covirgin
0
exlibris
(27.02.22)
5
0
bass solo take one
(27.02.22)
3 doz biontech. 2.aşıdan sonra covidi hafif atlattım.
0
stejerners
(27.02.22)
3 biontech.

biz hepimiz biontech :))
0
since1907
(27.02.22)
2 sino
2 bion
0 covid +
0
hakmut
(27.02.22)
(5)

Almanlar neden nükleer santralleri kapatıp Rusya'ya mahkum oldular

mezarkabul
Sb teşekkürler
Sb teşekkürler
0
mezarkabul
(27.02.22)
schröder başta olmak üzere alman politikacıları yemledi ruslar. lobi faaliyeti kısacası. koydular hepsinin cebine parayı, "boşverin nükleeri" dediler. tabii ülke içinde nükleer karşıtı grupların olması ve protestolarla ciddi direnç göstermesi de etkili oldu. e aynı şekilde "temiz değil" diye kömür madenlerini de rahat bırakmadılar. sonra ne oldu hooop rusya'nın kucağındasın.
0
der meister
(27.02.22)
Greta'dan yedikleri azar etkili oldu sanıyorum, kolay değil...

Ciddi cevap: yeşiller yıllardır ciddi bir iktidar ortağı olduğu için. Siyasi partiler genel olarak kendilerini iktidara taşıdığı sürece, uyguladıkları politikanın ülkeye veya dünyaya zarar vermesini çok umursamıyorlar.
0
plutongezegendegilmi
(27.02.22)
Yıllardır devam eden bir nükleer kötü olayi var.
Aslında diğerlerini anlıyorum ama nükleer aslında temiz ve çok ciddi enerji sağlayan bir yöntem.

Misal Fransa kapatmadı aksine yenilerini yapacağız falan demisti bundan birkaç ay önce.

Biraz işte politikacilarin olaylari. Bu arada sadece petrol vs lobisi yok. Yeşil enerji lobisi de var. Yeşil enerji ile alakali üretim yapan bir sirketteydim, konusulan rakamlar cok ciddi. Ki daha bunun alt tedarikcileri vs de var.

Neyse yani her zamanki gibi bir lobicilik oldu, yesil enerji kazandi. Sonuç ortada.
0
logisticsmanager
(27.02.22)
yeni değil 30 sene önce olan biten bi olay nükleere veda etmek
"no new commercial reactors being built in Germany after 1989."
0
comp
(27.02.22)
Fizik doktoru ve dönemin Çevre Bakanı Merkel, o zaman faaliyette olan santralleri gezip, 'bunların hiç sorunu yok, hepsi çok güvenli.' dedi. O zamanlar ve uzun süre boyunca nicki 'Atomkanzlerin' olan Merkel, bu sevdadan iyi nedenleri oldugu icin vazgecti.

Acik ve net. Almanya nükleer cöpün nereye nasil gömülecegini iyi planlanmamisti.

Ayrica Fukushima sonrasi, son santrallerin kapatilmasi konusunda tüm parlemanto netti. Yukarida söylendigi gibi, cok ciddi bir antinükleerci halk cephesi vardi ve hala da var.

Bu sene, 'Kanzlerin olarak, geri dönebilseniz neleri farklı yapardınız?' sorusuna da, yeşil enerjiye gecisi daha hizli yapardik cevabi verdi.

Bir yere mahkumiyeti önlemek icin EEG (Yenilebilir enejiye gecis) yasası çıkarıldı. Rüzgar ve hidroelektrik, günes ve biyokütle enerjiler, toplam ihtiyacın yaklasık olarak yarısını, 2020 sonundaki veriye göre bu rakam 46%, karsılıyor.

2030 sonuna kadar da kömür santralleri kapatilacak. Bu savas nedeniyle muhtemelen son santralllerin kapatilmasi biraz ertelenecek. Almanya'nin elini daha hizli tutmasi gerekiyor.

Ayrica, bu soru cok baska da sorulabilir. 'Nicin Almanya simdiye kadar yeterince hizli davranip ve enerji dönüsümünde tam gaz ilerleyip, Rusya'ya bagimli olma defterini kapatamadı?'
0
buf-e kür
(27.02.22)
(7)

Yurtdışında İş Bulma Sürecinde Ortada Kalma Durumu?

yareen
Merhaba.Görüştüğüm şirketler vize işlemlerinin 2 ayı bulabileceğini söylüyor.Benim de ihbar sürem 1 ay.Burada 2 soru var kafamda.1) İstifayı verdikten sonra vize işlemlerinde aksilik oluşması ve istifa edip ortada kalma ihtimalim gözümü korkutuyor, burada nasıl hareket etmeli? Böyle bir risk hep var
Merhaba.

Görüştüğüm şirketler vize işlemlerinin 2 ayı bulabileceğini söylüyor.
Benim de ihbar sürem 1 ay.
Burada 2 soru var kafamda.


1) İstifayı verdikten sonra vize işlemlerinde aksilik oluşması ve istifa edip ortada kalma ihtimalim gözümü korkutuyor, burada nasıl hareket etmeli? Böyle bir risk hep var mı?

2) Prosedürel olarak şu mümkün mü: Önce görüşülen şirketin teklifini kabul edip vize işlemlerini başlatacağım fakat bu esnada istifamı vermeyip çalışmaya devam edeceğim. Sonra vize işlemlerinin tamamlanacağı tariften 4-5 hafta önce mevcut şirkete ayrılacağımı söyleyeceğim; böylelikle normalde bekleme ile geçecek süreci de çalışarak değerlendirmiş olurum.
0
yareen
(25.02.22)
1) tabiki. Benim tanıdığım iki kişi var direkt böyle olan. Ama şirkette çalışmaya basladilar sadece Türkiye'de, Türkiye maaşı ile ama Almanya'ya calisiyorlar. Ama evleri falan kapatacaklardi vs o sıkıntı oldu.
0
logisticsmanager
(25.02.22)
Ben vize cikana Kadar istifa etmezdim, bunu da diger sirkete boyle soylerdim vize ciktiktan sonra 1 ay icinde baslayacagim diye.
0
hot potato
(25.02.22)
Boyle bir risk var evet. Gorustugun sirkete ihbarimi vizeden sonra baslatabilirim diyebilirsin. Burda is degistirirken oylr yapmistim ( tekrar vize vs gerekiyordu ). En garanti yontem bu gibi.
0
fakyoras
(26.02.22)
Yurt disina gideceksen ihbari niye takiyorsun ki?
Ver istifayi bas git.
Hatta istifa vermene bile gerek yok, ise gitme kovsunlar.

En fazla dava acar 1 ayi geri isterler euro ile seneye odersin.
0
divit
(26.02.22)
vize cikana kadar istifa etme. cünkü, sürec uzayabilir. vizeyi teslim aldigin gün istifa edersin. zaten toplandım. yer ayarladim. gidiyorum demeye 1 ay gecer. ya da diger arkadaslarin dedigi gibi, ihbar parasını ödersin. cok takacak bir durum degil.
0
helenart
(26.02.22)
tabi ki vizeye kadar istifa etme. hatta ortada kalma gibi bi risk varsa ben yurtdışına çıkmadan bi haftaya kadar istifa etmezdim. çünkü ihbar süresi boyunca çalışmak istemezsen en kötü parasını ödersin.
0
sttc
(26.02.22)
Tam da sizin gibi bir durumda ayrıldım işten. Ben başka bir yer ile anlaşıp direk istifayı vermiştim ve 1 ay İçin anlaşmıştık yöneticimle. Sonra tam ayrılacağım anlarda rotayı çevirdim başka bir şirketle anlaştık ve 2 ay toplam işlemler sürer dediler. Ben de yöneticime döndüm ve 1 ay daha çalışabilir miyim dedim. O da tabiki istediğin kadar dedi. Ben uzatmak istemedim ve bir ay daha kalıp ayrıldım. Ayrıldıktan 20 gün sonra da yurt dışına çıktım, yani 20 gün boşta kaldım.

Bence siz ayrılmayın, çünkü sürecin uzama riski de mevcut. Ya da şirketiniz sizi anlayabilecek bir düzeyde ise açık açık paylaşabilirsiniz durumunuzu, bu da bir çözüm.
0
va
(26.02.22)
(6)

Türkiye'de üretilen bir ürüne "Made in EU" yazmak

Zaphod
şimdi bunun çok mümkün olmadığını düşünüyorum ama şöyle bir durum var. avrupalı bir müşterim kendi markasıyla ürün üretmemi istiyor ve üzerine "Made in EU" yazabilir misin diye soruyor. "bak şu regülasyonun şu maddesine göre yazamam" demem lazım ama bir türlü bulamadım.var mıdır konunun uzmanı?
şimdi bunun çok mümkün olmadığını düşünüyorum ama şöyle bir durum var. avrupalı bir müşterim kendi markasıyla ürün üretmemi istiyor ve üzerine "Made in EU" yazabilir misin diye soruyor. "bak şu regülasyonun şu maddesine göre yazamam" demem lazım ama bir türlü bulamadım.

var mıdır konunun uzmanı?
0
Zaphod
(25.02.22)
menşe saptırması olur bu. büyük cezaları var.
0
floydian
(25.02.22)
@floydian
farkındayım, yok olmaz da dedim de emin misin falan diye darlayıp duruyor. regülasyonun ilgili maddesini bi bulabilsem kapatacağım çenesini.
0
🌸Zaphod
(25.02.22)
gelen mal avrupa malıysa sen sadece atıyorum dikiyorsan made in eu olabiliyor sanırım.
0
argent dawn
(25.02.22)
Şimdi çok net bunun içinde değilim, global trade olayi bu ama bu hesaplanıyor biraz. Yani bir ürünün made in'i ne demek için bütün üretim süreçlerine falan bakmak gerekiyor. Misal tshirte logi ve etiket Türkiye'de yapılıyorsa made in eu olabilir.

Yani benim bildiğim bu kadar kolay cevaplanamayacak bir soru.

ec.europa.eu
0
logisticsmanager
(25.02.22)
"şu maddeye göre yazamam" demek mümkün değil bence. nasıl ki "çin malı" yazmanız mümkün değilse, TR'de üretilen bir şey için EU malı demeniz de mümkün değil.
0
co2s2
(25.02.22)
Bu konu ile ilgili son ve güncel bilgiyi Türkiye İhracatçılar Meclisinden alabilirsiniz diye düşünüyorum. Baya bir zamandır Gümrük Birliği ülkeleri için bunun yazılabilmesi hususunda bir çalışma yapıyorlardı. Belkide olabilir...
0
primetime
(25.02.22)
(7)

Az bilinen bir yabancı dili öğrenmek

vestasy
Dil bölümü mezunuyum, işim tamamen İngilizceyle. Bir diğer yabancı dil olarak Türkiye'de bilenin çok olmadığı bir dilde kendimi geliştirmek istiyorum. Mesela geçmişte sevgilisi sayesinde Danca öğrenen bir tanıdığım şu an Danimarka büyükelçiliğinde çalışıyor. Hem hobi olarak hem de iş imkanı sağlamas
Dil bölümü mezunuyum, işim tamamen İngilizceyle. Bir diğer yabancı dil olarak Türkiye'de bilenin çok olmadığı bir dilde kendimi geliştirmek istiyorum. Mesela geçmişte sevgilisi sayesinde Danca öğrenen bir tanıdığım şu an Danimarka büyükelçiliğinde çalışıyor.

Hem hobi olarak hem de iş imkanı sağlaması açısından bu şekilde hangi dili öğrenmem sizce daha mantıklı olur? Çince, Rusça vb. değil elbette bahsettiğim.
0
vestasy
(25.02.22)
Hocam önce iş ilanlarını arayın tek tek. Örneğin kariyer.net'te önce Bulgarca için arama yapın, daha sonra Yunanca için arama yapın. Bu şekilde en fazla iş ilanı olan dili tespit edin. Ben bunu daha önce araştırdım. En fazla Almanca isteniyor. Daha sonra İspanyolca isteniyor. Fransızca istendiği de oluyor. Nadir de olsa Arapça görüyorum. Sadece bir örneğe bakarak çıkarım yapmak sağlıklı değil. Danca öğrenip büyükelçilikte çalışmış birine bakıp Fince öğrenirseniz evde de oturabilirsiniz. Az bilineni öğreneyim, fark yaratayım mantığını doğru bulmuyorum. İş bulma ve hobi apayrı yönlere gidebilen şeyler. Yine de soruya cevap olarak Japonca, Korece gibi dilleri ya da Balkan ülkelerinin dillerini tavsiye edebilirim. Sırpça gibi.
0
dissendium
(25.02.22)
Urduca'yı düşünün.
öğrenmesi kolay diye belirtiliyor.
0
Erva
(25.02.22)
birkaç gün önce tayyip senegale gidince bu durum benim de aklıma geldi. tayyip'in yanında bir kişi vardı diğer başkanla iletişimi sağlayan. kendi kendime dedim ki bak adam kimsenin ilgilenmediği dili öğrenmiş ve şimdi devlet için çalışıyor. ölene kadar rahat. o yüzden çok mantıklı hareket. ben de diğer cevapları bekliyorum.
0
candide
(25.02.22)
@candide senegel resmi dili Fransızca. Başka diller de var tabi ama resmi olan Fransızca.
0
logisticsmanager
(25.02.22)
Lehçe olabilir.
0
mg3929
(25.02.22)
Bi ara flemenkçe bilen eleman çok araniyor furyasi vardi surekli habere internete falan çikiyordu diye hatirliyorum bugün ne durumda bilmiyorum.

Bu arada Az bilinen dille nasil pratik yapacaksin adam bulacaksin tartisilir buda var. İnternetten belki.

Farsça konusunda da herkesin arapçaya yönelmesi bu dili bilenleri daha değerli yapiyor.

Çinceyi ve rusçayi elemișsin ama ingilizceden sonra öğrenilmesi gereken iki dil bence bunlardir. Daima ekmek bulursun.

Ben ingilizceden sonra ispanyolca egitimi aliyorum. Eger çincede tonlama olmasaydi kesin öğrenirdim.
0
Slynmaster
(26.02.22)
hobi olayi baska is imkani baska.

maksat hobi ise git sumerce ogren, kusdili ogren, lazca ogren fark etmez. kulagina ne hos geliyorsa onun pesinden gidilebilir.

ama hem para kazanmak istiyorsan hem de "az bilinen" birsey ogreneyim diyorsan cinceyi ruscayi oyle kolay kolay eleyemezsin.

bana kalsa rusca derim.
0
cooperr
(26.02.22)
(2)

Fransa'da çalışmak

gezegenim
merhabalar,Öğrenci vizesi olan lisans öğrencileri legal olarak part time iş yapabiliyor mu Fransa'da bilen var mı? Veya bunun bilgisini nerden öğrenebiliriz?
merhabalar,

Öğrenci vizesi olan lisans öğrencileri legal olarak part time iş yapabiliyor mu Fransa'da bilen var mı? Veya bunun bilgisini nerden öğrenebiliriz?
0
gezegenim
(25.02.22)
google'a copy paste yaptım, tüm kaynaklar part time çalışma izni olduğunu söyledi.
0
patronaj1
(25.02.22)
www.expatica.com:~:text=As%20an%20international%20student%20with,have%20a%20valid%20residency%20permit.

Normalde evet.
Ama Fransızca bilmeden iş ne kadar kolay olur bilmiyorum. Misal uber eats falan olmuyordu hatırladıgim. Bir kisi sormustu yaşadığım şehirde.
0
logisticsmanager
(25.02.22)
(24)

Favori Aktörünüz Kim?

Kaleci Saçlı Forvet
Ben Denzel Washington diyorum. Siz? Teşekkür ederim.
Ben Denzel Washington diyorum. Siz? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
Al Pacino ve Joaquin Phoenix 'in yeri bayadır ayrı.
0
lüzumsuz adam
(24.02.22)
al pacino, kevin spacey, tom hanks, andrew scott.
0
pide
(24.02.22)
Tom Hanks.
0
invictae
(24.02.22)
Kevin spacey, al Pacino, John Malkovich,Mahir günşiray, yiğit özşener.
0
deer hunter
(24.02.22)
Gary Oldman
0
mutekebbir
(24.02.22)
tom hanks
0
estella
(24.02.22)
tom cruise
0
floydian
(24.02.22)
Cristian Bale.
0
eagle is free
(24.02.22)
Vincent Cassel
Zachary Quinto
Jessica Lange
Ben Kingsley
Kevin Spacey
Lou Taylor Pucci
0
buzbebek
(24.02.22)
Kevin Bacon
0
oldtimer
(24.02.22)
Daniel day lewis
Tom hardy
Leonardo DiCaprio
0
logisticsmanager
(24.02.22)
Cristian Bale & Leonardo DiCaprio
0
himmet dayi
(24.02.22)
Oyunculuklarınin çok iyi olduğuna dair bir iddiam olmamakla birlikte; Leonardo di Caprio ve Keanu Reeves benim en favorilerim.
0
fraise
(24.02.22)
Steve Buscemi
0
ted
(24.02.22)
David Tennant <3
0
kobuzchu kiz
(24.02.22)
idris elba michael fassbender
0
ya ben lan neyse
(24.02.22)
1-hugh jackman
2-leonardo di caprio
3-robin williams
0
bugisme
(24.02.22)
Dusundum uzun uzun ve nedense hicbirine isinamadim aklima gelen seceneklerin. Jeff Bridges diyorum.
0
hot potato
(24.02.22)
Willem Dafoe
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(24.02.22)
Leonardo DiCaprio.

Birkac tane var da illa tek bir tane sec diyorsan Leonardo DiCaprio derim direkt.
Adamın bacak kadarken oynadigi rolden simdi zamanlarina varana kadar hepsinde oyunculuk muazzam.
Ayrica kotu vir bir filmine denk gelmedim, bildigin kotu filmi yok.


Bunun disinda Al Pacino, Tom Hanks, Matt Damon, Michael fessbender, Ben Affleck favori oyuncularim.
Bir de sırf a few good man filmindeki mahkeme sahnesindeki rolu icin Jack Nicholson.
0
stavro
(24.02.22)
mads mikkelsen + anna torv
0
suyin
(24.02.22)
colin firth
0
Coma
(24.02.22)
Robert Pattinson.
0
Bruce
(24.02.22)
Marlon Brando
Gary Oldman
Okan Yalabık
0
schopenhauerin kedisi
(25.02.22)
(7)

Akşam yemeğini kaçta yiyorsunuz? Sonrasında neler atıştırıyorsunuz?

hrvl
Ben artık kendimden sıkıldım. Sürekli karnım aç, yıldım. Akşam yemeğini 7 gibi yiyoruz. Sağlam ekmek yerim, pilav veya makarna da mutlaka olur akşam yemeklerimizde. Ama yemekten sonra çay demleme alışkanlığımız yok mesela. Meyve yemek de yok, markette özenip alıyorum bazen, çürütüp çöpe atıyoruz gün
Ben artık kendimden sıkıldım. Sürekli karnım aç, yıldım.

Akşam yemeğini 7 gibi yiyoruz. Sağlam ekmek yerim, pilav veya makarna da mutlaka olur akşam yemeklerimizde. Ama yemekten sonra çay demleme alışkanlığımız yok mesela. Meyve yemek de yok, markette özenip alıyorum bazen, çürütüp çöpe atıyoruz günah. Anca yaparsak cips kola yapıyoruz.

Ama ben doymuyorum. Yemeği 7’de yedik mesela, 9 gibi midem kazınmaya başlıyor. Ama baharatlı bir şeyler istiyor canım. Kendimi getirde yemeksepetinde trendyol yemekte çiğköftelere, lahmacunlara, tantunilere bakarken buluyorum. Ama her Allah’ın günü böyle bu. Misal dün 7.30 gibi yemek yemiştik. Ben saat 10’da üç çeyrek tantuni siparişi verdim. Bir dönem insülin direnci sorunum vardı. O zaman da hunharca acıkıyordum. Uzun süre ilaç kullandım, değerlerim normale döndü ve bıraktık tedaviyi. 1 sene falan olmuştur en son kontrole gideli, sorun yoktu o zaman da. Hem insülin direnci olsa tatlı matlı istemez miyim? Ben acı baharatlı şeyler istiyorum hep. Hiçbir şey yapamazsam kalkıp tost yapıyorum. Anormallik bende mi? Siz de akşam yemeklerinden sonra acıkıyor musunuz?

Bu arada yaş 29 cinsiyet kadın.

Günlük yemek rutinim de şu:
Sabah 9 kalkış 9.30 gibi bir kase mısır gevreği
12.30 gibi kahvaltı, peynir zeytin dışında mutlaka bir şey olacak, yumurtadır, menemendir, patates kızartmasıdır
6.30-7.00 gibi akşam yemeği
Sonra da Allah ne verdiyse açlık krizi işte
0
hrvl
(24.02.22)
Cevap soruda gizli

“ Sağlam ekmek yerim, pilav veya makarna da mutlaka olur akşam yemeklerimizde.”

Basit karbonhidrata çok yükleniyorsunuz, insülin tavan yapıyor. Haliyle hemen sindiriyorsunuz ve depoluyorsunuz. Sonra kan şekeri düşüyor insülini yemekten sonra çok yükselttiğiniz için.
Biraz glisemik indeks araştırın. Glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenitdeniz kan şekeriniz birden fırlamadığı için daha az insülin salgılarsınız, insülin direnciniz oluşmaz, daha yavaş sindirirsiniz ve sindirim sonrası kan şekeriniz düşmez.

Aralıklı oruç insülini ve kan şekerini çok iyi dengeliyor. Ama karbonhidrata bu kadar yükleniyorken işe yaramayabilir.
0
zimbirik
(24.02.22)
- aç kalmayı vücudunuzu alıştırın. (ilk birkaç gün zor olacak ama sonrası çok rahat)

- ekmeğe, kızartmalara elveda, nitelikli gıdaya merhaba. (günün ilk öğününü mümkün olduğunca geç yapın, güne mısır gevreği ile başlamak yerine bir elma ile başlayıp kahvaltıda muzlu, fıstık ezmeki yulaf ezmesi yiyin ve tabii bol su)

- yemeksepeti, getir gibi appleri silin, markettenn cola cips vs. alıp evde stok yapmayın. iletişim kanalları ve seçenekler daralırsa yoldan sapmazsınız.

- ara öğünlerde yoğurt, kuruyemiş, kuru meyve, meyve tüketin. (gece acıkmasını bir avuç kuruyemişle bastırabilirsiniz)

bir de gerçekten kararlıyanız bir diyetiysene başvurun derim. bu önerilerim kaba taslak. kalori hesaplamasıyla daha ölçülebilir bir şekilde rahat edebilirsiniz. ama bence temel mesele vücudu alıştırmak ve küçük kaçamaklar hariç hep nitelikli gıda tüketmek.
0
steve rogers
(24.02.22)
+zimbirik

Bilimsel bir temeli olmadan kendi görüşümü salllayacağım

1. Mısır gevreği acıktırıyor beni. Gevrek yediğimde daha çok dahaaa çok iştahım artıyor

2. Günde 3 öğün yemek de beni acıktırıyor. Aralıklı orucu daha sağlıklı buluyorum ve saati saatine buna uymasam da acıkmadan bişi yemiyorum ( geceleri stres yemeği hariç )

3.sabah acıkmadan ağzıma lokma koymuyorum

4. Gece stresten sıkıntıdan yiyorum.

5.az su içti isem bunu açlık sanıyorum. Bol bol bişi içmek gerek.


6.yeterince baharatlı bişi yemedi isem de doymuyorum.

7.ayrıca karbonhidrat yedikçe acıktırır

8.kendi gözlemim şu ki doğal yolla yeterli şeker alınmazsa ve sağlıksız rafine şeker yenirse de çok acıkılıyor. Kahvaltıda mümkünse bal ve pekmez bu açığı kapatabilir.

9.bunu yazacağım için bağışlayın ama , eleştirim kendime de yönelik, spor yapmıyorsam, aşık değilsem, hayatımda heyecan vs yoksa daha çok yiyip doymuyorum

10. Son olarak gece geç yatıyorsanız 7 erken bir saat. Geç uyuyan biri daha geç yiyebilir
0
photo85
(24.02.22)
günde iki öğün. akşam yemeğini 19:00 - 20:00 arası yeriz. içerik; et-tavuk ya da sebze, yanında bazen pilav/makarna, arada çorba. ilerleyen saatlerde nadiren meyve ya da tatlı bir şeyler atıştırabiliyoruz. genelde acıkma sorunu yaşamam. sorunum hareketsizlik.
0
zgrydn
(24.02.22)
Yani detaylı yazmamış olabilirsiniz ama benim gördüğüm bol bol basit karbonhidrat, şekerli ürün (mısır gevreği dünyanın en gereksiz şeyi misal).
Sebze yok, meyve yok. Protein sınırlı gibi.
Acikmaniz normal. Acikmamak garip olurdu.
0
logisticsmanager
(24.02.22)
Basit karbonhidrat azaltın.
Akşamları az karbonhidrat tüketin
Protein ve yeşillik tüketin
Sorun insülin direncinde. Bu ka
Misir gevreği bol şeker içerir.
Dengeli beslenmiyorsunuz.
İnsülin direnci olunca tatlı istenir diye bir şey yok. Neye alistiysaniz onu istersiniz. Siz baharatlı şeylere alışmışsınız akşamları, şeker düştükçe canınız çekiyor .
0
dafuq
(24.02.22)
9-10 gibi. Bazen 8de yiyorum. 7de falan aksam yemegi yersem yatmadan once bir kez daha acikirim ben de mutlaka. Ama o kadar erken yeme firsatim olmuyor pek.

Makarna falan yersen tutmaz seni, acikirsin.
Makarna falan yemezdim ben olsam. Cunku makarna verimsizdir, yuksek hacime dusuk kalori barindirir her ne kadar kilo aldiran ve cok yuksek kalori barindiran gida olarak anılda lsa da. Makarna siser midede yer kaplar ama dogru durust kalori yoktur o hacimde. Dolayisiyla o siskinlik hali gecmeye baslayinca direkt acikirsin tekrar. Cunku siskinlikle tokluk hissi yasadin.

Bir de zaten 3 ogun yiyorsun, normal gözüküyor. Misir gevregini ogunden saymadim. Kilolu değilsen ve bu sekilde kilonu koruyorsan bir sikinti yok bence. Mesele gec saatte yemek aramak zorunda kalmak ise yeme saatlerini degistirmek lazim.
Sabah misir gevregi yerine direkt kahvaltiya girerdim ben. Veya kahvlati hic yapmayabilirsin.

Kacta yer sen ne zaman acikiyorsun, ne yersen sonrasinda ne kadar acikiyorsun bunlaro kendi uzerinde denemem ona gore bir alışkanlık gelistirmen lazım çünkü bu işlerin net formulu yok. Her bunye farkli. Adamın biri elma yiyorim tok tutuyor diyor mesela, ben elma yiyince aksine kurt gibi acikiyorum en basitinden.


Aksam yemeğini geç saate birakmayi deneyebilirsin, tek bir aksam yemegi yersin. Gec saatte yemek oldugu gibi kiloya donusur diye bir efsane dönüyordu eskiden de o hiksye zaten toplamda aldigin gida onemli. Sadece gece uykunu rahatsoz edecek kadar gec saate birakma.
0
stavro
(24.02.22)
(2)

cinsi nedir bunun?

hobarey
https://www.instagram.com/p/CaU9RlhA-th/?utm_source=ig_web_copy_linktenkyu.
0
hobarey
(23.02.22)
corgi yavrusuna benziyor.
0
killerbee
(23.02.22)
Başka postlara baktım, corgi demisler.
0
logisticsmanager
(24.02.22)
(8)

Günlük protein ihtiyacınızı ne şekilde karşılıyorsunuz?

msb
Fitness ve B. Building'le ilgilenenlere sorum.Protein alma yöntemleriniz/miktarlarınız nedir?
Fitness ve B. Building'le ilgilenenlere sorum.

Protein alma yöntemleriniz/miktarlarınız nedir?
0
msb
(23.02.22)
120 gram civarı alıyorum bunu 2 kaşık şeklinde protein tozundan kalanını yemeklerden alıyorum. Yemekte de genelde tavuk hindi falan yiyorum 2-3 öğün olarak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.02.22)
ben de 120 gramı görüyorum. 30'u protein tozundan kalanının ağırlığı tavuk ve kontrafile. nohut mercimek falan da çok yiyorum hafta bi nohutlu yemek yapar, birkaç gün yerim.
genelde 1 gün tavuk 1 gün baklagil/sebze 1 gün kırmızı et döngüsünde.

yetişemezsem protein barlar ve Bigjoy'un proteinli çorbası da yedek kulübesinde bekliyor.
0
patronaj1
(23.02.22)
yumurta, 30gr protein takviyesi, porsiyonlara bölünüp dondurucuya atılmış tavuk göğüsleri, yağsız mercimek haşlaması (genelde içine bir de yumurta kırarım) ekseninde gidip geliyor ağırlıklı olarak.

O döngüden çıkmak istediğimde arada bir değişiklik yapıp kullanmak için soya kıyması bulunduruyorum, kırmızı eti düzenli karşılayamadığım için yine arada bir kullanıyorum.

90-100gr aralığında tutuyorum günlük alımı.
0
akhenaten
(23.02.22)
Kg*1.5-2
Sabahları protein süt (25gr) ya da proteinli yogurt(15gr)

Öğlen genelde 250-300 gr arası et

Akşam gene benzer

Şimdi sabahki yogurt/süt olayının yerini kendi myprotein(aromasia) ile yapacağım tarifler alacak.
0
logisticsmanager
(23.02.22)
Karsilayamiyirum. Gunluk ihtiyacim 120-150gr arasi ve bu oyle az buz bir rakam değil. Gunde 120-150gr proteini ortlama bir insan kolay kolay alamaz. Hayvan gibi et tavuk yumurta yemen lazim.

Bana sorarsan protein tozu sart. Ki protein tozu kullansan da cok kolay degil gunluk ihtiyaci karşılamak.
Ben zaten protein ihtiyacımi tutarli bi sekilde devamlı karşılayacağımi bildigim icin kasmiyorum. Ama bugunden itibaren ihtyaci karsilamaya baskayacak olsam rahat yarisini protein tozundan karsilarim. Obur turlu hem maliyet açısından hem de midenin almasi acisindan zor. Gercekten 120gr protein dediğin az buz bir rakam degil ve bu benim gibi 70kg civari bir adamin "minimum" ihtiyaci. Agirligin fazlaysa ve kas orani da fazkaysa bu rakam daha da yüksek olacak. Tavuk ve etin agirliginin yaklasik %22sinin protein oldugunu dusunursek kolay degil o kadar protein almak. Bayağı gommen lazim yani.

Protein ihtiysci hesabı:
Yag orani cikarilmis vücut agirligi*2.70(minimum 1.50)
0
stavro
(23.02.22)
sabahları mutlaka yumurta (1-3 arası)+peynir+süt
bazen hindi füme, yulaf proteini

öğlen ve akşam mutlaka et, tavuk, balık.
dönüşümlü bunları yiyorum. köfte, steak, kavurma, kuşbaşı, kıymalı yemek, tavuk haşlama, tavuk sote, vs ne olursa

yukarıdakileri yiyemediğim günlerde protein tozu

ki ben 100-120 gr arası alıyorum. 150gr falan almıyorum yani.
0
dafuq
(23.02.22)
Azını etten, çoğunu kuru baklagillerden
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.02.22)
Ne kadar kütle kazanmak istediğinize ve antrenmanınızın ağırlığına göre protein ihtiyacınız değişir. Antrenman yaptığım günler 5-6, yapmadığım günler 4 öğün yiyorum. Bitkisel ve hayvansal protein kaynaklarını öğünlere istediğiniz gibi dağıtabilirsiniz. Ben her öğün en az 30 gram almaya dikkat ediyorum. Yukarıda bahsedilenlere ek olarak lor peynirini de tavsiye ederim. Bir de süt içecekseniz yatmaya yakın için. Uykudayken vücut o proteini kullansın.
0
schopenhauerin kedisi
(25.02.22)
(8)

Yöneticim her seyi kendisi halletmek istiyor?

kuehles blondes
Merhaba,Yine is hayatiyla ilgili bir sorumla karsinizdayim. Uzun olabilir. Yoneticim cok tatli birisi ve yillardir calistigim sirkette calisiyor (belki 20-30 yildir) ve her seye cok hakim, tam bir iskolik, sirket kendisininmis gibi calisir. (Bizden boyle bir beklentisi yok ama :D) Benim pozisyonum u
Merhaba,
Yine is hayatiyla ilgili bir sorumla karsinizdayim. Uzun olabilir.

Yoneticim cok tatli birisi ve yillardir calistigim sirkette calisiyor (belki 20-30 yildir) ve her seye cok hakim, tam bir iskolik, sirket kendisininmis gibi calisir. (Bizden boyle bir beklentisi yok ama :D)
Benim pozisyonum uretimle satis arasinda kopru olmak gibi bir sey diyebilirim ve de bu amacla gelistirdigimiz, admini oldugum bir yazilim var, o yazilimi daha da gelistirmek, user support falan filan.
Ama tabi ki arada baska seyler
Benim senior’um cok pasif birisiydi ve kendisi tool a cok adamisti o yuzden diger konularda (yazismalar, toolun icindeki datalar, sebep-sonuc iliskileri vs) cok zayif kaldi - kaldik. Ben junior olarak hep daha aktif olmaya calistim (hatta bu sebeple arada tartismalarimiz da olmustur) ama yeterli degil.

Senior ayrilmadan once beni de senior yaptilar, sonra o kisi gitti. Gorevimi daha aktif yasamak istiyorum (sadece tool etrafinda donmeden) ama olmuyor cunku yoneticim cok dominant ve her seyi kendisi hallediyor. Bana en son apayri olarak mailleri forwardliyor mesela. Bence benim konumla alakali bir maile cevap verirken beni ccye koymasi lazim, en son kimse gormeden sadece bana forwardlamasi kotu bir sey.
Cok iyi biri, cok da seviyorum ama kendi isimi yavas yavas bana birakmasi icin nasil bir yol izleyebilirim bilmiyorum. Tabi ki ondaki bilgi sular seller ve ben onun belki 5 dkda bilebilecegi bir seyi 2-3’kisiye sorarak ancak cevaplayabilirim ama kendi isimle alakali durumlarda bu kadsr pasif kalmak sinirimi bozuyor. Mesela son mailde surekli “telefonda konustugumuz gibi” vs var. En basitinden beni bu call lara alabilir.

Yoneticiye bir mail atacagim, rolumu aktif olarak yasamak istedigime dair ve bunun icin randevu talep edecegim ama o konusmaya gittigimde elimde somut onerilerin oldugu bir plan olsun istiyorum.


Sizin bana tavsiyeleriniz var mi?
0
kuehles blondes
(23.02.22)
Merhabalar
Yöneticiniz ile konuşun. Bazen yapmanız gereken tek şey budur. Kasten yapıyor da olabilir, alışmış da olabilir, her şeyden olabilir.
Ben ne departman değiştirmeye ne is değiştirmeye bakarım. Bunlar karşılıkli konuşup anlasilacak şeyler. Iki tarafin da bu konuda kendini açık şekilde açıklaması lazım. Ben misal junior yoneticiyken yapiyordum, bir çalışan sizin gibi söyledi, haklısın dedim. Bitti gitti çözüldü olay. Bazen insan fark etmiyor.

Elinizde somut vs bir şey olmasına gerek yok. Bahsettiğiniz şey mantıklı.
Açık olun, karsi tarafin da fikrine açık olun, transparan bir iletişim sergileyin, sizin kariyeriniz ve is performansınız için neden önemli olduğunu anlatın.
0
logisticsmanager
(23.02.22)
@edmond honda

1 yildan once baska bir ise girmem su anlik cok mumkun degil ama hic olmadigi kadar aklimda bu.
Kotu veya kotu niyetli bir adam degil bence kesinlikle ama cok her seye mudahale ediyor. Bi salsa keske :)
0
🌸kuehles blondes
(23.02.22)
konuşmadan, konuştuktan sonra hal tavır izlenmeden iş değişimine gitmek bana biraz kaçmak gibi geliyor. dendiği gibi bilerek yapıyor olabilir ya da fark etmeden her şeyi yönetmeye alışmış olabilir. en doğrusu konuşmak ve bu konuşma sonrasında yöneticinin aldığı aksiyonu izlemek bence.
0
chanandler bong
(23.02.22)
mesleki gelişiminiz açısından bu tavrının size zararı olduğunu, işi öğrenmek için müdahil olmanız gerektiğini, onun kariyerine ve yetkinliğine sonsuz güvendiğinizi ancak size de bir mentor edasıyla yaklaşıp yetiştirmesini rica edebilirsiniz.
0
posthuman
(23.02.22)
Yöneticiniz ile benzer bir profildeyim.
Bu biraz delegasyon problemi. İş hayatında kendimde gördüğüm en büyük sorunum. İş delege etmeyi beceremiyorum.

Yöneticinizin kasıtlı yaptığını da sanmıyorum. Bu noktada yapmanız gereken şey sizden istediği talepleri/işleri sürekli sorunsuz olarak sunmak olavaktır. Bir süre sonra size olan güveni oturacak hem kendisi hem de siz daha rahat çalışacaksınız.

Bu arada çok iyi bir insan olduğunu söylediğiniz yöneticinizi bir üstüne şikayet etmek bence hoş değil.
0
teritori
(23.02.22)
@teritori

Bi ustune sikayet etmeyi dusunmuyorum, sanirim yanlis anladiniz. (Bir suru yazim hatasi vs yapmisim zaten) kendisiyle konusacagim. Iyi anlastigimizi dusunuyorum zaten.

Delegasyon problemi oldugunu dusunuyorum ben de. Ne zaman konussam, performans gorusmesi vs yapsak bana “kuehles senin yerinde baskasi olsa o kisi senin kadar iyi olamazdi, sen oldugun icin cok sansliyiz” vs diyen bir insan. Herkesin ortasinda da ovdugu daha dogrusu hakkimi verdigi cok olmustur. Diger calisanlari icin de boyle.
Ama yerimde sayiyorum boyle olunca, kisitlanmis hissediyorum ve is/pozisyon degistirirsem bu sebepten olacak.
0
🌸kuehles blondes
(23.02.22)
departman değiştirmenizi önermem, gittiğiniz yerde de benzer bir durumla karşılaşırsanız yine mi departman değiştireceksiniz? bu gibi durumlarda dürüst bir şekilde konuşup ilerlemek de mümkün, bunu öğrenmek de çok değerli.

yöneticiniz maalesef iyi bir yönetici değil, delegasyonu çözmeden ne ekibi büyütmek mümkün ne de ekibin iş kapasitesini arttırmak mümkün. ekipteki kişiler alması gereken sorumluluğu alamadığı sürece yöneticiye bağımlı, ondan habersiz hareket edemez bir ekip çıkıyor maalesef.

rolünüzü aktif olarak yapmak istemeniz yöneticinizle paylaşmanız gereken ve haftalık takip toplantıları(bire bir toplantı) gerektiren bir madde gibi duruyor, bu takip maddelerini de dökümante etmek önemli.

çözüme ulaşırsanız ne ala, belli bir süreden sonra çözüme ulaşamayacağınıza karar verirseniz yöneticinizin bir üst yöneticisine gitmekte hiçbir sakınca yok. elinizde takip dökümanları olacak, verdiğiniz geri bildirimler ve sonuç alamadığınızın da kanıtları olacak. çok iyi bir insan olabilir ama gelişiminizi engelliyorsa bunu yapmamak kendinize ihanet etmek oluyor, potansiyelinize ulaşamıyorsunuz çünkü.
0
montreal
(23.02.22)
sizin özelinizde konuşmuyorum, genel konuşuyorum.

yönetici bir işi delege etmediği / edemediği zaman bu illa yöneticinin hatası değildir. bazı durumlarda da işin delege edildiği kişiler defaatle işi yapamadıkları için, yönetici sıkılmıştır "kendi işimi kendi yaparım, herkese de tek tek işini söylerim" demiştir. sizden önce bir çalışan çok saçma sapan hareketler yapmıştır (Zaten pasifti diyorsunuz).. yöneticiniz de böyle alışmış, böyle devam ediyor.
0
co2s2
(23.02.22)
(6)

Düşük Kalorili Diyetlerde İdman Hacmi

edi pakbayram
Merhaba 4 aydır az set yüksek tekrar ağırlık çalışması yapıyorum 3x12-15 gibi.Vücut yağ oranım çok yüksek aynada ki değişim hoşuma gitsede tartıda istediğim sonuçları göremiyorum , yüksek protein düşük karbonhidrat ve yağ aldığım çok sıkı bir diyete girmeye planlıyorum.Aç karna ağırlık idmanı yaptık
Merhaba 4 aydır az set yüksek tekrar ağırlık çalışması yapıyorum 3x12-15 gibi.Vücut yağ oranım çok yüksek aynada ki değişim hoşuma gitsede tartıda istediğim sonuçları göremiyorum , yüksek protein düşük karbonhidrat ve yağ aldığım çok sıkı bir diyete girmeye planlıyorum.

Aç karna ağırlık idmanı yaptıktan sonra 1.5 2 saat düşük tempolu yürüyüş yapıcam yürüyüş bandında.

Genel olarak planım bu , sormak istediğim soru ağırlık antremanının hacmi nasıl olmalı ? Aynı şekilde yüksek hacimli antremana devam etmelimiyim yoksa set sayılarını arttırıp tekrar sayılarını azaltıp yaptığım egzersizde ki ağırlıklarımı arttırmalıyım ?
0
edi pakbayram
(22.02.22)
Hangi hareketler idmanında var bilmeden söylemek zor ayrıca 3x12 filan takılmamak lazım önemli olan senin hissettiğin. Ben şahsen sayı sayarak çalışmıyorum o çıkmayan tekrarı görene kadar devam ediyorum. Lat Pulldown'da 20 kg'ya takıp 3x25 yapayım çalıştığımı hissetmem.

Vucut yağ oranını diyet ile düşürebilirsin ve hedef olarak kısa bir zamanı baz alma (min 6 ay üzeri) Çok çok düşük kalori ile beslenme hele ağırlık antrenmanı yapıyorsan. günlük kalori açığın 500'den fazla olmasın. hattta mümkünse 250-300 cal.
Aç karnına idman artı kardiyo sağlık açısından doğru değil. Haftada 1 ya da 2 defa ağırlık antrenmanı yapmadığın günler aç karnına kardiyo yapsan daha uygun olur.
Ya da aç karnına kardiyonu yap 4-5 saat sonra öğününü yiyip ağırlık idmanı.
0
catamenia
(22.02.22)
Hocam genel olarak kas kutlesi arttirip hacim kazabmak buyumek icin yuksek agirlik az tekrar, fitlesip sikilasmak kilo vermek icin dusuk agirlik yuksek tekrar oneriliyor, hangi hocaya gitsen bunu oneriyor.
0
stavro
(22.02.22)
Düşük ağırlık cok tekrar en büyük goygoylardandir. Bilimsel olarak kaniti yoktur.
Aksine yüksek ağırlık az tekrar tavsiye eden bilgiler daha fazla artık. Çünkü kas kitlesini koruyor. Ama yağ yakımını hizlandiran diye bir olay yok.

Karbonhidrat düşük yağı düşük vs kanitlanmis bir etkisi yok. Protein yüksek diyet önemli çünkü kas kutlesini korursun. Ama onun dışında hepsi kalori takibi.

Çok az kalori alırsanız çok fazla antrenman yapamazsiniz.
Ben olsam; yüksek ağırlık az tekrar + birkaç harekt 3x12, yürüyüş+ kalori takibi + protein 2gr x vücut ağırlığı yaparım.
0
logisticsmanager
(22.02.22)
Maksimum tek tekrarlık ağırlığın %50-60'ıyla 10-12 tekrar aralığında çalıştığında bile kas kütleni artırabilirsin, yüksek ağırlık az tekrar az ağırlık çok tekrar olayı gerçekten goygoy. Bununla birlikte yüksek ağırlık az tekrarın amacı temelde sinir sistemini etkilediği için güç artışı sağlamaktır, ha kas kütlene de kazanç sağlar ama ana amacı güçtür. Bir antrenman rutininde ikisi de olmalı.

Senin soruna gelecek olursak, düşük kalori alacağın için zaten kas kazanımın olmayacak, mevcut kaslarını korumak için yine aynı rutinde çalışabilirsin ama seçeceğin ağırlık mesela 10-12 tekrar aralığında çalışacak düzeyde olmalı, 15 tekrarlık ağırlık seçmene gerek yok o zaten baştan yanlış 15 tekrarlı çalışmalar daha çok dayanıklılık çalışması olur, 15 tekrar yapan biri 16-17 tekrar da yapar muhtemelen, o da kaslara çok hasar verecek bir ağırlık olmaz. Ek olarak yüksek protein al kilo başına 1,5-2 gibi.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.02.22)
Niyetin sadece zayıflamaksa, vücut geliştirmeden uzak durup başka sporlara yönelmelisin.
Ama kas kütleni arttırmayı düşünüyorsan o zaman kantarın sana söylediği kiloyu kulak arkası edip vücut yağ oranını ne kadar düşürdüğüne bakmalısın.
Ağırlık çalışmaya devam ettikçe, gıdana da dikkat edersen vücudun kas kazanıp yağ yakar. Kas yağdan daha ağır olduğu için değişimi tartıda değil aynada görürsün..
Anlattığın kadarıyla zaten değişimi aynada görüyorsun. Aynen devam etmelisin.
gucvefitness.com
0
oguz altun
(23.02.22)
Jeff Nippard'ın Science Applied Push-Pull-Legs antrenmanını öneririm. Ağırlık çalışması yaparken aynı zamanda kardio da yapıyorsun. Ayrıca aynı adamın YouTube kanalında doğru beslenme ve besin takviyeleriyle ilgili bir sürü video var.
0
schopenhauerin kedisi
(25.02.22)
(6)

Azarlayan Yönetici Profilleri

la lykia
Büyük küçük, önemli önemsiz, gerekli gereksiz her olumsuz durumda tepkisini azarlayarak, hatta ani öfke patlamaları ile gösteren bir yönetici ile hiç çalıştınız mı?Azar işitince ne yapıyordunuz? Sessiz kalmak vs. tepki/cevap vermek vb. Sonra ne oluyordu? Ne kadar süre çalıştınız? Nasıl ayrıldınız?(Ö
Büyük küçük, önemli önemsiz, gerekli gereksiz her olumsuz durumda tepkisini azarlayarak, hatta ani öfke patlamaları ile gösteren bir yönetici ile hiç çalıştınız mı?

Azar işitince ne yapıyordunuz? Sessiz kalmak vs. tepki/cevap vermek vb. Sonra ne oluyordu? Ne kadar süre çalıştınız? Nasıl ayrıldınız?

(Önemli bir hata, gecikme vb. durumlardan bahsetmiyorum asla, genel iletişim tarzı eleştiri ve tenkit haline gelmiş, hani bir soru sorarken bile dövermiş gibi konuşan profilleri kastetmek istedim.)

Ek not: Azardan da kastım, hiç küfür ve hakaret olmadan ve hatta bağırmadan yüz ifadesi, beden dili ve cümleleri ile azarlamak.

Atıyorum ateş saçan ve öfkeden dolmuş gözler, tiksinir bir yüz ifadesi, kırmızıya dönmüş bir yüz, belirginleşen boyun damarları ile "bunu nasıl düşünemedin??11?!!" diyor ya da laf sokuyor ama bağırmak, hakaret vs. yok :))
0
la lykia
(22.02.22)
biri bana bagirsa da anasindan dogduguna pisman olsa. boyle yonetmenin hafif yukselmeleri oluyordu ruh haline gore. yoneticisine sikayet ediyorum
0
ala09
(22.02.22)
calismistim. 10 yil onceydi. magaza muduru vardi milleti oyle sindirdigi herkes korkuyordu. bi gun herkesin ortasinda beni azarlayip molaya cikmami emretmisti. ben de, bas git lan cikmiyorum molaya demistim. ondan sonra herseyi rica minnet yaptirmaya calismisti. bu tipler genelde boyle karaktersiz oluyor.
0
buenosdias
(22.02.22)
üç buçuk sene kadar çalıştım, böyle ulu orta yerde bağırır çağırır, kendi ekibine laf söyleyerek iş yaptırmaya çalışırdı. alttan alta herkesin kuyusunu kazar, herkesi birbirine kırdırırdı, buna üç yıl içinde belki yüzden fazla kere şahit oldum. direkt benim yöneticim değildi o yüzden pek muhattap olmak zorunda kalmazdım ama kendi alanına dokunan benim takip ettiğim konularla ilgili çok laf sokmuştur. bu arada iş yeri kadar huzursuzluğa rağmen aşırı laçka bir iş yeriydi, yani o lafların edildiği kimselerin yüzü bile kızarmazdı geniş geniş hayatlarına devam ederlerdi. belki de bu yüzden o böyleydi, kim bilir. artı parantez: iş hayatımda hem tepeleri hem de dipleri gördüğüm, beni profesyonel hayata komple küstüren yerdir. minik bir türkiye simülasyonuydu adeta. of tüylerim diken diken oldu hatırlayınca. allah belanı versin fatih bey, inşallah rahat yüzü görmezsin.

o kadar huzursuz bir ortamda çalışıyordum ki artık işe giderken keşke bana kamyon çarpsa ama ölmesem ama kemiklerim kırılsa işe gidemesem diye dua ediyordum. psikolojim çok bozulmuştu, hayatımın en kötü dönemiydi. üç dört ay daha beklesem çok rahat edecekken (tüm yönetim komple değişecekti) bir araba parası tazminatımı yakarak üstelik de iş bulmadan işi bıraktım. biraz pişmanım çünkü bugünkü aklım olsa kendimi komple ofiste olup bitene kapar sadece işime bakardım, böyle küçük insanların neden böyle yaptıklarıyla ilgili de kendimde hata arayıp kafamı hiç yormazdım.
0
evde liyakat kalmamis
(22.02.22)
Evet Türkiye'de çalıştığım firmada genel profil buydu. Çok iyi bir tedarik zinciri müdürü vardı ama tarzı kötüydü. Ben onunla az çalıştım ama diger calisanlarla süper diyemem arası.

Ama fabrika müdürü vardi vallaha çocuk gibi azarlayan garip bir tipti. Ben çıkarken yurtdışına yerleştiğim için hepsine nasıl saçma bir iş ortami olduğunu anlatan bir dilekçe yazıp çıkmıştım.

Benden sonra 2 senede tedarik zincirinden totalde 10-15 kişi değişti. Fabrika müdürü de para yediği için ayrılmak zorunda kaldı.

Şu an böyle birine tarzinin bana uymadığını söylerim. Kendimde o özgüven var ama eskiden böyle değildi.
0
logisticsmanager
(22.02.22)
Yeni mezun olunca girdiğim dandik bir şirkette outsource olarak başka bir yere gitmiştim. İmamdan bozma IT müdürü deneyimsiz görüp istemedi (neredeyse hiç konuşmadık bile). Geri döndüğümde mahalle delikanlısı patron, önlisans mezunu arkadaşların yanında "fakülte mezunu olmakla olmuyormuş değil mi?" dedi, hiç çalışma ve kendimi gösterme fırsatımın olmadığını söylemeye çalışınca "başkasından önce kendinde hata ara" demişti. İki dakika sonra yanına gittim ve ayrılacağımı söyledim. Şimdiki özgüvenim olsa o an cevabını verir, hatta direkt kapıdan çıkıp giderdim :)

Bir süre akademide çalışıp girdiğim büyük bir şirkette karmakarışık yazılmış, açıklamasız kodları çözmekte biraz sorun yaşayıp bir şeyler sorunca "biz burada programlama öğretmiyoruz, zaten biliyor olmanı bekliyoruz" demişti. Çocukluğumdan beri kod yazan biriyim. Adamın her hali gergindi, bağırmamak için kendini zor tutar gibiydi. 1-2 yıl orada çalıştıktan sonra ayrılırken "şirket sana o kadar yatırım yaptı" diye bağırdı. Şimdiki özgüvenim olsa "ahaha saçmalama lan ne yatırımı" derdim.

Kaç yıldır kendim proje yönetiyorum. Genellikle kibarca rica eden, ekibe danışıp fikir soran ve teşekkür eden biri olmaya çalışıyorum. Her zaman çalışmasa da gereksiz hiyerarşiden kaçınmak, insanların değerli olduğunu ve bunun fark edildiğini hissettirmek önemli.

Kimse işyerinde yöneticisinin ruh hastalıklarına katlanmak zorunda değil.
0
fadetoreality
(22.02.22)
Çalıştım. En küçük hatada veya kendi istediği gibi olmayan bişeyde bağıran çağıran veya pasif agresif laf sokan biriydi. Bana sadece bir kez sesini yükseltmişti, onda da kalabalıktaydık ve kendisini çok sert bir şekilde uyardım. 1 sene çalıştım, sözleşmem bitince de oradan ayrıldım. Türkiye'de bir parça üst düzeylik gören çıldırıyor.
0
south park in kapusonlu uyesi
(22.02.22)
(4)

Hyundai Bayon Kia Stonic? Hangisi?

mikahakkinen
ekonomik suv kategorisindeki bu araçlar en uygun suvlar. 1.4mpi atmosferik motor performansı nasıldır?stonic mi bayon mu?alınır mı?
ekonomik suv kategorisindeki bu araçlar en uygun suvlar.
1.4mpi atmosferik motor performansı nasıldır?
stonic mi bayon mu?
alınır mı?
0
mikahakkinen
(22.02.22)
Kia zaten Hyundai'nin markası. Birbirine çok benzeyen iki araç. Hangisinin tipini beğeniyorsan onu seç. Ben olsam Stonic alırdım. 1.4 atmosferik motor bence aşırı kötü. 1.6 atmosferik bile iyi değil hatta. Atmosferik motorlar anca bağırıyor. Turbo beslemeli olmadığı için çok hantal motorlar. Turbo motorlu bir SUV seçenek dahilindeyse bunları almazdım mesela.
0
himmet dayi
(22.02.22)
Biri çakma suv rio.
Biri çakma suv i20

Bayon daha yeni, ondan alınabilir. Bana kalsa almam çünkü bu Compact suv işini sevmiyorum.

1.4 mpi çok yakar. Basit motor, sıkıntı çıkarmaz.
0
logisticsmanager
(22.02.22)
Benzin 20liraya dogru giderken hem gitmeyen hem cok yakan araçlaro tercih etme derim. 1.2 yada 1.0 turbo birşeyler bak derim. Pederde crossland var 1.2 5.5 6 lt gibi yakıyor memnun baya.
0
solenkol
(22.02.22)
1.4 yakıtı çoook üzer. imkan varsa 1.0 versiyonundan alın.

bayon bagaj hacmi daha iyi ve daha ucuz gibi.
0
jelly bear
(22.02.22)
(4)

Rusya için yüzölçümü en büyük ülke olmanın

heathen
Avantajları dezavantajları var mıdır, ne olabilir?
Avantajları dezavantajları var mıdır, ne olabilir?
0
heathen
(22.02.22)
Tahmin yürütüyorum;
Ele geçirmesi zor.
Tarım ve belli doğal kaynaklar açısından zengin.
Ev fiyatları yüksek değil (bkz hollanda)


Belli şehirler iyiyken geri kalan kısmı kötü, fakir, gelismemis
Genel ülkeye hizmet vermek zor
0
logisticsmanager
(22.02.22)
Hiçbir avantajı yok Rusya'nın bu kadar fazla yüzölçüme sahip olmasının nedeni işe yarar bölgelerin az olması. Misal Rusya'yı al Güney Amerika'ya koy aynı yüzölçüme sahip olabilir mi illa ki parçalanır birileri hak iddia eder birileri bağımsızlığını ilan vs Benzer ülkelerin büyük yüzölçüme sahip olma nedenleri de bu. İşe yarar olsa önemli olsa elinde tutamazsın, tutabileceğini düşünse Alaska'yı falan satmazlardı zaten. Senin elinde doğal düşmanın olan Amerika'da toprakların var tutup satıyorsun onu zaten elimde tutamam diye fkfkkfkf saçmalığa bak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.02.22)
@kaleci saçlı ya o hikaye 1867 yılından ya.

Avantaj tabii ki var sık ormanlardan maden bölgelerine kadar çeşit çeşit alana sahip.

Dezavantaj da var ne zaman merkezi otorite zayıflasa (çar’ın düşüşü, Sovyet devrimi, Sovyetlerin yıkılması) taşraların kontrolü zorlaşıyor ve olaylar hep buralardan çıkıyordu.
Bir de gençler Rusya’nın batısına göç ettikçe doğuda ne işçi ne memur kimse kalmak istemiyor. Yaşlı şehirleri oldular hep.
0
patronaj1
(22.02.22)
Gecen yuzyil basina kadar Ural daglarinin dogusundaki dev alan nerdeyse bombostu, su anda da cok farkli degil cunku cok yasanabilir yerler degil.

Yine de gozden uzakta askeri ekipman/Nukleer test saklamak icin ideal. Bol bol da yer alti kaynagi var. Kullanmasan da dursun o alan.
0
cleric
(22.02.22)
(9)

Elma gercekten uykuyu kaçırıyor mu?

stavro
Falanca yerde yazdığına gore evet kaçırıyor fslan değil, direkt size soruyorum elma gercekten uykuyu kaciriyor mu? Bizzat bu etkiyi yasiyor musunuz, fsrkettiniz mi elma yiyince bu etkiyi? Kahveden daha cok uyku aciyor muhabbeti var duymussunuzdur, sizce oyle mi peki?
Falanca yerde yazdığına gore evet kaçırıyor fslan değil, direkt size soruyorum elma gercekten uykuyu kaciriyor mu? Bizzat bu etkiyi yasiyor musunuz, fsrkettiniz mi elma yiyince bu etkiyi?

Kahveden daha cok uyku aciyor muhabbeti var duymussunuzdur, sizce oyle mi peki?
0
stavro
(21.02.22)
Değil, hiçbir işe yaramıyor.
0
kobuzchu kiz
(21.02.22)
bende de işe yaramıyor elmayı severim bu ara çok tüketiyorum bazen bir tane yiyip yatıyorum
0
freebird5406_2
(21.02.22)
Elmada fruktoz var diye uyku açıyor diyorlar e fruktoz hepsinde var zaten elma ne alaka fkfkkf kaldı ki fruktoz şekeri kan şekerini yükselten enerji veren bir şeker türü de değil tamamen çöp bilgi yani
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.02.22)
eger cigneme aliskanliginiz yoksa rahatsiz ediyor. ben o yuzden yemiyorum. midemde resmen tas varmis gibi rahatsiz ediyo
0
buenosdias
(21.02.22)
Yeşil elma benim uykumu açıyor.
0
mezarkabul
(22.02.22)
Elma yedikten hemen sonra uyuyan biri olarak hayatımda duymadım.
0
logisticsmanager
(22.02.22)
Size bağlı. Aama gece uyumamayı seven biri olarak sakızı tek geçerim
0
fempusay
(22.02.22)
Ben hiç duymamıştım. Akşamları da oturyrken elma yeriz, uykumuzu etkilediğine şahit olmadım.
0
invictae
(22.02.22)
İlk defa duydum. Akşamları yeşil elma yemeyi severim. Uykumu etkilemiyor.
0
pispinti
(22.02.22)
(12)

Köpeğim ısırdı

euteamo
SlmlarKendi köpeğim benı ısırdı. İki tane kocaman diş izi Acayip de sızlıyo elimYakın Bi özel hastaneye geldimBiz bakamayız hasekiye gidin dediDikiş falan lazım değil, sarar ağrı kesici verir diye gelmiştimYaklaşık Bi buçuk yaşında Bi kere kuduz aşısı olduBu ay ikinciyi yaptıracaktımNe yapsam?
Slmlar
Kendi köpeğim benı ısırdı.

İki tane kocaman diş izi
Acayip de sızlıyo elim
Yakın Bi özel hastaneye geldim
Biz bakamayız hasekiye gidin dedi

Dikiş falan lazım değil, sarar ağrı kesici verir diye gelmiştim

Yaklaşık Bi buçuk yaşında Bi kere kuduz aşısı oldu
Bu ay ikinciyi yaptıracaktım
Ne yapsam?
0
euteamo
(21.02.22)
Hasekiye gidin
0
kuehles blondes
(21.02.22)
Doktora gidin, kimse size kuduz olmama garantisi veremez. Malumunuz kuduz tedavisi bulunmayan ve mortalitesi %100'e yakın bir hastalık. Bir aşıyla geçip gidecek bir şey için canı riske atmaya değmez.
0
akhenaten
(21.02.22)
Ya ama kendi köpeğim
0
🌸euteamo
(21.02.22)
Eğer hayvanı takip edebiliyorsanız aşı olmanıza gerek olmuyor. Çünkü hayvan kudurduğunda siz aşı olmaya giderseniz kuduz olmadan atlatabiliyorsunuz.

Yani sokakta ısırılsanız aşı olun derdim çünkü hayvanı tekrar bulamama sağlıklı olduğunu teyit edememe ihtimaliniz var. Ama evinizde köpeği gözlemleyebilirsiniz ve hastalanırsa aşıya gidebilirsiniz.

Kuduz vakası artık görülmüyor diye biliyorum ama bi araştırmanızda fayda var.

edit: hayvanı da 10 gün takip etmeniz gerekiyordu yanlış hatırlamıyorsam. Sonrasında risk kalmıyor.
0
zimbirik
(21.02.22)
@zimbirik: kuduz görülmüyor diye bir şey çok yok. özellikle köpek ısırıklarında takip mümkün değilse mutlaka aşı öneriliyor. şansa bırakamayacağınız bir sonuç söz konusu. görülmeme sebebi aşılama.

@euteamo bi bilen sizi şikayet etse kolluk kuvvetleri gelir zorla aşıya götürür. haberiniz olsun. ha köpek sahipli / kendinizin diye farklı bir uygulama söz konusu mu bilmiyorum. ama gerçekten tatavasız bir aşı, galiba 4 taneydi (olay günü ve 3-7-14. günler) olun kurtulun. her hastane yapmıyor. ama kuduz birimi ayrı oluyor yapanların 2 dk sürmüyor tüm işiniz.
0
vital
(21.02.22)
Evet kendi köpeğim, antibiyotik alıcam, ve köpek zaten benimle uyuyor, kuduz olduğunu sanmıyorum.

10 ikimizi de gözlemlicem, teşekkürler
0
🌸euteamo
(21.02.22)
bir buçuk yaşında, kendi köpeğiniz nasıl kuduz olabilir?
eğer bütün gün sokakta tek başına dolaşıp, 2-3 günde bir size görünüyorsa mantıken "belki" olabilir.

"kuduz görülmüyor" ya da "olmama garantisi verilebilir" diye bir şey var ayrıca.
bir tane hayvanın kuduz olması o bölgenin karantinaya alınmasına neden olan bir şey.
sağda solda tesadüfen görülen bir hastalık değil, toplum sağlığını riske atacak düzeyde tehlikeli.
üstelik havadan da bulaşmıyor kuduz, tükürükle bulaşıyor.
yani köpeğinizin ısırılmış olması lazım.

son derece lüzumsuz ama aklınıza takılacaksa olun geçin.

geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(21.02.22)
sahipli ve asili ise sorun olmuyor.
eger sahipsiz ve takip edemeyeceginiz bir kopek/kedi ise 5 doz
sahipsiz ama takip edebileceginiz bir kopek/kedi ise 3 doz yapiliyor (10.gune denk geliyor)
siz veterinerize bir sorun. ilk doz kuduz yapildi, ikiciyi de yakinda olacak; benim kendi kopegim/kedim olsa dert etmem. yara yerini iyice sabunlu suyla yikar, baticonlarim. bazi yaralar iltihaplanabiliyor, bu nedenle veterineriniz arayip hangi kremi kullanabileceginizi sorabilirsiniz, mutlaka yonlendirecektir.

ha eger ki kopegim genel olarak disarda kendi halinde dolaniyorsa, kirsalda yasiyorsaniz gibi gibi durumlar varsa gider asimi olurum, kopegime de yan yan bakip takip ederim :)

mardin kirsalda kuduz vakasi goruldu gecenlerde, artik gorulmuyor denilmiyor malesef.

doktor degilim 3 kere kuduz asisi oldum kedi/kopek sevdam yuzunden
0
65 derece
(21.02.22)
Ben başka taraftan bakacağım; köpeğiniz sizi neden ısırdı?
Kendi sahibine dönen agresyon sıkıntılı. Kendi köpeğim reaktif ama bize dönük bir agresyonu olsa bilmiyorum nasıl olurdu.

Sizi isirdiysa davranış eğitmeni bulmanizi tavsiye ederim (bakın eğitmen değil, davranış egitmeni).
Hatta sıkıntı varsa davranış veterineri de olabilir.

Bir de belirtisiz mi ısırdı? Yani hirlama vs olmadan?
0
logisticsmanager
(21.02.22)
@logictics uyardi, patisini silmeye calisiyordum

Evde benimle yasiyor, hic isirilmadi, kendi halinde gezmiyor
Antibiotikli krem surdum, bi de antibiotic aldim :-) Cok tesekkurler
0
🌸euteamo
(21.02.22)
Daha dün haberlerde gördüm, 7 kişiyi ısıran köpek kuduz çıkmış. Her ihtimale karşı gidin. Bir de kuduz aşısı her yerde olmuyor, o yüzden hasekiye gitmeniz şart.
0
candide
(21.02.22)
Dışarıda başka hayvanlarla iletişim kurmuyorsa evdeki köpek kendi kendine kuduz mikrobu üretemez elbette ki, hele ki aşılı hayvan.

Ama mesela bahçede bakılan bir köpekse yine riskli, bir fareden, sincaptan, kediden vs de kapabilir virüsü.

Devlet hastanesine gittiğinizde kedi bile tırmaladı deseniz basıyolar kuduzu ve tetanozu, riske atılacak bir şey değil çünkü.
0
John Bloor
(22.02.22)
(29)

Nelere abonesiniz?

osssy
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
0
osssy
(21.02.22)
ilaveten youtube, amazon, icloud.
0
orient blue
(21.02.22)
Blu Tv, Spotify,Gain,Bein Sports,Youtube.
0
since1907
(21.02.22)
Mubi, Youtube Premium.
0
anarsik kurbaga
(21.02.22)
Amazon'da kindle unlimited ve Audible Premium
0
sopiro
(21.02.22)
Amazon (bence her kuruşa değiyor zaten çok ucuz). YouTube premium (buna bence çok da gerek yok). Sanal market gold hesap (bunu sıkça kullanıyoruz)
0
fraise
(21.02.22)
Youtube ve MUBİ
0
anladespina
(21.02.22)
Youtube Premium
Mubi
Netflix
Game Pass Ultimate
Busuu
0
AlsterWasser
(21.02.22)
youtube premium, olmazsa olmaz. geri kalan herşey için malum üyelik :D

bir de aylık google'a para veriyorum 100 gb ek alan için ayda 5 tl gibi bişey.
0
mustafakesekci
(21.02.22)
ikisi haricinde;

youtube premium
amazon prime
mubi
xbox game pass
EA play
ve senelik iptv
0
coldegezenkutupayisi
(21.02.22)
blutv, gain, mubi
0
cutterfly
(21.02.22)
Mubi
amazon
0
black holes in the sky
(21.02.22)
YouTube premium,
Amazon prime,
Migros gold
0
inheritance
(21.02.22)
Netflix
Amazon prime
Disney
Vpn
Canal plus
0
logisticsmanager
(21.02.22)
youtube, amazon.
0
teritori
(21.02.22)
amazon prime
spotify
0
paintov
(21.02.22)
amazon prime,
migros gold,
daily cross stitch,
wow presents plus
0
kobuzchu kiz
(21.02.22)
- Evernote
0
put it in your appropriate place
(21.02.22)
Storytel.
0
invictae
(21.02.22)
Netflix ve Spotify da dahil olmak üzere 0 aboneliğim var.

Abonelik ekonomisinden nefret ediyorum.

Ama Patreon ve Substack üzerinden aylık bağış yaptığım bi kaç yazar/çizer mevcut.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.22)
Netflix
amazon
youtube premium
ea game pass (yıllık)
money gold (migros sanal market)
Gain
Google Drive (yıllık)
0
false pretension
(21.02.22)
Kendim abone olduklarım;
Mubi
Gain
Youtube Premium
Google One
Spotify
TvPlus

Arkadaşlarımın aboneliklerinden faydalandıklarım;
Blutv
Bein Connect
Netflix
0
(21.02.22)
Netflix Spotify yok bende.

tivibu
digiturkplay
socrates dergi
bu aboneliklerim var. Uykusuz' a abone değilim ama her hafta alırım istisnasız.
0
kumandanim
(21.02.22)
müebbet muhabbet youtube kanalı dışında tek bir aboneliğim yok. dizi film ne varsa reklamsız ücretsiz aboneliksiz izliyorum teknoloji sağ olsun. müzik de hakeza.
0
kimwexler
(21.02.22)
Blutv, game pass, migros gold, amazon
0
baal
(21.02.22)
youtube premium üyesiyim

netflix ve spotify üyeliğim yok. ihtiyaç duymuyorum
0
dafuq
(21.02.22)
amazon prime
psn plus
0
duster
(21.02.22)
Youtube.

Netflix, amazon prime vs arkadaslarin hesabini bedavaya kullaniyorum.
0
hot potato
(21.02.22)
Valla sanirim en saçma üyelik bende varmis. Geçen gelen fatura maili sonrası overleafe taa kaç aydır premium abone olduğumu farkettim. Bir ara bir sınırlamasından yırtmak için kendimce çakallık yapıp premium deneme sürümüne geçmiştim ancak sonradan iptal etmeyi unutmuşum.
0
j r r tolkien hayrani
(21.02.22)
youtube premium
amazon prime
0
cooperr
(21.02.22)
(13)

19250 TL Türkiye vs 3000 Euro Göteborg (İsveç)

yareen
Merhaba,Bir süredir Avrupa'da iş arayışındayım ancak yurtdışı maaşları biraz düşük geldi bana. 6-7 yıllık mühendis maaşları net 3000-3500 Euro arasında değişiyor. Numbeo benzeri sitelerde yaptığım kıyaslamada en iyi ihtimalle aynı yaşam standardını yakalayabilecekmişim gibi görünüyor.Sizin tercihini
Merhaba,

Bir süredir Avrupa'da iş arayışındayım ancak yurtdışı maaşları biraz düşük geldi bana. 6-7 yıllık mühendis maaşları net 3000-3500 Euro arasında değişiyor. Numbeo benzeri sitelerde yaptığım kıyaslamada en iyi ihtimalle aynı yaşam standardını yakalayabilecekmişim gibi görünüyor.

Sizin tercihiniz ne olurdu?
0
yareen
(20.02.22)
tespitin doğru, zamanında şurada da tartışmıştık: www.eksiduyuru.com

yani burada ciddi bir para kazanıyorsan - kazanma ihtimalin varsa, dolar kuru vs durumlarından bir şekilde uzak kalabiliyorsan ve tek çalışıyorsan avrupa'ya gittiğinde ekonomik yaşam standartların aynı kalır ya da daha düşük olabilir (araba - elektronik - vize serbestliği dışındaki konularda tabii) bunun dışında gidenlerin hepsi de maddi sebeplerle gitmiyor, belki de oraya gidip bir tık aşağı para kazanmak seni daha mutlu edebilir ya da etmeyebilir.
0
roket adam
(20.02.22)
Göteborg'da bi arkadaşım var, hayatından aşırı memnun. O da 3k civarı bir şey alıyor diye biliyorum. TR'de olsa sizinkine benzer bir maaş alırdı muhtemelen.

Ama bu tercih aşırı kişisel bir şey. Mesela maddi olarak çok daha fazla paran olmaz ama daha "sakin" bir hayatın olur belki, o da istediğin bir şeyse hayat standardın yükselmiş olur vs. 3k Euro çok iyi bir para değil, ama mevzu sadece para da değil. Sırf TC siyasetinden uzaklaşmak için bile kaçan bi sürü insan var.

Ben şahsen 20-30k Euro vermedikleri sürece İsveç'e / Kuzey Avrupa'ya gitmem. Karanlık ve soğuk sevmiyorum, güzel hava, güzel yemek, insanlarla kolay sosyalleşmek benim için önemli. 5-6k civarı Hollanda teklifleri geliyor ayda bir, kabul etmiyorum.

Alanınızı bilmiyorum ama remote iş yapabiliyorsanız o parayı burada almanız imkansız değil. TR'de yaşayıp EU/US maaşı almak tam bir f/p canavarı. Sizin yerinizde olsam bunu yapmaya çalışırdım, ki zaten şu an öyle yapıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.22)
Tespit doğru ancak akıl yürütmenizde şu kısım eksik olabilir; göç ettiğiniz gibi mi kalacaksınız? Maaşa zam almayı kastetmiyorum. Ne kadar sürelik bir plan yapıyorsunuz ve o süre zarfında türkiyeydeki ekonomik durumu ve burada yapabileceğiniz işlerin getirisini nasıl değerlendiriyorsunuz. Örneğin dil öğrenecek misiniz, orada bir- iki yıl iş deneyimi isveçteki bir sonraki iş başvurunuzda nasıl bir katkı sağlayacak gibi gibi. Bir de tabii oturum olayı var, yüksek nitelikli göçmen olacağınız için kalıcı oturum almak uzun zaman almaz ye düşünüyorum. Gelir seviyesinden bağımsız olarak türkiyede mutluysanız başka ama diğer türlü kalıcı oturum şansı gibi bir kriter varken kıyaslama bile yapmam ama bu göç kararı çok kişisel birşey.
0
rewlack
(21.02.22)
Eskişehir gibi bir yerde o kadar maaş alan birinin başka ülkeye gitmesi mantıklı değil.

Ama illa başka ülkede yaşamak istiyorum diyorsan o ayrı. Gelir umrumda değil ben farklı ülkede yaşamak istiyorum diyorsan gidilir.

Bu gelirle eskişehir'den ya da başka herhangi bir yerden çok rahatlıkla birkaç ev alırsınız.
0
garylineker
(21.02.22)
Şahsen Türkiye'de 19.250 lira kazanıyor olsam en azından şimdilik yurt dışını düşünmezdim.
0
h1a9t6a7y
(21.02.22)
Cok uzun yazdim sonra sildim.
Zamaninda turkiye'de 3bin dolar aliyorum zaten diye gitmedim. asiri pismanim.

Mutlaka git, bana dua edersin bir de ps5 gonderirsen sevinirim.

O site de sacmaliktan baska bir sey degil. Yari parasina bile buradan daha cok alim gucun olacak.
Bin euro'ya araba alirsin.
0
divit
(21.02.22)
19250 lira bugün için süper bir mühendis maaşı değil. Harcamalarınız çok değildir, azla yetinirseniz bile süper, iyi bir maaş değil. Bugün ve gelecek için size bir güvence sağlayacak bir maaş değil bu maaş. İki kişilik bir aileye bile neredeyse zor yeten bir maaş. Ev almak zor. Arabada öyle.


Avrupa'da iş arayışınız varmış, ben yerinizde olsam Avrupa fırsatını önümüzdeki 2 yılım için denerdim. Bu fırsatı denerseniz hayatınıza ne kadar artısı olur, 1-2 yılın sonunda dönmeye kalksanız iş bulma şansınızı en iyi siz bilirsiniz. Avrupa'da yapacağınız işin size döndüğünüzde burada maaş, prestij açısından artısı olursa tercih edin.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.22)
Çocuklarımı düşünür yoksa da ilerde olacak derhal giderdim.
0
lion de la Turquie
(21.02.22)
Vallaha eğer tek kıstas paraysa ve hiçbir şekilde yurtdışına tatile gitme, çocuğun geleceği, araba alma, ülkenin geleceği, ülkedeki güvenlik, huzur vs önemsizse evet türkiye iyi.

Avrupa'da maaşlar arasında uçurum yok. Yani yeni başlayan asgari alip 5 yıllık deneyimli 3 katı alir diye bir olay yok. Yani bunu seven kişiler tabiki Türkiye gibi yerlerde, dubai'de ya da amerika taraflarında iş bakmalı. Avrupa böyle bir yer değil. Dün hintli bir arkadaş ile konuşuyorduk, bir iş arkadaşı rahatsızlık sebebiyle bir sene falan iş yapamayacak ama ya iyi ki Fransa'dayız resmen hiç aklımıza "what if" sorusu gelmiyor dedik ki harbiden öyle. Aklıma ya işle ilgili sorun olursa, ya sağlıkla ilgili sorun olursa sorusu gelmiyor çünkü hepsinde güvence var.

Bu arada bahsettiğiniz maaşlara isvec'te yaşayan arkadaşın tek derdi ev alamamak çünkü sistem garip ve evler pahalı çünkü Türkiye gibi canı isteyen ev yapamaz. Onun dışında baya mutlu kazandığı para ile. Müzik, fotoğraf, çeşitli hobilere yüzlerce Euro harcıyor, yatırım yapıyor vs. Hayattan çok mutlu. Istediğinde Türkiye'ye geliyor.

Ben de misal şu an 2800 euro civarı net alıyorum Fransa'da. Türkiye'ye birinin gel demesi için 3500 Euro falan Türkiye'de vermesi lazım. Türkiye'ye öyle 20-30 bin lira için ayak basmam izmir/eskisehir fark etmez. Görüş farkı yani.

Bu arada ben giderdim isvec'e ama başka ülke varsa ona bakardım. Nordik ülkeleri sevdiğim yerler değil.
0
logisticsmanager
(21.02.22)
avrupada yasiyorum gelirim net 4000+ €, numbeoyu hic kullanmadim ama 19 bin lira bence para degil. 1000€ nereden bakarsan.

yani avrupada öyle aylik 20 binler olmaz ama rahat yasarsiniz. kendi oturdugum evi almak mesela yerine göre ciddi sacma olabiliyor. bende sacma mesela, surada sormustum hatta
www.eksiduyuru.com

paradan daha degerli seyler var bence, canim istediginde pragda, berlinde konsere giderim, parise, londraya müzeye giderim, disneylanda, legolanda giderim ikinci kere düsünmem, paranin hesabini yapmam. bu bence fark yaratiyor, bunu bana eskisehir veremez.

daha yazdim bir kac sey ama sildim. acikcasi sunu düsünüyorsaniz bence zaten kalin eskisehirde yurt disinda mutsuz olursunuz.
0
bora benim lan aslında
(21.02.22)
türkiye ile isveç arasındaki tek fark alım gücü değil ki. bir şehir magandasına denk gelmenize bakar bu ülkede hayatınızın kayması. en nezih semtte de yaşasanız, en kurumsal ve en iyi maaşlı işte de çalışsanız insanla muhatap olduğunuz sürece medeniyetsizlik, kişisel alana saygısızlık, kültürsüzlük her yerde. türkiye’de 25k kira verip oturacağınız yerde bile huzur bulacağınızın bir garantisi yok, ruh hastası bir komşuya bakar huzurunuzun kaçması. egosu şişik bir yöneticiye bakar aldığınız bol sıfırlı bir maaşın gözünüzde değersizleşmesi.

tabii ki binbir hesap yaparak ev arkadaşıyla oturulacak bir senaryoda konu tartışılır ama tek başınıza sorunsuz yaşayabileceğiniz bir bütçeyle tartışılacak bir tarafı yok bana göre. Çok değil 6 ay sonra iş, sağlık, sosyal hayat anlamında hayatımın nasıl olacağını bilemedikten sonra ne yapayım hesabıma yatan aylık 30k parayı.
0
phoarbix
(21.02.22)
bizim insanimizin en buyuk yanilsamalarindan biri, yurtdisina cikinca birden bire medeniyetin pamukla kapli sevkatli kucagina agircekim dusecegini sanmasi. ulkenin tabelasi isvec olunca default olarak sag kapi komsunun murat bardakci, sag kapi komsunun ilber ortayli kalibresinde adamlar oluvericek saniyorlar. Trafikte karsiniza cikan her adamda bir ustun dokmen nezaketi, patronunuzda bir dogan cuceoglu sukuneti vs.

ben de oyle saniyordum da iste hayaller ile gercekler pek birbirini tutmuyor. asansore beraber bindigim cekik gozlu teyze sabahin korunde gegirince, tiklim tiklim metroda karsimda oturan kiz tirnaklarini kesmeye baslayinca, restaurantta calisan arkadasim bicaklaninca, kafasina bir binadan kopan beton parca dusen arkadasimin nisanlisi olunce tabii hayaller cokuyor.
0
cooperr
(21.02.22)
Bu arada Avrupa'da neden çok yüksek paralar olmadığını şöyle anlatmak istedim çünkü anlamayan oluyor;
Aldığın para Türkiye asgari ücretin 4.5 katı.

Fransa'da asgari ücretin net 4.5 katı 5700 euro yapar.

Yaşadığım 500-600bin kişilik yerde bu para ile yapabileceklerin;
Villa kredisine girip 25 senede havuzlu villa ödersin. Ya da 1300-1400 euroya villa kiralarsın.

Bir adet 2022 model 3.18 m model sıfır araba alırsın. Sigorta ve benzin masrafı ile (vergi yok) sana ayda 1300 euroya falan mal olur. Ha ikinci el falan desen bir sürü seçenek çıkar. Ben premium seçtim.

Tek başına sürekli en kaliteli organik malzemeleri alsan, kaliteli içki takılsan dışarı çıkan falan 1000 euro mutfak masrafı olur.(biz iki kişi 650-700 ödüyoruz. Haftada bir dışarı çıkacak 850 falan oluyor)


Evin giderleri ayda tahminen 400 Euro civarı olur.

Geriye istediğini yapacağın 1700 Euro kalıyor. Yani parayı harcayacak zaman bulamazsın o kadar yüksek para. Ayda bir kez iki günlük tatil yapsan 400-500 Euro gider. Gene bir sürü para kaldı.

Türkiy'de 19 bin lira ile bunun yarısını yap tebrik edeyim. Kısacası Avrupa'da Türkiye'deki gibi maaş verilmemesi normal.
0
logisticsmanager
(21.02.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.