Giriş
(19)

Polisiye dizi tavsiyeniz var mı?

kobuzchu kiz
Rizzoli & Isles, Castle, The Mentalist, Bones falan tadında dizi çekilmiyor mu artık? Ağır, dramlı polisiye istemiyorum, her bölüm yeni bir olay olsun, çözülsün bitsin, karakterlerin hikayesi arkada ilerlesin, sevimli karakterleri olsun. (Lucifer ve Brooklyn 99 izlendi, ikisi de aradığım dizi değil.
Rizzoli & Isles, Castle, The Mentalist, Bones falan tadında dizi çekilmiyor mu artık? Ağır, dramlı polisiye istemiyorum, her bölüm yeni bir olay olsun, çözülsün bitsin, karakterlerin hikayesi arkada ilerlesin, sevimli karakterleri olsun. (Lucifer ve Brooklyn 99 izlendi, ikisi de aradığım dizi değil. Broadchurch izlendi, şahane ama çok dram, onu da istemiyorum şu an.)

Bildiğiniz yeni (yeni derken son 6-7 yılda çekilmiş mesela) polisiye var mı bu beklentileri karşılayacak?
0
kobuzchu kiz
(08.12.21)
İzlemedim ama white collar sanki biraz öyle gibi...
0
pispinti
(08.12.21)
izlemediyseniz koşarak sherlock izleyin.
0
orient blue
(08.12.21)
Ben de Sherlock demeye geldim ama izlemissinizdir herhalde diye düşünmeden de edemedim.
0
fraise
(08.12.21)
person of interest
0
avatar is back
(08.12.21)
coroner - the rookie - blindspot - Prodigal Son - person of interest - blacklist - the following
0
astronom bey
(08.12.21)
Sherlock izledim ve okudum ama o da aradığım hafif polisiyelerden değil. Person of interest de değil. Diğerlerine mutlaka bakacağım.
0
🌸kobuzchu kiz
(08.12.21)
White collar olabilir.
Blacklist de ayni hatta çekimleri, kamerasi bile ayni geliyor bana.

Ağır olursa bosch olabilir.
Elemantary olur belki.
Aslinda psych var ama o cok ciddi degil :) ama bence süper dizi. Mentaliste laf attiklari falan da oldu.
0
logisticsmanager
(08.12.21)
Monk ve elementary
0
sta
(08.12.21)
sezon tek olay: Bosch eksisozluk.com
hiç duygusal yanı yok bence biraz odun karakterler :D ama akıyor.
0
nhk ni youkosu
(08.12.21)
Bron/Broen

Homeland(tam polisiye olmasa da bence kesinlikle seversin)
0
lüzumsuz adam
(08.12.21)
Babylon Berlin alman polisiye. 1920 li yıllarda geçiyor.
0
gibicibicis
(08.12.21)
The fall
0
bradshaw
(08.12.21)
yeni değil ama izlemediyseniz CSI serileri ve daha eskisi için columbo
0
cekcekli
(08.12.21)
Bordertown/Sorjonen
0
Zaman Tamircisi
(08.12.21)
Pushing daisies
0
stronzo
(08.12.21)
Bron/broen
Deadwind
Midnight sun
0
curukturpkokusu
(08.12.21)
Bosch
0
oldtimer
(09.12.21)
Bron/Broen +1
0
gokyuzu gibi
(09.12.21)
Bosch
Behzat Ç.
BlackList
0
ravenudon
(09.12.21)
(7)

Kariyer Tavsiyesi

depresif çocuk
*Makine mühendisi*Yaş:29*İyi İngilizce ve iyi bir cv*Tecrübe 6.5 yıl*Savunma sanayi (görece az bilinenlerden)*14500 tl maaş. Ocak zammı ile iyi senaryo:20.000 tl, daha olası senaryo: 16.500 tl*Doktoraya yeni başladım. Şirket haftada bir gün izin veriyor, ücret kesintisi yok.Arayış sebebi:*Geleneksel
*Makine mühendisi
*Yaş:29
*İyi İngilizce ve iyi bir cv
*Tecrübe 6.5 yıl
*Savunma sanayi (görece az bilinenlerden)
*14500 tl maaş. Ocak zammı ile iyi senaryo:20.000 tl, daha olası senaryo: 16.500 tl
*Doktoraya yeni başladım. Şirket haftada bir gün izin veriyor, ücret kesintisi yok.

Arayış sebebi:
*Geleneksel, otoriter yönetim anlayışından bıkmak.
*Hak edilen terfinin verilmemesi.
*Şirkette bilgi ve beceriden ziyade dalkavukluğun prim yapması.
*Adil değil de eşitlikçi bir maaş politikası. Çalışan ile çalışmayan arasında bir fark olmaması. Çalışana daha çok iş ve sorumluluk verilmesi, beklentinin hep artması ama çalışmayana dokunulmaması. Buna rağmen iki kişinin de aynı maaşı alması.

Seçenekler:
*Yurtdışı, ancak doktorayı bırakmam gerekecek.
*Yurtiçi bir tık daha iyi şartlar sunabilecek diğer savunma sanayi şirketleri.
*Mevcut şirkette devam etmek.
0
depresif çocuk
(07.12.21)
Doktora daha ne kadar sürecek ve ne kadar önemli?
Yurtiçi başka şirket doktora için 1 gün de izin verecekse daha mantıklı olabilir ama maaşın yeni yerde, burada alacağından yüzde otuz kadar fazla olması halinde geçerli.
Ben olsam Ocak zammını öğrendiğimde 1 gün doktora izni alabileceğim, üzerine de yüzde 25 fazla veren (zam dönemi sonrası) yer varsa giderim.
Doktora önemli değilse yurtdışı
0
kisa
(07.12.21)
"*Yurtdışı, ancak doktorayı bırakmam gerekecek"
Birak gitsin zaten, doktorayi yapmaktaki amacin ne ki? Kaldi ki gittigin yerde de yaparsin cok istiyorsan.

"*Yurtiçi bir tık daha iyi şartlar sunabilecek diğer savunma sanayi şirketleri."
Durdugun hata. Gorus baska sirkerlerle, ne kaybedebilirsin?
0
hot potato
(07.12.21)
Aynı şirkette devam et doktora bitince gidersin. Sen başkalarına yani iş arkadaşlarına değil kendi işine bak. kim ne alıyor nereye terfi ediyor umursama. doktorana odaklan.
0
nedendir bilinmez
(07.12.21)
hak edilen maaş için rest çekmek?
0
bir soru sorcam
(07.12.21)
eğer gerçekten piyasada daha yüksek maaş alabiliyorsanız teklif alıp mevcut şirketinize götürüp artış isteyin. (counteroffer)

onun dışında doktorayi bitirmek için comfortzoneda kalmak daha mantıklı, yaşınız da genç henüz.
0
nuisance
(07.12.21)
Doktora bitene kadar (tabi ne zaman olacağı da önemli) kalıp bu sürede size bunu ya da daha iyisini verecek ama doktorayi etkilemeyecek yer bakmak ve şirkete karsi teklif ile gelmek +1

Doktora bitirip yurtdışına gitmek.
Misal kompozit konusunda doktorali arkadaşım toulouse'da havacilik konusunda çok mutlu mesut yaşıyor. Muhendislik+doktora teknik is yapiyorsaniz güzel kombinasyon olabilir.
0
logisticsmanager
(07.12.21)
arayış sebepleriniz yurtiçi başka bir firmaya geçtiğinizde yüksek ihtimalle yine devam edecek şeyler olacak. sektörden biri olarak iyi bir title almadan bu paraların üstüne yurtiçinde çıkmanız da düşük bir ihtimal.

yurtdışı, isteği ve bilgi birikimi olan herkes için şu günlerde 1 numaralı seçenek. dolayısıyla benim önerim ocak-şubat aylarını beklerken yurtdışı ilanlar üzerine yoğunlaşmanız.
0
axl
(07.12.21)
(5)

Free shop hediyelik alkol

rahmi pinkfloydoglu
Bir arkadasa hediye alacagim ama cesitleri bilmiyorum ne aldirabilirim? Bilmiyorum yeter mi ama 500-600 tl ye kadar olabilir.Arkadas raki icmeyi seviyor bu arada.
Bir arkadasa hediye alacagim ama cesitleri bilmiyorum ne aldirabilirim?

Bilmiyorum yeter mi ama 500-600 tl ye kadar olabilir.

Arkadas raki icmeyi seviyor bu arada.
0
rahmi pinkfloydoglu
(06.12.21)
Varsa beylerbeyi göbek al ama genelde olmuyor.
0
zoghurt
(06.12.21)
Beylerbeyi göbek bana kalırsa hiç iyi bir rakı değil. Yeni rakı ala veya tekirdağ altın seri daha iyi bir tercih olur. Bunların bardaklı setleri olursa tadından yenmez.
0
giovanne
(06.12.21)
freeshopta raki hic ucuz degil ordan aldirmaya gerek yok bence
0
ala09
(06.12.21)
Ala09+1
Daha yeni freeshoptan geçmiş biri olarak ya Türkiye ile ayniydi ya da daha pahaliydi.

Illa raki seviyorsa misal pasti/uzo tarzi olabilir varsa.

Onun dışında o paraya güzel viski olur.
0
logisticsmanager
(06.12.21)
Türkiye freeshop’u Türkiye’den faha pahalı
Alabilirsen karşı taraftan al
Muhtemelen az da olsa Türkiye’den daha ucuz olur
Ben olsam viski alırdım
0
otopsicocugu
(07.12.21)
(18)

Elektrikli araç sorusu

logisticsmanager
Şimdi her yerde ev pohpohlamasi var. Ev alin ev alin, benzin fiyatlari ucacak diye. Bizim arac sarj cihazlarinin direktörü de toplantida sonraki arabaniz ev olsun goygoyu yapiyor da İsviçre'de yaşıyor yer gok sarj istasyonu, zaten direktör. Onun demesi normal. Iyi guzel de bu sarj isini ne yapacagiz
Şimdi her yerde ev pohpohlamasi var. Ev alin ev alin, benzin fiyatlari ucacak diye. Bizim arac sarj cihazlarinin direktörü de toplantida sonraki arabaniz ev olsun goygoyu yapiyor da İsviçre'de yaşıyor yer gok sarj istasyonu, zaten direktör. Onun demesi normal.

Iyi guzel de bu sarj isini ne yapacagiz.
Evde sarj desen apartmanda zor çünkü komple yatirim lazim ya da apartmanin direkt buna uyumlu sekilde yapilmasi lazim ama eminim o apartman fiyatlari da temiz 50 bin euro ekstradir. Kendi bütcemde ev sarj yerine sahip ev bulmam gelecek 5 yilda imkansiz gibi.

Buna ek olarak hosuma giden arabanin elektrik versiyonunun +15-20 bin euro olmasi var. (Su açıklama misal;
www.greencarreports.com)


Eh arac sarj sistemi de 5 dk değil yani e napicaz sürekli sarj peşinde mi kosacagiz?

Bugün herkes ev alsa Türkiye'yi geçtim Avrupa'daki altyapi bile yetmez.

O zaman gelecek 1-2 senede araba alacak birinin evinde sarj cihazi yoksa ice almasi ya da en kötü hibrit almasi daha mantikli diyebilir miyiz?
0
logisticsmanager
(06.12.21)
Elektrik konusundaki amaç nedir? Küresel ısınma falansa onu geçin. Sorunun çözümüne katkınız çok çok az olacak. Hibrit daha mantıklı olur.
0
dissendium
(06.12.21)
istanbulda bir sitede oturuyorum, bizde irili ufaklı birkaç tane elektrikli araç istasyonu var. ev sahipleri kapalı otoparka kendisi hat çektirip kendileri taktırmışlar, o şekilde kullanıyorlar. keza ofiste ve sık sık gittiğim avm'de de elektrikli araç sistemi mevcut. eğer şehir dışına çıkmıyorsan istanbul gibi bi şehirde bile mantıklı olmaya başladı yani, zira gündüz gezip akşam geri şarja takıyorsun sonuçta hızlı ya da yavaş çok fark etmiyor.

ama genel olarak herkes için henüz uygun değil çünkü özellikle şehir dışına çıkacaksan biraz zorluk oluyor gerçekten. bence hala biraz daha yolu var bu işin, ben de alacak olsam 2. araç olarak alırdım.
0
roket adam
(06.12.21)
Türkiye şartlarında alınabilmesi için ülke olarak elektrik dağıtımına yatırım yapılması lazım.

Ev tipi elektrik ile evdeki otoparka bir şarj modülü yerleştirip aracını şarj edebilirsin. Ama tüm gece sürer. Ayrıca evine alıp koyacağın şarj modülü de ucuz değil. O yatırımı da otoparka yapman lazım araba aldığında. Zaten apartmanında kapalı otopark yoksa ya da sabit park yerin yoksa ev tipi şarj modülü alman da işe yaramaz.

Ayrıca şehirler arası seyahat edebilmek için hızlı şarj modülü bulman, yolda mola verip şarj etmen lazım. Bazı Benzinliklerde birer tane var. Bunların sayılarını arttıramıyorlar çünkü benzinliğe gelen elektrik altyapısı 1,2 tane hızlı şarj modülünden fazlasını kaldırmaz. Aracı 1 saatte şarj edebilmen için ülke olarak altyapının ona göre değiştirilmesi lazım falan.

Bu nedenlerle türkiyede elektrikli araç alıp kullanmanın 10 senesi var.

Temiz elnerji kullanan ülkeler iklim endişesi ile kümül değişikliklere ve yatırımlara gidebiliyor. Ama bizde öyle bi durum görmüyorum ben.
0
zimbirik
(06.12.21)
çevreye zararım dokunmasın diye alacaksanız; elektrikli araçlar o kadar da çevreci olmayabilir.

biraz araştırırsanız, üretiminden ekonomik ömrünü tamamlayıp hurdaya çıkana dek geçen süreçte bir tesla aracın toplam karbon salınımı, mitsubishi benzinli küçük araçtan daha fazla olduğunu göreceksiniz. hele bir de az kilometre yapıyorsanız daha da fena durumlar.

eğer aracınız varsa, herhangi bir yeni araç almayıp mevcut aracınızı kullanmaya devam etmeniz çok daha çevreci bir tutum olabilir.

sorunuza gelecek olursak; evet, türkiye için mild-hybrid araç kullanmak çok daha mantıklı olacaktır. eğer ikametinizde sabit park alanınız varsa plug-in hybrid düşünebilirsiniz. oraya şarj ünitesi kurup, geceleri şarj edersiniz.
0
kaptankedi
(06.12.21)
@zimbirik; direkt bu sektörde çalışıyorum. Tek sattigimiz bu değil ama elektrik dagitimindan stoklamasina arac sarj cihazina hepsi bizde var. Bir projede bir apartmanın bu sistem ile yapılması 250 bin euro falan demislerdi çünkü komple degismesi lazim. Bir de dediginiz gibi 20 tane sarj cihazi da koysan gelen elektrik sinirli olacağı için ya hepsine cok az elektrik gidecek ya da belli kismi çalışacak vs. Ki ben Fransa'nın 600-700 bin kişilik sehirlerinden birindeyim ve cok seyrek goruyorum sarj noktasi. Ikeada var ama tesla supercharger.

@roket adam; eminim paris'te de rahattir ama işte büyük sehirde olmayan kisi icin zor. Cok ciddi yatirim lazim ki daha araclarin cok pahali olmasi da var.

Anladığım kendi apartmaninda bu sistem olmayan ve ülke altyapisi da buna net sahip olmayan birinin gidip 15-20 bin euro ekstra vermesi anlamsiz.
Ben en kötü hybrid devam.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
Evet zaten AC ile kedi osuruğu kadar şarj oluyor. Yani aracın 400km menzili olsa dahi 3 gün üst üste 100km yol yapmak zorunda kalırsan, 4. Gün yolda kalmanız olası. O yüzden DC şart ama DC şarj da ucuz değil. Bence de hibrit araçlar olmasa bile plug-in hibrit araçlar popüler olacak.
0
malheiros
(06.12.21)
Yanda 1 tane benzinli aracin yoksa elektrik arac sacmalik.

Gezdin gezdin eve geldin gece aniden arac lazim oldu ne yapacaksin.

Telefonu her yerde 30dk icinde sarj edebildigin halde, senede 1-2 kere powerbank tasiman gerekiyor cunku ters bir anda sarjin %10 kalmis olabiliyor.
0
divit
(06.12.21)
elektrikli araçların yaygınlaşması konusundaki en büyük darboğaz bu zaten.

şu an istanbuldaki araçların %10'u elektrikli olsa ve genel olarak bu araçların çoğu akşam 8 sabah 7 arası şarj edilse. şehrin elektrik şebekesi çöküyor. bu araçların yaklaşık batarya kapasitesi 50-60kw - kayıpları vs eklersek daha da artıyor.

bu araçları 4 saat (bu bile yavaş) içinde şarj etmeye kalkınca bir aracın şebekeye olan yükü 20kw ve üzeri

şehiriçi elektrik sistemleri bir ev için yaklaşık 10-12kw (bunu da sürekli çekemeyeceği için) toplamda 10 daire için 100-120kw değil. 30-40kw toplam güce göre hesaplanıyor.

şu anda eşantiyon olarak 300 dairelik sitede 3 araç şarj etmek, koca avm içinde 5 tane şarj istasyonu kurmak kolay. gün gelip o siteye 50 araçlık istasyon, o avmye 100 araçlık istasyon kurmak gerekince işler karışacak.

sadece altyapı sorunu da değil bu, zaten elektrik talebi her gün artıyor bu defa hiç yetmemeye başlayacak.
0
orpheus
(06.12.21)
@orpheus; zaten sıkıntı da orada. Biz su an bu yatirimi yaptik (apartmanlari vs böyle dönüşüm yapıp baştan aşağı yenileyip ev sürecine hatta enerji depolamaya hazırlamak) ama pahali haliyle herkes alamaz.

Mantıken kendi evinde/apartmaninda aksam takamayacak biri için pek anlami kalmıyor.

Belli ki hybrid şimdilik devam. Zaten kafamda hep bir adet benzinli araba hep bulundurmak vardi gerekirse ikinci araba elektrik yapilir.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
benim bildiğim örneğin bmw elektrik araçlar için şarj istasyonunu beraberinde veriyor. montajını kendileri mi yapıyor bilmiyorum ama. herkesin park yeri belliyse sadece montaja para veriyorsunuz. cihazın kendisi 1000 dolardan satılıyor şu an. bmw'den ekip gelip keşif yapıp bağlıyormuş.
0
false pretension
(06.12.21)
Şehir içinde çok uzak olmayan mesafelerde küçük işleri görmek, ya da her gün işe gidip geliniyorsa Honda E gibi araçlar mantıklı olabilir bu arada.

honda.com.tr ya da hatta Citroen Ami? :)
0
kaptankedi
(06.12.21)
10 kişilik bir aparmanda 5 kişi 5kw ile şarj olan araçları akşam yemekten önce eve gelip prize taksa apartman'ın tüketimide düşünüldüğünde apartman şalterlerini kaldıramazlar kavga çıkar.

Herkesin elektrik araç kullanabilmesi için şehir içindeki tüm elektrik altyapısının min 2 kat daha fazla güce göre yeniden hazırlanması gerek ki batarya teknolojisinin gelişmesine paralel olarak anlık çekilen elektriğin bir kaç kat artabileceği için alt yapının çok daha fazla güce göre tekrar kurulması gerek
Bunun içinde 20 milyon hanenin ve dağıtım sisteminin en baştan projelendirilmesi, yapılması tabi en başta bu elektriği sağlayabilecek tesislerin inşa edilmesi gerek.

Elektrik araç iyidir hoştur ama ülke olarak milyonlarca elektrik araç kullanacağım dersen çok çok çok ciddi paralar harcaman gerek. Gelişmiş ülkeler bu dönüşümü daha hızlı tamamlayabilir ama bizim gibi gelişmemiş ülkeler için kısa sürede harcanabilecek paralar değil.
0
srjkvon
(06.12.21)
Her gün işe gidip gelmek, çoluğu çocuğu okula bırakmak için kullanılacaksa bence hybrid tercih edilebilir ama fiyatlar uçmuş.

Yaşadığım yerde orta donanımlı hybrid Yaris olmuş 24k, Jazz 26k, Corolla 30k. Bu fiyata birkaç opsiyon, kış lastiği, koruma filmi cart curt ücreti dahil değil.

30k'ya Corolla mı olur lan deyip üzerine 5-6k daha ekleyip MX-5 almaya karar verdim. Zaten tek yaşıyorum ve evden çalışıyorum. Benim gibi biri için yeterince pratik.
0
yürümeyin
(06.12.21)
@yurumeyin; tedarik zincirinde olan sikintilar her şeyi pahalalastirdi. Biz misal yüzde 15-20 arasi zam yaptık bütün ürün gruplarina.

Zaten şimdi ihtiyacim yok ama bir iki seneye çocuk dedik, köpek var. Haliyle arabayı büyütmem lazım. O sirada da hangi teknoloji sorusu ortaya çıktı.

Su an çoğu araba fiyatlari saçmalık. 2022 sonu öncesi pek düzelme beklemiyorum.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
@logisticsmanager Finlandiya'da fiyatları arttıran emisyon vergisi. En azından üreticilerin web sitelerindeki fiyat listelerinde fazla bir artış yok ama bekleme listesi kabarık. İkinci el fiyatları acayip arttı ama.

Acil ihtiyacım olmadığı için ben de şimdilik beklemedeyim.
0
yürümeyin
(06.12.21)
bir de şunu da eklemek lazım, pil dediğin olay kısıtlı ömrü olan bir şey. şu an mesela şikayetvar'da bir sürü yaris hybrid pil sorunu diye şikayet var, garanti süresinden sonra aletin pili bitmiş, hibrit fonksiyonu çalışmadığı için sıkıntı yaşıyorlar. bence onu da hesaba katmak lazım, pil maliyeti arabanın yarısı çünkü.

ha mesela fiyatı daha az olsa kesinlikle sırf istanbulda kullanmalık bir citroen ami gibi bir cihaz alırdım yani ancak vereceğim max rakam 50 bin tl.
0
roket adam
(06.12.21)
@roket adam; ami burada zaten 7bin euro mu ne. Ama daha bir kere gördüm. Burada onu almanin mantığı heralde cocuklara vermek içindir. Misal benim müdür cocuklarina bu tarz bir olay almıştı ehliyet istemeyen. Bu da 14 yaş itibaren kullanıliyormus, mantıklı çocuklar toplu tasima vs kafayi takacagina.

Benim bildiğim hybrid pillerde 5 yıl garanti var. 5 yıl mi kullanmislar?
Biraz araştırdım, sorun yasayan var ama o kadar da yok gibi. Hatta ingiltere'de 10 yil garanti vermisler misal. Bu arada fiyat nasıl yarisi, baktım şimdi camry için misal 4 bin euro mu ne demişler. Yaris de 2 bin falan olsun.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
Türkiye’de sektörün içinden biri olarak durumu aktarmaya çalışayım. Elektrikli araç sahipleri ya günlük mesafeleri kısa işenir gel yapan gelir düzeyi orta sayılabilecek kişiler ya da yükse gelir düzeyinde 2 3 4. Aracını elektrikli alan kişiler. Bir de tek aracı olup elektrikli araç dünyasını içselleştirmiş ve hayatını buna göre organize esen kişiler kullanıyor elektrikli araçlar.
Şarj konusunda en ideali bir adet evde garajda, diğeri iş yerinde ve ayrıca araçta mobil şarj cihazı bulundurup bulduğun prize yapışmak.
Şarj cihazı kurulumları garajı olan sitelerden bireysel olarak kendi evinin elektrik sayacağından enerji alınarak kurulumlar var, site yönetiminin sakinlerin talebiyle ödeme sistemli olarak genel kullanım için kurdurduğu şeklinde olabiliyor. Enerjisa ve zorlu enerji gibi firmalar şarj istasyonları ve enerji dağıtımda da oldukları için sayaç abonelikleri vb tabi kolaylaştırıyor işleri.
Uzun mesafede istanbul izmir ve istanbul Ankara rahatlıkla yapılabilir ZES ve EŞARJ sayesinde. Otobanlarda hızlı şarjlar mevcut.
Yeni gelec K yasayla şarj istasyonları teşvik edilecek ve sayılar da çha da artacak.
Şarj içim gerekli elektrik enerjisi konusunda da akıllı şarj yönetimi, dağıtık enerji, yerinde yenilenebilir üretim ve tüketim, enerji depolama gibi yeniliklerle uzun bir sürece yayarak aşılabileceğini düşünüyorum.
Bataryalar konusunda şimdilik bir sıkıntı görünmüyor. Verimliliği azalan bataryaların da enerji depolamada kullanımına gidiliyor.
0
syabk
(07.12.21)
(4)

bu nasıl ingilizce?

Wakatakakage
cnn haber manşeti. ne tür bir yazım bu she ile başlayan cümle?
cnn haber manşeti. ne tür bir yazım bu she ile başlayan cümle?
0
Wakatakakage
(06.12.21)
Yazım yanlışı yapmışlar, orada bir "to" olması lazım en azından. Bu CNN sitesine reklam atmış bir 3rd party site olmasın?
0
salihdt
(06.12.21)
kötü ingilizce.

1. bu manşet değil.
2. bu görsel cnn'dense link ver. muhtemelen arkadaşın dediği gibi 3rd party.
0
fatihkkk
(06.12.21)
Haberin gerçeği bu;
edition.cnn.com

Kısacası 3rd party sitenin kendi kötü ingilizcesi diyelim.
0
logisticsmanager
(06.12.21)
Dün arada to yoktu düzeltmişler şimdi. Rezillik valla. Cnn ana sayfada haber.
0
🌸Wakatakakage
(06.12.21)
(20)

duze cikacagimiza inanmak

in vino veritas
ya cok da uzun zaman surmeyecek ve ulkede isler yoluna girecek gibi geliyor bana. tabii bunu dusundurecek hicbir sey yok bildiginiz gibi, ulkede su an hicbir sey iyiye gitmiyor gibi gorunuyor ama nedense o iyimser inanc da gitmiyor icimden. bi noktada isler duzelmeye baslayacak cunku dibin dibi arti
ya cok da uzun zaman surmeyecek ve ulkede isler yoluna girecek gibi geliyor bana. tabii bunu dusundurecek hicbir sey yok bildiginiz gibi, ulkede su an hicbir sey iyiye gitmiyor gibi gorunuyor ama nedense o iyimser inanc da gitmiyor icimden. bi noktada isler duzelmeye baslayacak cunku dibin dibi artik buralar olmali sanki?

sizde durumlar nasil? ne dusunuyor/hissediyorsunuz?

bonus soru: oldu da gercekten refah seviyesi yukselmeye baslayan bir ulkeye donustuk, su an yapamadiginiz neyi yapmayi istersiniz?
0
in vino veritas
(05.12.21)
dibin dibine coook uzagiz. dunyadaki bazi ulkeleri hayal et. turkiye tarihinde dibin dibine yakiniz evet, ama genel resimde olabilecek diplere kiyasla dipte degiliz henuz.
0
robokot
(05.12.21)
youtu.be

bu bölüm iyiydi konuyla ilgili, girişteki geyik kısmını geçip 2.50 den başlayabilirsin
0
freebird5406_2
(05.12.21)
Ben kısa vadede karamsar, uzun vadede iyimser bi insanım.

Mesela yarın, haftaya ya da önümüzdeki ay herhangi bir şeyin düzeleceğini düşünmüyorum, ve hiçbir zaman "önümüzdeki ay daha iyi olacak" demeyecek olmama rağmen, 2-3 yıl sonrası için umutluyum :)

Mantık yürütürsem de ölürse biraz toparlarız, yoksa önümüz kavga dövüş gibi görünüyor diyorum.

Valla ortam düzelirse ev alıcam. Ara sıra bakıyorum, market saçma sapan bir noktada. Babamın X dolara aldığı evi şu an 3X dolara alamıyorum, akıl mantık alır gibi değil.
0
plutongezegendegilmi
(05.12.21)
94 ve 2001 krizlerini, eski özal-ecevit-çiller vs kötü yönetimleri hatırlamayanlar için eyvah bittik korkusu normal. türkiyenin ilk defa içinden geçtiği-yaşadığı bir durum değil bu. o günlerden bu günlere gelindiğine göre. şu noktadan da ileriye gidilir.

bizim toparlanmamız zateni suniydi. bilimde, teknolojide imalatta, eğitimde dev adımlar atmadık. dünyadaki parasal rahatlamanın bir de cepten yemenin tadını çıkardık diyelim.

sistemler kendi dengelerini bulur. dolar yükselir ithalat mecburen düşer ihracat bir miktar artar. zengin gene zengin olmaya devam eder. orta halli kesim her sene telefon değiştiremez, yeni çıkan playstationu alamaz ama hayatta kalır. ülkenin %30 belki 40'ını oluşturan dar gelirli kesim zaten yaşamıyordu onlara da nefes alacakları bir asgari ücret biçilir. eski kaldıkları yerden dost yoğurt ve yurt konserve ile hayatlarına devam ederler.
0
orpheus
(05.12.21)
@robokot, evet ama kendi sartlari icinde degerlendirmek lazim diye dusunuyorum ulkeleri ve milletleri. turkiye'nin (osmanli zamanini da hesaba katarsak) turk tarihi icinde her bakimdan bu kadar fakirlestirilmis ve sayginligini yitirmis oldugu donem herhalde kurtulus savasi zamaniydi ve o cirpinis ve mucadele yepyeni cagdas bir ulkeyi dogurdu kullerinden. afrikada bir kabilenin yillarca suregelmis fakirligi ve hayat standartlariyla kiyaslanamaz sanki bizim yasadigimiz durum. yoksa dunya uzerinde tabii ki cok kotu durumda ulkeler var ama sartlar farkli. ya da bana oyle geliyor ne bileyim. ben de size soruyorum iste :)
0
🌸in vino veritas
(05.12.21)
@orpheus, benim de sanirim o umutlu olma sebebim bilinc altimda duran 94 ve 2001 krizlerinin atlatildigi ve suni de olsa toparlanma yasadigimiz donemin varligi dusuncesi. ama aslinda dediginiz gibi suni bir toparlanmaydi o krizlerin sonrasi. dunyada da dolar boldu, kullanabilenler guney kore filan oldu, kullanamayan da iste muteahhit cenneti oldu beton denizine donustu. simdi piyasadan cekilen dolarlarin sancisini yasiyoruz malum. dolayisiyla o krizlerin sonrasinda olumlu, ise yarar adimlar atilmadigi icin suni iyilesme doneminin de gectigini dusunursek daha iyiye gidemeyecegizi mi dusunmek gerekiyor yoksa yine bir sekilde atlatiriz, hep atlattik dusuncesine mi siginmak gerekiyor? ya da bu iyimserlik mi oluyor onu kestiremiyorum.
0
🌸in vino veritas
(06.12.21)
Düzeleceğiz . sürekli zarar sorun dert üzerine hayat sürmez.
0
Erva
(06.12.21)
2005 - 2014 arası mb'de üst düzey çalışmış biri geçen gün "2013'te ki kişi başı gelire ulaşmamız yaklaşık 6 sene sürer. bugün seçim olsa işinin ehli bir kadro gelse 2028'e kadar anca toparlar" demişti. var oradan hesap et.

ben burada da uzun zamanlar en umutlulardandım ama artık benim de kalmadı umudum falan
0
avatar is back
(06.12.21)
2023’ten sonra uzun bir süre döviz yükselmeyecek, TL ve döviz bazında gelirimiz artacak. Borsa bir kaç sene sürecek ralli yapacak. O zamana kadar daha zor günler bizi bekliyor.
0
gabe h coud
(06.12.21)
@in vino veritas: kabilelerden bahsetmiyorum da, gorece ortadan / yuksekten / umut vadetmekten ne kadar dusulebileceginden bahsediyordum aslinda. Aklima gelen bazi ornek ulkeler: iran, lubnan, tunus, libya, arjantin, suriye, kore savasi sonrasi kuzey kore vs. beterin beteri var, dibin dusmesi her zaman mumkun.
0
robokot
(06.12.21)
@gabe h coud Bu hangi iktisadi teoriye ya da basitçe neye dayanıyor merak ettim?

Soruya cevaben zaman göreceli, uzun vadenin ve orta vadenin tanımı da değişen şeyler. Ben gerekli yapısal adımlar atılırsa uzun vadede olumluya dönebileceğini düşünenlerdenim.
0
dreamnesiac
(06.12.21)
Dün Habertürk kanalında 3:30 dakika uzunluğunda kaliteli bi ekonomi programı izledim ve ülkede işlerin daha kötüye gideceğini anladım. İzlerseniz siz de anlarsınız. Er ya da geç gerçeklerle yüzleşmek gerek. Bunlar güzel günlerimiz.
0
dakota
(06.12.21)
Türkiye bu insan topluluğuyla buradaki hiçbir kullanıcının ömrü boyunca düze çıkamaz. İçinde bulunduğumuz durum basit bir ekonomik kriz ya da denge şaşmasından çok daha öte, türk toplumunun ilerlemek adına yaşaması gereken bir "orta çağ". Ekonomik sıkıntılar bunun sadece mevcut yansıması.

Bu ülke dolar 2 lirayken de yaşanacak bir yer değildi. Bu insanlar tarımsal üretim yükselişteyken de ülkeye beşeri bir katkı sağlamıyordu.

Tabii biraz da bakış açısıyla alakalı, nereyi düzlük nereyi bataklık dışı kabul ediyoruz? Beklenti ne? Benim bahsettiğim düzlük "muasır medeniyetler seviyesi", ama yok biz yine kendi en düz halimizi arıyoruz dersen, buna çıkılabilir ama o da dönemsel olacaktır. Her 20-25 senede 1 kendini resetliyor bu ülke, böyle bir çıkışa güvenemiyorsun da.
0
Bruce
(06.12.21)
Peki bu iyimserligin ulke ve ekonomi hakkinda olduguna ve baska bir sey hakkinda olmadigina emin miyiz?
0
dunal
(06.12.21)
twitter.com
Su olaylar bı bitsin
0
abuzer
(06.12.21)
Almanya ile aramızda 10 sene varsa, bir pakistan ile aramızda 250 yıl fark var diyebilirim. En ölü halimiz bile gerçekten kötü değil, son dönemdeki bu öldük bittik muhabbetleri yurtdışına çıkmak gerçekten zorlaştığı için çok konuşuluyor, yoksa bir abd'deki gencin de yaşadığı çok büyük problemler var, y kuşağı babasından daha fakir olan tek kuşak, bütün dünya çok büyük krizlerden geçiyor, ama her şeyi 3-5 tane fonlu influencer'dan öğrenmeye çalıştığımız için bunları görmüyoruz.. Bu 10 yıllık fark maddi olarak belki kolay kapanmaz ama yönetim, idare, kültür vs olarak kapanabilir. Nufusumuz çok, yapacak da çok iş var. Ben de bir çok arkadaşla aynı şekilde düşünüyorum ve kötümser değilim, gerçekten memleketini seven birkaç iyi adama bakıyor bir noktada kalkınmamız.

Ama genel olarak toplumsal kalkınmadan ziyade bireysel kalkınmaya daha çok önem veriyorum ben, yani kendim ve çevremdekiler olarak biz kalkınırsak çemişligezek köyündeki amca beni pek ilgilendirmiyor. Bireysel / ailesel kalkınma durumuma bakılırsa da almanya standartlarından daha iyi durumda yaşıyoruz, o yüzden birkaç konu hariç (otomobil mesela) genel olarak kafaya takacak bir durum yok. Beni bu muasır medeniyet seviyesinde yaşatacak işi gücü bulduktan sonra gerisi beni çok ilgilendirmiyor.
0
roket adam
(06.12.21)
Ben 2015 seçimleri sonrası bu ülkeden bir şey olmaz diyip ayrılmaya karar vermiştim. O günden beri daha da dibe gidiyor ama dibi görmedi.

Ha bu ülke öyle iran/afganistan olmaz ama malesef çok garip tipleri yetistirdiler son 10-15 yılda. Yani o olmasa da bu ülke ne olur bilemiyorum.

Ha ama hayatta o istediğimiz seviyeye gelecegimizi düşünmüyorum. Çünkü olay tepede değil halkta. Halkın genelinin seviyesi beni darliyor. Ki halk böyle olmasa bu halde olmazdik.

Ekonomik olarak düzelir ama genel halk seviyesi olarak benim umudum yok. 21. Yuzyilda hala otobus beklerken sira olmayi, emniyet şeridi kullanmamayi, yere çöp atmamayi vs öğretmek ile uğraşıyoruz. Daha bunları öğrenecek toplumu daha modernlestirme var ve toplumun bunu istediginden de emin değilim zaten.
0
logisticsmanager
(06.12.21)
devlet, iktidar ve millet'i ayırman lazım türkiye konusu için.

şu an aslında krizde olan iktidar ve onun yönettiği kurumlar mesela merkez bankası. bu bizi etkiliyor mu? evet ama milleti ayrı bir keseye koyarsan o da kendince savunmasını geliştiriyor.

şu an insanların zaten %60'dan fazlası parasını tl'den çekmiş durumda. iktidar tl ile iş yaptığına göre milletin varlığının sadece %40'ını kullanıyor. o sebeple iktidar krizde.

yeni bir yönetim geldiğinde insanlar tekrar tl'ye dönerse işler değişebilir ama biz almanya olur muyuz? bence çok zor. 80 yıl belki ama çok çok zor.

çünkü almanya'nın 1940'larda yaşadığı şeyleri türkiye daha yeni yaşıyor. olgunlaşma dönemine girecekde oradan büyüyecek de para kazanıcak da vs.

uzun iş.
0
bebekbebesi
(06.12.21)
Aslında türkiye'deki temel sorun imparatorluk sendromu. Biz henüz 100 yıl önce bir imparatorlukken, şu an değiliz. Tabii ki bu büyüklük sendromu toplumsal bilinçaltında bir travma. AYnısı polonyalılar'da da var mesela.


O yüzden kendimizi hala Almanya, ABD ile falan kıyaslıyoruz. Esas mutsuzluğumuzun sebebi o. Yani aylık geliri 30000 tl olan bir ailenin, kendini sabancılarla kıyaslaması gibi bir durum var ortada.

AB ya da ABD bugünlere kolay gelmedi. NEsiller boyu süren bir çalışma, sermaye birikimi, bilgi birikiminin eseri Western Block. Bugün almanya'da 2 maaşla mercedes alabiliyorsa bir alman, bu en az 3-4 nesilin eseri. Çünkü AB'nin ve ABD'nin temelinde girişimcilik kültürü var. Üretim var.

Kısa bir tarihi özete bakalım. Mesela Henry Ford, ford'u 28000 dolara kurmuş 12 oartakla. Bugünün parasıyla 800000 dolar ediyor. Yani adam başı 60bine kurulmuş ortalama. Amerika'da bir mühendisin bir senede kazanabileceği bir miktar. Yani ahım şahım bir miktar değil.

Batıda:
1. kuşak cebindeki ufak birikimle üretim tesisi kuruyor. Girişimcilik yapıyor.
2. kuşak arabaları yurt dışına satıyor. Başka ülkenin sermayesini kendi ülkesine ekliyor.
3. Kuşakta, o gelen para kredilere, hibelere dönüşüyor. Yeni işletmeler açılıyor. Daha önce kurulan ve büyüyen şirketler eğitime yatırım yapıyor.
4. Kuşak daha eğitimli, daha paralı geliyor. 2 maaşla araba alıyor.


Türkiye'de.
1. Kuşak cebindeki sermayeyi toprağa, konuta bağladı. Bu dönemde türkiye'de sermaye sahipleri genelde toprak ağalarıydı.
2. Kuşak alman'ın, amerikalının ürettiği arabayı alabilmek için tarlasını, evini sattı. Yani aslında sermayesini dışarıya vermiş oldu.
3. Kuşak elinde satacak bir şeyi kalmayınca, almanın ürettiği arabayı alabilmek için, almanın verdiği krediyi kullandı. Yani aslında bir kuşak önce kendi verdiği sermayeyi, şimdi kredi olarak alıyor.
4. Kuşak borçlu doğdu. Ne sermayesi var, ne satabilecek bir şeyi. Krediyle kredi ödüyor. Üstelik akıllanmıyor. Dedesi gibi hala üretim yerine taşa toprağa yatırım yapıyor.

Bugün hangi vatandaşa 2 milyon verseniz alacağı ilk şey ev / arsa olur. Sonra da araba! İş kurmak, üretmek çoğunun aklına bile gelmez.

Hadi risk almak istemiyor. Ya da ekonomiye güvenmiyor iş kurmuyor ama bak almanya'da kazanan adam da kazandığıyla almanya'da ya da türkiye'de bir yatırım yapayım demiyor. Gidiyor yine ev arsa kovalıyor. Yani mevzu zihniyet aslında.

Abd'de bugün de cebinde 60bin doları olan biri iş kurmayı, yeni kurulan bir işe ortak olmayı düşünebilir. Türkiye'de ise daha azdır bu sayı. Gider hemen araba alır onla:D İlla kendi iş kurmasına da gerek yok, yatırım fonlarında değerlendir başkasına sermaye olsun sen de kazan ama o da yok.

Mevcut sistemde serbest teşebbüsten bu kadar korkan bir ekonominin zaten büyümesi mucize.

Biz bazı gerçekleri kabul etmek zorundayız. Türkiye ekonomisi güçsüz bir ülke değil. Birçok kişi de yazmış yukarda, en bitik halimiz bile birçok ülkeden iyi diye. Ama ekonomisi çok güçlü bir ülke de değil. Olabilir mi? Olabilir ama çok çalışılması gerek.

Bizim son yıllarda yaşadığımız refah ve büyüme sürdürülebilir değildi zaten. Bugünlerin geleceği çok belliydi. KRedilerle, bize ait olmayan paralarla büyüdük sandık ama şiştik sadece. Ülkede bir "sıcak para" bolluğu yaşandı. Ama o para kalıcı bir yatırıma dönüşmedi. Sadece tüketildi. Haliyle para yıllar içinde kendi kaynağına geri dönünce bizim hacmimiz yine küçüldü.

Biz g20 ülkeleri içinde gelişen ülkeler sınıfındayız. Ama kendimizi gelişmiş olanlarla kıyaslıyoruz. Oysa g20 içinde bizim muadillerimiz Arjantin, Rusya, Endonezya, Hindistan, Çin, Meksika, Brezilya vb. Bu ülkelerin sorunları birbirine benzer. Kimisinin ekonomisi güçlü, sanayisi güçlü, insani yaşam endeksi zayıf. Kiminin sanayisi orta, ekonomisi güçlü, insai yaşam endeksi sıfır. Kiminin her şeyi ortalama. Biz her şeyi ortalama olan bir ülke gibiyiz bunlarla kıyaslayınca.

Tabii eğer kendimize hedef olarak Almanya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık falan koyuyor ve o yüzden kıyaslıyorsak, aramızda öyle 10 yıl falan yok. Bu 300-400 yıllık bir hikaye.
0
anten
(06.12.21)
bi geyik var ya "make turkey eh iste again" diye bence turkiye ancak eh iste olur orta vadede. ama uzun vadede sinifin kafasi calisip haylazlik yapan ogrencisi gibi, resmen varlik icinde yokluk cekiyoruz. uzun vadede cok daha iyi hale gelebiliriz belki ama ben gorebilecegimi zannetmiyorum. turkiye bir cok konuda cok ustun ve cok potansiyelli bir ulke ama yillarca sacma sapan konulara enerjisini harcadi malesef. yani en basit ornegi ben cocukken 90'larin ilk yarisinda hatirliyorum surekli alevi-sunni konusu tartisilirdi saatlerce gunlerce aylarca. sonra baska seyler, ondan sonra yine baska seyler...

orta vadede ise boktan trendin sonunda oldugumuza adim gibi eminim, orta vadede tekrar eh iste durumuna gelecegiz hicbir suphem yok ve butun plan/programim bu yonde. tabi ki yanilabilirim.

bir de hala dipte degiliz diyen arkadaslara; icinde yasayinca insan anlamiyor, tarihi okuyunca yillarca suren seyleri sanki aksamdan sabaha olmus gibi dusunuyoruz ama icinde olunca o is oyle olmuyor malesef. biz de su anki boktan surecin icinde oldugumuz icin bize cok uzun geliyor ama tarihsel olarak olmasi gereken sureleri yasiyoruz; o yuzden olaylara cok daha genis cerceveden bakmak lazim diye dusunuyorum.
0
bay b
(06.12.21)
(5)

Evde köpek beslemek?

ayakkokususeveninsan
MerhabaYıllardır çok çeşitli hayvan besledim karıncasından tarantulasına kaplumbağasından yengecine kuşuna. Çocukken köpek deneyimlerimde oldu ama çok kısa süreli ve dışarda bakmıştım. Yaklaşık bir aydır araştırıyorum. French Bulldog bakmayı düşünüyorum. 90m2 lik bir evde yaşıyoruz. Evde apartmanda
Merhaba
Yıllardır çok çeşitli hayvan besledim karıncasından tarantulasına kaplumbağasından yengecine kuşuna. Çocukken köpek deneyimlerimde oldu ama çok kısa süreli ve dışarda bakmıştım. Yaklaşık bir aydır araştırıyorum. French Bulldog bakmayı düşünüyorum. 90m2 lik bir evde yaşıyoruz. Evde apartmanda köpek bakmak zor mu? Güzel yanlarını değil de çektiğiniz sıkıntıları kötü yanlarını merak ediyorum.
0
ayakkokususeveninsan
(03.12.21)
eskiden kısa bir süre evde köpek deneyimim oldu. istediği olmayınca halıya oraya buraya kakasını yapması çok büyük bir sorundu benim için. tabi köpeğin karekterine göre de değişir bu durum. benimki öyleydi.
köpek besleyen birkaç arkadaşımın sorunu da genelde temizikle ilgili ya da uykunun en güzel yerinde sabah dışarı çıkmak istiyor havlıyor apartumanda yaşadığın için komşuları da rahatsız edebilir.yaramaz bir çocuk gibi oluyorlar.
şu an evde köpek istesem beni düşündüren ilk konu sokakta dolaşan ayaklarla yatağıma atlaması gibi detaylar olur. her gezmeden dönüşte ayaklarını mı yıkıyor insanlar?
kendi arkadaşlarım o kadar titizlenmiyor mesela.
bir de evde bırakıp bir yerlere şehir dışına ya da uzun saatler gidemeyeceksiniz. sıkılıp ağlar havlar.
eskiden bir komşumuzun evinde 2 büyük köpek vardı evinde yerlerde halı yoktu kendi de ayakkabı ile evde dolaşıyordu.
aslında evi normal ev gibi değildi köpeklere göre planlamıştı.bir koltuk kenarını yemişti köpekleri ama umursamıyordu.
zamanının ve enerjinin büyük kısmını ona ayırman gerekecek.
yememesi gereken zararlı olan bir şey yediğinde sorun olacağı için ortada çikolata şeker vs bırakamayacaksın mesela.
0
devilone
(03.12.21)
Yani tabiki kolay değil ama bu kopekle olacak iliskinize bagli;
Ben 60m2 yerde esim ve 32kg labrador ile yaşıyorum. Ufacik fransiz bulldogu ile yasarsiniz. O konuda sikinti olmaz

Yani köpeği egitecekseniz o zaman sizi uzun süreçte daha mutlu eder ama tabiki farkli düşünüp köpek ne yaparsa yapsin yeter ki beni sevsin diyen de var. Misal benim köpeğim yemeğe oturdugumuz an yatagina geçer çünkü yataga komutu verecegimi biliyor. Ya da asansor/merdiven/kapidan girme-cikma yaparken oturmasi gerektiğini. Aksine arkadaşım var, köpeğin ne komut bildiği var ne evde sinir. Misal benim köpeğim 2-3 ay yatak odalarina giremedi sonradan izin verdik. Yataga cikmasi zaten yasak, koltuga da 1 ay sonra falan cikmasina izin verdik. Mutfaga girmesi hala yasak. Yani bunlari koyacaksaniz hayatiniz kolaylasir.

Köpeklerle alakali genel sorunların nedenleri var. Evde sagi solu kemiren hayvanin en büyük sebebi sikintidir. Border collie alip evde 6-7 saat bos duracagini sanan insanlar sonra bu olunca sasirir. Benim köpeğim labrador/border collie. Sabah 45dk-1 saat disarida, bunun 10-15 dk komut egitimi, top pesinde kosturma. Aksam 5-6 gibi gene aynisi ve 11 gibi bir 15 dk yuruyus. Kisacasi günde çok rahat sekilde 20-25 dk koşup duruyor dışarıda.

Buna ek köpek reaktif olabilir (benim köpeğim gibi). Tabi sosyallesme periyodunu iyi yaparsan olmaz ama ben barinaktan aldim. Insan/bisiklet/araba/scooter hepsinden korkardi havlardi falan. Simdi yeni yeni çözdük o sorunu ama baya zaman, biraz para aldı.

Ayrilma anskiyetesi olabilir evet. Benim köpekte bunu her dışarı cikarken özel bir ödül vererek çözdük. Su an dışarı cikarken adam ödül gelsin diye bekliyor. Ilk baslarda havlardi artik hic havlamiyor. Bu sorunu yaşayan arkadasim evet komsularla sikintisi oldu. Ama hepsinin bir şekilde çözümü oluyor. Yeter ki kisinin zamani ve parasi olsun.

Türkiye'de sorun park bahce az. Benim evimin arkasinda büyük park var diye aldım köpek. Olmasa almazdım. Ha tabi fransiz bulldog cok spor yapmaz falan o yüzden daha rahat olur.

Neyse toparlarsak; köpek ve apartman hayatinin aslinda bir sorunu yok. Köpek çok büyükse yer sorunu olurdu. Onun dışında kişi günde 7-8 saat evde değilse köpeğin sikilmadigindan ya da buna alismasindan emin olmali yoksa böyle sorunlar baslar.

Paraniz, zamaniniz ve enerjiniz yoksa cok girmeyin. Özellikle Türkiye'de çok pahali hayvan sahibi olmak. Insanlar barinaktan aliyor sonra çok pahali diyor, sürekli havliyor, yok eve cis yaptı falan diyor. Bunlar hep sonuc, bunlarin sebebi ve çözümü var. Ama iste bununla ugrasan az.
0
logisticsmanager
(03.12.21)
En büyük sıkıntılar henüz yavruyken ve eğitim almamışken oluyor, aslında kısa sürede tuvalet eğitimini alıyor köpekler ama yalnız kaldığında, ya da gece uzun saatler çıkmadığında çişini de kakasını da yapabiliyor eve, özellikle evde halı varsa zor bir durum.

Yine yavruyken ve enerjisi bolken, sürekli hoplama zıplama isteğinde oluyolar ve evde buldukları her şeyi kemirebiliyorlar, ayakkabı, koltuk kenarı, çok değerli kağıtlar, para vs her şeyi yiyebilirler.

Artık yetişkin olduğunda zorluklar azalıyor elbette ama yalnız bırakmak problem, tatil planlamak zor, ya birileri evde onunla kalacak, ya da bir yere bırakacaksınız.

Her taraf tüy oluyor, benim köpeğim öldükten 6-7 sene sonra bile evden tüyleri çıkıyordu, pandemi sırasında dışarda her yere sürünmüş bir canlının evde dolaşması fikri bana çok korkunç geliyor. Temizlik takıntısı olanlar için köpekle birlikte yaşam düşünmek oldukça zor.

Kötü yanlar dediğiniz için bunları yazdım ama iyi tarafları saymakla bitmez, her şeye rağmen köpeklerle birlikte yaşamı öneririm. Bu arada 90m2den daha küçük bir evde kocaman bir köpekle 4 yıl yaşadım, gün içinde enerjisini dışarda atma fırsatı bulduğu sürece evin küçüklüğü sorun değil bence, french bulldog için de sorun olacağını sanmıyorum.
0
(03.12.21)
Uzun uzadıya yazmayacağım ama her şey evin kirlenmesiyle alakalı değil. Uzun saatler çalışıyosanız ya da sık sık dışarı çıkan şehir değiştiren ya da eve geç dönen biriyseniz bence o hayvana yazık oluyor. Enerjisini atıp sosyalleşmesi lazım onun da. Küçücük evlerde tek başına yatınca koltuk kemirmesin de ne yapsın bu hayvanlar… he evde çok zaman geçiriyorum bana yoldaş olsun uzun saatler yürürüm onunla vs diyosanız o ayrı.
0
kulaktan dolma biber
(03.12.21)
French bulldog 7/24 osuran bir kopek.
Daha da ilginc dertleri var, kedi gibi korkuyor falan
0
divit
(03.12.21)
(4)

yurtdışında çalışılan parayı türkiye'ye getirme konusu

roket adam
farz edelim ki italya'da bir şirkete uzaktan çalışıyorsunuz. orada residency permit'iniz work permit'iniz alınmış, banka hesabınız açılmış ama orada yaşamıyorsunuz, istanbul'dan remote çalışıyorsunuz. atıyorum 5 bin eyro brüt veriliyorken, vergisi ıvırı zıvırı düşülüp 3 bin euro bankaya yatmış. ben
farz edelim ki italya'da bir şirkete uzaktan çalışıyorsunuz. orada residency permit'iniz work permit'iniz alınmış, banka hesabınız açılmış ama orada yaşamıyorsunuz, istanbul'dan remote çalışıyorsunuz. atıyorum 5 bin eyro brüt veriliyorken, vergisi ıvırı zıvırı düşülüp 3 bin euro bankaya yatmış. ben bu parayı biriktirip tr'ye getirdiğimde tekrardan gelir vergisi ödüyor muyum?
0
roket adam
(03.12.21)
Tr'de ödemezsiniz. Diğer yandan çalıştığınız ülkenin dışında belli bir sürenin üzerinde kalırsanız şirket için vergi (ve oturum izni) problemleri çıkıyor. Şu an bazı ülkelerde, covid nedeniyle, bu kural (yönetmelik/yasa) esnetilmiş durumda.
0
archmage mahmut
(03.12.21)
Sanmam da oturma izniniz iptal olur.
Oturma izni yenilemesinde ülkeye giriş çıkışlar, yurtdışında geçirdiğiniz süreye bakılıyor. Hiç oturmaz, elektrik, su vs odemezseniz uzamaz oturum.
0
logisticsmanager
(03.12.21)
odemezsin.
0
baldur2
(03.12.21)
bu tip durumlar için maaşlı çalışan iki ülkede de vergi ödemesin diye. ülkelerin aralarında çifte vergi anlaşmaları var. ilgili ülkelerin karşılıklı vergi anlaşmalarına bakman gerekir. ezbere bir yanıt yanıltıcı olur.
0
orpheus
(03.12.21)
(5)

Gym ratlere bench press sorusu

ganbatte
Şu resimdeki insan kaç kg kaldırıyor olabilir? Söylediği rakam bana garip gelmedi ama kaç kaldırdığını duyan kardeşim "Hadi len oradan!" dedi:DCevabı yazmayacağım, sadece tahmin istiyorum.
Şu resimdeki insan kaç kg kaldırıyor olabilir? Söylediği rakam bana garip gelmedi ama kaç kaldırdığını duyan kardeşim "Hadi len oradan!" dedi:D
Cevabı yazmayacağım, sadece tahmin istiyorum.
0
ganbatte
(30.11.21)
130
0
abuzer
(30.11.21)
Vallaha candito'nun o fizik ile kaldırdığı kilolari gördükçe artık bu tarz olaylarda fizik karsilastirmasi yapmıyorum.

Bence de tek tekrar 120 olabilir. Ama daha az da olabilir.
0
logisticsmanager
(30.11.21)
sırt ve omuz da önemli. kollara bakarak tek tekrarda 70-80 civarı yapabiliyordur.

hadi len dediğine göre 120 kilo diyorum.
0
false pretension
(30.11.21)
Tahmin ettiğim üzere ortada "hadi len"lik bir durum yokmuş. Cevaplar için teşekkürler!
@alperz ve @false pretension nokta atışı olmuş neredeyse, bravo.
0
🌸ganbatte
(30.11.21)
Ben baktım elemanın diğer fotolarına (ali abdaal);
Bu adam 120-130 kaldırıyorum diyorsa "pics or it didn't happen" diyorum.
Adamda herhangi bir şekilde ağır kaldırmış bir tip yok. Candito dedim ama onda belli yani.
Ben şimdi hadi len diyorum.
0
logisticsmanager
(30.11.21)
(4)

Basit ürün ve karmaşık ürün

dissendium
Sizce basit ürünü üreten mi daha çok kazanır, karmaşık ürünü üreten mi?Anlatmak istediğim şey şu. Diyelim sizin vida fabrikanız var. Aklınıza gelmeyecek onlarca şey için vida satıyorsunuz. Vida basit ürün. Bir de sizin tost makinesi fabrikanız var. Her tost makinesi için on tane vida kullanmanız ger
Sizce basit ürünü üreten mi daha çok kazanır, karmaşık ürünü üreten mi?

Anlatmak istediğim şey şu. Diyelim sizin vida fabrikanız var. Aklınıza gelmeyecek onlarca şey için vida satıyorsunuz. Vida basit ürün. Bir de sizin tost makinesi fabrikanız var. Her tost makinesi için on tane vida kullanmanız gerekiyor ve sürekli vida ihtiyacınız var. Sizce sektörde tost makinesi üreticisi olmak mı iyidir yoksa vida üreticisi mi? Bu iki durumu karşılaştıran çalışmalar var mı?
0
dissendium
(30.11.21)
en az rekabetle en çok satışı yapan

tost makinasında tek girdi vida değil
vida fabrikası sahibi olmayan tost mak. satıcıları hemen hemen aynı fiyattan vida alır, zamlardan aynı oranda etkilenir
0
bir soru sorcam
(30.11.21)
genelde karmaşık olan daha çok kazanır. rakibi azdır, fiyat konusunda rahat olur. ayrıca vida üretmek basit ve dolayısıyla vida üreten pek çok kişi olduğu için makine üreten ben x yerden almıyorum y daha ucuz ondan alacağım diyebilir rahatlıkla. böylece x de fiyatı düşürmek zorunda kalır. alternatifi çok çünkü.
0
rose parks
(30.11.21)
Değişir.
Vida satan piyasadaki tek ya da sinirli saticiysa (misal semiconductor saticilarinin bu seneki hali) haliyle daha çok kazanabilir.
Ama onun dışında genelde hammaddenin ya da parçanın takılıp kullandığı ürün daha çok kazandırır.
Misal ben foxconn'dan ürün alıyorum ama foxconn'dan büyük degiliz.
0
logisticsmanager
(30.11.21)
çok parametre var. çip fabrikaları işte. ne kadar stratejik olduğunu gördük. en üst düzeyde karmaşık ürün kategorisinde ve aylardır üretim talebi karşılayamıyor. basit bir ürün olsa ha deyince talep karşılanırdı. zengin ülkeler karmaşık ürün ürettiği için zengin. katma değerli üretim.
0
ya ben lan neyse
(30.11.21)
(4)

Hareketli iş hayatında kilo vermeden nasıl kas yapıcaz?

rebecca
Gün içinde 10-12 bin adım atıyorum hafta 3-4 gün de fitness a gidiyorum ama beslenme dengesini bi türlü kuramadım hala kilo veriyorum spor boşa gidiyormuş gibi hissediyorum. Beslenme nasıl olmalı karb protein dengesi nasıl sağlanır?
Gün içinde 10-12 bin adım atıyorum hafta 3-4 gün de fitness a gidiyorum ama beslenme dengesini bi türlü kuramadım hala kilo veriyorum spor boşa gidiyormuş gibi hissediyorum. Beslenme nasıl olmalı karb protein dengesi nasıl sağlanır?
0
rebecca
(30.11.21)
Bütçenize uygun bir diyetisyenin yardımı olur. En azından bir süre yeme rutini oturana kadar.
0
anten
(30.11.21)
1.5-2gr/kg protein alırsanız kafaniz rahat olur. Karbonhidrat kısmında çok az alan var fazla alan var. Ben karbonhidratsiz yapamam spor performansi direkt düşer. Ama bana göre en önemli olan protein alımı.
0
logisticsmanager
(30.11.21)
protein alımını artırıp, spor yapmadığınız günlerde karb'ları çok azaltmak işinize yarar.

bir de IF ile aralıklı beslenme düzeniyle birleştirirseniz tadından yenmez.

spor olmayan günlerde - 16/8 low-carb (~100gr) - bol protein - ve sağlıklı yağ (zeytinyağı, tereyağı, ghee)

spor olan günlerde - 16/8 moderate-carb - bol protein - ve sağlıklı yağ (zeytinyağı, tereyağı, ghee)

myfitnesspal gibi bir uygulama kullanarak makroları saymanızı öneririm, başka türlü ya eksik kalacak ya da fazla olacak.

az eksik ya da az fazla olsa üzülmezsiniz ama çok eksik kalırsa kas yıkımı olabilir, ve çok fazla olursa yağlanabilirsiniz.
0
kaptankedi
(30.11.21)
Hocam cok yiyeceksin olay bu. Hem is saatinde eberji harciyor hem de spor yapıyorsun, senin fazla gidaya ihtiyacin var. Karbonhidrat gomeceksin. Yoksa o sporu yapacak eberjiyi de bulamazsin zaten.
He zamanla baktin kilo artiyor gittikce, bir yerde durursun. Kilo vermek zor değil. Eskisi gibi az yemeye başlarsın bu kadar basit.
0
stavro
(30.11.21)
(10)

sizce en iyi oyuncu ve gosterdigi en iyi performans?

buenosdias
acip acip su videonun basini izliyorum. gercekten hayran kaldim. https://www.youtube.com/watch?v=yf3TVS-yEuobi de su var.https://www.youtube.com/watch?v=wM6exo00T5Isizin icin en iyi oyuncu ve en iyi performans gosterdigi film/sahne hangisiydi?
acip acip su videonun basini izliyorum. gercekten hayran kaldim.

www.youtube.com

bi de su var.
www.youtube.com

sizin icin en iyi oyuncu ve en iyi performans gosterdigi film/sahne hangisiydi?
0
buenosdias
(30.11.21)
çok var ama aklıma ilk gelen
martin freeman'ın sherlock'ta; sherlock'un ölmediğini kanlı canlı yanında görünce verdiği ilk andaki tepki.. ayrıca basit gibi görünse de çok iyi yazılmış bi sahne.

bi de iyi performansı ekranda anlamak çok zor, sahnede canlı görmek lazım.
yakın zamanda oedipus'ta iokasteyi oynayan Marieke Heebniki gördüm mesela, vay dedim bu ne.
0
rewlack
(30.11.21)
şu videonun altındaki yorumdan çok etkilenmiştim:

www.youtube.com

''This is a classic. Actors could learn from that cat. That’s the perfect combination of skittishness, indecisiveness and disbelief, followed by disappointment and dejection in less than a minute.''

ama benim için şov limonata'daki bu sahnedir:

www.youtube.com
0
onemoremile
(30.11.21)
tom hanks - cast away, forrest gump, saving private ryan

bunlardan birini veya sahnesini seçmek diğerlerine haksızlık. %100 o rolde adam, inanılır şey değil.

başka oyuncular genelde hep kendini oynar, film ona göre şekillenir. mesela Kristen Stewart, Lady Diana'yı bile nevrotik, elini nereye koyacağını bilmeyen biri olarak, yani kendini oynayarak sunmuş. spencer filmi bittiğinde, bu neydi şimdi dedik arkadaşımla. mesela ryan reynolds. hep aynı karakteri oynar, filmler ve setler değişir adamın çevresinde, tom hanks gibi karaktere bürünen ve sırıtmayan çok nadir oyuncu var. mesela kevin spacey, yazık ettiler adama :( , joaquin phoenix, viggo mortensen, adrien brody, sean bean, mads mikkelsen, cillian murphy, rami malek gibi.
0
gabe h coud
(30.11.21)
Yüzlerce var.

Mesela; www.youtube.com
0
alfred
(30.11.21)
Once upon a time in Hollywood filminde leonardi Dicaprio'nun sahnesini çok severim ama en iyi aktör ve performans çok fazla var;
youtu.be
0
logisticsmanager
(30.11.21)
duyurukullanıcısı
(30.11.21)
en iyi diyemem oyle bir iddiam yok, pek film kulturum yok ama mar adentro'da javier bardem abim oyle oynamis ki cocuk gibi aglamistim.
0
der meister
(30.11.21)
Son zamanlarda aklımda kalan The Danish Girl filminde Eddie Redmayne'nin cıbıldak iken cinsel organını saklamaya çalıştığı sahne büyük oyunculuk örneği bana kalırsa.

Edward Norton'un komple Fight Club'daki oyunculuğu keza. Özellikle kendini dövdüğü sahne. Hatta aynı filmde Brad Pitt'in tiradları.

Inglorious Basterds'da Hans Landa'yı canlandıran Christoph Waltz mesela harika bir oyunculuk her sahnesinde.

Ama performans dersek sadece bunları düşünemeyiz. Bazı oyunculuklar fiziksel performans da gerektiriyor. Mesela The Matrix'te Keanu Reeves'in öyle muhteşem bir tiradı rol kesmesi vs yok ancak martial arts konusunda bir Hollywood yıldızının gelebileceği son noktaydı kendisi aynı şekilde Laurance Fishburne'nin Morpheus performansı.
0
bana kedicik derdi
(30.11.21)
ilk aklıma gelen Samuel L. Jackson hamburger sahnesi
0
bahçedekisandal
(30.11.21)
şu analizi izlemeni tavsiye ederim:

Westworld: What Makes Anthony Hopkins Great
www.youtube.com
0
orpheus
(30.11.21)
(12)

Gurbetçiler neden Türkiye'den ev alıyorlar.

liberal
Tamam 2020 Temmuzdan sonra evler dolar bazında bile artış gösterdi ama 5-10 senelik döneme bakarsanız döviz bozdurup ev alanlardan artıda olan kişi çok azdır, kaldı ki kiralar doviz bazında eridi gitti.Gurbetçiler oldukları ülkede gayet iyi bir şekilde o bölgeyi bilmekte ve tanımakta, neden misal be
Tamam 2020 Temmuzdan sonra evler dolar bazında bile artış gösterdi ama 5-10 senelik döneme bakarsanız döviz bozdurup ev alanlardan artıda olan kişi çok azdır, kaldı ki kiralar doviz bazında eridi gitti.

Gurbetçiler oldukları ülkede gayet iyi bir şekilde o bölgeyi bilmekte ve tanımakta, neden misal berlin'den hamburg'tan paris'ten ev almak yerine türkiye'den ev alıyorlar?

Bir de bu yabancı ülkelerde kira çarpanı genelde kaç?
0
liberal
(29.11.21)
Çoğu yazlık bölgeden ev alıyorlar. Yazın zaten deniz, kum için başka ülkeye gideyim diye düşünmüyorlar ki, Türkiye'deler genelde. E bu durumda niye almasınlar ki?

Ayrıca bir kısmı da emekli olunca Türkiye'ye dönüş yapıyor.
0
fraise
(29.11.21)
gurbetçilerin çoğunun emeklilik planı trye dönmek çünkü. yazın da buraya geliyorlar. bizim bi akraba evi boş tutuyor sadece kendi gelip oturuyor arada.
0
roket adam
(29.11.21)
Oturduğum apartmanın yarısı ingiltere, almanya ve dubaide yaşayan türklere ait. Evlerin fiyatları 2milyon üstü. Karşı apartmanın tamamı bir ingiltere'de yaşayan bir türk vatandaşa aitmiş. Amaç her zaman bir kapımız olsun. Bu civarlarda oturmak için beyaz yaka 10 yıl kendini bankaya köle ederken bu adamlar yılda 15 gün bu evleri açıp ve toplamda 10-15bin tl yakın (merkezi ısıtma) aidat ödüyorlar.
0
godspell
(29.11.21)
İki sebebi var:
-Biz rant ekonomisini biliyoruz, alternatifini değil.
-Türkiye'ye dönerim mantığı.

Rant deyince herkes negatif algılayaiblir ama rant bir malın (araba, otobüs vs) ya da mülkün (arazi, dükkan, ev) çok az eforla sağladığı getiridir. Rent'in fransızcası işte. Yani kira.

Mesela Avrupa ülkelerinde ve ABD'de de özellikle yatırımcı ve girişimci bir kültür var. Adam birikiminin bir kısmını hemen yatırıma dönüştürmek istiyor. Dükkan açıyor, iş kuruyor, üretim tesisi açıyor, kendi girişimci olamayacaksa bile iş kuran birine ortak oluyor. Ona sermaye sağlıyor. Hiçbirini denemiyorsa bile, yatırım fonlarına ya da hisselere koyuyor nakitini ki, o birikim girişimciye sermaye olsun, girişimci kazansın. Yatırımcısına da kazandırsın.

Biz bunu sevmiyoruz. Eline 500bin geçen ev alayım kiraya vereyim diye geziyor. Bu da aslında ekonomik büyüme için çok verimli mi tartışılır. Ülke sermayesinin büyük bölümü gayrimenkulde.

Halbuki gurbetçiler kazandıkları dövizi eve değil, türkiye'deki yatırım fonlarına koysa, halka arz olan şirketlere bağlasa ülkeye bir miktar sermaye akışı sağlanır.

Bu söylediğim tabii Türkiye'de ev alayım kira getirsin, sonra da ben döner otururum diyen Gurbetçiler için geçerli.

Yoksa adam yazlık ev almak istiyordur ona bişey diyemem. Sonuçta sahil şeridi güzel bir ülke, bir de ucuz. Aynı dili konuşuyorsun. Bütün AB ülkeleri yazın zaten akdenize iniyor. Sen kendi ülkene gidiyorsun.
0
anten
(29.11.21)
Mesela Kanada'daki arkadaşlarım 30 yıl mortgage ödemek yerine biraz para biriktirip Türkiye'de ev alacak galiba. Ev almak imkansız falan diyorlardı. Türkler uzun vadeyi sevmiyor, daha az sürede 100 bin euro/dolar biriktirsen atıyorum, Türkiye'de güzelce bir ev alırsın. Orada 700 bin euroya düzgün bir ev alamıyordur belki de.

Ayrıca evet çoğu emeklilikte Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor. Orada kalacak kişi yatırımını oraya yapar.
0
nhk ni youkosu
(29.11.21)
Berlin'den, Paris'ten nasıl ev alsınlar, o kadar zengin değiller ki. Berlin'de evler 500 bin euro. Bir Alman, bir Fransız için bile oralarda ev almak çok kolay değil. Ev alma konusunda da bir vizyonsuzluk var. Yatırım konusunda @anten +1. Bir de Türkiye'de kanunlar çok zayıf. Bir şekilde zengin olmuş biri onlarca ev toplayabiliyor.
0
dissendium
(29.11.21)
Edmond honda +1

Şimdi ben misal ayda sicak su ve isitma, apartman/site aidati ile 831 euro veriyorum. Düz kira 740 civari. Piyasayi ve oturduğum evin icinin yeni yapilmasi ile tahmini 250 bin euro derim ev icin. Bu da 28-29 yillik kira geliri demek. Ki ben 600-700 bin kisilik yerdeyim. Lyon/paris/bordeaux/toulouse/Strasbourg gibi yerler daha fenadir. Haliyle türk birinin Avrupa'da kira geliri yerine Türkiye'ye yollamasi mantıksız değil. Sonuçta çoğu geri geliyor emekli olunca ya da 6 ay gelip 6 ay ulkesine dönüyor gene.

Gecen spor salonunda türk eleman ile denk geldim, ailesi Kuşadası'na yerleselim demis mutluydu. Ayni yerde yasiyoruz, 300bin ev desek 3-3.5 milyon liraya Kuşadası'nda güzel yer bulurlar.

Bir de çoğunun herhangi bir yatırım bilgisi yok (anten+1). Ben misal ayda 300 euro en az world etf yatirimi yapiyorum, buna ek olarak takip ediyorum, hayat sigortası fonu actirdim vs. Ama misal arkadasinin ailesinin oturduğu yer, sahibi Almanya'da yasayan kayserili. Demisler buradan ev al, adam evi almis ama 7-8 sene olmus evi gormemis bile. Gecen gelmişler ya evi görelim istedik hiç gormemistik diye. Yani insanların çoğunun bildiği tek sey ev almak kiraya vermek.

Bu arada Avrupa'da herkes büyük metropolde yasamiyor. Yaşadığım yerde 300bin euroya 3+1 apartman dairesi var, sirketin fabrikasinin olduğu şehirde 300 bin euroya havuzlu villa var. Yani her insan da 25-30 yıl kredi ödemiyor. Istanbul'da da su an ev fiyatlari öyle 10-15 yil ile karsilanabilecek seviyede değil.

Ha ben misal; Türkiye'de izmir civarinda yazlik alirim, annemleri oraya yollarim. Yazin gelir 3-4 hafta kalir dönerim. Ama hayatta Türkiye'ye temelli dönüş yapacagimi sanmam (büyük konusmamak lazım) çünkü genel Türkiye ile temelde ayriyim. Ama Avrupa'da hala kahvehaneye giden, hayatında oranin bayramini kutlamamis, alisverisini hala türk marketinden yapan adamin Türkiye'ye yatirim yapmasi kadar normal bir olay yok. Adam zaten orali olmamis parasi ve olanaklari icin orada. Ilk firsatta azicik emekli maasini Avrupa'dan aldi mi hemen kacar Türkiye. Benim kayinpeder depresyon sebebiyle malulen emekli 700-800 euro net. Su an Fransa'da kira zor verirdi bu paraya ama Türkiye'ye normal yasar. Bu mantik iste.
0
logisticsmanager
(29.11.21)
@logisticsmanager, bu soruyu sorma nedenim fransa'da paris'te yaşayan kuzenimin türkye'de ev alması ve buna da alalı kaç ay oldu şu kadar arttı diye sevinmesi.

paris'te veya fransa'da kira çarpanı oranı senin gözlemlerine göre kaç?

120.000 - 130.000 euro alınan bir oda/daire'nin 700-800 euro getirmesi mümkün mü sence?
0
🌸liberal
(29.11.21)
@liberal; imkansiz. Bir kere ya o paraya daire bulunmaz ya da o kirayi alamaz. Paris'
Biraz paris'e rastgele baktim, 130bin olan dairenin tahmini vergi öncesi kira geliri masraflari çıkartsak 400-450€, bu da 27-28 yıl yapıyor. Ki dediğim gibi daha vergisi var.

Ha arrti diye sevinmesinin mantığı ancak ve ancak Euro karşısında artması ile olabilir. Ki izmir'den biliyorum deprem sonrasi fiyati katlanan yerler var ama Euro karşısında değer kaybeden yer de. Haliyle kendi aldığı yere göre değişir.
Sorduğun sorunun cevabı su linkte var;
www.immobilier-danger.com

Misal bakarsan Paris çok uzun yillar sonra getiri verirken misal turistik beziers şehri resmen 10-12 yil sonra getiri veriyor.
0
logisticsmanager
(29.11.21)
bu arada Avrupa'da ev sahibi olmak mantıklı bişey değil sanırım, orada yaşayanlar anlatır da, örneğin birden fazla evin olsa(alabilsen) ve kiraya versen neredeyse kiranın tamamı vergiye gidecek diyordu bir arkadaşım. Oturacağın ev mantıklı ama ikinci ev devlet tarafından engellenen(vergiyle) bir şey sanırım.
0
nhk ni youkosu
(29.11.21)
Abd'yi bilemem ama Avrupa'da ev alıp da değerini katlamak diye bir mantık yok. Avrupa'da aldığın ev her daim aşağı yukarı benzer değerlerdedir. Türkiye'de Allah'ın unuttuğu yere apartman dikerler ucuza satarlar alırsın 10 sene sonra şehir büyür ayağına gelir apartmanın, değeri de katlanır ona göre.
0
bana kedicik derdi
(30.11.21)
biz isviçre'de yaşarken kesin dönüş yapmak için almıştık ama adam gurbetçi diye ülkeyle bağlarını koparmak zorunda değil ki. yatırım bilgisiyle filan da alakası olabilir arkadaşların dediği gibi ama onunla sınırlı değil kesinlikle. mesela istanbul'da yaşayan birçok kişinin memleketinde, ya da şehirde yaşayan birçok kişinin köyünde evi var, neden? gidersek kalırız diyorlar, duygusal bağı koparmak istemiyorlar. bir de mesela türkiye'ye gelince otelde veya aile evinde kalmaktansa açıyorlar kapılarını, rahat rahat kalıyorlar evlerinde. ben bile bazen düşünüyorum memlekete gittiğimizde apartta filan mı kalsak diye. hani 3-5 gün bir şey değil de, 3 hafta filan kalmaya niyetlendiğimizde çok rahat edemeyebiliyoruz anne-baba evinde. tek başına aile ziyaretine gitmek gibi değil aile olarak gitmek.
0
gmzo
(30.11.21)
(18)

Şu erkek davranışını yorumlayalım

vestasy
Kırk yaş üstü bir beyefendi söz konusu. Kendisi bir kadınla sevgili oluyor, kadına daha ilk günden kendisiyle yaşaması konusunda ısrarcı davranışlarda bulunuyor. Kadın da sonunda kabul ediyor ve adamın evine taşınıyor. Her şey güzel gidiyor, oldukça sevecen ve kibar bir adam kendisi.Adamın ailesiyle
Kırk yaş üstü bir beyefendi söz konusu. Kendisi bir kadınla sevgili oluyor, kadına daha ilk günden kendisiyle yaşaması konusunda ısrarcı davranışlarda bulunuyor. Kadın da sonunda kabul ediyor ve adamın evine taşınıyor. Her şey güzel gidiyor, oldukça sevecen ve kibar bir adam kendisi.

Adamın ailesiyle çok yakın bir ilişkisi var. Annesi, kardeşleri, yeğenleri sık sık adamı ziyarete geliyor ve bu sırada kadınla da tanışıyorlar. Güzel, tatlı bir aile ve kadını seviyorlar da. Ailesinin yanındayken adam kadını öve öve bitiremiyor. Memleketini, mesleğini, eğitimini, güzelliğini... Ailesi ne zaman gelse her şeyini övüyor kadının.

İlk zamanlar aslında aralarında hiçbir sorun yok ama sonrasında adamın tavırları değişiyor. Ailesi orada olmadığında yani evde yalnız olduklarında, ki genellikle öyle oluyorlar, adam ailesinin övdüğü özelliklerinden kusur olarak bahsediyor kadına.

Kadının müzisyen olmasıyla ilgili ailesinin yanında övgüyle bahsederken yalnız kaldıklarında kadına "boş işle uğraşan beceriksiz" diyor mesela. Ailesine "Çok güzel ama hala diyet yapmaya çalışıyor, bence kilosu mükemmel." derken ailesi yokken sık sık "Amma kilolusun, hiçbir yakışmıyor üstüne." demeye başlıyor. Ya da ailesinin yanındayken "Kitabın evinde kaldıysa gidip alırız hayatım. Orası çok uzak, ben seni götürürüm." derken, kadın adamın ailesi yokken evine gidip kitabını almak istediğinde "Şoförün mü var senin? Kendin git al çok istiyorsan." gibi cevaplar veriyor. Bunlar sadece birkaç basit örnek.

Bu adamın ailesinin yanındayken ortaya koyduğu davranışlarının bu kadar farklı olmasını nasıl yorumlayabiliriz? Bir de ilişki başladıktan birkaç ay sonra bu hale gelmiş tabii ki, o da var.

Akla ilk gelen cevap hakkında bir şey diyeyim. Ailesinden kötü özelliklerini gizlemeye çalıştığını düşünmüyorum çünkü ailesi adamın bu tarz sağlıksız eğilimleri olduğunu zaten biliyor(muş).
0
vestasy
(29.11.21)
Psikolojik bir rahatsızlığı olabilir mi acaba. Sosyopat vs
Çünkü bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. bunun böyle normal insan davranışı ile açıklanabilecegini asla düşünmüyorum.
0
logisticsmanager
(29.11.21)
(bkz: love bombing)
Hatta şu entry: eksisozluk.com
0
kobuzchu kiz
(29.11.21)
akla ilk gelen cevap ile ne kastettiniz? ailesi hangi egilimlerini biliyormus?

kişilik bozuklugu seviyesinde mi bilemem ama ben narsisizm kokusu aldim.

israr
ilk baslarda cok iyi giden iliski ve ovguler - love bombing donemi
sonra bir anda degisen bir adam ve ovgulerin yerini bitmek bilmeyen elestirilerin almasi

ailesinin yaninda sizi ovuyor cunku siz onun sevgilisi olarak mukemmel olmalisiniz. ailesine ve aslinda o an kendisine karsi "bakin nasil mukemmel bir adamim ki boyle mukemmel bir sevgilim var"i oynuyor.

sizin de ozguveninizi yerle bir etmeye calisiyor ki sizi baska kimsenin sevmeyecegine inanip onun yanindan ayrilmayin.
0
la lykia
(29.11.21)
daha ilk günden kendisiyle yaşaması konusunda ısrarcı olan erkek--birkaç ay sonra kadını aşağılamaya başlayan erkek.

bunun tek nedeni, geçimsiz olunması. kim sevgili olmak için, aynı evde yaşamak için, evlenmek için abartılı bir ısrara sahipse, zaman içinde zaten değişeceğinin, çekilmez biri olacağının ve ilişkisinin kısa süreceğinin farkındadır. o yüzden acele ettiriyorlar ki yaşadıkları yanlarına karşılar kalsın veya bir şekilde ilerlemiş olan ilişki karşı taraf tarafından kolayca bitirilemesin.

bunun yanında, ailesinin yanında söylediği şeyler ve başlasa olunduğunda söyledikleri çelişiyor mu? gerçek düşünceleri her zaman başlasa olduğunuzda söyledikleridir. başkalarının yanın da doğruyu söyleyip, neden sonrasında yalan söylesin ki? yalan derken, kendi düşüncelerine göre yalandan bahsediyorum. kadını içten içe kıskanıp, başkalarının yanında övdüğünde kendisini yüceltiyor, ama çok da havalanmasın diye de yalnız kaldıklarında karşı tarafın enerjisini düşürücü konuşuyor da olabilir. ama sonuçta kadına saygı duymadığı kesin.

bir ilişkide en gerçek olan şey başbaşayken ve basit rutinlerde yaşadıklarınızdır. instagrama herkes kahkaha atarken foto koyar. kimsenin o fotoğraflarda sivilcesi olmaz. mühim olan, televizyon izlerken sizden bir şey rica ettiğinde "hayatım sana zahmet şunu uzatsana" mı diyor, "çekil önümden be" mi diyor. bu rutin, gündelik konuşmalarda saygı olmazsa insanı yiyor bitiriyor bu ilişkiler.

yorumlanması neyse de, biri bana "şoförün mü var, git kendin al" dese, şoför tutar ve evi terk ederdim. asla anlatılan kişiyi yargılamak için demiyorum. ama yemişim öyle aşkın ızdırabını. kırk yaşındaki bebeyi büyütmek kırk bebek büyütmekten daha zor.
0
lovemyself
(29.11.21)
Gercek deli olabilir, artik kimseye deli demiyoruz ozel adlar cikti ama bence bu adam deli.
0
divit
(29.11.21)
oyyy çok kötü ya. meslektaşıma yapılıyor olması ayrı bir sinirlendirdi. ayrıca
kobuzchu kiz +1
0
guitarissimo
(29.11.21)
Sebebi nedir, rahatsızlık nedir bilmiyorum. size bu şekilde davranan herhangi birisini hayatınızda tutmayın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(29.11.21)
yorumlanacak bir sey yok adam ust duzey rahatsiz iste besbelli.
0
bay b
(29.11.21)
Eleman narsist. Kaç.
0
westblack
(29.11.21)
lovemyself bence de haklı. uğraşmaya gerek yok, hayat kısa sal gitsin.
0
roket adam
(29.11.21)
la lykia +1

Bu kadar hakaretten sonra kadın nasıl hala o adamla birlikte yaşıyor enteresan.
0
pispinti
(29.11.21)
aslında her şey apaçık ortada ama olurda bir ihtimal excuse bulabilirim umuduyla soruldu sanırım bu soru zira eski bir duyurunuzu hatırlıyordum baktım, doğru hatırlıyormuşum. iç sesiniz size her şeyi söylüyor ama...

arkadaşlarda yazmış. narsizm, lovebombing, gaslighting, ghosting şeklinde ilerleyecek bu süreç çok çok yüksek bir olasılıkla. erkeğin ailesinin bu durumlara şahit olduğu ilk kadın olmadığınızdan da eminim.

hiç kimse kendisine böyle davranılan bir ilişkinin içinde kalmamalı. 20'li yaşlarının başında olsaydı eleman, birkaç ay daha şans ver bir uzmanla görüşmesi konusunda şerh koy ve gözlemle derdim. ama 40+ birinin bu konularda aşama kaydetmesine, özellikle bu aşamadaysa (bu derece bariz farklı ve uç davranışlar vb) pek ihtimal vermiyorum.
0
Phoebe
(29.11.21)
Bence merak etmeniz gereken son şey neden ailesinin yanındayken farklı, değilken farklı biri olduğu.

İlk günlerden beraber yaşamak istemesi olağandışı bir durum bunu geçiyorum, ancak birlikte olduğu kişiye hele ki yanına alıp ve daha bu kadar kısa zaman geçirdiği kişiye "özel şoförün mü var senin" gibi laflar eden birisinden herhangi bir şekilde olağan davranışlar göstermesi beklenemez.

Bu beklentinin kendisi hata. Bu davranışların sebebini anlamaya çalışmanın kendisi yanlış bir yol.

Şu kısa paragrafta ne hemen birlikte yaşama isteği, ne aileyle hop diye tanıştırma, ne ailenin hemen beğenmesi, ne de adamın iki role bürünmesi normal değil.
0
akhenaten
(29.11.21)
bu tip insanlar çok sağlıklı kişiler değil. kendi mantığımızla anlamlandırmaya çalıştığımız için işin içinden çıkamıyoruz. bir insan bilerek neden bir insanın hem de hayatındaki özel insanın canını acıtacak şeyler söylesin ki... çok saçma... ama bu insanlarda bizim tarif edemediğimiz bozukluklar var. dışarıdan sağlıklı gibi görünüyorlar ama karanlık yönleri var.

kendinizin hırpalanmasına izin vermeden uzaklaşmanız sağlıklı olacak gibi duruyor.
0
elma
(29.11.21)
aile kadını beğenmiş ve adam kendi eksikliklerinin farkında. adam kadından/ilişkiden sıkılmış ve ailesini hayal kırıklığına uğratmak istemediği için ayrılık kararının kadın tarafından alınmasını istiyor.
0
golgi aygıtı
(29.11.21)
NARSIST ALARM

Ailesinin yaninda ovmesinin sebebi su: eger kadini kotulerse kendisi de iyi gorunmeyecek cunku o 'mukemmel' biri ve hayatindaki kisi de oyle olmali.
0
my pink
(30.11.21)
bu adamdan uzaklasacak o kadin hemen. ikiyuzlu, dengesiz, bozuk karakterli...anlattiklarinizdan bu kadari cikarilabiliyor.
0
gunes123
(01.12.21)
Bu davranış kalıbının adı nedir hiç önemli değil, önemli olan bu ilişki içinde kadın çok ciddi bir istismara maruz kalıyor ve acilen orada uzaklaşmalı.

Bir sonraki adımda, kadın ayrılmak istediğinde adam hemen özür dileyip yeniden love-bombing yapmaya başlayacaktır. buna kanmamalı, çünkü kesinlikle aynı davranışı tekrarlayacaktır.
0
kaptankedi
(01.12.21)
(9)

parfüm kullanan arkadaşlar

blue eyes white dragon
genelde insanlar bir parfümü bulduktan sonra hep onunla yollarına devam ediyorlardır diye düşünüyorum. ( umarım yanılmıyordumdur.) bu ilk seçim olayını nasıl yapıyorsunuz? piyasada onlarca, yüzlerce var.
genelde insanlar bir parfümü bulduktan sonra hep onunla yollarına devam ediyorlardır diye düşünüyorum. ( umarım yanılmıyordumdur.)

bu ilk seçim olayını nasıl yapıyorsunuz? piyasada onlarca, yüzlerce var.
0
blue eyes white dragon
(28.11.21)
Kimisi burçlara göre parfüm araştırıp üç dört seçeneğe indiriyor, onları deneyip ömürlük parfümünü buluyor kimisi de tester alarak bir sürü parfüm deniyor, ben de önce kaliteli açık parfümlerden alıp, beğendiğim parfümün orijinalini alıyorum. Şu sıralar orijinaller çok pahalı olduğu için çakma akmaya karar verdim o ayrı.

Ben tek parfüm kullananlardan değilim bu arada, üç tane parfüm kullanıyorum genelde.
0
buffy de vampir sayılır
(28.11.21)
Birinde koklayıp beğeniyorsun.
Kendinde deneyip seviyorsun.
Alıp, kullanıp, güzel yorumlar alıyorsun.
Bir yazlık ve bir kışlıkta karar kılıp devam ediyorsun.
0
Mirket
(28.11.21)
Koklayarak;
Çiçekli mi baharatlı mı meyveli mi sevdiğime
Fresh mi şekerli mi pudralı mu sevdiğime karar verdim.

Bazı referanslı markaların imza parfümlerini veya parfüm serilelerini denedim, kokladım.
Bazen sahip olmak istediğim kokuyu tarif ederek satıcılardan destek aldım. “ business adam olmak istiyorum, bunlar çok boyband kokusu veya saha kadınsı koku arıyorum bunlar çok teenage gibi” diyerek..
0
rewlack
(29.11.21)
avm'ye gittikçe indirimlilerden denerim.
0
Wakatakakage
(29.11.21)
kendi parfümümü bulmak için büyük çaplı bir parfümeriye gittim, ne tür kokuları sevdiğimi satış görevlisine söyledim, beş altı parfüm denetti ve aralarından çok hoşuma giden birini seçtim. en beğendiğin birkaç tanesini cildine sıktır ve aradan vakit geçtikten sonra kokusuna yine bak, cildin üzerindeki kokusu kişiden kişiye farklılaşabiliyor çünkü.
0
knight of cydonia
(29.11.21)
Yaniliyorsunuz.
Benim su genc halimde 15-20 tane parfümüm var. Ha en çok kullandığım terre d'hermes ama havaya,o gün giymek istediğime, o günkü ruh halime, ofis/gece dışarı cikma derken değişiyor. Misal geçen hafta totalde chanel egoiste, terre d'hermes, dior homme, marc de la morandiere gengis khan kullandım.

Ki 15-20 diyorum, binlerce parfumu olan, bir parfüm evinin her parfümünü alan adamlar var (basenotes hednic aratin). Benim hedefim yilda 3-4 tane alıp şöyle bir 5 sene sonra 50ye yakın parfüm yapmak.

Ilk seçim; vallaha erkekseniz misal şu rehber çok iyi.
basenotes.com
0
logisticsmanager
(29.11.21)
3-5 tane al dene.

Ben bir keresinde bir parfum kullandim, 5 kere kullandim, 4 tanesinde direkt iltifat aldim, onunla devam ediyorum.

Encre noire parfumun adi.
0
baldur2
(29.11.21)
@baldur2; bulursan sport ve extreme versiyonlari da çok güzel. Sport için ben de çok iltifat aldım, yaz için iyi.
0
logisticsmanager
(29.11.21)
bkz. fragrantica
her parfumu anlatiyor ve yorumlar da var.
0
la lykia
(29.11.21)
(5)

Sigara içmeyen puro pipo içebilir mi

aslil
Merhaba. Sigara kullanmıyorum ama ergen ruhum filmlerde falan gördüğü pipolara purolara cok özeniyor. Soru başlıkta. Zararı falan aynı degil mi sigarayla. Bağımlılık yapar mı mesela?
Merhaba. Sigara kullanmıyorum ama ergen ruhum filmlerde falan gördüğü pipolara purolara cok özeniyor. Soru başlıkta. Zararı falan aynı degil mi sigarayla. Bağımlılık yapar mı mesela?
0
aslil
(28.11.21)
bağımlılık yapar ve zararlıdır.

nikotin sadece ciğerlerden emilmiyor, yanak duvarlarından ve mide duvarlarından da emiliyor, içine çekmemiş olmanız nikotin bağımlısı olmayacağınız anlamına gelmez. pipo puro içtiğiniz zaman tükürük ile mide duvarına da ulaşıyor.

ayrıca mide kanser, ağız kanseri gibi şeylere de yakalanabilirsiniz.

kesinlikle bulaşmayın.

ayrıca illa duman olarak almanız gerekmiyor, tütün çiğnemek, tütün kesesi kullanmak da aynısı.

dertsiz başına dert alma, ekonomini çökertme, durup dururken kendini bağımlı hale getirme, benim sana söyleyebileceklerim bu kadar.

ha bir de pipo, pro bulamadığın zaman sigara içme, arkadaş dost ikram ettiği zaman yakma olayın da çok yüksek.

ciğerlere çekmek, ağızda tutmak, çiğnemek vb hepsinin zarar oranları değişiktir ama zararlıdır.

kaliteli pipo tütünleri, kaliteli purolar da servet değerinde ayrıca. vay efendim captain black alayım içeyim olayı değil, ciddi pahalı ufacık ufacık kutularda yurtdışından getiriyor pipocuların çoğu.
0
killerbee
(28.11.21)
Sigara tatilde falan kullanirim. Onu da ancak mentollu vs tarzi baska icmem.
Ayda iki kere falan puro icerim.

Tabiki bagimlilik yapar. Ama bu kisiden kisiye değişiyor. Dediğim gibi ben en son 4 hafta önce 10 tane sigara ictim, gs marsilya maci sonrasi puro yaktim. Tahminim noel zamani da bir iki puro icerim. Ama bunun gibi yapamayip her gun içen de var.

Dumani olup da zarari olmayan bir şey yok. Ama şeker de zararli alkol de az uyumak da. Sirf zararlı diye hic icmeyeceksem o zaman daha bir sürü şey var kafaya takilacak.
0
logisticsmanager
(28.11.21)
Bu ikisi sigaradan daha zararli.
Arada filtre bile yok.
0
divit
(28.11.21)
Sigara içmem, hiç denemedim bile ama içkiyle puro içerim. Zararını bilemiyorum ama bağımlı değilim. Ağır zaten bir tanesi zor bitiyor.
0
jazzabel
(28.11.21)
Pipo bilmiyorum ama puro ciğere çekilmiyor zaten.

Sigaranın ölümcüllüğü ciğerlere çekmekten ileri geliyor. Ciğerlere çekmesen kanser edeceği yer akciğer değil gırtlak olur ağız olur vs. Sonuçta en ölümcül kanserlerden birisi akciğer kanseri. Puroyu da sigara gibi tüketemeyeceğine göre puro sigara kadar zararlı olamaz. Ha iyi bir şey mi? Elbette değil.
0
bana kedicik derdi
(29.11.21)
(6)

sürekli ağlayan köpek

scudman1
bizim apartmanın arkasında bahçelerin olduğu alanda sürekli ağlayan bir köpek var. şu an bile acı acı ağlıyor. sahibini buldum, laftan anlayan bi tip değil. hayvan korkuyor mu, canı mı yanıyor bilmiyorum. sadece gece değil gündüzde böyle. sahibi gerçekten laftan anlamıyor, çocuklara aldım ama isters
bizim apartmanın arkasında bahçelerin olduğu alanda sürekli ağlayan bir köpek var. şu an bile acı acı ağlıyor.

sahibini buldum, laftan anlayan bi tip değil. hayvan korkuyor mu, canı mı yanıyor bilmiyorum. sadece gece değil gündüzde böyle. sahibi gerçekten laftan anlamıyor, çocuklara aldım ama istersen al vereyim sen bak, diyo.

belediye ve polisi aradım sallamadılar bile. ne yapmalı? köpeğin bulunduğu bahçeye sadece adamın evinden giriliyor. bi şekilde bahçeye girip köpeği almayı bile düşündüm.
0
scudman1
(25.11.21)
teklifini kabul edip köpeği al, biraz uğraşırsın ama yuvalandırırsın. hayvan kurtulmuş olur.
0
orpheus
(25.11.21)
apartmandayım ve evde kedi var. en azından bir süre tutabileceğim bir alan olsa keşke.
0
🌸scudman1
(25.11.21)
Yani köpek korkuyor olabilir.
Aynı şekilde ayrilma anksiyetesi olabilir (sahibe alistiysa yaninda olmayınca anksiyete).

Iki sorun da kolay çözülmez kisilerin üstünde çalışmasını gerektirir.
Hayvan kötü muamele görmedikçe (ac/susuz birakma, eziyet vs) herhangi bir kurum nasil alabilir bilmiyorum. Yurtdışında bile bu konuya ancak köpek ses yapiyor diye karisilir heralde. Zor bir durum.
0
logisticsmanager
(25.11.21)
sosyal medyada hayvan sahiplendirme, gönüllü besleme,ilgilenme hesaplarıyla iletişime geçebilirsiniz. kalıcı ya da geçici yuva konusunda yardımcı olurlar...
0
entellektuelmankurt
(26.11.21)
yazık. sahibi iğrenç biriymiş. eğer çok güzel bakacak, sahiplenecek birilerini bulabilirsen alıp sahiplendir köpeği. adama bak al götür diyor bi de.
0
snape i başından beri tanırım
(09.12.21)
bu kadar sorumsuzsa kopege su ve mama vermeyi ihmal ediyor olabilir! lutfen derdini anladiktan sonra gerekirse alin. bir de kopek bakimi ile ilgili cocuklara hitap eden bir kitap varsa, alip hediye edin mesela?
0
bir varmis bir yokmus
(24.12.21)
(3)

Tiras sonrasi urunleri?

fakyoras
Selam,Tiras sonrasi urunleri kullaniyo musunuz-evetse hangisi? Diyelim ki sakal tirasi olunca azcik kanama oldu, kolonya surup devam mi ediyosunuz yoksa tiras sonrasi urunu mu suruyosunuz direkt?Kac yildir tiras olurum hic tiras sonrasi urun kullanmadim. 30'a birkac ay kalmisken basliyim dedim :( ya
Selam,

Tiras sonrasi urunleri kullaniyo musunuz-evetse hangisi? Diyelim ki sakal tirasi olunca azcik kanama oldu, kolonya surup devam mi ediyosunuz yoksa tiras sonrasi urunu mu suruyosunuz direkt?

Kac yildir tiras olurum hic tiras sonrasi urun kullanmadim. 30'a birkac ay kalmisken basliyim dedim :( yaslaniyoruz be duyuru...
0
fakyoras
(23.11.21)
Kanama- zaza cilt sapi
Tras sonrasi- proraso alkolsüz hassas cilter için.

Seboreik dermatit var. Olmasa alkollu after shave kullanirdim.

Kolonya alkollü olduğundan kurutur cildi. cilt türüne göre dikkat etmek lazım.
0
logisticsmanager
(23.11.21)
cerave nemlendirici suruyorum kalin bir tabaka. cok sik tiras olmuyorum gerci. onun haricinde "tiras urunu" diye satilan seyler uyduruk seyler, hizmet ettikleri herhangi bir amac yok. baslaman gereken bir sey degil. illa ki cilt bakimi yapma durtusu hissediyorsan gunes kremi kullan.
0
hot potato
(23.11.21)
Mühle şap taşı ve yves rocher balsam kullanıyorum. Şap taşını alalı 5 yıl oldu, neredeyse aynen duruyor. Zaten biten bir ürün değil, bu yüzden doğal olanı almak daha iyi.

muehle-shaving.com.tr

www.yvesrocher.com.tr
0
lancelot du lac
(23.11.21)
(10)

Böyle nereye kadar gidecek?

ceann deas
Dolar hep artıyordu ama hiç böyle gün aşırı 1 TL arttığını hatırlamıyorum. Bugün 12 yarın 13 sonraki gün 14, 15, haftasonu molası, sonraki pazartesi 16... Böyle mi gidecek? Euro-dolar ile malzeme alan fabrikalar nasıl devam edecek sonumuz nereye gidecek?
Dolar hep artıyordu ama hiç böyle gün aşırı 1 TL arttığını hatırlamıyorum. Bugün 12 yarın 13 sonraki gün 14, 15, haftasonu molası, sonraki pazartesi 16... Böyle mi gidecek? Euro-dolar ile malzeme alan fabrikalar nasıl devam edecek sonumuz nereye gidecek?
0
ceann deas
(23.11.21)
Dolar 6 lira 7 lira 8 lira 9 lira olduğunda nereye gidiyorsa oraya gidecek nereye gitsin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.11.21)
Doların 6 lira, 7 lira , 8 lira olması ayları buldu şimdi gün aşırı artıyor. artık günde 2-3 lira artmaya başlayacak bence. O zamanki durumla aynı değiliz.
0
🌸ceann deas
(23.11.21)
Abi ayı bulsun yılı bulsun ne fark eder gelinen nokta değişiyor mu sonuçları değişiyor mu? Hayır. Yani sana göre problem buraya gelmesi mi buraya bu hızla gelmesi mi? Bana göre buraya gelmesi.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.11.21)
Yönetim değişirse bu da değişir. Gerçekten sanıldığı kadar zor bir şey değil. Kasıtlı olarak artırıldığı için o kasıt ortadan kalkarsa iyileşme olacak mutlaka. Sorun o kastın ortadan kalkmaması.
0
dissendium
(23.11.21)
Aynen problem TL'nin değer kaybetmesi, bunun süresi mühim değil. Olması gereken şey TL'ye değer kazandıracak bi ekonomik plan, o da mevcut yönetimle olmuyor. Çözüm sorunun semptomlarını yok etmek değil sorunu çözmek. Sorunu çözmeyeceksek dolar haftaya 20 lira da olabilir olmaması için bir neden yok. Ha yarın faizi 300 puan arttırırsın dolar yine düşer ama bu ana sorunu çözmez.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.11.21)
Evet sürdürülebilir değil. Buralara gelmesi elbette kötü, ama bu hızla, bu oynaklıkla artması daha kötü. Fiyatlama yapmak imkansız şu anda. 2022 bütçesi hazırlayacağız 2022 sonu için öngörülen Euro kuruna daha şimdiden ulaştık hatta çok üzerine çıktık.

Bunun bu kadar hızlı olması çok büyük problem. Piyasalarla ve ekonominin gerçekleriyle inatlaşma nereye kadar sürecek bilemiyoruz. Sonumuz hayrolsun.
0
pispinti
(23.11.21)
Olaya yüzdesel olarak bakmanız lazım dolar 1 TL iken 10% artışta 1 TL 10 kuruş olur. Ama 10 TL iken 10% artışta 11 TL olur. Yani asıl roket şimdi ateşlenecek.
0
lappuntamento
(23.11.21)
Lappuntamento doğru yazmış, tl olarak değil % olarak bakmanız lazım. 10 ile 11 arasında %10 fark varken 12 ile 13 arasında %8 fark var, dolayıısyla artık daha hızlı artacak. böyle 13 tl oldu 14 tl oldu kısmının bir önemi yok.
0
roket adam
(23.11.21)
Hükümetin plani bu olduğu için nereye gidecek kısmı hükümet ne zaman sacmaladigini fark ederse.
O noktada da toparlanma olmaz, yavaşlar sadece.
Kısacası her sabah böyle pat pat artış olabilir artık.
0
logisticsmanager
(23.11.21)
94 çiller krizinde dolar 1 yilda 15 binden 40 bin liraya yukselmis
Kabaca yuzde 200 artmis

Ayni mantikla bence yil sonuna 18-20 tl olacak gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var
0
technicalte
(23.11.21)
(10)

İş Tercihleri

rahip janick
Günün birinde buraya böyle bir soru soracağımı hiç düşünmemiştim. Gerçi atla deve bir olay değil, yine en nihayetinde kendi kararımı vereceğim. Geçen cuma bir iş görüşmesine gittim, 550-600 civarı kişinin çalıştığı büyük bir firma. 110 ülkeye ihracat yapıyor vs. Ben, bu firmanın kardeş şirketi olan
Günün birinde buraya böyle bir soru soracağımı hiç düşünmemiştim. Gerçi atla deve bir olay değil, yine en nihayetinde kendi kararımı vereceğim. Geçen cuma bir iş görüşmesine gittim, 550-600 civarı kişinin çalıştığı büyük bir firma. 110 ülkeye ihracat yapıyor vs. Ben, bu firmanın kardeş şirketi olan 65 kişilik (6-7 beyaz yaka) başka bir şirket için görüşme yaptım. Ama bu alt firmanın bütün İK'sı muhasebesi vs de üst firma tarafından yapılıyor. Dış ticaret uzmanı olarak başvurmuştum, İK müdürü olumlu buldu ancak istediğim maaşı biraz yüksek buldu.

Mevcut firmamdaki şartlar: 7.000 TL Maaş (Net yatıyor)
Yan Hak: Yok.
Zam: Temmuz ayında %27,5 zam yapıldı bana, firma normalde de yılbaşlarında enflasyon oranının altında zam yapmıyor. Temmuz ayında yüksek oranlı bir zam aldığım için yılbaşında uçuk bir maaş beklemiyorum, 8000'e çıkarırlar belki ama belli olmaz, %30 da yapabilirler.

Çalışma saatleri: 09-18 ve cumartesi 09-14:30


Firmanın sundukları:

Maaş: Henüz bildirmediler ancak 8.000 TL olacağını düşünüyorum çünkü ben 9.000 TL istediğimde İK müdürü bana "Maaşta biraz esneyebilir misin?" diye sormuştu.

Yan Hak: Tamamlayıcı sağlık sigortası, üç ayda bir erzak çeki, yılda bir defa Kiğılı veya Polo'dan alışveriş çeki, dini bayramlarda harçlık ve yılda bir defa performans pirimi.

Çalışma Saatleri: Bundan emin değilim ama 08-18 ve bir ya da bir buçuk ayda bir cumartesi 13:00'e kadar.

ben cumartesi çalışmaktan bıkmış bir insanım. 2,5 yıldır lanet ediyorum. mevcut iş yerimde cumartesinin kalkma ihtimali var ama genel müdürün İtalyan patronumuzla konuşmasını bekliyoruz kaç aydır. mevcut firma İtalyan sermayeli bu arada, İtalya, Meksika, İsveç ve ABD'de kardeş firmalarımız var, hiçbiri cumartesi çalışmıyor...

Yalnız bunların hepsini böyle yazınca kimseye bir şey sormadan direkt yeni firmaya geçmem gerekiyormuş gibi hissettim. :F Ama yine de fikirlerinizi görmek isterim. Biraz dağınık oldu kusura bakmayın.
0
rahip janick
(21.11.21)
Ilk firmada haftada 44.5 saat calisiliyor (1 saat yemek dersek). 8000 lira olabilir. 4 hafta desek aylık saatlik 44.9=45 lira olur.

Ikincisinde ayda bir kere desek haftada 45 saat + ayda bir kere 5 saat, 8000 lira dersek 43 lira olur.

Ama yan hakları koyarsak tabiki ikinci iş daha iyi oluyor.
Ama çok mu iyi? Sanmam. Cumartesi çalışan her firma bana göre kötüdür. Daha çok iyi olup cumartesi calisan yere denk gelmedim, etrafımda da duymadım.
0
logisticsmanager
(21.11.21)
İkinciye geçmemeniz için sebep yok bence. Yan haklar güzel, mutlu eder. Aylardır İtalyan patronla görüşemedim diyen müdür de sizi oyaliyordur.
0
meraklitursucu
(21.11.21)
ben olsam işin stresi, yoğunluğu nasıl, çalışacağım kişiler, yöneticiler nasıl insanlar, iş yerlerinin eve uzaklığı ne kadar vs. gibi kriterlere bakardım. çünkü iki iş arasında pek fark yok. bu yazdıklarım da o yüzden daha dikkate alınması gereken şeyler.
0
rose parks
(21.11.21)
@rose parks, mantıklı bir noktaya değindiniz. Mevcut iş yerimde az personel var ve kişilere birden fazla iş yaptırıyorlar. Örnek: Genel müdür asistanı aynı zamanda yurt içi satış sorumlusu, firmada İK da var ama İK ile ilgili şeyleri de bu adama soruyorlar. Fabrikada birkaç aydır üretim müdürü yok, üretim planını da kalite & laboratuvar sorumlusuyla birlikte yapıyorlar. kaotik bir yere dönüştü iyice burası. ben de normalde ihracat & ithalat sorumlusu olarak girdim işe, bana burada satın alma da yaptırmaya başladılar. yoğun bir yer değil burası ama kimin ne yaptığı belli değil.

diğer firma ile salı günü ikinci görüşmeyi yapacağım, departman yöneticisiyle olacak bu görüşme. orada belli olur benden ne istedikleri ama ithalat & ihracat uzmanı arıyor orası, iş yoğunluğu yüksek olsa bile sadece kendi işimi yapacağımı tahmin ediyorum.

Edit: Sanayisi büyük ama kendi küçük bir ilçede yaşıyorum, o yüzden ulaşım sorun değil ama mevcut iş yerim daha uzak.
0
🌸rahip janick
(21.11.21)
iyi bir teklif degil aslinda. cts'den sikildigin icin iyi geliyor sana. bu gibi durumlarda eksiler anca disaridan bir gozle anlasiliyor.
9-18 isi 8-18le degistiriyorsun
cts meselesine gelince karsi tarafta cts calisiyor. ha her hafta ha ayda bir. bir bucuk ayda bir cts de hic duymadim, herhalde degisimli geliniyor. o yuzden 1.5haftaya yayilmis sanirim. illa arada bu hafta beni idare eder misin diyen cikar.

onun disinda 1000 tl fark icin anca mevcut yerde psikolojik olarak kotu hissediyor olman lazim. normalde cok iyi fark bana gore ama yukaridaki sebeplerden bu da iyi gelmedi gozume.

mevcutta ayaklarin geri geri gitmiyorsa yeni yer gereksiz kisacasi.
0
Kittie
(21.11.21)
@Kittie, iyi bir teklif olmadığının farkındayım. Bu arada evet 6 kişi olacak ve nöbetleşe gelecekler cumartesileri, o yüzden 1.5 ayda bir sıra geliyor. mevcut işimde ortam sahiden kaotik ve son zamanlarda işe gitmek istemez hale geldim sahiden. Daha maaş teklifinde bulunmadılar ama 9.000'i çok buldukları için 8.000 teklif ederler diye düşünüyorum. 8.500'ü zorlayacağım. Yine çok büyük bir fark değil ama sağlık sigortası, prim vs. yüzünden daha kabul edilebilir bence.
0
🌸rahip janick
(21.11.21)
Kariyer fırsatlarından haber ver sen. 1 sene içinde şimdiki firmada bir title bir yükseliş olma ihtimali var mı? Yoksa kesinlikle değiştir. Cumartesi yarım gün çalıştıran şirket tamamen ölücüdür, bu kafadaki şirketten çok bişey beklememek lazım.

Ayrıca değişiklik iyidir.
0
Bruce
(21.11.21)
@bruce, şu an çalıştığım firmada yükselmeyi bırak, insanlara başka işler de yüklüyorlar. Mesela ben ihracat & ithalat uzmanıyım ve tek çalışıyorum, GM'e bağlıyım aynı zamanda grubun yurt dışındaki müşteri temsilcileri ile koordineli çalışıyorum. Yükselme ihtimalim yok ama bana başka iş kitleme ihtimalleri her zaman var. Ben mesela yurt içi satın alma da yapıyorum, benim işim değildi, GM asistanının iş yükü çok fazla diye önce "ona yardım edersin" diye başladı, şimdi bana hesap soruyorlar. :))))))
0
🌸rahip janick
(21.11.21)
O zaman yeni işin hayırlı olsun karşim, hiç uzatma.
0
Bruce
(21.11.21)
valla bence hak olarak yeni şirket daha iyi ama bir de yeni işte yeni tecrübeler edinme açısından da güzel olur. ben 1.5 senedir aynı yerdeyim ve şimdiden tekrara düştüğümü hissediyorum.
0
floydian
(21.11.21)
(6)

Linkedin'de şirkette çalışan herhangi birine mesaj atmak mantıklı mı?

nerobianco
Yurtdışında ufak bir şehirde yaşıyorum ve ilgilendiğim sektörde staj bulmayı umuyorum fakat şehir küçük olduğu için çok seçeneğim yok. Şirketlerden biri uluslararası bir çok şubesi olan bir firma fakat buradaki şubenin sadece telefon numarası var. Linkedin'de araştırırken şirkette ilgilendiğim pozis
Yurtdışında ufak bir şehirde yaşıyorum ve ilgilendiğim sektörde staj bulmayı umuyorum fakat şehir küçük olduğu için çok seçeneğim yok. Şirketlerden biri uluslararası bir çok şubesi olan bir firma fakat buradaki şubenin sadece telefon numarası var. Linkedin'de araştırırken şirkette ilgilendiğim pozisyonda çalışan birine denk geldim. Kendisine mesaj atıp cv'mi ve cover letter'ımı iletmek üzere işe alım birimi ya da herhangi bir yöneticinin e-mail adresini istemek mantıklı olur mu? Zira şansımı gerçekten denemek istiyorum.
0
nerobianco
(21.11.21)
Olur, yapıldığını gördüm hatta ben de denk geldim. Mesela benimle aynı pozisyon için bizim şirkete başvuracak insanlar bazen soru soruyorlar, CV iletiyorlar; ben de bunları IK'ya iletiyorum.
0
salihdt
(21.11.21)
Yurtdışında çalışıyorum. iki kere staj isteyen kisilerden mesaj aldim ve hiç garip karsilamadim.
Ozellikle aktif linkedin kullanan biriyse hele hic garip gelmez.
0
logisticsmanager
(21.11.21)
Bu şekilde rasgele mesaj atan arkadaşım şu an alanında büyük firma ile iş gorusmesi yapiyor
0
seyyar satıcı
(21.11.21)
Bana ara sıra böyle mesajlar geliyor. Özellikle yaptığımız işle ilgili bir şeyler bildiğini ya da o alanda çalışmaya hevesli olduğunu gösteren bir kaç şey yazdıysa normal başvurudan gelen birinin önüne geçiyor bence.

Mantıklı yani.
0
plutongezegendegilmi
(21.11.21)
ne güzel lan herkese yaramış. ben sayısız tane attım, kafadan 95'inin cevaplanmadığını 5'ini ise herhalde kibarlık olsun diye yanıtlandığını sanıyorum. Bu kişiler hem yönetici, hem de ik. firmayı/departmanı gerçekten iyice araştırmama rağmen, güzel de bir yazı yazmama rağmen, evet 1 tane bile mühim bir dönüş alamadım.

Benim açımdan çok mantıksız bir hareket oldu ama belki de sen arayıp bulamadıkları kişi olabilirsin.
0
1195
(21.11.21)
Bu sekilde ilgilendigin sirketin HR'inda calisanla disinda kimseye yanasmani tavsiye etmem, cevap verme olasiliklari cok dusuk. Yurtdisinda kolay kolay kimse tanimadigi birine referans olmaz. Buyuk sirketlerin referans prosedurleri var, sisteme bir suru detay girip CVyi ekliyorsun, kisiyi nereden tanidigina dair detayli bilgi istiyorlar. Bana da arada bir boyle istekler gelir, malesef olumlu cevap veremiyorum.

HR'lari ve kafa avcilarini kovala, gerisi vakit kaybi olur (bence).
0
cooperr
(21.11.21)
(5)

havaalanı ve uçaklardaki yüksek güvenliğin sebebi

Wakatakakage
Neden gemi, tren, otobüs ve bunların yolcu aldığı yerlerdeki güvenlik bu kadar fazla değil?
Neden gemi, tren, otobüs ve bunların yolcu aldığı yerlerdeki güvenlik bu kadar fazla değil?
0
Wakatakakage
(21.11.21)
Vaktiniz varsa bu programı izleyebilirsiniz. Soru işaretlerinizi giderebilir.

youtu.be
0
her seye atarlanan adam
(21.11.21)
Uçakla kaçmak ve engellere takılmadan bir şeyler daha kolay. Örnek olarak 11 eylül saldırısı.

Otobüs tren gibi kara taşıtlarını durdurmak/engellemek çok daha basit.
0
Unde bach canim
(21.11.21)
Tarihsel bir süreci var aslında bütün o güvenlik önlemlerinin ve uygulamaların. Bakarsanız hemen her önlemin arkasında bir kaza ya da saldırı (Terör, uçak kaçırma vb.) görürsünüz. Araçlarda bu derece bir kontrol daha zor, zira herkesin araç sahipliğini kontrol etmek ve bunların nerede bulunacaklarını kontrol etmek kolay değil. Ancak orada da kontroller daha çok araçların nereye girebileceği ile alakalı (Elçilik binasının etrafına engeller koymak vb.)

Yani koruyabildiğimiz noktada araca erişimi koruyoruz, araca erişimi koruyamazsak güvende tutmak istediğimiz yerlere odaklanıyoruz.
0
salihdt
(21.11.21)
Firmalarin paralari cok, lobileri guclu ayni zamanda tekeller.

En basitinden xray cihazi dedigin alet 100bin liradan basliyor. Her aldigin guvenlikci 5bin tl gider demek.

Otobus garinda ayakkabini cikar dersen yandaki firmayla giderim, yazihanesi olana giderim, daha da inatlasirsan arabayla giderim.

Hatirliyorum eskiden varan firmasi metal dedektoru kullanirdi mesela, bundan hoslanmayan baska firma secebilir.

Ucak firmasina atar yapamiyorsun.


Lobi olayi zaten skandal.
Check in yaptigin bir ucakta otururken, sen overbooking oldun diye kolundan surukleyip agzini burnunu kirip atabiliyor.
Ceza falan da almiyor.

Haliyle donuna kadar ararim diye kural koyabiliyor.
Devletlerin gucu yetmiyor.

Bir de guvenlik onlemi sucu ustunden atmaya yarar.
Bir sey olursa ben aradim daha ne yapayim dersin.
0
divit
(21.11.21)
Gemi/tren/otobus kacirip ne yapabilir ki bir insan? En fazla kac kişi olebilir; çarptığı yeri de sayarsak icindekiler dışında baska insan zor olur. Stratejik nereye saldirabilirler bu taşıtla?

Ucak ile ilgiliyse bugün bir adet boeingin beyogluna düştüğünü düşünün. Buna ek olarak bugün ucak kaciran kisi pentagona da saraylara da her yere dusurebilir.

Kısacası normal uçak güvenliğinin fazla olmasi.
0
logisticsmanager
(21.11.21)
(9)

yüzücü vücudu

Pertev nail
mehaba,fit ve sağlıklı bir vücut için uzun vadede fitness mi yoksa yüzme mi seçilmelidir? mesela fitness'ta 3-4 ayda şekilli bir vücut olabiliyor yüzme için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz?
mehaba,

fit ve sağlıklı bir vücut için uzun vadede fitness mi yoksa yüzme mi seçilmelidir? mesela fitness'ta 3-4 ayda şekilli bir vücut olabiliyor yüzme için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz?
0
Pertev nail
(20.11.21)
Bir fikir oluşması için yüzücülerin o vücutlara sadece yüzerek sahip olmadığını bilmen gerek, bu bilgiden yola çıkarak cevaba ulaşmak zor olmaz kanaatindeyim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.11.21)
Yüzme gibi keyifli bir aktiviteyi yapma şansı varken ter kokulu spor salonunda ağırlık kaldırmak akıl işi değil. Sağlıklı vücut için spor hayatın parçası olmalı. Bunun için de spor dışında beslenme de önemli.
0
dissendium
(20.11.21)
Fit ve sağlıklı bir vücut için uzun süre yapabileceğiniz spor en iyi spordur bence. Mesela havuz eve uzaksa ve altı ay sonra gitmeye üşeneceğinizi biliyorsanız, fitness salonu eve yakınsa daha mantıklı olabilir. Sporda sizi motive eden şeyler nedir, bu da önemli bir kıstas. Rekabetçi biri misiniz yoksa kendi sınırlarınızı mı aşmak istiyorsunuz? Daha kaslı bir vücutsa istediğiniz ağırlık kaldırın, yüksek tempolu sporlar hoşunuza gidiyorsa boks, crossfit, spinning vb. denenebilir. Sizi motive eden şeyi bulun. Düzenli yapıldığında günde bir saatlik tempolu bir yürüyüş bile harika bir spordur. 3-4 ayı hedeflemeyin bence, uzun yıllar sağlıklı ve fit olmak emin olun çok güzel bir his. En iyi spor devam ettirebildiğiniz spordur deyip çekiliyorum...
0
asbeila
(20.11.21)
yüzme bence de çok daha keyifli bir aktivite evet. spor salonlarında saçma sapan hareketler yapmak yerine en azından yüzerek gerçek bir spor da yapmış oluyorsunuz ve de -kişiye göre değişir tabii ama- gayet zevkli bir spor.
0
hlot
(20.11.21)
düzenli yapılacaksa tırmanış da çok iyi bir spor, tüm vücudu çalıştırır. tabii ağırlık çalışması da yaparlar

gripped.com

fitness yerine yüzmeyi tercih ederdim herhalde ben de
0
senolll
(20.11.21)
Amaç vücudu şekle sokmaksa kesinlikle fitness tavsiye ederim. Gördüğünüz yüzücü vücurları uzun yılların ve fitness çalışmalarının sonucudur.
0
adwokat
(20.11.21)
Yüzücü vücudu sadece yüzerek olmuyor.
Buna ek olarak yüzücü vücudu öyle birkaç ay yüzerek de olmuyor.
Tavsiyem havuza gidip yüzen insanlara bakmanız ve kaçının o istediğiniz vücuda sahip olmadığını görmeniz.

Herhangi bir spor x kişiyi y ayda şekle sokar diye bir şey yok.

En iyi spor devam edilen spor+1
Misal ben yüzmeye başladım gitmedim sonra. Ama bir gün spor salonuna gitmesem sanki 6 aydır spora gitmiyormus gibi üzülüyorum.
0
logisticsmanager
(21.11.21)
O gördüğünüz tüm prof sporcular kendi branşlarını fitnessla tamamlıyorlar. Mesela sırıkla atlayan bir sporcu spor salonuna gidip squadda yapıyor.

O kadar şekilli bir vücudu kısa sürede ve sadece yüzmeyle yapamazsınız.
0
Unde bach canim
(21.11.21)
Yüzme dediğiniz yaz kış süreklilik sağlaması zor bir spor. Giyindisi soyundusu yüzdüsü duşa girip kurunup tekrar giyindisi de ziyadesiyle zaman alıyor.
Hayatta bazı zorunlulukları olan hiçbir insanın her gün bu kadar zamanı olacağını düşünmüyorum, haftada 2-3 yüzme, kalanı fitness olabilir.
0
Deathrow
(21.11.21)
(8)

ingiltere'den master için tam burslu kabul almak çok mu zordur?

avatar is back
elimizde bir adet ingilizcesi yeterli, okul birincisi, not ortalaması 3,70'i geçkin bir son sınıf öğrenci var. stajı, türkiye'de yapılabilecek en iyi yerde yapılmış. sadece cebinde parası yok. yaşam maliyetlerini giderecek kadar bursu bir yerden bulma şansı var sadece. peki okuldan tam burs alma şan
elimizde bir adet ingilizcesi yeterli, okul birincisi, not ortalaması 3,70'i geçkin bir son sınıf öğrenci var. stajı, türkiye'de yapılabilecek en iyi yerde yapılmış. sadece cebinde parası yok. yaşam maliyetlerini giderecek kadar bursu bir yerden bulma şansı var sadece.

peki okuldan tam burs alma şansı nedir sizce?
buna ek olarak ben kendi okuluma girişimde bulunup "hocam ben kendi bursumu kaptım geldim, bu arkadaşa da referans olmak istiyorum bir yardımcı olun ya" dersem bunun işe yarama durumu olur mu? (bir kurumdan belirli bir araştırma için üni-kurum ortak indirimli burs kazanmıştım)

bu konuda yol göstereceklere teşekkür ederim. okulla iletişime geçmeden bir bilen çıkar diye önce buraya danışmak istedim
0
avatar is back
(20.11.21)
En zor ülkelerden biri hatta en zoru diyebilirim.
0
OrangeYellow
(20.11.21)
odtu mezunu kiz arkadasim 3.89 ortalamasi, bolum hocalarindan aldigi 3 referans mektubu ve 8 IELTS puani ile LSE'den alamadi. basti parayi gitti.

Hangi okul oldugu ile de alakali sanirim biraz. Buradan ozel bir vakiftan burs bulup gitmek daha mantikli geliyor bana.
0
bollocks44
(20.11.21)
@bollocks44, hocam lse gibi iddialı yerler değil de orta ölçekli hatta olursa aşağıdaki yerleri bile düşünüyoruz. Merak ettiğim alt segment okullar (ilk 500 dışındakiler) ya zaten bütçemiz az bir de burslu öğrenci alamayız diyorlar mıdır acaba? Yoksa prestij arttırabilmek için bunun üstüne daha mı çok düşüyorlardır
0
🌸avatar is back
(20.11.21)
bu şartlar altında amerika'dan kabul alması çok daha olası.
0
rose parks
(20.11.21)
Ingilterenin olayi zaten parayla egitim vermesi, master oldugu icin de baya dusuk ihtimal.
Alt segment okullara gitme. Belki hocalar, kosullar daha iyi olur ama buradakinden beter cevren olur.


Ama ihtimali az diye basvurmamazlik yapma.
0
durgunfoton
(20.11.21)
Master bursları tm dünyada çok kısıtlı.
Hollanda’da okulların kendi bursları oluyor, İngiltere çok daha zor bir ülke burs açısından.
Ya da abd’de phd, kabul oranları genelde %5,6
0
but that was just a dream
(20.11.21)
Bundan 5 sene önce falan arastirirken İngiltere'de resmen bulamazdim, ben de okul birincisiyim 3.97 ile.

Ana dili ingilizce olmayan ülkede daha çok bulunabilir gibi çünkü üniversiteler paralı değil. Ama hem okul hem hayat masrafı phd yoluna girmezseniz imkansiza yakın.
0
logisticsmanager
(21.11.21)
Chevening, TEV gibi burslarla İngiltere'nin iyi okullarına gidenleri biliyorum. Şuan bu burslar devam ediyor mu araştırılabilir
0
dreamnesiac
(21.11.21)
(7)

Döviz ile anlaşma yasak değil miydi?

logisticsmanager
Beşiktaş'in şu sponsorluğu nasıl döviz ile olmuş?https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/962097Sirketler Türkiye'de ama anlaşma döviz. Türkiye'de lirasını koruma sebebiyle döviz ile kira bile olmazken bu nasıl olmuş anlamadım. Ki başka sponsorluklarda da görmedim (misal bjk'nin göğüs sponsorluğu lira ile
Beşiktaş'in şu sponsorluğu nasıl döviz ile olmuş?
www.kap.org.tr

Sirketler Türkiye'de ama anlaşma döviz. Türkiye'de lirasını koruma sebebiyle döviz ile kira bile olmazken bu nasıl olmuş anlamadım. Ki başka sponsorluklarda da görmedim (misal bjk'nin göğüs sponsorluğu lira ile)
0
logisticsmanager
(18.11.21)
yalnız kira yasak diğer sözleşmeler serbest
0
paintov
(18.11.21)
@paintov; değil.
www.resmigazete.gov.tr

"Türkiye’de yerleşik kişiler; yurt dışında ifa edilecekler dışında kalan, kendi aralarında akdedecekleri, iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

(4) Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,

b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmeleri."
0
🌸logisticsmanager
(18.11.21)
Yürürlükte olan tebliğ o değil. 1 ay sonra tekrar değişiklik yapıldı.

www.resmigazete.gov.tr
0
himmet dayi
(18.11.21)
okudum ancak bu bir "tebliğ". kanunun serbest bıraktığı bir hususu tebliğle yasaklayamazlar. benim kanaatim o yönde. tebliğ yayınlandığı günden bu güne dövizle yapılan onlarca sözleşme gördüm
0
paintov
(18.11.21)
konuya balıklama dalayım. resmi gazeteden bakarak mevzuat tararsanız güncel olanı bulamayarak hata yapma olasılığınız yükselir.

mevzuat.gov.tr adresinde bütün değişikliklerle takip edebilirsiniz. kaldı ki 32 sayılı karar ve bunun tebliğleri defalarca değişikliğe uğradı. doğru resmi gazeteyi bulmanız zaman alır. aşağıda tebliğin son halini ve değişiklikleri bulabilirsiniz.

www.mevzuat.gov.tr

@paintov tebliğler ile yasaklanabilir. 32 sayılı kararın 1.maddesinde şu yazar:

Bu Karar'a ve bu Karar'ın uygulanması amacıyla Bakanlıkça yayımlanacak tebliğlere muhalefet 1567 sayılı Kanun'la ek ve tadillerine muhalefet sayılır.

kanunda da benzer ifadeler var.
0
posthuman
(19.11.21)
@posthuman

tebliğin yaptırımı gene tebliğde. 1567 sayılı kanunda düzenlenseydi olabilirdi. o zaman özel kanun genel kanun ayrımı yapılırdı.
0
paintov
(19.11.21)
32 sayılı "karar" bu. bir de tebliğler ve tebliğde değişiklik yapan tebliğler var. karman çorman bir süreç bu tpkk.

www.tcmb.gov.tr
0
posthuman
(19.11.21)
(4)

Cumhurbaşkanı neden taksicileri olumune destekliyor?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(18.11.21)
Taksicileri değil zenginleri destekliyor.
Bilmem kaç tane taksi plakasi olan zenginler var. Istenilen yapılırsa plaka değerleri düşecek.
Buna ek olarak olay İstanbul'a sorun, istanbul kendisinin kontrolu altında değil, haliyle beter olması onun mutluluğu.
Onun dışında taksicilerin çoğu (hepsi değil) boş adam, haliyle kendi seçmeni oluyorlar.
0
logisticsmanager
(18.11.21)
Erdoğan'ın dünürünün taksi plakası zengini olduğunu okumuştum bir haberde.
(bkz: osman ketenci)
0
chihirovekohaku
(19.11.21)
1.si yeni plaka satışından en az 15 milyar TL gelir gelecek. bunu mevcut partiye yedirmek istemiyor

2.si ufak sebep: taksicilerin, binen müşteriye hükümeti övdüğünü düşünmesi, taksici ve ailelerinin oylarını elinde tutmak
0
bir soru sorcam
(19.11.21)
Taksicileri hem iktidar hem muhalefet destekler.
Bu parti gelmeden once de boyleydi, yazar kasa konsun dendiginde eylem yapip koydurtmadilar 90'larda.
Ki o zaman plakalar bu kadar pahali degildi, plaka sahibi soforler vardi.

Her partide destekcisi plaka sahibi bol bol bulunur.

Zaten esnaf olduklari icin oradan da ekstra kayirilma durumlari var.
Esnaflar her donemin kazanani olmustur her zaman.
0
divit
(19.11.21)
(2)

Maliyet analizi

dissendium
Merhabalar.Şirketlerin ürünleri için belirledikleri satış fiyatlarının adım adım belirlenişlerini içeren analizleri nereden bulabilirim?Örnek olarak bir Popeyes menüsünün maliyet, vergi, kira gibi giderler dikkate alınarak satış fiyatının oluşturulmasını öğrenmek istiyorum.Bir de LCW gibi mağazaları
Merhabalar.

Şirketlerin ürünleri için belirledikleri satış fiyatlarının adım adım belirlenişlerini içeren analizleri nereden bulabilirim?

Örnek olarak bir Popeyes menüsünün maliyet, vergi, kira gibi giderler dikkate alınarak satış fiyatının oluşturulmasını öğrenmek istiyorum.

Bir de LCW gibi mağazaların şube olarak günlük, aylık, yıllık satış bilgilerini nasıl bulabilirim?
0
dissendium
(18.11.21)
Soruyu anlamadım; siz böyle birşey yapmak istiyorsunuz da örnek mi ariyorsunuz yoksa veri mi istiyorsunuz? Hani case study falan gibi.
Istediğiniz veri halka açık değil çünkü.
0
logisticsmanager
(18.11.21)
@logisticsmanager, halka açık olmadığını biliyorum ama belki bulabilirim diye veri istemiştim. Ama gerçek verilere yakın olan örnekler de olabilir.
0
🌸dissendium
(18.11.21)
(5)

2 kedili 2+1 eve 2 sokak köpeği almak

andack
yaşadığım yerin(Ankara/incek) aşırı soğuk olması nedeniyle düşündüğüm, her gün çorbalık et alıp beslediğim, çok sevdiğim iki adet köpeğin bu soğuklara dayanamayacağını düşündüğümden yapmayı planladığım eylem. 3 yıldır buradalar. birisi yaşlı, diğeri genç nispeten. ancak nasıl yapabilirim bilemiyorum
yaşadığım yerin(Ankara/incek) aşırı soğuk olması nedeniyle düşündüğüm, her gün çorbalık et alıp beslediğim, çok sevdiğim iki adet köpeğin bu soğuklara dayanamayacağını düşündüğümden yapmayı planladığım eylem. 3 yıldır buradalar. birisi yaşlı, diğeri genç nispeten. ancak nasıl yapabilirim bilemiyorum. hiç köpek bakmadım. aşırı sakin hayvanlar, korkar ve ürkekler. donup ölmelerini istemiyorum. kulubeleri var fakat ben kombiyi yakmayınca bile üşüyorum onların kapısı battaniyesi olmayan sokak ortasındaki kulubeden ne kadar yararlanabileceklerini bilemiyorum.

evdeki kediler huysuz. başka kimseyi istemezler. geçenlerde gölde yürüyüşteyken bir kedi yavrusu bulduk hanımla 1 aylık falan hemen aldık koştuk veterinere sonra evimize aldık ama onu da istemedi evdeki kediler. o yüzden hanım annesinin yanında kalıyor hayvancağız büyüsün azıcık da sonra tekrar eve getirmeyi deneriz diye. neyse.

şimdi olay şu; bir salon var orası soğuk kedileri sokmuyorum geceleri. bir yatak odası var orda kediler ve ben varız uyuyoruz. koridor ve çalışma odam var. çalışma odası, yatak odası koridor hepsi bağlantılı.

ben bu köpekleri sabaha kadar çalışma odasına alsam ve kapıyı kapatsam, kediler evin geri kalanına hükmetse nolur? o köpeklerin çişi, kakası geldiğinde nereye yapıyorlar? odalar küçük. niyetim dondurucu soğuktan etkilenmemeleri. öğlen olduğunda salarım dışarı akşam 8-10 da geri alırım odalarına diye düşündüm.

ne gerekir bu hayvanlara? ne yapılır tavsiye verin.
0
andack
(18.11.21)
Eviniz oldukça küçük. Bahsettiginiz şartların sürdürülebilirliği imkansız. Köpeklerin varlığı kokusu bile kedilerinizi çıldırtacak. Veya köpekleriniz kedilerinizden huylanacak. 2 oda ev zaten anca size yeter. Köpekleriniz sokak köpegi oldugu için öncelikle eve dışkısını yapmaması için tuvalet egitimi vermemelisiniz. 2 köpegin dışkısı geldiginde sokaga çıkarıp getirmek zorundasınız. Ayrıca eve alınan köpek öyle gelişi güzel sokaga salınıp geri eve alınmaz. Hastalık kapma ve eve getirdiğinizde risk oluşturma olasılığı çok fazla. bit pire getirme riski çok fazla.
İyi niyetiniz takdiri hakkediyor. Fakat köpekler bizim gibi değil. Kalın kürekleri var ve sogukla başa çıkabilirler. Merak etmeyin donup ölmezler neticede burası Ankara. Geceleri -35 derece olan Bir Alaska değil . Kulubesini saglamlaştırın. Zeminini muşamba ve kumaşla izole edin. Güzel gıdayla besleyin güzel güzel yaşayıp giderler
0
limonlu eksi
(18.11.21)
Yapmayin. Bu olayin yürümesi imkansiza yakin. Iki adet sokak köpeği ile iki adet kedili ortamin düzgün yürümesi imkansiz.

Köpekler öyle kedi gibi odaya kapatilabilecek hayvan degiller buna ek olarak köpekler havlar. Yani o köpegin odaya kapatilinca havlamasi çok büyük ihtimal. Daha eve asisiz vs hayvan alma olayi var.

Bence yapmayin.
0
logisticsmanager
(18.11.21)
Söylediğiniz şeyin mümkünatı yok maalesef.
0
pispinti
(18.11.21)
2 kedili 2+1 ama küçük evden bildiriyorum: ben bir kedi daha bile alamam.
0
prole
(18.11.21)
her şeyden önce mantığınız yanlış bence. 2 köpeğe sahip çıkmak istiyorsunuz ama dışarıda milyonlarca köpek var. en azından oturduğunuz mahalde bile onlarca köpek vardır. her sahipsiz köpeği sahiplenemezsiniz. sizin de bir kendinize göre durumunuz var. 2 kedi bile sizin evinize fazla gibi.
0
paintov
(18.11.21)
(23)

Satış ekibini nasıl ödüllendirelim?

yigitovic
Bir proje kapsamında istenilenleri hızlıca gerçekleştiren arkadaşlarımıza küçük bir jest yapmak istiyoruz. Düşündük ama içimize sinen bir hediye bulamadık, önerilerinizi duyabilir miyim?Ekip 7 kişi, 30-40 yaş aralığındalar, kadın+erkek karışık bir grup. Bütçe kişi başı 500 tl’ye kadar.
Bir proje kapsamında istenilenleri hızlıca gerçekleştiren arkadaşlarımıza küçük bir jest yapmak istiyoruz. Düşündük ama içimize sinen bir hediye bulamadık, önerilerinizi duyabilir miyim?

Ekip 7 kişi, 30-40 yaş aralığındalar, kadın+erkek karışık bir grup. Bütçe kişi başı 500 tl’ye kadar.
0
yigitovic
(17.11.21)
hepsiburada vb. hediye çeki.
0
kenarortay
(17.11.21)
herkesin alkol aldığı biliniyorsa hepsine güzel bir viski&bardak seti alınabilir, viski sevmeyip alkol alan biri bile evinde sergilemek amacıyla bile hoşlanır bu hediyeden. yine alkol alındığı biliniyorsa güzel bir mekanda çalgılı çengili bir eğlence ayarlanabilir. ama bunların hepsinden güzeli trendyol, hepsiburada, amazon gibi sitelerden 500 TL'lik hediye çeki verilebilir.
0
golgi aygıtı
(17.11.21)
www.bendensana.com

Şu tarz hediye kutusu gönderilebilir.

Ya da arkadaşların da dediği gibi hediye çeki mantıklı.

Bir günlük iyi bir spaya giriş kartı da hediye edilebilir. Masajda dahil olan bir pakette olabilir.
0
ırene adler
(17.11.21)
Hediye çeki +1 (tercihen Amazon)
0
pispinti
(17.11.21)
kesinlikle hediye ceki. islerine yaramayacak hediyeyi ne yapsinlar. hediye ceki ile ne isterlerse alirlar
0
oscar
(17.11.21)
Hediye çeki bu zor zamanlarda iş görür.
0
Erva
(17.11.21)
Hediye çeki.
0
logisticsmanager
(17.11.21)
ikramiye +mesai saatinde kebapçı tekrar işe dönmeyecek şekilde
0
bir soru sorcam
(17.11.21)
sodexo flexo gift veya hediyemo gibi kurumsal hediye ceki satan firmalar var, bunlara bakabilirsiniz. veya direkt trendyol, hb gibi hediye cekleri de olur.
0
kobretti
(17.11.21)
hediye çeki almayın bence. irene adler'in gönderdiği kutu hediyeler tarzı hediyeler çok daha etkili olur bence.
30-40 yaşında, kariyerinde ilerlemiş insaları 500 liralık hediye çeki diğerleri kadar mutlu etmez bence.
Şirketin verdiği hediye çeklerinin yarısını kaybediyorum ben, umrumda olmuyor.
Hatta o hediye kutularından alıp, güzelce paketleyip herkesiniçinde ne olduğunu bilmeden hediyesini seçmesini sağlayın derim.
0
michael_knight
(17.11.21)
Hediye çeki olacaksa trendyol olsun bence. Amazonda çeşit az. Hepsiburada da olabilir.
0
Topalordek
(17.11.21)
stanley termos ya da karaca kahve fincaı takımı gibi şeyler gönderiyorlar bize
genelde güzel kutular içinde çikolata ya da kahve çeşitleri ile geliyor
0
devilone
(17.11.21)
Bize de deviline gibi termos ve çikolata olan bir kutu geldi geçenlerde. Kaliteli bir termos her daim işe yarar yanında iyi bir atıştırmalık da ağız tatlandırır güzel olur.
Ondan önce de kolonyalı kutu gelmişti Rebul’un setleri çok güzel mesela şu;
www.atelierrebul.com.tr
0
cilekli pasta
(17.11.21)
Hediye çeki mantıklı.
Bize çeyrek altın veriyorlardı, siz bu bütçeyle gram altın ideal olabilir.
0
etna
(17.11.21)
Hediye ceki gram mutlu etmiyor ya.
Her yerim hediye ceki doldu ne alcam diye bakmaktan yorgun dustum. Hatta buraya da sormustum.

Keske saat falan sacma bisey alsalardi.
0
divit
(17.11.21)
Altın +1 ya da direkt parayı verin
0
primetime
(17.11.21)
zarf içine 500 lira koy ver.
isteyen istediğini yapsın.
0
alt4y
(17.11.21)
hediye çeki+1
migrostan da alabilirsiniz. hem alkol vs de isteyen istediğini alır.
0
veritaslibertas
(17.11.21)
en güzeli trendyol veya hepsiburada'dan hediye çeki. Çünkü herkesin zevki beğenisi başka. Yemeğe götürsen eğlenen olur eğlenmeyen olur.

En temizi ver hediye çekini, adam ne istiyorsa alsın.
0
anten
(17.11.21)
Nakit her zaman tatlı bence. Belki ben gidip parayı yemeğe vermek istiyorum. Hediye çeki böyle durumlarda işe yaramaz. Hele defter, kalem gibi şeyleri hiç mantıklı bulmuyorum. Ben ödüllendirilecek kadar büyük bir iş yapsam ve şirket bana defter, bardak verse iş değiştiririm.
0
dissendium
(17.11.21)
Ben olsam altın verirdim
0
sta
(17.11.21)
prim
0
naksidil
(17.11.21)
hediye çeki veya altın derim net. biraz daha bütçeniz olsa eşli tatile gönderin derdim ama pek mümkün değil 500 liraya.
0
roket adam
(17.11.21)
(8)

Batı Avrupalı/ Amerikalılarla Çalışırken Sorun Yaşıyor musunuz?

dreamnesiac
Kastettiğim günlük iletişim sorunları daha çok. Genelleme yapmak istemesem de bazıları bizi genelliyor sanırım:) Yazı dilinde mesela gayet kibar yazdığım bir maile "In anywhere in the world, in whatever language.." gibi bir cevap aldım az önce. Ben şeyi soruyorum, işte İngilizce sayfadan Türkçe'ye v
Kastettiğim günlük iletişim sorunları daha çok.

Genelleme yapmak istemesem de bazıları bizi genelliyor sanırım:)
Yazı dilinde mesela gayet kibar yazdığım bir maile "In anywhere in the world, in whatever language.." gibi bir cevap aldım az önce. Ben şeyi soruyorum, işte İngilizce sayfadan Türkçe'ye ve Lehçe'ye link yok neden bunlar raporda görünmüş. İlk kez yazıştığım biri, anadili İngilizce olan biri için daha kibar yazabilirdi gibi geldi. Benim sorular would'lar could'lar Cem Yılmaz misali :)

Eskiden yüzyüze toplantıya gittiğimde de bazı Doğu Avrupa ülkeleri dışında nezaketen bile hiç dialoğa girmeyen insanlarla çalıştığımı hatırladım düşününce.

Yakın coğrafyadaki insanlarla bu tarz sorunları daha az yaşıyorum sanki.

Ne diyorsunuz?
Teşekkürler
0
dreamnesiac
(16.11.21)
Bati Avrupa'da yasiyorum, gün içinde asya, amerika, avrupa, orta doğu herkes ile görüşüyorum.

Bir sorun yaşamadım hiç. Çok da öyle would/could da kasilmiyor is dünyası yani. Aldığınız cevabı da tam anlamadım açıkçası.
0
logisticsmanager
(16.11.21)
Bati Avrupa'da calisiyorum. Gun icinde Dunyanin her yerindeki ofislerle iletisimim var. Bahsettiginiz sorun kulturel bir sorun degil bireysel.
0
cleric
(16.11.21)
"Yazı dilinde mesela gayet kibar yazdığım bir maile "In anywhere in the world, in whatever language.." gibi bir cevap aldım az önce. Ben şeyi soruyorum, işte İngilizce sayfadan Türkçe'ye ve Lehçe'ye link yok neden bunlar raporda görünmüş. İlk kez yazıştığım biri, anadili İngilizce olan biri için daha kibar yazabilirdi gibi geldi."

Bu kısımdan hiçbir şey anlamadım açıkçası, ama ben kendi adıma sorun yaşamadım. Bence gayet uyumlu insanlar. Çalışma sahasına göre farklılık gösterebilir belki, ben akademik bir alanda saha çalışmalarında birlikte çalıştım. Belki atıyorum finans sektörü farklıdır...
0
akhenaten
(16.11.21)
almanya'da cümleyi ingilizce kurup, hatirlayamadigimda almanca devam ediyorum. hatta bazen türkce objelerde kullandigim oluyor. daha haci sen ne diyorsun diyen cikmadi :)
0
helenart
(16.11.21)
bir ihtimal farkinda olmadancok damarina bastiginiz bir ifade kulandiniz, ondan ters bir cevap gwlmis olabilir, is hayati acisindan duzgun is yapan turk nadirdir, duzgun is yapmayan batili nadirdir, isahlaklari kesinlikle daha iyi bizimkiler sark kurnuazligi diye dusunerek goz gore suc isleyecekler neredeyse. fakat nadir de olsa tabi anlayissiz bir bireye denk gelmis olabilirsiniz, is yerinde inigilzicesi iyi olan birisi sizin sektor acisindan kesin hata bir ifade olup olmadiginiz kontrol etsin bence emailde
0
mavicorap
(16.11.21)
Cevaplar için teşekkürler. Uzun yıllardır İngilizce kullanarak çalışıyorum, bu nedenle direkt dil üzerinden olan cevaplar doğru gibi gelmedi.
En yakın cevap @mavicorap'ınki bence, Türklerin ve bulunduğumuz bölgelerin iş yapışıyla ilgili önyargılar sanırım.
0
🌸dreamnesiac
(16.11.21)
amerikalılarla çalışmayı çok eğlenceli ve kolay buluyorum.
çok rahat ve çözüm odaklılar.
işi halledebilmek için gerekirse fazladan efor sarf edebiliyorlar ve bunu yaparken de mutsuz olmuyorlar.
avrupalılar biraz daha zor olabiliyor ama ülkeye göre değişkenlik gösteriyor o da.

hiç böyle bir tepkiyle karşılaşmadım şimdiye kadar, size denk gelmiş bence.

sektör: medya / post prodüksiyon
0
blatta hiberna
(16.11.21)
(3)

Rusya da calışmak, ve vize masrafları vs.

samiabi19
Hayırlı günler Dostlar,demin bir akrabam aradı, kendisi 56-57 yaşında, pek eğitim görmüş biri değil sağ solda inşaatlarda calışıyor.Rusyada gecici olarak iş bulmuş.Bana dedi 300-400$ a ihtiyacı varmış, vize ve işlemler icin.Bu doğru olabilirmi ?Normalde iş veren karşılamıyormu bu giderleri ?Bana hem
Hayırlı günler Dostlar,

demin bir akrabam aradı, kendisi 56-57 yaşında, pek eğitim görmüş biri değil sağ solda inşaatlarda calışıyor.

Rusyada gecici olarak iş bulmuş.

Bana dedi 300-400$ a ihtiyacı varmış, vize ve işlemler icin.

Bu doğru olabilirmi ?

Normalde iş veren karşılamıyormu bu giderleri ?

Bana hem 400$ biraz ucuk gibi geldi.
0
samiabi19
(15.11.21)
Bu websitesine göre çok girişli 480 dolara kadar çıkıyor.
m.rusyakonsoloslugu.net

Tahminim hızlı islem, arada aracı falan varsa normal gibi.

Is veren kismi hakkinda bilgim sifir. Mantığım is veren diyor ama Rusya'da is yapan inşaat firmalarini düşününce zaten kötü bir ortam olduğundan şaşırmam.
0
logisticsmanager
(15.11.21)
inşaatlardan bildiriyorum. vize ücretini firma karşılar. sadece pasaportu yoksa kendisi çıkarır, firma onun da parasını öder.
rusyada geçici iş ne alakaymış? hiç geçici iş diye bir şey duymadım. iş bitene kadar iş vardır. hatta firma kısa vadeli çalışacak adama vize ücreti-isg giderleri-uçak bileti vs yatırımı yapmaz.
0
artci sarsinti
(15.11.21)
@artci sarsinti

Gecici dediğim, ömür boyu orda calışmacak yani yerleşmicek rusya ya.
0
🌸samiabi19
(15.11.21)
(8)

6 ay askerlik mi yedek subaylık mı?

zelkowa
Merhabalar, tecilimi bozduracağım ve Şubatta kısmet olur ise askere gideceğim. Hali hazırda nişanlıyım, geldikten sonra nasip olur ise evlenmeyi düşünüyorum. Sorum şu : Henüz nitelendirilebilecek bir işim yok fakat maddi bir kaygım da yok. Bu bilgilere dayanarak ;Maddi bir kaygınız yok ve parayı çok
Merhabalar, tecilimi bozduracağım ve Şubatta kısmet olur ise askere gideceğim. Hali hazırda nişanlıyım, geldikten sonra nasip olur ise evlenmeyi düşünüyorum. Sorum şu :



Henüz nitelendirilebilecek bir işim yok fakat maddi bir kaygım da yok. Bu bilgilere dayanarak ;



Maddi bir kaygınız yok ve parayı çok umursamıyorsunuz fakat bedelli de yapmak istemiyorsunuz. Amaan ne kadar erken o kadar iyi diyerek 6 ay mı derdiniz yine yedek subaylığı mı seçerdiniz?


Yedek subay olarak yapmanın bir riski var mı ? (Örneğin doğuya atandık, çatışma yaşama ihtimali vesaire)


Bu konularda cahil olduğum ve sizlerin de düşüncelerinizi merak ettiğim için sordum. Teşekkür ediyorum.
0
zelkowa
(14.11.21)
6 ay yaptım. Yedek subaylık çıkma ihtimali yüksekti (makine mühendisiyim) ama tercih etmedim. Tercih etmeme sebebim bir yıl askerde geçirmek istememekti. Yedek subaylığın avantajı maaş alman. Para biriktirmek için şansını deneyebilirsin.

Risk var. Piyade olursan Güneydoğu'ya gidebilirsin. Çatışma riski var.

Şu an için tavsiyem kışın gitme. Büyük eziyet olur. Ben nisan ayında gittim. İyi ki yazın yapmışım diyorum.
0
dissendium
(14.11.21)
Şans+1
Mamakta birligin yedek subayi mesai bitince gider, haftasonlari rahat, odasinda lig tv vs vardi. Mutluydu.

Askerlik kibris, hudut birligi. Yedek subaya yazik. Ufacik odada, odada ne tuvalet, ne banyo hiçbir şey yok. Hepsini askerlerle ortak. Gecen gündüzün yok sürekli birşey çıkıyor. Haftasonlari gene sikinti. Komutan zaten manyakti, catisma bölgelerinden gelmis biriydi. Buna ek olarak kibris'ta altyapi vs olmamasini da kat (tuvalet tikanir, su akmaz, yemekler zaten leş, internet gg. Yok yani).

Kısacası yedek subay olup düz askerlikten daha leş bir askerlik yapabilirsin.
0
logisticsmanager
(14.11.21)
Bu arada çok önemli bir tavsiye vermek istedim. Covid nedeniyle çarşı izinleri yokmuş bir süredir. Yanlışsa bilemem. Covid bitmeden mümkünse askere gitme. Çünkü çarşı izni olmayan askerlik hapis gibi bir şey olur. Hem ihtiyaçlarını gideremezsin hem de psikolojik olarak zorlanırsın. Bu da ek bilgi olsun.
0
dissendium
(14.11.21)
Kesinlikle yedek subaylik ile daha rahat bir askerlik yasarsin
0
tahtakafa
(14.11.21)
Yedek subaylığı eğer orduda doğrudan tanımlanmış bir iş karsiligi olan bir mesleğiniz varsa seçin. Olup olamamanizdan ziyade, eğer orduda kadro karşılığı olan bir mesleğiniz yoksa ve yedek subay olursaniz, kuvvetle muhtemel eğitim birliğinden sonra gorevlendirileceginiz yerde takım komutanı/karakol komutanı olursunuz. Takım komutanı da joker subay, angarya subayı demektir realitede. Uzman erbaş ve astsubaylar pek sallamaz, aynı şekilde maiyetiniz olan takiminizdakiler de sallamaz, birinci amiriniz olan ustegmen ya da yüzbaşı da bu 10 ay sonra gidecek diye çoğunlukla sallamaz.

Mezuniyetinin doğrudan kadro karşılığı olduğunu bildiğim (yani yeri ve görevinin sınırları az çok belli olan) bölümler: tıp, hukuk, veteriner hekimlik, eczacılık, hemşirelik, psikoloji, psikolojik danışmanlık, dişçilik, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, gıda mühendisi, elektronik, bilgisayar, makine, mekatronik, telekomünikasyon... mühendisi.

Diğer mezun olunan bölümler takım komutanı olarak (ya da hudutta iseniz karakol komutanı) kadro görevini yapıyor genelde. (bilmediğim olabilir, değişen olabilir, yukarıda yazdıklarım askerlik yaptığım birlikte olanlar ya da görev vb. gittiğim üst kademe birlikte karsilastiklarim)

Bence buna göre düşünün.
0
encokbenisevinnolur
(15.11.21)
Askerliğini kısa dönem yapmış biri olarak şahsi düşüncem eğer para bir kıstas değilse askerliğin hangisi kısaysa onun yapılması; hele de aradaki süre farkı 6 aysa...

Yedek subay olarak rahat bir askerliğiniz olabilir ancak hiçbir askerlik çeşidi sivil hayat kadar rahat değil, kaldı ki gayet zorlayıcı koşullarda da askerlik yapma ihtimaliniz var; bu kısmı fazlasıyla şansa kalmış durumda. Kısa dönem eğitim vb. düştükten sonra çok daha çabuk bitiyor; devrecilik vb. gibi çoğunlukla uzun dönem saçmalıklarının sizi bağlamaması daha büyük ihtimal. En fazla poşet moşet derler ki o da çok bir mesele değil, güler geçersiniz. Sonuçta İzin falan yapmazsanız zorlansanız bile 5 ay civarı bir sürede dönersiniz, sonra da hayatınıza bakarsınız.
0
salihdt
(15.11.21)
Askerliğin kısası makbuldür her zaman. Ben de Nisan ayında gidip Eylül ayında dönmüştüm. Gerçekten çabuk bitiyor.
0
pispinti
(15.11.21)
ben de kisayi secerim, ortadoguda ne zaman ne olacagi belli olmaz biran once yapip bitirmek en iyisi.
0
cooperr
(15.11.21)
(8)

bu kitap neden bu kadar pahalı?

deartheodosia
Orientalism: Western Conceptions of the Orient (Penguin Modern Classics) https://www.amazon.com.tr/dp/0141187425/ref=cm_sw_r_cp_api_glt_i_8BG0V41K7BS3MT3W9D4D?_encoding=UTF8&psc=1
Orientalism: Western Conceptions of the Orient (Penguin Modern Classics)

www.amazon.com.tr
0
deartheodosia
(14.11.21)
Amazon prime fiyatı 1.270 tl ve stokta 19 adet var
0
🌸deartheodosia
(14.11.21)
Ben linke tıkladığımda 326.81tl ve 1 stok gösteriyor şuan
0
dreamnesiac
(14.11.21)
İthal. Burada basılmıyor. Yeterli değil mi.
0
dissendium
(14.11.21)
24,29£ satış fiyatına İngiltere’den Türkiye’ye gümrük bedeli ve kargo ücreti de dahil. Ucuz diyebiliriz
0
avatar is back
(14.11.21)
Bu kitap, Metis'in çevirdiği kitabın aynısı. İçeriğinde, Önsöz dâhil olmak üzere, hiçbir değişiklik yok.

www.idefix.com
0
BuddyGuy
(14.11.21)
Soru benim anladığım amazon linkine tıklayıp diger saticilar diyince 1200 liralik hali ver, bu neden pahali diyor arkadaş.

Ben biraz baktım yurtdışında da böyle 150 dolarlık falan gördüm ama farki anlamadım.
0
logisticsmanager
(14.11.21)
amazon fiyatını soruyorum. amazon fiyatı 1,300 tl’ye yakın. ithal kitaplarda da amazon dr, idefix, pandora gibi kitapçılara göre çok daha uygun oluyor.
0
🌸deartheodosia
(14.11.21)
bazen bazı ürünlerde stok az kalınca fiyatı astronomik bir seviyeye çekebiliyorlar.
sayfalar altından değilse belki bundandır :)
sonuç olarak 326 tl'dan satılan bir versiyonu da var.
benim alanımdaki kitaplar ortalama 500-600tl mesela şuan :(
pandora mı amazon mu ucuz ona hep dikkat etmek gerek çünkü bazen amazon'dan alırken banka komisyon da uygulayabiliyor, pandora'dan almayalı da çok oldu ama bazen daha uygun kalabiliyordu diye hatırlıyorum kitapları.
bunların dışında bu kitap çok bilinen bir yayın, üniversite kütüphanelerinde kesin vardır.
0
dreamnesiac
(14.11.21)
(7)

Hayata reset atmak

Kutup Ayısı
Erken 30lar reset atmak (topyekün) için geç midir?Yapabilirim sanki ama başarılı örneklere ihtiyacım var. Yani iki sonuç olabilir: ya yalnız ve parasız ölürüm ya da başarırım.Yoksa bu hayat böyle gitmez. Risk faktörü 20lerdeki gibi hissettirmiyor işte..Var mı diyecekleriniz?
Erken 30lar reset atmak (topyekün) için geç midir?

Yapabilirim sanki ama başarılı örneklere ihtiyacım var.

Yani iki sonuç olabilir: ya yalnız ve parasız ölürüm ya da başarırım.

Yoksa bu hayat böyle gitmez.

Risk faktörü 20lerdeki gibi hissettirmiyor işte..

Var mı diyecekleriniz?
0
Kutup Ayısı
(14.11.21)
Çok belirsiz bir soru. Neler yapacaksınız? 30'lar bence günümüzün 20'leri. Okul da okunur, iş de kurulur. Ama bunlar temelsiz olmamalı. Hedef yoksa okul okunmaz. Bilgi sahibi olunmayan bir alanda iş kurulmaz.
0
dissendium
(14.11.21)
ne için geç? şöyle kabaca hesaplasak geriye 40 aktif, 50 de total yılınız kalmış olsun. demek ki hiç de öyle geç kalmış değilsiniz her ne yapmak istiyorsanız. zaten bu hayat böyle gitmez de diyorsunuz, korkaklık edip reset atmamanızın anlamı da yok. gerçekten isteyip başarılamayacak bi şey olduğuna inanmıyorum ben. siz de yeterince istiyorsanız ama öyle ama böyle muhakkak başarılı olursunuz. just do it i say.
0
erenderk
(14.11.21)
Valla cok yuzeysel soru olmus cidden. Biseyleri degistirmek icin karar alip onu uygulamaya calismak yastan bagimsiz olarak normal olani ancak 'topyekun reset' iceriginin ne oldugunu bilmeden biseyler soylemek de zor. Ne bileyim atiyorum 30 dan sonra gidip de futbol kariyeri insa edemezsin.
0
j r r tolkien hayrani
(14.11.21)
topyekün derken : ilişki, iş , çevre, şehir/ülke.

ilişki : mevcut olan bitirilecek.

iş : değiştirilecek. bunun için gerekli yatırım, çalışma yapılacak.

çevre : istenmeyen herkes ile iletişim kesilecek yeni insanlara yer açılacak.

şehir/ülke : iş ile bağlantılı olarak gerekli taşınma işlemleri yapılacak mümkünse ülke de değiştirilecek.
0
🌸Kutup Ayısı
(14.11.21)
Hiç anlamadığın bir işe girişeceksen batarsın zaten ama yok anladığın bir işse başarırsın.
0
komando kani var bende
(14.11.21)
Cok klise olacak ama %100 su cevabi.

“Twenty years from now you will be more disappointed by the things you didn't do than by the ones you did. So throw off the bowlines. Sail away from the safe harbor. Catch the trade winds in your sails. Explore. Dream. Discover.”

Mark Twain
0
christopher nolan
(14.11.21)
Ünlü düşünür (hehe) bill burr'den gelsin;
youtu.be
0
logisticsmanager
(14.11.21)
(6)

Arabayı satıp az kredi çekip ev almak mı, satmadan çok kredi çekerek mi?

ananiyimioguz
Böyle bir durum var aşağıya detayları yazıyorum bu işlerden uzun vadelerdeki kar-zarar durumlarından anlayan varsa, mantıklı olacak şekilde yorumlarsa sevinirim.Alınacak ev 450k. Elimizdeki araba 250k. Başka da nakit yok ama aylık gelir yüksek. Yine de zorlasak 100k nakit çıkar belki.Ya 350k çekilec
Böyle bir durum var aşağıya detayları yazıyorum bu işlerden uzun vadelerdeki kar-zarar durumlarından anlayan varsa, mantıklı olacak şekilde yorumlarsa sevinirim.

Alınacak ev 450k. Elimizdeki araba 250k. Başka da nakit yok ama aylık gelir yüksek. Yine de zorlasak 100k nakit çıkar belki.

Ya 350k çekilecek, 4 yılda 474k olarak ödenecek her ay 9800 olarak.

Ya 200k çekilecek, 2 yılda 236k olarak ödenecek her ay 9800 olarak ama arabasız kalıcaz.

Hangi yoldan gitmek mantıklı?
0
ananiyimioguz
(14.11.21)
Başka ülkede olsa belki araba satmak derdim ama Türkiye araba değer kaybeden bir olay değil. Aksine bu sene sattiginiz araba seneye 300 olacak 350 olacak gidecek böyle.

Yani siz o 250lik arabadan iki sene sonra almak isterken 350 odemeniz olasi. Ha bundan sonra hiç araba almayacaksaniz ihtiyacınız olmayacaksa ok.

Odeyebiliyorsaniz arabayi satmayin.
0
logisticsmanager
(14.11.21)
bence arabayı satmadan alın. bu devirde araba ihtiyaç artık ve fiyatlar sürekli artıyor.zaten bir süre sonra 9800 size çok az gelecek.
0
jelly bear
(14.11.21)
Arabayi satmadan kredi cekerim bela gelirse basima oyle satarim.
0
ala09
(14.11.21)
ala09 +1
0
foster
(14.11.21)
arabasız çok zor. en azından 100k civarı 2005 model bir arabaya geçmeniz lazım bence. arabaya alışan insan arabasız yapamaz derim.
0
orpheus
(14.11.21)
ytd. arabalardan anlayan bir tanıdığımın akrabasına audi a4 almışlar geçen ay 440bine.

1 ay sonra galerici arayıp araçtan memnun değilsen getir 520 ye geri alayım demiş.

adam hayret ettim bu nasıl bir iş diyor.

ikincisi enflasyon falan kredi faizin sabit olacak enflasyon böyle giderse 1 sene sonra bile kuş kadar kalabilir ödeyeceğin miktar.
0
killerbee
(14.11.21)
(8)

Departman seçimi

dissendium
Sizce hangi departmanda tecrübeli olmak ileride daha değerli olur?Değerli dediğim, hep aranması, maaşın yüksek olması.1. Üretim (ileride üretim müdürü olarak düşünebilirsiniz)2. Kalite3. Planlama4. Satın alma5. Satış6. Bakım7. Araştırma ve geliştirme8. Tasarım (sonradan ekledim)Yolun başında olan bi
Sizce hangi departmanda tecrübeli olmak ileride daha değerli olur?

Değerli dediğim, hep aranması, maaşın yüksek olması.

1. Üretim (ileride üretim müdürü olarak düşünebilirsiniz)

2. Kalite

3. Planlama

4. Satın alma

5. Satış

6. Bakım

7. Araştırma ve geliştirme

8. Tasarım (sonradan ekledim)

Yolun başında olan bir makine mühendisi olarak tecrübeli arkadaşların tavsiyelerini dinlemek isterim. Teşekkür ederim cevap veren olursa.
0
dissendium
(12.11.21)
Kalite, planlama veya ar ge. Ama sektorden sektore degisebilir derinlikleri/kapsamlari yani civata uretimi yapan fabrikada planlama pek bir sey katmaz.
0
floydian
(12.11.21)
Ben üretim diyorum. Proje yazmıyor ama öyle bir departman da var biz de o da güzel duruyor. Planlama endüstri mühendisi ağırlıklı tercih ediliyor.

Üretimi bilen malzemeyi tanıyan her makinacı dil bildiği sürece sektöründe satışçı da olur rahatça.

Ben mühendis değilim gözlemlerimi aktarmaya çalıştım sadece ama unutmayın ki ikcı arkadaşlar da mühendis değil, planlamaya endüstri mühendisi alalım diye kafa açtıklarına şahit oldum, aday bol nasılsa, memlekette.
0
nickimin hakkini veremedim
(12.11.21)
Araştırma geliştirme.
0
j r r tolkien hayrani
(12.11.21)
Makine işinde değilim ama elektrik elektronik mühendisleri ile sarili biri olarak satis ya da üretimi bilen genelde iyi yerlerde.

Arge iyi ama harbiden argesi olan yer önemli. Türkiye'de çalıştığım yerde arge devletten ödenek almak için açılmıştı.
0
logisticsmanager
(13.11.21)
çok genel bir soru. sektöre, firmaya göre cevap çok fazla değişkenlik gösterecektir. genelleme yapmak gerekirse satış diyorum; müşteri ile iyi ilişkiler her zaman kazandırır.
0
sanal uyku
(13.11.21)
Bence neyi yapmaktan keyif alacağınıza göre de değişir.
Üretim'den nefret ediyorsanız mesela, verimli çalışamayacaksanız parlak bölüm diye orada olmanın bir anlamı yok bence.
Sorunuzöa sevdiğiniz alanın kesişimi olmalı.
0
dreamnesiac
(13.11.21)
Sektor farketmeksizin satis/satin alma. Direk parayla hasir nesir olan hep daha fazla kazanir, maas ustune komisyon alir, bonus alir vs.

Bu listede tahminim en az parayi tasarimcilar yapar, cunku isin hammaligini angaryasini ustlenenler genelde daha az kazanir.

Istisnalar vardir kesin ama kaideyi bozmaz.
0
cooperr
(13.11.21)
kesinlikle her mühendisin üretim tecrübesi olmalı en az 2 sene. sonrasında satış/satın alma veya kalite.

dizayn/tasarım hamallık +1
0
oekuklu
(13.11.21)
(4)

Nedir bu dünyadaki hammade ve lojistik sorunu?

avatar is back
Son 4-5 aydır başta amerika olmak üzere her yerde bir hammade eksikliği, tedarik sorunu anlatılıyor. Ne oldu neden oldu bu? Ne zaman çözülecek?
Son 4-5 aydır başta amerika olmak üzere her yerde bir hammade eksikliği, tedarik sorunu anlatılıyor. Ne oldu neden oldu bu? Ne zaman çözülecek?
0
avatar is back
(12.11.21)
Burada birkaç kere zaten soruldu ama;
www.project-syndicate.org
0
logisticsmanager
(12.11.21)
Lojistik sorunu Covid-19 surecinde Cin'deki konteynerlerin karantinada kalip geri donememesinden vs. oturu Cin'in sinirli sayida konteyner salmasindan ileri gelen bir problemdi. Tabii degisen talep ve arz da krize yol acti. Atiyorum, petrole olan talep azalirken mesela maske veya tuvalet kagidi gibi seylere olan talep birden artti.

ABD'deki hammadde krizi de hem ev talebinin artmasi hem de calisan sayisinin azalmasindan oturu gerceklesti. Bir cok isciye verilen sosyal yardimlar neticesinde pandemi doneminde cogu insan calismayi reddetti vs. Tam da ev almak icin milletin kosturdugu donemde.

Bir digeri de yari iletken krizi. Kisaca kriptopara madenciligi cosarken pandemi surecinde, yari iletken cip uretiminde artan talep nedeniyle tedarik sikintisi yasandi. 150 dolarlik ekran karti 700 dolara firlayinca ureticiler boyuna bunlardan uretti. Bu nedenle de yari iletken kullanan diger urunlerin hem arzi azaldi hem de fiyati artti(otomobil, telefon, beyaz esya vs). Ayni zamanda tum bunlara olan talep de artti cunku ulkeler piyasaya para pompalayinca parayi harcamaya yoneldi insanlar. Birden herkes ev araba elektronik esya almaya hucum etti pandemi sirasinda + seyahate gidecek para buralara akti.
0
bana kedicik derdi
(12.11.21)
yalın üretim akımı gereğince karmaşık üretim süreçlerinde parçalar temin edilirken minimum stokla çalışılması esastır. yani 100 tane araba yapacaksan 400 tane lastik alırsın stoğa, 401 değil, bittiği gibi yenisini stoğa almaya çalışırsın. tüm üreticiler bu şekilde çalışıyor, ancak covid gelince doğal olarak bir çok yerde üretim durdu. hammaddeden ara mamüle oradan son ürüne kadar domino taşı etkisi gibi tüm üretimi etkileyen bir parça sıkıntısı oluştu. özeti bu.
0
roket adam
(12.11.21)
Kıtlık ya da diğer sorunlar insanları başka alternatifler aramaya yöneltir.
Şu zamanda alternatif sayılan ikame çözüm yolları yine o kıtlığa sebep olanların yeni çözüm yollarıdır.

Örnek olarak,
Hayattan bıktın mı? sıradan bir maaşla yaşam sürdüren sıradan işçi misin? harcandığını ve haksızlığa uğradığını mı düşünüyorsun?
o zaman metaverse gerçek hayatın yerine geçecek ikame bir çözüm yolu olarak karşımıza çıkıyor. Bu sanal hayatta ses ve görüntü tamam dokunma ve kokunun da olacağı söyleniyor.
(Domaini ise 90ların sonunda alınmış)

Dikkat ediyorsunuz değil mi? Dünyada genel sorun çıktığı an çözüm yolu da birbirine çok yakın zamanlarda ortaya çıkıyor.
0
Erva
(12.11.21)
(2)

vücut geliştirmecilere soru

Wakatakakage
göğüs kasını maksimum, omuz ve arka kol gibi diğer kasları minimum çalıştırmak yani göğüse odaklanmak için hangi pozisyonda hangi hareketi yapabilirim? uzun ve kısa barlar ve sehpa var elimde.
göğüs kasını maksimum, omuz ve arka kol gibi diğer kasları minimum çalıştırmak yani göğüse odaklanmak için hangi pozisyonda hangi hareketi yapabilirim? uzun ve kısa barlar ve sehpa var elimde.
0
Wakatakakage
(12.11.21)
abi öncelikle bench press'te barbell'in dumbbell'dan tek artısı ağır kilo girebilmen. onun dışında dumbbell göğüse daha fazla odaklıyor. barbell'de omuzları devreden çıkarmanın yolu yok, azaltabilirsin belki ama bu sefer de kilolar ağırlaştıkça stabilite için illa ki yine istemsizce anatomik olarak devreye girecekler. dumbbell birinci tercih yani. dumbbell'da da pressten ziyade fly hareketi hatta. bar şartsa da önerebileceğim tek şey göğüs presinden sonra omuz presine devam etmek, yani itiş antrenmanı oluşturmak. böylelikle omuzun aktive olması sorun olmaktan çıkar, aksine göğüs hareketinde omuz grubunu ısıtmış olursun.
0
onemoremile
(12.11.21)
Ben pakulski bana göre bu konuda oldukça başarılı;
youtu.be
0
logisticsmanager
(12.11.21)
(1)

Mont st michel ve strasbourg kalacak yer sorusu

nefertarii
Mont st michel ve strasbourg’a gitme planim var. nerde kalinir ya; ayri ayri bir ya da iki gunluk bir gezi olacak?
Mont st michel ve strasbourg’a gitme planim var. nerde kalinir ya; ayri ayri bir ya da iki gunluk bir gezi olacak?
0
nefertarii
(12.11.21)
Ben mont st michel icin rennes'de kaldım. Bu sayede hem rennes gördüm hem mont st michel. Tek otobus diye hatırlıyorum, 1 saat mesafe.

Mont st michel'de de kalabilirsiniz ama daha pahali tabiki.
0
logisticsmanager
(12.11.21)
(7)

bu micromanagement midir?

logisticsmanager
uzun oldu simdiden uyari.simdi yil sonu degerlendirmelerinde uc calisandan birisi iyi niyetli micromanagement yaptigimi soylemis. bunu kendisiyle bir kac kere daha konustuk yil icinde, bazilarini ona anlattim bazilarinda da boyle birsey oldugu konusunda anlasamadik.ornekler;bazi mailleri onun yerine
uzun oldu simdiden uyari.
simdi yil sonu degerlendirmelerinde uc calisandan birisi iyi niyetli micromanagement yaptigimi soylemis. bunu kendisiyle bir kac kere daha konustuk yil icinde, bazilarini ona anlattim bazilarinda da boyle birsey oldugu konusunda anlasamadik.

ornekler;
bazi mailleri onun yerine atiyorum==> normal calisanlar 4-5 arasi kapatiyor. biz mudurler genelde 6-7 oncesi kapatmiyoruz (ben hatta gece bile yaziyorum bazen eger gun icinde bir sebepten erken kapattiysam) birkac kere yarin ya da bir iki gun icinde konteyner ile yollanacak urunu hava kargo yapalim dedi mudur, calisanlar ciktiktan sonra. ben de maili direkt tedarikciye attim, bu calisan da cc'de. cunku belki de konteyner ile yollanmak icin limana yollandi bile, bilemiyorum.
ona gore benim ertesi sabahi bekleyip ona soyleyip onun atmasi lazim ama bu bana direkt sacmalik geliyor. tedarik zincirindeyiz, zaten asya ile aramizda saatler var.
birkac kere de benim cevap vermem gereken bir seye direkt cevap verdim ama ona gore benim ona soylemem, onun da tedarikciye yazmasi lazimmis.

gecen de gece mail atmama takildi, stresleniyormus ben gece mail atinca ama arkadas gece kimseye is yapin demiyorum, aksam erken kapattiysam gece maillera yetisiyorum yatmadan. daha bir kere acil bir sey yazmadim gece ama tek bu calisan streslenmis gece mail atinca.


haftada bir gun herkesin ve kendimin portfolyosunu acip garip bir sey var mi diye bakiyorum. misal gecmis donemde kalmis bir siparis, fazla/az kabul yapilmis siparis, haftalar once acilmis ama hala tedarikci onayi girilmemis siparis vs vs. bunun sebebi de benim n+1 ve n+2 ayni dosyayi kendi analizleri icin kullaniyor ve onlar boyle seyleri bulunca bana soruyorlar, sonucta bana da haftada bir gun kontrol et dediler. kimseye kendi portfolyosu icin "bu niye boyle, su niye boyle" sormuyorum (varsa da cok nadir olur, bir sorum vardir). genelde attigim email "fyi su siparis 3 hafta oncesinin onay tarihine ait ama hala yola cikmamis" diyorum. siparis listesinde 10 kusur bin sira var, insan arada gormeyebiliyor o kadar bilgi icinde (ben de gormuyorum bazen, excel tablosu sonucta) diger iki calisan "tesekkur ederim bakayim" diyor, bu calisan ise "ona ben normalde yarin bakacaktim" diyor.
bu noktada esim calisanin onun isini duzgun yapmadigini dusundugumu soyledi ama ben kendisine zaten bunu kac kere acikladim, herkesin portfolyosuna bakiyorum, herkese sadece bilgi maili atiyorum vs diye.

bana calisanin bu dedigi abarti geldi. cunku bir adet calisanimi micromanagement yapmak zorunda kaldim (sirket tarafindan zorunlu, kotu performans sonrasi), her emailinde cc'de olmak zorundaydim, cogu mailini yollamadan bana soruyordu falan. o noktayi birakali 1 sene oldu ama hala bana bir email atmadan soruyor, teams uzerinden ariyor bunu yapacagim ne dersin ya da belli raporlama yaparken bana da diyor bak sonuc x buldum, sence dogru mu falan diye.
ben de cok ciddi micromanagement olan yerlerde calistim hem fransa'da hem turkiye'de, birinde resmen mudur her sabah onaylanan siparislerimize tek tek bakardi, sorardi neden bu acildi vs diye. ayda bir de yanina oturtup tek tek portfolyomuza bakardi, safety stock levellerimiza, stok levellarina falan bakardi. aciklama isterdi cogu sey icin.

neyse yani bunlari gordukce ben harbiden micromanagement gormekte zorlaniyorum ki malesef sirkette de biraz bu kultur var; yani benim kendi mudurlerim operasyona katiliyor cogu zaman, e onlar bana gelip "su raporu hazirlarken x'in portfolyosunda sunu gordum, bir bakar misin x ile neden boyle" diyince ben de x ile beraber bakmak durumunda kaliyorum. gun gelir de mudurlerimin yerine gecersem bu sistemi belki degistiririm de yani birazcik da isleyis bu su an, ben junior manager olarak bunu yikacak da degilim.

siz ne diyorsunuz? junior olarak kendimi gelistirmek istiyorum ve bu tarz seylere acigim ki baska bir kac onerisi de oldu onlari mantikli buldum ama bu management olayinda ortayi bulamiyoruz bu calisanla.
0
logisticsmanager
(12.11.21)
Valla iş beklemez. Önünüze düşen acil gördüğünüz bir şeyi yapıp takibi için elemanınızı cc'ye koymanız bana micromanagement gibi gelmedi. Haftalık genel bir bakış bana işin içinde bir yönetici olduğunuzu gösteriyor, bir tür güvenlik ağı (safety net) işlemidir bu.
Bana kendi yöneticilerinin micro management yaptığı şikayetiyle gelen kişilere baktığımda bir kısmının hakikaten düşük performanslı ve takibe muhtaç kişiler olduğunu görüyorum. Örnek; diyor ki her yaptığım işe burnunu sokuyor, kendisi okumadan duyuru çıkamıyorum. Hakikaten micro management bu, ama yine bakıyorum bu arkadaşın daha önce çıktığı duyurularda bin türlü yazım yanlışı, dilbilgisi hatası var (üstelik Türkçe yazılmış metinler bunlar). Kurumsal format kullanılmamış, bir tanesinde eski format kulanılmış. E ne yapacak yönetici? Ya "kusura bakma" deyip baştan bir şans vermeden yollarını ayıracak, ya da bir süre böyle gidecek.
Ancak şöyle de bir durum var tabii; çalışan kendi işlerine detaylı bakıldığını düşündüğü an panik yapabilir ve bu daha fazla hata yapmasına sebep olabilir. Bunu da yaşadım. Bir değer analizi yapmak gerekecek böyle bir durumda.
Rutin yaptığınız kontrolleri çalışanlarınıza öncesinde haber verin, "ben her hafta salı günü bir önceki haftanın listesi üzerinden geçip üzerinden geçilmesi gerekenleri sizlerle paylaşıyorum. Bunlarla ilgili bana dönmenizi bekliyorum / beklemiyorum" diye. Aynı şekilde akşam atılan emailler için de geçerli bu. Gün içinde bazen o kadar yoğun oluyorum ki bana gelen emaillere ancak mesai saatinden sonra bakabiliyorum. İsterseniz elektronik olarak email gönderimini ertesi gün sabah saatine ayarlayabiliyorsunuz. Bunu bir düşünün derim.
0
SiyamkedisiZorro
(12.11.21)
Öncelikle konuyu sizin tarafınızdan dinliyoruz, siz micromanagement yaptığınızı düşünmüyorsunuz ve haliyle yazdığınız örnekler de bunu destekler nitelikte. Karşı tarafın belki farklı örnekleri vardır. Sağlıklı olanı kendisiyle konuşmak.

1 - Eğer bir iş, bir kişiye delege edildiyse ve özellikle de 3. parti iletişimini bu kişi yürütüyorsa araya girilmemeli diye düşünüyorum. İşinizi, sektörünüzü derinlemesine bilmiyorum ancak ben işten çıktıktan sonra müdürüm normalde benim yaptığım işlere devam ederse iki şey hissederim
a) Bir şeyleri eksik yapıyorum
b) Çalışmam gerekenden az çalışıyorum

2 - Pozisyon gereği bir şeyleri kontrol etmeniz gerekebilir, bu çok doğal. Mail atmanız da bu kişiyi rahatsız ediyorsa farklı bir sisteme geçebilirsiniz. Mesela o Excel sayfasında bir kaç ekstra kolon olur; orada en son aksiyonun ne olduğu, bir sonraki aksiyonun ne zaman kimin tarafından alınacağı vb. belirtilir. Hatta basit bir formülle o tarih geçtiğinde ilgili satırın farklı renkte gözükmesi vb. sağlanır. Ya da başka bir çözüm olarak mail atılmaz da her hafta kısa bir statü toplantısı yapılır, herkes sorun yaşadığı, bekleyen vb. siparişlerini anlatı; herkes bilir, çözüm üretir vb. Böylece siz bir şeyleri dikte etmemiş olursunuz

3 - Gece mail atma olayı da aslında ilk konuya bağlanıyor. Bence bu konuda çalışan haklı. Bir kişiye mesai saatleri dışında; gece, haftasonu, resmi tatillerde vb. mail atıyorsanız o ister istemez karşı tarafta sıkıntı yaratıyor. Özellikle de yoğun çalışılıyorsa insanların akşamları ya da haftasonunda iş düşünmeden hayatlarını yaşamak istemeleri normal. Bu noktada konu yine aynı noktaya geliyor: "Müdürüm bu saatte çalışıyor; ben evdeyim, ya yapmam gereken şeyleri yapmadım ya da çalışmam gerekenden az çalışıyorum"; bunun çok da bir çözümü yok sanırım. Eğer mesai saatleri dışında gönderdiğiniz mailler her halukarda iş gününde dikkate alınacaksa, göndermeyin, yazdıysanız bile taslak olarak kalsın. Ama o mailin o saatte gitmesi gerekiyorsa, normalde o maili göndermesi gereken insan da siz değilseniz, şirket kültürünün ya da yapısının değişmesi lazım.
0
salihdt
(12.11.21)
salihdt +1
lojistik sektöründe hiç çalışmadım, önceliklerini bilmiyorum ama gece 22:30'da bir e-mail görmek beni irrite ediyor her türlü.
o saatte çalışmak zorundaymışım hissi yaratır.
cumartesi gece 3'te mail atan bir yöneticim olmuştu mesela. aciliyeti olmayan bir konu için. garip buluyorum.
kendim geç saatte mail atarken de "delay delivery" yapıyorum.
ama sizde işler durma noktasına geliyordur o mail atılmazsa, o zaman bu durumu önceden söylersiniz çalışanlarınıza, hem beklentileri yönetmiş olursunuz, hem de iş aksamaz, micromanagement hissi de yaratmaz.

diğer konunun da dozu önemli bence. ben micromanagement'tan her işin içinde son kararı vermeyi isteyip ille bu olacak diye direten yöneticiyi anlarım, bazı konularda tam bilgisi olmasa bile işler tam istediği şekilde yapılsın isteyen. bi de üstüne yakın tarihli desdline'lar verip "do it do it!!" yaparsa tadından yenmez.

ps. tarzanca için özür. mobildeyim hızlı yazdım
0
dreamnesiac
(12.11.21)
Çalışan haklı.

En başta eleman "micromanagement yaptığını düşünüyorum" dediğinde "hayır yapmıyorum" diye itiraz edip bunu ispatlamaya / açıklamaya falan çalışman tartışmayı baştan kaybettiriyor. Yönetici yönettiği kişilerle münakaşaya girmez, sorunu anlayıp çözer. Çünkü bu durumdan rahatsız olan karşıdaki zaten, sen değilsin, defansif pozisyona girmek yapabileceğin en kötü şey. Hem sorunu çözmüyorsun, hem de ekibin saygısını kaybediyorsun.

Doğrusu @salihdt'nin de dediği gibi elemanın şikayetçi olduğu noktalarda alternatif üretmek. İşte excel'de tablo aç, maili istiyorsan yine at ama elemana sabah iletilsin vs. "Biz neler neler gördük, şımarık bunlar" tutumu tatsız ve iyi bir yönetici olmanı engeller.

Bir ek nokta da "şirket kültürü bu, yapcak bişey yok" olayı hatalı. Şu dandik linkedin postları gibi olacak ama "yönetici/lider" muhabbeti yani, kendisi inisiyatif alamayıp üstü ne diyorsa onu uygulayacak insanların yönetici olmaması lazım, düz memuriyet bu. Ben böyle birinin altına çalışmak istemezdim, kendim de şu an bunun tam tersi yönde yöneticilik yapmaya çalışıyorum. Çünkü sorun çözmeyecek, yeni bir şeyler yapmayacak, kendi başıma karar vermeyeceksem ne yöneticiliği yapıyorum ki?

Ha mesela ben de çalışanın yazdığı her kodu satır satır inceleyip, gerektiği yerde düzeltmesi için yazıyorum ona. Bu mesela micromanagement değil, eğitim bu aşamada. Ama 6 ay sonra hala aynı şeyi yapıyor olursam micromanagement olur. Senin çalışan da şirkette yeniyse ya da junior'sa falan dersin "bi süre böyle, sonra tabi böyle olmayacak" diye.
0
plutongezegendegilmi
(12.11.21)
micromanagement konusu hassas bir konu. basit bir şekilde "şunu yapınca micromanagement olur" gibisinden özetlemek mümkün değil çünkü uzun aylar yıllar boyunca biriken bir hadise. hem de iki tarafı da dinlemek lazım.

kaldı ki bazı konularda, bazı işyerlerinde micromanagement yapılması gerekebiliyor. micromanagement'ın kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. sadece bazı durumlarda daha verimsiz olduğunu ve uzun dönemde çalışanın gelişimini engellediğini söylemek mümkün. eğer çalışan gelişiminin engellendiğini düşünüyorsa, kendini daha özgür hissedeceği başka bir işyerinde iş bakabilir. tabii bir yandan da hatayı kendinde de araması gerekiyor. mesela ben şahsen detayları fazla aktarmayan, sonuç odaklı raporlar-yazılar hazırlayan birisiyim, patron da bu sebeple daha fazla muhatap oluyor benimle. şirket dışı yazışmalarımda (özellikle üst seviye) genelde cc'de kimse olmaz, böyle olunca da, patron pek hakim olamıyor ayrıntılara. ama öte yandan sürekli her mail'ine cc'de tüm şirketi koyan, tüm yazılarında bol bol ayrıntı ekleyen birisi, patronla daha az muhatap oluyor.
0
co2s2
(12.11.21)
gece mail atmakla ilgili kısmın micromanagement olduğuna katılmıyorum. herkesin verimli olduğu saatler farklı, eğer gece cevap verme yükümlülüğü yoksa o zaman istediğin kadar mail atabilirsin. adamın uykusu tutmamıştır iş yapası tutmuştur mail atar ne var bunda yani.

ama diğer kısımlarda senin adamların yapması gereken işi sen yapıyormuşsun gibi geldi. bu hoş değil. evet iş hızlı çözülüyor belki ama doğru değil. işi birine teslim ettiysen o yapacak. aciliyeti varsa mesaiye o kalacak. sürekli çalışanlarının eksiklerini kovalayan bir yönetici profilinin mm olmasa bile doğru olduğunu düşünmüyorum. yönetici dediğin yöneticilik yapar, sen o işine odaklan. haftada bir gün denetleme yapmakta sorun yok ama onun da adını koy, net bir şekilde denetliyorum de. ama bir daha çalışanının atması gereken maili sen atma, iş gecikse bile bu çalışan üstünde stres oluşturur, aşırı saçma ve türk işi bir hareket yani. "bak sen uyuyorsun ama ben yöneticin olarak senin işini de yapıyorum ve çalışıyorum" gibi bi mesaj veriyor bence ve aşırı amatörce.
0
roket adam
(12.11.21)
@roket adam malesef o mesaiye kal falan dediklerin bu ülkede yapilamaz. Haftada 37 saat calisan calisana "aksam 6da toplanti var" dersen kabul etmez. O zaman daha ciddi olay cikar. Ki dedigim gibi ortada bir is yok, bir anda ortaya cikan bir şey.
Yoneticiyle aksam taleplere bakarken ciddi stok sorunu olacağını gördük, tedarikci yarin yola mal cikaracagim demis ama konteyner ile. Bizim bunu kacirma sansimiz yok ve cin ile aramızda 7 saat var. Belki sabah ise başladığimiz zaman fabrikadan yollanmis bile olacak. Haliyle böyle saçma sapan bir riski alacak degiliz. Calisan da aksam 4-4.30 sonrasi calismak zorunda değil. Ki Türk isi diyorsun ama zaten "hemen su maili atip yarin yola cikacak ürünleri hava kargo yapalim" diyen müdür Fransız :)
Bir de benim kendi müdürlerim birşey gördükleri zaman çalışanın sabah gelmesini beklemeden, acilse, direkt email atıyorlar çünkü tedarikci zaten ic tedarikci hepimiz ayni firmanin calisaniyiz, en sonunda ceomuz ayni. Haliyle arada temsil sorunu da yok. Tedarik zincirindeyiz ve böyle "ya o maili ben atmalıydim" gibi şeyleri oldukça saçma buluyorum. Bazen iki saat deadline oluyor.

Aynisini benim müdürüm icin de zamaninda bana dedi kiz. Zamaninda bir konu için o müdüre sorarmis, müdür ona cevaplarmis o da ic tedarikciye soylermis. Simdi covid dönemi bu sorudan o kadar cok geldi ki zaman kazanmak için müdür direkt tedarikciye cevapları. Kıza göre bu kötü ama bir bakima kendisini cevaplayamayacagi ve her hafta önümüze gelen bir soruda zaman kazaniyoruz.
Bilmiyorum kendi açımdan böyle şeyleri hic umursamadigim için de olabilir.
0
🌸logisticsmanager
(12.11.21)
(7)

18 yasinda erkek icin parfum onerisi

the end of time
merhaba, kuzenim parfum istiyormus, ben de 18. yas gunu icin hediye almak istiyordum, ben alirim dedim. sekerli veya agir olmayan, genc kizlarin begenecegi (benim gibi 30luk sozluk teyzeleri kendi zevkine gore secmesinmis :( ) bir parfum ariyorum. gidip de tom ford vs almam muhtemelen ama butcemin d
merhaba,

kuzenim parfum istiyormus, ben de 18. yas gunu icin hediye almak istiyordum, ben alirim dedim.

sekerli veya agir olmayan, genc kizlarin begenecegi (benim gibi 30luk sozluk teyzeleri kendi zevkine gore secmesinmis :( ) bir parfum ariyorum.

gidip de tom ford vs almam muhtemelen ama butcemin de ucu acik.

tesekkurler.
0
the end of time
(11.11.21)
burberry weekend klasiktir artık ama çok güzel parfümdür.
0
matilda
(11.11.21)
bleu de chanel. hediye olacaksa pek çizgi dışına çıkmadan garantiye gidilmeli bence. 30luk bir sözlük abisi olarak öneriyorum.
0
ismim ibrahim
(11.11.21)
40 LIK amcası olarak yukarıdaki yazar arkadaşımın aksine 18 lik arkadaşımıza bin tl civarı bir parfüm olmaz..
yaşı ufak olduğu için DAVİDOF COOL WATER
0
jamswety
(11.11.21)
Nautica voyage
Bvlgarı aqua
Mont blanc legend

Bu üçünden seç beğen al
0
bigcaptain
(11.11.21)
kablelvuku
(11.11.21)
lacoste red
0
kornisch
(11.11.21)
aslinda zor bir konu cunku misal ben onun yasindayken zaten parfumlere merakliydim ve oyle sekerin basilip gecildigi parfumleri sevmezdim.
bir de tek parfumu olacagi icin (unutmamak lazim ki kislik parfumu yazin kullanirsa kizlarin kisin begendigi yazin kizlarin nefret edecegi parfum olur) tam da bahsettigi parfumu almak lazim.

benim aklima gelenler;
acqua di gio absolu. bu aslinda 3 mevsim kesin gider, kisin da gidebilir cunku aromatik/odunsu. acqua di gio serisinden oldugu icin genel kitle sever.
aynisinin profumo versiyonu da olur.

bentley infinite rush, gene 3 mevsim cok rahat gider, kisin da gidebilir.

mont blanc individuel derdim ama tatli koku.

bleu de chanel olabilir ama acikcasi 18 yasinda universiteye gidecek, buyuk ihtimal kot tshirt falan dolasacak birine yakistirmam.
mont blanc legend gene sekerli ama 4 mevsim gidebilir. yalniz bir donem fiyat sebebiyle herkesin (benim de dahil) kullandigi bir parfumdu.

mont blanc explorer olabilir.

versace eros olabilir ama yazin cok sicakta bence zor. bunda da seker var biraz.

aslinda terre d'hermes eau tres fraiche olabilir. ha bu kisin hic gitmez ama cok da guzel bir koku ve eminim butun herkesin kullanmadigi bir koku.

azzaro chrome+versace pour homme olabilir.

yalniz cok subjektif bir olay parfum. acaba bir gun kendinize alacak gibi beraber gitseniz orada "sen de dene bak" falan deseniz?

bir de kizlarin begenmesi de subjektif. ben misal kakao, gul, lavanta kokan parfum surerim. kuzenimin esiyse "erkek o kokulari kokmamali bence ya" diyen birisi. yani her karsi cins kisinin begenisini almasi zor ama asil yapmasi gereken kendisinin mutlu oldugu bir parfum bulup onu kullanmasi, baskalarini iplememesi.
0
logisticsmanager
(11.11.21)
(4)

Kaliteli parfüm önerisi

beni sen öldürme
Kurkdjian ayarında parfüm önerisi olan var mı? Sadece marka ismi yeterli, markanın bana uyan modelini bulurum ben. Teşekkürler.
Kurkdjian ayarında parfüm önerisi olan var mı?

Sadece marka ismi yeterli, markanın bana uyan modelini bulurum ben. Teşekkürler.
0
beni sen öldürme
(10.11.21)
Creed
0
congratulationsyouwon
(10.11.21)
One million
0
burty
(10.11.21)
Amouage
Annick goutal
Creed
L'artisan parfumerie
Guerlain exclusive
Dior privée
Penhalagion's
By Killian
Montale
Cdg
Fragrance du bois
Parfums de marly
Xerjoff
Frederic malle
La Via Del Profumo
Clive christian
Zoologist
0
logisticsmanager
(10.11.21)
Narcisso Rodrigez
0
kaset
(11.11.21)
(1)

tr ya da dünyada en iyi veri kurtarma merkezleri

iste o bendim
benim 4 tb lik wd hdd nem kapıp bozuldu.içinde 250 gb lik dizi film belge müzik resim vardı.30 gb lik resimler önemli benim için.bu işi tr de en iyi gold data ve my disk yapıyormuş.kayserideki kapanmış galiba. türkiyede yaptırmak istemiyorum.internetteki dandik kurtarma programlarıyla 1 kere tarattı
benim 4 tb lik wd hdd nem kapıp bozuldu.

içinde 250 gb lik dizi film belge müzik resim vardı.

30 gb lik resimler önemli benim için.

bu işi tr de en iyi gold data ve my disk yapıyormuş.

kayserideki kapanmış galiba.

türkiyede yaptırmak istemiyorum.

internetteki dandik kurtarma programlarıyla 1 kere tarattım.
çünkü kurtarılacak durumda mı diye merak ettim.
bilgisayara takınca içindekiler görünmüyordu çünkü.
10 da 1 göründü verilerin.

10,5 saatte tarama bitecekti. hemen kapattım.

diskteki sektörler kaymış, labaratuarda onarılması da lazım.

bu işin uzmanı kim dünyada ? sadece fotoğraf ve belgeleri istiyorum.

1.000 dolara kadar veririm.

her ülkede var bu veri kurtarma şirketleri.

amerika ? almanya ? ingiltere ? rusya ? hindistan ?

hangi ülkeye - şirkete göndermeliyim ?

teşekkürler.
0
iste o bendim
(10.11.21)
Redditte aşağıdaki firma çok övülmüş;
pcimage.co.uk

Yalnız bahsettiğin fiyata olmayabilir gibi geldi. Çünkü redditte bir kaç yerde hollanda için misal hdd başına 1300 Euro istendiğini falan gördüm.
0
logisticsmanager
(10.11.21)
(11)

İş güvenliğine uymayan kuruma nasıl dava açarım?

damba
Arkadaşlar merhaba, Daha önde bi duyuru açmıştım ve evlilikle fesih-tazminat vs işlerini sormuştum. Sonrasında sözleşmemi okudum ve orada açık açık iş güvenliği şartlarını sağlamak zorunda oldukları yazıyor iş yerinin-resmen haklarımı bilmiyorum beni kınamayın- Masabaşı bi işte, 8 saat bilgisayarda
Arkadaşlar merhaba,

Daha önde bi duyuru açmıştım ve evlilikle fesih-tazminat vs işlerini sormuştum.

Sonrasında sözleşmemi okudum ve orada açık açık iş güvenliği şartlarını sağlamak zorunda oldukları yazıyor iş yerinin-resmen haklarımı bilmiyorum beni kınamayın-

Masabaşı bi işte, 8 saat bilgisayarda aktif olarak çalışıyorum. Bana verdikleri sandalye taş gibi, gün içinde ve iş sonrası hem popom, hem sırtım hem boynum ağrıyor. 27 yaşındayım, bazı günler boynum resmen acıyor. 4 aydır sandalye talep ettim hala gelmedi, ama sözlü talep ettim salak gibi, asla kanıtlayamam 4 aydır saçma bi sandalyede oturtturulduğumu.

Şimdi ben doktora vs gideceğim artık, aletli pilatese gidiyordum maaşımın 4’te 1’i fiyatına, yalvarıyorum müdürüme bi sandalye talep edin artık, oyalıyordu beni.

Ben bu iş yerine hangi aşamalardan sonra dava açabilirim acaba?
Çünkü çıkmak istiyorum ve boyun ağrılarımın da bi karşılığı olmalı mı?
0
damba
(09.11.21)
Büyük ihtimal kovulursunuz dava işlerine girince. Bilmiyorum nasıl bir işyeri ama kendiniz bir sandalye alsanız sanki daha kolay olur gibime geliyor.
0
cilekli krep
(09.11.21)
boyun ağrılarımın da bi karşılığı olmalı mı?
olmalı
olur mu?
olmaz
0
hadsafhada
(09.11.21)
Önce İSG uzmanına söyle. Müdürle muhatap olma. Satın alma müdürü ya da personeli varsa ona söyle.
0
dissendium
(09.11.21)
İSG uzmanı nerede bilmiyorum ki, işe girerken bize bi eğitim verdi ve gitti, sonra da nerede bilmiyorum.

İşten ayrılmak istiyorum zaten, ama işten ayrılırsam benden maaşımın 6 kat fazlası tazminat talep ediyorlar.
0
🌸damba
(09.11.21)
@dissendium, müdürüm dediğim yanlış oldu, ekip lideri diyeyim. Lider satın almaya söyledi güya ama iş yeri büyüdüğü ve başka yerlerde şube açtığı için çok yoğunmuş, biraz daha bekleye getiriyor bana.
0
🌸damba
(09.11.21)
Ekip lideriyle de muhatap olma. Satın alma ile sen konuş. İşleri hızlandır. İsg uzmanı yoksa anlaştıkları bir şirket vardır. Yönetimden o şirketi öğrenebilirsin.
0
dissendium
(09.11.21)
Ya ben işleri çok çözme yolunda da değilim, tazminat ödememek için haksızken haklı olmak istiyorum, yanş bu durumu, iş güvenliğiyle alakalı kötü çalıştıklarını kanıtlamak istiyorum.
0
🌸damba
(09.11.21)
O kısım biraz zor. Norveç'te yaşamıyoruz maalesef. Sağlık sorunu kanıtlayamazsanız sert koltuğa kimse bir şey demez. Anca ciddi güvenlik sorunları olması lazım.
0
dissendium
(09.11.21)
Hocam kusura bakmayin ama fransa gibi çalışan haklarının tavan olduğu yerde böyle tazminatla işten çıkma duymadım.
Benim çalışan ameliyat oldu haliyle bizim oturduğumuz koltuklarda rahat edemiyordu (oturduğumuz koltuklar tanesi 500 euro falan).
Ona özel alındı, hatta koltuğu gelip özel ayarladılar falan onun vücuduna göre.
Şirket/sigorta belli miktarini karsiladi, kendisi belli miktarını.

Kısacası sizin o iş imkansiza yakın. Türkiye'de zaten ne şirket ne sigorta size özel koltuk almaz, siz kendi paranızla anca alırsınız.

Mantiken Koltuğun sizin sağlığınıza zararlı olduğunu nasıl kanitlayacaksiniz misal? Hangi veriler olacak, bu veriler ne kadar süre ile takip edilecek vs? Elinizde buna kanit olmasi zor.
Çünkü bu mantığa göre bilek ağrıtan mouse, küçük ekran olduğundan göz ağrıtan laptop vs hep aynı mantığa girer.

Bu arada işten ayrilirken sizden nasıl tazminat alıyor onu anlamadım.
0
logisticsmanager
(10.11.21)
Ben biraz daha zorlayim, koltuk bile vermek zorunda degiller aslinda.

Paket elemanlari hem pc basinda hem de ayakta calisirlar. Dayanacaklari yer bile konmaz, bazi market kasiyerlerinin de olmuyor.
0
divit
(10.11.21)
@logisticsmanager iş yeri bana eğitim verdiği için tazminat olarak bu eğitim parasını istiyor, eğitim de 10 gün kendi çalışanları verdi. Çıkarken bu parayı istiyor.

@divit o kötüymüş baya hocam :( Ama iş güvenliği uzmanı abim öyle demiyor, sana ortopedik koltuk ve sandalye vermek zorunda masa başı bilgisayar işi olduğu için diyor. İş yeri girişte iş güvenliği uzmanlığı eğitiminde de bunu söylemişlerdi bize.
0
🌸damba
(10.11.21)
(4)

oyun konsolu alacagım ne alayım bütçe kısıtlı?

sizofren06
oyuna sürekli para veremem internet tabanlı ucuza oyun alacagım konsol tavsiyeniz nedir?xbox mu yoksa ps 4 mu?xbox ise hangisi?
oyuna sürekli para veremem internet tabanlı ucuza oyun alacagım konsol tavsiyeniz nedir?

xbox mu yoksa ps 4 mu?
xbox ise hangisi?
0
sizofren06
(09.11.21)
Xbox+gamepass.
Hangisi olduğunu bilemem bende ps4 var ama xbow gamepass ile ciddi fark koyuyor.
0
logisticsmanager
(09.11.21)
ps kullanıcısı olarak ps önermiyorum. oyunlar aşırı pahalı. oyuna fazla para vermeyeyim diyorsan konsol mantıklı değil ama ps4 diyorsan bütçe kısıtlıdır diye düşünüyorum. pc toplanmaz yani. o yüzden xbox. sürümünü bilemiyorum ama günceli yine pahalı.
0
himmet dayi
(09.11.21)
bende de ps4 var ama xbox series s + game pass almayı düşünüyorum. arkadaşların dediği gibi güncel ps4 oyunlarının fiyatları olacak iş değil.
0
ravenclaw
(09.11.21)
Xbox Series S + Xbox Game Pass +1

Ayda 30 TL'ye istemediğiniz kadar oyuna erişim şansınız olur.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(09.11.21)
(7)

Kripto kadar riskli olmayan yatırım araçları

bana kedicik derdi
Aklınıza ne geliyor? Aylık maaştan her ay 100 200 dolar atmalık böyle tasarruf için mesela. Ethereum'um var ama buralardan almak istemiyorum o nedenle başka bir şeye yönelmek istiyorum. Ama başka altcoinlere güvenim yok artık. Banka %0.5 faiz veriyor yıllık, önermeyin faiz o nedenle. Yatırım fonları
Aklınıza ne geliyor?
Aylık maaştan her ay 100 200 dolar atmalık böyle tasarruf için mesela.
Ethereum'um var ama buralardan almak istemiyorum o nedenle başka bir şeye yönelmek istiyorum. Ama başka altcoinlere güvenim yok artık.
Banka %0.5 faiz veriyor yıllık, önermeyin faiz o nedenle.
Yatırım fonları da baya kötü senelik %10 vermiyor bazıları. Bunlardan daha riskli ama kripto kadar da sakat olmayan bir şey lazım bana.
0
bana kedicik derdi
(08.11.21)
etf
0
baldur2
(08.11.21)
abd etf'leri
0
melonsucker
(08.11.21)
Etf+1

Ben dünya etf'ine yatırım yapıyorum (tabi Fransa'dan) ama bunu abd etf+ developing countries etf vs diye yapan da var. Üstüne isterseniz yeşil firmalar vs diye de ayrilanlar var. Getirisi yüksek olanlar var tabiki ama riski de fazla. Ben dünya etf ile şu an yüzde 4-5 arası alıyorum. Hedefim uzun ama bunda.
0
logisticsmanager
(09.11.21)
Düzeltme; bu sene (ocaktan beri) yüzde 14 getirmiş dünya etf. Bahsettiğim karma yatırım getirisiymis.
0
logisticsmanager
(09.11.21)
Borsa tokenlerini araştırın isterseniz, bnb, gt, ht vs
0
beni sen öldürme
(09.11.21)
Temettü veren hisse senetlerine yönelmeye karar verdim
0
🌸bana kedicik derdi
(09.11.21)
yatirim fonunun onlarca cesidi var, daha detayli bakmani tavsiye ederim. hatta dogrudan kendin almakla ugrasmayacagin ETF sepeti yapan fonlar bile var.
0
bay b
(09.11.21)
(13)

okul seçmek / meslek seçmek

spivak
oglum seneye almanyada üniversiteye başlayacak. ancak hala kendisine en uygun meslegin ne olacagina karar verebilmis degil. bazi kistaslari var, örneğin1- sayisal bir bölüm olmasin, mühendislik gibi matematik egitimi alacagi bir bölüm istemiyor. Ablasi almanyada yazilim okudu, cok zorlandi. 2- alman
oglum seneye almanyada üniversiteye başlayacak. ancak hala kendisine en uygun meslegin ne olacagina karar verebilmis degil. bazi kistaslari var, örneğin

1- sayisal bir bölüm olmasin, mühendislik gibi matematik egitimi alacagi bir bölüm istemiyor. Ablasi almanyada yazilim okudu, cok zorlandi.
2- almanca c1 ingilzcesi b2 seviyesinde, iletisim kuracagi ama pazarlama gibi insanlari ikna etmek icin tek ayak üstünde bin yalan söylemek zorunda kalmayacagi bir bölüm istiyor.
3-almanyada bir basketbol kulübü ile anlasma yapmak üzere, o kulüpte basketbol oynayacak bir taraftan, bu sebeple okul disinda da zamanı kalsin, mümkünse calisiyorken de spora devam etsin istiyor.
4-okul sonrsi almanyada kalmayabilir başka bir avrupa ülkesine de gecebilir, bu sebeple her yerde gecerli bir meslegi olsun istiyor. türkiyeye dönmeyi düsünmüyor.

ben bu kosullari dikkate alarak lojistik oku, lojistikci ol dedim ama aklina pek yatmadi. bu kosullari düsündügünüzde sizin akliniza nasil bir meslek ve okul geliyor? almanya ya da başka bir avrupa ülkesinde okuyan/calisan arkadaslar ne önerirler?
0
spivak
(08.11.21)
psikoloji, sosyal hizmet gibi bölümler bence.
0
candide
(08.11.21)
Almanya'nın Besyo'su yok mu. Madem basketbol oynuyor, antrenörlük okusun.
0
dissendium
(08.11.21)
almanyadaki spor bölümleri, bizim buradaki besyolara benzemiyor. spor bölümlerinin yanında ekstra bir egitim daha alman gerekiyor, spor ve ekonomi, spor ve diyetisyenlik, spor ve fizyoterapi gibi.
0
🌸spivak
(08.11.21)
gazetecilik
0
barankovan
(08.11.21)
Bence işletme okusun. Çok kararsızsa bu bölüm nereye çekersen oraya gidebilecek bir bölüm.
0
mg3929
(08.11.21)
Merhaba,

Bu profile sahip birisi ilgi duyduğu bir sosyal bilim alanına yönlendirilebilir bence.
-siyaset bilimi
-uluslararası ilişkiler
-iktisat
-işletme
-psikoloji
0
but that was just a dream
(08.11.21)
yazılım, bilgisayar programcılığı vs bunlar matematik içerikli bölümler değil (sayısal zeka gerektiriyorsa bile) ve her yerde yapılabilecek işler. bunlara yönelebilir. hem dijital de olsa bi şeyler yaratmak eğlenceli bence.
0
erenderk
(08.11.21)
öğretmen olsun bol bol iletişim gerektiren bir meslek.
0
xrated
(08.11.21)
merhaba önceliklikle şimdiden tebrik ederim çocuğunuzu.
son zamanlarda 18-20 yaşındaki affedersin eşek kadar olmuş çocuklara -bizzat kendileri yapması, düşünmesi- gereken şeyler için ebeveynlerinin yazdığını çok görüyorum. interrail gruplarında, konser, festival gruplarında, ev ilanı sitelerinde vs vs.

öncelikle iyi ebeveyn olma çabanız şahane, hem araştırma hem onu yüreklendirme anlamında desteğinize devam edin ancak bu noktada artık abartmayın. bu konu sizi ne kadar ilgilendiriyor? ve neden?

sevdiğim bi profun hoş bi sözü var özetle şu; ya bu yaşa kadar ne yapmak istediğine karar verecek insanlar yetiştirin ya da bunu yapamadıysanız (yaptığınıza güvenmiyor/inanmıyorsanız) zaten sizden fikir almasın. tam oksimoron oluyor yani.

neyse, cevaba gelirsek,
üniversiteyi meslek edindirme mekanı olarak görmesin ve kurgulamasın. hele bir de title vermeyen bölümlerde okuyacaksa manevra alanı daha geniş olur. ama örneğin ziraat mühendisliği okusaydı da sadece tarımla uğraşacak değildi. ders içeriklerinden, projelere lisansta harcayacağı 3-4 yılda hangisinde çok zevk alarak vakit geçirecekse oraya gitsin. sosyal bilimlerle arası nasıl? sanatla arası nasıl? basketbol oynuyorsa takım çalışmalarına daha yatkın olabilir bu durumda karar alıcı meslekler/pozisyonlar istemeyebilir. ama sonuçta şimdiden hele bir de bu yeni kuşak için, okuyacağı lisans ömür boyu üzerine yapışacakmış baskısını hissettirmemek gerek, onun da hissetmemesi gerek bence.

ödev yapmayı seviyor mu? konuşmayı mı yazmayı mı yani tek başına araştırma yapmayı mı seviyor? uyumlu ve alttan alan biri mi yoksa liderlik taslayan biri mi? bütün bunların yanında dediğim gibi bölümlerin, derslerin kirkulumlarına göz atsın. üniv.forumlarında üst sınıfların yazdıklarına falan baksın. bunları siz yapmayın ama; o yapsın.

geçerlilik konusundaysa hukuk, tiyatro, öğretmenlik gibi ülkelerin kendilerine has bölümler yazmayacaksa büyük bir problem yaşamaz.
uluslararası ticaret, ekonomi falan geliyor aklıma ama matematiksiz hayat çok zor. grafik tasarım, yeni medya, iletişim tasarımı gibi şeyler de olabilir.
özetle önemli olan okulda severek derslere girmesi, merakla ödevleri, projeleri yapması ve geçirdiği sürede dersler dışında da bir takım donanımlar (mesleki veya değil) kazanması.
0
rewlack
(08.11.21)
Selamlar,
Türkiye'den 4 yıllık lojistik mezunu, Fransa'da çalışan biriyim.

Bir kere lojistik dediğinizde mezunların ne yaptığına bakmak lazım.
- lojistik servis sağlayıcıda calismak (gümrük, nakliye, depolama gibi servisleri sunmak)
- üretim ya da dağıtım yapan bir firmada lojistik aktivitelerinde çalışmak
- gene bu firmalarda talep planlama/üretim planlama/ malzeme planlama yapmak.

Açık söylemek gerekirse üniversiteye girerken "lanet olsun fiziğe matematiğe" diye girdim. Bölümden birincilik ile mezun oldum, mezun olmadan matematiksel modelleme ve planlama dersinde öğrenci asistandim çünkü o matematiği çok sevmiştim. Yani uygulamali matematik lojistikte var ( safety stock hesaplama, konteyner/kamyon doluluk hesaplama, talep tahmini yapma, optimum order quantity hesaplama vs).

Buna ek olarak insanlarla konuşma da var, heralde en az insanla konuştuğum zaman üretim planlamaydi. Ama malzeme planlama/satin alma falan sürekli iletişim var.

Yalnız su var; kesinlikle uluslararasi. Lojistik değil de supply chain denilen bir bölüm okursa her ülkede is bulur. Sırf adinin supply chain denmesi daha cok kapi acar. Buna ek olarak Türkiye'den tam tersi olarak Avrupa'da aranan bir meslek (Türkiye'de de araniyor ama Türkiye'de Avrupa'da lojistik mezununun yaptığı ise isletme/iibf mezunu/mühendis de alınıyor. Bu sebepten Avrupa'da benzer talep olsa da arz Türkiye'den az haliyle bir ilana 2bin kisi basvurmuyor)

Çocuğunuz hangi mesleği seçsin kisminda benim tedarik zinciri icin diyeceklerim bunlar. Avrupa'da genelde tedarik zinciri/lojistik/satin alma farklı olabiliyor. Alanlasma Türkiye'den cok daha iyi.

Matematiksiz hayat zor. Supply chain her yeri matematik. Matematiksiz olması için depoda forklift kullanmasi lazım ya da tır şoförü olabilir. Belki gümrük işlerinde yoktur ama o da bana göre dünyanın en sıkıcı işi.
0
logisticsmanager
(08.11.21)
psikoloji, sonrasında spor psikolojisi alanında uzmanlaşabilir.

türkiye'ye dönmemek şartı ile.
0
a darkness coming
(08.11.21)
Kusura bakmayın ama meslek böyle kriterle bulunmaz. Örneğin yukarıda bahsi geçen "Psikoloji" ve "İşletme" birbirinden ne kadar farklı alanlar; bunlardan biri bu tür bir kriter setiyle nasıl tercih edilir ki, bozuk para atarak mı?


Ayrıca İktisat ve İşletme içinde matematik barındırır; muhasebe, ekonometri, istatistik gibi bir sürü ders var. Mühendislikteki gibi "Manyetik Alan Teorisi" ya da "Diferansiyel Denklemler" falan okutulmaz ama içinde hiç matematik olmayan bölüm de zor.

Pazarlama bölümündeki insanların hayatlarını yalan söyleyerek kazandıklarını düşünmek saçmalık olduğu gibi, insan çalışma hayatında kendini hangi ortamda bulacağını bilemez. Bir sanat tarihçisi hoşlanmadığı şeyler söylemek, anlatmak zorunda kalabilir.

Okul dışında zamanı kalması da benzer bir açmaz; okuldaki yükü biraz da okuduğu bölümü ne kadar önemsediğiyle alakalı.
0
salihdt
(08.11.21)
matematik olmasın diye kriter mi olur ya. kendisi liseyi nerede okudu bilmiyorum ama ben iyi bir anadolu lisesi'nde okumama rağmen matematiğin ne olduğunu, ne kadar önemli olduğunu üniversitede, lisansta kavrayabildim.

neyse benim cevabım, ister formal bir eğitimle meslek sahibi olsun olsun ister informal, bence en güzeli öyle bir kişi olmak ki, insanlar size animelerdeki gibi titreyen gözlerle bakıp "allah aşkına yap şu işi" demeli. bu da ne ilginçtir ki artık türkiye'de "ustalık" işleri oldu, formal eğitimlerden geçmiş adamlar değil. diğer işlerin hepsi dandik ve emeğin karşılığı az. biraz dişini sıkıp mühendislik, tıp gib bölümler yazsın ve kendisini kurtarsın.

bu arada evet dümdüz lojistik değil de "business intelligence, supply chain management (yazılım oryantasyonlu)" gibi bölümler iyi olabilir. işletmeden iyidir.
0
1195
(08.11.21)
(5)

iphone se 2020 alınır mı?

sftsft
arkadaşlar aranızda kullanıp memnun olan ya da olmayan var mı?sizce bu fiyata alınır mı?kamerası, android cihazlara göre güzel bir performans ortaya koyuyor mu?bataryasının pek iyi gitmediği vs yazıyor, doğru mu?iphone xr ile se 2020'yi karşılaştırırsak hangisi daha mantıklı olur?
arkadaşlar aranızda kullanıp memnun olan ya da olmayan var mı?

sizce bu fiyata alınır mı?

kamerası, android cihazlara göre güzel bir performans ortaya koyuyor mu?

bataryasının pek iyi gitmediği vs yazıyor, doğru mu?

iphone xr ile se 2020'yi karşılaştırırsak hangisi daha mantıklı olur?
0
sftsft
(07.11.21)
SE parasından dolayı alınabilir tabi, xrden çok daha iyi, ama biraz daha koyup 12 mini alınabilir bence, ilk çıktığında iyiydi, şimdi olsam almazdım
0
efruz
(07.11.21)
Eşim 12 mini alınca se 2020 bana kaldı, kamera ile çok bağınız yoksa kasmayan, güzel bir telefon işlemcisi açısından sizi götürür uzun süre. Ufak telefon kullanmayı unuttuysanız zor olacak alışmak ekran küçük. Fakat önceki telefonumda bileğim ağrıyordu tekelle mesaj yazarsam bu ortadan kalktı. Oldukça memnunum. Samsung note 10’dan geçiş yaptım kamera ciddi fark ediyor ama benim için problem değildi.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.11.21)
Şirket verdi; güzel ben mutluyum. Öyle telefondan çok beklentisi olmayan kişi için ideal.

Batarya süper değil. Öyle aktif kullanirsaniz biraz zorlanir.
0
logisticsmanager
(07.11.21)
Türkiye'de satışa çıktığı tarihten (Temmuz 2020) beri 256 gb'lik olanını kullanıyorum, gayet memnunum.

Hafıza fazla geliyor, 128 gb olanı bence ideal. Şu an 5610 lira hepsiburada'da kaçırmayın (www.hepsiburada.com)

Apple Türkiye'de 6300 lira (www.apple.com)
0
gokhanbulut
(07.11.21)
Şirket verdi. Bugün ilk kez kullanıyorum. Sabah şarjdan aldım şu an pil %41 gösteriyor. Ekranı çok küçük. Kendi telefonum Huawei P20 Pro çok çok üstün bu iPhone modeline kıyasla.
0
pispinti
(08.11.21)
(2)

"On the Job Training"- İşyerinde Eğitilip Geliştiniz mi? :)

dreamnesiac
İşyerinizde aldığınız eğitimlerden memnun musunuz? Memnunsanız özellikle şirket dışı eğitim veriliyorsa hangi kaynakları kullanıyorlar? Hangi alanlarda eğitim aldınız?Yakın zamanda iş değiştirdim, yeni kurulan bir yapı var ve sürekli yeni insanlar alınıyor farklı deneyimlerle. Her şey yeni olduğu i
İşyerinizde aldığınız eğitimlerden memnun musunuz? Memnunsanız özellikle şirket dışı eğitim veriliyorsa hangi kaynakları kullanıyorlar? Hangi alanlarda eğitim aldınız?

Yakın zamanda iş değiştirdim, yeni kurulan bir yapı var ve sürekli yeni insanlar alınıyor farklı deneyimlerle. Her şey yeni olduğu için süreçler net değil, en ideal halde de değil. Aksayan yanları da görebiliyorum, benim işime de yansıyor ama daha hızlı ilerleyebilmek için mevcutta bir eğitim yok gibi, çok jenerik olanlar dışında. Mesela dijital pazarlama eğitimi arıyorum, kendi çabamla online eğitimler bulabiliyorum. Daha önce kullanmadığım tool'lar için de işte bilinen online kaynakları takip etmeye çalışıyorum tamamen kendi çabamla ve bütçemle. Ama bir yandan eğitimleri tamamlamaya zaman da kalmıyor yoğunluk nedeniyle.

Uzun süredir de iş hayatındayım, geri dönüp baktığımda ne öğrendiysem kendi çabamla olmuş sanki. İlk işim dışında çalışanı geliştirelim düşüncesiyle bütçe ayrıldığına ya da eğitime yatırım ya da özel vakit ayrıldığına pek rastlamadım. Bahsettiğim şirketlerin hepsi karlılıkta sektör lideri, koca koca global şirketler.

Arkadaşlarımla konuştuğumda onlarda da durum benzer. Genelde şirketin eğitim portalı dışında eğitim yok.

Var mıdır benim şirketim/ yöneticim bana muhteşem gelişim imkanları sundu, eğitildim, geliştirildim diyen aramızda? Ya da siz de kendikendinigeliştirengillerden misiniz? :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(05.11.21)
ben şirket değiştirmedim ama şirket el değiştirdi ve yeni şirketteki l&d imkanları çok güzel görünüyor. kendi udemy'si var gibi bişi ve ek eğitimlerin bir kısmına başvurmak için o portaldaki eğitimleri başarıyla tamamlamak gerekiyor. keza kendi departmanımın eğitim bütçelerini hazırlarken entegrasyon sürecinde olduğumuz için ek bütçe şansı verildi, kendime seçtim güzel bişiler. tl'nin değer kaybetmesinin tek avantajını burada gördüm diyebilirim, eskiden olsa çok para denilecek eğitimleri 10'a bölünce bütçeye çok şey sığıyor.
0
Bruce
(05.11.21)
Şirketin kendi eğitim portali var. Yoneticilikten excele (5-6 farklı dilde), sap/oracle, iletişim, tedarikci yönetimi vs bir sürü alan için. Burada hem şirket tarafindan yapilmis hem de external eğitimler var.
Misal yeni yönetici olanlar için hem ülkede belirlenen şehirde toplu egitim ya da online eğitim var.
Buna ek yoneticiler için haftalik egitim kitapciklar geliyor, farkli konularda.
Buna ek her ay zorunlu eğitim oluyor bu portal üzerinden.

Buna ek Fransa'da sirketin sizin eğitiminiz için kenara yatirmasi gereken para var. Bazilari dil, bazilari excel vs baska şeyler icin kullaniyor. Bende su an 2bin 500 euro var 4 sene sonunda.

Benim kendi açımdan şirket beni lider gelistirme programina aldi. Cok farkli egitimler, workshoplar falan baya şey ogrendim.

Kısacası evet, şirket öğretiyor. Buna ek öğrenmek isteyen icin cok firsat var.
0
logisticsmanager
(06.11.21)
(10)

yurt dışında yaşayan duyurucular memnun mu?

Sour
neredeyse son 10 senedir farklı ülkelerde yaşadım. gerçi şu ana kadar hiçbir yeri kalıcı olarak görmedim, nasıl olsa başka bir yere geçerim diyordum ama şu an biraz daha kalıcı olmak niyetindeyim. hem yaş ilerledi hem de sevgilimle ciddi düşünüyoruz. onu da oradan oraya sürüklemek istemiyorum. şu an
neredeyse son 10 senedir farklı ülkelerde yaşadım. gerçi şu ana kadar hiçbir yeri kalıcı olarak görmedim, nasıl olsa başka bir yere geçerim diyordum ama şu an biraz daha kalıcı olmak niyetindeyim. hem yaş ilerledi hem de sevgilimle ciddi düşünüyoruz. onu da oradan oraya sürüklemek istemiyorum. şu an çekya'dayım. önümüzdeki sene yazın sözleşmem bitiyor. istesem uzatırım ama istemiyorum. daha önce başka ülkelerde de yaşadım. hiçbirinde kolay değildi. isteklerim arasında güvenli, sağlık, eğitim vs. gibi sosyal haklar sağlayan, politik açıdan çalkantılı ve gergin olmayan, ortalama iklime sahip ve görece dilini öğrenmeye değecek ülkeler. buradan bir arkadaşla konuşmuştuk, sanırım kendisi denizciydi, yaşadığın ülkenin dilini bilmiyorsan çok sıkıntı çekersin demişti. katılıyorum. sadece ingilizce bildiğimden ülkeler çok kısıtlanıyor ama bir ülkeye kalıcı olarak gidersem ve ülkenin dili öğrenmeye değecek "büyük" dillerdense öğrenebilirim ama gidip de norveççe, lehçe, ne bileyim danca öğrenecek halim yok. bir de ev satın alma açısından çok pahalı bir ülke olmaması lazım. sanırım böyle bir ülke de zaten yok.

ama yurt dışında yaşayan varsa yaşadıkları ülkeden memnunlar mı, ne gibi zorlukları var merak ediyorum.
0
Sour
(05.11.21)
bu arada belçika şu sıralar gözlenen ülke konumunda :P özellikle ev fiyatları uygun, fransızca veya almanca öğrenebilirim, diğer durumlar nasıl acaba... var mı birileri oralardan?
0
🌸Sour
(05.11.21)
Hollanda. Çok memnunum diyebilirim.
Daha önce Fransa, Almanya, Abd’de 1 yıldan az yaşadım.
0
but that was just a dream
(05.11.21)
belçika'yı hollanda'ya tercih etmemin nedeni flemenkçe ve ev fiyatları aslında. ne kadardır yaşıyorsunuz? öğrenci olarak mı expat olarak mı? utrecht'te bile 30-40 m2 ev için 500 bin euro'dan düşük fiyat bulmak neredeyse imkansız. bunun yarı fiyatına belçika'da bağımsız evler var. hem de şehir merkezine çok yakın. dediğim gibi niyetim kalıcı olmak olduğundan bunlar önemli, yoksa birkaç yıl takılıp dönmek olsa problem olmaz.
0
🌸Sour
(05.11.21)
ev satın alma takıntını kenara bırakırsan diğer kriterlere uyan bir sürü yer var. paranı orada kazan, kirada otur, evini türkiye'den alırsın ama tr'de olduğu gibi biraz çalışıp araba alıp satıp en büyük semtlerden ev alırım gibi bi kafa avrupada seçkin yerlerde imkansız gibi bir şey.
0
roket adam
(06.11.21)
Fransa; çok memnunum.
Nerede yasadiginiza bağlı ev olayi. Benim yaşadığım 500-600 bin kişilik şehir. 3+1 70-80m2 300 bin euro civari. Ama ne is yaptiginiz nerede yasadiginiza göre çok değişir yani. Ama ev alma olayi neden bu kadar önemli ben de anlamadim.

Fransa'da çalışıyorum. 4 sene oldu.
0
logisticsmanager
(06.11.21)
20 senedir kanada kirsalindayim.

A$iri memnunum, aile doktorum acil bir romatolog gormen lazim ama en iyi ihtimalle 2 sene surer sira gelmesi o yuzden ya amerika'ya git ya da yallah arabistana diyince memnuniyetim daha da artti.

Kesinlikle Kanada'yi tavsiye ederim. Esrar yasal, hava guzel. Kuslar bocekler. Zaten insanin baska birseye ihtiyaci yok.
0
cooperr
(06.11.21)
bir Türk her halükarda (özellikle batılı ülkelerinin) sağlık ve banka-kağıt-kürek işlerinden nefret edecek. Çok yavaş ve eski kafa çalışıyorlar.

Fakat geri kalan kafa rahatlığı, siyaset düşünmeden yaşam, orta sınıf hayatına dönüş gibi şeyler için Hollanda'da, Kanada'da, Fransa'da ve İngiltere'de yaşayan arkadaşlarımın hepsi çok mutlu ve asla dönmeyi düşünmüyorlar. Ama dediğim gibi atıyorum diş için bişey gerekse, bir operasyon yapılması gerekse belki de Türkiye'ye gelirler. O ayrı.
0
nhk ni youkosu
(06.11.21)
@sour
Herkes -ama herkes- İngilizce konuşabiliyor burada. Sosyal ilişkikerde Hollandaca bilmemek bir sorun olabilir ama expatler genelde expatlerle takılıyor malum.
Utrecht pahalı bir yer, Ben de Utrecht’te yaşıyorum ve evimiz 40 metrekareden küçük 1+1 bile değil 1000 euro ödüyoruz. Hollanda’nın en büyük sorunu bu. Büyük bir ev krizi var. Her hafta protestolar oluyor ama mesele kolay kolay çözülecek gibi durmuyor. Ev fiyatları son 1 yılda %16 arttı.
0
but that was just a dream
(06.11.21)
@roket adam turkiye'de evim var zaten. araba hic satin almadim. avrupa'nin pek cok ulkesinde ev almak cok da zor degil. ornegin cekya veya macaristan'da vergi %15 oldugundan ve orta sinif gelirleri cok sapmadigindan ev almak gorece daha kolay. bunlar seckin degil dersen almanya'da da gorece kolay. bugun berlin'de 250-300 bin euroya ev bulunabiliyor. kreuzberg taraflarinda daha uyguna da vardir sanirim ama oralar da cok "sey." pek cok yerden nereyi onerirsin ornek olarak?

@sivrisinek cok haklisin. abd'de yasadim. abd ciddi anlamda pahali bir ulke. abd'de her sey para. biraz klasik olacak ama olmek uzereyken ambulans cagirsan bile binlerce dolar borc cikiyor. aslinda turklerin genelde abd'yi anlayamadiklarini dusunuyorum. tuhaf bir ekonomik sistemleri var. turkiye'de abd'ye gitmek icin can atanlar, devletimiz bize bakmiyor diye kiziyor. enteresan. iste burada avrupa ulkeleri benim acimdan one cikiyor. avrupa ulkelerinde genelde vergiler %50 civari hatta asanlar bile var. fakat fakir, evsiz, saglik ve egitimden mahrum kalan insan sayisi abd'ye gore cok daha az. abd'de eger 15-20 saat calisirsan iyi para kazanirsin fakat bunun aynisini avrupa'da yapamazsin. birincisi calistirmazlar, ikincisi bir anlam ifade etmez pek. cunku kabaca yilda 150 bin euro kazaniyorsan 75 bin eurosu devlete vergi olarak gider. daha cok yazilir ama uzatmayayim.

kanada ve avustralya'da gundemimde ama avrupa'da bir alternatif olusturmaya calisiyorum.

@nhk ni youkosu aynen oyle. ben de o yuzden turkiye'ye donmeyi dusunmuyorum zaten. hic 'burada kurulu duzenimiz var yegenim' edebiyati yapacak durumum yok. gecen sene dis operasyonu icin turkiye'ye gittim dedigin gibi :D

@but that was just a dream cok iyi. utrecht'i cok arastirdim. eger hollanda olacaksa oraya gecis benim icin cok daha kolay (isimle ilgili nedenlerden oturu). fakat dedigin durumlardan haberdarim.
0
🌸Sour
(06.11.21)
Memnunum, hatta keşke daha önce taşınsaydım.

Dil öğrenmek belli bir yaştan sonra özellikle iş için gerekmiyorsa angarya geliyor ama artıları eksilerinden fersah fersah fazla.

Şimdiye dek canımı sıkan iki şey oldu: 1) Kalifiye çalışan maaşlarının düşüklüğü (bu aslında biraz refah seviyesinin yüksekliğiyle de alakalı ama Amerikan şirketlerinde çalışıp çözmek mümkün) 2) Ergen solcu kafasıyla koyulan aşırı yüksek araba vergileri (sırf bu yüzden etraf 10+ yıllık çevreye zararlı arabalarla dolu ve Almanya'dan ikinci el araba getiren şirketler var)

Hepsini geçtim sırf şehirlerin güzelliği ve sessizliği bile bir ömür geçirmek için yeterli benim için.
0
yürümeyin
(06.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.