Giriş
(3)

Avrupa'da ABD'de insanlar ev bulamıyorlarsa neden karavanlarda kalmıyor?

gezegen olan pluton
Merak ettiğim konu, hadi TR'de araçlar pahalı ama iyi-kötü bir karavan alıp sadece yaşamak için neden kullanmıyorlar bunun yerine aylık 1000-1500 euro-dolarla ev kiralıyorlar ya da o paraya bile ev bulamıyorlar?
Merak ettiğim konu, hadi TR'de araçlar pahalı ama iyi-kötü bir karavan alıp sadece yaşamak için neden kullanmıyorlar bunun yerine aylık 1000-1500 euro-dolarla ev kiralıyorlar ya da o paraya bile ev bulamıyorlar?
0
gezegen olan pluton
(08.10.22)
Kalıyorlar hatta arabada bile yatıyorlar kim demiş kalmadiklarini ?
0
beemaker
(08.10.22)
Yasayanlar var. Bunlara özel yerler var.

Avrupa'da baya az bu kitle tabi. En azından Fransa'da sosyal yardım evleri ya da kirasi belli seviyede korunan evler var. Haliyle ciddi para sıkıntısı çeken oralara yönelir ya da iki üç kişi beraber yaşar.

Bu arada en azından Fransa'da 1000-1500 euro kira yüksek para. Birkaç şehir dışında bir insanın o paralara çıkmasına gerek yok kira vermek için. Ben yaşadığım yerde 1500 euroya havuzlu villa kiralarim.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
trailer park denen yerler var, direkt karavan, prefabrik evlerin kiralandığı
hatta bunu zenginler yatırım fırsatı olarak bile görüyorlarmış

www.theguardian.com
0
senolll
(08.10.22)
(5)

Avrupa'nın kara kışı

beemaker
Malum ekonomik kriz,pandemi, lojistik krizi, tedarik krizi,mikroçip krizi, Rusya Ukrayna savaşı, hububat krizi, yüksek enflasyon derken kış kapıya dayandı. Avrupa'da korkunç bir enerji krizi var öyle ki geçmişte nükleer enerjiden vazgeçmeyi düşünen, kömürü yasaklayan Avrupa ülkeleri biçare durumda g
Malum ekonomik kriz,pandemi, lojistik krizi, tedarik krizi,mikroçip krizi, Rusya Ukrayna savaşı, hububat krizi, yüksek enflasyon derken kış kapıya dayandı. Avrupa'da korkunç bir enerji krizi var öyle ki geçmişte nükleer enerjiden vazgeçmeyi düşünen, kömürü yasaklayan Avrupa ülkeleri biçare durumda geri adım atmaya başladılar. Avrupa ülkelerinde çift hane açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığı yapılan enerji zamlarının açıklanan enflasyon oranlarının çok üzerinde olduğu bir gerçek. Artık mızrak çuvala sığmıyor. En son kuzey akım boru hatlarında da sızıntı tespit edildi bu kadar talihsizlik ancak kadersellikle açıklanabilir önümüz kara kış ve Avrupa ülkeleri çaresizce bekliyorlar Avrupa'da elektrik kesimleri ve iflaslar başlamış durumda. Almanya vatandaşlarıni kişi geçirmeleri için Türkiye'ye gönderiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Şahsi görüşüm bir ay sonra Avrupa ülkelerinde sokaklar hareketlenmeye başlar hatta bu konu sonu gelmez ciddi çatışmalara iç savaşa kadar gidecektir. Avrupa Birliği çatırdıyor.
0
beemaker
(08.10.22)
Avrupa'da yasiyorum, dediginiz gibi bir enflasyon var ama gundelik hayati cok etkiledigini soyleyemem. Alt gelir sinifinda olan az bir kesim daha cok etkileniyor tabi ama onun disinda tuketim aliskanliklari pek degismedi, hatta tatil, gezme, seyahat harcamalari milletin pandemide cani sikildigi icin artti. Hukumet de bu kis icin vergileri dusurdu, ssyal yardimlari artirdi ve her haneye enerji faturalarini odemesi icin neredeyse 6 aylik fatura bedeli kadar hibe yapti.

Gecenlerde burada yasam maliyetlerinin artmasi ile ilgili bariscil bir yuruyus yapildi (www.youtube.com ama oyle ic savas, Avrupa Birliginin catirdamasi gibi seyler pek gercekci gelmedi bana.
0
sertac akin
(08.10.22)
Ortada bahsettiginiz gibi bir enerji krizi yok, planlar yapildi ve eger ongorulenin isinda seyler olmazsa bu kis geride kaldi bile, duruma gore onumuzdeki kis zorlanmalar olabilir, dunyanin haline bagli... enflasyon artisi var, yasadigim ulkede yuzde 5 resmi olarak ama bana yansimasi yuzde 10-15 gibi, yasam tarzlarina gore yansimayan veya cok hafif etkileyenler de var cevremde... Avrupa'da dunyanin her yerinde oldugu gibi politik calkantilar var ve insanlari sokaga inmesi yeni degil, bundan sonra da devam edecektir. ortada yasaklanan komure geri donus de yok, zaten hizmette olan bazi santraller bir yil icinde kapanmasi gerekirken sureleri ne olur ne olmaz diye 2 sene civari uzatildi... onun disinda almanya aralikta kapatacagi 2 adet nukleer reaktoru yine kapatacak, ancak ne olur ne olmaz diye sikinti olursa calisabilir durumda bekletecek.


kis gecerken gorecegiz, neler olacagi belli olmaz, fransa nukleer ulkesi ancak nukleer guvenilir bir kaynak degil ne zaman sorun cikacagi belli olmuyor.

enerjiyle ilgili yapilan felaket senaryolarini gercekmis gibi cebe atiyorsunuz sanirim, devletlerin gorevi iyi senaryoyu, normal senaryoyu, kotu senaryoyu ve en kotu senaryoyu planlayip en kotusune hazirlanmaktir, turkiye'de pek olmayan bir sey.
0
hewit
(08.10.22)
Dusundugun su:
Bira7 tarafsiz 've yabanci basin takip edin... ekim ayinda 5 gunlugune tail icin gelen turist almak hukumeti kisi burada gecirsin diye mi gonderiyor sizce.
0
parcxerox
(08.10.22)
Kendi ülkesini süper olağanüstü fantastik diye yazıp avrupa bitti diye yangın yapmak. Umarım bir maaş prim yatar, süper performans.

Avrupa'dan bildiriyorum; bunun aynısını covid dönemi yazan gençler de vardı burada. Onlar sonra o güzel atlarına binip gittiler, utanclarindan yazamiyorlar heralde. Şimdi de Avrupa'da enerji krizi var, Avrupa bitticiler geldi.
Bitmedi abi avrupa falan. Anlıyorum bilgilerinizi böyle a haberden falan alıyorsunuz ama komik duruyor.

Alin bilgi olsun; elektriğe 2020'de 0.09 euro/kwh oduyormusum. Son faturam 0.13. iki senede yüzde 44 artmış.
Gene bilgi olsun tam 1 sene önce 12li bu a kalite yumurta 2.65 euro, su an 2.99.
Siz çok objektif insansiniz, bir bakin bakalim iki senede yüzde kaç artmış elektrik ve 1 sene yumurta kac artmis Türkiye'de.

Tamam abi catirdadik tamam, Türkiye Süper olağanüstü yer. Bütün ekonomik göstergeler süper diyor Türkiye, hatta en modern en özgür çağını yaşıyor.

Maaşı euro yollarsiniz bana, ibani malum kisilerin iletişim merkezi emailine atarim.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
Tekel çip makinası fabrikası Hollanda’da, adamlar 1 yıllık doğalgaz stokladıklarını ve bu sene gazla ilgili sorun olmayacağını açıkladı. Çıkarmayı tercih etmedikleri doğalgaz da var. Bence biz kendi derdimize yanalım.
0
marla is in my head
(09.10.22)
(5)

Köpek kısırlaştırılmalı mı?

tchuck
8 aylık erkek bir labradorumuz var. bu sıralar yavaş yavaş erkekleşmeye başlayınca veterinere götürdük "ne zaman doğru olur kısırlaştırmak" vs diye sormak için. veteriner ise şaşırttı. bizi; "kısırlaştırmayın? niye kısırlaştıracaksınız ki, erkek köpeklerde mecburiyet de yok zaten" vs. gibi konuştu.e
8 aylık erkek bir labradorumuz var. bu sıralar yavaş yavaş erkekleşmeye başlayınca veterinere götürdük "ne zaman doğru olur kısırlaştırmak" vs diye sormak için. veteriner ise şaşırttı. bizi; "kısırlaştırmayın? niye kısırlaştıracaksınız ki, erkek köpeklerde mecburiyet de yok zaten" vs. gibi konuştu.

eğer huyu kötüleşmeye başlamıyorsa, agresifleşmiyorsa, kaçmaya çalışmıyorsa vs. hayvanı kısırlaştırmayın. bi anda tüm fizyolojisi bozulacak, 60 yaşında gibi yaşamaya başlayacak dedi.

hiç beklemiyordum bunu, böyle olunca ben de üzülmeye başladım.
köpeğimizin hiçbir kötü huyu yok, son derece hareketli, aşırı iyi niyetli, eğlenceli bir tip. diğer köpeklerle hiçbir problemi yok, hiçbir agresif hali yok. pamuk gibi şuan. kısırlaştırmayıp testosteronu yiyince bu huyları bozulur diye de korkuyorum bir yandan.

siz ne önerirsiniz? ve ne diyorsunuz? biraz fikir almak istedim.
0
tchuck
(08.10.22)
Bir anda bütün fizyolojisi neden bozuluyor anlamadım. Ben köpeği barinaktan aldım ve zorunlu olarak her hayvan kısırlaştırırılıyor ve size köpeğimin 60 yaşında gibi davranmadiginin garantisini verebilirim (labrador border collie kırması).

Evet dedikleri de haklı. Bir zorunluluk yok. Ama bana sanki ikinci bir uzman görüşü alsanız iyi olur gibi geldi. Bir de reddit'te de sorabilirsiniz soruyu.

Bu arada köpekte sorun olsa da çözülecek sorun var cozulemeyecek sorun var. Misal agresifligi çözmek zor ya da korkuyu. Ama onun dışında çoğu şeyin çözümü var, zaman/para/sabır olduğu sürece.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
dişi kokusu aldığında zapt edemezsiniz, kaçmaya yeltenir belki kaçar gider bulamazsınız. sırf bunun için bile kısırlaştırın. genelde kısırlaştırmayı önerirler şaşırdım açıkçası veterinerinize. 60 yaşında gibi de yaşamıyor yav. iki erkek köpeğim de kısır. daha sakin oluyorlar evet ama yine hareketlilerdi yaşamları boyunca. şimdi yaşlandılar farkı daha iyi görebiliyorum o yüzden.
0
pide
(08.10.22)
kısırlaştırmanız yönünde olacak tavsiyem.
ama yavrusunu alacağız. saf labradorumuz var, arkadaşımın köpeğiyle düzenli yavru alacağız satacağız ya da bakacağız gibi bir planınınız yoksa kısırlaştırmak en doğrusu.

şu anda yavru. 12ay hatta 16-18 ay'ı geçecesiye kadar da yavru olarak hayatına devam edecek. ama bu 10. ay sonrası dişi kokusuna hassaslaşacak. diğer erkek köpeklerle hiyerarşik tartışmalara girmeye başlayacak.
kısırlaştırdığınız taktirde emekli amca olmayacak, o biraz ayarsız bir yorum olmuş bence.

burdaki tek kriteriniz yavru alacak mısınız? yetiştiricilik yapacak mısınız?
yavru beklentiniz yoksa daha stabil bir evcil hayvan için kısırlaştırma doğru tercih olacaktır.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(08.10.22)
"erkek kopekte mecburiyet yok" derken? buna anlam veremedim. erkek kopekte cok daha kolay yapilabilen bir islem. sosyal olarak da sorunu erkek kopekler cikartiyor. her gün bir ton kopegin ozgurce kostugu kopek alanlarina gidiyoruz. Kavga hep kisirlastirilmamis erkek kopekler arasinda...

Hicbir kopekte, fiziki ya da davranissal sorunlarla karsilasilmadiysa kisirlastirma yapilmak zorunda degil. Boyle bir planlama yapacaksaniz, yine de 2 yasina kadar bekleyin, buyuk irktaki fiziki buyume tamamlansin. Ben 4 yasindaki disi kopegimi kisirlastirma karari aldim, cünkü ilk kez bu yil medikal bir sorunla karsilastik ve bunu cozmenin en kesin yolu kisirlastirma.

Kisirlastirilmamis erkek kopek diger erkek kopekler icin sorun demek. Kopek parkinda vs. dalasirlar, orasi kesin. Eglenceli, enerjisi dusuk kopegin kisirlastirarak enerjisini bitiremezsiniz. Enerjisi bitecek. Bunu kisirlastirmaya baglamayin.

Lablar zaten tembellige ve fazla yemege yatkin hayvanlar, belli bir yastan sonra oyuncu kalanini gormedim. Duzgun ve duzenli olarak hareket etmesini saglar ve fazla beslemezseniz yine fit kalir.

Ne kadar sosyallesiyor bilmiyorum ama kisirlastirilmamis erkek kopek disi kopekleri de cok bunaltabiliyor. Bir "kaza"nin gerceklesmesi bir anlik dalginliga bakar. Bu dertlerle ugrasmaya hic gerek yok.
0
buf-e kür
(08.10.22)
Biz köpeğimizi iki yıl önce 2 yaşındayken kısırlaştırdık fizyolojisinde herhangi bir bozulma olmadı. Dişi, golden. Farklı veterinere danışın derim.
0
mirty
(08.10.22)
(4)

Bu nedir? Yenilir mi?

avatar is back
Rafta kiraz taneciklerini görünce inanılmaz canım çekti maraschino falan yazıyor ama hiç anlamadım, nedir ne işe yarıyor hiç bir fikrim yok. direkt aldım eve geldim yemekten sonra yerim dedim de kapağını açtım şimdi çok sert ve bence kötü kokuyor. Löp löp ağzıma atar yerim dedim de öyle bişey değil
Rafta kiraz taneciklerini görünce inanılmaz canım çekti maraschino falan yazıyor ama hiç anlamadım, nedir ne işe yarıyor hiç bir fikrim yok. direkt aldım eve geldim yemekten sonra yerim dedim de kapağını açtım şimdi çok sert ve bence kötü kokuyor.

Löp löp ağzıma atar yerim dedim de öyle bişey değil heralde dimi? İçinde alkol falan yok ama alkole mi katılıyor ayrıca?

www.hizliresim.com
0
avatar is back
(08.10.22)
Frenk üzümü olabilir.
Edit:
Maraska kiraziymis.
0
Amaranta ursula
(08.10.22)
Abi bu koktely vs için yapılmış vişne/kiraz. Yemek için değil.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
hiç mi yenilmez? cocktail cherry olduğunu gördüm tabi de direkt ağza atılır yenir sandım. hay allahım ya hem çöplük ürün almışım hem asıl almam gereken kornişonu unutmuşum bunu görünce
0
🌸avatar is back
(08.10.22)
yenir. bu pastaları falan süslerken kullandıkları kirazlar da bunlar. aslında şekerli bir şerbette bekletilen kiraz gibi düşünebilirsin direkt. çok tatlı olur genelde, o yüzden kavanozun başına oturup yiyemezsin belki ama dondurma falan yerken üstüne birer birer koysan gider yani.
0
knight of cydonia
(08.10.22)
(13)

Para lazım ama herhangi bir işim yok.

aretwoane
Askerlik yapmadım bu yüzden iş yerleri almıyor a101 falan, garsonluk da yapmam borçlarım var ve elimde bir tek sanatım var para edecek. Ona da talep yok, tablo vb satılmıyor. Ya da portre çizdiren yok, ne önerirsiniz iş başvurusu yaptım olumsuz geçici iş bile olsa ama garsonluk falan yapmam.
Askerlik yapmadım bu yüzden iş yerleri almıyor a101 falan, garsonluk da yapmam borçlarım var ve elimde bir tek sanatım var para edecek. Ona da talep yok, tablo vb satılmıyor. Ya da portre çizdiren yok, ne önerirsiniz iş başvurusu yaptım olumsuz geçici iş bile olsa ama garsonluk falan yapmam.
0
aretwoane
(07.10.22)
Sacma gelecek yazdigim ama askerligini yap once yoksa kasiyerlik garsonluk disinda zor.

Ha vaktim var emek veririm dersen ulkenin yarisi yazilimci oldu ikinci hindistan oluyoruz ac kalmazsin dil ogren yardir.
0
kuzey li
(07.10.22)
Askerlik zaten başlı başına zor. Bir de para yoksa daha da zor olur. Yediğin bir tost, içtiğin bir kola bile mutluluk sebebi olabiliyor. Sigara kullanan birinin masrafı çok fazla oluyor.
0
OrangeYellow
(07.10.22)
askere gitmek için en doğru zaman. dönünce bir çok şey çözülmüş olur fırtınayı atlatmış oluruz.
0
roket adam
(07.10.22)
Askere gitmek en mantıklısı. kaosu atlatmış, dinlenmiş olursunuz.

Bunun dışında da sanatınızı paraya çevirmenin yolunu bulun. Gerekirse kısıtlı bütçeyle bile bir ajansla çalışın. Kendimize yatırımları yapacak bütçeyi ayırmanız gerekiyor. Bütçeniz yok ise amatör ya da kar payı karşılığında hizmet arayayın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(07.10.22)
Tablolarınızı paylaşın, belki almak isteyen çıkar.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.22)
Rehberinde ki herkese mesaj at kara kalem portreniz özenle çizim yapılır fiyat şu diye, sonra çalıştığın kişilere söyle onlarda rehberindekilere paylaşsın sana müşteri getirene ekstra 20 30 lira para ver. Atıyorum çizimin 80 lira diyelim komisyon olarak 20 ver yine fotoğrafı 100 e sat
0
yirmibesonbes
(08.10.22)
Tablo demişsiniz aklıma geldi, geçenlerde sözlükte biri başlık açmıştı, xyzbubble (xyz neydi hatırlamıyorum ondan öyle yazdım) isimli bir sitede tişört tasarımlarını satarak epey para kazandığını anlatıyordu. Bulursanız bir inceleyin isterseniz.

Kısa vadede Türkiye'de yaşamaya devam edecekseniz askere gitmek en mantıklısı ama bence. Çünkü her şeye engel oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(08.10.22)
Benim kuzen sizin gibiydi. Is yapasi da yoktu. Sonra bir müşteri destek vs isine girdi derken su an herif deli gibi seviyor çalışmayı falan. Onun da deneyimi sifirdi, okulu da alakasız bir şeydi ki bitmedi galiba.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
Üniversite bitirdiysen yedek subaylığa başvur. Çıkarsa maaşlı şekilde askerlik yaparsın.
0
dissendium
(08.10.22)
sanatçıysan 3d modelleme öğrenip oyun şirketlerinde de yoluna bakabilirsin. youtube'da pratik tutorial'lar var. kafan biraz 3 boyutlu düşünmeye basıyorsa eğer temelleri oturtman sandığından çok daha kısa sürecektir.
0
knight of cydonia
(08.10.22)
Uzman cavus ol.
0
baldur2
(08.10.22)
Geçici iş diye baktığını anlayam hiçbir işveren sana şans vermez. Onu yapmam bunu yapmam diyen adamın da vasıfsız işlerde sürekliliği olmayacağı için ordan da kaybediyorsun. Geçici iş = kasiyerlik, garsonluktur çoğunlukla. Orda bile işi en az hatayla yapmaya başlaman için 1 ay süre gerekir en az. O süre sonunda ayrılması durumu olan birine şans verilir mi? İşveren açısından da düşünürsen olayı bence iş bulma şansın artar.
0
baal
(08.10.22)
Yapılacak çok fazla iş var özellikle gıda sektöründe. Bunların haricinde tablolarınızı etsy üzerinden satmayı deneyebilirsiniz stand açabilirsiniz, kermeslerde veya panayırlarda satabilirsiniz. KOSGEB ücretsiz girişimcilik eğitimi alabilirsiniz online olarak.

Borçlarım var diyorsunuz ama iş seçiyorsunuz o da garip. Biraz çarşıya pazara çıkın herkes eleman çalışan arıyor iş var hemde çok ama çalışacak adam yok.

Geçici olarak Trendyol, getir, Yemeksepeti gibi şirketlerde çalışabilirsiniz.
0
beemaker
(08.10.22)
(5)

Aynı pozisyona alınan kişi maaş

meraklitursucu
Sizinle aynı pozisyona sahip bir kişi alınacak ekibe Siz en son Temmuzda zam aldınız. Yeni başlayan kişi maaş aralığı size göre nasil olmalıdır sizce? Ben daha düşük verirler diye beklerken aynı ücreti teklif etmişler.. Sizin fikriniz nedir?
Sizinle aynı pozisyona sahip bir kişi alınacak ekibe
Siz en son Temmuzda zam aldınız. Yeni başlayan kişi maaş aralığı size göre nasil olmalıdır sizce? Ben daha düşük verirler diye beklerken aynı ücreti teklif etmişler.. Sizin fikriniz nedir?
0
meraklitursucu
(07.10.22)
yeni gelen daha yüksek maaşla bile girebilir. Bu olay adil değil ama içeride kalan güdük zamlar ala ala piyasanın altında kalıyor bu hep böyle.
0
nhk ni youkosu
(07.10.22)
dışarıdan gelenin maaşı piyasa koşullarına daha çok adapte olacağı için daha yüksek olmasını beklerim
0
ted
(07.10.22)
Aynı pozisyonda çalışan iki kişinin aynı maaşı alıyor olması makul.
0
pispinti
(07.10.22)
Ayni maas almali. Daha fazla da alabilir, bu noktada firmanin iki seçeneği var;
Ya isci almayacak.
Ya daha fazla isteyen kisiye daha fazla verecek.

Bu noktada bundan rahatsiz olan calisanin iki secenegi var;
Zam istemek ve almak.
Zam istemek, alamamak ve yeni is bulmak.

Bana göre kişi yeni mezun deneyimsiz vs degilse ve diger kisinin ek görevleri yoksa (erp key user, process owner, ek bir görev yapmak vs) fark olmamali.
0
logisticsmanager
(07.10.22)
Ayni almali ama duysek baslamasi normal. Yilbasinda dengeleme yapilir. Eger yapilmadiysa performansinla ilgili hir sorun vardir. Kendini incelemen lazim.
0
kuzey li
(07.10.22)
(32)

Cips yiyor musunuz?

norules
Daha genç yaşlarımda cips çok yerdim ve aşırı severdim ama 30'lu yaşlara gelince çok azalttım, artık hiç yemiyorum. Bol yağlı, bol tuzlu, sağlıklı olmayan bir şey neticede. Yesem yine yerim, sevgim baki ama kolesterol falan dikkat ettiğim için bulaşmıyorum.Siz boşverdim yağını, tuzunu deyip girişiyo
Daha genç yaşlarımda cips çok yerdim ve aşırı severdim ama 30'lu yaşlara gelince çok azalttım, artık hiç yemiyorum. Bol yağlı, bol tuzlu, sağlıklı olmayan bir şey neticede. Yesem yine yerim, sevgim baki ama kolesterol falan dikkat ettiğim için bulaşmıyorum.

Siz boşverdim yağını, tuzunu deyip girişiyor musunuz cipse? Aslında şu son günlerde aklıma düşüyor ama başlarsam yine fena olacağını ve ucunu kaçıracağımı da biliyorum :/
0
norules
(07.10.22)
Ben de 40'dan sonra bıraktım. İyi oldu. Kuruyemiş yiyorum onun yerine.
0
pispinti
(07.10.22)
yemiyorum. eskiden de yemezdim. yani yerdim de kırk yılda bir. o da az.

cipsler ağır kanserojendir. zaten her şey kanser yapıyor. bir de bonus eklemeye gerek yok. illa yiyeceksen yağsız tuzsuz pirinç patlakları var. onları kemir. :)
0
motosiklet burclu adam
(07.10.22)
bu yaz bir ara iyice abarttım. sonra kilo alınca bıraktım.
0
inheritance
(07.10.22)
Gençken de az yerdim, yine az yiyorum. Lays fırından ya da Pringles klasik alıyorum çok canım isterse. Diğer patates cipsleri çok yağlı, sevmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(07.10.22)
şanslı gruptanım. cipsleri hiç sevemedim. biz çocukken tombi falan vardı onları da sevmezdim. yalnız dondurma ve çikolataya özellikle bitter çikolataya karşı koyamıyorum.
0
lazpalle
(07.10.22)
cips benim icin tam bi guilty pleasure ya. patos aciliyi ben bilmezdim bi arkadas dedi ki nasil bilmezsin cok iyi cips falan canimi cektirdi. merak ettim gittim aldim hakkaten guzelmis. nadiren kafama esiyor gidip aliyorum sonra 2-3 gun yiyip sikilinca birakiyorum tekrar :D

ama onun disinda artik fiyati 70-80 lira olmus malesef hakiki misir cipsi var macro'da falan bazen alip nacho falan yapiyorum evde ya da duz yiyorum ama cok sik alma sansim olmadigi icin ayda yilda bir. 38/E
0
bay b
(07.10.22)
ruffles, lays falan degilde daha boyle kalin kesim, tuzlu, yag cekmekten saydamlasmamis bulursam aliyorum. yiyeceksem guzelini yiyeyim bari dusunuyorum sanirim.
0
65 derece
(07.10.22)
genel olarak korkunç beslenmeme ve doktorların "sen daha ölmedin mi" demesine yol açacak kadar rafine şeker tüketmeme rağmen ilginç bir şekilde cips merakım yoktur. neredeyse hiç yemem. ayda belki bir paket, güzel dizi filan izliyorsam canım çekmişse.
0
der meister
(07.10.22)
yaş: 38
eskiden biranın yanındaki bir numaralı atıştırmalığımdı.
şimdi 2 ayda bir belki alıyorum. eşim zaten yemiyor. benim de canım çok çekmiyor. kızım da çok sevmediği için hayatımızdan neredeyse tamamen çıktı artık.
0
teritori
(07.10.22)
Sivilce sorunum olmasa yerim sürekli. Çok nadir yerim. Küçükken en sevdiğim şeylerdendi
0
glamdr1ng
(07.10.22)
başlama sakin. Gerçekten Bi gün yiyince gene istiyo insan. Ben yiyorum ama keşke yemesem.
0
faredenkorkankedi
(07.10.22)
Abur cubur tuketme aliskanligim yok, aklima gelmiyor. Denk gelirsem belki 1-2 tirtiklarim ama genelde o da olmaz. Karnim toksa bir seyler yemeyi dusunmem, canim cekmez.
0
summer timetable
(07.10.22)
Ortaokuldan sonra çok ilgim olmadı cipslere, lisede fakültede arkadaş ortamında bira falan varken alan olursa yerdim kendim gidip aldığım mega nadirdi. 25 yaşından sonra ortamda olsa da pek sürmedim ağzıma.
0
hedep
(07.10.22)
Doritos Turca ve yeşilikli Chips Master seviyorum. Haftada bir kez ya da iki haftada bir kez film izlerken bu cipslerden birini yeme alışkanlığım var.

Klişe olacak ama bunları yiyen de ölüyor yemeyen de ölüyor. Her gün yemek sağlıksız ve kötü tabii ki ama canımız isteyince istediğimiz cipsi yiyemeyeceksek o hayatın ne anlamı var. Ucunu kaçırmaktan korkmuşsunuz. Hayatta bazen ucunu kaçırmak da var. Bir kere kaçırırsanız bir daha bir iki ay hiç yemezsiniz.
0
dissendium
(07.10.22)
haftada bir yerim. eskiden daha az yerdim bu aralar saldım biraz yiyorum. yaş 29
0
sabenburak
(07.10.22)
Çok severimmmm. Pringles yiyince çoraplarımı yiyormuşum gibi hissediyorum. Onun dışında her türlü yiyorum. Orta boy lays ya da ruffles ama bir anda hepsini bitirmiyorum.
0
Kahvedesu
(07.10.22)
kendi patlattığım patlamış mısır ve kuruyemiş, çok nadir pringles
0
elvan abeyiylegezse
(07.10.22)
canım isteyince 100 gramlık pakedi bitiririm 2 ya da 3 ayda bir
0
freebird5406_2
(07.10.22)
Arada yiyorum bazen yedikçe yiyesim geliyor. Özellikle geceleri.

kim ne kadar yiyor peki kimse onu yazmamış. Yerim dediğinizde 110 gr'lık paketi tek başınıza bitiriyor musunuz? Benim öyle oluyor :/

edit: tam ben bunu yazarken freebird5406_2 cevap vermiş sağolsun :D
0
nhk ni youkosu
(07.10.22)
Fiyatları bu kadar uçuk olmasa her gün yerim. Ben 30 K, eşim 35 E acayip seviyoruz. Haftada birkaç gün yiyoruz mutlaka. Bir tane 169 ya da 218 gr doritos, yanına da 117 gr falan olan çerezza ya da lays falan. İki cips bir kola alsan en az 50 TL. O yüzden her gün almıyoruz.
0
hrvl
(07.10.22)
ara sıra canım çekerse hiç sorgulamadan alıp yiyorum doyasıya.
0
another satisfied lover
(07.10.22)
almam, yemem. çok nadir barda, bir mekanda, misafirlikte vs. önüme konursa 1-2 tane alırım.
0
gabe h coud
(07.10.22)
Ben eskiden beri yemem ama mesela anneannemler 85+ ve hala cips yiyiyolar :)
0
e mice
(07.10.22)
Öyle arada bir canım çektiğinde biraz yiyorum. 1 paket cips alırsam 2-3 hafta sürünüyor. Cipsi de zaten 3-4 ayda bir alıyorum.
0
nawar
(07.10.22)
Yeşil pringles ve turuncu doritos hariç yemiyordum, 1 yıldır hiç yemedim ama canım çok istiyor.
0
norek
(07.10.22)
10 liralık badem alıyorum.

bir avuçtan azıcık daha fazla oluyor. iyi oluyor.
0
edgenabby
(07.10.22)
yağ ve tuz
ve patatesin nişasta şekeri
muazzam lezzet
keşke evde birebir yapılabilse
0
comp
(07.10.22)
ayda yılda bir yiyorum. gerçekten aşırı zararlı bir şey. gereksiz bir kimyasal.
0
roket adam
(07.10.22)
Ayda bir kadar. Canım nadir çekiyor çekince de ilk aşamada yememek için alternatiflere yöneliyorum genelde. Arkadaşlarla toplanınca yerim ya da çok nadir film izleyince ararım.
0
Amaranta ursula
(07.10.22)
cok cok nadir pringles yerim birkac ayda bir onun disinda hic cips yemem. hastalik yapma ihtimali cok yuksek kanser, kalp krizi...
0
zalbarath
(07.10.22)
Çok nadir. Gidip kendim almam, anca ortamlarda olduğunda.
0
put it in your appropriate place
(07.10.22)
Tyrells ve pringles dışında hayır. Bir de enteresan farkli cipsler olursa.

Onlar da ayda bir kere belki ya da uzun yolculuk yaparken.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
(11)

Sağ muhafazakarların elinde neden sanata dair bir şey yok

aretwoane
Rahmetli grup yorum emekçisi diyordu yiyorsa bize sanatla cevap verin ama yapamazsınız elinizde sanata dair hiçbir şey yok. Şimdi düşünüyorum da akp başta olmak üzere muhafazakar kesimin hiçbir sanatsal bilimsel etkinliği yok neden tüm sanatçılar soldan çıkıyor, örneğin pir sultan adam aşmış bir Oza
Rahmetli grup yorum emekçisi diyordu yiyorsa bize sanatla cevap verin ama yapamazsınız elinizde sanata dair hiçbir şey yok. Şimdi düşünüyorum da akp başta olmak üzere muhafazakar kesimin hiçbir sanatsal bilimsel etkinliği yok neden tüm sanatçılar soldan çıkıyor, örneğin pir sultan adam aşmış bir Ozan ve aydın. Osmanlı tarafından katledildi.
0
aretwoane
(07.10.22)
sanata dair çoğu şey tu kaka da ondan. sanatsal faaliyetlerin çoğu şiir, hattatlık ve mimari ile sınırlı ki onlarda belli bir dairenin içinde yapılmak kaydıyla.
0
lazpalle
(07.10.22)
Bu tür provokatif başlıklar prim yapıyor heralde ;) grup yorum gibi protest müzikler sosyalist başkaldırı kökenli olduğu için olmasın ? Ama bu sosyalist olmayanların elinde sanata dair bir şey olmadığı anlamına gelmez sadece tarz, üslup farkı olabilir. Katledildi dediğin kişiler isyan çıkardılar ve cezalarını gördüler tıpkı Atatürk'ün iç isyanları bastırması ve isyancıları cezalandırması gibi lütfen mezhepçilik yapmayın.
0
beemaker
(07.10.22)
Pir Sultan Abdal'ın solcu olduğunu nereden çıkardınız:)
Pir sultan abdal 1400'lerde yaşamış.
"solculuk" kavramı 19. yüzyılda çıkmış.

Sanat uygarlık tarihinden beri var. Sağ-sol ideolojisi ise sanayi devrimiyle gelmiş, belki de bir süre sonra unutulacak kavramlar. Yani sanat ideolojilerin üstündedir.
Sanat her zaman politik olmak zorunda da değildir. Bizde öyle bir yanılgı var.

Ha neden birçok sanatçı düzene muhalefet eder diye sorabilirsiniz? Sanatçı, bilim adamı, düşünce adamları genelde toplumun birkaç adım önünde yürür. Bu yüzden bazen toplumun kabullenmeyeceği, henüz hazır olmadığı fikirler ortaya sunar.
Haliyle mevcut düzene muhalif bir duruma düşer.

Ha bazen de sanatçılar siyasi kavgalara dahil olur. O da sanatlarından bağımsız bir durum bence. Muhafazakarlık ya da aydın olmalarıyla alakası yok bu siyasetin.

Bu yüzden sanatçıların ya da sanatın hep muhalif olması gerekiyormuş gibi düşünür birçok insan.

Ama dünya tarihinde tam tersi aşırı muhafazakar sanatçılar da var. Mesela Finlandiyalı besteci Jean Sibelius ciddi manada milliyetçi muhafazakar bir çizgidedir hatta sanatı da bu yönde ilerlemiştir.

Hatta romantik dönem ve barok dönem bestecilerin çoğu Bach vs milliyetçi ve dindar muhafazakarlardı.

Bugün bile global manada sol görüşlü ya da sağ görüşlü sanatçılar mevcut. ABD'de, ingiltere'de, Türkiye'de bu hep böyle.

Bence sanatçıları sağcı&solcu diye sınırlamak çok dar bir bakış açısına götürür bizi. Özellikle de sağ sol kavramlarını sadece bugünkü ideolojilerle değerlendirmek.

Genel olarak bizde ideolojik körlük mevcut. Yani sol görüşlü, özellikle de bunu yaşam tarzı haline getirdiyse, kitle sağ görüşlü kitleyi aşağı görüyor. O yüzden sadece kendi fikrine uyan sanatçıları dinliyor, izliyor. Ama dinlemiyorsunuz ya da beğenmiyorsunuz diye eserler yok sayılamaz.

Aynı hatayı sağ görüşlüler de yapıyor.

Sanat ideolojiler üstüdür ve sanat eseri kişisel beğeniyle değil, kendi bağlamı içinde değerlendirilir.

Örneğin en bilinen örnekle başlayalım. tüm Türkiye'nin bağrına bastığı barış manço koyu bir ülkücüdür. Üstelik bunu saklamadı da. Adamın mehter marşlarını söylediği albümleri var. Şimdi bu onun eserlerini, "modern bir ozan" olduğu gerçeğini değiştiriyor mu?

Ya da ömer seyfettin muhafazakar bir karakterdi. İstiklal marşı'nın yazarı mehmet akif ersoy muhafazakardı hatta cumhuriyet devrimlerinin bazılarını da çok kabullenmediği söylenir.

Ama bunlar kalemi, sesi, edebiyatı kuvvetli isimler. Şimdi Ömer Seyfettin'in edebiyatına gölge mi düşüyor? Aziz Nesin'in ateist olmasının onun eserlerinin değerini düşürmeyeceği gibi.

Ama işte Türkiye'deki sorun bu. Bir taraf ateist diye Aziz'i okumuyor.
Bir taraf dindar oldu diye Necip Fazıl'a küsüyor.

Bence ideolojik körlükten kurtulmak lazım. Dünya artık çok evrensel bir noktada
ve biz evrensel kültürden kendimizi koparttık kendi günlük siyasetimiz etrafında konuşuyoruz.

Prof. Dr. Ahmet Arslan'ın Yunan Felsefesi üzerine podcastini dinlemenizi öneririm.
O zaman bizim günlük sağcı solcu, muhafazakar-modernist kavgamızın anlamsızlığını görebilirsiniz.

Açıkcası grup yorumun bu yorumunu da biraz ideolojik körlüğe bağlıyorum.

Dünya siyah ve beyaz olamaz. Yani bir insan sanatçıysa solcu olmalıdır, solcuysa şöyle bir ideolojisi olmalıdır gibi beklentiler komik ve güncel değil. Dünya çok hızlı değişiyor. Bizdeki solculuk ve sağcılığın bile karşılığı yok aslında günümüzde.
0
anten
(07.10.22)
Anten tebrik ederim keşke herkes sizin gibi objektif bakış açısına sahip olabilse herşey daha güzel olurdu. Bu arada Mehmet Akif Ersoy "siyasal İslamcı" düşünceye sahipti.
0
beemaker
(07.10.22)
Hazir sözlük trolu objektiflik kasmaya calisirken söyleyeyim;
Mevcut hükümet ve maaşlılarına bakmayin. Sağcı olup çok iyi olan sanatçı da dolu. Bunun sagcilik solculuk ile alakasi yok. Kısacası mevcut hükümet adamlari dışında grup yorum ile aynı şeyi düşünmeyip onlara cevap verecek hatta onlarla aynı cümlede kullanilmayacak kadar değerli insanlar var.

Bir insanin sanat yapıp yapmamasi zekaya bile bakmiyor zaten. O yüzden siyasi ya da dünya görüşlerinin mantıkli ya da modern olup olmamasini beklemek sacma.
0
logisticsmanager
(07.10.22)
Hangi açıdan baktığınıza bağlı. Sağ muhafazakarlar daha ziyade hat ve kaligrafiyle ilgileniyor, en azından günümüzde geniş bir çevre tarafından ilgi gören alan bu. Geçmişte şiir, edebiyat, ebru ve minyatür gibi dönemin sanatları da yaygındı ancak bugün ele avuca gelir bir şey yok bunla ilgili. Olanlar neredeyse sadece nostaljik "tarihi yaşatalım" kafasıyla yapılan şeyler.

Resim, heykel gibi klasik sanatlarda sağ muhafazakar olmalarından ötürü uzaklık var.

Gününüzdeki moda, fotoğrafçılık, modern tiyatro, dans gibi alanlara sağ muhafazakarların çok ilgisi yok haliyle sanatçı da çıkarmıyorlar. Modern edebiyat ve şiir alanında bulunanlar var ancak onlar da dar çevrelerce takip ediliyor. Sinema konusunda üretim var ancak bunlar daha ziyade tüketime yönelik televizyon yapımları. "Sinema sanatı" içinde ele alınacak aklıma gelen bir şey yok.

Müzik konusunda hareket var. Daha çok ney, kanun gibi enstrumanlara yöneliyorlar ancak yine bestecilikten çok eski eserleri yeniden ve yeniden çalmaya yönelik işler çıkıyor.

Bunun sebebi sanırım sağ muhafazakarların sanata olan ilgisizliği en başta. Ben kitlesel olarak; şiir okuyayım, bir sergi gezeyim, akşam müzik dinletisine gideyim yönünde bir talep göremiyorum zaten muahafazakar kesimde. Talep yokken üretim olması da garip olurdu zaten.
0
akhenaten
(07.10.22)
sanatı sol keşfetti çünki
bi pir sultan abdal'a bakın
muzikonair.com
bi de dönüp sağcılara...
0
comp
(07.10.22)
sadece mesajımı bırakmak için yazıyorum, sorunuzu direkt olarak yanıtlamayacağım.
ideolojik çatışma, bir fikri savunma ya da herhangi mesaj kaygısı içeren eserleri sanat saymıyoruz. sanatçılardan da bunu beklemesek daha iyi. yanılıyor olabilirim. çok az düşünüp konuşuyorum. ancak böyle inanıyorum. topluma propoganda ya da eğitimle anlatılamayan şeyleri anlatacak kapasitede şahıslar mevcuttur. evet sanatsız da bunu yapamazlar, (diğer metodların başarısız olması da sanatsızlığındandır) ancak zaten bunu sanatla yapmaya çalışırlarsa da yaptıkları şey ''ruha dokunan propoganda'' olarak adlandırılır. sanatın definition'ı ile çelişir, bence.
//hakikaten çok az düşünüyorum, dilerim kızmazsınız.
0
Etanglement
(07.10.22)
biat kültürü ile alakalı, sanat özgür bir zihinle sınırları kaldırarak geliştirilir, bilim de keza öyle; biat kültürünü bırakmadan sanat ve bilimde başarılı olunamaz.
0
gezegen olan pluton
(07.10.22)
sanatin gelismesi icin

a- özgür düsünce,
b- cemaat (dini cemaati kastetmiyorum) merkezli degil insan merkezli düsünce,
c- deneme, yanilma, yeniden deneme icin özel alan ve kisiye ait boş zaman,
d- kutsalın yerle bir edilmesi, geleneğin sorgulanması ve ötesine gecilmesi gerekiyor.

muhafazakar düsüncenin (sol ya da sag muhafazakarlık fark etmez) ruhuna ters bunlar. ayrica
a) pir sultan solcu degil.
b)türkiyede islamcilar arasinda cok iyi sairler var, sezai karakoc, ismet özel gibi, cemil meric ve rasim özdenöeren gibi düsünür ve yazarlari var, murat menteş ve hakan albayrak gibi nevi sahsina münhasir yazarlar var. ama dikkat ederseniz bunlarin büyük cogunlugu yüzü batiya dönük, batidan beslenen müslümanlardır, türkiyedeki müslüman kitlenin bu müslüman aydınlardan haberi bile yoktur, ya da kendilerinden kabul etmezler. türkiyede islamcilik ve islamci aydinlarla ilgili giris babında tanıl bora'nın "cereyanlar" kitabina bir göz atabilirsiniz, libgen'de bulunuyor.
0
tadellesever
(07.10.22)
Tüm sanatçılar soldan çıkmıyor, kendini sol içinde konumlandıran bazıları sol olmayanları sanattan ve sanatciliktan aforoz etme yetkisini her nasılsa kendinde görüyor.

Sanat hep intellect ile çatışti ve öyle yaşadı. Dante de caravaggio da Baudelaire de Nedim de Orhan Veli de böyle yaptı.

Kayda değer bulmasam da sorunuza doğrudan cevap olan bir şeyler de yazmaya çalışacağım:
0
encokbenisevinnolur
(08.10.22)
(15)

İşe alımların askıya alınması

dissendium
Merhabalar. Bir iş görüşmesinden sonra arandım ve aynı gün ikinci görüşmeye çağrıldım. Uzak olduğu için bugün gelemem, yarın gelirim dedim. Sonra bunu sormak için kapattılar. Sonra tekrar arandım. Bunda da "sizinle çalışmaya karar verdik, maaş konusunu konuşmamız gerekiyor" dediler. Bu konuşma yaşan
Merhabalar. Bir iş görüşmesinden sonra arandım ve aynı gün ikinci görüşmeye çağrıldım. Uzak olduğu için bugün gelemem, yarın gelirim dedim. Sonra bunu sormak için kapattılar. Sonra tekrar arandım. Bunda da "sizinle çalışmaya karar verdik, maaş konusunu konuşmamız gerekiyor" dediler. Bu konuşma yaşanırken başka bir telefon görüşmesi yapmaları gerekti ve görüşmeyi sonlandırdık. Sonra tekrar arandım ve işe alımların askıya alındığı ve tekrar dönüş yapılacağı söylendi. Şimdi bu ne oluyor tam olarak? Ben hayatımda böyle bir şey duymadım. Yabancı bir şirket. Haber güya yurt dışından gelmiş. Bana inandırıcı gelmedi. Böyle bir şey olabilir mi gerçekten? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(06.10.22)
denk gelmesi normal mi bilemiyorum ama bazi sirketler su aralar ise alimlari durdurmaya basladi resesyondan dolayi. ise alimin durdurulmasi normal.
0
fakyoras
(06.10.22)
Fakyoras +1
Sirket ne piyasasında bilmiyorum ama krizden ciddi etkilenenler var. Ben misal elektrik ve enerji işinde olduğum için bazi ürünlere talep bir tik düşse de is var, alim var. Ama bazi firmalar cok daha ciddi etkilenebilir.

Ha bu arada o sira birinin "ben begenmedim" demesi de olabilir. Bunu bilmek zor.
0
logisticsmanager
(06.10.22)
Evet, daha önce başıma geldi. Sonrasında haberini medyada falan da gördüğüm için doğruluğundan eminim.

İşe alıp 1 ay sonra çıkarsalar daha kötü olurdu. Hayırlısı olmuş.
0
plutongezegendegilmi
(06.10.22)
Bizde mesela yeni ust duzey bir yonetici geldi. x muhendisliginden kimse alinmayacak demis. Anlastigimiz biri vardi. O yuzden su an alamiyoruz. Yani olabiliyor.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(06.10.22)
O zaman neden tekrar dönüş yapacağız dediler? Ne diyecekler? Bu mantık olarak kısa süreli bir şey değil.
0
🌸dissendium
(06.10.22)
@dissendium; büyük firmalarda o kadar kolay değil. Bize dd "stoklar dussun" emri geldi en tepeden. Biz de aciklayarak gösterdik ettik, tamam o kadar düşmesin kivamina geldi.

Aynisi ise alimda var. Ise alimlar durdu derler ve business critical bir is olduğu gosterilebilirse onay ile alinabilir.

O yüzden "o film yatti Faruk" demek için erken.
0
logisticsmanager
(06.10.22)
Evet, olabilir. Ekonominin gidisatindan dolayi degil ozel sirket, devlet memurlugu ise alimlarinin bile durduruldugu oluyor. Sizinki gecici birsey de olabilir. Insan kaymaklarini arayip bilgi almaya calisin. Genelde biz sizi arariz derler. O yuzden baska ise basvurmaya devam edin bu arada
0
parcxerox
(06.10.22)
@parcxerox, kendileri zaten dönüş yapacağız dedi. Ben zaten bu işe takılmıyorum da önce olumlu deyip sonra bunu demeleri ilginç geldi. Yoksa zaten ilk defa olumsuz dönüş almıyorum. Hayırlısı deyip devam ederim.
0
🌸dissendium
(06.10.22)
yılsonu geliyor. giden birisinin yerini doldurmak kolay ama bu dönemlerde yeni açılan poziyonsa yani sıfırdan yaratılan pozisyon, yeni yılı bekliyorlardır. özellikle global firmalarda bu çok olur, bütçe ayarlamaları vs, yılsonunu görelim, onayları alalım öyle ilerleyelim kararı çıkmıştır şirket içerisinde, olabilir.
0
sirkelimon
(06.10.22)
Böyle durumlar olabiliyor. Sürecim olumlu ilerlerken işe alımlar durduruldu diye dönüş yapılmıştı bana da. Ve aynı işyeri aylar sonra tekrar ulaşmıştı, sürece devam etmek istemişlerdi
0
mya
(07.10.22)
İstanbul'da bir holdingle başıma geldi. El sıkıştık, hayırlı olsun dediler. Eve geldim, işe alımlar durdurulmuştur diye bir mail gelmişti:) Ben bu tarz şirketlerin profesyonelliğine inanmıyorum. Biz o kadar yolu giderken alımların durdurulacağını bilmiyorlar mıydı?
0
Kahvedesu
(07.10.22)
bana hiç inandırıcı gelmedi.
teklif aşamasına gelindiyse maaş bütçesi vs.. hepsinin üst yönetimden onayları alınmıştır. eğer böyle bir karar alınacak olsaydı ufak da olsa bilgisi olurdu herkesin ve süreci bu noktaya getirmezlerdi. o yüzden farklı bir durum var burada diyorum ben. ya haber beklenen birisinden haber geldi ya da bölüm yöneticisi "kendini naza çekiyorsa hiç gelmesin" şeklinde fevri ve yersiz bir geri bildirimde bulundu.
0
teritori
(07.10.22)
Amatör bir şirket demektir boşverin iyi olmuş
0
anten
(07.10.22)
Başka duyurudan aklıma geldi. Geri döndüler mi?
0
Kahvedesu
(19.10.22)
Ben aramıştım. Başlayınca dönüş yapacağız dediler ama dönmediler. Artık dönseler de kabul etmem çünkü başka işi kabul ettim.
0
🌸dissendium
(19.10.22)
(2)

Fransa Vize Sorusu

mustafakesekci
Vfs'nin başvuru sorgulama ekranında aşağıdaki mesaj çıkıyor. Bu vizenin onaylandığı anlamına gelir mi? Reddedildi ise de aynı mesaj mı çıkar? Acente yarın alacağız pasaportları dedi ama merak ettim şimdi. Turkish:FRAK..... referans numarasına sahip işlemi tamamlanmış vize başvurunuz 06/10/2022 tarih
Vfs'nin başvuru sorgulama ekranında aşağıdaki mesaj çıkıyor. Bu vizenin onaylandığı anlamına gelir mi? Reddedildi ise de aynı mesaj mı çıkar? Acente yarın alacağız pasaportları dedi ama merak ettim şimdi.

Turkish:FRAK..... referans numarasına sahip işlemi tamamlanmış vize başvurunuz 06/10/2022 tarihinde Vize Başvuru Merkezi'nden teslim alınmıştır.
0
mustafakesekci
(06.10.22)
Vize red ya da onay bilgisi o şekilde gelmiyor, sadece başvurunuz yanıtlandı diyor. Pasaportu aldığınızda görürsünüz red mi onay mı olduğunu.
0
orient blue
(06.10.22)
Orient blue +1
0
logisticsmanager
(06.10.22)
(6)

İş görüşmesi sorusu

dissendium
Sizi X ilanına yaptığınız başvurudan buluyorlar ama Y ilanı için görüşmek istiyorlar. X ilanında bilginiz var, Y ilanında bilginiz yok. CV'nizde de bu durum belli. Gideceğiniz yer çok uzak. İki otobüs ve yürüme. Çok uluslu bir şirket. Açıkçası işe alınma ihtimaliniz düşük. Yine de gidilmeli mi? Nede
Sizi X ilanına yaptığınız başvurudan buluyorlar ama Y ilanı için görüşmek istiyorlar. X ilanında bilginiz var, Y ilanında bilginiz yok. CV'nizde de bu durum belli. Gideceğiniz yer çok uzak. İki otobüs ve yürüme. Çok uluslu bir şirket. Açıkçası işe alınma ihtimaliniz düşük. Yine de gidilmeli mi? Neden çağırmış olabilirler?
0
dissendium
(05.10.22)
mayış <3

başka alternatifler yoksa veya şimdilik ufukta yoksa, işsizlikten iyidir.
0
tabudeviren
(05.10.22)
Ben olsam giderdim. Hem Y isi ile ilgili yer/lojistik ogrenmis olurdum hem de mulakat tecrubesi olurdu. Her ihtimale karsi neden (hangi pozisyon vs) cagirdiklarini da aradim teyit ederdim. Insan kaynaklari bolumleri cogu isi cv vs detayina bakmadan yaptigi icin insanlari magdur etmekle meshurdur.
0
parcxerox
(05.10.22)
Gidilmelidir
0
beemaker
(05.10.22)
Hocam ben zamanında bir ilana basvurdum. Araci kurum üzerinden. Kadın beni aradi ben sizin cvyi su erp key user isine de yollamak istiyorum dedi. Ya ben o kadar bilmiyorum erp 1 sene tecrübem var dedim. Olsun dedi. Ben olmaz diye şey yaptim, oldu. Şu an firmada hayvan gibi ilerledim, 4 sene içinde ilk isimdeki paranin 2 katına yakin kazanir olacağım gibi.

Yani "olmaz olmaz demeyin" demek istiyorum. Gidin.
0
logisticsmanager
(06.10.22)
Benim başıma da benzeri gelmişti. Baya adı bilinen bir hazır giyim firması ulaştı. Kendi alanım da satış, pazarlama, tekstil gibi şeylerle tamamen alakasız bambaşka bir dünya. Yardımcı müdür pozisyonu için çağırdılar, müdürlükle falan da hiçbir alakam yok. Sosyal bilimciyim.

Sırf meraktan gittim :D Bir kahve içtim, biraz antropoloji konuştuk falan alakasızca. Sonra üst beden ölçünüz nedir dedi, dedim bilmiyorum ne bileyim ceket falan giymem gerekmiyor bile... Olmadı tabi :D

Ama hatırladıkça gülüyorum. Bence o yolu gitmeye değer.
0
akhenaten
(06.10.22)
Şimdiki işime bu şekilde girdim.
Meğersem benim pozisyon için yalnızca iç ilan varmış, IK'da görevli kişi uygun olabileceğimi düşünerek dahili ilanı bana yollayıp, bir de böyle bir pozisyon var, ilginizi çeker mi demişti.
Sonuç, geçtiğimiz ay 9 yıl doldu.
0
burfak
(06.10.22)
(11)

Dezenformasyonla Mücadele Kanunu

beemaker
Malum sosyal medyada yer alan on bilgiden dokuzu gerçekdışı hatta yalan geri kalanıda şüpheli bilgi bu paylaşımlar o kadar kontrolsüz ve tehlikeli boyuta ulaştı ki sosyal medyada her kişi kurum karalanabiliyor hedef gösterilebiliyor KİŞİLİK HAKLARINA saldırılabiliyor sosyal medyada katiller "kahrama
Malum sosyal medyada yer alan on bilgiden dokuzu gerçekdışı hatta yalan geri kalanıda şüpheli bilgi bu paylaşımlar o kadar kontrolsüz ve tehlikeli boyuta ulaştı ki sosyal medyada her kişi kurum karalanabiliyor hedef gösterilebiliyor KİŞİLİK HAKLARINA saldırılabiliyor sosyal medyada katiller "kahraman" masumlar ise "cani" ilan edilebiliyor işte bunların önüne geçebilmek özel ve tüzel kişilik haklarını korumak ve toplumu yalan haberden korumak için yakında "dezenformasyonla mücadele kanunu" çıkıyor ben bu konuda çok geç kaldığımızı düşünüyorum. Siz ne dersiniz? Düşüncelerinizi bekliyorum.
0
beemaker
(05.10.22)
ted+1
0
pide
(05.10.22)
dezenformasyonla mücadele, serbest olan kanalları da kısıtlama altına alarak değil, eldeki tüm kanallardan isabetli ve doğru bilgi yayarak gerçekleşir. şu an trt, bizlerden elde ettiği vergilerle tam olarak doğru yayın yapıyor olsaydı, sosyal medyada duyduğumuz her saçma haberin ardından trt'yi açıp doğrusu neymiş diye öğrenmeye çalışırdık. dezenformasyonu yapan devletin kendisi olduğu için trt'de gördüğümüz şeyi sosyal medyada güvenilir bulduğumuz kişiler üzerinden doğrulamaya çalışıyoruz. şimdi bu düzenleme ile beraber sosyal medyada güvenilir bulduğumuz kişiler de bir daha bu konularda fikir belirtme riskine girmeyecek. dolayısıyla türk sosyal medyası, çoğunluğu fetöcü falan olan, yurtdışında olduğu için ceza alma kaygısı olmayan saçma sapan etki ajanlarının etkisi altına girecek tamamen.

belki de yapılmak istenen budur tabii, onu da bilemiyoruz.
0
roket adam
(05.10.22)
ted'in cevabi silinmis sanirim moderasyon tarafindan. ben de yazayim da benimki de silinsin. bu aktroll arkadasin gecmis duyurularina bakarak hangi maksatla yazdigini gorebilirsiniz, cevap verip itibar vermeyin kendisine.
0
bay b
(05.10.22)
Boş yapma lan lale. Duyuruyu kendi saçmalıklarınla doldurdun.
0
mahone
(05.10.22)
Gora'dan bir şey paylasmak isterim;
"Fazla dikkat çekiyorsun, yapma."

Hayır troll olduğun ortaya çıkınca maaş kesilir, yazık olur. Bu hayatta böyle onurlu, şerefli is bulmak zor.
0
logisticsmanager
(05.10.22)
maaşlı mı çalışıyorsun, haftalık mı alıyorsun?
0
nothing in my way
(05.10.22)
ted+1

bay b +1

aman üstüme geliyorlar +1

mahone +100


sana ekmek yok, boşa keyif kaçırma güzel kardeşim. cidden inanıyorsan bu dediklerine, gidin teşkilatta beraber masturbasyona devam.
0
bir ileti paylastim
(05.10.22)
Bu yasa çok sıkıntılı bir yasa. Olay tamamen seçim öncesi, muhaliflerin sesini kısmak üzerine.

Cumhurbaşkanı çıkacak "camide içki içildi" demeye devam edecek.
Bakan çıkıp, gözümüze baka baka yalan söyleyecek.
Milletvekili yalan haberi görüp, retweet edecek vs vs.

Bunlara hiçbir şey olmayacak. Ancak ENAG çıkıp, enflasyon %180 deyince, "TÜİK rakamları bu, dezenformasyon yapıyorsun" diyecekler. Zaten herkese dava açmalarına gerek yok. 100-150 kişiyi yıldırsalar yeter. Enflasyon hesabı yapan kaç kişi var örneğin. Herkes ENAG'tan, İTO'dan alıp paylaşıyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(05.10.22)
toplumu yalan haberlerden korumak istiyorsak komple yönetimin/sistemin değişmesi gerekiyor zira hepimizin özel ve tüzel kişilik haklarına yönetim tarafından saldırı, manipülasyon ve iftira var.
0
Phoebe
(05.10.22)
roket adam, Avrupa ülkelerinin tamamında bu yasa var bizdeki gibi "muhalif" anlayış Avrupa'nın hiçbir yerinde yok. Evet bu kanun muhalif olduğunu iddia eden ama gerçekte muhalifliğin ticaretini yapan yayın organları ve muhalifliğin pr'ını yapan yayıncılar için tehdittir zira bundan sonra delilsiz, ispatsız, mesnetsiz bir şekilde bir kurumu, şahsı veya şirketi karalama devri bitiyor bu kanun gerçek muhalifler için tehdit değildir aksine muhalefetede standart getiriyor ve muhalefetin kalitesini artıracaktır ve hatta muhalefet hakkında gerçekdışı haber yanlarında önünü kesecek tır.

Sosyal medyada güvenilir gördüğünüz kişiler? Neye göre güvenilir? Güven yoktur metod vardır.metod bilirseniz dogrularsiniz zaten kişilerle işiniz olmaz.

Türk sosyal medyası halihazırda fetoculerin, pkklilarin, ermeni lobicilerinin, türk ve Atatürk düşmanlarının elinde zaten. Bir profil açıp adini gerçek Atatürkçü koyup iki üç Atatürk resmi paylaşıp kamuoyu olusturabiliyorsunuz ve yazdıklarınızdan dolayı hukuki bir yaptırım yok! İşte bunlar bitecek artık.


kartallar yuksek ucar, yasa kesinlikle muhaliflerin sesini kısmaya yönelik değil aksine muhalefetin kalitesini artıracak sözcü manşetleri gibi gerçekdışı abartı olduğunu dusundugum bilgilerle yayıncılık bitecek. Sizin iddia ettiğiniz şeyin mumkunati yok zaten.

Siyasetçilerin her dediğini doğru kabul ederseniz işiniz zor chp'ninde "fazilet durağı vakası" var mesela ve buna benzer çok şey var.

İstatistik konusunda az çok bilgi sahibi olan biri olarak ifade edeyim ki TÜİK'in verileri Türkiye'de en sağlıklı verilerdir bu veriler dogrulanabilir ayrıca her istatistiğinde metodolojisi yazar herşeyi şeffaftır bunlara ek olarak AB ile akreditedir ve her ay gerek. An gerekse yerli denetimlerden geçer TÜİK dışında eurostat, wb, IMF gibi yabancı kuruluşların verileride TÜİK ile paraleldir. Sizin belirttiğiniz grubun verilerinin ise metodolojik olarak ciddiye alınacak tarafı yoktur maalesef ayrıca halk arasında TÜİK hakkında konuşulan iddialar cehaletten başka birşey değildir.


Phoebe, sıkıntının yönetim kaynaklı olduğunu düşünüyorsanız ve bu yönetim degisirse yerine gelecek yönetimin sıkıntılı olmayacağı ne malum? Malum giden geleni aratır demek ki sıkıntı yönetimde değil sistemde. Sistem izin verdiği için yeni yönetimde de bu sıkıntılar yaşanacak. manipülasyonuna gelirsek siyaset zaten manipülasyondan ibarettir
0
🌸beemaker
(05.10.22)
rusya benzeri bir polis devletine dönüşmemiz yolundaki aşamalardan biri. yalan bilgiden ziyade mevcut iktidarın çıkarına aykırı herhangi bir gerçek bilginin yayılmasını engellemek, muhalifler üzerinde baskı oluşturmak için halihazırda yapılan hukuksuz hamleleri meşrulaştırmak ve bunları norm haline getirmek amacıyla dizayn edilmiş bir yasadır. yakın vadede amaçlanan; belli kamu görevlileri ve siyasilerin bulaştığı yolsuzlukların ifşasının engellenmesi (ör: sedat peker vakası), korku ikliminin oluşması, seçim döneminde iktidar organları tarafından dizayn edilecek dezenformasyonların önünün açılmasıdır.

dünyada bunu deneyen devletler oldu. dezenformasyon azalmak yerine arttı. biz de muhtemelen twitter yerine discord ve telegram benzeri ortamlardan haber almaya çalışacağız. halktan yurtdışı kaynaklı fetöcü kanalların kucağına düşenler olacak bu yasa yüzünden.
0
zgrydn
(06.10.22)
(5)

KYK borçları

beemaker
Malum cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaklaştığımız şu günlerde acaba KYK borçları öğrenci kardeşlerimize yüzüncü yıl hediyesi olarak hibe edilir mi ne dersiniz?
Malum cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaklaştığımız şu günlerde acaba KYK borçları öğrenci kardeşlerimize yüzüncü yıl hediyesi olarak hibe edilir mi ne dersiniz?
0
beemaker
(04.10.22)
faizler silindi zaten. tamamı silinmez
0
avatar is back
(04.10.22)
Başka türlü öğrencilerden oy alamayacaklari için belki denerler.
Ama oraya da para harcarlarsa trol maaşları akışında sorun olmasın.
0
logisticsmanager
(04.10.22)
Faizler daha silinmedi ama bence de silinmez borçlar.
0
zor azizim zor
(04.10.22)
ben tamamen silineceğini düşünüyorum. 2018de bedelli askerlik içinde aynısı oldu. önce bedelli askerlik artık yok dendi sonra öncekiler 30 bin verdi ondan aşağı olamaz dendi. 15 bin yaptılar. 30 bin verenler itiraz etti aradaki farkı geri istedi falan.

eyt için bile kesinlikle yok öyle birşey diyorlardı geldiği nokta ortada. ikisini birden seçimden önce halledeceklerdir.
0
astronom bey
(04.10.22)
silinmesi için bir gerekçe yok ki.
evet faizlerin silinmesi çok geç oldu ama olması gerekendi...

aldığın kredinin silinmesini beklemek garip geliyor bana.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(04.10.22)
(14)

Türkiye'de neden sanata değer veren, sanatçıyı destekleyen yok

darkwizard
güzel sanatlar fakültesi mezunuyum işsizim tablolar yapıyorum başta dedem olmak üzere kimse sanatımı anlamıyor ve destek çıkmıyor. ressamlık da meslektir ve durumun iyi ise sanatçıya bir jest yapılır ve destek çıkılır, mesela dedem durumu iyi ama ona göre çöpçü olmam gerekiyor bana hep öyle diyor ra
güzel sanatlar fakültesi mezunuyum işsizim tablolar yapıyorum başta dedem olmak üzere kimse sanatımı anlamıyor ve destek çıkmıyor. ressamlık da meslektir ve durumun iyi ise sanatçıya bir jest yapılır ve destek çıkılır, mesela dedem durumu iyi ama ona göre çöpçü olmam gerekiyor bana hep öyle diyor rahat meslek belediye bir de kadro alırsan diyor oysa ben sanatçıyım ama onun yerine atölye açayım sana alet erdavat alayım heykel seramik yap yağlıboya kursu ver falan demiyor. üzücü.
0
darkwizard
(03.10.22)
Rönesans yaşamamış, daha 2 kuşak kent soylu olanı bile az olan, eğitim seviyesi düşük bir toplum için beklenebilir bir durum.

Dedenizle olan özel durumunuz içinse karşınıza alıp konuşmayı deneyin. Dede böyle böyle ben bir yola girdim, eğitimini aldım atölye açmak gibi de bir planım var vs diye...
0
anon1m
(03.10.22)
mesleğinizin ne olduğundan bağımsız kimsenin, dede baba amca dayı hala dahil kimsenin, size jest yapmak ve destek çıkmak gibi bir zorunluluğu yok.

bir şekilde para biriktirin ve atölyenizi kurun.
0
sert siyah krom
(03.10.22)
@sert siyah krom

Bir şeyler vaat etmediğin veya iyi bir gelecek için yardımcı olmadığın çocuğu dünyaya getirme daha iyi ona babasından tarla kaldı mesela bize ne kaldı bir bok kalmadı her şeyi satıp yemek istiyor bence çocuk yapıyorsan ona iyi gelecek bırakma zorunluluğun vardır.
0
🌸darkwizard
(03.10.22)
jest olayını bilemem ama rönesans ressamları bile parayla kiliseye veya zenginlere iş yapmıyor muydu? Bu dönem atıyorum çocuk kitabına resim satarak hayatını geçindirebiliyorsan onu yapıp kazandığın parayla "sanatını" gerçekleştirip yaymaya çalışman gerek bence. Sanat olabilmesi için de kitleler tarafından değer görüp beğenilmesi lazım. Senin çok 'başarılı' resmin beğenilmeyip bir çocuğun Minecraft'ta yaptığı kolaj beğeniliyorsa onunki daha sanat sayılır bu arada. Post modern sanatta işler çok değişti, siz klasik kafada kalmışsınız gibi geldi bana -ki zevkiniz eseriniz buysa sorun değil ama kimseye "buyur sanat yap" denmiyor aileden zenginlik gelmedikçe.

Çocuk yapma ve iyi gelecek bırakma kısmına katılıyorum ama bu son birkaç jenerasyonun düşünce şekli olabilir. Öncekiler bolca çocuk yapıp yaşayanlarıyla devam etmişler. Eminim birkaç nesil öncenizde "6 çocuktu ama 4'ü yaşadı diğerleri bilmemne hastalığından bebekken öldü" gibi hikayeler vardır. Dünya o zaman öyle bir yerdi.
0
nhk ni youkosu
(03.10.22)
Söz konusu sanatlar dünyanın bir kaç ülkesi haricinde hiçbir ülkede değer görmüyor bunun bir çok sebebi olabilir.
0
beemaker
(03.10.22)
Hocam belki kotusunuzdur? Her okul okuyan muthis eserler cikarmiyor ki. Kaldi ki ulkedeki sanat egitiminin pek parlak oldugunu da sanmiyorum diger alanlari dusununce. Parlak olsa da siz yine de kotu olabilirsiniz. Yoktur belki yeteneginiz, bu da mumkun. Ama soyle dusunun, yeteneginiz olsaydi da turkiye'de deger gormeyecektiniz. Sanirim siz de bu yuzden meseleyi kendinizden soyutlayip turkiye'nin sanattan anlamamasina bagladiniz. Ama cevap bu olmayabilir yani. Dedeniz de begenmiyorsa destek cikmamasi normal ya ben de begenmiyorsam destek cikmazdim valla umrumda olmazdi. Uzucu ama gercek bu, yapacak bir sey yok. Para kazanmak icin baska alanlari deneyip resim ilginizi ayrica degerlendirebilirsiniz. Yani atalariniza size gelecek vadetmedikleri icin sitem etmissiniz ama turkiye'de sanata yonelerek siz de kendinize bi gelecek vadetmemissiniz -_-
0
summer timetable
(03.10.22)
Sizin sanatınızın karşılığında para verecek insan grubu oluşursa o zaman iyi sanat yapıyorsunuz demektir.
Hiç bir ebeveynin güzel sanatlar bitirmiş bir insanı besleme zorunluluğu yoktur. İsterse tabii ki ayrı ama zorunlu değil.
0
en bi orijinal
(03.10.22)
bahsettiğin sanatlarda ortalama bir sanatçı, artık dünyanın en medeni ülkelerinde bile yaşamını sürdürebilecek para kazanamıyor, hatta sanatçıyı geçtim yıllarını pozitif bilimlere adamış insanlar bile enflasyondan, yaşam maliyetinden bunalmış durumda. Türkiye gibi sanat anlayışı olmayan bir göçebe bir toplumu zaten hiç işin içine katmıyorum. bunlar biraz çevre işi, çevre de parayla oluyor maalesef.

onun dışında anne babanın çocuğa iyi bir gelecek hazırlama gibi bir zorunluluğu yok bence. reşit olmuş bir insan kendi isteği ve arzusuyla Türkiye'de ben ressam olacağım diye 4 sene üniversite okuduysa sonuçlarına da düşünmüş olmalı. bu konuda aileni suçlaman garip geldi.
0
roket adam
(03.10.22)
Türkiye'de sanata değer verilmiyor değil. Resimde çıta çok yüksekte. En bilgisiz insana bile Mona Lisa'yı gösterseniz tanıyabilir. Rönesans'ta bu işin zirvesi yaşanmış. Yapılara bile devasa çizimler yapılmış. Durum böyleyken farklılık yaratmadıkça para kazanmak zor. Dedenize sadece şu konuda katılıyorum. Resim öğretmenliği gibi bir seçeneğiniz varsa mutlaka değerlendirin. Direkt mesleğinizi yapmak zorunda değilsiniz. Mesleğinizle bağlantılı şeyler de yapabilirsiniz.
0
dissendium
(04.10.22)
yüzyıllarca cahil bırakılıp savaştan savaşa koşturulmuş, karnını zor doyurabilmiş bir toplum için normal değil mi?
0
vizivozo
(04.10.22)
öncelikle sanat dalları ile ilgilenen herkes sanatçı olmuyor. sanatçı ünvanını toplum dediğimiz içinde yaşadığımız yığın veriyor kişiye.

ek olarak yaptıklarınızın niteliği kadar onu sunuş biçiminizde önemli. yaptığınız işi pazarlamadan ondan para kazanamazsınız. kimse sizi arayıp bulmaz. siz kendinizi arayanlara hissedilir ölçüde göstermek zorundasınız.

evet bizim toplulumuz sanat konusunda oldukça ilgisiz. bunun sebebi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gizli. temel seviyedeki ihtiyaçları karşılamadan piramitteki bir sonraki aşamaya geçemezsiniz. sanat bizim toplulumuzun çoğunluğu için ulaşılması zor bir hedef gibi. çünkü temel ihtiyaçları karşılama konusunda sorun yaşıyoız.

özetle karnı aç olan bir insana sanattan bahsetmeniz bu bir anlam ifade etmez. önce karnı doymuş barınma güvenlik ihtiyaçlarını karşılamış olmalı. ek olarak bir de kültürel normlar söz konusu. bu bahsettiğim yaşamsal kaygıları aşmış olupta tamamen kültürel düzenden ötürü sanata uzak kalmış insanlar da yok değil.
0
pardus
(04.10.22)
Fransa'dan bildiriyorum; burada da sanat okuyan takılsın, biz ona yardım oluruz diye bir mantık yok.
Türkiye'nin durumu vs farklı bir konu ama genel olarak böyle bir olay yok zaten. Tarih sanati anlanmayip fakirlik içinde yaşayan insan dolu. Bazılarının sanati sonra anlandi bazılarının hiçbir zaman.
0
logisticsmanager
(04.10.22)
sanattan para kazanamayabilirsin ama bu yeteneğini başka alanlarda kullanabilirsin. zaten tam mesaili sanatçılık diye bir şey yok. mesela resim yapabilen biri reklam sektöründe çalışabilir, fotoğrafçı olabilir, görüntü yönetmeni bile olabilir. tabii hepsi için ayrı emek vermek gerekir. resme verdiğin emek kadar en az. ancak hem bu yeteneğini kullanırsın hem de para kazanırsın. yoksa direkt istediğin şeyi yapıp para kazanmak birçok insan için zor.
0
blackkmamba
(25.03.23)
yaş 13 filan değilse bence senin düşünce yapın üzücü.

senin sanat yapmanın şu an kimseye faydası yok, kimin neden seni destekleme yükümlülüğü olsun ki? ortaya bir ürün/eser çıkarırsın, o beğenilir, oradan destek alırsın belki. ben mesela roman yazmak istiyorsam insanların her ay hesabıma 8-10 bin lira atmasını, beni çalışmaktan kurtarıp romana odaklanmamı sağlamalarını mı beklemeliyim?

kapitalizm sevici bir insan değilim ama insanlık tarihinin her döneminde, her türlü ekonomik sistemde kâr-zarar-fayda ilişkisi esas olmuştur. çoğu sanatçı zaten sanatını içten gelen istekle, kendini gerçekleştirme ve ifade etme dürtüsüyle yapar; dedesi atölye kurmasına yardımcı olsun diye değil.

kısacası kimsenin seni takdir etme veya sana destek olma sorumluluğu yok. gerekiyorsa gün içinde çalışıp dişinden tırnağından arttırıp para biriktirecek ve öyle yapacaksın. imkanın yoksa daha az vakit ayıracaksın. gerçek bu. bulursan ne ala ama senin resim çizmen için kimsenin kaynak ayıracağını sanmıyorum, böyle bir dünya yok. onu sen yapacaksın, yapamıyorsan da yapamazsın, istediği şeyi yapamayan tek kişi değilsin.

yani başta da dediğim gibi yanlış anlama ama yetişkin bir insanın bunları yazmasını çok tuhaf buldum, olgunluktan ne kadar uzak olabilirse o kadar uzak bir bakış açısı. dostoyevski'nin, picasso'nun filan dedeleri sayesinde "sanatçı" olduğunu mu düşünüyorsun mesela? sanat tarihi okumuşsun, bu insanların genelde ne kadar zorluk çektiğini ve cehennem gibi hayatlar yaşadığını senin daha iyi bilmen lazım.

sanat ayrı, para kazanmak ayrı şeydir. dünyanın en bilgili, en dolu, en müthiş sanatçısı olabilirsin. buna para vermek isteyen yoksa yaptığın işin MADDİ KARŞILIĞI sıfırdır.

sen para mı istiyorsun sanatçı olmak mı önce? sanatın para garantisi kimse için yok. dünyanın en meşhur yazarı bile 3-5 yıl yazmadığında, sosyal medya maymunu filan değilse unutulabiliyor.
0
mark greg sputnik
(25.03.23)
(16)

Kadınların bir şiddete karşı durup başka bir şiddeti kullanmaları

ananiyimioguz
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdu
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.

Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdur. Dengeler biraz değişiyor. Sanki kadınların hızlarını alamayıp erkekleri fazla istedikleri gibi evirdiklerini ve hatta zaman zaman ilkel dürtülerine yenik düşüp yine bir önceki versiyon erkek tiplemelerinden hoşlandıkların da görüyorsunuzdur. Henüz tam oturmuş sayılmaz değişiklik.

Beni en çok rahatsız eden konu ise şu;

Kadınlar dedi ki fiziksel şiddete karşıyız. Dayak yiyoruz. Gücünüz bize mi yetiyor dediler. Haklılardı da. Fiziksel olarak daha güçsüz bir canlıya bu denli bir üstünlük ve baskı kurmak yanlıştı.

Tamam dedik biz de savunuyoruz, kadına şiddete karşıyız.

E peki bizim bu anlayışlığımızın mükafatı olarak biz ne görüyoruz?

Trip, surat, laf sokma, aşağılama, aşırı kıskançlık, aşırı denetim, ses yükseltme, çevreye zarar verme ve hatta bazen alanı boş bulup da şiddet uygulama.

Şimdi soruyorum size elinizi vicdanınıza koyun, şu üstte yazdıklarımın her biri insanı yavaş yavaş öldürür. Bazen öyle çileden çıkartır ki dayak yesem daha iyiydi dersiniz (fiziksel şiddeti savunmuyorum).

Kadın erkek eşitliği derken erkeklerin sesinin daha az çıktığı, kadın egemen bir topluma gittiğimizi söyleyebilir miyiz?

Sizce de bu durumda eşitlik savunucularında bir iki yüzlülük söz konusu değil midir? Duygusal şiddetin tillahını uygulamak da bir şiddet değil midir? Öyle görülmüyor mu yoksa? Kendi güçlü oldukları alanlarına çekildik diyebilir miyiz :)

*Dikkat edenleri tenzih ediyorum.
0
ananiyimioguz
(03.10.22)
Algida seçicilik mi yapiyorsunuz acaba diyorum. Etrafımda ne siddet gören kişi oldu ne de böyle bahsettiginiz eslere sahip kisiler.
Bu insanlar kadina şiddet normal kabul edilirken de böyleydi simdi de böyle. Dayak yemedi diye bir insan trip atar hale gelmez.

Yani öyle bir genellemissiniz ki anlaşılan şu;
Eskiden dayak vardi kadinlar usluydu. Simdi dayak yok kadinlar tepemize çıktı. Ben 30 yaşımda bahsedilen teoriyi destekleyecek hiçbir araştırma ya da kendi deneyimim görmedim. Hayatimda çok saçma kadın oldu, bıraktım gittiler. Bu kadar basit. Duygusal siddet olayını da gördüğüm an bastım gitti. Basitti.

Bu arada erkeğin de duygusal siddetini yapanlar çok meşhur. Bu gene tek tarafli değil. Kadinin da "kadin" diye fiziksel siddet yapanı da var.
Duygusal siddet bana göre boşanma sebebiyken fiziksel siddet hapis sebebi. Bir insan fiziksel siddet yapıyorsa yaralama ya da öldürme de yapabilir. Zaten sıkıntı olan burası. Bu sebepten Türkiye gibi ülkelerde "ailesiniz barisin" diye diye kadin cinayeti tavan yapıyor. En basta devreye girilmesi lazım.
0
logisticsmanager
(03.10.22)
Kisaca: Kadinlara fiziksel siddet uygulamiyoruz, ee mukafati psikolojik siddet mi?

Inanilmaz bir kafa. Inanilmaz tehlikeli. Araya bir iki tane de hakli makli eklenmis ki tepki frenlensin. Laftan anlayacaginiz konusunda insani muthis supheye dusuren bi kafa.

Psikolojik siddetin onemini/vehametini anlatmak icin sectiginiz yol hem haksiz hem cirkin. Psikolojik siddet vardir ve kimseye uygulanmamalidir zaten. Bu bir seyin mukafati da cezasi da degil. Buna maruz kaldiginizi dusundugunuz yerden cikabilirsiniz. Kararlarinizin yanlisligini buyuk mucadeleler sonucu edinilmis kazanimlari kotuleyerek, bunlari sacma karsilastirmalara malzeme ederek gizleyemezsiniz. Hele hele genelleyerek hicbir yere varamazsiniz. Varsa hayatinizdaki kadinlarla bir derdiniz hayatinizi, hayatinizdaki kadinlari degistirin. Daha da iyisi yalniz kalin. Siddetin hicbir turlusunun gunluk hayatta, ikili iliskilerde yeri yok, olmamali. Bunu siz de cevrenizdekiler de ogrenememis gibi duruyor.
0
summer timetable
(03.10.22)
bahsettiğiniz konu cinsiyetlerde enerji kayması. erilde dişil enerji geçişi, dişide de eril enerji yükselmesi. zaten olay, dengede kalabilmek. bunun için farkındalık, empati, duyarlı olmak gerekiyor. bu bahsettiklerim de tek bir yerde değil, her yerde geçerli olması gerekenler.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Anlayış dediğiniz şey kadınlara şiddet uygulamamaksa bu bir lütuf değil. Doğal olarak bunun karşılığında bir ödül olamaz. Fiziksel şiddet zaten hiç olmaması gereken bir şey.

Psikolojik şiddet de olmaması gereken bir şey.

Trip, surat, laf sokma ile aşağılama, çevreye zarar verme çok farklı şeyler.

Duygusal şiddet uygulamak da bir şiddettir. Kadınların ya da erkeklerin bu konuya da dikkat etmesi gerekir. Duygusal şiddeti savunan biri ikiyüzlülük yapıyordur.
0
dissendium
(03.10.22)
Konuya girişim yanlış olmuş olabilir ama ben demiyorum ki kendimi zor tutuyorum şiddet uyguluycam bakın engel oluyorum onlar da engel olsun.. gibi bir yaklaşımım yok ben oldum olası şiddeye meyilli değilim.

Biz dövmuyoruz onlar da x yapmasın da demek istemedim. Sadece hemcinslerimiz tarafından sebep olunan bir eşitsizliğe bizler de destek verdik ve yanlışın düzeltilmesine destek olduk. Fakat amaç yanlışı düzeltmek ise diğer yanlış olan psikolojik şiddet neden gündem olmuyor? Onun için neden bizim yaptığımız gibi kadınlar tarafında bir birlik oluşumu yaratılmıyor? Hatrı sayılır bir sayıda değil mi yapılmakta olan?

Yani sadece fizikseli ile mücadele edilirken psikolojik olanı ile edilmiyor hatta fazlasıyla uygulanıyor gibi geldi oraya parmak basmak istedim.

Bu saydıklarımın da bazilarini sadece gordum, bazilarini gecmiste yasadim bazilariyla da halen yuzlesiyorum.

Ben de bazen bilgisizlikten duygusal siddete maruz birakmisimdir fakat ustte saydiklarim sanki kara bir bulut gibi erkeklerin uzerine cokmus gibi geliyor bilmiyorum yanlis miyim..
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
psikolojik kısmı elle tutulur, somut bir şey olmadığı için özellikle ülkemizde görmezden gelinen veya önem verilmeyen bir konu. realistik bakış açısının az olduğu yerlerde somut olmayan durumlara değer verilmez, konusu veya tartışılması gerek görülmez. mobbing ve buna bağlı durumlar bile kaç sene sonra kabul görmeye başlanıldı siz düşünün.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Erkekler fiziksel, kadınlar duygusal şiddet uygular diye bir kural mı varmış? Çünkü sistematik psikolojik şiddet uygulayıp sen de müsaade etmeseydin diye kendini savunan, sonra ortamlarda fiziksel şiddet uygulamamış olduğu için şiddete meyilli olmadığını iddia eden erkekler de var. Mış yani öyle duydum.
0
anneboleyn
(03.10.22)
İnsan bazen kendini, bir şeyleri veya insanları harcadıktan sonra ve geri dönülemez hatalar yaptıktan sonra tanıyabiliyor. Bir öğrenilmişlik ve düzelme söz konusu ise şiddet de çoğu şey gibi yok olur gider zaten. Ha bazen etkisi sürebilir tabi o da beynin zaaflarından.

Fakat ben burada kendilerinde bir hakmış gibi görülen ve istisnasız hayatlarındaki her insana benzer şekilde uygulanan psikolojik veya fiziksel şiddetten bahsediyorum burada bir şey anlatmakta çok zorlanıyorum herkes ayrı bir yere çekiyor maaşallah
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ayrıca şunu eklemek isterim hukuk sistemimizde ne yazık ki kadın erkek eşitliği yok aksine hukuk sistemimiz kadından yana. (Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması gibi) aslında bu konuda yazacak çok şey var. Medya (yazılı, görsel, sosyal) eliyle insanlara feminizm pompalandı ve hala pompalamaya devam ediyor hatta öyle bir durum var ki bu konuları tartışmaya açanlar bile (size yapıldığı gibi) mobbing görüyor mahalle baskısı görüyor kadın her konuda yüzde yüz haklı olamaz. "Kadın cinayeti" "kadına şiddet" gibi uyduruk tanımlar medyanın uydurduğu tanımlardır hukuken bir karşılığı yoktur doğrusu insan cinayeti, insana yönelik cinayettir. Evet iki yüzlülük, riyakarlik çünkü kadın kadını öldürürse, sığınmacı kadın öldürülürse, doğulu kadın öldürülürse, başörtülü kadın öldürülürse bunun adı "kadın cinayeti" olmuyor. Medyanın pompaladığı bu algı artık öyle bir yere geldi ki sokakta erkek kadın sözlü kavga ettiği zaman üçüncü kişiler kendilerine vazife çıkarıp müdahale eder oldular ayrıca kadınlar bu ayrımcılığı bir güzel kullanip sınırlarını istedikleri gibi genisletiyorlar özellikle "cinsel taciz" ve "cinsel istismar" sanıklarının büyük kısmı ne yazık ki iftira mağduru erkeklerden oluşuyor.

Bu konuyla ilgili bir başlık açmıştım www.eksiduyuru.com
0
beemaker
(03.10.22)
Açıkçası kadınların tarih sahnesinde uzun yıllar ezilmesi ve eziyet görmesi sonrası şimdi yasaların kadınları savunma ağırlıklı hatta eşitlikten çıkmış olması durumu beni o kadar da rahatsız etmiyor ne yalan söyleyeyim.

Ama işin suistimal edilmesi kısımına ve bir eşitlik olmaması kısımına katılıyorum. Özellikle de ülkemizde ve dünyada "kadın erkek rolleri" diye bir ayrım yapılmasına, eşitliği çoğu insanın sözde savunup ama iş pratiğe geldiğinde beklenti içerisine girmesine ve bazı sorumlulukları üzerinden atmasına karşıyım.

Sizin dediğiniz yakın ama benim değindiğim noktanın biraz dışında kalıyor.

Yasalar ve adalet ile ilgili sanrım bir sonraki evre de tekrardan bir rayına oturtmak ile geçecek.

Ben şu an işin ilişkilerdeki dengeler boyutundayım ^^
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Duygusal şiddet ve istismar fiziksel şiddetten daha acı verici ve etkisi kalıcı sıkıntı şurada fiziksel şiddet gözle görülebilen bir şey ve medyada (yazılı, görsel, sosyal) "kadına şiddet" adı altında kamuoyu bu yönde manipüle ediliyor. Aslında burada pr'ın maşa olarak kullanılan kurbanı kadınlar.
0
beemaker
(03.10.22)
Siz bence sistematik baskı ile kişisel baskıyı karıştırıyorsunuz. Kadınların gördüğü sistematik baskı (ki bu düzen erkekleri de negatif etkiliyor). Sizin anlattığınız iki insan arasında olan bireysel ilişkiler. Bu demek değil ki kadınlar da baskı/şiddet uygulayamaz. Kadınlar da insan ve insanın da iyisi de olur kötüsü de. Siz sadece erkek olduğunuz için psikolojik şiddet görmüyorsunuz (belki erkek olarak güçlü olmanız gerektiği topluma pompalandığı için karşınızdaki insanlar buna katlanabilmenizi bekliyor olabilir ama bu yine aynı sistemin ürünü). Ama kadınlar sadece kadın olduğu için şiddet görüyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Aradaki farkın bu olduğunu düşünüyorum.
0
peki madem
(03.10.22)
Bahsettiğin şeyler tırı vırı hocam asıl pozitif ayrım unsurlarının içinde. Trip yapmayanı, kafeslemeyeni, surat asmayanı bulabilirsin, veya buna maruz kalmamayı tercih edebilirsin, ayrıca bak biz dövmüyoruz siz de psikolojik şiddete başvurmayın argümanı da nasıl bir karşı argüman ilişki kuramadım (insana şiddet direk hukuki bir suç, mükafatlandırılması gereken bir ödül değil), biri diğerinin varlığını/yokluğunu gerekçelendiremez.
Asıl problem yukarıdaki arkadaşın özetinde ve çok çok daha kritik. "Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması".. yetmez, üstüne hayat "birleştirirken" min 300 bin tl masrafın erkeğe yıkılması (takısı, düğünü, tatili vs).. Maddi konfor unsurlarının temininin "erkek"likle bağdaştırılması (ev, araba vs.), uzatırım da hepimiz biliyoruz işte. Hayat zor, kimi kadınlara daha zor, çoğu erkeğe en zor.
0
wiekannich
(03.10.22)
Bir insana siddet uygulamamayi neden baskasina karsiliginda size minnet gosterilmesi gereken bir iyilik olarak goruyorsunuz ki? Oyle gormuyorsaniz da yazdiginizdan oyle anlasiliyor.

Yazdiklarinizi olusturan dusunme seklinde o kadar cok hata var ki, ben kadin haklari/insan haklari konusunda saatlerce ders anlatabilecek enerjiye sahip oldugum halde su an tek tek duzeltme dusuncesinden boguldum. O yuzden umarim daha cok kritik dusunceye tesvik eden seyler okuyup bakis acinizi gelistirirsiniz bu konuda.
0
sopiro
(04.10.22)
Konuya oradan girmiş olabilirim şiddet e karşıyız e onlar da böyle davranmasın demek biraz sığ oldu ama aslında ana fikir, "biz mevcut geçmiş düzene karşı duruyoruz her iki taraf için de.. fakat kadınlar kendi psikolojik şiddetleri için de benzer bir gayret ve örgütlenme gösteriyor mu?" idi.

Yani şu an 100 göstergeli bir tepki metreye bakıyor olsak,

Erkek kadına fiziksel şiddet uyguladığında ibre 100 ü,
Kadın erkeğe fiziksel şiddet uyguladığında 40 ı,
Erkek kadına psikolojik şiddet uyguladığında 25 i,
Kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddetin tepkisi de toplunda 10 u gösteriyor gibi geliyor.

Bunun karşısında arkadaşlar biz ne yapıyoruz diyen çıkmıyor gibi geliyor.

Bilmiyorum daha net anlatabiliyor muyum kendimi? Diğer yasalar konularında olan taraflı sessizlik de cabası tabii ki.

Yani kadınlar kendi yaptıklarının farkında mı bilmiyorum ama her ne kadar darp, yaralama ve öldürme gibi bir problem doğurmasa da, o şiddetin altında kalıyor olsa da önem olarak, hatrı sayılır sayıda karşı tarafı bir psikolojik şiddete maruz bırakma söz konusu. Bir yaslanıp çevrenizdeki ilişkilere bir bakın. Dışarıdaki ilişkilere bir bakın. Burada nasıl oluyorsa herkes 4/4 lük yaşıyor anlamıyorum ben marsta yaşıyorum her halde. Anadolusundan metropolüne, eğitimsizinden eğitimlisine herkesi gözlemlemeye çalışıyorum. Var böyle bir şey yani.
0
🌸ananiyimioguz
(04.10.22)
Eger gercekten siddetten bahsediyorsaniz, fiziksel siddet yani, (kadindan erkege uygulanan fiziksel siddet) dunyanin bircok ulkesinde bu istatistik yaklasik yuzde iki civarinda ve neredeyse her zaman oz savunma veya yetiskin kadindan erkek bebek/cocuga uygulanan siddet seklinde.
Aile ici siddette tabii ki esine siddet gosteren kadinlar var ve erkeklerin bu konuda destek alabilmesini saglayan hem sosyal hem sistemsel gelismeler olmasi gerekiyor suphesiz ama istatistiksel olarak digerine kiyasla cok kucuk bir yuzde olan bir seye dayanarak 'kadin egemen' bir topluma gittigimizi iddia etmek cok yanlis bir dusunme sekli.
Bu bana biraz, tv'de herhangi bir escinsel cift gorunce 'escinsel iliskileri gozumuze sokuyorlar' diyen insanlari hatirlatti sanki dunyadaki film ve dizilerin yuzde doksandokuzu heteroseksuel iliskiler hakkinda degilmis gibi.

Bahsettiginiz ibrenin daha yuksek bir deger gostermesi olayi biraz su yukarida bahsettigim sebepten olabilir. Bir erkegin kadina siddet gostermesi neredeyse her zaman "sokakta yuruyen kadini kacirip, tecavuz edip, kafasini kesmek" gibi herhangi bir sebeple aciklanamaz vahset sebebiyle oluyor. Kadinin erkege siddeti haberi, "kendisine tecavuz eden kayinbiraderini yedi kez bicakladi" seklinde oluyor. Yani onaylamasak da siddeti, sebebi herhangi bir kiskirtmayla, travmayla vs aciklanabiliyor. Durup dururken Muge Anli'da falan gordugumuz "sevgilisiyle kacmak icin bes yasindaki oglunu oldurdu" haberlerindeki kadinlar da zaten gayet tepki goruyor.

Jason Katz - Macho Paradox ve genel olarak Laura Bates'in kitaplarini okumanizi veya arastirmanizi tavsiye ederim eger siddet olaylarinin istatistiksel, vakasal, ve diger yansimalarini daha detayli ogrenmek isterseniz.

Not: editinizi simdi gordum. "Erkek dedigin soyle boyle olur" tarzi psikolojik siddet dogrudur, o bir toplumsal yara. Onun da uzerine calismak gerek tabii.
0
sopiro
(04.10.22)
(5)

Borsada bankalar niye coştu yine

condom kurşunu
Ralli tekrar mı başlıyor?
Ralli tekrar mı başlıyor?
0
condom kurşunu
(03.10.22)
bence alakası pek yok fakat Halkbank'ın Amerika'daki durumu ile ilgili gelişmeler olmuş. 1 hafta daha böyle artar ondan sonra her şeyini kaybeder millet.
0
sparkle kiddle
(03.10.22)
Yere düşen tenis topunun sıçraması.
+
genel trende uygun hareket
0
Mirket
(03.10.22)
ülkemizin süper yonetilmesi, dünyadaki sayılı ekonomiler olmamiz, halkımızın elinde çok fazla miktarda nakit bulunmasi sebebiyle bu yükselişler normal.

Ulkemize yatırım yagiyor. Sagolsun Düşük faiz ile ulkemiz sahlandi. Neymiş o ekonomistler falan yillarca köle etmisler bizi.

Halk da fakirlik sebebiyle ekmek bulamiyorsa düşük faiz yesin.
0
logisticsmanager
(03.10.22)
insider bilgi böyle bir şey işte. MIR'den çekilme karşılığında Halkbank'ın ceza almaması yönünde anlaşıldı
0
croswell
(04.10.22)
İnsider bilgi çok da işe yaramamış gibi görünüyor ki coşamadılar.
0
Mirket
(04.10.22)
(6)

torpil meselesi

arkadakiadam
çevrenizden duyduğunuz devlete torpille girme hikayeleri var mıdır? mesela benim kuzenim mühendis bir memur ve teyzemin anneme anlattığına göre bir komşularından torpil bulmuşlar. tabii o tanıdık soruyu sorduktan sonra: "namaz kılıyor mu?"...
çevrenizden duyduğunuz devlete torpille girme hikayeleri var mıdır? mesela benim kuzenim mühendis bir memur ve teyzemin anneme anlattığına göre bir komşularından torpil bulmuşlar. tabii o tanıdık soruyu sorduktan sonra: "namaz kılıyor mu?"...
0
arkadakiadam
(03.10.22)
torpilsiz olmaz bu işler,

torpil dediğin şey aslında adam kendi iş-çemberini networkünü kuruyor. yani sen o adama hayat boyu bağlı duruma geliyorsun.

o sebeple torpili yapan kişi daha avantajlı aslında işi alandan. ne kadar sana bağımlı ise o kadar iyi tabi.

bu sebeple tr'de torpil bitmez.
0
duyurukullanıcısı
(03.10.22)
Thy'ye pilot alımına giren iki arkadaşımdan da referans istendi. Biri girdi pilot oldu, diğeri covid döneminde patladı durdurulunca.

Hakim/savci sınavına giren arkadaşıma sınavın vs süper, seni de sevdik ama referans yok. Kendine referans bul tekrar gel dendi.

Daha böyle bitmez. Bu noktada Türkiye gibi ülkelerde ne kadar az devlet işi o kadar iyi. Su heriflerin maaşının vergilerden verilmesi yerine vergilerin 1e 2 maçtan iddaaya yatırilmasini tercih ederim.
0
logisticsmanager
(03.10.22)
Üniversiteden sınıf arkadaşım 2018'de YSK' test sınavını geçtikten sonra sözlü mülakata gelene kadar yaklaşık 10-15 bin lirayı sırf malum partinin vekillerini makamları da ziyaretler için aldığı hediyelere harcadığını demişti. İşte çikolata, bal, takım elbise, kol düğmesi vs. Sonuç: adalarda seçim müdürü oldu. Hep yatıyor.
0
Amaranta ursula
(03.10.22)
Arkadaşım bir işe girmek için 30 bine yakın para verdi ve hala beklemede.

Başka çok hikaye var da. Bu torpili itiraf eden tek örnek.
0
Kahvedesu
(03.10.22)
Evet lise arkadaşım öyle ama çocuğun tüm ailesi siyasette tanınıyor. Beni de çalıştığı yerde mülakata alacaktı hatta sonra çok utandım ve ortamda çalışmak istemedim. İlerletmedim süreci.
0
jazzabel
(03.10.22)
O torpil bir yere kadar liyakat isteyen kadrolarda torpil yok denecek kadar az mesela. KPSS'de olay şöyle oluyor mesela İzmir'den KPSS'de Şırnak kazanan biri tercih etmiyor onun yerine oradaki boşluğu ilgili kurumdan birini tayin ediyorlar. Genelde en fazla torpil belediyelerde oluyor ayrıca belediyelerle iş yapanlar bilirler en fazla torpil ve adam kayırma eşitlikten, adaletten, özgürlükten dem vuran kesimin belediyelerinde maalesef.
0
beemaker
(04.10.22)
(3)

Yeni yasama yılı

beemaker
Gazi meclisimiz 1 Ekim itibariyle yeni yasama yılına başladı cumhuriyetimizin 100. Yılına girerken vatandaş olarak talepleriniz nelerdir?
Gazi meclisimiz 1 Ekim itibariyle yeni yasama yılına başladı cumhuriyetimizin 100. Yılına girerken vatandaş olarak talepleriniz nelerdir?
0
beemaker
(03.10.22)
vergilerimin trollere gitmemesi.
0
pide
(03.10.22)
siz kimsiniz acaba?
0
ankarakecisi
(03.10.22)
Trol maaşlarında düzenlemeye gidilmesi. Hayır bu ekonomik düzende doktorlar bir, onlar iki. Yurtdışına falan kaptirmamamiz lazım bu kişileri. Bugün bir troll kac sene egitimsizlik ile yetişiyor kimsenin haberi yok. Ilk okuldan itibaren bir insanı sıfır olarak yetistirip hayata sunmak uzun bir süreç. Dünyada sürekli ileri giden, her yerde etkisi duyulan şanlı devletimizin bu kişileri mağdur etmemesi lazım.
0
logisticsmanager
(04.10.22)
(6)

Borsaların düşüş ve yükselişleri

akhenaten
Bir süredir Türkiye'deki ve dünyadaki borsalara bakıyorum, öncesini bilmiyorum bu arada çok takip etmem normalde. Bir şeyi fark ettim; genelde bir borsaya ait bileşenlerin ezici çoğunluğu aynı anda yükselip düşüyor. Ya sayfa yemyeşil görünüyor ya da kıpkırmızı. Hep mi böyleydi bu yoksa mevcut ekonom
Bir süredir Türkiye'deki ve dünyadaki borsalara bakıyorum, öncesini bilmiyorum bu arada çok takip etmem normalde. Bir şeyi fark ettim; genelde bir borsaya ait bileşenlerin ezici çoğunluğu aynı anda yükselip düşüyor. Ya sayfa yemyeşil görünüyor ya da kıpkırmızı. Hep mi böyleydi bu yoksa mevcut ekonomik durumlardan dolayı mı böyle? Neden böyle oluyor?
0
akhenaten
(03.10.22)
Senin söylediğin borsanın genel trendi, piyasanın oynaklık zamanlarında da günlük öyle olaylar olur.
Bir de kağıt bazında hareketler vardır. Trende bakmaz. Kafasına göre takılır.

Dönemsel olarak yukarı çıkışlar vardır. Ayı piyasası
Aşağı inişler vardır. Boğa piyasası

Borsada ağırlığı olan kağıtlar vardır. Düşerse borsayı aşağı çeker. Çıkarsa yukarı sürükler.

Karışık işler.

Ekleme : Boğa yukarı, Ayı aşağı olacak. Ters yazmışım :)
0
Mirket
(03.10.22)
Uygulanan düşük faiz ve iktisat politikası sayesinde borsa günden güne rekor üstüne rekor kırıyor hem üretim hem de ihracat patlama yapmış durumda. Bu politika sayesinde borsa şimdiye kadar kırılmamış rekorlarını kırarak 1500 puan yükseldi.

Faiz düşerse üretim artar yatırım artar istihdam artar yabancı yatırımcı gelir şirketlerin kağıtları patlar kabaca kural bu.
0
beemaker
(03.10.22)
Türkiye Borsası aşırı kırılgan. Yunanistan ile açıklama bile olunca hemen tepki veriyor. Hep böyleydı artı olarak bu pandemi sonrası daha agresif ekonomik politikalar uygulandığı için daha oynak.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
@beemaker Bu kadar absürt bir iddia okumamıştım uzun süredir. Enflasyonun %100 üstü olduğu ortamda tabiki borsa da %100 yükselecek.

@akhenaten Borsanın gidişatını dövizdeki oynaklıktan bağımsız olarak daha sağlıklı değerlendirmek için dolar bazında endekse bakmayı deneyebilirsiniz:
tr.tradingview.com
0
mikro patlama
(03.10.22)
türkiyede hiçbir kişiye ve kuruma güvenmediğim için borsayada güvenmiyorum.
garanti yatırım ile abd borsası üzerinden sp&500 hisseleri aldım değişik sektörlerden.
42 trilyonluk abd borsası batarsa bende batayım canım yanmaz.
ayrıca garanti yatırım hisse senedi alım satım tavsiyeleri veriyor mail bülteni üzerinden.
son 2 senede abd borsasında verdikjleri tüm tavsiyeleri excele aktarıp toplamda ne kadar kazanırdım diye baktım. 2 sene sonunda sıfıra sıfır aynı parayla çıkıyorum.
demekki işi borsa senetlerini takip etmek olan kişiler bile kazandırma garantisi veremiyor.
bende aldım sağlık ve tüketici ürünleri sp&500 sektör hisselerini beklemedeyim.
2-3 sene en az satma ihtiyacı duymam.
0
aslindasorunumpsikolojik
(03.10.22)
Beemaker kardeş çok güzel söylemiş. Ülkemiz uçarken borsamizin ucmamasina sasirilirdi.
Hayır yillarca bu faiz, enflasyon, teoriler falan bomboş islermis. Düşük faiz yapistir gitsin. Bana kalsa bu avrupa merkez bankasi vs topunu kovarim, bir tane adam iki adet tuşa basar "faizi indir", "faizi yükselt".

Yükselen ekonomimizin, zenginlesen halkimizin, ülkeye yağan yatirimlarin karşısında borsa adeta bir kartal gibi yükseliyor.
:)
0
logisticsmanager
(03.10.22)
(2)

İstanbul'da ev aramak için alternatif siteler

NeinClein1
Sahibinden com dışında nasıl ev arayabilirim genelde ilanı nerelere koyarlar?
Sahibinden com dışında nasıl ev arayabilirim genelde ilanı nerelere koyarlar?
0
NeinClein1
(02.10.22)
Bazı kırsal yerlerde internete koyulmuyor el altından veya eve ilan asılarak pazarlanıyor. Bunun dışında sarı renkli ilan sitesinin ücreti yüksek olduğu için emlakjet veya hepsiemlak sitesi kullanılıyor. Bunların dışında emlakçıların kendi siteleri var remax'in turyap'ın kendi ağı var
0
beemaker
(02.10.22)
Vallaha kendi emlakçı arkadaşımdan biliyorum; yapılacak en mantıklı iş bölgede düzgün emlakçı bulup derdini anlatıp onlardan haber beklemek.

Ama 10 bin kira olan yerde 5-6 bin arıyorsanız olmaz zaten. Ama paraniz varsa en mantıklısı bu gibi.
0
logisticsmanager
(02.10.22)
(15)

Gözden kacirdigim iyi polisiye dizi?

deer hunter
Bulalım mi bana?Bayildiklarim;The missingBron broenForbrydelsenThe fallThe chesnut ManBroadchurchThe killingNight ofThe sinner ilk bölümTrue detectiveFargoDarkBlack spotHannibalFena olmayanlarCardinalvalhalla murdersMarcellaSarmayanlar;The MentalistCsi
Bulalım mi bana?

Bayildiklarim;

The missing
Bron broen
Forbrydelsen
The fall
The chesnut Man
Broadchurch
The killing
Night of
The sinner ilk bölüm
True detective
Fargo
Dark
Black spot
Hannibal


Fena olmayanlar

Cardinal

valhalla murders

Marcella

Sarmayanlar;
The Mentalist

Csi
0
deer hunter
(02.10.22)
Bosch
Mindhunter
Real detective
Endeavour
0
logisticsmanager
(02.10.22)
Line of duty +1
Sherlock klişe ama göremediğim için yazmak istedim.
0
anneboleyn
(02.10.22)
Happy Valley
0
peki madem
(02.10.22)
The Investigation
Den Som Dræber
Criminal (özellikle UK)
0
heritage
(02.10.22)
Line of Duty ve Mindhunter+1
Eğer dili rahatsız etmezse Kore dizisi var "Signal" bu da iyidir.
0
hayalhayal
(02.10.22)
Bosch
0
nhk ni youkosu
(02.10.22)
Bu kadar cevap içinde The Wire olmaması çok ilginç.
0
Amaranta ursula
(02.10.22)
the shield
24
0
nothing in my way
(02.10.22)
En iyi listen hayli kabarıkmış. Top 3 desem ve senin anketinden kendime ekmek çıkarsam?
0
shadra
(02.10.22)
@shadra
The missing özellikle ikinci sezon
The fall
Bron broen

Ama en iyiler kısmında sıradan bir dizi yok..
0
🌸deer hunter
(02.10.22)
The wire +1
0
kaiserr76
(02.10.22)
Agatha christie's poirot. David suchet'in oldugu.
0
marcelorios
(03.10.22)
Midnight sun (dizi)
0
curukturpkokusu
(03.10.22)
columbo
0
cekcekli
(03.10.22)
Narcos'un yazılmamasına şaşırdım. Hem 3 sezonluk asıl Escobar'ı anlatan dizisi, hem de 3 sezonluk Meksika kartellerini işleyen devam dizisi harikaydı.
0
iwasbornonamountainside
(03.10.22)
(11)

araba sorusu

emfuzi
Arkadaşlar merhabaaraç konusunda tecrübeli birilerinden fikir almak istiyorum.hali hazırda 2017 model 3008 kullanıyorum, kullandığım aracı satmak için girişimlere başladım ve yeni araba arayışındayım.seçenekler;1) tiguan 1.5 benzinli elegance dsg:yakıt tüketimi biraz fazla, ama çok da zorlayacak gib
Arkadaşlar merhaba

araç konusunda tecrübeli birilerinden fikir almak istiyorum.

hali hazırda 2017 model 3008 kullanıyorum, kullandığım aracı satmak için girişimlere başladım ve yeni araba arayışındayım.

seçenekler;

1) tiguan 1.5 benzinli elegance dsg:

yakıt tüketimi biraz fazla, ama çok da zorlayacak gibi değil. hali hazırdaki aracım dizel ve 100 km ortalaması 2-3 litre kadar daha düşük. fakat dizel yakıt yaklaşık 3-4 tl daha pahalı, ilave olarak bakım masraflarını, ilk alımdaki fiyat farkını falan düşününce benzin zorlamaz gibi, tiguanda bu rakam yaklaşık 10 lt/ 100 km.

0 km almayı düşünüyorum bu arada, liste fiyatı 1137 tl. doğuş'ta yönetici bir arkadaşım var tedarik ve fiyat konusunda yardımcı olacak gibi.

artıları:
konfor, satmak istediğimde satış hızı, değer kaybetmemesi vs.
eksileri:
dsg şanzıman. fakat birçok kişi artık yeni nesillerde bu sorunun çözüldüğünü iletiyor.
güvenlik paketi (kör nokta, şeritte tutma, otomatik ani fren, adaptive hız kontrol vs olmaması. beni en çok düşündüren şey bu, 1 milyondan fazla para verecğeim ve güncel teknolojiye sahip olsun istiyorum arabam. bu özellikleri ekstra olarak ekletmem mümkün değil zira sipariş üzerine araba gelmiyor, ne gelirse şansına.

2) hyundai tuscon:
elite plus paketinin 2. eli (6 bin km vs civarı) tiguan'ın elegance paketinin sıfırı ile neredeyse aynı.

artıları:
4x4 ama kilitli diferansiyel yol. 4x4 olması bir şey ifade etmiyor.
gırtlak dolu: ön koltuk soğutması, arka koltuk ısıtması ve tiguan'da eksik olan güvenlik donanumlarının hepsine sahip. bu özellikleri de test ettim bu arada gerçekten etkileyici.
genişlik ve iç hacim olarak beklentilerimi karşılayacak.

eksileri:
2-3 yıla kalmadan yıpranacak, sağından solundan ses gelmeye başlayacak, o kadar çok elektronik aksam sıkıntı vermeye başlayacak. ayrıca sıfırına bütçem yetmiyor, 2. el alacağım mecbur.
yakıt tüketimi konusunda fikrim yok.

2) subaru xv:

artıları:
sürekli 4x4, diferansiyel kilidi vs, hem yol tutuş, hem arazi, hem kar yağmur çamur falan bana mısın demez.
bahsettiğim otonom güvenlik unsurlarının tamamına hatta muhteşemine sahip.
sıfırı dahi oldukça ucuz. bütçem rahatlıkla karşılayacak.

eksileri:
arabanın motoru yeterli değil, haliyle hızlanması vs kötü.
hacim oldukça küçük.
servis ağı yetersiz, satarken elden çıkarmak zor.
ses yalıtımı yeterince iyi değil.

3) qashqai, kuga, sportage,
hiç beğenmiyorum.

4) 3008: hali hazırda kullandığım için hem farklı marka kullanmak istiyorum hem de uzun süreli kullanımda yıpranmasından dolayı memnun değilim.

5) arteca: tipini pek beğenmediğim için özelliklerine bakmadım. eğer dediğim güvenlik unsurları varsa ve fiyat tiguan civarıysa düşünebilirim. bi ara bakacağım.

6) yukardakilerden daha küçük araçlar, 2008, trock, hrv gibi araçlar boyuttan dolayı seçenek dışı.

7) yüksek km ve eski model araç premium marka olsa dahi istemiyorum.

tahmin edeceğiniz üzere sadece suv düşünüyorum. 3 kişilik ve +1 köpekli aile olduğum için, ilave olarak karavan falan da almayı düşünüyorum. daha küçük araba istemiyorum. bagaj ve arka diz mesafesi, yükseklik vs çok önemli.

bütçem de maksimum 1.100.000 tl.

aslında en çok hybrid araba istiyorum, hatta volvo xc40 plug in hybrid efsane istiyorum ama bütçem malesef uygun değil.

tüm bu bilgilere göre bana fikir verir misiniz. olumlu olumsuz her türlü fikre açığım.

teşekkürler.
0
emfuzi
(02.10.22)
Cupra Formentor ile kafanı karıştırayım hocam. Benim de son dönemde kafamı karıştırıyor çünkü :)
0
armagan abanuz
(02.10.22)
@armagan abanuz: cupra malesef çok küçük gelecek bize.
0
🌸emfuzi
(02.10.22)
Selam, Subaru Forester ve Citroen C5 Aircross da var.
0
devorgilla the gunslinger
(02.10.22)
@devorgilla forester bütçeden dolayı uymuyor malesef. c5 de psa grubu olmasından dolayı istemiyorum, 3008 den ağızım yandı bir kez.
0
🌸emfuzi
(02.10.22)
Honda HR-V Hibrit e bir bakmanı öneririm.
0
ankarakecisi
(02.10.22)
@ankara kecisi Yazmıştım yukarıda, çok küçük
0
🌸emfuzi
(02.10.22)
Hyundai'a neden bu kadar karşı olduğunuzu anlamadım. Hyundai ve kia araclar son yılların en iyi araçları bence. Misal Avrupa'da kia 7 hyundai 5 yil garanti veriyor. Bunu veren adamlar zaten bunun iki senede dagilacagini bilse vermez. Ki consumer report gibi raporlarda da üst siralarda.

Tucson sizin fiyat aralığında sıfır da gözüküyor emin misiniz?

Bu arada skoda ve seat'in suvlarina da bakılabilir (kodiaq vs)
0
logisticsmanager
(02.10.22)
suv kullanmadım ama çok sayıda markanın çok sayıda modelini uzun süreler tecrübe ettim. bence en mantıklı araçlar vw grubunun araçları. uzun süre bir önceki kasa leon'u kullandım, şehir için nefis bir araçtı. birkaç ay da kia cerato kullandım, o daha da nefisti hatta passat ayarındaydı ama şanzımanı dsg kadar konforlu değildi ve tdi/hdi/mj/dci gibi avrupalılardan çok yakıyordu. çok kısa kuga kullandım bence kötüydü. opel araçları da sevemedim, j kasa astra daraltıcı ve görüşü kötü geldi bana.

arkadaşın fiyatta da yardımcı olacaksa, dsg problemi de kalmadıysa tiguan diyorum.
0
soft
(02.10.22)
2020 sportage sahibyim son yıllarda yaptığım en iyi yatırım.
istanbul-bodrum arası 3008 li arkadaşla 2 aile yola çıktık bekleyip durduk gelebilsinler diye.
ve çok daha fazla yakıtla.
0
jamswety
(02.10.22)
@jamswety hızlı kullanan sürücü örneği ile neyi açıklamaya çalıştınız tam olarak emin olmadım ama kia’nın tipini beğenmiyorum. Yine de teşekkürler
0
🌸emfuzi
(02.10.22)
tiguan iyidir, satarken rahat ettirir.
tuscon ve 3008'de tutuluyor piyasada.

eğer boyut çok önemliyle, tiguan allspace ve kodiaq alternatif olabilir.
0
nuisance
(02.10.22)
(1)

Konsoloslukta verilen pasaport

volkann
Merhaba ahali,Konsolosluklardan alınan pasaport yurtiçinde alınana fonksiyonel olarak tamamen denk midir?Şöyle açayım: Bir defasında ülkeye girerken pasaport-yüz tanıma makinelerini kullanmıştım ve yine TR pasaportlu bir gurbetçi kullanamamıştı, görevli de yurtdışından alınan pasaportları okumaz dem
Merhaba ahali,

Konsolosluklardan alınan pasaport yurtiçinde alınana fonksiyonel olarak tamamen denk midir?

Şöyle açayım: Bir defasında ülkeye girerken pasaport-yüz tanıma makinelerini kullanmıştım ve yine TR pasaportlu bir gurbetçi kullanamamıştı, görevli de yurtdışından alınan pasaportları okumaz demişti.

Eski bir uygulama mıdır, yoksa hala bir fark var mı konsolosluk ve TR'den alınmış pasaportlar arasında, bileniniz var mı?
0
volkann
(01.10.22)
Mantıken olmaması lazım. Ailemdekiler Türkiye'den benimkisi konsolosluk, hicbir fark görmedim. Geçen lufthansanin kioskuna okuttum, onda da sorun olmadı.
0
logisticsmanager
(02.10.22)
(6)

iş teklifi geldi ama değiştirmek istemiyorum

logisticsmanager
Kendi firmamdan başka bir ürün grubunda daha az operasyonel daha çok stratejik, full remote, daha iyi maaş (yani maaş banti artışı var) teklif geldi.Ama istemiyorum. Is stratejik olsa da bana şu anki isime oranla önü daha kapali geldi. Altında ekip yok, benim şu an 3 ülkede 8 kişilik satın alma ekib
Kendi firmamdan başka bir ürün grubunda daha az operasyonel daha çok stratejik, full remote, daha iyi maaş (yani maaş banti artışı var) teklif geldi.
Ama istemiyorum. Is stratejik olsa da bana şu anki isime oranla önü daha kapali geldi. Altında ekip yok, benim şu an 3 ülkede 8 kişilik satın alma ekibim var.

Ben teklifi mudurlerime söyledim, onlar da ik ile konuştu ve bu hafta karsi teklif getirecekler. Ik dediğine göre aynı maaş bantina gelmem zor ama olabilir (karari onlar vermiyor, daha üst yönetim veriyor). Ik piyasadan maaş teklifi bekliyor (hani benim gibi birini almaya kalksa kaca patlar diye).

Burada önüm açık. Bir sene önce üç kişi ekibim vardi. Su an üç ülkede 8 oldu. Yeni satın alinan firmanin da tedarik zinciri geldi. Üstüne erp geçiş projesi de var. Yani sürekli gelisiyorum, öğreniyorum.
N+1 mudurum 2025'te emekli ve yıllardır yerine gecmem istendiği hem müdürlerim hem ik tarafından söyleniyor ve plan da 2024 itibariyle geçişin başlaması.

Ben şu an çalıştigim yer bir tık az da verse burada kalayim diyorum çünkü daha 2 senelik müdürüm ve altımda adam olmayan bir pozisyona geçmem bence iyi değil ki kendi ekibimi de kurdum ve artık yönetim isinde cok daha rahatim. Iki sene beklersem ve beklenildiği gibi olursa iki belki üç müdür+15 kişilik çalışan ekibi olacak.
Buna ek olarak diğer yerin insanlarini bilmiyorum. Başka ürün gruplarında çok sıkıntı müdürler olduğunu biliyorum ve kendi müdürlerim süper insanlar. Az fark için (200 euro falan olur aylık aralarinda tahmini, cok ucmaz) alınması saçma risk geliyor.

Ne diyorsunuz?
0
logisticsmanager
(01.10.22)
görüşlerine %100 katılıyorum, bence kıpırdama. hele ki erp geçiş süreçleri çok ciddi tecrübe kazandırır. 200 euronun ne kadar fark ettiğini şimdiki maaşına oranlayarak sen değerlendireceksin tabi ama müdür pozisyonunda birinin maaşında %5-10 arasıdır diye tahmin ediyorum. özetle; otur oturduğun yerde bence :)
0
mustafakesekci
(01.10.22)
Yani şöyle diyim;
Bana bugün zam gelmese tahminen yüzde 15-20 civarı artış olurdu bu teklif ile
Ama ben zaten karşı teklif ile yüzde 10 civarı artış bekliyorum(belki daha fazla) Arada yüzde 5-10 belki oynar oynamaz. Bu da 200-300 Euro arası para yapar.

Bana da öyle geliyor. Acil para ihtiyacim yok, zam alırsam zaten beni iki sene tutar o zaman müdür yerine geçince iyice rahatlarim düşüncem var.
0
🌸logisticsmanager
(01.10.22)
hocam öyle bir anlatmışsın ki sanki aradaki fark 200 değil, 2000 euro. 1200 bile değil bak.
0
edgenabby
(01.10.22)
@edgenabby; aslında emin değilim çünkü teklifler yazılı gelmedi. maaş banti tahminen konusuyorum.
Bu arada bahsettiğim fark benim şirketin vereceği karşı teklif sonrası olur diye düşünüyorum. Yani su anki maaşım ile fark tahminen 700 euro falan olur. Bu da mantiken benim misal yarin sıfır full Peugeot 5008 kredisine girmem demek (hani etkiyi anlamak için) ya da ayda iki kere Türkiye'ye gidip gelmek demek.

Bu arada bahsettiğiniz parayi fark olarak almak Avrupa'da imkansiz. O kadar fark olmaz hiçbir yerde. ben kendi calisanlarimdan 600-700 euro fazla alıyorum. Benim müdür de benden 1.5k euro fazla alıyor olsun (63 yaşında adam)
0
🌸logisticsmanager
(01.10.22)
ayda 2 kez Türkiye'ye gelmek istiyorsanız (bunu istediğinize emin misiniz :p) yeni iş veya hemen yarın sıfır Peugeot alacaksanız. yani böyle ekstra paraya değecek ve hemen/çok yakında olmasını beklediğiniz istekleriniz/hedefleriniz yoksa yeni işe geçmeniz için hiçbir tanecik bile sebep göremedim.
0
summer timetable
(01.10.22)
@summer: :) ya iste beklediğim maasa cikarsa ben de geçmem de sanki bu soruyu sorma amacım (ben de tam emin degilim) böyle bir değişim yapmam için ne kadar farklı olmalı gibi. çünkü firma karşı teklif vermese belki derdim ama vereceği için yüzde 99 kalma tarafindayim ama sacma karar vermek de istemem.

Galiba bir tam anlatilamayan sorum da müdürlüğe daha devam etmemin kariyer açısından mantıklı olup olmamasi. Çünkü diğer role geçersem ne zaman insan yonetecegim belirsiz ve bence çok deneyim isteyen bir olay.

Misal diger is gene insan yönetim olan ama daha üst pozisyon olsa o zaman daha zor seçim olurdu gibi.
0
🌸logisticsmanager
(01.10.22)
(2)

Fransa'da internet

mustafakesekci
İş için 5 günlüğüne fransaya gideceğim. bu sürede de telefondan internete girme ihtiyacım çok olacak. hem whatsapp üzerinden telefon görüşmeleri, hem navigasyon vs. turkcell yurtdışı internet paketleri çok mu tuzlu olur? ya da havaalanında böyle turistler için faturasız internetli sim kartlar falan
İş için 5 günlüğüne fransaya gideceğim. bu sürede de telefondan internete girme ihtiyacım çok olacak. hem whatsapp üzerinden telefon görüşmeleri, hem navigasyon vs.
turkcell yurtdışı internet paketleri çok mu tuzlu olur? ya da havaalanında böyle turistler için faturasız internetli sim kartlar falan oluyor mu?
0
mustafakesekci
(01.10.22)
Relay magazalari var havalimaninda, onlarda prepaid sim var.
0
logisticsmanager
(01.10.22)
türkiyeden bi e simli turkcell kontürlü hat alırsan rahat yurtdışı paketi ile; bir aylık 2 gb ve 100 dakika görüşme veriyorlar her yöne, her işini görür hem de sanırım daha ucuza gelir fransadan
0
sipsiyah
(01.10.22)
(5)

National Geographic Türkiye'de neden bitti

darkwizard
Ortaçağ dönemini yaşadığımız bu çağda bir bitmeyen bu vardı bu da bitti. Akp döneminde ve kriz ortamında bir güzelliğin daha sonu geldi. Ne düşünüyorsunuz bu konuda
Ortaçağ dönemini yaşadığımız bu çağda bir bitmeyen bu vardı bu da bitti. Akp döneminde ve kriz ortamında bir güzelliğin daha sonu geldi. Ne düşünüyorsunuz bu konuda
0
darkwizard
(30.09.22)
turkiye'de fakirlik cok, okuma sifir ama zaten butun dunyada dergi ve gazete satislari dususte internet sayesinde.

ornek: www.statista.com
0
hot potato
(30.09.22)
www.youtube.com

youtube kanalları muazzam bu arada.

keşke nt türkçe kanalı da olsa.
0
edgenabby
(30.09.22)
Bittiğini sizden öğrendim. İnternette bu konuyla ilgili bir şey bulamadım.

Dergi fiyatları çok yükseldi. İçerikleri zayıfladı.

Bilim ve Teknik dergisini ilkokulda takip etmeye başlamıştım. Akp sonrası dergi çok bozuldu. Elimde 1999 sayıları var. Her sayfası bilgi dolu.

National Geographic gibi dergiler de bilim magazin dergilerine dönüştü. Önceden bir konuyu çok ayrıntılı şekilde inceleyen yazılar olurdu.

En önemli sebep de internet.

Basılı her şey yok oluyor. Ansiklopediler bile bitti. Dergi ne...
0
dissendium
(30.09.22)
Olağanüstü fantastik süper güçlü ülkemizin ilerlemesine dayanamayan bunun gibi yabancılar bitiyor iste.

Her geçen gün daha iyiye giden ülkemiz kendi topunu tankını yapmayı öğrendiği gibi neysinim ceografigini de yapar.

:)
0
logisticsmanager
(01.10.22)
dergicilik bitti gibi.
0
paintov
(01.10.22)
(7)

kiralik evler hakkinda ne dusunuyorsunuz

Kittie
eskiden kira sokaga atilan bi paradir diyip biraz daha az vermek icin eski pusku bakimsiz evlerde oturan arkadaslarima hayret ederdim.simdi onlardan oldum. cunku ara kapandi.aklim almiyor. 8k altina duzgun semtlerde ev yok avrupa yakasinda. cogu da eski pusku. duzgun dedigim de luks bile degil.sorum
eskiden kira sokaga atilan bi paradir diyip biraz daha az vermek icin eski pusku bakimsiz evlerde oturan arkadaslarima hayret ederdim.
simdi onlardan oldum. cunku ara kapandi.

aklim almiyor. 8k altina duzgun semtlerde ev yok avrupa yakasinda. cogu da eski pusku. duzgun dedigim de luks bile degil.

sorum su. birini rahat yasatmak icin ben zora giriyorum su etmez daire icin hissi gelmiyor mu.

ve asil sorum bunun sonu ne olacak sizce? yavas yavas eski kiraci statusunden cikan insanlar duyuyorum. mevcut evden cikmamak icin mucadele ediyorlar. nereye gidiyor bu durum? homeless kulturu mu gelecek bize de. zaten sokakta yatan insanlarimiz vardi tabii de yayginlasir mi. ya da oda kulturu mu gelecek. benim bizzat bi tanidigim var mesela. akibetlerini merak ediyorum. ikisi de asgari ucretli. kimseyi dinlemediler evlendiler. kiralari yenilenir seneye. bu tur insanlar napicaklar, odaya da cikamazlar.
0
Kittie
(29.09.22)
mantığa uygun hareket edilirse önce istanbul vs. büyük şehirlerin balonu patlar insanlar sadece buralarda yaşamak için eziyet çekmez ilk depremde çökecek harabe binalara maaşlarının büyük kısmını ayırmaz, sonra da bu büyük şehirlerdeki nufüs azalacağı için zaten pandemiyle bi test edilmiş olan uzaktan çalışma işi uygun sektörlerde yaygınlaşır. kira asgari ücrete göre bakarsak her yerde yüksek evet ama bunun temel sebebi asgari ücretin düşüklüğü, ekonominin kötü olması. büyük şehirlerdeki anlamsız yüksekliğin sebebi nüfus fazlalığı, talebin fazla olması. 5k etmeyecek eve 10k kira istesin adam yine kiracı bulacak, talep var çünkü. ülkenin yarısı tek şehirde toplanmış kiracı bulmaktan kolay ne var? istanbulda uzun süre kiracı bulamayan varsa tek sebebi ederinin iki katına değil de üç katına filan kiralamaya çalışmasıdır. biraz beklerse o da bulur.
nüfus biraz daha düzgün dağılsa ülke genelinde bakarsan yer bol, uzaktan çalışabilecek olsa adam anadoludan istanbula niye gelsin, masraflarını niye katlasın? ha iyi maaş alacak adam daha fazla imkan sunduğundan yine gelir büyük şehirde yaşar tabi ama asgari ücret civarına çalışan adam büyük şehirlerin sunduğu o fırsatlardan zaten yararlanamıyor ki, varlığını sürdürmeye çalışıyor ancak...
0
konetsu
(29.09.22)
büyük şehirlerden küçük şehirlere göç artacak
ıvır zıvır üni bölümlerini tercih eden kişi sayısı azalacak
ev arkadaşlığı kültürü artacak gelişecek
herkesin istanbul’a kapağı atma hevesi bitecek

o dairenin fiyatı o kadar etmez diye bir şey yok maalesef. veren varsa o dairenin fiyatı tam olarak odur.
0
roket adam
(29.09.22)
İstanbul'dan Anadolu'ya göçün mantığı yok. Çünkü Anadolu'da iş yok. Ben sanayi şehrinde bile istediğim gibi iş bulamıyorum. İstanbul'dan göç doğru adımlarla 50 yıl sonra başlayabilir ancak.

Bu sorunun temel sebebi doların ve euronun yüksek olması. TL değer kaybedince yabancılar için cennete dönüştü ülke. Türklere ev kiralamak varken yabancılara ev kiralamaya başladılar. Bu bir sürü şey için böyle. İstanbul'da turistlerin olduğu bir mekâna gidince Türk olduğunuzu anladıklarında fazla ilgilenmiyorlar bile. Koskoca kısıtlama döneminde denize bile gidemedik. Bu devam ettikçe hiçbir şey düzelmez. Türkiye'nin yabancılar için çekiciliği azalınca, kısaca zenginler için buranın bir avantajı kalmayınca kiralar da düşecek.

Daha hızlı nasıl düşebilir? Deprem olunca milyonluk evlerin fiyatı 100 bin liraya düşebilir. 1999 yılındaki depremde böyle olmuştu.

Bir de sadece kiralarda sorun yok. Tişörtten çikolataya, otobüs biniş ücretinden su faturasına kadar her şey pahalı. Okumuş etmiş insanlar araba bile alamıyor. Bu saçmalık bir noktada son bulacak.
0
dissendium
(29.09.22)
Dünyanın tüm büyük şehirlerinde merkezde kiralar çok yüksektir. Orta gelirin altındaki grup şehre uzak yerlerde oturur, orta gelir grubu da ya biraz uzak ya da bütçesinden biraz fazla harcayarak ve daha kötü/küçük bir eve razı olarak şehir merkezine yakın oturur.

İstanbul'un ortasında pek çok uygun fiyatlı mahalle vardı, bunlar yavaş yavaş silindi, siliniyor.
Bu değişimi yaşayan diğer şehirlere göre önemli bir farkımız çok ani bir göç dalgası almamız ve ev alana vatandaşlık satılması nedeniyle bu değişimin çok hızlı yaşanmış olması.

Örneğinizdeki asgari ücretle çalışan kişiler artık şehir merkezine daha uzak bir eve taşınmak zorunda kalacaklar. Belki de eskiden Kasımpaşa'nın uygun fiyatlı bir kısmında yaşıyorlardı ama artık şehrin içinde uygun fiyatlı yerler kalmadı ve Başakşehir veya Sultanbeyli gibi bir semte taşınmak zorunda kalacaklar.

"Birini rahat yaşatmak için" şeklindeki düşüncenize katılmıyorum. Evlerin satış fiyatlarına göre kiralar pek de yüksek değil genelde.


Emlak piyasasının uzun süre böyle gidebileceğini sanmıyorum. Bir noktada patlama olacak.
Ekonomi sendelediği anda 15-20 bin liraya kirada oturan insanların bazıları işlerini kaybedecek ve kiraları ödeyemeyecek. O ödenemeyen kiralar banka kredisi ödeyen ev sahiplerinin ödemelerini aksatacak ve bu etki büyüyecek. Hem ev hem de kira fiyatlarının bu sendeleme sırasında çok ciddi düşeceğini tahmin ediyorum. (Düşme dediğim TL bazında değil de Dolar bazında bir düşüş)
0
michael_knight
(29.09.22)
Evlenme yaşı yükselecek
Boşanmalar artacak.
Çekirdek aileler baba evine göçecek.
İhtiyarlar, evlerini kiraya verip çocuklarının evlerine göçecek.
Emekliler büyük şehirleri terkedip memleketlerine dönecek.
Yazlıklarda yaz kış oturanların sayısı artacak.
Geçinemeyenler küçük şehirlere göçecek.
Büyük şehirlerde üniversiteli sayısı azalacak.
vs.
0
Mirket
(29.09.22)
Simdi Türkiye iş bakımından çok salakça dizayn edilmiş bir yer. Ülkede resmen 2-3 yer dışında doğru düzgün bir kariyer yapılabilecek şehir yok.

Misal paris; aynı durum. Kiralar deli gibi fazla. Orada da benim yaşadığım yerde de asgari ücret aynı. Kimse paris'te yaşamıyor zaten, dışında yaşayıp 1.5 saat yol çekiyor. Ben de orada yasayanlara kafayı yemis gözüyle bakıyorum çünkü başka birçok şehirde iş var.

Iste istanbul da bu olacak. Yillarca o "abi Avrupa'da kutu gibi evde yasiyorlar/3 kisi bir evde yasiyorlar/2 saat yol gidiyorlar" diyenler aynısını İstanbul vs için diyecek. Kiralar zaten öyle cok alakasız kalmamış avrupa ile. Ülkenin asgari ücreti resmen dalga geçilir halde ama kuraları avrupalasmis.

Iste bunun sebebi sadece mevcut emlak krizi değil yıllardır ülkenin kötü yönetilmesi. Her şeyi istanbul ve cevresine yaparsan olacak budur. Her üniversite mezunu is yapmaya İstanbul'a geldi iste.

Bu noktada mirket dediği gibi olacak. Çok yüksek maaş almayip kirada olanlar, özellikle çok üzüldüğüm emekliler falan, artık bilmem kaç yıl sonra başka sehirlere göç etmek zorunda kalacak.

Yani en basiti benim ailemin evi var İzmir'de. Ama kira olsa su an kiralar 7 bin lira. Ya ikisinin aylık toplam emekli maaşı 11-12 zaten. Etrafımizda emekliler vardi, onlar ne yapar bilmiyorum hiç.
0
logisticsmanager
(30.09.22)
Aslında kira ücretleri yüksek değil hatta şu an M2 kira ücretleri İstanbul'da hala cazip mesele kiracının ısrarla aynı semtte aynı fiyata oturmak istemesi. Malum dünyada nüfus artıyor toprak her geçen gün kiymetleniyor ayrıca pandemi döneminde yeni inşaat yapılamadı arz talebi karşılamadığı için fiyatlar yükseliyor uygun fiyata kirada oturmak isteyen semtini değiştirebilir zaten İstanbul'da 3-5 yıla butun semtler gelişiyor.

Konutun değerini belirleyen temel etken lokasyondur konut çok eski olabilir ama lokasyon kıymetlidir

Kimseyi rahat yasatmiyorsunuz başkasının malını kullanıyorsunuz karşılığında kullanım ücreti ödüyorsunuz isteseniz daha uygun fiyata başka semtlerde ev kiralayabilirsiniz ama ona yanaşmıyorsunuzda kıtalardan şikayet ediyorsunuz malum İstanbul günden güne değerlenen bir şehir.

Oda kiralama kültürü yaygınlaştı bile.

Asgari ücretle çalışanlar oturduğu semtide ona göre seçiyor asgari ücretli çalışan Beşiktaş'ta veya Kadıköy'de ev kiralamak
0
beemaker
(30.09.22)
(1)

Fransa erasmus stajı

logisticsmanager
Bir öğrenci erasmus staji için geliyor.Aramızda erasmus staj belgelerini yaptik. (Convention de stage/agreement)Kız konsolosluktan vizeyi de aldı "staj" diye yazılan.Bu noktada ik fransa sisteminden staj belgesi yapmaya çalışıyor ve orada bu belgenin kişi gelmeden iki ay önce yapılması gerektiği ve
Bir öğrenci erasmus staji için geliyor.
Aramızda erasmus staj belgelerini yaptik. (Convention de stage/agreement)
Kız konsolosluktan vizeyi de aldı "staj" diye yazılan.
Bu noktada ik fransa sisteminden staj belgesi yapmaya çalışıyor ve orada bu belgenin kişi gelmeden iki ay önce yapılması gerektiği ve vize almak için gerektiği yazıyor. Bizim de ilk erasmus stajyerimiz olacak hiçbir sey bilmiyoruz.

Şimdi aklıma takildi (IK ofis dışında); aranızda Avrupa'da staj yapan oldu mu? Bu erasmus belgesi staj belgesi dışında belgeye gerek oldu mu?

Hayır şurada bir hafta kaldı gelmesine hiç sevmem son dakika sorunu. Vizeyi almış insana sıkıntı çıkmasın diye her yeri arastiriyorum ama net bir şey bulamadım resmen.
0
logisticsmanager
(29.09.22)
Evet, ben Fransa'dayim öğrenci buraya gelecek.

Yani biz tam olarak ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz çünkü kişinin staj agreementi yapildi. Bu vizede sunuldu ve kisi stajyer vizesi aldi.

Simdi bir yerde bize işte staja baslamadan ve vize almadan bilmem ne sitesinden o staj anlasmasi yapılması lazımdı diye bir bilgi geldi ama kisinin zaten artık vizesi var, bunun ne alakası var anlamadık.

Yani mantiken bir kişi stajyer vizesine sahip olduktan sonra bir sorun olmasa gerek diyorum ama içime kurt düştü şimdi.
0
🌸logisticsmanager
(29.09.22)
(9)

avukatlar neden böyle ?

wonnka
ya bu avukatları hiç anlamıyorum, ne zaman avukat gerekse onlar dosyayı takip edip bilgi vermiyor, ben takip edip soru soruyorum. geçen de tahliye taahhütnamesini işleme koyması için bir avukatla anlaştık, işleme koydu sanıyoruz. 5 gün ses çıkmayınca mesaj atıp sorduk, daha işleme koymadım dedi tam
ya bu avukatları hiç anlamıyorum, ne zaman avukat gerekse onlar dosyayı takip edip bilgi vermiyor, ben takip edip soru soruyorum. geçen de tahliye taahhütnamesini işleme koyması için bir avukatla anlaştık, işleme koydu sanıyoruz. 5 gün ses çıkmayınca mesaj atıp sorduk, daha işleme koymadım dedi tamam dedik bekledik iki hafta oldu ses seda yok, yine yazdık bu sefer de hasta oldum, feci üşütmüşüm 5 gün yatacağım hastanede kusura bakmayın dedi.

ben şimdi kalpsizlik yapıyor gibi olmayayım da 2 hafta beni geçiştirdikten sonra sağlığı bahane edip 1 hafta daha kazanmaya çalışmasını uygun bulmuyorum. eğer beni geçiştirmemiş olsaydı, sağlık için daha da fazla beklemeyi sorun etmezdim aslında anlayacağınız.

e ben de ciddi maddi zarara uğruyorum kiracı çıkmadığı için. avukatlık olduğundan beri 1 ay, işleme 1 aydır koymadığı için bir kira bedeli zarardayım.

avukatlar neden böyle ? dosyaları onların takip edip haber vermesi gerekirken neden ben onları sürekli takip ediyorum dosya ne oldu diye ? avukatlığın normali böyle mi merak ediyorum. avukatı arayıp tartışmalı mıyım yoksa bu işler böyle midir ?

ben işlerimin hızlı yürümesini istiyorum, neden herkes bu kadar şey yapmış anlamak mümkün değil.
0
wonnka
(29.09.22)
avukat dediğinizi , bir işletme, bir organizasyon olarak düşünmeniz gerekir. eğer yapılacak işiniz, teslim ettiğiniz dakika işleme giriyorsa ve bu sürate yüklü bir ücret ödemeden kavuşuyorsanız avukatınız tam anlamıyla tecrübesiz bir işsizdir. ilk ölümcül hatalarını sizin dosyalarınız üzerinde yapacaktır.

işinizin deneyimli avukatlar tarafından süratle yapılmasını talep ediyor, her aşamasından da haberdar edilmek istiyorsanız, sizin gibi yüzlerce müvekkili içeren binlerce müvekkilden mamül bir portföye ihtiyaç duyulacak, bu portföyün iş yükünü kaldırabilmek için çok sayıda avukat ve personel çalıştırılacak, dolayısıyla süratli ve ilgili hukuki temsil hizmetine oldukça yüksek ücretler karşılığında ulaşabileceksiniz.

Tahminim, üç otuz paraya bir avukatın sırtına yüklediğiniz işten müthiş bir ihtimam beklediğiniz yönünde. yanılıyorsam bağışlayın lütfen. İş modelini oturtmamış, çok sayıda müstahdemi olmayan ofisler için işler şu şekilde yürüyecektir; siz ilk önce avukatınıza güvenmeyi öğreneceksiniz, daha sonra işinizi o avukatın iş havuzuna ekleyecek , elinizi eteğinizi çekip bekleyeceksiniz. Türkiye'deki yargı düzeninde 3-5 gün değil, aylarca beklense dahi toplam süreç içinde netice için bekleyeceğiniz sürenin yanında bu sürelerin hiçbir anlamı olmadığını avukatınız biliyor, ancak siz bilmiyorsunuz. böylece işinizi emanet ettiğiniz kişinin , iş havuzundaki "geri dönüşü mümkün olmayan" bürokratik işlemlerinde acele etmesine ve telafisi zor hatalar yapmasına sebep olabiliyorsunuz.

avukatla çalışmak, işi emanet edip, avukat sizi arayana kadar arkanıza yaslanmayı ve vekilinize güvenmeyi gerektirir. işi doğru bir şekilde yapacağına inanmadığınız kişilerle çalışmamanızı tavsiye ederim.
0
loch ness
(29.09.22)
avukatlar her dosyası için arayıp bilgi veremez. eğer böyle bir usul olsaydı hiçbir iş yapmayıp müşteri hizmetleri gibi 7/24 telefonla konuşmaları gerekir. ancak bahsettiğiniz durum normal işleyiş değil. verdiğiniz işi yapması için bir engel olmadığı görülüyor. tartışma değil konuşup işi yapmıyor veya yapmayacak ise evrağınızı alıp başka biriyle çalışın.
0
paintov
(29.09.22)
Bu avukatlar niye böyle oldukça hatalı bir soru. Duyan da bin avukatla çalıştınız sanır. Size hiç kötü yemek yapan işletme denk gelmedi mi? O zaman da bu restaurantlar neden böyle diyor musunuz? Bütün avukatları töhmet altında bırakmak çok yanlış. Buraya yazana kadar avukatınıza mail ya da mesaj atın sorunlarınızı. Eminim daha yardımcı olacaktır.
0
gottacatchemall
(29.09.22)
Anlattığınız durum elbette hiç makul değil. Ancak avukatlar neden böyle gibi bir genelleme de son derece yanlış.
0
adwokat
(29.09.22)
benim karşılaştıklarımın hepsi böyle olduğu için neden böyleler diye sordum, bana denk gelenler bu şekilde. mesaj atıp ulaşmaya çalışmadım da sanmayın lütfen.

evet yemek sipariş ettiğim tüm restoranlar kötü yemek yapıyor olsaydı bu restoranlar da neden böyle derdim. bu genelleme değil, neden bana böyle denk geliyor hata nerede diye sorgulamaktır. genelleme yapıyor olsaydım avukatlar da böyle işte derdim, ben diyorum ki “NEDEN” böyle. insanlara bir şeyin nedenini sorgulama konusunda engel olup yargılamayı asıl ben yanlış buluyorum.

yani belki ben sizin dediğiniz gibi vizyonsuzum yanlış avukat seçiyorum, ama bunu sorguluyorum. siz ise bana avukatlar da şöyle demişim gibi davranıyorsunuz. arada çok fark var.
0
🌸wonnka
(29.09.22)
Daha avukat ile çalışmadım ama en yakın arkadaşım avukat, o da bence bu muvekkiller neden böyle der kesin.
Haftasonu arayanlar, başka avukata para kaptırıp işini yapamadığı için benim arkadaştan indirim isteyenler, hayvan gibi yükselen benzin fiyatlari karşısında masraflar için laf edenler vs.

Yani bu sizi rahatsız ediyorsa bence yapmaniz gereken bir sonraki avukata "ben anında bilgilendirme isterim, her etaptan sonra anında bilgi almak isterim" diyin ve bunun karşılığının ne kadar olduğunu sorun.
0
logisticsmanager
(29.09.22)
duyuru'da yazanlar neden böyle?

benim okuduklarım hep böyle anlamsız genellemeler yapıyor. hepsi neden böyle?

herhangi bir hizmet almak isteyen kişi, hizmet alacağı kişiyi biraz düzgün seçerse sorun yaşamayabilir. avukat seçmek de hekim seçmek de biraz yetenek,bilgi, vizyon ister. piyasada bir dolu işini iyi ve kötü yapan insan vardır. meslekten ziyade insandır ön planda olan.

bu kadar basit.
0
bir ileti paylastim
(29.09.22)
avukatım, avukatların birçoğu söylediğiniz profilde, bilgi vermeyi aranmayı zul olarak görürler.

ama vakitli vakitsiz arayan müvekkil profili de çok, aynı soruyu milyon kere sorarlar, ne zaman bitecek, ne zaman alırız?

ha şuna karşı değilim her türlü soru sorulabilir, zira müvekkil neyin saçma neyin olmadığını bilemez. sorun, aynı soru'nun yanıtlanmış olmasına rağmen defalarca sorulması.

şunu da ifade edeyim, kimin avukat kimin müvekkil; kimin doktor kimin hasta; kimin ev sahibi kimin kiracı olduğu fark etmeksizin bu ülkedeki her insan profili sıkıntılı. bunun da farkında olmak lazım, hepimizin aynı bokun laciverdiyiz.
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(29.09.22)
Eğer iyimser düşüneceksek şu da mümkün: siz de bilirsiniz, yapacağı bir işlem ya da işlemin mahkeme nezdinde bir gerçekleşme süresi var, görüşüleceği duruşmanın ya da karara vardırılacağı duruşmanın tarihi. Eğer bunlarla ilgili bir şeyi kacirmaniza yol açmıyorsa
(ve illa ki kafasında "x mahkemeleri genellikle soyle işler zaman olarak" diye bir şey vardır) yaptığında sizi zarara uğratan bir şey yok.

Bu daha çok avukattan bağımsız bürokrasi ile ilgili bir şey.

Yalnız gecistirecegine bunu ona sizin söylemesi lazım. Yani benim 3 defa farklı konularda avukatla isim oldu. Üçünde de farklı avukatlarla çalıştım, ve üçünde de ilk gorusmemizde sürece dair (ne kadar sürer, bu aralıkta yaklaşık olarak neler olabilir) öngörülerini paylaştılar. Bunun dışında görüştük mu görüştük ama gelişmelerle ilgili görüştük.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.22)
(7)

yıllık gelir/araba fiyatı ne olmalı

messina123
diğer ifadeyle alınacak arabanın fiyatı yıllık gelirin kaç katı olmalı?
diğer ifadeyle alınacak arabanın fiyatı yıllık gelirin kaç katı olmalı?
0
messina123
(28.09.22)
normalde 1 yıllık gelirle araba alınmalı ama trde zor.
ideali 12 aydır. tr için.
0
jelly bear
(28.09.22)
Bence de 1 yıllık geliri gecmemeli.
0
sckxyss
(28.09.22)
yurtdisinda yillik burut gelir / 3 ustune cikarsam beni zorluyor.

ama mevzu araba olunca bu oranlarin hicbiri tr'de tutmaz cunku araclarin uzerinde %100 vergi var, zaten %100 vergi diye birsey olamamasi lazim.

dolayisiyla sordugun sorunun bence matematiksel cevabi yok, tanimsiz.
0
cooperr
(28.09.22)
Şuanki arabamız aylık hane gelirimizin 16,6 katı. (4 yaşında) Kısmetse kısa süre içinde değiştireceğiz. Yeni almayı düşündüğümüz araba da aylık toplam gelirimizin 25,3 katı. (0 km olacak)

İşin ideali bu mudur fikrim yok.
0
emfuzi
(28.09.22)
Şu an Avrupa'da aldığım araba benim maasimin 5 katı.
Türkiye'de almaya kalksam almam için ayda 120 bin lira kazanmam lazim.

Kısacası Türkiye'de bunun bir mantığı olamaz.
0
logisticsmanager
(28.09.22)
o hesaplar işlemiyor. geçen sene aldığım araç 3 katına çıktı ama maaşım 3 kat artmadı. nasıl hesap yapalım.
0
nuisance
(28.09.22)
türkiyede işlemez +1.

uk'de şuanki arabam maşaımın 6 katı. aynı araba tr'de 800 bin belki ( dolu 2016 a3 )

hesap tutmaz yani.
0
garavel
(28.09.22)
(3)

Üretim planlama, satın alma kurs

dissendium
Merhaba arkadaşlar. Üretim planlama, satın alma alanları için kurs tavsiye eder misiniz? Ücretli ya da ücretsiz olabilir. Bu konularda çok bilgim yok ama en azından bir temel oluşturmak istiyorum.Bir de zamanı olan arkadaşlar varsa birkaç örnek vererek bu departmanların faaliyetlerinden biraz bahsed
Merhaba arkadaşlar. Üretim planlama, satın alma alanları için kurs tavsiye eder misiniz? Ücretli ya da ücretsiz olabilir. Bu konularda çok bilgim yok ama en azından bir temel oluşturmak istiyorum.

Bir de zamanı olan arkadaşlar varsa birkaç örnek vererek bu departmanların faaliyetlerinden biraz bahsedebilirse güzel olur. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(26.09.22)
marmara universitesinde bmi diye bi sirketin duzenledigi satin alma tedarik zinciri egitimine katilmistim. 6 8 hafta civarinda surmustu, hafta sonlari gunduz. ise girmede isime yarasin derseniz bende yaramamisti. ama cok da pesine dusmedim kurs mart nisan aylarindaydi baktim is bulamiyorum tekrar unv sinavina girmistim haziranda. bunun haricinde bilgi sahibi olmak temel olusturmak icin faydaliydi. ama herhangi bi konuda derinlemesine bir anlatim beklemeyin. her gun baska bi ders oluyordu cunku. bir gun uretim planlama bir gun lojistik bir gun dis ticaret vs
0
pide
(26.09.22)
Selamlar
Sorunuz varsa ben yardımcı olurum.
2 sene üretim/malzeme planlama, 2.5 yıl kadar satın alma, 1.5-2 yıl kadar satın alma müdürlüğü tecrübem var.

Bence kursa ihtiyacınız çok yok. Çok kurs gerektiren alanlar değil bence. Tedarik zinciri kursu olabilir ama gene çok geniş alan çok fazla şey var.
0
logisticsmanager
(26.09.22)
Soruların olursa yardımcı olabilirim.
0
PoscheN
(27.09.22)
(12)

İftiracı kadınlar

beemaker
Son zamanlarda erkeklere iftira atan kadınların çoğaldığını gözlemliyorum sosyal medyada ve yazılı görsel medyada kadınlar çok fazla ön plana çıkarıldı ve "kadın mağduriyeti" algısı oluşturuldu mesela TCK'da "kadın cinayeti" gibi bir ifade gecmemesne rağmen medyada bu konu sürekli propoganda yapılı
Son zamanlarda erkeklere iftira atan kadınların çoğaldığını gözlemliyorum sosyal medyada ve yazılı görsel medyada kadınlar çok fazla ön plana çıkarıldı ve "kadın mağduriyeti" algısı oluşturuldu mesela TCK'da "kadın cinayeti" gibi bir ifade gecmemesne rağmen medyada bu konu sürekli propoganda yapılıyor konumuza dönersek sizce kötü niyetli iftiracı kadınların amacı ne olabilir? Özellikle medya manipülasyonunun aksine cinsel suçların ezici çoğunluğu iftiradan oluşuyor ne yazık ki ispatlamak zor bir durum ve kötü niyetli kadınlar bunu silah olarak kullanıyor.
0
beemaker
(26.09.22)
bence karaktersizlik. eger dedigin gibi bir artis soz konusuysa ve ulkemizde bu oran diger ulkelerden fazlaysa ulkedeki kadin kalitesinin yerlerde oldugunu gosterir.
0
buenosdias
(26.09.22)
Ben hiç denk gelmedim nasıl bir şey o iftira? Yani iftira atıp videoya çekip bunu mu yayınlıyorlar? Neden böyle bir şey yapsınlar ki mantıksız sanki hem de suç yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.09.22)
Var böyle kadınlar. Gradient_tabanlı_mor, kadıköyde dayak yiyen diş hekimini okuyun.
0
Kahvedesu
(26.09.22)
amaçları dünya barışı.. te allam ya ne olabilir iftira atan insanların amacı? ne duymak istiyorsunuz? kadınların hepsi böyle, allah belalarını versin, akp her şeyi düzeltti bi kadınları düzeltemedi falan gibi bir şeyler mi? yallah redpill ağlama duvarına...

iftira atan kadın da var erkek de var. bunlar var diye kadın cinayetleri yok mu oluyor? erkek şiddeti yalan mı oluyor? neyi göstermeye çalışıyorsunuz ki? asıl sizin amacınız ne yani? sosyal medyada gözlemliyormuş... e tanımıyorsunuz o zaman, nereden biliyorsunuz kim kime iftira atıyor? siz kimsiniz ki kim doğru kim yanlış söylüyor 'gözlemleyerek' anlıyorsunuz? kim ne yaşıyor nereden biliyorsunuz? siz çoğaldı deyince çoğalmış mı oluyor? hadi diyelim çoğalmış olsun eee? kadına yönelik şiddet tavan yapmışken bu gerçekle "sizin gözlemlerinize göre çoğalmış olan iftiracı kadınları" karşı karşıya getirerek siz ne amaçlıyorsunuz? kaldı ki sorunuza kendi cevabınızı da vermişsiniz. belli ki bir süredir burada sürdürdüğünüz aptalca propagandayı bi de buradan tutuşturma niyetindesiniz. troll müsünüz ne haltsınız anlamadım da saçma sapan şeyler konuşup duruyorsunuz. ciddiye alıp cevap da vermek istemiyor kimse ama anlamıyorsunuz.
0
summer timetable
(26.09.22)
kimi insan amaçlarına uygun kullanmak istiyor olabilir tabi, ne yazık ki sokakta bir kadın rastgele birine "beni taciz etti bu" dese otomatikman inanıyoruz (tabii okuduğumuz izlediğimiz haberlerin ve ülkemizdeki erkek popülasyonunuz ortalama kalitesinin farkında olmanın da etkisi oluyor)

birde @summer timetable gibi tepkiler verildiğinden bu konular doğru düzgün de konuşulamıyor, biraz daha uzasa seni de potansiyel tacizci falan ilan edebilirler ha..
0
edaddy
(26.09.22)
Biraz mantik kullanmak lazim.

Iki tane ornek uzerinden genelleme yapilmaz, teori olusturulmaz. Sosyal medyada daha cok gormen arttigi anlamina gelmez - sadece senin sosyal medyanin gormek istedigin kisimlarini daha cok tukettigin anlamina gelir. O mantikla medyada/sosyal medyada cikan cocuk tacizcileri haberlerinde de ozne hep erkekler... Birisi gelip erkekler niye boylesiniz ya diye baslik acsa ne kadar sacma olur degil mi? Ayni sey.
0
hot potato
(26.09.22)
müslüman nüfusun yoğunluğundan kaynaklanıyor. orta doğu böyledir, yalancısı çok olur.
0
coldegezenkutupayisi
(26.09.22)
Cinsel suçların ezici çoğunluğu iftiralardan mı oluşuyor? Yav benim 70 yaşındaki obez anneannem merdivenlerden çıkarken genç bir adam tarafından fiziksel tacize uğraması sonucu düşüp hasta olup bir de üzerine günlerce dışarıya çıkamama korkusuna kapılmıştı.

Madem öyle hayvana, bebeğe, eşyaya tecavüz edenler kim? Küçük bir azınlık mı?
0
ruhen hastayim ben
(26.09.22)
Güzel ülkemiz süper ülkemiz sürekli ileri giden hiç geri gitmeyen hiçbir sorunu olmayan ülkemizi aşağı çekmek için bunlar...

Gene elde hiçbir veri olmadan çıkarımlar. Şu cümleye bir adet veri bulmanizi cok isterim;
"cinsel suçların ezici çoğunluğu iftiradan oluşuyor". Öeah.
Aynen abi cinsel suç falan yok Türkiye'de. Mükemmel ülkemizi bozmak isteyen hainler böyle yapıyor hep.
0
logisticsmanager
(26.09.22)
Evet böyle kadınlar var ve sayıları az değil problem kadınlarda değil sistem buna izin veriyor normalde mağdurun iddiasını ispatlaması gerekirken kadın ve çocuk mağdur olduğu durumlarda beyan esas alınıyor ve sanıktan masum olduğunu ispatlaması isteniyor. Hatta bu iftira durumlarında pişman olup da iftira attıklarını itiraf edenlerin beyanlarıda "baskıyla ifadesi değiştirilmmiş olabilir" denilerek geçersiz sayılıyor.

Konuyla ilgili şöyle bir şey buldum:mehmetbatak.av.tr

Bu arada hukukla uğraşanlar bilir cinsel suçlardan hüküm giyenlerin büyük çoğunluğu iftira sebebiyle ceza alıyor hatta TCK 103 ten hüküm giyenlerin büyük kısmıda çocuk yaşta geleneksel evlilik yaptıkları için şikayetçi olmadan kamu davalarıyla mahkum olan kişiler (kesinlikle çocuk yaşta evliliği tasvip etmiyorum ama durum bu)

summer timetable herkes senin gibi düşünmek zorunda değil senin gibi düşünmediği için insanları "troll" ilan edemezsin ayrıca yorumunu şahsi yap beğenmiyorsan fikrini yazabilirsin ettiğin hakaretleri sana geri iade ediyorum.

Elbette "kadın cinayeti" diye bir şey yok insan cinayeti var ve Türk hukukunda "kadın cinayeti" diye bir tanım yer almamasına rağmen mahkemeler maktul kadın ve cani erkekse TCK 81 yerine TCK 82'yi uyguluyorlar böyle adaletsizlik var. Bir diğer konu kadın kadını öldürürse, öldürülen kadın doguluysa, siginmaciysa veya başörtülü ise bu durum medyada "kadın cinayeti" olarak servis edilmiyor demek ki mesele biraz ideolojik!

Gözlemenin ötesinde bu durum dava dosyalarından bir çıkarımdır zirs burada bir haksızlık hukuksuzluk adaletsizlik var ayrıca bu haksız durumu yaratanda beğenmediğin hükümet zira bu suçların kapsamını genislettiler infaz hukukunun değiştirdiler.

Siz hiç namusu hakkında iftira atan erkek gördünüz mü veya gerçekten bir kadın tarafından tacize, tecavüze uğrasa bile bir erkeğin mağdur olarak ciddiye alınabileceğini mi düşünüyorsunuz insanlar aynı tepkiyi mi verirler?

"Kadına şiddet"in arttığına dair bir veri var mı elinizde? Yoksa medyada çıkan haber sayısına göre mi bu kanaate vardınız? "Kadına şiddet" veya "doktora şiddet" gibi ifadelerin hukuk normlarında bir karşılığı yok şiddet insanadır her meslek grubunadır.

Mesela bir erkek bir kadına sevdiğini, hoşlandığını ifade eden bir mesaj yazsa kadın bunu kabul etmese "cinsel taciz" suçuna giriyor ama bunun tam tersi olsa "cinsel taciz" olarak kabuk edilmiyor bu adalet mi? Fikirlerim size saçma gelebilir sizinde fikirleriniz bana çocukça ve bilgisizce geliyor okumak yorum yazmak zorunda değilsiniz.

coldegezenkutupayisi, veriler aksi yönde. Ayrıca dinin yasakladığı şeyleri dine bağlamanız abesle iştigal.

mor bembombom, bu konuda bilgi sahibi olmadığınızı düşünüyorum özellikle cinsel suçlarda dosya içeriklerini bilseniz bana hak verirsiniz ama ülkemizde ne yazık ki sesi çok çıkan haklı sanılıyor bir kadın bağırıp çağırıp ağlayıp toplumu çok güzel manipüle edebiliyor ve bu yetenek çoğu zaman kötü anlamda kullanılıyor. Trol olmamak için herkes tek tip mi düşünmesi lazım? Sizin gibi dusunmeyenleri ne hakla trol ilan ediyorsunuz beni tanımıyorsunuz bile.

ruhen hastayim ben, istisnalar kaideyi bozmaz bu yazdıklarınız elbette var fakat çok istisnai bir durum bu tür suclardan ceza alan hükümlülerin büyük çoğunluğu iftira kurbanı eğer hukukla biraz ilgilenirseniz dava dosyalarını falan bilirseniz bana hak verirsiniz
0
🌸beemaker
(26.09.22)
Aslında sorun temelde şu: bu konuda hakim görüşün/söylemin dışına çıkan (bakın çıkan diyorum, karşıt bile demiyorum) herhangi birine karşı müthiş bir sansurleme ve sindirme mekanizması yaygınlaşmış durumda.

Cevaben yazılanlara şöyle bir göz gezdirdigimde de bunu görüyorum. Attığın başlığı şahsen kullanmazdim, aynısını erkekler diye de kullanmazdim ama ne kullandığın başlık ne de söylediklerinin "Nee sen kadına şiddeti nasıl inkar edersin" tarzı bir yaklaşım gerektirecek bir içeriği ya da kastı olmadığı anlaşılıyor.

Demek istediğim, sansür vs derken, bu konuda çok yoğun kitlesel bir sembolik/kavramsal şiddet sözkonusu. O yüzden konuşamıyorsun bile. Ağzını açtığın anda "Nee sen tecavuzculeri mi savunuyorsun" veya "troll" vs dislayici aşağılayıcı tabirler boca oluyor kafanıza zaten.

Cevaplardan birinde örnek verilmiş, Kadıköy'de dayak yiyen diş hekimi diye, habere daha önce rastlamamistim açtım okudum. Sizin bu başlıkta aldığınız karşılık orada o adamı anlamadan dinlemeden linç edenlerin verdiği tepkiyle bu açıdan aynı. Belki sadece hukuken suç teşkil etmeyen bir biçimde buradaki. Hoş o adamı dovenler de ceza almış mıdır emin değilim.

Sorunuza geleyim. Bence bu hukukun bug'i. Uçuk bir örnek olabilir ama fight clubta Edward Norton'un karakteri patronuna bir benzerini yapıyordu. Birkaç yalancı şahit ve/veya biraz manipülasyonla kontrolü elinize alabileceginizi düşündürüyor.

İşin şu tarafı da var. Hakim konumundaki kişiler de karar merci olan başkaları da bu sembolik/kavramsal şiddete maruz kalıyor. Karar verirken enselerinde "lan şimdi durum bu ama gazetelere de kadın düşmanı diye malzeme olmayalım" baskısını hissetme ihtimalleri dahi hukuk/adalet adına büyük bir hayal kırıklığı.
0
encokbenisevinnolur
(26.09.22)
encokbenisevinnolur, ne yazdığımı anlayan az sayıda kişiden birisiniz tebrik ederim. Bizim millete sorsan Türkiye'de adalet olmadığını iddia ederler ama adaletsizliğe gelince de adaletsizliği savunurlar anlamak mümkün değil! Hukukta belli başlı ilkeler vardır silahların eşitliği ilkesi vardır masumiyet karinesi vardır ülkemizde ne yazık ki cinsel suçlardan yargılananların veya hüküm giyenlerin büyük kısmı iftira kurbanı bu konu maalesef medyaya yansımadığı gibi medya aksi yönde taraflı yayın yaparak bu cinayete ortak oluyor. "Kadına şiddet" veya "kadın cinayeti" uyduruk kavramlardır ceza kanunlarında yer almaz yalnızca medyanın manipülatif tanımlarıdır cinayet veya şiddet insana karşı olur

Evet konumuz tam olarak bu ortada hukukun bir açığı (bug) var ve bu açık kötü niyetli kadınlar tarafından istenildiği gibi kullanılıyor bu durumu savunanlar yarın sizin veya bir yakınınızın başına gelmeyecegi ne malum? Kadıköy'de iftiraya uğrayan diş hekimi kamera kaydı ve şahit sayesinde kurtuldu bir de statü sahibi biri olduğu için medyaya yansıdı ya kamera kaydı ve şahit olmasaydı? Bakın bu çok ciddi bir konu bu yüzden mahkum edilen hayatı karartılan bir doktor, polis memuru, öğretmen, din adamı var.

Örnek bir haber: www.posta.com.tr
0
🌸beemaker
(29.09.22)
(11)

Yilda nasil 80-100kg et yenebiliyor?

fakyoras
Selam,Az once db'de bi entry gordum, avrupalilar amerikalilar vs yilda 80-100kg et yiyormus ortalama. Ben kendimi etcil bilirim, haftada 2 kere et yiyorumdur sanirim. 200er gram desek 400 gr. Yilda 20kg ediyor anca. Hadi bi de etli yemek olsa toptamda 500gr. Desek yilda 25kg civari. Gunde 2 ogun yiy
Selam,

Az once db'de bi entry gordum, avrupalilar amerikalilar vs yilda 80-100kg et yiyormus ortalama.

Ben kendimi etcil bilirim, haftada 2 kere et yiyorumdur sanirim. 200er gram desek 400 gr. Yilda 20kg ediyor anca. Hadi bi de etli yemek olsa toptamda 500gr. Desek yilda 25kg civari. Gunde 2 ogun yiyorum, kahvaltida et yok zaten genelde, aksam yemeginde yeme firsatim var bir tek.

Daha fazla yememin-yemememin sebebi maddi durum degil, canim sebze ister bu kadar etten sonra. Yilda 80kg icin haftada 1.5kg et yemek lazim ki bu cok fazla. Yurtdisindayim ve cevremdeki kimse bu kadar yemiyor. Hatta vegan/ vejetaryenleri dusunsek ortalama daha da duser.

Kim bu ortalamayi yukseltenler? Bir insan nasil duzenli olarak haftada 1.5kg et yiyebiliyor? Bunu yapan var mi hic?
0
fakyoras
(26.09.22)
Etten kastınız tavuk, domuz (sarkuteri ve normal et) vs de dahilse ben yiyorum.
Günde en az 300-400 gr et yiyorum spor sebebiyle. Tatil şu bu vs her şeyi atsan bile rahatça bu rakamı yaparım. Hatta bu rakamı asarım bile şarküterilerle.
Ama tek et olarak zor. O kadar et yiyemem.

Bu arada herkes değil, benim hanım misal sizin kadar yiyordur heralde.
0
logisticsmanager
(26.09.22)
Amerikalılar ve Rus'lar falan yiyor. Avrupalılar o kadar yemiyor.

Bu arada 200 gr ne hocam. Adamların bir steak zaten 350-400 gr.

Haftada 2 fazla değil ki. Haftada 3-4 yeseler zaten senin hesaba geliyor.
0
ihanet kac kisilik
(26.09.22)
Etten kastim hayvansal olan etler. Kirmizi et degil bir tek.

@ihk, avrupada genelde steakler 200gr civarinda, napalim bunu yiyoruz :(
0
🌸fakyoras
(26.09.22)
hah ağzına sağlık, ben de aynı sebepten mesaj yazdım arkadaşa. yıllık 100kg demek haftada 2 kilo demek. bir bifteğin porsiyonu 200 gram olsa, haftada 10 porsiyon biftek yemem lazım. hiç aklıma yatmıyor bu hesap, bence bir yanlışlık var bu hesapta. sporcu vs olmadığın sürece günde yarım kilo et yemem çok zor ya.

yani işin parasal yönünü tamamen boşver, bedava olsa bile bence kişi başı yıllık 100 kg et yiyemeyiz.
0
roket adam
(26.09.22)
Marketlerin unlu mamul reyonlarında, ekmek bizim sandviç ekmeğinden biraz büyük ekmek var. Onun da yüzüne bakan yok. Bizim buralardan gidenler alıyor.

Et reyonunda biftek için steak kestirmek istedim, kasap beceremedi. Bi sonraki müşteriye baktım. Benim steak dediğimin beş katı kalınlığında kesiyor.

Sulu yemek denen şeyi zaten bilmiyorlar.

Sebzeyi o etin yanına azıcık garnitür olarak kullanıyorlar.

Çok pişirmiyorlar. İçi resmen çiğ et. Kanlı kanlı yiyorlar.

Bizim yemek kültürümüzü esas alıp düşünürsen mantıksız geliyor da, adamın kültürü de o.
0
Mirket
(26.09.22)
Bir biftek 200 gr değildir. En az iki parmak kalınlığında olanları 450-500 gram gelir. Amerikanların en az 3 parmak kalınlığında steak tükettiğini düşünürseniz 650-750 gramı bulur.
750 gr et bir öğünde rahat yenilebilir, kendimden biliyorum.
0
durbidakka
(26.09.22)
işin maddi yönü yemek kültürüne şekil veriyor

işin dini yönü yemek kültürüne şekil veriyor, domuzun önüne çöp koysan yiyor, zaten otel artıklarını çöpleri toplayıp koyuyorlar, yetiştirmesi ucuz, eti de ucuz. trde de kışlanın yemek artıklarını ihaleyle toplayıp domuz çiftliğine götürenler vardı şuan ne durumda bilmiyorum. böylece en büyük mesele olan yem maliyeti sıfıra yakınsadı.

ama büyükbaşa onu yedirirsen hayvan zehirlenir. o hayvan özen istiyor. malları olan bir arkadaşın varsa sor.

hristiyanlar için mahzuru yok, yedikleri etin yarısı domuz mesela, isviçrede domuz tüketimi yüzde 45in altına düşmemiş son~ 50 senede. avrupa ve amerika böyle. asya da böyle. et ucuz olursa yenir.
www.fhnw.ch

diyetin yarısı domuz olunca aslında maliyet de düşüyor, büyükbaş eti hep pahalıydı, aynı tabloda yüzde 42den yüzde 30a gerilemiş 50 senede. isviçre de olsan 3-5 kişi nüfusun da olsa maliyet önemli.

trde zenginlik olsa, maliyetler ucuzlasa bizde de böyle olur. hatta bakılsın 2005-2013 civarı ortalama et tüketimi bugünden garanti fazladır.

sadece biftek çiğnemek olarak düşünme, hamburger köftesini günde kiloyla yutarsın, yağ gibi akar.
0
comp
(26.09.22)
@Mirket +1

Bizim mutfağımızda "etli yemek" kavramı daha yaygın. Amerika'da ve Avrupa'nın çoğu yerinde yemeğin kendisi etten ve yanındaki garnitürden oluşuyor. Bir örnek olarak texas smoked brisket diye youtube'dan aratıp bakabilirsiniz.

Et kesimleri bizden çok farklı. Bizde eti daha çok kemiklere göre ayırıyorlar, amerika'da (güney, kuzey fark etmez) etin bütünlüğünü koruyup kemikleri de etle birlikte kesiyorlar çoğu zaman. Örneğin bizde kaburgalar tek tek ayrılıp kemirilirken, arjantin'de falan enlemesine şerit halinde kesiyorlar.

Porsiyonları da hayli büyük.

Buraya kadarki kısım mutfak alışkanlığıyla ilgiliydi, bu alışkanlığa fiyat farkı da eklenince hayli fark etmesi doğal bence.
0
akhenaten
(26.09.22)
Haftada 2 kere mangal yapıyoruz hanımla , 1,600 gram altında hiç et almıyorum. Sadece ızgara tüketimi bu , haftanın diğer günleri yediklerimiz (köfte,kebap,tavuk,balık vs.) hariç. Tüketilebilir bir oran.
0
synax
(26.09.22)
3 öğünün 1 öğününde mutlaka et olmalı zaten. ona da 100-200 gram desek. haftada 1 kilo yapıyor en az. bu da yılda "en az" 52 kiloya denk geliyor zaten.
0
tchuck
(26.09.22)
haftada 2 et çok az. benim her gün bir öğünümde mutlaka et olmalı. bu illa pirzola şeklinde olmak zorunda değil, kıyma şeklinde de olabilir. yemeklere de katılıyor kıyma zaten her türlü. bence bu sayı normal.
0
sta
(26.09.22)
(13)

Amerika'da yaşamak mı yoksa Türkiye'de yaşayıp dolarla maaş almak mı?

sassot
İki türlü de aynı parayı alacaksınız. Hangisini tercih edersiniz.
İki türlü de aynı parayı alacaksınız. Hangisini tercih edersiniz.
0
sassot
(25.09.22)
tabii ki tr.
kral olursun o paraya.
0
jelly bear
(25.09.22)
Her şey para değil. Belki Türkiye'de ekonomik olarak sizi çok rahat ettirebilir döviz kazanmak ama "Kafam rahat olsun" diyorsanız kesinlikle Amerika.
0
deveyidiken
(25.09.22)
Kaç para olduğuna bağlı.

Aylık bin dolarsa TR.
Aylık 10 bin dolarsa USA.
0
cek
(25.09.22)
herkesin aksine para ve refah dışında yorum yapıcam. karakterine bağlı. hayatında
düzen, istikrar, denge olsun diyorsan türkiye.
heyecan, macera, yenilik, başarı diyorsan amerika.
0
buenosdias
(25.09.22)
net türkiye, avrupa olsaydı belki avrupa derdim ülkesine göre ( hollanda, almanya , fransa vs ) kaldı ki onda bile türkiye ağır basar ama, hele abd ise rakip net türkiye yani düşünmeye gerek yok.

ha ben kendi perspektifimden yorum yapıyorum. eu pasaportum var, ortalık karışsa 2 saat sonra avrupadayım. canım sıkılınca kazandığım dolar ile çıkar avrupayı gezerim. o açıdan t.
0
garavel
(25.09.22)
Maaşa bağlı +1
3k dolar üstü ise ABD
0
but that was just a dream
(25.09.22)
tr'de ailenle aran iyi ve onlarla mutluysan, güzel bir arkadaş çevren varsa net bir şekilde türkiye. düşünmem bile.
0
avatar is back
(25.09.22)
amerikalı bile türkiye'de yaşamayı seçer. buradaki tercih türkiye'de para harcamayı bilmekle alakalı.
tabii amerika şartlarında da iyi para kazandığını farz ediyorum. burada rakam yazmadığın için net cevap vermek zor. gidip kahveci maaşı alıyorsan o zaman burada da sıkıntı yaşarsın.
0
roket adam
(25.09.22)
ben Türkiye'yi secerdim.
0
kuzey li
(25.09.22)
aylik net $10k alti tr
net $10k ustu amariga
0
cooperr
(25.09.22)
aga bu türkiye'de ne var bu kadar. herkes türkiye yazmış çok şaşırdım.
0
nothing in my way
(25.09.22)
Benim bu ulkeyle sorunum para degil, o yuzden amerika'da yasamak isterim. Olasiliklar/olanaklar orada daha fazla benim icin. Burada umutla baktigim hicbir sey yok.
0
summer timetable
(25.09.22)
Sırf para diye bakarsan tabiki Türkiye (belli noktaya kadar sonrası tabi amerika).

Ama Türkiye ile temel derdin sadece para değilse gene belli para üstü kesin amerika.

Benim misal Türkiye ile temel derdim para değil, insani, hayatı, genel devlet yapısı vs bir sürü şey. Haliyle benim şu an fransa'dan ayrilmam için misal aldığımın 2-3 katını falan almam lazım yoksa fransa gibi yeri bırakıp gitmem Türkiye'ye. Ki o da dönemsel 2-3 yıl falan için.

O yüzden burada kişinin ayrilma sebebi önemli. Sırf paraysa Türkiye gibi gelir farkının tavan yaptığı, para ile her şey yapılabilen ülkeler insana iyi yaşatır.
0
logisticsmanager
(25.09.22)
(31)

Okuyarak enayilik mi yaptık?

birmilyonunvarmi
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26
Dün berbere gittim. Klasik mahalle arası berberi. Hatta tek kendisi var. Çalışanı dahi yok. İphone 13'ü var bunun. Karısında da samsung s21 varmış. Yurtdışına karısıyla gidip iphone 14 alacakmış onu anlatıyor.

Ben elektronik mühendisi oldum. 150 milyon dolar cirolu şirketin argesinde çalışıyorum. 26 yaşımda bu halimle ay sonunu getiremiyorum. Bırak sıfır arabayı 15 yaşında araba almak bile benim için çok zor.

Konuya dönelim, bizler okuyarak enayilik mi yaptık?
0
birmilyonunvarmi
(24.09.22)
Hem evet, hem hayır. Hayır, enayilik yapmadınız çünkü denge tekrar kendini bulacaktır, şu an herkes niteliksiz iş gücünün ya da zanaatkarların çok iyi kazanıyor olduğunun farkında ve üniversitelere olan eğilim gittikçe azalıyor. Eğer bu eğilim doğru yönetilir de tekrar nitelikli insan enflasyonu oluşturulmazsa orta vadede düzelme başlar. Umarım artık doğru düzgün bir istihdam planlaması yapmanın önemi kavranmıştır. Türkiye çok yanlış bir şey yaptı, bir yandan "biz ara eleman ülkesiyiz, bizden mucit çıkmaz" mottosu savunulurken bir yandan da yeterli iş planı olmadığı halde çok fazla sayıda üniversite açarak eğitim siyaseti yaptı. Hal bu oldu.

Evet, enayilik yaptınız çünkü muhtemelen bu düzelme bizim neslimizi ilgilendirmez. Biz hayatın çoktan gerisinde kaldık. Sadece bir nebze toparlanma olur her şey yolunda giderse. Yani evet, niteliksiz iş gücünün patladığı, tarihteki bu ender dönemlerin birinde yanlış bir tercih yaptınız.

Ama sizi rahatlatacaksa, 17-18 yaşında bunun böyle olacağını bilemezdiniz.
0
akhenaten
(24.09.22)
sizin berber olup tek başınıza bir dükkanı işletebileceğiniz ne malumdu? artık telefon modeline göre statü belirlemeyi birakalım ayrıca. lise ögrencileri ip11 kullanıyor ceplerinde 5 lira yok. eskiden arabasına saatine vs göre bi şeyler ayırt edici gibi görünürdü bu işin telefona düşmesi aslında hepimizin ne kadar fakirleştiğinin göstergesi. 10-20bin liralık şeylerle zengin sanıyoruz he
0
ala09
(24.09.22)
Kısmen evet.
0
OrangeYellow
(24.09.22)
karsindaki adam kendi isini yapiyor, sen birinin yaninda calisiyorsun. en buyuk temel fark bu. oradan baslayarak hesabini yapabilirsin.
0
idexo
(24.09.22)
Net cevap; evet.
0
etna
(24.09.22)
Kendimi de dahil etmek uzere evet, uluslararası firmada çalışıyorum, elektronik haberleşme sektöründe ve dediğin gibi ay sonu gelmiyor, ama aşağımızdaki kuruyemisci bu dönemde sıfır Peugeot 508 aldı. Üstelik iş stresi de yok.
0
mirty
(24.09.22)
Eğer mühendis olma, okul okuma sebebiniz çok kazanmaksa evet hata yaptınız.

O berber hem işinde sizden daha tecrübeli hem de kendi işini yapıyor. Ayrıca fiziksel de bir iş, ofiste masabaşı bir iş değil.

Bir berberin yanında çalışsaydı büyük ihtimalle sizden az kazanacaktı. Siz de bir mühendislik şirketi kurarsanız büyük ihtimalle berberden fazla kazanacaksınız. Diploma ile para arasında bu kadar net bir ilişki olması gerektiğini düşünmeyin.
0
michael_knight
(24.09.22)
Ben okudum ve üniversite deneyimini,yurt hayatını, gurbeti öğrendim. Daha üniversitenin ikinci ayında ihtiyacım olmadigi halde işe girip çalıştım sırf insan ilişkilerim guclensin diye. Üniversitede işimi kurdum. Şimdi bir muhendisin on katı kazanıyorum ama üniversite yıllarımı doğru degerlendirmeme borçluyum hepsini. İyi ki okumuşum
0
alimcgraw
(24.09.22)
Soruya cevap değil ama telefon örneğiniz üzerinden konuşursak, kime ailesinden neler kaldığını bilemeyiz. Her kazanç mesleki kazanç olmayabiliyor yani. Çok alakasız, para etmez diyeceğimiz araziler çok büyük paralara satıldı geçtiğimiz 10 - 15 senede.
0
cometome
(24.09.22)
bu ne kadar sığ bir yaklaşım. berberin (ki yaşı ailesi v.s. belli değil, belki aileden desteği v.s. var veya geçmiş birikimi) bir iphone alıp bir de yurtdışına çıkabilmesi böyle bir karşılaştırmaya neden olmuş.

okuyarak enayilik yapmışsınız çünkü maalesef size pek bir şey katmamış en azından böyle karşılaştırmalar yapmayacak kadar.
0
nuisance
(24.09.22)
Herkes sadece berber örneğine odaklanmış ancak berber burada sadece bir örnek. Soruyu soran arkadaş da gördüğü tek bu örnek üzerinden bir sonuca varmamıştır eminim.

İçinde olduğumuz durumda resmi verilere göre ülkenin %50 civarındaki bir kısmı asgari ücretle çalışıyor. Beden işçilerine yüksek bir talep var. Çoğu şantiyede beden işçileri başlarındaki mühendisle neredeyse aynı maaşı alıyor, hatta mühendisten fazla maaş aldıkları örnekleri bizzat kendi gözlerimle gördüm. Bugünkü durumda somut olarak, yüksek öğrenim görmek çok da çekiciliği kalmamış bir durum.

"Sen iyi olduktan sonra her şekilde kazanırsın" gibi şeyler söylenebilir ancak alanında çok iyi olan insanlar zaten her zaman, her yerde, her koşulda kazanır. Burada problem en iyisi olmak değil, problem ortalama bir hayat sürmenin çok zorlaşmış olması. Yani ya çok iyi olacaksınız ya da hiçbir şey olmayacaksınız durumu var.

Sorunun bir cevabı da bu aslında. "Orta direk" değil artık kimse. Okumak, okumamak önemli değil. Hal böyleyken insan ben neden bunu yaptım diye sorabilir elbette.
0
akhenaten
(24.09.22)
berber imkansizliktan ya da kendi seciminden dolayi okumamis olabilir ve islerini kurmus belli bi gelir seviyesine cikmis olabilir. inanamiyorum en az lisans mezunu birinin iphonu, samsungu kistas yapip okula gitmeyi enayilik gormesine.
kisaca cevap: asla degil ama sizinki enayilik olmus +1
0
Kittie
(24.09.22)
hayır.
0
ya ben lan neyse
(24.09.22)
Okumasaydin otomatik olarak berber olmayacaktin ki?

Berberlik muhendislikten daha zor, pis ve ogrenmesi cok daha mesakkatli bir is ve bu kucumseme durumu garip olmus.

Okumasaydin gerceklesme ihtimali en yuksek ihtimaller soyle:
1. asgari ucretle herhangi bir is
2. tumden issizlik

Okuyarak hata yaptim, bak futbolcular benin 1 yilda kazandigimi 1 haftada kazaniyor diye hayiflanmak kadar sacma.
0
hot potato
(24.09.22)
@hot potato + 1

toplumda sizin mesleğinize göre albenisi daha kötü gözüken bir çok meslek var sizden 90910295 kat daha fazla kazanıyor. çünkü bunun da bir nedeni var.

yani siz mühendis oldunuz diye toplumun çoğundan daha iyi kazancaksınız diye bir şey yok. buna kanıp mühendis olduysanız o zaman hata yapmışsınız. aksi halde belli bazı ön koşullar, yetiler vs. yok ise sizin de çoğumuz gibi yüksek tahsil yaparak iş piyasına dahil olmaktan başka çareniz yoktu.
0
AlsterWasser
(24.09.22)
Berber aslında şirket sahibi, sen ise bir şirkette çalışansın.

Sen eğer bir berberde çalışırsan çok daha kötü bir hayatın olur şuandakine göre. Ama eğer kendi çalıştığın gibi bir şirket açarsan o zaman daha iyi şeyler kazanabilirsin.

Ama şirket sahibi olmak her zaman zordur, meşakatlidir. Daha risklidir. Ticaret kafası da gerektirir. Öyle dükkan işletmek de kolay şey değil yani. oturmuş bir dükkanı devralmak kolay. Ama sıfırdan bir zanaat öğrenip, buna uygun bi işletme açmak vs kolay değil.

Bir işe girip çalışmak, bir dükkan açmaktan daha güvenli bir seçim, bu yüzden de daha az kazandırıyor doğal olarak.
0
zimbirik
(24.09.22)
Ek olarak, benim kuaförüm çocuğunu 14 yaşında yanında part time çalıştırmaya başladı. 18 yaşın bu işi öğrenmeye başlamak için çok geç bir yaş olduğunu söylüyordu. Yani o meslek de o kadar kolay değil
0
zimbirik
(24.09.22)
diploma sahibi olup maaşlı çalışmak ile okumayıp zanaatkar olmak seçimlerini yaparken incelenen parametreler 20 yıl önce başkaydı, bugün başka. çocuklarını bir ustaya değil de bir öğretmene teslim edenler bugünlerin geleceğini bilmiyorlardı. çünkü o anne ve babalar, bir memurun ya da okuyup bankada çalışan, fabrikada mühendis olan, plazada beyaz yakalı olan bir diplomalının maaşıyla, kendi ömür sınırları dahilinde ev, araba ve hatta yazlık alabildiğini, nispeten de orta sınıf hayatı yaşadğını biliyor ve görüyorlardı. belki kendileri de bu şansa sahip olmuşlardı. bu yüzden enayilik diyemeyiz. öngörüsüzlük de diyemeyiz. koca bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısını değiştirebilecek kadar kötü bir yönetimin başa gelip 20 yıl gitmeyeceğini öngörebilmek mümkün değil. yani sahil kenarından, denizi gören, denize sıfır bir ev alıyorsun. sonra birileri senin evinin önündeki deniz kıyısına beton dolgu yapıyor metrelerce ve oraya gökdelen dikiyor. ve senin yapacak bir şeyin yok. bu enayilik değil yani, talihsizlik.
0
durbakalim
(24.09.22)
@durbakalim iyi bir noktaya değinmiş.

Bundan 10 yıl önce Rusya ile Ukrayna'nın savaşacağını, Türkiye'de darbe yapılmaya çalışılacağını çok az kişi tahmin edebilirdi. Bize 3. Dünya Savaşı çok uzak geliyor, olmaz diyoruz, ama o da olabilir. Bugüne kadar iki kez oldu, üçüncüsü niye olmasın. Bugüne göre değerlendirmek doğru değil. Değerinin bilindiği bir ülkede okuduğun için çok mutlu olabilirsin.

Ben kendi adıma enayilik yaptığımı düşünmüyorum. İnsan karakteri neye uygunsa onu seçer. Benim karakterimde üniversite eğitimi almak vardı. Okuduğum için mutluyum istediğim gibi işler bulamasam da.

Bazı berberlerin iyi kazandığı doğru. Ama ben uğraşmazdım bu işle.
0
dissendium
(24.09.22)
araba tamircisi ve oto elektrikçi olan 2 arkadaşım çocuklarının ilköğretimden sonra çıraklık eğitime verdi. oto elektrikçi olan arkadaşın çocupu 18 yaşına geldi, bayan kuaförü, resmen para altında.

ötekisi de hem çalışıyor hem çıraklık eğitime gidiyor, 14 yaşındaki çocuk 3 kuruş maaşla hayat geçmez diye söyleniyor şimdiden. tabi bunun babasına haftada 3 tane motoru patlak araba gelse en az 60 lira kar bırakır. bi yağ bakımından 500 lira alıyolar, günde 4 5 tane kesin geliyor, ufak tefeği yok parçacıdan geçirmesi, yok eline kalan çıkma parçalar derken, toplayınca deli para oluyor.
0
killerbee
(24.09.22)
Çoğu mesleğin "bazisi" iyi kazanıyor.
Benim de berber tanıdıklarım var mutlu değiller. Ama berber olup deli mutlu olan da var. Yani bu garanti değil ki.

Ama hep böyle başarılı örnekler göz önüne sokulur hiç değişmez. Avrupa için de iste mavi yaka/zanaatkar goygoyu var ama kimse o noktaya gelinene kadar kaç para alınıyor vs bakmıyor. Herkes 4-5 bin euro kazanıyor saniyorlar.

Neyse yani bir örneğe bakıp hata mı yaptım demek saçma. Bu mantıkla ben de size izmir'de müdürlerine 80-100 bin lira veren, dövizle para veren, yöneticilere a3 veren yerler söylerim. Ama bunlar da başarılı örnekler gene.

Ha herkesin üniversite okumasının saçma olduğuna inanıyorum ama bu herkesin iş yeri sahibi olması gerektiği düşüncesi kadar saçma.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
Ne okuduğuna bağlı. Mesela benim üniversite okumama gerek yoktu. Burslu olarak okudum ama bana tek faydası %100 ingilizce olduğu için bana ingilizce katması oldu. Toplamda 6 sene okudum, 4 senesi çöp. Evet çöp olan kısmı lisans kısmı. Aile ve toplum baskısı+merak diyebilirim okulumu bitirmemi sağlayan şeyin.

Ben şahsen gerçekten eğitim veren 3-5 üniversite haricinde türkiye'de üniversite okumanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ortalık her meslekten ortalama okuldan mezun olmuş insan kaynıyor. Gerçekten bu kadar mühendise, mimara, avukata, iktisatçıya, ve sözel puanla alan herhangi bir bölümden mezuna ihtiyaç yok.

Çok net diyorum bu ülkede 100 üniversite varsa 90'ı kapatılmalı. 100 akademisyen varsa 95'i kapı önüne konmalı. Bu ülkenin en büyük fabrikası boş beleşten üniversiteler.
0
denizgonen
(24.09.22)
Mezun enflasyonu mağdurusu , ve berber vergi ödemiyor, üstüne kaçırıyor. Türkiye'de parayı bulabilmenin yegane yolu, ticaret ~= vergi kaçırmak.
0
wiekannich
(24.09.22)
berberlerin işi de epey düştü
kendi traş olmayı öğrenenler
genel olarak saçları problemli zaten ülkenin
artan traş ücretleri

işinde en iyi olmadıktan sonra zengin olamazsın
0
bir soru sorcam
(25.09.22)
Uzunca bir süre bende böyle düşündüm. Sonra farkettim ki şu an sahip olduğum statüyü okumadan elde etmem mümkün değildi.

Rakiplerim dahi hayal edemezlerdi. Hepsini yenince herşey çok başkalaşıyor. Az okumak, öz okumak lazım.
0
baldan kaymak
(25.09.22)
bence evet. türkiyede üniversite okumaya çok büyük önem atfediliyor. herkes okuyup masa başı iş, memuriyet peşinde koşuyor. senin bölümünden veya benim bölümümden her sene binlerce mezun çıkıyor. benim durumum iyi ancak bizi kandırdılar ve yıllarca oyaladılar. benim berberim de çıkan her iphone u alacak gücü var. bugün 13 pro max almış. ama benim bir sürü meslektaşım alamıyor. okuyan ve çalışan arkadaşlarım da alamıyor. insanları bir hayalle kandırdılar. şimdi köle gibi çalıştırıyorlar.
0
paintov
(25.09.22)
Brolar sakin. Bana amma sallamışsınız :d

Ezberci eğitimin getirdiği klasik beyaz yakalılıkla çoğunuz ana fikri dahi anlamamışsınız. Berber burada sadece bir örnek. Kırtasiyeci de benden fazla kazanıyor, kuruyemişçi de benden fazla kazanıyor. Ben ise az kazanmıyorum, hatta burada bana sallayanların çoğundan fazla kazandığımı düşünüyorum ama bu para bana yetmiyor. Gidip iphone 14 alamıyorum. Ayrıca mesleğimde kendi yaş grubumun en başarılılarından biri olduğumu söyleyebilirim. O yüzden bana sallamayı kesin.

Ayrıca berberi küçümsediğimi nereden çıkardınız? Ben bluetooth le ile lorawan ile wifi ile ethernet ile iot projeleri geliştirirken o adam saç kesiyor antep fıstığı satıyor. Sadece daha fazla kazanmayı hak ettiğime inanıyorum.

Bir de bana para için mi okudun demiş üstte biri. Yok kanka hayrına okudum ben. Ne parası?
0
🌸birmilyonunvarmi
(25.09.22)
@birmilyonunvarmi o iş öyle olmuyor maalesef, ticaret > maaşlı çalışmak. Atomu da parçalasan bir sistemin parçasısın ve işveren seni başka biri ile değiştirebilir.

Kimin ne kadar kazanmayı hak ettiği çok farklı bir konu, sonuçta iş kuran insan ortaya bir sermaye koyuyor. Ticari risk alıyor. Bir ara 3-5 lokmacı köşeyi döndü 300 tane lokmacı açıldı. Sonra hepsi kapandı. Piyasada da kimseye bedava para yedirmiyorlar.

Daha çok para kazanmayı geçtim, bence teknokrasi ile yönetilmemiz lazım ama o işler de öyle olmuyor.

Boşuna mı okuduk? Bence mesleki olarak tatmin olduğun bir iş yapıyorsan; hayır. Aldığın eğitim sayesinde yurt dışında iş bulabiliyorsan; hayır
0
archmage mahmut
(25.09.22)
kısmen evet.
eğitimli olmak güzel şey ama bu devirde eğitimi paraya çevirmek meşakkatli ve zor iş.
0
benibulmanlazim
(25.09.22)
Okumak iyi para kazanacağınız anlamına gelmez zanaat her zaman kazançlıdır ayrıca artık alaylı zanaatkar yetişmediği için zanaat günden güne değer kazanıyor.
0
beemaker
(25.09.22)
berber dediğin adam sanatçıdır, vasıfsız işçi gözüyle bakma. sende o yetenek ya da o heves var mı? olmadığı için mühendis olmuşsun zaten. mühendis olarak iyi para kazanmanın yükselmenin yolları var, o yolların peşinden koşacaksın. ulan berber bile bizden fazla alıyor berber olaydım keşke dersen aldığın diplomaya yazık. x kişi elektronik mühendisi dolar kazanıyor, ben nasıl öyle olabilirim diye düşünmen lazım.

mesleğinde kendi yaş grubunda en iyilerden biri olsaydın, ulan berber bile benden fazla kapanıyor gibi sığ bir tespitle gelmezdin dostum. acı ama gerçek maalesef.
0
roket adam
(25.09.22)
(6)

Erkek ic camasir tavsiyesi

garavel
Merhaba, %100 pamuk ve sentetik olmayan kullandiginiz memnun oldugunuz markalar var mi ? Tercihim duz siyah boxer, mumkunse global marka olursa yurtdisinda da alabilecegim cok guzel olur, bir kac markaya baktim ama epey pahali ( ck ) gibi, tesekkur ederim.
Merhaba, %100 pamuk ve sentetik olmayan kullandiginiz memnun oldugunuz markalar var mi ? Tercihim duz siyah boxer, mumkunse global marka olursa yurtdisinda da alabilecegim cok guzel olur, bir kac markaya baktim ama epey pahali ( ck ) gibi, tesekkur ederim.
0
garavel
(23.09.22)
Tutku
0
inheritance
(23.09.22)
Aradığınız marka marks ans spencer. Şuan kurdan ötürü Türkiye’de fiyatlar tuhaflaşmış biraz ama ck civarına gelmemiştir. Eşim çok memnun, her tarza uygun model bulursunuz. Kısıtlı ürün gamı var Türkiye’de ama intimissini de iyi bir alternatif, fiyatlar yine biraz tuhaf kurdan ötürü burada.
0
kullanıcıadımbuolsun
(23.09.22)
Tutku
0
beemaker
(23.09.22)
Yildiz
0
baldur2
(24.09.22)
H&M deneyebilirsiniz.
0
ala09
(24.09.22)
H&m kesinlikle.
Hatta en son ben içinde lyocell olan modelini aldım çok beğendim ama yüzde 100 pamuk olmaz kötü olur. 95 pamuk 8 elasthane falan olur.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
(11)

En yaşanılası olduğunu düşündüğünüz ülke

cosmicgadin
Hangisi? Sebepleriyle lütfen.
Hangisi? Sebepleriyle lütfen.
0
cosmicgadin
(23.09.22)
Yeni Zelanda

Dünyanın hareketli bölgelerinden izole ancak bilinçli, sosyal olarak uyumlu insanlar yaşıyor. Hayat standartları benim için güzel.

Kanada da başka bir seçenek. Aynı ABD gibi dünyanın diğer bölgeleriyle arasında iki tane okyanus var ama ABD gibi kendi içinde kurtlar sofrası değil. İnsanları daha mülayim.

Yani anlayacağınız gibi benim için en önemli noktayı gününüz toplumsal normlarını yansıtan ancak çok göz önünde olmayan ülkeler oluşturuyor.

Norveç, İsveç gibi ülkeler her geçen gün artan gerilimlerin içinde daha da çok kalmaya başladılar; onun için artık onları saymıyorum.
0
akhenaten
(23.09.22)
İsrail/Katar
-Havası güzel.
-Yemekler güzel.
-Deniz/plaj.
-Güvenli (özellikle Katar).
-Haklı refah içinde, görece zengin ülkeler.
-TR'ye yakın.
-İş imkanları gani.
0
heritage
(23.09.22)
ABD. Her açıdan daha çok olanak var.
0
dissendium
(23.09.22)
nasil yasayacagimiza gore


chill bir emekli hayati icin en yasanilir ulke tayland

sosyo politik dinamik ve bu acidan besleyici bir hayat icin fransa

sadece izdirap icin turkiye
0
hewit
(23.09.22)
ABD. Her eyaleti bir ülke gibi.

Demokratların azınlıkta olduğu herhangi bir eyalette nispeten rahat yaşayabilirsiniz. Mülteci sorunundan kaçmak daha kolay.

Maaşları yüksek, şehirlerinde başıboş hayvan sorunu yok. Şehirde çalışmak istemeyenler için imkanları çok daha fazla, büyük şirketler kasaba gibi yerlere ofis açabiliyorlar.

Pasaportu çok güçlü, herhangi bir Avrupa ülkesinde haftalarca tatil yapabilirsiniz.

Araba ve yakıt ucuz. Et ucuz. Her türlü dünyaca ünlü müzik gruplarını dinlemek ve çeşit çeşit sosyal aktivite mümkün.

Bu biraz kişisel ama müstakil ev çok yaygın.

Avrupa mülteci cenneti, ayrıca tek tip hükümetler olduğu için halka zorla herhangi bir şeyi dayattırabiliyorlar. Yani Hollanda’nın yaptığı gibi eti yasakladık, tarım yapamazsınız dediklerinde gidebileceğiniz alternatif bir şehir yok. ABD de bu durum daha zor. Eyalet bazlı kararlar veriliyor. Bunaldığınız bir noktada başka bir yere taşınabilirsiniz.

ABD de zengin olmak daha kolay, Avrupa vergi cenneti.

Özetle, Avrupa’ya gidecekseniz Türkiye de kalın daha mantıklı bence. Tek hedefiniz ABD olsun.
0
sarahkerrigan
(23.09.22)
rusya. başkalarından devşirme faşizm yerine bizzat evde yapılmış sağlıklı ve organik faşizmi tercih ediyorum çünkü. normalde sıkı avrupacıydım, ülke fark etmezdi. gel deseler yine giderim herhalde ama siyaset işine hiç girmemem lazım, yoksa nefis dayaklar yerim. ben o yüzden rusya ve ardından balkanlar diyorum. öncelik sırbistan, plase hırvatistan.

herkesin fikrine ve isteğine saygım sonsuz ama ben ABD'yi idealize eden biriyle merhabalaşmanın ötesine geçmem mesela. bi ricası, isteği olursa yardımcı olurum. o kadar.
0
der meister
(23.09.22)
bastira bastira soyluyorum kesinlikle commonwealth olamaz, reklami iyi, abartiliyor.

bizim gibi akdeniz insanina, italya, portekiz, fransa gibi ulkeler uygun.
fransizlar cinstir, ispanyollar ve italyanlar ile iyi anlasiriz.

yok avrupa'dan cikmak istiyorum diyorsaniz, ya Amerika (pasifik sahili) ya da Rusya.

obur taraftan haliniz vaktiniz isiniz gucunuz yerinde ise ben olsam turkiye'den en fazla 2 haftaligina tatil icin kacarim, bir nefes alir cukura geri donerim.
0
cooperr
(23.09.22)
Bence bu konuya mikro ölçekte bakmak lazım. Yani yaşadığın şehir hatta mahalleye göre değişir. Senin beklentilerine göre de.

Yani ABD diyelim mesela. New York'ta yaşayacağın hayatla, New Orleans'taki bir olmayacak. Hatta New York'ta merkezde yaşayanla civarında yaşayan new jersey gibi insanın da hayatı ve mutluluğu farklıdır.

Bu her ülkede böyle. Maddi kaynaklarınız güçlüyse, tuhaf afrika ülkeleri dışında hemen her ülke yaşanılasıdır dünya üzerinde.
0
anten
(23.09.22)
Katar, İsveç, BAE, İsviçre, Norveç, Avustralya, Yenizelanda
0
beemaker
(23.09.22)
Kişiden kişiye çok değişecek bir olay.
Misal para isteyen kişinin gitmek isteyeceği yerler belli. Ha zor duruma düşersen yardım eden yok oralarda ama risk budur.

Ben pek bilmiyorum neresi. Türkiye olmadığından eminim çünkü hayatta baktığım tek şey para değil. Ayda 8-10 bin eurodan aşağıya türk insani ile günlük muhatap olmam. Iki hafta tatilden döndüm, dünya varmış.
Akdeniz ülkeleri insan olarak bize uyumlu katılırım. Misal almanlar ile olan ortamlar bana biraz daha zor geliyor fransiz/ispanyollara falan göre.
Ama nedense hem bana yakın olması hem paranın Çok olması hem Avrupa'da olması hem Türkiye'ye gidiş dönüş kolay olması falan derken İsviçre olabilir. Ama Fransa'da da sorunum yok yani.
Amerika olmadığından da eminim de onu eleştirmek için vakit harcayamam.
0
logisticsmanager
(24.09.22)
@romario, herkes insan gibi cevap yazmış, hayret kimse ukalalık yapmamış derken senin ender rastlanacak derecede boş cevabını gördüm. Her soruya böyle kime göre neye göre kafasında, beyin yakan, hiç bir faydaya hizmet etmeyen ve varsayımsal bir şekilde yaklaşmanıza sebep olan beyin fonksiyonlarınızda arıza olduğunu düşünüyorum. Biliyor musun, ortaya savurduğun saçma cümlelerin biraz zıttı olacak ama Avrupa'da 8 sene yaşadım, altımda son model iki arabayla. Garsonluk falan aramıyorum, insanların fikrini öğrenmek için bir soru sordum, bilmişlik taslamalarına meydan açmak için değil. Soru gördüğünde cevap vermek zorunda hissetme kendini olur mu?
0
🌸cosmicgadin
(24.09.22)
(13)

Fransaya iltica

the sound and the fury
Arkadaşım 200 bin tl bir şebekeye para vermiş ve kaçak yollardan gidecek orada sığınma talebinde bulunacak. Kampta kalacak mış. Fransa kabul ediyor mu herkes böyle gidebilir mi? Sol görüşlü aleviyim kürt üm dediğiniz zaman size iltica hakkı veriyorlar mı? Hangi ülkeler bunu kabul ediyor. Kafaya çok
Arkadaşım 200 bin tl bir şebekeye para vermiş ve kaçak yollardan gidecek orada sığınma talebinde bulunacak. Kampta kalacak mış. Fransa kabul ediyor mu herkes böyle gidebilir mi? Sol görüşlü aleviyim kürt üm dediğiniz zaman size iltica hakkı veriyorlar mı? Hangi ülkeler bunu kabul ediyor. Kafaya çok takıyorum bu ülkede kalırsam 1 seneye cesedim çıkar. Bu dincilerin ülkesinde daha yaşamak istemiyorum.
0
the sound and the fury
(21.09.22)
Hayır vermiyorlar.
Bu kadar kolay değil tabiki.
Ben yakın süreçte iki kere iltica duydum;
Babasi fetocu. Baba İsviçre kaçmış, kız kanada.
Diğeri gay. Ailesi doğulu, öldürmek istiyor. Erkek arkadaşı ile Fransa kaçıyor.

Solcu diye iltica eden taaa 80'lerde darbe dönemi var. Başka hiç sol görüşlü, alevi, Kürt diye kaçana denk gelmedim.
0
logisticsmanager
(21.09.22)
Iltica talep sebebi solculuk, alevilik ve kurtluk mu sadece? Yani sadece bu kimliklere sahip olmak mi? Hayir, kabul etmezler. Bu kimlikler dolayisiyla veya legal/insani/kimlik temelli faaliyetleri veya varligi dolayisiyla gordugu somut bir baski varsa, fiziksel siddet, hukuki/idari tacizler, tehdit, hedef gosterilme, iskence, kotu muamele, ajanlik dayatmasi vs vs o zaman evet kabul alma ihtimali yuksek. Birinin bunlari yasamasi icin evinde oturmamis, sadece kimligine sarilmamis, bir seylere sesini cikarmis olmasi gerekiyor. Ben solcuyum kurtum bu yeterli bi sebep deyip iltica edemezsiniz. Ilticaya sebep baskiyi kanitlamaniz gerekiyor.
0
summer timetable
(21.09.22)
bence bu bir çeşit fomo. herkes gidiyor, ben kaldım düşüncesi. iltica ederek gidilen ülkede tutunmanın kolay olduğunu sanmıyorum. yani sonuçta o ülkeye diğer yollardan direkt gidemiyorsan iş, ev gibi en temel konular sorun diye gidemiyorsundur. e bu sorunlar olmasa daha rahat göç edilir.
0
hknty
(21.09.22)
Hayır arkadaşınız dolandırıcılık şebekesine para kaptırmış durumda. Fransaya veya başka bir Avrupa ülkesine gidip ben şuyum ben buyum diyip iltica edemiyorsunuz. Hadi alıp götürseler bile Fransa tarafından deport edilirsin. Ben kürt oldugum için baskı görüyorum dediginiz zaman bunu kanıtlamanız lazım. Kanıtlı bir hikayeniz olması lazım. Haksızlığa ugradıgınızı gösteren AB insan hakları komisyonu tarafından dikkat çekmiş bir durumunuz olmalı. Hele ki Fransa mülteciler konusunda katı kuraları olan bir ülkeyken daha da zor. Bu işler böyle anlattığınız gibi olsaydı memlekette kürtü alevisi solcusu transı kalmazdı hepsi yurtdışındaydı. Şebekeye kaptırdıgınız pare ile kalırsınız sonra giden o para yüzüne Türkiyede ki geri kalan hayatınızı daha da zorlaştırırsınız.
0
limonlu eksi
(21.09.22)
Geçen gün buna benzer bir arkadaşım Almanya'ya gitti. Sağlam şebekeler parayı sonra alır. Eğer öyleyse denenir.
0
olaylar olaylar
(22.09.22)
Senelerdir su kafayı cozemedim.

Bulgaristan da depomun karşısı mülteci kampı.adı kamp ama kimse o alanda durmuyor,çarşıda denk geliypruz kaçak geçerken yakalananlarla,mültecilerle.verdiği parayı bir kenara bırakalım bir şekilde fransaya kadar varabilir.çokca giden biliyorum.mülteci meselesine gelince o kısım çok zor.orada kaçak olup hiç bir yere kıpırdayamayan çok kişi var.birisiyle tanışmıştım.3 yıla yakın kaçak kalmış ama bir turlu evrak yapamamış,fransız bir kadınla evlenebilmek için geriye kaçak şekilde türkiye ye dönmeye çalışıyordu.

Bu kafayı çözemedim deme sebebimde şu ,bu paraya herhangi birisi resmi bir şekilde fransaya rahatlıkla varabilir.sadece doğru evrak hazırlaması gerekiyor.bu kadar riskli bir yola girmek büyük saçmalık.bildiğin canıyla bahis yapıyor adam.yolu açık olsun.
0
duptıs
(22.09.22)
Sıra sizin kürt ve alevi olmanıza gelene kadar önce afrika’nın %84.8ini fransa’ya taşımak gerekir. o yüzden yasal yollardan iltica biraz zor.
0
archmage mahmut
(22.09.22)
sebeke icin iyi is, hicbir halt yapmayip parayi cebe atiyorlar, kampta kalacakmis, la fransa'da kamp mi var? cok buyuk ihtimal talebi kabul edilmez, yillarca surunur durur...

ote yandan @limonlu eksi'nin dedigi gibi deport edilmesi de cok dusuk ihtimal, arafta kalir senelerce...


not; fransa'da "illegal" kamplarda cokca calismis biri
0
hewit
(22.09.22)
iltica bambaşka bir hadise, bence unut onu, niye kabul etsinler.
Fransa ya da diğer Avrupa ülkeleri hakkında benim pek olumlu düşüncelerim yok açıkçası. Onların da aynı oranda dincileri var, ırkçılar, hanzoları var vs. Fransa'da 30 yıldır yaşayanlar var hala hepsi temizlikçilik dönercilik falan yapıyor, orada doğan Türk neslin üniversite bitirme oranı %3 gibiydi, adamlar Türkleri üniversitelerine bile almıyor, iyi işlere de almazlar. Paran varsa iyi yaşarsın, ırkçılıktan çok etkilenmeyebilirsin ama kimsenin kucak açtığı falan yok neticede.
0
tiny penny
(22.09.22)
Geçmiş olsun büyük ihtimalle dolandırıldı.

Bir defa sığınma talebi falan bunlar kolay işler değil, hele Avrupa'da hiç değil.
Bunun için geldiğiniz ülkede siyasi ya da toplumsal sebeplerle hayati tehlikenizin olması gerek ve bunu kanıtlayabilmelisiniz. Hadi böyle bir durum var, ondan sonraki süreç de ülkeden ülkeye değişmekle beraber kolay bir hayat değil. senin iltica başvurunun sonuçlanması çok uzun zaman alabilir. O süreçte saçma sapan bir hayatta yaşarsın.

Bu tarz anlamsız girişimlerin çoğu deport olarak geri dönüyor ülkeye. Bir de üstüne ilerde legal olarak gitme şansınız da azalıyor. Daha fenası yukarda yazılan başvurunun uzun süren değerlendirme aşaması. Yıllarca elinizde bir çalışma izni olmadan, kampın dışına çıkamadan suriyelilerle, ukraynalılarla, afrikalılarla aynı yerde çok düşük standartlarda yaşama ihtimali.

Şu anda bir de ukraynalılar akın etti avrupa'ya ve bazıları iltica başvurusu yapıyor. Hem ülkelerin göçmen kontenjanını dolduruyorlar. Hem de ülkelerin göçmen ofisinin yükünü artırıyorlar.

Bir defa önce bu kafadan çıkın bir sakinleşin. Hayatınıza rutininize bakın.

Ha illa ki farklı bir ülkede yaşamak istiyorsanız gidebileceğiniz onlarca yasal yol varken böyle anlamsız işlere kalkışmayın.

1-İş arama vizesi. Mesleğinizi bilmiyorum ama bir meslek sahibi olarak iş bulmayı deneyebilirsiniz. Çoğu avrupa ülkesi meslek sahibi insanlara iş aramak için o ülkede kalmanıza müsaade eden "iş arama vizesi" veriyor. Kaldığınız süre boyunca geçiminizi sağlayacak maddi kaynağınız varsa bunu deneyebilirsiniz.

2-İş bulmak. Türkiye'de onlarca profesyonel acenta var. İşkur var. Bunlar üzerinden yurtdışında iş bulabilirsiniz. ya da linkedin vs üzerinden niteliklerinize uygun işlere başvurup şansınızı deneyin. ama dolandırıcılara dikkat edin. Bunun da maalesef dolandırıcısı var. Göstermelik şirket kurup insanları dolandıran yerler var.

3-Ankara anlaşması. Eğer bir mesleğiniz varsa bunu avrupa'da kendi şirketinizi açarak yapabilirsiniz. Atıyorum yazılımcısın. Ben hollanda'da şahıs şirketi kurarak yazılım işleri yapacağım diyebilirsin. Ya da oto tamircisisin. Mesleğini belgeleyebiliyorsun bir de. O zaman gidip orada bir dükkan açabilirsin. Ya da dükkana sermayen olmayabilir. Kendine şahıs şirketi kurup, freelance olarak büyük firmalara fatura karşılığı hizmet verebilirsin. Ama bunun için çok iyi bir iş planı ve Türkiye'de o mesleğin icracısı olduğunu göstermen önemli.

4-Eğitim. Yukardakilerin hiçbiri yok mu? O zaman lisans, yüksek lisans ya da doktora programlarına bak ve başvurunu tamamla. Bazı ülkeler dil okullarına da vize veriyor. O süreçte belki bir iş bulursunuz.

5-Konut. Bazı ülkeler konut alanlara oturum veriyor.

6-Karadağ gibi AB adayı ülkeler. 200.000 TL'yi kaçakcıya vereceğine karadağ gibi ülkelerde ufak bir dükkan için sermaye yapılabilir. Karadağ özellikle turistik açıdan gelişen bir yer ve çok türk işletmeci var. Kahveci, butik, dondurmacı, otel açan.

Özetle çıldırmayın:)
0
anten
(22.09.22)
"bu paraya herhangi birisi resmi bir şekilde fransaya rahatlıkla varabilir" denmis de, 200bin tl, 10bin avro ediyor ki bu malesef para degil. Bankada 10bin avro gosterebilse bile bugunun turkiyesinde issiz gucsuz bir adamin vize alma olasiligi 6/49 tutturmasi gibi birsey olur.

Iltica meselesine gelince, kimseye tavsiye etmem. En merhametli ulkelerde bile ustunden silindirle gecerler, bir sekilde 5-10 sene harcayip sonuca ulasilabilsen bile sen artik sen olmaktan cikarsin..
0
cooperr
(26.09.22)
Arkadaşlar teşekkür ederim, arkadaş şu an fransa'da vardı kampta. Gidenler çok iyi diyormuş o da öyle gitti, bakalım hakkında hayırlısı olsun ben de düşünüyorum gitmeyi iltica Fransa'ya her şeyi geride bırakmak istiyorum.
0
🌸the sound and the fury
(23.10.22)
iyi deneme ama bunu yiyen çıkmaz herhalde. İlyas salman'ın filmindeki gibi olay. Parayı maho'ya mı veriyoruz? Gardaş burası munih mi

www.youtube.com
0
seaman
(23.10.22)
(6)

avrupa'da yaşayıp, çocuğu ilkokul çağında olan arkadaşlar

roket adam
çocuğun okul işini nasıl hallediyorsunuz, yaklaşık aylık ne kadara mal oluyor? yuva ve sonrası için konuşuyorum. bizde özel okul fiyatları inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. aynı maaşı alsan bile resmen sırf okul masrafından ötürü burası çok pahalı kalmaya başladı gibi bir düşüncem var. acaba doğ
çocuğun okul işini nasıl hallediyorsunuz, yaklaşık aylık ne kadara mal oluyor? yuva ve sonrası için konuşuyorum.

bizde özel okul fiyatları inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. aynı maaşı alsan bile resmen sırf okul masrafından ötürü burası çok pahalı kalmaya başladı gibi bir düşüncem var. acaba doğru mu diye teyit etmek istedim.
0
roket adam
(20.09.22)
Bende çocuk yok ama fiyatlarını biliyorum.

Fransa'da çevremde çocuklarını özele gönderen yok pek. Fiyatlar Türkiye'den daha ucuz. Çünkü Fransa'da tercihken Türkiye'de zorunluluk. Bugün yeğen için konuşurken ailesi sırf bu dini eğitim zirvalarindan kurtarmak için özele yolluyoruz dedi. Fransa'da bu risk olmadığı için ve genel eğitimi Türkiye'den iyi olduğu için millet normal okula yolluyor.

Ornek olarak sağlam bir okula baktım (spor aktiviteleri yüzme, hokey, eskrim falan olan) yillik ailenin gelirine göre değişiyor, en pahalı 1350 euro.
Yemek de (iste yok organik, yok dayanikli urun, tek kullanımlık plastik yok vs. Zaten Fransa'da okullarin yemekleri ünlüdür) kisi başı 7.35 Euro günlük yemek. Ne kadar yenilirse.

Ha dediğim gibi çoğu insan yollamaz, önemli olan düzgün yerde yaşayıp oradaki okula yollamak.

Bu dediğiniz olayı ben numbeo üzerinden düşündüm; misal orada hesaplanirken özel okul dusunulmuyordur ama Türkiye'de özel okul bir zorunluluk. Misal Türkiye'de cevremde çocuk sahibi olup özele yollamayan insan yok.
0
logisticsmanager
(20.09.22)
Evet, tam dediğin sebepten araştırıyorum ben de hocam. Yani şu an tr'de avrupa şartlarında kazanıyorum denebilir, giderim burada daha az olduğu için ciddi avantajdayım. Ama çocuk denklemi tam tersine çeviriyor gibi geldi. Yıllık 1350 euro diyorsan mesela inanılmaz düşük bir rakam, ama aylık 1350 euro ise buradakine denk bir masraf.

Merak ettiğim konu bizim türk expat'lar fransa'da özel okula gönderiyor mu mesela çocuklarını? Yoksa 0 euro masrafla devlet okulunda mı okutuyorlar.
0
🌸roket adam
(20.09.22)
@roket adam; yıllık. Ama normal özel okul, yabancılar için değil.

Özel okula yollayabilirsin. Benim yaşadığım yerde amerikan özel okulu var. Ama diyorlar ki çocuk Fransızca konuşuyorsa ya da burada uzun süre kalacaksa devletin europol yabancı okuluna yollayın vs.

İngilizce konuşulan özel okul 5 bin euro civarında.
Etrafımda tam expat yok, expat gelip burada evlenenler falan var haliyle direkt yabancı denk gelmedim. Facebook grubunda amerikan okuluna yollayan amerikalilar cok var.
0
logisticsmanager
(20.09.22)
Viyana’daki ozel okullara baktim, cok fazla var ama cok butik ve mesela sadece ortaokul ya da sadece lise, sadece ilkokul vs diye ayrildigi icn sayica cok gozukebiliyor. “Ana okulundan universiteye X Koleji” style cok cok fazla yok.

Ozel okullarin cogu da dini okul.(yarisi roma katolik kilisesi ve evangelist kiliseye aitmis, 8i islamik okul, 4u yahudi okuluymus) Bilmemne christian schule filan seklinde. Birkac tane de international school var.
Onun disinda montessori, waldorf gibi “alternatif”(!) mufredatlarin ogretildigi okullar var.
Vienna international school 24bin euroya kadar cikiyormus. Bazilari yillik 4bin€ civari ama artilar vs oluyor tabi. Avrupa’da, gelismis bir ulkede onemli bir durum yoksa ozel okula gondermek biraz simariklik olarak goruluyor. Gocmen mahallesinde yasayip “benim beyaz cocugum gocmenlerle ayni okula gitmesin” irkciligi yapanlar da ozel okullara gonderiyorlar baya :/
Bilgileri su siteden cevirdim: www.stadt-wien.at
0
kuehles blondes
(21.09.22)
abi ayda 1350 avroya nereye gonderiyorsun, cocuk basina rakam mi bu yoksa 2-3 cocuk toplami mi? benim liseye baktim senelik 95k tl, ayda 450 avroya geliyor.

Tr'de avrupa standartlarinda kazanin sirf okul icin disari cikmasi mantiksiz olur, degmez.
0
cooperr
(21.09.22)
@Roket adam, eger expatlardan bahsediyorsaniz yani o ulkede uzun sure de olsa gecici sureli olarak calisma amaciyla bulunan kisiler, %95'inin sirketi cocugun egitim masraflarini kismen de olsa karsiliyordur.Hatta ogretmenseniz bir uluslararasi okulda mesela, cocugunuz calistiginiz veya anlasmali olduklari bir okulda bir cocuk ucretsiz, digerlerine indirim vs gibi sekillerde okuyabilirler. Relocation package denen hadise genelde bunu icerir yani. Zaten cogu kisinin cocugu gider gitmez yerel dili biliyor olmadigi icin devlet okullarina veya ozel okullara gitmek yerine uluslararasi okul denen okullara gonderilir oyle durumda. Ilkokul da olsa, lise de, benim gozlemim boyle. Bunlarin fiyatini soruyorsaniz Istanbulda MEF var mesela, uc bes sene once 25bin dolar civariydi yilligi. Simdi cok daha artmistir. Ben yurtdisinda bir uluslararasi okulda calisiyorum, yillik ucreti 110bin dolar.

Gocmus kisilerden bahsediyorsaniz, onu bilmiyorum.
0
sopiro
(21.09.22)
(6)

Şirketlerde yurtdışına transfer nasıl oluyor?

kanepeee
Mesela Siemens İstanbul'da çalışan bir yazılımcı. Kendi müdürüne "beni almanyaya göndersenize" mi diyor? Öyle olsa bunu herkes ister sanki? Yoksa Siemens Almanya'nın bir iş ilanı açtığını görüp o şekilde mi gidiyor?
Mesela Siemens İstanbul'da çalışan bir yazılımcı. Kendi müdürüne "beni almanyaya göndersenize" mi diyor? Öyle olsa bunu herkes ister sanki? Yoksa Siemens Almanya'nın bir iş ilanı açtığını görüp o şekilde mi gidiyor?
0
kanepeee
(19.09.22)
Bizde ilan açılır, başvurursun, lokalden referans istenir, çalışma izni vb konuları hedef işe alım tarihiyle çatışmıyorsa sürece girersin, mülakatı geçersen gidersin. Pozisyon relokasyon paketi içerebilir ya da içermeyebilir ama globale açıldıysa muhtemelen vardır.

Ya da bazı önemli pozisyonlar olur, global işe alıma haber salınır, ilan açılmadan pozisyona uygun biri var mı sorulur, varsa süreç açılmadan teklif edilir.
0
Bruce
(19.09.22)
çok uluslu şirketlerde önce iç ilan açılıyor. sadece şirkettekilerin görebildiği iş ilanı gibi düşün. ihtiyacı içeriden çözebilirlerse dışarı hiç ilan açmıyorlar bile. içerden çözemezlerse de içeridekilere referans karşılığı bonus veriyorlar.

bir de çalıştığın birim direkt yurtdışı ile ilişkili ise o şekilde de gitme ihtimalin mevcut.

bir de neden herkes yurtdışına gitmek istesin ki. siemens’in maaşları yan hakları olanakları gayet iyi. çalışanları kalmaktan memnun ki kalıyor. neden yurtdışına gidip kendilerini kassın şartları iyi olan biri
0
roket adam
(19.09.22)
boyle bir transfer deneyimim olmadi ama illa ki aranin iyi oldugu yoneticiye gitmek istiyorum diye bahsetmek faydali olabilir. akillarinda bulunsun.
0
hot potato
(19.09.22)
Soylenenlere ek olarak su örnek vereyim;
Cok deneyimli ve sağlam adam. Rakip şirket x2 maas veriyor. Şirketten ayrilacakken su anki şirket gel seni Cenevre'ye yollayalim diyor, şu an orada.
0
logisticsmanager
(20.09.22)
evet ben açılan bir iç ilana başvurdum ve globaldeki merkez ofise gittim mesela.

nereye gitmek istediğinle alakalı. global şirketlerin organizasyonu bölge bölge ayrılıyor. eğer merkez ofise gitmek istiyorsan türkiye'deki yöneticine söylemek pek bir işine yaramıyor. eğer türkiyenin yönettiği bir bölge varsa oralardaki ülkelere gitmek için işe yarayabilir kendi müdürüne söylemek. (güney afrika, dubai, rusya vs.)

merkez ofise gitmek içinse globalde bağlı olduğun müdürüne söylemek işe yarayabiliyor bazen ama benim durumumda hiçbir işe yaramadı mesela. yıllarca adama global hq'ya transfer olmak istediğimi söyledim ama pek ilgilenmedi. zaten istanbul'dan ucuza onun için çalışıyordum, pek bir artı görmedi hq'da olmamda sanırım.

ama başka bir müdür ihtiyacı olan bir pozisyonu globalde açıyorsa, sen de başvurup da başarılı olursan direk merkeze almakta bir sakınca görmüyor genelde. ben de hiç tanımadığım bir takıma geçtim bu şekilde.
0
king lizard
(20.09.22)
şirket içinde workday gibi platformlarda globalde yayınlanan ilanlar ya da grup şirketlerinin yayınladığı ilanlar olur. onlara başvuracağını müdürüne söylersin. anlaşırsın. başvurursun. genelde işlere kimin alınacağı önceden belli oluyor. ama sağlam bir sponsorun olursa mümkün olabilir. ben bu sene benim şirketten birini avrupaya gönderiyorum. bir tek kıçından tutup ittirmediğim kaldı. şimdi bir de maaş pazarlığı yapıyor bana. kiramı da karşılayın diyor. insanlar bazen nerede durması gerektiğini bilmiyor.
0
gabe h coud
(20.09.22)
(3)

IMEI Harcını dava etmek

comp
Bunu en azından telefon fiyatı üzerinden oranlayarak almaları yönünde bir idari dava açılabilir mi? Evetse nasıl?fiyatı 20 dolar olan telefonlar da var çünküHarc 2800 lira.nasıl bi cendereye düştük bu telefoncular milleti nasıl kıskaca aldı devleti kafalayıpparfümde de aynısı başımıza gelditşk
Bunu en azından telefon fiyatı üzerinden oranlayarak almaları yönünde bir idari dava açılabilir mi?
Evetse nasıl?
fiyatı 20 dolar olan telefonlar da var çünkü
Harc 2800 lira.
nasıl bi cendereye düştük bu telefoncular milleti nasıl kıskaca aldı devleti kafalayıp
parfümde de aynısı başımıza geldi
tşk
0
comp
(18.09.22)
daha dur. yeni yıl itibariyle 5 bin olmasını bekliyorum. şu anda zaten yeni iphone ile birlikte çok dillendiriliyor. bu ülkede bir şeye talep ne kadar artarsa fiyatı da o kadar hızlı artar. yakındır zam yapmaları.
0
mr.goodcat
(18.09.22)
Ya sürekli böyle Fransa örneği vermekten sıkıldım da burada quechoisir var. Tüketici derneği. Bunlar sürekli böyle şeylere dava açıyor, işte bankalara, sigorta firmalarına, devlete ona buna. Amaçları tüketiciyi korumak.

Bize böyle bir kurum lazım. Amaçları tüketiciyi korumak olan ve devlet dahil her kuruma dava açıp bunlarla uğraşacak.
Böyle tek basiniza olması zor, maddi olarak yorucu ve uzun bir süreç bence.

Bence de olması gereken arabalardaki gibi bir şey ama sunun olacagindan eminim; fiyati 100 dolar altindaki telefona 2800, 300 dolara kadar 5bin, 500 dolar üstüne 10 bin lira der bunlar. Çünkü tek amaçları tüketiciyi, halkı öpmek.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
@logistic hocam örnek verin tabii ki, kim ne yapıyor bilelim

evet devlet öpüyor ama bu konuda Telefon distribütörleri daha çok öpüyor kanaatindeyim;
parfüm örneğini o yüzden verdim.
orijinal parfüm senelerce o yurtdışı strawberry bilmem ne sitesinden geldi
tl pahalıydı, kargo ucuza geliyordu
vergi alınamıyorduysa(ki 100 yuro, 50 yuro vs üst limit vardı, çoğu ithal şeyden devlet almıyordu) o vakitler devlet niye almadı
taa ki, o parfümcülerin (s*vil parfümeri?) işi hepten baltalandı, bunlar ticaret bakanlığına bi bindirme yaptılar. şak yasak geldi.
... sevdiğim ülkemizde parfüm alamıyor vatandaş, bunlara mecbur kaldı.

telefonda da imei kaydettirmeyi 6 ayda 2 telefondan, 6 ayda 1e, senede 1e, 2 senede 1e, 3 senede 1e, en son sadece pasaport sahibi kullanabilir'e çektiler.

bu imedi adeti ilk çıktığında dolar ucuzdu, tl fiyatlıydı yani
sözlükteki temmuz 2011 entrisinde turkcell mağazaında 10 tlye imei kaydı yapılıyor diyor...
o tarihte dolar 1,6 tl.

distribütörler bastırdı da bastırdılar.
bu sermayedarlara da epey öfke borçluyuz
0
🌸comp
(18.09.22)
(3)

Fitness hareketlerinin en doğru şeklini nereden öğrenebilirim?

havadakarada
Yapıyoruz bir şeyler ama doğru mu yanlış mı belli değil senelerdir. Hocaların da işin en doğrusunu bildiğinden şüpheliyim.
Yapıyoruz bir şeyler ama doğru mu yanlış mı belli değil senelerdir. Hocaların da işin en doğrusunu bildiğinden şüpheliyim.
0
havadakarada
(18.09.22)
youtube
0
abelardo
(18.09.22)
Vücudundan.
Çalıştırmak istediğin kasa en iyi nasil yuk biniyor ve baska yerlere ne kadar az yuk biniyorsa o kadar dogrudur yaptigin hareket.

Biceps çalışıyorsan bicepse ne yuk bindigini en iyi sen hissedersin. Kasin çalışıp calismadigini en iyi sen hissedersin.

Bütün kaslar cekme kuvvetiyle hareket verir uzuvlara. Hangi hareketi hangi kasin yaptığına bakarak hangi kas icin ne hareket yapacağını bulabilirsin. Atiyorum triceps çalışıyorsun ama tricepslerde yuk hissetmiyorsun ote yandan omuzda yuk hissediyorsan hareket yanlış mesela.

Mesele aslında soyle tutacan boyle tutacan kolları soyle acacan boyle indiricen falan değil, kasa yuk biniyor mu binmiyor mu mesele o. İstersen amuda kalkarak yap. Hassas bolgelere sakatlik riski yaratacak sekilde yuk bindirme, calistiracagin kasa max yuku bindir tamam.
0
stavro
(18.09.22)
Türkiye'deki kişilerin çoğu hoca değil besyo mezunu iş bulamayanlar. Besyoda bile doğru düzgün ogretilmiyor. En son bir hocayla konuşmam heralde 7-8 sene önceydi. Genelde ron swanson gibi "i know more than you" bakış acisinda olup muhatap olmuyorum.

Ben pakulski severim, özellikle kaslari hissetmem konusunda ve aktive etmek konusunda çok şey öğretti.
youtu.be
0
logisticsmanager
(18.09.22)
(20)

Ev fiyatlarında saçma bir artış yok mu?

logisticsmanager
Emlakçı arkadaş ile konuşurken fark ettim;İzmir Güzelbahçe'de evler 18-20 milyon lira.Bu parayla Fransa'da marsilya, nice gibi gene turistik bölgelerde aynı tip havuzlu evler var ki Türkiye'deki ortak havuz, fransa evin kendi havuzu.Bu Güzelbahçe evlerinden birinde bir tanıdığın evi var, 2011 civarı
Emlakçı arkadaş ile konuşurken fark ettim;
İzmir Güzelbahçe'de evler 18-20 milyon lira.
Bu parayla Fransa'da marsilya, nice gibi gene turistik bölgelerde aynı tip havuzlu evler var ki Türkiye'deki ortak havuz, fransa evin kendi havuzu.

Bu Güzelbahçe evlerinden birinde bir tanıdığın evi var, 2011 civarı 600 bine aldi. Işte 300 bin euro diyelim. Şu an evin fiyati 16-17, 800-900 bin euro.

Bu noktada işin sacmalastigini düşünüyorum. İstanbul hadi yok dünya kenti vs diye normallestirildi ama İzmir Güzelbahçe ne zaman dünya kenti seviyesine geldi?
Bu işte bir saçmalık yok mu yoksa ben mi önemli bir veriyi kaçırıyorum da ülkede evin euro degerinin 3 katina çıkması normal oluyor?
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Saçma olan nedir serbest piyasada bir malın fiyatını piyasa belirler olması gereken bu ayrıca Fransa örneği doğru bir kıyaslama olmaz. Evinsatin alındığını zamanki döviz değerinin üstüne çıkması elbette normal
0
beemaker
(18.09.22)
@beemaker saçma olan ülkenin yüzde 99'unun gelirinin döviz oranında bırakın 3 katını 1 katına bile cikamamis olması.
Fransa örneği neden doğru bir kıyaslama olmaz anlamadim. Marsilya izmir gibi hem kalabalık hem iş olan hem turistik hem deniz kenarı bir şehir. Mühendisi 400-500 euroya calistirmayan bir şehir ama villa fiyatı izmir ile benzer hale gelmiş iki senede.
Ülke günden güne fakirlesirken ev fiyatlarının bir iki sene içinde 3'e katlanması (bu önceden böyle değildi biliyorum) garip bir durum.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
sacmaysa toparlar yakinda piyasa. bu da belli olur zaten yakinda. ama sinirlari binlerce insana acik, girenin cikanin belli olmadigi bir ulkede, insanoglunun en en en en iki temel ihtiyacindan biri olan barinma konusunda da fiyat dususu bekleme. hea yarin seferberlik ilan edilir, 10 milyon kisi zorla enselerinden tutulup suriye'ye birakilirsa o zaman fiyatlar tepetaklak olur zaten. olacagindan degil de varsayimsal bir ornek sadece.
0
baldur2
(18.09.22)
@baldur2 fiyat düşüşü beklentim pek yok. Daha çok fiyat sabitlenmesi+döviz kuru yükselisi beklentim var (döviz kuru yükselisini beklemeyen yok zaten). Ki bu arada her evin fiyatı böyle artmamis. Euro karşısında hala aynı fiyatta olan evler de dolu ama fiyatı Avrupa'nin sayılı şehirleri ile yarışır fiyata gelen yerleri çözemiyorum ki endeks sitesinden bakınca kira gelir orani bile 27-28 senelere çıkmis bu bahsettiğim evlerin.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
evet saçma. dolar bazında bir miktar geriler muhtemelen
0
abelardo
(18.09.22)
20 milyon lira olan evi “barınma ihtiyacı” diye açıklamak çok doğru değil. O evi alan 5-10 sene sonra 25-30 olur diye alıyor. 10 sene sonra evin değerinin 15e düşecek olacağını bilse yemişim evini diyerek çadırda yaşar.
0
archmage mahmut
(18.09.22)
Sadece Güzelbahçe değil. İzmir genelindeki saçma Bir fiyat artışı var. Güzelbahçe dediğin yer. Merkeze uzak bir lokasyonda millet Bir keriz bulurum bu fiyata itelerim kafasında. Mesele Bornova merkezde Kendi oturduğum evi tam 5 sene önce 320 bin liraya aldım. Şuan benim evden çok daha bakımsız arka cepheye bakan yan komşum evini 3.5 milyona satıyor. Bana sorarsanız o fiyata asla etmez. Benim evim onunkinden çok daha iyi , caddeye bakıyor manzaralı yapılı vallahi de billahi de benimki de o paraya etmez. Devamlı eve bakanlar geliyor gördükçe ne mal adamlar var diyorum. Piyasa şuan balon fiyatla dolu. Yazılan rakamlar keriz avı fiyatları. Başka bir şey de değil.
0
limonlu eksi
(18.09.22)
turkiyede kim kime ne tutturursa sistemi var cunku. fiyat algisini emlakcilar belirliyor ev piyasasinda. ki o emlakcilar da gayrimenkul uzmani falan degik fransadaki gibi. hmmmm ne is yapsam, dur bi dukkan acayim da emlakci olayimci cogu da egitimsiz tayfa. tek motivasyonlari da komisyondan kolay para elde etmek. bu yolda da her yol mubah oldugundan kendileri icin, sacma fiyatlarla basbasa kaliyoruz.

ayrica baldura da katiliyorum. kontrolsuz girislerle artan nufus erirse o da bi degisiklik yaratir, piyasayi manipule edenler at kosturamazlar simdiki gibi. su an bizde nufus fazla, kaynaklar az cunku bir de.

guzelbahcedeki ev de iste tum bunlarin etkisiyle fiyati anlamsizca artan kotu dairelerin bir sonucu. e o daire o kadarsa, benimki bu kadar mantigiyla ilerliyor ulkede piyasa.

bir de izmirdeki o evi alan da turk degildir. turkiyede cografi mevki bilmeyen insan verir anca o parayi oradaki bir eve.
0
Kittie
(18.09.22)
Var. Emlak turk insaninin yumusak karni ve suursuzca aliyor. Emlak kqybettirmez gibi hicbir ekonomistin anlamayacagi bir inanc var ama bunun aksini gosteren onlarca hesap gosterebilirim

Son 2 yilda dunyada emlak fiyati en cok artan sehir istanbul. Hicbir rasyoneli yok. 2000lerin basinda ragbet vardi kulturel ve ekonomik olarak ama bugun yok. Nedir bu artis? Ustelik arz fazlasi varken.

Bir arkadasimin oturdugu ev satildi. 3milyona. Alan adam once ben oturcam dedi. Sonra satisa koydu. 20 gun icinde 6 milyona cekti satis fiyatini Emlakcisi dedi diye. Ama rasyonel hicbir sebebi yok. Dolar bile artmadi.

Ailemde emlakci cok ve hepsi bekleyin diyor tanidiklarina su an almayin diyor.

Dunyada emlak fiyatini belirleyen parametreler belli. Su an bunlarin hicbiriyle aciklamak mumkun degil bu fiyatlari.
0
anten
(18.09.22)
@anten güzel yazmış.

2000lerin başında ekonomik ve sosyal nedenler vardı evet.

şu anki nedenler:
ekonomik 1: enflasyona karşı koruma amacı
bu neden balona yol açtı. düşüş gelecektir.

ekonomik 2: artan döviz fiyatları ile gurbetçi ve araplar için cazip oldu.
bu neden de balona yol açtı. çünkü bu fiyatlarla artık türkiye cazip değil.

demografik: artan sığınmacı nüfusu.
bu önemli. artış devam ederse fiyatlar artar. etmezse artmaz.

kendisinin fikrini de merak ediyorum. şu an niçin artması için neden yok 2000lere kıyasla?

dip not: yukarıda ayrı bir cevapta fiyatların dolar bazlı bir miktar gerileyeceğini düşündüğümü söylemiştim. çünkü şu an dolar bazlı tarihi zirvelerdeyiz.
0
abelardo
(18.09.22)
marsilya’da yaşamak istemeyen ve istemeyecek çok ciddi bir kitle var. türkiye’yi sevenler, çoğunluğu müslüman bir ülkede yaşamak isteyenler, vize vs sorunu olan ortadoğu vatandaşları, vs. yani bakış açın yanlış. senin için mantıklı olabilir ama mesela ben de kalkıp marsilya’dan yazlık almam şu an. gider tertemiz izmir’de bildiğim tanıdığım yerde hayatımı yaşarım. marsilya’ya da gezmeye giderim 2 günlüğüne.

bir de ülkenin genel durumu ile çok zenginlere hitap eden konut projelerini değerlendirmek yanlış. ülkede ortalama gelir artmamış olanilir ama zenginler çok ama çok daha zengin oldu. o parayı işte o tarz yerlerde harcayacaklar. o konutlar asgari ücretli ya da beyaz yakalı çalışan için inşa edilmedi zaten.

fiyatların düşmesi ya da sabit kalması için arzın artması ya da talebin azalması lazım. tanıdığım emlakçılar satacak kiralayacak ev bulamıyoruz diyorlar öyle bir stok krizi var şu an özellikle büyük şehirlerde. bu şartlar altında bence bir balon yok. kısa sürede ciddi sayıda konut yapılamayacağına göre ancak talep düşerse yani insanlar büyük şehirlerden kaçmaya başlarsa bir düşüşten bahsedebiliriz. böyle bir şey için de artık ancak büyük bir savaş falan olması lazım. deprem bile insanları buradan kaçırmıyor.
0
roket adam
(18.09.22)
@roket adam; ben zaten Türkler neden Türkiye'de alıyor gitsin marsilya'da alsın demiyorum. Sadece ülkedeki konut fiyatının Avrupa'dan pahali olmaya gittigini söylüyorum. Yıllarca euro olarak sabit olan yerlerin bir anda nasıl 3 kat euroya karşı arttigini anlamaya çalışıyorum.
Olay madem konut eksikliği balikesir turistik yerlerinde de mi konut eksikliği var? Büyük şehir değil bir şey değil, sahil dışında hiçbir şey yok ilçede. 2016'da 110bin euro olan yazliga su an 280 bin Euro değerleme var. Yazlığın sahibi olarak saçmalık diyorum.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
logisticsmanager, gayrimenkul fiyatlarını neden maaşlarla kiyasliyorsunuz veya İzmir'deki bir evi Marsilya ile kiyasliyorsunuz? Gayrimenkul fiyatlanmasindan elbette gelirlerin bir miktar etkisi vardır ancak fiyatlanmayi etkileyen bir çok etken var. Pandemi döneminde yeni inşaat yapılmadı konut talebi var ama arz yok bu durum fiyatları yukarı çekiyor. Bunun dışında toprak fiyatları genel olarak dünya genelinde artıyor malum nüfus artıyor. Temelde fiyatları en çok etkileyen konu arzın talebi karşılamaması bir de inşaat maliyetleri artıyor. Yabancılara konut satışı %1 seviyesinde dolayısıyls yabancıların bu fiyatlarda pek bir etkisi yok malum yabancılar günah kesici ilan edildi her suç yabancıların üzerine yıkılıyor hatta konut fiyatlarından bile gariban siginmacilari sorunlu tutuyorlar şaka gibi
0
beemaker
(18.09.22)
romario yanlışınız var varsayımlara dayalı yazıyorsunuz lüks konutun alıcısı Türkler. Yabancılar ise Beylikdüzü, Esenyurt gibi bölgelerdeki ucuz kalitesiz konutları satın alıyorlar 50 milyon TL üzeri konutların müşterileri hep yerli yatırımcı
0
beemaker
(18.09.22)
@beemaker
"Yabancilara satış yüzde 1 seviyesinde" ==>değil. Iyi ki google diye bir olay var.
Suriye yok çünkü çoğu türk vatandaşı oldu.
Bu arada oran şehir şehir bakınca daha çok çıkıyor (tüm Türkiye'de ev almıyor sonuçta yabancilar, belli şehirleri aliyorlar)

www.google.com
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
logisticsmanager, velev ki yabancıların toplam konut satışındaki payı %10 olsun yine sizin iddianızı haklı çıkarmaz kaldı ki bu paylaştığınız oran yazın gerçekleşen oran yazın yabancılara satış artar ayrıca bu satışlar sığınmacılara değil yabancı ülke vatandaşlarına yapılıyor çoğunluk İran Irak vatandaşı Suriyeliler sizin düşündüğünüz gibi konut satın almıyor veya kayda değer olmayan miktarda yani bu veri sosyal medya propogandalarindaki gibi konut fiyatlarını etkileyecek düzeyde değil konut fiyatlarinda artışın sebebi pandemi kısıtlamaların yoğun olduğu dönemde yeni konut üretilmesi dolayısıyla arzın talebi karşılamıyor oluşu ve ikinci sırada inşaat maliyetlerinin artmasıdır.

Iyi ki Google var yazmışsınız Google çoğu zaman yanıltıcıdır trend, korelasyon bilmeden düz mantık yorumlarsanız size meseleler saçma görünebilir bir kitabın ortasından bir cümle almaya benzer kaldı ki Google da ki her bilgi doğru değildir

Ayrıca Türkiye'de canlı bir emlak piyasası var emlak piyasasında Türkiye Avrupa birincisi Marsilya tercih gördüğü gibi İzmir'de tercih görüyor bir satıcı bir mali/hizmeti istediği fiyattan satışa koysun malın/hizmetin fiyatını piyasa arz talep eşitliği piyasayı belirler
0
beemaker
(18.09.22)
Marsilya'nin en tutulan bolgelerinden, Turkiyedeki ile karsilastirdiginizla benzer yapilara baktiginizdan supheliyim. Birinde full kriter, birinde "su kadara bulunuyor" dogru bir karsilastirma olmaz. Kriter bulunmasi ise Guzelbahcede 3te biri fiyatina da villa bulursunuz.
0
dunal
(18.09.22)
@dunal hayir guzel yerleri. Evler icin de ornek;
www.leboncoin.fr
www.leboncoin.fr
www.leboncoin.fr
www.leboncoin.fr
Marsilya'da da daha ucuz yerler var da ben ici yeni, ozel havuz, en onerilen mahalleler diye bakiyorum. Misal guzelbahce'de 1 milyon euroluk villalar bile baskalari ile dip dibe. Manzara cogunda yok cunku evler onlu arkali.
Ki daha cesme falan demedim ki guzelbahce bile merkeze 45 dakika falan.
Ki zaten bu ev fiyatlarinin iki senede doviz olarak 3 katina cikmasina hala aciklama bulmuyor.
0
🌸logisticsmanager
(18.09.22)
mesela şu da bir kriter, şu an marsilya'ya 1 milyon doları götürüp ev alacağım dediğinizde, bu parayı nereden bulduğunu soracaklar.
ülkemizde böyle bir şart epeydir yok. kara para aklama merkezi gibi bir şeyiz şu anda. iranlı adam geliyor basıyor parayı burada hayatını garanti altına alıyor. avrupa birliğinin ıvır zıvır mevzuatlarıyla uğraşmıyor. bu bile bir tercih sebebi yapar burayı.
0
roket adam
(18.09.22)
Valla komsunun Muhammed Furkan isimli cocugu olmasi ihtimali gosterdigin mahallede Guzelbahce'den daha yuksek gibi geldi bana. Ayrica bu evler bakimli ancak yeni degil, karsilastirmada yipranma payini da dikkate almak lazim.
0
dunal
(23.09.22)
(25)

Yurt dışına gidip mutsuz olan var mı?

ananiyimioguz
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?Döne
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.
0
ananiyimioguz
(17.09.22)
var ben değilim bi arkadaş. onun dönen arkadaşları da var.

genel olarak çevre yüzünden mutsuzlar. yani arkadaş çevresi/ilişki vs. buradaki kadar rahat bulamıyorsun.. özellikle erkekler için ekstra zor sevgili bulmak, arkadaş çevresi yapmak vs. yapsalar da burdaki gibi olmadıklarını söylüyorlar.

sonuçta buraya alışmışız her türlü işimizi kolayca halledip güvenecek insanlar bulabiliyoruz. orda daha zor haliyle.
birine bi şey emanet etmek bile zor.
0
jelly bear
(17.09.22)
Genelde kuzey ülkelerine gidip de sosyalleşememekten şikayet edip dönenler var.

Bi de kendi işini kurmak için dönen tanıdıklarım var.

Dönenlerin hepsi erkek.

Ama orana vursan %10'un altındadır yani.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.22)
var aslında. azımsanamayacak ölçüde var.
mutsuz veya beklentisini karşılayamayıp dönen de var aynı durumda olupta kalmaya devam edenlerde. tıpkı burası gibi düşün.

aslında tamamen subjektif bir konu bu. gittiğin yerin kültürü, çevre, senin alışkanlıkların, beklentilerin, beklentilerinin gerçekleşme potansiyeli vs herkesin kendi içerisinde yaşadığı ve bileceği bir durum bunlar.

sonuçta bir yere kısa süreki turistik amaçlı gidip kalmakla orada kalıcı olarak yaşamak kesinlikle iki ayrı denklem.
0
debian
(17.09.22)
gördüğüm kadarıyla, çift olarak gidenler büyük ihtimalle dönmüyor. ama yalnız gidenler dışa dönük tipler değilse orada daha da izole oluyor ve bunalıyorlar.
0
sir gawain
(18.09.22)
Daha geçen gün bunu konuştuk arkadaşlarla.

Bence orada mutsuz olan çok ama ulan girdik bir yola düzelir zamanla diyerek mutlu taklidi yapıyor veya sessiz sedasız dönüyor bir kısmı. Ama herkes başarı hikayesi anlattığı için bu arkadaşlardan haberimiz olmuyor. Çevremden giden yakın arkadaşlardan ciddi ırkçılığa uğrayan da oldu, işler planladığı gibi gitmeyip mecbur dönen de oldu (burada oldukça başarılıydı, cv de hayvan gibiydi ama çalışma iznini orada hallederim dedi halledemedi).

Ben de gitsem bir şekilde tutunurum gibi geliyor ama burada da keyfim düzenim yerinde. Seçim sonucuna göre yol çizeceğiz artık eşimle.
0
chicha_v2
(18.09.22)
Konu komşu akraba eş dost çevresi içinde yetişmiş, o curcunayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, çekirdek aile yapısı veya yalnız yaşamayı özümseyememiş herkes oralarda mutsuz oluyor.

Bir de bildiğim kadarıyla Kanada'da yaşam hiç de hayallerimizdeki gibi değil. Oraya gidip mutlu olanı tanımadım henüz.
0
Mirket
(18.09.22)
Buyrun benim, hatta döndüm. Ama Euro kazanmaya devam ehe :d (olmasa da dönecektim)
Keywordler türklerin kredisi bitik, racial profiling, nepotizm (tr x10, ev ararken bile ama sadece sana, o ülke vatandaşına değil), türk entelektüel insan eksikliği, obsesif bireyselcilik (babası yatalak olsa bakmaz, itinin bokunu temizler vs), leş gibi hava (min 6 ay gri hava güneş yok), kendi dilini konuşamamak (bir süre sonra ing ce konuşmak içinden gelmiyor), orta ve kuzey Avrupa'da sense of humor bildiğin yok (güldükleri şeyleri duysan oturur ağlarsın), kan emici hükümet (%45 vergi) bunun bana karşılığının neredeyse sıfır oluşu (çocuğum bedava okula gitmez, sosyal yardım almam.. yol yapıyor ama sgsgs), tr den 5 gömlek leş sağlık sistemi (Berlin'de bir cildiye randevusu 3 ay sonraya veriyorlar)
0
wiekannich
(18.09.22)
Tanıdıklarımdan kimse yok.
0
halitkin
(18.09.22)
valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)

Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.

Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.

Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.

Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.

Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.

Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.

Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.

edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com
0
yeninesiltupcu
(18.09.22)
var evet, benim de iki tanidigim var, dolar uzerinden guzel paralar kazanmalarına rağmen, orada refah düzeyleri iyi olmalarına rağmen bunalmış durumdalar. sosyallesemedikleri icin, buradaki dostlukları özledikleri icin. ama ne var, bir kaç senedir oradalar ve orada biriktirdikleriyle ciddi yatırımlar yaptılar turkiye'de, turkiye'de olsa 20 senede alacaklarını, oradaa 3 senede aldilar. simdi donecekler, ne olursa olsun, cunku ruh sagliklari etkilendi artık. bu bahsettigim iki çift.

orada doktora yapanlar henüz bitirmedi, bence is şartlarına bakmak lazim. bekar bir arkadaşım orada kalmayi kafasına koydu ve ordan biriyle evleniyor, is arıyor simdi. donup de turkiye'nin derdini çekmek istemiyor.

bence bu olay kişiliğe ve yaşanılan yere gore değişiyor. erasmus doneminde de alisamayan insanlar vardi gidip yurtdisina, ben de gittim ama o kadar cok sosyallesmistim ki, buradakileri ozlesem de, fakirlik icindeki refehim daha iyi geliyordu.
0
damba
(18.09.22)
bu soru arada bir soruluyor.

uzundur disarda oldugum icin cok donen arkadasim oldu, bence yurtdisinda tutunma orani hic de tahmin ettiginiz kadar asiri yuksek degil.

sebepler genelde aradigi parayi bulamamak, meslegini icra edememek, aile ozlemi, arkadas ortami ozlemi, vatan hasreti, dil bariyeri, kultur bariyeri, vs.
0
cooperr
(18.09.22)
benim çok fazla asyalı arkadaşım var özellikle çinli, bunlar olmasaydı ben de yapamazdım, çünkü kuzeylilerle arkadaşlık ve samimiyet çok zor oluyor. kötü niyetle falan uzaktan yakından alakası yok, ingiliz elemanla house of dragon konuşuyoruz adam sadece yorumunu yapıp fikir belirtiyor güzelce konuşulup bitiyor. ama bizim taraflar ya da asyalıya bu konuyu açınca "oo sen biliyor musun yav onu, izledin mi got'u müthişti valla ya" muhabbeti oluyor. biz hep bunu gördüğümüz için acayip sarıyor. ee bir de bize çok benziyorlar, özellikle kuzeyli ülkelerdeki (almanya uk dahil iskandinavları saymıyorum bile) insanlarla samimiyet zor oluyor. ama small talk dedikleri şeyler de çok keyifli oluyor o başka. tabi en başa dönersek, tr gibi kafelerde oturup 3-5 arkadaşın dertleşmesi, sohbet muhabbet etmesinin tadı başka yerde yok. ortak dert ortak ülke vs. ben elin iskoçuyla neyi dertleşebilirim ki? adam ingiltere'yi yağmurlar iskoçyaya göre daha dik yağıyor yürürken rahatsız oluyorum diye sevmiyorum diyor hhaah şaka mı bu?

tüm bunların yanı sıra, bir çok kişi tr'de ki ortamını özlüyor emin ol. çok iyi ortamı dahi olsa herkes kesinlikle özlüyor. kimisi parası iyi diye, aile kurduğu için vs kafası rahat takılıyor o kadar
0
avatar is back
(18.09.22)
insan yaşadığı yerin kötü yanlarını görmeye başlayan, eski kötü şeyleri de unutup romantize eden bir varlık. İş hayatı bile böyle. Başta güzel gelen yer sonra kötü gelmeye başlar ama kolayca çıkıp başka iş de aramazsın çünkü orada 'yine de' rahatsındır. Ülke de bunun büyüğü.

Dönmek isteyen tanıdıklar oldu ama genelde Türkiye'ye tatil için bile gelseler birkaç haftada ülkelerine dönmek istiyorlar o romantiklik hemen geçiyor yani :D

Her ülkenin farklı olayı var. Kiminin sağlık sistemi çok kötü, kiminde sosyal olamıyorsun.

Bu arada gidip dönmek, eğer vatandaşlık alınarak ve/veya online iş devam ettirilerek dönmekse bence kaybetmek değil. Benim mesela kafama estiğinde Avrupa'ya gidebileceğim bi pasaportum olsa Türkiye'de yaşamam daha rahat olur. Böyle birini tanıyorum, Kanada şirketine çalışıyor Kanada vatandaşı ama İstanbul Suadiye'de yaşıyor. (sosyal ortam burada daha iyi) Sadece çalışma saatleri biraz ters diyebiliriz.
0
nhk ni youkosu
(18.09.22)
en buyuk sebebi yalnizlik, izole olmak, aile ve arkadas ozlemi.

cok iyi paralar kazansan bile bu hayat degil diyorsun, omrumu mu boyle mi tuketecegim diyorsun ve yemisim parasini diyip basip gidiyorsun. zaten geri donenler pisman olsa tekrar yurtdisina cikarlardi, parayi kendi ulkende de kazanirsin.
0
baldur2
(18.09.22)
Benim cevremde dönen var ama dönenlerin içinde hiçbir şekilde başarılı olup dönen yok. Gördüklerim "gidelim belki kaliriz" diye mastera gidip kalamayanlar ve Türkiye'de dandik işlerde calisanlar.

Onun dışında cevremde yok. Mutsuz olan denk gelmedim ben.
Zaten bana göre Türkiye'de iki hafta geçirip "bıktım" demeyen kişinin dönmesi olası. Ben iki 1 haftadir buradayım, hafiften insanindan bıktım hemen ki tatildeyim. Ülkeye dönüp yaya geçidinde durdugumda arkadan kim carpar diye korkmamayi ozledim =d
Bu arada şu sağlık konusu açılıyor ama Türkiye'de ekstra para vermeden devlet hastanesinden randevu almanin denenmesini tavsiye ederim. Türkiye'de sağlık kapitalizmi olduğu için parası olan tedavi oluyor, parasız aylarca beklemek zorunda.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Türkiye'deki duruma bağlı olarak değişiyor. Türkiye'de samimi arkadaş çevresi olan, ailesine düşkün, iyi para kazanan kişiler genelde dönüyorlar. Bu kişilerin gitmesi mantıklı değil zaten. Evlenmiş çocuk yapmış birinin gitmesi de mantıklı değil. Gidilen ülkede evlenmek ancak o topluma tam olarak girebilmeyi sağlar.

Türkiye'de evini arabasını almış biri için hiç mantıklı değil gitmek. Hiçbir şeyin yoktur. Sevgilin, arkadaşın yoktur o zaman git. Bir de Türk insanı yalnız kalamıyor. Sokakta bile biriyle selamlaşmasa yalnızlık hissedenler var.

Mesela bir kişi gidip de hala bu sitede takılıyorsa, sözlükte takılıyorsa, türk dizisi izliyorsa bir sorun var demektir.
0
OrangeYellow
(18.09.22)
ben varim.
sosyallik konusunda ben asosyal bir insanim ama ben bile zorlandim cünkü Tr'de istedigim zaman yalniz kaliyordum ama burada tamamen yalnizsin. ilk baslarda zordu ama simdi arkadas cevrem var o kadar da sorun degil.

ben dönmeyi düsünüyorum ya da almanya disinda baska bir yere gitmeyi, cünkü burada benim basarima tebrikler diyen bile olmadi, yemin ederim. benim aldigim ödülün daha azini alan avrupalilara (italyan, alman, franisz)'oscar goes too..' diye parti yapmislardi. ben bunlardan daha basariliyim ama bana aptal gibi davraniyorlar.
yasadigim ayni seyleri dogu avrupali arkadaslardan da duyuyorum. anladigim kadariyla caliskan olan balkanlilara ya da bize falan bir görmezden gelme durumu var sebebi din mi? tarih mi? bilmiyorum. ama bir Hintli'den Arap'tan duymadim.

bunun yanisira hastaneye isim düsecek diye korkuyorum, sigortam olmasina ragmen. kanser olan bir alman arkadasa cok gec randevu verdiler, sevgilisi Türk ve Tr'e gittiler ameliyat olmaya. babam ve hocam bel fitigi ameliyati oldu. doktor degilim ama burada danisman hocama acik ameliyat (eski) yapmislar.

irkcilik var dedigimde de kesinlikle bir kanitin yoksa kabul etmiyorlar. kültür farkliligi diye gaslighting yapiyorlar.

Almanlar, benim cevrem bavyearali, problemli insanlar, Türkiye'ye tatile gelmis olanlar cok iyi davraniyor ama digerlerinin Tr ile ilgili her sorusu bir asagilamayla karisik ölcme sorusu. bunu tarif edemem. mesela sizin ülkenizde bisiklet yolu var mi?, var diyorum. inanmamis bir bakis atiyor. beni cok yordular. Mister Erdogan lafini duymaktan cok yoruldum, zaten Tr ile ilgili haberleri bunlardan aliyorum. Türk doktorlarin almanya'ya gelmesi de hata bence baska ülkelere bakmalilar. yazilimcilarin yine iyi kötü bir uluslararasi cevresi olur calistiklari yerde ama onlarin cevresi yine hos olmayacaktir diye düsünüyorum, burada gördüklerimden sonra.

Cevrende yurtdisi cok güzel diye instagramdan falan hava atan arkadaslarin varsa pek inanma. okul ortamindayim, yurtdisina cikan egitimli Türkler en az buradaki tuhaf almancilar kadar sorunlular. cok azi düzgün. cünkü yurtdisina gelince kendilerini sinif atlamis zannediyorlar. garip garip tavirlara giriyorlar. sen zaten arkadas olmak istemiyorsun. bu ögrenciler arasiinda benim gördügüm uyum saglamayip yine de kalanlar, hava atmaya calisanlar genelde ailesinde para olan ama üniversite mezunu olmayanlar.

benim bir sebebim de saat sekize kadar calisip eve gidiyorum, ama Tr'de sekizden sonra avm'e gidip alisverisimi falan yapiyorum. burada haftasonum da kalmiyor. sonra yaz yok.

ve bu geri dönüp dönmeme cok kisisel birsey. benim Tr'de durumum iyi, ama aile problemim olsa falan heralde geri dönmeyi düsünmezdim. Ben yalnizlik hissetmiyorum, büyük bir özlemim de yok sadece basarili oldugumun kabul edildigi bir yerde yasamak istiyorum, görmezden gelindigi almanya da degil. belki baska bir grupta olsaydim bunlari düsünmezdim. Para konusunda burada kiradan dolayi zaten elimde birsey kalmiyor :).
0
Coma
(18.09.22)
@coma da guzel bir noktaya parmak basmis.

yani sen guzel bir uniden mezun olmussun, yuksek lisans yapmissin, ya da doktorsun, avukatsin diyelim. bu doneler yuzunden insanlar sana ekstra saygi da duymuyor fazladan ilgi, alaka veya hayranlik da beslemiyor.

yani senin yuksek lisans yapmis olman sana olan bakislarindan bir fark yaratmiyor, cunku onemsemiyorlar bu durumu, olay paraysa kaynak ustasi muhtemelen senin yaptigin beyaz yaka isten daha fazla para kazaniyordur, adam sana niye ekstradan saygi duysun ki? bu da turkiye'den giden okumus beyaz tayfayi biraz afallatiyor, degersiz hissettiriyor. toplumda ustunmus gibi goremiyorlar kendilerini. bu da bir neden.
0
baldur2
(18.09.22)
En yakin arkadasim amerikadan donuyor yari maasa burada calisacak ki kendisi tanidigim en modern profilli insanlardan biridir.

Baska bi arkadasim kisa bi sure izlanda isvec falan takildi ise baslama surecini tamamlamadan geldi.

Cok ornek var aslinda yakin cevremde.

Bir de benim gibi gitme firsati olup gitmeyenler var. Hepsinin sebebi su bence, belli bir gelirin ustundeyseniz turkiye gercekten cennet. Haberleri kapattiniz mi direkt avrupa.

Evet alkole ve teknolojiye cok vergi oduyoruz ama kiraya €300-400 veriyoruz, avrupada cok cok daha pahali kiralar oradan dengeleniyor gibi
0
aguen
(18.09.22)
Cok var...

Sosyal olarak uyum saglayamadiklarini düsündüler. Kariyerleriyle ilgili bir durum degildi.

Bir tanesi cok yanlis bir sehir secti. Almanya´nin kuzeyine yerlesti. Cok sosyal bir insandi ve cevre edinemedi.

Digerleri iyi sehir secimi yaptilar, cift olarak geldiler ve kabuklarina cekildiler. Sosyal hayatlari tatmin etmedigi icin geri donduler. Cift olarak uyum saglamak bence daha zor. Zaten derin insan iliskileri cok zor kurulurken, cift olarak gelip korunakli alanindan cikip yeni insanlar tanimak ve surekli cabalamak zor. Zaten iyi isi olan ve her yerde iyi kazanan insanlarin "vazgecme" esikleri daha düsük olabiliyor bi ´de.

Ayrica burada kalip, kendince baska alternatif gormedigi icin kalmaya devam eden ve her gününü kendine cehennem eden insanlar da var. Bir tanesi benim calistigim bakanlikta. Sürekli stres ve kaygi icinde. Bu halindan dolayi tatile bile cikamiyor, sürekli kendini yetersiz goruyor. Dil sorunu pek yok, ancak kültürel olarak asla ayak uyduramamis.

Gordugum kadariyla yalnizlasan insan cok. Bu lanet hale girmek Türkiye´dekinden cok daha kolay Avrupa´da. Kendi kendinize yetemediginiz durumlarda hemen bir ayaginiz depresyona düsebiliyor.

50-60 yasina gelmis, hayat mucadelesinden bikmis cok yitik insan var. Türkiye´dekilerle de cok iyi iliskiler kurmamislar ya da iliskilerini kesmisler. Dönmüyorlar da, öyle ruh gibi geziyorlar.
0
buf-e kür
(18.09.22)
Ben gidip olmuştum ama artısı eksisi tartınca çok pişmanım bi yol bulamadıgıma kalmak ıcın arkadaşlar.. ilerki mesajımda açıklıcam neden dönmesi mantıklı.

geri dönme sebeplerimden birisi öğrenciydim orda ve sistemi çok iyi bilmiyordum. halen belki bilmiyorum biriniz aydınlatabilir.
örnegin hastane mevzusu : sağlık sorunu oldu bende kafama göre hastaneye gidip tedavi göremiyordum.
mesela herşeyin kuralı var.
bi doktoru görmek için başka doktorun izni gerek.
bide randevuyu ekle buna ne zaman görücen belli değil yani.
hastanelerde gidersen soruyorlar böyle extrem durum var mı mesela araba kazası yada binadan düşme kan kaybı vs. yoksa 8 saat hastanede sıra beklersin şaka demiyorum oturup 8 saat bekleyip ananızı .... diyip eve dönmüşlüğüm var.

ikinci problem sosyallik insanlar robotumsu ve sokakta yürüken birisinin bana tokadı patlatmaması sorunu :

bundan kastettigim şu mesela istanbulda yürüyorsun kafana saksı falan bile düşebilir ama yaşadığım ülkede hiç extrem durum yok hayat çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
git mesela ora marketten 1 tane kalem al 25 cent ver odedıkten sonra fişi alma tamam yandın. adam fiş soruyor almıyor lan daha az önce kapıdan cıktım dıyorsun yok kardesım fiş diyor. Düzenden darlandım bide.

şimdi TR deyim neden geri gitmeye çalışıyorum onu açıklıyayım.
arkadaşlar ben homesick yani hasret yaşadığım için birde geri geldim.
ulan bir geldim TR de ekonomik kriz oldu herseyi 20x pahalanmış ve çevremde herkes yaşam savaşı veriyor.
arkadaşlarım dediğim insanlar evlenmiş yada taşınmış kalanlarda otlakçı olmuş ulan cebimden selpak çıkartıyorum bi tane versene sigara çıkartıyorum bir dal versene falan
bunlar basit örnekler parfüm sıkıyorum aaa iyi parfümmüş kanka evde fazla varsa banada getirebilirsin. alım gücü kalmamış hiçbirisinde bunu farkettim.
bide istanbulda gezdim falan sonra baktım gezecek bi yer kalmamış hep aynı yerde geziyorum anladım ki nereye gidersen git herulkede bi yere kadar sonra bitiyor.
birde TR de şöyle bi sıkıntı yaşadım psikologa gitmek zorunda kaldım abi televizyon izlemiyorum bazen yemek yerken acık oluyor bu ne ya herkes birbirini kesiyor dogruyor devlet nasıl bu haberlere ızın verıyor anlamadım. pskiolojim bozuldu resmen.

çok pişmanım ama bu sefer gideyim düzgün bir iş bulup para biriktirecegim istanbula geldim diyelim kadıköyden aşşagı bi yere tasınmıcam avrupa yakası pislik resmen birde türk bulması zor herkez multeci galiba.
0
Slynmaster
(18.09.22)
Var çok var bunalıma girip intihar edenler bile var yurtdışından kasıt ABD varsayıyorum.
0
beemaker
(18.09.22)
Şu beyaz yaka saygı muhabbetinden aklima geldi ki aslında yurtdışında yasamanin kisiden kisiye nasıl değiştiğini gösteriyor;
Ben boyaci, cilingir, araba tamircisi, polis, itfaiyeci gibi kişilerle muhabbet ettim. Cevremde beyaz yaka olup böyle kişilerle evliler var. Sebebi bu kişilerin genel kültür seviyesi ile Türkiye'deki karşılığının kültür seviyesinin apayri olmasi. Tabi Türkiye gibi olani da vardir ama genellersek apayri. Ha bu arada bunlarin hepsi çok para kazanmaz, misal tamirci, kaynakci cok kazanır goygoyu var ama birinin yaninda çalışan hiç de çok kazanmaz.

Bir örnek de şu; birgün ofiste cezayir kökenli bir Fransız arkadaşla oturuyoruz, bir adam geldi selam verdi vs. Ne yaptığımi sordu is olarak dedim iste tedarik zincirinde satın alma vs. Adama sordum, adam ben finansta calisiyorum dedi. Sonra gitti. Arkadaş bana "bak bu adam finans direktöru, sana sadece finansta calisiyorum dedi hiç oyle direktörum lan ben diye takilmadi. Bizim ülkeden gelmis olsa gururla söylerdi ama bunlarda böyle" dedi. Kısacası kültür farki. Bizde belediye başkanı kendine özel tuvalet yaptirir, burada doktor sırasına girer.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
bu konuda bir entry'm var.

eksisozluk.com

entry'nin ana metnini şöyle kapadım:

"ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela."

şubatta yazmışım entry'yi. şimdi eylül.

neler değişti mesela?

araba aldım, daha fazla gezebiliyorum, bir iki takıldığım kız / erkek arkadaş var, kafamı rahatlatabiliyorum. daha fazla olursa, daha ciddi ilişkiler içerisinde olursam daha da mutlu olurum. hala çıyanlarla uğraşıyorum. daha bir ay önce evde bir tane daha öldürdüm. bir de yavru gördüm koltuk altında. ben de evin parke - duvar birleşim noktalarına kotherine sürüp, 1 ay tatile geldim türkiye'ye bakalım haftaya cuma dönünce ne kadar ceset göreceğim.

-----

bu arada türkiye'ye dönmeme konusunda daha kararlı oldum bu bir aylık tatilde de. abi antalya, izmir, aşırı kalabalık geldi ki ben 3 sene antalya'da (1998 - 2001) ve 19 sene izmirde (2001 - 2020) yaşamış biriyim. insanlar üstüme üstüme geliyor. her yer trafik. antalya izmir yolu duble yol olmasına rağmen bok gibi (romanya otobanları ciddi iyi bence). yurt dışında sakin bir şehirde yaşayınca, türkiyede her şey üstüne üstüne geliyor. sadece aile yanında, sevdiklerinin yanında tatil yapıp döneceksin. mutsuzluk her yerde mutsuzluk zaten. bunu konforlu yerde yaşamak lazım.

------

edit: eğer döneceksem operasyon biter, işsiz kalır ve 2 ay içerisinde tekrar çalışma izni çıkaracak bir şirket bulamazsam dönerim. sike sike dönerim yani. kendi kararım olmaz.

-----

edit 2: haziranda ağır bir depresyon geçirdim (gelir bana zaten ara sıra). 2-3 hafta kendimi kesecek, balkondan atlayacak kıvamdaydım. temmuz'da bir kızla bol bol gezdim, yalnız olmadığımı anlık hissettim, toparladım. temel sorun yalnızlık aslında.
0
rain when i die
(18.09.22)
bir iki sey ekliyeyim:

"Vasıfsız gidenler genelde dönüyorlar." bence hatali yorum bu, tam tersine cogunlukla tutunanlar onlar. kaybedecek bir seyi olmayan her isi yaparimci tayfanin yolunu bulma olasiligi daha yuksek. zira arada bir haberi yapilan "cebinde $20 ile geldi, yogurt krali oldu" ya da " 10 sene kacak calisti, sonra calistigi dukkani satin aldi" gibi haberlerin kahramanlari genelde boyle tipler. sikinti ceken cogunlukla egitimli tayfa.

bir baska gordugum olay, "buralar cok iyi" diyenlerin net olmadiklari bazi konular var cogunlukla. adam mesela oranin yerlisi bir hatunla evlenip gitmis, ben 3 ay icinde hemen is buldum diyor, ama isi hanimin yada onun cevresinin buldugundan bahsetmiyor. Ya da yurtdisina yuklu bir miktar parayla cikanlar var, adam gider gitmez guzel bir muhitte daire kiraliyor, altina arabasini cekiyor, sonra buralar super diye sosyal medyada yardiriyor.

ozetle surec uzerine agir bilgi kirliligi var sosyal medyada su anda. Kendi yasadigim ulke ile sozlukte yazilanlarin arasinda atmasyon bilgi malesef cok. bir de fanboylar var, adam basina ne gelmis olursa olsun kotulememeye, reklamini yapmaya yemin etmis, ne desen tersini soyluyor.

eger siz "rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası" kafasinda iseniz sallayin derim oguzcum.
0
cooperr
(19.09.22)
(4)

Avrupa'da yeni taşınılan bir şehirde yeni insanlarla tanışma

deveyidiken
Bu tam olarak nasıl olur? Dil eğitimi sebebiyle bir ülkeye gittiniz diyelim, kurs harici yerel insanlarla nasıl tanışmak mümkün olur? Meetup uygulamasında birçok etkinlik görüyorum örneğin ama bunun haricinde genel tavsiyelere ihtiyacım var.Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremd
Bu tam olarak nasıl olur? Dil eğitimi sebebiyle bir ülkeye gittiniz diyelim, kurs harici yerel insanlarla nasıl tanışmak mümkün olur? Meetup uygulamasında birçok etkinlik görüyorum örneğin ama bunun haricinde genel tavsiyelere ihtiyacım var.

Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremdeki arkadaş sayısı epey azaldı ve bir bakıma arkadaş edinmeyi unuttum diyebilirim:(
0
deveyidiken
(17.09.22)
şehirdeki etkinliklerle ilgili sosyal medya hesaplarını takip et.

gezi kulübü, sinema kulübü gibi ilgi alanına uygun komünitelere eklen.

bisiklet, koşu, takım sporu vs. ile ilgileniyorsan oralardan çok kolay arkadaş bulunuyor.

meetup'ı es geçme, ilk buluşmada arkadaş bulamayabilirsin ama düzenli olarak yapılan etkinliklere birkaç kere gittiğinde rahat arkadaş edinirsin.
0
sir gawain
(17.09.22)
facebook gruplarinda cok goruyorum bu tarz istekle gelen insanlari. hatta bazen o gruplarda bulusma eventleri de aciliyor.

su sekilde bir arayin: expats in [sehir ismi], foreigners living in X vb...
0
supergirl
(18.09.22)
@supergirl

O tarzda iki gruba üye oldum, hatta bugün "Geldiğinde bir kahve ısmarlayayım" diyen bile çıktı:)

Öneri için teşekkür ederim
0
🌸deveyidiken
(18.09.22)
Facebook gruplari +1
Bizde baya aktif binlerce insan var, hem sorulara cevap, hem aktivite yapmak istediğinde yanına insan falan çıkıyor. En güzeli bu.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
(3)

Hm stoklari ne kadar hizli yenileniyor?

summer timetable
Ya bi ceket aldim cok begenerek ama omuzlardan azicik minicik dar gibi. Iade edip bi buyugunu almak istiyordum da bitmis. Talep olusturdum, ama onceden de cok olusturmustum baska urunler icin, hic mail gelmemisti. Deneyimleyen var mi hemencecik biten urunler na zaman geliyor? Stok yenilenince mail g
Ya bi ceket aldim cok begenerek ama omuzlardan azicik minicik dar gibi. Iade edip bi buyugunu almak istiyordum da bitmis. Talep olusturdum, ama onceden de cok olusturmustum baska urunler icin, hic mail gelmemisti. Deneyimleyen var mi hemencecik biten urunler na zaman geliyor? Stok yenilenince mail geliyor mu gercekten?
0
summer timetable
(17.09.22)
internette stoğu biten bir kıyafetin yenilendiğini görmedim henüz...
0
black holes in the sky
(17.09.22)
ben bedenini bulamadığım bir trençkotu bir ay içinde alabilmiştim o şekilde.
belli olmaz, stoklar yenilenmese de, belki iade falan geliyordur.
bir şekilde bulabilirsiniz ama tamamen şans işi.
bir de sanırım sezon başlarında stok yenilenme ihtimali daha fazla olabilir.
0
blatta hiberna
(17.09.22)
Mantık yürütüyorum;
Ürün çok hızlı tukenmistir. Yeni stok gelebilir çünkü talep olabilir, hatta sizin gibi başka insanlar vardır e-mail kayıt olan, elde mal kalmayacak şekilde üretim yapilabilir.

Mal illallah ettirmistir, son malzemeler satiliyordur. Sizin dışınızda pek isteyen yoktur haliyle uretime değecek bir talep yoktur. Üretilmez.

Çok değişken var haliyle, içinden bilgi olmadan bilmek zor.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
(2)

Parfüm duty feeede daha ucuz mudur

regina phalange
Yurtdışı Sephoradan vsden?
Yurtdışı Sephoradan vsden?
0
regina phalange
(17.09.22)
Freeshop parfüm Fransa'da internetten aldiklarimdan ucuz değil. Hatta daha pahalı.

Avrupa'daki güzellik su; guvenilecek sadece bir iki yer yok. Ben parfüm almak istesem en az 5-6 kaliteli yer var. Daha Amerika'dan sipariş vermek falan da var.
0
logisticsmanager
(17.09.22)
indirimde denk gelirseniz belki ama genelde şu anda türkiye'deki fiyatlar çok daha uygun.
0
ala09
(17.09.22)
(6)

uzaylılar geliyor mu?

izole
siz de farkında mısınız bilmem ama bu aralar medyada sürekli uzay ve uzaylılar ile ilgili programlar yapılıyor. ne oluyor kardeşim birileri bişeyler tezgahlayıp dikkatleri başka yöne mi çekmeye çalışıyor yoksa yakın zaman da uzaylılarla tanışacak mıyız gerçekten. kafayı yemeye az kaldı.
siz de farkında mısınız bilmem ama bu aralar medyada sürekli uzay ve uzaylılar ile ilgili programlar yapılıyor. ne oluyor kardeşim birileri bişeyler tezgahlayıp dikkatleri başka yöne mi çekmeye çalışıyor yoksa yakın zaman da uzaylılarla tanışacak mıyız gerçekten. kafayı yemeye az kaldı.
0
izole
(16.09.22)
sanırım siz google da buna dair bir kaç makale okudunuz ve bu haberler geliyor önünüze
bende sıfır medya hareketi
0
yirmibesonbes
(16.09.22)
Bize gelmiyorlar biz tanışmayız hemen.
0
Bruce
(16.09.22)
yakin zamanda olacagini dusunmuyorum ama yavas yavas alistiriyorlar iste. bir gun elbet aciklanacak
0
Kittie
(16.09.22)
internet google araması falan değil arkadaşlar. tv kanallarında bu aralar hep bu konular işleniyor. hatta şu anda tv100'de bir program var aynı anda türkmenelitv'de marslı filmi oynuyor. dünde aynı anda hem boomberg tvde hem dmax kanalında aynı anda uzay filmleri denk gelinde biraz afalladım yani.
0
🌸izole
(16.09.22)
Benim hiç karşıma çıkmıyor. Bilmiyorum Fransa'da hiç görmüyorum. Türkiye'ye geleceklerdir belki uzay dovizlerini yemeye.
0
logisticsmanager
(16.09.22)
Tv kanallarında dönem dönem belli bir pseudoscience konusu popüler olur sonra geçer. Homeopati olur, doğaüstü antik medeniyetler olur, uzaylılar olur, coğrafyasına göre kocaayak ya da van gölü canavarı gibi bir şey olur, kozmik enerji bilmem neleri olur, parapsikoloji olur... Hep olur.

Uzaylılar da ara ara patlar. Bazen modern zaman üzerinden patlar bazen antik uzaylılar olur. Yeni bir şey değil ki...

Marslı filmini örnek vermişsiniz mesela, o film de bu uzaylı olaylarının moda olduğu başka bir dönemde çekilmişti, yine herkes her yerde uzaylı konuşuyordu. Sözde uzmanlar uzaylı sergileri açıyordu, bilim insanlarının "dünya dışı hayatın var olabilmesi mümkün" sözleri bu sahte uzmanların sözde ispatlarıyla harmanlanıyordu falan.

Aynı şeyler hep.
0
akhenaten
(17.09.22)
(5)

Ağırlıksız vücut geliştirme

beemaker
Ağırlık kaldırmadan kalbi ve tansiyonu fazla zorlamadan vücut nasıl geliştirilir?
Ağırlık kaldırmadan kalbi ve tansiyonu fazla zorlamadan vücut nasıl geliştirilir?
0
beemaker
(16.09.22)
Amaç ne bilmiyorum da vücudu hiç zorlamadan vücut nasıl gelişecek ki? Bodyweight de yapsaniz gene yük bindirmeden yapamazsiniz.

Bu arada ağırlık kaldırmak o kadar da zorlamıyor zaten. Kalbe yük binecek kadar ağırlık kaldırana kadar çok var.

Ama ağırlığa elim değmesin diyorsanız bodyweight yaparsiniz.
0
logisticsmanager
(16.09.22)
yani evet eski yagli guresciler gibi naturel takilsan bile gelismek icin karsindaki adami kaldirip atman falan gerekiyor minimum. illa ki bir agirlik olacak.
0
hot potato
(16.09.22)
Nabzı sürekli gösteren bir akıllı saat alırsın. Kendine bir nabız limiti koyarak ağırlıkla vücut geliştirme çalışırsın. Bir gözün sürekli saatte olur. Limitine ulaştığın yerde durur, normale dönünce devam edersin.

Denemeden önce hekimine danışmanı öneririm.
0
Mirket
(16.09.22)
Yüzerek çok kaslanmasa bile sekillenir
0
sanguine
(16.09.22)
kasları birçok değişik şekilde uyarabilirsin önemli olan tükenişe kadar zorlamak. yüksek ağırlık ve düşük tekrar yerine. orta ağırlık çok tekrar kullanabilirsin burada kalbini-tansiyonunu etkileyecek faktör hareketin temposudur.

ilk 1-2 ay vucut geliştirme değil kardiyo egzersizi gibi düşünüp kendi limitlerini arttırmalısın. bu adaptasyonu doğru yaparsan zaten tansiyon sorunun olmaz.
0
orpheus
(16.09.22)
(8)

Duty free hala uygun mu?

toucheamore
Bu gece yurtdışından bir arkadaşım gelecek. 1 şişe viski alsın diyorum. Fiyatlar hakkında bilgisi olan var mı? Rakı da olabilir. 1 büyük dutyfree de ne kadardır?
Bu gece yurtdışından bir arkadaşım gelecek. 1 şişe viski alsın diyorum. Fiyatlar hakkında bilgisi olan var mı? Rakı da olabilir. 1 büyük dutyfree de ne kadardır?
0
toucheamore
(15.09.22)
Rakıdan çok kârın olmaz ama kaliteli viskide olur. Veya iindirime giren bir viski varsa direk ondan alsın en kârlısı o olur.
0
ismim ibrahim
(15.09.22)
geldigi yerden neden almiyor. duty free her zaman daha pahalidir. almanyada markette 10 euroya viskiler var.
0
safak efendisi
(15.09.22)
safak efendisi
(15.09.22)
Almanyada viskiler duty freelerden daha ucuz. Duty freeler tr fiyatindan daha ucuz. Geldigi yerden alabiliyorda ordan alsin.
0
111111
(15.09.22)
Geldiği yerden alsin.
Bu arada benim gördüğüm raki Türkiye'de daha ucuz.
0
logisticsmanager
(15.09.22)
Antalya üzerinden geliyorsa antalyada çok pahalı duty free.
0
zimbirik
(16.09.22)
antalya duty free herşey konusunda pahalı. sigara, alkol, ne dersen de.
istanbul duty free geçen sene ucuzdu fakat, şimdi bilemiyorum.
0
rain when i die
(16.09.22)
Raki almanin hic mantigi yok bence.

Istanbulda 21 Euro litrelik Yeni Raki. Su an hesaplayamayacagim ama disardaki fiyattan en fazla 50-60 TL daha ucuz heralde.
0
feranbr
(16.09.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.