Giriş
(1)

burası neresi?

sparkle kiddle
https://www.instagram.com/stories/iremsak/2502968147865731754/
0
sparkle kiddle
(06.02.21)
Rize/Çamlıhemşin
0
pandispanya
(06.02.21)
(18)

türkçe imla sorusu

owaki
biriyle türkçedeki bir kullanım hakkında iddiaya girdik. O kendi söylediği şekilde olması gerektiğini söylerken ben aksini söylüyorum. Adam "tdk başkanını getir" diyor. Bu durumda kesin sonuç almak için ne yapılabilir, ücreti karşılığında türkçe yazı denetimi yapan bi servis vs varsa denemek isterim
biriyle türkçedeki bir kullanım hakkında iddiaya girdik. O kendi söylediği şekilde olması gerektiğini söylerken ben aksini söylüyorum. Adam "tdk başkanını getir" diyor.
Bu durumda kesin sonuç almak için ne yapılabilir, ücreti karşılığında türkçe yazı denetimi yapan bi servis vs varsa denemek isterim.
0
owaki
(06.02.21)
Burdab sorsanız biz de bakalım
0
Kahir ekseriyet
(06.02.21)
Kahir ekseriyet +1
0
jalapeno
(06.02.21)
birden fazla ölenin olduğu durumda, "sadece" kelimesi yerine "tek" kelimesinin kullanılması ile oluşan cümle. Birden fazla ölenin olduğu durumda adamımız sadece ahmet'in öldüğünü biliyor.

a-)tek ahmet'in öldüğünü biliyorum
b-)ahmet'in öldüğünü tek biliyorum

hangisi doğrudur?

b'yi söyleyen kişi, yeni volvo s60'taki tek motor seçeneğinin 2.0litre motor olduğunu söylerken de

"yeni s60 da 2.0 motor tek varmış" diyordu.
0
🌸owaki
(06.02.21)
b sikki kulagi epey tirmaliyor, sacma bir kullanim gibi duruyor. a sikki dogru gibi duruyor, hatta tek'ten sonra biraz duraksarsin soylerken, yazarken de tek'ten sonra virgul getirilebilir.
0
baldur2
(06.02.21)
A şıkkı doğru. Hatta b şıkkında Ahmet’in öldüğünü bilen tek kişi cümleyi kuranmış gibi de bir durum oluşuyor.
0
heathen
(06.02.21)
A şıkkı doğru. B şıkkında farklı anlam ifade ediyor. "Tek bildiğim Ahmet in öldüğü " gibi.
0
rapisa
(06.02.21)
Kelimenin yerinin değişmesi cümledeki vurguyu değiştirir. İkisi de doğru olabilir verilmek istenen anlama göre, yalnız ikincisi bence de kulak tırmalıyor. Tek yerine bir tek kullanılsa o gazı biraz alır. “Yalnızca” Koyarak da denenebilir. Vurgunun yalnızca/sadece/tek gibi bi kelimeye verilmesi biraz saçma geliyor, çünkü “tek bildiğim şey bu” anlamına kaydırıyor ikinci cümleyi.
0
Kahir ekseriyet
(06.02.21)
A +1 diyorum. B'de vurgu tek kısmına geliyor sanki. Ahmet'in öldüğünü TEK biliyorum gibi. O zaman da sadece ben biliyorum gibi bir karmaşa yaşanabilir.
0
influx
(06.02.21)
ikisi de yanlış. tek öyle kullanılmıyor. orada sadece kullanılır.

"sadece ahmet'in öldüğünü biliyorum." dersen ahmet'ten başka ölen yok demek oluyor. "sadece, ahmet'in öldüğünü biliyorum." dersen bildiğin tek şeyin "ahmet'in öldüğü" olduğunu söylersin.
0
alperz
(06.02.21)
Buradaki tek aslında BİR TEK edatının kısaltılmış hali. Edatlar kendinden önceki ve sonraki kelimenin anlamını pekiştirdiği için B deki haliyle bilme fiilini etkiliyor. Tek bildiğim anlamı katıyor. A daha doğru geldi bana.
0
curukturpkokusu
(06.02.21)
Tek kelimesini koyduğunuz yere sadece kelimesini koyduğunuzda hangi anlam sizin vermek istediğiniz anlamı veriyorsa doğru olan odur.

A) Sadece Ahmet’in öldüğünü biliyorum
B) Ahmet’in öldüğünü sadece biliyorum (başka da bi şey bilmiyorum gibi bir şey)

Bu durumda a. Ama konuşurken ya da yazarken “tek” kelimesini sizin kurduğunuz cümle gibi cümlelerde tek başına kullanmıyoruz tabii bence bu durumda iki cümle de kulak tırmalayıcı, o ayrı.
0
pandispanya
(06.02.21)
İkisi de doğru değil. Kuralsız günlük konuşma dili olsa a diyebiliriz, o da çok zorlarsak.
0
jalapeno
(06.02.21)
konusu açılmışken sorayım.

bu "tek" kelimesinin zarf olarak "sadece" kelimesinin yerine kullanıldığını sadece anadili kürtçe olan insanlarda gördüm. acaba kürtçe ile bir ilgisi olabilir mi? yoksa bana mı öyle denk gelmiş?
0
alperz
(06.02.21)
İkisi de doğru değil +1. Bu sonradan konuşma dilinde ortaya çıkmış bir kullanım. Oraya tek yerine sadece gelecek. Ya da bağlama göre tek yerine bir tek gelebilir.
0
kurmaca
(06.02.21)
doğrusunu yanlışını bilmiyorum ama ifadeleri "yeni s60 da 2.0 motor tek varmış" şeklinde kuran birisiyle anlaşmaya çalışırken uyuz olmaktan yorulurum ve sürekli uyarırım, kavgaya kadar gider.
0
uuth
(06.02.21)
ikisi de doğru değil +1. b'yi zaten geçiyorum da, a şıkkındaki gibi bir kullanım olsa da anlamı belirttiğiniz şekilde olmuyor. tek bir ölen olmuş ve o kişi de ahmet adlı kişiymiş şeklinde anlaşılıyor.

"ölenlerden tek ahmet'i biliyorum" şeklinde ölen sayısının aslında birden fazla olduğunu vurgulamadan, tek kelimesiyle doğru ifade yakalanamaz gibi geliyor.
0
brena
(06.02.21)
brena yine de "ölenlerden tek ahmet'i biliyorum" denmez. ya "bir tek" ya da "sadece" denir.
0
alperz
(06.02.21)
@alperz, evet bence de öyle olmalı, haklısınız. ölen sayısını vurgulamak üzerinde durduğumdan onu es geçmişim. başına bir kelimesi eklenmeksizin tek ifadesi hiçbir şekilde doğru gelmiyor.
0
brena
(06.02.21)
(6)

Haftasonu pastırma yesem ptesi kokar mıyım

condom kurşunu
Duş alıcam ama ptesi salı bütük topalntı var ofiste ama canım pastırma çekti çok yemezsem şişicem. İki gün boyunca yesem pazartesiye koku kalır mı
Duş alıcam ama ptesi salı bütük topalntı var ofiste ama canım pastırma çekti çok yemezsem şişicem. İki gün boyunca yesem pazartesiye koku kalır mı
0
condom kurşunu
(05.02.21)
leş gibi kokarsınız, yemeyin.
0
diffarentiationation
(05.02.21)
Bir keresinde bir kilo pastırma yemiştim, 2 hafta boyunca, burnumun içi, parmaklarımın ucu bile kokmuştu asfagaha :( :D ama insan gibi yediğim zaman ertesi güne bile bir etkisi olmuyor. Nefsinizi köreltmek için, mümkün olduğu kadar çemensiz yerseniz bence 2 güne bir şey kalmaz. Bu iki günde de ter atıp yıkanmak fayda verecektir her ihtimale karşı.
0
pandispanya
(05.02.21)
Cumartesi günü normal miktarlarda yerseniz pazartesiye kalmaz bir şey. Biraz bünye meselesi tabi, çok terleyen bir insansanız risk var.
0
plutongezegendegilmi
(05.02.21)
hele ki iki gun yiyeceksen kokmaman imkansiz. dua et yaz degil. terletecek hareketlerden kacin zira en az bir hafta o koku idrar ve terinden cikacak.

yeme demiyorum ama cemenini ayirip bir iki dilim ye
0
exlibris
(05.02.21)
duş alırsanız kokmazsınız
0
clones
(06.02.21)
Duşla falan alakası yok, her gün duş alan insanın 2 gün önce yediği pastırmanın kokusunu ben alıyorum(öyle hayvani boyutta da değil az yemişse). 4.günde geçiyor.
0
megalomaniac
(06.02.21)
(6)

müziğin hissettirdiği duygular

Tochinoshin
Hangi müzikte duygulanıp hangisinde coşacağımızı nasıl biliyoruz? Nasıl belirleniyor? Mesela hababam sınıfı müziği, yavaş olunca hüzünlenirken hızlı olunca neden mutlu ediyor? Nota/çalma hızı nasıl belirliyor bunu? Öğrenilmiş mi yoksa bebeklikten itibaren kodluyor muyuz?
Hangi müzikte duygulanıp hangisinde coşacağımızı nasıl biliyoruz? Nasıl belirleniyor? Mesela hababam sınıfı müziği, yavaş olunca hüzünlenirken hızlı olunca neden mutlu ediyor? Nota/çalma hızı nasıl belirliyor bunu? Öğrenilmiş mi yoksa bebeklikten itibaren kodluyor muyuz?
0
Tochinoshin
(05.02.21)
3 ay, 14 günlükten itibaren omurilik soğanına kodlanmaya başlıyor.

Dikkat edersen 3 ay 14 günden önce bebekler müziklere tepki vermezken sonrasında ritme ayak uydurmaya başlıyorlar.
0
himmet dayi
(05.02.21)
kabaca bakarsak minör / majör notalar farkı
0
AlsterWasser
(05.02.21)
Doğanın bir mucizesi diyelim. Nasıl ki güzel kokular var kötü kokular var bu da öyle. Atıyorum bir kuş cıvıltısı ne hissettiriyorsa major sesler de onu hissettiriyor olabilir. Büyük sallamış olabilirim ama böyle düşünüyorum
0
olaylar olaylar
(05.02.21)
Çünkü kalbimiz müziğin ritmiyle senkronize olur. Yüksek ritimli, mutlu şarkılar dinlediğinde beynin çeşitli mutluluk hormonları salgılar bu da seni mutlu hissettirir. Minör notalar da benzer şekilde depresif modu yükseltir.

Tabii ki bu arada ilk 3 ay 14 gün anne sütü de önemlidir diyebiliriz yeri gelmemişken. :p

Özetle biz bilmiyoruz. Kalbimiz ritme uydurup beynimiz de tecrübelerinden yola çıkarak emir veriyor. Biz de mal gibi mutlu oluyor ya da efkarlanıyoruz.
0
pandispanya
(05.02.21)
AlsterWasser'ın söylediği epey ilişkili. minör ve majör akor olayını araştırın.
0
hopeless
(05.02.21)
Söylenenler doğru ama ters. Biz müziği öğrenmiyoruz, müzisyenler insan tepkilerine göre şekillendiriyorlar müziği. Majör, ahenk ve coşku olarak karşılık görürken, minör elem ve keder olarak dönüş yapıyor.

Yani şöyle, bir beste var (minör), ağlayan ağlayana. Adam da diyor ki "demek ki minör insanı derbeder yapıyor, iyimiş". Sonra başka bir beste var (majör), millet bu sefer şakkıdı şakkıdı göbek atıyor. Adam bu sefer de "tamam, majör de canlandırıyor" diyor.
Buna göre de kendileri teknik yetenekleriyle duygudan duyguya koşturuyorlar insanları.

edit: Bulursam eklerim kaynağını da.
edit 2: Peki insan nasıl tepki vereceğini nasıl biliyor? O da pandispanya+1. "Kalbimiz ritme uydurup beynimiz de tecrübelerinden yola çıkarak emir veriyor. Biz de mal gibi mutlu oluyor ya da efkarlanıyoruz."
0
heritage
(06.02.21)
(5)

tatil nasıl yapılır?

duyurukullanıcısı
hiç doğru düzgün tatil yapamadımyani arkadaşlar çağırdı gittik bir kaç kişi çağırdı gittikbir otele gidip kumsal olsun, kayak olsun oradaki aktiviteler beni cezbetmiyortatil nasıl yapılır? şubat ayında nereye gidilir ne yapılır?
hiç doğru düzgün tatil yapamadım

yani arkadaşlar çağırdı gittik bir kaç kişi çağırdı gittik

bir otele gidip kumsal olsun, kayak olsun oradaki aktiviteler beni cezbetmiyor

tatil nasıl yapılır? şubat ayında nereye gidilir ne yapılır?
0
duyurukullanıcısı
(05.02.21)
bilmediğin bir şehirde bilmediğin sokaklarda kaybolmak.
0
phonex
(10.02.21)
www.youtube.com

ben şimdi yozgat'ta bilmediğim sokaklarda gezersem dalmazlar mı bana sen kimsin lan bizim mahallede geziyorsun diye?
0
🌸duyurukullanıcısı
(10.02.21)
yozgatta akraba ziyaretine gidilir tatile değil. ha görülecek yerleri vardır oraya git.
0
phonex
(10.02.21)
Herkesin tatil anlayışı farklıdır. Kimisi o şekil tatil yapar kimisi bu şekil. Kimsenin tatiline kimse karışamaz.

Kimisi kültürel mirası olan şehirlerde kaybolup, o şapel senin bu müze benim gezip görmek ister. Güneş batınca şehrin eğlencesine yumulursun, bira fabrikaları dolaşırsın, yerel tatlar ve içkiler denersin. Belki birkaç gününü sahile, güneşlenmeye ayırırsın.

Kimisi doğa ile dinleniyordur. Kamp yapar. Tırmanır, dalar, yüzer, bir denizin tadını çıkarınca biraz ilerler başka koya geçer.

Kimisi tek istediğim deniz kum güneş ve eğlence der. Bi pansiyonda kalır. Sabahtan akşama kadar sahilde müzik/kitap/bira, akşam da gece kulübü, bar, vs takılır.

Kimisi yoruldum, her şey hazır olsun, insanlar hizmet etsin bana der. Otele gider, yiyip içip güneşlenip yatar. Çocuk varsa kulübe, animatörlere filan itelersin.

Kimisi sevdikleriyle denizde izole olmak ister tekneyle çıkar.

Ohoo bu arada kimisi yaz, kimisi de kış sever; kış gelsin de kayak yapayım, şarap sucuk yapayım der.

Yani özetle bir tane tatil anlayışı yok:) bugüne kadar olanlar sizi mutlu etmemiş olabilir. Kendi tatil anlayışınızı kendiniz bulacaksınız :)

Kışın Türkiye’de ya termal otele gidersin, ya kayak yaparsın, ya Kapadokya, ya Eskişehir, ya gurme turu yapayım dersin Adana, Antep, Hatay filan güzel yemekler tatmak için dolaşırsın ya da İstanbul yakınlarında (mesela Ağva filan) ev tutar sevdiceğinle başbaşa zaman geçirirsin, gibi. Genel olarak. İşte yine tüm zevkler size kalmış. Tatil olayının genel özeti bu şekilde :D
0
pandispanya
(10.02.21)
bence otel değil ev ortamı lazım konaklama için gideceğin yerde
güzel sebze ve et yemekleri olacak
harcayacağın para seni üzmeyecek
doğal yürüyüş alanları
üşütmeyen terletmeyen hava

ilk maddeyi dert etmesen arabayla planlı-plansız bir rota gitmek en güzeli
0
bir soru sorcam
(10.02.21)
(6)

Türkçe dilbilgisi sorusu

tavish11
Kişileri tanımlarken "tane" ifadesini kullanmak doğru mu? Örneğin,Öğrencilerden bir tanesi liseli, diğerleri üniversiteliydi.İki tane vatandaş dilekçe verdi.
Kişileri tanımlarken "tane" ifadesini kullanmak doğru mu?

Örneğin,

Öğrencilerden bir tanesi liseli, diğerleri üniversiteliydi.

İki tane vatandaş dilekçe verdi.
0
tavish11
(05.02.21)
Dilbilimci degilim fakat bildigim kadariyla tane insanlar icin kullanilmiyor.

tane=adet

"iki adet vatandas dilekce verdi" olmuyor. bu cumlede sayi sifati zaten 'iki'. adet (veya tane) cumlenin anlamini degistirmiyor / pekistirmiyor.
0
lamartin
(05.02.21)
tane ölçü birimidir. yani mesela yemek tarifinde kullanılır.

"iki tane elmayı soyup kabuklarını kaynatın."
0
alperz
(05.02.21)
Bir zamanlar bir Türkçe öğretmenim "koyun mu sayıyorsunuz, ne demek tane" demişti. Bir daha insanları taneyle saymaya kalkışmadım :)
0
kobuzchu kiz
(05.02.21)
Dilbilimcilerin çoğu insan sayarken “tane” kelimesinin kullanılmasına karşıdır, çünkü eşyaları saymak için kullanılan bir kelime ve insanla eşya ayrıdır derler. Biz günlük hayatta konuşurken kullanıyoruz, bu bir sorun değil ancak özellikle yazarken, hem estetik durmuyor hem de “tane” kelimesinin verdiğin örneklerdeki gibi cümlelerden çıkması bir anlam kaybı yaratmıyor. Bu yüzden kullanılmaması daha doğru. Ancak özellikle vurgu yapılmak isteniyorsa kullanılır istisnai olarak.
0
pandispanya
(05.02.21)
Cevaplar için teşekkürler. Ben de bir yerde kullanmış bulundum. Türkçe öğrenen yabancı arkadaşım beni uyardı. Düşününce kişiler için kullanılmaması doğru geldi. Utandım biraz.
0
🌸tavish11
(05.02.21)
@r evolution
zeplin mi demek istedin? zembil sepet demek.


@tavish11 yazmışlar zaten tane cansız varlıkları nitelemek için kullanılır.
aynı anlam için "kadının biri" diyebilirsin. veya "oyuncuların çoğu" gibi sayabilirsin.
0
rewlack
(05.02.21)
(7)

-3,25 astigmat lens nereden bulunur?

Semi
Sağ göz 8,6-1,25 -1,25 & 160Sol göz8.6-3,25 & 180 -3.25 astigmat lens hiçbir yerde bulamıyorum. Lens market dahil. Kullandığım lens çöp olmak üzereBilen bir yardım eli uzatabilir mi?
Sağ göz
8,6
-1,25 -1,25 & 160
Sol göz
8.6
-3,25 & 180

-3.25 astigmat lens hiçbir yerde bulamıyorum. Lens market dahil.
Kullandığım lens çöp olmak üzere
Bilen bir yardım eli uzatabilir mi?
0
Semi
(04.02.21)
Gözlükçüleri arayıp sorabilirsiniz, onlar her yeri arayıp buluyorlar, bir de lensal.com a bakabilirsiniz
0
nzessia
(04.02.21)
Torik lens diye geçiyor. Ben zamanında Aksaray' da lens üreticisi bulup orada yaptırmıştım. 2.50 üstü normal lens olmuyor. Hiç bu tarz lens kullandınız mı? Kalın ve tek çift yıllık oluyor. (tabi teknik değişmediyse).
0
ykyt
(04.02.21)
Çalıştığım için ve hafta sonu yasak olduğu için çıkıp bakamıyorum. İnternette bulabileceğim bir site bulsam
0
🌸Semi
(04.02.21)
Yüksek derecelerde torik lens bulunmuyor özel yaptırmak gerekiyor. Lensmarket ile iletişime geçebilirsiniz.
0
epitaf
(05.02.21)
Valla çok enteresanmış. Lensmarketi arayıp sordum. Özel üretim yapıyorlarmış ama yurtdışından geliyormuş. Geliş süresi 14 haftayı bulabiliyormuş. Biofinity toric xr diye geçiyormuş markası. Güncel fiyatı 379,90tl imiş. Bi pakette 6 lens var. Aylık kullanımlıkmış.

Şu an için en mantıklısı gözlükçüleri arayıp sormak. Eğer fiyat farkı çok yüksekse de bu fiyata şimdiden sipariş verip stok yapmak. Çok enteresan gerçekten rezaletmiş, çok şaşırdım. Geçmiş olsun, kolay gelsin.
0
pandispanya
(05.02.21)
gözlükçüyüm. biofinity xr hariç bulamazsın o da yurt dışı üretim olur. 3 ay gelme süresi var. o lensi üreten başka kimse yok.bir de elegance soft toric var ama o şişede ve yıllık kullanım. fiyatı 600 civarı.daha fazla bilgi için mesaj atabilirsin
0
ayağiniza gelen overlokçu
(05.02.21)
Pandispanya emeğiniz verdiğiniz bilgiler için minnettarım. Üşenmeden aramış sormuş bilgi almışsınız. Eksik olmayınız.
0
🌸Semi
(05.02.21)
(34)

damacana suya ne kadar ödüyorsunuz?

anarsika
istanbul biraz daha pahalıdır kesin de. ben izmir'de 10 ödüyordum, 11 yapmış. adamın tipi işid militanına benziyor. ucuz diye yine idare ediyordum, bugün görünce kesin değiştirmeye karar verdim artık.
istanbul biraz daha pahalıdır kesin de. ben izmir'de 10 ödüyordum, 11 yapmış. adamın tipi işid militanına benziyor. ucuz diye yine idare ediyordum, bugün görünce kesin değiştirmeye karar verdim artık.
0
anarsika
(04.02.21)
Antalya, madran su, 12 tl.
0
jalapeno
(04.02.21)
İzmir, madran, 9.50
0
Denton
(04.02.21)
Antalyada bir ilçede küçük bir mahallede(eskiden köy)
15 ₺ (maalesef pahalı) madran su
0
jamiro
(04.02.21)
sırmakeş 13
0
sutlu nescafe
(04.02.21)
damacana değilde 10 luk alıyordum yıldım arıtma aldım 10 luk 6.5 tl idi sanırım son fiyatını bilmiyorum
0
basond
(04.02.21)
İstanbul, saka su, 14.00
0
makarnavodka
(04.02.21)
nazlı su 10tl izmir son 10 yıldır aynı su
0
erty_ksk
(04.02.21)
uc harflilerden ve migros'dan 5 lt'lik sulardan aliyorum. su anki fiyati 2,95 tl. 4 tanesine (20 lt) 11,8 lira odemis oluyorum

her seferinde farkli marketten aldigim icin markayi da degistirmis oluyorum. hep ayni suyu icmek iyi degilmis diyorlar.
0
exlibris
(04.02.21)
Ist - 14
0
mor oje
(04.02.21)
İstanbul-Taşkesti-15
0
Jux
(04.02.21)
Ankara - Hamidiye 12,5
0
i think therefore i am
(04.02.21)
Hamidiye 12.5 ama Saka'ya geçeceğim sanırım. hamidiye PH değeri düşük.
0
mordorlu ziya
(04.02.21)
antalya, sırma, 11 tl
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(04.02.21)
bursa, saka su, 12,5
0
uuth
(04.02.21)
Buzdağı 13
0
skoylu
(04.02.21)
istanbul saka 15 oldu kısa süre önce
0
red g
(04.02.21)
İstanbul erikli 16,5
0
lapris
(04.02.21)
İstanbul hayat su 16 tl
0
suicides underground
(04.02.21)
istanbul - 15
0
roket adam
(04.02.21)
ankara javsu 13-TL
0
ankarakecisi
(04.02.21)
İzmir
Nestle su 12 tl, dünden itibaren 13,50 yapmışlar.
0
etna
(04.02.21)
İstanbul 14-15
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
Bursa
15 lt cam damacana gümüş su 14 tl. Yanında 6 lı 0.5 lt pet de 2 tl kampanyada epeydir, ikişer ikişer alıyoruz ama hemencik bitiyor meret, sudan batacağız.
0
somethinginthewayshemoves
(05.02.21)
ankara damla su 13'dü 15 oldu

damacananın yanına 2 tane de 0.5'lik su veriyorlar.
0
trajikomix
(05.02.21)
Buzdağı 14
0
zoghurt
(05.02.21)
istanbul/korusu/15₺
0
neoluyokardesimnebutantantana
(05.02.21)
Didim, Saka Su 12
0
summatinyourteeth
(05.02.21)
Hamidiye 12,5
Arada 5 litrellik saka alıyorum.
Brita da alıp takviye yaptım. Suya para dayanmıyor
0
epitaf
(05.02.21)
Bodrum, normalde 13TL, adam bize indirimli veriyor 10TL. Niye bize öyle yapıyor bilmiyorum :D Sırma su gel al fiyatı da 7TL. Araç varsa belki gelip geçerken daha uyguna alabilirsiniz.
0
pandispanya
(05.02.21)
ist-javsu : 11,75
0
nuisance
(05.02.21)
istanbul, munzur su, 22 tl

en çok ben veriyormuşum aranızda :/
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.02.21)
Edirne -Ben gidip alırsam Dağdelen 6 Onlar getirirse 11
0
paramolacak
(05.02.21)
istanbul - munzur 25.5 [yemeksepeti'nden soyluyorum].
0
nefertarii
(05.02.21)
İstanbul - Buzdağı 14 tl
0
chicha_v2
(06.02.21)
(8)

Kredi kartı limiti neye göre belirleniyor? Sizin ne kadar?

trgydl
Akbank ve garantiden ayrı kredi kartı olan birisinin limiti 21 er bin TL. Toplam 42 bin TL. Bunun için ekstra bir şey yapmak lazım mı? Bu rakamı verirler mi herkese?
Akbank ve garantiden ayrı kredi kartı olan birisinin limiti 21 er bin TL. Toplam 42 bin TL.
Bunun için ekstra bir şey yapmak lazım mı? Bu rakamı verirler mi herkese?
0
trgydl
(04.02.21)
aylık resmi gelirinin 4 katı gibi bir sınır vardı. fakat eski müşteri olmana, hesabına girip çıkan paraya göre işler değişir.
0
orpheus
(04.02.21)
İlk kez kart alıyorsan aylık gelirinin 2 katı. Belli bir süre sonra 4 katına çıkıyor. Sahip olunan kredi kartlarının toplam limitini sinirliyor bu hesap.
0
himmet dayi
(04.02.21)
kredi kartı verilirken gelirin ve merkez bankasındaki genel durumun göz önüne alınıyor.
birey olarak kişiye verilebilecek bir limit oluyor.
fakat ödemelerin düzenliyse bu limit gelirinden bağımsız olarak artıyor.
bazı banka kendi politikaları gereği daha az arttırıyor ya da arttırmıyor, bazı banka daha agresif davranıp çok hızlı arttırıyor.
benim kredi kartlarımın limitleri toplamı gelirimin çok fazla üstünde mesela.
düzenli ödediğim ve asgari ödeme yapmadan her ay tam ödeme yaptığım için kısa sürede çok yükseldi.
banka politikası gereği limiti yükseltilmeyen kartları da ben kapadım.

kredi de aynı şekilde.
kredi kullandığın ve ödemelerini düzenli yaptığın bankada bir süre sonra ön onaylı kredi oluşuyor senin için.
ödemelerine göre bu da gittikçe yükselebiliyor.
yine bankanın kendi politikasıyla da alakalı tabii ki.
hali hazırda kredi kullandığın ya da eski müşterisi olduğun banka sana limitin dahilindeyse krediyi hemen verirken, bazısı gelir belgesi vb. istiyor.
o yüzden bir bankanın "müşterisi" olmak ve aynı bankalarla sürekli ve uzun süreli çalışmak önemli.
0
blatta hiberna
(04.02.21)
Enpara 3.000

Yapı Kredi 5.000
0
put it in your appropriate place
(04.02.21)
blatta hiberna +1
başlangıçta neye göre karar veriyorlar tam olarak bilmiyorum, ama benim son aldığım kredi kartı iki yıl önce resmi gelirimin dört katı kadar limitle başladı, şimdi ise gelirimin on katından fazla. kredi&kredi kartı kullanıp düzenli ödeme yaptığınızda artış hızlanıyor olabilir.
0
gkhncnzdgn
(04.02.21)
27 bin, TEB Priority. Hiçbir fikrim yok neye göre arttırdıklarını vs. Maaş bankasının kartı.
0
awareim
(05.02.21)
gelir beyan esasına göre. yani abartmadığınız sürece gelirinizi bankaya fazla beyan edebilirsiniz.
0
nuisance
(05.02.21)
O şekilde vermezler. Benimkiler 3-4 farklı bankadan toplam 200.000tl civarı. 12 sene önce 3.000 ile başlayıp, yıllar içinde 8.000, 20.000, 45.000,... diye diye gitti. Başlarda arayıp arttıralım mı diye soruyorlardı. Sonradan onu da sormadılar, düzenli arttırabilirsiniz gibi bir seçeneği seçersen otomatik güncelliyorlardı. Gelir beyanın, düzenli ödeme yapıp yapmadığın, asgari mi ödüyorsun yoksa tamamını mı, bi şirketin var mı, varsa onun mali durumu vb kriterlere göre dilersen düzenli artış talep edebilirsin. Kısa sürede de yukarıda bahsettiğin limite ulaşabilirsin.

Bu sayılanlar kredini notunu belirliyor. Kredi notu belirlenirken önceden yaşadığın gecikmeler ya da yasal takipler var mı diye bakılıyor. Buna kendin için internetten bakabilirsin. Diyelim ki gelirini 5.000tl olarak beyan ettin ve sana maksimum 20.000tl’lik kredi kartı limiti verdiler. Ama aktif kredilerini zamanında ödüyorsun, hesabına para girip çıkıyor, kredi kartını her ay asgariden değişimde daha yüksekten ödüyorsun, faturalarını-kiranı vs hesaptan ödüyorsun, o zaman kredi notun da limitlerin de artabiliyor sanıyorum. Bunları yaptıktan sonra başvurup atıyorum benim gelirim artık 7.000 tl oldu dersen bunu doğru kabul ederler; kafana göre 20.000tl oldu dersen etmezler :)
0
pandispanya
(05.02.21)
(27)

Evli çiftler harcama dağılımını nasıl yönetiyor?

goodyes
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım” diyordu. İdeali böyle mi? Siz nasıl yapıyorsunuz?
0
goodyes
(03.02.21)
Evlilik ve öncesinde nişanlılık süresince, eşim ne kazandıysa hesabında biriktirdi, bütün harcamaları ben yaptım. Ben karşılayamadığım zamanda birikim hesabı olarak tuttuğumuz onun hesabından kullandık.
Her ay sonunda gelir gider hesabını ben yaparım, eksik varsa onun hesabından gerekeni tamamlarız. Nakit ihtiyacı varsa ben veririm.
Tahmin ediyorum ki banka kartını atm'ye takıp para çekmeyi unutmuş bile olabilir bu 10 yılda.
0
quaker
(03.02.21)
herkes kendi parasını harcıyor.

1. faturalar ortak (cep telefonları hariç)
2. yemek için alışveriş ortak.
3. misafir çağıracak olan kendi alışverişini yapar.
4. kozmetik herkes kendi öder.
5. araç masrafları ortak.

daha öne denenen ortak bütçe yönteminde plansız harcamlar yapan bir taraf olunca sıkıntı oluyor. şimdi hesaba gerek kalmıyor. yaşasın bağımsız bütçe.
0
helenart
(03.02.21)
erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil.
0
iddaaci
(03.02.21)
Kredi kartları ortak
İsteyen istediğini alıyor, soran yok, haber verebilir isterse
ama genelde "al canım" diyoruz.

para ortak birikiyor.
kart ödeniyor sonra ay sonu
kalan parayla da pound alıp biriktiriyoruz.

paralar, poundlar, kart ödemeleri bende
eşim bana sık sık para gönderiyor, benim maaş + ek gelirler benim hesapta birleşiyor.
0
summatinyourteeth
(03.02.21)
Taraflardan biri "benim param benim param", "eşimin parası da benim param" diyorsa o evlilik yürümez.

Böyle olmayacak şekilde ayarlanması gerekiyor.
0
hayirsiz
(04.02.21)
1.5 yıllık evlilik. Maaşlar aşağı yukarı aynı. Mesela ben kenara 5x ayırıyorum, eşim 4x. Herkesin birikimi kendi hesabında. Herkes kendi kalan parasından özel harcamasını yapıyor. Ortak harcamalar ortak. Ama birbirimizden para esirgeme, ailelere yardım konusunda çekince falan olmuyor. Birikimler farklı olsa da kimde ne kadar var biliyoruz. Bir harcama olunca da ortak giriyoruz. Tam bir kanka galiba eşim.

Edit: Yatırım danışmanlığı genel olarak bende. "Altın al" diyorum, "vadeliye yatır şimdi" diyorum, yapıyor. Kaybedince de sorun etmiyor (muhtemelen tolere edilebilir kayıplar olduğu için:)
0
prole
(04.02.21)
Bizde "Sende ne kadar kaldı bende şu kadar var, tamam şunun için şu kadar ayıralım, haftaya da şu ödenecek" şeklinde dönüyor işler.
0
joker hakki
(04.02.21)
Evli değiliz, birlikte yaşıyoruz. Partnerimin üç katı kadar maaş alıyorum. Kira, aidat ve faturalara ait ödemeleri o yapıyor. Market alışverişleri ve yemek siparişleri bende. Ayrıca eve ev tekstili, küçük ev aletleri vs alınacaksa yine ben alıyorum. Tatillerde de kazancımız oranında harcıyoruz, o bir harcıyorsa ben üç şeklinde. Ekstra tatile çıkılacaksa, lüks bir harcamamız olacaksa tamamen ben karşılıyorum.
0
feliss
(04.02.21)
Ha, eklememe gerek yoktur tabii ama onun dışında herkes kendi kredi kartı ve banka hesaplarına sahip. Kişisel olarak ne isterse alıyor. Yatırımlarımız da ayrı ama birbirimize danışıyoruz hisse, döviz, cripto currency vs alım-satımlarında. Bir de tabii bunlar ayrı diyorum ama herhangi bir şekilde bir ihtiyacımız olursa, harcamamız gerekirse, ev, araba vs alacak olursak birkimlerimizden ortak bir şekilde harcarız.
0
feliss
(04.02.21)
Senin paran benim param yok. Bir sey alirken birbirimize soruyoruz.
Excel tablomuz var. Aylik max market harcamasi limiti belli, elektrik faturalarını giderleri kirayi her şeyi yazıyoruz. Harçlık da bırakıyoruz. Kalan miktarı hisse senedi ya da fon alarak değerlendiriyoruz. Bunlar benim hesabımda ama benim diye dusunmuyorum bizim diye düşünüyorum.

Sene sonunda kimin eve ne kadar para soktuğunu bileceğiz ama bu tamamen data icin, gelire göre farklı bir yaşam yok :)

Bu sağlıklı finansal iliskiyi 2 seye borçluyuz.
1) ailelerimize destek olmamiza gerek yok.
2) ikimiz de birçok insan için cimri sayılırız. Para harcama davranışlarımiz çok benzer bu konuda tartışmıyoruz hic. Ikimiz de alisveris düşkünü vs olsaydık da problem olmazdi. Sorun bi taraf daha tutumlu diğerinin daha savurgan oldugu zamanlarda ortaya çıkıyor bence.
0
sonsuz
(04.02.21)
Masrafların tek elde toplanması önemli. Tüm masrafları ben yönetirim. Harcamaları yaparım. Eşim eksik kalan kisimlari için takviye yapar. Artan olursa da çeşitli araçlarda değerlendirmeye çalışırız. Ama bu bu sıralar pek mümkün olmuyor.
0
grid
(04.02.21)
eşim har vurup harman savurucuydu, yavas yavas ögrendi. artık en azından buyuk harcamalardan önce soruyor.
her sey bende, gelirler de giderler de. ama giderler hep cok oldugu icin butce dengelemek cok yorucu oluyor benim icin:(
0
art vandaley
(04.02.21)
Herkesin kendi kartı ve hesabı var, ortak harcamaları kime denk geliyorsa o yapar. Bireysel harcamalarda ufak tefek şeyler konuşulmaz, daha büyük harcamalar yapılacaksa diğeriyle konuşulur. Maaşlar yatınca kartlar ödenir, eşim kira ve faturaları öder, eksik kalırsa ben takviye yaparım (gelirimiz yaklaşık aynı). Altın alınacaksa eşim, döviz alınacaksa ben alırım. Birikim takip ettiğimiz bir Excel dosyamız var. İkimiz de savruk olmadığımız için çalışıyor sistem, evlendiğimizde konuşmadık hiç nasıl yapalım diye kendiliğinden böyle gelişti.
0
gmzo
(04.02.21)
Ben evin kredisini ödüyorum ve kredi kartımı kapatıyorum. Eşim evin diğer masraflarını ödüyor ve eksik kaldığımız boktalarda birbirimize harçlık veriyoruz aslında ortak her şey. Ama evle ilgili genel ödenecek şeyleri onun maaşından ödüyoruz. Bir de o ayın 15 inde alıyor ben de ayın başında aldığım için aslında daha güzel oluyor 15 günde bir yeni maaş geliyor gibi oluyor birbirimize harçlıklarımızı o şekilde veriyoruz
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
Eşim maaşını her ayın son iş günü alıyor. Kira faturalar krediler vs tüm ödemeler onda. Benim hesabıma da gönderiyor. Ben maaşımı çok geç aldığım için genelde benim maaş çarçur oluyor bir işe yaramıyor. Hesaplarımız bir asla senin paran benim param hesabı yapmayız.
0
suicides underground
(04.02.21)
evin tüm harcamaları, ev kredisi, araç kredisi, gezme tozma masrafları vs her şey bende. eşim kendi parasını harcıyor, kendi harcamalarını yapıyor, isterse biriktiriyor artanı. bazen benimki yetmezse ondan para istiyorum o kadar.

neden böyle yapıyoruz, onun harcamaları bana saçma gelebiliyor erkek olduğum için. benimkiler de ona saçma geliyor bazen. kendi kazanıp kendi harcayınca karışmıyorum. özellikle kadın çalışma özverisini gösteriyorsa iki taraf ta kendi parasını harcayabilmeli yoksa evliliklerden problemler oluyor. gidip araba kredisi çektirip kıza ödetmek falan büyük sıkıntı ve stres kaynağı, söylemiyorlar ama taşıyorlar bu mevzuyu yıllarca. kazansın ne yapıyorsa yapsın, kendi arabamı da kendim öderim en temizi bu, dolayısıyla bir çok evlilikteki o temel polemikleri kesinlikle yaşamıyoruz.
0
roket adam
(04.02.21)
Herşey ortak. Para ortak hesaba aktarılır tüm masraflar oradan ödenir alışveriş, kredi kartı, krediler vs. Herkes normal harcamalar dışındaki harcamalarında bilgi verir. Maşallah sorun yaşamıyoruz.
0
FAtE
(04.02.21)
"erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil."

şöyle olmayı o kadar çok isterdim ki :D süper olay valla
0
jugador
(04.02.21)
Benim banka kartim ve kredi kartim esimde.Esim yapacagi tum harcamalari burdan yapar. Maaslardan arta kalanlar da dahil olmak uzere yatirimlarin nerelerde degerlendirilecegini ben yonetirim.Bu birikimlerin bir kismi benim hesabimda bir kismi onun hesabimda. Görüldügü gibi ortak bir havuzuz
0
turkuaz
(04.02.21)
Biz kirayı, faturaları bölüşüyoruz. Elektrik, internet birimizde, su ve doğalgaz diğerinde gibi.

Kalan parayla da birikim yapıyoruz. Ben uğraşmayı sevdiğimden hisse senedi kovalıyorum, o vadeliye veya çok uygunsa dolara/altına yatırıyor.

Keyfi harcamalarda vs. de birbirimize karışmıyoruz. Ben konsol aldım mesela kendim ödedim, o kendine hobi malzemeleri aldı kendi ödedi mesela.

He keyfi 1000 dolarlık harcama yapacak olsam sorarım, araba vs. alacak olsak yine ortak paydada buluşuruz bir şekilde.

Bizim de kendiliğinden gelişti, taraflardan biri çok dengesiz harcamalar yapmıyorsa özerklik iyidir bence.
0
chicha_v2
(04.02.21)
Evlendiğimizde ortak hesap açacaktık, ikimizin de internet bankacılığı ile ulaşabileceği bir hesap sunan banka bulamadık. Şimdi herkesin maaşı kendi hesabına yatıyor. Eşim kirayı, faturaları, kendi kredi kartını ödüyor. Ben de kendi kredi kartımı ödüyorum. Eşim her ay değişken meblağ gönderiyor bana, döviz alıp kendi hesabımda biriktiriyorum. öyle disiplinli bir ortam yok. Gidere göre ya ondan çıkıyor ya benden. Her şey ortak. buyuk harcamalarda istişare ederiz birbirimizle.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.02.21)
Ben savurganim, esim tutumlu. Kredi kartlarini pos cihazlarinda asla kullanmamaya karar verdik. Ne alırsak alalim nakit kullaniyoruz. Internet alisverislerinde hesaptaki canli parayi hemen kredi karti hesabina transfer ediyoruz. Hesapta varsa aliyoruz. Kirayi, faturaları ayirdiktan sonra maasi hanima teslim ediyorum. Bana harclik veriyor. Tum harcamalar onda. Oh. Kafa rahat.
0
Kirmizibavul
(05.02.21)
şu an evli değiliz ama evlenirsek şöyle yapcaz.

ikimizin geliri birleşecek. Bu toplam paranın;

- %20'si benim kişisel harcamam,
- %20'si kendisinin kişisel harcaması,
- %30'u ev harcamaları,
- %30'u yatırım.
0
makarnavodka
(05.02.21)
"erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil."


yemin ederim evlenince hayat felsefesi yapicam bunu. 15 senedir buradayim, gordugum en efsane cevaplardan biri. haha.
0
baldur2
(05.02.21)
Tüm harcamalar ortak... TL, döviz, altın birikimlerini eşim yapıyor. Bitcoin birikimlerini ben yapıyorum.
0
humat
(06.02.21)
Birlikte çalıştığımız için bizim açımızdan çok kolay. Bütün para bende toplanıyor :D Kiralar, kredi kartları, krediler, maaşlar, faturalar, sigortalar vs bütün ödemeleri ben yapıyorum. Kenara atılacak, dövize çevrilecek vs parayı çeviriyorum. Cebimizde genel bi para oluyor harcamak için kimin neye ihtiyacı varsa. Para biterse yine harcanabilecek kısımdan ben veriyorum. Marketi filan da kartlardan yapıyoruz. Haftalık rapor veriyorum, şunu şöyle yaptık, bunu böyle yaptık, şu kadar kaldı haberin olsun gibi. Öyle yani özet olarak iş ortak, havuz ortak, harcamalarda ayrı gayrı yok ama yönetim tek elden.
0
pandispanya
(06.02.21)
ikimizde ihtiyacımızdan fazla kazanıyoruz herkes kendi parasını harcıyor artanı ek hesapta vade yapıyoruz
0
basond
(06.02.21)
(17)

Kedim vefat etti

sumuklurakun
Kısırlaştırma için sabah veterinere verdiğim kedimi gömdüm bugün.Kesiyi açtıkları anda solunumu zayıflamış, operasyonu iptal edip döndürmeye çalışmışlar ancak maalesef.Pek (hiç) arkadaşım olmadığı için buraya yazmak istedim.
Kısırlaştırma için sabah veterinere verdiğim kedimi gömdüm bugün.
Kesiyi açtıkları anda solunumu zayıflamış, operasyonu iptal edip döndürmeye çalışmışlar ancak maalesef.
Pek (hiç) arkadaşım olmadığı için buraya yazmak istedim.
0
sumuklurakun
(02.02.21)
:((
başın sağolsun :((
0
pati
(02.02.21)
başınız sağolsun. umarım keyifli ve güzel vakit geçirme şansınız olmuştur bugüne kadar. geçen yaz benzer bir durum yaşamıştım ben de. farklı olarak nerede gömülü olduğu vatsaptan konum olarak geldi bana. oysa orada olmalıydım. başlarda özlüyordum ama her şey gibi buna da alışıyorsun.
0
nrmnm
(02.02.21)
Çok üzüldüm yahu, yaşı gelmiş olsa neyse de, bu haliyle çok üzüldüm valla.
0
Fusha
(02.02.21)
Başınız sağ olsun. Ben de köpeğimi çok genç bir yaşında kaybetmiştim tıpkı sizin gibi. Günler hatta aylar sürecek şu anki üzüntünüz ama emin olun zamanla ister istemez buna da alışacaksınız ve güzel anılarınız kalacak hep aklınızda.
0
ms brownstone
(02.02.21)
çok üzüldüm. yavru kedi sahiplenin lütfen, daha rahat başedersiniz.
0
uuth
(02.02.21)
Çok üzüldüm ya :((( ben de bizimkini kısırlaştırma için bıraktığımızda hep böyle şeyler düşünüp tedirgin olmuştum. Gerçekleşmiş olmasını düşünemiyorum. Umarım çabuk atlatırsınız.
0
elorelia
(02.02.21)
3 yaşına girecekti Mayıs'ta
0
🌸sumuklurakun
(02.02.21)
Bol sabir!
0
buf-e kür
(02.02.21)
Çok üzüldüm başınız sağ olsun. Yeni bir minnoş sahiplenince acı az da olsa hafifliyor.
0
red morning
(02.02.21)
Başınız sağolsun :( O kediye çok güzel bir hayat yaşattığınıza ve mutlu ettiğinize eminim. Belki kişisel kölesi bile olmuşsunuzdur :)

O kedinin yerine geçmesi değil ama, başka bir kediyi mutlu etmek için yeni bir kedi sahiplenebilirsiniz; denildiği gibi baş etmesi daha kolay olur.
0
aguen
(02.02.21)
Başınız sağolsun, çok üzüldüm :( sabırlar diliyorum.
0
pandispanya
(02.02.21)
Hepiniz sağolun.
Vefat eden kedimin 1.5 yaşında bir kızı da var evde. Onu da kısırlaştırmayı düşünüyordum ancak bu saatten sonra imkanı yok bir daha böyle bir işe girişemem.
Evin içerisinde kızgınlıkta bağırmalarına da gönlüm elvermiyordu bu sebepten bunu da köye götürmeyi düşünüyorum. En azından orada doğurur, özgürce dolaşır şehir tehlikeleri olmadan. Götüreceğim kişi de en az benim kadar kedi seven ve iyi bakabilecek birisi.
0
🌸sumuklurakun
(02.02.21)
ihmal var mi acaba?
0
ghostinthemech
(02.02.21)
Başınız sağ olsun. Zor bir durum. Yavrusu içiniyi düşünmüşsünüz fakat o evde sizinle yaşamıyor mu
0
rapisa
(02.02.21)
eve alışmış kediye köye götürüp salma fikri hiç mantıklı değil. kısırlaştırırken ölmesin derken ömrünü kısaltıp hayat kalitesini düşürüyorsunuz.
0
elorelia
(03.02.21)
Allah sabır versin.
Geçenlerde bir arkadaşla konuşurken lafı geçti; ilk kedimizi sokaktan sahiplendiğimizde yetişkin bir kediydi, bizimle de 10 sene yaşadı. Üniversiteye yeni başlamıştım öldüğünde. 3-4 ay aklıma geldikçe ağladım. Bir diğer kedim öldüğünde de çok ağlamıştım. Şimdiki kedimin yaşı epey var, ama aradan geçen süre içinde öyle kayıplar oldu ki, bunun bir döngü olduğunun bilincine vardım. İnsanlar ve hayvanlar; doğar, yaşar ve ölür. Kimse kalıcı değil. Bir hoş sada bırakabilmişse bu kubbede ne mutlu.
0
SiyamkedisiZorro
(03.02.21)
cok uzuldum basiniz sagolsun yeni yavru kedi sahiplenme fikri bana da mantikli geldi atlatmaniz icin
0
camene87
(07.02.21)
(8)

enpara.com iyi ki bizimlesin (değilsin?)

gman
https://www.qnbfinansbank.enpara.com/kampanyalar/mevduatlariniza-iyi-ki-bizimlesiniz-faizienpara kullanıp bu kampanyayı ilk seneden sonra kullanabilen oldu mu?ikinci senem şu an ve şubat ayında müşteri olmuştum. yani kampanya koşullarına göre 1 şubat'ta başlayıp şubat ve mart ayı içinde açtığım ya d
www.qnbfinansbank.enpara.com

enpara kullanıp bu kampanyayı ilk seneden sonra kullanabilen oldu mu?

ikinci senem şu an ve şubat ayında müşteri olmuştum. yani kampanya koşullarına göre 1 şubat'ta başlayıp şubat ve mart ayı içinde açtığım ya da bu süre içinde vadesi yenilenen mevduat hesaplarına ekstra uygulaması gereken bir faiz var. ama uygulanmıyor. bir şeyi yanlış mı yorumluyorum diye kampanya koşullarını tekrar okudum, ama yok gayet açık. çözüm merkezi ile yazışmalar bir işe yaramadı. konuya çok hakim değil gibiler.
0
gman
(02.02.21)
7 yıl 1 aylık müşteriyim. birikim hesabıma uygulanan faiz %14 ama ayın enparalısıyım diyeymiş. ayın enparalısı olmadım ama henüz. aklımda deli sorular...

eskiden böyle üç beş kuruş değil de, yediğin yemeğin yarısı bizden kampanyaları vardı, 300'e 150 falan ödetmiştim (miktarı salladım).
0
allineed
(02.02.21)
Bende de durum aynı. Allineed’in söylediği gibi ayın Enparalısı olsam da olmasam da faiz oranı aynı ayrıca.
0
auroraaurora
(02.02.21)
Kesinlikle katıldığım durum
0
esinikaybetmiscorap.
(02.02.21)
Evet bana her sene yıldönümümüzde bahsettiğiniz şekilde ekstra faiz uyguluyorlar. 6 yıllık müşteriyim sanırım. Acaba günle ilgili olabilir mi? Mesela 23 Şubat’ta sisteme girdiyseniz onu mu bekliyorlardır? Bilemedim. Ama ilk yıldan sonra da o faizi almaya devam ettim.
0
pandispanya
(02.02.21)
@pandispanya, evet ben de öyle mi diye düşündüm ama şu 2 cümle çok net:

Örneğin; 15 Ekim 2013 tarihinde Enpara.com müşterisi olduğunuzu varsayalım, kampanya sizin için her yıl Ekim ve Kasım ayları boyunca geçerli olur. Yani her yıl 1 Ekim – 30 Kasım tarihleri arasında...

kayıt açtılar bakalım ne şekilde dönecekler.
0
🌸gman
(02.02.21)
www.qnbfinansbank.enpara.com

bu oranlar + 0.50 görmüyor musunuz yani son durumda? fırsatlarım'daki kampanyada müşteri olma tarihiniz de var. hepsi tutuyorsa ve hala verilmediyse, garip.
0
piremses
(02.02.21)
@piremses aynen öyle.
0
🌸gman
(02.02.21)
copy paste yapıyorum hesabımdan

bendeki durum
Mevcut vade 34 gün
Brüt faiz oranı %17,70
0
jamswety
(02.02.21)
(2)

viski ve chacha son kullanma geçse de içilir mi

ShadowOfMoon
viski ve chacha son kullanma geçse de içilir mi
viski ve chacha son kullanma geçse de içilir mi
0
ShadowOfMoon
(01.02.21)
Ne kadar geçmiş bilmiyorum ama genelde içilir. Bulanıklaşma olsa da tadı değişmez. Belki bir miktar alkol seviyesi azalabilir ama içilir.

Not: üzerinde yazan tarihin üretim tarihi olmadığına emin misiniz?
0
pandispanya
(02.02.21)
emin değilim,rusça çünkü :D
0
🌸ShadowOfMoon
(02.02.21)
(39)

Mesleğiniz nedir ?

garavel
Herkes yazılımcı gibi değil mi ya, gerçekten nereye kafamı çevirsem her taraf yazılımcı ve bir o kadar da sektörde açık var diyor işverenler.Yazılım harici bir meslekle uğraşanlara sorum, mesleğiniz nedir ?
Herkes yazılımcı gibi değil mi ya, gerçekten nereye kafamı çevirsem her taraf yazılımcı ve bir o kadar da sektörde açık var diyor işverenler.

Yazılım harici bir meslekle uğraşanlara sorum, mesleğiniz nedir ?
0
garavel
(01.02.21)
moda tasarımcısıyım
0
fragile lady
(01.02.21)
Önce arkeoloji, sonra sosyoloji bitirdim. Önce organizasyoncuydum, sonra nasıl olduysa son işimde iş geliştirme uzmanıydım. Şimdi de İstanbul Üni'nin açığından çocuk gelişimi okuyorum :D Diğer yandan da işletmeci mi, aşçı mı, garson mu, barmen mi, temizlikçi mi olduğumu bilmediğim bi işim var. İleride belki kreşte çalışırım :P
Böyle bakınca, keşke yazılımcı olsaymışım diyorum, en azından ne olduğun belli işte ne güzel :D
0
pandispanya
(01.02.21)
ingilizce öğretmeniyim. bundan 6 sene önce birkaç ay çalışır, başka iş bulur istifa ederim diye başlamıştım. sınıflarımı, öğrencilerimi öyle özledim ki... tanıdığım insanlara itiraf edemediğimi burada dile getireyim ben bu işi yapmayı çok sevmişim aslında.
0
dimpled
(01.02.21)
mühendisim. yazılımcı olsam güzel kapılar açarmış bana ama o kadar ilgim yok ki. mesleğimi seviyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
insaat mühendisiyim
0
ben de
(01.02.21)
Planlamacıyım. Bana da herkes ikcı gibi geliyor.
0
nickimin hakkini veremedim
(02.02.21)
@ben de sektörde durum nasıl ? maaşlar tatmin ediyor mu ?

@nickimin hakkini veremedim biraz daha açar mısınız ? ne bitirdiniz mesela, ne yapıyorsunuz tam olarak ?
0
🌸garavel
(02.02.21)
yayin operatoru. bana da benden baska bu isi yapan yok gibi geliyor
0
ala09
(02.02.21)
@garavel

türkiye piyasasini maalesef pek bilmiyorum ama maasimdan memnunum. diger sektörlerdeki corona durgunlugu ile kiyaslayacak olursam gayet iyi durumdayiz diyebilirim.
0
ben de
(02.02.21)
Psikoloğum. Bizden bol bol var gibi bu aralar :)
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.02.21)
Yazılımcıyım herkes avukatmış gibi geliyor
0
Kahir ekseriyet
(02.02.21)
mühendis, teknoloji yatırımları danışmanı

fikrin ve paran varsa yapmak istediğin işte mühendislik içeriyorsa arayacağın kişi benim.
satış pazarlamaya karışmam geri kalan herşeyi halleder ürün bu, fiyat bu, kazanacağın para bu, yapman gereken bu diyip mevzuyu teslim ederim. tr/eu/iskandinavya çalışıyorum.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.21)
Mimar / akademisyenim. Her ikisiyle de aşk / nefret ilişkisi yaşıyorum. Mimar olmak deli işi, akademisyen mimar olmak için tamamen keçileri kaçırmış olmak gerekiyor, özellikle tasarım alanında.
0
gmzo
(02.02.21)
onu yazmayı unutmuşum bana da herkes influencer gibi geliyor. bir şekilde sosyal medyadan ucuza para kazanma derdinde insanların çoğu, yapana da saygı duyuyorum haksız değiller.
0
🌸garavel
(02.02.21)
Bir diğer nereye baksan rastlanılan meslekteyim, avukatim
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(02.02.21)
Endüstri mühendisiyim. Yazılımcı olsaydım keşke diyorum. Yazılım dillerine yatkınlığım var. Zevkle yapardım. Şu an endüstri mühendisliği beni tatmin etmiyor.
0
himmet dayi
(02.02.21)
Sınıf öğretmeniyim. Ben de herkes yazılımcı sanıyordum.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.21)
çevirmenim.

herkesin mesleğinin ne olduğundan ziyade, sabah şirkete gidip akşam döndükleri monoton bir dünyadalar diye düşünürdüm.
benimkinden çok farklı bir düzen bu.
en azından 2020'ye kadar farklıydı.
artık herkes benim gibi.
kendimi yalnız hissetmiyorum :)
0
blatta hiberna
(02.02.21)
@himmet dayi endüstri mühendisi ne yapar ? şuanki bulunduğunuz pozisyonunuz ve iş tanımınız nedir acaba ?
0
🌸garavel
(02.02.21)
Turizmciyim. Turdur, oteldir falan bakıyorum. Alaylıyım, 15 seneyi geçkin uğraşıyorum.
0
habarbey
(02.02.21)
universite doneminde (marmara reklam) produksiyon asistanligindan baslayip amirligine kadar geldim, tv calisaniydim.. yuksek lisans doneminde (arel grafik tasarim) free lance grafik ve tv baglantilarim sayesinde cevirmenlik yaptim.. akabinde medya ve uzantilarindan daralip meslek degistirmeye karar verdim.. o sirada ogretmenlik firsati cikti karsima dil ve sahip oldugum toefl`dan oturu.. 11 yil once oylesine basladigim meslege, ogretmenlik sertifikasi ile profesyonel olarak devam ediyorum..

bana herkes issiz gibi geliyor.. asiri pesimist ruh halimden de kaynaklaniyor olabilir..
0
mecik balit
(02.02.21)
@garavel

ne iş olsa yaparız abi :d

şaka bi yana üretim ve hizmet sektörlerinin birçok alanında çalışma imkanı var. yani hastanede çalışan arkadaşım da var, trt'de de çalışan arkadaşım da var, üretim sektörü ağırlıklı oluyor genelde ama işte alternatifler de çok fazla.

ben otomotiv sektöründe kısa bir süre planlama akabinde uzun süre proje yönetimi bölümlerinde çalıştım. şu an çalışmıyorum. yeni bir iş için istifa ettim. yeni işte süreç tamamlanmak üzere. otomotiv değil bu kez. yine üretim sektörü. pozisyon satın almaya bağlı bir uzmanlık diyeyim.

Genel olarak planlama, proje yönetimi, kalite, üretim (üretim mühendisliği, yalın üretim, verimlilik vb. ile ilgili tüm bölümler), satış, satın alma, ürün geliştirme (tasarım değil) vb. gibi pozisyonlarda çalışıyor endüstri mühendisleri.
0
himmet dayi
(02.02.21)
Kimya mühendisiyim. >10 yıldır boya argecisi olarak çalışıyorum.

Bana da duyurunun %85'i yazılımcı veya avukat gibi geliyordu :)
0
pati
(02.02.21)
sinema & televizyon mezunu, modern tavla oyuncusuyum.
0
ateistanbul
(02.02.21)
Turist rehberi & ziraat teknikeri
0
beetlejuice
(02.02.21)
yazılım.(eğitimim) çiftçi.(ata mesleği) öğretmen.(bilgisayar, girdim bitirdim. bitiremem sanıyordum ama bitirdim) taksici. (baba mesleği. yapmıyorum. eskiden adam olmayınca geceye çıkardım.)
0
phonex
(02.02.21)
Akademisyenim, siyaset bilimi alaninda doktoraya devam ediyorum, ayni zamanda ders veriyorum.
0
feliss
(02.02.21)
Ameleyim (müteahhit), kat karşılığı verilecek yeriniz varsa verin yapayım :)
0
John Bloor
(02.02.21)
yazilimciyim. bana da herkes benden cok kazaniyormus gibi geliyor.
0
lemmiwinks
(02.02.21)
teknikerim. hep bir şeyleri tamir ettim. şimdiyse ar-ge yapıyorum. bana da herkes benden çok kazanıyormuş gibi geliyor.
0
hemsta
(02.02.21)
finansçı/akademisyen/oyuncak tamircisi:)
0
yemrem
(02.02.21)
Hafta içi akşam 5'e kadar memurum, sonrası ve hafta sonu tam zamanlı esnafım. Kafamın içinde 24 saat esnafım. Şu, su verenin itfaiye hortumunu sevdiğiniz esnaflardan değilim, suyumuz var :)
0
synax
(02.02.21)
avukatım
0
her giriste sifresini unutan adam
(02.02.21)
Yazılımcıyım, bana da herkes yazılımcı olmaya çalışıyor gibi geliyor.

Neyse yazılımcı olun, belki ülke daha iyi bir yer olur 50 sene sonra.

youtu.be
0
chicha_v2
(02.02.21)
siyaset bilimi mezunuyum, işsizim.
0
rojhat
(02.02.21)
devlet memuruyum, düz.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(02.02.21)
Eskiden hava indirme teğmen'dim. yani paraşütçü piyade. muvafaktaname ile memurluğa geçtim.
0
komando kani var bende
(03.02.21)
tamirciyim bildiğin tornavida anahtar gres yağ tamir işi.
0
basond
(03.02.21)
Mali müşavirim. ben de çoğunluğun yazılımcı olduğunu düşünenlerdendim.
0
naksidil
(03.02.21)
(6)

küçük bir salonu olduğundan büyük göstermek için

mya
yuvarlak desenler mi yoksa kare/dikdörtgen desenler mi tercih edilmeli?(salonla mutfağı ayıracak ahşap bir paravan alacağım da motiflerine karar veremedim, yuvarlak motifler mi yoksa dörtgen motifler mi olmalı diye)
yuvarlak desenler mi yoksa kare/dikdörtgen desenler mi tercih edilmeli?

(salonla mutfağı ayıracak ahşap bir paravan alacağım da motiflerine karar veremedim, yuvarlak motifler mi yoksa dörtgen motifler mi olmalı diye)
0
mya
(01.02.21)
Bana dörtgen motifler gibi geliyor.
0
pandispanya
(01.02.21)
İlk aklıma gelen açık renkler ve az eşya, paravan yerine ayna gibi bişi de tercih edebilirsiniz paravan daha da boğabilir, ben bu gibi durumlarda instagramdan iç mimarlara danışıyorum :)
0
esinikaybetmiscorap.
(02.02.21)
mekan dikdortgen ise kisa duvarlardan birini koyu renge digerlerini kontrast olusturacak acik bir renge boyayarak mekani oldugundan daha genis ya da uzun gosterebilirsiniz, bu noktada paravan da cok daraltan bir unsur olmaktan cikacaktir.. ama isin astari yuzunden pahaliya da gelebilir bu boya isi ile.. ic mimar degilim, sadece bu konuya ozel bir ilgim var ve cok fazla kaynak okudum, oradan aklima gelen kucuk mekanlari buyuk gosterme tuyolari tarzi bir seydi bu da.. profesyonel tavsiye degil..
0
mecik balit
(02.02.21)
Ayna salonunuzu düğün salonuna çevirebilir. Ben olsaydım düz ahşap parmaklık gibi olan paravanlardan kullanırdım.
0
ruhen hastayim ben
(02.02.21)
paracani kullandiginiz yerle ayni renkte olmasi gerekir bence. duvar renklerinde boyasaniz ekstra bir esya gibi degil de bir gećis oldugunu hissettirin
0
ala09
(02.02.21)
paravan koyu renkli değil de açık renk olur ise daha iyi olur, bence desenden daha önemli.
0
sadegazoz
(02.02.21)
(18)

Telefonda sevgilinizin adını değiştirme eşiğiniz?

bilet
Ne zaman değiştirirsiniz? İsim soyisimden ne zaman arım balım peteğime ya da “isim”im e geçiş yaparsınız?
Ne zaman değiştirirsiniz? İsim soyisimden ne zaman arım balım peteğime ya da “isim”im e geçiş yaparsınız?
0
bilet
(01.02.21)
Hicbir zaman.
0
cleric
(01.02.21)
Hiç :D 10 yıldır aynı. 10 yılın içine arkadaşlık, flört, sevgililik, nişanlılık, evlilik dahil. Hep sadece adıyla kayıtlıydı, hiç de değiştirmeyi düşünmedim. Allah korusun ayrılsak da değiştirmek zorunda kalmayız bu sayede :P :D
Ben de onda ismimle kayıtlıyım. Kafalar hep rahat, süper :))
0
pandispanya
(01.02.21)
Hiçbir zaman +1
0
ruhen hastayim ben
(01.02.21)
Evlendik, yine değiştirmedik. İsim soyisim şeklinde kayıtlıyız karşılıklı, hatta eşim yeni soyadımı bile eklemeden orijinal soyadımı kullanıyor yine.

Edit: Senede bir falan ben onun telefonunu sinsice alıp kendi adımı "aşkitom <3 <3" falan yapıyorum. Gülüyoruz eğleniyoruz, düzeltiyor sonra.
0
kobuzchu kiz
(01.02.21)
Hicbir zaman. Ad soyad durur oyle.
0
turkce konusan uzayli
(01.02.21)
ben tanışınca direkt isimle kaydediyorum öyle kalıyor. soyad yazmıyorum.
0
jelly bear
(01.02.21)
Sadece adıyla kaydetmiştim zamanında ve öyle duruyor. Hiçbir zaman +1
0
ms brownstone
(01.02.21)
Yok oyle bir esik. Isminden memnunsa ozellikle, ismiyle kalsin.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Ben kadın tarafıyım. Şimdiki eşim, erkek arkadaşımken bana iletişim bilgilerini contact olarak göndermişti. O haliyle kullanıyorum. Epey formal duruyor Dr. X. Y. Zoğlu gibi. Telefonun kısa yolunda X'im gibi bir kısaltmayla kayıtlı taa baştan beri hiç değişmedi. Ben de onun telefonunda baştan beri Siyamım gibi kayıtlıyım.
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
biz iki yil sonra falan degistirmistik ama sonra kavga edince geri isme döndü jdjdjs
0
ala09
(01.02.21)
sevgi sözcüklerinin söylenmeye başlandığı yani çağ kapatılıp çağ açılan o günde telefonda kayıtlı olan isim-soyisim ikilisinden soyismi silerek olaya samimiyet katmıştım. hala öyle duruyor.
0
starlightz
(01.02.21)
eski sevgilim ilk baslarda ismiyle kayitliydi. sonra komik bir sohbet gecti ve ona o sohbetle alakali bir hitap bulup ismini oyle degistirdim. sonra aska geldigim zamanlarda askim yaptim. kizdigim zamanlarda okuz yaptim. sonra tekrar o hitaba gecis yaptim. oyle kafama gore takildim.
0
batlegolas
(01.02.21)
2. hanımın yanına giderken sonuna r harfi ekliyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.02.21)
Sadece isimle kaydedip değiştirmem, veya ilk kaydettiğimde isminin yanına mesela hangi ali olduğunu hatırlatacak bir kelime yazmışsam sevgili olacağımıza inandığım zaman onu silerim sadece ali kalır. Eski sevgilimin iş telefonu hala isminin baş harfi olarak kayıtlı, aceleyle öyle kaydetmiştim, kaldı.

Sevgilimin beni soyadımla kaydetmesi ayrılma sebebi olur :/

Edit: müdürüm >10 yıldır evli, eşi isim+eski soyadıyla kayıtlı telefonunda.
0
pati
(01.02.21)
genelde ad soyad kaydederim. iki eski sevgilimi aramızdaki bazı goygoya ithafen farklı kaydetmiştim. sonra da ayrıldık. bir daha birisi girerse hayatıma ilk kaydettiğim gibi (isim soy isim) olarak tutarım.
0
ananotherlife
(01.02.21)
ben genelde isimle kaydederdim. şu anki sevgilimle de tanışma, flört ve birlikteliğin ilk 3-4 ayında isim vardı. sonradan lakabına çevirdim. lakabını kendi arkadaş grubu çok sık kullanıyor. öyle olunca ben de alıştım, artık ismini telaffuz ettiğimde sanki yabancı birinden bahsediyormuşum gibi geliyor.
0
der meister
(01.02.21)
bu konuyu düşünmem asla. moduma göre. bugüne kadar isimleri dışında bir başka kelime ile de değiştirmedim. değiştirmek istersem değiştiririr. öncesinde zihnimi meşgul etmesini istemem böyle bir konunun.
0
matrix
(02.02.21)
22-23 yaşına kadar güzel sıfatlarla kaydederdim,şimdi dümdüz
ayşe ise ayşe diye kaydeder, senelerce de değiştirmem

tanışırken ne diye kaydettiysem o
0
megacracker
(14.02.21)
(5)

Soğuk zincir torbası nerede kullanılır

havadakarada
Bu alüminyum folyolu balonlu naylon poşet tam olarak bahsettiğim. Nerede kullanılır?
Bu alüminyum folyolu balonlu naylon poşet tam olarak bahsettiğim. Nerede kullanılır?
0
havadakarada
(01.02.21)
havada karada :p Soruyu doğru mu anladım bilmiyorum ama işte tam olarak adında söylendiği gibi, soğuk zincirin korunması gereken bi ürün kargolayacaksanız mesela, orada kullanılır. Kolay zarar görmez, içinden akıtma yapmaz, içine koyduğunuz ürünün ısısını bir süre korumaya yarar. Mesela, annene peynir göndermek istedin, iki tane buz haline gelmiş pet şişe suyu koydun o torbaya. Ortalarına da peyniri koydun, ooh ertesi gün peynir hala soğuk bir şekilde annene ulaşıyor. Böyle bişey. Günlük özel amaçlar için de ihtiyaca göre kullanılabilir.
0
pandispanya
(01.02.21)
kahve dünyası çikolata siparişlerinde gönderiyor. çikolatayı veya buz aküsünü bunun içine koyuyor. ya da ikisini birarada koyuyor.
0
sutlu nescafe
(01.02.21)
dondurulmuş gıda veya erimeye müsait çikolata vb ürünlerin ve bunların yanında ilaç, aşı gibi malzemelerin taşıma esnasında eriyip bakteri üretmelerine engel olmaları ve derecelerini muhafaza etmeleri için kullanılır. son tüketiciye kadar zincir bozulmamalıdır neticede.
0
uuth
(01.02.21)
yaz aylarında çikolata gönderiyorum ben onlarla
0
ofelia
(01.02.21)
ikea'da da var sanırım bunlardan?

www.hepsiburada.com

şunun gibi bi şey mi?
0
barabas
(01.02.21)
(10)

Mali Tavsiye - Ev, kira, faiz, taşınma vesaire...

nevarki
Merhaba,Bu yaz İstanbul'dan Bodrum'a taşınma planımız var ailecek. Durumu ortaya koyayım, sonrasında da mali konularda bir yardım, bir fikir bekliyorum sizden. Hali hazırda ederi 450 bin lira civarı, kiraya verilse de 1800-2000 lira getirisi olan bir evimiz var. Önümüzde iki seçenek var; burayı kira
Merhaba,

Bu yaz İstanbul'dan Bodrum'a taşınma planımız var ailecek. Durumu ortaya koyayım, sonrasında da mali konularda bir yardım, bir fikir bekliyorum sizden.

Hali hazırda ederi 450 bin lira civarı, kiraya verilse de 1800-2000 lira getirisi olan bir evimiz var. Önümüzde iki seçenek var; burayı kiraya verip aşağı yukarı aynı banttaki bir eve kiraya çıkmak ya da burayı satıp orada aynı paraya bir ev almak... Bu arada gidilen yerde iki kişi değil sadece bir kişi çalışacağı için toplam gelirde bir azalma söz konusu ve o yüzden en az hasarla atlatmayı planlamaya çalışıyoruz süreci.

Soru 1: İstanbul'daki ev Beylikdüzü'nde - E5'e yakın- ve değeri düşmeyecek gibi duruyor, gelecek metro vesaire nedeniyle de... Gidilecek yer ise Bodrum'un daha mütevazı bir muhiti olacak (örneğin Mumcular). Buradakini kiralayıp kiraya mı, buradaki satıp ev almaya mı gitmek lazım?

Soru 2: Bu 450 bin lirayı 34 günlük faize koysak getirisi 6 bin lira civarında ediyor (evden alacağım kiranın kat be kat fazlası). Ama elbette zamanla yerinde sayan 450 bin lira, belli bir zaman sonra değer kaybedip -abartarak söylüyorum- sadece bir çikolata parası haline gelebilir. Bu açıdan, eğer evi satarsak 450 bin lirayı vadede değerlendirmek mantıklı mıdır? Ya da başka ne önerirsiniz?

Şimdiden teşekkürler...

(Tik'ler hemen)
0
nevarki
(01.02.21)
bana kalirsa istanbuldakii evi kiraya verip bodrumda kiraya cikmak mantiksiz gibi, neden... cunku kiraciyla ugrasacaksiniz, faturalariyla tadilatiyla ivir ziviriyla ugrasacaksiniz. evi satip bodrumda ayni tutara yakin bir ev satin almak daha mantikli gibi duruyor, hem kiiraci olmazsiniz hem de istanbuldaki kiraci sorunlariyla ugrasmazsiniz. bodrumda ev alarak ana paranizdan 40-50 lira artirabilir misiniz bilmiyorum ama olur da kalan para olursa onu da vadeliye atip ufak ufak destek geliri yaparsiniz

ben bu sekilde yapardim
0
exlibris
(01.02.21)
Merhabalar, neden Mumcular? Fiyatları daha uygun olduğu için mi yoksa başka bir sebebi var mı? Çalışacak kişinin işi gibi, başka bir aile yakınının civarlarda oturması gibi?

Eğer sadece fiyat sebebiyle ise, tabii ki İstanbul'daki standartlarınızı bilmiyorum ama Mumcular'da hayat sıkıcı ve zor olur. Yol gün geçtikçe gözünüzde 5 kat büyüyecek, sosyalleşme ya da sanat aktivitelerine ulaşma imkanınız daha kısıtlı olacak.

Mumcular'da daha önce hiç bulundunuz mu, sevdiniz mi? Eğer sadece fiyatlar daha uygun olduğu için Mumcular'a taşınacak olsaydım, taşınmazdım. Evi satıp, faizinden gelecek 2-3bin tl ile çok daha merkezi ve aktif konumlardan başka birisine yerleşirdim.

Yok Mumcular'ı çok sevdim ya da orası olması için çok geçerli başka bir sebep varsa da yine İstanbul'daki evi satıp Mumcularda da yine kiraya geçerdim. Para nasılsa kenarda faizde (ya da ne şakilde değerlendirmeyi tercih ettiyseniz o yöntemde) duruyor. Dokunmazsanız bir sene sonra o günkü tecrübelerinize göre yine ev alabilirsiniz.

Şimdiden hayırlı olsun her kararınız :)
0
pandispanya
(01.02.21)
Bodrum a kesin yerleşecekseniz, İstanbul daki evi satmak doğru olur. Bodrum, İstanbul gibi prestijli bir yer. Hatta bence yakın gelecekte insanlar büyük şehirler yerine orta seviyedeki kasabalara yerleşmeye başlayacaklar. Bir de uzaktaki bir şeyle uğraşmak genelde sorun çıkarır.
0
silver apple
(01.02.21)
Cevaplar için çok teşekkürler...

@pandispanya

Mumcular sadece daha makul fiyatlara sahip olduğu için bir örnekti. Aslında önümüzdeki ay ev bakmak adına detaylı bir Bodrum turu yapacağım. Kıyı kesimlerini bayağı iyi bilirim Bodrum'un ama daha içteki Mumcular gibi bir muhit benim için sadece internetten araştırdığım kadarıyla... Daha dingin bir hayat tercih edeceğimiz kesin ama çeşitli aktivitelerden uzak ölü bir kasaba hayatı sıkıcı olabilir gerçekten. Evi satıp faiz parasıyla 1 yıl kirada durmak da mantıklı olabilir evet, aklıma gelmemişti... Uyarınız, tavsiyeniz ve güzel temenniniz için çok teşekkürler...
0
🌸nevarki
(01.02.21)
Hayat etkileyecek yorumlar yapmaktan çekinirim ama gözünüzü seveyim Mumcular'ı 2 değil, 4 değil, 7 kere düşünün :) Gerçekten üzüleceğinizi düşünüyorum. İstanbul'dan her türlü daha dingin olacaksınız burada zaten ona eminim. İstanbul'daki evin kirasıyla uğraşmak angarya olur. Kiracıyı buldunuz, ödedi/ödemedi/yerine yenisi geldi/gelmedi... Buradaki ev sahiplerinin gözü inanılmaz açılıyor şu an. Siz de ev sahibinizle anlaşamayacak olursanız en azından garanti paranız olsun sıcak para her zaman güven verir. Önce bir burayı koklayın, avantajını dezavantajını farkedin, o zamanki ev alma kararınız çok daha sağlıklı olacaktır. Rica ederim, bol şans.
0
pandispanya
(01.02.21)
beylikdüzü ev dolu, ciddi bir arz fazlası var, beylikdüzünün kiracısı da genellikle düşük gelir grubundaki problemli insanlar. bana kalırsa onu satar, gider bodrum'dan benzer fiyatlı bir ev alırım, veya o paraya yatırım yapar kenarda tutarım.
0
roket adam
(01.02.21)
ben bu tip ciddi değişikliklerde önce bir süre kiraya çıkmayı tercih ederdim.
ev satıp yeni bir ev aldığınızda sonrasında değişiklik yapmak zor olacaktır
0
nuisance
(01.02.21)
Net tavsiyem su olur.Bodrumda oncelikle kiraya cikip 1-2 sene orada yasayin.Nihai karari orada verirsiniz ( bodrumda ev satin alma vs kiraci olarak devam etme)

Bodrumda bir sure yasamadan ev satin almayin derim.
0
turkuaz
(01.02.21)
bodrumda kesin kalıcıysanız, olduki 3 ay sonra 1 kaç sene sonra geri dönme riski varsa kiraya verin.

ama biz tamam bu iş oldu %99 bodrumdayız artık derseniz satın, gittiğiniz yerden alın. çünkü kiracı evin canına okuyor ve ev fiyatları dolar/euro karşısında her zaman değer kaybediyor.
0
morcivert
(01.02.21)
Evi satmazdım, kiralardım
Bodrumda kiraya çıkardım, istanbuldan gelen kira ile döndürürdüm bodrum kirasını

Yarın öbürgün ev daha değerlenir hem de oldu da işler ters gitti en azından Evim var derdim.
0
paramolacak
(01.02.21)
(9)

Önemli bir görevde bulunan kişiyle ilk tanışma hakkında bir takım sorular?

siyahsekiz
Başlıkta belirttiğim gibi ülkemizde muhalefet olan bir partinin genel başkanının baş danışmanı ile yarın randevum var. Randevu şekli şöyle gelişti, bir kaç yıl evvel bir rapor hazırlayıp ben bu arkadaşa mail vasıtasıyla ulaştırmıştım ve bu arkadaş raporumu, önerilerimi çok beğenip benimle tanışmak i
Başlıkta belirttiğim gibi ülkemizde muhalefet olan bir partinin genel başkanının baş danışmanı ile yarın randevum var. Randevu şekli şöyle gelişti, bir kaç yıl evvel bir rapor hazırlayıp ben bu arkadaşa mail vasıtasıyla ulaştırmıştım ve bu arkadaş raporumu, önerilerimi çok beğenip benimle tanışmak istemişti. Kısmet yarına oldu ve yarın için bana randevu verdi. Yaklaşık olarak 1.5-2 senedir de işsizim bunu biliyor. İlk tanışma için direkt iş konularına girmem ve torpilsiz olarak beni kendi alanımla ilgili bir yerlere yollamasını sağlamak için ne şekilde konuşmalıyım ya da ilk randevu için böyle bir istekte rica da bulunmam uygunsuz mu olur? Bugüne kadar gelen torpil tekliflerini erdemli ve idealist bir şekilde reddetmiştim ama artık ne psikolojik ne de maddi olarak dayanacak daha da önemlisi dik duracak mecalim kalmadı. İşsizlikten ve suratıma kapanan kapılardan çok yoruldum. Bu görüşme çok yüksek ihtimalle benim son şansım olacak. Bana bir yol gösterirseniz minnettar olurum. Şimdiden teşekkürler.
0
siyahsekiz
(01.02.21)
İş aradığını ve artık yorulduğunu söylemende herhangi bir sakınca görmüyorum.
0
megalomaniac
(01.02.21)
@megalomaniac peki konuyu nasıl oraya getirebilirim ve daha önemlisi isteğimi nasıl ifade edersem uygun olur?
0
🌸siyahsekiz
(01.02.21)
Biliyorsunuz işsizim ve bu konu benim önceliklerimin başında geliyor.' diye başlayıp fırsat bulduğun ilk an o konuya dal. Onlar buna alışık. Peynir ekmek ister gibi iste ve konuya hemen dal.
0
Mirket
(01.02.21)
@Mirket teşekkürler, umarım ters bir tepki ya da olumsuz bir dönüş olmaz.
0
🌸siyahsekiz
(01.02.21)
bence siz yine de ilk adımı bekleyin, neler yapıyorsunuz gibi bir konu açılır illa ki, orada işsiz olduğunuzu söyleyebilirsiniz, ki biliyormuş zaten. sohbet oraya akmazsa o zaman konuyu alanımla ilgili bir işim olsun isterdim, ülkenin durumu malum önceliğim bu gibi bir şeyler söyleyip konuyu getirirdim ben olsam.

edit: içim rahat etmedi yine geldim, haddinden fazla direnmiş ve beklemişsiniz, görüşmenin başında sonunda neresinde olursa işe ihtiyacınız olduğunu söylemeden çıkmayın o odadan, bol şans.
0
siyah gece
(01.02.21)
Hazırlanan rapordan etkilenip tanışmaya davet etmesi sizi değerli gördüğünün bir göstergesi. Bu noktada avantaj sizde. Sırasıyla önce kendinizi tanıtırsınız, kısaca yaptığınız işlerden bahsedersiniz, sonra hazırladığınız projeyi anlatırsınız. Sohbetin ilerleyişine göre “bu bilgi ve tecrübelerimi değerlendirebileceğim, beni yönlendirebileceğiniz bir yer var mıdır acaba?” diye sorabilirsiniz. Çevresinde sizinle aynı sektörde olan tanıdığı vardır mutlaka ya da tanıdığının tanıdığı. Bu arada torpil yerine güzel bir kelime önereyim, kullanmaktan da hiç çekinmeyin; referans.
0
hepbiarayisicinde
(01.02.21)
iş isteyin. kesinlikle utanma. millet neler yapıyor neden utanacaksın.

bir söz var: Türkiye'de her şey olursun rezil olamazsın. Korkma yani.
0
kickboxer
(01.02.21)
Hayırlı uğurlu olsun, ben görüşmenizin güzel geçeceğine inanıyorum. Sakın başınız eğik gitmeyin. Dik durun. Geri tepeceğini sanmıyorum ama teperse de teper, dünyanın sonu mu? Kendini rahatlatmak için, en kötü senaryoda o odaya girmeden önce de işsizdim, çıkarken de işsiz olabilirim ama kendimi güzel ifade ettim, hadi hayırlısı” diyeceksin. Kaybettiğin hiçbir şey olmayacak.

Konu muhakkak oralara gelir. Ya zaten bildiği bir şey olduğu için kendisi dile getirir ya da siz nasılsınız, nasıl gidiyor faslında sen konuyu açarsın. Ben de işte şu şu sebeplerden ötürü bu kadar süredir işsizim dersin ama ardından hemen olumlu bir şey ekle, bu süreçte ben de şu araştırmalara odaklandım, bu raporları çıkarttım vs diye. Hayal ve hedeflerinden de kısaca bahsedip bağlayabilirsin. Sonra adamla aranızdaki frekansa göre uygun gördüğün bi noktada gayet kendinden emin ve rahat biçimde, referans olup olamayacağını açıkça sor gitsin. Şu an bir şey yapamam bile dese, güzel tohumlar ekeceğim, iyi bir izlenim bırak, sonrasını hiç bilemeyiz. Ama bence adam zaten konuya hazırlıklı, zaten avantajla gidiyorsun oraya.

Hiçbir şey hiç kimsenin son şansıdır diyemeyiz. Güne pozitif başla :). Hadi bismillah.
0
pandispanya
(01.02.21)
Kafalari dolu oldugindan not almadiysa, titiz falan değilse hatirlamayabilir, hatirlat.
0
durgunfoton
(01.02.21)
(9)

Lens Kullanmak vs Lazer Göz Ameliyatı Olmak

yanqoue
Yıllardır gözlük kullanırım, numaram 2.25 civarı.Sıkıldım gerçekten, yan etkilerini falan geçtim artık gözlükten kurtulmak istiyorum.Lazer ile ilgili endişeler var. Lens daha güvenli bir çözüm gibi görünüyor ama lens kullanmanın sıkıntıları nelerdir? Hangisi size göre daha iyi bir çözüm olur?
Yıllardır gözlük kullanırım, numaram 2.25 civarı.

Sıkıldım gerçekten, yan etkilerini falan geçtim artık gözlükten kurtulmak istiyorum.

Lazer ile ilgili endişeler var. Lens daha güvenli bir çözüm gibi görünüyor ama lens kullanmanın sıkıntıları nelerdir? Hangisi size göre daha iyi bir çözüm olur?
0
yanqoue
(31.01.21)
ben lens diyorum. çünkü söylediğiniz gibi lazerin bir çok eksi yönü var ama lensin her gün ayırdığın 2 dk haricinde bir eksisi yok bana göre. yıllardır kullanıyorum çok memnunum.
0
Benyinegulerim
(31.01.21)
Esim lazerle cizdirdi, gayet memnun. Cok nadir gozu kuruyor, goz damlasi kullaniyor o kadar.

Korkmasam ben de cizdirirdim. Lense ugrasmakdan biktigim icin gozluk kullaniyorum artik
0
fakyoras
(31.01.21)
13 yaşımdan beri lens kullanıyorum. 17 sene olmuş. Kesinlikle çok temiz kullanmak, akşamları eve gelince çıkarmak, denize/havuza lensle girmemek, asla lensle uyumamak kaydıyla doktor da uygun görüyorsa önce lensi bi deneyin derim.
Sonra yine isterseniz ameliyat olabilirsiniz. Şu ana kadar ameliyattan pişman olan bir tanıdığım da olmadı.
0
pandispanya
(31.01.21)
Doktorlar son kararı veriyor, lazer herkese yapılmıyor, detaylı muayene ediyorlar.

Lens için ise ben de yıllardır kullanıyorum ama göz kuruluğu ve lense toz vb yapışması çok rahatsız etmeye başladı. Acuve'nin nemlendiricili lensleri var, onları kullanmaya başladım, daha rahat. Yine bazı bağışıklık sistemi hastalıkları göz kuruluğu yapıyor ve lens açısından rahatsız ediyor. Göz doktoruna gittiğinizde muayene sonrası deneme lensi veriyor, onla biraz takılıyorsunuz, çok korkunuz yoksa deneyebilirsiniz.
0
kaset
(31.01.21)
Birkaç sene önce aynı yol ayrımına ben de gelmiştim. lazer ameliyatta gece görüşünün olumsuz etkilenme ihtimali(starburst ya da halo effect) ve tekrar lazer operasyon geçirme şansının olmaması(belki de ameliyatına göre değişiyordur, hiç doktora gitmedim lazer için) sebeplerinden lense geçmeyi tercih ettim. Pandemiden sonra genelde evde olduğum için gözlükle devam ettim ama lens takınca dünya varmış diyorsun. Lazer olan arkadaşlarım veya tanıdıklarım da var. seneler oldu, onların da hiçbir sıkıntıları yok. pişman değiller. Ama ben göze alamadım.
0
olutaklidi
(31.01.21)
uzun yillar gozluk ve lens kullanmis sonrasinda lazer olmus biri olarak kesinlikle lazeri oneririm. zaten gidip ben lazer ameliyati olmak istiyorum diyererek direkt ameliyat olamiyorsunuz. bir suru test sonrasinda ameliyata uygun olup olmadiginiza bakiliyor ilk.

ayrica lensin gunde ayirdigin 2 dakikan haricinde daha fazla etkisi var. kornea incelmesine neden oluyor. gozluk lense nazaran daha sagliklidir.
0
seksli harf
(31.01.21)
bu tekrar ameliyat işleri aslında çok kişisel olaylar. yani numara tam düzelmediyse hastane düzeltme yoluna gidebilir tabii ama doktor uygun bulursa. Bence en iyisi bi göz doktorundan randevu alıp en sağlıklı bilgiyi ondan edinmek ameliyat konusunda. belki gözünüz hiç uygun değil boşa ikilemde kalmışsınız. gerçi miyopide bu ihtimal düşük ama.
0
olutaklidi
(01.02.21)
önce gözlük, sonra lens, sonra yine gözlük sıralamasıyla - neredeyse 12-13 sene gözlük, bir o kadar da lens kullanmışımdır (gözler -4.00). 3 sene önce "lasek" ameliyatı oldum. ameliyat olduğum için inanılmaz mutluyum, keşke daha önce olsaydım diyorum. bir ürüne ihtiyaç duymadan görmenin rahatlığı paha biçilemez geldi bana. neye karar verirseniz verin, iyi bir doktora, hatta birden fazla iyi doktora görünüp o kararı vermenizin faydalı olacağını düşünüyorum.
0
semyasa
(01.02.21)
15 sene oldu lasek olalı pişmanım!! neden ilk çıktığı gün olmadığıma..

askerde g3 ü gözlükle attım.. çok arzuluydum..

bilenler bilir..

aşırı teper hele birde genç ve kas tonunuz oturmamışsa..

tetiğe basmamla tepmeye müteakip kırılması bir oldu..

o gün yemin ettim ki bu iş bitecek..,

kavgaya girecem giremiyorum:)

topa kafayla çıkacam çıkamıyorum:)

bu 2 skill de bende gençken oturmadığı için onlardan ömür boyu muafım..

hayatımda sayısız halısaha maç oynadım 1 kere kafayla pas/gol yok :)

sosyal hayata etkisini de ölçmelisiniz..

palyatif çözüm mü dramatik çözüm mü

gözlüklerin kelebek taraflarının oturduğu burun kısmı inceden çökük..

genç yaşta kemeik gelişimine bile etkisi var..
0
hunharca ben
(01.02.21)
(9)

Karantina nasıl geçiyor?

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,Karantinada hafta sonunuz veya hafta içi akşamlarınız nasıl geçiyor?Nasıl verimli geçirmeye çalışıyorsunuz?
Merhabalar,

Karantinada hafta sonunuz veya hafta içi akşamlarınız nasıl geçiyor?
Nasıl verimli geçirmeye çalışıyorsunuz?
0
esinikaybetmiscorap.
(31.01.21)
hafta içini çalışarak verimli geçiriyorum zaten. haftasonunu verim kaygım olmadan canım ne isterse onu yaparak geçirmeye çalışıyorum. canım bazen pc ile uğraşmak istiyor, bazen dizi bazen kitap okumak. bi de ek olarak spor yapmaya çalışıyorum evde.
0
roket adam
(31.01.21)
Geçmiyor, film, dizi falan derken netflixi sömürdük. Eskilere yeni tur dönüyoruz artık. Spor falan hak getire, alkol tüketimi arttı aksine, yeme içme vs derken hımbıl insanlara dönüştük.
Bıktık yahu,
0
erty_ksk
(31.01.21)
Aslında fena değil ama çok kilo aldım aynaya bakınca moralim bozuluyor.
0
mg3929
(31.01.21)
Blender 3d'e bir şeyler yapmaya çalışıyorum. 2 tane animasyon yaptım biri 8 saniye, öbürü 5 saniyelik. Gerçi 8 saniyelikte The Lord Of Rings'deki The Ring var sadece. Kamera dönüyor The Ring çıkıyor. 5 saniyelikte ise kamera soldan sağa gidiyor, 5 tane Super Mario'daki Mantar'dan çıkıyor. Böyle genel olarak.

Oynayacak oyun kalmadı.

yeme içme vs derken hımbıl insanlara dönüşmek +1
Spor hak getirene +1
Film dizi sömürke +1
0
put it in your appropriate place
(31.01.21)
leş gibi geçiyor. hayat enerjim kalmadı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.01.21)
çocuk ile uğraşıyorum nadiren kendime kalan süre içinde 3d çizim ve baskılar yapıyorum. biraz da arduino öğreniyorum.
0
basond
(31.01.21)
İnanılmaz sıkılmaya başladım artık. Verimlilik adına zerre kadar bir şey yapmıyorum. Bomboş geçiyor öyle.
0
ms brownstone
(31.01.21)
Benim de aynı sizler gibi açıkçası, hergün biraz yürüyüş yapmaya dikkat ediyorum. Netflix felan da çok sıktı artık, ispanyolcaya başlamıştım duolingodan ona biraz daha devam etmeye karar verdim. Sınav mınav kasıyım diyorum, hafta içi zaten hep mesaili geçiyor. Hafta sonu da kapalı, evden çıktığımız yok kısaca
0
🌸esinikaybetmiscorap.
(31.01.21)
Durmaya o kadar ihtiyacım vardı ki baya resmen duruyorum. Bi o kediyi öpüyorum, bi bu köpeği mıncıklıyorum. Resim yapıyorum, film/dizi izliyorum. Yakın vadeli hedeflerim arasında haftaya yeni telefonumu alıp pubg oynamak var. Daha ne kadar verimli olabilirim ki? :D

Verimli olucam diye bi yandan spor yapıp, bi yandan yeni bi dil öğrenmeye çalışıp, bi yandan kitap okuyup, bi yandan sınavlara girip, bi yandan yeni tarifler denemeyi de denedim ama sonra benim için en verimlisinin durmak olacağına kanaat getirip durmaya başladım, çok iyi geldi :)
0
pandispanya
(31.01.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(9)

Neden ekmek yapamıyorum?

plutongezegendegilmi
Yapıyorum, yeniyor, tadı da güzel. Ama maksimum 5 santim kabarıyor. Youtube'dan bakıyorum millet 15-20 santim kabartabilmiş, bende niye olmuyor çözemedim.- Beyaz un kullanıyorum, ama 3 farklı un kullandım, sonuç aynı.- Eledim unu, o da bi fark yaratmadı.- 250 derecede de 180 derecede de pişirdim, so
Yapıyorum, yeniyor, tadı da güzel. Ama maksimum 5 santim kabarıyor. Youtube'dan bakıyorum millet 15-20 santim kabartabilmiş, bende niye olmuyor çözemedim.

- Beyaz un kullanıyorum, ama 3 farklı un kullandım, sonuç aynı.
- Eledim unu, o da bi fark yaratmadı.
- 250 derecede de 180 derecede de pişirdim, sonuç aynı.
- Izgarada da pişirdim, döküm tencerede de, bi fark yok.
- %100 hidrasyon ve %70 hidrasyon arasında deniyorum genelde, o da farketmiyor.
- Hazır maya da denedim, ekşi maya da kullandım, yine aynı.
- 1 saatten 8 saate kadar çeşitli sürelerde mayalanmaya bıraktım, güzel kabarıyor, ama pişince pısıyor geri.
- Tuz şeker vs. bir sürü kombinasyon denedim, onda da bir sonuç yok.
- Döküm tencerenin altına ya da fırının içine kaynar su koyup nem oranını da artırdım, yine bi fark yaratmadı.
- Fırına atmadan önce katladım, o da farketmiyor.
- Roux da farketmedi.

Hamurumda bir sorun yok gibi, pişi yapıyorum mesela efsane oluyor. Ama ekmek olmuyor.

Brute force yöntemiyle aklıma gelen bütün kombinasyonları deniyorum ama bir sonuç yok. Neyi kaçırıyor olabilirim?
0
plutongezegendegilmi
(30.01.21)
fırında problem vardır, kapağı açık pişirmeyi deneyin diye salladım brute force =)

bir de mayalanmasından emin miyiz, 8 saat çok da 1 saat de az.

bence ortalama mayalanmayla fırının performansıyla ilgili probleminiz.
0
kveldulv
(30.01.21)
Tüm malzemeler oda sıcaklığında olmalı. Mayanın doğru sıcaklıkta olmasına dikkat ediyor musun?
0
kaptan maydanoz
(30.01.21)
çok kısa sürede pişiriyorsanız şişmesine izin vermez. tepside mayalansın. 2 saat kadar mesela. 180 derecede 20 dk sonra 200de 5-10 dk daha fırınınıza göre deneyin.
çünkü fırın çabuk pişirirse mayalanıp kabarmasına izin vermiyor. ek olarak sıcak fırına koymayın.
0
turbo sadık
(30.01.21)
- Oda sıcaklığında
- Dereceye göre değişiyor ama 20 dk ila 60 dk arası denedim.
- Fırın da başka şeyleri pişirirken normal çalışıyor :G Ekmek için dikkat etmem gereken bir ayarı (fan ışık vs) mi var acaba?

Bonus: resim ekliyim belki oradan bir şey çıkar, bu hava cepleri hep ekmeğin üstüne doğru oluşmuş, alt kısımlarda boşluk yok. Niye acaba?

ibb.co

@turbo sadık, hep sıcak fırına koyuyordum ya. Soğuk deneyeyim bir de, sağolun.
0
🌸plutongezegendegilmi
(30.01.21)
bence daha düşük hidrasyonda deneyin. yüksek hidrasyonla çalışmak ustalık istiyor. hamura doğru şekilde son şeklini verip yüzey gerilimi oluşturmak önemli, çok uzun süre mayalanmıyorsa katlama yaparak ya da masaya vurma tekniğiyle gluteni oluşturabilmek önemli. ustalaşana dek türk usulü %60-65 hidrasyon aralığında ekmek yapın uzun süre anne usulü yoğurarak. youtube'da sanalfırın'ı da takip etmenizi öneririm. bu tip ekmek tutmaya başladığında daha yüksek hidrasyona geçersiniz. fırından fırına da çok fark ediyor fırının tam ısınması (büyük fırınlar zor ısınıp çabuk ısı kaybedebiliyor).
0
slow like honey
(30.01.21)
Hamur iki saat oda sıcaklığında mayalansın. İlk hamurun iki katı kadar olacak. Kalorifer peteğine çok yakın koymayın, mayalanırken balkon kapısı vs açık tutarak odayı soğutmayın. Alt üst ısıtma seçin, fan kapalı olsun.

Şurda sık yapılan hatalar var, belki yardımı olur:
www.google.com
0
?
(30.01.21)
Hanima sordum, firin gibi sikinti dedi.
Bazi firin termometreleri oluyormus. Ondan alip olcsun diyor. (Misal önceki evimizde eski firin vardi, 20 derece fark ediyordu dedi)

Bir de firini en az 20-30dk önceden isitmiyorsaniz onu da yapabilirsiniz.
0
logisticsmanager
(31.01.21)
Tüm malzemeleri aynı ısıda ve oda ısısında kullanmalısınız, şekeri ilk etapta ekleyin, şeker ve tuzu birlikte eklemeyin. Tuzu daha sonra un ile birlikte ekleyin. Mayaladığınız kap çok geniş olmasın. Yani hamur yanlara doğru değil, yukarı doğru ilerleyebilsin. 38 derecede maya kendini kaybediyor. Dolayısıyla eğer mayalama işini fırında yapıyorsanız, fırını önceden kapatıp, hamuru içine bırakmadan önce bi 5 dakika bekleyip fırının da aşırı sıcak olmadığından emin olmalısınız. Maya nemli ortamı sevdiğinden fırının içerisine bi bardak kaynar su koyulabilir. Maya sürecinde hamurun üstü mutlaka kapalı olmalı. Üzerine hava değmemeli. Tereyağı kullanılıyorsa, tereyağı aşırı ısınmadan soğukken ufak ufak yedirilmeli. Hamur çok güzel yoğurulmalı. Ekmeğe şekil verip fırına attığınız evrede de fırın sıcak olmalı. Aklıma gelenler bunlar. Bol şans :)
0
pandispanya
(31.01.21)
Yaş mayadan vazgeçip kuru maya ile denedim. Geri kalan her şey aynı ama kafam kadar kabardı valla. Yaş maya zor iş demek ki.
0
🌸plutongezegendegilmi
(04.02.21)
(8)

1 aylık kedi buldum, ne yapmalı?

pandispanya
Bu fotoğraftaki yavrucağı(http://i.hizliresim.com/ZYJ5Y0.jpg) iki gün önce ana yolda tek başına koşarken bulduk. Çevredeki yeni doğum yapmış anne kedilerden hiçbiri kendisini kabul etmedi. Ben de çaresizlikten eve aldım. İki gündür çok az miktarda junior kedi mamasını eziyor, yanına da yoğurt koyuyo
Bu fotoğraftaki yavrucağı(i.hizliresim.com ) iki gün önce ana yolda tek başına koşarken bulduk. Çevredeki yeni doğum yapmış anne kedilerden hiçbiri kendisini kabul etmedi. Ben de çaresizlikten eve aldım. İki gündür çok az miktarda junior kedi mamasını eziyor, yanına da yoğurt koyuyorum hapır hupur yiyor :) ama az gelmesinden ve yetersiz beslenmesinden korkuyorum. 1 aylık kediye başka ne yedirmek gerekir? Bebelac filan diyen oldu. Onu yapayım mı, nasıl yapayım?

Dükkanda baktığım 1 anne ve 4 tane yavru kedi daha var. Doğum zamanında bi duyuru açmıştım o zamanlar :) ama onlar şu boya geldiler, büyükler biraz: i.hizliresim.com
Bizim minik kediyi bu büyüklerin arasına koysam ne olur? Geçinirler mi birlikte? Benim çok alerjim var ama evimizin balkonu büyük baya. Genişçe bir terasta üstü kapalı bir yerde ömür boyu beslenebilir mi bu kedi? Eve kedi sokmaya hem sorumluluk hem de alerjiler sebebiyle pek hazır hissetmiyorum. Ama çok da alıştım kerataya; ne yapayım da bir orta yol bulayım bana bir akıl verin... Öncelikle hepsini sahiplendirmeye çalışacağım ama çok umudum da yok açıkçası. Evde biraz daha büyüttükten sonra bu küçük kediyi de dükkana mı alsam? Dükkanın arkası bahçe gibi ama kedicik bi kere eve alıştıktan sonra ona kötülük yapmış olur muyum? Of bilemiyorum :( önerilerinizi dinliyorum.
0
pandispanya
(25.08.16)
Birakma lutfen. Omurluk arkadasin olsun. Lutfen. Emin ol Allah bunu karsiliksiz birakmaz. Seni karsiliksiz sevecek bi cana anne baba olmus olursun.
0
brad pitt
(25.08.16)
eğer korunaklıysa dükkanın arka bahçesinde büyütebilirsin. böylece eve alışmış olmaz ve mutlu bir kedi olur.
önemli olan beslenmesi ve çişini yapabiliyor olması. eğer bir aylıksa besini süt. mama yaşı daha gelmemiş demektir. süt derken markette satılan inek sütleri değil tabii. o sütler laktoz içerir. insan laktozu sindirebilir ama kedigiller sindiremez. inek sütü (ya da onunla yapılmış herhangi bir süt ürünü) vermeyin. veterinerlerden kitty milk alabilirsiniz. severek içecektir. bir de çişi yapabilme meselesi var. eğer annesi öğretmediyse sizin öğretmeniz gerekecek. çünkü her gün en az bir kere çiş yapmazsa (annesi aracılığıyla, kendi kendine ya da insan destekli) kan zehirlenmesi tehlikesi var.
iki aylık oluncaya kadar ağırlıklı kitty milk ve uygun yaşa ait mamalardan verin (başka da bir şey yemesin), çişini de yaptırın yeter.zekidir bunlar hemen herşeyi öğrenebilirler.
0
tururo
(25.08.16)
Çişini kakasını çok güzel yapıyor maşallah. Kuma da alıştı :)
0
🌸pandispanya
(25.08.16)
opmeli :)
göbeğinde gülen surat var
0
sadegazoz
(25.08.16)
ya çok güzel bir şey bu, masumiyetini yerim :)

öncelikle evde bakacak durumda değilseniz eve çok alışmaması daha yerinde olur. hem siz de alışmamış olursunuz, sonra bırakması çok üzüyor. :(

tururo da demiş; dükkanın arka bahçesine güveniyorsanız hem hayvan özgür olur, hem arkadaşları olur. biraz toparlansın, minik kuru mamalardan yemeye başlasın, çok vakit geçirmeden diğer minnoşların yanına koyun. gözünüzün önünde de olur hem.
0
piremses
(26.08.16)
Küçük kediyi diğerlerinin yanına koy pandiş, 2 gün tıslayıp 3. gün alışırlar birbirlerine. Birkaç gün sonra birlikte anneyi emer ve hoplar zıplar halde bulabilirsin.
0
kaymaktutmayansicaksut
(26.08.16)
ya bu o kadar güzel ki, ben bulsam asla bırakmazdım kesin göbeğine bak, şapşik <3

eve katiyen alamam konusunda ısrarcı iseniz dükkana koyun bunu, zaten arkadaşlar da benzer önerilerde bulunmuş. diğerleri de alışır gençken hem, toti toti oynarlar hemen.
0
evde liyakat kalmamis
(26.08.16)
***1.5 SENE SONRA GELEN GÜNCELLEME***
Kediciği sokağa bırakmaya kıyamadığımız için kendisi bizim oğlumuz oldu ve sonra ona bir de kardeş bulduk :) Şimdi ikisi de ayı gibi oldular maşallah ve evin altını üstüne getiriyorlar. Hayatımda verdiğim en güzel karar oldu :)

Bunlar da güncel fotoğrafları:
hizliresim.org
hizliresim.org

Burada tavsiye veren herkese sonsuz teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(12.01.18)
(9)

Konserde hangi şarkıları çalalım?

pandispanya
Merhabalar,Rock, Jazz, Blues ağırlıklı; içinde 80'ler 90'lar, eski 45'likler de bulunabilecek, Türkçe ya da yabancı şarkılardan aklınıza gelenler; böyle bi konsere gitsem dinlemek isterim dediğiniz şarkılar hangileridir?Yaş grubu olarak 25-55 civarı bir müşteri kitlemiz var. Çalacak olan kişiler Bül
Merhabalar,

Rock, Jazz, Blues ağırlıklı; içinde 80'ler 90'lar, eski 45'likler de bulunabilecek, Türkçe ya da yabancı şarkılardan aklınıza gelenler; böyle bi konsere gitsem dinlemek isterim dediğiniz şarkılar hangileridir?

Yaş grubu olarak 25-55 civarı bir müşteri kitlemiz var. Çalacak olan kişiler Bülent Ortaçgil tipli abiler; enstrümanlar da iki akustik gitar ve bir perküsyon :)

Teşekkürler.
0
pandispanya
(15.07.16)
tears in heaven.
0
nathanieltroy
(15.07.16)
Doobie Brothers - Long Train Runnin'
Sweet Home Alabama + 1

Herkesin bildiği şeyler olacaksa
Eagles - Hotel California (illa herkes bilir)
Beatles - Yesterday
Barış Manço şarkılarının bir kısmı
0
aychovsky
(15.07.16)
boat on the river
0
dostlarorkestrasi
(15.07.16)
hardal diyorum ben. çok az bilinir ama duysam vayy be hardal çalıyorlar deyip tekrar tekrar gelirdim. yavuz çetin de olsun.
0
nice tnetennba
(15.07.16)
sweet home alabama - lynrd skynrd
american pie - don mclean
layla - eric clapton
more than a feeling - boston

bahsettiğiniz gibi bir konsere gitsem yukarıdaki şarkılardan en az birini dinlemek isterim, hem hepsi epik şarkılar hem de bilinilirlik düzeyleri yüksek olduğu için topluca keyif alınırdı diye düşünüyorum.

ayrıca sizin kafe nerde? :)
0
evde liyakat kalmamis
(15.07.16)
@evde liyakat kalmamis, kafe Bodrum'da; yolunuz düşerse mutlaka beklerim :))
0
🌸pandispanya
(15.07.16)
la bamba :)

ve yavuz çetin +1
0
la noix
(15.07.16)
bence bu çok güzel olur: youtu.be (bad company - seagull)

bu da canlısı: youtu.be
0
pokemonk
(15.07.16)
eric clapton - cocaine
0
probiyotik
(15.07.16)
(29)

Cafede masanızın toplanmasıyla ilgili bir soru

pandispanya
Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka
Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka bir isteğiniz var mıydı" diye soruyor. Siz de "elinize sağlık, kurabiye de çok güzeldi, başka bir şey istemiyorum" filan diye muhabbet ediyorsunuz ama hesabı da istemiyorsunuz.

Heh işte bu durum için bir sorum var. Benim için hiç problem yok. İsterse bir su bile içmeden isteyen istediği kadar otursun; ya da bir kahveyi bütün gün içsin, hiç önemli değil. Yani insanların bir şey ısmarlama baskısı olmadan oturabildikleri bir yer olmasını istiyorum zaten kafenin. Ama yukarıdaki senaryoda muhabbet sonrasında adamın bitirdiği kahvenin bardağını önünden alırsam "içeceğini içtiysen o zaman hadi s.ktir git" demiş gibi hissediyorum kendimi. O bardağı almazsam da "bak içeceğimizin bittiğini görüyorlar ama bi kaldırma zahmetine girmiyorlar, ne kadar özensiz bir yer" diye düşünülebilir diye düşünüyorum. Orada durmaya devam eden bardak, o adamın orada rahatça oturmaya devam edebilmesi için kendisine psiolojik bi güvenceymiş gibi geliyor bana. Adam "bardağımı da alabilirsiniz" diye eklememişse bardağa dokunmuyorum. Rahatına müdahale etmek istemiyorum ama emin de olamıyorum.

Bu durumda size nasıl davranılmasını isterdiniz?
0
pandispanya
(13.07.16)
Güzel bir ikilem, ben de müşteri olarak hem boş bardak alınsın isterim hem de önüm boş görünsün istemem. Sanırım en mantıklısı çok uzun / çok kısa olmayan bir süre sonra almak. Sonuna kadar kalması pek de anlamlı değil.
0
whoosie
(13.07.16)
ya siz ne kadar ince bir insansınız.

böle şeyleri bi ben düşünüyorum ve deliyim sanırdım :)

şahsen ben güvence istesem son bi kaç yudum bırakırdım dibinde almasınlar diye.

ama masayı çok kalabalık eden bişey değilse kalsa da olur bence.

en güzeli beğendiniz mi falan derken o ara boşu almak.

ay bilemedim.
0
hushhush
(13.07.16)
bu durumda bardağım kişiye ne kadar yakın durduğu önem kazanabilir. kendinden ileriye ittirdiyse alınmasını istiyordur diye düşünürüm.
0
freya
(13.07.16)
özensiz bir yer diye yemek yediysem ve toplanmadıysa düşünürüm, sadece bir şeyler içtiysem aklımın ucundan bile geçmez.

öneri olarak bardağın orada durması sizi kafe sahibi olarak rahatsız ediyorsa kaldıracağınız zaman muhabbet etmenizi; başka bir isteğiniz var mı diye sormanızı öneririm. bana usul buymuş gibi geliyor.
0
evde liyakat kalmamis
(13.07.16)
freya'nın dediği mantıklı geldi bana. ittirdiyse alın bence :D

whoosie'ninki de iyiymiş, zamana bağlı da değerlendirilebilir.
0
hushhush
(13.07.16)
Çok ittirenleri alıyorum evet :D İçine peçete atılmış tabakları da hemencik alıyorum. Ama bikaç patates kaldıysa hemen almıyorum. İlerleyen dakikalarda iyice bakıyorum patatese yelteniyor mu diye. Yeltenmediğine ikna olursam "tabağınızı kaldırabilir miyim" diye sorup öyle alıyorum. Böyle böyle deli olacağım sanırım ahaha :D
0
🌸pandispanya
(13.07.16)
Keşke her mekan sahibi böyle düşünceli olsa diyerek lafa giriyorum. Bence gelen kişi istemeden bardağı/fincanı kaldırmaya gerek yok. Zaten bir bardak/fincan masanın üstünü dağınık veya kirli göstermeye tek başına yeterli olmaz diye düşünüyorum. İlla bir öneri de yapılacaksa, belki masaya günlük gazete vb. tarzı bir şey bulundurulabilir belki masada hiçbir şey kalmamasının getirebileceği hissin önüne geçebilmek için. Bilemedim ama bence çok da şey yapmaya gerek yok yani.
0
skooma
(13.07.16)
Kahve lezzeti-zaman grafiğine göre (Şekil-1) müşteri zaten bir süre sonra içmeyi bırakacak, kalanı azar azar içecek veya bir kerede dikleyecek. Ben müşteri olarak bir süre sonra o kahvenin alınacağını bildiğim için hadi siktir git olarak algılamazdım buz gibi olmuş fincanın önümden alınmasını. He almadan yine de nezaketen sorabilirsin "Devam ediyor musunuz/muydunuz?" gibisinden. Öteki türlüsü de bu ne ya kahveyi bıraktı gitti pezevenk düşüncesi oluşturuyor bahsettiğin gibi.

Şekil-1
1.bp.blogspot.com
0
chicha
(13.07.16)
insan profiline bağlı, zengin veya orta-üst kısım geliyorsa toplanmadı diye kızar, fakirse siktir çekti sanıp kızar. açıkçası masa genişse bardağın olması sorun yaratmaz bence. ya da gözlemleyebilirsiniz, boş olan bulaşığı kenara çekme ihtiyacı hissetti mi, yoksa varlığını bile fark etmedi mi, ona göre de aksiyon alabilirsiniz.

ben alınmasını istediğim şeyi masa kenarına iterim, hesap olsun tabak çanak olsun. o haldeyken beni rahatsız ediyorsa biraz bekler, boşları alır mısınız derim. elimi kolumu ya da herhangi bişeyi rahatsız etmiyorsa durmasının benim için sakıncası yok.
0
baba jo
(13.07.16)
Sizi hizmet sektöründen sorumlu devlet bakanı ilan ediyorum. :)
0
mhm
(13.07.16)
Toplanmasini beklerim.
0
f_d
(13.07.16)
valla yunanistanda masayı hiç toplamıyorlar kalkana kadar. üst üste biriktiği dahi oluyor çanak çömleğin. uğraşmak istemediklerinden mi yoksa baskı yaratmak istemediklerinden mi bilmem. hiçbir zaman da gelip bir şey ister misin diye soran olmadı.
0
cekilmis gayfe
(13.07.16)
Ben de fincanın/tabağın ileriye itilme olayına katılıyorum. Yeni bir şey söylemediğim sürece alınması pek mantıklı değil. Özellikle sürekli etrafımda dolaşan ve ilgileniyor gibi yapan garsonlar rahatsız edici. Bence arada bir göz ucuyla müşterilere bakabilir garsonlar. Sürekli gözler üzerimde olunca apar topar kalkasım geliyor :D.

Bir de kahvem bitince gelip masayı falan silen koltuğu düzelten bir yere denk gelmiştim ki bu herhalde rahatsız edici en uç noktaydı :D.

Yine masamda bulunan önceden konulmuş bir şeyi (su vs.) benden izinsiz alanlar da rahatsız edici.

Neyse sizin durumunuzda tavırlarınızdan niyetinizin kötü olmadığını anlarlar diye düşünüyorum.
0
Abdurrahman
(13.07.16)
sorarım?

"bardağınızı alabilirim isterseniz?"

hayat satranç değil ya iletişimle çoğu şey çözülüyor.
0
sir gawain
(13.07.16)
cidden pandispanya çok ince bir işletmecisin, bence bardak alınabilir orda sorun yok ama bu tarz konularda sürekli git der gibi rahatsız edici bakışlar olmaması ve adam çağırmadıktan sonra ikide bir bir isteğiniz var mı diye sıkboğaz etmemek önemli. Bunlar yoksa benim için sorun dayok
0
limoncello
(13.07.16)
Servisi alırken, başka bir arzunuz var mı denebilir. Bunu öyle bir söylersin ki musteri de rahatsız olmaz.

Eğer önü çöplük gibi değilse, bilg kitap gibi alana ihtiyaç duyduğu şeyler yoksa, toplamayı erteleyebilirsiniz.

Bir de servisi topladıktan sonra müşteriyi fazlalık hissettirecek şeyler yapılmamalı. (bakışlar, sürekli yanından geçmeler, sipariş alma ısrarı)

Bu işin okulunu okuyanlar daha iyi bilir, gözlemlerinden yola çıkarsak bunlar benim fikrim.

"Cafelerde özellikle masada hesap ödendikten sonra müşteri kendini fazlalık hissediyor. Hesabı ödedikten sonra da sipariş vermesini engelliyor. Bu nedenle bazı yerler tarzı olmasa dahi kasada ödeme alıyorlar" - diye okumuştum
0
EasyTiger
(13.07.16)
bu arada geçen bir yere gittim adamlar o kadar meraklı ki toplamaya, patates tabağını alıyor patates varken hala falan. Önümden tabağımı alana da az bir şey kalmış yiyecekken yuh dedim, iyi ki sizin gibiler var:)
0
limoncello
(13.07.16)
bence bakışlarınızla taciz etmediğiniz müddetçe sorun yok. yani müşterinin oturmasından rahatsız olan mekanlar zaten ya dediğiniz gibi gelip soruyorlar "başka bir arzunuz var mı?" diye ya da bakıp duruyorlar. yani boş bardağı almanız bence sorun yaratmaz. belki zamanlaması iyi yapılmalı. yani biter bitmez koşarak almak yerine (bu "hadi içtin, şimdi gidebilirsin ya da başka bir sipariş ver," mesajı gibi algılanabilir), belki bir yarım saat sonra alınabilir; herhangi bir bakış ve soru ile rahatsız edilmeden tabii.
0
nathanieltroy
(13.07.16)
bu sikintini tatli bir sekilde yaz kagida, masanin ustunde veya kafenin duvarinda dursun. aramizda sessizce anlasalim gibi bir not dus. iste kasiginizi fincanin ustune koyarsaniz almam gerektigini anlarim gibi. ama bunu insanlara gorev yuklermis bigi ifade etmicen tabi.

benim icin diger mekan yetkilisi davranislariyla birlesince bir anlam ifade eder fincanin alinma sikligi. bitmeden almasinlar da.. bir ona sinir oluyorum.
0
jimicik
(13.07.16)
Aynı ikilemi müşteri olarak ben de yaşıyorum. Ben önümde durmasını isterdim, durmayınca "E o zaman ne diye oturuyorum, defolup gideyim" derdim ama bir yandan cafede falan oturasım da oluyor, sırf önüm boş diye kalkıp gitmek zorunda hissediyorum.

Aklıma bir şey geldi, ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama. Bu otellerde "Çarşafınızı değiştirmemizi istiyorsanız kapıya hazırda bulunan notu asın" tarzı kartlar oluyor ya, ya da "Rahatsız etmeyiniz" kartları. Müşterilerin "Önümü temizlemeyin ya da temizleyin ama rahatlamaya geldim" tarzı bir seçeneği belirtebilecekleri ve masaya koyabilecekleri bir şey olsa ona göre siz de müşteriyi dürtüp dürtemeyeceğinizi bilseniz ya da masa boş diye çekip gitmeyeceklerini bilebilecekleri bir not olsa. Şu an çok pratik bir şey gibi gelmedi ama belki bunu bildirmenin değişiik şekilleri vardır. Bir cafe bana duygu ve düşüncelerini bir şekilde iletse, ben de rahatlardım. Hem böylece müşteri de "Aaaa, ne istersem onu yapacaklar" deyip mutlu olabilir.

Ekleme: jimicik benzerini yazmış zaten. Aradığım pratik çözüm öyle bir şeydi. jimicik + 1

Bir de "Başka bir şey ister misiniz" denince "İstemiyorsan kalk git" olarak yorumluyorum ben.

"Her müşteri bir kar tanesidir, eşsizdir, su damlasıdır, kum taneciğidir. Sizin şekliniz nasıl" komik bir şekilde sunulsa etkilenirim ben oradan.
0
aychovsky
(13.07.16)
makul bir süre içerisinde toplanmalı. bence bittikten sonra 30-45 dk içerisinde alınabilir.
0
o kadar da degil aga
(13.07.16)
Amerika'da Bubba Gump diye bir restoran zinciri var, duymuşsunuzdur belki, Forrest Gump filminden esinlenerek kurulan. Oradaki tüm masalarda iki tane tabela var, "Run Forrest Run" ve "Stop Forrest Stop" yazan, eğer garsonun masanıza herhangi bir nedenle uğramanızı istiyorsanız Stop yazanı çeviriyorsunuz, gören garson hemen geliyor. Run yazan durduğu sürece masaya kimse uğramıyor, rahatsız da edilmiyorsunuz. Öyle esprili bir açıklama ve işaret düşünülebilir belki? Böylece kimse kırılmaz, sizin de kafa rahat olur.

farm8.staticflickr.com
0
opucuk baligi
(13.07.16)
sorabilirsin alayım mı diye, alın derse alırsın konu kapanır. sonuçta evet o bardak müşterinin ama tek müşterin o değil, diğer müşterilerine hizmet verebilmeye devam edebilmek için kısıtlı kaynaklarını iyi yönetmen lazım ki bardak kısıtlı kaynaktır sayısı belli sonuçta.
0
selam
(13.07.16)
Normal olan masadaki kirli tabagi canagi kaldirmaktir. Soyle ki, bardagini kaldirirsiniz ama "baska ne istersiniz?" gibisinden bir sey sormazsiniz, musteri de bu cafede boyle sorular sorulmadigini, rahatca oturabilecegini anlar. Bardagini alir ve rahat birakirsiniz, musteri de buna alisir. Bos fincani aldiktan sonra kendisi seslenmedikce yanina ugramazsiniz. Fincani birakirsaniz kimisi yanlis anlar, ne umursamaz muessese diye dusunebilir.
Mesela bos fincani alirken;
+ Afiyet olsun, kahvemizi begendiniz mi?
- Evet, harikaydi tesekkur ederim.
+ Biz tesekkur ederiz, keyfinize bakin.

Ikilemde kalmaya gerek yok, musteriyi belli bir duzene alistirmak lazim huzursuz etmeden. Musteri onundeki bos tabagin fincanin alinacagini ve rahatsiz edilmeyecegini bilirse harika olur.
Turk esnafligina tezat bir incelik var sizde, harikasiniz:)
0
stavro
(13.07.16)
İçecekler için değil ama yiyecekler için aslında bunun kuralı var ama maalesef yurdum insanı bu bilince sahip değil. Çok basit çatal bıçak tabakta yan yana duruyorsa "toplayabilirsiniz" demek yok çapraz konulmuşsa, tabağın yanına gelişigüzel konulmuşsa vs. "henüz işim bitmedi, kalsın" demek.Yurtdışında standard bu. Yurtiçinde müşteriyi de eğitmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(13.07.16)
En mantıklısı sormak. Bardağınızı almamı ister misiniz? diye sorulabilir.
0
safepassage
(13.07.16)
Ben bardağın alınması gerektiğini düşünüyorum. Bir müşteri olarak önümdeki boş kahve bardağı alınmasa bu beni rahatsız etmezdi. Yalnızca önümdeki bardağın alınması da gitmemi istediklerini düşünmemi sağlamazdı. Eğer kafe olarak böyle bir tutumunuz yoksa(ki olmadığına samimi bir şekilde inandım), bunu müşteriniz zaten bir şekilde hissedecektir. O yüzden ben bardağın, bittikten hemen sonra olmasa da, makul bir süre sonra alınması gerektiğini düşünüyorum. Şunu da ekleme gereği hissettim, "eğer almamızı istiyorsanız şöyle bir sinyal verin, istemiyorsanız şöyle" tarzı bir uygulama nedenini bilmediğim bir şekilde beni gererdi. Kafe sahibinin gelip kahvenizi beğenip beğenmediğinizi sorduğu bir ortamda bence yeteri kadar iletişim kanalı vardır. Bunlara bir yenisini eklemeyi gereksiz buldum. Son olarak, incelik sahibi kaygılarınızı hayatınızın her alanında muhafaza etmeyi başarmış olduğunuz için sizi kutlarım.
0
man of constant sorrow
(13.07.16)
"Bardağınızı almamı ister misiniz?" diye sormak iyi bir fikir degil. Asil bu soruyu duyunca tam da dusunmesini istemediginiz seyi dusunur musteri.
0
stavro
(15.07.16)
ben toplanmasını isterim, zaten genelde masalar ufak bir de üzerinde boşlar kalınca rahatsız edici oluyor.

beni bozacak şey boşların alınması değil çalışanın davranışı olur, "afiyet olsun" derken ses tonu hali tavrı mimikleri "söğüt gölgesi mi la bura?! yedin bitti galg git" diyorsa canım sıkılır, olabildiğince kısa sürede mekanı terk eder ve bir daha gitmem.

edit: boşlar toplanırken "başka bir isteğiniz var mı" vb sorular bence kesinlikle sorulmamalı, adam isterse zaman ulaşır söyler.
masaya gelen kişi "afiyet olsun" desin, müşterinin vereceği karşılığa göre de "beğendiniz mi" "beğenmenize sevindim" "umarım beğenmişsinizdir" diye tamamlasın.
0
azizakin
(15.07.16)
(20)

Doğurmak üzere olan kedicik hakkında sorularım, bol capsli :D

pandispanya
Duyuru ahalisi, merhabalar efendim :)Bizim dükkanın önünde bir kedi var, iki ay önce miyav da miyav diye gelip bizi sahiplendi, kapımızın önünden kıpırdamaz oldu. Ben de gidip mamalar alıp beslemeye başladım ve aramızda süper bi bağ oluştu derken bu kızcağızım hamile kalıverdi. Kendisi dünyanın en u
Duyuru ahalisi, merhabalar efendim :)

Bizim dükkanın önünde bir kedi var, iki ay önce miyav da miyav diye gelip bizi sahiplendi, kapımızın önünden kıpırdamaz oldu. Ben de gidip mamalar alıp beslemeye başladım ve aramızda süper bi bağ oluştu derken bu kızcağızım hamile kalıverdi.

Kendisi dünyanın en uyumlu, en uysal varlıklarından biri. Kedi değil, adeta insan bebeği gibi, devamlı kucakta uyuyup sevilmek istiyor; hiçbi kediyle kavga etmiyor, mamalarını paylaşıyor (beyle: i.hizliresim.com ), tam bir tatlış ^^ :)

Benim, bu tarz dışarıdan kedi beslemeler dışında hiç derin bi tecrübem yok :( Kediciğim doğurmak üzere sanırım. Sorularıma gelelim:

-EV-
Yağmurdan rüzgardan korunsun diye ona bi ev almıştım ama içine çok fazla girmiyor, genelde evin kapısının önünde uyuyor. Onu evin içine alıştırmak için yapabileceğim bir şey var mıdır? Ben minderi evin önüne koyup bi süre o minderin üzerinde yattıktan sonra minderi içeri almayı filan denedim ama pek bir işe yaramadı. Acaba sıcaktan dolayı mı girmiyordur?

Ev bu: i.hizliresim.com
Minderle deneme yaptığım hali de bu: i.hizliresim.com İçine giriyor ama 5 dk sonra çıkıyor yine. Evin çatısını açık kullanmayı denedim, mamasını içeride vermeyi denedim. Sonuç yine değişmiyor.

-DOĞUM YERİ-
Bi de bu aralar bizim dükkanın ve komşu dükkanın içine girmeyi deniyor, galiba kendisine doğum için kuytu yer arayışında? Benim bu süreçte yapabileceğim neler var? Eve götürmem saçma olur değil mi? Sonuçta biz günün 20 saati dükkandayız. Eve günde bikaç saat uyumak için giriyoruz sadece. Burada devamlı gözümüzün önünde, güzelce besleyip ilgilenebiliyoruz. Bu süreçte ona mekan değiştirtip bi yere kapatmanın faydalı olmayacağını düşünüyorum, doğru mudur? Bugün mutfakta patates soğan dolabının oraya girdi ve uzun süre çıkmadı. Sonra çıkardık mecbur :( Ben bu yukarıda gösterdiğim evi alıp, bi merdiven altı kuytu bi yere koysam, ona öğretsem olur mu? :/

-BESLENME-
Nasıl beslemem gerektiğini bilmediğim için ben genellikle kuru mamayla; bir iki günde bir dükkandan artan yemekler, tavuk, peynir vb şeylerle; haftada 2-3 kez de yaş mamayla besliyorum. Hamileler için olan mamalar var, onlardan alıyorum; suyunu hiç eksik etmiyorum. Başka bir şey yapmam gerekir mi? Doğurduktan sonra nasıl beslemeli?

-ETRAFTAKİ DİĞER HAYVANLAR-
Çevrede şuna benzer çok tatlı köpekler de var: i.hizliresim.com Bu canlarım da uysal hayvanlar ama bebekler doğunca kediye sataşırlar mı? Yavruları yemek isterler mi? Öyle bir şey olmaz değil mi, olmasın ne olur :(

Sizce şimdi bu yavrumun doğumuna ne kadar kalmıştır? Etrafımda hazır bulundurmam gereken bir şeyler var mı? Bu kediyi ve yavrularını herhangi bir şeylere karşı aşılatmam gerekiyor mu? Gerekiyorsa ne zaman gerekiyor? Sonuçta sokak kedisi, kendi başının çaresine bakmak durumunda belki ama bu kız biraz fazla saf ve naif olduğu için yapabileceğim ne varsa yapmak istiyorum. Bu yüzden aklınıza gelen her konuda yardım cevaplarınızı bekliyorum, çok teşekkürler.

Bonus: Bu da kocası :D i.hizliresim.com Çocuklar çok güzel olacak bence :D

Bi de aklıma şimdi geldi, hala bi ismi yok, isim önerilerinize de açığız :D
0
pandispanya
(23.06.16)
*EV*
Hava soğuk olmadığı için pek tercih etmiyordur. Biraz serinleyince evini kullanacaktır. Özgür ruhlu hayvan sonuçta. Zora gelmediği sürece tıkılmaz bir yere kolay kolay.

*DOĞUM YERİ*
Kedilerin doğum yapmak için kuytu bir yere girmesi doğrudur. Ancak istisnai durumlar da mevcut. Çok eskiden bizim evdeki kedimiz kanepenin üstünde yapmıştı doğumu. Salonun ortası bildiğin.

*BESLENME*
Kedinin yaşına göre ya da kısırlaştırılmış olup olmadığına göre değişen mamalar var. Bunlar için bir tavsiye veremeyeceğim ama en basitinden işini bilen bir petshop bile size yardımcı olabilir. Dandik mama vermemenizi öneririm (süper marketlerde satılan goody falan filan çok iyi değil. Sağlık açısından söylemiyorum ama hayvan bir süre sonra sıkılıp yemeyi bırakıyor bu mamaları)

*ETRAFTAKİ DİĞER HAYVANLAR*
Kediler zaten etraftaki hayvanların besin zincirinde olan bir hayvan değil. Yavru olduğu için belki bir risk teşkil edebilir ama anne izin vermeyecektir. Hiç duymadım, şahit olmadım yani böyle bir şeye. Sonuçta Mart-Nisan dedin mi etraf bir sürü yavru kediyle doluyor. İnsan da düşünen bir hayvandır tezine dayanarak yavruların gözü açılıp etrafı keşfetmeye başladığı döneme gelene kadar elinize alıp sevmemeye çalışın. Anne bundan etkileniyor ve bildiğim kadarıyla başka bir koku sinerse yavrunun üstüne reddedebiliyor.

İsim konusunda bir öneride bulunamayacağım. Uzun süre benim de dişi kedimin ismi yoktu. Başka birine sahiplendirmek zorunda kaldım daha sonra. İsimsiz kaldı yani.
0
himmet dayi
(23.06.16)
ya çok tipsizmiş <3

bu kediceğiz sizin belirlediğiniz değil, kendi belirlediği güvenli bir yere doğum yapacak öncelikle. patates soğanların oraya doğurabilir, genelde kuytu köşe karanlık yerler seçiyorlar doğum için. miniği gayet iyi besliyorsunuz anlattığınız kadarıyla, bence değişik bir şey yapmanıza gerek yok, o da halinden oldukça memnun görünüyor fotoğraflarda :)

bebekler doğunca anne belki biraz agresifleşebilir, köpeklerin saldıracağını düşünmüyorum. saldıracak gibi olsa anneye de saldırır bence.

kedilerin hamileliği yaklaşık iki ay sürüyor diye biliyorum, doğuma aşağı yukarı ne kadar kaldığını buradan çıkarabilirsiniz. etrafınızda kedi biberonları, terramycinler filan bulundurun her ihtimale karşı, ilk defa doğuruyorsa bakımda yetersiz kalabilir, siz gerek beslemede, gerek göz temizlemede desteklersiniz. ilk aşamada aklıma bunlar geldi, daha sonra hatırladıkça yazarım.

bu arada ismi simit olsun mu? :)
0
evde liyakat kalmamis
(23.06.16)
ne tatlı bi insansınız yemin ederim kalbim ısındı :)

karnına bakılırsa doğurmak üzere o tontiş. çocuklarını doğurması için kuytu yer bulun beraber o yattığı yastığı falan oraya koyarsanız belki kendi kokusunu alıp güvende hissedebilir.
Yavrular anne sütünden kesildikten sonra veterinere götürüp aşılarını yaptırın. sokakta yaşadıkları için yaşları uygun olduğunda kuduz aşılarını ihmal etmeyin ve lütfen anneyi ilk fırsatta kısırlaştırın.
ismi de Nazlı olsun mu? Adaşım olucak ama pek bi Nazlı :)
0
matilda
(23.06.16)
şöyle şeyler olacak sizin de pandis; i.hizliresim.com ^.^

bizimkiler 1 aylık oldular, açıkçası anne çok fazla değişik şeyler yemek istiyor, emzirdiği için ihtiyacı oluyor sanırım, sizin kafeden kızarmış etler çıkar, pek seviyor bizimki, dün mantı yedi mesela.

başka bir hayvan olmamalı, başka kediyi bile istemiyorlar genelde, köpek açık tehdit olur.

doğuracak yer konusu sıkıntı, bizimki doğuracağı sabah yanımızdaydı kahvaltı yaparken, sonra yerde kan gördük, kaymak zaten yer hazırlamıştı ona, oraya gitmiş doğurmak için, bir yeri benimsetmen gerekli, aslında evi gayet uygun gibi, alıştırman gerek, bizimki sıcak olunca kafayı yedi evde yavruları aldı bizim odaya masanın altına götürmeye çalışmıştı.

kafasındaki siyahlık çok güzelmiş :)
0
devorgilla the gunslinger
(23.06.16)
öncelikle şimdiden tebrik ederim. daha önce canlı canlı doğum izlemiş biri olarak önerilerim şöyle.
1. kediler doğum yapmak için kuytu yerler ararlar (sizinki gibi). Dolayısıyla dışarıda da kendini güvenli hissedebileceği bir yer arıyor. Çok güvenmemekle birlikte çocuklarını doğurduğu zaman içine girecektir diye düşünüyorum. Eve götürüp orda doğması -sizin için de mümkünse- daha sağlıklı olacaktır. Çünkü son zamanlarda yerinden ancak yemek ve tuvalet ihtiyacı için kalkacak. Doğum öncesinde kendi kedim çok ilgi istememişti (ilgi manyağı olmasına rağmen) çünkü dediğim gibi günün çok büyük çoğunluğunu uyuyarak geçirecek. Kedicik sırf siz gösterdiniz diye o merdiven altı kuytu yerde yaşamayabilir (yaşaya da bilir).
2. Kendi kedim son zamanlarında neredeyse hiç yemiyordu. Sizin aldıklarınız ona yeter de artar bile. Doğumdan sonra yeni doğum yapmış kedi mamaları var (galiba reflex marka almıştım ben).
3.Etraftaki diğer hayvanlar konusu. Gösterdiğiniz köpüş çok tatlı bile olsa o köpüş yeni doğanlarla oynamak istediğinde (kendi gücüyle onların gücünü ayırt edemediği için) zarar verebilir ya da anne kedi içgüdüleri ile etraftakilerle sert bir kavgaya girişebilir yavrusunu korumak adına.Diğer erkek kediler oyundan ziyade yeni doğmuşlara saldırabilir (saldırır hatta). Dediğim gibi ev daha mantıklı bir çözüm korunma açısından.
4. Zaman konusunu en iyi veteriner bilir. Etrafınızda hazır bulundurmanız gereken birşey yok, kediler kendi işini kendi görüyor. Doğumdan önce anneyi aşılatabilirsiniz ama ne aşısı gerektiğine vet. karar verir.

Not: kulağındaki siyahlık tüy mü yoksa mantar mı bilemedim ama bir vete danışırsan iyi olur bence.
0
rakicandir
(23.06.16)
benimki bi yavrusunu mutfak halisina, birini kamp sandalyesine (yere dusurdu tabi sandalyeden) birini de koltuga dogurdu.

sana sikinti olmayacaksa eve alabilirsin. daha rahat bir ortam olur. gozunun onunde olmasina gerek yok. simdi coluk cocuk da dadanir basina. ev iyi.

genel olarak kedinin tercihlerine guven, o isini bilir.

isim olarak da brexit (erkek) ve bremain (disi) oneriyorum.
0
jimicik
(23.06.16)
@evde liyakat: simit çok güzelmiş, düşüneceğiz :D

@matilda çok teşekkür ederim, o sizin tatlılığınız efendim :))

@devorgilla, aynen benim de hayalimde öyle kedicikler var, muhtemelen çok benzeyecekler :D ben dükkanın içine doğursun diyorum da bizimkiler izin vermiyo :D

@rakicandir, kulağındaki siyahlık kendi tüyleri ya :D ama kafasında bi yara çıkmış bugün. Onu çözemedim, onu ayrıca göstereceğim.

ev olayını düşüneceğim ama doğumdan sonra ne kadar süreyle evde kalmaları gerek acaba?
eve alışan hayvanları sonra yeniden sokağa salmaya kalbim elvermeyebilir, beni nefessiz bırakan alerjim var, ömürlük sahiplenmem şu an için zor, o zaman ne yapacağım? :(
0
🌸pandispanya
(23.06.16)
facebook'ta onlarca grup,sayfa var sahiplendirmek için. bunun dışında normal web sayfaları da var. yavrular yeteri kadar büyüyüp sütten kesildiklerinde ilan açıp yuvalandırabilirsiniz.
0
rakicandir
(23.06.16)
Bu kızdan ufak ufak kan damlamaya başladı, karnına da sanki kramp giriyor gibi kasılıyor ara ara. Bugün doğurur mu ne dersiniz? :(
0
🌸pandispanya
(24.06.16)
bizimki de yeni doğurdu, hem de doğumu canlı izleme şansımız oldu:D
bayağı tavsiye verilmiş, ben de deneyimlerimi yazayım:)

-evde sıkılıyordur şimdi, kışın soğuklarda girer eve:)

-doğum yeri - kediler doğurmak için kuytu ve rahat bir yer arıyorlar. geçen sene bahçeden baktığımız kedi bir şekilde evin içine girip koltuğun altında doğurmuş, daha önce de biri elbise dolabına girmişti. o yüzden dikkat edin, gözden kaybetmeyin:p bence de yerini değiştirmeyin. kolileri seviyorlar, üstü açık bir koli yaparsanız onun içine doğurur, bizimki öyle yaptı.

-beslenme - doğumdan sonra özel bir beslenme çeşidine gerek yok, aynen devam.

-diğer hayvanlar - ya maalesef bazı köpekler yavru kedileri kaçırabiliyorlar, daha önce başımıza geldi:/ yemez ama hırpalayabilir, öldürebilir. etraftaki erkek kediler de yapabiliyor bunu. her köpek yapacak diye bir şey yok ama siz dikkat edin yine de.

kolay gelsin ve sorunsuz bir doğum diliyorum minnoşa:)

edit: bizimki doğurmadan önce acı acı miyavlamaya başlamış, kutunun içine girip bir ayağını kaldırmıştı yukarı doğru. onlarda da doğum sancısı oluyor herhalde:(
0
peggy
(24.06.16)
Yavrularin resimlerini de isteriz <3 :D
0
neferkitty
(24.06.16)
Bu kedi yaklaşık 7 saattir kasılıp duruyor. Kanaması da minik minik devam ediyor ama hala doğan bir şey yok. Her şey yolunda mıdır arkadaşlar? :/
0
🌸pandispanya
(24.06.16)
doğum saatler önce başlayıp saatler sürebiliyor pandis, bizimki de öyle olmuştu, zor oluyor zaten. biraz daha gözlemleyin.
0
devorgilla the gunslinger
(24.06.16)
Peki son soru: ben şimdi bunu dükkanın içine koydum. Kendisi kendine bir yer bulamadı. En sonunda dükkanın içindeki evine girdi. Ama biz bi 3-4 saat sonra dükkanı kapatacağız ve yarın akşam 4-5 gibi döneceğiz. Bu durumda ben gece eve giderken yanıma alayım mi bu kediyi? Hem karanlıkta kalmaması hem de gözümüzün önünde olması açısından? Ama bir sorun var ki arabamız yok. Motorla 5 dakikalık bir yolda ev de. Korkar mı, olumsuz etkilenir mi kutusuyla götürsem?
0
🌸pandispanya
(24.06.16)
Bence almayın ya, yer değişikliğini sevmiyor kediler, başka yerde huzursuz olabilir, stres yapabilir, ayrıca motordan korkabilir:(
Kasılması ok de beni asıl kanaması düşündürdü, o kadar uzun sürmesi ne bileyim hiç şahit olmadığım bir şey. Bir veteriner yok mu duyuruda ya cevaplasa.
Başka bir gariplik var mı kedide? Miyavlaması, hareketleri vs? Yoksa büyük ihtimalle normaldir ya.

Umarım sağlıklı bir şekilde doğarlar. Bir bakarsınız yarın gittinizde minikler var:)
0
peggy
(25.06.16)
Hiç sorun yok mis gibi doğmaya başladılaaaaaaarrrrrr :)))

i.hizliresim.com
0
🌸pandispanya
(25.06.16)
yavru kedileri korumanız gerekenler köpeklerden ziyade erkek kediler olmalıdır. erkek kediler, dişileri tekrar çiftleşmeye hazır hale getirebilmek için yavrularını öldürürler. gözümün önünde kedinin yavrularını çaldılar da kurtaramadım.
0
nice tnetennba
(25.06.16)
yiaaaa simit'in kendi gibi minik simitleri olmuuuşşş <3

pardon yine kendimi kaybettim, sadece iki tane mi çocuk var? çocukları anneye yapıştırın ki vücut ısılarını kaybetmesinler, emicekleri zaman da daha kolay olur hem. :)
0
evde liyakat kalmamis
(25.06.16)
ev
evet sıcaktan girmiyor. yavruları olunca evini kuytu serin, korunaklı bir yere alırsanız girebilir. ama evin asıl olayı kışın.

doğum yeri
içgüdüsel olarak kuytu bir yer arıyor. varsa, dükkanın deposunda rahat bir yer hazırlayıp oraya koyabilirsiniz. doğuma tanık olmanızı istemeyecektir ancak rahatsız etmeden ara sıra kontrol etmeniz iyi olur. doğum bir kaç saat sürebilir.

beslenme
hamile maması en iyisi. doğumdan sonra da süt verirken de aynı tip mama işinizi görür.

etraftaki diğer hayvanlar
çevredeki o "tatlı" köpekler hem anne hem de yavruların hayatı için tehdit. anne yavrular doğduğu anda bir ihtimal size bile olumsuz yaklaşabilir. köpekleri kesinlikle tehdit olarak algılayacak yavrularını korumak için gerekirse ölümüne mücadeleye girecektir (ölümüne kelimesi mecazi manada değil gerçek manada). kaldı ki köpeklerin saldırması için beslenme ve tehdit gibi sebeplerin olmasına gerek yok. anne ve yavrular kesinlikle köpeklerle temas kurmayacakları yerlerde olmalı. bunun yanında erkek kedileri de uzak tutmanız lazım. erkek kediler de annenin çiftleşmesi için yavruları öldürebilir. kısaca ne köpek, ne erkek kedi. ikisini de uzak tutun.

bonus
yavrulara mümkün olduğunca dokunmayın. zira anne yavrularını kokularıyla tanır. eğer sizin kokunuzu alırsa o yavruyu terkedebilir. bir de kediler büyük kuzenleri aslan, kaplan v.b. gibi güçsüz yavruları terketmeye eğilimlidir. böyle bir durum farkederseniz o yavruyu sizin büyütmeniz gerekebilir.

isim
yavrular için önce kendilerini bir görelim. anne içinse perçem.
0
tururo
(25.06.16)
Çok şekerler, hayırlı olsun:)

Yavrulara çok fazla dokunmayın +1

Güle güle büyüsünler:)
0
peggy
(27.06.16)
(16)

İşi gücü bırakıp kaçan var mı?

sarper361
Bence işin gelişimi şöyle. 91 doğumluyum.Artan bireyselleşmeyle 1980'lerde kişisel gelişim çıktı. Götün pörtleyene kadar çalış, istediğin kişi olabilirsin. Sakın vazgeçme. Haksızlıklar olur. Çalış çalış. Arbeit macht frei. Ondan sonra bunu başaran oldu. Başaramayan oldu. Ama görüldü ki başaranlar da
Bence işin gelişimi şöyle. 91 doğumluyum.

Artan bireyselleşmeyle 1980'lerde kişisel gelişim çıktı. Götün pörtleyene kadar çalış, istediğin kişi olabilirsin. Sakın vazgeçme. Haksızlıklar olur. Çalış çalış. Arbeit macht frei.

Ondan sonra bunu başaran oldu. Başaramayan oldu. Ama görüldü ki başaranlar da öyle mutluluktan çıldırmıyorlar. Kimsenin kendini paralamasına değmiyor hayat.

Ondan sonra da iş doğaüstü bir şekle evrildi. Secret, Ferrarisini satan bilge vs...

Bu şaklabanlıklar da azalarak bitti. Az önce patronla konuşurken dedi ki "Eskiden insanlar 40 yaşından önce sakin bir hayat hayali bile kurmazken, şimdi yeni mezunlar bile bir şeylerin ters gittiğinin farkında. Bizdeki hırs sizde yok."

Neyin hırsı olsun allasen? En fazla ne olabilir? Kim işini o kadar seviyor ki çalıştığının farkında bile değil? Ne kasacam lan?

Neyse basıp giden var mı burada? Karavan alıp yaşayan? Arazi alıp işlemeye başlayan? Plazadan çıkıp istediğini yapan?

Nasıl yaptınız?

Ek: Soru işareti sayısından kafamdaki deli soruların sayısını tahmin edin.
0
sarper361
(02.05.16)
kaçamadım daha yaşım 26 emme ve lakin önümüzdeki 5 yıl içerisinde kendi mesleğimi icra etmem için gereken sermayedar alanlarından uzaklaşıp zanaat sahibi bir insan olmak istiyorum. bu zanaat tarım, hayvancılık, olta balıkçılığı veya ufak bir işletme şeklinde olacak sanırsam. bu alternatiflerden hangisinin benliğime daha uygun olduğunu belirlemek için de mikro düzeyde çalışmalara başladım. evde bir şeyler yetiştirme, yemek-meze yapma vs gibi uğraşlarım mevcut. bakalım ne olacak önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
0
el cancer del besiktas
(02.05.16)
Gelecek yil bu zamanlar yapmanin hayalini kuruyorum. Belirli bi' miktar var kafamda hic de ucuk olmayan. Onu toparlarsam insallah yapacagim.
0
isott
(02.05.16)
hırslı değil sizin kuşak, çünkü gerçek manada bir tehlikeyle karşı karşıya değilsiniz.

Öldürülme tehdidiniz yok, (Güneydoğu şehitler vb diyeceksin 1000 kişiyi geçmez yılda en kanlı zamanda bile) Aç kalma tehdidiniz yok, insanlık tarihinde gıdanın en bol ve ucuz olduğu devirde yaşıyoruz. Soğukta ölme tehdidi yok, en kötü koşulda bile aileler çocuklarına bakıyor evden atmıyor.

NE yani 1200lü yıllarda yaşayan bir köylü tarlasına aşık mıydı= veya 1800lerde günde 18 saat çalışan sanayi işçisi çok mu mutluydu?

İşi gücü bırakıp kaçmak çok afedersin göt ister. TOnla arkadaşım her hafta bahseder ama şu ana dek taşaklı bir şekilde işi gücü bırakıp doğaya geri dönen tek bir çift gördüm, onlarda zaten facebook fenomeni, haber filan oldular ama anca o ikisi var.

hayat cesaret ister, yapabilirsen yaparsın, becerirsen kral olursun. Olmazsa düz hayata ve şikayete devam.
0
KaraSakall
(02.05.16)
90'lıyım. 7 göbek İstanbul'luyum. Başka şehir bilmezdim. Çift lisans bitirdim. Okul hayatım her zaman mükemmel oldu. İki yabancı dil biliyorum. Üniversite boyunca çalıştım. Üniversitenin hemen ardından da gerçek iş hayatına atıldım. Bi 3 yıl da öyle çalıştım. Oldukça parlak bir profil çiziyordum kurumsal hayatta ancak istediğimin bu olmadığını farketmem çok uzun sürmedi. Bu sebeple geçtiğimiz ay her şeyi bırakıp, tası tarağı toplayıp küçük bir şehre yerleştim. Şimdi arkadaşlarımızla bi cafe işletiyoruz. Ev-iş arası 3 dakika. Bi de minik bi motor aldık. Şimdilik her şey güzel, gökyüzü mavi ve ben mutluyum.

Karnımı doyurmak ve temiz hava almak dışında bu hayattan gerçekten fazla bir beklentim yok. Ancak bizim nesil hırssız olduğu kadar da maymun iştahlı. Eğer, istediğinin bu olduğuna eminsen ve imkanın varsa denemeden ölme derim. Güç seninle olsun!
0
pandispanya
(02.05.16)
kimden nereye kaçıyorsun diye de soruları devam ettirmek lazım o zaman. edecekler çünkü. nereye gidersen git kendinle gidiyorsun. tamam çok matah bir hayat yaşamıyoruz da hayatında ilgini çeken bir uğraşın yoksa işten kaçsan ne olacak? ha uğraşların var, hobin var, fikrin var da işten dolayı yapamıyorsan (ki bu bence genellikle bahane) o zaman bunu düşünebilirsin.

basit mevzular var. ihtiyaçlarımız için çalışıyoruz. bizden öncekiler evet bir işe daha çok saygı duyuyorlardı çünkü onlar için barınmak, aç olmamak vs vs gibi en temek ihtiyaçlar gerçekten lükstü. tatil dünyanın en zengin insanlarını yaptığı bir şeydi benim çocukluğumda bile, ki yaşım 30 benim de.

şimdi sen de ihtiyaçların için çalışıyorsun ama eskisi kadar hayati ihtiyaçlarımız yok bizim. çok iyi olmasa da barınma/eğitim/sağlık/yeme içme gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. fazlası ne olabilir? işte fazlası sensin. isteklerin yani. gezmek tozmak olabilir, keman olabilir, heykel olabilir, çapkınlık olabilir, birine bakma yükümlülüğü olabilir, sosysal projeler olabilir, politika olabilir, akademik kariyer olabilir vs vs vs.

arazi alıp işlesen dünyanda bir anda in to the wild'ın müzikleri mi çalacak sanıyorsun? bu şehirlilerdeki kaçıp gitme tribine bayılıyorum. 18 yaşıma kadar köyde yaşadım ben. gidin kalın bakalım bir anadolu köyünde 10 gün kalabiliyor musunuz. bir çoğu ahlaksız, cimri kokuşmuş insanlar. her pislik döner ama toplumda mide bulandırıcı bir ahlakçılık var.

kendi kendime heyecanlandım biraz kusura bakma:) ama değiştireceksen şimdiden değiştireceksin işte, ona göre planını hazırlığını yapıp, "gerçekten" ama gerçekten istediğin şeyi yapacaksın. kişisel gelişim nasıl bir ezber dayatmaysa, işi gücü bırakıp köye yerleşmek de aynı derecede ezber.
0
dahili meddah
(02.05.16)
dedigini yaptim kactim avustralyaya yerlestim.
0
tezek
(02.05.16)
Büyük şehirlere alıştıktan sonra Anadolu'nun ücra bi köşesinde kendine yeni bi hayat kurmak çok zor ama ben insanların bu konuda desteklenmesi gerektiğini dusunuyorum. Hatta keşke buna yönelik bi devlet politikası olsa. Mesela 40 yasin altındaki aktif çalışan nüfus büyük şehirlerden göç konusunda teşvik edilse. İş, kalacak yer, kredi falan saglansa. Ne bileyim. Hem bu insanlar gittikleri yerlerin gelişimine, kalkınmasına katkı sağlar hem buyuksehirlerdeki yaşam şartları iyileştirilir, trafikten sağlık sistemine birçok sorun çözülür hem de insanlar daha kaliteli, mutlu yaşarlar. Bilmiyorum, belki çok afaki konuştum ama bence, cidden İstanbul gibi büyük şehirleri terketmeliyiz.
0
damdanakan
(02.05.16)
Kaçanlar burada
www.hayalimbiciftlik.com
0
razvan rat
(02.05.16)
şöyle ki evet çevremde böyle insanlar var. ama geriye dönmek istediklerinde bir dayanak var. örneğin ücretsiz izin alıyorlar devlet memuruysa ve 1 yıl sona geri dönebilirim kafası var. ya da ailesi bir ev vermiş, hiçbir şey olmadı kira param var diyo. ya da biliyor ki eninde sonunda bir gün miras kalacak. hiç yaşlandığımda ne yapacağımı o zaman gelince düşünürüm diye düşünen bir insan görmedim. yaa ne kadar rahat adam dediğim insanlarla yakın arkadaş olunca aslında güvendiği bir şeylerin olduğunu anlıyorum.

ayrıca bizim kuşağın kraldan çok kralcı olmaması hoşuma gidiyor.
0
cilekli krep
(02.05.16)
olay biraz kiymet bilmekle alakali. su anki nesil kiymet bilmiyo. cunku her sey cok kolay elde ediliyor. cep telefonunun olmadigi 25 sene oncesini dusunsenize, sevgililer falan nasil haberlesip bulusuyordu? ugur melekenin de bununla ilgili bir yazisi vardi yanlis hatirlamiyorsam. babamin yasadiklarina bakiyorum mesela bir de kendiminkine. babam gaz lambasiyla ders calisirken, ben sinav sorularini googlea yazip muhtemelen cevabi anlamadan dersi geciyorum. yani olay bence zorluk gormedigimiz icin elde ettiklerimizin degerini anlamiyoruz, kiymet veremiyoruz.

he senin durumunda ne olur mesela, baska ulkelere gidebilirsin mesela, 1 sene bir ulkede 1 sene baska bir ulkede vs yasayabilirsin. illa daga cikacasin diye bir sey yok.
0
baldur2
(02.05.16)
arazi işi plaza işinden daha zor
hem fabrikatör hem çiftçi kızıyım
0
la noix
(02.05.16)
olum var ya çok yakınım şu anda bu hayale, bir kaç parametre var onları kotarsam cennet gibi bi halde yaşıycam ama hem zaman hem emek gerekli.

1. si işimi daha hacimli bir hale getirmeliyim (çeviri)

2. si (opsiyonel) memur olup ailemin kırsaldaki evinde yaşama olasılığım var.


ama dediğim gibi hem emek hem zaman. para değil. şükür para var. b.k gibi (qızlar selam)

_MErhaba anonymice bey nasılsınız?
_meeee ...baaaaaa...meeeee
_anonymice bey? merhaba
_gulüm yannıs geldin sen.


kısaca yapmacıklıktan uzak... sinir stresten uzak... b.k beyinli patrondan uzak bir yer hayalim. şansım yaver giderse gerçekleştirecceğim inşallah.
0
anonymice
(02.05.16)
@la noix arti 1
arazi, tarim, ciftlik isleri hakikaten filmlerdeki gibi kolay degil. cocuk bakmak gibi dusun. onlarca inege bakiyorsun, sabahtan aksama kadar beslemek zorunda oldugun, asisiydi, pisliklerinin temizlenmesiydi, sagilmasiydi, satilmasiydi vs derken hayatin onlar oluyor. kuzenim hayvancilik yapan esinden bu yuzden bosandi, adam hayvanlardan kafasini kaldiramiyordu ki esiyle ilgilensin.

@ cilekli krep arti 1
ben de tezek gibi avustralyaya gittim ama benim durum daha net degil, kalici da olmayabilirim. neden cunku kaybedecek bir seyim yok. donersem isim garanti, fena da bir is degil, miras vs durumlari da var. o yuzden kisiden kisiye de cok degisiyor.
0
baldur2
(02.05.16)
22 yasinda mühendislik okuyorum.

hayalim 40indan sonra yaylaya cikip, odun kesip soba yakmak, birkac meyve agaci, sebze yetistirip coban köpegim, kümes hayvanlarimla takilmak. sevgilim haric insanlarla iletisime gecmemek, internet haricinde ben istemedikce kimsenin bana ulasamamasi. ahsap atölyesi kurmak bahcenin bir kenarina, kuyu, solar panel vs ile ugrasip kendi kendine yeten, ufak bir yer. söyle kendi yaptigin cardagin kenarinda oturup varendadan uyaklarini sarkitmak, ava cikmak, hikelara cikip dönmemek, civardaki dereye, göle girmek soguk soguk. daglarin manzarasi, sabah ayazi, kus sesleri, bir de pikap alacaksin, odunlari tasimaya, kasaba merkezinden yiyecek icecek ihtiyacini arada bir halletmeye. belki diresta gibi bir youtube kanali kurar, ya da peterin dip it kanali gibi bir yan hobi gelistiririm. ya da ne bileyim, ufak bir lathe alirim atölyeye, ufak heykel falan yontarim. resim cizerim. kafa dinlerim ya.

bu motivasyonum. muhtemelen yalan olacak, muhtemelen kendi kendime bunlari yapabilecek enerjimin oldugu yaslarda, bunu yapacak param, stabil bir hayatim olmayacak. dünya degisecek, ekonomik parametreler zart zurt.

ama beni oraya gömün.

duyuru, vasiyetimdir.
0
Silesius
(02.05.16)
İnsan faktörünün olduğu her yerde mutsuzluk olacaktır, az olacaktır çok olacaktır ama illaki olacaktır ve o can sıkılacaktır. her türlü pislik rekabet cahillik her yerde var.

Dahili meddah biraz anlatmaya çalışmış, köyde doğmuş büyümüş birisiyim. Yani eken biçen bir ailenin çocuğu olarak.. çıldırdığım zamanlar çok oldu o insanlar yüzünden. şimdi aynı sıkıntıyı kocaman şirkette çalışan insanlar yaşatıyor. Yani bu işin sonu yok. Önemli olan minimize etmek, şartları olabildiğince iyi hale getirmek... güzel bir hayat dilerim.
0
va
(02.05.16)
plaza yasamina alternatif niye hep ciflik yasantisi goruluyo ki? bir suru alternatif yasam tarzi var. mark wahlberg'in sniper filmini izleyip etkilenmeyen var mi? o da bi tarz, illa köyde bahce bostan isleriyle ugrasmak gerekmiyor. onu isteyene de saygi duyarim da gercekten sıkıcı be.

baska bir alternatif (bkz: esteban vihaio) tipi hayat tarzi olabilir. dogu avrupa'da kebabci acmak olabilir. avustralya'da elma toplamak olabilir. sirt cantasiyla hostellerde kala kala dunyayi gezmek olabilir. ki bu bu bati avrupa kulturunde cok yaygindir(lise ya da uni mezuniyetinden sonra). ne bileyim, sinirsiz alternatif var. ama bunu masa basindan bulmak da zor gibi. insanlar gercekten napmak istediklerine karar vermek icin yola cikiyolar iste sirt cantasini alip. cekilecek cile mi dersen bence degil.

ben bi sahil kentinde yasamak isterdim.
0
diego de almagro
(02.05.16)
(15)

Çig köfteyi seviyor musunuz?

Lola90
ben bayılıyorum ya etli etsiz her türlü yerim. Istanbulda tavsiye edeceginiz mekan var mi güzel cig köfte yapan?
ben bayılıyorum ya etli etsiz her türlü yerim. Istanbulda tavsiye edeceginiz mekan var mi güzel cig köfte yapan?
0
Lola90
(22.03.16)
Elazığlı çiğköfteci ahmet usta
0
shenergy
(22.03.16)
bir seferinde etli cig koftenin kiymalari tam olmemisti ve o sekilde denk geldi agzima. o gun bugundur yemem.
0
exlibris
(22.03.16)
üsküdar sahile yakın horhor durağının karşısında var adını unuttum.
0
basond
(22.03.16)
Çiğköfteyi sevmiyorum, çiğköfteye adeta tapıyorum. Dışarıdan yemeyi çok sevmiyorum, bizzat ellerimle yapmayı tercih ediyorum, etli etli ohşş. Dışarıdakiler aynı zamanda ya çok isotlu ya da böyle sulu sulu oluyolar ya iğrenç geliyor. Her gittiğim yerde önce çiğköfteci ararım ve bu arayışlarım sonucu İstanbul'da bulduğum en güzel çiğköftecinin adını veriyorum. Pangaltı'da Şehmus çiğköfte :D
0
pandispanya
(22.03.16)
Ben cok seviyorum. Genelde tatlisesden alip evde yiyoruz.
0
nick konusunda kararsizim
(22.03.16)
armoni park çiğ köftem harika.
0
penquensiqer
(22.03.16)
etsiz sevmiyorum. etli yapan bir yer de yok izmirde bildiğim kadarıyla.
not: etli yapan bir yer varsa yeşillendirsin sevabına
0
rakicandir
(22.03.16)
çok severim. yumurtalısı da güzel oluyor.
0
kakao
(23.03.16)
Geçen gün bir arkadaş Nakkaş Kebap'tan (Göztepe şubesi sanırım) çiğ köfte getirtmişti. Tadına bayıldık. Etli olup olmadığından çok emin olamadım.
0
mononoke
(23.03.16)
@rakicandir Ataşehir Develi ve Sahan etli yapıyor.

İzmir'i şimdi gördüm. Bunlar İstanbul için :)
0
mononoke
(23.03.16)
evde yapılanından nefret ederim, hazır olanını da nasıl desem severim ama öyle her gördüğümde "aaa çiğ köfte varmış" deyip yemem. tam anlamıyla mod yiyeceği benim için jsfskl. bazen hayvan gibi yiyorum veya durduk yere canım çekiyor, bazense alındığı halde elimi bile sürmüyorum.

pizza öyle değil mesela. on dakika önce dünyaları yemiş olsam da pizza varsa bir dilimcik bile olsa yerim her türlü.
0
der meister
(23.03.16)
etsiz çiğ köfte vücuda eziyettir sevmem. etlisine taparım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.03.16)
sevmiyorum. etli/etsiz farkını dahi bilmiyorum.
0
sayns
(23.03.16)
Arsamisea'nin cig koftesi favorimdir.

Komageneyi bi turlu sevemedim mesela.
0
halitkin
(23.03.16)
etli hiç yemedim herhalde. etsiz olanını da kendim almam, ofise arada bir birileri söylüyor o zaman yiyorum. onun dışında kendim gidip almam.
0
inheritance
(23.03.16)
(11)

Gelinlik-Seren Moda vs Aysira

tungur eezi
2,5 aya evleniyorum. Tarihe yeni karar verdik ve zaten giymeyi hiç istemediğim, ailemin gönlünü yapmak için sade bir modeline tamam dediğim gelinlik konusunu sanırım hafife almışım. Dün itibariyle bakmaya başladım ve bir kaç sorum olacak;-Baktığım yerlerin çoğu geç kaldığımı söylüyor, Mayıs ortasınd
2,5 aya evleniyorum. Tarihe yeni karar verdik ve zaten giymeyi hiç istemediğim, ailemin gönlünü yapmak için sade bir modeline tamam dediğim gelinlik konusunu sanırım hafife almışım. Dün itibariyle bakmaya başladım ve bir kaç sorum olacak;

-Baktığım yerlerin çoğu geç kaldığımı söylüyor, Mayıs ortasında teslim alsam yeterli olacak bir gelinlik için gerçekten geç mi kalmışım?

-Kadıköy Aysira ve Seren Moda'da birer gelinlik beğendim. Modelleri ve fiyatları oldukça benzer. Seren Moda ile ilgili internette şikayet göremedim ama yorum da göremedim. Aysira'ya ise bayağı giydirmişler. Sistemleri de şu şekilde işliyor;
Seren Moda'nın kendi tasarımcısı bizzat ilgileneceğini, tüm provalarımda yer alacağını ve gelinliğin bana ve ölçülerime özel olarak dikileceğini söyledi. Dikişi nasıl olur, beğenir miyim bilmiyorum.
Aysira'da giydiğim gelinlik büyük geldi. Aldığım zaman benim ölçülerime göre küçüğünü sipariş edeceklerini, istediğim düzeltmelerin de o gelen gelinlik üzerinde yapılacağını söylediler. Düzeltirken bok ederler mi bilmiyorum.
Dolayısıyla hazır gelinlik vs özel dikim konusundaki ve bu iki marka hakkındaki görüş, tecrübe ve tavsiyelerinize açığım.

Şimdiden teşekkürler.
0
tungur eezi
(03.03.16)
gec kaldigini dusunmuyorum, onlar hep oyle soyleyip bir an once karar verip onlardan almani istiyorlar. ben bastan diktirmis olmama ragmen 2 ay oncesinde baslamistim provalara.
kadikoydeki aysira'dan da kina elbisemi almistim, bir sorun yasamadim.
0
alis su hallerime
(03.03.16)
gelinlikçiler dünyanın en fesat ve yalancı esnaflarından, o yüzden "geç kalmışsınızzzz" laflarına inanmayın.

soruya tam cevap değil ama oleg cassini gibi kurumsal ve büyük firmalara baktınız mı? en azından çalışanları fesat ve yalancı değil ve dikimleri de daha düzgün.
0
black sabahat
(03.03.16)
Valla 1 ay 10 gün sonra evleniyorum. Daha ilk provama 2 gün sonra gideceğim. Modelimi ve istediğim kumaşı belirledim; stilistle birlikte Eminönüne gittik :D En geç 2-3 hafta içerisinde teslim ederiz hiç endişe etme dediler. Ben hiçbir gelinlikçiyi gezmedim, gelinlik modeli bakmadım, bu yüzden saydığın markaları bilemiyorum ama bulduğun yerler içine sinmezse Kadıköy'de yeni gelinlikçi tavsiyesi verebilirim.
0
pandispanya
(03.03.16)
gelinlikçiler abartıyorlar onlara kulak asma. Her zaman üstüne giyip beğendiğin modelin tadilatını yaptırarak alabileceğin modellere yönel. Dergiden vsden bir şey beğenip diktirme gafletine düşme. Zaten her türlü yetişir.
0
bordeaux
(03.03.16)
geç değil ama yavaştan başlayın hazırlıklara,onlar aceleye getirip satış yapmak için öyle söylüyorlardır.aysira ve seren ile ilgili bilgim yok ama kadıköy'deki gelinlikçi tayfası bana hiç güvenilir gelmemişti.

ben oleg cassini'den almıştım.fiyatları kadıköy'deki gelinlikçilere göre cok daha uygun.
internetten randevu alıp gidince indirim de yapıyorlar,sitesinde sağ kısımda var zaten bilgisi.
0
demoniclewinsky
(03.03.16)
Ben de oleg cassini'den almistim

Sifirdan diktirmeyin. Isler ters giderse duzeltecek vaktiniz yok. Bu nedenle aysira'yi oneririm. Kucultmek daraltmak boy ayari falan zor isler degil

Bir de dugun haftasi son provaya mutlaka gidin
0
la noix
(03.03.16)
Benim 2 kuzenim de aysira'dan aldilar hic sorun olmadi.
0
duzsac
(03.03.16)
Düğüne iki gün kala gelinlik alan ben bu konuda rekora imza atmışımdır heralde.(ilk aldığım gelinligi tadilatta mahvettiler o yuzden 2.si bu kadar aceleye geldi) özetle yukardaki arkadaslara katılıyorum, mümkün olduğünca az tadilat olacak hazır gelinliklere bakın derim. Bir de arkasında ipleri olursa dugun oncesi kilo alma-verme, gaz vs. gibi durumlarda cok faydalı oluyor.
0
physcos physcos
(03.03.16)
düğünden 1 ay önce gelinlik bakmaya gitmiştim zaten 2 gün içinde karar verdim. kadıköyde pierre cardin fabrika satış mağazası var. oradan gayet uygun fiyata almıştım. seçtiğim gelinlik 1 beden büyüktü, söyledikleri gibi küçük bedenini getirtip onun üzerinden ölçümü alıp tadilatını yaptılar. bir de elbise gibi sade, kabarık olmayan modeller istiyorsanız pronovias ta o tarz modeller vardı. pronovias fiyatları uçuktur ama moda tutkunu değilseniz geçen sezonun ürünlerinden seçebilirim derseniz, önceki sezon ürünlerinde yüzde 50 ye kadar indirim yapabiliyorlar. gerçi yüzde 50 indirimli hali diğer markaların indirimsiz fiyatına denk zaten :)
0
avonkatalogu
(03.03.16)
Ben pazartesi siparisi verip cuma teslim almis ve kataloktan begenip sifir dikildi.soyledigin yerleri bilmedigim icin yorum yapamicam ama gec kalmissin lafina inanma.
0
brnbrs
(04.03.16)
Cevaplar için herkese geç de olsa çok teşekkür ederim :)
Aysira'da beğendiğimin siparişini verdim. Endişelerimden ya da okuduğum şikayetlerden biri başıma gelirse sorun çıkarmayacağımı, şuursuzca delireceğimi de altını çizerek belirttim. Deli müşteri olarak kabullendiler ve anlaştık.
0
🌸tungur eezi
(09.03.16)
(30)

planlı yapılan bebek vs davetsiz bebek.

devorgilla the gunslinger
Merhaba, günaydın. şimdi bu bebeklerden davetsiz olanının suçu ne? sırf sizin planlarınıza uymuyor diye (paranız az, yazın patagonya'ya gidip oradan everest'e tırmanacaksınız, ya da gerçekten ona güzel bir gelecek bahşedemeyeceğinizi düşünüyorsunuz) onu hayattan koparma fikri ne kadar etik?
Merhaba, günaydın. şimdi bu bebeklerden davetsiz olanının suçu ne? sırf sizin planlarınıza uymuyor diye (paranız az, yazın patagonya'ya gidip oradan everest'e tırmanacaksınız, ya da gerçekten ona güzel bir gelecek bahşedemeyeceğinizi düşünüyorsunuz) onu hayattan koparma fikri ne kadar etik?
0
devorgilla the gunslinger
(25.02.16)
Eger bebege yapabilecegimin en iyisini sunamayacaksam hicbir sey sunmamayi tercih ederim.
0
la noix
(25.02.16)
standart yaşam koşullarını sağlayamayacak kadar durum kötüyse doğurmamak en sağlıklısı. iyi bir yaşam sunamayacağın hayata getirdiğin çocuğun suçu ne? bu da bir soru bak. ama yok tatile gidecez, ülke ülke gezecez gibi bahaneler etik değil.
0
burty
(25.02.16)
bu konuda fikir beyan edenleri anlamıyorum.
istenmeyen çocuklara siz bakıyor olsanız anlarım.
0
dodi el ford
(25.02.16)
Eger gezicem tozucam diyeyse kurtajla kendimi aldirmak daha mantikli.

Eger soz konusu maddi sebeplerse bebegi oldurmekten ziyade para kazanmanin ve onu yasatmanin yolunu bulmaya yonelmek lazim.
0
brkylmz
(25.02.16)
La noix+1 tamam belki kösklerde, saraylarda yaşatacak durumda olmayabilirim hiçbir zaman ama başka bir hayatın sorumluluğunu almadan önce ilk başta maddi olarak hazır olmak isterim. Mama bile alırken düşünerek alacaksam, o çocuğa daha doğar dogmaz haksızlık etmiş olmaz miyim?


Sadece maddi olarak da bitmiyor is, zaman ayiramayacaksam anneanne/babaanne, bakıcı elinde olacaksa tüm gün, istediğim gibi yetistiremeyeceksem (en azından bebekligini yanımda geciremeyecekse) istemem.

Bunların haricinde psikolojik olarak hem annenin hem babanın hazır olması lazım bence. En azindan başka bir canın sorumluluğu né demek iyi düşünüp, taşınmalı. Kaç yaşına kadar sana bağımlı bir yerde. 2 yaşına gelince 'keşke biraz daha bekleseydik' demek istemem açıkçası. Hayata gelmeyi o seçmiyor, sen seçim yapıyorsun, o zaman yapabileceğinin en iyisini yapmalısın onun için. É bunun için de kendi hayatından fedakarlık yapmalısın, buna hazır mısın? O önemli.

Kısacası sırf hamile kalındı diye doğurmak mantıklı gelmiyor bana. Belli ilk başta psikolojik olarak zor olur ama ilerde daha büyük sorunlar yaşamaktan iyidir. Kaldı ki biyolojik olarak da tam olarak bir insanı hayattan koparmış olmuyorsun aslında.
0
fraise
(25.02.16)
la noix+1

uygun olmayan şartlarda bir çocuğu yetişkin olarak katlanmaya zorlandığımız dünyaya getirmenin benciliğinden daha etik bir tutum. tatil, gezme vs gibi durumları da gerekçe görüyorsa ebeveynler çocuğu dünyaya getirip her şeyin engeli olarak görmektense dünyaya getirmesinler daha iyi. (tabii önlemini almak kısmını yapmayı akıl etseler daha da iyi)

asıl soru sadece kendi biyolojik annelik/babalık isteği için çocuk dünyaya getirmek neden? neden insanlar bin bir türlü yapay dölleme yoluyla çocuk "yapmaya" çalışıyor? kimsesiz, ev ve bakım ihtiyacı olan bir sürü çocuk var ve tüm çocuklar aynı sevgiyi, sıcaklığı hak ediyorlar.
0
madarch
(25.02.16)
la noix+1 Paranın az olması veya ona güzel bir gelecek sunamayacağını bilmek ve bile bile "amaaan oluversin" demek hem çocuğa hem ebeveyne eziyet.
0
lcha
(25.02.16)
La noix+3000

Bebek de demeyelim. O henüz bebek değil. Daha basit düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Bir hata olmuş olabilir ve farkedilen anda bu hatadan dönmek en iyidir. Etik mi diye düşünerek bu hata tüm hayata ve masum başka bir insanın hayatına yayılmamalı bence.
0
pandispanya
(25.02.16)
@madarch, dünyadaki sistemi "hümanizm" ile çözemezsin, her ne kadar ruhsuz hissettirse de bazı çocuklar şanslıdır, bazı çocuklar talihsizdir, bazıları da "normal"dir, bir çocuğu 9 ay karnında taşıyıp doğurmak ile evlat edinmek arasındaki fark büyük olacaktır.
0
🌸devorgilla the gunslinger
(25.02.16)
Eğer konu eşinizle korunduğunuz halde hamile kalmaksa bence onun yaşama hakkı var. Ben kendimi öyle bir hamileliği sonlandırmakta haklı görmem. Ancak tecavüz, evlenmeden önce korunmuş olsanız da meydana gelmiş hamilelik veya cenindeki anormallikler durumunda karar annenin olması gerekir diyorum. Öte yandan her halukarda karar annenin olmalı ama dediğim gibi bazen "başım üstüne" demek gerekir bence.
0
SiyamkedisiZorro
(25.02.16)
Para değil zevk meselesi ve o zevkler etikten bin kat daha değerli.
0
harvey
(25.02.16)
Brk, kadınım, kürtajla birini öldürmuş olacağımı da düşünmüyorum (azıcık biyoloji bilgisi olan herkes de bunu bilir zaten). Çocuğun mutlu ve iyi şekilde yetiştirilmesini onemsemek yerine 'aaa ama cana kiymis oluyorsun' mantığını anlamak mümkün değil. Daha önce de yazmıştım, tekrar yazıyorum. O cocugun seçme şansı yok, sen yerine seçim yapıyorsun ve sırf kendi egolarin için iyi olanaklar sunamazken bile dünyaya getirmek kadar bencilce bir şey yok. Sadece maddi değil manevi olarak da iyi bir anneyi, iyi bir babayı hakeder çocuk. Sen psikolojik olarak hazır değilsen eziyet etmek niye? Ve evet kendimi de düşünüyorum bu durumda.
0
fraise
(25.02.16)
@brk37 - 189445545

Kesinlikle kendisine katılmıyorum ve kadınım. Ekonomik sorunlara ek olarak, paralelde doğmadan önce ciddi hastalığı olan çocukların aldırılmasını da haklı buluyorum.

Ama "doğurun da doğurun" diyenler kendisi istediği gibi doğurabilir, kimse kimsenin doğurmasına karşı çıkmıyor sonuçta.
0
lcha
(25.02.16)
Tmm brk istedi diye doguralim o zaman, biz bakamazsak o bakar

Zengin pici olmayacaksa olmasin demek de konuyu ne kadar anlamadigini gosteriyor zaten. Sen dogurt 15 tane o zaman. Korunmayin da cunku spermlerin yumurtalarin fikrini almiyorsun
0
la noix
(25.02.16)
O zaman bana biyolojik ve felsefik olarak yumurta hucresi ile blastomer arasindaki farki acikla. Birinin soz hakki varken digerinin niye yok?

Zengin pic diye konuyu saptirip karsisindakine yuklenen de sensin
0
la noix
(25.02.16)
"... kadın olduğundan şüpheleniyorum, böyle mantık dışı bahanelere erkekler sığınmaz"dan sonrasını okumadım.

Keşke annen de seni doğurmadan önce bi kere daha düşünseymiş.
0
chieko
(25.02.16)
Ne kadar ilginc ki iyi bir yasam sunmayi maddi olarak algilayanlar erkekler

Ve yine gunlerden bir gun erkekler kadinlarin hayatina karismayi kendilerinde hak gordu

Sanane kardesim ben boyle istiyorum. Sen ne yaparsan yap. Ben senin dogacak cocugun anasinin elinden tutup kirtaja goturmedigim surece bana ne yapip ne yapamayacagimi, ne hissedip ne dusunecegimi soyleyemezsin
0
la noix
(25.02.16)
4 yasindaki cocugunu oldurur musun ayni kapiya cikiyor diyen arkadas sen de silmissin ama merak etme gorduk yazdigini
0
la noix
(25.02.16)
Brk, sen şu üslubunu beğeniyor musun cidden? Konuyu saptiriyorsun diyorsun her cevap verene de daha ilk cevabında hepimize saldıran, konuyu saptiran sensin.


Çok meraklıysan günün birinde başına böyle bir durum geldiğinde çocuğun doğmasınà karar verirsin, doğar oturur bakarsın. Bizim ne düşündüğümüz de bize kalır. Maddi manevi iyi şartlarda çocuk yetiştirmek istemek benim hakkım ve bunun hakkında ne düşündüğünü de sana sormadım. Herkesin değer yargıları farklı.
0
fraise
(25.02.16)
bu konu tam olarak "bekara boşanmak kolay" deyiminin karşılığı.

etiklik meselesi göreceli. senin hayata bakış açınla bir başkasının hayata bakışı, hayattan beklentileri ve ahlaki değerleri farkli. o yüzden bu konuyu etik ya da değil diye tek bir kalıpta kategorize etmek pek doğru değil.

ben evliysem ve ilk çocuğum olacaksa aldırma taraftarı olmayabilirim. yaşam şeklimizi, harcamalarımızı, planlamamızı ona göre şekillendiririz. ama ikinci çocuk olacaksa aldırma konusunu düşünebilirim. ama son karar eşimin olur. anne bu tür olaylarda babadan çok daha fazla etkileniyor.

ben tek maaşla geçinen bir ailenin tek çocuğuydum; kardeşim olsaydi bana sunulan kısıtlı imkanlar da olmayacaktı ve belki hayatım baska bir şekilde şekillenecekti. ailenin sundugu imkanlar iyi değerlendirildiğinde iyi bir egitim, iyi bir arkadaş çevresi, iyi bir kariyer demek. ben bu sekilde yetiştiğim için sahip olacağım tek çocuğu da eldeki en iyi imkanlarla büyütmeye çalışma gibi bir bakış açım var.
0
montauq
(25.02.16)
aynı konuların tekrar tekrar konuşulması sıkıcı. gelinen nokta hep aynı; biri başka bir şey söyler diğeri başka. ben everest'e tırmanırım bir diğeri tırmanmaz.

şimdi bakamayacak olmak gibi bir şey var cidden. ama benim için bu suriyelileri kapsıyor; okulunu, özel dil/spor/enstrüman derslerini alamayacak olmasını kapsamıyor.

sürpriz olursa 9 ay taşıyosun zaten o bebeği, kediler gibi 2 ayda doğurmuyorsun. o sürede kendini hazırlarsın her şeye, maddi olarak da imkanın kadarını verirsin. şu an yaşadığım koşullarda sağlık problemleri olmadığı sürece hiçbir zaman düşüneceğim bir konu değil.
0
sayns
(25.02.16)
ondan silmedim tartışmayı gördüm girmek istemedim yoksa söylediğimin arkasındayım.
0
asslangibi
(25.02.16)
Ben de tamamrn la noix'e katiliyorum. Bu bir bahane degildir. Bu gelecege dair alinabilecek bir onlemdir olsa olsa. En kotu okula gidecgime okula gitmem, felcli cocugumu oldururum mantigiyla bir tutmak da mantiksiz, o cocuk zaten dogmus ya da o puan alinip okul zaten kazanilmis. Ama bunda henuz cocuk dogmamis, bebek statusune bile gelmemis. Yani henuz hicbir sey icin gec degil. Ben o cocuga o anda iyi annelik edemeyecek bilgisizlikte, ruh halinde, maddi kosullarda isem, neden dogurayim da cocuk benim yuzumden mutsuz bir hayat sursun?

Ama tabii bunlar hep korunarak iliskiye girip yine de hamile kalma durumlari icin gecerli. Hem korunmadan iliskiye girip hem de hamile kalinca cocugu aldirmak bana biraz dusuncesiz ve bencilce geliyor.
0
yuzır
(25.02.16)
hamile kalmak istemediğim için korunduğum ve yapılmasını gereken her şeyi yaptığım halde hamilelik meydana gelmişse ve yasal olarak kürtaj sınırını geçmemişse, ister maddi/ manevi hazır olmadığım için, ister everest'e tırmanmayı planladığım için kürtaj yaptırırım.
bu kadar duygusal olmayı bırakmanın zamanı gelmedi mi? böyle gidersek zaten 50 sene sonra, neredeyse 10 milyarlık insan nüfusu patlamış, besin ve temiz su yüzünden savaşlar çıkmış vs olacak, raat olun.
0
peggy
(25.02.16)
isteyen doğurur isteyen aldırır olm neyi tartışıyorsunuz? aldırmaya karşı çıkan yanlışlıkla olan embriyonun önce cenin, sonra fetüs sonra bebek olmasını izler, ebeveyni olur, aldırmak isteyen daha embriyo iken aldırır.. kime ne giriyor anlamadım?
0
asabi
(25.02.16)
niye bu kadar kastin soruda onu da anlamadim, kurtaji savunanlar neden savunuyor diye sorsana aga.
0
baldur2
(25.02.16)
bu konuda bile kadınlığımızı sorgulayan insanlar çıkmış. zaten devletten topluma kadar neredeyse herkes sadece doğuran kadına değer atfedip gerisinin kadınlığından, insan olamamasından vs bahsedip aşağılıyor. kim ki kadın zaten!

kimsesiz çocukları kendi çocuğu gibi görmek (burada bahsettiğim şey hakimiyet kurmak değil, sevgi ve yaşam ortaklaştırma) hümanizmden kaynaklı değil. zaten bu anlayışa yaklaşabilse insanlar çocuklar tüm toplumun sorumluluğunda olur, daha sağlıklı ortamlarda büyürler. tabi bunu kabul edebilen bir dünya olmadığı için bu yazdığıma da "ortalık piçi" diye bir cevap bekliyorum(!) (zor koşulara maruz bırakmak istemeyen ebeveynlerin çocuklarına "zengin piçi" deme cureti gösterildiğine göre!
0
madarch
(25.02.16)
la noix +1

Savulun, duygusuz kadın geldi!

Diyelim ki dünyanın en zenginiyim, doğursam bebeğe tüm dünyayı sağlayabilirim. Diyelim ki her plansız hamilelikten olabilecek çocuğu kaldıracak kadar da param, imkanım, vb de var. Yine de eğer bir nedenden dolayı iki taraflı hazır olunmazsa rahatlıkla aldirabilirim. Dünyaya canlıyı koyduğunda kendi kendine büyümüyor ki. Onunla ilgilenmek, uğraşmak, kendinden vazgeçip ona adamak gibi şeyler gerekiyor. Bunlardan birini yerine getiremeyecek durumda olabilir aile. Aile çocuğa yük, çocuk aileye yük olabilir; insanların hayatlarında başka öncelikleri olabilir. Doğunca bakmaya hazır olmayabilir.

Az önce "Anne mi baksın, anneanne mi" tartışması vardı. Orada "Anne bakamayacaksa doğurmasın" diyenler de. (Nick'lerine bakmadım, kişisel olarak bir şey söylemiyorum) Diyelim ki bu kadın hamile kaldı. Doğurup bakmayacaklar, aldırsa yine olmuyor; ne yapacak bu çift? "İstemiyordun ama oldu, artık bakacaksınız mecburen" mi?

Kürtaj konusunda bakış açım şu
generationsforlife.org
Tamam, analojiyi hafiften dandik kurmuşlar, daha iyileri kurulabilirdi ama doğmuş biri öldürülmüyor kürtajla, doğmamış ve bunun asla farkına varmayacak olan biri zaten doğmuyor. Olmayan, olma kavramını asla hissedemeyen, sadece olma potansiyeli olan bir durum zaten olmama durumunu koruyor. Hani karındayken kalbi oluşur, omurgası oluşur ve hayatla ilgili temel tepkileri oluşur; o zaman olma kavramından rahatlıkla bahsedebiliriz ama morula/blastula hücreleri sadece bir potansiyel. Kesenin içi boşken, bir varlık yok ki içinde, dolayısıyla kese aşamasında ise "canlı" veya "canı var" diye düşünmek de gerekli değil. Kaldı ki, insanlar ilerleyen aylarda bile çeşitli hastalıklar nedeniyle aldırmak zorunda kalabiliyorlar.

İstenmeyen hamilelikten doğmuş çocuk yine sevilir, planlı çocuk kadar sevilir. Olmuşu olmamış yapamayız ama olmamışken olmamışa devam edilebilir bence.

Anne tarafım çok doğurgan, teyzem 7 çocuk aldırmış korunmalara rağmen (şimdi 70-75 arasında yaşı, onların zamanındaki korumalar bu kadar etkili değildi). Sonuncusunda 45 yaşındaymış. İki çocuğu da var. Dokuzunu doğurabilir miydi, el insaf. Haliyle böyle bir seçim yapmak zorunda ve hepimiz benzer seçimler yapmak zorunda kalabiliriz.
0
aychovsky
(25.02.16)
kürtaja son derece karşıyım. eğer bebek istemiyorsanız, öncesinde gerekli önlemleri alacaksınız. bu iş eskisi kadar zor değil, %100'e yakın önlemler alınabiliyor.
ancak bunlara rağmen hamile kalınmışsa, o karındaki şey fasulye kadar da olsa sizin çocuğunuz. sonuna kadar yaşam hakkı var. kendi çocuğunu öldürmekten daha canice bir şey yok.
maddi konular çok abartılıyor bence. 2 çocuğa bakabilecek bir aile 3 çocuğa bakabilir, o ekstra bir çocuk sizi fakir yapmaz.
0
kartallar yuksek ucar
(25.02.16)
Brk, tartışma kültürü olmayan, saldırgan ve saygısız olan sensin. Sürekli insanlara saldırarak, anlama problemimiz olduğunu iddia ederek bir yere varamazsin. Biz senin ne dediğini çok iyi anlıyoruz da sen bizi anlamaya pek yeltenmiyorsun. Kimse burada mağdur kadın edebiyatı yapmıyor, herkes kendi görüşünü bildiriyor. Keşke sen de algılarını biraz açsan da SALDİRMADAN anlamaya çalışsan.
0
fraise
(25.02.16)
(33)

Sevgiliniz telefon rehberinizde ne şekilde kayıtlı?

elon
sb
sb
0
elon
(19.02.16)
sevgilim yok
0
masa penisi
(19.02.16)
Her sevgili AŞKIM olarak kayıtlıdır. Zaman zaman sadece rakamlar güncellenir ama AŞKIM ibaresi kabak gibi kalır.
İsim ve soy ismi ile kaydedin ki gerçekten özel olsun.
0
rastinon
(19.02.16)
ismiyle.
0
jack of hearts
(19.02.16)
çibuike
0
partizan
(19.02.16)
Ad Soyad
0
whimsical
(19.02.16)
Ad Soyad
0
ocaan
(19.02.16)
ismiyle
0
pamuk helvalar cebe
(19.02.16)
sevgili eşim ismi ve soyismiyle kayıtlı.
0
sayns
(19.02.16)
eşim isim soyisimle kayıtlıydı kaldıramadı. değiştirdim. sonuna mmmmmmmmmg ekledim.
0
tukenmez adam
(19.02.16)
ad soyad şeklindeydi, geçenlerde sadece ismi olarak yazdım ama telefon bu değişikliği kaldıramadı hala ad soyad haliyle gösteriyo.
0
passive aggressive
(19.02.16)
ismi ile.
(bkz: düz insan) :)
0
she is gone
(19.02.16)
Eski sevgilim b olarak kayıtlı idi adının baş harfi.

Çünkü bir keresinde kavga ettik ve ona çok sinirlendim sürekli whatsapptan cevap bekler olmuştum. sonra ne yaptim whatsappa girip butun mesajları sildim. Adını da rehberden sildim. Değişik inanılmaz bir rahatlama geldi. Facebooktan fln silmem saçma işler sil tekrar ekle ama o an öyle birsey yaptim iste whatsappta olmasın diye. Sonrasında b diye kaydettim. Sonra yine kavga ettik. Ayni seyler.. ama busefer x diye kaydettim. Belki korktum adiyla kaydedip yanina bir gulucuk koymaktan bilemiyorum. Heran ne yapacagini bilemedigim ve beni yine üzebileceği ihtimalini göz önünde tutmak istedim belki. Sevgilim diyemedim belki. Ne oldu bitti. Ve hala x.

Ondan sonraki de sadece adı ile kayıtlı idi. Sonra o tanistigimiz zamana dair küçük bir detayı benim adimin sonuna koyarak kaydetmis. Sonra iliskimiz ilerleyince bir gun konuşurken sen de öyle kaydetsene ne güzel rehberde ikimizin ortak bir soyadi gibi olur dedi. Öyle kaydettim. Şimdi onun bir kaydi bile yok.
0
mobydick
(19.02.16)
ad soyad
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(19.02.16)
ad ve soyad kısaltmasıyla. ilk 3 yıl ad soyad, bu yıl e.n.e diye kayıtlı. arada saygı ve resmiyet önemli. 4 yılda hiç kavga etmememiz bunu doğruluyor. aşkım, sevgilim nedir be lisede mi kaldınız hala?
0
evine santral mesafesi uzak olan adam
(19.02.16)
Eskiden ad soyad isterdim; ama kizdigi icin adi ile kaydediyordum sadece. Sonradan dusundum de, tek isim olmasi onu daha ozel yapar; cunku o isimden tanidigin bircok kisi olabilir; ama ilk duydugunda aklina bir sevdigin gelir.

Not: sevgilimin ismi avukatimin ismiyle ayni. Avukat Hanim her aradiginda algida secicilik yuzunden siritarak aciyorum telefonu, hos olmuyor. Bu da tek olumsuz yani :)
0
pietro
(19.02.16)
Aşkım <3 <3 <3
0
[silinmiş]
(19.02.16)
Sadece ad kısmıyla
0
aychovsky
(19.02.16)
Sadece ismiyle.
0
fraise
(19.02.16)
"Kadınım" kendisi karım, eşim, evli olduğum insandır ayrıca
0
delicevat
(19.02.16)
isim *emoji*
0
okanbenbirseybuldum
(19.02.16)
mk
0
lahanalar
(19.02.16)
Ad Soyad şeklinde. Kendisi bu şekilde kayıtlı olduğunu görünce serzenişte bulundu. Bende şirket kısmına da aşkım yazdım. Şimdi arayınca

Ad Soyad
Aşkım

şeklinde çıkıyor.
0
battal gemalmaz
(19.02.16)
sadece adıyla. ben de onda aynı şeklinde kayıtlıyım. bir insanın ismi kadar güzel gelmiyor hiçbir şey bana nedense. herkes aşk olur, aşkım olur vs. ama isim güzel bir şey.
0
pokerface
(19.02.16)
Olunca adıyla.
0
arnold schwarzeneger
(19.02.16)
adı soyadı
0
Frederick Co
(19.02.16)
g**** ekşi

burda tanışmıştık o yüzden
0
rakicandir
(19.02.16)
Ben de düz kadınlardanım sanırım. Bende de sadece isim.
0
pandispanya
(19.02.16)
isim
0
tescillimarka
(19.02.16)
Eski sevgilimi "Mein Geliebter" olarak kaydetmistim. Almanca "sevgilim" demek oldugunu saniyordum. Cok uzun zaman sonra ogrenmistim, meger dost hayati yasadigin kisi anlamina geliyormus. Cok da kotu gelmeyince degistirmemistim.
0
yuzır
(19.02.16)
adı ve soyadı ile
0
gulsum
(20.02.16)
isim?
0
mermize
(20.02.16)
ad soyad +1 adını söylemek, sonuna iyelik eki getirmek de mutlu ediyor ayrıca.
0
ruhen hastayim ben
(20.02.16)
ad soyad
0
astronom olmak isteyen makina muhendisi
(20.02.16)
(46)

Anne-babanız kaç siz kaçsınız?

ya ben lan neyse
selamlar,cm cinsinden boy uzunluğunuzu soruyorum.anne ve babanız kaç cm uzunluğunda? siz kaç cm uzunluğundasınız? cinsiyetiniz nedir?teşekkür ederim.
selamlar,

cm cinsinden boy uzunluğunuzu soruyorum.

anne ve babanız kaç cm uzunluğunda? siz kaç cm uzunluğundasınız? cinsiyetiniz nedir?

teşekkür ederim.
0
ya ben lan neyse
(05.02.16)
Anne: 155
Baba: 173
Ben: 179

Erkek.
0
Abdurrahman
(05.02.16)
anne 1.60-1.65 civarı

baba 1.85

ben 1.89(E)

abim 1.90
0
icim urperiyor
(05.02.16)
Anne: 1.68
Baba: 1.92
Ben (K): 1.80
Kardeş (E): 2.00
0
lcha
(05.02.16)
Anne 174
Baba 178
Ben 171 (Kardeşlerimin içinde de en kısa benim maalesef)

Kadın.
0
kayranin kedisi
(05.02.16)
Annem 1.60
Babam 1.83

Ben 1.64, tırt bi sonuç çıkmış :D
0
pandispanya
(05.02.16)
duyuru ahalisi entlerden oluşuyor glb.

babam: 1.75
annem: 1.58

ben: 1.60

k
0
nice tnetennba
(05.02.16)
baba : 160
anne: 150
ben: 180
erkek.
0
alibaba06
(05.02.16)
anne: 165
baba: 178
ben:182


erkek
0
fakyoras
(05.02.16)
A 145
B 180

BEN 164-K
0
yue
(05.02.16)
Anne: 160
Baba: 172
Ben: 192, Erkek.
0
arnold schwarzeneger
(05.02.16)
annem: 1.55
babam: 1.75
ben: 1.68
cinsiyet K
0
füt
(05.02.16)
175 baba 168 anne ( tahmini )

170 ben :D
0
mantarliborek
(05.02.16)
babam 177
annem 168
ben 181

erkek.
0
nathanieltroy
(05.02.16)
Babam 1.76
Annem 1.65

Ben 1.62 (bazı olcumlerde de 161 cikiyor bir kere de 160 cikti, o arada bir sey iste) kadın.

Galiba annesinden kısa tek kadın da benim duyuruda :)
0
fraise
(05.02.16)
anne: 1.55
baba: 1.75

ablam: 1.68
ben (k): 1.71
erkek kardeşim: 1.98
0
manuel mandalina
(05.02.16)
anne:163

baba:182

ben:186
0
canercuxy
(05.02.16)
Anne : 170
Baba: 180

Ben : 180

(K)
0
lilidance
(05.02.16)
annem 168, babam 175 civarı, ben (k) 169, kardeşim (k) de 165
0
peki madem
(05.02.16)
anne: 160
baba: 195
ben: 178 - K
0
kirliyesilkazak
(05.02.16)
annesinden kısa +1

annem:164
babam:178
kardeşlerim(3 adet): 185+-2

ben:162
0
fallopian
(05.02.16)
hobbit ailesi iftiharla sunar:

anne: 1,65
baba: 1,72
ben: 1,60(k)

evin toplamda en kısası da benim üstelik, anneden kısa olmak bi üzmüyor değil. gerçi dün 1,40'lık bi hatun gördüm de bunu hiç dert etmemem gerektiğini anladım.
0
devilred
(05.02.16)
anne 1.72

baba 1.92

ben 1.83 (k)
0
all i know is pickle
(05.02.16)
anne 155
baba 165
ben 172- kadın

2 kısa 1 uzun çocuk çıkarabilmişler.
0
shedracon
(05.02.16)
Anne 160
Baba 180 civari
Ben 163 (k) ama omurgamdan ameliyat gecirdigim için daha uzama imkani olan bi yastayken uzama durdu.
0
rayde
(05.02.16)
anne : 160
baba : 175
ben : 177

erkek.
0
hayirsiz
(05.02.16)
Anne: 1.63
Baba: 1.84

Ben: 1.85 (E)
Kardeş:1.90 (E)
0
t joe
(05.02.16)
Babam 1.90
Annem 1.68-1.70 falan
Ben 1.68
0
rivulet
(05.02.16)
anne baba 170'ten kesin kisa ama 160 dan uzun olabilirler. kardesim de ben de 186 dolaylarindayiz. belki kardesim benden 1 cm daha da uzundur. bebeklikten itibaren beslenmemize dikkat ettiler. spor konusunda da aktif bir cocuklugumuz oldu.
0
idexo
(05.02.16)
anne: 163
baba:170
ben:165 E
abi:175
0
nothing in my way
(05.02.16)
anne baba 160larda. ben 175
0
dafuq
(05.02.16)
anne 1.60
baba 1.70

ben (k) 1.65

manidar baya.
0
gmzo
(05.02.16)
anne: 155
baba: 182

ben: 167 (K)
ablam: 156
0
theseachange
(05.02.16)
A- 1.65
B- 1.90
ben- 1.70 K
0
jimicik
(05.02.16)
anne: 160
baba: 195
ben: 174
k
0
freya
(05.02.16)
anne 160
baba 175
ben 165
k
0
shotgunwoman
(05.02.16)
anne: 150
baba: 164
ben: 157
0
cilekli krep
(05.02.16)
Devilred, gördüm ve arttırıyorum:
A-155
B-168

Ben 152.
0
physcos physcos
(05.02.16)
Annem 160
Babam 180

Ben 1.68 :)
0
anarsika
(05.02.16)
Anne:Beni doğurduğunda 162 civarıydı, yaşla çekti. Şu an 155 civarı
Baba: Ben doğduğumda 180 civarıydı, yaşla çekti. Şu an 175 civarı.
Abi:173-174
Ben:162 (k)
0
aychovsky
(05.02.16)
anne: 153
baba: 172
ben: 164

Kadın
0
mutlusismankedi2015
(05.02.16)
anne: 167
baba: 173
ben: 160
0
sta
(05.02.16)
Anne: 166
Baba: 180
Ben: 189
0
candanag
(05.02.16)
b:1.69
a:1.61

1.79 E
0
yedinumara
(05.02.16)
a175
b170

178E
0
hasmetizm 2046
(06.02.16)
A: 170
B: 175
B: 167, K.
0
pike
(06.02.16)
ana : 150
baba: 170

kardeşim: 155

ben:168

kadınım.

anneme göre aileme göre uzun olmamın nedeni bebeken milupa ile beslenmem.
0
mulaj ne la
(06.02.16)
(86)

eksi duyuru kızlar buluşması vol 5 (tarih, yer ,saat ve mekan belli oldu)

fraise
Uzuuun bir aradan sonra tekrar bir zirve yapmaya karar verdik :) daha önce 4 güzel zirve yapmıştık, hepimiz eğlenceli vakit geçirmiştik. Tekrar buluşmak herkes için hoş olacaktır :) Tarihi 13 Şubat ya da 20 Şubat olarak düşündüm, mekani da orta nokta gibi olması için beşiktaş ya da kadıköy'de bir ye
Uzuuun bir aradan sonra tekrar bir zirve yapmaya karar verdik :) daha önce 4 güzel zirve yapmıştık, hepimiz eğlenceli vakit geçirmiştik. Tekrar buluşmak herkes için hoş olacaktır :)

Tarihi 13 Şubat ya da 20 Şubat olarak düşündüm, mekani da orta nokta gibi olması için beşiktaş ya da kadıköy'de bir yer seçersek uygun olur sanırım. Bir de daha önceki buluşmalarda 'gündüz neden bulusmuyoruz? ' diye soranlar olmuştu, bu sefer gündüz buluşmayı da oylayalim derim.

Bu noktada gelmek isteyenler bu duyurunun altına cevap yazabilir; yanına da hangi tarihin size uygun olduğunu, nerede olmasını istediğinizi, gündüzü mu aksami mi tercih ettiğinizi ilistirirseniz çok mutlu olurum :) detaylar netlestikten sonra bu duyuruyu güncelleyecegim. Mekan önerisi olanlar bana özelden mesaj atabilir. Sevgiler.

EDİT 1: çoğunluğun isteğine uyarak buluşmayı 20 Subat'ta Kadikoy'de gerçekleştirmemiz uygun olacaktır sanırım. Saat konusunda tereddüt ediyorum, gündüz de isteyen çok aksam da. Şu aşamada 1-2 gün içinde mekanı da belirlemek için yardımıza ihtiyacım var zira ben kadikoy'ü hiç bilmiyorum :) fikri olanlar bana mesaj yoluyla ulaşırsa çok mutlu olurum. Teşekkür ederim!

EDİT 2: saat olarak 15.30u düşündük, böylelikle gündüz diyenler erken gelip 1 2 saat kalıp dönebilir, akşam isteyenler sonradan katılıp geceye devam edebilir.

EDIT 3: mekan bilgilerini iceren mesajimi herkese gonderdim. gozden kacirdigim birileri varsa bana mesaj atarsa sevinirim :)

Moderasyon notu: Duyuru altını gereksiz yere kirleten cevaplar tam bir cinsiyet ayrımcılığı ile silinecektir. Bilginize.
_kaymaktutmayansicaksut_
0
fraise
(05.02.16)
3 şubat 2 gün önce değil miydi?
0
nrmnm
(05.02.16)
son dakika işim çıkmazsa ben gelirim, tarih farketmez. akşam vakti daha uygun olur bence.
0
dgh
(05.02.16)
Nrm teşekkür ederim 13 şubat olacakti o :)
0
🌸fraise
(05.02.16)
Bana her iki tarih de uygun.
Beşiktaş diyecek isek gündüz, en geç 4 gibi;
Kadıköy dersek saat fark etmeksizin tamamım.
0
kaymaktutmayansicaksut
(05.02.16)
aaaa ben de isterim gelmek.
0
in vino veritas
(05.02.16)
Ayyy ben geliyorum! Bir aksilik çıkmazsa ben de artık aranıza katılayım :)
0
dessy
(05.02.16)
özlemiştim süper oldu :) çoğunluğun tarihine uyarım ben. akşam olması daha iyi olur benim için.
0
yaramazkediyim
(05.02.16)
Ankara'da da yapılsa keşkem!
0
geçerkenugradım
(05.02.16)
Duruma göre gelirim ben de. :)
0
aychovsky
(05.02.16)
beşiktaş olursa çok büyük ihtimal gelirim:)
0
peggy
(05.02.16)
ya biz izmite taşındık :(
ama hava güzel olursa ve kadıköy olursa gelmeyi çok isterim :)
0
sta
(05.02.16)
beşiktaş olursa ben de gelirim :)
0
sinerji
(05.02.16)
Gunduz olursa hava da guzel olursa +1'imle gelirim. Benim icin kadikoy daha rahat olur
0
la noix
(05.02.16)
13'ü imkansız, 20'si olursa bir ihtimal gelebilirim :) Yer olarak akşam vakti Kadıköy olması şansımı yükseltir. Tişikkirlir :)
0
pandispanya
(05.02.16)
yav niye izmir kızlar buluşması yapılmıyor, yoksa yapılıyor mu, kıskanıyorum :( ben açmam ama hazıra konarım. :/
0
nice tnetennba
(05.02.16)
kararlıyım, bu sefer geleceğim!

edit: 13 şubat olacaksa akşam olması tercihimdir
0
peki madem
(05.02.16)
13 şubat, gündüz ve kadıköy olursa vallahi gelebileceğim bu kez.
0
mutlusismankedi2015
(05.02.16)
Sen nerdeydin, duyuru zirvesi yapmak isteyen olursa ona da katılabiliriz ama biz kızlar buluşmasi düzenliyoruz :)
0
🌸fraise
(05.02.16)
cinsiyetcilik yapmayin diye aglayanlar gelsin bi beyler, bi' sey yapcam.
0
hpkhga
(05.02.16)
20 Şubat, Beşiktaş.
0
pike
(06.02.16)
Ankara ağlasın zaten :( Ankara ölsun. Ankara pis, Ankara kaka..
0
birnevihastalik
(06.02.16)
Kadıköy ve gündüz olursa ben de yeni bir yazar olarak sonunda gelebilirim:)
0
whysoweird
(06.02.16)
Ankaralılar, siz de artik toplasin da bir zirve düzenleyin yahu! :)
0
🌸fraise
(06.02.16)
Ben de gelirim, cok iyi dusunmussunuz :)
0
innerbliss
(06.02.16)
Ben biraz yaşlıyım ama gelmek isterim eğer kabul ederseniz aranıza.
0
old possum
(06.02.16)
Old possum, yaş sınırlamamiz yok ki, herkes gelebilir tabii ki bekleriz :))

Yalnız gelmek isteyenler yer, saat, tarih gibi konularda da fikirlerini belirtilerse çok güzel olur :)
0
🌸fraise
(06.02.16)
Oyumu 20 subat kadikoy den yana kullaniyorum.
0
innerbliss
(06.02.16)
20 şubat kadıköy'de olursa ben de gelirim :)
0
ambrosia
(06.02.16)
20 şubat.
Kadıköy ya da Beşiktaş olması fark etmez. teşekkürler.

@fraise, istersen Surveymonkey'den anket aç, daha kolay olur. Tek tek uğraşmazsın, anket senin yerine sonuçları filtre eder.
0
old possum
(06.02.16)
Yav etek peruk diyen arkadaşa selam vermek için yorum yapıyorum kusura bakmayın.

Kardeş hadi kafan çalışmıyor onu espri yapamamandan anladık da elin de mi çalışmıyor?
Elizabet bişey var bu kadar alçalma ak kuzum.
Biz de erkeğiz. Olduğu oluyor olmadığı oluyor halden anlarız yokluk olabilir ama lütfen.

Espri desen değil ciddi desen değil. İki halde de komik değil. Bi çek kendine gelirsin.
0
cahs
(07.02.16)
dediğim gibi beşiktaş tercihimdir.
beşiktaş: %95 gelirim.
kadıköy: %50 gelebilirim.

tarih, saat fark etmez:)

idit: pfff yeni gördüm. ne kıskanmış ya dırdır dırdır. ahahah. kız kıza buluşmak istemek de suç oldu:)
0
peggy
(07.02.16)
@voyage paşa gönlümüz öyle istiyor
0
la noix
(07.02.16)
5. Keredir aynı zirveyi düzenliyoruz hala gelip saçma sapan yorum arkadaşlar mevcut, bir bitmediniz sahiden.

Duyuru erkeklerinı sevmiyorum, görmek istemiyorum, feministim, dünyadaki tüm erkeklerden nefret ediyorum Vs gibi bir cevap mi bekliyorsunuz benden?


Biz kız kıza eğlenmek için böyle bir organizasyon hazirliyoruz. Karma zirve istiyoruz diyorsanız acarsiniz bir başlık, toplarsınız milleti. Belki biz de geliriz. Ya da erkek erkeğe futbol maçı yaparsınız, bizi ilgilendirmez.

Bir şey yazmamak için direndim şu saate kadar ama rica ediyorum rahat bırakın bü duyurunun altını.
0
🌸fraise
(07.02.16)
Gündüz ve kadıköy olursa ben de gelebilirim
0
lilidance
(08.02.16)
Late viper, özel mesaj bölümü var yukarıda, farkında mısın? Benim duyurumun altını kirletmeye de benimle bu tarz konuşmaya da hakkınız yok.
0
🌸fraise
(08.02.16)
Kadıköy olsun bence de. Gündüz başlayabilir. İsteyen geceye de kalır. :)
0
faredenkorkankedi
(08.02.16)
20 şubat kadıköy / gündüz olursa %90-95 gelebiliyorum
0
sta
(08.02.16)
Bu haftasonu olma ihtimali var mı? Yoksa plan yapacağım. Bence bir an önce ankete yönelelim, bir deadline koyalım ^_^
0
dessy
(08.02.16)
Dessy, duyuruyu bu aksam güncelleyecegim ama çoğunluk 20 subat istiyor gibi diyelim.
0
🌸fraise
(08.02.16)
ben de yaşlı bir ablanız olarak gelebilirim :)
13 de 20 de bana uygun. yer olarak kadıköy diyorum.
0
lamentoftheperishingroses
(08.02.16)
Malesef 20 Şubat'tan sonra olursa ancak gelebilirim. Kısmet diilmiş. :/
0
amelie poulain
(08.02.16)
Beşiktaş olursa ben de gelebilirim duruma göre :)
0
bfm
(08.02.16)
merhaba,

ben de katilmak isterim. bana 13'u ogleden sonra ya da aksam saatleri uygun.

edit: mekan fark etmez ama kadikoy daha uygun tabii :D
0
mushtopus
(08.02.16)
Tarih fark etmez, beşiktaş süper olur :)
0
yaraticinick
(08.02.16)
evet beşiktaş bana da uyar
0
crazy.boy76
(09.02.16)
20 şubat'ta akşam saatlerinde olursa beşiktaş veya kadıköy farketmez gelebilirim.
0
dedimmidemedimmi
(09.02.16)
gelirim iki tarihte uygun.
0
mobydick
(10.02.16)
Kizlar benim +1'im bi biscolata erkegi lutfen gunduz olsuuuuuuuun :)
0
la noix
(10.02.16)
yer ve tarih belli oldu mu?
0
lamentoftheperishingroses
(10.02.16)
Editledim duyuruyu dün akşam :) kadıköy, 20 subat.
0
🌸fraise
(10.02.16)
ben de varım saat mekan fark etmeksizin.
0
bir nick var benden iceri
(10.02.16)
kadıköy bana biraz ters kalıyor? ankara'da olsa gelirdim ://
0
elorelia
(11.02.16)
Saati de belirledik :)
0
🌸fraise
(11.02.16)
haberleşmek için whatsapp grubu gibi bi şey kurulsa? son günlerde planı değişen haberleşebilse? tanışıp kaynaşıp dedikodu kazanını orda yakmaya devam edilebilse? çok tatlış olmaz mı?
0
bir nick var benden iceri
(12.02.16)
Bir nick var, o herkesin kabul edecegi vir şey olur mu emin değilim. Bir de her buluşmada yeni birileri ekleniyor, başkaları gelemiyor vs sıkıntı olacak durum yani. Ha oralarda tanışıp kuralım bir grup denirse ne ala.

Zaten önceki buluşmalarà katılanlar bilir, ben bulusma haftasi içinde yer mekan bildirimi, kesin dönüşler için ara ara mesajlar atıyorum. Kendi numaramı da isteyene veriyorum. Haberleşme konusunda sıkıntı yaşamadık şimdiye kadar, merakın olmasın :)
0
🌸fraise
(12.02.16)
Keşke İzmir'de de yapılsa bu olay.
Yerim çok ters olmasa sevine sevine geleceğim ama, peh. :(
İyi eğlenceler :)
0
afush
(12.02.16)
Hiç kimseyi tanımıyorum ama aksi bir durum çıkmazsa ben de geliyorum :)
0
alessea
(12.02.16)
Kimseyi tanımıyorum gelen herkes birbirini tanıyor mu, deneyimlenek isterim aslında, hem yaşlı mı kalırım ki, aslında keyifli olur.
0
pyromancy
(12.02.16)
Grup içinde birbirini tanımayan çok fazla insan var :) zaten amaç tanismak, eğlenmek değil mi? Ben de yazanlarin büyük bir kısmını tanımıyorum. Yaş kısmına gelince, her yaştan insan olduğu için sorun olacağını hiic sanmam. Böyle şeylerden cekinmenize gerek yok :))
0
🌸fraise
(12.02.16)
Cok buyuk ihtimal geliyoruuuuz :)
0
la noix
(12.02.16)
Düşük bir ihtimal ama ben de gelebilirim. Mekanı bana da yollayın. :)
0
whimsical
(12.02.16)
Ahahhaha la noix, biscolota erkeğini büyük bir heyecanla bekliyorum :)

Whimsical, mekani belirleyebilirsem sana da mesaj atarım mutlaka :)
0
🌸fraise
(12.02.16)
Mekanı pmden paylaşın yoksa orayı yıkarlar :) iyi eğlenceler.
0
six packsiz
(12.02.16)
Six packsiz, genelde oyle yapıyoruz zaten.
0
🌸fraise
(12.02.16)
Merhaba, ben de gelmek isterim :) daha önce hiç böyle bir etkinliğe katılmadım, tanıdığım kimse de yok. Sorun değildir umarım.
0
happymushroom
(13.02.16)
benim 20 şubat riske girdi :(((
0
dessy
(13.02.16)
Gelmek isterim ancak şehir dışından arkadaşım gelecek o tarihte. Bi ihtimal diyeyim
0
fauxlivia
(13.02.16)
Beauty, maalesef. Kadıköy'ü hiç bilmediğim için hala bakiniyorum. Yarına kadar karar vermiş olurum.
0
🌸fraise
(14.02.16)
Benim program elimde olmayan sebeplerden ötürü değişti :( çok istedim ama gelemiyorum maalesef :(
0
dessy
(14.02.16)
Mekan rezervasyonunu yaptırabildim sonunda :) aksama herkese mesaj atıp detaylarla ilgili bilgi vereceğim :)
0
🌸fraise
(15.02.16)
tüh beşiktaş olmadı mı ya herkes mi karşıda oturuyor:) ben şartları zorladım, bir aksilik çıkmadığı sürece geleceğim gibi görünüyor:)
hatta beşiktaşlılar varsa buluşup birlikte geçebiliriz:) vapur qeyfi.
0
peggy
(16.02.16)
@fraise ben bu sene de mi gelemiyorum? :(
0
c1b2k3
(17.02.16)
Truva atı olarak soktugumuz arkadas mekan bilgisini paylassin boyle anlasmadik.
0
obez pacman
(18.02.16)
yer uygun olursa kısa süreliğine gelirim
0
Big bada bum bum
(18.02.16)
C1b2k3, ben sana karma zirve yap, hep beraber gelelim demiştim. Tarihleri tutturamiyorsun, napalım? :)
0
🌸fraise
(18.02.16)
Yaaaa, programım değişti, geliyorum! :D Vallahi bir şeyi çok isteyince oluyormuş demek :D Hadi bana da mekan bilgisi pm ^_^
0
dessy
(18.02.16)
sizin için bugün hususi kuaföre gittim ahahahah
0
la noix
(18.02.16)
adres verin de kapıya köfteci veya turşucu tezgâhı çekeyim. :)
0
voyage
(18.02.16)
Bi aksilik olmazsa ben de geliyorum
0
lilidance
(19.02.16)
gelen var mı?
0
sta
(20.02.16)
Ben geldim bile
0
la noix
(20.02.16)
Yoldayım, ben gelmeden biscolata erkeğini salmayın!!
0
kaymaktutmayansicaksut
(20.02.16)
Burda burda, kendisi pek cool, uyuyor öyle :)
0
🌸fraise
(20.02.16)
fraise, öncelikle ellerine sağlık, eminim çok güzel bir organizasyon olmuştur, koşturdun ettin. Ben son ana kadar gelecek gibiydim fakat memleketime gitmem gerekti cumartesi günü, bir yakınımız zor bir süreçten geçmişti, onun ricası üzerine gittik, keyfinin yerine gelmesi için bu önemliydi, Ayça'dan da rica ettim iletmesini, gerçekten çok özür dilerim :(

İnşallah başka bir sefere.

Biscolata erkeği en son kime kaldı? :)))
0
dessy
(22.02.16)
Dessy, aychovsky gelemeyecegini iletmisti. Umarım bir dahaki sefer hep beraber görüşebiliriz. Buraya yazıp gelmeyen/ gelemeyen çok kişi oldu zaten, böyle organizasyonlarda normal bir durum sanırım :)

Ben çok güzel vakit geçirdim, katılan diğer arkadaşlar için de iyi geçmiştir umarım, herkese çok teşekkür ederim bu arada :)


Biscolota erkeği herkesin prensi oldu, paylasilamadi :)))
0
🌸fraise
(22.02.16)
bizim için de süper bi buluşma oldu :))
0
la noix
(22.02.16)
(5)

Çok saçma değil mi? [Fiyat Kıyaslaması]

pandispanya
İki aynı marka, aynı model set var. Biri 12 kişilik çatal bıçak vs takımı; diğeri de 6 kişilik. Normalde fiyatlarının da birbirinin yarısı/iki katı olması gerekirken, burada 6 kişilik olan diğerinden çok çok çok acayip daha ucuz. 1) http://www.hisar.com.tr/milano-parlak-89-parca-ckb-seti.html (12 ki
İki aynı marka, aynı model set var. Biri 12 kişilik çatal bıçak vs takımı; diğeri de 6 kişilik. Normalde fiyatlarının da birbirinin yarısı/iki katı olması gerekirken, burada 6 kişilik olan diğerinden çok çok çok acayip daha ucuz.

1) www.hisar.com.tr (12 kişilik olan)
2) www.hisar.com.tr (6 kişilik olan)

Görebildiğim aralarındaki tek fark da 12 kişilikte ayrıca verilen 1'er adet adet kürek, kevgir ve kepçe :D Yani 6 kişilik olan takımdan 3 tane alıp 18 kişilik bi takım çıkarsam bile, 12 kişilik takıma kıyasla 112 liram daha cebimde kalıyor??? O paraya da kürek, kevgir ve kepçe alırım herhalde :D:D

Benim göremediğim bir şey mi var burada, çok saçma değil mi bu hesap?
0
pandispanya
(27.01.16)
Az olanı saydım 38 parça var. Muhtemelen 6 tane çay kaşığını eklemeyi unuttular listeye. Onun dışında neredeyse aynı gözüküyor. 6 kişilik olanda indirim mevcut, indirimsiz halleriyle karşılaştırınca bile bi saçmalık var bence de.
0
saygilarefendim
(27.01.16)
@saygilarefendim: Hayır, bir eksiklik yok tam 44 parça var. Çay kaşıklarını araya yazmışlar, siz gözden kaçırmışsınız :))
0
🌸pandispanya
(27.01.16)
Cevap degil simdi mobilden cikmaya da usendim :p

Evlenirken bilimum catalbicakciya gidip bakmistik. Hisarda falan takimlarda hep cizik vardi. Esse'den almistik sonra. Cizik var mi diye mutlakakontrol et
0
la noix
(27.01.16)
öbüründe kevgir kürek vs var. sen bu altılıktan iki tane yapıştır. eksikleri de tek tek satıyorlar alırsın.
0
ayiadam
(27.01.16)
paşabahçe'ye de bak. çok tatlı şeyler var.
0
[silinmiş]
(27.01.16)
(8)

Tamamen fantezi, Recep Tayyip Erdoğan yarın sabah ölmüş olsa?

lead zeppelin
Yarın sabah uyandığımızda bu zatın öldüğü haberini alsak, önümüzdeki günlerde aylarda hayatımızda neler değişir? Nasıl bir siyasi ortam oluşur, AKP'nin 2019'a kadar iktidarda kalması muhtemel ama bu tarihten sonra ne olur? Bu ülke son 14 yılın yaralarını sarabilir mi(mümkün mü ki)? Ölümünün üzerinde
Yarın sabah uyandığımızda bu zatın öldüğü haberini alsak, önümüzdeki günlerde aylarda hayatımızda neler değişir? Nasıl bir siyasi ortam oluşur, AKP'nin 2019'a kadar iktidarda kalması muhtemel ama bu tarihten sonra ne olur? Bu ülke son 14 yılın yaralarını sarabilir mi(mümkün mü ki)? Ölümünün üzerinden zaman geçtikten sonra Adnan Menderes muamelesi görür mü?

Bir de yarın sabah uyandın gördün işte haberi, yapacağın ilk iş ne olur?


Ekleme: Başlığı hayvan seçmişim, tüm hayvanlar aleminden özür diliyorum.
0
lead zeppelin
(26.01.16)
hem sevinirim hem üzülürüm. çünkü bedduam fanatiklerinin herşeyi görüp anlamadan onun ölmemesi şeklinde. babamı arardım ilk. bence davutoğlu tek başına o despot havayı sürdüremez. daha ılımlı merkeze kaymış bir politika izler. merkez derken şu ankki konumuna göre.
0
lushdiamond
(26.01.16)
14 yılın yaraları tabii ki sarılır. önce o akşam kızılaya inilip çok büyük bir halay çekilir :) rte ölünce akpnin oyları baya bi kırılır ve önce muhtemel chp-mhp koalisyonu daha sonrada chp tek iktidar olur. ekonomi bi süre aynı devam eder sonra iyileşmeye başlar.

diye düşünüyorum
0
freetakilir
(26.01.16)
daha bu gece rüyada gördüm. işid 8-9 devlet başkanına suikast düzenliyordu, mısır devlet başkanı falan da ölüyordu.
orda olmalıydınız beyler!
0
rakicandir
(26.01.16)
en çok da politik yönden hiçbir şekilde yenemedikleri bir adama "öldü, yaşasın lan, artık oyları kırılıcak :)))))))" şeklinde ezikçe bir bakış açısıyla yaklaşanları gördükçe ibret alırdım.
0
m e b
(26.01.16)
Ben isteyen herkese bira ısmarlarım. Bu ülkenin maalesef yaraları kolay kolay sarabileceğine ihtimal vermiyorum. Çünkü 10 senede 60 sene geriye gittik. Üstüne üstlük bir de yozlaştık. Biri gitse diğeri gelir. Daha pek iflah olmayız.
0
pandispanya
(26.01.16)
valla davutoğlu piyasada olmasa üzülürdüm ülke fetret dönemine girer diye. ama davutoğlu bayrağı devralır problem kalmaz. davutoğlunu iyi lider olarak gördüğümden değil, kötünün iyisi olarak gördüğümden. her yöne çekilebilen basiretsiz kılıçdaroğlu yerine davutoğlu'nu lider görmeyi tercih ederim.
0
victum
(26.01.16)
tamam, erdogani sevmeyen sevmiyor onu anladık. peki halka hitap edemeyen, toplumun isteklerine cevap veremeyen ve bir çok seçim yenilgisine rağmen gerçekleri göremeyen muhalefeti ne yapalım?
90larda belediye başkanı olan erdoğan, seçimle birlikte yine böyle bir muhalefetin -sayesinde- cumhurbaşkanı olmadı mı?
yarin sabah ölse ne mi olur?
Allah celle celaluhu'n taktiri, hemen olmasa da bakarsin karsitlarinin bile erdoğanı mumla arayacaği baska biri iktidara gelir.
türkiyenin genel seyrine bir bakin. ilerleyiş eskisi gibi değil.
0
1adam
(26.01.16)
gelen gideni aratır
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(27.01.16)
(10)

Bu gelinliğin önü nasıl olsun?

pandispanya
Gelinliğin arkası bu ekteki gibi. Önüyse şuradaki gibiymiş ama ben açıkçası pek beğenmedim: http://i.hizliresim.com/3YM4jM.jpg Fazla atlet gibi geldi gözüme. Sizce ön kısmı böyle olsa daha iyi olur mu? http://i.hizliresim.com/28q0NA.jpg (bunun daha taşsızı olacak şekilde).Elbisenin ön kısmı için siz
Gelinliğin arkası bu ekteki gibi.

Önüyse şuradaki gibiymiş ama ben açıkçası pek beğenmedim: i.hizliresim.com Fazla atlet gibi geldi gözüme.

Sizce ön kısmı böyle olsa daha iyi olur mu? i.hizliresim.com (bunun daha taşsızı olacak şekilde).

Elbisenin ön kısmı için sizin önerileriniz var mıdır? Daha kapalı da olabilir önü, farketmez. Sadece tek omuzlu ya da straplez bir model istemediğimi biliyorum; benzer farklı model gelinlik önerileriniz varsa o da olur. :)

Bonus soru olarak da: Gelinliği dikecek işinin ehli bir terzi arıyorum, tercihen Anadolu yakası, Kadıköy dolaylarında. Gören, duyan, bilen var mıdır? Böyle bir model için şuraya bak, diktirmekle uğraşma da diyebilirsiniz tabi o daha harika olur :D Teşekkürler.
0
pandispanya
(26.01.16)
Kalp kesim benim hosuma gidiyor. Zaten ozel diktireceksen sana gpre yaparlar. Onerim fazla dekolte vermemen :)

Dikis icin degil ama cadde'deki husniye ve oleg cassini modellerine bi bakmani oneririm. Dikisten daha hizli bi sekilde aradigini bulabilirsin
0
la noix
(26.01.16)
bence ilk linkteki daha iyi. tabi daha az dekolteli olmalı. senin beğendiğini ben beğenemedim pek.


ayrıca yeter artık evlenmeyin ulan allahsızlar :'(
0
elorelia
(26.01.16)
İlk linkteki cok daha başarılı ikincisi basit durmuş . Wedding world bu ısın merkezi cok iyi butikler var. Evaluz veya Akay gelinlik tavsiye edebilirim. Akay'ın cadde de ve Nişantaşı'nda da şubeleri varmış. Oleg casini demis biri sakin gitme seri üretimle basit dikişlerle meşhur ikinci sınıf mekan. Üstünde emanet durur ürünlerin cinden geldiğini kendim biliyorum araştırdım çünkü bu surece girerken fazlasıyla. Suadiye pronovias var ama cok gereksiz pahalı ayni ayarda Bi gelinlik wedding world de 4-5 bin civarında
0
turuncuwoswos34
(26.01.16)
Bu gelinliği diktiremezsin, mutlaka hazır bulup al. Bu arada 1. linkteki bence de kesinlikle daha iyi, 2. si sibel can'ın sahne kostümü gibi duruyor.
0
ekaterina
(26.01.16)
Ben de ilk linki beğendim çok. Sade geldiyse ağır taşlarla süsletebilirsin. Sadece omuz kısmı bile olur taşlı.
0
dessy
(26.01.16)
Aslında ilki sade gelmedi yahu, ben zaten sade istiyorum. Bu yüzden ikinci linktekini özellikle belirttim ya "bunun daha taşsızı" diye :)

İkincinin modelinde yaptırırsam sadece "modeli/kesimi" almış olacağım yani. O taşlar yerine basit, saten bi beyaz şerit filan olabilir diye düşünüyordum :)
0
🌸pandispanya
(26.01.16)
çok pardon, ben o kısmı atlamışım.

şu tarz bir şeyi de kendine göre uyarlayabilirsin: www.google.com.tr
0
dessy
(26.01.16)
öncelikle bu sürecin tadını çıkar demekle başlıyorum..

tavsiyem sakın diktirme çünkü bunu dikemezler bende diktirecektim yaşanan hüsranları görüp görüp vazgeçtim. birebir aynısı olmaz ama inan bulursun bu tarzda özellikle sırtı böyle olan modeller zaten pierre cardinde var önünü de açıksa kapattırır kapalıysa açtırırsın yani kol omuz bu kısımlarda oynama çok rahat oluyor benimki 8 kez değişti en sonunda skandal oldu ama mecbur o halde çıktım düğüne :) sen öyle yapma dene gör karar ver kimsenin etkisi altında kalıp beğendiğin şeyle uğraşma.

bir de bende böyle bir model denedim henna gelinlikte. balık üstünde duran o tül fotodaki gibi durmuyor eğer bulabilirsen böyle bi model diktirmeyede kararlıysan önce bir gör derim üstünde..
mutluluklar :)
0
mantarliborek
(26.01.16)
ilki benim gözüme gecelik gibi göründü. ikincinin de gögüs arasi yirtmaci gereksiz derin bence. hem sirt hem gögüs dekoltesini bir geline yakistiramiyorum.
sahsen form olarak ikinci gibi ama gögüs arasinin acik olmadigi bir modele meylederdim.
0
pilav
(26.01.16)
@mantarliborek: aslında bu model bende garanti olduğu için direkt bu modele yöneldim. Nişanımda giydiğim elbise de sırt-göğüs dekoltesi ve balık modeliyle buna çok fazla benziyordu. O yüzden model yakışır, tülü de takıp çıkarmalı bir şey yapabiliriz belki diye düşünüyorum. Fotoğraf çekimlerinde filan güzel durur gibi geliyor.
0
🌸pandispanya
(26.01.16)
(12)

Ruffles'tan çıkan bu şey normal mi?

pandispanya
Ne bu ya?
Ne bu ya?
0
pandispanya
(24.01.16)
tuketici hakem heyetine basvurmalisin.
0
bim tribi
(24.01.16)
O ne cidden ya? Yanmış cips desem değil sanki, tuhaf bir şey. Yediğim tek cips kırk yılda bir Rufflesdı. Onu da yemem artık.
0
fraise
(24.01.16)
Oeh artık. Yakında at falan da çıkar bunların içinden.

Çok yanmış bir cips falan olamaz değil mi? Tadına bak diycem de bakma bence.

Sosyal medyadan Ruffles'la ilgili heryer mail at, twit at, facebook'tan mesaj at. Uzun bir mail falan döşe.
0
winston insani
(24.01.16)
40 yılda bir yapacağım bir cips keyfim vardı onun da içine ettiler ya. Tadına baktım. Kömür gibi bir şey. Yanmış, iğrenç bişey. Başta idrak edemedim, aa cipsten ekmek çıktı dedim; sonra yok yeni bi cips heralde dedim. Mega taso gibi sandım. Sonra baktım alakası yok.
0
🌸pandispanya
(24.01.16)
bir yere şikayet et, ya da direkt ruffless a çok güzel bir mail döşe. muhtemelen yıl sonuna kadar bir daha ruffles a para vermezsin.
0
liriamer
(24.01.16)
Buradan aşırı yanmış bir cips gibi duruyor. Fritolay'indi galiba Ruffles, mail attığında ilgileniyorlar genelde.
0
aychovsky
(24.01.16)
taş yedirecekler insanlara.
0
hpkhga
(24.01.16)
hemen amerikan başkanı dahil herkesi devreyi sokun !
:)
daha fazla cips yeyip de sağlılığını bozmaman için allah'ın bir işareti bu bence.
0
titiraprap
(24.01.16)
topkek koymuşlar tuzlu kuru kuru gitmez diye
0
cekilmis gayfe
(24.01.16)
Geyiklenmeyin hemen. Toblerone'un içinden de garip bişey çıkmıştı, babam da "bu ne böyle içinden çıktı" yazıp, Toblerone'a göndermişti. Bi koli toblerone göndermişlerdi. Sene 95 filan.
BİR KOLİ TOBLERONE diyorum bak.

Bence yazın. Herkes şikayetini iletsin üreticiye. Bu örnek olsun. Bana çok iyi örnek oldu :)
0
neynep
(24.01.16)
twitter dan yaz hatta geçen gün birine daha çıkmış baya benzeri twitter.com
0
hıkmıkzık
(24.01.16)
"şikayetinizle ilgili sizinle iletişime geçebilmemiz için iletişim bilgilerinizi DM ile bize iletebilir misiniz?" kıllığını yapmak zorundalar mı ya. Geçmişsin işte iletişime, konuş ordan.
0
neynep
(25.01.16)
(23)

Hangi kadın daha çekici?

tunc_
Cinsiyetiniz ve yaşınızla yanıtlarsanız sevinirim.
Cinsiyetiniz ve yaşınızla yanıtlarsanız sevinirim.
0
tunc_
(20.01.16)
26E

ikisi de değil. bu ikisinin tam ortası çok çekici geliyo bana. soldaki çok cılız sağdaki çok toplu.
0
KidLazer
(20.01.16)
İkisinden birini seçeceksek 1.

Kadın, 28.
0
buzbebek
(20.01.16)
30E
2 nolu kadın
0
rakicandir
(20.01.16)
2

erkek, 27
0
sen git ben geliyorum
(20.01.16)
2

24E
0
nickimin hakkini veremedim
(20.01.16)
2
31E EMİNÖNÜ-YENİBOSNA
0
Alt4y
(20.01.16)
Bence de ikisi de değil. 2 no'lu kadın çok "dümdüz" olduğu için bana biraz erkeksi geliyor.
1 no'lu kadın da ı-ıh... Benim favorim böyle tipler: youqueen.com (görsel tam anlattı mı bilmiyorum ama kıvrımlı ve sıkı tipten bahsediyorum). Yine de illa seçeceksek 2 no'lu tabii ki.

25K
0
pandispanya
(20.01.16)
19e 2 diyorum
0
sometimes the weak become the strong
(20.01.16)
2. Sebebi de, umm... dolgun olması.

27 E
0
baba yorgun
(20.01.16)
leroy smith
(20.01.16)
pandispanya +1. 34, E.
0
arnold schwarzeneger
(21.01.16)
yahu 1 ne öyle çiroz gibi. 2 tabii ki.

30 erkek.
0
mermize
(21.01.16)
2.

26, K
0
kirazıseviyorum
(21.01.16)
Göğüsleri görmeden bişey diyemem.
0
ihanet kac kisilik
(21.01.16)
1 ile 2 karıştırılmış mı? 2. diye seçtikleri 2. fotoğraf mı?

2. fotoğraf, 1 numaralı.
0
pinkpeony
(21.01.16)
pandispanya'nin link > 2 (ciliz olan) > 1 (belsiz olan)
34K
0
jimicik
(21.01.16)
ikisi de değil. ancak birini seçmemiz gerekiyorsa 2 (zayıf olan).

28k
0
peggy
(21.01.16)
ben de fit görünümlü kadınları seviyorum, fit ve kıvrımlı olması lazım, 2 numara odun gibi. :/ ikisini de tercih edemem bu durumda.

23K
0
nice tnetennba
(21.01.16)
1 yazan iki numerolu resim.
28,K.
0
baharmahar
(23.01.16)
1
erkek, 27
0
humat
(24.01.16)
2 yazan resim,
28E
0
prezarlatif
(24.01.16)
Hangisinin yüzü güzelse onu seçerler.
0
mandalina kokusu
(24.01.16)
26K

1 numara daha iyi. çünkü ben öyleyim :p
0
shedracon
(24.01.16)
(13)

Nikah Tarihi Kabusu :(

pandispanya
Elimde 2 seçenek var. 9 Nisan vs 16 Nisan 2016. Elimde iki tane başka seçenek var. Ya sadece nikah yapacağız; ya da nikah sonrası başka bir yerde kokteylle evlilik kutlaması ve İstanbul'a veda organizasyonumuzu da yapacağız. Kokteyl olması halinde de iki seçenek var. İç mekan / dış mekan. Tabii ki f
Elimde 2 seçenek var. 9 Nisan vs 16 Nisan 2016.

Elimde iki tane başka seçenek var. Ya sadece nikah yapacağız; ya da nikah sonrası başka bir yerde kokteylle evlilik kutlaması ve İstanbul'a veda organizasyonumuzu da yapacağız.

Kokteyl olması halinde de iki seçenek var. İç mekan / dış mekan. Tabii ki ferah ferah dışarıda olmasını isterim ama o tarihlerde havanın yağışlı olabilmesi ihtimali... :/

Kokteyl olması halinde, kokteyl mekanı nikah salonuna yakın olacak. Özel araçlar ve servislerle ulaşım sağlanacak. O tarihlerin geçmiş hava durumlarına baktığım zaman 9 Nisan hep yağmış. 16 Nisan da bazen yağmış bazen yağmamış.
9'unda yapıp erkenden İstanbul'dan gitmeyi yeğlerim ama 9'unda yaparsak bu sefer de yağmur çamur, kapalı hava, kapalı mekan nasıl olur hayal edemiyorum. Bu sebeple 9'unda yapmaya karar verirsek belki kokteylden vazgeçmeyi tercih edeceğim. 16'sında yaparsak ve şansımıza yine yağmur yağarsa da yazlık yerde sezondan 1 hafta kaybetmiş olacağız. Ama eğer hava açık olursa şahane olacak.

Yarın gün almamız gerekiyor. Bu bilgiler ışığında siz olsanız hangi tarihi, hangi organizasyonla tercih ederdiniz?

(Geçen sene o tarihlerde havanın nasıl olduğunu hatırlayabileceğiniz anlarınız olduysa da paylaşınız :( Hatta o tarihlerde yağmur yağmadığını iddia eden hava durumu raporları ve hissiyatlarınızı bile paylaşabilirsiniz :D)
0
pandispanya
(20.01.16)
kasımda evlendim bu nedenle iç mekanda oldu düğün tabii ki ama bahçesi falan vardı güzel. hava güzel olursa dışarıya da kokteyl masası koyarız demişlerdi, koydular çiçekler falan da vardı. şansıma yağmadı ama zaten bizim organizasyon hep içerideydi. millet sigaraya ya da hava almaya çıkmıştı

yağmur bereket demektir, yağarsa şans getirir gözüyle baktım ben.
büyük camlı bi mekanda iç organizasyon yapılabilir (bkz fenerbahçe romantika gibi). böylece yağmur da yağsa romantik olur. böylece erken de ayrılmış olursunuz

yalnız nisana yerler dolmuş olabilir (kokteyl için) elinizi çabuk tutun
0
la noix
(20.01.16)
tarih olarak bir şey diyemeyeceğim ama nikahı da kokteyl ile aynı yerde yapsanız daha pratik olmaz mı? özel araç ve servis ile uğraşmaktansa nikah memuruna para verirsiniz, millet bir oraya git bir buraya git uğraşmamış olur ve yağmur yağarsa daha kolay olur.
0
rachel
(20.01.16)
@rachel: Nikah ve kokteyli aynı yerde yapmayı da düşündük ama kokteyle gelmesini istediğimiz kişiler maksimum 150 kişilik bir kemik kadro. Nikaha belki 400+ kişi gelecek. Bu yüzden aynı yerde yapmanın manası yok. (zaten aslında seçtiğimiz kokteyl mekanında 400 kişilik yer de yok :D) Biz sevdiğimiz kişilerle son kez hep birlikte bir zaman geçirmek istediğimiz için ayrıca toplanacağız.

@la noix: Şu an kokteyl yapmak istediğimiz yerdeki her iki tarihi de ayırttım, o konuda bir sıkıntı yok :)
0
🌸pandispanya
(20.01.16)
@pandispanya e o da doğru :)

ben olsam iş bu şartlar altında 9 Nisan'ı seçerdim, yağarsa da yağsın berekkettir dediği gibi la noix'in. başkaları nikahınıza gelip gidecek, sonrasında doğru düzgün hatırlanmayacak bile ama sizin sezondan kaybedeceğiniz 1 hafta hep içinizde ukte kalır.
0
rachel
(20.01.16)
Nisan'da hava serin olduğu için incecik elbiselerle kimse dışarıda olmayı tercih etmiyor. Sadece fotoğraf açısından havanın açık olması avantaj, başka bir olayı yok.

Ben 9 Nisan - kapalı ortam derim.
0
lcha
(20.01.16)
geçen yaz 16 haziranda nikahım vardı, dış mekanda oldu ve yarım saat şakır şakır yağmur yağdı. herkes gelip aman üzülme berekettir filan dedi de, neden üzüleyim mis gibi toprak koktu, çok severim zaten. bazı masalar tentenin dışında kaldığı için sıkıntı oldu biraz, o kadar. yani zaman çok da fark etmiyor, yağacağı varsa yağıyor genelde. hem iç hem dış mekan seçeneği olan ya da böyle sürprizli durumlara karşı hazırlıkları olan bir yeri tercih ettikten sonra tarihin çok da önemi yok.
0
who cares wins
(20.01.16)
bence her türlü kapalı mekan.haziran düğünleri bile riskli olabiliyorken nisan başı için açık mekan hiç uygun gelmedi bana.6 nisan demek mart sonu gibi bir hava demek ki martta hava bildiğin serin olur.yağmur olmasa bile açık salon için serinlik açısından mayıs hazirandan öncesi uygun değil bence.ayrıca daha nisanın başı bu sezon bile açılmış olmuyor ki anlamadım ben :/
9 nisan kapalı mekan bence.
0
aquarium
(20.01.16)
9 Nisan 2015 yurtta hava durumu
İstanbul: Çok bulutlu, yağmur ve sağanak yağışlı (Yağışların öğle saatlerinden itibaren poyraz fırtınası ile birlikte kuvvetli olması bekleniyor.)

16 nisanı bulamadım.23 nisanda kara kış diyor ama.

her türlü risk açıkta olmasın derim. Kapalı mekan 9 nisana yapıştır. Bir an önce git.
0
basond
(20.01.16)
Ben de 9 nisan kapalı mekan diyorum zira 16 Nisana çok yakın bir tarih benim doğum günüm ve su son 4 senede sadece geçen sene hava kapalı değildi, onda da akşam saatlerinde montsuz dışarıya çıkmak pek mümkün olmuyordu.

Her durumda 9 nisanda kapalı mekan garanti gibı duruyor.
0
fraise
(20.01.16)
26 nisanda marmariste evlendim, düğün kapalı mekanda oldu. İnadına da hava yaz havası gibiydi ama 27 nisanda öyle bir yagmur ve fırtına vardı ki tüm marmarisin elektrikleri kesildi. Garanti olsun iç mekan tercih edin.
0
physcos physcos
(20.01.16)
hiç belli olmuyor yağmur durumları. iki tarih de aynı olasılıkta. kapalı mekanda yapın.
0
sayns
(20.01.16)
9 Nisan arkadaşımın doğum günü oradan biliyorum, pek yağmur yağmaz o günde ama geçen sene yağmıştı sanki, yağmurdan emin değilim ama soğuktu, geçen sene 16 nisanda da hava soğuktu.

Bence çok farklı tarihler değil, ben olsam hangisi içime siniyorsa onu seçerdim. Kokteyl için de hem kapalı hem açık yeri olan bir mekan tercih ederdim, o günkü hava durumuna göre ayarlanırdı içerde mi dışarda mı olacağı.
0
(20.01.16)
O tarihlerde hava nasil olacak ayrintili olarak ogren internetten buyuk ihtimalle tutar.
0
oyokbuyoknevar
(20.01.16)
(5)

Çelik Tencere vs Granit Tencere

pandispanya
Farkı ne bunların? Yani birinin diğerine üstünlüğü, avantajı ve dezavantajı ne?Yeni eve her iki takımdan da alınmalı mı? Hangisi ne işe yarıyor pek bilmiyorum :/ Çelikle yaptığım bütün yemekleri granitlerle de yapabiliyorsam sadece granit alayım mı? Yoksa "şu parçaları çelik, şu parçaları başka bir
Farkı ne bunların? Yani birinin diğerine üstünlüğü, avantajı ve dezavantajı ne?
Yeni eve her iki takımdan da alınmalı mı? Hangisi ne işe yarıyor pek bilmiyorum :/ Çelikle yaptığım bütün yemekleri granitlerle de yapabiliyorsam sadece granit alayım mı? Yoksa "şu parçaları çelik, şu parçaları başka bir şey al" mı dersiniz? Yoksa her ikisi de mutlaka olmalı mı dersiniz, ne dersiniz?
0
pandispanya
(19.01.16)
granit teflon özellikli. telle ovamazsın. çelik gibisi yok bence.
0
9kuyruklukedi
(19.01.16)
Granit hemen asiniyor, bence de celik.
0
neferkitty
(19.01.16)
Şu an evimizde kullandığımız tencereler seramik. Ama alışveriş öncesi kime sorduysam "aman seramik alma, aşınıp çatlıyor; granit al" dedi. Ben de o yüzden granite yöneldim :( Kafa karışıklığına gel.
0
🌸pandispanya
(19.01.16)
Bu nası granitmiş la diyip üstündeki noktalardan birini tırnağımla kazıyabildiğimi farkedince, anladım ki bu granit tavalar boya püskürtmeli teflonmuş (marka yapmış bi isimdi bu arada).

Bu olaya kadar gerçekten granit taşından yapildiklarini zannediyordum asfhs. Çelik takımımız var, evladiyelik öyle söyleyim.
0
mandalina kokusu
(19.01.16)
çelik tencere seti olmazsa olmaz. yemeğini çorbanı yaparsın mis gibi, çizilmez bozulmaz bulaşık mak. rahatça atılır. yağsız sote falan yapmak için granit tava bir adet yeterli. pilav çok yapıyorsan bir adette tencere alabilirsin granit. yapışmaz rahat olur.
0
yue
(19.01.16)
(16)

Evlenmek için böyle bir yer var mı?

pandispanya
İstediğim nikah dairesinde istediğim tüm tarih ve saatleri almışlar :(Şu fotoğraflardaki gibi sadece çardak ve 300 tane sandalyeyle işi çözebileceğim yerler var mıdır? Belki basit bi kokteyl olabilir ve bi quartet de gelip bir iki bişeyler çalar. Ama asıl istediğim, İstanbul içinde, fahiş fiyat çekm
İstediğim nikah dairesinde istediğim tüm tarih ve saatleri almışlar :(

Şu fotoğraflardaki gibi sadece çardak ve 300 tane sandalyeyle işi çözebileceğim yerler var mıdır? Belki basit bi kokteyl olabilir ve bi quartet de gelip bir iki bişeyler çalar. Ama asıl istediğim, İstanbul içinde, fahiş fiyat çekmeyen, ulaşımı çok zor olmayan bir yerler varsa irtibata geçmek. Çok fena gg oldu yoksa :D Teşekkürler.

Mobiller için link:
1) i.hizliresim.com

2) i.hizliresim.com
0
pandispanya
(15.01.16)
İTÜ'nün tesisleri vardı. Valla fiyatını filan bilmem de, bi aracı olursa çok uçmaz heralde.

Manzara lazım değilse Turk Telekom tesisleri var. Yine fiyatını bilmiyorum ama fotodaki gibi ortamı
0
lcha
(15.01.16)
Alkollu mu?
Alkolsuz guzel yerler biliyorum 10 numara manzarali ama alkolsuz diye oralarda yapamamistik :/

Bi de yaz icinse gg olabilir coktan
Fotoyu goremedim de hayal ettim
0
la noix
(15.01.16)
Ha bu arada kokteylle yemek fiyati cok farkli olmuyor cunku mekanlar o gunu size ayirmis oluyor (hele ki high season'da)
0
la noix
(15.01.16)
@la noix: şu saatten sonra alkolsüz de olabilir, hiç farketmez. High season da olmuyor sanırım. Nisan'ın 16'sı istiyorum. Mobil için link de ekledim :)
0
🌸pandispanya
(15.01.16)
Kucuk camlica tepesinde belturun yeri, cemile sultan yalisi, uskudar'da bi yer daha vardi kiz kulesinin karsisinda ama ismini unuttum :/
0
la noix
(15.01.16)
izmir inciraltı
0
kupigometa
(15.01.16)
nisan 16da gelinlikle açık hava biraz riskli değil mi istanbul için? :(
0
freya
(15.01.16)
izmir inciraltında böyle bir yer var sankinlik yok. urlaya bakabilirsin
0
paranoyak kedi
(15.01.16)
@freya, geçmiş tarihli hava durumlarına baktım, yağdığı zaman da olmuş ama geçen sene güneşliymiş mesela :( illa açık hava da şart değil; böyle bir şey de olur: i.hizliresim.com

Benim tek istediğim şey, bana sadece evlenebilmem için gerekli olan nezih, sakin bi ortam sağlamaları. 300 kişilik sandalyeyi dizebilmeleri. Bunu yaparken de şehrin çok dışında ya da Bağcılar'da filan olmaması. Bu kadar.

Arkadaşlar İstanbul diyorum, İzmir ve Urla diyorsunuz :D
0
🌸pandispanya
(15.01.16)
İtu'nun macka tesislerinde bir arkadasimizin nikahına gitmistik. Kokteyl tarzı bir şey vermişlerdi. Güzeldi gayet ama açık hava değildi bizim gittiğimiz. Sen yine de bir sor açık hava bölümü var mı diye zira aşağıda bahçesi, terası vs de vardı.
0
fraise
(15.01.16)
biz burda yapıyoruz. telefonla bilgi almaya çalışmayın. kadın biraz ters. adı zübeyde. zamanınız varsa gidin görün. nisan gibi orası baya güzel olur. bildiğin sera ve her yerde bitkiler var. biz çok beğendik.

dugun.com
0
zam sampiyonu domates
(15.01.16)
Secret Garden'a da bak, açık hava olursa kır düğünü ve deniz manzarası bir arada oluyor.
0
cakabo
(15.01.16)
bambi'nin böyle bir mekanı vardı kır bahçesi konseptli düğün. oraya bakılabilir.
0
halitkin
(15.01.16)
Alakasız cevap veriyorsun diye kızacaksın belki ama gene de yazacağım.Düğün mekanı ne kadar ucuz ve dandik olursa o kadar şükredersin sonradan.
0
turkuaz
(15.01.16)
@turkuaz

Bombayı ortaya bıraktınız, birinin "Neden?" diye sormasını beklemeden sebebini de açıklasaydınız bari.
0
pulsartgr
(15.01.16)
@pulsatgr, çünkü düğün dediğin şey 3 saatlik bir olay.Yazık değil mi verilen o paralara.Nereden baksan en az 25-30 bin TL çıkacak cepten.Ele geçen ne peki ? Eşe dosta rezil olmama duygusu mu.Bir saygınlığımız var onu koruyalım duygusu mu yoksa.Tüm ömrümde bir kere yapılıyor eğlenelim diye düşünüyorsanız aynı yollardan geçmiş biri olarak söyleyeyim bu yaşıma kadar düğününde eğlenmiş bir gelin-damat görmedim.Geçiniz.
Eldeki paraları havaya saçmaktan hiçbir farkı yok.
0
turkuaz
(16.01.16)
(35)

üst katta hayvan gibi sevişen çift +18

devorgilla the gunslinger
bizi ilgilendirmiyor elbette ama bunlar çok fantastik, adamın öküz gibi bir sesi var, hani kadın olsam ıslakken kururum, o derece, belki kadın seksi buluyordur bilemem, bildiğin "sex like there is no tomorrow" modundalar, endüstriyel porno dinliyor gibi hissediyoruz evin içinde, yarın öbür gün anam
bizi ilgilendirmiyor elbette ama bunlar çok fantastik, adamın öküz gibi bir sesi var, hani kadın olsam ıslakken kururum, o derece, belki kadın seksi buluyordur bilemem, bildiğin "sex like there is no tomorrow" modundalar, endüstriyel porno dinliyor gibi hissediyoruz evin içinde, yarın öbür gün anam babam ziyarete gelse yerdeki new age halıya bakarak "ee anne iş güç nasıl" diye mahçup bir ses tonu veya "awkward silence" kaplayacak ortamı, alt katımızda da bizler gibi genç bir çift var, ne güzel insan gibi sevişiyorlar, alt katta yaşadıklarını bile fark etmiyoruz, acaba casting couch ümraniye mi var yukarıda? ne yapsak da bir şekilde tepki versek? kadın resmen dün gece "ver onu banaaaa!" diye bağırıyordu abi, hatta az önce de adam "çıkar onu çıkar!" diye bağırdı, bu kadar başarısız yalıtım olamaz diyeceğim, utanmadım yukarı koridora çıktım, koridor bunların sesleriyle inliyor, kapıya "HOP AİLE VAR" yazılı a4 kağıdı mı assam? dsfkdsf. neyse, teşekkür ederim.
0
devorgilla the gunslinger
(14.01.16)
öncelikle dfklhjşhşdfhd

kapılarına as hop aile var diye, etkili olur.
0
freetakilir
(14.01.16)
bizim eski evde yan komşu da öyleydi. bütün apartman inliyordu. hiç de gidip uyarmayı düşünmedim yazık sevişsinler işte. annenler gelince de nolcak yani sanki onlar hiç sevişmedi.
sevişen insanların önünü kesmeyin :)
0
sta
(14.01.16)
Onlar adına çok sevindim aslında. Apartman girişine "Belirli bir saatte çıkardığınız sesler komşular tarafından duyulmaktadır. Anlıyorum, benim de casting couch arkadaşlarım var ama yalıtımsız apartmanda olmuyor böyle" gibi şeyler asılabilir.
0
aychovsky
(14.01.16)
kardeş ingilizce kursuna başlamışsın hayırlı olsun, sex mex dert etme bunları geçer
0
mrvengeance
(14.01.16)
Sesler geldiği vakit Beyza durmazdan "olan var olmayan var" şarkısını yüksek sesle aç
0
kibrit
(14.01.16)
Sevismeseler bence daha kotu

Hep bunlar sevismemekten geliyo zaten basimiza
0
la noix
(14.01.16)
apartmanın girişine "duvarların inceliğinden ötürü bağğzı dairelerden çatur çutur sevişme sesleri geliyor." şekilde bir yazı yazarak hem uyarmış olursun, hem de dikkatlerin apartmanın en yaşlısı üzerine toplanmasını sağlayabilirsin
0
golgi aygıtı
(14.01.16)
bir defter alıp her gün 100 kez insanların özel hayatlarına karışmamalıyım, ben buraların prensi değilim yazabilirsin.
0
rygard
(14.01.16)
@golgi, iyi dedin ha, tam bizim katta huysuz ve negatif bir kadın var her şeyden nem kapan, üstlerine saldık mı tamamdır ^.^
0
🌸devorgilla the gunslinger
(14.01.16)
Annenler gelmeye yakın sizde fazladan sandalye var mı acaba annemler sürpriz yapıp geldi de hazırlıklı değildim dersin. Allahlari varsa sessiz seks yaparlar artık.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(14.01.16)
Bonus: aile içi şiddet var diye 155i arayabilirsin. Ahs ahs güzel deneyim olur.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(14.01.16)
ahaha nerede oturuyorun bir gün ziyarete gelebilir miyim? :D benim hiç seks yapan komşum olmadı lan cidden nasıl oluyor ses duyunca insan nasıl hissediyor merak ediyorum. Bizimkiler hiç seks yapmıyor mu, sessiz mi yapıyor noluyor ne biliyim...

ben olsam kapılarına bir adet kelepçe, belki kırbaç falan bırakırdım :D hem komşuların duyduğunu anlarlardı hem de hayatlarına biraz daha neşe katarlardı belki ^_^
0
rodriguez2
(14.01.16)
@rygard, apartmanda diğer daireleri rahatsız edecek kadar yüksek sesle seks yapmak normal; bundan rahatsız olup bunu münasip bir dille açıklamak isteyen biri "prens" he? nasıl bir dünyan var senin devrimci çokoprens?

soruya cevap: abi 9gag'de orda burda görüyoruz, bu tip durumlar için sempatik notlar yapıştırıyo adamlar. ha türkiye'de ne kadar etkili olur bilmiyorum ama en azından senin yapıştırdığını bilemezler sanırım. apartmanın veya dairenin kapısına çok da rencide etmeden, "daha yavaş sevişseniz?" şeklinde bir not bıraksan belki dank eder. "duyuluyomuş yav" deyip dikkat etmeye çalışırlar. ha yok iplemezlerse, onlar zaten sopayla dövsen de akıllanmaz. mecbur dinleyeceksiniz. polis molis de bi şey yapmaz çünkü onlara.

anne baba değil de çocuklu misafir gelirse sıkıntı. bence anne baba en fazla gülüp geçer, "anam babam nasıl bi çevrede yaşıyosunuz siz yav" der ama çocuk olsa sıkıntı. nasıl açıklayacaksın bebeye. kulağını da tıkayamazsın ki.
0
der meister
(14.01.16)
der meister: büyüyünce anlarsın, kendi önünden ye, uzatma.
0
rygard
(14.01.16)
herkes dalgasına baksın birader ( i.hizliresim.com )
0
mrvengeance
(14.01.16)
2+1 hoparlörün varsa aç xhamster'ı gir hardcore'a son ses izlemeye başla. sesleri duyarlar belki kendilerine çeki düzen verirler. güzel bir şey herkes sevişsin rahatlasın ama rahatsız oluyorsan yapacak bişey yok.
0
komando kani var bende
(14.01.16)
ahahha betimlemeler falan mukemmel olmus. new age halı favorim:)

arkadas aksam aksam guldurdun.

cevap: kapiya not yaz "biraz se(k)ssiz olun" diye...
0
exlibris
(14.01.16)
hahahaha :D "yönetim kuruluna" söyle, şöyle bir bildiri yayınlasınlar lütfen: galeri8.uludagsozluk.com

Ben de hayatımda ilk defa bu son taşındığımız apartmanda şahit oldum böyle bir şeye. Bi gün işten eve dönüyorum, saat 18:30 civarları, merdivenden çıkarken iki alt komşumuzun çığlıklarıyla zıpladım. Gerçekten aile içi şiddet var sanıp bi iki saniye merdivende duraksadım, duvardan duvara çarpıyordu kadını maşallah :D Sonra yılbaşı günü kahvaltılık malzeme almaya çıktım, sabah 10:30 civarı. Dönüşte yine çığlık kıyamet kopuyorlardı. Yani saatler bakımından da bir enteresan bizimkiler :D Güzel şey ama allah kolaylık versin, ne diyeyim :D Gizli ve kibar bir not bırakılabilir eğer "çok" rahatsız ediyorlarsa :D
0
pandispanya
(14.01.16)
@rygard öyle özel hayat mı olur? siz "özgürlük" ü nereden okuyosunuz lan? bize de bi söyleyin. özel hayatmış :D

e bizim yazar kardeşin özel hayatı nolacak? elin karısı kanal tedavisi yaptırırcasına ağzına bir şeyleri alıyor diye apartman dinlemek zorunda mı?

@devorgilla apartmanın girişindeki duyuru panosuna "lütfen vazife esnasında yüksek ses çıkartıp gürültü yapmayalım" tadında yazı yaz. düzelmezlerse polise şikayet et.
0
kupigometa
(14.01.16)
Facebookta böyle bir durum için wifi isminin uyarı ile değiştirildiği caps görmüştüm.
0
mrmlq
(14.01.16)
sizin yüzünüzden ingilizce kasıp araya kelime serpiştiremiyorum de döv onları.
0
diffarensiyel
(14.01.16)
Diff 1+ adamlardan çok mevzuyu insanlara iletiminde kullandigin dil rahatsiz edici geldi. ingilizcem gayet iyi olmasına rağmen buna sahip olmayan insanlar adina hoş bulmadim. Empati kurup anlamayanlar icin anadilini dogru kullanman daha uygun olur böyle platformlarda sonuçta sordugun sorunun herkes tarafindan anlasilmasi gerek.

Birakin sevissinler desek olmaz yani. Kapilarina not atin gizlice. İse yarar.
0
rubiks cube
(14.01.16)
gizli not +1. insan o kadar bağırmaktan nasıl zevk alır hiç anlamıyorum :/ bi de türkçe harbiden dirty talking için uygun bi dil değilmiş bi kez daha anladım. ''ver onuuğ banoaağğ!!'' kulağa çok komik geliyor :D
0
fatal tragedy
(14.01.16)
bizde de var aynı durum. üst katta iki ergen var. çılgınlar gibi sevişiyolar. almanyada böyle şeyler normal kimse bişe demez de kız o kadar fake çığlık atıyo ki kız arkadaşım bile "this even turns me off" diyo sdfs yarın öbür gün annem ziyarete gelecek illaki. iki kişilik kruuz turu mu hediye etsem onlara annem gelince sfds
0
KidLazer
(14.01.16)
@rubik, anadil olayına hiç girmeyelim lütfen, sinirim bozularak yazdığım bir şey, en son tartışacağın insan benim o konuda.
0
🌸devorgilla the gunslinger
(14.01.16)
swinger çifttir o :D
0
konskenkova
(14.01.16)
Eminim oylesindir. Buradan en son tartisilacak kişiden ziyade sonradan görme bir anlasilmazlik havasi seziliyor. Amacim tartismak değil tam tersiydi dikkatli okuma serefine nail olduysan... Dediğim gibi herkesin anlayacagi bir şeyler soylerseniz "herkes" yardimci olur.
Dilersen Cifti de böyle uyar cogunu anlamazlar.
0
rubiks cube
(14.01.16)
Ya apartman girisine ya da kapilarina not as.

Ha diyorsan ki kimseler gormesin bir gun kapilarinin altindan ativer notu.

Sahsen kapimin altindan not atilmisti ama tam tersi bir durumdu. Biz cok sesli sevisiyoruz kusura bakmayin diye. Bana ses mes gelmiyordu halbuki belki de tum dairelere attilar ayni notu.
0
halitkin
(14.01.16)
panpa notla ugrasma, ses gelmeye basladi mi 2+1den yapistir bir ilahi. baktin devam ediyo, allahuaqbar temali isid videosu filan ac.
0
kabak cekirdegi
(14.01.16)
işerdim. cok ciddiyim. yani herkesin yattigina eminsen cik kapilarina işe.
0
evimin paspasi
(14.01.16)
Hahahha :D onlar farkinda degildir bu durumun ya bilseler mahcup olurlar bence. Kucuk bi not yazarak uyarida bulunmak +1 diyorum ben de. Uyaridan sonra devam ederlerse seks esnasinda zillerine basip kac konsantrasyonlari bozulsun :D
0
turuncu sufle
(15.01.16)
Seslerini kaydedip bi flash diske at. "Videosunu da siz çekersiniz :)" diye de bir not iliştirip bırak kapılarına :) Daha dikkatli olurlar bence.

Evet insanların özel hayatı ama rahatsız oluyorsan yapacak bir şey yok, belirtmekten zarar gelmez.
0
hayal bilgisi
(15.01.16)
duyuru çok ingilizce.

sopayla tavana vur.
0
shedracon
(15.01.16)
"Abi, canımız çekiyor" de.
0
arnold schwarzeneger
(15.01.16)
Ver onu banaaaaa! ahahaha yarıldım sabah sabah ya. Bence çok tatlı bir çift bunlar ya.

Bina yalıtım reklam bülteni bul 30 40 tane her gün kapılarının altından at bence, belki uyanırlar. (:
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(15.01.16)
(4)

nüans farkı

lostwalker
arkadaşlar 2 cümle var...aralarında anlamca bir nüans var mıdır?...yoksa yerine göre eşdeğer midirler?..bağlama göre değişir mi?..(1) x defining y is z.(2) x that defines y is z.yani ''x'i tanımlayan y z'dir'' diye çevirebileceğimiz iki cümle...farkı nedir arkadaşlar?
arkadaşlar 2 cümle var...aralarında anlamca bir nüans var mıdır?...yoksa yerine göre eşdeğer midirler?..bağlama göre değişir mi?..

(1) x defining y is z.
(2) x that defines y is z.

yani ''x'i tanımlayan y z'dir'' diye çevirebileceğimiz iki cümle...

farkı nedir arkadaşlar?
0
lostwalker
(14.01.16)
bence fark yok.
0
kaputt
(14.01.16)
1. nüans farkı, anlatım bozukluğudur, kelimelerden yalnızca birini kullanınız.

2. cümleler bence de aynı. ama x'i tanımlayan y değil; y'yi tanımlayan x, z'dir şeklinde.
0
pandispanya
(14.01.16)
Fark yok. İlkine reduced relative clause deniyor. Ama pandispanya'nın dediği gibi çeviri yanlış.
0
i was made for you
(14.01.16)
Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek hususi olarak anlatım bozukluğu yaptığını düşünüyorum, amacına da ulaşmışsın. :) Cevap vermişler zaten.
0
yirmisantim
(14.01.16)
(22)

Şu elbise nasıl?

fraise
İnstagramda gezinirken denk geldim, daha önce sadece bir kere böyle bir yerden alışveriş yaptığım için de emin olamıyorum. Etrafımda gösterdiklerimin bir kısmı çok beğendi, bir kısmı hiç beğenmedi, bir kismı da resimdeki gibi gelmez dedi. Sizce nasıl bu elbise? Siparis vereyim mi? Teşekkür ederim
İnstagramda gezinirken denk geldim, daha önce sadece bir kere böyle bir yerden alışveriş yaptığım için de emin olamıyorum. Etrafımda gösterdiklerimin bir kısmı çok beğendi, bir kısmı hiç beğenmedi, bir kismı da resimdeki gibi gelmez dedi.

Sizce nasıl bu elbise? Siparis vereyim mi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

Elbisenin linki: i.hizliresim.com
0
fraise
(08.01.16)
ben çok beğendim, ince ve uzunsan güzel durur ama tam tersiysen hiç yakışmaz.
0
tolga asp
(08.01.16)
güzel ben beğendim. bu arada telefonun sarjı azalmıs.
0
all girls dream
(08.01.16)
şapkası falan güzel duruyor. bence de güzel.
0
majigoria
(08.01.16)
Bu kızın üstünde iyi de bu kız çuval giyse de yakışır zaten
0
i ve been mistreated
(08.01.16)
bence guzel.
0
jimicik
(08.01.16)
I ve been, biz de tam aksine kızı hiç beğenmedik mesela. Bir arkadaşım eblek suratlı filan dedi hatta :)

Kızın üstünde iyi durmuş tamam ama daha çok elbisenin modelinin nasıl olduğunu soruyorum ben aslında.
0
🌸fraise
(08.01.16)
çok ucuz duruyor. güzel olacağını zannetmiyorum bu elbisenin.
0
Angelismeee
(08.01.16)
böyle fiziğiniz yoksa uğraşmayın, bunda bile zar zor güzel durmuş. :D
0
nice tnetennba
(08.01.16)
Kızın yüzü değil önemli olan, vücudu ince ve uzun. Bacaklara baksana. Koca popolu belsiz şişman birine gitmez demeye çalışmıştım
0
i ve been mistreated
(08.01.16)
Zayıf değilsen alma.
0
arnold schwarzeneger
(08.01.16)
bu elbiseleri instagramdan almak mantıksız bence. instagramda satanlar da aliexpress ve benzeri yerlerden alıyorlar. daha çeşitlilerini bulabilirsiniz.

elbise ise bence de basit duruyor.
0
pokerface
(08.01.16)
kumaşı çok dandik duruyor.
0
kayranin kedisi
(08.01.16)
elbise güzel de, iade edebiliyorsan al.

funchoke.com
0
allineed
(08.01.16)
Elbise çok güzel, sana da çok yakışır fraise. Kesin bilgi, yayabilirsin. (Eğer bedeni büyük gelirse de bana gönderebilirsin :D)

Ha, ama kalite olarak fotoğraftaki gibi gelmeme ihtimali yüksek bence de. Eğer iade şansın varsa ya da vereceğin para senin için çok önemli değilse, al gitsin :)
0
pandispanya
(08.01.16)
Hah, kayranin kedisi asıl merak ettiğim buydu zira ben kumaştan Vs hiç anlamıyorum. Saçma sapan bir elbise gelir de üzülürüm diye korkuyorum.

kiloyla vs ilgili sıkıntım olsa almayi bile düşünmedizdim zaten. Dediğim gibi elbisenin modeli ve kumaşının nasıl durduğunu soruyorum ben.
0
🌸fraise
(08.01.16)
fermuarı hoşuma gitmedi.
0
tepedeki psychedelic adam
(08.01.16)
bence güzel değil. kuması olsun modeli olsun. elbisede kapşon çok sinir bozucu bence.
0
nick konusunda kararsizim
(08.01.16)
Elbise güzel, sana da yakışır bence ama kumaşını ellemeden alma, polyester ağırlıklı bir kumaş ise terden mahveder/üşütür. Keçe karışık ise tüylenme ihtimali mevcut.
Ben fermuarlı elbiselerden/eteklerden pek hoşlanmıyorum, çorap kaçırma ihtimalleri sebebiyle. Bir de yıkanınca bir süre sonra fermuara yakın kısımlar büzüşebiliyor, aksi şekilde fermuar ağırlığı ile sarkabiliyor.

Hevesini kırmak gibi olmasın ama sırf bu sebeplerle mesafeli durdum kendisine
0
kaymaktutmayansicaksut
(08.01.16)
Çok güzel valla ben de çok beğendim , ben de siparis vercem şimdi :) teşekkür ederim
0
lilidance
(08.01.16)
Sadece L ve M kalmış bu arada ben verdim sipariş :)
0
lilidance
(08.01.16)
hakikaten düşününce kumaşı dandik sanırım. böyle evde giydiğimiz günlük sweatshirt'lere benziyor. dirsek kısımları falan çıkıyor ya bir de bunların. onlar gibi. yoksa model güzel gayet.
0
majigoria
(08.01.16)
L ve M kaldıysa ben zaten siparis veremem :)
0
🌸fraise
(08.01.16)
(11)

Evlilik sebebiyle işten ayrılmak istersem

pandispanya
Normal şartlarda 2016 içinde kullanacağım 2 haftalık iznimi kullanma hakkım olur mu?Özetle, ben Nisan ayında evlenip, evlendikten sonraki ilk Pazartesi günü bu sebeple istifamı vereceğim. Bu durumu da bu hafta içinde işverenime açacağım. Önümüzde daha 3 ay var, bilgileri olsun, arkadan iş çevirmek g
Normal şartlarda 2016 içinde kullanacağım 2 haftalık iznimi kullanma hakkım olur mu?

Özetle, ben Nisan ayında evlenip, evlendikten sonraki ilk Pazartesi günü bu sebeple istifamı vereceğim. Bu durumu da bu hafta içinde işverenime açacağım. Önümüzde daha 3 ay var, bilgileri olsun, arkadan iş çevirmek gibi olmasın diyerek. Ancak bu konuşmayı yaparken bu seneki 2 haftalık tatilimi de ara ara ihtiyaç duydukça bu 3 ay içinde kullanma isteğimi dile getirmek istiyorum.

Bu hukuki bir hakkım mıdır; değil midir yoksa işverenin insiyatifinde midir? Bu işin aslı astarı nedir?
0
pandispanya
(05.01.16)
yıl bazlı olarak hesaplamayın yıllık izninizi, işe giriş tarihinize göre hesaplamanız gerekecek.

eğer ki işe giriş tarihinize göre yıllık izin hakkınız mevcut ise yıllık izninizi kullandırmak zorunda elbette. aksi durumda izin süreniz karşılığı ücret ödemesi gerekir.
0
arma aski
(05.01.16)
Yalniz bazi sirketlerde yillik izni bolerek kullanamiyosun
0
la noix
(05.01.16)
Bizde kullanabiliyorsun normalde. Zaten parça pinçik etmeyeceğim. 1'er haftadan 2 kez kullansam yeter fazla fazla. İsterlerse tek seferde 2 hafta da kullanabilirim. Benim için farketmez. Bu hakkım mı değil mi onu merak ediyorum sadece.
0
🌸pandispanya
(05.01.16)
kural olarak; personel, en az bir ay önceden izin talebini yazılı olarak işverene bildirmesi gerekir. işveren izin kullanma tarihi ile bağlı değildir, işçinin talebi ve iş durumu dikkate alınarak izin dönemi belirlenir.

bu nedenle farazi olarak, izin istediğiniz dönem çalıştığınız işyerinin en yoğun dönemi ise ve bu tarihte kimse izin kullanmıyor ise, ya da sizin işlerinize bakacak kişi o dönem için izin istemişse işveren sizin talebinizi tarih uygunsuzluğu sebebiyle reddedebilir. yani işverenin tarih konusunda belirleme hakkı mevcuttur.

o nedenle "kesinlikle kabul etmek zorunda" denemez, ama kabul etmemesi için makul bir gerekçesi yok ise, o tarihlerde izin kullanmanıza izin vermesi gerekir.
0
arma aski
(05.01.16)
Eğer yıllık izni hak ettiysen kullanabilirsin. İşten ayrılacak olman bunu engellemez. Evlilik sebebiyle istifanı, evlilik tarihinden sonra 1 yıl içerisinde yapabilirsin. Bu da sorun teşkil etmez.

Ancak yıllık izin talebini işverenin iş yoğunluğu vs. gibi sebeplerle reddetme hakkı her zaman vardır.
0
accorbite
(05.01.16)
@arma aski, çok teşekkür ederim çok doyurucu bir bilgilendirme olmuş. Peki son olarak "iş yoğunluğu" vb bir gerekçe ile bana iznimi kullandıramadığı vakit, 2 haftalık ek bir ücret ödemesi mi yapması gerekir diyoruz?
0
🌸pandispanya
(05.01.16)
normal şartlarda, uygun bir dönemde izin kullandırması gerekir. fakat uygun dönem gelene kadar siz işten ayrılırsanız, fesih nedeniyle izin hakkınızın karşılığını maddi olarak size ödemesi gerekir.

rica ederim ayrıca.
0
arma aski
(05.01.16)
aslında 2016 içinde kullanacağım diye bir izin kavramı yok :) işe 2015 kısmda girersen izin hakkın 2016 kasımda başlıyor ve kullanmazsan yıllar boyunca devrediyor.

2016 ocak ayı itibariyle hak edilmiş (ya da en kötü nisana kadar hak edilecek) 2 hafta iznin varsa işveren sana kullandırmalı- kullandırmazsa da çıkışta parasını ödemeli. bu para dödemenin zaman aşımı 5 sene.
0
niye ama
(05.01.16)
Bu işe 2013 senesinde girdim. Sonra 2014'te 2 hafta kullandım, 2015'te de 2 hafta kullandım (bu 2014'teki çalışmam içindi değil mi?). Öyleyse şu durumda 2016 senesi için 2015'teki çalışmamdan kazandığım 2 haftam daha var diye düşünüyorum, doğru mudur? Muhasebeciden öğrenebilirim bunu zaten sanırım değil mi?
0
🌸pandispanya
(05.01.16)
Eğer işe Nisan ayından önce girdiysen, istifana kadar 1 yıl daha tamamlamış olacağın için 2 hafta daha izne hak kazanmış olacaksın. Eğer işe nisan ayından (istifa edeceğin tarihten) sonra girdiysen o zaman 1 yıl daha tamamlanmış olmayacağı için izin hakkın olmayacak.

Evlilik nedeniyle istifada kıdem tazminatına hak kazandığını bildiğini düşünüyorum ama yine de hatırlatmak isterim. Hayırlı uğurlu olsun şimiden.
0
whimsical
(05.01.16)
2 Mayıs 2013 işe giriş tarihim.

Şimdi anladım, Nisan'da istifa edersem bu sene için hak kazanmamış sayılıyorum sanırım :(
0
🌸pandispanya
(05.01.16)
(6)

Bunu neyle kombinleyebilirim?

rivulet
http://www.hm.com/nl/product/82352?article=82352-BŞöyle bir şortu gece giymek için nasıl ve ne renkte bir üst ile tamamlayabilirim? Bol bir crop top olur mu mesela?
www.hm.com

Şöyle bir şortu gece giymek için nasıl ve ne renkte bir üst ile tamamlayabilirim? Bol bir crop top olur mu mesela?
0
rivulet
(30.12.15)
Siyah askılı basic body canlandı gözümde üstünde.. Ama ben standart bi insanım ondan :)

Bol crop top olabilir ama çok salaş durmamalı :/
0
lcha
(30.12.15)
siyah bi bluz
0
all girls dream
(30.12.15)
Bence içine sokabileceğin dar bir bodyden başka bir şey çok güzel durmaz. Ben de olsam siyah, dar ve ince askılı bir bluzle giyerdim. Aksesuarlarınla zenginleştirebilirsin. Kalın bileklikler olur, boynuna şal olur, kafana şapka olur.
0
pandispanya
(30.12.15)
Bence dar, boğazlı kazak giy
0
tiptansoguyantipci
(30.12.15)
şortu alamasan da bu dertten kurtulsan. çok çirkin yahu :(
0
elestirman
(30.12.15)
hem bacak hem göbek/bel dekoltesi basit geliyor benim gözüme. siyah yapışık body üstüne salaş siyah bir hırka - altın detayları olabilir
0
la noix
(30.12.15)
(16)

Siz olsanız dener miydiniz?

pandispanya
Aldığım riskin ne derece makul gözüktüğünü merak ediyorum, bu sebeple içinde bulunduğum durumu açıklayarak sorucam sorumu. Asıl amacım tavsiyelerinize bir kez daha dönüp bakmak, kendi içimde değerlendirmek ve emin olmak olacak. Ben 7 göbek İstanbulluyum. Hayatımda buradan daha küçük bir şehirde hiç
Aldığım riskin ne derece makul gözüktüğünü merak ediyorum, bu sebeple içinde bulunduğum durumu açıklayarak sorucam sorumu. Asıl amacım tavsiyelerinize bir kez daha dönüp bakmak, kendi içimde değerlendirmek ve emin olmak olacak.

Ben 7 göbek İstanbulluyum. Hayatımda buradan daha küçük bir şehirde hiç yaşamadım. Yaz tatillerinde gittiğim bir köyüm filan hiç olmadı, başka memleket bilmiyorum. Ama bu şehirden çoğumuz gibi nefret ediyorum. İşim, yoğun olsa da iyi becerebildiğim ve kendimi geçindirebildiğim bir iş. İş saatlerim ve tatil günlerim mükemmel. Ben çıkmak istemezsem 100 yıl boyunca beni çıkarmayacakları kadar da garanti. Ama çok berbat ve travmalarla dolu bir sene geçirdim. Sağlık problemleri ve bir dolu talihsizlikler peşimi bırakmadı ve aslında sevmediğim bir işi sadece iyi yaptığım için yapıyor olmaktan ötürü çok mutsuzum. Bu sebeple iyice daraldım. Bu yüzden radikal bir karar aldım. Henüz 2 gün oldu netleşeli. Çat diye evlenip, pat diye İstanbul'dan taşınacağım ve hiç bilmediğim bir iş alanına atılacağım. Bir de bunların hepsini 3 ay içinde yapmak durumundayım.

25 yaşındayım, hiçbir zaman çok zengin olmak, sahip olduklarımı arabalara ya da lüks bir şeylere yatırmak gibi bir tutkum olmadı, olmaz. Hayatta istediğim tek şey, kendimi geçindirecek kadar kazanıp, hayatımı da güzel yiyeceklerle taçlandırıp, güzel dostlarla paylaşmak.

Bu yüzden taşınmak üzere seçtiğim yer, arkadaşımızın bol olduğu küçük bir sahil ilçesi.

- Özellikle de İstanbul'dan ayrılıp daha küçük bir şehre taşınanlar hayatlarında olumlu/olumsuz neler hissettiler merak ediyorum.

- İş alanını alakasız biçimde değiştirenler (özellikle de kariyer yapmaktan vazgeçenler), aldıkları riske deyip değmediğine günün sonunda neye göre karar veriyorlar merak ediyorum.

- Planlanan evlenme tarihini ani bir kararla 6 ay öncesine çekmek zor olacak. (Bahsedilen şehirde ev bulunması, buranın döşenmesi, buradaki eşyalarımızın oraya götürülmesi vb ekstra iş yükleri; ayrıca düğün ihtimalinin ortadan kalkacak olması dolayısıyla ailelerin mutsuz olması vs). Bu konuda, işimizi kolaylaştırmak adına tavsiyeleriniz olursa merak ediyorum.

Bu gibi durumlarla karşılaşan, ani ve radikal kararlar alan insanlar olarak; yaşadığınız olumlu ve olumsuz şeyler sizin için nedir? Sizce bunların gerekçesi nedir?

Ben bu yaşta bu riski almaz ve en azından 1 kez olsun denemezsem ömür boyu mutsuz olacakmış gibi hissediyorum. Siz olsanız dener miydiniz?
0
pandispanya
(29.12.15)
o kadar aynı durumdayız ki seninle. ben olsam göze alır giderdim. mutsuz bi şekilde burada durup her gün günü geçirmeye uğraşmaktansa mutlu yaşama ihtimalim olan yerde şansımı denerdim. eşimin tayin hakkı açılsa anında ben de tayin dilekçesini yazacağım mesela. işten güçten her daraldığımda oturup nakliye kamyonunun yola çıktığı anın hayalini kuran bi insan olarak kesinlikle denerdim.
0
kakamelsokoban
(29.12.15)
denedim.
ebemin amını gördüm. (iş olarak söylüyorum)
0
etna
(29.12.15)
Git
Mobilim ayrıntı yazarım
0
basond
(29.12.15)
çok güç olacağına eminim kısa zamanda çok iş yapmanın, ama birincisi istanbuldan taşınmaya değer, ikincisi istanbuldan nasıl aniden gidebildiysen o kadar hızlı da dönebilirsin, koca şehir hiçbir yere gitmiyor. ben olsam denerdim.
0
freya
(29.12.15)
Ben bir güney şehrinde mütevazı bir hayat kurmak ihtimalim varken şu an sadece İstanbul'a gelmek istiyorum. :) Başka bir şey beni kesmiyor. Belki pişman olacağım ama bilmiyorum. Ağzım yanmadan bilemem. Denemeyip pişman olmaktansa deneyip pişman olmak daha iyi sanki.

Son cümlem senin için de geçerli.

"Same rules apply!"

youtu.be
0
yirmisantim
(29.12.15)
Alınabilir bir risk olmasaydı zaten almazdınız herhalde. Kimse kabul edilebilir şartları bırakıp büyük riskler almaz. Sevilmeyen işten ve nefret edilen şehirden daha kötü şartlara düşmeden kurtulma şansı varsa bunu kullanmak tabi ki mantıklı. Fakat yeni iş ve şehrinizi beklediğiniz ölçüde sevebilecek misiniz, orası soru işareti. İstanbul sonrası küçük yerler bazıları için sorun yaratabilir.
0
harvey
(29.12.15)
biraz riskli değil mi? iş değiştireceğim ve evleneceğim diyorsun ve üstüne bambaşka bir şehire gideceksin. istanbul'da yaşamaya alışmışsan başka şehirler sıkıcı gelebilir. hepimiz nefret etsek de aslında bir yandan da bağımlıyız bence. ben başka şehirde çok rahat edebileceğimi düşünmüyorum. bu bir.
iki, iş değiştireceğim diyorsun, yani onca tecrüben boşa gidecek. tecrübesiz eleman sıfatıyla işe başlayacaksın, daha az maaşla çalışacaksın.
üç, evleneceğim diyorsun. bu kadar olayın üzerine bir de evleneceksin, iyi güzel de evleneceğin kişiye yazık değil mi? ya istediğin gibi bir hayat seni beklemiyorsa? bence hepsini bir anda yapmak yerine. önce işini değiştir, sonra yaşadığın şehri sonra baktın oluyor o zaman evlen.
0
mesene
(29.12.15)
"keşke deneseydim, belki her şey farklı olabilirdi" mi yoksa "denedim olmadı" mı ağır pandis? bence 1. daha ağır.

yaparsan hoegaarden almayı unutmayın, biz geliriz hatunla yemek için.

oturup birlikte uzun uzadıya düşünüp mutabakata varın, içinizden geleni yapın.
0
devorgilla the gunslinger
(29.12.15)
25 yaş bu riski almak için güzel bir yaş. bu mutsuzluğunun farkına erken vardığın için şanslı hissetmelisin. denemelisin bence, en fazla pişman olana kadar deneyerek, pişman olduktan sonra da onun çözümünü bulana kadar mutsuz olursun. bu şekilde yaşayarak ömür boyu mutsuz olacağına eminsen.

istanbul kaçmıyor gerçekten de, bir giden bir daha gelemez diye bir kuralı da yok.
0
amelie poulain
(29.12.15)
@mesene: burada iş değiştirmem demek yine kurumsal hayatta kalmam demek. Ben topuklu ayakkabılar üzerinde o toplantıdan bu toplantıya koşturmayı, hayatta hiçbir kesişim noktamın bulunamayacağı insanlara sahte gülücükler verme olayını, bitmeyen projeleri, ne işe yaradığını anlamadığım organizasyonları sevemedim. Yeni gideceğim yerde kendi işimi kuracağım. Erkek arkadaşım da kendi kurumsal işini bırakıp gelecek. O yeni işi birlikte yapacağız. O sakal bırakacak, ben artık milyonlarca yeni elbise almayacağım filan; düşüncesi bile beni çok heyecanlandırıyor.

Zorlukları var, komple batırabiliriz de. Ama @devorgilla'nın dediği gibi, denemeden yaşamak daha ağır sanırım benim için.
0
🌸pandispanya
(29.12.15)
İnsan niye yaptımdan daha çok niye yapmadım diye pişman olurmuş. 25 yaşında delikanlı adamsın, taşı sıksan suyunu çıkarırsın hemen evlen, git taşın enerjin varken.

Bu samimi gazlamadan sonra biraz da realiteden bahsetmek lazım. Başka yere taşınınca hayatın birden sorunsuz olmayacaktır bunu sen de biliyorsundur.

Ama bu benim de hayalimdir. Sadece yederi kadar para, eş, çocuklar; hem mekan hem yiyecek anlamında doğal ve şehirden uzak yaşam.
0
ssiradanbirigibi
(29.12.15)
Bu arada kadınmışsın, ehehe pardon. Editleyemiyorum mobildeyim.

Neyse sonuçta enerjik demek istedim, gençsin, yaparsın
0
ssiradanbirigibi
(29.12.15)
Bence denemeye değer. İlerde denemediğiniz için duyacağınız pişmanlık > deneyip duyacağınız pişmanlık.

Siz de kararınızı vermiş gibisiniz, şu noktada önemli olan bu yola girdiğinizde karşılaşabileceğiniz olası sorunları listelemek ve alternatifler üretebilmek bence. Mesela küçük sahil ilçelerinde işletmeler genelde sezon dışında sinek avlarlar. Yazın elde ettiğiniz kazanç ile diğer aylar rahat edebilecek misiniz? Bir de metropolden küçük bir ilçeye geçince başlarda iyi gelse de sonrasında sıkıcı olabilir, özellikle kış aylarında iş yoğunluğunun da azalacağını düşünürsek bunaltıcı bir hale dönüşebilir. Bunlar sadece örnekler, gidecekseniz bu tarz şeyleri de hesaba katmakta fayda var.
0
pike
(29.12.15)
Eski duyurularınıza baktım. galiba erkek arkadaşınızla bodrum'da cafe bistro tarzı bir yer açacaksınız. bu alanda pek bilginiz yok zannedersem. yanınızda bu işlerden iyi anlayan güvenilir bir insan olması lazım. yoksa batarsınız. bu işler o kadar kolay değil. iyice araştırın.
seni tanımadan birşey diyemeyiz. "ben bu hayattan ne istiyorum?" bu soruyu kendine sor. en çok neyi istiyorsan ya da en çok neyden mutlu olacaksan onu seç.
"7 göbek istanbulluyum ve istanbul'dan hiç çıkmadım demişsin." işin zor. istanbullular her ne kadar da nefret etseler de kopamazlar.

seni ne mutlu edecekse onu seç.
0
komando kani var bende
(29.12.15)
dene, bu yaşlarda çok sorumluluk yokken denemeyeceksin de ne zaman deneyeceksin; ayrıca hayat deneyim edinmek ve keyif almak için vardır; her şey illa bir sonuca ulaşacak diye bir şey de yok. Zaten şu aşamaya geldiyseniz o kadar da imkansız görünmemiştir gözünüze. Deneyin kaybedeceğiniz bir şey yok, en kötü deneyim olur.
0
limoncello
(29.12.15)
Duyuruyu ilk kez bu kadar tek yürek gördüm ya çok çok teşekkür ederim. Ben çok sarsıcı şeyler duymayı bekliyordum konuyu yazarken. Herkes istediğine en büyük ölçüde kavuşsun inşallah ya başka bir dileğim yok benim de :,)

Adımız sanımız belli olduğunda paylaşırım buradan, her zaman bir kahve ve bira eşliğinde bi sohbet için yolunuzun düşmesini bekleyeceğim!
0
🌸pandispanya
(29.12.15)
(18)

Kuzenime ne diyeyim?

pandispanya
14 yaşında bir kuzenim var. Kızcağızın annesi babası ayrı, lise sınavlarına hazırlanıyor, ergenlik filan, zor bir dönemden geçiyor. Biraz önce bana telefon etti, beni ne zaman alacaksın seninle görüşmek istiyorum diye. Ben de şehir dışındayım, bir sonraki hafta sonu alayım dedim. Sonra bir anda dökü
14 yaşında bir kuzenim var. Kızcağızın annesi babası ayrı, lise sınavlarına hazırlanıyor, ergenlik filan, zor bir dönemden geçiyor. Biraz önce bana telefon etti, beni ne zaman alacaksın seninle görüşmek istiyorum diye. Ben de şehir dışındayım, bir sonraki hafta sonu alayım dedim. Sonra bir anda dökülmeye başladı "seninle görüşmemiz lazım, kafam çok karışık, kendimi keşfetmeye çalışıyorum ve kendimle ilgili sevmediğim şeyler var" dedi. Ben de "kendinle ilgili sevmemen gereken hiçbir şey olduğunu düşünmüyorum, gönlünü ferah tut" dedim. "Ama tüm dünya görüşümüze aykırı şeyler" dedi (ergenlik gazlı biraz büyük bir cümle :)). "Çocuklara ve hayvanlara zarar vermek istemiyorsan hiçbir problemin yok ablacım, sana kendini kötü hissettiren dünya görüşüne de tüküreyim, hiç kafanı yorma, konuşup hallederiz" dedim ve pat diye ağlamaya başladı. Senden başka kimseyle konuşamam, lütfen görüşmemizi çok geciktirmeyelim diye.

Konu bu kadar üstü kapalıydı ama ben sanki biseksüellikle ilgili bir şeyler söyleyeceği hissiyatına kapıldım. Bana böyle bir konuyu açarsa ne yapayım? 2 yaş daha büyük olsa yapacağımız konuşmayı biliyorum ama 14 yaşındakini bilmiyorum ben. Şimdilik bunlara kafanı yorma, en güzel yaşlarının tadını çıkar, güzel bir lise kazan konuşması mı yapayım yoksa bilimsel mi yaklaşayım ne yapayım?

Konu cinsel bir şeyler değilse sizce nedir? Buluşmamızdan önce yeterince düşünmüş olmak, sonrasında apışıp kalmamak istiyorum da. Teşekkürler.
0
pandispanya
(28.12.15)
cinseldir o konu
0
hpkhga
(28.12.15)
ben bu konuşmadan cinsellikle alakalı şeyler çıkacağını tahmin ediyorum.

bunun da tamamen ergenlikten ve milletin normalüstü ilgisi sebebiyle şımarıklığından kaynklandığını düşünüyorum. % 80 böyle hep tanıdığım bu tarz insanlar.

genelde annesiyle babasıyla sorunları var. anne baba ayeı olunca ya boş kalıyor ya da el bebek gül bebek büyüyor. farklı şeyler yapmak istiyor.

bence psikolojisi bozulur filan olayına girmeden direkt söyleyin yahu. böyle Anoreksiya olan da var lezbiyenim diyen de gayim diyen de. herkesin türlü türlü şeyi var ama ortak nokta anne baba sorunları. ona da böyle anlatın. şu amda yapacağı şeyler hayatının kalanını etkiler. hiç bi fikri yoksa en azından 18-20 yaşına kadar konuyla alakalı hiç bi şey yapmayıp dersine işine gücüne eğlenmesine filan baksın.
0
ergenpezeveng
(28.12.15)
bana da cinsellikle ilgili gibi geldi. Ama belki biseksüellik değil de, internetten porno gibi birşeyler izliyordur ve bunun için suçluluk duyuyordur, sanki yaptığı sapıklık gibi. ( o yaşta öyle algılıyor olabilir)
0
innerbliss
(28.12.15)
@innerbliss, sanmıyorum ya şimdiki tv programlarının, kliplerin filan hepsi porno zaten.

Şımarık bir kız hiç değil. Şımarık insanlarla arkadaşlık kuramayan, devamlı sessiz sakin kitap okuyan, çok sade bir tip.
0
🌸pandispanya
(28.12.15)
ateist olduğunu farketmiş olabilir mi?
0
instant crush
(28.12.15)
@instant, mümkün. Ama ailesi pek inançlı sayılmaz zaten. Üzerinde bu sebeple bu kadar baskı hisseder mi bilemedim.
0
🌸pandispanya
(28.12.15)
Sadece dikkat çekmek istiyor da olabilir, ateist olmuş olabilir. Takdir edersiniz ergenlikte "tüm dünya görüşü" biraz farklı oluyor. Eğer hemcinsine ilgi duyuyorsa bunları düşünmek için erken olduğunu en azından 2-3 sene bunları mümkün mertebe düşünmemesi gerektiğinden bahsedebilirsiniz.
0
koynundakiyilan
(28.12.15)
belki de sadece kendini beğenmiyordur. ne bileyim arkadaşlarının memesi daha büyüktür onunkiler daha küçüktür ya da arkadaşlarına göre şekli farklı görünüyordur. bu sadece bi örnek yani burnunu da beğenmiyo olabilir. poposunu da. ya da hormonal olarak fazla tüy filan mı çıkmaya başladı arkadaşlarına göre. yani eğer dediğiniz gibi bi kızsa böyle aslında basit bi şey de çıkabilir.
0
ergenpezeveng
(28.12.15)
kendimi keşfediyorum kendimle ilgili sevmediğim şeyler var dediyse bence olay fiziksel.
0
ergenpezeveng
(28.12.15)
Bana da cinsel yönelim keşfi gibi geldi.

ergenpezeveng'in dediğine kısmen katılıyorum. Bazen bir grup ergen görüyorum, tavırları vs. ile eşcinselliği bir reklam aracı olarak kullanıyorlar. Şu ülkede illa uçlarda yaşanacak bu cinsellik konuları.

Neyse eğer öyle bir şey söylerse de son derece normal olduğunu ancak şimdilik bunun hakkında çok düşünmemesi ve kendini yormaması gerektiğini zamanla zaten kendini keşfedeceğini söyle bence.
0
lcha
(28.12.15)
bence de vucuduyla ilgili begenmediği bişey var.
0
galandar kostumu
(28.12.15)
birisi canını sıkacak birşeyler demiştir oda kendini kötü hissetmiştir kilo saç ayak vs herşey olabilir.
cinsellik de mümkün tabi
0
basond
(28.12.15)
Vücuduyla ilgili beğenmediği şeyin neresi "tüm dünya görüşümüze ters" olabilir ki arkadaşlar? "Aaa olmaz, kusursuz bir burundan başka burun kabul edemeyiz bu ailemize yakışmaz" mi diyeceğiz? :))
0
🌸pandispanya
(28.12.15)
muhafazakar bir aileyseniz, ateist olduğuna dair bişiler sölücek.

değilseniz, muhtemelen lezbiyen olduğunu söyleyecek.
0
tchuck
(28.12.15)
Cok baska seyler cikabilir. Taciz hatta ilerisi. Bulundugu yas duygularinin manupule edilecegi bir donem. Bilemiyorum. Allah kolaylik versin.
0
duyurumvar
(28.12.15)
Konunun biseksüellik olduğunu düşünüyorsan konu muhtemelen biseksüelliktir.

Biseksüelliği araştırıp, biseksüel olup da dışlanmamış/işinde ve hayatında başarılı olmuş olan insanlardan oluşan bir liste yapabilirsin mesela onunla paylaşmak için. (Ek: bisexual.org)

Biseksüel bir insanın da tek eşli olabildiğini, biseksüelliğin ahlaksızlık olmadığını, biseksüel olup da sadece karşı cinsle birlikte olma tercihini de kullanabileceğini söyleyebilirsin.

Eğer bir şeyler hissettiği bir hemcinsi varsa, ona açılamamaktan rahatsızlık duyuyor olabilir. Alay konusu olmaktan rahatsızlık duyuyor olabilir. Reddedilme korkusu üzerine bir de farklılığından dolayı dışlanma, "sapık" etiketi yeme korkusu duyuyor olabilir. Bu yönelimin bazı insanlar, belki de çoğu insan tarafından özellikle de bu yaşlarda yadırgandığını anlamasını sağlayabilirsin.

İleride hayatının kolaylaşacağını anlatabilirsin. Üniversite çağlarında insanların birbirine benzer olmanın saçmalığının farkına varacağını, farklılıkları sevgiyle kabul edecek olgunluğa erişebildiklerini kendi tecrübelerinden örneklerle anlatabilirsin.

Başka da bilmiyorum ne yapılabilir...

Sabırlı olsun. Kendisini olduğu gibi kabul edip sevsin.
0
whimsical
(28.12.15)
kuzeninden ya da başka bir aile yakınından hoşlanıyor olabilir. dünya görüşü falan deyince bu aklıma geldi.
0
ufukcel
(28.12.15)
anladığım kadarıyla sana bir şeyler anlatmak istiyor, içini dökmek ve kafasında oturmasını sağlamak istiyor. yani senden bir şeyleri çözmeni, onun yerine bir şeyleri halletmeni istemiyor. o yüzden büyük olasılıkla karışır, yargı bildirirsen bu ters tepebilir.

özellikle, ne söylerse söylesin, bunun geç olduğunu, şimdilik derslerine yoğunlaşması gerektiğini filan hiç söyleme. paylaşabildiği bir sen varsın, seni de kaybetmesin çocuk. bu yüzden onu yargılamadan, geçiştirmeden ya da o sana 'ne düşünüyorsun' ya da 'senin tavrın nedir' gibi bir soru yöneltmeden ona kesin cümleler kurmadan dinlemen çok önemli. anlatmaya, paylaşmaya teşvik etmelisin.

buradan bakınca tamam 14 yaş küçük bir yaş elbette ancak bu konular için o kadar da küçük bir yaş değil. herkes için bu konuşmaların yaşı farklı olur. o düşünmeye ve sorgulamaya başladığına göre, senin tabirinle, 'yaşı' gelmiş demektir. yapıcı olman çok önemli.

konuşmanında genel hattı yanlış olan hiçbir şey olmadığı, hayatın bir keşif olduğunu ve yaşadığı sürece bu keşfin bitmeyeceği gibi cesaretlendiren bir yapısı olursa ayrıca hoş olur.

yani demem o ki düşüneceği şeylerin kaçışı yok. onu eleştirmeden, geçiştirmeden ya da onun yerine düşünmeden dinleyip, teşvik edici olursan bir takım şeylerin o çocuk için daha kolay olmasını sağlarsın. içine kapanır, kendisini izole eder ve duygularını, düşüncelerini bastırırsa bu daha sonra daha ciddi sorunlara yol açabilir.
0
air
(28.12.15)
(5)

İçkili Cafe İşletmeyle İlgili Sorularım

pandispanya
Dostlar merhaba. Bir cafe bistro devralmak üzereyiz. Yer Bodrum'da. İşin içine girdikçe bilmediğimiz çok fazla şey çıkıyor. Bu yüzden size minik sorularım var. Aydınlatabilen/yönlendirebilen olursa çok makbule geçecek. 1. İki ortaklı içkili kafeterya için en uygun şirket ortaklığı biçimi nedir?2. İç
Dostlar merhaba. Bir cafe bistro devralmak üzereyiz. Yer Bodrum'da. İşin içine girdikçe bilmediğimiz çok fazla şey çıkıyor. Bu yüzden size minik sorularım var. Aydınlatabilen/yönlendirebilen olursa çok makbule geçecek.

1. İki ortaklı içkili kafeterya için en uygun şirket ortaklığı biçimi nedir?

2. İçkili kafeterya ruhsatıyla ev yemekleri, tabldot gibi hizmetler vermek mümkün müdür? Bunu daha çok kış sezonunda yapmayı düşünüyorum. (Ben iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatları diye araştırdığımda şöyle bir madde buldum "Tek ruhsatla açılan ve birden fazla faaliyet alanı bulunan işyerlerinde her faaliyet dalı için ilgili bölümlerde öngörülen şartlar ayrıca aranacaktır." Şartları sağlarsak istediğimizi satabilir miyiz yani?)

3) Yakında bir yerde bizden başka ev yemekleri yapan bir yer varken, civarlarda bir ikincisinin olması belediye nezdinde bir sorun teşkil eder mi? (Biz makarnadan basit sebzelere, kahveden içkiye sunabileceğimiz birçok çeşidi sunmayı istiyoruz)

4) İçkili "kafeterya" için belli bi saat uygulaması olur mu?

5) Bu tarz bir işletme için herhangi bir sertifikaya ihtiyaç var mı (usta aşçı gibi) ve bu sertifikaların belli bir kriteri var mıdır? (minimum şu kadar saat eğitim, gibi)

İstediğiniz sorudan başlayabilir, aklıma gelmeyen şeyler olursa hatırlatabilirsiniz.

Çok teşekkürler.
0
pandispanya
(28.12.15)
1) boş bırakıyorum, ortaklık yapmadık en azından kağıt üstünde.

2) biz içki ruhsatımız varken önce tabldot yemek çıkartıyorduk, sonradan kaldırdık ve fast food, tavuk, salata, biftek gibi yemeklere yönledik. fakat zabıta ekipleri restorant statüsündesiniz diyerek, mutfakla ilgili şartları yerine getirmemizi istedi (150 cm yükselikte fayans duvar, mutfak boyutuna göre filtreli davlumbaz, yerde kullanılan malzemeler ürünlerin saklanmaşekli gibi)

3) hayır sizi bağlamaz, serbest rekabet piyasası. ,isterse tren gibi yanyana 25 tane olsun

4) kışın 01:00 ,yazın 02:00 diye hatırlıyorum. tabi bu içki satışının bitişi, müşteri isterse 4 e kadar oturur.

5) Sertifikaya gerek yok, genelde bulaşıkçılıktan , yamaklığa, ordan da aşçılığa terfi ediyorlar.


ÖNEMLİ NOT: Aşçıya asla yüz vermeyin, yemekler sevilirse nasılsa benden bşakası yapamaz diyerek devamlı zam istiyorlar, senden daha patron oluyorlar, kafalarına göre işi bırakmak istiyorlar. sonra götüm götüm geri geliyorlar. Servis elemanları devamlı değişir (üniversite, kpss, yazlık mekana gidecem şeklinde bahanelerle devamlı kaçarlar)
0
janavarorion
(28.12.15)
Şimdi bunlara işi bilenler hep cevap verir de, sizde sanki küçük tatlı içkili bi kafe hayaliyle yola çıkıp esnaf lokantasına döndürecek bi hava var.
www.zaytung.com

Ayrıca duyuru sakinlerine indirim vs olursa uğramadan geçmeyiz. Gerçi gene de uğrarız :)
0
bigbadabum
(28.12.15)
@bigbadabum :D hahaha yok, yapı olarak esnaf lokantası işletebilecek bir tipte değilim, çok dönüşeceğimi sanmıyorum :D
Duyuru sakinlerine her daim kapımız açık, lafı olmaz bile :)) Nickini söyleyene ilk bira benden! Oturup iki lafın belini de kırarız, hehe <3
0
🌸pandispanya
(28.12.15)
ismini yerini paylaş da yolumuz düşerse gelelim pandispanya :)

kazancın bol olsun bu arada
0
gaza gelen
(28.12.15)
@gazagelen: çok teşekkür ederim ya, sağolasın. Sözleşmeyi bugün yapıyoruz. Bir iki hafta içinde isim cisim netleşecektir. Paylaşırım :)

@janavarorion: Aşçısı bir arkadaşımla birlikte ben olmak istiyorum. Aşçılığa terfi ettiğimi nasıl kanıtlayacağım bilmiyorum? :/
0
🌸pandispanya
(28.12.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.