Giriş
(11)

Sorum evlilere

ramazanali
Evlenirken birbirini çok seven imajı çizenlerle daha çok mantık ağırlıklı evlenenler evlilik hayatlarının ileriki yıllarında aynı çizgi de buluşuyorlar mı sizce ? Yoksa çok severek mi evlenmek lazım sorumun özü bu.Bu soruyu niye sorduğumu da açıklayayım daha net olması açısından.30 yaşındayım. Yakın
Evlenirken birbirini çok seven imajı çizenlerle daha çok mantık ağırlıklı evlenenler evlilik hayatlarının ileriki yıllarında aynı çizgi de buluşuyorlar mı sizce ? Yoksa çok severek mi evlenmek lazım sorumun özü bu.
Bu soruyu niye sorduğumu da açıklayayım daha net olması açısından.
30 yaşındayım. Yakın çevreden bir kızla tanıştım yaklaşık 2 yıl önce. ilk önce pek olmaz gözüyle baktım. Sonradan mantıklı gelmeye başladı ısındım kıza. O zaten ben senin tamam demene bakıyorum mesajı veriyordu. Gel zaman git zaman ben başkalarıyla birlikte oldum onunla da konuştum bir yandan. Sonradan baktım ki o kız dışında herkesle takılma kafasındayım. E o zaman bu kızla evleneyim kafasına geldim. Bunu da açıkladım kıza o zaten dediğim gibi hazırdı. Kız çok uyumlu ben de esasen uyumlu biriyim. Kıza görsel olarak çok yanıp bitmiyorum genel olarak beğenim var.
Niye bu kız peki hani net olması bakımından onu da söyleyeyim
1- Kızla aynı ilin aynı ilçesindeyiz. Benim ailem köyde yaşıyor o öyle köye filan ziyarete gidemem diyecek tarzda bi kız değil o açıdan içime siniyor.
2-Kız da ben de öğretmeniz aynı meslekten olması da benim içime siniyor.
3- Ailenin tek kızı ve zenginlik göreceli gerçi ama bence zengin 15 milyonluk sırf gayrimenkulleri var yani tabi kızın değil ailesinin. Babası düğün hediyesi olarak bi dükkan hediye edecekmiş mesela akmasa da damlıyor :)
4-Babam yeni vefat etti sayılır. Annem de beni evlendirmek istiyor onu mutlu etmek istiyorum. Abim var o evlendi. Bizim aile de maddi açıdan fena sayılmaz annem öyle dünürlerini de kendi gibi durumu iyi olsun istiyor. Abimde gerçekleşmedi o durum. Ben de gerçekleşecek gibi o yüzden destekliyor. Annemi mutlu görmek bi de babamı kaybettikten sonra beni de mutlu ediyor şimdilik
Olumsuz yönleri de açıklayayım netlik olsun
Kız kapalı ben çok dikkat etmiyorum açıkçası ama toplumsal açıdan akpli olarak görülmek istemiyorum. Sanki kapalı biriyle evlenince akpli gözükücem öyle etiketlenicem diye çekiniyorum. Kıza söyledim pek dindar olmadığımı ve akp zihniyetindeyse birlikte olamayacağımızı yok dedi. Dini kalıpları yok yani. Zaten Ege’nin baya turistik rahat bi yerinde yaşıyoruz. Onun da etkisi vardır illa ki.
Sözün özü olaya ben biraz mantıksal bakıyorum. 30 yaşıma geldim pek aşık da olamadım açıkçası belki de yapım bu. Sevip sevdiğim tarafından sevilmeyi çok istedim. Ama olmadı bu yaşıma kadar. Sevdiğimi sandığım kişiyle sevgili olduktan sonra bu değilmiş ya hissine de çok kapıldım. Velhasıl öyle hissi olarak sevdiğim kişi tarafından çok sevilip de ne olursa olsun ben evleniyorum gibi bi kafa yaşayamadım. Bundan sonra da pek yaşayacağımı düşünmüyorum. Çünkü benim kafa yapım öyle bir aşka gelmiyor gibi. Onun için aşkı aramaktan ziyade düzenimi kurayım kafasındayım.
Evliler evlilik tecrübesini uzunca yaşamış olanlar acaba bu anlattıklarımı nasıl değerlendirirler.
Merak ettiğim soruyu aslında en başta sordum. Bazı çiftler birbirini çok severek evleniyor. Bazı çiftler benim gibi biraz da mantıksal tarafı ağır basarak evleniyor. Bu iki tarz evlilik ileri de aynı hikayeye bağlanıyor mu ? Şu da bir gerçek bence insanlar birbirini ne kadar severse sevsin bir süre sonra artık o sevgi alışkanlığa dönüp ilerliyor. Evliliğin ilk yıllarında sürekli birbimizi çok seviyoruz içerikli hikaye atanlar artık birkaç yıl içinde beraber hikaye atmaz hale gelebiliyor. Olay sanki sonradan artık biraz daha mantıksala dönüyor gibi. Ben de sevmiyor değilim tabi bu arada sadece mantığım sevgimden daha yoğun.. Samimi cevaplara ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim..
0
ramazanali
(20.05.22)
Kız köyde değil benim ailem köyde yaşıyor. Kız yüksek lisansını yapmış bir öğretmen ben de öğretmen ve avukatım.Kız köylü ve eğitimsiz gibi birşey üzerinden cevap yazmışsınız.Öyle birşey yok.
0
🌸ramazanali
(20.05.22)
- bu isin formulu yok, formul arayarak hata ediyorsun.
- yazdiklarindan kendini evlilige zorluyorsun hissine kapildim, herkes evlenmek zorunda degil.
- erkekler biyolojik olarak avantajli. Bence senin bu avantaji kullanip biraz daha bekleyip once bu isi kafanda bir oturtman lazim. Hazir degilsen zorlama.
0
cooperr
(20.05.22)
8 yillik evliyim.

sizinki evlilik degil de araba aliyormus gibi degerlendirme olmus. Hocam hayatinizin 50 yilini gecireceginiz kisiyi seciyorsunuz, kendinizi de arti yonlerini gormeye calisarak evlilige zorluyorsunuz gibi. Ben hemen karar vermeyin zaman gecirin biraz derim.

En basitinden kapali dediniz, sizin alakaniz yokmus. Egedesiniz, tatile bile gidip beraber yuzemeyeceksiniz. Bira iciyorsaniz ya icmeyeceksiniz ya da eski arkadas ortaminizla takilamayacaksiniz.

ben kesinlikle acele etmeyin derim, kizi da uzmeyin ilerde, siz de uzulmeyin.
0
oscar
(20.05.22)
yazıda kıza ısınmak dışında bir duygu ifadesi geçmiyor
muhabbet, ortak paydalar varsa olabilir
0
bir soru sorcam
(20.05.22)
Dostum evlilik zaten ne kadın ne erkek için mantıklı bir şey olmadığı için mantık evliliği diye bir şey de bence saçma ve çekilmez oluyor. Evlilik için duygusallık oluşmayınca sağlıksız bir ilişki oluyor diye düşünüyorum.
0
roket adam
(20.05.22)
size hayırlı olsun, bu iş bitmiş. olumlu anlamda yani :)
0
nuisance
(20.05.22)
En başında sorduğun soruyla ilgili olarak, bu soruyu cevaplayabilecek insanlar evli olmaktan çok iki defa evlilik yapmış ve birinde aşkı diğerinde mantığı seçmiş insanlar olmalı.

Ben kendi adıma konuşursam; iş sevgi ile başladı ve geçen zamanla birlikte mantığa oturdu ve sonrasında evlenmeye karar verdim. Eşim ise önce mantık ile başladı, sonradan işin içine sevgisi dahil oldu ve evlenmeye karar verdi ancak bu iki durumda da ilişkisine başlayıp sonunda mutsuz olan ve ilişkileri bitmiş olan bir çok çift de oldu çevremde.

Çok mantıksal hesaplar yapıyorsunuz ve bir bakıma doğru ama mantığı yanlış yerlerde kurmayın derim. Birilerini mutlu etmek için ya da birilerinin mal varlığı göz önünde bulundurularak evlenmek sonunda pişmanlık getirebilir çünkü eşiniz dışında üçüncü kişilere karşı tavizler doğurabilir. Her şey kafanızda net olsa ve evlenmeye kararlı olup o haldeyken "hem evlenirsem x'de mutlu olur" ya da "hem varlıklar için de plan yapılır" gibi düşünseniz bambaşka.

Bir de hayat tarzı konusunda oscar'a katılıyorum. Yani evlendikten sonra aynı evdeyken eşinizin sadece dua ritueli bile belli bir zaman sonra sizin için itici olabilir. bunu salt din olarak düşünmeyin, size uymayan şey sizi mutlu etmez sonuçta, onun gibi düşünün ve durumları içinizde çeşitleyin.

Evlilik demek temelinde karşılıklı verilen tavizler üzerine kuruluyor ya siz ona uyum sağlıyorsunuz ya o size uyum sağlıyor ya da %100 mantık evliliği ise orta yol kendiliğinden bulunuyor. Bunu başaramayanarın ilişkileri de sürmüyor ve sonu hüsran oluyor. Uyum sağlarken severek uyum sağlamk var bir de küfrederek aşağılamak var. Karşilıklı anlayış ve saygı çok önemli. Bunları kafanızda oturtmadan karar vermeyin ve kendinizden emin olmadan da evlenme işine girmeyin derim.
0
foolrules
(20.05.22)
Parası için birisiyle evlenmek aşırı itici ve mutlu olacağınızı da sanmıyorum. Bence evlenmeyin.
0
kaptan maydanoz
(20.05.22)
1, 2 ve 3. avantajlar mantıklı, hatta 3. çok mantıklı :)

Kapalılık ve akp'lilik ne alaka dostum? her kapalı kadın ve ailesi akp seçmeni mi? sokak röpörtajlarını izlemiyor musun? Açık olup da hükümeti savunduğu gibi başörtülü olup da hükümeti eleştiren çok insan var. Bu konuda gereksiz bir çıkarım yapmışsın sanki.

Neyse, ben çok daha farklı bir noktaya getireceğim lafı;

Hani "evlilik aşkı bitiriyor" diye bir söz var ya, haklı ya da haksız bir söz bilemem. Ama evlilik kesinlikle seksi bitiriyor, haberiniz olsun tüm gençler ve evlenmeyi düşünenler.

Dünya güzeli/yakışıklısı, seksi, çekici, gerçekten sevdiğiniz ve aşık olduğunuz, mükemmel bir eş ve mükemmel bir insan da olsa evlilikte seks çok kısa süre içinde rutine bağlıyor.

Heyecan bitiyor, arzu ve ihtiras azalıyor, kısa bir süre içinde de seks sayısı azalıyor ve sonuç hüsran.

Ha seks olmadan da, az seksle de evlilik yürüyor ama eksik oluyor bir şeyler.

Niye anlattım bunu? Şundan dolayı;

"Gel zaman git zaman ben başkalarıyla birlikte oldum onunla da konuştum bir yandan. Sonradan baktım ki o kız dışında herkesle takılma kafasındayım. E o zaman bu kızla evleneyim kafasına geldim."

Biraz hovarda, biraz çapkın, sosyal ilişkileri başarılı bir erkeksen çok ciddi radikal bir değişiklik olacak evlenince hayatında, haberin olsun.
0
John Bloor
(20.05.22)
evliliğin sırrı, saygı, kim sana daha çok saygı duyuyor, kim senin için bir şey yapıyor, bunlar da önemli.
0
selam
(22.05.22)
Dostum “kızla aynı ilin aynı ilçesindeyiz” diye bir evlenme sebebi olabilir mi ya? :D saydığın sebeplerin hepsi geçersiz bence mutsuz olursun, mutsuz edersin, sonra gider başkasına aşık oldum diye duyuru açarsın birkaç sene sonra. Kızı daha çok tanıyıp sevmeye ya da sevmediğine emin olmaya çalışsan? Belki öyle bir kimya olacak ki aşık olacaksın, belki de kesin ve net olarak bizden birbirimize yar olmaz kararı vereceksin gönül rahatlığıyla.
0
pandispanya
(22.05.22)
(8)

hayatından ambalajlı ürün, hazır gıda, asitli içecek ve şekeri çıkaranlar..

nohut
hayatınız, kondisyonunuz, uyku kaliteniz neye dönüştü? ne gibi farklılıklar hissediyorsunuz?
hayatınız, kondisyonunuz, uyku kaliteniz neye dönüştü? ne gibi farklılıklar hissediyorsunuz?
0
nohut
(26.03.22)
Hiçbir diyetle ve sporla düşmeyen kolesterolüm pat diye düştü.

Sülalemdeki tek göbeksiz benim.
0
Mirket
(26.03.22)
ben bir dönem yapabildim bunu 6 ay falan.

ideal kiloma direkt gelmiştim. üzerine enerjim inanılmaz artmıştı.

bir de inanılmaz su içiyordum tabi.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
Sadece şekeri çıkartmıştım. Meyve, sebze ile yetiniyordum (havuç gibi tatlımsı yiyecekler) ve sadece 2-3 hafta içinde şaşırtıcı derecede az uyuyup, dinç uyanmaya, fazlasıyla enerjik ve berrak algılamaya başladım. Şimdi tekrar o düzene geri döneceğim. Kararım kesin, şeker tüketimini %90 düşüreceğim çünkü geçirdiğim değişim inanılmazdı.
0
burka
(26.03.22)
Göz kararması, el titremesi, tansiyon düşmesi sıfıra indi. (2 yıldır yapıyorum)
0
ruhen hastayim ben
(26.03.22)
asitli icecegi dislerimi korumak icin cikardim 7-8 ay oldu. pek aramiyorum. ara sira marketteyken alasim geliyor ama gozumun onune eriyen mine tabaklarini getirip birakiyorum. astili urunle uyku kalitesi ve kondusyon arasinda bir baglanti var mi ki gerci? ben hic denk gelmedim.

hazir gida ve ambalajli urun asiri tuketiyorum hala maalesef cunku cok tembelim. sekeri meyve haricinde almamaya calisiyorum, en zayif noktalarimdan biri. kat etmem gereken cok yol var.
0
hot potato
(26.03.22)
Ben 6 ay boyunca denemiştim bunu, hiç bir etkisini göremeyince çok da dikkat etmeyeyim o zaman dedim. Yine abartmıyorum tabi ama alıyorum arada.

Bu arada belki 6 aydan sonra etkisini gösterirdi bilemiyorum ama ne cildimde, ne de dinçliğim bir etkisini gördüm
0
ananiyimioguz
(26.03.22)
Ara ara çıkardığım dönemler oluyor. Direkt etkileri: çok çaba sarfetmeden birkaç kilo vermek, sabahları dayak yemiş gibi değil de insan gibi uyanmak, gün içinde alakalı alakasız uykumun gelmemesi, ağırlık çökmemesi bi de cildimin daha düzgün gözükmesi.
0
pandispanya
(26.03.22)
İflah olmaz bir kola bağımlısıydım, tam pandemiden önce bıraktım. Bir kere denemek için bir yudum aldım full şeker dilimi yaktı resmen. Artık istesem de içemiyorum. Kolayı bırakmamın uyku kalitesine cildime vs bir etkisini görmedim.

Ancak, genel olarak paketli koruyucu içeren şekerli çer çöp gıdayı da bırakınca yukarıda yazılanlar gibi ilk olarak uyku kalitem arttı. Öğleden önce uyanmazdım hep uykulu yorgundum. Şimdi kendiliğinden makul saatte kalkıyorum yatağa yapışmıyorum. Cildim de daha düzgün diyebilirim. Ayrıca daha hafif, şişkinlikten uzak olmak güzel hissettiriyor.

Şimdi ektsra vitamin takviyesi deniyorum, ama uykumu kaçırıp beni cin gibi yapıyor içtiğimde. bakalım bi denge bulucaz. Düşük bütçeli deneysel çalışmalarım sürecek:)
0
buzbebek
(27.03.22)
(6)

uçak kelimesinin ingilizcesi nedir?

avatar is back
aircraft makalelerde, ingilizce metinlerde en çok gördüğüm. ama günlükte karşılığı nedir? "uçuşum var", "yarın uçağım var" daki günlük kelime "flight" mı oluyor?aeroplaneairplaneaircraftplaneflightyerine göre hangileri nerelerde kullanılmalı?
aircraft makalelerde, ingilizce metinlerde en çok gördüğüm. ama günlükte karşılığı nedir? "uçuşum var", "yarın uçağım var" daki günlük kelime "flight" mı oluyor?

aeroplane
airplane
aircraft
plane
flight

yerine göre hangileri nerelerde kullanılmalı?
0
avatar is back
(24.03.22)
uçuşum var vs için i have a flight kullanılır.
0
south park in kapusonlu uyesi
(24.03.22)
flight ucus demek. evet flight diyeceksin.
airplane ile plane ayni. birinden air'i atmislar sadece, kisaltma hesabi. ucak demek.
aircraft, hava araci demek. daha genel bir kavram. vehicle gibi dusun.
0
baldur2
(24.03.22)
I have a plane tomorrow da denebilir.

ama
I have an airplane/aircraft(bu mühendislikte kullanılıyor)/aeroplane(hiç duymadım) tomorrow denemez.
0
bohr atom modeli
(24.03.22)
Aircraft genel. Helikopter de bir aircraft. Uçak gemisine aircraft carrier deniyor. Uçak gemileri helikopter de taşıyor.
0
dissendium
(24.03.22)
Gayet güzel açıklanmış. Günlük kullanımda plane/flight ikilisi kapışır, diğerlerini boşver. Bu ikisi arasındaki fark da şöyle:

Yarın (bizim tabirimizle) uçağım var (ama aslında uçuşum var): I have a flight tomorrow
Uçak indi: The plane has landed.
0
pandispanya
(24.03.22)
aeroplane ve airplane aynı şey bölgesel olarak farklı kullanımlar tercih ediliyor, plane de ikisinin kısa hali olarak bu ikisiyle aynı şey. (hepsi uçak demek)

cell phone ve mobile phone gibi, bunlar da aynı şey, bölgesel olarak kullanımlardan biri tercih ediliyor. Bizdeki çiğdem ve çekirdek ya da simit ve gevrek olayı gibi düşünün.
0
akhenaten
(24.03.22)
(5)

Milföy hamuru ile ne yapayım?

chavezding
Buzlukta bir paket milföy var. Ne yapsam acaba?edit:sosis aldım. bir kısmını sosisli, bir kısmını peynirli, bir kısmını da nutellalı börek şeklinde yapacağım galiba.
Buzlukta bir paket milföy var. Ne yapsam acaba?

edit:sosis aldım. bir kısmını sosisli, bir kısmını peynirli, bir kısmını da nutellalı börek şeklinde yapacağım galiba.
0
chavezding
(24.03.22)
Pisirip icine muzlu puding krema karistirip muz dilimleyip uzerine pudra sekeri,
0
eja
(24.03.22)
Bengi Kurtcebe'nin milföy çubukları tarifine bakabilirsiniz.
0
silverleaf
(24.03.22)
Ya içine peynir ve baharat karışımı bas, ikiye katlayıp üstüne yumurta, susam vs at fırına
Ya da küçük bi pizza karışımı hazırla (sos için: salça, zeytinyağı, sarımsak, kekik, fesleğen, karabiber, tuz ve salçayı açmak için çok az su). Milföylerin üzerlerine sosu sür, üstüne biraz kaşar peynir rendele. Üstlerine de evde ne varsa, biber, soğan, sucuk, sosis, mısır, zeytin vs dizip yallah fırına yapabilirsin :)
0
pandispanya
(24.03.22)
ben sosis koyuyorum üstüne de yumurta sürüyorum misss
bazen volovan yapıyorum ama kolay iş değil
0
neira
(24.03.22)
tuzlu olarak ecnebilerin "pig in a blanket" dedikleri sosisli tarif.
tatlı olarak da gül şeklinde yapılan elmalı bi tarif var.
0
south park in kapusonlu uyesi
(24.03.22)
(6)

dondurulmuş ürün, bir kaç kere çözülüp yenilse ne olur?

etna
uzun süreli evde olmadığım zamanlar çok oluyor. çok sık elektrik kesintileri oluyor ayrıca bazen geldiğimde sigortalar atmış oluyor. evde olmadığım zamanlarda bir kaç kere elektrik gidip gelmiş olsa ve buzluktaki ürünler bir kaç defa çözülüp tekrar donmuş olsa bilemem. tüketmeye devam ediyorum.böyle
uzun süreli evde olmadığım zamanlar çok oluyor. çok sık elektrik kesintileri oluyor ayrıca bazen geldiğimde sigortalar atmış oluyor. evde olmadığım zamanlarda bir kaç kere elektrik gidip gelmiş olsa ve buzluktaki ürünler bir kaç defa çözülüp tekrar donmuş olsa bilemem. tüketmeye devam ediyorum.
böyle olsa ne olur?
0
etna
(24.03.22)
Elektrik kesintileri kısa süreli oluyorsa ve bu sırada buzluk/buzdolabı hiç açılmıyorsa yiyecekler çözülmez kolay kolay. Sıkıntı olacağını sanmıyorum.

www.cdc.gov
Yarı dolu buzluk 24 saate kadar, tam dolu buzluk 48 saate kadar dayanıyor diyor CDC.
0
kobuzchu kiz
(24.03.22)
Yiyecekler dolapta kendi kendilerine çözülüp (yani sıcağa, mikrodalgaya, sıcak suya vs maruz kalmadan) çözünüp yeniden donduklarında bir sorun olmaz. Ek olarak kapağı açılmayan bir buzlukta genel olarak 24 saate kadar çözünme başlamaz. Dolayısıyla muhtemelen sizin buzlukta da böyle oluyordur diye düşünüyorum. Yine de zaten bir sorun olursa yemek üzere çözdürdüğünüzde de renginden, kokusundan bir aksilik olmadığını anlarsınız. Tavuğa ekstra dikkat edin yeter.
0
pandispanya
(24.03.22)
@pandispanya : "kendi kendilerine çözülüp tekrar dondurulmalarında problem olmaz" kısmı beni biraz gerdi açıkçası.. emin olamadım ama son cümle çok doğru. tavuk haricinde kolay kolay problem olmaz.
0
co2s2
(24.03.22)
Muhtemelen kısa süreli kesintide çözülmez zaten. çözülüyorsa da et olan ürünleri sıkıntı tekrar dondurmak. çözünce tüket yazar üstünde zaten.
0
hkaan
(24.03.22)
buzluğa kağıt bardakta su koy. donukken yan yatır. eğer eriyip tekrar donarsa şekli değişmiş olur donuk suyun. bu şekilde diğer ürünlerin de çözünüp tekrar eriyip erimediğini anlarsın.
0
kenarortay
(24.03.22)
Aynı zamanda bir bardak içinde su koyup dondurabilirsin. Dondurduktan sonra içine bir adet bozuk ara koyuyorsun. Eğer Bir sonraki buzdolabına bakışında Erime - tekrar donma olduysa para buzun üzerinde değil içine kaymış oluyor.
0
zimbirik
(24.03.22)
(11)

Kilo verme sorusu vol43

abuzer
Arkadaşlar bir süredir (1,5 hafta) gayet süper ötesi besleniyorum. önceki idare ederimsi beslenmemden arada bir yediğim tatliyi vs de çıkarmama rağmen kilo veremiyorum. Hatta 100 Gr 200 Gr aliyorum gibi gün geçtikçe :)))) Bu işlere uzak değilim. Arastirdigim okudugum uyguladigim şeyler. Yani pek bir
Arkadaşlar bir süredir (1,5 hafta) gayet süper ötesi besleniyorum. önceki idare ederimsi beslenmemden arada bir yediğim tatliyi vs de çıkarmama rağmen kilo veremiyorum. Hatta 100 Gr 200 Gr aliyorum gibi gün geçtikçe :))))

Bu işlere uzak değilim. Arastirdigim okudugum uyguladigim şeyler. Yani pek bir şeyi yanlış yapiyormusum gibi gelmiyor. Ama akıl akildan üstündür tabii :') öncelikle "iyi besleniyorum sanıyorsun ama kesin şunu yanlış yapmissindir, herkes bu konuda yanilgiya düşüyor" dediginiz bişi var mi?

Beslenmem de tam tahilli 1 ya da 2 dilim ekmekli, beyaz peynirli kahvalti /// sebze yemekleri /// az miktarda kuru fasulye pilav /// tavuk gibi menulerden oluşuyo.

*İkinci ve asıl sorum ise uzun süre ara verdikten sonra spora da başladım bu 1-2 haftadir. İnternette spora baslandiginda kilo veremiyor gibi gorunebilirsinz diye okumustum. Dogruluk payı var mı? 1-2 hafta için geçerli olur mu

Tşk :')
0
abuzer
(24.03.22)
Ha bir de, şu icmiyorum pek... 1 L belki tamamliyorumdur
0
🌸abuzer
(24.03.22)
Su önemli
Su çok olunca vücutta ödem olarak tutmuyor, salıyor gidiyor
0
kisa
(24.03.22)
Aldığınız kalorileri saymanızı öneririm. Dikkat ediyorum diye düşünüp fazla kalori alıyor olabilirsiniz.
0
ceketimi alip cikcam
(24.03.22)
1,5 haftada kilo kaybı bekliyorsan ve sadece 1 litre su içiyorsan bu işlere oldukça uzaksın.
0
elorelia
(24.03.22)
Kalori takibi +1
O kadar çok şey var ki "o kadar kalorili değildir" denilen.
Insan anlamiyor bile. Misal iki dilim ekmek demissiniz ama dilimden dilime değişir, ekmekten ekmege değişir.
0
logisticsmanager
(24.03.22)
Kilo verme ihtiyaciniz estetik ve saglikla ilgili kaygilardan geliyorsa teknik olarak sayilarin ne oldugunun onemi yok. Mukemmel gorunuyorsunuz, fiziginizden memnunsunuz, inanilmaz fitsiniz ama kilonuz baskulde 113 gorunuyor mesela, teknik olarak ne onemi var? O yuzden baskul yerine ayna yontemini kullanmanizi oneririm. Yani tartilmaktan ziyada aynadaki goruntunuze gore karar verin.

Takip ettigim bir fitness uzmani kilo verme indikatoru olarak olcum yapmayi tavsiye ediyor. Kac kilodan kaca dustum degil de, pazu cevrem 25 cm'di, 22ye dustu gibi. Cunku dedigim gibi siki, fit bir vucudunuz var ve goruntunuzu begeniyorsunuz ve enerji seviyenizden ve kan testlerinizden memnunsunuz diyelim, kac kg oldugunuzun ne onemi var.

1,5 hafta herhangi bir sonuc icin cok kisa. 1,5 haftada sonuc sok edici bir sey olsaydi o sonuc zaten bir yasam tarzi ve surdurulebilir bir sonuc degil, dehidrasyon sonucu falan dikkat cekici bir rakam gormenizi saglayan sagliksiz bir sey olurdu. Ayda bir veya iki haftaya bir de tartilabilirsiniz illa onemliyse. Diger turlu 'geldik mi geldik mi' diye soran cocuklar gibi...

Ayrica bahsettiginiz seylerden yeterince protein almiyorsunuz muhtemelen.
0
sopiro
(24.03.22)
@elo, ictigim suyun normal olduğunu dusunsem ekstra belirtir miyim sence :)

@sopiro, dikkat çekici bir rakam istemiyorum zaten 1,5 haftada Sadece gördüğüm sayi 100er 200er artacagina azalır diye dusunuyordum. Çünkü hem spor yapıyorum hem güzel besleniyorum (diyetisyen listesi aslında). Yoksa 3 günde 7 kg verdiren şok diyet değil olay :)

Bir de fat secret a kaydediyorum besinlerimi. En az karbonhidrat çıkıyor oran olarak. Protein daha fazla. Ama oran olarak fazla olsa da miktar olarak yeterince olmayabilir. Teşekkür ederim :)
0
🌸abuzer
(24.03.22)
su önemli. su içmediğin zaman vücut su almak için aç olmasa bile yemek yemeni istiyor, ki ihtiyacı olan suyun bir kısmını yemekten alsın. günde 2-3 litre su içersen daha az yemek yediğini göreceksin.

su içme zamanları da çok önemli. yemekten hemen önce ve sonra bir bardaktan fazla su içme. kahvaltı yapma. sabah ilk işin 1 litre su içmek olsun mesela. 1 saat içinde suyun fazlasını atarsın ama çok zinde olursun ve kahvaltı ihtiyacının da aslında olmadığını görürsün. bir bardak kahveyle öğlene kadar rahat gidersin. akşam geç yeme, en geç 6 gibi en son katı yiyeceğini yemiş ol. sonra çay vs içersin. aslında bunları yapınca doğal olarak if yapmış oluyorsun.
0
gabe h coud
(24.03.22)
Bir insanın düzenli sürdürdüğü diyeten gözle görülür sonuç alması için minimum 3 ay devam etmesi gerekir, ben de son dönemde görüyorum diyete başlayalı 1 hafta oldu 10 gün oldu sonuç alamadım şeklinde kaygı yaşayanları ama senin bir haftalık 10 günlük diyetinin farkına bile varmamıştır vücut, belli bir süre kalori açığı vereceksin ki vücut enerjiyi yağlardan karşılasın sen de yağ kaybı yaşa. Yoksa üç beş günlük süreçte gözle görülür sonuç alamazsın lifli bir şey yersin su çeker bağırsağında 2 kilo fazla gelirsin mesela, bunlar hep günlük yaşanan şeyler, yağ kaybı ile sonuç almak çok daha uzun sürer.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.03.22)
su tüketimi çok şeyi değiştirir. değil diyette normal yemek düzeninde bile.

iyi bir düzende 1-2 hafta değil de 2 ay sonra baka bakalım bi değişim oluyor mu. tartıda değil de özellikle aynada. sebat et vazgeçme.
0
vaveylababa
(24.03.22)
Gabe +1
Suyu herkes yazmış tekrar yazmıyorum. Geceden mümkünse içine yarım limon dilimlediğin, birkaç kabuk tarçın attığın, bi tatlı kaşığı kadar da elma sirkesi eklediğin 1 litre su hazırla. Midende bir problem yoksa, sabah kalktığında ilk olarak bu karışımdan bir bardak su iç. Bu ilk suyun yarısını o karışımdan, diğer yarısını da kaynamış su ekleyerek ılık bir bardak su elde ederek iç. Günün devamında da bu suyu ara ara içip bitirmeye bak. Tadını daha çok sevmek için elma filan da ekleyebilirsin. Bu su hem yağ yakmanı hem ödem atmanı hem de kan şekerini düzenleyerek açlığını bastırmanı sağlayacak.

Kahvaltıyı ne kadar geç yaparsan o kadar verimli oluyor. Ekmek mümkünse tüketme gerçekten gereksiz, onun yerine yumurta yiyebilirsen, hem protein alırsın hem gereksiz karbonhidrat almazsın hem daha uzun süre tok tutar.

Spor yaparken kilo verilmiyor diyenler için, eğer sporunu cardio ağırlıklı yaparsan çok daha hızlı kilo verirsin diyeyim. Ama ağırlık çalışarak kas yapmak üzerine olan bir programda kilo verimi daha yavaş olur hatta belki kilo almış gibi gözükürsün.

Orada iş senin kararına kalıyor. Kahvenin fazlası ödem yapıyor, tuzlu tüketmek ödem yapıyor, spordan yarım saat önce bi bardak filtre kahve çok işe yarıyor. Ben bunları yaparak ve akşam yemeğini saat 6’ya sabitleyerek son 2 haftada 4 kilo verdim. Mühim olan aldığından fazlasını yakmak. Bunu da ince hesaplarla yapacaksın :) Kolay gelsin :)
0
pandispanya
(24.03.22)
(7)

mangalin yanina ek ne yapilabilir?

Ley
Arkadaslar,bir arkadas mangal yapacagini söyledi, bu arada cogunlukla yabanci is arkadaslari olacak, zaten onlar icin yapiyor.ben sucuk getireyim dedim, bir de salata gibi bisey yapayim yanina ama et yiyen birisi olmadigim icin aklima birsey gelmiyor. ya da tatli ne olabilir?tesekkürler.
Arkadaslar,
bir arkadas mangal yapacagini söyledi, bu arada cogunlukla yabanci is arkadaslari olacak, zaten onlar icin yapiyor.
ben sucuk getireyim dedim, bir de salata gibi bisey yapayim yanina ama et yiyen birisi olmadigim icin aklima birsey gelmiyor. ya da tatli ne olabilir?
tesekkürler.
0
Ley
(24.03.22)
Kaşarlı mantar
Salata
Koyun yoğurdu etle güzel olur
Pilav olabilir ben köylüyüm etin yanında biraz pilav severim
Araya yaprak kanat ekleyebilirsiniz kırmızı et olmasın full farklılık olur
0
mg3929
(24.03.22)
közde domates, biber, patlıcan hatta sarımsak çok güzel olur. kabuklarını soyup üstüne yoğurt koyarsan da şahane olur.

ek olarak mısır ve patates de denenebilir.
0
gottacatchemall
(24.03.22)
Marshmallow götürebilirsiniz. Tahta şişlere takıp ateşin üstüne tutunca güzel oluyor, hafif eriyince.
Köfte olabilir
Hellim peyniri de güzel olur
0
senolll
(24.03.22)
koocaman bir kaba patates salatası olabilir.
ama taze soğanı baştan içine atmamakta fayda var, yanına koyabilirsiniz isteyen atar.

tatlı da en basitinden mozaik pasta olur. hem bereketlidir bir sürü porsiyon çıkar hem de servisi kolay.

dilerseniz bir de haydari yapabilirsiniz.
0
la lykia
(24.03.22)
Kırmızı et yemeyen varsa beyaz et.
Marul veya lahana salatası. Patates salatası da olabilir.
Alkol varsa meze veya yanında atıştırmalık birşeyler.
0
inheritance
(24.03.22)
ben hic ugrasmiyorum artik, tatli icin dondurma al gec.
salata sogan salatasi olabilir.
0
durgunfoton
(24.03.22)
Piyaz, coleslaw, patates salatası, tarator, kereviz salatası…
0
pandispanya
(24.03.22)
(8)

Neler hissediyorsunuz?

chihirovekohaku
içinize oturan öküzlerden ne haber?
içinize oturan öküzlerden ne haber?
0
chihirovekohaku
(22.03.21)
Kapana kısılmış hissediyorum. Şöyle ki, ne hissettiğimi düşündüğüm anda daralıyorum. Sorunu görünce bile kötü oldum, ne hissettiğimi anlamak bile istemiyorum. Hislerimden yapılan bi kafese koymuşlar gibi.

Var olmamak istiyorum ben, kuş gibi hafif hissetmek istiyorum. Sıfır sorumluluk, sıfır beklenti. İçime oturan öküz değil de, kendi varlığım altında eziliyorum.
0
Jux
(22.03.21)
Ben de daha ne kadar kötüye gidecek? diye soruyorum kendime. Hiçbir şey beni şaşırtmıyor artık. Sıradaki ne? diyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(22.03.21)
Her zaman daha kötüye gidiyor, sadece bir yerden sonra kabuk bağladıysan eskisi kadar acı hissetmiyorsun. Ama kabuk bağlayan deri yumuşaklığı da hissetmez. O noktadan sonra iyiye gitse bile bunu hissetmek çok zor hale geliyor.
0
Jux
(22.03.21)
2 adet zalto bardagim kirilmis bilasik makinesinde. Ne okuzu, deve oturdu deve. Nasil uyurum bu gece...
0
buf-e kür
(22.03.21)
gecenin şu saatini bana ömürbillah tiksindiğim borsaymış coin'miş filan bunları "acaba mı" diye araştırtan mahluklara lanet ederek geçiriyorum.
0
filteria
(22.03.21)
İçimde oturan öküzden ziyade, beynimin içinde büyüyen obez bi fil var gibi. Beynimin kafa tasımdan fırlayacağını düşünüyorum. Düşünmekten. İşin içinden çıkamamaktan ötürü. Kafam devamlı sıcak gibi. Buzdolabına sokup dondurmak istiyorum. Hıyırlısı :)
0
pandispanya
(22.03.21)
Sürekli sınanıyor gibi gerginim. Genellikle gergin hissediyorum.
0
epistemic_regress
(22.03.21)
Ben de gündemden dolayı öfkeli ve umutsuzum, cuma gecesinden başlayan istanbul sözleşmesi, mb başkanı değişimi, tüm haftasonu gergindim
0
freebird5406_2
(22.03.21)
(7)

Kahreden durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

spartamed
Merhaba, ben Haziran'da 30 yaşına gireceğim. Epey zamandır işsizim, kötü bir çocukluk geçirdim. Gençliğim de matah değildi, hep pesimist biriydim. Çirkindim, okulda da başarılı değildim, boyum kısaydı büyüme hormonu falan kullanmak zorunda kaldım. Babam biraz geç evlenmiş ve ben son çocuğum çocukken
Merhaba, ben Haziran'da 30 yaşına gireceğim. Epey zamandır işsizim, kötü bir çocukluk geçirdim. Gençliğim de matah değildi, hep pesimist biriydim. Çirkindim, okulda da başarılı değildim, boyum kısaydı büyüme hormonu falan kullanmak zorunda kaldım. Babam biraz geç evlenmiş ve ben son çocuğum çocukken hep onun öleceğini falan düşünüp korkulara teslim oluyordum. Şimdi 30'uma geliyorum elimde avucumda bir şey yok, işssizim epey zamandır. Özgüvenim asla yok. 5 yıl önce bir akrabamız bizi dolandırdı elimizde olan tek şey olan evimizi ipotek ettirdi sözüm ona iki aylığına ve bunca zamandır vermedi evimizi. Şimdi arıyorum açmıyor açsa da yeni bahaneler. Şimdi buna o kadar kahroluyorum ki yemek zor yiyorum, uykuya zor dalıyorum, gece boyu yatakta senaryolar dönüp dolaşıyor kafamda. Ne yapayım?
0
spartamed
(20.03.21)
Yeni eğitim, kurs, spor, hobi ve sosyalleşme ile acılarınızı azaltabilirsiniz.
0
Tochinoshin
(20.03.21)
benzer durumlardayız dostum. doktora gidip sorunlarını anlatmanı tavsiye ederim. en iyi gelecek şey bu kötü döneminde.
0
iyi olmayan gececi
(21.03.21)
Yaşadığınız durumlar gerçekten çok zor, böyle buhran zamanlarında insan sağlıklı düşünemiyor. Ben en çok sosyalleşmeden verim alıyorum. Birileriyle iletişimde olduğumda daha rahatlamış hissediyorum. Bunun dışında, hangi şehirde yaşadığınızı bilmiyorum ama büyük şehirlerde psikolojik destek alabileceğiniz devlete bağlı psikoterapi merkezleri, yine bu pandemi döneminde aktif olan destek hatları var. Bunlardan da yararlanabilirsiniz.
0
evanesco
(21.03.21)
Kesinlikle bir şekilde psikolojik destek almaya çalışmalısınız gibi görünüyor her şeyden önce. Bununla birlikte ben kendimi kötü hissettiğimde benzer şeyleri yaşayan başka insanların da olduğunu düşünüp, internette benzer deneyimlere sahip insanların yazılarını okumak iyi geliyor (ekşi, forumlar, reddit, vb).

Önceki duyurunuzu okudum, aile olarak yaşadığınız şey çok üzücü ama her şeyden önemlisi sağlık, sağlık olduktan sonra gerisi geliyor yavaş yavaş. Kendinizi iyi hissettirecek şeyler yapmaya çalışın, her gün biraz yürüyün mesela, meditasyon yapın. Sonra kendinize ufak tefek uğraşlar bulun, bu evin bir eksiğini gidermek-düzeltmek bile olabilir. Ya da kafanızı bir şeye takın, onu araştırın,ufak tefek bir şeyler üretin, yemek yapmaya merak salın, vs. Bunu gerçekten kendiniz bulmalısınız.

Ardından yavaş yavaş hayatınızı yoluna koyacak şeyi bulmaya çalışın. Evet, gelişmiş bir ülkede olsaydık çok büyük bir kısmımız iş bulabiliyor olacaktık ama 2021 Türkiye'sinde gerçekler başka şekilde işliyor maalesef. O zaman belki de kendi işimizi yaratmalıyız? Mesela kendinize bir uğraş yaratmaya çalışırken yemek yapmaya merak saldınız mesela, açın bir Youtube kanalı, telefonunuzla çektiğiniz videolar ile yemek yapma üzerine edindiğiniz bilgileri kendi deneyimlerinizle birlikte paylaşın insanlarla. Yemek yapmanın terapi etkisi üzerine bir kanal olsun.

Tamamen sallıyorum tabii, bambaşka bir yol çizebilirsiniz kendinize. Ama o yol önünüzde, sadece yolu açmanız gerekiyor. Bunun içinde psikolojik yardım almalı, harekete geçmeli, kendinizi tanımalısınız. Buraya yazarak bile en önemli ilk adımı attınız, gerisi gelecek.
0
gmzo
(21.03.21)
Teşekkür ederim hepinize.
0
🌸spartamed
(21.03.21)
Bir uzmandan yardım alın.
0
rojhat
(21.03.21)
Aslında sorularınızın birçoğunun cevabı yine kendi yazınızda saklı.

Hep pesimist biriydim demişsiniz. Bunu kabul ediyorsanız, bunu düzeltebilirsiniz. Önceki duyurularınıza biraz göz gezdirerek yazıyorum:

- Örneğin, okulda başarılı değildim demişsiniz; siyaset bilimi bitirmişsiniz, odtü'de fizik sınavına girmişsiniz.
- Boyum kısaydı demişsiniz, şu an anladığım kadarıyla boyunuz 187cm
- Çocukken hep babamın öleceğini düşünüp korkulara teslim oluyordum demişsiniz, siz 25 yaşındayken babanız tapuyu akrabanızın üzerine yapacak kadar sağ salim hayattaymış :))

Söylemek istediğimi anlatabildim mi? :) Tüm hayatınızı, bu pesimistliğiniz sebebiyle durduk yere kaygılarla geçirmişsiniz. Bu elbetteki bir uzman yardımıyla çözülebilecek bir şey. Ama şu an ona ayıracak bir bütçeniz yoksa bile, araştırarak, okuyarak ve kendinizi telkin ederek ilerleme kaydedebileceğinize inanıyorum aslında.

Yani demek istediğim, en basitinden, kısa boylu kalacağım diye üzülüp, dünya averajını fazlasıyla geçmişsiniz. Babam ölecek diye kendinizi perişan etmişsiniz ama babanız maşallah ölmemiş. Bu durumda, tüm bu gelişmeler üzerinde bunca olumsuz düşünceniz, vaktiniz boşa gitmiş, kendinizi heba ettiğinizle kalmışsınız. Hem de siz "babam ölecek" diye ağlarken kim bilir ne mutlu çocukların ne sağlıklı gözüken babaları öldü gencecik yaşlarında... Öyleyse hayatınızın bundan sonraki günleri için kendinize bir söz verin ve ne olacağının kontrolü sizde olmayan şeyler için kendinizi yıpratmamaya çalışın.

Her anın tadını çıkarmak o kadar mühim ki. Harekete geçmedikçe köreliyoruz. Ne iş olursa bir ucundan tutup başlayın, üzerinizdeki ölü toprağını atın. Yorgunluktan hiçbir şey düşünemeyip sızıncaya kadar çalışın. Bir yandan da bu konu üzerine eğilin, kendinizi eğitin.

Ben şahsen 1 tane hayatım olduğunu, bu hayatta elimden geleni ardıma koymayacağımı, insanların ne dertlerle uğraştığını, benim bu dertlerle ağlayıp zırlama lüksüm olmadığını (ki kendime göre oldukça ağır dertlerle boğuştuğumu söyleyebilirim), nasılsa bir gün ister istemez öleceğimizi, o gün hiçbir şeyin anlamı kalmayacağını, öyleyse dolu dolu yaşamam gerektiğini telkin ederek kendimi ayakta tutuyorum.

Bir işe başlar başlamaz da her ay maaşınızın 4'te 1'ini bir uzmana ayıracağınıza dair kendinize söz verin! :)
0
pandispanya
(21.03.21)
(15)

Şundan nişan elbisesi olur mu

regina phalange
https://www.morhipo.com/c57083-27-carmen-siyah-saten-kruvaze-kis/30303125/detayÇok mu resmi yoksa?
www.morhipo.com

Çok mu resmi yoksa?
0
regina phalange
(20.03.21)
Arkadaşının düğününde giyilebilir gibi.
0
bitse de gitsek
(20.03.21)
Resmi degil tam tersi biraz fazla hareketli
0
balpolen
(20.03.21)
Biraz basit sanki
0
suicides underground
(20.03.21)
Ben de basit buldum.
0
kedimedi
(20.03.21)
Evde olacak ama nişan, ben erkek tarafıyım. Pul payet şıklığından nefrt ederim. Başka ne tarz bişeyler olabilir fikir versenşz madem :)
0
🌸regina phalange
(20.03.21)
Ben hem renk hem de sadelik açısından alttaki önerilerden şunu beğendim mesela, www.morhipo.com

Birbirlerine çok benziyor hepsi ama şunları da çok şık buldum,
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com

Bunlar da basit gelebilir ama şöyle iki dakika göz gezdirince buldum bunları, tabii giyecek kişinin tarzı ve sevdiği renkler hakkında fazla fikir sahibi olmayınca bu kadar oluyor. :)
0
kedimedi
(20.03.21)
@kedimedi'nin önerileri çok daha güzel. Sonuncuyu beğendim.
0
elorelia
(20.03.21)
Bu elbisenin karnı pot durursa göbekli gösterir fotolar korkunç çıkabilir.
0
megalomaniac
(20.03.21)
ben beğendim.
0
seyduna6687
(20.03.21)
Mini bir şeyler arıyorum o yüzden şu nasıl

www.olegcassini.com.tr
0
🌸regina phalange
(20.03.21)
ilki resmi falan degil, aksine cok ucuz duruyor hele ki nisan icin. bi partiye kiyafet bulamazsam o zaman anca giyerim.

en son oleg, aman aman begenmedim ama kotu de degil, bunu giyerdim ben kiyafet aramaktan sikildigim bi noktada.
0
Kittie
(20.03.21)
Ya sizin attığınız elbiseler olmaz pardon ama. :) kedimedi’nin attıkları çok güzelmiş birkaç tanesini düşündüm ben de nişanım için teşekkür ederim size de. Mavi askılı olanı zaten ben de düşünüyorum nişan için. Nişan da biraz daha ciddi, kibar, sade ve tatlı şık görünmek daha iyidir sexy görünmektense.
0
Hallegadola
(20.03.21)
bitse de gitsek
(21.03.21)
Olmaz, kombinezon gibi. Resmi değil, aksine basit duruyor.

Kedimedi'nin önerileri güzel.
Ek olarak:

1) www.trendyol.com
2) www.trendyol.com
3) www.trendyol.com
4) www.trendyol.com
5) www.trendyol.com
6) www.trendyol.com

Farklı tarzlarda alternatifler sunmaya çalıştım. Yine şahsi görüşüm çok ince askılı elbiseleri tercih etmemeniz yönünde. Hem mevsim itibariyle vücutlarımız kış çiğliğinde hem de ev içi aktivitelerde çekilen fotoğraflarda kollar çok açık olunca çok patlıyor :/ Şimdiden hayırlı olsun. Tebrikler.
0
pandispanya
(21.03.21)
Olur gayet
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.03.21)
(4)

bir garip ilişki

gaea
ilişki gurularına sormak istedimaslında en başlarda iyi anlaşıyorduk, son 1 yılda pandeminin de etkisi ile ilişkimiz mıç mıç iletişimden mesafeli iletişime geçti. açıkçası mıçmıçlığı da sevmem ama insan yine de bi sevgi sözcüğü arıyor. telefondaki mesafeli iletişim buluşunca bi nebze iyi olduğundan
ilişki gurularına sormak istedim

aslında en başlarda iyi anlaşıyorduk, son 1 yılda pandeminin de etkisi ile ilişkimiz mıç mıç iletişimden mesafeli iletişime geçti. açıkçası mıçmıçlığı da sevmem ama insan yine de bi sevgi sözcüğü arıyor. telefondaki mesafeli iletişim buluşunca bi nebze iyi olduğundan ikimiz de ilişkiyi devam ettirdik.
bir süre sonra aşırı önemsiz şeylerden kavga eder olduk, pandemi var elini eve gelir gelmez yıka demem bile ayrılık sebebi oluyordu, buna karşılık kendisi evimin dağınıklığını yuzume çarpıyordu.

böyle böyle saçma diyeceğimiz nedenlerden aramız açıldı, bir süre arkadaşımın kedisi misafir olduğunda "ben tiksinirim" deyip 10 gün gelmedi.
ufak tefek laflaşlarımızı biriktirip sonra ortaya doktüğünü aslında kırıldığını ve içine attığını farkettim... sonradan da hiç diyolağa girmeden ayrılalım diyordu ama sonradan da arıyordu görüşmek istiyordu..

bu döngü böyle devam edip durdu.. görüşmeyi kestiğinde psikolojisinin iyi olmadığını her seyden sıkıldığını, bir yerde uzun süre duramadığını dile getirmişti... bana bazen kırıcı şeyler söylemesine rağmen sanıyorum sevgimden veya alışkanlıktan ben de ondan kopamıyordum çünkü 3 yıl oldu. ama artık kötü hissediyorum bu git gellerden.. yardımcı olmak istedim o kadar uzun bi ilişkimiz olduğundan ama bana bile anlatmıyor, sonra anlatılcak bir şey yok diyor. o da kötü oluyor ayrıldığımızda ama adeta benle yarışıyor sen de bana yapmıştın gibi yarışlara giriyor bazı durumlarda..

siz olsanız napardınız? bu arkadaşın ciddi bir sıkıntısı mı var? ben de bazen özlüyorum bazen nefret ediyorum... ama artık aramamaya çalışacağım... zorlu bir süreç tavsiyelerinize ihtiyacım var ben kadın tarafıyım
0
gaea
(18.03.21)
valla hic garip bir iliski degil basliga katilmiyorum :) sanki yasadiklariniza cok saygi duyuyorsunuz merhamrtli bi yaklasim hissettirdi sizin ifadeleriniz. bence yavas yavas kopmak iyidir sindire sindiire. sonra hayatiniza biri girer ve yeniden dogus
0
ala09
(19.03.21)
Garip değil de, bitmiş ama resmen bitirilmemiş bir ilişki.

Bir araya gelinir. Taraflarca etekteki bütün taşlar dökülür. Rahatsızlıklar ve beklentiler karşılıklı olarak ortaya konulur ve taraflar birbirlerine son bir şans verir.
Bu son şansta uzatmalar yoktur. Bu son şans da işe yaramazsa Taraflar yeni başlangıçlara yelken açar.
0
Mirket
(19.03.21)
mesafeli iletişime geçtik dediğiniz noktanın bir yerinde, bir şekilde ilişkiniz çoktan bitmiş aslında. belli ki karşı taraf bu ilişkiyi kafasında bitirmiş veya en azından bitirmeyi denemiş.

iki türlü de bu ilişkiden artık hayır gelmeyeceği için en doğrusu ayrılmanız olacaktır.
0
sarabun
(22.03.21)
İnsanlar fwb’den sevgililiğe geçiriyor, siz sevgililikten fwb hatta fb’ye geçmiş gibi olmuşsunuz. Bu saatten sonra bu ilişkiden hayır beklemek çok doğru olmaz, ikinize de haksızlık olur. Karşı taraf sıkılmış ama henüz daha iyi bir alternatif bulamamış. Bulduğu anda sizi yolda görse tanımaz, yüzünü çevirir bence. Bu kadar merhamet eninde sonunda bir yerimizde patlıyor emin olun. Önünüzdeki maçlara bakın derim.
0
pandispanya
(22.03.21)
(3)

T.C. kimlik kartı

dissendium
T.C. kimlik kartı ücretini PTT'den yatırabiliyor muyuz? Sitesinde 2020 bilgileri yazıyor. Yakın zamanda başvurmuş olan varsa bilgi verebilir mi?
T.C. kimlik kartı ücretini PTT'den yatırabiliyor muyuz? Sitesinde 2020 bilgileri yazıyor. Yakın zamanda başvurmuş olan varsa bilgi verebilir mi?
0
dissendium
(11.03.21)
Kamu bankaları alıyor
0
silah taciri
(11.03.21)
evet ptt alıyor. ziraatin internet şubesinden de yatırabilirsin sıra ile uğraşmadan
0
ayağiniza gelen overlokçu
(11.03.21)
Dün yatırdım PTT’den, yatıyor, kesin bilgi.
0
pandispanya
(11.03.21)
(7)

Kediye atılan bir şeyi geri getirme öğretilebilir mı?

sonhakan
Var mı başaran?
Var mı başaran?
0
sonhakan
(11.03.21)
benimkilerden biri kendi kendine onu yaptı bebekliğinde.
hâlâ da devam ediyor yapmaya.
ama diğerleri öğrenmedi, öğretmeye de çalışmadım.
sanırım öğretmek zor olabilir.

ama mesela bir oyuncağı attınız, koşa koşa gitti peşinden ve yakaladı ya da ağzında tutuyor diyelim.
yanına gidip ondan alıp tekrar atarsanız ve bu işlemi sürekli tekrar ederseniz belki bir süre sonra size atmanız için geri getirebilir.
0
blatta hiberna
(11.03.21)
köpeklerin eğitildiği gibi ödül maması tarzı şeylerle kedi eğitenler görüyordum instagram'da. kaykay binmeyi öğreten vardı mesela (instagram'da catmantoo hesabından bakabilirsiniz kendisine). hatta bir tane sultan papağanı sahibi izliyorum şu sıralar, baya o da ödül maması mantığıyla kuş eğitiyor. yani denenebilir herhalde köpek eğitimine benzer yöntemlerle. sadece düzenli olarak iletişim kurma ve uğraşmayı gerektiriyor sanırım.
0
nimberjack
(11.03.21)
Kediler köpeklerden çok daha zeki ama problem şu ki işlerine yaramayacak her bilgiyi reddediyorlar. Tek çare, bol ödüllü, bol mesaili, bol sabırlı çalışma. Odaklanma süreler düşük, yani 10 dakikadan fazla uğraşmayın ama günde üç beş sefer atın; tutarsa siz oyuncağı ondan alırken ağzınızla iki defa klik sesi çıkartıp ödül verin. Sonra ilerlemenize göre onun bırakmasının ardından yine klik sesi ve ödül. Ufak ufak ilerleyerek öğretme ihtimaliniz var. İmkansız değil. Biz bizimkilere “mama” demeyi öğrettik, acıktıklarında mama diye çığlık atıyorlar evde :D Sabah biraz geç uyanacak olursak mamaaa mamaa diye uyandırıyorlar asdhafhaha
0
pandispanya
(11.03.21)
Bizde de iki kediden biri kendi getiriyor. Öteki de çok hevesli ama getirmiyor. Karakteri git gel yapmaya müsait değil.
0
baal
(11.03.21)
benimki 5 aylıkken falan getiriyordu oyuncağını. öğretmedim, kendisi oynarken getirirse onunla oynamaya devam ettiğimi fark etti. sonra getir diyince getirmeye başladı. ama yetişkin olduktan sonra komut verince yapmamaya başladı. kendi sıkılırsa getiriyor lastik toka vb. pati vermeyi biliyor bu arada, onu öğretmek daha kolay. yemek verirken (oturur konumdayken) patisini tutup pati ver diyorsunuz. birkaç haftada pati ver diyince kendi vermeye başlıyor.
0
slow like honey
(11.03.21)
orpheus
(11.03.21)
Benimki 10 yaşında, hala en sevdiği oyun bu. Kendisi seçti oynamayı, öğrenmelik bir durum yok yani.
0
habarbey
(11.03.21)
(6)

Instagram sorusu

spacevan
Tanıyor olabilecgin kişiler de gezerken bir kişiyi göstermesin diye çarp sekmesine basacagima salak gibi takip et butonuna basmisim. 3 5 sn sonra geri çektim ama bildirim gitmismidir?
Tanıyor olabilecgin kişiler de gezerken bir kişiyi göstermesin diye çarp sekmesine basacagima salak gibi takip et butonuna basmisim. 3 5 sn sonra geri çektim ama bildirim gitmismidir?
0
spacevan
(10.03.21)
gitmiştir.

bana öyle saniyelik istek gelip kaldırılmıştı oradan biliyorum.
0
elma
(10.03.21)
Patladık o zaman geçmiş olsun :(
0
🌸spacevan
(10.03.21)
instagram bildirimleri kapalıysa görmez.
0
epleindebisous
(10.03.21)
Telefonun başındaysa görmüştür. Diğer türlü bildirim geri kaçıyor.
0
pandispanya
(11.03.21)
anlık olarak yansıyor. ama kötü de olmamış bence. böyle ufak heyecanlar hayatımıza biraz heyecan katmıyor mu? :)
0
anathemamen666
(11.03.21)
Kafam karıştı biraz anlık olarak yansıyan var diyen var, bildirim geri kaçıyor diyen var.
Yok hocam tamamen gereksiz bir heyecan hay şansıma :)
0
🌸spacevan
(11.03.21)
(18)

Gitmek mi kalmak mı =?? ben ne yapsam...

bialo czerwoni
Arkadaşlar özet geçiyorum.ben 29-eşim 26 yaşında polonyalı. 4 yıldır birlikteyiz yeni evlendik.yaklaşık 3 yıldır Türkiyede yaşıyorduk.Ama eşimin ailesinin çok yaşlı olması sebebiyle kendisi artık onların yanında yaşamak istediğini söyledi ve Krakow'a yerleşmemiz konusunda rest çekti.gidersek araba
Arkadaşlar özet geçiyorum.
ben 29-eşim 26 yaşında polonyalı. 4 yıldır birlikteyiz yeni evlendik.
yaklaşık 3 yıldır Türkiyede yaşıyorduk.Ama eşimin ailesinin çok yaşlı olması sebebiyle kendisi artık onların yanında yaşamak istediğini söyledi ve Krakow'a yerleşmemiz konusunda rest çekti.
gidersek araba alınacak ve ev kirası ilk 1 sene onlar tarafından karşılanacak (onlar köyde ve de cocuk olunca ev de alırız yeter ki gelin demişler)

Ben orada öğrenciyken 6-7 sene yaşadım ve dillerini kültürlerini biliyorum.
ancak Polonya bir almanya-hollanda ,ingiltere -amerika ,kanada değil...
iş konusunda kendi işimi kurmazsam bir firmada 4000 zloty (7800 tl ) civarına çalışıcam,pek fazla seçenek yok. Diğer yandan eşimin maddi problemi pek yok o keyfekeder çalışacak.

Ama ailem her şeyi yapacak yeter ki gel diyor.
Ben turizm ve gayrimenkul satış işi yapıyorum.
türkiyenin başka yerinde olsam büyük ihtimal koşarak giderdim ama... Marmariste yaşadığım için pek gidesim yok. çok arada kaldım...

not: 2mizde tek cocuğuz.
0
bialo czerwoni
(01.03.21)
Zor bir durum. Bilemedim şimdi. Onlar gelse nasıl olur?
0
olaylar olaylar
(01.03.21)
polonya bir almanya, hollanda vs değil ama sen de bu saydığın ülkelerden birinde değilsin zaten. ingiltere'den kalk gel dememişler sonuçta.

söyledikleri maddi destekler net sağlanacaksa bence gidilebilir.
0
elorelia
(01.03.21)
Ben olsam giderdim. TR’de yabancılara gayrimenkul satmaya oradan da devam edebilirsiniz. Aylık programlar oluşturup randevulaşıp gayrimenkul turizmi gibi her ay birkaç gün TR’de geçirebilirsiniz. İmkansız değil. Eğer 4.000zloty dediğiniz maaşlı işler garantiyse gidin, çocuk düşünürseniz o da orada doğmuş olur. Sonrasına bakarsınız. Mecvut işiniz akademik ya da kariyer basamaklarını hırsla tırmanmanız gereken bir iş değil, her an her yerde yapabilirsiniz gibi.
0
pandispanya
(01.03.21)
Marmaris gibi bir cennet köşesinden krakow gibi bir kış köyüne taşınmak biraz yoracaktır muhtemelen seni ama yapacak pek bir şey yok gibi görünüyor. Eğer maddi imkanın varsa onları getirtmek gerçekten iki taraf için de daha keyifli olabilir.

Bi de ileride sizinkiler de yaşlanınca benzer bir derde sen de düşme, bence bunu da düşünmek lazım. Bi de bu rest olayı biraz sıkıntılı bence.
0
roket adam
(01.03.21)
onların gelmesi gibi bir durum yok. annesi istiyor ama peder bey köylü bir para babası olduğu için geniş perspektifde düşünemiyor maalesef. cennet gibi yerler varken köyümüze yakın olun diyorlar.
0
🌸bialo czerwoni
(01.03.21)
eşinin ailesi marmariste ev alsın, yazın marmaris kışın polonya takılın.
0
kveldulv
(01.03.21)
bir turk erkeginin kendisini batili bir ailenin karsisinda bu duruma sokmasi buyuk hata olur bence. bu durumdan kastim, ipleri onlarin eline vermek. yarin obur gun en ufak bir tartismada baba, anne vs.. kira-arabanin lafini yapabilir. turkiye gibi -aman damata ayip olmasin demezler. pattadanak yapistirirlar yuzune karsim.
0
dokunmakalbime
(01.03.21)
4 yildir birliktesiniz, ama resti evlenir evlenmez mi cekti?
ben daha cok rest konusuna takildim. boyle hayati bir karar icin rest cekilmez. beraber karar verilir.
0
camussar
(01.03.21)
Onlara bağlı olmak sıkıntı. Marmaristen gitmek de üzebilir. İstanbuldan wroclawa giden kız arkadaşıyla yaşayan arkadaşım var, o mutlu ve 5 yıldır orada mesela, ki wroclaw küçücük yer krakow eminim çok daha gelişmiştir. Ama soğuk, doğu Avrupanın az gelişmiş (bazen ırkçı) insanları var falan. Zor bir karar ama eşinin istediği şey de makul bir yandan, ama rest çekmesi problem.
0
nhk ni youkosu
(01.03.21)
san diego'ya gitme resti cekse de gule gule denir, opsiyonel olarak hayatta basarilar dilenir. biraz onur, biraz gurur kafi. aksi takdirde yarin bir gun varsova'daki ninesinin yanina gitme resti cekmeyecegini nereden bileceksin?
0
ateistanbul
(01.03.21)
reste rest

oraya gidip onlardan maddi destek aldığında bunun etkilerinin olma ihtimali az değil. ( hele köylü kafa bir kayınpeder varken)
yanlış anlamayın ama burada ayaklarınız üstünde dururken orada iç güveysi-sığıntı olma ihtimalininiz var.

ama asıl sıkıntı eşinizin resti evlendikten sonra birden bire çekmesi, bana iyi niyetli gelmedi.
0
nuisance
(01.03.21)
Eğer ailenin kendi kendilerine yaşamlarının artık mümkün olmayacağı ani bir gelişme (kalp krizi, kaza, yaşamı zorlaştıran herhangi bir şey) yaşanmadıysa bu süreçte, eşinizin yaptığı pek de hoş değil. Bunlar ani karar gerektiren bir ortam yaratabilir ama ortada bu gibi bir şey yoksa aklında bir gün onların yanına taşınma fikri olduğunu size rest çekmek yerine çok önceden paylaşmış olmalıydı.

Taşınmayı şahsen ben istemezdim. Onların yanında o kadar maddi destek alarak nasıl bir muamele göreceğiniz belli değil. Ayrıca şu an sanırım sizin ailenizin de müdahil olmadığı bir evlilik yaşıyorsunuz. Ama oraya taşınırsanız aileyle fazla içli dışlı olmak zorunda kalabilirsiniz. Ben eşimin ailesine bu kadar fazla maruz kalmak istemezdim, hele ki köy ağası gibi bir babayla. Ayrıca Krakow'a yerleşeceksiniz şimdi tamam ama ya ilerde yok böyle de olmuyor ailemin olduğu yerde yaşayalım gibi bir rest daha gelirse? Özellikle de çocuklar olunca ev alırız denmiş, bu ev nereden alınacak. Hiçbir şey belli değil. Çocuk varken ayrılmanız da zor boyun eğmek zorunda kalacaksınız belki de.

Biraz fazla gelecek kaygısı içeren bir cevap oldu ama eşinizi siz daha iyi tanıyorsunuz, ileride böyle şeyler için sizi baskılayıp baskılamayacağını düşünün derim.
0
Mossy
(01.03.21)
bence bunun cevabini yalniz siz verebilirsiniz zira biz sizin esinizle olan iliskinizi, onun ailesi olan iliskinizi bilemeyiz. Nasil bir gelecek istiyorsunuz, nasil bir ortamda yasamak istiyorsunuz, ne kadar fedakarlik yapabilirsiniz esiniz icin? bunlarin hepsi cevabi sizde olan sorular!
0
coney island
(01.03.21)
hayat ne kadar garip, bu sorunun cevabını verecek olan ben olsaydım koşarak giderdim sırtımda taşırdım evimi de. ama seçim yapıp gitmek istememeyi düşünenler de var burada olup da. gönlüne göre olsun en önemlisi o bence, gidip pişman olmak veya kalıp pişman olmak da var.

ama benim sana önerim burada durmak için seni çok ama çok bağlayan bir şey yoksa neden duracaksın ki? ne farklı senin için iki ülke arasında? sonuçta yaşadığın yer ailenle birlikte olduktan sonra ne fark eder ki?
0
sahadaki adam
(01.03.21)
Boşanacaksanız eşinizin desti izdivacına talibim. Şaka bir yana Polonyalı eş, köy hayatı teklif edecek ve ben bunu 1 sn düşünmem. Cehennemden Cennette bilet almışsınız. Arkadaşım bana sorsa şımarıklık yapma derim.
0
boray eris
(01.03.21)
marmaris'ten polonya'nın muhtemelen ırkçılarının yaşadığı bir köyüne gitmeyi cehennemden cennete bilet olarak yorumlanması. ::facepalm:: )
0
nuisance
(01.03.21)
Marmaris'ten Ingiltere, ALmanya,Hollanda vb. saydiginiz ulkelere bile tasinsaniz tasinacaginiz yerle ilgili memnun olma ihtimaliniz dusuk.Esinizin ailesini buraya getirmeye calisin.Bunun nedeni Marmaris :)
0
turkuaz
(01.03.21)
Rest çekme olayı sıkıntı, ileride devamı gelir.

Atalarımız olayı tek bir cümle ile özetlemişler zamanında; "Parayı veren düdüğü çalar"

Ama biz burda ne söylesek boş, "sen karını ne kadar seviyorsun?" sonucu belirleyecek olan tamamen bu.
0
zikardo
(02.03.21)
(3)

Köpek sahiplenmek

black mamba
Ablam çocuğu için köpek sahiplenmek istiyor. Nasıl vazgeçirebilirim? Daha önce balık aldı öldü. Muhabbet kuşu aldılar daha sonra geri götürdüler kuşçuya. Oyuncak değil bu diyorum. Çocuğun ihtiyacı var diyor. Yarın sahiplenip bırakırlarsa yazık olur köpeğe.
Ablam çocuğu için köpek sahiplenmek istiyor. Nasıl vazgeçirebilirim? Daha önce balık aldı öldü. Muhabbet kuşu aldılar daha sonra geri götürdüler kuşçuya. Oyuncak değil bu diyorum. Çocuğun ihtiyacı var diyor. Yarın sahiplenip bırakırlarsa yazık olur köpeğe.
0
black mamba
(24.02.21)
ablan biraz ımmm nasıl desem garip biri sanırım. ben olsam çok ciddi sert çıkarım ne demek çocuğun ihtiyacı var? bakmayacaksa almayacak. öyle kuş bırakmaya benzemez. işin ciddiyetinin farkında değil.
al karşına bence açık açık çok ser dille almaması gerektiğini işte kıl tüy çiş kaka tatil sorunu falan diye anlat bir de travmatik aşırı kuduruk köpekleri göster tırssın.
0
wild honey suckle
(24.02.21)
Önce sahiplenilmiş bir köpeğe geçici yuva olmayı deneyebilirler. Yurtdışına gitmeden önce TR’de yasal olarak 2-3 ay beklemesi gereken köpekler olabiliyor, bir sakatlık sebebiyle ayrı bir evde bakılması gereken köpekler olabiliyor. Öncelikle bunlarla o sorumluluğu gerçekten almak isteyip istemediklerini test edebilirler. Çocuk da eğer ancak köpekle gerçekten ilgilenirse bu geçici köpek gittikten sonra kendi köpeği olmasına izin verileceğini bilecek ve ona göre sorumluluk geliştirecek. Bunu göze alamayan aile hiç sahiplenmesin zaten, en ufak bir sorunda pişman olup vazgeçecekler demektir. Sonuçta çok sağlıklı herhangi bir köpeğin başına da gelebilir bu hastalıklar, sakatlıklar. Herhangi bir plan yapmadan önce köpeği de düşünmeleri gerektiğini, düzenli yürüyüş, oyun vs gibi konuların aile içinde nasıl çatışmalara yol açabileceğini denesinler 2-3 ay.
0
pandispanya
(24.02.21)
ablan "sahiplenelim, olmadı bırakırız" mı diyor? belki de bırakmayacaktır? çocuk sahibi koskoca insan, köpek sahiplenmenin ne gibi sorumlulukları olduğunu, sabahları yürüyüşe çıkarılması gerektiğini vs bilmeden sahiplenmeye kalkmış olmaz diye düşünüyorum. bundan önce balığının ölmesi ve kuşu geri vermeleri köpeğe bakamayacağını çok da göstermiyor sanki. üstelik çocukla köpek arasında bağ oluşacak, madem çocuk için alıyor, köpeği geri vererek çocuğa bu travmayı yaşatmamak için bile bırakmayacaktır diye tahmin ediyorum. ama abla senin, daha iyi tanırsın :D bir köpeğe geçici yuva olmak daha iyi bir çözüm gibi başlangıç için.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(24.02.21)
(11)

Leş gibi kokuyorum :(

jacque
Evet bildiğiniz kokmaya başladım, çürüyorum sanırım.29 yaşında kadınım. Bu yaşıma kadar sporda bile zar zor terlerdim ve hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Ama son 2-3 ayda havalar soğuk olmasına rağmen kol altlarım terliyor. Özellikle ani bir stres yaşadıysam (bardak düşürmek gibi basit şeylerde bile) b
Evet bildiğiniz kokmaya başladım, çürüyorum sanırım.

29 yaşında kadınım. Bu yaşıma kadar sporda bile zar zor terlerdim ve hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Ama son 2-3 ayda havalar soğuk olmasına rağmen kol altlarım terliyor. Özellikle ani bir stres yaşadıysam (bardak düşürmek gibi basit şeylerde bile) bir anda ter boşalıyor gibi oluyor.

Daha da kötüsü kol altlarım kokuyor. Hem de böyle baharatlı gibi. Duştan çıktıktan 2-3 dakika sonra kokmaya başlıyor, inanılmaz bi şey yani.

Duş jeli kullanmıyorum, sabun kullanıyorum. Kol altlarımı pudralamayı denedim. Roll-on, deodorant vs. tabii ki de denedim ama kokuyla birleşince daha da iğrenç oldu. İş yerinde günde 2-3 kez soyunup kol altımı yıkıyorum. En son dün dayanamadım DEZENFEKTAN sıktım..

Beslenme düzenimde herhangi bir değişiklik olmadı. Zaten baharatlı beslenmem; pastırma, sucuk vs. yemem.

Neden oluyor olabilir bu? Lütfen imdat montla oturuyorum her yerde :(
0
jacque
(24.02.21)
pamuklu rahat şeyler giyin. stres yapmayın sıcakta oturmayın. deotak deneyin bi de.
0
glamdr1ng
(24.02.21)
Hocam yakın zamanda kan tahlili yaptırdın mı? Bir de kadın doğum uzmanına görünmen mini bir tavsiyem olur.
muhtemelen hormonal bir sıkıntıdır ve su sabun vs. uğraşmak yerine kökenini bulursan rahat edersin.

Ha baktın bir şey çıkmadı ve çözülmedi, en kötü ihtimalle koltuk altı botox uygulatırsın. Ama bence sorun hormonal çıkar ve çözülür.
0
lcha
(24.02.21)
Hormonal bir problem olabilir. Ya da yeni kullanmaya başladığın bir takviye, ilaç, pharmaton vb bir şey varsa etkiliyor olabilir.
0
pandispanya
(24.02.21)
doğru kan tahliline derim. hormonal bir bozukluk büyük ihtimal.
0
invictae
(24.02.21)
kan tahlili +1 her şey normalse başka bir yerde sıkıntı vardır büyük ihtimalle.
0
candide
(24.02.21)
Kokuyu siz mi duyuyorsunuz, Kimseden teyit aldınız mı kısmı da çok önemli tabi.
Öncelikle Aile Hekimine gidip kan tahlili isteyin. T3,T4, TSH ı özellikle isteyin. Bir şey çıkarsa Aile Hekimi zaten yönlendirir. Çıkmazsa Dahiliye uzmanına görünün.
0
Mirket
(24.02.21)
sorun dışarıdan değil anlaşılan.
0
silver apple
(24.02.21)
valla ayni durum kismen bende de var. hatta esrar kokusu ile ayni kokuyor, koltuk altim. nette baktim, varmis ben gibi insanlar.

koltuk alti terlerse kokar, yapacak bisi yok, care roll on. neden kokuyor kismi hormonal, deli stres yapma bence.neyse ne.
0
camussar
(24.02.21)
Bu durum stres kaynaklı olduğu için bu stres durumunun üzerine gitmek lazım. Ben krem kullanıyorum çok işe yarıyor. Banyodan hemen sonra güzel bir krem kullanın. Nivea'nın mavi teneke kutudaki kremleri çok güzel, banyodan hemen sonra koltuk altlarınıza bunu sürerseniz ter kokunuzu hafifletecektir. Hatta kokuyu sıfırlayabilir.

Banyoda sabunlanırken kullandığınız lifi, süngeri vs yani ne kullanıyorsanız değiştirin, aynı şekilde kullandığınız sabunun markasını değiştirin. Temiz, yeni bir lif alabilirsiniz, sabunlanırken koltuk altlarınızı daha fazla sabunlayın, bol su tutun.
0
GoodMorningTeacher
(24.02.21)
Rexona Clinical Protection
Shower Clean
diye bir ürün var kol altına sürülen bir ürün. ondan alıosun kullanıosun hiçbir derdin kalmıyor. Beyaz bir kutusu var.
0
erty_ksk
(24.02.21)
Epilasyon yaptırdıysanız çok normal.

Ben 3 seans sonrası bıraktım. Epilasyona başlayınca kokmaya başladım çünkü. Epilasyonu bırakınca, kıllar eskisi gibi olmaya başlayınca koku da gitti. Ben ağda bile yapmıyorum. Direkt permatik. O kılın çıkmasının bir sebebi var çünkü.
0
makarnacanavari
(24.02.21)
(18)

Temizlik anketi

dissendium
1. Dişlerinizi hangi sıklıkta fırçalıyorsunuz?2. Sadece uyurken giydiğiniz kıyafetler var mı? Günlük kıyafetlerinizle uyuyor musunuz?3. Kendi odanızı ya da çoğunlukla zaman geçirdiğiniz odayı kaç günde bir süpürüyorsunuz?4. Telefonunuzu, bilgisayarınızı hangi sıklıkta siliyorsunuz?5. Yemek yemeden ö
1. Dişlerinizi hangi sıklıkta fırçalıyorsunuz?

2. Sadece uyurken giydiğiniz kıyafetler var mı? Günlük kıyafetlerinizle uyuyor musunuz?

3. Kendi odanızı ya da çoğunlukla zaman geçirdiğiniz odayı kaç günde bir süpürüyorsunuz?

4. Telefonunuzu, bilgisayarınızı hangi sıklıkta siliyorsunuz?

5. Yemek yemeden önce ellerinizi yıkıyor musunuz?

6. Paraya dokunduktan sonra ellerinizi yıkıyor musunuz?

7. Yediğiniz çikolata, kek gibi şeylerin ambalajını hemen çöpe atıyor musunuz?

8. Yastık kılıfınızı kaç günde bir değiştiriyorsunuz?
0
dissendium
(23.02.21)
1, günde 1
2. Boxer
3. Haftada 1 temizlikçi
4. Kirli gördükçe
5. Özellikle kirli ise.
6. Hayır
7. Evet
8. Haftada 1 temizlikçi
0
kisa
(23.02.21)
1- sabah ve akşam
2- evet (pijamam var yani)
3- 2 haftada 1
4- telefonu sildiğimi hatırlamıyorum, bilgisayarı 2 haftada 1 falan
5- evet
6- hayır, ama paraya dokunmuyorum pek, %99 dijitalim
7- evet
8- 2 haftada 1
0
plutongezegendegilmi
(23.02.21)
1. 5-6’yı geçtiğini tahmin ediyorum.
2. Bazen.
3. Üç günde bir
4. Dışarıdan geldiğimde.
5. Evet
6. Evet
7. Çoğu zaman.
8. İki haftada bir :(
0
ruhen hastayim ben
(24.02.21)
1. Sabah ve akşam
2. Var. Yorgunluktan sızdıysam nadiren de olsa günlük kıyafetle uyuduğum olmuştur ama
3. İki günde bir (robot süpürge)
4. Haftada bir gibi
5. Evet
6. Evet
7. Evet
8. Haftada bir
0
orient blue
(24.02.21)
1- günde 2
2- evde giydiğim şeylerle uyuyorum
3- haftada 1-2
4- haftada 1
5- hayır
6- hayır
7- evet
8- ayda bir falan
0
roket adam
(24.02.21)
1.günde 3
2.pijama var ama çok yorgunsam kıyafetle uyuyakalıyorum.
3.haftada 3
4.telefon gün aşırı, laptop iki haftada bir.
5.evet
6.bazen
7.evet
8.haftada 2
0
juliette
(24.02.21)
1.günde 2
2.yok.hayır
3.4 günde bir
4.haftada bir
5.evet.
6.yemek yiyene kadar hayır
7.evet
8.haftada bir
0
sttc
(24.02.21)
1)Her gece uyumadan önce. Bazen 2.
2)yatak dışında giymem pijamamı.
3)haftada 1
4)telefon günde 1 kabını yıkarım. Bilgisayar haftada 1-2 silerim.
5)evet
6)evet
7)evet
8) iki haftada bir
0
megalomaniac
(24.02.21)
1 Hayat normalken 2 şimdi ev hapsi olduğundan günde 1
2 evin içinde takıldığım kıyafetle uyurum
3 haftada 1
4 salgından ötürü arttı bu haftada bir kaç defa olabiliyor
5 evet
6 evet
7 evet
8 haftada 1
0
hedep
(24.02.21)
1) 2 ya da 3. Evden çıkmadan ve gece yatmadan garanti. Eğer gün içinde evdeysem ya da dişimi fırçalayabileceğim rahat bir gündeysem akşam üstü yemekten sonra 3.

2) Günlük kıyafetimle yatağa girmem. Genelde bir gün giydiğim pijamayı da 2. gece giymem. Bunun sebebi daha çok evdeki kedi köpek ve benim alerjilerim.

3) Pandemi sürecinde evde olduğum süre boyunca her günle-gün aşırı arası süpürdüm. Çalışırken haftada 1.

4) Bilgisayarı çok nadir, telefonu arada sırada elimdeki kolonyalı mendil boşa gitmesin filan diye :D

5) %99

6) Paraya dokunduktan sonra elimi hemen yıkamıyorum da genelde yıkayıncaya kadar temkinli oluyorum, elimin üstünde bi tabaka var gibi kendime sürmemeye dikkat ediyorum, sonra müsait ilk fırsatta yıkarım.

7. Yok

8. Haftada 1
0
pandispanya
(24.02.21)
1- günde en az 2 kere (evden calismaya baslayali yine 3)
2- evet pijamami sadece uyurken giyerim, evde pijamayla oturmam, gunluk kiyafetle yataga girmem. (Girsem de kafam iyidir filan)
3- 2-3 gunde bir
4- bilgisayari hic hatirlamiyorum, telefon haftada 1 filan.
5- evet
6- evdeysem/lavaboya yakinsam evet, normal zamanda hayir
7- hayir
8- 2 haftada 1e cikarttim, 3 haftada 1 idi :/
0
kuehles blondes
(24.02.21)
1. günde 2
2. pijama gecelik mevsime göre artık neyse, yatağa girerken giyer kalkınca çıkarırım. kışın pijama üstümü yazın geceliği her gün değiştiririm.
3. haftada 1
4. haftada birkaç kez
5. evet kesin
6. evet kesin
7. ambalajından çıkarıp tabağa aldıysam mutfaktayken atarım o an hemen ama masada çalışırken gofret yediysem sırf onu atmak için masadan kalkmam, kalkınca atarım.
(şu an ambalajı dezenfekte etmeden ellemem asla ek not olarak)
8. 5 ila 7 gün arası ama şöyle; iki yastığım var, haftanın bir yarısı birinde, diğer yarısı diğerinde yatıyorum hatta yüzünü de çeviriyorum. yani 1. 2. günler 1. yastığın ön yüzü 3. ve 4. günler arka yüzü 5. 6. günler 2. yastığın ön yüzü 7. gün arka yüzü gibi gibi.
0
la lykia
(24.02.21)
1. İki ama bazen artabiliyor sigara/nargile/çay/kahve çok içtiysem.
2. Var, kesinlikle günlük kıyafetlerimle uyumam.
3. Evde robot olduğu için her gün, iki haftada bir de temizlikçi ablamız geliyor.
4. Her gün, ya gözlük silme mendili ile ya da kolonya ile. ama saflığı yüksek etil alkol daha iyi aslında çabuk uçtuğu ve daha az zarar verdiği için.
5. Evet, iş yerindeysem dezenfektan ile de temizliyorum ayrıca.
6. Evet, ayrıca dezenfektan/kolonya/antibakteriyel mendil de kullanıyorum.
7. Ev dışındaysam evet, evdeysem zaten eve girer girmez paketleri dezenfekte ettiğim için atıyorum hemen yediysem yine hemen atıyorum, ama zamana yayıyorsam da işte yine bitirince atıyorum. Soruyu tam anlayamadım sanırım :(
8. Çok terlediysem sabahına bile değiştirebilirim, ama her gece yatmadan duşa girdiğim için en erken iki gün, en geç haftada bir.

Not: Bunların tamamını pandemiden önce de yapıyordum, çünkü OKB'm var. Birkaç sene önce antidepresan kullanmaya başladığım için bunlar yine düzelmiş halim XD Dışarıda tuvalete bile gitmiyordum yani, öyle diyeyim. Hatta bir dönem komple dışarı bile çıkmadım. Anca bu kadar düzeldim işte :)
0
pasp
(24.02.21)
1- Günde 2 ya da 3.
2- Gün içinde güydiklerim ve yatarken giydiklerim farklı.
3- Haftada 1 ya da 2.
4- Bilgisayarı aklıma geldikçe siliyorum açıkçası ama telefon konusunda çok hassasım. Senelerdir dışarıdan eve her girişimde kolonya ile silerim. Bazen günde 4-5’i buluyor.
5- Evet
6- Evet
7- Çoğu zaman :(
8- Haftada 2
0
ms brownstone
(24.02.21)
1. sabah uyanınca ve akşam yatmadan once
2. evden çalıştığım günlerde günü pijamayla geçiriyorum, sabah duş aldıysam gün içinde o kıyafetlerle yemek yapmadıysam akşam direkt öyle yatarım.
3. robot her gün süpürüyor. öncesinde haftada 1 idi.
4. ekranda birden fazla benekler görmeye başladığımda :(
5. dışarıdaysam evet.
6. pandemiden sonra kolonyalıyorum.
7. evet
8. haftada bir tüm nevresimle
0
nonik
(24.02.21)
1- günde 2
2- günlük kıyafetlerimle uyumam, rahat etmem.
3- 2 günde bir.
4- telefon her gün. bilgisayar haftada 1
5- evet
6- evet
7- dizi film vs izliyorsam hayır.
8- makyajımı çıkarmayı unuttuysa ertesi gün değiştiyorum. normal rutin 3 günde bir.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(24.02.21)
1. 2
2. did you mean "pijama" . evet var.
3. 3-4 günde bir robot, daha geniş aralıkta genel temizlik
4. haftada 1 ile 2 haftada 1 arası değişiyor
5. evet
6. evet
7. evet
8. 7
0
bir ileti paylastim
(24.02.21)
1. günde 1
2. boxer
3. her hafta temizlikçi geliyor + gerektiğinde
4. gerektiğinde
5. duruma bağlı. evde tv izlerken yemek geldiğinde yıkamam
6. evet
7. oturduğum yerden kalkıp atmam ama ilk ayağa kalktığımda atarım
8. bilmiyorum.
0
co2s2
(24.02.21)
(3)

Kuzey Avrupalı bir ressam

jam
Daha çok çizgisel işleri olan, hatta hatırladığım kadarıyla baskıları da çok olan ve emin olmamakla beraber kadın olduğunu düşündüğüm, çok ünlü olmayan kuzey Avrupalı bir ressam biliyor musunuz?
Daha çok çizgisel işleri olan, hatta hatırladığım kadarıyla baskıları da çok olan ve emin olmamakla beraber kadın olduğunu düşündüğüm, çok ünlü olmayan kuzey Avrupalı bir ressam biliyor musunuz?
0
jam
(22.02.21)
alakasız bir şekilde timur koshka geldi aklıma ama o rus hatta kazak.
0
dirildimde geldim
(23.02.21)
ikisi de değil maalesef :/
0
🌸jam
(24.02.21)
Levina Teerlinc?
Alice Bailly?
0
pandispanya
(24.02.21)
(8)

nasil giyinmeli? - (erkek)

baldur2
gece disari cikmalik chino pantolon uzerine ve altina1- basic tisort olur mu?2- sneakers olur mu?3- ikisi birden ayni anda olur mu?
gece disari cikmalik chino pantolon uzerine ve altina
1- basic tisort olur mu?
2- sneakers olur mu?
3- ikisi birden ayni anda olur mu?
0
baldur2
(22.02.21)
Basic tişört yerine gömlek en iyisi olur ama illa tişört derseniz de , o zaman polo yaka tişört giyin derim.
sneakers ise olur renk uyumu olduktan sonra niye olmasın tabi ki.
0
bigcaptain
(22.02.21)
gömlek olur kemerle takacan
ar. gör. tarzı ya da hafif klasik ayakkabın olacak

bi de ceket uydur

yani house md. tarzı giyin
chinoyla uğraşmana da gerek kalmaz
0
bir soru sorcam
(22.02.21)
3 diyorum. basic tshirtte yaka önemli. diğer konu pantalonun içi veya dışı hakkında
www.permanentstyle.com
0
emininsel
(22.02.21)
slim fit basic tshirt, chino pantol üstü çok da güzel olur ama etek uzunluğu önemli. şaldır şaldır dökülmesin. otururken ayakkabı bağlamaya eğildiğinde belin açılacakmış kadar kısa olsun veya ayaktayken sadece kemer tokalarını örtsün. (bu daha kısa aslında)
0
co2s2
(22.02.21)
gece çıkmalı ama nereye gitmeli bu event?
0
eurhka
(22.02.21)
@eurhka
bar mar
0
🌸baldur2
(23.02.21)
En iyisi gömlek olur. Tişört de olacaksa polo yaka slim fit daha hoş olur. Sneakers da olur bence sorun yok. Gömlekle loafer da olur.
0
pandispanya
(23.02.21)
basic tisortu icine ceksem peki kot mu giyeyim chino mu?
0
🌸baldur2
(23.02.21)
(6)

3 gün boyunca neler dayanir-yemek

wishmaythşngs
Arkadaslar, firinda yemek yapip dolaba koymak istiyoum.Hergün yemek yapamiyorum yorgun oluyorum.istiyorum ki 3 gün boyunca yiyim ama bir sorun olmasin.somon yapsam firin da dayanir mi?bir de köfte?tesekkurler..
Arkadaslar, firinda yemek yapip dolaba koymak istiyoum.
Hergün yemek yapamiyorum yorgun oluyorum.
istiyorum ki 3 gün boyunca yiyim ama bir sorun olmasin.

somon yapsam firin da dayanir mi?
bir de köfte?

tesekkurler..
0
wishmaythşngs
(17.02.21)
Dayanır ama tadı bence ilk yapıldığındaki gibi olmuyor. Onun yerine yemekleri hazırlayıp, pişirmeden buzlukta falan depolasanız? Örneğin; nohut haşlamak, köfte hazırlamak gibi.
0
ruhen hastayim ben
(17.02.21)
nasıl sakladığına da çok bağlı ama 3 gün iyi kötü taze pişmiş her şey durmaz mı sanki? sebzeleri zeytin yağlıları bakliyatları kavanozlara sıcakken konservelemek çok daha uzun da götürebilir mesela.
0
harfitarif
(17.02.21)
köfte de somon da 3 gün dolapta tekrar ısıtılmamak kaydıyla durur. müsterih olunuz. kesin bilgi. ama yeni pişmiş gibi olmuyor.

@ruhen hastayım ben +1
@harfitarif +1
0
istanbul beyefendisi
(17.02.21)
Somonu 3. güne bırakmamakta fayda var. Garantiye almak için ikinci gün bitirmiş olmanızı öneririm. Köftenin de son günü maksimum 3.gün. Piştikten sonra ikisinin de maksimum 1-2 saat içinde dolaba girmesi gerekiyor, oda sıcaklığına ulaşır ulaşmaz. Onun dışında tencere yemekleri, zeytinyağlılar olabilir. Et marine edebilirsiniz. Üzerini tamamen kaplayacak kadar zeytinyağının içindeki et baya uzun süre dayanır. (Marinasyon için koyduğunuz varsa soğan sarımsak en fazla iki gün kalıp onları ayırdıktan sonra). Sonra bızt bızt pişirirsiniz kolayca. Yeşillikleri hafta sonundan yıkayıp iyice kurutursanız (onu da kuruduktan sonra kağıt havluya sarıp kapaklı kaba alacak şekilde) siz salata malzemesi doğrayana kadar et de pişer 6-7dk’da et & salata yiyebilirsiniz.
0
pandispanya
(17.02.21)
Konserve +1, ben sebze yemeğini kavanoza koyup 1 hafta sonra yiyordum, hiçbir şey olmuyordu. Alternatif olarak pişmemiş halini önceden hazırlayıp, yiyeceğiniz zaman tencereye atıp pişirip yiyebilirsiniz de.

Onun haricinde köfte dayanır evet, ama somon (veya herhangi bir balık) konusunda umutlu değilim. Ama somonu hazırlarsanız pişmesi 10 dakika zaten fırında, eve girince fırına atsanız elinizi yüzünüzü yıkayana kadar pişer.
0
plutongezegendegilmi
(18.02.21)
Şöyle bir şey deneyebilirsin.

www.youtube.com
0
Mirket
(18.02.21)
(3)

Bu ikisi arasındaki fark nedir? Basit Ingilizce

havadakarada
Are you watching a video?Do you watching a video?
Are you watching a video?
Do you watching a video?
0
havadakarada
(16.02.21)
Ikincisi grammar olarak hatalı.
Birincisi şimdiki zaman. Aksiyon su an oluyor.
Ikincisi "do you watch a video" geniş zaman.
0
logisticsmanager
(16.02.21)
1- bir video mu izliyorsun?
2- bir video izler misin?

ikinci cümle hatalı söylendiği gibi.
0
bohr atom modeli
(16.02.21)
İkisi arasındaki fark birinin doğru diğerinin yanlış bir kullanım olması.

İkinciyi düzeltmek için mesela “do you watch videos” dersen ilki şimdiki zaman, ikincisi geniş zaman olur.

Ek olarak mesela “do you LIKE watching videos” diye araya bi anlam ifade edecek bir kelime koyarsan da grammer hatası düzelir, video izlemekten hoşlanır mısın? olur.
0
pandispanya
(16.02.21)
(6)

Bu şarkı hangi başka şarkıyı hatırlatıyor?

a perfect lie
Adamlar ın bu şarkısı bana başka bir şarkıyı belki de bir kaç şarkıyı çok ama çok hatırlatıyor ama bulamıyorum. Hatırlayamamaktan sinirim bozuldu ve yıprandım. Yardımcı olabilecek biri çıkarsa aşırı sevinirim. Şİmdiden çok teşekkür ederim.Sertap erener mi acaba? Kime benziyor ya?https://www.youtube.
Adamlar ın bu şarkısı bana başka bir şarkıyı belki de bir kaç şarkıyı çok ama çok hatırlatıyor ama bulamıyorum. Hatırlayamamaktan sinirim bozuldu ve yıprandım. Yardımcı olabilecek biri çıkarsa aşırı sevinirim. Şİmdiden çok teşekkür ederim.

Sertap erener mi acaba? Kime benziyor ya?


www.youtube.com
0
a perfect lie
(16.02.21)
bence giriş kısmı sezen aksu'nun bir çocuk sevdim'ini anımsatıyor.
0
asisamus
(16.02.21)
Müzik kulağım sıfır. Baştaki kesikli gitar sesi duman-senden daha güzel açılışı gibi.
0
ruhen hastayim ben
(16.02.21)
Yüksek Sadakat - Haydi Gel İçelim?
0
pandispanya
(16.02.21)
Valla hepiniz haklı gibisiniz :D çok teşekkürler, ne biçim şarkı yapmışlarsa hepsine benzetiyorum. aradığım bunlar değildi ama bakıyorum benziyor da.
0
🌸a perfect lie
(16.02.21)
Teoman - En güzel hikayem?
Kadın şarkıcı mıydı benzettiğini şarkıyı söyleyen peki? :D
0
pandispanya
(16.02.21)
ben de girisini en guzel hikayem'e benzettim nakarat kisminda bi yer de oguzhan koc'un ay sarkisina benziyor.
0
in vino veritas
(16.02.21)
(3)

İngilizce çeviri

Kıllanıcı adı:
Merhaba,İkinci cümlede ne demek istemişler?"We often hear from first-time users that they did not think they would need to know about graphics software. However, getting a great image on a garment is not the same as taking your digital camera's memory card to the drug store and getting pictures made
Merhaba,

İkinci cümlede ne demek istemişler?

"We often hear from first-time users that they did not think they would need to know about graphics software. However, getting a great image on a garment is not the same as taking your digital camera's memory card to the drug store and getting pictures made."

"Eczaneye gidip hafiza kartındaki fotoğrafları çıkartmayı istemek gibi değil" mi demek istiyorlar. Yani bu kadar alakasız değil sizin softwarei bilmenizin gerekmesi mi diyor?

Espri mi yapmış bal kabakları?
0
Kıllanıcı adı:
(16.02.21)
Drug store’u eczane olarak düşünme, orası eczane değil. Aynı zamanda ilaç da satan süpermarket gibi düşün. İnsanlar fotoğraf da bastırabiliyor yani drug store’da. Dijital kameranızın hafıza kartını baskıcıya götürmek gibi değil diyor yani. Espiri yok:)
0
pandispanya
(16.02.21)
@pandispanya,
sinirlendim sabah sabah :) teşekkürler.
0
🌸Kıllanıcı adı:
(16.02.21)
Yazildigi gibi Amerika'da eczane-marketlerde foto basma makinalari var. Dalga gecme degil ornek gosterme var cumlede.
0
cleric
(16.02.21)
(7)

Biraz İç Dökmece

birsorunumvar
Bu biraz iç dökmek olacak dostlar. Öyle boktan bir döngüde sıkışıp kaldım ki. Yakın bir dönemde kız arkadaşımdan ayrıldım. Konular farklı olsa da bu ayrılıkta da yine sebep aynı. Güvenim kırıldı, yalan söylendi. Aldatma yok sonuçta diye kimisi için basit gelecek belki ama karşınızdaki insana çok değ
Bu biraz iç dökmek olacak dostlar. Öyle boktan bir döngüde sıkışıp kaldım ki. Yakın bir dönemde kız arkadaşımdan ayrıldım. Konular farklı olsa da bu ayrılıkta da yine sebep aynı. Güvenim kırıldı, yalan söylendi. Aldatma yok sonuçta diye kimisi için basit gelecek belki ama karşınızdaki insana çok değer verince bunun yıkımı da ağırlaşıyor. Ağlama duvarına çevirmek değil niyetim ama öylesine bıktım ki karşımdaki insanlardan ilişki sonrası aynı sözleri duymaktan. “-Hayatımda tanıdığım en iyi insansın. -Benim için şanstın ama ben içine ettim.” Utanıyorum bu cümleleri alıntı yapmaya ancak anonim olduğumuz bir yerde yazabiliyorum, nolur önyargıyla yaklaşmayın lütfen. Bu cümleleri duymaktan da, ben ilişkiyi sonra erdirdikten sonra karşımdakilerin ısrarlı aramalarından, mesaj atmalarından da iğreniyorum. Defalarca tekrar eden hataların ardından ayrılma kararlılığıma ve arkama bakmayışımdan yakınmalarından tiksiniyorum.
İlişki devam ederken defalarca gerçekleşen kayıtsızlıklar neden sonradan farkındalık yaratıyor? Kaldı ki yarattığını da düşünmüyorum ya neyse. Hiçbir zaman tek bir sıkıntıda da ilişkiyi bitirmedim. Diyorum ya ben daha çok emek verip karşımdaki insana çok değer verdiğimde sanırım hiç bırakmayacağımı düşünerek yine benzer olayların arkasından bitirmekten başka çarem kalmıyor. Buraya yazdıklarım benim ağzımdan ifadeler olduğundan objektif olamaz elbette fakat karşımdaki insanların ilişki bitimindeki söylemleri ve hatalarını fark etmelerinden, pişmanlıklarından dolayı çok yanlı bir tutum sergilediğimi düşünmüyorum.
Benim ilişkisel bağlamda pek çok kavrama inancım kalmadı. İnsanlara zaten kolay güvenen biri değilken, artık bu öyle had safhada ki anlatamam. Peki bu kadar şey yazdın derdin ne senin diyor olabilirsiniz. Geçen gün bir duyuruda görmüştüm. İnsanlar eşlerinden, hayatlarındaki kişilerden öyle güzel bahsediyorlardı ki, yemin ederim kıskanmadım, şanssız oluşuma yakınmadım. Sadece soruyorum gerçekten var mı sizi de kendisi kadar düşünebilen insanlar? Ben 30 yaşına geldim, gerçekten çok güzel kız arkadaşlarım oldu ama hiç bunları bana söyletecek birini tanımadım, tanıyacağıma dair de umudum yok.
Merak ediyorum dediğiniz gibi gerçekten varlar mı? Siz evet var dediğinizde de hemen önüme bakamayacağım belki ama bu boktanlığı aşamıyorum, olmuyor.
0
birsorunumvar
(15.02.21)
Aynı durumdayız aşağı yukarı. Ben saldım artık. Pek bir arayışım yok. Sosyal medyaya girmeye korkar oldum insanlar ne güzel ilişkiler yaşıyor diye. Keşke herkesin kafasına göre insanların bulunduğu bir havuz olsa ordan bulsak birbirimizi.
0
olaylar olaylar
(15.02.21)
Biraz seçici olmakla ve şansla ilgili bir şey uyumlu olacağın insanlara rastlamak bence. Biraz da kişilerin inşaa ettiği bir şey o imrenilen ilişkiler. Ne demiş Bülent Ortaçgil; büyük aşk yoktur, aşklarını büyütebilen insanlar var. Belki siz uyuşacağınız kişiye denk gelemediniz ya da o kişi/kişiler ile iletişimi doğru kuramadınız bilinmez. Böyle insanlara ve ilişkilere küsmeyin hemen. Hangi konuda sorun yaşıyorsanız ilişkilerinizde o konularda daha dikkatli olun, mesela en başta tavrınızı net bir şekilde ortaya koyun yalan konusunda hasassım bir daha dönüşü olmuyor gibi.
0
Mossy
(15.02.21)
www.youtube.com
bu abiyi dinleyin
0
bir soru sorcam
(15.02.21)
Yok. Bu ego dünyasında çok zor gibi.
0
jalapeno
(15.02.21)
Dostun geçmiş olsun. Zor ama imkansız değil. Ben de bir gün boşansam daha da hayatta ilişki kuramam diye düşünüyorum bazen. @Mossy’nin söylediklerine katılıyorum. İlişkiyi beslemek için çok emek gerekiyor. Verilen emeğin karşılıklı olması gerekiyor vs ama etrafta bunu arayıp bulamayan yüz binlerce kadın ve erkek olduğuna göre aslında bunların birbirini bulma şansı da var yani. Yok değil. İlişkilere küsme, kendine zaman tanı, önceki hata olarak gördüğün şeyleri yapmamaya çalış. 30 yaş dediğin nedir, daha yeni başlıyoruz aşkolsun :)
0
pandispanya
(15.02.21)
aa bunu ben mi yazdım dedim :(

özel hayat, arkadaşlıklar, akrabalar, iş hayatı, apartman hayatı...

içinde insan olan her şeyden o kadar bunaldım ki, güvenim o kadar yok oldu ki...
bir tek çekirdek ailemi alıp dağlara kaçasım var, mağarada yaşayasım var. ama onlarla da ayrı mağaralara, yakın olsun da aynı mağara olmasın mümkünse.

geçenlerde çağımızda narsisizmin arttığına dair bir yazı okumuştum. yani narsisistik kişilik bozukluğu olmasa bile insanların narsisistik davranışlarının arttığına dair bir yazıydı.

insan ilişkilerindeki değerler sanırım sosyal medyanın da etkisiyle iyice değişti maalesef. artık her şey "ego" üzerinden dönüyor gibi geliyor.
0
la lykia
(16.02.21)
hep aynı senaryoyu yaşıyorsanız sizin dışarıya verdiğiniz/vermediğiniz/veremediğiniz mesajlarda sıkıntı olabilir. hayatı yeniden keşfedin kitabını okumanızı çok öneririm.
0
Phoebe
(16.02.21)
(6)

türkçe sorusu

Tochinoshin
Güzel koktuğu için arada ağzıma aromatik yağ damlatırım. Bunu gündelik dilde nasıl ifade ederim? Gül yağı içerim, yerim, damlatırım, kullanırım? Hiçbiri de doğal durmuyor sanki.
Güzel koktuğu için arada ağzıma aromatik yağ damlatırım. Bunu gündelik dilde nasıl ifade ederim?


Gül yağı içerim, yerim, damlatırım, kullanırım? Hiçbiri de doğal durmuyor sanki.
0
Tochinoshin
(15.02.21)
Birkaç damla Gül yağı alırım
0
yarey
(15.02.21)
gargara?
0
co2s2
(15.02.21)
Bu zaten gundelik dil degil mi? Daha gundeligi yok bence. Gul yagi tadimlarim de istersen
0
Anjelik
(15.02.21)
Birkaç damla Gül yağı tüketirim/yutarım
0
yarey
(16.02.21)
Zaten en gündelik haliyle kullanmışsınız anjenik +1
0
Mossy
(16.02.21)
Yalarım :p

Bence gayet kendi ilk cümlende kullandığın gibi. Yani zaten gül yağı yerim/içerim denmez. Hoş kokusu sebebiyle gül yağı kullanırım/damlatırım diyebilirsin bence.
0
pandispanya
(16.02.21)
(10)

Babam hotel yaptı diyen arkadaş zengin midir?

paramolacak
Selamlar,Gerek garibanlık gerekse bu işlere hiç kafam basmadığından mütevellit şu konuda fikir almak istedim. Bir akadaşım ile telefonda bir şehir hakkına konuşurken alakasız bir konunun içinde şöyle bir cümle kullandım '' ben o şehirde ki xxx hotelinde konaklamıştım'' bu arada xxx hoteli de dünya
Selamlar,

Gerek garibanlık gerekse bu işlere hiç kafam basmadığından mütevellit şu konuda fikir almak istedim.

Bir akadaşım ile telefonda bir şehir hakkına konuşurken alakasız bir konunun içinde şöyle bir cümle kullandım
'' ben o şehirde ki xxx hotelinde konaklamıştım'' bu arada xxx hoteli de dünyanın en iyi hotel zincirlerinden birisi.

Arkadaşta ''orayı biliyorum babam yapmıştı orayı'' dedi, kendisini uzun zamandır tanıyorum, hava atmak ya da başka bişey ima etmek için söylemez böyle bişeyi. Sadece şimdi aklıma takılmış '' Ulan bunlar baya zengin heralde baksana'' diye.

Sizce bu durumda olan biri harbiden zengin midir? yoksa adalede bir inşaat firması falan mıdır?
0
paramolacak
(15.02.21)
Sormadım bende tabi ama babasının inşaat şirketi olduğunu biliyorum
0
🌸paramolacak
(15.02.21)
Zengindir. Yapılan Apart gibi sıradan bina değil sonuçta dünyanın en iyi otel zincirlerinden birisi diyorsun
0
goodyes
(15.02.21)
Babam bir ara çok büyük bir firmanın müteahhiyligini yapmıştı. O zaman fakir değildik ama zengin de değildik.
Bunun yanında zengin olarak gören birileri de vardı tabi.
0
kisa
(15.02.21)
İstanbul’daki birçok avm’yi benim dedem yapmıştı. Özellikle her yer avm olmadan öncekilerden bahsediyorum. Ama hiçbir zaman zengin olmadık. Yani zenginlikten ne anladığınıza bağlı biraz da. Benim için “zengin” kıstası ya aileden hanları hamamları olan, buraların her birinden aylık 50.000-100.000$ havadan geliri olup bunun yanında kendi işini yapan filan ya da holdingleri olup yanında inşaat turizm taşımacılık endüstri varlık zarar zurt tic. ltd. şti yazan tipli adamlar. Yani güzel bi araban, bir iki evin ve arsan varsa zengin sayılmazsın bence ancak “durumu iyi” kategorisindesindir. Arkadaşının babası devamlı ihaleler alan birisi de olabilir benim dedem gibi de olabilir. Bir zamanlar iyi olup batmış da olabilir. Hepsi mümkün yani bilemeyiz :) Tekneleri varsa, senede üç beş ülke geziyorlarsa, ailedeki herkesin kendi arabası varsa zenginlerdir :p
0
pandispanya
(15.02.21)
Abim mimar, bir havalimanı projesinin başındaydı. Zengin değil.:)
0
suicides underground
(15.02.21)
Projenin mimarı yada mühendisi olabilir, yüklenici müteahhiti olabilir. Gariban olmadıkları kesin, ama zenginlik miktarı nedir? Kime göre neye göre zengin?
0
John Bloor
(15.02.21)
mesela taksim levent metrosunda bir durak sorduklarında orayı biliyorum eşim yapmıştı diyebilirim, eşim mühendis ama ulaştırma bakanı değil :)
0
kenarortay
(15.02.21)
Yani eğer yüklenici şirket eşinizinse haklısınız ama bahsettiğiniz durumda eşiniz orayı yapmamış, oranın inşaasında bulunmuş oluyor.
0
🌸paramolacak
(16.02.21)
zenginlik göreceli kavram aslında
üniversitede benim param aylık akbile yetmezdi velev ki etilerde evi olan altında x5'i olan samimi bir arkadaşım vardı

bir gün bana birini anlattı durdu sonra ulan ne zengin adamlar var dedi

bence üniversite okurken herhangi bir arabası olan adam zengindir zaten.
0
duyurukullanıcısı
(16.02.21)
o otel inşaatında çalışan kime sorsan "orayı biz yapmıştık" der. o yüzden babası müteahhit olup çok kazananlardan da olabilir, bir taşeronda çalışan mühendis ya da firma sahibi de.
0
nawar
(16.02.21)
(13)

Sevgililer günü hediyesi tartışması

patos64
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dola
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dolayı bu haftaiçinde halledemedim, haftaya kaldı, ama biraz tezcanlı olduğu için hiçbir şey yapmasam hemen tepki verir, ama şurayı yanlış anlamayın çok ufak bile bir şey halletsem yeterli, hani çok hediye düşkünü anlamı da çıkmasın. Bu yüzden hediye aldığımı geldiğimde vereceğimi söyledim, maksat hiçbir şey yapmadığımı düşünmesin, hemde haftaiçi kardeşi verince sürpriz olsun, bir anda şöyle şeyler duydum, şimdi değilse ne anlamı var teknoloji gelişti, sipariş verebiliyor, bu bahane yapmadıysan şimdi açıklamanın anlamı yok boşuna konuşma yorulma gibi gibi... sonra sinirlendim dedim ki yahu en fazla dersin ki şimdi olsa daha güzel olurdu ama öyle planladıysan yapacak bir şey yok hatta içinden sinirlenebilirsin bile ama bunu böyle göstermenin ne anlamı var?
Bilmiyorum bana çok saçma geldi. Ne diyim. Ben de planım buydu ama heves falan bırakmadın bir şey yapmayacağım dedim.
0
patos64
(14.02.21)
sen haklısın. ben olsam o kızdan baya soğurdum açıkçası. hediye almazsan ortalığı yıkacak belli ki.
0
jelly bear
(14.02.21)
İyice saçmalamış.
Yani hediye onun için o kadar önemli ki sizin elinizden almayı bile bekleyemiyor. İşin maddi yönü önemli demek ki.
Kız kardeşi götürünce de mutlu olmayacak artık.
İyi ki kendini böyle erkenden belli etmiş.
İleride de sorun olur. Dikkatli olun.
0
pro9it9is9
(14.02.21)
Ya kadıncağız çok heveslenmiş. Sizde hediyeyi yüz yüze vermek için heveslenmiş, plan yapmışsınız. Belliki böyle günlere anlam yükleyen biri, sizde öylesiniz o kadar plan yapmışsınız, düşünmüşsünüz. Küçük çocuk gibi heveslenmiş işte. Üstelik uzaktaymışsınız. Galiba kapısına bi pasta bile gönderseniz hoşuna gidecektir. Sevgilimle yan yana değiliz, ama beni düşündü hediyesi geldi diye düşünmek istemiştir belki.

Bu kadar heveslendiği içinde hediye işinin hayal kırıklığını böyle tepki göstermiş. Keşke biriniz tepki gösterirken diğeriniz tepki göstermek yerine alttan alsaydı. İkinizde birbirinizin hevesini kırmışsınız. Çok küçük bir tartışma, yanlış anlaşılma aslında. İkinizde kendinizce haklısınız. O kadar plan yapmışsınız, bence konuşarak bu sorunu çözersiniz, 14 şubatı küs, bozuk geçirmeyi planlamıyordunuz sonuçta. Bence çiçek, hamburger, pizza gibi bir şeyler sipariş verin sevgilinizin evine, aranızı düzeltin.
0
GoodMorningTeacher
(14.02.21)
Böyle şeyler okuduğumda/duyduğumda hep şaşırmışımdır. İnsanlar çok cüretkar. Böyle çiğ bir insanla birlikte olmak size kalmış bir şey. Bu durumda yapana değil, kendisine yapılanı kabul edene laflar hazırlarım genelde.
0
ruhen hastayim ben
(14.02.21)
Benim için hediye inanılmaz önemli bir şey ve kendime alamayacağım kadar güzel şeyleri ince ince düşünüp başkalarına almışlığım çoktur. Hediye almayı daha da severim. Ama ben yerinizde olsam hediye almazdım. Almayacağım gibi de bu olayı kafamın bir yerinde böyle yanıp sönen yıldızlı yıldızlı ışıklarla not alırdım.
Bence hatalı değilsiniz. Ömrünüz boyunca her özel günde mi hediye alacaksınız? Alamadığınız zamanlarda ne olacağını biliyorsunuz artık.
0
pudra
(14.02.21)
Dostum seninde benimde problemimiz aynı, naif insanlariz, çok seviyoruz ve kullanılıyoruz.

Elbet birgün kendimize saygımız ağır basacak, hak ettikleri muamaleleri alacaklar.
0
kleider
(14.02.21)
O size ne aldı?

Şimdi şöyle olacak, hediye bugün gelmeyince zaten sinirlendi, bu kavganın üzerine sen de utanmış ve aceleyle kardeşinden yardım istemişsin, haftaiçi kardeşi bir şekilde halletmiş gibi saçma bir durum oluşacak:D
Madem böyle biraz fazla önemsiyor bu işleri, keşke önceden çiçeksepetinden gül söyleseydiniz. Kızın yaptığı şımarıklık buna katılıyorum. Ama onu tanıyorsunuz...
0
megalomaniac
(14.02.21)
peki aynı şekilde kendisi de sana hediye almış olmalı?
bu tepkiyi verdiğine göre.

aldıysa da haksız, almadıysa daha da haksız
0
megacracker
(14.02.21)
Haklıyken Trip, naz çekerek ilişki yürümez
Uzak mesafe ayrı öldürür

Sevgisinin samimiyetine bak
0
bir soru sorcam
(14.02.21)
Ön yargılı olmak istemiyorum, yanlışsa kusura bakmayın ama tam 14 şubatta instagrama foto atamayacağı için bu kadar sinirlenmiş olabilir mi? Öyleyse daha bunun evlilik teklifi var, nişanı kınası düğünü tatili. Bunun için yaşayan insanlarla ilişki sürdürmek çok zor.

Öyle değilse bile büyük kabalık. O size hediye gönderdi mi gününde? Bence bütün planı ve sizden bağımsız neden olmadığını anlatıp yerin dibine sokmalık bir durum.
0
pandispanya
(14.02.21)
bence ikiniz de kendinize göre haklısınız.
sonuçta siz çaba harcamışsınız ve tabii ki size göre bencilce bir davranışta bulunmuş.
ama özel güne önem veren insan için de hediyesini sürprizli ve/veya gününde almak çok mutlu eden bir şey.
bazı kadınlar bunu iple falan çekiyor, geceleri uyumadan "ayy ne aldı acaba?" diye düşünüyor.
hevesinin kırılması çok anormal değil ama dile getiriş biçimi ya da dile getirmesi saçma olmuş.

karşıdan sürekli olgunluk ve ağırlık bekleme hayatla örtüşmeyen bir şey.
hayatta bazı şeyler de heves üzerine kuruludur, üstelik yaşı gençse bu daha da öyledir, ki verdiği tepkiden öyle olduğunu tahmin ediyorum.
hediye düşkünü, açgözlü falan bir insan değilmiş zaten.
yani genel karakter olarak bu tarz biri değilse, büyütmeye gerek yok.

dediğim gibi, size yansıtması saçma, normalde bunlar kız arkadaşlar arasında konuşulan, üzerine yorum yapılan ve karşıya yansıtılmayan şeylerdir.
evet eksi puan ama o kadar da gömülecek bir durum da yok bence.

sevgililer gününde uzakta olan sevgilisinden gününde hediye alamadı diye canı sıkılmış, sizin de düşüncenizi bilmediği için ihmal ettiğinizi sanmış.
olur öyle şeyler.
üstelik arada mesafe olduğu için sizin ihmal ettiğinizi düşünüp buna tepki verme ihtimali normalden daha fazla çünkü uzak mesafe türü ilişkileri böyle şeyler ayakta tuttuğu için "önemsemiyor belki de" diye düşünür.
0
blatta hiberna
(14.02.21)
Ben @GoodMorningTeacher ve @blatta hiberna'ya katılıyorum. Söyleyiş biçimi hoş değil ama heveslenmiştir ve hâlâ kendisini önemsediğinizi görmek istemiştir. Keşke bu sekilde dile getirmeseymiş ama diğerlerinin yaptığı yorumlar bana çok ağır ve acımasızca geldi.
0
Mossy
(14.02.21)
ben olsam gerçekten seviyorsam hediyeyi verirdim kardeşi de durumu anlatırdı, hem vaziyeti anlardı hem de mahçup olurdu. ama genel bi davranışsa bu, o zaman daha derin düşünülebilir.

bir kadın olarak söylüyorum, insan kusursuzca düşünülmek istiyor. eğer karşıdaki yeterince önemsemezse sallamazsa kendini değer verilmemiş hissediyor. bu tarafını da görün. olay iki kuruşluk hediye değil, düşünülmek değer görmek ;)
0
durme
(14.02.21)
(11)

Kedi hayvanini iyi taniyanlar

speedy
Burda kedinin niyeti iyi mi kotu mu? https://www.youtube.com/watch?v=4CydYvgc_XM Sanki yat asagi lan senle mi ugrasacaz aksam aksam der gibi davraniyor gibi geldi bana, ama bazilari da kafa atarak sevgisini gosteriyor falan yazmis yorumlarda. Hangisi sizce?
Burda kedinin niyeti iyi mi kotu mu? www.youtube.com Sanki yat asagi lan senle mi ugrasacaz aksam aksam der gibi davraniyor gibi geldi bana, ama bazilari da kafa atarak sevgisini gosteriyor falan yazmis yorumlarda. Hangisi sizce?
0
speedy
(13.02.21)
Bence en kotu ihtimalle notr ama iyi gibi de gorunuyor. Kotu degil kesinlikle
0
Anjelik
(13.02.21)
kulaklar arkaya dogru yatik degil, kuyruk kabarik degil. agresif durumda degil. kediler sevgi istediginde kafasini, vucudunu surter. kafa atmiyor aslinda, surtunuyor gibi daha cok. bebek oldugu icin aslinda kafasiyle dokununca devriliyor hemen.
0
crucio
(13.02.21)
Kötü denemez ama hâkimiyet kurmaya çalıştığı açık.
0
dissendium
(13.02.21)
Yok bu kedi baya keyifli. Yanına kıvrılıp yatıyor, patilerini açıp kapatıyor. Sonra tekrar kafa tokuşup sürtünüyor. Kötü niyet yok.
Ama yaşı ve mizacı itibariyle biraz sert seviyor gibi beyefendi. Nihayetinde kedi bu üç saniye sonra tepesi atabilir de :)
0
pandispanya
(13.02.21)
tümüyle olumlu. kediler sıkıldıkları zaman bunu kuyruklarını sallayarak gösterir. sürtünmesi ise benimseme hareketidir.
kedi karşısındakinin bir bebek olduğunun farkında. o yüzden de olumlu yaklaşıyor.
0
tururo
(13.02.21)
Bu kedinin niyeti kesinlikle kötü değil. Sevdiğini gösteriyor.

Benim evdeki bana bir kafa atıyor yumruk yemiş gibi oluyorum. Kimi kedi biraz sert davranır ama sevdiğini gösterdiği çok açık.
0
Dr_Stat
(13.02.21)
Bence de niyeti kötü değil :) Tırnaklarını bile saklıyor, pati atmak yerine kafa atıyo daha ne olsun :D
0
superfluid
(13.02.21)
hayret hiç yazılmamış. niyeti iyi :)
0
makarnavodka
(14.02.21)
kurban olurum ona kötü olur mu hiç. Genellikle, samimiyet ve güven göstergesi olarak yorumlanır. Kediler bir koloni kokusu yaratmak için kafa atar. Kedi kafa atışı harika bir işarettir. Kedinizin sizinle yakın olduğunu ve size güvendiğini gösterir.
0
guitarissimo
(14.02.21)
benimki de mutluyken kafa atar.
0
ruby elixir
(14.02.21)
sevgi gösterisi yapıyor tabii ki, en tipik kedi davranışlarından biri.
kafayı hafifçe vurmak.
hatta bacaklarınıza dolanmadan önce bacağınıza da önce kafasının üst tarafını sürter ya da vururlar.
hakimiyetle, tepkiyle falan alakası yok.
0
blatta hiberna
(14.02.21)
(6)

dişçilere soru, su jeti gerekli bir şey mi

roket adam
yeni elektrikli diş fırçası aldım da bakarken oxyjet denen aleti de gördüm. aklıma yattı ama marketing harikası ise bi ton para verip kazıklanmak istemiyorum. gerçekten elzem bir şey midir? hakikaten fırçanın çıkaramadığı şeyleri çözer mi? ferahlık yaratır mı? her gün mü kullanılır? diş ipi kesinlik
yeni elektrikli diş fırçası aldım da bakarken oxyjet denen aleti de gördüm. aklıma yattı ama marketing harikası ise bi ton para verip kazıklanmak istemiyorum. gerçekten elzem bir şey midir? hakikaten fırçanın çıkaramadığı şeyleri çözer mi? ferahlık yaratır mı? her gün mü kullanılır?

diş ipi kesinlikle kullanamıyorum, günde 2 kere fırça + bi kere listerine ile yaşıyorum. çürüklerim var az da olsa.
0
roket adam
(12.02.21)
Marketing harikası yani bir anlamda dolandırıcılık benzeri bir ürün değil, faydalı bir ürün ama elzem bir ürün değil.Fiyatı uygun olsa neyse ama o kadar paraya değmez. Kimse su jeti kullanmadı diye diş sağlığından olmaz. Fırçanın ulaşamadığı yerlere ulaşabilir ama diş ipinin yerini tutmaz. Günde iki kez elektrikli fırça ve listerine gayet iyi gibi. Diş ipi de olsa iyi olur ama sizin bileceğiniz iş.
0
bayc
(12.02.21)
ben uzun süre kullandım sonra alışkanlığımı kaybettim.
düzenli fırçalama herkes için önemli + listerine iyi ikili. su jeti daha ziyade önler pek dert değil ama özellikle arkalara doğru dişlerin arasında boşluk olan kişilere tavsiye ediliyor. üç beş dolgu yaptırmışsındır haliyle muhteşem oranda dolmuyor orası, yani bir diş ipi boşluğu olmalı idealde...
dişçi değilim.
0
qxgviper
(12.02.21)
diş hekimi değilim ama diş ipi kullanamayanlardan biri olarak aquapick aldım.
sorduğunuz soruların hepsine evet diyebilirim ama elzem mi?
bilemiyorum, tercih meselesi.

fırçanın çıkaramadığı şeyleri çözüyor, ferahlık yaratıyor, her gün kullanılıyor ve üstelik gerçekten rahatlatıyor da.
diş taşları konusunda etkisi gözle görülür.
ayrıca diş ipinin yerini tutmaz fikrine katılmıyorum, kesinlikle tutuyor yerini.

ben "iyi ki almışım" diyorum ve her gün kullanıyorum.
ama almanız şart mı? değil çünkü pahalı bir alet sonuçta.
alıp bir kenara koyacaksanız almayın.
0
blatta hiberna
(12.02.21)
6 ayda bir tartar temizliği öneriliyor. onun yerine bu daha mı karlı olur sizce ve sağlıklı?
0
ShadowOfMoon
(12.02.21)
Listerine’i her gün kullanmayın. Zararlı bakterilerin yanında yararlıları da öldürüyor. Ağız florasını bozuyor. Ben sadece ağzımda yara, kesik vs varsa kullanıyorum, onun dışında çok nadir. Her gün kullanmanın faydadan çok zararı var.
0
pandispanya
(12.02.21)
Ben de merak edip dişçiye sormuştum. Diş ipinin yerine geçmez, ağız gargarasi olur anca demişti..
0
ya volna
(14.02.21)
(29)

Evden çalışanlar psikolojiniz bozuldu mu?

spacevan
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyo
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyorum.
Siz napiyirsunuz nasıl geçiyor zaman? Lutfen bişey onerin

Bns:m.youtube.com
0
spacevan
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı. 1 yıldır evdeyim.
0
Take it away honey
(11.02.21)
var böyle birşey evet, yalnızsan daha kötüdür.
0
nucleon
(11.02.21)
ben evde takılmayı çok seven biriyim. hatta hep şu güzel evimde doya doya takılamadım tek başına derdim hep.

berbat bi haldeyim. sıfıra yakın verimlilik. asla o planladığım gibi güzel vakit falan geçiremiyorum. eve eliptik bisiklet aldım, sadece tozunu alıyorum.
en son spor salonuna gidip üyeliğimi yenilettim, böyle olmayacak korka korka gideceğim napiim. : /
bomboş geçiyor günlerim. ama bommmmmmmmmmmm boş.
0
rewlack
(11.02.21)
hayatım seyahatlerde geçiyordu bu evden çalışma olayından önce. ofis bile değil sürekli dışarıda. korona öncesi bekardım. evlendim ve şimdi full evdeyim istisnasız. inanılmaz radikal bir değişim oldu bende yani spor yapmaya kitap okumaya iş dışı aktiviteler yaparak hayatımı idame ettirmeye ve psikolojimi korumaya çalışıyorum. spor çok işe yarıyor diyebilirim, bırakınca direkt fark ediyor. yoga falan yap. spor yapmadığım günler gece zor uyuyorum açıkçası.
0
roket adam
(11.02.21)
Aynen yanlız yaşıyorum.
Bbende spor salonunu bırakıp evdeki salona yatırım yaptım. Bir sürü ekipman aldım. Ama salon kapısını acmayya çekiniyorum. Birde üstüne peteklerini bile kapattım resmen hiç girmeyeyim diye.
Önceden PS biraz zevk verirdi. Onu da tamamen bıraktım. Ne oalcak böyle artık işte de verimim düşüyor gitgide
0
🌸spacevan
(11.02.21)
Bozuldu. Bozulmadı diyen varsa tebrik ediyorum kendisini.
0
jjimyl
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı +1
Yazın idare ediyordum hafta sonu çıkıp ama son yasaklardan beri evden çıkamıyorum çünkü akşama kadar yoğun çalışıyorum.
Evin kendisi hapis gibi geldiği için içinde ne yaparsam yapayım rahatlayamıyorum.
0
Jux
(11.02.21)
Hayvan gibi çalışıyorum. Normalde de cok calisirdim de su an sabah 9da aciyorum arada aralar yemek vs derken bazen gece 1de kapatıyorum. Ya dur sunu da yapayim diye diye bu hale geldi.

Spor salonu, restoran özledim. Maskesizligi özledim.
Evliyim, aliskiniz evde olmaya ama bu kadar da evde olmak sıkıntı.
Spor yapiyorum ama vallaha barbelle siir yazicam özlemimden.
0
logisticsmanager
(11.02.21)
güzel gidiyor. 1 senedir evdeyim. arada ofise gidiyorum, arada arkadaşlarla buluşuyorum. akşamları da programlama öğreniyorum, egzersiz bazen vs. tv yok, dizi film çok nadir.
0
sttc
(11.02.21)
Yok aksine, benim psikolojim düzeldi.

5 senedir aralıksız günde minimum 10 maksimum 18 saat arası çalışıyordum. Şimdi 2,5 aydır hiç çalışmıyorum. Her gün ev temizliyorum bana süper iyi geliyor. Yıllardır içimde kalan bütün detayları, çekmeceleri, kitapları tek tek düzenliyorum.

Gün aşırı dükkana gidip orada da boya, temizlik vs yapıyorum. Evde resim yapıyorum, taş boyuyorum. Yıllar sonra duyuruya döndüm çok uzun uzun yazıyorum. Kedimle köpeğimle oynuyorum.

Kendime, aileme, arkadaşlarıma yemek yapabiliyorum. Senelerdir yaptığım yemeklerin daha ben tadına bakamadan bitmesinden, stok kaygısıyla yiyememekten ve bunları parayla satmak zorunda kalmaktan çok sıkılmıştım. Dur iki porsiyon kalmış şimdi müşteri isterse eksilmesin diye senelerdir her gün 10 saat yemek yapıp kendim peynir ekmekle besleniyordum asjdkah :D

Haftada 2 gün filan misafir geliyor, bizim gibi evden dışarı adım atmayan arkadaşlarımız. Ya da biz gidiyoruz. Oyun oynuyoruz, mangal yakıyoruz. Yalnızken dizi, film vs. Baktığın zaman verimsizlik akıyor üzerimden ama bu da benim kendi iç verimim diye bakıyorum. Yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. Tek kelimeyle kusursuz.
0
pandispanya
(12.02.21)
kafeler açıkken kafeye gidiyordum arada. onlar kapanınca kötü oldu biraz
dizi vs seyretme açısından iyi oluyor. belgesel açıyorum işle birlikte sürekli
0
ShadowOfMoon
(12.02.21)
Pandeminin basindan beri yaklasik 11 ay evden calistim. Cok nadiren ofise gidiyordum bi degisiklik olsun diye. Sabah 8:30 uyan, 9:00 bilgisayari ac, programlanmis bi makine gibi isleri yap ama 15 dk'lik kahvaltiyi bile saat 13-14 gibi yap gibi bi akis.

1 senelik surecte 3 senelik is cikardim. Ama insan yuzu bile goremiyordum, en buyuk aktivitem markete gitmek ve arabayi yikamakti, ki bazen onlara bile vakit kalmiyordu.

Dedim ben istifa edeyim. Maasim falan da iyiydi baya ama yok dedim bu hayat degil.

Simdi daha iyiyim. Hala anlamsiz bi yogunluk var hayatimda ama oteki turlu olacak gibi degildi.

Birak isi.
0
msb
(12.02.21)
Bozulmadı. Yola giden zamana çok acırdım ben. Şimdi yola gitmeyen zamanda sabah spor yapıyorum, akşam resim, heykel, dizi, film geçiyor öyle. Her güne yapacak bir sey buluyorum.
0
turk kizi
(12.02.21)
Eve geçtiğimizden beri o kadar yoğun 7/24 çalışıyoruz ki yöneticim artık yeter dedi ve istifa etti. İki kişi çalışıyorduk ben tek başıma kaldım. Delirdim biraz.
0
jazzabel
(12.02.21)
Bir aralar hep evdeydik, şimdi 50%. Keşke hep evde olsam. Hazırlanma derdi yok, yol derdi yok.

Boş zamanlarda internette boş boş dolanmak veya telefonda oyun oynamak yerine piyanoya sarmıştım, hayalimdeki oyunun prototipini yapmıştım zengin olacaktım, Just Dance oynuyordum, kitap okuyordum, dizi izliyordum vs :(

Keşke hep evde olsam.
0
aguen
(12.02.21)
katiliyorum, ayrica bu evde calismayi yucelten tiplere de ayrica ayarim. linkedin'de falan ilik ilik postlar paylasiyorlar bunla ilgili hepsinin altina doseyesim geliyor canima yetti valla; ki ben 2-3 gun ofise gidiyorum ona ragmen..
0
bay b
(12.02.21)
evdeyim, mutluyum ofise gitmeyi gerek duymuyorum. uzun vadede bu şekilde çalışmaya pozitif bakıyorum mümkünse insanlar istedikleri şehirlerde yaşayabilsinler.
0
prezarlatif
(12.02.21)
İşimden nefret ettiğimi anladım. Çalıştığım yer değil, işin kendisinden. Evde sadece ben ve iş varız başka hiçbir şey yok. Benim için işe giderken yolda geçirilen zaman (bu benim için günün en güzel kısımlarından biriydi mesela, kitap/müzik/podcast dinliyordum, yolun bir kısmını yürüyordum), ofisteki insanlarla muhabbet etmek falanmış günü kurtaran. Başka bir planım olsa işi bırakacağım ama her şey için motivasyonum o kadar düşük ki işi bıraksam da bir şey yapamayacak haldeyim. Zaten bu dönemde nasıl iş değiştireyim, hele de tamamen sektör değiştirmek hiç mümkün değilmiş gibi geliyor. Yaptığım işin de gittikçe kötüye gittiğini görüyorum. İnsan çalıştıkça işinde daha iyi olmaz mı? Ben geriye gidiyorum işte. O da üstüne biniyor senden bir bok olmaz şu haline bak diye iyice kendimden de nefret ettim. Geçen sene hayatım için baya radikal değişiklikler yapma kararlarım vardı ama bu olay dünyayı öyle bir sikip attı ki onları da asla gerçekleştiremeyeceğim ile de yüzleşmem lazım. Bu dönemin benim için görece ne kadar rahat geçtiğinin farkındayım bu arada, onu aklımda tutarak çabalıyorum işte. Tekrar terapiye başlamam lazım sanırım. Bunu da yıllardır diyorum ama onu bile yapamadım peh

Büdüt: Hep evden çalışalımcı veya hep ofisten çalışalımcı değilim. Herkesin nerede verimli çalıştığı farklı. Bence evden çalışılabilecek işlerde insanlara bu seçenek sunulmalı. Ama bizim şirket full evden çalışmaya geçiyoruz, ofisi kapatıyoruz falan derse işi bırakırım direk. Ben bu şekilde çalışamıyorum, benim için çalışma yeri ve yaşama yerinin ayrı olması çok önemli. Öğrenciyken bile evde ders çalışmazdım hep kütüphaneye, ya da bir kafeye vb giderdim. Ben de sinir oluyorum karantinada verimin dibine vurdum, her akşam gurme yemek yapıyorum, 3 dil öğrendim diyenlere ama dediğim gibi herkes farklı.
0
peki madem
(12.02.21)
Yedim kafayı ya , benim kadar gamsız insanı dert sahibi yaptı, terapi falan alıyorum o derece. Sıyırdık valla
0
paramolacak
(12.02.21)
ev hapsi gibi bir şey evden çalışma + haftasonu yasakları.
0
nuisance
(12.02.21)
ben aylardır atlatamadığım bir ayrılığa rağmen psikolojik olarak gayet iyiyim.

etkisi olduğunu düşündüklerim:

-yıllardır düşük olan demir seviyem için demir ilacı almaya başladım. (kan değerlerine baktır. halihazırda düşük olan değerlerin olabilir ya da bu yeni evde oturma düzeninde düşmüş olabilirler. bazıları direkt psikolojini etkiliyor.)
-çok fazla dışarı çıkıyorum. yürüyüş yapıyorum. birilerine gidiyorum. birileri bana geliyor. senelerdir görüşmediğim arkadaşımı aradım, sıkıntıdan ölüyormuş. arayınca çok sevindi hemen gel dedi. herkes baymış, herkes yalnız hissediyor. sosyalleşmek lazım.
-karbonhidrat yemiyorum olabildiğince.
-yoga yapıyorum. zoom üzerinden yapılan online yoga dersleri var, kendi kendine yapmaktan çok daha iyi ve etkili oluyor. yasaklar başlamadan önce de birçok farklı aktivite yapıyordum. kamp, dalış, wakeboard.. bence kafayı yememenin çözümü hareket etmekten geçiyor.
-evde oturacaksam xbox oynuyorum. hafta boyu bir sürü şey yaptığımdan bazen bütün cumartesiyi oyun oynayarak geçirsem de hiçbir şey yapmadan günü bitirdim hissi olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.02.21)
@nuisance +1

Evden çalışmak iyi güzel de şu düzende tam bir ev hapsi.

Yazılımcıyım, yeni işe başladım Ekim gibi. İş arkadaşlarımın hiçbirini yüz yüze görmedim. Kalabalık bir ekibiz aslında ama bire bir çalıştığım 3-4 kişi var, günlük toplantılarda 3-4 kişi daha ekleniyor bunun haricinde kimseyle tanışmıyor ve işin düşmedikçe iletişim kurmuyorsun. Ama trafik çekmemek, mesaiye beş kala uyanmak vs. bunlar güzel şeyler tabi.

Önceden düzenli spor yapardım. Şu an salon üyeliğim var ama salona gitmek istemiyorum. Havalar 10 derecenin üstüne çıktı mı bisiklet sürüyorum, boş boş yürüyorum evden uzaklaşıp.

Eşimle bazen birlikte bazen ayrı ayrı bir şeyler yapıyoruz da vakit geçiyor. Yoksa yalnız olsam çoktan keçileri kaçırmıştım.

Hasta olmadık, olmuyoruz belki ama bu durum çoğumuzun psikolojisini bozdu. Ben iyiyim, böylesi daha iyi diyen elbette vardır ancak yasaklar devam ederse özellikle yaşlılar vs. ciddi sağlık sorunları yaşayacak fiziksel/psikolojik.
0
chicha_v2
(12.02.21)
Yorumlar için teşekkürler.
En azından yanlız değilmişim çoğu kişi ben gibi kafayı sıyırmış:) Tamamiyle pozitif etkilenen kişilere saygılarımı sunuyorum ve tebrik ediyorum gerçekten.
Ama hayatı aynı kalan kişi pek yok gibi yani ya çok olumsuz etkilemiş ya da pozitif bu durum da ilginç olmuş.
0
🌸spacevan
(12.02.21)
Ben de “yine bir şey yapmadan gün bitti” kısmını anlamıyorum. Diyorum ki ne güzel hayatları varmış pandemiden önce.
Ofise gittiğimiz normal dönemlerde, haftanın 4-5 günü falan yogaya gidiyordum geri kalan 2-3 günde de iş çıkışı yemek, alkol ve sohbet ile geçiyordu. Son bir yılın rutini buydu hatta. Bazen haftasonları 1-2 arkadaşım gelirdi kalmaya. Ama ofise gitmekten, mesaiye ofiste kalmaktan, dedikodulardan nefret ediyordum.
Pandemi ile beraber yoga salonu kapandı onun yerine haftada üç gün özel hoca ile çalışıyorum. Sabahları 15 dakikalık bir akışım var onu yapıyorum. Onun haricinde öğle arasında çamaşır yıkama özgürlüğü var, istediğim müziği dinleyerek çalışabilme özgürlüğüm var mesela bugün ofiste olsam muhtemelen karın ağrısından ağlayarak çalışıyor olurdum ama şu an koltuğa uzandım, sıcak su torbam var. Kapkalın giyindim, topuklu ayakkabı üzerinde ağrıya sabretmeye çalışmıyorum.
Çok stresli bir işim var ama ona rağmen iş arkadaşlarımın yüzünü görmeden çalışabildiğim için her gün şükrediyorum, bu bile yeterli bir sebep mutlu olmam için.
Arkadaşlarımı pek özlemedim sanırım, telefonla görüşüyoruz.
Deniz kenarında yürüyüş yapmayı özledim ama bunu yapamadığım için delirdim, öldüm bittim diyemem.
Sadece daha iyi şartlarda nasıl olabilirdi diyorum. Biraz daha geç yatabilsem daha çok kitap okumak isterdim. Bir de bazen yalnız olmak zorluyor. Mesela geçen haftasonuydu sanırım arayan soran da olmayınca 2 gün konuşmadığımı fark ettim. Garip bir his. Ailesiyle değil ama sevdiği insan ile yaşayanlara özeniyorum. Ben de en azından haftada 3 gün falan sevdiğim bir insanla beraber kalarak birlikte vakit geçirmek isterdim. Sanırım o da olsa, ağzımdan memnuniyetsiz herhangi bir söz çıkmazdı.

Mesela spor yapıyormuşsun, neden bıraktın? Hayat manasız mı geliyor, spor yapmaya mı değmez? ”bir şey yapmak”tan kasıt nedir tam olarak? Kendini geliştirmek mi? Vakti bir şeylerle doldurmak mı?
Mesela ben bu haftasonu resim yapacağım, yazı yazacağım. Temizlik yapacağım mesela, onu bile zevkle bekliyorum. Bu his çok kötü, anlıyorum. Ama öneri verebilmek için en azından normalde sevdiğin şeyleri yapmayı neden bıraktığını anlamamız lazım.
0
irene
(12.02.21)
Evet. Psikoloji bozukluğunun kıstası nedir bilemiyorum ama bir anormallik hali seziyorum ben de.
0
alessandro del pieroglu
(12.02.21)
2020 martindan beri evden calisiyorum, ilk 6 ay turkiyedeydim, son 6 aydir londradayim.

Turkiyedeyken normalde sabah 7.15'te uyanir, eve de 7.30-8 gibi gelirdim. Haftaici pek bir sey yapamazdim haliyle. Evden calismaya baslayinca 6'dan sonra bisiklete binmeye basladim. Esimle duzenli yuruyuse cikmaya basladik.

Ardindan londra'ya geldik, su anda ha istanbul'dayim ha burda. Gunduz calisiyorum, is bitince cevredeki parklara yuruyuse gidiyoruz o kadar. Hayatimda pek degisikligi olmadi.

Koronavirus olmasaydi cok daha farkli olurdu tabi ki ama ofiste olmaktansa evde olmak daha guzel geliyor bana. Hem istedigim gibi calisabiliyorum hem de evde oluyorum (Biraz evci bir insanim).

Eger yalniz olsaydim cok daha kotu gecerdi.
0
fakyoras
(12.02.21)
Evde olmayı aşırı seven ve işe gitmekten nefret eden bir insan olarak bunca zamandır içten içe keşke böyle devam etse diye düşünürken artık dayanamayacak noktaya geldiğimi hissediyorum ne yazık ki

Cafeler, barlar, sinemalar vs. açılsa bu kadar problem olmazdı ama benim için.
0
jacque
(12.02.21)
Her sabah hazırlanıp işe gitmenin kadar iğrenç ve acı verici olduğunu bildiğim için zerre şikayetim yok bu durumdan. Yasaklar bitip de rahat rahat dolaşmaya başladığımız zaman home-office olayı çok daha iyi olacak. Şu an tek sıkıntı akşam işi bitirdikten sonra yapacak bir şeyin, gidecek bir yerin olmaması.
0
synesthesia
(12.02.21)
bozulmaması için bilinçli çaba sarf ediyorum. :) daha doğrusu, bozulma seviyesini asgari seviyede tutmaya çalışıyorum. her ne kadar evde vakit geçirmeyi seven biri olsam da, ben de iş ve ev ortamlarının ayrı olmasını tercih eden insanlardanım. kafeler açık olsa bu kadar zorlanmazdım, bir yandan yiyip içerek saatlerce çalışabiliyordum çünkü. aynı zamanda bir iki insan yüzü görmek, dışarıda hayata karışmış olmak da iyi geliyordu.

bu yeni düzen bakımından, sürekli verimli olmaya çalışmak bana çok yorucu geliyor. buna harcanan çabanın kendisi, işin kendisinden de zorlayıcı. bu açıdan kendimi çok sıkıştırmamaya çalışıyorum ama bir yandan da uzun süreler verimli olmamı gerektiren bir işim var; o yüzden sıkışmışlık hissinden kurtulamıyorum. :) yalnız yaşıyorum ve kendimle keyifli vakit geçirebilen biriyim. düzenli spor yapıyorum, enstrüman çalıyorum, bol bol okuyorum çiziyorum vs. ancak sevgilim olsaydı ve en azından hafta sonlarını onunla birlikte vakit geçirerek ve bir şeyler paylaşarak değerlendirebilseydim, hafta içi iş günleri daha verimli olabilirdi benim açımdan, bir ihtimal. :)

ha şu da var, çok sıkıldığımdan yola çıkarak özellikle sosyal medya bazında abuk subuk insanlarla vakit geçirmeye de çalışmıyorum. enerjimi pozitif ve hayat kalitesini yüksek tutmaya çalışan, buna özen gösteren insanlara yöneltemiyorsam, tek başına vakit geçirmeyi her türlü tercih ediyorum. ötekisi psikolojiyi daha da bozuyor bence. ^^
0
brena
(12.02.21)
(13)

en sevdiğiniz ajda pekkan şarkısı hangisidir?

dafuq
benimkilerbambaşka birihttps://www.youtube.com/watch?v=FrjWcu1c0-4yaz yaz yaz (evet mor ve ötesi cover çok kötü)https://www.youtube.com/watch?v=93wsynxLMLk
benimkiler

bambaşka biri
www.youtube.com

yaz yaz yaz (evet mor ve ötesi cover çok kötü)
www.youtube.com
0
dafuq
(11.02.21)
belki daha cok sevdigim vardir ama su an ilk aklima gelen bu

haykiracak nefesim kalmasa bile www.youtube.com

bonus hanci - ajda pekkan tanju okan www.youtube.com
0
exlibris
(11.02.21)
Son Yolcu (senza fiato)
0
black holes in the sky
(11.02.21)
1983 - bir günah gibi
0
rose parks
(11.02.21)
fikret senes'in yazdigi sarkilar (yukaridaki orneklerde oldugu gibi)

uykusuz her gece
kimler geldi kimler gecti
sana dogru
0
hot potato
(11.02.21)
Yeni bir gün doğdu bize

youtu.be
0
yankee jumping
(11.02.21)
eğlen güzelim
0
sabenburak
(11.02.21)
1 dediniz 3 sayıverdim...

Alışmak Sevmekten Zor
Eğlen Güzelim
Affetmen Asla Seni
0
burka
(11.02.21)
Dönsenn köşeden şöyleee.. Şarkı söylerim böyleee..
0
msb
(11.02.21)
düşünme hiç
0
hakmut
(11.02.21)
Düşünme hiç
0
freebird5406_2
(11.02.21)
düşünme hiç
0
since1907
(11.02.21)
bendekiler burada söylenmemiş hiç ya, buyrunuz:

resmin yok bende
www.youtube.com

sevgide seni seçtim
www.youtube.com

eline gözüne dizine dursun
www.youtube.com

yazılmışlardan da eğlen güzelim bende de var :)
0
nimberjack
(12.02.21)
Hoşgör sen & eğlen güzelim.
0
pandispanya
(12.02.21)
(18)

Aynı şeyi yeniden almak

naksidil
mesela diyelim ki bir ayakkabınız var. çok seviyorsunuz ve her şeyle çok uyumlu. ama artık eskimeye başladı. aynı ayakkabıyı (aynı model, renk,her şeyi aynı) yeniden alır mısınız?
mesela diyelim ki bir ayakkabınız var. çok seviyorsunuz ve her şeyle çok uyumlu. ama artık eskimeye başladı. aynı ayakkabıyı (aynı model, renk,her şeyi aynı) yeniden alır mısınız?
0
naksidil
(11.02.21)
alınır tabii, sürekli aynı/çok benzer ayakkabıdan alan insanlar tanıyorum.
0
reanarchy
(11.02.21)
alırım
0
elorelia
(11.02.21)
Alırım, aldım
0
reactionic
(11.02.21)
Alırım, alıyorum. Bazı şeylerin resmen kendiniz için üretildiğini düşünebiliyorsunuz. Rengi, dokusu, kumaşı, rahatlığı... Artık bir şekilde yanarsa, üstüne çamaşır suyu sıçrarsa ya da yıpranırsa neden çok memnun kaldığınız bir şeyi yeniden almayasınız ki :)
0
pandispanya
(11.02.21)
Alınır
0
1zenciolmasamda
(11.02.21)
evet, adidas gazelle için aynı hisleri besliyorum <3
0
rose parks
(11.02.21)
3. kez beyaz converse aldim .)
0
ala09
(11.02.21)
Alırım. Hatta daha kullanırken eskirse ve sonra aynısını bulanazsam diye farklı renklerini de aldığım spor ayakkabılarım var.
0
ms brownstone
(11.02.21)
yıllardır aynı marka aynı model kot alırım, başka da almam. bu anlamda acun'u takdir ediyorum. en sonunda ben de sadece siyah tişört ve gömlek giymeye başlayacağım.
0
co2s2
(11.02.21)
7 yılır aynı marka, aynı renk, aynı beden (tamam beden arada değişiyor ) pantolon alıyorum.
0
paramolacak
(11.02.21)
Alıyorum. Takılar için de geçerli aynı şey.
0
ruhen hastayim ben
(11.02.21)
Alırım, aldım.
0
amelie poulain
(11.02.21)
aynı atlet ve slip boxer'ı en az 5 yıldır alıyorum.
bütün atlet ve külotların %90'ını bu ikisi oluşturuyor, o derece.

ayakkabı almadım ama şu an giydiğim sporun aynısını tekrar düşünüyorum. çok memnunum.
0
filteria
(11.02.21)
Almam. Kıyafet, ayakkabı alırken temel düşüncem "bundan zaten var, başka al" oluyor. Son spor ayakkabım beyazdı. Yeni aldığım ise lacivert. Onu alırken beyaz olanlara hiç bakmadım bile. Bir kıyafeti, ayakkabıyı sevsem de sürekli aynı şeyleri "giyiyormuş" gözükmemek için var olanların aynısından almam.
0
dissendium
(11.02.21)
Hayır sıkılırım
0
yarey
(11.02.21)
evet.
0
late viper
(11.02.21)
Almak isterim ama alamam. Çünkü hiçbir zaman aynısını bulamıyorum. Hatta giymekten paralanmış ayakkabımı ayakkabıcıya bana bundan yap demişliğim bile var ama yapamadı. Yalnız şöyle bir şey var benim ayaklarım sorunlu o yüzden güzel ve rahat ayakkabı bulmak zor.
0
cilekli krep
(11.02.21)
alıyorum.
0
roket adam
(11.02.21)
(9)

yurtdisinda kedi sahiplenme

kaputt
selamlar, ben almanya'da yasiyorum ve iki kedi sahiplenmek istiyorum. fakat burada ne yazik ki bu isler tr'deki gibi yürümüyor. bir kere burada kedi yok. kendi kedimi yeni kaybettigim icin iki yavru kedi sahiplenip uzun yillar birlikte gecirebilmek istiyorum. yavru kediyi bulsam bile burada tüm hayv
selamlar, ben almanya'da yasiyorum ve iki kedi sahiplenmek istiyorum. fakat burada ne yazik ki bu isler tr'deki gibi yürümüyor. bir kere burada kedi yok. kendi kedimi yeni kaybettigim icin iki yavru kedi sahiplenip uzun yillar birlikte gecirebilmek istiyorum. yavru kediyi bulsam bile burada tüm hayvanlar barinakta bile parayla veriliyor. türkiye'de o kadar ihtiyaci olan hayvan varken burada para verip cok da ihtiyaci olmayan bir hayvani satin almak asla icime sinmiyor. ama kediyi tr'den nasil getirebilirim onu da cözemedim.
kendi kedimizi de getirdigimiz icin 3 aylik bir asi ve bekleme süreci olacagini biliyorum. acaba bu sekilde yurtdisi transferine yardimci olabilen birilerini, ya da bu sekilde yurtdisindan kedi sahiplenenleri hic duydunuz mu? yoksa mantiksiz mi olur, ben yine bu cevreden mi bakayim?
0
kaputt
(11.02.21)
pasaport çıkartırsın yanında götürebilirsin. veya bunu hava kargo ile yapanlar var. ama yavru kedi için riskli olabilir.
0
reanarchy
(11.02.21)
sorun su ben türkiye'ye gelemiyorum su anda is nedeniyle. buraya kediyi getirebilmek icin yardimci olan birileri var mi, böyle bir sey duydunuz mu?
yani o islemleri benim icin yapacak, kediye üc ay bakacak. ucak kisminda, belki ben gelebilirim yaza dogru alip götürmek icin. ya da o kisimda da buraya ucan birini bulmak gerekecek..
kolay degil yani :(
0
🌸kaputt
(11.02.21)
ulaşım ve konaklama masraflarını karşılaman koşuluyla pandemi yasakları kalkınca ben getirebilirm.

not: önceden alıp bakamam evimde köpeğim var.
not2: vizem var.
0
reanarchy
(11.02.21)
@incikutay, @baskabirhayatdiliyorum instagramda bu iki kullanıcıya mesaj atarsanız, zaten birbiriyle de bağlantılı hesaplar, zannediyorum gerekli bilgileri aktarırlar. Ben Amerika’ya 2 Köpek gönderdim buradaki fotoğraflardan görüp sahiplenmek isteyen insanlara. Ben geçici yuva olmuştum o yüzden işin diğer teknik kısımlarını bilemiyorum ama tabii ki mümkün. Sadece eğer gelip alacak birisi yoksa transfer masrafı oluyor. Hatta şu an 1,5 senedir benimle olan kendi köpeğimi de yine Berlin’de bir aile sahiplenmek istiyordu. Ben de geçici yuva olacaktım ama çok bağlanınca bırakamadım, benim oldu :))) Özetle her şey mümkün, bu insanlar bunu sıklıkla yaptıkları için bir mesaj atıp öğrenin derim.

Siz sahiplenmek istediğiniz kediyi söyleyince onlar önce geçici yuva için ilan açıyor. Kediyi 2-3 ay evinde misafir edecek birisi bulunursa çok kolay ilerliyor, yoksa prosedürler bitene kadar pansiyona yerleştiriyorlar. Siz o pansiyonun ücretini karşılıyorsunuz, çok büyük rakamlar değil. Kan tahlilleri, aşılar va bitince de yolu oraya düşen insan arayışı başlıyor. Aracı olabilecek bir kişi bulunursa kedi onunla yolculuk ediyor. Yoksa petnakil ile çözülüyor. Özet süreç bu şekilde. Benim tanıdığım en güvenilir insanlar bunlar açıkçası.
0
pandispanya
(11.02.21)
@pandispanya hesaplar icin tesekkür ederim. bakacagim. bence asil sorun olan kisim, benim yerime kedileri veterinere götürüp test asi islemlerini yaptirip sonraki üc ay onlara bakacak birini bulmak. zaten izinler ciktiktan sonra pandemi de biraz gerilerse ben zaten seve seve gelip alirim. ya da bir sekilde gelecek birini buradan da bulabilirim.
ama gelme izni kismini ayarlamasi biraz zor. ama inceleyecegim tesekkürler
0
🌸kaputt
(11.02.21)
Bahsettiğim yer bir barınak zaten. Birisi özel olarak kediyi aşıya götürmüyor. Onların birlikte çalıştığı veterinerler gereken tüm takibi yapıyor. Geriye sadece bürokratik süreç tamamlanana kadar evinde misafir etmesi kalıyor o kişinin. Yani bende böyle oldu.

Cevabınızı görmeden önce üstteki gönderime eklemeler yapmıştım. İşte sizin Almanya’da yaşarken buradan gönüllü bulmanız zor ama yerel kişilerin burada gönüllülere ulaşma imkanı var. Onlar ilan açıp kedinin hikayesini anlatıp gönüllü geçici yuva arıyorlar. Genelde bulunuyor. Bulunmazsa özel bir pansiyona alıyorlar.
0
pandispanya
(11.02.21)
şu instagram paylaşımına göz atabilir misiniz?
www.instagram.com

derneğe yakın arkadaşlardan biriyle konuştum, pasaport çıkarma ve üç aylık süreci bekleme gibi imkanları olabileceğini söyledi. ulaşım konusunu da onlarla konuşursanız bir çözüme varılabilir.
0
gkhncnzdgn
(11.02.21)
instagram.com

Flightbuddyturkey..buraya da bakabilirsiniz..
0
ya volna
(11.02.21)
Almanya´da kopek sahiplendim, uzun süre de kendime ve yasam sartlarima uygun bir kopek aradigim icin bu sureci ve bircok dernegi iyi biliyorum. Bu surecte Bayern´den tutun kuzey eyaletlerine kadar bircok eyaletten dernekle iletisim kurdum.

Satin almayin, burada da yeterince kedi kopek var sahiplenilmeyi bekleyen. Ozel mesaj atarsaniz, sizin sehrinize yakin bir dernegi seve seve tavsiye ederim.
0
buf-e kür
(11.02.21)
(14)

Aracımız boyalı çıktı

ananiyimioguz
Birisi ekspere sokun ona göre gelicem dedi. Bugün gittim baktık diyor ki boya var yan çaprazlarda. Annemi aradım ben bişey yaptırmadım kazası da yok diyor. Ekspere ilettim, bi ihtimal gemiyle tırla gelirken hasar oluyor boyatıp satıyorlar söylemiyorlar başımıza geliyor dedi. Kazası olmadığı belli de
Birisi ekspere sokun ona göre gelicem dedi. Bugün gittim baktık diyor ki boya var yan çaprazlarda. Annemi aradım ben bişey yaptırmadım kazası da yok diyor. Ekspere ilettim, bi ihtimal gemiyle tırla gelirken hasar oluyor boyatıp satıyorlar söylemiyorlar başımıza geliyor dedi. Kazası olmadığı belli de, boyanmış dedi. Allahtan arka taraflarda kaputta ve tavanda bişey yok.

Anneme sinirledim herkese boyasız dedik napıcaz şimdi diye, ben ne bileyim oğlum boyatmadım hatırlamıyorum yalan mı söyleyeceğim diyor. İlk sahibiyiz zaten. 15 yaşında araba tamam normal belki ama yok dedik yani.

Araba ilk zamanlar okulun bahçesinde duruyordu, dersinden 1 alan haşırt diye çiziyordu arabayı. İlk yıllarda gücüne gidip temizlik boyası attırmış olabilir diye düşünüyorum da bunu insanlara nasıl anlatıcaz? Kaldi ki insan boyattığını nasıl unutur aklım almıyor. Ama yalan da söylemez annem. Çünkü arabada çizikler vardı bildim bileli, kasıtlı boyatsa oraları da boyatırdı ooof anlamadım vallahi. Eksper pasta falan atmamışlar, kazası yok belli dedi ama işte.. insanlar fiyat düşürmeye yer arıyorlar.

Bu çok etkiler mi ne kadar düşürmek lazım?

Bir de motor yağ kaçağı durumuna yağ kaçağı yok ama hafif terleme var dedi o da 100bin üstünde normalmiş. Normal mi bu durum, sorun mu yoksa? Oraya bişey yazınca gerildim.

Şu videoya bakıp gülüyorduk, aynı duruma düştüm iyi mi www.instagram.com
0
ananiyimioguz
(11.02.21)
İsim görünüyor kapat istersen bu yaşta araçta hiç bişey çıkmaması mümkün değil illaki çıkar bişeyler arayanlara “sıfır araba değil 15 yaşında, aracın yaşına bağlı doğal olarak çıkabilecek şeyler çıkabilir ben arabanın mühendisi değilim bilemem, baktırırsınız işinize gelirse alırsınız” diyeceksin. Hiç bişey yok demeyeceksin. Bu bi makina ve 15 senedir sokakta duruyor ve zaman zaman üstüne çıkıyorsunuz ve 100-150 km hızla gidiyor. Bulaşık makinası gibi bişey. Bunları yapsanız ne olurdu?
0
Kahir ekseriyet
(11.02.21)
Hocam öğrenciler çizmiş azıcık temizlik boyası var ama kaza vs yok deyin geçin. Kaç senelik araba. Boyasız, ciziksiz olmama ihtimali var mı ya? Kazasız olması bile büyük olay bence.
0
westblack
(11.02.21)
aracınız temiz araç, sıkıntısı yok. kaza, tramer de yok. 100 bin üstü fabia'larda terleme olabiliyor.
15 yaş üstü +1

not: çok göz koydum sizin araca ama alamıyorum şuan.
0
pccopath
(11.02.21)
başka bir expere daha götür.
0
sizofren06
(11.02.21)
Boya konusunu göçük tamiri yapan bir yere sordum. İçeriden yaşlı bir ustayı çağırdılar. Adam eğildi baktı dibinden kenarından. Sildi dokundu parmakladı falan, ön yanlarda boya var ben hissederim merak etme cihaza gerek yok dedi. O da istersen söyleme salağa yat diyor :D Madara edecekler bizi milletle ya.

İçlerde boya yokmuş bu arada o parçaların. Sanırım kaza olsa oralar da boyanıyor, oradan anlarlar değil mi?
0
🌸ananiyimioguz
(11.02.21)
Hocam ben olsam müşteriye derim ki; aracın çiziği varmış benimde expertizde haberim oldu, kaza değil de sürtünme kaynaklı olduğunu söylediler. Zaten haberim olsa raporla ortaya çıkacak şeyi önceden size söylerdim. Aracı ben kullanmıyordum bla bla...

Fiyattan düşün muhabbeti açılırsa da; yalnız bilginiz olsun en fazla xxx kadar düşebilirim, araç 15 yıllık ve kazasız bir çizik sadece derdim.
0
Unde bach canim
(11.02.21)
“Bizim aracımızın tek sorunu bizde geri fites yok gardaşşş” de! De yani mis gibi araba. Senin gocunacak bir durumun yok bence.
Biz de ekspertiz sayesinde öğrendik, gemi yüklemelerinde vs sık karşılaşılan, kazayla ilgisi olmayan çiziklere boya yapılmış. Muhtemelen biz de bunu bilmeden kullandık 15 yıldır de. Bize de sürpriz oldu ama aracın değerinde bir fark yaratmıyor de.
0
pandispanya
(11.02.21)
Bu yaş ve km'de böyle olmazsa şüphelenirdim ben.

Araç bu kadar boyalıymış ben de yeni öğrendim diye sen söyle ilgilenenlere. Zaten 190 bin km'deki aracı sırf çamurluğu biraz boyalı diye almazsa boşver, o adamdan hayır gelmez.
0
burfak
(11.02.21)
@burfak 104binde ya baya düşük. Dur bakalım oradan kurtarıcaz kurtarırsak fiyat konusunda..
0
🌸ananiyimioguz
(11.02.21)
Bu yaşta değişen yok, kaputta tavanda da boya yok, geri her yerinde boya olsa da alırım ben.

Bana sat, kaç para istiyorsunuz? Tam model ve özellikler nedir?
0
John Bloor
(11.02.21)
fabrika birden çok kez boyamış olabilir. böyle bir hakkı. tarcanlar oto expertiz diye bir ara.
0
helenart
(11.02.21)
Hmm valla olabilir annemin inadına bakılırsa ama bunu insanlara inandırması güç.

Sanırım dedikleri gibi çizikler için temizlik boyası deyip geçmek gerekecek.
0
🌸ananiyimioguz
(11.02.21)
@Unde bach canim, iyi de aracın çiziği var(mış) dersek, ilk sahibi olduğumuz için sen bizle dalga mı geçiyorsun diyebilirler.
0
🌸ananiyimioguz
(12.02.21)
Ya doğruyu söyleyip ekspertize sordum bu nedir diye, bana getirilirken gemide çızıktırmışlar diyeceksiniz. Bu arada ro-ro gemileriyle geliyor araçlar.

Ya da daha inandırıcı olsun diye “annem kullanıyordu bana söylememiş” diyeceksiniz. Tabi bu da sizi sahtekar durumuna düşürebilir ama daha akla yatkın durur bilmeyenler için
0
Unde bach canim
(13.02.21)
(6)

Boşta kalmamak için sevgili olmak

Unde bach canim
Yalnız olduğunuzu hissettiğiniz, şehvet arzunuz veya farklı bir zaafınız yüzünden içinize sinmeyen biriyle sevgili oldunuz mu?Ama bu başta sevmedim sonra sevmeye başladım değil de, “baştan beri pek ilgi duymadığım halde xxx sebeple sevgili oldum hatta evlendim” dediğiniz biri oldu mu? Olduysa sebebi
Yalnız olduğunuzu hissettiğiniz, şehvet arzunuz veya farklı bir zaafınız yüzünden içinize sinmeyen biriyle sevgili oldunuz mu?
Ama bu başta sevmedim sonra sevmeye başladım değil de, “baştan beri pek ilgi duymadığım halde xxx sebeple sevgili oldum hatta evlendim” dediğiniz biri oldu mu? Olduysa sebebi neydi?
0
Unde bach canim
(11.02.21)
Yoook artık. Ha, 13 yaşındayken filan birisine üzüldüğüm ve hayır deyip kırmaya korktuğum için bir ay filan sevgili olmuştum. O da çocukluk yani, bir yetişkin bunu yapmaz diye umuyorum asdhaha :D Olmadı.
0
pandispanya
(11.02.21)
türkçe konuşunca aşırı sempatik gelen biriyle olmuştum kısa bir süre. sesi çok tatlıydı. gerçi kendi de tatlıydı ama kafa pek uyuşmadı.
0
bohr atom modeli
(11.02.21)
Sevgili olmuştum. Hem de 2 defa :D Ama boşta kalmamak için değil de karşıdakine acıdığım için. Asosyal karakterlerin sosyal zekası gerçekten çok düşük, özgüvenleri düşük ama tüm bunlara rağmen benim için bu kadar çabaladılar kendi çaplarında madem diye denemiştim :D Pişman oldum çünkü karakterler uyuşmayınca karşıdakine hayatı zindan ediyorsun. Bi daha da denemedim.
0
superfluid
(11.02.21)
Buna takılmak deniyor
0
freebird5406_2
(11.02.21)
oldum. haliyle boşuna endişe ve sıkıntı yaratmaktan başka bir yere varmadı.
sebebi "yalnız kalmayayım" , "amaan, takılırız ne olacak" düşüncesiydi işte.
bir de seks ihtiyacı tabii.

bir daha böyle bir şey yapmam. sırf aynı şeyi yapmış olmamak için hayatımın en uzun yalnızlığını yaşıyorum. sorun değil gerçi böyle de iyiyim.
0
filteria
(11.02.21)
Yaptım bir daha yapmam. Sırf bu konudaki pişmanlığım yüzünden uzun süreli yalnızlık yaşıyorum. en azından içim artık rahat.
0
kestane gürgen palamut
(13.02.21)
(20)

Çocuk yapma nedeni

instant crush
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk y
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk yapmayin"cilardan ziyade bu dünyaya çocuk getirmek isteyip istemediğini kisisel olarak bilmeyenlerin cevaplarini merak ediyorum.

Düşünüyorum düşünüyorum bir insan var edip basina durduk yere dert açmaya gerek var mi emin olamıyorum. 5 yasinda okula gitmeye baslayacak, yillarca ülkemiz insani ile mücadele ederek okulu bitirecek sonra is bulma derdi, yine sacma sapan insanlarla uğraşarak para kazanmaya calisacak vs. Veya bunlari yapmasa atıyorum sanatçı olsa yine baska baska sıkıntılar yaşanıyordur. Hayatın amaci mutlu olmak değil evet ama mutsuz olma ihtimali olan bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon nereden geliyor? Olsa canla basla olabilecek en iyi şekilde yetistirmeye calisiriz o ayrı tabi ki ama sıfırdan var etme noktasındaki karar aşaması beni düşündüren kısım. Belki de karamsar bir insan olmayacak ve gayet sansli ve mutlu olacak bunu da bilmiyoruz tabi.

Siz ne diyorsunuz? Evli ve 30 yaş üstü cevap verebilirse sevinirim.
0
instant crush
(11.02.21)
bu kadar sorgulamadıkları için :)

çoğu evlilik zaten bireyi tüketen ve hayata devamlılığını zorlaştıran bir psikolojiye sokuyor. maalesef bunu çocuk yaparak 3-5 yıl daha geçiştirmeye çalışıyorlar.

o yüzden kişi öncelik "ben" diyip yaşarsa mantık çerçevesinde düşünününce bırak çocuğu evlilik bile yapmaz.
0
redeath
(11.02.21)
Üreme duygusu içgüdüseldir.
Söylediğin makul ve mantıklı gerekçeler gün olacak, an gelecek içgüdülerine yenik düşecektir.
0
Mirket
(11.02.21)
bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon, bir primat olmaktan geliyor. primat özellikleri tüm bu sorgulamalardan daha baskın çıkıyor bir süre sonra.

baba olmayı, özellikle genç bir baba olmayı çok isterdim. yaşım 36, kanser hastasıyım (atlatıyorum, problem bu değil). artık baba olmak istemiyorum, sebebi genetik olarak bu rahatsızlığın sıkıntısını çocuğum/çocuğu/çocukları vs çekmesin diye.
0
uuth
(11.02.21)
30 yaşın üzerinde, 5 senelik evli ve 10 senedir aynı sevdiğim adamla birlikteyim. Gerçekten bu dünyaya ikimizden bir çocuk getirmeyi çok isterdim, çok da iyi ebeveynler olacağımıza inanıyorum ama her şeye rağmen g.tüm yemiyor, totalde istemiyorum. Bu ülkede yaşamasaydım ya da bu ülke bu kadar kaygı yaratacak bir ortam olmasaydı yapardım. Şu ortamda çocuk yapmak ya bencillik ya oyuncak arayışı ya da gerçekten iyi maddi imkanlarına güvenerek çocuğu koruyacak bir fanus yaratılabileceğine olan güvenin neticesindedir diye düşünüyorum. Fanustan kastım, kendine benzer ailelerin çocuklarıyla, en elit eğitimi verip, en donanımlı şekilde yetiştirebileceğin, kafana eserse tak diye yurtdışına gönderebileceğin bi fanus. Çocuk toplumla çok yüzleşmek zorunda kalmadan yani. Onda da gerçekten 20 sene sonra, 40 sene sonra neyse susuzluk başlarsa, nükleer bişey olursa dünyanın herhangi bir yerinde nasıl koruyacaksın diye düşünüyorum.

Hormonlarım ve aklım bir olup bana yapma diyor kısaca :D artık bi gün kafayı yersem yaparım, bakıcaz :) Çocuğu olan tüm ailelere de sabır, güç, sağlık, başarı, mutluluk diliyorum :))
0
pandispanya
(11.02.21)
Sınırlı kaynakların olduğu dünyaya bir çocuk getirme fikri şuan içime sinmiyor. Ama çok iyi bir anne olurum diye düşünüyorum, öğrenme ve gelişme aşamasında oyun kurmak, merak etmek, çocuğumla birlikte gelişmek, keşfetmek isterdim. Bir yanım eksik kalır gibi geliyor. Bir yandan da maddi yükümlülüğü istemiyorum, işe ara vermek istemiyorum, evimi değiştirmek durumunda kalmak istemiyorum. Eşim para olursa her şey hallolur diyor içten içe ona katılıyorum. Tam olarak ebeveyn olup olmayacağımıza karar vermiş değiliz. Yine de kendi ebeveynlerimiz yaşlandı ve destek gerekebiliyor, akrabalı büyük bir aile değiliz, bunu görünce bizim bir çocuğumuz olsa acaba destek olur mu ilerde diyorum içimden. Bakım vermek değil kastettiğim ama aramak sormak, görüşmek, danışmak, muhabbet etmek gibi şeyler. Belirsizlik hayatın her yerinde de olsa evrimin dürtmesi kendini anne babayken bulmak da var. Keşke bir taraf daha ağır bassa, ben bu meselede tam ortadayım.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.02.21)
koşullar iyi ise neden yapılmasın bence ok
ama 2021 türkiye'sinde bence anlamsız
0
duyurukullanıcısı
(11.02.21)
33 E / Bizde şu şekilde gelişti; Evlendikten sonra uzun zaman gezelim çocuk yapmayalım diye bol keseden konuştuk önce. Sonra etraftaki arkadaşlarımızın çocukları oldu, eşimin arkadaşları da birbiri ardına bebeklerini kucaklarına aldı. Sonra nasıl oldu anlamadık biz de çocuk istiyor olduk. Bebeğimiz henüz yolda, bizi neler bekliyor hala bilmiyoruz ancak daha gelmeden her muhabbet onun üzerinden dönüyor.
0
va
(11.02.21)
Kendimi bildim bileli çocuk düşkünü olmadım. 30'larıma gelene kadar çocuk mu / kedi mi deseler herhalde kedi derdim.
30 enteresan bir dönüm noktası kadınlarda. Hormonlar coşuyor mudur nedir? İki kızım var çok şükür, iyi ki varlar.
Mutlu olmanın tamamen olmasa da bir karar verme işi olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımı öyle yetiştirmeye çalışıyorum. Kendimi karamsarlığa kaptırmadım, onları da kaptırtmamak için elimden geleni yaparım.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.21)
seviyorsan, seviliyorsan, güveniyorsan, bir ömür beraber geçer diyorsan: gaz maskesiyle gül koklanmaz deyip çocuk yapılıyor bence
0
bir soru sorcam
(11.02.21)
Belli bir sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik standardın altında kalan insanların bunu bir basamak olarak kabul ettiklerini düşünüyorum ve gözlemliyorum. Okul bitti, işe gir, evlen, çocuk yap. Üzerine çok fazla düşünmüyorlar ve romantik yaşıyorlar hayatı. Yapılması gerekiyor, çocuk aile kurumunun amacıdır gibi geliyor sanırım onlara. Kendileri henüz hazır hissetmeseler aile büyükleri istiyor diye yapıyorlar mesela. Ben ciddi anlamda planlayıp kendimi geri dönülmez şekilde hazır hissetmeden çocuk yapma kararı almam ama onlar için böyle bir süreç yok sanırım.
0
Mossy
(11.02.21)
Bu istek içgüdüden çok kültüren kodlar yüzünden baskın geliyor

Zorluğu var evet fakat yanında gelen statü ve tamamlanmışlık etiketi
0
freebird5406_2
(11.02.21)
toplumsal ve kültürel olduğunu düşünüyorum ben de. bir yerde herkes "ee çocuk?" diye düşünüyor. evli olmadığı ve mevcut şartlarda çocuk yapma ihtimali olmayan kişiler bile "ne zaman çocuk yapacağım" fikrine kapılıyor. ya da bir an önce evleneyim de çocuk yapayım falan. yaş geçmesi diye bir türkü var bir de, yaşım geçiyor diye bir telaşa giriliyor. bir de fazla abartılıyor. bizde abartılan iki şey herhalde çocuk yapmak ve annelik. isteyen yapsın tabii ki, allah mutlu mesut etsin, ama çocuk aşırı büyük sorumluluk. bir çok insan da bunu pek düşünmeden yapıyor geçiyor. neden, çünkü kültürel, çünkü herkes yapıyor, o niye yapmasın.
0
veritaslibertas
(11.02.21)
7 yıllık evliyim, şu an 5 aylık hamileyim. Tüp bebekle, anam ağlayarak yaptım bi de açıkçası. Hata kaza galan değil, gayet planlı bir bebek.Yorumları şoka girerek okudum açıkçası.

Kendimi de çok kötü hissettim. Bu dünyaya çocuk getirerekk sınırlı kaynakları kötü kullanan, çocuğunun geleceğini düşünmeyenn bencil insanlar olarak...

Gaz maskesiyle gül koklanmayacağı(!) için çocuk yapıldığını düşünen de varmış demek ki gerçekten. Ya da bireyselliğimizi yitirdiğimiz için evliliğimiz ite kaka gitsin diye çocuk yapmış da olabilirmişiz. Vay... vay ki ne vay...

Soru sahibi, biz mutlu insanlarız. Birbirimizi seviyoruz, dünyaya sevebileceğimiz bizden bir parça getirmek istedik. Hepsi bu kadar.
0
physcos physcos
(11.02.21)
6 yillik evliyim 1 cocuk var

Bir tane daha yapmazsam annem babam ve kayınpeder kaynana beni kesecek

Çok baskı yapıyorlar

Çocuk yapma nedenim: tam bir aile olmak ve eşimin anne olmayı istemesi
0
intern in the house
(11.02.21)
34 K tüp bebek tedavisi ile 1 aylık hamileyim. Eşim bu ülkeye çocuk mu yapılır kafasındaydı ama ben aile olmak bütün olmak istedim. Ayrıca bizim gibi insanlar çoğalmazsa ilerde yaşadığımız yer daha da boktan bir yere dönüşecek. Gümbür gümbür cahil nesil geliyor. Annelerinin kafasına çukur işareti kazıttığı çocuklar büyüyünce bu ülkeyi yönetecek.
0
suicides underground
(11.02.21)
35 yaşındayım 2 çocuğum var. çocuk konusunda hala gelgitli düşüncelerim var:

(1) geleceği distopya gibi görmediğim için (maksimum 2 çocuk şartıyla :)) çocuğa iyi bir gelecek sağlayarak topluma katkı sağlayacağımı düşünüyorum. kendi hayatımızdan büyük feragatle oluyor bu ama bizim gibi düşünenler olmasa suicides underground'ın dediği gibi olacak.

(2) anne olmayı ilk istediğim zamanlarda motivasyonum biraz farklıydı, çevreme baktığımda gördüğüm anneliğin verdiği o olgunluğa erişmeyi istiyordum, iyi bir insanın yetişmesine emek vermeyi istiyordum. o zamanlar gayretliydim yani. ama kazın ayağı öyle değilmiş, o olgunluk doğumla birlikte güncelleme gibi inmiyormuş, burnunu sürte sürte olgunlaşıldığını tecrübe ettim. hem 30 yaşından sonra zamanının yönetimini egosantrik bir varlığın eline vermek zorunda kalmak, hem de çocuk büyürken kendi travmalarımla yüzleşmek beni çok zorladı. böyle olacağını bilsem hiç bu işlere girmezdim diye düşünüyorum bazen. biraz depsesif biriyim, bu genlerin aktarılmaması lazımdı, doğal seleksiyonla yok olmalılardı :) (bunu çocuklarımın şahsından bağımsız olarak söylüyorum tabi ki)

evliliğin 5.yılında annelerimiz çocuk meselesini çıtlatmaya başlamıştı, onun da etkisi olmuştur mutlaka. kırk kere söylersen olur hesabı :)
0
starlightz
(11.02.21)
6 aylık evliyim, 31e. çocuk yapma konusunda ne düşünürsen düşün, şu denklemi asla unutma: kadınların çocuk yapabileceği sınır bir yaş var ve sonrasında sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme ihtimalin oldukça düşüyor. ister çocuk iste, ister isteme, bir çok kadın "bu dünyaya bir kere geliyorum ve bunu yapamayacağım" düşüncesinin kurbanı oluyor. bunun üzerine toplumsal "anne" kodlarını da eklersen neden insanların önce aa çocuk mu asla çok banal dünya turu yapıcaz biz deyip sonra birden apar topar çocuk patlattıklarını anlayacaksın.
0
roket adam
(11.02.21)
Koşullar zerre umrumda değil, musmutlu bir hayat sürdüm diyemem ama ben yaşamayı seviyorum. Kötü şeylerden de saçma bir haz alıyorum, karamsarlığa düşünce ''keşke doğmasaydım'' dediğim zamanlar lise biterken sona erdi sanırım. Bunları yaşamamak, hiç doğmamış olmak istemezdim. Şu an her şey b.k gibi hayatımda:) ama olsun yaşamak güzel şey. Düzeltmeye çalışmak, çabalamak güzel sağlıklı olduğun sürece.

Yine de hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı hayal etmedim. Kendi hayatımı noktalayıp başkası için yaşamak gibi geliyor çocuk meselesi. Çok zengin olsaydım, düzenli ve düzgün bir hayatım olsaydı yine de istemezdim bence, çünkü aynı kapıya çıkıyor.

30 K e
0
megalomaniac
(12.02.21)
giderek cidden bu yıllarda çocuk yapanların cesaretine hayran oluyorum
0
duyurukullanıcısı
(12.02.21)
evli ve 30 yaş üstü olarak cevap veriyorum: uzun yıllardan sonra gerçek hisler beslediğim bir sevgili kişisi olmuştu. türlü fedakarlıklar yaparak beraber olduk. sevgili kişisi deliler gibi çocuk istiyordu ben ise onu henüz yeni bulduğum için sevgililik müessesinin tadına varmak istiyordum hayatımda ilk defa. derken bir gün bazı şikayetler yüzünden jinekolog ziyaretim oldu ve bir rahatsızlığım olduğunu öğrendim doktor hemen çocuk yapmayı dene 1 ay bile ssenin için kayıp yoksa çok zorlanırsın falan dedi. sonra çocuğum olmadığını ve sevgili kişisinin çok üzüldüğünü hayal ettim. benim motivasyonum bu oldu ve korunmayı bırakınca hamile kaldım. bebiş gelince ilk 1 yıl çok zorlandım malum herkesin zorlandığı sebepler ama özellikle de sevgili kişsii ile benim zamanımdan çaldı diye düşündüm vs. ama bebe 1 yaşlına geçince bende bir şeyler oldu bebişle aramda muazzam bir bağ oluştu ve şu an bile hr geçen gün artıyor o bağ 3 yaşına gelmek üzere kendisi. çok klişe ama annelik hiç bir aşka benzemiyor bambaşka bi hisle seviyorsunuz bebeyi. ülkenin güvenlik ve ekonomi ile ilgili sorunları beni onun geleceği ileilgili çok kaygılandırıyor o yüzden 2. ye asla cesaret edemiyorum zaten ayrıca maddi ve manevi olarak kendimden yaptığım fedakarlıklar da 2. yi asla düşündürmüyor.. evet partner kişisi ile ilişkimizden kendimizden dev fedakarlıklar yapıyoruz ilk 2 yıl uyku uyumadığım için kronik migrenli olup ilaçlardan sağlığımı kaybettim ama şimdi dönüp bakınca her şeye değer. hayata bir deneyimler silsilesi olarak bakıyorsak her kadının anneliği bir kez deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum.
0
iwillsee
(21.02.21)
(10)

Bir video oyuna isim babası olmak!

alessandro del pieroglu
Merhaba,Diyelim ki, bir video oyunu tasarlıyorsunuz ve bitirince Google Play'e ve App Store'a yükleyeceksiniz ama henüz daha bir isim vermediniz oyuna. temel mantığı da şöyle bir şey olsun oyunun: Kullanıcılar önlerine çıkan engelleri aşarak çeşitli miktarlarda "yıldız" kazanıyorlar. Diğer oyuncular
Merhaba,

Diyelim ki, bir video oyunu tasarlıyorsunuz ve bitirince Google Play'e ve App Store'a yükleyeceksiniz ama henüz daha bir isim vermediniz oyuna. temel mantığı da şöyle bir şey olsun oyunun: Kullanıcılar önlerine çıkan engelleri aşarak çeşitli miktarlarda "yıldız" kazanıyorlar. Diğer oyunculara karşı da bu yıldız sayılarıyla üstünlük sağlıyorlar filan.

Böyle bir oyuna, sadece iki kelimelik ve o iki kelimesinden birisi "yıldız" olmak şartıyla nasıl bir isim verirdiniz?

Cevap verecek arkadaşlara şimdiden çok teşekkürler.
0
alessandro del pieroglu
(11.02.21)
İsim annesi olunabiliyor mu?

Türkçe yazıyorum

Yıldız avı - Star hunt
Yıldız avcısı - Star hunter
Yıldız peşinde - Star Chase
Star Park (kulağa güzel geliyor)
0
helena
(11.02.21)
@helena, tabii ki ister annesi ister babası olabilirsiniz :)

Güzel fikirleriniz için teşekkürler.
0
🌸alessandro del pieroglu
(11.02.21)
rising stars - yükselen yıldızlar
0
pandispanya
(11.02.21)
Cevaplar Türkçe olursa harika olur. Teşekkürler @armaganadanuz ve @pandispanya.
0
🌸alessandro del pieroglu
(11.02.21)
Yıldız Avı +1 Ben de diyecektim onu.

Yıldız Kapışması
Yıldızlar Aşkına
Yıldızlar(ımız) Yarışıyor
Yıldız Meselesi
Yıldız Yakalayanlar
Yıldızlarla Dans
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(11.02.21)
My star
(Kullanılırsa ödülümü isterim)
0
etna
(11.02.21)
Teşekkürler @İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi, @etna, @heritage ve @r evolution.
0
🌸alessandro del pieroglu
(11.02.21)
Star Wars olsun bence.
0
jeanluc
(11.02.21)
@jeanluc, yıldız savaşları benim de aklıma geldi ama sonuçta hali hazırda var olan bir isim. riskli.
0
🌸alessandro del pieroglu
(11.02.21)
Catch a Falling Star
uzun ama güzel olurdu :)
0
lüzumsuz adam
(11.02.21)
(8)

insanların ne kadar küçük şeyleri dert ettiğini fark ettiniz mi?

mezarkabul
birkaç gündür dert dinliyorum, fark ettim de insanlar çok ufak şeyleri dert ediyor ve çoğunlukla iletişimsizlikten kaynaklanıyor sorunlar. Bugün bir şeye canım sıkıldı, sonra kafamda birine anlattığımı hayal ettim ve o zaman anca fark edebildim zerre kadar bir sorun olduğunu. ben bu taktiği uyguları
birkaç gündür dert dinliyorum, fark ettim de insanlar çok ufak şeyleri dert ediyor ve çoğunlukla iletişimsizlikten kaynaklanıyor sorunlar.

Bugün bir şeye canım sıkıldı, sonra kafamda birine anlattığımı hayal ettim ve o zaman anca fark edebildim zerre kadar bir sorun olduğunu. ben bu taktiği uygularım bundan sonra :) siz de deneyin derim.
0
mezarkabul
(10.02.21)
Evet çoğu kişi o kadar denyimsiz ki hayata karşı... Ya da boşluktan saçma sapan şeyleri dert ediniyorlar sanırım. Kendi şu ana kadar yaşadığım sorun ve deneyimlerle kıyaslıyorum, devede kulak kalıyor diğer insanlarınki. Ben de dinlemiyorum bu sebeple :) Çoluk çocukla uğraşmamak adına :) Henüz psikolojik ve ruhsal olgunluğa ulaşmamış çoğu kişi maalesef.
0
superfluid
(10.02.21)
valla çok uzun zamandır bunun bilincindeyim. bu kimseler hayatta pek bi şey görmemişler ve her başlarına geleni önemli sanıyorlar. dertleri de böyle sevinçleri de. şaşırtıcı buldukları şeyler de, arkadaşlarıyla konuştukları da.

benim kafamdan geçirmeye dahi tenezzül etmeyeceğim şeyler için bazı insanların çıkardıkları yaygaraya bakıyorum ve gerçekten garipsiyorum.
0
bohr atom modeli
(10.02.21)
Evet, çevremdeki insanlar genelde hep aileden zengin, ailedeki herkesin ve kendilerinin sağlığı yerinde, 40 yaşında hala çalışmayıp ama anadan babadan parası akmaya devam eden kişiler :D Bazen onların günlük dertlerini dinleyince “vay aq derde bak :D” diyorum ama herkesin derdi kendine büyük sonuçta. Kafamı dağıtıyorum başka dertler dinleyerek, sorun olmuyor. Benim derdim de bi başkasına küçük gelebilir. Yargılamaktan kaçındığım konulardır.
0
pandispanya
(10.02.21)
Herkesin hayat yolu farklı, her olayın insanlar üzerindeki tesirleri de öyle. O yüzden insanların dertlerini kederlerini küçümsemeyi doğru bulmuyorum. Başka insanların yaşanmışıklarını kendilerininkiler üzerinden ölçen, ben bunlara dert bile demem gibi tutumlar sergileyen insanlar bana asıl olgunluğa erişememiş kişiler gibi geliyor. Sonuçta kimse yargı mercii, onay mercii falan değil bu hayatta. Böyle insanlar kendilerini fazla önemsiyor bence. Herkesin derdi tasası kendinedir.
0
Mossy
(10.02.21)
Alınganlık: medeniyetin en zayıf halkasıdır
Kimse edebiyatı sevmek zorunda değil. Estetik kaygı ile konuşmak, hareket etmek, giyinmek zorunda değil. İnsanlar alınır mı diye düşünmek zorunda değil. Topluluk olarak sıçmış bir toplum bu. İnsanları değiştirmeyi düşünmeden yaşa, kendini geliştir. Değiştiğini, daha iyi olduğunu göreceksin. bilinçli bir varlıksın. Buna uygun yaşa. Hayatını estetik yerine işlevselliğe ada. Minimalist hayat tarzı da bu demek. Sosyal medyasız internetsiz teknolojisiz, silahsız bir dünyayı kendimiz yaratmalıyız. Gelecekte şiddet yanlısı, savaş meraklısı askerlerin kurduğu bir ülkede mı yaşamak bu dünyanın ne kaderi ne de tek seçeneği. Teknoloji askeri bir taktik sadece. Askeriyenin Prototipini ürettiği her teknolojik cihaz topluma süslü bir şekilde entegre oldu. Askeriye hayatımızı insani şartlar sağlayarak yaşamamızı istemiyor. haritaları üzerinde çizdikleri hayalî sınır çizgileri arasında
Elimizi kolumuzu sallayarak dolasmamizi istemiyorlar. Cahil ve aptal köleler olmanızı istiyorlar. Bu yüzden boktan bir eğitim ile büyüyor ve açlık sınırı altinda yaşıyoruz çoğumuz. Tüm toplum bir kurtarıcı bekliyor. Kendisi kurtarmak istemiyor. Ona unutturulan en önemli gerçek yalnız olmadığı aslında, sadece hatırlaması gerekiyor insanların. İnternetteki televizyondaki gazetedeki tüm beyin yıkama propagandalarından uzaklaşın. Konsantre olun. Gerçekçiliğe odaklanın. Bu sizi alınganlıktan korur. Bu sizi mantıklı kılar. Konsantrasyon; meditasyonun ana etkisidir. Kendinizi kabul edin, gelen tüm düşünceleri kabul edin, aklınızda dolaşan tüm düşünceler boş yere orada değil. Kenara atılmış düşüncelerinizi irdeleyip, konsantrasyonunuzu bozan düşünceleri algınızdan çıkardığınızda daha hafif ve daha kontrollü hissedeceksiniz.

*Sarhoşken konu üzerine düşünürken yazmıştım daha geçen gün bunları. İnsanların bi kendini salıp rahatlaması lazım. Çok kasıyor herkes.
0
hasmetizm 2046
(10.02.21)
Kendim için düşünüyorum, ne eften püften şeylere bozuluyorsun diye :) Ben de bazen evde kendi kendime anlatıyorum, bazen zaten anlatırken sorunu çözüyorum, aydınlanma geliyor yani. Başkalarının derdi için düşünmem ama.
0
peki madem
(10.02.21)
Herkesin derdi kendine büyüktür.
0
heathen
(10.02.21)
Herkesin derdi kendine büyüktür tabii de, bu ufacık dertleri büyüttüğümüz gerçeğini değiştirmiyor.

- terfi aldım, hayırlı olsuna gelmedi.

- o, çok daha az iş yapıyor, işi bana kitliyorlar (bu şikayete, abi belki ona da başka bir iş vermişlerdir, senin haberin yoktur dedim, doğru çıktı tahminim)

Bir de, bir arkadaş, yan ofisteki arkadaşının gürültü yapmasından şikayetçi. Yapılacak birkaç şey var. Git uyar, kulaklık tak müzik dinle, tıkaç tak. İçinde büyütme işte.

Son olarak, bir arkadaş ortak yapmaları gereken işi diğer kişi hep buna kitliyormus, önce böyle dedi, sonra onu çağırana kadar ben hallediyorum dedi.

Sonra da şikayet ediyor, e çağır işte.

Bir de, trafikte herkes aptalmis gibi hareket et derler ya. Hayatın her alanında geçerli belki de bu. Normalde ofiste niye sürekli gürültü yapar ki insan? İşte onu, akıllı bir insan olarak kabul edersen, durduğun yerde kudurursun. Git uyar işte gerizekalıyı.
0
🌸mezarkabul
(10.02.21)
(16)

sadakat sınırınız

bir soru sorcam
aslında biraz stalk yapmaya da giriyorbir sevdiğiniz var kabulüyle:-twitter'da güzel/yakışıklı bir profil resmi gördünüz mü, diğer twitlerine de bakar mısınız, resmini büyütür müsünüz-haber sitelerinde takılırken, ünlü resim haberlerine de tıklar mısınız -ekşi duyuruda, sözlükte karşı cins entryleri
aslında biraz stalk yapmaya da giriyor
bir sevdiğiniz var kabulüyle:

-twitter'da güzel/yakışıklı bir profil resmi gördünüz mü, diğer twitlerine de bakar mısınız, resmini büyütür müsünüz
-haber sitelerinde takılırken, ünlü resim haberlerine de tıklar mısınız
-ekşi duyuruda, sözlükte karşı cins entrylerini geriye dönük olarak özellikle inceler misiniz
-gerçek hayatta yolda görüp keşke dediğiniz insanlar oluyor mu
-instagramda bilgisinden çok dış görünüşü sebebiyle takip ettikleriniz var mı

--
ben daha çok 3.yü yapıyorum, okuyup bi şeyler öğrenmek, eğlenceli şeyler okumak, bir insanı tanımak daha sonra akılda kalan uygun şeyleri paylaşmak
tabi bir yerde sosyalleşme ihtiyacını karşıladığı için gerçek hayattaki muhabbeti de azaltabiliyor
bu daha çok arada bir dargınlık olduğu zaman oluyor, geçiyor
0
bir soru sorcam
(10.02.21)
Hepsini yaparim. Ozellikle unlu haberlerine bakmanin ne alakasi var anlamadim gerci.
0
hot potato
(10.02.21)
Ben de hepsini yapıyorum ya, çok normal bir şey bence.
0
roket adam
(10.02.21)
Hepsini yaparım ki dünyanın en sadık eşiyimdir. Bunlarda sorun yok.
0
sta
(10.02.21)
-twitter'da güzel/yakışıklı bir profil resmi gördünüz mü, diğer twitlerine de bakar mısınız, resmini büyütür müsünüz

ilgimi çekerse evet.

-haber sitelerinde takılırken, ünlü resim haberlerine de tıklar mısınız

hayır hiç ilgilenmem.

-ekşi duyuruda, sözlükte karşı cins entrylerini geriye dönük olarak özellikle inceler misiniz

"aaa karşı cins" diye değil ama o kişiyle bir yazışma etkileşim falan olduysa kabaca kimmiş nasıl biriymiş diye bakarım. yoksa ilgilenmem.

-gerçek hayatta yolda görüp keşke dediğiniz insanlar oluyor mu

evet.

-instagramda bilgisinden çok dış görünüşü sebebiyle takip ettikleriniz var mı

hayır. ama takip ettiklerimi de tanıdığım için takip ediyorum. bilgisi için değil.
0
tabudeviren
(10.02.21)
-no
-no
-cinsiyeti fark etmeksizin birinin mesajları ilgimi çekiyorsa bakıyorum bi
-bunu yapıyorum bazen ama inanılmaz insanlar geçiyor
-no
0
aguen
(10.02.21)
Hepsi hayır. Gerçi çoğunu yalnızken de yapmıyorum ama hayatımda biri varsa özellikle yapmam.
Normal değil ayrıca yapan insan umarım benim sevgilim olmaz:'(
0
kaptan maydanoz
(10.02.21)
çoğunu yapıyorum ben ama kesinlikle tek yapmadığım yolda güzel birini görüp keşke demek. bugüne kadar birlikte olduğum kadın dışında kimseye bakıp keşke onunla olsaydım demedim.
gerçi ilişkim yoksa da demiyorum. saçma loser bir psikoloji bu.
0
bohr atom modeli
(10.02.21)
1) Çok nadiren. Ama onda da karşı cinse değil hemcinslerime bakarım %99 xD meraktan.
2) hayır
3) hayır
4) asla
5) hayır

Bunları aldatmak olarak görmüyorum bu arada. Ama ilgimi de çekmiyor. (4 numara üzücü bişey bence).
0
pandispanya
(10.02.21)
güzel kadına erkeğe bakmakta bence sıkıntı yok bir kere estetik kaygı ile bence zaten bakmak lazım yani bu insan ne yapmışta bu kadar güzel? sadece doğal güzelliğin olması veya olmaması işe yaramıyor

ama ben buna yürüyeyim bizimkini boşlayayım tabi hoş değil
0
duyurukullanıcısı
(10.02.21)
Bunların hepsi olabilen şeyler bence 4. Maddeyi de görüp keşke demekten çok kısa bir an ilgilenmek, merak etmek gibi yorumladım. Bence sadakat sınırı daha çok etkileşime girmeyle başlıyor.
0
turkce konusan uzayli
(10.02.21)
irade meselesi bence daha çok
etkileşime girmek eyleme dönüştürmek oluyor
0
🌸bir soru sorcam
(10.02.21)
Evet eyleme dönüştürmek oluyor ondan bahsediyorum ve etkileşime girildiğinde de sadakat sınırı aşılmaya başlıyor. Sadakatsizliğe geçmeye başlıyor. Ama twitterdan fotoğrafı büyütüp bakmak olur yani nedir ki. insanız sadakat sınırları içinde bir davranış.
0
turkce konusan uzayli
(10.02.21)
bunlarda ne var ki? anlayamıyorum.
0
naksidil
(10.02.21)
asla yapılmaması gerek
0
lcha
(10.02.21)
Yolda görüp keşke demek ne demek? Yolda gördüğüm çoook güzel kadını oha kıza bak diye kız arkadaşıma göstermişliğim var. Ama sevgilim olmasa bile yolda gördüğüm kimse için keşke sevgilim olsa ya da keşke sevişsek demiyorum. Güzelliğini görüp takdir edip geçip gidiyorum.

Söylediğin şeylerin hiç biri bir insanı aldatma anlamına gelecek şeyler değil. Hepsini farklı niyetle yapabilirsin.
0
Jux
(10.02.21)
haber sitelerini saymazsak gerisi var. ama şu sıralar yalnızım ilişkim olduğunda işim olmaz.
0
guitarissimo
(14.02.21)
(10)

Kedi psikolojisi akil danisma

meyve parcacikli kadin
Benim icin onemli bi karar hakkında kafa yürütürseniz mutlu olurum. Benim 7 aylık bir kedim var sokakta bulmuştuk cok küçükken, evde sürekli onunla ilgilenen 4 kisi var, en çok ben ilgileniyorum tabi bu yüzden de sıklıkla benim yanımda. Coook enerjik biri, buyuk bir evimiz var surekli koşuyor evde,
Benim icin onemli bi karar hakkında kafa yürütürseniz mutlu olurum. Benim 7 aylık bir kedim var sokakta bulmuştuk cok küçükken, evde sürekli onunla ilgilenen 4 kisi var, en çok ben ilgileniyorum tabi bu yüzden de sıklıkla benim yanımda. Coook enerjik biri, buyuk bir evimiz var surekli koşuyor evde, bazen saatlerce balkonda durup disariyi izliyor oynuyor. Ben bu ay tek başıma istanbula tasiniyorum max 50 metrekare %99 balkonsuz bir ev olacak ve günün çoğunda evde olmayacağım. Kedimi cok seviyorum, uyurken bile özlüyorum ama benimle gelirse mutlu olmayacağını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
meyve parcacikli kadin
(08.02.21)
Evdeki diğer bireyler öf pöf yapmadan ilgileniyor ve seviyorlarsa, götürme derim. Kurulu düzeni varken ve sevgi görüyorken (varsayıyorum) sensiz de yaşayabilir. Hayvanlar çabuk uyum sağlıyorlar birinin yokluğuna. Sevilip bakılsınlar yeter.
0
jalapeno
(08.02.21)
Ben de bu yüzden kedimi yanımda getirmemiştim orada daha fazla alanı vardı ve yerine bağlı oluyor kediler diye. Ben de götürme derim.
0
turkce konusan uzayli
(08.02.21)
Hem kedi hem köpek bakmış biri olarak kediden ayrıldığında üzülen sen oluyorsun, kedi çabuk unutup ortama uyum sağlıyor ama köpek gerçekten son nefesine kadar seni bekliyor :) Ve tabii kediler için dışarı çıkamıyorsa geniş evde yaşamak çok daha sağlıklı çünkü gerçekten çok hareketli hayvanlar ve onların özgürlüğünü kısıtlamak hoş değil, zaten evde tutarak özgürlüklerinin büyük bi kısmını ellerinden alıyoruz. Bi de mekan değiştirince depresyona girebiliyorlar :)) Onun için bence de evde ilgi görüyorsa şu an yaşadığı yerde kalsın, daha iyi onun için.
0
superfluid
(08.02.21)
burada yazılanların aksine, kedilerin eve bağlı olması fikrine tamamen katılmıyorum.
evet içgüdüsel olarak ve yapıları gereği tabii ki büyük oranda öyle, ama bu aranızdaki bağa göre de değişiyor.
"beni yanında ister" diye bir şey diyebiliyorsanız, yeni evinize götürün.

ama bunu diyemiyorsanız ve evde kalan diğer kişilerin çok iyi bakmaya devam edeceklerine dair güveniniz tamsa, götürmeyin.
zaten siz gittikten sonra bir şekilde huzursuz ya da mutsuz olursa ve alışamazsa, evdekiler de size haber verir diye düşünüyorum.
o zaman almayı düşünürsünüz belki.
0
blatta hiberna
(08.02.21)
Aslında bunun cevabını sen de biliyorsun :) Aklını çelmeyeceğiz, eğer evdeki diğer kişiler sen yokken de onunla ilgilenebilecekse kesinlikle götürme.
0
pandispanya
(08.02.21)
Valla bizim ev de çok büyük sayılmaz, 80 m2 falan sanırım ve balkonsuz dediğin gibi ama kedimiz gayet mutlu. eğer orada bakabileceklerse bırakabilirsin tabii, ama aklında soru işareti varsa kedini de yanına al derim.
0
roket adam
(08.02.21)
O koşma enerjik olma mevzusu 1 bilemediniz 1,5 yaşında normale bağlayacak. Salgın sonrasında çok gezen evde durmayan biriyseniz almayın ama kedi sorumluluğu alıp yalnız bırakmayacaksanız alabilirsiniz de bence. Ben de yakın zamanda daha ufak koridorsuz bi eve taşındım yine koşacak yer buluyo hatun yani sıkıntı olmadı pek :)
0
hedep
(08.02.21)
Diğerleri ilgileniyorsa bırakmak daha mantıklı.
0
elorelia
(09.02.21)
Ben başka bir açıdan yaklaşacağım. Eğer İstanbul'da tek kalacaksan, ailenin yanına tatile gitmek istediğinde, arkadaşlarınla tatile gitmek istediğinde vs. kediyi evde yalnız bırakacaksın ve ona bakacak birini organize etmen gerekli.Veya işe başladığında kedi evde tüm gün yalnız kalacak,seni akşamdan akşama görecek. bazı akşamlar arkadaşında kalmak isteyeceksin, evde kedi yalnız kalacak. kalabalık bir evden yalnız küçük bir yere geçmek kedinin depresyona girmesini kolaylaştırır. O yüzden onun iyiliği için bırak derim. Tabii tüm bunlar evdeki diğer kişilerin kediye iyi baktıkları senaryo için geçerli. Eğer sen gittikten sonra senin kadar iyi bakılmayacak ise o halde mutlaka götür.
0
wendyangelamoiradarling
(09.02.21)
geçen akşam bir rüya gördüm, anlatmak istedim.

iki kedim var. rüyamda; sebebi her neyse kedilerimin burada kalırlarsa mutsuz olacaklarına eminim. daha mutlu olabilmeleri için onları taşıma kutularıyla bir gemiye (!) koyup amerikaya göndermeye karar veriyorum :D gemiye veriyorum bunları, sonra gemi tam kıyıdan biraz uzaklaşıyor, pişman oluyorum. kıyıdan deliler gibi bağırıyorum kedilerimi geri verin vazgeçtim diye. gemi de kocaman bir gemi, neyse bir çalışan duyuyor beni. dönemeyiz artık kalktık diyor. ama o kadar bağırıp ağlıyorum ki üzülüyor. tekrar kıyıya yanaşıyorlar koca gemiyle, bir ton iş. ama kedilerimin taşıma kutusunu geri alıyorum sonunda. ve bir yandan diyorum ki, acaba onlar için yanlış mı yaptım, sonuçta burada kalacaklarsa mutsuz olacaklar. ama evde yokluklarına da dayanamayacağımı da biliyorum. neyse iç sıkıntılarıyla uyandım. herhalde boğaziçi olaylarından biraz etkilenmiş olmalıyım, çocuklarımızın gelecekleri tehlikede yurtdışına göndermek gerek falan :D

yani sonuç olarak ben olsam bırakamazdım. yanımda götürürdüm. baktım ki kedi bir süre sonra bile hala mutlu değil, o zaman geri götürmeyi düşünebilirdim. bensiz kalınca da üzülecek sonuçta, küçük eve taşınınca da belki üzülecek, belki de sorun etmeyecek. ama her iki duruma da belli bir süre sonra alışacaktır. tercih burada sana kalıyor bence. sen onsuz yapabilecek misin, onsuz ve tek başına yaşadığın bir evde ne kadar mutlu olacaksın?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.02.21)
(13)

Yarin sabah ise 2 saat gec gitmek icin mazeret?

mhmtt
Is gorusmek var sabah haliyle2 saat gec gidicem ama ne uydurayim? Ne goze batmaz? Tenk yu
Is gorusmek var sabah haliyle2 saat gec gidicem ama ne uydurayim? Ne goze batmaz?
Tenk yu
0
mhmtt
(08.02.21)
Covid temaslı olduğumu öğrendim de geç
0
suicides underground
(08.02.21)
ehliyete başvurucam sağlık raporu lazım?
0
kenarortay
(08.02.21)
Ne dersen de göze batar :)

Biz gerçekten hasta olup gelemeyen arkadaşlarla bile "ooo hayırlı olsun" diye geyik yapıyorduk.

2 saatte gideceksen "telefonun şarjı bitmiş, uyandığımda saat 9'du" diyebilirsin.
0
himmet dayi
(08.02.21)
şimdiden yöneticiyle konuşup kombinin bozulduğunu anlatıp usta gelecek diyebilirsiniz.
0
golgi aygıtı
(08.02.21)
Bankada işiniz olsun.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(08.02.21)
benim arkadaş doktor randevum var diyip 1 saat erken çıkıyordu kimi zaman.
0
hlot
(08.02.21)
Bence kendine 2 saat değil, 1 tam gün izin ver :D covid temaslı olduğumu öğrendim test yaptıracağım de.
İş görüşmesinden sonra git bi özel hastanede test yaptır. İş yerindekiler de 24 saat içinde sonucun çıkmadan seni orada görmek istemeyeceklerdir, sonucun çıkana kadar gelme diyeceklerdir.
0
pandispanya
(08.02.21)
Pandispanya+1
0
primetime
(08.02.21)
Uyuyakaldim de?
Midemi bozdum de?
Boru patladi sucuyu bekliyorum de
0
mor oje
(08.02.21)
uyuyakalmışım.

arkasını toplamak için başka yalana da gerek kalmaz hem.
0
naksidil
(08.02.21)
Covid i falan karıştırma bence ya bankada işim var de geç. Altı üstü iki saat izin. Ne gerek var büyük atraksiyonlara.
0
kismisolungac
(09.02.21)
hallettin mi? :)
0
hlot
(09.02.21)
telefonun sarji bitmis alarm calmadi, Uyuyakaldim dedim arkidesler

tenks
0
🌸mhmtt
(10.02.21)
(12)

saat tavsiyesi

baldur2
hem gunluk hem de formal ortamlara uygun kacabilecek tissot, seiko, orient, citizen, hamilton bandinda hangi modelleri onerirsiniz? hakikaten soyle klas bir saat olabilirse muthis olur.
hem gunluk hem de formal ortamlara uygun kacabilecek tissot, seiko, orient, citizen, hamilton bandinda hangi modelleri onerirsiniz? hakikaten soyle klas bir saat olabilirse muthis olur.
0
baldur2
(08.02.21)
bütçe nedir?
0
rentts
(08.02.21)
seiko presage kullanıyorum deri kayışlı. çok memnunum
0
kisa
(08.02.21)
frederique costant öneririm, her bütçeye uygun güzel saatleri var.
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(08.02.21)
@rentts
4-5 bin liraya kadar cikabilirim.
@kisa
hangi model kanka.
0
🌸baldur2
(08.02.21)
Ben nedense armani saatleri çok beğeniyorum. Tam söylediğin kullanıma uygun gibi geliyor.
Misal: www.saatvesaat.com.tr ya da www.saatvesaat.com.tr
0
pandispanya
(08.02.21)
www.saatvesaat.com.tr

Lütfen asla ama asla işi saat olmayan markadan saat almayın. Armani, polo, diesel, guess, tommy vs vs.

Bahsettikleriniz hepsi iyi markalar. Benim tavsiyem otomatik bir saat almaniz, ozellikle o fiyatlara çıkmısken.
Buna ek olarak da spor tarzi casio gshock alin kafaniz rahat olsun. Ya da bir adet seiko 5 nato kayis ile.
0
logisticsmanager
(08.02.21)
wainer bak ben memnunum. hatta deri kayışı değiştirip silikon takınca daha bi memnun oldum.
0
erty_ksk
(08.02.21)
@bu yol; casio saat markasi, üretimini nerede yaptığının önemi yok. Ben de amerikan firmasinda calisiyorum ama ürünler Filipinler ve Asya'da yapiliyor. Ama kimse de gidip markamizi bu sebepten kötülemiyor. Çünkü üretim kendimizin, dizayn kendimizin, icindekilerin tasarımı vs kendimizin.

Moda markalari saatin üstüne sadece marka yapistirip geciyor. Misal armani, kors, marc jacobs, diesel vs saatler fossil tarafindan uretiliyor. Bunlara marka icin para vermek yerine fossil almayi tercih ederim. Ki casionun kendi fabrikasinda üretmesi ile moda markalarinin fason urettirmesi sizce ayni sey mi?

Bir de casionun farki surada; malzeme bulmasi, tamir ettirmesi vs hepsinden daha kolay, gshock oldugu icin zarar görmesi çok zor. Ama aramizda armani saat 5 yil hic sıkıntı cikarmaz diyebilecek var mi? Ya da sıkıntı olsa hemen yetkili armani servisi var mi?
Yani 5 bin lira para verilecekse armaniye degil seiko presage'a verilir.
Ha gene de kişinin kendi tercihi, 5bin liraya armani de alinabilir.
0
logisticsmanager
(08.02.21)
@logisticsmanager;

daha detaylı anlatmam gerekirse, kullanılan mekanizma eta, bu mekanizma ünlü saat markalarının replikalarında ve saymış olduğun markalarda kullanılan bir mekanizma.
tek bir farkla, aynı eta üst segment saatler için 2824-2 üretiyor, bu mekanizmayı isviçreli ünlü saat markalarının çoğu kullanıyor.

O almayın dediğiniz markalar da eta kullanıyor casio'da eta kullanıyor. Bir fark yok. casio g-shock ile armaniyi kıyaslamak ise tamamen jeep ile binek arabayı kıyaslamak gibi. Çünkü g-shock zaten dayanıklı bir saat, armani'nin ise o segmentte ürettiği bir saat yok çünkü müşteri profili tamamen farklı.

Aynı segment saat üretse kıyaslama mantıklı olabilir ama şu durumda elma ile armut gibi kalıyor bu kıyas. mekanik bir saat alınmayacaksa casio ile armani'nin arasında bir fark yok. ikisinin mekanizması da aynı üretim yeri de aynı.
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(08.02.21)
birfincankahvedahaisteyenadam
(08.02.21)
Teknik olaylarından pek anlamıyorum ama kullanıcı olarak yeri gelmişken belirtmek isterim. Başlangıçta biz de misalen Armani’ye önyargılı bakıyorduk. Şu an eşimin 5-6, benim de 2 tane bu marka saatimiz var. En eskisi 9-10 yıllık, en yenisi de 4-5 yıllık. Şu ana kadar kayış problemi dışında hiçbir problem yaşamadık ikimiz de. Kayış için de saat&saate gönderdik, yenileyip gönderdiler. Lacoste’dan ayakkabı almak gibi facia bir durum olduğunu düşünmüyorum :D Dediğim gibi, mekanikten anlamam ama kullanıcı tecrübem bu şekilde.
0
pandispanya
(08.02.21)
5 bin bütçe varsa bu Saydığın Markalardan en ıyisi hamilton modelde verecek olursam intramatic
0
all girls dream
(08.02.21)
(3)

Çalışma saatleri

ırene adler
>>>Selamlar, aşağıdaki çalışma saatleri ile ilgili açıklamadan ne anlıyorsunuz?----Available to work 40 hours/week (full-time job), including weekends (approximately three hours per day)40 saate ek olarak mı haftasonu 3'er saat çalışma var? 7 gün mü çalışılacak?
>>>Selamlar, aşağıdaki çalışma saatleri ile ilgili açıklamadan ne anlıyorsunuz?



----Available to work 40 hours/week (full-time job), including weekends (approximately three hours per day)


40 saate ek olarak mı haftasonu 3'er saat çalışma var? 7 gün mü çalışılacak?
0
ırene adler
(08.02.21)
Ben hafa sonları da günlük yaklaşık 3 saatlik çalışma süresinin haftalık total 40 saate dahil olduğunu anlıyorum.
0
pandispanya
(08.02.21)
Haftasonu günlük 3er saat calisma dahil 40 saat.
0
logisticsmanager
(08.02.21)
İlani yazan firma native ise herkese katiliyorum. Turk ise bi sormak lazim
0
Anjelik
(08.02.21)
(16)

Vegan ve vejetaryenlere soru

ananiyimioguz
İnsan olarak hayvanların öldürülmesine karşısınız çünkü vicdanlı ve merhametli canlılarız ancak Hayvanların da hayvanları öldürüp yemesine nasıl bakıyorsunuz? Biz de hayvanız, biz de doğanın bir parçasıyız. Dünya'da canlıların oluşumundan beri süregelen düzen sizi neden rahatsız ediyor onu merak ed
İnsan olarak hayvanların öldürülmesine karşısınız çünkü vicdanlı ve merhametli canlılarız ancak Hayvanların da hayvanları öldürüp yemesine nasıl bakıyorsunuz? Biz de hayvanız, biz de doğanın bir parçasıyız. Dünya'da canlıların oluşumundan beri süregelen düzen sizi neden rahatsız ediyor onu merak ediyorum. Üstelik hayvanlar direkt doğadaki hayvanları katlederken insanların çoğu yemek için üretilen hayvanları katlediyorlar.

Bitkiler de canlı. Vicdanlarınız onlar için neden çalışmıyor :/ Onları da yemeyelim o zaman? Bitkiler de bizim yememiz için yetiştiriliyor, hayvanlar da. Sorun nedir?

Teşekkürler.
0
ananiyimioguz
(08.02.21)
:)

Bir aslanın acıktığında avlanması ile bir insanın binlerce hayvanı bir alana kapatıp, endüstrileşmesi sizce aynı şey mi?
0
ruhen hastayim ben
(08.02.21)
Vegan/vejeteryan değilim. Ancak düşündüğüm zaman, dünyanın nüfusuna yetişebilecek kadar çok hayvanın berbat koşullarda özel olarak üretilip, özel olarak şişirilip, daracık kafeslerde üst üste tutulması, işe yaramayanların katledilmesi, diğerlerinin damızlık olarak kullanılması, yavruları için gerekli olan sütün çalınması (?), sonra psikolojik ve fiziksel şiddet eşliğinde katledilip sofralarımıza gelmesi fikri aslında gerçekten rahatsız edici. Vegan/vejetaryenler de “dünyada yiyerek hayatta kalabileceğim binlerce başka alternatif varken neden bu düzene ortak olayım” diye düşünüyorlar çok kaba bir anlatımla.

Sizin aklınıza yatar yatmaz, benim de hem kendi yeme biçimim hem de vejeteryanlarınkiyle ilgili olumlu ve olumsuz görüşlerim var ama totalde kendime uyduramadığım için vejeteryan olamıyorum ama mantığını anlayabiliyorum açıkçası. Bitkileri yiyebilmelerinin sebebi Merkezi sinir sistemi ve acı reseptörleri olmaması diye biliyorum. Buna ilişkin de karşıt bilimsel açıklamalar var. Orada işler iyice karışıyor :) Eğer bitkiler de koparılırken acı çekiyorsa bile en azından bitkiyi herkes kolayca ekip yetiştirebilir. Bundan dolayı en azından vahşi bir sektörü desteklemeden de beslenebiliriz diye düşünüyor olabilirler.

Bir de ekleme yapayım, kendi hayat biçimimde onaylamasam da vegan/vejeteryan kişilere saygı duyuyorum. Bu “tercihlerine saygı duyarım” anlamında değil de gerçekten “bende saygı duyma hissiyatı uyandırıyorlar” anlamında. Dünyanın daha iyi bir yer olabilmesi inancına dayanarak idealleri için köklü değişiklikler yapmayı göze alan ve bunu zor şartlar altında sürdürebilen insanlar oldukları için.

Kusura bakma, veganlara sorduğun bir soruya öyle olmadığım halde atlamış bulundum. Artık söz onlarda :p :)
0
pandispanya
(08.02.21)
Bazı hayvanlar arasında tecavüz çok yaygın. Bunun da mı iyi olduğunu ve insanın yapması gerektiğini iddia edeceksin?

Erkek kediler ve kedigiller disilerle ureyebilmek için başka babalardan olan yavruları öldürür. Bu da mı iyi?
0
JohnOakley
(08.02.21)
çayırda gezen sahipsiz sığıra pıçağı takıp yiyince sorun olmuyor mu veganlar için peki?

ya da en basitinden oltayı sallayıp yakaladığımız balıklar?

yani konumuz hayvansal gıda endüstrisinin sorunları değil, o yüzden hayvanları yemek için endüstrileşmek bu konunun dışında olmalı.

kaldı ki tıpkı bir aslanın yaptığı gibi biz de gidip hayvanı doğal ortamında "yemek için" (bakın bunun altını çiziyorum, hobi için değil, yemek için) avladığımızda da avcılığa karşı çıkılıyor. evet tanrı aslana diş vermiş, pençe vermiş, hızlı koşma yeteneği vermiş, kendi vücudunu kullanarak avlanıyor. aynı tanrı insana da akıl vermiş, avlanmak için kafayı kullanıp alet edevat (zıpkın, olta, tüfek vs) yapıp avlanıyor. yani aslanın da tüfek imal edip ceylan vuracak kadar kafası çalışsa o da koşturmazdı. neticede herkes ekmeğinde.

soru güzel, cevaplar için takipteyim.
0
kibritsuyu
(08.02.21)
1. "...insanların çoğu yemek için üretilen hayvanları katlediyorlar." sorunuzun cevabını vermişsiniz. Katliamı, hele sanayileşmiş katliamı etik bulmuyorum ve hayvanları seviyorum.
2. Hiçbir vejetaryen "hayvanları yemememin sebebi canlı olmaları" demiyor. Bitkilerle bağlantı kurma merakı nereden geliyor? Hayvan yemiyoruz, bu kadar.
0
ryhmer
(08.02.21)
@kibrit,

Ben vejetaryen veya vegan değilim. Ama günün birinde bu kararı verecek olsaydım adil koşullarla elde ettiğim besini tüketmekte bir sakınca görmezdim. Bu durumda hala vejetaryen olup olmadığımı sorgulayacak kişiye de hadi ordan derdim sanırım. Çünkü hayatta hiçbir şeyin siyah ya da beyaz olamayacağını düşünüyorum.

Tanrının verip vermemesi değil de, doğanın vahşi şartlarında kazandığımız birtakım özelliklere göre şöyle ince bir çizgi var. Çita hızlı koşar, aynın dev pençesi vardır, inanın da beyni doğada desteklenmeyecek türde gelişmiştir. Bu gelişim bize birtakım yan özellikler kazandırmıştır. Sanattan tutun da vicdana kadar. Bu yüzden bir aslanın değil ama bir insanın vicdanı doğrultusunda hareket etmesini yadırgayamam. Ben ediyor muyum? Hayır etmiyorum. Ama bu doğrultuda hareket edenler bende saygı uyandırıyor.

Umarım anlatabilmişimdir.
0
ruhen hastayim ben
(08.02.21)
Hocam veganizm bir dindir, her din gibi akıldışıdır ve dinleri akılla sorgulamaya çalışmak, en az dinin kendisi kadar anlamsız bir iştir. Dolayısıyla bu sorularla bir yere varmanız mümkün değil. Ben olsam yapmazdım.

@ruhen hastayim ben'in cevabı çok güzel bir örnek. Ne demiş: "Bir aslanın acıktığında avlanması ile bir insanın binlerce hayvanı bir alana kapatıp, endüstrileşmesi sizce aynı şey mi?"

Bu ikisi tabi ki aynı şey değil, ama çok basit bir nokta var, ormana gidip bir hayvanı kendin avlayıp yesen, o da veganizm açısından "helal" değil. Endüstrileşme kısmı ok, onu bir kenara bırakıyorum, aslanın yaptığının aynısını yapsan yine ofsayttasın. Belki "kendi avladığın hayvanı yemek helaldir" diyen vegan mezhepleri vardır, hatta aralarında alet kullanmak legal midir değil midir diye hiziplere de ayrılmışlardır, bilmiyorum, ama ana akım veganizmde böyle bir durum söz konusu değil. (Niye bu düşünce ana akım olmuş? Bkz: son paragraf).

Veganizmin kendini diğer hayvanlardan (ve doğadan) üstün görüp, onlara karşı acıma / küçük görme / merhamet etme duygularıyla yaklaşmaktan kaynaklanan garip bir ahlakçılık türü olduğunu düşünüyorum. Yani aslan yapar, ama sen yapamazsın. Temeli bu. Zaten çıkış zamanı da sanayi devrimi sonrası, yani insanın doğaya hükmedebilecek güce sahip olduğunu anlamasından biraz sonrası, onun öncesinde böyle bir fikir kimsenin aklına gelmemiş. O yüzden bu ahlaki misyonu "gariban" aslana değil, "yüce" insana yüklüyoruz.

Şimdi böyle yazınca veganlara sallamışım gibi görünüyor ama öyle değil. Severim veganları, güzel bir şey de yapıyorlar, dünyaya muhtemelen faydaları da dokunuyordur. Ama olayı akılla sorgulama, biraz üstünü kazıyınca altından inanç çıkıyor, inanç da aklın zıddıdır.

Hatta biraz daha ekleme: veganlığın mantıksız olması, bir din olmasından kaynaklı olarak çok normal. Dinlerin temel amacı bir community / identity oluşturmaktır. Bir din, akla ne kadar zıt olursa, ne kadar saçma şeyler söylerse kendine o kadar daha çok taraftar toplar / taraflarları o kadar fanatik olur. Çünkü en temelde yapılan şey "ben aklımı bırakıp topluluğumuzun kurallarına iman ediyorum, sizden olmak için yaptığım fedakarlığın boyutuna bakın" demektir. Dinler tabi ki kendine taraftar toplamak için "bizim yolumuz şu açıdan daha iyi, daha güzel, daha faydalı, daha ahlaklı" derler, ama aynı zamanda müritlerinin sadakatinden emin olmak için aşırı akılsız/mantıksız plothole'lar bırakmak zorundalar.
0
plutongezegendegilmi
(08.02.21)
@plutongezegendegilm in söylediklerine bir ekleme ya da düzeltme yapayım.
Vegan ya da vejetaryenliği sanayi devrimine kadar götürmek yanlış olur.
Güneydoğu Asya kökenli Jainizm adlı bir Din ya da Öğreti mensupları vejetaryendir ve hatta bir kısmı kök bitki de yemezler. Öğretinin geçmişi Milat öncesine kadar gider.
0
Mirket
(08.02.21)
@Mirket, sağolun hocam. Ama veganizmin direkt olarak Jainizm'in bir devamı olduğunu düşünmüyorum. Yani benzerlikler taşıyorlar, bütün dinler birbirleriyle ortak noktalar taşır, "dünya nimetlerinden elini ayağını çekme" mesela yaygın bir temadır. Ama batı veganizminin (etkilenmiş olsa bile) direkt Jainizm'den kopup gelen bir din olduğunu zannetmiyorum, çıkış noktaları farklı gibi geliyor bana.

Bir de anekdot: Jain bir Hintliyle tanışmıştım Avrupa'da bir yazılım konferansında. Yemek yemeye gittik, masadaki ekmeği mayalı olduğu için yememişti. Maya/bakteri falan yemek de yasakmış onlarda. Bakterilerin de duyguları olduğu ve acı çektikleri için onları yememememiz gerektiğini düşündüğünü zannetmiyorum, bu da o inancı veganizmden ayıran önemli bir nokta bence.
0
plutongezegendegilmi
(08.02.21)
Başından beri okuyamadım veganizm bir dindir deme kolaycılığına katılmadığımı belirtmem gerek

Din dogmadır, sorgulanamaz değiştirilemez yenilik getirilemez veganizm düşüncesi hem felsefi olarak hem de teknoloji ile birlikte yeniliklere açıktır, 60 lardan beri oldukça farklılaştı

Eğer hayvan sömürüsünü azaltan, ekolojiye daha az zarar veren bir fikir, teknolojik gelişme, öneri varsa veganizm bunu alıp pratik olarak mümkün olduğunca uygulamaya çalışır, hayvanlara ve çevreye nasıl daha az zarar veririz temelinde yeniliklere açıktır akılla sorgulamaya bu kadar açıkken şimdi bu nasıl ibrahimi bir din anlayışıyla bir tutulabiliyor

Her fikir yayma ve komüniteyi genişletme eylemini dine benzetiyorsak o başka, beşiktaşlılar herkesi beşiktaşlı yapmaya çalışıyor, sosyalistler herkese sosyalizmi anlatıyor, liberaller kendi düşüncelerinin yayılmasını istiyor, her parti kendi fikrini yaymaya ve destekçi çekmeye çalışıyor, her grup kendi fikrini anlatmaya çalışıyor, bu din ile değil fikir ve düşünce özgürlüğünü yayma ile açıklanabilir
0
freebird5406_2
(08.02.21)
Vegan vejetaryen degilim.

En buyuk sorun hayvalarin yetistirilne kosullari. Sadece mal gibi goruluyorlar ama onlar da canli. Onlarin da duygulari var. bitkilerin agladiklarini uzulduklerini hissedemiyoruz ama hayvanlar duygu durumlarini cok daha net ortaya koyabiyorlar. Aslanlar da et yiyor ama onlar ozgur hayvanlari yiyorlar. Bizse tutsak hayvanlari yiyoruz.
0
fakyoras
(08.02.21)
Hayir bunun sadece merhamet ile alakasi yok. Merhamet kisisel bir sey. Ben kendi kopegime merhamet ve sevgi ile yaklasabilirim, ama baskasinin kopegine boyle yaklasmayabilirim de. Türcülügün merhamet ve mini mini kedislere sevgi gostermekle bir alakasi yok.

"Türcülük" kavramina bir bakmanizi taviye ederim. Baslangic noktalari seksizm ve de irkcilik ile akraba.

Biz hayvaniz, ancak doganin bir parcasi miyiz, o tartisilir. Ne olcude dogaya aidiz? Mesela es secimini erkegin-kadinin kicini koklayarak yapmiyoruz. Kaloriferi koklerken ne kadar "dogal"iz? Insanin dogaya aidiyetinin ve bunun yuzde kac oranda oldugunun yine konumuzla bir ilgisi yok.

Biz hayvaniz ve insan disindaki hayvanlara üstünlük saglamisiz; onlari olduruyor, yasam alanlarini kisitliyor ve somuyoruz. Bununla ilgileniyoruz.


Dünya´da canlilarin olusumundan süregelen düzen yani evrim beni rahatsiz etmiyor. Ayaga kalkmisiz, alet kullaniyoruz, bunlarda geriye gidelim demez herhalde hicbir vegan-vejetaryen. Evrimin konumuzla bir ilgisi yok. Konu etik.

Hayvanlar diger hayvanlari katletmiyor. Bu onlari insanlastirmak olur. Aslan katletmiyor, yemek icin olduruyor. Ya da tehlikede hissettigi icin bir hayvan digerine saldiriyor. Fonksiyon var dogada, bu fonksiyonun icinde merhamet aramak "insana özgü". Aslanin binlerce tavugu kucucuk ve karanlik bir alana tikayip tavuk yetistiriciligi yaptigini gormedim. Bir katliam ve acimasizlik gormuyorum hayvanin digerini oldurmesi eyleminde.

Ooo "Bitkiler de canli" argümani gelmis, bu herhalde dünyanin en parlak sentezi. Bitki ve hayvan arasindaki farki herhalde ilkokulda ogrenmissinizdir? Bitkilerdeki reaksiyon, ornegin isiga donmeleri, ile hayvanlardaki sinir sisteminin isledigi yanitlar arasindaki farki da biliyorsunuzdur?

Karmasik norolojik sistemi, merkezi sinir sistemi olan her hayvan aciyi hisseder. Burada hayvanin konusup konusmamasi onemli degildir. (Ornegin bebekler ya da kimi engelli insanlar da konusma yetisine sahip olmayabilirler, bu onlari denek olarak kullanmamizi mesrulastirmaz.) Acinin beyindeki aktiviteler izlendiginde kanitlanmasi kolay. Inegin de, kopegin de, atin da aci cekebildigini biliyoruz. Tüm hayvanlar yasamayi, türlerini devam ettirmeyi amacliyor. Bunu da biliyoruz.

Bu arada bitkiler de hayvanlar da biz insanlara hizmet icin burada degiller. Bu anlayis zaten dondu dolasti bizim basimizi yedi, bkz. iklim degisikligi.
0
buf-e kür
(08.02.21)
@freebird5406_2, dinler de sorgulanır ve değişir. Mezheplerin ve tarikatların olayı o zaten. 2000 yıl önce Filistinli bir marangozun Hıristiyanlıktan anladığı ile günümüzde Amerikalı bir CEO'nun Protestanlıktan anladığı aynı şey değildir diye düşünüyorum.

Ve evet, sosyalizm ve liberalizm de birer din. Kişiye herhangi bir "dünya görüşü" ya da "ahlak sistemi" sunan her ideoloji dindir. @aloha snackbar'e katılıyorum o açıdan. Dinlerin ne kadar tutarlı veya gerçek olduğuna karar vermek çok daha tricky bir iş.
0
plutongezegendegilmi
(08.02.21)
@plutongezegendegilmi,

Her ideoloji din degildir, dine evrilmez. Ancak ideolojiler dine ait ozellikler tasiyabilir.


"Her din akil disidir." ne demek gercekten? Hangi ekole dayanarak soylediniz? Hayal gücü de aklin en ilkel halidir mesela ve 'akil disi' degildir.

Veganizm konusuna gelirsek, veganizm ile bir dinin sinirlarinin ic ice gecirildigini goruyoruz. Ornegin vegan-hristiyan dernegi vs. var Ingiltere´de. Isa´nin ogretisinin veganizmle cok yakin oldugunu dusunuyorlar. Ilginc bir konu, ancak yaptiginiz genelleme yanlis.
0
buf-e kür
(08.02.21)
Mezhep ve tarikat olayı başta kulağa mantıklı gibi gelse de her biri kendisinin en son halinin mutlak doğru olduğunu ve böyle kalmasını savunuyor, 0 yılındaki hristiyanlıkla 2021 deki tabi ki farkı

Vegan düşünce sisteminin bundan farkı şu an durduğu noktayı bile mutlak görmemesi, her zaman daha iyiye her türlü eleştiri ve tartışmaya açık olması, bunu baştan söylüyor

Yalnız ben de hangi zeminde tartışacağımızı tam anlamadım, veganlık başta bağnazlık bakımından körü körüne bir inanç olarak dine benzetilirken yeri geliyor her düşünce ve ahlaki sistem dindire bağlanıyor
0
freebird5406_2
(08.02.21)
Bitkiler de canlıcılara cevabım: bitkilerin merkezi sinir sistemi yoktur. Maydonoz ve kuzu aynı şey değildir.
Hayvan hayvanı yiyince bişey demiyosunuzculara cevabım: hayvanların hür iradesi yoktur. İçgüdü ile hareker eder. Ayrıca ne yapalım ceylan avlayan çitaya dur yapma siz kardeşsiniz mi diyelim?
0
suicides underground
(08.02.21)
(4)

annemden tiksiniyorum

aloneinthedark
köpeğe durduk yere saçma sapan bağırıyor, ben yanına gidince bağıra bağıra şarkı söylüyor. yemek yemek için beni bekliyor benim yeme saatlerim ayrı olmasına rağmen ve yemek istemememe ramen. ağzı açık konuşarak yemek yiyor. ıvır zıvır alıyor istemediğim yemekler yapıyor. çok pis. her yer toz içinde.
köpeğe durduk yere saçma sapan bağırıyor, ben yanına gidince bağıra bağıra şarkı söylüyor. yemek yemek için beni bekliyor benim yeme saatlerim ayrı olmasına rağmen ve yemek istemememe ramen. ağzı açık konuşarak yemek yiyor. ıvır zıvır alıyor istemediğim yemekler yapıyor. çok pis. her yer toz içinde. ben siliyorum kendisi dağıtıyor. beni gizlice odamda gözetliyor.

hher hareketin sinirimi hoplatıyor. nasıl yapıcam?
0
aloneinthedark
(08.02.21)
Şu an içerde sakız çiğniyor ve şak şak bana duyurmaya çalışıyor sakızı patlatırket hıakkkk pıah diye ses çıkarıyor . Stresten napacağımı şaşırdım
0
🌸aloneinthedark
(08.02.21)
Ayrı bir eve çıkmayı kafama koyardım aynı durumda. Ki şu an düşündüğüm şey.
0
heathen
(08.02.21)
Okurken ben strese girdim gerçekten :/
Çözülür mü çözülmez mi bilemiyorum ama rahatsız olduğun şeyleri sakince ve olgunlukla konuşmalısın. Evde bi baba var mı? Kardeşler var mı? Yoksa ikiniz misiniz? Senden başkaları varsa onların desteğini almalısın.
Yaşın kaç, çalışıyor musun bilmiyorum. En güzeli ekonomik özgürlüğü eline almak. Kavga etme, kendini tüketme, annen baya troll gibi çünkü :D tartışarak bir yere varacağını sanmıyorum, devamlı manipüle edecek gibi duruyor :)) Ama karşındaki kişinin sana saygı göstermesi için öncelikle sen de olgun bir insan olduğunu davranışlarınla, tarzınla göstermelisin. Karşılıklı kendi isteklerinizi anlatıp bunlara uymaya çalışın. Zor bir durum ama sabret bir gün geçecek.
0
pandispanya
(08.02.21)
18 yaşımdan beri ailemden ekonomik destek almadan kendi ayaklarım üzerinde duruyorum.

Afedersin ama annen kendi evindeyse veya ekonomik olarak kendi çekip çevirdiği bir evdeyse isterse salona sıçar ve bu da kendi bileceği iştir.

Anneden tiksinmek yerine ayaklar üzerinde durmayı öğrenmek gerek.
0
lcha
(08.02.21)
(7)

Kedi ve papağan kapları temizliğini vs nasıl yapıyoruz?

Fusha
Kedilerin su ve mama kabını, papağanların su kabıjı nasıl temizliyorsunuz? Bulaşık Makinesine atmak mantıklı mı?
Kedilerin su ve mama kabını, papağanların su kabıjı nasıl temizliyorsunuz? Bulaşık Makinesine atmak mantıklı mı?
0
Fusha
(07.02.21)
bulaşık makinesine atıyoruz. çelik kaplar.
0
orient blue
(08.02.21)
Yazanların hepsini elimde yıkamışlığım var ve plastiktiler. Makineye atmaya da güvenemem deterjan kalıntısıdır çıkarınca tekrar yıkamak gerekecek vs.
0
heathen
(08.02.21)
Kuşların suluğu zor yıkanıyor elde hocam. Tam temizleyemyorum, hafif kireçli gibi bir his oluyor elimde. Küçük bir fırça ile mi yıkadınız acaba suluğu?
0
🌸Fusha
(08.02.21)
Her şeyi makineye atıyorum. Sonra makineden çıkarınca bi de bol suyla kendim duruluyorum. Ama bahsettiklerim çelik kaplar. Plastiği bilemiyorum. Belki limon tuzu-sıcak su karışımına bırakıp soğuyunca yıkayıp durulayabilirsiniz. Pipet fırçaları iş görür.
0
pandispanya
(08.02.21)
Eskiden kullanılmayan bi diş fırçasıyla temizlerdim kuşların yem su kaplarını
0
mirafiori
(08.02.21)
sirkeli suyla temizliyorum ben.
0
pide
(08.02.21)
Kedilere su ve mamayı seramik tabaklarda veriyorum, bulaşık makinesinde yıkıyorum.

Suluk için şişe temizleme fırçası kullanabilirsiniz. Bu fırçalar büyükse metal pipetleri falan temizlemek için minicik fırçalar da oluyor, rimel fırçası kadar bir şey, onlardan bulabilirsiniz.
www.n11.com
0
kobuzchu kiz
(08.02.21)
(10)

boğaziçi üniversitesi ve ab projeleri

Tochinoshin
üniversitelerin hibe almış avrupa birliği projelerine bakarken denk geldim. boğaziçi üniversitesi 1 tane proje yazmış.https://ec.europa.eu/programmes/erasmus-plus/projects_en#search/project/keyword=&organisationNames[0]=BOGAZICI%20UNIVERSITESI&countries[0]=TR&organisationRoles[0]=coordinator&matchAl
üniversitelerin hibe almış avrupa birliği projelerine bakarken denk geldim. boğaziçi üniversitesi 1 tane proje yazmış.

ec.europa.eu&organisationNames[0]=BOGAZICI%20UNIVERSITESI&countries[0]=TR&organisationRoles[0]=coordinator&matchAllCountries=false

2020 erasmus öğrenim hareketliliği için verilen hibe 1 milyon euro. böyle bir üniversite neden ab projesi yazmamış, yürütmemiş olabilir?
0
Tochinoshin
(06.02.21)
Baktığınız yerde her şey yazmıyor olabilir mi? Çünkü yürütüldüğünü biliyorum.
0
pandispanya
(07.02.21)
@pandispanya avrupa birliği'nin erasmus+ projeleri sayfasına bakıyorum. siz nereden biliyorsunuz nereden görebilirim?
0
🌸Tochinoshin
(07.02.21)
Avrupa Birliği'nin birçok fonu var. Baktığınız fon olmayabilir. Çok taraflı projelerin Boğaziçi'nde ortakları da bulunuyor olabilir. Kısacası aramanız yetersiz.

Yine de Türkiye'den çıkan projeler az sayıda. Bunun bir sürü sebebi var. Yüksek öğretim sisteminin temellerinden başlanabilir.
0
evrim halkasi
(07.02.21)
Mesela siz Boğaziçi üniversitesi diye aratmışsınız. Ben bogazici university diye arattım, 5 sonuç çıkıyor. ec.europa.eu&matchAllCountries=false

Üniversitenin yaşamboyu eğitim merkezi var. Bunların Türkçe ve İngilizce kıslatmaları var. Boun, büyem, bullc vs gibi. Belki farklı arama kriterleriyle çıkacaktır ama bir tane, beş tane değil, tonlarca yürütüldüğünü biliyorum. Doğrusuna nasıl ulaşacağınızı bilemiyorum ama bu arama kriteri gerçekçi değil, ona eminim.

Cep telefonundayım, linki düzgün gönderemiyorum kusura bakmayın.
0
pandispanya
(07.02.21)
@pandispanya sizinkilerin koordinatörü boğaziçi üniversitesi değil, eksik yazmışım koordinatörü boğaziçi olan projelere bakıyorum.

@evrim evet sadece erasmus plus projelerine bakıyorum ama jean monnet hibesi alan projeler bile çıkıyor burada. sosyal sorumluluk alanıyla ilgilendiğim için erasmus+ yeterli dedim ama başka sosyal sorumluluk programı varsa onlara da bakarım.
0
🌸Tochinoshin
(07.02.21)
sadece üniversitenin kurumsal kimligi ile degil bölüm ve hoca bazında da proje yapiyorsunuz, hocanın yürüttügü proje parasinin yaklaşık %20'si üniversiteye kaliyor. sadece üniversite ismi ile degil hoca ismi ile de aratmaniz gerekiyor. bildigim kadari ile bogazici türkiye'de en cok ve en yüksek miktarda proje yürüten üniversitelerden birisi.
0
spivak
(07.02.21)
@spivak hoca olarak avrupa birliği'nden hibe alabileceğinizi sanmıyorum, projeyi üniversite yazmış olur ve üniversitenin adı geçer. yanlış mı biliyorum acaba?
0
🌸Tochinoshin
(07.02.21)
boğaziçi'nin sitesine baktım, çok avrupa birliği projesi var ama erasmus+ programında toplam 4 projede bulunmuş ve 1 projenin koordinatörü olmuş sadece.

arastirma.boun.edu.tr

bu da ilginç aslında. tamamen bilimsel projelere odaklanmışlar gibi görünüyor.
0
🌸Tochinoshin
(07.02.21)
Tam olarak neyi ilginç bulduğunuzu anlamadım aslında. Üniversitelerin bilimsel projelere yönelmelerinden daha doğal ne olabilir ki? -bir şey kaçırıyor olabilirim, bütün AB projelerini ve amaçlarını bilmiyorum-

Sizin bahsettiğiniz benim anladığımdan daha farklı bir şey galiba ama hoca olarak AB'den hibe alabilirsiniz. Bilimsel projeleri üniversite değil hocalar yazar. Ama yine de hocaların bağlı bulunduğu kurum belirtilir hibe sayfalarında.
0
evrim halkasi
(07.02.21)
ab projelerinde üniversite adı yazıyor fakat sorumlu hocalar oluyor, ulusal ajans üstünden para geliyor vesaire vesaire...hocada yani. üniversite proje yazıp isteyen gelsin demiyor.
0
passion rules the game
(07.02.21)
(1)

Bu hangi cins kedi?

ssiradanbirigibi
https://www.youtube.com/watch?v=8EbuPGQJDEsbu renkteki kediler hangi cins oluyor? bildiğimiz tekir mi, özel bir ismi var mı?
www.youtube.com

bu renkteki kediler hangi cins oluyor? bildiğimiz tekir mi, özel bir ismi var mı?
0
ssiradanbirigibi
(06.02.21)
Tam çıkartamıyorum ama American Wirehair diye internette bi aratıp kıyaslama yapabilirsiniz. Bu uzak doğuluların yüklediği videolardaki kediler genelde american wirehair/shorhair, european shorthair ya da brazilian shorthair oluyor. Oralarda başka bir adı var mı bilmiyorum ama ben buralarda sokakta görünce hep “aaa ataları beyaz kedilerle tekir kediler karışımıymış” diye bakıyorum :/
0
pandispanya
(06.02.21)
(10)

Kedinize sofrada yediğinizden veriyor musunuz?

hayaletimsi
yemekte köfte vs varsa ondan küçük parça ona da veriyor musunuz? Yoksa sadece mama mı yiyor?
yemekte köfte vs varsa ondan küçük parça ona da veriyor musunuz? Yoksa sadece mama mı yiyor?
0
hayaletimsi
(06.02.21)
Kuru mama, arada (1-2 haftada 1 kez) yaş mama veriyorum. Bunların dışında hiçbir şey vermedim. Ama arada değişiklik olsun diye balık alıp vermeyi düşünüyorum.
0
himmet dayi
(06.02.21)
Örnek olarak köfte içinde onlar için o kadar zararlı şeyler barındırıyor ki soğan, sarımsak, salça, tuz, envai çeşit baharat... Mesela 1 adet köftenin yarısını asla vermem. Peşimde çok dolanmışsa kırk yılda bir o köftenin 10’da 0,5’i kadar bir parça koparıp veririm. 1 adet çubuk krakerin çeyreğini, tuzlarını ayıklayıp, 4 parçaya bölüp veririm filan. Arada sırada o kadar küçük miktarlar. Yemekten artanları sokaktakilere bile vermiyorum valla. Herkese sadece kuru mama. Ayda 1 yarım paket yaş mama (2 kediye yarım yarım bölüştürüyorum). Şimdi anlatınca üzüldüm :) çok mu katıyım bilmiyorum. Köpeğime de o köftenin maksimum yarısını veririm.
Kedimizin bir tanesi aşırı obur. Şu ana kadar yemeyi reddettiği hiçbir şey olmadı. Bazen iddiaya giriyoruz bunu da yer mi acaba diye, ancak o zaman istisnai olarak 5 saniye izin veriyoruz o şeyi yeyip yemediğini görmek için. Bu da senede 2-3 kere olmuştur maksimum.
0
pandispanya
(06.02.21)
Evet veriyoruz çünkü dik dik bakarak taciz ediyo şapşik :) Az biğşi verince yiyiyo gidiyo :)
0
superfluid
(06.02.21)
Veriyordum. Tadımlık cips bile veriyordum. Bi yeri mi şişsin heyvanceğizin.
0
jalapeno
(06.02.21)
tadımlık veriyorum.
0
uuth
(06.02.21)
genelde yemek yerken masaya uzanıp sadece izler yemeklerle ilgilenmez ama bazen tadını merak ediyor sanırım. gelip elime yüzüme dokunuyor, o zaman kıyamayıp çok az veriyorum. fazlası için ısrar etmiyor zaten.
0
juliette
(06.02.21)
Bizimki muhakkak masaya çıkıp her şeyi koklayıp yatıyor bir kenara, sofra kalkana kadar yatıyor masada :) sadece yoğurt ve peynir için hamle yapıyor, biz de bit kadar bir parça veriyoruz. Onun dışında sadece kuru mama yiyor.
0
orient blue
(06.02.21)
Ağzıma soktuğum her şeyden pay ister vatandaş ama genelde yemez de. Bi koklatırım bakar ha benlik değil der gider, tavuk, balık falan yeniyorken evde delirir bağırır çağırır tasına ayıklar koyarım onu da koklar genelde yemez :D

Hayatı boyunca sabit tek markanın mamasından ve yaş mamasından düzenli yedi, arada ödülleri çıbıkları falan var aslında benim yediğimi yiyesi yok da işte kedilik mesleğini icra etmek adına yapıyor.

İlginçtir eti form sunta falan yerken verirsem elimden kemiriyor o tatsız kokusuz şeyi eheh.
0
hedep
(06.02.21)
Mutfak kapısında içli içli bakıyor hep. Köfteyi sade yaparız genelde o yüzden veriyoruz. Balık, yoğurt, peynir de olabilir ama çok sık değil.
0
jazzabel
(06.02.21)
Van kedisi bizimki.

Birkaç ay önce sürekli kaşınmaya başladı, ondan önce de kaşınmıştı çokça ve yumurtadan sandık kesinlikle yumurtalı bir şey vermiyorduk. Veteriner herhangi bir şeyden olabilir dediğinden beri ne peynir, ne balık hiçbir şey vermiyoruz.

Yemek yemeyi çok seviyor, çokça da ağlıyor biz yerken ama üzgünüm kendi iyiliği için yapıyoruz.
0
chicha_v2
(06.02.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.