Herkesin tatil anlayışı farklıdır. Kimisi o şekil tatil yapar kimisi bu şekil. Kimsenin tatiline kimse karışamaz.
Kimisi kültürel mirası olan şehirlerde kaybolup, o şapel senin bu müze benim gezip görmek ister. Güneş batınca şehrin eğlencesine yumulursun, bira fabrikaları dolaşırsın, yerel tatlar ve içkiler denersin. Belki birkaç gününü sahile, güneşlenmeye ayırırsın.
Kimisi doğa ile dinleniyordur. Kamp yapar. Tırmanır, dalar, yüzer, bir denizin tadını çıkarınca biraz ilerler başka koya geçer.
Kimisi tek istediğim deniz kum güneş ve eğlence der. Bi pansiyonda kalır. Sabahtan akşama kadar sahilde müzik/kitap/bira, akşam da gece kulübü, bar, vs takılır.
Kimisi yoruldum, her şey hazır olsun, insanlar hizmet etsin bana der. Otele gider, yiyip içip güneşlenip yatar. Çocuk varsa kulübe, animatörlere filan itelersin.
Kimisi sevdikleriyle denizde izole olmak ister tekneyle çıkar.
Ohoo bu arada kimisi yaz, kimisi de kış sever; kış gelsin de kayak yapayım, şarap sucuk yapayım der.
Yani özetle bir tane tatil anlayışı yok:) bugüne kadar olanlar sizi mutlu etmemiş olabilir. Kendi tatil anlayışınızı kendiniz bulacaksınız :)
Kışın Türkiye’de ya termal otele gidersin, ya kayak yaparsın, ya Kapadokya, ya Eskişehir, ya gurme turu yapayım dersin Adana, Antep, Hatay filan güzel yemekler tatmak için dolaşırsın ya da İstanbul yakınlarında (mesela Ağva filan) ev tutar sevdiceğinle başbaşa zaman geçirirsin, gibi. Genel olarak. İşte yine tüm zevkler size kalmış. Tatil olayının genel özeti bu şekilde :D
0