Giriş
(4)

Yerebatan sarnıcı

aynenbencede
Buraya gitmek için arabayı nereye koymak en mantıklıdır? Yenikapıya koysak çok mu yürümek gerekir?
Buraya gitmek için arabayı nereye koymak en mantıklıdır? Yenikapıya koysak çok mu yürümek gerekir?
0
aynenbencede
(11.06.23)
cagaloglu lisesi çevresinde bir yere parkedebilirsiniz rahat olur, 15-20 dk yürüme en fazla. yenikapıda 30-40 dakika sürebilir ve rampa bir yol olur.
0
gule gule
(11.06.23)
Toplu ulasim acisindan cok kolay bir yerde, arabayla gitmekten sakinin derim. Yok illa arabayla gitmeniz gerekiyorsa adliyenin oralarda otopark olmasi lazimdi
0
kuehles blondes
(11.06.23)
ben olsam tramvayın aksaray'dan öte kısmına arabayı bırakıp tramvayla giderim. hele iyice topkapı taraflarına yaklaşırsanız ara sokaklarda istediğiniz vakit boş yer bulursunuz.

en az yürüme böyle olur bence.
0
alperz
(12.06.23)
Arabayla gitmeyin. Özellikle yoğun saatlerde. Ulaşım kolay buraya tramvay var.
0
anten
(12.06.23)
(11)

laptop'u arabada bırakmak?

metematik
iş arkadaşlarım gözü kapalı arabayı park edip bırakıyorlar. bazen işlek bir yerde de bıraktıkları oluyor. daha önceki bazı hırsızlık tecrübelerini duyduğum için bir türlü içim rahat etmiyor. sizde durumlar nasıl? ya da siz olsanız ne yapardınız?
iş arkadaşlarım gözü kapalı arabayı park edip bırakıyorlar. bazen işlek bir yerde de bıraktıkları oluyor. daha önceki bazı hırsızlık tecrübelerini duyduğum için bir türlü içim rahat etmiyor.

sizde durumlar nasıl? ya da siz olsanız ne yapardınız?
0
metematik
(11.06.23)
Arabada görünmeyen ve güneş ışığı da almayan bir yerde bırakılır ama bu alışkanlık halini almamalıdır.

En baştan verileri yedekleme yapanlar 6865765 adım öndedir.
0
diyecevaplandı
(11.06.23)
Asla yapmam. Bagajda bile tutmam. Hicbir degerli esya arabada durmaz. Surucu koltugunun yanindaki bosluklara 2-3 tl bozukluk bile koymam. Bir kere cuzdanimi unuttum arabada (clutch canta ve koyu renk), yarim gun kaldi. O kadar. Onda da 5 kati kosarak indim dhsjsj. Manyak cok, insanlara guvenemiyorum
0
mor oje
(11.06.23)
kelebek camından girdikleri zaman arkadaşların da artık arabada bırakmamak gerektiğini anlar merak etme. Arabada 5TL bile bırakmıyorum görünür şekilde, millet kafayı sıyırmış durumda, para ya da paraya dönüştürülecek hiç bir şeyi görünür şekilde araçta bırakmayın.
0
solo
(11.06.23)
arabanın içinde dışarıdan görünmeyecek şekilde bırakıyorum bende

1 ) arabaya binmeden önce çanta / laptop'u bagaja koyarım
2 ) 1.maddeyi yapmayı unuttuysam inip bagaja koymam , ön yolcu koltuğunun altına sokarım
0
pislick0
(11.06.23)
Araba çekilir diye bile lazım birşey bırakmam ancak bagaja falan koyarım taşıyamayacağım bir şey ise
0
basond
(11.06.23)
AVM otoparkında bile laptop çalındığını duyduğumdan beri bırakmamaya çalışıyorum. Bir de sıcak vb gibi etmenler var. Laptopa zarar verebilir. Bu tarz elektronik eşyalar araç içindeki ısınmadan dolayı patlayabiliyor.
0
anten
(12.06.23)
Viaport'u bilirsiniz, çevre illerden gelip buranın otoparkındaki araçları patlatıp bagajdaki arka koltuktaki malzemeleri çalmak gibi bi sektör oluşmuştu, hala da devam eder. Riskli işler yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.06.23)
Arabanın camını kırıp, almaları 5 sn.

Bir arkadaşın arabasından bu şekilde laptop'unu çaldılar. Ekmek almaya durup, tekrar gelene kadar çalmışlar. İçinde yedeği olmayan çok önemli veriler vardı. Araya hatırlı tanıdıklar sokarak, çalan adamların sattığı yerleri dolaşıp buldu ve kendi laptop'unu geri para vererek aldı.

Ayrıca en kötü laptop, şu an 15-20 bin TL. Arabada görünür olarak bırakmayın!


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.06.23)
abi bırakırlar, zaten bu hata 1 defa yapılır. bırakırlar bırakırlar, bir gün çalınır, bir daha bırakmazlar.

arabaya laptop bırakan tüm tanıdıklarımın laptopları eninde sonunda çalındı. en güvenli diyeceğiniz yerlerden bile çalındı üstelik.
0
tchuck
(12.06.23)
Sırt çantamı yanıma alırım yada bagajda olur arabada olacaksa, görünür yerde değerli insanda hmm çalınır denilecek hiçbir şey bırakmam.
Laptop verilerim tamamı yedekli olduğu olduğu için laptop gitmiş olur, veri kaybını hiç riske atmazdım.
0
atom karincanin torunu
(12.06.23)
bagajda biraktigim cok oluyor, arabanin icinde gorunur vaziyette hicbir sey birakmam.
arabanin icinde birsey olmamasina ragmen 2 kere cami patlatilmis adamim.
0
cooperr
(12.06.23)
(4)

Bu iki telefon arasındaki fiyat farkına değer mi? (Samsung sorusu)

prole
Samsung Galaxy A54 vs. Samsung galaxy S23. Yahu özelliklere bakıyorum, bence neredeyse aynı. Fiyat ise yarı yarıya. Bu A serisi ile S serisi arasında ne fark var? Acaba neyi kaçırıyorum, yardımcı olabilir misiniz? Teşekkür ederim.
Samsung Galaxy A54 vs. Samsung galaxy S23. Yahu özelliklere bakıyorum, bence neredeyse aynı. Fiyat ise yarı yarıya. Bu A serisi ile S serisi arasında ne fark var? Acaba neyi kaçırıyorum, yardımcı olabilir misiniz? Teşekkür ederim.
0
prole
(11.06.23)
gece az ışıkta fotoğraf çekimi çok önemliyse değer, günlük kullanımda ise performans farkını hissetmezsin, a serisinin de günlük fotoğraf çekimleri de güzel yeterli
0
freebird5406_2
(11.06.23)
S20 FE kullanıyorum. S serisi üst seviye. Kamera farkı var. A serisi çöp gibi fotoğraflar çekiyor. S serisindeki fotoğraflarda çok fark var.
0
dissendium
(11.06.23)
S20fe kullanıyorum. dışarıda parlaklık dışında problem çekmedim. Yazın büyük problem. Buna dikkat ederek alın derim
0
hunharca ben
(11.06.23)
Kamera en büyük farklılık. Bunun dışında işlemci ve display farklılıkları var.

Ama normal bir kullanıcının çok fark edeceği farklar değil bunlar.

a54'ün bataryası daha uzun gidiyor görünüyor fabrika verilerinde.

Telefonla ilişkiniz, sosyal medya, birkaç oyun, internette gezinme, mail gönderme vb muhtemelen birçok insan gibi. İki telefon da gayet yeterli bunun için. Bence 2 kat fiyatı hak edecek bir farklılık yok.

Yeni nesil samsungların orta seviye modelleri bile eskisinden çok farklı. Yani öyle donma kasılma gibi endişeleriniz olmasın.

Bu arada a serisinin fotoğraf kalitesi de gayet iyi.

www.youtube.com

Zaten telefonlarda artık milyon tane fotoğraf düzenleme uygulaması var. Herhangi bir uygulamayla fotoğraflarınızın ışığını, rengini, kontrastını rahatlıkla ayarlarsınız fotoğraf çok önemliyse.
0
anten
(12.06.23)
(2)

Schengen Vizesinde Banka Hesabındaki Miktar ve Para Hareketleri

put it in your appropriate place
Vize sürecinde banka hareketleri ne kadar önem arz ediyor? Benim hesapta düzenli ile sistematik giriş çıkış söz konusu.Maaş hesabına yatar, diğer bankadaki ana hesaba gönderirim. Üçüncü bankadaki kredi kart borcunu, BES ödemesini diğer bankadaki ana hesaptan atar, öderim. Bu süreç her ayın 5 ile 7 a
Vize sürecinde banka hareketleri ne kadar önem arz ediyor? Benim hesapta düzenli ile sistematik giriş çıkış söz konusu.

Maaş hesabına yatar, diğer bankadaki ana hesaba gönderirim. Üçüncü bankadaki kredi kart borcunu, BES ödemesini diğer bankadaki ana hesaptan atar, öderim. Bu süreç her ayın 5 ile 7 arasında oluyor.


Şimdi 31 Temmuz'da vize başvurum var Almanya üzerinden. Gün itibariyle 8.500 Euro var, Türk Lirası ise 10.000 civarı. O güne kadar Türk Lirası 10.000'nin altına iner. Euro ise 9.000 Euro'ya gelir ama Temmuz ayı içerisinde 300-500 çekebilirim. Dolasıyla 8.500 ile 9.000 euro arasında olacak. Euro hesabında aldığım/ve çektiğim tarihten itibaren giriş/çıkış olmayacak misal ama dediğim gibi genel olarak düzenli aldığım günler belli.

Bir arkadaşım var; çoğu zaman ekside ve yattığı maaş ile ödediği kira ve faturaların günler belli. Başvurudan önce atacak hesaba ama ne kadar ve ne zaman öncesinden atması gerekiyor?

Böyle yapan alan çok var ama kendi adıma hiç böyle başvurmadım. Ne tavsiye edersiniz hem benim için hem arkadaş için?
0
put it in your appropriate place
(11.06.23)
Bu aralar red yeme oranı çok yüksek. Red yersen parayla alakalı olduğunu düşünüp kendini hırpalama.
0
abi bi dizi buldum on numara
(11.06.23)
Vize konusu tamamen siyasi bir konuya dönüştü. AB ülkeleri Türkiye üstünde baskı oluşturmak için kullanıyor bunu. O yüzden hiçbir rasyonel sonuç beklemeyin.

Reddelienlerin çoğu madde 10: belirtilen seyahat sebebi inandırıcı bulunmadı gibi ucu çok açık bir maddeden bunu yaşıyor. Burada da tüm şartları eksiksiz karşıladığı halde, defalarca vize aldığı halde, bu sebeple ret yiyen çok insan var.

normalde seyahat süresi X o ülkenin belirlediği günlük harcama alt limiti gibi bir miktar olmalı turist vizesi için. Ama tabii günlük pratikte birkaç bin dolar/euro karşılığı olması iyi.

Dediğiniz gibi hesap hareketleri önemli. Yani düzenli kullanılan bir hesap ve oradaki para daha inandırıcı.

Dün açılmış bir hesaba, bir anda 10.000 euro para girişi yapınca vize başvurusunu inceleyenler bunu inandırıcı bulmayabiliyor. Tabii bu ne kadar yasal o tartışılır. Çünkü yönetmelikte bununla ilgili düzenleme yok.

AB ülkeleri vize sürecini tamamen görevli memurun insiyatifine bırakmış durumda.
Muhatap da bulamıyorsunuz çünkü eskiden konsolosluk muhatabınızken, şimdi aracı kurumlar üstünden iletişim kurabiliyorsunuz.

Sizin durumunuz belgeleri düzgün toplarsanız sorun olmaz gibi duruyor. Ama yazdığım gibi her şeyiniz eksiksiz olsa bile, memur bir şeye takılıp ret verebilir. Mesela fotoğrafınızı beğenmeyip ret verse bile bunu kanıtlayamazsınız.

Arkadaşınızın durumu biraz daha çetrefilli. O belki bir turizm acentası ya da vize acentasıyla belge toplarsa daha iyi olur.
0
anten
(12.06.23)
(1)

Schengen Başvurusu Hk.

biseysorucam
Merhaba,Kız arkadaşımla bir yunanistan gezisi planlıyoruz, schengene başvuracağız. Kosmos'dan randevumuzu aldık. Şimdi soracağım birkaç konu var. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Özellikle dikkat et dediğiniz bir husus varsa belirtirseniz çok seviniriz. Şimdiden çok teşekkürler1- Rezervasyonu B
Merhaba,

Kız arkadaşımla bir yunanistan gezisi planlıyoruz, schengene başvuracağız. Kosmos'dan randevumuzu aldık. Şimdi soracağım birkaç konu var. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Özellikle dikkat et dediğiniz bir husus varsa belirtirseniz çok seviniriz. Şimdiden çok teşekkürler

1- Rezervasyonu Booking üzerinden iptal edilebilir şekilde yapacağım, otel veya daire olmasının bir etkisi olur mu? Bir de tek oda 2 kişi deyince arkadaşımın ismini istemiyor, onunla beraber başvuracağız randevu aynı saatte ama çıktısını alınca onun başvurusunda benim adım yazacak kalacak yer kısmında sadece. Ayrı ayrı iki oda mı tutayım? Ya da airbnb'den falan tutmam fark yaratır mı?

2-Uçak biletini de iptal edilebilir şekilde almak istiyorum. Pegasustan fiyat sabitleyebiliyorum 1 haftalık falan. Kişi başı 150 liraya geliyor yakarız onu sıkıntı yok. Fiyat sabitledikten sonra pnr numarasıyla uçuş bilgilerinin çıktısını alsam yeterli olur mu? Mesela başvuru 16 haziranda. Uçuş tarihi 12 Ağustos ama fiyatı 1 haftalık sabitleyeceğim şimdiden. Bu sorun yaratır mı?

3-Başvuruda gerekli belgelerde niyet mektubu falan yazmıyor ama yazmamızda fayda var mı? Belgeler sadece işyerlerimizden alınacak ve edevlet belgeleri. Bu belgelerin dili yunanca veya ingilizce mı olmak zorunda? Dil ile ilgili bir detay göremedim de.

4-Bir de aralık gibi bir almanya uçak biletimiz var. Bunları da başvuru dosyasına ekleyelim mi? Etkisi olur mu sizce?

Teşekkürler tekrar,
0
biseysorucam
(11.06.23)
1-Booking üstünden odada konaklayacak tüm konukların ismini ekleyebiliyorsunuz. Bence ekleyin, elle yazmanız sıkıntı çıkartabilir.

2-Başvuru tarihinizde rezervasyonunuzun ya da biletinizin aktif olması gerekiyor. Yani başvurduğunuzda rezervasyon düştüyse sıkıntı çıkar.

3-Turistik vizede niyet mektubu istenmiyor bir değişiklik yoksa. Ben son başvurumu acentayla yapmıştım bana şunu demişlerdi: "Listede olmayan belgeler verdiğinizde başvurunuz gereksiz yere dikkat çekici bir hale geliyor. Niye bu kadar fazla belge var gibisinden, gerek yok demişlerdi."

4-Başka bir seyahat planınız varsa onu karıştırmayın bu başvuruya.
0
anten
(12.06.23)
(2)

iş alamama. bir freelance dertleşmesi

dreamdjarum
okuyan herkese selamlar. bir freelance fotoğrafçı ve videolu içerik üreticisiyim. yazacaklarımı benim mesleğimden bağımsız freelancer derdi olarak değerlendiriniz. 15 yıldır mesleğimi, severek ve gelişerek icra ediyorum. çok güzel işler yapma imkanı buluyorum zaman zaman. genel olarak işlerim beğeni
okuyan herkese selamlar. bir freelance fotoğrafçı ve videolu içerik üreticisiyim. yazacaklarımı benim mesleğimden bağımsız freelancer derdi olarak değerlendiriniz. 15 yıldır mesleğimi, severek ve gelişerek icra ediyorum. çok güzel işler yapma imkanı buluyorum zaman zaman. genel olarak işlerim beğeniliyor, takdir görüyorum. kazanç noktasında büyük bir telaşım yok. ancak derdim bir akışımın olmaması. sabit ve sürekli gelir elde edeceğim müşteriler bulamıyorum. aldığım işleri çoğunlukla çevremdeki meslektaşlarımdan alıyorum, bir çeşit Back-Up adam durumundayım. kimin başı sıkışsa beni arar ve iş bir şekilde çözülür. yetişemedikleri işleri bana paslarlar. çevremde benim gibi çalışan insanların kendi müşterileri ve rutin yaptıkları işler var. bu imkana ben de kavuşmak istiyorum. ancak bunun yolu, yöntemi nedir bilmiyorum. fikirlerinize ihtiyacım var. teşekkürler
0
dreamdjarum
(08.06.23)
Selamlar bunun için kendi markanızı oturtmalısınız. Maalesef şu an fason üretici konumundasınız yani işlerin çoğu ajanslardan geliyor diye anladım.

İşinizin doğası gereği müşterileri doğrudan bulma şansınız zor. Çünkü fotoğraf ihtiyacı olan adam ajansa gider, ajansı üstünden fotoğrafçı bulur. Haliyle sizin ajanslara iş üretmeniz kaçınılmaz.

Gelir sürekliliği de aynı şekilde, fotoğraf projeleri proje bazlı olduğu için iş gelir parası ödenir gider.

Ama dediğiniz gibi rutin fotoğraf işleri var mesela ürün fotoğraf çekimleri, katalog çekimleri vb...

Bence burada en önemli konu markalamanız kendinizi. Ve spesifik bir alana yoğunlaşmanız. Modaysa moda, ürün fotoğrafçılıysa ürün fotoğrafçlığı, mekansa mekan... Hepsini aynı anda yapıyorum diyen fotoğrafçı genelde çok rağbet görmez.

Çünkü müşteri neye ihtiyacı var onunla ilgilenir. Araba fotoğrafçısı arayan adam moda fotoğrafları çekiyor diye iş vermez, iyi araba fotoğrafçısı arar.

O yüzden bence bir alana yoğnulaşın portfolyonuzda ne güçlüyse...

Çok iyi bir sosyal medya oluşturun kendinize. Çünkü müşterilerinizin çoğunu oradan tavlayacaksınız.

Freelance konusunda network çooook önemli. Kimse işe bakmıyor genelde, güvendiği tanıdığı ya da tavsiye edilen insanlarla çalışıyor.

Yani çevrenizi genişletin, müşterilerinizle irtibatta kalın, ve sizi başkalarına tavsiye etmelerini sağlayın.
0
anten
(08.06.23)
sevgili Anten, cevabını dikkatle ve uzun zaman ayırarak okudum. durumla ilgili tespitleriniz çok yerinde ve önerileriniz zaman içerisinde ulaştığım çıkarımların başka bir ağızdan teyidi ve sağlaması şeklinde. çok faydalandım ve çok teşekkür ederim.

kimsenin işe bakmadığı hususu her seferinde hayretler içerisinde kalarak deneyimleğim bir durum. daha önceki yıllarda ne kadar iyi iş üretirsem o kadar bilinir olacağımı sanarak sadece buna çabaladım. genel olarak işin neticesi ile değil de freelancer'in nasıl göründüğü ve enerjisi ile daha çok ilgili insanlar. bu konuda kendime çok güvenmesem de dostlarım hal ve görüntüm ile mesleğimi taşıdığımı söylerler.

güvenilir kalmaya ve bu konuda tavsiye edilir olmaya ciddi değer veriyorum, ancak belirttiğim gibi işi aldıklarım hep kendi meslektaşlarım. meslektaşlarım tarafından birbirlerine öneriliyor olmak gurur okşasa da ulaşmak istediğim netice noktasında bana mesafe kazandırmıyor. network konusunda farklı sistemler kurmam gerektiğini biliyorum, bunun nasıl olacağını bilmesem de dikkatimi ve çabamı bu yöne çevirmeliyim sanırım. bu yönde okumalar ya da izlemeler yapmayi planlıyorum. önerileriniz olursa müteşekkir okurum.

sosyal medyayı iyi kullandığımı düşünüyordum ancak bu konuda bir uzmandan fikir aldım. muhteşem bir cevap geldi bu noktada, sosyal medya işlerini gösterdiğin değil kendini gösterdiğin bir mecradır" demişti. sanıyorum bu noktada fortfoy ve iyi işler gösterme çabasına girerek hata yapıyorum.

spesifik konularda uzmanlaşarak bu konuda bilinirliği artırma konusunda çok haklısınız, mesleğe benden sonra başlayan arkadaşlara en önce bunu anlatıyorum, spor müsabakaları, konser ve festival tarzı eventler vs gibi işlerle birlikte mimari fotoğrafçılık konularinda işler üretiyorum. altta yorum yapan "koela" arkadaşın dediği gibi iş seçmek demeyelim de, belirli iş tarzlarında iş üretmemek şeklinde bir disiplin içindeyim.

yazdıklarınız için teşekkür ederim tekrar, vaktiniz olursa değerli başka fikirleriniz ve başka arkadaşların yazmaları muhtemel satırlar için burayı takip edeceğim.
0
🌸dreamdjarum
(10.06.23)
(8)

esnaflar ne kadar kazanıyor?

biseysorcaktim
mahalle bakkalı, ana caddede büfe sahibi, 3-4 çalışanı olan bir kafe sahibi, mahallede elektrik-su gibi işlere bakan tesisatçı vs. bu tarz meslek grupları ne kadar kazanıyor? yakınım yok bu işleri yapan, bilmiyorum, ama yaşam tarzlarına vs baktığımda günümüz koşullarında aylık ortalama 100bin kazanı
mahalle bakkalı, ana caddede büfe sahibi, 3-4 çalışanı olan bir kafe sahibi, mahallede elektrik-su gibi işlere bakan tesisatçı vs.

bu tarz meslek grupları ne kadar kazanıyor? yakınım yok bu işleri yapan, bilmiyorum, ama yaşam tarzlarına vs baktığımda günümüz koşullarında aylık ortalama 100bin kazanıyorlar gibime geliyor. üstelik dolardaki ya da ülkedeki pahalılığı da hemen fiyatlarına yansıtıyorlar. yani kısaca bi esnaf, kral maaş alan bi beyaz yakalıdan daha çok kazanıyor. doğru mu?
0
biseysorcaktim
(08.06.23)
günümüzün ekonomik durumu en çok sabit gelirliyi etkiledi. çünkü yapılan iş sözleşmeleri gereği yıllık veya 6 aylık enflasyona göre güncellenen ücretler var. maaşlardaki olan artış zam da değil enflasyona karşı güncelleme aslında.

dolayısıyla esnek olan ve malına hizmetine periyodik olarak zam yapabilen esnaf, tüccar, patron gücünü kısmen koruyabildi. çok etkilenmedi. ancak bir daralma dönemi olacak ve talep azalında hepimiz çökeceğiz muhtelemen. esnaftan da bu güzel günleri vergilerle toplayacaklar gibime geliyor.
0
calmdown
(08.06.23)
Ustalar 100k üstü kazanabilir. Bir dairenin kapsamlı tadilatı 400 bin TL tuttu ve bunu yapan kişi 2 ayda bitirdi işini. Bir örnek mesela.
0
roe
(08.06.23)
çok değişken ama neredeyse bütün maaşlı çalışanlardan çok daha fazla kazanıyorlar. yani senelerce ders çalış, yüksek yap, müdür falan ol, iyi şirketlerde çalışmak için yırt kendini, bir ömrü heba et falan boş iş :)
0
candide
(08.06.23)
o kadar değişiyor ki, ana caddedeyse hele gıda yeme içme sektöründe milyon ciro yapabilir.

Şöyle diyeyim, işinin ehli bir zanaatkar (Tesisatçı, inşaatçı, elektrikçi, berber, kuaför, marangoz vb.) iyi bir lokasyonda dükkan açtıysa üst düzey beyaz yakalılardan bile fazla kazanabilir.

İyi bir lokasyondaki cafe, restoran, büfe vb işletmelerin sahipleri de herhangi bir beyaz yakalıdan fazla kazanıyor. Zincir markalardan bahsetmiyorum şahıs işletmesi olarak düşünebilirsiniz.

Beyaz yakalıları kariyer yalanıyla çok güzel oyalıyorlar yani:)
0
anten
(08.06.23)
Biz geçen okul kermesi yaptık 3 gün boyunca her şey piyasa altından satıldı. 120 bin tl küsür karımız oldu.
0
ruhen hastayim ben
(08.06.23)
Yılların esnafiyim. Klasik mahalle bakkalı vs çok kazanmaz ama işinin ehli ve çalışkan ekibi olan bir usta yılda bir daire parasi kazanır. Bakkal,gıda, tekstil gibi yerler çok ciro çevirir ama az kazanır riski de çoktur. Asıl parayı ihtiyaca dayalı değil de keyfe dayalı ürün satan esnaflar kazanir. Tekstilde falan kar marjı çok komik. Ama bizim tarz iş yapanlarda kar marjinin sınırı yok.
0
deer hunter
(08.06.23)
bufe, kafe gibi yerlerde genelde konusulan cirodur. mesela bir kafenin gunde 25 bin kar birakmasi ne demek? kafenin aylik gideri, ama gunluk geliri vardir. dolayisiyla gunluk kardan degil aylik kardan bahsedilebilir.

bakkal, bufe falan bunlar toptancidan aldigi urunu satiyor. yani surumden kazanmasi lazim teoride. cok islek yerde degilse cok kazandirmaz.
0
antikadimag
(08.06.23)
Yılların esnafıyım. o paralar çok komik. Maksimum kazanan , normal düzeyde çalışanın maaşını %30-50 fazlasını kazanıyordur bu devirde
0
ayağiniza gelen overlokçu
(08.06.23)
(2)

udemy de dış ticaret instagram linkedin ile alakalı eğitim alıp faydasını

hopp
gören var mı?instagram linkedin sureklı paylasım yapıyoruz ama bır tane bıle musterı gelmıyor, gercekten bu konuda uzman bırı hatalarımızı soylesın ıstıyorum ama bulamıyorum var mı boyle bırılerı
gören var mı?

instagram linkedin sureklı paylasım yapıyoruz ama bır tane bıle musterı gelmıyor, gercekten bu konuda uzman bırı hatalarımızı soylesın ıstıyorum ama bulamıyorum var mı boyle bırılerı
0
hopp
(08.06.23)
Sektör nedir?
Ürün ya da hizmet nedir bilmeden konuşmak zor.

Sosyal medyada içerik çıkmak tek başına müşteri çekmez. Doğru hedef kitleye ulaşamıyor olabilirsiniz. Çıktığınız içerikler iyi değildir vb.

Bu tarz işleri kendi başınıza yapmaya çalışmak yerine bütçe ayırıp profesyonel bir sosyal medya yöneticisine devretmek daha iyidir her zaman.
0
anten
(08.06.23)
Udemy den aldığım hiçbi eğitimin faydasını görmedim
0
gadlemler
(08.06.23)
(13)

Spordan sonra bayılayazmak

jacque
Yarı tok şekilde 19.30 gibi spora giriyorum, 21.30 - 22.00 gibi de çıkıyorum. Çok ağır spor yapmıyorum; yoga dersi, step/spinning dersi falan derken 3 saati buluyor. Vaktim olursa ağırlık da çalışıyorum.Yemeği maalesef 22.30 gibi yiyorum. Ama duştan çıkıp eve gidip yemek yiyene kadar geçen sürede ço
Yarı tok şekilde 19.30 gibi spora giriyorum, 21.30 - 22.00 gibi de çıkıyorum. Çok ağır spor yapmıyorum; yoga dersi, step/spinning dersi falan derken 3 saati buluyor. Vaktim olursa ağırlık da çalışıyorum.

Yemeği maalesef 22.30 gibi yiyorum. Ama duştan çıkıp eve gidip yemek yiyene kadar geçen sürede çok halsiz ve sinirli oluyorum. Bunu engellemek için spordan çıkınca yarım muz, fındık falan yesem zararı olur mu veya ne yapabilirim?

Zaten çok geç yemek yediğim için muhtemelen kilo veremiyorum çünkü haftada 5 gün spora gidiyorum. 19.00'da yemek yeyip spora girsem çıkınca daha da acıkmış olacağım..

Çözemedim yani bir türlü yemek işini :(
0
jacque
(07.06.23)
cidden 3 saat spor yapıyorsan halsiz olman çok normal. yani hangi aktiviteyi 3 saat yapsan halsiz olursun
0
paintov
(07.06.23)
Yemek yediğin saatin kilo vermeye hiçbir etkisi yok, kalori açığı verdiğin sürece istersen tüm kalorileri gece 12 gibi alabilirsin, akşama doğru beş gibi yemekten hiçbir farkı yok o saatte yemenin, sistem 24 saat çalışır.

O gün ağırlık çalışmaya karar verdiysen önce ağırlık çalış sonra kendini iyi hissedersen spinning kıl yün işlerine bakarsın, çünkü bu şekilde vücudu gereksiz strese sokup kortizol salgılatıyorsun o da kan şekerini yükseltip düşürerek başını gözünü döndürüyor, ha ben böyle takılacam diyorsan çıkışta muz falan yemende bi problem yok ye tabii ama bence ağırlık çalışması ile spinning gibi yüksek yoğunluklu kardiyolar aynı gün olmamalı, olunca böyle oluyor çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
3 saat nedir yuhannesburg.
0
alperz
(07.06.23)
Spor yapanlarda genelde 'Ben nasıl olsa spor yapıyorum, Yakarım Abi.' deyip yemeğe abanma yanılgısı oluyor.

Bir kalori sayma işine girişsen, makrolarını düzenlesen, ne almışsın, ne yakmışsın hesaplasan, bu hesaplamaya günde 10 dakikanı ayırsan herşey çorap söküğü gibi çözülecek de.

Bir de o üç saati azalt gerçekten. İki hareket arası 15 dakika telefon, 20 dakika muhabbet konularına girme hiç.
0
Mirket
(07.06.23)
@paintov @alperz @Mirket

Yoga, step/spinning ve ağırlığı aynı gün yaptığım için böyle oluyor maalesef :/

Yoga boş iş gibi ama çok seviyorum bırakmak istemiyorum. Step/spinning de çok ter attırdığı için sanki kilo vermemi sağlayacakmış gibi hissettiriyor, son 1 aydır gidiyorum. Sırf 1.5 saat bu ikisi sürüyor zaten. Ağırlığı da sevmediğim için en son yapıyorum. Duş falan derken 2.5 saati buluyor evet..
0
🌸jacque
(07.06.23)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Yoga ve step/spinning derslerine ucu ucuna yetişebiliyorum o yüzden önce onlarla başlıyorum spora. Sonra ağırlığa pek halim kalmıyor ama yapmaya çalışıyorum.

Belki yoga + ağırlık veya step/spinning + ağırlık şeklinde değiştirsem daha doğru olacak. Step/spinning sınıflarına yeni başladım sayılır, daha önce hiç o kadar kalori yakıp terleyemiyordum. O yüzden psikolojik olarak sanki sürekli onu yapmam gerekiyormuş gibi bir algım oluştu.
0
🌸jacque
(07.06.23)
spinning dedigin intervalli kardiyo. ben olsam ayni gune agirlik koymam.

haftada uc kez agirlik uc kez kardiyo iyidir. bir gun de ense gunu.
0
alperz
(07.06.23)
Sporda yaktığın kalorinin de bir anlamı yok kilo verme sürecinde, en azından bunu bilirsen kendini bu kadar zorlamamış olursun hem fiziken hem de mental olarak, yani bu yaptığın sağlıklı bir planlama değil.

Spor dünyası içinde çok sevdiğim bir söz ver vardır: "Çok çalışmak önemli değildir, önemli olan doğru çalışmak.

Haftada 5 gün maksimum 60/70 dakikalık çalışmalarla şimdikinden daha verimli geridönüşler alabilirsin doğru bir planlamayla.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
3 saat çok fazla geldi bana. saatleriniz öyleyse yapacak bir şey yok, önemli olan yediğiniz şeyler. spor çıkışı protin salata sebze yemeye çalışın
0
iwillsee
(07.06.23)
Yemek işi önemli. Beslendiğiniz saatin de, beslenme sıklığınızın da, gıdanızın da önemi büyük.

Beslenme saati önemli çünkü vücudun bir metabolizma saati var. Belli bir saatten sonra vücut daha ağırlaşıyor metabolizma dinlenme moduna geçiyor ve yağ yakımı da yavaşlıyor.

Beslenme sıklığı önemli çünkü vücudun yağ yakımına geçmesi vs bundan etkileniyor.

Ne yediğiniz önemli. Yani yağ protein dengesi vb... Bünye de önemli tabi. Ama beslenme konusunda çok kulaktan dolma bilgi var. mesela çevremde artık yediğime dikkat ediyorum diyenlerin çoğu "et yemiyorum" diyor mesela. Zeytinyağlı fasülye yediğinde iyi bir şey yaptığını sanıyor ama yağ ve şekerli bir gıda mesela zeytinyağlı fasulye... Dengeyi bulmak önemli. Vücut yağ da protein de karbonhidrat da istiyor. Bunları kesin olarak almamak değil, kontrollü ve dengeli almak önemli. Evet karbonhidart bile...

Beslenme için en azından bir seferlik mümkünse iyi bir hastanenin diyetisyenine gidin. Çünkü vücut analizi yapar nasıl beslenmeniz gerektiğini söyler.

Bazen hormonel bir bozukluk ya da hastalık da kilo vermeyi engeller. Atıyorum insülin direnci vardır vs. Kilo vermek zorlaşır.

Fiziksel aktivite de aynı. Kontrollü ve bilinçli yapmazsanız sadece debelenmiş olursunuz. 3 saat spor hem de 5 gün biraz fazla müsabık bir sporcu değilseniz.

Her egzersizin niteliği farklı ve günlere bölmek gerek bu yüzden.

Çok değil akıllı egzersiz yapın.
0
anten
(07.06.23)
Eğer gece yiyip uyumak durumundaysan 20 dk kardio kalanında ağırlık çalışman lazım. İlla çok ağır değil ama yiyip yatarsan kasların dinlenir yediklerinde kas oluşumuna katılır, protein ağırlıklı güzel beslenirsen. 3 saat spor olmaz eğer antreman gerektiren bir evente katılmıyorsan
0
abi bi dizi buldum on numara
(07.06.23)
Bir de o kadar spor yapıyorsan kas inşa ediyorsun demektir. Bu durumda sadece ağırlığına bakıyorsan yanılırsın. Kilon aynı kalıyor ama pantolonların bol gelmeye başlıyor da olabilir. Vücut yağ oranı düşüyor olabilir. Şu adresten vücut yağ oranını hesapla ve 10-15 günlük periyodlarla kontrol edip bir yere yaz.

www.agirsaglam.com
0
Mirket
(07.06.23)
Profesyonel değilseniz 3 saat egzersiz falan olmaz. Yaptığınız şeyi bilinçli yapmadığınızı anlıyorum burdan. Hem faydalı değil, hem sürdürülebilir değil. Max 1-1.5 saat arasında salondan çıkmanız lazım. Amaçlarınız doğrultusunda egzersiz rutininizi gözden geçirin. Bilmiyorsanız da planlama konusunda yardım alın.
0
synesthesia
(07.06.23)
(5)

E- ticareti geliştirme

dakota
Merhabalar. Bir mesleğim var ve aktif olarak çalışıyorum. İşim haricinde yaklaşık üç yıldır e-ticaret yapıyorum. Buna e-ticaret demem ne kadar doğru bilmiyorum ama ürün satışını sadece İnstagram, sahibinden, letgo gibi platformlarda gerçekleştiriyorum. Belirli bir kalitede ürün satıyorum ve bir müşt
Merhabalar. Bir mesleğim var ve aktif olarak çalışıyorum. İşim haricinde yaklaşık üç yıldır e-ticaret yapıyorum. Buna e-ticaret demem ne kadar doğru bilmiyorum ama ürün satışını sadece İnstagram, sahibinden, letgo gibi platformlarda gerçekleştiriyorum. Belirli bir kalitede ürün satıyorum ve bir müşteri kitlem de oluştu. Aylık neredeyse maaşımın 1/4 kadar bir gelirim oluşuyor. Mesleğimden çok yaptığım ticareti daha çok seviyor ve ilgileniyorum. Severek yapılan bir işten para kazanmak çok mutluluk verici.
Bunların yanında ürün satışlarım genelde lokal kalıyor. Bulunduğum il ve çevre illere satışım oluyor, ancak ben satışlarımı Türkiye geneline yaymak istiyorum. Bunun için neler yapabilirim? Trendyol gibi platformlarda dükkan açmak gibi fikirler geliyor aklıma ama bu ticaretten elde ettiğim kar maaşım kadar değil ve bunun yanında sigortayı saymıyorum bile. Başkası üzerine açsam sevmediğim şeyler. Milletin peşine rica minnet koşmak da istemiyorum.
Bu noktada önerebileceğiniz şeyler nelerdir.
Satışını yaptığım ürün canlı süs bitkileri.
0
dakota
(06.06.23)
sahis sirketi kurup platformlarda satis yapabilirsiniz bu sirada mevcut isinizden ayrilmaniz gerekmiyor ustelik sigorta primi odemeniz gerekmez, satislar istediginiz sekilde ilerlerse isinizden ayrilip o alana daha fazla odaklanabilirsiniz
0
tahtakafa
(06.06.23)
trendyol vs çok fazla komisyon alıyor. shopier den satış yapbilirsin. hem komisyonu düşük hem de belli bir ciroya kadar şirket açman gerekmiyor..
0
hobarey
(06.06.23)
Hazır bir kitleniz varsa eğer bu büyük şans. Bence kendi e-ticaret sayfanızı açıp o sayfaya çekmek daha büyük avantaj. Çünkü trendyol'da komisyonlar karınızı azaltacak. Ayrıca o platformun kurallarıyla satış yapacaksınız.

En önemli kaybınız da datanız olacak. Instagram'daki müşterinizi kendi sitenize çekerseniz, müşteri o sitede kalır. Sizin elinizdedir.



ama instagramdaki müşteriyi trendyol'a çekerseniz o müşteriyi kaybetme riskiniz var. Çünkü o sırada başka ürün görecek, ona gidecek.

Ya da trendyol'da sizin satışlarınızın çok olduğunu gören diğer satıcılar da sizin ürünlerinizle size rakip olacak. fiyat kıracak aynı ürünle vs.

Kategoriyi bilmiyorum ama kendi markanızı oluşturmak için yatırım yapın. Güzel bir branding yapın. iyi bir marketing planı oluşturun. Kitlenizi büyütün. Sadık bir 1000 kişi, sizi tanımayan bilmeyen 100.000 tüketiciden iyidir.

Trendyolda satış yapıyorum mesela benim de en çok eksikliğini çektiğim konu bu. Evet çok ziyaretçim var, ama instagram'da kitle büyütemiyorum ben de mesela.

shopier başlangıç için iyidir. Ama varsa bütçeniz ticimax hatta shopify gibi büyük platformlara bir bakın.
0
anten
(06.06.23)
Anten +1
Bazı işletmeler hem kendi web sitelerinde hem de görünürlük, güvenilirlik vs için hb ty mağazasında falan satış yapıyor. Yalnız kendi sitesine çekmek için kendi sitesinde indirim falan yapıyor. Puan sistemi vs oluyor.
0
yazdonumu
(06.06.23)
Selam, trendyol n11 hb vb platformlarda satis icin şirket olup fatura kesmeniz vergi ödemeniz gerekir. Yani sıradan vatandaş satamaz. Yukarıda iş yerinizden çikmadan da sahis sirketi acarsiniz vs denmiş ama iş sözlesmesinde bu varsa ki muhtemeldir, şahis sirketi açıp bu işleri yapmanız işinizi sonlandırabilir. O yüzden muhasebecinizle bence konuşmalisiniz. Zaten memursanız dememe gerek yok. Her neyse bu durumda şirket açmadığınızı varsayiyorum ve ne yapabilirsiniz? Dolap, gardrops ve saydiginiz diger platformları da ekleyerek devam. Dolap trendyolun şahislara yonelik yeri. Ona da girerseniz iyi olur. Bir diger hic dusunmeyeceginiz yukarıdakiler dışında da direkt üret sat, satıcya ver, aracı ol, fasoncu ol vs vs. Illa tek tek musteriye ulasmayadabilirsin. Sadece fikir. Kolay gelsin
0
optimistbakunin
(06.06.23)
(6)

airfryer'da patates nasıl kızartılır?

zalbarath
agria cinsi patates(dondurulmuş değil) aldım kızartmadan önce yapmam gerekenler nelerdir suda bekletme vs? teşekkürler.
agria cinsi patates(dondurulmuş değil) aldım kızartmadan önce yapmam gerekenler nelerdir suda bekletme vs? teşekkürler.
0
zalbarath
(03.06.23)
benim yöntemim şöyle;

patatesleri standarttan biraz daha kalın doğrayıp tuzlu ve karbonatlı suda 4-5 dakika kadar (çok yumuşamayacak) haşlıyorum. sonra süzüp peçete üstüne serip oda sıcaklığına geldikten sonra donduruyorum. donuk vaziyetteyken sıcak airfryer sepetine atıp tuz ve çok az yağ (sprey ile) ekliyorum. 200 derecede 15 dakikada gayet güzel oluyor.
0
orient blue
(03.06.23)
Fırında yapıyorum ben gerçi ama yine de yazayım. Pattisleri dilimleyip yıkıyorum güzelce(vakit varsa suda bekletilebilir) sonra süzüyorum. Şu salata kurutucular var ya ona koyup iyice kurutuyorum. Sonra süzgeci çıkarıp pat pat vurmak suretiyle kalan suyunu iyice alıyorum. Peçete,havlu vs sürmüyorum öyle kupkuru yapmaya uğraşmıyorum. Ama yok ille kuru olsun derseniz kağıt peçete yerine sadece sebze kurulamak için kullanılan bir adet kumaş mutfak havlusu edinebilirsiniz. Neyse işte iyice kurulduktan sonra soslayıp yağlayıp fırınlıyorum.
0
yazdonumu
(03.06.23)
Ben pişince yumuşak patates seviyorum.
Patatesleri 3adet soyup küp küp orta boy doğruyorum.
Bolca yıkayıp fazla nişastasını atıyorum.
Airfryeri zeytinyağlı spreyle yağlayıp patatesi döküyorum içine ve yağlıyorum aynı şekilde tuz döküyorum biraz.
165 derecede 30dkka pişiriyorum.
Her sallarken yine yağ sıkıyorum zeytinyağı.
0
kararsızataletfilozofu
(03.06.23)
epey ince dilimleyin en önemlisi o.
0
anten
(04.06.23)
orient +1. Ama uğraşı çok. A101de airfryer için dondurulmuş patatesler var onlar da bu anlatılan kıvama göre oluyor.
0
Mcfly
(04.06.23)
bence yağlanması önemli
bir kapta her yüzeyine temas edecek; nufuz edecek kadar uğraşmak gerekiyor patateslerle

bu şekilde fırında yapınca bile daha lezzetli oluyor airfry dan
üşenip üzerine zeytinyağı gezdireyim diyince yetersiz kalıyor

elim yağlanmasın diyorsan latex eldiven çok pratik

bir de tırtıklı doğrayıcalar var temas yüzeyi büyümüş oluyor dilimlerin
0
bir soru sorcam
(04.06.23)
(3)

Pasaport yenileme ve mevcut Amerika vizesini kullanma

VIPCH
Pasaportumun süresi doluyor. Mevcut pasaportumda daha 3 senesi olan Amerika vizem var. Bunu yeni pasaporta gecirmek gerekiyor mu yoksa Amerikaya giderken iki pasaportlami gitmem gerekiyor?
Pasaportumun süresi doluyor. Mevcut pasaportumda daha 3 senesi olan Amerika vizem var. Bunu yeni pasaporta gecirmek gerekiyor mu yoksa Amerikaya giderken iki pasaportlami gitmem gerekiyor?
0
VIPCH
(26.05.23)
İki pasaport diye biliyorum ben de ama çok dikkat edin: Süresi dolan pasaportunuzu delerken ABD vizesinin olduğu sayfanın katiyen delinmemesi gerekiyor. Aksi halde geçersiz oluyor vizeniz.
0
fotrsapka
(26.05.23)
Aynı soruyu konsolosluğa sordum ve U.S. Consulate Istanbul Non-Immigrant Visa Unit'ten gelen cevabı aşağıya kopyaladım iki pasaportla vize bitene kadar gidebiliyorsunuz.

Yeni pasaportunuzun kimlik bilgilerinde herhangi bir degisiklik yoksa, eski ve yeni pasaportunuzu birlikte taşıyarak, vizenizin son kullanim tarihine kadar ABD’ye seyahat ederek giris izni talep edebilirsiniz.
Giris izni ve suresi, gumrukteki CBP memurlari tarafindan tayin edilmektedir.
Yeni pasaportunuza vize almak istediginiz taktirde tekrar vize müracaatinda bulunmanız gereklidir.
0
Smithsonian
(26.05.23)
Eskisini iptal ediyorlar zaten yenisine başvururken, üstüne geçersiz kaşesi vurup delik açıyorlar.

O haliyle yenisini bir arada bulundurmanız gerek yanınızda.
0
anten
(26.05.23)
(4)

yurt dışı tur seçenekleri

andlee
selamlar, yurt dışı için tur almayı planlıyorum. işte jolly, ets, tatilbudur falan. yorumunuz nedir?ben bu 5 veya 7 gecelik italya ispanya turlarına bakıyorum. aynı zamanda uçak biletlerine bakıyorum aynı para. nerdeyse aynı para. tur kötü bile olsa aynı fiyat olduğu için tercih edilebilecek bir dur
selamlar, yurt dışı için tur almayı planlıyorum. işte jolly, ets, tatilbudur falan. yorumunuz nedir?

ben bu 5 veya 7 gecelik italya ispanya turlarına bakıyorum. aynı zamanda uçak biletlerine bakıyorum aynı para. nerdeyse aynı para. tur kötü bile olsa aynı fiyat olduğu için tercih edilebilecek bir durum gibi yorumunuz nedir?
0
andlee
(24.05.23)
tur'la gidersen o programa uymak zorundasın biliyorsun.
0
kanasla intihar eden adam
(24.05.23)
Bu turlara katıldım (jolly, pronto), maalesef seçilen oteller şehrin çok dışında oluyor. Akşam da bir şeyler yapalım dediğinizde taksi fiyatını da düşünün.
Tur alırken uçakların saatine de bakıyorum mutlaka, gidiş erken dönüş geç saat olsun diye.
Ekstra turlar dahil olduğunda fiyat ne kadar katlanıyor bakmak lazım. İyi bir rehbere denk gelirseniz beraber gezmek keyifli oluyor. Bazı gereksiz ekstra turları almayıp kendiniz rota oluşturabilirsiniz.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(24.05.23)
Orada herşey ekstra, eğer katılmamayı seçersen tur rehberi sana küsüyor(hakikaten) seni bekletiyorlar turdan zevk alma diye uğraşıyorlar yani turun iki katı ekstra tur ödüyorsun öyle düşün
0
basond
(24.05.23)
Turların artık maddi olarak çok bir avantajı yok. Tek avantajı rehber olması, vize işinin daha kolay hallolması, işte bir şikayetiniz olduğu zaman iyi bir tur şirketiyse ilgilenen birinin olması. Yoksa fiyat aynı aslında.

Aynı tarihlerde ispanya turu fiyatlarına baktım, kendiniz alsanız kafa kafaya gelir. indirimden uçak bileti yakalarsanız, airbnb ya da bookingden otel alırsanız çok daha ucuza bile gidersiniz.

Gezmeyi keşfetmeyi seven biriyseniz çok keyif almayabilirsiniz çünkü çocuk gibi sürekli bir rehberle onların seçtiği mekanlarda takılıyorsunuz. Özellikle popüler avrupa destinasyonları için tur biraz gereksiz bir seçenek bence. Bir de en turistik yani aslında dandik yerlere gidiyorsunuz.

Yani düşünün mesela istanbul'da o kadar güzel restoran var, ama turla gelen turistlerin çoğunu sultanahmet'teki o dandik kebapçılara götürüyorlar:) Bir de otel seçemiyorsunuz, genelde verdiğiniz fiyata değmeyecek otellerde konaklanıyor.

Yani tur programı yapmaktan keyif alıyorsanız kendiniz organize edip, bookingden araç kiralayıp aynı fiyata hatta turdan çok daha ucuza gezebilirsiniz.

Ama bunlardan keyif almıyorsanız tur mantıklı.

Turun bir can sıkıcı noktası da, şirket turu dolduramazsa iptal ediyor. Size başka bir tarih veriyor. Hatta atıyorum bugün ispanya turu aldınız 20000 TL'ye. Ama tur tarihinde iptal etti. O tarihte döviz arttıysa, ispanya turu o günün fiyatıyla 25000 olduysa tur şirketi size turunuz iptal oldu, ispanya turu isterseniz 5000 tl fark ödeyin, ya da 20000'e balkan turumuz var ona yazalım sizi gibi öneriler de yapabilir.

Bence tur dil bilmiyorsanız, tek başınıza güvende hissetmiyorsanız ya da çok egzotik rehbersiz gezmenin riskli olduğu yerlerde mantıklı. Yoksa değmez. ya da çok paranız varsa deneyim turu satan pahalı şirketlerden alıyorsanız mantıklı.
0
anten
(24.05.23)
(7)

Bu fiyat farkının sebebi ne?

psipsipsi
Biri neden diğerinin neredeyse iki katı?Ürün 1: https://www.migros.com.tr/migros-uzum-pekmezi-800-g-p-6c08e8Ürün 2: https://www.migros.com.tr/koska-pekmez-cam-kavanoz-800-g-p-6c1be5
Biri neden diğerinin neredeyse iki katı?

Ürün 1: www.migros.com.tr

Ürün 2: www.migros.com.tr
0
psipsipsi
(23.05.23)
Büyük ihtimal marka nedeniyle.
0
ruhen hastayim ben
(23.05.23)
KOSKA 1907 yazisi yeterince aciklayici degil mi?
0
speedy
(23.05.23)
temelde farkları olduğunu düşünmüyorum. migros marka ürünler piyasadaki ürünlerin bi tık altındadır her zaman ama bunda çok fark var cidden. yenigün daha tercih edilebilir bi marka aslında.
0
anna sun
(24.05.23)
kalite, benim icin fabrikasyon tahin/pekmezde koska kalitesinin ustune cikan yok.

kucuk ureticiden daha lezzetlisini yedim ama onlar da koskadan pahaliydi..
0
cooperr
(24.05.23)
* 1. ürün private label denilen bir ürün. Biraz uygun olması normal.

* İçerikleri farklı olabilir. Her üzüm pekmezi aynı değildir.

* Bir de 1. üründen Migros'un elinde stok vardır, uygun fiyata verir. Diğerinin stoğu tükenmiştir ve yakın zamanda alım yapmıştır. Bu yüzden zamlardan etkilenmiştir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(24.05.23)
kar için firmalar fiyatları aşırı şişirdi. ve gelecek belli değil o yüzden yüksek fiyattan satmak zorundalar. enflasyon ülkesiyiz artık.

tercihim migros marka olur çünkü onlar sürümden kazanmak için daha ucuza satıyor. aralarında pek fark yoktur.
0
koela
(24.05.23)
Bir ürünün maliyeti sadece üretim maliyeti değildir.

pazarlama giderleri+depolama giderleri+lojistik giderleri, ambalaj giderleri de o ürünün fiyatına eklenir.

Bu yüzden market markalarının fiyatları her zaman daha düşüktür. Çünkü bu giderlerin çoğu yoktur.

Ama arada ufak da olsa içerik farkı vardır. asıl mevzu oradan geliyor.
0
anten
(24.05.23)
(5)

schengen bitiyor. vize randevusu yok. başka ülkeden alsam ne olur

stevie
selamlar. 26 haziranda schengen vizem bitiyor. 27 haziranda'da ispanya uçak biletim var. ispanya vizesi için ise hiç yer bulunmuyor. vizemi daha önce aldığım almanya'dan alsam? sonra onunla ispanya'ya gitmeye kalksam sorun olur mu?
selamlar. 26 haziranda schengen vizem bitiyor. 27 haziranda'da ispanya uçak biletim var. ispanya vizesi için ise hiç yer bulunmuyor.

vizemi daha önce aldığım almanya'dan alsam? sonra onunla ispanya'ya gitmeye kalksam sorun olur mu?
0
stevie
(17.05.23)
Herkes ilk girişten vize al der ama uzun gün kalış olacaksa uzun kalınan yerden vize almak da bir çözüm. Almanya'da 2 gün işim var sonra 2 hafta ispanya'dayım o yüzden oradan aldım vizeyi dersin Almanyaya girerken, en fazla ispanya'daki konaklamanı göster derler öyle girersin.
0
Bruce
(17.05.23)
peki vizeyi aldığım yere hiç gitmesem?

almanya'ya desem ki: ben ispanya'ya gideceğim. 6 gün kalacağım. ordan sonra ispanya-almanya uçuşum var bu şekilde size gelip 13 gün kalacağım. sonra da evime döneceğim..

vizemi alsam..

Sonra ispanya'ya gidip doğrudan gezip geri dönsem? hastalandım belki sonuçta. ne oluyor ki öyle bişey yapsam?
0
🌸stevie
(17.05.23)
ya da aklıma gelen 2. konu

ispanya gidiş dönüşlü almanya gezisi aldım desem?

uçak barcelona'ya inecek. o gün orayı gezicem. sonra akşam otobüsle almanya'ya gidicem. orda kalıcam 5 gün sonra geri dönüp son gün bir daha barcelona'yı gezdim desem? kim ne bilecek ki? alırım otobüs biletlerini sonra iptal ederim. aradaki ülkelerde pasaport kontrolü oluyor mu? sanmıyorum.
0
🌸stevie
(17.05.23)
Neden bu kadar son dakikaya bıraktınız ki?

Daha önceki vizenizi ispanya'dan aldıysanız bu vizede de oraya başvurmanız şu anlamda manalı, daha uzun vize süresi verebilirler.

Almanya falan öyle çetrefilli işlere kolay kolay vize vermez yani buradan vize verin ama ben ispanya'ya gideceğim sonra almanya falan...

Ya bileti erteleyin ya da bir tur şirketinden randevu almaya çalışın. Tur şirketleri ya da vize acentaları bi şekilde randevu buluyor
0
anten
(17.05.23)
Yunanistandan alın, aynı gün gidip gelin. Çok ucuza turlar var.
0
jazzabel
(17.05.23)
(8)

Seçim 2.tura kaldı da neden kazanıyoruz dendi

condom kurşunu
Yani önlerinde similasyondur, imzalı tutanaktır bilmem ne bi sürü done verken neden ekrem başkan ve kemal kılıçdaroğlu birkaç saat öncesinden kazNıyoruz bitt bu iş havasına girdiler bizi de ters köşe yaptılr. Amaç ne yani. Milletin ağzına laf verdik. Biraz daha temkinli gidemezler miydi abi
Yani önlerinde similasyondur, imzalı tutanaktır bilmem ne bi sürü done verken neden ekrem başkan ve kemal kılıçdaroğlu birkaç saat öncesinden kazNıyoruz bitt bu iş havasına girdiler bizi de ters köşe yaptılr. Amaç ne yani. Milletin ağzına laf verdik. Biraz daha temkinli gidemezler miydi abi
0
condom kurşunu
(15.05.23)
Tuhaf ama abd medyasında da seçim sonuçları yayınlarında millet ittifakı önde görünüyordu.
0
diyecevaplandı
(15.05.23)
algı operasyonunu tersine çevirmek istediler. %60 ile başlatıp insanlar "kazandı abi" moduna girmesin, sandıkları terk etmesin. hem de itiraz edilen sandıkların olduğu, büyük şehirlerde ciddi oy potansiyeli olduğu ortadayken, bu çok normal. çıkıp böyle konuşmasa atı alan üsküdar'ı geçmişti. 2018'i unutma. %49 küsürü %50 üstüne çıkartsaydılar, atı alan üsküdar'ı geçseydi, ne yapacaktık?
0
gabe h coud
(15.05.23)
Adam kazandı dememek için.
Hala twitterda daha veriler girilmedi diyenler var. Dün yazmıştım havada buram buram akp kokusu vardı ve saha yanıltmadı.
Bazı gerçekleri görmek istemeyen muhalefet devam ediyor. Ki bana kalırsa kazanmak gibi bir dertleri yok. Bu da çok açık.
0
pavlis
(15.05.23)
pavlis +1

millet bir türlü inanmak istemiyor ya. bunları söyleyince aktroll oluyorsun.
0
nothing in my way
(15.05.23)
oy girişi sonuçları çok etkileyen bir durum değil,

Süreç şöyle oylar sandık başında sayılıyor. Bütün partilerin müşahitleri tarafından imzalanarak sonuçlar sandığın üstüne asılıyor. Yani bu aşamada sonuç belli oluyor zaten o sandıkta. Ajans ve parti temsilcileri de tek tek bu verileri merkeze ileterek sandıklar daha ysk'ya gitmeden toplam sonucu görebiliyor erkenden.

Oy girişi dediğin şey, sandıkta çıkan tutanakların ysk'ya götürülüp sisteme işlenmesi. Yani tutanaklardaki rakamlar değişmiyor. Zaten muhalefetinden iktidarına bütün partilerin müşahitleri ve yetkilileri imzalamış o sonucu. Sadece bilgisayara giriyorlar. Bu girişler 2 gün daha devam edebilir. Ama sonuçlar 3 aşağı 5 yukarı anadolu ve anka ajanslarının muhabirlerinin derlediği gibi. Arada hatalar, yanlış aktarımlar, sayım yanlışları vb olmuştur muhakkak o da bir hata payı. Ama %1 bile ancak oynatır o farklılığı.

Burası böyle, iktidarın da muhalefetin de dün yaptığı şey psikoloji ve algı yönetimi.

İktidar süreç uzasın muhalefetin inancı ve umudu kırılsın 2. tura bile kaldığında istedi.

Muhalefet de insanlar pes edip gitmesin diye kazanıyoruz algısı oluşturmaya çalıştı.

Şimid burada süreci kimin daha iyi yönettiği 2. tur için toplumsal algıyı şekillendirdi.
0
anten
(15.05.23)
algı böyle bir şey. twitter'da 100mn görüntülenmeye bakılarak seçim sonucu tahmin edilemez. seçim salt matematik ile izah edilebilecek ayrı ayrı partilerin oylarını toplayarak aritmetiğe dökülecek bir olgu değil. bunun çok daha ötesinde sosyal katmanları ve alt metinleri olan bir oldu. aylardır söyledim ama herkes kafasını çevirip görmezden gelmek istedi. ama bu reddediş gerçeği değiştirmedi.
0
debian
(15.05.23)
konda orc türkiye raporu... ruşen çakır deniz zeyrek bir çok daha mantıklı saydığım yazar bile ilk turda bitiyor diyerek yanıldı ve yanılttı. buna tabi ki muhalefet seçim propagandasıda neden oldu. madem 2. tura kalacaktı 1. tur muabbetine bu kadar girilmemeliydi. çok iyimserler. iyimserlikle olmadığını kaç seçimdir anlayamadılar.
0
mikahakkinen
(15.05.23)
Karşı tarafın propagandasına cevap verdiler, vermek zorundaydılar. Bunu yapmasalar o yüzde 49,5 bir şekilde 50'ye tamamlanırdı.
0
halitkin
(16.05.23)
(3)

Nasil oldu bu

invictae
Dun gece 1-2 gibi yatarken istanbul ve ankaranin onemli sandiklari daha verilere girilmemisti. Kk nin oy potansiyelinin ciddi yuksek oldugu yerlerdi. Sabah nasil boyle uyandik? Ne oldu ben anlamadim.
Dun gece 1-2 gibi yatarken istanbul ve ankaranin onemli sandiklari daha verilere girilmemisti. Kk nin oy potansiyelinin ciddi yuksek oldugu yerlerdi.

Sabah nasil boyle uyandik? Ne oldu ben anlamadim.
0
invictae
(15.05.23)
Ysk'ya iletilmemiş tutanaklar aa ve Anka tarafından çoktan sayılmıştı zaten, biz sanki ysk'dan seçim takip ediyormuşuz gibi davranıldı. İtiraz yüzünden tekrar sayılsa da o tutanağın fotosu aa'ya anka'ya gidiyor ilk sayım biter bitmez. 3 iptal 5 değişiklik, fark etmez diyip toplama ekliyorlar.

Ajanslar açılan sandığı %90 gösterdiğinde bu işin böyle olacağı belliydi zaten.
0
Bruce
(15.05.23)
Önemli olan imzalı tutanaklar.

Tutanaklar sandık başında imzalanıp, bütün partilerin müşahitleri tarafından imzalanıp sandığın üstüne asılıyor ve mühürleniyor. Ajanslar ve partiler de zaten bu sandık başlarındaki verileri alıp hemen iletiyor.

YSK önündeki kuyruklar bu tutanakların resmi olarak sisteme girilmesi için oluşan kuyruklar. Ama rakamlar aynı yani. Sandık başında imzalanan oy sayılarını sadece sisteme giriyorlar.

Ama ajanslar ve partiler zaten daha sandık başında o bilgiyi almış olduğundan oranları ysk'dan daha önce verebiliyorlar.

Maalesef kılıçdaroğlu bu süreci çok iyi bildiği halde, her seçim böyle olduğu halde her seferinde de burada seçmeni yok yere ümitlendirip bir de üstüne kendisinin kredisinden yiyor iyice.

Yani dün kılıçdaroğlu "daha oylar girilmedi ysk'ya" derken sonucun bu olduunu biliyordu zaten maalesef.

Yani tutanaklar imzalanmış zaten, bu veriler haber ajanslarında ve partilerde toplanmış. Bir tek YSK arşivine kaydedilmesi kalmış. Yani sandık başındaki sonuç YSK'ya gidene kadar değişmiyor. Anlamsız bir ısrardı.

Kılıçdaroğlu süreci çok daha iyi yönetebilirdi seçmenin de umudunu kırmayabilirdi.
0
anten
(15.05.23)
zaten belliydi, chp seçmenini sıkı tutmak için bunu hep yapıyor. geçen seçimde istanbul'da ak parti de yapmıştı.

kaybettik demekten daha kolay demek ki.
0
gurur
(15.05.23)
(23)

KK 2. turda alamaz değil mi?

üç nokta
yani mümkün değil artık sanırım. umudu keseyim mi?
yani mümkün değil artık sanırım. umudu keseyim mi?
0
üç nokta
(15.05.23)
Yani ben çok umutluydum ama meclis sonuçları hiç iç açıcı değil.

Dolayısıyla gidip oy vereceğim tabii ama umudum yok açıkçası. Kılıçdaroğlu önde olup ikinci tura kalsaydı, o zaman ihtimal dahilindeydi kazanmak.
0
fraise
(15.05.23)
kk geride kaldı, kalan boşluğu 2. turda tayyip kapatır.
0
deartheodosia
(15.05.23)
oğan'a oy verenlerin genellikle akp'ye küskünler, mhp'nin durumunu beğenmeyen ülkücüler vs. olduğunu düşünürsek onun oylarının kk'ye kayması pek muhtemel görünmüyor. çıkıp "ben millet ittifakının yanındayım" diye açıklasa bile seçmeni "he tmm o zmn" deyip kılıçdaroğlu'na oy verir mi bilemiyorum. hele ki fark yaratacak kadar...

fraise'nin dediği gibi meclis sonuçları da hiç iyi görünmüyor. tüm yetkiler başkanda olduğu için biz ona odaklanıp meclisi unuttuk ama cumhur hala çok fazla sandalye alıyor.

ben de aynı şekilde gidip oyumu vereceğim, elimden gelen bir şey varsa yapacağım; kaybedeceksek bile vatandaş olarak üzerime düşeni yapmış olarak kaybetmek istiyorum ama evet pek umudum yok. kılıçdaroğlu'na oy veren insanların yüzde 2'si bile inancını yitirip sandığa gitmeme kararı alırsa zaten oğan'ın tüm oylarını kılıçdaroğlu alsa bile yine kazanamaz.

o yüzden umutsuz da olsanız lütfen yine gidin sandığa, sonucu hislerimiz değil oradan çıkan oy belirleyecek. belli olmaz.
0
mark greg sputnik
(15.05.23)
Oğan'a oy verenler geneli akp ve mhp'ye kızgın ama "Kılıçdaroğlu'na oy vermem" diyen kişiler.

Eğer seçim 2. tura kalırsa,

* Gelmeyen %10 seçmeni sandığa çekmek oyunuzu artırabilir.

* Oğan, çok iyi bir muhalif ancak sesini çok duyuramadı. Elbette şu an kendisine oy veren 3 milyon kişinin hepsi Kılıçdaroğlu'na oy vermez ama %90'ı verecektir. Ayrıca medya desteği ile ben Cumhur ittifakından çok daha fazla oy koparabileceğini düşünüyorum. Oğan ile anlaşılmalı.

Bu kişiler Kılıçdaroğlu'na, Erdoğan'dan daha yakındır. Bu fırsat kaçırılmamalı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(15.05.23)
53-47 tayyip alır maalesef.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.05.23)
dün gördüklerimden sonra hiç sanmıyorum.
0
scudman1
(15.05.23)
Sinan oğan'ın oylarının çoğu Cumhur ittifakında artık. Dün akşamki seçim sonuçlarını değerlendiren farklı yayınlardan edindiğim izlenim bu yönde.
Oğan'ın seçmen profilinden de bu anlaşılıyor
0
diyecevaplandı
(15.05.23)
mümkün değil. mucize falan lazım.
0
gurur
(15.05.23)
2. turda tabii ki alacak. kil payi kacirdi.
0
Kittie
(15.05.23)
mobil edit: tayyip alacak demek istedim.
0
Kittie
(15.05.23)
Neden alamasın abi, nedir bu bu kadar kesin konuşmalar.

Bence alabilir.
0
mahone
(15.05.23)
2. turda %60'ın üstünde bir oyla rte alıp tarihin en büyük kutlamalarını falan organize edecek.
0
roket adam
(15.05.23)
Yani imkansız değil ama kılıçdaroğlu'nun liderlik potansiyelinin çok üstünde bir performans gerekiyor.

O çok konuşulan "liderlik vasfı" mevzusu tam olarak böyle anlarda ihtiyaç duyulan bir konu. Normal günlük siyasette çok aramıyorsun, ama böyle dönemlerde varlığı çok önemli oluyor.

Dün 2 taraf da istediğini alamadı aslında tam olarak. Ama iktidar tam da bu noktada "liderlik" karizmasını ortaya koydu ve seçmenin kafası karışıkken kendi seçmenini "büyük iş başardık" gibi bir algıya çekti.

Muhalefet ise kitle yönetiminde pasif kaldı.

"Oy sayımlarını bitiremedik sürekli itiraz ediyorlar" demekle "oy sayımları bitmedi, uğraşsanız da bu seçimi alacağız" arasında anlam olarak fark yok ama etki olarak büyük fark var.

yani elinde bir kağıtla çıkıp 11 kere sandık saydırttılar dedin mi kendini süreci yönetemedi durumuna düşürüp, psikolojik olarak üstünlüğü kaybediyorsun.

kılıçdaroğlu'nun liderlik vasfı zayıf derken bahsedilen durum tam da buydu, ve "ne gerek var liderlik vasfına" diyen arkadaşların göremediği buydu.

Hadi iktidar ve muhalefet kıyasını geçelim. İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun gece boyunca açıklamalarına bakın. İmamoğlu sürekli umut verip, sahadayız iş başındayız derken, süreci uzatanlarla dalga geçip onları küçümserken, ya kazanacağız ama işte ufak pürüzler çıkartıyorlar derken

kılıçdaroğlu her konuştuğunda sadece şikayet edip söylendi, iktidar işimizi baltalıyor, bizi fena kitlediler gibi rakibi de olduğundan büyük gösteren bir yere çekti.

İmamoğlu hep winner psikolojisnde bir aday, kılıçdaroğlu hep şikayet eden sorununu çözemeyen aday görünümünde kaldı.
0
anten
(15.05.23)
ülkenin sosyolojik yapısının bozulmasının sonuçlarını yaşıyoruz. körü körüne düşünmeden etmeden, türkçe bile bilmediği halde oy kullanmaya giden bir güruh var malum.


kk ve ekibi yeterince saldırdı ancak bizim zihniyet ortada. hala umut var bana göre, buraya kadar gelmesi bile bir şey. ikinci turda aynı heyecan, aynı ümitler ile devam
0
kondansator
(15.05.23)
bence imkansız tersi olsaydı belki ama sinan ve incenin yüzde 6 oyunun en en iyi ihtimalle 4 ü kemale gitse 2 si bile erdoğanın kazanmasına yetiyor ki sinan oğanın kesminin yüzde 95 i chp ye oy vermez o yüzden imkansıza yakın görüyorum seçim bu turda bitti bile sadece ufak bir farkla boşa uzamış oldu.
0
gencfb
(15.05.23)
%0 ihtimal.

imgur.com

erdoğan oğan'dan 0.75 oy alsa bile seçiliyor.
0
mhmt11226
(15.05.23)
oğan bile alır, kk alamaz.

matematik bilen, türkiye'yi ucundan tanıyan biri baştan doğru aday çıkarır, maalesef cezasını biz çekiyoruz. 2028'de kk yine aday olursa şaşırmam biliyorsunuz oylar arttı, seçim kampanyası mükemmeldi.

edit: 2018'de ince + selo + meral + temel toplam oy oranı 47,5 yapıyor dolar 4 lira seviyelerindeyken 2023'te dolar 20-25 lira seviyesinde oy oranı 45 olmuş. tek yapılması gereken zaten olan 47,5'a 2,5 eklemekken, imamoğlu ve yavaş yani istanbul, ankara eldeyken 2,5 daha almaktı bu ekonomi üzerinde politika yaparak fakat sonuç olarak gördüğümüz 2,5 daha oy kaybedilmiş. adam kazandı demek yerine adam kaybetti diyoruz şimdi.
0
gule gule
(15.05.23)
mumkun degil. recep bu sefer ezici bir sekilde alacak. uzgunum
0
exlibris
(15.05.23)
rte 2. turda fark atıp iyice psikolojik üstünlüğü ele geçirecek. dün akşamdan sonra kk seçmenini sandığa götürmesi çok zor.

keşke dün %50,1 alsaydı diye hayıflanacağız, o zaman en azından kılpayı kazandı adam v.s denirdi.
0
nuisance
(15.05.23)
%0.1 ihtimal. Oğan'dan geçecek oylardan çok az bir kısmı RTE alsa bile yetiyor CB olmasına. Üzerine ilk turda hayal kırıklığını uğrayıp 2.tur sandığa gitmeyecek seçmeni + meclise mv sokan CB seçimini pekte umursamayan HDP seçmenini ekle sonuç kendini veriyor zaten.
0
xenocidee
(15.05.23)
rte 23 milyonu geçemez diyorlardı. adam 200 bin daha alsa 27 milyon. kk burdan kimden oy alacakta seçilecek? 7 milyon sandığa gitmeyen 3 milyon oğan 1 milyon geçersiz. şurdan 3 milyon çıkarır mı? çıkaramaz.
0
mikahakkinen
(15.05.23)
kk aday olunca kestim ben.
0
abi bi dizi buldum on numara
(15.05.23)
KK ilk turu RTE ile kafa kafaya bitirseydi veya bir puan önünde kapatsaydı evet ikinci tur hâlâ umutlu olabilirdi.

Ama ortada bir 300+ mv gerçeği var cumhur tarafında. KK'ya verecekler bile RTE'ye basar bu tabloda.
0
Avoiding The Puddle
(15.05.23)
(10)

Bu parayı nasıl değerlendirirdiniz?

büyük engizisyoncu
Bir tık uzun olacak. Kafam karışık olduğu için saçma da görünebilir bazı noktalar. Ama en basştan söylemek gerekirse, farklı fikir ve önerilere açığım.3 yıldır işletmeciliğini yaptığınız bir kafenin devri sonucu elinize 600-700 bin lira kalacak diyelim (önümüdeki 4-5 ay içinde).Kafe işlerinden artık
Bir tık uzun olacak. Kafam karışık olduğu için saçma da görünebilir bazı noktalar. Ama en basştan söylemek gerekirse, farklı fikir ve önerilere açığım.

3 yıldır işletmeciliğini yaptığınız bir kafenin devri sonucu elinize 600-700 bin lira kalacak diyelim (önümüdeki 4-5 ay içinde).
Kafe işlerinden artık sıkıldınız ve mümkünse yine bir kafe açmak vs istemiyorsunuz ama sektörde iyi kötü çevreniz ve bilinirliğiniz de var. Kahve üretimi (kavurma, paketleme vs) yapabilecek durumdasınız. Kahve ya da mutfak (tatlı vs) üzerine bir atölyeyi de yönetip işletebilecek bilgi, çevre ve tecrübeniz de var.
Ama bireysel olarak herhangi bir üretim yapıyor olsanız bile arabanız olmadığı için, ürettiğiniz ürünü iletme noktasında lojistik sorunu yaşayacaksınız. Devirden elinize kalan parayla da hem iş kurup, hem araba alamıyorsunuz malum fiyatlar.

Ek olarak, yıllarca içinizde bilgisayar üzerinden yapılan bir meslek sahibi olma isteği var, ama hiçbir zaman vakit ayırıp kendinizi eğitemediniz. Lise yıllarından beri kendinizi hep bir yazılımcı, tasarımcı olarak hayal ettiniz ama mesleki durumlardan dolayı buna hiçbir zaman vaktiniz olmadı. En kötüsü İngilizce'niz de oldukça zayıf.

Ayrıca,
1 - Zincir bir markanın herhangi bir şubesinden hisse alıp %10-20 ortak olma ihtimaliniz olabilir (net değil, ama olabilir).
2 - Çevrenizdeki insanlara sorup, sizinle ortak olmak isteyenlerle bir iş yapabilirsiniz. Muhtemelen yine aynı sektörde bir iş olacak tabi bu.
3 - Ya da her şeyi boşverip, yine küçük bir kahveci açıp devam edebilirsiniz tek başınıza.

Sonuç olarak,
Yukarıdaki 3 maddeden hiçbiri tam anlamıyla içime sinmiyor. Dediğim gibi artık bu işi yapmak, insanlarla uğraşmak istemiyorum. Onu da geçtim, artık sıfırdan bir işletme açmaya gücüm de, hevesim de yok. Son 3 yıldır kendi yerimi işletiyorum ama ondan önce de aynı sektörde farklı markalarda garsonluk, baristalık, yöneticilik yaptım. Son 15 yılım böyle geçti. Ama yine de bildiğim tek iş bu olduğu için, mecbur kalırsam tabi ki yine bu işi yapmaya devam ederim.

Peki bu parayı tüm bu saydıklarım dışında nasıl değerlendirebilirim?
Aklıma gelen bir diğer seçenek, parayı faize atıp, o faiziyle geçinip, o sırada da daha önce bahsettiğim merakım olan yazılım, İngilizce kurslarına falan gitmek. 30 yaşındayım ve hangi işi yaparak emekli olmak istiyorum sorusuna net bir cevabım yok. Tek bildiğim kafe işleriyle emekli olmak istemediğim.
Sonuç olarak aklıma gelenlerin özeti:
1 - Bir yere ortak olmak (nereye?)
2 - Ortak bir iş yapmak (ne?)
3 - Tek başına farklı bir yer açmak
4 - Parayı faiz, dolar, altın vb. yatırmak.

Bu aklıma gelenler dışında bambaşka önerilere de açığım. Atıyorum gidip mahalle bakkalı aç deseniz onu bile oturur düşünürüm.
0
büyük engizisyoncu
(12.05.23)
Belirli yatırım seçeneklerini tartışmadan önce, kafe sektörü dışındaki kişisel hedefleriniz ve ilgi alanlarınız üzerinde düşünmek için biraz zaman ayırmanızı öneririm. Bahsettiğiniz gibi, bilgisayar tabanlı mesleklere her zaman ilgi duydunuz, ancak iş yükümlülükleri nedeniyle bunu sürdürme fırsatınız olmadı. Belki de şimdi bunu daha fazla keşfetmek ve ilgili kursları veya sertifikaları alarak kendinize yatırım yapmak için iyi bir zaman olabilir. Eğer gerçekten disiplin ve motivasyon sağlayacaksanız, bu süreçte de harcayacağınız zaman sizin için büyük bir eksi olmayacaksa mutlaka değerlendirin, YouTube üzerinden sizin yaşlarınızda hayalinizdeki kariyere başlamış ve başarılı/başarısız olmuş insanları dinleyin, ve bir süre kendinizi deneyin.

Mali durumunuzla ilgili olarak, faiz, dolar, altın veya diğer yatırım araçlarına yatırım yapmak, diğer kariyer seçeneklerini keşfederken pasif gelir elde etmek için iyi bir yol olabilir. Ancak, bu yatırımların getirilerinin yüksek olmayabileceğini ve herhangi bir yatırım kararı vermeden önce araştırma yapmanız ve finans uzmanlarına danışmanız gerektiğini unutmamak lazım.

Dikkate alınması gereken bir diğer seçenek de gayrimenkule yatırım olabilir. Bölgenizdeki piyasa koşullarına bağlı olarak, kiralık bir mülk satın alabilir ve kira ödemelerinden gelir elde edebilirsiniz. Bu, zaman içinde istikrarlı gelir ve değer artışı sağlayabilecek uzun vadeli bir yatırım olabilir.

Girişimcilikle ilgileniyor, ancak bir kafe veya mutfak atölyesi açmak istemiyorsanız, bir franchise'a yatırım yapmayı düşünebilirsiniz. Birçok farklı franchise fırsatı mevcut ve kişisel ilgi alanlarınıza ve finansal hedeflerinize uygun olanı bulmak için farklı seçenekleri araştırabilirsiniz.

Ayrıca, danışmanlık, e-ticaret veya serbest çalışma gibi ev tabanlı bir iş kurmayı da düşünebilirsiniz. Bu tür işlere başlamak düşük maliyetli olabilir ve çalışma saatleri ve yer açısından esneklik sağlayabilir.

Zayıf İngilizce becerilerinizle ilgili olarak, Lingoda ve Cambly gibi tek bir öğretmene bağlı kalmayacağınız online dil kurslarına yatırım yapmak iletişim becerilerinizi geliştirmek ve yeni kariyer fırsatları yaratmak için iyi bir yol olabilir.

Önemli olan kişisel ilgi alanlarınızı ve hedeflerinizi keşfetmek için biraz zaman ayırmak ve bu hedeflerle uyumlu farklı yatırım ve kariyer seçeneklerini araştırmak. Çalışmak için sermayeniz varsa doğru stratejiyle pasif gelir elde edebilir, tatmin edici ve sürdürülebilir yeni bir kariyer yolu bulabilirsiniz.
0
hadi ya la
(12.05.23)
28 yıldır esnaflık yapıyorum. Hizmet sektörü koleliktir. Perakende peşin al sat kadına ve çocuğa yönelik ticaret yap. 1 milyona işlek yerde işi kur. Barkod kamera sistemini de kur. Günde iki saat boy goster. Sadece ürün takibi yap. Bir mesul müdür iki öğrenciyle ayda 200 bin karı cebe koy. Bir içeceğe 4 kere masaya gidip sermayeyi dekora yatırıp bayram seyranda çalışmanın mantığı yok
0
deer hunter
(12.05.23)
Tavuk dönerci ya da tavuk pilavcı aç. Arabaya gerek yok. Motosiklet alırsın.
0
dissendium
(12.05.23)
Deer hunter + 1.

Online perakende pet mama satın.
Raf ömrü 2 yıldır, zarar etmezsiniz.

İsterseniz ortak bile olabiliriz, emekli oldum ve çok sıkıldım da :)
0
alfired
(12.05.23)
@alfired

Teşekkür ederim, teklifiniz aklımda da olsun :)
Pet shop açmak aslında benim de aklıma geldi, hatta uzun zaman önce gelmişti. Ama çok hareketsiz bir iş. Evet hizmet sektörü gerçekten çekilir çile değil, ve evet işletmecilikten sıkıldım, ama bir yandan da sürekli hareket halinde olmaya, hareket ederek çalışmaya da alıştığım için Pet Shop işi biraz fazla hareketsiz gelebilir bana gibi hissediyorum. Yine de aklımın bir köşesinde var ama.
0
🌸büyük engizisyoncu
(12.05.23)
en kritik durum 4-5 ay sonra 600-700 bin lira 20-25 bin dolar edip kuş kadar bir para olabilir.
0
orpheus
(12.05.23)
Pet shop değil !!!
Pet shop sakat iş.

Sadece pet mama (kedi ve köpek gıdası), ve sadece online kastettim.

Ortak olmasak da sorun değil, bereketi bol olsun dilerim :)
0
alfired
(13.05.23)
@orpheus
Bu süreçte biz de fiyatı guncel piyasaya göre belirleriz muhtemelen. Şimdilik 600-700 ama 5 ay sonra atıyorum belki 700-800 demek zorunda kalacağız, ki umarım zorunda kalmayız.
0
🌸büyük engizisyoncu
(13.05.23)
@alfired

Yalnız bunun için ürünleri depolayabileceğim bir alan lazım. Evim 2+1 olduğu için de öyle bir alanım yok. Yoksa güzel fikir aslında.
0
🌸büyük engizisyoncu
(13.05.23)
en iyi iş bildiğin iş derler:) Çevreniz varsa kahvecilikle ilgili ama sektör içinde farklı bir iş kolunu daha kolay öğrenebilirsiniz. Kahve kavurmayı, paketlemeyi biliyorsanız birçok dükkana kendi markanızla tedarikçi olabilirsiniz. Ama bu iş de şu anda kolay diye herkesin girdiği bir sektör. Trendyol aynı kahveciden alınan kahveleri farklı paketlerde satan onlarca markayla dolu. O yüzden burada çoooook iyi bir marka oluşturmanız lazım ki farklılaşın.

ya da kahve ekipmanları, makinelerin distribütörlüğü gibi alanlara girilebilir eğer boşluk varsa pazarda. Mesela bu alanda iyi ama henüz türkiye'de olmayan bir markanın distribütörlüğü de olabilir.

1-Ortak olacaksanız bildiğiniz bir sektör olmasında fayda var.

2-Bir ortakla franchise işe girmek, kendi markan altında ortak iş yapmaktan daha rahat olabilir. Çünkü franchiseların tartışmaya açık birçok noktası nettir. Satış fiyatından, tedarikçisine, personel sayısından dekorasyona... Ortaklıklarda her zaman fikir ayrılıkları olur. En basitinden sen kaliteli mal satmak istersin, ortağın ucuz mal satıp sürümden kazanmak ister. Bu da tartışmaya döner. Franchiselarda her şey bellidir. Ürünü alacağın tedarikçi, satacağın fiyat, alacağın fiyat, dekorasyon, marka adı vs... Aslında sadece idareciliktir. İyi bir noktada iyi bir franchise kazandırabilir özellikle gıda sektöründe. Ama tabii çok iyi bir marka olmalı. Yani 3 şube açıp "bayilik veriyorum" demeye başlayan zıttırı büfeye de girilmez.

3-Bu bir tercih meselesi. Ama bilmediğiniz bir maceraya yelken açacaksınız.

4-Bu enflasyonda bu kadar düşük faizlerle parayı eritirsiniz faiz kazancıyla geçinmeye çalışırsanız. Anlıyorsanız yabancı borsalardan temettü kovalanabilir belki ama riskli tabii.

Bilgisayar başından yapılacak işler elbette öğrenilebilir. Şahsen o tarz işler yapıyorum. Çevremde de çok var. ama öğrenme eğrisi çok yüksek ve para kazanmak için o sektörden freelance alabileceğiniz bir çevre lazım.

-Yazılım: En uzun öğrenme eğrisi burada ve türkiye'de çok fazla mezun var. Yakında inşaat mühendisliği kıvamına gelecek. İStihdam da zayıf aslında bakmayın.

-Tasarım: Öğrenilebilir. Öğrenme eğrisi bunun da yüksek. Burada biraz estetik de gerekiyor. en çok parayı ajanslardan kazanırsınız ama çevreniz olmalı. en az 1-2 sene öğreneceksiniz ki jr seviyede iş alabilesiniz.

-Video edit-Motion Graphics: Bu biraz daha hızlı öğrenilebilir. Bunu biraz kurcalayın. Youtuberlardan bile iş alarak bayaa para kazanmak mümkün. Ama yine çevre çevre ve yetenek...

Yine de bunları hobi düzeyinde tutun derim:) ha, başka bir iş yaparken kursa gidip ux designer olan arkadaşım oldu, bilge adam'a gidip front end developer eğitimlye italya'ya giden tanıdığım oldu... Ama bunlar şans biraz da.
0
anten
(13.05.23)
(8)

300 Bin TL yi nasıl değerlendirmeli

niyazi mısri
Merhabalar babam kaç zamandır kıdem tazminatını almayı bekliyordu bugün yatırdılar tam zamanında yani. Saatli bomba gibi kaldı elimizde şu an tam seçim öncesi. Aylık vadeli %30, kkm %22 görünüyor banka uygulamasında. Dolar alalım desek makas yüksek olduğu için tereddütte bırakıyor biraz. Ek olarak d
Merhabalar babam kaç zamandır kıdem tazminatını almayı bekliyordu bugün yatırdılar tam zamanında yani. Saatli bomba gibi kaldı elimizde şu an tam seçim öncesi. Aylık vadeli %30, kkm %22 görünüyor banka uygulamasında. Dolar alalım desek makas yüksek olduğu için tereddütte bırakıyor biraz. Ek olarak dolar konusunda fiziki alım yapın deniyor hep şu ara, buna katılıyor musunuz yoksa seçimden sonra kim kazanırsa kazansın dolar yükselecektir ama makas olayı daha normal seviyelere gelir mi dersiniz? Teşekkürler
0
niyazi mısri
(09.05.23)
Seçimden sonra da yatırsa 300 bin yatıracaklardı, ne kadar erken o kadar iyi değil mi? Dolar 25 olunca 300 bin yatsaydı daha mı iyiydi.

Öteden beri almak istediğiniz bir aktif varsa onu ödemede kullanın. Nakit benzeri tutmak istiyorsanız altın ve döviz sepeti.
0
gabe h coud
(09.05.23)
altin+doviz bence de
diger alternatif araba almak
0
ala09
(09.05.23)
@gabe h coud çok daha önce yatması lazımdı ondan öyle dedim
0
🌸niyazi mısri
(09.05.23)
Fiziki döviz.
Fiziki altın.
0
allah yazdiysa bozsun
(09.05.23)
fiziki altın
fiziki döviz
0
aslindasorunumpsikolojik
(09.05.23)
döviz fiziki
altın fiziki
0
ananiyimioguz
(09.05.23)
1600 $eth
0
abi bi dizi buldum on numara
(09.05.23)
Tek bir enstrümana koymamak lazım. O yüzden parayı bölüp çeşitleyebilirsiniz.

Bir miktar döviz, bir miktar kıymetli madenler (altın, gümüş vb. gibi), bir bölümüyle kkm gibi düşünebilirsiniz.

Bunun yanında çok ufak bir bölümüyle (%15-%20 mesela) yüksek getiri ihtimali olan yatırım fonlarını düşünebilirsiniz. Özellikle yabancı para birimlerine ya da yabancı şirketlere ve borsalara yatırım yapan fonlar bu konuda iyi performans gösterebiliyor. Bankalardan bilgi alabilirsiniz. Ya da tefas üstünden inceleyebilirsiniz fon performanslarını:
www.tefas.gov.tr

Yatırımı bu şekilde çeşitlendirmek sizi risklere karşı daha töleranslı hale getirebilir. Atıyorum tüm paranız dövizdeyse ve aynı döviz birimindeyse, bu dövizin düşüşüyle bütün birikiminizi boş yere burada tutmuş olursunuz.

Tamamen bir atmasyon örnek verelim. Dolar 6 ayda %5 düştü ve tüm paranız dolarda. Acil de nakite ihtiyacınız var. Haliyle %5 kayıpla bozdurdunuz. Ama paranızın 3'te 1 dolarda, 3'te biri altında 3'te biri yatırım fonunda diyelim.

Dolar %5 düştü, 5000 TL zararda dolar hesabınız.
Ama aynı dönemde altın %6 arttı 6000 TL karda altın hesabınız.
Yatırım fonunuz %10 arttı 10000 TL karda altın hesabınız.

Böylece dolardaki %5 kaybı, diğer yatırımlardaki kazancınızla telafi edebilirsiniz. Toplam paranızda kar olmasa bile, kaybı minimize etmeniz kolaylaşır.

Buradaki tablo bir örnekti elbette mantığı anlatabilmek için. Siz kendinize en uygun dağılımı yaparsınız. Herkes fonlardan, bonolardan anlamayabilir ya da o riski almak istemeyebilir. Yine de kendi bildiğiniz kulvarda riski bölmeyi düşünün.
0
anten
(10.05.23)
(5)

Bu dönem arsa alınır mı?

mekaniker
Araba sorusunu görünce ben de sorayım dedim. İnternete düşse en az 600 den gidecek bir yeri 400 e bulduk sahibinden. Fakat seçim öncesi malum herkesin bir beklentisi var. 160 kadarını kredi kullanıp alalım diyoruz. Seçim sonrası en kötü senaryo ne olur? Ne dersiniz duyurunun müteahhitleri, yatırım g
Araba sorusunu görünce ben de sorayım dedim. İnternete düşse en az 600 den gidecek bir yeri 400 e bulduk sahibinden. Fakat seçim öncesi malum herkesin bir beklentisi var. 160 kadarını kredi kullanıp alalım diyoruz. Seçim sonrası en kötü senaryo ne olur?
Ne dersiniz duyurunun müteahhitleri, yatırım guruları?
0
mekaniker
(09.05.23)
arsa fiyatları sene başına oranla ortalama %50 yükseldi. bence biraz geç kaldınız. 10 sene sonrası için alacaksanız her türlü alınabilir, fakat al-sat için sıkıntı yaratabilir...
0
malheiros
(09.05.23)
Aldığın bölgenin gelişmeye uygun olup olmamasıyla alakalı değişir. Arsa işi biraz daha uzmanlık istiyor. Dediğin kesinse kredi ile al bence
0
izmitcan
(09.05.23)
arsaya göre değişir elbette ama konum, çevre, merkeze uzaklık, gelişim potansiyeli, altyapıya sahip olma olasılığı, yerleşime uygunluğu gibi parametreler olumlu ise alınır tabi. arsa zaten kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli bir yatırımdır. 600'lük yeri 400'e ayarlamışsın. bu bir fırsat gibi gözüküyor ama bu işlerden anlayan birisiyle durumu yeniden elden geçirin. tapu vs didikleyin her durumu. fiyat gayet makul gözüküyor açıkçası.
alabileceğin maksimum miktarda kredi ile almak bence makul bir tercih olur. ama faiz oranı nedir ne götürür bu bütçe ve ödeme planı meselesi tabi. o da kişiden kişiye değişir haliyle.
0
debian
(10.05.23)
İnternete düşse 600 olacak yeri zaten sahibi çooook acil bir ihtiyacı yoksa 400'e satmaz kolay kolay. Ya da bir falsosu olma ihtimali de vardır. Öyle ya da böyle %35 bir iskontodan bahsediyoruz. Bu kadar inebilen bir fiyat muhtemelen bir bu kadar daha üstündedir olması gereken fiyatının.

O yüzden çok iyi araştırın. Arsa işi dedikoduyla fiyat şişirmelerin çok olduğu bir iştir özellikle iyi bilmediğiniz bölgelerde.

Bir de alacağınız bölgenin değerlenme ihtimalini çok iyi analiz edin. Bu bayaa zordur. Türkiye'de nereyi sorsan "buralar çok değerlenecek" denir ama ülkedeki arsa stoğunun büyük bölümü yıllardır "değerlenir buralar" diye bekliyor elde.

Bir bölgenin değerlenmesi demek oraya nüfus hareketinin gelmesi demek. Bölge imar izni çıktı diye değil, imar izni sayesinde oraya insan gelme ihtimali var diye değerlenir. İmar çıktı ama yapılaşma yoksa yine sinek avlarsınız. İnce detaylar bunlar ama önemli.
0
anten
(10.05.23)
Üçte bir ucuza bulmuşsunuz, yapıştırın! Seçimden sonra ne olacak, insanlar ev yapmaktan mı vazgeçecek? Şehirlerin büyümesi mi duracak? Her şey aynen devam edecek, al at kenara.
0
babilfish
(10.05.23)
(20)

Mağdur değil miyiz?

the man with no name
Arkadaşlar, önceki seçimlerde vaatlerden çok iktidar değişikliği öncelikli diye oy verirdim. ancak bu seçimde iktidar değişikliği kadar millet ittifakı, ekonomik ve sosyal vaatleri ile de çok öne çıkıyor.ancak broşürlerinde, beyannemelerini filan incelediğimde gençlere, emeklilere, esnaflara, memura
Arkadaşlar, önceki seçimlerde vaatlerden çok iktidar değişikliği öncelikli diye oy verirdim. ancak bu seçimde iktidar değişikliği kadar millet ittifakı, ekonomik ve sosyal vaatleri ile de çok öne çıkıyor.

ancak broşürlerinde, beyannemelerini filan incelediğimde gençlere, emeklilere, esnaflara, memura, engelliye, yaşlılara vaatleri önceliklendiriyor. bu ülkede işinde gücünde bir özel sektör çalışanına bir vaat göremedim. örneğin yaklaşık 4.000 gün ssk kaydı olan beyaz yaka bir işçi, iktidar değişikliği ile gelecek daha fazla özgürlük ve demokrasi dışında faydalanacağı neredeyse hiçbir şey göremiyorum. vaatler arasında belki de bana hitap eden tek şey kış saati uygulamasına son verilmesi, öyle söyleyeyim. diğer gruplara yapılacak iyileştirmelerden dolaylı etkilenmekten usandımm. doğrudan bir şey de bana ve benim gibi insanlara yarasın.

oysa bu ülkenin yükünü herhangi bir yere sırtını yaslamamış bu işçiler, beyaz yakalar daha çok çekmiyor mu? neredeyse hiçbir şey elde etmeden çalıştık ve üstüne bir sürü sorunlarımız oldu.

çok kafama takıldı, ben mi yanlış düşünüyorum? yoksa yeteri kadar mağdur değil miyiz? bu defa mv seçimlerinde oy vermeyi düşünmüyorum gerçekten.
0
the man with no name
(05.05.23)
tabii ki yanlis dusunuyorsun. 1. burada secim kazanmaya calisiliyor. haliyle en politik olarak pragmatik vaatler veriliyor belki baska partiye oy verecek olan insanlarin dikkatini cekmek icin 2. beyaz yakalinin hic genc cocugu veya yasli annesi babasi yokmus gibi yazmissin. veya emekli hic calismamis gibi 70 yasina kadar. 3. diger gruplara yapilan iyilestirmeler benim kaybim mantigi asiri toksik.
0
hot potato
(05.05.23)
@hot potato teşekkürler. ben diğer gruplara yapılan vaatler yapılmasın demedim. kapsayıcılığın dışında bir politika güdüldüğüne işaret etmek istedim. toksik bir durum mu emin değilim, sürekli her şeye karşı anlayışlı olmak ve empati kurmak artık bana daha toksik gelmeye başladı açıkçası. neden hep empati kuran ben ve benim gibiler oluyor. bu yüzden belki de bize bir şey vaadedilmiyor belki de. bireyin hayatını iyileştirmek yerine belli gruplara daima öncelik verildiğinden bahsetmek istedim.
0
🌸the man with no name
(05.05.23)
Özellikle bekarları ağzına alan yok. Şu ortamda en çok sıkıntı çeken grup bence. Her şey ailelere yönelik planlanıyor.

Örneğin bekara ev vermem diye artık çok yerleşmiş bir anlayış var etrafta. Ya da şirketler ve kurumlar bekar çalışanlara yeni mezun muamelesi yapıyor sıkıntı bir iş varsa direkt bekarlar öne sürülüyor. Aynı şekilde izinlerin dağıtımda da bu böyle. Baya ikinci sınıf insan muamelesi görüyorsun evli değilsen.

Evin bile ev değil "bekar evi" olarak düşünülüyor ve yanına kalacak birini almanı falan bekliyorlar.
0
akhenaten
(05.05.23)
Hocam benim bulabildiğim olarak şurayı incelemeni tavsiye ederim. Eminim ki kendi sitelerinde va daha kapsamlı şeyler vardır.

www.evrensel.net

Birkaç örnek madde alarak yorum yapayım.


- Yazılı ve sözlü sınavda en yüksek puan alandan başlamak üzere liyakat esaslı alımlarının yapılması sağlanacak.

Yorumum: yukarıda saydığın gruplara hiç girmeyenlerin de faydanabanileceği bir şey. Belki de sen de bu durumun mağdurusun. İl/ilçe belesiyesi el değiştirdikten sonra işe girebilen insanlar tanıyorum.

- Devlet okullarındaki evlatlarımıza beslenme desteği başlatılacak.
Yorumum: çocuğun varsa direkt senin ekonomini de etkileyecek bir madde.

- Çiftçilerin ve balıkçıların kredi faizleri silinecek.
Yorumum: onların yükünün azalması, üretimin artması ürün fiyatlarının ucuzlaması haliyle bireysel ve toplumsal ekonominin iyileşmesi demek.

Bir de şöyle bir video gördüm, izlemedim ama bakmanı tavsiye ederim. youtu.be
0
senolll
(05.05.23)
ülkede son yıllarda alım gücü en çok düşen kesim özel sektör çalışanı beyaz yakalı kesim. Ülkeyi terk etmek isteyenlere bakarsan zaten kimin hayatı kötüleşmiş kimler benzer seviyede görürsün. Asgari ücretliler hep böyleymiş, memurlar hep bir şekilde ortada. Emekliler geçmişte evini alabildiyse ve küçük şehirdeyse bu krizden pek etkilenmemiş olabilir vs vs.

Sonuç olarak evet, mesela ülkenin refahını artırmak isteseler Eyt'yi geçirmemeleri, memur sayısını azaltmaları falan lazım. Ama siyaset mecburen çoğunluğa oynuyor, adamlar 4 çocuk yaparken biz evlensek bile çocuksuz takılıyoruz. Yani gelecekte de böyle olmaya devam edecek veya demokrasi kavramı biraz değişecek.

Sen yine oy ver bence, bu oy "kötü gidişi durduracak". İleride beyaz yakalıların haklarını koruyan bir parti ortaya çıkar mı yeterli oy alabilir mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(05.05.23)
75 yasındaki adamdan minnet umarsan böyle
0
abi bi dizi buldum on numara
(05.05.23)
Başkan bu sebepten oy vermiyorsan o zaman bundan 6 ay sonra buralarda başlık açma ya da şikayet etme. Oy vermemek benim için ikisi de aynı o yüzden bana fark etmez demek bu noktada, eğer mutluysan oy verme.

Türkiye gibi bir ülkede politikacinin konuşacağı şeyler ilk karşı taraftan alacağı oylar olacak. Türkiye Finlandiya değil ki konuşalım.

Kk politikalarinda sana sıfır etki var demek saçma olur. Bir sürü şey var. Biz şu an ülkenin bozulmuş ayarlarini yerine getirmek ile ugrasiyoruz, beyaz yakadan konusmasa da olur. Beyaz yaka "benim hakkimda konuşmadı o zaman banane" diyorsa o zaman mutludur hayatından.
0
logisticsmanager
(05.05.23)
Ben size %100 katılıyorum. Ben hariç herkese doğrudan fayda sağlayacak bir şey vaad edilirken ben sadece ödediğim vergilerle kaynak olarak kullanılacağım gibi hissediyorum.
0
namandigurai
(05.05.23)
Maaelesef öyle populizm uğruna hep belli kesimlere vaat veriliyor, muhalefet bizi cepte görüyor, akp ise zaten bunlar bize oy vermez diye kasmıyor arada kalıyoruz. resmen sokak köpeği kadar değerimiz yok seçim vaadi anlamında.
0
nuisance
(05.05.23)
@logisticsmanager ben cb seçiminde oy kullanacağım. mv seçimlerinde oy kullanmak konusunda saydığım bu sebeplerden kararsızlığım var dedim. oy kullanmayacağımı belirtmedim. fikir almak için yazdım. üstelik olduğum seçim bölgesinde hiçbir mv adayı da bana hitap eden insanlar değil. tüm seçimlerde bir kere dahi iktidardan yana oy kullanmadım. ve geldiğim noktada hala dışlanmış hissettiğim için düşüncelerimi paylaştım. benim haklı olduğum yanlara değinmek yerine stratejik oy kullanmaya devam diyorsunuz. zaten hep öyle yaptım.
0
🌸the man with no name
(05.05.23)
olay vaatten çok bu düzenin değişmesine önce normalleşelim sonra vaatlere bakarız.
0
mikahakkinen
(05.05.23)
65 yaş üstü adayların gençleri anlamayacağı açık.
Verdikleri sözlerin çoğunu yapamayacakları ortada.
İktidar değişmezse et kısa zamanda bin lira falan olur. Bu kesin gerçek.
0
vizivozo
(05.05.23)
cepte görüyorlar +1

diğer kesimin üstüne oynamak daha karlı ve kolay. siyaset dili yıllar içerisinde bu kesim üzerinde döndü ve gelişti. daha da kolay ayrıca ve oyları beyaz yakaya göre çok daha değişken. bu yüzden bu kesimin üstüne çalışmak daha karlı geliyor.

dediklerine katılıyorum ancak mv seçimleri de en az cb seçimi kadar önemli. akp gidecek ama ana muhalefet olarak kalacak. bu noktada ne kadar az mv sahibi olurlarsa o kadar iyi ancak şu anda çoğunluğu alacaklar gibi duruyor ve bu başta kendilerinin yargılanmaları olmak üzere, düzelmesini istediğimiz birçok şeyin önünde engel.

bu yüzden oy vermek, özellikle chp ya da iyip'e vermek çok önemli. tabi bölgenizde başka parti güçlüdür orası ayrı.
0
not sure if serious
(05.05.23)
Aynen bro oy kullanma bu süper demokratik bir başkaldırı, kesinlikle ülkenin geleceğini değiştirecek bir hamle gibi geldi bana da bu. Tiananmen Meydanı'nda kendini yakan rahip dayıdan sonraki en çok ses getirecek pasif direniş örneği bu olabilir gibi geliyor, kitleleri arkandan sürükleyeceğine eminim. Hayırlısı olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.23)
katılıyorum ama bu yeni bir şey değil. bu sebeple muhalefet 20 yıldır kaybediyor. bence hala elle tutulur, kitleleri arkasında sürükleyen bir vaadi yok. ana çerçeve $300mr para getireceğiz ve herkese para vereceğiz. mesele bu malesef. bana kalırsa bu bir kolaycılık ve popülizm.
doğu illerindeki çiftçilere elektrik bedava verecez demiş kılıçdaroğlu mesela. böyle bir şey yapılıyorsa niçin sadece doğu illerine yönelik var? diğer bölgelerde çiftçiler yok mu? bu popülizm işte. kaybettiren dil tamamen bu. kalkınmada öncelikli iller vs diye bunu doğru bir şekilde anlatabilse bu kadar tepki görmeyebilirdi ama bu durumda çeşitli teşvik paketleri ve kredi imkanları içeriyor programlar. burada ise doğrudan bedava elektrik vaadi söz konusu. kaldıki kaçak elektrik kullanımı gibi ülkemizde ciddi bir problem olmasına rağmen...
0
debian
(05.05.23)
Haklısın kardeşim.
Ben de hiç yalnız yaşayan bekar erkekler için bir vaad göremedim.
Bu konuda çok kırgınım onlara.
İyi düşünmüşsün.
Ben de sandığa gitmeyeyim bari.
0
Mirket
(05.05.23)
modern demokrasilerde maalesef çoğunluğun sözü geçer. çoğunluk da önce kendi çıkarları için konuşur.

Türkiye'de beyaz yakalı çalışanlar aktif çalışan nüfusun sadece %25'i. yarısı bile değil. Üstelik beyaz yakalı işçilerin çoğu işçi olduğunun bile farkında değil ya da kabul etmiyor. Kimse sayıca bu kadar az, üstelik kendi durumunun bile farkında olmayan, hak talep etmeyen bir kitle için uğraşmaz, vakit harcamaz.

Diğer yandan beyaz yakalıları kandırmak çok kolay. Şık bir ofiste, havalı giyinebilsin, öğlen yemek kartıyla kahveciden kahvesini alabilsin, 2-3 havalı kariyer etiketiyle bu insanları gece gündüz çalştırabiliyorsun zaten. Bir örgütlenmeleri yok, tamamı kendini şirketin ortağı bir sermayedar sanıyor. İşçi olduğunun bile farkında değil.

Mesela bir fabrikada torna ustasını saat 5 oldu mu tutamazsın. Adam biner servisine gider. İsterse iş kalmış olsun. Sabah 9'da gelir kaldığı yerden devam eder. İşi bitirmek için kal dersen de mesaisini ister, ödemezsen gider sendikaya şikayet eder. Çok kafası bozulursa istifa eder gider arkasına bile bakmaz. Patrondan falan da korkmaz kolay kolay. Mesela maaşını 2 gün geç yatır adam kapatır makineyi parasını alana kadar şalteri açmaz.

Aynı fabrikada o torna ustasının yaptığı işi yurtdışına satan "regional sales director" sabaha kadar çalıştırılabilir. Mesai istemez, zaten isteyemez. ARkasını savunacak bir sendikası yoktur. Patrondan ödü patlar. İstifa edip gitmeye yüreği yetmez çünkü muhtemelen o fabrikanın namı büyüktür, cv'sinde öyle bir şirketten ayrıldım yazmaya eli gitmez. Bu adamlara dandik bir özel sigorta, uyduruk bir şirket arabası kullanım hakkı verdin mi tamam zaten.

Çok komik ama Türkiye'de mavi yakalı işçiler sağ muhafazakar siyasete daha yakındır. Beyaz yakalı işçiler de genelde sosyal demokrat siyasete yakındır. Ama sosyal demokrasinin en temel unsuru sendikalaşmayı en iyi başaranlar mavi yakalılardır.


Bildiğim bir sektörden de örnek vereyim.
Eskiden reklam kampanyalarının fotoğraf ya da film çekimleri yapılırken bir saat sınırı yoktu.

mesela bir reklam filmi çekilecek ve bu çekimin 24 saat süreceği düşünülüyor. Sabah 8'de başlar çekim, ertesi sabah 8'de biter ara verilmeden. Hatta yönetmenin, fotoğrafçının, oyuncunun kaprisine göre bazı sahneler tekrar çekilir 36 saat 40 saat aralıksız çalışılırdı.

Bu çekimlerde beyaz yakalı da, mavi yakalı da çalışır. Mavi yakalılar dekoru kurar, malzeme taşır, ışıkları kurar, getir götür nakliye işlerini yapar, yemek hazırlar, kamera sistemlerini kurar vs. Beyaz yakalılar da reklamı yapılacak şirketin ve reklamı yapan ajansın temsilcileridir. İşin plana uygun gidip gitmediğini takip etmek için settedir. Setten sonra o reklam malzemelerinin hazırlanması, mesela filmin montajının yapılması, ilanların baskıya hazırlanması da beyaz yakalının görevidir. Yani setten sonra da beyaz yakalı çalışmaya devam eder. 36'lik aralıksız bir çekimden sonra, 2-3 saat uyuyup gelen fotoğraflarla reklam bannerları hazırlamak için bilgisayar başına oturur mesela tasarımcılar.

Hazırlanan reklam bannerları medya planına göre dağıtmak için pazarlama ekibi mesai harcar... Korkunç yorucudur bu süreçler de.

Şartlar böyleyken, mavi yakalıların "sinema işçileri sendikası" dedi ki günlük çalışma saati 16 saati aşamaz. Bunun da 12 saati normal ücretle ücretlendirilir, 12 saatten sonrası için normal ücretin 1,5 katı ücret alınır. Bu olayın üstüne gerçekten de saati doldu mu mesela ışık şefi şalteri indirip arkasına bile bakmadan gidiyor artık.

mavi yakalıların görünüşte beyaz yakalıları da rahatlatan bu kararına en büyük itiraz kimden geldi? Patronlardan değil. Onlar tamam dedi sendikayla ters düşmemek için. Ama beyaz yakalılar, pazarlama müdürleri falan çıldırdı uzun süre. Ben çok pazarlama çalışanı duydum: "ama benim pazarlama bütçemi 2 katına çıkarmam lazım" diyen. Düşün adam kendine ait olmayan bir parayı, kendininmiş gibi savunuyor.

Şimdi diyebilirsin ki ama o bütçenin hesabı o pazarlama ekibine soruluyor çünkü o da onun stresini yaşıyor. Kardeşim o zaman sen de sendikanı kur. O üstüne gelen stresi baskıyı yönet.

Çok genel geçer bir sözdür bu, hak verilmez, hak talep edilir. Hem sayıca azsın, hem kraldan çok kralcısın, hem kendi haklarını bile umursamayacak kadar "kariyer" uğruna öz saygını ayaklar altına almışsın, hem adam gibi bir sendikalaşmaya bile gidememişsin. Senin haklarını kimse savunmaz ki?

Türkiye'de yüzbinlerce yazılımcı var mesela. Kaçı sendika üyesi?
Şöyle havalı bir yabancı şirkette işe girince hepsinin ağzı burnu kayıyor havalar civalar...

Böyle bir kitleye tabii ki kimse bir vaat sunmaz.

Mavi yakalılar daha pragmatisttir. Mavi yakalının tek çalışma motivasyonu para ve yan haklardır. Daha iyi para veren, daha iyi haklar sunan, daha iyi çalışma ortamı vaat eden işe gider. Bu siyasi olarak da böyledir. 90'larda mavi yakalılar bir seçimde ANAP'a oy veriyor, bir sonraki seçimde daha iyi bir vaat varsa DSP'ye oy veriyor. Adam son derece haklı olarak önce kendi cebini ve yaşamını düşünüyor.

Beyaz yakalılarda böyle bir öz bilinç yok. İş anlamında beyaz yakalıların ağzına bir parça bal çalınıyor: "KARİYER". Bu hikayeyle bu adamları istediğin gibi güdebilirsin. Ekşi duyuruda bile çok başlık var böyle, "daha büyük şirketten iş teklifi aldım, maaşı ve yan hakları daha az ama kariyerim için daha iyi olacak, gideyim mi?". Bu adam sırf kariyeri uğruna iş yerinde her türlü haksızlığı sineye çekebilir. O yüzden de sırtına binerler. Siyaseten de böyle.

Çantada kekliktir bu kitle. Çünkü siyasette de ağzına çalışan balın adı şu: Yaşam tarzı... Bak biz seçilmezsek artık rahat rakı içemezsin, mini etek giyemezsin dedin mi bu adamın oyunu alırsın. Ya da biraz muhafazakar bir beyaz yakalıysa biraz korkuttun mu tamam ceptedir.
0
anten
(05.05.23)
ağzına sağlık muhalif biri olarak ben de tam olarak aynı şeyi düşünüyordum. maaşlı çalışan bir keriz olarak bana hiç bir partinin bir adet vaadi yok. aksine, asgari ücrete zamlar, eytler, memur zamları vs gibi durumlar için yaratılması gereken kaynaktan dolayı büyük bir enflasyon gerçekleşecek ve sonucunda biz bu enflasyon zammı kadar maaş zammı alamayacağız. yani aynı tas aynı hamam. bu ülkenin vasıflı mal üreten ve çilesini çeken kesimi için teşvik ve vaatler sıfır. gelir vergisi dilimlerini düzenleme vs gibi bir konu bile kimsenin aklıma gelmiyor.

sonuç olarak trnin mevcut vizyonu bu, devlet yardımlarıyla yürütülen bir dar gelirli gemisi. herkes ya devlete çalışacak, ya devletten para alarak yaşayacak. beyaz yakalı kerizler olarak bizim oyumuz zaten cepte olduğu için bizi düşünen yok.
0
roket adam
(05.05.23)
yükü mükü geç. hayattaki en büyük zenginlik özgürlük ve demokrasi. bunlar olmadıktan sonra sadece maddi zengin olursun. özel sektördeki çalışan yükü sırtlıyor mu? evet ama zaten özel sektörün şartları "genele yayarsak" daha iyi. bu seçim öyle şartları bi düşüneyim seçimi değil. bi taraf iyileştirme yapıcaz diyor öteki oy veren gaydir diyor allahsızdır teröristtir diyor. hür iradenizle oy kullanın.
0
KidLazer
(05.05.23)
beyaz yakanın ucuz avrupa tatili, konser ve ucuz bira dışında bir talebi mi var?
varsa bu taleplerini iletecek bir görünürlülüğü, gücü mü var?
ofisler ben işçi değilim sendika neymiş öegh diyen tiplerden geçilmiyor.
siyasetçilerin önünde sihirli küre yok baksın aaa bu ofis insanlarının da şöyle bir sorunu varmış dur onu da düşünelim diyemiyorlar, kusura bakmayın.
araba fiyatları düşecek, dolar düşecek de zaten beyaz yaka oltaya geliyor dahasına ne gerek var?
0
Whily
(05.05.23)
(4)

Evde kendi kendine ukulele çalmayı öğrenen var mı?

rebecca
Bi heveslendim de basit bi tane ukulele sipariş edip denemek istiyorum. Daha önce aranızda heves edip basarabilen var mıdır?:)
Bi heveslendim de basit bi tane ukulele sipariş edip denemek istiyorum. Daha önce aranızda heves edip basarabilen var mıdır?:)
0
rebecca
(04.05.23)
öğrenirsiniz, ama basit ukuleler genelde epey dandik yapılıyor akort bile tutmayanını gördüm. O yüzden başlangıç için biraz eli yüzü düzgün bir şey alın ki hevesiniz kaçmasın. Yani 250-500-1000 gibi seçenekler arasından 250'ye değil de 500'e bakın:)
0
anten
(04.05.23)
Gitar çalmayı bildiğim için bana biraz daha kolay gelmişti öğrenmesi. Ev arkadaşım evde yokken gizli gizli çalıyordum. Düzenli çalışma ile 4-5 ayda istediğim seviyeye gelmiştim.
0
irene
(04.05.23)
daha onceden telli calgi deneyimin yoksa ders almani oneririm.
2-3 aydir oglanla ukulele dersine gidiyoruz, haftada yarim saat.
ben sundan aldim bir tane, akorda falan sikinti yok.


www.amazon.ca
0
cooperr
(04.05.23)
hahhah aynı şeyi dün düşündüm, iki youtube tutorialı izledim ve bastım hepsiburada'dan siparişi :D çok eğlendim o yüzden şimdi sorunuzu okuyunca :)

ben 650 liralık bir soprano (standart en küçük) ukulele aldım. bir de bir büyüğü concert ukuleleler varmış ama benim ellerim zaten ufacık, bana sorun olmaz diye düşündüm. bekliyorum, yarın gelecek. motivasyonum minik kızıma iki gitar teli tıngırdatabilmek. iki akorla you are my sunshine çalmak ilk hedefim :)

gençlikten klasik gitar eğitimim var ama şu an elime gitar verseniz çalamam, o kadar yok gibi hale geldi. akorla pop çalmayı zaten bilmem. sadece aşinalık kaldı. sevmezdim bir de çalmayı. ona rağmen videolara baktıkça neden olmasın ya dedim.

yani bence maddi olarak size külfet değilse alın bir tane gitsin. youtube videolarındaki yorumlardan anladığım kadarıyla çok başarabilen var, yani tabii başarmak istediğiniz şey atla deve değilse. iki tıngırdatayım mutlu olayım diyorsanız gayet alın bence, o tutoriallarla çalamayacak kimse yoktur gibi geliyor bana.

ben şundan aldım, isterseniz gelince size yazarım, gerçi bir süre kullanmadan anlaşılmaz ama yine de:
www.hepsiburada.com
0
nimberjack
(04.05.23)
(3)

İsveç'ten PS5 almak

nundu
Bu hafta isveçe gidiyorum. Hazır gitmişken bayadır istediğim ps5'i alsam mı diye düşündüm, mediamarkt'ta gow ragnaroklu pakedi bile Türkiye'deki düz haline göre baya ucuz görünüyordu. Bi de bu fiyattan ayrıca vergi indirimi oluyor mu? Türkiyeye getirince burda bi ödeme falan gerekir mi gibi soruları
Bu hafta isveçe gidiyorum. Hazır gitmişken bayadır istediğim ps5'i alsam mı diye düşündüm, mediamarkt'ta gow ragnaroklu pakedi bile Türkiye'deki düz haline göre baya ucuz görünüyordu. Bi de bu fiyattan ayrıca vergi indirimi oluyor mu? Türkiyeye getirince burda bi ödeme falan gerekir mi gibi sorularım var. Şimdiden teşekkürler
0
nundu
(04.05.23)
isveç'te ps5 maks. €600 falandir, yani her türlü tr'den ucuz. Hiç düsünmeden al. Hem gümrükte vergi iadesi de alirsin.
0
Avoiding The Puddle
(04.05.23)
satın aldığın mağazada "tax free" ibaresi olması lazım. Bir de satın alırken kasada bunu belirtmelisin ona göre bir fatura düzenlemesi yapıyorlar.

Sonra zaten dönüşte havaalanında global blue tax free gişesine gidiyorsun faturayı verip ürünü gösterip iade formu dolduruyorsun. Bazı ülkelerde direkt nakit bazılarında banka hesabına ödemeni yapıyorlar
0
anten
(04.05.23)
Hocam vergi iadesi almasan bile yarı fiyatına geliyor, ben almanya'dan getirdim. Burada herhangi bir ödeme yok, çantanda sokuyorsun.
0
mirty
(04.05.23)
(7)

4 yaşında kız çocuğu için müzik aleti yardımı

semenderrr
kızıma bir enstruman alayım diyorum. ne önerirsiniz?
kızıma bir enstruman alayım diyorum. ne önerirsiniz?
0
semenderrr
(03.05.23)
Baglama
0
allah yazdiysa bozsun
(04.05.23)
bütçeniz müsaade eder mi bilmiyorum ama ben piyano derim.

çünkü temel yaklaşım açısından basit bir alet. sadece tuşa basıyorsunuz. dört yaşındaki çocuk için içselleştirmesi daha kolay olur diye düşünüyorum. zihinsel gelişimine, motor kapasitesine katkısı ise inanılmaz olacaktır. gitar, keman vs. tabii ki öğrenemeyeceği şeyler değil ama daha kompleks veya sıkıcı bulabilir çocuk onları. kaldı ki 4 yaşından atıyorum 10 yaşına kadar piyano çalan bir çocuk devamında zaten diğer enstrümanlara geçişi de daha rahat yapar diye düşünüyorum.

tamamen sıradan vatandaş olarak desteksiz sallıyorum ben tabii, şahsi fikir. kendimi düşünüyorum mesela, dört yaşındayken "anaa buna basıyorum bu ses çıkıyo" diyebileceğim bir enstrüman olan piyanoyu çok daha rahat öğrenebilirdim sanırım.

zaten amacınız muhtemelen çocuğun belli bir disiplin geliştirmesi, motor kabiliyetlerini güçlendirmesi... virtüöz olsun, dünya çapında sanatçı olsun demiyorsanız bence piyanoyla başlamak iyi fikir olabilir. alışması görece kolay ama faydası büyük. ileride kendi ilgisine göre başka enstrümanlara geçiş düşünülebilir belki.

büyüdüğünde sanatçı olursa buraya yazın ama yine. bi konseri olur bi şey olur, haberimiz olsun. izleyelim.
0
mark greg sputnik
(04.05.23)
eğer zengin değilseniz 4 yaş için piano biraz abartılı... onun yerine bir org alabilirsiniz. benim de vardı çocukken. şimdi de amatör olarak müzikle ilgileniyorum, çaldığım enstrümanlar var ve kendi başıma öğrendim. bağlama, gitar falan bunlar o yaş için zor, eğer çocuğun ilgisi ve eğitim verecek birisi yoksa. tuşa bastıkça ses çıkaran en makulüdür. :)
0
motosiklet burclu adam
(04.05.23)
Çocuğunuz ile sık sık müzik enstrümanlarıni inceleyebileceği mağazaları ziyaret etmenizi öneririm. Bir enstrüman çalması onun isteği mi yoksa sizin hayaliniz mi? Çocuk konserleri de iyi bir başlangıç olabilir. Konser bitiminde ilgisini çeken bir enstrüman varsa hakkında bilgi edinebilir, birlikte inceleyebilir, YouTube kanallarındaki çocuk kayıtlarına göz atabilirsiniz. Bir çocuğun bir enstrümana ilgisini canlandırmak ile onu bu dünyadan soğutmak arasında ince bir çizgi var. Çok da keyifli bir yolculuktur.
0
from where i ride
(04.05.23)
Eğer eviniz müsaitse bir davul seti alın derim.
0
vedatchilipeppers
(04.05.23)
Kolay taşınabilir bir şey alırdım ben olsam, keman, flüt gibi, gittiği yerlere götürebilsin, bi parkta, bi bahçede, denizde, kırda, bayırda çalsın, alıştırma yapsın minik kız.
0
birbilmecemvarçocuklar
(04.05.23)
4 yaş enstrüman seçmek için çok ideal bir yaş değil, ama piyano en makulu. Tabii çocuğun ilgisi alakası da önemli.

Piyano genel müzik teorisi için iyidir, ilerde ilgisine göre her enstrümana sıçrar. Ya da hiç ilgilenmez.

yamaha ya da casio'nun dijital piyanolarından birini alın. Taşınabilir stage piyano bile olur hem yer kaplamaz.

Dijital piyano diye altını çiziyorum çünkü tuşe önemli, çocuklar org vb tuşesiz enstrümanlardan çabuk sıkılıyor. Ama dijital piyano alırsanız epey gerçekci bir enstrüman elde edersiniz.

9-10 bine sıfır dijital piyano bulunur. 88 tuş, weighted keys özellikli bir enstrüman almanız önemli.

bu arda 2. elde daha da ucuza denk getirirsiniz.
0
anten
(04.05.23)
(11)

Vücut geliştirmek için illa beslenmeye dikkat mi etmek gerekiyor ?

sassot
Spora başladım ama beslenme düzenim aynı. Normalde günde 3-4 tane yumurta yerdim şu an sadece ekstra tavuk pilav yiyorum. ekmek yemeyi azalttım.Protein tozu, içecek, takviye falan almadım hiç. bunları almak gerekiyor mu illa ya da düzenli olarak et mi yemek gerekiyor ?
Spora başladım ama beslenme düzenim aynı. Normalde günde 3-4 tane yumurta yerdim
şu an sadece ekstra tavuk pilav yiyorum. ekmek yemeyi azalttım.

Protein tozu, içecek, takviye falan almadım hiç. bunları almak gerekiyor mu illa ya da düzenli olarak et mi yemek gerekiyor ?
0
sassot
(03.05.23)
yemekten daha önemlisi uyku. uyku düzgün değilse sporunda yemeğinde önemi yok.
0
haskoylu deli hasan
(03.05.23)
bir ölçek protein tozundaki protein 100 gram ete falan denk geliyor. ben yurtdışındayım protein tozu etten daha pahalıya geldiği için pek kullanmıyorum. sana kalmış.

gereken prootein miktarı kiloya göre falan hesaplanabiliyor. ona göre bakıp yersin. bence şu an önemli olan disiplinli bir şekilde devam edebilmen. iki ayda istediğini ye pek bir şey olmayacak zaten.
0
bohr atom modeli
(03.05.23)
Uyku çok önemliymiş diyorlar +1
0
put it in your appropriate place
(03.05.23)
Kişi yeterli proteini alıyorsa takviye almaya gerek yok. Bunu da normal biri için 1.2 x kg olarak hesaplayabilirsiniz. Ben misal 1.5 civarı almaya çalışırım ama 1.2 çok kasmayan biri için ideal.

Onun dışında dışarıdan takviyesi en mantıklı creatine ama onu da herkesin kullanmasina gerek yok.

Almaniz gereken macrolari hesaplayip günlük yediklerinize göre bakın.

Evet gerekli besin maddelerini almazsaniz istediğiniz yere ulaşmak zor. Cimento olmadan bina yapmaya calismak gibi.
0
logisticsmanager
(03.05.23)
Önemli olan ağırlık bence ya yağsız vücut kasmıyorsan ne yediğin cok fark etmiyt. Aç gezmiyorsan çok da sorun değil bence. Ne zaman ki bent over row yapmaya başladım o zaman ya hak dedi sırtım. Deadlift ile aynı kiloda yapıyorum genelde, abartı genişletiyor sırtı.
0
hasmetizm 2046
(03.05.23)
Bu işe gönül verdiysen motton şöyle olacak.

-Train like an animal
-Eat like a king
-Sleep like a baby

Ayrıca, 3 yumurta yedim, bir porsiyon da pilav, bir kaşık da protein tozu gibi hesapsız kitapsız, kulaktan dolma bilgiyle olmaz o.

Şu sayfayı oku, anla, otur bir kalori hesabı yap, makroları dengele. Sağlam başla işe.

www.agirsaglam.com
0
Mirket
(03.05.23)
İlk başta mutlaka bir diyetistyene gitmek lazım.
Diyetisyene nasıl antrenman yaptığınızı anlatın, o da size uygun beslenme programı çıkartsın. Çünkü günde 3-4 yumurta falan kaşık kaşık tavuk pilav yaramaz:)
0
anten
(04.05.23)
günlük protein ihtiyacını karşılıyorsan şu aşamada hiçbir takviyeye ihtiyacın yok zaten vücudunun günlük sentezleyebileceği bir protein sınırı var, gerisi yağ olarak depolanıyor/ atılıyor vücuttan.

vew bu protein ihtiyacını da öğünlere bölmen lazım, tek öğünde yaptığın alımın da bir sentez sınırı var.

uyku +1 en önemlisi uykunu düzgün almalısın.
0
not sure if serious
(04.05.23)
Protein sadece kas inşa ederken kullanılmıyor tırnağının uzamasından tut da mide içyüzeyinin kaplaması değişirken bile her aşamada proteinlere ihtiyaç vardır, o nedenle günlük 500 gram falan protein almıyorsan yağa dönüşmez aldığın her proteini vücut kullanır.

İkinci olarak vücudun sentezleyebildiği protein de sınırsızdır tek öğünde 100 gram protein verirsen vücut onu sentezler ve kullanır ama kas hipertrofisi için hepsini kullanmaz ihtiyacı kadarını kullanır.

Bir de bu uyku mevzusu çok abartılıyor, eğer uykuda deli gibi growth hormon salgıladığın pre-ergenlik döneminde değilsen o kadar da önemli bir mevzu değil günlük normal uykunu uyu geç işte.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.05.23)
zaten kastedilen günlük düzenli uyku, git 15 saat uyu değil. eksik uyursan kaldıracak enerjin de olmaz motivasyonun da.

proteinin sınırsız sentezlenmesi söz konusu değil.
0
not sure if serious
(15.05.23)
hiyerarşik olarak: uyku(8-10 saat deliksiz gece), stres, protein alımı(kilo başı x2), idman şeklinde düşün.

uykuyu çözmezsen hiçbirinden randıman alamazsın. stresli bir hayatın varsa yine olmaz. ama idman da stresi ve uykuyu olumlu anlamda etkiler. o yüzden bir iki ay düzene sokmaya çalış. elinden geleni yap. uyku ve stres rayına girecektir. baktın sokamıyorsun yine konuşuruz.

not sure beyefendi sanırım kas inşası ile protein sentezini karıştırıyor.
0
alperz
(15.05.23)
(9)

Herkes Bir Gün Yönetici Olmak Zorunda Mı?

depresif çocuk
Yaş 31 olmak üzere.Teknik tarafta olmayı, işi yapan kişi olmayı seviyorum.Fakat şu bir gerçek ki idarecilik kariyerini tercih eden arkadaşlarım şirketlerde iyi pozisyonlara geldiler. Hem maaşları iyi hem de etki alanları daha geniş.Sizce belli bir yaştan sonra yöneticilik veya hiç olmazsa mentörlük
Yaş 31 olmak üzere.
Teknik tarafta olmayı, işi yapan kişi olmayı seviyorum.
Fakat şu bir gerçek ki idarecilik kariyerini tercih eden arkadaşlarım şirketlerde iyi pozisyonlara geldiler. Hem maaşları iyi hem de etki alanları daha geniş.

Sizce belli bir yaştan sonra yöneticilik veya hiç olmazsa mentörlük rolüne hazırlanmalı mı insan?
0
depresif çocuk
(30.04.23)
Kesinlikle hayır. Bunu gençlerle konuşurken falan hep diyorum.
Herkes müdür olmamali. Bu sebepten ortalik müdür olmaması gereken müdürlerle dolu.
Türkiye'deki sıkıntı müdür ile çalışan arasında çok ciddi gelir farkı olması. Yani ben Türkiye'de çalışırken müdürüm 5 katı maaş alırdı. E haliyle herkes müdür olmalı olayı çıkıyor.

Misal benim yerime birini almak lazım. Kimse müdür olmak istemiyor ekipte çünkü herkes rahat yasamak istiyor.

Subject matter expert olmak önemli bir şey. Misal bizde tehlikeli madde, uluslararası ticaret vs gibi şeylerin uzmanları el üstünde tutulur.

Neyse kısacası hayır. Ama maalesef Türkiye'de sıkıntı çünkü maaş çok artıyor.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
Seninle aynı düşüncedeyim, 36 yaşındayım. Sağdan soldan müdürlük ile ilgili teklif geliyor ancak ben istemiyorum çünkü insan yönetmek şunu bunu yap demek hamurumda yok, benim için sistem ya çalışır ya da çalışmaz kafam rahat. Ancak logisticsmanager'ın yazdıklarından
dolayı arka planda tırmalayan bir düşüncede mevcut. Ben şöyle düşünüyorum alanımda öyle yetkin ve kilit olmalıyım ki maaşımı bu şekilde yükselteyim.
0
mirty
(30.04.23)
Türkiye gibi yoğunluklu olarak hizmet sektöründen veya yurtdışı menşeli markaların/operasyonların bayi/şube mantığının bulunduğu ülkelerde genellikle böyle bir düzen var gibi. Çünkü burada bir şey üretilmiyor veya geliştirilmiyor. Teknik anlamda iyi olanlar da yetkin ve kilit rollerde -bu adam iyi kaybetmeyelim ama yönetici maaşı verelim- gibi bir durumla karışlaşmıyor. Çünkü dediğim gibi, üretimin, tasarımın, pazarlama fikrinin geliştirildiği ülke burası değil. Dolayısıyla işini iyi yapanın da emeği ve yeteneği çok önemsenmiyor. Yerine yenisini bulmak ve daha az paraya daha çok iş yaptırma imkanından ilerleniyor... Diye düşünüyorum.

Edit: Teknik anlamda işinde iyi olanlar, networkünden müşteri çekerek kendi yapılanmasını kurma yoluna gidiyor gibi daha çok.
0
calmdown
(30.04.23)
(bkz. peter principle)

insanlar başarısız oldukları pozisyonlara kadar promote ediliyorlar, yetenekli oldukları alan yerine başarısız müdürler oluyorlar.

daha yeni yeni bir iki senedir faang'de yönetici olmayan ileri seviye pozisyonlar açılmaya başlandı, türkiye'ye gelmez bence uzun yıllar.
0
aguen
(01.05.23)
@logi +1

yurtdisinda calisiyorum, mudurumle aramda ciddi bir gelir farki yok, ek olarak arabasi var, benim hic ihtiyacim yok arabaya. hayatta da - en azindan bu sirkette - mudur olmam. meslegim cok keyifli, benim mudur idari islerin icinde bogulmus durumda, benden cok calisiyor bir de benim ve digerlerinin dertlerini dinliyor.
ayrica, yurtdisinda bazi sirketlerde mudurlukten ziyade sirkette ne kadar suredir calistiginiz maasinizda daha cok belirleyici rol oynuyor.
ancak turkiye'deyken deli gibi mudur olmak istiyordum. neden? gelir farki coktu, ayrica benim meslegim icin o unvan turkiye'de meslegimde ilerlemem icin onemliydi.

simdi yatay hiyerarside calisiyoruz, herkesin kendi isi var, kimse kimseye karismiyor, kimse kimseye saygida kusur etmiyor (mudur degilsin diye), bir mudurumuz var, o olmasa da isleyebilen bir sistem aslinda ama yonetim icin gerekiyor.
0
kassiopeia
(01.05.23)
herkes yonetici olmak zorunda degil. ama hedef para kazanmak ise bunun icin paranin kaynagina yaklasman lazim, bu da yoneticilikten geciyor.

bu yurtdisinda da boyle bu arada, disarida maas farki cok olmayabilir ama senin primin sene sonunda %2 ise yoneticininki %10-15dir. Ustune hisse verilir vs. Farkli avantajlari tabiiki var, yoksa kimse ayni paraya daha fazla sorumluluk ve risk ustlenmez.

yoneticilik kumasi biraz da genetik bir mevzu, matematik kafasi gibi birsey. Senden ya vardir ya da yoktur. Yoksa, seni o pozisyona bir sekilde getirseler bile boktan bir yonetici olursun, hepimiz boyle insanlarla surekli karsilasiyoruz. Yetenegin var ise zaten sorun yok..
0
cooperr
(01.05.23)
Tecrübe kazanıp yönetici olmak tercih edilmeyecekse sonraki adım ya uzmanlıkta kilit bir pozisyona gelmek, ya işletme kurmak ya da danışmanlık yapmak olacaktir. Yoksa ne kadar tecrübe olursa olsun kişi sisteme giren yeni küçük çarklar sebebiyle gittikçe dış çepere doğru itilecektir.
0
onepointzero
(01.05.23)
Bu tamamen beklentilerle alakalı, kimisi daha fazla sorumluluk almak ve insan iletişimde bulunmak istemez kimisi de tam tersi her dk ortalarda olmayı inisiyatif almayı sever. Kariyerde başarının bir ölçütü kesinlikle değil ama hep dikey şekilde ilerlediği için bizdeki anlayış böyle şekilleniyor ne yazık ki, dolayısıyla maaş ve algı açısından haklısınız daha geniş bir etkisi var.
0
crackcodemood
(01.05.23)
Değil, zaten mümkün de değil.

Yöneticilik ayrı bir kariyer. Bir meslekte çok iyi olmakla, o iş kolunda iyi yönetici olmak arasında büyük fark var.

Ama türkiye'de bu böyle anlaşılmıyor. Kendi sektörüm için konuşayım, belli bir yaş ya da tecrübe sonunda yönetici olmaya zorlanıyorsun. Çünkü aldığın maaş göze batmaya başlıyor, ekibin "yaşlısı" olarak görülmeye başlanıyorsun vs. Mesela eski şirketimin türkiye ofisinde 30-35 yaşında orta düzey yönetici değilsen şirkette barınma şansın azalıyordu. 40 yaş üstündeysen de üst düzey pozisyonlardan birinde değilsen "senior" olarak çalışmaya pek sıcak bakmıyorlardı. Ama bizim şirketin paris ofisinde 50-60 yaşında senior insanlar çalışıyordu. türkiye'de mümkün değil 50 yaşında yönetici değilsen büyük şirketlerde barındırmazlar.

Şu laf çok doğru, en iyi elemanını yönetici yaparsan, ekipteki en iyi adamı kaybedersin.

Bizde bu terfi mekanizmaları yanlış kullanılıyor maalesef. Futbol çok doğru örnek, teknik direktörün işi ayrı, futbolcunun işi ayrı. Adam futbol oynamaktan mutluysa ve orada iyiyse onu zorlamanın anlamı yok. Çünkü saha kenarındaki adamın işi farklı. İyi futbolcu iyi direktör olmuyor her zaman, ya da vasat futbolcu çok iyi direktör oluyor.

Yönetici kadro kurar, doğru adamı doğru işe yönlendirir, ekibin düzgün çalışmasını sağlar, aksaklıkları giderir. İşi idareciliktir. Ve bu epey sosyal zeka gerektirir.

Bizdeki sistemde genelde teknik becerisi en iyi adamı ya da en iyi iş sonucu üreteni yönetici yaparlar. Bu da bir kaosa dönüşür.
-sosyal becerisi olmadığı için ekibi iyi yönetemez, baskıyla iş yaptırmaya çalışır.
-yöneticiliğin ne olduğunu anlamadığı için esas idarecilik kısmını yapmaz hala iş yapmaya ya da mikro management ile uğraşmaya devam eder. Bu yüzden idari sorunlar kartopu gibi büyür.

Bunlar en temel gördüğüm sorunlar iş hayatında.

Türkiye'de yöneticiliğin cazip olmasının sebebi maaş farkının çok uçuk olması. Ekonomisi, iş kültürü oturmuş sosyal demokrat ülkelerde yöneticiyle senior seviye bir çalışan arasında efsanevi bir maaş farkı olmaz. Ama bizde her terfi yaşam standartlarında bir sıçrama demek
0
anten
(01.05.23)
(9)

Elektrikli araç tamircisi açmak?

chicha_v2
İyi kötü elektrikli araçlar hayatımızda daha çok yer etmeye başladı.Türkiye'de çok az usta elektrikli araçlardan anlıyordur.İşi bilen adam olmak için illa yurtdışında tecrübe kazanmak mı gerekir nereden başlanır?Milletin arabasını boza boza mı öğreneceğiz illa diğer ustalar gibi :D
İyi kötü elektrikli araçlar hayatımızda daha çok yer etmeye başladı.

Türkiye'de çok az usta elektrikli araçlardan anlıyordur.

İşi bilen adam olmak için illa yurtdışında tecrübe kazanmak mı gerekir nereden başlanır?

Milletin arabasını boza boza mı öğreneceğiz illa diğer ustalar gibi :D
0
chicha_v2
(30.04.23)
Abi ben sıfır yetenekle Youtube izleye izleye çamaşır makinesini tamir etmiştim, bence bu şekilde öğrenilebilir. 11 Eylül teröristleri de simülasyondan uçak kullanmasını öğrenmişti mesela, olur yani zamanla :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.23)
Olur ama elektrikli araç alacak parası olan birini marka servisi dışında bir yere giderken şimdilik düşünemiyorum.
Yani 40 bin euroluk tesla alıp ahmet oto servisine götürmem.
Ikinci ellerinde de genel sorun batarya vs.
Bu arada bu araçların bakim istememe olayı falan da var.
Yani eninde sonunda olacak ama yurtdışında nasıl oluyormus diye bakmak lazım.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
tamir edilecek çok parçası yok ki. içten yanmalı araçlara göre çok daha basit elektrikli araçlar. motor da zaten değiştirmek istediğinde tamir etmene değmeyecek kadar ucuz denebilecek bir parça. bakım desek bakım derdi de yok.

bence araçtan ziyade batarya tamiri yapabilecek bir tesis çok daha fazla iş görebilir. hasarlı hücreleri söküp yerine sağlamları takabilecek vs mesela. ama hiç görmedim yurtdışında da, genelde bozulan parçayı direkt değiştiriyorlar. ama o bile 5-10 yıllık vizyonda gerekli olacak şu an değil.
0
roket adam
(30.04.23)
4-5 senedir benim de aklımda var böyle birşey. özellikle batarya satışı ve tamiri konusunda fakat hem tehlikeli hem de bütçe gerektiren bir iş.

ayrıca şu anki servislerin çoğunun yanında elektrik mühendisi veya ilgili mühendisliklerden insanların bulundurulacağını düşünüyorum bundan sonra.

ama bana kalırsa genelde ustalar yetkili servislerden işi öğrendikten sonra ayrılıp kendi yerlerini açıyorlar. o yüzden önümüzdeki 5-10 senede elektrikli araç tamir yerlerinin sayısı artacaktır. Bunun dışında yurtdışında belirli komponentlerin eğitimleri oluyor, onlara gidebilirsin. Mesela benim ustam direksiyon ile ilgili anakartının tamiriyle ilgili 2 haftalığına yurtdışına eğitime gitmişti.
0
false pretension
(30.04.23)
Bence sanayide veya freelance elektrikli araç tamircilerine çok iş gelmez, fakat içten yanmalı araçları elektrikliye çevirme gibi bir sektör oluşacaktır.
0
malheiros
(30.04.23)
Güzel yerden yakalamışsınız, 2-3 yıl içinde bu alanda inanılmaz bir pazar oluşacak türkiye'de de.

Çünkü sadece tesla değil elektrikli araçlar. 250bin TL'ye de piyasada tonla küçük elektrikli araç satılıyor özellikle ticari işletmeler çok kullanıyor bunu. Ya da renault zoe vb araçlar giderek artmaya başladı. Bir de hibrit motor olanlar var...

citroen ami ya da zoe gibi arabaları kullananlar orta sınıf. Orta sınıf da yetkili servisten kaçar kaçabildiği yere kadar. O yüzden çok iş çıkacak bu arabalar üstünden sanayide.

TAbii ki bu fırsatı gören bir tek siz değilsiniz:)

bütün ticaret ve sanayi odaları bu tarz mesleki kurslar açmaya başladı.

özel firmalarda da eğitimler var. Zaten sanayide biraz kafası çalışan dükkan sahipleri ya da ustalar bu kurslara başladılar bile yakın zamanda görmeye başlarız dükkan tabelalarında "elektrikli araç motor onarım" vb yazılarını.

Bakmayın sosyal medyadaki sanayi ustalarını zır cahil ya da öngörüsüz zanneden kitleye. Akıllı adam çok sanayide, mesleki anlamda kendini geliştirmeye açık adam da çok, özellikle genç ustaların çoğu böyle eğitimler, kurslar falan oldu mu kaçırmaz genelde.

Bu kursları araştırın merakınız varsa meslek meslektir:) Ama tabii zaten bütün gün araba söküp takan bir insana daha faydalı olur bunlar.

Yine de meslek meslektir.
0
anten
(30.04.23)
komple batarya yerine hücre değiştiren, batarya yenileyen bir işletme gelecek 10 yıl içinde ihya olur o kadar net söylüyorum.

hibrit araçların bile batarya değişimi o kadar fahiş fiyatlara yapılıyor teknik servis tarafından millet şimdiden tırıl mırıl tamir ettirmenin yolunu arıyor.
0
delidir yakalayin
(30.04.23)
@delidir bataryaların hücrelerinin ömürleri aşağı yukarı aynı değil mi? Biri erken bozulduysa diğerleri de kısa sürede bozulacaktır diye düşünüyorum.
0
vizivozo
(30.04.23)
@vizivozo

bazen hücreler olması gerekenden erken ölebiliyor. baktıklarında da atıyorum 2 ve 8 nolu hücreler arızalı diyor ama servis pili komple değiştiriyor. bir pil paketi nereden baksan 10 bin usd. hücreleri 1000 usd maliyetle değiştiren tamir eden yerler var yurt dışında mesela. 2-3 sene daha kullanıyor adam. her türlü karlı yani. 10 bin usd bu arada hibrit yaris'in pili diğerleri ne kadardır allah bilir.
0
delidir yakalayin
(01.05.23)
(8)

nasıl ev alabilirim

gizemli dede
500k nakit var ama ev alamıyorum. ne önerirsiniz. lokasyon:orta hallice bir şehir. ortalama evler 1500 k civarı.
500k nakit var ama ev alamıyorum. ne önerirsiniz. lokasyon:orta hallice bir şehir. ortalama evler 1500 k civarı.
0
gizemli dede
(30.04.23)
Kredi için konuştun mu hiç bankalarla? Küçük şehirlerde bile 500'e ev kalmadı çünkü.
0
winston insani
(30.04.23)
kredi verseler bile çok yüksek faizle verdiklerinden bir işime yaramıyor. resmen çıkmazdayım. 0,99 kredi verdikleri evlerde 300 400 k açığım kalıyor. 0,69 kredi verdikleri evlerin de 300 binini kullandırıyorlar ev sahipleri ya da müteahhitler bunda açığım çok daha açılıyor.. tabi bilgi eksikliğim de var. rayiç bedelle krediyi ilişkilendiriyorlar ama oralara falan tam anlamadım.
0
🌸gizemli dede
(30.04.23)
kredi açısından şöyle bir durum var, şu an yüksek gelen krediler seneye ucuz kalacak olabilir. Ben geçen sene hiç aklımda yokken ev sahibinin evi satması sebebiyle ev aldım apar topar. Kiralar verdiğimiz kiranın 3 katıydı, biz de ev alalım dedik. Kredi için kamu bankaları ile görüştüm vermiyoruz dediler. Ben de 1,94'ten özel bankadan kullandım. Kredi taksidi o zamanki kiramın 6 katı, piyasadaki kiraların 2 katıydı. Şu an piyasa kiralarıyla aynı. Evin değeri de 2 katına çıktı. Yani şu an aynı evi 0,69'la alsam bile bi sene önce 1,94'le aldığım kadar avantajlı olmuyor muhtemelen. Bu yüzden tabi ki 0,69 veya 0,99 bulabilirseniz onları zorlayın ama 1,80-2,00 civarı olanları da aşırı pahalı gibi düşünmeyin bence.
0
perferil
(30.04.23)
İsterseniz seçimin sonucunu bekleyin. Kk seçilir, dediği krediyi gerçekten bulur, göçmenleri de gönderirse enflasyon ve ev fiyatları düşer.
0
vizivozo
(30.04.23)
Nakit durdukça enflasyon karşısında erir, o yüzden nakiti önce enflasyon karşısında koruyacak bir önlem alın.

Sonra da seçimi bekleyin. Sonuca göre atılacak adımlar belli olur.
0
anten
(30.04.23)
0.69 kredi için araştırmaya devam edin ben ilk çıktığı günden beri araştırıyorum çoğu müteahhit evet 300,500 kullandırıyor ama yüksek kullandiranlarda var
Nerede ne kadara kadar Ev arıyorsunuz?
0
horizon
(01.05.23)
Böyle bir enflasyon ortamında kredi çekmekten korkmayın, oturmak için alıyorsanız zorlayıp alın evinizi. İlk bir iki sene kuru ekmek soğan bile yeseniz kredi ödemesi iki sene sonra kuşa döner bu ortamda.
0
John Bloor
(01.05.23)
Hedef küçülterek baslanabilir. Azami kredi cekilerek önce 1+0 ev alinir ve 500k nin deger kaybetmesi onlenir. Yillar icinde biriken para ile 1+0 satilip 1+1 alinir. Boyle gider...

Kisaca 500k deger kaybetmeden bir once bi ev alinarak baslanmasi gerekiyor. Biz ailecek boyle yaptik. 2+1 deyiz hedef 3 yil icinde 3+1.
0
kimilolo
(01.05.23)
(18)

Yurt dışında Tip'e oy vermek doğru bir karar mı?

fraise
Yarın oy kullanmaya gideceğiz. Eşim ve ben Tip'e oy vermeyi düşünüyorduk. Özellikle ben "lale devri nasıl bittiyse sülale devri de öyle bitecek! Hepiniz yargilanacaksiniz!" Diye mırıldanarak tip'e mührü basacagim günü iple çekiyordum. Fakat son zamanlarda sosyal medya analizlerinde yurt dışında Tip
Yarın oy kullanmaya gideceğiz. Eşim ve ben Tip'e oy vermeyi düşünüyorduk. Özellikle ben "lale devri nasıl bittiyse sülale devri de öyle bitecek! Hepiniz yargilanacaksiniz!" Diye mırıldanarak tip'e mührü basacagim günü iple çekiyordum. Fakat son zamanlarda sosyal medya analizlerinde yurt dışında Tip'e oy vermenin AKP'ye koltuk kazandırma ihtimallerinin daha yüksek olduğuna dair şeyler görüyorum. Yeni seçim sisteminde her gün kafam karışıyor desem yeridir.

Akp nefreti mi, tip sevgisi mi ikileminde akp nefreti ağır basıyor maalesef. İstiyorum ki 1 vekil bile fazla çıkarma ihtimalleri varsa bu ihtimal düşsün. Gerekirse yıllardır CHP'ye verdiğim oyumu yine CHP'ye verebilirim. Kendi ulkemde yaşama lüksümü bile elimden alan bu zihniyet ne kadar gucsuzlesirse o kadar iyi benim için.

Velhasıl Erkan Baş yurt dışı oyları boşa gitmiyor, bir oy bile bizim için çok önemli diyor; sosyal medyada başka şeyler dönüyor. Bu işin aslını astarini düzgün bir şekilde bana anlatabilecek olan var mıdır acaba?

Cevaplar için teşekkür ederim.
0
fraise
(29.04.23)
Bu konu hakkında sıfır bilgim var ama yani mantıklı düşünüp çıkarım yapınca Erkan Baş kendisine yaramayacak oylar için neden "bize verilen oylar boşa gitmiyor" desin ki, yani sen ben bu seçim sistemini anlamıyoruz ama Erkan Baş yoldaş birey eminim ki anlıyordur ve böyle bir açıklama yapıyordur, yoksa boşa gidecek olsa ve bunu bilse oyları kendi partisi yerine Millet İttifakı'na atılması yönünde bilgilendirirdi. Sosyal medyanın Rende Bina Birlikleri böyle spekülasyonlar çıkarabilir normal yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.04.23)
ben de tipe oy verecegim. öbür türlü hic oy vermeyecektim. beni heyecanlandiran baska bi parti yok su an.
chp de her yerde secime girmiyor.
0
sonsuz
(29.04.23)
"Milletvekili seçiminde ise yurt dışı seçmenlerin oyları, Türkiye'deki illerin seçmen sayısı ile partilerin aldıkları oy oranlarına göre, il seçim çevrelerine dağıtılıyor. Bunun hesaplanması için, yurt dışında kullanılan geçerli oy sayısı yurt içindeki geçerli oya bölünerek önce katsayı saptanıyor. Daha sonra da bu katsayı her ildeki geçerli oy ile çarpılıp ilave edilecek yurt dışı oy miktarı bulunuyor. Bu da o ildeki geçerli oylara ekleniyor. Yurt dışı oydan o seçim bölgesindeki partilere dağılım da partilerin yurt dışında aldıkları oy oranında yansıtılıyor.

Bir örnekle anlatmak gerekirse: Yurt dışında kullanılan geçerli oy sayısını 1 milyon 500 bin olarak aldığımızı düşünelim. Türkiye'de kullanılan geçerli oyun da 50 milyon olduğunu varsayalım. Bu durumda 1 milyon 500 bin, 50 milyona bölünerek, katsayı olarak 0,03 elde ediliyor. İstanbul'da 10 milyon geçerli oy kullandığını varsayarsak, 10 milyon 0,03 ile çarpılıyor ve 300 bin sonucu ortaya çıkıyor. Bu 300 bin oyun İstanbul'da seçime giren partilere dağılımı ise yurt dışında aldıkları oy oranı ölçüsünde hesaplanıp, hanelerine ekleniyor." www.dw.com
0
austra
(29.04.23)
Yurtdışında kullanilan milletvekili oyları çok çok az etki yapıyor ama çok yakın kalan adaylar arasında etki yapabiliyor mesela 2018 seçimlerinde sadece 2 vekilliğin değişmesine sebep olmuş tr.euronews.com
0
austra
(29.04.23)
Edmond, biz çok yeni taşındık yurt dışına. Benim yurt dışı bağım hep var ama yıllardır Türkiye'de yaşıyorum. Dolayısıyla neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorum aslında. İstanbul'da olsak üçüncü bölge secmeniydik, o durumda Erkan Baş'a gönül rahatlığıyla oy verebilirdim yine.
0
🌸fraise
(29.04.23)
Dogru bir karar olmama (oyun bosa gitme) ihtimalinin varligindan dolayi bile chp'ye verilir.
0
unidentified floating object
(29.04.23)
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(29.04.23)
bence doğru değil. doğrudan bölgesinde olsan evet verilebilir ama oylar oranlanıp şehirlere ekleneceğinden çok cüzi bir etkisi olur. ama chp, iyip veya hdp için daha fazla etkili olur
0
paintov
(29.04.23)
yurtdışındakilerin güçlü partiye vermesi daha mantıklı görünüyordu, birkaç arkadaş link de vermiş.

Bu arada siyasi kim olursa olsun güvenmeyin bence, Erkan Baş da, İnce de, Sinan Oğan da oyunuz boşa gitmiyor bir mesaj veriyorsunuz meclise insan sokuyorsunuz falan diyor. Onların bakış açısı farklı. Ben normalde Chp'ye vermek istemiyordum (Türkiye'deyim) ama meclisin Akp'de olması ikinci tur için de büyük risk, Akp dağılmazsa bir iki yıl sonrası için de büyük risk.(erken seçim vs) O sebeple...
0
nhk ni youkosu
(29.04.23)
bir kaç tane seçim bölgesinde iddiası olan partiye vereceğin oy 81 ile dağılacak. artık rize'ye mi gider konya'ya mı gider bilemem.

erkan baş'ın dediğinin olması için ysk başkanının tek tek sizi arayıp "ustam sen tip'e vermişsin, tip istanbul 2.bölgede hem iddialı hem de vekilliği aldı alacak senin zarfı oraya ekliyorum" deyip eklemesi gerekir; ki yok öyle bir dünya. 55 ülkeden toplanan tüm oylar hesaplanır 81 ile dağıtılır. açıp bakacaksın 81 ilde en çok hangi parti seçime gidiyor. cevap akp-chp.

akp-chp harici çoğu oyunuz çöpe gidecek yüksek oranlarda. ben iyip'e vermek isterdim ama van'a giderse ne yapayım ben o oyu? ama chp'ye verirsem şırnak'ta da diyarbakır'da da trabzon'da da konya'da da chp'ye +1 haneye yazılır. hatta buralarda chp ilk defa şansını arttırdığı için iyi de olur gibi.

y.dışı milliyetçiler akp veriyorlar bu yüzden mhp'ye oy gitmeyecek gibi. stratejik davranın. stratejik davranmak y.dışı seçmen için avantaj hatta.
0
avatar is back
(29.04.23)
Yurtdışı oyları özelinde büyük partilere verilmeyen oylar ne yazık ki boşa gidiyor.
Ben de Türkiye'de olsam TİP'e verecek olsam da artık burada CHP'ye vereceğim. Zira yoksa oyun biraz olsun işe yaramasının tek yolu bu gibi.
0
yeninesiltupcu
(29.04.23)
ben olsam tip'e verirdim. hiçbir oy boşa gitmez. eğer tip herhangi bir ilde milletvekili çıkarma iddiasında ise en azından o ildeki oylarına katkısı olur. 1>0. sadullah ergin'e faydası olacağına erkan baş'a faydası olsun.
0
faberkastelli
(29.04.23)
tabi ki matematiksel olarak chp'ye vermek daha avantajli. bunun tartisilmasi abes. matematik ortada. erkan bas'in cevabi da tipik politikaci cevabi, adam partime oy vermeyin diyecek degil.
0
antikadimag
(29.04.23)
Tip için en doğru hamle CHP listelerinden girmekti.

Şu anki seçim sistemi milletvekili seçiminde herkesin bir partiye abanmasını gerektiriyor. Şurada anlatılıyor:
evrimagaci.org

İktidarı destekleyen herkes AKP'ye oy verecek. Onlar öyle bir avantaj yakalayacak.

Ama muhalefet çok bölük pörçük. Kimi CHP'ye, kimi İYİ PArti'ye, kimi sol ittifaklara oy verecek gibi duruyor. Bu da belli bir oranın altında kalan partilerin oylarının aslında harcanması demek.

TİP'in şu anda oy oranı %1 civarında. Hadi zorlayalım %2 olsun. Kanıt:
tr.euronews.com

Yani birkaç bölge dışında TİP'e verilen oyların çoğu bir milletvekiline dönüşemeyecek gibi bu sistemde. Sonuçta meclis çoğunluğu da önemli. Meclis çoğunluğunu sağlayamadan kılıçdaroğlu seçilirse birçok sıkıntı yaşayabilir.

Hatta şöyle bir öngörü var, seçim ikinci tura kalırsa, meclis çoğunluğu iktidardan yana olursa, ikinci turda oyları etkileyebilir bu durum.

Erkan Baş günün sonunda bir siyasetçi. Haliyle o da oy devşirme peşinde.

Muhalefet partileri maalesef yine bu romantik idealizmleri yüzünden saçma sapan işler yapıyorlar ve yine pragmatist yaklaşamıyorlar konulara. İnşallah bu yaklaşımlar yüzünden yine hüsran yaşatmazlar. Matematik çok net çünkü.
0
anten
(29.04.23)
geçen gün muhalefete vatan haini diyen trol burda tipe oy ver diye akıl veriyor lölll.

soruya cevap yeterince açıklanmış zaten. erkan baş partime oy vermeyin diyecek değil +1, hem de ne kadar bir kitlesi var bunu belirliyordur bir taraftan, sonuçta ilk kez seçime giriyor.
0
pide
(29.04.23)
Gönül tip'e vermem isterdi ama her yerde seçime girmediği için oyumuz boşa gitmiş olmuyor ama yeterli etkiyi yaratmıyor gerekçesiyle tavsiye etmiyorum siyaset bilimci olarak. Birçok meslektaşım da benzer gerekçeyi ileri sürüyor. Chp ya da yeşil sol parti secenekleri daha etki edecek secenekler.
Bu arada, yurtdışı oylar etki etmiyor diyenlere bir örnek; 2018 seçiminde Ankara'da, Veli Sacilik 1800 oyla mv. Olamadı. Böyle çok küçük rakamlarla kaybedilen, akp'ye kalan cok sayıda vekili engelleyebilirsiniz.
0
anjepotre
(30.04.23)
Herkese teşekkür ederim. Gönül tip dese de CHP'ye oy vermek daha mantıklı olduğu için öyle yaptık. Umarım tip yurt içinde güzel bir ivme yakalar.
0
🌸fraise
(30.04.23)
@fraise, hayirlisi olsun ülkemiz icin
0
sonsuz
(04.05.23)
(4)

Evde üretilen ürünleri internette nerede satabilirim?

monsiau
Merhaba, evde ahşap ürünler üreten birisi internette en kolay hangi platformda satış yapabilir acaba?
Merhaba, evde ahşap ürünler üreten birisi internette en kolay hangi platformda satış yapabilir acaba?
0
monsiau
(28.04.23)
etsy kullanıyorlar genelde
0
veritaslibertas
(28.04.23)
shopier var
0
egmardernagon
(28.04.23)
Etsy, trendyol, amazon, hepsiburada...

Daha küçük ve pratik olan shopier.

Platform fark etmez ama size müşteri getirecek olan iyi bir sosyal medya hesabıdır unutmayın. Instagam ve pintereste bol bol içerik atmanız lazım.
0
anten
(28.04.23)
En kolay dolap, gardrops.
Ama şu anda 40 lira civarı masraf kesiyor alıcı veya satıcıdan.
0
vizivozo
(28.04.23)
(7)

cumartesiye kadar ahmet hamdi tanpınar huzur'u bitirmeliyim?

sanemz
daha 45. sayfadayım. çok da yavaş gidiyor. hızımı nasıl arttırabilirim. pomodoro kullansam etkili olur mu?
daha 45. sayfadayım. çok da yavaş gidiyor. hızımı nasıl arttırabilirim. pomodoro kullansam etkili olur mu?
0
sanemz
(27.04.23)
2 günde 375 sayfa mı?
Hiç başını kaldırmamak dışında hiç yolu yok bence.
0
Mirket
(27.04.23)
dakikada 1 sayfa okusan 6.5 saat sürüyor. 2 dkda 1 sayfa okusan 13 saat.
biter gibi zorlasan.
0
jelly bear
(27.04.23)
sesli kitabını da indirdim yutupdan. hem dinleyip hem okuyacam. vira bismillah.
0
🌸sanemz
(27.04.23)
İyi yöntem. Başarılar. da acelen neden?
0
Mirket
(27.04.23)
@mirket, kitap hakkında konuşulacak tanpınar ı anlamaya çalışıyoruz da türkdili mezunları olarak hala anlayamadık. adam sahaftaki kitapların tozuna kadar değinmiş. detaycı biri.
0
🌸sanemz
(27.04.23)
Bi yerden özetini bul kesin vardır. Sonra ekşi sözlükteki yorumları oku orada kilit detayları bulursun:D
0
anten
(27.04.23)
@anten, okumam lazım hatta bi ara iyice özümseyecem. diğerlerinin fikirlerini de not ediyim. zaten yorumları okdum adam aşırı beğeniliyor rıza baba merakta var içimde göremediğim ne diye.
0
🌸sanemz
(27.04.23)
(4)

Yurtdışında kazanılan para - vergi sorusu

loser blueser
Selamlar, tr'de yaşayıp abd'deki bir şirkete uzaktan çalışan bir tr vatandaşı için vergisel avantajı en yüksek yöntemi öğrenmek istiyorum. Yapılan iş e-ticaret ancak tr'den abd'ye giden bir mal vs yok, ticaret tamamen abd içerisinde, tr'den yapılan iş de bir danışmanlık/muhasebe tutma/stok yönetimi
Selamlar, tr'de yaşayıp abd'deki bir şirkete uzaktan çalışan bir tr vatandaşı için vergisel avantajı en yüksek yöntemi öğrenmek istiyorum.

Yapılan iş e-ticaret ancak tr'den abd'ye giden bir mal vs yok, ticaret tamamen abd içerisinde, tr'den yapılan iş de bir danışmanlık/muhasebe tutma/stok yönetimi vb karışık bir iş.

Tr'deki kişiye aylık 3.000-5.000 usd arasında para gelecek. gelen para ileride artabilir. bu durumda vergi açısından ltd şirket mi kurmak yoksa şahıs işletmesi kurarak yurtdışı yazılım desteği olarak bahsedilen %50 gelir vergisi istisnasından ve genç girişimci desteğinden yararlanmak mı daha avantajlı olur?

ayrıca abd'deki şirket buradaki kişiyi doğrudan bordrolu çalışan olarak da gösterebiliyor ve bu durumda tr'de gelir vergisinden tamamen muaf olunuyor bildiğim kadarıyla. bu da düşünülebilecek bir yöntem ancak bu durumda abd'de bazı vergilerin ödenmesi gerekecektir zannediyorum ki.

bu konularda destek olabilecek ve mümkünse abd vergi sistemi hakkında da bilgisi olan bir arkadaş varsa fikirlerini almak isterim.
0
loser blueser
(26.04.23)
Bir mali müşavirden hizmet ihracatı konusunu öğrenin, bu konuda epey vergi avantajı var.
0
anten
(26.04.23)
Kanka en temizi maliyeye git yol gösterirler, YouTuberim de ya da yazılımcıyım dersin %15 bi kesinti olacak her para yattığında. Bu iş için özel bi hesap açtıracaksın ziraatten o hesaba yatmalı para
0
olaylar olaylar
(27.04.23)
Bu konuda bizler setup organize edebiliyoruz. Özelden mesaj gönderebilirsin
0
fistikthecat
(27.04.23)
Varlık barışı en temiz yöntem. Ama 31 mart'ta bitti, belki uzatırlar, takip etmek lazım.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.23)
(13)

Yurt dışına gitmek

dissendium
Merhabalar. Yasal olarak yurt dışına nasıl gidebilirim? Amacım çalışmak, yaşamak. Makine mühendisiyim ama ABD, Almanya gibi ülkelerde kasiyer olarak da çalışabilirim. Sorun ettiğim bir şey değil. İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Olası planlar neler? Teşekkür ederim.
Merhabalar. Yasal olarak yurt dışına nasıl gidebilirim? Amacım çalışmak, yaşamak. Makine mühendisiyim ama ABD, Almanya gibi ülkelerde kasiyer olarak da çalışabilirim. Sorun ettiğim bir şey değil. İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Olası planlar neler? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(24.04.23)
Yani muhendisseniz ve yaşınız da genç ise ne diye Almanya'da kasiyer olarak calisasiniz ki? İngilizce biliyormussunuz, almancayi B2 seviyesine getirin derim ilk hedef olarak.

Sonrasında Almanya'da yüksek lisans başvuruları ve iş başvuruları yapabilirsiniz. İş bulmak biraz zorlayabilir kanunlar gereği fakat imkansız değil. Kaldı ki Almanca bilirseniz şansınız artar. Yüksek lisans çok daha kolay olur. Sonrasında da orada bir hayat kurarsınız zaten.


İlk hedef almancayi B2 yapmak olsun bence.
0
fraise
(24.04.23)
fraise, yani tabii ki şansım olursa mesleğimi yapmak isterim ama kendimi çok sınırlamadığımı belirtmek için onu ekledim. Sağ olun.
0
🌸dissendium
(24.04.23)
kendini sınırlandırmak istemediğini söylemişsin ama hedefini sınırlandırmalı ve ona göre hareket etmelisin. yani amerika da olur almanya da olur gibi bir yurt dışı planı olamaz.

almanya istiyorsan yemeyip içmeyip almancanı geliştirmeye bak, goethe'den sınava girip belge al ve düzgün bir cv, düzgün bir cover letter'la ölümüne iş başvurusunda bulun. çok daha kısıtlı iş imkanına sahip kişiler bile kafaya koyduklarında avrupa'da iş bulabiliyor. sen bir sanayi ülkesine göçmek isteyen makine mühendisisin, yani almanya'da iş bulma imkanın ortalamanın çok üzerinde.

baktın altı ay-bir yıl geçti hala sonuç yok, birikmiş paran varsa iş bulma vizesiyle gel ve almanya'da iş aramaya devam et. yukarıda dendiği gibi yüksek lisansla da gelebilirsin. tabii tüm bunlar olurken almancanı asla boşlama, b2 düzeyinde konuşacak seviyeye gelmeye çalış.

gerekirse kasiyer olurum kafalarına hiç girme. almanya'da mühendis olarak çalışmak istiyorum de, planını ona göre belirle. gereken çaba ve motivasyonu gösterirsen yüzde doksan dokuz başarırsın zaten. bir mühendis için çok da atla deve bir şey değil.
0
sir gawain
(24.04.23)
genel olarak uc yolu var:

1- egitim
2- (diger bir ulkeden) is teklifi
3- evlilik (aile birlesimi)

"kasiyerlik de yaparim ne olsa yaparim" seklinde bir rota kesinlikle yok. rasgele adam alan tek sistem abd'nin green card'i, onun cikma ihtimali sayisal loto tutturmak gibi.

almanya'da yuksek lisans mantikli. bedava zaten. egitim dili ingilizce olan programlara bak (hayir yeterince almanca bilmiyorsun, B2 de yapamazsin - onu unut ingilizce'ye odaklan). almanya (ve sanirim artik avrupa'da bir cok ulke) yuksek lisans yapanlara 1-2 yil is arama/calisma izni veriyor, bu da sirket sponsorlugu bulma gerekliligini ortadan kaldiriyor genel olarak.
0
hot potato
(24.04.23)
Ilk olarak şunu söylemek lazım;
Avrupa'da nitelikli adam eksiği var. Yani ben her zaman derim; bugün mobilim, İngilizcem iyi ve birazcık deneyimim var diyen herkes tedarik zincirinde iş bulur. Benim kendi yerime adam almam lazım, resmen nasıl bulacagiz lan diyoruz.

O sebepten ne is olsa yaparım diye girme. Ben öyle girdim sonra salak miyim lan her yerde is var dedim.

Onun dışında en mantıklısı yüksek lisans. Çevremde böyle Avrupa'nın çeşitli yerlerine dagilan hintliler var ki biri de yakin arkadaşım. Bütün arkadaslari iki sene master sonrasi iyi yerlerde.

Ha param yok diyorsan orasi sikinti oluyor.

Bu arada edmon honda dediğine biraz katılıyorum. Kafan biraz fazla karışık.
0
logisticsmanager
(24.04.23)
yuksek lisans kabulu ile baslayabilirsin, ogrencilere yari zamanli calisma firsati(haftalik 20 saat galiba) taniyor almanya. almanya'ya gittikten sonra da belki alan disina yonlendirmis gibi olacagim ama software test engineer egitimlerine bakabilirsin. haftalik calisma iznini de bu sektorde bir yer bulabilirsen kalici olma yonunde baya yol almis olursun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.04.23)
fraise +1
Makine mühendisisin, kalite alanında çalışmışsın ve almanya gibi sanayisi gelişmiş ve kalite konusunda disiplinli bir ülkeye kasiyer olarak gitmeyi mi hedefliyorsun? Alınma ama neden bu vizyonsuzluk? Madem almancan var otur almanyadaki alanınla ilgili iş ilanlarına bak. Neler bilmeni istiyorlar,hangi yetkinlikleri bekliyorlar. Ona göre eksiklerini tamamla ve iş için başvur

@edmond honda bir de tavuk çiftliği vardı onu unutmuşsun
0
yazdonumu
(24.04.23)
yazdonumu, aslında vizyonsuzluk değil de öz güvensizlik diyelim. Almanya bildiğiniz gibi mühendislerin krallarını yetiştiren bir yer olduğu için Türkiye'den gelmiş mühendisi ne yapsınlar diyerek öyle düşündüm. Haklısınız. Çok iştahlı gözüküyorum ama içimde hep bir şeyler yapma isteği var. Ondan oluyor.

Yüksek lisans için bayağı para harcamam gerekir maalesef. Ben daha maliyetsiz yollar arıyorum.
0
🌸dissendium
(24.04.23)
abi ben senin yerinde olsam ayu gibi kasar para biriktirir ve yüksek lisans için giderdim. bu senin için çok kompleks bir yöntem değil. maddi durumunu bilmiyorum ama imkanın varsa gerekirse bir süre ailenle yaşa. masrafları olabildiğince kıs. evet almanya'dan vize almak için çok para gerekiyor ama sen çalışan adamsın. varını yoğunu euro yap. yerine göre olmadı kredi bile çekersin. almanya'da okullardan kabul almak çok sorun değil de vize alırken istedikleri gelir garantisi problem. şu an ne kadar bilmiyorum ama 10-12 bin euro civarıdır sanırım.

yapacağın şey gerekirse üç sene telsizi kapatıp para biriktirmek, sonra kendi alanında yüksek lisansa başvurup affedersin sktir olup gitmek. olmayacak iş değil. halihazırda üniversite mezunu, meslek sahibi adamsın. e öyle veya böyle para da kazanıyorsun. onu kenara koyup euro'da biriktirmeye çalış. bugün zaten dünyada yüksek lisans, doktora işleri için 30-35 yaş kesinlikle geç değil. o açıdan da sorun yok.

oraya gittikten sonra zaten en kötü dönercide filan çalışır yine bir şekilde kendini finanse edersin. evet kolay şey değil, risk ama anadan babadan çok zengin olmayan herkes zaten kaçarsa böyle kaçıyor. biraz b*ka batmak gerekiyor açıkçası. kaldı ki illa dönercide kaçak göçek 300-400 euro'ya çalışacaksın diye bir kaide yok, daha iyi şeyler bulabilirsin belki.

ingilizcenin çok önemli olduğu konusuna katılıyorum ama almanca bence almanya için manyak bir avantaj. evet ingilizceyi daha iyi hale getirmeye çalış ama bir yandan almancan da olsun bence. zararını görmezsin. bence senin önündeki tek engel maddiyat. onu da iş sahibi biri olarak çözme şansın var. türkiye maaşıyla almanya eğitimi finanse etmek kolay değil evet ama sen üniversite okuyan veya anasından babasından para istemek zorunda kalan birine göre daha şanslısın. en azından ipler senin elinde.

bence macera arama. dişini sık, paranı biriktir, mühendislik alanında yüksek için git. devamında zaten orada kök salarsan baktın olmuyor o zaman kasiyerlik de yaparsın.

almanya'nın mühendislik devi olmasının almanlarla pek alakası yok. baktığın zaman abd de dünyanın açık ara en zengin, saçmasapan varlıklı bir ülkesi ama katma değeri yaratanlar hintli, çinli, vietnamlı dayılar filan. bu ülkeleri dev yapan şey kafası çalışan adamlara imkan sağlamaları. yoksa bira şişesi toplayıp onun depozitolarıyla hayatta kalmaya çalışan alman da var. hepsi mühendis olmuyor, hepsi zeki veya başarılı büyümüyor.
0
mark greg sputnik
(24.04.23)
amac ne?
memur zihniyetli isen, para cok onemli degil tr'ye yakin olayim diyorsan avrupa.
yok vahsi kapitalizmciyim, para pesindeyim diyorsan amerika.
ortaya karisik birsey ariyorsan, britanyanin kopegiyim diyorsan commonwealth.

kesiyerlikten baslarim kafasi olumlu cunku buyuk ihtimal oyle olacak, ama olene kadar kasiyerlik yaparim yeterki cikayim kafasi sakat.

dil konusu cok kafaya takilacak bir mevzu degil, halledilir.
0
cooperr
(24.04.23)
yukarda güzel özetlenmiş. yasal olarak gitmenin 5 yolu var aslında diye bir ek yapayım:

1-Eğitim
2-İş bulmak
3-Evlilik
4-İş kurmak
5-Yatırım yapmak (bazı ülkeler için geçerli)

Her birinin ülkeden ülkeye değişen kırılımları var. Öncelikle "kasiyer olarak da çalışırım" yeter ki gideyim kafasından çıkın. Mühendisseniz ve ortalama üstü kazanan bir mühendisseniz almanya'da vb kasiyer olarak ya da benzeri vasıfsız işlerde çalışamazsınız yaşam kaliteniz ciddi oranda düşer. Türkiye'de işinde gücünde ve ortalamanın biraz üzerinde kazancı olan insanların vasıfsız işçi olarak gitmesi çok manasız. Muhtemelen yurtdışı için tek fırsatınız olacak hayatınızda, onu da böyle boşa harcayacaksınız.

Adım adım üstünden geçelim. yukardaki adımların.

1-Eğitim: bu zaten net. yüksek lisans için başvuru yapabilirsiniz. Birçok ülkede ab dışından gelenlere eğitim paralı. Ama bazı ülkeler ya da üniversiteler mühendislik, ziraat vb niş alanlara yönelik imtiyazlar sunuyor. İş geçmişiniz varsa yüksek lisans başvurusunda büyük avantaj. Burada da 2 kriter var. Almanya gibi ülkelerde yüksek lisans çok ciddiye alınır ve epey sıkı ve zorlu bir kabul süreci sizi bekler. Hollanda, İsveç, İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Çekya vb ülkelerde çok iddialı olmayan özel okullardan daha kolay kabul alırsınız. Size çok büyük bir artı sağlamaz oradan alacağınız diploma tabii. Ama AB sınırları içinde yasal olarak oturma hakkı sunar. Ayrıca yine o ülkede bir eğitim kurumundan diplomanızın olması yine iyi kötü bir avantajdır iş ararken. Bazı ülkeler mesela polonya, okurken çalışma konusunda epey esneklik sunuyor. Tabi bu çok suistimal edildiğinden, lisans gibi gidip vasıfsız işlerle çalışma izni alıp ülkede kalanlar olunca, vize süreçleri zorlaştı oralarda da. Bu yolla gitmek istiyorsanız, yüksek lisans konusunda ciddi olduğunuzu göstermeniz lazım. Hakikaten sonrasında da bu alanla ilgili işler kovalayacaksınız orada.

2-aİş bulmak. AB özelinde konuşuyorum mühendislik diplomanızla ve iş geçmişiniz de varsa blue-card almanız çok zor değil. Yeter ki "vize sponsorluğu" sunan bir şirketten teklif alın. Türkiye'de uluslararası bir şirketteyseniz zaten türkiye'den oraya zıplamak çok zor değil. Ha AB ülkeleri son zamanlarda türkiye'den daha zor adam alıyor. Onun yerine Türkiye'den Dubai'ye giden çok. Çünkü Dubai Expat bölgesi. Orada 2-3 sene hem para biriktiriyor hem çevre ediniyor. Çünkü dubai'de çalışan avrupalı ve amerikalılar birkaç yıl sonra başka ülkeye geçiyor ya da evlerine dönüyor. Eğer iyi bir network sağladıysa bu bağlantılar da özellikle yönetici seviyesinde ab ülkelerinde iş kapısı açabiliyor. Vasıflı işçiyseniz bu arada almanya'da iş arama vizesi var. 6 ay almanya'da oturma ve iş arama hakkı sunuyor size. Türkiye'dense orada iş aramak daha rahat olabilir. ama tabii 6 ay orada geçinecek paranızın da olması şartı var.

2-bİş bulmanın diğer yolu da mavi yakalı sayılabilecek bir meslek sahibi olmak. Özellikle AB'de beyaz yakalı vasıflı insan çok. Ama daha teknik alanlarda çalışacak tekniker, operatör gibi insanlara ihtiyaç çok. Ya da berber, terzi, aşçı, tesisatçı, vinç operatörü gibi meslek sahibi insanlara... Bu tabii ki elini kolunu sallayarak olmuyor. Ciddi ciddi bir eğitim kurumundan belgenizin ve bu alanda iş geçmişinizin olması lazım. Bir de beyaz yakalı işlerde ingilizce yeterli oluyor genelde ama bu işlerde gidilen ülkenin dilini b1 seviyede bilme şartı oluyor genelde. Yine de Türkiye'den ciddi ciddi bir "mavi yaka" göçü de var. bu konuda çalışan ajanslar var. Aynı zamanda işkur üzerinden de sık sık almanya gibi ülkelerden bu konuda iş ilanları düşüyor. Burada özellikle aşçılık birçok ülkede iş fırsatları açabilen bir alan. Ama çok ciddi eğitiminizin ve iş geçmişinizin olması lazım en azından 2-3 yıllık.

3-Evlilik. Allah mesut etsin, çeşme'de, antalya'da birinin kalbini çalabilirseniz alır götürür sizi de.

4-İş kurmak. Ankara anlaşması çok büyük nimet. Birçok AB ülkesinde şahıs şirketi kurarak oturum hakkı elde edebiliyorsunuz. Tabii ki çok sıkı şartları var. Öncelikle alanınızla ilgili bir iş yapmanız lazım ve o alanda türkiye'de bir iş geçmişiniz olmalı. Yani mühendisim ben şimdi de hollanda'ya restoran açacağım derseniz kimse yemez. Ama şunu yapabilirsiniz, makine mühendisiyim ve hollanda da mühendislik alanında danışmanlık ve ekspertiz hizmeti vereceğim diyebilirsiniz. Mesela bu yöntemle bir firmayla freelance iş anlaşması yapıp normal çalışan gibi oraya iş yapan bir arkadaşım oldu Londra'da (ui designer). Bu yöntemle ya ciddi ciddi şirket kurar çalışırsınız. Ya da freelancer olarak fatura kesip normal bir firmada iş yaparsınız. Şartlar ülkeden ülkeye değişiyor. En kapsamlı bilgi hollanda konsolosluğunun sitesindeydi benim gördüğüm. Ama bu vizenin de bağlayıcılığı var, mesela yıllık belli bir gelir limitini tutturmanız lazım vizenin yenilenmesi için. Başvurularda da iş planınızı çok iyi anlatmanız lazım. Uzun vadede istihdam sağlayabilmeniz de önemli.
Özellikle danışmanlık, freelance vb şekilde çalışabilecek beyaz yakalı iş kolları için çok fırsat sunuyor ve çok da faydalanan oldu. Ya da türkiye'de aşçı, kuaför falan olup dil öğrenip yurtdışında böyle iş kuranlar da oldu. Youtube'a yazın çıkıyor. Ankara anlaşmasıyla kuaför falan açanlar var hollanda'da. Bir de henüz AB'ye girmemiş ama eli kulağında bazı balkan ülkelerinde şirket açmak falan kolay. Şu anda karadağ mesela türk restoranlarıyla, dükkanlarıyla dolu. Onlar heyecanla AB'ye girmeyi bekliyor orada. ABD'de ise 900.000 dolar yatırımla bir iş kurar ya da bir işe ortak olursanız direkt vatandaşlık alabilirsiniz.

5-Yatırım. Bazı ülkelerde gayrimenkul yatırımı yaparak oturum hakkı alabiliyorsunuz. Hepsinin şartları kendi içinde değişiyor. Bazısı vatandaşlık veriyor, bazısı sadece oturum veriyor, bazısı yanında çalışma izni de veriyor gibi gibi... Varsa sermayeniz, gelir de sağlayabilirseniz gayrimenkulle bu da bir yöntem.

bunun dışında umut fakirin ekmeği greencard her zaman bir fırsattır.

Ama sizin manteliteyi bi değiştirmeniz lazım. Niyetiniz ne o bile belli değil.

Yani gidip birkaç yıl para kazanayım sonra döneyim türkiye'de ezeyim mi diyorsunuz? O zaman basın gidin dubai'ye, katar'a...

Yok orta sınıf rahat bir hayatım mı olsun diyorsunuz. O zaman nitelikli göçmen olarak Avrupa'yı zorlayın. Ama burada da seçiçi olun. İnanın almanya'da kasiyer olarak çok daha süper bir hayatınız olmayacak. Bir de AB ciddi ciddi otomasyon yatırımları yapıyor. Çünkü nüfus az, niteliksiz nüfus da az. İşçi maliyetli. Haliyle birkaç yıl sonra vasıfsız işçi statüsü daha da zor olacak AB bünyesinde.

hele ABD'de kasiyerlik falan niyetiniz varsa hiç boşa uğraşmayın. ABD'de türkiye'yi mumla ararsınız. ABD gerçekten orta üst sınıf olarak yaşamayı garantileyen bir gelir ya da iş fırsatı varsa tercih edilebilecek bir ülke. Kasiyerlik, uber sürücülüğü yapmak için ABD'ye gittiğinizde nolur hasta olmayayım da hastaneye düşmeyeyim diye dua edersiniz her gün. Ha ben oraya kapağı atayım, kendime nitelikli işler bulurum diyebiliyorsanız ona bişey diyemem. ABD yükselmenin de, dibe vurmanın da sonunun olmadığı bir ülke.

AB sınırları içinde özellikle kuzey avrupa'da devlet sizin dibe vurmanıza mani olur. sosyal yardım yapar, iş bulur hatta norveç'te falan ev bile bulur. Ama ABD'de sistem çok acımasızdır.
0
anten
(24.04.23)
Alanınızda yetkinliğiniz varsa tr’den başvuru yapıp kabul alıp gidebilirsiniz. Öyle mühendisler var ki almanca, hollandaca bilmese bile oralarda yüksek maaşa iş bulup gidiyorlar. İyi değilseniz para verip kursa fln kaydolun. Bir şekilde kalmanın yolunu bulursunuz zaten oraya gıdince.
0
yalniz kizkulesi
(25.04.23)
ana dilini öğrenmekte zorlanacağın herhangi bir ülkeye gitme.
0
rain when i die
(25.04.23)
(21)

Ekonomide bundan sonraki fantastik süreç nedir?

logisticsmanager
Döviz patladı.Sonra enflasyon patladı.Kiralara limitler falan geldi.Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.Mb pazardan döviz toplamaya başladı.Şimdi de 50
Döviz patladı.
Sonra enflasyon patladı.
Kiralara limitler falan geldi.
Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.
Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.
Mb pazardan döviz toplamaya başladı.
Şimdi de 50 farklı kur oluştu. Millet bankalarla calisamamaya başladı.

Bundan sonraki fantastik süreç nedir?
Bunları görüp hala "abi düzelecek" diyen var mi?
0
logisticsmanager
(24.04.23)
Seçim sonrası kim kazanırsa kazansın İMF'ye gidecek.
İMF ile bir anlaşma yapılacak, sabit gelirlilerin epey zorlanacağı, para getirmeyen yatırımların duracağı dolayısıyla durgunluğun ve işsizliğin patlayacağı, mesela ayakkabı alırken markasına bakmak yerine ayakkabı olmasıyla yetineceğimiz, hiç kullanılmamış olmasına sevineceğimiz en az yirmi yıl sürecek bir sürece gireceğiz.

diye düşünüyorum.
0
Mirket
(24.04.23)
Ya bu döngü ülkenin makus talihi diil mi zaten? Bankadan dolar alış kuruyla satış kuru arasında 1.5 lira fark olmuştu geçen haftalarda. Şimdi 1’e düştü sanırım. Takip bile etmiyorum artık, neye derman olacak ki… Eskiden haberlerde tahtakale’deki dolar kurunu da ayrıca söylerlerdi, yine o tarz bi yere sürükleniyoruz.

Buna rağmen ben düzelecek diyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
sermaye kısıtlamaları
çift döviz kuru, gerçek döviz kurunun x2 olması
bankalarda döviz çekimine kısıtlama getirilmesi
döviz alım satımının yasaklanması
bazı ithal malların ve hammaddelerin alınamaması
moratoryum
0
nuisance
(24.04.23)
@vedat; duzelecek kismi 5 sene mi 10 sene mi? Çünkü bedavaya dogalgaz dagitilan bir donemdeyiz, bunlari kim odeyecek diye bile sorulamiyor.

Ben de duzelecek diyorum ama uzun dönemde çok sıkıntılı yıllar sonrası, o da kurallara uyulursa. Arjantin olmayiz da bence bu saatten sonra eskisi gibi olmak için bir 10 yil kadar sıkıntı cekilecek.
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
@nuisance; 3. Ben yakin süreçte bekliyorum. Olmaz olmaz denildi ama komisyon başladı, kur farki başladı.

5 bu gidişle olacak. Zaten medikal taraf böyle değil miydi bayadir?
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
kim gelirse gelsin ekonomi düzelmez. düzelecek diyenler ev ve araba fiyatları düşecek diyenlerle aynı bana göre. ayrıca düzelecek demekle olmuyor, ne zaman düzeleceğini söyleyeceksin.
0
nothing in my way
(24.04.23)
eğer yönetim değişirse en azından dünyadan kopmayan düzgün bi ekonomi politikasına döneriz diye düşünüyorum. (bu çeşitli yasakları kısıtlamaları getirebilir ama yokuş aşağı gitmekten iyidir. Yani iyi olacak demiyorum ama daha kötüye gitmeyebilir diyorum)

10 yıla bir şeyler "eh" olsa, bu ülkede her 20 yılda bir büyük kriz çıkıyor zaten trendin bozulacağını da sanmam. Yani düzelmek için yeterli vakit var mı ona da emin değilim. Çok akılcı politikalarla büyük paraları ülkeye çekmek lazım. Estonya gibi dijital şirket mi kurdururuz, kumarhaneleri mi açarız artık sağlam bişeyler lazım.(ama yapılmaz bunlar bence)

Bankalara kısıtlama getirilmemesinin sigortası altılı masa bence. Onlar gelirse öyle bir şey yapmamaya çalışırlar çünkü çok kötü bir imaj olur. Malum yönetim devam ederse her şey olabilir.

Yani 5-10 yılda biraz pozitif şeyler olabilir fakat uzun vadede işlerin kötü olduğunu düşünüyorum ben. Bir sürü ekonomik yük, anlamsız bir nüfus, parasal veya kültürel getirisi olmayan göçmenler... Sonra iklim krizi geliyor Akdeniz bölgesinin turizm potansiyeli azalıp her yaz yangınlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz vs. vs.
0
nhk ni youkosu
(24.04.23)
düzelir, çok da basit olur;
serbest piyasaya yavaş yavaş dönülecek, bildik iktisat politikaları izlenecek, merkez bankası bağımsız olacak ve esas amacını yerine getirecek, sermaye piyasasını da öldürmeden bunu yapmaya çalışacak, kuvvetler ayrılığı oluşacak, yargı bağımsız olacak, adalet önünde herkes eşit olacak, yatırımcıya güven verilecek, liyakat temelli atamalar yapılacak, sığınmacılar mevzusu doğru yönetilecek, ihracatçı desteklenecek.
yol haritası gayet belli, tabi ülkenin en kıymetli varlıkları satıldı, onun dönüşü yok.
0
tiny penny
(24.04.23)
Bu kadar karamsar olmaya gerek yok, gerçekliği de yok. Adam zamanında sıfırdan ülke kurduktan 2 sene sonra uçak fabrikası kurup 5 sene sonra uçak üretip Hollanda'ya uçak satmayı başarmış, liyakatli insanlar geldikten sonra bu işler hiç zor değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.04.23)
türkiye gibi nitelikli üretimi olmayan ve 80 milyon gibi nüfusu olan bir ülkenin kısa vadede düzelmesi mümkün değil. Bu siyasetten bağımsız bir gerçek. Partiler üstü bir konu.

Türkiye'nin tarihine bakın, ekonomisi hep dalgalı, Bazen dibe batıyorsun tam nefesin kesilecek gibi oluyor bi yüzeye çıkıyorsun... Çok ciddi yapısal değişiklikler olmadan bunu değiştiremez kimse. Şu anda hiçbir partinin de programında böyle bir reçete yok. Herkes kısa vadeli günlük çözümler öneriyor. 21 yüzyılda hala fabrika açıp üretim üsleri kurmaktan bahsediyoruz ülkede her iki siyasi cenahta da... Bugün üretim yapmak mesele değil, fikri mülkiyet mesele.

Dünyaya entegre olmakla da alakası yok. Bizim dünyaya satabildiklerimiz sınırlı. Ama aldıklarımızın sınırı yok. Rakamları atıyorum ama şöyle ilerliyoruz 1 kazanıp 3 harcıyoruz gibi düşünün. Böyle bir ekonomi refaha erer mi?

Çok uzatmadan şöyle özetleyebiliriz. 19. yüzyıla kadar ülkeler orduları kadar güçlüydü. 19. yüzyıldan itibaren markaları kadar güçlü olmaya başladılar. Türkiye'nin dünya çapında kaç tane sanayi, teknoloji, hizmet, gıda, tarım vs. markası var? Ülkeye para kazandıracak ve eğitimden savunmaya her şeyi finanse edecek olanlar bunlar. Fason üretimden bahsetmiyorum. O konuda örnek çok. Mesela Zara'nın birçok ürünü türkiye'de üretiliyor. Bunu üreten onlarca tekstil fabrikamız var. Ama bir tane Zara yok türkiye'den dünyaya açılan. Böyle bir yatırım yok. Bunu başarmayınca 1 tane Zara, senin tüm tekstil sektöründen daha fazla kazanıyor.

Zara'nın yıllık geliri 19 milyar euro seviyesinde yaklaşık.
Türkiye'nin bütün tekstil firmalarının toplam ihracatı 12,5 milyar dolar civarındaymış 2022'de. Anlatabildim mi... 1 marka>100lerce tekstil firması.

Ekonomisi kuvvetli ülkelerin hepsinin çok güçlü markaları var. Marka ve üretim farklı şeylerdir. Marka demek fikri mülkiyet demek. Telif demek, patent demek, tasarım demek, pazarlama demek... bunlar elinde olduktan sonra çin'de de ürettirirsin, somali'de de... bugün iphone'a 1000 dolar vermenin sebebi onun fikri mülkiyeti yani endüstriyel tasarımı ve entelektüel patenti. yoksa telefonun üretim maliyeti 300-400 dolar. Montaj sanayinin hiçbir önemi yok artık. Var da tek başına bir önemi yok.

Şöyle diyeyim, sen isveç'e 1 dolar'a kereste satıyorsun. O sana 20 dolara o keresteyi ikea sandalye olarak geri satıyor.

anlatmaya çalıştığım bu. Türkiye katma değerli ürün üretemediği sürece cari açık vermeye, borçlanmaya, döviz stoklarını eritmeye devam edecek. Onun dışındaki tüm konular 2. derecede etkili.

Faizmiş, kurmuş piyasa kontrolüymüş falan... Bunların etkisi var elbette. Ama sen para kazanamadıktan sonra bunlar senin ekonomini kurtaramaz.

Şöyle düşünün, bir adam 10.000 lira kazanıyor, 20.000 lira harcıyor... Bu adam borsada yatırım yapsa, döviz kurunu iyi değerlendirse, faizle uğraşsa ne olur uğraşmasa ne olur? Kazandığının 2 katını harcıyor, ya da harcadığının yarısı kadar kazanıyor diyelim. ya kazancını artıracak ya giderini düşürecek. 80 milyonluk bir ülkenin giderini azaltması kolay değil. Yaşam kalitesini etkiler. ama kazancını artırması için türlü yol var.

Ama tutup bütün sermayesini gayrimenkule gömen bir ülkeden çok hayır bekleyemiyorum ben.
0
anten
(24.04.23)
Bir üstten devam edeyim, herkes serbest piyasadan, liyakatten ve piyasaya güven veren demokratik ortamdan bahsediyor. Çok haklı. Çünkü yatırım için bunlar gerekli.

Ama kimse yatırımın niteliğini konuşmuyor. Abi yabancı yatırımcı çekmek zor değil. Bugün gana da, güney afrika da yabancı yatırım çekiyor. Karadağ da çekiyor... Hindistan da çekiyor. Ama nasıl çekiyor?

Al TL'nin değeri düştü, mükemmel gayrimenkulleri yabancılar sakız gibi alabiliyor. Al sana yabancı yatırım.

Asgari ücreti 400 dolara fikslersin, biraz demokratik bir ortam izlenimini oturtacak yönetmelikler çıkarırsın... Volkswagen gelir burada fabrika açar. Al sana yabancı yatırım? ee sana ne faydası var? ufak bir istihdam oluşturması ve bir miktar vergi geliri dışında? Şu an satın aldığın ürünlerin çoğunun üstünde "made in bangladesh" yazıyor. Bu ne demek? bangladesh yabancı yatırımcıyla dolu. Ama bangladeshliye ne faydası var? Adam oradaki çalışanlara cüzi bir ücret verip, biraz vergi ödeyip bütün karını alıp kendi ülkesine götürüyor.

O yüzden nitelikli üretimi olmayan bir ülkede ekonomi düzelir mi? yabancı yatırımcı gelir mi diye sormak çok iyi niyetli.
0
anten
(24.04.23)
100 yıl önce zart diye tepeden inme rejim değişikliği gerçekleşti ve buna uygun modern yasalar (isviçre’den kopyala yapıştır) implement edildi ama kültürel kodlarımız bunların hiçbirine uygun değildi. 100 yıldır yaşadığımız her sıkıntının temelinde bu var, tüm bu döngülere girip çıkılması da bundan kaynaklı kanımca. Son 20 yılda da siyasal islam ucubesinin ve hukuk güvenliğini yerle bir etmenin yarattığı sonuçları gördük.

Üslup ve ahlak konusunda ilerleyebildiğimiz ölçüde daha oturmuş ve ayakları yere basan bir ülke olabiliriz ancak. Siyasal islam bunu mahvetti, tartışma dili değişti. Herkes birbirine küfür ediyor, dayılanıyor ve bu normalleşti. Şu an geldiğimiz noktada genel olarak muhalefetin üslup ve ahlak konusuna özel olarak eğildiğini düşünüyorum ve bence doğru da yapıyorlar. Bu altyapı doğru kurulduğu zaman pozitif yönde ilerleyebileceğimizi düşünüyorum ama bu bir süreç tabii ki, 5 yıl mı olur 10 yıl mı orasını bilemiyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
He bir de dünya teknolojinin ilerlemesiyle sosyolojik olarak çok fantastik gelişmelere gebe. Bizim millet pek uyanmadı ama AI + otomasyon her şeyi değiştiriyor; 5-10 yıl içinde tüm piyasalar, iş ve istihdam modelleri, karar mekanizmaları falan da buna göre değişecek. Çok ciddi bir revizyon olacak ve hatta halihazırda oluyor, bunu görmek için medyum olmaya gerek yok, milyonlarca kişi işsiz kalacak bu çok açık. Bu global değişime de bir şekilde adapte olabileceğimizi umut ediyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
evet düzelecek. iktidar değişirse bal gibi de düzelecek.

30 tane şey saymışsın ama bunların tamamı bir kişinin inadını değiştirmediği için olanların sonucu. oturup 30 farklı şeyi çözmek için 30 ekip, 30 yıl çalışmayacak.

daha bisküvi bile üretemeyen, marketlerinin yarısı türk ürünü, beyaz eşyalarının neredeyse tamamı türk markası olan doğu avrupa ülkelerinde bile otomobil ve konuta ulaşım tr'nin 10 katı kolay. tr çok iyi para çeviriyor ama çok kısıtlı kişilere ve ödemelere gidiyor para. avrupalının çöpe attığı araca tr'de yüzbinlerce insan 20bin$ para vermek için birbirini kovalıyor. korkunç bir dengesizlik ve plansızlık var başka bir şey yok.

açın iki yabancı yatırımcı analist yorumu takip edin. kamu borç yükü, kişi başı borç miktarı, özel sektör borçları ile avrupanın en iyi ülkelerindeniz. hem halkın korkunç borcu yok hem özel sektörler bilinçli ilerliyor. yan tarafımızdaki yunanistanın public debt / gdp oranı %250 olmuş, avrupa'da bu oran %60-80 civarı iken tr'de 43 civarlarında.

hukuk düzelirse ve tl istikrara kavuşursa tr'ye para yağar diyenler goygoy yapmıyor ya da bizi pişpişlemiyor. 2000'lerde ülkeye yıllık 1b$ doğrudan yabancı yatırımcı gelirken, hem reformlar hem ab süreci hem istikrarlı tl ile 2005-2008'de 20b$'lara çıkmıştı. 2015'ten beri tekrar düşüş var şu an yıllık 8-10'larda. benzer bir sıçrama ve yıllık 30b$'lık u.arası doğrudan yatırım ile tr'nin belli fazlasıyla doğrulur bir kaç seneye.
0
avatar is back
(24.04.23)
bu arada imf denilmiş de bu konuda bilge yılmazın söyledikleri çok önemli.

1- bize imf'den gelecek parayı kendimiz fazlasıyla yaratırız çok gerek yok
2- imf'de çalışanlar benim öğrencilerim ya da mülakatına girdiğim, referans olduğum kişiler çoğu

2001'de değiliz, imf ile olacak iş değil. bir üstte yazdığım gibi tr aklını başına alırsa zaten imf'de 5 senede gelecek limitlendirilmiş para bir senede fazlasıyla doğrudan yatırım ile gelir
0
avatar is back
(24.04.23)
Bu arada İMF'den bahsedildi. İMF'nin ne olduğunu bilmeyen koca bir kitleye bir öcü yaratmak gerekiyordu. Yaratıldı. Don Kişot'un yel değirmenleri gibidir kendisi. Saldırmak gerekir.

Bu fona Türkiye de ortaktır. Fonun kuruluş amacı İflasa çeyrek kalmış ülkelere ucuz kredi sağlayarak iflastan döndürmektir. Bu fonun verdiği kredilerin diğer kredilerden farkı vardır. Bu fon kredi verirse o krediyle 'Bu ay doğalgazı bedava yaptım' şeklinde seçim yatırımında kullanamazsın. 'Şöyle bir yatırıma yönelteceğim, bu şekilde para kazanacağım.' dersin ve bunu belgelersin, öyle verir parayı.

Ha ama 'yok ben yel değirmeni buldum, saldıracağım.' dersen O da olur. Sonuçta kredi verecek tefeci çok.

Hukukun düzelmesi dediğin şeyi yapman için HSK'nın yapısını değiştirmen gerekiyor, bunun için güçlü irade gerekiyor, bunun için yeni atamalar, onun için de atanmışların görev sürelerinin tamamlanması yani uzuuuun yıllar gerekiyor. Ayrıca bunun için Anayasa'da bazı değişiklikler gerekiyor, onun için Mecliste Anayasa değişikliği yapacak çoğunluk gerekiyor.

Biz İMFye gitmeyiz o parayı buluruz mu? Dur daha seccade konuşacağız. Parayı sonra konuşuruz.
0
Mirket
(24.04.23)
sürekli yeni vaatler veriliyor, bir kısmı da gerçekten yapılıyor ve merkez bankası para basarak ödemeleri karşılamaya çalışıyor.
eyt gibi bir kaç ay/yıl içinde 5 milyon kişiyi emekli edecek bir uygulama mesela. yapabileceklerine çoğumuz rüyasında görse inanmazdı çünkü 100 yıllık cumhuriyet tarihinde biriken emekli sayısı nette 12 milyondu. bir yanda 100 yılda nette 12 milyon emekli diğer tarafta birkaç ay içinde +5 milyon emekli daha.
benim öngörüm sosyal güvenlik sisteminin tamamen çöküşü.
çökmezse de tl nin öyle bir değer kaybetmesi ki 7.500 lira emekli maaşının 1 haftalık mutfak masrafını zor karşılayabilecek olması.
ülkede üretim, ihracat, katma değerli ürünlerin %40 artması lazım ki sadece eyt yi karşılayabilsin.
0
Piyano piyano bacaksız
(24.04.23)
@stirlingshire;
twitter.com

Ayda 525 milyon m3 doğalgaz. Yilda 6.3 milyar m3.

Karadenizden cikacak gaz günlük 10 milyon m3. Ikinci fazda 40 milyon.
Kisacasi ilk fazda yillik max 3.6 milyar oluyor. Verilen söz ile arada 3 milyar m3 fark var.
Kendi gazi falan yok yani daha ortada.
Bunun parasini bütçe odeyecek, yani Türkiye'de yaşayıp vergi verenler.
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
hmm bu durumda cebimizde para kalmış bile olabilir çok iyi haber değil mi

satınalmak yerine çıkardığımız 3.6 milyar m3 doğalgazın her 1000 metreküpüne 750-1000 dolar civarı ödemekten (spot fiyatı 1000-1500) kurtulduğumuzu ve bunun bilançoya katkısını niye hesaba katmamış ki bu enerji direktörü arkadaş. devlet bu maliyetlerin çoğunu sübvanse ediyor zaten kendisi demiş sonraki tivitte. çıkanın hafiflettiği yük ile diğerini kompanse ediyor

rusya azerbaycan iran ~1/3~ oranla paylaşıyor tedariğimizi. fiyatları da aynı, yalnız azerbaycan biraz daha ucuz oluyor. rusyanın savaştan sebep bize de indirim yaptığı senaryoda da bu hesap böyle.

aboneyi 21 milyon almış, 19,750 şu an (gugıllayınca tepede çıkan bir detay)
www.epdk.gov.tr
0
stirlingshire
(24.04.23)
Komşu ülkeler düzelmeden ve biz de onlarla iyi ilişkiler kurmadan düzelme zor.
Avrupa harici ülkelere ihracat yapmalıyız. Batı ticarette tek taraflı turnike gibi çalışıyor ve bize getirecekleri sıcak para da kalıcı çözüm getirmiyor.
0
hebanon
(25.04.23)
şu ülke dövizi baskıları olayı bildiğin saçma abi. döviz böyle kolay baskılanan bir şey olsaydı şimdiye kadar hiç yükselmezdi. döviz olması gerektiği yerde. bundan önce ülkedeki her şey inanılmaz ucuzdu, dünyada en çok turist çeken 10 şehirden biri olan istanbul gibi bir şehrin balkanlar’ın dandik köylerinden daha ucuz olmasını kimse açıklayamaz, olması gereken düzeltme yaşandı yani. alternatif yöntemler ile farklı kaynak yaratıyorlar ve krizi erteliyorlar şu anda. mesela ddkkm gibi.

bu böyle gittiği yere kadar gidecek. sonra faturayı ödemek için biir süre ekonomik durgunluk ve işsizlik furyası olur yüksek faiz ortamında. sonra yabancı sermaye çekebilirlerse biraz daha normale döneriz. ya da normalimiz hep bu olur.

chpli olarak chp’nin ekonomi politikasını da aynı ölçüde yanlış buluyorum. herkese maaş bağlanan ve para dağıtılan bir ekonomide verimlilikten bahsedilemez. popülizm devam ettiği sürece yüksek enflasyonu yaşayacağız. bankada nakit tl tutan ve veya maaşını enflasyon kadar artıramayan herkesten para alınıp, halka ve ıvır zıvır yatırımlara dağıtılmaya devam edecek maalesef.
0
roket adam
(25.04.23)
(2)

Şahıs şirketiyle ticaret odası kaydı yapmak

havadakarada
İthalat yapacağım için kayıt lazımmış onu halledeceğim ama çekincem var. Daha yeni 1 aydır trendyol üzerinden satış yapmaya başladım, 3 tane satış yaptım 10 bin TL ciro toplam. Yalnız ticaretten pek anlamadığım için bunları faturalı almadım ve alış faturasız olarak muhasebeye işlendi. Stok yok satış
İthalat yapacağım için kayıt lazımmış onu halledeceğim ama çekincem var. Daha yeni 1 aydır trendyol üzerinden satış yapmaya başladım, 3 tane satış yaptım 10 bin TL ciro toplam. Yalnız ticaretten pek anlamadığım için bunları faturalı almadım ve alış faturasız olarak muhasebeye işlendi. Stok yok satış var yani. Ürün ismi de yazmadım aciklamaya "ürün" yazdım.

Neyse, şimdi Ticaret odası kaydı yaparken ticaret sicili vs kontrol edip bunların faturası yok, ne sattın neden fatura yok derler mi? Böyle bir durum bana problem olur mu? Bundan sonrasını öğrendim artık usulüne uygun gideceğim ama bu durumdan dolayı oda kaydı başvurusu yapmaya çekiniyorum.
0
havadakarada
(20.04.23)
kardesim niye ticaret odasi kaydi yapasin? esnaf odasi yeter, muhasebecin bir halttan anlamiyor sanirim, sana abilik yapacak bi mali musavir bul. pm atarak danisabilirsin, gereksiz islere kalkisma, planli hareket et
0
sekerler diyarinda bir ruya
(20.04.23)
alış faturası olmadan satış yapmak usulen sıkıntı olabilir. Muhasebecinizin uyarması gerekirdi.

şahıs şirketi gerçek kişi olarak açıldığında bildiğim kadarıyla oda kaydı gerekmiyor ama iyi bir müşavire danışın bence.
0
anten
(20.04.23)
(5)

fransa vizesiyle ispanya'ya girmek

yetkili birine benzeyen abi
schengen vizemi fransa'dan aldım ama ispanya'ya gitmek istiyorum.doğrudan gidebilir miyim, sorun çıkarırlar mı?
schengen vizemi fransa'dan aldım ama ispanya'ya gitmek istiyorum.
doğrudan gidebilir miyim, sorun çıkarırlar mı?
0
yetkili birine benzeyen abi
(19.04.23)
Benzerini yaptim. Sorun olmadi.
0
Kahvedesu
(19.04.23)
Kapıdan geçerken sorun olmaz büyük ihtimalle. Ama tamamen kapıdaki personelin o anki moduna bağlı.

Ama esas bir sonraki vize başvurunuzu fransa'dan yaparsanız sıkıntı çıkması mümkün.

O yüzden önce bi fransa'ya gidin sonra ispanya'ya geçin.
0
anten
(20.04.23)
en azından 1 defa fransaya girmiş olman önemli oluyor genelde.

ilk girişten sonra sorun olmuyor
0
tchuck
(20.04.23)
öncelikle vizeyi aldığın ülke , sonra sınırsız ab de dolaşım.
diğer türlü memur sorun çıkarabilir.
0
redlabel
(20.04.23)
redlabel +1. direk de yapabilirsin tabi bazen sorun olmuyor ama tamamen şans işi. riske atmamak en iyisi
0
crackcodemood
(20.04.23)
(9)

Atmosferik Motorun Tutması?

giovanne
Ya arkadaşlar Hyundai, Kia’da 1.0 mis gibi sorunsuz turbo motorlar varken 1.4 atmosferik motorlar tercih ediliyor. Hatta gidip tüp falan taktırıyorlar bu motorlara. Bu anormal değil mi ya? Bir bana mı garip geliyor?
Ya arkadaşlar Hyundai, Kia’da 1.0 mis gibi sorunsuz turbo motorlar varken 1.4 atmosferik motorlar tercih ediliyor. Hatta gidip tüp falan taktırıyorlar bu motorlara. Bu anormal değil mi ya? Bir bana mı garip geliyor?
0
giovanne
(19.04.23)
seçenek az ve fiyattan dolayı.
0
jelly bear
(19.04.23)
1.0 motorlu araçlar küçük olmuyor mu genelde 1.4 e nazaran
0
olaylar olaylar
(19.04.23)
millet ne varsa onu alıyor şu an. otomobil şirketleri de ne kadar eski teknoloji, ucuz, avrupa’ya teklif dahi edilemeyen (emisyon vs dolayısıyla) motor varsa türkiye pazarına dayıyor.
0
roket adam
(19.04.23)
Turbo insanların gözünü korkutur masraf riski olarak görülüyor.
0
mirty
(19.04.23)
Çünkü her turbolu araç sorunsuz diye bir şey yok. Aksine çoğu atmosferik motor daha sorunsuz çünkü turbo yok, direkt injeksiyon yok.
1.0 kia hyundai motorunda da sorunlar vardi. Ben zamaninda araç ararken bakmistim.

Bana kalsa 2.0 mazda alir geçerim ufak motor uğraşmam ama o devir geçti.

Küçük motordan yüksek performans almanin sebebi o motorlarin çok büyük gelismelerden geçmesi ve bu sebeple de genelde tamirinin vs hem daha pahali hem daha zor olması.

Ha 1.4 mpi da kötü motor ayrı konu :)
0
logisticsmanager
(19.04.23)
Çünkü yeni model atmosferik araçların turbolu araçlardan farkı yok.

(fiesta 2020 trendx 1.1)
0
ditu
(20.04.23)
130 beygir turbolu 1 litre motor yerine yine 130 beygir 1.6 atmosferik almayı tercih ederim.
0
alperz
(20.04.23)
Adam arabayı uzun süre kullanmayı planlıyordur, haliyle turbo sebepli problemlerle motor ömrünün kısalmasını istemiyordur.

1.0 turbo yerine ben de 1.4 atmosferik seçerim.
0
anten
(20.04.23)
Atmosferik uzun ömürlüde ondan birde roket adam +1
birde kia da sıra beklemiyormuşsun hemen veriyorlarmış arabayı.
0
komando kani var bende
(20.04.23)
(8)

Almanya nitelikli göç yasasına göre buralardan gitmek?

mikahakkinen
37 yaşında evli bir çocuk babası ve 10 senelik devlet memuru psikoloğum. eğitimim ingilizce psikoloji ancak orta seviye ingilizcem var. mesleğimde çok etkin bilgili değilim. bu yasaya göre almanca öğrenip bu yasayla almanayaya gitmek için başvursam bir sonuç alır mıyım?almanyada yaşayanlar ve bilgis
37 yaşında evli bir çocuk babası ve 10 senelik devlet memuru psikoloğum. eğitimim ingilizce psikoloji ancak orta seviye ingilizcem var. mesleğimde çok etkin bilgili değilim. bu yasaya göre almanca öğrenip bu yasayla almanayaya gitmek için başvursam bir sonuç alır mıyım?

almanyada yaşayanlar ve bilgisi olanlar bilgilendirirse teşekkür ederim.
0
mikahakkinen
(14.04.23)
o muhabbet benim bildiğim 6 aylık vize sağlıyor. kendi alanınızda belli bir maaş skalasının üzerinde iş bulmazsanız dönmek zorunda kalırsınız. alanınız bu iş için zor bir alan. bir kere çok iyi derecede almanca bilmeniz gerek. türkiye'de öğrenip gelmenin yeterli olacağını pek sanmıyorum.

gerçekçi olmakta fayda var. almanya çağırır ama standartlara uymayanın gözünün yaşına bakmaz. havalimanında çalışacak neredeyse vasıfsız eleman alacağız dediler ama almanca bilmeyenleri almadılar. standartları gevşetme diye bir şey asla yok. siz bence türkiye'den başvurun olumlu dönenler olursa gelin. yoksa hem zaman hem para kaybı olur.
0
bohr atom modeli
(14.04.23)
3 yıl almanyada yaşadım.
heves kırmak değil amacım ama bildiğim gördüğüm doğruyu anlatmak zorundayım:
almancanız en az C1 değilse size kimse profesyonel iş vermez.
Ben öğrenciyken elimde C1 DSH sonucu vardı, geçici öğrenci işinde bile şans vermemişlerdi.
almanya dil konusunda tam bir muhafazakar. gidin eksiksiz gramerle cümle kurun, itlik yapacaksa suratına bilerek bön bön bakar. mesleğiniz gereği zor insanlarla muhattap olacaksınız. dil yoksa iş çok zor.
0
KidLazer
(14.04.23)
işinizin gereği muhatap olacağınız insanları çok çok iyi anlamanız lazım. Haliyle dil önemli bir bariyer olacak. Şu anda o eforu harcasanız bile iyi seviyeye gelmeniz sıfırdan birkaç yılınızı alır.

Alman lisesi mezunu arkadaşım vardı, almanya'da hukuk okudu, orada telif hakları üstüne çalıştı. Ona rağmen o bile çok zorlandığını söylüyordu.

Yanlış yönlendirmek istemem ama çevremde farklı meslekler öğrenerek bunu yapanlar oldu.

Yani mesela kız pazarlamacıydı, UX design eğitimi aldı iyi bir yerde sertifikasını aldı öyle gitti iş buldu.

Eski işyerimde bir arkadaşım, influencer'a dönüştü. Baya bildiğini influencer. Marka tanıtımları falan yaparak para kazanmaya başladı. O kendine bir medya şirketi kurdu, o şirketi oraya taşıyarak influencer olarak çalışmaya devam ediyor ama faturalarını oradan kesiyor orada yaşıyor ankara anlaşması üstünden gitti mesela.

Bir başka arkadaşım işi gücü bıraktı msa'dan sertifika aldı global geçerliliği olan. Onunla şimdi gıda sektöründe iş bakıyor. daha önce tasarımcıydı.

Gibi gibi. mutlaka gideceğim diye kafaya koyduysanız bu tarz yöntemlerle başaranlar da var. Kesin garantisi yok tabii bunun şans da önemli. Ama hiç olmazsa türkiye'de bile kalsanız elinizde 2. bir meslek olur. Bir alternatif kazanç kaynağınız olur.
0
anten
(14.04.23)
Psikolog aranan meslekler arasında var mı bilmiyorum ama min c1 seviyesinde ing ya da b2 Almanca ile gelebileceksiniz. Yabancılar ing konuşan psikolog arıyor. çok fazla adaptasyon kaynaklı sıkıntılar yaşayanlar var. Bu bir fırsat olabilir. Ama bir Alman'nın yeni Almanca öğrenmiş olan bir Türk'e içini açacağını hiç düşünmüyorum. Oldukça zor diyelim. Bu yasa min 2 seneye tamamen geçmiş olacak.

Alamnya'da anadil seviyesinde Almanca konuşmuyorsanız çok zor. IT sektöründe bile çok zor çünkü Almanca konuşuyorlar. Ben çok fazla insanın heves edip para harcayıp geri döneceğini ya da heves edip boşvereceğini düşünüyorum.
0
abi bi dizi buldum on numara
(14.04.23)
Psikoloji tarzında sosyal branşların başka ülkede tutunma ihtimali çok zayıf. Bu nitelikli göç yasaları mühendisler için.

Dil sorununun dışında bir Alman neden bir Türk psikoloğa gitsin.
0
OrangeYellow
(14.04.23)
hepinize katılıyorum. psikoloji, hukuk vb. kültüre adapte olan mesleklerde iş bulmak zor zaten benim de almanyada yapmak istediğim meslek psikologluk değil. yani kargoculuk falan yaparım ama benim gibi düşünen bir sürü insan vardır eminim. benim için zor gibi heralde.
0
🌸mikahakkinen
(14.04.23)
kargoculuk da nitelikli göçmen olmuyor hocam. nitelikli göçmen demek almanya'da geçerliliği olan profesyonel bir beceriden hayatını kazanan insan demek.
0
roket adam
(14.04.23)
Nitelikli göçmenlikteki mantık ülkenin ekonomisine destek olacak alanlardaki açıkları kapatmak. Ülke bu amaçla faydalanabileceği kişileri alıyor. Refah düzeyi yüksek ülkelerde insanlar genellikle sosyal alanlara yöneldikleri için açık bu şekilde kapatılmak isteniyor.
0
OrangeYellow
(14.04.23)
(9)

kiracıya ne kadar zam yapabiliriz?

stationary traveller
selamlar, geçen sene mayıs ayında o dönem piyasası 5-6 bin tl (şu an 10 bin tl civarı) olan bir muhitte emekli babama vicdan yaptırıp 2.500 tlye kontrat imzalayan bir kiracım var. bu kiracı çift türkiye'nin en kurumsal firmalarından birinde çalışıyor, eşi de benzer bir kurumsal firmada çalışıyor. or
selamlar, geçen sene mayıs ayında o dönem piyasası 5-6 bin tl (şu an 10 bin tl civarı) olan bir muhitte emekli babama vicdan yaptırıp 2.500 tlye kontrat imzalayan bir kiracım var. bu kiracı çift türkiye'nin en kurumsal firmalarından birinde çalışıyor, eşi de benzer bir kurumsal firmada çalışıyor. ortada bir kandırılma durumu olduğu için biraz sinirliyim yani. yasal olarak ne haklarım var onu öğrenmek istiyorum. ben de başka bir şehirde kirada yaşayan biri olarak empati kurabiliyorum ve orta yolda buluşmak istiyorum. nasıl bir yol izlemeliyiz? yardımcı olabilir misiniz lütfen. piyasası 1000 tl olan yere 20k çekecek kadar aç gözlü değilim, sadece adaletli bir anlaşma istiyorum. sanırım %25 zorunluluğundan dolayı bunu elde edemeyeceğim gibi görünüyor.
0
stationary traveller
(13.04.23)
kanuni zorunlulugu asmayin lutfen.
0
elifkircil
(13.04.23)
durumu anlatin. eger vicdanlari varsa daha makul bir seviyeye cekerler. rayic on binse 7000 teklif edin mesela. 6’ya da el sikisirsiniz en kotu.
0
alperz
(13.04.23)
Her yıl rayiçten ya da rayiçin şu kadarı kira alırsınız diye bir durum yok. Ne demek 6’ya el sıkışın?

Babanız keşke imzalamasaydı. Ama başta imza atıp sonra caymak ya da kural değiştirmek şık değil. En fazla resmi enflasyon kadar zam yapmak makul olur şu durumda.
0
ruhen hastayim ben
(13.04.23)
Bizim ev sahibi enflasyona göre zam yaptı. Bizim de 2.yilimiz bitti,etrafta ki kiralara göre yinede makul olduğu için kabul ettik. %25 yapsa daha düşük bir zam olacakti,yaklaşık 1000 lira daha da üzerine koydu.

Sizde konuşup orta yol bulabilirsiniz. %25e uyan pek yok.
0
brnbrs
(13.04.23)
Kanuni olarak %25 zam yapabilirsiniz.

Bunun dışında bir de evi satma hakkınız var. Evi satmak demek %4 tapu harcı demek.
Mesela babanız evi size satarsa 1 milyonluk ev için 40 bin TL tapu harcı ödersiniz.
Kiracı 10 bin TL'lik eve 3125 TL kira öderse 12 ayda 82.500 TL kaybınız var. Benzer senaryonun 4 yıl devam edeceğini varsayarsak 330 bin TL zarar edersiniz. 9 yıl sürerse 742 bin TL zarar edersiniz.

Evi satınca da alan kişi (mesela siz) "o evde oturacağım" derseniz 7 ay içinde kiracı evi boşaltmak zorunda. Ha tabi kiracı yine boşaltmayıp işleri uzatabilir.

Bu söylediğim senaryo çok büyük bir hareket, hukuki yardım almadan bu kadar büyük bir işe elbette kalkışmayın. Zaten büyük ihtimalle yapılmayacak bir harekettir ama çok çaresiz hissederseniz böyle bir yol da aklınızda olsun.

Konut kredisi çekerek evi satın alırsanız belki de faizlerin düşüklüğü sebebiyle bu operasyondan zengin olarak da çıkabilirsiniz :)

Önce söz verip sonra caymak şık değil diye de düşünmeyin. Eğer bir anlaşmada taraflardan biri lehine aşırı bir haksızlık söz konusuysa o anlaşma bir şekilde bozulur.

Mesela siz kırtasiyeciyseniz ve bana yanlışlıkla tanesi 10 liraya satılması gereken 1 milyon adet defteri tanesi 3 liraya satmak zorunda kalacağınız bir anlaşma imzalarsanız ve bu anlaşmada sizin zararınızın çok fazla olacağı ortaya çıkarsa o şirketi kapatmak daha az zararlı olacağı için dükkanı kapatıverirsiniz.
0
michael_knight
(13.04.23)
Yasal olarak hakkınız %25 zam yapmak. Bu geçerlilik bitince de son 12 ayın tüfe'sine göre zam yapabiliyor olacaksınız. 5. yıla kadar böyle gider, 5. yılda da rayiç üzerinden tekrar değerleme yaparsınız. Durum bu yani, bunun dışında bir yöntem yok.
0
roket adam
(13.04.23)
Öğrenci dışında hiçbir kiracıya acımama taraftarıyım. Babanız büyük hata yapmış. Bu ülkede böyle şeyler yapılır mı? Hayır kurumu musunuz siz? Alternatif olarak 10 tane eviniz varsa, birinde tabii yardımcı olmak isteyebilirsiniz.

1 Temmuz 2023'ten önce yenilenecekse kontrat. Maalesef %25 yapabilirsiniz. Siz yine de isterseniz konuşun tabii ama ciddi bir artış kabul etmezler muhtemelen. Sonrası ise kanuni limitte yaparsınız. Kiracıya kanuni olarak "dert olmak" istiyorsanız geciktirdiği an ihtarname çekin. Gerçi ikisi de asgari ücretle çalışıyor olsa bile çevrede 10k kira ödenen bir bölgede yaşan çiftin geciktirmeyeceği kadar düşük bir şey 2500 TL. İsterseniz siz de taşınabilirsiniz tabii. Bunlar dışında kanunen şu an kanunen yapabileceğiniz (sizin istediğiniz kategoride) bir şey yok.
0
nawar
(13.04.23)
Sözüm meclisten dışarı diyeceğim ama şöyle bir durum var maalesef türkiye'de ev sahipleri ticari bir sözleşme yaptıklarını unutuyorlar.

Burada iki şirketin arasındaki bir anlaşmadan fark yok. İmzalar atılmış konu kapanmış.

Ticarette herkes kendi çıkarını savunur, kendi çıkarı için pazarlık yapar. Adam kendi pazarlığını yapmış siz de onaylayıp imzalamışsınız.

Adamın gelirinin konuyla hiç alakası yok bi defa. İsterse ayda 100.000 dolar kazansın. Sözleşmenin şartları değişmiyor. O yüzden o muhabbete hiç girmeyin.

Yukardaki örnekler doğru. Mesela bugün koç holding yemekhanesine domates alırken o da pazarlık yapıyor. Sırf koç diye domatesi daha pahalıdan almıyor.

Sizin de kiracı olmanızın da konuyla hiç alakası yok.

Siz adamla direkt sözleşme üstünden pazarlık yapmaya çalışın. Yani şunu diyebilirsiniz, malum enflasyonu beklemiyorduk, açıkcası bu kira artışını adil buluyor musunuz? diye sorun.

Yoksa salın.
0
anten
(14.04.23)
emekli olmak akli dengesinin yerinde olmadığı manasınamı geliyor da kandırılıyor ben anlayamadım. niye sinirlendiniz. adamın sözlüşmesi kabul edilmiş. bir dahaki anlaşmaya kadar zam isteyemezsiniz. yasal olarak hiçbir hakkın yok. en fazla babaya atar yapabilirsin.
0
sanemz
(14.04.23)
(5)

Bankalar ardı ardına kredi için aramaya başladı

denizgonen
Bugün gün içerisinde yapı kredi bankası aradı kredi kullandırmaya çalıştı. Ardından iş bankası aradıSonra da finansbank ve vakıfbank sms attı. Kredi kullanımı için herhangi bir başvuru ya da araştırma yapmadım. Niyetim de yok. Bi şey mi oldu bi şey ni yaptım da bunlar gün içerisinde arka arkaya çull
Bugün gün içerisinde yapı kredi bankası aradı kredi kullandırmaya çalıştı.
Ardından iş bankası aradı
Sonra da finansbank ve vakıfbank sms attı.

Kredi kullanımı için herhangi bir başvuru ya da araştırma yapmadım. Niyetim de yok. Bi şey mi oldu bi şey ni yaptım da bunlar gün içerisinde arka arkaya çullandılar yoksa sadece tesadüf mü?
0
denizgonen
(10.04.23)
Bana da vakıftan 0.99 la kredi açmışlar.
Sanırım sadece size özel bir durum değil.
0
marcus fenix
(10.04.23)
Findeks puanınız yükselmiştir
0
anten
(10.04.23)
Ne tür kredi? Araç mı konut mu ihtiyaç mı
0
condom kurşunu
(11.04.23)
kredi 70.000 tl ye kadar olan kredilerden mi? yakın zamanda çıkan kararla 70 bin liraya kadar olan kısım menkul kıymet tesisinden muaf tutuldu bu yüzden sürekli bildirim gönderiyorlar müşterilere.
0
Rumble Fish
(11.04.23)
Şirket maaş hesaplarını garanti'den finans'a taşıdı, herkese 100k'lık kredi kartı verdiler (bireysel). Sanırım şu sıralar musluklar açık.
0
kimlanbu
(11.04.23)
(7)

Turkiye Disi Tatil Mekani Onerisi

martini girl
Esimle Turkiye disi bir deniz tatili plani yapmaya calisiyoruz. Tarihlerimiz Haziran 12-19 arasi olacak. Ingiltere'de yasiyoruz, Schengen ve ABD vizemiz var. Daha once Ispanya, Yunanistan'da deniz tatili yaptik ama artik farkli yerler kesfetmek istiyoruz. Haziran ortasi Ege denizi bize soguk gelecek
Esimle Turkiye disi bir deniz tatili plani yapmaya calisiyoruz. Tarihlerimiz Haziran 12-19 arasi olacak. Ingiltere'de yasiyoruz, Schengen ve ABD vizemiz var. Daha once Ispanya, Yunanistan'da deniz tatili yaptik ama artik farkli yerler kesfetmek istiyoruz. Haziran ortasi Ege denizi bize soguk gelecek. Aklima Malaga geldi ama 7-8 gun bayar diye dusundum. Sardinia'yi dusunduk ama araba kiralamaya cok yanasmak istemiyoruz. Soyle hem etrafini dolasabilecegimiz, hem denizini sevebilecegimiz bir yer istiyorum. Onereceginiz herhangi bir ulke var mi? Aslinda Uzakdogu'ya da cok okayiz ama 7-8 gunlugune git gele degmesi lazim. Gelsin oneriler:)
0
martini girl
(10.04.23)
hırvatistan, dubrovnik arada karadağa gidilir.
0
anten
(10.04.23)
Italya varken hirvastistan cok anlamli gelmedi.italyada bi yer secseniz size daha makul gibi. ek olarak cape town nasil olurdu? cok uzak ama 1 hafta da yeterli gorunuyor
0
ala09
(10.04.23)
Biz de Ingiltere'ye komsu ulkede esimle benzer arastirma icindeyiz. Deniz tatilinden beklentinizi bilmiyorum ama Turkiye'deki deniz tatili kalitesini biz baska ulkelerde yakalayamadik. Eger Ege Haziran'da soguk olur diyorsaniz Akdeniz'e bakabilirsiniz.

Ek olarak, Muson sezonu oldugu icin Haziran'da Uzak Dogu pek tat vermez. ABD vizeniz oldugu icin soyluyorum, benzer sekilde Karayipler de Haziran'da keyifli olmaz. Ille Turkiye disi olsun diyorsaniz Portekiz'i de dusunebilirsiniz ama Atlantik Okyanus'u soguk gelebilir.

Geriye Akdeniz ulekelri kaliyor, Sardinia'da araba kiralamak gerekmiyor guzel toplu tasima sistemleri otel plaj arasi mevcut, ama bence bir Turkiye deniz tatili olmuyor hicbirisi.

Takipteyim ben de, belki faydali oneriler gelir biz de faydalaniriz :)
0
sertac akin
(10.04.23)
Girit tabiki. Giden bir daha vazgecemez, hayat boyu tum tatiller sorted.
0
freedonia
(10.04.23)
Kefalonya yunanistan’da (arabalı) ya da hırvatistan (arabalı) Otel tatili yapmak istiyorsanız ama mallorca ya da türkiye.

Sardinya arabasız da yapılıyor (yaptım) ama tabi kemarda köşede kalmış koyları gezemiyorsunuz tabi.
Ya da italyada liguria bölgesi. Toplu ulaşım çok iyi.
0
kuehles blondes
(11.04.23)
sicilya'yi tavsiye ederim, arabasiz gayet guzel yapilir tatil. otobus var bir cok yere.
0
kassiopeia
(11.04.23)
bahamalar veya turks& caicos
0
mysql34
(11.04.23)
(2)

Kendi işini yapanlar - fiyatlandırmayı nasıl yapıyorsunuz?

nefertarii
3.5 yıldır freelancing yapıyorum ama işimi büyütemedim. çünkü bazı konularda bilgisizim ve sanki para kazanmaya devam etsem de işimde ilerleyemiyorum gibi hissediyorum. en basitinden işimin ederinden emin olamıyorum, nasıl bu tip konularda bilgi sahibi olabilirim?
3.5 yıldır freelancing yapıyorum ama işimi büyütemedim. çünkü bazı konularda bilgisizim ve sanki para kazanmaya devam etsem de işimde ilerleyemiyorum gibi hissediyorum. en basitinden işimin ederinden emin olamıyorum, nasıl bu tip konularda bilgi sahibi olabilirim?
0
nefertarii
(06.04.23)
aynı işi yapanlardan fiyat alarak yani fiyatı piyasa belirler. farklı ne sunuyorsan onu da görüp değerlendirmiş olursun. işini büyütmek için çeşitli pazarlama ve marka değeri yaratma yöntemleri var ama işini bilmediğim için çok bir şey söyleyemeyeceğim. bu işlerden anlayan birini tut biraz yatırım yap. yapay zeka çok yardımcı olabilir ..vs.
0
tiny penny
(06.04.23)
Burada işiniz,
Geçmiş referanslarınız,
ama en önemlisi kendinizi nasıl pazarladığınız çok belirleyici.

İşi bilmiyorum ama sizin sektörünüzde emin olun aynı işe 5000 TL fiyat veren de vardır, 40.000 TL veren de, 100.000 TL veren de. Yine emin olun hepsinin müşterisi ve alıcısı vardır.

Bugüne kadar küçük müşterilerle çalışmıştır adam, tecrübesizdir o adam 5000 TL der işine.

Bir diğeri der ki ben şu şu global firmalarda çalıştım, böyle projeler yaptım. Şimdi freelance yapıyorum. Ücretim de 100.000 TL'dir çünkü senin işine de bu ekspertizle yaklaşacağım. Bunun da alıcısı vardır.

Ama tüm bunların altında sizin kendinize biçtiğiniz fiyatı hak ettiğinize ikna etmeniz lazım müşterileri.
O da biraz kişisel ve sosyal becerilerinizle alakalı.

Yani şöyle örnekler gördüm, firma 3 freelancerdan teklif alıyor. Biri 1 lira, diğeri 10 lira, diğeri 100 lira diyor.
100 liralığa diyorlar ki 50'ye in anlaşalım. Adam diyor ki benim fiyatım bu aşağısına çalışmam iyi günler...
Dönüyorlar tamam 100 lira okdir diye. Çünkü öyle bir satıyor ki adam kendini, ben bunla çalışmazsam bu proje batar diyorsun.

Etraftan fiyat alarak hangi nitelikte adamların ne fiyat verdiğine göre bir fiyat belirleyebilirsiniz.
0
anten
(06.04.23)
(5)

Bir iş girişimi projesi, nasıl ilerlemeli?

Unde bach canim
Bursada inegöl ilçesi mobilya üretiminde lider konumda ve kız arkadaşım bir cezayirli avukat. Ben buradayım, kendisi cezayirde. Cezayire mobilyalar genellikle buradan gider ama arap tüccarların gelip buradan mal alıp kar koyup işi bağlamasıyla. Bendeki türkçe, ingilizce ve kız arkadaşımdaki ingilizc
Bursada inegöl ilçesi mobilya üretiminde lider konumda ve kız arkadaşım bir cezayirli avukat. Ben buradayım, kendisi cezayirde. Cezayire mobilyalar genellikle buradan gider ama arap tüccarların gelip buradan mal alıp kar koyup işi bağlamasıyla. Bendeki türkçe, ingilizce ve kız arkadaşımdaki ingilizce arapça ile bir iş bağlama olayına girmek istedim. Burada çevrem var, her türlü uygun mal bağlarım ama kız arkadaşım nasıl orada satış pazarlama olayına girecek bilemiyorum. İşte sormak istediğim tam da bu. Nasıl bu iletişimi kuracak? Bizim bir tüccar gibi malı satın alıp orada dağıtma şansımız yok. İki firmayı anlaştırarak komisyon koyarak ulaştırmayı düşünüyorum. Bir nevi amazon global işi gibi. Kız arkadaşım avukat olduğu için ticaret hukukunu vs biliyor, akrabalarının restaurantında yöneticilik yaptığı için müşteri ilişkileri de iyidir.
Ayrıntılı olarak bir yol planı fikriniz var mıdır? Siz olsanız bu şartlar altında nasıl bir yol izlerdiniz? Mesela başta profesyonel bir site ve mail işe email atmakla başlamak geldi aklıma ama yüzyüze daha mı mantıklı(cezair tarafı için).

Bu arada işin türkiye kısmı için satıcılar araplara çok yüksek fiyat çekiyorlar. Biz bir türk olarak bu fiyatı kendi lehimize çevirebiliriz diye düşünüyorum. Diğer tüccarların aksine daha ucuza verdiğimizde tercih nedeni olurken, aradaki fiyat farkı da bize kalır gibi.
0
Unde bach canim
(06.04.23)
Tek göndermek uğraştırıcı olabilir. Müşteri alacağı şeyi görmek ister. Orada büyük bir depo kiralayıp çok sayıda ürün gönderip ülke içinde göndermek daha kolay olabilir ama zor iş. Mobilya işi için ekip kurmak gerekli olabilir. Onları indirecek, depoda saklayacak, müşteriye gönderecek, gerekirse montaj desteği verecek. İade durumu sıkıntılı. Mobilya hassas ürün. Ben olsam bu işe girmezdim ya da işi öğrenmek, süreci öğrenmek için küçük şeylerle başlardım. Ne bileyim, sadece sandalye gibi ya da telefon gibi. Satış pazarlamayı yapamaz zaten. Bu çevre işi. Arabayla sürekli müşterileri gezmesi gerekiyor.
0
dissendium
(06.04.23)
girişimciliğinizden dolayı tebrik ederim öncelikle. umarım istediğiniz şekilde olur.
fakat mobilya işi zor iştir.maliyetli işlerdir, müşterisinin nazı da çok olur...
websitesi kurup, orada yüzyüze görüşmeyle hemen olacağını sanmam.
tecrübe ve network gerektirir. belki kız arkadaşınız biraz bu tarafta birileriyle birlikte çalışarak tecrübe edinmeli, işin tricklerini öğrenmeli...
eminim ki komisyoncular deli para kazanıyordur ve iştah kabartıyordur. ama sistemlerini kurmuşlardır. ben olsam kız arkadaşım aracılığıyla, orada toptan yapanlara ulaşır, iş bağlamalarına vesile olurum..
yoksa onun stoklanması, nakliyesi vs vs zarar da ettirebilir. olay sadece dil bilmekte değil bence. farklı bir sektör olsaydı, yorumum daha farklı olurdu. bol şans :)
0
gadlemler
(06.04.23)
Siz aslında oradaki mobilyacılara buradan ürün tedarik etmek istiyorsunuz diye anladım perakende değil yani.

Genelde bu tarz ilişkiler fuarlarda kurulur. Mobilya fuarlarını takip edin, zaten her ülkeden insan gelir tedarikçi aramak için kendine.

Ya da oradaki fuarlara gidebilirsiniz. Onun dışında adamlara tek tek ulaşmak zor.

Fuar şu anlamda da önemli, fuara gelen adam zaten kendine ürün ve tedarikçi bakıyordur sizi dinlemeye daha açık olur.
0
anten
(06.04.23)
önce orada bir firma kurup ürünleri yarı mamul olarak gönderip kendiniz ithal edip orada millileştirmek iyi olabilir, ufak bir atölye yeterli olabilir bunun için. b2b satış için piyasadaki mobilyacılarla görüşüp talep toplayıp ona göre imalat mantıklı ya da sizin ürünleri satmak isteyebilecek firmalar bulmak lazım. Cezayir'de çoğu iş ihale usulüyle olur, baosem üzerinden mobilya ihalelerine bakıp onlara teklif verebilirsiniz, bunun için de cezayir firması olmanızda yarar var %25 gibi bir fiyat avantajı olur genelde ihalelerde hem de sadece uluslararası değil yerli ihalelere de girebilirsiniz. Bejaia tarafındaki otellere, tüm devlet dairelerine, batna tarafına, askeriyeye de iş yapabilirsiniz. mobilya pek anladığım bir iş değil, sanayi ürünleri olsa daha faydalı olabilirdim.
0
tiny penny
(06.04.23)
ilave bir tavsiye ile geldim; musaviredanisin.ticaret.gov.tr şuradan bir üyelik açıp Algiers'deki müşavire danışın, cevaba göre bir toplantı isteyin vs. oradan parayı nasıl çıkaracağınız mühim ama kendi şirketinizi kurarsanız daha kolay olur, onun da bir takım detayları var, uzun hikaye. Yani zor bir pazardır ama güzel bir pazardır, para vardır dolayısıyla güzeldir.
0
tiny penny
(06.04.23)
(2)

animasyon, goruntu yaratimi hangi programlarla oluyor?

antikadimag
youtube videolarinda goruyorum cok guzel goruntuler, animasyonlar yaratiyorlar. atiyorum adam kainatin olusumuyla ilgili video yuklemis ama galaksilerin animasyonlarini, goruntulerini kendisi yapmis. hangi programlarla yapiyorlar bunlari?
youtube videolarinda goruyorum cok guzel goruntuler, animasyonlar yaratiyorlar. atiyorum adam kainatin olusumuyla ilgili video yuklemis ama galaksilerin animasyonlarini, goruntulerini kendisi yapmis. hangi programlarla yapiyorlar bunlari?
0
antikadimag
(06.04.23)
Youtube'da gorduklerinizin bir cogu stok goruntu, satin aliniyor.

Amaciniza uygun olarak asagidaki programlara goz atabilirsiniz,

3ds max, blender, cinema 4d, after effects
0
brkylmz
(06.04.23)
Adobe After Effects.

ama genelde çoğu hazır görüntüler kullanıyor. Envato elements, shutterstock vb sitelerden videolar alıyorlar.
0
anten
(06.04.23)
(8)

Düğün sorunsalı

sacrilegious
Merhaba, yakınımda düğün yapankimse yok,arkadaşlar hep nikah yapıp geçti o sebeple size sormak istedim. Yaza düğünümüz var ama nasıl oluyor bu işler pek fikrimiz yok açıkçası. Ankara’da temmuz ayında 150 kişilik kır düğünü olacak, mekanla anlaştık. Kaporayı ödedik. Ama saf gibi hiçbir şey sormadık v
Merhaba, yakınımda düğün yapankimse yok,arkadaşlar hep nikah yapıp geçti o sebeple size sormak istedim. Yaza düğünümüz var ama nasıl oluyor bu işler pek fikrimiz yok açıkçası. Ankara’da temmuz ayında 150 kişilik kır düğünü olacak, mekanla anlaştık. Kaporayı ödedik. Ama saf gibi hiçbir şey sormadık ve farklı şehirde olduğumuz için şu an detayları görüşebilme şansımız da yok maalesef :(

Sorularımız:
1- Mekan saat 3’ten sonra bize ayrılacak. Hazırlık odası da mevcut. Kuaförü mekana mı çağıralım biz mi gidelim? Benim dışımda anneler ve 2 kardeşin saç makyaj olacak. Ben evden çıkma falan olsun istemiyorum pek. Hepsi panik ve kargaşa gibi geliyor. Kuaförü saat kaça ayarlamalıyız?mekana çağırmak iyi bir fikir mi?
2-Kuaför işini saat kaça ayarlamak gerekir?
3-Düğün yemekli olacak. Misafirler gelip masalara yerleştikten sonra biz saat 7 gibi çıkış yapıp direkt dans mı edeceğiz? Yoksa 7 çıkış ve nikah ve sonra ilk dans mı?
4-Ayrıca organizasyon firmasıyla anlaşmadık. Anlaştığımız mekanla orkestra, yemek servisi, fotoğraf çekimi gibi hizmetler dahil olacak şekilde anlaştık. Dikkat etmemiz gereken bir şey var mı?
5-Mekan sahibi “düğünden 2 hafta önce gelirsiniz bir toplantı yaparız” dedi. Burada özellikle belirtmemiz gereken dikkat etmemiz gereken bir şey var mı?
6-Biri bize baştan sona ne yapacağımızı anlatsa keşke çok heyecanlıyım ndjdjd nikah-dans-takı töreni-dans ve kapanış mı oluyor? İnsanlar yemeklerini ne ara yiyecek?
7-Herkes siz yemeğe vakit bulamayacaksınız diyor neden ki?
8-Balayına ertesi gün mü gitmeliyiz yoksa 2-3 gün sonra mı?

Ben bu düğün sürecinde sözlüğe çok soru sordum ama kafalar karışık heyecanımız var:) ankara’da olup katılmak isteyen olursa bekleriz :)

Teşekkürler yanıtlar için şimdiden <3
0
sacrilegious
(04.04.23)
Merak etmeyin bu detayların çoğunu mekan ayarlıyor zaten. Organizasyon şirketi vardır muhtemelen, onlar size söylüyor dans vakti, yemek vakti falan diye.

Kuaförü biraz erken çağırmakta fayda var, hoşunuza gitmeyen detayları düzeltmek için vaktiniz olsun.

Yemeğe vakit bulamayacaksınız çünkü onu karşıla, bunu karşıla...

Bence bu detaylarda kaybolmayın hiç, eğlencenize bakın. Mutlaka bir şeyler aksayacak düğünde bir şeyler istediğiniz gibi gitmeyecek vs. Ama kimse bilmeyecek neyin aksadığını. Siz de takılmayın.

Gelin arabası bozulan düğün gördüm öyle diyeyim.

Balayına 1 gün koymak iyi olabilir. Düğün günü hakikaten yorucu oluyor. Adım bile atamayacak raddeye geleceksiniz dans etmekten koşturmaktan. O yüzden o yorgunluğun üstüne bir de yolculuk yıpratabilir. Ama 1 gün dinlenmek için ideal sonra tatile:)

Küçük bir ipucu, düğün detayını saklayabildiğiniz yerlerde aklayın bahşiş koparmaya çalışmasınlar:)
0
anten
(04.04.23)
selamlar, ben de yaz için benzer bir düğün yapacağım için yardımcı olabilirim :)

1 - mekana çağırmak bence en mantıklı fikir, böylelikle koşturmaca yaşamazsınız. benim konuştuğum kuaförler genellikle ekip olarak size geliyor, böylelikle anneniz ve 2 kardeşinize de saç makyaj halledilir. benim konuştuklarım isterseniz tam gün isterseniz yarım gün gibi anlaşıyordu, yarım gün anlaşıp saat 3te orda olacak şekilde anlaşabilirsiniz bence. ben de evden çıkış olayını hiç sevmediğim için sabah direkt hazırlığa gideceğim :)

3 - burda düğün mekanıyla konuşmanız gerekiyor bence, nikah, giriş, dans vs için saatleri belli oluyor genelde her mekanın. ana tahmin edecek olursam 7de giriş nikah -> dans gibi bir sıralama olur. yoksa nikah için saati ayrıca söylerlerdi diye tahmin ediyorum.

4 - bu şekilde anlaştıysanız organizasyonu da yapıyorlardır diye tahmin ediyorum. benim gördüğüm kadarıyla genellikle düğün yapmayan ama mekan olarak uygun olan yerlere dışarıdan organizasyon şirketi gerekiyor. ekstra bir organizasyon şirketine ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum.

5 - bizim anlaştığımız yerde masa düzeni, müzik, fotoğraf vs için ayrı ayrı toplantılar yapılıyor, bence siz 2 hafta kalmadan kafanızda soru işareti olabilecek şeyleri netleştirin.

6 - ilk dans sonrası yemek başlıyor o sırada takı vs oluyor, ister masa gezin ister takı sırası olsun, o bitene kadar da yemek sürüyor. benim anladığım bu şekilde ama tecrübeli biri yardımcı olursa süper olur fhjsdf

7 - bize de söylenen bu oldu, anlaştığımız yer düğünden önce bize yemek için vakit ayırıyor, bence siz de bu şekilde bir sorun bu konuyu, çünkü insanların yemek yediği anlar sizin takı vs uğraştığınız anlar.

8 - biz 2 hafta sonra gideceğiz, hemen giden de var sonra giden de var. siz nasıl ayarlarsanız :)

şimdiden mutluluklar <3 <3
0
la mort heureuse
(04.04.23)
ek olarak düğün sonrası altınları ne yapacağınızı da baştan kararlaştırın derim. hırsızların en sevdiği evler balayına gitmiş yeni evli çiftlerin evi oluyor eğer eviniz sakat bir yerdeyse. arada 1-2 gün koyup altınları kiralık kasaya falan koymak mantıklı olaiblir.
0
roket adam
(04.04.23)
1. kuaförünüze gidin. hazır olunca oradan mekana geçin. mekana kuaför getirmek, kötü fikir.
2. 11-12 gibi gidilse ancak 2-3 arasına hazır olunur.
3. önce bir resepsiyon olur. bir alanda insanlar toplanır, kokteyl vs. hazırlık odasına gelin damat geçer. davetliler resepsiyondan nikah alanına geçer. gelin damat nikah alanına gelir. gelinin babası gelinin koluna girip gelirlerse çok iyi olur. nikah yapılır. sonra hazırlık odasına geçilir. davetliler yemeğe geçer. gelin damat da bir şeyler yer odalarında. sonra dansa geçer gelin damat. ilk dans ve sonrasında masa masa gezerler. o sırada davetliler yemek yemeye devam. sonra hazırlık odasına geçer çift. tekrar dansa çıkarlar. davetlilerle birlikte dans edilir.
4. genelde mekan verdiği fiyatın üstünde bir şeyler satmaya çalışır. standardımız şudur, değiştirmek isterseniz budur diye fiyatı artırmak isterler. bunu yemeyin. gerçi yemişsiniz artık olan olmuş. en başta tüm planı ve ücretini ayarlamak lazımdı. ama onlara bırakırsanız asgari neyse onu yaparlar.
5. 2 hafta önce gelirsiniz, toplantı yaparız dedikleri, 4'te anlattığım. supla diyecekler bir şey gösterecekler, sonra daha güzel bir supla gösterip bunun fiyatı + 10 bin tl gibi. şunu da ekleyelim + 10 bin böyle gider. aslında kafalarında bir tutar var, siz eklemeyelim dersiniz ve o fiyat aşağıya inmez. mesela, fotoğraf çekimi standart 20 bin lira. drone, jimmy jip, montaj + 20 bin lira. drone ne kadar tek başına? jimmy jip ve montaj alırsanız drone ücretsiz. jimmy jip istemiyorum, drone + montaj? yine 20 bin lira. çıkarttığınız şeyi sizin için ücret almıyoruz gibi paket ücretini düşürmemeye çalışırlar. benzer şekilde çiçekler, süslemeler. çok iyi pazarlık yapın. yanınızda cevval biri olsun. para konusunda gelin olmasın. gelinin "bir kere evleniyorum" psikolojisine oynuyorlar.
6. yukarıda anlatmışım. detay sor, yazarım.
7. masa masa gezmek ve danslar zaten tüm akşamı alıyor. yemek yeme şansınız az. onun için ilk dansa çıkmadan önce bir şeyler yiyin.
8. hiç farketmez, size nasıl uyarsa.
0
gabe h coud
(04.04.23)
nikah memurunun/dairesinin nikahi saat kacta nerede kiyacagindan haberi oldugundan emin olun. davetiyeye de nikahin kiyilacagi saatten 1 saat once baslama saati olarak yazin, insanlar ancak gelip toplaniyor.

hazirlik odasini gordunuz mu? rahat edebileceginizden ve temiz oldugundan emin olun. orada giyineceksiniz sonucta, 3 saat filan orada kalacaksiniz. kuaforu oraya cagiracaksaniz da, siz gidecekseniz de, kac kisi olacaginiza gore gelmesi/gitmeniz gereken saati soylemesi gereken o size, kac saate ihtiyaci oldugunu o bilecek. onun da simdiden haberi olsun ki baska program yapmasin. ayrica ucreti de onceden konusun.

orkestraya da calinmasini istediginiz tarzi, ilk dans parcanizi vs. soylemeniz gerek. ilk dans parcanizi bilmiyorlarsa bir cd/usb filan ayarlamak lazim.

foto cekimi; ic cekim/dis cekim gibi seyler olacak mi, sadece dugunde mi cekim yapilacak, is/dis cekim yapilacaksa ayni gun mu olacak, ne kadar sureye ihtiyac var (o zaman hazir olmaniz gereken saat degisecek) vs. onlari konusmak lazim.

bir de dugun cicegi var, eger yaptiracaksaniz, onu da ayarlayin.
0
kassiopeia
(04.04.23)
@la mort heureuse'in 6. maddesine ek

Bu konuda adetler muhtelif

Yemek esnasında masa masa dolaşıp, tebrikleri kabul edip, öpüşüp koklaşıp haraçları pardon takıları toplayanlar var. Takı toplamak için gelinliğe iğneleme de olabiliyor, gelinin yanında elinde takı toplama torbası olan bir nedime de olabiliyor.

Yemek esnasında, takı merasimi yapılacaktır şeklinde anonsla, gelin damat bir köşeye geçiyor, herkes orada kuyruğa geçip tebrik edip takısını takabiliyor

veya takıdan hiç bahsedilmeden, gelinle damatla fotoğraf çekilmek isteyenler gelebilir anonsu yapılıyor, tebrik, fotoğraf ve nedimenin takı toplama işiemi orada yapılıyor. Nedime her foto karesine girmeyecek mesafede bekliyor.

Ayrıca yemek esnasında yıl yıl çocukluğundan itibaren gelinle damatı fotoğraflarla anlatan çocukluktan başlayıp tanışma, söz, nişan vs bulunan bir slayt show olabiliyor bazı düğünlerde, düşünürseniz.
0
Mirket
(04.04.23)
Bence mekanın daha önceki düğün videolarını izleyerek başlayabilirsiniz.Eksik ya da farklı yapmak istediğin kısımları toplantıda belirtirsiniz
0
essoist
(04.04.23)
Akraba, tanıdık, tanıdığın tanıdığı bir tane kişi bulun. Ağzı laf yapan, girişken, uyanık ve düğün dernek işlerinden biraz anlayan biri olsun. Onu yaveriniz yapın. İşlerinize o koşsun.

Sağdıçlar kesin lazım. Yok mu hiç arkadaşınız? Sağdıç harbiden önemli. İşlere koşturacak insanlar elinizi çok rahatlatır.
0
alperz
(04.04.23)
(9)

Bu fiyattan araba alır mıydınız?

Mcfly
Sorumuz şöyle;X markasının araçlarını personel indirimiyle yaklaşık %10 indirimli alabiliyorsunuz.Araca ihtiyacınız yok. Yakin zamanda da olmayacak.Aldığıniz araci 6 ay satmak yasak.Bu şekilde sadece yatırım amaçlı araç alır mıydınız ?
Sorumuz şöyle;

X markasının araçlarını personel indirimiyle yaklaşık %10 indirimli alabiliyorsunuz.
Araca ihtiyacınız yok. Yakin zamanda da olmayacak.
Aldığıniz araci 6 ay satmak yasak.

Bu şekilde sadece yatırım amaçlı araç alır mıydınız ?
0
Mcfly
(03.04.23)
Almam. Ana işim araç alım satımı değil. Şirkette başka işim var. Tali iş olarak da yapmak da istemiyorsam eğer. Gerek yok
Konsantrasyonumu ana işime veririm.
0
Ruprect
(03.04.23)
Alırdım neden almayayım günah değil bişi değil
0
olaylar olaylar
(03.04.23)
al 6 ay sonra satar bir tane daha alırsın.

millet bayiden araba bulamıyor. sana %10 indirimle veriyorlarsa araba da bulabilecek pozisyondasındır.
0
rain when i die
(03.04.23)
Yatırım için araba çok tartışmalı. Çok uzun anlatıp kafa ütülemeyeyim ama arabanın ederiyle, fiyatı aynı şey değil. Fiyat yıllar içinde artar enflasyon sebepli ama ederi düşer arabanın eskidikçe.

Kenarda nakitiniz varsa hele o nakiti başka bir yatırım enstrümanına hatta birkaç yatırım enstrümanına bağlamak daha mantıklı olabilir. Ama tabii koşullar, şartlar önemli.

Ancak şöyle bir durum var krediyle alacaksanız, arabanın da fiyatının daha vade bitmeden kredi geri ödemesini katlayacağını düşünüyorsanız, orada iş değişebiliyor. Orada bankanın parasını kullanarak para kazanma şansı doğabiliyor. Ama arabanın fiyatının ödediğiniz taksitler+kredi geri ödemesinin üstüne çıkması lazım.

Bu arada araba her şekilde ihtiyaç haline geliyor bir noktadan sonra yaş ilerledikçe özellikle
0
anten
(03.04.23)
Otv dilimine bagli, dolar arttiktan sonra dilimi artarsa kesin alirm
0
lapaz
(03.04.23)
sadece yatırım amaçlı almam, araba fiyatları inanılmaz şişti kesinlikle bir şeyler patlayacak yakında.
bineceksen alınır ama.
0
roket adam
(03.04.23)
durdugun yerde deger kaybeden birseyden yatirim araci olmaz.
araclar bir yatirim araci degildir..
0
cooperr
(03.04.23)
Piyasada tutulan bir arac ve peşin alabiliyorsam 6 ay icin çok düşünmeden alırdım.
0
essoist
(04.04.23)
Seçimden sonra ne olacağı belli değil ihtiyaç yoksa almazdım
0
mirty
(04.04.23)
(3)

İtalya'ya vize başvurusuyla alakalı sorular

fobfilm
Kız arkadaşımla Istanbul > Roma (3 gün) > Paris (3 gün) > Berlin (3 gün) > Istanbul şeklinde bir seyahat planı yaptık. Ancak Roma-Paris ve Paris Berlin arası iptal seçenekli uçak bileti bulamadık bir türlü. Vize çıkmama ihtimalini düşünerek bilet ve rezervasyonları minimumda tutmak istiyoruz. Bu yü
Kız arkadaşımla Istanbul > Roma (3 gün) > Paris (3 gün) > Berlin (3 gün) > Istanbul şeklinde bir seyahat planı yaptık. Ancak Roma-Paris ve Paris Berlin arası iptal seçenekli uçak bileti bulamadık bir türlü.

Vize çıkmama ihtimalini düşünerek bilet ve rezervasyonları minimumda tutmak istiyoruz. Bu yüzden vizeye başvururken seyahat planını sadece Roma'ya gidiş dönüş olarak yapıp göstermeyi düşünüyoruz. Vize çıktıktan sonra diğer biletleri ve otel rezervasyonlarını alacağız.

Bu şekilde yapmamız aklımıza gelmeyen herhangi bir problem yaratır mı acaba?
0
fobfilm
(03.04.23)
Görünüşte yok, yani italya'dan vize alıp, italya'ya gideceksiniz.

Ama vizede en önemli konu son zamanlarda geri dönmeme ihtimali...
Sizin gidiş biletinizden çok dönüş biletinizin olması önemli.

Yani italyan konsolosluğu dönüş biletinizi görmeyince vizede sıkıntı çıkarabilir.
Dönüş biletinizi berlin'den gösterirseniz bu sefer seyahat planınızın tüm detaylarını göstermenizi isterler.

İtalya'da ne kadar kalacaksınız, oradan almanya'ya neyle gideceksiniz gibi gibi...

İtalya'da kalıp dönecekmiş gibi gösterdiğinizde de bu sefer 3 günlük otel rezervasyonunuzu görünce sadece 3 gün vize verme ihtimalleri bile var.

Sizin her türlü 9-10 günlük bir italyan otelinde rezervasyonunuz ve dönüş biletiniz olmalı italya'dan.
0
anten
(03.04.23)
rezervasyon yerine iptalin mümkün olduğu dönüş bileti alın. rezervasyonlu başvuru yaptığım hiçbir vizem çıkmadı
0
kablelvuku
(03.04.23)
bence cok mantikli. zaten vize ciktiktan sonra kimse bi sey demez. abi belki orda basina bi sey geldi planin degisti
bu gezmenin hesabini verme olayi bitsin artik.
0
ala09
(03.04.23)
(9)

Türkiye'deki enstrüman fiyatlarının çıldırmış olması

funl
Şu an avrupa'da 140 euroya satılan 0 gitar tr'de 5000 küsüre satılıyor. 3 -4 sene önce bir satıcı bana ahsap vergisi vs de artık eklendiğinden bahsetmişti ancak durum gercekten hiç iç açıcı değil. Kur farkı, ekstra vergiler vs derken resmen enstruman almak lükse dönmüş durumda. Sizce ilerleyen yılla
Şu an avrupa'da 140 euroya satılan 0 gitar tr'de 5000 küsüre satılıyor. 3 -4 sene önce bir satıcı bana ahsap vergisi vs de artık eklendiğinden bahsetmişti ancak durum gercekten hiç iç açıcı değil. Kur farkı, ekstra vergiler vs derken resmen enstruman almak lükse dönmüş durumda.

Sizce ilerleyen yıllarda bu fark ne olacak ? Arada yurtdışına çıkıyorum. Gidip dönerken gitar getirmek mantıklı mı ?
0
funl
(03.04.23)
Türkiye'de fiyatları çıldırmamış bir şey yok ki, misal peynir fiyatları da çok çıldırdı, yurtdışından ucuza halledebileceğin bir şeyse tabii ki öyle yap.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.04.23)
yurtdışından dönerken almak mantıklı. öyle bir imkanım olsa tel, pedal, enstrüman vs ihtiyaçlarımı o şekilde karşılamayı tercih ederdim. ancak nadir de olsa bazen güzel kampanyalar olabiliyor. 9-10 ay kadar önce schecter markalı bir gitarı thomann fiyatından 750 lira daha ucuza aldım dore müzikteki bir kampanya sayesinde.
0
ziya özdevrimsel
(03.04.23)
tr’de fiyatları çıldırmayan bi şey yok yazıcaktım ki yazılmış :) ben liste yapıyorum, yurtdışına çıktığımda topluca alıp dönüyorum.
0
deartheodosia
(03.04.23)
trde bazı şeylerin fiyatı dışarıya göre daha uygun, bazı şeyler daha pahalı. imkanın varsa tabii ki dışarıdan al gitsin. ben mutlaka gideceğim yerlere göre araştırma yapıp daha ucuzsa gittiğimde oradan alıyorum.
0
roket adam
(03.04.23)
Türkiye'de şu an Türkiye'de üretilmeyen ürünlerin yüzde 99'u yurtdışına göre daha pahalı.

Kiyafet, peynir, ekmek dışında yurtdışından almak her zaman daha mantıklı artık.
0
logisticsmanager
(03.04.23)
Ben bunu uzun uzun yazacaktim da vaxgectim. Hatta 2. El piyasasi diye soru sordum ben de dun.

Yalan soylemis, elektrik gitarin ustunde yuzde 10 gumruk, yuzde 3,4 de ilave gumruk vergisi var. Otv yok. Kdv 18.

Fena sapliyorlar demek oluyor bu.
0
floydian
(03.04.23)
Geçtiğimiz sene fena halde vergi gelen şeylerin içinde akustik ve elektronik müzik aletleri de vardı. Bi de kur binince işin içine garip fiyatlar çıkıyor. Bi de bazı markaların (öhhö YAMAHA) akıl almaz türkiye fiyatları var almanya fiyatını euro'dan direkt tl'ye çevirdiğimizde çıkan sonucun 3 4 katı falan fiyatlar söyleniyor burada sebebini kimsenin bilmediği bi şekilde. Sonuç bu.

Thomann'da genellikle vaziyet böyle vat falan olmadan direkt alman biri alıp size getirebiliyorsa türkiyedekinden çok daha ucuza gelmiş oluyor. Çok nadir markaları arturia, behringer vs aşırı fark olmadan mantıklı farklara buradan alabiliyoruz.

En azından keriz gibi hissetmemek için thomann türkiye karşılaştırması yapıp buradaki fiyatının gerçekten makul olduğunu düşündüğünüz bir enstrumanı yalnızca kur çılgınlığı ile alabilirsiniz ya da çare almanya elden getirmek. (o da gitar ufak synth vs gibi taşınabilecek şeylerse)
0
hedep
(03.04.23)
gül ağacı klavyesi olan gitarlara ek vergi alındığı söylentisi yıllardır var ama gerçekliğini bilemiyoruz. (çevre koruma bilmemnesi varmış diyorlar)

Müzik aletlerine 2020'de bir ek vergi geldiğinden bahsediliyor ama yine nedir iyi araştırmak lazım. Azaltılarak bitecekmiş ama Türkiye'de bunun mümkün olduğunu sanmıyorum.
dar.vin
0
nhk ni youkosu
(03.04.23)
Bu sektörde adamların tedarikçilere taahhütleri var. Genelde Türkiye'deki lisanslı ithalatçılar, lisanslı dağıtıcılardan alıyor ürünleri. Gidip mesela fender markasından almıyor mesela, onun yerine toptancıdan alıyor. Büyük markalar tek tek her ülkede satıcılarla uğraşmak yerine, tek bir ana dağıtıcıya veriyorlar ürünleri. Onlar dağıtıyor dünyaya.

Bu dağıtıcı firmalar da paket teklifler veriyor. Diyor ki sana 30 tane enstrüman markasının yetkili satışını veriyorum. Ama yıllık atıyorum minimum şu kadar teminat isterim, ya da şu kadarlık ön ödeme alırım.

Türkiye'deki firma da bu satış teminatını tutturmak için 1'e aldığını 10'a satıyor ki o parayı çıkarabilsin.

Enstrüman zaten az satılan bir şey. ABD'de, Almanya'da leblebi gibi enstrüman satarsın. Türkiye'de satamazsın.
Zaten türkiye'de çok müzik meraklısı insan yok.
Olanın da çoğunun böyle bir hobiye ayıracak parası yok.
Yılda kaç kişiye orijinal amerikan fender, Gibson satabilirsin?

Vergi ya da kur falan değil yani mesele sadece.

Kurun şöyle bi etkisi var. 1000 dolarlık bir gitar, önceki sene 8000 TL'ydi, şimdi 19.000 TL.
Haliyle geçen sene alabilen adamların bazıları şimdi 19.000 veremiyor.

Atıyorum geçen sene yılda 30 kişiye 1000 dolarlık bir gitar satan dükkanı. 30000 dolar kazandı.
Bu sene o 30'un 10'u alamayacak 1000 dolar veremeyecek gitar belki.
Adam yine 30.000 doları tutturmak için 20 kişiye 1500 dolardan satmaya başlıyor bu sefer.
0
anten
(03.04.23)
(2)

Nasıl sosyal medya yöneticisi olunur?

rebecca
Kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum ama ne yapmalı nerden başlamalı hiç bilmiyorum. öneriniz olur mu?
Kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum ama ne yapmalı nerden başlamalı hiç bilmiyorum. öneriniz olur mu?
0
rebecca
(02.04.23)
instagram sayfasi olan herkes sosyal medya yöneticisidir.
0
bora benim lan aslında
(03.04.23)
instagram sayfası olan herkes sosyal medya yöneticisi olur diye bakmayın, bu da artık önemli bir iş kolu.

sosyal medya yöneticisinin birkaç çalışma alanı var. Hangisinide görev alacaksanız ona göre bir rota çizebilirsiniz.

sosyal medya yöneticisi, ağırlıklı olarak markaların dijital pazarlama süreçlerinin sosyal medya yansımalarını idare eder.

bunun için reklam ajanslarının, sosyal medya ajanslarının, dijital pazarlama ajanslarının ik departmanlarına başvurabilirsiniz. Eğer geçmişte bununla ilgili bir çalışmanız varsa işe girmeniz kolaylaşır. Yoksa, 1-2 aylık staj gibi bir sürecin ardından işi yürütebiliyorsanız, kadroya girersiniz.

Eğer reklamcılık vb bölümlerden mezunsanız bu konuda zaten bilginiz vardır. Yoksa açıköğretim'de 2 yıllık sosyal medya yönetimi bölümü var. Ya da ismek'te sosyal medya kursları var. Bunlara bakabilirsiniz.

bu işi yapmak istiyorsanız önce kapsamlı bir dijital pazarlama eğitimi alın iyi bir yerden.

Sonra bir de sosyal medya yönetimi kursu alın.

Çünkü çok teknik konular var işin içinde, yatırımın geri dönüşüm oranı vb gibi hesaplar yapmanız gerekiyor. Bunları öğrenmek önemli. Pazarlamayı bilmek de önemli neyi niye yaptığınızı anlarsınız.

Bu işin marketing ayağı.

Bir de influencer ajansları var. Onlar da micro ve macro influencerlar ile markaları buluşturuyorlar. Bu ajanslarda da mutlaka iş bulabilirsiniz.
0
anten
(03.04.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.