Giriş
(8)

Ev kiralarken dikkat edilecekler

i am a legal alien
Merhaba, ev kiralama konusunda tecrübesiz olduğum için buradan sormak istedim. Bir ev buldum, kirası nispeten uygun geldi, bina sıfır, henüz giriş kısmı falan pek yapılmamış biraz çamur ama dairenin içi tamam gibi, haliyle iskanı da yok henüz. Emlakçı acele ettiriyor (her emlakçı gibi). Semtte bilin
Merhaba, ev kiralama konusunda tecrübesiz olduğum için buradan sormak istedim. Bir ev buldum, kirası nispeten uygun geldi, bina sıfır, henüz giriş kısmı falan pek yapılmamış biraz çamur ama dairenin içi tamam gibi, haliyle iskanı da yok henüz. Emlakçı acele ettiriyor (her emlakçı gibi). Semtte bilindik bir emlakçı ama her emlakçı gibi biraz dalavereci :) Parayı elden göndermeyeceğim o cepte. Nelere dikkat etmeliyim aklıma gelmeyen? Neden acele ettiriyorlardır mesela? Çok teşekkürler şimdiden.
0
i am a legal alien
(29.03.23)
Alacağı komisyon için acele ediyor, daireyi sahibinin bilgisi dahilinde kiraladığınıza emin olun.

Gerisi çok önemli değil, standart kontrat maddeleri kiracıyı her zaman kolluyor. Tek sıkıntı İskan olmadığı için, alınana kadar faturalar yüksek olacaktır.
0
John Bloor
(29.03.23)
kira artışı konusunda kesin olarak yapılacak artışı sözleşmeye not aldırabilirsin.
0
abi bi dizi buldum on numara
(29.03.23)
-Depozitoyu döviz üzerinden verebilirsin. Mutlaka banka üzerinden yolla. 2 kira isterler muhtemelen, evden çıktığında o para kuşa dönecek. Ya da daha düşük depozito vermek için bastır. Ben verdiğim depozitoya istinaden çıkarken 1 ay ücretsiz oturmuştum.

-Emlak komisyonunda pazarlık et olabildiğince düşür.

-İlk iş anahtar göbeğini değiştir.

-Daire kimin üstüne bunu da sor hatta tapuyu görebilirsen iyi olur. Kirayı yollarken banka uygulamasında mutlaka "kira ödemesi" şeklinde seç ve açıklamaya kısaca adresi gir (özellikle bina/daire no)

-Her emlakçı acele ettirir çünkü parasına bakar. Aldıktan sonra seninle işi biter.
0
Lethe
(29.03.23)
Deposito verirken ya dolar olarak ver ya da 1 kira ya da 2 kira gibi ver. 3bin ;5bin diye yazmasın...

Yakın zamana kadar zam oranı tefe tüfe olarak yazılıyordu çoğunlukla; onu netleştir...

Ve ev sahibiyle mutlaka tanış; onunla imzala.

Boyalı alıyorsan boyalı mı bırakacaksın vs de yazıya dökebilirsin
0
gadlemler
(29.03.23)
Depozitoyu mutlaka enflasyonu düşünerek alacağınızıı sözleşmeye yazdırın. Atıyorum 10000 depozito verdiniz bir sene sonra o para kuşa dönebilir.

En azından döviz ya da altın endeksli bir şekilde karşılığını alacağınızı ekletin sözleşmeye.
0
anten
(29.03.23)
Dairedeki kusurları fotoğraflayip ev sahibine gönder ve sakla çıkarken problem olmasın
0
mirty
(29.03.23)
yukardaki her şeye +1

iskansız ev kiralamayı tavsiye etmiyorum. İskan genelde uzuyor.

İskan olmayınca da elektrik fiyatları falan yaklaşık 2x pahalı oluyor. Su kullanımı binadakilere bölünüyor, sıkıntılı bi iş bence.

Okursunuz:
eksisozluk.com
0
wct3 org
(29.03.23)
Yukarıdakilere artı olarak ev interneti düşünüyorsanız olmayabilir. Henüz o tarafa bağlanmamış olabilir, iskanda bu da önemli.
0
epitaf
(30.03.23)
(2)

Ihtiyac kredisi

alibaba06
Merhaba arkadaşlar,Araba almak için yaklaşık 150 bin tl ihtiyaç kredisi çekmeyi düşünüyorum. Ancak kısıtlamalar nedeniyle bir tane 100 bin 24 ay taksit ve 1 tane de 50 bin 36 ay taksitle kullanmayı düşünüyorumBu şekilde kredi veriliyor mu? Hiç çeken oldu mu?Teşekkürler
Merhaba arkadaşlar,
Araba almak için yaklaşık 150 bin tl ihtiyaç kredisi çekmeyi düşünüyorum. Ancak kısıtlamalar nedeniyle bir tane 100 bin 24 ay taksit ve 1 tane de 50 bin 36 ay taksitle kullanmayı düşünüyorum
Bu şekilde kredi veriliyor mu? Hiç çeken oldu mu?
Teşekkürler
0
alibaba06
(27.03.23)
bildiğim kadarıyla o toplam kredi miktarınızla alakalı. Yani 99 bin 24 ay çektikten sonra, kalan 50 ile 100bin limitini geçmiş oluyorsunuz. 50bin için 12 ay vade yaparlar. bankaya sorun ama
0
anten
(27.03.23)
Aynı bankadan 100 bin liraya kadar 24 ay çekebiliyorsunuz. 100.000 lira üzeri için 12 aya düşüyor vade.
Farklı bankalardan 100 ve 50 bin çekmek gerekir.
0
etna
(28.03.23)
(6)

1 milyon geçersiz oy - 2018 Seçimleri

cccbehzatccc
yahu bu nasıl oluyor? 1 milyon kişi ta sandığa gidiyor da salaklık mı yapıyor da geçirsiz oluyor? mesela 2 yere mühür basmak vs. Bu kadar insan da yapmış olamaz sanırım...Geçersiz oy sonuçta kullanılan oyların içinden...bu sayıyı neye bağlıyorsunuz?
yahu bu nasıl oluyor? 1 milyon kişi ta sandığa gidiyor da salaklık mı yapıyor da geçirsiz oluyor? mesela 2 yere mühür basmak vs. Bu kadar insan da yapmış olamaz sanırım...
Geçersiz oy sonuçta kullanılan oyların içinden...bu sayıyı neye bağlıyorsunuz?
0
cccbehzatccc
(27.03.23)
Yanlış basıyor, yazı yazıyor, iki yere basıyor vs vs vs
0
John Bloor
(27.03.23)
@10551037 mutlaka oluyordur yoksa böyle sayı olmazdı heralde...aslında bunu anlayamıyorum tam olarak. sandığa gitmemeyi anlarım da gidip de bilerek geçersiz atmak niçin?
0
🌸cccbehzatccc
(27.03.23)
türkiye gibi, okuma yazma bilmeyen %15 nüfusun olduğu %40 civarı max ilkokul mezununun olduğu ülkede %2'nin bile altında geçersiz oy olması korkunç büyük bir başarı.
0
avatar is back
(27.03.23)
Bu iktidara oy veren insanlarin zihniyetini sorgulamayi biraktigin gün, oy vermeyi bile becerememelerine sasirmayi da birakicaksin ;)
0
Yourcousinmarvinberry
(27.03.23)
siz yanlışlıkla olduğunu varsayıyosunuz. eski müşahit olarak; kahir ekserisi bunların bilinçli geçersiz. protest oy diyelim ya da. karalıyor, slogan yazıyor geçiyor. bu insanların varlığını kabullenin artık. herkes bizim kadar politize değil.
0
tantavizisyon
(27.03.23)
oy kullanmamanın para cezası var. Onun için gidiyor bilerek yanlış oy veriyor. Bütün partilere basıyor vs.

böyle çok oy var. Maalesef seçim sistemi öyle bir hale geldi ki türkiye'de son 10 yıldır iki tane 65 yaş üstü adamın çekişmesini izliyoruz.

bunlar dışındaki adayların bunların ittifaklarına girmeden sıyrılma şansı yok şu anki konjonktürde. Ee bu dayatmayı da kabul etmek istemeyen yığınla insan var. o yüzden gidip geçersiz oy veriyor protesto için.
0
anten
(27.03.23)
(4)

1 milyon lira ile ne yapılır

metal69
Üstüne 600-700 bin lira kredi çekip dairemi alayım, borsaya mı gireyim, ne yapılması mantıklı olur?
Üstüne 600-700 bin lira kredi çekip dairemi alayım, borsaya mı gireyim, ne yapılması mantıklı olur?
0
metal69
(26.03.23)
Bu işlerden anlıyorsan sıfır araba alıp satabilirsin. Anlıyorsan derken; takip edebiliyorsan, annenin babanın vekaletlerini alıp onların haklarından da istifade edebileceksen. Sonuçta yılda 3 defa hakkın oluyor kişisel olarak.

Çok ciddi para getiriyor kısa vadede. Örnek; Peugeot 408 GT 1 milyon 250 bin civarından satılıyor. Dünden beri iki adet ilan düştü, 1 milyon 535 binden birkaç saatte gitti. Öyle diyeyim sen anla.
0
mada
(27.03.23)
@mada, anne baba vekaletiyle araba alıp satmanın bağlantısını anlayamadım?
0
summerof69
(27.03.23)
@summerof69, bir yıl içinde 3 araçtan fazlasını satamıyorsun kanunen. Daha fazlasını alıp satmak istersen, annenin-babanın kullanmadığı haklarını kullanabilmiş olmak adına onlardan araç alım-satım vekaletnamesi alıp 9 araca kadar hak elde etmiş olursun. Tabi kardeş falan kullanmıyorsa onları da ekleyebilirsin.
0
mada
(27.03.23)
Gayrimenkul sektöründe ilk önce banka, sonra inşaatçı, sonra emlakçı kazanır. Yatırımcının kazanması için bayaa uyanık olması lazım. Yani "ev en çok kazandıran şeydir" algısına kapılmayın çok üzülürsünüz. Hatta farkına bile varmazsınız aslında zararda olduğunuzun. Harika bir iluzyon var o piyasada.

Kazanamazsınız demiyorum, doğru zamanda doğru gayrimenkulu alırsanız, doğru zamanda enflasyon oranının üstünde doğru fiyata satabilirseniz kar edersiniz. Ama bunu yapabilen insan sayısı çok az:)

Türkiye'de arsa işi daha da zor.

Özellikle emlak türk insanının sandığı gibi her zaman manyak paralar kazandıran bir yatırım aracı değil. Emlak fiyatları 2 senedir çok hızlı yükseldi doğrudur. Ama bu trend her zaman bu hızda artacak diye bir kaide yok. O yükseliş enflasyonun hızı, insanların "ev alamam korkusu" yüzünden her evi almak istemelerinden kaynaklanıyor. Bir noktada yavaşlayabilir. Yani atıyorum geçen sene bir evin fiyatı 10 ayda iki katına çıkmış olabilir. Aynı evin şu anki fiyatını iki katına çıkarması bir anda 3-4 yılı bulabilir.

O yüzden gayrimenkul yatırımı çok dikkatli yapılmalı, leblebi gibi ev alıyor bizim millet. Çünkü bir de bütün nakit varlığını tek bir yatırıma eve bağlıyor birçok insan. Hepsinde de aynı beklenti "ev alacağım çok para kazanacağım!"

Böyle bir beklenti en son kriptocularda vardı, ne alırsak kazanacağız sanıyorlardı. Var mı dünyada öyle bir piyasa, her yatırımcı %100 kazanma beklentisinde:) Böyle bir şey olsa tüm dünya türkiye'den ev alırdı. Bi bakıyoruz yabancı konut yatırımcı oranı %4:)

Bütün bunları ev alacaksanız çok iyi hesaplayın diye yazdım çünkü bütün paranızı üstüne borçlanarak buna bağlayacaksınız. Gayrimenkul konusu böyle.

Diğer seçenekler. Borsa... Eğer kendinizi bu konuda yetiştirdiyseniz neden olmasın. ama yine bütün parayı buraya bağlamak risk.

Yatırım fonları bu konuda daha makul. elbette onların da kendine göre riskleri var ama en azından paranız bir fon yöneticisinin yönetiminde ilerliyor.

Bence iyi düşünün taşının, mümkünse paranızı çeşitli yatırım enstrümanlarına dağıtın. Yani %100 gayrimenkul %100 döviz, %100 kıymetli madenler %100 borsa %100 fon gibi şeyler riskli diye düşünürüm hep.

Bir bölümü fon, bir bölümü borsa, bir bölümü kıymetli madenler gibi dağıtılabilir. Böylece biri batsa bile dğierleriyile o farkı kapatma şansı oluşabilir.
0
anten
(27.03.23)
(7)

nette gördüğüm bir sehpayı nerede daha ucuza yaptırabilirim?

bcdhms
merhaba,nette şöyle güzel bir sehpa gördüm, tam benim istediğim ölçülerde ama fiyatı uçuk geldi bu sadelikte bir ürün için (ahşaplı olarak 2800 TL):https://www.abronya.com/cicek-sehpasibunu istanbul içi veya dışı nerede kimlere daha ucuza yaptırabilirim? veya yaptırabilir miyim?teşekkürler
merhaba,

nette şöyle güzel bir sehpa gördüm, tam benim istediğim ölçülerde ama fiyatı uçuk geldi bu sadelikte bir ürün için (ahşaplı olarak 2800 TL):
www.abronya.com

bunu istanbul içi veya dışı nerede kimlere daha ucuza yaptırabilirim? veya yaptırabilir miyim?

teşekkürler
0
bcdhms
(26.03.23)
Yapılır.
Tavsiyem ölçüleri kendi kullanım alanınız için yeniden belirleyin.
Metal profil iskelet kısmı için önce demir doğramacıya uğrayın sonra ahşap kısım için de marangoza.
Belli olmaz demir doğramacının komşusu olan marangoz hemen yan dükkanda olabilir.

Metal kısmın paslanmayan cinsten bir malzeme olması hususunu özellikle belirtin.
Ahşabı(sunta,mdf de olabilir) metale sabitlemek için ya alttan vidalamayla ya da masa kenarlık tutucu benzeri bir şey düşünebilirsiniz.
0
diyecevaplandı
(26.03.23)
Hem demir ve hem de ahşap işçiliği gerekiyor. İkisi farklı işyerlerinde yapılır.

Bulduğun yerin elinde hazırda o ebatta malzeme olması gerekir.

Bulduğun işyeri ya ehildir ki öylelerinin elinde senin işi araya sıkıştıramayacak kadar çok iş vardır.
Ya da 'Yaparız Abey' deyip kesinlikle içine sinmeyecek bir iş çıkaracak ve 'Bundan iyisi olmaz.' deyip sinirini zıplatacaktır.

Aradığına, uğraştığına, sinirini bozduğuna değmeyecek işlere girme ve o parayı al o gördüğünü derim ben.
0
Mirket
(26.03.23)
açık konuşayım yaptıramazsın. zamanında denedim, eninde sonunda daha pahalıya çıkıyor.

kaldı ki profilin metresi çok zamlandı. bence burdaki sırf profile bile 1000 lira üstü para gider. + ahşabı + işçiliiği. 2800 olmasın 2200'e falan yaptırırsın en ucuz.
0
tchuck
(26.03.23)
Paslanmayan cinsten metal mi :) boyalı demir o bildiğiniz ne paslanmaz çeliği alüminyumu arkadaş o fiyata paslanmaz alabilir misin :)

Dudulluda çok mobilyacı var ama yoğun sezon geliyor kimse senin bi sehpan için uğraşmaz. Bu arada çok kalitesiz bi şeye benziyor bu. 1500 liraya yapan çıkar
0
Mcfly
(26.03.23)
Muhtemelen bu fiyatlara yaptırırsın yine.

Eğer adam üretici değilse muhtemelen bir imalatçıdan alıyordur bunu. Biraz araştırıp imalatçısını bulursan daha ucuza alırsın.
0
anten
(27.03.23)
fiyatı bu sadelikte bir ürünü tek tıkla kapında olmasına veriyorsun. ustayla didişip onbeş gün bekleyip "abi 3cm büyük olsun mu 2cm kısa olsun mu öyle yapayım abi yaptım getiriyom abi yan yattı çamura battı" muhabbetlerini dinlememek de var fiyatın içinde.
0
sert siyah krom
(27.03.23)
Tam benlik iş aslında :)

@diyecevaplandı güzel anlatmış ama paslanmaz konusundaki tavsiyesi mantıklı değil. Çünkü paslanmaz malzeme hem çok pahalı hem de her demircide olmaz, kimse de sizin için gidip alıp gelmez.

Onun kaynak elektrotu da farklı çünkü, gerek de yok çünkü kapalı mekanda böyle bir ihtiyacımız yok. Zaten linkteki ürün de siyah demir, bir numarası yok.

Koltuğun derinliği 80 cm olsa, sehpa 60-70 cm gibidir, 60 desek bir hesap yapalım;

60 uzunluk, 60 yükseklik, 60 genişlik desek 630 cm toplam profil tutuyor. Fire vermeyelim diye ölçülerde 1-2 cm küçültme yapmalı, çünkü profil boyu 600 cm.

Profil kutu ölçüsü 1x1 cm gibi, biz 2x2 yapalım ahşapla aynı et kalınlığında olsun, daha da sağlam olur. Bir boy profil 20x20x1,5 (1,5 et kalınlığı) 120 tl yazıyor internette, hadi piyasada 150 tl olsun. Elektrodu işçiliği 200 tl maliyet var diyebiliriz.

500 liraya yapar bir mahalle demircisi bence, ürünü ele aldıktan sonra ona uygun ahşabı ya bauhaus'tan filan ya da yakınlarda varsa kesimcilerden ayarlarsınız.

Tabi kaynakçıdan aldıktan sonra boya yapmanız lazım, ahşabı sonra koyacaksınız üstüne.
0
John Bloor
(27.03.23)
(8)

Annemin fransa vizesi reddedildi, itirazdan bi şey çıkar mı?

turuncu tonlarda
Dostlar, Romalılar, Annem ve annanem fransada yaşayan akrabalarımızı ziyarete gideceklerdi, fr vatandaşı olan akrabamız davet kağıdı gönderdi, annemle ananem de istenen belgelerle beraber vize başvurusu yaptı. Ret geldi, ret gerekçesi evrakların yeterince güven vermemesiymiş. (Evrakta vize onay kutu
Dostlar, Romalılar,

Annem ve annanem fransada yaşayan akrabalarımızı ziyarete gideceklerdi, fr vatandaşı olan akrabamız davet kağıdı gönderdi, annemle ananem de istenen belgelerle beraber vize başvurusu yaptı. Ret geldi, ret gerekçesi evrakların yeterince güven vermemesiymiş. (Evrakta vize onay kutucuğu işaretlenmiş sonra daksille silip vize ret kısmını işaretlemişler, vize başvurusunda annemlere yardımcı olan şirket çalışanları durumun siyasi olabileceğini çünkü o ara yapılan başvuruların tamamının ret geldiğini söylediler)

Annemin hesabında 2 hafta kalmasına yetecek kadar euro ve deprem kredisi olarak çektiği 90 bin tl civarı para vardı. Belediyenin taşeron işçisi olduğu için izin belgesi filan almıştı, hesap dökümleri gidiş dönüş bilet rezervasyonu filan vardı.

Rezervasyonlar 5 günlüktü, pegasustan yapmıştık, bu bir ret gerekçesi olabilir mi?

Annanem de emekli kadın, kendi halinde biri, hem dedem vefat ettiği için ondan kalan maaşı alıyor hem kendi şahsi emekli maaşını alıyor, ekonomik durumu kötü değil, hesabında az da olsa birikmiş para vardı. Sorularım:

1-Şimdi biz ret kararına karşı 30 gün içinde itiraz hakkımızı kullansak bi şey değişir mi? İtirazı nasıl yapacağız nelere dikkat edelim?
2-İtiraz işini boşverip yeniden evrak toplayıp yeni bir başvuru yapıp bu başvuruya bir iyi niyet mektubu tarzı bi şey ekleyip, "siz başvurumuzu reddettiniz ama bizim ekonomik durumumuz şöyle şöyle iyi, fransaya kalıcı olarak gitme niyetimiz yoktur, orada bulunan akrabalarımızı ziyaret edip döneceğiz biletlerimiz de hazırdır" vs vs bi şeyler yazsak olur mu?
3-fransadaki akrabalardan gelen davet kağıdı ile yeniden bir başvuru yapmak mümkün mü yoksa baştan mı göndermeleri gerekiyor?

Cevaplayanlar olursa şimdiden teşekkür ederim, esen kalın.
0
turuncu tonlarda
(26.03.23)
Şu ara schengene çatır çatır ret basıyorlar. Almanya ya aynı şekilde red yedik ve davetiyeliydik...
İtalya ve almanyanın itiraza cevap vermesi uzun sürüyomuş.
0
cccbehzatccc
(26.03.23)
Fransa, daha önce defalarca Schengen alan, hali hazırda 10 yıllık İngiltere vizesi olan, üzerine kayıtlı arsaları, evi, arabası, bankasında parası olan teyzeme de (ki kendisi orta yaşlı sayılır) aynı gerekçe ile red verdi bir iki ay önce. Davetiyeyi gönderen akrabaları da Fransa'da dukkanlari, evleri olan biriydi. Ben tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum kararların o yüzden. Ve itiraz da etseniz sonuç alınmıyor maalesef.
0
fraise
(26.03.23)
itiraz edin güzel bi dilekçeyle. hangi evrakta problem düşünüyosanız tekrar hazırlayın
0
ala09
(26.03.23)
Mutlaka itiraz edin, annem; kardeşime davetiye ile gidecekken ve daha önce aynı lokasyonda bulunmuşken vize reddi yedi. İtiraz ettik ve 6 ay vize aldık.
0
oligomer
(26.03.23)
Tamamen şans maalesef ve bu retlerin birçoğu dedikleri gibi politik. Hiçbir rasyonel sebep sunulmuyor, evrakların güven vermemesi ne demek yahu:) Ben iddia ediyorum son 2 yılda verilen retlerin önemli bölümü hukuksuzdur. Sağlam avukatlarla birçok ret incelense konu değişir. Birçoğu politik çünkü.

Vizenin kriterleri belli.
Şartları karşılıyorsun. Bunu gösteren
Islak imzalı, qr kodlu evraklar sunuyorsun.
Adam diyor ki "tamam ama inandırıcı görünmüyor". Yok artık daha neler.
Vize memurunun inanmadım demesi yeterli.

Genelde ret akabinde yapılan itirazlar kolay kolay dönmüyor, konsolosluk kendini yanlışlamış oluyor çünkü. Yine de hakkınız var deneyin belli olmaz çünkü. Döndüren de var.

Zaten aracı kurumla başvurmuşsunuz, evraklarda çok bir eksiğiniz olduğunu sanmıyorum onlar eksiksiz toplamıştır her şeyi kontrol etmiştir.

Bir de birçok insan davet mektubu olmasının iyi olduğunu düşünüyor ama genelde 1. derecede yakınlık değilse söz konusu akrabalık, o mektuplar tam tersi etki yaratıyor. Çünkü oğlu kızı ya da anne babası gibi akrabalıklar ok ama genelde bunun dışında kalanlar direkt buraya yerleşmeye geliyor izlenimi oluşturuyor. Düz turist gibi gitmek otel rezervasyonuyla falan bir nebze daha iyi oluyor.

Ama dediğim gibi 1-2 yıldır vize konusunda hiçbir mantık yok. Konsolosluk çalışanları kişisel hareket ediyor. Birçok ret gerekçesi ya sizinki gibi "belgeler inandırıcı değil" ya da "belirtilen geliş amacı inandırıcı değil" gibi subjektif sebepler.

Yani bak eksik evrak dersin bu anlaşılır.
Maddi durumun yetersiz bu anlaşılır.
Ama adam maddi durumunu gösteren belgeyi koyuyor. İnandırıcı değil diyorsun.

Neye göre? Hani o zaman bu şartları netleştir. Atıyorum hesabında 10000euro olmalı, bu para en az 6 aydır hesabında olmalı, hesabında düzenli hesap hareketi olmalı gibi gibi...

Maalesef şu an seçim öncesi birçok insan avrupa'ya kapağı atma derdinde. Çoğu da turist vizesiyle gidip geri dönmüyor. Haliyle seçim öncesi dönemde birçok başvuruya böyle tepki veriyorlar.
0
anten
(26.03.23)
''Rezervasyonlar 5 günlüktü, pegasustan yapmıştık, bu bir ret gerekçesi olabilir mi?''

5 gün mü kalacaktı 2 hafta mı? Bir de bu hesapta duran 90 bin, yakın zamanda mı yatırıldı? Bu da ret sebebi olabilir.

İtiraz edin ücretsizse.
0
Kahvedesu
(27.03.23)
@Kahvedesu

Annem 2 hafta kalacaktı, vize çıkıp çıkmayacağından emin olmadığımız için uçak biletlerini satın almamıştık sadece rezerve ettirmiştik. Ve maks rezervasyon süresi 5 gün olduğu için, 5 gün içinde biletleri almamız gerekiyordu. Bu da uçak rezervasyon mailinde yazıyordu, biz mail çıktısını koymuştuk. Yani sadece 5 günlüğüne rezerve olması ciddiyetimizi sarsmış olabilir mi?

Ama biletleri satın alırsak 6-7 bin tl oluyor gidiş dönüş. Bu da yüksek bi rakam heba etmek için.

Hesaptaki 90 bin tl para 1 ay önce filan çekilen deprem kredisinin parası, yani evet yakın zamanda yatan para.
0
🌸turuncu tonlarda
(27.03.23)
@turuncu tonlarda. Uçak rezervasyonu konusunda haklısın.2 hafta şeklinde tüm ücreti ödemeden rezerve etmenin yolu yok mu?

Hesabınızda olan para en az üç aylık olmalı. İstenen belgelerde yazıyordur? Bu para atıyorum borçtur, elinizde döviz vardır, bozdurmuşsunuzdur. Bunu da sunabilirsiniz ama deprem parasını aldık, yurtdışına çıkıyoruz derseniz ne olur bilmiyorum.

Mesela itiraz mektubuna anneniz ''benim çocuklarım Türkiye'de, mutlaka döneceğim'' gibi ikna edici şeyler yazmalı. Atıyorum ''filanca tarihte hastanede randevum, ameliyatım var'' gib.
0
Kahvedesu
(27.03.23)
(4)

Felc geciren yakinim icin ne yapabilirim?

serseri marti
Bir aile buyugum yaklasik 4 ay once felc gecirdi. artik sag kolunu ve sag bacagini kullanamiyor. Su an rehabilitasyonda. Kendisinin yasam kalitesini ve felc kalan kol ve bacagini kurtarmak icin yapabilecegimiz bir seyler var mi? neler tavsiye edersiniz?
Bir aile buyugum yaklasik 4 ay once felc gecirdi. artik sag kolunu ve sag bacagini kullanamiyor. Su an rehabilitasyonda. Kendisinin yasam kalitesini ve felc kalan kol ve bacagini kurtarmak icin yapabilecegimiz bir seyler var mi? neler tavsiye edersiniz?
0
serseri marti
(26.03.23)
fizik tedaviyi aksatmamalı ve sürekli felçli uzuvlarını kullanmaya çalışmalı.

hani çok temel tavsiyeler gibi duruyor ama gerçekten işe yarayan bunlar.
0
mikael
(26.03.23)
Ne kadar kullanamıyor? Hiç mi yürüyemiyor, yatalak mı bilmiyorum ama.

Bir FTR uzmanı görmeli.
Muhtemelen Fizik tedavi verecektir.
Fizyoterapistin talimayt ve tavsiyelerine uymalı, ev egzersizi verilirse aksatılmadan yapılmalı.

Kaslar çok süratli zayıflar, Bir sebepten 15 gün alçıda kalan kaslarımızın kullanmama sonucu zayıfladığını deneyimlemişizdir çoğumuz.

Kasların zayıflamasına müsaade etmeyecek, mümkün olduğu kadar kullanacak. Yürüyebiliyorsa her gün becerebildiğince yürüyüş yapacak. Elini kullanacağı aktiviteler bulacak, el topu vs.

Tabii bunlar hep FTR uzmanının görüş ve müsaadesiyle olacak şeyler. Ama kendisine söylenenin azamisini yapmaya gayret etsin ve teşvik edin.
0
Mirket
(26.03.23)
Üsttekilere ek olarak aynı şekilde felçli olan bir yakını olarak beklentileri konusunda moralini bozmayın ama çok da umut vermemeye dikkat edin.

Yani yürüyeceğim dediğinde bunun için her hafta fizik tedaviye gidiyorsun deyin, ama yürüyeceğim dediğinde yürüyeceksin tabi ki seninle bilmemne yapacağız yürüyeceğine söz ver vs demeyin.

Biz o kadar fizik tedavi ve emeğe rağmen ne yazık ki bir sonuç alamadık. Evet konuşması düzeldi, bacağını ve kolunu oynatmaya başladı ama daha çok kukla oynatır gibi hareket ettirebiliyor, yürüyemiyor bir şey tutamıyor.
0
denizgonen
(26.03.23)
Fizik tedavi çok önemli. Ben bir doktordan duymuştum
bunu ilk 1,5 yıl içinde uygulamak çok önemli demişti.

Ama hastanın katılımı çok önemli burada. O yüzden eş zamanlı bir psikolog ya da psikiyatri desteği de alın. Çünkü fizik tedavide olumlu sonuç alınsa bile bu sonuca ulaşmak epey sürebiliyor. Çünkü hasta kendini saldı mı istediğiniz tedaviyi uygulayın sonuç alamazsınız.

Fizik tedavi de tek başına mucize yaratamaz. Haftada birkaç seans alacak ama evde sürekli tekrar etmesi lazım bişeyleri. O yüzden doktordan evde de uygulanabilecek teknikleri öğrenin mutlaka. Bazı oyuncaklar var onlarla çalıştırın. Size çok iş düşüyor. Özellikle hareketsizlikten eklemler, diz ve dirsekler kitlenmeye başlar, sürekli harekete zorlayın ki açılsın.

Gerçekten o uzuvları oynatmaya zorlaması önemli. Çok basit gibi geliyor ama bir parmak hareketi bile yaptırabilmek 1 ay sonra belki eline kaşık alabileceği sürecin temelini atabiliyor.

Doktor size söyleyecektir mutlaka ama mesela bizim ailedeki süreçte doktor kesinlikle gündüz yatmasına müsaade etmeyin demişti. Yanına yastıklar koyun ama oturabildiği kadar koltukta otursun normal bir insan gibi demişti mental olarak düşmemesi için.

Ama tabii hastanın durumuna göre değişir, doktor tavsiyesine kulak verin.
0
anten
(26.03.23)
(11)

Kılıçdaroğlu otomobilde ötv'yi kaldıracak mı?

ya ben lan neyse
ben 35 yaşındayım. hiç arabam olmadı. 10 yıldır 120 bin tasarruf yapabildim (100 binim çalındı) ortalama bir avrupalı gibi ötv olmadan araç arabilecek miyim? kk'nin gençlere böyle bir vaadi var ama 21 yıldır gençliği ötv'ye kurban edilmiş olan biz yaştakiler. 40'ına kadar arabam olmazsa daha da ben
ben 35 yaşındayım. hiç arabam olmadı. 10 yıldır 120 bin tasarruf yapabildim (100 binim çalındı) ortalama bir avrupalı gibi ötv olmadan araç arabilecek miyim? kk'nin gençlere böyle bir vaadi var ama 21 yıldır gençliği ötv'ye kurban edilmiş olan biz yaştakiler. 40'ına kadar arabam olmazsa daha da ben istemem zaten.

hasılı kk'nin böyle bir vaadi var mı?
0
ya ben lan neyse
(25.03.23)
ötv nin şu aşamada kalkması doğru değil. Bakın imkansız demiyorum.

İnsanların bu konuda bir doygunluğa ulaşması gerekiyor.

Şu an ötv yi kaldırırsanız herkes ama herkes araba almaya çalışır ki zaten memleket arabadan geçilmiyor. O sebeple bu doğru bir uygulama olmaz.
0
respect
(25.03.23)
gençlere ilk araçlarda ötv komple kaldırılacak vaadi var ama uygulanabilir bulmuyorum. iyip ve deva'nın kademeli ve planlı önceden duyurulma şekliyle ötv indirme düşüncesi var. her 6 ayda %x oranında azaltılacak ötv oranı diye. bu şekil olursa ikinci el patlar almak isteyen isteyen aracı alır artık. şu an ülkede herkes 6 ay 1 sene sonra 2 katına çıkacak fiyatlar diye alıyor. bu yöntemle talep çok ciddi düşer. yatırım, al-sat tayfa komple silinir. bir de tl istikrarı gelirse iyice sakinleşir ve durulur piyasa

babama bakıyorum ordan biliyorum, burda ingiltere'de 3k£ olan araçlar tr'de şu an 400bin lira falan. mutlaka patlayacaktır bu sistem ve saçmalık. 3k£ dengi olan 70k tl olmasa bile hadi 140bin olsun.

cumhur seçimi kazanırsa unut sen bir daha araç falan almayı da bakmayı da
0
avatar is back
(25.03.23)
Türkiye'de yolda olmaması gereken, trafikte olmaması gereken bir sürü araba var.
Kişi başına düşen araba sayısı da çoğu ülkeye göre çok az. Kısacası ülkede "her yer arabadan geçilmiyor" diye bir olay yok.


Bu ülkede kesinlikle araba konusunda bir şey yapılmalı. Toplu taşıma altyapısı çok kötü. Arabaların hali çok kötü. Milletin burada bedavaya verdiği arabalara millet binlerce Euro döküyor.
0
logisticsmanager
(25.03.23)
Sadece araçta olmaz, oyun konsollari ve pc'deki ötv'nin de kalkmasi gerek.

Ha KK bunu yapar mi ? Elbette ki hayir.
0
Yourcousinmarvinberry
(25.03.23)
Bunun için öncelikle araç bolluğu olması lazım, insanlar şu an bile parasıyla sıfır araba alabilmek için rüşvet veriyor. Hatta liste fiyatına değil, daha yüksek fiyata alabilmek için rüşvet veriliyor.

Araç bollaşsa, o zaman belirli bir yaş altını hurdaya ayırana ötv'siz arabasını değiştirme hakkı verilmesi çok mantıklı olur.

Yakın zamanda mümkün değil, en az 2-3 senesi var araç üretiminin normale dönmesi için.
0
John Bloor
(25.03.23)
@john; şu an Avrupa'da ben stok bulabiliyorum. Sıkıntı Türkiye'deki galeri ve araç kiralama sistemi.
0
logisticsmanager
(25.03.23)
@logistic'e ek yapayım; ingiltere'de de araç sıkıntısı yok. özellikle kia ve toyota bayileri full çekiyor neredeyse ama geçen ekimde bmw'ye gittiğimizde 10 günde araçlar siparişle geliyor falan demişlerdi o da çözülmüştür muhtemelen.

şu an da kırmızı ette olduğu gibi toplasan 1-2bin kişi aşırı kar etmek için işi karaborsaya çevirmiş durumda
0
avatar is back
(25.03.23)
Öyle dan diye kaldıramaz. Ancak türkiye'yi katma değerli ürün ihraç eden bir ülkeye çevirebilirse kaldırabilir. O da 2-3 yılda olmaz. Ya da hızlı bir refah yakalamak için yabancı yatırım çekmeyi başarır ve geçici de olsa bir refah ortamı oluşturabilir.

Kimse istatistik okumuyor galiba ben izah edeyim:)

Türkiye'de araç bolluğu falan yok. 10 kişiye 2 araç düşüyor. Avrupa'nın en düşük ortalaması. Batık denen yunanistan'da bile 10'da 5-6 bu oran. Yani her iki kişiden birinin arabası var. Ya da her çiftin arabası var diyelim.

Buyrun veriler burada:
tr.wikipedia.org

Ayrıca türkiye'de ortalama araç yaşı 14. Yani piyasada sıfır araçtan çok eski araç var ve aynı araçlar ya uzun yıllar kullanılıyor ya da elden ele dolaşıyor.

Türkiye'de bayilerde araç bulunamayışının sebebi sıfır araç alabilecek insan sayısının az olması. O yüzden bayiler ve distribütörler bol bol araç getirmiyor, elinde kalmasından korkuyor çünkü. Almak isteyen varsa sipariş alıp fabrika'dan direkt araç çekiyor. Bir nevi dropshipping yapıyorlar aslında.

Bunu bir kenara koyalım.

Gelelim ÖTV meselesine. ÖTV şu anda devletin cari açık konusunda el freni.
Yani diğer vergiler kaynak yaratmak için kullanılıyor ama ÖTV aslında insanları ithal mallardan uzak tutmak için kullanılıyor daha çok.

ÖTV olmazsa ne olur? Araç satışları fırlar. Elektronik ürün satışları fırlar. Herkes yılda bir bilgisayar telefon değiştirmeye başlar.

Bunları ithal ettiğimiz için ülke daha fazla para harcamaya başlar yabancı ülkelere. Yani ülkenin kazancı artmaz, ama harcadığı miktar artar. Bu açığı kapatmak için de borçlanması artar ve daha fazla faiz ödemeye başlar.

bu da daha fazla dövize ihtiyacı olduğunu gösterir. Ama döviz geliri artmayan bir ülkenin döviz gideri artacağı için döviz yükselmeye başlar. Bu da zaten bizi şu anki duruma döndürür. ÖTV'nin esas sebebi bu yani, ithalatı frenlemek.

Ancak yeni hükümet ekonomik olarak güven verirse, yabancı yatırım çekebilirse ülkede geçici bir refah yükselişi olur daha önce olduğu gibi. Ama bunlar hep dönemsel politik hamleler. Kalıcı ve uzun vadeli çözümler değil. Şu anki yöneticiler de başa geldiklerinde böyle geçici çözümlerle bir ekonomik refah ortamı oluşturdu ama uzun vadeli olmadığını gördük.

Avrupalıların temel ihtiyaçlarını rahat karşılamalarının sebebi yüzyıllarca nesiller boyu süren aşırı çalışma, nesilden nesile aktarılan servet birikimi, serbest girişimciliğin teşviki ve bilimsel gelişmelerin teknoloji ve ekonomiye etkilerinin eseri. Tabii avrupa devletlerinin bürokrasisin ne olursa olsun devletin kendi politikalarından şaşmamasının eseri. Yöneticiler değişse bile bürokrasi yani devlet kurumları belli konularda taviz vermiyor.

Bizim bu konudaki sıkıntılarımızın sebebi de nesiller boyu süren tembelliğin, bilimsizliğin, bürokrasinin siyasilerin güdümünde şekillenmesinin eseri.

Şöyle örnek verelim, italya'da barilla bir aile şirketidir ve önemli bir şirkettir. 1877'den beri de aynı ailenin elindedir. Which means italyan sermayesinin elindedir. Yani bu şirketin tüm dünyada kazandığı para, italyan topraklarına girer. Ve italyanlar bu tarz şirketlerin italyanların elinde kalmasına önem verir. Öyle cart diye de yabancıya satamazlar.

Türkiye'de ise birçok aile şirketi 2. kuşaktan itibaren yabancılara satılsın da varisler parayı cebe atsın diye uğraşılır ve ülke para kazanabileceği kaynaklarını böyle yavaş yavaş kaybeder.

İşte bunları engellemeden ötv falan kaldıramaz kimse.

Biz hemen "ama savaş gördük, ama buhranlar yaşadık" diyoruz. Avrupa da savaşlar gördü, buhranlar yaşadı. Ama sürekli üretti ve bunu teşvik etti.

Bizde ise herkes kısa yoldan köşeyi dönmenin peşine düştü. O yüzden konu ötv indiriminin çok ötesinde maalesef. Günlük politikanın da çözebileceği konular değil çünkü uzun vadeli planlar ve irade gerekiyor bunlar için.

Yani bence şu anda kim olursa olsun ötv'yi öyle dan diye kolay kolay kaldıramaz. Ancak ÖTV'yi kaldırmak için gerekli yapısal reformların temelini atabilir. Kademeli olarak yıllar içinde kaldırabilir.

Maalesef yurdumun siyasi figürleri sorunların temeline inmek yerine, popülist çözümleri konuşmayı seviyorlar.

İnşallah kaldırabilir. ama türkiye'nin ekonomik gücü, ihracat potansiyeli, yoğun ithalatta nefesinin tükenecek olması gibi faktörler çok belli...
0
anten
(25.03.23)
ötv kalkmaz ama azaltılabilir. şu anki pazarın saçmalamasının sebebi baremli ötv uygulaması. sadece onu kaldırsa veya o baremli uygulamayı tl değil euro bazında yapsa bile karaborsa epey azalmış olur. ilk aracını alacaklara daha düşük faizli kredi vs de gelirse tertemiz olacaktır.

ayrıca bu sorunu çözmek için 2. el araç ithalatı da getirilebilir. almanyada 2000 euroya satılan araçların bizde 400 bine tmesi gibi konuları da çözmüş oluruz. yani bence bu konu çok yakın zamanda çözülecek çünkü mevcut durum sürdürülebilir değil.
0
roket adam
(25.03.23)
Kaldırmaz ama kademeli düşürebilir. Bir de mutabakat metninde bu konuda açık ve net bir söylem yok, onların da kaldırmaya pek gönlü yok gibi. Ancak otomobil fiyatları farklı etkenlerle (döviz gerilemesi, çip krizinin sonlanması, şahıs ve galerilere ciddi yaptırımlar vs.) yine de düşebilir. Ama bunlara bel bağlamak ne kadar mantıklı bilemiyorum. Benim fikrim cumhur ittifakı gelirse fiyatlar artmaya devam eder, millet ittifakı gelirse gerilemese bile durur.
0
halitkin
(25.03.23)
istanbul'da trafik korkunc boyutlara ulasir kaldirirsa. illa yapacaksa 51 kucuk sehire kayitli araclara yapilmali indirim.
0
tantavizisyon
(25.03.23)
(4)

Cambly gibi gönüllülerin olduğu konuşma app leri

gadlemler
Var mıdır? Özellikle amerikalıların görüntülü olarak bağlanıp; spontan ya da randevulaşarak yüzyüze komuşmanın yapıldığı
Var mıdır? Özellikle amerikalıların görüntülü olarak bağlanıp; spontan ya da randevulaşarak yüzyüze komuşmanın yapıldığı
0
gadlemler
(21.03.23)
omegle vardı, halen devam ediyor mu bilmiyorum ancak illa ona benzer uygulamalar vardır.
ülkeyi değiştirip istediğin ülkeden insanlarla konuşabiliyorsun, tabi sana ders vermelerini beklememek gerek.

Tek bir olumsuzluğu var, arada istemediğiniz uzuvlar görebilirsiniz. Görüntü işleme ile belki o sorun da çözülmüştür.
0
mikael
(21.03.23)
(bkz: tandem)
0
elvan abeyiylegezse
(21.03.23)
but that was just a dream
(21.03.23)
preply var daha ucuz
0
anten
(21.03.23)
(1)

Evden Nasıl Çalışılır?

tcyx
Merhaba, geçen hafta emekli oldum. Evde yapmam gereken bazı işler var. Bunların yanında kalan vaktimi değerlendirmek üzere evden yapabileceğim işler arıyorum. Veri girişi, kontrolü vs. olabilir. Metin de üretebilirim. Bu işler nasıl bulunur, nerden alınır? Nasıl arayayım bilgi verebilecek olan var
Merhaba, geçen hafta emekli oldum. Evde yapmam gereken bazı işler var. Bunların yanında kalan vaktimi değerlendirmek üzere evden yapabileceğim işler arıyorum. Veri girişi, kontrolü vs. olabilir. Metin de üretebilirim. Bu işler nasıl bulunur, nerden alınır? Nasıl arayayım bilgi verebilecek olan var mı?
0
tcyx
(20.03.23)
ingilizceniz varsa linkedin üstünden remote işlere bakabilirsiniz.
0
anten
(21.03.23)
(3)

Besteki param biraz birikince çektim yatırım olarak ne yapabilirim?

beyaban
Bu olaylardan hiç anlamayan biri olarak fon falan anlamam kolay yoldan yatırım olarak ne yapabilirim?
Bu olaylardan hiç anlamayan biri olarak fon falan anlamam kolay yoldan yatırım olarak ne yapabilirim?
0
beyaban
(20.03.23)
Hepsini bir yere yatirmaktansa bolup yatirmak daha mantikli.

En kolay yol doviz sanirim, dolar euro vs ama onlarin da enflasyonu var. Dovize de pek bi faiz vermiyorlar genelde.
bir sonraki secenek altin olabilir ama ona hic yatirim yapmadim ve oynak olarak goruyorum.
Turk borsasi(hatta genel olarak cogu borsa) cok oynak ve ilgi istiyor eger duzgun ilgilenemeyeceksen hisse senedi almak cok makul felmiyoe, geriye fonlar kaliyor ona da bulasmak istemiyormussun :) genelde bankalarin uygulamalarinda fonlar da goruntulenebiliyor kolaylikla. Gonlund gore bir fon bulabilirsin belki? Fonun nerelere yatirim yaptigi aciklamalarinda yazar.
0
fakyoras
(20.03.23)
Gıda al.
0
primetime
(20.03.23)
Bes dediğiniz zaten bir çeşit fon yani anlıyor sayılırsınız:)

fon o kadar zor değil birçok banka fon sepetleri sunuyor.
Düşük risk, orta risk, yüksek risk gibi fon sepetleri var.
Banka uygulamasıyla bile alabiliyorsunuz.

Düşük risk adı üstünde daha az stresli ama getirisi de düşük fonlardan bir paket yapıyor paranız ölçüsünde bu pakete dahil oluyorsunuz.

Diğerleri de adının karşılığında seçenekler sunuyor.

Fon dediğin kabaca şu, sizin gibi yüzlerce insanın parası fonda toplanıyor.
Milyon TL'lik bir havuz oluşuyor. Fon yöneticisi kurum bu parayı sizin için yönetiyor.

Genelde fonların bir teması olur. Adından anlarsınız. Yabancı hisse fonu, sağlık şirketleri fonu, kıymetli madenler fonu gibi... Mesela yabancı hisse fonu havuzdaki parayla, amerika, avrupa, asya borsalarındaki şirketlerin hisselerini alıp satarak, havuzdaki parayı artırmaya çalışır. Ya da kıymetli madenler fonu diyorsa genellikle bu fonlar altın, gümüş ya da diğer altın fonları gibi ürünler alıp satar. Bazı fonlar karlılığı artırmak için fonun içine repo vs de dahil eder. Bu yüzden mesela altın 1 arttıysa içinde repo olan bir altın fonu %1,2 artabilir. Geçen yıllarda bir bankanın altın fonu mesela 1 yılda altından çok daha artış getirmişti.

Siz fona istediğiniz zaman katılıp istediğiniz zaman çıkabilirsiniz. Rakamı atıyorum 100 lirayla bir fon aldınız. Yıl sonunda fon %80 değer kazandı. Siz fon sat talimatı verirsiniz. Fon yöneticisi hizmeti için bunun içinden cüzi bir komisyon alır. Siz paranızı alırsınız.

Elbette fonlar sürekli yükselişte olmaz, düşüş dönemleri de olur. Yine de sürekli piyasaları takip edemeyen, neyi alıp neyi satacağını ya da ne zaman satacağını kestiremeyenler için fonlar fena bir çözüm değildir. Çünkü paranızı sizin adınıza yöneten birileri vardır.

tefas.gov.tr üzerinden fonların performanslarını, altın ve döviz karşısında getirisini görebilirsiniz. Fon seçiminde de iyi bir referans sayılır bu site çünkü fonların 5 yıla kadar performanslarını görebilirsiniz. Elbette buradaki eskiye dönük performanslar ileriye dönük bir garanti veremez. Yani alırsınız fon bir anda düşebilir yine de uzun vadede ne gibi hareketleri var anlamak adına faydalı.
0
anten
(21.03.23)
(4)

seo işleri

alp9900
seo konusunda iyi bir firma nasıl seçilir?
seo konusunda iyi bir firma nasıl seçilir?
0
alp9900
(20.03.23)
Firmanın kendi web sitesi veya seo hizmeti verdiği firmalar Google'da aratınca en üst sıralarda çıkıyorsa o firma iyidir.
0
Kaptanmemo
(20.03.23)
@kaptanmemo'ya ek olarak, aramada normal sıralamaya bakacaksınız tabi en üstte çıkan reklamlara değil.
0
John Bloor
(20.03.23)
1. sayfa garanti diyenlerden uzak durun.
100.000 siteden backlink alacağız diyenden uzak durun.
Siteyi alakalı alakasız makalelerle doldurup seo yapacak yerden uzak durun.

Valla bu seo işleri çok da randımanlı şeyler değil tecrübelerime göre. Bi dünya para harcayıp bir yerlere getirdiğiniz siteniz ilk güncellemede yok olup gidebilir.

Eğer google reklamlarla birlikte yürütecekseniz bi nebze mantıklı olabilir. (bence).

(site içeriğini temel seo mantığına göre girmeyi bilmiyorsanız, o konuda bir destek alabilirsiniz tabi ki).
0
brkylmz
(20.03.23)
google'a çalıştığı firmaları yazıp ilk sırada mı diye bakmak doğru sonuç vermeyebilir çünkü firmanın hangi keywordlerde sonuç istediği, hangi alanlarda öne çıkmak istediğini bilemezsiniz.

Ama müşteriler iyi bir referanstır tabii.

İddialı vaatlerden kaçın,
sadece size içerik satmaya çalışan firmalardan kaçın.
Yani öyle komik şeyler görüyorum ki, bir ara koca koca bankalar domatesin faydaları diye blog içerikleri giriyordu.

Seo'da önemli olan çok ziyaretçi almak değil, doğru ziyaretçiyi almak. Bu mantığı anlayan firmalar doğru firmalardır. Atıyorum bir firmayla 1.000.000 hit alırsınız, 1000'i siparişe döner. Öbürü 500.000 hit getirir ama 5000'i siparişe döner, çünkü daha doğru bir kitle getirir.

bir de teknik seoya hakimiyet de önemli.
0
anten
(21.03.23)
(4)

Bel bolgesi inceltme

kassiopeia
Duyurunun atletik insanlari, 5 yil once bir sure ketojenik beslenerek cok guzel kilo verdim, almadim da, halen istedigim kilolara yakin gidiyorum ancak aldigim zaman bel bolgeme, kalca ustu, alt sirt gibi aliyorum direk, simdi de bir suredir cok dikkat etmemistim, rahatsiz olmaya basladim beslenmeme
Duyurunun atletik insanlari, 5 yil once bir sure ketojenik beslenerek cok guzel kilo verdim, almadim da, halen istedigim kilolara yakin gidiyorum ancak aldigim zaman bel bolgeme, kalca ustu, alt sirt gibi aliyorum direk, simdi de bir suredir cok dikkat etmemistim, rahatsiz olmaya basladim
beslenmeme dikkat ediyorum ve onemini biliyorum ama, haftada 3 gun spor yapiyorum, bel bolgesi icin ne onerirsiniz? Spesifik olarak oraya aktif mudahale edebilecegim yogunlasmam gereken egzersizler nelerdir?
Tesekkurler, sevgiler
0
kassiopeia
(19.03.23)
Öyle bir egzersiz yok.

¯_(ツ)_/¯
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.03.23)
Nasıl yok yav.

Russian twist
Plank twist/side plank

Direkt etki eden hareketler.
0
ruhen hastayim ben
(19.03.23)
vücudun hiçbir bölgesini egzersizle spesifik olarak inceltemezsiniz.

bel bölgesindeki "yağlanma" muhtemelen iyi beslenmediğinizin ve metabolizmanızın yavaşladığının işareti. Bunu sporla değil yağ yakmanızı hızlandıran bir diyetle yapabilirsiniz.

Bence bir diyetisyene gidin.

Ama tavsiyem bir süre yağı minimize edin hayatınızda (yağsız beslenmek saçma, ama minimuma indirin)

Uykunuzu da iyi alın.

Bu arada yağlanma sadece hareketsizlik ya da beslenme kaynaklı olmayabilir. Bir rahatsızlığın işareti de olabilir insülin direnci gibi.

O yüzden bir diyetisyene gidin mümkünse bir hastanenin diyetisyeni olsun.
0
anten
(19.03.23)
Broscience dusmanligimdan ötürü trilyon kere söylenen şeyi tekrar yazmaya geldim;
Bilimsel olarak bölgesel egzersiz diye bir saçmalık yoktur.
0
logisticsmanager
(20.03.23)
(6)

Almanya'ya LGBT olarak iltica ve dernek desteği

emroy
Merhaba, Ben ve partnerim iltica sürecindeyiz ama Almanya'ya gittiğimizde mutlaka LGBT derneklerinin desteğine ihtiyacımız var. Çünkü süreç hakkında araştırma yapmamıza rağmen yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.
Merhaba,
Ben ve partnerim iltica sürecindeyiz ama Almanya'ya gittiğimizde mutlaka LGBT derneklerinin desteğine ihtiyacımız var. Çünkü süreç hakkında araştırma yapmamıza rağmen yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.
0
emroy
(19.03.23)
iltica konusu ne sebeple olursa olsun sıkıntılı ve zorlu bir süreç. Sonrasında da zorlu.

Sadece cinsel tercihiniz yüzünden iltica etmeniz kolay değil.
İltica hakkı çok ciddi hayati tehlike söz konusuysa tanınıyor genelde.
Öyle kolay olsaydı, türkiye'de herkes bunları zorlardı.

Diyelim ki iltica statüsü aldınız, bu öyle oturum ya da vatandaşlık gibi değil.
Mesela birçok ülke iltica statüsündeyken geldiğiniz ülkeye dönmenize müsaade etmez.
Buna ok olabilecek misiniz?

Bir avukatla görüşün ama çok zorlu bir süreç haberiniz olsun.
0
anten
(19.03.23)
Bir insanin sirf cinsel yönelim sebebiyle iltica edebilecek olmasi bana da asiri fantastik geliyor. Kaldi ki bizim memlekette sirf bunun için escinsel rolü oynayacak binlerce hetero bulunur.

Hani Afganistan'da yasasan ve Taliban senin için recm fetvasi verse ok de...
0
Yourcousinmarvinberry
(19.03.23)
merhaba. sanırım şu siteden konuyla alakalı bilgi edinebilirsiniz. www.queer-refugees.de

eşcinseller için, Türkiye yaşanılabilir ülke değil. böyle bir ortam sağlanmıyor.
ülkenin en tahsilli kesiminin buluşma yeri olan ekşi sözlük'te, bir sürü homofobik entry var. ülkenin geri kalanını düşünemiyrum. yani kesim farketmeksizin, toplum kabul edici değil.
(ekşi platformu, hıomofobik söylemleri onaylamasa da, herhangi bir aksiyon almayarak bu homofobinin yayılmasına maalesef katkı sağlıyor. -bu ayrı mesele-)

mevcut devlet yetililerinin, din işleri başkanının lgbt hakkındaki sözleri veya fetvaları bu insanları tehlikeye sokuyor. bana göre iltica kabul edilebilir. tabii karşı tarafın ilticada rol yapacak kimseleri anlamayacak kadar saf olduğunu düşünmüyorum.

umarım kabul edilirsiniz. mutluluklar dilerim. güzel yaşayın.
0
Leonardo~Da~Vinci
(19.03.23)
yereldeki derneklerle iletisime gecseniz oralar araciligiyla yurtdisi kontaklari bulmaniz daha kolay olur gibime geliyor.

not; biraz salliyorum ama
0
hewit
(19.03.23)
arkadaşlara katılmıyorum bu sebeple iltica edebilirsiniz ancak tr bu konuyla alakalı devlet tarafından bir zorluk gördüğünüzü ispatlamanız lazım.
0
paintov
(20.03.23)
İsveçe bu nedenle iltica edilebildiğini biliyorum. Hatta şu son yıllarda tayyibin ve hükümetin ağzından çıkan cümleler sonrasında ve geçenlerde eşcinsellik karşıtı yapılan hareket sonrasında isveç buraya gelip yaşayın, biz size bir hayat sunarız dedi.

İltica etmek zor iş ama eşcinselseniz türkiyedeki hayatta gerçekten zor ve tehlikeli.

Ben bilmiyorum Isveç'teki güncel kuralları, ama değerlendirecekseniz araştırabilirim sizin için.
0
zimbirik
(20.03.23)
(2)

vfs global den randevu alan var mı yakın zamanda ?

seindfeld
adamlar ya karaborsadan randevu satıyor ya da kendi özel başvuru sisteminden başvurmanızı istediği için randevu açmıyorlar. Özel firmalar neden bu kadar kolay kendi kafalarına göre at koşturabiliyorlar anlamıyorum
adamlar ya karaborsadan randevu satıyor ya da kendi özel başvuru sisteminden başvurmanızı istediği için randevu açmıyorlar. Özel firmalar neden bu kadar kolay kendi kafalarına göre at koşturabiliyorlar anlamıyorum
0
seindfeld
(19.03.23)
Ben de böyle düşündüm ama 1 hafta sonra bütün ay için açıldı randevular.
0
logisticsmanager
(19.03.23)
vfs global özel bir şirket ve berbat yönetiliyor türkiye operasyonu. Gerçi dünyada da berbatlar. Hint şirketi diyeyim oradan pay biçin.

Daha önce türkiye'de bazı çalışanlarının randevuları tur şirketlerine sattıklarına dair çok dedikodu çıktı. Doğrudur değildir kimsenin günahına girmeyelim. Ama benim aylarca alamadığım randevuyu "vizeci" denen adamlar şak diye aldı parasını verince o da enteresan tabii.

Onun dışında sabah akşam takip edin. Durum acilse, yani iş ya da eğitim falan gibi bir niyetle alıyorsanız bazı ülkelerin konsolosluklarına mail atıyorsunuz, onlar sizin adınıza randevu oluşturuyor vfs global'de.

Ben bir defa böyle acil bir ihtiyaç için konsolosluğa mail atarak çözdüm işi.
0
anten
(19.03.23)
(8)

bu iş tekliflerinden hangisini kabul ederdiniz? neden?

baldan kaymak
birbirine rakip iki grubun iki farklı sektörde firmaları:ilk seçenek:1200 eurorta yoğunluk, bilinen sektör - duyum: yoğun ancak benim için olmayacak. dijitalleşme düşükremotesenior rol - bir sonraki rol koltuğu dolu.+ yan haklarilk seçenek:1750-1900 euryoğunluk bilinmiyor, sektör dışı - duyum: yoğun
birbirine rakip iki grubun iki farklı sektörde firmaları:

ilk seçenek:
1200 eur
orta yoğunluk, bilinen sektör - duyum: yoğun ancak benim için olmayacak.
dijitalleşme düşük
remote
senior rol - bir sonraki rol koltuğu dolu.
+ yan haklar

ilk seçenek:
1750-1900 eur
yoğunluk bilinmiyor, sektör dışı - duyum: yoğun olduğu yönünde
dijitalleşme yüksek
hybrid (3'e gün 2 yada 2'ye 3 gün şeklinde değişiyor) - ulaşım desteği var
executive role - bir sonraki rol koltuğu dolu.
+ yan haklar ancak ilk seçeneğe göre toefl derece alırsan ek maaş.
0
baldan kaymak
(19.03.23)
Çok maaş veren
0
basond
(19.03.23)
chatgpt'ye sordum ahahaha şunu dedi.

"Hangi iş teklifini kabul edeceğim, benim kişisel tercihlerim, hedeflerim ve beklentilerime bağlı olacaktır. Ancak, yukarıdaki seçenekleri genel olarak değerlendirirsek, ikinci seçenek daha cazip görünmektedir.

İkinci seçenekte daha yüksek bir maaş teklif edilmekte ve daha yüksek bir pozisyonda yer alınmaktadır. Ayrıca, dijitalleşme seviyesi yüksek olan bir sektörde çalışmak, gelecekteki iş fırsatlarına daha iyi hazırlanmamı sağlayabilir. Hybrid çalışma modeli de, esnek bir çalışma düzeni sunarak iş-yaşam dengesini koruma konusunda bana yardımcı olabilir.

Bununla birlikte, her işin avantajları ve dezavantajları vardır ve karar vermeden önce tüm faktörleri dikkate almak gerekir. Örneğin, birinci seçenekte daha az yoğun bir çalışma ortamı bulunabilir, bu da iş-yaşam dengesine daha fazla katkıda bulunabilir. Bu nedenle, her iki seçeneği de detaylıca değerlendirmek ve kendime en uygun olanını seçmek için tüm faktörleri göz önünde bulundurmak isterim."
0
hknty
(19.03.23)
İş yoğun ama bana yoğun olmayacakmış, açıkcası işte hiçbir şey belli olmaz. Bu zamana kadar senin pozisyonun hep rahat bilinir. Ama sen gelirsin bir anda işler yığılır. Bu yüzden bu bilgiyi çok da ciddiye almam.

Remote ve hibrit çalışma modelinde işten işe değişse de hibrit her zaman en iyisidir. Remote çalışan bir çok arkadaşım yöneticiye bağlı olarak farkında olmadan mesai yapmak zorunda kaldığını söylüyorlar. Ama bir başka durum işe başlarken 3-2 hibrit modelin kesinliği konusunda konuşmak gerekir. Hibrit başlayıp sonra iş gereği hep gelmen gerekebilir durumu olmasın.

Bir sonraki rol koltuğu dolu, illa orada yükselmek zorunda değilsin.

Yan hak, yüksek maaş her zaman artıdır.
0
tulumba
(19.03.23)
ilkinin avantajini goremedim. remote olmasi mi? duyumla tercih yapilmaz, yarin bir sey olur biri ayrilir yeni proje gelir o yogunluk degisir.

her turlu ikinci.
0
antikadimag
(19.03.23)
yüzde 50-60 fazla maaş veriyor 2. seçenek. diğer şartlara da baktığımda 2 diyorum
0
paintov
(19.03.23)
"yoğun ama sana yoğun olmayacak" büyük ihtimalle yalandır. Hatta genelde böyle satılan pozisyonlar daha önceki üç çalışanın delirip bunalıp istifa ettiği pozisyonlardır:D
0
anten
(19.03.23)
maaş yüksek
toefl kasarsan ek getiri
hibrit (bence avantaj)

bunların avantajlı olduğu düşünüldüğünde tabi ki 2 oluyor. yoğunluk falan geç onları hikaye. herkes yoğun. kimse seni boş oturtmaz.
0
mr.goodcat
(19.03.23)
maaşı daha yüksek olan. ayrıca hybrid>remote. ikinci seçenek.
0
deartheodosia
(19.03.23)
(3)

Ürünümü satmaları için komisyon vermek mantıklı mı ? (Affiliate)

sassot
Kendim emek vererek oluşturduğum dijital ürünlerim var; intro, after effects ve e-book. Her birinin alanı farklı örnek veriyorum sadece örnek ; introlar youtube da seyahat kanalı olanlar için. after effect'ler oyun kanalları için. e-book'ta kripto finans ile alakalı.(Örnek verdim hiçbirinin alanı bu
Kendim emek vererek oluşturduğum dijital ürünlerim var; intro, after effects ve e-book. Her birinin alanı farklı örnek veriyorum sadece örnek ; introlar youtube da seyahat kanalı olanlar için. after effect'ler oyun kanalları için. e-book'ta kripto finans ile alakalı.

(Örnek verdim hiçbirinin alanı bunlar değil.) Ben bu ürünlerimi satmaları için alanında ilgili kişilere mesaj atıp sattıkları ürün başına komisyon vereyim diyorum. Örneğin after effectler için youtube videoları çekenlere, oyun videoları çekenlere mesaj atıp böyle böyle sattığın her ürün için şu kadar komisyon vereyim diyorum.

ya da e-book için kripto sayfalarına mesaj atıp sattıkları her kitap için %14 komisyon vericem. Bunun takibini de kişilere özel bir kod vericem indirimli kod, o kod ile alışveriş yapanları ben görebiliyorum, o kişi de kendisinin kodu ile alanların takibini yapamazsa diye ben site üzerinden canlı video çekip o kişiye atarım şu kadar kişi aldı senin payın şu kadar diye.

bunu yapmak mantıklı mı sizce ? aklımda şöyle bir korku var ; dijital ürün oldukları için yayılması çok kolay, ben her alan kişiye özel olarak maille farklı şifrelerle yollayacağım ama o kişi başka bir yere upload edip benim ona verdiğim şifreyi başkalarına vererek kullanmalarını sağlayabilir.

bunun dışında aklıma başka, yara alabileceğim ya da suistimale uğrayabileyeceğim bir nokta gelmedi.
0
sassot
(19.03.23)
Satış başına komisyon verecekseniz zaten direkt bir maliyet de oluşturmuyor. Eh, satış yapıp diğer tüm masrafları ve affiliate giderini düştükten sonra hala para kazanıyorsanız mantıklı tabi.

Diğer yandan dijital ürünler için bahsettiğiniz sorun her zaman için geçerli. Sonuçta insanlar Spotify aile hesaplarını, Netflix üyeliklerini, Shutterstock hesaplarını vb. hep paylaşıyor. Bunu altetmenin kolay bir yolu yok... Stratejik olarak insanların bu tür şeylere daha az tenezzül ettiği gelir seviyesi yüksek pazarlara yönelebilirsiniz belki ama o da her ürün için mümkün olmayabilir tabi.
0
salihdt
(19.03.23)
bu dediğin işler için zaten sistemler mevcut, bunu amazon yapıyordu zamanında hala yapıyor mu bilmiyorum.

karar vereceğin şey komisyon ve bu komisyonu ürüne yedirmek,, pazarlamayı yapacak kişiler şuna bakar, 70 liradan 10 satış yaptım, 700 lira, bunun %10'u benim, 70 lira, sen bu yetmiş lirayı verirken %15 stopaj düşeceksin, 15 lira, 70 - 15 = 55 lira. bu işi yapacakların hesaplarında o bergi bile yok, direkman 70 lira alacağını düşünüyor, ilk ödeme sonrasında aklındaki rakamı alamayan sistemi terk eden kişi çok oluyor.

bu dediğin işler için öyle kod vermene falan gerek yok, bunu yapan reklam servisleri var, üye oluyorsun sana bir js kodu veriyorlar, sisteme ekliyorsun, ardından hangi ürünlerini satacaksın sisteme linklerini veriyorsun, banner, gif vb. reklam medyalarını yüklüyorsun, ardından ürünler için pazar seçiyorsun, o pazarda satış yapanlar arada sırada siteyi ziyaret edip ürünlere bakıyor istediklerini alıp satıyorlar, tüm takip işini o panelden yapıyorlar.

satış kısmında ise dağılım kaynağını tespit edilebilmesi için satılan her bir dijital dosyada çok küçük random değişiklikler (otomatik olabilecek şekilde) yapılıyor, örneğin bir vürgül atlanıyor, bir kelimedeki harf atlanıyor vs, bir fotoğraftaki bir pixel farklı bir renk ile değişiyor falan, bunların kayıtlarını tutuyorsun, ardından eğer içerik internette yayılmış ise dosyayı indirip kimin yaydığını bulabiliyorsun. hesabını kapatıyorsun falan.

genel olarak insanlar para verdikleri şeyleri kolayca paylaşmazlar, zira bir "bedel ödediler" ve bu bedelin maliyeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. burada bir tatlı nokta var, çok ucuz olursa yayılır, çok pahalı olursa protesto olarak yayılır, orta noktada kalırsa yayılma pek olmaz. buda üründen ürüne, pazardan pazara farklılık gösterir.

dediğin yöntem en çok satış yapılacak yöntemlerden biri bu yöntemdeki en büyük sıkıntı satışı yapacak olanların yasal olmayan yöntemleri de kullanabilecekleri gerçeği, çalıntı kredi kartı ile yapılan alışverişler, kandırılan insanlar falan olacak. eğer bir platform üerinden yaparsan benimle bunların ilgisi yok diyebilirsin.

bir başka yöntem ise affiliate yerine influencerlar kullanmak. en azından pazarlamada kullanılacak kelime ve yöntemleri daha fazla kontrol edebilirsin.
0
selam
(19.03.23)
afilliate marketing zaten dünyada çok yaygın bir sistem, niyeyse türkiye'de çok tutmadı.

Bunun için platformlar var zaten tek tek kendiniz uğraşamazsınız. Takibini de yapmanız zor.

Böyle bir sisteme dahil olup linklerinizi paylaşabilirsiniz. Doğru insanlar sisteminize katılırsa başarılı oluyor.

Bu arada mikro influencerların olduğu bir network kurmak daha etkili olabilir.
0
anten
(19.03.23)
(3)

Daha önce hiç spor yapmamış bir kadın sıkılaşmak için nasıl başlamalı?

Dartagnan
Kendim bir süredir sporla içli dışlıyım. Kız arkadaşımı da teşvik etmek istiyorum. Kendisi de istiyor ama başta ağır geldiği için(et bölünmesi, ilk adaptasyon vs) geri duruyordu.Evde mat eşliğinde haftada 3 günlük bir programla başlaması, spor hareketlerini de youtube videoları eşliğinde yapması onu
Kendim bir süredir sporla içli dışlıyım. Kız arkadaşımı da teşvik etmek istiyorum. Kendisi de istiyor ama başta ağır geldiği için(et bölünmesi, ilk adaptasyon vs) geri duruyordu.

Evde mat eşliğinde haftada 3 günlük bir programla başlaması, spor hareketlerini de youtube videoları eşliğinde yapması onun için güzel bir başlangıç olabilir diye düşündüm. Fakat pilates mi yoksa kendi vücut ağırlığı ile temel hareketleri mi yapmalı, yoksa bir sporcunun kanalından mı gitmeli şu an araştırma aşamasındayım.

Özellikle yeni spora başlayan bir kadına tecrübe ile gördüğünüz bir program önerisi, youtube kanalı vs paylaşabilir misiniz?

Not: Başlangıç için spor salonu erken diye düşünüyorum. Vücut ağırlığı ile yapmaya yönelik ev içi öneri verirseniz sevinirim.
0
Dartagnan
(18.03.23)
İlk bi kaç hafta ağırlıksız ya da çok düşük kilolar ile squad ve bench press yapsın diyorum ben. Hareketlerin nasıl yapıldığını istediği yerden öğrensin. Zamanla bunlara ağırlık ekler ve yeni bir hareket ekler.
0
baba553
(18.03.23)
You Tube da Leslie videoları sıkılaşmak için ideal
0
esin
(18.03.23)
Tam tersine başlangıç için spor salonu daha ideal. Dikkat edin, spor salonuna yeni başlayanlara genelde o aletlerde çalışmalar verilir. Daha ileri seviyelerde halter, serbest ağırlık vb ile devam edilir.

Spor salonundaki başlangıç seviyesi aletler vücut ağırlığından daha hafif çalışmalar yapmanıza yardımcı olur. Ayrıca hiç spor yapmamış bir bünye vücut ağırlığı antrenmanlarında çok kolay sakatlanabilir. Aletlerle çalışmak sizi doğru vücut duruşuna zorlar, hareketi doğru yapmanızı sağlar.

En temel hareketlerden biri üstünden örnek vereyim:
www.youtube.com

Gördüğünüz gibi hiç spor yapmamış biri bu hareketi çok fazla hatayla yapabiliyor. Video da bunu göstermiş. Kol, omuz, bel sakatlıkları çok mümkün.

Oysa aynı hareketi şu aletle yapmak hem daha kolay, hem yeni başlayan biri için daha az sakatlık riski barındırır.
www.youtube.com

Vücut ağırlığı antrenmanları da risklidir bu yüzden. Büyük ihtimalle birçok hareketi yanlış yapacak, bu yüzden fayda sağlayamayacak, üstüne sakatlanma riski doğacak. Fayda sağlayamayınca sıkılacak bir de.

Sıkılaşma dediğimiz şey aslında yağ kütlesinin azalması, kas kütlesinin artması ve güçlenmesi demek. Bunu da tek başına egzersizle ve tek bir egzersiz türüyle sağlayamaz. Yani sadece yürüyüş, koşu, ağırlık, pilates falan fayda etmez.

Kondüsyon çalışmaları,
kas artırıcı ağırlık çalışmaları,
kasları uzun tutmak için basit pilates ve esneme hareketleri
Çok iyi beslenme
Çok iyi uyku.

Kas artırıcı çalışmalar deyince özellikle kadınlar "ya ben kas istemiyorum" der. Ama zaten bahsettiğimiz dwayne johnson vücudu değil her sağlıklı insanın ideal kas oranına ulaşmak.

Kas kütlesi arttıkça, vücut daha hızlı yağ yakar. O yüzden kaslı insanlar daha zor yağlanır, kassız insanlar daha hızlı yağlanır.

Bu kadının başlangıç rutini fena değil. En düşük ağırlıklarla tekrarlanabilir. Birer gün arayla haftada 3 gün ideal bir program bu.
www.youtube.com

Bu antrenmanın önüne 10 dakika yürüyüş, sonrasına 10 dakika yürüyüş yapmak iyi olur.

Antrenmana başlamadan önce de mutlaka ısınma ve esneme yapmalı.
www.youtube.com

gibi.
0
anten
(18.03.23)
(8)

Almanca sorusu

dissendium
Merhabalar. 4 aydır Almanca öğreniyorum. Cümle kurmaya çalışıyorum ama akmıyor. Bunu ne zaman aşarım? Almanca bilenler siz böyle bir durum yaşamış mıydınız? İngilizce bu dilin yanında bebek işi gibi gelmeye başladı. Bende mi sorun var acaba? Okuma olarak durum daha iyi. Sağ olun.
Merhabalar. 4 aydır Almanca öğreniyorum. Cümle kurmaya çalışıyorum ama akmıyor. Bunu ne zaman aşarım? Almanca bilenler siz böyle bir durum yaşamış mıydınız? İngilizce bu dilin yanında bebek işi gibi gelmeye başladı. Bende mi sorun var acaba? Okuma olarak durum daha iyi. Sağ olun.
0
dissendium
(17.03.23)
Youtube’ta goethe institut’ün sertifika videolarındaki yöntemle çalışın. Dil seviyenize göre 100-150 kelimeyi kartlara yazın. Sonra karıştırıp bir kart seçip önce soru cümlesi sonra düz cümle kurun veya o sorunun cevabını verin ama evet hayır gibi basit bir cevap olmasın. Örneğin: doktor kelimesi için “şehir merkezindeki hastanenin doktorunu tanıyor musun?” gibi uzatın. Cevabı da yine uzatarak verin “Evet tanıyorum. Dün onu kahve içerken gördüm.” gibi.

Daha ileri bir seviye için de bir konu seçersiniz. Örneğin burçlar. Sonra bu konuda akıcı konuşmaya çalışırsınız. Böylelikle o konuya dair terimleri de öğrenmiş olursunuz.

Ben bu şekilde aklıma ilk gelen senaryoya ait cümleyi kurmaya çalışıyordum. Bu sayede hem akıcı oluyordu hem de bilmediğim kelimeleri de öğreniyordum. Sonra o kelimeleri de artikelleriyle beraber karta yazıp ekliyordum. Bence tek başınıza yapabileceğiniz en etkili çalışma budur. İmkan ve zaman varsa kursa gitmek en güzeli.
0
ruhen hastayim ben
(17.03.23)
üçüncü bir dili öğrenmek ikinciye göre her zaman daha zor oluyor sanırım. bende de aynı sorun vardı, ben kelime eksikliğinden olduğunu düşünüyorum. nihayetinde ingilizceyi kaç senedir biliyorum, kelime dağarcığımda haliyle daha fazla. oturup kelime ezberlemek belki faydalı olabilir çünkü almancada fazla zaman kipi yok zaten, onu çözdüyseniz sorun kelime olabilir sizin durumunuzda da
0
Olric
(17.03.23)
1.5 - 2 seneden sonra yavaş yavaş ama akan cümleler kurmaya başlarsın. Gerçekçi hedefler koy kendine, o kursu almanya'da alsan bile 3-4 ayda akıcı cümle kurman zor. (C1 almancam var oradan hareketle)
0
roket adam
(17.03.23)
Günlük tutun. Konuşma pratiği yapma fırsatınız varsa preply falan üzerinden yapın. Günlük kesinlikle tutun ama.
0
anten
(17.03.23)
B2 kurunda en geç b2 bitince dili çözülüyor insanın. Eğer almanca konuşulan bir ülkede yaşamıyorsan, kurstaki herkesle türkçe ya da ingilizce bilmiyormuşçasına hep almanca konuşmayı kararlaştırıp bolca vakit geçirmeye çalışabilirsiniz. Bunu yapanlar zar zor anlaşsa da b1 den itibaren ciddi iletişim kurabilecek akıcılığa erişiyorlar. Gerçekten ne kadar kullanırsanız o kadar çabuk oluyor. Yapamıyorum dememek yetersiz de görseniz öğrendiğiniz şeyleri kullanmaya zorlamak gerekiyor.
0
bitanisanseversin
(17.03.23)
Ben de 6 aydir ogreniyorum. Gece fiil cekimleri yaptigim kabuslar goruyorum. Gercekten dedikleri kadar varmis. Grameri ne kadar iyi ogrensem de basit cumleler dahi ikina sikina cikiyor.
0
congratulationsyouwon
(17.03.23)
Kursa gitmiyorum bu arada. Kendim öğreniyorum.
0
🌸dissendium
(17.03.23)
Almanya'da 6 senedir cümle kuramayan Türkler var.
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.03.23)
(2)

şiir dergileri

gule gule
merhaba, günümüzde yayınlanan şiir dergisi veya içinde şiirler paylaşan edebiyat özelinde nitelikli sayılabilecek dergiler var mıdır, varsa isimleri nelerdir? özellikle 90 sonrası doğumluların görece genç şairlerin şiirlerinin yayınlandığı.
merhaba, günümüzde yayınlanan şiir dergisi veya içinde şiirler paylaşan edebiyat özelinde nitelikli sayılabilecek dergiler var mıdır, varsa isimleri nelerdir?

özellikle 90 sonrası doğumluların görece genç şairlerin şiirlerinin yayınlandığı.
0
gule gule
(17.03.23)
buzdokuz
sadece şiir
0
black holes in the sky
(17.03.23)
varlık dergisi hala çok iyidir.
0
anten
(17.03.23)
(9)

Beyin ameliyatı sonrası davranış değişikliği?

Bartebly
Merhaba;Kardeşim yaklaşık 1.5 ay önce beyin ameliyatı geçirdi. Beyninden 2 cm kadar bir kitle alındı ancak henüz pataloji sonucu çıkmadı. Ameliyattan sonraki 3. haftada ciddi davranış değişiklikleri belirmeye başladı. aşırı yemek yemek, aynı cümleleri sürekli tekrarlama, çabuk sinirlenme ve anlaşılm
Merhaba;

Kardeşim yaklaşık 1.5 ay önce beyin ameliyatı geçirdi. Beyninden 2 cm kadar bir kitle alındı ancak henüz pataloji sonucu çıkmadı. Ameliyattan sonraki 3. haftada ciddi davranış değişiklikleri belirmeye başladı. aşırı yemek yemek, aynı cümleleri sürekli tekrarlama, çabuk sinirlenme ve anlaşılmadığını belirtmek, karşı tarafı dinlememe gibi... Ameliyatın bu tür davranış değişikliklerine sebep olup olamayacağını sorduk ameliyatı yapan doktora ve onkoloji profesörüne ancak iki hekimde ameliyatın bunu tetikleme ihtimalinin düşük olduğunu ve psikiyatri desteği almamız getektiğini söylediler. Benzer süreci yaşayan varsa deneyimlerini paylaşırsa çok sevinirim.

Çok teşekkürler.

Eşit: arkadaşimin sorusu.
0
Bartebly
(16.03.23)
Patoloji, operasyonun ayrıntıları (biyopsi mi tümüyle çıkarmak mı) ve kitlenin yeri bilinmediğinden, yanıtlamak zor.
Operasyondan üç hafta sonra yakınmaların başlaması nedeniyle yeni görüntüleme de gerekebilir.
0
pro9it9is9
(16.03.23)
Ben saglikci vs degilim ama beynin calismasi ile alakali okudugum kitaplarda boyle ameliyatlarda karakter degisiminin olasi oldugunu duymusum.
Ama hemen olmayip sonradan gelismesi durumu degistiriyor olabilir tabi.
0
zimbirik
(16.03.23)
Alinan bolgenin tibbi olarak neresi oldugunu iletebilirseniz bu soruya biraz olsun yanit alabilirsiniz. Su haliyle cevap vermek mumkun degil pek.
0
gibicibicis
(16.03.23)
Uzman değilim. Ancak beynindeki iyi huylu(!) tümôr amileyatla alınan iki yakınınımda da (biri 30 yıl evvel, diğeri 5-6) ameliyat sonrası davranış değişiklikleri oldu aynen bahsettiğiniz gibi. İkisi de zamanla geçti. Rayına oturdu. Ama tabii zilyon çeşit beyin ameliyatı var. Kardeşinizinkinde durum nasıldır, bir şey diyemem. Çok geçmiş olsun...
0
yadigar
(17.03.23)
Sağ temporal lob tan 2 cm büyüklüğünde bir lezyon alınmis
0
🌸Bartebly
(17.03.23)
Çok normal. Şunu okuyun derim www.kitapyurdu.com
0
spankenstein
(17.03.23)
Normalde beyin ameliyatının karakter/davranış değiştirme ihtimali var ama
konusunda uzman iki doktor ihtimal düşük dediğine göre, beynin muhtemelen görece risksiz bir kısmıyla oynandı. yine de ameliyat kaynaklı bir değişim olduysa düşük ihtimal tutmuş manasına geliyor ki o da mümkün.
0
vizivozo
(17.03.23)
her şeye de inandırmayın kendinizi de çocuğu da.
0
sanemz
(17.03.23)
Oluyor... Babamda da yaşadık.

Tabii ciddi bir ameliyatın sonrasında psikolojik olarak da bir etki olabilir.
0
anten
(17.03.23)
(4)

Amerika iş fikri

UriahHeep
Sizce Türkiye de üretilip ABD pazarında en karlı ne satılır?Türkiye ve Abd de şirket kurduğumuzu düşünsek.
Sizce Türkiye de üretilip ABD pazarında en karlı ne satılır?
Türkiye ve Abd de şirket kurduğumuzu düşünsek.
0
UriahHeep
(16.03.23)
Erkek arkadaşımın abd de kurduğu bir şirketi var türkiyeden yazılım ihracatı yapıyor. Yat sektöründen eczacılığa kadar çok fazla alanı var.
0
ruhen hastayim ben
(16.03.23)
Urun olarak;
Daha kolay olarak tekstil urunleri ve kozmetik urunleri, dogal urunler, sabun vs...
Biraz daha ugrasli ve masrafli yoldan mobilya

Ya da hizmet, call center, it destek vs... Bir tanidik bir sehirdeki taksi hizmetlerinin telefon operasyonunu turkiye'den idare ediyordu mesela.
0
mirafiori
(16.03.23)
Birçok aşamasını en iyi bildiğiniz iş en karlı iştir derler.

Şu an tekstilden gıdaya, otobüsten, mermere hatta hizmet sektörüne kadar onlarca ürün ve hizmet sayabilirim ama hangisini biliyorsunuz? Tedarikçisini, nakliyecisini orada pazarlayacak adamı networkü tanımanız önemli.

Atıyorum ben diyeceğim ki tekstil... Ama ben işi bildiğim için, tedarikçi tanıdığım olduğu için 50 cent'e mal ediyorumdur. siz piyasayı bilmediğiniz için 2 dolara mal ediyorsunuzdur.

bir de bazen üretmek yerine önce ürün almak isteyen müşteriyi bulmak, atıyorum otellere sabun, şampuan vs satacaksınız. Gidip önce fason üretecek üreticilerden fiyatlar alın. Pazarlık yapın. Sonra o fiyat teklifleriyle birkaç butik otele gidin ürün numunelerini gösterin, fiyat teklifi verin. Siparişleri alın, kendi markanızla şişeletip satmak da bir yol. Ama sektörü bilmek yine önemli.
0
anten
(16.03.23)
Doğru sorular doğru cevapları getirir. En karlıyo değil satabileceğimiz ürünü arayın. Bana kalsa doğal taş takı en karlisi. Ama sen satabilir misin mesele bu.
0
deer hunter
(16.03.23)
(9)

Ümraniye kiralık ev

deepex
Ümraniye de suriyeli bir ailenin kaldığı çok merkezi konumda dublex bir dairemiz var.raiçi şu an 10 bin tl ye 3 dakikada kiralarlar. suriyeli arkadaşımın ödediği kira 3.500 tl. her artış ayı hep ağladı ve 5 senede geldiği rakkam 3.500.ama arkadaşın sosyal medyadaki fotolara bakıyorum benden çok daha
Ümraniye de suriyeli bir ailenin kaldığı çok merkezi konumda dublex bir dairemiz var.raiçi şu an 10 bin tl ye 3 dakikada kiralarlar. suriyeli arkadaşımın ödediği kira 3.500 tl. her artış ayı hep ağladı ve 5 senede geldiği rakkam 3.500.
ama arkadaşın sosyal medyadaki fotolara bakıyorum benden çok daha kaliteli giyiniyor.kapalı çarşıda çanta satışı yapıyor çantalar 5 binden başlıyormuş dibi yok fiyatların. olm madem 5 den çanta satıyorsun bana niye acındırıyorsun kendini kira konusunda dediğimde abimsin şöylesin böylesin.
bu gün yine gevşek gevşek foto koymuş sinirlendim kiran 7 bin dedim abi naptın %100 zam olurmu felan filan. yapmadığım yıllara say dedim.ödeyememler falan.
dedim 5 bin kira ve kontrat bitimnde çıkaaksın dedim ok dedi..
üzülmemi gerektirecek bir durum var mı.aşşağılık ev sahiplerinden olmak istemiyorum.
0
deepex
(16.03.23)
suriyelilerin ülkede fiziksel olarak bulunmaları bile bizim onlara bir lütfumuz. ne yani bir de bedavaya ev mi vericen?
0
sert siyah krom
(16.03.23)
suriyeli olmasından bağımsız olarak, bir kiracıya gerçekten zam yapabileceğin tek yıl 5. yılın. 5. yıl dışında devlet 10 yıl boyunca maksimum tüfe kadar (hatta son 1.5 senedir max %25) zam yapmana izin veriyor. 10 yıl dolmadan herhangi bir haklı sebep sunmadan çıkartman mümkün değil. adam 5. yılı bu şekilde atlattıysa, bir beş yıl daha rahatlıkla eve çökebilir, sen de hiç bir şey yapamazsın. buna hazırlıklı olarak ilerle derim.

üzülecek bir şey yok, çok hesap kitap yapmana da gerek yok zaten yasa çok net ve açık, hukuki haklarını bil ve uygula yeter. 5. yılda rayice yaklaştıracak bir zam yapmak senin hakkın, bunu yapmazsan 10 yıl boyunca bunun sıkıntısını yaşarsın.
0
roket adam
(16.03.23)
bence adamın milliyetinin burada bir önemi yok. Türk de olabilir bu kiracı, bu durumda düşük kiraya oturan türkler de var.

Adamın işinin de bir önemi yok. Adam ayda 100.000 kazanıyor da olabilir.

Burada kilit konu sizin adamla yaptığınız anlaşma. Maalesef Türkiye'de ev sahipleri kira kontratının ticari bir sözleşme olduğunu unutuyor. Siz bu adamla bir sözleşme yapmışssınız. Bu sözleşmenin şartlarını beraber kararlaştırıp altına da imzayı atmışsınız. Türkiye'de kira yönetmelikleri, bu konudaki artış şartları da belli.

Enflasyon? Bu bir ihtimaldir her zaman piyasanın değişme ihtimali vardır ve her yatırım gibi gayrimenkulun de bu tarz riskleri var. Bunları da öngörmek ev sahibinin derdi kiracının değil. Gayrimenkul her zaman çok kazandıracak diye bir kural yok maalesef gayrimenkul sahipleri öyle olmasını umuyor ama öyle değil.

Evi tutan isterse acun ılıcalı olsun. Siz adamla kira 5 senede 3500'e varacak şekilde bir anlaşma yapmışsınız. Sözleşmede "gelirin şu kadar olursa kiran bu olur" diye bir madde yok ki... Adamın gelirinin, milliyetinin, su an civardaki ev fiyatlarının da sözleşmeyle alakası yok. Ha 5 sene dolmuş kira düşük kaldıysa rayiç belirleme için yollar var ona bakabilirsiniz.

Adam tüccar olduğu için pazarlık konusunda da iyiymiş işte bir şekilde ikna etmiş sizi artışlarda.

Mesela şöyle düşünün, ben bir tedarikçiyim. Domates satıyorum. Bir restoran benden 2 ton domates için kilo başına 2 tl fiyat veriyor. Anlaşıyoruz. Aradan zaman geçiyor bakıyorum ki bu adam çok zengin. Ne diyeyim? Adama gidip sen lüks restoranmışsın, tabağı 500 liraya çorba satıyorsun bana daha çok öde mi diyeyim? Sizce adam sözleşmeyi göstermez mi bana? Arada hiçbir fark yok.
0
anten
(16.03.23)
aşağılık değilsin. yapıştır geç. çünkü bugün yasa yasa diyenler yarın tam tersi bir yasa olsa takmayacak bunu. kiracı da böyle. sana ağlarken çantaya 10 lira indirim yapmaz. kimsenin derdi yasa da değil.

ayrıca anlaşma bir şeyi değiştirmiyor. anlaşma var tamam da anlaşmanın için boşaltılmış o ne olacak? bir miktar paraya anlaşılıyor ama o paranın içi boşaltılıyor. bu amlaşma değişmiş oluyor gibi.

ayrıca çıkartabilmenin yolları var yasal olarak. kardeşine satarsın. yeni ev sahibi olarak oturacak yeri yoktur vs. çıkartırsın bir şekilde.
0
hknty
(16.03.23)
@anten

"Mesela şöyle düşünün, ben bir tedarikçiyim. Domates satıyorum. Bir restoran benden 2 ton domates için kilo başına 2 tl fiyat veriyor. Anlaşıyoruz. Aradan zaman geçiyor bakıyorum ki bu adam çok zengin. Ne diyeyim? Adama gidip sen lüks restoranmışsın, tabağı 500 liraya çorba satıyorsun bana daha çok öde mi diyeyim? Sizce adam sözleşmeyi göstermez mi bana? Arada hiçbir fark yok."

bu ikisi aynı şey değil. kiracılar durumum yok vs. diyerek acındırıyor. ödeyemem diyerek indirim istiyor. e bakıyorsun sonra rahat bir hayat yaşıyor. madem öyle bu adam da indirim yapmazdı. aynı şey değil iki durum.
0
hknty
(16.03.23)
Yasalar neyse onu talep edebilirsiniz. Kabul etmezse dava açılır mahkeme karar verir. Kişinin kaç parasının olduğunun hukuken bir önemi yok. Milliyetinin de hiç ama hiç önemi yok.

Kiracıya indirim yapma ihtiyacınız yoktu, yapmışsınız hata olmuş. Bundan sonra yapmazsiniz.
0
logisticsmanager
(16.03.23)
@hknty inanin fark yok ikisi de bir alisveris sozlesmesi. Sozlesmenin iki tarafi var, bir taraf kendi cikarini korumadan imza atinca digeri onu dusunmez ki. Muzakere etmeyi bilmeyen bir kulturumuz var, bunlari bastan konusmuyoruz.

Adam kendini acindirmayi pazarlik kozu olarak kullanmis basarmis. Ha bu arada bir sebep sunmak zorunda da degil. Ev sahibi istedigi fiyati soyler, kiraci odeyebilecegi fiyati soyler is konusulur cozulur ya da cozulmez. Adam evin bahcesine helikopterle bile iniyor olsa su an ben bu fiyata anlastim pasa gonlum boyle istiyor odemem der yine hakli. Anlatmaya calistigim sey o maalesef, cogu ev sahibi kira sozlesmesinin niteliginin farkinda degil.

Kiraci kendi cikarini, ev sahibi kendi cikarini yasal sinirlar icinde korur. Tabii ki ev sahibinin yapabilecegi seyler var.

5 sene dolmus, kira tespiti isteyebilir. Bilirkisi inceler, bir kira belirler geriye donuk talep eder. Ama evin rayicini dusuk gostermissinizdir mesela o zaman, komik bir zam alma ihtimali de var. Surec bir seneyi buldu ve diyelim ki enflasyon costu. Talep ettiginiz para yine dusuk kalabilir bu da ihtimal.

Evi devredin denmis. Dogru yapilabilir. Ama bu da bedava degil, cunku kardesinize devrederk3n bile tapu harci odersiniz. Bu da iki tarafin da yani devredenin de devralanin da rayicin %2sini odemesi demek. Bazi durumlarda bu odeme zamli kiranin getirisini goturuyor. Oturur bakarsiniz kiraci 2 sene daha otursun daha ii dersiniz. Bu arada evi devrettiniz diyelim kiracinin sizle olan sozlesmesi biter. Ama yeni ev sahibi de hemen cikaramaz ve kiraci birkac ay daha oturabilir yasal olarak. Sizin beklediginiz kari almaniz 2 seneyi bulabilir yani. Rayici bilmeden konusmak zor ama bu ihtimaller de var.

Her sey yolunda gitti sizin icin yeni kiraci buldunuz... adam odeyecek mi bakalim soz verdigi ucreti.

Ben hem kiraci hem ev sahibi olarak yaziyorum bunlari. Bir de ailemde gayrimenkul sektorunde insan bol. Dedigim gibi cogu ev sahibi bu sozlesmelerin baglayiciligini bilmeden atiyor imzayi. Bir de gayrimenkul hakkaten zor bir yatirim. Herkes ev alinca surekli cok getirisi olacak saniyor ama bu is oyle degil iste. Her yatirim gibi bunun da riskleri var, kar beklentisinin yaninda zarari da goz onunde bulundurmak ona gore hesap yapmak lazim bunu qnlatmaya calisiyorum.

Sozum meclisten disari ama bircok ev sahibi bir alisveris yapildigini da dusunmuyor. Kiraciyi eve muhtac, ev sahibinin her istegine kafa sallamak zorunda saniyor. Ama degil iste. O yuzden kosullari riskleri, ekonominin gidisatini dusunerek sozlesme yapin. Muzakere edin bastan.

Yine sozum meclisten disari ama eminim ve goruyorum da, bu durumu yasayan ev sahibi gidiyor yuksek fiyattan bir kiraci buluyor yine ayni hatalari yapiyor. 3 sene sonra kira yine dusuk kaliyor boyle donup duruyor.

Halbuki cok basit, kontrata kiraciyla orta yol bulup enflasyon su orani g3ctiginde kira artis orani bu olacaktir, bunu gecmediginde bu olacaktir yazmak zor degil. Ha ama devlet bi yasa getirir kira artisi bunu gecemez diye... yasa>sozlesme. Yine zarar.

Keza kiraci icin de boyle. Ben mesela daha once depozito sorunu yasadim, simdi kira kontratina sozlesme sonunda alacagim depozito oranini yazdirdim ongordugum enflasyon oraninda. Kontrati ne zaman bitirdigimiz fark etmez benim alacagim belli. Ev sahibim basta sasirdi, once mirin kirin etti, biraz pazarlik ettik yillik kiranin birazini pesin odemeyi onerdim kabul etti. Pazarlik hakkimi kullandim.

Ama benim kiracim boyle bir taleple gelmedi, dedigim gibi kendi cikarini korumak kendi bilecegi sey. Ama iyi de bi iliskimiz var ben de bu yil civardaki herkes %100 zam yaparken %25 yaptim. Cunku duzenli odeme yapan, sorunsuz kiraciyi kacirmak istemedim.

O yuzden diyorum gayrimenkul garanti yatirim algisiyla hareket etmek buyuk hata. Bana gore gayrimenkul oldukca riskli bi yatirim. Yanlis anlamayin sadece butun ihtimaller ustunden dusunmek lazim onu anlatmaya calisiyorum.

Ben sizin yerinizde olsam duygusal tepkiler yerine once adami alir pazarlik ederim. Cunku cikartmak icin cok ugrasirsiniz 5 senelik bi kiraciyi. Ama tum kozlarimi kullanirim.

Yine de duzenli kira odeyen ve durumu ii bir kiraci, yuksek odeme vaadi veren tanimadigin adamdan iyidir. Su an piyasa oyle ki, insanlar odeyemecegini bile bile evsiz kalmamak icin ev tutuyor.

Daha sozlesmenin 1 senesi dolmadan odeme sorunu yasayan ev sahipleri var ki bu adamlar full zararda. Kiraciyi cikartmaya ugrasacak, o arada kirayi alacak ya da alamayacak. Ya da cok sonra alacak. Ev 1 sene bos dursa en azindan o stresi yasamaz.
0
anten
(16.03.23)
5 yıla kadar kira artışı TÜFE ile sınırlıdır, 5 yıldan sonra rayiç kira bedeli tespit davası açılabilir. Kanun bu şekilde. Bence bugüne kadar kiracıya kanunen haklarını vermişsin sırada kendi hakkını almak var. Bu seni vicdansız/aşağılık ev sahibi yapmaz.

Kanunun sana böyle bir hak verdiğini, mahkeme yoluna gidilirse konunun uzayacağını, masrafların kiracının üzerine kalacağını belirt. Çevredeki konutlar ne seviyedeyse o civarda uzlaşmaya çalışın. Üzülecek birşey yok şartlar hepimiz için ağır.
0
Lethe
(17.03.23)
nereli olduğu önemsiz. fazla kibar ve duyarlısın sanırım, dava açsan 10 -13 kira belirlenir ve dava masrafını öder, kiranı söyle ve al olmuyorsa çıksın.
0
babafingo
(17.03.23)
(13)

Standart Dışı Köy?

birisi
Merhaba,Malum deprem felaketini yaşayıp çok şükür sorunsuz atlatmış bir aileyiz.Herkes gibi bizim de aklımızdan acaba kırsala mi gitsek diye düşünceler geçiyor ara ara. Meslek öğretmenlik olduğu için nispeten daha kolay olur gibi geliyor.Ancak neresi olabilir bilmiyoruz. Benim köyüm yok. Eşimin var
Merhaba,

Malum deprem felaketini yaşayıp çok şükür sorunsuz atlatmış bir aileyiz.

Herkes gibi bizim de aklımızdan acaba kırsala mi gitsek diye düşünceler geçiyor ara ara. Meslek öğretmenlik olduğu için nispeten daha kolay olur gibi geliyor.

Ancak neresi olabilir bilmiyoruz. Benim köyüm yok. Eşimin var ama orasi da bizim için uygun bir yer değil. Herkesin sürekli herkesin hayatına karıştığı, dedikodunun ve hayata müdahalenin çok uçlarda olduğu bir yer.

İnsanların bizi inanç, kılık kıyafet, yeme içme vb konularda gözetlemeyecegi, dedikodumuzu yapmayacağı, hayatımıza müdahale etmeyeceği, tam tersi bizi güzelce kabul edip farklılıklara saygı duyarak keyifle muhabbet etmeye, arkadaş olmaya çalışacağı bir köy veya kasaba var mıdır güzel ülkemizde?

Yoksa bunlar sadece bir hayalden mi ibaret?
0
birisi
(15.03.23)
Sadece son soruna cevap vereyim.

Evet.

İlla ki olsun dersen Kırklareli köylerine bir bak derim.
0
Mirket
(15.03.23)
kirsaldaki binalar daha mi iyi sanki. guneydogudaki koylerdeki binalar da yikildi iste.

ayrica ogretmenseniz istediginiz koyu secebiliyor musunuz ki, atama yok mu.

"ictigimizi gozetlemesinler, dedikodumuzu yapmasinlar, farklililklarimiza saygi duysunlar vb..." kismina yorum yapma geregi duymuyorum.
0
hot potato
(15.03.23)
o koy turkiyede yok kardesim veya alevi koylerinden falan bulacaksin. mardin olabilir bak
0
ala09
(15.03.23)
Bu aralar ev alma düşüncemiz vardı. Şehirde apartman dairesi almaktansa uygun bir arsa bulup müstakil ev yaptırmak niyetiyle sordum sorumu.

Evet direk köy seçip atanma şansım yok ama en azından bazı yerler belirleyip onlara tayin olmak için uğraş verebilirim.

Herhangi bir köyde birkaç gün yaşayan veya Müge Anlı programlarını az çok bilenler sorumda ne sormak istediğimi gayet iyi anlamıştır diye düşünüyorum.
0
🌸birisi
(15.03.23)
Muğla Köyceğiz köy mü bilmiyorum ama bütün üst gelir Kadıköy, Cihangir, Feriköy tayfa orada.
0
guitarissimo
(15.03.23)
Ben kendi köyüme yaptırdım ev, gayet huzurla yaşanabilecek bir yer.

Fakat Müge Anlı izleyip, oradan çıkan tek tük örnekleri genel-geçer şeyler sanıp, bunun üzerinden üstten bakar bir tavırla "bizi rahat bırakırlar mı" diye yaklaşıyorsan herhangi bir yerde rahat etme şansın yok diye düşünüyorum.

En basitinden gittiğin yer köy. Köy hayatı ile şehir hayatı farklı şeyler. Adapte olamayacaksan köye gitme. Yok gidiyorsan da köy sana değil, sen köye uyum sağlayacaksın. Öbür türlü sen oranın huzurunu bozmuş oluyorsun. Zaten köylerde de insanlar "yabancılar gelse de buraya yerleşse" diye dört gözle beklemiyorlar :) O yüzden en önce senin gittiğin yerin kültürüne saygı duymayı ve uyum sağlamayı göze alabilmen gerekiyor. Yoksa TR'de zencilerin, transların, gaylerin yaşadığı köyler de var, Almanya'dan Kars'a gelin gelen de var, var oğlu var yani.

Ama dert müstakil evse şehirde de var müstakil ev.
0
plutongezegendegilmi
(15.03.23)
inebolu ya bir bakin derim, koy degil ama kasba olarak bence cok guzel, potansiyeli var, hazir mustakil evler de var yaptirmaniza gerek kalamyabilir.
0
mavicorap
(16.03.23)
İzmir Şirince veya Urla/Bademli belki olabilir (Köyceğiz uymaz bence).

Ama Türkiye dışına bile çıksanız köy köydür. İnsan sayısı az olduğu için, gözetleme, dedikodu, filan falan demişsiniz ya, mutlaka rahatsız eder.
0
alfired
(16.03.23)
İznik'in köylerine bakabilirsiniz. İstanbul'dan birçok beyaz yaka oraya da göçüyor ve henüz çok bilinmiyor. Tabii yine de köy köydür, insanlar birbiri hakkında illa ki konuşur.
0
jangbogo
(16.03.23)
Herkes olumsuz yazmış. Fakat muglanın güzel köyleri var. İzmirin de güzel köyleri var. Köy olmasada güzel ilçe ve kasabalar var. Urlayı ve karaburunu inceleyin derim. Sizin hayalinizi okuyunca aklıma direk Karaburun geldi
0
limonlu eksi
(16.03.23)
Bu dediğiniz insan tabiatına aykırı. Kuzenim Avrupa'da bir köyde yaşıyor orası da aynı:)

Özellikle küçük yerlerde insanların bol bol vakti olduğu için yapacak çok da bir şey olmadığı için birbirlerine sarıyor.

Bu dediğinize en yakın yerler bodrum datça falan gibi biraz daha eğitimli insanların yerleştiği köyler. Ama orada da aynı muhabbetler var emin olun:D
0
anten
(16.03.23)
Bu dediğinize en yakın şey köy değil nispeten küçük adalar olabilir. Bozcaada gibi ama mesela Gökçeada değil.
0
elestirman
(16.03.23)
çanakkale ya da balıkesir düşünün ama ada düşünmeyin. yaz ayları dışında çok büyük mahremiyet yaşarsınız. kışları, fırtınalarda sıklıkla adada mahsur kalırsınız. hastane vs yok.
0
co2s2
(16.03.23)
(4)

Araba ile Yunanistan vize isleri

morinyo
Arkadasimla arabayla Yunanistan’da bir tur yapmak istiyoruz. Benim vizem var fakat arkadasimin vizesi yok. Kendisinin ilk Schengen basvurusu olacak. Vize basvurusunda seyahatin araba ile yapilacaginin aciklanacagi bir mektup ve otel rezervasyonlarini sunmak yeterli olur mu? Daha once araba ile tur i
Arkadasimla arabayla Yunanistan’da bir tur yapmak istiyoruz. Benim vizem var fakat arkadasimin vizesi yok. Kendisinin ilk Schengen basvurusu olacak.

Vize basvurusunda seyahatin araba ile yapilacaginin aciklanacagi bir mektup ve otel rezervasyonlarini sunmak yeterli olur mu? Daha once araba ile tur icin Schengen’e basvuran oldu mu?

Yoksa fake ucak rezervasyonu ile sanki hic araba ile gidilmeyecekmis gibi basvurmak daha mi saglikli olur?
0
morinyo
(14.03.23)
yunanistan adaları için kuşadasındaki feribot firmalarını arayın onlar sizi yönlendiriyor. vizeyi uçakla al buradan arabayla gidersen benzeri akıllar veriyorlar. kuşadasında vfs global vize ofisi de var.
0
mikahakkinen
(15.03.23)
Biz geçen sene arabayla gittik Yunanistan'a.

Vize alırken arabayla ilgili bir tek ruhsat fotokopisini vermiştim sanıyorum. Arabayı hiç karıştırmasanız da olur bence. Uçakla gidecekmiş gibi rezervasyon yapmakta sakınca yok.
0
chicha_v2
(15.03.23)
Tur firmalarından alın vizeyi ücreti neyse verip. Bir şey atlamak çok olası çünkü başkasının arabasında seyahat falan ruhsatı verecek, dilekçe yazması gerekecek tek başınıza çok karışır.
0
anten
(15.03.23)
5 sene önce arabayla gitmiştim ve bu sene tekrar gitmek için bu sabah tekrar kontrol ettim. Kosmos vize merkezinin internet sitesine girin, ulaşım şekli araba olarak seçince ne tür evraklar istendiği yazıyor. Araba size ait değilse, arac sahibinden vekalet almanız gerekiyor. Ve her halükarda araca yeşil sigorta yaptırmanız lazım. Çok teferruatli değil, ben aldığımda tur firmasına yaptırmadım, kendim yaptırdım. Yine kendim yapacağım, çok zor değil. Formu doğru doldurun, istenen evrak listesini eksiksiz hazırlayın, yeterli.
0
you shall not pass
(15.03.23)
(20)

TİP ne yapar sizce seçimde?

johndoe001
Her yerde yükselişine dair tweetler görüyorum, sözlük de aynı şekilde. Bir yankı odası meselesi mi 99 ÖDP'si gibi mi yoksa bir sürpriz yapabilirler mi?
Her yerde yükselişine dair tweetler görüyorum, sözlük de aynı şekilde. Bir yankı odası meselesi mi 99 ÖDP'si gibi mi yoksa bir sürpriz yapabilirler mi?
0
johndoe001
(14.03.23)
Minimum 10+ milletvekili çıkarır diyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.03.23)
99 ödp'si döneminde seçim barajı %10'du ve ittifak sistemi yoktu. O dönemde çocuktum tabii de babam ödp'nin kurulma sürecinde yer alan birisi olduğu için az buçuk biliyorum o süreci, sonuç olarak insanlar seçim günü geldiğinde barajı geçemeyecek partiye oy verip oyları hiç etmek yerine baraj geçecek partiye verdiler.

Şimdi ittifak olduğu için baraj derdi yok. Hemen her ilde de 100 bin oy bir vekil ediyor. Bu durumda ittifak içinde akıllıca tasarlanmış bir planla hem ittifakın hem de muhalefetin oyunu bölmeden vekil çıkarılabilecek bir düzen elde edilebilir.

Bugün Sera Kadıgil youtube'da Gerçek Gündem kanalında konuşmuş onu izliyordum tam şimdi. O da bunu diyor. Ama sanırım ittifak içinde henüz tam anlaşmaya varılmamış bu konuda. Bi de HDP de kendi adıyla seçime girmiycek muhtemelen Yeşil Sol Parti olarak girecek seçime, onu da yarın duyuracaklar. Birkaç güne belli olur seçim planlaması.

Eğer mantıklı bir planlama yapılırsa %3 oy ile 10 küsür vekil çıkarabilir TİP. Oy pusulalarında kim nerde olacak o belli olsun, bi de seçim dönemindeki anketlere bakıp ona göre TİP'e verebilirim ben de.
0
nundu
(14.03.23)
HDP ile veya Millet ittifakıyla ittifak yapabilir. Aksi taktirde oyları bölmek ve barajı geçemediği için Meclis dışında kalmak kaçınılmazdır.

Tanınan isimleri Bağımsız aday olarak seçime girebilir ve o durumda 4 isim meclise girebilir.

Her durumda Mecliste grup kuracak çoğunluğu hiçbir şekilde yakalayamayacağı için insanların hoşuna gidecek birkaç etkili konuşma dışında Türk siyasi hayatında bir etkisi olmayacaktır.
0
Mirket
(14.03.23)
%1 bile alamaz. TR'de hiç bir karşılığı yok.
0
roket adam
(14.03.23)
Türkiye'de işçiler akp'ye veriyor, biraz daha hali vakti yerinde olan beyaz yakalı işçiler tip'e verirse verir. Bence yankı odası / algıda seçicilik.
0
nhk ni youkosu
(14.03.23)
tüm twitter'da aynı 1,5-2 milyon kişi var sürekli. kk'yi de babacanı'da rt'liyor tip'i de.
0
avatar is back
(14.03.23)
algıda seçicilik değil kesinlikle ve karşılığı yok da değil...
epeydir tüm partileri takip ediyorum; tip dahil. net bir şekilde popülerliği arttığı, çıkışları çok iyi...

O kadar ki son 15 gündür çok fazla programda yer alıyorlar ve spikerler de bunu telaffuz ediyor. yükselişteler. hedefleri %3 idi, en az +10 çıkaracaklarına inanıyorum
0
gadlemler
(14.03.23)
Sahadan bildiriyorum karsiligi yok.
0
unidentified floating object
(14.03.23)
Allık konuşulan gruplarda bile tipe oy vermekten bahsediliyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(14.03.23)
Roket adam benim bu dünyadaki tersyüzüm sanırım, bir insana hiçbir konuda mi katılmam, yüzde ikiyi bulabileceğini düşünüyor ve umuyorum, yüzde 3 olaganibir senaryo olur... Yüzde birin üstü de başarıdır...
0
hewit
(15.03.23)
bari matematiksel veri olsun diye google trendlere baktım, bugünlerde çok popüler 'görünen' Memleket partisini de yanına koydum.

trends.google.com

Lütfen bu başlık dursun 14 Mayıs'ta sonuçlar üzerinden de çıkarım yaparız.
0
nhk ni youkosu
(15.03.23)
tip'i değerlendirirken kendi şartlarına göre değerlendirmek lazım. yani tutup da %10'lara çıkacak hali yok maksimumu 5 alır o yüzden 5 alırsa inanılmaz başarılı demeli. 3 alırsa çok başarılı, 2 alırsa başarılı, 1 alırsa normal. bence insanlara vereceği oyun boşa gitmeyip mecliste vekil çıkarmaya yarayacağına ikna ederlerse -doğru bölgelerde kurulan mantıklı ittifaklarla ve bunları halka iyi anlatabilmekle yapılır bu- %3'ü görüp çok başarılı olabilir diyorum.
0
semaforo de medianoche
(15.03.23)
%1 alsin opsun basina koysun. %5 nedir arkadaslar yapmayin.
0
antikadimag
(15.03.23)
bence %2 iyi olur. twitter sosyal medya yanıltıcı.
0
mikahakkinen
(15.03.23)
antikadimag+1

%1 ve üstü başarıdır, aşağısı başarısızlık. sosyal medyaya bakacak olduğumuzda %110'lara dahi çıkabilir.
0
gule gule
(15.03.23)
Geçenlerde çok güvenilir bir pazarlama araştırmaları şirketinin başkanı şöyle bir tweet attı: "Twitter Türkiye'nin %20-25'ini yansıtıyor. Markalar bu mecrayı değerlendirirken bunu unutmasın" bence aynısı siyasi partileri de etkiliyor.

Diğer sosyal medya kanalları da, meta, instagram, tiktok insanlara ilgi duyduğu şeyleri gösteriyor. Yani son zamanlarda sosyal medyada çok fazla Tip içeriği görüyorsanız bunun sebebi algoritmanın sizin ve yakın çevrernizin bu içeriklere ilgi duyduğunu düşünmesi. Türkiye'nin değil sizin çevrenizi ve sizin ilginizi baz alıyor. Bu kanallar Türkiye için daha kitlesel yani herkes kullanıyor ama algoritma faktörü var.

Mesela algoritmayı şaşırtın, görüşünüzün tam tersi içeriklere bakın. Bir anda hiç görmediğiniz bir siyasi dünyayla tanışacaksınız. Aynısı onlar için de geçerli. Siz tip içerikleri görüyorsunuz ama emin olun haberi bile olmayan milyonlar var.

Bir de şöyle bir durum var, TİP işçi partisi olmasına rağmen Cihangir ve Moda'da yaşayan solcu görünümlü liberallerin sempatisini kazandı. Cihangir ve moda solcuları dediğimiz kitle yani:) Bunun şöyle bir etkisi de var, buralarda reklamcı, pazarlamacı, sosyal medyacı, dijital pazarlamacı popülasyonu fazla. Haliyle TİP'in sosyal medya içerikllerini de muhtemelen bu kitleden birileri hazırlıyor. Biraz bu kitlenin kendine yaptığı içerikler yani.

Meslek gereği Türkiye demografisiyle çok içli dışlıyım, ben kişisel olarak TİP'in çok sınırlı bir kitlede karşılığı olduğunu düşünüyorum. AYnen 99 ÖDP'si çok doğru örnek. %1 alırsa büyük başarı. %2 alırsa zaten %100 bir artış sağlamış olur:) Partinin son dönemde görünür olduğu doğru ama sadece bu kitle için değişik bir alternatif olabilir.

Yukarda google trends linki çok doğru bir örnek. Google türkiye'nin bilinçaltını yansıtıyor herkes kullanıyor genç yaşlı... %100 güvenilir bir veri değil ama dikkat alınabilecek bir oran bu.

Türkiye'de siyasi partiler de, seçmen de gazeteciler de veriyi dikkate almıyor ya da yorumlayamıyor. Ya da en fenası işine gelen veriyi baz alıyor. Herkes çok romantik bakıyor mevzulara TİP'in durumu da öyle.

Bir diğer kişisel yorumum da şu, türkiye'de ideoloji odaklı partilerin yüksek oy alma ihtimali hiçbir zaman olmadı, olmaz da. Mesela Saadet partisi, mesela milliyetçi partiler, mesela sosyalizm üzerine temellenen partiler. İşçi partisi de "işçi" kimliğinden önce sosyalist kimliğini inşa ettiği için, hala soğuk savaş paradigmalarıyla kendini inşa ettiği için büyük kitlelerce benimsenmesi mümkün değil. maalesef sağ muhafazakar partiler gibi, sol partiler de kendini geliştirmekte çağı yakalamakta başarılı değil. İşçi sınıfının mücadelesini de soğuk savaş sosyalist bakış açısına sıkıştırmak da doğru değil. Siyasi görüşler, ideolojik tezler ddogmatik olmamalı. Türkiye'de çok tipik ve sığ bir sol algısı var sol partiler bile çok basmakalıp bakıyor. Sadece wikipedia'da bile left-wing political views yazınca 50 farklı yaklaşım çıkıyor. Yani şu an TİP gibi ideoloji odaklı partilerin yepyeni bir siyasi yaklaşım getirmeleri lazım ama yapamıyorlar. Yapamadıkça da eski ve ideolojik kör kalıyorlar.

Yani şöyle düşünün, 2000 yılında doğmuş insanlar oy kullanacak bu seçimde. Bu adamda TİP'in şu anki ideolojisinin ya da konuşma şeklinin karşılığı yok ki. Z kuşağı serbest girişimciliği ya da gig ekonomisini, serbest çalışmayı en çok kovalayan kuşak. 30 yaş altı şirket kuran insan sayıları giderek artıyor mesela. Bu adama TİP bir şey vadetmiyor ki. Bu adamı liberal sol ya da sosyal liberalizm gibi Türkiye'de henüz benimsenmemiş ama ingitere ya da almanya'da aktif görebileceğiniz ideolojiler daha kolay tavlar.

Özetle TİP %1 falan alır. İttifak işi değiştirir tabi.
0
anten
(15.03.23)
%1 bile alamaz. twitterı türkiye sanıyor millet.
0
Hallegadola
(15.03.23)
%1.73 galiba son rakam.
4 milletvekili.
0
nhk ni youkosu
(15.05.23)
4 Milletvekili demişim, 14 Mart'ta
0
Mirket
(15.05.23)
akp ve mhp'ye yaradı.
0
Erestor
(15.05.23)
(10)

bu evleri nasıl alıyorlar?

baldan kaymak
2m tl altında ev yok.Bu evleri bu insanlar nasıl alıyorlar? Maaşlı işte çalışarak almak çok zor gibi geliyor.Merak ediyorum gerçekten nasıl oluyor bunlar?Karavanlar dahil 500k tl'den başlıyor ikinci elleri.
2m tl altında ev yok.

Bu evleri bu insanlar nasıl alıyorlar? Maaşlı işte çalışarak almak çok zor gibi geliyor.

Merak ediyorum gerçekten nasıl oluyor bunlar?

Karavanlar dahil 500k tl'den başlıyor ikinci elleri.
0
baldan kaymak
(13.03.23)
Artık birşey satmadan birşey almak mümkün değil.
eğer mesleğe yeni başlamış biriyseniz bırakın evi araba almak bile imkansız gibi birşey.
0
alicandan
(13.03.23)
belli bir yaşın üstündekiler artık alabiliyorlar. birikmişin üstüne banka + aile + arkadaş borçları ile. ortalama bu şekilde.
0
candide
(13.03.23)
türkiye’de çok iyi para kazanan ciddi bir kitle var. beyaz yakalı olup karı koca beraber -100 aylığı olanlar, küçük şehirlerde küçük müteahhit, mobilya işleri yapıp büyük para vuranlar, vs vs. 2m eskisi gibi büyük bir para değil yani.

eskiden de ev alamayan dar gelirli kesim şimdi de ev alamıyor çok değişen bir şey yok.
0
roket adam
(13.03.23)
dunyanin heryerinde belli basli sehirlerde durum boyle, bence biz hala bircok acidan basindayiz bu isin, daha da pahali hale gelecek.
0
cooperr
(14.03.23)
son 4-5 yıllık haberler ama aşağı yukarı bilgi verebilir. türkiye'de 23 milyon haneden 13 milyonu kendi evinde oturuyormuş. bir diğer bilgi ise ülkedeki kayıtlı konut sayısı yaklaşık 40 milyon. burda ilk akla gelen şey binlerce kişinin birden fazla evinin olması. sizin sorunuzda ise evet birikmiş bir para, arsa veya aileden kalan bir para - satılacak bir şey olmadıkça gerçekten çok zor.



www.emlakjet.com
www.yeniakit.com.tr
0
jepa
(14.03.23)
anadan babadan mirasları var ya da para döndürüp alıyor. 9 tane kredi kartı ve her bankadan ek hesabı var olan arkadaşım 2 milyona ev aldı. aylık ödemesi 20 bin falan.
0
mikahakkinen
(14.03.23)
Gelir dağılımında adaletsizlik derken bahsedilen bu. Alamayan hiç alamıyor, alan 2-3 tane alıyor, alamayana kiraya veriyor.

Türkiye'de kobi sınıfında bir esnaf, sanayici, küçük üretici mesela kendini çok zorlamadan ev alabilir. Hatta kredisiz trink parayla alır. Bugün bir sanayi sitesini gezin, hepsini silkelesen en azından yarısında anadolu'da ev alabilecek nakit çıkar kasadan.

Bir de büyük şehirlerde çok yüksek kazanan beyaz yakalı sınıfı var. Karı koca şu an 30'arbin kazanan bir çift de kendini biraz zorlasa ev alır. Birinin maaşını harcamasalar, her ay enflasyondan koruyarcak yani enflasyonun etkisini sıfırlayacak bir fona koydu diyelim. Yatırımla enflasyon yokmuş gibi düşünebiliriz. 24 ay ayda 30 binle geçinebilirlerse ki 15 kira 15 yaşam masrafları idare edilebilir ellerinde 720 bin olur. geri kalan 1,3 milyonu kredi yapıp 2 milyonluk bir eve girebilirler. Şu an halkbank ya da ziraat'ten 1,3 milyon kredi çekersen kampanyalı fiyattan 21.000 taksitle ödüyorsun. 30-30 kazanıyorlardı. 21000 kendi evinin taksidi, geriye 40000 tl kalıyor. (burada enflasyondan bağımsız düşündüm çünkü bu düzeyde beyaz yakalının maaş artışı zaten enflasyon oranında oluyor, ya da kazancını o ayarda bir fonda değerlendirirse zaten birikimi aynı oranda kalabiliyor)

bunlar dışında maaş dışında geliri olmayan ortalama kazanan bir çiftin ev alabilmesi epey zorlu çok iyi yatırım planı ve kararlılık gerektiriyor.

Şunu yapan insanlar tanıdım mesela işe başladığı gibi ilk maaşından itibaren yatırım yapıp 30-40bine arsa alıyor. 1 sene sonra enflasyon+%20 koyup satıyor başka arsa alıyor. Onları satıp daha büyüğünü alıyor. Böyle böyle elindeki nakiti büyütüyor. 10 sene içinde bir ev parasına ulaşıyor alıyor.

Ama bu biraz kişisel beceri işi yani herkes yapamaz, hem o iradeyi gösteremez hem gayrimenkul alım satımı yapmak, değerlenme ihtimali olan yer bulmak da marifet işi hem de üstüne kar koyup satmak baya tüccarlık. Bunu deneyip çok para yakan da oluyor saçma sapan yerler alıp.
0
anten
(14.03.23)
turkiye de bir suru zengin sirtlan var. paradan para kazaniyorlar. dusunsene 100 tane kirada evin var. onlarin geliriyle her ay 1 tane ev alabiliyorsun. kartopu gibi her ay daha da buyuyorlar
0
buenosdias
(14.03.23)
memleketleri o şehir olunca alınıyor daha önceden evi arsası kalan mirası olduğu için
sıfırdan almak için iyi maaşlar lazm
0
bir soru sorcam
(14.03.23)
anten'in söylediği mantıklı geliyor ama çevremde gerçekten 60-70 bin kazancı olan birkaç çift bunu yapamadı. Ya ev bulamıyorlar ya o krediyi alamıyorlar vs. O parayı kazananın gideri de çok olabiliyor duruma göre. Yani en ideal şartlarda, yeni evli (altın vs. gelmiş) borcu olmayan çocuğu olmayan düşük kiraya oturan çift bunu yapabilir o da kredi bulabilirse.

Tabii 2-3 yıl önce otomobil alabilmiş çiftler o konuda daha şanslı. İki araba olsa satsan al sana 1 milyon lira. Üstü de kredi.

Hep çift dedim, çünkü yalnız bunu başarmak imkansız sanırım.
0
nhk ni youkosu
(14.03.23)
(2)

Yabancı biri ile evlilik için gereken şartlar

my pink
Türk vatandaşı ile Türk olmayan biri evlenecek.ikisi de Türkiye'de değil ama nikahı orda yapmak istiyorlar.Türkiye ye sadece nikah kıymak için gidecekler, öncesinde gitmeyecekler.Nikah tarihi vs almak için şahsen mi gitmek gerekiyor?Hangi belgeler gerekiyor ve nerden alınıyor?
Türk vatandaşı ile Türk olmayan biri evlenecek.
ikisi de Türkiye'de değil ama nikahı orda yapmak istiyorlar.
Türkiye ye sadece nikah kıymak için gidecekler, öncesinde gitmeyecekler.

Nikah tarihi vs almak için şahsen mi gitmek gerekiyor?
Hangi belgeler gerekiyor ve nerden alınıyor?
0
my pink
(10.03.23)
Nikah başvuruları şahsen yapılmak zorunda. Ya da eşlerden biri diğerinin vekaletiyle başvuruyu yapabilir. ama bunu gitmeden sorun telefonla. Tabii bu türk vatandaşları için. Yabancıyla evlilik konusunda prosedür daha farklıdır muhtemelen.

Nikah başvurusu için başvurduğunuz belediyeye sormanız lazım. Genelde standart bir prosedür var ama belediyeden belediyeye ufak farklılıklar olabiliyor belgelerde. Ama her şekilde sağlık raporu falan almanız gerek. bunu en iyi nikah için başvuracağınız belediye yönlendirir. Ne lazım, nereden alınabilir vb. gibi.

Her koşulda önden gitmeniz lazım Türkiye'ye. Galiba 90 gün sonrasına kadar gün alınabiliyor nikah için. Yani yaz için düşünüyorsanız tam bu tarihlerde ilgili belediyelere başvurmanız lazım. Bir de sadece nikah kıymak için Türkiye'ye gitme kısmı biraz iyimser. Çünkü mutlaka öncesinde halletmeniz gereken şeyler olacaktır. Özellikle yabancı türk evliliği olduğu için ekstra belge, bürokrasi çıkar.
0
anten
(10.03.23)
Türkiye ye sadece nikah yapmak icin gitmek istemek epey hayal bir durum yalniz. Ilk evliligimi bir yabanciyla istanbulda nikah kiyarak yapmistim, evlenecek kisilerin bizzat basvuru yapmasi gerekiyordu. istenilen evraklar da bu basvuruda listeleniyor, icinde saglik raporu falan da var. Gitmeden zor. Ben istanbulda yasiyordum o zamanlar cok kosusturdugumu hatirliyorum.

2. Evliligimi taze yaptim, bu sefer ben türk vatandasi degildim esim türk vatandasi. Ikimiz de yurtdisinda oldugumuz icin ve sürekli bir devlet dairesine git kagit al ver olayi oldugu icin oldugumuz yerde evlendik.
Ya türk konsoloslugu, yada yasadigimizin yerin evlendirme dairesinde evlenecektik, biz yasadigimiz yerin devlet dairesini sectik cünkü saglik raporu istemiyordu ve müracaat icin gidip bizzat görüsmemiz gerekmiyordu online basvurdum. Dogum belgesi, evlilik ehliyet belgesi, varsa önceki evlilikle ilgili belgeler, ayrintili ikamet belgesi vb bir cok belge isteniyor. Bürokratik bir sürec var ve uzaktan yönetmek öyle cok kolay olmaz, eksik belgedir, eski tarihli belge, yok orjinali degil, tercümesi yeminli degil vb hesapta olmayan sorunlar cikabilir acil gidip düzeltilmesi gereken, gerekirse evragi yeniden aliyorsunuz. O yuzden nikahi türkiyede yapmak biraz zor.
0
eick
(10.03.23)
(5)

evli kardesin borcu icin aranmak

buenosdias
az once bi avukatlik burosu kardesimin borcu icin aradi. kendisiyle aramiz acik. pek gorusmuyoruz. o yuzden avukatlik burosunun dogal yollarla telefonumu bulmasi imkansiz. bu durumu sikayet, dava etme hakkim var mi?
az once bi avukatlik burosu kardesimin borcu icin aradi. kendisiyle aramiz acik. pek gorusmuyoruz. o yuzden avukatlik burosunun dogal yollarla telefonumu bulmasi imkansiz.

bu durumu sikayet, dava etme hakkim var mi?
0
buenosdias
(10.03.23)
telefonunuzu gayet kolay bulabilirler, bu icralık borcu olan avukatlık bürolarının tipik taktiği.
ele güne rezil ederek borcu toplamaya çalışıyorlar.

sizi rahatsız ettikleri için belki bir yerlere şikâyet edebilirsiniz de, kardeşinizle ilgili bir durum yok.
0
blatta hiberna
(10.03.23)
teknoloji bu kadar gelismis degilken bile kuzenimin kardesinin esini (kardesini de degil) yillarca aradilar, illallah edip odedi adam.

bankalar mesela borcu acik arttirma ile satiyor, alan kurulus da boyle konu komsudan toparlamaya calisiyor, genellikle kar ediyorlar sonunda.
0
kassiopeia
(10.03.23)
Bankalar batık kredilerini Varlık Yönetim Şirketlerine satıyorlar.
Bu şirketler, borçlular üzerinde baskı oluşturarak tahsil yoluna gidebiliyorlar.

Hala yayındaysa Netflix'te bu şirketlerin işleyiş biçimini anlatan 'İnsanlar İkiye Ayrılır' adlı çok güzel bir Türk filmi vardı. İzlemenizi tavsiye ederim.
0
Mirket
(10.03.23)
Normal şartlarda arayamaz. Arayıp "kardeşinizin borcu sebebiyle arıyorum" diyemez. KVKK yani kişisel verilerin korunması kanununu var artık hayatımızda ve çok ilginç bir şekilde aşırı ciddiye alınıyor bu Türkiye'de.

Borç durumu, maddi konular kişiseldir. Kardeş bile olsa başkalarıyla paylaşılmaz. Sizin telefon numaranız da kişiseldir ve kendi isteğiniz dışında paylaşılamaz. Tabii hat sizin üstünüzeyse. Kardeşiniz üstüne olan bir hatsa ve siz kullanıyorsanız o ayrı. ya da kardeşiniz sözleşmeye kendi numarası gibi sizin numaranızı verdiyse o ayrı.

ama genelde bankalar ve hukuk büroları ve tahsilat aracı şirketleri gerçekten şaşırtıcı bir şekilde bunu ihlal ederek "seni ele güne rezil ederim" yöntemiyle para tahsil etmeye çalışıyor. Burada şuna güveniyorlar, yasal takip seviyesinde borçlu insanlar genelde köşeye sıkışmış hissettikleri için bankayla falan ters düşmeye korkuyorlar. Çoğunun aklına bile gelmiyor bunun yasal olup olmadığı. Gelse bile "aman bankayla iyice ters düşmeyeyim" diye bir şey yapmıyor.

Burada bile görebilirsiniz yazılanlardan insanlrın bunu ne kadar normalmiş gibi karşıladığını ama baya baya illegal şu anda bu.

Oranı atıyorum ama 10 kişiyi böyle arıyorlarsa sadece 1-2'si bankaya ya da aracı kuruma dava açıyor. Zaten bu şekilde çok tahsilat yaptıkları için o dava açanlara verdikleri tazminatların kat kat fazlasını kazanıyorlar. bu davalar da fire sayılıyor.

Konuşmanın detayları ve numaranıza nasıl ulaşıldığı konusu belirleyici olacaktır ama hukuk sitelerine bakarsanız bu şekilde ihlaller sebebiyle açılmış tazminat davaları ve bankalardan/aracı kurumlardan alınmış tazminatlar var görebilirsiniz.

Siz yine de kardeşinize bir sorun numaranızı o mu vermiş. O verdiyse çünkü şikayet ettiğinizde sizin bilginizi kendinin gibi beyan ettiği için onun başı ağrır.

Ama gerçekten o vermediyse ve banka/aracı kurum illegal bir şekilde size ulaştıysa, üstüne bir de kardeşinizin finansal durumuyla ilgili bir bilgiyi sizle paylaştıysa hem sizin hem de kardeşinizin ayrı ayrı kişisel verileri ihlal edilmiş demektir.

Bence bir avukata danışın.
0
anten
(10.03.23)
Baroya bir dilekçeyle şikayet edin avukatı.
0
signore
(10.03.23)
(4)

2021 Megane

kisa
Merhabalar,Tecrübem ve bilgim yok ama nedense her şeyi bilen adam imajım nedeniyle araba alımı için uzman görüşüme ihtiyaç duyuldu anlamam dediğim halde.Otokoc bayisinden satın alınacak araç için gidip ben neye bakabilirim?Öneriniz var mıdır?
Merhabalar,

Tecrübem ve bilgim yok ama nedense her şeyi bilen adam imajım nedeniyle araba alımı için uzman görüşüme ihtiyaç duyuldu anlamam dediğim halde.

Otokoc bayisinden satın alınacak araç için gidip ben neye bakabilirim?
Öneriniz var mıdır?
0
kisa
(10.03.23)
filo çıkması olup olmadığını sorun ilk önce. yanıt evet ise belki biraz daha pazarlık kozunuz olabilir. ancak otokoç ise dandik mahalle arası galerisinden daha kurumsal bir yer olduğu için rahat davranabilirsiniz. kendi ekspertizlerine garanti verebiliyorlar sonuçta.
0
duster
(10.03.23)
en önemlisi meganenin tutan motoru hangisi onu araştırmak lazım. rent a car ve taksi geçmişi almaması önemli. kmsi önemli. otokoç kendi firmalarından 2. el alırken çok detaylı inceliyor. kurumsal firma çok sıkıntı olmaz.
0
mikahakkinen
(10.03.23)
Mutlaka dışarıda ve kurumsal bir firmada ekspertiz yaptırın, insanın müdahelesi olduğu her yerde hata olabilir.
0
John Bloor
(10.03.23)
Kurumsal firma olması fark etmiyor. Koç otoyu bilmiyorum araçları nerden temin ediyor. Ama genelde bu tarz kurumsal firmalar bünyesinde araç kiralama hizmeti varsa, kiralamadan çıkan araçları da ikinci el olarak satıyor.

Koçoto bünyesinde avis var benim bildiğim. Onu bir sorun mutlaka bu araçta kiralama geçmişi var mı diye. 2021 Megane filoda da, günlük kiralama da da çok tercih edilen bir araç. Böyle bir hikaye mümkün
0
anten
(10.03.23)
(4)

Yeni iş için: ingilizce pratik yapabileceğim nereler var?

baldan kaymak
Yeni başlayacağım işte ingilizce daily speak gerekecek.Bana biraz öneride bulunabilir misiniz? Geçiş sürecinde hem dili hem kulağı geliştireceğim yüzyüze yada online platform var mı?Mümkünse karşımda bir türk olsun istiyorum olmazsa da sorun değil. B1 seviyeyim, b2 sonunda bırakmıştım sonra pandemi
Yeni başlayacağım işte ingilizce daily speak gerekecek.

Bana biraz öneride bulunabilir misiniz? Geçiş sürecinde hem dili hem kulağı geliştireceğim yüzyüze yada online platform var mı?

Mümkünse karşımda bir türk olsun istiyorum olmazsa da sorun değil. B1 seviyeyim, b2 sonunda bırakmıştım sonra pandemi vs ihtiyaç olmamıştı. Bana pratik yapabileceğim birileri gerekiyor.

Yer ist anadolu.
0
baldan kaymak
(09.03.23)
Meet2talk a bak online ya da kadıköy'deki yerinde.
Websitesi var.
Cambly de inceleyebilirsin
0
gadlemler
(10.03.23)
ac Seinfeld ya da Friends izle, altyaziyla.
bilmedigin kelimeleri not al, anlamadigin yerleri tekrar tekrar izle.
0
cooperr
(10.03.23)
preply var daha uygun fiyatı
0
anten
(10.03.23)
her gün sosyal medyadan bir yabancıya sorsan canı sıkılna kadar konuşma ihtimali yüksek
0
bir soru sorcam
(10.03.23)
(6)

depremler yaşamak istediğiniz ev modelini değiştirdi mi?

sanemz
ben önceden kesinlikle kalabalık bir apartmanın herhangi bir dairesi derdim, müstakil evden korkardım şimdi değişti müstakil ev diyorum.
ben önceden kesinlikle kalabalık bir apartmanın herhangi bir dairesi derdim, müstakil evden korkardım şimdi değişti müstakil ev diyorum.
0
sanemz
(09.03.23)
Karşıyaka merkeze taşınmak üzereydim. Evin eski olması beni bozmaz diyordum. Tırstım. Gitmiyorum.
0
Mirket
(09.03.23)
değiştiremedi.
çünkü ülke genelinde müstakil ev kavramı diye bir şey yok.

ya en yakın market ve sinemaya 100km uzakta yaşayacaksın ya da 60-70bin tl kira verebilir durumda olacaksın.
0
tchuck
(09.03.23)
değiştirmedi, sadece bostancı tarafında ev bakıyordum o fikirden tamamen vazgeçtim fay hattı üstü olduğu için. tip olarak müstakil olursa daha iyi ama apartman da olur.
0
roket adam
(09.03.23)
Villa bakıyorum. Evet
0
gabe h coud
(09.03.23)
kayseri'de bi arkadaş 2 yıldır satamadığımız villa 2 günde satıldı. yeni müstakiller 10 milyondan başlıyor artık dedi.

balıkesir'de kaya zemin bi mahallede inşaat yapıyoruz. toki'de oturan bi aile geldi. bulundukları mahallenin zemini kötü diye çok da tercih edilmeyen bi mahalleden sırf zemini sağlam diye ev bakıyolar.
0
b1020
(10.03.23)
Bu trend muhtemelen 1 yıl devam eder sonra herkes aynı alışkanlıklara döner.

99 depreminden sonra istanbul'un zemin haritası çıkarıldı.
Bitişik nizam binalar riski dendi...
yeni yönetmeliğe göre bina seçin dendi.

Peki ne oldu? daha bu yılbaşına kadar millet moda'da 60 yıllık birbirine yapışık binaların en alt katında oturmak için ayda 30 bin kira ödüyordu.

Bu arada müstakil ev güvenli diye bir şey yok. 99 depreminde yalova taraflarında müstakil 2 katlı, tek katlı yazlıklarında yaralanan hayatını kaybeden çok insan oldu maalesef.

Doğru zemine, doğru teknikle, doğru malzeme ve işçilikle yapılmış ev en güvenli ev. İster 20 katlı olsun, ister tek katlı.
0
anten
(10.03.23)
(3)

Pasaport çalınırsa başıma ne gelebilir?

madurumdamadurum
..
..
0
madurumdamadurum
(09.03.23)
düşen malezya uçağında sahte pasaportla seyahat eden kişiler tespit edilmişti fakat türk pasaportu ne kadar değerli, tartışılır.

bunun dışında pasaport kimlikle aynı şey. kimlik kullanılarak ne yapılıyorsa pasaportla da yapılabilir.
0
deartheodosia
(09.03.23)
banka hesabi acip kredi basvurusu yapmak aklima gelen bir ornek.
yurtdisinda pasaportla acilabilen banka hesaplari var ama tabi kredi icin ekstra bir KYC daha yapiyorlar (ve yeni hesaplara vermiyorlar)

diger bir aklima gelen de faturali telefon numarasi almak ve borc takmak. bunu sanirim e-devletten gorebiliyorsunuz adiniza acilmis faturali hatlar diye bir yerde.
0
supergirl
(09.03.23)
Pasaport kimliktir, nüfus cüzdanınızla yapılabilecek her şeyi yapabilir pasaportu bulan.

Mesela bir arkadaşımın kimliği kaybolduğunda kimliği bulan birisi banka hesabı açıyor. Banka memuru tabi ki kimlik fotoğrafıyla falan ilgilenmiyor hiç açıyor hesabı.

Sonra bir de sahibinden.com hesabı açıyor kimliği bulanlar. Burada sahte ev/araba ilanlarıyla milletten kapora toplayıp bu arkadaşın adına açılan hesabın ibanını veriyorlar.

Tabii millet şikayet edince sahibinden.com'da görünen isim arkadaşın ismi.
Banka hesabı arkadaşın adına...

Olayı şöyle haber alıyor kimliğin esas sahibi... Bir gün bankadan arıyorlar adınıza açılan hesap bloke edildi bankaya gelmeniz gerekiyor diye. Gidiyor diyorlar böyle böyle dolandırıcılık süphesiyle hesabınız kapatıldı.

Diyor ki benim bu bankada hiç hesabım yok ki...Derdini anlattı yeni kimlik aldığı tarihleri falan gösterdi bir şekilde kanıtladı kendisinin olmadığını ama dert yani.

Bu süreçte yaşanan en komik durum şuydu: Arkadaş hesabı kendisinin açmadığını, başkalarının kayıp kimliğini kullanarak açtığını söylüyor. Kapatılmasını istiyor.
Banka diyor ki hesabı siz açmadıysanız kvkk gereği bu hesapla ilgili verilere erişemezsiniz:D

En son bankayı kimlik kontrolü yapmadığı için dava etmeye niyetliydi ama ne oldu bilmiyorum.

Demem o ki kimlik kaybeder kaybetmez hemen bildirilmeli.
0
anten
(10.03.23)
(10)

Hukumet değişirse dolar ne olur?

sonhakan
Düşer mi yükselir mi?
Düşer mi yükselir mi?
0
sonhakan
(09.03.23)
yukselir. cunku zaten yuksek ama tutuyorlar
0
ala09
(09.03.23)
yükselir.

doları 25li seviyelerde tutmak yeni hükmetin ciddi başarısı olacak. çünkü mevcut hükumet kalsa 50'leri geçeriz 1-1.5 senede.
0
tchuck
(09.03.23)
değişse de değişmese de yükselir. türk lirası oldukça değerli şu anda (örnek: asgari ücretin dolar karşılığı). doları 19'a peglemişler ve burada tutmaya çalışıyorlar ama sürdürülebilir değil
0
ted
(09.03.23)
6lı masanın tekrar toplanması bile CDS'lerde bahar rüzgarları estirdi. Bunun yanına bir de faizlerin serbest bırakılacağını eklersek ilk anda bir iyimser havanın eseceğini Döviz fiyatlarında cüzi de olsa bir düşme meydana gelebileceğini düşünebiliriz.

Ancak hükümet değişsin ya da değişmesin, bu enflasyonla ve bu cari açıkla Döviz fiyatlarının bu seviyelerde tutulabileceğini düşünmek hayalcilikten de öte bir şey olur.

diye düünüyorum.
0
Mirket
(09.03.23)
Dolarin baskilanmasinin yaninda bir kac mesele var.

- 20 senelik bir sistem degisecek her anlamda bu riski arttiran bir faktor ne olursa olsun bir bocalama olacak.
- Mevcut sistemin nasil yaptigini her zaman goremedigimiz/ anlayamadigimiz bize aciklanmayan politikalari var. Uyduruyorum su an 20 de tutabilmenin sebebi katar la yaptigin 3. havalimani anlasmasiysa bu tip seyler degicek bunlarin etkisi ne olur gorecegiz.
- Mevcut yonetimin ne kadar kolay gidecegi bir baska mesele.
- Sistemin aktorleri, parayi elinde tutanlar buna 5 li cete de baska bir sey de. Bazi seyleri hizli degistirebilirler. Hatir gonul, nasil olsa biz bir imtiyaz alirizcilikla artik her sey kuralina gore arasinda fark olur.
- Dij Gucler in tutumu muhim. Sanilanin aksine farkindaysaniz olacak yeni gocmen politikasi sebebiyle AB cok mutlu degil muhtemel bir yonetim degisikliginden. Bunun iki yansimasi olur ya daha fazla imtiyaz ve para akisi olur gocmen politikasini ayni tutmak icin, yada iliskiler daha da gerilir bu da yine risk arttiran faktor.


Ha deyince ulkeye nakit akisi olmayacak yonetim degisince orasi kesin. Bir noktada guven tazelenip bu isler tekrar 2008 oncesine doner mi gorecegiz. Umumdumuz o ama kisa donemde cok buyuk pozitiflik bekleyen hayallerde yasiyor. Havuzdaki gibi bir dibe vurup basip cikmak mesele.
0
wallcan
(09.03.23)
Kısa vadede yükselir. Uzun vadede düşer.
0
scholar
(09.03.23)
ben döviz kurlarının hayvan gibi baskılandığını, seçim sonrasında aynı hükümetle ya da başka bir hükümetle bu baskılanmanın biteceğini ve kısa vadede doların ciddi artacağını düşünüyorum. sonrasında biraz biraz düşer gibime geliyor.
0
co2s2
(09.03.23)
Türkiye'nin ekonomik anlamda problemlerinin tek kaynağı yönetim değil.

katma değerli ürün ve hizmetler üretemeyen, ucuz işgücüne dayalı bir montaj sanayisiyle para kazanmaya çalışan ama ihraç ettiğinden daha fazla ithal eden bir ülkenin bütçe açığı bitmez. Parası da döviz karşısında erir.

Çok basit ve klişe bir örnektir ama atıyorum levi's pantolonları türkiye'de fason üretiliyor. Bir tekstil fabrikası üretiyor bunları. Rakamı sallıyorum pantolonun tanesini 10 dolara satıyor levis'a. Bu görünüşte bir ihracat. Sonra Levis bu pantolonu alıyor, 50 dolara Türkiye'de bir mağazaya geri satıyor. Yani sen 10 dolar kazanıp, 40 dolar harcıyorsun her üründe. o 40 doları temin etmek için ne yapıyorsun? Borç alıyorsun:)

Türkiye her zaman ucuz işgücünü öne çıkarttı. 2000'lerde de, 90'larda da, 80'lerde de... hatta 60'larda bu işgücünün birazını almanlara sattı...

Tamam ekonomi politikaları konusunda söylenecek çok şey var, ateşe benzin döktükleri çok an oldu garip kararlarla... Ama bu yangın hep vardı. Dozajı arttı. Şimdi yönetim değişirse o ateş sönmeyecek sadece kontrol altına alınacak... O da alabilirlerse.

Bütün sermayesini ev ve arabaya yatıran bir ülkeden bahsediyoruz gözünüzü seveyim:)
0
anten
(09.03.23)
yalandan bi duser ilk bir kac gun sonra roketler. zaten bu saatten sonra hayvan gibi dusmesini de kimse istemez. bundan sonra yapilmasi gereken fiyat istikrari ve alim gucunun artmasi. aniden TL'nin cok degerlenmesi her seyi alt ust eder ithalat tavan yapar.
0
bay b
(09.03.23)
bunlar dövizi baskıladıkların için ilk etapta yükselir. tüik de verileri bu sefer gerçek açıklamaya başlayacak, yani ne kadar devlet kurumu varsa, yangına körükle gidecekler. bak akp gitti, ülke ne hale geldi dedirtmek için. ama tahmini 1 birbuçuk yıl sonra reel bir düşüş olur.
0
seyduna6687
(09.03.23)
(1)

sosyal medya resim-video paylaşımları

duyurukullanıcısı
ya mesela bir video paylaşıcan, instagram dik istiyor ama cover fotosunu kare istiyor, youtube yatay istiyor, facebook da istediğin gibi koy diyor.mesela tek bir video için baya 8-10 tane ayrı görsel hazırlaman gerekiyorbunun kolay bir yolu var mı?
ya mesela bir video paylaşıcan, instagram dik istiyor ama cover fotosunu kare istiyor, youtube yatay istiyor, facebook da istediğin gibi koy diyor.

mesela tek bir video için baya 8-10 tane ayrı görsel hazırlaman gerekiyor

bunun kolay bir yolu var mı?
0
duyurukullanıcısı
(08.03.23)
Var, tasarımı yaparken yatay bile olsa, kare bir alan oluşturabilirsin.
böylece tek tasarım yapman yeter.

XABY
XABY

Bu bir dikdörtgen. Ama ab ab kısımları bir kare.
Youtube'a koyduğunda tamamı görünecek.
Instagram'a koyduğunda X ve y işaretli kısımlar gidecek ab ab olan yer gözükecek.

Sen tasarımın ana öğelerini, mesela başlık, logo, metinler vb bu kare alana oturtursan, XY olan yerlere "görünmese de dert olmayacak" şeyleri eklersen sorun çözülür. Bu bir fotoğraf olduğunda da fotoğrafın ana öğesini kareye denk gelecek şekilde kadrajlarsın çözülür.

Atıyorum bir youtube görselinin başlığı tam ortada olur, kenarlarda desenler yer alır sadece.
0
anten
(08.03.23)
(9)

Almanya veya Fransa Yüksek Lisans

sapere aude
Merhaba İstanbul'da iyi bir üniversitede İşletme bölümü okuyorum, önümüzdeki Şubat ayında mezun olacağım. Mezun olduktan sonra Avrupa'da yüksek lisans yapıp orada kalmak istiyorum. Henüz 2 ülkenin dilini de bilmiyorum sadece B2 seviye İngilizcem var.Ancak hangi ülke yüksek lisans için daha uygun olu
Merhaba İstanbul'da iyi bir üniversitede İşletme bölümü okuyorum, önümüzdeki Şubat ayında mezun olacağım. Mezun olduktan sonra Avrupa'da yüksek lisans yapıp orada kalmak istiyorum. Henüz 2 ülkenin dilini de bilmiyorum sadece B2 seviye İngilizcem var.

Ancak hangi ülke yüksek lisans için daha uygun olur bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.

Ücretsiz veya çok düşük ücretli olan bir üniversiteden kabul alma ihtimalimin ayrıca burs bulma ihtimalimin en yüksek olduğu ülke hangisi?
0
sapere aude
(06.03.23)
Fransa'da kafası çalışan ve çalışan Türk aç kalmaz. Tedarik zincirine yonelirseniz yüzde 99 iş bulursunuz. Benim türk ve Hindistanlı arkadaşlarımdan kimse sıkıntı çekmedi.

Ama elinizde fırsat varsa gitmeden 1-1.5 sene çalışıp gitmenizi tavsiye ederim. Sebebiyse nerede olursa olsun "deneyimsizlik" olayı her yerde var.

O yüzden ben herkese 1-1.5 sene deneyim sonrası masteri tavsiye ederim.

Para vs bilgim yok. Son sorduğunuz soruya da pek bilgim yok. Yalnız bu dediğiniz üniversiteler ingilizce olmaz genelde, özel üniversitelerin dili ingilizce oluyor. O konuda araştırmak lazım.
0
logisticsmanager
(06.03.23)
kabul alma, burs alma konusu ülkeden çok kişiye, başvuruya göre değişiyor. İlk fırsatta en yakın yurtdışı eğitim fuarına gidin, en azından okullar ya da temsilcileriyle görüşür fikir alırsınız.

akare.com.tr

Başvuru mektubunuz,
Referanslarınız,
Değerlendiren komiteyi ne kadar etkileyebildiğiniz vs önemli.
Almanların da fransızların da türklere karşı önyargı oranı aşağı yukarı aynı şu
ortamda.

www.mastersportal.com üzerinden okul ve burs imkanlarına bakabilirsiniz.

Yüksek lisans konusunda birkaç strateji var. Sizin neyi amaçladığınız önemli.

Atıyorum iyi bir üniversite ama hangisi? Yani koç ya da boğaziçi'nde okuyorum, akademik başarım çok iyi, fransa ve almanya'nın en prestijli okullarında yükek lisans kovalıyorum... Bu ayrı bir kafa...

İstanbul üniversitesi & marmara üniversitesi öğrencisiyim. Derdim eğitim ve yaşam standartları iyi bir avrupa ülkesinde iyi kötü bir yüksek lisans bulmak, sonra da iş bulup oraya yerleşmek... Bu bambaşka bir kafa.
0
anten
(06.03.23)
almanyada master ucretiz. bircok ingilizce program var. ama kabul alma ihtimalini yukseltmek isteniyorsa ingilizce (toefl vs.) veya almanca (goethe) dil sertifikalari avantaj olur. bunun yaninda bir sure is deneyimi veya evs gibi avrupda gonullu calismak da buyuk avantaj saglar. bunlar disinda not ortalamasi, motivasyon mektubu ve referans mektubu gibi kriterlere de bakiyorlar.

almanyada bir ogrencinin aylik gideri 800 euro civari olacaktir ve bunun en onemli parcasi kira olur. ogrenci vizesi ancak 180 gun yari zamanli ya da 90 gun tam zamanli calismaya izin verir. ozellikle iletisim gerektiren isleri bulmak zor olabilir ama getir veya amazon kuryeligi gibi isler, okul kutuphanesinde calismak gibi imkanlar olabilir.
0
emrahday
(06.03.23)
@anten teşekkürler cevap için, amacım iyi kötü bir yüksek lisans bulup belirttiğim üzere orada kalmak.
0
🌸sapere aude
(06.03.23)
O zaman bence araştırmanızı geniş tutun dediğim gibi sorbonne'da okumak istiyorum gibi bir hedefiniz yoksa, tek dert ortalamaüstü bir okula gidip iş kovalamaksa daha geniş düşünün.

Şu anda AB içinde yabancı öğrenci kontenjanlarında önceliği ukraynalılara veriyorlar. Kalan kontenjanlara AB dışı öğrenci alıyorlar. O biraz kısıt yaratıyor türkiye'den giden başvurulara.

Yüksek lisans konusunda alanınızla ilgili ya da yüksek lisans yapacağınız alanla ilgili bir iş deneyimi çok fark oluşturuyor. Bence bir iş tecrübesi edinin öyle başvurun.

Şimdi şöyle bir gerçek de var... Seçim sonrası mevcut siyasi iklim gençleri gererse (hangi parti kazanırsa kazansın), çok fazla başvuru ve yığılma olacaktır ki son 2 yılda inanılmaz bir yüksek lisans başvurusu var avrupa'ya ekonomi sebepli. Bunların içinde 30-35 yaşlarında kariyerli insanlar da var. En azından bu yaz dönemi yoğun geçer. Sonra biraz daha insanlar sakinleyince sonraki dönemlere başvurmak daha sağlıklı olabilir.

Haliyle okullar ve konsolosluklar çok daha seçici ve katı yaklaşıyorlar kabul ve vize konusunda.

Başvurunun da bir maliyeti var her okula 100-200 euro vereceksiniz başvuruda, evraklar falan da bir maliyet... o yüzden olabildiğince hazır olun başvuru öncesi.

Şu anda okulda uluslararası öğrenci projelerine katılma şansınız varsa mutlaka katılın.

Bu arada almanya koşullarını bilmiyorum detaylı ama çoğu ülkede ücretsiz üniversite ancak EU pasaportu olanlara sunulan bir hak. Bizim gibi non-eu ülkelerden tuition fee istiyor birçoğu. Ama dediğim gibi ülkeden ülkeye, okuldan okula bu koşullar değişebiliyor. Bazı okulların türkiye gibi ülkelere de eu hakları sunduğunu gördüm.

Bu arada polonya, macaristan, çekya, hırvatistan gibi ülkeler de hem daha uygun okullar, hem daha uygun yaşam maliyetleri hem de hiç fena olmayan okullar sunuyorlar. Üstelik iş bulma ve oturum konusu daha esnek bunlarda.

İsveç ve hollanda yaşamak için çok pahalı olmakla birlikte gördüğüm en en organize yabancı öğrenci platformlarına sahip.

studyinsweeden.com adresine bir bakabilirsiniz. Okullar pahalı ama, burs imkanları oldukça fazla.

Özellikle hollanda diğer avrupa ülkelerine göre biraz daha kozmopolit olduğu için daha rahat olabilir süreçler.

Ben bir alternatif olarak da birleşik krallık okullarına bakın derim.

İtalya avrupa'daki en ucuz okulların olduğu ülkelerden biri. ama iş bulma şansınız nedir bilemem sonrasında bir de yaşamak için çok pahalı.

Bir de bazı okullar ve ülkelerde belli bölümlere özellikle teknolojiyle alakalı bölümlerde ayrıcalıklar tanınıyor.

İşletme okuyorsunuz. Mesela önceki yıl almanya'da "dijital girişimcilik yüksek lisans programı" sunuyordu bir okul. Baya da bir kurum ve şirketin desteğini almış program iyiyidi. Nereden başvurursan başvur bedava ama bir başvuru şartları var 4 a4 sayfası:) Dijital pazarlama, teknoloji ve işletmenin çakıştığı bölümleri bir araştırın. Burada bu alanlarla ilgili olduğunuzu gösterirseniz burada imkanlar ve başvuru kabul şansı artabilir.
0
anten
(06.03.23)
almanyada universite ucret olayini biraz daha acayim. devlet universiteleri alman, ab vatandasi ya da turk vatandasi farketmeden ucretsiz. ozel universiteler ucretli ama almanyada devlet universiteleri hem egitim, hem imkanlar hem de ogrenci profili olarak ozel universitelere oranla cok cok iyi. zaten cok da fazla ozel universite yok.

ucretsiz ama bazi eyaletlerde donemlik harc ucreti var. bu yaklasik donemlik 300-400 euro civarinda oluyor. ama bu harc karsiliginda verilen ogrenci kimligi ile toplu tasimadan ucretsiz yararlanabiliyorsunuz. yani verilen ucret zaten kendini kurtarmis oluyor.

ilk planda bir ogrenci icin en buyuk problem ev veya yurt bulmak oluyor genelde. bunun icin okuldaki ogrenci topluluklarindan yardim istenebilir. bu topluluklar mezun olan ogrenciler ile yeni baslayanlari iletisime gecirip bosalacak evlere basvuru sagliyorlar.

bir baska buyuk problem ise gelir grantorlugu. ogrenci vizesi basvurusu sirasinda yabancilar dairesi o ogrencinin aylik gelirini garanti etmesini istiyor. her sene degismekle beraber yaklasik 800 euro gibi bir rakam gerekiyor ve bir yillik miktarin banka hesabinda bloke olmasini isteyebiliyorlar. ya da almanyada yasayan garantor olabilecek biri gerekebiliyor.
0
emrahday
(06.03.23)
emrahday +1.

ben kabul aldim ama gitmedim (baska yere gittim). almanya'ya mastera giden arkadaslarimin da cogu almanca bilmiyordu hatirladigim kadariyla. genellikle part time calisarak masraflarini cikardilar, zorluk yasayan olmadi.

yuksek ingilizce skoru her turlu kabul almada onemli (ozellikle ingilizce programlar icin) o yuzden B2 neye tekabul ediyor tam bilmiyorum ama toefl'in uzerine gitmek verimli bir strateji. Soylendigi gibi masterlar ucretsiz zaten ama ustune burs alamazsin, tektuk kurumlarin verdigi falan burslar da en muthis ogrencilere gider. burs bulamayacakmis gibi plan yap.

ben kesinlikle polonya, macaristan, çekya, hırvatistan gibi ülkelere bakmazdim. zaman kaybi. istanbul'da iyi bir universitede yap daha iyi. bu ulkelerde zaten kolay kolay kalamazsin, kalmak da ister misin sanmam.
0
hot potato
(06.03.23)
2 ülkenin dilini de bilmiyorum - bu buyuk handikap. Mavi yaka maraba kontenjanindan dil bilmeden cikabilir, ama beyaz yakanin gidecegi ulkenin dilini bilmemesi buyuk sikinti, ezerler. Bence su halde anadil ingilizce olan ulkeler disinda baska bir ulkeye gitmeye pek hazir degilsin.

Ben olsam paniklemeden sunlari yaparim:

- oncelikle kariyerimde ne yapmak istedigime karar veririm. Isletme okuyorsun, finans sektorunde mi calisacaksin, yoksa satisa mi yoneleceksin..yelpaze cok genis. Bunu anlamak icin ilk once turkiye'de biraz calisman gerekebilir.

- sonra karar verdigim konuda hangi ulkede ne imkanlar var ona bakarim. Belkide o konuda Fransa cok ilerde, Almanya degil, vs..

- Ulkeyi bulduktan sonra A1-B1 seviyesine falan gelmek icin 1 sene kadar kendimi o dile gomerim turkiye'de. O sirada okul basvurularini yaparim.

- Ondan sonra vizeyi alir uzarim.

Butun bu asamalari tamamlaman tahminen 3-4 sene surer. Tahnminen yasin 25-26 olur. Bu da yuksek yapmak ve yurtdisina uyum icin iyi bir yas. Sonrasi artik sana kalmis.

Ha yok bunlar bana gelmez ugrasamam, acil uzamam lazim diyorsan, o zaman amariga/UK/commonwealth. Bunlardan baska bir yere bakmam. Onceligim kesinlikle amariga olur.
0
cooperr
(06.03.23)
Ülke dili bilmeden çalışma kısmında Fransa için açmak isterim;
Çalışma dili ingilizce olan bir sürü firma var. Birinde ben çalıştım, 30 ülkeden insan vardi. Onun dışında zamaninda konuştuğum şirketlerde çalışma dili ingilizce dendi çok kere. Şu an çalıştığım yerde Fransızca bilmeyen beyaz yakalar var. Büyük sirketlerde dil onemsenmez. Role göre istenir; misal ekip yöneten kişinin Fransızca bilmesi normal ama amerikali müşteriye account manager olacak adamin Fransızca bilmesine gerek yok.

Türkiye'ye kıyasla bu ülkelerde hq olan yabanci sirket sayisi fazla, hq olunca dil ingilizce oluyor zaten.
0
logisticsmanager
(06.03.23)
(4)

Artik son care dizinin yapimcisiyla görüsmek kaldi.

lepidodendron
Behzat C.'de absinthe icip dagildiklari sahnede calan müzigi soruyorum. Ud ile icra ediliyor. Ayni müzigin daha uzun versiyonu Tahsin restoranda eski günleri hatirlarken de caliyordu. Her nedense bu müzigin Pilli Bebek'in elinden ciktigini hic sanmiyorum da yanilmaya da zevkle hazirim hani.Birileri
Behzat C.'de absinthe icip dagildiklari sahnede calan müzigi soruyorum. Ud ile icra ediliyor. Ayni müzigin daha uzun versiyonu Tahsin restoranda eski günleri hatirlarken de caliyordu. Her nedense bu müzigin Pilli Bebek'in elinden ciktigini hic sanmiyorum da yanilmaya da zevkle hazirim hani.

Birileri yardimci olsun yahu, bak lütfen diyor yalvariyorum hatta.
0
lepidodendron
(06.03.23)
Shazam fayda etmedi mi?

O bölümün sonundaki künyeyi okuyun orada yazar bütün eserlerin adları.

Muhtemelen bir film müzisyenine siparişle yaptırılmıştır.

O bir albüme koymuş olabilir. Ama bazen müzisyenler koymuyor bir platforma öyle kaynayıp gidiyor.
0
anten
(06.03.23)
abicim bi link mink falan koysanız da bulmak istediğiniz şey için bizi uğraştırmasanız? aradan geçmiş 10 küsur yıl, şimdi ben nereden hatırlayayım absinth sahnesinde çalan müziği?

linki yoksa bile "35. bölümün 15. dakikasında" falan deseniz, linki kendim bulmaya da razıyım.
0
kibritsuyu
(06.03.23)
dedigin muzigi biliyorum dizi muzikleri cd'sinde yoktu o parca
ayni club'larda calan elektronik muzik gibi paylasilmadi hic
0
nibba
(06.03.23)
Arkadaşın aradıgı kısım herhalde bu videonun 3dk 10sn'den itibaren başlıyor youtu.be
0
limonlu eksi
(06.03.23)
(1)

yalıtım amaçlı akustik panel

daglien
İyi bir mikrofon aldım. Şöyle, duşakabin gibi yada 2 tane duşakabin gibi diyelim. İçine girip kayıt yapabileceğim bir akustik panel varmı bildiğiniz?
İyi bir mikrofon aldım. Şöyle, duşakabin gibi yada 2 tane duşakabin gibi diyelim. İçine girip kayıt yapabileceğim bir akustik panel varmı bildiğiniz?
0
daglien
(06.03.23)
yurtdışında vocal booth diye hazır kabinler satıyorlar.

Burada var mı bilmiyorum.

Türkiye'de çok zor olabilir bulmanız.

Ama kendiniz de yapabilirsiniz.
0
anten
(06.03.23)
(3)

yatırımlık arazi veya köy evi , emlakçı tavsiyeleri

mrctrk
Merhaba, Eğe ve akdeniz bölgesinde Düşük bütçe ile alınabilecek hala uygun kalan ve kısa ve orta vadede değerlenme potansiyeli yüksek yerler sizce nerelerdir internet üzerindeki emlakç arkadaşlara sorduğumda hiç kimse yoğurt ekşi demiyor. Güvenilir emlakçı tavsiyelerine de açığım. Çok teşekkürler
Merhaba,

Eğe ve akdeniz bölgesinde Düşük bütçe ile alınabilecek hala uygun kalan ve kısa ve orta vadede değerlenme potansiyeli yüksek yerler sizce nerelerdir internet üzerindeki emlakç arkadaşlara sorduğumda hiç kimse yoğurt ekşi demiyor.

Güvenilir emlakçı tavsiyelerine de açığım.

Çok teşekkürler.
0
mrctrk
(04.03.23)
Balıkesir Edremit Kızılkeçili ve güre beldelerine bir bakın. Ulaşımı kolay hava temiz sular harika deniz var.
0
deer hunter
(04.03.23)
daha önce de benzer bir duyuruya yazmıştım aynısını yazayım, bir ev ya da arsanın değerlenmesi için (enflasyona bağlı fiyat artışından bahsetmiyorum, çoğu insan 5 sene önce 100'e aldığı arsa bugün 500 oldu diye seviniyor da o enflasyon sadece:) birçok kriter var, bunu da bir emlakçının tahmin etmesi mümkün değil. Değerlenecek diyen de %90 atıyordur. ya da elinde kalan yeri size itelemeye uğraşıyordur.

"Ben enflasyon falan hesaplayamam karışık işler" diyenler için ben basitçe şöyle bir yöntem uyguluyorum. Bir sabit seçiyorum ki bu altın oluyor genelde.

atıyorum arsayı 100 liraya aldım. aldığım gün altın 1 liraydı. Yani 100 altın ediyor.
aradan yıllar geçti, arsayı sattım 400'e. Ne büyük kâr değil mi? ama altın da 4 lira olmuş. Yani arsam hala 100 altın. Aradaki fark sadece enflasyonmuş. Alım gücümü artırmadı yani o artış.

Altın 4 lira, arsa 800 lira olsaydı, ben 200 altın alabilecektim. Yani net varlığım artmış olacaktı.

Yani genelde şu hesabı uyguluyoruz: Satış fiyatı-alış fiyatı=kar.
Ama bu eksik. Şuna da bakmalı gayrimenkulde.
Aldığım fiyatla ne alabiliyordum, sattığım fiyatla ne alıyorum?

Bunu bi cebe koyalım. Bu hesapla bakınca aslında değerlendi denen çoğu yerin aslında olduğu yerde saydığını görürsünüz.

Peki bu farkı sağlayacak gayrimenkul nasıl olur?
-Arsa özelinde bu o bölgeye talep ve yerleşim potansiyelidir.
-tarım arasidir, imar gelir.
-Civara üniversite, sanayi bölgesi, havaalanı, yeni bir site, avm vb yerleşim başlatacak bir proje gelir.
-Yol geçer, büyük bir yatırım olur, turizm potansiyeli artar vs... Ancak böyle büyük atılımlar lazım.

Bunlara bağlı değer artışları da genelde aşırı hızlı yaşanır, yakalamak çok zor olur. Atıyorum 10 liraya aldığın arsa 1000 lira oldu ama nasıl oldu? Her yıl 1 lira arttı değeri. Sonra bir havaalanı haberi geldi. Bir anda 800 lira arttı, sonra yine 1 lira 1 lira artmaya devam etti. İşte o 800 lira artışın olduğu anı, olmadan önce yakalamak lazım.

Bu kişisel bir hesap ama benim gözlemim özellikle ıssız bölgelerde nüfus artış oranına yakın oluyor değer artışı. Atıyorum ataşehir bölgesinin nüfus artış hızı, arsa değer artışını da paralel artırmış.

Sıradan bir vatandaşın, emlakçının bu tarz değişimleri zamanında öngörmesi mümkün değil. Ancak daha proje aşamasında haber alması lazım. O da çok sağlam bir çevre demek. Atıyorum ağaoğlu'nu tanıyorsanız adamın yeni projesini nereye yapacağını bilirsiniz. ataşehir daha ataşehir değilken oradan arsaları toparsınız. Gerisi fısıltı gazetesi.

Şimdi gelelim en civcivli kısma, Türkiye'de özellikle arsa piyasası hayal satmak üzerinedir bu yüzden.

genelde şu oluyor. Elinde yüklü para olan biri ya da birileri kuş uçmaz kervan geçmez bir yerin "değerlenebileceğini" düşünerek yok paraya dönüm dönüm topluyor. Sonra civarda fısıltı gazetesi çalışmaya başlıyor. Çünkü birileri arsa topluyor dönüm dönüm. İnsanlar diyor ki burada bir hareket başlayacak. Bu sefer emlakçılar arsa kovalamaya başlıyor. Herkes kendince bir hikaye uydurmaya başlıyor, köprü gelecek, fabrika kurulacak vs...

Sonra millet tarlasına 100'ken 300 lira fiyat biçiyor. Bu arada komşu şehirlerden de insanlar geliyor akın akın. Onlar da 300'e aldığı yerin 600 olacağını umuyor. Sonra bu arsaları yok pahasına toplayanlar yavaş yavaş eldeki stoğu bu heyecanlı kitleye satıyor.

O arada satan kazanıyor. Ama elbet bir yerde orada büyük bir hareket olmayınca piyasa düşüşe geçiyor. Çünkü arsalar elden ele dolaşıyor ama bir hareket yok. Herkes birbirine "burası değerlenecek" diye arsa satıyor. Bir yerde patlıyor bu umut. İşte o zaman birinin elinde kalıyor oralar. O arada satan kazandı. Satamayan kaldı.

Aslında sandalye kapmaca oyunu gibi, müzik durana kadar dönersin, müzik durunca birileri oturur birileri ayakta kalır.

Bunun en yakın örneği kandıra'dır istanbul için. 2010'lardan beri inanılmaz talep vardı. Herkes oranın değerleneceğine inandı. Buna inananlar başkasını da inandırdı. İstanbul'a 40 dk bir yer mutlaka değerlenir dendi. Sürpriz, istanbul doğuya değil kuzeye ve batıya genişledi.

Özetle arsa işi şans, öngörü ve çevre işi. Ama çevre ve şans yoksa öngörü işi kumar.

Dediğim gibi, sıradan vatandaşın hatta emlakçının bile bir bölgenin 5-10 yıl içinde ne gibi değişim geçireceğini bilmesi mümkün değil.

Allah aşkına 1990-2000 yılları arasında ataşehir'de inek otlatıyorlardı. 2010 yılında oranın istanbul'un en pahalı yerlerinden olacağını kaç emlakçı öngörebilmiştir? Ya da başakşehir... Ki bunlar şehir içi bölgeler az çok tahmin yürütülebilir. Buna rağmen birçok insan göremez bunu. Başakşehir dediğin yer tarlayken, 1,5 sene içinde 10 tane büyük inşaat projesi geldi. Tüm piyasa birkaç ay içinde ivme kazandı. O aralığı yakalayan yakaladı.

Bir de diyorsunuz ki ege akdeniz gibi daha az şehirleşmiş yerler ne olur? benim akrabalarım var gayrimenkul işinde, onlara soruyorum onlar da "ne olur?" diyor:) ha tanıdığı inşaat firmaları bir yere iş yapıyorsa, onlar da civardan yer kovalıyor hepsi o.

İşte o yüzden emlakçılar size cevap vermez. O arsaları ya kendine alır ya çevresine aldırır.

Bir emlakçı size "şuralar çok değerlenecek" diyorsa büyük ihtimal ucuza aldığı yeri size pahalıdan satmaya uğraşıyordur. O yüzden yukardaki maddelerin hepsini kontrol edin.

çok var öyle değerlencek diye 30-40 yıl bir ailenin elinde bekleyen arsalar... Babamdan kalma bir yer vardı mesela çanakkale'de 40 sene geçti, beklediler beklediler sattığımız paraya gülersin.

Bir not: ARsa bakarken metrekare fiyatını da hesaplayın, sadece toplam fiyatı değil.
0
anten
(05.03.23)
anten çok teşekkürler, gayet detaylı ve açık bir şekilde açıklamışsınız
0
🌸mrctrk
(05.03.23)
(3)

Alım satım vergi işleri hesabım doğru mu?

havadakarada
Kafamda tam netlestiremedim. Diyelim ki Trendyol üzerinden bir ürün satacağız. Ürünün maliyeti 100 TL. Bu ürünün %15 trendyol komisyonu olacak. Bildiğim vergiler eğer doğruysa %18 KDV + %15 gelir vergisi. Bunlar harici 30 TL kargo ücreti ve 20 TL kargo icin paket ve poset ucreti var. 50 TL net kar i
Kafamda tam netlestiremedim. Diyelim ki Trendyol üzerinden bir ürün satacağız. Ürünün maliyeti 100 TL. Bu ürünün %15 trendyol komisyonu olacak. Bildiğim vergiler eğer doğruysa %18 KDV + %15 gelir vergisi. Bunlar harici 30 TL kargo ücreti ve 20 TL kargo icin paket ve poset ucreti var. 50 TL net kar ile satmak istiyorsam yaklaşık 350 TL gibi bir rakama satmam gerekir. Bu rakam doğru mu? Bana garip geldi çünkü 10 liralık bile ürünler satılıyor. Nasıl oluyor bu iş biri basitçe anlatırsa güzel olur.
0
havadakarada
(04.03.23)
limited bir şirketiniz varsa kurumlar vergisi ödersiniz. %25. satıştan gelen paradan tüm maliyetlerin toplamını çıkarın, paketleme için 20 tl harcadınız, bunun kdv si düşer, bunun maliyeti gider olarak yazılır. kargo için 30 tl harcadınız, bunun kdv si düşer, maliyeti gider olarak yazılır. dolayısıyla giderleri düştükten sonra kalan rakam brüt kârınız. onun üzerinden vergi ödeyeceksiniz.

tabi bunların dışında hiç satış yapmasanız bile şirketin bir takım maliyetleri var. bunları da hesaplamanız gerek.

trendyol da iade geldiğinde yine ekstra maliyetleriniz ortaya çıkıyor.

youtube ta trendyol maliyetleri vb arama yaparsanız excel üstünde tatlı tatlı anlatıyorlar.

ürün kategorisine göre komisyon değişir, ürün fiyatına göre kargo değişir, ürün boyutuna göre kargo değişir. öyle çok basit bir şekilde 2x2 4 diyemeyiz, videoları izleyip excel üstünde kar zarar, kaç ürün hangi noktada kaç paradan satılınca başabaş noktasına geliyorsunuz çalışmanız gerek.
0
wct3 org
(04.03.23)
@wct3org sahis şirketi. Bu verdiğim vergi oranları doğru sadece nasıl hesap edilir ondan emin olamadım. Gider hesaplamayi bilmiyordum mesela. Youtube'dan da bakarım ama anladığım kadarıyla 3 aşağı 5 yukarı benim hesapladığım gibiymiş.
0
🌸havadakarada
(04.03.23)
bunun için bazı araçlar var işiniz kolaylaşır.

Aslında genelde ticarette kabaca 1'e aldığını 3'e satarlar. Aynen dediğiniz gibi, 100 liralık ürünü yaklaşık 300 liraya satmanız lazım.

şu aracı kullanabilirsiniz:
nesatilir.com

Burada en azından gelir vergisi hariç bir komisyon hesabı yaparsınız. ÜStünden gelir vergisini siz düşersiniz.

Perakendede gördüğünüz ürünlerin çoğu 3'te 1 fiyatına malolur. Atıyorum 300 liralık bir ürün, o satıcıya 100 liraya geliyordur. O satıcının aldığı toptancı 100 liraya satıyorsa 30 liraya üretiyordur gibi gibi.

Çiköfte zincirleri iyi örnektir buna. 1kg çiköftenin fiyatı yanılmıyorsam restoranlarda 120 lira olması lazım. Bayiler bu fiyattan satar yani müşteriye. Ama gidip ana merkezden 40 liraya falan alırlar bir kg çiköfteyi. Anlaşmaları böyledir.

istoç'a gidin, tekstilkente gidin bakın ürünlere toptancılarda. trendyol fiyatlarına bakın toptan fiyatlarına bakın.

10 liraya ürün satan adam ya üreticidir ya da 1-2 liraya falan alıyordur.

Bu arada her ürünün komisyonu aynı değil %7'den &20'ye göre değişir trendyol komisyonları.

KDV de her üründe aynı değil bazısında %8 ona da bakın.
0
anten
(05.03.23)
(20)

Ev sahibi senetlerimi vermiyor, kirayı da elden alıyor ne yapabiliriz?

ananiyimioguz
Henüz daha 3. kirayı veriyorum.Ancak bana diyor ki bu bina komple benim, paraları apartman görevlisine veriyorsunuz ben ondan alıyorum. IBAN dan olunca beni sıkıntıya sokuyor diyor.İlk başta ayıkamadım ama şimdi aklıma geldi, adam bu kiracı bana 3 aydır ödeme yapmıyor çıkarıcam derse ne yapabileceği
Henüz daha 3. kirayı veriyorum.

Ancak bana diyor ki bu bina komple benim, paraları apartman görevlisine veriyorsunuz ben ondan alıyorum. IBAN dan olunca beni sıkıntıya sokuyor diyor.

İlk başta ayıkamadım ama şimdi aklıma geldi, adam bu kiracı bana 3 aydır ödeme yapmıyor çıkarıcam derse ne yapabileceğiz, ne hak talep edeceğiz?

Neyse hadi öyle bir şey yapmadı diyelim düzenli ödedikten sonra..

Bir de 1 yıllık senet aldı, ödedikçe benden geri alacaksın demişti.

E onları da vermiyor sürekli unuttum getirmeyi diyor.

Bu ev sahibi ne yapmak nereye varmak istemektedir?
0
ananiyimioguz
(04.03.23)
Olay baştan yanlış ama geri dönüş olmadığı için bundan sonrasının çaresine bakmalı. Öncelikle senetleri bilerek unutuyor. Çünkü ileride çık derse çıkmam veya fahiş zammı kabul etmem demene karşı seni mahkemeyle korkutacak. Hiç kira ödemediğini iddia edecek.

Whatsapptan yazın bence x bey/hanım. 3. Kirayı da görevliye verdim ama 3 senet de hala gelmedi gibisinden.
0
ruhen hastayim ben
(04.03.23)
Eğer "3 aydır ödeme yapmıyor çıkarıcam" derse, haklıdır. Elindeki senetleri de 12si bir arada, muhtemelen faiziyle sizden alır.

Senetlerinizi geri alın.
0
alfired
(04.03.23)
Az önce iş yerine geldi çocuğunu diş bakımlarına getiriyor, yine hatırlattım, a tamam bırakayım ben akşam olmadan dedi. Büyük ihtimalle yine unuttum a yatacak.

Ama aramızda kirayı bırakıcam ben bugün gibisinden bi konuşma geçirdim. Iban muhabbetini yine açtım falan. Bunların kamera kaydı var, indirip tutsam işime yarar mı?
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
git yeri nerdeyse sen al senetleri. ihmale gelmez sıkıntılı durum. bundan sonrada seneti almadan ödeme yapmayacağım de.
0
xrated
(04.03.23)
Eskiden benim bu tarz bir ev sahibim vardi, ama kirayi verirdim seneti alirdim. Senet yoksa kira da yok derdim. En kotu kira odediginize dair imza alin, elinizde odeme yaptiginiza dair kanit olsun. Eskiden kira kontratlarinda imza bolumu olurdu ay ay, belki hala vardir.

Ha ama eskiden kirayi elden almak suc gibi degildi, simdi buna yanasmayabilir cunku sizin elinizde maliyeye sikayet etme kozu geciyor bu durumda da.
0
sertac akin
(04.03.23)
bu kabul edilebilir bir şey değil. seneti almadan ödemeyi kesinlikle yapmayın. bina komple benim demesi ile dikkati başka yere çekmesi şüphe uyandırıyor.

başıma geldi:
ödemesini yapılan senetler bende olduğu halde icraya verildiğimi biliyorum. allahtan senetleri saklamıştık. borç bittikten 7 yıl sonra icraya verildim, eve ödeme emri gelmişti. avukat ile bu sakladığım senetleri kanıt gösterip davadan haklı bir şekilde ayrıldım.

çok dikkat edin.

çok ama çok dikkat edin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.03.23)
çok sakat bir durum. seni her an kapının önüne koyabilir + elindeki senetlerle icra takibi başlatabilir ve derdini hiçkimseye anlatamazsın.

ilk olarak senetleri bir şekilde al gerekirse kapısına git. gene de kirayı elden vermek kabul edilebilir değil. tahmin edeceğin üzere gelir vergisi vermek istemiyor.

kamera kaydı, ses kaydı bunlar hukukta ikincil. senet ve resmi ödeme yapılmayan konut bunlar anında aksiyon alınacak durumlar.

bence bir avukat tutmanda fayda var. 3-5 bine kıy bu durumdan kurtul.
0
orpheus
(04.03.23)
Peki ben apartman sakinlerinden kira sözleşmelerinin bir örneğini alsam ( en azından alabildiğim kadarını ) sonra da adliyeye gidip bu ev sahibi kiraları bankadan almıyor, araştırabilirsiniz diye dava açacağım yönünde ben de tehdit edebilir miyim?
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
küçük hesaplar peşinde koşan ev sahibi… hem vergiden kaçıyor hem de senin için ileride hiç kira ödemedi iddiasını da saklı tutuyor. kesinlikle yazılı olarak bi şekilde kiraları ödediğinizi belirtin ve ondan banka üzerinden ödeme almadığına dair yine yazılı şekilde beyan alın. neden kiraları banka üzerinden kabul etmediğini sorun mesela…
0
deartheodosia
(04.03.23)
yıl olmuş 2023 nasıl böyle işlere girişiyorsunuz anlamıyorum. iban almadan, ibanı kontrata yazdırmadan nasıl imzalıyorsunuz. üstüne birde senet veriyorsunuz.
0
astronom bey
(04.03.23)
Senetlerin herhangi bir yerinde kiraya karşılık yapılmış senet yazmıyorsa ayrıca bunu da kanıtlaman gerekecek.
Adam, borç vermiştim, senet onlara karşılık, hem senetlerini ödemiyor ve hem de kirayı ödemiyor dese verebileceğin hiçbir cevap yok.
Kendini kötü bir duruma düşürmüşsün.
Bir avukat bul bence.
0
Mirket
(04.03.23)
anadolu üçkağıtçılığı ay çok pardon irfanı böyle...

avukata koş. yoksa bir ihtimal avukata şimdi vereceğin paranın kat kat fazlasını adama vermek zorunda kalabilirsin.

bildiğim kadarıyla adam sana iban bildirmek zorunda. sen ona kirayı ödemek için bir yol bulamazsan adamı bunun için mahkemeye bile verebiliyorsun bildiğim kadarıyla. avukatlar daha iyi bilir.
0
alperz
(04.03.23)
Kirayı elden verince kira sözleşmesinin arkasında bunu yazıp imzalamak için alan vardı, o sayfaya bunu raporlayıp ikinizinde imzalaması lazım.

Bir de whatsappdan falan konuşuyorsanız ödemeyi yaptım ödemeyi aldım diye en azından mahkemeye verilirseniz bir şansınız olabilir. Ama senetlerden kurtulamazsınız. Onları kesin alın.

Seneti almadan kirayı ödemeyin. Eğer bir şekilde anlaşmazlık çıkarsa ve evden çıkmak durumunda kalırsanız evi boşalttığınıza dair noterle bildirim yapın. Her şey yasal ve kağıt üzerinde devam etsin
0
zimbirik
(04.03.23)
Valla ben aradaki emlakçıyı da aradım bugün mesgule attı. Sonra apartman görevlisi aradı ismail bey bugün parayı bırakacağınızı söyledi evde yoksunuz dedi.

Dedim biz evde kalmıyoruz bugün getiricem ama senetleri bıraktı mı dedim? Bıraktı dedi. A iyi o zaman geleyim ben akşam dedim.

Akşam aradım, geldim bahçeye gelin vereyim kirayı dedim. Ya benim acil işim çıktı arabadayım oğlanı göndereyim, ona verir misin dedi. Ama senetler arabada benim yanımda, onu ben yarın bırakırım dedi. Kesin sende dimi bıraktı ismail bey? dedim. Evet evet bende dedi gerekirse eve bırakırım ben olmasam da alırsın dedi pazar veya pazartesi. Tamam dedim kapattım ama hanım benim içime sinmedi senet olmadan vermeyelim dedi çocuğu geri gönderdik sdfjsg. Tamam abi siz 1-2 güne tekrar getirirsiniz dedi.

Bakalım ne olacak.
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
iban'a gönder hocam
memleketin bir hırsızı eksik olsun
0
bir soru sorcam
(04.03.23)
oğuz kardeşim: şunu motto yap kendine önce mal sonra para.

senedi eline almadan para mara verme. belli ki bizim gibi memur çocuğusun. biz böyle yetiştirildik ama parayı verme hemen. önce bir malı koysun adamlar ortaya. ondan sonra parayı göster ama verme. sürünsün pezevenkler.

ben otuz senede bunu öğrendim.
0
alperz
(04.03.23)
Boyle olmaz adam acik acik art niyetli. Bundan sonra kirayi sadece bankadan yollayacagim bu yasal degil deyin. Siz cekingen davrandikca basiniza is alirsiniz. Dusunun adam 1 sene kira odemeden oturdu deyince hicbir kanitiniz yok.

Ayrica aleni vergi kaciriyor. Bankadan yollamak zor ne demek yahu
0
anten
(04.03.23)
Valla bugün gelmiş haktan hukuktan bahsediyor nurdaginda adam bi bina yapmış 6lik demir kullanmis alllahtan da korkmuyorlar diyor.

Neymis yapı denetim gelip fotoğrafları çekip gidince demirlerin çoğunu geri sokuyorlarmis. Kimi yerde kolon demirlerini birbirine bile baglamamislar vs biseyler anlatıyor. Neymis kendi başlarında durmuş.

E yarım saat sonra kirayı dedim ben nakit taşımıyorum zor oluyor Iban ver ona atayım. Yok o bana sıkıntı oluyor diyor. Ne oluyor vergi mergi mi dedim, he ya sorma diyor shdhf az önceki hak hukukçu gitti. Cogu müteahhit böyle galiba.

Allah bilir kendi de öyle yapmistir 9 kat tabut olmaz umarım.

Kira işini de aynen ne zaman senet o zaman kira seklinde yürüteceğiz bakalım. Iban işi aramızı gerebilir şimdi yüz göz olmayalım. Senetleri vermezse öyle oluruz. Zaten hanım nerden geldik buraya bir de 7 kattan ev bulduk antebine de yüksek binalarina da.. demeye başladı duruma göre celalleniriz :)
0
🌸ananiyimioguz
(04.03.23)
Siz bilirsiniz ama böyle adamlara güven olmaz. yarın sizin 2 katınızı ödeyen kiracı bulduğu an "bu bana aylardır kira ödemiyor" diye ihtarı çeker. Neyle kanıtlayacaksınız?
0
anten
(05.03.23)
Kirayı vermedim senet gelince veririm dedim, apartman görevlisine bırakmış şükür geçmiş ayları da neyse ki, aldık bakalım.
0
🌸ananiyimioguz
(06.03.23)
(12)

ev parasını vadeliye koymak mı ev alıp kiraya vermek mi

regina phalange
bir miktar birikmişim var. bu peşinat yapıp kredi çekip yatırımlık ev alayım düşüncesi oluşmaya başladı. vereceğim taksit beni öldürmeyen bir taksit yani verebilirim orda sıkıntı yok ama alacağım yerde kiralar düşük yani kredi taksidini bile ödemiyor. ama peşinat parasını vadeliye koysam %27 ile güz
bir miktar birikmişim var. bu peşinat yapıp kredi çekip yatırımlık ev alayım düşüncesi oluşmaya başladı. vereceğim taksit beni öldürmeyen bir taksit yani verebilirim orda sıkıntı yok ama alacağım yerde kiralar düşük yani kredi taksidini bile ödemiyor. ama peşinat parasını vadeliye koysam %27 ile güzel bir para bırakıyor.


bu faizler bu şekilde yüksek devam eder mi ya da böyle büyük bir karar vermek için seçimi mi beklemek gerekir tam olarak ne yapmak lazım tam oturtamadım kafamda. her türlü düşünceye açığım.
0
regina phalange
(04.03.23)
ben olsam güvenli liman olan döviz de beklerdim bir kaç ay. ne olacağı hiç belli değil. akp kalsa da faizleri fırlatabilir, muhalefet gelse başa, onlar da faizleri arttırabilir. yıl sonu dolar beklentisi olmuş 30-35 tl'de falan kalmak komik olur açıkçası. kendi evin yoksa oturmalık olsa her şartta kredi çek al derdim de şimdi bilemedim çok belirsiz her şey
0
avatar is back
(04.03.23)
Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu yerde %27 faiz söylediğin gibi güzel bir para bırakmaz.

Kredi çekip ev alabilecek durumdaysan ve çekeceğin krediyi ödeme konusunda sıkıntı çıkarmayacak garantili bir işin/gelirin varsa hiç durmayıp evi al.

Bu sene kira krediyi karşılamıyorsa bile seneye karşılayacaktır.
0
Mirket
(04.03.23)
ben bu yasalarla kiralamak için ev satın almam. en az 5 sene kira artışı yapamayacaksın ve en az 10 sene kiracı evin tapusu kendindeymiş gibi oturacak.
eğer yatırım için alacaksam içini boş bırakırım. değerlendiğinde satarım.
bu sistemde kiracıyla uğraşılmaz.
hele düşük kiralı ve kirasının taksitini bile karşılamayacak bir muhitteyse o işe hiç girmem. öyle yerde yaşayan tipleri tahmin etmek hiç zor değil.
0
astronom bey
(04.03.23)
ev almak her zaman kazandırır. faiz sadece enflasyonun kabettirdiği değerin bir miktarını sana geri verir.
0
orpheus
(04.03.23)
enflasyonist dönemlerde ev, araba ve diğer mallar her zaman daha çok değerlenir. sadece kira geliri olarak bakma eve. paranın değerini de koruyor kira geliri ekstrası oluyor. parayı faize koysan ufak bir kur atağında faizin kat kat fazlasını zarar yazarsın diyeyim sana.

seçim sonrası için bir şey demek güç.
0
xrated
(04.03.23)
Riske girip 1 ay faize koyardım ben olsam. Çünkü çok tatlı para bırakır. 1 ay sonra ev fiyatı da dolar da çok artmaz diye düşünüp riske giriyorum. Yarin bi anda dolar 35 olursa ayvayı yedin tabi.
0
baba553
(04.03.23)
Reel olarak mevduatta getiri yok götürü var suan. Seçenek bile değil benim için.


Ev daha mantıklı tabi ki ancak duan kredi kullanımı çok sınırlandırıldı. Bankaya gittiğinizde kaç bin kullanabiliyorsunuz mesela sordunuz mu ?
0
Mcfly
(04.03.23)
bu devirde yatırımlık ev alınmaz bence. bunun kiracısı var, depremi var. faiz her zaman daha kazançlı geliyor bana. evini hiç satmadıktan sonra değerlense ne olur ki.
0
nothing in my way
(04.03.23)
hocam sakın ev alma arsa al daha iyi. bir kısmıyla arsa al. bir kısmıyla sepet yap dursun. bak ben arsa aldım 2 sene içinde 50 bin tl değeri 500 oldu. kiracıyla ugrasılmaz kanser olursun.
0
sizofren06
(04.03.23)
peki diyelim ki ev sıfır ya da mal sahibi satıp başka şehre gidiyor yani ev boş kalıyor. sıfırdan kiracı bulsam bile kiracı ile uğraşmak dert mi gerçekten?

peşinat dediğim 1.000.000 tl, %27 faizle 22.500 para bırakıyor. bence güzel para. maaşlı bir çalışan olarak extra ve bedava bir besin benim için. ama işte kiraya versem zaten hem kredi ödüyor olucam hem 22.500en çok daha düşük bir kira gelirim olacak, kafam karıştı valla.
0
🌸regina phalange
(04.03.23)
Ev al ama kiraya verme
0
cccbehzatccc
(04.03.23)
Ev için birikmişim var dediğinize göre yüklü bir meblağdan bahsediyoruz. Oturmak için alacaksanız ayrı, yatırım niyetiyle bakıyorsanız ayrı değerlendirmek lazım. Oturmak için alınan ev bir ihtiyaçtır, o yüzden doğru zaman bulundu mu almak mantıklı.

Yatırımlık ev apayrı bir konu.

Ama bu kadar yüklü bir parayı tek bir enstrümana bağlamak her zaman risk, özellikle yatırım için ev bakıyorsanız.

Öncelikle evi hemen almayacaksanız, yıllık enflasyonun üstünde getiri sağlamanız lazım ki evi fiyatlarının artışı karşısında erimesin birikiminiz.

%27 enflasyonun altında kalıyor.

Enflasyon konusunda yazanlar doğru diyor, enflasyon ortamında mal edinmek daha avantajlı görünebilir.

Ama ev fiyatları son 2 senedir bu yükseliş trendinde, bu sürekli olmayacaktır. Yani geçen seneden buraya %100 artan evin fiyatı belki bu seneden sonra artmaya devam edebilir, ama %100 artmayabilir.

Yani ev her zaman kazandırır inancı var bizim ülkemizde ama o iş öyle değil. Kazandıran gayrimenkul çok kazandırabilir, ama hepsi değil. Bizde herkes evi her zaman kazandırsın istiyor o yüzden öyle bir inanç var.

Atıyorum seçimden sonra bir kanun çıktı, yabancıya konut satışı durdu,
kentsel dönüşüm yasaları değişti, eski evlerin durumu değişti,
imar yasaları değişti bişeyler oldu...
Türkiye yatırım aldı enflasyon düşüş eğilimine başladı...

bunların hepsi ihtimal. Hepsi ev fiyatlarının artış hızını etkiler.

O zaman ne olur? sen 1 milyona ev aldın. Çünkü o ev geçen sene 500bindi. Bu sene 2 katına çıktı. Sen 1 milyon saydın ev aldın. Seneye de 2 milyon olur dedin. Ama şartlar değişti, enflasyon düşüşe başladı, döviz yavaşladı. senin 1 milyonluk evin 2 milyon yerine 1.6 milyon oldu. Yani geçen sene %100 artarken, bu sene %60 arttı. Seneye de belki %30 arttı.

Ekonomi güven verince borsa yükseliş trendine girdi mesela, borsa fonları ev fiyatlarından daha fazla arttı. Evin %60 artarken fonlar %80 arttı diyelim. Potansiyeli kaçırdın.

Yani oturmak için alınan ev ihtiyaçtır, ama yatırım niyetiyle alınan bir ev yatırımdır ve o gözle değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Mesela 1 milyon liranız var, hepsini döviz yapar mısınız? Yapmazsınız. Altın? Yapmazsınız. Bütün 1 milyonu verin borsaya koyalım? aklınız gider yapmazsınız. Fon alalım, ama tek bir fon aynı fona koyalım? Onu da yapmazsınız çünkü bunların hepsinin düşme ihtimali de var bilirsiniz. O yüzden şunu yaparsınız 1 milyon mu? birazıyla altın alayım, birazıyla döviz, biraz da maceracıyım hadi kalanı fona ve borsaya koyayım. YAni riski dağıtırsınız değil mi?

Ee ev olunca yatırım için alırken onun da değer kaybı ihtimali var ama gözü kapalı alıyor çoğu insan? Değerlenir diyoruz ama ya şimdiki kadar değerlenmezse? Ya da alabileceğim diğer yatırım araçları daha çok artarsa ev fiyatından? Kira getirisi? Genelde %10-%15 civarında oluyor evin fiyatına kıyasla değer mi? Bir de düzenli ödenebilecek mi? üstelik her sene artışlar da düşük kalacak.

Yani almak istiyorsanız karar sizin alın ama, eğer bekleme niyetiniz varsa mantıklı yatırım enstrümanlarına risk oranına göre dağıtmayı düşünürdüm ben. Döviz, kıymetli madenler, fonlar vs, bilgim neye yetiyorsa yani.
0
anten
(05.03.23)
(4)

Şişli Feriköy

sapere aude
Nasıl bilirsiniz?
Nasıl bilirsiniz?
0
sapere aude
(04.03.23)
Ben sevmiyorum. Sokakları düzensiz, ne zaman yürümeye kalksam sinir krizi geçiriyorum. Evler de eski. Yeni olanlar da o paraları hak etmez. Mekanları güzel ama sanki kenar mahallenin birini boşaltıp içine refah seviyesi yüksek kesimleri doldurmuşlar gibi. Çok anlamsız geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(04.03.23)
izmirden taşınıp 1 sene oturdum. insan kalitesi iyiydi, sokakta yürümesi bile keyifliydi. bir daha istanbula taşınacak olsam taşınacağım tek yer diyebilirim.
0
mister green
(04.03.23)
feriköy bayağı büyük bir bölge aslında bu soru için. tekinsiz noktaları da var ama genel olarak benim de çok çok sevdiğim bir yer istanbul'da. esnaf kültürünün hala ciddi anlamda devam ettiği de bir yerdir. bana biraz bu "türk dizilerinin ilk bölümünde ana karakterin mahalleliyi selamlayarak yürüdüğü sokak" izlenimi veriyor, öyle anlatayım.
0
knight of cydonia
(05.03.23)
dünyanın parasını ödeyip yaşam kalitenizi düşürmek istemezsiniz emin olun:)

Sıkışık sokaklar, güneş görmeyen binalar, kalabalık, trafik, eski binalar, bitmeyen altyapı sorunları, 7 milletten birbirinden değişik huyları olan komşular...

Sırf 3-5 tane hipster pizzacı ve alkollü mekan açtı diye popüler olmuş bir semt.
0
anten
(05.03.23)
(6)

Muhalefet

cokponcik
Şunu yapsa, çıksa mesela doğa günü düzenliyorum ben gelin dese. Bu berbat hale gelen salda gölü kaz dağları vs. Bunların önceki sonraki halleriyle görselleri şöyle bir gösterse bir sunumla. Ne bileyim ormanları vs gösterse anlatsa bakın buralar imara açıldı böyleydi bu duruma geldi dese. Etkili olma
Şunu yapsa, çıksa mesela doğa günü düzenliyorum ben gelin dese. Bu berbat hale gelen salda gölü kaz dağları vs. Bunların önceki sonraki halleriyle görselleri şöyle bir gösterse bir sunumla. Ne bileyim ormanları vs gösterse anlatsa bakın buralar imara açıldı böyleydi bu duruma geldi dese. Etkili olmaz mı? Yapıyorlar da ben mi görmüyorum yoksa?
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
cokponcik
(03.03.23)
Ya abi bunlar çok ponçik şeyler ama muhalefete verecek insan zaten verecek, vermeyecek olan şu kitle sence bundan anlar mı: twitter.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.03.23)
zaten muhalefete oy verecek olan kitle bunların farkında.

rte'ye oy verecek kitlenin ise bunlar umurunda değil, o yüzden rte'ye oy vereceklerden seçmen kazanmak için doğa, salda gölü, orman morman doğru yöntem değil. orman kesip saray yapılınca adam seviniyor bile itibar diye.

doğru yöntem iş, aş, para, namus vs.
0
kibritsuyu
(03.03.23)
dolar 100 lira olsa da gene oyum erdogan'a diyen insana istersen apokaliptik film izlet kar etmez.
0
buenosdias
(03.03.23)
Türk seçmeni için bunların hiçbir önemi yok. Ben üniversitede siyasal iletişim alanında 2 önemli hocadan ders aldım. Sosyolojik altyapısını anlatmak uzun sürer ama tüm araştırmalardan, analizlerden çıkan sonuç şu:


iki tane konu var:
1-İnsanlar adaya oy veriyor. Parti programı, parti, vaatler, siyasi gelişmeler falan çok geri planda. İnsanlar adayı seviyorsa benimsiyorsa kendine yakın görüyorsa oy veriyor. Bu kadar. Yani muhalefetin yanında muhafazakar seçmenin de seveceği bir aday gösterirse muhalefet partileri, ancak öyle kazanabilir.

2-Türkiye, polonya, rusya, yunanistan gibi bir zamanlar büyük, sonra sınırları daralmış ülkelerde büyük ve iddialı vaatler çalışıyor. hatta abd'de bile görebilirsiniz bunu. Çin yükseldikçe ABD "acaba eski gücünde mi" tartışılmaya başlandı. Trump "Make America Great Again" dedi, başka hiçbir şey konuşulmadı.
İktidar da bunu yapıyor. "Dünyaya meydan okuyan türkiye" "her masada varız" vb söylemler basit görünebilir ama türkiye ortalamasında çok karşılığı var bunun. Ve inanın bana biraz zayıflasa da hala var.
0
anten
(03.03.23)
muhalefete oy vermeyecek insanların umrunda değil bunlar etkili olmaz, teoride güzel şeyler
0
freebird5406_2
(03.03.23)
yakın zamanda, hala reis'e oy vermeyi düşünen biriyle hiç konuştunuz mu? veya hala akp diyen birinin sokak röportajını vs. dinleseniz de olur.

o zaman ne yazık ki böyle şeylerin onları hiç etkilemediğini siz de düşünmeye başlayacaksınız.

sonrasında, yeni önerilerinizi bilmek isterim.
0
emricardo
(03.03.23)
(33)

kim abi bu kılıçdaroğlu'nu sevenler

gule gule
ana muhalefet lideri adam, chp'ye oy atan ne kadar çevrem varsa imamoğlu ya da yavaş diyorlar aday için. ben de bu iki aday için tarafım fakat adam gelmiş diretiyor ben ben diye bugün. o zaman 5 parti çıkar imzalarız gibi bir şey de söylemiş yanlış bilgi yoksa kendisi tarafından.yıllardır her seçimd
ana muhalefet lideri adam, chp'ye oy atan ne kadar çevrem varsa imamoğlu ya da yavaş diyorlar aday için. ben de bu iki aday için tarafım fakat adam gelmiş diretiyor ben ben diye bugün. o zaman 5 parti çıkar imzalarız gibi bir şey de söylemiş yanlış bilgi yoksa kendisi tarafından.

yıllardır her seçimde ekran başında umutla izleyip her seferinde tecrübelendik diye dönüyoruz. millete istifa et diye bağırıp, 1 değil 2 değil bilmiyorum kaç seçim kaybedip 5 diyen var 11 diyen var hala yerinde durmak nasıl bir şey ve bunlar zafersiz hepsi kayıp kim tutuyor orada bu adamı. şaka gibi sayılar gerçekten. yaşımdan dolayı sadece başa gelişini biliyorum daha doğrusu baykal'ın nasıl gittiğini hatırlıyorum öncesine dair bir fikrim yok. yokluktan mı gelindi de tutuluyor hala.

terlik olsa terliğe verilir denen günlerde altılı masa erdoğan'a rakip olarak erdoğan'ı gösterse yine kazanamaz gibi geliyor artık bu nasıl bir zihniyettir.

kısacası anlamıyorum bu adamı kim seviyor, kim tutuyor ve nasıl kalıyor hala diretebiliyor bir şeyler için? sizin düşüncelerinizi merak ediyorum ben neyi kaçırıyorum tam olarak.
0
gule gule
(03.03.23)
Kim bu abi kilicdaroglu'nu sevenler? sorunuza cevap vereyim; annem mesela, elestirmeni bile istemez. cok seviyor. Kilicdaroglu bana gore de hatalari olmasina karsin (buraya tek tek yazmayacagim) yerden yere vurulacak biri degil. Hep soylerim Adalet yuruyusu turk siyasi tarihinin en onemli olaylarindan biridir mesela bana gore. Kisacasi kendisine karsi bir antipatim yok, aday olursa gider oyumu veririm. Ama turkiye ben ve benim annemden ibaret degil tabii ki.

Ekrem Imamoglu'nu su donemden itibaren aday gostermek dunyanin en riskli islerinden biri; maalesef duzgun isleyen bir adalet sistemimiz olmadigi icin her an mahkeme karari sayesinde alip iceriye atabilirler. Yoksa seve seve gidip oy verirdim.

Mansur Yavas cok iyi bir belediye baskani ama iyi bir cumhurbaskani olabilir mi? bunu bilemiyorum cunku dogru duzgun bir demecini gormedim ulusal konular hakkinda. ayrica sag parti kokenli olmasi hem turk solu tarafindan hem de kurtler (istedigimiz kadar inkar ederim kurt secmen secimlerin belirleyicisidir cogu durumda) tarafindan cok kabul gormeyen birisi olmasina neden oluyor. Aday olsa Mansur Yavas'a da Kilicdaroglu gibi gider oyumu veririm ama Imamoglu gibi istekli olmam sanirim.

Kürt secmenler ve sol gruplarin buyuk kismi kilicdaroglu'nu desteklemek istiyor. 6li masada da soyle bir durum var, masayi fikrini ortaya atan, bu insanlari birlestiren, 2018 secimlerinde baska partilere milletvekilleri veren chp ve kilicdaroglu idi. Masadakilerde bir vefa duygusu var sanirim. Bir de Ankara ve Istanbul gibi iki buyuk belediyeden birini kaybetmek istemiyorlar zira bu cok buyuk bir kayip secim kampanyasi doneminde bile.

Velhasil normal bir ulkede olsaydik Kilicdaroglu benim icin cok kotu bir aday degil, cevremde de genel olarak kimse kendisine antipati ile yaklasmiyor. ama yukarida da soyledigim gibi turkiye ben ve benim cevremden ibaret degil; benim cevrem zaten cogu akplinin dile doladigi ''ulusalci, kemalist, laikci, chpli teyzeler, eskinin postal sevicisi, beyaz turk, elitist' kitlesi ve tek dertleri akp'nin gitmesi. Iste bu noktada anadoludaki amcalar kilicdaroglu'na oy verir mi, bilemiyorum zira onlar icin kilicdaroglu bir öcü. Umarim haksiz cikariz gun sonunda hep birlikte de kilicdaroglu kazanabilir. Diger ihtimaller elenmis gibi cunku.
0
fraise
(03.03.23)
Kılıçdaroğlu'nu bu kadar seven yoktu. En azından sosyal medyada. Görünüşe göre bir miktar troll ordusu kurmuş.
Bir miktarı da aktroll. CHP teşkilatı da tabi.
Benim anlamadığım nokta neredeyse tüm muhalif gazeteciler, youtuberlar kk'cı olmuş.
Çok acayip şeyler dönüyor.
0
vizivozo
(03.03.23)
Annem +1 :) cumhuriyetin ve hukuk devletinin degerini en cok bilen o ve onun gibi kadinlar oldugu icin tek laf ettirmem o ayri. Bakin insanlar daha resmen yeni uyandi 20 yildir ne yapildigina, resmen devletin ne kadar curumus oldugunu gorup sasiran bir kesim var, deprem bolgesine gidip bugun 'harekete gecen' sosyal medya fenomenleri oyuncular falan baya bildigin chp'li teyzeler diye dalga gecen, bu insanlari algilama yeteneyi olmayan insanlar yani.

Neyse, ayrica adalet yuruyusu kesinlikle cok guzel bir eylemdi +1 - ciddi bir kesim sivil toplum hareketinin ne oldugunu, siddetsiz eylemi anlamiyor ya da cabuk unutuyor cok seyi bence.

Benim kendisiyle en buyuk derdim Ekmeleddin olayidir, benim icin sondu.

Son olarak en buyuk dilegim genc birinin aday olmasi, yas ortalamasi 33 yas olan bir ulkede, her allahin gunu teknolojiden ve yeni dunyadan uzak dedeleri gormek midemi bulandiriyor. 55 yaslarinda zehir gibi insanlar var ulkede, birakin artik.
0
kassiopeia
(03.03.23)
Benim. Bu adamın kaç seçim kaybettiği de umurumda değil. Depremin ilk gününden itibaren olumlu yönde çok ciddi bir değişiklik yaşadı ve bunu her demecinde gösterdi, göstermeye de dev ediyor. İmamoğlu aday olsa siyaset yasağı garabetini onaylayıp adaylığını boşa çıkaracaklar, Mansur Yavaş'ın ise siyasi geçmişi ne yazık ki yeterince birleştirici olmasını önlüyor, mükemmel belediye başkanı olmak bile bazen yeterli olmuyor. Üstüne üstlük bu üç kişi içinde elindeki gücü bile isteye azaltmak için yapılması gerekeni yapacağına koşulsuz güvendiğim tek kişi de KK.

Ben de bu arada pek çok kişide gördüğüm "KK aday olmasın" diretmesini aynı senin gibi anlamıyorum. Daha doğrusu şöyle diyeyim: Bir tutum hangi noktada "diretme" olarak nitelenmeye başlıyor?
0
xiduyuru
(03.03.23)
ya ne fark eder ya? aday kim olursa olsun muhalefete verecek adam neyden endişeleniyor ki? o zaman iktidara versin beğenmeyen. kılıçdaroğlu en yumuşak en rahatsız etmeyen aday. yüzde 12 bandında hdp oyunu alabilecek tek aday. yani sevdiğimizden değil kötünün iyisi.
0
mikahakkinen
(03.03.23)
Ben, çevrem hatta görüşlerimizin uymadığı mhp bbp li olan arkadaşlarım var onlar dahi seviyor. İnternette belli merkezlerden yürütülen troll ordusu ve bu işten çıkarı olan fenomenlerden ibaret değil dünya. Aday olmasın diye diretenlerin çoğu zaten başka partililer başka ittifaklar. Birçoğu da bot hesap troll. Onlar dizayn etmeye çalışıyor.
Adamlar zaten her yere adaylığına karşı olduklarını yazıyor, millet de böyle algı var nereden nereye geldik diyor. Niye inanıyorsun ki?
0
patos64
(03.03.23)
Alevi kesim :)

Kılıçdar Kadar koltuk sevdalısı biri yoktur. Gerçi var. O da bahçeli.

Son 10 yılda 1 puan partisinin puanını arttiramamis. Kazanamacagi da kesin bir aday. Ama işte belki kazanırız rant yeriz diye. +70 insanların hayatımızda rol oynamasindan çok sıkıldım. Eren Erdem tiplerin başımızda rol oynamaya çalışmasından çok sıkıldım.

Ben açıkçası oy kullanmama kararı aldım.

Nasılsa imamson dışında kimse kazanamayacak.
0
jackyr
(03.03.23)
Ben futboldan bir örnek vereyim, kim seviyor bilemem ama niye seviyorlar anlatayım.

Türkiye'de futbol kulüplerinin en çok sevilen futbolcuları kimdir?
Kendini en çok yırtanlar. Mesela İbrahim Üzülmez, mesela Sabri Sarıoğlu...

Bu adamların yeteneği, golleri, tekniği falan kimsenin umrunda olmaz. Ki zaten yeteneksizlikleri malum. Ama çok sevilirler. Çünkü "abiii adam çok mücadeleci..." tribi vardır bunlarda.

Mesela sen kaleye maçta 10 tane isabetli şut çek bir tane alkış almazsın. Üstüne gol olmadı diye küfür yersin. Sabri bir tane şut çeker o da kalenin 20 metre uzağından outa çıkar. Ama golü kaçırınca kendini yerden yere attığı için bütün tribün onu alkışlar. Niye? "Abbbii adam kendini çok adamış maça baksan yerde yuvarlanıyor".

Ya da sen aşırı teknik oyna sakin sakin isabetli paslar ver. İbrahim üzülmez 50 metre amaçsız bir depara çıksın, sonunda duramayıp topla beraber taç çizgisini geçsin ama çok koştu kendini parçaladı diye alkışlanır.

Kimse demez ki abi kulübe bağlıysan, başarıya bu kadar açsan o şut tekniğini bi düzelt be artık profesyonel futbolcusun... O adamın her şutunun dışarı çıkacağını bilirler, yine de alkışlarlar o kendini parçaladı sahada diye. Çünkü bu adamlar galibiyet için değil, taraftarı tatmin etmek için çıkar sahaya.

Türkiye'de icraate bakılmaz, şova bakılır.

Şimdi bu örnekleri alın siyasete uyarlayın. Hah işte sorunuzun cevabı çıkar.

Kılıçdaroğlu'nu bir şey yaptığı için değil, tribünlerine oynadığı için seviyor herkes. Birçok siyasetçi gibi.

Mesela muharrem ince de böyleydi... Adam hep kendi taraftarını kendi seçmenini gazlayacak konuşmalar yaptı. Costurdu da costurdu... eee noldu? Gerçekten seçim kazanmak isteyen adam karşı tarafın seçmenini kazanmaya çalışır.

Mesela 2002'yi hatırlayanlar varsa şu detayı hatırlarlar, şimdiki iktidar partisi muhafazakar oylarıyla gelmedi başa. Adamlar muhafazakarların desteğini aldı ama hem abdullah gül, hem recep tayyip erdoğan özellikle liberal, batı yanlısı seçmene ve kürtlere oynadı.

İktidarın ilk 2-3 seçim vaatleri avrupa birliği'ne tam entegre bir türkiye'ydi.
Kürt sorununun çözümüydü. Çünkü kendi taraftarını değil, karşı tarafı kazanınca iktidar olacağını fark ederek hareket ettiler.
0
anten
(03.03.23)
Kılıçdaroğlu ismi bir yana öncelikle bu denli yaş almış siyasilere çok net şekilde karşıyım. 91 doğumluyum, ömrümün en güzel olabilecek zamanları AKP iktidarıyla geçti. Büyük bir kesimin belirttiği 'muhalefet adayı tuzluk olsa dahi oyum onadır' ifadesini de bunun yansıması olarak düşünüyorum. İçime sinmemekle birlikte ben de o grup içerisindeyim, artık son bulması gerekli. Evet, bunun gerçekleşmesi için en güçlü aday çıkarılmalı, sonsuz kere haklı bir görüş; ancak yaş almış siyasilere karşı olmamın sebebi de bu. Çünkü siyaset senelerdir ezberlenmiş isimler üzerinden devam ediyor, herkes yer etmiş koltuklarda. Dünkü iyi parti hizipçiliği buna güzel bir örnek -tabi ki partinin bütününü kastetmiyorum-; Türkiye tarihinde bu kadar suça, gizli kapaklı işlere bulaşmış olduğu halde halen devlet ve toplum gözünde itibar gören sağ siyaseti aklım almıyor. Kötülüğü karşı tek parça olmak bu kadar zor olmamalı. Mevcut durumda KK adaylığı etrafında birleşilip, canhıraş geleceğin planlanması gerekiyor.
0
lüzumsuz adam
(03.03.23)
Ben severim kendisini.

6 Benzemezi bir araya ondan başkası getiremezdi ve bu 6 benzemez bir araya gelmese iktidar bir 150 yıl daha iktidarda kalırdı.

Alevi diyenler olmuş. Dünyanın en ırkçı devletlerinden birinde bir zencinin başkanlık yaptığı bir çağda hala bunu diyebilenlerin alnı secdeye değen mevcut iktidarla yola devam etmelerini öneririm.

Halkın çoğunluğu kimi istiyorsa o olmalı diyenler olmuş. Tüm aday olabileceklerin altalta sıralandığı tüm kamuoyu araştırmalarında halkın çoğunluğu mevcut başkanımızı istiyor. Ona oy verin.

Ben seçilirse ne yapar diye bakıyorum. En makulu Kılıçdaroğlu geliyor.
0
Mirket
(03.03.23)
Kendisini nedense hiç sevmiyorum, sevemiyorum. Hele son zamanlardaki ille de ben tavrı iyice delirtti. Kazanılabilecek seçimi kendisi egosu ile heba edecek. Halkın pozitif havasını negatife döndürüyor.

Kendisinin erdoğan karşısında hiç şansı yok. Yahu görmüyor musunuz AKP'liler dua ediyor dede gelsin karşılarına diye.

Dede ise biliyor son seçimi artık. Bunda kazansa da kaybetse de daha fazla koltukta oturamaz. O da diyor araya belki cumhurbaşkanlığı sıkıştırır emekli olurum. Olmazsa da kimse bir şey demiyor zaten. 6 li masayı kurmuş diyorsunuz onu da adaylığını tasdik edip iyi partiye bunu razı etmek için kurmuş. Allah aşkına İP olmasa kılıçdaroğlu seçim mi kazanabilir? Kendisi de biliyor bunu. Adaylığını dahi oldu bittiye getirmeye çalışıyor.

Kendisine oy vermeyeceğim. Memleketin bu halde olmasının 2 numaralı sorumlusu. Demokrat deniliyor kaç seçim kaybetmiş hala o koltukta oturabiliyor. Peh.
0
drako
(03.03.23)
ben sevmiyorum.
tayyip karşısında kaybedeceğini düşünüyorum. çünkü bu adam herkese hitap etmiyor. hitap ettiği kitle küçük. imamoğlu öyle değildi mesela. burada konu karşı tarafın oylarını almakken bu ortamda, deprem sonrası öfke dolu toplumda kılıçdaroğlu kendi oylarına ne kadar sahip çıkabilecek, şüpheli.
0
deartheodosia
(03.03.23)
"ya ne fark eder ya? aday kim olursa olsun muhalefete verecek adam neyden endişeleniyor ki?"

problem burada zaten, iktidarın değişmesi için muhalefetin oyları yeterli değil. muhalefetin dışında, geçmişte iktidara oy vermiş insanların oylarını alması lazım kazanmak isteyenin.

bu da daha önce defalarca kaybetmiş biriyle olmaz diyor insanlar, yeni bir yüz, genç bir insan, yeni bir enerji istiyor insanlar.

%30-35 ya da %40-45 neyse artık, zaten oy verecek muhalefet adayına, beni de aday koysalar oy verecekler, ya da herhangi birini de.

%50'nin üstüne çıkmak için karşı tarafın seçmenine alternatif sunmanız lazım.

Madem daha önce bir çok kez seçin kaybetmiş birini aday yapmakta sıkıntı yok, o zaman sadece bir seçim kaybetmiş ama ilk defa %30 üstünde oy almış İnce'yi aday yapalım tekrar!
0
John Bloor
(03.03.23)
Ben seviyorum. Sevmeyenleri anlayamıyorum asıl.

Koltuk sevdası var diyorsunuz, bu adam bahçeli'ye başbakan ol demedi mi. Ülkece ne çektiysek sağcılardan çektik ve ülkenin 40%ı solcu sayılabilecekken 10%luk payları için sağcılara yönetimin verilmesini istemiyorum.

Eğer ülkücüler tarafından sırtımızdan bıçak yemeseydik 2015'te tayyipten kurtulacaktık. Kendisi gitse başkası gelse ne yapabilecek, hangi vaadine karşısınız yerine gelen biri daha fazla ne yapabilir?
0
aguen
(03.03.23)
Arkadaşlar şimdi hepimizin RTE karşıtı olduğunu kabul ederek cevap veriyorum, yani tabii ki öyle değil ama bir anlığına öyle kabul edelim.

Bakın elimizde adaylığı açıklandığı anda "bu kesin kazanır" şeklinde parıldayan bir aday yok, yani gerçek olan bu. Yani senin benim veya bir başkasının gönlünden geçen herhangi bir adayın sorgusuz sualsiz kazanma ihtimali yok bu sadece bizim gönlümüzden ona yüklediğimiz değerle alakalı bir konu, burada amaç kim aday olursa olsun destekleyip kazanmasını sağlamak, başka bir olay yok. Normalde asla katılmadığım "sonrasını sonra konuşmak" olayı ne yazık ki burada tek çalışacak sistem. Abi ben RTE'yi istemiyorum ama KK aday olursa ona da oy vermem şeklinde yaklaşıldığında otomatik olarak RTE'ye hizmet etmiş gibi oluyoruz biraz, ben bunu anlayamıyorum sadece. Bir noktada gönlümüzden geçeni unutmamız gerekiyor, yani KK'yi sevip sevmeme oy verme aşamasında bir kriter olmamalı, başka da bir çözüm yok gibi.

Bir de ek yapayım: Sanırım ülkenin yönetim şekliyle alakalı bir kafa karışıklığı var, KK ya da aday olan başka biri seçildiğinde mevcut sistemde devam edilmeyecek ülke parlamenter sisteme geçip seçilen kişi parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı olacak sonra eskiden olduğu gibi ülkeyi yönetmek için hükümeti Başbakan kuracak. Bunu da atlıyor birçok kişi. Mesela ben Cumhurbaşkanlığı için KK'ye milletvekili seçiminde TİP'e oy veririm, KK seçilip de parlamentoya "hadi Başbakanı seçin ülkeyi yönetsin" dediğinde hükümeti kurma görevi alan kişi gelsin TİP milletvekiline anlatsın derdini, benim için asıl önemli olan süreç burası, Cumhurbaşkanı KK olmuş diğeri olmuş beriki olmuş önemli değil, RTE olmadığı sürece hepsi olabilir. Önemli olan Hükümetin kurulma süreci benim için ama bence hala ülkenin büyük bir kısmı sürecin böyle olacağını bilmiyor RTE'de olduğu gibi yine Tek Adam dönemi olacağını düşünüyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.03.23)
Ben sevmiyorum ama tayyipi daha çok sevmşyorum o yüzden kk’ya basarım tatava yapmadan.
0
regina phalange
(03.03.23)
Kılıcdaroglu koltuk bağımlısı fln değil size bunu empoze eden aklınıza sokan popülist yıkıcı aktroll ordusu.İnsanların algılarını istedikleri her yöne çekebiliyorlar.Muharrem incenin erdoğanın elini sıktığında aynısını ona yapmadılar.Algı yönetme ihtiyacı duymadılar.Neden çünkü ince parti gücünü geçici elinde tutabilen biri olduğu içindi.Asıl örgütlenme gücünü yaratan kk ydı

Koyun deyip dalga geçtiğiniz aktroller ne kadar tehlikeli bilmediğiniz belli

www.youtube.com
0
smokee
(03.03.23)
yani kendisine ekstra bir hayranlığım yok ama doğru adayın kk olduğunu düşünüyorum. en başından beri aday profiline uyan isim kendisi. madem geçiş süreci diye bir şey olacak bu durum kendisi için biçilmiş bir kaftan.
aslında kk kazanacak aday değil demek kim olursa olsun rte seçimi kazanacak demek bir nevi. çünkü 6'lı masa belirlediği adaya seçimi kazandırmak için var olmuş bir oluşum. yani isimler önemli değil önemli olan sistem diye savunuyor çünkü. ana argümanı bu. isimlerin önemli olduğu rejim buntek adam rejimi. 6'lı masa bunun karşıtı oluşmuş bir ittifak değil mi? kazanacak aday kazanabiliyorsa zaten 6'lı masaya veya başka birine ne gerek var? çünkü böyle kazanacak bir garanti isim yok. mesele bu.
bence iyi parti kendisini büyük bir cendereye atmıştır. 6'lı masanın birlik olup seçemediğini millet mi seçecekmiş diye propaganda yapmaya başlar karşı cenah. meral akşener büyük bir hata yapıyor kk adaylığına karşı çıkarak. hatta kendisi karşı çıkmıyor dünkü metinde imzası var uzlaşmışlar ama kendi partisine topu atarak sıyrılmayı düşünüyor. bunda bile doğrudan ben istemiyorum diyecek cesareti gösteremiyorken...
0
debian
(03.03.23)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, haklısın ama umarım hemen parlamenter sisteme geçmek gibi bir hata yapmazlar. Adam yıllarca bu gücü kullanıp ülkeyi bu hale getirdi şimdi aynı haklarla ülkeyi biraz düzeltip sonra geçmeliler. Ben altılı masanın aceleci olacağını ve parlamenter sisteme çok hızlı geçileceğini düşünüyorum ama bilmiyorum bakalım. (Bu arada, ben içten içe başkanlık sistemine evet diyenlerin güç karşı tarafa geçtiğinde neler olabileceğini görüp illallah etmelerini istiyorum.)

soruya cevap: ya Kılıçdaroğlu kötü değil ama halka güvenemiyoruz o yüzden herkes aday olmasın diyor. Şu an kimse tek başına %50 alamıyor kim karşıdan oy koparabilir ona bakmak lazım.
0
nhk ni youkosu
(03.03.23)
nhk ni youkosu esasında parlamenter sistem nihai hedeflerden biri ama bu tabii bugün seçildim yarın geçeyim şeklinde olmaz diye düşünüyorum, yani Tek Adam gücüyle ülkenin tabutuna alelacele çakılan çiviler aynı hızla sökülüp ülke hem ekonomik hem sosyal açıdan biraz daha stabil hale geçince sistem değişir, tabii bu noktada Meral Akşener'in "benim Cumhurbaşkanlığı hedefim yok ben Başbakan olmak istiyorum" söylemleri var, bu istek ne kadar dizginlenir ya da dizginlenebilir orası da belli değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.03.23)
ben severim ama aday olmasını istemiyorum. burada amaç akp den kopan oyları toplayacak aday koymak. maalesef kk bunu yapamaz.
0
xrated
(03.03.23)
her gün aleyhine çalışan ana akım medyayı, iktidarın propaganda makinelerini, kendisine yönelik her türlü ahlaki ve hukuki kriterden yoksun, fiziksel ve sözlü saldırıları (dayak, suikast girişimi, yoluna bok dökülmesi vs.) hesaba katınca bence iyi bile idare etti. belediye seçimlerindeki başarı, iyi parti'nin meclise girişi vs. birebir kendi organizasyonunun sonucudur. ayrıca eğer cb makamı sembolik hale gelecekse, cb olacak kişi yetkilerini devretmeye razı olacaksa bunu yapmaya en uygun kişi kesinlikle kendisi. aday olmazsa da yapacak bir şey yok. şu an x bir aday için kimsenin kapris yapma lüksü yok.

yine de tayyip erdoğan iktidarının bunca yıldır dalga geçtikleri kılıçdaroğlu tarafından bitirildiğini görmek eğlenceli olurdu. "merdivene ters biniye ehe ehe ehe" diyerek eğlenen azgın güruhun yüzünün alacağı ifadeyi görmek için bile kılıçdaroğlu'nu düşünmeden desteklerim.
0
zgrydn
(03.03.23)
- ankara'yı, istanbul'u kazandıran,
- siyasete ekrem imamoğlu'nu ve mansur yavaş gibi isimleri getiren,
- iyi parti'yi meclise sokan,
- bu sayede akp-mhp'ye ciddi zarar veren,
- 6'lı masayı kurup 23 senedir en ciddi alternatifi oluşturan,
- şahsen 1 yalanını bile yakalamadığım, "hayır o öyle oldu" diyemediğim biri,
- herkese gülücük saçsa da sosyal demokrat sıfatını aşırı hak eden bir isim.

ayrıca yerelde, özellikle egede, akdenizde çok sevilen biri.
ben böyle saydım ama kemal kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğim.
şunu diyebilirim, kemal kılıçdaroğlu'na saydırılan hiçbir laf orijinal değil. hepsi akp medyasının bulduğu argümanlar.

o olmasa da ekrem olsa "pkk'lıları işe alan adam", "mal kaçıran adam", "biz yanarken tatile çıkan adam" falan diye yine eksiduyuru'da sorular açılırdı.
0
patronaj1
(03.03.23)
Fraise ve kaleci saçlı forvete +1

Buna ek olarak bu adam aslında zamanında eleştirdiğimiz sol değil de ortaya yakın düşünceleri ile, sağa sırtını dönmemesi ile, sağcılara yaranmak için zaman zaman tayyipten rol çalması ile daha kapsayıcı bir insan haline geldi.

Mesela şuan tip aslında bana en düzgün gelen parti, ama biliyoruz ki asla birinci parti çıkamazlar, söylemleri çok radikal. Beni kazanıyorlar. Ama halkın büyük kısmını bu radikal söylemlerle kazanamazlar.

Kk bu açıdan yumuşak bir geçiş için en doğru aday. Ve evet parlementer sistemde cumhurbaşkanı değil başbakan söz sahibi. Ve taa ilk günden beri kk başbakanlığı daha dinamik diğer adaylara bırakmaya hazır.
0
zimbirik
(03.03.23)
KK'yi sevenler demeyeyim de, yavas'in aday olmasinin ulkeyi sokacagi kaosu goremeyenlere endiseyle bakanlar diyeyim.

cogu arkadas secimi kazanacagiz is bitecek saniyor, devleti bastan kurmak gerekecek ve bu surecin ne kadar zorlu olacagi konusunda kimsenin bir fikri yok. Yavas aday olsun, bir donem sonra ulkeyi sonsuza kadar siyasal islama terkederiz.
0
hewit
(03.03.23)
benim bilader. adam iyip'i secime soktu, bayilmasam bile bir muhalefet blogunun kurucusu oldu ki tarihte ornekleri cok azdir ama bu tarz durumlarda kacinilmazdir. kendileri diyor 2 sene icinde tekrar parlementer sisteme donulecek diye ve bu tarz bir sureci en iyi yonetebilecek adam sonra da birakip gidecek zaten kac yasina gelmis. ayrica secim kazanilinca her sey gulluk gulistanlik normal mi olacak zannediyorsunuz? o tarz bir kaos ortamini yine KK gibi itidalli, akli basinda, her kesime ortak mesafede duran birisi yonetebilir. adam ayrica masadaki en buyuk partinin genel baskani aday olmak en dogal hakki. meral cok merakliysa cikar kendisi aday olur fitnecilik yapacagi yere.

edit: mecliste chp'ye oy vermeyecegim.
0
bay b
(03.03.23)
bence kurgusu yanlış 6lı masanın
başkanlık sistemi türkiye için ideal
ortak hükümet sisteminin yürümeyeceği daha 6lı masadan belli
%1 oylu davutoğlunun tripleri düşünemiyorum bile

kk ben başkan olcam, kabine'de liyakat üzerine kurulacak
kimsenin uzmanlığına karışmıycam
meclis'in de daha anlamlı yetkileri olacak deseydi
ben bile kk'ya basabilirdim (istemesem de)

şu ülkede istenmeyen 2 kişi var kk ve rte
gerisine okey herkes

bu durumda ne olacak, 2. tura kalır da kk kaybederse
belki de asıl istediği olacak muhalefetin keyfini sürecek
adamın vizyonu muhtar yardımcılığı üzerinden istihdam
birisi de gelsin muhtarları kaldırısın, onların yerine kaymakamlığa 5 kişilil birim kursun max.
0
bir soru sorcam
(03.03.23)
Aga sen bu ekşisözlüğe ya da duyuruya bakma. burada chp tek başına iktidar olur ama gerçekler farklı .anadolu köyleri ya da büyükşehir merkezleri kk'yı sevmiyor. kk'yı sevenler İzmir ve antalya'nın 50 yaş üstü biraz eğitimli ve fanatik sol görüşlü insanları.
Ülkenin çoğunluğu yeni bir yüz istiyor.
0
komando kani var bende
(03.03.23)
açık konusalım aleviler seviyor. onun dışında sevenler çok azdır.
0
abelardo
(03.03.23)
artik kendi devrinin gelmesini bekleyen gazeteciler, siyasiler, burokratlar seviyor ve destekliyor. kk aday olmasin diyenlere kk cumhurbaskani olmasin demisler gibi davraniyorlar. kazanamazsa insanlarin yuzlerine nasil bakacaklar cok merak ediyorum.
0
aydonno
(03.03.23)
Tüm yorumları okuyamadım ama cevaben;

Ben seviyorum. CHP'yi Baykal dönemindeki fosil ulusalcı kafadaki insanların doldurduğu demode partiden alıp getirdiği yer için bile saygım var. 7586 seçim kaybetti geyiği de haksız eleştiri.

2010 referandumunda daha 2-3 aylık genel başkandı ve HDP'nin boykot ettiği, liberallerin yetmez ama evet dediği bi oylamada zaten kazanma şansı yoktu.

2011 genel seçimi akp'nin zirve dönemiydi. Karşısında kim olursa olsun %50 alacaktı o dönemde.

2014 cb seçiminde bahçeli ile ittifak yaptı, kaç tane aday sundu bahçeli hiçbirini kabul etmedi. Herkesin eleştirdiği Ekmel ile aldığı oy oranı 2018'de çok övülen M. İnce+Akşener+Temel Dede oy oranı toplamıyla hemen hemen aynı. Öncesindeki yerel seçimlerde Mansur Yavaş'ı aday gösterdi mesela ve trafoya kedi girmese o seçimde seçtirecekti. Mansur Yavaş boşluktan peydah olmadı bi anda CHP içinde. MHP gibi sert bir partiden kendi saflarına aldı.

2015 Haziran seçiminde HDP'yi de gizliden desteklemesine rağmen %25'lik oy oranı yakaladı ve AKP'yi iktidardan etti. Bugüne benzer şekilde Bahçeli tarafından ihanete uğradı tüm emekler çöpe gitti.

2016 darbe girişimiyle beraber Erdoğan'a desteğin zirveyi gördüğü dönemlerden sonra 2017 referandumunda hayır cephesini neredeyse tek başına topladı ve mühürsüz oy vs kıl payıyla kaybetti.

2018'de iyi partiye verilen vekiller, kurulan millet ittifakı gibi faktörler gayet başarılı siyasi hamlelerdi. İnce'nin çıkıp ağladığı kadar da desteksizlik olmadı.

2019 zaten malum Ekrem İmamoğlu'nu aday göstermesi mesela çok hafife alınıyor. Adı hiç bilinmeyen bi adamı şu an milyonların umudu yapan Kılıçdar. Başkası cesaret edemezdi linçlenirim diye. Muharrem İnce mesela çok adı geçiyordu o seçimde İstanbul için ve kendisi de istiyordu. Aday olsa yine kaybedecekti %99.

Bakın adalet yürüyüşünü, altılı masayı kurup ülkenin geleceğini inşa çabalarını anlatmadım bile. Hataları yok mudur, tabii ki vardır. Demirtaş'ın dokunulmazlığını kaldırılmasına evet demesi mesela bence büyük bir hatadır. Ama hayrı şerrinden çok fazla biri olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca benim etrafımda kendisini seven pek çok CHP'li de var. Hiç öyle yalnız da değilim. Sosyal medyada laf edenler genelde jahrein erlik vs gaza gelen ergenler ya da akp'nin dolduruşuna gelenler.

Mansur Yavaş iyi bir belediye başkanı olabilir ki aslında yaptığı bazı güvenilmez işler de var neyse onu geçiyorum. Ama cb adayı olmak başka bir süreç. Mansur Yavaş'ı miting yaparken oy isterken düşünemiyorum bile mesela.

İmamoğlu çok daha ideal bir aday olabilirdi belki evet ama onun hakkında da siyaset yasağı kararı var. Seçilse bile mazbata alamayacak. Ayrıca şimdi seçilecek cb bi dönem yapacak ve siyasetten emekli olacak altılı masanın kararına göre. İmamoğlu sonraki süreçte CHP'nin başına gelmesi gereken bir isim bence.

Şu anki durumda Kılıçdaroğlu gayet iyi ve kazanacak adaydır. Bir yanına İmamoğlu, bir yanına Yavaş'ı alıp 30 büyükşehri gezse yeterli olur zaten :)

Akşener'in yaptığı da en hafif tabiriyle siyasi ahlaksızlıktır. Dün akşam imza attığın metin ortadayken bu açıklamayı yapmak "Benim imzamın kıymeti yok" demektir.
0
nundu
(03.03.23)
partisinden bölücü tipleri atmadığı sürece ben olamam mesela. itiraz edenler olsa da tekin'in, tanrıkulu'nun tuhaf tuhaf demeçlerini gördükçe sevesim varsa sevemiyorum.
0
alperz
(03.03.23)
Ben değilim. KK başkanlığındaki CHP AKP'den farksız. KK, Reis gibi tek adam.
0
Kahvedesu
(03.03.23)
(21)

lgbt neden bu kadar coştu son 1-2 yıl içinde?

mark greg sputnik
propaganda demek istemiyorum ama özellikle avrupa'da çok agresif bir LGBT dokunuşu görüyorum her şeyde. geçen buz hokeyi maçı izleyeyim dedim isveç'te, hepsinin forması gökkuşağı dolu. nereye baksam aynı olay.homofobik birisi olmadığımı düşünüyorum. eşcinsellik benim nazarımda ayıplanacak bir şey de
propaganda demek istemiyorum ama özellikle avrupa'da çok agresif bir LGBT dokunuşu görüyorum her şeyde. geçen buz hokeyi maçı izleyeyim dedim isveç'te, hepsinin forması gökkuşağı dolu. nereye baksam aynı olay.

homofobik birisi olmadığımı düşünüyorum. eşcinsellik benim nazarımda ayıplanacak bir şey değil, kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın. beni ilgilendirmiyor, topluma zarar verdiğini filan da düşünmüyorum. seslerini duyurmak, heterolarla aynı haklara sahip olmak, ayrıma maruz kalmamak vb. isteklerini de anlıyorum.

benim ilgimi çeken nokta başka HİÇBİR ŞEY bu kadar ilgi görmezken çok yoğun bir lgbt bombardımanının peydah olması. yani neblim ırkçılık olsun, başka bi şey olsun asla bu kadar kapsamlı ve organize bir aktivite içerisinde değil.

büyük resimci biri değilim ama son 2-3 yılda böyle inanılmaz biçimde coşan LGBT vurgusunun sebebini merak ediyorum. ben mesela eşcinsellerin netflix'e "bizden de karakter koyun!" diye baskı yaptığını hiç sanmıyorum. başka hiçbir şeyin üzerinde durulmazken eşcinsellik neden bu kadar moda oldu?

inanın "insanlar uyandı, birimiz kadını diğerimiz erkeği seviyoruz diye kötü olmadığımızı anladı" filan diye düşünmeyi isterdim ama ben kesinlikle bunun böyle olduğuna inanmıyorum. öte yandan "büyük resmi" de göremiyorum açıkçası. çıkar, amaç ne ki? "amaç filan yok" diyorsanız, niye lgbt'den başka bir şey göremiyoruz? aynı hassasiyeti başka hiçbir alanda görmüyorum çünkü.

umarım yanlış anlamazsınız, tekrar altını çizerek söylüyorum ki homofobik bir insan değilim, klasik tabirle "gey arkadaşlarım da oldu" ve benim bu durumla hiçbir problemim yok açıkçası ama durduk yere niye böyle lgbt diye coşulduğunu gerçekten anlamıyorum. bu tip şeyler genelde uzun zamanda olur, toplumsal bir harekete dönüşür, ya da bi şeyin sonucunda ortaya çıkar vs... bu ne aga her yer gökkuşağı oldu, ne alaka? iki yılda aydınlandı mı herkes?
0
mark greg sputnik
(02.03.23)
Lgbt, kadın haklarını desteklesem de ikisi üzerinden bir ekonomik pazar da var, stk lardan kapitalist şirketlere kadar diye düşünüyorum
0
freebird5406_2
(02.03.23)
lgbt ve cinsiyetsizlik aldı yürüdü. normalde cinsiyetsiz bir dil olan türkçeye bile zorlama bir sürü şey sokmaya çalışıyorlar.

mesela sokabildikleri bir ucube: bilim insanı. yahu bilim adamı denir ona. adam zaten insan demek. sanki adam erkek demekmiş gibi bilim insanı diyorlar.
0
alperz
(02.03.23)
yo, gayet de bilim insanı, iş insanı olmalı. hiç bi kadına “adam” denildiğini duymadım ben?

bunun dışında yazdıklarına katılıyorum. büyük resme göre dünya nüfusunu düşürmekmiş amaç, öyle bi şeyler okumuştum.
0
deartheodosia
(02.03.23)
duymamış olabilirsin. tüm sözlüklerde adam kelimesinin ilk anlamı insandır. erkek çoğu yerde 3. anlamdadır. adamın biri, adam olmak, adam gibi falan hepsinde aynı şey söylenir. insan...

kanunda bile adam öldürmek der. insan öldürmek demez.
0
alperz
(02.03.23)
ekmek kapısı. büyük firmalar ve kurumlar bu konuda fazla duyar kasarak reklam yapıyorlar. cebinden para vermeden hayır işi yapmış gibi oluyorsun yani. bir kaç seneye söner bu akım.

bu arada erkeklere adam, dişilere kadın denir. adam insan demek değildir. aşağıda tek tek iki cins için karşılıkları yazdım.
kız-oğlan
dişi-erkek
kadın-adam
hanım-bey
bayan-bay
karı-koca
avrat-herif
0
abelardo
(02.03.23)
Sadece LGBT degil ki. Multiculturalizmden tut hastaliklara, obezlige, disabilityden hayvan haklarina, veganliga farkindalik, duyarlilik cok artti. Burda cinsiyetin disarda kalmasini bekleyemezsin. Zaman duyar kasma devri. Milyarda bir gorulen bir hastalik buluyorlar mesela o kisinin yasadigi zorluklari, toplumdaki onyargiyi anlatan belgeseller, yazi dizileri cikiyor falan. Woke kulturu medyayi, eglence dunyasini, bir cok sektoru ele gecirdi, dili degistiriyorlar euphemism'de .okunu cikardilar old demeyelim offensive olur elderly diyelim falan diye kafayi yedirtecek noktaya geldiler. Karsi cikan cancel ediliyor, aforoz ediliyor. Lgbtnin promote edilmesi icin elitlerin dunya nufusunu sinirlamasi plani falan deniyor. Kallergi plani, great replacement falan var Avrupa'nin kimliksizlestirilmesi jewish conspiracy teorileri falan dolu teori var, o kadar .okunu cikariyorlar ki artik insanlar konspiracy teorilere inanacak gibi oluyor.

Bu arada bir olayi anlatayim: twitter'da Bir aktrol var 30k takipcili zamaninda bir tartisma yasadim bununla, bunu hafizaya attim ben 1 hafta 10 gundur surekli tweetlerini sikayet ediyorum. kufur derecesinde ona buna saydiriyor surekli, sonuc yok twitter'dan. Inceledik, ihlal yok falan diye cevap geliyor. En sonunda chpliler lgbtli, trans bunlar ahlaksiz bunlar falan diye bir tweet atmis, caat diye yapistirdim sikayeti :) twitter'dan cevap geldi, sikayetiniz sonucu x'in hesabi dondurulmustur diye. 2-3 gundur tweet atamiyor cezali su an. Iste bunlar hep LGBTye verilen onem.
0
freedonia
(02.03.23)
adam kelimesinin değişmesinin vakti gelmiş demek ki. sözlükler de değişsin. adam değil, “insan”.
0
deartheodosia
(02.03.23)
ırk konusunda da benzer tutum var ya işte lotr dizisinde siyah elf var diye ağladı onlarca koca adam dshdsh. Hemen her dizide siyahi ya da diğer etnisitelerde karakter sayısı eskisine göre çok daha fazla.

Sjw biriyim bence ve bir yere kadar bu tutum hoşuma gidiyor. Mesela 1900lerin başında kitabı yazan adam o dönemki normlara göre yazmış ve şimdi baktığımızda ırkçı diyebileceğimiz bir insan diye 2020lerde çektiğimiz dizide siyahi oynatmayacaksak büyük ölçekte bakarsak siyahi aktörlerimiz taş mı yesin :D

Ama bi yerden sonra evet bu saçma dediğim tutumlar da oluyor. Yani benim genel bakış açım şu; insanlık tarihinde hep ikinci planda tutulan kimlikler son 100 yıl içinde artık saygı görmeye ve toplum içinde kabul edilmeye başlıyor (ki lgbt konusunda bu daha da yeni o yüzden daha çok görüyor olabiliriz son dönemde) kadınlar, beyaz olmayanlar, eşcinseller (Roma'da falan yaygın diyebiliriz ama yine de övülen bir şey değil) hep ezilmiş gruplar. Beyaz, heteroseksüel erkeklerin bu mutlak üstünlüğü artık bitiyor ve bu paradigma değişimi bazen saçma şekilde sunulan içeriklere de yol açabiliyor evet ama genel olarak eşitlik açısından normal bir süreç.

Mesela ortalama 30 karakterin olduğu bir dizide 3 lgbt karakter var diye laf ediyolar işte netflix yine lgbtflix olmuş diye ama zaten oransal bakıldığında insanların %10'u heteroseksüel değil toplumda. Ha ne oluyor bazı dizilerde bu oran çok daha yüksek olabiliyor o zaman abartı diyebiliriz ama kime ne sonuçta senarist böyle kurgulamış :)

Ayrıca arkadaşların dediği gibi ekonomik olarak da avantajlı. Biraz Che'nin resimleri üzerinden kapitalist meta yaratılması gibi yorumluyorum ben.

tl;dr: paradigma değişimi, lgbt haklarının kadın ve siyahi haklarına göre daha geç kabul görmesi ve para kazandırması

Edit: Adam kelimesi sözlükte insan olarak geçiyor ama toplumsal olarak erkek anlamında kullanılıyor. O yüzden bilim insanı gibi ifadeleri kullanmaya çalışıyorum ben de

Bunları Türkiye standartlarında beyaz denebilecek heteroseksüel bir erkek olarak yazdım bu arada ama bu süreci destekliyorum genel hatlarıyla. Ama dediğim gibi benim de "ehh abartmayın" dediğim durumlar olmuyor değil. Mesela JK Rowling'in kurduğu "anti trans" cümleler yüzünden son zamanlarda çıkan Hogwarts Legacy oyununa 0 puan veren inceleme yazarları, boykot eden hatta redditte oyunun subredditinde yazan kişilere dm atıp spoiler veren insanlar vardı dsdsh bu kadar manyaklık bence de saçma.
0
nundu
(02.03.23)
@alperz +1, bilim insanı uydurma ve yanlış bir terim.

Neyse, "great replacement theory" diye bi mevzu var. Kabaca batıda yönetici sınıfın beyaz nüfusu azaltıp, göçmen nüfusu artırmaya çalıştığını iddia ediyorlar. İşin nüfus azaltma ayağı bu.

Mantığı TR'ye uyarlarsak, AKP'nin şehirlerde yaşayan CHP'li beyaz yakanın eşcinsel olmasını, çocuk vs. yapmamasını teşvik edip, yerine ülkeye gelen Suriyelilere vatandaşlık dağıtması gibi düşünebiliriz. İktidarı garantiliyorsun.
0
plutongezegendegilmi
(02.03.23)
1-son 1-2 sene patlamadı, lgbtilerin örgütlü mücadelesi 100 yillik bir tarihe sahip, son 30 yilda daha yogun olarak akademide ve sahada görünür oldular. biz görmüyorduk, simdi biz de görüyoruz.

2- political correctness büyük bir bela, buna bir de böyle bir pazarin oldugunu gören moda ve medya sirketlerini de ekleyelim. görünürlük meselesinde bunlarin etkisini yadisamamak lazim. bir de medyada gördügü her seyin pesinden gidenler var, hic anlamadan bilmeden ben gender fluid im diyor gencler, yapma güzel kardesim, che tisörtü giyince solcu olmuyorsun, gökküsagi pozlari verince gender bender olmuyorsun. tam tersine cok degerli bir mücadelenin ticarilestirilmesine alet oldugun icin mevcut mücadele alanını işgal ediyorsun, gercek öznenin sesi senin kuru gürültün yüzünden isitilmiyor.

3- homofobik degilim diyerek baslayan her cümle homofobik bir yargi ile sonuclaniyor. gerek yok. yüzlerce yildir edebiyatta, son 100 yildir sinemada, son 50 yildir televizyonda her gün hetero ask iliskilerine tanik oluyoruz, gözümüze gözümüze heteroluk sokuluyor, kimse bunun "kapsamli ve organize bir aktivite" oldugunu düsünmüyor. lgbtilerin görünür olmasi, heterolarin görünür olmasi kadar normal, bir saldiri altinda imis gibi hissetmeniz anormal.

4- cinsiyetsizleştirme projesi, nüfus kontrolü, hepimizi ibne yapacaklar gibi komplo teorileri, benim gibi "büyük resim" merakliisini bile güldürüyor. kimse durduk yerde cinsiyetsizleştirilmez, kimse netflixte iki erkegin öpüstügünü gördügü icin escinsel olmaz. 70 yil önce amerikada siyahlar restoranlara, okullara ve kiliselere girdiginder "bunlar da heryerdeler, siyahlara karsi degilim ama her yer siyahlarla doldu. toplumumuzu ele gecirecekler, sürekli cogaliyor diyen irkci beyazlarla bizi cinsiyetsizleştirecekler, escinseller her yeri isgal ediyor diyenler arasında cok fazla fark yok.

5- cogunlukta olanlar tüm dünyanın cogunluga göre düzenlemesini isterler, kendinden başkasina yaşam hakki tanımayan ve kendi kimliginden başka kimliklerin temsilini bir tehdit olarak görenler, kendi iktidarlarinin ne kadar görünmez oldugunun farkina varamiyorlar.
0
tadellesever
(02.03.23)
lgbtliler eziliyor mu? Evet, aşağılanıyorlar, evlenme hakları birçok ülkede yok , vb vb.
bazı sjw'ler abartıp işin b.kunu çıkarmıyor mu? o da evet.
0
vizivozo
(02.03.23)
Komplo teorilerini sacma bulurum da genelde, burada olay, kapitalizmin kendini uyarlamasi ve gelistirmesi. Feminizm de mesela en cok kapitalizmin isine yaradi, kadinlar calisip independent olmakla kafayi bozup, Anne olmayi, kadin olmayi, sevmeyi sevilmeyi unuttu. Onceden aileyi gecindirmek icin bir kisinin maasi yeter, kadin da cocuklari buyuturdu, simdi kadin da calismak zorunda. Kim karli gozukuyor? Patronage.

Gelir dagilimi adaletsizligi tarihte var olmayan seviyelerde, temiz Suya erisimi olmayan milyonlarca insan, seriat veya diktatorlukle yonetilen onlarca ulke var ama adamlar unisex tuvaletin yayginlastirilmasi icin yuruyus yapiyor.
0
baldur2
(02.03.23)
Batının türbanı da bu. Bizde nasıl sürekli başörtüsü mağduriyeti, laik dinci kutuplaşması yaratılıyorsa orada da cinsiyet, ırk tartışmalarını kullanıyorlar, sis bombası atıp milleti uyutuyorlar.
0
speedy
(03.03.23)
tam olarak cagimizin vebasi bu woke kulturu ve politik dogruculuk.

olayin buyuk resim kismini bilemeyecegim ancak bireysel yaklasacagim. insanlarin kendilerini topluma kabullendirmek icin duyar kasmalari konusu amerika'da hayatin her yerinde karsina cikiyor. yani bunlarin personal identity kavrami uzerinden tartistiklarini falan goremezsin, amaclari sadece dogru gozuken seyi soylemektir. bunlar yuzunden kimse agzini acamiyor artik.

bir de kurumsal yapida da bu degisimler yasaniyor. mesela her kurum biz daha woke'uz ulan diye vanayi biraz daha aciyor. sahibinden'de otomobil fiyatlarinin sonsuz donguye girip yukselmesi gibi her sirket logosunu gokkusagi yapiyor. cunku yapmazsan linc yiyeceksin. tam bir fasizm.

ondan sonra sirketlerde diversity alimlari var mesela. ben artik dunyada ayrimciligin irk, ten rengi, cinsiyet uzerinden degil de tamamen mali durumdan kaynaklandigini dusunuyorum. ama mesela okulda ailesi zengin siyahi bir arkadasim vardi. cocuk olabilecek en rahat hayati yasiyor amerika'da. hem privileged hem de underprivileged haklarindan yararlaniyor siyahi oldugu icin. onunde acilmayan kapi yok. kalibresinden daha iyi okullara ve islere giriyor boylece.
0
antikadimag
(03.03.23)
sevgili arkadaşlar, zihninizde adam kelimesini erkek kelimesiyle eşleyerek türkçe adına büyük bir hata yapıyorsunuz. dil aklın aynasıdır. dilimizi koruyalım. bizim dilimizde cinsiyet farkı çok az kelimede var. o da cinsiyetin gerekli olduğu durumlar için kullanılıyor. yüzyıllardır yazılan metinlerde, konuşulan cümlelerde adam kelimesinin anlamı belli ve net.

erkekler tuvaleti diyoruz. adamlar tuvaleti demiyoruz. adam öldürmekten hapse giriyoruz. doktor olmuşsun ama adam olamamışsın diyoruz. adam sen de! diyoruz. diyoruz oğlu diyoruz.

woke'çuların zokasını yutmayın. üçkağıda getiriyorlar.
0
alperz
(03.03.23)
Arkadasim stk il yoneticisi. Ilgilendigi konu cevre toprak... kendisine durduk yere teklif geldi. Bizimle ilgili bi etkinlik duzenle size 50bin tl bagis yapalim.

Hedef mi? Pazari genisletmek. Lgbt giyim buyuk rant mesela.
0
halk
(03.03.23)
alperz+1

'Adam gibi bir iş bul kendine' denilen kişi erkek midir kadın mıdır?
Ya da buradaki 'adam' kelimesinin terine erkekler için ne densin, kadınlar için ne densin?
0
Mirket
(03.03.23)
adam kelimesinin kadinlara uyduguna katilmiyorum. annenizi adam olarak mi dusunuyorsunuz? sokakta bir kadini arkadasiniza gosterirken adama bak der misiniz? bir olayi tarif ederken arkadasiniz size adamin biri dukkandan cikti derse hangi cinsiyeti dusunursunuz?

adamin toplumdaki karsiligi bellidir, sjw'lerin inlerine girecegiz derken yanlis inlere girmeyelim.
0
antikadimag
(03.03.23)
eger cinsiyet soz konusu ise annemi kadin, babami erkek olarak dusunuyorum.

bir kadindan bahsederken “adama bak ya nasil konusuyor” diyorum. gencler haric kimsenin de cikip “adam degil o kadin” dedigini duymadim.

bir insanin cinsiyetini vurgulayacaksam kadin erkek derim. vurgulamayacaksam adam ya da insan derim. cins olarak insandan bahsedeceksem insan derim. bana ilkokulda ortaokulda ailem ve hocalarim boyle ogretti. 90’larda okudugum tum kitaplarda da boyle yaziyor.

ne yapayim simdi yeni cikti bu diye buna mi adapte olayim? kelimenin anlami belli. zorla neden degistiriyoruz?
0
alperz
(03.03.23)
@tadellesever 4.maddeye cevap vereyim. Propagandanin hedefi: yeni nesil gencler, teenler, cocuklar zaten sen ben degiliz. Benligi, kisligi oturmus 30-40 yasindaki kisinin 2 diziyle, sanatciyla mi LGBT olucaz diye dalga gecmesi, Kadikoy'de kendi mahallesinde yasayan laikin barima gidiyorum, ickimi iciyorum, AKP iktidari geldi de ne oldu islamci mi oldum ben simdi demesi gibi bir sey. Sen olmadin kardesim ama toplum oldu, toplum oluyor, cik bak Anadolu'ya adim basi imam hatip, tarikatler, cemaatler, kuran kurslari gecligin basina coreklenmis. Ek olarak: eksisozluk.com
0
freedonia
(03.03.23)
Aldous Huxley'in cesur yeni dünya adlı romanını okuyarak kapitalizmin ne yöne evrilmek istediğini anlayabilirsiniz.

LGBT konusunun bugünkü şekliyle ele alınması da bu yola hizmet ediyor.
Ayrımcılık yapılması, toplumdan dışlanması ayrı bir konu. Bu önyargıların önüne geçilmesi değil mevzu.

türkiye'deki yansımaları ise çok başka. Türkiye "duyarlılık ithal etmeye" bayılıyor. Alakasız bir konu ama oradan anlayabilirsiniz. Zenci mi, siyahi mi, afro-türk mü tartışması.

Mesela türkiye'de bir süredir "zenci demeyelim, siyahi diyelim" tartışması dönüyor. Vay efendim negro ismini değiştiriyor. Siyahi ve zencinin kelime anlamı aynı. Biri farsça, biri arapça sadece. Negro da bunların ispanyolcası ve bir sıfat. Birinin fiziksel özelliğini tanımlamak ırkçılık değildir. Esmer, sarışın, mavi gözlü, siyahi, beyaz tenli demekten farkı yok mesela. Bunu bir hakaret amacıyla kullanmakta sıkıntı başlıyor. ABD'deki sorun negro kelimesinden türetilen "nigga" kelimesi ve bunun aşağılamak için kullanılması. Yani aynı örnek değil ama anlatmak için söyleyeyim: Birine sarışın demek sorun değildir. Ama mahalllede kavga çıktığında birine "şşşş sarı gel lan buraya" derler ya işte orada iş değişiyor gibi gibi.

bunu ABD'de azınlık haklarıyla ilgili bir tartışmada bir zenci söyledi ve çok haklıydı. Ben sana "beyaz" dediğimde sen bundan utanmıyorsun. Ama sen bana "siyah" demeye çekiniyorsun çünkü "siyah" olmanın kötü bir şey olduğunu düşünüyorsun. O yüzden siyah demek istemiyorsun. Yani ya birine beyaz demenin de ırkçılık olduğunu kabul edelim ya da siyah demenin ırkçılık olmadığını kabul edelim çünkü siyah olmak aşağılanacak bir durum değil diyordu. Pozitif ayrımcılık aslında ayrımcılığın kendisidir.

Bir başka örnek, kadınlar az kazanıyor konusu. Bu abd'de geçerli bir durum. Türkiye'de istatistiki olarak öyle büyük bir fark yok kadın ve erkek maaşları arasında. zaten herkes az kazanıyor:D Ama niyeyse ABD'de bu popüler olunca türkiye'de de gündem oldu. Halbuki türkiye'de aslında işçi sınıfının daha başka sorunları var konuşulması gereken hem kadınlar hem erkekler için. Ama biz sırf popüler diye onu konu etmeyi seçtik.

LGBT konusu da öyle. Türkiye ile dünyanın arasında çok büyük farklar var aslında kültürel olarak. Düşünün 70'lerde 80'lerde türkiye'nin en popüler sanatçıları zeki müren ve bülent ersoy. Huysuz Virjin TV'lerde prime time program yapıyordu. ABD'de, İngiltere'de 80'lerde ya da 90'larda bir drag queen'in program yaptığını hayal bile edemezdiniz. Ama biz bu konuyu da kendimize özgü kodlarla değil, nedense ABD'de popüler olduğu haliyle değerlendiriyoruz.
0
anten
(03.03.23)
(2)

Ekonomi 101

kararsızataletfilozofu
Elinize 150bin tl geçse,Kredi borcunuz var şimdi yatırınca 1,89faizli 75bin 2 senede 1000ödenecek olanBunu kapatır mısınız hemen yoksa taksit taksit öder misiniz ?Elde kalan para 75veya150 bunu ne yapmak lazım ?Kısa-orta-uzun vadede ?Çok para olmadığının farkındayım,Alışveriş filan yapıp kalanı dola
Elinize 150bin tl geçse,
Kredi borcunuz var şimdi yatırınca 1,89faizli 75bin 2 senede 1000ödenecek olan
Bunu kapatır mısınız hemen yoksa taksit taksit öder misiniz ?

Elde kalan para 75veya150 bunu ne yapmak lazım ?
Kısa-orta-uzun vadede ?

Çok para olmadığının farkındayım,
Alışveriş filan yapıp kalanı dolara yatırmak mı lazım
0
kararsızataletfilozofu
(02.03.23)
Simdi bu ekonomi 101 degil finans. ekonomi 101 arz/talep bir de GDP = consumption + investment + government + net exports falan.

faiz masraflarin, elindeki nakdin ayni donemdeki beklenen getirisindan fazlaysa borcu kapatirsin. dusukse sadece aylik odemelerini yaparsin. tamamen oranlara bagli. mesela bircok kisi "borcu kapatma, elindeki parani dolar yap ve bekle" diyebilir. ama dolar kisa vadede illa ki yukselecek diye bir sey yok. dikkatli, mantikli dusunmek lazim yani.

"Alışveriş filan yapıp" - alisveris ne alaka, hem bu kadar borc var hem de cok bir birikim yokken.
0
hot potato
(02.03.23)
hot potato gayet iyi özetlemiş aslında.

Tamamen size bağlı bu durum.

Şimdi mesela tefas'ta göz kararı baktım 6 aylık getirisi &90, yıllık getirisi %200, 3 yıllık getirisi %600 civarı olan fonlar var.

6 ay önce 150bin ile bu fona katılan adam su an neredeyse 2 katını geri almış.

Burada asıl soru şu, siz o stresi yönetebilir misiniz? Mesela sabah kalktığınızda hesapta 150 bin tl yerine 140 bin tl gördüğünüzde uykunuz kaçar mı? Çünkü o fonun yükselişi gibi düşüşü de mümkün. Ya da bu fon önümüzdeki 1 yıl içinde o performansı göstermezse b planınınz var mı?

Bu riski minimize etmek için parayı riski oranlarına göre farklı enstrümanlara dağıtabilecek misiniz? bu kadar çabaya getirisine değecek mi gibi gibi...

Bir de krediyi bazen erken kapatmanın da avantajları oluyor eğer faiz indirimi vs oluyorsa.

Oturup hesabını yapıp bakacaksınız yani:)
0
anten
(03.03.23)
(7)

insanlar nasıl ev alıyor, süreç nasıl işliyor?

gezer
toplam 46 bin tl gelirimiz ve zar zor toplayabildiğimiz 650 bin civarı peşinatımız var. zar zor derken cidden zar ya hadi neyse. ev alalım dedik. sıfır ev almaya güç yetmiyor. ikinci el bakıyoruz. 1,5 milyon kredi çeksen aylık ödemesi 33bin tl civarı. ilk sene zorlar, sonra rahatlarız hadi bunu da k
toplam 46 bin tl gelirimiz ve zar zor toplayabildiğimiz 650 bin civarı peşinatımız var. zar zor derken cidden zar ya hadi neyse.

ev alalım dedik. sıfır ev almaya güç yetmiyor. ikinci el bakıyoruz. 1,5 milyon kredi çeksen aylık ödemesi 33bin tl civarı. ilk sene zorlar, sonra rahatlarız hadi bunu da kabul ettik. bi ev bulmuştuk mesela 1,7 milyon. emlakçıyı aradık kredi durumu nedir diye. sizin peşinata o kadar kredi çıkmaz, iki aile uğraştı çıkmadı dedi. ev satılmış sonra ve 1,1 milyon kredi çıkmış. kredi hesaplanırken gelir de dikkate alınıyormuş, sonradan öğrendik.

e şimdi ev bakıyoruz. ekspertiz ücreti 3-4 binmiş. üç tane eve baktırsak zaten 10bin liramız gitti bu süreçte. zaten devlet bankaları 300.00den fazla kredi vermiyor diyorlar.

nasıl olacak bu iş? biz mi bir yeri atlıyoruz? ev şöyle şöyle alınır, yanlış yerden başlamışsınız diyorsanız nedir bu işin yolu yordamı?
0
gezer
(01.03.23)
bu donemde kazanciniz cok iyi degilse ancak aileden destek ile ev alabilirsiniz. o yoksa kredi oder gibi para biriktirip, onu da yabanci para ile borsada degerlendirirseniz belki ileride alabilirsiniz ev. bir diger secenek de, cekebileceginiz kadar kredi cekip alabileceginiz bir ev alip onu kiraya vermek, ileride onu satip kendi oturabileceginiz bir ev almak.
0
lemmiwinks
(01.03.23)
1.Şu adresten en ucuz kredi veren bankaları tespit et.
www.enuygun.com
2. Bir şubesine aile gelirinizi hesaplamış olarak git ve bana en fazla ne kadar konut kredisi verirsiniz ve bunun aylık ödemesi nasıl olur diye sor.
3. Aldığın cevapla elindeki parayı topla. Toplamdan, emlak alım satım vergisi miktarını ve emlakçı komisyonunu düş.
4. O toplama yaklaşan ama aşmayan bir ev bul. Emlakçıya, Evin tapu değerini sor. (eksper de yaklaşık o değeri bulacak ve alabileceğin kredi, yaklaşık olarak o değerin %80 i kadar)
Yani eksperin bulacağı aşağı yukarı değer belli ve iş kesinleşince eksper parasını alıyor banka. Yani eksper ve dosya masrafı bir defa. Ne kadar olduğu verdiğim linkte var.

Not: Aylık ödeyebileceğin krediyi hesaplarken, bankanın zorla yapacağı, hayat sigortası, DASK, konut sigortası masraflarını da göz önünde bulundurmayı unutma.
0
Mirket
(01.03.23)
1,5 milyona 33bin çok gibi geldi, vakıfbank sarıpanjur kredisi çekmiştim ben daha uygun olmalı. evi alırken eksperdi dosya masrafıydı bunlar araya karışıyor zaten bunları gözden çıkar. aylık ödeyebileceğin maksimum rakamı belirle. o paraya da alabileceğin en iyi evi al. 2 seneye zaten rahatlıyosun. benim ev kredim şuan çevredeki kiraların 10da 1i kadar 3 sene oldu evi alalı. ev kredisi az çıkarsa ihtiyaçla da tamamlayabilirsin eksik kısmı.
0
hobarey
(01.03.23)
Hocam şu an ev alıyorum, bi iki bilgi vereyim:

Bankalar genelde aylık gelirinin yarısı kadar kredi veriyor. Yani 46 lira geliriniz varsa aylık ödemesi 23 olan bi kredi çıkar. Belki ana-baba kefil olursa artabilir, ama genel durum bu.

İkinci el evlerde %80 kredi çıkmıyor, 2 milyona kadar %60, üstü için %50. Yani 1,5 milyon kredi alabilmeniz için 3 milyon değeri olan bi ev bulmanız lazım, bu durumda da peşinat yetmiyor.

Bi de eve bakarken ucu ucuna bakmayın, elinizdeki para + kredinin bi %10 altını hedefleyin. Çünkü tapu harcı, emlakçı parası vs. derken bir sürü "görünmez masraf" da oluyor.

Bu peşinat ve ödeme gücüyle bence 1,5 milyon üstü ev almanız zor. 1,3 milyon civarı evlere bakmanız lazım gibi görünüyor.

Bu bilgiler aklınızda bulunsun, bi de iyi hesap kitap yapın da işte emlakçı kaporası, eksper ücreti falan diye fazladan para kaptırmayın millete.

Kolay gelsin.
0
plutongezegendegilmi
(01.03.23)
Ya geliri çok yüksek oluyor şu anda ev alabilenlerin, ya da ellerinde yüklü bir para oluyor.

Sizin durumunuzdakiler de bütçeleri ve imkanları el veriyorsa yatırımla eldeki birikimi büyütüyorlar. Şu anda 650.000 var demişsiniz. 650000'i tl olarak tutmadığınızı umuyorum.

650.000 fena bir rakam değil, yani doğru kararlarla doğru yatırım enstrümanlarıyla birkaç sene içinde el alabileceğiniz bir sermayeye evrilebilir.
0
anten
(01.03.23)
küçük, oturmayacağın bir ev al, kiraya ver. sen de kirada oturmaya devam et. elin rahatlayınca üstüne koyup oturacağın ev alırsın ya da 2. evi alıp 2 kira alıp büyük bir eve kira verirsin. taksidini ödeyemeyeceğin duruma düşürme kendini. evi alır haraç mezat satarlar, peşinatından da olursun.
0
gabe h coud
(01.03.23)
2013-2020 boyunca 100.000 usd civarı olan, takip ettiğim bir sitenin daireleri şimdi 175.000 usd ve üstü. 2022 martta 33000 usd olan apart şimdi 43.000 usd üstü. Dolar bazında müthiş arttı evler, belki ekonomi-siyaset daha stabil olursa fiyatlar da dolar bazında düşer.
Bekleyebilirseniz temelden küçük bir şeye girip teslim alınca onu satarak ve bunu 2-3 defa yaparak paranızı artırabilirsiniz
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.03.23)
(10)

Araç piyasası düşer mi? (İkinci el)

ditu
Not: Lütfen elindeki mal değer kaybeder diye tedirgin olan arkadaşlar yazmasın.Temiz ikinci el araçlar 600 bin liradan başlıyor. Rezalet bir durum var ortada. Deprem vs derken her kulvarda oy kaybetmeye başladılar. Sizce seçim öncesi olası bir ÖTV indirimi veya yüksek adetli araç sipariş hamlesi gel
Not: Lütfen elindeki mal değer kaybeder diye tedirgin olan arkadaşlar yazmasın.

Temiz ikinci el araçlar 600 bin liradan başlıyor. Rezalet bir durum var ortada. Deprem vs derken her kulvarda oy kaybetmeye başladılar. Sizce seçim öncesi olası bir ÖTV indirimi veya yüksek adetli araç sipariş hamlesi gelir mi?
0
ditu
(28.02.23)
Seçim öncesi ötv indirimi gelebilir adettendir.

ama onun dışında araç fiyatlarının düşmeyeceğine dair uzun bir iktisadi açıklama yapılabilir. Özetle şu anda piyasada en ucuz sıfır otomobilin 500.000 lira civarında olduğunu görebilirsiniz. Bu ortamda eli yüzü düzgün bir ikinci el otomobilin fiyatlarının bu seviyede olması kaçınılmaz.

Bir de 10 kişiye 2 otomobil düşen bir ülkeyiz. Ortalama araç yaşı 10'un üstünde.
Yani piyasada öyle ciddi bir arz da yok otomobil az aslında bu nüfusta bir ülke için.

İstanbul trafiği aldatmasın ülkedeki araçların çoğu küçük bir şehirde toplanmış coğrafi olarak.

Haliyle üretici olmayan, sıfır araç arzı düşük bir ülkede ikinci el kıymete biner.

"Yaaaaa bayilerde araç yok" diyenler olacaktır. bayilerde araç olmayışının sebebi bayinin otomobili riske girmemek için az az getirmesi.

Biz zengin bir ülke değiliz, zengin taklidi yapan düşük gelirli bir ülkeyiz. Yani kazandığımızdan fazla harcıyoruz. Hem bireysel hem ülkesel olarak. Bu sebeple fiyat artışı kaçınılmaz. Fiyatların düşmesi zor bence.
0
anten
(28.02.23)
ötv indirimi geleceğini sanmam ama araç siparişi gelebilir tabii. bunun için araç fiyatlarını dolar bazında takip etmen lazım. dolar bazında şişik araçları satın almamak lazım. mesela daha dün baktım mercedes gla serisinde 2. el araçlar 100 bin dolar bandını geçmiş durumda, aracın normal satış fiyatından 20-25 bin euro daha fazla demek bu. bu araçları şu an zirveden alırsan zarar edeceğin kesin. ama atıyorum normal egea alacaksan, e bulunan da bir araç, en erken zamanda almakta fayda var.

tl bazında değer sürekli artacak onu zaten saymıyorum, yapacak bir şey olacağını da sanmam.
0
roket adam
(28.02.23)
ötv indirimi gelmez kesin bilgi.

fakat deprem sonrası şu an arz-talep çok dengesiz bir durumda(depremde bir sürü araç pert oldu, aracı olmayan depremzedeler de araç almaya çalışıyor) . bir süre sonra muhtemelen sonbaharda araç bulunurluğu düzelir.
0
nuisance
(28.02.23)
seçim sonrası dolar artınca bu fiyatları görmen hayal olur.
0
kanasla intihar eden adam
(28.02.23)
Deprem gibi afetlerden sonra geçtim indirimi ek vergiler bile gelebilir. Araç piyasası da düşmez zira millet sıraya girmiş. Bayilerde yüzlerce kişilik sıralardan bahsediliyor ve bu insanlar 60-100 bin lira gibi (700-800 binlik araçlar için) hava parası ödüyor.

Tüm bunlara ek olarak millet parasını bankada, faizde, altında tutmak yerine artık araba alıp onu yatırmayı tercih ediyor.
0
giovanne
(28.02.23)
Ev kredisi gibi sıfır araçlarda 3-5 aracı kapsayan bir düzenleme gelebilir. Onda da araç bulamazsınız zaten.
Şu an ki güncel Ev kredisi oranları ile ev alabilen duydunuz mu?
Sonuçta talep var ve bu talep bitmez. Fiyatlar da düşmez.
0
neymis
(01.03.23)
pandemi + deprem yikimi..

OTV'nin dusmesini beklemek hayal bence, hangi hukumet olursa olsun..
0
cooperr
(01.03.23)
kasım sonunda 2. el bir araçla aracımı yeniledim bayide.
ben aracı alırken hyundai i30ların sıfırına çıkardım eğer sıfır alabilecek olsaydım. bayideki arkadaşlara öyle mi yapsak dediğimde dedikleri şuydu: 150 kişilik sıra var, her ay 5 adet sıfır geliyor bu bayiye. ve arada torpilliler vs de oluyor, sıra gelmesi uzun sürer. ek olarak zaten bayiler yok cam filtresi yok bilmem ne diyerek zaten o ötv indirimini başka şeylerden çıkartıyor, hiç beklemeyin demişti bana. sözün özü ciddi bir arz fazla olmadığı müddetçe kısa vadede ötv indirimi gelse de sana bana faydası olmuyor. ki deprem bölgesinden gelecek ciddi bir talep olacak, ek olarak zaten depremin de ciddi bir maliyeti olacak maalesef.
ötv de zaten ilk 1999 depreminden sonra gelmiş ve deprem vergisi olarak da biliniyor. yeni gelecek hükümet ne kadar iyi niyetli olsa da elinde sih,rli değneği olmayacak sonuçta.
0
sirkelimon
(01.03.23)
Daha önce uzun uzun çok yazdık, özetle;

ötv düşse bile alacak araba nerede? ÖTV düşmesi için araç bolluğu olması lazım, ki araç satılmadığı vergi kaybı olduğu, sektör zor durumda kaldı diye devlet ötv indirmeli ve stok eritmeli piyasa.

Küfür edeceksiniz ama ben devletin yerinde olsam arttırırım ötv'yi, insanlar sıfır araba almak için rüşvet veriyor, "bana da biraz daha vergi verir herhalde" diye düşünürüm.
0
John Bloor
(01.03.23)
(30)

Kanada'ya taşınır mıydınız?

whatdreamsnevercome
%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız? Yerimde olsaydınız taşınır mıydınız?Yazılımcıyım, son dönem işlerim iyi gidiyor, iyi bir semte taşındım. Mutluydum, sonra Türkiye her zamanki gibi cıvıtmaya başladı. Gelecek kaygısı başladı, şuan oturduğum semtte uzun süre otura
%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız? Yerimde olsaydınız taşınır mıydınız?

Yazılımcıyım, son dönem işlerim iyi gidiyor, iyi bir semte taşındım. Mutluydum, sonra Türkiye her zamanki gibi cıvıtmaya başladı. Gelecek kaygısı başladı, şuan oturduğum semtte uzun süre oturabilecek durumda olmamaya başladım. Yani bu evden çıksam, mevcut semte tekrar taşınma ihtimalim yok, çünkü kiralar artık 100bin liralara dayandı şakasız. Ve bu semt dışında bir yerde yaşamak da beni tatmin etmeyecek artık (istanbulda çok yerde yaşadım) bunun da sebepleri var. (hem istanbulun, türkiyenin bu kadar derdini kahrını çekip hem de istemediğim semtteki evlere 30-40bin lira kira ödeyemem).

üstüne bu deprem dalgası eklendi. sıradaki depremde bizim oturduğumuz evin yıkılmama ihtimali çok düşük. (evin eskiliğinden ziyade, bulunduğu konum nedeniyle) bunun üzüntüsü var üstümde.

her şey iyi gidip, iyi gelir kazanıp projelerim yatırım almasına rağmen "istediğim evi" satın almamın 20-25 yıldan önce mümkün olmadığını, bu ülkenin fırsatlarının ben ne kadar koşarsam koşayım benden o kadar uzaklaşacağını anladım.

deprem dönemi olan devletin eksikliği, insanların düştüğü haller, istanbul'un, izmir'in, adana'nın vb. önümüzdeki yıllar yıkılacak olması, ev arzındaki yetersizlik, hukukun kalmaması, ekonominin ne yaptığını bilmemesi gibi şeyler beni çok yordu.

çok yordu. tahmni edemeyeceğiniz kadar yordu. çalışıp çalışıp, elimde olmayan koşullar nedeniyle geri düşmek beni çok yordu.

--------

velhasıl önce amerika'ya gidişin yollarını araştırdım. çok mümkün olmadığını anladım kısa zamanda. çok zor, çok düşük ihtimal, uğraşmaya kendimi paralamaya değmeyecek kadar düşük bir ihtimal. avrupa, şu aşamada çok cazip gelmiyor.

kanada ise %100 oluyor, o bölgede de arkadaşlarımız var üstelik. ama baktığım zaman yazılımcı maaşlarını da çok beğenmedim o bölgede. ama hem kalıcı oturum hem vatandaşlık almak daha mümkün.

ülkemi normalde seviyordum, istanbulda yaşamayı da. buradaki arkadaşlarımal buluşmayı da.

ama bir günün sabahı her şeyini kaybetme ihtimali olan bir ülkede bu tür şeylerden de doyasına keyif alamıyorum artık.

siz olsanız taşınır mıydınız?
kanaada çok toz-pembe bir ülke değil. mutsuz olma ihtimalim de yüksek. ama sanki orada bir gelecek var gibi geliyor. en azından ev alabilriim, en azından daha rahat yaşayabilirim. buradaki mücadeleden ve düşüncelerden çok yoruldum.
0
whatdreamsnevercome
(26.02.23)
genel iklim ve buraya olan uzaklığı sebebiyle kanada aklımın ucundan dahi geçen bir yer değil. olağanüstü bir para kazanacağım bir durum yoksa hiç mantıklı gelmiyor bana (şahsi fikrimdir)

(edit: evden çalışan biri için) --> istanbulda 100 bin lira kira vermeden de insan gibi yaşanabilecek bir çok yer var ve deprem kuşağında da değiller. illa caddebostan fenerbahçe takıntısı olan biri değilseniz iyi para kazanan biri istanbulda ülkenin dertleriyle uğraşmadan da iyi bir hayat yaşayabiliyor.

illa yurtdışına taşınacaksam, eğer kalıcı olarak gitmeyi düşünüyorsam ab ülkeleri veya abd'yi, geçici olarak gideceksem hızlıca para vurabileceğim uae gibi ülkeleri tercih ederim.
0
roket adam
(26.02.23)
@roket adam,

işte insan gibi yaşamk konusu baya göreceli hale geliyor o noktada. caddebostan/fenerbahçe bölgesindeki sosyal olanak (köpeğini çıkaracağın devasa parkıdır, çevresindeki sakinliktir şudur budur)/demografik yapı istanbul'da başka yerlerde yok. sarıyerde de ataşehirde de şişlide de oturdum. oraları bir daha tercih etmek istemem.

bilmyiorum belki kendimi ikna etmeye çalışıyorumdur. ama hepsinin ötesinde türkiyede bir gelecek göremiyorum artık. en azından kendim için.

amerika olsa zaten 1 saniye bile düşünmez, sormazdım bile.
kanada benim de çok hazettiğim bir yer olmadığı için sorma fikir alma gereği duyuyorum.
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
Kanada iklim açısından sıkıntılı. Bu sorun olmayacaksa taşınılır. Alım gücü maaşlar ne durumda buna da bakmak lazım.
0
seaman
(26.02.23)
şuan şirketim üzerinden elde ettiğim gelirin aynısıyla kanadada aslında daha iyi bir alım gücüne ulaşıyorum. (bu tabi geçici, dolardaki baskı kalkınca türkiye'de de fiyatlar dolar karşısında yerlebir olacak/yerle bir olmaya mecbur)
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
İstanbuldaki çıtanız kiraların 100k olduğu yerdeyse minimumda ve ona rağmen buradan ev almayı karşılayamıyorsanız o zaman kanadada da eşdeğer bir çıta koyarsanız oradaki yaşamı karşılayamayabilirsiniz gibi geliyor bana.
Şuan demografik yapı olarak fenerbahçe altına inemiyorsanız o zaman kanadada da sizin gibi beyaz yakalı göçmenlerin yaşadığı mahalleler sizin çıtanızın altında kalabilir. Çünkü o mahallelerde de her kültürden her milletten insan olacak ve demografik açıdan sizi tatmin edeceklerini sanmıyorum.
Çünkü sizin içinde bulunduğunuz (bulunmak istediğiniz) çevre türkiyede ve diğer ülkelerde hala iyi koşullarda yaşadığı için kendi ülkesinden ayrılmıyor kolay kolay.

Ama gidip bi demeden bilemezsiniz. Sakinlik, sosyal devlet anlayışı, hayat kalitesi yüksek olacak. Bir şey kaybetmezsiniz gidip bir kaç yıl yaşasanız ve duruma baksanız.
0
zimbirik
(26.02.23)
100% tasinirdim. Hatta tasindim ve asiri memnunum. "Cok kotu ulke, kurulu duzenimiz olmasa aslinda TR muthis"ciler gelecektir birazdan. Herkesin zevkleri, hayata bakisi falan farkli tabii o yuzden genellemek sacma.

Bu arada ev almak demissin de Turkiye'de her turlu ev almak 10 kat daha kolay. Motivasyonunun sadece maddi ise hayal kirikligina ugrayacaksin. O kadar ugrastiktan sonra daha yeni ev alim misal 30 sene mortgage ile, ayni cabayi, para biriktirme disiplinini falan Turkiye'de gostersem su an 3. evi almistim herhalde. Yasamaya deger yerlerinde konutlar Turkiye'ye gore cok cok daha pahali, onu kafanda oturt oncelikle.
0
hot potato
(26.02.23)
Toronto, Vancouver gibi büyük şehirleri emlak açısından bayağı pahalı 1+1 düzgün evler 2000 küsur cad çıkıyordu ben bir ara araştırdığımda. Ev ve muhit hayalin varsa orası da İstanbul gibi emlak krizinde. Daha küçük şehirlerde de işini yapabilir misin düşünmen lazım.

Benim gördüğüm, Hollanda'ya gidenler çok mutlu olup hemen ev alıyor (çünkü devlet yabancılara kredi işini kolaylaştırmış galiba, hemen mortgage'a girebiliyorlar) Hollanda'da iş imkanın var mı bir bak derim. 5 yılda vatandaşlık alabiliyorsun (ama şu an TC vatandaşlığını bırakman gerekiyor)

"çalışıp çalışıp, elimde olmayan koşullar nedeniyle geri düşmek beni çok yordu."
Daha geçen yakın arkadaşımla aynısını konuştuk. İş hayatına başlarken hayal ettiklerimizde bulduklarımız çok farklı ve çok kötü. Maaş olarak dolar cinsinden geriye gitmemek için kasıyoruz yıllardır, bırak zammı :D

Tek seçenek Kanadaysa gidip 5-6 yılımı verip vatandaş olup sonra rahat olayım dersen mantıklı. Çifte vatandaş olmadığımız her an riskteyiz. Kanada (veya herhangi batı ülkesi) vatandaşı olarak gerekirse gidip AB'de de iş ararsın en azından ülkeye girip yüz yüze görüşme ihtimalin olur.
0
nhk ni youkosu
(26.02.23)
iyi kötü mutlu olduğun yerden neden ayrılıyorsun ki? o istediğin evde de otursan saraylarda da otursan kesinlikle mutsuz olacak ve kendine mazeretler yaratıyorsun gibime geliyor. türkiye'de işler çabuk değişir. bugün bozuk ekonomi yarın düzelir. bunların hepsi düzelir. anan baban kardeşin arkadaşların yanında mı, yanındaysa bunlardan maddiyat uğruna ayrılmayı kantara koyduğunda hangisi ağır basıyor hesabını kendin yap.
0
deranzo1
(26.02.23)
cok caresiz olmadikca kanada gocmenlik icin (ulkenin sunduklari bakimindan) cok iyi bir ulke degil.
siralama abd>ab>kanada>avustralya seklinde.

ama abd ve ab'ye gidemiyorsam evet niye tasinmayayim? hic olmadi geri donersiniz yani begenmezseniz. beklentilerinizi gercekci tutarak giderseniz hayal kirikligi da yasamazsiniz.
0
antikadimag
(26.02.23)
Tek tasinma isteğiniz paraysa tartışılır.
Misal Türkiye'de yaşamak baya kötü. O sebepten bana Fransa'da kazandığım paranın 3 katını falan verseler anca gelirim Türkiye'ye. Gelirsem de birkac yil anca çünkü cekemem o hayati uzun süre.

Sizin derdiniz Türkiye'deki hayat değil ama maddi gibi. Bu noktada bir de özellikle emlak demissiniz ama kanada benim de bildiğim emlak konusunda baya sıkıntı. Bence tek derdi emlak/para olan biri için mantıklı değil.
0
logisticsmanager
(26.02.23)
Gelir açısından değecekse gidilir. Onun dışında bir evde 2-3 yaşayan almancı tayfa gibi sadece gitmek için gidilmez.
0
scholar
(26.02.23)
kendim taşınırım. senin yerinde olsam da taşınırdım.

normalde kuzey amerika merakım yok, hatta ABD'den nefret ederim ama buz hokeyini çok seviyorum. soğuk iklim seviyorum. kanada, ABD'nin daha sosyal versiyonu gibi yönetim anlamında. aynı şeyin laciverdi ama biraz daha sevilebilir ve tercih edilebilir geliyor bana. öyle aç açıkta kalmayacaksam gidip yaşamak isterdim. montreal, toronto vs. olmasına da gerek yok yani winnipeg, calgary filan bile olur. veya daha küçük bir yer.

ailesine, dostlarına, yaşadığı yere çok bağlı olan ve başka yerde mutsuz olacağını düşünen insanları anlayabilirim. onlar, "dışarıda mutlu olacağıma burada mutsuz ölürüm" diyebiliyor. bu insanın gitmesinin manası yok mesela, gitmesin. yalnız senin gibi fikirleri, düşünceleri olan insanlar için bence İMKAN DA VARKEN türkiye'de kalmanın manası yok. en kötü geri dönersin. farkındayım bu da kolay bir şey değil ama ben olsam giderdim.

deprem bu ülkedeki sorunların en büyüğü bile değil bu arada. ona gelene kadar öldürebilecek veya psikolojiyi bozabilecek o kadar şey var ki... bu depremi de birkaç aya unuturuz, görürsün. bir daha işte artık ne zaman vuracak olursa. gölcüklü sayılırım. 99'u hatırlıyorum. devamında olanları da. dünyanın hiçbir yerinde "sıradan vatandaş" zaten çok zeki veya bilinçli olmaz. bu sistem, politika, devlet işidir. bu ülkenin başındakiler (akp gitse bile) böyle reformlar yapar mı, güvenilir bir düzen oluşturur mu? sanmıyorum.
0
mark greg sputnik
(26.02.23)
1 2 yıl için taşınabilirdim.
0
dissendium
(26.02.23)
30-40bin lira kiralardan bahseden biri turkiye'nin kaymak tabakasindandir.
kanada, kaymak tabakadan gelen birini zorlar.
seni mutlu edecek evler de burada milyon dolarlardan basliyor zaten.

kanada overrated bir mavi yaka ulkesi, ustunu iklimi, saglik sisteminin bitikligi....Ben olsam amerika'ya bakarim, kanada'ya hic bulasmam.
0
cooperr
(26.02.23)
hali hazırda yurt dışındayım.

kanada için bir firma bana teklif verse ve kabul alırsam, koşa koşa giderim.

vatandaşlık alana kadar da dönmem.
0
rain when i die
(26.02.23)
sadece başlığı okuyarak evet diyorum. söz konusu lüksemburg yada kanada ise gerisi teferruattır.
0
baldan kaymak
(26.02.23)
trde bir yazılımcının fenerbahçeden aşağı oturmam takıntısı şımarıklık. kanadaya gidin biraz burnunuz sürtülür ayaklarınız yere basar.

yazılımcılık burada geçici süreliğine diğer mesleklere göre iyi kazanan bir meslek fakat kanadada bir mavi yakalıdan çok farklı bir maaş almayacaksın. o yüzden gidip görün.
0
nuisance
(26.02.23)
@nuisance,

ya cidden kendinizi böyle mi tatmin ediyorsunuz? "yazılımcılar aslında çok dandik, yakında sürünecekler" diye falan mı tatmin ediyorsunuz? ben hayatımın 10 yılını gecekonduda yaşadım, bir daha da kendimi öldürür ama yine de oralara geri dönmem. tüm ülke gecekonduya dönüşürken ben de buraları terketmek istiyorum. çünkü evet "fenerbahçe şımarıklığı" var üstümde. insan gibi insanlarla komşu olup, dışarı çıkınca bir parkta yürüyüş yapabildiğim bir yerde yaşamak istiyorum. çünkü 7 gün 24 saat çalışyıorum ve zaten tüm 10lu ve 20li yaşlarım fakirlik içinde ölüp bitmişken, bi 20 yılımı daha berbat yerlerde berbat şartlarda berbat kiralarla geçmesin istiyorum.

kanadadaki emlak piyasasını ben de biliyorum bu arada malesef. ama aslında burada anlatmak istediğim şey şu: yüksek kira ödüyorsam, karşılığında bir yaşam satın alayım. yaşam dediğiniz şey de, türkiyenin %99'unun hiç yaşamadığı şeydir.
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
standartiniz ev satin almaksa evet kanada uygun bir yer degil ama ulkeden ve ulke gundeminden uzaklasmak bence insana cok sey katar. isim olsa sizin gibi, giderdim.
0
ala09
(26.02.23)
yazılımcıyım, tr şartlarına göre iyi kazanıyorum. evim var, hatta fazladan evim var başka yatırımlarım da var. fena bir semtte oturmuyorum ama fenerbahçede ev kiralarım daha altı olmaz diyecek kadar uçmadım, sonuçta bir beyaz yaka bordrolu çalışansın.

ticaret yapmadığın veya kendi işini kurmadığın sürece olabilecek şartlar belli, fenerbahçe çok populer bir destinasyon atadan dededen gayrimenkul zenginleri de orayı istiyor ayda 8-10bin usd kazanan digital nomad ta, arap veya rus zengini de...

siz kendi çapınızın farkında olun bence, bunun da en iyi yolu orada en fazla bir mavi yaka kadar olabileceğiniz kanadaya yerleşmek olabilir.
0
nuisance
(26.02.23)
@nuince, ayda 8-10k usd kazanıyorum eşimin maaşı ve şirket ortaklıklarımdaki haklarım hariç. şmdi fenerbahçede yaşamayı isteyebilir miyim?
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
yani hocam sonuçta bu işin hem mantık hem de duygusal tarafı var. genel olarak insanlar trnin olumsuz ruhsal ikliminden duygusal olarak etkilendikleri zaman da gitmek isteyebiliyorlar, bunu anlayabiliyorum. bu gruba dahil olduktan sonra artık gitme gitmeme kararı değil nereye gideceğini tartışmak lazım. siz de belli ki en kaymak tabakadaki bir birey olarak sizi fiziksel olarak etkilemese bile kendinize buradaki ortamdan psikolojik olarak bunaltacak bir hayat kurmuşsunuz. ayrıca bir dönem avantajlı piyasa şartlarından ötürü (düşük kiralar, döviz kazanma vs) fenerbahçe, caddebostan gibi istanbul'un creme de la creme denebilecek şartlarda yaşamışsınız ama bu anormal olan dönem şu anda bitti ve o bölgelerin tekrardan eski seviyelerine ulaşmasından etkilendiniz gibi görüyorum. standart bir beyaz yakanın fenerbahçede yaşaması zaten ütopik bir dönemdi ve bitti veya azaldı, eskiden de yoktu yani böyle bir şey milyonların hayal bile edemeyeceği bir bölge ve döviz kazanan birey de tlnin değer kaybetmemesiyle daha da maliyetli bir yaşam sürmeye başladı (zaten tüm planını tlnin değer kaybına bağlayan bir hayat düzeni kurmak da yanlış olurdu)

kanada dediğimiz yer de dünyanın yüzölçümü olarak en büyük ülkelerinden bir tanesi. emlak piyasasına da hakimim demişsiniz, o zaman tavsiye olması babında, bence şehir bazlı bir duyuru daha açsanız daha isabetli tavsiyeler alabilirsiniz diye düşünüyorum. çünkü sizin derdiniz hem maddi ama biraz da manevi, maddi konu belki daha fazla kazanmanızla çözülür ama manevi olarak bu "bavulunu toplamış olma" hissiyatını çözemezsiniz. belki de gidip birkaç sene bu privileged hayattan uzaklaşıp, standart bir göçmen olarak yaşamak iyi gelecektir (eleştirmek için değil ciddi söylüyorum)

son olarak bir de gideceğiniz yerin vergi durumunu da araştırın derim, yurtdışına iş yaparken tl çok rahat bir ortam sunuyor şu an için kimse vergi falan sormuyor ama mesela kanadada gelir vergisi ödemek durumunda kaldığınız durumu da hesaplamak lazım. (edit. hani zaten düşünmüşsünüzdür de yazayım dedim)
0
roket adam
(26.02.23)
taşınmam. Türkiye'de istanbul'dan başka bir şehre göç ederim. yazılım işi uzaktan da yapılıyor diye biliyorum. gelirim iyi ise, arsa alır ve o arsaya kendi müstakil evimi inşa ederim. depreme dayanıklı ve istediğim şekilde yaparım. istanbul'daki korkunç kutu evlerde kalmam.

neden Türkiye'den ayrılmam? çünkü ailem, sevdiklerim, arkadaşlarım ve anılarım burada. bu kocaman bir ömür demek. hayat demek. başka diyarlarda bunu inşa etmek uzun sürer. insan ömrü kısa. yurtdışı benim için değil, çocuklarımın kendi hayatını inşa etmesi için güzel bir seçenek olur.

tabii benim perspektiften böyle görüyorum. sizin şartları bilmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.02.23)
Yazdıklarınızdan anladığım oldukça duygusal bir insansınız. Bu sebeple sizin olumsuz bir durumda mutsuz olma eğiliminiz yüksek olabilir.

Öncelikle konu paraysa, Türkiye'de para kazanmak birçok ülkeye göre daha kolay. "Yoooooeeaa ne alaka" demeyin. Maaştan bahsetmiyorum, para kazanmaktan bahsediyorum. Yazılımcısınız, kendi işinizi kurup para kazanma şansınız çok daha kolay birçok ülkeye göre çünkü türkiye'de sistem işverenin zenginleşmesi üzerine. Vergi indirimleri, vergi düzenlemeleri, sık sık gelen vergi afları, maaşların düşüklüğü vb... Vermek zorunda olmadığınız yan haklar... Hele ki yazılım ihracatı yapıyorsanız, yani dolar kazanıp TL ile maaş ve harcama yapıyorsanız muhteşem... Kur farkının yanında yararlanabileceğiniz teşvikler, ihracat sebepli vergide daha da indirim vs....

Diğer konularda yazdıklarınızdan biraz toplumun genelinden "izole" bir hayat aradığınızı anlıyorum. Açıkcası kanada gibi ülkelerde bu aradığınızı bulmanız zor. Bir yazılımcı ortalama 50-60 dolar kazanıyor saatte. Bir tesisatcı 30-40 dolar saat ücretiyle çalışıyor. Yani muhtemelen o dünya para bayılacağınız evinizin, tabii maaş/ev fiyatlarına bakıp alabilirseniz, tam karşınıza koca f150sini park eden bir mavi yakalıyla dip dibe oturma ihtimaliniz yüksek.

Orta sınıf her yerde orta sınıftır:)

Ben maaşla çalışacaksam gitmem. Kendi işimi kurup çok kazanacağımdan eminsem hemen giderim.

Sizin yerinizde olsam oralardan remote iş kovalar, burada yaşarım.
Ya da dubai vb gibi yerleri kovalarım.
0
anten
(26.02.23)
senin için problem türkiye'de yaşamayı sevmen. yani eğer oturduğun muhitte, kiralar uygun ve evler sağlam olsaydı bu fikir aklını böyle meşgul etmeyecekti. o yüzden muhitini depremden az etkilenecek ve sağlam evlerin bulunduğu bir konuma kaydırman olabilir.

benim aylık gelirim senin kadar olmasa da iyi. ama şöyle de düşünüyorum gidersem bu standartı yakalayamam. dayanılmaz olmayana kadar gitmem fikrindeyim
0
paintov
(26.02.23)
Bro Kanada'ya taşınıp da mutlu olan bir tane tanıdığım yok alayı geri döndü, bazısı çoluğunu çocuğunu bırakıp falan geri döndü öyle bir geri dönüş, Kanada sanırım adaptasyonu çok zor bir ülke, ben taşınmazdım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.02.23)
eger belli bir gucunuz var ise usa icin E1 YA DA E2 vizelerini dusunun derim. ben E2 aldim aklinizda soru olursa mesaj atin. kanada hakkinda bilgim yok ama malum usa ve yazilim tartisilmaz.
0
oscar
(27.02.23)
"%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız?"

sonrasını okumadım; net taşınırdım.

türkiye'de hayatımı idame ettirmek için vereceğim çabanın belki iki üç katını verirdim ama en azından düzgün bir ülkede yaşardım ve bu çaba için elimde bir motivasyon olurdu.
0
knight of cydonia
(27.02.23)
hayır. kadıköyde oturmak zorunda değilsin. radiohead, u2, guns and roses dinleyen insanların böyle düşünceleri oluyor…
0
sert siyah krom
(27.02.23)
abi bence boğaza karşı yalıda oturmak istemiyorsan türkiye'de bu gelirle elde edemeyeceğin çok az şey var. ayda 5 bin dolar kredi ödesen 100 bin lira ödemeyse 20 milyonluk ev alabilirsin. o yüzden anlamsız geldi.

ayrıca hedeflere de tek seferde ulaşmak mümkün olmasa da adım adım ulaşılabilir. yani bugün yalı alamasan da ufak bir yer alırsın. 3-5 yıl sonra satıp başka yer alırsın. böyle böyle büyürsün.
0
hknty
(04.03.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.