Bu sektörde adamların tedarikçilere taahhütleri var. Genelde Türkiye'deki lisanslı ithalatçılar, lisanslı dağıtıcılardan alıyor ürünleri. Gidip mesela fender markasından almıyor mesela, onun yerine toptancıdan alıyor. Büyük markalar tek tek her ülkede satıcılarla uğraşmak yerine, tek bir ana dağıtıcıya veriyorlar ürünleri. Onlar dağıtıyor dünyaya.
Bu dağıtıcı firmalar da paket teklifler veriyor. Diyor ki sana 30 tane enstrüman markasının yetkili satışını veriyorum. Ama yıllık atıyorum minimum şu kadar teminat isterim, ya da şu kadarlık ön ödeme alırım.
Türkiye'deki firma da bu satış teminatını tutturmak için 1'e aldığını 10'a satıyor ki o parayı çıkarabilsin.
Enstrüman zaten az satılan bir şey. ABD'de, Almanya'da leblebi gibi enstrüman satarsın. Türkiye'de satamazsın.
Zaten türkiye'de çok müzik meraklısı insan yok.
Olanın da çoğunun böyle bir hobiye ayıracak parası yok.
Yılda kaç kişiye orijinal amerikan fender, Gibson satabilirsin?
Vergi ya da kur falan değil yani mesele sadece.
Kurun şöyle bi etkisi var. 1000 dolarlık bir gitar, önceki sene 8000 TL'ydi, şimdi 19.000 TL.
Haliyle geçen sene alabilen adamların bazıları şimdi 19.000 veremiyor.
Atıyorum geçen sene yılda 30 kişiye 1000 dolarlık bir gitar satan dükkanı. 30000 dolar kazandı.
Bu sene o 30'un 10'u alamayacak 1000 dolar veremeyecek gitar belki.
Adam yine 30.000 doları tutturmak için 20 kişiye 1500 dolardan satmaya başlıyor bu sefer.
0