Giriş
(9)

Kaç km’den sonra 2.el alınmaz

condom kurşunu
??
??
0
condom kurşunu
(01.02.22)
Bence markaya göre değişir o biraz. Tam sayı veremem ama böyle bi bakış açım var üst segmentte km baremi biraz yukarda olabilir
0
olaylar olaylar
(01.02.22)
Dizelde 120bin benzinlide 150bin üzeri araç tercih etmezdim. Bütçem elverirse 80bin üzeri hiçbir aracı almak istemem.
0
Topalordek
(01.02.22)
Ben bu olaya katılmıyorum. Aracın bakımları zamanında doğru bir şekilde yapıldıysa kilometrenin önemi yok bence. 500 bin kilometre de Skoda gördüm araba 100 bin de gibi. Milyon kilometre görmüş Mercedes’ler var, yine aynı şekilde sapa sağlam. Bu tamamen aracın bakımlarıyla alakalı bence.

Tabii Türkiye’de belli kilometrenin üzerindeki arabalara kimse yanaşmak istemiyor satamam diye. O da bizim sorunumuz.
0
allahkitapwesli
(01.02.22)
Benim km/kaza takintim var, aracina gore degisir. Yapilan KM tek gosterge degil ama bir gosterge..

Almansa max. 65-70bin. Japonsa 120-130bin. Ustune cikmam.
0
cooperr
(01.02.22)
Knoxun söylediği parçaların da belli bir yıpranma payı var tabi ki. Ama bi çoğu değiştirilebiliyor. Mesela bizde 250 binde bi volvo var. Eskiyen turbosu, amortisörleri, motor kulakları, debriyaj balatası, fren balatası ve diskleri, masraf çıkarma ihtimali olan ve 250 binde artık yıpranan bi çok parçası kaliteli ve uzun ömürlü yenileri ile değiştirildi. Ve bunu yaparken paradan kaçınmadık.

Ayrıca mesela turboda verim düşüyorsa zorlamadık daha fazla ki bıçaklardan kopan metal parçalar motor disklerine girmesin. Otomotivden anlıyoruz çünkü ona göre kullandık her zaman. İlk sahibide biziz.

Bu araç 250 bin daha büyük masraf çıkarmadan gidecek. Çok net. Satacak olsak alıcı tabi ki riskli bakar. Ama piyasada alabileceği 100 bindeni araçlardan çok daha iyi bizimkisi.

O yüzden allah kitap wesliye katılıyorum. Bakımları derken 10 bin bakımını kastetmiyor aslında. Zaten periyodik bakımını kimse aksatmaz kolay kolay. Ama motora en iyisini değil de bi alt kalitesini koyuyorsan yağ olarak tabi ki pistonları eskitirsin. Turbonun performansı düştüğü halde kullanıyorsan, araba da balans bozulduğu halde hemen gidip yaptırmıyorsan tabi ki 250 binde o arabayı toplarlayamayacak şekilde eskitmiş olursun.

Yani kısaca arabadan arabaya değişir. Arabanın ilk sahibiyse ve otomotivden anlıyorsa o zaman 200 k da üst segment araba rahat rahat alınır. Üst segment araçlar genel olarak uzun ömürlü zaten.

Not: manuel için konuşuyorum. Otomatik ikinci el araç saatli bombadır. İstanbulda 50k kullanılmış arabayı ben almam.
0
zimbirik
(02.02.22)
Genjler, "ust segment araçlar genel olarak uzun omurlu" mevzusu baya eskide kaldi, uyarayim. Mesela balina kasa mersolardan sonra 90larin ortasindan itibaren uretilen araclarin cogu ciddi sikintili. Arabayi yolda tutmak icin ciddi efor sarfetmen gerekiyor, bu arac gecmisinde bakimli olsa dahi. Bizdeki yildiz olsun da ne olursa olsun kafasi ne zaman degisecek merakla bekliyorum.

Birkac sene once bir merso bayisi bakim muduruyle oturup 1 saat kadar sohbet etme imkanim olmustu, adam emeklilige yakindi, 30 senedir firma bunyesinde calisiyordu. Parca kalitesi olarak 80lerin araclari ile 2000lerin araclari arasinda cok ciddi fark oldugunu soyledi, araclari artik 15 senede yok olacak gibi uretiyorlar dedi, ki zaten yurtdisinda 15 yasinda bir mercedesin degeri sifira yakin oluyor. Boyle olmasinin baslica nedeni de kimsenin bu araclara bulasmak istememesi.

Bu diger premium araclar icinde de gecerli, maserati, bentley gibi araclari da bu gruba dahil edebiliriz. Disarida 2004-2005 model cayenneleri $5000'e satmaya calisiyorlar ama donup bakan yok.
0
cooperr
(02.02.22)
dizelde 120bin. atmosferik benzinlide km problem olmaz. komp benzin alma. japonlarda km almanlarla 2 çarpabilirsin. bin motor önermem.

@cooperr +1 mercedesim daha 120bine gelmeden motor arızası verdi arkadaşımın 1 yaşındaki 48 bindeki bmwsi motor yaktı. vergilerin artması ve preminyum araçların yüksek motorlu olmasından dolayı türkiye için küçük motorlu araçlar ürettiler. yani mercedes c bmw 3 serilerinde kalite doğal olarak düştü. 2008 sonrası mercedes motorlarıda eski verimi vermiyor. servisler c200d arzalı araçlarla dolu. audi bmw içinde geçerli bu. türkiye için e160 üretildi diye biliyorum ki e kasaya 2bin motor bile az bence.

motor arızası yaşadığım için söylüyorum motorun araç kasasını kaldırması lazım. yani koca passata 1.2 motor bence yetersiz. aracım 1650 kg 1.6 motor var kaldırmıyor. araç motor kıyası bence daha önemli bu işte. motor sıkıntısı istemiyorsanız Japona yönelin.
0
mikahakkinen
(02.02.22)
Böyle bir genelleme yok arabaya düzgün bakildiysa alinir elimdeki araclarin kmsini yazicam, yazdiklarimdan bir tek vosvosun motoru rektifiye oldu yaşı ve kmsi itibariyle diğerlerine rutin bakım yapıldı. İnsanlar genelde anlamdığı ve bilmediklerinden çekindiği için böyle bir genelleme var. Ek olarak yakıt yapısından dolayı yüksek kmde dizel daha makbuldür.

'64 Vosvos 350 bin
'00 W211 mercedes 320bin
'08 Auris 190 bin
'00 Xrv750 170 bin
0
mirty
(02.02.22)
ben genelde 30-40 bin bandında almaya çalışıyorum. 2-3 kere servise girmiş, sağına soluna bakılmış oluyor. öte yandan 100bin civarındaki ağır bakımlarına daha çok zaman kalıyor.
0
co2s2
(02.02.22)
(3)

contractor olarak yurt dışına iş yapmak

lucy in the sky
merhabalar,full time çalışmamı gerektirecek bir iş teklifi aldım singapur'da bir firmadan. usd ödeme alacağım kabul etmem durumunda. ancak sadece bu parayı hesabıma gönderiyorlar - sigorta vs. hiçbir şey yok. benden fatura kesmemi de istemiyorlar diye anladım ve de.benim şahıs şirketi açmam, vergi ö
merhabalar,

full time çalışmamı gerektirecek bir iş teklifi aldım singapur'da bir firmadan. usd ödeme alacağım kabul etmem durumunda. ancak sadece bu parayı hesabıma gönderiyorlar - sigorta vs. hiçbir şey yok. benden fatura kesmemi de istemiyorlar diye anladım ve de.

benim şahıs şirketi açmam, vergi ödemem, sigorta ödemelerimi yapmam falan nasıl oluyor? gerekiyor mu? bu şekilde contractor olarak çalışan var mıdır, varsa yol gösterebilir mi?
0
lucy in the sky
(31.01.22)
t24.com.tr

tldr: şirketin tr'de faaliyeti yoksa gelir vergisinden muaf oluyorsunuz.
0
plutongezegendegilmi
(01.02.22)
sigorta falan olmamasi normal, sen disardan adamlara is yapiyorsun sirketin elemani degilsin. ama sen fatura kesmessen adamlar nasil gider gosterecekler, orasini anlamadim..

isin turkiye ayagi nasil olur bilmiyorum.
0
cooperr
(01.02.22)
gelir vergisinden muaf olmak gibi bir durum yok.
0
check minus
(01.02.22)
(7)

Tam yüz gaz maskesi almalı mıyım?

chicha_v2
Malum Türkiye'de yaşıyoruz, toplumsal olay olur, bir felaket olur, afet olur tam yüz gaz maskesi alma fikri arada kafamı kurcalıyor.Fiyatlar da maşallah 1000 lirayı geçmiş alırsam eşime de alacağım. Çok mu pimpirikliyim? Sizde var mı?
Malum Türkiye'de yaşıyoruz, toplumsal olay olur, bir felaket olur, afet olur tam yüz gaz maskesi alma fikri arada kafamı kurcalıyor.

Fiyatlar da maşallah 1000 lirayı geçmiş alırsam eşime de alacağım.

Çok mu pimpirikliyim? Sizde var mı?
0
chicha_v2
(31.01.22)
Abi çok saçma, evinin yanında duvarları çatlamış bi nükleer santral yoksa gerek yok.
0
Zaman Tamircisi
(31.01.22)
Kaygı problemi olan biriyim. Mantık dışı kuruntularım var, gaz maskem yok.

Ha tabi herkes farklı kaygılar geliştirebiliyor özellikle bu durum ile ilgili kaygılarınız olabilir. Özellikle memleketten dolayı abes mi değil mi tartışılır :D
0
hedep
(31.01.22)
Çok pimpiriklisin. Bende yok. Öyle bir durum olsa evde karbon filtreli bir şeyler yapabilirim sanırım.
0
prole
(31.01.22)
Raf ömürleri kısa malzemelerdir onlar. Başa çıkamazsın.
0
Mirket
(31.01.22)
Raf ömürleri kısa değil çünkü kartuşları ayrı vakumlu pakette geliyor.

Açıkcası ben bu yaz yangınlarda çalıştım. Yangınlar bittikten sonra da kalan yakımlardan bi takım eve getirdim. Oo gezide bunlardan çok lazımdı tekrar lazım olursa kullanıdım diye koydum duruyor.

Ayrıca yangında o yüz maskeleri gelene kadar yangına giremedik. Sadece bi kaç kişide işi dolayısıyla vs vardı.

Yani kenarda dursun diye alabilirsin istersen.
0
zimbirik
(01.02.22)
asbest falan yuzunden arada bir disardan filtreli maske takmam gerekebiliyor. profesyonel maskelere yuze uyum testi yapilmasi lazim. alirken ufak bir egitim veriyorlar, yuzene oturtuyorlar sonra da bir duman testine giriyorsun. verdikleri duman oksurten birsey eger oksurursen maske kaciriyor demek. oksurmeden atlatirsan maskeyi kullanmaya basliyorsun. Her sene tekrar uyum testi var, filtreler siklikla degisiyor vs.

ozetle, alip unuttugun plug and play bir maske buyuk ihtimal seni olasi bir mevzuda korumaz, cunku ya yanlis takacaksin, ya filtrenin tarihi gecmis olacak, ya da yuzune tam oturmayacak.
0
cooperr
(01.02.22)
seni çok iyi anlıyorum. eğer maddi sorunun yoksa alabilirsin bu seni rahatlatacaksa.
0
photo85
(01.02.22)
(16)

200k ev kredisi çekmek mi, alamancı akrabadan euro ile borç almak mı?

ananiyimioguz
Şimdi bana yaklaşık 200k nakit lazım. 250 de elde var, ev alacağız.Bu 200k yı bankadan çekip 4 yılda ödemek istersem 270k olarak ödemem gerekiyor. Hadi belki dosya masrafıydı sigortasıydı falan 300k diyelim. Yani paranın %50si kadar bir masrafım olacak.Fakat hiç faiz ödemeden, direkt bir akrabamızda
Şimdi bana yaklaşık 200k nakit lazım. 250 de elde var, ev alacağız.

Bu 200k yı bankadan çekip 4 yılda ödemek istersem 270k olarak ödemem gerekiyor. Hadi belki dosya masrafıydı sigortasıydı falan 300k diyelim. Yani paranın %50si kadar bir masrafım olacak.

Fakat hiç faiz ödemeden, direkt bir akrabamızdan 13bin euro alsak ona da ödeme yapabiliriz.

Yalnız sıkıntı şu, euro sabit kalsa kesinlikle akrabadan almak çok mantıklı ama şu an 15 olan euro'nun 4 sene sonra 30-40 olmayacağının bir garantisi yok çünkü borcunu euro olarak isteyecek.

%50 masraftan kaçarken %100-200 masrafa girmek var.

Gerçi ödedikçe de biraz borcumuz azalacak ama.. belki en iyi ihtimalle aynı hesaba gelir banka kredisi ile.

Siz olsanız hangini tercih ederdiniz, tl ile borçlanmayı mı?
0
ananiyimioguz
(30.01.22)
Şu süreçte dövizle borçlanmak aşırı derecede korkutucu geliyor bana.
0
msb
(30.01.22)
Akrabadan niye euro olarak borç alıyorsunuz ki? Direkt 200 bin lira borç alın. TL'ye dönüştürüp size versin. Siz de TL olarak ödeyin.
0
dissendium
(30.01.22)
kredi çek tabii ki, kazancın euro değilse kesinlikle döviz borca girme zaten.
0
roket adam
(30.01.22)
tl ile bankaya borçlanmak en mantıklısı. yüzde 50 gözünüzü korkutmasın, zaten enflasyonla yılda en az %30 eriyecek borcunuz.
0
golgi aygıtı
(30.01.22)
Tabii ki kredi, şu ortamda dövizin stabil kalma ihtimalini bırakın stabil olarak artma imkanı var mı?
0
gmzo
(30.01.22)
asla ama asla dövizle borca girme bu dönemde.
0
a darkness coming
(30.01.22)
kredi+1

akrabanizin TL olarak borc vermek isteyecegini hic sanmam. ben olsam ben de vermem kardesim olmadigi surece.
0
supergirl
(30.01.22)
Doviz borclanan insanda deli cesareti olmali. Birak döviz borclanmayi, bunun aklindan gecirmek bile normal değil şaşırdım doğrusu.
0
stavro
(30.01.22)
Kredi +1
0
Lucidream
(30.01.22)
sabit faizli tl kredi kullanmak bu enflasyonist ortamda bedava para gibi bir şey. euro borçla karşılaştırmak bile hata.
0
nuisance
(30.01.22)
Akraba ile kötü olmak için ideal senaryo. Uzun vadeli kredi çekerseniz taksitler enflasyona göre eriyecek (Sizin gelirinizin en az enflasyon oranında artacağını varsayıyoruz tabi)

Ama Euro borçlanırsanız Euro en az enflasyon oranında artacaktır, bu durumda en iyi ihtimalle aldığınız Euro'nun 4 ödeme anındaki TL değerini ödersiniz ve geliriniz de aynı oranda arttıysa bir kaybınız olmaz (Ki bence bu da kredinin toplam maliyetine yaklaşır). Ama Euro patlarsa sizin hesaplar da şaşar.
0
salihdt
(31.01.22)
kredi +1
ev/araba alirken kendi yaginda kavrulacaksin, akrabaya falan bulasmamak lazim.
bana turk lirasi borc verse ve tekrar turk lirasi bile istese, %0 faiz yeterki isin gorulsun bile dese tesekkurler kalsin derim.
0
cooperr
(31.01.22)
Cooperr +1

Birisinin kredi alabildiği durumlarda şahıslardan borç alması doğru değil artık. Birilerinden borç alma dönemi geçti artık.

Bankadan borç aldığında kimseye mahçup da olmuyorsun hem.
0
mezarkabul
(31.01.22)
daha geçen gün bddk bankalara stres testlerini yapabilmeleri için senaryolar gönderdi. "aşırı olumsuz" senaryoya göre 2024 sonu USD kuru 31 görünüyordu. "normal" senaryoda ise 17.5 USD kuru. yani en normal senaryoda dahi 30% artış bekleniyor 2024 sonu için. sizin kredi 2025 sonuna kadar. bunu da geçtim, siz USD değil EUR borç alacaksınız. buradan da maliyetiniz artar bir miktar.

ben olsam düşünmeden kredi çekerdim 1 yıldan uzun vadeli her şey için.
0
posthuman
(31.01.22)
değil akraba, babamdan bile euro borç almazdım bu süreçte.
banka pahalı görünebilir ama en azından öngörülebilir olduğu için aslında ucuz bile.

bir süredir dolar 14,5 bandında. volatil olmasına alışmıştık şuan sabit kalması bile bir garip. bir süre sonra ne olacağı belli değil.
0
dahinnotha
(31.01.22)
Tamamdır, dediğiniz gibi TL bile olsa, 0 faizsiz bile verse akrabadan borçlanmamak daha iyi gibi ne olur ne olmaz.

4 sene de değil 10 sene çekeyim ben hatta aya çok düşmesin, zaman geçtikçe koymaz zaten. TL borçlanmak kadar karlı bir şey yok gibi.

İlk defa bu tarz bir borca gireceğim de tecrübem yok ondan sordum yoksa belki düşünmek bile hata diğer ihtimalleri. Ben taksit bile yapmayan bir insandım, ahmaklıkmış onu anlıyorum :(
0
🌸ananiyimioguz
(31.01.22)
(5)

Karlı yolda araba sürmek kartere zarar verir mi

bebegim sende kimsinn
Evet arkadaşlar merak ettim. Şirket arabasıyla sokak arasında giderken aklıma geldi. Arabalar sürekli geçe geçe yolun iki tarafında teker izleri olan yerler temiz ama ortada kar birikmiş. Ee arabanın ortasına denk geliyor hep karlar ve alta sürtüyor ses geliyor zaten karlar her sürttüğünde. Merak et
Evet arkadaşlar merak ettim.

Şirket arabasıyla sokak arasında giderken aklıma geldi. Arabalar sürekli geçe geçe yolun iki tarafında teker izleri olan yerler temiz ama ortada kar birikmiş. Ee arabanın ortasına denk geliyor hep karlar ve alta sürtüyor ses geliyor zaten karlar her sürttüğünde.

Merak ettim acaba arabanın altına zarar verir mi? Buza vb denk gelse.

Gerçi yavaş geçiyoruz zaten ama ne bileyim.

Buz denk gelmesi durumda vs..
0
bebegim sende kimsinn
(28.01.22)
hayir. betona/demire vurman lazim.
0
cooperr
(28.01.22)
Karter bayagi dayaniklidir, zaten motor yagi isininca kar gelmesi sorun olmaz da dedikleri gibi eger kaldirim taşına falan denk gelmezse sorun olmaz.
0
m orak
(28.01.22)
soğan zarından yapılmıyor hocam karter dediğin şey. eskiyip çürümemişse, şiddetli bir şekilde tümsekten geçerken veya taş beton gibi bir cisim çok şiddetli sürtmemişse, kartere bir şey olmaz.
0
bugisme
(28.01.22)
söylenenler doğru ancak bence eksik. karter her ne kadar dayanıklı da olsa devamlı dışarıdan dinamik etkiye maruz kalacak şekilde tasarlanmadığı için uzun zaman maruz kalırsa contalardan sızdırabilir. çok ciddi bir sorun çıkacağını sanmam.
0
tukenmez adam
(29.01.22)
Kardan buzdan bişey olmaz, ama kar birikintisi ile kamufle olmuş bir yüksek rogar bacası varsa anasını bile ağlatır.
0
John Bloor
(29.01.22)
(21)

En küçük kaç yaşınızdaki bir olayı/anı hatırlayabiliyorsunuz?

jonas
Dün birisi 2.5 yaşındaki bir olayını hatırladığını söyleyince bir şaşırmıştım. Büyüyünce o olayı ebeveynlerine anlatıp teyit ettirmiş falan. Gerçekten hatırlanabilir mi ya.Başlıktaki soruya cevaplarınızı alabilir miyim, merak ettim...
Dün birisi 2.5 yaşındaki bir olayını hatırladığını söyleyince bir şaşırmıştım. Büyüyünce o olayı ebeveynlerine anlatıp teyit ettirmiş falan. Gerçekten hatırlanabilir mi ya.

Başlıktaki soruya cevaplarınızı alabilir miyim, merak ettim...
0
jonas
(28.01.22)
3-4 glb
0
abuzer
(28.01.22)
net olarak yaşımı bildiğim 3 yaşımdan anı var hatırladığım(spesifik bi gün olduğu için kaç yaşımda olduğumu biliyorum yani). Ama ondan önce olduğunu bildiğim ama kaç yaşımdayken olduğunu hatırlamadığım onlarca minik kesit var beynimde ve hiçbiri bana birinin anlatıp da aklımda kalacağı önemde şeyler değil. 2,5-3 yaşından olaylar hatırlanabilir bence
0
nundu
(28.01.22)
4 yaşında sünnetten sonra dondurma yemiştim onu hatırlıyorum.
0
sckxyss
(28.01.22)
iki yaş.
banyodan çıkan annemin kukusunu görmüştüm. sonraları bunu anlattığımda 'sus be, benim kukum yok' demişti. üstelemedim ben de.
0
gunah mg012
(28.01.22)
4 yaş doğum günümden birkaç görüntü ve pastamı hatırlıyorum.
0
mattiadestro
(28.01.22)
3-4 civarı benim de ilk anılar ama çok çok az. 5 yaşımdan itibaren baya net her şey.
0
theseachange
(28.01.22)
2-3 yaşlarımda beşikteki anımı hatırlıyorum çok net şekilde.
0
jazzabel
(28.01.22)
3-4 yaşımda kahramanmaraş'ta babamla bir yaz günü meydanda yürüyoruz. elimizde dondurma var. sonra babam sarı bir sakız alıyor büfeden. bana vermiyor çocuklar çiğnemez diyor. bi bu var.

bir de benden 3 yaş küçük kardeşim kundakta, ikimiz birlikte sünnet olduk. sünnet düğününün neredeyse tüm günü, sonraki 1-2 haftadan bir çok an çok net aklımda. sünnet elbisesinin önünü tutarak merdivenden çıkışım, bahçede kumların arasında karınca ve kum yemem, teyze kızının bir avuç dolusu sakızı ağzında çiğneyip kafama yapıştırması, halamın sakız kuruyunca makasla saçımı ve sakızı kesmesi, hep aklımda. sünnet anı, kırmızı leğen, leğene düşen et parçası, metal makas, sünnetçinin beyaz önlüğü vs. zaten asla silinmez. ilki mi, ikincisi mi daha eski bilemiyorum. büyük ihtimal sünnet daha eski.
0
gabe h coud
(28.01.22)
2 yaşımdan itibaren hatırlıyorum.
0
killerbee
(28.01.22)
3-4
0
hayirsiz
(28.01.22)
2 yaşıma 1-2 ay kalmışken akrabamız evcil hayvanını bize bırakmış. Ben çok net bir şekilde hayvanı sevdiğimi falan hatırlıyorum.

Ben 2,5 sanıyordum annem 2 yaşında bile değildin dedi.
0
sevilen progressive türkücü
(28.01.22)
2- 2,5tan görüntüler, çık kısa stop motion videolar halinde bir kaç anı.
3ten sonrası full hd akış, video halinde hafızamda.

ancak yaş ilerledikçe, 30lara doğru en eski anılar azalıyor, siliniyor vs.

soruya cevap; elbette, gayet normal.
0
rewlack
(28.01.22)
Ben 3 aylıkkeni bile hatırlıyorum ama olay olarak değil görüntü olarak :) Saat vardı, sallanan, yüzüstü yatarak onu takip ettiğimi hatırlıyorum. Bu hatırladığım şeyi söyleyince annem bana yaşımı söylemişti. Sonra saati vermişiz :)

Bence zihnini arındıran herkes hatırlayabilir.
0
e mice
(28.01.22)
2 yaş. babamın işyerindeyim, öğle tatili muhtemelen, bir arkadaşıyla pinpon oynuyorlar. top yere düşüyor, ben de peşinden koşuyorum.. "koşma kızım düşersin" diyor.

bunu hatırladığımda da lisedeydim, ders çalışmaya çalışırken birden kafamda canlanmıştı artık nasıl konsantre olamadıysam:) babam da birebir doğruladı dehşete düşerek:)

aile içinde hiç bahsi geçen bir konu değildir bu arada, yani anlatılan bir şeyden olan bir öğrenme ya da çağrışım sözkonusu değil. ama neden bu olayı hatırlıyorum ben de bilmiyorum:)

bir yerde okumuştum bu arada, adler olabilir, insanın en eskiden hatırladığı anı önemlidir diye. benden bu:)
0
dreamnesiac
(28.01.22)
2-3 yaslarinda ani olarak video yok cogunlukla fotograf var.

video 4 yasinda basliyor, anaokulunun kapisindan girmedigim icin pederden ilk tokadi yemistim. baya 4k olarak hatirliyorum, guzel tokatti.
0
cooperr
(28.01.22)
1 yas dogum günüm, ama dogum günüm oldugunu fotograftan anladim. sandalyeden düsmüstüm halamda annene git demisti. o kadar öncesi sonrasi yok. 2 yas, 3 yas aklimda hicbir sey yok.
0
durgunfoton
(29.01.22)
2 yaş.

bu konuyla ilgili bir video görmüştüm. beyin, misal 5 yaşında iken 2 yaşlarında olan olaylara ait nesneleri, fotoğrafları, anlatımlara vs. o kadar çok maruz kalıyormuş ki, bir anı oluşa geliyormuş. Yaş ilerledikçe de o olayı ben 2 yaşındayken yaşamış gibi hatırlıyormuşuz.

Fakat benimki şöyle, bir rüya hatırlıyorum. Çok korktuğum bir rüya. Karanlık ve karanlıkta kırmızı gözlerin göründüğü. Karanlık yerler de evin odaları. Evi de turluyorum haliyle.

Şimdi ben bizimkilere aklım yettiğimde en eski bunu hatırlıyorum dediğimde, o evdeyken sen 2 yaşındaydın ve ayrıldık dediler.

O eve dair elimizde sadece salonda ve balkonda çekilmiş fotoğraflar var. Başka da yok. Rüyada gördüğüm odaların sırasını ve ne tarafta olduğunu anlattığımda doğru diyorlar.

Onun dışında aynı evde balkondan aşağıya beni kapıcının kızlarına uzatırlarken ki 1-2 saniyelik anılarım da var fakat balkonda kedilerle falan fotoğraflar olduğu için beynim oraları yorumlamış olabilir. Ve bakıcının kızlarının gelip beni aldığı dillendirilirdi. O yüzden bu anı beynimin bir oyunu olabilir. Emin değilim. Ama rüya konusunda bişey diyemeceğim o hepimizi şaşırtıyor.

Bu arada eğitim hayatım bitene kadar 8 okul değiştirdim ve çoğu arkadaşımın ismini, yüzünü, yaşadığım olayları anımsarım.
0
ananiyimioguz
(29.01.22)
4 kardeşimin doğumunu falan hatırlıyorum annemin hamileliğini hastaneye gidişini
0
basond
(29.01.22)
Dedemin öldüğünü babam anneme söylerken hatırlıyorum. 1 yaş civarında olmam lazım. Travmatik bir sahne değildi yine de hatırlıyorum. Annemle yerde oyun oynuyorduk. Babam geldi, söylerken elleriyle dizine kapandı bir an.
Salıncak beşikte olduğum bir anı da hatırlıyorum, düşmekten korkmuştum ama hiç mantıklı değil, bebek hatırlamaz değil mi?
3-4 yaşlarıma ait daha fazla anılarım var ama şu diğer ikisi beni bile şaşırtıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.22)
3 yaşımdaki tüm 98' dünya kupası anılarını net bir şekilde hatırlıyorum, zihnim orda o an açıldı benim
0
hooiken
(31.01.22)
İlk anım spesifik olarak 3 yaşımdan. Anneme yaşımı sormuştum bana "3" demişti. O esnada şu üzeri çeşitli şekilli delikler olan büyük küpe o delik şeklinde parçaları sokma temalı oyuncakla oynadığımı da hatırlıyorum.
0
d max
(31.01.22)
(10)

is yerinden bir problem

durgunfoton
Arkadaslar,sacma birsey ama is arkadaslarimdan biri ile sorunum vardı, ben kanıtım onlana kadar bekledim, sonra sikayet ettim, simdi aramiz kötü. bu sikayetten sonra kendi sorumlulugundaki isleri yapmayı bıraktı, sımarık bir prenses oldugu icin, ben de toplantıda yapılmayan isleri söyledim. ufak bi
Arkadaslar,

sacma birsey ama

is arkadaslarimdan biri ile sorunum vardı, ben kanıtım onlana kadar bekledim, sonra sikayet ettim, simdi aramiz kötü.
bu sikayetten sonra kendi sorumlulugundaki isleri yapmayı bıraktı, sımarık bir prenses oldugu icin, ben de toplantıda yapılmayan isleri söyledim. ufak bi tartısma oldu, laf atısması.

iste o toplantida gruba yeni katilan iki kisi vardi.
bugün onlarin bilgisayarlarini düzeltmeye gittim ve ne gördüm? bu tartıstıgım arkadas bunlara mail atmıs, -sahit oldugunuz görüntüden cok utandım, bunun istediginiz is ortami olmadıgını biliyorum, bunun hakkında sizinle konusmak isterim ama burada ofiste olmaz, cikista birlikte gidebiliriz.-

hemen tabi ki cevaplarına da baktım, onlarda -önemli degil istersen konusuruz, cıkarken haber veririz- yazmıslar.
maillerini karıstırmadım, zaten e-postalarında yeni oldukları icin birsey yok, ekranı acınca önüme cıktı, zimbra mailde belki bilirsiniz, maili atanlar bir sütunda, mail bir sütunda görünüyor..cevaplarina baktim evet :).


simdi ne konustular, benim hakkımda iyi mi kötü mü bilmiyorum? uyanık bir de ofis dısında konusalım demis.
umrunda mı derseniz degil ama, ilk geldiklerinde bana o kisiyi sorduklarında ben 'biz konusmuyoruz benim birsey demem dogru olmaz' demistim, istesem ben de bircok sey söylerim. bu yüzden cok rahatsız oldum.

fotografını falan cekmedim, ceksem ne olacak ki zaten bir de suclu konumuna düserim.

fakat ben cok yıprandım ve sinirlerim de cok bozuk cünkü daha önceki kanıtlama süreci beni cok ugrastırdı, ne yapmalıyım veya bu yeni gelenlere de nasil davranayım bilmiyorum. patronu da cok bunalttım iyi niyetli davrandı tekrar kimseyi sıkmak istemiyorum.
0
durgunfoton
(27.01.22)
Yeni gelen arkadaşların ne düşündüğünü boşverin.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
O kişi yeni gelenleri örgütleme yoluna girmiş, belki örgütlemiştir bile. Bu şekilde devam ederseniz sevilmeyen kişi olursunuz. Bence bir süre konuşmalara çok dâhil olmayın.
0
dissendium
(27.01.22)
bu yazışmaları okuma konusu ortaya çıkarsa, yönetimin yapacağı en mantıklı şey seni işten çıkarmak olur.
0
reanarchy
(28.01.22)
Hocam kendi sorumluluğundaki işleri bıraktı şımarık bir premses diyorsun da bunun hesabını kesmek sana mı kaldı? :) yani eğer senin alt seviyense tamam ama değilse bunu çıkıp da laf dalaşına çevirip ispiyonlayamazsın. Senin işin onun yüzünden kilit duruma düşüyorsa bile, bunu ifade edişin kritik.
Yeni gelenler de dışarıdan bakınca birinin diğerine saldırdığını gördülerse cephe alırlar yakında.
0
lcha
(28.01.22)
kelimesi kelimesine KnoxOverstreet +1

sorun yaşadığınız insanla sorununuzu çözmeye değil, direkt karşı tarafa zarar vermeyi düşünmüşsünüz.

toplantıda yaşananlar ve anlattığınız diğer her şey profesyonellikten tamamen uzak.
0
blatta hiberna
(28.01.22)
konuyu biraz daha acayim,
bu olaylar yurtdisinda, ben ilk yapilan irkcilik mi artik mobbing mi bilmiyorum rapor ettigim de bunu sen yanlis anlamissindir, kültür farkliligina cektiler. ben de aynen yazdiginiz gibi pusuya yatip kanit bekledim, ondan sonra ciddiye aldilar ve egitim almak zorunuda kaldi.
ondan sonra kendi sorumlulugundaki isleri birakti, grup icin yaptigi ama benim de yaptigim seyler var, mesela 2 metre sisleri degistiriyorum hanimefendi deney yapacak diye ama benim gelen postalarimi birakmamis, digerlerininkini birakmis. bu yüzden ben de cok sinir oldum. ama farkindayim yani.

aslinda acikca cephe alsalar benim isime gelir, cünkü o zaman yardim etmek, gereksiz iyi davranmak zorunda kalmam, hem benim dedikodumu yapiyorlar hem de yardim istiyorlar.

bana kötülük yapmayan hic kimseye kötülük yapmadim, suclu konumuna düsmeyecek olsam brosür yapar dagitirim.
0
🌸durgunfoton
(28.01.22)
@Knox+1
Valla uzun zamandır bu kadar katıldığım bir yorum okumamıştım. Yazmak istediğim çoğu şeyi yazıp beni yükten kurtarmış.

Ne yapacağına gelince, bence kendinle ilgili özeleştiri yapma olayına başlayabilirsin. Bu sayede olayları daha net yorumlayıp ona göre hareket edebilirsin. En basitinden mesela karşı tarafın diğerlerine mail atmasını çok yanlış bişey gibi görürken, senin yeni gelenlerin maillerini okumanın "evet cevaplarını okudum :)" şeklinde smile içeren bir yorumla sempatikleştirilebilecek bir olay olmadığının farkına varabilirsin. Onun yaptığı yanlışsa senin yaptığın da o kadar yanlış.
0
j r r tolkien hayrani
(28.01.22)
Uzatirsan kovulursun, onun da sana bir faydasi yok. Baskalarinin emaillerini acip okumak falan bunlar ortaya cikarsa kovulakla da kalmazsin, sehir degistirmek zorunda bile kalabilirsin..

Eger isyerinde kafan rahat degilse baska is bak, bulunca istifayi bas cik. Yurtdisinda calisacaksan derinin kalin olmasi lazim, cok net irkciliga maruz kalmadigin surece ki bunun olma olasiligi oldukca dusuk, sikayet falan islerini bosver, isine bak. Pusu kurdum bekledim falan bunlar pek normal hareketler degil..
0
cooperr
(28.01.22)
Benim farklı bir düşüncem var, sen bu kişiyi küçük düşürmeyi başardın, eğitim vs. aldı diyorsun, yabancılar bizim gibi değil. İyiyse, nice-cool kötüyse sorry derler o kadar daha ilerisi olmaz, bitiremezsin.
benzer şeyleri ben de yaşadım, tahmin edebiliyorum.
Bu kişi artık aşağılandığı için hata yapmaz. bence yeni gelenlerle konuşma sebebi de bu, ama saldırgan davranırsan barbar Türk olursun, sana zararı olur.
o yaşananları yapan sen olsaydın, kovulurdun.
0
spherical
(29.01.22)
ırkçı hastaya bak sen, ortada laf edemediğini anladı artık alttan alta insanları size karşı gruplayacak. o yeni gelenler bunun kanıtlanmış ırkçı olduğunu biliyorlar mi? bence bilmeleri lazım.

mailleri okuduğunuzu söyleyemeyeceğinizs göre (lütfen tekrar yapmayın), ki bunu belirtirseniz kesinlikle size karşı kullanacaktır, bundan sonra ona koz vermemeye çalışmalısınız. yeni gelenler de iş ortamında tutunmaya çalışacak insan ararlar doğal olarak. bu pisliğe tutulabilirler.

eğer önemliyse sizin için siz de konuşun ama bence gerek yok. huzurunuzu bozacak ve işinize engel olacak bir sey yapmadıkları sürece sizi üzmelerine izin vermeyin lütfen, o pisliğin amacı o.
0
rallied
(30.01.22)
(12)

İş Yerinde Size Verilen İş Bitince Ne Yapıyorsunuz?

alicek
Arkadaşımla konuşuyorduk bana verilen iş bitince ne yapıcam vs diyerek serbest şekilde takılıyor, ben genelde işimle alakalı şeylere bakıyorum, mesela yaptığım işle ilgili sektörel dergi vs olur falan. Bu konuda etik bir kural var mıdır? Siz ne yapıyorsunuz? Yurt dışında çalışanların gözlemleri nedi
Arkadaşımla konuşuyorduk bana verilen iş bitince ne yapıcam vs diyerek serbest şekilde takılıyor, ben genelde işimle alakalı şeylere bakıyorum, mesela yaptığım işle ilgili sektörel dergi vs olur falan. Bu konuda etik bir kural var mıdır? Siz ne yapıyorsunuz? Yurt dışında çalışanların gözlemleri nedir?
0
alicek
(27.01.22)
başkaları görür çalışma motivasyonu düşer diye çok internette vs gezinmiyorum. işle ilgili devam ediyorum..
0
sttc
(27.01.22)
Reddit
Kulaklığımı takıp müziğe (içimden) çılgınca eşlik ediyorum
Kahve arası
Sohbet muhabbet vs
İşimle alakalı eğitimler
İşimle alakasız eğitimler

- - -
Evden çalışıyorsam:

Oyun oynuyorum
Dizi izliyorum
Piyano çalışıyorum
Diğer bir hobiye uğraşıyorum
Hoparlörlerdeki müziğe (dışımdan) çılgınca eşlik ediyorum

_______________

İşyerleriyle bir anlaşmamız var; sana şu kadar para vereceğiz, karşılığında şu işi istiyoruz diyorlar. Sonrası onları bağlamaz.

Olabilecek en kurumsal kurumda çalışıyorumdur belki. Pazartesi acil toplantı yapıldı önemli bir proje bu hafta bunları yapmamız gerekiyor çok hızlı ilerleyeceğiz vs. Benim haftalık işim pazartesi 11:00de bitmişti. Başka biri olsa iki haftada belki biterdi aynı iş. O yüzden rahatım. Bir yarım iş günü daha kendi cebimden çalıştım hadi bonus olsun keratalar diye.

Çok etik bir insan olduğumu düşünüyorum. Save ralph izledim cruelty free ürünlere geçtim komple vs. vs. her sabah işim olsun olmasın 8:30'da online olurum. Ama etik bir problem görmüyorum.
0
aguen
(27.01.22)
@aguen, proje bazlı mı çalışıyorsunuz yoksa full time mı?
0
🌸alicek
(27.01.22)
Evden calisiyorum. Yatip uyuyorum genelde. Etiklik bir durum yok, adi uzerinde is bitmis.
0
hot potato
(27.01.22)
tepe yöneticiyim. iş asla bitmez. ben özellikle ekipler ara versin, istediklerinde soluklansın, kendi planını programını yapsın diye dokunmam kimseye. micromanage yapmam ama yardım isterlerse bilgisayarına bağlanıp onunla birlikte yaparım işi,(home office) işi veririm, süre veririm. ara ara sorarım ama strese sokmam. işleri bitince de sonrasında ne yapacakları bellidir. herkesin orta ve uzun vadeli iş listesi var. günlük işlerde tüm ekipler zaten otonom bir şekilde çalışır. 1000 kere yapılan işi takip etmek gerekmez. işlerin biri biter diğeri başlar. %100 bütün iş bitti, yapacak bir şey kalmadı durumu, 15 senelik iş hayatımda bir kere bile olmadı.

bazen çok yoğun çalışırım, oturduğum yerden 15 saat kalkmadığım, yemediğim içmediğim tuvalete gitmediğim olur. bazen de iş bilgisayarı açık kalır, gider pcde konsolda 15 dk oyun oynarım, balkona çıkar güneşlenirim, çiçeklerime bakarım. sigara molası sayılır bunlar. genel olarak şirketin sahibiymiş gibi sorumluluk bilinciyle çalıştığım için aklıma kaytarmak gelmez. belli yoğun dönemlerden önce ve sonra recharge olurum ki yoğun dönemimde işe de yansısın.
0
gabe h coud
(27.01.22)
Akşam saat 18:10 a kadar PC başından ayrılmamam gerekiyor ama iş yoğunluğum da düşük. Yani yarım saat işim oluyorsa sonraki yarım saatim boş. PC’den çok uzaklaşmayacağım için yanda ipadle falan vakit geçiririm, açar müzik dinlerim. Ama kafamı tamamen işten uzaklaştırmamak için de derinlemesine bir şeyle uğraşmam. Yüzeysel şeylerle vakit geçiririm.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Eski işimde birkaç gün hiç işim olmadığı zamanlar olurdu, ekşide burada zaman öldürür, makale falan okur alışveriş sitesi gezerdim.

3 seneden fazladır işin bittiği gün hatırlamıyorum, en fazla o gün bitmesi gerekmiyordur, onda da ekiple molada zaman öldürürdük.
0
Bruce
(27.01.22)
Ben kendi adıma iş bulup oradan devam ediyorum. Yazılım yapıyorum, elimdeki task bitse kodun kötü kısımlarını refactor ediyorum mesela, o bakımdan yapılacak iş bitmiyor.

Yurtdışında benim gördüğüm işi biten bitmemiş gibi yapıyor, uzatabildiği kadar uzatıyor. Çok profesyoneller ama bu konuda, yani bilmesen gerçekten harıl harıl çalışıyor sanabilirsin.

Etik açısından, tam zamanlı çalışıyorsan "işim bitti" diye bir konsept yok bence, çünkü anlaşman task/görev bazlı değil, saatini satıyorsun. O saatlerde çalışıyor olman lazım. Ha tabi işi "yaya yaya" da yapabilirsin, orası biraz şirketin problemi oluyor o konuda, işi hızlı bitirmen için sana bir incentive sunması lazım.
0
plutongezegendegilmi
(28.01.22)
beyaz yaka olarak kuzey amerika'da elindeki is bittiyse gider is istersin. Sana is vermesi gereken kisinin elinde is yoksa o zaman 1-2 aylik bir egitime gitmeni isteyebilir bos zamanini iyi kullanman icin. O da olmazsa ve 3-4 ay bos kalirsan ve cok da kritik bir eleman degilsen sepet havasi calarlar sende raks ederekten onundeki maclara bakarsin.

Bir de sunu ekliyim, devamli olarak biryerden is gelmesini bekleyen bir beyaz yaka eninde sonunda girdigi her isten kovulur. O yuzden biran once kendine yetebilecek bir konuma gelmek lazim, magara adami kafasi. Sabah uyandin acsin, bortu bocek artik birsey yakalarsan doyarsin, yakalayamazsan gece ac yatarsin..Insanlar aslinda bircok acidan hala oldukca primitif yasamaya devam ediyor.
0
cooperr
(28.01.22)
Mesleğim ile ilgili şeylere bakıyorum, düşünsenize mesai saatinizde yeni bir şeyler öğreniyorsunuz ve bunun için size para ödüyorlar, bundan güzel bir şey var mı? şimdiye kadar hep öğrenmek için para ödediniz, şimdi öğrenmek için para alıyorsunuz, üstelik aynı iş yerindeki yada aynı meslekteki diğer kişilerin de önüne geçiyorsunuz, size maaş artışı olarak geri yansıyor, iş bulma derdiniz azalıyor.
0
selam
(28.01.22)
Yönetici iseniz iş bitmez. gabe +1
0
yeninesiltupcu
(28.01.22)
@alicek: full time çalışıyorum. türkiye'deki mühendis ortalamaları belli olduğu için birkaç ekiplik işi tek başıma yapıyorum bu yüzden herkes inanılmaz mutlu benden.

arkadaş grubum hep böyle ama. yurtdışında kamuda çalışanlar da aynı, türkiye'de startupta çalışan da.


edit: mesela geçen aralık'ta son anda birisi "aguen, şu senin yıllık hedefinmiş yapılmamış" dedi. neyse iki günlük işmiş benim için yaptım. sonra dönüp dolaşıp soruyorum kim dedi bunu ben bulamadım bu işi falan. en son müdürüme gittim, "e bu senin 2022 sene sonu hedefindi naptın yuh" dedi kibarca.
0
aguen
(28.01.22)
(12)

Kirayı geç gönderen kiracıyı evden çıkarmak

damba
Selamlar, Kiracım her ay kirayı geç ödüyor, normalde 21’inde kira günü ama 25’ine kadar geç ödeme durumu olabilir diye yazmıştık sözleşmeye. Ayın her 25’inde şöyle oldu böyle oldu, ödemem vardı alamadım geç göndereceğim diye söylüyor. Ben de emlak zengini falan değilim ve 27’sinde büyük bir ödemem o
Selamlar,

Kiracım her ay kirayı geç ödüyor, normalde 21’inde kira günü ama 25’ine kadar geç ödeme durumu olabilir diye yazmıştık sözleşmeye. Ayın her 25’inde şöyle oldu böyle oldu, ödemem vardı alamadım geç göndereceğim diye söylüyor. Ben de emlak zengini falan değilim ve 27’sinde büyük bir ödemem oluyor, kiraya bağlı bu ödeme de, sürekli kiracının geç ödeme isteğini bakın her ay ödediğim bi para var diye reddetmeme rağmen, adam ısrarla aynı durumu yaşatıyor bana.

8 kira ödemiştir bana, 6 tanesinde münakaşaya giriyoruz. Kiracılarım da hem kadının hem de eşinin çalıştığı, çocuksuz bir aile, neden kira konusunda bu kadar zorlanıyorlar anlamış değilim. Kendisi daha eve girerken de sorun çıkarmıştı ama ailemin tanıdığı diye bir şey diyememiştim. Ben de minyon, kiracıdan küçük gösteren bi kadınım, beni atlattığını vs düşünmeye başladım artık.

Bugün 27’sine kadar müddet vermeme rağmen hala kirayı göndermemiş yine, ve ben onun yüzünden faiz ödemek zorundayım şimdi.

İnternette noterden kendisine bununla ilgili ihtar çekebilirim diye görünüyor, senede iki kere aynı şeyi yaparsa tahliye talep edebiliyormuşum? Bu şekilde anladım. Noter olmazsa da mektupla da bildirebilirsiniz diyor, sizce geç gönderdiğine dair ihtar çekeyim mi? Haziranda doluyor bir senesi, bir daha aynı şeyi yaparsa evi boşaltmasını talep edebilir miyim? Çok sıkıldım artık, iyi yolla halledemiyorum çünkü.
0
damba
(27.01.22)
Haziranda sözleşme bitiyorsa, sözleşmeyi yenilemek istemediğinizi bildirmeniz yeterli olmaz mi?
0
kaptankedi
(27.01.22)
avukat tut bir tane, her gec odediginde ihtarname cek.
yanlis bilmiyorsam uc ihtardan sonra sepet havasi olmasi lazim.
0
cooperr
(27.01.22)
@cooper noterden kendim ihtar çeksem ne kadara mâl olur bana? Avukata verecek param yok ne yazık ki.
0
🌸damba
(27.01.22)
@ damba

fiyatlar konusunda hic bilgim yok malesef.
0
cooperr
(27.01.22)
hiçbir ödemeyi kiraya bağlamamak lazım bu yüzden. O kira garanti gelmeyebilir her ay.

eğer birkaç gün gecikmeyle de olsa ödüyorsa, yine tolere edilebilir.
Sonuçta kimse sürekli ev sahibine dil dökmekten keyif almaz her ay. Belli ki ailenin gelir durumunda da düzensiz.

İhtarname gibi durumlar olaya bir anda resmiyet katar ama bu aradaki gerilimi daha da artırabilir.

İlk olarak kira ödemesini aldıktan sonra yani onların da kafa olarak rahat olduğu bir günde bir sorun var mı yok mu sorun. İletişim eksikliğinden oluyor bunlar bazen. Siz kafanızda kuruyorsunuz, onlar kafasında kuruyor siz gergin arıyorsunuz onlar da "hah arıyor yine halden anlamayan kadın" diyor.

Baktınız öyle çözemediniz o zaman ihtarname çekin.
0
anten
(27.01.22)
@anten hocam ben de bağlamak istemem tabii ki kiraya ödemelerimi ama el mahkum, bana saçma geliyor benim zor duruma düşmem onun yüzünden.

Aileye defalarca durumu açıkladık, ama yalan söyleme vs de var işin içinde. Bir kişi yalan söylüyorsa bana göre her şeyi yapabilir, sonrasında benim başım daha da çok ağrıyabilir.

Haklısınız elbette, o da istemez herhalde dil dökmeyi bana her ay, ama benim ödememi geciktirip başka ödemeleri yapıyorsa ve ben onun yüzünden faiz ödemek zorunda kalıyorsam, kendimi öncelemeliyim elbette.
0
🌸damba
(27.01.22)
(bkz: iki haklı ihtar nedeniyle tahliye)

siz iki tane haklı ihtarnameyi elinizde tutun. kontrat sonuna doğru laga luga yaparsa elinizdeki haklı nedenle tahliye davası açıp çıkarabilirsiniz.

unutmayın ss.
0
nuisance
(27.01.22)
anten +1

yalan söylediğini bilemezsiniz, size kirasını geciktirdiği için bütçesiyle ilgili detay vermek zorunda değil.
dolayısıyla siz sıkıştırdığınızda bazı şeyleri yanlış ya da eksik aktarıyor olabilir.

sonuçta aylarca kira ödemiyor, ödemeden ortadan kayboluyor gibi bir durumu yok.
düşündüğünüzün aksine, karşınızda kirasını bir şekilde ödeyen, ödeyemeyeceği zaman da geç ödeyeceğini haber veren biri var.
bu devirde bu tip kiracı bulmak bile iyi bence.

yasal olarak haklısınız, ona bir şey diyemem ama karşınızdaki aylardır kirayı ödememiş gibi davranmak da pek mantıklı değil bence.
iki günlük gecikmeyi problem yaparken kiracıyı evden çıkarttığınızda daha da zorlanabilirsiniz.
bu kadar günü gününe ödemeniz varken, şu ekonomik ortamda var olan ve kira ödeyen kiracıyı tutmak bence daha mantıklı olabilir.
gelen gideni aratmasın.
0
blatta hiberna
(27.01.22)
Ayın 21 inde olan kirayı 25 ine geciktiriyor. Yetmiyor 27 sine geciktiriyor.

Bence bu karakter meselesi. Ayın 21 i yazıldığı halde sanki ayın 25 i kira günüymüş gibi davranması onun sorumsuz karakterini gösteriyor:

Noterden direk çekerim ihtarnameyi. Şuanda boş evler de kiraya gidiyor rahat rahat. Bizim de kiraya verecek evimiz var 10 günde 7 kişi bakmaya geldi. Olmadı çıkartırsınız evden. Verirsiniz tekrar kiraya.
0
zimbirik
(28.01.22)
Hiç kendini yıpratmaya değmez çek 2 ihtar yolla gitsin. yeni kiRaci bulmaya bakin
0
all girls dream
(28.01.22)
Bu sorun çözülmüyor, ben artık sizle uğraşamam deyin, ucu açık bırakın gene yaparsa ihtarı çekin, mırın kırın yaparsa ben uğraşamam demiştim dersiniz.
0
wiekannich
(28.01.22)
siz resmi ihtarları gönderin 2 veya 3 ihtar sonrası tahliye hakkı doğuyor. muhtemelen ilk ihtardan sonra düzenli ödeyecektir.
0
orpheus
(28.01.22)
(18)

Erkek çocuk ismi

tiny toon
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, ken
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, kendilerine sorsanız öyle bir beklentimiz yok derler ama içten içe istediklerinden eminim. Aşağıdaki seçenekler arasından hangi ismi önerirsiniz? Teşekkürler.

Yiğit Ege,
Yiğit Alp,
Ahmet Ege,
Ahmet Yiğit,
Ahmet Yiğit Alp (Üç isim biraz zorlama gibi duruyor).
0
tiny toon
(27.01.22)
Ben iki isme karşıyım. Sadece Alp olsun derim.
0
dissendium
(27.01.22)
öncelikle gözünüz aydın, sağlıkla, güzellikle analı babalı büyüsün :)

önerim ahmet alp ya da sadece alp
0
elma
(27.01.22)
Hayırlı olsun ama üç ismi de beğenmedim. Oy vermem gerekirse Ahmet Yiğit'e oy veririm.
0
prole
(27.01.22)
gözünüz aydın. şansı açık olsun.
oğlunuz portekizli futbolcu değilse Ahmet Yiğit Alp'i eleyin derim.
sadece alp +1
0
brakgn
(27.01.22)
İki isim çok zorlama. Zaten bir tanesiyle seslenecek herkes. İçlerinde en iyisi Ahmet.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
tek isim iyidir yiğit koy gitsin
allah analı babalı büyütsün bu arada
0
all girls dream
(27.01.22)
İki isim çok zor. Yiğit ya da Alp tek başlarına çok güzel isimler bence.
0
jazzabel
(27.01.22)
ege ismini koymayan kalmadı diğer isimlerde gayet popüler. bence tek sade isimler daha güzel.
0
mikahakkinen
(27.01.22)
öncelikle tebrikler, mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim oğlunuzla.

siz hep yancı isim gibi değerlendirmişsiniz sanırım ama Yiğit tek başına da çok güzel isim. Yiğit'i tek düşünmez misiniz?
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
iki isim çok gereksiz ve saçma. bence çok kro hatta "ahmet yiğiiit" diye seslenmek çocuğuna. ege, yiğit, alp bunların üçü de çok güzel.
0
kenarortay
(27.01.22)
İki isimli biri olarak gayet memnunum iki isimli olmaktan. Ahmet gibi demode bi isim koyacaksanız yanında Alp ya da Yiğit koyabilirsiniz. Yiğitte türkçe karakter olduğu için Alp daha tercih edilebilir gibi.
0
nundu
(27.01.22)
Ben bir ek yapmak istiyorum. Eğer soyadınız çok bulunan bir soyad ise iki isim işlevseldir. İki ismi var diye çocuğa iki isimle seslenmek zorunda değilsiniz tabi ki.
0
prole
(27.01.22)
Yiğit güzel
0
Josephine.
(27.01.22)
ne kadar cok isim o kadar yuk, gobek adi falan bunlara gerek yok.
Alp yeterli +1
0
cooperr
(27.01.22)
İki isimli biri olarak tek isim +1
0
estella
(27.01.22)
ay lütfen artık iki isim koyan bile kalmamışken 3 işim nedir? lütfen alp yada sadece ahmet.
0
morden kainen
(27.01.22)
Uc isim biraz degil bayagi zorlama. Buna bir de soyad eklenince ortalik fena karisacak. Iki isim bence iyi, en azindan ona da secim hakki veriliyor gibi. Hangi isimle cagrilmak istiyorsa onu kullanir. Yigit ahmet olsun.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Soyadınızı bilmek uyum konusunda fikir verebilir.
0
cekcekli
(27.01.22)
(8)

Şiddet olmadan otorite olabilir mi?

psmstc
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu? Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
Hayırsa, toksik anne baba arkadaş kavramları saçmalaşmıyor mu?

Çocuğu, arkadaş grubu, sevgilisi üstünde otorite kurmak isteyen kişi psikoloji şiddet kullanmadan otorite kuramayacaktır demek değil mi?

Son soru: eğitimde öngörülen mahrum bırakma yöntemi bir psikolojik şiddet değil mi?
0
psmstc
(27.01.22)
Olur yahu neden olmasın. Annem ne psikolojik ne fiziki şiddet uygulardı ama baya otoriterdi çocukken.

mahrum bırakmanın tam örneğini oturtamadım o nedenle cevap veremedim.
0
lcha
(27.01.22)
olabilir. saygı ile de otorite olur. saygı duyduğun için o kişinin dediğini ikna olup yaparsın.
0
roket adam
(27.01.22)
bireyler uzerinde olabilir. (mesela siddet tehdidi olmasa bile bir kisi baskasini saygi / sevgi / guven gibi sebeplerle otorite olarak kabul edebilir)

toplumlar uzerinde ise olamaz. cunku otoriteyi kabul etmeyecek kisiler her zaman olacaktir, ve bu kisilerin "kaos" olusturmasini engellemek icin siddet tehdidi bulunmak zorundadir.
0
robokot
(27.01.22)
zaten otorite şiddetle değil daha çok korku ile kurulur. bayağı kavram karmaşası yaşıyorsunuz.
0
rose parks
(27.01.22)
evet gayet olabilir.

sunulan şartlar bırakıldığında zarar göreceğin bir durum yaratırsan, şiddetsiz otorite yaratırsın.

örnek: işe birini alırsın; arabasını, bilgisayarını, telefonunu verirsin, özel sigortası ve spro salonunu da karşılarsın. ve adam sana muhtaç kalır, çünkü işi bıraktığı sabah, bu "hayatının standard özellikleri"ne artık sahip olmayacaktır.

aile içinde de durum aynıdır.
çocuğuna, sevgiline öyle düzgün şartlar (maddi olmasına gerek yok. senin konuşup dertleşebiliyordur, onun her şeyinden anlıyorsundur. beraber yaptığınız ve sadece sizinle yapabildiği etkinlikler vardır.) sağlarsın ki, bu seni otorite haline getirir. çünkü bu tür şeyleri senden alabilmek için senin sözünü dinler hale getirir.
0
whatdreamsnevercome
(27.01.22)
rose parks +1

psikolojik şiddetle otorite kurulmaz, sorunlu ilişkiler kurulur, sorunlu erişkinler yetiştirilir.
0
dreamnesiac
(27.01.22)
Otorite icin elbette guc gerekir. Bu guc fiziksel, sosyal (hiyerarsik) ya da psikolojik olabilir. Diger yandan gucun yoneltilmesi ise gerekmeyebilir.
0
dunal
(27.01.22)
sadece fiziksel siddet ile otorite olmaz ama sifir siddetle otorite bence imkansiz.

egitim zaten psikolojik siddet uzerine kurulu bir duzen.
0
cooperr
(27.01.22)
(28)

Evlilere soruyorum, gelinliğinizi/damatlığınızı ne şekilde ödediniz?

i m cool with that
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?

Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
0
i m cool with that
(26.01.22)
Hepsini ben ödemiştim. Erkek.
0
pispinti
(26.01.22)
Hepsini eşim (erkek) ödedi ama adetten filan değil, o sıralarda şartlar öyle el verdiği için.
0
gmzo
(26.01.22)
Valla eşimle birlikte ödedik aklınıza gelebilecek her şeyi.

Ailelerden yardım beklemedik, zaten eden de olmadı.
0
hooiken
(26.01.22)
Gelinliği erkek damatlığı kız tarafı ödedi. Kuaförler iki taraf da erkek.
0
but that was just a dream
(26.01.22)
Gelinliği damat, damatligi gelin aldı. Kuaförü gelin kendi ödedi ama kuaför benden tarak parası mı ne istedi. 50 100 birsey vermiştim. Ben normal berberime gittim zaten. Normal tras oldum sadece.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.22)
geleneklere bağlı bi aileyse falan o şekilde oluyormuş. Ben sordum, yok herkes kendininkini alsın işte dedik. Karşılıklı ödenince bi kontrol mekanizması oluyor hoş değil, bir taraf beğendiğini söyleyemez yük olmamak için pahalı olanı beğense söyleyemeyebilir veya tam tersi gelenekçi tipler gidip en pahalısını almaya çalışabilir vs durumlar oluşabilir sanki. Bu tür durumlardan yarıda kalan veya sorun çıkan evlilikler varmış anlatıyorlar :D Cool olup kendi kendine halletmek lazım bence.
0
nhk ni youkosu
(26.01.22)
damatlığı eşim aldı, gelinliği annem aldı. ama ne fark eder, sonuçta aynı cepten çıkıyor. kuaförü de eşim kendi ödedi. öyle bi senin benim ayrımımız yoktu yani.
0
roket adam
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1
0
in vino veritas
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

Bir tek kuaförde eşimin annesi de yanımda olduğu için her şeyi ödemekte ısrar edip ödedi. Eşim zaten gidip damat tıraşı falan yaptırmadı, kendi halletti.
0
kobuzchu kiz
(26.01.22)
Herkes kendi harcamalarını ödedi.
0
fotrsapka
(26.01.22)
Gelinliği erkek, damatlığı kız aldı.
Gelin kuaför ücretini de erkek ödedi.
0
hrvl
(26.01.22)
Benim gelinliği diktirdik, eşim ödedi, ben de onun damatlığını ödedim.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.22)
gelinliği eşim ödedi, damatlığı ben.
kuaför ve makyajı da ben ödedim. zaten eşimin teyzesi, kardeşi, annesi, benim annem, kardeşim derken gelinlik kadar para da buna verdim neredeyse. eşim kendisi için benim şuraya git dediğim bir kuaföre normal tıraşa gitmiş gibi gitti.
0
marla is in my head
(26.01.22)
Gelinlik haladan ve damatlık da kuzenden hediye geldi, gelinin kuaförü para almadı. Ben de normal traş oldum.
Acaip bedavaya gelmiş şimdi onu farkettim:)
0
kumandanim
(26.01.22)
ıkisinide ben odedim hatta alyanslari da
0
all girls dream
(26.01.22)
kuafor işine karismadim eşim kendi halletti
0
all girls dream
(26.01.22)
gelinliği ve kuaförü ben ödedim. damatlığı gelin tarafı aldı.
0
zgrydn
(26.01.22)
Gelinliği kuaförü ben, damatlığı eşim ödedi.
0
oligomer
(27.01.22)
nisani gelinin ailesi halletti, nikahi biz.
gelinlik, damatlik, kuafor, arapasi, plase, muz orta..hersey dahil..
0
cooperr
(27.01.22)
gelin damatlığı, damat gelinliği şeklinde yaptık.
kuaförde herkes kendi masrafını ödedi.
0
estella
(27.01.22)
gelinliği eşim almıştı, damatlığı ben aldım. kadın tarafıyım.
kuaförü eşimin kuzeni ödemiş biz çıkmadan hediye olsun diye ama haberimiz yoktu, yanımıza para almıştık da o para kimin parasıydı o kısmı hiç hatırlamıyorum. eşim özel bi damat tıraşı olayına girmemişti.
0
elorelia
(27.01.22)
damatlığı erkek aldı, gelinliği kadın aldı(kiraladı), herkes kendi kuaför paralarını ödedi.
damatlığı sonra giyerim diye satın almıştım ama bir iki düğünde giydim, zaten kesimler felan değişti demode oldu, olabilirse onu da kiralayın, ödünç alın vb.
0
ravenudon
(27.01.22)
gelinliği annemle beraber aldık, damatlığı eşim aldı.
kuaförü de kendim ödedim.
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
Biz gelinlik ve damatlıgi birlikte ödedik. Alyanslari annem ısrarla kendisi almak istedi; o aldı.

Kuaför için de yanimda para vardı ama eşimin ablası bizden habersiz ödemiş. eşim de kendi enistesiyle öyle normal bir tıraş olmuştu, damat tıraşı olmamıştı.
0
fraise
(27.01.22)
gelinligimi gittim, begendim ve aldim. damatligi birlikte gittik, begendi ve aldi.
Kuaforumu ben odedim, o da gitti trasini oldu. alyanslarimizi bile kendimiz aldik. kimseyi karistirmadik, senin paran benim param yapmadik.

nhk ni youkosu guzel yazmis. sen aldin ben aldim olunca karsilikli bir kontrol mekanizmasi oluyor otomatikmen. gerek yok. kendiniz hallediverin.
0
65 derece
(27.01.22)
gelinliği ailem damatlığı ise eşimin ailesi ödemişti.
0
drako
(27.01.22)
Bu düğün işlerine gereksiz, çok para harcanıyor.

Eşinizle, arkadaşlarınızı çağırıp sadece bir nikah kıyın. Nikah sonrası küçük bir yemek/eğlenceden sonra, parayı gezmeye/balayına harcayın. Damatlık, gelinliğe bile ihtiyaç yok. Güzel bir elbisenizi giymeniz yeter.

Hazır pandemi de bahane edilerek, bu adetler azalarak bitsin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.01.22)
Bizde herkes kendi masrafını ödedi, ailelere ödetmedik.
Gelinliğimi kendim ödedim - canım babamın yardımıyla
kuaförü de kendim ödedim.
Damatlığı eşim ödedi.
0
amelie poulain
(27.01.22)
(4)

Istanbul borekci

balpolen
Klasik kol boregi ve pudra sekerle yenen kurt boregi yapan yerden bahsediyorum. Lezzetini begendiginiz, mideyi yakmayan, onerebileceginiz nereler var?
Klasik kol boregi ve pudra sekerle yenen kurt boregi yapan yerden bahsediyorum. Lezzetini begendiginiz, mideyi yakmayan, onerebileceginiz nereler var?
0
balpolen
(26.01.22)
karaköy'de uğrak börek
tam aradığın yer
öğleden önce ve böreğin yeni çıktığı saate denk getirirsen efsane
0
bir soru sorcam
(26.01.22)
kürt böreği yoktu ben gittiğimde ama sarıyer bilice börekçisi baya iyidir.
0
posthuman
(26.01.22)
Örnek Börek - Şirinevler
0
2027
(26.01.22)
eger hala aciksa besiktas durak borekcisi, taksim dolmuslarinin kalktigi yerin hemen yanindaydi eskiden.
0
cooperr
(26.01.22)
(12)

Dört mevsim lastik vs kış lastiği

iddaaci
Merhaba, her iki özelliğe sahip olan şeylerden hep şüphe ederim. Basıl bu dört mevsimler? İşe yarıyor mu? Ben direkt kış lastiği almaktan yanayım. Yoksa bu dört mevsimlerden al işe yarıyor der misiniz? Sonra yazın yakıtı uçurmasın? Madem cevap verdiniz soru 3: Hangi marka kış lastiği?
Merhaba, her iki özelliğe sahip olan şeylerden hep şüphe ederim. Basıl bu dört mevsimler? İşe yarıyor mu? Ben direkt kış lastiği almaktan yanayım. Yoksa bu dört mevsimlerden al işe yarıyor der misiniz? Sonra yazın yakıtı uçurmasın?

Madem cevap verdiniz soru 3: Hangi marka kış lastiği?
0
iddaaci
(25.01.22)
En önemli şeyi yazmamışsınız; şehir.

Ankara'da iseniz kışlık lastik alın derim. Ben Petlas kışlık lastikten çok memnunum.
0
mezarkabul
(25.01.22)
@mezarkabul İstanbul ama ailemin güvenliği için istiyorum.
0
🌸iddaaci
(25.01.22)
şu dışarıdaki karda dört mevsim lastiği ile patlarsınız.

ama bu havada çıkmam, çok da araba kullanmam ama kullandığım zaman da soğuklardayazlık lastik gibi yolda bırakmasın derseniz dört mevsim lastiği kullanabilirsiniz.

cumartesi akşamı ankara'nın karında bridgestone lm005 ile kütür kütür yokuş çıktım. patinaj bile çekmedi.
0
kibritsuyu
(25.01.22)
Bütçeniz varsa kış lastiği alın. Yazın da yazlık lastik takarsınız.

Arabanın belki de en önemli parçasında eli korkak alıştırmamak lazım diye düşünüyorum, kişisel görüşüm.
0
do you remember me
(25.01.22)
4 mevsim arada derede bi şey ne yazın çok performans veriyor ne de kışın çok soğukta karda tutuyor.

4 lastiği 5 sene kullanırsınız o yüzden bence kış-yaz için ayrı lastik alın. hem kışın kafanız rahat olur. istanbulda karda - derecede dışarı çıkmam derseniz çok sorun olmaz ama.

nokian ve bridgestone öneririm.
0
jelly bear
(26.01.22)
araçta 4 mevsim michelin crossclimate takılı, şu an izmir'deyim ancak geçen seneki karda istanbul'da test ettim gayet iş görüyor. ancak bu karda istanbul'da olsaydım kesinlikle çıkmazdım, yüksek seviyeli karda kış lastiği de 4x4'ün de kurtarmadığını gördük, bir de esas risk bence sabah erken saatlerde oluşan buzlanma onun için kış lastiği de fayda etmez. kış lastiği alınca depolama, tak sök gibi operasyonları oluyor, 4 mevsim de sürekli takılı olduğu için her yıl performansı düşüyor. sonuç olarak normal kış şartlarında 4 mevsim istanbul da iş görür.
0
surprise
(26.01.22)
4 mevsim yere hafif yagan bir kar serpintisinde bile kayiyor
0
eja
(26.01.22)
çok araştırdım. 4 mevsim lastik bence verimsiz. kışın performansı normal kış lastiklerine göre kötü, yazın yol tutuşu ve ses olayı kötü. her gün araç kullanıyorsanız kış lastiği almak çok daha güvenli.

yine çok araştırmış birisi olarak bu sene yine goodyear ultragrip 8 aldım. çok memnunum. (-8, kar, buz gördüm bu sene) hem fiyatı da kalitesine göre bence uygun.
0
delidir yakalayin
(26.01.22)
4 mevsim lastik kışında kullanılan bir lastik olarak algılanmamalı. kış lastiği ve diğer lastikler olarak bakılmalı.

www.tyrereviews.com
0
mikahakkinen
(26.01.22)
20+ senedir agir kis sartlarinda araba kullaniyorum, yasadigim yerde 6 ay kis var. Senelerce dandik araclarla paket servis yaptim, 50cm-60cm yagdigi gunlerde sehir ici 150km yol yaptigim oldu. Onlarca farkli lastik markasi denedim, ozet geciyorum:

+ Bizde dort mevsim diye bilenen lastiklerin aslinda iki turu var. Biri bizdeki bilindik all season. Digeri de daha agresif disleri olan "all weather".
All season'a ornek: Continental Extremecontact DWS06 PLUS, Pirelli Scorpion Verde
All weather'a ornek: Nokian WRG4

+ Kis lastigi karda iyi performans verir. Uzerlerinde kar tanesi amblemi vardir. Bunlarinda kendi aralarinda cesitleri var, mesela derin disli olanlar surekli cok kar yagisi alan yerlerde tavsiye edilir. Ornekler:
Derin disli ornek: BRIDGESTONE BLIZZAK DM-V2, Michelin X-ice
Daha hafif disli: Nokian HAKKAPELIITTA R3

+ Dort mevsim ya da kis fark etmez, eger lastik civisiz ise buzda tutmaz. Nokta.
Her lastige civi takilmaz ve civilerin lastik sifirken takilmasi gerekir.

+ Bir de simetrik/asimetrik mevzusu var. Benim tecrubem asimetrik lastiklerin yere daha saglam bastigi yonunde.

+ En iyi kis lastigi: Nokian butun testlerde onde.

+ Iyi bir dort mevsim lastik, dandik isimsiz bir kis lastigini karda kafalayabilir. O yuzden marka cok onemli, lastik almadan once mutlaka testlere bakmak lazim.

+ Turkiye'de bence ankara cizgisinin dogusuna gecmedigin surece iyi kalite bir 4 mevsim isini gorur. Ankara'nin dogusunda ben olsam iki set lastik edinirim, dort mevsim + kis. Ege ve Akdeniz kiyilarinda ise buyuk ihtimal yazlik lastiklerle butun sene gezinilebilir.

+ (Bonus) Sehir ici agir kis sartlarinda en uzmeyecek araba: Iyi kalite kisliklarla herhangi bir Audi Quattro. 4matic, xdrive, 4motion falan henuz o seviyede degil.
0
cooperr
(26.01.22)
nokian waterproof iş görür. Ancak 5. senede keain değiştirmelisin. Yakıtı arttırır. Kullanım durumunuza göre tak çıkar ve lastik oteli masraflarıyla karar verin.
0
adivar
(26.01.22)
Ben zamanında çok araştırmıştım bu konuyu. 4 mevsim alcaksan ya Nokian ya da michelin crossclimate al. Herkes bu ikisini tavsiye ediyor.

Fakat marmara, karadeniz, i. anadolu ya da d. anadolu'da yaşıyorsan kış lastiği al 20 dakikalık iş lastikçi hemen değiştiriyor. Ben riske atmam ailemin güvenliği için.
0
komando kani var bende
(26.01.22)
(11)

tıp okumak

yıkık remzi
30 yaşında tıp okumaya başlanır mı ? Mesleğimi hiç sevmiyorum.
30 yaşında tıp okumaya başlanır mı ? Mesleğimi hiç sevmiyorum.
0
yıkık remzi
(25.01.22)
36 yaşında pratisyen 41 yaşında falan da uzman olabilirsin. sen düşün.

18-20 yaşındaki gençlerle aynı sınıfta olacaksın. her şeyi geçtim neden tıp?
-düşük maaş
-yüksek çalışma saatleri 36 saatlik nöbetler
-hastalarla, şiddetle baş etmek

hiçbir cazibesi yok.
0
jelly bear
(25.01.22)
- başlanır da kazanabilir misin?
- benim gibi insanlar için kamu hizmeti oldukça mutluluk vericidir. doktorluk da böyle. ancak ciddi anlamda yorucu bir süreç. 6 yıl + uzmanlık derken mezun olduğunda 40'a merdiven dayamış olursun. o süreçte geçim sıkıntısı vs. gibi dertlerin olmayacak mı?
- elbette 30 yaşında insan hayattan ne istediğini 17'den daha iyi bilebiliyor. 1 sene manyak gibi öss çalışmaya var mısın?

bu sorulara cevabın "lanet olsun, evet, istiyorum!" ise en yakın dersaneye başvur derim.
0
prole
(25.01.22)
@prole kazanırım hocam.Altyapım oldukça iyidir.
0
🌸yıkık remzi
(25.01.22)
Tip okunur da 30'dan sonra beyin cerrahi olmaya calismak gereksiz.
Ben olsam discilik falan kasarim..
0
cooperr
(25.01.22)
Doktor olmak sizi mutlu edecek mi? Yıllarca okumak, emeğinize oranla düşük maaş almak, değer görmemek... Bunlara rağmen tıp cazip geliyorsa okuyun. Bir de tabii işin maddi boyutu var. Doktor olasıya kadar nasıl geçineceksiniz? Maddi manevi hazırsanız başlayın.
0
asteriks
(25.01.22)
30dan sonra isi gücü olanlar okuyor, tanıyorum. Seviyorsan olur bence. Pişman olursan işine geri dönme şansın varsa olur yani
0
coca cola
(25.01.22)
hocam meslegini sevmedigini soylemissin. meslegin nedir? niye sevmiyorsun? niye tıp okumak istiyorsun? para icin mi veya itibar vb seyler icin mi? keske bunlari belirtseydin. daha saglikli cevaplar gelirdi belki.
0
roylemonia
(25.01.22)
gerçekten okumak isterseniz nobel ödülü bile alabilirsiniz:)
en.wikipedia.org (fizyoloji değil)


fen bilgisi öğretmeniyken ege tıp fakültesini
bitiren bir doktorun hikayesi vardı.
şimdi bulamadım, gören olursa eklesin lütfen.
0
samicin
(25.01.22)
Gerçekten ideallerinizde varsa, eğitim dönemini finanse edecek gücünüz de varsa neden olmasın.

30 yaş artık çok geç değil.
30s are the new 20s diyor batılılar.

Bizde var o algı. 30'a geldim, artık durulayım evleneyim, emekliliğimi bekleyeyim.

Eskiden insanlar 18-19 yaşında hayata atılıyordu bizim annelerimiz babalarımız döneminde. Haliyle 30lu yaşlarda birçok şeyi oturtmuş olman bekleniyordu hayatında.

Şimdi bir genç 25'inden önce hayata başlayamıyor.
Okuması, iş bulması, işi bulduktan sonra kendine yetecek kadar kazanması 25-26 yaşını buluyor.

bir de insan ömrü, egzersiz teknikleri, doğru beslenme ve tıbbi destekle insanlar daha uzun süre genç kalabiliyor. Yaşam kalitesini koruyor. Eskiden 50 yaş birçok hastalığın belirdiği, eklemlerin işlevsizleştiği, göbekli amcalara teyzelere dönüşülen bir yaştı. Düşün mustafa sandal 50 yaşında, jennifer lopez 52 yaşında. Ne kadar genç ve aktifler. Onlar ünlü diyebilirsin. Ama bir de 70'lerde bak 50 yaşındaki ünlüler ne haldeydi. Sadece estetik müdahaleler değil, düzenli spor, beslenme alışkanlıkları da etkili bunda.

O yüzden 30'dan sonra hayat yok diye düşünmemek lazım bence.

Burada en önemli kriter bu işe ne kadar gönül verebilirsiniz? Çünkü ideallerinizde yoksa o motivasyonu sağlayamazsanız soğursunuz.

Bir de ağır bir eğitim, haliyle eş zamanlı bir işte çalışmanız zor olabilir. 5-6 yıl düzenli geliriniz olmadan idare edebilir misiniz?

Mesleğin zorluklarını yazmama gerek yok zaten biliyorsunuzdur. Ama her meslek zor. Ben duyan herkesin ne kadar eğlenceli dediği bir iş kolundayım. Ben bile düşündüm acaba tıp mı okusaydım diye.
0
anten
(25.01.22)
gerçekten istiyor ve doktorluk mesleğini seviyorsanız yaşın hiçbir önemi yok. Kendinizi sevmediğiniz bir işe mahkum etmeyin, bir süreliğine paranız olmasa da huzurunuz olur. Cesaretiniz için tebrikler
0
olimpia
(26.01.22)
bence okunur.

Bundan 30 yıl sonra geriye baktığında 20 yaşında okumak ile 30 yaşında okumak arasında pek fark görmeyeceksin bence.

Hatta bence şimdiki olgunluğunla çok daha iyi bir öğrenci olabilirsin.
0
burfak
(26.01.22)
(5)

Yurtdışına Belge Gönderme

lacrim
Arkadaşımla Polonya’da master’a basvurduk. Hali hazirda burdayiz ve apostil gerekiyor universiteye basvurunun tamamlanmasi icin. Bildigim kadariyla 1-2 sayfa bir sey. Yani totalde 3-4 sayfa evrak gonderilmesi gerekiyor turkiyeden polonyaya. İnternetten baktigimda cok fahis fiyatlar gordum ama hatirl
Arkadaşımla Polonya’da master’a basvurduk. Hali hazirda burdayiz ve apostil gerekiyor universiteye basvurunun tamamlanmasi icin. Bildigim kadariyla 1-2 sayfa bir sey. Yani totalde 3-4 sayfa evrak gonderilmesi gerekiyor turkiyeden polonyaya. İnternetten baktigimda cok fahis fiyatlar gordum ama hatirladigim kadariyla gecen sene arkadasima turkiyeden koca bir koliyi 150 liraya gondermistim. Bu tarz evrak gonderimi icin hangi firmayi oneriyorsunuz ve ucreti hakkinda bir fikriniz var mi?
0
lacrim
(25.01.22)
ptt'nin turkuaz mi oyle bir posta turu var. DHL ile gonderim yapiyor ama DHL'den cok cok daha ucuza geliyor. PTT subelerinde expres gonderim olacak derseniz anlarlar herhalde.
ben evrak gondermistim ve 3. gun ulastirilmisti.

Ayrica apostili konsolosluga da sorabilirsiniz. Onlarin da veriyor olmasi lazim.
0
65 derece
(25.01.22)
PTS diye bir firma var, zaman problemi olmayan ufak tefek evrak için kesinlikle fiyat sormanızda fayda var.
0
co2s2
(25.01.22)
Ben zamaninda basvuru yaparken hep PTT'nin takipli en ucuz hizmeti neyse onunla yolladim, herhangi bir sorun yasamadim.
0
hot potato
(25.01.22)
boğaziçi ünv nin orada bir kırtasiye vardı dhl şubesi mi ne öğrencilere epey indirimli gönderiliyordu.
0
fistikthecat
(25.01.22)
Tek bir parca kagit ile 1kglik kutuya asagi yukari ayni fiyati cekerler.
UPS $70-80 ister. DHL'in biraz daha insafli olmasi lazim.
0
cooperr
(25.01.22)
(19)

Homesick durumu

garavel
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama üstü bir üni hayatı yaşadım, çalışma ve maddi kaygım olmadı hiç. Şimdi ise o hayattan çıkıp birden başka bir ülkede çalışmaya başlayınca sudan çıkmış balığa döndüm. En basitinden 2 aydır ev arıyorum ev bile bulamıyorum adam akıllı, kiralar uçuk ( londra ) ve başkalarıyla evi paylaşıyorsun birikim yapmak yeni mezun tecrübesiz biri için zaten imkansız. Ben böyle hep kira mı vereceğim düşüncesi var, maaşımda ortalamanın altı tabii ki şuan onun da etkisi var. Her ne kadar artma potansiyeli olsa da kısa vadede 2-3 yıldan önce istediğimi yakalamam mümkün değil.

Şimdi tartıya koyuyorum, türkiye’de ev var, iyi kötü bi araba da çekebilirim altıma aile desteği ile üç beş bişey kazansak en azından istediğimde ailemi görürüm, yazın dostlarla 2 saatte denize kaçar kafayı sıfırlarım diyorum.

Böyle zorlanan, geri dönen ya da kalıp devam eden vardır belki aramızda. Her türlü yoruma açığım, türkiye’den başka yerde yaşayamam diyenleri de dinlerim manyak mısın kal diyenleri de.

Bu arada ingiltere tek şansım değil, döndükten sonra ileride yarın bir gün yine avrupa’ya göçebilirm. Tek kurşunum olsa kesinlikle kalırım onu belirteyim maalesef onun da rahatlığı var.
0
garavel
(25.01.22)
Bekleme hemen dön.
Türkiye hep böyle kalmayacak. Ülkelerin siyasi arenadaki konumları değişiyor.
Zorluklar dibine kadar yaşanıyor ama başka bir ülke olsa buna herhalde dayanamazdı.
Her şeyi sıralayamam buraya ama özellikle maddi anlamda ilerisi için umut var.
Sadece doğru kararlar alınmalı.
Konu uzun aslında ama kısa tutalım.
0
Erva
(25.01.22)
dönme abi, napıyorsun. biraz fazla gayret göster. yaparsın. burası bambaşka bir yere çıktı, hiç boşuna kafanda kurma.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Valla ben de yurtdışından dönmüş biri olarak söylüyorum. Sen zoru görünce tırsmışsın. Belli ki burada rahat yaşamışsın, iş kendi başına ayakta kalmaya gelince pes etmişsin gibime geliyor.

Türkiye'de olup ailenden ayrı eve hayatta çıkmazdın sen mesela, çıksan da "uf yapamıyorum ya annemin yemeklerini özledim" der ailenin yanı a geri dönerdin.

O bahsettiğin 2-3 yılı aşmaya çalış derim. Biraz dişini sık ve sertleş bence. Dönmenin manası yok.
0
Nocturne
(25.01.22)
Döndükten sonra "göçmen" çok daha zor olur.

Anlattığın şey de konfor alanının bile ötesinde "emekli hayatı" gibi hayali bir düzen:) Dostlar arkadaşlar da hep TR'de mi olacaklar mesela?

Bahsettiğin zorlukları anlıyorum, TR'de birebir aynıları olmasa da yine çok zor bir hayat bekliyor olacak seni. Kısa süre sonra her şeyi Londra'yla kıyaslamaya başlarken bulabilirsin kendini. Bahsettiğin yaz tatilini yapmak için bile insanlar aylarca taksit ödemek durumunda, alım gücü olarak şuanki maaşın orada "kirayı zor karşılarken" bir süre sonra buradakine göre yüksek bir hayat standardın olabilir. Benzer şeyleri oraya yeni giden çoğu kişi yaşıyor zaten, dayanabiliyorsan devam..
0
dreamnesiac
(25.01.22)
gabe, nocturne +1, bu tür zorluklar ve bunların üzerinden gelebilme seni sen yapan şeyler, bu tür konfor alanından çıkmak zaten kişisel gelişim için tavsiye edilen şeyler.

birde şunu düşün bir hafta sonra evleneceksin ve iyi kötü bir eve ihtiyacın var, nasıl çözeceksin? iç güveysi mi gideceksin yoksa aile evine mi taşınacaksınız? bu konuda eşin ne düşünecektir sence? bir ev bulmayı bile başaramadı ne işim var bununla diye düşünmez mi?

iş verenin daha kendine bakmayı beceremiyor ben buna nasıl sorumluluk vereyim müdür yapayım demez mi?

Bu arada işe yeni başlamış tecrübesi az birinin (ki hayvan gibi tecrübeyle giden 30+ arkadaşlarım bile bir yıla yakın oda tutarak yaşadılar) tabii ki ev bulması tutması o kadar da kolay değil bunu iyi anlıyorum yukarıdaki örnek sizin de örnek verdiğiniz içindi, yaşadığınız diğer problem/sorunları da benzer şekilde ileri doğru hayatınızın ilerisindeki konular içinde kullanabilirsiniz. eğer vereceğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa tebrikler, oldunuz.
0
selam
(25.01.22)
Dönme, senin yerinde olmak isteyenleri düşün.
0
gunisigi90
(25.01.22)
Yorumlar haklı zaten, yukarıda da belirttim. zoru görünce ve etrafta tam manasıyla güvenebileceğim kimse olmayınca insan tabii ki boşluğa düşüyor afallıyor ve zorlanıyor. Burda doğup büyüyen kiminle konuşsam “ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

Tr’de en azından bi 2-3 sene iş yaşamında olsam 27-28 yaşında gelsem dediğim gibi en azından hazırlıklı olurdum neyle karşılaşacağımı bilirdim. Ama üni bitti, arabamı sattım ve buraya geldim hayatımda ilk kez çalışmaya başladım ve bu hiç bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir kültürde oldu. Türkiye’de bile çalışmaya başlasan bi afallarsın ama etraf yabancı değil, çifte şok yaşadım. Biliyordum zaten bunu kendimi hazırlamıştım zaman zaman motivasyonum düştüğünde yükselttim ama bazı zamanlar da çok düşüyor işte.

Ben büyürken sürekli babam yurt dışındaydı, bu yaşıma geldim hala yurt dışında onunla uzak kaldık hep. Şimdi o yapacağını yaptı komple türkiye’ye dönecek ben yurtdışındayım. Bi tane hayatımız var aileden ayrı mı geçireceğiz hissi berbat bir şey.

Burada olmak çok daha mantıklı her açıdan ama aile bağları insanı yiyip bitiriyor.

@selam türkiye’de ailemin kaldığı ev haricinde 2 tane evimiz daha var. yani tam anlayamadım dediğinizi ama aile evinde yaşama gibi bir durum olmaz evlenme durumunda.
0
🌸garavel
(25.01.22)
iki kişi arasında dialog olacak ama

“ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

1 - onların cesaretsizliği, bağımlılığı (bağlı değil bak, bağımlı) onların problemi, seni ilgilendirmez
2 - onların yapamadığı şeyi yapıyorsun, bir kısmının özendiği, imrendiği, bir kısmının korktuğu bir şey ve bu cesaret ister. kırılmak yerine gurur duymalısın dünya nüfüsunun sadece %5'inin yapabildiği bir şey yapıyorsun. ne kadar az o kadar çok değer.

Ailenin evleri, geliri bir gün kaybolur gider, deprem olur yıkılır, iflas edilir, dolandırılır olur da olur dünyanın bin türlü hali var, oraya güvenme hiç.

Anne baban tahminim sağlıklı insanlar, senin için bir sürü şeyi yapabilecek durumdalar şu anda, bu zamanları iyi değerlendir, diyorsun ya belki geri giderim baka yere falan, o iş yalan, aile yaşlanacak rahatsızlıklar artacak vs. şimdi yaptın yaptın sonrası daha zor olacaktır, tabii sen de yaş alındıkça konfor alanından çıkmak istemeyeceksin, ne kadar yaşlıyız o kadar tembelleşiyoruz.

tuttuğun takımın rakip takım tarafından yenildiğini ancak maç'ın çok güzel geçtiğini düşün, belki bir gün son kurşununu da sıkıp döneceksin, ve herkes soracak manyakmısın niye döndün diye, şunu diyebilirsen "yapamadım, yenildim ama maç çok güzeldi" o zaman başın fezaya değer. illa ki kalacaksın diye bir şey yok bu arada, buradaki insanların derdi aman yurt dışına gitmişsin buralar bok gibi sakın gelme değil, daha çok bu genç yaşta hayatın içindeki mücadeleyi tek başına verebilecek ve veriyor olman. önemli olan "başarmak" değil, mücadelenin kendisi.

henüz ailen sağlıklı iken hayatını yaşa, derdin olursa yardım edecek birileri var etrafında ama bir gün bu dünyadan gittiklerinde kimsen kalmayacak yardım edecek.

Ben bu argümanla evimi ayırmıştım, doğru düzgün yemek yapmayı bilmiyorum, bozulan şeyleri nasıl tamir edeceğimi, nereden tamirci bulacağımı bilmiyorum, şimdi sen varsın sana sorar öğrenirim, sen ölünce kime soracağım, nasıl öğreneceğim bunları diye bir argüman koymuştum babamın önüne. benzer argüman senin içinde geçerli, ailen sağlıklı iken öğreneceksin ne öğreneceksen.
0
selam
(25.01.22)
bence buradaki ana nokta tr'deki iş hayatınla ilgili. anladığım kadarıyla maddi kaygın yok bu iyi, ama tr'de alanında iş bulup, seni mutlu edecek bir kariyer yapabilecek misin? eğer cevap evetse, bir şeylerden feragat edip geri dönülebilir. yerinde olmak isteyenlerin borcunu ödemek zorunda değilsin, özlem de gerçek bir duygudur ve acayip zor bi hayat yaşamana gidip başka ülkede sıfırdan başlamana falan gerek yok. gelirsin trde mutlu olacağın işinde orta halli bi hayat yaşarsın konfor alanında güzel bir hayatın olur.

bunları maddi kaygın olmadığını baz alarak yazıyorum, yani işten gelecek paraya aşırı ihtiyacın yoksa manasında. (maddi açıdan sıkıntılı bir ailedeysen kesinlikle geri dönme.) genel olarak insanlar tr'deki hayatlarından memnun olmadıkları için göçmen oluyorlar, buradaki hayatından memnunsan çok da şart değil bence.
0
roket adam
(25.01.22)
Yurtdışına gitmeyi çok istiyor bence herkes ve türkiye’den bunalmış durumdalar o yüzden cevaplar hep tek yönlü. Sen kendine soracaksın bu sorunun cevabını, kimse cevaplayamaz. Mesela benim imkanım oldu ve gitmedim, o kadar uzun yıllar yurtdışında yaşamak istemiyorum çünkü, gidersem 1-2 yıl kalıp dönecek şekilde gitmek isterim. Bana göre değil ya refah da umrumda değil para da. Ailem sonsuza dek benimle olmayacak, hayattalarken beraber vakit geçirmek istiyorum, benim babam da 32 yıl yurtdışında çalıştı yeni döndü, şimdi ben gidiyorum desem inanılmaz üzülür.

Bir de bak hayat standardın düşmüş, burda araban varmış orda metroya biniyorsun, kendi evin varken 2-3 kişiyle aynı evde yaşamaya başlamışsın, bir sürü arkadaşın varken yalnız kalmışsın. Bilmiyorum insanlar yurtdışına mutlu olmak için gidiyor, eğer mutsuzsan ve gerçekten bıktıysan hayatı kendine zindan etmeye değer mi? Mesela evli olsan sana destek olacak birisi olurdu, o kadar yalnız kalmazdın belki. Şu an daha zor sanırım senin için. Bence iyi düşün, hiçbir şey %100 güzel değil, pişmanlıklar neyi tercih edersen et olacak önemli olan kendini en iyi hissedeceğin şıkkı seçmek. Böyle bir arkadaşım berkeley’de doktorayı bıraktı döndü yapanlar var yani.
0
ekaterina
(25.01.22)
Bu arada bugün itibariyle geleli 4 ay oldu, onu belirtmemişim. Çok taze sayılırım, tam da bu zamanlarda vurmaya başlıyormuş sanırım insanlara aile hasreti, hayat zorluğu vs.

@roket adam, valla kira vermeyeceğim ve izmir’de yaşayacağım için şöyle bi 7-8 gelirim olsa kral gibi yaşarım. ailemin beklentisi yok benden, orta şeker bi araba da olur bazı şeylere sıfırdan başlamam yani. gül gibi geçinirim de işte o parayı da maaşla bu yaşta kazanamam. işten gelecek paraya önümüzdeki 2-3 sene daha ihtiyacım yok ama sonrasını bilemiyorum.

şuan bilsem ki türkiye’de haftada 5 gun 9-5.30 bi iş bulacağım dediğim maaşa dakika düşünmem de, bulamayacağımı biliyorum :(
0
🌸garavel
(25.01.22)
Türkiye'de iş hayatına girmediğin için aklında o var. İş hayatında olanlar fırsatını bulsa gidiyor öyle düşün. (en kurumsal yerlerde bile hayvan gibi sömürü olabiliyor burada.)

Ev-araba almak Türkiye'de de maaşlı çalışan için imkansız gibi ama aile durumundan rahatım diyorsan, onu sen düşüneceksin işte. İstediğin tam olarak ne? Bu arada İzmirliler batıya pek adapte olamıyor galiba onu gördüm, belki iklim vs. sosyal olamamak seni üzüyordur. Ben 1 yıl İngiltere'de yaşadım (okudum) sonra Türkiye'ye döndüm. O dönem kendi işimi bulamadığım ve vize uzatmadığım için dönmüştüm. Türkiye'de de fena halde değildim başta. Fakat şu anki aklım olsa İngiltere'de master sonrası herhangi bir şeyde de olsa kalmaya çalışırdım. (ki bir arkadaşım Forensic Osteology masterı sonrası call centerda çalışarak orada kaldı :D Şimdi üniversitede çalışıyor. Çok iyi yaptı)

Fakat 4 ay çok kısa. Bir ülkeye alışmak aslında 6-9 ay. Tam olarak alışmak 2-3 yıl belki de. Bak bir öğretim görevlisi olarak şunu net söyleyeyim, mezun olan öğrencileri görüyorum hepsi afallıyor ve Türkiye'de iş dünyası şu an çok daha kötü. Eskiden biz yine 900-1000 dolar gibi rakamlara ilk işimize girmiştik, şu an bu 300-400 dolar ve bu paraya geçinmeleri imkansız. Ayrıca öyle "çalışma saati" diye bir şey pek yok. İlk işleri olduğundan laf da edemiyorlar. Ailesiyle yaşayan ailesiyle kalmak istemiyor psikolojisi bozuluyor. Sevgilisi olan sevişecek yer bulamıyor. Türkiye'de de bir sürü alt sorun var.

Artıları eksileri iyi düşün. Kendi ayakların üstünde durup orada başarılı olursan harika bir şey başarmış olursun. Fakat neden illa Londra? Daha küçük özellikle sahil şehirlerinde (Brighton?, Southampton vs.) iş bulup yaşayabilirsen çok daha mutlu olabilirsin.

Bence sana gereken şey sosyal çevre (ve mümkünse sevgili). Sosyallik yok diyorsan en kötü kafana göre birkaç Türk, Yunan, İtalyan, Portekizli falan bulmaya çalış.
0
nhk ni youkosu
(25.01.22)
@nhk ni youkosu söylediğiniz şeylere %100 katılıyorum, şuan aldığım maaşı londra dışında alsam muhteşem olurdu mesela ama ingilizcem çok yeterli seviyede değil b2 idim geldiğimde şimdi kulak yavaş yavaş alışıyor dilim biraz çözülüyor vs, ondan londra dışını şuan gözüm kesmiyor her yerde iş yapan geçerli bir mesleğim yok( ing işletme bitirdim şuan online sales tarzı bi ofis işindeyim telefon ve mailde geçiyor bütün gün ) o yüzden türk şirketinde başladım, bir de londra’da 2-3 tane arkadaşım var yakın ve onlarla vakit geçiriyorum işten arta kalan zamanlarda fakat onların da sevgilisi var işte adamlar pazar günü off :)

siz söyledikten sonra farkettim de şöyle pazar günü çıkıp hiç bilmediğim yerleri gezdiğim 3-4 hafta olmuştu ve hepsinde baya mutluydum, ama şuan bunu yapacak birisi yok etrafımda yalnızken de keyif almıyorum.
0
🌸garavel
(25.01.22)
dostum yanlış anlama ama izmir şartlarında ingilizcen yokken sırf ing işletme diplomasıyla eğer birkaç önemli üniden biri değilse gidip 7-8 bin ile başlaman zor. arkas vs tarzı bir holdinge girmediğin sürece hayattan nefret edecek bir iş hayatın olabilir cidden. yani bence önemli konu, dönersen nerede çalışacaksın? belki şimdiden bazı iş başvuruları yapıp londrada olduğunu çaktırmadan mülakat yapıp bi piyasanın durumunu tartabilirsin ama bana çok iç açıcı gelmedi.

o yüzden bu şartlar altında ben de biraz daha kovalamanı önereceğim.
0
roket adam
(25.01.22)
@roket adam yok neden yanlış anlayayım, maalesef tr’nin gerçeği bu. 2-3 arkadaşım güzel maaşlarla işe başladılar ama şans meselesi tabi. bu arada ingilizcem yok demedim ingilizcem sadece british aksanı konuşulan yerde iş yapmaz yoksa şuan türkiye’de ben biliyorum diyenlerin %70 inden iyi olduğuna eminim.

öyle kurumsal bir yerde iş kovalamak da mantıklı dediğiniz gibi linkedin üzerinden koşturulabilir. en büyük sorun dönünce ne iş yapacağım zaten.
0
🌸garavel
(25.01.22)
sen türkiye'den çok öğrencilik hayatını özlüyormussun gibi geldi bana yazdıklarından.

tr'de iş hayatına girip yaşın da büyüdükçe ve sorumluluk aldıkça yine benzer şeyler hissedeceksin.
0
nuisance
(25.01.22)
Turkiye ve Ingilteredeki hayat karsilastirmanizi 'arabam vardi' falan gibi yuzeysel seviyelerde degerlendirmemek lazim bence. Londra'da arabayi napacaksiniz yani teknik olarak, sirf arabayi kapinizin onune park etmek icin bile gidip izin alip, belge cikartip, vergi odemeniz gerek. O trafikte bir yerden bir yere gitmek sacmalik. Londra'da yasiyorsaniz tabii ki metroya bineceksiniz, gap'i mind edeceksiniz, o kulturun bir parcasi da bu degil mi sonucta?

Tabii yasadiginiz durumu en iyi kendiniz bilirsiniz ama su asamada mumkun oldugunca sabirsizlikla bekleyeceginiz durumlar yaratmaya calisin bence. (Something to look forward to, yani) Turkiyeye bir kisa kacamak, ordaki bir aktivite, haftasonu icin Cambridge'e bir tren bileti falan, artik caniniz ne yapmak istiyorsa maddi imkanlariniz elverdikce.

Ayrica en onemli kriterlerden biri insanlar olarak zaman icinde ne hissedecegimizi ongoremiyor olmamiz. Yani kendi zihnimiz, kendi duygumuz, kendi beynimiz ama yine de anlayamiyoruz. Dort ay sonra, alti ay sonra, yaz gelince neler dusunuyor hissediyor olabileceginizi bilemiyorsunuz ki. O yuzden -gecen gun de baska bir cevaba yazdim- direkt karar vermeden once kendinize bazi milestonelar belirleyin. Misal, Nisan ayinda hala ayni derecede mutsuzsam geri donmeyi dusunmeye basliycam. Haziran'da hala ayni gucle karamsarlik hissediyorsam Turkiye'den en az bes yere is basvurusu yapicam. Temmuz'a kadar en az iki yerden haber duyarsam birini secicem vs gibi. Oyle karar verirsiniz, boylece elinizde hep kararinizi destekleyen veya desteklemeyen datalar olur.
0
sopiro
(26.01.22)
Herkes baska ulkede yasamaliymis gibi sacma bir algi var. Bazisinin zevklerine kulturune vs en uygun ulke Turkiye. Yasadigin yerin kulturune ozel bir heves duymadan yasanmaz Almanci usulu veya karin tokluguna calismiyorsan.

"senin yerinde olmak isteyenleri düşün"
bosanmak isteyen adama "bak evlenmeye calisip evlenemeyenler var" demek gibi. ne alaka.
0
hot potato
(26.01.22)
+ homesick olayi ilk 5 sene zorlar sonra yavas yavas etkisini kaybediyor. Gurbet enteresan bir olay, yurtdisinda uzun sure kalmadan anlamasi zor. Ben de karsima cikmadan once cok dalga gectim, sonra yuzlesince anliyorsun.

+ senin profilindeki birine ben gocmenlik tavsiye etmiyorum ama yurtdisi deneyimi onemlidir ve bu tarz denemeler yapilacaksa bunlari 30'dan once yapmak lazim.

+ senin yerinde olsam 4-5 sene takilirim. Biraz calisirim, dil meselesini toparlarim, mumkunse bir de MBA falan patlatirim aradan ciksin. 30'a gelmeden, fazla kok salmadan copluge geri donerim. Gocmenlik falan islerine pek bulasmam.

+ Yurtdisi eger cok buyuk paralarla oynama imkaniniz yok ve coplukte keyfiniz yerinde ise size pek de fazla birsey sunmuyor. Cikinca finansal olarak ciddi seviye atlayacaksaniz, ya da geldiginiz yerde cok ciddi sikintilariniz varsa ve bunlari cozmek icin tek careniz kacmak ise mantikli.
0
cooperr
(26.01.22)
(17)

Kar magduriyetinin bu kadari!

ala09
birkac gun once olayin patladigi sirada gaziantepe gitmistim merkezde bile ne kar kureme ne tuzlama gibi bir calisma yapilmiyordu. yagan kar gormedim ama bunun disinda butun magduriyeti yasadim ne arac cikarabiliyosun ne taksi var dize kadar karla yolda yuruyorduk. dedim ki istanbul disinda turkiye'
birkac gun once olayin patladigi sirada gaziantepe gitmistim merkezde bile ne kar kureme ne tuzlama gibi bir calisma yapilmiyordu. yagan kar gormedim ama bunun disinda butun magduriyeti yasadim ne arac cikarabiliyosun ne taksi var dize kadar karla yolda yuruyorduk. dedim ki istanbul disinda turkiye'de basina bir sey gelse basa gelen cekilir deyip oturacagiz

geldik istanbul'a ee ne oldu. kar yagdi diye hayat durdu insanlar aç kaldi yollarda hala evlerine ulasamayan bir suru calisan var. ben su an calisiyorum ve eve gidemeyecegim gerci yolda kalmaktan iyidir de.

bu neyin acizligi? ilk defa mi kar yagdi ulkeye? gercekten sebebini anlamiyorum cozumsuz bir sey mi kar yagisi?
0
ala09
(25.01.22)
Türkiye gibi düzgün altyapısı olmayan dandik şehirleşen ülkeler için çözümsüz.
0
Zaman Tamircisi
(25.01.22)
İstanbul'a en son ne zaman bu kadar kar yağdı ki? Yağmur biraz fazla yağdı diye sel olan bir büyük şehirden bahsediyorsunuz birkaç sene öncesinde. Dünyanın neresinde beklentinin ötesinde bir durumla karşılaşırsanız benzer sonuç alırsınız, biz de organizasyonda pek iddialı sayılmayız:) İrlanda'daki kar fırtınası Dublin'i google'layınca bile çıkıyor hala.
0
dreamnesiac
(25.01.22)
İlk defa kar yağmadi ama çok yoğun bir kar yağışı var ve alt yapı yetersiz. Yoksa üç gündür kar yağıyor, belediye ekipmanları bir sekilde yetiyordu ama birden yağan yoğun miktarda kar için araçla, ekipmanla cozemiyorsunuz. Alt yapi, şehirleşme gibi uzun vadede inşa edilen şeylerin düzgün inşa edilmesi gerekirdi.

Ayrıca İstanbul gibi bir metropolde Afad üç gundur yoğun uyarı yaparken çoğu yer önlem de almadi. Kar iyice bastırınca erken çıkabilirsiniz diye o kadar insanı bırakırsanız çil yavrusu gibi dağılır herkes, sonuç da bu olur.
0
fraise
(25.01.22)
@dream+1
Çözümsüz değil ancak hazırlıklar bişeylerin yaşanma sıklığı veya önem sıralaması ile bağlantılı olur. Bu şekilde bir kar yağışının olma sıklığı çok yüksek olmadığı için buna yönelik hazırlık yapmak da düşük olasılık. Atıyorum bu olayın yaşanma sıklığı her sene olsaydı o zaman bişeyler yapılırken bu durum da dikkate alınırdı. Millet "geçen seneki gibi yolda kalmayalim şimdi" vs deyip aracıyla yola çıkmayabilirdi, iş yerleri "meteoroloji böyle diyor, geçen senelerde bu olay yüzünden işyerinde yatmak zorunda kaldık. O yüzden bugün evden çalışalım" vs der ise çağırmazdı milleti, belediyeler bugüne yönelik ekstra hazırlık yapar erkenden müdahale ederdi falan filan.

Olaylar öyle olmadığı için herkes "ne olacak ya hiç mi kar yağmadı daha önce" deyip normal seyrinde devam edince zincirleme şekilde etkiledi olaylar herkesi. Sonuç da bu oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.01.22)
Valla bizim bura merkezin de merkezi.
1 gram tuz atan olmadi belediyeden(ibb) de kimse gelmedi. ilce belediyesi de ugramadi.

Sosyal medyada 2 tarafin trolleri carpisiyor belediyeler de keyfine bakiyor.
Karayollari da calismiyor, ben hayatimda ilk defa ankara istanbulun tamamen kilitlendigini gordum.

O araclari bana verseler ben bile daha iyi temizlerim.
Askerde 1 metre yagardi cillop gibi yapardik butun sehri.
0
divit
(25.01.22)
@divit ayni sekilde dun yolda vardi araclar ama su an sandi saldim cayira gibi. onun saskinligi biraz da. acaba kuresek de ise yaramaz gibi bir durum mu var yagis devam ettigi icin
0
🌸ala09
(25.01.22)
Ana yollar açık, ara yollar tamamen kapalı. Oturduğum apartmana girmem 45 dk aldı. Kar hala yağarken site bahçesini ve garaj girişini küreyen yoktu çünkü. E ne olacak, yarın buz tutacak çok daha zor olacak küremek.

Ha bu arada epey de ünlü bi siyasetçiyle aynı binadayım. Hiçbi tesiri yok bunun anlaşılan :)
0
photo85
(25.01.22)
Arkadaşlar, böylesi kar İstanbul’a 3 yılda bir yağar. O da en çok 3 gün yerde kalır.

Bu kadarcık bir ‘rahatsızlık’ icin de büyük yatırımlar yapılmamalı. Hatta Kadir Topbas döneminde cok eleştiri oldu diye gaza gelinip gereğinden fazla araç gereç ekipman alındı. Yazık gunah.

Kuzey ülkelerinde tüm yolların temizlendiğini mi sanıyorsunuz? Hayır, iklime uygun lastik kullanıyorlar ya da yola hiç çıkmıyorlar.

Otoyolda ani bastıran DEK yağışı sonrasında hiçkimse cozum üretemez. Ve eğer 100 aracın 10 tanesinde kıs lastiği yoksa orası kilitlenir ve yardım da ulaştırmak pek mümkün olmaz.

Topbas kar ekipmanlarını popülistce lüzumsuzca çok aldığında da yanlış buluyordum, hala da İstanbul un kar konusunda bu kadar yatırım ve yaygara yapmasını anlamsız buluyorum.

Biraz yetişkin olup, bir Kanadali gibi evinin önünü kuruyerek başlayabilir herkes.
0
kaptankedi
(25.01.22)
kaptankedi+1.

Kanada demisken, kanada gibi senenin 6 ayi karli bir ulkede bile birsuru sehirde ara sokaklar temizlenmiyor, cunku butce yok. Kaldirimlar da bina/ev sahiplerinin sorumlulugunda.
0
cooperr
(25.01.22)
Kaptankedi ve cooperr +1

İsviçre'de bile böyle birden, çok kar yağdığında araçla işe gidemeyenler oluyor. Bizde ek olarak nüfus yoğunluğu, "bize bişey olmaz yea" kafasında insanlar ve insan hayatına değil yalnızca cebine önem veren patron / yöneticiler olduğu için iyice faciaya dönüşüyor.
0
gmzo
(25.01.22)
@gmzo bize bi sey olmaz demiyor kimse. dun gece 5-6 saat yolda kalan gece 1de evine varan adami sabah 5:30 servisiyle alip yine kuruma getirdi sirket:))
0
🌸ala09
(25.01.22)
kartakip.ankara.com.tr

Böyle bişi buldum Ankarada durum iyi gibi
0
photo85
(25.01.22)
Bu yağan kar son yıllarda yağan en yoğun ve sağlam kar oldu katılıyorum ama ben de önlemlerin yeteri kadar alınmadığını düşünüyorum. Hem belediye hem insanlar tarafından.

İki akşamdır dışarı çıkıyorum. Önceki gün yollar tuzluydu ve ana arterler açıktı mesela Beşiktaş'ta. Ama dünkü yağış anında yerde birikmeye ve yolu kaplamaya başladı. Tuzlandıysa bile yeterli gelmedi, küreme araçları Beşiktaş-Yıldız arasını açamadı çünkü 10 aracın 6'sında kış lastiği yoktu ve şeridin birinde kalan olunca arkadakileri de durdurdu, millet hemen diğer şeride geçmeye çalıştı sonra orayı da tıkadı ve gözümün önünde bir anda onlarca araba kaldı patinaj çeke çeke. Abartmıyorum 4x4 araçlar hariç birkaç araçta kış lastiği vardı, o da patinaja engel olmadı ama en azından çıkabildiler.

Burada da sürekli soruluyor İstanbul için birkaç hafta soğuk ve belki yağacak kar için kış lastiği almaya gerek yok diyor herkes. Doğru ben de almadım ama arabayı yerinden oynatmadım. Milletin hatası hiçbir uyarıyı dinlememek. Hallederiz yea kafasından bir kaza, bir yolda kalan araç tüm kaosu başlatmaya yetiyor sözün özü.
0
chicha_v2
(25.01.22)
Tam olarak bu: “küreme araçları Beşiktaş-Yıldız arasını açamadı çünkü 10 aracın 6'sında kış lastiği yoktu ve şeridin birinde kalan olunca arkadakileri de durdurdu, millet hemen diğer şeride geçmeye çalıştı sonra orayı da tıkadı ve gözümün önünde bir anda onlarca araba kaldı”

—Durum bu olup da araçlar yolu tıkadığı vakit belediyenin yapabileceği hiç bir şey kalmıyor.
0
kaptankedi
(25.01.22)
Tabiki hayat duracak, doğal afet neredeyse, buradaki sorun daha dün öğlen saatlerinde çalışanlarını evlerine yollamayan patronlardadır, hoş valilik bu yönde bir tavsiye bile vermedi muhtemelen sanırım.

Bu kadar karı tuzla yok edebileceğini düşünmek komik bir düşünce, anca kürersiniz onda ülkem sürücülerinin tüm şeritleri kapatıp yolun ulaşılamaz hale getirmekte üstüne olmaması sebebiyle hiç şansımız kalmıyor, muhtemelen şu anda çatalca tarafındaki köy yolları şehir içi yollardan daha açıktır, çünkü kar küreme aracının geçişini önleyecek trafik oluşmuyor.

Biz pazar günü işyerindekilerle ve müdürle konuştuk, hiçbirimizde kış lastiği yoktu mesela, sonuç ofise gelinmeyecek dendi, bu değerlendirmeyi yapıp önlemini alamayan milyonlarla bu kadar oluyor. Zaten %80'in kış lastiği yok milletin, böyle sonucu oluyor.
0
atom karincanin torunu
(25.01.22)
@ala09 uyarıları dinlemeyip yaz lastiği ile bu havada yola çıkanlar bize bir şey olmaz'cılar işte, nasıl kimse demiyor?
0
gmzo
(25.01.22)
otoban kenarında, çoğu büyük caddede hane halkı yaşamadığı için belediyeden başkası küreyemez

kış lastiği de tank paleti değil. bu karda işe yaramaz
0
comp
(25.01.22)
(14)

istenmeyen bölümde okumak

dodonene
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
0
dodonene
(23.01.22)
canım ne istiyorsa onu yaparım. kaç yaşında mezun olduğunun bir önemi yok. ama maddi bir kaygın bulunuyorsa önünde iki seçenek bulunuyor:

1-bölümü bitirip çalışmaya başlamak, sonrasında çalışırken istediğin bölümü okumak.
2-maddi kaygıya rağmen okulu bırakıp istediğin bölüme girmek.

ilk üniversitemi 25-26 yaşımda bitirdim. 30 yaşından sonra ikinci üniversitemi okuyorum. bitince üçüncüyü de düşünüyorum. yaş sadece boş bir rakamdan ibaret, takma kafana.
0
lesmiserables
(23.01.22)
22 yaşımda hukuk fakültesini bitirdim (ki Türkiye'nin top 5 üniversitelerinin birinde), aynı sene psikoloji bölümüne başladım. 26 yaşında mezun oldum.

Şimdilerde yüksek lisansım da bitmek üzere, üzerine tecrübeli de sayiliyorum artık iş hayatında.

O dört yılı kafama taksaydim sevmediğim bir mesleği yaparak adliye koridorlarında her gün kendime aciyacaktim büyük ihtimalle.
0
fraise
(23.01.22)
Okuyacağın bölüme göre değişir ne olacağı. Geç mezun olunacaksa sonuç buna değer olmalı.
Bana kalırsa üniversite eğitiminin bazı alanlar dışında çok da değeri kalmadı. Hedefin nedir bilmiyorum ama bu süreçlerde çok zaman harcamak çok mantıklı değil artık.

Eğitimin kalitesi belli. Ezbere dayalı ve hocaların egolarını tatmin ettiği bir sistem var. Boğaziçi, odtü falan da dahil olmak üzere kaliteli iş yapılan okul yok bu ülkede. Lisansı bölüm derecesiyle bitirdim. Şimdiki aklım olsa hiç uğraşmazdım diyorum. İlgi duyduğun konularda okul dışında kendini geliştirebilirsin.

Diplomadan ziyade bir iş yapmayı öğren. Skill kazanmaya bak. Artık tüm dünyada bilgisayar başında oturacak insan yeterince var. Üniversite mezunlarında sanayideki ustanın sahip olduğu beceri yok mesela. Ayrıca vizesi, finali derken bir roman okumaya zaman bulamıyor insan. Ödevdir bilmemnedir derken kültür sanat aktivitelerine zaman da kalmıyor. Yazarken bile darlandım.
0
garylineker
(23.01.22)
25-26 ile 40 arasında 14-15 yıl fark var. Hiç çekinme yap gitsin. Ömür 1 tane.
0
muhayyer divan
(23.01.22)
Cogumuz "istemedigim bolumde okuyorum" donemlerinden gecmisizdir. 25-26 yasinda mezun olmakta bir sikinti yok da: istemedigin bolum ne istedigin bolum ne? Bunlari bize soylemek zorunda degilsin de kendin iyi anladigindan emin olmalisin.

Ikinci olarak, zaten cogumuz -'istedigimiz bolum'de okumus olanlar dahil- istedigimiz veya okudugumuzla alakali isi yapmiyoruz en sonunda. Neyi bulursak o isi yapiyoruz. Istedigin bolum gerecekten de istedigin kariyer icin kapi acan bir sey degilse gene digerleriyle ayni havuza girip rasgele bir is bulana kadar yuzlerce basvuru yapacaksin, aylarca belki yillarca email bekleyeceksin. O yuzden cok buyutme gozunde.

Yap gitsin demek kolay ama kariyer imkanlari olan bir bolumden sirf "istedigim bolum" diye issizler ordusuna katacak bir seye gecersen hayatinin hatasi olur.
0
hot potato
(23.01.22)
istemedigin bir isi yapmak zorunda kalirsan hayatinin geri kalani baya acili gecer. O yuzden yol yakinken degisikligi yap. 25-26 yas mezuniyet icin ideal, 22'de bitirene madalya vermiyorlar.
0
cooperr
(23.01.22)
birinde istemediğin bir işi ömür boyu yapmak var, yıllarını çöpe atarsın.

diğerinde 2-3 seneni çöpe atmış olcan.

ben bölüm değiştirmediğim halde 25 yaşında bitirdim okulu. geç değil.
0
jelly bear
(23.01.22)
30 yaşındayım, her gün “23- 24 yaşında bölüm değiştirmeyen aklıma sıçayım” diyorum. Ne sevdiğini keşfettiysen ya da bi fikrin varsa hiç vakit kaybetme. Ben hala kariyerimi yakıp yeniden okul okuma kafasındayım
0
zimbirik
(23.01.22)
25-26 dediğin benim yaşıtlarım, ya işsizler ya da daha yeni işe başladılar. günümüzde 25 yaşında işe başlanıyor artık. asla geç değil. ayrıca o işi 65 yaşına kadar yapacaksın büyük ihtimalle. sevmediğin işi 40 sene yapmak akıl karı mı?

insan gençken mücadele etmeli ki ilerde hem pişman olmasın hem de rahat etsin.
0
rose parks
(23.01.22)
ben olsam üniversiteyi komple bırakırdım bu durumda.
ya istemediğin bir kariyer edineceksin ya da 4 belki 5 sene daha geç atılacaksın hayata. o 5 sene içinde en absürt bir alanda kendini geliştirsen bile üniversite okumaktan daha çok faydalı olur.
0
etna
(23.01.22)
ben bolumumden 28 yasinda mezun oldum. diyeceklerim bu kadar.
0
nibba
(23.01.22)
26 yaş hiç birşey takılma ona. Ama gerçekten istemediğinden emin ol hatta rehber hoca vs birileriyle otur konuş öyle karar ver, sonra keşke o işi yapsaydım kariyer olanakları daha iyiydi vs vs dememek için.
0
bluewhale
(23.01.22)
25 26 geç değil
Hemen dön o yoldan
0
photo85
(23.01.22)
aynı ikilemde kalıp bölüm ve okul değiştirdim, 26 yaşında mezun oldum.

benimki çok büyük riskti çünkü maddi kaygım fazlaydı. ortalamamı yüksek tutup bulduğum bir iki bursla geçinerek yaşadım. geçmişe dönüp baktığımda iyi ki değiştirmişim diyorum.
0
beatbox yapan metalci
(24.01.22)
(22)

Haftalık kaç saat çalışma?

plutongezegendegilmi
Elinizde 3 opsiyon var:1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün g
Elinizde 3 opsiyon var:

1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.
2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.
3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.

X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün gereksiz harcamalar yapmazsanız.

Hangisini tercih ederdiniz? Neden?
0
plutongezegendegilmi
(22.01.22)
3.
Çünkü henüz gençsiniz.

Bir süre sonra daha az saat çalışarak 3X-4X kazanmanın yolları da açılacak böylece.
0
michael_knight
(22.01.22)
3 kesinlikle. Önce save le sonra live.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Gittiği yere kadar 3, burn out olunca, vites küçültüp 2.
0
gabe h coud
(22.01.22)
1 derdim. Hayat bir kere yaşanıyor. İhtiyaçlarımı karşılayabiliyorsam sorun olmaz.
0
mysticriver
(22.01.22)
2. Çünkü madem çalışmaya başladım, başlamışken tam çalışayım. 40 saat uygun. Ama süre 20'den 40'a çıkarken ücret niye x'ten 2x'e çıkmıyor, ona takıldım.
0
dissendium
(22.01.22)
gabe h coud +1

akarken doldurmak mantıklı.
üstelik yaş gençken, iş performansı iyiyken daha da mantıklı.
yaş ilerleyince o performansı istikrarla sürdürmek zaten pek mümkün olmayacak.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
1.

hayatımı minimum sürdürmeme yeten paranın iki katı ortalama bir hayat sürmeme yetecektir. haftada sadece 20 saat çalışarak bu parayı kazanan yetişkin insanın yanakları al al olur, saçları ahenkle dans eder. sağlığına dikkat eder, yemeğini kendisi hazırlayabilir, kitap okumak istiyorsa sabahlara kadar okur, ne bileyim çok masraflı olmayacak her türlü hobi ve aktiviteyle dilediğince ilgilenebilir... kaldı ki bazı iş kollarında freelance olarak ek gelir elde etmek de mümkün olabilir; yani atıyorum çevirmenlik yapabilecek biriyse çok lazım olursa öyle de para kazanabilir.

eğer arada kayda değer bir gelir farkı oluşacaksa veya belli planlarım varsa 2'yi de düşünebilirim ama 3 asla olmaz. başka çıkış yolumun olmaması lazım onun için, mecbur olmam lazım. kendi işim değilse haftada 60 saat çalışmaya asla rıza göstermem.

bu hustle kültüründen nefret ediyorum açıkçası. ben her saniyeyi aktif geçirmek, kendimi geliştirmek, daha çok kazanmak, daha çok öğrenmek vs. istemiyorum abi. bazen parkta yürüyüp kuşları muşları izlemek, bazen evde yatıp tavana bakmak, hiçbir şey yapmamak filan şahane özgürlükler. maaşlı olarak haftada 60 saat çalışmam. gerçi böyle diyorum da üç sene sonra "abi yeter ki işe alın bkunuzu yiyim gerekirse ofiste yatarım" demeye başlarım, garibanın suyunu sıkmadan bırakmayacak zenginler, nasılsa her geçen gün daha da zenginleşiyorlar, yakında biz fakirlerin/işçilerin elinde koz da kalmayacak hehe.
0
der meister
(22.01.22)
3u kesinlikle tavsiye etmiyorum. Paraya cok ihtiyaciniz vardir vs o ayri. Insan bunaliyor, hayati kacirma hissi, asosyallik, kulturel, sanatsal aclik ot gibi bir yasam kisaca. Trafigi, yolu da vardir onun. Gencligi harcamaya deger mi, firsat maliyeti kurtariyor mu supheli. O degil oran-oranti onemli konu lisede dinlemediniz galiba:) Garip garip farkli saatlere farkli maaslar falan
0
neverletyougodown
(22.01.22)
Şu anda tam olarak içinde bulunduğum durum, sayılar ile açıklayalım:

5 yıl önce başladığım gemi adamlığında (cruise sektörü) kontratlarım 6 aydı ve maaşım 10x kadardı. Gerek işimde yeni olmam, gerekse de iş yoğunluğu sebebiyle bu süreç zorlayıcı geçti ama yukarıda yazıldığı gibi yaşın genç olması, motivasyonun yüksek olması vb. ile yıpratıcı olmadı.

1 sene önce terfi aldım, kontratım 4 aya düştü, maaşım ise 16x'e çıktı. Zaten deneyimim, iş becerim arttığı için artık çok daha verimli çalışıyordum. Şimdi olgunluk dönemindeyim.

Bu terfinin kattığı yan avantajlar sayesinde tasarruf ve yatırım imkanlarım arttı, çeşitlendi. Önümüzdeki 4-5 yılı daha böyle geçirip sonrasında yavaş yavaş kontrat aralıklarımı açmayı planlıyorum. Hayat bir kere yaşanıyor kısmına katılıyorum ama akarken doldurmak da önemli. Genç, verimli yaşımda gece gündüz parti mi yapacağım? İşimde, gücümde yaşayıp kendime ait zamanı kaliteli değerlendirmeyi tercih ediyorum. Zaten evde dursam çok sıkılırım. Muhtemelen bir yaştan sonra insan zoraki olarak işe gitmek istemeyecek, yük olacak. Şimdilik böyle devam etmek daha uygun geliyor bana.
0
burka
(22.01.22)
@dermeister
3X kazanan bir insan 10 yıl çalışıp, doğru yatırımları da yapıp emekli olabilir ve yapmak istediğin bu aktiviteleri çok daha uzun yıllar yapabilir.
X kazanan bir insan 30 yıl çalışır ve aynı yatırımları, emekliliği yapabileceği şüpheli.

Ayrıca arada işsiz kalmak, hasta olmak gibi öngöremeyeceğimiz durumlar ortaya çıkabilir.
O yüzden gençken, sağlık varken doldurdukça doldursun derim.

Ama elbette tercih meselesi, diğer seçeneklere yanlış diyemem.
0
michael_knight
(22.01.22)
cok net 1

baskasina calisarak zengin olunmaz
0
foster
(22.01.22)
Ben sahsen gunde 10dk calisarak X kazanmayi sectim.

Belirli bir birikimin varsa arabani falan aldiysan her turlu 1 numarayi secerim.

Araba yoksa 3 secerim 2 sene kafayi kirarim.
Bu sekilde 2 sene gecirip iyi bir servet edinmistim. Sonra 6 ayri doktora falan gitmem gerekti :)
0
divit
(22.01.22)
@michael_knight,

abi ben yapacak hiçbir şeyim olmasa zaten kafama sıkarım. asosyal adamım. kaldı ki sadece türkiye değil, dünyanın ekonomik gidişatına bakarsan şurası çok açık: bizim neslimiz (90 sonrası doğanlar diyeyim) muhtemelen emekli olamayacak. temel ihtiyaçta sorun yok ama şu an en varlıklı ülkelerde bile gençler iş bulmakta, ev almakta vs. zorlanmaya başladı... daha da zorlaşacak bu.

doğru yatırım yapmak kolay bir şey değil, yatırdığım paradan fayda sağlayacağım kesin değil. tabii ki birikim yapmak, yatırım yapmak har vurup harman savurmaktan çok daha mantıklı ama 3x parayla 10-15 yılda emekli olmak hele ki ülke şartlarında bence imkânsız. burada x lirayı 8-10 bin lira olarak kabul ediyorum, hadi 15 bin diyelim... ayda 60 bin kazansam bile 10-15 yılda emeklilik parası çıkaracağımı sanmıyorum. bu durumda ne olur? 30-45 yaş arasını köpek gibi çalışmış olarak geçiririm; geri kalan 30-40 senemi ise hep tutumlu olarak, daha az harcayarak ve "yatarak" geçirmem gerekir.

o yüzden ben mümkünse 70-75 yaşıma kadar çalışmak, her zaman aktif kalmak ama sürdürülebilir bir iş yüküne sahip olmak isterim açıkçası... günde beş saat çalışmakla insana hiçbir şey olmaz. ne yorulurum, ne sıkılırım. gençliğimde de, yaşlılığımda da keyif alırım diye düşünüyorum.

bu tabii ki benim şahsi fikrim, kendi düşüncemi açıklıyorum sadece. başkası için 3x çok daha makuldur, ona bir şey diyemem. kendi adıma ama saçmalık olarak görüyorum, haftada 60-70 saat çalışmak zorunda kalsam muhtemelen 3-5 yıla intihar ederdim, akıl sağlığımı koruyamazdım.
0
der meister
(22.01.22)
@dissendium, @ neverletyougodown, oran orantı olmama sebebi, opsiyonların farklı çalışma şekilleri olması :) Biri danışmanlık, öbürü freelance vs. gibi.
0
🌸plutongezegendegilmi
(22.01.22)
Ben 2 diyorum. 32 yaşındayım, para bir şekilde kazanılıyor ama zaman geçtikten sonra insanın gözüne gitmediği tatiller çok daha fazla batmaya başlıyor. Haftada 60-80 saat ayrıca bilişsel işlerde sürdürülebilir değil, uzun vadeli kariyer hedefleyen biri olarak burnout riski çok yüksek. Yaşamadıktan sonra, stresler içinde uyuyamadıktan, sağlığımı arkadaşlarımı ailemi ihmal ettikten sonra benim için kazandığım paranın hiç bir önemi yok.

Bir de şu da var, ben şimdi deli gibi çalışayım 40 yaşında emekli olayım kafasında değilim çünkü çalışmayı seviyorum, ilerledikçe tempoyu düşüreceğim ama yine de çalışacağım. Şu an aşırı çalışıp erken emekli olmak da bi model ama benim hoşuma gitmiyor, her yaşın ayrı güzelliği var o güzellikleri çok kaçırmış oluyorsun o şekilde. Ya da mesela zaten hayatın yoksa (ailesiyle görüşmeyen, arkadaşı olmayan, hayattan tat almayan çok insan var vs), o zaman da bari deli gibi çalışayım da sonra hayatın tadını çıkarırım, parayla saygınlık kazanırım diyen insanlar olacaktır, buna da saygı duyuyorum.
0
roket adam
(22.01.22)
üçüncü seçenek
parasını versinler 7-24 çalışırım, hiç dert değil
zaten 20 saat çalışsam, arda kalan zamanda deliririm herhalde sıkıntıdan
0
rain when i die
(22.01.22)
İkinci seçenek

@dermeister +1
0
put it in your appropriate place
(22.01.22)
bu durumda 3 diyenlere anlam veremedim vallahi.
1 veya 2. 2 ile belki biraz de dogru yatirimlarla orta vadede erken emeklilik-finansal bagimsizlik bile kazanabilirsin.

3'e gelirsek biraz kasayim, 40 yasinda hic calismama gerek kalmaz, ondan sonra her seyi yaparim diyorsan o biraz zor. atiyorum 40 yasindan sonra mesela ne kadar clubbing yapabilirsin, veya konser insani olabilirsin, basketbol oynayabilirsin, vucut gelistirme yapabilirsin, yeni bir dil veya muzik aleti calmayi ogrenebilirsin? bunlar icin azmin ve istegin kalmayabilir mesela? o yuzden bazi seyleri yasinda yasamak daha mantikli. o yuzden denge onemli bence.
0
baldur2
(23.01.22)
3 - direk elenir,3-5 ay icinde burnout olursun, o sekilde yasanmaz.
2 - 1.5x veriyor ama 40 saatini kapatiyor, seni yine kitliyor. 20 saatini 0.5x'e satmak mantiksiz.
1 - ben bunu secerim, cunku senin 20 saatini bosa cikariyor ve bu zamanda sana 10x kazandiracak bir is kovalayabilirsin.
0
cooperr
(23.01.22)
1'i seçip ek uğraş / iş (mümkünse tamamen kendime ait) yaratırım.
0
gmzo
(23.01.22)
60 saat calisip 3X. Haftada 40 saat calisiyorum su an ve bos zamandan bol seyim yok. Ozellikle evdeysen (yolda vakit kaybi yok)
0
hot potato
(23.01.22)
ben biraz tembel olduğumdan 1>2>3

ama ortalama bi insan için 2>1>3. hem anlattığına göre iyi bir para kazanıyorsun hem de fazla çalışmaktan yorulmuyorsun. fazla çalıştıkça verimin düşer. üstelik kazandığın parayı harcayacağın yaşında hala çalışıyor olmak iyi değil.
0
paintov
(23.01.22)
(7)

100km için ideal yakıt oranı nedir?

orhan tv
Bizim araç şehir içi 6.7lt yakıyor, dizel, az mı çok mu bilemedim. Sizce nedir durum
Bizim araç şehir içi 6.7lt yakıyor, dizel, az mı çok mu bilemedim. Sizce nedir durum
0
orhan tv
(21.01.22)
Dizel için bir fazla gibi sanki, benim benzinli 6.7 yakıyor, seat dizel için 5 litre civarlarını duydum ama millet de benimki az yakıyor demek için atmayı sever.
0
atom karincanin torunu
(21.01.22)
sandero stepway 1.5 dizel
hava şartları, yük, kullanım şekline göre: 5.3-5.8lt arası yakıyor(karma kullanım). 5'e düşmez zorlasam 6 olur.
0
late viper
(21.01.22)
benzinliyse iyi, dizelse yüksek denebilir.
1.5 benzinli 7 lt civarı yakıyor bendeki
0
roket adam
(21.01.22)
Egea 4,7 lt
(Yolun çoğu şehir dışı)
0
etna
(21.01.22)
Kullanıma göre 5-6lt arası yakan araca az yakıyor da demem çok yakıyor da.
Tabii böyle çok genel oluyor. Araç, mevsim vs bir çok şey etkileyecektir rakamları.
0
tum haklari saklidir
(21.01.22)
ideal yakit orani diye birsey yok..cunku senin idealinle benimki farkli.

benim bundan onceki aracim 12-13lt arasi yakiyordu ben zorluyordu simdiki 7.5-8 arasi yakiyor idare ediyorum..bana gore 7.5-8lt ideal ama baskasini 5lt uzeri yuksek gelebilir.
0
cooperr
(22.01.22)
bu şekilde yanıt verilemez. ortalama hız önemli. 6.7lt yoğun trafikli bir şehir ise ve ortalama hız 20-25km civarı ise kış aylarında normal.
0
orpheus
(22.01.22)
(19)

bir telefona 17 bin lira verilir mi?

birmilyonunvarmi
iphone 13 128 gb almayı düşünüyorum. havadan gelen bir param var ama elim gitmiyor. hiç iphone'um olmadı. hatta genelde dandik telefonlarım oldu. bu kez alayım mı verilir mi bu para?
iphone 13 128 gb almayı düşünüyorum. havadan gelen bir param var ama elim gitmiyor. hiç iphone'um olmadı. hatta genelde dandik telefonlarım oldu. bu kez alayım mı verilir mi bu para?
0
birmilyonunvarmi
(21.01.22)
Baştan söyleyeyim ben androidciyim fakat senin durumunda apple almak mantıklı

17 birim paraya apple aldın diyelim beğenmedin 15 birime kolayca elden çıkarırsın ufak zararın olur onu da merakına ve hevesine sayarsın
0
freebird5406_2
(21.01.22)
Telefona ne kadar verdiğiniz değil ne kadar kazandığınız önemli. Ben bir ürün beğendiğim zaman fiyatı hakkında ikileme düşersem almıyorum.
0
hayirsiz
(21.01.22)
Bu soru aslında iPhone yıllarca hasret kalmış ama gerçekte bir androidci olduğunu gösteriyor.

iPhone'u unutarak kendine Redmi note 10 ile beyaz bir sayfa açmalısın.
0
Erva
(21.01.22)
şahsen ben vermem. bilgisayar alırım o fiyata.
0
nothing in my way
(21.01.22)
5-6 sene kullanacaksın maksimum. İyi bir android alsan da bu kadar dayanır. Sorunun cevabı gelire göre değişiyor aslında.
0
garylineker
(21.01.22)
A52 al gec.
Ali koc bile s3 mini kullaniyor
0
divit
(21.01.22)
bir iPhone alınca 5 sene kadar sıkıntısız bir şekilde kullanmanız mümkün. bu arada yavaşlamıyor ve yazılım güncellemesi almaya devam ediyor. 5 sene sonra telefon artık çalışmadığı için değil de, yeni telefonların özellikleri kafanızı çeldiği için yeni telefon alıyorsunuz. bir ihtimalle de telefonda yer kalmıyor, özellikle bol bol video çeken biriyseniz yer kesinlikle kalmıyor.

bunun yarı fiyatına canavar gibi android telefonlar var doğru ancak bu telefonlar 2-3 seneden sonra yavaşlıyor, sonrasında telefonu yine kullanıyorsunuz ama gayet keyifsiz oluyor. bizim şirkette bu Huawei ve xiaomi'lerden alan 4-5 kişi var. bir yerden sonra ölüyor telefon. iPhone gibi 4 sene kafa rahatlığıyla kullanmak için alacağınız android'ler için yine samsung'a dönüp iPhone parası vererek almanız gerekecek.
0
co2s2
(21.01.22)
Iphone'ların kullanım ömrü kitapçığında bile 4 yıl yazar.
5 sene sonra yavaşlamaktan öte güncellemeleri telefonunuza yükleyemez, yeni uygulama kuramaz hale gelebilirsiniz.

Sorunuzun yanıtı, telefonu ortalama ne kadar kullandığınıza, kullanım tercihlerinize, hatta kullanım biçiminize bağlı. android'lere göre fiziksel olarak daha dayanıklı olduğu bir gerçek, her sabah telefonu 1metre düşürerek uyanacak olsam mesela android almayı denemezdim:)

güvenlik vb nedenlerle de iphone tercih edilebilir.

tamamen tercih. 17bin tl ciddi yatırım, 4 sene eskise de kullanırım , yukarıdaki nedenler benim için geçerli, alım gücüme uygun diyorsanız seçim sizin.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
eski iphone 5'i yedek telefon olarak kullaniyorum. hala telefon tak diye aciliyor, whatsappta takilmadan isimi goruyor. 10 yil once cikmis bi telefon. barack obama baskan oldugu donemden. kitapcikta 4 yil yaziyor diye 4 yil sonra cope mi atmamiz gerekiyor?

iphone guzel telefon, alinir kullanilir. ama son modelini almaya gerek var mi, bunu kullanim amaci belirler. 13 128gb yerine ikinci el garantili 11-12 de alabilirsiniz mesela. bi de tabi diger ihtiyaclariniz onemli. sirf havadan para geldi diye luks tuketime para verilmez, oncelikli ihtiyaclari gidermek daha dogru olur.

ama para harcanacak bi yer yoksa, telefon mantikli. her gun en az 1-2 saatimizi geciriyoruz telefonla. onun yerini tutacak baska bi ekipman pek yok. televizyon falan bazen acmadigim gunler oluyor ama tuvalette bile telefonda takiliyorum, o yuzden telefonun iyisi yasam kalitesini artiriyor.
0
icim urperiyor
(21.01.22)
Bu soruyu soruyorsan verilmez. O telefonlar hesabindan 17bin kaybolsa farketmeyecek gruptakiler icin.
0
hot potato
(21.01.22)
çok daha ucuza ipad air alıp yanına bir de orta/üst segment android telefon alabilirsiniz.

iphone iyi güzel hoş ama o paraya çok daha mantıklı aletler var kafamda, hepsini dizdikten sonra hala kenarda 15 20 bin telefona kalırsa vermelik gibi geliyor bana hep.

Apple alemine ipad ile dalmak güzel bişey bence, kullanım senaryo ve alışkanlığınıza göre ipad mini de bakabilirsiniz air ile aynı spec'lere sahip. Yalnızca daha ufak.
0
hedep
(21.01.22)
Son model telefon almak bana şu piyasada çok saçma geliyor. Kendi kullandığım 128 gb iphone 11 bence ideal 10bin lira fiyatı.
Kendim yaklaşık 11 senedir iphone kullanıyorum android tarafında da bu seviye vardır hem de çok daha ucuza.
0
cilekli pasta
(21.01.22)
TR'de olsam 3-4 nesil geriden takip ederim...17 verecegine 7-8 harca, kalani btc'ye bas.
0
cooperr
(21.01.22)
Telefonla çok aşırı vakit geçiren, gezen fotoğraflar videolar çeken telefonu harbiden eskiten ve buna verecek parası da olan biri olarak bu sorunun cevabı benim için evet. sadece telefon olarak kullansam gider fiyat performans şampiyona şayomi alırım
0
roket adam
(21.01.22)
ben verdim, ertesi gün 20.000’e sonra da neredeyse 30.000’e çıktı fiyatı. indi herhalde 20.000 küsüre yine dolar inince.

altın gibi meret ama satmaya niyetim yok. rahat 5 sene kullanırım bunu, sonrası allah kerim.
0
avianthem
(21.01.22)
verilir.

laptop olsa vermez misin? bence pek bir farkı yok hatta çok daha kullanışlı bir alet.

15-20 bin lira laptop fiyatlarını normalleştirdiğim için 17 bine iphone da normal geliyor.
0
gabe h coud
(21.01.22)
android fanı ve apple kullanıcısıyım. apple 6s bayağı bildiğiniz 32 gb'lık model. pil seviyem halen %100 ve çizik yok telefonumda. o kadar temiz bakıyorum.

çok kez android kullandım. 6s ilk çıktığında "10 sene sonra android farkı açacak" demiştim. şu an aralarında dağlar kadar fark var ilerleme olarak. 6s halen güzel telefon. kayıyor. fotoğraf çekimi gayet yeterli günlük kullanım için ama insanların dilinde bir 5 yıl sonra kasılır muhabbeti var. bitmiyor. bitmeyecek. sebebi: android'de o temalar, eklentiler gerçekten yapı. inanılmaz güç-donanım gerektiriyor. bildiğiniz cep pc. ios buradan dolayı takılmıyor, stabilitesi dışarıya kapalı olmasından kaynaklı. android son cihazlarda artık 5 sene de geçse takılmıyor. şu an 2 yılın üzerinde cihazlar var elimizde M serisi, ilk günden farksız. bu muhabbet eskidendi.

zaten artık apple'da satamadığı için kendi yavaşlatıyor cihazları.

bu tartışma sabaha kadar sürse sonuç çıkmaz ama konuşmalar hep burada kilitleniyor. 12 mini alma taraftarıydım bende. şayet fiyatlar 8.400'ten 11'in üzerine gelmeseydi. ama 10+k TL bir apple cihaza vereceğime; S serisi bir samsung'a sahip olabiliyorsam mantık denilmesine gerek yok.

Elma logosunun da suçu yok ama tablo böyle. Daha kritik bir detay paylaşayım: 2 tane iphone 13 ile 2021 model sıfır km arazi motosikleti alabiliyorsunuz.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Kasma muhabbetine ben de yorum yapayim.

2010 model android 1.6 telefon evde hala 3. Telefon olarak kullaniliyor.

2014 model note4'u daha bu ay biraktim. Cunku millet fakir misin diye laf etmeye basladi.
Bir de outlook destegi cekti mail'lere bakamaz oldum.

Bu ay aldigim androide daha kutudan cikarir cikarmaz taktim kabloyu.
Yaklasik 30 tane samsung çöpü sildim.
Bixby falan var hatta trendyol,tiktok default yuklu geliyor. Kablo takmadan silemezsin bunlari.
Telefon 3 kere tuglaya donustu ama pes etmedim bastan basladim.

Bunlari silmezsen daha alir almaz telefon %20 dusuk basliyor hayatina.

Ikincisi android'in segmentleri var.
J,M,A var bunlar aslinda anne baba telefonu. 100 tane program yuklersen kasar bunlar.

S ve note alirsan telefonun cercevesi ekrani kirilana kadar kullanirsin.
0
divit
(22.01.22)
uzun yillar android kullananlara pek hitap ettigini soyleyemem ayfonun. sevdiiginizi dusunuyosaniz alinir
0
ala09
(22.01.22)
(12)

bu akrebi bir daha görürsem

izole
öldüreyim mi? evde yuva yapıpta çoğalmasından korkuyorum zehirli hayvan sonuçta. koltukta tv seyrederken bir anda dizimde farkettim. nerden nasıl geldi bilmiyorum. biraz bakıştık foftğrafını çektim sonra aniden kayboldu biyerlere.tekrar görürsem kökünü kurutayım mı?
öldüreyim mi? evde yuva yapıpta çoğalmasından korkuyorum zehirli hayvan sonuçta. koltukta tv seyrederken bir anda dizimde farkettim. nerden nasıl geldi bilmiyorum. biraz bakıştık foftğrafını çektim sonra aniden kayboldu biyerlere.
tekrar görürsem kökünü kurutayım mı?
0
izole
(21.01.22)
gercekse cesaretine hayran oldum. ben olsam uzerimden firlatir, sonra da evi yakardim.
0
lemmiwinks
(21.01.22)
Hangi şehirdesiniz? Sanki yakınlarda hobi olarak akrep besleyen birinin evinden firar etmiş gibi geldi.
Bence öldürmek yerine bardak ya da kaseyle falan yakalayıp dışarı atın, yazık.
0
anatomik
(21.01.22)
Zararsız tür kaynağını yok etmek lazım, ev zemin kat mı
0
olaylar olaylar
(21.01.22)
Ortaköy’de yaşarken benim evimde de çıkıyordu arada. Bir usta zemin katta laminat parke mi döşeli ve aralıkları var mı demişti. Aynen de dediği gibiydi birkaç parke aralıktı. Tekrar tekrar görürseniz yuva yapmış ve benzer bir yerden çıkıyor olabilirler. Yukarıda da denildiği gibi zararsız tür.
0
oldtimer
(21.01.22)
bizim evde eskiden çok akrep çıkardı ve zehirliydi. hatta benim yastığımın altından bile çıkmıştı. kesinlikle öldürün. bir defasında mutfak dolabının altına yumurtlamış, sabah uyandığımızda mutfakta yüzlerce yavru akrep vardı. çok doluyum bu şerefsiz hayvana. çocukluğumun kabusu
0
birmilyonunvarmi
(21.01.22)
Kükürt tozu al. Evin belli bölgelerine serp. Kükürt tozuna alerjileri var kaçıyorlar.
0
komando kani var bende
(21.01.22)
Eşek arılarını öldürdüğünde hayvan ölürken feromen salgılayıp yuvaya "saldır" emri veriyor diye biliyorum. Akreplerde de benzer bir durum var mı diye araştır bence. Ya da öldüreceksen de evden uzakta bir yerde infaz et=)
0
trixi
(21.01.22)
çengelköy civarı giriş katta oturuyorum. daha önce sülük, minik kertekele gibi mahlukatlarda gelmişti benim eve ama iplemedim. akreplerin hepsi zehirli diye biliyordum ben. bu tür zararsız diyen arkadaşlar eminseniz rahat bırakırım hayvanı takılsın evde yer var nasıl olsa. kazara bile olsa beni sokmaz değil mi? ona göre davranacağım hayvana.
0
🌸izole
(21.01.22)
İstanbul'dakiler zehirsiz diyorlar (veya soksa da atıyorum alerji yapıyordur öyle öldürücü vs. değildir) yine de üremesini göze alacak mısın? Yakalayabiliyorsan yakala dışarı at, veya öldür derim.

Sarıyer'deki giriş kat evimde gece görmüştüm korkup ezmiştim ben valla :/ İntikam mangası falan gelmedi sonra. :D Ama evde bir açıklık varsa akrep de girer, fare de, çeşitli böcekler de... çok fena.
0
nhk ni youkosu
(21.01.22)
Ne sakin sabırlı herkes ya, ben güve görsem korkuyorum :)
@lemmiwinks +1
Evi falan ilaçlatın, kaçın, göçün bir süre.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
cevap yazan herkese teşekkür ederim. zararsız olduğunu öğrenince rahatladım şimdi.
0
🌸izole
(22.01.22)
Akrepler cift gezer, bir tane bulduysan %90 evde bir tane daha vardir.

Bizim yazliktakiler soktumu hastanelik ediyordu, pembe renkliydi. Bu ne yapar bilmiyorum ama biz pek canli birakmiyorduk.

Bir de ayakkabilarin, terliklerin icini cok severler, karanlik, rutubetli yerlerde takiliyorlar. O yuzden ayakkabilari mutlaka kontrol edin. Defalarca ayakkabilarin icinde bulduk.

Kolay gelsin..
0
cooperr
(22.01.22)
(4)

İngilizce bir kelime

dimia
Sevgili ingilizce çevirmenleri,,Böyle sesi çok tiz ve berbat bir kişinin sesini ifade etmek için tam olarak hangi sıfat kullanılıyor.(özellikle yüksek sesle bağırarak şarkı söyleyen ve karga sesli olan bir kişi düşünün :D ) Ne deyim size sanki bir keçi bağırıyormuşcasına bir ses.
Sevgili ingilizce çevirmenleri,,
Böyle sesi çok tiz ve berbat bir kişinin sesini ifade etmek için tam olarak hangi sıfat kullanılıyor.
(özellikle yüksek sesle bağırarak şarkı söyleyen ve karga sesli olan bir kişi düşünün :D ) Ne deyim size sanki bir keçi bağırıyormuşcasına bir ses.
0
dimia
(21.01.22)
like nails on a chalkboard diyebilirsin belki.
0
hot potato
(21.01.22)
tek kelime olan sıfatlardan bir şey ne kullanılır acaba
0
🌸dimia
(21.01.22)
pitchy/off-key
0
cooperr
(21.01.22)
high pitched kullanildigini biliyorum, screech var bir de ama bu daha cok ciglik tarzi sesler icin kullaniliyor sanki.
0
in vino veritas
(21.01.22)
(10)

Somon cidden zararlı mı?

birmilyonunvarmi
Sağlıklı olalım diye haftada 1 somon yeriz. Şahsen bu söylentinin vegan lobisinin kirli oyunu olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklı olalım diye haftada 1 somon yeriz. Şahsen bu söylentinin vegan lobisinin kirli oyunu olduğunu düşünüyorum.
0
birmilyonunvarmi
(19.01.22)
himmet dayi
(19.01.22)
Yani gerçek somon bulsak tabiiki faydalı da artiz ne arar la bazarda...
Tr.de pembe renkli okyanus somonu yok bilin bakalım neden? Pembe olanlar havuzda üstelik ya yemle ya da boyar maddeyle doğrudan renklendiriliyor. Karadeniz somonu adıyla satılan kaya balığı görünümlü tuhaf beyaz somonlar da somon değil zaten havuz balığı.
Ve evet, antibiyotikli tavuklar gibi düşünebilirsiniz hepsini.
Eğer balık tüketecekseniz bi kaç seneye kadar hepsi yok olmadan Karadeniz veya marmaranın küçük balıklarını -veya karadeniz palamutu- nu tüketmenizi öneririm.
0
rewlack
(19.01.22)
taş devri diyetini savunan hocalardan bile (bu diyette temel besin ettir) dip balığı yemeyin uyarısı okumuştum. sebep ağır metal.
0
ya ben lan neyse
(19.01.22)
Karadeniz somonu çiftlik somonu diye belirtiyor balıkçılar yem ile besleniyor pek sağlıklı olacağını düşünmüyorum tadıda sürekli yenecek kadar iyi değil.
Onun yerine çipura var gerçi şuan 40 tl tanesi
0
kararsızataletfilozofu
(19.01.22)
Turkiye'de olsam somonla isim olmaz, luferi palamutu varken.
Yurtdisinda secenek sinirli, o yuzden somon onemli. biz iki haftada bir yiyoruz. Buyuk bir parca aliyorum, Antibiyotiksiz secenegioldugu icin ondan aliyorum. Bir hafta beyaz/kirmizi et bir hafta somon seklinde goturuyoruz..
0
cooperr
(20.01.22)
tr’de hiçbir eti tüketmeyin diyorlar zaten. tavuklar şişirilerek büyütülüyor, balıklar denizin tüm pisliğini çekiyor, meyve sebzeler ilaçlanıyor… ee neyle besleneceğiz biz biri açıklayabilir mi?
0
deartheodosia
(20.01.22)
ağır metaller yüzünden genel olarak büyük balıklar çok fazla önerilmiyor.
0
mikahakkinen
(20.01.22)
"tr’de hiçbir eti tüketmeyin diyorlar zaten. tavuklar şişirilerek büyütülüyor, balıklar denizin tüm pisliğini çekiyor, meyve sebzeler ilaçlanıyor… ee neyle besleneceğiz biz biri açıklayabilir mi?"

baya zengin olup gerçek organik ürün kovalamak gerekiyor sağlık için
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
norveç'teki somon çiftlikleriyle ilgili bir belgesel izlediğimden beri (adını hatırlamıyorum, hatırlarsam editlerim) somon yemiyorum.

türkiye'de hâlâ yenebilecek bir sürü balık var, somon kovalamak çok da şart ve gerekli değil zaten bana göre.
0
blatta hiberna
(20.01.22)
Birçok yazar Türkiye'deki yerli balıklar daha sağlıklı demiş de denizlerimizdeki mikroplastik oranı inanılmaz yüksek.

www.greenpeace.org

Ben somonun bizim denizlerimizdeki balıklardan daha sağlıksız olduğunu düşünmüyorum.
0
robin one persie
(20.01.22)
(12)

2011 Mini Cooper Mı; yoksa 2021 Hyundai i10 mu?

velasco
Değerli arkadaşlar merhaba. bu konuda görüşlerinize açığım. 2011 model 185.000 KM'de mini cooper mı; yoksa 2021 0 km Hyundai i 10 mu? Konu hakkında çok bilgi sahibi olmadığımdan sizlere danışmak istedim. Mini Cooper aşağıdadır.(git: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-mini-his-r-motors-2
Değerli arkadaşlar merhaba. bu konuda görüşlerinize açığım. 2011 model 185.000 KM'de mini cooper mı; yoksa 2021 0 km Hyundai i 10 mu? Konu hakkında çok bilgi sahibi olmadığımdan sizlere danışmak istedim. Mini Cooper aşağıdadır.

(git: www.sahibinden.com )
0
velasco
(19.01.22)
Bir i10 sahibi olarak taraflı olabilirim ama i10 diyorum.
0
inheritance
(19.01.22)
bu devirde 11 yıllık arabaya binmek maddi olarak risk.
i10
0
jamswety
(19.01.22)
10 yaşındaki arabayı alır almaz ya da birkaç ay sonra servise sokup 10bin 20binlik olabilirsin. Bu paralar artık servislerde ortalama paralar oldu. Her türlü 2022 model aracı alırım affetmem.
0
mg3929
(19.01.22)
teknik olarak bilmiyorum ama ben bu ikisi arasında kalsam düşünmeden i10 seçerdim. gerçi teknik olarak da 11 yıllık bir araca 250bin verir miydim emin değilim
0
avatar is back
(19.01.22)
mini cooper'ın derdi bitmez. i10 da parasının arabası değil malesef. orta yolda uzlaşabileceğin bir arabaya bak.

şunları buldum.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com
0
false pretension
(19.01.22)
mini cooper bmw motoru ve km yüksek iki araç karşılaştırılamaz ama ben i20 alırım.
0
mikahakkinen
(19.01.22)
Mini'ler go-kart aracı gibi, sürmesi çok keyifli. Görüntüsü oyuncak gibi, sempatik.

Sorun şu; çoğu Mini kullanıcısı hor kullanıyor ve çok afedersiniz aracın b*kunu çıkarıyor. Linkini verdiğiniz araç birkaç kazaya karışmış, bunlar masum kazalar olabileceği gibi aracın sürekli limitlerde kullanıldığının işareti de olabilir. Mekanik olarak başınıza ne geleceğini bilmek zor.

Mini değil ama başka marka 10 yaşında bir aracım var, ekspertiz yapıp aldım ve pek sıkıntı yaşamadım. Ama yaşamayacağınız anlamına gelmez.

Eğer temiz kullanıldığına emin olabileceğiniz bir Mini bulursanız, kullanması, sürmesi keyifli bir araç. Bir miktar riskleri de göze alarak alabilirsiniz.

Öte yandan i10 çok sıkıcı bir araç maalesef :/ —Belki 3-4 yaşında başka alternatifleri değerlendirebilirsiniz.
0
kaptankedi
(19.01.22)
Gerçekten çok sağolun. Bu işlerden pek anlamayan bir insan olarak kafamda net bir fikir oluşturdunuz.
0
🌸velasco
(19.01.22)
185bin km'de araba alınmaz. bir de i10'da bir dolu yeni teknoloji gelecek. en azından CarPlay/android auto gelecek. bunlar araba kullanmayı çok kolay hale getiren uygulamalar..
0
co2s2
(19.01.22)
Bi kaç senelik boyasız bi i20 alsan?
0
antihero
(19.01.22)
Bir Mini hayranı ve bu araçları çok araştırmış biri olarak ben de Minilerin eskisinden uzak durmak gerektiği sonucuna varmıştım. başıma dert aramıyorsan yeni otomobil daha iyidir.
0
roket adam
(19.01.22)
10 yas ustu mini dert sahibi yapar +1
0
cooperr
(19.01.22)
(2)

FR oturum kartı ile Kanada’ya turist olarak giriş

beyond a learner
Merhabalar,Pandemiyi hariç tutarak Fransız oturum kartınız olduğunda yanınızda Fransız vatandaşı eşiniz de varsa İngiltere’ye turistik giriş yapabilyorsunuz diye biliyorum. Aynı durum Kanada için de geçerli mi acaba?
Merhabalar,

Pandemiyi hariç tutarak Fransız oturum kartınız olduğunda yanınızda Fransız vatandaşı eşiniz de varsa İngiltere’ye turistik giriş yapabilyorsunuz diye biliyorum. Aynı durum Kanada için de geçerli mi acaba?
0
beyond a learner
(19.01.22)
Yanlış biliyorsunuz.
Türk vatandaşı kişi oturum kartı ile İngiltere'ye gidemez.
Haliyle kanada'da olmaz. Oturma iznine sahip olmak avrupa Birliği dışında hiçbir işe yaramaz.
0
logisticsmanager
(19.01.22)
oturum baska seyahat dokumani baska. sizin EU'dan cikiyorsaniz seyahat dokumaniniz TC pasaportu, o yuzden kanada icin vize almaniz lazim.

oturum vize islerini kolaylistiriyor, orasi ayri mesele..
0
cooperr
(19.01.22)
(8)

Uçağa el bombası şeklinde süs sokulabilir mi?

alkolik imam
Haftaya ukraynadayım. Geçen gittiğimde bir kafede gözümün kaldığı bir hediyelik var görsel olarak da ekledim. 2. dünya savaşında kullanılan el bombalarından. Bunu el bagajında değil normal bagajda alıp götürsem sorun yaratır mı?Tahtadan yapılma. (THY)
Haftaya ukraynadayım. Geçen gittiğimde bir kafede gözümün kaldığı bir hediyelik var görsel olarak da ekledim. 2. dünya savaşında kullanılan el bombalarından. Bunu el bagajında değil normal bagajda alıp götürsem sorun yaratır mı?

Tahtadan yapılma. (THY)
0
alkolik imam
(18.01.22)
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık)

Adamlar teyakkuzda hocam aman diyeyim :D
0
chicha_v2
(18.01.22)
X Ray cihazında çıkınca bir panik olabilir. Elinde tutsan tarayabilirler. Bilemedim. Bence ayrı bir poşete koyup görevliye durumu önceden anlatmayı deneyebilirsin.
0
dissendium
(18.01.22)
3 saat boyunca yaşayacağın strese ve paniğe değmez.
0
senbensennedenbenlen
(18.01.22)
daha önce girdiniz mi bilmiyorum ama ukrayna sınır ekipleri çok anlayışlı insanlar değiller. ben o riski almazdım.
0
brakgn
(19.01.22)
üstüne de bundan giyersen olur

www.polissepeti.com
0
killerbee
(19.01.22)
her ulkede havaalanina girer girmez x-ray yok. Mesela kanada'da bavulu x-rayden gecirmeden veriyorsun, sonra icerde ne yapiyorlar bilmiyorum ama herhalde sikintili bir bavul varsa ayiklarlar.

bu etiketli falan bir replika ise ve xray yoksa birsey olmaz diyorum. xray varsa cikarttirip sorguya cekebilirler, ama gecersin diye tahmin ediyorum.
0
cooperr
(19.01.22)
Bir arkadaşımın başından geçen olayı anlatayım kararı siz verin,

Arkadaşım Kıbrısta mühendislik okuyor, bölümü gereği de çantasında şu elektronikçilerin kullandığı ölçüm aletinden var sarı olan sanırım fluke marka,

Okuldan mezun olmasına yakın İstanbul'dan büyük bir şirketten iş teklifi alıyor iş görüşmesine gidecek biletler vs alınıyor, arkadaş da madem Türkiye'ye dönüyorum yavaştan kişisel eşyalarımı da götüreyim diyerekten bu ölçüm aletini de çantasına koyuyor. Hava limanında pasaport kontrolden geçtikten sonra bu xray cihazında bu aleti görüyor polis açtırıyor çantayı, ne bu diye soruyor arkadaşa, tam o sorusunu cevaplamadan oradan avare bir polis memuru eli kıçında ağzını yayarak biliyorum yaw ben bunu bomba imha işlerinde filan kullanıyorlar diyor, bir anda ortalık savaş alanına dönüyor arkadaş elleri arkada yüzükoyun yerde sırtında bir diz kafasında ayrı bir diz elleri kelepçelenirken arkadaş ne olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Hikayenin sonunda 6 saatlik sorgulama ve karşılıklı yazışmalarla (Üniversiteden o aletin ne olduğuna dair teknik bilgi geliyor vs Türk konsolosluğundan yetkili geliyor filan) arkadaş uçağı ve iş görüşmesini kaçırıyor.

Bu olayda, KKTC polisleri Türk, arkadaş Türk herkes Türkçe konuşuyor buna rağmen kriz 6 saat sürüyor düşün ki sen kaç saatte anlatırsın derdini.

Soracak olanlara ise : O geri zekalı polis aradan sıvışıp kayboluyor.
0
solo
(19.01.22)
Bu konuda iki tecrübem var:

Biri askere giderken arkadaşımın hediye ettiği bir cakiyi, yanımda goturdugum ceketimin cebinde götürmeye çalışmam. Orada unutmuşum dememe bile agresif tepki verdiler, bırakayım atalim cope askere gidiyorum teslim olucam vs dememe rağmen kısa sürede etrafımda bir sürü güvenlik toplanmıştı. Neyse bıraktım geçtim ama nedense askere gidiyor olma kısmı beni kurtardı gibi hissetmiştim nedense o teyakkuz halinden.

İkincisinde bir oyuncak sözkonusu. Bir polis oyuncak seti vardı kuzenime aldığım onun içindeki bıçak oyuncağı işte. Plastikten, dolayısıyla metal falan değil. O da el cantamdaydi bagaja verme kaydıyla kabul ettiler.

Bu ikisi de yurtiçi uçuşu. Yurtdışında en az kötü ihtimalle dert anlatmakla uğraşırsınız.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
(11)

barınma sorununa dünya'da getirilen çözüm önerileri neler?

avatar is back
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliy
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.

peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliyor? ne öneriliyor? bir aralar fast installation house dalgası vardı. hatta kuzey ülkelerin bazılarında baya 3-4 katlı 70-80m2 evler falan yapılmıştı ama sonra depremdi yangındı sağlamlıktı derken yattı o mesela.

binlerce yıldır süre gelen bu barınma problemi böyle devam edecek mi? gıdayı beslenmeyi ulaşımı giyinmeyi çok kolaylaştırdık ve neredeyse beleşe yapar olduk tarihe bakınca. ama barınmada geride kaldık gibi. nedir çözüm önerileri? özellikle teknoloji şirketlerinin falan bazen oluyordu önerileri falan
0
avatar is back
(18.01.22)
Büyük oranda bireysel seçimlerin sonucunda ortaya çıkan bir sorun bu. Örneğin İstanbul'da sadece yaşamış olmak için yaşıyor millet. Aynı gelirle başka bir şehirde çok daha kaliteli yaşanabilir. 1950'lerin İstanbul'unda değiliz. O dönemdeki yaşam kalitesini başka yerde aramak gerek.

Ayrıca devletler nufus planması politikaları izlemeli. 3-4 çocuk günümüz için çok fazla. Bu doğan çocuklar birçok şeyden mahrum kalacaklar.
0
antropolog
(18.01.22)
@antropolog; planlamadan ve diğer durumlardan ziyade teknik çözümleri merak ediyorum aslında.
0
🌸avatar is back
(18.01.22)
Çin, Hong Kong bu soruna şöyle çözüm bulmuş.

www.boredpanda.com

Benim gözlemim eski insanlar daha insanca bir dünya hayal etmiş, tasarlamış. Her eve güneş girsin deyip bir sürü cam yapmışlar, balkon yapmışlar. Herkesin kendi bahçesi olsun deyip her eve bahçe koymuşlar. Bir de bahçesini ağaçlandırmışlar.

İnsanca olmayan şey ise insanları güneş görmeyen, bahçesi olmayan, ağaç bile olmayan yerlere tıkmak. Buna ne kadar çözüm denir, orası tartışmaya açık.
0
dissendium
(18.01.22)
Ev yaparak çözmeye kalksan bu sefer göç durmadan devam eder. Bu sefer de trafik sorunu başlar. Tarihi doku varsa yok olur gider. Her taraf beton olur.

Barınma sorunu dünyanın her yerinde yok bunu kabul etmek gerek. Bazı bölgelerde çok masraflı.
0
antropolog
(18.01.22)
Avrupa'daki sorun daha ziyade yogun conservation kaynakli. Yani teknik cozumluk, innovasyonluk bir yani yok zira sorun para olmamasi kaynakli degil. Sehirlerin disa dogru yayilmasini, doga ve tarim alanlarinin azalmasini istemiyorlar. Gene halihazirdaki sehir merkezlerinde de eski binalarin yikilip daha cok katli yeni kulelerin dikilmesinin onunde engeller var, sehrin atmosferini ve kimligini korumak adina.
0
hot potato
(18.01.22)
"Çözüm" gerçekten aranıyor mu, ya da bu bir problem olarak görülüyor mu? Mesela Birleşik Krallık, Londra daha fazla büyüsün istemiyor. Ülkenin diğer şehirlerine bakarak orantısızca fazla nüfusu var, bu yüzden farklı büyük şehirlerin nüfus/iş çekmek için teşvik programları var. Yine Fransa'da Paris daha fazla büyüsün istenmiyor.

Almanya görece nüfusunu homojen dağıtabilmiş bir yer, en çok Berlin'de barınma sıkıntısı görülüyor. Emin olmamakla birlikte, orada da nüfus artsın istenmiyor diye hatırlıyorum.

Silikon vadisi civarında barınma korkunç bir sorun olduğundan, bazı şirketler barınmanın sorun olmadığı eyaletlere doğru akın ediyorlar.

20 -30 milyonluk metropolleri sanıyorum sadece Çin benimsedi, yine bu başlık altında gösterildiği gibi distopik toplu konutlar yapıyorlar ama hava kirliliği gibi çözülemeyen bazı problemleri var.

Bu şartlar altında sorunuzu yeniden alabilir miyim? :)
0
kaptankedi
(18.01.22)
sosyalizm.

Bunu ilk dile getirenlerden biri de bizzat Engels. Konut Sorunu adlı kitabı var 1872 İngiltere'sindeki konut sorununu anlatan. Bunu okursanız 1872'den 2022'ye hiçbir şeyin değişmediğini, çıldırtıcı derecede aynı olduğunu görebilirsiniz.

Bugün vikipedi'ye göre sovyetlerin üzerinden 30-32 yıl geçmesine rağmen en yüksek ev sahipliği oranları listesinde eski sovyet ülkeleri hep tepelerde. tr.wikipedia.org
0
patronaj1
(18.01.22)
Sabaha herkes şehir merkezinde yaşamasıncılar gelir ama sosyal konut kavramını araştırabilirsiniz.
0
gmzo
(19.01.22)
Bu söyleyeceğim bir veri ya da verilere dayanmıyor ancak bu istihdam, çalışma alanları ile olduğu kadar medyanin oluşturduğu algılar ile de ilgili diye düşünüyorum.

Mesela akşam haberlerini açın. Kanal farketmeksizin İstanbul + meclis/siyaset tahakkümü var. Yani İstanbul da yasiyormus kadar İstanbul'da olan biteni de sorunlarını da biliyor gibi hissediyorum. Sanki ülke oradan ibaret. Yerel, bölgesel kanallara geçtiğinizde de o bölgedeki merkezler domine ediyor. Mesela yaşadığım yer olan İzmir'deki her şey, bütün kayda değer olaylar sanki Alsancak konak civarında oluyor gibi. Halbuki haber yaptıkları şeylerin benzerleri (mademki haber değeri var) diğer ilçelerde de oluyor. ​


Yani bana kalırsa bu "merkez orası" algısını percinliyor ve hem para harcamaya gidilecek yerler (mal veya hizmet alımı olan her şeyi dahil edebilirsiniz) hem de yatırım yapılacak yer orasidir şeklinde bir onyargi oluşturuyor.

Sonucunda da birçok insanın sebepsizce oraya yerleşmek ya da orada olmayı istemesi geliyor doğal olarak.

İş seçeneği daha fazla olması vb. durumlar da var. Ya da kasaba algısı ve baskısından yılmak ve çıkmak/kaçmak istemek.

Neyse sözün özü, benim çözüm önerim haber ajanslarinin yarattığı bu algıya bir sekilde müdahale edilmesi. Artık şube mi açarlar naparlar Afyon'a Giresun'a da yer versinler. Aynı şekilde mesela İzmir için Alsancak kadar menemen e de deginilsin.

Bu kadarı sorunuza cevap olmuş mudur emin değilim, ancak postfordizm ve fordizm ile mimari ilişkisine dair de okuyabilirsiniz derim bulduklarinizi, bu anahtar kelimeleri kullanarak.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
barinma problemi kotuleserek artacak, metropollerde tutunmak git gide zorlasacak.

devlet buyuk binalar satin aliyor ya da yaptiriyor. sonra daireleri ihtiyac sahiplerine uygun fiyata kiraliyor. sen basvurup listeye adini yazdiriyorsun, boyle bir formu arkadas icin doldurdum. banka hesap dokumlerinden arabanin markasina kadar veriyorsun. kac cocugun var, cocuklar nerede okuyor vs. Sonra sana gore bir yer buluyorlar ama bulmalari birkac sene surebiliyor. normalde o sehirde 2 oda bir daire $1200'e kiralaniyorsa sen 500-600 verip oturuyorsun. binalar le$ tabii cogunlukla soylemeye gerek yok.
0
cooperr
(19.01.22)
encokbenisevinnolur +1

Türkiye sanki istanbul'dan ibaret gibi. Oysa ki yaşam kalitesi yerlerde. Kasaba baskısı istanbul varoşlarında taşradan daha çok mesela. Gelen rahat etmek için geliyor ama başını sokacak yer bulamıyor. Her imkan istanbul'da deniliyor ama her şey paraya dayalı. 8-10 bin lira kazanan biri ancak her şeye uzaktan bakar, o imkanları izleyip sinir stres olur.
0
garylineker
(19.01.22)
(7)

10 bin lira maaş neye dönüştü?

sanguine
Daha 4-5 sene önce bile 10 bin lira büyük paraydı, en azından benim için. 2018de 3000 lira alıyordum. 10 bin lira alan adamın arabası vardı, ev kredisi ödüyordu, ailesi vardı, tatile çıkıyordu falan. e şimdi ben de 10 bin lira alıyorum nerdeyse ama hiç öyle hissetmiyorum. birçok şeye yetmiyor param,
Daha 4-5 sene önce bile 10 bin lira büyük paraydı, en azından benim için. 2018de 3000 lira alıyordum. 10 bin lira alan adamın arabası vardı, ev kredisi ödüyordu, ailesi vardı, tatile çıkıyordu falan. e şimdi ben de 10 bin lira alıyorum nerdeyse ama hiç öyle hissetmiyorum. birçok şeye yetmiyor param, aynı anda iki mobilya veya iki elektronik eşya alamıyorum, yurtdışına gidemiyorum vs. bunun sebeplerini biliyorum da bu 10 bin lira alan adam da şu an 30 bin lira mı alıyor mesela. 0 zamanların 10 bin lirası şu an kaç bin lira.
0
sanguine
(17.01.22)
ne 4 5 sene öncesi geçen sene bile iyi paraydı.

bu aşırı zamlardan şunu farkettim, atıyorum bişeyin fiyatı 1 seneden beri 5 e katlamış. bu yeni fiyatlara çok çabuk alışıyor insan psikolojisi.

en basit sistem dolar ile hesaplamaktır bence. çünkü tamamiyle dışa bağımlı bir ülkeyiz.
0
killerbee
(17.01.22)
Orta direğin azalmasıyla aynı sebepten ötürü bugünün 10bin lirası 2-3 sene öncesinin 7 binidir. Ama o zamanın 10 bini şimdinin 20 bini. Aşağısı birbirine yaklaşıyor, yukarısı gittikçe kopuyor.
0
Bruce
(17.01.22)
"resmi" enflasyon verilerine gore 2017 yilinin 10 bin lira bugunun 23000 lirasina denk geliyor. veya tam tersi: bugun 10 bin lira alan biri 2017'de 4400 lira aliyormus gibi diyebiliriz alim gucu acisindan, ama bu resmi enflasyon verilerine gore tabii. gercegi daha kotudur.
0
robokot
(17.01.22)
17 ocak 2018'de dolar 3,8185'den işlem görüyormuş buna göre 10 bin tl alan adamın 2624 dolarlık alım gücü vardı şuanda ise dolar 13,45'den işlem görüyor bu da743 dolar yapar, senin şuanda alım gücün 743 dolar, 3000 tl alırken 787 dolarlık alım gücün vardı, kısacası bunca sene kazancında geri gitmişsin, 2018deki halinden daha az kazanıyorsun. 2018deki 10000 tl alan kişi gibi yaşamak istiyorsa maaşının 35292 tl olması gerekmekte
0
mysql34
(17.01.22)
2018’in 10 bini şimdi 25-30
0
gabe h coud
(17.01.22)
dolar olarak 35k tabi ama bence o zamanın 10'u bugünün 20-25'i falan oldu bence. istanbul vs büyükşehirler berbat ama hayat doğuda o kadar hızlı pahalılanmadı. hele araplar ve suriyelilerin basmadığı yerlerde
0
avatar is back
(17.01.22)
2018 asgari ucretini baz alirsan, 24-25bin tl.
0
cooperr
(18.01.22)
(10)

Ne yapmalıyım

Cenk Daniels
Yeni bir işe başladım ve bana önceden gece çalışması vs olacağından bahsetmemişlerdi, şimdi görüyorum ki haftanın en az 2 günü gece 4 e kadar çalışmaya katılıyorum. Ne yapmalıyım? Bu konuda ik ile görüşüp hayırdır biz böyle anlaşmamıştık demeli miyim? Ekstra bir ücret ödemesi yapılmıyor ve bu çalışm
Yeni bir işe başladım ve bana önceden gece çalışması vs olacağından bahsetmemişlerdi, şimdi görüyorum ki haftanın en az 2 günü gece 4 e kadar çalışmaya katılıyorum. Ne yapmalıyım? Bu konuda ik ile görüşüp hayırdır biz böyle anlaşmamıştık demeli miyim? Ekstra bir ücret ödemesi yapılmıyor ve bu çalışma hayatımın kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Tavsiyelere açığım. (Deneme sürem bitti)

Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(17.01.22)
Valla durduğun kabahat hocam git konuş da işe girerken belgeleri falan okumadın mi? Orda yazıyordur belki çalışma koşulları falan, eğer öyle durum varsa kabul etmiş sayılıyorsun sanırım.
0
j r r tolkien hayrani
(17.01.22)
Mesai yapılır gibi bir madde var ama özellikle gece çalışması ile ilgili madde yer almıyor.
0
🌸Cenk Daniels
(17.01.22)
Fazla mesai ücreti dandik yerlerde bile olur. Fazla mesai ücreti vermiyorlarsa yeni iş ara.
0
dissendium
(17.01.22)
Gece 4e kadar kim ne için çalışır ki?
Aklima ya fabrikada üretimci olmak gelir ama remote calistiginiza göre önceden sanmıyorum.
Sonra başka ülkeye çalışıyor olabilirsiniz ama o zaman neden sadece 2 gün.

Tabiki gidip sorun. Bana göre işin başında söylenmesi gereken şeyler bunlar. Kaç şirket sabah 4e kadar çalışıyor ki normal bir şey gibi karsilansin.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
dissendium +1

oto sanayilerde bile fazla mesai ücreti veriyorlar. iş değiştir derim.
0
senbensennedenbenlen
(17.01.22)
gece 4'e kadar çalışacağınız gün işe de o şekilde geç mi geliyorsunuz?
İK'dan talebinizin ne olduğunu netleştirip öyle gidin bence. Bu sisteme katılmamak veya ek ücret almak gibi.
0
michael_knight
(17.01.22)
gece 4 kadar calisip sabah devam mi ediyorsunuz ? cidden cok merak ettim, ne isi bu
0
oscar
(18.01.22)
nicke bakilirsa arkadas kacak icki imalethanesinde herhalde.
hocam ik'na git fazla mesaiyi yabanci icki olarak almak istiyorum de bakalim ne diyecekler. cevabi bize yaz merak ettik...
0
cooperr
(18.01.22)
mesai ücretini yazılı olarak talep et
günde 11 saatten fazla çalışma
mesaiye kalmama hakkına sahipsin
işten ayrılırsan kıdem+mesai ücretlerini talep et, mahkmeyle fazlasını alma hakkına sahipsin
0
bir soru sorcam
(18.01.22)
it sektörü arkadaşlar.. kaçak içki diyen olmuş hahaha :))) sabah tabi dinlenip öyle başlıyorum işe.
0
🌸Cenk Daniels
(18.01.22)
(6)

Beyaz yaka olup ek iş(ler) yapan var mı?

The_Lollok
Neler yapıyorsunuz? Başarılı mısınız?Teşekkürler :)
Neler yapıyorsunuz? Başarılı mısınız?

Teşekkürler :)
0
The_Lollok
(15.01.22)
bitcoin traderlığı.

başarısızım :)
0
garavel
(15.01.22)
Yedi sülalenin, eşin, dostun, gırtlağına yapışıp bir network markasının parfümlerini satıyordum bağlı olduğum fenomen bırakınca bıraktım. İkna yeteneğiniz varsa parfüm iyi satılıyor bak seninkinin birebir aynısı diye lafa girince :)
Dolap uygulamasından evin yakınındaki outlet avmdeki abiyelerin fotosunu çekip yükleyip satıyordum. Alan alınca gidip ben de mağazadan alıp kargoluyordum.
Şuan tez yazıyorum, çocuk büyütüyorum eki geçtim esas işe anca vakit var.
0
cilekli pasta
(15.01.22)
Eşim kolye yapıp satıyor. Ek gelir olarak fena degil.
0
mirty
(15.01.22)
fan art tarzı grafik tasarlıyorum. sonra onu basıp yurtdışına satıyorum etsy-ebay vb. siteler üzerinden. meh işte fena değil. ek gelir kafasıyla baktığım için eğlence çıkıyor.
0
syozkn
(16.01.22)
Benim yakam yok ama arkadaşımın öğretmen olan amcası, araba alım satımı yapıyor.
0
el conquerador
(16.01.22)
etrafimdaki cahil muteahhitlere icin metraj cikartiyorum, teklif yaziyorum, toplantilara katiliyorum, sahaya kontrole gidiyorum, fatura hazirliyorum vs. ufak bir sirket actim ordan tirtikliyorum. Eger istedigim noktaya gelirse istifayi basacam, zaten amacim maastan kurtulmak. Henuz basariliyim diyemem.
0
cooperr
(16.01.22)
(7)

oda ortasına kolon koyma

dadasalon
merhaba,özellikle son zamanlarda yeni inşa edilen binalarda açıkta duran kolon durumu neye dayanıyor.örnek; https://www.hizliresim.com/i9fa53qodanın üçte birini kullanılamaz hale getiriyor, o kolon duvara sıfır olurdu yanlarına tuğla örülürdü. şimdi ne değişti?
merhaba,

özellikle son zamanlarda yeni inşa edilen binalarda açıkta duran kolon durumu neye dayanıyor.
örnek; www.hizliresim.com
odanın üçte birini kullanılamaz hale getiriyor, o kolon duvara sıfır olurdu yanlarına tuğla örülürdü. şimdi ne değişti?
0
dadasalon
(15.01.22)
Anladığım kadarıyla depreme dayanıklılık hususu öne çıkıyor burada.

tabi yerine göre bu görüntü krizi fırsata dönüştürmeye de engel değil:
www.homify.com.tr

tr.pinterest.com
0
Erva
(15.01.22)
John bloor gelip daha iyi aciklar.

Bence o oda kolonda bitiyor zaten, arkasindaki alani odaya katmis.
Bizim burada da normalde projede balkon yazan ama oda olan yerler var.
Ek alan kazandiriyor sana.

Eskiden proje falan yoktu karaduzen yapiliyordu. Kolonu distan dolasiyordu kafasina gore kaydiriyordu.
0
divit
(15.01.22)
tek sebebi kötü tasarım. Salonun ortasında olan kolon evin değerini düşürüyor. Kolon atmak lazım ama projeye öyle başlanmış ki odanın ortasına denk geliyor. tamamen bu. bilgim de ev ararken denk geldiğimiz dairelere dayanıyor. ortada kolon var ve ciddi anlamda kullanışsızlık yaratıyor diye kaç ev daha düşük fiyatlıydı.
0
prole
(15.01.22)
O kolon aslında binanın köşesinde normalde, bodrum ve giriş katta.

1. normal kattan itibaren yanlara 1 yola 1,5 metre çıkmaya izin veriyor imar kanunu çoğu yerde. Üst katlardaki bu kolon bu yüzden bu hale geliyor, ne tasarımda ne de statikte o kolonun yeri değişmez.

Kolonu istemiyorsak o çıkmayı yapmayız, e evler ufak mecburen çıkma yapacağız. O zaman da kolona bir çare bulmak lazım.

Ben ve benim gibi gariban ama az da olsa estetikten anlayan müteahhitler küçük binalarda salona denk gelen çıkma köşesini balkon yaparak kolonu absorbe ederiz.

Yatak odasına denk gelen köşeyi de genelde ebeveyn banyosu yaparız, ya da gömme dolap olacak şekilde bırakırız. Mesela uzun tarafını duvarla kapatır ve orayı bir kapakla dolap haline getirme şansı olur.

Bu fotoğraftaki örnekte odanın ortasında kalması çok çirkin, bir tarafı duvar olsa oranın dolap olarak kulanılması kolaylaşır ve göze batmazdı.

Örnek fotolar eklerim birazdan.

Üşenmedim fotoşok yaptım :) Müteahhitin fotoşoku bu kadar olur;

www.hizliresim.com

Dediğim gibi uzun yanı duvar olsa, önüne bir tane dolap kapağı yapılsa o daire çok daha rahat satılır/kiralanır. Kimsenin de gözüne batmazdı. Ama vizyon işte.

Ama tekrar ediyorum, suçlusu ne müteahhit, ne mimar, ne de mühendistir. O kolon statik olarak olmak zorunda, yer de küçük olunca mecbur kalınıyor işte.

Belediyeler imarda bu çıkmaları iptal etse, bir kat fazla imar verse mesela, daha güzel daireler çıkar. Hatta bodrum ve girişe ev yapmayı yasaklasa, orayı otoparka ayırıp kayıp hakları yukarı verse daha daha güzel olur.
0
John Bloor
(15.01.22)
Köyünden kente taş çatlasa 30 sene önce göç etmiş bir müteahhitsen ve şansa bala dandik bir semtte bir apartman dairelik arazi bulduysan böyle kolonlar çıkıyor. imar yönetmeliği @john bloor'un açıkladığı gibi bir duruma izin veriyor genelde.

estetikten, kültürden, nitelikli üretimden nasibini almamış bu müteahhit dostlarımız da gidip köylüsü abdullah aganın yeğeni, yozgat bozok üniversitesinden 4 sene önce mezun olmuş mimar hamdullah kardeşimize bir proje çizdiriyor(!). heh işte o proje bu tarz şeylere sebep oluyor.
0
kent sakini
(15.01.22)
dandik yonetmelikler ve cahil muteahhitler birlesince odanin ortasina kenef denk gelmedigine sukretmek lazim..
0
cooperr
(15.01.22)
Maalesef anlamsiz seylerden biri... oda kocaman olur anlarim da boyle ne yapacagini bilemiyor insan.

annem ev aldi ve aldigi evin oturma odasi ayni boyleydi. 1/4'luk alani kapatip kapi yapti ardiye olarak kullaniyor. yani sizin ornege gore anlatirsam pencere tarafinda bir kapi var. oda su anda L seklinde ama bence daha iyi oldu.
0
supergirl
(16.01.22)
(3)

run flat lastiğe çivi batmış, tamir edilir mi?

beyinter
run flat olduğu için tamir edilmeyebilir denildi ama ufacık bir çivi yüzüden tüm lastiği değiştirmem mi gerekiyor?
run flat olduğu için tamir edilmeyebilir denildi ama ufacık bir çivi yüzüden tüm lastiği değiştirmem mi gerekiyor?
0
beyinter
(14.01.22)
bazi firmalar runflati tamir etmiyor, degismesi gerekir diyorlar da bir civi icin komple lastik alacak degiliz. zaten runflat olayina kilim, siri pahali. ben yama yaptirip kullandim bircok kez sikinti yasamadim. runflat lastik zaten oyle birsey ki lastikten bir parca kopsa bile yine de araci yurutuyor.
0
cooperr
(14.01.22)
benim rft lastiğime 3 kere çivi girdi. hepsinde yamandı çünkü dik girmişti. yanaktan yanlamasına girdiyse kurtuluş olmuyor. lastikçi söyler zaten yama olmaz diye.
0
false pretension
(14.01.22)
İyi de Run Flat'ın mantığı lastik patlayınca yere çökmesin, yanaklar sert olduğu için lastikciye kadar gidebileyim değil mi?

Lastik patlar, sert yanak sayesinde yere çökmez lastik, lastikciye kadar gider tamir ettiririm, havayı basar devam ederim.

Bir kaç kez yaptırdım da, patlayınca çöpe atacaksam niye run flat alayım ki?
0
John Bloor
(15.01.22)
(12)

Çalıştığınız yerde insanlar maske takıyor mu?

hayaletimsi
Ofisinizde/çalıştığınız yerde insanlar maske takıyor mu?Ortak alanda kaç kişi çalışıyor, kaç kişi maske takıyor?Benim cevabım;Genellikle takılmıyor, 20 kişi çalışıyorsa 3-4 kişi takıyor.
Ofisinizde/çalıştığınız yerde insanlar maske takıyor mu?
Ortak alanda kaç kişi çalışıyor, kaç kişi maske takıyor?

Benim cevabım;
Genellikle takılmıyor, 20 kişi çalışıyorsa 3-4 kişi takıyor.
0
hayaletimsi
(13.01.22)
Ofiste 10 kişi civarında çalışıyoruz ve genel olarak takmaya çalışıyoruz ama unuttuğumuz zamanlarda oluyor. ama masalarımız arasında bayağı mesafe var.
0
fernandoenes
(13.01.22)
herkes takıyor. yüzyüze gelineceği zaman özellikle birşey sorma vs gibi.
0
my pink
(13.01.22)
10 kişiyiz, hepimiz devamlı maskeliyiz. Ofiste yeme içmeyi de minimumda tutmaya çalışıyoruz.
0
fotrsapka
(13.01.22)
8 kisiyiz ben disinda genelde takiyorlar
0
ala09
(13.01.22)
50/50 takılıyor gibi gün içinde ama genel olarak mantıklı davranıyor insanlar. Birinin yanına gidip konuşacaklarsa maske takıyor herkes vs.

Bir de biz mühendisler zaten hibrite geçmiştik ama temizlik görevlisinden insan kaynaklarına herkesi de pandemi diye tekrar dönüşümlü çalışmaya aldılar 50% eve gönderdiler bu ay.
0
aguen
(13.01.22)
ofis normalde 40 kisilik, yaklasik 7-8 kisi duzenli ofise geliyor gerisi cogunlukla evden calisiyor. Ofiste dolanirken maske takmak zorunlu. Ofise girmek icin asi zorunlu. Kendi masanda otururken maske cikartabiliyorsun. Lokasyon yurtdisi.
0
cooperr
(13.01.22)
takılmıyor.
0
çih
(13.01.22)
Ofiste ayni anda 5 kisi oluyoruz korona basindan beri max.
Sirketimizde test merkezi var, mesaiden once hep test olup basliyoruz zaten. Koridorda, asansorde, kafeteryada maske takiyoruz hep.
0
kuehles blondes
(13.01.22)
Adliyede kimse takmıyor
0
Mistyimage
(13.01.22)
masadan kalktığımızda, yaklaştığımızda vs. takıyoruz, ortak alanlara gittğimizde (wc,çay ocağı vs.) takıyoruz. normalde kimse takmıyor. masaya oturduğumuz gibi çıkarıyoruz hatta. 5 kişiyiz ama geniş bir alan sayılabilir bizim ki ortalamaya göre. göt göte değiliz yani.
0
syozkn
(14.01.22)
Kendi ofisi olmayan herkes takıyor. Ofiste yalnizsan ya da çok cok az kişi varsa camlar açıksa takmiyor çoğu.
0
logisticsmanager
(14.01.22)
Açık ofiste 20 kişi civarı çalışıyor, hepsi takıyorlar. Kendi ofisleri olanlar da yanlarına birisi geldiğinde takıyor.
0
pispinti
(14.01.22)
(13)

Bu insanlar nasıl tanışıp evleniyor?

deveyidiken
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor. Bu
Bazen "Aşkı için 3000 km yol tepti ve Şırnak'a gelin gitti" gibi haberler çıkıyor. Bir Hollandalı kadın, ülkemizdeki bir beyefendiye evleniyor vs. Evet Tinder gibi bir uygulama var ama bu tarz evlilik yapanlar bu uygulamaları kullanmıyor sanırım. Bir de bu insanların yabancı dili de pek olmuyor.

Bu tip bir evlilik yapmayı nasıl başarıyor bu insanlar? Hadi bir şekilde tanışıldı diyelim, nasıl yürütüyorlar?
0
deveyidiken
(13.01.22)
güneyde tatil yerinde tanışmış olmaları muhtemel.
0
amour fou
(13.01.22)
Bazi insanlar yalniz kalmaktansa kiminle olursa olsun evleneyim kafasinda
0
baldur2
(13.01.22)
90% Antalya'da denk geliyorlar. Yani ne kadar gördüysem hepsi öyleydi. Kimi Fethiye'de otelde çalışırken müşteri olarak denk gelmiş kimi Antalya'da su sporları yaparken vs. Güneydoğu'dan Antalya'ya çalışmaya giden Kürt kardeşlerimiz affetmiyor.

Alt orta segment otellerde dikkat edin çalışanların ezici çoğunluğu doğu kökenlidir.
0
uvbray
(13.01.22)
cogunlukla tatile gelen azicik orta yasli yabanci ablalar ve yurt disina kapagi bi atsam beklentisindeki yurdum gencleri arasinda oluyor bahsettiginiz evlilikler. bizim gencler cogunlukla barda ya da otelde garsonluk, komilik yaparken bu ablalara ekstra ozen gosterince onlarin da gonlu kayiveriyor. bizimkiler de oradan alip yuruyor. ablalar cogunlukla oturum vs. islemlerini hallediyor zaten o arada da birkac kez daha geliyorlar turkiye'ye ve sevgililerini yanlarina getirtiyorlar. yuzyuze degilken de internetten gorusuyorlar iste. gunumuzde cok zor degil bu sistem.
0
in vino veritas
(13.01.22)
Cem Yılmaz'ın Are you Cola esprisini duymuşsundur. Millet hatalı konuşmamak için İngilizce konuşmaktan kaçarken bu adamlar A0,5 İngilizce ile cesaret gösterip konuşuyorlar.
0
dissendium
(13.01.22)
20 yıl önce Tinder yoktu ama o zamanda bu kadınlar gelip, bu şekilde evleniyordu. Ben de anlamıyorum. Norveçli ev arkadaşım vardı. Annesi sarışın, mavi gözlü manken gibi bir kadınmış, resmini göstermişti. Babası turlarda çalışıyormuş, annesi Norveçten gelip Türkiye'ye yerleşmiş. Sonra babası şiddet göstermeye başlamış. Annesi kendini ve kızını zor kurtarmış.

Annesinden sonra bir de Rus bulmuş, ona da aynısını yapmış. Babası işi olmayan, alkolik bir adam bu arada. Tipi de yok. Kadınlar neden bunu kendilerini yapıyor ben de anlamıyorum.

Başka bir arkadaşım da google translate aracılığıyla iletişim kuruyordu.
0
barguzhale
(13.01.22)
Nesil değişti ve insanlar Sarah ile Musa'yı unuttu tabii artık :(
www.milliyet.com.tr
www.hurriyet.com.tr
(Tırt haber sitesi galerisi linkleri için özür diliyorum.)

Yalnız ne acayip olaydı ya. Soruyu görünce beynimin diplerinden çıktı geldi. Güneyde tanışıyorlar. Benim bildiğim ve yürüyen evlilikler genellikle ikisi de okumuş etmiş insanlar arasında oluyor. Mesela Rus ama eğitimli, işi gücü olan kadın eğitimli ve işi gücü olan adamla evlenip Türkçe öğreniyor, burada iş buluyor ya da sosyal hayata katılabiliyor.
0
kobuzchu kiz
(13.01.22)
Eski 3-4 komşumuz Facebook ile tanışmıştı. Hatta bir tanesi Afrikadan bir kadın getirmişti. Tek ingilizce bilen bendim kadıncağız benimle konuşabiliyordu sadece.

Mürsel vardı yakın zamanda. Google translate ile konuşuyordu. O da facebook gruplarından tanışmış.youtu.be bam bam yürüyorlar valla.
0
jazzabel
(13.01.22)
Turkıyede yasayan yabancılarla cok calıstım, tamamına yakını turkle evliydi.
Yabancı kadın-Turk erkek evliliklerinde erkeklerin neredeyse hepsi tatilde tanıstıkları garsonlardı. Cogu okula gitmemis, guney bolgelerinde otel ve restoranlarda calısmaya baslamıslar. Kadınlar da genelde bes on yas daha buyuktu.
Yabancı erkek - Turk kadın evliliklerınde kadınlarda aynı profil yoktu, isi gucu egitimi adama benzer olan cok vardı. Ogretmen- ogretmen evliliği gibi. Ama kadınlar cogunda bayagı genctı erkeklere gore.

Tespitlerim bunlardır.
0
sopiro
(14.01.22)
Tatile gelen ruslarla tanışıyorlar. Aralarında sosyoekonomik bir uçurum olmuyor. Aslında mantıksızlık da yok. Evlilik bir amaca yönelik olmalı. Kadın eş buluyor, adam da bir şekilde başka ülkeye kapak atmaya falan çalışıyor. İki taraf için de evlilik motivasyonu oluyor. Hiçbir anormallik yok bence.

Bir de genel olarak evlilik durumunda erkek avantajlı. Evlilik nerede nasıl olursa olsun erkeğin istemesiyle olan bir şey. Date yapmak, sevgililik gibi değil mevzu. Bir kadının 100 erkek peşinden koşuyorsa gerçekten evlenmek isteyen 1-2 tanedir.
0
garylineker
(14.01.22)
Benim gordugum genelde iki taraf da bitik, beklentileri sinirli, kaybedecek pek birsey yok. Hatun genelde orta yasin ustunde, kocasi vefat etmis ya da bosanmis olabilir, buyuk ihtimal orta direk bile degil (turkiye'ye pek zengin turist gelmez). Kendine hayatinin sonbaharinda bir vurucu tim ariyor. Erkek yagiz delikanli, mavi yaka, 30 yas alti. Lise terk, gelecek pek parlak degil. Ulkeden bir sekilde cikmanin yollarini ariyor.

Ortada bir win-win durumu var. Agdali bir yabanci dile gerek yok. Hatunun da bizim delikanlinin da ne istedigi belli.
0
cooperr
(14.01.22)
uvbray o kadar hakli ki, Fethiye'de ki sef garsonlarin cogu kürttür ve esleri de ingilizdir.
ben de cözemedim ama en büyük etken ilgi, el üstünde tutulmalari galiba. yabanci arkadasim, okutmanlik yapiyor burada, bizi biliyor yani o sey demisti, siz evleniyorsunuz takilmiyorsunuz demisti belki bu konuyu actigimda, olabilir.
0
durgunfoton
(14.01.22)
Tatil deyip geçmemek gerekiyormuş demek ki.. :)
0
🌸deveyidiken
(14.01.22)
(26)

hayat kalitenizi yükselten, iyi ki almisim dediğiniz neler var?

buenosdias
uzun suredir birey almadigim icin alisveris yapayım diyorum. isime yarayacak bireyler olsun istiyorum. sizden ilham almak istiyorum:)
uzun suredir birey almadigim icin alisveris yapayım diyorum. isime yarayacak bireyler olsun istiyorum. sizden ilham almak istiyorum:)
0
buenosdias
(13.01.22)
Alışveriş çılgıncısı :) Erkekseniz traş makinası dışında benim sevdiklerim: powerbank, airpods kulaklık, windproof ve waterproof herşey; mont ve ekipmanlar, polar şapka ve kazaklar, hınıs, outdoor trekking bot, euro*swh*, otomobil için kolçak dayama, otomobilin kendisi (şu direksiyon arkası radyo kontrollü olanlardan bayılıyorum buna), kask için interkom, 10 yıllık pasaport, motosiklet ehliyeti ve yazmadıysam motosiklet ehliyeti, motosiklet ehliyeti demiş miydim? Demediysem motosiklet ehliyeti.

sonradan aklıma geldi: elektrikli diş fırçası, interkom, likralı herşey.
0
baldan kaymak
(13.01.22)
en son güzel bi telecaster gitar aldım, iyi ki almışım diyorum.
0
killerbee
(13.01.22)
Robot süpürge. Evden çalışıyorsanız kaliteli ofis sandalyesi. Evden ve dizüstü bilgisayarla çalışıyorsanız monitör.
0
kobuzchu kiz
(13.01.22)
Robot süpürge +10000

Kablosuz kulaklık.

Bir de miband bileklikler. Senelerce 2'yi çok severek kullanmıştım, şimdi 6'sina geçtim; kac gündür aşırı bir mutlulukla kullanıyorum kendisini.
0
fraise
(13.01.22)
apple watch, apple tv, airpods, benq monitör, ikea mouse pedi, lg sk10y soundbar, adidas ultraboost ayakkabılar, melitta kahve makinesi, dyson saç kurutma makinesi, dyson v15 süpürge, divoom tivoo max, philips hue, mi bedside lamp 2, küvings katı meyve sıkacağı, philips sonicare diamondclean
0
gabe h coud
(13.01.22)
Robot süpürge
Güzel bir kablosuz kulaklık
Araç telefon tutacağı
Çok bölmeli dosya :D :D
0
invictae
(13.01.22)
balkona bu makrome salıncaklardan aldım, kendime yaptığım en güzel yatırım. sefa pez. olduğum için sallana sallana bir yerlere varmaya çalışıyorum.
0
denef
(13.01.22)
Mekanizmalı kartlık
0
megalomaniac
(13.01.22)
Victorinox çakı
0
mezarkabul
(13.01.22)
Robot süpürge inanılmaz rahatlık. çalışan insanlar için bulunmaz nimet.
Dalış ekipmanları
Kablosuz kulaklık
0
Dr_Stat
(13.01.22)
1) traş makinesi
2) kahve makinesi
0
a darkness coming
(13.01.22)
en son cekmece duzenleyici, katlanan sandalye, asiri miktarda askilik almistim surekli daginik olan odamda iyi duzenli olustu *-*
0
ala09
(13.01.22)
Para vermedim ama hp elitebook bilgisayar.
Senelerdir eseklik edip laptop tasimisiz hayatimdan yuk gitti resmen. Sarji da 1 mesai cikariyor.
0
divit
(13.01.22)
markalardan bağımsız olarak

2. ve 3. televizyon ve akıllı tv yönetim sistemi
iyi bir ses sistemi
aydınlatma sistemi
güzel bir kahve makinesi
otomatik diş fırçası
büyük ekran hızlı bir tablet
kendini iyi hissedeceğin her gün kullanabileceğin güzel bir kıyafet (çanta, ceket vb ama her gün kullanabilmen lazım)
belirli periyodlarda masaj hizmeti
dinlediğin müziğe göre kulaklık
0
duyurukullanıcısı
(13.01.22)
kaz tüyü kaban
victorinox bıçak
Termos
Enseden dolanmalı bluetooth kulaklık
Muhtelif uzatma kabloları
0
sagini solunu bilmez cahil
(13.01.22)
Iki haftada bir gelen temizlikci. Alisveris degil ama illa bir seye para harcamak gerekiyorsa...
0
hot potato
(13.01.22)
smart wake up light
0
durgunfoton
(13.01.22)
philips airfryer
bosch autocook
27" 4k ips monitör
0
orpheus
(13.01.22)
Su arıtma cihazı
Şarjlı diş fırçası
Traş makinesi
Patates soyacağı
Balkona yumuşak tüylü halı
Kaliteli bot
Havuz gözlüğü
Çadır, şişme yatak, kamp masası
Motosiklet
.
.
.
0
antihero
(13.01.22)
Ortopedik yastık.
0
j r r tolkien hayrani
(13.01.22)
bluetooth kulaklik (anker)
arabada kullanmak icin magsafe sarj aleti (spigen)
kahve/cay icin 1 litrelik termos (contigo)
el supurgesi (dyson)
0
cooperr
(13.01.22)
robot süpürge, beurer elektrikli ısı pedi/battaniyesi
hamur yoğurma makinesi
tefal actifry
0
photo85
(13.01.22)
bir sürü var da son zamanlarda;

youtube premium
xbox + gamepass
projeksiyon cihazı
kindle
kablosuz kulaklık
akıllı lambalar
fırın
hamile destek yastığı
0
AlsterWasser
(13.01.22)
Şarjlı Diş Fırçası
0
2027
(14.01.22)
Kindle
coook sicak tutan bir outdoor montu
ipad ve tutacagi
bose gurultu onleyici kulaklik
dolar
0
sopiro
(14.01.22)
2 gündür bu soruya yazacak bişey bulmak için kendimi yedim - niyeyse:)))))) nası' bi' fakirlikse artık :)))))) dün aklıma geldi :)))) valla çok güldüm halime ne yapayım.
- non iron gömlek, pandemi başlangıcında nası' denk geldiyse gayet uygun fiyata 4 tane aldım network' ten, iş seyahatlerinde, fuarlarda o kadar işime yarıyo' ki anlatamam.
- freebelt(koşarken çok işe yarıyor)
bu kadar galiba :)
0
kumandanim
(14.01.22)
(8)

oto lastikten anlayanlara bir iki soru

dali dili havali korna
aşağıdaki dört mevsim lastiklerden birini sipariş edeceğim bugün yarın. falken'de karar kılmış gibiydim ama bu fiyata goodyear görünce onda karar kıldım, bilenlerden bir görüş alayım dedim. bu arada goodyear'ın üretimi 2021, falken'inki 2020, bu da önemli değil mi?https://www.lastikcim.com.tr/goodye
aşağıdaki dört mevsim lastiklerden birini sipariş edeceğim bugün yarın. falken'de karar kılmış gibiydim ama bu fiyata goodyear görünce onda karar kıldım, bilenlerden bir görüş alayım dedim. bu arada goodyear'ın üretimi 2021, falken'inki 2020, bu da önemli değil mi?

www.lastikcim.com.tr

www.lastikcim.com.tr

www.lastikcim.com.tr
0
dali dili havali korna
(13.01.22)
4 mevsim almayın, yaz ve kış ayrı alın. 4 mevsim kışın bir işe yaramaz, yazın da vasattır.
0
orient blue
(13.01.22)
4 mevsim kışın bir işe yaramaz diyenleri kiniyorum. Baya karlı buzlu yollarda kullandim, missti.

Ben olsam 2021 Goodyear alirim
0
abuzer
(13.01.22)
4 mevsim almayın cidden. performans katili lastiktir.
yazın daha çok yaktırır, kışın da yeteri kadar güvenli değil.
0
jelly bear
(13.01.22)
Goodyear Vector 4Seasons Gen-3 bu markada tavsiye edilen 4 mevsim lastiği oluyor genelde.
Bu lastik hakkında iyi şeyler duydum.
0
burfak
(13.01.22)
gençler önerdiğiniz çözümler, sorulan soruya cevap değil. sonra silinince kızıyorsunuz.

hee ayrı ayrı alsın ne güzel çözüm, ama 5000 lira daha fazla ödeyerek. iyi ben de bir öneri yapayım. kış için ayrı bir suv araba alın dört çeker, öylesi daha güvenli.

böyle cevap mı olur?

2 yılda hepi topu 5000 kilometre kullanmışım arabamı, o da şehir içinde. ayrı ayrı yaz ve kış lastiğim vardı. 2020 yılında kışa girerken kışlığı taktırdım, adam dedi ki yazlıklar bitmiş abi, hiç boşa saklama, almadım lastiklerimi. 2021 ilkbahar geldi yazlık lastik yok. yazın hepi topu 400-500 kilometre kullanacağım arabama 3-4 bin lira verip yazlık lastik almadım, kışlıklarla yazı geçirdim. kış geldi, bu kışı da geçiriyorum ama bu sene baharda bunlar da bitecek muhtemelen, lastiksiz kalacağım. sizin öneriniz ne? 500 kilometre kullanacağın arabaya 8 tane ayrı ayrı lastik al, 10 bin lira ver (o zamana 15 olur). inanır mısınız, söktürüp taktırırken yıpranıyor, kışlığa ayrı jant al diyen bile var. nasıl hayatlarınız var bilmiyorum ki.

koca koca goodyear'lar michelin'ler pazarcı esnafı gibi aynı ürüne farklı etiket çakıp dümen yapmıyordur herhalde. fabrikalar boşa üretmiyor ya bunları. tabii ki yazın bir yazlık kadar, kışın bir kışlık kadar performans göstermiyordur da arabasını az kullanan, uludağ'a çıkmayan, ayda yılda mükellefine evrak almaya giden benim gibi garibanı da yazın ayrı, kışın ayrı idare ediyordur. herhalde yaz sıcağında kışlık lastik kullanmaktan, ya da kış soğuğunda yazlık lastikle kaymaktan iyidir de mi? dakar rallisine katılmayacaksak veya zemheri ayında uludağ zirvesine çıkmayacaksak iş görür sanıyorum? ulan çok basit mantıkla yazlık lastik hamuruyla kışlık lastik hamurunu yarı yarıya karıştırıp kalıba döksek bile kışın yazlık kullanmaya göre daha az kayan, yazın kışlık kullanmaya göre daha az yıpranıp daha az yaktıran bir lastik elde ederiz. ikisinin ortası işte.

soruya cevap: uygun koşullarda saklandıysa 2020 veya 2021 üretimi olması çok önemli değil. bence de goodyear alabilirsiniz. hem daha yeni tarihli, hem daha üst sınıf bir lastik.
0
kibritsuyu
(13.01.22)
4 mevsim ise yaramaz olayina katilmiyorum, yasadigin yerdeki mevsime gore ve kanunlara gore durum degisir.

marmara ve karadenizde mesela ben olsam hep 4 mevsim ile gezerim.
devamli egede akdenizde takiliyorsam yaz lastigi yeter derim.
doguda yasiyorsam cift set lastik alirim buyuk ihtimal, yazlik ve kislik.

ben mesela kisi cok uzun ve sert gecen, dogru durust yaz yapmayan bir yerdeyim, iki set lastigim var, 4 mevsim ve kis.

Amac guzel kis performansi olan lastik almak ise, ben olsam Nokian'dan sasmam. Kis performansinda Nokian bir numara.

Lastikte uretim tarihi onemli, almadan mutlaka kontrol ederim, son 1 sene icinde uretilmis lastik alirim zira rafta 4-5 sene durursa sertlesiyor cop oluyor.
0
cooperr
(13.01.22)
goodyear. ama eagle sport degil vector bak.
0
unabomber
(13.01.22)
Vector 4Seasons Gen-3 kullanıyorum ege tarafında ara ara Ankara'ya da yolum düşüyor ve tavsiye ederim. Evvelinde doğuda görev yaparken michelin alpin kışlık kullanmıştım.
Arkadaslar bahsetmiş 4 mevsim gayet güzel bir seçim mevsim şartlarınız uygunsa.
Falken'in test sonuçları fena değildi. Eagle sport'un 4mevsimini de diğer aracımıza aldık kasım ayında. O da fena değil gibi şimdilik ama yeni piyasaya çıktı fazla testine denk gelmedim.
Ikisinden birini tercih et yeni üretim tarihli bütçeye hangisi uygunsa.
0
karacigerim vur kadehlere
(13.01.22)
(4)

Mağaza müdürünün gösterdiği garip davranış şekli normal mi ?

dostsuz dostoyevski
5 senelik üniversite hayatı sonrası asgari ücret karşılığında bir kahve zinciri mağazasında işe başladım. az çok hangi yer olduğunu tahmin etmişsinizdir. Henüz 1 aylık bir çalışanım. İşe alıştım diyebilirim ama eksiklerim ve hatalarım oluyor. Neyse benim geçen haftadan alacağım 2 saatlik bir mesaim
5 senelik üniversite hayatı sonrası asgari ücret karşılığında bir kahve zinciri mağazasında işe başladım. az çok hangi yer olduğunu tahmin etmişsinizdir. Henüz 1 aylık bir çalışanım. İşe alıştım diyebilirim ama eksiklerim ve hatalarım oluyor. Neyse benim geçen haftadan alacağım 2 saatlik bir mesaim var. Çalıştığım yerde ek mesai ücreti yerine, saat olarak günden düşüyorlar. Yani yasal bir hak. Hatta o fazla mesai saatini o hafta içinde vermedikleri haftaya zaman artıyormuş falan. Bunları geçtim sadece müdürden, geçen haftanın 2 saatini bugün için kullanabilir miyim diye rica ettim. kendisi ''daha şimdiden saatlerin peşine mi düştün.'' diye beni tersler gibi konuştu. Neyse dedim devam ettim.

Gün içerisinde 1 saatlik molamı da kullanmamıştım. Sonra ofise çıkıp, 1 saatlik molamı da kullanmadığımı söyledim. O ara benim dün ki vardiya saatimde olan kamera görüntülerini izlediğini fark ettim. Dedim benle alakalı değildir. Sonra kendisi vardiyadan çık diye söyledi. Ben de giyinmek için soyunma odasına gittim. O ara giyinme odasında arkadaşla sohbet ederken, paldır küldür içeriye daldı. Bu arada kapı şifreli ve ağır bir kapı. Açış şeklini görseniz, sanki kasadan para çalmışım da kaçmaya yeltenecekken beni yakalayacakmış gibi bir hali vardı. Sözde bana hakaret etmeden, diğer arkadaşa bakarak bu amına kodumun mağazasında yapılacak iş yokmuş da neden bara yaslanarak duruyormuşum, benim yaptığım her hatadan diğer arkadaş sorumluymuş diye fırçalamaya başladı.


Kamera kayıtlarını izlediği o gün yaşanan şeyler de şöyleydi. Havalar soğuk olduğu için gelen giden yoktu. Yani bir yoğunluk veya mağaza içerisinde eksik yoktu. Bizde o gün arkadaşla sohbet ediyorduk. Ama gelin görün ki hiçbir iş olmasa bile mutlaka bir iş yapacakmışız. Tamam özel sektör, asgari ücretli vasıfsız çalışanlarız da hakkım olan 2 saati istedim diye böyle bir davranış göstermesi sizce normal midir bilemedim.
0
dostsuz dostoyevski
(13.01.22)
normalde normal değildir, türkiye'de normaldir.

cevabıma kızacak arkadaşlar olacaktır ancak şeytanın avukatlığını yaptığımı belirteyim önden;
eğer sen kıdemsiz bir çalışan olarak hakkın olan 2 saatlik mesai hakkını şefinden talep ediyorsan, şefin de mesai saati içinde iş yapmadan boş boş durmamanı talep edebilir. kağıt üstünde bir tuhaflık yok, üslubu yanlış olmuş o ayrı mesele. belki o üslubu takınmasının başka sebepleri de vardır veya sadece eziğin tekidir, onu biz bilemeyiz.
0
kent sakini
(13.01.22)
Kapitalist duzende devlet memuru kafasiyla calisilmaz, sektor/ulke/yaka rengi farketmez. Ozel sektorde devam ediyorsan kurallari senin koymadigin bir oyun oynadiginin farkina varman ve girdigin kabin seklini alman lazim. Ortada kilifina uysun diye bazi haklar olabilir ama bu haklari daha en basindan zorlarsan kovulursun sonunda. Ozetle, vakvaklari urkutmeden yoluna bakacaksin. Fazla gurultu cikintilik yapma, yeri geldiginde agirdan al ve bu sekilde dengele. Dengeyi zamanla yakalarsin, acele etme.
0
cooperr
(13.01.22)
eger direk amina kodugumun magazasi dediyse, direk ik sikayet edin. sizi baska magazaya alacaklardir, eger simdi susarsaniz bilin ki daha cok tepenize binecek, ezecek sizi.
0
oscar
(13.01.22)
Olanları normalleştirmek için söylemiyorum ama müdür esnek davranılmasına müsaade eden yapıdaysa sizin de böyle olmanızı bekliyor genelde. İznini kaydını tam istiyorsan, görev yerinde vazifeni yapmayı bekliyor olarak tam şekilde bekliyor olmak gerekiyor diyor olabilir. Küfürlü şekilde konuşması abes tabi ama gün içinde falso birkaç hareket görmüşse üzerine bu eklenmiştir belki. Devam etmek istiyor da sebeplerine bakıyorsan diye bunları yazıyorum. Yoksa adam böyle ana bacı yaptıysa daha nasıl iletişim normale döner bilmiyorum.
0
baal
(13.01.22)
(4)

bir gün uyumayıp bir gün uyumak

çih
30, 35 saat hatta 40 saat uyumayıp, sonrasında 9 saat uyumak aslında söylemek istediğim. İşim dolayısıyla gece nöbetlerine kalabiliyorum bu yüzden 23 yatış 7 kalkış gibi bir olay işimi değiltirene kadar mümkün değil.ben de sabah işten çıktığımda uyumak yerine işimi değiştirmeye yönelik dil+projeleri
30, 35 saat hatta 40 saat uyumayıp, sonrasında 9 saat uyumak aslında söylemek istediğim. İşim dolayısıyla gece nöbetlerine kalabiliyorum bu yüzden 23 yatış 7 kalkış gibi bir olay işimi değiltirene kadar mümkün değil.

ben de sabah işten çıktığımda uyumak yerine işimi değiştirmeye yönelik dil+projelerime çalışayım diyorum.

böyle bi uyku sistemi ne kadar zarar verir biyolojime ve verdiği zararı nasıl tolere edebilirim?

yaş 30 erkek herhangi bi sağllık problemim yok turp gibiyim, beslenmem de öyle son derece sağlıklı.

işimi değiştirene kadae belki 1-2 yıl böyle yaşamayı düşünüyorum. eğer biyolojime uyarsa hayat boyu tabii ki de böyle yaşayabilirim.

dediğim gibi işimi değiştirince 23-7 bi uyku saatine kendimi adapte edebilirim tabii ki.

uyku hormonum salgılanmayacak muhtemelen onu bilmiyorum çünkü 23-7 arası salgılanıyor melatonin.

ne gibi eksileri olabilir bu durumun?
0
çih
(12.01.22)
Askerde uyku sorunum vardı. 6 ayda bayağı kilo vermiştim. Kilo kaybedebilirsiniz. Vücut bayağı hırpalanıyor. Bağışıklık sistemi sorunu da olabilir. Daha kolay hastalanabilirsiniz. Uykunun yerini tutacak bir şey yok. Milyonlarca yıllık evrimden bahsediyoruz. Uykusuzluk kalp krizi riskini bile artırıyor.

Siz bırakın 1, 2 yılı, bu şekilde bir hafta bile dayanamazsınız. Ameliyat nedeniyle uykusuz kalan doktorların bayılma videolarını bulabilirsiniz.

Bir tanesi şu.

www.youtube.com
0
dissendium
(13.01.22)
uyarıcı madde kullanmadan bir şeye odaklanmanız mümkün değil uykunuzu almadan. ne yaptığınız işten bir şey anlarsınız ne uyuduğunuz uykudan.
0
bohr atom modeli
(13.01.22)
Tukenmislik sendromu, surmenaj..Yolacabilecegi bir suru sikinti var. Uyku onemli birsey, tavsiye etmem.
0
cooperr
(13.01.22)
istersen dene ve gör tabi ama kesinlikle sürdürülebilir bir durum değil bu.

buykusuzluk bağışıklık sistemini deforme eder. bu kadar uzun süren uykusuzluğun başa bela açması kaçınılmaz olur. böylece aklına dahi gelmeyecek hastalıklara davetiye açabilirsin. uyku insan hayatında yeri doldururabilecek bir şey değil. biyolojik saat, gün ışığı, gece karanlığı... bunların hepsinin uyku meselesiyle ve insan doğasıyla doğrudan ilgisi var.. yorgunluk, bitkinlik, ve bunun beraberinde hastalıklar kaçınılmaz olur. bu sebeple ben asla tavsiye etmem. ancak deneyerek pişman olup bırakabilirsin.

bu kadar uzun süre uykusuz kalmak yerine uyku saatini 1-2 saat azaltmayı da deneyebilirsin bu arada.
0
pardus
(13.01.22)
(7)

Mobil benzin işi Türkiye'de tutar mı?

chicha_v2
Dubai'de ve Rusya'da gördüm. Bayağı kamyonetlerle veya minibüslerle gelip dolum yapıyorlar.Burada tutar mı, özel izin vs. gerekir mi?
Dubai'de ve Rusya'da gördüm. Bayağı kamyonetlerle veya minibüslerle gelip dolum yapıyorlar.

Burada tutar mı, özel izin vs. gerekir mi?
0
chicha_v2
(12.01.22)
Bence izin gerekir, normal istasyon için bile kırk tane izin gerekiyor diye biliyorum. Akaryakıtta kar marjı zaten düşük, bir de bunu mobil şekilde müşteriye ulaştırmak karı daha da azaltacaktır. Tankeri güvenli şekilde saklamak, trafikte gezdirmek falan hiç olacak iş değil bence.
0
orient blue
(12.01.22)
Dubai'de niye var --> gelir seviyesi çok yüksek olduğu için servis sektörü abidik gubidik icatlar yapabiliyor
Rusya'da niye var --> kırsal kesim çok, coğrafya geniş, benzinci ağı düşük o yüzden olabilir.
burada neden tutsun? belki kırsal kesimde tutar bizde en ücra köyde bile bir benzinci var yani. hiç aklıma yatmadı.
0
roket adam
(12.01.22)
Yasal mevzuat şu an buna izin vermiyor. İleride verse bile münhasıran akaryakıt dağıtım bayii olan istasyonlar dışında kimse zaten satışını yapamayacak.
0
photo85
(12.01.22)
diğer ülkeleri bilmiyorum ama sanki türkiye'de istasyon çok var. 6 bin nüfuslu ilçe merkezinde 3 istasyon biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(13.01.22)
bahsettiğinize benzer bir uygulama Türkiye'de tekneler için var.
Limana kamyonet gibi bir tanker gelip teknelere dolum yapıyor. Yasal imkanlar için bunu araştırabilirsiniz.
Sanki kırsal kesimde de tarımsal makineler için benzer bir durum hatırlıyorum ama emin değilim (biçerdöver vs. için).

Şehir içinde bana da tutmaz gibi geliyor.
İstanbul için konuşayım, zenginler sitedeki apartmanlarda yaşıyor, buraların otoparkına tanker sok çıkar harbiden dert.
Çok zenginler mustakil evde yaşıyor, onların da şoförleri vs. var, zaten kendileri doldurmuyorlar.
0
burfak
(13.01.22)
Bizde yasal oalrak büyük jeneratörler ve yakıt kullanan işletmeler için (fırın, fabrika vs) zaten tankerle servis hizmeti var.

Anadolu'da da mutlaka tarlalardaki jeneratörler, su pompaları, traktörler için yasal olmasa bile yakıt servisi vardır.

Şehir ya da kasaba merkezinde böyle bir servisin olması mantıklı değil bizde, adım başı istasyon var +1
0
John Bloor
(13.01.22)
fazla detaylandirmaya gerek yok, tutmaz.
0
cooperr
(13.01.22)
(13)

öğrencilere hangi ingilizce şarrkıları dinletmeliyim?

bugisme
Duyurunun zevklerine güveniyorum,Çalıştığım okulda ortaokul ve lise seviyesi için her dersin sonunda dinletebileceğim, hatta listening quizlerimde kullanabileceğim, her telden ingilizce şarkı önerilerinize talibim. klibi güzelse izletebilirim de rtüğe takılmazsa :)not: argo içermesin :)
Duyurunun zevklerine güveniyorum,

Çalıştığım okulda ortaokul ve lise seviyesi için her dersin sonunda dinletebileceğim, hatta listening quizlerimde kullanabileceğim, her telden ingilizce şarkı önerilerinize talibim. klibi güzelse izletebilirim de rtüğe takılmazsa :)

not: argo içermesin :)
0
bugisme
(12.01.22)
Eric Clapton - tears in heaven www.youtube.com
0
AlsterWasser
(12.01.22)
Çocukken İngilizce hocamız Zombie'yi dinletip, şarkı sözlerini yazdırmıştı bize. Kaç yıl geçti, hâlâ unutmadım. O zamanlar tabii internet yoktu, belki şimdiki nesil the Cranberries'i çoktan yalayıp yutmuştur :)
0
BuddyGuy
(12.01.22)
Beatles sarkilari iyi olacaktir.
0
sertac akin
(12.01.22)
çok klasik şarkılar olacak ama (sıkıcı da olabilirler bilemedim) bize ingilizce derslerinde şu ikisini dinletmişlerdi hatırlıyorum:

bob dylan - blowin' in the wind (bundan tam emin değilim gerçi ama sanki dinletmişlerdi)
www.youtube.com

şunu kesin dinletmişlerdi, "i would rather be x than y" kalıbı öğretmek için sanırım :D
simon & garfunkel - el condor pasa (adına bakmayın, kendi komple ingilizce)
www.youtube.com
başka simon & garfunkel parçaları da dinletebilirsiniz belki, temiz içerik genelde.

bunlara ek olarak "kansas-dust in the wind" dinletilebilir belki. sözleri anlaması kolay diye. beatles'tan bişeyler olabilir, "yesterday" falan mesela, ya da daha eğlenceli şeyler de bulunabilir. "rod stewart-sailing" de olabilir belki. "elvis presley - always on my mind" da olabilir. sanki bize bunlardan dinletilmişti gibi ama çok zaman oldu hatırlayamıyorum, belki kendimiz dinlemişizdir.

bunların hepsi çok eski şarkılar ama sözlerin anlaşılabilirliği ve ingilizcelerinin düzgünlüğü sebebiyle iyi bulunuyorlar sanırım. daha yeni bir şeyler istenirse aklıma "coldplay-the scientist" geldi. sanki onun sözleri de düzgündü. bu tür gruplara ya da sanatçılara bir bakılabilir. sting'den falan bir şeyler olabilir mesela.

ek: aynı metinde rod stewart ve sting kullanınca aklıma birden onların bryan adams'la söylediği "all for love" geldi, onu da ekleyeyim dedim :) çok iyi midir dinletmek için bilemiyorum ama güzel şarkıdır. hem üç silahşörler filminden, hikaye de bağlanabilir belki uygunsa.
0
nimberjack
(12.01.22)
Hep mi Beatles ama bizim bir hoca da Imagine dinletmişti bize.
Lemon Tree keyifli şarkı.
What A Wonderful World, Louis Armstrong olur, Israel Kamakawiwoole olur. (Böyle miydi bu adamın soyadı?)
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
bize dinlettiklerinden aklimda kalanlar: every breath you take, baby can i hold you, i just called to say i love you ve hello

hepsini hala ezbere biliyor ve cok seviyorum :)
0
in vino veritas
(12.01.22)
what a wonderful world(ingilicce kursunda)

bir de let it be (orta okul müzik dersinde)
0
killerbee
(12.01.22)
ben olsam her dersin sonunda bi efsane ile tanıştırırdım öğrencileri. çoğu zaten biliyor da olabilir ama önce david bowie ile başlardım: www.youtube.com

bana sanatçıların kliplerdeki hal tavırlarından dolayı bazı eski şarkılar komik geliyor (abba, modern talking vs baktıkça YouTube önerir), belki çocuklar da eğlenir.
0
ceylinf
(12.01.22)
dido dinletiyordu bizim hocamız ve dünyanın en iyi ingilizce öğretmeniydi.
0
bohr atom modeli
(13.01.22)
Ortaokul için
Bruno Mars- Count on me
Fools Garden- Lemon Tree
0
dedi ve gitti
(13.01.22)
Ya guzel bir fikir diyorsunuz da ortaokul ve lise ogrencilerinin Beatles'i, Eric Clapton'i bilmesi falan imkansiza yakin. Bilseler de ilgilenen belki 100 ogrenciden iki kisi falandir. Nesil ve kulturel farklari unutuyoruz biz bazen.

Ben derim ki ogrencilerinize sorun, sevdikleri sarkilarin listesini yapsinlar. Onlarin clean versiyonlarini kesin bulursunuz, ya argi kisimlar bloklanmis (sessiz) ya da yerine baska bir kelime soyleyerek yeniden kaydedilmis versiyonlari oluyor ya. Onlari kullanin. Mesela her X defa onlarin sevdigi sarkilar, bir defa da 'benim jenerasyon' sarkisi yaparsiniz o zaman da Bob Dylan mi calacaksiniz ne yapacaksaniz onu yaparsiniz. Muhtemelen meshur K-Pop sarkilari ilgilerini cekecektir.

Not: Lisede ogretmenim. Ogrencilerimin bilmedigi seylerden bir liste sunayim size: Gandalf, Dumbledore, Friends ve dizideki karakterler, Barney Stinson, 90li yillarda populer olan neredeyse hicbir sey, Kamala Harris ve Nancy Pelosi gibi Amerikan politik figurleri, Backstreet Boys, Marvel veya DC serileri disindaki bircok Hollywood filmi vs vs
0
sopiro
(13.01.22)
lemon tree +1
suzanne vega - tom's diner
yellow submarine
dido - thank you
0
cooperr
(13.01.22)
elvis - it's now or never ya da love me tender
0
lazpalle
(13.01.22)
(6)

İkincil meslek arayışı

sanguine
Kamuda çalışıyorum, 30 yaşındayım neredeyse. nispeten rahatım, çünkü kira ödemiyorum, çocuğum yok, arabam yok (masrafı çok fazla).nihai hedefim hep avrupaya gitmekti ama bu zamana kadar yaşadığım olaylar, kendime güvensizliğim, objektif olarak çok da başarılı bir insan olmayışım beni garantici olmay
Kamuda çalışıyorum, 30 yaşındayım neredeyse. nispeten rahatım, çünkü kira ödemiyorum, çocuğum yok, arabam yok (masrafı çok fazla).

nihai hedefim hep avrupaya gitmekti ama bu zamana kadar yaşadığım olaylar, kendime güvensizliğim, objektif olarak çok da başarılı bir insan olmayışım beni garantici olmaya itti. memur olabildim en azından. hala gitmek istiyorum çünkü kültürel açıdan ve ruhen buraya ait hissetmiyorum, birçok sebebi var buna girmeme gerek yok.

ön ayak olması açısından yüksek lisans yapayım dedim, hatta bir yere hasbelkader girdim, üç hafta gittim yok devam edemedim, artık sınav, ders vs bunlara katlanamıyorum sanırım, veya zor geldi, kafam basmadı bilmiyorum.

işyerinde boş kaldığım zamanlar oluyor, işten geldiğimde de bir ya da iki saat boş şekilde tv izlediğim telefonla oynadığım oluyor. ben bu zamanı bir şey öğrenmeye harcamak istiyorum. ingilizcem yeteri kadar iyi (yds dışında sınav skorum yok yds 96 almıştım ayrıca bi üniversitede mütercim tercümanlık lisans kaydım var devam etmiyorum), ikinci bir dil önceliğim değil şu an.

sıfırdan başlayarak ne öğrenebilirim? kesinlikle küçümsemek veya basit olduğunu düşündüğüm için söylemiyorum, mesela yazılım vesaire ne kadar zor sıfırdan öğrenmek için?
0
sanguine
(11.01.22)
kişiden kişiye değişir, mesleğinde ilerlemiş sonradan kariyer değiştirmiş insanlar tanıyorum.

bence denemeden bilemezsin. belki seversin yürür, belki sevmezsin kalır.
İnternette binlerce kurs var farklı konularda deneye yanıla git elbet birinde yeteneklisindir.
0
anten
(11.01.22)
benzer durumda biraz ilgim sebebiyle oyun tasarımına merak saldım hocam. başka bir arkadaşım var o da android uygulamaları falan yazıyor. halk eğitimin bir kursuna katıldı oradan öğrendi. uygulama dediysem basit şeyler yapıyor işte ama iyi kötü gelir getiriyor.

ben udemy'den falan gittim, daha öğrenme aşamasındayım. basit mobil oyunlar yapabilir kıvamdayım. çok zor olduğunu da söyleyemem. kolay değil ama kesinlikle zor da değil.

burada esas olay sıkılmayacağın bir şey yapmak. yazılım sıkıcı bir iş. sevmezsen yapamazsın onu söyleyebilirim.
0
syozkn
(11.01.22)
Muhasebe olabilir. Yazılım yerine Photoshop olabilir. Üç boyutlu tasarım programları da var. Kamu rahatlığı varken sürdürebilmek zor.
0
dissendium
(11.01.22)
Kamudayım. yaş 26. Kira hariç aynıyız. Bekarım. Bu sene 2. lisans hukuka başladım. Başta çok hevesliydim vize haftası yakınlaştıkça öğrenme hevesimin yerini sınav zorluğu alıyor amacımdan uzaklaşıyor gibi hissediyorum. Pes edecek gibiyim.

Kamu rahatlığında ne yapılır gerçekten ben de bilmiyorum.
0
jackyr
(11.01.22)
Boyle durumlarda tekrardan diplomaya yonelenleri anliyorum, ama cikmaz sokak. 30'dan sonra okul isini birakmak lazim. Bence sifirdan bir seye baslamak da mantiksiz. Yuksek falan da vakit kaybi. En fazla birkac sertifika falan kovalayip bir hobi ustune yogunlasilabilir.

Bir arkadas isletme okumustu, amator olarak fotografcilik ile ugrasiyordu. Bankada falan calisti galiba bir sure isinden nefret ediyordu, sonra hobisine daha cok vakit ayirmaya basladi, birkac kursa gitti galiba. Simdi buyuk markalara afis isleri yapiyor.
0
cooperr
(12.01.22)
Yurtdışı görevi her kurumda oluyor mu
0
🌸sanguine
(12.01.22)
(8)

Şirketteki Pozisyonum Nedir?

alicek
Merhabalar, ben pek profesyonel olmayan ancak büyük firmalarla iş yapan bi aile şirketinde çalışıyorum. Ancak şirket içi organizasyon ve hiyerarşi pek yok, patronun yardımcısı gibiyim ama patrondan sonra gelmiyorum çünkü dediğim gibi hiyerarşi yok. İlk görevim kalite rapor kontrolü fakat bunun ötesi
Merhabalar, ben pek profesyonel olmayan ancak büyük firmalarla iş yapan bi aile şirketinde çalışıyorum. Ancak şirket içi organizasyon ve hiyerarşi pek yok, patronun yardımcısı gibiyim ama patrondan sonra gelmiyorum çünkü dediğim gibi hiyerarşi yok. İlk görevim kalite rapor kontrolü fakat bunun ötesinde rapor istatistik vs de hazırlıyorum, satın alma teklifi de yapıyorum, organizasyonda da sorumluluk alıyorum, satın alma yaptığım da oldu, eksik gördüğüm için katalog yaptığım da oldu, veri girişi de yapıyorum epey ancak linkedinde ne yazayım bilmiyorum. Executive assistant dedim ama o pek oturmuyor gibi. Benim gibi birileri vardır mutlaka Sizce ne yazayım?
0
alicek
(11.01.22)
Jack of All Trades, Master of None yaz.
0
himmet dayi
(11.01.22)
assistant manager yaz gec.
0
cooperr
(11.01.22)
assistant to the manager, yaz.
0
gabe h coud
(11.01.22)
Project Manager yaz :)
0
hot potato
(11.01.22)
Komik bişeyler denemek istersen Random Engineer veya Chief Ninja Officer diyebilirsin.
0
fistikthecat
(11.01.22)
Assistant to the regional manager.

Neyse aslında ilk denilen çok doğru ama assistant manager/project manager bir şey olur belki.
0
logisticsmanager
(12.01.22)
Herkese teşekkürler
0
🌸alicek
(12.01.22)
Aile Şirketlerinde Pazarlama Departmanı Neden Önemlidir?

Pazarlama, modern iş dünyasında bir organizasyonun başarısını belirleyen kritik bir faktördür. Başarılı markaların iş yapış stillerine baktığımızda bunu çok rahatlıkla görebiliriz. Ancak, özellikle aile şirketlerinde, pazarlamanın doğru anlaşılması ve uygulanması sıklıkla ihmal edilmektedir.

kobitek.com
0
ForzAras
(12.02.25)
(26)

Bu insanlar çıldırmış mı? #2

deveyidiken
Önceki duyurum silindiği için yine paylaşıyorum. Belli bir grubu küçük düşürücü ifadeler kullanmışım :(Şu an kazandığım maaş 3700 TL. Önümüzdeki ay da 4500 civarı falan olacak. (Asgarinin altına düştüğü için mevcut maaşım, sağolsun şirketim müthiş bir artış yaptı) İstanbul’da ailemle birlikte kalıyo
Önceki duyurum silindiği için yine paylaşıyorum. Belli bir grubu küçük düşürücü ifadeler kullanmışım :(

Şu an kazandığım maaş 3700 TL. Önümüzdeki ay da 4500 civarı falan olacak. (Asgarinin altına düştüğü için mevcut maaşım, sağolsun şirketim müthiş bir artış yaptı)

İstanbul’da ailemle birlikte kalıyorum. 28 yaşına çok az kalmışken ayrı bir eve çıkıp düzen kurmayı çok istesem de bu para ile anca kiramı ödeyebilirim.

Kazandığım para itibariyle bir düzene sahip olmak imkansızken, çevremdeki insanlar bana sanki keyfiyetten düzen kurmuyormuşum gözüyle bakıyor. Bu insanlar mı normal düşünüyor, yoksa ben mi çok farklı bir bakış açısına sahibim?

Yani 4000-5000 lira ile İstanbul’da hayatta kalmak bana olanaksız geliyor. Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?
0
deveyidiken
(11.01.22)
Hayatta kalmasına kalırsın da her gün makarna yediğin hayat ne kadar hayat olur onu sen düşün. Eve taşınma masrafı bile binlerce lira tutuyor. Kimsenin aklına uyma. Gerçekçi düşünmüyor o kişiler.
0
dissendium
(11.01.22)
Zamanında rahat rahat ev, araba sahibi olabildikleri için. Bir de yaşlanınca gerçekten zekada bir gerileme oluyor, artık bundan emin olmaya başladım ben.
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Uyulacak bir akıl yok maalesef ortada. Ne ev kiralayacak ne de araba alacak durumu göremiyorum kendimde. Yemeyip içmeyip iki senedir birikim yapıyorum ama o bile yeterli değil. Bu ortamda yeterli param olsa da hareket edemem.
0
🌸deveyidiken
(11.01.22)
Yani insan belli bir yastan sonra kendi evine cikmasi makbuldur eyvallah da bunun basit bir matematigi var, ac kalacagini bile bile de bunu yapmanin alemi yok. Su anki piyasada bir asgari ucretliye bedava ev verseler sadece aile evinden cikip o eve yerlesmenin masrafini 2 senede odeyemez. Akil var mantık var.
0
stavro
(11.01.22)
ya mis gibi duzenin olsa da insanlar elestirecek bir seyler bulur hic farketmiyor yani, bizde genelde baskalarinin hayatini nasil da yanlis yasadigini gostermek gibi bir takinti var. "ben senin yerinde olsam ne yapardim biliyor musun?" -yapamazdin abicim

elestiri aileden geliyorsa uzun vade cozumunu merak ediyor olabilirler. barinma + yemek parasi olmadiktan sonra (aileyle yasaniyorsa, tabii onlara para veriyor musun bilmiyorum) o maas direk egitime harcanabilir. sonucta kendini gelistirmiyorsan maasin zamlansa bile alim gucun asagi yukari hep ayni kalacaktir. omur boyu bu sartlarda yasamak istemedigin varsayimiyla, "tamam simdi 4500 maas aliyorsun, sirada ne var? bu durumdan nasil cikacaksin?" diye merak ediyor olabilirler.
0
robokot
(11.01.22)
"Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?"
0
invictae
(11.01.22)
"Bunu ben açık açık görebiliyorken, bu insanlar neden böyle davranıyor?" Çünkü boş konuşmaya bayılırlar.
0
invictae
(11.01.22)
İş değiştirme imkanınız yok mu?

Şu an vasıfsız işçiler bile 4.250 lira alıyor. 4.500 liranın çok üstünü hak ediyorsunuzdur eminim. benim gibi düşünen işverenler de vardır. bu şartlarda çalışmak zorunda değilseniz mutlaka yeni bir iş bakın.
0
himmet dayi
(11.01.22)
Schengen vizesine başvurdum, o çıkar çıkmaz işimi bırakacağım. Şu an Tik Tok’un işlerini yapan bir firmada çalışıyprum. Yani işim kabaca tik tok’ta içerikleri silmek. Çok havalı geliyor kulağa ama asla değil. İstifa etme sebebim de psikolojimin bozulması. İş bulabilir miyim, umutsuzum açıkçası bu konuda. Başvurduğum yerlerden dönüş alamıyorum. Yurt dışından çok daha iyi dönüşler var ama onda da çalışma izni sorun.
0
🌸deveyidiken
(11.01.22)
insanlari bosver, duzen kurmak istiyorsan once istanbul'dan tasinman lazim..
ayakta kalabileceginiz paranizin yettigi sehirde yasayin. Metropolde yasamanin bir maaliyeti var, ve bu giderek artmaya devam edecek. Ilerde gelirini duzeltirsen donersin.
0
cooperr
(11.01.22)
@robokot +1 Özellikle ya mis gibi duzenin olsa da insanlar elestirecek bir seyler bulur hic farketmiyor +5


@invictae948 +1 Çünkü boş konuşmaya bayılırlar. +5
0
put it in your appropriate place
(11.01.22)
maalesef ülkemizde hava atmak, üstünlük taslamak, başkalarını aşağılayarak, ezerek, kötü hissettirerek iyi hisseden çok insan var. bu dediklerimi hobi gibi yapıyorlar, nefes almak gibi bir şey onlar için. kendilerini başka türlü önemli ve iyi hissedemiyorlar.

ülkemizde privacy denilen kavramın olmaması, herkesin birbirinin hayatına dan diye burnunu sokma cürretinde olması işleri daha da kızıştırıyor.

ek olarak hosftede kültür boyutlarından güç mesafesini inceleyebilirsiniz. ülkemizde ciddi bir ye kürküm ye durumu var. insanlar kendilerini ve diğerlerini güç, makam, mevki, mal, mülk üzerinden değerlendiriyor sadece.
0
la lykia
(11.01.22)
insanlar hakikaten cok ilginc. turk insani hayati su planda kuruyor: oku > askerligi yap > ise gir > evlen. ben cocuklugumdan beri bu anlayisi hicbir zaman hazmedemedim. mesela ben evlenmem diyen bir arkadasim bile gecen gun bana dedi ki, isin gucun var keyfin yerinde niye evlenmiyorsun? dedim, niye evleneyim??? neden yani ne icin? duzen olur hayatina ortak olur falan diyor. sana bunlara ihtiyacim oldugunu kim soyledi birader :D ben ciddiye almiyorum valla allah nasip etsin falan diyorlar yok etmesin diyorum geciyorum. insanlarla ugrasmak cok zor, ya dalga gec ya da gormezden gel bosver
0
nibba
(11.01.22)
öncelikle sakin olun ve insanları da yargılamayın.
kaç senedir çalışansınız bu da önemli.
yalnız olay sizin şu anki ekonomik ve sosyal durumu normalleştirmemenizde yatıyor. napalım ülke böyle, süreç böyle diyip dur bakalım bekleyelim dememek lazım. neyi bekleyeceksiniz bişey gelmeyecek, eee ne güzel işte yerinde sayan bir fakir yani sürekliliğe sahip bir "mahrum" olursunuz ve asla değişmez.

insanlar bu kabullenişe sitem ediyor bira da.
ev arkadaşıyla çıkmayı düşündünüz mü? iş değiştirmeyi, ek gelir sağlayacak bir iş yapmayı düşündünüz mü? aileden bir destek alabilir misiniz örneğin? ev kredisi gibi bir şeye girseniz? bu kadar para getiren bir mesleğe sahipseniz ve bu -sosyal ve ekonomik statü açısından- pek değişmeyecekse neden istanbulda yaşıyıyorsunuz? küçük bir şehre gitme imkanınız var mı? yurt dışına göç etme imkanınız var mı?

4+1 bir eve çıkmak değil olay; kendi kendinize yetecek, birey olabilecek düzen kurmak önemli.
0
rewlack
(11.01.22)
Sana öyle diyenlerin bir yerden desteği vardır. İstanbul'daki çoğu kişi ailesinden destek alıyor. Başkasının ne dediğini boşver. Zaten Türk insanının aklı ortada, gösteriş için yaşıyor millet.

Bir de beyaz Türk tayfası var. Kadıköy, Beşiktaş'ta evinde yoga yaparak ailesinin kira gelirleriyle falan yaşıyor. Bunları hiç dikkate bile alma.
0
OrangeYellow
(11.01.22)
ruhsen +1. zamaninda ucuza ev almis grup guncel gelir gider matematigini yapamiyor, zihinleri almiyor. takma.
0
hot potato
(11.01.22)
Ayrıca şu an Türkiye'de iş bulsam da alacağım maaş 3700'den 10 bin seviyelerine fırlamayacak bence. Bu olsa bile bu pahalılıkta hayat kurmaya yine yetmeyecek gibi geliyor bana.

Bu ortamda yurt dışını zorlamak daha makul geliyor.

Önümde iki seçenek var; ya Polonya gibi ülkelere master için gideceğim ya da İsviçre'de evlilik kovalayacağım.

"Neden İsviçre?" derseniz, 2006'da oradan döndük ailecek. Ben orada doğdum. C -kalıcı- oturumumuz vardı ama ailem bu oturumu iptal edip Türkiye'ye döndü. Akrabalar hala orada ama kimseye faydaları yok

Bir şekilde evlilik yolunu zorlayıp dönmek bir seçenek olabilir ama kısmet bulmak zor. :( -Ayrıca konsolosluğundan tutun, ülkeye girerken muhatap olduğum pasaport polisi bile evlilik yolunu en sağlıklısı olarak görüyor, bu yolu işaret ediyorlar-

Bundan üç sene önce konsolosluğa gittiğimde benimle ilgilenen kadın "Akrabalarına söyleyeceksin, onlar sana kız bulacak. Öyle gideceksin" demişti.
0
🌸deveyidiken
(11.01.22)
Sorun şu ki, o kadar maaş verirler mi bilemiyorum. Onu da geçtim, ben şu anki işime benzer bir işin yakınından bile geçmek istemiyorum artık. Milletin rezilliklerini izlemek gerçekten sinir bozucu çünkü. Her allahın günü intihar eden insanları görmek hoş olmuyor.
0
🌸deveyidiken
(11.01.22)
Çevrendeki insanlardan kastın eş, dost, yaşlı akraba ise onların varsayılan davranışı o, değiştirmek mümkün değil. Yani içinde bulunduğun maddi durum, sosyal statü, ruh hali vb. ne olursa olsun hayatında bulunduğun aşamaya göre evlenmeni, ev ya da araba almanı, +1 çocuk sahibi olmanı falan istiyorlar. İnanılmaz garip bir kafa yapısı. Bazen bot olduklarını falan düşünüyorum bazı akrabalarımın. Gerçi bot için bile fazlasıyla basit kaçıyorlar, olsa olsa oyunlardaki tek repliği olup, sürekli onu tekrarlayan NPC gibiler.
0
salihdt
(12.01.22)
Ayrı eve çıkma konusu, "tek başına hayatımı ve düzenimi kurdum" tavrı Türkiye'ye öğretilmiş bir davranış. 80'lerin sonundan itibaren türkiye'de bireyciliğin şişirilmesiyle bu yaşam tarzının itelenmesiyle ivme kazandı 2000'lerden itibaren. O yüzden sanki tek seçenek buymuş gibi kendini zorlama takılma:)

Sanılanın aksine Avrupa'da özellikle akdeniz ülkelerinde, yunanistan, italya, ispanya vb ve doğu Avrupa'da ailelerin bir arada yaşama alışkanlığı çok yaygın.
İş için bu konuda bir araştırma görmüştüm oradan biliyorum. "Tek başına yaşama" anglosakson ve kuzey avrupa kültüründe daha yaygın. Bir de bizim gibi onlara özenen ülkelerde. O yüzden üstünde böyle bir baskı hissetme stres olma.

Neyse bu kısmı geçiyorum. Önemli olan ekonomi zaten. Bizde insanlar gücü yetmese de zorluyor sırf etrafa kendini kanıtlamak için. ama istanbul'da bir evin maliyeti zaten 4000 lira, kirası, faturası, mutfak gideri vs.... O yüzden boşver kardeşim milletin ne dediğini. Herkes bol keseden atıyor. Emin ol "bak biz hayatımızı kurduk" diyenlerin çoğu 35-40 yaşında bile hala borç içinde yüzüyor oluyor. Ne hayat kurması?

Mesleğiniyazmışsın ama iş bulsan bile 4500 TL'den 8-9 bine çıkartabilecek misin maaşını?

eğitim durumunu bilmiyorum deidğim gibi. Ailenin maddi durumunu da.
Ama senin yerinde olsam şunları denerdim.

1-Eğer şansım varsa (aileyle yaşadığına göre kira, fatura vb giderlerin daha azdır diye düşünüyorum) maaşımdam mümkün olduğunca yatırım için ayırırım. Ama böyle NFT, Metaverse fantezi yatırımlar değil. Bir bankaya gider görüşürüm elimdeki nakiti ufak da olsa değerlendirmek istiyorum diye. Aile yanında olmanın en büyük avantajı bu.

2-Eğitimini bilmiyorum ama bana daha fazla maaş getirecek bir meslek için eğitim alırım. Beyaz yaka, mavi yaka fark etmez. İstersen bilişim üstüne teknik eğitim veren yerlerle görüş, istersen mutfak çalışanı yetiştiren eğitim kurumlarına falan git. ilgim alakam el yatkınlığım neye uyuyorsa ona giderdim.

3-Bir meslek edinmeye yoğunlaşırım. Yani büyük bir firmada çalışıyorsun ama bir uzmanlığın yok gibi duruyor. O yüzden yasal geçerliliği olan bir meslek sertifikası edinmeye çalışırım. Uluslararası olması daha iyi tabii. O yüzden elin yatkınsa mutfak çalışanı olmak bir seçenek çünkü uluslararası sertifikalar veren okullar var Türkiye'de.

4-Kulağımı etrafa tıkar, kendi hayatımı yaşarım.
0
anten
(12.01.22)
Ben de aynı şeyi düşünüyorum. 4000'den 8-9'lara fırlamak pek mümkün gelmiyor bana şu ortamda.

Halkla ilişkiler mezunuyum ve bu alandaki işlerin maaşları maalesef bir yazılımcı vs kadar olamıyor bu ülkede. Artık alanımla ilgili pek konuşmak da istemiyorum, çünkü insanlar sanki herkes yazılımcı olmak zorundaymış gibi birbirini yermeye fırsat kolluyor. Bu ülkenin insanını zaten artık anlayamıyorum, neyse.

Bugün istifamı verip sonrasına bakacağım. Bir süre kendimi çekip çevirecek param var. Sonrasına bakıp bir yol bulacağım artık.
0
🌸deveyidiken
(12.01.22)
yaptigin is cok yipratici bir is. yipratici oldugu bilinen bir is (turkiye'de biliniyor mu bilmiyorum ama yabancilar uyandi buna coktan). bir suru kisi profesyonel yardim almak zorunda kaliyor sonradan. kesinlikle degecek bir is degil yani, aile yaninda kaliyorsan istifa etmekle cok iyi yapmissin.
0
robokot
(12.01.22)
Son cevabına göre istifa etme derim. İnanılmaz mantıksız bir hareket olur. Hareket alanın kısıtlanır. İş bulmadan istifa etme kesinlikle. Yıl başı olduğu için biraz durgunluk var. 4500>0. Ayrıca işe gitmeyince ailenle daha çok zaman geçireceksin.
0
dissendium
(12.01.22)
Git Sultanbeyli'de bir giriş katında 1+1'de otur. Orada da A101 ve Bim'den kredi kartı ile borç içinde yaşayarak aldıklarınla beslen diyorlar. Çünkü onlar için o hayat ile Kadıköy'de, Beşiktaş'ta falan oturmak arasında fark yok. Sadece Etiler'de ve Bebek'te oturmak lüks diye biliyorlar, onların da masrafı kesin pahalı marka ve içki onlara göre o kadar. Geri kalan hepsi aynı onlara göre.

Kafa yok.
0
nawar
(12.01.22)
Türkiye'de insanlar bilmiyor bu işin ne kadar yıpratıcı olduğunu. Arkadaş çevremde falan bu işi yapıyorum deyince "Ooo ne güzel, evden video izleyip para kazanıyorsun" diyorlar. Ama o iş öyle olmuyor maalesef. Şirketim de bu işin ne kadar yıpratıcı olduğunu biliyor ki, geçen ay bize sözleşme imzalattılar "Psikolojiniz bozulursa bizi dava edemezsiniz" diye. Ki şirket psikolojik destek de sağlamıyor.

Geçen sene Dublin ofisine QA olarak başvurdum, sponsor da oluyorlardı ama şirkette daha 5 aylıktım o zaman. Deneyimden çuvalladım zannediyorum. Maaşı da 3000 euro civarıydı. Kısmet değilmiş.
0
🌸deveyidiken
(12.01.22)
@ dissendium

İstifa etmezsem kanser olacağım. Çok bunaldım çünkü. Vücudumda çıkmadık yara kalmadı.
0
🌸deveyidiken
(12.01.22)
(31)

Evden Beton Masa Nasıl Çıkar???

onursensoz
merhaba, korona doneminde kiz arkadasimla beton masa yaptirmayi denedik ve oldu.ama oldukca agir oldu. simdi yeni masa aldik ve bunu nasil cikartabilecegim hakkinda hic bir fikrim yok.tam bir gerizekalilik oldugunun farkindayim fakat nasil cikartabiliriz fikirlerinizi bekliyorum.kirilmasin diye icin
merhaba,

korona doneminde kiz arkadasimla beton masa yaptirmayi denedik ve oldu.
ama oldukca agir oldu. simdi yeni masa aldik ve bunu nasil cikartabilecegim hakkinda hic bir fikrim yok.
tam bir gerizekalilik oldugunun farkindayim fakat nasil cikartabiliriz fikirlerinizi bekliyorum.
kirilmasin diye icinde ustte ve yanlarda boylamasina 2 tane demir de var.

isteyen olursa ucretsiz alabilir.

dedigim gibi oldukca agir:)
0
onursensoz
(11.01.22)
Hilti lazim onu kirmak icin.
Abi nereden gordunuz de yaptiniz ilk kez duyuyorum bu kadar sacma bir seyi
0
divit
(11.01.22)
kapıdan geçiyordur ve asansöre sığıyorsa şöyle taşınabilir

urun.n11.com
0
freebird5406_2
(11.01.22)
yan yatırıp kapıdan önce bir ayağını sonra üst kısmını sonra diğer ayağını geçirceksin. anca öyle çıkar.

harbiden çok saçma bi şey olmuş ama ya.
0
jelly bear
(11.01.22)
AHAHAHAHAHAHA duyuruyu favorilere ekledim, arkadaşlarıma atıcam. :F

divit +1 bu arada, kırın gitsin ama zemine zarar vermemeye çalışın. :F
0
rahip janick
(11.01.22)
:))))))))
Çıkartınca ne olacak peki?
Apartman yönetimi ile konuşun belki bahçeye koyarlar. O çöpe atılabilecek bir şey de değil
0
kisa
(11.01.22)
Nasıl bir şey yaptınız cidden anlamak zor.
Bazıları mekanda fazla gördüğü kolonu bile kesiyor genişlik için(!)
Hayvancağız bile
-abi halimize bir bak.. der gibi :)

Böyle bütün halde dışarı çıkma imkanı olsa bile insanların tuhaf bakışına kırmayı daha çok yeğlerim .
0
Erva
(11.01.22)
Valla çıkartmak büyük dert, kaç kilo olduğunu tahmin etmek bile istemiyorum. O tekerlek ayaklar falan dayanmaz buna, kaldı ki dayansa bile asansörün sınırını aşar ve kapıdan da biraz zor geçecek genişliği var.

Yan tutup önce bir bacak desek, bunu taşımaya kaç yiğit gerekir bilemiyorum. Belki küçük bir vinç gerekir :)

Şaka bir yana bu gerçekten zor çıkar, çıksa bile ne yapacaksın, ancak site izin verirse bahçeye bir yere koyarsın. Bu çöpe bile atılmaz. Bunu parçalasan bile inşaat atığı sayacaklarından çuvallayıp belediyeye haber vermen gerekir.

Valla zor iş.

Gelelim öneriye, evin içinde hilti falan olmaz, beton kesicisi olan birisi bulacaksın, gelecek taşınabilir büyüklükte kesecek ve belediyeye haber verip atacaksın. Arada da cebinden bir masa parası daha çıkacak.
0
yeninesiltupcu
(11.01.22)
Bedavaya verilen koltuk için evinin kapısına nakliye bekleyen varken beton masayı kimse gelip almaz. Masanın altına ortalığı batırmamak, zemine zarar vermemek için yumuşak bir şilte sereceksin, balyoz ya da murç ve çekiç yardımıyla girişip kıracaksın.
0
Tutkun
(11.01.22)
isteyen olursa ücretsiz alabilir mi :)
bunu kırıp, hafriyat çuvallarına doldurup evden çıkarmak için 300 liradan aşağı isteyen işçiye enayi derler.
0
dadasalon
(11.01.22)
masa oraya nasıl girdiyse öyle çıkamıyor mu?
evin salonunda çimento karıp kalıba döktüğünüz olasılığı düşünmek istemiyorum :)
0
evde liyakat kalmamis
(11.01.22)
kusura bakma hocam, cidden güldüm. musalla taşı gibi :) gelip almaları karşılığında bir camiye bağışla. başka kimsenin işine yarayacak bir şeye benzemiyor.
0
draconas
(11.01.22)
son derece saçma bir karar olduğunun farkındayım:):) korona zamanı aklımıza gelen çılgın bir projeydi. internette örnekleri var. Evimiz giriş katta, apartmanın bahçeside var.

dibine kadar alay edileceğini bildiğimiz için yönetime vs. de soramıyoruz. apartmanın önüne vinç gelecek ve balkondan vinç ile çıkartmak zorunda kalacaklar ve tüm türkiye'ye rezil olacağız diye düşünüyorum:)

fikir buralarda gezinirken ortaya çıktı.

tr.pinterest.com
0
🌸onursensoz
(11.01.22)
masanın en boy yükseklik ve kalınlığını yazın.

kabaca bir ağırlık hesabı yapalım belki bi çözüm buluruz.

tabi kullandığınız demirin de çapı önemli.

alçı çekip saten boya atsaydınız belki beton olduğunu söylemeden letgo'ya falan ücretsiz masa olarak ilan verebilirdiniz.
0
killerbee
(11.01.22)
Bir tane kaykay alın. Masayı ters çevirip kaykayın üstüne koyun. O şekilde iterek çıkartırsınız. İki kaykay olursa daha iyi. Kırmak gibi bir hata yapmayın bence. İnşaat pisliği çıkar. Şantiye gibi olur ev.
0
dissendium
(11.01.22)
Gercekten hayatimda gordugum en acayip seylerden biri, nerden akliniza geldi, insan hayret ediyor.

Eger hakikaten salonun ortasinda kendiniz yapmadiysaniz, nasil girdiyse oyle cikacak diye dusunuyor insan. Yani ihtiyaciniz olan sey insan gucudur o durumda.

Yok hakikaten cimento karip kendiniz yapip boyutunu falan kapidan gecemeyecek sekilde yaptiysaniz, akil alir gibi degil. Kirmak tek cozum sanki. Ya da veranda kapisi falan varsa onu sokseniz? Sonra tekrar taksaniz (?)

Eger her yerden geciyorsa ve tek sorun agir olmasiysa internette mobilya tasima aparati diye satilan krikolu gibi bir cihaz var. Alti tekerlekli gibi birkac parca var onlari takiyor buzdolabi falan tasiyorsunuz. Onu bir deneseniz? Pahali birsey de degil zira.
0
sopiro
(11.01.22)
bi ebatlarını versene lütfen, bakalım yaklaşık kaç kiloymuş?
asansör yük asansörü mü, 3 kişilikse patlamasın
<density of lightweight concrete is 1750 kg/m3.>
0
comp
(11.01.22)
şundan al. altına koy, sürerek çıkar.

www.hepsiburada.com

600 kg taşıyor 4 tane. bundan 2 tane alırsan rahat taşırsın bir solundan bir sağından.
0
gabe h coud
(11.01.22)
bu arada, hareket ettirince ortasından kırılacak gibi duruyor. betonun içinde inşaat demiri yok mu?

şimdi gördüm. 2 demir yetmez ona. hareket ettirince kırılır büyük ihtimal.
0
gabe h coud
(11.01.22)
hilti ile kıracaksın hocam başka çare yok. altına korumak için şilte gibi bir şey koyarsın artık ne kadar korursa zemini. iyi parçalarsanız da çuvallara doldurup atacaksınız. hilti ile iki üç vuruşta parçalanır zaten o. sonra parça parça götürüp atacaksın yapacak bir şey yok.

daha önce hilti kullanmadıysanız bulaşmayın sağınızı solunuzu sakatlarsınız. inşaat işleri yapan birinden yardım alın.
0
syozkn
(11.01.22)
kırmak falan neyse de, ben duvara 1 delik deliyorum, elektrik süpürgesi tutuyorum, ona rağmen her taraf toz içinde kalıyor, sizin durum nasıl olur hiç bilemedim.
0
killerbee
(11.01.22)
vinci falan boşver hocam çağır bir hiltici 300-400 lira ver parça pinçik etsin 15 dakikada, sonra çuval çuval aşağı indirirsiniz. bunun tek parça dışarı çıkması imkansız, çıkarmaya çalışırken çat diye kırılırsa üstüne bi de sakatlık olur ne gerek var.
0
roket adam
(11.01.22)
Hilti fikri +1

Ayrıca kimse bunun kalıbını sormamış, hikayenin o kısmını da merak ettim. Lütfen konuyu silmeyin ve güncelleyin.
0
mayday
(11.01.22)
tek sansin hilti +1
0
cooperr
(11.01.22)
kedi kumuna iseyen adamdan sonraki en saglam duyuru bu sanirim :D hahaha beton masa nedir abi :D

el cevab: hilti +1
0
nibba
(11.01.22)
olağanüstü bir duyuru : )))))))))))))))))

hilti+1
0
rewlack
(11.01.22)
Öncelikle fikrinizi hayata geçirdiğiniz için tebrik etmek istiyorum. Diğer arkadaşların yazdığı kadar saçma bir şey olmadığını düşünüyorum.
İnternette gördüğünüz, beğendiğiniz fikri kendiniz de yapmışsınız, bence çok güzel bir şey. orijinalliğine diyecek bir şey yok.

Beton masa tablaları bence güzel duruyor. Neden bu kadar saçma bulduğunu anlayamadım arkadaşların.

Taşınma şirketlerine danışmanı öneriyorum. Ucuz olmaz ama en azından gerekli kas gücü konusunda yardımcı olurlar.
0
burfak
(12.01.22)
Herkes Hilti demiş ama onu zor bulursun bir de aşırı kaçar. Onu yerine bulabildiğin en büyük matkap ucu ile minik minik delikler açman gerekir masa üzerinde ve bir murç çekiç vasıtasıyla artık kaç parçaya bölünmesi gerekiyorsa o şekilde bölünebilir. Delerken dikkatli ol birden çökebilir, altına bir şey koymakta fayda var.
0
rhollor
(15.01.22)
masanın altına yorgan yastık koyun. sonrasında da bır tane balyoz alın ve ortadan bam gum kırın. dısarıya da boyle tasırsınız ancak.
0
brazzerstaki kel adamin yegeni
(15.01.22)
ne oldu bu masa çıktı mı evden?
0
komando kani var bende
(19.01.22)
Herkese merhaba, baya merak eden olmuş masanın durumunu:) geç editliyorum kusura bakmayın. Soru başlığına editleyemedim kusura bakmayın.

Yeni masayı eve getiren ustalar (2 kişi) ertesi gün hiltiyle geldiler.
Öncelikle masayı yan yatırıp (ki en zorlu kısım) hiltiyle birkaç yerden girip masayı parçaladiktan sonra molozlari çuvallara koyup gittiler.
Moloz çuvallarini belediye aldı.

Beklediğimizden çok daha kolay oldu ve neredeyse hiç toz çıkmadı.

Ben ise bu hatamdan gerekli dersleri çıkararak daha hafif ve taşınabilir bir beton
masayı nasıl yaparım diye düşünmeye başladım:) buradan bizi anlayan tek kişi olan burfak'a teşekkürler
0
🌸onursensoz
(28.01.22)
Kalıbında hikayesi şöyle;
Bi marangoza gidip fikrimi anlattim. Adam çok gaza geldi. arayan arkadaşlarına betondan bı masa projesine giriştik bi arkadaşla vs. anlattı sürekli:) ve tek parça halinde masa seklinde bı kalıp çıkarttık pürüzsüz ahsaplarla. Daha sonra kalıba beton dökecek bi usta buldum ve marangozla tanistirdim. Bunlar aralarında konuşup kalıbı geliştirdiler. daha sonra evdede yerinde betonu döktük:) ustalar çok kötüydü bu arada ama iş bittikten sonra WhatsApp hikayelerinde betondan sehpa vs gibi eşyalar satmaya başladıklarını gördüm:)
0
🌸onursensoz
(28.01.22)
(5)

Hangi vitaminleri kullanıyorsunhz

regina phalange
Redoxon aldım bugün ama işe yarar mı napr bilemedim. Siz ne kullanıyorsunuz?
Redoxon aldım bugün ama işe yarar mı napr bilemedim. Siz ne kullanıyorsunuz?
0
regina phalange
(10.01.22)
vitaminden çok çinko biotin kullanıyorum ben.
çinko, +c içerikli yerli marka.
biotin solgar.

vitamin için de haftada 2 D vitamini
arada bir sambucol, ucuzlayınca (pazardaki duruma göre değiştiriyorlar bazen fiyatı) sandoz c alıyorum.
0
rewlack
(10.01.22)
magnezyum complex, cinko, biotin, D, B complex, balik yagi.
0
cooperr
(10.01.22)
Pharmaton. Ama bir yan etkisi var, gece uyutmuyor.
0
stavro
(10.01.22)
doktor redoxan verd yeterli dedi bana 5 gün önce
0
eja
(10.01.22)
kan testi ve beslenme rejimine göre kullanılmalı aksi en iyi ihtimalle para en kötü ihtimalle sağlık kaybı demek. C vitamini ve glutatyon çok kullanılan takviyelerden ben de doktor tavsiyesi ile almıştım bunların lipozomal olanlarının çok daha etkili olduğunu söyledi doktor. Fiyatları pahalı idi biraz ama kısa zamanda yükleme yapmak vs istenirse kullanılabilir. bir de doğum vs durumlarında iyi bir doktor regenesis max yazdı diğer folik asit vs takviyelerini bıraktırıp.
0
bystander
(11.01.22)
(18)

Bu erkek personası evlilikte ne kadar mutlu eder.

eksisozlukokuryazari
Arkadaşlar ben kendimi anlatıcam biraz, kadınlar ile münasebetim kötü değil.Genel olarak ilişkilerim kısa sürüyor çünkü ben ciddiye binmesine cesaret edemiyorum, bu nedenle çoğu ilişkimde karşı taraf günlük hayatımı yani “rahatsız edici” yönlerimi çok fazla göremeden iş bitmiş oluyor. Bana rahatsız
Arkadaşlar ben kendimi anlatıcam biraz, kadınlar ile münasebetim kötü değil.

Genel olarak ilişkilerim kısa sürüyor çünkü ben ciddiye binmesine cesaret edemiyorum, bu nedenle çoğu ilişkimde karşı taraf günlük hayatımı yani “rahatsız edici” yönlerimi çok fazla göremeden iş bitmiş oluyor.

Bana rahatsız ediciymiş gibi gelen aşağıdaki yönlerimi özellikle kadınların bakış açısından duymak istiyorum. Büyütülecek bir şey olmayabilirler, ya da aksine deal breaker olabilirler.

1) diğer insanlarla ilişkide süreklilik açısından isteksizlik. Örneğin bir arkadaşımla şartlar dolayısıyla 1 yıl hiç görüşemeyecek olsam hadi ya kötü oldu demem. Arayıp sorma sıklığım da düşüktür, genelde hep arkadaşlarım arar.

2) pek kıskanç olmamak. Daha çok toplumsal normlar nedeniyle, olsa olsa kıskançlık rolü yapabilirim. Onu bile beceremiyorum.

3) bireyci olmak. Partnerimin hayatında ben hiç yokmuşum gibi kendi işini ve hayatını yönlendirebilmesini beklerim. Çünkü ben öyle davranıyorum.

4) aşırı özel alan isteği. Telefonum PC’im eğer mecburen ortak kullanmıyorsak ki artık herkesin kişisel cihazları var, mümkünse partnerimin elini bile sürmesini istemem.

5) özel gün ve benzeri şeyleri hatırlamamak değil önemsememek. Bu yaşıma kadar bir arkadaşımın doğum gününü bir yerlerde kendi isteğimle gidip kutlamadığım, var olan organizasyonların mecburen içine düştüğüm gibi genel olarak da özellikle sorulmadığı durumlar haricinde kendi doğum günümü vb. saklarım. Kutlanmasından da pek hoşlanmam.

6) kafama göre çıkıp bir kaç gün bir yerlere gidebilme isteği. Partnerimden izin almadan ama tabi ki bilgi vererek bir arkadaşımın yanına, bir başka şehire vb gidip takılabilme.

7) biraz fazla libido. Hani partner ok derse sıradışı sıklık ve ortamlarda dahi seks yaparım.


Yani uzun lafın kısası ben daha ilişkinin ilk günlerinde cinsellik dışında 20 yıllık evliler gibi olma özlemi duyuyorum. Bu nedenle de karşımdaki kadınları üzmemek için baştan ilişkiyi kısa kesiyorum


Sizce gereksiz bir durum mu bu. Kadınlar bunlardan hoşlana da bilirler mi?
0
eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
Bunların aksini isteyen/savunan pek yoktur ki zaten. Zorlama bir düşünce olmuş sizinki.
0
ruhen hastayim ben
(10.01.22)
Sana oldukca benzer durumdayim. Beni anlayan ve bircok konuda benzer bir insanla saglikli bir evliligim var ama disardan bakanlar "ne bicimsiniz siz" modundalar. Anlayan insanlar ise ne kadar mutlu oldugumuzu goruyor.

Onerdigim sey sudur, hayatina devam et, bol bol arkadas edin ve sadece iyilerini yaninda tut ve insanoglunun aslinda ozunde yalniz bir varlik oldugunu iyice benimse.

Bundan sonra iyi bir iliski karsina cikacaktir. Cikmazsa da zaten yalnizligi ozumsedigin icin mutsuz olmazsin.
0
cleric
(10.01.22)
Yallah Avrupa'ya, Türkiye gibi bir ülkede kafana göre birini bulman zor kardeşim. Ama bu dediklerine okey kızlar var bulmak biraz emek istiyor
0
olaylar olaylar
(10.01.22)
senin " kadinlar"a mi ihtiyacin var bir kisiye mi?
ya neler neler var iliskilerde. bence de zorlama seyler bulmussun. hele kiskanc degilimi nefatif bi sey gibi anlatman kotu. sorun su ki karsindaki default olarak sana guvenmesini bekliyosun zorluk esas burda bence. tlf, pc gibi seylerde takintili gibi kacirmak ayri, oyun oynar gibi kurcalanmasindan hoslanmamak ayri. hafiften bi emek vermek istememek var o da iliski kurmak icin negatif bir tavir. her ne konuda isterseniz esneklik payina ihtiyaciniz var. ornegin ben erk arkadasimin pcsinde dizi acabilirim. telde spotifya girebilirim. bu sizin sandiginiz gibi bireysellik karsiti bir harrket degil yakinlik sadece

asil soruyu kacirmisim. mutlu ededebilir etmeyedebilir. daha dun esim sofra hazirliyo her gun diye ici huzursuzlanan bir arkadas vardi. yani bilemeyiz :)
0
ala09
(10.01.22)
Şöyle bir ekleme yapayım o zaman.

Benim olumsuz mu acaba diye sormamın sebebi, bugüne kadarki ilişkilerinde de karşı tarafların bu saydıklarımın zıttı yönde eğilimleri olduklarını görmemdi. Genelleme olmaması açısından da tecrübe etmediğim insanları sormak istemiştim. Yoksa bunlar düzeltmek istediğim özelliklerim de değil, bence olması gerekenler. Sadece hep denk geldiklerim benden farklı düşündükleri için ortalama normlar hakkında fikir sahibi olmak istiyorum


Bu arada bu yaşıma kadar kardeşim bile telefonumu eline alıp fotoğraf bile çekmemiştir desem abartılı olmaz. Böyle bir evde büyüdüm ve tersine alışamıyorum.

Sofra hazırlıyor diye şikayet eden arkadaşa da biraz hak vermiştim okurken :)
0
🌸eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
Siz evlilik ve ciddi ilişki insanı değilsiniz.
Bi gün size hiç yüz vermeyen bi hatun ancak sizi bi miktar değiştirebilir ama bu da geçici olur
Şayet bu hatunu kaybetmekten hep korkarsanız ve o da sizin gibi özelliklere sahipse evlilik anca öyle yürüyebilir
Olumsuz özellik demiyorum ama siz evlilik insanı değilsiniz sanırım, herkes evlenmek zorunda değil
0
photo85
(10.01.22)
önce neden evlilik konusu düşünülüyor diye sormak lazım.

herkesin gönlüne göre yani beklentisine göre biri var sonuçta.

ancak siz birini sevmek, biri tarafından sevilmek istiyor musunuz cidden? önceki deneyimlerinize istinaden bunu yazıyorum. yürümediyse karşılıklı sevmediğiniz içindir. yoksa ilişki olsun diye veya ehh hadi evlenelim diye tonlarca alternatif bulunur. sürekli ilgilenmek isteyeceğiniz, merak edeceğiniz, yani ilginizi çekecek, sizi sevince, güzel bir söz söyleyince bir dokununca aşırı mutlu olacağınız biri yoksa zaten düzenli ilişki şart değil; hatta gerek yok. takılın keyfinize göre.
0
rewlack
(10.01.22)
@rewlack Ben öyle olmayınca daha çok seviyorum. Aile ile sevgililik ilişkisini kıyaslamak elbette saçma ikisinin yerleri ayrı ama ben mesela annem beni aramasa 1 ay falan aramadığım da oluyor. Ama tabi ki seviyorum kendisini. Yani bende sevgi ile ilgi birbiri ile korelasyonu olmak zorunda olan şeyler değil yukarıda da anlatmak istediğim gibi.

Bahsettiğiniz sevgi tanımını hiç kimseye karşı yaşamadım hayatımda. Güzel söz falan beni biraz geren şeyler. Ama nasıl anlatacağımı bilemediğim şekilde sevgi duyduğum , keşke hep hayatımda kalsa dediğim insanlar oldu.
0
🌸eksisozlukokuryazari
(10.01.22)
"Benim ozelliklerim bunlar, yersen" kafasi evlilige gelmez, yallah avrupa'ya falan demisler de elin hatunu senin bu huylarinla hic ugrasmaz. Yine bu kafada birini bulman lazim, buyuk ihtimal; 35 ustu, bu tarz kurallardan oturu evlenememis vs.

Ha bir de herkes evlenmek zorunda degil. Benim aynen bu kafada olup 40i gecen, gunubirlik iliskilerle goturen bir suru arkadasim var. Evlilik bir alttan alma, gormeme, sabir sanati. Iki tarafinda fedakarlik yapmasi lazim, yoksa ilk 5 seneyi goremezsin zaten.

Bir de 20 yillik evlilik ile 7 numarali istek pek uyusmuyor. Libidon icinde patlayiverir mazallah :)
0
cooperr
(10.01.22)
bu bence "yanlış" bir soru.

insan sabit kalan bir şey değil.
üç yıl önceki benle şimdiki ben aynı değilim.
ilişki "ben buyum, sen de şusun" diye kurulmuyor, adım adım birbirine yaklaşırsın.
bazı şeyler törpülenebilir, bazısı törpülenemez.
bazı şeyleri hoşgörür, idare edersin, bazı şeyler kırmızı çizgindir.
verdiğiniz örnekten yola çıkarsak, mesela karşınızdaki kadın önem veriyor diye doğum gününü kutlamayı veya bu güne önem vermeyi bir şekilde öğrenebilirsiniz ama bilgisayarınıza yine dokundurmazsınız.
ilişki böyle bir şey zaten.

zaten insan hayatında "bununla olur ya" dediği en fazla 2-3 kişiye denk gelip, bunlardan biriyle ya da hepsiyle farklı zamanlarda evleniyor.

yani şimdi düşünsem ben de size böyle bir liste çıkartırım kendimle ilgili.
herkes çıkartabilir.
böyle bakacak olursak, kimse kimseye göre değil zaten.
şurada bir duyuru altına bile on kişi yazıyor, onu birbirinden farklı.

önemli olan kendine göre olanını bulmak.
bu sizinle aynı olmak demek değil, uyumlu olabilmek demek.
yani "ben böyleyim" diye lanetli gibi dolaşmanın anlamı yok.
o kadar da abartılı şey yok bu saydıklarınızda.
0
blatta hiberna
(10.01.22)
Anlattiklarinda anormal bir şey yok. Anormal olan bu kriterlerine çimento karman...

İstediğin tüm özelliklere uyan bir meslek dali da biliyorum ;)
0
abuzer
(10.01.22)
duyuruyu okuduktan sonra nicke baktım ben bunu ne ara yazdım diye. seninle tamamen aynı durumdayım. ilişkilerim max 2,5 ay sürüyor bu yüzden. sonra ilk fırsatta ayrılıyorum, kendimden soğutuyorum vs.

@abuzer merak ettim mesleği = )
0
amour fou
(11.01.22)
"Bu nedenle de karşımdaki kadınları üzmemek için baştan ilişkiyi kısa kesiyorum"

Öyle bişey yok. Aksine tüm bu bahsettiğin "bahaneler" bir insanla düzgün bir ilişki yaşayamayacağından korktuğun için, tümevarım yöntemiyle bulduğun şeyler. Kendi kendine ördüğün o duvarı "süslemek" için bir şeyler arayıp bulmuşsun. Yüzeyde bu söylediklerin doğru olabilir ama sana bu kriterleri koydurtan şey savunma mekanizman.

O duvarların içinde o kadar çok kalmışsın ki kendi çalar kendi oynar halin sana özgüven vermiş gibi duruyor. Halbuki "kırılgan" yapınla yüzleşmeni engelleyen, aldatıcı şeyler.

Bahsettiğin şeylerin ilgi çekici geldiği kadınlar elbet olur. Ama bunların hepsine uyan bir insan bulsan dahi başka bahaneler yaratacaksın; o yüzden çok fark etmiyor.
0
Bruce
(11.01.22)
yazdıkların kendinin ciddi bir eleştirisinden çok hafiften methiye düzmek olmuş. net bir profilini çıkarmak için seni partnerlerine sormak gerek.
0
zgrydn
(11.01.22)
Evlenmek zorunda degilsiniz ki? Neden evlilikte mutlu edip etmeyeceginizi sorguluyorsunuz? Caniniz evlenmek istiyorsa 'ben boyleyim isine gelirse' zaten diyemezsiniz, esinizin beklentileri ve yasanmasi gereken, arzulanan hayatin gerektirdiklerine gore bir tavir ve aliskanliklar serisi gelistirmeniz gerekir. Uymuyorsa evlenmezsiniz.

Bunlar 'dealbreaker' olabilir diye dusunmeniz benim anlamadigim sey yani. Dealbreakerlar evrensel karar verilmis seyler degil, kisiden kisiye degisir. Benim dealbreaker listem var bes maddelik, tamamen bana ozel seyler kimsenin de onaylamasina veya anlamasina ihtiyacim yok, fikirlerini soracak degilim. Dolayisiyla sizin bu listede olmayan ozellikleriniz dahi birinin dealbreaker listesinde olabilir ve oyleyse oyledir, yapabileceginiz bir sey yok.

Kisaca, bence gereksiz bir sorgulama.
0
sopiro
(11.01.22)
Evlenmek zorunda olmamak konusuna bir açıklık getirmek lazım. Evet kimse evlenmek zorunda değil, ben de evde kalacağım korkusu yaşayacak biri değilim. Hatta mümkünse evlenmemek hayatı daha güzel yaşamayı sağlıyor bunun da farkındayım. Ama bir de şu var, ben kimseyi uzun süre görmek istemiyorum, kimseyi asla sevmiyorum demiyorum. Benim de zaman zaman karşıma keşke hayatım boyunca yakınlarımda bir yerlerde olsa dediğim insanlar çıkıyor. Evlilik bunun bir örneği, beraber de yaşayabilirim tabi ki. Ama benim çekincelerim böyle kaybetmek istemediğim insanla beraber uzun bir yaşamda onunla ne kadar uyum gösterebileceğim. Ne kadar süre sorunsuz kalabileceğim. Ben zaten kimseyi 2 aydan uzun süre sevemiyorum demiyorum, hatta takılıp kalma huyum daha fazla.

Bir de bazı cevaplarda da genelleme yapılamaz denmiş ama sizce de yine de bazı genel normlar yok mu? Genel kabuller? Yoksa tabi ki sonsuz ihtimal ve seçenek var. Kabul. Ama herhalde ben hiç eve bile gelmem diyen adamla çok özverili olurum diyen adamın olumlu bir ilişkş yaşama ihtimalleri aynı değildir değil mi?
0
🌸eksisozlukokuryazari
(11.01.22)
Kıskançlık maddesini anladım ben, "sen beni kıskanmıyorsun, demek ki yeterince sevmiyorsun" diyen manyaklar var toplumumuzda. Hatta çok var. Ha, "biz niye hiç kavga etmiyoruz, ilişkimizde tutku eksik" diye kavga çıkaran da var.

Geçenlerde başka bir gönül işi sorusuna yazmıştım, ben ancak 'ortalama Türk erkeği toksikliği' olmayan biriyle tanışınca "aha evlenilir bu adamla" dedim. Kıskanç değiliz, romantik değiliz, ben de sizin gibi kendi doğum günümü (özellikle iş arkadaşlarımdan falan) saklarım, kutlamayı umursamam, eşim arkadaşlarıyla kampa gider, ikimiz de gerektiğinde hayatını tek başına idare edebilecek, elinden iş gelen insanlarız ama hayatı birlikte yürütmeyi daha çok seviyoruz. Yani müthiş insanlarız gördüğünüz gibi :))

Biz evlenirken inatla düğün istemedik, eşimin ailesinden "ya kobuzchu istiyordur, istemez olur mu, senden çekindiği için söyleyemiyordur" gibi şeyler söyleyenler oldu. Bu noktada @cleric'in ilk paragrafı +1

Özetle, bu saydıklarınızdan hoşlanmayacak çok kadın var (çok erkek de var ama siz kadınları sordunuz, o kısım sizi ilgilendirmiyor). Bu sitede bile çok var, "ne demek benim eşim benden ayrı şehir dışına gezmeye gidecek, olur mu öyle şey" diyenler, vs. Ama herkes böyle değil, sizin yaşantınıza uyum sağlayacak ve benzer ilişkiler arayan kadınlar da var, dolu. Arayıp bulmanız ya da denk gelmeniz lazım :)
0
kobuzchu kiz
(11.01.22)
bence bunlar anormal özellikler değil ama mesela ben bu kadar bireysel takılan biriyle evlenirsem çok mutsuz olurum, çünkü çizdiğiniz profilde ben çok yalnız hissederim. yalnız kalacaksam evlenmenin ne mantığı olduğunu bilmiyorum. annem ve babam 30 küsür yıldır, durmaksızın muhabbet edebilen iki insan. her şeyi de birlikte hatta ben ve kardeşimle de birlikte yapmış iki insan. dolayısıyla da “birlikte” olmaya alışkınım. evde tek başıma sıkılıp bunaldığım için ve şu anki sevgilim biraz sizi andırdığı için kedi sahiplendim. onunla paylaşıyorum hayatı. erkek arkadaşımıysa 10 gündür görmedim. bu gidişle de ayrılacağız çünkü yapamıyorum. ama illa ki sizin tarzınızda birlikte olabilecek kadınlar da vardır. sosyalizasyon süreçlerinin benzeşmesi meselesi.
0
inanna
(12.01.22)
(14)

Avokado'yu nasıl yiyorsunuz? Neler yapıyorsunuz?

invictae
Benim şu ana kadar deneyip sevdiklerim sadece peynirle ezip ekmeğe sürmek, normal salataya doğramak. Başka neler yapabilirim? Siz nasıl yiyorsunuz? Hadi gelsin tarifler. :) Danke.
Benim şu ana kadar deneyip sevdiklerim sadece peynirle ezip ekmeğe sürmek, normal salataya doğramak.

Başka neler yapabilirim? Siz nasıl yiyorsunuz? Hadi gelsin tarifler. :)

Danke.
0
invictae
(07.01.22)
dilimleyip bol limon ve tuzla yiyorum ufff
0
theseachange
(07.01.22)
- avokado, sarımsak, tuz az ceviz. Ezip karıştırıyoruz kızarmış ekmeğe sürüp yiyoruz.

-arkadaşım üzerine limon pul biber ekleyip üstüne yağda yımırta koyuyor. Efsane oluyor

-ben bazen çavdar ekmeği içine muz ile koyup tost yapıyorum

-bazen de ezilmiş avokado, üzerine biraz bal ile kahvaltıda yiyorum.

Fazla bi metod bilmiyormuşum be ya :)
0
photo85
(07.01.22)
Pesto sosunun içine katıyorum ben
0
jazzabel
(07.01.22)
bruschetta yapıyorum humus-avocado tost falan.

klibi bile var. neyse ki tadı bu şarkı kadar cringe değil ve güzel.

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(07.01.22)
2 şekilde yiyorum.

Ezip:
1) limon + tuz + zeytinyağı
2) bal
0
do you remember me
(07.01.22)
Guacamole yapıp yeşil Doritos'la da yenebilir.
0
inawen
(07.01.22)
ben de ezip üstüne biraz limon/lime, ekmeğe sürüp üstüne de bir yumurta yapıyorum.
0
mirafiori
(07.01.22)
avokado + greyfurt salatada çok iyi uyuyor.
0
sahtepetrucci
(07.01.22)
en güzeli limon, karabiber ve tuzla ezmek bence.
0
contavolta
(07.01.22)
limon, tuz, pul biberle karıştırıp kızarmış ekmeğin üzerine +krem peynirle sürüp yiyorum ben
0
kornisch
(07.01.22)
tahilli kahvaltiliklar, misir gevregi falan ile yiyorum. yogurt ya da katkisiz visne suyu ekliyorum,
0
camussar
(07.01.22)
İnce dogranmis mor sogan + kup dogranmis avokado + hardalli vinaigrette (olculer degisebilir ama kabaca 2-3 yemek kasigi zeytinyagi, 1 yemek kasigi sirke ve yaklasik yarim yemek kasigi hardal) + tuz ve karabiber. İstege gore biraz aci da katilabilir (acisso, sriracha vb). Yagli et vb yemeklerin yaninda cok guzel salata oluyor.
0
gibicibicis
(08.01.22)
bir kere disarda mangalda hafif pisirilmis olani yedim superdi. Aynisini ben denedim ama birseye benzemedi. Nasil yapilacagini biliyorsan mangalda hafif pisirince de super oluyor..
0
cooperr
(08.01.22)
avokadoyu ezip birkaç dal kıyılmış maydanoz ve taze nane ekleyip yarım limon sıkıyorum. Çokk güzel oluyor, bayılıyorum ama üstteki tarifleri de deneyeceğim.
0
somethinginthewayshemoves
(08.01.22)
(7)

bira yanına en iyi meze?

kel aynak kusu
tamamen kişisel olduğunu bile bile sb. bence cips kesinlikle değil. en iyisine karar verecek kadar mezeli içmedim
tamamen kişisel olduğunu bile bile sb. bence cips kesinlikle değil. en iyisine karar verecek kadar mezeli içmedim
0
kel aynak kusu
(07.01.22)
Salatalık turşusu.
0
himmet dayi
(07.01.22)
ben bira yaninda tuzlu fistik seviyorum..
0
cooperr
(07.01.22)
Bence bira yanına bol hardallı hotdog baya iyi gidiyor löps löps
0
vedatchilipeppers
(07.01.22)
Bol tuzlu patates kızartması
0
kobuzchu kiz
(07.01.22)
salatalık turşusu +1
0
kafa koparan manyak
(07.01.22)
Salatalık turşusu ve patlamış mısır aynı anda olucak yanına da güzel bir Efes :)
0
bigcaptain
(07.01.22)
tuzlu fıstık çok güzel gidiyor.
0
sta
(07.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.