Giriş
(3)

Kanada'da olup arkadaşıma bir paket türk kahvesi gönderebilecek olan var mı?

tiredofwaiting
Yabancı bir arkadaşım sağlıkla ilgili zor zamanlar geçiriyor. Türk kahvesini de çok seviyor ama orada bulamıyor sanırım. Bi el atsanız da ona kahve göndersek, ben PTT ile göndermeye çalıştım ama izin vermediler. Bakıyorum öyle etrafa napsam diye. Karşılığında siz de benden bir iyilik isteyebilirsini
Yabancı bir arkadaşım sağlıkla ilgili zor zamanlar geçiriyor. Türk kahvesini de çok seviyor ama orada bulamıyor sanırım. Bi el atsanız da ona kahve göndersek, ben PTT ile göndermeye çalıştım ama izin vermediler. Bakıyorum öyle etrafa napsam diye.

Karşılığında siz de benden bir iyilik isteyebilirsiniz. İstediğiniz bir kitabı vs. yollayabilirim ya da buraya geldiğinizde kahve, bir veya tercih ettiğiniz herhangi bir içecek.
-1
tiredofwaiting
(10 saat)
Amazon.ca’da bile satiliyor turk kahvesi. Cok sevmiyordur ama kibarlik olsun diye size oyle diyordur.
+1
ghilleinthemist
(8 saat)
kanada'da kuru kahveci mehmet efendi var, yunan ve arap marketlerinde bulur.
yollamaya gerek yoh.
0
cooperr
(7 saat)
amazon da var.
0
oscar
(6 saat)
(34)

Eksi oy özelliğinin kötüye kullanılması

arbre
Merhaba, compumaster sağ olsun uzun süre uğraşıp siteyi düzeltti ama bazı vasıfsız kullanıcılar gelişim gösterememeye devam ederek bu özellikleri de kötüye kullanıyorlar. Sağlık soruları gibi hassas konularda bile eksilenmek can sıkıyor. Bu tip kullanıcılar eğitilemediği için engelleme özelliği geti
Merhaba, compumaster sağ olsun uzun süre uğraşıp siteyi düzeltti ama bazı vasıfsız kullanıcılar gelişim gösterememeye devam ederek bu özellikleri de kötüye kullanıyorlar. Sağlık soruları gibi hassas konularda bile eksilenmek can sıkıyor. Bu tip kullanıcılar eğitilemediği için engelleme özelliği getirilmişti. Bu konuda ne yapılabilir? Sürekli eksileyenleri görebilir miyiz özellik olarak? En azından engelleyebiliriz tespit edip. Ya da bu özellik tamamen kaldırılabilir mi? Normal bir soruda 10 eksi oy akıl işi değil.
-26
arbre
(15 saat)
Dogru diyorsun ama hayatta her şeyi böyle ciddiye alırsan mutlu olamazsın. Mutlu ol ya. Bosver. Buraya bu kadar anlam yükleme. Sana verilen eksiler bana gelsin. Bana verin eksileri dostlar.
+2
dedeminhirkasi
(14 saat)
seni sevmiyorlar kısaca. açtığın baslıkları değil. geçen de bunu biri yazmıstı. herkes herkesi sevmek zorunda değil. eksi de artı da vermek bir seçenek. ömrün boyunca her eksi vereni engelleyemezsin. boş ver takma kafana.
-4
Başka
(14 saat)
Abi bu olay niye kafaya takılıyor bu kadar anlamadım, eksilenince sonuçta hayatta bir şey değişmiyor.
Ve sana açık konuşayım; sen böyle yazdıkça benim bile trolluk yapıp eksi basasim gelmedi değil yani gördüğün üzere sen şikayet ettikçe o basanlar daha da egleniyordur.
Sal abi.
+5
logisticsmanager
(14 saat)
Ben de sordum da eksi almamak için onlarla iyi geçinmek gibi güçlü bir koz var elinde denildi bana.
Sonra da bir ton laf ve eksi yiyerek konuyu kapatmak zorunda kaldım.

Heee birde buraya çok anlam yüklememeliymişiz.

Geçen de şu BAŞKA ya 40 eksi vermislerdi. Bak umrunda mı sen de onun gibi gailesiz ol.
-12
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(14 saat)
hepinizi eksiledim
-2
nahtoderfahrung
(14 saat)
@logistics +5

Compu geldi insanı insana kırdırdı. Kim bilir arkada daha neler yapıyordur. :))
+2
Rondak
(14 saat)
Başka, ben de bunu anlatıyorum zaten. Kötüye kullanıyorlar. Benim de sevmediğim bir sürü tip var ama her sorularına cevaplarına eksi verecek kadar bitik değilim. Engelleyip geçiyorum ya da okumuyorum.
-17
🌸arbre
(14 saat)
evet, eskisilenince hayatta bir sey degismiyor ama boyle cikarci ve kotu insanlarin oldugunu bilmek, her firsatta yuze vurulmasi, duyuru sahibinin de dedigi gibi insanlarin saglik sorunlarina, en hassas konularina bile saldiranlarin oldugu bilmek insani dolayli yoldan etkilemiyor mu? ben bu kismini daha cok onemsiyorum. yoksa burada eksi almissin, ucurulmussun vs. onemli degil (en azindan benim icin).
-4
Sour
(14 saat)
Asıl sorun ilgili ilgisiz eksilenmek değil, başkasının onayını bu kadar umursamak, bu kadar ihtiyaç duyup kafaya takmak bence.

Sorunu sor, ya da cevabını ver geç. Neden illa bir takdir beklentisine giriliyor ki? Sokakta yanından geçtiğin insanlar gelip burada da yazıyor. Şahsen şöyle bir etrafıma bakıyorum da, gördüğüm insanlarla aynı fikirde olmak, onlar tarafından takdir edilmek beni daha çok rahatsız ederdi.
+7
thracia
(14 saat)
@thracia, basliklar format geregi soru olarak aciliyor, dolayisiyla cogunlukla bir yargi barindirmiyor ki takdir veya onaylama konusu olsun. yani birinin herhangi bir soru sormasi (mesela baslik sahibinin de dedigi gibi saglik sorusu sormasi), onun neden takdir veya onaylanma beklediginin gostergesi olsun ki? sadece sunu nasil yapayim, bunu nasil bulurum gibi soru sormus. problem bu sorunun neden tekdir ile sonuclandigi zaten...
+2
Sour
(13 saat)
500 eksi alsan ne olur? sana ne zararı var? eksi oy kullanmak suç mu?
burayı ve genel olarak sosyal medyayı çok kafana takma.
+1
jelly bear
(13 saat)
sorudan bağımsız jelly dedikten sonra farkettim, en fazla eksi rekoru kaç ve kimde acaba :)
+1
IcedFlames
(13 saat)
Şunu savunan da çıktı şaka resmen
-16
🌸arbre
(12 saat)
Sonuç olarak bence ben haklıyım ve bu saçmalığa bir son verilmeli, compumaster ilgilenirse sevinirim, bu sitenin toksikliği yok edilmeli
-16
🌸arbre
(12 saat)
Kadınlar konusundaki sertliğin ve kadınlar meselesine sadece seks üzerinden bakman sebep oldu bunlara. Belki de haklılardır.
+8
luluki
(11 saat)
bir de şunu fark ettim. hayatında kitap okumamış, okumak nedir bilmeyen, bazı cahil arkadaşlar uzun yazı görünce ne yazdığına bile bakmadan doğrudan eksiyi basıyorlar.

"komşum istifçi mi" diye bir soru var. adam madde madde, paragraf paragraf oldukça düzgün bir dille meseleyi yazmış, uzun bir soru olmuş, uzun olacağına dair baştan uyarısını da yapmış. ama soru -10 küsur oy almış. niye lan niye? istifçi komşu gelip okumadıysa buna kim niye eksi verir be?

geçen gün de eski model bmw'mizi satıp yerine sıfır ne alalım diyen arkadaşa oldukça uzun ve detaylı bir cevap yazılmıştı. üstelik soruyu soran da detaylı cevap için teşekkür etmişti. o da -10 küsur oy. niye abi niye yani? okumazsan okuma, okumayı sevmemek senin cahilliğin. adam emek vermiş yazmış. niye elalemin yazısını eksiliyorsun ki? okuma, kaydır geç anasını satayım. bu nasıl bir çekememezlik?

"hiyyyy uzun yazıııı bööö öcüüüü git git kışt" mı diyorsunuz neler hissediyorsunuz gerçekten anlamak mümkün değil.
0
kibritsuyu
(11 saat)
kibritsuyu, abi sen dur, sen bir gün senin için önemli bir soru soracaksın, sağlık olur, eşin olur, çocuğun olur, gelip 10 tane eksi verecekler, o zaman daha iyi anlayacaksın problemin boyutunu.
-7
🌸arbre
(11 saat)
ben burada herkese elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. herhangi bir nedenden ötürü beni sevmeyen, yazdıklarımdan, davranışlarımdan rahatsız olan kişilerin gelip alakasız şekilde sorularıma ve cevaplarıma verdiği, vereceği eksi oylar zerre kadar umurumda değil. artı oy almak hoşuma gider, eksi oy almak umurumda olmaz. bana eksi verip "nasıl da yamulttum ama kibritsuyu'nu ehehe" diye zevk alacak olan varsa buyursun eğlensin bana ne.
+8
kibritsuyu
(10 saat)
Kimsenin bu soru çok eksilenmiş, cevaplamayayım dediğini sanmıyorum. Bu arada, yazdığım her şey hunharca eksilenseydi dönüp önce kendime bakardım sebebi ne olabilir diye.
+6
cosmicstring
(10 saat)
cosmicstring, abi Allah'ını seversen bu soru 20 eksi verilecek soru mu, neden kendime bakayım, sorun bende ya da soru soranda değil, sorun virüs gibi eksi verende, bu ülke niye böyle ya
-3
🌸arbre
(10 saat)
Sırf bu sorudan bahsetmiyorum. Kullanıcının soru ve cevaplarıyla, verdiği tepkilerle oluşturduğu bir karakteri oluyor. Her şeyim bu kadar eksilenseydi "seni burada istemiyoruz" mesajı alırdım ben. Bu benim sizin hakkınızdaki düşüncem değil. Sizi tanımıyorum, takip etmiyorum, bende oluşmuş bir karakteriniz yok. Uzun süredir burayı kullanan biri olarak görüşüm.
+8
cosmicstring
(9 saat)
işte sen adam emek vermiş uzun uzun yazmış lan cahil niye eksiliyorsun diye feryat edersin, öteki de benim minik kızımın çok yapraklı resim defterini niye eksilediler Allah aşkına sana ne zararı var diye ağlar.

birde comstring hocam, bunu ispatlayamam ama böyle bir şey var burda. bir soru ya da cevap eksilenmişse arkası geliyor bu sitede. inanın var böyle bir şey. ve yorum olarak dahi var birkaç kötü yorum yapılmışsa diğerleri de ona benzer oluyor.

birde sağlık sorusu sorduğum için eksilendim diye niye ben önüme bakayım.

benlik bir sorun yok, beni eskileyenleri biliyorum zaten. bir iki kokmuş don.

suistimal edilen yerleri görülür ve böyle böyle bu güzel birbirine destek olma sitesi amacından sapmaz diye yazıyorum.

ve her zaman diyorum bana burda bir grimavi birde mirket olsun o bile yeter.
-3
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(9 saat)
@Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz: Haklısınız, tartışmalarda bir taraf fazla tutulmuşsa diğerleri siniyor. Çok ciddi kararların alındığı toplantılarda bile bu böyleyken burada olmaması beklenemezdi.

Soru eksilemenin sorunun değerini düşürme gibi bir anlamı yok bence. Birisi için önemli ki sormuş. Akıllı, mantıklı kullanıcıların da böyle düşündüğünü sanıyorum.
-1
cosmicstring
(9 saat)
cosmicstring, abi böyle bir saçmalık olabilir mi, seni istemiyoruz ne demek, onlar kim beni istemeyecek ve bu özelliği bunun için kullanacak, bak mesela bu virüsler senin soruna 5 artı oy vermiş, ben bu akıl hastalığını anlatmaya çalışıyorum sabahtan beri, akıllarınca taraf belli ediyorlar, benim de istemediğim bir sürü tip var, onlar gitsin o zaman, haha, ne kadar normal bir şeymiş gibi yazıyorsunuz
-4
🌸arbre
(8 saat)
comstring hocam içtenlikle paylaşayım size derdimi. evet haklısınız, eksi vermek sorunun değerini düşürmüyor keza zibidinin birinin gelip benim sorumun altına saçma sapan şeyler yazması da öyle. ama bu sırada ne oluyor biliyor musunuz? soru sahibinin sigortalar atıyor. cevap verse dert sabaha bıraksa içine sinmeyecek.. e sonra başlıyor bir kaos. sonra soru neydi biz kimdik, burası neresi, hay tüküreyime kadar varıyor mesele.
bu yüzden engelleme iyi oldu.
neyse hocam kafanızı ağrıttık. sağlıklı olalım hepsinden öte bu. mutlu akşamlar.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(8 saat)
@Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz: Haklısınız. Bu ne yazık ki sırf burada olan bir şey değil. Dediğim gibi çok ciddi kararların alındığı görüşmelerde de aynısı oluyor. Çoğu zaman hay dilim tutulaydı da bunu gündeme getirmeyeydim diyorsunuz :) Öyle alakasız yerlerden anlayıp nerelere çektiklerini bilseniz çok açık olduğunu sandığınız konuları.

Yani buna yapacak bir şey yok. İşin doğası bu deyip geçmek lazım.
-2
cosmicstring
(8 saat)
cosmicstring, hayır, yanlış bir uygulama kabul edilmez, ben bu soruyu bu soruna dikkat çekmek için açtım, şikâyetçi olan başkaları da varmış, o zaman kaldırılsın ya da kimlerin eksi verdiği gözüksün, Youtube bile kaldırdı eksi oyu, gereksiz bir uygulama, sadece artı kalsın
0
🌸arbre
(8 saat)
Son yazdığınıza artı oy verdim. Eksi oy olmasın diyenler çoğunluktaysa kaldırılabilir :)

(Yalnız eksi ve artı oylama zamanında çok fazla istenmişti. Kalmasını isteyenler de çok olacaktır.)
-2
cosmicstring
(8 saat)
compu saatte max. 5 eksi oy limiti koymus yaa.
kursunum bitti biri el atsin, tsk :D
+3
cooperr
(7 saat)
seni engelleyenlere ya da senin engelledigin kisilere suku ya da eksi oy vermen mümkün degil cünkü zaten görüntüleyemiyorsun. sana takik kisiler olabilir ama engelledigini söylüyorsan arbre, zaten o kisiler senin eksi oy almanin sorumlusu degildir. sorun baskadir. saglikla ilgili soruya eksi atmak cok saglikli bir kafa yapisi olmasa da sorunun kökeninin farkli olabilecegi kanaatindeyim. su an iyi bir profil ciziyor olabilirsin ama bes ay önceki, iki sene önceki, bes sene önceki profilini düsün buradaki, belki o zamanlardan rahatsiz olmus birileri vardir.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(6 saat)
Bu hayatta bir b.k olamamış eziklerin kendilerini tatmin etme biçimi. Bakıyorum çok düzgün bir cevap adam eksilemiş, neden? Elinde böyle bir güç var. Kendini bir b.k sanması lazım.
-2
Kahvedesu
(5 saat)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim, arkadaşlar neden aynı şeyleri konuşuyoruz, ben bütün dünyanın sevmediği bir insan olabilirim, bu durum benim bir soruma bile eksi oy verilmesini haklı kılmaz, bunun adı kötüye kullanımdır, neden anlaşılmıyor acaba. Ben neden bana eksi oy veriyorlar, merak ediyorum demedim ki. Eksi oy verenlerin takıntılı, normal insanlar olmadığını bilerek bu durumun ortadan kaldırılmasını istiyorum. Beni engelleyenlerin ya da benim engellediklerimin bana eksi oy veremeyeceğinin de bilincindeyim, 2. sorun bu zaten. Eksi oy veriyorsan her soruma ya engelle, ya da kim olduğu gözüksün, ben engelleyeyim. Eksiler benim umurumda değil. Ben bu toksikliğe küçük hesaplara karşı çıkıyorum anlatabiliyor muyum. Burası eskiden doktorların, akademisyenlerin, mühendislerin takıldığı bir siteydi ya. Çocuk parkına döndü iyice.
-1
🌸arbre
(5 saat)
Sorulara oylama olanağı olmasına neden gerek duyulmuş bilmiyorum. Bir cevaba ya katılırsınız ya da yanlış bulursunuz ona göre oylarsınız. Sorular için böyle bir durum yok. Olsa olsa bu örnekte olduğu gibi taciz maksatlı kullanılıyor. Sizin eksiler belki çok sayıda hesabı olan bir kişiden geliyor da olabilir.
0
mikro patlama
(3 saat)
Duyuruyu da, insanları da, eksilemeyi de bu kadar dikkate almayın +1

Önermeye gelirsek, eksi olmayip sadece artı olması da iş görür benim bir itirazim olmaz.

Ama buna bu kadar takmanız normal değil. Yine de cevap olacaksa insanlarin neden böyle davrandigini bir ai ye aciklattim, asagidan okuyabilirsin.

-‐-------‐---------

1. “Düğmeye basmak” (Push the button) davranışı

Bazı insanlar başkasının açık bir hassasiyetini görünce onu bir kontrol aracı gibi kullanmaya başlar.
Bu, çocukluktan beri gelen bir şeydir:

Bir çocuk diğerinin neye sinirlendiğini görür → tam da ona basar.

Bu, ona “güç hissi” verir.


Buna trigger arayıp tetikleme davranışı deniyor.


---

👥 2. Sosyal psikolojide “normdan sapana karşı tepki”

Bir ortamda biri:

“Bu davranış beni çok rahatsız ediyor”

“Bunu yapmayın”


dediğinde, diğerleri bunu bir sosyal meydan okuma gibi algılayabilir.

Topluluk psikolojisinde buna deviance aversion deniyor:

Grup içindeki bir kişi hassasiyetini abartılı şekilde sergilerse,

Grup geri kalanları onu “uymayan kişi” olarak görüp cesalandırıcı tepki verebilir.


Aslında konu ne olursa olsun, grup kişinin hassasiyetine tepki verir.


---

🔥 3. Sadistic pleasure / Küçük sadizm

Bu biraz sert gelebilir ama bilimsel gerçek:
İnsanların çoğunda düşük seviyede “everyday sadism” (gündelik sadizm) bulunuyor.

Bu şu demek:

Kimseye ciddi zarar vermeden,

Ufak trollükle,

Birinin sinir olduğunu görüp gücün sende olduğunu hissetmekle
küçük bir haz oluşuyor.


Bunun kanıtı:

YouTube yorumları

oyunlarda “troll” davranışlar

forum eksilemeleri

sosyal medyada linç kültürü


Bu davranışla güç hissi + eğlence birleşiyor.


---

🧠 4. Reactance: “Yasaklanana yönelme”

Biri çıkıp:

“Eksi vermeyin”

“Bu davranış hoş değil”

“Yapmayın bunu”


dediğinde, insanlarda içgüdüsel bir reactance oluşur.

Bu tepki şudur:

> “Sen bana ne yapacağımı söyleyemezsin!”



Ve tam tersini yapmaya başlarlar.


---

📉 5. Duygusal açık veren kişi daha çok saldırı çeker

Duygusal olarak çok tepki veren biri, sosyal psikolojide “easy target” sayılır.

Birisi hassasiyetini kontrol edemiyorsa,

Çok tepki veriyorsa,


insanlar otomatik olarak ona daha fazla yüklenir.

Bu tıpkı:

Sınıfta kolay ağlayan çocuğa herkes takılır

İş yerinde çabuk sinirlenen birinin kaşındığı nokta herkes için eğlenceli hale gelir


gibi.


---

🕹️ 6. Power with zero responsibility

İnsan bir butona basarak:

eksi verebiliyorsa,

rahatsız edebiliyorsa,

birinin moralini bozabiliyorsa,


ama bunun karşılığında hiçbir bedel ödemiyorsa,
zihin bunu bir oyun mekaniği gibi algılar.

Bu da disinhibition effect (ketlenmenin kaybolması) olarak bilinir.


---

📌 Neden çoğu kişi normalde iyi biri olsa bile buna kapılıyor?

Çünkü:

✔ Birinin sinirlendiğini görmek → beyinde ödül hormonu tetikliyor (kontrol hissi)

✔ Anonim ortam → sorumluluk hissettirmiyor

✔ Hassasiyet → hedefi kolaylaştırıyor

✔ Grup dinamiği → davranışı daha da pekiştiriyor

✔ Yasaklanınca → insanlar daha da yapmak istiyor

Bu yüzden forumdaki adam:

“Eksi verme özelliği kötüye kullanılıyor” deyince
millet “aaa adam sinirlendi → hadi eksileyelim” moduna geçiyor.
-2
ananiyimioguz
(1 saat)
(5)

Ramazan Bayramında Amerika?

elektr10
ABD vizemi ikinci kez yeniledim ama hayatımda hiç gitmedim. İlk giden biri için NYC olmazsa olmaz mıdır? 1 hafta yeterli midir burası için? Bir de uçak biletleri aşağı yukarı ne kadar oluyor? THY için aktarmasız atıyorum 750 dolara görürsem hiç düşünmeden alayım mı? Ya da otel için gecelik iki kişi
ABD vizemi ikinci kez yeniledim ama hayatımda hiç gitmedim. İlk giden biri için NYC olmazsa olmaz mıdır? 1 hafta yeterli midir burası için?

Bir de uçak biletleri aşağı yukarı ne kadar oluyor? THY için aktarmasız atıyorum 750 dolara görürsem hiç düşünmeden alayım mı? Ya da otel için gecelik iki kişi 150 dolar makul müdür?

Tecrübeli arkadaşlar yardımcı olursa çok sevinirim.
0
elektr10
(15 saat)
Nyc olmazsa olur, zaten bu mevsimde soğuk olur. Florida iyi olur bu mevsimde ya da güney kıyılarında başka yerler de olur. Fiyatları.bi süre takip edin ama gidiş dönüş 750 dolar iyi bence sanki o kadar ucuz denk gelmez gibi. Otel fiyatlarını bilmiyorum. Kalabileceğiniz max süre neyse o kadar kalın gitmişken
0
mezzosprite
(11 saat)
bu çok genel bi soru ya uçak bileti sezona ve havalimanına göre değişir keza otel de. gecelik 60 dolara motel de var 150 dolara 3 yıldızlı otel de ama hangi şehirde?

benim tavsiyem öncelikle kalınabilecek asgari süre neyse o tarihe plan yapılması min 10 gün. sonrasında nereyi görmek isterim diye bakmak. doğu yakası mı batı yakası mı yoksa las vegas ve çevresi mi ya da grand canyon yellowstone gibi milli parklar mı.
0
bay b
(11 saat)
hava durumuna bakin, kisin ny cok soğuk oluyor, hava erken kararıyor. bahar da gelmenizi tavsiye ederim
0
oscar
(6 saat)
Genelde duyurudakilerle gezi konularında ters düşünürüm ve yine öyle oldu: bence nyc mutlaka görülmeli. gerçekten kozmopolit olan kaç tane mega şehir var ki dünyada. londra, tokyo, şangay ve nyc mutlaka görülmeli. art deco’nun başkenti; kapitalizm tarihinin mekansallaşmış halini görmek etkileyici bence. Mart sonu fena olmaz. Yalnız iyi bir bütçe lazım; hostel yaşını geçtiyseniz gecelik 200 tutar. Yemekler pahalı. Eğer çok ucuza kapatmak istiyorsanız daha sonra para biriktirip gelmenizi öneririm. Restoranlar, müzeler, ve şovlar da bu deneyimin bir parçası çünkü. Bu arada evimi airbnb gibi kullanmayı da planlıyorum, bana yazarsanız size yardımcı olmaya çalışırım.

Bu arada bunlar da dursun burada:
www.eksiduyuru.com
0
eileengray
(5 saat)
NYC icin benim onerim de ilkbahar olur, mart erken bence.
ilkbaharda cok guzel, sonbahar da iyidir. kisin ve yazin gidilmez diyorum.
0
cooperr
(5 saat)
(16)

sıradan bir burgere 16 dolar vermek normal mi?

istististist
isim yapmış sözde bir homemade burgercide, pek de lezzetli olmayan bir burgere kişi başı 16 dolar vermek normal mi? şu an avrupa'da ya da abd'de kaç dolar bu tür bir ürün? bu tür restoranlar, berbat ürünlerine rağmen, google ve benzeri yerlerde nasıl tam puan alabiliyorlar? ajans çalışması falan mı
isim yapmış sözde bir homemade burgercide, pek de lezzetli olmayan bir burgere kişi başı 16 dolar vermek normal mi?

şu an avrupa'da ya da abd'de kaç dolar bu tür bir ürün?

bu tür restoranlar, berbat ürünlerine rağmen, google ve benzeri yerlerde nasıl tam puan alabiliyorlar? ajans çalışması falan mı oluyor? gerçi bahsettiğim yer, o şehirde yıllardır var olan, çok şubeli bir yer.
0
istististist
(04.12.25)
Tr standardı için fazla, Avrupa için eh işte.
0
adivar
(04.12.25)
Normal değil. Abd için bile çoğu bölgede pahalı denilebilecek bir fiyat.
0
michael harddd
(04.12.25)
five guys bu fiyatlarda sanırım. bence normal değil ama hem avrupada hem trde böyle çok fiyat var.
bence bi hamburger 10 euroyu geçmemeli.
0
jelly bear
(05.12.25)
Covid sonrası fiyat algımız iyice bozulmuş anlaşılan.
Yeme içmenin fiyatı üzerine benzeri başka duyurular da vardı burada.
Örneğin bir kahveye 200-250 TL vermekte anormal bir durum.
Bazı harcamalarınızı, marka veya aylık gelirimizin çokluğu üstünden düşünüyoruz. O da yanlış.
Ayda 100bin de alsak o 16 doları vermek doğru değil.

İşletmeye sorsak kira, işçilerin sigortası , serbest piyasa.. falan diye konuşurlar ama o kazancına göre vergisini gereketiği gibi vermiyorsa ayrıca yasa dışı yoldan kazandıklarını düşünebiliriz .
+1
diyecevaplandı
(05.12.25)
Avrupa’da neresi olduğuna göre değişir.

Bizim burda 15urodan fazla vermem.
İtalya’da 50 euroya kadar çıkabilir.
-3
suicides underground
(05.12.25)
New York’ta dün orta halli bir burgercide burgere $24+tax verdim. çok iyi bir restoranda ise $28+tax ve $38+tax (wagyu bu) arasında değişiyor.

düşüncemi yazayım: eti daha doğru dürüst medium rare pişiremeyen İstanbul mekanları için $16 bence çok.
+1
eileengray
(24 saat)
gittiğim hemen her yerde hamburger yemeye çalışırım. kopenhag’da gasoline grill’de içeceksiz sadece cheeseburger ve patatese 21 dolar vermiştim geçen yıl. budapeşte’de aynı dönem lucky 7’de içecekle birlikte 14.5 dolar ödemiştim. fakat bunlar sıradan değil şehrin en iyi burgercileri denebilir. bu sene helsinki’de friends & brgrs’ta yedim ama pek butik gibi değil zincir burgerci bi nevi, refill içecekle verdiğim para 15.5 euro. Benim için gasoline gibi deneyim adına gidebileceğim bir yerse 25 usd/eur, ortalama bir burgerciyse 15 usd/eur seviyesi üst sınır oluyor.
0
phoarbix
(23 saat)
amerika icin uygun bir fiyat. turkiye'de genelde patates de servis ediliyordu degisti mi bilmiyorum. ama seattle'da mahalle burgercisinde burger + patates + tax + mekanda yenilecekse de tip ile en az $25'e gelir zaten.

duz hamburger de tax dahil en ucuzu $15'tir.
0
antikadimag
(20 saat)
ya bu tarz karsilastirmalar hatali.

turkiye'de isim yapmis bir yerde yedim diyorsun, tadi super olmayabilir zaten orda sen markaya para veriyorsun. turkiye'de kac tane isim yapmis balikciya gittim tadi yavandi.
karakoy'de bir balikci var, iceriye girmeye korkarsin ama o lezzeti baska yerde bulmasi zor. turkiye 2. sinif esnaf lokantasi ulkesi.

obur taraftan yurtdisinda isim yapmis yerler de pahali, ama lezzet her zaman fiyatla ayni orantida olmayabiliyor. ny'de "cooook iyi" denilen bir yere gitmistim, sinitzel soyledim aydinger kagidi gibi bisey geldi, havaya kaldirinca karsi duvar gozukuyordu o kadar inceydi. $50 vermistim o tabaga unutamiyorum o kazigi.

medium rare olayina gelince, o biraz kultur meselesi. bizde pirzola dovulur, et pisirilir aga. amerikalilari biraksan hayvani canliyken servis edecekler, hala sinirleri oynuyorken isiriyorlar, et seven adamim ama heriflerin yedigi eti gorunce istahim kapaniyor.
+1
cooperr
(18 saat)
yaninda patates, icecek falan olmadan sirf burgere mi? avusturya'da en pahali yerlerde o fiyat. hatta bazen daha ucuz. 12-13 euro'ya canavar gibi burger yiyorsun.
izlanda icin normal. türkiye icin cok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15 saat)
Almanyada bulunduğum şehirde googleda 4.9 almış bir homemade burgercide mesela 160 g sığır etli klasik bir burger (beraberinde hiçbir yan ürün yok) 12 eur.

Gramaj arttıkça (220 g + patates kızartması) fiyat da 20 euroya kadar çıkabiliyor.
0
truf
(15 saat)
Çok butik iyiyse olabilir ama mcdonaldse 2 3 dolar en fazla.
0
mikahakkinen
(15 saat)
şaşırdınız mı ya berlinde amsterdamda mcdonalds 15-20€ iyi menüler. çok normal fiyat bunlar artık. 30€ ya burger satan sıradan yerler var amsterdamda yanında azıcık patatesle. berlinde sıradan burgermeister burgerler sadece 7-8€ patates içecekle oluyor 15-20€. nerede yaşıyosunuz 2-3 dolar yazmış mcdonaldsa şaka gibi
0
zozjotejmnk
(13 saat)
Geçen sene bu zamanlar abd'de küçük bir şehirde double cheeseburger'e 10 USD ödüyordum. Burada saatlik asgari ücret 15 USD idi. Alım gücü nedir sorusunun örneği

Usenmedim fiyat artmış mı diye baktım. 9.99 halen.
0
michael harddd
(13 saat)
kendi alım gücümüze göre mi değerlendiriyoruz yoksa genel bir standart mı olacak?

şu an benim için tokluğu maksimum 8 saat sürecek herhangi bir yemeğe 16 dolar vermek kesinlikle normal değil ama çok parası olan ve lüks yerlerde yemeye alışmış birisi için sıradan bir öğünde 16 dolar gayet harcanabilir bir para.

mesela ben bazı şeylere çok zengin olsam da para vermek istemem. sırf hak etmediğini düşündüğüm için. bu örnekte hamburger öyle değil ama. şu an vermem. zengin olsam sıradan hamburgere 16 veririm, düşünmeye değer bir meblağ olmaz. ama milyoner de olsam oturup sıradan hamburgere o an mecbur veya alternatifsiz filan değilsem 200 dolar vermem örneğin.
0
der meister
(13 saat)
@zozjotejmnk insanlar menü fiyatlarindan bahsetmiyor, burger fiyatindan bahsediyor.
foodora'dan baktim simdi, mcdonalds'tan bir cheeseburger alinca 2,10€ gercekten. mikahakkinen'in dediginde yanlis bir sey yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10 saat)
(5)

Gözlük seçimi (numaralı)

arbre
Merhaba. Uzun bir aradan sonra gözlük alacağım. Hangi markalar iyi? Atasun'dan almayı düşünüyorum. 2 güneş gözlüğü almıştım. Ama Trendyol, Instagram da çerçeve satıyor. Alınır mı? Erkeğim. İnce siyah çerçeveli modern model önerisi istiyorum. Sağ olun.
Merhaba. Uzun bir aradan sonra gözlük alacağım. Hangi markalar iyi? Atasun'dan almayı düşünüyorum. 2 güneş gözlüğü almıştım. Ama Trendyol, Instagram da çerçeve satıyor. Alınır mı? Erkeğim. İnce siyah çerçeveli modern model önerisi istiyorum. Sağ olun.
-3
arbre
(04.12.25)
persol tabiiki
0
cooperr
(04.12.25)
çerçeveden ziyade numaralı gözlük alacaksan camlara dikkat etmen gerekiyor. zeiss yada seiko cam öneririm. istanbuldaysan doğubankta bir iki iyi optikçi mevcut.

çerçeve önerisini de yüzünü bilmeden, tipini bilmeden burdan yapmak zor. gidecen takacan beğendiğini alacaksın ama yine düzgün bir şey istiyorsan titanyum çerçevelere bakmanı öneririm.
0
gercekdunya
(16 saat)
Atasunun avantajı, herhangi bir yerde kırıldığında yardımcı olmaları. Ben internette çakmanın çok dolaştığını düşünüyorum. Sonuçta uzun süre kullanılacak bir ürün, deneyip alınmalı.
0
mikahakkinen
(14 saat)
mikahakkinen, Atasun'dan aldım. 1 yıl 1 kez cam değişimi var 200 TL.
-1
🌸arbre
(14 saat)
çok model olmamasına rağmen ben de atasundan aldım. sürekli şehir değiştirdiğim için ani durumda çözüm sunuyorlar. askerde acemilikte kırıldı, atasundan almadığım için fellik fellik cam aradım.
0
mikahakkinen
(13 saat)
(13)

Papağan istiyorum

devilone
selam arkadaşlar , eski duyurularımda bahsetmiştim geçen aylarda bebek bir karga buldum büyüttüm sonra özgür bıraktım etrafta uçuyor . onu balkona alıştırmak için büyük bir papağan kafesi almıştım . Şimdi boş kafese bakıp sabah akşam ağlıyorum .Evde uzun yıllar ailemizden biri olacak ev arkadaşım ol
selam arkadaşlar , eski duyurularımda bahsetmiştim geçen aylarda bebek bir karga buldum büyüttüm sonra özgür bıraktım etrafta uçuyor .
onu balkona alıştırmak için büyük bir papağan kafesi almıştım . Şimdi boş kafese bakıp sabah akşam ağlıyorum .
Evde uzun yıllar ailemizden biri olacak ev arkadaşım olacak bir papağan hayal etmeye başladım . üretmek satmak gibi bir niyetim yok . hatta yaşlı ve huysuz bile olabilir . ben sevgi ile onu alıştırırım .
evde 3 adet yaşlı scottish fold kedim var ama kargamı hiç rahatsız etmemişlerdi , hatta onu seyretmeyi çok seviyorlardı.

Jako ya da Eclectus cinsleri çok seviyorum ama aşırı pahallılar 50 bin TL istiyorlar .
ucuz ya da ücretsiz sahiplenme şansım hiç yok mudur ?
Evinde papağan besleyenlerden yorum bekliyorum . daha ucuz olan alexandrine ya da pakistan papağanı nasıldır ? çok bağırırlar mı ?
sesiz bir mahallede oturuyorum komşularımı rahatsız etmek istemem .

charlotte bronte demiş ki ;
"diğer canlılar tarafından sevilmek ve sizin varlığınızın onların rahatlığına katkıda bulunduğunu hissetmek kadar büyük bir mutluluk yoktur."

ben de mutluluğu hayvanlara çok iyi bakmaya çalışmakta buldum sanırım . Kargam gitti ev boş gibi geliyor .
+1
devilone
(04.12.25)
Öncelikle hayvanlar canlıdır aynı bizler gibi ve parayla alınıp satılamazlar. Ucuza alabilir miyim diye sorman yüzünden bunu söyledim.
Kafese de koyamazsın çünkü kafese koymak o hayvanın yaşam kalitesini düşürür. Doğasında kafeste yaşamak yok, hiçbir hayvanın yok.

Bunları söylemek zorunda hissediyorum kendimi.
+2
rock n roll
(04.12.25)
ben de senin gibi düşünüyorum ama sahiplendirme ilanlarını aradığımda daha cümlemi tamamlamadan 55 bin TL diyorlar.
Kafes içine kapatmak için değil yemek yemesi ve isterse uyuma alanı olarak kullanabilir Kargam da kafesi bu şekilde kullandı.Kapısı hep açıktı .
Beni tanımadığın için bu cümleler normal :)
0
🌸devilone
(04.12.25)
hayvanlar satilamaz diyorsunuz da, hayvanlari satiyorlar yani, biz n'apalim? gidip dogadan mi yakalasin papagani?

ben lovebird cok seviyorum. bir de sultan papagani. bunlar cift olarak geliyorlar (tek diyenlere aldirma, cift olmalari önemli), insanlarla iliskileri gayet iyi, uysal ve cok sosyal kuslar. hem kus ciftleriyle hem de onlarla ilgilenen insanla cok güclü baglar kuruyorlar.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.12.25)
Hayvan satın almayabilirsin. Doğadan da yakalamazsın. Noluyor yani, papağan olmaması hayati risk mi oluşturuyor?

Bir de o hayvan uçmak isteyecek evin içinde, kısıtlı bir alanda mı uçacak? Evde 3 tane kedi varmış, papağanın nasıl bir stres yaşayacağını tahmin edebiliyor musun?
+1
rock n roll
(04.12.25)
ben de bir kuş sever olarak papağan olayını çok araştırdım. asntronomik rakamlar istiyorlar... yakınlarınızda yavru bulmadıkça zor.
+1
evimin paspasi
(04.12.25)
@rock n roll

butun ev hayvanlarini yasaklamak lazim ayni mantik ile, o kapsama kedi/kopek de giriyor, tehlikeli sular bunlar..

dikkat et hayvanlari koruyayim derken aforoz edilirsin burda :D
+1
cooperr
(04.12.25)
Yüzyıllar önce atalarımız kedi ve köpekleri evcilleştirmiş. Bu hayvanlar insanlarla yaşamaya uyumlu hale gelmiş. Doğa onların eviyken biz bina dikmişiz. Bu hayvanları kendimize bağımlı hale getirmişiz. Şimdi onlara karşı sorumluyuz.
Kediyi, köpeği de hapsetmişsin gibi bir mantığın var ama evimize almak zorunda kalıyoruz. Apartman kapısından çıkınca doğaya adım atmış olmuyorsun. Bu hayvanlar zaten doğal ortamında değil. Araba çarpıyor, insanlar zarar veriyor. Anne ve babalar karne hediyesi olarak çocuklarına kedi köpek alıp, çocuk sıkılınca sokağa atıyorlar. Ne yapalım?

Engelli, hasta bir papağan bulursam tedavisi varsa elimden geleni yaparım; yoksa evimde de bakarım bir şekilde ölüme terkedemem tabii ki. Hayvan satılıp alınmasına da karşıyım evet. Afaroz da etsinler problem değil.
+2
rock n roll
(04.12.25)
'Yüzyıllar önce atalarımız kedi ve köpekleri evcilleştirmiş ...' diye başlayan muhabbete de bayılıyorum. Hiç aynı kafayla evinde eşşek beslemeye kalkanını da görmedim. 'Kedi ile olmayı seviyorum.' de geç. Kimseye gerekçe sunmak zorunda değilsin. İçi boş argüman üretmenin alemi ne? 'Doğa onların eviyken biz beton dikmişiz.' Pişmansan git mağarada yaşa. Bu mahcubiyet sana ağır geliyorsa ayı da besle. Beton dikip onlara da in bırakmamışız sonuçta.

Adım papağan almak istiyorsa bırak alsın. Bir salın insanları. Yuvadan düşmüş karga bulan haber versin, gelir alır bakarım diyen adama hayvan sevgisi öğretmeye kalkmak da ne?
+1
Mirket
(04.12.25)
Burada sana neden hayvan satılmaması ve satın alınmaması gerektiğini anlatmayı çok isterdim ama zaman kaybı olur. Çünkü hayvanlara karşı düşüncelerini biliyorum. Burada çok kez gördüm. Gerçekten zaman kaybı olmayacağına dair ufacık bir umudum olsa anlatırdım.

Hayvan satın almayın dedim diye adam çılgına döndü.
+2
rock n roll
(04.12.25)
Bu arada o kargayı koruduğun, baktığın için seni takdir ediyorum. Eleştirdiğim konu farklı.
+1
rock n roll
(04.12.25)
burada bir tartışma başlatmak istemezdim.çocukluğumdan beri evimde hep hayvan arkadaşlarım oldu .şu an 3 kedim evimizin fertleri bizim gözümüzde . Para ile alınıp satılmalarına ben de karşıyım ama bu durumu değiştiremeyiz malesef .
yine de umudumu kaybetmeyeceğim belki duyurudan biri yuvadan düşmüş bir karga ya da başka bir kuş bulur ben ona gözüm gibi bakarım beslerim yine gitmek isterse özgür bırakırım.
0
🌸devilone
(04.12.25)
valla mirket+1
bir de biz toplum olarak sekilciyiz, evdeki hayvan yakisikli olacak.

kedi ve kopeklerin dili olsa acaba ne olurdu cok merak ediyorum, sulalemize sovduklerine eminim ama ispatlamasi zor..

asiri kedi seven biri olarak ben apartman dairesinde hayvana karsiyim ya..
ha bahcen olur git istersen ayi bul besle..hayvanin topraga degmesi lazim "bence".
kisirlastirma falan zaten bunlara da karsiyim.

dogal seleksiyon abicim, doganin insanlara ihtiyaci yok, bir rahat biraksak hersey yerine oturur da iste, millet bozulmus yemegi kaba koyup disariya birakmayi hayvan sevgisi saniyor. zorla makarna yediren gordum ya kediye, baya duduk makarna..

sokakta kedilere birakilan bok pusuru yiyen martilar hindiye donustu, ucamiyorlar amk. alayi obez.

turkiye cok garip bir ulke ya, hicbirseyin ortasini bulamiyoruz, herseyin bir yolunu bulup bokunu cikartiyoruz. sevgimiz de oyle, olduresiye..
+1
cooperr
(05.12.25)
Arkadaşım uzun zaman önce yalan olmasın hatay civarından Jako satın aldı, piyasanın oldukça altındaydı. Sonuç pek iyi değildi, hayvan vahşi doğadan yakalandığı için resmen hayati risk yaratıyordu, devamlı ötüyor (hırsız alarmından beter), kafesin yanına kimseyi sokmuyor, yem, su değişimi, kafes temziliği imkansıza yakın. bizimki pes edip hayvanı başkasına verdi.

Özet : papağan sahiplendiren birisi varsa sebebini iyi araştırın :)
0
kimlanbu
(16 saat)
(14)

macbook air alıyım mı

al basmadan donu var
Normalde windows kullanıcısıyım. Laptopum var ve ağırlıklı office ve autocad kullanıyorum. Pc iş yerinde duruyor. Evde de kullanmak için bi tane ipad almayı düşünüyordum. Çünkü laptop u ofisten toplayıp akşamları eve getirmek zor geliyor artık. İpad fiyatlarına da baktım İpad alsam klavyesiydi mous
Normalde windows kullanıcısıyım. Laptopum var ve ağırlıklı office ve autocad kullanıyorum.
Pc iş yerinde duruyor. Evde de kullanmak için bi tane ipad almayı düşünüyordum. Çünkü laptop u ofisten toplayıp akşamları eve getirmek zor geliyor artık. İpad fiyatlarına da baktım İpad alsam klavyesiydi mouse du aksesuarla birlikte neredeyse o paralara macbook air de alınabiliyor.

Evde daha çok not tutmak video izlemek belki birkaç basit oyun falan için bir adet mac air alayım diyorum. Şarj olayı da çok iyi olduğundan tablete göre daha avantajlı olur. Ancak daha önce mac os hiç kullanmadım, yorumlarda da çok iyi diyende çok fazla, bu ayrı dünya alışamadım satıyorum diyende.

siz ne dersiniz 40-50 bin civarına bir mac air mi almalı yoksa ipad mi? alınacaksa da hangi model olmalı? M3- M4 çipliler var ram 16 ve 24 var bayağı bir araştırma yapmam gerekecek bana uygun model için.
0
al basmadan donu var
(04.12.25)
ipad bana gereksiz kalıyor. mb air her türlü daha kullanışlı. daha çok şeyi daha rahat yaparsın.
baz model al direkt iş görür.
+1
jelly bear
(04.12.25)
bence tablet alın çünkü zaten bir laptop var. evde klavye ile uzun uzun bir şey yazmayacaksanız laptop'a ekstra gerek yok. basit notlar almak için, 1-2 paragraf mail cevaplamak için, bir şeyler araştırmak için, video izlemek için, elde basit oyun oynamak için çok çok daha pratik. illa gerekirse bir klavye alırsınız (herhangi bir Bluetooth klavye).. işteki laptop'ı toplamakla alakalı da bir "hub" almanızı, ekran klavye fare hepsini, hatta şarjı type-c ise şarjı da bu hub'a bağlayıp tek kabloyu çıkartıp takarak kolaylıkla çantaya koyabilmenizi öneririm.

illa laptop alacaksanız ve daha önce alışkanlığınız yoksa Windows'la devam edin. durduk yere dert açmayın başınıza. Windows'ta alışkın olduğunuz bir dolu şey değişecek, öğrenmekle vakit harcamayın. istediğiniz programı bulamayacaksınız vs vs vs vs...
+1
co2s2
(04.12.25)
Not tutmak, video, basit oyun vb için neden mac air veya ipad düşündüğünüzü anlamadım. İyi bir android tablet çok daha düşük fiyata işinizi görür. Ipad masrafına mac air alınır meselesi de ortadan kalkar. Tablet her türlü daha taşınabilir bir cihaz ve taşınabilirlik, düşünmeden her yere götürebilmeniz ve daha çok fayda sağlamanız demek.
-1
mikro patlama
(04.12.25)
benzer sebeplerle gecen sene ipad pro almistim ustune magic keyboard, kalem vs. ama 1 yilda toplam 10-15 acip kullanmisimdir. bence ipadler herhangi bir ihtiyacin tam karsiligi degil. para israfi oluyor sonunda.
+1
zseak
(04.12.25)
macbook air al. ister android ister başka bir platform olsun tablet falan alma.
-1
sanal hayvan
(04.12.25)
burda da kafalar karışık :)
+1
🌸al basmadan donu var
(04.12.25)
bu arada kararı bir an önce ver, küresel ram tedarik sorunu sebebiyle bilgisayar fiyatları çok fena artacak. sadece kesinlikle macbook air al geç. kafa karışık falan değil. bam bam. bahsettiğiniz ihtiyaçlar için de baz modeli alın geçin. paranız varsa da ona göre arttırın.
0
sanal hayvan
(04.12.25)
paranın yettiği mac'i al geç. 10 sene kafan rahat. hiç teknik detay tartışmaya gerek yok.
0
vaveylababa
(04.12.25)
www.sahibinden.com

bu ilan çok uygun gibi duruyor, biraz şüphelendim. Param güvende ile alındığında bir sorun yaşar mıyım?
0
🌸al basmadan donu var
(04.12.25)
@donu var

verdigin linkteki aleti dusurmusler, kenari yamulmus. bedava peynir kapanda olur, dikkat et.

illa m4 almana gerek yok, ikinci el m2 al yine 7-8 sene rahat kullanirsin.
macbook air candir.
+1
cooperr
(04.12.25)
Haklısın. Peki 13 ‘’ mi 15’’ mi alayım?
0
🌸al basmadan donu var
(04.12.25)
laptop kolay tasinabilir ve hafif olmali o yuzden bence 13".
evde kullanirken gerekirse buyuk ekrana baglanabilir.
+2
cooperr
(04.12.25)
apple store'a ya da bi teknoloji mağazasına gidip canlı inceleyin. yer problemi yoksa 15' tavsiye ederim.

ayrıca macbook air yerine ipad alıp da muvaffak olmuş kimse sayısı çok azdır heralde. çizim yapmak, spesifik app'ler kullanmak (dj programları, online görüşmeler vs.) dışında ipad, macbook'un yerini tutamaz.
0
brkylmz
(04.12.25)
business series laptop + linux mint xfce
0
elite crew
(18 saat)
(3)

Eskiden sözlükte popüler olan, sayılardan oluşan, günlük temalı site

cay koy geliyorum
Kaç sene olduğunu hatırlamıyorum ama 10-15 senesi vardır muhtemelen. Bir site vardı arkadaşlar, sayılardan oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam. 15237862.net gibi bir şeydi yani.Pek iyi niyetli bir arkadaşımızın günlüğü gibi bir şeyiydi bu site. "Kuzenim bugün patates getirdi, onu yedim" gibisinden şey
Kaç sene olduğunu hatırlamıyorum ama 10-15 senesi vardır muhtemelen.
Bir site vardı arkadaşlar, sayılardan oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam. 15237862.net gibi bir şeydi yani.
Pek iyi niyetli bir arkadaşımızın günlüğü gibi bir şeyiydi bu site. "Kuzenim bugün patates getirdi, onu yedim" gibisinden şeyler yazıyor, bazen de antin kuntin fotoğraflar paylaşıyordu.
İsmini Sümer diye hatırlıyorum ama tamamen yanılıyor da olabilirim.

Var mıdır hatırlayan bu siteyi?
0
cay koy geliyorum
(03.12.25)
0
house md
(03.12.25)
(bkz: 1112211.com)
0
lallala
(04.12.25)
karabatak sumer
her sene yeni bir siteyle ortaya cikar, 1-2 ay sonra kapatik kacar.
hala bir gecekonduya siginmis sekilde yasiyor, kac sene oldu..
0
cooperr
(04.12.25)
(4)

Bisikletin faydası var mı

arbre
Spor salonunda şu 2 bisiklet var.https://www.vanswefitness.com/cdn/shop/articles/ChatGPT_Image_Jun_25_2025_03_46_20_PM_2e12efe1-2bd4-4aa0-9cc0-8a7b2b6d3857.jpg?v=1760522067&width=800Açıkçası oturarak çok yorulmadan kalori harcama fikri mantıklı geliyor. Hangisi daha faydalı ve kas geliştirir mi? Sağ
Spor salonunda şu 2 bisiklet var.

www.vanswefitness.com

Açıkçası oturarak çok yorulmadan kalori harcama fikri mantıklı geliyor. Hangisi daha faydalı ve kas geliştirir mi? Sağ olun.
-2
arbre
(03.12.25)
ikisini de dene, denerken de ellerinle vücudunun çeşitli noktalarındaki kaslara dokun, göreceksin ki bazı kasların kasılacaktır. hangi kaslarını geliştirmek veya güçlendirmek istiyorsan onu yap.
0
beyinter
(03.12.25)
Yorulmadan yüksek kalori harcayamazsınız maalesef. Bu aletler de epey yorucudur. Salonlardaki bisikletler yerine gerçek bir bisiklet daha keyifli olur ve vücudun farklı noktalarını denge unsuru ile birlikte çalıştırır. Salondaki aletler genelde dizlere ek bir yük bildiriyor açılar nedeniyle bu yüzden eliptik bisiklet daha iyi bir seçenek kalori yakımı için.
0
creepy
(03.12.25)
reis bu spor sorularını cidden mi soruyosun yoksa can sıkıntısından mı? :)

tespih çekmek bile kalori harcatır. azıcık da olsa harcatır doğal olarak.

verdiğin linke tıklamadım bile. bisiklet, koşu, kürek, kum torbası yumruklama vs vs. hepsi faydalıdır, kalori yaktırır, kardiyovasküler sistemini geliştirir ama...

hiiiç kas geliştirmez. hiç.

17 senedir fitness salonlarındayım. 0,5 kg kas kütlesi koyabilmek içinağırlık kaldırmaktan donum kıçıma yapışıyor. kas büyütmek deli gibi kaldırıp deli gibi yemek yemek gerektiriyor. aksini iddia eden gelsin dinliyorum. bak 37 yaşındayım fotoğrafım sana buyur.

imgyukle.com

pazularımı 41 cmden 42'ye çıkarmak için 2 sene uğraştım. kas koymak emin ol hiç kolay değil. öyle cart curt tırıvırı aletlerle çok yorulmadan olacak iş değil.
+1
yurtsuz john
(03.12.25)
bisikletten fayda saglamak istiyorsan spinning dersi varsa ona gir.
0
cooperr
(03.12.25)
(12)

Otel masaj

arbre
Merhaba, bir arkadaşla bir otele masaj için gitmeyi düşünüyorum. O daha ònce gitmiş. Ondan çağırdı. Tamam dedim. Her yere masaj yapıyormuş. Otel de iyi bir otel. Sıkıntı olur mu ya da nasıl bir sıkıntı olabilir? 2 bin TL bana çok ucuz geldi. Daha önce hiç masaj yaptırmadım. Tamamen merak. Sağ olun.
Merhaba, bir arkadaşla bir otele masaj için gitmeyi düşünüyorum. O daha ònce gitmiş. Ondan çağırdı. Tamam dedim. Her yere masaj yapıyormuş. Otel de iyi bir otel. Sıkıntı olur mu ya da nasıl bir sıkıntı olabilir? 2 bin TL bana çok ucuz geldi. Daha önce hiç masaj yaptırmadım. Tamamen merak. Sağ olun.
-2
arbre
(03.12.25)
hiç bir sıkıntı olmaz, mis gibi masaj işte
+1
sweetoffice
(03.12.25)
Bazı yerlerde içeri girdikten sonra menünün içeriği değişebiliyor.
Her yere masaj yapılmaz :)
0
diyecevaplandı
(03.12.25)
Hangi otel? :) olduğuna göre değişir.

Şaka bir yana ben de bu hafta sonu gitmeyi düşünüyorum vakit ayarlayabilirsem. Bu zamana kadar masaja gittiklerim arasında başıma bahsettiğiniz gibi bir sıkıntı durumu gelmedi hiç.
0
ezkaza
(03.12.25)
Swiss, movenpick gibi iyi otellerde spa ve masaj oluyor. Spa olan otellerde sıkıntı olmaz.
0
mikahakkinen
(03.12.25)
eli yuzu duzgun otellerde "heryere masaj" olmaz.
2bine "heryere masaj" yapilan otel de "iyi" bir otel degildir..
2bine kerhane tatlisi da dahil mi diye sor bence, en azindan birseyler yemis olursun.
+1
cooperr
(03.12.25)
cooperr, çok iyi değil, normalde gitmem ama 5 yıldızlı işte sırf ondan
-1
🌸arbre
(03.12.25)
İstanbul’da 5 yıldızlı bir otelde masaj 2bin tl olamaz. Şüpheli derecede ucuz.
0
eileengray
(03.12.25)
İstanbul değil neyse deneyip görelim
-1
🌸arbre
(03.12.25)
hangi otellerin spa bölümlerinde nasıl ekstra hizmetler sunuluyor bir bilseniz.

istanbul'da, tamamen fuhuş üzerine kurulmuş en merdiven altı yerde bile masaj ücreti ortalama 1500 tl civarındadır.

biraz daha eli yüzü düzgün, yine fuhuşa olanak sağlayan yerlerse 2500-3000 civarındadır.

bu arada masaj konusunda, hiçbir yerde kesinlikle 'mutlu son' olmaz diyemezsin. terapiyi yapan hanımefendi ile o an gelişen diyalog bunu belirler.

ama benim niyetim sadece masajsa, 2 bin liraya masaj yapan bir yerden çok şey beklemezdim.
0
reanarchy
(04.12.25)
Pendik Kurtkoy'de duzgun bir otele gittim, firsat sitesinde 1500 TL. Ortam falan gayet duzgundu, masaj iyiydi, islak alan kullanimi da dahil.

Her yere masaj konusuna gelirsek, dalga ve cok yakin cevresi haric zaten genelde her yere masaj yapiliyor.

Sikinti olur mu derken ne anlamda soylediniz anlamadim. Zorla size mutlu son saglamaz ama isterseniz ekstra ucret karsiliginda bu hizmeti de alabilirsiniz, tabii ki garantisi yok.
0
mbond
(04.12.25)
Masajın türüne, süresine, içeriğine göre fiyatlar çok değişir ama 2 bin ortalama 1 saat klasik medikal masaj için normal bir fiyat ucuz değil. 5 yıldızlı otel de olsa daha önce gitmediğin için hijyenini bilemezsin o yüzden giderken kendi havlunu, terliğini, şampuanını,vs götürmeni ve özellikle terliğini ne soyunma odasında ne de duş alırken hiç çıkarmamanı tavsiye ederim.
0
iwasbornonamountainside
(04.12.25)
Hocam hiç sıkıntı olmaz. Fiyat 2000 de normal. Hatta çok bile. Az diyenler nereye gidiyor yazarsa ona göre karşılaştırırız. Zaten isim yapmış yerler bile 3-5 seanslık paketle ya da kampanyayla vs. 3 binlere iniyor.

Maksimum kalabalık olur. Süre biraz düşük olur. Onun dışında bir sıkıntı olmaz. Fuhuşun da f'si bile yoktur.
0
nickini vermek istemeyen uye
(04.12.25)
(7)

Sıfır ya da ayarında araba almak

strawberry first
Annemin 2004 model bmw 3.18i model aracı var. 160.000 km'de, otomatik, benzinli. Kazasız. Biz Aracın ikinci sahibiyiz. Araca kasko yaptırıyoruz ama epey pahalıya geliyor. Araç büyük olunca park problemi de yaşamaya başladık artık. Bunu satıp yerine sıfır ya da bir kaç yıllık, otomobil almak istiyoru
Annemin 2004 model bmw 3.18i model aracı var. 160.000 km'de, otomatik, benzinli. Kazasız. Biz Aracın ikinci sahibiyiz. Araca kasko yaptırıyoruz ama epey pahalıya geliyor. Araç büyük olunca park problemi de yaşamaya başladık artık. Bunu satıp yerine sıfır ya da bir kaç yıllık, otomobil almak istiyoruz. Ama güvenli ve bu bütçe dahilinde ne alabiliriz bilmiyoruz? Var mı önerileriniz?
Bu araç kaça satılır?
Yeni araç da otomatik olmalı.

Teşekkürler.
0
strawberry first
(02.12.25)
bmw öyle veya böyle premium bi araç. konfor çok azalmaması için bence alman araçları olabilir, golf alternatif olabilir gibi.

bakım maliyeti (kazada parça maliyeti, yıllık bakım vs.) kasko düşük maliyetli olsun derseniz egea cross olabilir.

sorunsuz olsun derseniz toyota corolla hatchback mantıklı bence. diğer japon otoları da alternatif olabilir.

internetteki açık kaynakların önemli bir kısmını taradığım bir ai ürünü yapmıştım tam da araç alım satımı ve tavsiyesi için :)

sizin sorunuzu yapıştırıp tavsiye istedim. henüz finetune almadığı için kirli veri ile şu şekilde yanıt verdi.

gelen yanıt şu:

"Bu kaynaklar, Türkiye'deki ikinci el otomobil piyasasını merkezine alan ve aylara yayılan sohbetlerin kayıtlarından oluşmaktadır. Tartışmalar, yüksek fiyatlar, piyasa durgunluğu, enflasyonun araç değerleri üzerindeki etkisi ve kredi kampanyalarının sektöre yansımaları gibi güncel ekonomik dinamiklere odaklanmaktadır. Konuşmacılar, Fiat Egea'dan premium BMW ve Audi modellerine kadar geniş bir yelpazede araçları incelerken, özellikle motor güvenilirliği, şanzıman türleri ve LPG dönüşümlerinin potansiyel sorunlarını değerlendirmektedir. Alıcılara yönelik tavsiyelerde, özellikle ekspertiz süreçleri, hasarlı araçların onarım potansiyeli ve çevrimiçi kapora dolandırıcılığına karşı dikkatli olunması vurgulanmaktadır. Bakımı düzenli yapılan Japon otomobilleri sorunsuzluk açısından öne çıkarılırken, Alman araçlarının donanım ve prestij avantajları karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.

Annemin 2004 model bmw 3.18i model aracı var. 160.000 km'de, otomatik, benzinli. Kazasız. Biz Aracın ikinci sahibiyiz. Araca kasko yaptırıyoruz ama epey pahalıya geliyor. Araç büyük olunca park problemi de yaşamaya başladık artık. Bunu satıp yerine sıfır ya da bir kaç yıllık, otomobil almak istiyoruz. Ama güvenli ve bu bütçe dahilinde ne alabiliriz bilmiyoruz? Var mı önerileriniz?
Bu araç kaça satılır?
Yeni araç da otomatik olmalı.

Sorunuzdaki detayları dikkate alarak, hem mevcut BMW 3.18i model aracınızın olası satış fiyatını hem de park sorununu çözecek, güvenli, otomatik ve bütçenize uygun yeni araç önerilerini kaynaklarımdaki bilgilere dayanarak aşağıda sunuyorum.
Mevcut Aracın Tahmini Satış Fiyatı
Annenizin 2004 model BMW 3.18i (E46 kasa), 160.000 km'de, otomatik, benzinli ve kazasız bir araca sahip olduğu belirtilmiştir. Kaynaklarda bu model ve özelliklerde (düşük kilometre, kazasız, otomatik) doğrudan bir satış fiyatı olmamasına rağmen, genel olarak eski nesil BMW'ler hakkında değerlendirmeler bulunmaktadır.
• Daha eski ve yüksek kilometreye sahip bazı BMW modelleri için fiyat aralıkları kaynaklarda geçmektedir. Örneğin, 2003 model bir E46 320d (dizel) modelinin temiz bir örneği 470.000 TL civarında bir son fiyatla belirtilmiştir.
• Genellikle 2000'li yıllara ait eski kasaların (E39, E46, E90 gibi) bakımı ve onarımı maliyetli olabileceği, bu durumun alıcıları çekingenliğe itebileceği belirtilmiştir. BMW'lerin iyi bakıldığı takdirde sağlam kaldığı, ancak iyi bakılmazsa sanayiden çıkılamayacağı ifade edilmiştir.
• Aracınızın 160.000 km gibi nispeten düşük bir kilometrede ve kazasız olması, piyasada temiz örnek arayan alıcılar için bir avantaj sağlayabilir. Bu aracın piyasa koşullarına göre ve ilan detaylarına (bakım geçmişi, lastik durumu vb.) bağlı olarak bir değer bulması beklenir.
Yeni Otomatik Araç Önerileri
Mevcut aracınızın büyük olması nedeniyle park problemi yaşadığınızı, kasko maliyetlerinin yüksek geldiğini ve bu nedenle daha küçük, güvenli, otomatik ve sıfır veya birkaç yıllık (düşük kilometre) bir otomobile geçmek istediğinizi göz önüne alarak, kaynaklarda geçen ve bu kriterlere uygun olabilecek modeller aşağıdadır:
C Segmenti Hatchback ve Sedanlar (Güvenli ve Pratik Seçenekler)
Bu segmentteki araçlar, park kolaylığı, güvenlik ve düşük işletme maliyetleri açısından idealdir ve genellikle 1 milyon TL üzeri bir bütçede değerlendirilebilecek güncel modellere sahiptir:
1. Toyota Corolla (Hibrit veya Benzinli Otomatik):
◦ Sürekli olarak sorunsuz, güvenli ve mantıklı bir tercih olarak öne çıkar.
◦ Özellikle Hibrit Toyota Corolla modelleri tavsiye edilir. Şehir içi yoğun kullanımda hibrit daha avantajlıdır.
◦ 1 milyon TL civarında otomatik Sedan arayanlar için akla gelen ilk seçenek Corolla'dır.
◦ 2021 model, 55.000 km'de, 1.5 Vision Corolla'nın sıfırında kampanya olduğu dönemde 1.750.000 TL'ye satıldığı belirtilmiştir.
2. Volkswagen Golf / Skoda Octavia:
◦ Golf piyasanın "geçer akçesi" (güvenilir) olarak nitelendirilir. Golf 7 (2016-2017) 1.4 TSI 150 beygir motoruyla iyi bir seçenek olabilir.
◦ Skoda Octavia (aynı temele sahip ve Golf'ten daha geniş) de önerilebilir.
◦ Golf'ün tam otomatik Tork Konvertörlü benzinli versiyonları (özellikle daha eski yıllarda) sorunsuzluğu ile dikkat çeker.
◦ Skoda Superb ise 780.000 TL bandında temiz, uzun yolda sorunsuz otomatik 4 kişilik aile aracı olarak tavsiye edilmiştir (daha büyük olsa da).
3. Hyundai i30 / Kia Cee'd:
◦ Hyundai i30 (1.6 dizel otomatik) 1 milyon TL bandında düşük kilometre ve görünüşü güzel, SUV olmayan bir seçenek olarak güçlü bir şekilde önerilmiştir.
◦ Bu araçların tam otomatik (tork konvertörlü) şanzımanları olduğu için sorunsuzluk açısından da tercih sebebidir.
4. Renault Megane:
◦ Renault Megane (özellikle 1.5 dizel otomatik EDC veya 1.3 TCe) düşük kilometre, güvenli ve satışı kolay bir alternatif olabilir. 1.3 TCe Megan, performansı nedeniyle tavsiye edilmiştir.
B Segmenti Hatchback ve Küçük Crossover'lar (Park Kolaylığı İçin)
Eğer park kolaylığı en önemli öncelik ise, B segmenti otomatik araçlar daha uygun olacaktır:
• Opel Corsa (D/E/F) / Nissan Micra / Seat Ibiza / VW Polo: Bu küçük Hatchback'ler 700.000 - 850.000 TL bandında bulunabilir.
◦ Opel Corsa D/E 1.4 tam otomatik versiyonları, sorunsuzluğu ve kolay yürütülmeleri nedeniyle önerilir.
◦ Hyundai i20 (1.4 otomatik) 650.000 TL bandında bulunabilen, sorunsuz, kemik gibi ve tüpe uyumlu bir araçtır, ancak 4 ileri tam otomatik şanzıman nedeniyle biraz bağırıp yavaş kalabilir.
Premium Alternatifler (Bütçenin Yüksek Olması Durumunda)
Eğer BMW'nizin satışından elde edeceğiniz gelir ve ek bütçenizle 1.7 milyon TL ve üzerine çıkılabilirse, BMW 3 Serisi'nin (G20) daha küçük ve güncel versiyonlarına veya rakiplerine bakılabilir:
• BMW 3 Serisi (G20): BMW'nin son dönemde ürettiği en güzel ve en sağlam jenerasyonlardan biri olarak tavsiye edilir. 2 milyon TL civarında daha yüksek kilometreye sahip (70-80 bin km) 2019 model G20'ler bulunabilir.
• Audi A3 Sedan (Yeni Kasa): 1.5 TSI 150 beygir motorlu A3 Sedan, sürüş keyfi yüksek ve mantıklı bir premium alternatif olarak sıkça önerilmiştir.
• Mercedes C180 (W205 Kasa): 1.5 milyon TL bandında 100.000 km civarı, benzinli C180'ler (1.6 motor 156 beygir) sorunsuz ve kaliteli bir sürüş deneyimi sunar.
Önemli Not: Eski BMW'den Geçiş
Eski BMW'nizin kasko ve park sorunlarını yaşadığınız için, yeni araçta özellikle uzun ömürlülük, düşük kilometre, tam otomatik şanzıman ve yaygın servis ağı olan modellere yönelmeniz önerilir.
• BMW F serisi (3.18i/3.20i) veya 1 Serisi (1.16i/1.18i) gibi daha yeni BMW'ler düşünülebilir, ancak özellikle 3 silindirli (1.5 motor) BMW'ler konusunda çok sıkıntılı motorlar ve BMW karakterine aykırı (önden çekiş, 3 silindir) olduğu yönünde güçlü eleştiriler mevcuttur. Kaynaklar, bu motorlarda turbo sorunları olabildiğini belirtir ve 4 silindirli olanları tercih etmeyi önerir.
• Güvenli Liman olarak nitelendirilen Toyota, Honda veya Hyundai/Kia'nın tam otomatik ve dizel/atmosferik benzinli motorları (örneğin i30 veya Corolla) bakım maliyeti ve sorunsuzluk açısından daha az risklidir.
Özetle: Daha küçük, güvenli ve otomatik bir araca geçiş arayışınızda, bütçeniz yeterliyse Toyota Corolla Hybrid ya da VW Golf/Skoda Octavia gibi C segmenti, düşük kilometre ve güncel modellere odaklanmak, hem park sorununuza çözüm getirecek hem de kasko maliyetleri ile uğraşma derdinizi azaltacaktır.

--------------------------------------------------------------------------------
Maliyet Analojisi: Eski, büyük ve premium bir arabadan (BMW 3.18i) daha küçük, daha yeni ve pratik bir araca geçiş yapmak, eski bir şato'nun yüksek bakım ve ısıtma masraflarından kurtulup, yerine merkezi bir konumda, modern, az masraflı ve kullanımı kolay bir daireye geçmeye benzer. Yeni araç (örneğin Corolla veya Golf) size lüks hissiyatı vermese bile, günlük hayatta huzur ve öngörülebilir maliyetler sunar."
-14
gurur
(02.12.25)
eğer bütçe olacaksa hiç ikinci elle uğraşmayın şu ara. yılsonu indirimleri var. ikinci elde 1-2 yaşındaki arabalara, arabanın sıfırının liste fiyatına bakıp fiyat yazıyorlar, bayiide pazarlıklı sıfır fiyatı resmen daha ucuz oluyor ya da 50-100 bin fark oluyor.

hangi araba olur derseniz 1.5 altında bir sıfır araba yok gibi şuan. bu seviyede standart markaların b segmentleri bulunur. 1.7 bandına vw-skoda bsuvları var. 2'nin üstüne çıkarsanız da bir çok opsiyon bulabilirsiniz keyfinize göre. elektrikli isterseniz de iyi opsiyonlar var. bütçeyi belirtin ona göre önerelim.
0
awlmi
(03.12.25)
ama 20 senelik de olsa almandan japona ya da koreye gecmek zor olur.
3 serisi buyuk geliyorsa tahminen oneri golf olur ama butce lazim. butce ne bilmeden yorum yapmak zor.

not: bu yorum AI kullanilmadan yapilmistir.
0
cooperr
(03.12.25)
Epeyce detaylı bir cevap olmuş. Teşekkür ederim.
Bütçemiz bu aracın satış fiyatı kadar. Ekstra bir ödeme yapma şansımız yok... Arabalardan hiç anlamadığımız için her öneri bizim için çok kıymetli.
0
🌸strawberry first
(03.12.25)
aracin degeri tahminen 700bin civari, dolayisiyla zaten sifir arac alma sansiniz yok.
2013-2014+ audi a1 diyorum.
0
cooperr
(03.12.25)
sahibinden'de 2005 model olarak oto360 değerlemesi yaptım 594.050 - 678.200 TL gibi bir ortalama rakam çıkardı. 700 desek bile maalesef bu bütçeyle sıfır ya da ayarında araç imkansız.

bakacağınız arabalar 2012-2015model arası b segmenti otomatik araçlar olur. anne olduğundan micra veya corsa olabilir. km 100-150 bin arası olur yine.
0
awlmi
(03.12.25)
ilk cevap haric tum cevaplari okudum. Kaskosu pahali olsa da arabanizi kullanmaya devam etmeniz sizin icin en mantikli finanasal hareket olur.

Bir de aracinizin buyuk oldugu kismina katilmiyorum. kucucuk araba.
0
thetruenorthstrongandfree1
(03.12.25)
(7)

Hocaya taktım

tiredofwaiting
Evet bu sefer roller değişti, ben taktım hocaya. Lisansüstü dersinin saatini dersten bir gün önce öne çekiyor kaç defadır. Çalışan var, hocalık yapan var, başka planı olan var, şehir dışından gelen var ama dünya umrunda değil, olabilir mi böyle birşey? Nerelere gitmeliyim.
Evet bu sefer roller değişti, ben taktım hocaya. Lisansüstü dersinin saatini dersten bir gün önce öne çekiyor kaç defadır. Çalışan var, hocalık yapan var, başka planı olan var, şehir dışından gelen var ama dünya umrunda değil, olabilir mi böyle birşey? Nerelere gitmeliyim.
+3
tiredofwaiting
(02.12.25)
Okulunuzun sikayet sistemi yok mu? Eger varsa oradan yazabilirsiniz. Yoksa enstitute sekreterligine gidebilirsiniz.
+2
Sour
(02.12.25)
bu haberi nereden veriyor? WhatsApp grubu? email?

şöyle bir cevap yazın:

bu dersi alanların önemli bir kısmı, tam zamanlı çalışan, şehir dışından gelen ya da başka akademik sorumlulukları olan kişilerden oluşmaktadır. ders gününden bir gün önce yapılan değişiklikler, diğer sorumluluklarımızla çakışıp derslere düzenli katılımımızı neredeyse imkansız hale getirmektedir. ders saatinde yapılacak zorunlu değişikliklerin ve duyurularının, hepimizin planlama yapabilmesi ve mağduriyet yaşamamamız adına, ders gününden en azından 3-4 gün önce yapılması konusunda hassasiyetinizi rica ederiz.
+4
co2s2
(02.12.25)
WhatsApp grubundan. Bezdim yahu.
0
🌸tiredofwaiting
(02.12.25)
whatsapp grubuna yaz, cikartip vur masaya bakalim ne olacak.
en kotu sanane bak isine der.
+1
cooperr
(02.12.25)
Argör olduğum eski okulumdaki bi kadın hocayı çağrıştırdı direkt kanım çekildi. Kadının eşi aynı bölümde bölüm başkanıydı. İkisi de birbirinden mide bulandırıcı ve toksik karaktere sahip olduğu için hiçbir şey yapamıyorduk. Kadın eşinin konumundan dolayı iyice şımarık davranıyordu.

Ben de kendi çıkarları doğrultusunda ikide bir plan değiştiren insanlardan oldum olası nefret ederim ama karakterime aşırı ters olmasına rağmen suyuna gidip "Ama hocam böyle aniden gün/saat değişikliği yaparsanız bizi şu/bu şekilde zorda bırakıyor bu durum. Bense dersinize katılmayı çok istiyorum (yalan sadece kredi toplama derdindeydim) bu sebeple dersin gününü ve saatini sabitlesek ona göre katılamayacak kişiler olursa baştan bırakabilir." dediğimde hiç değilse günü sabitleyip saati öne değil ileri atıyordu.

Mecbur değilsen ve o dersi hep o kişi vermiyorsa hiç tahammül etmeye mecbur değilsin, bırak. Böyle insanlar ömür törpüsü çünkü.
+1
truf
(02.12.25)
o da size takar sonra ya. bence içinizden la havle diyip dışınızdan susun zaten dönemin bitmesine kaç hafta kaldı? üzgünüm ama vereceğiniz herhangi bir tepkiyle kendini düzelteceğini sanmıyorum, akademide (yapıcı bile olsa) eleştiriye açık olan makul insan sayısı çok çok az. şikayet mekanizması zaten işlemez, millet neler yapıyor da yanına kar kalıyor. ancak yönetim tarafından sevilmeyen bi hoca olacak, açık kolluyor olacaklar ki bi şey yapsınlar. yoksa sorunlu öğrenci diye etiketlenirsiniz başka da hiçbir şey olmaz.
+1
mezzosprite
(02.12.25)
hocayla çözersiniz, başka türlüsü çok zor. biz hibrit ya da herkese uyan başka bir vakitte online istiyoruz. bazen gittiğimizde haberimiz oluyor ama onda da gündüz içmesine gidiyoruz diye pozitifiz. kolay gelsin.
+1
klassno
(02.12.25)
(10)

İstanbul'dan nereye göçmeli?

benimadımmayıs
Herkese merhaba,İstanbul'dan iyice bunaldık; işlerimizi de artık evden halledebildiğimiz için başka şehre taşınmaya karar verdik. Çok gezip görme şansımız olmadığı için nokta atışı bir yer seçemiyoruz ama rotamız Marmara, Ege veya Akdeniz.İlkokula giden iki çocuğumuz var, ayrıca anne-babalarımız da
Herkese merhaba,
İstanbul'dan iyice bunaldık; işlerimizi de artık evden halledebildiğimiz için başka şehre taşınmaya karar verdik. Çok gezip görme şansımız olmadığı için nokta atışı bir yer seçemiyoruz ama rotamız Marmara, Ege veya Akdeniz.
İlkokula giden iki çocuğumuz var, ayrıca anne-babalarımız da sık sık bizde kalıyor. Bu yüzden hem okullara hem de iyi hastanelere erişim bizim için olmazsa olmaz. Hazır gitmişken doğasının da güzel olması veya doğal güzelliklere yakın olması da gönlümüzden geçiyor. Sizin önerebileceğiniz yerler var mı ya da bu süreçlerle ilgili başka tavsiyeniz olur mu?
Şimdiden teşekkürler!
0
benimadımmayıs
(02.12.25)
kendi adıma istanbul'dan çok uzaklaşamam o yüzden şimdilik hayallerimde çatalca'nın köyleri var. geçen karamandere tarafına gitmiştim çok güzeldi ama iş ciddiye binince etraflıca analiz etmek lazım tabi.
0
lazpalle
(02.12.25)
istanbul'a da yakın olsun derseniz Çanakkale bence. hem iyi okullar da var hem hastaneler de mevcut.
0
elektr10
(02.12.25)
Çocuk var, iyi okul lazım, doğal güzellik de olsun diyen iki arkadaşım İzmir Güzelbahçe'ye taşınmaya karar vermişlerdi. Ha sonra Hollanda'ya taşındılar ama Türkiye'de kalsalardı Güzelbahçe'ye taşınacaklardı.
0
kobuzchu kiz
(02.12.25)
izmit kartepe de fena değil
0
Sadece soruyorum
(02.12.25)
istanbula her yerden uçuş var artık. kuşadası mantıklı. kreşlerde kötü değil. zaten izmirden çok taşınan var. izmir güzelbahçede olsa urla da olsa merkez trafiğine girmek zorunda kaldığında istanbuldan farkı yok. il merkezi dersen muğla.
0
mikahakkinen
(02.12.25)
Ben açıkçası bolu düşünmeye başladım. Gerektiğinde iki büyükşehire de yakın, doğası da güzel. İmkan olsa giderdim.
0
denizgonen
(02.12.25)
2-3 ayda bir bu soru geliyor. hep aynı cevabı veriyorum:

çanakkale

sakin şehir, trafik yok, ucuz gibi, altyapısı iyi, istanbul'a çok yakın (arabayla 3 saat). özellikle yazları deniz kum vs çok pratik. hatta yeni moda doğurdan denize yakın yerlerde müstakil evlerde oturmak. kaz dağlarına yakın. havası temiz. rüzgarlı olduğu için kirli hava olmaz. Bozcaada - Assos gibi nispeten ucuz ama denizi kumsalı çok güzel yerlere çok yakın. liseye kadar yeterince iyi okullar ve özel okullar ucuz.

hastane meselesi ortada. şu anda yok. ama medical park yeni bir hastane yapıyor, bir özel hastane daha inşa ediliyor. üniversite ve devlet hastaneleri var.

gelelim dezavantajlarına:

sosyal hayat nispeten zayıf. özellikle kültürel etkinlik pek yok. alışveriş için mağaza çeşidi sınırlı. rüzgarlıdır. kışın adamı sersem eder. ankara ve antep haricinde uçak yok. emlak fiyatları son dönemde çok arttı.





uçak yok
0
co2s2
(02.12.25)
co2s2 +1
0
cooperr
(02.12.25)
Co2s2 +1 de benden.

İstanbul’dan Çanakkale’ye göçmüştük. Türkiye’ye geri dönsem yine Çanakkale’de yaşarım ama sosyal hayat biraz kıt. Ne bir tiyatro ne bir etkinlik hiçbir şey yok. Çocuk bir yaştan sonra sıkılır diye düşünüyorduk ki neyse ki çocuk büyümeden taşındık. Ayrıca hastaneler berbat..
0
suicides underground
(03.12.25)
5 yıldır türkiye'den uzakta yaşayıp son 2 senedir sadece gölbaşında aile ziyaretine giden biriyim. daha önce 19 yıl izmir'de yaşadım. 4 yıl güzelbahçe'de lise, 5+2 yıl da urla'da üniversite tecrübem var. hiç birini tercih etmem şahsen yerinizde olsam (ben şehir merkezcisiyim, urla'da yaşayacağıma karataş'ta apartmanda yaşarım izmir'de zaten onun da etkisi var).

fakat zevklerinize çok kalabalık gelebilse de antalya örnekköy / güzeloba / barınaklar tarafları uyuyor. karpuzkaldıran tarafları hala (en son 2021'de gittiğimde 1 ay kaldım eylül boyunca) kurtarılmış bölge gibi. şehir içindesiniz ama sakin. yapılaşması düzgün. evinizin önüne arabanızı parkedip de balkondan seyredebileceğiniz 3-4 katlı apartmanlar bulunuyor. şahsen ben oralarda yaşasam mevlana kavşağının ötesine geçmeden ömrümü geçirebilirim (3 yıl o bölgede yaşadım, 2003'ten beri de yazlığımız var ama 2022'den beri yaz kış oturan bir kiracıya sahibiz aile yaşlandığı için uğramıyorlar pek). bu arada okul kalitesi olarak da gayet iyi olduğunu hatırlıyorum oraların.
0
rain when i die
(03.12.25)
(8)

Siz de kötümser misiniz?

gnosis
Ülke ve dünya gündemi, gelecekle ilgili kaygılar, hastalıklar, yolunda gitmeyen işler derken son yıllarda iyice kötümser birine dönüştüm. 2026’nın 2025’ten daha iyi olacağına pek inanmıyorum. Sonuçta her şey algıyla ilgili ama objektif olarak bakınca gidişat kötü değil mi? Aksine inanmak da biraz Po
Ülke ve dünya gündemi, gelecekle ilgili kaygılar, hastalıklar, yolunda gitmeyen işler derken son yıllarda iyice kötümser birine dönüştüm. 2026’nın 2025’ten daha iyi olacağına pek inanmıyorum. Sonuçta her şey algıyla ilgili ama objektif olarak bakınca gidişat kötü değil mi? Aksine inanmak da biraz Pollyannacılık gibi geliyor.

Kötümser: dünyada iyi şeylerden çok kötü şeyler olduğuna inanan, gelecekten umudunu kesen, her şeyin sonunu ya da belli bir işin sonunu kötü gören (kimse).
0
gnosis
(02.12.25)
bazı arkadaşlarım bana çok kızıyor ama kurt yediği ayazı unutmaz misali geçmişte yaşadığım sıkıntılardan maddi problemlerden vb. dolayı her şeyin en kötüsünü düşünür ona göre hazılanırım ama duruma göre hareket ederim. bu bence realist olmaktır. dediğin gibi ülkemiz ve hayat şartları çok bi polyyannacılık oynanılacak gibi değil. realist olup ayağımızı yorganımıza göre uzatmazsak, b planı c planı yapmazsak işimiz zor.


geçen bir youtube videosu daha doğrusu reklamı izledim. hayvancılıkla uğraşan bir adam yakında para geçmeyecek hayvanı olan hayatta kalacak diyordu. hak vermemek elde değil.

1 yumurta 10 lira başka sözüm yok.
0
Fodera
(02.12.25)
(git: 1613457) nolu duyuruya verdiğim cevabı kopyalıyorum:
——alıntı——
Türkiye'deyim. Tadım hiç kaçık değil şu sıralar. Çok kaçtığı zamanlarım da oldu. Bu biraz sizinle de alâkalı.

Hep söylerim, her çeşit kriz ortamında (sağlıksal, ekonomik, sosyokültürel, afet vs. ve hatta savaş) gerek ekonomik olarak büyüyen, gerek maddi/manevi üretebilen insanlar hep var olmuştur. İdeal koşulların oluşması için çok beklememek, adapte olmak, pozitif yaşamayı öğrenmek lazım.

Bugün 42 oldu yaş. Hayattan öğrendiğimden biri budur. Sakın "memleket güllük gülistanlık" anlaşılmasın. "Samanlığı seyran etmek" bahsettiğim şey.

Türkiye'den çok beter ve çok güzel yerler bolca mevcut dünyada.

Psikolojide dış etkenlerin katkısı bir ise, iç dünyamızın on...
——alıntı——

Kötümser olmamak, mevcut koşullarda pozitif şeylere odaklanmak lazım. Kendimizi kandırmaktan bahsetmiyorum. İnsanoğlu toba felaketinde bile yaşamayı başarabilmiş. Adapte olup mücadele etmek lazım. Şu anda dünya 2. Dünya savaşı yılları kadar kötü değil mesela. Ama güllük gülistanlık da değil. Karamsarlık insanı mutsuz ve işlevsiz yapar. Umut ve mücadele lazım.
+1
yadigar
(02.12.25)
hep kotumserim, cunku eninde sonunda (bkz: murphy's law)
youtu.be
0
cooperr
(02.12.25)
hersey yolunda diye yillardir kendimi uyutuyordum. taa ki gecen sene 2 ay yurtdisinda yasayincaya kadar. dondugumde aslinda herseyi sadece idare ettigimiz gercegini idrak ettim. yok marmariste yasiyorum, yok param var, evim var, arabam var, sporumu yapiyorum, manitam var vs.. hepsi sadece makyaj. gun sonunda sokaga cikip trafikte bagiran, lokantada kaziklayan, apartmanda kavga eden, televizyonda zirlayan tipleri gorunce birim anlaminda yasam kaliten dusuyor. kotumserlik bana gore degil cok saglıksız. polyanna da sayilmam. her kotu olaydan bir ders, ders yoksa motivasyon yukseltme firsati olarak gorurum. kotumser olan yada guzellemesi yapan biriyle asla isim olmaz. kotumser olunca noel baba catidan gelip oyuncak vermeyecek.

www.youtube.com
+1
buenosdias
(02.12.25)
sıfır kötümserim. %100 iyimserim demek değil. küçük şeylerin tadını çıkarıyorum ve azla mutlu olmayı becerebiliyorum. az da denmez. elimdekiyle.
+2
gabe h coud
(02.12.25)
Kötümser olmayanlar her şeyin iyiye gittiğine ve düzeleceğine mi inanıyor? Mesela ben yukarıda değinilen toplumsal sorunların da her geçen yıl daha kötüye gittiğini ve gideceğini düşünüyorum. Seneye daha çok çatışma olacak, daha çok çocuk işçi ve çocuk suçlu olacak, dolandırıcılık olayları ve uyuşturucu kullanımı artacak, işyerlerinde daha çok ölümlü kaza olacak...

Bugün beni mutlu eden şeylerden olabildiğince keyif almaya çalışıyorum. Çünkü yarın çeşitli nedenlerle onlara erişemeyebilirim ya da onların da tadı kaçabilir.
0
🌸gnosis
(02.12.25)
Herseyi sosyal medyaya baglayan dallama olmak istemiyorum ama bana biraz sosyal medya etkisi gibi geliyor. 80'ler 90'lar guzellemesi biraz nostalji, burada gereksiz tartismalara da girdik daha once cok detaya girmeye gerek yok. Turkiye toplumunun durumunda dert edecek birsey yok demiyorum, kesinlikle var ama ne yapabiliriz.

Uzun zamandir Facebook'a girmiyordum. Birkac gruba bakayim derken aliskanlik oldu gene. Neyse omurgasiz zuckerberg oyle seyler gosteriyor ki hem sinirleniyorum hem bagimlilik yapiyor. Mesela hep damarima basacak turden, vay efendim Turkler ne kadar da barbardi, bizi oldurduler temali seylere denk geliyorum. Genelde balkan halklarindan gelen paylasimlar oluyor. Dolayisiyla bu durum bende bir cesit ic sikintisi yapiyor.

Mesela 2010'lara dair yazilanlara bakin, gene bir karamsarlik var. Ekonomik kriz baglamindaki soylemler daha zayif bugune kiyasla ama gene var.
0
mbond
(02.12.25)
@mbond twitter, facebook, instagram kullanmıyorum. Burası, reddit ve sayılıyorsa YouTube sadece. Redditte de yabancı sublara bakıyorum. Hemcinslerimin yoğun olduğu sublar, hobiler vs. Hayat başka ülkelerde daha güzel yanılgım yok. Dünya genel olarak kötüye gidiyor bence.

"Bir çocuk yaptık, şimdi durumumuz çok iyi değil, zor geçiniyoruz ama gelecek yıllarda daha iyi olacağına inanıyorum. Bir tane daha yaptık." diyen var mı mesela?
0
🌸gnosis
(02.12.25)
(5)

Grip aşısı oldunuz mu

condom kurşunu
İşe yarıyor mu?
İşe yarıyor mu?
0
condom kurşunu
(01.12.25)
Mirket
(01.12.25)
olmadık. bilmiyoruz.
-2
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.12.25)
son 20 senede 1 kere oldum denemelik, o kis berbat gecti.
kesinlikle asi karsiti degilim ama bu grip asisi isi bana biraz kolpa geliyor, ki zaten 1 sene onceden hazirlanan asinin son surum mikroba karsi ne kadar ise yaradigi tartisilir.
0
cooperr
(02.12.25)
ben olmadım ama üşenmekten. hani gelip ofiste filan yapan bi sistem olsa olurdum. eczacı arkadaşım, gittiğimiz doktor vs tavsiye ediyor hep.
0
elorelia
(02.12.25)
tam olacaktım grip oldum, sonrada zaten grip oldum diye bu sene olmamaya karar verdim.
0
my fault
(02.12.25)
(5)

duyurudaki yeşil ışık

Rondak
durun hemen vurmayın başka bir şey sormaya geldim :)bu ışık bizim yazdıklarımızı göndermeden kaydedildiği anlamına geliyor buraya kadar tamam. peki bunu göndermesek bile modlar falan okuyabiliyor mu? eskiden böyle bir olay vardı
durun hemen vurmayın başka bir şey sormaya geldim :)

bu ışık bizim yazdıklarımızı göndermeden kaydedildiği anlamına geliyor buraya kadar tamam. peki bunu göndermesek bile modlar falan okuyabiliyor mu? eskiden böyle bir olay vardı
0
Rondak
(01.12.25)
Göndermediğiniz cevabı hiçbir zaman okuyamıyorduk, hala da okuyamıyoruz.
+1
fraise
(01.12.25)
Kamera ışığı o :)
www.youtube.com
0
rakicandir
(01.12.25)
compu seni izliyor isigi o, eminim ama ispatlayamam.
ben hep takim elbise giyip duyuruyu aciyorum, gerisi beni baglamaz.
+1
cooperr
(02.12.25)
İşin teknik kısmına bakınca, gönder tuşuna basana dek yazdıklarınız sizin cihazınızda kaldığından, sizin dışınızda kimse göremez. Çünkü sessionStorage’da tutuluyor. (Bu sitedeki “cevapla” kutusu için söylüyorum)
+1
yadigar
(02.12.25)
yadigarin dedigi dogru. Sizin bilgisayarinizdan ayrilmiyor gondere basana kadar.
+1
compumaster
(02.12.25)
(5)

bu rüya da neyin nesi?

Rondak
rüyamda eski sevgilim bana mesaj atıyor, ayrılalı bi 5 sene olmuştur. konuşuyoruz, muhabbet iyi gidiyor derken bir anda 4 yaşında bir kızım olduğunu söylüyor. türk filmi gibi biliyorum ama rüya işte :) sonra buluşuyoruz, tekrar birlikte olmaya karar veriyoruz. normalde kız çocuklarını aşırı severim
rüyamda eski sevgilim bana mesaj atıyor, ayrılalı bi 5 sene olmuştur. konuşuyoruz, muhabbet iyi gidiyor derken bir anda 4 yaşında bir kızım olduğunu söylüyor. türk filmi gibi biliyorum ama rüya işte :) sonra buluşuyoruz, tekrar birlikte olmaya karar veriyoruz. normalde kız çocuklarını aşırı severim ama nedense bu kıza hiç ısınamıyorum. kendi çocuğum olmasına rağmen tuhaf geliyor. belki de bir anda 4 yaşında bir kızın babası olmaktan kaynaklıdır bilemiyorum altan. üzerime garip bir stres çöküyor. bu ilişkiyi yürütemeyeceğimi düşünüyorum ve hem onu hem çocuğu böyle ortada bırakmanın ağırlığıyla bir anda uyanıyorum.
0
Rondak
(01.12.25)
hocam k*çın açıkta kalmış diye yorumladım
+2
nolmus yani
(01.12.25)
Bence bişeylerin sorumluluğu basmış seni. Neyle uğraşıyosan bu sıralar oraya bak.
0
benim bir gizli bildiğim var
(01.12.25)
Erzurumlular ömrün uzamış der.

Her rüya anlatana :)
0
antihero
(01.12.25)
içte bir şeyler kalmış.
0
mikahakkinen
(01.12.25)
cocuk senin degil coco, hatun ayak yapiyor.
0
cooperr
(01.12.25)
(14)

Krediyle Araba Alma Olayını Bir Türlü Anlamlandıramıyorum

elektr10
Türkiye'de asgari ücretin 3-4 katı kadar maaş alan biri kredi yükünün altına nasıl girebiliyor? Benim mesela özellikle kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan. Ekstra bir harcamam da yok ama bazen evle ilgili şeyler, market alışverişleri, yemek vs gibi masraflarım
Türkiye'de asgari ücretin 3-4 katı kadar maaş alan biri kredi yükünün altına nasıl girebiliyor? Benim mesela özellikle kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan. Ekstra bir harcamam da yok ama bazen evle ilgili şeyler, market alışverişleri, yemek vs gibi masraflarım fazla olabiliyor. Sigaram yok, içkim de yok gibi.

Bunu insanlar nasıl becerebiliyor gerçekten hayret ediyorum. Kredinin üstüne bir de esnek hesaptan mı para çekiyorlar ya da yatırımlarını mı bozuyorlar bir aydınlatın ne olur.

Hayatımda hiç kredi çekmedim bu arada biraz korkuyorum o tip işlerden.
0
elektr10
(01.12.25)
90000 tl maaş alan biri rahatlıkla 40-50 ödeyebilir. harcama kalemlerine bağlı bu.
kredi korkulacak bi şey değil. enflasyonist ortamda borçlanmak iyidir. borçlanma dışında bi şey almaları zor.
+1
jelly bear
(01.12.25)
hiç arabası yokken arabanın tamamını krediyle alan çok az bir kesim. diğerlerinin zaten zamanla modelini yükselttiği bir arabası var, satıp kalan kısmına kredi çekiyor.
0
ground
(01.12.25)
Endişe edecek bir durum yok. Bugüne kadar 3 ayrı araç kullandım, 3'ü de krediyle alınmış araçlar. Enflasyon olan ortamda para biriktirip mülk, araba almak neredeyse imkansız.

Krediyle ürünün fiyatını sabitlemiş oluyorsun, genellikle kredi bitişinde peşinat+kredi anapara+ faiz < aracın güncel fiyatı eşitsizliği ortaya çıkıyor. Çoğunlukla kar etmiş oluyorsun.

Krediyle ürün alınca her ay başı ilk iş taksitini yatırıp kalan paranla bütçeni yapıyorsun. Bir de maaş zammı falan aldığın zaman bütçen rahatlıyor.

Bizim toplumda dayanışma kültürü de yaygın. Kişiler sıkıntıya girdi mi aile, akraba vs. bir şekilde borçlar ödeniyor.
0
Lethe
(01.12.25)
azımsanmayacak bi kesim aileden destek alıyor. direkt nakit olmasa bile aile evinde oturup kira vermiyor zaten en şanslıları. yoksa diğer türlü 80 bin lira maaş alıp, üstüne kirada oturup bir de peşinat biriktirip kalanı da krediyle araç almak imkansız.
0
elorelia
(01.12.25)
Baska bir soru sormussunuz aslinda ama dayanamadim belki surada durdugu bir kac saat icinde bir baskasi da gorur..

Lutfen eger araba cok elzem degilse yani is icin gerekmiyorsa (konfor degil, araba yoksa kovuluyoruz vs. ), yada engelli aile bireyi, cocuk vb. acil durum veya gunluk kullanimda saglik icin gerekmiyorsa kredi ile araba almayin.

Uzerinden para kazanamadiginiz ve surekli kesin ve kes deger kaybedecek bir sey icin kredi almak finansal acidan bir gerizekalilik.
+1
wallcan
(01.12.25)
kredi ile bir şey alınca o şeye erken sahip olmuş oluyorsun denklem bu. mesela ben araba almak için 5 sene para biriktirmeliyim, ama şimdiden kredi alıp arabayı alırsam 5sene arabasız kalmadan konforlu bi şekilde yaşayabilirim.

diyelim ki araba bana kredisi ile birlikte 1 milyona mal olsun, satarken de 800e düşmüş olsun. sonuçta ben 5 senedir arabaya biniyorum arabanın değeri düşse bile bu rakam benim konforuma denk geliyor.
+1
Sadece soruyorum
(01.12.25)
Krediden korkmaya devam edin .
Borçlu kalmamanın lüksünü yaşayın.
Genelde meseleyi kredi ile alınacak eşya veya aracın vereceği fayda orantılı bağlı olarak düşünürüz ama ama hayat her zaman düşündüğümüz gibi gitmez.

Beni aradı çoğu bankanın müşteri hizmetleri. genelde dedikleri şu :
" - ya acil bir durum olursa.." :)
Kişiyi adeta korkutarak borca yöneltmenin bir şekli değil mi bu ?
Hayattaki bu acil durumlar onların ima ettiği şeylerden ibarette değil .
Daha bu yakın zamanda salgın döneminde kriz oldu . Kepenk kapatmalar vs. milletin burnundan geldi.
Sevinenler ise daha çok sene sonuna doğru büyük kâr açıklayan bankalar oldu .
Bir tuhaflık yok mu bu işte ?

Tavsiyem çevrenizle arayı her zaman yakın tutun . Birilerinden borç isteyecek yüzümüz olmalı.
İnsanlar arası güvensizlik ve bireyselleşmeyle birlikte çeşitli finans kurumları aile, akrabanın yerini de aldı.
E tabi bu maddi çıkara dayalı yakınlık, borçların bazen katlanmasına , başka bankadan çekilen kredi ile diğer bankanın borcunu kapatmaya giden zorlanmalara sebep olabiliyor.
-3
diyecevaplandı
(01.12.25)
ev kira değil, sosyal hayat yok. akşam ahaber, trt osmanlı dizisi çekirdek. ayda 60 70 kira ödüyor, bimden ucuz yiyecek içecek olup arabası var dedirtiyor olay bu.

hayatında hiç kredi çekmemekte biraz sıkıntılı bir durum. yani onlar ne kadar garipse sen de bir o kadar garipsin.
0
mikahakkinen
(01.12.25)
Turkiye icin konusuyorsak bence araba satin alma aliskanliklari ile ilgili en buyuk sikinti 2025 yilinda hala yatirim sanilmasi. Su an duyuruda "elime su kadar para gecti, nasil yatirim yapayim, araba alma secenegi nasil" sorusu var duyurda son 1-2 gunden. Pandemi donemi cart curt anormalliklerini saymazsak araba depreciating asset'tir. yani oturdugu yerde "yipranir" ve deger kaybeder. ama millet arabanin alis ve satis fiyatlarini altina veya dolara falan cevirmeyi unuttugu icin turk lirasi uzerinden kar ettim saniyor.

kredi ile almakla ilgili: araba gercekten gerekliyse garip bir sey yok. sirf almis olmak icin veya son derece is goren bir araba varken "yenilemis" olmak icin faiz odemek sacma tabii zira o para borsa veya gayrimenkule falan gitmis olsa daha cok deger kazanirdi.

son olarak muhtemelen sanidigin kadar tutumlu degilsin. Asgari ucretin 3-4 kati maas almana ragmen "kredi kartlarımın borcumu ödedikten sonra elime geçen 15-20 bin lira filan" kismi sikintili. "evle ilgili seyler falan"in her ay her ay olmamasi lazim.
0
hot potato
(01.12.25)
öncelikle bazı şeyleri uzun uzun yazmaya gerek yok. çünkü senin kafana yatmadığı sürece mantıklı gelmeyecek fakat atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak.

Zaten işin mantığı herkes bir şeyleri yapabiliyor olsaydı herkes aynı zenginlikte olursa diğer işleri kim nasıl yapacak,

kısacası aylık 30 bin lira ile arabasını, evini alan insanlar var iken aylık 100 bin ile geçinemeyende var.

zaten burada devreye giriyor risk,girişim,bilgi,beceri


2018 yılında adam focus 2018 benzin manuel aracı sıfır 14850 euro almış. enflasyon ile bugün para 18600 olması lazımmış. forum.donanimhaber.com
2025 yılında aynı aracı 7 yıl kullandıktan sonra 20300 euro satıyor. www.sahibinden.com
0
sivri sinek
(02.12.25)
"borclu olmamanin luksunu yasayin" genele vurulamaz. araba bir asset degildir, teknik olarak deger kazanmaz. ama mulk ve toprak icin aynisi soylemez.

eger ben 15 sene once ilk 50m2 dairemi almasaydim su anda hala kiraciydim, ve isin kotu tarafi artik ev alma olasiligim yavas yavas kaybolacakti.

turkiye'de deger kazaniyormus gibi gozukmesinin nedenleri var, paran surekli deger kaybediyor, limitli arac girisi var bu da karaborsa yaratiyor, bir de surekli vergiler arttiriliyor. yani bir nevi sen devletin alacagi vergiye ortak cikiyorsun. berbat bir sistem tabii. ama uzun vadede zaten surtulebilir degil, bir kazanc kapisi olamaz.

bir de turkiye'de sifir takintisi var, herkes herseyin ilk sahibi olmak istiyor.
riske girerken bu tarz dangalakca geleneklerden siyrilarak adim atmak lazim.

ozetle araba lazimsa, ayagini yerden kesecek bisey al, bitsin gitsin. sifir alip 2 milyon tl krediye girmek zorunda degilsin. yarin gidip istedigim sifir araci alabilirim mesela, ama 10 yasinda bir araca biniyorum, cunku olay sadece 4 teker ustunde yuruyen bur teneke, bunun uzerinde bir anlam yuklemek sacmalik.
0
cooperr
(02.12.25)
@hot potato savurgan olduğumu düşünmüyorum ama kaliteli yemeyi, giyinmeyi ve gezmeyi seviyorum. mesela peynirimi, yumurtamı, zeytinyağımı, etimi iyi yerden alırım... ya da zara'dan 4 tane gömlek değil de x bir markadan 1 tane alıyorum ve yıllarca giyiyorum. bu x marka genelde premium bir marka oluyor.

bunlar tabii kişilik ve alışkanlıklar meselesi. kimisi yemeğinden içeceğinden kısar en son model telefonu, arabayı alır, kimisi de materyalist değil de daha deneyimsel yaşar. ben sanırım ikinci kategorideyim.

benim anlamak istediğim yine de çok savurgan olmasan da bu kredileri ödeyenler nasıl zorlanmıyor ya da bu riske giriyor o garip geliyor bana.

@mikahakkinen evet biraz garibim gerçekten ama kredi yerine daha çok ailemden kredi çekip esnek bir ödeme planı yapıyorum ama tabii bunlar genelde ihtiyaç kredisi oranında oluyor :)
0
🌸elektr10
(02.12.25)
bu ülkede araba en iyi hava atma aracı. adamın giyecek donu olmasa bile o suv'sini alır, havasını atar. onlar mı akıllı, biz mi akılsızız yoksa biz mi akıllıyız, onlar mı akılsız hiç bir zaman çözemeyeceğim. düşündükçe içinden çıkamıyorum:)
0
nothing in my way
(02.12.25)
Herkes cevap vermiş güzel güzel.

Konu hangi orandan ne kadar çektiğinizdir bence. Şu anki koşullarda/oranlarda yüksek miktarda araç kredisi, araç zorunluluk değilse safi zarardır. Ha ne olur hep derim, 1 milyon paranız vardır, 200-300 bin fark ile hem daha iyi hem yeni bir araç alabiliyorsunuzdur, daha konforlu oluyordur, mantıklıdır belki 1 milyona alacağınız aracın açabileceği masraflara karşın bile mantıklı olur ama sadece cüzi bir miktar için mantıklı yine de.

Bu arada bundan 3.5 yıl önce sırf kredi çekebilmek için araba almıştık abimle ortak, yarısına kredi almıştık, oran 1.59'du. 36 ay taksitli, zaten 6. ayda kredi faizini çok rahat çıkarmıştı araç, bazı koşullarda da kredi mantıklı olabilir.

Yani en önemli konu kredi oranı, şu anda türkiye koşullarında ise ev kredisi harici krediler genel olarak mantıksız çünkü %15 kkdf + %15 bsmv var, yani yazan oranın %30 fazlası gerçek faiz oranı. mesela sıfır araç alırken kabul eden bayi bulursanız karta vade farkı ile taksit yaptırmak da mantıklı.

Benim hesabım basit; aylık her şey dahil %4'ü geçmezse borçlanma maliyetiniz makuldür, %3 altına iniyorsa oran bir şekilde nakit kullanmak yerine o borcu kullanırım.
0
atom karincanin torunu
(02.12.25)
(7)

Renkli Yazıcı Seçimi

fatihdr
Önce kullanıcı profilimi tanıtayım. Mono laser kullanıcısıyım. Haftada ortalama 40-50 sayfa civarı çıktı alıyorum ama renkliye geçince bu sayı biraz artabilir. Bu sayı yaz aylarında çok azalıyor hatta sıfıra inebiliyor.. (evet öğretmenim) . Gelelim büyük ikileme: Tanklı mı? Lazer mi? Gönlüm lazerden
Önce kullanıcı profilimi tanıtayım. Mono laser kullanıcısıyım. Haftada ortalama 40-50 sayfa civarı çıktı alıyorum ama renkliye geçince bu sayı biraz artabilir. Bu sayı yaz aylarında çok azalıyor hatta sıfıra inebiliyor.. (evet öğretmenim) . Gelelim büyük ikileme:

Tanklı mı? Lazer mi?
Gönlüm lazerden yana, ama orijinal toner kullanmak saçmalık derecesinde maliyetli olduğu için muadil toner çip ikilisi kullanmayı düşünüyorum. Burada aslında esas sorum şu, şu an en ulaşılabilir muadil toner+çip ikilisi hangi markaya ait? HP bu konuda iyi deniyor, hatta uzun yıllar toneri rahatça bulunabilir deniliyor ama şu an satılan HP yazıcıların toner fiyatları çiple birlikte oldukça pahalı. HP hep böyle çıkar, zamanla ucuzlar deniyor ama bilemedim.Canon sanki daha ulaşılabilir ve daha yaygın gibi, ama bilemedim. Mesela 7-8 sene sonra Canon toner bulabilir miyim? Sonuçta lazeri uzun ömürlü olsun diye alıyoruz. Epson, Brother vs tayfaya bakmadım bile bu durumları göz önüne alınca.

Gelelim tanklı ekibe. Yazıcıdan en büyük beklentim acil bir işim olduğunda beni yormadan çıktı vermesi, kafa kuruma olayı ise göz korkutuyor bu noktada. Mağazalara gittiğimde ise renkli lazer sorduğumda canlarını istemişim gibi muamele görüyorum. Renkli denilince sadece tanklı satıyormuş direkt anladığım kadarıyla. Abi bu kurumuyor muydu? Hepiniz her an çıktı mı alıyorsunuz? Hiç mi benim gibi kullanıcı yok anlamadım ki.

Sözün özü ben bu işi anlamadım, gönlüm hep lazerden yana ama toner bulma işi ürkütücü. Bu işe hakim olan arkadaşlar aydınlatırsa sevinirim.


Bonus soru: bir diğer kriterim de otomatik çifr yönlü baskı. Mağazadaki eleman abi niye istiyorsun diye sordu, dedim kağıt boşa gidiyor? Abi 6-7 bin fazla verip bu özellikli yazıcı alacağına git eve kağıt doldur tek yüze bas dedi. Ulan kapitalizm adın batsın ama hiç mantıksız gelmedi dediği de. Bir kararsızlık da buraya yazalım hocam.
0
fatihdr
(01.12.25)
hocam renkide lazer pek tavsiye etmem açıkçası. zira orijinal toner kullanmadığınızda istediğiniz kalitede renk alamıyorsunuz. püskürtmeli mürekkebin verdiği parlak/canlı rengi lazerle alamıyorsunuz maalesef. ayrıca muadil tonerler bile renklide o kadar ucuz oluyor. mürekkep her türlü daha ucuz.

haftada 40-50 çıktı aldığınız müddetçe mürekkep kafası kurumaz. yazın da haftada 1-2 çıktı alsanız (kurumaması için) yeterli olur.

çift taraflı baskı sistemi cihaz maliyetini gereksiz artıran bir özellik. bunun yerine manuel çift taraflı bastırırsınız (çoğu yazıcıda bu özellik var). bunu seçtiğinizde örneğin 30 sayfalık bir doküman bastırmak sitediğinizde size bir kısmını kağıtların bir yüzüne basıyor, sonra basılan kağıtları alıp kağıt besleme bölümüne ters koyuyorsunuz ve "basmaya devam et" dediğinizde de arka yüzlerine basıyor. otomatik çift taraf kadar pratik olmasa da teker teker sayfaların ön ve arka yüz olarak basmaktan daha kolay.
+1
shadowfollower
(01.12.25)
Epson tanklı yazıcı kullanıyorum evde, tanklı olması iyi ama kablosuz bağlantısı devamlı kopuyor, uygulamasına yazıcıyı gösterene kadar 20dk geçiyor, galiba çocuğun okuluna hediye edip başka bir markanın tanklı yazıcısını alacağım.

Özet : Epson almayın.
+1
kimlanbu
(01.12.25)
Bahsettiğiniz kullanım senaryosuna en uygun yazıcı seçimi Epson L3250 serisi. Bu tip tanklı yazıcılarda kullanım şartı şudur, yazıcıyı birkaç gün arayla da olsa mutlaka çalıştırmanız gerekir. Böylece mürekkep püskürten nozüller kuruyan boya sebebiyle tıkanmaz, cihaz da herhangi bir arıza yaşamaz. Yukarıda @shadowfollower bununla ilgili bilgilendirme yapmış zaten. Ayrıca @kimlanbu'nun yaşadığı wi-fi kopması sorunu, eğer cihaz modeme çok uzak değilse kendi enerji tasarrufu modu ya da modem arayüzündeki etkin olmayan SSID ayarları ile düzeltilebilir diye düşünüyorum. Bizde Epson EcoTank L3252 mevcut, genel olarak memnunuz. Hatta Amazon'dan ekonomik fiyatlara fotoğraf kağıdı da almıştık, telefonla düzgün çekildiğimiz fotoğrafları doğru ayarlarla neredeyse stüdyo kalitesinde basıyor.
+2
zaman ilac degil insanlar unutkan
(01.12.25)
Hocam ihtiyacınız net olarak mürekkep tanklı yazıcı.

kafa kuruması olayı öyle hemen olan bir şey değil, korkulacak bir şeyi yok üstelik haftada 1 tane bile çıktı alırsan kurumaya fırsatı olmaz. çoğu yazıcının zaten otomatik temizleme özelliği var. en kötü senaryo da ilk çıktıyı 1 dakikada yerine 10 dakikada alırsınız. sonraki çıktılarda sorun yaşamazsın.

renkli lazer neden almamalısın;
eğer renkli lazer kullanacaksan orijinal toner almalısın. Orijinal renkli tonerlerin tozları silikon bazlı olur hem daha kaliteli basar hem de tıklanma sorunu yaşamazsın.
muadil aldığın renkli tonerlerin tozları dandik oluyor. renkli kömür tozu gibi düşünebilirsin. bir süre sonra tıkanmalar başlıyor, renkleri düzgün basmıyor.

Bonus olarak; Fotoğraf kağıdı alırsan tanklı yazıcıdan istediğinde fotoğraf da basabilirsin.
+1
duyuruuser
(01.12.25)
Hocam matematik öğretmeniyim ben de haftada 50-60 sayfa çıktı alıyorum. 3 yıldır epson l4260 kullanıyorum. Otomatik çift yönlü baskı wifi filan herşey var. Kopma olmuyor. Bugüne kadar herhangi bir sıkıntı çıkarmadı. Tanklar 1 yıldan fazla gidiyor. Çok masrafsız. Arkadaşa aldırdım 2 yıldır da o kullanıyor onun da sıkıntısı yok.
+1
rodeocu
(01.12.25)
Evde üç yıl önce sahibinden’den 2. El aldığım çok eski (2009 model) bir hp çok fonksiyonlu renkli lazer yazıcı var. (Color laserjet cm2320nf mfp) Canavar gibi. Tonerleri de kartus.com’dan printwell marka alıyorum. Tanesi 5 dolara mal oluyor. Çip istemiyor. Yüzlerce binlerce sayfa çıktı alıyoruz sorunsuz.

Hp’nin eski makineleri evladiyelik. Mesela bir tane laserjet 1018 var 20+ yıllık. İlk sahibiyim, halen çatır çatır pırıl pırıl basıyor. (Muadil tonerle. Çip falan da gerekmiyor)

Yeni makine almıyorum. Bugün ihtiyacım olsa, yine hp’nin ikinci el 15+ yıllık sorunsuz modellerine bakarım.
+1
yadigar
(02.12.25)
commercial makinalarda dry ink diye bir mevzu var. bunlar cogunlukla buyuk makinalar tabii ama xerox'un kucuk printerlari da var, ikinci el bulabilirsen bence senin aradigin sey dry ink. hem dry ink de chip falan derdi yok. ama hep ink hem de yazici pahali.

ben lazerciyim, murekkep ile cok ugrastim ve biktim, dry ink'e de param yetmiyor, siyah beyaz lazer ile takiliyoruz.
+1
cooperr
(02.12.25)
(3)

Yurtdışından gidiş dönüşte ekran kartı almak gümrüğe takılır mı?

Dartagnan
Ekran kartı fiyatları malum. Bizim ülkemizde de bunun karaborsası var. Fiyatlar şişik. Aralık ayında tanıdığım iş için gidip gelecek. 1 adet ekran kartı istesem yurtiçine girerken gümrükte takılır mı? Tecrübesi olan var mı? Paylaşabilirse çok memnun olurum.
Ekran kartı fiyatları malum. Bizim ülkemizde de bunun karaborsası var. Fiyatlar şişik. Aralık ayında tanıdığım iş için gidip gelecek. 1 adet ekran kartı istesem yurtiçine girerken gümrükte takılır mı? Tecrübesi olan var mı? Paylaşabilirse çok memnun olurum.
0
Dartagnan
(30.11.25)
takılmaz.
0
jelly bear
(30.11.25)
1 tane karta kimse takilmaz.
1 bavul kart getirrisin, sansa makinaya sokarlarsa basin agrir, ayri mesele.
0
cooperr
(01.12.25)
430 euro yu geçiyorsa her ihtimal ile düşük bir invoice düzenlesin. kutusundan çıkarıp bavula koyarsa çok takan olmaz.
0
gercekdunya
(01.12.25)
(3)

Seramik Kaplama hakkinda bir dolu soru

thetruenorthstrongandfree1
Seramik kaplama nedir? Seramik kaplama ise yariyor mu?Ne kadar kaliyor arac uzerinde?Burda $2400'a yapiyorlar. Neden bu kadar pahali?Kisin yollarda kullanilan tuzun araclarda sebep oldugu paslanmayi yavaslatir mi?Siz yaptirir misiniz?
Seramik kaplama nedir?
Seramik kaplama ise yariyor mu?
Ne kadar kaliyor arac uzerinde?
Burda $2400'a yapiyorlar. Neden bu kadar pahali?
Kisin yollarda kullanilan tuzun araclarda sebep oldugu paslanmayi yavaslatir mi?
Siz yaptirir misiniz?
-1
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
aracın preminyumsa yaptır yoksa araç ortalama clio falansa gereksiz.
0
mikahakkinen
(01.12.25)
seramik kaplamaydı, ppf'di yemin ediyorum artık keriz silkeleme olmaya başladı. ppf kaplamada kullanılan folyonun maliyeti ne kadar ya, adam 40 bin istiyor mesela. arabana düzgünce bin, düzgünce kullan tamam. para harcamak için icat üstüne icat çıkarttılar. seramik vs uygularken aracına zarar verme ihtimali de cabası.
0
antihero
(01.12.25)
arastirdim, buyuk oranda pseudo science
arabayi bol bol yikiyorsan her sene yenilemen lazim
paslanmaya bir etkisi olmaz
kanadanin iklimi yuzunden zaten araclar max. 10 sene dayaniyor sonra tur$u oluyor coco, kafani bunlara takma hayat kisa.
0
cooperr
(01.12.25)
(12)

Çok sevdiğiniz bir sanatçı hakkında olumsuz haber çıkınca

yakalayamadığın.ışıklar
O kişiye bakış açınızda değişme ve ilginizde azalma oluyor mu?
O kişiye bakış açınızda değişme ve ilginizde azalma oluyor mu?
0
yakalayamadığın.ışıklar
(30.11.25)
Evet ırkçılık, şiddet, taciz gibi bir durumu varsa kill your idols düşüncemi devreye sokuyorum, sanat ve sanatçı bu kadar yüksek eşsiz ilahi varlıklar değiller, şu çağda o kişinin muadili onlarca başka sanatçı bulabilirim
+5
grimavi
(30.11.25)
hp filmlerini artik izlemiyorum, sadece kitaplarini okuyorum cünkü bazi aptalliklara tahammülüm yok.
lale mansur, tamer karadagli, hülya kocyigit falan midemi kaldiriyorlar.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
Kesinlikle! Zamanında "akil sanatçı" olarak açıklanan kim varsa silmiştim öncesinde her ne kadar seversem seveyim
+1
hakmut
(30.11.25)
olmuyor. zaten bu kişilerin insan olarak mükemmel olduklarını falan düşünecek kadar saf değilim. veya benimle aynı dünya görüşünü paylaşma zorunlulukları da yok. sanatıyla ilgilenirim gerisine bakmam. kişisel bağ kurduğum bi sanatçı yok. yani yaşayanlardan yok. o yüzden önemsemiyorum. sanatını tüketiyorum sadece
0
f02561
(30.11.25)
Olumsuz haber dediğimizin içeriğine bağlı. Taciz, homofobi/transfobi, şiddet gibi olaylar için, evet. Kimseden mükemmellik beklemiyoruz ama o kişiler benim üzerimden para kazanmasın istiyorum. O yüzden lisanslı H.Potter ürünü almıyorum, yeni yapımlarını izlemiyorum. N.Gaiman'ın dahil olduğu projeleri izlemiyorum, kitaplarını almıyorum, bazı Türk yazarları okumuyorum.
+1
kobuzchu kiz
(30.11.25)
Sanatçı dediğimiz babamızın çocuğu değil. siyasiler gibi de biz seçmedik. karşımıza çıkardılar. koyun sürüsü gibi arkasına takılanlara baktık, çokça tvlerde gördük, yayınları çok izleniyor veya çok satıyor ve baktık onlarla huylarımız da neredeyse aynı , bizim ortalıkta yapamadıklarımızı yapıyorlar ve sonunda "evet işte bu dedik " hayranları olduk.
Haklarındaki (iftira hariç ) olumsuz haberler gerçek olmasa bile temel toplum değerlerinden uzaksa neden takip edelim ? sonuçta ilaç değiller.
bazıları toplum algılarıyla oynamakta etkin rol üstleniyor. Böyleleri de batı gibi dışarıdan değil "içimizden biri(!) " olduklarından, onlarla aynı dili konuştuğumuzdan bir sorun görüyoruz.
Çeşitli tepkiler aldıktan sonra kimi canı sıkılanlar için ise İngiltere'ye, ABD'ye gitmek yerleşmek favori olan adetlerden.

Örneğin, bir baskında uyuşturucu kullanandığı kesinleşen sanatçılığının değeri nedir, hangi tür hayran kitlesine hitap ediyor ?
Bu nüfus sayımızla yerlerini tutacak başka hiç kimse kalmadı mı ?
Bunları da sormak lazım.

Bir de onların albüm dizi gibi bir projelerinin çıkmasına yakın zamanda hatırlatmalarını sağlayacak bazı yapay haberler de söz konusu.
Bu gibi şeyler zamanında kimi skeçlere de konu olmuştu.
Kitap yazanları da oluyor.
Bize kültürel katkıları ne ?
0
diyecevaplandı
(30.11.25)
oluyor. mesela ayhan sicimoglu'nun videolarini izlemiyorum artik, izleyesim gelmiyor.
0
Sour
(30.11.25)
evet. çok sevmeme rağmen neil gaiman'ı hayatımdan çıkardım. babamın oğlu olsa harcarım, hele de taciz/tecavüz/şiddet içerikli bir durumdan bahsediyorsak.
0
south park in kapusonlu uyesi
(30.11.25)
direkt o kişiden sogurum
0
koela
(01.12.25)
çok da severim ama 2010'da yetmez ama evet dediğinden beri sezen aksu'ya karşı bi mesafeliyim. yılların hatırı var, tam da silemedim ama eskisi kadar hayranlığım yok. şarkılarını ondan dinleyeceğime cover'larını tercih ediyorum mesela spotify'da.
0
kibritsuyu
(01.12.25)
mal gibi yandaşlık yapanlar hariç pek etkilemiyor. sanatına bakıyorum.
0
ground
(01.12.25)
unlulerin yaptigi is ile dogrudan alakali degilse, beni baglamaz.
dogrudan bagliysa buyuk sikinti.

misal, sezen aksu zaten benim politik olarak ne dusundugune onem verdigim biri degil, sadece iyi bir soz yazari. o yuzden yetmez ama evetci olmasi bana sadece siyaseten vasat ve oradan nemalanmaya calistigini gosteriyor. ama benim icin hala iyi bir soz yazari.

obur taraftan, bir gazetecinin cikip bir mafya lideri hakkinda "varligiyla onur duydugum" diye soze baslamasi, benim icin buyuk sikinti.
0
cooperr
(02.12.25)
(10)

Berbere fiyat soruyor musunuz?

michael harddd
Nedense bizim berberlerde fiyatı açıkça yazmama gibi bir huy var. O koltuğa oturunca 500 mü 1000 mi 2000 mi isteyecek bilinmiyor. Şuana kadar hiç fiyat sormadım. Sizce berbere fiyat sormak tuhaf mı?
Nedense bizim berberlerde fiyatı açıkça yazmama gibi bir huy var. O koltuğa oturunca 500 mü 1000 mi 2000 mi isteyecek bilinmiyor. Şuana kadar hiç fiyat sormadım. Sizce berbere fiyat sormak tuhaf mı?
0
michael harddd
(29.11.25)
Hayır. Hiç tuhaf değil bence. Kapıdan kafayı uzatıp "abi tıraş ne kadar" diye sorarsın, olur biter.
+1
himmet dayi
(29.11.25)
tuhaf değil. hiç gitmediğim berberde sorarım. duvarda yazan tarifeden ucuz oluyor genelde elit bi yerde değilse.

fiyat sormak hiçbir yerde abes değildir.
0
jelly bear
(29.11.25)
Kendi mahalle berberime sormam bi önceki tıraşla yenisi arasında oluşacak olası fiyat artışını tahmin edebilirim ama ilk kez gideceğim bi yerse illa ki sorarım fiyat skalası çok değişebiliyor.
+1
kizil karga
(29.11.25)
Sürekli gittiğin berbere fiyat sormak zaten saçma, bilirsin yani ama ilk defa gittiğim berbere fiyat sorar beğenmezsem çıkarım
0
Rondak
(29.11.25)
Erkeklerin berber sadakatini düşününce bu soruya hiç ihtiyaç duyulmuyor diyebilirim.
Fakat ilk defa gidilecek bir berbere fiyat sormak gerekir. Yeni taşındığım yerde ilk defa girdiğim berbere fiyat sormadan girmiş ve pişman olmuştum. Sonra kendime uygun bir berber buldum ve oradan devam ediyorum artık.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(29.11.25)
kızıl karga +1
0
yurtsuz john
(29.11.25)
Partnerim yılda 1-2 kez adem terzi’ye gidiyor. pek ucuz olmadığı için de gitmeden bana aratıyor, ben soruyorum. Adem’le muhabbet ettiği için kendisi sormaya çekiniyormuş.
+2
eileengray
(29.11.25)
ilk defa gittiğin bir berberse sorulur. ben 30 yıldır aynı berbere gittiğim için sorma ihtiyacı duymadım
+1
my fault
(29.11.25)
Hiç mantıklı değil ama bilmediğim biriyse sormaya çekiniyorum. Hissiyat bu ama sürpriz bir fiyatla karşılaşmak çok daha sinir bozucu olduğundan isteksizce soruyorum. Saç sakal diye de özellikle belirtirim.
0
mbond
(30.11.25)
hic sordugumu hatirlamiyorum, ama kolay kolay bilmedigim berbere girmem.
0
cooperr
(30.11.25)
(11)

Evliliğe uygun biri misiniz

arbre
İnsan nasıl da evlenmeden önce 5 10 kişiye yürüyüp tanışıp flört edip sevgili olabilirken evlenince bu sıfıra inebiliyor? Bu bence mantık dışı bir şey. Evliler yalan söylüyor, hepsi mutsuz ve yıllarca korkunç bir tiyatro oynanıyor olabilir mi?Kendim için düşünüyorum. 1 yıl önce ayrıldığım eski sevgi
İnsan nasıl da evlenmeden önce 5 10 kişiye yürüyüp tanışıp flört edip sevgili olabilirken evlenince bu sıfıra inebiliyor? Bu bence mantık dışı bir şey. Evliler yalan söylüyor, hepsi mutsuz ve yıllarca korkunç bir tiyatro oynanıyor olabilir mi?

Kendim için düşünüyorum. 1 yıl önce ayrıldığım eski sevgilim beni çok etkilemişti. Aylarca etkisinden çıkamamıştım. Kısa zamanda çok şey yaşamıştık. Ondan sonra iş arkadaşıma âşık oldum o kızın duygu yoğunluğu yok oldu. Şimdi de iş arkadaşım olan kızdan hoşlanmıyorum noktasına geldim, hatta çok gıcık oluyorum. O eski sevgilimle ayrılmasaydım, evlenseydim ve ofisteki kızdan hoşlansaydım ne olacaktı? 1 yılda 4 5 kızla konuşabilirken bir insan birini nasıl yıllarca sevebilir. Bunu düşününce ben evliliğe uygun biri olmadığımı düşünüyorum. Evliler mutlu musunuz? Başka insanlardan hoşlanma durumunuz olmuyor mu?
-16
arbre
(29.11.25)
evlilik duygulari aldırmak demek degil. hele cicim aylari gectikten sonra zannediyorum herkesin televizyonda bile olsa etkilendigi birileri oluyordur. ama söyle bir sey var, ben bu kisiyle niye evliyim, diye sorunca aldigin cevaplar seni tatmin etmeli.
evlendigin kisiden daha genc kisiler hep olacak. daha güzel kadinlar, daha yakisikli erkekler hep cikacak. ama evlilik sadece görsel bir sey degil. hasta olmus kusarken saclarini tutuyor esin. ameliyat oldugunda yarana pansuman yapiyor. canin sikildiginda seninle uzun uzun muhabbet ediyor.
sana saygisini veriyor, zamanini veriyor, emek veriyor ve sonucunda sevgini kazaniyor.
bunu, su kiz da cok güzelmis, diye silip atan kisi normal degildir bence.
+6
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.11.25)
arbre bu anlattıkların bence biraz boşluk duygusu ve arayışta olmak ile alakalı. birilerinden hoşlanmaya meyilli olduğun bir dönemdesin. ama herkesle derinleşemediğin için arayışın devam ediyor ve hep bu şekilde olacakmış gibi hissediyorsun. sana uygun olan kişiyi bulduğunda fikrin değişebilir.
+4
theseachange
(29.11.25)
Senin yaşın kaç dayım? Herkes sen mi? Gayet evli mutlu arkadaşlarımız var. 10 tane sevgili değiştiren kadın veya erkeğin hedefi ya eğlenmektir ya da can sıkıntısı. Herkes bu dünyada aşk seks diye gezmiyor.
+5
mikahakkinen
(29.11.25)
bir süre sonra huzuru heyecan ile takas etmiş oluyorsun. maddi gücün, çevren varsa heyecanı başka aktivitelde buluyorsun.
+1
orpheus
(29.11.25)
"hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde.." ayağına bas basitliğini bir kenara bırak. Ayran gönüllüysen, imza şart değil. Elbette evlendiğin kişiden çok daha iyileri çıkacak karşına. Mesele senin söz verdiğin kişiye verdiğin değer. Değerini düşürmekse niyetin, dışarısı türlü alternatifle dolu. Bir söz verip, bu sözün arkasında durmak mesele..
+1
xururuca
(29.11.25)
Sekiz yıllık evliyim ve evlendiğimden bu yana eşimden başka bir erkeği beğendiğim olmadı. Eşimi her gördüğümde heyecanlanıyorum valla çok seviyorum.
+4
suicides underground
(29.11.25)
aşşağıda yazdığım maddelere uyumlu değilsen evet evlilik senlik bir şey değil.

Uyum
İletişim
Sorumluluk
Bağlılık
Aile Planlaması
0
jamswety
(30.11.25)
evlilik homo sapiens'e uygun bisey degil, insanlar tarafindan kurulan duzenin bir parcasi sadece. 10-15 sene sonra olay bir sekilde anlasmali birliktelige donuyor mecburen.

bu birlikteligin "bonding agent"i da "para".. bir bakima kofte harcinin yumurtasi gibi.. yumurta yoksa, kofte tutmaz, dagilir.

6 milyar insan, 50/50 desek 3 milyar kadin var. bu 3 milyar icinde zaten tek ruh esinin olma olasiligi dusuk..
-2
cooperr
(30.11.25)
Evliliğimin 19. yılındayım. Eşimi çok seviyorum.
Bu 19 yıl içinde kimseyle flörtleşmedim. Kısmen dahi, duygusal veya fiziksel yakınlaşmadım. Hiç aldatmadım. Çeşitli ortamlarda bana yürüyenler tabii ki oldu. Hatta ahlaksız teklifler dahi aldım. Olumlu/olumsuz cevap vermeye dahi tenezzül etmedim. Yurt dışı davet edildiğim yerlerde “ikram”(!) edildiği oldu, kararlıca karşı çıktım. İş ve sosyal çevrede arkadaşlığı kaldıramayıp duygusallaşanlar oldu, usulünce irtibatı kesmek zorunda kaldım.

10 yıl kadar önce, bir dil kursunda sınıfa yeni bir kız geldi. Baktım, o sınıfa her girdiğinde kalbim pır pır ediyor… Yani bir “crush” söz konusu. Paramı yakıp kursu yarım bıraktım hemen. İki hafta içinde unuttum gitti.

Cinsel sağlığım ve isteklerim gayet yerinde. Sadece, evliliğimi sürdürebilecek olgunluktayım.

Bu sürede evet, bu konuda hiç hataya meyletmedim ama hiç de kendime güvenmedim. İddialı konuşmadım. Erkeğiz neticede, salak ve hataya yatkın yaratıklarız. “Allah şaşırtmasın” dedim hep. Ama evet, evlilik karakter ve olgunluk isteyen bir müessese. Saygı ve fedakarlık da…
+4
yadigar
(30.11.25)
Evlilige uygun biri degilim.

Evliyim. Esim, cocuklar, kopekler, para durumlari falan cok iyi. Bir suru sorumluluk getiriyor evlilik... Zamanla yoruluyorsun.

Simdi bana kaybolan yillarimi verseler daha minimalist, cocuksuz, bekar bir hayat tercih ederdim. Esim, cocuklar, kopekler hepsini ayri seviyorum ama durum budur.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
dünyanın en sadık insanlarından biriyim. evliliğe uygun değilim. kendi evimde yalnız yaşamayı seviyorum ve kocamın akrabalarıyla 1 gün bile uğraşmak istemiyorum. kendi akrabalarımla da... isteme, nişan, kına, düğün, gelinlik, gelin saçı... hepsi aşırı boğucu. gereksiz. çocuk da istemediğim için evlenmeye gerek yok.

benim evdeki düzenime birebir ayak uydurmayan sevgilimle eve de çıkamam. hem o evin 4+1 ve üstü falan olması gerekir. yalnız kalmak istediğim zamanlar ne yapacağım?
0
art cat chocolate
(02.12.25)
(6)

Tr'de kargo yollayan var mı?

Kahvedesu
Bir kısım kıyafetim Ankara'da, ailemin evine yollasam Balıkesir'e, ceket ve birkaç kazak. Sizce ne kadar tutar? Yakın zamanda kargo gönderen oldu mu? En son tek bir dosya gönderme 100 tl idi. 3 parça kıyafet 1000 lira tutarsa, göndermeme gerek yok.
Bir kısım kıyafetim Ankara'da, ailemin evine yollasam Balıkesir'e, ceket ve birkaç kazak. Sizce ne kadar tutar? Yakın zamanda kargo gönderen oldu mu? En son tek bir dosya gönderme 100 tl idi. 3 parça kıyafet 1000 lira tutarsa, göndermeme gerek yok.
-1
Kahvedesu
(29.11.25)
gercekdunya
(29.11.25)
bunun için kargoya değil de koli yapıp otobüse verebilirsiniz
0
asap raki
(29.11.25)
Kiracımızdan rica edeceğim. Otobüse gitmez, sanmam yani.
-1
🌸Kahvedesu
(29.11.25)
dhl-mng online siteden talep oluştur ucuza geliyor. fiyatı da görebilirsin
0
jelly bear
(29.11.25)
dolap uygulamasında satış hesabı aç koy satışa bir ceket. ankarada ki birisine linki ver satın alsın.sen de hepsini kargola baya indirimli gider.
+1
jamswety
(30.11.25)
yurtici kargo ile 25 kilo bavul dolusu kiyafeti 2000tlye yolladim 2 ay once, izmir'den istanbul'a.
0
cooperr
(30.11.25)
(15)

araçtaki problemlerin sebebi zayıf şase mi? diğer ihtimaller neler olabilir?

konetsu
daha önce de bu araçla ilgili birkaç sorum olmuştu.bi obd portu yerinde yoktu, buldum. kesilmiş kabloyu ekledim yerine koydum... sonra obdden kontrolümü yaptım, oksijen sensöründen hata kodu vardı sensörü değiştirdim ancak hatayı sildikten sonra aynı kod geri geldi. detayını da vermiştim, neredeyse
daha önce de bu araçla ilgili birkaç sorum olmuştu.

bi obd portu yerinde yoktu, buldum. kesilmiş kabloyu ekledim yerine koydum...

sonra obdden kontrolümü yaptım, oksijen sensöründen hata kodu vardı sensörü değiştirdim ancak hatayı sildikten sonra aynı kod geri geldi. detayını da vermiştim, neredeyse devamlı 0v'da duruyor sensörün ilettiği değer... arada gaz verince ufak hareketlenmeler olup geri 0v'a iniyor. i.imgur.com
ama araçta bu değerin doğru olabileceği gibi bir fakir karışım olduğunu sanmıyorum, aracın performansı da tüketimi de normal.

bir süre önce farkettiğim bir de hararet göstergesinin yanlış gösterme durumu var. obdde sıcaklık 90-93 arasıyken hararet ibresi saat 11 yönüne kadar geliyor. araç fan açıyor ben kaloriferi açıyorum filan kaloriferi açınca ibre yükseliyor kapatınca düşüyor vs. elektrik tüketimi arttıkça etkileniyor gibi... normalde kaloriferi açmak motordaki ısıdan içeri aktardığından hararetin düşmesine yardımcı olan bir şey, obdde de böyle görünüyor 87c'lere vs düşüyor. obdden kontrol ettiğimde düşerken ibre yükseliyor.

şuan sıcaklık sensörü de termostat da sorunsuz çalışıyor ve aracın soğutma sistemi doğru işliyor hararet problemi yok, sadece gösterge hatalı yüksek değer gösteriyor. kısa vadede problem yaratmaz ama olası gerçek bi hararet durumunda farketmemi engelleyebileceğinden düzeltmek istiyorum bunu da.

bu iki problemde de şöyle bi durum var, aracı durdurup kontağı kapat aç yaparsam yani motor çalışmazken sıkıntı yok. önce benzin istasyonunda farkettim, kısa süreyle kontak kapatıp açınca ibrenin hemen 90c göstermesi sonrası birkaç kez daha da durduğumda kontak kapatınca tekrar açıp kontrol ettim, her seferinde ibre 90c'ye geliyor.

bugün oksijen sensörü problemiyle alakalı olabilir mi, o da elektriksel midir diye aynı testi cihaz takılıyken yaptım ve kontak kapatıp açtıktan sonra sensörden düzgün sinyal gelmeye başladı, 0v'a geri inmedi. i.imgur.com
ben sensörün kablosunda sinyal hattından şaseye kısa devre mi var diye bakmayı düşünüyordum multimetre ile ama sanırım gerek kalmadı, sensörün kablosunda sorun olamaz gibi. gözle de kontrol ettim sensörün kablosunda fiziksel hasar yok, dış yalıtımda yırtılma erime vs. yok kablolar sağlam duruyor.

hararet göstergesi konusunda da internette çokça gördüm bu ibrenin yüksek göstermesi zayıf şase durumunda olabiliyormuş, ek şase kablosu çekerek sorunu çözenler olmuş. sizce durum bu olabilir mi? ve bu şase güçlendirmeyi nerede yapmalı? motor bloğundan şaseye mi, aküden şaseye mi, motor bloğundan aküye mi? bu bölgelerde problem olmayıp ecu'nun şasesinde zayıflık olma ihtimali filan var mıdır? veya hararet göstergesi konusunda mesela sadece gösterge panelinde zayıf şase olabilir mi?

bi oto elektrikçiye gidip göstereyim diyorum ama daha önce eski sahibi tarafından 2 kez oto elektrikçiye götürülmüş, dediğine göre şase güçlendirme yapılmış tesisat toparlanmış ama şuanda yine iyi durumda değil, mesela pozitif kutupta çekilmiş bi kablonun ucu fazla soyulmuş boşta açıkta duruyor kötü bağlanmış... yakınında temas edip kısa devre yapma riski olan bişey yok neyseki. düzgün işçilik yapacak bildiğim oto elektrikçi de olmayınca çekiniyorum götürmeye.

bi yağ bakımına götürdüm yaşadıklarım şöyleydi: www.eksiduyuru.com hadi onların hatalarını giderdim ama elektrik tesisatında da şimdikinden kötü hale gelirse yine bi ton iş çıkacak başıma :D o yüzden nokta atışı tespit yapmak istiyorum öncesinde. atıyorum gidip sadece motor bloğundan aküye şase güçlendirme yap diyip başka bişeye dokundurmamak gibi...

araç mekanik olarak iyi güzel, yağ değişiminde lifte kalkınca altına da baktım pas çürük yağ kaçağı vs. yok iyi durumda ama tüm problemlerin kaynağı sanırım elektrik tesisatı. bunları da çözmek istiyorum. bu tahminim dışında sebebi şu da olabilir diyeceğiniz bi şey var mı?
+1
konetsu
(29.11.25)
kablo falan işine girmeden bence hararet müşirini değiştir önce. ucuz bir parça.
0
kibritsuyu
(29.11.25)
iyi, güvenilir ve sıkıntıya odaklanacak elektrikçi bulman lazım. yani iyi usta buldun mu bırakmıcan ben pahalı diye bıraktım pişman oldum.
+1
mikahakkinen
(29.11.25)
selamlar, önceki duyurunu okudum. öncelikle ona cevap vermek istiyorum. hiç bir zincir özel servise, markaya güvenme, burada çalışan insanlar çıraklık eğitim merkezi , endüstri meslek lisesi gibi yerlerden mezun olup mesleğe başlayan asgari ücretli çalışanlar. yaptıkları işlerin çoğu ezbere dayanan şeyler.

sana lazım olan iyi bir usta bulmak. bu da arabanın markasıyla alakalı. ben bmw wv grubu aracı ben kalkıp özel bakım servisine götürmem şahsen. ustasını bulurum ona götürürüm. her grubun ustası farklıdır. alman, kore japon, fransız italyan vb.

benim bir sürü araba tamircisi arkadaşım var. en az çalışanı bir 10 sene kadar aynı serviste çalışmıştır. ondan sonra o marka grup üzerine dükkanını açmıştır. seninde bulman gereken böyle bir usta.


sanayide en çok sıkıntı yaşayacağın insanlar ise oto elektrikçilerdir. bunların büyük bir kısmı bişeyden anlamaz. oraya ampül takayım, buraya teyip takayım, tarzında gerçekte ustalık bile gerektirmeyen işler yapmayı tercih ederler. şahin doğan elektriği yapmak oto elektrikçilik sayılmaz kara düzen arabalar. ayrıca iş beğenmezler. sanayideki motor ustaları bile elektrikçilerden çok sorun yaşıyor.


eğer sen benim dediğim gibi araba markana bakan iyi bir usta bulursan, onun kesinlikle o gruba bakan iyi bir elektrikçisi vardır. ayrıca ustaların çoğunun elindeki bilgisayarlar yan sanayi korsan şeyler. tam böyle aracına uygun olan bilgisayarı çoğu zaman bulamazlar yan sanayisi 20 binlira gibiyse iyisi, sürekli güncelleme alanı 200 bini geçiktir ve hiç bi zaman yetkili servis dışında orjinal bilgisayar bulamazsın. markalar kendi arıza tespit cihazlarını dışarı satmıyor.
+1
Fodera
(29.11.25)
Her durumda şase güçlendirmesi mutlaka yapın. Çok faydasını gördüm. Arızaların yüzde 80'i elektrik ve bağlı bileşenlerden oluşur. Araç bunu sensör, enjeksiyon vb hataları şeklinde gösterir. Tamirciler zaten "enjeksiyon" kelimesini görünce direkt pompa ve enjektöre saldırıyor. Bu çok yanlış. Enjeksiyon hataları hava filtresinden egzoza kadar çok fazla bileşenden veri alır ve elektrik arızasında da bu hatayı verebilir.

Çok eski araçsa tesisatı komple değişmek daha iyi olur. Sigortalardaki kararmaları temizleyin. Kutup başları temiz olsun . Bazen kablolar dışarıdan sağlam görünse de içi farklı olabiliyor. İçi kararmış veya yeşile dönmüş , oksitlenmiş kablolar dışarıdan sağlam gibi görünüyor.

Benim elektrikli direksiyon şase kablosunu değişince çalışmaya başladı . Öncesinde motoru ve direksiyon kutusunu değişmiştim. Bazen çalışıp kapanıyordu.
0
hebanon
(29.11.25)
@kibritsuyu bu hararet müşürü dışında soğutucu sıvının sıcaklığını ölçen ayrı bi sensör mü var ki? ben ecuya giden obdden okunan değer bu parçadan geliyordur diyordum.
öyleyse zaten müşürde sıkıntı yoktur... ibre 90'ı geçince değil obdde okunan değer 92-93c'olunca açıyor fanlar. iki taraf da hatalı gösterse ölçüm yanlış diyeyim ama ölçüm doğru gösterge yanlış.

@mika bulunca bırakmamak ok ama bulana kadar napıcam :D 10 tane kasap el atsa öncesinde sonra iyisi de toplayamaz :D sağlam gidip pert dönmek var.

@fodera buralarda bu markayı duyan bile yoktur :D yetkili servisi de yok. ama araç toyota klonu, toyotadan anlayan bundan da anlar. geely mk, toyota vios(yurtdışındaki sedan yaris diyebiliriz) klonu. toyota 5a-fe ile birebir aynı motor var. mekanik parçaları türkiyedeki eski corolla ve yarislerle büyük ölçüde uyumlu, servistekiler lifte kalkınca corolloya çok benzetmişler dedi mesela, içeride gösterge paneli vs. eski yarisler gibi ortada konumlanmış görsel olarak da neredeyse birebir aynı ve teyp/klima kontrol çerçeveleri vs. yine vios ile uyumlu. yağ filtresini bile corolla filtresi olarak aldım ^^
www.amazon.com.tr www.amazon.com.tr şunlar uyumlu mesela. triger seti efsane kasa corollayla(4a-fe var onlarda), alt takımlar yarislerle vs. uyumlu.

araçta mekanik hiçbir sıkıntı yok uzun süre ustasına işim düşmez, şimdi gidip hiç iş yaptırmayacağım toyota ustasını arayıp bulup sonra onun önerdiği elektrikçiyi sormak filan çok garip geldi böyle bakınca. ki herkes büyük şehirde yaşamıyor. her gruptan iyi usta olacak da her ustanın bildiği o gruplardan anlayan iyi elektrikçi olacak :D şehirde 1 tane iyi elektrikçi varsa şanslıyım derim :D

@heba yani şuana kadar araçta bu 2 problemle karşılaştım ikisi de hatalı veri problemi gerçek bi sorun yok, illaki elektriksel sıkıntı. aracın motoru işlemsiz sağlam ama elektrik tesisatı defalarca kurcalanmış işte...

lpg takılmış, orijinal merkezi kilit yerine ucuz piyasa malı merkezi kilit sistemi eklenmiş, emniyet kemeri uyarısı iptal edilmiş takmasan da ışık yakmıyor ötmüyor, koltuk altına direksiyon boşluğuna vs. led çekilmiş, farlar teyp vs. kontağa bağlanmış bunun için ekstra röle vs. eklenmiş. bunların hepsi ufak veya büyük elektrik tesisatına müdahale hep.

mesela araç 2-3 gün yatsa marş basmıyor. burada sorun ne kadar aküde ne kadar araçta bilmediğimden önce takviye cihazı aldım, akü değişse de yattığında boşalacak mı kesin bilmiyorum çünkü. ve genelde her gün kullanıyorum aracı sorun olmuyor şimdilik. daha takviye cihazını sadece 1 kez kullandım onda da şehir dışına çıkmıştım araç yatmıştı işte bikaç gün. cihazı almadan önce bir kez 2 gün yatmıştı, vurdurarak çalıştırmıştım.
umarım bu büyük ölçüde aküdedir... daha önce eski sahibi birkaç kez farları açık unutmuş, eskiden teyp de araç kapalıyken bile elektrik tüketiyormuş bir de.. bi ara akşamları eve gelince akü kutup başını söküyordu sabaha kadar boşalıyormuş yoksa. bu far ve teybi kontağa bağlatan benden önceki sahibi, tanıdık. bu işlem sonrası enazından günlük kullanımda sorun olmuyor şuan. ama ben devralmadan önce kendisi yeni araca geçtiğinden bu birkaç ay yatmıştı, o arada da akü boşalmış bikaç ay akü boş yatmış. bu iyice pert etmiş olabilir aküyü...

araç "çok" eski değil 2010 model. kutup başlarında veya diğer kablo terminallerinde vs. gözle görülür korozyon yok. kış geçsin diyorum yeni akü almadan önce. şimdi 2025 üretim diye satılan akü alsam 11 aylık da olabilir, bikaç ay sonra 2026 üretim akü yeni olacak. yeni akü de 1 kış eksik geçirir daha uzun ömürlü olur :) alır almaz aküyü en çok yıpratacak döneme denk getirmiş olmayayım.
0
🌸konetsu
(29.11.25)
elindeki obd cihaz verileri doğru yorumlamıyor olabilir mi ? toyota klonu da olsa tüm parametreler aynı olmayabilir. delphi ds150e içinde senin marka model ile örtüşen bir kod var mı bakabilirsin. uygun fiyata servis cihazına yakın tüm test fonksiyonlarını da destekleyen bir obd cihazı. yalnız alırsan sakın yazılımını kurma. hem yanında gene cd hem de internetdeki tüm crackli yazılımlarda torjan var. onun yerine hazır virtual machine imajları var onlardan alıp çalıştırabilirsin.

şase sorunu da genelde bu araçlarda kablo gruplarının geçtiği motor tarafından kabine doğru giden sol veya sağ teker içinde geçişler olur. o noktlara bir bakabilirsin. kablo gruplarından çıkan ve şaseye sağlam vida ile bağlanmış bir kablo görürsen onu kontrole vs. korozyon vsç varmı.

servis şeması-diagram vs içim mhh autoya bir bak. indirme izni vermez üyelik isterse bana linkini atarsan yardımcı olurum. aslında tam bu aracın tartışıldığı yabancı da olsa bir forum vs. bulursan kronik sorunları en net oradan öğrenirsin.
0
orpheus
(29.11.25)
Yanlış hatırlamıyorsam geelly idi aracın. Bence arabanın huyunu öğren, mesela hararet şu gösteriyorsa aslında şudur diye,huyunu bilerek o şekilde kullan. Ya da sat gitsin, sorun çıkarmayacak bi araba bul. Türkiyede sanayiye düşmek kanser olmak gibi bi şey.
0
antihero
(29.11.25)
toyota kopyası deyince aklıma dahiatsu ve perudua gelmişti. hadi hindistanda yaşasa mahindra olur ama orada usta bulurdu demiştim.

geely biraz komik geldi. bmw audi vw gibi araçların arızalarını kolay kolay kimse çözemez. o alanda uzman olması şart ama aracının o kadar karışık olduğunu düşünmüyorum. ayrıca sana bir canlandırma yapacağım

bi oto tamircisine gittin

+selamın aleyhüm usta,
-eyvallah yeğenim buyur
+benim ahrabada böyle böyle bi arıza var
-haa anladım elektrik arızası o
+kim bakar buna?
-bizim şu var ama o bakmaz sen onu boşver şurdaki şuna git benim gönderdiğimi söyle
+eyvallah usta
-sağol kardeşim

sistem hep böyle yürür.


motor sıcaklığını muhtemelen termostatın oradan ölçüyodur. unity marka bir lazer sıcaklık ölçer alabilirsin uygun fiyata. böylece bilgisayardaki sıcaklık ile radyatördeki sıcaklığı bir kaç santigrad derece farkla kesin olarak ölçebilirsin.

arabalar çok değişik sebeplerden hararet yapar bu arada. yedek su deposu kapağından, radyatör kapağından ve termostat açmamasından hararet çok sık görülen durumdur. bidon kapağı ve radyatör kapağı bile ne kadar önemli bir konu.


bilmiyorum forumlarda araştırdın mı fakat bu sorunu senden önce yaşayan insanlar da olabilir.
0
Fodera
(29.11.25)
@orpheus aracın servis kitapçığı radyatör fanlarının 92.5c'de açması gerektiğini yazmış obd cihazından 92-93c görürken açıyor. zaten düz standart obd-2 parametrelerine bakıyorum marka/model özelindeki diğer sensörler seçenekler vs. ayrı listeleniyor. bunlar temel standart parametreler.

@antihero evet geely, araçtan memnunum. ve bu fiyatlara bundan iyi bişey bulmak pek kolay değildir... bu yaş ve km civarında (2010-213k km) klimalı abs-ebd vs. olan 4cam otomatik, merkezi kilit, elektrikli aynalar, ayna ve arka camda buğu çözme, dahili donanım olarak orijinal arka park sensörü. passız çürüksüz ağır kazasız işlemsiz şase vs. nerede bulayım dengi aracı 200-250k bandında? kronik sorunu da yok, mekaniği toyota klonu. 5a-fe motor.

geçmişini bildiğim tanıdıktan aldığım bi araç, ondan bi önceki sahibiyle de iletişime geçtim o da memnunmuş ve bakımlar dışında hiç tamir görmemiş ondayken de... köye sık git gel yapıyormuş yolları bozuk olunca alçak araç yetmemiş ondan değiştirmiş.

almadan önce içinde defalarca kez yolculuk da yaptığım bi araç yine. bu araçla eski sahibi yazın bodruma git geller de yaptı temmuz ağustos aylarında hiç hararet sorunu yaşamamış, 5 yıl kadar kullandı hiç yolda bırakmamış. hatta bir kez yine bu yolda radyatöre yoldan bir şey sekip delmiş, delik radyatörle bile durup soğumasını bekleye bekleye su ekleye ekleye yolu tamamlamış bi şekilde radyatör de 2024de değişmiş yeni.
araçta su kaynatma/eksiltme yok. radyatör kapağını da yeni değiştirdim...

antifrizi o diğer duyuruda anlattığım servis macerasından sonra kendim tekrar değiştirdim araca koymadan önce 50/50 karıştırarak, castrol radicool sf. ben devraldığımda da içinde kırmızı antifriz vardı, bi su kaçağı da yok... serviste konan antifrizle 1 hafta kullandıktan sonra değiştirdim çıkan antifrizde de tortu neredeyse yok, temiz görünüyor. i.imgur.com serviste direkt yere boşalttıklarından çok net bişey söyleyemiyorum ama yaklaşık 2 yıllık olan antifrizde yine tortu görünmüyordu rengi parlak kırmızıydı hala.

yani araçta gerçek bi sorun yok, mekanik olarak iyi durumda. performansı da iyi, lpg uyumu da iyi, az yakıyor... sadece ufak elektriksel problemler yüzünden rahatsızlık veren ufak aksaklıkları var diyelim. bırak satmayı tanıdığım biri bu fiyatlarda araç baksa öneririm bile. "parça bulunmaz" olayı yok, dediğim gibi mekanik aksamda toyotanın birçok parçası uyumlu ve kendi parçaları da var, bulunuyor.

@fodera araç hararet yapmıyor, hararet olmadığı halde ibre yüksek gösteriyor sadece. termostat da açıyor fanlar da açıyor aracın soğutmasında problem yok. dediğim gibi su kaynatma eksiltme vs. durumu yok. araştırdığımda hem geely özelinde hem de diğer markalarda benzer sıkıntı genelde zayıf şaseden denmiş. radyatör kapağı da dediğim gibi yeni değiştirdim, basınç tutuyor sıkıntı yok.
0
🌸konetsu
(29.11.25)
hocam okumadim artik acikcasi.
sat gitsin sen de kurtul biz de kurtulalim.
sana yeni bir arac alalim, bu is huzur icinde cozulsun. :D
+1
cooperr
(30.11.25)
@cooperr uzun geldiyse kısaca özet olacak şekilde diyeyim o zaman :D ben araçtan memnunum diyorum sen sat diyorsun ^^

şuan temel 2 sıkıntım yanan check engine ışığı ve yükselen hararet göstergesi(gerçek bi hararet problemi yok), neredeyse eminim ikisi de elektrik tesisatı kaynaklı, aracın mekaniği şasesi kaportası şusu busu iyi. sadece gösterge panelinde göz attıkça ufaktan can sıkıyorlar. aynı fiyatlara da kıyaslanabilir seviyede bir alternatifi bulunmuyor bu aracın.

bu iki problemi de yok sayıp yıllarca sorunsuz kullanabilirim bu arada, eski sahibinin yaptığı bu :D takılmamış hiç...
0
🌸konetsu
(30.11.25)
OBD portuna kadar kesilmis aracin, elektrik problemleri buyuk bas agrisi, ve cozmesi zor.

ben uzun vadede o aracin saglikli calisacagini sanmiyorum, hep tesisattan dolayi problem cikartacak anlattigin kadariyla. zira birisi kablolara dalmis, ortaligi karistirmis.
cozmesi zor. ben olsam ugrasmam, satar baska araca gecerim.

ama sen bilirsin tabii..
0
cooperr
(30.11.25)
@cooper çalışmayan aksamı yok ya. muhtemel zayıf şase tahmini tek sıkıntı şuan elektriksel olarak.
hani evet biraz kurcalanmış can sıkıcı ama toplarken çok da bozmamışlar, düzgünümsü toplanmış yine. obd portu özelinde ben anlam veremedim bile neden kesildiğine. sadece 12v kablosu kesilmiş ucu bantlanıp bırakılmış boştaydı. son 2 sahibi bilmiyor onlardan önce yapılmış en az 8-10 yıllık bi işlem yani. belki bi ara bişey bağlarken güç için kullanmıştır bilinçsiz bir sahibi vardıysa veya ülkemizin mükemmel ustaları yapmıştır...

2 aya yakındır bende araç, memnunum abicim. iyi araç :D elektriksel veya başka ciddi can sıkan sıkıntısı da yok. elektriksel problem sadece belirttiğim 2 olaya sebep oluyor. yani şase biraz zayıfsa da çok ciddi seviyede değil gibi problemi.

akünün boşaldığı durum dışında hep tek marşta 1sn sürmeden çalışıyor. soğuk vs. etkilemiyor.
her tarafından takır tukur ciyak ciyak sesler gelmiyor ötmüyor :D sıralı sistem benzinden lpgye geçince hissetmiyorsun bile lpg uyumu iyi, performansı tüketimi güzel. yağ su kaçağı vs. yok mekaniği sağlam. motorunda sarsıntı veya garip sesler vs. yok rölantisi düzgün. direksiyonu yumuşacık, boşluk yok. rot balansı düzgün, vites geçişleri rahat, pas çürük sorunu yok, yağ yakma duman atma yok.

triger, devir daim, radyatör vs. daha değişeli 10.000km bile olmuyor. baskı balata 5 yıllık ama çok km yapan bi araç değil, istanbul trafiğinde de kullanılmadı daha küçük bi şehirden. şuan için kavramasında da problem yok. 2020 muayene raporu vardı elimde şuan araçta bakamıyorum ama 180.000kmlerdeydi sanırım yani şuan daha 30000km civarında olması lazım baskı balatanın. lpg tankı 2024 muayenesinden önce yılı dolduğu için değişmiş o da 2 yıllık daha 8 yılı var. aracı aldığında 5 yıl önce amortisörleri rotları vs. de yeniletmiş komple.

vurmaz etmezsem yakın gelecekte masraflı büyük bi bakımı/tamiri yok.

200-250 bandına bunu satsam ne alayım da daha sorunsuz/masrafsız olsun ki? :D hatalı veri ileten bi sensör ve hatalı gösteren bi hararet göstergesi ki bi şase güçlendirmeyle muhtemelen düzelecek... rastgele birinden bilmediğim araç alsam çıkabilecek sorunların sıralı tam listesini yapsak karakter sınırına takılır buraya yazamayız.

seçenekler ne? ya yaşı 2 katı metal yorgunu araçlar, ya kmsi 2 katı araçlar, ya taksi çıkmaları, ya ağır hasar geçmişi olan araçlar...

en önemli konu şu, dediğim gibi araç tanıdıktan, güven problemi yok, aracın geçmişini biliyorum. daha satma konusu gündemde değilken 2 yıl önce bile övüyordu aracı. değiştirme sebebi 95% ablasının ısrarı :D çocuklarla uzun yol filan yaptığından daha yeni bi araç alması için bayağı baskıladı. bütçesi de uygun olunca değiştirdi. satışta görünce e ben alayım dedim, zaten alıcı bulmuşken ona satmayıp bana verdi. ben bu araçla aylar sonra da bi yerinden sıkıntı yaşasam yardımcı olur. sattım bitti olayı yok yani ^^ gerçekten sorunlu bi araç olsa, bi sıkıntısını bilse benden gizlemezdi.

bu 2 problem yıllardır var, bu şekilde sorunsuz kullandı. ben başka eksiği olmayınca araç da benim için yeni olunca bunlara taktım işte... bi kere tam sorunsuz hale getireyim istiyorum. sorunlar çok ciddi olduğundan değil :)

ben de bu kadar övdüm hiç mi sevmediğim yanı yok? var ufak tefek şeyler işte...
bi bu bahsettiklerim var işte...
koltuk yükseklik ayarı olmaması en canımı sıkanı ona daha bakamadım çıkma koltuk arayacağım.
arka park sensörü soğuk yağmurlu havalarda bazen hatalı oluyor arkam boşken de ötüyor.
sağ ön çamurluk davlumbazı kırık(yenisini aldım değiştireceğim)
kapıları biraz sert kapanıyor, yavaş kapatırsan tam kapanmıyor.
soldan ufak sürtmüşler ona bağlı arka çamurluk ve arka kapının altında marşpiyelde çok ufak yüzeysel paslar var. o da bi zımpara bi sprey astara bakar, ilerlemesin bana yeter. kaportacılık ciddi işi yok.
sol aynanın elektrikli ayarı ters bağlanmış aşağı yukarı ayarı sağ solu, sağ sol ayarı aşağı yukarıyı yapıyor.
kaputta 2 yerde kuş pislemesinden vernik atması var ama boya sağlam, sadece mat duruyor. pas vs. yapmaz araç beyaz olduğundan çok aşırı da sırıtmıyor.
bu kadar sanırım, aklıma başka da bi problemi gelmedi.
0
🌸konetsu
(30.11.25)
sen Kenya'da mi yasiyordun? :)
0
thetruenorthstrongandfree1
(30.11.25)
@thetruenorthstrongandfree1 yoo :D ne alaka?
0
🌸konetsu
(30.11.25)
(4)

İngilizcenizi en çok geliştiren şey ve dizi önerileri

arbre
Merhaba. Şirkette business English grup dersi alıyorum. Şunu fark ettim. Akıcı konuşmamı sağlayan ilk şey izlediğim dizilermiş. Özellikle Breaking Bad. Ben de her gün 10 dakika da olsa dizi izleyeyim diyorum. Hangi diziler olabilir? Sizi en çok ne geliştirmişti? Sağ olun.
Merhaba. Şirkette business English grup dersi alıyorum. Şunu fark ettim. Akıcı konuşmamı sağlayan ilk şey izlediğim dizilermiş. Özellikle Breaking Bad. Ben de her gün 10 dakika da olsa dizi izleyeyim diyorum. Hangi diziler olabilir? Sizi en çok ne geliştirmişti? Sağ olun.
0
arbre
(28.11.25)
beni geliştiren ne izlediğim değil ne kadar izlediğim oldu. günde en az 3 saat dizi izleye izleye, oyun oynaya oynaya geliştirdim kendimi. ayrıca lisedeyken de ingilizce şarkıları sadece dinlemekle kalmaz çevirisine de satır satır bakardım. şimdi de anlamadığım bir kelime duysam görsem bir yerde, hemen açıp bakarım.
0
art cat chocolate
(28.11.25)
Seinfeld
Friends
0
cooperr
(28.11.25)
gözlemine katılmadım. bence konuşmanı bir şey izlemek ya da okumak geliştirmez. Konuşmanı sadece konuşma pratiği geliştirir. bir konuyu arkadaşına ingilizce anlatmak, biriyle ingilizce konuşmak gibi...
+1
ebabil curnatasi
(28.11.25)
Breaking Bad tarzi dizilerin bu amac icin iyi oldugunu dusunmuyorum. Yani hic yoktan iyidir ama diyalogu yer yer kopuk ve bilincli olarak muglak, olay orgusunun karmasik oldugu diziyi sadece ingilizce izleyerek cok randiman alamazsin.
Ote yandan how i met your mother, modern family, brooklyn 9-9 falan bu tarz sitcomlar hem diyalog cok daha standard, hem daha cok konusma var, hem de gundelik. ben bir de finding nemo tarzi animasyon filmlerini falan izlerdim ingilizce alt yazili.

izledigin sey ne kadar az "cool" ise o kadar yararina olur.
0
hot potato
(28.11.25)
(10)

Şener Şen'in en çok sevdiginiz

aloneinthedark
Filmi ya da dizisi hangisiTesekkurler
Filmi ya da dizisi hangisi

Tesekkurler
0
aloneinthedark
(28.11.25)
muhsin bey
namuslu
milyarder
0
pislick0
(28.11.25)
Milyarder
0
yurtsuz john
(28.11.25)
duster
(28.11.25)
2. Züğürt Ağa
1. Muhsin Bey
0
yadigar
(28.11.25)
1. Muhsin Bey
2. Çiçek Abbas
3. Banker Bilo
4. Arabesk
5. Şekerpare
0
ekaterina
(28.11.25)
Yadigar +1

Hababam sınıfı Şener Şen filmi kategorisindeyse ekleyelim listeye.

Neşeli günler aynı şekilde.

Dizi olarak ikinci baharı severdim zamanında.

Son yıllarda canlandırdığı rolleri (hatta rolü çünkü aynı iyi, hayatı sırtlanmış, omuzları düşmüş namuslu insanı canlandırıyor) çok düz ve derinliksiz buluyorum.
0
(28.11.25)
Fılmlerden,

Gölge oyunu
Muhsin Bey
Kabadayı

Dizi olarak da İkinci Bahar.
0
anaphylacticshock
(28.11.25)
Sinema eşkiya yeri çok ayrıdır bende.
Dizi olarak da ikinci bahar...
0
brnbrs
(28.11.25)
Eşkıya gittiğim ilk sinema filmim, yeri ayrıdır.
0
ekimoloji
(28.11.25)
film - ciplak vatandas
dizi - ikinci bahar
0
cooperr
(28.11.25)
(6)

Tek tip giyinmek. Mutfağı restoran ürünleriyle tamamlamak adı neydi?

ground
Marka yok. Her şey tek tip beyaz tabaklar beyaz kase ve meze tabakları. Herhangi bir restoranda göreceğiniz standart ürünleri kullanmak. Abidik gubidik renkli ve moda hiç bir şeyi mutfağa sokmamak. Bazı erkeklerde de 20 tane siyah pantolon, 20 tane beyaz gömlek sahibi olup tek tip giyinmek. Eren Tal
Marka yok. Her şey tek tip beyaz tabaklar beyaz kase ve meze tabakları. Herhangi bir restoranda göreceğiniz standart ürünleri kullanmak. Abidik gubidik renkli ve moda hiç bir şeyi mutfağa sokmamak. Bazı erkeklerde de 20 tane siyah pantolon, 20 tane beyaz gömlek sahibi olup tek tip giyinmek. Eren Talu galiba böyle biriydi. Bunun genel bir adı var mı? Giyim değil de diğerini uygulamak istiyorum.
0
ground
(27.11.25)
Minimalizm (sadecilik) bu söylediğini karşılamıyor mu?
0
Mirket
(27.11.25)
Mirket; tam karşılamıyor. Belki 36 kişilik tabak kase vs takımı olacak ama markasız, endüstriyel mutfak ekipmanları satılan yerlerden almak istiyorum. 20 sene sonra bile aynı takımlar olsun, kırıldıkça yenisini alayım mesela. Biraz da tüketim trendlerine tepki gibi. Böyle bir şey var ama bulamadım.
0
🌸ground
(27.11.25)
monochrome mu acaba? bilemedim oyle aklima geldi. bu arada aradigin seyler metro market'te var tam olara. restoranlar vs de oradan aliyor cunku.
-1
arakaali
(27.11.25)
ben otistik diyorum, bunlar o tarz takintilar cunku.
hep ayni kombini giyen bir arkadas vardi, beyaz gomlek, kot pantalon, siyah makosen.
agir otistikti.
0
cooperr
(27.11.25)
essentialist bir bakıma
0
eileengray
(27.11.25)
ton sür ton?
-2
lüzumsuz adam
(28.11.25)
(4)

Arabayı elden geçirmek mi, yeni araba almak mı?

denizgonen
Elimdeki araba c suv, 150.000 km'de, 9 yıllık olacak. Motor durumu iyi, şanzıman kavraması da daha 15.000 km önce değişti. Arabada yeni nesil otonom özellikler yok ama onun haricinde ön arka koltuk ısıtmadır, kablosuz car playdir var ve araç 4x4 180 bg. Eksi yönü ise trim sesleri arttı, alttakım eld
Elimdeki araba c suv, 150.000 km'de, 9 yıllık olacak. Motor durumu iyi, şanzıman kavraması da daha 15.000 km önce değişti. Arabada yeni nesil otonom özellikler yok ama onun haricinde ön arka koltuk ısıtmadır, kablosuz car playdir var ve araç 4x4 180 bg.
Eksi yönü ise trim sesleri arttı, alttakım elden geçecek ve yakıtı çok fazla. Uzun yolda bile sakin kullanımda 8 litreye yakın yakıyor. Bir de park sensörü bozuk 5000 lira dediler kamera var diye değişmedim.

Senede 15.000 km yapıyorum. Çoğunlukla uzun yol yapıyorum ama geze geze mola vere vere.

Bu arabanın üstüne 1 milyon ekleyip tesla model y egea paket (kuşa çevirseler de hala kötü olmayan bir donanım var bence, BYD Sealion 7 ya da nissan qashqai platinum paket alabilirim.

Otoparkım yok, motivasyonum değişiklik, otonom güvenlik sistemleri 9. Yıla girecek arabayı değerlendirmek, ve yakıttan yana biraz rahat edebilmek

Eşim de diyor bu arabanın nesi yanlış aylardır kaşınıp kaşınıp duruyorsun durduk yere 1 milyonluk olup üstüne de dert çıkarma diyor.

Haksız da değil ama bir yandan da kaşınıyorum siz ne yapardınız?
0
denizgonen
(27.11.25)
Araba degerlenmesi 3 yildir durdu. Dolar baskilandi cunku. Arabaya yatirilan para luks oluyor bunun icin. Paran varsa durma degis. Ama borca gireceksen girme.
Eski araba tamamen sans isi. Bakim yaptikca yeni seyler cikar hic bitmez eksikleri. Maddi durumuna gore karar ver bu ise.
0
die fetten jahre sind vorbei
(27.11.25)
Araba çok eski değil .
Çok yakıyor diyorsun ama üstüne 1milyon vererek yeni araç almaya da hazırsın . Depoda azar azar yananı düşünürken, bir anda 1milyon vererek cebi tümden yakmak, servis bakım ücreti, kaskosu derken ortalığı yakıp kül etmek ne kadar mantıklı bir düşün .

Fazla yakıt tüketimi hususunda ise gaz kelebeği, oksijen sensörü gibi bir kaç parçanın daha sprey ile temizliğini düşünebilirsin. Deneyip faydasını görenler var.
0
diyecevaplandı
(27.11.25)
4x4 sart ise bu aracla devam ederdim.
4x4 sart degilse yakit tasarrufu icin arabayi yeniler 2x4'e gecerim.
tesla enteresan bir opsiyon olabilir tabii ama onun da kendine gore handikaplari var.
0
cooperr
(27.11.25)
ben vermiyorum aracıma bakıp devam ediyorum.

istediğim araç için en az 1.5 milyon daha harcamam lazım, o parayı fonlarda değerlendiriyorum.
0
gurur
(27.11.25)
(9)

Bugün AI için ne yaptın?

croswell
çok sık kullanıyor musunuız? İşinize entegre ettiniz mi işinizi elinizden alacak mı? Öğreniyor musunuz yoksa chatgpt ile psikolojik sorunlarınızı dertleşip gemini'den görsel mi üretiyorsunuz sadece?
çok sık kullanıyor musunuız? İşinize entegre ettiniz mi işinizi elinizden alacak mı? Öğreniyor musunuz yoksa chatgpt ile psikolojik sorunlarınızı dertleşip gemini'den görsel mi üretiyorsunuz sadece?
0
croswell
(27.11.25)
işime entegre ettim
0
nolmus yani
(27.11.25)
Hem iş hem eğlence için kullanıyorum. Kendimi zombi ve goblin yaptım bir fotoğrafımda bugün, eğlence kısmı. Bir görseldeki metni okuyup Word dosyası olarak hazırlamasını istedim, iş kısmı. Ahım şahım şeyler değil, ama ciddi vakit ve emek tasarrufu sağlıyor iş konularında. ChatGPT ve CoPilot dışında ne var ne yok pek bakmıyordum. Şirkette giriş seviye bir eğitim aldık. Kullanabileceğim ne çok model varmış.
0
auroraaurora
(27.11.25)
ben claude ile seviyeli bir birlikteliğe sahibim.
gemine pek az kullanıyorum, kullanmıyorum sayılır.
chatgpt ile aram iyice soğudu, aklıma bile gelmiyor.

claude code'u kullanıyorum.
terminal uygulaması var. iterm2'yi de çalışma ortamıma göre dizayn ettim, yeni bir sekme açıp claude yazıyorum console'a, hemen işimi yaptırıyorum. artık nereye bakması gerektiğini de biliyor. bir süredir sıfırdan bir iş geliştirmek değil, varolan projeye bakım ve bugfix yapıyoruz. o yüzden çok işime yarıyor ve başarılı da.

claude kullanımımı biraz daha genişlettim.
mesela rar uzantılı bir dosya vardı, uygun bir program yoktu, rar uygulaması aramak yerine claude code'a söyledimi, açık kaynak kodlu basit bir rar app'i indir diye. indirdi.

300e yakın şarkı olan bir çok albüm vardı, isimlerinde (remastered) falan gibi bir sürü ifade vardı. grup adı - şarkı adı olsun isimleri, metatag'lerinde de böyle ifadeler yer almasın düzelt dedim. bir iki yanlış işlem yaptı önce, sonra hatasını farkedip düzeltti.

bunlara şarkı sözü ekle metatag'larına dedim, python ile bir fetcher yazdı, api'ye bağlandı, şarkı sözlerini indirdi ve teker teker ilgili dosyalara ekledi.

iş ve böyle işler için çok kullanıyorum claude code'u.
ama izin verirken dikkat, ben al sana tam yetki çalıştır kodu demiyorum çoğunlukla.
0
biseysorcaktim
(27.11.25)
Soru yazdırıyorum ama şimdilik işimi elimden alacak kadar yetenekli değil. Sürekli şunu şöyle yap, bunu böyle yap diye geri bildirim vermem gerekiyor. Yine de işimi kolaylaştırıyor. Onun dışında yemek tarifi de alıyorum sık sık.
0
sekizdokuzon
(27.11.25)
Hiç kullanmıyorum. Sadece bişeyler çevirmem gerektiğinde.
+2
gobekliraki
(27.11.25)
Ben sık kullanıyorum, gemini'ye güzel gem tanımlayınca çok başka bir boyuta geçiyor. Eğitim / hobi amaçlı kullanıyorum. Botanikçi gemim var mesela bitkinin fotosuna bakıp morfolojik tanımını yapıp, evrimsel geçmişine, ilginç anatomik detaylarına, endüstriyel, tıbbi, mutfak kullanımlarına falan değiniyor. Bunun gibi mineraloloji ve sedimantoloji gemi, taksonomi gemi, çeşitli tarihçi gemleri falan bir sürü şey var. Üniversite kurdum.

İşle alakalı çok işime yaramıyor, sadece gramer imla kontrolü yaptırıyorum bazen. Bir de okumaya vaktim olmayan makaleleri kitapları notebooklm'e atıyorum geceden, sabah podcast olarak dinliyorum yolda falan, çok ilgimi çeken olursa okuyorum, bu olay çok iyi.
+1
akhenaten
(27.11.25)
bugün şükran günü yemeği için pişirilecek yemekleri ve yancıları aşamalara göre planlamasını ve zamanlamasını istedim. her şey aynı anda hazır olacak şekilde listeledi.
0
eileengray
(27.11.25)
part time emlakcilik yapmaya basladim, listing hazirlarken isime yariyor.
yaptigim isleri elimden alma olasiligi sifir.
0
cooperr
(27.11.25)
Hiç kullanmıyorum. Sıfır. Tabii, hiç kullanmamayı marifet de saymıyorum. İhtiyaç duymuyorum sadece.
0
yadigar
(27.11.25)
(12)

Bir Kıyafet İçin Fiyat Eşiğiniz Nedir?

Başka
Bir ceket beğenmiştim. Denemeye gittim fakat beğenmedim. Fotoğraflardaki gibi çıkmadı. Fiyatı 11 bin tl'ydi. Onun yerine başka bir kıyafet beğendim fiyatı ise 24 bin lira. Gözü karartıp alayım diyorum ama fiyat gözümde büyüdü.Sizin için bir skala var mı bi cekete 24 bin lira verir miydiniz?Ya da en
Bir ceket beğenmiştim. Denemeye gittim fakat beğenmedim. Fotoğraflardaki gibi çıkmadı. Fiyatı 11 bin tl'ydi.

Onun yerine başka bir kıyafet beğendim fiyatı ise 24 bin lira. Gözü karartıp alayım diyorum ama fiyat gözümde büyüdü.

Sizin için bir skala var mı bi cekete 24 bin lira verir miydiniz?

Ya da en fazla bir kıyafete ya da ayakkabıya vs kaç para verdiniz?
+1
Başka
(27.11.25)
Ilk bahsettiginiz 200 eurodan biraz fazla yapar. Cok ozel, cok kaliteli 10 sene bilfiil giyilse eskimeyecek birsey olsa bile epey bir dusunurdum. Tabii nispeten iyi gelirimin olmasi lazim. Mesela Turkiye'de 150 bin TL aliyorsam aylik belki olabilirdi.

24 bin TL olan icin direk en azindan orta olcekli zengin falan olmam lazim.

Bir cekete 50-100 euro arasi vermeyi uygun gorurum. Daha fazlasi dusundurur. Ihtiyaclara o anki dinamiklere bagli.
+3
mbond
(27.11.25)
baska bir kiyafet iyi bir mont degilse fiyat yuksek, almam. ama iyi bir monta begendiysem o fiyati veririm. pantolon, kazak vs ise o fiyata almam. onlari o fiyata almak icin 1milyon falan kazaniyor olmam lazim en az. o kadar kazaniyor olsaniz bize bunu sormazdiniz sanirim.

monta 1000 euroya kadar
ayakkabi bota 250 euroya kadar
digerlerine 100 euroya kadar veririm

turkiye'de yasamadigim icin euro ile belirttim.
+2
lemmiwinks
(27.11.25)
çok güzel bir deri ceketse bütçem maks 20bin olurdu. motorsiklet montu gibi bişeyse biraz daha çıkabilirdim.
+2
Fodera
(27.11.25)
Zamansız bir şeyse verebilirim ama kıyafet konusu problem. Bir süre sonra sıkıyor. Hep bunu giyiyorum diyorsun. Başkasına vermek istiyorsun. Yeni almak istiyorsun. Moda değişiyor. Aldığın şeyin 2 3 yılda modası geçebilir.
-1
arbre
(27.11.25)
alacağım kıyafet ömürlük. yağlı ceket yıllandıkça güzelleşen bir şey. çok kışlık değil biraz mevsimlik bir mont karda kıyamette giyilmez ama soguk havalarda giyilir.

ki o markada en ucuzu o diyebilirim iyileri 40-50 binden başlıyor.
0
🌸Başka
(27.11.25)
Barbour aldınız sanırım. Yurt dışına çıkıyorsanız daha ucuza bulunuyor ama çıkmıyorsanız değer. Geçen ay $600 olan bir barbour’ı $250’a aldım.
+1
eileengray
(27.11.25)
Cekete 11 bin de vermem, kıyafete çok yükselemiyorum. Kendimce bir zevkim var, beğendiğim beğenmediğim şeyler var. Öyle çok paspal değilim ama "ya bu ceket çok kalite, kesin üstümde olmalı" gibi bir arzum olmadı hiç. İsteğim yok yani. Bu sebeple pahalı olunca kendin bilirsin deyip geçiyorım giysiye.

Ama 6 bine bir kitap almışlığım var mesela.
+1
akhenaten
(27.11.25)
10 nin tl diyorum da onu da % 99,9 vermem. 3-4 ün üzeri ellerim titremeye, gözüm seğirmeye başlar.
+3
kumandanim
(27.11.25)
@eileengray evet barbour ceket. yurt dışına cıkma imkanım yok. türkiye'de maalesef distribütör gereğinden fazla fiyata satıyor

@arbre hep aynı şeyleri giymiyorum. bu ceketi de alırsam yılda 5-10 kere ya giyerim ya giymem. kıyafet konusunda sıkıntım yok.
0
🌸Başka
(27.11.25)
Çok alışveriş yapan biri değilim çok pahalı da giyinmem ama eğer bir şeyi çok fazla beğendiysem paraya acımam hemen bir bahane bulur onu kendime hediye olarak alırım.
Özellikle ceket gibi ayakkabı gibi sağlam olması gereken ürünleri iyi markalardan almakta fayda var uzun süre kullanıyorsun çünkü.
0
mutekebbir
(27.11.25)
kislik ceket, deri cekette $1000'e kadar cikarim.
ayakkabida max $250.
tshirt-kot max $50

en son kislik parkaya $900 vermistim, 5 sene olmustur sikinti yok. 5 sene daha gider.
+1
cooperr
(27.11.25)
borcun harcın yoksa durumun buna müsaitse, ileride alamayacagını düşünüyorsan kesinlikle almalısın.
+1
koela
(28.11.25)
(13)

Sobalı dönemlerde haftada 1 banyo yaparken kokmuyor muyduk?

Piukh
Aranızda her gün duş alan çocuk monşerler vardır tabii ama ben küçükken özellikle kış aylarında pazar günü yıkanma günü olurdu. İlkokula gittiğim dönemlerdi, koşturup dururduk da ama hiç hatırlamıyorum sınıfta koktuğumuzu vesaire. Acaba ara ara yıkıyor muydu anamız bizi nasıl oluyordu? Tam hatırlaya
Aranızda her gün duş alan çocuk monşerler vardır tabii ama ben küçükken özellikle kış aylarında pazar günü yıkanma günü olurdu. İlkokula gittiğim dönemlerdi, koşturup dururduk da ama hiç hatırlamıyorum sınıfta koktuğumuzu vesaire. Acaba ara ara yıkıyor muydu anamız bizi nasıl oluyordu? Tam hatırlayamıyorum.
+2
Piukh
(27.11.25)
Beynin sürekli maruz kaldığı etkiye karşı hassasiyeti ortadan kaldırma gibi bir özelliği vardır.
Gemi makine dairesinde uzun süre çalışanlar artık o sesi duymaz.
Ahırda çalışanlar artık gübre kokusunu almaz gibi.

Yani kokuyorduk ama farketmiyorduk.
0
Mirket
(27.11.25)
Sobayla ilgisi yok bence ya. Ben kaloriferli evde büyüdüm. Pazardan pazara banyo yapıyordum. O zamanlar öyleydi.
Evet, kokuyorduk. Belki tek tek kimse kokmuyor, ama okuldaki tüm öğrenciler biraraya gelince tipik bir koku oluşuyor. Üniversiteyken bir gönüllülük projesi için bir ilkokula gidiyorduk. O koku o kadar tanıdık geldi ki. :) Öğrenciler kokmuyordu, ama binaya girer girmez burnumun direği sızlıyordu.
+1
auroraaurora
(27.11.25)
nerde dinledim hatırlamıyorum ama bir konuşmada bu geçti sebebini yiyeceklerin organik falan olmasına bağladılar, şimdi yediklerimizin kokuyu yaptığından tohumlarında genlerinin değiştirilmesinden bahsettiler..
0
eja
(27.11.25)
bence kokmuyorduk. hatta hala aynısını yapsak yine kokmayız.

duş alma rutinini sıklaştırdıkça vücut da kirlenme rutinini sıklaştırıyor. sürekli haftada 1 duş alan kişi 1 haftada anca kokacak kadar kirleniyor. her gün duş almaya başlayınca ertesi gün duş almazsan kokuyorsun.

biz kendimiz süreyi kısaltıp kokuşma rutinini kendimiz bozuyoruz bence.

yine haftada 1 duş almaya başla, ilk zamanlar ertesi gün kokacaksın. aradan zaman geçtikçe kirlenme rutinin uzamaya başlayacak.
+1
kibritsuyu
(27.11.25)
ben 1 hafta yıkanmıyorum, kendi kokumu almıyorum, leş gibi kokuyorsun diye tepkiler alıyorum. çocuk olsaydım umursanmayabilirdi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(27.11.25)
Ben de bu süreçten geçtim ama hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Yine de her gün okuldan gelince eli-ayağı-yüzü falan soğuk suyla küvete girip yıkardım onu hatırlıyorum bi. Ama öyle koşturup terleyen bi çocuk da değildim belki onun da etkisi vardır.
0
truf
(27.11.25)
bu sorunun cevabi hem evet hem hayir.
günümüz standartlarinda kokuyorlardi ancak insanlarin "kötü koku" algisi tarih boyunca degismis.
bugün 1970 senesine isinlanirsan, "uff bu ne koku" dersin ama 1970 senesindeki kokudan hic rahatsiz olmayan adami 1570'e isinlarsan o da "uff bu ne kötü koku" der.
yenilen icilenden, yani diyetten daha farkli ve büyük problemler vardi.

mesela insanlar sik yikanmazdi ama camasirlar da sik yikanmazdi. günümüzdeki kokulu sampuan, sabun, deterjan o dönemde yoktu; kül, yag ya da at kestanesi bazli dogal sabunlar kullanilirdi ve emin olun bu sabunlar kötü kokuyordu. mesela kumasi, özellikle yünü yumusatmak icin fulling (dinkleme) adi verilen bir yöntem vardi, köylerde kadinlar yapardi (özellikle iskocya gibi ülkelerde günümüzde bile devam eden bir gelenek), bunun icin idrar kullaniliyordu ve kadinlar evlerine idrar kokarak gidiyordu ama kimse yadirgamiyordu.
insanlar icin vücut kokusu, hayvan kokusu ve hatta tarihte geriye gittikce diski kokusu gayet alisilmis oluyordu. herhangi bir sokakta binlerce, aylardir yikanmamis, üstbas degistirmemis insan, derisi yüzülüp satilmaya hazirlanan hayvan, balik tezgahlari, baharat tezgahlari, havada asili kalan kömür kokusu, cogu zaman bunlara eslik eden idrar ve diski kokusu... seni bayiltabilir bu kokular ama o zamanlar insanlar icin normaldi. onlarin da rahatsiz oldugu anlar oluyordu ama insan vücudu kokusu genelde bu listede yer almiyor, alacaksa bile en sonunda yer aliyordu.
koku olarak zamanin insaninin en büyük problemi lagimdi.
parfümler, dogal cicek özlerine batirilmis eldivenler ve sapkalar, parfümlü mendiller, elbiselerin ic kisminda tasinan lavanta keseleri, kat kat giyilen ve karsi tarafin kabarikligiyla yakinina gelmesini engelleyen elbiseler sadece moda anlayisi degil ayni zamanda koku problemine bulunmus cözümlerdi.
bizim modern burun hassasiyetimiz evlerde akan suyun ulasilabilir olmasiyla birlikte degismeye basladi. akan suyun kolay isitilabilir olmasiyla hizlandi.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
o zamanlar bu kadar prenses değildik.
0
orpheus
(27.11.25)
sobalı evde tam da bahsedildiği şekilde haftada bir banyo yapardım çocukluğumda, bence kokmuyordum çünkü henüz ergenlik dönemi değildi (benim için) ve hormonlar henüz değişime uğramamıştı, bu da vücut kokularını olumsuz etkilemiyordu. dikkat ederseniz küçük çocuklar çok terledikten sonra bile bir yetişkin gibi kokmazlar, hormonlarla ilgili bir durum. kış mevsimini geçtim yazları da her gün banyo/duş almıyorduk. nasıl rahat ediyorduk bilemedim.
+1
exlibris
(27.11.25)
Şimdiki koku eşiğine göre evet kokuyorduk. Ama hepimiz kokuyorduk. O yüzden de normal geliyordu. Altına işeyenler bazen sidik kokardı. Ama genelde onlar işedikleri günün sabahında anneleri yıkardı.
0
ground
(27.11.25)
bence bu kadar kokmuyorduk, giysilerle de alakasi olabilir.
o zamanlar giyim esyalari genelde pamuklu olurdu.
simdi olay full sentetige kaydi, sentetik de feci koku yapiyor.
0
cooperr
(27.11.25)
Exlibris +1
Ergenlik öncesi o kadar değil. Ergenlik sonrası tam teşekküllü kokmaya başlıyor insan.
0
yadigar
(28.11.25)
kokmuyorduk. hala her gün duş almak hastalıklı bir düşünce. 3-4 günde bir idealdir.
-1
tchuck
(28.11.25)
(8)

yurtdışından gelirken cebimde 20K dolar getirmeye çalışsam ne olur?

plastic_angel
o kadar dikkat çeker mi? büyük risk mi?
o kadar dikkat çeker mi? büyük risk mi?
-2
plastic_angel
(27.11.25)
ne anlamda risk?
parayı getirdiğiniz ülkeden çıkarken ve türkiye'ye girerken 10.000 dolar/euro üzeri miktarı beyan etmeniz gerek. aksi takdirde paranızı bankaya yatırmak istediğinizde sorun yaşayabilirsiniz.
0
tnz
(27.11.25)
Formla beyan etmezseniz, farkederlerse cok yuksek ihtimalle el koyarlar.
0
wallcan
(27.11.25)
Beyan etmeniz ve kaynagini belgelemeniz lazim. Aksi taktirde yakalanirsaniz paraya el konulmasi olasi.

Benzer sekilde beyansiz para getirmeye calisan insanlar bu sekilde milyonlarca Euro kaptiriyorlar:

www.numedya24.com
0
sertac akin
(27.11.25)
yakalanmama ihtimalin sıfıra yakın. paraya el koyuyorlar ve ancak ülkeden çıkarken geri alabiliyorsun. bildirmen şart
0
messina123
(27.11.25)
Havalimanında xray cihazları ötüyor. En azından euro olunca, bir tanıdıgım demişti.
0
liberal
(27.11.25)
eger paraniz kara para degilse (veya 20 bin dolar sizin icin sakiz parasi degilse) beyan etmek en kolayi degil mi? ne bileyim, bu is sansa birakmaya deger mi?
0
Sour
(27.11.25)
el koyarlar, havalimanı gümrüklerinde gereksiz bir riskli kişi kaydı oluşur.

bu kadar önemli ise yasal limiti aşmayacak şekilde 2 kişi olarak taşıyın.
0
orpheus
(27.11.25)
bisey olma olasiligi yok denecek kadar dusuk, zira buyuk para degil.
bisey oluyor olsaydi alamancilarin %90'i sinirdan iceri giremezdi.
0
cooperr
(27.11.25)
(25)

Sevgilimden Bu Şekilde Ayrılmakta Haklı Mıyım?

lapetitemort
7-8 aylık bir ilişkimiz var. Vaktimizin çoğu onun evinde geçtiği için evin kirası ve faturaları hariç neredeyse tüm ihtiyaçları ben karşılıyordum. Market harcaması bende, temizlik malzemeleri bende, yeme ve içme bende. Gezip tozmak bende. Eve ufak tefek dekorasyon ürünü alınacaksa onları da alırdım.
7-8 aylık bir ilişkimiz var. Vaktimizin çoğu onun evinde geçtiği için evin kirası ve faturaları hariç neredeyse tüm ihtiyaçları ben karşılıyordum. Market harcaması bende, temizlik malzemeleri bende, yeme ve içme bende. Gezip tozmak bende. Eve ufak tefek dekorasyon ürünü alınacaksa onları da alırdım. Ara sıra arabasına benzin almışlığım dahi vardır. Yani evli ve karısı çalışmayan bir adam gibiydim. Sadece kendi başına takıldığında harcama yapardı. Yanımda olduğu her an para harcadığımız hemen her şeyi ben alıyordum. Maaş farkımız fazla olduğu için problem etmedim.

Fakat en son canıma tak etti.
Bugün yemeğe giderken, birden bire bir milyoncu diye tabir edilen ve her telden ürünün olduğu bir yere yanaştı. Dükkanı bildiğiniz taramaya başladı. Ne alsam diye detay detay bakıyor. Para kendisinden çıkmayacağı için rahat. Evde mevcut olmasına rağmen damacana pompası aldı. Sonra yine evde olmasına rağmen halı aldı. İplik lazım dedi, onu da aldı. En son baktım çelik yüzük ve kolye bakmaya başladı kendisine. Orada benim sinir tavan yaptı.

Bekledim. Kasaya geldi. 650 TL tuttu. Dedim ki "bende yok, ödemeyeceğim". Bozuldu ve arabadan çantasını getirmemi istedi. Ben de aldım getirdim. Ödedi. Çıktıktan sonra da "arabayı eve çek" dedim. Evine gittik. "Selametle" deyip aracıma bindim ve eve geldim.

Kendisi tüm maaşıyla altın alan birisi. "Ben senin sponsorun muyum?" diye çıkışınca "erkek arkadaşımsın, ne var alsan" diye savunmaya geçiyor.

Eve dönerken bana "650 TL için değer mi" dedi. Şimdi ben cimri bir adam olarak görünüyorum. O kadar fedakarlığa rağmen 650 TL için ayrılan adam olarak hatırlanacağım için üzülüyorum.

Sizce tepkim fazla mıydı?
+5
lapetitemort
(24.11.25)
fazla olan şimdiye kadar bu kadar suistimal edilmeye izin vermeniz bence.
+11
black holes in the sky
(24.11.25)
Tepkin fazlaydı çünkü tavır alınacak yer orası değildi, bunu evde bir gün çay içerken ona açabilirdin

Sevgilinin evine çökmek, bütün abur cubur, temizlik masrafına ortak olmadan yaşamak kadar her şeyi karşılamaya çalışmak da hatan olmuş, neden konuşarak hakkaniyetli bir denge bulmaya çalışmadınız
+4
grimavi
(24.11.25)
Evet, o da kasiyerin önünde tepki vermeme bozuldu. Belki burada hatalıydım. Ancak kendisine bu tarz bireysel harcamalarını yapmaktan hoşlanmadığımı yazılı ve sözlü olarak belirtmiştim daha önce.
0
🌸lapetitemort
(24.11.25)
Sessiz bir anlaşma yapmışsınız zaman içinde. Sonra sen paldır küldür bozmuşsun anlaşmayı.

O paraya daha iyisini bulurum diyorsan, bu davranışında haklısın.

Bulamam diyorsan git bir çiçek yaptır.
+2
Mirket
(24.11.25)
Takıldığım tek şey bir milyoncudan takı alan biriyle beraber olmanız:)
+10
suicides underground
(24.11.25)
Niye bu kadar sinir yaptığını anlamadım. Bu durumda böyle tepki vermen sanki biraz çiğ bir davranış gibi olmuş. Ben olsam, eve geçtiğimizde ciddi bir şekilde konuşurdum, konuştum demişsin ama bir kez daha konuşurdum ve eğer bir daha böyle bir durum olursa da yine sakin bir şekilde, daha önce konuştuğumuz gibi ben karşılayamam kusura bakma der ama tepkimi abartmazdım. Ne yaparsan yap oyunu kuralına göre oyna. Bak onlar öyle yapıyor, akilli olmak bu gibi durumlarda ortaya çıkıyor. Kararlarından emin, sakin ve nezaketli ol o kadar.
+2
dedeminhirkasi
(24.11.25)
Tepkimin sebebi biraz da bu harcamayı haraç olarak kullanmasıydı. Kavga sonrası hatalı olduğumu anlayıp özür dilemiştim. Yemeğe de bundan dolayı çıktık. Yoldayken başladı zaten "bana yüzük alman lazım barışmak için" diye şakalaşmaya. Yok işte saat alacakmışım. Harçlığı kalmamış vs. Bunlar hep şakayla karışık beklentiler. En son bu bir milyoncuda patladı olay.
0
🌸lapetitemort
(24.11.25)
Hocam başta tüm red flaglere rağmen ilişkiye tamam demişsin şimdi de bu durumdan şikayet ediyorsun, bence sana davranış ve harcama olarak uygun olmayan birinden ayrılmaya cesaretin yok, bu kişi değişmez düzelmez bunu bekleme, devam ediyor musun etmiyor musun
+2
grimavi
(24.11.25)
Çantamı getir mi dedi?
+10
Kahvedesu
(25.11.25)
Vaktin çoğu onun evinde geçmeye başladığı an oturup bunları konuşup planlamanız gerekiyordu.
“ Yani evli ve karısı çalışmayan bir adam gibiydim.” buna katılmıyorum, sağolsun kirayı faturaları ödüyormuş :)
Kira ve fatura dediğin de öyle az bir miktar değil belki toplama vurduğumuzda yaptığın harcamadan çok bile olabilir.
İşte bunları oturup planlamadığınız için tam olarak eşitlik zor çıkar.

Burada çiğ olan mağazada alacağını alıp kasada birinin ödemesini beklemek, elini cebine atmaması, bu çok rahatsız edici.
Diğer çiğ hareket de kasada, insan içinde “ödemeyeceğim” demeniz.
İkinizin de karşılıklı davranış problemi var.
Konuşularak çözülebilecek bir sorunu fazla büyük yaşamışsınız, geçmiş olsun.

Ekleme;
“Erkek arkadaşımsın ne olur alsan” diye bir tavır da kabul edilemez, saçmalık.
+1
mutekebbir
(25.11.25)
kız çantasını yanına bile almıyor yani ha
iyiymiş.

evli olsam bile yanımda çantam olmadan çıkamam bir yere, bu başka bir kafa.
siz bu kafayı bi kere baştan almışsınız hayatınıza bunun konuşmakla düzelecek bir tarafı yok, konuşmak bir kafa yapısını (yetişkin yaşta baştan inşa edemiyor.
+4
subcomponent
(25.11.25)
Arabayı eve çek'ten sonrasını okumadım. Haksızsın.
-6
arbre
(25.11.25)
Sen sponspor olmuşsun. Başta böyle başladıysa böyle gider. Win win.
+1
mikahakkinen
(25.11.25)
Harçlığım kalmadı ne ya ahdjfjd. Onu yazmasaydınız belki biraz inandırıcı olurdu. Bu haliyle serin hikaye kardeş.
Ne kadın düşmanlığınız bitiyor ne kendi tercihlerinizin sorumluluğunu alamayıp mızmızlanmalarınız.
+1
auroraaurora
(25.11.25)
çantamı getir deyip son uşaklığı da yaptırmış. güzel sömürmüş seni. yol ver. kendine saygın olsun biraz.
+2
summerjam0306
(25.11.25)
kirayı faturayı ödüyormuş işte daha ne istiyorsun. bir de üstüne kızın arabasını kullanıyorsunuz. belki o da içten içe "ben enayi miyim hem benim evde yaşıyor hem arabamı kullanıyor bari diğer masraflara ortak olsun" diyordur.

kasiyerin önünde böyle davranmak da acayip çiğ bir davranış, hiç beğenmedim.
-2
kaptan maydanoz
(25.11.25)
Bunun için ayrılıyorsanız zaten sevmemişsiniz. Konuşarak anlaşamıyorsunuz demek ki.
" ben senin sponsorun muyum" ne kaba ifade ya. Kızı sevmiyorsun.
0
sevilen progressive türkücü
(25.11.25)
kira+faturalar hatunda
onun arabasiyla geziyorsunuz
getir goturunu de yapiyorsun
hatun sana agir gelmesin diye bir milyoncudan yuzuk bakiyor

burda bir tane icguveysi var, o da hatun degil coco.
+3
cooperr
(25.11.25)
önceki duyurularından da hatırlıyorum, bu kadın seni beta-provider olarak kullanıyor. ilişkide keyif aldığı şey, ilişkiden aldığı şey bu.

sen de açık ve net şekilde bundan rahatsız oluyorsun. bundan rahatsız olduğunu gösteriyorsun ve görüyor da. kadınlar mikron seviyesindeki mimik değişikliklerini bile okurlar, bunu fark etmemesi mümkün değil. şöyle düşün, biri sana "beni kullanıyorsun" imasında bulunsa ve bu dinamiği değiştirmeye çalışsa, hangi sebeple o ilişkiyi sürdürürdün?

ben cevabını vereyim, sevmediğin, ama kullandığın bir kişi ise bu kullanışlılık devam etsin diye sürdürürdün. bu ayarda başka bir sağlayıcı kaynağı kolayca bulamayacağın için sürdürürdün.karşındakini seviyor ve "kullanmıyor" olsaydın da bu ima karşısında önce sarsılır, çöker, sonra ya ayrılır yada bu imajı temize çekmek için hızla kendine çeki düzen verirdin.

kendin için doğru olanı yaptığını düşünüyorum. maddiyat beklentisi olan kişiyi hiçbir şekilde elinde tutamazsın. öyle veya böyle ya el yükselterek seni tüketir, yada başka bir konak bulur ve sistemini yükseltir.çalışarak kazandığı, kendine kendi emeği ile sağlayabildiği hayattan fazlasını hak ettiğini düşünebilen bir insan ile stabil ve huzurlu bir hayat kurabilmen mümkün değil.
0
loch ness
(25.11.25)
araba benim arkadaşlar, bazen o sürüyor.
0
🌸lapetitemort
(25.11.25)
onun evinde yaşamıyorsunuz değil mi? sadece genelde orada buluşuyorsunuz? Siz aile ile mi yaşıyorsunuz?

kavgadan sonra arabayı hala onun sürmesi tuhaf olmuş biraz :D
+1
bobinhoo
(25.11.25)
burada duruma göre haklı olduğun ve haksız olduğun noktalar var. her durumda haklı olduğun nokta bence 7-8 aylık bir ilişkide arabadan çanta olmadan inip kafasına eseni alması olmuş. çünkü olayı emrivakiye getirmiş, uzun süreli bir ilişki ya da nişanlılık/ evlilik söz konusu değil absürt kaçıyor.

ev konusunu anlamadım açıkçası ortak yaşıyorsanız ve kirayı faturayı o karşılıyorsa bence yemek gezme gibi harcamaların senin tarafından karşılanmasında absürt bir şey yok, bence basit görgü kuralı bence.

ama bence evler ortak değil, sadece kız arkadaşının evinde buluştuğunuz için o evde vakit geçilme söz konusuysa kızın her harcamayı sana yıkması bence absürt kaçıyor zira aslında kızın evinde buluşmanız takılmanız kızın konfor alanını ve rahatlığını gözeten bir şey. elbette gene birlikte yemek yeneceği zaman yemek alınır edilir ama eve sponsor olmak bana saçma geliyor zira birbirinize güvenip de o eve çıkmadı.

genel olarak haklı olduğunu ve kızın para emcükleyen bir tip olduğunu, yarın bugün ciddiye binerse tüm yükü senin sırtlanacağını kızın da sana zırnık koklatmadan birikim yapacağını düşünüyorum.
+2
denizgonen
(25.11.25)
sırf senin alacagını bildiği için yanına çantasını almadan seni 1 milyonucuya sokmuş. bu ayıp bi kere. sırf senin alacağını bildiği için sana bir şeyler aldırmak için dükkana sokuyor. sonra erkek arkadaşım degil misin deyip üste çıkıyor.

burada araba ev kira bilmem ne ödemeleri degil konu burada sana yapılan yüzsüzlük ve ayıp var. ayrılan taraf senin olman daha iyi. bırak o 650 lira için bana laf söyledi demekle kalsın. ucuz insanlar ancak böyle parayla ölçülür işte.
+3
koela
(25.11.25)
sen kendine saygi duymuyorsun ki o duysun. boyle iliski mi olur? hatalari soyleyeyim:

1- kizin evine yerlesiyorsan oncelikle bu konunun finansini konusmamak hata. gerekirse kiranin yarisini sen vereceksin.
2- butun yeme, icme, temizlik senin odemen hata. ikiniz de para kazaniyorsaniz boyle bir denge olmaz. seni kullaniyor, hem de bu durumdan gram utanmiyor.
3- canini sikan bir durum varsa, duzgun yolla soyleyeceksin. icinde biriktirip patlamayacaksin sonra hakli da olsan, yillarca odemelerin hepsini de yapsan, karsi taraf 650 tl odeme diyecek.
+2
monicapp
(25.11.25)
konu 650tl değil seni ne olarak gördüğü. bu soruyu cevapladığında konu netleşecek.
+2
orpheus
(25.11.25)
(11)

Sedat Peker nasıl bir mafya?

Kahvedesu
Bu para nereden geliyor?
Bu para nereden geliyor?
0
Kahvedesu
(24.11.25)
sağda solda çete diye gezen herkes ona çalışıyor. ona para vermeden bu çizgi film isimli çeteler yaşayamaz. bunların boyunu aşan işleri direkt kendisi çözüyor. istanbulda mafyacılıktan para yiyen herkes ona da komisyon veriyor.
0
patronaj1
(24.11.25)
''ona para vermeden bu çizgi film isimli çeteler yaşayamaz. ''

Emin misin?
-6
🌸Kahvedesu
(24.11.25)
90ların karanlık yıllarında bürokrat derbeylerinin ayakçılığını yaparak yükseldi. Mesela büyük bir işletme var, devlet her bilgiye sahip, karadenizli bürokrat çetesi buna git çök diyor. Yargı bizde, emniyet bizde, vergi dairesi, belediye vs. vs. Bu da arkamda devlet var özgüveniyle çöküyor, bürokrasinin payını veriyor. Gül gibi geçinip gidiyorlar. Ülkedeki bütün mafyatik ayaktakımının arkasını yasladığı bir bürokrat grubu vardır. Çünkü en büyük Mafya bürokrasidir!
+6
mesuta
(24.11.25)
Yasa dışı bahis işlerini kara para aklama vs o yönetiyordur kesin bu kadar bağış yapması da şirinlique
0
olaylar olaylar
(24.11.25)
patronaj'in dedigi dogru.
lisedeki matematik hocam (baya degisik bir hayat tarzi vardi, memur gibi düsünmeyin) bogaz manzarali bir kafe/restoran acmisti. sonra mafya cöktü, zorla elinden aldilar. iyi yer + iyi konsept + güzel manzara. mafya dayanamamis, bir gün mekana gelip güzel güzel konusmuslar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.11.25)
Nasıl çöküyorlar ya?
-2
🌸Kahvedesu
(25.11.25)
"1 kilo toz bir otoboz" da olabilir..
youtube'dan gelen gelirle ayakta kaldigini sanmiyorum :p
0
cooperr
(25.11.25)
yoldan 10 kisiyi rastgele cevir, en az 6 tanesi yegeni zaten. bu kadar akrabasi olan insan fakir olur mu? herkes bir lira gonderse...
0
Sour
(25.11.25)
bazen bazı insanlara yaptıkları için değil, yaptıklarını söylememesi veya anlatmaması için para verilir.
0
galahad reloaded
(25.11.25)
Her hükümetin pis işlerini yaptırdığı bazı gruplar vardır, sedat da onlardan sadece bir tanesi ve artık hükümetle işi kalmadığı için kenara atıldı. Youtube videolarında da söyledi sizin için şunu yaptık bunu yaptık şimdi bana yanlış yapıyorsunuz diye. Zamanında çok güçlendi ve akıllı oynamış ki kendi tr de olmasa bile hala ağırlığı devam ediyor.

zamanında itibarsızlaştırmak için uğraştılar, abuk sabuk tipler sedat peker için video çekip atar gider yapıyordu ama, hepsine tek tek özür videosu çektirdi.
0
duyuruuser
(25.11.25)
90'lı yıllarda ki susurluk olaylarında adı geçmişti. Veli Küçük, mehmet ağar ile bağlantıları olduğu söyleniyordu.
+1
komando kani var bende
(25.11.25)
(9)

Boşver memleketi dünyayı...

luluki
Senin gündemin ne?
Senin gündemin ne?
+1
luluki
(23.11.25)
Aşksızlık
+6
olaylar olaylar
(23.11.25)
Gurbette tek başına hayatta kalmak
+1
Take it away honey
(23.11.25)
Güvensizlik…
0
Dağcı
(23.11.25)
ortalama uzeri paraya nasil ulasabilirim sorusuna cevap ariyorum
+1
cooperr
(23.11.25)
Sosyal anksiyetemi azaltmak
0
kaset
(24.11.25)
Arabanın bagajı açılmıyor nasıl açsam diye çözüm üretmeye çalışıyorum
0
mirty
(24.11.25)
şu sıralar demir beton tuğla fiyatlarına odaklandım.
0
ground
(24.11.25)
bir haftadır hastanede o test senin bu tahlil benim cebelleşiyorum. hastane, hasta olma vb. konularla ilgili ne kadar travmam varsa tetiklenmiş durumda, psikolojim de zorlanıyor. bir de zamanında bana ısrar kıyamet tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırtan sigortacı arkadaşıma her seferinde teşekkür ediyorum çünkü bu işlemleri şu an ki stres yükümle bir kamu hastanesinde yaptırdığımı hayal dahi edemiyorum.
0
Phoebe
(24.11.25)
Yalnızlık, hevessizlik
0
pislick0
(24.11.25)
(14)

Windows yerine apple bilgisayar tercih etmemi gerektirecek farklar nele?

sonhakan
Yoksa arada ucret farkina değmez mi?
Yoksa arada ucret farkina değmez mi?
+1
sonhakan
(23.11.25)
Hali hazırda iPhone ve airpods kullanıyor olmak. İyi entegre olurlar.
0
hububrad
(23.11.25)
Daha güvenli, daha sorunsuz, ikinci el değeri daha yüksek, ömrü daha uzun, daha performanslı, malzeme kalitesi/ekranı daha iyi (dengi bulunur ama pahalı olabilir), alışınca daha kullanışlı bir arayüzü var, diğer Apple cihazları ile harika entegre oluyor, daha iyi pil ömrü var, hafif ve ince.
+1
orient blue
(23.11.25)
bir aksesuar olarak alınıyorsa müşterilere zenginlik göstermenize yarayabilir. evde kullanmak amacıyla alınıyorsa windows'ta çalışan birçok programı çalıştırmak için emülatör kurmak gerekebilir hatta easy anti cheat kullanan pek çok uygulamayı (örneğin valorant ve lol'ü) çalıştırmayabilir.
-3
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(23.11.25)
apple-specific is yapmayacaksaniz degmez ben sahsen pismanim, m4 pro.
+2
gule gule
(23.11.25)
tablette net apple
bilgisayarda net windows
-2
jamswety
(23.11.25)
Sizin icin onemli bir fark midir bilemiyorum ama Apple TR'de daha cool olarak goruluyor sanki biraz. Diger Apple urunleri icin de soylenebilir bu. Malum alim gucu ya da insanlar bilmiyor kullanmiyor pek vs vs.

Ben iki sistemi de kullaniyorum. Gecmiste de kullandim. Apple urunlerinin hardware'i kasasi, ekrani vs. genelde daha kaliteli oluyor ya da oyle hissettiriyor ve plastik windows laptoplardan daha uzun omurlu oluyor.

Surekli windows kullandiysaniz, windowstan devam edin. Surface pro'lar oldukca iyi.
0
thetruenorthstrongandfree1
(23.11.25)
@orient blue'nun sunduğu gerekçelerle aldım; @gule gule ve @jamswety'nin dediklerine vardım.
windows'a alışıksanız hiç tavsiye etmiyorum. benim elimde patladı. alıp kenara attım; eski windows bilgisayarla devam ediyorum..
+1
lil siztah
(23.11.25)
windows'tan mac'e gecmek hayatimin en iyi karariydi. canim kendim <3 hele lenovo'dan mac'e gecince anlatamam yasadigim upgrade'i. orta cag'dan günümüze isinlanmis gibi oldum. lenovo'nun kullandigi malzeme kalitesi bile o kadar kötüydü ki, laptopu siliyordum, klavyesini falan nemli bezle ve ona ragmen tozlar yapismis oluyordu, cikmiyordu. ve bu dertlerimin en kücügüydü. orient blue +100
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.11.25)
şarjı dışında macbook'un hiçbir artısı yok bence.
-1
kesmekes laleler
(23.11.25)
ücret farkı dediğine göre "daha çok" para vereceksin apple'a, öyleyse yani daha ucuz windows işini görüyorsa windows al.

Ben çevreme "Apple daha ucuz" diye geçen birkaç yılda önerdim. Zira işlerini görecek windows 3x TL ise M işlemcili düz macbooklar 2x falandı. Aynı şekilde PC toplamak yerine Mac Mini alan bir sürü insan var. Ama onlar kendilerine ne gerektiğini ve neden Apple'ın daha mantıklı olduğunu biliyorlar. Yani senin kullanımın için gerekmiyor olabilir.
0
nhk ni youkosu
(23.11.25)
business serisi bir laptop (tercihen freedos lisans parası ödememek için) + linux mint xfce en iyi tercih olur hız, stabilite ve güvenlik arayan biri için.
0
elite crew
(24.11.25)
apple icin baya direndim ama gectikten sonra hic pisman olmadim.
isletim sistemi stabil, cokme falan yok
virus problemi yok
pil bitmiyor
teknik destek cok iyi
10 sene tepe tepe kullansan da alicisi var, satabiliyorsun.

daha ne olsun..
0
cooperr
(24.11.25)
Benim icin birincisi sarj suresi, bilgisayari alip sarj aletini evde birakip butun gun calisabiliyorum. Ikincisi eskimemesi, ilk macbook’um 12-13 sene gitti. Ayrica ekran rengi beni cok tatmin ediyor, isim gorsel tasarim. Telefonda da apple kullaniyorsaniz bilgisayardan full telefon kontrolu, telefonda kopyaladigini bilgisayardan yapistirmak filan kucuk ama isleri hizlandiran ayrintilar. Bir de bilgisayari neredeyse hic kapatmiyorum, sagdan soldan bir seyler firlamadan tak diye acilmasi da kolaylik.
0
lallala
(24.11.25)
bunu nasil bi kullanim profiliniz oldugunu bilmeden cevaplamak imkansiz.
easy anti cheat denmis mesela, benim umrumda olmayan bir sey.
mesela su an windows kullanmak benim icin sacmalik, mac kullanmasam bile windows kullanmazdim, linux kullanirdim.
ama genel olarak eger;
a) baska apple cihazlariniz varsa
b) sadece windows'ta calisan bir programla isiniz yoksa
mac > windows
muhtemelen ayni performansi daha ucuza alirsiniz, daha uzun sure kullanirsiniz.
0
ghilleinthemist
(24.11.25)
(11)

polis teşkilatı nasıl kötü şöhretinden kurtuldu?

plastic_angel
işkence, yolsuzluk, faili meçhul ve çete bağlantısı iddialarıyla anılan, halkın korktuğu bir kurumdu. bugün ise büyük oranda profesyonel ve güvenilir. kimse karakola gitmeye çekinmiyor artık. bu değişim nasıl gerçekleşti? akp döneminden sonra değişti bu. türkiye bunu nasıl başardı? mesela bu değişim
işkence, yolsuzluk, faili meçhul ve çete bağlantısı iddialarıyla anılan, halkın korktuğu bir kurumdu. bugün ise büyük oranda profesyonel ve güvenilir. kimse karakola gitmeye çekinmiyor artık. bu değişim nasıl gerçekleşti? akp döneminden sonra değişti bu.
türkiye bunu nasıl başardı? mesela bu değişim gümrük, tapu, nüfusta tam olamadı (kişisel fikrim)
-12
plastic_angel
(21.11.25)
Akp ile birlikte polis devleti olduk, ülke devasa bir yandaş, polis teşkilatı da öyle, haliyle korkacak bir şey kalmadı.
+2
kizil karga
(21.11.25)
z kuşağıyım. polisin kötü şöhretli olduğu bir dönem hatırlamıyorum. bugünkü polisin kötü yanı profesyonel olmamaları.
-10
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.11.25)
bahsettiğiniz işkence, kötü muamele işleri darbe zamanları işkenceleri, hortum süleymanlar, Mehmet Ağar polisliği, Metin Göztepenin gözaltında öldürülmesi gibi simgelerle ifade edeceğimiz şeylerse
1- polis her zaman devlet aparatıydı, hala öyle ama o eski kaba dayak tırmak sökme gözaltında kaybetme kadar olan olaylar zaten genel olarak kalmadı. devletin tarzı dğeişti.
cezaevlerinde de döve döve öldürmüyorlar. ilacını vermeyip tahliye etmeyip öldürüyorlar ama elektrik vermiyorlar mesela. (her yer kamera her yer kayıt her yer kanıt çünkü, darbe gibi gezi gibi çok büyük kargaşada gümbürtüye gitmediğin sürece illa ortaya çıkar)
80de 90da ortaya çıkartılamıyordu kolay kolay
devir değişti yani.

2) bir de AB uyum sürecimiz vardı bizim eskiden, açılan fasılların en dişe gelir maddeleri arasında karakolların cezaevlerinin bu eski yapılarının temizlenmesi idi. o zamanlarda hakikaten baya uğraşıldı bu konularla.

3) 95'lerde filan PKK mücadelesi kılıfıyla çok pis şeyi polislere yaptırdılar, şimdi öyle bir PKK mevzusu yok

4) çete bağlantısı kısmında ise bence konu polisin değil çetelerin yapısının değişmiş olması.
eskiden çeteler daha siyasi idi Alaattin Çakıcı filan idi mesela. onlar devletten adam kullanma kendilerinin devletin adamı görme vs vs gibi işlere eğilimli idi. Şimdiki çeteler ise daha az devletten adam kullanıyor (sanırım). Bu polis temizlendiğinden değil, şimdiki çeteler sosyal medyadan tas kafalı tetikçiyle işini yapıyor sonra o arkadaşları gürcistana filan atıyor, polis lazım olmuyor. yoksa polis lazımsa onu da bulur -bence.

5) kuruma mahsus olmayan diğer konularda (yolsuzluk, usulsüzlük) bir farkları yoktur muhtemelen
+2
subcomponent
(21.11.25)
Bunun üç nedeni var.

Birincisi Dünya bir bütün halinde medenileşiyor. Türkiye'de bundan nasibini alıyor. Bunun herhangi bir yönetimle ya da siyasi partiyle alakası yok.
Eskiden anne babalar çocuklarını terbiye etmek için dövermiş. Bir çocuk çırak olarak ustanın yanına verilirken 'eti senin kemiği benim' denirmiş. Eskiden okullarda dayak varmış. Öğretmen dövdü diye evde söylersen bir dayak da evde yermişsin. Eskiden dayak yemeden teskere alabilen mümkün değil olmazmış falan. Yani konu sadece karakol ve polis konusu değil.

İkincisi. İnternetin icadı herkesin ayağını denk almasına sebep oldu. Şimdi herhangi bir yerde olan herhangi bir aşırılık anında sosyal medyanın konusu oluyor. Videolar internete düşüyor. Bu durum muktedirde oto kontrole sebep oldu.

Üçüncüsü. AKP iktidara ilk geldiğinde sebebine burada girmeyeyim de, Avrupa Birliği uyum yasaları konusu üzerine eğildi. Eskinin devlet otoritesi epey yumuşatıldı.
0
Mirket
(21.11.25)
90'larda peki bahsettiğin bu olaylardan nasıl haberdar oluyorduk?

Medyada, haberlerde, gazetelerde bir şekilde gazeteciler haber yapabiliyordu değil mi?

Fıkra bu kadar.

(Bu arada mirket in yazdıklarina da katiliyorum ama esas meseleyi atlamayalim)
+2
makbur
(21.11.25)
akp sayesinde kurtuldu. bugün yolsuzluk var, enflasyon kontrolden çıkmış falan diyemiyorsak nedeni biraz da polis devletinden korkmak.

türkiye bir devlet ülkesi. yol yap, körü yap; bunları yaparken de biraz çukkala ülkesi yani. polis bu açıdan bir güvence oluyor.
-2
michael harddd
(22.11.25)
polis teskilati buyuk oranda profesyonel ve guvenilir mi? mhp genel merkezinden mi yaziyorsunuz yahu boyle seyleri, akpliler bile boyle dusunmuyordur lol
+1
ghilleinthemist
(22.11.25)
Dünya bütün halinde medenileşmiyor. Bizde değişim oldu. Yaşı yeten ve dünyanı gezen herkes fark eder.

2002'deki iktidar değişikliğini müteakip ilk yıllarda Türkiye'de agresif değişiklikler oldu. Sonra genetik kodlarımız ağır bastı ve yeni statüko oluştu.
0
yadigar
(22.11.25)
90'lara gore degisen sey arabalar, baska bir numara yok.

sene olmus 2025, bizim polisler hala bos beles dolasirken cakarlarin yakilmamasi gerektigini ogrenemedi, cakari "hos gorunuyor" diye yakiyorlar. yaw sizin devriye atarken gorunmemeniz gerekmiyor mu? 2 km oteden isiklari goren zaten bir is ustundeyse birakir kacar.
0
cooperr
(22.11.25)
eskiden kamera yoktu. cezaevlerinde neden dayak yok? her yer kamera, hükümlüye vurduğun an meslekten ihraca kadar gidiyor. polis teşkilatında düzelme falan yok. mobbing ve baskıdan geçen sene intihar eden en az 10 polis var.
0
mikahakkinen
(22.11.25)
Ben hatırlıyorum. AB uyum yasalarıyla ve internetin gelip kameranın yaygınlaşmasıyla çok şey değişti. Eskiden karakol mahkeme gibiydi. Hem yargı hem ceza infaz kurumu. AB sürecinde kısa zamanda değişim oldu

O zamanlar mahkeme kararıyla ehliyetimi geri almaya emniyet müdürlüğüne gitmiştim orada oturan memur ehliyeti teslim ederken "al buna da itiraz et" diye yeni bir ceza daha yazdı. AB yasalarından önce olsa belki döverdi.

Bu arada polis, doktor, tamirci, politikacı hepsi de toplumun aynası. Kimse gökten gelmiyor toplumun içinden çıkıyor
+1
hebanon
(22.11.25)
(1)

af ve aöf sorusu

der meister
bölümdeki sekizinci senem. bu dönem ders kaydı yenilemedim, ben direkt atılacağımı düşünüyordum ama üç ders beş ders sınavı vs. sebebiyle öğrenciliğim devam ediyor görünüyor. ders zaten seçtirmemişti, o sınavlar da benim okulu bitirmeme yetmez, en az üç dönem dersim var. bu sayede aöf'te iki yıllık
bölümdeki sekizinci senem. bu dönem ders kaydı yenilemedim, ben direkt atılacağımı düşünüyordum ama üç ders beş ders sınavı vs. sebebiyle öğrenciliğim devam ediyor görünüyor. ders zaten seçtirmemişti, o sınavlar da benim okulu bitirmeme yetmez, en az üç dönem dersim var. bu sayede aöf'te iki yıllık bir programa kaydolabildim ikinci üniversite düldülünden, en azından onu bitireyim elimde ön lisans da olsa diploma olsun diye.

sorularım,

1) kapsayıcı çıkması halinde olası bir aftan yararlanabilmem için statümün ne olması gerekiyor? kaydımı sildirmeli, okulla ilişiğimi tamamen mi kesmeliyim? bugün af çıksa mesela "iyi de sen zaten şu an öğrencisin" deyip beni saymazlar mı?

2) aöf öğrenciliğim devam ederken asıl okulumla ilişiğimi kesip lisans öğrenimimi noktaladım diyelim, iki yıllığın bitmesine de bir veya iki dönem var... bu durumda "hop kardeşim, bu ikinci üniversite, şu an lisans öğrencisi değilsen burada devam edemezsin!" diyorlar mı? yoksa aöf'te ilk kayıt işlemi gerçekleştikten sonra öğrenim durumu önemsiz mi?
-4
der meister
(21.11.25)
etraf bu kadar diplomali issiz doluyken hala aof diplomasi kasmaya calismak, sence de beyhude bir caba degil mi?

insan "ne yapmak nereye varmak istemektedir bu der meister" diye kendine sormadan edemiyor. :D
0
cooperr
(27.11.25)
(11)

Manuel arabada rampa kalkışını nasıl yapıyorsunuz?

runaway
El frenli mi el frensiz mi?
El frenli mi el frensiz mi?
0
runaway
(21.11.25)
El frenli
0
purplee
(21.11.25)
El frensiz
0
mirty
(21.11.25)
Yarım debriyaj el frensiz. Eğim yüksekse el frenli.
+4
jackyr
(21.11.25)
rampasına bağlı.
0
yurtsuz john
(21.11.25)
99 model araba ile yarım debriyaj el frensiz
0
pislick0
(21.11.25)
rampanin egimine gore degisir, her rampada yarim debriyaj kesmez.
0
cooperr
(21.11.25)
ramapsina bagli ama genelde el frensiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.25)
Topukla fren yarım Debriyaj parmak ucuyla gaz
0
kisa
(21.11.25)
el frensiz, alışkanlık meselesi, bir süre sonr alışınca arabanın kavradığı noktayı biliyorsunuz ve milim bile kaymıyor, ama eksta dik yokuşlarda sizyine de el freni ile kalkın. ne olur ne olmaz.
0
exlibris
(21.11.25)
rampa çok dikse el freni ile rampa çok dik değilse yarım debriyaj.
0
benibulmanlazim
(21.11.25)
iyi şoför el freni ile kalkar. yarım debriyaj arabayı yıpratır, kavramayı eskitir. hem de el freni daha güvenli.
0
faberkastelli
(22.11.25)
(15)

Hangi saat?

kizil karga
Tissot'nun iki saatinden birini almak istiyorum ama karasız kaldım, sizce hangisi?https://www.tissotwatches.com/tr-tr/T1274071109101.html?srsltid=AfmBOorNgccRPUVEJuK8lwWz75iTaSWqt94uK2vFTlI_FQYi5X5gsMeAhttps://www.tissotwatches.com/tr-tr/T1374071109100.html
Tissot'nun iki saatinden birini almak istiyorum ama karasız kaldım, sizce hangisi?

www.tissotwatches.com


www.tissotwatches.com
0
kizil karga
(21.11.25)
Yani biri 35 mm çapında biri 40 mm çapında, tarz olarak benzer olsa da bilek yapına göre seçmek gerek
0
grimavi
(21.11.25)
Abi yanlış linki koymuşum düzelttim, ikisi de 40 mm
0
🌸kizil karga
(21.11.25)
ben ilkini beğendim
+1
kisa
(21.11.25)
40 mm ise gentlemen ama alternatif öneri istersen citizen c7 modeli, beşgen tarih penceresi falan retro hoşuma gidiyor
+1
grimavi
(21.11.25)
ilki açık ara
+1
ground
(21.11.25)
bence ikisi de değil. ama bu tarz seviyorsanız ilki
+3
sweetoffice
(21.11.25)
bence de ilki. prx bir tık sanki piyasa işi oldu gibi bir algım var. bir de prx daha hafiftir, ben o kadar hafif saat de sevmiyorum.
+1
awlmi
(21.11.25)
tabiki gentelman
+1
bobinhoo
(21.11.25)
kesınlıkle gentleman.
+1
deepness
(21.11.25)
2. benim de hedeflerimden birisi çok şık.
+1
cisimcik golgi
(21.11.25)
1 cok cok iyi
+1
koela
(21.11.25)
1
+1
cooperr
(21.11.25)
Bilekte farklı duruyor bu saatler ama bence gentleman
+1
edaddy
(21.11.25)
PRX yani ikinci.
+1
ucurulmamak umidiyle
(21.11.25)
Ben de ikisi de değil diyeceğim..
0
eileengray
(22.11.25)
(5)

bütün servisler mi kötü? millet bunlara güvenip milyonluk araçlarını nasıl emanet ediyor?

konetsu
biraz uzun iç dökmelik daha çok :Dinternette videolarda vs. yapılan yanlışları saçmalıkları biraz biraz görüyordum da sanayideki rastgele ali usta veli usta tarzı yerler kötüdür diyordum ben. kurumsal olsun biraz düzgün iş yapsınlar da içime sinsin diyerek çok basit sadece yağ ve antifriz değişimi i
biraz uzun iç dökmelik daha çok :D

internette videolarda vs. yapılan yanlışları saçmalıkları biraz biraz görüyordum da sanayideki rastgele ali usta veli usta tarzı yerler kötüdür diyordum ben. kurumsal olsun biraz düzgün iş yapsınlar da içime sinsin diyerek çok basit sadece yağ ve antifriz değişimi için gittim.

sertifikalı castrol auto service vardı baktım sosyal medya hesaplarında da paylaşmışlar bir sürü lüx araba gitmiş buraya, son model mercedes bmw audi jeep range rover araçlar, suvler, pickuplar hatta meserati mustang vs. var... dedim buralardaki en iyi servis budur herhalde.

normalde basit sayılacak iş kendim yapacaktım ama önceki bakımda yağ filtresi fazla sıkılmış, normalde elle bile çıkması gereken şey, ben o ihtimali düşünerek şundan almıştım www.hepsiburada.com ama sapı uzun olduğundan hareket alanı kalmayıp dayanıyordu, kullanamadım.

sonra bu yöntemle denedim www.youtube.com artık filtrenin dışı ezilmeye başladı en ufak hareket yok, filtre delinir de çıkmazsa servise de gidemem bir de çekici parası çıkar diyip atladım gittim...

hazır gitmişken antifriz işi de aradan çıksın bari ortalığı batırmayayım dedim. özellikle çekincem antifrizin zehirli ve tatlı olması, kedi köpek filan dökülen antifrizi içmesin buralarda dedim, antifriz değişimi için ek sadece 200tl istediklerinden tamam dedim.

neyse aracı çektiler lifte, açtılar kaputu. sadece yağ ve antifriz değişimi konuştuğumuz halde hemen motor hava filtresini açıp eskisini fırlatıp attılar. öncesinde ne ellerinde uygun filtre var mı diye baktılar ne de bende olup olmadığını sordular :D neyseki yanımda vardı zaten değiştirecektim. polen filtresi yağ filtresi vs. hepsi hazırdı. yağımı antifrizimi hatta saf suyumu bile götürdüm sadece işçilik yapacaklardı.

aracı kaldırdılar, genel gözle bi bakıldı işte motorda şanzımanda hiç yağ kaçağı yok, aracın altında paslanma çürüme yok sağlam durumda... bunlardan bahsedildi. yapılması gereken başka bişey yok iyi durumda dendi işte.

asıl işlem başladı sonunda, tapa açıldı yağ boşaltıldı filtre söküldü tapa yeni filtre vs. takıldı araç indi. yağ koymaya başlıyoruz, ne bakıyor kaç litre yağ alır diye ne bana soruyor... huni vs. de olmadan dolduruyor 2 litre filan oldu dedim 3 litreden fazla koyma bi bakalım(kitapçıkta tam kuru motora 3.5, filtre ile değişimde 3, filtresiz sadece yağ değişiminde 2.8 litre diyor)

durdu bi kontrol edip motoru çalıştırdı, biraz gaz filan verdi. sonra baktım hemen tekrar yağ seviyesini kontrol ediyor... süzülmesini beklemen gerekmiyor mu diye sordum, bu ince yağ hemen süzülür beklemek gerekmez dedi :D ki 10w-40 yağdan bahsediyoruz 0-20 filan değil hani... uyarıma rağmen yağ ekledi ve bidonun üstünden seviyeye baktığımda kalan yağın 1 litrenin altına indiğini gördüm.

antifriz değişimine geçtik, araçta zaten kırmızı antifriz var, kitapçıkta önerilen de kırmızı ve sistemde kaçak vs. yok bu halinde, bana mavi koyalım bu sisteme zarar verebilir diyor. ki farklı tip antifrizler karıştırılamaz içindeki antifrizi de motor bloğundan filan tam olarak boşaltmadılar... kırmızıyla devam ettirdim.

boşaltma tapası var radyatörde dedim, onlar plastik kırılabilir hortumdan açalım dediler. ben zehirli diye etrafa dökmek istemediğimden orada yaptırayım demişken, ki bi kaba boşaltırdım etrafa sıçrayabilecek olandan bile çekinim... direkt yere boşalttılar hepsini.

antifrizi saf suyu verdim, ben karıştıracaklar da öyle dökecekler diye beklerken altı konsantre antifrizi direkt doldurmaya başladı, yine motor yağındaki gibi huni vs. yok, yerlere de dökülüyor... 1 litre kadar oldu dedim su da eklemeye başla istersen bak o konsantre antifriz diye, anca ben söyleyince başladı su eklemeye. bu sefer aslında en iyisi çeşme suyu, bak bu saf sularda bi miktar asit de oluyor akü suyu bu diyor :D saf suda asit? ?? ??? patlatırmış sistemi asitli su.

yedek su deposunu doldururken bak maksimum çizgisi var dedim bişey olmaz diyip taşana kadar doldurdu onu da... sonra aracı çalıştırıp kaloriferi açıp test etmeye başladık, bi ara havasını almak için radyatör üst hortumunu söktüler, geri oturtamadılar. yerler yine antifriz içinde hepsi döküldü. kelepçeyi düzgün takamadılar devamlı damlıyor o açtıkları yerden hala, orijinal kelepçeyi çıkarıp başka tip bi kelepçeyle sıktılar. yay tipi olan penseyle açılandan vardı vidayla sıkılan tip bişey taktılar. eksileni tamamlamak için yine saf sudan koyuyorlar ama antifriz komple boşaldı o arada neredeyse... biraz da antifriz eklettim yine. ama şuan ne oran var ne orantı. sonrasında bi antifriz ölçümü de yapılmadı. hortumdan olmuyor diye bir de hararet müşürünü söküp oradan hava almaya çalıştılar bi ara.

radyatör fanları açacak mı diye bekliyorlar. hararet ne durumda diyorlar dedim şase zayıf sanırım araçta gösterge tam doğru değil yüksek gösteriyor genelde diye. bi cihaz bağlayıp bakalım demediler kendi obd cihazımı ben taktım yanda kontrol ediyorum soğutma sıvısının sıcaklığını. yine sordular dedim gösterge 90ı geçti ama uygulamada daha 85 gösteriyor diye, uygulamaya güvenme yanlıştır o diyor :D dedim obdden bağlı oradan bakıyorum diye o zaman ok diyip telefondaki değerden ilerlemeye başladık. 92-93c'de açtı fanlar. tamam işlem bitmiştir diyip geçtiler.

eve gelip park ettikten yarım saat sonra gidip yağ seviyesine de baktım, tahmin ettiğim gibi maksimumu geçmiş fazla yağ konmuş. antifriz dediğim gibi... oranı orantısı belirsiz eskisi tam boşalmamış karman çorman durumda. bir de durduk yere gereksiz müdahale edildiğinden o hortumlardan başıma iş çıkar mı kaçırır mı akıtır mı diye korku eklenmesi bonus oldu.

en basit olması gereken sıvı bakımlarında bile nasıl bu kadar kötü iş yapabilir kaç yıllık sertifikalı servis ya? nasıl bu kadar bilinçsiz olabilir anlamıyorum...
şimdi eczaneden 50lik şırıngayla hortum aldım yağ çubuğunun oradan fazlasını çekeceğim, antifrizi de komple boşaltıp baştan kendim koyacağım mecbur... yerlere dökülenleri geçtim şuan içinde olanlar da boşa gidecek. castol radicool sf hani çok ucuz bişey de değil. yüz küsür liralık da saf su gitti. ekstradan fazla konan yağ boşa gitti. 1000tlye yakın boşa giden malzemeden zarar üstüne 1200 işçilik...

aracın başından ayrılmayıp yaptıkları her şeyi izleyip hata gördükçe söyleyip daha hatalı işlemi yapmadan uyardığım halde başıma gelen bu, bir de bırakıp gitsek ne olduğunu bile bilmeyeceğiz demekki... kırmızı antifrizle maviyi de karıştırırlar, çeşme suyunu da basarlar... sadece o hararet göstergesine güvenip termostat değiştirmeye filan da kalkarlardı belki :D

ben sıvı bakımında bile bu kadar sıkıntı yaşamışken ileride mekanik bi iş için gerekse nereye nasıl güveneceğim ya? baskı balata değişiminde şanzımanı indirmeli işlerde vs. neler yaparlar?
+2
konetsu
(21.11.25)
bu durum genel ahlakla ilgili bir durum. genelde servislerde çalışanların çoğunluğu sanayide risk alıp çalışmak istemeyen veya yarım yamalak iş bilen adamlar. servise götürme sebebim en azından elimde fatura olursa araçta olan sıkıntıyı kanıtlayabilirim düşüncesi. sanayide fiş fatura kayıt falan yok. sıkıntı yaşarsan en son sanayici seni dövmeye kalkar. iyi usta illa ki var ancak sanayi o kadar kaotik bir yer ki bulmakta zor randevu almakta. bu ahlaksızlık sadece oto sanayide yok, elektrik, su,klima, doğalgaz vb. her ustalık gerektiren işte var.
ben aracım için arkadaşıma gittim böyle binekoy ilerde bakarız dedi, araça yatak sarmış motor rektefiyeye girdi. arkadaş arkadaşa bunu yaparsa yabancı neler yapmaz. şehir ve araç belirtirsen burada tecrübeli olan arkadaşlar öneri sunar. sanayiye düşmemek için 5 senede bir araç değiştirmek gerekiyor.
0
mikahakkinen
(21.11.25)
yurtdisi ortalamasi da boyle malesef.

25 senedir arac kullaniyorum, boyle olmayan tek dukkan gordum yurtdisinda, tamirhane degil ameliyathane, hergun yerler yikaniyor, herkes eldivenle calisiyor, ultra profesyonel. motorda calistiyma motoru sampuanlamadan falan kesinlikle geri vermez. zaten iceri girmene falan izin yok cam var ordan bakiyorsun. senin verdigin parcayi kesinlikle takmaz. Lastik icin "force balance" olayini ilk orda gormustum.

Ama saati $200, yersen :)
0
cooperr
(21.11.25)
başıma gelen bir şeyden bahsedeyim. eşimin aracını yetkili servise verdik. kaporta işi bir de. ikame araç talebimizi de kabul etmediler. aradan 10 gün geçti hala haber yok. gittim cıngar çıkardım. 10 gündür ne yapıyorsunuz diye. bir sürü evrak önüme yığdılar. sanki ankarada bir bakanlık gibi yazışmalar yazışmalar. o birimden bu birime evraklar gitmiş gelmiş. indim aşağıya araç toz içinde kimse dokunmamış bile. hiç bir usta eline bir anahtar alıp işlem yapmamış. ama sürekli bir evrak işleri dönmüş. yapacağınız işe sokayım dedim ve aracı teslim etmelerini söyledim. yapılan işlemler için ücret falan diyecek oldular. dedim ki ne kadar a4 kağıt harcadıysanız sadece onun parasını veririm. avukatım falan da diyince hemen teslim ettiler aracı. gidin sağlam bir usta bulun. özellikle yetkili seviste daha önceden çalışmış ve tabelasında ilgili markanın bareleri falan olur bunların. messela izmir için Nissan Tuncay, Opel Nedim Egemmer Turgay (mercedes) ağırlıkla bu markalara bakarlar.
0
ground
(21.11.25)
ankara'da sayılı ustalardan dediler, dedik yetkili servis filan uğraşmayalım gidelim verelim. isim vermiyorum sorun olmasın diye :)

yıllık bakımlar yapılıyor filan sorun yok sanıyoruz, ufak bir kaza oldu, dedi tanıdık sigorta eksper filan var hallederiz, tamam dedik. X liralık şey 3X yazılmış, çok değil mi dedik, anca dedi :)

en son aracın yıllık bakimi yapıldı, araç teslim alındı akşam. sabah araca binince hata verdi, hemen götürdük yanına. baktılar biraz, sonra şurasında bir sorun var dediler. O zaman aracı 450 bine sattık bu olaydan hemen sonraertesi gün, ona rağmen 175 bin civarı masrafı olur dedi. dün sen yıllık bakım yapmadın mı, bunu görmediniz mi dediğimizde de, sen şurasında sorun var demezsen ben bakmam ki dedi.

Sonraki araçlarda ve şu an kullandığımız araçlarda yetkili servise gidiyoruz, orda da düzgün iş yapan yok maalesef. tamamen şansa kalmış durumdayız
+1
sweetoffice
(21.11.25)
bu işler böyle, cahile denk gelmişsin. gerçek teknisyen seviyesinde analitik düşünecek araç tamircisi türkiyede bulamazsın. hepsi ezbere iş yapar. ama bu sadece otomotiv sektöründeki bir sorun değil. tüm hizmet verenler böyle. düşünmek-tartmak yok. sebep sonuç ilişkisi yok. direkt davranışa geçiyor. iş elinden çıksın. araba liftden insin gerisinin-yarının önemi yok.

bu yüzden benim bostancıda her zaman gittiğim içeride çırak çalışmayan yıllardır tanıdığım 2 usta olan bir servis var. içeride çırak çalışmaması en önemli kriterimdir. işini kendi yapan titiz olan usta çırağa iş vermez.
+1
orpheus
(21.11.25)
(6)

youtube'da beğendiğiniz içerikler/hesaplar

cisimcik golgi
merhaba romalılar. youtube'da beğendiğiniz, belki günlük belki belirli aralıklarla takip ettiğiniz hesaplar neler? bu aralar bir kısır döngüdeyim.gezi, bilim, spor(futbol, basketbol, tenis, f1), saf geyik-boş yapma, tarih, ekonomi vb. alanlarda önerilerinize açığım. ilk kurşunu ben sıkayım, takip et
merhaba romalılar. youtube'da beğendiğiniz, belki günlük belki belirli aralıklarla takip ettiğiniz hesaplar neler? bu aralar bir kısır döngüdeyim.
gezi, bilim, spor(futbol, basketbol, tenis, f1), saf geyik-boş yapma, tarih, ekonomi vb. alanlarda önerilerinize açığım. ilk kurşunu ben sıkayım, takip ettiğim bazı kanallar:

volkan öge geliyor
bebar bilim
socrates
kafa(sadece geri vites için)
mantra
2bira1maç
kukla kabare
teke tek bilim
arda pazır
mert öztürk
fatih altaylı(malum olay öncesi)
levent gültekin(düşüncelerine pek katılmasam da kulis bilgileri için takip ediyorum)
+1
cisimcik golgi
(21.11.25)
bald and bankrupt olmadan yapapmam.
nigel danson'i 10+ yili askindir fotograf icin takip ederim. nikon kullanarak doga fotografi ceken ve anlatimi baymayan az sayida hesaptan.
igrenc kotasindan the hoof gp izliyorum bazen, cattle hoof trimming üstüne bir kanal.
intelligence squared, seanthesheepman, tara farms, andraz egart sevdigim bazi baska kanallar. 90+ kanal takip ediyorum ama aklima ilk etapta gelenler bunlar.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.25)
serdar akinan - gunluk devletci milliyetci doz
ozguruz - almanyadaki kacak gasteci tayfa ne alemde bakmak icin, can dundar'a kil olsam da erk'i izlemek hosuma gidiyor
danny sandhouse - parke sistre cila isine hastayim, isi gucu birakip yapasim var
rick beato - sarki analizlerine bayiliyorum bu adamin
npr music - tiny desk konserleri super
Prof. Dr. unal aydın - agir ameliyat izlemek asiri hosuma gidiyor
Winding Road Magazine - otobana cikalim gazlayalim kanali
Sofar Sounds - alternatif sarkicilar, akustik
Foresty Forest - benimle ayni meridyende yasayan bir kampci abinin maceralari
Mert Kalafat - saat incelemeleri, bu aralar fena sardim
Tarcanlar - sok olmalik arac ekspertiz, trajikomik
savagegeese - Arac inceleme, hastasiyim
Discovering Skills - ucuncu dunya ulkelerinde yoktan var edilen mekanik parcalar
+1
cooperr
(21.11.25)
Rafine TV
Madalyonun Bilinen Yüzü
Foon Kriminal
CUTART TV
Pangvoss
Bir Aile Meselesi
Yatırım 101
Bora Özkent
Aposto
Çiçek ile Teknoloji
Portal
49W
Nevşin Mengü
Orhan Şener Deliormanlı (konuk olduğu yayınları izliyorum-kendi kanalını beğenmedim)
+1
umutt
(21.11.25)
flutv, evrim ağacı

pazartesi show ve habersizler sarıyo.

saniyeyi çok severim ama çok nadir video atıyor. izlemediysen tüm videoları aşırı güzeldir.
socratesin videoları da güzel.
yabancı olarak crackermilk, stevie emerson
+1
jelly bear
(21.11.25)
ceren sungur dinliyotum tarihin arka odasında bardakçıya katlanamadığım için.
evrm ağacı güzel bilgiler veriyor.
sesli kitap oluyor eski klasikler arada kısa öyküler dinliyorum.
gömercin kuşları guilty pleasure olarak bir numaram
ibrahim selimde eller kadir kıymet bilmiyor da ressamları anlatıyorlar çok akıcı sıkıcı olmayan şekilde
0
eja
(21.11.25)
- 32. Gün

- TRT Arşiv

- Madalyonun Bilinen Yüzü

- Dr. Selim Erdoğan ile Görsel Tarih

- Cult Cinema Classics (80'lerin bol şiddet ve erotizmli filmlerine hastayım.)

- Cem Kurtoğlu (Kafam estikçe kendisinin sunduğu Sıcağı Sıcağına programının eski bölümlerini izlerim)
+1
yurtsuz john
(21.11.25)
(6)

3D printer icin basit enteresan modeller ariyorum

cooperr
uzundur aklimda bir tane 3d printer almak vardi, sonunda hallettim. 10 yasindaki cocuga enteresan gelebilecek bildiginiz, para istenmeyen, basit ve kucuk modeller varsa link alirim. tsk.
uzundur aklimda bir tane 3d printer almak vardi, sonunda hallettim.

10 yasindaki cocuga enteresan gelebilecek bildiginiz, para istenmeyen, basit ve kucuk modeller varsa link alirim.

tsk.
0
cooperr
(20.11.25)
Ben bahsettiğiniz yaştaki kızıma aldığım zaman hep thingiverse.com 'da aratıp indiriyordum. Ücretsiz ve üyelik istemiyor.

Sevdiği pokemon ve anime karakteri figürlerini hep o şekil bulup bastık.

Kendi zevkine göre şeyleri thingiverse'den aratıp bulsun bence. Makinenin slicer yazılımı kullanmayı da kaparsa, direkt kendisi bassın hatta.
0
yadigar
(20.11.25)
keyifli günlerde kullanmanızı dilerim. hangi model aldınız?

benim kızım 6 yaşında, bazen onun oyuncaklarını tamir etmek için bir şeyler tasarlıyoruz, bazen odasına, çalışma masasına bir aksesuar, bazen arkadaşlarına hediye yapıyoruz.

makerworld.com çok güzel bir kaynak, üstelik bambu kullanıyorsanız hazır profiller indiriyorsunuz.

thingverse de var yine ücretsiz fakat o kadar ayak altı ki, aradığınız şeyi aptalca şeyler arasında bulmak çok zor oluyor bazen. ama sanırım en büyük kaynak yine burası.

benim tavsiyem, eğer yoksa, hızlıca 3d çizim programlarına ufak ufak aşina olmak. çünkü kendi tasarımını yapmay başladıktan sonra 3d printer olayı keyifli hale geliyor, öncesinde oyuncak gibi. yaratıcılık kendi tasarımını yapabilmenle birlikte başlıyor.
+1
emfuzi
(21.11.25)
thingiverse.com
printables.com
0
orpheus
(21.11.25)
@emfuzi

Creality K1 aldim, az kullanilmis.
2 tane de filament verdiler, ama bambu degil, PLA.
0
🌸cooperr
(21.11.25)
pla başlangıç için en uygun filament baskısı çok kolaydır, koku yapmaz, zararlı gaz salmaz, tabladan ayrılmaz, çekme yapmaz, düşük ısıda basılır. her rengini bulursun.

bambu bir marka (bambulab), PLA bir plastik çeşidi. birçok markanın PLA filamentini bulabilirsin. esun iyidir, fiyatı da uygun.
0
orpheus
(21.11.25)
(12)

hastalıklar, zorluklar...

art cat chocolate
sevgili duyuru arkadaşlarım. aranızda hastalar var mı? kronik falan yani... ne tür hastalıklarınız var? ne çektiniz, çekiyorsunuz?benimkiler:mitral yetmezlik, astım, alerjik rinit, pcos, gastrit, romatizma, miyop, dirsekte sinir sıkışmasıbir de şu an diş teli kullanıyorum çift çene ameliyatı olacağı
sevgili duyuru arkadaşlarım. aranızda hastalar var mı? kronik falan yani... ne tür hastalıklarınız var? ne çektiniz, çekiyorsunuz?

benimkiler:

mitral yetmezlik, astım, alerjik rinit, pcos, gastrit, romatizma, miyop, dirsekte sinir sıkışması

bir de şu an diş teli kullanıyorum çift çene ameliyatı olacağım seneye :')

11 yıl önce de apandist ameliyatı olmuştum. anksiyete, panik atak ve depresyon kombosunu atlattım geçtiğimiz yıllarda da...

her şey 5 yaşımdaki romatizma teşhisimle başladı. 29 yaşındayım şu an. şu mitral yetmezlik yüzünden lisede her ay penisilin/deposilin vurulmuştum. şu sıralar astım beni öldürmeye ant içti. pcos yüzünden regl olamıyorum bazı aylar ve ilaçla ancak olabiliyorum. falan filan. yani tabii beterinden korunalım buna da şükür. sadece sinir bozuyor arada :')
+3
art cat chocolate
(20.11.25)
2022'de insomnia olmuştum. doktorlar, ilaçlar, psikoterapiler işe yaramadı. ancak bu sene başında kendim çözdüm.
0
gabe h coud
(20.11.25)
hipertriodi, ilaç tedavisini bıraktık sonra tekrar nüksetti tekrar ilaç tedavisine başladık ama düzeleceğini sanmıyorum. atom tedavisi kesin çözüm olacak da doktor erteliyor, ilacı tekrar deneyelim diyor. diyemiyorum ki stressiz bir yaşama geçersek belki düzelir.

geçmiş olsun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(20.11.25)
Yüksek tansiyonum var, küçüğü 8 yerine bende 10 standart, dikkat etmeye çalışıyorum, hayatımdan tuzlu şeyleri çıkardım, turşu zeytin cips aynı şekilde şekerli şeylerle kan şekerimi de dalgalandırmamaya çalışıyorum
0
grimavi
(20.11.25)
migren teşhisim 2001 yılında konuldu. o gün bugündür hayat kalitemi bazı dönemler çok ama çok ciddi şekilde düşürüyor. istediğim kadar önleyici şeyler yapayım, hava durumundan dahi tetiklenebildiği için o veya bu nedenle atak geçiriyorum. ben gündelik yaşam pratiklerimden kopmamak için direniyorum ama mesela yaş aldıkça bu direncim ve dayanıklılığım düşüşe geçti, psikolojik ve fiziksel olarak eskisine göre daha hızlı/fazla çöküyorum atak geldiyse. hele auralı bir atak geçiriyorsam kafadan 10 günümü kilitliyor. amerikada yapılan araştırmalar işsizlik oranının migren hastalarında 3 katı daha fazla olduğunu gösteriyor. migren ilaçları devletin uyguladığı bu kur sabitlemeleri nedeniyle dönem dönem bulunamıyor, korkumdan evde, laptop çantamda, ofiste, arabada, her yerde relpax vb. stokluyorum. bir ara 1,5 yıl bulunamadı, o süreyi nasıl geçirdim hatırlamak dahi istemiyorum. bu ilaçları yazdırmak da maalesef oldukça meşakkatli, o nedenle reçetesiz alıyorum, bu da ciddi bir maddi külfet demek. ha bu ilaçların da ayrıca handikapları var, mesela dün holter takıldı çünkü bu ilaçlar çarpıntı, taşikardi vb. yapıyor. bulantı, kısmi görme ve işitme kaybı vb. başka ilave sorunlarda yaşıyorum ataklar esnasında.

başka ufak tefek kronik sorunlarım da var ama hiç biri migren gibi majör bir sorun değil.
0
Phoebe
(20.11.25)
had safhada kedi, polen, toz alerjisi. çiftçi bir ailenin evladı olarak yuvadan uçmadan önce ilkbahar ve yazları bağda geçirmek çok zordu. astıma dönmeye de başladı. hayat kalitesini bir hayli düşürüyor. yeni nesil antihistaminiklerle idare ediyorum ama ciddi alerjene maruz kaldığımda fayda etmiyor.

şeytanla falan anlaşma yapma fırsatım olsa ömrümden 2-3 yılımı verip bu sinir bozucu durumdan kurtulmak isterdim galiba. acizlik ve kısıtlanmışlık hissi çok can sıkıcı.
0
lüzumsuz adam
(20.11.25)
Bende senin gibi pcos'tan muzdaribim. Ayrıca şeker hastasıyım ve aileden gelen mide problemlerinden dolayı çok ufak yaşlardan beri ülserim var. Arada ülser atağı yaşıyorum 2 ay suya hasret yaşıyorum resmen.
Başta sen olmak üzere burada hastalıklarını paylaşan tüm duyuru arkadaşlarına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
0
mermaidd
(20.11.25)
herkese çok geçmiş olsunnn... daha kötülerini görmeyiz umarım
+2
🌸art cat chocolate
(20.11.25)
skolyoz, kifoz. skolyozu gören doktor ameliyat gerekebilir diyor, profesörüne gidiyorum ameliyata gerek yok diyor. skolyozdan dolayı kalça ve omuzlarda yamukluk var, sağdaki ve soldaki aynı seviyede değil.

en alttaki bel omuru (l5) ile kuyruk sokumu (s1) doğuştan birbirine kaynakmış. (sakralizasyon)

sinüste osteom ve retansiyon kisti de varmış yeni öğrendim.

boyun ve bel fıtığı da varmış. bir ay önce kadar gece uyuyamaz durumdaydım. şimdi fizik tedavi ve egzersiz ile daha iyiyim.
0
inheritance
(20.11.25)
Von Willebrand hastalığı ve faktör 8 eksikliği, sonucunda da kolay kolay durmayan kanamalar ve demir eksikliği. Ben de 29 yaşındayım ve yaşlandıkça çıkmasını beklediğim başka genetik rahatsızlıklar da var.
0
gnosis
(20.11.25)
sol bacakta siyatik, 10 senedir cekiyorum. spor yaptirmiyor, surekli rahatsiz ediyor.
norolojik sikintilarda tip caresiz neredeyse, ilac deniyorlar uzerinde sadece.
6-7 defa MR cekildi, nerde sinir sikismasi var hala bulamadilar.
0
cooperr
(20.11.25)
Gastrit ve böbrek taşı, geçen yıl 12mm taş yüzünden ameliyat oldum hatta.
0
devorgilla the gunslinger
(20.11.25)
6 yıldır MS hastasıyım. Allah kimseye vermesin.. bazen MS olacağıma ölseydim daha iyiydi diye düşünüyorum. Anlatılmaz yaşanır bir hastalık.
+1
suicides underground
(20.11.25)
(4)

HP Smart Tank 519 yazıcının her gün açılıp kapanması zararlı olur mu?

santimantal
Günde en az bir kez fişini çekiyorum.Yeni açılınca online olarak bilgisayara bağlanıyor.Yeni başlayınca içindeki yazıcı kafası sağa sola gidip geliyor. Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama her gün bu hareketin olmasının bir zararı var mı?Eğer zararı varsa fişini hiç çekmem. Gece gündüz açık kalır.
Günde en az bir kez fişini çekiyorum.
Yeni açılınca online olarak bilgisayara bağlanıyor.
Yeni başlayınca içindeki yazıcı kafası sağa sola gidip geliyor. Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama her gün bu hareketin olmasının bir zararı var mı?

Eğer zararı varsa fişini hiç çekmem. Gece gündüz açık kalır.
0
santimantal
(19.11.25)
fişini niye çekiyosun ki illa kapatcaksan açma kapama tuşunu kullan. bi şey değişmez gerçi ama
0
jelly bear
(19.11.25)
Yazıcı kafası açılışta kalibre oluyordur .
Bizim kendi kalibrasyon şeklimiz ise:
i1.wp.com
+1
diyecevaplandı
(20.11.25)
yazicinin ustune el oymasi dantel de koyuyorsan fisini cekmeye devam.
yok abi isim olmaz oyle islerle diyorsan fise dokunma, rahat birak, elle$me.
-1
cooperr
(20.11.25)
Hiçbir zararı olmaz. Yazarken sürekli o hareketi yapacak şekilde tasarlanıyor zaten. Devam edebilirsiniz.
0
yadigar
(20.11.25)
(7)

internet faturanız ne kadar?

asap raki
benim 100mb fiber internet+tv plus 800 lira oldu. biraz şov gibi geldi. internete ne kadar veriyorsunuz?
benim 100mb fiber internet+tv plus 800 lira oldu. biraz şov gibi geldi. internete ne kadar veriyorsunuz?
0
asap raki
(19.11.25)
100mb fiber 600 tl vodafone
0
belkider
(19.11.25)
Türknet Gigafiber (Simetrik 1.000 Mbps) / 600 TL
0
10551037
(19.11.25)
Ev internetim 200 Mbps / 590 TL (670 TL'ye 400 Mbps hızında alabileceğim söylendi, kabul etmedim)
0
loch ness
(20.11.25)
Superonline 500 mbit 352 tl - 392 tl arası
Turk Telekom 1000 mbit 560 tl
+1
false pretension
(20.11.25)
fiyat karsilastirmasi yaparken reklam edilen degil sizin kablolu/kablosuz kac mbit cekebildiginizin karsilastirmasini yapmak lazim.

benim de guyya 1500 ama kablosuz 500'u zor goruyorum.
0
cooperr
(20.11.25)
1000mb 850 lira.
0
inheritance
(20.11.25)
Turknet 1000 mpbs, 700 tl
0
black holes in the sky
(20.11.25)
(6)

temizlikçi abla fırınıma ne yapmış olabilir?

nolmus yani
1-2 hafta önce temizlikçi bi abla geldi, evde inşaat kalıntılarını temizlesin diye. fırını temizle demediğimiz halde ona da el atmış. öğrenince hadi neyse falan dedik ama kullanma fırsatımız olmamıştı. şimdi 2-3 gün önce açınca içinden çok ağır kokular ve dumanlar çıktı. fırını eskiden açtığımızda d
1-2 hafta önce temizlikçi bi abla geldi, evde inşaat kalıntılarını temizlesin diye. fırını temizle demediğimiz halde ona da el atmış. öğrenince hadi neyse falan dedik ama kullanma fırsatımız olmamıştı.

şimdi 2-3 gün önce açınca içinden çok ağır kokular ve dumanlar çıktı. fırını eskiden açtığımızda da hafif bir koku yayardı ama bu daha çok yağ kokusu olurdu ve rahatsız etmezdi. nefes alamayacak gibi olduk havalandırdık, içini nemli bezle sildik.

silince koku azaldı ama o rahatsız ediciliği gitmiyor. kullanmadık içimize sinmediği için bu arada. ama fırınımı da kullanmak istiyorum yani artık ve bugün tekrar silip çalıştırdığımda gene iğrenç bir koku yaydı.

şimdi üstüste zehirlenme haberleri de geliyor diye iyice panik oldum. bu koku ne olabilir? ya böyle kullanmaması gereken saçma bir şey sürdüyse ya da karıştırmaması gereken bir şeyleri karıştırıp sildiyse? arıyorum kadına da ulaşamıyorum.
0
nolmus yani
(19.11.25)
Asperox kullanmış olabilir. Bir kere fırını temizlerken sarı güç kullanma hatasında bulunmuştum ne kadar temizlersem temizleyeyim bir süre çalışırken yanık kimsayal bir koku geliyordu.
+1
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(19.11.25)
firinin kendini temizleme modu varsa onu kullan.
o da bildigim kadariyla isiyi sonuna kadar acip icindeki kirleri yakarak temizliyor.
temizlik malzemesini yakarak kurtulacaksin, tabiiki o sirada icinde birsey pisirmeden.
+1
cooperr
(19.11.25)
bir çeşit kimyasal kullanmış. fırını yüksek ısıya alıp bir saat kadar çalıştırın. sonra fanını açın ve kapağı aralık bırakın içerde yanan kimyasalın dumanı çıksın. soğuyunca kovaya bol su yapın bezi ıslatıp sıkıp silin, tekrar suya sokun tekrar silin böyle böyle böyle gidecektir. olmazsa bu işlemi tekrar edin.
0
Fodera
(20.11.25)
içine dibine(cihazın tabanına yanlardan akmayacak şekilde) su koy içinede kaplarda su koy içersi baya buhar duvarlardan su damlayana kadar su içerde kaynasın, arada açıp yanmadan duvarlardaki suları bezle sil, deterjanı ben bu şekilde attırıyorum cihazdan
+4
eja
(20.11.25)
tepsiye su koyup yaparsan buhar daha iyi temizler.
0
duyuruuser
(20.11.25)
muhtemelen çamaşır sulu bez ile silmiştir, bir müddet su koyup boş çalıştırmak ve fırın temizleyiciler var rossman'da filan, onlarla temizleyebilirsiniz.
0
sweetoffice
(20.11.25)
(10)

Bumble'da erkekler için ne tarz fotolar iş yapıyor?

norules
Arabada çekilen fotoğraflar ve Gym fotoları olumlunun aksine olumsuz etki yaratıyor sanırım. Zira kadınların profillerinde sık sık "Bıktım o çıplak vücutlarınıza denk gelmekten", "Tamam araban var kardeş, anladık" vs. tarzı yazılara denk geliyorum da.Peki Bumble ve Bumble türü mecralarda bir erkek i
Arabada çekilen fotoğraflar ve Gym fotoları olumlunun aksine olumsuz etki yaratıyor sanırım. Zira kadınların profillerinde sık sık "Bıktım o çıplak vücutlarınıza denk gelmekten", "Tamam araban var kardeş, anladık" vs. tarzı yazılara denk geliyorum da.

Peki Bumble ve Bumble türü mecralarda bir erkek için ne tarz, "nerede çekilen" fotoğrafların iş yaptığını düşünüyorsunuz?
0
norules
(19.11.25)
erkek-kadin iliskisinde son deger verecegin sey kadinlarin yorumlari olsun. bu tur uygulamalar hayatin yansimasi biraz, sex sells money talks
+2
gule gule
(19.11.25)
En az reyting alan programlar belgesellerdir ama sorsan herkes belgesel izliyordur, abuk Türk dizilerini ve surviverı herkes ya market televizyonunda ya da misafirlikte gördüğü kadarıyla anlatır.

Yorumlara inanma ve @gule gule'ye kulak ver.
0
Mirket
(19.11.25)
Gym veya araba fotosuna gelen kişi yarın öbür gün hasta olur da fitliğin giderse ya da iflas edersen de araban altında olmazsa gidecek kişidir.

amacın sadece seks değilse (evet bumble sadece seks aranan bir yer değildir bkz: 'bumble subreddit' evlenenler uzun süreli ilişkisi olanlar) bu tarz fotoları koymaktan kaçın.

sürekli selfie de olmasın bir sosyalliğin olduğu belli olan ya da spor olacaksa bile spor salonu aynasında olmayan bir spor fotosu olsun.

eyyorlamam bu kadar
+2
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(19.11.25)
adabı vardır show off'un. o söylenenler butun fotoları araba veya butun fotoğrafları gymden olanlara diyorlar. 5 fotoğraf koyacaksan atıyorum, biri gymden olsun, biri arabalı, biri şık bir mekandan (selfie değil), biri bir aktiviteden, biri selfie. böyle dağıt işte. o şikayet edenler de arabalı erkekleri sağa kaydırıyor. sen kadınların dediklerine bakma. yaptıklarına bak.
0
fyodor fyodorovic
(19.11.25)
Fotoğraftan ziyade kariyer, para, iş-güç mevzuları iş yapıyor. İyi kariyer, tek yaşadığın ev ve biraz da tip iş yapıyor.

Bumble ve türevlerindeki temel beklenti buluşmada masrafları çekebilecek misin çekemeycek misin olay bu. Seks bağlamında da kendi yerin yoksa zaten 10-0 geridesin

Sen foto kasarken başkası şu saatte gel boğazda yemek yiyelim diyor. Bu açıdan bak
0
michael harddd
(19.11.25)
Kariyerli olduğunu gösterecek fotoğraflar +1
0
gabe h coud
(19.11.25)
seneler once calistigim isyerinde bir hatun vardi evlilik caginda, proje olarak adam aradi baya planli programli. eli yuzu duzgun birseydi, kafasida calisan bir tipti. ne istedigini bilen hatunlardan. tinder'a daldi, datelere basladi. biz de isyeri olarak sureci takip ettik, anlatiyordu cunku.. sosyal kelebekti biraz.

beyaz yaka kariyerleri adamlarla yedi icti gezdi tozdu. yagiz delikanlilar, yakisikli, six pack cart curt. foto falan da gosteriyordu arada.

en sonunda sectigi adam kariyeri falan olmayan, tipi mehh olan, gym ile isi olmayan, ama bok gibi parasi olan bir elemandi. simdi altinda son model cayenne ile mutlu mesut yasiyor. en son konustugumda alplere kayaga gidecez falan diyordu.

para royal flushdir yaw. yemisim kariyerini, sporunu, kasini, hobisini...
+1
cooperr
(20.11.25)
benim kadın arkadaşlarım genelde en az bir tane arkadaşlarla olan fotoğraf olsun istiyorlar, mümkünse ekipte kadın da olsun. "sosyalleşebiliyor, kadınlarla arkadaş da olabiliyor." mesajını veriyor. gym fotoları yine neyse ama arabalı fotoları olanları da direkt eliyorlar (gym'de genelde kasıntı pozlar yerine daha sakin, sempatik verilen pozlar işliyor). nasıl bir kitleye hitap etmeye çalıştığına göre değişir tabii.
+1
knight of cydonia
(20.11.25)
Kariyerli olan birinin bumble de ne işi var aq, ben de buna ayar oluyorum. Bu kadar mı bitiksiniz.
+1
olaylar olaylar
(20.11.25)
Soruya cevap olarak düşünmek lazım. Adam zengin olsa zaten ne tarz fotolar iş yapar demez asdfhsd onun için bunlar yalan, asıl iş zenginlikte demenin soru sahibine faydası nedir. En güzel cevap sosyal ortamda çekilmiş fotoğraf bence de. Kızlı erkekli olması en iyisi.
+4
gabe h coud
(20.11.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.