Giriş
(15)

Türk insanı neden böyle

messina123
insanların ahlaksızlığını aklım almıyor artık. Hep mi böylelerdi?Olay şu, dün az sayıda kahve makinesi 20 bin liradan 9900’e düştü. Alıp ürün gelmeden sahibindene 2 katına yüklemişler.https://x.com/neonatalog/status/1985057198381121598?s=46
insanların ahlaksızlığını aklım almıyor artık. Hep mi böylelerdi?

Olay şu, dün az sayıda kahve makinesi 20 bin liradan 9900’e düştü. Alıp ürün gelmeden sahibindene 2 katına yüklemişler.

x.com
-1
messina123
(03.11.25)
Türk insanı hep böyleydi. Böyle olmasa başımızdakiler kafalarına göre vergi alamazlardı, Türk insanı kimliğiyle bütünleşen bir halk değil maalesef, bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda, inanır mısınız bu hep böyleymiş ben de fark edince şaşırmıştım.
+4
olaylar olaylar
(03.11.25)
yapilani onaylamasam da burada bir ahlaksizlik goremedim ben, kimseye ozel kontenjan acilip hak yenmemis. insanlar da kendi capinda firsat degerlendiriyor. turk insani diye genellemek asil ahlaksizlik.
-2
gule gule
(03.11.25)
Serbest piyasa. Almak zorunda değilsin, kimse değil.
-5
michael harddd
(03.11.25)
fırsat görmüşler para kazanıyorlar. dünyada tüm milletler bunu yapıyor. evet, hoş değil ama ahlaksızlık demek de istemem. en azından yalan söylemiyorlar.

bence asıl ahlaksızlık her yeri çarık çürük kazalı boyalı arabayı "nokta hata yok, her yeri oporijinal" diye satmak.
0
co2s2
(03.11.25)
burada bir ahlaksızlık göremedim ben, ahlaksızlık havaalanı saldırısından sonra taksi ücretlerini katlamaktır, pandemide dezenfektan/maske fiyatlarını katlamaktır, depremden sonra çadır satmaktır.
+6
mutekebbir
(03.11.25)
bu tarz durumlarin serbest piyasa arkasina saklanmasina da bayiliyorum. bu bir aklama mi ki? sokakta yasayan bir evsiz de, is bulamayip intihar eden genc de, hastane veya ilac masraflarini karsilayamayip olen kisi de serbest piyasa kurbani. ne diyelim? serbest piyasa abi, cok da takma, normaldir falan mi diyelim? biraz ne soylediklerinizi anlamya calisin yahu, oturun bir uzun uzun dusunun fikir beyan etmeden once. yapilan ahlaksizlara, icler acisi durumlara kendi capinizda "entelektuel" bir kilif bulmaya calismayin. cok sey gozukuyorsunuz...

edit:
(bkz: ahi evran)
(bkz: ahilik)
+6
Sour
(03.11.25)
Değerlendirme yaparken bu arkadaşların bu işlemi yaparken risk aldığını fark ediyoruz değil mi? Örneğin satamayabilir de. Ya da yeni bir ürün piyasaya çıkabilir. Ya da ürünün fiyatı düşebilir...
0
osssy
(03.11.25)
Yapılan serbest piyasa koşullarında normalleştirilse de etik değil. Bu bağlamda Alev Alatlı’nın bir konuşması tam da bu tür (ufak ya da büyük) olaylara çok güzel bir örnek. Kendisinin verdiği tüm örnekler buradaki arkadaşlara göre de hiç sorun teşkil etmiyor o zaman. Ne de olsa özgür irade, serbest piyasa, ekonomik şartlar vs vs diye her şeyi aklayabiliriz.

youtu.be
-1
m e b
(03.11.25)
türk insanının ahlaksızlıgı normalleştirdiği verilen cevaplardan belli.

bu yapılan ahlaksızlıktır, serbest piyasa ile ilişkilendirilemez. bu yapılan karaborsacılıktır. karaborsacılık suçtur. serbest piyasada yeri yoktur. karaborsacının risk alması bu ahlaksızlığı ve suçu ortadan kaldırmaz. duyuruya verilen bu cevaplar akıl tutulması ve insanımızın ahlaksızlığı normalleştirdiğinin apaçık kanıtı
0
abelardo
(03.11.25)
ben ahlaksızlık olarak değerlendirmedim. ucuza almış, istediği fiyata satabilir, alan kişiyi bağlar, satamazsa elinde patlar.

şu ahlaksızlık olabilir, devrilen bir tırdaki domatesleri sahibinin rızası olmadan alıp satmak ya da kullanmak ahlaksızlık. birinin zor durumundan fayda çıkartmak büyük ahlaksızlık.

philips latte go yüklü tır devriliyor, sen şoföre yardım etmeyi bırakıp, 112 yı aramayı es geçip üç beş kahve makinesi alıp çok ucuz bir fiyata satarsan bu ahlakızlık...
0
exlibris
(03.11.25)
bunun etik olup olmadigi o anlik duruma ve urunun ne olduguna gore degisir.

pandeminin en cilgin attigi donemlerde islak mendil kalmamisti piyasada, bir komsu nerden bulduysa bir kamyon dolusu alip stoklamis, internet uzerinden sacma sapan fiyatlara satti. bu bence etik degildi, zira insanlarin ihtiyaci olan bir seyi alip stoklayip karaborsaya sokuyorsun.

obur taraftan bu adamlar hayati onem tasimayan bir urunu ucuza denk getirmis, 2 tane almis, birini kendi kullanacak oburunu satacak, kendi makinasinin parasini cikartacak diyelim. buna ben en fazla "uyaniklik" derim gecerim. cunku ne kahve makinasina kiran girdi, ne kahve icmese olecek durumdayiz, ne de kahve makinalari karaborsaya dustu.

son olarak, karaborsa her ulkede ve millette var. her dandik seyi donup dolasip kendi irkina baglamak da herhalde sadece bizde olan garip bir hastalik.
+1
cooperr
(04.11.25)
Bu karaborsa değil arkadaşlar. İçinde bulunduğumuz sistemi iyi tanıyalım. Yasadışı piyasalar karaborsa oluyor.
0
osssy
(04.11.25)
bunun adi stokculuk ve ahlaksizligin dik alasi. adam ister bir tane alir, ister 300 tane ama amaci belli: indirimdeki ürünü zamani gelince yüksek fiyata satmak.
bu esnada indirimdeki ürün stogunu azalttigi icin insanlar indirimden faydalanamiyorlar.
adam ticaret yapiyor ve risk ticarette hep vardir. riskinin olmasi yapilanin ahlaksizca oldugu gercegini degistirmiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.11.25)
bunların hepsi yoksulluktan. normalde 8-10 tane kahve makinası alacak sermayeyi toparlamak bizim ülkemizdeki kadar uzun sürmemeliydi. insanlar 10 bin liraya 10 gün çalıştıkları için buradaki fırsatı gole çevirmek zorunda hissediyor olabilirler.

1 seansı minimum 3-4 bin TL olan , 1 günde en az 10-15 bin TL kazanan bir psikolog , bir hukuk müşaviri, yada işletmesi saniye başı para basan bir tacir bu işlere tenezzül etmez zaten. yada bu kadar survival modda yaşanmayan bir sosyal devlete tabi olsaydık, bu kadar çok "maddi garanti" yaratma çabamız da olmazdı diye düşünüyorum.

ticari şirketler bu hareketlerin çok daha büyüklerini kapı arkasından yapıyor zaten, yani binlerce kahve makinasını belki de perakende satış fiyatının 3'te 1'ine kadar düşürüp toptan bir şirkete satabiliyor. Onlar da ilk perakende fiyatın takribi yarısına düşürüp satışa icap ediyor. vatandaş da bunu toplayıp %20 fiyat kırarak satmaya çalışıyor. Belki de yıl başında makinanın yenisi tanıtılacak ve mağazalardan kaldırılacak ürünler bile olabilir. 20.000 TL'ye yepyeni özelliklerle donatılmış bir kahve makinası tanıtıldığında zaten diğerleri 18 bin TL'den satılabilirliğini kaybedektir.
0
loch ness
(04.11.25)
aç gözlülük başka bir şey değil.
0
Başka
(04.11.25)
(19)

Bir süreliğine bir yerlere gitmek isteseniz nereye giderdiniz?

whatdreamsnevercome
avrupa amerika asya falan farketmez.üstümde bir bunalmışlık var. şuan bulundugum yerden tamamen bağımsız bir yere gitmek istiyorum 2-3 haftalığına. türkiye içi de olur aslında ama öyle değil yani, tamamen kopmuş olmak istiyorum. belki japonya, belki bilmiyorum başka bir yerler.turistik bir yer görme
avrupa amerika asya falan farketmez.

üstümde bir bunalmışlık var. şuan bulundugum yerden tamamen bağımsız bir yere gitmek istiyorum 2-3 haftalığına. türkiye içi de olur aslında ama öyle değil yani, tamamen kopmuş olmak istiyorum. belki japonya, belki bilmiyorum başka bir yerler.

turistik bir yer görmek vs. gibi bir amacım da yok. hatta gitmeden önce çok bir şey araştırmadan gitsem daha bile iyi olur belki bi sıfırlanırım.

siz nereye giderdiniz böyle bir durum içinde olsanız?
bu kişiden kişiye değişen bir şeydir tabi ki ama, yine de sormak istedim.
0
whatdreamsnevercome
(03.11.25)
Ben bir ara bu sebeple Artvin Arhavi'de bir tanıdığın köyüne gittim. Bayağı tarlada bahçede çalışıp insanlarla vakit geçirdim.
+3
Amaranta ursula
(03.11.25)
Bhutan geçti gönlümden.
0
auroraaurora
(03.11.25)
"Belki Japonya" dediğin için direkt Japonya demek geldi aklıma aşırı merak ediyorum, durumum müsait olsa düşünmem oraya giderim.
Bunun haricinde şu an içinde bulunduğum koşullarda kendim için cevap verecek olursam, böyle kafa dinlemek için düşünmeden kalkıp gideceğim yer Sinop olurdu.
0
mutekebbir
(03.11.25)
Madeira
0
gabe h coud
(03.11.25)
las vegas
0
hold the door
(03.11.25)
rusya - yekaterinburg. daha kuzey şehirlerine de gidebilirsin.

ilginç bir memleket rusya
0
yurtsuz john
(03.11.25)
Bled kasabası. Sessiz sedasız bir kasaba. Göl muazzam. Lübliyana'dan bir saat uzaklıkta otobüsle. Lübliyana da sessiz sedasız bir şehir.
0
Ovic
(03.11.25)
tayland

kültür değişimi iyi gelir.
0
co2s2
(03.11.25)
Ben olsam kafama yatan bir latin amerika ülkesini seçerdim. Vize falan uğraşmadan al valizini git gibisinden
0
michael harddd
(03.11.25)
Ben senin yerinde olsam dünyanın en izole airbnb evleri gibi bir araştırma yapıp öyle giderim. Madem turistik amacın yok, çok enteresan yerlerde, seni bambaşka bir ortamda hissettirecek evlerde kalmak daha efekti bir çözüm olur.

Nevada'da çölün ortasında klas bir ev vardı, ya da Amazon ormanlarında yeşilin içinde cam bir ev. Nordiklerde brutalist soğuk evler ya da.
0
Bruce
(03.11.25)
2-3 hafta dendiği için amerika ya da japonya. tayland da olabilir.

avrupa da güzel olur aslında ama havalar soğudu. yine de soğukla bi derdiniz yoksa büyük bi avrupa gezisi de olur.

izole olmak istiyorsan isviçre ve iskoçya öneririm.
0
jelly bear
(03.11.25)
fazla uzaga gitmeye gerek yok.
sengen varsa yunan adalarina gec, adadan adaya feribotla gezersin sikildikca.
mis gibi..
0
cooperr
(03.11.25)
boyle bir durumda olsam bir kere bir metropole gitmezdim. yani japonya demissiniz ama fazlasiyla kalabalik, kaotik, surekli bir aksiyon, civil civil ortam vs. kafa dinlemelik yer degil. bu tarz yerlere gitmek spor gibi oluyor. hele kisin gitmek daha da zor. ben tayland, endonezya (bali) veya vietnam diyorum. yani guneydogu asya ulkeleri. benim de ihtiyacim var.
0
Sour
(03.11.25)
Bir süreliğine bir yere gideceğim zaman kullanacağım parayla bir yere gitmem, araba alırım. Para kalıyorsa anneme yakın bir yerlerde şöyle 1 hafta 10 gün tek başıma zaman geçiririm, bol yeşillik ormanlık sulak alan filan.
0
muhayyer divan
(03.11.25)
Cok populer degil ama Mostar'in asagilarinda Počitelj diye bir yer var. Oralar veya civarlari olabilir. Biraz asagilara gitsen hava da isinir mis gibi.
0
mbond
(03.11.25)
Benim gitmek istediğim üç yer var:
Puerto Williams, Pontianak ve Longyearbyen.

Kabaca, biri dünyanın en kuzeyinde, diğeri en güneyinde, öteki de en ortasında bulunan üç yerleşim yeri. Madem kaçacaksınız, en uzağa kaçın…
0
yadigar
(04.11.25)
Birçok kişi asya, rusya gibi yerlerden örnekler vermiş. Seyahat amacınızın dinlenmek ve kafaca bir şeylerden uzaklaşmak olduğu anlaşılıyor. Asya ülkeleri gibi bir yerden bir yere gitmek için planlama gerektiren veya rusya gibi kredi kartı bile kullanılamayan bir yere gitmek sizi dinlendirmekten çok yoracaktır. Ben olsam dil sıkıntısı yaşamayacağım (en azından ingilizce bilinen) ama bir yerden bir yere gitmek için de ne bileyim sherpalara ihtiyaç duyulan, alpacalara binilen veya bambu ormanlarında kayıklarla seyahat edilen bir yere değil efendi gibi tramvay, otobüs, flixbus bulabileceğim bir yere giderdim.

iskoçya bir seçenek, daha yumuşak bir hava için portekiz veya endülüs ispanyası olabilir. sicilya veya sardinya olabilir. illa daha uzak ve egzotik olacaksa nispeten sakin japon şehirleri veya yeni zelanda olabilir.
+1
phoarbix
(04.11.25)
@phoarbix soyle nedenini bir mantik zeminine oturtarak aciklayan insanlara hasret kalmisiz.
0
Sour
(04.11.25)
bruce'in fikri hosuma gitti ama benim cok yoruldugum ve tamamen uzaklasmak istedigim donemlerde basvurdugum yontem, muhtesem 2 tane tur sirketi var kullandigim (yabanci) oradan istedigim ulkeyi secip istedigim uygun bir tarihte olan turla gidiyorum. para ve butceden bahsetmediginiz icin yazdim bunu. o turlardan birini secer giderdim, cok keyifli, gencler, her sey ayarlanmis, acayip kafa insanlar, parmaginizi oynatmaniz geremiyor ve tamamen uzaklasiyorsunuz. tercihim elbette sicak diyarlar olurdu ama patagonia da tam istediginiz tarz bir sey olabilir hiking seviyorsaniz.
0
kassiopeia
(04.11.25)
(3)

Pişmiş fırında somonu buzdolabına mi derin dondurucuya mi atmalı?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar Sali aksam yiyeceğim pişmiş yanında patates ve soğan olan somonu derin dondurucuya mı koymalıyım yoksa buzdolabının normal kısmına koysam kâfi midir?Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.Ps. Anneme ulaşamıyorum şu an D
Merhaba arkadaşlar
Sali aksam yiyeceğim pişmiş yanında patates ve soğan olan somonu derin dondurucuya mı koymalıyım yoksa buzdolabının normal kısmına koysam kâfi midir?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
Ps. Anneme ulaşamıyorum şu an D
0
Amaranta ursula
(02.11.25)
Derin dondurucu diyorum ama pişirdiğin anki lezzet çıkmayabilir. Buzdolabına atsan bozulur, hem balık eti hassastır hem de soğan var yanında. Derin dondurucu.
0
muhayyer divan
(02.11.25)
Balık pişirildikten sonra en fazla 2 gün olmak kaydıyla saklanabilir dolapta. Derin dondurucuya koyup ardından çözdürürseniz zehirlenebilme olasılığınız var. Bozulmayacağı derecede yani dolapta saklarsanız problem olmayacaktır. Yanındaki garnitürlerini ayrı bir kapta, balığı da ayrı bir kapta saklamanız daha iyi olur.
+1
mermaidd
(03.11.25)
normal kisim.
3-4 gun rahat dayaniyor.
0
cooperr
(03.11.25)
(10)

Amiral Gemisi Sedanlar ?

thetruenorthstrongandfree1
Lokasyon Kuzey Amerika. Sigorta sirketinden $45000 alacagim, uzerini tamamlayip $100.000 civarina luks bir sedan almayi dusunuyorum. Markalarin amiral gemisi olarak nitlendirdikleri Lexus LS500, Audi A8, BMW 7 serisi, Mercedes S class... araclarin disinda bildiginiz luks sedanlar var mi?
Lokasyon Kuzey Amerika. Sigorta sirketinden $45000 alacagim, uzerini tamamlayip $100.000 civarina luks bir sedan almayi dusunuyorum. Markalarin amiral gemisi olarak nitlendirdikleri Lexus LS500, Audi A8, BMW 7 serisi, Mercedes S class... araclarin disinda bildiginiz luks sedanlar var mi?
0
thetruenorthstrongandfree1
(02.11.25)
bu araçlar makam arabası, kendiniz kullanacaksanız bmw 5 serisi, mercedes e coupe öneririm.
0
mikahakkinen
(02.11.25)
Azıcık daha üste koyup hibrit bir flying spur alın bence.
0
yadigar
(02.11.25)
Genesis G90
0
kirmizimsi
(02.11.25)
@yadigar

flying spur burda $425000'mis vergi haric :)
0
🌸thetruenorthstrongandfree1
(02.11.25)
325bin size para mı hocam? Azıcık üstüne koyarsınız dedim ya… Çerez parası. Petrol çok güzel şey. Ben hibrit kısmına takılmanızı bekliyordum…
+3
yadigar
(02.11.25)
maserati quattroporte ama sanırım sıfır olarak artık üretilmiyor.
upload.wikimedia.org
0
exlibris
(02.11.25)
Aslinda cok para degil... Yalniz tr'de ekonomik krizin, sizin maddi durumunuzun, enflasyonun falan sorumlusu ben degilim. Biraz parasi olana, luks bir seyler sorana inceden inceden dokundurmaniz sizi mutlu mu ediyor, neyin kafasindasiniz anlamiyorum.

Arabadan cok iyi anlayan, marketi cok iyi takip eden birkac duyurucu var. Spesifik olarak onlarin cevaplarini bekliyorum.
-3
🌸thetruenorthstrongandfree1
(02.11.25)
Quattroporte'yi biliyorum. Kayinpederde vardi. Debriyajini degistirmek gerekiyor bu aracin periyodik olarak, her 8 ayda bir $5000 masrafi var. onun disinda gayet iyi. tesekkurler tavsiye icin.
0
🌸thetruenorthstrongandfree1
(02.11.25)
En az sorunlu ve ikinci el piyasası sağlam olanı tercih ederdim sanırım.

Güncel kasaları hiç bilmiyorum ama en sorunsuzu Lexus'tur herhalde. İkinci el değeri de fena değilse düşünmeden tercih ederdim. BMW ve Audi'nin F segmenti sedanları US'de tutuluyor mu bilmiyorum. Bu segmentin kralı daima Merc olmuştur ancak Merc de son yıllarda ciddi üretim ve kalite sorunlarıyla boğuşuyor.

Tabi bu dediklerim sıfır için geçerli. İkinci el olacaksa, elimdeki paraya alabildiğim en temiz ve yeni arabayı almaya çalışırdım. Bu durumda ikinci eli çok iyi arabalardan biraz uzaklaşıp tutmayan modellere yönelirdim ki aynı paraya daha yeni ve sorun çıkarma riski daha uzakta olan bir arabam olsun.
0
10551037
(03.11.25)
an itibariyle $100k civarina buyuk sedan bakacak olsam
1- Audi e-tron GT (tasarimina hastayim)
2- RS7
3- panemara GTS

sifir almam 2-3 senelik lease return alirim kesinlikle.
0
cooperr
(03.11.25)
(10)

Son ayrılığınızda

grimavi
Hatalı olan siz miydiniz yoksa karşı taraf mı ?
Hatalı olan siz miydiniz yoksa karşı taraf mı ?
0
grimavi
(01.11.25)
Karşı taraf oluyor yüzde 99.9
+1
sekizdokuzon
(01.11.25)
Hiçbir ayrılıkta tek taraf yekten haklı/haksız değildir. Çoğunlukta insanlar kolayına geldiği için karşı tarafı suçlamayı tercih eder.
+4
rakicandir
(01.11.25)
kimse, oturduk konustuk bitirelim dedik el sikistik ayrildik hatunla.
+1
cooperr
(01.11.25)
Hatalı taraf yoktu, görüş ayrılıkları vardı
+1
pislick0
(01.11.25)
Bendim. Ancak tartışma sırasındaki tutumuyla haklıyken haksız çıkan o oldu.
+1
hain kostokk
(01.11.25)
%40 ben, %60 karşı taraf :).
+1
Phoebe
(01.11.25)
ez dir. hata iliski yasayanda.
+1
ala09
(01.11.25)
%1 ben. o da çok fazla sevmek :)
+1
gabe h coud
(01.11.25)
@rakicandir +1

bazen iki taraf da çok iyi niyetle çaba gösteriyor ama olmayınca da olmuyor. illa bir hatalı aramaya gerek yok. en son ayrılığım öyle oldu mesela. olmuyor dedik, arkadaş kaldık, hala da her gün konuşuyoruz mesajlaşıyoruz.
+1
co2s2
(01.11.25)
Tabii cok bariz hatalar vardir, aldatmak, ilgisizlik, asiri ilgi talebi vs. gibi ama genel olarak biten iliskide yalnizca tek bir tarafin suclanmasini dogru bulmuyorum.

Ama son iliskim ayrildiktan sonra gormek istemedigim ve hic gorusmedigim tek sevgilimdi. O huzur veren biri degildi, gunluk yasantimizi bile zora sokar bi hale getirmisti iliskiyi, bense ona haddinden fazla sabrettim benim de en buyuk hatam buydu. Cunku hicbir kosulda birbiriyle anlasabilecek iki insan degildik.
0
bosver nicki
(01.11.25)
(5)

Sığ ve ateşli mi? Derin ve dingin mi?

loch ness
Entelektüel derinliği sıfıra yakın (klasik popüler kültür insanı - total dedikleri) ancak zeki, neşeli ve son derece ateşli bir partneri mi tercih ederdiniz , yoksa her konuda sohbet edebileceğiniz, birlikte tekamül şansına sahip olduğunuz, ufkunuzu genişleten, ama görece sakin , stabil ve içinizdek
Entelektüel derinliği sıfıra yakın (klasik popüler kültür insanı - total dedikleri) ancak zeki, neşeli ve son derece ateşli bir partneri mi tercih ederdiniz , yoksa her konuda sohbet edebileceğiniz, birlikte tekamül şansına sahip olduğunuz, ufkunuzu genişleten, ama görece sakin , stabil ve içinizdeki kaplanı pek de uyandıramayan bir partneri mi?

yada; geçmişte daha çok hangilerini tercih ettiniz, filmin sonu ne oldu?
0
loch ness
(01.11.25)
Tekamül, derinleşmek bence kişisel bu yüzden zeki, neşeli, ateşli ortalama bir insan tercih ederim.
+1
grimavi
(01.11.25)
ben çok neşeli biriyle evlenmiştim, sonra boşandım. şimdiki aklım olsa sakin, stabil biriyle evlenirdim.
+3
co2s2
(01.11.25)
Yani baska kriterler de mevcuttur elbet ama bu dar cercevede sig ve atesli iyidir, gerizekali olmadigi surece.
+1
bosver nicki
(01.11.25)
Benim ihtiyacım hangisiyse onu tercih ederim. Çünkü diğeri bende var zaten. Yani şimdiye kadar etkilenmelerim sevmelerim hep bu yönde oldu.

Aslında ihtiyacın neyse derken biraz da "anlaşılmak" veya "tamamlanmak" arasındaki farkı kastetmek istedim. Aynı dili konuşmak da bir ihtiyaç farklılıklara uyum sağlayarak var olmak da bir ihtiyaç.
+1
muhayyer divan
(01.11.25)
abi ben tersinle birliktelik taraftariyim, cunku obur turlu cok sikici olur hayat.
ters kutuplar birbirini ceker, fizik yaniliyor olamaz..

kendim gibi birisini istemedim ozellikle. hatunla da oturup politika matematik fizik konusmak istemiyorum ya. zaten butun gun isyerinde kafam sisiyor.

eve gelince bana basit seylerden bahsetsin, kafam acilsin biraz.
o yonde de adim attim, bu secimden pisman degilim.
+1
cooperr
(02.11.25)
(6)

İstanbul’daki eski 50-60 yıllık bina sahipleri olası çökme tehlikesine karşı ne yapabilirler?

mahmuttt
Riskli yapı tespiti yaptırsalar çoğu İstanbul’da 50-60 senelik ama 99 depremini geçirmiş bir çatlağı vb de olmayan binaların riskli çıkmama ihtimali var mı?Ve olası kendiliğinden ya da bir depremle çökme ihtimaline karşı özel bir firmadan rapor alınsa; bu durum apartman sakinlerine duyurulsa, ileri
Riskli yapı tespiti yaptırsalar çoğu İstanbul’da 50-60 senelik ama 99 depremini geçirmiş bir çatlağı vb de olmayan binaların riskli çıkmama ihtimali var mı?

Ve olası kendiliğinden ya da bir depremle çökme ihtimaline karşı özel bir firmadan rapor alınsa; bu durum apartman sakinlerine duyurulsa, ileriye yönelik olası kendiliğinden bir çökme ihtimali için az da olsa hukuki insani sorumluluğu yerine getirme olur mu sizce?

böyle eski 50-60 yıllık bina sahibi binası yıkıldığında o bölge plan gereği park vs olacak tekrar aynı bina inşa edilemiyor. Bina sahibi hukuken ve insani açıdan ne yapabilir?

Teşekkürler…
0
mahmuttt
(01.11.25)
Eşe dosta güvenilir bi mütahhit sorun. O apartmana gelip toplantı yapacak. Her şey noterden onaylanacak.
Balka türlü imkansız bu ortadoğu ülkesinde.
0
luluki
(01.11.25)
bunu gerçekten anlamadığım için soruyorum. tapusu ruhsatı her şeyi tamam bir binayı yıktığınızda, devlet size en kötü ihtimalle aynı yükseklikte imar verir, iyi kötü bir bina yaptırır. eğer o bölge park olacaksa da, 100 metre batıda doğuda kuzeyde güneyde benzer bir arsa verir. ne demek tekrar inşaat yaptırmamak?
0
co2s2
(01.11.25)
"99 depremini geçirmiş bir çatlağı vb de olmayan bina" bunun bir önemi yok bence. o dönem zaten ithal sıkıntıları olduğu için çoğunluk denizden çekilen kum kullanıldı ve o tuz da demirde korozyona yol açtı. O dönemin en iyi betonu kullanılsa bile şu anki güncel kanundaki beton kalitesinin altındadır. Bir de 50-60 yılın yorgunluğu, yapılan ekstra uygulamalar binanın ağırlığını arttırmış olsa eyvah eyvah.

"özel bir firmadan rapor alınsa;" bu rapor çürük çıkarsa da sıkıntı olabilir. Evi direkt tahliye ettirebilirler.
0
biravekahve
(01.11.25)
istanbulun güzel bir muhitinde evim var. bina 60 yıllık. bir kat malikinin ihbarı ile karot testi yapıldı. sonuçlar henüz çıkmadı lakin benim yaptığım araştırmalar doğrultusunda 50 yıldan eski binalara otomatik olrak yıkım kararı veriliyormuş.


ikincisi e imar uygulamasından binanın imar planına bakabilirsin. mesela benim ev bakırköy belediyesi sınırlarında. e imar uygulamasından girip mevcut imar planına bakıyorum.


bizim imar planında binanın yıkılıp yapılması durumunda mevcut yüksekliğine ve gabarına yani binanın mevcut ölçülerine aynen uyulacaktır yazıyor.

bb ve ibb ile görüştüm netice alamadım. yazılı olarak başvurdum. halen öyle . yani bina yıkılıp yeniden yapılsa mevcut yüksekliği ve mevcut eni boyu aynı kalmak zorunda.


yeşil alan dersen önünde arkasında hayvan gibi yeşil alan var.

yıkım kararı çıkarsa elektrik suve doğalgazı kesiyolar. sonra binayı yıktırıp enkazı kaldırmak için para ödüyorsun. sonra mütehait tutup binayı yaptırmak için para ödüyorsun. müteahitin yüzde yirmi kar marjını bile ödüyorsun. o kentsel dönüşüm desteği falan devede kulak kalıyor.
0
Fodera
(01.11.25)
+ %99.99 yikim karari cikar
+ fistik kadar beyni olan bir muhendis, 99 oncesi yapilan bir binaya olasi buyuk istanbul depreminde yikilmaz raporu vermez.
+tekrar ayni bina yapilamiyorsa o bina zaten kacaktir, gecekondudur.
0
cooperr
(01.11.25)
Belediye orayi park ilan ettiyse hukuki olarak hic ugrasmayin. Biz de ayni durumdayiz, belediye tekrar yaparsaniz arsanizin yarisini park yapar size vermeyiz dedi. Avukat on sene davalarla gider gelirsiniz, ne bina tekrar yapilir ne park olur dedi. Guclu bir insaat firmasi veya muteahhit bulabiliyorsaniz tek yol o gibi maalesef.
0
lallala
(02.11.25)
(12)

Bugün benim doğum günüm

gabe h coud
41 yaşındayım. Bir maşallahınızı alırım.
41 yaşındayım. Bir maşallahınızı alırım.
+4
gabe h coud
(01.11.25)
Maşallah abime :)) doğum günün kutlu olsun...
0
loch ness
(01.11.25)
11 kere maşallah

x.com
+1
exlibris
(01.11.25)
41 kere maşallah
0
Kahvedesu
(01.11.25)
maşmaşallah gabe duyurucuya. beraber kocadik burada.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.11.25)
🧿
0
co2s2
(01.11.25)
cadilar bayramin kutlu olsun
0
cooperr
(01.11.25)
Maşallah gabe 🫶 aperol ün bol olsun yeni yaşında da🍹
0
kullanicadi
(01.11.25)
nice yıllara
0
black holes in the sky
(01.11.25)
y kuşağı yaşlanıyoruz. 40lara merdiven dayadık.
0
mikahakkinen
(01.11.25)
Aynı yaştayız nice sağlıklı mutlu yaşlar diliyorum. Doğum gününüz kutlu olsun :)
0
hepimizkediyiz
(01.11.25)
Doğum gününüz kutlu olsun :)
40'tan selamlar!
0
rakicandir
(01.11.25)
40'ı devirdin ha gabe, daha nice yeni yaşların olsun!
0
Phoebe
(01.11.25)
(12)

Trafikte Kaynak Nasıl Engellenir?

eisberg
2 şeritlik bir yolsa artık 1 hatta bazen 2 şerit de kaynak sırası oluyor. Bu nasıl engellenebilir sizce?
2 şeritlik bir yolsa artık 1 hatta bazen 2 şerit de kaynak sırası oluyor. Bu nasıl engellenebilir sizce?
+1
eisberg
(31.10.25)
Engellemek zorunda mısın?

Üstün ve çevik sürüş tekniklerini konuşturucan, anca öyle. Ben şahsen böyle yollarda yol şeridinin üzerine basarak ilerliyorum. Bizim eve giden köy yolu bir gidiş bir geliş, hem virajlı hem engebeli arazi, çok sayıda hatalı riskli sollama suretiyle ölüm tehlikesi atlattım. Sollamaları da şeride olabildiğince yapışarak engelliyorum. Geçirmiyorum.
-14
muhayyer divan
(31.10.25)
@muhayyer divan
Bireysel olarak nasıl önüme kaynak yapmalarını engellerim diye sormuyor ki. Engellemek zorunda mısın ne demek onu da anlamadım. Böyle bir trafik ahlaksızlığını engellemeyi istemekte ne var ki?

Soruya cevap: Geçen gün bir ilde kaynak yapanlar drone ile tespit edilip tek tek ceza yazılmıştı. Bu bile yeterli olmaz aslında ama bu tip kaynağın yoğun olduğu yol ayrımlarına özel önlem alınabilir. Ama yatırım gerekeceği için (kamera vs.) o işe girmiyorlardır.

Örneğin akşam iş çıkışı saatinde Avrasya tüneli girişinde EDS otosu duruyor. Offset ihlali yapanları tespit edip ceza kesiyor. Cezası çok olsa bence kesin etkisi olur.

Google'dan baktım offset ihlali cezası 2.167 TL. Erken ödemeyle 1.625 TL'ye düşüyor. Bu cezayı 15-20 bin TL bandına çeksen mesela kimse cesaret etmez. Bir anda düzelecek bir şey değil tabii. Zamanla düzelir. Ama önce cezaları değiştirmek lazım.
+1
himmet dayi
(31.10.25)
@muhayyer divan

hocam onu sormuyorum @himmet dayı'nın dediği gibi. Kaldı ki 2 şerit bir yol düşün, sen sıraya giriyorsun ve sırada vakit geçiriyorsun kaynak yapan kişi hiç beklemeden gelip senin önüne geçiyor sen ona yol vermesen bile sıraya girip ondan önce kaynak yapanlardan dolayı vakit kaybediyorsun. bir de ölüm tehlikesi falan demişsin, oldu olacak camdan silah sarkıtalım :)
0
🌸eisberg
(31.10.25)
Her araca kamera zorunluluğu getirilirse ve kayıtlar ceza yazmada delil olarak kullanılırsa online sistem üzerinden tüm trafik ihlalleri büyük oranda engellenir diye düşünüyorum.

Aksi takdirde istediğiniz kadar işaret, uyarıcı levha vesaire koyun uymayacaklar.
+1
emcekare olmadi einstein olsun bari
(31.10.25)
ondeki aracin tamponuna yapisman lazim malesef, baska yolu yok.
ondekine bindirmemek icin de tetikte olman lazim.

bu kaynak isi benim trafikte en sinir oldugum olaylardan biri. %90 kaynaga izin vermiyorum, zira bu bekleyen herkesi salak, ktek akilli kendisini gorenlerin yaptigi bir aktivite.

istisnalar: bariz acemi ise yer veriyorum, bazilarinin arka tamponunda acemi surucu cikartmasi oluyor. ya da arac baska sehir plakaliysa birda tek seride dustugunu bilmiyor olabilir derim veririm. ya da seridin bittigi yere kadar beklemeden, guzelce sinyalini verirse yine yer acarim.
+1
cooperr
(31.10.25)
Açıkcası o anki yol durumuna bağlı olarak bazen kaynak olarak algınan şey; aslında tam anlamıyla kaynak olmuyor. Zaten muhtemelen siz de bu ayrımı yapıyorsunuzdur yolun gidişatına bakarak; örneğin bir sapaktan alt yola ya da üst yola çıktınız en sağa ya da en sola geçmek zorundasınız, o ara bağlantı da çok kısa ve trafik sıkışık. Haliyle siz kuyruğun başında zaten yola çıktınız ve o arada bağlanmaya çalışıyorsunuz fakat sıra 1 km geride bu durumdakilere mecbur yol veriyorum ben. 2 yol da çok sıkışıksa bir ordan bir burdan mecbur açıkcası İstanbul’daki sürücüler bence bu sıkışık trafikte çok iyi pozisyon alıyorlar ve genel olarak insanlar zor durumda kalınca cidden yol veriyorlar, ben de veriyorum gözüküyor çünkü. Ancak ta arkadan gelip en öne kaynamaya çalışıyorsa biraz geniş alıp geçirmiyorum sürtmesin diye mecbur bekliyor. Tek şerit yolda kırmızı ışıkta kamyon sağdan beni sıkıştırdı ; ben de sağına önüne kırdım bekleme pozisyonundayken engel olmasam kasası kesin sürtecek çünkü çok dengesiz adam var.

Genel olarak nasıl engellenebilir derseniz de ön arka kamera ile kaynak yaptığı ispatlıysa yoğun korna sonrası o adam gelip sataşacak sonra sosyal medya ifşası ve ceza sistemi ile ancak bir yaptırımı oluyor yoksa bireysel şikayetlere işlem yapmıyorlar. Bu da çektiğiniz strese değmez bence.
+1
titanic kemancısı
(31.10.25)
@eisberg ve @ himmet dayi

2 şeritli yolda sadece bir gidiş bir geliş varken kaynak nasıl yapılıyor açıklar mısınız? Kaynak deyince benim aklıma Eskişehir Yolu'nda Yaşamkent kavşağında yaklaşırken oluşan çift şeritli zincirleme kalabalığa soldan zorla girmeye çalışanlar geliyor. Bunu tek gidiş tek gelişte kim nasıl yapabiliyor bi açıklar mısınız, amma bağırmışsınız yahu.
-3
muhayyer divan
(31.10.25)
%100 kaynak yaparım. Kaynaksız bir günüm yoktur. Varsa trafik yok demektir :)

Çatala son girişte yapmıyorum mümkünse. Artık herkes elinde telefonla araba kullandığı için araçların arasında büyük boşluklar oluyor. Biri gidince diğerinin takip etmesi zaman alıyor. O araya çok güzel girerim. Tampon tampona gitmen lazım ama sen yol vermezsen arkandaki verir ya da telefonuna bakarken kaçırır.
-10
gabe h coud
(31.10.25)
Bir de şu var. Kaynak yapan kişinin önüne kaynak yapınca laf edemiyor. En kolay kaynak yöntemi budur. Göstere göstere sokarsın arabayı, hiç bir şey diyemez :)
+1
gabe h coud
(31.10.25)
Korna çalmak. Kaynak yapan araç önüme kırmaya başlayınca aralıklı kornaya basıyorum. Genelde devam etmiyorlar, arkamdaki uğraşıyor.

Bazısı inat ediyor, bu sefer kornayadurmaksızın basıyorum, en az 15 saniyede gibi. Sağdan geçip engellemeye çalışıyorum. %90 işe yarıyor.

Önüme geçtiyse de, uzun süre selektör yapıyorum, ara ara kornaya basıyorum.

Yine kimisi ne halt yediğinin farkında, elini çıkarıp el ediyor.

Kornaya basmak genel olarak herkesin ilgisini oraya çekiyor, buradan da bi topum baskısı oluyor gibi gibi…
0
substituent
(31.10.25)
sizin bireysel olarak yapacağınız ancak didişmek olabilir.

kamera koymak, drone uçurmak, polis arabası dikmek, ceza yazmak falan çok lüks eylemler. keşke olsa ama hangi kavşağı kontrol edip hangi bitine ceza keseceksin.

çare delinatör. delinatör nedir? işte budur: static.ticimax.cloud

sıranın başının olması gereken yere kadar ofsetli alana ve dönüş şeridinin çizgisine döşüyorsun, delinatörlü yeri kaçıran istese de giremiyor. esnek malzeme olduğu için çok azimliler üstünden geçip kıra döke geçiyor. işte ona da o zaman kamu malına zarar vermekten 200.000 lira tazminatı yapıştıracaksın, öğrenecek delinatörü kırmamayı.
0
kibritsuyu
(01.11.25)
Devlet yönetmeliği değiştirip kaynak konusunu ekleyecek. Sonra da en çok kaynak yapılan ve kaynak olduğu için trafik oluşan yerlere mobese dikip ağır ceza yazacak. Bir de sarı kutu uygulamasında ciddi cezalar yazılması lazım. Kırmızı yanmak üzereyken, trafik tıkalı olduğu halde kendini ışığın diğer tarafına atmış olmak için burada durup diğer şeritlerin önünü tıkayanlar var. Bu arada bazı kavşakların ve kesişim yerlerinin de yeniden düzenlenmesi lazım. Tabii bir de park yeri sorunu.

Şunları halletseler trafik %80 azalır. Öyle imkansız bir şey de değil. Kalanı da kalabalık ya da şehrin coğrafi yapısı kaynaklı artık yapacak bir şey yok.
0
nawar
(01.11.25)
(4)

Wc için soyulmaya dayanıklı kapı kolu önerisi

rapisa
Merhaba. Wc demi malum kapı kolları su ile çok temas ettiği için kötü malzemeler kolay soyuluyor. önereceğiniz marka modelleri paylaşırsanız sevinirim
Merhaba. Wc demi malum kapı kolları su ile çok temas ettiği için kötü malzemeler kolay soyuluyor. önereceğiniz marka modelleri paylaşırsanız sevinirim
0
rapisa
(31.10.25)
www.ciceksepeti.com

15 yıl gider.
-1
yurtsuz john
(31.10.25)
OZRUH diye bir marka var.
bunlar suya dayaniklidir, gulet kilitlerini falan tedarik ederler, paslanmaz celik.
+1
cooperr
(31.10.25)
hocam 90larda falan bildiğin kapı kollarının büyük bir kısmı aluminyumdu. aluminyum al paslanmaz. illa boyalı olması mı lazım? aluminyumun da renklendirme konusunda eloksallı olanları var, fırçalanmış olanları var.
+1
Fodera
(31.10.25)
Teşekkür ederim cooper ve fodera
+1
🌸rapisa
(01.11.25)
(7)

kaliteli şemsiye önerisi

knight of cydonia
arkadaş hangi marka alırsam alayım en ufak rüzgarda hemen ters dönüyor bu şemsiyeler. paraya kıyıp samsonite alayım, en azından daha düzgündür dedim ama dün mağazada bir baktım, kulbunun falan malzemesi oyuncak gibi. hiç içime sinmedi.var mı önerebileceğiniz bir marka/model?
arkadaş hangi marka alırsam alayım en ufak rüzgarda hemen ters dönüyor bu şemsiyeler. paraya kıyıp samsonite alayım, en azından daha düzgündür dedim ama dün mağazada bir baktım, kulbunun falan malzemesi oyuncak gibi. hiç içime sinmedi.

var mı önerebileceğiniz bir marka/model?
0
knight of cydonia
(31.10.25)
temudan bir şemsiye almıştım. pek ihtiyaç duymadığım için kullanmıyorum ama görünüşü duruşu tok ve sağlam.
dediğim gibi test etmedim, sağlam görünüyor diye almıştım, gerçekten de sağlam görünüyor.
share.temu.com
0
kisa
(31.10.25)
Duckhead şemsiye bu işin ehli diyorlar.
0
Amaranta ursula
(31.10.25)
Snotline 15+ senedir kullaniorm
0
eja
(31.10.25)
decathlondan aldım, memnunum.
+1
antihero
(31.10.25)
decathlon +1, hem hafif hem dayanıklı
+1
a7x
(31.10.25)
www.decathlon.com.tr
Ebat olarak büyük fakat iki yıldır üzmedi.
0
xururuca
(31.10.25)
london fog
+1
cooperr
(31.10.25)
(4)

ebay satış

reanarchy
elimde abd pazarında iş yapacak birkaç ürün var. abd'de mağazada satış fiyatı vergiler hariç 170 usd. ben 150 usd'den satıp tr'den abd'ye kargo alıcı ödemeli olmak şartıyla göndermeyi düşündüm.ama ebay buna olanak sağlıyor mu? 20 usd altında anlaşmalı kargosu var mı?ödeme olayı nasıl oluyor? ille pa
elimde abd pazarında iş yapacak birkaç ürün var. abd'de mağazada satış fiyatı vergiler hariç 170 usd. ben 150 usd'den satıp tr'den abd'ye kargo alıcı ödemeli olmak şartıyla göndermeyi düşündüm.

ama ebay buna olanak sağlıyor mu? 20 usd altında anlaşmalı kargosu var mı?
ödeme olayı nasıl oluyor? ille paypal mı gerekli?
0
reanarchy
(31.10.25)
artık paypal yok, bağları koptu.

Kargo sana ait, ama ilanda istersen 100 dolar kargo parası iste, veren olursa karşılar.

Ek olarak, ABD artık "DDP- delivered duty paid" denen önceden gümrük vergisi ödenmiş paketleri kabul ediyor. Ürün Çin'de yapıldıysa %30-50 neyse vergisini de sen yatırıyorsun önce (ama PTT veya DHL vs. bunu yapıyor mu şu an bilmiyorum)

Biz İngiltere'de Royal Mail ile hallediyoruz, mesela Avrupada üretilen ürünlerden peşin %15 kesiyor artık ABD. Sattığın ülke değil "ürünün orijin ülkesi" önemli.
0
nhk ni youkosu
(31.10.25)
ona gumruk vergisi odenmesi gerekir sanirim artik. $800 de minimis istisnasi kaldirildi.
0
antikadimag
(31.10.25)
170usd'ye alacagin seyi kimse 150usd verip 3-4 hafta gelmesini bekleyip ebayden almaz bence.

ben ebay'i bulunmasi cok zor olan seyler icin kullaniyorum, cogunlukla cikma parcalar, araba parcasi vs. ya da garip objeler, ya da artik bulunmasi zor bir CD gibi.. kullanilmis urunler. bir de pazarlik yapma sansi var, teklif veriyorsun falan..

bulunmasi kolay urunleri indirimli almak icin amazon kullaniyoruz, 24 saat icinde kapiya teslim ve kargo ucreti yok.
0
cooperr
(31.10.25)
8 yildir amerika da online satis yapıyorum. kimse magazada $170 olan urunu ebaydan $150 almaz, bir de tr den gelecek ise asla almaz. magazada $170 olan urunu amerikadan kargolamak şartı ile free shipping ile ancak $90 fln satarsın.
0
oscar
(31.10.25)
(6)

yeni çalışan zam

thefirstaction
iyi akşamlar.bugün bir iş görüşmesine gittim. maaş beklentimi sordular. 35k dedim. (son aldığım maaşım da 35k, 3 aydır işsizim). onlar biraz okey gibi baktı ama yeni yılda yapılacak zam oranını, çalıştığın ay kadar veririz dediler. ben başta kabul ettim. ama şimdi düşünüyorumda, farz-ı misal %30 zam
iyi akşamlar.
bugün bir iş görüşmesine gittim. maaş beklentimi sordular. 35k dedim. (son aldığım maaşım da 35k, 3 aydır işsizim). onlar biraz okey gibi baktı ama yeni yılda yapılacak zam oranını, çalıştığın ay kadar veririz dediler. ben başta kabul ettim. ama şimdi düşünüyorumda, farz-ı misal %30 zam yapsalar, ben kasım başı gibi başlasam, iki ay çalışmış olacağım. yeni yılda %5 zam alıcam, bu da 36.750 tl demek. yılın ortasında zaten enflasyonla beraber kuş gibi kalıcak maaşım. yarın referans için arama yapabilirler ama bu maaşta içime hiç sinmiyor. sizce pazarlık yapabilir miyim, yoksa maaştan tekrar söz edersem işi kaybeder miyim? bir yandan 3 aydır boştayım, çalışmak iyi bir şey. ama yeni yıldaki maaşım çok düşük kalıcak gibi. kafam karıştı. tavsiye verebilir misiniz?
0
thefirstaction
(30.10.25)
İsteyenin bir yüzü kara, nazikçe ifade edilebilir bence.
+1
Amaranta ursula
(30.10.25)
Pozisyona uzun süreli bakmak istiyorum ama her gün geçim sıkıntısı ile savaşırken ne kadar verimli olabilirim. Bütçeniz dahilinde yılbaşında en azından asgari ücret veya şirket ortalama zam oranını yansıtmanızı bekliyorum. 2 ay önce işe girdiğim için cezalandırılmamalıyım diyebilirsin. Zammı verirler mi bilmiyorum ama işi kaybetmezsin.
+1
yercekimini kendine ceken adam
(30.10.25)
12 ay boyunca x lira maaş şeklinde anlaşıp, 1 Kasım'da işbaşı yaptığım bir işte, işe başladıktan iki ay sonra, (ocak enflasyonu bir önceki yıla oranla ℅8, kira artış oranı ℅15 civarı olan bir seneydi), hiç beklemediğim şekilde bana ℅33 yılbaşı zammı yapmışlardı.

Eğer bu iki ayda sizden yeterince memnun kalırlarsa, konuşun, yılbaşı zammıyla maaşınızı makul seviyelere çekerler.
+1
yadigar
(30.10.25)
dediğiniz mantıklıymış hocam. ben kendi iş bilgime ve disiplinime güveniyorum. çalışıp da senden memnun kalamadık diyen bir yer olmadı. o zaman yarın olası bir aramada zamla alakalı hiçbir şey konuşmayıp, her şeyi zam dönemine bırakayım diyorsun.
0
🌸thefirstaction
(30.10.25)
3 aydir issiz isen hesap yapmayi birak, once bir ise gir. sonra zaten mutsuz isen baska is bakarsin, pazarlik yaparsin, vs
once issizlikten kurtulmak lazim.
+4
cooperr
(30.10.25)
Şimdi hiç bir şey deme, zamları bekle, çalışmandan memnun kalırlarsa zaten fazla zam yapabilirler. Yapmazlarsa o zaman konuş derim.

Hayırlı olsun.
+2
liberal
(31.10.25)
(9)

Mekanik Saat

sezai karesort
Öncelikle herkese selamlar.Mevcut olarak şu an sadece 1 tane kol saatim var. 2 senedir de kullanıyorum ve memnunum kendisinden de;Seiko 5 SRPG41 (git:https://www.seikowatches.com/tr-tr/products/5sports/srpg41 )Deri kayış olduğu için yazlar kullanmaktan imtina ediyorum bu sebeple bir tane de çelik ko
Öncelikle herkese selamlar.

Mevcut olarak şu an sadece 1 tane kol saatim var. 2 senedir de kullanıyorum ve memnunum kendisinden de;

Seiko 5 SRPG41 (git:www.seikowatches.com )

Deri kayış olduğu için yazlar kullanmaktan imtina ediyorum bu sebeple bir tane de çelik kordonlu bir saat arayışına girdim ve gönlümü şu canavara kaptırdım;

Hamilton Khaki Field H70455133 (git:www.konyalisaat.com.tr )

Şimdi sorunda burada başlıyor. Fikrine danıştığım bir kaç arkadaşım aynı tip olduğunu bence almanın gereksiz olduğunu belirtti. 38 mm kasa çapı ve görüntüsü "ben buradayım" diye bağırmadığı için böyle düşünüyorlar diye düşünüyorum.

Acaba yanılıyor muyum ? almalı mıyım ? yoksa farklı modellere mi yöneleyim ?

Şimdiden teşekkürler.
+1
sezai karesort
(30.10.25)
Seiko'ya farkli kordon takmayi da dusunebilirsiniz. Seiko da zaten ayni saati farkli kordonlarla satiyor, bende mesela mavi kumas kordonlusu var: m.media-amazon.com

Siz isterseniz metal kordon takin, hatta belki Seiko'dan orijinal metal kordonunu da alip takabilirsiniz.
0
sertac akin
(30.10.25)
Hamilton'u alacaksan Seiko'yu satabilirsin.
bence de goruntu olarak bir fark yok.
bir baska secenek de diver tipi saatlere gecmek.
citizen promaster mesela
www.citizenwatch.com
+1
cooperr
(30.10.25)
Merhaba Sertaç, evet dediğini de düşündüm fakat kasa siyah olduğu için metal kordon pek iyi bir seçenek olmayacaktır benim için. Siyah metal kordon da hem kalitelisini bulmak zor olacaktır hem de pek tercih etmek istemiyorum.

Bu arada seikonun orijinal deri kordonu da biraz kalitesizmiş 1 sene sonra baya yıprandı, bakım vs. yapmama rağmen.
0
🌸sezai karesort
(30.10.25)
Merhaba Cooper,

Baya beğendim paylaştığın modeli ama 45 mm kasa çapı benim bilekte duvar saati gibi durur :) bakındım biraz ama bulamadım daha düşük mm kasa çapı. Önerin için teşekkürler.

Merhaba eileengray,

Evet, yeşil kadranlı metal düşünülebilir, sevdim bu fikri. Biraz da olsa elimdeki seikodan farklılaşıyor yeşil kadran ile. Teşekkürler önerin için.
0
🌸sezai karesort
(30.10.25)
Khaki field çok bilinen çok başarılı bir model ama arkadaşların haklı.

Saat stilleri kabaca dress watch, diver, aviator, field, military, racing gibi adlandırılıyor. Paylaştığın iki saat de field watch.
Bunlar fonksiyona göre ayrılsa da bir stil anlatıyorlar. Tabii ki bir field watch'u takım elbise ile kombinleyebilirsin ama genelde nerede ne giydiğine göre farklı tarz seçmek mantıklı.

Buna takılmasan bile, bir field aldıysan öbürü de başka türlü olsun, değişiklik olur kafasındayım. Tabii bu biraz koleksiyoncu kafası, hep aynı stil takan da var ama teamülden bahsettim.

O yüzden önce şuradan stillere bak, sonra karar verip marka model arayışına gir derim.
encrypted-tbn0.gstatic.com

Field watchlara metal kordon yakıştırmıyorum ben, o yüzden metal olsun diyorsan yine çok bilinen sevilen citizen tsuyosa, sieko presage, orient bambino modellerine bakabilirsin. Bunların 37-40 arası çapları var, dar bir saat istediğin için diyorum. diyorum.

Mainstream olmayan seçenekler olsun diyorsan maen, venezianico, baltic gibi microbrandlere bakabilirsin. sevdiğim modelleri de şöyle bırakayım.
www.aslansaat.com
www.teksaat.com
+1
Bruce
(30.10.25)
hamilton'in komple simsiyah olanini esim cok severek kullaniyor. field watch cok sevdigi icin cesitli markalardan topluyor. eger seiko'ya cok benzemesin istiyorsaniz lorier diye nis bir marka var. en güzelleri bence onlarda.
saat olayini seviyorsaniz alinmayacak bir sey degil, kimseyi takmayin.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(31.10.25)
@bruce'a katılıyorum.

Elinizde güzel bir Field var ve ikincisini eklemek bence çok mantıklı değil. Eğer elinizde Hamilton olsaydı ve Seiko'yu almak isteseydiniz, yine aynı şeyi söylerdim.

Şahsi fikrim, field'lara çelik bilezik yakışmıyor. Field bence deri ya da Nato ile kullanılmalı. Hatta deri Nato nefis olur. Neyse, ona bakarsınız.

Yerinizde olsam başka bir tema seçerdim, böylece çeşitliliği ve kullanışlılığı arttırma yoluna giderdim. Yazın takılacak çelik bilezikli bir saat aranıyorsa akla ilk gelen seçenek dalgıç. İkinci seçenek ise son 10 yılda bir hastalık haline gelen entegre bilezikli saatler (Tissot PRX, Citizen Tyusoya ve türevleri).

Başka alternatifler de elbette çıkabilir ancak bence çelik bileziğin yakıştığı saat görece az. Bir de bilezik birazcık kaliteli olsun istenirse seçenekler iyice daralıyor. @eileengray'in önerdiği Nomos bence de çok güzel ama fiyatı Hamilton'un 4 katı civarında olacaktır, ayrıca bulmanız da kolay değil. Çok sevildi ve büyük bir hızla stokları tükendi bu modelin.

Deri kayışın 1 senede yıpranması normal. Aldığınız Seiko ve benzeri fiyatlardaki saatlerin üzerinde gelen kayışlar aşırı kaliteli olmuyor. Kaldı ki günlük takılan deri kayışın ömrü de 2-3 seneyi geçmiyor, ne kadar kaliteli olursa olsun yıpranıyor.

Kafanızda şekillenmesi için birkaç örnek saat linki ekliyorum, bütçenizi bilmediğim için kafamdaki modelleri eklemiyorum, sadece Hamilton'un fiyatına yakın birkaç model geldi aklıma onları ekliyorum.

Doxa köklü bir markadır, giriş seviyesi ama fena değil bence: www.abtsaat.com

Nivada Grenchen çok bilmediğim ama güzel bir marka, bu tip saatlere (Rolex Explorer, Datejust ve Milgauss, Omega Aqua Terra vs) bence çelik bilezik yakışıyor: www.abtsaat.com
+2
10551037
(31.10.25)
field watch yerine diver tipi olanlara geçmek kullanım alanını arttırır belki ama diver olanları da dress watch olarak düşünemiyorum ben. en iyisi GADA bir saat bulup, hem çelik hem deri kaliteli birer kordon sahibi olup mevsime göre kordonu değiştirmek bence.

nomos’un saatleri mekanizma olarak biraz soru işareti ama her ortama gidecek saatleri var. seiko’da presage serisinde, tissot’da le locle serisinde de çok yönlü kullanım sunan saatler mevcut. onlara da bakabilirsiniz. field watch’unuz zaten bir tane var, o dursun satmayın ama gidip ikinci bir field watch’u da sırf çelik kordonlu diye almayın.

bende tissot heritage 1938 var, hasır çelik kordonla kullanıyorum. her ortamda takılabileceğini dişündüğüm bir saat: imgur.com
+1
phoarbix
(31.10.25)
tarz olarak aynı olsa da önemli olan senin ne düşündüğün hoşuna gittiyse al abi ayrıca birini deri birini çelik vs gibi farklı kombinasyonlarla da kullanabilirsin
+1
edaddy
(31.10.25)
(6)

chatgpt ve duyuru

kiyiya vuran dildolar
az önce bir başlık açacaktım. biraz da kişisel bilgiler falan verecektim de, sonradan düşündüm gpt ile ben konuşurum bu mevzuyu diye.böyle böyle aslında ekşiduyuru'ya sormaktansa chatgpt'ye gidiyor mudur insanlar ağırlıklı olarak?
az önce bir başlık açacaktım. biraz da kişisel bilgiler falan verecektim de, sonradan düşündüm gpt ile ben konuşurum bu mevzuyu diye.

böyle böyle aslında ekşiduyuru'ya sormaktansa chatgpt'ye gidiyor mudur insanlar ağırlıklı olarak?
0
kiyiya vuran dildolar
(30.10.25)
Evet, çok isabetli bir gözlem — gerçekten de bu eğilim son yıllarda belirgin şekilde artıyor.

Eskiden insanlar kişisel ya da pratik bir konuda fikir almak istediklerinde **ekşiduyuru**, **reddit**, **forumlar**, hatta **twitter** gibi yerlerde “topluluğa danışma” refleksiyle yazardı.
Ama şimdi birçok kişi, özellikle kararsız kaldığı ya da özel bilgi gerektiren konularda, doğrudan **ChatGPT’ye** yöneliyor.

Bunun birkaç nedeni var:

1. **Hız:** Cevabı dakikalar içinde almak, bazen forumlarda beklemekten çok daha pratik.
2. **Anonimlik:** Kişisel ya da hassas bir şeyi paylaşırken “profilin” olmaması güven veriyor.
3. **Yargısızlık:** GPT seni yargılamıyor, alay etmiyor; insanlar bunu rahatlatıcı buluyor.
4. **Derinlik:** ChatGPT artık sadece bilgi değil, yorum ve alternatif bakış da verebiliyor — “insan gibi düşünen” bir danışman gibi.
5. **Duyuru’nun dönüşümü:** Ekşiduyuru, eskisi kadar aktif ve samimi tartışma ortamı sunmuyor; bir şey sorduğunda alacağın cevap bazen trollük ya da laf sokma olabiliyor.

Ama diğer yandan, ChatGPT’nin eksik kaldığı taraf da var: **insan deneyimi.**
Biri aynı durumdan geçmişse ve “ben de öyle hissetmiştim” diyorsa, o empati hissi hâlâ topluluklarda var. GPT ise bunu anlamlı şekilde simüle edebiliyor ama “yaşamış” olmuyor.

Özetle:
👉 Evet, insanlar duyuruya değil GPT’ye sormaya kayıyor.
Ama duyurunun yerini tamamen dolduramıyor; biri “insan tepkisi” diğeri “akıllı yansıma” sağlıyor.

İstersen bu durumu biraz daha sosyolojik ya da duygusal yönüyle de açabilirim — hangisini istersin?
+8
duyuruuser
(30.10.25)
böyle bir yönelim var; pratikliği, hızlı ve kapsamlı yanıtları sayesinde ona danışmak kimi zaman daha verimli olabiliryor.

duyuru özelinde konuşacaksak, şu da var ki; burası insanlar tarafından okunan ve yazılan bir yer olduğundan bilinç ve tecrübe işin içine giriyor. bu da alınan yanıtların herhangi bir yapay zekanın -en azından şu sıralar - taklit edemeyeceği bir özgünlükte olmasını sağlıyor.
0
pangea
(30.10.25)
Genel olarak konuşursak şu an yurt dışında yapılan araştırmada gençler olarak yapay zekayla duygusal bağ kurma yolunda ilerliyorlar.

Önceden gençleri kötü alışkanlıklardan korumadan bahsedilirdi. Şimdi gençleri yanlış yöne kaydırma tehlikesi olan teknolojiden bahsetmek gerek.
En baştan dijital okur yazaralıkta önemli
0
diyecevaplandı
(30.10.25)
Eskiden duyuru'da ni ni ni ni diye bir sarki vardi neydi bu diye sorular cikardi, acikcasi bu tur "arama" sorularini muhtemelen GPT hallettigi icin bundan dolayi gelen insan sayisi duyuru'da ve diger referans sitelerinde StackOverflow falan ciddi anlamda dustu, dusmustur de.

Ama LLM kullanan kisilerin dikkatli olmasi gereken bir durum var, LLMin bir hayat deneyimi veya bilgisi yok, sadece daha once taradigi bilgileri, o bilgilerin ne oldugunu anlamadan sizin onunuze koymak gibi bir amaci var, ve kullanici tatmini algoritma icin cok iyi oldugundan her soylediginize evet evet evet diyip durmak gibi bir hali var.

duyuruuser'in chatgpt'den alip yapistirdigi metne bakarsaniz, surekli pozitif bir sekilde neden boyle sorusuna pozitif bir sonuc getirmeye yonelik bir bakis acisi ile cevapliyor. LLM'in yapamadigi ve sorun olan seyleri hic bir zaman soylemeyecektir. Bir nevi duymak istediginizi soyluyor size.
+3
compumaster
(30.10.25)
""
az önce bir başlık açacaktım. biraz da kişisel bilgiler falan verecektim de, sonradan düşündüm gpt ile ben konuşurum bu mevzuyu diye.

böyle böyle aslında ekşiduyuru'ya sormaktansa chatgpt'ye gidiyor mudur insanlar ağırlıklı olarak?
""
bu metni chatgpt'ye yapistirin duyuruuserin yapistirdigi cevaba benzer sonuclari alirsiniz.

bu arada chatgpt ciddi anlamda indexliyor duyuru'yu.
+5
compumaster
(30.10.25)
chatgpt = fastfood
duyuru = esnaf lokantasi

hamburger yemek istiyorsan esnaf lokantasinda isin yok.
birebir deneyime dayali nokta atisi cevabi chatgpt'nin hicbir zaman verebilecegine inanmiyorum. o lezzet her zaman eksik olacak.
0
cooperr
(31.10.25)
(24)

Ekşi Duyuru'da Yeni Özellik: Kullanıcı Tagleme

fraise
Artık cevaplarınızda veya duyurularınızda bir kullanıcıdan bahsetmek istediğinizde, gönder butonunun yanındaki etiket simgesine tıklayarak o kişiyi tagleyebilirsiniz. Ayrıca, taglendiğiniz duyuruları bildirimler bölümünden kolayca görebilirsiniz.Herkese bol tagli, keyifli bir hafta dileriz! 😊
Artık cevaplarınızda veya duyurularınızda bir kullanıcıdan bahsetmek istediğinizde, gönder butonunun yanındaki etiket simgesine tıklayarak o kişiyi tagleyebilirsiniz.

Ayrıca, taglendiğiniz duyuruları bildirimler bölümünden kolayca görebilirsiniz.

Herkese bol tagli, keyifli bir hafta dileriz! 😊
+11
fraise
(30.10.25)
Hayırlı tagler
Benim mesaja da cevap verirseniz sevinirim

Düzenleme: mesajıma cevap ricasını mod arkadaşa yazdım. Özel mesaja cevap vermedi yanlış anlaşılmış
0
artıküyeolmakistiyorum
(30.10.25)
Hayırlı olsun :) Biri compu'yu durdursun... (Biri de beni etiketlesin, böyle tagleye tagleye gidelim mi bu duyuruda?)
+4
yadigar
(30.10.25)
tag'lenince uyarı mı gidiyor?
0
co2s2
(30.10.25)
ben de merak ediyorum. geldi mi bir uyarı?
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
Tag’lemek güzel fakat bi de duyuru yorumlarına cevap özelliği gelse mük olur.
0
olaylar olaylar
(30.10.25)
sağ taraftaki bildirimlerde başında etiket işareti ile birlikte çıkıyor.
0
kibritsuyu
(30.10.25)
Boş işlerde bugün :)

bknz aylak bakkal
-14
Rondak
(30.10.25)
deneme 1-2
0
art cat chocolate
(30.10.25)
hmm sağ altta bildirimler kısmında gözüküyormuş ve taglendiğimiz cevap sarı oluyor.

bu hayal ettiğim şey değildi. yine de iyi. teşekkürlerrr.

bir de lütfen bildirimler ve son cevaplar sekmeleri otomatik kapanmasın, hep açık kalsın ya. bir duyuruyu okuyorum cevaplıyorum, başka şeylere bakmak için her seferinde onları açmam gerekiyor. saniyelik bir iş de olsa sinir bozucu :')
+1
batlegolas
(30.10.25)
Madem sözlük hesaplarımızla ikinci cevabı giriyoruz, ben de öyle yapmış olayım.
0
dilemma of subscribtionability
(30.10.25)
Bunu ben talep etmiştim, teşekkürler.

Bir talep hakkım daha var mı? Eğer varsa bir talebim daha var.

Karanlık mod kullanıyorum ve etiketin rengi ile etiket içindeki fontun rengi birbirine çok yakın, okumak çok zor. Etiketin rengi böyle kalacaksa, etiket içindeki fontun rengini koyulaştırmak mümkün mü acaba?
0
10551037
(31.10.25)
Etiketlenecek yazar sayısına bir sınır mı getirilse? Biraz suistimale açık bir uygulama olmuş sanki...
+4
yadigar
(31.10.25)
Allam yarabbim
+8
compumaster
(31.10.25)
bastim eksiyi compu, $ikayet yok :D
0
cooperr
(31.10.25)
çıkarın beni bu mentiondan :))
0
false pretension
(31.10.25)
şu günleri göreceğim aklıma gelmezdi 18 yıl olmuş oldlar... boomerlar..compu kalp sözlük
+1
eja
(31.10.25)
insan insanı hiç tagler mi yeaö...
0
Fodera
(31.10.25)
deneme 1-2-3 deneme
0
rakicandir
(01.11.25)
Elinize sağlık! Karanlık moddaki etiketleme renklerine de bir el atabilir miyiz?
0
nawar
(01.11.25)
bu durumda bir cevap silinme gerekçesi olan iki kişi arasında diyalogun da kaldırılması gerekmez mi?
0
Whily
(01.11.25)
çoktan kaldırdık bile. artık "teşekkür ederim, iki kişi arasında diyalog" diye bir entry silinme gerekçesi yok. hakaret, aşağılama, küfür, kısacası saygı sınırları dışında kalan diyaloglar dışında istediğiniz gibi teşekkür edebilir, diyaloğa girebilirsiniz.
+3
kibritsuyu
(01.11.25)
olmuyor rakı hocam. bahsettiğim sıkıntı o. zaten duyuruya cevap vermişsem bildirimlerde çıkıyor. etiketleyince ayrı bir bildirimi yok, bildirimlerde de etiketlendin diye çıkmıyor. deneme deneme diye etiketlediğini gözümle etiketi görmesem anlamazdım mesela. çünkü zaten altına yazılanlardan dolayı bildirimlere girmiş. etiketlendiğime dair bir bilgi yok.
+1
kibritsuyu
(01.11.25)
Su özellikler bizim Prime zamanda gelseydi ya… o zirveleri yaptigimiz zamanlar… herkesin birbirini tanidigi zamanlar…

Yine de Yetmez ama evet ile devam ediyoruz 🍻👍🏼
+3
c1b2k3
(01.11.25)
Çok iyi olmuş ama görsel ekleme de gelsin mobil için
+1
cemallamec
(01.11.25)
(12)

Hangi hayvan olmak isterdiniz

arbre
Bu soruyu eskiden çok saçma bulurdum ama belgesel izledikçe bazı hayvanların çok güçlü, zeki olduğunu fark etmem sonucu soru ilgimi çekti.Ben katil balina olmak isterdim. Kendimi çok yakın hissediyorum. Kutup ayısı, moose, kaplan, piton bence çok asil hayvanlar.Siz hangi hayvan olmak isterdiniz, ned
Bu soruyu eskiden çok saçma bulurdum ama belgesel izledikçe bazı hayvanların çok güçlü, zeki olduğunu fark etmem sonucu soru ilgimi çekti.

Ben katil balina olmak isterdim. Kendimi çok yakın hissediyorum. Kutup ayısı, moose, kaplan, piton bence çok asil hayvanlar.

Siz hangi hayvan olmak isterdiniz, neden?

Sağ olun.
0
arbre
(30.10.25)
Boz ayıları hem çok seviyorum hem de insanlardan uzak Kuzey Amerika ya da Avrupa'da sakin sakin takılıp somon avlamak, bal kovalamak falan keyifli bir yaşam. Kışı da full uyuyarak geçiriyorlar daha ne olsun
0
nundu
(30.10.25)
Kelebek, az yaşadığı için.

Ya da panda. Zaten koruma altındalar. Yemek elden su gölden. Hasta olunca hemen bakıyorlar. Vahşi doğada değiller, düşmanları yok. Rekabet etmelerine bile gerek yok. Öyle sakince yaşayıp gidiyorlar.
0
substituent
(30.10.25)
Karga
Bir kere uçuyorsun. Her şeye yukarıdan bakabilirsin. Her yere kısa yoldan gidebilirsin.Kimseye av olmuyorsun.
Üstelik ömrün diğer hayvanlara göre daha uzun. Ayrıca hayvanlar içinde en zekilerden birisin.
Daha ne istenir
0
etna
(30.10.25)
At.
0
mikahakkinen
(30.10.25)
istanbul'da kedi olmak isterdim.
0
makarnavodka
(30.10.25)
besin piramidinin en tepesindeki kuşlardan biri olmak isterdim, mesela kartal olabilir. uçmak harika bir olay. av değil avcı olması da önemli. evet, kartal iyidir.

not : bjk'li değilim
0
faberkastelli
(30.10.25)
Tavus kuşu olmak isterdim sırf estetik bir hayvan diye

Karadul veya peygamber devesi de takdir ettiğim badass hayvanlar. Dişi olanları çiftleştikten sonra erkeğin kafasını koparıp yiyor <3 çok tatlııığ

Daha mantık odaklı düşünürsem bal porsuğu olmak isterdim. "the meanest creature" olarak biliniyorlar daha ne? Kimse bana bulaşamazdı
0
kullanicadi
(30.10.25)
kedi tabii ki. (entry nick uyumu)

tavus kuşu da olur ama erkek olanı tabii. bir ödevimde onu seçip oyuncağını yapmıştım.

üçüncü seçenek olarak da aslan.
0
art cat chocolate
(30.10.25)
Okyanusun derinlerinde yaşayan ve henüz türü keşfedilmemiş balıklardan olmak isterdim.
0
peki madem
(30.10.25)
kartal.
16-20 yaş aralığındayken rüyalarımda sıkça uçtuğumu görürdüm. Nasıl bir gerçeklikse uyandığımda kollarım ağrırdı. Soruyu görünce bu rüyaları çok özlediğimi farkettim.
0
adivar
(30.10.25)
baykuş

bence çok şey biliyor bu hayvanlar ancak anlatamıyorlar.
0
yurtsuz john
(30.10.25)
karga +1

+diger hayvanlarin pek umrunda degilsin
+insanlarin umrunda degilsin
+uzun yasiyorsun
+ucmak buyuk avantaj
+en akilli hayvanlardan birisin, basit problem cozecek kadar kafan calisiyor
0
cooperr
(30.10.25)
(5)

Balata sıyırması sorunu

biseysorcaktim
2005 model Renault clio. 230bin. Daha önce değişti mi bilmiyorum, son yüzbinde değişmediğine eminim. Bazen yüksek hızdayken daha doğrusu beşinci vitesteyken devir artıyor ama hız artmıyor. Sanki debriyaja basıyormuşum gibi. Ayağımı gazdan çekip deviri yavaş yavaş yükselterek hızlandırabiliyorum. Bel
2005 model Renault clio. 230bin. Daha önce değişti mi bilmiyorum, son yüzbinde değişmediğine eminim.

Bazen yüksek hızdayken daha doğrusu beşinci vitesteyken devir artıyor ama hız artmıyor. Sanki debriyaja basıyormuşum gibi. Ayağımı gazdan çekip deviri yavaş yavaş yükselterek hızlandırabiliyorum. Belli belirsiz bir durumdu pek hissetmemiştim. Bugün epey hissettim.

Sanırım baskı plaka artık ciddi uyarı veriyor.

Genelde şehiriçi, köy, kırsalda kısa mesafe kullandığım için çok farketmemiştim ama şehirlerarası yola çıktığımda durumun tehlikeli olduğunu farkettim.

1- Risk oluşturmadan eve nasıl dönerim. 200km yol. İstanbul - Sakarya
2- Tamiri nasıl, masrafı büyük mü, uzun sürer mi. Arabayı yakın zamanda elden çıkarmak istiyorum. Gerekirse kullanmam, kusurları ile uygun fiyata veririm.
0
biseysorcaktim
(29.10.25)
Debriyaj setini (baskı diski balata, bilya) değiştireceksiniz, ortalama ₺5.000-₺6.000 olarak piyasada bulursunuz. İşçilik şehre göre değişkendir. Sizdeki sorun vites çatalını da işaret ediyor, şanzıman açılmışken onu da kontrol ettirin. Ucuz bir parçadır, gerekirse değiştirin. Ayrıca şanzıman yağı da değişecektir.

200 km yol için bence sorun olmaz, mümkün mertebe vites değiştirmeden, sabit bir hızda gelmeye bakacaksınız.
+1
zaman ilac degil insanlar unutkan
(29.10.25)
baski balata bitik.
200km gider, sollama isine girme sakin sakin git.
sanzumani motordan ayirmalari lazim kucuk is degil, ama cok buyuk de degil.
isini bilen usta 1 gunde halleder.
fiyat konusunu bilmem.
+1
cooperr
(29.10.25)
zor iş değil. 1 gün sürmüyor. ama işçilik çok az tutmaz.

200 km dayanır mı bilinmez. debriyaj işi biraz sıkıntı. çok vites değiştirmemek, sollama yapmamak, yokuşlarda zorlamamak lazım.
+1
gurur
(30.10.25)
bulunduğun yerde yaptır bence, yolda kalma ihtimali var, daha çok başın başın ağrır.
0
antihero
(30.10.25)
Baskı balata bitik yolda kalırsınız, şanzıman inmesi gerekiyor
0
apocalipy
(30.10.25)
(7)

toynak ayakkabi?

cooperr
mekan yurtdisi. gecen sokakta geziniyorum, karsidan gelen bir hatunun ayaginda bunlardan vardi:https://www.maisonmargiela.com/en-ca/maison-margiela/women/shoes/tabi/arastirdim, bu baya pahali bir ayakkabiymis, italyan falan. sorum hanimlara, bunu "ustune para versek" giyer misiniz? bu nedir abi alla
mekan yurtdisi. gecen sokakta geziniyorum, karsidan gelen bir hatunun ayaginda bunlardan vardi:
www.maisonmargiela.com

arastirdim, bu baya pahali bir ayakkabiymis, italyan falan.

sorum hanimlara, bunu "ustune para versek" giyer misiniz?
bu nedir abi allahasen..
-2
cooperr
(29.10.25)
er kişisiyim. bazı şeylerin güzel olmaktan öte sadece pahalı ve elit gibi gösterdiği için tüketildiğini düşünüyorum.

mesela bu
cdn.akakce.com
ya da bu
images.cdn.autocar.co.uk
hadi bilemedin bu
videocdn.alem.com.tr

hani sistem sanırım şöyle işliyor. benim o kadar param var ki çirkin olanını bile alıyorum o kaddar zenginim vb...
+3
Fodera
(29.10.25)
firsattan istifade zamanin otesinde tasarimi olan g wagon ve submariner gommen hos olmadi, seni kiniyorum ve eksiliyorum :D
+2
🌸cooperr
(29.10.25)
Bir ayakkabı tasarımcısı olarak diyorum ki sadece margiela olduğu için giyerim ama ben adidastan başka ayakkabı giymiyorum o yüzden giymem. Bunu giyenler de margielanın imzası olduğu için giyiyor hatta başka markalarla da collab yaptılar. Çirkin mi evet ama bir ugg bot kadar çirkin değil.. hem güzellik arayan kim ki..
0
suicides underground
(29.10.25)
Ugg kotu eyw, ama bu ondan da kotu.
bu bambaska bisey
oldu olacak nal caktiralim bitsin, bir de semer atalim sirtimiza.
zaten binen cok, adini koyalim..
0
🌸cooperr
(30.10.25)
O kadar haklısın ki:))
0
suicides underground
(30.10.25)
çirkin ama belki aşırı rahattır.
+1
duyuruuser
(30.10.25)
iğrenç bi ayakkabı ama üstüne iyi bi para verirlerse giyerim
+1
Sadece soruyorum
(30.10.25)
(10)

Casio fiyat araliginda baska saat ureticisi var mi?

ceann deas
5 bine kadar butcem var gunluk takacagim saat ariyorum. Sakar bi insanim kolumu bacagimi surekli carparim sık sık ellerimi yikarim kremlerim surekli saat takip cikarmayacagim cizilirse uzulmeyecegim su gecirmez bi saate ihtiyacim var. Casioda bir kac model begendim ama alternatif de ariyorum. Bu fiy
5 bine kadar butcem var gunluk takacagim saat ariyorum. Sakar bi insanim kolumu bacagimi surekli carparim sık sık ellerimi yikarim kremlerim surekli saat takip cikarmayacagim cizilirse uzulmeyecegim su gecirmez bi saate ihtiyacim var. Casioda bir kac model begendim ama alternatif de ariyorum. Bu fiyat araliginda oneriniz var mi? Daniel klein falan gosterdi saatciler cok cakma geldi icine sinmedi acikcasi.
0
ceann deas
(29.10.25)
Casio al geç hocam, hangi modellerini beğendin

Seiko nun yan markası lorus var bir de, mekanizmaları güvenilir quartz saatleri var, günlük saat olarak kullanılabilir
0
grimavi
(29.10.25)
www.casio.com

Bunu begendim cok kibar bi model bence

Seikolari cok begenmistim fiyatlari fazla gelmisti lorus bakayim cok tesekkurler
0
🌸ceann deas
(29.10.25)
Hocam casio aq230 modelinin beyazı da bilekte güzel duruyor
www.casio.com
encrypted-tbn0.gstatic.com
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
grimavi
(29.10.25)
Onlari da begendim ama ince bilekli bir kadinim absurt büyük duruyor o tarzlar :(
0
🌸ceann deas
(29.10.25)
lorus
+1
cooperr
(29.10.25)
İkinci el saat ilginizi çekerse uzun zamandır alışveriş yapmadığım ama önceden 8-9 tane saat aldığım bir instagram satıcısı var. Özelden atabilirim.
katalog gibi sunmuyor ve Bira cins ama işini gördüğüm kadarıyla düzgün yapan bir saatçi.
Onun dışında bütçe arttirilabikirse gshock kadın modelleri var. Seveni çok (fotodaki tarzla ilgisiz)
0
kisa
(29.10.25)
Yok gunluk vura kira kullancagim saat icin birinin tribini kargo parasini falan cekmek istemem tesekkur ederim yine de :)
+1
🌸ceann deas
(29.10.25)
casio ile havuz, hamam, duş, sauna, dağ bayır takılıyorum bana mısın demiyor...

otomatik saat merakımı zedeledi sunduğu bu konforla.
0
brkylmz
(29.10.25)
swatch
0
hoot
(29.10.25)
Tissot bakabilirsiniz.
0
kumandanim
(30.10.25)
(4)

Sıfırı 154k Olan Bir Saatin İkinci Eli Kaçtan Satılır?

carnalflower
Saat şu arkadaşlar:https://www.tevfikaydin.com.tr/nomos-glashutte-club-sport-neomatik-polar-kol-saati-p4641Alalı 8 ay oluyor. 2 aydır ilanda. En son 70k teklif geldi. Sizce iyi bir fiyat mı?
Saat şu arkadaşlar:
www.tevfikaydin.com.tr

Alalı 8 ay oluyor. 2 aydır ilanda. En son 70k teklif geldi. Sizce iyi bir fiyat mı?
0
carnalflower
(29.10.25)
80k - 85k arası her iki tarafı da memnun eder.
0
since1907
(29.10.25)
sifir degeri 100 olan birseyi aldiktan 8 ay sonra ben olsam 50ye vermem.
batik degilsem tabii..
once facebook marketi denerim.
olmadi muzayede siteleri..
0
cooperr
(29.10.25)
sanırım daha önce de duyurunuz vardı. bu saatin tr liste fiyatına aldanmayın, sıfırı globalde kabaca 3K usd'lik bir saat bu, ikinci el olarak 2K usd civarı max makul seviyedir bence de. 70K verene de verilebilir turkiye şartlarında.
0
awlmi
(30.10.25)
Tevfikaydın'daki liste fiyatına da takılmamak lazım içeriye SA diye girsen %15 kırıyor zaten.
0
Mcfly
(30.10.25)
(12)

Seramik kursuna başlamak

huçi kuçi
Selamlar,Sosyalleşebileceğim yeni ortamlara girmek istiyorum. Aklıma ilk gelen şey bir kursa yazılmak oldu. Çeşitli konularda bir dünya kurs var ama hemen hiçbiri ilgimi çekmiyor, ilgimi çekenler de belli bir seviyeye ulaşmak için çok fazla çalışma ve tekrar gerektirdiklerinden hakkını veremeyeceğim
Selamlar,

Sosyalleşebileceğim yeni ortamlara girmek istiyorum. Aklıma ilk gelen şey bir kursa yazılmak oldu. Çeşitli konularda bir dünya kurs var ama hemen hiçbiri ilgimi çekmiyor, ilgimi çekenler de belli bir seviyeye ulaşmak için çok fazla çalışma ve tekrar gerektirdiklerinden hakkını veremeyeceğimi düşündüğüm alanlara yönelik. Ne yapsam, ne yapsam diye umutsuzca internette bakınırken karşıma bizim yakınlarda seramik kursu veren bir atölyenin ilanı çıktı. Fotoğraflarına şöyle bir baktım, gayet eğlenceli görünüyor. Amatör elinden çıkma da olsa, ortaya nihai bir ürün koymak için uzun saatler boyunca pratik yapmamı gerektirecek kadar zahmetli bir meşgaleye benzemiyor -yanılıyorsam beni düzeltin. Yalnız bir çekincem var. Bu kurslara katılanlar ekseriyetle kadınlardan oluşuyormuş. Hatta ekşi'de "seramik kursuna giden erkek" diye erkek başına buraya gidenlerle gırgır geçilen bir başlık bile var. Kararsız kaldım. Erkek halimle böyle bir kursa gitsem çok mu tuhaf kaçar? Eşcinsel mi zannederler? Kız tavlamaya gelmiş intibası mı uyandırırım? Hele bir deyin.
0
huçi kuçi
(29.10.25)
Üç soruna da evet diyorum, üç evetle uğurluyoruz seni.
0
etna
(29.10.25)
benim yakın akraba uzun süre takıldı bu kurslara biraz biliyorum. seramik ve çini kursları silme orta yaşlı ev hanımı dolu oluyor. seviyorsan git kime ne. herkes herkes hakkında bir şey düşünüyor zaten.

ayrıca aklıma istemsizce şu video geldi :)

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(29.10.25)
En yakın arkadaşımın seramik atölyesi var. Erkek öğrencileri var. Seramik bölümü mezunu ve bölümden mezun birsürü erkek arkadaşı var:) hangi şehirdesin acaba? Arkadaşımın atölyesini bir gidip deneyebilirsin ne kaybedersin:)
0
suicides underground
(29.10.25)
@etna +1

baskasinin ne dusundugunu cok dusunmeyin delirirsiniz. yasasak yasasak 90-100 sene yasariz, ilk 20si cop zaten. son 20si de -100den hesaplasan 30u- cop. cok seyapmamak lazim.
0
klassno
(29.10.25)
@suicides İstanbul Anadolu yakasındayım.
0
🌸huçi kuçi
(29.10.25)
Tut ki sandılar. huçi kuçi ardını dövdürüyor, pride günü bayraktarlık yapıyor.. Senin ne düşündüğün önemli olan. Uğraşıp, didindiğin bir objenin-hele ki bu bir el emeği-sana vereceği haz, bir başkasının ön yargısının önüne geçiyorsa düşünme sonrasını.. Sen ne yaparsan yap, birileri kulp bulmak için elinden geleni yapacak.
0
xururuca
(29.10.25)
seramik kursuyla escinselligin ne alakasi var anlamadim.
tersine, hatun kaldirma intibasi yaratir bence.

benim de aklima bu geldi yaw asdasds:

youtu.be
0
cooperr
(29.10.25)
@etna üzdünüz :/

@yurtsuz john teşvik edici yorumun için eyvallah abi ama seramik kursuna yazılıcam deyince aklına oya ören adam videosu geliyorsa bu işte bi yamukluk var gibi :s

@klassno cesaretlendirici yorumunuz için teşekkürler. diğer yandan olumsuz görüş belirten etna'ya da hak vermişsiniz. garip.

@xururuca haklısınız. başkalarının ne düşündüğünü fazlasıyla dert edinip kabuğuma çekildiğim için sosyalleşebileceğim alanlar arar oldum. şimdi de "başkaları ne düşünür" diye kaygılanarak kendimi bu arayıştan geri çekecek bahaneler üretiyorum :)

@cooperr evet, eşcinsel yanlış oldu. genellikle kadınların alaka gösterdiği bir hobi olduğu için efemine bir tip gözüyle mi bakarlar demek istemiştim.
0
🌸huçi kuçi
(29.10.25)
Spor salonuna üye ol abi seramik ne. Çekincende haklısın çünkü kadın sayısının çok olduğu yerlerde tek erkek sırıtıyor. He 1 günlük etkinlik, 3 5 günlük workshop olur eyvallah ama kurs dediğin şey uzun sürüyor. Bir de boş iş yani. Yazılım kursuna gitsen kurs bitince bir şey öğrenmiş olursun. Böyle kız düşmez. Bu da ayrı konu.
-1
arbre
(29.10.25)
@arbre spor salonunda millet kulaklığını takıp antrenmanına odaklanıyor, yeni arkadaşlıklar kurabileceğim bir ortam değil ki orası, yanlış mıyım? yazılım kurs saatleri dışında da azim ve emek isteyen bir alan. her gün saatlerimi yazılım öğrenmeye adamayacaksam kursuna gitmenin pek bir manası yok. o iş beni aşar maalesef.
0
🌸huçi kuçi
(29.10.25)
@huci kuci @etna olumsuz gorus bildirmemis ki, sorulariniza evet demis.

garip kacar mi, evet kaciyor. gittim, atolyeler duzenleyen filan biri bile oldum bir ara. garipseyeni cok.

escinsel zanneden de oluyor, evet. sacma bir sekilde feminen bir ugras gorunuyor guzel memleketimde, halbuki globalde -diger sanatlarda oldugu gibi- major isimlerin arasinda dumduz hirt erkek cok. bizim milletin sacmalamasi bu.

escinsel olmadigini anlayan zaten kiz tavlamaya -sosyallesmeye- geldigini dusunecek. e bundan daha dogal bir sey yok. insani insan yapan insanca ciftlesebilmesi. seramikle ilgileniyorsun, oradaki insanlarla tanisiyor ve gorusuyorsun. bitti gitti. hayatsiz koleler is yerlerinde fantazi yasamaya calistiklari icin bunu da garip bir seymis gibi gormeye ve gostermeye calisiyorlar. is-ev arada futbol cizgisinin disinda herhangi bir yasama halini hayatlarina sokamamis, zevkleri olmayan, hayati yasamaya dair gorusleri ciddiye alinmayacak tipler bunlar da. hayati yok ki yasamanin ne oldugunu bilsin.

bi daha okudum, etna olumsuz bir sey soylememis. siz bu toplumun asagidan gelen onyargilarini ciddiye aliyorsunuz. aha olumsuz soylemim bu. asagidan gelenleri yuk etmeyin kendinize, kafalarina basip gecin. b.kunda bogulsun hepsi. :)
0
klassno
(30.10.25)
seramik güzel bir hobi.
bir kaç ders gidin, beğenmezseniz devam etmezsiniz.

ben vaktinde kız arkadaşım ile gitmiştim. sınıftaki tek erkek bendim. muhtemelen diğer gruplarda da çok az erkek vardı ya da benden başka yoktu. kadınlar arasında daha yaygın olduğu bir gerçek. yeni arkadaşlar edinmek için çok uygun bir yer olmayabilir sizin için ama yine de güzel zaman geçirirsiniz. bence gidin.

ben kendime traş kabı (fincan yapacaktım yanlışlıkla tıraş kabı oldu), kahve kupası ve büyük bira bardağı yaptım. iki sene oldu sanırım hala kullanırım. sıcak, soğuk, bulaşık makinesi.. hepsini kaldırıyor ama sanırım ömrünü kısaltıyor böyle şeyler. dikkatli kullanmak lazım.

neyse, git abi boşver. kim ne derse desin. kız tavlamaya gitmek için çok uygun bir yer değil bence seramik kursu. en azından benim gittiğimde evli yaşı büyük ev kadınları, düğün heyecanı taşıyan kızlar vardı, bekar yoktu kısaca.

anadolu yakasında bir ahşap atölyesine katılmıştım.
size özelden oranın web sitesini ileteceğim, ilginiz varsa oraya da bir bakın.
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
(16)

Lastik yıpranması. Fotolu.

mikahakkinen
lastik yaşı 4.araç km 60.000.lastikte kopuk yerler var. çok ciddi bir durum mu?https://ibb.co/1tkQ31ZMhttps://ibb.co/wGPgthkhttps://ibb.co/90zjmNW
lastik yaşı 4.
araç km 60.000.
lastikte kopuk yerler var. çok ciddi bir durum mu?
ibb.co
ibb.co
ibb.co
-1
mikahakkinen
(29.10.25)
zaten bircok lastik max. 80bin km gidiyor.
bunlar da omrunun sonuna yaklasmis gibi, yanaklara bakarsak.
acil olmasa bile ufak ufak lastik bakmaya baslaman lazim.
0
cooperr
(29.10.25)
Diş kalınlıkları iyi gözüküyor. Ama yaşadığınız ya da parkettiğiniz yer kaynaklı sanırım, lastik ömrünü tamamlamış. Değiştirmenizde fayda var.
0
artci sarsinti
(29.10.25)
Lastik değişim zamanı gelmiş dişler değilde yanaklar sorun
0
basond
(29.10.25)
dişler fena durmuyor ama yanaklar iyi durumda değil ayrıca kilometre itibari ile ömrünü doldurmuş iyi de dayanmış muhtemelen şehir içi kullanılmış.
ebatlar itibari ile küçük ve ucuz bir lastik, daha da zorlamanın anlamı yok kampanyalar takip edilip yeni lastik alınmalı.
0
denizgonen
(29.10.25)
şehir ici ise önemli değil,
sehirdışina cikiyorsan değiştir tabi.
0
designer
(29.10.25)
dry rot başlamış. değişmekte fayda var.
0
false pretension
(29.10.25)
lastikler değiştirilse iyi olur. hangi şehir bilmiyorum ama sıkıntı bu lastikleri yaz-kış kullanmak. bu lastikler kış lastiği ve yazın da kullanılıyor tahmin ediyorum ki. işte bu sıkıntı.
0
abelardo
(29.10.25)
MICHELIN
195/55r16 Primacy 4
lastikler ucuz değil, aydın yolları taşlı.

lastikler yaz lastiği.
0
🌸mikahakkinen
(29.10.25)
bir tek aydindaysan 4 mevsime gerek var mi ki? yazlik lastik de is gorebilir, daha dayanikli olur hem
0
fakyoras
(29.10.25)
michelin'in sitesinde yaz lastiği diye geçiyor, 4 mevsim değil primacy 4. www.michelin.com.tr

adında geçen 4 yüzünden öyle algılamış olabilirsin belki de serinin 4. versiyonu gibi bişey herhalde çünkü primacy 5 de var
0
konetsu
(29.10.25)
kış lastiği olmadığını belirtmek için yazdım. düzelttim.
0
🌸mikahakkinen
(29.10.25)
lastik dişli kısımdan patlarsa tamir edersin veya çok büyük bir yırtık olmadığı sürece seni kaza yaptıracak derecede zorlamaz lakin yanaklar öyle değil.


allah göstermesin 60 70 le bile giderken yanaktan yarılıp birden hava boşalırsa, sana kaza da yaptırabilir, aracına da zarar verebilir. ben riske girmeyi pek sevmiyorum motorlu araçlarda çünkü bedelini çok ağır ödedim.


ben senin yerinde olsam. beni aşırı derece zorlamayacaksa değiştirirdim. ters bir yerde patlasa lastik tamir servisi çağırsan üç beş yazar sana. vakitlice değiştir hiç olmadı bir lastikçiye git göster ama onlar da muhtemelen değiştir diyecektir. e tabi adamın lastik satması lazım. böyle olunca dürüst olarak bişey olmaz abi sen git dişler bitince gel falan der mi onu da kestiremedim.

duyuru nick uyumu da şahane olmuş heheh
0
Fodera
(29.10.25)
michelin yumuşak lastiktir daha çok şehir içi kaymak asfalta, otobanlara uygundur. Ortalama türkiye yollarına pek gitmez, senin durumunda yaptığın km'ye göre iyi bile dayanmış.
brigestone bizim ülkenin yollarına daha uygun gibi geliyor bana mesela eskiden ben hep turanza er300 tercih ederdim zira lastik sert sağlam ama yağışlı yollarda da iyi yol tutuyordu.
genel itibari ile 5000 liraya gayet güzel lastik alabiliyorsun, conti premium contact 5 var 4990'a mesela. michelin gereksiz pahalı kalmış.
neden uygun diyorum çünkü yeni arabalarda bu ebatlar pek yok benim ebatta mesela premium contact lastik başı 11.000 lira. senin durumunda 4 taksit yapıp ayda 5000 liraya can güvenliğini garantiye alabiliyorsun, bence değer.
0
denizgonen
(30.10.25)
hakikaten bisiklete iki set michelin aldım iyi de para verdim iki ayda bitti. baktım ki tam kauçuk gibi çok yumuşak bişeyden yapmışlar. ee motora aldım o da çabuk bitti. demek michelin in özelliği bu. fren konusunda motor ve bisiklette çok başarılıydı ama fiyat ve ömür konusu kesinlikle tercih edeceğim bi marka olmadı bi daha.
0
Fodera
(30.10.25)
o kadar para vermicem yıllarca en pahalı lastikleri aldım. kumho, falken, milestone arasındayım.
0
🌸mikahakkinen
(30.10.25)
Kumho falken iyidir. Kullandığınız yollar çok bozuk ve konfordan biraz ödün veririm derseniz XL olan lastikleri öneririm yanakları güçlendirilmiş oluyor yandan daha az hasar alıyorlar kesinlikle.
0
denizgonen
(30.10.25)
(6)

Aracın tek tekerine farklı ölçüde jant takmak

yadigar
Diyelim ki, jantlarınız 18 inç ama stepne jantınız 17 inç. Lastik ölçünüz de janta göre doğru. Mesela 18 için 225/60r18 iken 17 için 225/65r17 takılı. Offset, genişlik vs. de her iki jantta aynı. Tek tekerde stepne takılıyken birkaç yüz km boyunca 140-150 km/h hızlara kadar çıkabilecek şekilde sorun
Diyelim ki, jantlarınız 18 inç ama stepne jantınız 17 inç. Lastik ölçünüz de janta göre doğru. Mesela 18 için 225/60r18 iken 17 için 225/65r17 takılı. Offset, genişlik vs. de her iki jantta aynı. Tek tekerde stepne takılıyken birkaç yüz km boyunca 140-150 km/h hızlara kadar çıkabilecek şekilde sorunsuz kullanılabilir mi?

Ölçüsü farklı (160 vs), "donut" tabir ettiğimiz küçük stepneler ile 80 km/h hızı aşmamak ve dikkatli kullanmak kaydıyla en yakın lastikçiye gidilmeli, biliyorum.

Uzun yolda yahut dağ başında lastik değişmem gerekirse, sorun yaşamadan beni varacağım yere götürebilecek bir stepnem olsun istiyorum. Sorun şu ki, mevcut 18 inçlik jantlarımdan (7Jx18 5x114,3 ET35) sıfır veya çıkma 1 adet bulamadım hiçbir yerde. 17 inçte seçenek çok.

Bonus soru: Stepnedeki jantın kısmen kalın/ince olması sürüşü ne kadar etkiler? Mesela stepnede jant kalınlığı 7 değil 8 inç, lastik eni de 225 değil 235-245 oldu diyelim...

Edit ve Sonuç:
7Jx17 et35 sıfır jant alınıp, göbeği de bilezikle 67.1'den 60.1'e düşürüldü. Üzerine 225/65r17 lastik takıldı. Stepne ile normal lastiğin çap farkı 3mm'den az oldu. Araçta stepne varken fark hiç yok gibi. Sürüş gayet normal. Ama yine de tabii stepne sadece idareten lastikçi ararken kullanılacak.

Tam boy stepne, yuvasına da tam oturdu. Potluk falan yapmadı bagajda. (2020 Rav4)
0
yadigar
(29.10.25)
bilirkişi değilim ama lastikte bile farklılık olmaması gerektiğini biliyorum. lastiklerden biri patlayınca ya karşısındakinin de değiştirilmesi ya da dördünün birden değiştirilmesi tavsiye ediliyor. o yüzden jant işi bence kesinlikle yapılmamalı. çok büyük risk hem sizin hem de trafiğin güvenliği için. kaza vs durumunda tam kusurlu sayılırsınız. maddi zarar da cabası.
-1
dedim ben sana
(29.10.25)
o hızlara çıkılmaz araç frenleme esnasında kontrolden çıkabilir. stepne ile neden 140-150 km hıza çıkma ihtiyacın olacak onu anlamadım. stepne dediğin 60-80km hız ile seni en yakın lastikçiye götürme işini yapar. 140-150 km ortalama üstü araçlar için bile ciddi bir sürat.
-1
orpheus
(29.10.25)
sol ayağına 40, sağ ayağına 44 numara papuç giyip koşmak gibi.
0
duster
(29.10.25)
jant,lastik aynı ölçüde olsa bile,
biri yeni,biri eski lastik oldugunda
aracin tutuşu,salınımı değişir,
60 km üzeri hizda
kendini bariyerlerde bulursun.
-1
designer
(29.10.25)
arac ile birlikte gelen donut'in olayi kucuk oldugu icin agirlik yapmamasi, ama suruste eger aracin orjinal lastik jant olculeriyle oynamadiysa bir degisiklik farketmezsin.

donut ile 1 hafta gezdigim oldu vakitsizlikten patlak lastigi tamir ettirememistim.
80km limit olayi dogru ama beni dalip cevre yolunda 120-130a ciktigim da oldu sonra hatirlayip yavaslamistim.

ozetle:
- 1/2 hafta hatta gerekirse 1-2 ay donut ile gezilir.
- 120-130a cikarsan kesin geberirsin olayi dogru degil, cunku (bkz: güvenlik katsayısı)
- donut icin aracin dengesini bozmadigi surece cap olarak diger jantlarla ortusme zorunlulugu yok, lastik kalinligi ile oynayarak ayarliyorlar.
0
cooperr
(29.10.25)
yeni araçlarda yer kazanımlıstepneler oluyor, araç üzerinmde takılı lastiklerden hem daha ince hem de çap olarak daha küçük oluyor

örneğin orijinal lastik 17 inch, ama stepne 16 hatta 15 inch. olabiliyor. bu şekilde çok yüksek hızlara çıkmadan en yakın lastikçiye kadar gidebilirsin. zaten amaç işin görülene kadar idareten küçük lastikle tamirciye git. artık bir çok üretici tam boy stepne koymuyor.

örnek
www.puretyre.co.uk

burada araç üzerindeki lastikler 17 inch ama stepne için 16 inch uygundur demiş. hatta diğer boyutu da farklı...

ek: zaten stepne üzerinde yüksek hız yapma, kenardan kenardan git şeklinde uyarı oluyor ecooparts.com
0
exlibris
(29.10.25)
(13)

Fenerbahçe ve Beşiktaş neden tüm enerjisini masabaşına harcıyor

messina123
Günlerdir hakemlerin bahis oynaması üzerine ikisi de Galatasaray’a yüklendiler (ne alakaysa). Ancak gelinen noktada görüyoruz ki Galatasaray’ın 2021 şampiyonluğu elinden alınmış.
Günlerdir hakemlerin bahis oynaması üzerine ikisi de Galatasaray’a yüklendiler (ne alakaysa). Ancak gelinen noktada görüyoruz ki Galatasaray’ın 2021 şampiyonluğu elinden alınmış.
-5
messina123
(29.10.25)
encrypted-tbn0.gstatic.com

Bu verileri takım ismi vermeden, iskoçya liginde böyle bir durum var normal mi desem herkes burada açıkça bir kollanma görür de ondan
-1
grimavi
(29.10.25)
Beşiktaş bitik onu geçelim de FB'nin GS'ye yüklenmesi çok doğal zira en çok şampiyonluğu GS kazandı. Bu tabii ki mantıklı bir yüklenme değil mesela var kararları çok konuşuluyor oysa yabancı var geldikten sonra gs lehine daha çok karar verilmeye başlandı. ya da zorbay'dan en fazla puan alan takımın fb olması vs...
-3
eisberg
(29.10.25)
Cunku turkiye'de hicbir sey sadece calisarak kazanilmiyor. Besiktas ve fenerbahce de aptalca yonetildikleri icin masa basi oyunlari disinda ellerinde koz yok. Galatasaray nispeten daha iyi yonetiliyor ama genellikle gunu kurtaran hamleler yapiliyor.

Kisacasi ne turkiye ligi ne de turkiye ligindeki herhangi bir takim ben cok temizim diyebilir. Akli basinda herkes bunu gorebilir aslinda ama aptal olmak ya da sucu disarda aramak her zaman daha kolay.

@grimavi'nin paylastigi istatistik ise komik tum bunlarin bir ornegi gibi. Iskoc liginde bu istatistigi paylassan bu tabloyu hangi matematik bilmez hazirladi diye sorarlar adama. Kaynaksiz olduguna adim gibi eminim ustelik.
-3
bosver nicki
(29.10.25)
başarısızlıklarına kılıf bulmak için masabaşı oyunlara enerji harcıyorlar.
masabaşı oyunlara enerji harcadıkça daha da başarısız oluyorlar.
her iki klup de kısır döngüye girdi, çıkmaları zor.
fenerbahçe uzun yıllar ali koçta ısrar etmeseydi belki çıkardı bu döngüden ama artık çok geç. çoluk çocuk galatasaraylı oldu.
-4
abelardo
(29.10.25)
simdi paylasilan gorselde galatasaray 37 faulde bir kart goruyor. super ligda genelde mac basina bir takimin yaptigi faul miktari 10-20 arasinda oluyor. yani bu gorsele gore galatasaray iki macta bir kart goruyor demektir. ama gercekte bu sene galatasaray 10 macta 20 ye yakin kart gordu, diger takimlarla aradaki fark da ciddi oranda degil. hele gorseldeki gibi yaklasik 8 kat fark yok.

ama cok rahat bir sekilde bu gorselin kaynaksiz ve dayaniksiz oldugunu internette cesitli, kendi guvendiginiz, bircok farkli kaynaklardan gorebilirsiniz. internet herkesin elinin altinda, gorsel hazirlayarak inandirici olmuyor bazi seyler.

www.transfermarkt.com.tr
0
emrahday
(29.10.25)
Kart sayılarıyla ilgili şu da var. Galatasaray gördüğü kırmızıyı derbinin 34. dakikasında görmüş. Yani direkt skora etki edecek şekilde görmüş.

Fenerbahçe 85. dakikada üstelik rakip de 10 kişiyken yani 11’e 10 oynanırken kırmızı görmüş.

Beşiktaş aynı şekilde rakibinin 10 kişi mücadele ettiği maçta 90+8’de kırmızı görmüş.

Her kulvarda rezil rüsva oluyorlar. Amaç şu biz başarısızız Galatasaray başarılı. Biz başarılı olamıyoruz o halde Galatasaray’ı da kendi çöplüğümüze çekelim. Kafa yapısı bu yani
-3
🌸messina123
(29.10.25)
bu iş siyaset gibi. başarısızsan dış etkenlere bağlarsın. kılıçdaroğlu bir kere olsun hatasını kabul etti mi? kollama ayrı konu ama gs takım kalitesi ve istikrar olarak son 5 senedir fb ve bjkdan daha başarılı. dış etkenlere gelirsek kollama 4 büyük takım ve anadolu takımları arasında oluyor. türk futbolunda bir tane temiz takım yok varım diyorsa net yalandır.
+1
mikahakkinen
(29.10.25)
dün bugün çıkan hakemlerin bahis oynama meselesi çok yüksek ihtimalle gs lobisi tarafından ortaya atılmıştır. tamamen bir cambaza bak durumudur.

gs, formasına yasa dışı bahis sitesi reklamı almıştır. aynı yasa dışı bahis sitesinin sahibinin çocukları gs maç önü seremonisine çıkmıştır. söz konusu bahis sitesi sahibi, hasta gs taraftarıdır.

bu yasa dışı bahis baronlarının hakemlere para verdikleri biliniyor. asıl hikaye burada. burası biraz eşelenirse gs'nin çok canı sıkılır.
0
co2s2
(29.10.25)
fetö'ye platin sponsor olup, fetöcü topçuyu senelerce kaptanı ve efsanesi ilan eden, tesislerinde fetö savcılarına çift kale maç yaptıranın senelerdir fetööö diye bağırması gibi, bahis şirket sahibi olan adamı apar topar başkanı ilan edip şirketten sahipliğinin düşürülmesi telaşına giren takımın yine başkalarını bahisle suçlaması. ve bunları yaparken de türkiye ve avrupa'da şike denince akla gelen ilk takım olması.

kısacası birtakım komiklikler, şakalar, vapurlar.
+1
lifeisopeth
(29.10.25)
cooperr
(29.10.25)
AKP ve cemaatin hukum surdugu son 25 yilda basarili olmus, zenginlesmis, isleri tikirinda kim varsa istisnasiz yargilanmalidir. GS maalesef sicili en kabarik kulup olarak goze carpiyor. Ben gs taraftari olsam bu kadar basaridan, dominasyondan rahatsiz olurdum sahsen. Arada da yandas Trabzon ve akraba Gumusdag'in takimina sampiyonluk verilmis:) Guler misin , aglar misin? Bursa'yi da unutmayalim cemaatin altin yillarinda genelkurmay baskanini dahi iceri aldiklari yillarda tum Turkiye'nin cemaatci ertugrul olarak bildigi adamin takimi sampiyon oluyor, tesadufe bakin:) Ama GS taraftari cok baska kafada, 20-25 hafta bu sene gene feneri sampiyon yapacaklar, fener ayarlamis, ligi fener dizayn ediyor diye ciddi ciddi konusurlar:) Hadi eskiden Hincal vardi ilgi cekmek, kufur yemek, cok konusulmak icin boyle seyler ortaya atardi, o degil akli basinda bir tane mi gs taraftari olmaz ya:) Sorsan hep magdurdur, ama kupadan yer kalmamis muzede:) Nasil oluyor, hep size kumpas, herkes size karsi ama en sonda hep siz kazaniyorsunuz, Allah misiniz siz?
-1
speedy
(29.10.25)
@speedy

90-00 arasinda 6 gs sampiyonlugu var, fenerin tek sampiyonlugu var. ortada akp yok.

hadi onu gectik..

00-10 arasinda 3 gs sampiyonlugu, 4 fener sampiyonlugu var.
yani akp'nin ilk 10 senesi fenere mi yaradi diyecez?

ben cimbomlu olarak bu dominasyondan rahatsizim evet, cunku ortada rakip kalmadi... ic kavgalariniz dedikodunuz bitse de artik bir odaklansaniz, bir iki sene sampiyon olsaniz cok isterim ki biz de biraz hirslanalim.
0
cooperr
(29.10.25)
@cooperr: 90-00 arasinda akp yok belki ama donemin Agar, mesut yilmaz gibi baska guc odaklari vardi ne tesaduf ki onlara da yanasmissiniz, onlar da sizdendi ki Agar etkisi hala daha suruyordur, adam godfather'daki Marlon Brando'dan daha guclu halen Turkiye'de. Gs'in her seferinde Anadolu'dan bu derece kayipsiz, sorunsuz cikmasi hayret verici. Fenerbahce ise dusmancasina muamele goruyor her sehirde. Herkes en cok Fener'i yenmek istiyor. Gs yeni yeni derbi galibiyeti gormeye basladi, sampiyonluklarinin yuzde 80'i falan Anadolu'dan gelen puanlar ve Fener'e anadolu'dan gelen celmeler sayesindedir. O yuzden zaten getirelim play-off'u dendiginde Gslilar ofkeden deliye donuyor. Play off'da da biz sampiyon olduk derler ama o sampiyonlugun nasil ikina ikina guc bela geldigini en iyi kendileri bilirler.

AKP'nin ilk yillarinda nasil soft oldugunu bilmeyen yok, 9 16 kulerini traslamadi, darildim ben seviyesindeydi akp o ara. zaten o arada aldik o sampiyonluklari. Turkiye'nin en buyuk winnerini en buyuk loseri yapti AKP. Kadikoy, Fenerbahce denince kizli erkekli, laik, bogaza karsi viski yudumlayan, din, ahlak dusmani, chpli olarak kodlanmisiz biz akp'nin kafasinda. Sizse tam tersi. Tum mesele o zaten.
+1
speedy
(29.10.25)
(4)

yürüme dersleri 101

Whily
dostlar, romalılar, yurttaşlar, dinleyin;çağırmazdım sizi acil olmasa.aynı yerde çalıştığım ablasını (x diyelim) arada ziyaret ederken dikkatimi çeken bir kız var.bugün fark ettim ki kızımız benim eve çok yakın bir yerde işe başlamış.her gün minimum iki kere önünden geçiyorum.bütün bunlar ışığında b
dostlar, romalılar, yurttaşlar, dinleyin;
çağırmazdım sizi acil olmasa.

aynı yerde çalıştığım ablasını (x diyelim) arada ziyaret ederken dikkatimi çeken bir kız var.
bugün fark ettim ki kızımız benim eve çok yakın bir yerde işe başlamış.
her gün minimum iki kere önünden geçiyorum.
bütün bunlar ışığında benim bu kızla tanışmam lazım.
"ilişkisi var mı yok mu bilmiyorsun bir sakın" dediğinizi duyar gibiyim.
ama tanışmadan bunu nasıl bileyim değil mi? resmi olarak bekar onu biliyorum.
işten sonra takıldığı yerleri de biliyorum/tahmin edebiliyorum az çok.
çalıştığı yerdeki vardiyada tek çalışıyor. ama hiç de ihtiyacım olan şeyler zaten bir yer değil.
öyle bir şey almaya diye girip "ya sen x'in nesi oluyorsun diye mi ilk adımı atsam" ya da ne bileyim hiç bunlara girmeden bir şeyler alıp üç ben gün sonra mı bu muhabbeti yapsam? hiç olmadı öyle dükkanın önünden geçerken başka bir bahaneyle (belki adres sorma falan) girip mi bu muhabbeti yapsam nasıl yapsam aq gece ikide aklıma takıldı.
hadi bir şekilde bu adımı attık, tanıştık. devamı nasıl olmalı? sattıkları şeyler öyle her gün lazım olacak şeyler değil belki ayda bir falan. her gün kapının önünden iki üç kere geçiyorum ama bunları bir şekilde temasa dönüştürme lazım.

not:gecenin ikisinde telefondan yazdım. yazıda bazı hatalar varsa da görmezden gelin.
0
Whily
(29.10.25)
ablasi ile aran iyi mi? iyiyse ben olsam once ablasi kanalindan once bir yoklama cekerim. eger piste inis izni gelirse sonraki asamalara bakilir.
+1
cooperr
(29.10.25)
abladan seni tanıştırmasını iste.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(29.10.25)
Yemin ederim çok saf bir insanım. "Yürüme Dersleri 101" diyince aklıma yürüyüş egzersizi geldi...

Buyrun, sizin aradığın şey burada:
Yürümenin Felsefesi - Frederic Gros
www.kitapyurdu.com
-1
burka
(29.10.25)
merhaba. ciddi ciddi bi 15 saniye felçli birinin tekrar yürüyebilmesi için insanların fikrini alıyosun sandım. bu olaylardan ne kadar uzak kaldığımı bana hatırlattığın için teşekkürü borç bilirim, çok geçmiş olsun (bana).
0
libertine
(01.11.25)
(10)

Birisinin mizah anlayışının kaliteli olup olmadığını test etmek için

Civil.leo
Göstereceğiniz video nasıl bir şey olurdu? Ya da hangi soruları sorardınız?
Göstereceğiniz video nasıl bir şey olurdu? Ya da hangi soruları sorardınız?
+1
Civil.leo
(28.10.25)
Gibi
0
artıküyeolmakistiyorum
(28.10.25)
kufure guluyorsa kalitesizdir..
recep ivedik komik geliyorsa sikintilidir.
+4
cooperr
(28.10.25)
Biraz entellik yapayim; Life of Brian'dan kesitlere gulebiliyorsa, high five hak etmistir.
+2
quaker
(28.10.25)
Safak Sezer onemli bir olcut benim icin. Ona gulen, onu seven biriyle kafamin uyusma ihtimali yuzde 0.2 falandir
-1
freedonia
(28.10.25)
Beğendiği komedi dizilerini sorardım.
Benimle aynı olmak zorunda değil ama bir fikir verir.

Kaliteli, kalitesiz şeklinde bakmamak gerektiğini düşünüyorum.
+2
michael_knight
(28.10.25)
Seinfeld, curb your enthusiasm, the office ve peep show dan birine guluyorsa oturur bira icerim. Kadinsa evlenirim.
+2
duster
(28.10.25)
2-3 meme var, onlara verdiği tepkiden ölçüyorum.
0
Bruce
(28.10.25)
karagul, halilisko ve gibi geldi aklima ya bence komik video komedisi iyi. dizileri ayri tutuyorum
0
ala09
(29.10.25)
Çok göreceli şeyler bunlar bence, video üzerinden anlaşılmazmış gibi geliyor. Herkes her şeyi anlayıp gülebiliyor ya da geçmişte birilerinden görmüş duymuş olabiliyor ama gel gör ki hiçbirinin yaşam tecrübesinde böyle bir içgörü olmuyor. Mizah işinde çok titizim, belli kesitleri anlamak yetmez, üzerine koyuyorsa heh işte bu derim.
+1
olaylar olaylar
(29.10.25)
Mizahta "kalite" nedir ki? Çok göreceli...

Mesela "şafak sezer, recep ivedik" denmiş. Kolpaçino 1, son 30 yılda çevrilen en sağlam 2-3 Türk komedisinden biri. Şafak Sezer de Özgür rolünü muazzam oynamış. Şahan Gökbakar da inanılmaz yetenekli. Dikkat Şahan Çıkabilir'in çoğu skecini yıllardır açar açar izlerim. Recep İvedik'te de kahkaha attığım yerler yok değil...

Mizah birçok şeye bağlı. Yaş, nesil, dil, kültür, ülke, ortam, alkol vs... Mesela benim oğlan 2 ay boyunca E harfine güldü. Bana sorsan dünyanın en saçma şeyi. Gençler arasında popüler bir meme imiş oysa o günlerde. Biz de mesela birbirimize nah işareti yedirince anıra anıra gülerdik.

Bizim hanım çoğu şeye gülmez. Oturup Seinfeld, Curb, Arrested Development, gibi çok başarılı dizileri izledik. Ben bayılırken, o saçma ve gereksiz buldu. Zaten kendisi bir düşene bir de osurana güler. Şimdi kendisine "espri anlayışı kalitesiz" desek; Cem Yılmaz (Bir tat bir doku), Friends, It's Always Sunny in Philadelphia, Ölümlü Dünya gibi "kaliteli" işleri beğenirken, Kemal Sunal filmlerini izlemiyor.

Ben mesela Curb, Seinfeld, IASIP gibi dizilere bayılırken; Louie, The Office gibilerine tahammül edemiyorum. Örüntü bozuluyor yani. Natuk Baytan'ın Kemal Sunal filmlerini mizahta zirve olarak görürken, Zeki-Metin komedilerine gülmüyorum bile.

Mizah anlayışı aşırı subjektif bir şey. Mizahta kalite kimine göre fiziksel komedi (jest, mimik, pandomim, sakarlıklar vs.), kimine göre siyasi taşlamalar, kimine göre ince göndermeler, kimine göre anlaması zeka isteyen imalar ve ayrıntılar, kimine göre günlük hayattan ilginç tespitler, kimine göre uygunsuz, garip ve yerine göre aşırı kaçan söz ve davranışlar, zıtlıklardır, kimine göre ise sizi rahat ve güvende hissettiren, yüzünüzde sıcak bir tebessüm bırakan şeylerdir.

Monty Python filmlerinde tebessüm dahi etmezken, Big Lebowski'ye bayılıyorum. Kutsal Damacana'ya tahammül etmezken, Kolpaçino'ya bitiyorum. Ferhan Şensoy'a pek tebessüm etmezken, Münir Özkul'dan gözümü alamıyorum. Levent Kırca'yı kahkahalarla izlerken, Atilla Arcan ve Hamdi Alkan'ın yüzüne bakmıyorum. Şener Şen, Kemal Sunal filmleri hayatımda özel bir yerdeyken İlyas Salman'a uyuz oluyorum. Bunlar mizah anlayışımı "kaliteli" yahut "kalitesiz" yapmaz.

Bir de bazı şeyler sizi hayat boyu güldürürken bazıları bulunduğunuz yaşa hastır. Yani olayın bir de değişkenliği var.

Gereksiz uzattım. Özetle, bir şey sizi güldürüyorsa, sizin için işini yapmıştır, yeterince kalitelidir.

Mesela ben şu videoyu gösterirdim:

www.youtube.com

Yahut Bunu:
www.youtube.com
-1
yadigar
(29.10.25)
(6)

Lastik degisim fiyatı ne kadar bu sene?

dedeminhirkasi
Kisliklari taktıracam 4 lastik değişim fiyati ne kadar
Kisliklari taktıracam 4 lastik değişim fiyati ne kadar
0
dedeminhirkasi
(28.10.25)
yakınlardaki lastikçileri arayıp sorabilirsiniz. her yerde değişiyor çünkü.
şu an taktırmak için erken gibi
0
jelly bear
(28.10.25)
Yani açıkçası bence bu soru çok yanlış sorulmuş en basitinden izmir gibi şehirde sadece ticari araçlar lastik değiştirirken, Ankara ve doğusundan itibaren ise durum mecburi bir hal alıyor ve sürümden kazanma imkanı da doğuyor.
Büyükşehirlerde lastik saklamadan da kazanç sağlarken anadolu şehirlerinde o lastikler rahatlıkla evde depoda saklanabiliyor.
Geçen sene bile lastik sök tak ve bir sezon saklama istanbulda 900 lira idi. Ama işte bu kadıköy fiyatı.
0
denizgonen
(28.10.25)
ankara, 900
+1
elorelia
(28.10.25)
1 adet lastik icin,
200-300 lira araliginda degistirme fiyati olur.

. aracı lifte kaldır,
. Jantın civatalarini sök,
. janti cikart,
. lastigi janttan ayir,
. mevcut ağırliklari janttan sök,
. yeni lastigi kremle,
. Yeni lastigi janta tak,
. balans kontrol,
. janta agirlik tak,
. tekrar balans kontrol,
. janti araca monte et.


atonet.org.tr
0
designer
(28.10.25)
Cevaplar şaka mı?
Ben mi kazıklanıyorum?
Geçen sene lastik saklama değişim vs 4k üstü ödeyen ben de bu sorunun cevabını merak ediyordum.
0
epitaf
(28.10.25)
turkiye sartlarinda 4 lastik degisimini 500tl altina belki anadolunun ucra koselerinde falan yaptirabilirsin. buyuk sehirlerde tahminim 1000-1500 arasidir.

kisliklari her sene sok tak yaptirmak lastikleri asiri hirpaliyor bu arada. tavsiyem kisliklara da jant taktirin, sonra lastik degisimini kendiniz sokakta bile yapabilirsiniz, cok bir numarasi yok.
0
cooperr
(28.10.25)
(9)

İnsanlar doğuştan…

pek iyi degilim bugunlerde
iyi midir, kötü müdür sizce? Tamam yüzyıllardır tartışılıyor ama ben hep iyidir derdim. Geçen bir yazıda kısaca şöyle demişti: insanlar doğuştan kötüdür çünkü iyi olsaydı haksız olduğu bir tartışmayı bile sürekli kazanmaya çalışmazdı.Ayrıca bu bahsedilen tutum, sonradan edilen bir şey mi doğuştan mı
iyi midir, kötü müdür sizce? Tamam yüzyıllardır tartışılıyor ama ben hep iyidir derdim. Geçen bir yazıda kısaca şöyle demişti: insanlar doğuştan kötüdür çünkü iyi olsaydı haksız olduğu bir tartışmayı bile sürekli kazanmaya çalışmazdı.

Ayrıca bu bahsedilen tutum, sonradan edilen bir şey mi doğuştan mı sizce?
0
pek iyi degilim bugunlerde
(27.10.25)
İyidir. Yaşadıklarıyla kötü olur. Haksızlık ne konuda? Herkesin kendince haklı bir sebebi olabilir. Sadece buna bakılarak insan kötüdür denemez.
0
arbre
(27.10.25)
hangi yönünü beslerse o.
+1
deartheodosia
(27.10.25)
Ben bu tip yaklaşımları pek anlamıyorum cidden. Şartlara göre değişmiyor mu? İnsan açken, rekabet halindeyken, kısıtlanmış hissederken kötü; iyi kötü bir stabil hayatı varken, ihtiyaçları karşılanıyorsa, rekabetten uzakken iyi olabilir.

Sizin verdiğiniz örneği de tam anlamadım. Doğuştan bir karakter hakkında konuşurken "haksız olduğu bir tartışmayı kazanmaya çalışmak" nasıl bir kıstas olabilir ki? İnsan doğuştan mı haksız olduğu bir tartışmayı kazanmaya çalışıyor? Şu denebilir belki, insan yetişme çağında "iyiliği" öğreniyor. Çocuklar bencildir, paylaşması gerektiğini yeri gelip ailesinden veya çevresinden görerek öğrenir. Çocukların dürüstlük hassasiyeti yoktur, kolay yalan söylerler. Yalan söylememeleri gerektiğini yaşayarak ve görerek öğrenirler. Çocuklar çıkarı için kardeşlerini ve arkadaşlarını kolayca satabilir. Empati kurup karşılarındaki kişinin perspektifinden bakabilmeyi ve ayıp kavramını eğitimle veya gözlemle öğrenirler. Ancak bu bence doğuştan kötülük anlamına gelmiyor.
+1
akhenaten
(27.10.25)
dogustan kotuyuz, iyilik ogrenilen birsey diye dusunuyorum.
0
cooperr
(27.10.25)
İyilik de kötülük de insanın kendi yorumudur. Güzel gibi çirkin gibi. Güzel ahlakı kötülük olan gören bir beyin için insan doğuştan kötüdür çünkü insan adaleti doğuştan benimser ve adalet güzel ahlak unsurudur.

İyilik kötülük yakıştırması hangi beyin tarafından hangi durumlar için yapılıyor o önemli. Herkese göre değişebilir yani. Ortak değerlerin olmadığı yerlerde özellikle.
0
muhayyer divan
(27.10.25)
ünv'ye yeni başladığımda hoca sınıfa evrensel ahlak var mıdır yok mudur diye bir soru attı, çoğu kişi parmak kaldırıp "evet vardır, şundan şundan ötürü.." diye uzun uzun anlattı yorumladı vs.

hoca ardından yeni gine'de antropologların 20. yy başlarınnda izlediği bir kabileden bahsetti;

bu kabilede yetişkinliğe geçiş sürecinde erkekler bir sınava tabi tutuluyorlar: komşu kabilenin değerli bir malını veya eşyasını çalıp getirmek. sadece bunu gerçekleştiren erkekler kabilede yetişkin bir birey olarak saygı görüyorlar ve erişkin olarak kabul ediliyorlar.

ahlak ve beraberinde gelen "iyilik", "kötülük"; bunların hepsi toplumsal norm'larla oluşan değerler. yeni gine örneğinde mesela "başkasının bir şeyini çalmak" o toplumda ahlak kullarına uygun bir gelenek olarak yerleşmiş. bu yerleşmiş gelenekler ve kültürler binlerce, hatta belki onbinlerce yıldır insanı biçimlendirip şekillendirdi (bunun içerisinde "iyi" ve "kötü" algımız da var)
0
makbur
(27.10.25)
Şu dünyada insanın iyi olduğunu düşünmek bile sıkıntılı bir durum. İnsan yok etmeye planlanmış sıra kendisini yok etmeye geliyor.
0
mikahakkinen
(27.10.25)
Kötü olarak adlandırırsın sanırım.
Öncelikle hayatta kalmak, sonra da daha iyi bir hayat yaşamak için her şeyi yapacak şekilde doğar insan.

İyilik olarak adlandıracağını düşündüğüm empati kurma, başka hayatlara saygılı olma, bir toplulukla uyum içerisinde yaşama sonradan öğrenilen özellikler diye düşünüyorum.
+1
michael_knight
(27.10.25)
Kötüdür çıkarcıdır hasettir kıskançtır
0
Hallegadola
(28.10.25)
(2)

Kıyıdan ahtapot yakalanır mı?

yurtsuz john
Üsküdar civarında ahtapot yakalanır mı? Denemiş olan var mı?
Üsküdar civarında ahtapot yakalanır mı? Denemiş olan var mı?
0
yurtsuz john
(26.10.25)
merhaba. abi dalga geçmiyorsan eğer ciddi cevap veriyorum üsküdar da ahtapot un ne işi var? boğazda ahtapot yoktur ya, olsa da taşlık, kumluk ilerleyebileceği bi sahil yok, taştan yaşam alanı yok. sanmıyorum hatta adalarda bile yoktur. çanakkale saroz a falan inmen lazım. tarkan viking kanı ahtapotuna inanırım, üsküdar sahil ahtapotu saçma gelir o derece.
+1
libertine
(26.10.25)
kiyidan dandik bir misinayla bile ahtapot yakalanir, ama marmara'da ahtapot kaldigini sanmam.
+1
cooperr
(26.10.25)
(17)

Babanızın bir lafı var mı?

michael_knight
Babanızın, size söylediği, aklınızda kalan böyle slogan gibi ibret alınacak hikaye gibi bir lafı var mı?Baba veya anne olsanız sizin lafınız ne olurdu?
Babanızın, size söylediği, aklınızda kalan böyle slogan gibi ibret alınacak hikaye gibi bir lafı var mı?
Baba veya anne olsanız sizin lafınız ne olurdu?
0
michael_knight
(26.10.25)
“Gelir gelmez huzurumuzu kaçırdın” demişti bir kez.
0
mutekebbir
(26.10.25)
"Şimdi taksi tutalım, 250 milyon verelim." Acil veya maddi bir şey istediğinde verdiği sarkastik cevap.
"Dünya üzerinde benden daha çok kitap okuyan kimse yoktur. Dünya'da benden daha bilgili kimse yoktur. Her şeyin en iyisini ben bilirim." Herhangi bir tartışmada sığındığı laflar.
nursuz pç
0
gabe h coud
(26.10.25)
rahmetlinin ısrarla yanlış telaffuz ettiği kelimeler.
çok fazla vardı hepsini yazamam da "barbüke"nin yeri ayrıdır.
+3
late viper
(26.10.25)
Babam: Kırk kere ölç, bir kere biç.
Sırrınızı hanımınız dahil kimseye söylemeyin.
Bu da geçer, her şey geçiyor.
Parasızlığınızı kimseye belli etmeyin, millet durumunuzu hep iyi bilsin. Yoksa yardımcı olmazlar.

Babaannem: Elalemi eşek yapıp üstüne bineceğine it yapıp kendine saldırtıyorsun.

Annem: Evladım hiçbir arkadaşınla yarışma, güreşe tutuşma, gururunu kırma. Kaybeder, gurur yapar. Yüzüne güler, arkandan kin tutar, zarar verir.

Dedem: Kalın ki göresiniz...
Sizin aranıza düşeceğime moskofun (bazen 'urusun' ) eline esir düşeydim... (İstiklâl gazisiydi)

Halam: Her yanlış birer nakış. (Bir yanlış bir nakış)

Ben (Evlatlarıma): En çirkin hakikat en güzel yalandan iyidir.
Güveni hiçbir parayla elde edemezsiniz.
Yitireceğiniz en değerli varlığınız imanınız, gırtlağınıza kadar günaha batsanız bile rabbinizden yüz çevirmeyin.
Merak etmeyenden bir halt olmaz.
+3
yadigar
(26.10.25)
Ne guzel duyuru olmus. Bissuru var denk geldikce not aliyorum farkli olanlari xd

Ama en boyle yasam mottosu tarzinda ve benim yasamima da etkisi olan "kimseye gebe kalamam" sık duyulur ;)
0
abuzer
(26.10.25)
En aklımda kalanı küfürlü buraya yazamam
0
basond
(26.10.25)
En sevdiğim anneanne sözüm: her zaman en önde koşan atın peşinde olacaksın. Siyaset tartışması sırasında söylemişti anlarsınız kimi kastettiğini ahahahahha.


Avkurma bilmeyen köpek kurdu kapıya getirir.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
İmam osurursa cemaat sıçar.
Acıma acınacak hale düşersin.
Kimseye çok yüz verme.
Dayak bulunca kaç, yemek bulunca ye.
Babamın sözleri bunlar daha var da hatırlayamadım şimdi.

Babamdan Tavsiyeler de var,
Her zaman dönüş paranı ayır, geri kalanı harca.
Kakanı yaptıktan sonra bile kontrol et, evden çıkarken her şeyimi kontrol etmem gerektiği için söylenen bir söz.
Bir şeyi sakatlıktan kırdım mesela yanlışlıkla oldu bilerek yapmadım dedim, Bilerek yapmadım deme zaten hiçbir şey bilerek yapılmaz dikkatli ol.

Vs vs aklıma bunlar geldi şimdi

Benim sözlerimse şu:
Maç 90 dakika artı uzatmalar var daha hiçbir şey bitmedi.
Her zaman bir çıkış kapısı vardır. Onu bul.
Her şerde bir hayır vardır.
İnsan doğası kötüdür, herkes kişisel çıkarları peşindedir kimseye güvenme.
Ben iyi bir insan olduğumu söylemem ama kendine ben iyi bir insanım diyen herkesten iyiyimdir.
+1
Hallegadola
(26.10.25)
Babamın küfürü var. Ciğerini .... çocuğu.
Anamında her yerde reklamı var büyük oğlum bahisçi küçük oğlum pavyoncu diye.
Şu an babayım ama nasihat vericek insanın bir yeterliliği ve zorluğu aşması gerektiğini düşünüyorum. Bizim y kuşağı genelde zorlandığında ana baba yardım etti, apartman dairelerine doğduk. Analarımız babalarımız 0 dan geldi onlarınki nasihat bizimki boş laf olur. Şu an bir babayım çocuğuma nasihatım mutlu olacağı ve seveceği işi yapması.
+2
mikahakkinen
(26.10.25)
dedemden: "sıçan sidiğinin bile değirmene faydası vardır."
bizi ufak tefek işleri yapmaya motive ederken kullanırdı.
+2
hrskrs
(26.10.25)
“Kuzular koyunları emer”
Kendisine çocukları tarafından hediye alındığında ya da para maddi bir şey verilmek istendiğinde söyler. Biz vermeliyiz siz değil anlamında.

“Düven öküzünün ağzı bağlanmaz”
İş yaptırdığın insana karşı cimrilik yapma manasında.

Çok eli açık bir insandır kendisi de canım babam.
+1
yenibirgüzelnick
(26.10.25)
''Akıllı hesabını yapana kadar deli suyu geçer.''

Babaannemin lafıdır. Ne zaman tereddütte kalsam uygularım. Pişman etmedi.
+1
yurtsuz john
(26.10.25)
"Gün geçer kin geçer"

Çoğu yerde işime yarıyor.

Benim kendi lafım var, "temizlik olmadan temizlik olmaz" hani kirli malzemeyle kirli yer temizlenmez anlamında. Bunu hem somut hem soyut anlamlarda kullanırım. Ama anne değilim ve olmayacağım 🙂
+1
muhayyer divan
(26.10.25)
kışın araba dinlenmez.

arabadan gelen takır tukur seslerin sebebini düşünüp araştırırken böyle bir şey demişti ve mevzuyu kapatmıştım.
+1
eisberg
(26.10.25)
dik dur dik otur. zamanında dinlemedim şimdi acısını çekiyorum.
0
inheritance
(26.10.25)
hahaha şahane duyuru.

rahmetliyle aramız pek iyi değildi, öyle hayat dersi vermişliği yoktur en azından bilinçli olarak ama bir keresinde "lord musun pezevenk, sen ara" demişti asla unutmuyorum.

lisedeyim, yaz tatili. bilgisayar başında pinekliyordum. hiç huyu değildir ama yanıma gelip niye bilgisayarda oturduğumu, dışarı çıkmadığımı sormuştu. ben de sitem edip "bütün arkadaşlar yazlıkta baba ya, buralarda olan varsa da kimse arayıp gel bir şeyler yapalım demiyor ki" demiştim.

inisiyatif almaktan çekinen bir çocuktum, şimdi bile insanlara rahatsızlık vereceğimi düşünürüm ve kimseye yazıp çizmeyi sevmem ama babamın bu lafı çok hoşuma gitmişti. o yüzden artık bir şey istersem, birileriyle görüşmek istersem vs. karşıdan beklemeyip ben iletişim kurmaya çalışıyorum. olmazsa yine olmaz ama kendim çaba göstermiş oluyorum en azından.

babam bu lafı söyleyene kadar yaptığımda hiçbir yanlışlık görmemiştim bile. bir şeyler olacaksa ben otururken onun gelmesi, beni bulması lazımdı. tek cümleyle hayata bakış açımı değiştirmişti filozof.

bir de favori lafıdır sadece bana değil herkese "analitik düşünemiyosun" diye kızardı. analitik ne demek diye sorsan bilmez.
+1
der meister
(26.10.25)
göt öpmekle ağız kirlenmez :')
+1
since1907
(26.10.25)
$api kaynatsan olur mu seker
cinsine yandigim (sictigim) cinsine ceker
0
cooperr
(26.10.25)
(18)

Yabancı Arkadaşlar Hep Böyle mi?

the man with no name
Küçük bir yere taşındım. Burada Rus bir kızla taşındım. Uzun süre depresyondaymış ilişkileri sebebiyle, bu yüzden buraya gelmiş. Dört aydır bu ilçede ve çalışmıyor, az bir kira verdiği için kalmaya devam ediyor. Biz iki ay önce tanıştık. Benim ingilizcem çok iyi değil. Onunla da pratik etme şansım o
Küçük bir yere taşındım. Burada Rus bir kızla taşındım. Uzun süre depresyondaymış ilişkileri sebebiyle, bu yüzden buraya gelmiş. Dört aydır bu ilçede ve çalışmıyor, az bir kira verdiği için kalmaya devam ediyor. Biz iki ay önce tanıştık. Benim ingilizcem çok iyi değil. Onunla da pratik etme şansım oluyor. Başlangıçta isteğim daha duygusal bir ilişkiydi ama o kafaya yakın olmadığı ya da en azından benimle olmadığını hissettiğim için hiç o yönde yaklaşmadım. Sonra dışarıda görüşmeye hep devam ettik, birlikte çevreyi keşfettik. Dışarıda tüm masrafları ben karşıladım. Çünkü herhangi bir şekilde yönelmedi bile, çalışmadığına verdim. Dert etmedim gerçekten. Kendisine bir arkadaş olarak dahi oldukça ince davranıyorum, zaten karakterim de böyle. Örneğin bir arkadaşım gelmişti, üçümüz birlikte gezdik. Arkadaşımın arabası olduğu için onu da aldık, normalde gidemediğimiz yerlere götürdüm evde tıkılı kalıyor diye. Ama kendisinden bir arkadaş olarak hiç incelik almıyorum. Tamamen canı istediği gibi hareket ediyor. O öyle oldukça ben de öyle olmaya başladım. Çünkü birlikte olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyor bence. Bireyselliği ve canının istediği gibi davranması beni biraz sinirlendiriyor. Ama saygı duyuyorum kültür farkıdır diye.

Kendi ev sahibi ilçeye geldiği için dört gündür bende kalıyor. Ona kendi yatağımı verdim rahat etsin diye, ben koltukta yatıyorum. Sadece canı istediğinde oturup konuşuyor, psikolojiyle ilgilendiği için sürekli birilerini dinliyor telefondan. Ben ilk gün ona da kahvaltı hazırladım, ben onu öyle yemem, şimdi değil diye yemedi. Normaldir dedim. Sonra kendine hazırladı. İlk günden beri toksik ev arkadaşı gibi tavırları var. Ben kendi başıma ev almışım, ev kurmuşum. Evde sürekli bir yerleri eleştiriyor. Şunu neden böyle yapıyorsun, her gün çöp atılır mı, ayakkabıyı neden içeri alıyorsun? Herkes elektrikli şofbenle ısınıyor, neden gün ısı taktırdın falan gibi. Ama bunları kibirli bir tavırla soruyor. En ilginci de yemek pişirdiği tencereyi suya tutup tekrar kullanabileceğini söylemesi. Ben makineye atmayı tercih ediyorum, benim normalim bu dediğinde de kibirli bir tavır hissediyorum. Beni yetersiz gördüğünü hissettiriyor. Her şey ok ama odadan çıkmaması filan çok ilginç geliyor bana. Sonuçta burası bir hostel değil, ben de onun hosteldeki arkadaşı değilim. Biraz kuruldum ama bu kadar bireysel takılması normal mi? Örneğin ben bir şey göstermek istiyorum telefonda filan, şimdi değil diyor haha. Asla kendi ritminden taviz vermiyor.

Bilmiyorum, anlatmak istediğimi anlatabildim mi? Tüm yabancılar mı böyle, ilk kez yabancı biriyle arkadaşlığım oldu ve kültür şoku gibi bir şey yaşıyorum. Ya da ingilizcem süper olmadığı için ve burada kimseyi tanımadığı için sadece beni kullanıyor, bilemedim. Aslında burada çokça Rus da var ama onlarla asla iletişim kurmuyor.
0
the man with no name
(25.10.25)
Yabancı = Türk olmayan kastediyorsunuz sanırım. Niye milyar tane insan aynı olsun? Onlarca kültür var, kültürün içinden onlarca altkültür, normlar, toplumsal kurallar var. Birey düzeyinde binlerce farklılık var, kişilik özellikleri var, kişisel deneyimler var.

Sormak istediğiniz soru şu sanırım:

Bu kişinin bu davranışları geldiği kültürden mi kaynaklanıyor yoksa bu kişide mi bir tuhaflık var?

Anlattığınız şeyler bilinçi davranış seçimleri. Kadınların hesap ödememesi mesela Avrupa’da çok yaygın değil, Rusya’yı bilmiyorum. Ama anlattığınız çoğu şey kişiden kişiye değişebilecek örüntüler. Yani kısacası söyledikleriniz temelinde bence bu kişi biraz tuhaf.
+3
but that was just a dream
(25.10.25)
hem evet, hem hayır.

yabancılar çoğunlukla daha birey merkezli bir hayat yaşıyorlar. herkes kendini esas görüyor, kendine uymayan şeyle ilgilenmiyor. ama sizin arkadaştaki bir tık fazla sanki.
-1
co2s2
(25.10.25)
Sevişmediniz mi daha?
0
Cezcez
(25.10.25)
cezcez +1. sevişmiyorsan böylece win win durumu oluşmuyorsa def et gitsin. ne uğraşıyorsun. bunun yabancı yada türk olmakla alakası yok. karakteri bozuk karşıdakinin.
+1
gercekdunya
(25.10.25)
Hayır yabancılar hep böyle değil. Hiç bir şeyin hepsi öyle ya da böyle değildir zaten.

(bkz: The sexless innkeeper)
+2
anon1m
(25.10.25)
Neden sırf arkadaşlığı devam etmek adına her şeyi yapabilecek gibi davranıyorsun ki? Sana eziyet bu kadın resmen, okurken sinirlendim. Sevgililik ümidi, cinsel beklenti falan da yok.. ee neden arkadaşsın sen onunla? Zorunda mısın?
+1
antihero
(25.10.25)
Belki inanmayacaksınız ama onunla sevişmek istemiyorum. Sevişseydim de bu tavırlarının hissettirdikleri değişmeyecekti. Ben belki kültür farkıdır diye karakterine yormak istemedim ama anlaşılan kullanılıyorum anon1m’in işaret ettiği gibi. Ben sadece incelik görmemem normal mi diye sorgulamak istedim.

@antihero ben de yeni taşındım. Burada pek arkadaşım yok. Bazen oturup sohbet etmek güzel oluyor. Ama oturduğumda da bunları hissediyordum. Sanırım dediğin gibi mesafe koymalıyım artık.
-2
🌸the man with no name
(25.10.25)
hem ekonomik olarak masraflarini karsilatiyor, hem bedava evde kaliyor, hem kendisi bedava kaldigi yerde rahat yatakta yatiyor, hem yatagina kahvalti geliyor, hem sohbet etmiyor, hem de kibirle elestiriyor :) ahahaha
@anon1m'in bknz'i muazzam cuk diyip oturmus. duyuru tarihinin en iyi bakinizi.

bunu iyiliginiz icin diyorum, alinmayin: yaptiginiz enayilik. sözlük tanimi hatta.
kapinin önüne koyun. iyilik borcunuz yok buna, bir daha da görmezsiniz, utanmayin. coktan posta yemeyi haketmis.
18 senelik yurtdisi hayatimda böyle birini görmedim.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.10.25)
kişinin yaşı kaç? evine geri döndükten sonra böyle böyle yapılırsa böyle böyle karşılık ver, şunu yap, şunu yapma diye nasihat vermeniz gerekebilir. insanlarla nasıl yaşanılacağını gerçekten bilmiyor olabilir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(25.10.25)
tüm yabancılar böyle değil. çok aklı başında, duyarlı rus arkadaşlarım oldu. ruslar biraz odundur ve çıkarcıdır ama bu ne yabancılık ne de kültürle alakalı birşey.

tavsiyem etrafında tutma. ama mesafe koyduğunda da sana vicdan yaptırıp seni kötü hissettirecek oyunlara girecek. işte o aşamada duruşunu koruman lazım.

bu insan beni hak ediyor mu, ona harcadığım emeğin, ilginin karşılığını alıyor muyun ? cevabın hayır ise bir saniye bile durma.

şunu da düşün bu insanla vakit geçirdikçe kendi özdeğerini de kaybedeceksin ve bu bir sonraki ilişkine-iletişimine de yansıyacak. yani zehirli bir durum.
+1
orpheus
(25.10.25)
hocam sen kendi kendine modern köleye dönüşmüşsün. yakında bu arkadaş bu ev benim sen git dısarda kal der :)

kusura bakma da seninki sevgi veya iyilik değil. enayilik.
+4
koela
(25.10.25)
arkadaşlar tamam, daha vurmayın :) herkese teşekkür ederim yorumları için. sorulara yanıt vereyim.

burası çok küçük bir ilçe ve başka bir arkadaşım olmadığı için birlikte dışarıda epey vakit geçirdik. buradaki tek arkadaşımdı. kendisi 33 yaşında. ev sahibi olayını ben de sorguladım. ev sahibi evrak işleri için ilçeye geldi. ev sahibi de yabancı. ve bu kız da çok ucuza kaldığı için ev sahibine "bu ev benim" demek istememiş. aralarında resmi belge de yokmuş. zaten ülkesine dönmemek için zorluyor, çünkü çalışmak da istemiyor. ben hayır desem orada kalacaktı, ama evde fazla yatacak bir yer yok.

aslında ben işaretleri çoktan aldım, daha mesafeliydim. dışarıda görüşmek için hep o arıyordu genelde. ama böyle bir ricada bulununca da bir şans daha vermek istedim. evdeki tavrından sonra ve bunun kültür farkı olmadığından sizlerin sayesinde emin olduktan sonra zaten daha görüşmeyi düşünmüyorum.
-1
🌸the man with no name
(25.10.25)
Iki Rus arkadaşım var. Ikisi de kadın, 45-55 yaş aralığında. Ikisi de aşşşşırı cömert. Ikisi de benim bildiğim doğrucu ve bu konuda çok inatlar. Genç olan sürekli kız kardeşiyle, kuzeniyle saatlerce telefonda konuşur, daha bireysel takılır. Diğerini bir Türk ev hanımından ayıramazsın.

Bunun haricinde bana söylenen: erkek kazanır maaşını kadının eline sayar, kadın kraliçe arı gibi hem yönetici hem işçi. Çalışmıyorsa ev ve çocukların sorumluluğu tamamen kadının üzerinde. Benim gözlemlediğim: erkek şunu yapalım, bunu yiyelim der, kadın istemiyorum dediği zaman karar verilmiştir. Diretme, ikna çabası vs olmaz.
0
beetlejuice
(25.10.25)
Bir gün bile bekleme. Bu akşam yollarını ayır. Biraz burnunun sürtmesi ya da başkasına bulaşması gerekiyor.
0
gabe h coud
(25.10.25)
benim gördüğüm (uzun süre doğu blokuyla haşır neşir bir işte çalıştım)
benim neslim ve üstü Rus kadınlarda pek bir sorun yok, hatta baya baya benziyoruz (42 yaşındayım)

ama genç nesil ortalamada aşırı maddiyatçı derim ona şaşmadım hiç- ama yine de toplamda huyları ortalamya göre fazla kötü, evi beğenmemesi tencereyi yıkamaması ohoo yani size fazla kıl bir tip denk gelmiş bence.
yabancılar içinde de ben avrupadaki Çinli kızlar kadar benmerkezci, şımarık, aşırı toksik insan görmedim, Ruslar bu ortalamanın altında kalır normalde.
0
subcomponent
(26.10.25)
hayır bence çok tırt ve öküz birine denk gelmişsiniz. elbette bu bireysel bazda bile değişebilen bir şey, sonuçta her türk de aynı değil ama ruslar kültürel olarak bize aslında batı avrupalılardan filan çok daha yakındır. yani gelene bir şeyler ikram etme, samimi davranma vb. konularında daha iyi anlaşabileceğimiz insanlardır ki rus diyorsun mesela belki tatar asıllıdır, çeçen asıllıdır, orta asya taraflarındandır onlar daha bile yakın bize bu konularda.

kültürel farklılık muhakkak olabilir ama bu yaşadıklarınızın bence kültürle alakası yok, anlattıklarınızdan hareketle karşınızdakinin düşüncesiz ve görgüsüz bir insan olduğunu düşündüm. pek çok yabancı arkadaşım oldu. bir fransız arkadaşımla bir sene ev arkadaşlığı yaptım, hırvat sevgilimle altı ay beraber yaşadım. hiç bu tür şeyler görmedim hatta yabancı insanlarla muhatap oldukça ben daha ziyade "ulan birbirimize ne kadar benziyoz ha" diye düşünmeye başladım. misal fransızda yediğinden ikram etme ya da markete bakkala çıkarken "bi şey ister misin" diye sorma huyu yoktu. bana göre bu bir kültürel farktır ama zararı yok. nitekim adam bizimle birkaç ay geçirdikten sonra bunları da yapmaya başlamıştı. yapmasa yine yadırgamazdım ama benim gözümde kültürel fark dediğimiz şeyler bunlardır, bir nevi milletten beslenip üstüne onlara ders vermek kültürle ilgili bir şey değil düpedüz ayılık.
+1
der meister
(26.10.25)
yıllarca yurtdışında kaldım ve farklı memleketlerden dostlarım oldu, şu anda da türkiye'de couchsurfing üzerinden evimde düzenli olarak insan ağırlıyorum. anlattığın profil artık rus kadınlarını ağırlamama sebebim. her millette, her komünitede her tip insan vardır ve hiçbir insan grubu genellenemez, bunda hemfikiriz fakat bugüne kadar 11-12 rus kadın ağırladım (toplamda ağırladığım kadın-erkek insan sayısı 100'den fazla) ve bu 12 kişiden (biri kazak, sovyet zamanı doğmuş, kazakça bilmiyor, anadili rusça) 10 tanesi tam olarak anlattığın gibi davrandı. hiçbir bağımız olmamasına ve evimde konaklamasına rağmen sıfır minnet (lafta teşekkür, ilginin ve çıkarlarının devamı gelsin diye), onlar için yaptığım her şey bir zorunluluk, kendi yaptıkları her şey doğrusu ve benim yaptıklarım ”saçma” vs. vs.ydi. Ben aşırı ilgiye ve insan kullanmaya alıştıkları çıkarımını yapmış ve rus kadını ağırlamaktan vazgeçmiştim, hiçbir sıcaklık görmediğim için. Couchsurfing'de başka onlarca milletten çoook güzel iletişim kurduğum insanlar ağırladım, hala da dostluk ediyorum kendileriyle. Yani cevabım, yaşadığın durum yabancılarla ilgili değil ama böyle bir rus tipi var
+1
tejeve
(26.10.25)
(bkz: kiyakciligin sonu ayakciliktir)

atasozlerini cok seviyorum ya, herseyin cevabi var.
0
cooperr
(27.10.25)
(12)

Kibirli ünlü var mı?

michael_knight
Kibir denince aklınıza gelen bir ünlü var mı?
Kibir denince aklınıza gelen bir ünlü var mı?
0
michael_knight
(24.10.25)
Cem Yılmaz bence
-1
arbre
(24.10.25)
Hakan peker. Görme engelli bireyi kıskanmıştı canlı yayında. İlber Ortaylı, Murat Bardak ve Celal Şengör gereksizleri de var.
+1
prole
(24.10.25)
Bulent Ersoy
Ilber Ortayli
Okan Bayulgen
Cem Yilmaz +1
0
freedonia
(24.10.25)
kibirsiz unluleri listelemek cok daha kolay olur herhalde.
une ulasip kibirsiz kalabilmek cok zor bir olay cunku.
+3
cooperr
(24.10.25)
cem yılmaz kibirli değil bence. yaklaşık 30 yıldır zirvede. hadsizlere laf sokmak kibir değil.

ibrahim tatlıses kibirli mesala.. ayrıca kıskanç da. konuklarına olan tavrından anlıyorsun bunu. rahmetli kemala sunal'ın da figüranlara yaptıklarını okuyunca öyle olduğunu düşünmüştüm.

fatih terim sayılmazsa olmaz.. ali koç.. spor camiasından ilk aklıma gelenler.

ilber ortalı+1
+1
jepa
(25.10.25)
kibir denilince aklıma ilk olarak ali koç geliyor. koç dışında:
ibo
cem yılmaz
ilber ortaylı
şahan gökbakar
okan bayülgen
engin altan düzyatan
hande ataizi
fatih altaylı(yaşlanınca azaldı)
murat bardakçı
armağan çağlayan(yaşlandıkça azaldı)
berrak tüzünataç
ahmet mümtaz taylan
+2
cisimcik golgi
(25.10.25)
cem yilmaz'in kibirli oldugunu dusunmuyorum. o populariteye sahip olan en canayakin, samimi insan olabilir.

aklima en cok bana soracaksiniz diye bagiran erol buyukburc geliyor.

diger yazilanlara goz attim. ilber ortayli, okan bayulgen, murat bardakci'ya katiliyorum.
+2
antikadimag
(25.10.25)
Mazhar Alanson
Okan Bayülgen
Fahriye Evcen
0
anaphylacticshock
(25.10.25)
zamanında çalıştığım mağazaya gelenlerden iki kişi hatırlıyorum.
kibir abidesi bergüzar korel
cana yakınlık abidesi asuman krause.
+1
lazpalle
(25.10.25)
Müge Anlı
İnanılmaz bir kibri var.
+2
hayalhayal
(25.10.25)
okan bayülgen.
bergüzar korel.
bu ikisi yürüyen kibir adeta.
ayrica cooperr +1
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.10.25)
Fatih Terim, İbrahim Tatlıses, Sezen Aksu
+1
yadigar
(26.10.25)
(13)

Chemtrail olayı

messina123
Uçaklar sprey sıkıyormuş yağmur yağmıyormuş. Ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında
Uçaklar sprey sıkıyormuş yağmur yağmıyormuş. Ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında
-12
messina123
(24.10.25)
duz dunyacilarin dandik palavralarindan biri
+3
cooperr
(24.10.25)
Buna inanan kitleyle "aşıya çip taküyürler" diyen kitle aynı.
Mesela 2 yıl kadar önce chemtrail olayına inanan bir tanıdık dayı "3 ay içinde vampir virüsünü salacaklar gençler dikkatli olun, virüs bulaşan kafayı yiyecek çevresindekilere saldırmaya başlayacak, mesela bir polise bulaştı diyelim çekip tarayacak milleti" falan diyordu. Aradan 2 sene geçti şimdi de "farklı pazarlıklar yaptılar, rafa kaldırdılar ama yapacaklar" diyor.
+3
anatomik
(24.10.25)
Kayınvalidem bu.
Maalesef hanım çok üzülüyor annesinin kafayı yemesine. Gerçekten çok iyi kadın ama tv falan açıksa ya da ağzından buna yorulacak şeyler çıkarsa chemtrail'den covid kısır yapıyora, oradan her şeyi bigpharma yönetiyora, abd'de seçimler çalındıya, Avrupa'da seçimler çalınıyora falan filan peheey kafa açıyor.
Bu tarz şeyleri diyenlerin olayi misal bunu yazıp altına bu olmazsa beni cümle alem öpsün diyemiyorlar, tutmayinca bahaneleri hep var. Bizim kayınvalidenin de tutmadığı ici sürekli bahanesi var.

Kısacası kafayı yemiş ve komplonun ne kadar zor olduğunu anlamamis kitlenin ürünü. Chemtrail ile zehirliyorlar. Peki kendi tanıdıkları? Yok onlara hap verip sağlıklı tutuyorlar. Peki bu uçağı yapan üretici, uçağı uçuran pilot, uçak firması, uçak firması teknisyeni ve bunlarin aileleri hep bu işin içinde mi? O noktada kafa yanıyor.
+3
logisticsmanager
(24.10.25)
Komplo teorilerinin en dandik olanlarından biri. Neyse ki yakın çevremde bu zırvalara inanan kimse yok.

Laf anlatmaya çalışmakla kendinizi yormayın, hem boşa zaman harcarsınız hem de dalaşma riskiniz var.
+2
10551037
(24.10.25)
Önerme o kadar saçma ki (üstüne alınma) soruyu anlamadım ilk okuduğumda 😅
+1
truf
(24.10.25)
düz dünyacılarla kanki bunlar. gerçekten çevremde ne kadar zar zor okul bitiren adam varsa bunlara inanıyor. amk 3 harfli marketlerden her türlü hazır şeyi alıp corona aşıları bizi kısır etti diyen adamların çoğu chemtrailci. her türlü kanserojen gıdayı ye sonra bizi havadan gazlıyolar.
+1
mikahakkinen
(24.10.25)
uçağın arkasından çıkan beyaz dumanı gören fizik bilmez, bilim bilmez, aklında sürekli bir komplo ya uğradığı teorisiyle gezen adamların yakıştırması işte.

biri uydurdu uçaklar bizi spreyliyor diye, biri de chemtrail diye isim taktı. sen istediğin kadar bilimsel açıklamasını yap inandıramazsın kimseyi. "haaa demek öyleymiş" demezler.
+2
kibritsuyu
(25.10.25)
Komplo teorisi doğru orada atılan kimyasal bizzat arkadaşım.

Sadece yağmuru değil beyin gelişiminide engelliyor insanların bunu komplo teorisi olduğuna inandırıyorjfncmmdöf

Palavradan ibaret sadece insanlar nasıl kolayca inanır kanıtı için uydurulmuş bir goygoy bile olabilir
+2
basond
(25.10.25)
böyle bir şey yapmak yerine şehrin su şebekesine 2 gram civa damlatmaları daha az maliyetli olmaz mı?
+1
duster
(25.10.25)
Komplo teorilerini çok severim okurum bazılarına da inanırım da bu chemtrail kadar sikko bir şey yok.
0
Hallegadola
(25.10.25)
merhaba. birds aren't real a kadar giden bir delilik hali bu. keşke ülkemize de gelse. biz büyük oyun yeğen ile cin, evliya, hızır mızır oralara sıkıştık kaldık.
0
libertine
(25.10.25)
@libertine

Öyle deme, son 23 senede Türkiye çok gelişti ve komplo teorisinin her türlüsü ülkemize geldi.

Aşı karşıtlığı pandemiden önce de vardı, sadece bu kadar bilinen ve yaygın bir şey değildi. Ben aşı karşıtlığı denen zırvayı ilk kez 2015 sonu gibi Zeynep Casalini'den duymuştum. O tarihte pek önemsememiştim elbette.

Anti psikiyatri diye bir şey var, bunların kendilerince platformları bir araya geldikleri mecralar YouTube kanalları falan var.

Meşhur ufolog Haktan Akdoğan'ımız var yıllardır.

Düz dünyacı var mıdır bilmiyorum, birini gösteremem ama olmaması imkansız.

Bilimden uzaklaşılan alanı komplo teorileri ve üfürükçülük akıl almaz bir hızla doldurur. Komplo teoriler ve üfürükçülük ayrılmaz bir ikili ve birbirlerini çok iyi tamamlayan bir saçmalıklar bütünüdür. Bu nedenle ben üfürükçülüğü, komplo teorilerinden ayırmıyorum kavramsal olarak. Bu nedenle şehirli beyaz yakanın itibar ettiği bir dünya postmodern cinci hocaların cinci hocacılık (spiritüel tatavalar, enerjiler, kuantumlar, aile dizimleri, her gün yeni adlarla karşımıza çıkan sikko terapileri, bilinç altı temizlikleri vs) faaliyetlerinin tamamı chemtrails gibi komplo teorilerinin mütemmim cüzüdür.
+2
10551037
(25.10.25)
düzdünya, aşı karşıtlığı, topuk kanı karşıtlığı, chemtrails'ler, q-anon, aya inilmedi, 5g'ler zararlı, reptilianlar, kanserin tedavisi var ama saklanıyor....

böyle bir sürü komplo teorisi var.
hepsi için demiyorum ama komplo teorilerinin bazılarında haklılık payı var.
var olan bir gerçeği örtmeye çalışmak yerine içine onlarca saçmalık eklenir, artık onda bir'lik o doğruyu bile görmezden gelirsin. bknz: "bir gerçeği yok etmek istiyorsan iyi saldırma, kötü savun" meselesi.

bazı komplo teorileri eğlence amaçlı ortaya koyulurken (q-anon mesela) bazıları da gerçekleri aptallıkla örtmek için üretilir.

neyin zırvalık olduğunu, neyin az da olsa haklılık payı var olduğunu kaçırdık artık.
0
biseysorcaktim
(25.10.25)
(15)

Kiracılı ev beğendim, kiracı çıkmamak için direniyormuş, mahkemelik olmuş?

Cesario
Emlakçıyı aradım, her şeyi anlattı. Kiracı şu an evi göstermiyor dedi. Ev sahibi ile davalık olmuş şu an. Kira bedeli tespit davası da açmış ev sahibi. 10 bin tl kira ödüyormuş, ama ortalama 20-22 bin tl kiralar. Kasımda sözleşmesi bitiyor ama 14 bin olur en fazla dedi emlakçı. Ev sahibi yıllardır e
Emlakçıyı aradım, her şeyi anlattı. Kiracı şu an evi göstermiyor dedi. Ev sahibi ile davalık olmuş şu an. Kira bedeli tespit davası da açmış ev sahibi. 10 bin tl kira ödüyormuş, ama ortalama 20-22 bin tl kiralar. Kasımda sözleşmesi bitiyor ama 14 bin olur en fazla dedi emlakçı.

Ev sahibi yıllardır ev sahibiymiş. Evin %80ine kadar kredi çıkar o konuda sıkıntı yok dedi.

Yatırım için değil, kendim otururum diye alıyorum. 1+1 ama bekarım, evli olsam bile çocuk olana kadar otururum.

Benim üzerime ev yok, hatta babamın bile üzerine ev yok.

Alacağım evde kiraya vermeden ben oturacağım senaryosu üzerinden ilerlersek kiracı kaç ay direnir, ben de mi dava açacağım, hangi aşamada evden çıkmak zorunda, çıkmazsa ne oluyor?

Ayrıca eve uyuz olup zarar vermiş olabilir mi?

Son SORU: Ben evi alırsam zaten kiracı depozito falan vermez herhalde. Ben ilandaki fiyat üzerinden ne kadar pazarlık yapabilirim makul ölçüde?
+1
Cesario
(24.10.25)
Çok bulaşılacak bir iş değil. Evi sen alırsan direkt kira sözleşmesinin tarafı olursun. Kiracının pazarlık yapmak gibi bir mecburiyeti yok. "Ben yaşayacağım bu evde." desen bile kiracının çıkması epey uzun sürer.

Ek olarak "evli olsam bile çocuk olana kadar otururum." düşüncesi biraz naif :)
1+1 ev konusunda gelecekteki eşini ikna etme konusunda sana şimdiden bol şans dilerim.

edit: pazarlık konusunu yanlış anlamışım. önceki soruya cevap vereyim. sen evi alır almaz 1 ay içinde ihtar göndermelisin bu evde ben yaşayacağım diye. 6 ay süresi oluyor kiracının. ama çıkmak istemezse tahliye davası falan epey uzun sürer.
+1
himmet dayi
(24.10.25)
kiracılı ev alınmaz net.
aldığında çıkartmak için en iyi ihtimal 1,5-2 yıl uğraşırsın.
himmet dayının yazdığı gibi ihtar süreleri var ardından mahkeme süreci uzarda uzar.
veya konuşup para teklif edip çıkarmaya çalışırsın. onda da çok uçuk fiyatlara bile çıkanlar oluyor. 300 bin 500 bin fiyatlar konuşulur. hatta bir yakınıma kiracısı 1milyon istemiş çıkmak için.
ona göre ev sahibiyle pazarlık yapılabilir. tabi bunun karşılığında kiracıdan çıkacağına dair noter onaylı imza almak lazım.
tabi bu kendin oturacağın durumlar için.

kiracı oturmaya devam etsin dersen mevcut kira sözleşmesi aynı şekilde devam eder. yasal oranda kirayı arttırır geçer. tekrar sen kira artış davası açar tekrar 1-2 sene uğraşır durusun.
+1
my fault
(24.10.25)
Bulaşmayın hiç.
+1
Mcfly
(24.10.25)
Eğer ev uygun fiyatlıysa, kredi çekip alacaksanız ve evi alıp hemen oturma düşünceniz yoksa değerlendirilebilirsiniz.

Satıştan sonra 1 ay içinde ihtarname çekiyorsunuz 6 ay içinde evi boşaltması gerekli.
Çıkmazsa mahkemeye yoluna gidiyorsunuz. eğer gerçekten ihtiyaç için evde oturacağınızı mahkemeye sunarsanız (başka eviniz yoksa, kirada oturuyorsunuz vs.) en fazla 2 duruşma olur. bu da ortalama 10-14 ay sürer. Kiracı süreyi uzatmak için karara itiraz eder 4-6 ay kadar da o sürer. Sonrasında 1 ay içerisinde evi boşaltmak zorunda daha fazla uzatamaz.

Bu zaman zarfında enflasyondan dolayı evin aylık kredi tutarları azalmış olacak ve evin değeri de artacak. Kiracı çıktığında elinizde tam değerinde bir ev ve aylık ödemeleri size dokunmayacak kadar taksitleriniz olur. Bu değerinde evi satıp daha iyi bir eve geçebilirsiniz ya da yeni bir kiracıya güncel kira bedelleriyle kiralayabilirsiniz. Buradan gelen kira bedeliyle de yeni bir ev düşünülebilir.

Önceki ev sahibi kira tespit davası açmışsa demek ki kiracının 5. senesi dolmuş. bu dava neticesinde daha erkenden kira güncellemesi de olabilir ama ev satılınca o dava konusu size geçer mi, yoksa siz yeni bir dava mı açmanız gerekir avukata sorun.

Pazarlık konusunda da mümkün olduğunda düşürmeye çalışın sonuçta satıcı oradan kurutulmak istiyor.
ytd.
0
duyuruuser
(24.10.25)
Tapu devrinden sonra derhal ihtar çekseniz bile kiracıya 6 ay oturma hakkı verilir. 6 ayın ardından halen çıkmyorsa tahliye davası açarsınız ama İstanbul gibi büyük bir şehirdeyseniz ve kiracı da inatçıysa davanın sonuçlanması 2 seneyi bulabilir.

Aman diyim, uzak durun.
+1
karaage
(24.10.25)
hocam çok okumadım mesajları ama sana bu işin türk halkı arasındaki zihniyetini açıklıyayım.

kiracının sorunlu olmasından bağımsız, eğer bu evin boş olan emsali 3 milyonsa, kiracılı olan 2.5 milyona satılır bilemedin 2.6 milyona satılır. aradaki fiyat farkının sebebi kiracıyı çıkarmanın zor olması ve uzun sürmesi.

ben kiracının olduğu evi satarken niye avukat tuttum. icra takipleri davalar mavalar. işte bu yüzden. satılmayacaktı çünkü, satılsa da ölü fiyatına gidecekti.


baktım avukat bana yanlış bilgi vermiş süreç çok uzadı. evden çıkarsanız icra takibini geri çekerim. mevcut kira borcunuzu silerim dedim. öyle çıktılar.
0
Fodera
(24.10.25)
Yazılanlara ek olarak kiracı çıkarken eve milyonluk zarar verebilir, bunu da hesaba katmanızı öneririm.
+1
kimlanbu
(24.10.25)
burada yapılabilecek şey (teyzem yaptı), evin fiyatını mümkün olduğunca bu sebepten düşürtüp, o parayı kiracıya teklif etmek. Mesela 1-2 yıllık kirasını teklif edeceksin, karşılığında kabul ederse atıyorum 1 ay sonraya geçerli ve gerçekten geçerli tahliye taahhütnamesi alacaksın. Bu şekilde çevremde 2 kişi halletti. Ama 10 bine oturan kişi çıksa 30 bin verecek, atıyorum 360 bin veya daha yüksek para isteyebilir :D çılgınlık. Ama çıkartamadığın senaryoda almanın anlamı yok, girmeyin o işe. (veya 2-3 yıl sonra girer otururum en kötü diyorsan gir)
0
nhk ni youkosu
(24.10.25)
Arkadaşlar peki 2 sene rahat oturur mahkeme dava diyorsunuz ya, finalde kira farkıyla beraber mi ödüyor kiracı?

Çünkü kaybedecek. İş yerinden biri kaybetti davayı. Sarıyerde boğaz manzaralı yerde fiyatlar 50 bin olmuşken arkadaş diretti yasal düzenleme %25 diye. 10 bine oturuyordu. :)
0
🌸Cesario
(24.10.25)
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası için ilk derece mahkemesinde 10-14 ay, istinafta 4-6 ay olmak üzere toplam 2 yıldan az süre biçen arkadaş neyi nereden biçmiş bilemiyorum ve anlayamıyorum.

Avukatım. 2024 Mart'ta açtığım ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının 2025 Kasımda duruşması var, yani şimdiden 20 ay geçti bile. İstinaftan ise dosyayı 2 - 3 seneden önce asla beklemeyin. Yani toplamda 4- 5 sene gibi bir süreyi gözden çıkarın, ha bu arada olağanüstü bir şey olur bu süreler kısalır ama onun haricinde İstanbul'da şartlar böyle. (Sarıyer'de iş arkadaşım dediğinizden sizin de İstanbul'da yaşadığınızı varsayıyorum.)

Oturmak için ev alacaksanız kiracılı eve bulaşmayın. Kiracı zaten tespit davası yoluna giderek süreci uzatma ve anlaşmama iradesini göstermiş. Çıkmak için para isteyecektir. Bu noktada @nhk ni youkosu'nun önerisi mantıklı. Ev çok uygunsa bu yolu denemenizi öneririm. Çok uygun değilse kiracısız başka bir ev bakmanızda yarar var.
0
10551037
(24.10.25)
bela satin alinabilir, ama bunun icin fiyatin cok duses olmasi lazim.

evin fiyatini oldugunca asaga cekebiliyorsan ve 2-3 sene ugrasmaya, isin sonunda da evin icini bitik bir sekilde almayi goze aliyorsan, sen bilirsin.
riske girmeden zaten kara gecmek zor.

adami kac senede cikartirsin bilinmez, kiraciyi bir turlu cikartamadigi, 2-3 sene mahkemelerde bogusmasina ragmen 1 lira kira alamadan dukkanini satmis tanidigim var.
0
cooperr
(24.10.25)
birebir aynı şeyi yaşadık. 10ay önce kiracı olduğumuz sitede emsallerden 1milyon daha ucuza ev aldık kiracılı. tabi ki 2 sene mahkeme vs uğraşmayı göze alarak. ağustostaydı galiba dava açtık ilk duruşma aralıkta. haklı sebeble tahliye davası kiracı da kaybedeceğini biliyor süreye oynuyor.
0
melodi
(25.10.25)
2 sene çok iyimser bir tahmin, süre 5-6 seneye kadar uzayabilir. Kira tespit davaları da hikaye, makul bir artış beklemeyin. Ucuz kira ödemeye devam edecek.

Kiracıyı şu an çıkarmanın 2 yolu var:
1. kendinin isteyerek çıkması.
2. sizin zorla, kaba kuvvetle çıkartmanız.

Almayın, uzak durun...
0
kartallar yuksek ucar
(25.10.25)
@kartallar

Mahkeme sonuçlanıp tahliye kararı çıkarsa ne oluyor, nasıl çıkıyor?

Çıkmak istemedikten sonra hiçbir türlü çıkamıyor mu?

Ev sahipleri o yüzden silahla kapıya dayanıyor galiba. Ben kiracı olsam belaya bulaşmamak için çıkardım.

Bu arada toki çekilişi var yılbaşından sonra. Son bir umut onu denerim. Olmazsa kiracısız bir ev bulmak en mantıklı yol.
0
🌸Cesario
(25.10.25)
Tahliye çıkarsa, istinafa götürüyorlar. en az 3-4 sene...
0
kartallar yuksek ucar
(27.10.25)
(22)

Vize başvurusu yapmak gücünüze gidiyor mu?

bobinhoo
Selamlar herkese,Aslında benim yurt dışı gezmek falan gibi bir derdim yok da hanım hevesli bu işlere. Geçen bir vize başvurumuz oldu. Sürecin yüzde 95'iyle eşim ilgilendi zaten, ben sadece iş yerinden gerekli evrakları istedim ve başvuru için eşimle beraber VFS'ye gittim.Adamlar sırf beni ülkelerine
Selamlar herkese,

Aslında benim yurt dışı gezmek falan gibi bir derdim yok da hanım hevesli bu işlere. Geçen bir vize başvurumuz oldu. Sürecin yüzde 95'iyle eşim ilgilendi zaten, ben sadece iş yerinden gerekli evrakları istedim ve başvuru için eşimle beraber VFS'ye gittim.

Adamlar sırf beni ülkelerine alsınlar diye kapılarında köpek muamelesi görmenin çok zoruma gittiğini hissettim. Almışım elime bordromu, banka dökümünü, izin kağıdımı, biletimi, cart curtumu, başvuru için bile bir ton para verip kapılarında yatıyorum adamların "beni de ülkenize alın lütfen vallahi uslu duracağım, hemen geri döneceğim param da var zaten bakın diye". Paşalarım belki lütfeder de "iyi bakalım 3 aydır bekliyorsun al sana 10 günlük izin" derler diye.

Sizin zorunuza gitmiyor mu bu muameleyi görmek? Gerçekten sadece orayı gezip/görmek için şu muameleye maruz kalmaya değer mi?
+2
bobinhoo
(24.10.25)
schengen için çok kötü cidden. diğer ülkeler için bi nebze daha iyi.

zoruma gidiyor ama alıştım. avrupa cidden güzel gezmek için. görmek lazım.

ama amerika ve ingilterenin süreci daha kolay. belge toplamak da 1 gün bile sürmüyor zaten schengende. sadece bütün kişisel verileri ülkeyle paylaşmak korkutucu.
0
jelly bear
(24.10.25)
Sadece gezip görmek için Schengen'e başvurmak istemiyorum. Randevu sıkıntı, vizenin çıkıp çıkmayacağı belirsizliği sıkıntı, çıksa bile çok kısa süreli vize verilmesi sıkıntı. ABD gibi 10 yıllık verseler neyse. Vizesiz veya kolay vize alınarak gidilebilen birçok ülke var. Paramla rezil edemem kendimi. :)
0
auroraaurora
(24.10.25)
kesinlikle gidiyor. yeşil alana kadar vize başvurusunda bulunmadım. sağlık/iş vb. bir şey olmasa, sadece seyahat için başvurmam da.
0
eisberg
(24.10.25)
İş için Fransa vizesine başvurmak zorunda kaldım, Fransa'ya da gram ilgim yok. O vize süreci bana o kadar koydu ki. Dava dosyası gibi kalın belgeler, yemin billah iltica etmeyeceğim temalı mektuplar, oradan oraya sıraya girmeler sinir etti beni. Alın ülkenizi bir yerinize sokun demek istiyorum.
0
peki madem
(24.10.25)
gitmiyor. niye gitsin? Kendimizi üstün mü görüyoruz o ülkelerden? Demek ki değiliz, eşit de değiliz haklı olarak ülkeler ne idüğü belirsiz bir ülkeden gelen adamı da sorgulamak istiyor. Vizesiz onlarca yer var onlara gidebilirsiniz. Zoruna gidiyorsa bugünden başla bu sistemi değiştirmek için çabalara. Olmuyor mu? Olmaz :) o zaman zoruna da gitmeyecek. Millet olarak temsil etmesini seçtiğin hükümet bu, hükümetin aldığı kararlar neticesinde de AB'nin bakış açısı bu. Hoş ben AB'nin bakış açısının Türkiye müthiş örnek müreffeh bir ülke, sosyal devlet olsa da değişeceğini sanmıyorum.

ticaret, fuar gibi amaçlar için kolaylaştırılmalı millet bi fuar için başvuru yapıyor 1 ay pasaport ortada yok. 2 pasaport kullanıyorum mecburen.
-3
croswell
(24.10.25)
Yapılan şey sapına kadar ırkçılık. Vize sürecinde yaptıkları şeyler ve topladığı dokümanlar da aşağılayıcı. Niyet mektubu falan çıktı bir süredir bir de. Vatana, millete ve dünyaya en ufak bir faydası olmayan, toplum içinde yaşayacak kadar gelişmediği gibi gittiği toplumu da rezil bir hale sokacak olan insan artığı olup memleketini kötülersen sığınma hakkını sorgusuz sualsiz kabul ediyorlar. Üstüne bir de ilgili ülkeyi küçümseyip kendilerini çok ulu gördükleri için o sığınmacı ne suç işlerse işlesin üstünü örtüp ülkede tutmaya çalışıyorlar.

O yüzden bana vize vermek için 50 takla attırmaya çalışan ülkeler göçmen sorunu yaşadıkça keyifle izliyorum.
0
nawar
(24.10.25)
Evet gidiyor. Altı üstü bir hafta bir yere gidip geleceksin bin tane şey istiyorlar ve o kadar uğraşmana ve para harcamana rağmen reddedilme ihtimali de eskiye göre çok yüksek.

Çok daha kolay olabilirdi aslında ama bizim hükumete de görev düşüyor biraz. Zaten tayyibe kalsa hiç bir yere gitmeyelim, bütün parayı Türkiye'de harcayalım. Bu yüzden uğraşmıyorlar. Artık işin suyu çıktığı için zaten var olan ve uygulanmayan cascade kuralını uygulanır hale getirip bir lütufmuş gibi lanse ettiler.

İşin daha komiği uzun dönem ve oturum izni başvuruları Schengen vizesine göre çok daha kolay ve red oranı çok düşük. Aslında köpek çekmiyorlar ama bizim "bak salarım kaçak sığınmacıları haa" politikamız yüzünden bu hale geldi iş.
0
himmet dayi
(24.10.25)
değmez. kadını boşamayı bile düşünürdüm.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(24.10.25)
tabi ki gidiyor. bi ton da vize aldım. bundan sonra da başvurmayacağım, avrupanın bana benim de avrupaya ihtiyacım falan yok. çok eşsiz bir konser, eşsiz bir etkinlik yoksa son vizemdi bu diyeblirim artık.

mülteci olarak gitsek daha normal bir prosedür işliyor.

namusumuzla şerefimizle gidince sirk maymunu muamelesi yapılıyor. en son 1 yıllık çıkmıştı, kasımda bitecek. bir daha da başvurmayacağım. hem yorucu, hem gereksiz bir masraf, hem de aşağılanmış hissediyorum.
+1
tchuck
(24.10.25)
Cogu kisinin bu sekilde hissetmesini anliyorum ama olan bitene hep ayni pencereden bakiyorsunuz.

Benim iki pasaportum var. 70 uzerinde ulkeye seyahat ettim. Ben soyle dusunuyorum:

Haklar (rights) var, ayricaliklar (privilege) var. Farkli ulkeye seyahat etmek bir hak degil, ayricalik olarak goruluyor. Seyahat etmenin insanlik hakki oldugunu dusunuyor olabilirsiniz ama bu sekilde kabul edilmiyor.

Yasal oalrak seyahat etmek (conditional privilege) yani kosullu bir ayricaliktir. Devlet ulkeye kimin girip, kimin giremeyecegine karar verir. Turkiye'de de boyle bu. Bu bir.

Genelde bu vize uygulayan ulkeler sosyal devletin guclu oldugu, sosyal programlarin insanlara yardimci oldugu yerler oluyor. Evsize ev, issize maas, is kurmak isteyenlere destek, elektrikli arac almak isteyenlere atiyorum $10.000 devlet destegi, ucretsiz universite egitimi, ucretsiz tedavi vs. dunya kadar program var.

Gecmiste disaridan gelip bu programlari somuren cok insan vardi. Hani Kemal Sunal filmindeki bir dolu cocugu nufusuna kaydettirim Almanya'dan cocuk maasi almasi gibi ya da patates ile sahte muhur yapip yurt disindan kacak arac sokuyorlardi eskiden...
Disaridan gelenler sistemi o kadar somurdu ki onlem almak zorunda kaldilar. Ek olarak guvenlik ile ilgili kaygilar da var. Onlari ayrica yazmaya gerek duymuyorum. Ne oldugunu biliyorsunuzdur. Mesela japonya su anda Turkiye'ye vize uygulanmasi tartisiliyor. Kanada bile artik degisti. Tam bir gocmen ulkesi olmasina ragmen artik cok secici goc istiyor.


Bakin size bir haber birakayim buraya:
www.birgun.net

Boyle olaylardan sonra vize sisteminde her seyi incelemelerinden daha dogal ne olabilir?
Asagilanmis hissetmenize uzuldum ama durum budur.
-4
thetruenorthstrongandfree1
(24.10.25)
Pandemi öncesi ekim 2019'da başvurmuştum. 3 sene sonra eylül 2022'de başvurduğumda kahrıma gitmişti. 468461 tane evrak toparlamak ve bankadaki para miktarını gözetmek için kılı kırk yarıyoruz.

Kahrıma giden sürecin net olmaması ve son derece belirsiz olması. 468461 tane evrak toparlaıyım ve bankadaki para miktarını söylesinler bu olsun diye. Verilen vize süresi orantı olarak artsa.

6 ay ve 1 sene aldım son iki başvurumda. Seneye başvurduğumda daha uzun verirler diye düşünüyorum. Ucuz bilet sayesinde de biraz peşinde koşuyorum schengen vizesinin.
+1
put it in your appropriate place
(24.10.25)
@sivri sinek Suriye'li gelmesin değil, yasadışı gelip kalmasın diyoruz, aynı şey mi? Ayrıca Suriye'linin Türkiye için kısa vize alması çok kolay
+1
edaddy
(24.10.25)
Vizesine göre değişiyor... Schengen mesela zoruma gidiyor çünkü tam anlamıyla saçma sapan bir vize süreci; şimdilerde cascade kuralı ile iyileştirildi ama yıl içinde üç seyahat için üç defa aynı 100 sayfa evrağı 200-300 Euro masraf yaparak verdiren bir vizenin insanın zoruna gitmemesi zor. Tabi bunun içinde Avrupa'nın dibinde, Avrupa Birliği'ne yıllardır aday ülke olup da turist vizesi almak için üç ay aracı kurum randevusu beklemek de var
0
salihdt
(25.10.25)
vize basvuru buyuk angaryadir ama malesef 3. dunya ulkeleri icin gerekli birsey.
adam senin yasadigin ulke ile ciddi bir baginin olup olmadigini gormek istiyor.
olayin irkcilik ile alakasi yok. hicbir vatanperver ulkesinin dingonun ahirina dondugunu gormek istemez. onun icin insanlarin elenmesi normal. adam senden dokuman almadan senin ne ayak oldugunu nerden bilecek.

ha tabii bu arada olay gelir kapisina da donmus durumda. senin keyfinin yerinde oldugu belli, istese 10 sene vize verebilir ama 1er 2ser senelik vererek sana 10 sene icinde 5-6 kere basvuru yaptiriyor ki para kazansin. vahsi kapitalizim.
+1
cooperr
(27.10.25)
@cooperr,

ülkemle aramdaki bağı yaptığım otel rezervasyonuna bakarak mı, 50 euroya aldığım uçak biltine bakarak mı karar veriyor allasen?

veya işyerimden imzalı kaşeli kağıt alarak mı karar veriyor?
komedi.

avrupaya iltica edecek adam 50-100 euro verip bir bilet mi alamayacak, hadi 200 euro olsun.

dümdüz ırkçılık başka bir şey değil.
bu ırkçılık olmasaydı, ilk 1-2 başvurudan sonra hala insanlardan aynı belgeleri toplamanın peşine düşmezlerdi.

burada istedikleri evraklar tamamen işi yokuşa koşmak için.
-1
tchuck
(27.10.25)
örneğin amerikan vizesine başvuruyorsun. adam ne rezervasyon, ne uçak bileti arıyor.

maddi durumuna bakıyor, ne zamandır çalıştığına bakıyor, yapıştırıyor 10 seneyi. sormuyor üstünü, ötesini. her sene tekrar gel de demiyor.

avrupalılar düz ırkçı, kaskafalı insanlar. biz de bu itlerin işlerine ortak oluyoruz. gitmemek lazım aslında da, ülkede de tatil yapacak yer kalmadı ki bütçe olarak.
-1
tchuck
(27.10.25)
Schengen için uğraşmak yerine vize istemeyen yerlere gittim. ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya vize başvuru süreci net ve süründürmüyor. İlla gelişmiş ülke diye bir saplantı varsa buralara gidilebilir. Uzak olduğu için uçak bileti masraf ama Schengen rezilliğinden iyidir.
0
runaway
(27.10.25)
@tchuck
sakin ol $ampiyon..

ucak bileti, otel rezervasyonu ve isyerinden maasli eleman oldugunu dair kagit disinda baska birsey vermezsen zaten potensiyel multecisin, buyuk ihtimal red yersin. bas belasi istemezler zaten ulkeler kacak dolu.

3-5 mal mulk tapusu, ustune kayitli sirket, bankada guzel para gosterirsen, bunun zaten burada keyfi yerinde, el kapisinda multeci olup niye basini belaya soksun ki diye dusunup vizeyi verirler buyuk ihtimal.

bunun irkcilikla ne alakasi var harbiden anlamakta zorlaniyorum.
irkcilik boyle bisey degil yahu.
-1
cooperr
(27.10.25)
@cooperr, sence mülteciyi engelleyecek şey bookingden iptal edebileceği rezervasyon ve 100 euroluk uçak bileti mi cidden :)))

adamlar 10bin 20bin euro veriyorlar mülteci olarak geçmeye. cidden bunlarla mı engelleyecekler asdasfdas çok komik ya. ciddi ciddi buna inanıyor olmanız da çok komik.
-1
tchuck
(27.10.25)
@tchuck

bir daha oku bence ne yazdigimi..
-1
cooperr
(27.10.25)
vize almamla ilgili sorun yok.
her seferinde vize almamla ilgili sorun var. daha red yediğim vizem yok.

her seferinde bookingden sahte rezervasyon yapıp, thy'den bilet rezervasyonu yaptırmak, aptal aptal gereksiz belgelerle uğraşmak aşağılayıcı. o yüzden bir daha başvurmayacağım da zaten.

hala anlamıyorsun şruada söylenenei.

amerika vize koşullarını söylüyor. karşılarsan amasız, fakatsız vizeyi veriyor, 10 yıl. bir daha uğraşmıyorsun.

avrupada her seferinde aynı evraklarla tekrar tekrar başvur. hatta vermesinin bir standardı bile olmasın.
-1
tchuck
(27.10.25)
yaw red yedigim vizem yok diyosun iste, bir verip bir vermemezlik gibi bir durum yok, standart nasil tutmuyor?

adamlarda zaten 10 senelik vize yok, 5 seneligi de kolay kolay vermezler.
1-2 senelik verir, ihtiyacin oldukca tekrarlarsin. gelir kapisi olarak gorduklerini soyledik zaten.

burda irkcilik nerde? paragoz desen anlariz da..
-1
cooperr
(27.10.25)
(12)

Hayatınızı iyi yaşadığınızı düşünüyor musunuz

arbre
Kaç yaşındasınız ve bu yaşınıza kadar sizce iyi yaşadınız mı? Hayattan alacağınız şeyler olduğunu düşünüyor musunuz? Sağ olun.
Kaç yaşındasınız ve bu yaşınıza kadar sizce iyi yaşadınız mı? Hayattan alacağınız şeyler olduğunu düşünüyor musunuz? Sağ olun.
-1
arbre
(24.10.25)
38. nispeten iyi. evim, arabam var. bu zamana kadar tabiri caizse ot gibi yaşadım, bundan sonra hayatın tadının çıkarayım dedim ama sağlık sorunları (doğuştan) yaşla beraber etkisini göstermeye başladı.
+1
inheritance
(24.10.25)
Yaşım 35 hayatım okumakla, mücadeleyle deyim yerindeyse bir baltaya sap olmaya çalışmakla geçti. Hala da çabam bitmiş değil. Kötü bi hayat yaşamadım ama maddi ve manevi tatmin de olmadım tam olarak.

Evli ve çocuklu değilim.
Maddi birikimim yok
İşim yok.
Mal varlığım yok.
Ama hayallerim çok fazla. O yüzden daha yeni basliyorum hayattan bir şeyler almaya.
+1
egerbiryolcu
(24.10.25)
32. egerbiryolcu'ya +1 mücadele etmekle geçti şu ana kadar hayatım. hayat yeni başlıyor.
0
nolmus yani
(24.10.25)
46
Mücadeleyi, hayatla uğraşmayı seviyorum, aşırı belaltı vurmadığı sürece ki vurduğu zamanlar vaki tabi :)

Tamahkar bi' insanım, son 10-15 sene iyi yaşadım çok şükür, alacağım şeyler var hala, bazı konularda yeni balşıyorum bile diyebilirim.
0
kumandanim
(24.10.25)
34 yaşındayım.
2023'ten beri çalıştığım şirketten nefret ediyorum.
Onun dışında hayatımdan memnunum.
Rabbim yaşadığım şehirde bana şu an yeni bir iş versin diye dua ediyorum.
Eylül 2026'ya kadar yaşadığım şehirde kalırım.
Sonra çok başka planlarım var.
0
rain when i die
(24.10.25)
tamamen boşa gitmiş gibi hissediyorum. özellikle 25-35 yaş aramı tamamen çöpe attığımı biliyorum, görüyorum. uzun bir süredir de bunun pişmanlığından kurtulmaya çalışıyorum.
0
tchuck
(24.10.25)
bu hayatın bana halen daha borcu var ve çoğunu ödemedi..
0
Hallegadola
(24.10.25)
Edit: Yaşı unuttum: 36 erkek kişisi.

Son 6 senedir evet güzel yaşıyorum. Tabii 6 senenin öncesininde bir altyapısı var. He diye bir günde olmadı. Geldiğim bu noktada bazı eksiklikler kaldı. Henüz tamamlanmayan sorunlar kaldı. Onları da üstesinden gelsem daha da güzel olacak inşallah.

Edit: 1 Ocak 2019 gününden bugüne kadar istediğim deneyimleri yaşadım çok şükür.
0
put it in your appropriate place
(24.10.25)
araba/iphone alabilmek gibi seyler beni iyi hissetirmeyeli baya oldu.
maddi birikim az, ev zaten bankanin.
iyi yasayabilmem icin bunun 2 kati paran kazanmam lazim o da yakin zamanda mumkun gorunmuyor.
gunu kurtariyoruz..
0
cooperr
(24.10.25)
Evlilik çocuk evler araba borçsuz hayat... Mutlu muyum? Hayır. başarılı mıyım? Hayır
İşimde (öğretmen) hayatın rezil gidişini durdurmak istiyorum. Olmuyor. Karikatüre bi hayat yaşıyorum. Behzat ç gibi... iyi bi adam olamadım ama kimsenin adamı da olmadım.
Hayat bana borçlu değil. Sadece bu kadar çabaya bişeyler değişsin isterdim. Olmadı.
Sindiremiyorum. Yeni nesil çok boktan.
0
luluki
(24.10.25)
referans noktasina gore degisir. hayata basladigim noktadaki insanlara gore cok iyi durumdayim. oradan bakinca cok iyi yasiyorum gibi duruyor. gecmise bakinca inanilmaz verimli bir hayat oldugunu goruyorum. sifirdan derecelerle cok prestijli yerlerde okudum, calistim, amerika'da burslu okudum, simdi de tum dunyanin adini bildigi, urunlerini kullandigi bir sirkette calisiyorum. iyi kazaniyorum, hobilerim var, arkadas cevrem var. istemedigim kadar hem de, cogu zaman davetlerini reddetmek zorunda kaliyorum.

ancak buradaki insanlara kiyasla durumum pek iyi degil. hala gocmenlik konusunu halledemedim. bu sebeple kariyerimde cok daha yukarilarda olabilecekken ortalama yerlerdeyim. stresli bir hayat.

kisisel olarak ise ilgi duydugum isi yapip tatmin oldugum bir hayatim yok. idare ettigim bir hayatim var. kolelikten kurtulmaya calismak icin guc toplamaya calistigim bir hayat. biraz beyhude cabalar. 40 yasinda hala calisiyor olursam fail etmis sayacagim kendimi.

mumkun oldugunca cok sey tecrube edip, ogrenmeye bakiyorum. hayattan gecerken en azindan ne varmis, ne yokmus ogrenmek istiyorum. bir de yaratabilecegim seviyeye gelirsem degmeyin keyfime.
0
antikadimag
(25.10.25)
Ben de antikadimag gibi gocmenlik konusunu hallemedim, hatta kariyer vs de yapamadim ama hobi var, arkadas cevresi var, neredeyse emekli oldum 36 yasinda. Bundan sonrasi gezip eglenip sonra evlenmek olmali. Bakalim.
+1
baldur2
(25.10.25)
(8)

bu mutfagi renove ediyoruz. yardim

cairo
https://ibb.co/WpHR4gwg mutfagimiz budur. dolap rengi tezgah zemin ve back splash degisecek. mutfagin sekli ise ayni kalacak tum renk ve kombinasyon onerilerinize acigim.tesekkurler.
ibb.co mutfagimiz budur. dolap rengi tezgah zemin ve back splash degisecek. mutfagin sekli ise ayni kalacak tum renk ve kombinasyon onerilerinize acigim.
tesekkurler.
0
cairo
(23.10.25)
Elektrik panelindeki sigortalar GFCI degilse, tezgah cevresindeki prizleri GFCI ile degistirin.
0
thetruenorthstrongandfree1
(24.10.25)
son zamanlarda farkli dolap rengi kombinasyonlar goruyorum ayni mutfak icinde, ornek:
cdn.realtor.ca

bir de adanin fonksiyonunu anlamadim, ben olsam kaldiririm.
tezgahin tasini kaliteli ve 3cm secmek lazim.
yine ayni tastan back splash yapilabilir..
+1
cooperr
(24.10.25)
Zemin galiba evin devaminda da kullaniliyor, genele gidecek tas desenli acik vizon tonlari hos olur. Cok fazla dolap oldugu icin tek renk yapmayin derim, ustler ahsap veya kirik beyaz, altlar vizon olabilir. Tezgahi mutlaka porselen yapin (neolith vs.) hatta ahsap kullanmayacaksaniz desenli bir tezgah guzel patlatir kendini.

Ada benim gozume cok takildi, dolapla buyutulemiyorsa en azindan tezgahi daha derin tutup oturulabilir bir adaya cevirebilirsiniz. Dolaplarin sagina ve soluna tezgah malzemesinden modullerden daha genis dikmeler yaptirip yuzeyi uzatabilirsiniz. Bir de buzdolabi ustune modul yaptirma imkani yok mudur, mutfak mimari olarak orasi da cok gozume batti :(
0
lallala
(24.10.25)
@cooper, adanin fonsiyonunu bende anlamadim, kelebek gibi orda ya sokup aticaz yada sarap dolabina ceviricez.

@eileengray remodeling isine gir(e)medim maliyet 2 katina cikiyor ve sizde biliyorsunuz ki amerikada bu tarz seyler pekte butce dostu degil.
0
🌸cairo
(24.10.25)
@lallala oraya dolap gelecek evet ben de takildim ona. sekille cok oynayamiyorum ne yazikki. tek imkanim ya adayi sokmek yada saraplik yapmak
0
🌸cairo
(24.10.25)
Ada cok ise yarayan bir sey, hazirda da varsa hic sokmeyin. Saraplik elzem degilse direkt bu orneklerdeki gibi masaya cevirin hem calisma alani olarak genisleyecegi icin cok kullanisli olur.

i.pinimg.com

share.google

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
lallala
(24.10.25)
ben yine farklı bir şey söyleyeceğim sormadınız ama.
ateş elementi ile su elementini yan yana veya karşı karşıya koymayın. birbirlerini görmesinler. çatışma çıkar evdekiler arasında.

dolapları iz bırakmayan yani lake olmayan beyaz diğer zeminleri de yere saç tüy dökülünce görülmeyecek desenli açık tonlar seçerdim ben olsam.

gönül petrol yeşili mermer ister de temizliğinden emin olamıyorsun işte.
0
janderzel zartanyan
(24.10.25)
farkli bir bakis acisi, arada ada var:) suan butcem mutfagi remodel edemiyor, adanin gucune guveniyorum.
0
🌸cairo
(24.10.25)
(10)

Kombin önerisi

egerbiryolcu
https://hizliresim.com/sftlwax*Ufak farklar var kararsız kaldım*1'de çizme var pek belli olmamiş*3 yapay zeka, tozluk/çorap eklendi*Kazak elbise üstüne giydim kötü durmuş mu ya da sıcaktan pişirir mi acaba
hizliresim.com

*Ufak farklar var kararsız kaldım
*1'de çizme var pek belli olmamiş
*3 yapay zeka, tozluk/çorap eklendi
*Kazak elbise üstüne giydim kötü durmuş mu ya da sıcaktan pişirir mi acaba
0
egerbiryolcu
(23.10.25)
Bence 3 şahane gözükmüş kombin olarak. Üstüne giydiğin gibi beyaz bir palto yerine varsa siyah ya da gri bir palto daha hoş durur, görüntüyü tamamlamış olur. Havalar da artık serinledi nerede yaşadığını bilmiyorum ama saat 17.00'dan sonra iyice soğuyor her yer bence sıcaktan da pişirmez gibi.
+2
mermaidd
(23.10.25)
Çorap şart mı?
0
gabe h coud
(23.10.25)
@gabe h coud
Evet çorap kesin olacak
0
🌸egerbiryolcu
(23.10.25)
Ben maşallah deme hakkımı kullanıyorum. 3 iyi.
+2
arbre
(23.10.25)
Kesinlikle 3 bu arada hangi şehir 😂
0
olaylar olaylar
(23.10.25)
2
Birden takip ete tiklayanlar artacak
0
kisa
(23.10.25)
3 ile ciddi düşünürüm.
0
late viper
(24.10.25)
3
0
cooperr
(24.10.25)
no3 sokakta karşımdan yürüyerek gelse, kaldırım bitmeden evlenme teklif ederim
0
co2s2
(24.10.25)
Calvino da 3 derdi.
0
thracia
(24.10.25)
(7)

Şanslı olduğunuza inanıyor musunuz

arbre
Şu tip bir şeyden bahsediyorum. Birinin bir şeyini çok beğendiniz. Bir gün o şeyden daha iyisi sizin oluyor. Bu genelde bu şekilde gerçekleşiyor ve siz bu düzene inanarak her konuda düşündüğümüzden daha iyisini bulacağına içten içe inanıyorsunuz.Bir arkadaşınızın sevgilisi var. Kıskandınız. Ama bir
Şu tip bir şeyden bahsediyorum. Birinin bir şeyini çok beğendiniz. Bir gün o şeyden daha iyisi sizin oluyor. Bu genelde bu şekilde gerçekleşiyor ve siz bu düzene inanarak her konuda düşündüğümüzden daha iyisini bulacağına içten içe inanıyorsunuz.

Bir arkadaşınızın sevgilisi var. Kıskandınız. Ama bir gün bir bakıyorsunuz o kızdan daha güzel bir kızla sevgili olmuşsunuz.

Ya da bir arabayı beğendiniz. Ben şanslıyımm benim arabam bundan daha iyi olacak diyor musunuz?

Arkadaşınız gitmek istediğiniz bir ülkeye gitmiş. Atıyorum İtalya. Turist olarak. Ama sizin kaderinizde Green Card kazanıp ABD'de çalışmak var. Bu tip bir hissiniz var mı?

Sağ olun.
-2
arbre
(23.10.25)
İnanıyorum.
0
Amaranta ursula
(23.10.25)
Birkaç senedir hayatimda her şey inanılmaz hayal edilemez şekilde yolunda gidiyor. Buna şans diyorsak denebilir
0
artıküyeolmakistiyorum
(23.10.25)
Nope
0
Kahvedesu
(23.10.25)
İnanıyorum. Ama bahsettiğin şekilde başkasının bir şeyini kıskanıp daha iyisini elde etmek gibi değil. Genel olarak şanslıyımdır kısmetim açıktır. Bariz sürprizli olaylar yaşarım küçüklü büyüklü
0
dfn4
(23.10.25)
Hafiften bir şansım var.
0
put it in your appropriate place
(23.10.25)
sanssizim diyemem, ama etrafimdaki bazi arkadaslari gorunce sansliyim da diyemiyorum. bazilarinin her tuttugu altin oluyor benim ise surekli mucadele etmem gerekiyor sonuca ulasmam icin.
0
cooperr
(23.10.25)
Cevremde kanserden olenleri, esinin alkol/kumara bagimliligiyla ugrasanlari, cocugu intihar eden bir is arkadasinin durumunu vs dusununce su ana kadar oldukca sansli oldugumu dusunuyorum.

Yalniz yazdigin o maddi seyler daha iyi araba, Amerika'da is ivir zivir sahibi olmak kendimi daha sansli hissettirmiyor.
0
thetruenorthstrongandfree1
(24.10.25)
(12)

Dertlerim, artılarım, eksilerim, bir şeyler söyler misiniz ?

ebeş
Doneler,10 yıldır aynı kurumdayım, yönetici pozisyonunda çalışıyorum. İşimi seviyorum ancak son zamanlarda hem benden kaynaklı hem de ekipten kaynaklı hatalar yapıyoruz, işlerin ocak sonunda bitmesi lazım, takvim sıkışık.Maaşım eh işteev kirası yokKız arkadaşımı çok seviyorum, beraber yaşıyoruzAilem
Doneler,
10 yıldır aynı kurumdayım, yönetici pozisyonunda çalışıyorum. İşimi seviyorum ancak son zamanlarda hem benden kaynaklı hem de ekipten kaynaklı hatalar yapıyoruz, işlerin ocak sonunda bitmesi lazım, takvim sıkışık.
Maaşım eh işte
ev kirası yok
Kız arkadaşımı çok seviyorum, beraber yaşıyoruz
Ailemle ilgili bir sorunum yok, sağlık sorunum yok, yakınlarımın sağlık sorunu yok.

Ama istanbul'dan, iş hayatındaki mış gibiliklerden samimiyetsizliklerden çok sıkıldım. Sanırım artık gençlik zamanlarındaki enerjim,motivasyonum yok. İşi bıraksam yapabileceğim başka bir iş becerim yok, hadi olsa yine aynı içsel sıkıntıyı yaşayacağım belirli bir süre sonra.

Trakya'da küçük bir şehirde evim var, oradan kira geliri alıyorum, o şehre dönersem oturabileceğim ayrıca bir evim daha var. Ama yapabileceğim bir işim yok.

Psikolojik olarak son zamanlarda iş'te yaşanan sıkıntılardan dolayı çok daralmış hissediyorum, çıkış yolum yokmuş gibi hissediyorum, özgüvenimi kaybetmiş gibi hissediyorum, aslında geçmiş yıllarda da sıkıntılı zamanlarım oldu ancak hepsinin üstesinden özgüvenim ile geldim şimdi kendimi daha özgüvensiz hissediyorum.

Bunu buraya yazmak istedim sadece, benden daha kötü şartlarda olan insanların olduğunu biliyorum, bu zamanlar geçecek değil mi ?
0
ebeş
(23.10.25)
geçmez. Geçmesi için bir sorun olması lazım. o sorun doğduğunda da onun nasıl geçeceğine kafa yoracağın için bu sorunsuzluktan dolayı sıkılmışlık hissiyatına pek vakit ayıramayacaksın. Her şey düzlüğe çıktığında da yine bu noktaya dönüp aynı sorgulamayı yapacaksın.

yeni kararlar alıp, comfortzone'u terk edemedikçe böyle yıllarca debelenip, alışıp devam edeceksin.
+1
croswell
(23.10.25)
Derdin falan yok rahat batıyor gibi. Memlekette bu imkanlara sahip insanlar mutlu mesut yasıyor.
İş var
iyi kötü para
Pozisyon güzel
Kira yok gibi
Sevgili var

Ee daha ne istiyon? Millet aç aç:))
+3
luluki
(23.10.25)
"iyi saglik + iyi aile" bu dünyanin en önemli, en güzel jackpot'u.
diger seyler her zaman düzeltilir.

kira olmamasi güzel.
isten sikilmissiniz hakli olarak. ben olsam bir baska kurumda iyi bir is arardim bir yandan ama kimseye bahsetmezdim.
ya da gözün yiyorsa kendi isinizi kuracaksiniz.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.10.25)
rahatbatmis.com
+1
Kahvedesu
(23.10.25)
Hepsini okudum bir derdin yok. Devam.
0
arbre
(23.10.25)
bazen böyle dönemler olur. hayatına yenilikler kattıkça o iş yerindeki sorun da çözülür. daha fazla kötü olmaması için ugras bence. istersen milyonların olsun dünya kadar evin olsun dert derttir. sen içini ferahlatmaya bak.
+2
koela
(23.10.25)
Yukarıdakiler hepsin +5

Hangi şirkete gidersin gi iş hayatındaki mış gibiliklerden samimiyetsizlikler her zaman olacak. Kendi şirketi kursan, kendi işini yapsan bile mış gibiliklerden saminiyetsizlik gene olacak.

Ara ara motivasyon düşmesi olur. İş yerinde hatalar ve yanlışlar olur. Olan hatalar ve yanlışlar canınızı sıkmış ki çok normal. Odaklanıp problemlerin düzeltmekten başka bir çare yok ama öbür taraftan sosyal ve özel hayatınızda dertlerniz yok işte. Yazdıklarınızdan böyle anlışılıyor.
+1
put it in your appropriate place
(23.10.25)
Aslında cevabı kendiniz vermişsiniz.
İstanbul'dan kaçıp gitmek istediğiniz şehirde bile daha gitmeden problemlerin varlığının farkındasınız. Nereye giderseniz gidin yada ne yaparsanız yapın hayat hiçbir zaman dört dörtlük olmuyor ve olmayacaktır da. Kaldı ki bahsettiğinize göre işiniz, çoğu insana göre yaşam standartlarınız, aşk hayatınız, ailenizin ve sizin sağlık durumu ve aile ilişkilerinizde hiçbir sıkıntı yok bu da demek oluyor ki dünyadaki çoğunluktan daha şanslısınız.
+1
mermaidd
(23.10.25)
hayatınızda yüzlerce sorun olabilir, ama sağlık bozulursa sorununuz sadece teke düşer. o yüzden sağlıklı olmanız her şeyden önemli. fiziki ve psikolojik olarak.

şu anda ihtiyacınız ruhsal terapi ya da ufak bir ilaç müdahalesi gibi duruyor.
+1
galahad reloaded
(23.10.25)
Herkes aynı gelir düzeyine, aynı aile yapısına, hayat şartlarına sahip olmadığı için bizim içimizi sıkan şeyleri bir başkası için derdini öpeyim olarak değerlendirilebiliyor. Ama bu bizim derdimizi ortadan falan da kaldırmıyor. Sorunlara böyle bakılmaz. O zaman Afrikadaki adam da senin derdini küçümsesin. Bunun bir sonu yok.

Bence sorunun, kendini seçeneksiz ve sıkışmış hissetmek. İstanbul çok yorucu ve insanın enerjisini emen bir şehir ve çoğu insan yaptıkları iş yüzünden bu şehre mahkum kalmış durumda. Ülkenin tüm kaynaklarının tek bir şehre yığılmasının sonucu bu. Kendine bir alternatif yaratmak istiyorsun ama seçenek göremiyorsun. Bu şekilde, bu tempoyla çalışmak istemiyorsun ama şartlar seni buna zorluyor. Tüm bunlar bir sıkışmışlık hissi yaratıyor.

Yaptığın işi bırakıp bu düzenden çıkmak büyük bir karar. Muhtemelen bu kadar çalışmaya karşılık doğru düzgün bir birikim yapamamak canını sıkıyor ve ulan mesele karın doyurmaksa çalışmasam da karnım doyar mevcut şartlarımda diye düşünüyorsun ama iş harekete geçmeye geldiğinde o karar verilemiyor.

Bence ihtiyacın olan şey bir erken emeklilik planı. Farklı bir şehirde işleyen bir iş, düzen kurabilmek için alternatifler araman, seni bu şehre olan mahkumiyetinden kurtaracak bir iş planı, belki bir ortaklık, pasif gelir yaratma yolu yöntemi gibi şeylere ihtiyacın var. Enerjini bunlara vermek kendini sana iyi hissettirecek. Ayrıca fırsat buldukça bu şehirden seni çıkaracak seyahatler de sana iyi gelir. Mesela bir motosiklet ehliyetine yazıl, bi motosiklet al ve sevgilinle uzun turlar planlayın. Sevgilini de bu yeni deneyime ortak et, hatta ehliyete birlikte yazılın.
+1
thracia
(23.10.25)
icindeki sikintinin sebebi hepimizin ortak derdi olan "parasizlik"
+2
cooperr
(23.10.25)
sevdiğiniz insan ile bunları paylaşın. Buradaki sakinliğinizle paylaşın. Sonra sarılın ve bunun tadını çıkartın. Her şey geçecek. Her şey bir daha başlayıncaya kadar geçtiğinde de (söyleminize göre Ocak-Şubat civarı) üzerinizde bu kadar baskı yokken neler yapabileceğinizi düşünün. Hayatınızdaki insan ile birlikte hemfikir olduğunuz ve dolayısıyla pişman olmayacağınız bir karar verirsiniz.
Ezcümle; geçecek. Her şeyin geçtiği gibi.
+1
sparkle kiddle
(23.10.25)
(12)

sokaklara isim yerine numara vermek her şehirde yaygın mı?

messina123
mersinde saçma sapan şekilde sokakların isim yerine numaraları var. illa ismi olan sokaklar da vardır ama geneli numaralı. mesela 103658 sokak, 74985 sokak gibi. sokağımın numarasını hep unuttuğumdan telefon rehberime sokak diye kayıt açtım. sizin şehrinizde de bu numara verme işi yaygın mı?
mersinde saçma sapan şekilde sokakların isim yerine numaraları var. illa ismi olan sokaklar da vardır ama geneli numaralı. mesela 103658 sokak, 74985 sokak gibi. sokağımın numarasını hep unuttuğumdan telefon rehberime sokak diye kayıt açtım. sizin şehrinizde de bu numara verme işi yaygın mı?
+1
messina123
(23.10.25)
Hayır değil.
Mersin'de bu durum benim de dikkatimi çekmişti. Doğuya doğru gittikçe bu durum daha da artıyor diye biliyorum. Bitlis vs
0
artıküyeolmakistiyorum
(23.10.25)
var ama isim de çok var. hangisi daha fazla bilemedim yani.
0
jelly bear
(23.10.25)
İstanbul'un bazı yerlerinde de bu olay var, bu sokak 1000. sokaksa bir alttaki sokak 1010.sokak diye geçiyor, belli bir düzene göre gitmiyor. Eskiden problem olabilirdi ama şimdi GPS var, sokak ismi ne olursa olsun çok da problem değil bence.
0
lamborcini
(23.10.25)
benim oturduğum yerde de sokak isimleri böyle ama böyle 5-6 haneli değil 4 haneli bizdeki bence 4ten fazlası akılda zor tutulur gerçekten de.
0
matilda
(23.10.25)
Ankara'da 4 haneli sokaklar var ama 6 haneli neymiş öyle.
0
anatomik
(23.10.25)
Benim en çok yaygın gördügüm bu olayın izmirde daha çok olması belli başlı caddeler isimden oluşuyor fakat geri kalanın çogungu 4 haneli numaradan oluşuyor
0
limonlu eksi
(23.10.25)
İzmir'in belli semtleri hep numaralı sokaklardan oluşuyor. Ama izmirde benim yaşadığım ilçede sokakların isimleri normal kelimelerdi.

Denizli'de iki sene yaşadım, orada da numaralı sokaklar yaygın.
0
nundu
(23.10.25)
istanbul'da da böyle uygulama var ama ilçe bazlı alışkanlık filan herhalde. tabii bunlarda da sözcük bazlı sokak/caddeler de var, sadece numara/sayı yok.

esenyurt, sultangazi, esenler, bağcılar, arnavutköy filan aklıma gelenler.
0
m e b
(23.10.25)
Muğla, benim bulunduğum mahalle tamamen numaralı sokak ama merkezi ve eski mahalleler hep isim, çiçek adı ya da kişi adı filan.
Sanırım birden yerleşime geçip patır patır sokak açılan yerleri numaralamış geçmişler.
0
subcomponent
(23.10.25)
yurtdisinda yaygin olan ulkeler var.
benim nefret ettigim uygulamalardan biri.
0
cooperr
(23.10.25)
görece yeni yerleşim yerlerinde sokaklara numara verilir. bir yaşanmışlık yok, tarihi bir bağ yok. biri çıkıp şuradan isim söyle yazayım demiyor, sıradan numara veriyorlar. sonradan bu numaralı sokaklardan isim verilenleri oluyor.
0
late viper
(24.10.25)
izmirin tarihi sokaklar hariç nerdeyse tamamı numaralı sistem. hatta bazılarında 7854/45 gibi durumlar da var. sistemi zamanında iyi kurmuşlar. sıralı gidiyor ve amerkan sistemi gibi kendi içinde bir düzeni var.
-skati ! 17. caddeye gidiyoruz. yeni bir ceset bulunmuş:)))
0
ground
(24.10.25)
(4)

Burun akıntısı varken spora gidip terlemek ve sauna

put it in your appropriate place
Faydası olur mu iyileşme? Şimdilik burun akıntısı var sadece. Düz kardiyo yapıp üstüne sauna yapıp terlesem nasıl olur?
Faydası olur mu iyileşme? Şimdilik burun akıntısı var sadece. Düz kardiyo yapıp üstüne sauna yapıp terlesem nasıl olur?
0
put it in your appropriate place
(22.10.25)
sauna iyi gelir
0
jelly bear
(22.10.25)
bana hep iyi gelmistir, terlemek kesinlikle iyi geliyor.
0
cooperr
(22.10.25)
kardiyo yapma, sauna iyi gelir.
ama insanlara da hastalik bulastirma lutfen
+2
kuehles blondes
(22.10.25)
sauna iyi gelmez. sakın derim. duracaksan da bol bol su iç ve 3-5 dk dan fazla durma.
0
koela
(23.10.25)
(9)

Sizce de elektrikli bagaj kapağı çok gereksiz bir şey değil mi?

denizgonen
İşyerinde alakasız bir araba muhabbeti elektrikli bagaj kapağı tartışmasına döndü. Bence saçma sapan genel olarak insanı uğraştıran bir şey bence elektrikliden ziyade bagaj açma düğmesine basıldığında parmakla bile rahatlıkla açacak hidrolik bir sistem yeterli. Kapağın açılmasını kapanmasını bekleme
İşyerinde alakasız bir araba muhabbeti elektrikli bagaj kapağı tartışmasına döndü.
Bence saçma sapan genel olarak insanı uğraştıran bir şey bence elektrikliden ziyade bagaj açma düğmesine basıldığında parmakla bile rahatlıkla açacak hidrolik bir sistem yeterli.
Kapağın açılmasını kapanmasını beklemek bana çok anlamsız geliyor.

Fakat bir yandan da artık c sınıfı arabalarda bile standart olmaya başladı.
-1
denizgonen
(22.10.25)
açıkçası bana da saçma geliyor. kendi kontrolümde kapatmak varken niye keyfini bekliyorum?

benim aracımda yok, oğlum okulun önünde arabadan iniyor, bagajı açıyor, çantasını alıp zbam diye kapatıp gidiyor.

elektrikli olsa ne olacaktı? çantasını alıp düğmeye basacaktı (belki boyu yetişmeyecekti, inip ben basacaktım, ya da içeriden basılıyor mu bilmiyorum), ondan sonra gidecekti ama ben aynadan bagaj kapandı mı, yerine oturdu mu, bagaj kapanasıya kadar hırkızın biri gelip bagajdaki benim çantamı kaptı mı diye tedirgin olacaktım.

kendi kontrolünde zbam diye kapatmak iyidir.
0
kibritsuyu
(22.10.25)
kesinlikle katılıyorum. çoğu yeni özellik aslında gereksiz. bunları yapacaklarına mevcut teknolojileri nasıl ileri seviyeye getirebilirime kafa yormaları gerek
-1
messina123
(22.10.25)
Tersine bunca zaman olmaması eksiklik bence. Kapanana kadar koltuğa ancak yerleşip harekete hazır hale geliyorsunuz. Eller dolu/temizken dokunmadan açabilmek büyük kolaylık. Ayakla açılabilenlerden bahsediyorum tabii.
+2
orient blue
(22.10.25)
Engelliler için kolaylık sağlıyor.
Sensörlü otomatik olanları herkese kolaylık sağlıyor.
0
Bruce
(22.10.25)
otomatik kapanma değil de otomatik açılma arabamda olsun isterdim. eller dolu iken açmak zor oluyor.
0
inheritance
(22.10.25)
aksine çok iyi özellik. özellikle suvlar için. hem elin kirlenmiyor hem uğraşmıyorsun
0
jelly bear
(22.10.25)
- buyuk SUVlarda bagaj kapaklari agir, ozellikle hanimlara buyuk kolaylik.
- ellerin dolu araca geldiginde hicbirseye dokunmadan anahtara basip acabilmek cok iyi.
- kirlenmis bir araca dokunmadan bagaji acip kapatiyorsun elin temiz kaliyor
- aractan inmeden bagaji acip kapatabiliyorsun.

benim en sevdigim bol kullandigim ozelliklerden biri.
0
cooperr
(23.10.25)
Çok kullanışlı. Yerler ıslak, batık, çamurlu veya tozluyken, elinizdekileri yere koymak istemiyorsanız elektrikli bagaj kapağı mükemmel bir fırsattır. Kapağı hem açarken hem de kapatırken ihtiyacınız olabiliyor.
Bir aracımda vardı, satıp başka birini alınca ona da taktırmıştım yetkili serviste.
Seyrek de ihtiyaç olsa, gerektiğinde var olması, orgazmik keyif veriyor.
Güvenlik donanımı değil de konfor donanımı olması sizi yanıltmasın lütfen.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(23.10.25)
benim için asla vazgeçilmez bir şey. hiçbir senaryoda otomatik bagajı olmayan, otomatik aynası olmayan, otomatik uzun/kısa far sistemi olmayan, kör nokta sistemi olmayan vs. arabayı asla almam. en dandik markanın bu özelliklere sahip arabasını almayı tercih ederim hatta.
0
tchuck
(23.10.25)
(4)

İlandaki gibi bir ev için ne sorunu olabilir?

nickini vermek istemeyen uye
(git: https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-satilik-dikili-bademli-hayitli-koyunda-firsat-daire-1249148215/detay) şu ilandaki evde ne sorun olabilir. Tapu arsa tapusuymuş ve ilgili bağımsız bölüm noterde verilecekmiş. Ne gibi bir problem olabilir?
(git: www.sahibinden.com) şu ilandaki evde ne sorun olabilir. Tapu arsa tapusuymuş ve ilgili bağımsız bölüm noterde verilecekmiş.
Ne gibi bir problem olabilir?
0
nickini vermek istemeyen uye
(22.10.25)
sorularının cevabı aşağıdaki linkte mevcut. arsa payı satışı için diğer paydaşlara bağlı olduğun konular var.

risklerin özeti:

Bu durum da gayrimenkul geliştiren firmaları, turizm imarlı alanlarda kat irtifakına benzer bir yapı kurmak yönünde arayışlara itmiştir. Zira paylı mülkiyetin söz konusu olması halinde, paydaşların mülkiyet hakkı kullandıkları ünite veya birime özgülenmiş değildir; aksine, birden fazla kişi taşınmazın tamamına belli paylarda malik durumdadır.

Kat irtifakı kurulamaması ve taşınmazın paylı mülkiyete tabi olması ise uygulamada sorunlara ve bunların çözüm yollarının aranmasına sebep olmaktadır: (i) tüketicinin kullandığı bağımsız birimin arsa payının satışına ilişkin süreç ve sorun, (ii) bağımsız birimin mülkiyetinin müstakil kullanıma tahsis edilmesine yönelik sorun, (iii) taşınmazın yönetimine ilişkin gereklilikler, (iv) arsa paylarının üçüncü kişilere devrinde diğer maliklerin önalım hakkı ve (v) malikler arasında yukarıdaki konularda anlaşma sağlanamaması halinde paylı mülkiyet düzeninin dava yoluyla sona erdirilmesi ihtimali riski.

www.lexology.com
0
awlmi
(22.10.25)
Teşekkür ederim. Silinen chatgpt cevabı için de.

Biraz daha özelleşmiş cevaplara ihtiyacım var aslında.

Kayınçom aldı çok memnun, bir sorun çıkmadı.
Biz aldık, komşu dava açtı. Evi elimizden aldılar.
Biz aldık yıllardır dava sürüyor oturamıyoruz vs. gibi.
0
🌸nickini vermek istemeyen uye
(22.10.25)
şimdi ben doğru anlıyorsam, adamlar otel pansiyon gibi bir şey ya da belki de devremülk gibi bir şey yapacaklarken son dakikada eve çevirmeye çalışmışlar ancak ellerindeki ruhsatlar müsaade etmemiş. amaca aykırı kullanım var.

adamlar size bu evi nasıl satacaklar? satamazlar. kat irtifakı tapusu olmadığı için suyu elektriği üzerinize alamayacaksınız. tekrar siz nasıl satacaksınız? belli değil.

noterden karşılıklı muvafakatname ilk kez duyuyorum. noterden yapılıyor olması, hukuki olarak geçerliliği olduğu anlamına gelmez. (babam emekli noter, kimse bana noter ne demek anlatmasın) yarın öbür gün hukuki bir problem çıktığında başınız yanar. kaldı ki oraya gelene kadar ufak tefek bir dolu problem olacak.

bu arada hiç bir problem de çıkmayabilir ama çıkarsa, ev elden bile gider. ben olsam böyle bir risk almam. 3-4 milyon para vereceğim, bana kimse kat mülkiyetli tapu vermeyecek. olmaz öyle iş.
0
co2s2
(22.10.25)
komple kacak gibi.
belediye gelir yikar gikini cikartamazsin, tanimadigin birsuru adamlar ortak arsaya giriyorsun gibi dusun.
bedava peynir fare kapaninda olur..
0
cooperr
(22.10.25)
(6)

bu videoya yorumunuz nedir ?

WithWorth
https://www.youtube.com/watch?v=PjAFwiq9YvU
0
WithWorth
(21.10.25)
iki kisi dans ediyo, birinin bacagi yok.
0
cooperr
(21.10.25)
o zaman dans
0
artıküyeolmakistiyorum
(21.10.25)
iki bacağa gerek yokmuş o zaman
yorumumuzu sormuşsun ilk düşündüğüm bu oldu kafam güzel sabah başka şey dişebilirim .P
0
neira
(21.10.25)
Engelliler hayata adapte olmalı ama böyle değil .
-1
diyecevaplandı
(21.10.25)
Dün bir sakatlık yüzünden yaşam motivasyonu sıkıntısına düşmüş bir arkadaş vardı duyuruda.

O izlese videoyu, işe yarayabilir.
0
Mirket
(21.10.25)
Fizik kurallarına meydan okumuş, helal olsun.
0
sekizdokuzon
(22.10.25)
(11)

eski telefonları ne yapıyorsunuz?

abelardo
4 yıldır aynı telefonu kullanıyorum. daha önceki telefonlarımı da yaklaşık 4 yıl kullanmıştım. iphone 4 vardı. 2 yıl kullanıp sattım. sonraki iki samsung telefonumu sattım. sonraki samsungu babama verdim. şimdiki de samsung.ikinci el piyasası iyi olmayan 4 yıllık bir telefon. verecek kimsem yok. can
4 yıldır aynı telefonu kullanıyorum. daha önceki telefonlarımı da yaklaşık 4 yıl kullanmıştım. iphone 4 vardı. 2 yıl kullanıp sattım. sonraki iki samsung telefonumu sattım. sonraki samsungu babama verdim. şimdiki de samsung.
ikinci el piyasası iyi olmayan 4 yıllık bir telefon. verecek kimsem yok. canavar gibi çalısıyor :) yeni telefon alacağım ama eskisini ne yapacağımı bilmediğimden almıyorum.
hayır bana kalsa patlayana kadar kullanırım da millet fakir zannediyor :)
gerçekten, telefonu uzun süre kullanınca parasız veya cimri oldugumu zannedenler oluyor. bana saçma geliyor ama gençler özellikle soruyor, niçin değişmiyorsun diye :)
neyse ben en iyisi kullanmaya devam edeyim
siz olsanız ne yapardınız
0
abelardo
(21.10.25)
app geliştirmede kullanıyorum eskii androidi
0
messina123
(21.10.25)
Ben bir keresinde (12 almak için iphone 10'u) hepsiburada'ya eskisini getir yenisini al kampanyası ile vermiştim. Ondan önce 7 vardı, değiştirmeyi düşünüyorum dediğimde arkadaş ben almak isterim diye çok ısrarcı oldu ve satışı kolay olduğu için değiştirmiş oldum. 7'yi almadan önce abd'den kendi aldığım 5s vardı. Onu babama verdim. 5s öncesi 4s vardı; yine babama... En başta bahsettiğim 12'yi de babama verip 14 pro aldım (abd'den arkadaş getirdi). Hala 14 pro var.

Annem Fandroid olduğu için ona vermedim hiç telefon.
0
himmet dayi
(21.10.25)
Değişim kampanyasında kullandım ben. 11'i oniki bin'e saydılar. 16'yı alıp onu verdim.
0
va
(21.10.25)
evde yatıyor valla
0
ihsanlı
(21.10.25)
bana ver:) şaka maka 8 senedir samsung galaxy j7 kullanıyorum. ama artık donup kapanmaya başladı. sanırım ömrü bitti, sonuçta 10 yıllık telefon. telefona çok para vermek istemiyorum, bataryası iyi olsun yeter bana.
+1
nothing in my way
(21.10.25)
kullanmasi iskence olana kadar kullaniyorum ben. istesem ben de alirim ama gerek yok. su anki telefonum iphone 11, pili degistirdim yeni, kullanmaya devam. baskasi soruyor diye degistirmeye gerek yok bence. isinizi goruyorsa kime ne. birakin cimri desinler.
+2
lemmiwinks
(21.10.25)
bozulana kadar kullanıyorum, çöp oluyor
0
art cat chocolate
(21.10.25)
içinde ne var diye kırıp bakıyorum. paramparça edip saklıyorum. atmıyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.25)
3 senede bir yeniliyorum, eskisini satiyorum.
iphone spor
0
cooperr
(21.10.25)
hep sattım eskisini. satmasam da yedek telefon olarak saklardım
0
jelly bear
(22.10.25)
ben de 2019 model S10e kullanıyorum. gençler sorunca samsung s26 bekliyorum diyorum, sonra o çıkınca s27 derim her halde. biraz yeni telefonlarda kulaklık çıkışı olmaması da beni geriyor aslında.

onun dışında telefonları hakkın rahmetine kavuşana kadar kullanıyorum, daha önce telefonu artık kullanmayacaksam rom yüklerdim. değişik yazılımları denemek için kullanırdım. örneğin crackli yazılımları. örneğin bir telefonumla storytel'den kitap kaydediyordum. sonra da onları ekitap gruplarına atıyordum.
0
denemeyanilma
(22.10.25)
(11)

Türkiye'de en yaşanılır yer neresi?

biergarten
Merhaba, sizce Türkiye'de neresi yaşamak için en iyi yerdir?Yaşamaktan kastım, çevredeki insanların insan olması, altyapının düzgün olması, dışarıya çıktığında en azından ihtiyacını karşılayacak kadar market, kafe vs. yer bulunması, ulaşımın rahat olması, havanın genel itibariyle iyi olması vs.
Merhaba, sizce Türkiye'de neresi yaşamak için en iyi yerdir?

Yaşamaktan kastım, çevredeki insanların insan olması, altyapının düzgün olması, dışarıya çıktığında en azından ihtiyacını karşılayacak kadar market, kafe vs. yer bulunması, ulaşımın rahat olması, havanın genel itibariyle iyi olması vs.
+1
biergarten
(21.10.25)
datça

daha büyük yer/ulaşım için: dalaman, marmaris, fethiye

turist yazın olur genelde. turist ve kalabalık sorun edilecekse oralarda daha az turistik bir yer olabilir. merkez dışında da yaşanabilir tabii ve merkeze istediğin zaman gidersin

büyük şehir olarak çanakkale olabilir ama dezavantajları var tabii

not: istanbul ve izmir diyen de çıkar. ama genel düşünürsek son zamanlarda insan ve demografi yüzünden kaybediyor. insanlara çok maruz kalmadan, iyi bir semtinde veya şehir dışında da yaşayabilirsin. kişinin durumuna göre değişir.

ya da daha mütevazi ve doğaya yakın yaşam da düşünen olur. onun için karadeniz'de bir yer diyen de çıkabilir mesela
0
ermanen
(21.10.25)
İl, ilçe, kasaba olması fark etmez. Mahalle bile olur.
0
🌸biergarten
(21.10.25)
Antalya, Samsun
-1
arbre
(21.10.25)
İzmir'de Karşıyaka Anadolu Caddesi sınır olacak şekilde sahil kesimi, Alsancakta sınırları tam belirleyemedim ama tüm semt diyebilirim. Sonra Varyant sınır, İnönü caddesi sınır olacak şekilde Fahrettin Altay'a kadar sahil.
Bu sınırlar dışında da bölgeler var ama sınır çizemedim onlara şimdi.
Saydığım yerlerde özellikle Karşıyaka depreme karşı çok duyarlı, evler eski ve taban suyu çok yüksektir. Onun için büyük bütçe gerektirir ama Bostanlı mahallesine bakılabilir. Ama orada da eski İzmir insanı atmosferini alamazsın.
0
Mirket
(21.10.25)
İzmir için @mirket +1

Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe ve Bornova'nın bazı mahalleleri de buraya eklenebilir. Ama tam sınır çizmek zor evet.

Eskişehir'de Vişnelik, Sümer, Akarbaşı mahalleleri civarı da bence çok yaşanabilir semtler.
0
nundu
(21.10.25)
Kastamonu/Cide
0
antihero
(21.10.25)
İzmir Narlıdere'de son durağa doğru olan yerler. Hala yeşil, deniz görüyor ve denize ulaşım da kolay. Otobana giriş kolay. Insani da eskiden ben çocukken süperdi, şu an bilmiyorum tabi. Ama evlerin yaşları baya yüksek.
0
logisticsmanager
(21.10.25)
zengin muhitlerin alayı yaşanılabilir.
+2
mikahakkinen
(21.10.25)
İzmir için mirket +1

İstanbul'da Bağdat Caddesi'nin güneyinde, Yoğurtçu Parkı ile Göztepe 60. Yıl Parkı arasında kalan bölge birinci öncelik, yine iki park arasında kalan, hatta Suadiye'nin doğu sınırına kadar uzanan ve kuzeyde minibüs caddesine kadar olan bölge de ikinci öncelik olarak en yaşanılası bölge bence. Migros'un oradaki Beltur ve etrafı hariç tabii.

Özellikle Fenerbahçe Dalyan sahili civarı bence açık ara diğer her yerden iyi.
0
himmet dayi
(21.10.25)
kesinlikle çanakkale

trafik yok. bu sadece işe gidip gelirken işinize yaramıyor, dışarı çıkmak istediğinizde şak diye istediğiniz yere gitmiş oluyorsunuz. her gün fazladan 1-2 saatiniz oluyor. istanbul 3 saat, izmir 4 saat.

genel olarak güvenli bir şehir. öğrencileri saymazsanız çok fazla göç almıyor. bu yüzden de kendi içinde istikrarlı ve samimi bir nüfusu var. kimse kimseye laf etmez, herkes kendi derdindedir.

temiz hava, muazzam manzara. denize girmek için merkezden 10 dk yol gitseniz muhteşem plajlar var. biraz daha giderseniz assos'tasınız, Kazdağları'ndasınız. Bozcaada var, Gökçeada var. Truva'da ve Gelibolu yarımadası'nda inanılmaz bir tarih var.

istanbul'la izmir'le karşılaştırmak mümkün değil tabii ki ama çoğu şehirden daha canlı bir sosyal hayatı var. mutfak kültürü olmasa da, taze ürünler var. balık var.

daha anlatırdım ama sonuç olarak çanakkale süper bir yer. iş imkanım olsa saniye durmam.
0
co2s2
(21.10.25)
oncelikle turkiyenin hicbir yerinde altyapi iyi degil, 3. dunya ulkesinin bunun imkani yok.
onu gecersek senin aradigin yer ege sahili..
0
cooperr
(21.10.25)
(12)

Bodo Maçı Abartıldı mı noldu?

eisberg
Bir şeyin olasılık tahminleri için en gerçekçi yol bahis oranlarıdır bence çünkü işin içinde para var. İddia'ya baktım GS'ye 1.4 oran vermiş. Ama tüm yorumcular ağız birliği yapmış gibi "kuzey takımı, disiplin, koşu mesafesi, arkaya adam kaçırma vb." cümlelerle "1 puan da fena değil" modunda takılıy
Bir şeyin olasılık tahminleri için en gerçekçi yol bahis oranlarıdır bence çünkü işin içinde para var. İddia'ya baktım GS'ye 1.4 oran vermiş. Ama tüm yorumcular ağız birliği yapmış gibi "kuzey takımı, disiplin, koşu mesafesi, arkaya adam kaçırma vb." cümlelerle "1 puan da fena değil" modunda takılıyor.

İddia mı bir şey gözden kaçırıyor yorumcular mı?
0
eisberg
(21.10.25)
Liberpool’u yenen bodo’ya ne yapmaz modunda herkes, bana beraberlik kokan bit maç gibi geliyor
+1
olaylar olaylar
(21.10.25)
bodo fizik gücü yüksek, oyun disiplini sağlam bir takım. 3-4 senedir takip ediyorum. liglerinde oynadıkları maçlarda sadece skorlara bakıyorum ama avrupa maçlarını denk geldikçe izlemeye çalışıyorum. galatasaray kağıt üzerinde bodo'ya 3-4 atar. ama bodu'nun fizik gücüyle başa çıkabilirse. bence yarın akşam gs tekniğiyle ve oyun zekasıyla oynamalı. top peşinde koşmanın anlamı yok. adamlar 90 dakika ciğersizce koşacak çünkü.

galatasaray'ın liverpool maçı hariç bu sezon oyun anlamında 90 dakika boyunca ben buyum dediği maç sayısı çok az.normal şartlarda liverpool'u yenip bodo'ya puan kaybedilmez. ama futbol bu. konsantrasyonu kaybetmemek lazım. gs konsantrasyonu kaybettiği anda bodo golü atar 3-5 dakika içinde 2yi atar öyle bir takım. yorumcular bunu bilerek temkinli konuşuyorlar. aslında iddaa da böyle düşündüğü için 1.40 vermiş. şimdi baktım, liverpool maçında da liverpool'a 1.39 oran verilmiş. benzer işler.
+2
cisimcik golgi
(21.10.25)
bahis oranları gerçeği yansıtsaydı veya favoriler hep kazansaydı dünyann en zenginleri listesinde olurdum herhalde.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(21.10.25)
bodo fizikli ve sistemli bir kuzey takımı olmasının haricinde bir de galatasaray'a bu tarz takımların çok ters gelmesinin etkisiyle o şekilde yorumlar yapılıyor. ben de bir kısmına katılıyorum, örneğin 2-0 geriye düşse dahi oyundan kopmayan bir takım bodo. bizde de bazen rehavete giren oyuncular maç içinde olabiliyor, tüm bunların ışığında bu maç gs için belli riskler taşısa da ben gs'nin kazanacağını düşünüyorum.
0
makarnavodka
(21.10.25)
abartı değil ama herkes temkinli konuşuyor. bodo kötü takım değil geçen senenin avrupa ligi yarı finalisti ve şampiyon olan tottenham'a elendiler. kötü takım asla değiller. o yüzden haklı bence herkes.
0
elektr10
(21.10.25)
madem iddaa oranı dediniz bari tahmin de verelim :) ben 2 senaryo görüyorum.
ilk yarı gs 2-0 alır maç sonu 3-1 biter.
ilk yarı gs 1-0 alır maç sonu 2-2 biter
+2
cisimcik golgi
(21.10.25)
maalesef oranlar tek başına yeterli değil, bkz. liverpool-gs maçı
+1
sweetoffice
(21.10.25)
gs formda bodoyu rahat geçer. yorumcular avrupa yorumcusu değil ömer üründül gibi adamlarsa ciddiye almamak lazım.
0
mikahakkinen
(21.10.25)
denemeyanilma
(22.10.25)
@cisimcik golgi

helal olsun..
+1
cooperr
(23.10.25)
@cisimcik golgi

Helal olsun +1
+1
put it in your appropriate place
(23.10.25)
teşekkür ederim. keşke bahis demişken oynasaydım da :(
+1
cisimcik golgi
(25.10.25)
(10)

seattle vs new york

antikadimag
seattle'da malum buyuk tech firmalarindan birinde calisiyorum 3 yildir. yas 33. simdi yeni calisma vizesine gectim ve green card basvurumu yapacak sirket. ancak eskiden 1-2 senede alinan yesil kart, artik 4-5 sene suruyor. ve bu surede yer degisikligi yapilamiyor. o nedenle surece nerede baslarsam e
seattle'da malum buyuk tech firmalarindan birinde calisiyorum 3 yildir. yas 33. simdi yeni calisma vizesine gectim ve green card basvurumu yapacak sirket. ancak eskiden 1-2 senede alinan yesil kart, artik 4-5 sene suruyor. ve bu surede yer degisikligi yapilamiyor. o nedenle surece nerede baslarsam en az 3 sene sabit kalmam gerekecek.

simdi bu sureci baslatmadan once new york ofisine transfer ihtimalim ortaya cikti. pozisyon degismiyor, maas da vergilerden sonra falan kafa kafaya geliyor. ama cok kararsiz kaldim. cunku yasam tarzi olarak cok cok farkli sehirler.

seattle: havasi cok kapali, avrupa gibi. yazin 2-3 ay disinda iklimini pek sevmiyorum. ic karartici. ama burada bir arkadas cevrem ve duzenim olustu. hatta new york'taki yakin arkadasim da buraya tasindi. burada vakit gecirmeyi sevdigim insanlar var yani.

sehirde kulturel olarak pek bir sey yok, ama dogasi harika. cevrede cok guzel goller, daglar falan var. yelkene basladim arada gidip aciliyor, ruzgari saclarimda hissediyorum falan. new york'ta bunlar olmayacak.

new york: burada kimsem yok arkadasimin seattle'a tasinmasiyla. ama new york'ta yasamak dusuncesi cok cazip geliyor. bu noktada bunu denemezsem daha sonra hic firsat olmayabilir gibi hissediyorum. sonucta dunyanin merkezinden bahsediyoruz. ama bir yandan daha cok kira odeyip daha kotu bir eve gececegim, arabami satip metrolarda surunecegim. yani yasam kalitem net sekilde dusecek. ama new york iste.

bir yandan da takimimi degistirmeyi cok istiyorum. soyle yeni bir baslangic yapasim var ve new york buna iyi bir bahane olur gibi. cunku yakin zamanda cok zor sureclerden gectim ve bir desarj olamadim.

velhasil cok arada kaldim. aslinda seattle'dan ayrilmak istiyordum ama is ciddiye binince hem arkadaslardan ayrilmak, hem de kurulu duzeni birakip tekrar bir maceraya atilmak biraz caydirici geldi. bu sehirlerde yasamis olanlarin tavsiyelerini beklerim.
0
antikadimag
(21.10.25)
Haydaaa. Bu şehirde yaşamış olanlardan fikir istediğini niye en sona yazdın. Hepsini okudum. New York'a taşın.
-2
arbre
(21.10.25)
sakinlik seviyorsan olduğun yerde kal bence.
0
jelly bear
(21.10.25)
Olduğun yerden mutluysan ben New York'a taşınmak için bir gerekçe görmüyorum. Büyük şehrin cazibesi ayrı tabii ama hayat kaliten düşecekse o cazibeyi pek de yaşayamayacaksın. Bir de davulun sesi uzaktan hoş gelir misali o şehir şimdi cazip gibi görünüyor ama yaşamaya başladığında şehrin problemleriyle yüzleşiyorsun. Kısa süreli kalanların asla göremeyeceği şeyler üstüne üstüne gelmeye başlıyor.

New York'a yine bir gün taşınırsın belki ama 3 yıl hareket etmeme mevzusu yüzünden ben olası bir mutsuzluk içinde 3 yıl tıkılı kalmak senaryosu nedeniyle risk almamaktan yanayım. Mevcut hayatında sıkılmış, mutsuz olsan anlarım ama iyi bir çevren de varken bence gereksiz bir macera NYC.

Bir de Seattle da güzel bir şehir. Hani çok alakasız ufak bir şehirde olsa yine neyse de, bu şartlarda mecburi 3 yıl için ben kalmayı seçerdim.
+1
himmet dayi
(21.10.25)
seattle’da devam. nyc gezmek için gidip dönersin sık sık.
0
deartheodosia
(21.10.25)
new york gezmek için güzel, yaşamak için değil +1

dezavantajlari:
- kalabalik, bakimsiz, pis
- kiralar ve yasam maliyeti yuksek (ve daireler daha kucuk oluyor genelde)
- gelir + sehir vergisi yuksek
- gurultu, trafik, stres
- eski, bakimsiz metro sistemi
- suc orani
- ve soguk yine

yani new york'un tek avantaji sosyal yasam, sehir etkinklikleri/aktiviteleri ve eglence ama ne sevdigine de bagli. dogu'daki sehirleri de daha rahat gezersin. new york'un daha dis kisimlarinda, daha nezih bir semtte yasamayi da dusunebilirsin.

sonucta is sende bitiyor. hayata bir kere geliyoruz. once new york'u bikac kere ziyaret edip ona gore de karar verebilirsin.

not: seattle'in ve genel olarak kaliforniya'nin da bir dezavantaji deprem riski olmasi. ama binalar dayanikli yapiliyor genelde. new york'ta deprem ve fekalet riski pek yok. kar daha cok yagiyor ve kar firtinasi olasiligi daha yuksek. kasirga nadir oluyor. 2012'de sandy kasirgasi etkilemisti baya.
+1
ermanen
(21.10.25)
"dogasi harika. cevrede cok guzel goller, daglar falan var. yelkene basladim arada gidip aciliyor, ruzgari saclarimda hissediyorum falan. new york'ta bunlar olmayacak." sadece bunun icin bile seattle diyorum ben de. kaldi ki arkadas cevreniz varmis bir sekilde, bu zaten ozellikle belli bir yastan sonra tasinan gocmenlerin en ciddi sorunu. zaten arabanizi satacaksaniz bence new york eyaletinin en keyifli yerlerine pek de gidemeyeceksiniz demektir. en kotu hava bile keyifli insanlarla cekiliyor. kaldi ki new york'ta guzel havanin tadini gokdelenlerin ortasinda cikartmayacaksiniz zaten, acik keyifli bir yere gitmek isteyeceksiniz, arabasiz zorlayacak falan filan. bana mantiksiz geldi. kendinize bir soz verip mesela 2 ayda bir new york'a gidip gezmeyi deneyebilirsiniz ya da sirket izin verirse 2-3 ayda bir 1-2 hafta oradan calisir yine deneyimlersiniz ancak 33'ten sonra yasamdan alinan keyifin anlami ve icerigi degisiyor, new york'ta paraniz ve zamaniniz yoksa bu anlamda keyif alamazsiniz diye dusunuyorum.
0
kassiopeia
(21.10.25)
yani yanlis anlama da eksi duyuru'daki personandan aldigim izlenimi bazinda bence new york'un "dunyanin merkezi" olmasindan vs ekstra randiman alacak biri degilsin. bu kotu bir sey de degil. new york'un teorik "firsatlar cenneti" statusu cok spesifik bir insan turune hitap ediyor. bir de sifirdan seattle'daki gibi bir network olusturman seneler alabilir, belki hic olmayabilir. arti, seattle da gelismis ve progresif bir yer; new york'a oklahoma city'den memphis'ten falan tasinmiyorsun.

sonuc olarak seattle'da kal diyorum, ozellikle "arabami satip metrolarda surunecegim. yani yasam kalitem net sekilde dusecek" diyen biri icin. senin yasam kalitesi taniminla new york'un sundugu yasam kalitesi farkli seyler.
0
hot potato
(21.10.25)
yani sanirim genelde seattle'da kal denmis ama seattle'dan sikildim artik yeni bir sey bulamiyorum. yeni bir restoran deneyeyim diyorum yok, yeni bir etkinlik olsun diyorum yok. tek cazibesi arkadas cevrem. o guzel dogasini da kisin pek goremiyoruz. uzun vadeli seattle'da yasamayi pek istemiyorum acikcasi.

new york ciddi bir yasam tecrubesi saglayacak. yeni seyler gorup, yeni seyler deneyimleyecegim. bu biraz cazip geliyor. yani seattle'da kalirsam hayatim iyice monotonlasacak gibi. new york son bir heyecan olabilir 40'larda settle down olmadan once.

neyse bakacagiz artik bilemedim.
0
🌸antikadimag
(21.10.25)
iki sehire de cokca gittim, atlantik kiyisi le$ bence tek avantaji tr'ye yakin olmasi.
pasifik candir..
0
cooperr
(21.10.25)
8 yildir Amerikadayim ve ilk istanbul dan Houstona tasindik ve 4 yıl sonra kosa kosa New Yorka kaçtık. 4 yıl oldu New Yorktayiz ( daha dogrusu NJ de oturuyoruz ama NY 20 dk buradan )

eger hareketli yasam seviyorsaniz kesinlikle NY derim, yazin cidden parklar sokaklar mekanlar cok cok guzel oluyor. inanılmaz turk var zaten, arkadaşsız kalırım diye düşünmeyin. yüzlerce aktivite bar restoran etkinlik var, sehir zaten cok guzel, insanlar sıcak kanlı.

ama sehir hayati sevmem, ben sakinlik severim diyorsan hic yanaşma derim,
0
oscar
(21.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.