Giriş
(30)

Saçlarınızı ne zaman tarıyorsunuz?

dessy
Özellikle hemcinslerim cevaplarsa çok sevinirim :)Saçları kuruyken taramak saç kırılmalarına sebep oluyor diye biliyorum. Daha doğrusu ben öyle olduğunu düşünüyorum çünkü özellikle nemli havalarda saçlar uçlarından birbirine dolaşıyor, tarayınca kırılıyor, dökülüyor vs. Ben de normalde saçlarımı ban
Özellikle hemcinslerim cevaplarsa çok sevinirim :)

Saçları kuruyken taramak saç kırılmalarına sebep oluyor diye biliyorum. Daha doğrusu ben öyle olduğunu düşünüyorum çünkü özellikle nemli havalarda saçlar uçlarından birbirine dolaşıyor, tarayınca kırılıyor, dökülüyor vs.

Ben de normalde saçlarımı banyoda, saçlarımı yıkadıktan hemen sonra ıslakken suyun altında tarıyorum ama bir yerde de bu işlemin saçı kırdığını okumuştum :O

Siz saçlarınızı ne zaman tarıyorsunuz?
0
dessy
(07.06.16)
düzgün kurusun diye banyodan sonra bi ayırımını belirginleştiriyorum, hafif kuruyunca da tarıyorum. ıslakken zarar veriyor.
0
interview with the vampire
(07.06.16)
hemcinslerim demişsin de senin cinsiyetin ne onu bilmiyoruz ki?
0
suicides underground
(07.06.16)
Ben duştan sonra havlu ile ıslaklığını alıp nemliyken tarıyorum. ama öncesinde loreal'in bir serumu var onu sürüyorum.
0
çakıstes
(07.06.16)
duştan sonra biraz suyunu alıp tarıyorum. kuru iken asla saç taramam
0
aslmtn
(07.06.16)
interview with the vampire, ıslakken ipek gibi açılıyor saçlar ama, neden zararlı olabilir ki? Okuduğum yerde de açıklamıyordu. sen biliyor musun?

Suicides, "uzun saçları olan herkes" diyerek düzelteyim o zaman :)
0
🌸dessy
(07.06.16)
Duştan çıkınca tarıyorum. Saçımda boya ve kurutma haricinde ısıl, kimyasal işlem yok. O yüzden rahat tarıyorum. Fırça kullanıyorum. Tarak değil.
0
mza
(07.06.16)
saç uçlarımda boya olduğu için ıslakken birbirine dolanıyor. bir de saçlarım ince telli ve dalgalı.
saç tipine göre de değişiyor o yüzden bence. benimki kuruyken açılıyor. uçlara argan yağı sürüyorum ben de.
0
interview with the vampire
(07.06.16)
dustayken uclara sac kremi suruyorum, sonra kremi biraz akitip tariyorum. dustan ciktiktan sonra bir daha taramiyorum, havluyla kuruluyorum sadece. boyle yapinca sacim kivir kivir oluyor, cok hosuma gidiyor. dustan ciktiktan sonra tararsam daha duzlesiyor, hafif dalgali gibi oluyor. oyle sevmiyorum.
0
equine
(07.06.16)
duşta, krem sürdükten sonra biraz bekletip tarıyorum.
0
nıç
(07.06.16)
Ben sacimi hic taramiyorum. Ayda bir belki, o da bir yerde taragi gorunce alip sacima goturup iki kez gezdirmek. Ama banyo sonrasi islamken tarayin daha az kirilir.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(07.06.16)
Islakken Tangle Teezer tarzı bir şeyle kurutmaya başlıyorum. Öncesinde havluyla kurulayıp şundan uçlara bir iki fısfıslıyorum.
www.mychemist.com.au
Hafif kuruyunca şununla fırçalıyorum.
encrypted-tbn3.gstatic.com
Gün içinde de bundan başka tarak kullanmıyorum pek, bu açıyor çok net bir şekilde benim saçımı.
encrypted-tbn3.gstatic.com
Ama gün içinde 3 milyon kere taranmamış hale geliyor ve ben yeniden bir fırça geçiyorum. Hele rüzgarda 10 saniye sonra ilk haline geliyor.
Gün içinde çok kuru iken şu yapdan kullanıyorum.
2.bp.blogspot.com
0
aychovsky
(07.06.16)
Benimki kıvırcık olduğu için gün içinde tarama gibi bir şansım. Duşta tarıyorum, her gün.
0
powerpufgirl
(07.06.16)
Dustan cikar cikmaz tararim kuruturum duzlestireceksem firca ile ustunden gecerken tararim bir de baska tarak surmem :D

Ialakken puskurtmeli kremden iki fisfis yapip oyle tariyorum.

Not: her gun dus aliyorum ama cok az sampuanliyorum
0
neferkitty
(07.06.16)
Ben de sadece duşta tarıyorum, sonra hiç taramıyorum. Dağınık topluyorum topladığımda. Bir tek perçemlerimi düzeltiyorum, o kadar.
0
🌸dessy
(07.06.16)
duşta uçlarını kremleyip tarıyorum. daha doğrusu bir dolaşklık varsa kuruyken asılmam duşta kremleyip tararım. çıkınca nemliyken bi kez tararım. öyle kuruturum veya kurumaya bırakırım. bu arada beni örnek almayın ben saçımı 3-4 günde 1 falan yıkıyorum :3 yağlanmıyor meret. her gün yıkarsam kaşınmaktan kafayı yiyorum. yani 4 günde 1 falan nemliyken tarıyorum özet olarak.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
edit. konusma ben konusuyorum daha da yazmış görmemişim, o saçını 4 günde 1 yıkayanlardan biri benim. rekorum da 15 gün onu da paylaşayım lol. asıl ben anlamıyorum abi nası her gün kimyasallayıp kafanız yanmadan durabiliyosunuz ;_;
0
shotgunwoman
(07.06.16)
Saçları banyoda yıkamanın saçları kırdığını ben de duydum hatta saçlar çok nemliyken taramak da kırıyormuş. Havlu ile suyunu iyice alıyorum ondan sonra kalın uçlu tarakla tarıyorum. Kuruyken taramıyorum, taramak durumunda kalmışsam da bakım yağı var, onu sürüyorum ondan sonra tarıyorum.
0
elikası
(07.06.16)
normalde kuruladıktan sonra tararım. daha az koptuğunu düşünüyorum.
ama düşündüm de en son ne zaman taradım onu hatırlamıyorum. genelde taramıyorum sanırım.
0
cabiday
(07.06.16)
duştan çıktıktan sonra ıslakken tarıyorum. bu arada ben de saçlarımı haftada 1 fln yıkıyorum. 2si 1 arada şampuan kullanıyorum. ekstra başka hiçbişi kullanmıyorum. o 1 haftalık süreçte de hiç taramıyorum. saçlarım dalgalı ve uzun.
0
sta
(07.06.16)
Ben de BodyShop'ın bambu tarağını kullanıyorum banyo çıkışında ve güniçinde. Sanki daha sağlıklı gibi oldu.
0
tenceredibi
(07.06.16)
Saçlarını bir hafta yıkayan arkadaşlara soruyoruz o zaman :)

1) Yazın ne sıklıkta yıkıyorsunuz?
2) Saçınızda boya var mı?
3) Koku yapmıyor mu veya yağlanma olmuyor mu?
0
🌸dessy
(07.06.16)
Duştan sonra tarıyorum ben de. Ancak kıvırcık olduğu için mecburen kimyasal uyguluyorum, yoksa açılmıyor daha da karışıyor. Şampuan sonrası saç kremi kullanmak da önemli bir faktör, yoksa daha sert oluyor saçlar ve taramak da zorlaşıyor bir nebze.
0
sefil
(07.06.16)
1. yazın da max 4- 5 günde 1 yıkarım. tabi tatile gitmediysem. tatilde maalesef hergün yıkamak zorunda kalıyorum denize, havuza girdiğim için. (bu arada bu saç için geçerli vücuttan bahsetmiyoruz :) )
2. hayatımda hiç boya falan sürmedim saçıma hiçbir kimyasal işlem de yok. kuaföre de senede 1-2 giderim kestirmek için o kadar.
3. koku yapmıyor, yağlanma da son gün oluyor zaten o zaman da yıkıyorum.
0
sta
(07.06.16)
yaz mevsimindeyiz ve 3 gün önce yıkadım. bugün 4. günü. yarın sabah uyandığımda kirlenmiş olursa yıkayabilirim. bazen duşa girip suyun altında durup hiç şampuanlamadan vücudumu yıkayıp çıkıyorum. tozlu topraklı yerlerde gezdiysem. onun dışında aynı düzen devam. çok sıcakken vücudumu 2 kez yıkadığım bile oluyo ama saç hayıf. yağlanmıyor. daha doğrusu alışıyor saç ayrıca o kuru kaşıntılı kepekli hali hiç olmuyor. tam tersi daha sağlıklı oluyor bir süre sonra. saçımda boya var evet ama dibinde değil. ombremsi röflemsi bir şey var. kökünü ilgilendiren bir durum yok yani.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
shotgunwoman ve sta, saçlarınız kuru mu? ince telli mi? nasıl? laboratuvara alıp inceleteceğim :)

Bir de sonradan mı alıştırdınız, kendinizi bildiniz bileli böyle miydi saçlarınız?
0
🌸dessy
(07.06.16)
Duştan sonra, havluyla bir 5-10 dakika suyunu aldıktan sonra tarıyorum. Saçlarım dalgalı, kuruyken tararsam kabarıyor. Her gün yıkadığım için her gün taramış oluyorum.
0
pike
(07.06.16)
Hayatım boyunca hiç saçımı taramadım.
0
kalemdefter
(07.06.16)
dessy saçım kuru ama boy kısmını yağdır serumdur yumuşatıyorum dibine sürmeden. orta telli kalın değil, kısa saçlıyım zaten. küt saç daha doğrusu.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
ha çocukken zaten haftada 1 yıkıyolardı. ergenlikte coşmuştu yağlanması. 2 günde 1 falan en geç yıkamam gerekiyodu. ama sonra yavaş yavaş azalttım. yıllardır durum bu şekilde.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
bildim bileli böyle yıkarım hiç sık yıkamadım. saçım göğsümün altında şu anda 4-5 parmak geçiyordur göğsümü. inceyle orta arası kalınlığı var saçımın. kesinlikle kalın değil ama onu biliyorum:)
kuru da değil ortalama işte.
0
sta
(07.06.16)
(25)

"kızım" saygısızca bir hitap mı?

hasmetizm 2046
Sinemaya, yemeğe, kahve içmeye gittiğim bir hatun var. Arada takılıp muhabbet ediyoruz falan. Dün geyik arasında kızım diye hitap ettim cümle sonunda yazışırken. "Kızım? Neyse..." Yazmış, kestim muhabbeti orada, bi daha konuşacağımı sanmıyorum. Ne diyorsunuz, ben mi öküzüm, bu kız mı kezban?
Sinemaya, yemeğe, kahve içmeye gittiğim bir hatun var. Arada takılıp muhabbet ediyoruz falan. Dün geyik arasında kızım diye hitap ettim cümle sonunda yazışırken.
"Kızım?
Neyse..."
Yazmış, kestim muhabbeti orada, bi daha konuşacağımı sanmıyorum. Ne diyorsunuz, ben mi öküzüm, bu kız mı kezban?
0
hasmetizm 2046
(07.06.16)
aranızdaki ilişkiyi sizin algiladiginiz gibi algılamayan biriymiş demek ki.
"yazmazsa kendi bilir" demeniz lazim.
0
for the record
(07.06.16)
bence siz okuzsunuz. bir kere kelime argo ve küçümseyici, yani samimiyet boyutunuz ne olursa olsun kendisi bu hitaptan hoşlanmayabilir. bunu da size ima etmiş işte. ya tercihine saygı duyarsınız, ya da gorusmezsiniz su noktada.
0
scars dont fade
(07.06.16)
Yok o kadar değil bence samimiyet var kızım hitabında ama çok laubali. For the recordla aynı fikirdeyim bakış açısı farklı olabilir arkadaşlığınıza. Kezbanlık bir durum yok yani eğer birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorsanız bunun bozmaması lazım.
0
Aman Sen de
(07.06.16)
kız kezban
0
suicides underground
(07.06.16)
Yazma bırak ya. Millet kendini nimetten sayıyor iyice. Hiç ses etme iki gün sonra o sana yazar.
0
infernalcadre
(07.06.16)
hatun kadar kızım da çirkin bir ifade. kişilere nasıl hitap edeceğinizi sizin onlarla yakınlığınız değil onların bu yöndeki istekleri belirler.
0
dahili meddah
(07.06.16)
it depends! ikinizin arasinda, aranizdaki iletisime bakis acilarinizin farkli olmasindan kaynaklanmis benim anladigim. tek kelimeyle iletisimi kesebilecek seviyede gordugun arkadasliga zaten devam edemezsin ki zihnin izin vermez. sana normal gelen, ona gelmeyebilir ki gelmemis goruldugu uzere. o yuzden ne sen okuzsun ne de kiz kezban.
0
gokhlayeh
(07.06.16)
"Kızım" var, "kızım" var. İlk kez kızım'ın sevgili veya eşe söylendiğini eniştemden görmüştüm ve şok anıydı. Teyzemle eniştem arasında 13 yaş fark var ve eniştemin "kızım" demesini duyduğumda eniştem 79, teyzem 66 yaşındaydı. Bir yemekten sonra hep birlikte masayı kaldırdık; herkes dağılınca da teyzemle ben çay-tatlı, vb. işlerine başladık. Bir film mi başlamıştı televizyonda, ne. Teyzemle ben filmi kaçırıyorduk. Eniştem teyzeme "Kızım, bırak mutfağı da gel. Film kaçıyor" dedi. O kızım'ın öyle tatlı bir vurgusu vardı ki, aynı kızımın içinde bir yandan "çıtırım, lolitam" tarzı bir hayranlık, bir yandan baskınlık belirtisi hafif bir emir, bir yandan 80 yaşa rağmen tutku, bir yandan da teyzem filmi kaçırdığı için üzülme ve şefkat, bir yandan da sevgi akıyordu adamın dilinden. Öyle içten hitap o yaşta zor. Peşinden de teyzem hafif o anlık şımartıldığını belli eden, hafif cilveli, hafif de nazlı bir havayla eniştemin yanına oturdu.

Salonda ikisinin yanak yanağa resimleri var. Bir gün kuzenim kocasının yanağını öpünce "Hadi, eniştem de yengemi öpsün" lafı geçti, hepimiz de gaza gelince "Öp! Öp! Öp!" tezahüratları oldu. Eniştem dünden razı zaten, hemen yanağa hamle yaptı. Teyzem "Ay ay, istemem. Olmaz, ayıp!" dedi ama her halinden de "İstemem, yan cebime koy" okunuyordu; ilgi odağı olunca anında sevimli bir şımarıklılık ve naz geldi yüzüne. Eniştem de "Aaa, kızım, uzat o gül yanağını" deyince; teyzem sevinçten ağzı kulaklarına vara vara ama bir yandan da hala nazını koruyarak "Peki, madem" deyip uzatıverdi. Öyle "kızım"a can kurban!

Aynı "kızım"ı babam anneme söylese garip kaçar, çünkü annem babamdan 7 yaş büyük. Babam anneme söylese ve atıyorum ki "Kızım, sus" dese, "Ben seni ciddiye almıyorum" gibi bir vurgu olur. Hatta, vurguya göre, mahalle delikanlısının mahalledeki kızlara horozluk, baskınlık, üstünlük, söz geçirme çabaları gibi bir izlenim bile bırakabilir. Bazıları bunu kaldırır, bazıları kaldıramaz. "Farklı dünyaların insanıymışız" etkisi yaratabilir. balpolen'in dediği gibi ucuz ve itici olabilir.

Evet, kadınlar olarak böyle şeyleri analiz ederiz. Hatta doğal olarak, analiz ettiğimizin farkına bile varmadan analiz ederiz. İçten gelir. Bu "Her adımı bıncık bıncık ayıklıyoruz" demek değil.

Edit: Yazınca fark ettim; teyze-enişte kısmı life is drunk entry'si gibi olmuş ama yalan, uydurma veya çalıntı değil.
0
aychovsky
(07.06.16)
varoş hitabı.

Onun sana oğlum demesi gibi. Onun sana oğlum demesini sorun etmeyeceksen demeye devam et.

Edit : Kızın verdiği tepki saçma derecede soğuk muhtemelen sizden hoşlanmıyordur hatta iyi arkadaş olarak bile görmüyordur yoksa biraz dalga geçerdi sizinle tatlıya bağlanırdı olay en fazla.
0
Nox
(07.06.16)
bu kadar abartılacak bi şey yok, varoş hitabı falan değil. anlamadım hepiniz mi cambridge düşesisiniz... öte yandan hoşuna gitmemiş olsa bile tavrını çocuklar duymasındaki gönül gibi "kızım? nnnneyseah..." diye tripli tripli koyması çok salakça. bilirsiniz ki Gönül ve Meltem karakterleri yurdumuz modern batılı kadın kezbanlarının anasıdır.
0
ambrosia
(07.06.16)
Sen öküzsün, kelime ucuz.
0
balpolen
(07.06.16)
Gül gibi isim varken, kızım diye seslenmek niye. Kız kezban değil. Doğrusu diğer seçenek.
0
cabiday
(07.06.16)
süper saça bir hitap falan değil. Ben arkadaşlarıma, arkadaşlarımın kız arkadaşlarına falan diyorum arada.

Cambridge düşesi +1

edit: Arkadaş muhabbeti için tabii bu cevap.
0
naberabi
(07.06.16)
Kezban'ül Ala.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.16)
Cambridge düşesi + 1

Kiz bahane ariyormus sogumaya, sana ilgi duysa ve o hitabi begenmese " kizim ne ya varos musun :p" diye espri bile kasabilirdi.
0
neferkitty
(07.06.16)
Konuşma dilinde ağızdan çıkar böyle hitaplar o çok sıkıntı değil ama yazarken bana biraz gereksiz geldi ama kızın verdiği tepki de çok kezbanca. Olaya "Kızım da neymiş ya çok öküzce" diyen insanların konuşurken kullandığı üç kelimeden biri amına koyim oluyor genelde. Bülent Ersoy gibi konuşmuyorlar pek.
0
angelus
(07.06.16)
Hiç hoşlanmadığım bir hitap şekli. Ben de aynı tepkiyi verirdim. Yalnız kız rahatsızlığını belli etmiş sadece. bence bu doğrultuda ilişkinizi sürdürebilirsiniz, neden böyle keskin sınırlar, kezbanlar, öküzler var anlayamıyorum.
0
cevahir
(07.06.16)
bence fazla alınganlık göstermiş
0
basond
(07.06.16)
Varoş hitabı. Kızların bir olayı abiğ abiğ diyerek anlatmasıyla aynı.
0
jazzabel
(07.06.16)
"Kızım" genellikle olmaz. Okul arkadaşına ya da 7-12 yaş aralığında sokakta oynadığın arkadaşına "kızım" diyebilirsin, o da sana "oğlum" der. Ancak bu şartlar altında ifadeler yanlış olmaz. Bir de konuşma dilinde eklenebilecek mimiklerle kurulan cümle daha yumuşayabilirken, yazı dilinde iç hiç olmaz.
Arada çıktığınız birine "kızım" demişseniz, kurduğunuz cümleye göre: "ne alaka, sen benden üstün mü sanıyorsun kendini" diye düşünebileceği gibi "ne alaka, fried zone'a mı alıyorsun beni" diye de düşünebilir.
Kısa cevap, kız kezban değil, sizin iletişim sorununuz var.
0
SiyamkedisiZorro
(07.06.16)
en yakın arkadaşımla birbirimize hitap şeklimiz böyle. o arada güzel kızım falan da der. gayet sevecen sevgi dolu bence. barzolaştıran tonlama. aychovsky nin dediği durum benim anne babamda da var. yaşıtlar ama babam kızım, yavrucuğum gibi hitaplarda bulunur anneme. her ikisi de durumdan memnun.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
Pardon hanımefendi diyebilirdiniz Haşmet Bey. Takıldığın biriyse kopma hemen. Herkesin beğenmediği kelimeler var bu hayatta. Ben mesela kendimden küçük birinin bana adam yapıyor yeaaa demesine ayar olurum. Belki o da kızım kelimesini sadece babasından duymak istiyordur.
0
dissendium
(07.06.16)
yoo saygisizca değil. kız kendini friendzonelandi sanmistir.
0
madeleine elster
(07.06.16)
Kızım ifadesini oldum olası sevmiyorum. Bu şekilde bi hitap olursa da aynen konuştuğunuz kadınınki gibi bir tepki verirdim, ilave olarak hoşlanmadığımı belirtirdim yumuşak bir dille şahsen. Kişisel olarak hoşlanmıyorsa hoşlanmıyordur. "Kezbanlık" da değil bu ayrıca. Kimi -sizin tabirinize göre- "kezbanlar" bu ifadeden hoşlanıp sahiplenme ifadesi olarak görebiliyor, kimisi de görmüyor. Kadınları yalnızca kadın gibi görmeyin lütfen, insan gibi görün. Samimi olmadığınız bir erkek arkadaşınıza küfürlü hitap ettiğinizde hoşuna gitmeyip sizi tersliyorsa ve siz buna bir şey demiyorsanız, buna da bir şey diyemezsiniz. Takılınacak bir nokta değil.
Ayrıca öküzlük de değil bu, o insana o şekilde hitap etmemeniz gerektiğini öğrenmiş oldunuz. Bundan sonra da devam etmezsiniz bunu demeye. Görüşmeme bahanesi değil yani.
0
sefil
(07.06.16)
Kızım, kız diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmam. Seviyesizlik olduğunu düşünüyorum.
0
of dream and drama
(07.06.16)
(9)

İçinde partnerli dans sahnesi olan film?

cornypop
Gelecege Donuş'teki parti sahnesi gibi sahneler arıyorum. Sahnede bir müzik grubu ve dans salonunda dans edenler. Aklına gelen varsa yazsın çok sevinirim.
Gelecege Donuş'teki parti sahnesi gibi sahneler arıyorum. Sahnede bir müzik grubu ve dans salonunda dans edenler. Aklına gelen varsa yazsın çok sevinirim.
0
cornypop
(06.06.16)
Grease.
0
Goddard
(06.06.16)
Walk the line.
0
Goddard
(06.06.16)
dedim dedim de kime dedim
(06.06.16)
The Virgin Suicides
0
buff
(06.06.16)
Bunun efsanesi footloose dur.
0
duptıs
(06.06.16)
Pulp fiction?
0
yirmisantim
(06.06.16)
carrie'deki (1976) mezuniyet balosu sahnesi.
şunun da ilk 4 dakikası aradığınız şeye uyar mı bilmiyorum: www.youtube.com
0
misterturist
(06.06.16)
www.youtube.com Hellzapoppin siyah beyaz
0
solenkol
(06.06.16)
En babası olan Footloose + 1
www.youtube.com

The Great Gatsby
www.youtube.com

Film değil ama Soul Train sekansları
www.youtube.com

Saturday Night Fever - You Should Be Dancing'li sahne (Gerçi trek kişi dans ediyor)
www.youtube.com
0
aychovsky
(06.06.16)
(17)

Muslumanlara bir sey soracagim (Tartisma yok)

stavro
Herhangi bir tartisma olmadan sadece soruya cevap verip gecersek sevinirim. Is bu soruda hic bir kimseyi ya da zumreyi asagilama, dalga gecme niyeti ve herhangi bir art niyet yoktur.Ramazan ayinda bazi gunah olan seylerden ozellikle sakinmanin sebebi nedir? Ramazan ayinda gunah katsayisinin artmasi
Herhangi bir tartisma olmadan sadece soruya cevap verip gecersek sevinirim. Is bu soruda hic bir kimseyi ya da zumreyi asagilama, dalga gecme niyeti ve herhangi bir art niyet yoktur.

Ramazan ayinda bazi gunah olan seylerden ozellikle sakinmanin sebebi nedir? Ramazan ayinda gunah katsayisinin artmasi midir? Alkol almak, evlilik disi seks yapmak, kufur etmek gibi seylerden ramazan ayinda ozellikle kacinilmasi ya da kacinma niyetinde olunmasi. Gunahlar ramazanda islenirse daha fazla mi gunah yazilir, islamda boyle mi? Boyle bir ayet ya da bir takim din adamlarinin fetvalari mi var ya da genel bir kani mi bu?
0
stavro
(06.06.16)
genel kanı
0
bryan fury
(06.06.16)
bunun sebebi oruç tutarken günah işlememekten geliyor. orucu bozan şeylerden olduğu düşünülerek. Ha onun dışında tabi akşam rakıya abanıp sahurda niyet etmek olmaz, rakı bira o yüzden kullanılmıyor. iftarla sahur arası diğer günahları işlemekte azaltmakta mantık yok bence. olsa olsa bryan fury gibi genel kanı diyorum.
0
okumayi sevmeyen okur
(06.06.16)
bu ay en mübarek ay olarak görüldüğünden bari bu ayda yapmayın yahu denmiştir.
0
basond
(06.06.16)
Vegas ne güzel söylemiş :)

Şöylede düşünebilirsin aslında.Zaten yapılmaması gereken şeyler oruç vasitasıyla daha göz önüne geliyor.Algıda seçiciliğin artıyor.
0
josefen
(06.06.16)
şimdi biz ateyizler araç kullanırken son sürat gidiyoruz ama radarı görünce yavaşlıyoruz ya hah işte aynı mevzu.
sarıda yazdım.
0
seyduna6687
(06.06.16)
Beyaz elbise ( Tshirt , pantolon ) giydiğinde daha fazla dikkat ediyorsun ya kirlenmesin diye öyle bişey işte .
0
dunyatuhaf
(06.06.16)
alkol içip konu domuz etine gelince "olmaz hayatta yemem haram" diyen müslüman gibi. domuz eti alkolden daha çok haram falan değil ama trip bu yönde. ramazan muhabbeti de aynı.
0
neil manke
(06.06.16)
Domuz-içki ayrımındaki gibi bir kültür durumu olduğunu düşünüyorum. Kültürümüzde, geçmişimizde domuz yok ama içki var; bu nedenle de domuz yemeyen insanlar içki içebiliyor. Benzer şekilde de, Ramazan'da millet oruç tutarken veya kendine hakim olmaya çalışırken ayıp olduğu düşünülmüş ve buna göre hareket edilmişken; bu da zamanla bu şekilde yerleşmiş olabilir. Böyle de bir sav salladım.
0
aychovsky
(06.06.16)
daha günah olduğundan değil
ama hani bari bir ay dikkat edeyim diye titizlenmek var
ramazanın bizde geleneği güçlü,o var en güzel örnek başka ay 5 vakti kılmayan ramazanda teravihe gidiyor.
bir de oruç tutuyorsa hele, gündüz allah allah gece yallah yallah olmasın diye herhalde, orucun kabul olmaması riski söz konusu olabilir belki. o endişe olabilir.
0
niye ama
(06.06.16)
enkolaykullaniciadi
(06.06.16)
Yasak ayni yasak ama insanlarin bu ay daha fazla dikkat etmesi:
1. Inaniyorum deyip hayatinda dini çok ön planda tutmayanlarin bu ayi kendine bir firsat görmesi
2. Gecmiste oruc tutanlar fazla, oruc cok daha topluma hakimken olusan oruc tutanlara duyulan saygı kültürü. Bu sayginin icerigi karisik ama biraz zorla biraz isteyerek.
0
anily
(06.06.16)
kanka günah günahtır. orucu bir aylık bir meditasyon süreci gibi düşün. ramazan ayı bi nevi sezon başı hazırlık kampı. yılda bir kendini yeniliyorsun. nefsini terbiye ediyorsun. yoksa o günahlar 12 ay günah. ama 3 aylar, ve özellikle ramazanın ayrı bi fazileti var.

ama sen kendini böyle bi arınma amacıyla oruca yatırmışken gidip günah işlersen haliyle allah baba bu duruma sinirlenebilir. aynı durum tam tersi için de geçerli. hımm aferin 80 alsan yeterdi ama sen 100 almışsın afferin sana durumu.

ama bunu insanlarda arama, hacı hocalarda da arama. zaten o ayarda olsalar zaten ohoo
0
cembacemba
(06.06.16)
ben de ramazan diye sakınmam hatta bugün ekstra olarak küfür limitimin bayağı üzerine çıktım. sorunun cevabı ise tutulan orucun sevabı azalmasın diye. sonuçta oruç tutarken nefsini terbiye ediyorsun ve nefis günah şeyleri yapmayı istiyor. bunları engelleyerek nefsinle mücadele veriyorsun ve hem orucunun altını sadece 10 küsür saat aç kalmaktan başka, manevi şeylerle doldurmuş oluyorsun. tabi eğer allah inancın yoksa bunların hepsi anlamsız.
0
olutaklidi
(06.06.16)
Bonus ayları bunlar.
0
Goddard
(06.06.16)
@yadi, "Ramazan ayinda aksamlari calisirken gunduzleri oruc tutarlarmis. " bu mu hassasiyet? Adjdkagsgdkf

(Bkz: orucu zina ile açmak)
0
Goddard
(06.06.16)
etrafında, ailesinde gördüğü şeyleri din zannediyor insanlar
domuz eti de alkol de aynı şekilde haram
rakı içir ses etmez, domuz yedir seni düşmanı beller

normalde hırsızlık, yalan, zina gırla gider, ramazanda içki içmez
millet ailesinden gördüğünü din sanıyor
0
Corc
(06.06.16)
ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır. Allah’ın rahmet ve bağış kapılarının açıldığı aydır. Sevgili Peygamberimiz, ramazan ayında içtenlikle yapılan dua, ibadet ve iyiliklerin Allah katında daha değerli olacağını bildirmiştir.

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.
0
jamswety
(06.06.16)
(12)

Yeşil pasaport haklarından vazgeçme

aychovsky
Yeşil pasaport sahibi biri "Ben haklarımdan vazgeçiyorum. Bunu iptal edin, ben bordo kullanacağım" diyebilir mi?
Yeşil pasaport sahibi biri "Ben haklarımdan vazgeçiyorum. Bunu iptal edin, ben bordo kullanacağım" diyebilir mi?
0
aychovsky
(06.06.16)
evet tabi ki
normal şekilde bordo pasaporta başvurursa eskisini iptal edip bordo pasaport verirler bence.
0
basond
(06.06.16)
evet ülkelerden bir tanesi, yanlış hatırlamıyorsam ABD, yeşil pasaporta oturum veya çalışma vermiyordu, bordo almaya mecbur tutuyordu.
0
okumayi sevmeyen okur
(06.06.16)
evet alınabiliyor, çok yakın bir arkadaşım aldı. bordo'ya başvurursan bordo veriyorlar :)
0
fakyoras
(06.06.16)
bu söylediğini birebir ben yaptım 3 sene önce.

sen belgeleri toplayıp götürmezsen adamlar bilemez zaten senin yeşil pasaport için hak sahibi olup olmadığını.
0
nrmnm
(06.06.16)
ikisini de aynı anda kullanabilirsin.
0
difdiringi
(06.06.16)
Aaa, iki pasaport aynı anda olabiliyor mu?
0
🌸aychovsky
(06.06.16)
evet yeşili almadan bordoyu da kullanmak istiyorum diye dilekçe vermeniz gerekiyor.
0
difdiringi
(06.06.16)
Yeşil elde var, bordo yok. O lazım olacak. "Yeşil de kalsın" diye dilekçe verilebiliyor mu?
0
🌸aychovsky
(06.06.16)
Aynı anda İki pasaport kullanımı yasal bir durum değil. Memurun işbilmezliğinden bazen ikinci pasaportu almayabilirler ancak bu durum ortaya çıkarsa ceza alabilirsiniz.
0
burya
(06.06.16)
Ben de öyle düşünüyordum da, yukarıda "İkisi de oluyor" minvalinde bir cevap gelince "Acaba oluyor mu" diye şaşırdım. Olmayacak bir durumsa, zaten öyle bir duruma yeltenmem.
0
🌸aychovsky
(06.06.16)
vize belgeleri toplamak için resmen kıçımı yırttığım bir günde böyle bir duyuru görünce şaşırdım, ben sebebini çok merak ettim ayçovski, neden yeşilden vazgeçmek istiyorsun ki? bir dezavantajı mı var?
0
ambrosia
(06.06.16)
alakası yok bunu direk memur söyledi. hatta orada bi sürü matbu form vardı. sıkıntılı ülkeler için bordoyu kullanırsın dedi. düğeri için yeşili
0
difdiringi
(07.06.16)
(19)

Karpuzcunun sizin icin karpuz secmesi cok sacma degil mi?

stavro
Manava gidip bir karpuz istiyorsunuz, adam sizin icin eliyle vuruarak yoklayip bir karpuz secip veriyor. Yani kalitesiz karpuz denk gelmesin diye secerek iyisini veriyor gorunuyor. Gorunuse gore iyi bir sey yapiyor, sizin iyiliginizi dusunuyor.Iyi de bu iste bir terslik var, iclerinden secerek verdi
Manava gidip bir karpuz istiyorsunuz, adam sizin icin eliyle vuruarak yoklayip bir karpuz secip veriyor. Yani kalitesiz karpuz denk gelmesin diye secerek iyisini veriyor gorunuyor. Gorunuse gore iyi bir sey yapiyor, sizin iyiliginizi dusunuyor.

Iyi de bu iste bir terslik var, iclerinden secerek verdigine gore bunlardan bazilari kelek. Bu adam eline bir karpuzu aliyor, eliyle yoklayip - gercekten yoklayip yoklamadigi belli degil - dandikse geri aldigi yere birakiyor ve sozum ona iyi olan bir tanesini secip size veriyor. E sen kelek olan karpuzu tekrar aldigin yere koyduguna gore onu birine satacaksin? Ne anlami kaldi ki, sen kelek karpuzu birine iteleyeceksin. Iyi bir sey yapmis olmadi ki bu adam simdi, o an icin beni kayirdi ama Ayse'ye ya da Mahmut'a kakalayacak o karpuzu. Bu adamdan memnun olmam icin benim bencil olmam gerekiyor o zaman. Adam bana iyisini verdi, kotusunu de birine satacak ama o kisi ben degilim nasil olsa...
Gozumun onunde bir karpuzu guya begenmeyerek tekrar yerine koyduguna gore bu adam begenilmeyecek mal satiyor demektir. Ama musteriyi memnun etmek adina yapiyor bunu ve isin komik tarafi boyle yaparak gercekten musteriyi memnun etmesi.

Ortalamada aldigin 5-6 karpuzdan biri kelek ciktiginda da "adam her seferinde bana iyi karpuz veriyor, boyle iyi secemedigi de olabilir" diyip gecer insanlar. Adam seciyormus gibi yapip kelek karpuzu da arada bir iteleyebilir bu sekilde, sen de hala memnun olursun. Boylelikle adam herkese kendisini kayirilmis hissettirir ve kelek olanlari da satar.
Halbuki adamin birilerine haksizlik yapacaginin kanitini gordun kelek karpuzu tekrar oraya biraktigi anda.
Gercekten senin icin bir iyilik yapmis olmasi icin kelek karpuzu cope atmasi gerekmez miydi? Burada bir mantik hatasi yok mu, bizim icin karpuz secen adamin bu yaptigindan neden memnun olalim?
Pragmatik ve bencil olmandan faydalaniyor adam. Sen o gunu kurtardin sozum ona senin icin secilmis iyi karpuzu alarak ama birisi illa ki o kelek olani alacak.
Bencilligin nedeniyle adamin sana yaptigindan memnun oldun, sana karpuz seciyor diye o adamdan almaya devam edeceksin belki de.

Kaldi ki yarin aksamki kelek karpuz talihlisi sen de olabilirsin.
Gercek su ki karpuz secen adam seciyormus gibi yapip arada bir kelek olani verecek musteriye. Pragmatik davrandigin icin kendi karli ve adami da durust saniyorusun.

Evet bugunku derdim bu.
0
stavro
(06.06.16)
bu iş için bu kadar yazı yazdığını görünce bi sigara yaktım ve ortalık dumanaltı oldu :(
0
basond
(06.06.16)
Aferim cok iyi dusunmussun,bununla ilgili bir cozum onerin var mi yoksa birlesip derdini mi sevelim?
0
duptıs
(06.06.16)
Kesmece bu gibi durumlar için var işte.
0
battal gemalmaz
(06.06.16)
adamın belirlediği fiyat karpuzlardaki zayiatı da hesap ederek belirliyor. müşteri kaybetmektense karpuz kaybetmeyi tercih ediyor.
0
cekilmis gayfe
(06.06.16)
Sadece karpuzda değil ki çilekte, şeftali de filan da yapıyorlar benzer şeyi.

Geçen gün markette çilek alıyorum, yarısı çürük. Ben de düzgün olanları seçmeye çalıştım. Görevlinin biri geldi; 'isterseniz ben yardımcı olayım, normalde çilekleri seçmeye izin vermiyoruz da' dedi. 'E ama bunların yarısı çürük' deyince de 'işte biz seçersek size iyisini veririz' dedi ki külliyen yalan. 2-3 gün önce ne kadar çürük çilek varsa doldurmustu. 'Böyle yapmak yerine çürük sebze meyve satmasaniz daha iyi olmaz mı, almıyorum o zaman' deyip bıraktım. Almıyorum deyince de 'neyse o zaman bu seferlik siz seçin' dedi. Neyin kafasını yaşıyorlar, bilmiyorum.
0
fraise
(06.06.16)
hiç bu açıdan düşünmemiştim. resmen aydınlanma yaşadım teşekkür ederim.
0
sta
(06.06.16)
sonuna kadar okudum. sen haklısın. karpuzcu haksız. çözüm olarak, her seferinde başka karpuzcudan sıfır/kazanılması gereken bir müşteri olarak alışveriş yaparsak sonsuza kadar iyi karpuz yiyebiliriz gibi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(06.06.16)
Karpuzcuya ve tedarikçisine bağlı bir durum bu. Sana iyisini seçiyor gibi keleğini de verebilir, 'Şu keleği buna kakalayayım' da diyebilir. Bir yandan şu var, meyvelerin bazılraı beklerken olgunlaşır, yeşil domatesler kızarır; yani kelek karpuz bir hafta sonra normal karpuza dönebilir aşırı kelek değilse. Ek olarak, karpuzlar kelek olmak zorunda değil. Karpuzların büyük çoğunluğu iyi de olabilir, iyilerin içinde bir seçim de yapıyor olabilir.
Bir de adam içine girmiyor ki, alırken hepsine tek tek tap tap vurmuyor. Ertesi gün başkasına da seçecek, başkası kendi eliyle de seçebilir. Sonuçta ortalıkta sürekli bir en iyisini seçip gerisini bırakma durumu var. Kelekler elinde kalabilir. Tabii o kelekleri sevmediği tiplere de itebilir.
0
aychovsky
(06.06.16)
Aristotalesin ölümsüz eserinden bir kesit gibi
0
kelepir
(06.06.16)
@cekilmis gayfe
Zaiyat yok iste, adam begenmedigi karpuzu yine digerlerinin arasina koyuyor. Senin dedigin "kesmece" olayi icin gecerli.

@aychovsky
Olgunlasma mevsuyla ilgili oldugunu dusunmem icin adamin kelek olanlari bir kenara ayirdigini gormeliyiz.
Karpuzlar dedigin gibi sadece "iyi" ve "daha iyi" turunden olsa bile yine dedigim sey gecerli. Tek fark birileri iyi biri kotu karpuz alirken diger durumda birileri cok iyi birileri sadece iyi karpuz aliyor, ayni durum gecerli.
Bir kamyon dolusu karpuzun hepsinin harika olmasini bekleyemeyiz zaten, 2ton karpuzu tek tek yoklayamaz adam toptan alirken, bahsettigim konu biraz farkli. Adamin secim yapmasinda var problem.
0
🌸stavro
(06.06.16)
insan dertsiz olmasın vay amk.
0
Nox
(06.06.16)
Kelek olduğunu elbette ayıramaz da, diyelim adam elledi, tap tap vurdu ve kelek olduğunu hissetti. Diğer karpuzların arasına attı. Yarın aynı karpuz yine kelek sesi verecek. Belki bir 10 gün sonra başka bir müşteri geldiğinde tap tap vurduğunda o zaman artık keleklikten kurtulmuş olacak, böylece iyi karpuz olarak sahibine gidecek. Dolayısıyla, o açıdan bir köşeye yığmasının gereği de yok pek.

"İyi","daha iyi" riski var ama stabil, standart karpuz olmayacağına göre illa ki iyi karpuzlar birilerine daha iyiler de başka birilerine gidecek. "Kimsenin kimseye hakkı geçmesin. %100 adaletli olsun" istiyorsan, karpuzcu da dokunmayacak, sen de pat pat vurarak seçmeyi bilmiyorsan düzgün dağılımlı bir istatistik oluşturup rassal bir karpuz seçeceksin. Artık iyisiyle kötüsüyle şansına gelen karpuzu yiyeceksin. Ortalama bir karpuz sana da gelebilir, yarınkine de.

İyiden itibaren başayarak dağıtmak mantıklı çünkü iyi karpuz beklerse içi geçebilir, keperebilir. Kelekler de bekledikçe güzelleşebilir. Dolayısıyla güzel-karpuz-önce-gider kuralı mantıklı. Ben de yarın yerine bugün alsaymışım, senden önce gelip alsaymışım düzgün karpuzu. Karpuz için Oyun Kuramı oluştursaymışım, ne yapayım.

Tabii burada varsayım karpuzcunun dürüst olduğu varsayımı.

Mesaide çalışırken karpuz için bu kadar yazdığıma inanamadım ama mutluyum, daha özgür hissettim kendimi bir an. :)
0
aychovsky
(06.06.16)
Adam karpuz alacağı yeri seçtikten sonra geri kalan tüm vurmaların/koklamaların şov ve alışkanlık olduğu kanaatindeyim.

Öncelikli olarak tarladan karpuzu temin eden verdiği üründe,n sonrasında da manav aldığı üründen emin olacak ki ticari ilişkideki süreklilik sağlansın. Velhasıl kelam çoğu manavın ''Kelek çıkarsa getir abla.'' lafı zaten bu güveni sağlamak için, ha uğraşırsın uğraşmazsın orası ayrı. Hem diyelim manavdan aldın, kelek çıktı. Dedin olur. Tekrar aldın yine kelek çıktı. Bir daha almazsın. İki karpuz satacağım diye sürekli müşteriden olmak isteyeceğini sanmam manavın veya yol kenarındaki sabit karpuzcuların. Yani sana bana gelene kadar aldıkları maldan emin olurlar sanki.

Ayrıca sadece vurmakla belli yere kadar anlaşıyor bu durum, kavun gibi kokmuyor da meret. Adamın kelek diye düşünüp satmadığının olur ya hani güzel çıkmayacağı ne malum? Kesmece en mantıklısı bu yüzden.

edit: ''İyiden itibaren başlayarak dağıtmak mantıklı çünkü iyi karpuz beklerse içi geçebilir, keperebilir. Kelekler de bekledikçe güzelleşebilir. Dolayısıyla güzel-karpuz-önce-gider kuralı mantıklı. '' Bu açıdan düşünmemiştim. Aycho ^.^
0
kaymaktutmayansicaksut
(06.06.16)
gadan alırım, sen niye bu kadar dert ettin.
eğer karpuzcunun seçtiği kabak çıkarsa sen bana adresi ver o karpuzcunun.
müşteri kaybetmek istemez. iyisinden verir bence.
ama şehirler arası yoldakiler tuttuğunu öper.
0
seyduna6687
(06.06.16)
Öncelikle gerçekten psikolojik problemlerin olabileceğine inanmalı ve profesyonel destek almalısın.
Sabiri de top oynuyo quaresmada top oynuyor. Sabride orta açıyor Quaresmada orta açıyor. O 2 ortada gidiyor ceza sahasında kafalardan sekiyor karamboll oluyor GOL oluyor. Ama Quaresma ortayı trivelası ile açmış bir sağ çekmiş bir sola girmiş dibine.
Benim SABRİmde basmış pis burunu.
İkiside gol Ama Quaresmanınki SUNUM. ŞOV.
İşte karpuzculukta, tıpkı futbol gibi ŞOW bizınıs.
Profesyonel destek alman gerektiğini asla aklından çıkarma lütfen.
0
nohut
(06.06.16)
@jrr
Söylediklerinde yanlis yok ama sen cok başka yerden girmissin. Olaya karpuzcu acisindan bakarsan sikinti yok zaten, bunun farkindayim. Cikarini maksimize etmeyr calisan bir karpuzcu icin gayet akillica bir strateji karpuzcunun yaptigi. Karpuzcu acisindan bakacaksak ben de farkli seyler söylerim:)

Bu arada ben kelek karpuz kelektir, bekledikce olgunlasip guzellesmez diye biliyorum ama yanlis biliyor da olabilirim. Eger durum aychosky'nin dedigi gibiyse bir sikinti yok.

Ayrica benim derdim bana kelek karpuz cikma olasiligi degil, ben iyi karpuz alirken bir baskasinin kotu karpuz alacak olmasi. Eger aychosky'nin bahsettiği karpuzun olgunlasma mevzusu varsa sorun yok, oyle degilse bir sorun var:)
Birileri kayiriliyor ve birileri kotu karpuz alacak ya da ya da hepsinin kotu karpuz alma olasiligi esit ama herkes kayirildigini dusunuyor.

Karpuzcu yuzunden psikolojik destek alma fikri kulaga hos gelmiyor, onun disinda da kayda deger bir derdim yok :)
0
🌸stavro
(06.06.16)
Şöyle ki, içi bembeyazken koparınca yeşil domatesin kızarması gibi olmuyor tabii ama bildiğim kadarıyla belli bir noktadan sonra koparınca biraz daha olgunlaşabiliyor. Umarım vardır, çünkü olsun öyle bir şey :)
0
aychovsky
(06.06.16)
Allah başka dert vermesin kardeş. millette üşenmemiş cevap kasmış ona daha çok şaşırdım.
0
yue
(06.06.16)
sen benmisin la. daa dün akşam evin oraya yeni açılan manavdan karpuz alırken aynı düşüncelerde kayboldum. ama tabe gelip buraya yazmadın piskolojime laf edenler olur diyerekten.
0
cptxxx
(06.06.16)
(10)

Yine bir buçuk olmuş saat :(

Goddard
La iskender sipariş eder gibi oldu ama, yine geç oldu, sabah altı buçuk gibi en geç uyanmam lazım. Sizin kaçta uyuyup kaçta uyanmanız gerekiyor?
La iskender sipariş eder gibi oldu ama, yine geç oldu, sabah altı buçuk gibi en geç uyanmam lazım. Sizin kaçta uyuyup kaçta uyanmanız gerekiyor?
0
Goddard
(06.06.16)
allahsız mısın olm tam yatacaktım bir bakayım dedim iskender yazmış herif.
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.06.16)
canım ne zaman isterse ve canım ne zaman isterse ^^
0
devilred
(06.06.16)
home office candır. belirli bir saatte uyanmam gerekmiyor da ipin ucunu kaçırmamak için 12-1 gibi yatıp 8-9 gibi kalkmaya çalışıyorum ama bu aralar yine kaçtı o ipin ucu maalesef.
0
asisamus
(06.06.16)
Ben de 6'da kalkacağım.
0
aychovsky
(06.06.16)
Yarın iş yok, camış mode on.
0
buff
(06.06.16)
9 buçukta kalkıp finale gitcem
0
no frost
(06.06.16)
bende istediğim saatte kalkıyorum ama erken kalkınca daha dinç oluyor sanki insan.
0
gilbeys
(06.06.16)
Gündüz uyuduğum için şimdi uyumam biraz zor gözüküyor. 9 gibi kalkıp kahvaltıya gideceğim.
0
pike
(06.06.16)
şu sıralar boş adam olduğumdan yatma ve kalkma saat zorunluluğum yok. ama gece 12-02 arasında salgılanan dmt'den nasiplenmek için uykuda olamadığım için çok kızıyorum kendime.
0
matrix
(06.06.16)
Ben 24 saat çalışıyorum. Sabah 8.30 dan beri. Bana uyku yok yani bu gece...

Aksi gibi dünden 1 saat uykuyla ayakta duruyorum. Hayatımda ilktir bu durum. Uyku toleransım sıfır :(
0
mza
(06.06.16)
(31)

universitede hic anlamadan gectiginiz dersler

damdanakan
Var mı? Yani gr anlamadan, çıkmış soruları ezberleyip ya da kopyayla, hatır minnetle gectiginiz dersler. Ben mesela cebir derslerinden hicbi şey anlamadan geçtim. Oabt ye hazirlaniyorum, hala hicbi sey anlamıyorum. Bazen kendime kızıyorum cebir bilmeyen matematikçi mi olur diye. Hatta sırf bu yüzden
Var mı? Yani gr anlamadan, çıkmış soruları ezberleyip ya da kopyayla, hatır minnetle gectiginiz dersler. Ben mesela cebir derslerinden hicbi şey anlamadan geçtim. Oabt ye hazirlaniyorum, hala hicbi sey anlamıyorum. Bazen kendime kızıyorum cebir bilmeyen matematikçi mi olur diye. Hatta sırf bu yüzden matematikte yüksek lisans düşünmüyorum, düşünemiyorum daha doğrusu. Bayağı suçlu hissediyorum kendimi.

Sizde durumlar nasıl? Pişman mısınız?
0
damdanakan
(05.06.16)
termodinamik, çok çalıştım ancak en verimsiz ve boş çalıştığım derstir.
Aklımda gene bir şeyler var ama öğrenmek için değil geçmek için çalıştım belki bu yüzden en zayıf olduğum ders denebilir.
0
basond
(05.06.16)
mat1
mat2
mat3
mat4

pişmanım. gerçi mat 4'ü biraz biraz anlamıştım. en kolayı oydu.
0
nedendir bilinmez
(05.06.16)
otomatlar ve diller
olasılık
istatistik
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(05.06.16)
Ekonomi, İnsan Kaynakları, Stratejik Yönetim
Ekonomiye kafam hiç basmadı. Enflasyonun neden olduğunu 70 kere okudum, hala anlayamıyorum.
Diğerleri de çok sözel geldi, sıkıldım. Düşünerek de algılayamadım, 'Düşünemedi' oldu.
Bir kere sınava çok az zaman kalmıştı, düşünerek yapayım dedim. Kilit bir cümle buldum. Oradan düşüne düşüne yol aldım. Sonra kitaptan kontrol edeyim dedim; tam tersi bir yere gelmişim. Bir yargı bu kadar 180 derece ters olabilirdi.
Bir de Tarih, hayatım boyunca kafam basmadı. Çok sözel geldi hep.
0
aychovsky
(05.06.16)
kantitatif iktisat 1 ve 2.

pişman değilim. 12 dersim var bir kaçını öyle geçmem lazım.

yatay geçişle geldim bir sürü dersim sayılmamış. niye pişman olayım?
0
gliderpilot
(05.06.16)
örgün öğretimde yok ama açık öğretim işletmede sallaya sallaya geçmiştim birinci sınıfı. kitaplardan da bi şey anlamamıştım. sonra da bırakıp kaydımı sildirdim zaten. kafam hiç basmıyor para hesabı kitabı işlerine.
0
devilred
(05.06.16)
computer organization

pişman değilim
0
qazwsx
(05.06.16)
istatistik. hoca "siyaset bilimi bölümü okuyanlar istatistik bilmese de olur" diye saçmasapan bir argümanla bize sınav öncesi soruları tahtaya yazıp çözüp bunu sorucam derdi. bir kelam etmedi istatistik hakkında. basit tablo okumaktan öteye gidemiyorum. şu an pişmanım, keşke adam akıllı istatistik öğrenseymişim. zira yüksek lisansta yurtdışında hangi sosyoloji bölümüne başvurmak istesem istatistik bilmeyi şart koşuyor.
0
mrsmoon
(05.06.16)
çok değişkenli istatistiksel yöntemler miydi analizi miydi neydi, o dersi anlamadan laylaylom geçtim. ismini aklında tutamadığım dersi nasıl anlayayım. hiç pişman değilim.
0
rheia
(05.06.16)
Son sene cebir derslerini geçebilmek için sınıfta cebiri iyi olan birinden parayla özel ders almıştım ya. Sırf okul bitsin diye. Hocaların gözlerine girebilmek için bi kelimesini bile anlamadığım seminerlere katılıyordum. Allahım, nasıl bi eziklikti. Hayatımda bu kadar ezildigimi hatırlamıyorum. Travmatik bi şey oldu artık benim için. Bugün derste deo izomorflar, homomorflari gorunce kendimi bi yerden atasim geldi.
0
🌸damdanakan
(05.06.16)
ne kadar da robotik sayısalcı dolu bir duyuru...

milton ve dönemi dersinden bütte kopya çekerek dc ile geçmiştim, 17. yy sucks. henüz pişman olmadım, olacağımı sanmıyorum.
0
baba jo
(05.06.16)
signal and systems, en önemli dersmiş meğer..
0
body electric
(05.06.16)
İnkilap1,2 edebiyat 1,2.
0
hayde bre
(05.06.16)
Var. Baya istatistik ve yöneylem dersleri aldım. Önceden kopya çekmezdim şimdi çatır çatır çekip geçiyorum.
Pişman olacağımı sanmıyorum. Bilgisayarda yapmamız gereken işlemleri elimizle amele gibi uğraşıyoruz ki bir hocamız da bilgisayar dersiniz olmazsa ileride bir bok yapamazsınız diye açık açık sövmüştü okula.
0
jazzabel
(05.06.16)
Ben anlamadan sittin sene geçemem dersten. Diğer türlü dersten geçme yollarını da yapamam. Az buçuk anlarsam anca geçiyorum.
0
Goddard
(05.06.16)
Ilkokul onlugunu giydigim ilk gunden itibaren sozel dersleri anlamadan gectim. Kolay ezberleyen biriydim, ezberleyip gecerdim gordugumu. Ezberlemek istemedegim seyleri ezberlemek zorluyordu ama.
0
stavro
(05.06.16)
Bilgisayar Destekli Teknik Resim. Sınavdan 15 dakika önce çıkmış soruların doğru yanıtlarını ezberleyip geçmiştim. Yanlış anlaşılmasın, soru falan değil he, direkt şıkları ezberlemiştim. Sınav o kadar saçmaydı ki vites kutusunun montaj resmindeki çizim hatalarını falan sormuşlardı. Biz de kardeşim biz montajın doğrusunu bilmiyoruz, hataları nereden bulalım diyemedik tabi. Keşke ders notlarını daha ayrıntılı okusaydım diyorum. Bir gün karşıma karmaşık bir teknik resim çıkarsa inşallah patlamam.
0
dissendium
(05.06.16)
soyut cebir 2
çıkmış soruları çözüp anlamaya çalışıyordum ki hala anlamadım final günü gelene kadar.
okula gelmeyen arkadaş çıkmış soruları ezberledi ve sınavdan aa ile geçti.

ben: cc

not: cebir ben de bilmem ama master süresince de öğrenebilirsin ya da sonrasında.
0
rakicandir
(05.06.16)
İşletme mezunuyum 4 yıl boyunca tüm dersleri sınavdan önceki gece çalışarak geçtim sınav bitince hepsini unuttum gitti, yoklama ve derse girme zorunluğu da yoktu 4 senede toplasan en fazla 30 saat derse girmişimdir.
0
zikardo
(05.06.16)
Finans.
Muhasebe dersleri.

Finansi keske anlasaydim, pismanim acikcasi simdi. Ama digerlerini de sonradan unutuyorum zaten.
0
kuehles blondes
(05.06.16)
vasıfsız hocalar yüzündendi. şansına küsmekten başka yapacak bişey yok.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(05.06.16)
sayısal çözümleme. net.
0
bohr atom modeli
(05.06.16)
ben finite element method gibi bi dersi öğrenemeden geçmiştim. saçma sapan hocalarda oluyor böyle şeyler.
0
la mort heureuse
(05.06.16)
sistem programlama, son anda çıkmış sorulara bir bakıp geçmiştim, pişman değilim.
0
yagmurlu bir gun
(05.06.16)
Matemetiksal iktisat.
Sorulari ezberleyip gecmistim
0
baldur2
(06.06.16)
Geçtiğim derslerden şansa değil, hep bir şeyler bildiğim için geçmişimdir. Geçtiğim ama tam anlamıyla hakim olamadığım tek ders kurumsal finans. Bazı kısımlarını çok iyi biliyorum, bazıları hakkında yorum yapamıyorum. Herhangi bir pişmanlık yok, gerek duyarsam öğrenebilirim bir şekilde.
0
pike
(06.06.16)
genetik okudum bizde bazı dersleri mecbur ezberleyeceksin misal mikrobiyolojinin bazı konuları safi ezber -ezberim iyidir.Ancak ezber dediğimiz şey binlerce sayfa. Bazı konuların zaten ezberle olması mümkün değil. biz laboratuvarı, raporu vs. olan bölümüz anlamak zorundasın seve seve...
fazla anlamadığım ders = sevmediğim ders. çok bariz. bilinen örneklerden mesela fizikte mekanik filan, bir de facia olay 3 boyutlu düşünemediğimden calculus'ün ve sair sayısal derslerin ilgili konuları.. felaket. zaten benim notlardan otomatik anlaşılıyor neyi sevmişim neyi sevmemişim. Allahtan ki sevdiğim dersi ne olursa olsun yapabiliyordum, paso a'lı notlar, diğerleri berbat. geçeyim yeter.
dersle sınırlı değil, her konuda böyleyim sevmezsem olmuyor, olduramıyorum. pişman olacak olsam topyekün kendimden pişman olmam lazım, olmuyor o da.
0
niye ama
(06.06.16)
leather tecnologies dersimiz vardı. ders italyancaydı. konunun türkçesini zor anlarken bir de italyancası::( kopyayla geçtim.
0
suicides underground
(06.06.16)
makroekonomi ve istatistik
0
çakıstes
(06.06.16)
fizyoloji ve endokronolojinin genetik temelleri diye bi dersimiz vardı. hocası desen gram bişi öğretmezdi, yalnızca ezber yaptırırdı. ben de ezberleyip geçmiştim. tek bir kelime hatırlamıyorum hala daha o dersten.
0
sefil
(06.06.16)
bütün okulu öyle bitirdim. sınav ezberi yaptım ve bitti. pişman değilim.
0
xenophobe
(06.06.16)
(19)

bunun tıpta bir adı var mı?

köstebek kurabiye
kendi halinde iyi bir insan olmama rağmen içimde hiç merhamet duygusu yok. karşımdaki insan çok sevdiğim, değer verdiğim bir yakınım da olsa başına kötü bir şey geldiğinde üzülemiyorum, içim cız etmiyor. misal çok yakın bir arkadaşımın başına korkunç bir şey gelmiş olsun, derdini dinler onu teselli
kendi halinde iyi bir insan olmama rağmen içimde hiç merhamet duygusu yok. karşımdaki insan çok sevdiğim, değer verdiğim bir yakınım da olsa başına kötü bir şey geldiğinde üzülemiyorum, içim cız etmiyor.

misal çok yakın bir arkadaşımın başına korkunç bir şey gelmiş olsun, derdini dinler onu teselli edip yakından ilgilenirim ama hiçbir şey hissetmem. sadece hayvan demesinler diye üzülmüş gibi davranırım.

bazen burada intihar edeceğini bildiren kişiler görüyorum, millet seferber oluyor onu vazgeçirmek için "arkadaşlar şu semtte yaşayan birileri varsa gitsin konuşsun kurtarsın onu nolur :(" falan yazıyorlar. ben ise hiçbir şey hissetmiyorum. sıradaki soruya geçiyorum hemen.

bazen hasta çocuk resimleri falan paylaşılıyor sosyal medyada. umarım iyileşir deyip geçiyorum. üzülemiyorum.

geçtiğimiz son birkaç ayda çok acı kayıplar yaşadım yakın çevremde. çok sevdiğim insanlardı ama cenazeden eve geldikten sonra açtım müzik falan dinledim. günlük sıradan yaşantıma geri döndüm sanki hiçbir şey olmamışcasına.

bu sizce yalnızca bir karakter özelliği mi yoksa psikolojik bir rahatsızlık mı? eğer rahatsızlık ise bunun bir adı var mı?
0
köstebek kurabiye
(05.06.16)
Tıpta bir adı olup olmadığını bilmiyorum; bana kalırsa dümdüz merhametsizlik hatta biraz da bencillik gibi bu durum.

Ben hiç böyle biri olamadım mesela. Tamam her durumda kendini yiyip bitirmek iyi bir şey değil ama tamamen duygusuz olmak (atıyorum savaşlarda orda burda ölen çocuklar var, tecavüze uğrayan oldurulenler var ne bileyim bir sur örnek var) da benim aklımın alabileceği bir durum değil. İnsanlar çeşit çeşit iste.
0
fraise
(05.06.16)
kendi halinde iyi insan olmanı açsana bi, belki de kendi halinde de çok iyi değilsindir; genel olarak iyi biri değilsindir. iyi bir insan olmak zorunda olduğundan değil de, kendini kandırma diye diyorum.

bahsettiğin kötü özellikler seni kötü insan yapmaz, kimseye kötülüğün geçmediği sürece kötü biri olmazsın; bence. ha, iyi biri de olmazsın ama.

cevaplarından gördüğüm kadarıyla sende bi "sağduyusal poser" havası var ama ergen tarzında değil. psikoljik rahatsızlık kısmını bilemem ama sosyal olarak bişeyler olsa gerek.
0
baba jo
(05.06.16)
@baba jo ben sağduyulu bir tane bile cevap yazdığımı hatırlamıyorum. hiç öyle görünme gibi bir kaygım yok.
iyi insandan kastım kimseye zararım olmamasıydı, evet. kimseye bir zarar gelsin de istemiyorum. herkes mutlu mesut yaşasın. böyle düşünmek beni iyi bir insan yapar mı peki? bilemiyorum ama kesinlikle kötü biri olmadığımı biliyorum.
0
🌸köstebek kurabiye
(05.06.16)
Aynı tarif ettiğin gibi bir insanım. Bundan ötürü rahatsız değilim.
0
yirmisantim
(05.06.16)
olumlu manada demedim zaten, tam aksine, sağduyudan eksik manasında dedim.

kimilerine göre iyilik yapmadıkça iyi olmazsın, kimileri de onlara kötülük yapmadığın sürece iyi olduğunu düşünürler. kötü biri olduğumuzu düşünmek iyilik yapmamızı sağlar, mevcut durumundan rahatsızsan kötü biri olduğunu düşünmeye başla derim.
0
baba jo
(05.06.16)
@yirmisantim aslında ben de bu durumdan hiç rahatsız değilim ama tıp literatüründe benim gibilere verilen bir isim varsa bilmek istedim.
0
🌸köstebek kurabiye
(05.06.16)
İyi de illa ölüm olarak almamak lazım durumu. Başına kötü bir olay gelebilir ya da ölümü hiç doğal olmayabilir. Yoksa zamanında ve normal bir şekilde ölen insana uzulmeyebilirsiniz. İnsanın doğasında olan bir durum bu. Ama öteki türlüsü, bilemiyorum altan.
0
fraise
(05.06.16)
bende de kısmen var bu ve her toplumun bireyi için biçtiği "iyi ol' kimliğinden sıyrılmış olmanın sonucu. yani makul vatandaş olmuyor bu tarz kişiler. sebebi ise maalesef geçmiş yaşantıdaki tatsız hatta travmatik deneyimler. birey farkında olmasa da "bunlarinki de bir şey mi? ben ne zorluklar çektim vaktinde ama bana kimse uzulmemisti, ben niye şimdi üzüleyim ki" diye düşünüyor. evet bence bu problemli bir yaklaşım, çünkü insan sosyal bir hayvandır ve bunun temelinde de empati yatar. ama kimseye bir zararımiz da yoksa bence duyarsız olmanın bir sakıncası yok.

diğer yandan, bu yaklaşım da, psikopatlari normal insanlardan ayıran en kritik ozelliklerden birisidir. su kısa videoyu izleyin:

bigthink.com

bir de nightcrawler ve there will be blood filmlerini izlediniz mi? oradaki ana karakterler için ne düşünüyorsunuz ? birkaç davranışının yanlış olması dışında, sizce doğru mu davrandilar , yoksa tamamen kabul edilemez mi yaptıkları?
0
scars dont fade
(05.06.16)
utkumon
(05.06.16)
Sevdiğin inanlar az demek ki.
0
Goddard
(05.06.16)
bir de birebir psikopatiyle bagdastirmamak lazım, gerçekçi insanlar da diyebiliriz, su anki konumu ne olursa olsun, çok zengin ya da fakir, hayatında zor dönemler gecirmis çoğu kişide bu tarz duyarsizliklar oluyor. çevresi acımasız, vahşi bile diyebilir kendisine
0
scars dont fade
(05.06.16)
@scars dont fade geçmişte yaşadığım travmatik durumlar oldu, haklısınız. belki de üzülmeyeyim diye kendi kendimi bir şekilde hissizleştirdim zaman içinde. filmleri izleyince yeniden yorum yapacağım.

@utkumon evet, rahatsızlığın adı bu olabilir. teşekkür ederim.
0
🌸köstebek kurabiye
(05.06.16)
@Sour bende de empati yeteneği az da olsa var. misal "ben şu şekilde davranmalıyım yoksa karşımdaki kişi üzülebilir, yanlış anlayabilir" vs. diye düşünebiliyorum en azından. ama his sıfır. özellikle birilerine acıma konusunda. en belirgin hissettiğim duygu mutluluk. genel olarak neşemi pek bir şey bozamıyor.
0
🌸köstebek kurabiye
(05.06.16)
Duygularım alınmış gibi desene şuna.

Bence altta yatan sorunların var. Çünkü olması gereken bu değil.

Ama yerinde olsam hic kurcalamazdim. Boyle ne guzel kafan rahat edersin. Ben de tam tersi.

Ama merak ettigim birsey var bir iliski yasarken ne yapıyorsun? Eski erkek arkadasima benzettim seni. Karsindakini cok kırabilirsin dikkatli ol insanlarin duygulari oluyor.
0
mobydick
(05.06.16)
Düşünce akışı sırasında üzüntülerini umursamayarak anında unutma kararı aldıysan beynin otomatik olarak onları yok sayıyordur. Uzun vadede kötü bir şey bu. Bir gün sevdiğin insanın bir gülüşü bile aklına gelmediğinde ve o anı hissedemediğinde çok üzülebilirsin.
0
dissendium
(05.06.16)
@mobydick aynen, kafam çok rahat.
biri ile birlikte olduğumda onu kırmamak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. bazen umursuyormuş rolü yapıyorum ama ben de insanım, yoruluyorum bir noktadan sonra hissetmediğim bir şeyi hissediyormuş gibi yapmaktan. mesela sevgilim üşüttü hasta falan mı oldu ya da elini mi yaktı "ufff canım kıyamam ben sana yaa çok acıyor mu canın? :(" falan diyemiyorum. demeye çalışınca da bazen çok yapmacık duruyor. o yüzden her şey yolunda gitsin, herhangi bir sıkıntı, hastalık, kaza vs. yaşanmasın mutlu huzurlu devam edelim istiyorum. tabii bu da mümkün olmuyor her zaman.
0
🌸köstebek kurabiye
(05.06.16)
Az önce şunu gördüm, buna biraz benziyor gibi geldi. Tamamını okumadım ama birkaç şey benziyor diye değerlendirme için gönderdim.
(bkz: kaliforniya sendromu)
t24.com.tr
0
aychovsky
(05.06.16)
@aychovsky okudukça epey şaşırdım çünkü beni anlatan pek çok satır okudum. ancak benimle uzaktan yakından alakası olmayan yanları da var bu sendromun. birebir uymuyorum yani bu rahatsızlığın tanımına ama belki de her geçen gün bir adım daha yaklaşacağım, kim bilir.
0
🌸köstebek kurabiye
(05.06.16)
Muhtemelen bu psikopati ama buna sebep olan etkenin henuz bir adi olmayabilir. Onu da ben isimlendireyim

(bkz: ogrenilmis caresizlik) ve (bkz: ogrenilmis romantizm) gibi bu da toplumun birey icin bictigi makul kilif iste. Ama bu ise vicdan uzerinden saldiriyor, dolayisiyla buna (bkz: ogrenilmis vicdan) diyeyim. Yani, toplumun sosyal kimliginin bireyin vicdanini bicimlendirmesi, bireyin bu kiliftaki vicdana sahip olmasini beklemesi, yoksa toplumun bireyi dislamasi ve bireyin de kendi vicdanindan suphe etmesi, "lan yoksa ben vicdansiz miyim, yoksa ben kotu birisi miyim, o zaman niye toplumdaki vicdan normuyla benimki ortusmuyor ? vs." filan diye kendini sorgulamasi

Bundan yola cikarsak, bu dusuncelere sahip birisi, ogrenilmis vicdan ve gercek hayatindaki edindigi deneyimlerin farkliliklarindan kaynaklanan bir catisma yasamaktadir. bu gerçek hayattaki travmatik deneyimleri de psikopatiye sebep olmaktadır.


@aychovksy nin bahsettigi sendorum bununla birebir ortusmuyor gibi.

Neyse, trt2 deki yayinima donuyorum ben.
0
scars dont fade
(05.06.16)
(3)

akademiklere referans sorusu

gmzo
apa referans sistemiyle bir makale yazıyorum, cümleyi "aragon (2015), kolajı ..... olarak tanımlar." şeklinde kurduktan sonra, sonuna tekrar (aragon, 2015) şeklinde yazmalı mıyım? değilim sanki, ama emin de olamadım.
apa referans sistemiyle bir makale yazıyorum, cümleyi "aragon (2015), kolajı ..... olarak tanımlar." şeklinde kurduktan sonra, sonuna tekrar (aragon, 2015) şeklinde yazmalı mıyım? değilim sanki, ama emin de olamadım.
0
gmzo
(04.06.16)
cumle sonunda bir daha vermeye gerek yok artik.
0
halanne
(04.06.16)
"aragon, kolaji .... olarak tanimlar (aragon, 2015)" seklinde yazmak daha dogru olur sanirim.
0
hopeless
(04.06.16)
Yeniden yazmana gerek yok. 'Aragon (2015) bu konuda bıdı bıdıyı savunur.' yeterli.
0
aychovsky
(04.06.16)
(14)

Sevgilinizle tatil yapmak için ailenize yalan söyler misiniz?

cemlemikonusuyorsun
Merhabalar,23 yaşında bir bayansınız. 3 yıldır birlikte olduğunuz bir kişi var. Aileniz şehirdışında oturuyor, siz de tek başınıza bir evde kalıyorsunuz. Mezun oldunuz, dönmemeniz için bir sebep yok.Bir iş için mülakata gireceksiniz, tarihi kesin değil 17 ile 24 Haziran arası gireceksiniz fakat gün
Merhabalar,

23 yaşında bir bayansınız. 3 yıldır birlikte olduğunuz bir kişi var. Aileniz şehirdışında oturuyor, siz de tek başınıza bir evde kalıyorsunuz. Mezun oldunuz, dönmemeniz için bir sebep yok.

Bir iş için mülakata gireceksiniz, tarihi kesin değil 17 ile 24 Haziran arası gireceksiniz fakat gün olarak belli değil tam olarak. Aileniz bu tarihleri bilmiyor. Mülakat biter bitmez ailenizin yanına döneceksiniz.

Sevgiliniz diyor ki, mülakata gir, ailene yalan söyle 2-3 gün tatil yapalım güzel bi yerde, ondan sonra evine git. Sevgilinizle 1 sene boyunca zar zor görüşmüşsünüz, sürekli onu çok sevdiğinizi söylüyorsunuz, en fazla 2 haftada bir görüşebilmişsiniz aşırı okul yoğunluğundan dolayı.

Kabul etmez misiniz? Yalan söylemeye değmez mi?

Teşekkürler cevaplar için.
0
cemlemikonusuyorsun
(04.06.16)
Erkek için kabul edilebilir ama kendini bilen bir kızın kendisi bunu yapmamalı. Allah korusun başına bi iş gelirse ailen nerede olduğunu bilmeli.
Güvenlik için söylüyorum.
Bence tabi.
0
etna
(04.06.16)
Her türlü söylerim. Tereddüt etmeden. 3 yıldır birlikte olduğun kişi biliniyırdur artık. Gittiğim yer değil de, kiminle olduğum konusunda söylerim ağırlıklı olarak.
0
aychovsky
(04.06.16)
ailene tatile bir kız arkadaşınla gideceğin yalanını söyle.
olası açıklar ve etna'nın söylediği güvenlik problemi bakımından en uygunu bu.
0
manuel mandalina
(04.06.16)
güzel plan. söyleyin bence. üç yıllık ilişkiniz var, yoğun bir dönemden de geçmişsiniz. iki üç gün çok da uzun bir süre değil.
0
konar konmaz omer konur
(04.06.16)
keyfinize bakın. ama yalana alışmayın. yalan yalanı doğurur misali.
0
Game Over
(04.06.16)
Değer bence yardır. Ama kızlarla gidecez diye bir yalan ekle, yolda başına bir şey falan gelir.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.06.16)
Soylerim. Ama tatile gittigini bilsinler, nerede oldugunu vb.

Cok sosyal medya kullanan biriysen foto koymazsan gicik olabilirler, ona da "bu tatilde telefonsuz/sosyal medyasiz olmaya karar verdik" vb bir sey uydurabilirsin :D ama arkadaslarina da haber vermelisin:D

Ha normalde cok konusmuyosaniz zaten sikinti yok bence. Yakin bi arkiniz bilse de yeter sadece aslinda.
0
kuehles blondes
(04.06.16)
Tatile gidecegini bilsinler aksi halde diken ustunde olursun keyif alamazsin. Baska arkadaslarinla gidecegini soyle. Ama git, değer :)
0
aquarium
(04.06.16)
Bizim aile mi cok rahat bilmiyorum ama 23 yas bence aileye yalani gerektirmemesi gereken bir yas. Hele de 3 yildir birlikte oldugun sevgilini vs taniyorlar ise. ama söylemeden de gitmezdim.
0
wiillii
(04.06.16)
aileme doğruyu söylediğimi hatırlamam.

tabi benim kadar olma da.

git yani sevgilinle. güzel bi şe sevgiliyle tatil
0
disardayim
(04.06.16)
Seks yapmayın tatilde. Sekssiz tatilse gidilebilir. Böylece aileye ayıp olmamış olur.

Bir arkadaşımla gidiyorum ama eşcinsel o, zararsız o türü bir şey sıkarsanız pembe bir yalan söylemiş olursunuz. O da nereden baksan iyi bence.
0
i ve been mistreated
(04.06.16)
yalan söylem değilde 2-3 günden ne olucak ya? biraz daha kalacağım der ailesine tatilini yapar karşı mı gelecekler? 23 yaşında koca adamlar/kadınlar tatil yapabilir bence.
0
freetakilir
(04.06.16)
izin vermezlerse söylerim yalan tabi neden söylemiyim.
anneme hep doğruyu söylüyordum ama babama hep yalan söylüyordum.
mesela babamdan habersiz 1 haftalığına amsterdama bile gitmişliğim var. 23 yaşındaki insana karışıyorlarsa ailen de yalanı hakediyordur.
0
sta
(04.06.16)
ohoo durduğun kabahat
0
shotgunwoman
(04.06.16)
(32)

Restoranda kedi-köpek dolaşması sizi rahatsız ediyor mu?

ekaterina
İki durum anlatayım; Mesela kahvaltı yapıyorsunuz 3 kedi gelmiş birisi ayağınızın dibinde, birisi yan masaya çıkmış bakıyor, birisi de sandalyenin altına girmiş dolaşıyor, bunlara yemek verenler olmuş zamanında sanırım hep beraber siz de verin diye bekliyorlar. Restoran/cafenin bahçesinde yemek yerk
İki durum anlatayım;

Mesela kahvaltı yapıyorsunuz 3 kedi gelmiş birisi ayağınızın dibinde, birisi yan masaya çıkmış bakıyor, birisi de sandalyenin altına girmiş dolaşıyor, bunlara yemek verenler olmuş zamanında sanırım hep beraber siz de verin diye bekliyorlar.

Restoran/cafenin bahçesinde yemek yerken veya kahve içerken 2 tane sokak köpeği bahçeye girip masalar arasında dolaşıyor.

Böyle şeyler sizi rahatsız eder mi? Rahatsız ederse hayvanlardan korkuyor musunuz yoksa başka bi sebepten mi rahatsız olursunuz?

2. Konu ise ben çok rahatsız oluyorum, kediyle köpekle haşır neşir olmak istesem gider kaldırımda oturup yerim nedir yahu bu? Bunun önüne neden geçilmiyor :( Haksız mıyım teşekkürler.
0
ekaterina
(04.06.16)
Kesinlikle rahatsız eder. Korkudan değil, tiksintiden. Yeterince insan rahatsız olmadığından ya da olduğu halde şikayet etmediğinden sorun olarak görülmüyordur.
0
harvey
(04.06.16)
hayvan dolaşması rahatsız etmiyor ama masaya atlayıp yemeğime sulanan çapulcu miyavları sigigit diye kovmuşluğum vardır. yemeğime göz dikmedikten sonra sorun yok, gelsin o esnada koynumda uyusun isterse.

haksız değilsin, insanların para vererek vakit geçirmeye geldiği mekanlarda hayvanlardan rahatsız olma hakkı var. dışarıda olsa "niye lan sadece senin mi o sokaklar" diyecekler olur ama kafe-restoranlara ses çıkartabileceklerini sanmıyorum.
edit: çıkartmışlar, canları sağ olsun.
0
baba jo
(04.06.16)
Yemek yerken rahatsız eder.
0
ıch will
(04.06.16)
Kediler rahatsız etmez hatta ben de o yemek verenlerden olabilirim :)

Büyük köpeklerden biraz korkuyorum ama, onlar en azından sagda solda dolaşmak yerine bir yerde dursalar daha iyi.

Tiksinme durumu filan olmuyor ama, hayvan gelip yemeğin içine oturmuyor sonuçta. Sagda solda dolasiyor. Kaldı ki bir kısmı çoğu insandan daha temiz bence.
0
fraise
(04.06.16)
Dünya tersine dönüyor arkadaş, kediler restoranda insanlar kaldırımda yemek yiyor :)

Ben çok rahatsız olmam sanırım.
0
gkn
(04.06.16)
Masalara cikmamali kediler. Daha dogrusu alistirilmamali, sevmeyen huylanan ve alerjisi olan olabilir. Ancak kedi ve kopek genelde yabancilar yemek vermedikce yanasmaz bunedenle acik bahce ortaminda sorun olmamali ama kapali ortamda dolasmalari sorun olabilir. Oturdugum semtte her cafenin bahcesinde kedi kopek var, ama sakin sakin uyuyorlar bir kosede onlari gorunce mutlu oluyorum ve buradaki insanlarin cogu bu durumdan mutlu. Rahatsiz olani hic gormedim. Zararsiz bir sekilde bir kosede takiliyorlar zaten.
0
neferkitty
(04.06.16)
rahatsız olmam, beslerim de onları. kendi yediğim kadar onlara da veriyorum tabağımdan.
0
sta
(04.06.16)
@fraise lütfen yemek vermeyin bi yerde otururken çünkü senden sonra diğer herkesten aynı hareketi bekliyorlar. Eğer yemeğinizi bitiremediyseniz peçeteye sarın mesela sokakta verin orda değil ama :( Başımıza gelen bir olayı anlatayım, marinada yemek yerken kedi masaya çıkıp yeni gelen bifteği kapıp kaçtı, o an ki korku bile yetti bana ama bitmedi yenisi geldi yemeğin bu defa da gelip dizime ön patilerini dayayıp tısladı bi tanesi. Yıldım valla geçen aşağılarda kedi oluyor diye teraslı yere gidelim dedim, terasta kedi vardı.
0
🌸ekaterina
(04.06.16)
Bunun hayvanları sevip sevmemekle alakasi yok aslinda .
Yemek yediğim yerin hijyen olmasini isterim, yemek yerken yan masanin üstünde kedi gördü mü tiksinti geliyor, ama sadece yerde dolaşıyorsa böyle düşünmüyorum .masaya sandalyeye çıkmadığı ve yemek istemedigi sürece problem yok .
0
cabiday
(04.06.16)
Ben rahatsız olmuyorum kesinlikle, yemek de veriyorum, gelirse kediyi kucağıma alıyorum, en son bir tanes gelip çantamın üstünde baya yatmıştı. :) ama rahatsız olana da hak veririm, kardeşimin alerjisi var mesela, kedi varsa ortamda kriz geçirecek hale gelebiliyor.
0
malwethiel
(04.06.16)
Hayır aksine hayvanlara iyi davranan yerlere gitmeye çalışırım elimden geldiğince.
Kedi-köpek geldiğinde kovan, "beslemeyin alışmasın" diyen yerleri ve sahiplerini hiç sevmem esas.
0
mtfbwy
(04.06.16)
Çalıştığımızın yerin yanında kedili kafe var. Arada oraya gidiyoruz. Hatta insanların kucağına çıkıyorlar, kucağımızda kedi ile yemek yediğimiz çok oluyor. Kafe lüks değil ama havalı bir kafe, ana özelliği bu. Kedili olması aslında özelliği değil ama 10 taneye yakın kedi var dolanan. Yarı açık bir yer; masalar bina içinde değil, kaldırımda. Üstü taşınabilir cam gibi bir yerlerle kapatılmış. Sırf kedi için gittiğimiz oluyor.

Diğer kafelerde sadece yemek veriyorum masadan. Hatta çok seversem tabağımın yarısı gidiyor. Ancak, zorla tabağıma göz giden vahşi davranışları olanlarla uğraşırken zorlanıyorum. Zaten kedili elle yemek yemiyorum, kediye yemek veriyorsun. Yemek bitince de kucağıma alıyorum. Gerçi kendi kedimin kafasını ısırmışlığım, kafamı gömüp öpmüşlüğüm de var.

Genelde beraber yemeğe giden arkadaşım, bir yerde garson kediyi psst'lyarak kovduğu için artık oraya gitmiyor. Ben onsuz gidiyorum nadir de olsa.

Yine de şu açıdan haklısınız. Kediyi sevmiyorsanız sevmiyorsunuzdur ve iç içe yemek zorunda değilsiniz. Bir yandan da benim mutluluğum da kediyle yemek.

Ek: Cep telefonumu bezlerle siliyorum, yanımda antibakteriyel jel ve kolonya taşıyorum ama kedili ortamda hijyen rahatsız etmiyor.
0
aychovsky
(04.06.16)
@mtfbwy hayvanlardan korkanlara bi şey yapmaz bi şey yapmaz, o senden korkuyor asıl. yaaa şuna bak da diyor musun?
0
🌸ekaterina
(04.06.16)
ben rahatsız olmuyorum. kadıköy'de böyle mekanlar çok. bir durum hariç: masaya çıkmaya alışmış kediler rahatsız ediyor.
0
dieselsingle2
(04.06.16)
Beni rahatsiz etmiyor
0
engiribord
(04.06.16)
Beni rahatsız etmez, bazen hoşuma da gider. Ben bir şey yerken böyle bakmaları bira rahatsız ediyor sadece. İçim sızlıyor. Paylaşarak yiyorum ben de :) Ama seni de anlıyorum, sen de haklısın.
0
otonom
(04.06.16)
masaya çıkarlarsa rahatsız olurum. onun dışında bayılırım kediye köpeğe. kedinin köpeğin rahatça gezindiği kafeler oraları tercih etmem için artı bir etkendir.
0
nice tnetennba
(04.06.16)
Ortada dolaşmaları rahatsız etmiyor da, kucağıma atlayan, masaya çıkan, rahat vermeyen kediler ediyor.

Mekan sahipleri ya kedilerin gelmesine izin vermeyecek, ya da kedileri düzenli bir şekilde besleyecek ki insanların tepesine çıkmasınlar. Bunun hayvan sevmekle ya da sevmemekle alakası yok.
0
gmzo
(04.06.16)
@ekaterina Korkanlara karşılarındaki canlıya zarar vermedikleri sürece saygı duyuyorum. Eğer korktukları halde sevmeye biraz meyillilerse evet sevdirmeye çalışıyorum. Ama "ay çek şunu şurdan ıyyyk ne kadar iğrenç" diyen birine karşı saygı duymuyorum. Çünkü insanoğlu olarak kendimizi her ne kadar evrenin merkezi olarak görsek de aslında değiliz. Sizin, benim kadar o hayvanlar da bu dünya üzerinde hak sahibi.
0
mtfbwy
(04.06.16)
Rahatsiz olurum direkt.
Aslinda kedilerden rahatsiz olmam ama o hayvanin yeri orasi olmadigi icin rahatsiz olurum. Yoksa ayaklarimin arasinda kedi dolasmasi rahatsiz etmek degil hosuma bile gider. Ama bir restoranda kedi kopek olmamali. Benim rahatsiz oldugum sey, olmamasi gereken bir seyin olmasi. Takintiliyim. Restorana kedi kopek sokulmaz, ben kedilere bayilsam da (evet kedileri severim) rahatsiz olabilecek insanlar oldugu icin boyle yerlere hayvan sokulmamasi gerekiyorsa sokulmamali, dogrusu neyse o. Eger sokulursa rahatsiz olurum bu yuzden. Yanlis yapiliyor olmasindan rahatsiz olurum. Yemek yeniyor orada, bazi insanlar katlanamaz buna. Restoranda sadece ben olsam 20 tane kedi gelsin, hosuma gider.

Kisacasi, bu konuda "rahatsiz olan var alerjisi olan var ama ote yandan ben de cok seviyorum kedilerle yakin olmayi" ikileminde degilim, restorana hayvan girmemeli net.
0
stavro
(04.06.16)
Beni de rahatsiz etmez. Tiksinenleri de anlamam cunku yemek yerken bile elinizden dusurmediginiz cep telefonunuzun uzerinde bile kedi ve kopekte oldugundan kat kat daha fazla bakteri ve mikrop varmis.
Tamam anladik pis olduklarini dusunuyorsun, e cep telefonun daha mikroplu? Onu niye elinden dusurmuyorsun?
Ayrica dunya insanlarin hizmetine sunulmak icin olusmadi. Her canlinin dunyanin her noktasinda bulunmaya insan kadar hakki vardir.
0
innerbliss
(04.06.16)
Tiksinmenin mikrop miktariyla alakasi yok, tiksinen tiksinir, neden tiksiniyorsun diye soramazsiniz. Psikolojik bir sey o tiksinti. Kimse kalkip bakteri hesabi yapmiyor.
Her canlinin da her yerde bulunmaya hakki falan yok. Odana su aygiri girse yine aynisini mi soyleyeceksin?
0
stavro
(04.06.16)
etmez bilakis çok severim. ama şırnaşık şımarık masaya atlayan tiplerden olmasın.. hayvanları kovan garsonlara da gıcık olurum. en güzeli garsonun sorması rahatsız oluyor musunuz diye? rahatsız olanların yanından uzaklaştırması. ama herkesi düşünmek lazım. seven var sevmeyen var korkan var..
0
mr fusion
(04.06.16)
rahatsız olmam hatta duruma göre sever mıncıklar gider ellerimi yıkar yemeğe öyle devam ederim ama o hayvanların orada olmaması gerekir, yani korkan veya onları orada istemeyen müşteriler bence haklı.

sorun şu ki restoran sahibi bu konuda bir şey yapamaz, sonuçta hayvanları besleyip oraya alıştıranlar yine müşteriler.

restorancı kalkıp kovalasa hayvan tekrar gelir, tekrar gelmemesi için hayvanın zarar görmesi korkması gerekir ki bu durum hayvanın masa altında dolaşmasından daha kötü, kimsenin bu yolu onaylayacağını sanmıyorum.

sokak hayvanlarının aç kalıp sağa sola salça olmasının suçlusu belediyedir, belediyecilere kafam girsin.
0
azizakin
(04.06.16)
Kesinlikle rahatsız olmam, hayvan dostu işlermelere para kazandırmaya calisirim özellikle ama korkan veya tiksinenleri de anlayabiliyorum. Eskisehirdeyiz ozellikle kisin cok soguk oldugu icin hayvanlar dışardaki ısıtıcıların altında yatıyorlar. biz karnımız tok sırtımızda montla donarken o hayvancıklar ne yapsın?
Zaten burda da hic masaya cikmaya calisan kopek vs gormedim. Kedilerden de hic rahatsız olmuyorum.
0
physcos physcos
(04.06.16)
kedilerin, masaların üzerinde dolaşmasına sıcak bakanlar; fare, karafatma, hamamböceği, büyük karasinek gibi hayvanların yemek masalarında dolaşma fikrine nasıl bakıyorlar merak ediyorum.
0
deepfreeze
(04.06.16)
beni rahatsız etmez, yediğimden de veririm ama yemeğin sonuna doğru yapıyorum bunu genelde, elini verip kolunu kaptırma durumu var çünkü. :) yemek bitene kadar masaya çıkartmıyorum yoksa kalkamam ben oradan, sen verdikçe yer onlar çünkü ajgshjahksg :D

her gün bir sürü insanın ellediği şeyleri elliyoruz (para, otobüs demirleri, kapılar, vb), kediden ölmem diye tahmin ediyorum.
0
hayirsiz
(04.06.16)
Kesinlikle rahatsiz olmam. Yemeğimi bile paylasirim.
0
old possum
(04.06.16)
Kedi köpekten değil "ayyyyy" diye bağırıp sandalye masa tepesine çıkan, hayvana vurarak onu kovmaya çalışan tiplerden rahatsız oluyorum
0
Sulfoxaflor
(04.06.16)
kesinlikle rahatsız olurum ve ikinci defa o mekana gitmem.

ölmelerini istemiyorum diye hayvanları sevmek zorunda değilim. şimdi hayvanseverler bana duyar kasacak belki ama bu tercih meselesi. elimde değil ayağımın etrafında dolaşınca güvende hissedemiyorum. zorlamayla olmuyor bu işler insanın içinden gelecek.

bunu yargılayanlara da gıcık oluyorum.
0
crysisanthem
(04.06.16)
beni rahatsız ediyor ama öyle aman aman ben burada yiyemem durumum olmuyor.
sadece olmasa daha iyi derim.
0
basond
(04.06.16)
aşağıda beklerse sorun yok ama öyle yemeğimin içine giriyorsa popoya sertçe tokatı yiyor. öte yandan masalar arasında kedi köpek dolaşmasına neden rahatsız olayım? sonuçta onlar hep oradaydı. biz insanlar olarak o masayı, sandalyeyi, restoran'ı, kafe'yi, binaları ve şehri onların üstüne yaptık. canlıların yaşam alanını işgal edip, her yeri beton yaparak tuvaletini bile yapamaz hale getirdikten sonra onlara değil kendimize kızmalıyız.
0
insomni4c
(04.06.16)
(9)

çok sevdiğiniz birine küfrettiniz mi?

ryze
bazen sevdikleriniz sizi çileden çıkarıyor(belki de çıkarmıyor bilmiyorum). zaten insanın canını yakanlar genelde sevdiği güvendiği kişiler olur. böyle bi durumda o anlık öfkeyle küfürler ettiniz mi? sonrasında ne oldu?
bazen sevdikleriniz sizi çileden çıkarıyor(belki de çıkarmıyor bilmiyorum). zaten insanın canını yakanlar genelde sevdiği güvendiği kişiler olur. böyle bi durumda o anlık öfkeyle küfürler ettiniz mi? sonrasında ne oldu?
0
ryze
(04.06.16)
yaptım. iyi bir şey değil. keskin sirke küpüne zarar yada öfke ile kalkan kazığa oturur. gibi birşeydi.
0
Game Over
(04.06.16)
Ettim ve pisman olmadim. Tam tersine rahatladim.
0
neferkitty
(04.06.16)
bu şekilde insanlar ikiye ayrılır diyorum.

birinci grup sevdiğine kardeşine vs. ağır hakaretler eden, bir daha konuşma cenazeme bile gelme diyen tipler. bir iki ay sonra bakmışsın can ciğer kuzu sarması.

ikinci tipler, olur olmaz yere böyle büyük laf etmeyenler veya hakaret etmeyenler. yalnız bir şekilde kayışı sıyırıp bir daha görüşmeyelim dediğinde veya büyük hakaretler ettiğinde tüm irtibatı koparanlar.

ikinci gruptanım.
0
lazpalle
(04.06.16)
Hayatta en çok değer verdiğim kadına siktir git deyip, elimdeki bardağı kırarak ortamı terk etmişliğim var. Hayatımdaki en büyük tepki de budur herhalde.

Gurur duymuyorum ama her insanın bir sınırı var. İşi şiddet boyutuna taşımadığım için (asla taşıyabileceğimi zannetmiyorum) teselli buluyorum.
0
long live rock n roll
(04.06.16)
ettim. küfür samimiyettir bence edilebilir.
0
sta
(04.06.16)
sadece bir kere ama istedi. kendimi hiç bi kıza küfür ederken düşünemezdim mesela. hala düşünemiyorum. en çok sevdiğin kişi bi gün en nefret ettiğin kişi olmaya potansiyel aday.
0
freetakilir
(04.06.16)
Küfretmedim sanırım. 'Aaaah!' diye çığlık attığımı hatırlıyorum ama ağır kelimeler kullanmam pek. lazpalle'nin ikinci grubundanım ama bir gün sinirlenip yapmayacağım diye bir şey yok.
0
aychovsky
(04.06.16)
18 yaşındaki kardeşime derslerine devam etmediği ve telefonlarımı açmadığı için çileden çıkıp ağır küfürler ettim ve çok pişmanım. 2 haftadır konuşmuyoruz ve sanırım şuan benden nefret ediyor. barışmak için nasıl bir yol izleyeceğimi de bilemiyorum. normal dönemde senin ben hımımı diye ederdim güler geçerdik o da bana ederdi bazen ama bu çok ağır oldu sanırım.
özet: ciddi konularda etmeyin ettirmeyin. makara yaparken zaten problem olmaz diye düşünüyorum.
0
golgi aygıtı
(04.06.16)
Bu aralar ediyorum sinirlerime ve hayal kırıklıklarıma hakim olamayıp ama hiç memnun değilim, her kötü söz bir yara gibi kalıyor ve haklı olsan da haksız duruma düşüp aşağılanıyorsun sonrasında
0
Sulfoxaflor
(04.06.16)
(6)

Olması gerekenden büyük göz numarası baş ağrısı yapar mı?

1zenciolmasamda
arkadaşlar numaralarımı yeni değiştirdim sanki başım ağrıyor gibi hissediyorum. bunun yeni göz numaralarım ile alakası olabilir mi? lütfen direk konuyla ilgili bilgisi olanlar yorum yapsın.
arkadaşlar numaralarımı yeni değiştirdim sanki başım ağrıyor gibi hissediyorum. bunun yeni göz numaralarım ile alakası olabilir mi?

lütfen direk konuyla ilgili bilgisi olanlar yorum yapsın.
0
1zenciolmasamda
(04.06.16)
Yapar ama baş ağrınızın bundan olduğunu söyleyebilir miyiz, bilmiyorum.
0
aychovsky
(04.06.16)
merhaba 15 yıldır göz bozukluğum var, yapar. bazen 1-2 gün sonra geçer. ama gözünüze uygun büyüklükte lens/gözlük kullanın. ve bir optikçiye/doktora görünün.
0
mza
(04.06.16)
gözlerim astigmat ve miyop. gözlüğü çıkardığım an başıma ağrılar giriyor.
0
nice tnetennba
(04.06.16)
yapar. bana yanlış dereceli gözlük verilmişti. sürekli başım ağrıyordu o dönem.
0
ambrosia
(04.06.16)
Pazartesi bir daha gideceğim doktora. Peki sizce bu korumali cam ile korumasiz camlar arasinda ciddi fark var mi?
0
🌸1zenciolmasamda
(04.06.16)
ben olduğunu düşünüyorum. fark var yani. ama pazarlama kurbanı olma.
0
mza
(04.06.16)
(14)

Erkek Çocuğa İsim - Çınar

aradaki uzaklik
Ne zormuş arkadaş. Annesi Çınar olsun diyor. İlk başta sevmemiştim ama alıştım. Yine de ikilemdeyim.Sizce nasıl isin Çınar?
Ne zormuş arkadaş.

Annesi Çınar olsun diyor. İlk başta sevmemiştim ama alıştım. Yine de ikilemdeyim.

Sizce nasıl isin Çınar?
0
aradaki uzaklik
(04.06.16)
Yapma. Nereden, hangi diziden bulaştı arkadaş bir Çınar furyası doldu. Çınar nedir yahu?
0
nawar
(04.06.16)
ağaç olsaydı güzel isimdi. ama insanda güzel durmuyor
0
cekilmis gayfe
(04.06.16)
ben de sevmedim birkaç kere sesli söyleyince
0
tejeve
(04.06.16)
agac ismi olarak guzel olabilir ama insan ismi olarak cok zorlama ve yeni nesil...
gurgen oz den sonra cinar daha normal kaliyor ama, hic isim bulamazsaniz ahmet bile daha guzel kaliyor...


allah saglikli omur versin diyelim
0
exlibris
(04.06.16)
çok da takılmayın bu isim işine. muhtar koy desem şimdi herkese tuhaf gelir ama cola'nın ceo'su muhtar kent dendiğinde kimseye tuhaf gelmiyor.
0
lazpalle
(04.06.16)
Ben sevmiyorum böyle isimleri . daha güzel bir isim seçilebilir.
0
cabiday
(04.06.16)
Bir arkadaşımın kızlık soyadı ve oğlunun adı Çınar. Bence çok güzel bir isim. Ben de tam tersi doğa ile ilgili isimleri seviyorum.
0
aychovsky
(04.06.16)
başıma bir iş gelmeyecekse ben isim seçiminizi beğendim. çınar ismi bende güçlü (karakter anlamında) bir izlenim uyandırdı.
0
köstebek kurabiye
(04.06.16)
Ben de severim çınar ismini, bence güzel.
0
ekaterina
(04.06.16)
Aychovsky +1 diyorum.

Doğa isimlerini beğeniyorum, Çınar da gayet hoş isim bence ki küçükken erkek kardeşimin ismini ağaçlı bir isim koyun diye tutturmuslugum var; koymadilar gerçi ama yine doğadan bir isim seçtiler. Gayet hoş oldu. Onu da önerebilirim hatta, Deniz.
0
fraise
(04.06.16)
Çok zorunda değilseniz koymayın bence.ama çok da kötü değil ..hayırlı bir evlat olsun gözünüzaydın.
0
delicevat
(04.06.16)
çınar'ı boşver. yeni çocuklara baya verdiler bu ismi. doğukan, batıkan, göktuğ güzel bence.
0
komando kani var bende
(04.06.16)
Anne baba uzun değilse bulaşmayın. Kısa Çınarlar çok komik geliyor bana.
0
stratejisizsiniz
(04.06.16)
doğadan gelen tek beğendiğim isim çınar. güzel ama stratejisizsiniz +1.
0
rubenanyukov
(04.06.16)
(8)

erkekler neden kadın parfümü kullanmıyor? yada tam tersi?

hasmetizm 2046
soru deodorant değil sadece parfüm için. kullandığımız kokuları zaten kendimiz pek alamıyoruz burun alıştığı için. kıyafetlerimizi kokladığımız zamanlar dışında. ben deterjan kokusunu sevdiğim için kıyafetlere sıkmıyorum gerçi. sunum genellikle karşıya kokuda.(iyi ve kötü koku dahil).kendi kötü koku
soru deodorant değil sadece parfüm için. kullandığımız kokuları zaten kendimiz pek alamıyoruz burun alıştığı için. kıyafetlerimizi kokladığımız zamanlar dışında. ben deterjan kokusunu sevdiğim için kıyafetlere sıkmıyorum gerçi. sunum genellikle karşıya kokuda.(iyi ve kötü koku dahil).kendi kötü kokumuzu da pek duyamayız biliyorsunuz. şimdi koklayıp beğendiğimiz kokuları kullanıyoruz. ben şimdi erkek aklımla saçma bi mantık yürütüm aç karnıma. neden kadın parfümü kullanmıyoruz? kadınların en çok kullandığı bi ürün mesela; çenıl no 5. ben bundan koksam kadınların beğenisi daha fazla olmaz mı? parfümlerde kadın erkek ayrımı neden var? kadınlar erkeklerin erkek kokusu kullanmasını istiyorsa kendileri neden kullanmıyor? ben mesela kadınların kullandığı çiçeksi tatlı kokuları seviyorum, ben bundan kullanamıyor muyum? bi sinikırs yesem kendime gelir miyim?
0
hasmetizm 2046
(04.06.16)
ya onu bırak da çenıl değil o, şanel...
0
ambrosia
(04.06.16)
ayrıca "kadınlar şanel seviyo ben de bundan sıksam daha çok beğenilmez miyim" demenin "kadınlar çiçekli elbise seviyo ben de çiçekli elbise giysem daha çok beğenilmez miyim?" demekten bir farkı yok... :(
0
ambrosia
(04.06.16)
Ben kullaniyorum acikcasi. Cok da kullanmisligim var. Oyle gidip de en bilindik kokusu sembol olmus kadin parfumu de kullanmiyorum yani de kullanilir sorun yok. Bugune kadar da hicbir kadinin aaa kadin parfumu mu kullaniyorsun dedigini duymadim. Gayet de begeniyorlar.

Sonraki parfumum linkteki olacak mesela. Duty free'de baktim bulamadim o yuzden baska bir sey aldim. O bitsin bunu alicam.

www.sevil.com.tr
0
isott
(04.06.16)
Aslında yok öyle bir ayrım, ticari sebepler tamamen. Parfümcüler ilk başta bu kadın parfümü olsun bu erkek parfümü diye ayırt etmiyordu. Kadın parfümü diye çıkıp erkekler tarafından çok beğenilip erkek parfümü olan parfüm de var. Boş iş yani, isteyen istediğini sıksın.

Bende de Chanel Allure var, bittiğinde kadın versiyonunu almayı düşünüyorum, eminim ki yüz kat daha kalıcıdır.
0
i was made for you
(04.06.16)
bazi kadinlar bazi erkek parfumlerini kullaniyor
0
exlibris
(04.06.16)
Bazı parfümler zaten unisex oluyor ve bence herkese gidiyor. CK veya CK Summer o tarz bir parfüm mesela. Bir ara annem, abim ve ben aynı parfümü kullanabiliyorduk.

Bir yandan da şunu ekleyeyim: ister kapitalizm diyebilirsin, ister birey olabilme diyebilirsin; kişinin kullandıklarının kişiyi tanımlaması durumu var. Örneğin, nasıl giyindiğin senin nasıl biri olduğunu az çok belli eder. İyi,kötü insan gibi değil de; dünya görüşüne göre giyinebilirsin. Üniforma bu bireyselliği ortadan kaldırır örneğin. Herkes aynı giyindiği için kimsenin kimliği, kendini tanımlaması üniforma üzerinden belirlenemez. Üniforma bunun bir ucuysa, diğer tarafta da başka bir uç var. Örneğin, Amerika'da bu durum salata sosuna kadar uzanabiliyor. 'A, ben salatalıklı ranch sos insanıyım', 'Ben barbeküden başka sos kullanmam' denebiliyor mesela. Bunu da kendi ile gurur duyarak söyleyebiliyor insanlar, 'Ben de böyleyim, beni böyle kabul etmelisiniz' der gibi. Kendini salata sosunun üstünden tanımlayabiliyorsun. Ya da kahveyi alırken 'Ben koyu/zift gibi içerim', 'Ben süt koyarım'a kadar, tükettiğimiz her parça bir kişilik kazandırıyor. Bu çeşidin optimum sayısı; yararları-zararları hala tartışılan bir konu. Özgürlük-bireysellik kısıtlaması olmalı mı, olmamalı mı; herkes bir mi olmalı, kişi nereye kadar kendini nasıl tanımlayabilmeli kısmı oldukça tartışılan bir şey. Kişisel olarak bu skalanın neresinde durduğun da kişinin kim olduğunu yansıtan bir şey.

Parfüm de bu bireyselliğin yansıtıcılarından biri. Örneğin, şu adama meyve/çiçek karışımlı bahar parfümünü yakıştırabiliyor musun?
thumbs.dreamstime.com
Ya da şu kızda yanık, odunsu, baharatlı bir kokuyu? Hacı yağını?
img.mi9.com

Parfüm kataloglarında kokuyu alamayacağımız için ürünlerin nasıl bir kişiliği, durumu yansıttığını belirten kişi resimleri olur mesela.
Örneğin, Black Opium reklamına bakalım.
www.nstperfume.com
Bir de Miss Dior'unkine
www.theperfumegirl.com
Böylelikle kokunun ağırlığı ya da ne olabileceği ile ilgili bilgi sahibi oluyoruz. Black Opium'un Miss Dior'a göre biraz daha ağır ama geleneksel olmayan bir koku olduğunu; Miss Dior'un daha meyve/çiçekli hafif bir bahar kokusu olduğunu düşünebiliyoruz. Erkek parfümlerinde şöyle olabiliyor.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
www.theperfumegirl.com

Buradan, kendini hangisine yakın gördüğümüzü, tavırlarımızın nasıl olduğunu belirten parfüme daha yakın olduğumuzu söyleyebiliriz. Gerekli mi? Tartışılır? Kişisel olarak az seçenekli bireysellik tarafındayım; çok seçeneğin aslında bireyselleştirmenin ötesinde yalnızlaştırma, ayrışma, soyutlamaya neden olduğunu ve tek seçeneğin de kişiyi tamamen öldürme olduğunu düşünüyorum. Yine de baksak üniformaya diğerine göre biraz daha yakınım. Dolayısıyla kadın parfümü kullanımı da hangi skalada bulunduğuna ve kendini nasıl tanımladığına bakar. Özetle, bu ayrım bu nedenlerle var. Sadece kadın/erkek ayrımı olsa yine iyi.
0
aychovsky
(04.06.16)
Illa kullanacaksan yaygin olmayan bir tanesini al. Soranlara da markasini sallarsin. Kadin parfumu oldugunu soyleme yeter. Kadin parfumu kullandigini bilirlerse acik konusayim gay derler arkandan. Darilmaca yok. Duzen boyle.
0
yons
(04.06.16)
ben erkek parfümü kullanmıştım. erkek parfümü kullanan kadınlar var ama kadın parfümü kullanan erkek hiç duymadım. erkeğin o kadar feminen kokması, kadının traş losyonu kokması falan güzel o kadar güzel bi olay değil bence. parfümlerin kokusu güzel olabilir ama kaynağı da önemli. kafamızda oluşturduğumuz bazı algılar var. çiçeksi kokular kadınlara gider odunsu kokular erkeklere vs. vs. zaten sıkan kişiyi görmeden kokuyu alırsak hemen kafamızda bi imge beliriyor. ben buram buram çiçek, yaz kokusu alıcam sonra sakallı sakallı erkek çıkıcak falan. olmaz işte. bi salatalıktan kavun kokusu, çilekten salatalık kokusu almak gibi. doğal ve kaynağına ait değilmiş hissi veriyor.
0
olutaklidi
(04.06.16)
(21)

bayanlar size bir sorum var

Sandman
Kraliçe Elisabeth gelip size seni oğluma alacağım dese tepkiniz ne olurdu
Kraliçe Elisabeth gelip size seni oğluma alacağım dese tepkiniz ne olurdu
0
Sandman
(03.06.16)
buzdolabı mıyım ben? araba mı? cep telefonu mu? o kim de beni "alıyor"?

tepkim bu olurdu. kadın denir ona ayrıca.
0
devilred
(03.06.16)
devilred +1
0
anonymice
(03.06.16)
(bkz: neden ben)
0
damdanakan
(03.06.16)
damdanakan +1
0
anonymice
(03.06.16)
(bkz: exit sandman)
0
godoşu beklerken
(03.06.16)
o mu kim? kralice elisabeth yahu. hayatim kurtulurdu. verin bi elinizi opeyim derdim ben. gerci cok da zor bir kaynanaymis haberlerde gordugumuz kadariyla ama yasli nasil olsa. birkac yil idare edilir asdfdfds
0
letheavendangered
(03.06.16)
@sandman izninizle ben de ek bir soru sorayım cevaplayanlara: okuyor musunuz, çalışıyor musunuz ve/veya halihazırda kendi geçiminizi sağlayabiliyor musunuz?
0
siradam
(03.06.16)
Oğulları yaşlı yahu, torunları olabilir.
0
pike
(03.06.16)
Kahvenizi nasıl alırdınız anneciğim :D ayrıca pike+1.
0
ekaterina
(03.06.16)
Oğlu da olur. Kendi de olur.
0
damdanakan
(03.06.16)
Buradakiler kraliçeye bile posta koyarlar, öyle gözü kara cengaverler.
0
angelus
(03.06.16)
bu nasıl kafa lan. olay posta koyamamak mı, vah size. demek kraliçe sizi great dane'ine "alsa" bişicikler diyemiceniz, parlak mısınız? ağzımı bozdurdular yine ya.

alınıksan alınıksın, alacak yere duyur bari te allaaam.
0
godoşu beklerken
(03.06.16)
kraliçe olması iğne ucu kadar ilgimi çekmiyor, çekmek zorunda da değil.
0
devilred
(03.06.16)
ahah yine alınganlar doluşmuş ben eşya değilim beni alamaz diye, her şeyi ciddiye almasanız olmaz zaten.

@letheavendangered kadın ABD'nin son 12 başkanını görmüş, 1-2 seneye ölür demek mucize beklemek bence :D

twistedsifter.com
0
notinhere
(03.06.16)
en genç oğlu 56 yaşında o iş biraz sıkıntı ama torunları da bi düşün yavrum derse büyükanneciğim diye elini öperim. piremses olmak var işin ucunda en kötü ne olabilir.
0
freya
(03.06.16)
Angelus +1
0
stavro
(03.06.16)
gücenen tek bir taraf var, o da gözünü kırpmadan bunu yapacak olan. karşısındakini "nasıl hayır dersin" diye sorguluyor, inanmıyor falan. yoksa neyin geyiği dönüyordu. şakalı pasif agresif kaka için duyuru ağır kaçtı bence kimse yemez.

(ha bu arada magna carta diye bir şey var yerler kraliçeyi.)

bu muhabbetin şakası bence yok. siz bunları aşmış bir ülkede yaşarsınız, bu dili kullanırsınız. burada tecavüzü savunan da var mesela(konuyla alakası yokkafa geriliğini kastediyorum). sanıyorsunuz ki herkes sizi ve espri anlayışınızı tanımak için çaba harcıyor. yazdığını okuyan bir andavalın bunu şaka gibi görmeyip matah sanması sorun, bu bir. ikincisi cevap verenin cevabıyla o şekilde dalga geçen o kişiyi ciddiye almış oluyor çoğu zaman. şakalaşan x kişisi, sen ciddi olmayabilirsin, o gayet ciddi.
0
godoşu beklerken
(03.06.16)
Ay hoşt ulan derdim. Erkeğim ulan ben. :)
0
dissendium
(03.06.16)
ay ben gülerim:D
1. oğulları yaşlı, dedeyle evlenmek istemem.
2. sonuçta kadın üzerine sarayı, arabaları yapmayacak, her şey kraliçenin malı.
3. tek getirisi lüks içinde, gelecek kaygın olmadan yaşamak. ama aynı zamanda dayatılan tonla kurala uyup, kraliçenin diktatörlüğü altında olacaksın. giydiğin kıyafetten saçının uzunluğuna kadar karışılacak. soho'ya gidip iki bira içemedikten sonra, çeşitli çılgınlıklar yapamadıktan sonra, paramı har vurup harman savuramadıktan sonra ne yapayım piremsesliği? iki ayda kanser olurum. bi de beni fakir diye ezer orada saray halkı.

yakışıklı bir aktör, popçu, topçu olsa ok de kraliçe, ı ıh. hayır diyen kadınlar linç ediliyor farkındayım da yapmayın yahu zorunda mıyız?
0
peggy
(03.06.16)
Hadi ordan, evli senin oğlun, koskoca kraliçe olmuşsun ama uğraştığın işlere bak, git başkasını trolle diye atar yapardım.

Gerçekten böyle bir şey olsa güle oynaya atlardım teklife. İngiltere'ye de kültürüne de bayılıyorum. Orada kraliyetin torpiliyle de oyunculukta bayağı iyi yerlere gelirdim. Benedict Cumberbatch'le Tom Hardy'le oynadığımı düşünsene! Sevgilimi de ülkeye getirtir metresim yapardım, entrikasız kraliyet olmaz. Ay hadi inşallah!
0
whimsical
(03.06.16)
Öylece kalır ve "Yok, teşekkürler" falan derim ama niye kalacağımı bilmiyorum. Görücü usülü istemem (arkadaşların da görmesi dahil), baştan o yüzden olmaz zaten. Kraliçenin benle işi olmaz, benim kraliçe ile işim olmaz. Denk değiliz. Dünya görüşümüz muhtemelen farklı. Oğluna karşı hiçbir duygu beslemiyorum. Masalda bile elle tutulur yanı yok.

Arkadaş ortamında anlatırım ama "Hahayt, beni ne kraliçeler istedi de varmadım. Hamamda görmüş, beğenmiş" diyerek, popo hafiften kalkış gösterir.
0
aychovsky
(03.06.16)
(11)

Doktorlar bilimadamı degildir. Kadınlar seçimini kullanır?

vapurlarfalan
Sezeryan veya normal doğum konusunda konusunda bir arkadaşa göre son sözü kadının söylemesi gerekirmiş.Doktorlar bilim adamı değil diyor bu kişi. Şimdi siyasete girmeden bir cerrahi müdahale konusunu konuşuyoruz. Burdaki konu bir acil cerrahi müdahale bekleyen herhangi bir hasta olabilir. Doktor nor
Sezeryan veya normal doğum konusunda konusunda bir arkadaşa göre son sözü kadının söylemesi gerekirmiş.

Doktorlar bilim adamı değil diyor bu kişi.

Şimdi siyasete girmeden bir cerrahi müdahale konusunu konuşuyoruz. Burdaki konu bir acil cerrahi müdahale bekleyen herhangi bir hasta olabilir.

Doktor normal doğum yapabilecek bir hastaya isteğine uyarak veya kendisi "boşver normal doğumu" diyerek sezaryen yapar mı?

bazı standarlar olması lazım sağlık konusunda, gerekmedikçe bazı cerrahi müdahalelerde bulunulmaz.

Ben mi yanlış hatırlıyorum?
0
vapurlarfalan
(03.06.16)
daha ilk hamile olduğumu öğrendiğimde doktora ben normal doğum yapmam sezaryen istiyorum dedim, en ufak bir sorgulama yapmadı tamam nasıl istiyorsan öyle yapalım dedi.
isteğime uyması gerekiyor çünkü doğuracak olan benim. normal istemiyorsam normal yapamaz.
0
sta
(03.06.16)
durup dururken apandisini aldırmak gibi bir şey bu keyfe bağlı sezaryen konusu. olmasa da olur bir organ apandis de ama arıza verene kadar kimse gidip de "doktorcuğum, şunu şuradan alınız lütfen" demiyor. ihtiyaç halinde kullanılması iyidir ameliyat işlerinin, doğal olanı keyfi bozmak manasız ve sağlıksız.
0
devilred
(03.06.16)
-standartlar var zaten. türkiye'de denetleme mekanizmaları kuma çizilen çizgi gibi olduğu için esnetiliyor/atlanıyor olabilir.
-normal doğumun sezaryenden daha sağlıklı olduğunu 1. sınıf tıp öğrencisi bile bilir.
-sezaryen veya normal doğumun seçilmesi konusunda tıbbi bir neden varsa hasta son sözü söylemez, en uç durumda onam vererek sorumluluğu üzerine alır.
-doktorun 'boşver normal doğumu boşver' demesinden kasıt, bazı özel kurumlarda maddi çıkar nedeniyle yapılan uygulamalarsa, bunlar sağlıklı bir denetim sistemiyle gayet kontrol altına alınabilir.
-doktor bilim adamı değildir konusuna gelince, doktor sadece bilim adamı değildir zaten. tıp ne kadar bilimsel gelişme alanıysa aynı zamanda bu gelişmeleri kullanma alanıdır. doktorun vereceği kararda bilimsel veriler ve tecrübe birlikte etki gösterir ve çoğu durumda kesin bilgi/sonuç olmayıp, kabul gören mesleki eğilime göre karar verilir.
0
vizdilva
(03.06.16)
sezaryen sağlığa kastedecekse doktor inisiyatif kullanıyordur herhalde. aksi durumda da hasta kullanıyor olsa gerek.

atom bombasını yapanlar da bilim adamı, ayrıca ikisi alakasız şeyler. tarihçiler bilim adamı değil, sosyologlar değil, psikologlar değil. doktor bilim adamı mı bilemeyeceğim ama sadece bilimi kullanan biri. lab'de araştırma yapmıyor olabilir, yeni bir virüs keşfetmiyor olabilir ama en azından bir mühendis gibi davranıp bilimin gerektirdiğini uygulamaya koyan/koyması gereken biri. gerçi hükümet politikası doktoru da doktorluğundan çıkarıp bir makinaya veya bir kuklaya dönüştürebiliyor, bizde olduğu gibi.
0
godoşu beklerken
(03.06.16)
Doktorlar bilim adamı değildir, doğru. Bunda yanlış bir şey yok.
Akademisyenler de belirli bir yetkinliğe kavuşmadan bilim adamı sayılmazlar.
İkisinin de bilim adamlarının bulguları doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri elzemdir; ancak, bunu kontrol eden "güya" bir sistem var. Kaç tane aile hekimi makale okuyor da, kendini geliştiriyor? Türk tipi akademisyen diye bir kavram boşuna mı çıktı? Kendini geliştirmeyenden ve geliştirme yolunda olup geliştirmemişten ötesinde bilim adına bir şey üretmemiş kişiden bilim adamı olmaz. İyi bir doktor demek de, iyi bir bilim adamı demek değildir. Çok farklı şeyler bunlar. Bilim adamı olmamak da yaptıkları işin önemini asla azaltmaz, haşa ama sadece teknik olarak bilim adamı değildirler. (Ayrıca, bilim insanı değil miydi o en son?)

Sezaryene geçişte ise basit bir Google Scholar araştırması bile iki tip sonuca yöneltiyor: i) İstatistiksel olarak bakış açısına göre değişen sonuçlar ii) İstatistiksel olarak belirli şartlar arasında anlamlı sonuç veren ancak medyanın yanlış yönlendirdiği sonuçlar iii) Çelişen sonuçlar
s-media-cache-ak0.pinimg.com (türkçesi yok maalesef)
İkisinin de avantajı ve dezavantajı var. Şu anki durumu ile "Yanağındaki beni lazerle mi aldırmak istersin, ameliyatla mı alalım"dan çok farklı değil gibi ama derine doğru araştırmadım; ilgi alanım değil, daha fazla araştırmayı düşünmüyorum. Ancak, körü körüne gazeteye ve Sağlık Bakanı'na inanmayacağımdan eminim.
0
aychovsky
(03.06.16)
Başka bir örnek daha ergenliğini tamamlamamış bir kadının göğsüne implant yapılmasını istemesi.

Sonuçta istiyor, yapılır mı?
0
🌸vapurlarfalan
(03.06.16)
bilim adamı olmakla tıbbi fikir belirtmek arasında ne gibi bir bağ var onu çözemedim. doktor bilim adamı değil ama öncesinde 300 tane bebek doğurtmuş tabii ki onun fikri mühim. mimar da bilim adamı değil ama abi o kolon oraya konmaz bina yıkılır diyince hayır illa da koyacaksın bilim adamım değilsin benim istediğim gibi olacak mı diyoruz. ne saçma saçma karşılaştırmalar bunlar ya :( sanki herhangi bir bilim adamının doğumun nasıl olması gerektiğine dair bir fikri olacak anlam veremiyorum.
0
freya
(03.06.16)
Ergenlik değil ama 18 yaşından büyük biri seçebilir artık, buna kim karışabilir ki? Bir annenin durumu ile 18 yaşındaki ergenin durumu bir mi?
0
aychovsky
(03.06.16)
Normal doğum istemiyorum diyene sezaryen yapmalarının bir sebebi de doğum korkusu nedeniyle artan katekolaminlerin uterus kasılmasını azaltması, doğumu uzatarak bebekte de distrese yol açması. Doğumdan ödü kopan kadın zaten zorlayınca da doğuramaz. Benim bedenim benim kararım istediğim gibi doğururum değil yani. Vajinal yolla doğuramayınca ''Doktor bana zorla normal doğum yaptırmaya kalktı, oysa ben demiştim. Bak beni yine sezaryene aldınız.'' diye söylenmesini duymaktansa keser geçer. Hastanın gönlü olur. O yüzden gebelerin fizyolojik (yani doğal ve en sağlıklı) yolla barışmaları gerekiyor.
0
Lim5
(03.06.16)
Bırakalım doktorlar bilim ile ilgilenip ilgilenmediklerine karar versinler diyecem ama, söylerken bir yanlış var ortada. Doktorlar bilim adamı olurlar çünkü tıb bilimini takip ederler, yeni teknikleri imkanları dahilinde uygulamak isterler, uyguladıkça akıllarına "şunu şöyle yapabiliriz aslında" diyerek yeni teknikler üretirler, işte biz bu insanlara bilim adamı diyoruz, yoksa muayene ofisim şurası akşam gelin ilgileneyim diyenlere demiyoruz.
0
🌸vapurlarfalan
(03.06.16)
@vapurlarfalan diğer başlıkta tutunamadın buraya mı geldin kardeşim? Buradan da cevabını yazayım. lmgtfy.com

"M.D.s are practitioners, not scientists. While they apply scientific advances in their practice, that does not make them "scientists". It's safe to say that a large percentage of medical doctors do employ the scientific method with respect to how they assess and treat their patients."

eksiduyu.ru

Bu arada bu arkadaşlar doktorları ilah sanıyorlar. Kendilerine saygım sonsuzdur doktorları ve tıp öğrencilerini çok severim ama bir hasta doktorun ona sunduğu seçenekler arasından seçme hakkına sahiptir. Kimse hiçbir şeyi diretemez. Her erkeğin sünnet ettirildiği ülkede de sağlık bakanı çıkıp kim ne operasyon ister isteyemez eleştiremez. Gidip apandisini aldırabilirsin. Böyle bir çekincen vardır. İlla ki alacak doktor bulunur. Alınmasının da sana zararı yoktur ya da sen öyle istiyorsundur. Yapmayacak doktor da var yapacak doktor da. Örneğin çoğu doktor genç insanlara vazektomi yapmaz. Kadın kendi bedeni, çocuk da kendi çocuğu. Önerileri dinler ama ne istiyorsa onu yapar herkese de bok yemek düşer. Çıkıp kadın sezaryen yapmalı normal doğum daha sağlıklı demek işgüzarlıktır. Çünkü normal doğum ya da sezaryen sağlık açısından biri diğerinden üstün değil. Kadın için cinsel hayatı çok önemlidir eşi yoktur çocuğunu sezaryen doğurmak ister. Kadında ameliyata engel bir durum yoksa buna hayır demek işgüzarlıktır.
0
ThomasJefferson
(03.06.16)
(3)

Sistit'e Kesin Çözüm

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Kan tahlilleri temiz çıktı. Bir türlü geçmedi. İlaç, bitki vs öneriniz varsa süper olur.Cinsiyet: Kadın
Kan tahlilleri temiz çıktı. Bir türlü geçmedi. İlaç, bitki vs öneriniz varsa süper olur.

Cinsiyet: Kadın
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(03.06.16)
özellikle denizde dikkat, üşütmemek lazım. yere çıplak ayak basarken bile dikkatli olmakta fayda var zamanına göre. kolayca hortlayabiliyor.
0
loveinaflipbook
(03.06.16)
Cranberry juice ya da cranberry takviyeli seyler (turkcesi ne cranberry nin bilmiyorum)
Baya ise yariyor.

Canin yansa da asiri bol su icmek (gunde 3-4 lt)
Bol bol tuvalete gitmek, idrar ne kadar uzun sure icerde kalirsa o kadar rahat uruyo bakteriler. civi civiyi soker gibi biraz. Asiri can aciyo biliyorum da oyle..
0
kuehles blondes
(03.06.16)
Cranberry özü hapları var bunun için. O olmazsa cranberry suyu veya kurusu da aynı işi görür. Birebir.

O olmuyorsa, aynı familyadan gilaburu suyu bulmak gerekiyor.
0
aychovsky
(03.06.16)
(18)

Nasıl dil öğrendim diye bir video yaptım

hadi ya la
İspanyolca üzerine. Ama tüm diller için geçerli. Bu işlerde inanılmaz acemiyim, tuhaf geliyor şu an ortaya çıkan sonuç ama video için "bunu şöyle yapsan daha iyi olur" dediğiniz şeyler varsa dinleyebilirim :)https://www.youtube.com/watch?v=ZSxFnN9tHlMedit: Çok teşekkür ederim, tüm yorumların kötü ol
İspanyolca üzerine. Ama tüm diller için geçerli. Bu işlerde inanılmaz acemiyim, tuhaf geliyor şu an ortaya çıkan sonuç ama video için "bunu şöyle yapsan daha iyi olur" dediğiniz şeyler varsa dinleyebilirim :)

www.youtube.com

edit: Çok teşekkür ederim, tüm yorumların kötü olacağını düşünmüştüm ama amacım kısa bir zamanda bir şeyler yapılabileceğini göstermek ve insanları teşvik etmekti. Bu konuşmayı önce kafamda hazırladım, her kısmı başlık olarak not aldım ve üç beş kez aklıma gelenleri söyledim, sonra daha anlamlı olacak şekilde birleştirdim
0
hadi ya la
(03.06.16)
Verdim şukunu. Güzel olmuş. Ciddi misin abi sen 4 ayda öğrendiğin konusunda. Konuyu aç biraz. Devam videoları gelsin. Yalnız inanayım mı inanmayayım mı hala kararszm :)
0
intihar etsem de kendime gelsem
(03.06.16)
Bu tarz videolarda arkaplan iyi seçilmeli. Onun dışında takdir ettim. Bir de kamerayı uzağa koyup kendine zoom yaparsan suratın çok daha doğal çıkar.
0
ThomasJefferson
(03.06.16)
Çok güzel olmuş, ellerine sağlık!
0
aychovsky
(03.06.16)
güzel olmuş tebrik. benden ufak bir tüyo. renkleri iyi kullan. mesela ispanyolca üzerine konuşucaksan sarı bir arka planın önünde cayır cayır bir kırmızı tshirtle otur. bununla ilgili renklerin önemi diye aratıp bulabileceğin konuşmacının türk olduğu bir video da var tavsiye ederim.
0
KidLazer
(03.06.16)
hocam çok güzel ve doğal olmuş abonen oldum hemen :) biraz daha net bir kamera tavsiye ederim. ayrıca dedikleri gibi devam videoları gelmeli.
0
golgi aygıtı
(03.06.16)
kagittan mi okuyosun
0
partizan
(03.06.16)
açılın ispanyolca öğrencisi geldi!

kesinlikle çok hatası var, ispanyolcayı anlaşılır konuşuyor. dinleyerek anlamak mümkün. gerçek ispanyolca bu değil arkadaşlar, özellikle Endülüs'teyseniz olay söylediğiniz hiçbir şeyin anlaşılmaması...

Şaka bir yana, ben bir süredir İspanya'dayım şu kadar öğrenemedim İspanyolcayı. Telaffuz falan benim aylardır burada insanlara yalvardığım seviyede işte. Acemilik konusunda bir şey diyemeyeceğim, hata yakalayamadım, zaten adam beni aşmış vaziyette. Chapo amigo!
0
reavelyn
(03.06.16)
cok güzel, tebrikler.

partizan, evet, kağıttan okuyor.
0
scars dont fade
(03.06.16)
Tebrikler,

Kamerayi karsina al,thomasin dedigi gibi.
0
duptıs
(03.06.16)
bir de 4 ayda dil öğrendim demissin ama 3 ay önceki duyuruda zaten İspanyolca konuşabildiğini yazmissin:

www.eksiduyuru.com
0
scars dont fade
(03.06.16)
@scars dont fade, evet. Şu an bile ispanyolca konuşulan bir ülkeye gitsem fena afallarım ama bir turistin derdini anlatabileceği her şeyi o dönem de anlatabiliyordum. Konuşuyorum demek fazla kaçmış :)
0
🌸hadi ya la
(03.06.16)
cok inandirici gelmedi bana ya
0
groove
(03.06.16)
vidyoda ne dediğini dinlemedim. kamerayı göz hizana al, arka planını düzelt arkadan ışık gelerek güzel vidyo çekilmez. :') kolay gelsin.
0
freya
(03.06.16)
Kağıttan okumuyorum ki, şöyle yaptım; not defterine bu şekilde notlar aldım
1. Hola!
2. Önceden hiç konuşamıyordum
3. Çocukken...
4. Duolingo'ya minettarım
... gibi

Youtube için video hazırlayan çoğu kişi bu şekilde plan hazırlıyor. Sırasını ve başlıklarını not edince daha düzgün bir içerik çıkıyor.
0
🌸hadi ya la
(03.06.16)
Güzel de. Merak ediyoruz gerçekten 4 ayda mı öğrendin. Öğrenmek iyidir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(03.06.16)
Kagittan okusa da bir sey fark etmez. Soyle ki, kagidi hazirlayan da o. Ustelik hazirlikla bile ogrenmeye yeni basladigi bi dilde bu kadar net konusmasi takdire sayan bir sey.

Hadi bu sefer hepsini her seyi kelime kelime kagittan okudu diyelim. Adama "vay kalpazan" muamelesi cekmeyip motive edersek 2-3 ay sonra cok daha iyi seviyeye gelir.
0
reavelyn
(03.06.16)
@intihar etsem de kendime gelsem, an itibariyle 138 gün oldu. Duolingo'da streak yaptım, aralıksız. Öncesinde selam naber harici bir şey diyemiyordum. Şu an da iyi sayılmam, videoda en güzel kurduğum cümleleri birleştirdim. Yoksa arada çok tutulduğum yer var. Durum böyle.
0
🌸hadi ya la
(03.06.16)
youtube'ta profesyonel olarak yerli ve yabancı youtuber'ları takip eden biri olarak bir şeyler söyleyeyim :) kamerayı karşına koy, yani kameraya yukarıdan bakma. gün ışığından faydalan, yani camın karşısında ol (camı karşına al), dışarıdan gelen ışık yeterli olur. arka planı düzenli tutman faydalı olur, insanın gözü takılmaz (arka planın dağınık demiyorum da, kamerayı düz koyunca arkası dağınık olursa diye söylüyorum). arka planı düz yapmak için çarşaf falan bile gerebilirsin bir şeylerin üzerine :) bunlar işin "youtube" kısmı :)

4 ayda yapmış olman çok güzel ayrıca. kıskandım çabanı :) abone oldum ben de kanalına.
0
nathanieltroy
(03.06.16)
(6)

İnternet üstünden dolandırıcılık

aychovsky
Az önce panik halinde bir arkadaşımla konuştum. Kendisi takı tasarımı ile uğraşıyor ve bu yüzden de arada bir yurtdışından takı getirttiriyor. Türkiye'de olmayan ama Amerika'da bulunan bir takıyı getirtmek istemiş. Ünlü bir takı firması varmış. Adını söylemedi gerçi, benim de sormak aklıma gelmedi a
Az önce panik halinde bir arkadaşımla konuştum. Kendisi takı tasarımı ile uğraşıyor ve bu yüzden de arada bir yurtdışından takı getirttiriyor. Türkiye'de olmayan ama Amerika'da bulunan bir takıyı getirtmek istemiş. Ünlü bir takı firması varmış. Adını söylemedi gerçi, benim de sormak aklıma gelmedi ama öğrenirim. Adı xyz.com olsun. Onun sitesinin aynısından yapmışlar; xyz.com.tr olarak. Arkadaşımın da İngilizcesi iyi değil; 'İngilizce siteden alışveriş yapacağıma Türkçesinden alırım. Fiyatlar aynı' demiş ve alışveriş yapmış. Daha sonra kendisine sitte üyeliği ve sipariş numarası ile ilgili e-postalar gelmiş. Dünden beri sipariş durumu ile ilgili siteyi kontrol ediyormuş ama sipariş durumunun ne olduğu yazmıyormuş. İçeriği yazıyormuş ama durumu yerine 123 gibi bir şeyler, karalamalar yazıyormuş. En sonunda bu akşam Müşteri Hizmetleri'ni aramaya karar vermiş ama telefon numarası bulamamış sitede. Mail adresi [email protected] diye varmış, bir de müşterilerin doldurabileceği bir form varmış ama o da görünüşte formmuş. 'Gönder' e basınca hiçbir şey yapmıyormuş. Ben 'Sitenin adını bir arat, belki daha önce dolandırılanlar olmuştur' dedim ama hiç şikayet yokmuş ama başka bir şey de yokmuş.

Dolayısıyla şirket ortada yok, birileri Amerikan şirketinin sitesini komple her şeyiyle Türkçeye çevirmiş. Ben de onun ağzından İngillizce bir e-posta yazdım; arkadaşım bunu Amerika'daki şirketin formunu doldurarak iletti. Oradan cevap bekliyor şimdi. En azından, firmanın Türkiye'de böyle bir görünümünün olduğunu bilsinler.

Bu durumda, arkadaşım ne yapabilir? Alışverişi sanal kart ile yapmış, para çekilmiş; bunun için yapması gereken nedir? Karşı taraf sanal kart bilgilerini kullanmaması için ne yapmak gerekir?

Edit: Tikler sabaha kalabilir.
0
aychovsky
(03.06.16)
bankayla iletişime gectiniz mi?
0
fikir iscisi65
(03.06.16)
Sordum bunu. Çağrı merkezi bilgileri kendi isteğiyle verdiğini, bu durumda dolandırıcılık olmadığını söylemiş.
0
🌸aychovsky
(03.06.16)
chargeback yapsın. bankayı arayacak bu paranın çekilmesini iptal ettirecek. Kendini kanıtlaması gerek internet sitesi olacak. 3d ile yapmamıştır herhalde.
0
ThomasJefferson
(03.06.16)
+1 Chargeback bunlar icin var evet parayi geri alirsiniz. Emaille subeden birine ulastim ben, form gonderdi. visa ya da hangi kartsa, banka onlara gönderiyor formu. Bir ay sonra param iade oldu.
0
bir varmis bir yokmus
(03.06.16)
İşlemde 3d secure kullanmış.
0
🌸aychovsky
(03.06.16)
3d secure sadece kredi kartı bilgilerinin güvenliğini sağlayan bir sistem. parayı çeken kişinin davraışına karşı bir güvenlik sağlamaz.

ama com.tr adresini veren nic.tr şirketi bu işi çok sıkı tutuyor. öyle her önünegelene adres vermiyor. illa ki belge istiyor. sahte ticaret sicil gazetesi falan da yapmadılarsa adresi de alamazlar. ha belgeyi faksla istediği için sahtesi yapılmayacak şey değil ama com.tr şeklindeki adreslerin güven vermesi lazım. hiç olmadı nic.tr ile iletişime geçip dolandırıcı oldukları iletilebilir, bir ihtimal iletişim bilgileri alınabilir.
0
kibritsuyu
(03.06.16)
(10)

Okuduğunuz en içten, sıcak ve komik kitap nedir?

six packsiz
Mahalleden arkadaşlar ile başlatıyorum.
Mahalleden arkadaşlar ile başlatıyorum.
0
six packsiz
(02.06.16)
Sait Faik'in öykü kitapları. Komik değil ama sıcak ve içtenlik kriterlerine uyuyor. Hayatta komik hiçbir okuma yapmadım sanırım.

Komik olmaya yaklaşacak iki öyküsü var lakin; Lüzumsuz Adam, Havuzbaşı.

Bir de çocuk kitapları sayılıyorsa Rıfat Ilgaz'ın Bacaksız serisi.
0
buff
(02.06.16)
hepsini kapsayan "dublörün dilemması" diyebilirim. etgar keret'in her kitabı da içtendir, samimidir, sıcaktır ve birçok hikayesi de güldürür ya da gülümsetir.

pardon dublörün dilemması değil, korkma ben varım olacaktı ilk kitap. ama o da iyidir. zaten ilk kitaptır. sonra korkma ben varım geliyor.
0
sustum
(03.06.16)
Fernand Sansua +1
0
fear factor
(03.06.16)
Philip Roth - Portnoy'un Feryadı
Roald Dahl - Amcam Oswald
0
conrad moricand
(03.06.16)
trumpet
0
partizan
(03.06.16)
bilmiyorum ama bu kriterleri sordugunda aklima gelen ilk kitap dna'nin otostopcunun galaksi rehberi.

özellikle agrajag, total perspective vortex, Bowerick Wowbagger the Infinitely Prolonged ve depresif ai marvin benim icin mükemmel detaylardi.
0
wiillii
(03.06.16)
Ruhi Mücerret
0
dessy
(03.06.16)
Muzaffer İzgü, Donumdaki Para. Çocukken okumuştum ama çok gülmüştüm.
0
yirmisantim
(03.06.16)
Muzaffer İzgü'nün kitapları.
Halo Dayı ve İki Öküz
Donumdaki Para + 1


Daha öncesinde de Ökkeş Serisi'ne gülerdim. 10 yaşındayken evimiz tahta kurusu istilasına uğramıştı. Evi ilaçlatıp üç gün tatile gitmiştik. Yanıma Ökkeş Dolmuşçu'yu almıştım. Öyle komikti ki, kahkahama annemler "Aha, delirdi galiba" diyerek odaya geldiler. Onlara da okumaya başladım. Onlar da kahkaha atınca yan aparttakiler "Hayırdır, ne var bu kadar komik, merak ettik" diye geldiler; içerisi bir 7-8 kişi olmuştu. Okudukça hem ben güldüm hem onlar güldü.
0
aychovsky
(03.06.16)
Cevdet Bey ve Oğulları'nda sık sık güldüğümü hatırlıyorum, hele bir yerde kopmuştum. Komedi değil tabii ama komik kısımları olan bir kitaptı.
0
i was made for you
(03.06.16)
(5)

Bugün mezun oldum ve çok mutsuzum. Nasıl geçecek bu?

m e b
Bugün mezuniyet törenim vardı. Yurttan edindiğim dostlarımın katılımıyla çok da mutlu oldum. Ama ne yazık ki mezun olup onlarla bir daha asla eskisi gibi aynı evde yaşayamayacağımı, bu kadar çok vakit geçiremeyeceğimi, kapitalizmin getirdiği modern kölelik yüzünden herkes kendi yolunda giderken bu d
Bugün mezuniyet törenim vardı. Yurttan edindiğim dostlarımın katılımıyla çok da mutlu oldum. Ama ne yazık ki mezun olup onlarla bir daha asla eskisi gibi aynı evde yaşayamayacağımı, bu kadar çok vakit geçiremeyeceğimi, kapitalizmin getirdiği modern kölelik yüzünden herkes kendi yolunda giderken bu dostluğu mesafeyle soğutacağını, herkesin önceliklerinin değişeceğini bilmek beni çok üzüyor an itibariyle. Hele ki edindiğim dostlukların sadece üniversite dünyasıyla sınırlı olduğunu ve onlardan başka dostumun olmadığını düşününce, çok daha yıpratıcı bir sürecin beni beklediğini biliyorum.
Nasıl geçecek bu? Ben bu samimiliği iş dünyasında ne kadar bulacağım? Yeni insanlarla tanışmaktan nefret eden biri bunları nasıl aşacak? Bu boşluk nasıl dolacak?
0
m e b
(02.06.16)
Okul bitti, baska bir kitaya tasindim.

Hala universiteden arkadaslarimla gorusuyorum Turkiye'ye gittigimde. Gidemedigimde arasiyoruz filan. Ayrica ayni yerde yasamaman icin bir sebep yok, 1-2 arkadasinla eve cikabilirsin.
0
fortisvita
(02.06.16)
Gercekci ol, o zaman gecer.
0
stavro
(02.06.16)
İnce endişenzle dalga geçenlere bakmayın.
Arkadaşlar insanlar bu duyurularda bazen kalplerini, duygularını, üzüntülerini açıyorlar bize, daha hassas davransak sizce de güzel olmaz mı? Belki kalp kıracağız bilemeyiz çünkü, lütfen...

Haklı bir kaygı bu. Sizin adınıza üzüldüm gerçekten. Ama belki siz bu kaygılarınızla o samimi insanlardan kopmamak için çaba sarf edebilirsiniz birez da olsa işe yarar, onlar da dünyada bazı güzel değerleri tekrar tekrar hatırlar :)

Alkol böyle durumlarda unutmaya yardımcı olue mu bilinmez, ama siz pes edip kendinizi uyuşturacağınıza bu dünyada yok olanları yaşatmak adına savaşırsanız, hiç olmazsa kendinizi, ya da bir iki kişiyi mutlu edersiniz belki.

Mezuniyetiniz hayırlı uğurlu olsun.
İnşallah köle olmayacağınız bir sisteme dahil olursunuz.
Kolay gelsin.
0
damba
(03.06.16)
Bi kaç aya geçer. 15 yıl geçmiş geriye dönüp baktığımda. Neler geçmediki.
0
delicevat
(03.06.16)
Bu konuda en çok üzüldüğünüz zaman bu zaman olacak. Zaman geçtikçe daha daha az üzüleceğinizi düşünerek rahatlayabilirsiniz az bir nebze de olsa.

Üniversitedeyken evli bir arkadaşım vardı, üniversiteden sonra başka bir şehre taşındı. İki sene sonra yeniden görüştük ve tam da bu konu hakkında konuşurken 'Aman, bu da evlilik gibi. Şimdiki gibi özel olmayacağını düşündükçe insanın aklı çıkıyor ama o süreci yaşarken de hiç acısız, sakin sakin kabulleniliyor. Sonra hiç hissetmiyorsun bile' demişti. Belki haklıdır, işin sadece mezuniyet tarafını biliyorum ben. Benim açımdan böyle bir süreç oldu, umarım sizin için de olabildiğince rahat geçen, hatta bu günleri aratmayan bir süreç olur.

Şu an lise arkadaşlarınızla ne sıklıkta görüşüyorsunuz ve haklarında ne hissediyorsunuz? Arkadaşlar açısından durum bundan çok farklı değil. İş arkadaşlarına gelince; onların nasıl insanlar olacakları ve aranızın nasıl olacağı tamamen çalışılan yerlere bağlı. Kanlı bıçaklı olmak da bir olasılık, can ciğer kuzu sarması da.Umarım can ciğer kuzu sarması olandan denk gelir.

Bu boşluk zamanla dolacak. Hemen dolmayacak ama bir zaman sonra bir boşluk olmayacak. Söz.
0
aychovsky
(03.06.16)
(3)

Matlab - plot

hayley williams ile evlenecek genc
2 tane serim var x-y düzleminde. x=[90,80,70,60,50,40,30,20,10,0]; y=[67.4740,67.4740,67.4769,67.5132,67.9099,69.4911,72.7033,77.1852,82.1211,87.1176];bundan bir tane daha var. bunları nasıl aynı plotta çizebilirim?
2 tane serim var x-y düzleminde.

x=[90,80,70,60,50,40,30,20,10,0]; y=[67.4740,67.4740,67.4769,67.5132,67.9099,69.4911,72.7033,77.1852,82.1211,87.1176];

bundan bir tane daha var. bunları nasıl aynı plotta çizebilirim?
0
hayley williams ile evlenecek genc
(02.06.16)
plot (x)
hold on
plot (y)
deyince ikisini üst üste çizmesi gerek.
0
aychovsky
(02.06.16)
plot(x1, y1)

hold on

plot(x2, y2)
...

uk.mathworks.com
0
ubi dubium ibi libertas
(02.06.16)
plot(x1,y1,x2,y2) de aynısını yapar.
0
2enkucukasalsayidir
(02.06.16)
(9)

Hep hüzünlü/acılı şeyler mi yazıp okuyacağız. Alın size hoş bir gönül işi..

matrix
Bunu ben yaşamadım. Arkadaşımın hikayesi. Ama kendim yaşamış kadar seviniyorum. Belki bazılarımızı motive eder, güzel ve mucizevi şeylerin de olabileceğini hissettirir...Sene 97. Arkadaşım irc üzerinden biriyle tanışıyor. 1 sene çıkıyorlar. sonra kız bunu terkediyor. arkadaşım yine de bir şekilde ar
Bunu ben yaşamadım. Arkadaşımın hikayesi. Ama kendim yaşamış kadar seviniyorum. Belki bazılarımızı motive eder, güzel ve mucizevi şeylerin de olabileceğini hissettirir...

Sene 97. Arkadaşım irc üzerinden biriyle tanışıyor. 1 sene çıkıyorlar. sonra kız bunu terkediyor. arkadaşım yine de bir şekilde ara ara sesleniyor. doğum günlerini kutluyor falan işte.

2001 gibi başka birisiyle ilişkisi başlıyor. haliyle o sesleşmeleri de bitiriyor. derken arkadaşım, 2005 yılında askerdeyken bir gece rüyasında bu ilk kızla evlenmiş olarak görüyor kendini. uyanınca epey bir dumur oluyor. dayanamıyor ve kızı arayıp bunu söylüyor. gülüşüyorlar falan.

askerden döndükten 6 ay kadar sonra da mevcut ilişkisi bitiyor. (ilk kız için, şu anki ilişkisini bitirecek kötülükte bir karaktere sahip değil, onu söyleyeyim. olaylar öyle gelişiyor diyeyim.) ve ilk hatunla yeniden görüşmeye başlıyorlar.

ve geçenlerde evlendiler. :) epey bir severek. ve epey de mutlular şu anda.

oluyo yani arkadaşlar işte. ilişkiler üzerine kitap, tablo, şablon, istatistik, akıl yürütme, kaygı, kurgu, önyargı bla bla yapmayın. sallayın. tek motto var; "olacak olmakta olan."

sizin de var mı (ya da etrafınızda) böyle "hoş" hikayeleriniz?
0
matrix
(02.06.16)
Ben de bir örnekle katkıda bulunayım. Hatta kopyala-yapıştır yapayım Sözlük'ten.

bir ogrencim/arkadasim var bolivyali. tanistigimda yuksek lisansa baslamisti ıstanbul'daki bir universitede. adini vermeyeyim, belki arkadasi olup okuyani vardir. ayip olmasin. adi maria olsun. maria kucucuk yaslardayken, internet yeni yeni hem bolivya'da hem turkiye'de iken bir chat odasinda mehmet'le tanismis. ıkisinin de ıngilizcesi iki gram o zamanlar. arkadaslari araciligi ile konusmuslar. sonra yavas yavas ıngilizce ogrenip birlikte konusmaya baslamislar. mehmet karadenizli bir ailenin durumu olmayip okulu birakan musluk tamircisi ciragi bir oglu. maria da o zamanlar ortaokullu bir yeni ergen. bu ikili ilk asklarini birlikte yasiyorlar ve surekli birbirlerini hayal ediyorlar. en son maria durumu annesine anlatiyor, onlar da "tahsilsiz erkek istemiyoruz" diyorlar. maria mehmet'e anlatiyor durumu ve diyor ki "eger okursan, ben de yuksek lisansa turkiye'deyim". mehmet azimli, bitiriyor ortaokul ve liseyi disaridan. ustelik universiteyi kazaniyor. maria da bir burs bulup turkiye'ye geliyor. mehmet ustune universiteyi de kazaniyor, ıngiliz dili ve edebiyatini. tek sorun var, okullar farkli sehirlerde. maria turkce ogreniyor burada yasamak icin ve bir yandan da ıstanbul'da mehmet'in ailesi ile yasiyor. dusunun ki evlenmeden kaynana ile kaliyor, ustelik damat yok. kaynana cok iyi bir insan oldugundan hicbir sey sorun olmuyor maria icin. ustelik ayda bir mehmet'i gorebildigi icin, tatillerde de uzun uzun kalabildigi icin mutlu. evde de karadeniz sivesi ile konusuldugu icin maria'nin ilk kelimeleri "celeyrum, cideyrum" gibi kelimeler oluyor ama sonra turkce'yi cok guzel ogreniyor. ikisi de azimle okuyorlar, mehmet erasmus'la belcika'ya gidiyor. maria da ara ara onun yanina gidiyor. sonra mehmet'in universitesi ve maria'nin yuksek lisansi bitiyor. bittigi icin de ulkesine donmek zorunda kaliyor ama maria da doktora icin burs kazaniyor. o sirada mehmet de geri donuyor. 12-13 kusur yillik asklari hala devam ediyor ve en sonunda ayni evdeler. benim icin de biri icin yapilabileceklerin kanitilar.
0
aychovsky
(02.06.16)
Ben bunda umutlanacak bi şey göremedim ama bir ömür mutlu olsunlar. Olacağı varmış demek.
0
damdanakan
(02.06.16)
Vaaay bee...
Hayretler içindeyim dehşet ibret aldım...
Demek ki nasipte varsa düzülmek, neye yarar üzülmek.
0
Goddard
(02.06.16)
oh be, sonunda ayrıl demiyceğim bi' gönül işi.

ayrıca cüleyrum şu an.
0
evde liyakat kalmamis
(02.06.16)
En hoş hikayem eski sevgilimden ayrılmış olmak. Kendimi şanslı sayıyorum cok sansli hem de.
0
mobydick
(02.06.16)
Sübhanallah kardeş, ibretlik bir paylaşım.
0
pike
(02.06.16)
kız niye terketmiş ilk seferde?
0
KaraSakall
(02.06.16)
prntscr.com
Hehe:)

Sizin hikaye guzelmis ama:)
0
stavro
(02.06.16)
bir ilişki olup olmayacağını bilemezsin evet olacağı varsa oluyor ekstra bir şey yapmana gerek yok. onların mutlu olup olmadıklarını bilemezsin. buna benzer internet üzerinden değil de, işte bu kızdan daha iyisini mi bulucam diyerek evlenen arkadaşlarım var. mutlular mı kısmı? mutlu tabi ama öyle deli divana aşık değil hiç biri ve şartlı refleks gibi yani mesela takılıyoruz bazen diyorum (eşini niye getirmedin) o şimdi kafa açardı diyor. yani değersiz değil elbette ama garip ya yaşla çok ilgisi var bu durumların belli bir yaştan sonra kendini düşünüyorsun sadece.
0
gokhan atestepe
(03.06.16)
(3)

athena'nın eurovision şarkıları

proletarier aller lander vereinigt euch
yanlış hatırlamıyorsam 3 şarkı yapmışlardı oylamayla for real seçilmişti ancak o diğer 2 şarkının adı neydi?
yanlış hatırlamıyorsam 3 şarkı yapmışlardı oylamayla for real seçilmişti ancak o diğer 2 şarkının adı neydi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.06.16)
easy man ve i love mud on face'miş.
0
peggy
(02.06.16)
I love mud on my face
www.youtube.com

Easy Man
www.youtube.com
0
aychovsky
(02.06.16)
inheritance
(02.06.16)
(24)

6 saat mesafeli sevgili yapmak ne kadar mantıklı?

Goddard
İleriye dönük evlenme ihtimali var. Ciddili ilişki yani.
İleriye dönük evlenme ihtimali var. Ciddili ilişki yani.
0
Goddard
(02.06.16)
seviyorsan olur neden olmasın?
0
in vino veritas
(02.06.16)
Zor iş çok mantıklı değil.
0
angelus
(02.06.16)
2 kere denedim ikisiyle de uzaktan uzağa 2 yıl sürdü. 2.den nişanlıyken ayrıldık. birinciden nişanlanamadan...İmkansız değil ama zor. Eğer bu durum kısa sürecekse şans var.
0
delicevat
(02.06.16)
Daha sevgili degilsiniz ona ragmen evlenmek demissiniz ayni sehirde bile degilsiniZ, evde huyu suyu nasil bilmeden evlenip bosanirsiniz bu gidisle.
0
neferkitty
(02.06.16)
olur ama yorar. saçların seyrekleşip beyazlayabilir. bahar aylarında çift çift gezenlere dalma isteğin artabilir. iki tarafın da anlayışlı olması kavga gürültüden olabildiğince kaçınması gerekir. gönül işi bu. kim istemez sevdiği yanında olsun. ama uzaktan olmaz diye bir şey de yok.
0
asilsiz suclama
(02.06.16)
Arabamla gidersem üç buçuk saat falan sürüyor.
Bir kez görüştük, bi elektriklenme oldu, numaralarımızı verdik birbirimize. Güzel dileklerde bulunduk.
0
🌸Goddard
(02.06.16)
Mesafe kapanacak mı yakın gelecekte, o önemli.
0
cakabo
(02.06.16)
Evlenme fikir olarak var. Tabi ki daha tanımak gerek yani her şeyi de yazmak istrmiyorum, yoksa bir sürü gereksiz ayrıntıyla doldurucam soruyu. Biraz ergrnlerden farkınız olsun, her şeyi de anlattırmayın bana.
0
🌸Goddard
(02.06.16)
Yakın gelecekte kapanmaz. İş ciddiye binerse kapanır anca.
0
🌸Goddard
(02.06.16)
2-3 haftada bir hafta sonları görüşecekseniz yürür.
0
halitkin
(02.06.16)
Arada başkalarıyla görüşmek sorun olmuyorsa, güzel bence.
0
Cursed Chico
(02.06.16)
soruluyorsa zor diyorum.

deger abi ugrasmaya biz ihtimali bile buna deger vs diye giriliyorsa, sans veriyorum.
0
wiillii
(02.06.16)
sorun olur, kıskançlık olur, kan çıkar sonu mapus olur.
0
seyduna6687
(02.06.16)
Yürütebileceğinize inancınız az da olsa varsa bence gayet de olumlu olur. İlişkilerde mesafe sorunu çözülemeyecek bir unsur değil kanımca.
0
hazarcan
(02.06.16)
6 saat bir şey değil. Olacak gibiyseniz olur.
0
aychovsky
(02.06.16)
Bence aşıksanız mantıklı, değilseniz mantıksız.

Bu durumda mantıksız çünkü aşık olsanız böyle bir soru sormazdınız, en azından sizi tanımayan ve sizin tanımadığınız insanlara...
0
whimsical
(02.06.16)
kişilere bağlı. yapıcı insanlarsanız, güvenilirseniz, güveni sağlarsanız, paranoyak değilseniz olur. daha yıpratıcı daha zor olur yanındakine göre. ama "asla olmaz" değil.
0
uzunuzunilgi
(02.06.16)
Neferkitty +1
0
stavro
(02.06.16)
ben denedim olmadı
0
mirty
(02.06.16)
uçak alırsan olur. planör de olur.
0
anonymice
(02.06.16)
ben denedim oldu.Evliyiz şu an.
0
turkuaz
(02.06.16)
seviyorsanız olur. hem özlersiniz birbirinizi, ne güzel.
sık görüşünce ilişkinin tükendiğini düşünenlerdenim.
0
dahinnotha
(02.06.16)
Aşık değilim, seviyorum diye bir şey yok. Sadece hoşlandım güzel bi çekim oldu. Daha muhabbet bile etmedik öyle birkaç cümle. Gidip görüşmeye değer mi peki? Birkaç hafta üst üste gitsem mi diye düşünüyorum. Hem tanımış oluruz birbirimizi. Uzak mesafe ilişkim olmuştu daha önce ama sabah çıktığımda öğlen orda oluyordum. Gittiğimde onun evinde kalıyordum birkaç hafta. Şimdi böyle olmaz tabi. Hem o zamanlar daha bi toyduk, her gördüğümüz şeyi ilk kez gördüğümüzden daha bi değerli oluyordu. Şimdi beklentiler yükseldi tabi, o zamanki şartlar değişti.
0
🌸Goddard
(02.06.16)
ugrasma.
0
bim tribi
(07.06.16)
(15)

Arkadasa bu konuda kırilmak yanlış mı?

fraise
İçten içe hem kıriliyorum , hem de kirilmamam gerektiğini düşünüyorum. Durumumuz su; 14 kişilik bir arkadas grubumuz var, çok uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Hatta bir kısmı 17 senedir tanısiyor. Bu grupta bizim çok yakın olduğumuz iki arkadaş var, diğerleri de grup arkadaşlığı. Neyse efendim g
İçten içe hem kıriliyorum , hem de kirilmamam gerektiğini düşünüyorum. Durumumuz su; 14 kişilik bir arkadas grubumuz var, çok uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Hatta bir kısmı 17 senedir tanısiyor. Bu grupta bizim çok yakın olduğumuz iki arkadaş var, diğerleri de grup arkadaşlığı.

Neyse efendim genelde bu grupla ayda ya da 2 ayda bir topluca bulusulur; onun dışında kalan durumlarda minik gruplar halinde görüsulur. Gruptaki 1 arkadaş ve eşi cumartesi çalışıyor. Yakın arkadaşlarımızdan biri de sürekli onlara göre plan yapmaya çalışıyor. Bu planların 10da 7si bize uymuyor, sonra da bize gruptan kendinizi soyutladiniz diyorlar.

Yine bu hafta cumartesi ya da pazar kahvaltı organizasyonu yapalım dedi yakın olan arkadaş, ilk ben yazıp 'aa ne yapalım, ne edelim ama cumartesi günü olsun' filan dedim. Bu sabah bir baktım pazar gününe organizasyon yapılıyor. Gruptan 2 kisi hic gelemiyor, bir kisi de cumartesi olsa daha iyi demis mesela. Biz de gidemiyoruz. Bu bir iki sefer olan bir durum değil, hep böyle. Çünkü yakın olan arkadaş bizi nasılsa görüyor, uğruyor, gelip kalıyor (gidip başkasının evinde de kalmaz bu arada) diye onlara uyduruyor.

Ben de biraz trip atar gibi yazdım, sonra da pişman oldum. Çocukca bir durum mu diye düşündüm, bilemedim.

Size ne dersiniz? Haksız miyim ben? Yoksa biraz çocukça mi davranmisim, kızılacak bir durum yok mu?

Not: yaşlar 22 ile 34 arasında değişiyor.
0
fraise
(02.06.16)
Allah başka dert vermesin..
0
nrmnm
(02.06.16)
en baştan 22 ile 34 yaş arası insanların aynı grupta ayarlama yapabilmesi bile hayret uyandırdı bende, yine buraya kadar iyi gelmişsiniz :)
gerçekten biraz trip attıysan sıkıntı yok, bazı planlar pazara bazıları cumartesiye yapılmalı tabii ki.
0
freya
(02.06.16)
'Ama böyle durumlarda bize uymayan günleri seciyorsunuz ısrarla, sonra da gruptan soyutladiniz kendinizi diye kiziyorsunuz. Maalesef gelemiyoruz biz' dedim.

Nrm, sana da vermesin.
0
🌸fraise
(02.06.16)
başlıkta zaten bir tuhaflık var. insan arkadaşına ona çok büyük bir yalan söylemediği, onu kazıklamadığı müddetçe niye kızar ki? koca koca insanlara kızmak neden bir de? çocuğa bile kızmamak gerekirken. insanız sonuçta... kusursuz değiliz.

ayrıca o kişiye başka sebeplerden ötürü bir antipati başladığını düşünüyorum burdan bakınca. ama bunu biz bilemeyiz.

nrmnm+ 1 sonuç olarak.
0
mza
(02.06.16)
O yaşa gelip hala bu sorunları konuşarak çözememeniz garip.
0
kurnaz
(02.06.16)
Mza, hayır o arkadaş grupta en sevdiğim arkadastir. Kızmak değil, kırılmak diyelim.
0
🌸fraise
(02.06.16)
haa o zaman kırılmak normal. ama bir de şu var:

(bkz: nerde çokluk orada bokluk)

cici grubunuzu tenzih ederek söylüyorum.
0
mza
(02.06.16)
Evet gereksiz tavir yapmissiniz bence. Pazar gunu "en tatil" olan gundur, pazar gunu herkes icin tatil olur hemen hemen, pazar secmeye calismalarini normal karsilamak lazim, hafta ortasi yapsalar neyse.
Sizden de pazar gunu programa katilmanizi beklerler, pazar gunu sevgilinizle falan bulusmak icin katilmiyorsaniz da size gore plan yapmazlar, cumartesi calisiyor olanlara gore plan yaparlar mesela.
0
stavro
(02.06.16)
biraz kızmanızı anlıyorum, hiç size daha uygun olan gün seçilmiyor. ama cumartesi çalışanlar var ise pazar gününe toplu organizasyon yapılması normal, keyfi sebeplerle değil çalıştıkları için katılamıyorlar çünkü cumartesi günkü toplanmaya.

bu arada böyle kalabalık gruplarda bir gün belirlenir, gelen gelir gelmeyen bir dahakine gelir. hiçkimsenin gönül koymasına çok gerek yok bence.

sonuç olarak stavro +1.
0
evde liyakat kalmamis
(02.06.16)
niye insanlari karsiniza alip ciddi ciddi bu söylediklerinizi onlara söyleyemiyorsunuz?
0
kurnaz
(02.06.16)
Burada İki iletişim problemi var:

1) Planı hep aynı kişi yapıyor

2) Pazar günü kesinlikle hiçbir zaman gelemeyecek biri yoksa tüm buluşmalar Pazar günü yapılır. Cumartesi kesinlikle hiçbir zaman gelemeyecek biri var ama Pazar günü kimsenin önceden ayarlı işi yok.
0
ThomasJefferson
(02.06.16)
Kurnaz, söyledim daha önce. Her seferinde haklısın deyip bir dahaki buluşmada yine aynı şeyi yapıyorlar. Sonra da bir araya gelince 'ama siz soyutladiniz kendinizi' diyorlar.

Biz de keyfi sebeplerden değil, gerçekten işimiz olduğu için katılamıyoruz ki bu cumartesi- pazar ile sınırlı değil. Mesela perşembe cuma aksami görüşelim diyorlar, cuma diyoruz. Bir bakıyorum perşembe olmuş. Ben genelde böyle durumlarda napalım deyip geçerim ama hep olunca üstüne bir de niye gelemiyorsunuz diye sorulunca dalga mı geciyorsunuz? Demek istiyorum artik.

O yakın arkadasta da şey modu var; fraiseler zaten yakın, ben görüyorum. Digerleriyle gorusmeseler de sorun değil. Bari onları görelim, kirmayalim.
0
🌸fraise
(02.06.16)
@fraise, klasik geyiktir o, acik acik yazayim o zaman, zamanla daha da cok olacak bunlar bahane ayni olacak, en yakin zamanda o arkadas grubunu siktiredin.
0
kurnaz
(02.06.16)
Dediğin büyük bir şey değil ki! O kadar trip herkese atılır. Pişman olmana hiç gerek yok. Hatta grupta 'Trip attı' etkisi bile yaratmamıştır o.

Bir de evde liyakat kalmamis + 1, Cumartesi çalışanlar olduğu için pazara yapılması normal. Onların da sebebi keyfi değil.

Kızılacak demeyelim de, üzülünecek bir durum olabilir. Benim de hep gelemeyeceğim zamanlarda plan yapsalar üzülürüm. O kadar arkadaşlarımı özlemişim, hiç kimse ile görüşememek üzerdi. Ben olsam şöyle bir şey yapardım. Cumartesi öğleden sonra başlayan bir şey düzenlerdim. İşten çıkanlar işten sonra gelirdi, gelebilen de öğlen gelirdi. Temiz iş. Kahvaltıları da bir cumartesi, bir pazar yapardık. Gelebilen geldiği gün gelirdi.
0
aychovsky
(02.06.16)
o kadarcık şeyden trip bile olmaz, sitem etmişsin aslında biraz haklı olarak. onlar da siz gelemeyin diye yapmıyorlardır zaten o kadar yakınlık varsa arada. hep gelemediğiniz güne program yapılmasına kırılmış olman normal bence. önemli olan onların senin sitemine ne cevap verdikleri.
0
in vino veritas
(02.06.16)
(14)

kıskanıyor musunuz ?

Esinsin
Siz işte çalışıyorken gezen ,tatil yapan arkadaşlarınızı kıskanıyor musunuz ?aklınız oralarda kalıyor mu ?şöyle düşünün senelerce hep beraber aynı yerde tatil yapmışsınız , ama bu sene onlar gidiyor siz çalıştığınız için gidemiyorsunuz. napardınız ?
Siz işte çalışıyorken gezen ,tatil yapan arkadaşlarınızı kıskanıyor musunuz ?
aklınız oralarda kalıyor mu ?
şöyle düşünün senelerce hep beraber aynı yerde tatil yapmışsınız , ama bu sene onlar gidiyor siz çalıştığınız için gidemiyorsunuz. napardınız ?
0
Esinsin
(02.06.16)
www.youtube.com bunu izliyoruz
0
lazpalle
(02.06.16)
aşırı kıskanıyorum, telefon açıp bensiz gittiğiniz için eşşoleşeksiniz diyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(02.06.16)
Bilmiyorum. O kişiler ertesi hafta ofiste olacaklar sonuçta, kişileri kıskanmıyorum. Sonuçta ben de bir gün tatile gideceğim de, orada öyle cennet gibi bir yer varken orada olamamak koyuyor. Bunun da işle ilgisi yok; güzel bir yaz akşamı olur, süper bir haftasonu olur; hiç fark etmez. Kıskanırsam sürekli orada olabilenleri, kışın bile orada yaşayanları, oranın hem ıssız halini hem kalabalık halini yaşayanları kıskanabilirim. O da 'Niye öyle yapıyorlar' değil de, 'Ben niye yapamıyorum' diye. Örneğin, herkes gittikten sonra kışın Alaçatı'da ya da başka bir yazlık yerde denizi izleyen, kafayı dinleyen emekli amcayı. Bir 30 yıl sonra ben de o insanlardan olabilirim belki. Annem babam öyleler, 60'ından sonra rahatladılar. Onları kıskanamıyorum bile, çünkü benim çektiğimin kat kat fazlasını çektiler o günler için. En fazla 'Evet, hak ettiler. Sıra bende' diyebiliyorum.

Ek: 3 ay tatil yapanlar aklıma gelmiyor hiç. Sonuçta onların ki de sınırlı bir süre. Bir de kıskandığım şey insanlar değil tam olarak, orada olma özlemi gibi bir şey. 'Onlar gitsin, ben geleyim' demiyorum da, 'Ben de gidebilsem' diye üzülüyorum daha çok.
0
aychovsky
(02.06.16)
Aklıma bile gelmiyorlar..
0
quaker
(02.06.16)
@aychovsky haftaya ofiste olmıcaklar , çalışmıyorlar 3 ay tatil.
0
🌸Esinsin
(02.06.16)
kiskanmiyorum,

baskalarini dusunerek bir hayat yasamak bana gore degil. 4 senedir bayram tatili disinda bir tatilim olmadi yapanlara da iyi eglenceler dilerim :)
0
jugador
(02.06.16)
Yok. Çok samimiysem bana hediyelerle gelin diyorum. Aynı şekilde ben çıksam onlar olmasa her birine bir şey alırım.
0
jazzabel
(02.06.16)
whatsapptan beddua ediyorum onlara, götünüzü kene ısırsın diyorum.
0
yons
(02.06.16)
Öyle bir arkadaşım yok XD


encrypted-tbn2.gstatic.com
0
neferkitty
(02.06.16)
kıskanıyorum. geçen yaz bir arkadaşımın ayvalıkta bira-midye yaparken fotoğrafını gördüm instagramda. cuma günüydü iş çıkışı otobüse binip ayvalık'a gittim biramı içtim midyemi yedim pazar gecesi geri döndüm. öyle bir manyaklık hali.
gidemeyecek durumdaysam da plan yaparak kendimi avutuyorum ama aklım kalıyor yine.
0
asisamus
(02.06.16)
aşırı değil ama azıcık kıskanıyorum. her dk aklımda da değil ama birşey soracak olduğumda olmadığını fln farkedince bir içim gidiyor.

o değil de eski sevgilim tatile giderdi. ne bir fotoğraf atardı gittiği yerden, ne dönüşte bir hediye. 6 gün whahsapp mesajları hariç yok. ona gıcık olurdum. ne boktan ilişkiydi be.
0
mobydick
(02.06.16)
Kiskanmiyorum, en iyisini yapiyorlar, daha cok gezsinler. Imkan olsa da herkes daha cok gezse.
Ben calisiyor oldugum icin katilamiyorsam uzulurum tabi.

Ama Avrupa gezilerinde tanistigim yabanci insanlari kiskaniyorum genelde. Kimle konustuysam birkac haftaligina geziye cikmis oluyor, kimse benim gibi 7-8 gunlugune cikmiyor geziye:) Yillik izinleri benden ve cogumuzdan cok daha fazla. Yilda birkac kez uzun geziye cikabiliyorlar falan.
0
stavro
(02.06.16)
kiskanmiyorum da ozeniyorum.

ama ben de hemen her haftasonu gezebildigim icin sorun yok.
0
jimicik
(02.06.16)
normalde öğretmen olmama rağmen geçen seneye kadar memurluk yaptım. yaz olunca arkadaşlarımın hepsi fotoğraflar attı. kıskançlıktan çatladım. bunun yanında aşırı da üzüldüm.
0
asilsiz suclama
(02.06.16)
(8)

Trafik Cezasına İtiraz edip olumlu sonuç alan var mı?

pinman
hayatımda yozgata gitmediğim halde 148km/h ile 412 liralık bir hız cezası geldi. Forumlara falan baktım da iptali için açılan davaların hepsine red kararı veriyormuş sulh mahkemeleri. Bu nasıl adalet anlamadım.
hayatımda yozgata gitmediğim halde 148km/h ile 412 liralık bir hız cezası geldi. Forumlara falan baktım da iptali için açılan davaların hepsine red kararı veriyormuş sulh mahkemeleri. Bu nasıl adalet anlamadım.
0
pinman
(02.06.16)
Abimin başına gelmişti aynısı. İşte olduğu saatte Silivri'den bir ceza geldi, içeriğini hatırlamıyorum. İtiraz sonuçlandı, kameradan otomatik okuma sistemi plakayı yanlış okumuş. O arabanın plakasında bir yerde paslanma varmış da, C harfi O'ya tamamlanır gibi mi olmuş, öyle bir şey. İtiraz sonuçlandı ve kabul edildi.
0
aychovsky
(02.06.16)
teşekkürler. ben de işteydim o saatte. umarım olumlu çıkar.
0
🌸pinman
(02.06.16)
Senin başına gelen şekildeki cezalara yapılan itirazlar kabul ediliyor, sen başvur direk. Hatta gerçekten kural ihlali yapılsa bile görüntü (fotoğraf, mobese vs.) yoksa yine iptal edebiliyorlar. Bizim millet hız sınırı, kırmızı ışık, park yasağı falan takmıyor, sonra yedikleri cezaya itiraz ediyorlar. Bakmadım ama forumdakiler onlardır..
0
nrmnm
(02.06.16)
çok var çünkü sistem okuyamıyor kötü.
0
medievalman
(02.06.16)
Trafik Bölge şube müdürlüğünde bi 6 ay kadar takılmıştım da, böyle şeylere gelip dilekçe veriyorlardı hep, mahkemeye gerek olmayabilir bunun için.
0
ekaterina
(02.06.16)
Artık hız cezalarının çoğunluğunda fotoğraf oluyor. Bir şekilde ortaya çıkar. Aracının o gün kameraya görüntülendiği yer (apartman, işyeri vs) varsa onun kayıtlarını alıp delil olarak sunulabilir.
0
screamshot
(02.06.16)
İşin içinden 'Ben de işteydim, araba da otoparktaydı. Şahitlerim var. Bunlar işyerindeki arkadaşların beyanları, bunlar da işyerinde online yaptığım işler' diyerek sıyrılma olmuyor. Bu ifadeleri söyleyecek bir makam bile bulamıyorsunuz, herhangi bir belge içinde derdinizi anlatacak bir yazınız da olmuyor. Sadece standart bir itiraz dilekçesini doldurup teslim ediyorsunuz, onun içine de ek,vb koydurmuyorlar, yazı yazacak yeri de yokmuş abimin dediğine göre. Çok standart bir form. Sürecin o kısmı gerçekten şaka gibi, insanın 'Kamera şakası mı bu? Ama çok saçma!' diyecekmiş gibi hissettiği bir ruh hali oluyor. Sonra inceleme başlıyor ama aylar sürüyor. Ayrıca abim dışında, birkaç tanıdığın da başına geldi. Hepsinde de okuma hatası vardı. Forumlardakiler gerçekten nrmnm'nin dediği gibi o suçu işleyip de çamura yatmaya çalışanlar olabilir, belki bir iki istisna dışında. İçiniz rahat olsun.
0
aychovsky
(02.06.16)
belki bir faydalanan olur diye buraya sonucu yazıyorum. yaklaşık 2 ay sürüyor sonuçlanması. öncelikle size en yakın sulh ceza mahkemesine internette bulabileceğiniz bir dilekçe ile birlikte sizin o anda orada olmadığınızı kanıtlyacak tüm belgeleri ekliyorsunuz dosyaya. mesela ben o gün şirkette olduğumu gösteren shifti , şişrketten çıktıktan sonra aldığım benzinin fişini falan ekledim. ceza iptal edildi.
0
🌸pinman
(02.08.16)
(6)

en son ne zaman mutluluktan kendi kendinize güldünüz?

Goddard
böyle hafifçe kıkırdamak gibi mesela. ya da gülümsemek.
böyle hafifçe kıkırdamak gibi mesela. ya da gülümsemek.
0
Goddard
(02.06.16)
Hoşlandığım kız bana her güldüğünde tüm gün kendi kendime gülüyorum. Bir hafta falan oldu.
0
dissendium
(02.06.16)
Biraz once. Her gun
0
yuvarlanantencereninkapagi
(02.06.16)
dun aksamustu gunes batarken bulutlar cok guzeldi, pencereyi kapatirken gordum. durdum gulumseyerek izledim.

mutsuzluktan olmek diye bir sey varsa ben gercekten olmek uzereyim.
0
letheavendangered
(02.06.16)
Her gun, hem de defalarca. Bazen kendi kendime espri yapip guluyorum, kahkaha falan atiyorum. Abartmiyorum. Millet deli diyordur herhalde.
0
kareem said
(02.06.16)
kareem said + 1
Moralim bozukken de kendi kendimi güldürürüm bir şekilde. Kendi halime dışarıdan bakıp dalga geçerim, o bile güldürür. Bu sabah moralim bozuk değildi de, bir kedinin peşinden manyak gibi koşturdum, hayvan bana yüz vermedi, ben de peşinden bir ton şebeklik yaptım ve yine yüz vermedi. O an kendime dışarıdan bir baktım, çok komik geldim, güldüm.
0
aychovsky
(02.06.16)
Geçen gün New York'tan İstanbul'a döndüğümde, havalimanında. New York'unuz batsın.
0
i was made for you
(02.06.16)
(8)

abd'de torrent kullanımı

xenophobe
ne durumda? geçmişte ceza falan yiyenleri duymuştum da, yani film falan indirebiliyorlar mı bizim gibi rahat rahat? yani illa ki kullananlar vardır da illa böyle vpn, vps, proxy falan ne varsa kullanıp öyle mi indiriyorlar yoksa bizdeki gibi en alt seviyede bile kullanım var mı?
ne durumda? geçmişte ceza falan yiyenleri duymuştum da, yani film falan indirebiliyorlar mı bizim gibi rahat rahat? yani illa ki kullananlar vardır da illa böyle vpn, vps, proxy falan ne varsa kullanıp öyle mi indiriyorlar yoksa bizdeki gibi en alt seviyede bile kullanım var mı?
0
xenophobe
(01.06.16)
Indiremiyorlar. Eyaletten eyalete dgismekle birlikte, Once ips tarafindan uyari mahiyetinde internetleri kesiliyor, xxxx adli dosyayi silin, sikinti cikarmayalim diyorlar. Silince ancak internet aciliyor, ilerleyen zamanlarda tekrar yaparsan kan alirlar.

Cozum seedbox
0
fakyoras
(01.06.16)
Normalde indirilmiyor, önce arıyorlar, dosyayı silmezsen kapına polis dayanıyor ama bir yolu var. Adını hatırlamıyorum ama zbigz.com gibi bir site vardı (buna benzer bir adı vardı). Oraya torrent dosyasını yüklediğinde ve download dediğinde, film rar dosyası olarak iniyor. Ona şimdilik bir şey yapmıyorlardı.
0
aychovsky
(01.06.16)
starbucks'a gittigimde indiriyordum ben. normalde uyarı gönderiyorlar bi kaç program önermişlerdi ama ben tirstigimdan kullanmamıştım.
0
allanpoe
(01.06.16)
Bir korku var ve bunun kaynagi yayinci sirketler. Yayinci sirketler torrentlerde kendi dosyalarini takip edip isp'leri gecen yillarda cok tartistigimiz sopa'yi dayanak gostererek sikistiriyor. Isp'ler de once uyariyor, sonra caydirici ceza kesiyor. Benim bildigim bu sekilde, yanlisim varsa biri duzeltsin.
0
f_d
(01.06.16)
soruna kaynak yapacagim. silindigini nasil anliyorlar? dosyanin seed yapilmasi saptaniyor, dosyanin kendisi degil diye biliyordum. dosyayi silmeden acilmiyor diyorsunuz ya, nasil anliyorlar? anneye anlatir gibi.

ek olarak @aychovskynin dedigi gibi seedr.cc, quicktorrent.io gibi siteler mevcut. en temizi. en güzeli.
0
wiillii
(01.06.16)
geçen amerikalı bir arkadaşıma sordum, cezaları artmış yemiyor dedi, önlemini alanlar var tabii. onun yerine netflix şifrelerini paylaşıyorlarmış.
0
ripolip
(01.06.16)
ayrıca HBO , Showtime gibi yayımcı şirketler daha çok pesinden düşüyor diye biliyorum
0
allanpoe
(01.06.16)
@wiii, anlayamazlar, kesin bir yontemi yok. ben silin muhabbetini bilmiyorum ancak muhtemelen pratikte torrentten kaldirin anlami tasiyordur. olayi daha cok baskiyla sindirmek olarak dusunuyorum. kapina sacma bir sebeple polis dayanmasi, bilgisayarina el koyabilmesi yeterince utanc verici ve ugrastirici oldugundan uyari gelince siliyorsundur diye tahmin ediyorum. ustelik cezalar da yuksek.
0
f_d
(01.06.16)
(27)

"Kız içkisi"

anneboleyn
Böyle tabir edilen kolay içimli içki ve kokteyller onerebilir misiniz? Malibu, baileys, cosmopolitan tarzi.
Böyle tabir edilen kolay içimli içki ve kokteyller onerebilir misiniz? Malibu, baileys, cosmopolitan tarzi.
0
anneboleyn
(01.06.16)
Bira degil de biraz daha tatli seyler sormustum aslinda. Kokteyl tarzi
0
🌸anneboleyn
(01.06.16)
Miller. Musluk suyundan tatsızdır.
0
i ve been mistreated
(01.06.16)
mojito
white russian
sangria
0
evde liyakat kalmamis
(01.06.16)
Margarita.
0
shadowcat
(01.06.16)
(bkz: amarula)
0
porn star
(01.06.16)
lynchburg
sangria
strawberry daiquiri
0
gaza gelen
(01.06.16)
Pina Colada, Malibu'ya yakın bir tattır.
0
d max
(01.06.16)
cardinal melon. kız mız, bayılırım <3
0
baba jo
(01.06.16)
Smirnoff North
0
aychovsky
(01.06.16)
Pimms
0
386 dx
(01.06.16)
amarula shot - buzlu veya onunla yapılan kokteyller.
0
freya
(01.06.16)
"tatlı kokteyl" senin bulmaya çalıştığın arama kelimesi. saydıklarına göre bu gruba girenleri seversin. yoksa "kız içkisi" diye bir şey yok.
0
loveinaflipbook
(01.06.16)
xuxu (vodka çilek karışımı)
0
pascaldiscoda
(01.06.16)
appletini.

hiç içmedim ama scrubs'tan gördüğüm kadarıyla tam bir kız içkisi.
0
inheritance
(01.06.16)
Klişe olacak ama sex on the beach de olabilir. cardinal melon ile yapılan kokteyller de süper oluyor.
0
roket adam
(01.06.16)
Bellini.

Sangria+1
0
fraise
(01.06.16)
sangria :)
0
nice tnetennba
(01.06.16)
Tabii ki xuxu.
0
yirmisantim
(01.06.16)
martini
0
seyduna6687
(01.06.16)
martini (bianco özellikle, ve rosso ama azıcık daha ağır)
0
ripolip
(01.06.16)
sheridan's likör iyidir.
0
sonbaharadam
(01.06.16)
küp vişne sarap
0
keditik
(16.03.17)
Baileys'e kız içkisi deme başka yerde. Ciddi derecede kendi vatanında kült ve kendisine ait kültürü var. Kahvenin olmazsa olmazı.
0
evimin paspasi
(16.03.17)
sangria iyidir hojdır. hazır kış geçmeden, turunçgiller ortadan kaybolmadan evde yapın güzel bir tarifle.
0
battal gemalmaz
(16.03.17)
Martini ve pimm's +100
0
peggy
(16.03.17)
meyve likörleri.
0
kakao
(16.03.17)
kimse sex on the beach dememiş :)
caipiriña bi de.
cardinal melon a da +1
0
interview with the vampire
(16.03.17)
(11)

tehlikenin farkında mıyız (finalleri biten öğrenci hücumu içerir)

anonymice
yine yanılmıyorsam eğer finaller başladı belkide bitmek üzere. sonrası mı? sonrası saygısız, her seyi bildiğini sanan, dünyanın etrafında döndüğünü düşünen ergenlikten çıkamamış üniversite öğrencileri dolusacak buraya.kötü günler bizleri bekliyor:(soru: tehlikenin farkında mıyız?edit: tuzlayın beni
yine yanılmıyorsam eğer finaller başladı belkide bitmek üzere. sonrası mı? sonrası saygısız, her seyi bildiğini sanan, dünyanın etrafında döndüğünü düşünen ergenlikten çıkamamış üniversite öğrencileri dolusacak buraya.

kötü günler bizleri bekliyor:(

soru: tehlikenin farkında mıyız?


edit: tuzlayın beni oooh :)
0
anonymice
(31.05.16)
Mezun olduktan sonra kendini dunyanin tepesinde sanan kisilerden iyilerdir.
0
fakyoras
(31.05.16)
nasil tespit ediyorsun bunlari duyuruda merak ediyorum. 8 senedir buradayim henuz boyle bir kitle gozume carpmadi.
0
baldur2
(31.05.16)
gelsinler. tokatlarız.
0
matrix
(31.05.16)
ay kıyamam ya derde bak. tuzlayayım da kokma...
0
ambrosia
(31.05.16)
Öyle bir kitle mi varmış duyuruda? baldur2 ile aynı hisleri paylaşıyorum.
0
Thredith
(31.05.16)
O adamlar gelmese duyuru cok matah bir yer, tek derdimiz seviye. Bu adamlar yokken ay ne giyim cikayim, üsümesem bari diye soru acanlar yok zaten. Pencereden kafayi uzatmaktan aciz, google nedir bilmeyen adamlar mevcut degil zaten.

Tamam sakinim. Tutmaniza gerek yok.
0
wiillii
(31.05.16)
inci sözlük yerine duyuruya yazdınız sanırım. bazı şeyleri trollediğini sanıp eğlenen yazarlardan bahsediyorsanız hep var zaten onlar. onlar ölünce yerlerini çocukları falan alıyor.
0
golgi aygıtı
(31.05.16)
ama taş gibi memeli sütun gibi bacaklı hatun kişi üniversite öğrencisi görsen bi anda "ya tabii sen de haklısın cnm yha" çekersin.
0
acımasız gerçekler
(31.05.16)
boş yapma...
0
TheDifference
(31.05.16)
Bölüm tanıtımlarını öyle bir yapıyorlar ki, ben birinci sınıftayken mezun olduğumda uluslararası bir şirkete CEO olacağımı sanıyordum. Millet kollarını açmış 'aycho, gel, kurtarıcımızsın sen bizim. Sen olmazsan IBM batar, Microsoft iflas bayrağını çeker, Unilever yatırım yapamaz hale gelir' diyeceklerini sanıyordum. İlk stajla birlikte popom yer gördü de, kendime gelebildim. Dolayısıyla yeni mezunların da kendine gelmesi uzun sürmez.

Diyecektim kiii, 'buraya' kısmının iş yeri olmadığını anladım. Çalıştığın yer toplu yeni mezun alımı yapıyor sanıyordum.

Meğer burası burasıymış.
Genelde çalışacak çok şey olduğunda, insanlar internete ya da hobilere daha fazla sararlar.
(bkz: sınav öncesi gelen roman okuma isteği)
(bkz: sınav zamanı gelen entry girme isteği)
Hatta ve hatta (bkz: sınav zamanı artan libido)
Eğer buraya gelmelerinden rahatsız oluyorsan, zaten buradalar özetle.

Öyle bir davranış hiç görmedim ek olarak.
0
aychovsky
(31.05.16)
ayvhovsky, çok güzel anlatmışsın. Biz de kansere- bilimum hastalığa çare olacağımızı zannediyorduk. kanser olduk :(
0
🌸anonymice
(31.05.16)
(12)

çok eziğim:(

cemiyetin unlu simasi
az önce açık otoparkta orospu çocuğunun biri su birikintisinden öyle bir geçti ki, pantalonum çamur oldu hep. eşim ve kızım da vardı yanımda. adam durdu, arkaya baktı. dedim herhalde özür falan dileyecek. gitti sonra. ben dondum kaldım orada. bağırıp çağıramadım, kızamadım, atar yapamadım. çoğu zama
az önce açık otoparkta orospu çocuğunun biri su birikintisinden öyle bir geçti ki, pantalonum çamur oldu hep. eşim ve kızım da vardı yanımda. adam durdu, arkaya baktı. dedim herhalde özür falan dileyecek. gitti sonra. ben dondum kaldım orada. bağırıp çağıramadım, kızamadım, atar yapamadım. çoğu zaman böyle oluyor:(

nasıl kurtulacağım bu durumdan?
0
cemiyetin unlu simasi
(31.05.16)
birkaç kere ota boka bağıracaksın, öyle öyle alışacaksın.

yalnız o durum kötü olmuş ya yengenin yanında
0
dafuq
(31.05.16)
eziklikle alakası yok bu hareketi yapan şerefsizin yanında silah falan da vardır kendini korumuşsun.
0
hullabaloo
(31.05.16)
Kötü ile kötü olma, bu eziklik değil, o zaman bütün hayvanlara karşı yanımızda sopa taşıyıp sopalayalım?
0
amarat
(31.05.16)
Yavaş yavaş kurtulursun bence, ben genelde bu durumlarda polisi ararım.

Eğer tanıdıksa intikam alırım.
0
kurnaz
(31.05.16)
ben de sizinle benzer mizaçtayım. bıyık büküle büküle kaytan insan ... diye bi söz varya hani o hesap bikaç yerde bağırıp çağırınca insan bi açılıyor. özetle su sıçratma gibi bi durum olunca ağız dolusu orrospu çocuğunu yüzüne yapıştırcan karşıdaki şerefsizin ki ondan sonra gelip özür dileyecek. yok silahı vardır felan diye çok da tırsmaya gerek yok çünkü tırsmanın sonu yok.
0
genc irisi
(31.05.16)
Kurtulmayacaksin,boyle kalacaksin.bak esim kizim yanimda demisin,eside gec kizin iste.ondan daha kiymetlisi yok bu dunyada,kimseyle ugrasmaya degmez,birak pantalon camur olsun.

Hic bir seyi haketmeyen koskoca bir sigirlar ulkesiyiz,
0
duptıs
(31.05.16)
bana da cok oluyo. olay zincirleri kirmakla alakali. zincileri kirinca aslinda seni ezen, seni asagilayan, sana karsi hatali oldugu halde uste cikan insanlarin bir anda sut dokmus kediye donduklerini gorunce aldigin zevkin esi cok azdir. ses tonlari bile inceliyor pezevenklerin.

ayrica klasik olarak want2die arti 1.
0
baldur2
(31.05.16)
eziklikle ne alakası
onun hayvanlığı, ne yapıcaz bu hayvalarla dolu ülkede herkese bağırıp küfür edip ormanlardakiler gibimi yaşayalım. karın kızın varken serefsizin biriyle kavga etmen ne kadar hos olur ya da kızın ne hissederdi.

sen ezik değilsin, karşındaki öküz. (bu arada belki gerçekten gormemıstır bır kac kere boyle seylere cıldırdım ve ogrendım kı karsımdakı gercekten kesınlıkle habersız)
0
hopp
(31.05.16)
Benzer bir şey benim de başıma geldi ve aynen öyle kalakaldım. Kaldırım düzenleme çalışması vardı, yayalar olarak yolda beklemek zorundaydık otobüsü. Üç kişi bekliyorduk ve o sırada bir kamyonet hızla ve yayalara göre çok kenardan geliyormuş. İlk baştaki bekleyen adam biraz daha yola doğru ve yolu görüşümüzü kapatacak şekilde durmuştu, arkasında arkadaşım ve ben duruyorduk. Kamyonet geldiğinde ilk baştaki o kişi arkadaşımı kolundan çekip geriye attı ama arkadaşım kamyonetin gelişinden habersiz olduğu için ne olduğunu anlayamadı. Dolayısıyla beni de alıp geriye atan biri olmadı ve tam viraj sonrası bir yerdeydik, adam da dar dönmüş sola virajı ama biraz fazla dar dönmüş, düz yolu toplayamamış bizim oraya kadar. Kolum kamyonetin aynasına çarptı, tekerlek de ayağımın üstünden geçti. Yanımdakiler benimle ilgilendiler bir şey var mı diye. Bir şey olmamıştı gerçi. 50 metre sonra adam durdu, 'Gelecek herhalde' dedi en başta duran; şoför sağ taraftaki koluma çarpan aynanın sağlamlığını kontrol edip yoluna devam etti. Üçümüz de öylece South Park sessizliği ile kalakaldık.

O günden sonra kaç yıl arkadaşımla olayı hatırlayıp hatırlayıp 'Hayvan herif' deyip durduk. 4-5 yıl sonra bir gün, bu ortada duran arkadaşım kuzeniyle birlikte köprüden geliyormuş ve bir araba bunları sıkıştırmış. Ortada küfürleşme yok, konuşma yok. Arkadaşımın kuzeni 'Ne yapıyorsun kardeşim' anlamında kolunu yukarı kaldırmış. Hani şu kolu dirsekten yukarı kırıp eli açık tutup 'Ne yapıyorsun' deriz ya, o. Fazlası değil. Arabadaki adam bunları köprünün çıkışında sanırım, tam hatırlamıyorum, durdurmuş. Sonra da silahını çekip arkadaşımın kuzenini vurmuş. Kuzeni yoğun bakımda çok uzun süre kaldı. Bir 7-8 yıl oluyor. Adam yakalandı, hapse girdi, belki çıktı bile ama arkadaşımın kuzeni sakat kaldı; bir süre sonra da işsiz kaldı. Canından da olabilirdi, ki hayati tehlikesi vardı. Bir daha benim başıma gelenden veya 'Biz de kalakaldık, bir şey söyleyemedik' demedik ikimiz de; bu konuyu açamadık bile.

Dolayısıyla erkeklik taslamayı geçtim, en basit harekette bile hangi manyağın nasıl davranacağı belli olmuyor. Bu noktada, normalde ülke içinde dezavantaj olabilen bir şey avantaja dönüyor: kadın olmak. Kadın olup tepki verince ya sallamıyorlar ya da sinirlenseler bile 'Karşındaki kadındır, acizdir' deyip tepki göstermiyorlar. Ama benim verebileceğim tepkiyi bir erkek verdiğinde 'Bir kere o eli indir'den başlayıp 'Sen kimsin lan. Kimsin lan sen' döngüsünden çıkamayabiliyorlar. Ki daha da ileri gidenler var. Eğer biri zaten düzgün olmayan bir harekette bulunuyorsa, o kişi büyük olasılıkla belalıdır; bulaşmaya gelmez. Bir yandan yanınızda çocuk var, ona da örnek olmak ve onun da böyle durumlarda sessiz kalmamasını sağlamak gerek ama çocuğa örnek olacağım derken çocuğu babasız bırakmak, sağlıksız kalmakta var ipin ucunda. Ne çeşit bir manyakla karşılaşılabileceği belli değil.
0
aychovsky
(31.05.16)
onun yaptığı hayvanlığı, sen kendinde eziklik olarak görme ama sessizde kalmamak lazım tabi
0
gokhan atestepe
(31.05.16)
Sakinlik iyidir boşver. Mantıklı olanı yapmışsın. Memleketin yarısı psikopat.
0
hasmetizm 2046
(31.05.16)
"su sıçratma kavgası olumle sonuçlandı. cocugu ve esinin gozleri onunde kursun yagdirdilar". bu tarz mansetlere malzeme olmaktansa sessiz kalmak daha iyi. salla gitsin.
0
hononu
(31.05.16)
(12)

Pikeleri çıkarttık mi?

fraise
Evet, geleneksel bahardan yaza gecis sorumu bu sene de es geçmiyorum. Çıkarttık mi pikeleri? Yoksa biraz daha bekleyelim mi? 3 gecedir çok sıcak oluyor ama geçen hafta soğuktu mesela, bu aksam çıkaralim diyorum, usumeyiz değil mi? Lokasyon istanbul ama herkes cevap verebilir tabii :)
Evet, geleneksel bahardan yaza gecis sorumu bu sene de es geçmiyorum. Çıkarttık mi pikeleri? Yoksa biraz daha bekleyelim mi? 3 gecedir çok sıcak oluyor ama geçen hafta soğuktu mesela, bu aksam çıkaralim diyorum, usumeyiz değil mi?

Lokasyon istanbul ama herkes cevap verebilir tabii :)
0
fraise
(31.05.16)
az biraz daha bekleyelim bence
0
hlt1985
(31.05.16)
biz dün akşam yorganı kaldırdık yatak örtüsüyle yattık. pike için birazcık daha erken bence. yatak örtüsü ya da battaniye tam kıvamında şu aralar.
0
sta
(31.05.16)
Daha erken bence, geceleri serin oluyor.
0
pike
(31.05.16)
Bu 3 gecedir ben yatak ortusuyle bile sicakliyorum ya :/
0
🌸fraise
(31.05.16)
hiç kaldırmadık ki. üşüyorsan üzerine bi battaniye al. gece terlemek çok leş bişi.

lokasyon: allahın unuttuğu bir dağ başı
0
olutaklidi
(31.05.16)
2 gün önce çıkarttık.
0
asisamus
(31.05.16)
2 hafta önce yorganı kaldırdım. Pike ile yatıyorum. İstanbul
0
Polaroid
(31.05.16)
2 aydır pikeyle yatıyordum ben zaten, 1 haftadır iyice sıcakladı hiç bişi örtmüyorum.

Ev teras katta sabahtan akşama kesintisiz güneş alıyor.

Lokasyon= Bursa
0
zikardo
(31.05.16)
İzmirde dün yorgandan battaniyeye geçtim. Ben de böyle bir manyağım işte.
0
ofelia
(31.05.16)
baharlık ikea yorganla kendimi kaplayıp sadece çıplak sağ bacağımı dışarıda bırakarak optimum sıcaklığa ulaşıyorum <3
0
ambrosia
(31.05.16)
Üç gün önce yorgandan kalın battaniyeye geçtim. Yakında ince battaniyeye geçer, yazı öyle bitiririm ben. Yaşasın çöl sıcakları!
0
aychovsky
(31.05.16)
:( ben evde kalin kislik esofman alti, tshirt ustunde polar onun ustunde de hirka giyiyorum. Su anda da uzerime battaniye aldim. 5 dk once de ufo'yu kapattim. Ayakta da corap var.

Yatarken de bildigin yorgan ustunde battaniye var. Arkadas ev bi' isinmadi ya. Su yaz gelseydi de evde ustume battaniye almadan oturabilseydim. Yazilanlari okuyunca aglamakli oldum.
0
isott
(31.05.16)
(20)

kediden korkmak

odetojoy
çalıştığım ajansa yavru bir kedi aldılar.ilk zamanlar çok tatlıydı ve hiç ani hareketleri olmuyordu. o yüzden masanın köşesinde durduğu için beni çok korkutmuyordu.zaten havyan hiç yürümedi 2 ay falan hep peluş ayı gibi kucakta gezdi. böyle olunca kendini kurtarmak için ısırmaya falan başladı.şu an
çalıştığım ajansa yavru bir kedi aldılar.
ilk zamanlar çok tatlıydı ve hiç ani hareketleri olmuyordu. o yüzden masanın köşesinde durduğu için beni çok korkutmuyordu.
zaten havyan hiç yürümedi 2 ay falan hep peluş ayı gibi kucakta gezdi. böyle olunca kendini kurtarmak için ısırmaya falan başladı.şu an biraz büyükçene, agresif, ordan oraya atlayan, insanları ısırmayı oyun sanan bir kediye dönüştü.

insanlar hala çok sevimli buluyor, anlıyorum.
ama ben kendimi bildim bileli kediden korkuyorum hele bu kedi beni aşırı korkutuyor. aniden masaanın üzerine, insanların üzerine zıplıyor.

insanlar çok sevimli buldukları için benim korkmamı anlamsız buluyorlar ve özellikle kutusuna koymuyorlar.

ben ne yapayım? Gerçekten o kadar çalışamıyorum ve sinirlerim bozuluyor ki istifa etmeyi düşünüyorum. gece rüyalarıma giriyor kedi :(

kediseverleri de anlıyorum ama beni nasıl anlarlar onu bilemiyorum.
0
odetojoy
(31.05.16)
linç edilebilirsiniz ama bir spreye normal su doldurun, kedi masanıza yaklaşınca ya da zıplayınca kediye sıkın, zararlı bişi değil. Bir yerden sonra sadece spreyi masanın üzerine koyunca bile gelmeyecektir (tabii kediden kediye değişir)
0
whoosie
(31.05.16)
Petshoplar da spreyler var masanıza filan sıksanız en azından kokudan dolayı masanıza filan yaklaşmaz.
0
allanpoe
(31.05.16)
aslında yavruyken geldiği için daha rahat alışırdın, keşke en başlarda sıkça vakit geçirseydin, o da sana alışırdı. ben de eskiden kedilerden çok korkan ama sonra aynı evde yavrudan alışınca (iki kere) sorununu çözmüş biri olarak şöyle bir tavsiye verebilirim. mümkünse kimse yokken minik de oyun halinde değil de uykuluyken birlikte biraz vakit geçirin, herhalde aşısı falan bi şeyi vardır, eğer oyunda hırslanıp saldırmıyorsa canınızı yakacak gibi patilemez / ısırmaz. birlikte sakin sakin zaman geçirip sakinken kucağına falan almaya alışırsan o ani davranısları seni çok etkilemez. ha ben evdeki salağı kafamda oturtuyorum bütün gün ama ani bi şey yapınca camdan atasım geliyor o da ayrı.
0
freya
(31.05.16)
Klasik bir düzgün hayvanın mal insanlarca delirtilmesi, huyunun bozulması vakası.

Masanda kedinin kokusundan hoşlanmayacağı şeyler bulundurabilirsin. Misal limon kolonyası, naftalin. Madalina kolonyası falan da olabilir, kediler narenciye kokusundan nefret ediyor. Geldiğinde ıkı fıs fıs sık masanın etrafına, bir iki gelir gider sonra da burası kötü kokuyor diye gelmemeye alışır muhtemelen.
0
buff
(31.05.16)
Kedi spreylerinden aldım ama bana mısın demiyor hala hoplaya zıplaya geliyor.

Suyu denemedim onu bir deneyeyim çok kızacaklar ama bu hissettiğim şeyi hissetmeleri imkansız
0
🌸odetojoy
(31.05.16)
Mandalina, limon kokusu +1 elimde mandalina görseler koşarak uzaklasiyorlar.

Ama daha kucukmus; ara ara sevip alışmayı da deneyebilirsiniz. O kadar küçük bir hayvan Size hiçbir zarar veremez k.
0
fraise
(31.05.16)
Kediye su sıkmakla kediye tekme atmanın kedi için bir farkı yok. Biri fiziki olarak zarar veriyor diğeri psikolojik. Misal biri benim yanımda kediye su sıksa tekmeyi gömerim ağzına. Su sıkma o yüzden. Onun dışında yapacak bir şey yok. Kedi kendisine ilgi gösterene değil de daha ziyade ilgi göstermeyene ya da görmezden gelene yanaşıyor "Bundan bana zarar gelmez" gibisinden. Dost gibi algılıyor. Sana yanaşıyorsa bu nedenden ötürü de yanaşıyor olabilir. En nihayetinde kedi bu baş etmek kolay değil.
0
angelus
(31.05.16)
Hayvan eğitiminde kullanılan aynı zamanda kovucu özelliği olan bir cihaz var. Sinyal yayarak hayvanı uzaklaştırıyor. Uzaklaştırma yanında eğitimde de kullanılan bir cihaz yani bir zarar vermez muhtemelen. Masaya çıktığında sinyal yayarak kaçırabilirsin. Herhangi bir fiziksel müdahale olmadığı için zarar vermeyeceğini düşünüyorum.

Ama yine de zarar veriyor mu bir araştır.
0
ıch will
(31.05.16)
kolonya +1
arada elinize limon kolonyası sürün, kokudan rahatsız olup masanızdan uzak duracaktır. ama lütfen kedinin üzerine bir şey sıkmayın.
0
peggy
(31.05.16)
hayvanlardan korkanları hiç anlamıyorum.

gerçekten merak ediyorum, yargılamadan soruyorum. 4/1inizden daha küçük bir hayvandan nasıl korkuyorsunuz?
0
suicides underground
(31.05.16)
Bende su yargilayanlari anlayamiyorum arkadas, korkuyo iste nedeni nasili varmi bu isin bi seyden korkmak icin illa 5 katimiz mi olmasi gerekiyo.
0
topraam
(31.05.16)
Kolonya + 1
Hiç sevmiyorlar, kaçıyorlar.

@suicides underground Bazen böceklerden korkuyorum. Hani, o iyice küçük benden. Bir ezimlik canı olan bir canlı ama bazen gördüğüm yerde zıpladığım oluyor. Bunu bir mantığa oturtamıyorum. Korkuların çoğu gibi doğrudan mantığa oturtulabilecek bir temeli büyük olasılıkla yok. (Küçükken tırmalamıştı, vb. travmaları dışında) Belki dolaylı bir şekilde oturtulabilecek mantığı vardır ama genelde içten, refleks olarak geliyor.
0
aychovsky
(31.05.16)
kedi milleti, küçük toplarla oynamaya bayılır!
bu bilgiden hareketle, sana tavsiyem odur ki;
oyuncakçıdan tarif ettiğim gibi bir top al.
iş yerine varıp, masana oturunca bu topu kedinin biraz uzağına at.
kedi, uzun süreler boyunca sana ilişmeyecektir.
bu yöntemin çıkmazıysa, mesai saati bitip de, topu geri almak icap edince anlaşılır.
bu elim hadise de, mesai arkadaşakarından topun geri alınmasını içeren bir rica cümlesiyle halledilebilir.
0
pangea
(31.05.16)
çok teşekkürler.
limon kolonyası süreyim ama bu sprey bir işe yaramadıysa onun da işe yarayacağını sanmıyorum.
su sıkmak sadece korkutur gibi düşünüyorum. "psikolojik zarar" kadar büyük bir zararı var mıdır ya? tamamen bilmediğim için soruyorum.

bir de hakikaten korkuların bir mantığı yok. hayatım boyunca hiç, bi kediye yaklaşmadım, okşamadım. hep korktum.
0
🌸odetojoy
(31.05.16)
Kedilere sudan korkuyorlar demeyelim de suyu sevmiyorlar diyelim. Hatta nefret ediyorlar. Kıllarının ıslanması kediler için rahatsızlık veriyor, bir de bıyıkları ıslandığında algıları tamamen karışıyor. O da haliyle kedinin kafayı çizmesine neden oluyor. Kedi/su problemi buradan kaynaklanıyor. Birinin bizim gözümüzün içine su sıkmasıyla kedinin bıyığının ıslanması benzer sıkıntılara neden oluyor.
0
angelus
(31.05.16)
@suicides underground galiba burda zaman zaman kedilerimi ayırırken parçalandım diye fotoğraf atanları görmüyor.

her kedi uysal değil, çılgın gibi saldıranları var. güçleri kıyaslarsak tabii ki kedi bana bir şey yapamaz ama bunun için yakalayıp kafasını kopartmam lazım? kopartacak mıyım? hayır. kediye zarar vermemek için hiçbir şey yapmayacağım doğal olarak o sırada da o benim ağzıma sıçacak. çünkü hayvan. tüm kediler bir russian blue gibi "umrumda değilsin lütfen burdan git" demiyor durduk yerde koşup laps diye ısırıp kanatıyor. sen de diyorsun ki neden asla zarar vermeyeceğin ve bu sebeple sana fiziksel zarar verebilecek bir yaratıktan korkuyorsun. PES.

herkes hayvanlarla çok iyi anlaşmak zorunda değil, içli dışlı olmak zorunda da değil, şu an ne kediden ne köpekten korkmuyorum ama korktuğum zaman vardı ve bence çok mantıklıydı korkmam da. aştığım için mutluyum ama aşamasam da ne olacak yani ben hayvanlardan korksam yaklaşmasam hayvan ölmüyor ya.

insanları bi korktukları şeye göre yargılamadığınız kalmıştı gerçekten hayret ediyorum.

edit: şu an yaşadığım evde cins olmayan bir kedimiz var, dediğim gibi kafamda da yatırıyorum ama çıldırdığında da delirip saldırıyor biz alıştık ama yani eve gelip korkan birine "ne var yani saldırsa azcık kolun kanayıversin" mi diyeceğim.
0
freya
(31.05.16)
Ben de kedileri çok severim ama öyle oraya buraya atlayan hayvanla düzgün iş yapılmaz. Bu işin tek yolu çalışma arkadaşlarınızla iletişime geçmek. Çok korkuyorum, fobim var klinik vaka çalışamıyorum demek.
0
ThomasJefferson
(31.05.16)
yargılamadan sordum. gerçekten anlamaya çalışıyorum. korkan korkar banane de merak ediyorum yahu. bir sebebi olmalı.
0
suicides underground
(31.05.16)
kedinin büyüme evresinde olduğunu var sayıyorum. sürekli ısırmasının sebebi o. dişleri kaşınıyor. 2 ay sabredince sürekli ısırma olayınada kendisi son verecek. bu sırada vurmamak, kızmamak önem arz ediyor. uzaklaşmasını istiyorsanda ensesinden tut sonra parmağının içiyle hafifçe burnuna dokun. bende işe yarıyor belki sendede yarar.
0
naylonlee
(31.05.16)
Ben de palyaçolardan korkanları anlamadım mesela hiç ama anlamaya da çalışmadım, saygı duydum. Çünkü korku öyle bi duygu bence, bi nedeni yok özellikle

Kediyi elime alacak olsam ohooo
0
🌸odetojoy
(31.05.16)
(21)

Kediş geldi eve, çok sevinçliyim!!

fallopian
Anneleri ölmüş, ben de genel olarak hayvanlardan korkmama rağmen bir cesaret sahiplendim. Iyi ki yapmışım, böyle bir tatliliga bunca yıl nasıl uzak kalmışım :)Kedi 1 aylık erkek imiş. Süt su kuru mama karisimi verdi kardesim. Kum da almis ama oyle ozellikli bir kap degil koydugumuz yer. Malzeme ala
Anneleri ölmüş, ben de genel olarak hayvanlardan korkmama rağmen bir cesaret sahiplendim. Iyi ki yapmışım, böyle bir tatliliga bunca yıl nasıl uzak kalmışım :)

Kedi 1 aylık erkek imiş. Süt su kuru mama karisimi verdi kardesim. Kum da almis ama oyle ozellikli bir kap degil koydugumuz yer. Malzeme alayım diyorum internetten. Yaşadığım yer biraz mahrumiyet bölgesi.
Ne onerirsiniz, kediyle ilgili tecrubelerinizi de paylasirsaniz cook mutlu oluruz
0
fallopian
(31.05.16)
Yaşasııın! :) Benim için de öpün, mıncıklayın, ısırın ve saldırın.

Kedi bakımı malzeme yokluğunda bile zor değil. Yalnız, alırsanız tırnak geçirgeci bir şey var, o iyi geliyor tırnak gelişimine. Nasıl iyi geliyor, bilmiyorum; artık hırsını mı alıyor, tırnağı mı törpülüyor. Tırmalama tahtası diye geçiyor,

Bizim kedinin zamanında böyle şeyler yoktu, nasıl ki bizim çocukluğumuzdaki oyuncaklarla şimdiki oyuncaklar arasında dağlar kadar çeşit farkı yok; bizim rahmetli kedinin zamanında da böyle malzemeler yoktu ve sağlıklı yaşıyorlardı ama bu tırmalama tahtasından sonra koltuk çiziği, perdeye ve olmadık yere tırmık geçirme gibi vakalarda çok azalma oluyor.

Kedi mama ve marka seçebilir; bunu şimdiden garanti etmenin yolu yok. Biraz eğitimi zor. Örneğin, bizim kedi Tansaş ve Pınar'dan başka süt içmezdi ama bu alıştırma meselesi de olabilir, huy da. O yüzden deneye yanıla kedinizin sevdiği ve yiyebileceği şeyleri bulacaksınız. Her kedinin ayrı bir zevki var.

Bir de kediyi yıkamayın. O kendisini yalayarak temizler; tükürüğü antiseptiktir. Pislendi diye yıkamaya almayın.

Edit: Evet, foto! Madem kediş var, biz niye mahrum kalıyoruz. Bedavaya yardım yok. Kınıyorum. :)
0
aychovsky
(31.05.16)
Hayırlısı olsuuun :)

Bizim de 35-40 günlük yavrumuz var bu sabah hatta başlık açtım, piresi ve paraziti varmış iyice bi kontrol etmeniz lazım o pireler mahvediyor :(

Bir de ben hiç süt vermedim ısrarla da süt verme dediler siz vermişsiniz ama bilemiyorum.

O tırnak geçirgeçlerinden mutlaka alın çünkü çabuk alışıp saldırıyorlar elinize kolunuza.

Bir de taze bir kedi sahibi olarak uyuması için tavsiyem üzerinizden çıkarttığınız t-shirt ün koluna sokup öyle uyutmanız, yoksa hep üzerinizde yatmak isteyecek. En azından benimki şu an öyle
0
aslmtn
(31.05.16)
foto yok mu foto? hangi devirde yaşıyoruz?
0
dedim dedim de kime dedim
(31.05.16)
çok iyi yapmışsınız öncelikle, tebrikler :)

kumunu özellikli bir kaba koymanıza çok gerek yok, orta boy bir leğen bile işinizi görecektir. daha sonra ihtiyaçlrınıza göre karar verirsiniz. örneğin kumu çok dağıtıyorsa dağıtmasın diye kapalı bir kedi tuvaleti alabilirsiniz.

kedi 1 aylık ise yavaş yavaş sütü bırakıp haşlanmış tavuk gibi şeyler verebilirsiniz. akılları çıkıyor. süt biraz dokunuyor kedilere, ishal olabilir dolayısıyla su kaybedip halsiz düşebilir. düşmesin.

arkadaşlar tırmalama tahtası demiş, eşyalarınıza değer veriyorsanız muhakkak alın. zaten benim tanıdığım tüm kediler bayılıyor buna, sizin kedinin de bayılacağına eminim.

oyuncak gibi şeyler alacaksanız alın ama hayalkırıklığına uğramayı da göze alın. ya bizim kediler karakter olarak fakir, ya da aldığımız hiçbir oyuncağı beğenmeyip top yapılmış alüminyum folyo peşinde manyak gibi koşuyorlar.

camlarınızda tel yoksa bir an önce taktırın, kediler biraz şapşal oluyorlar. havadaki kuşa, sineğe, kelebeğe atlayıverirler. allahtan tele yapışıyorlar da bir şey olmuyor.

bunun dışında camlarınız yukarı doğru açılıyorsa, sakın öyle açmayın. başına kötü şeyler gelebilir.

kedinizi çok sevin, onla çok vakit geçirin. koynunuza alın, birlikte uyuyun. dertleşin, konuşun. anormal bir durum sezerseniz veteriner hekime koşun.

aklıma böyle şeyler geldi ilk etapta.
0
evde liyakat kalmamis
(31.05.16)
Kedi duyurusuna foto koymayanı dövüyoruz biz, haberin olsun.

Çok fazla rahatlığa alıştırmayın kediyi. Yemek memek seçmesin, ne bulsa yesin. Ben öğrenciyken tosunumla aynı kaptan menemen yerdik. Tıhey, ne günlerdi.
0
birşeylersoracağım
(31.05.16)
Kedi kumu için kapalı tuvalet alın; hem kumu dagitmasini hem de yayılacak kokuyu minimuma indirgiyormus.

Kum için ben arastirdigimda topaklanan kum onermislerdi, sahiden kullanımı kolay oluyor. her gün topaklanan yerleri temizliyorsun, haftada bir de kumu komple değiştiriyorsun mis gibi oluyor.

Yavru kedilere süt verilmemesi gerekiyor diye biliyorum ben de. Kitten mamalar var, bizim kullandığımızin ismi neydi hatırlamıyorum şu anda. Bakıp editleyecegim. Genelde memnunlardi kullananlar ama söylendiği gibi, deneye deneye alıştırmak gerekiyormuş.

Aşı, iç dış parazit kısmına girmiyorum zaten; siz biliyorsunuzdur o kısmı :)


Mama ve kum için temizmama.com baya ovulmustu; ben deneyemedim. Bir bak istersen.

Oyuncak için de acele etme derim. Biz aldık birkaç cesit; hiçbiriyle oynamadı. Masamda kozalak vardı, sabah akşam onunla oynadı. Bir de su şişesi kapağı. Tırmalama tahtası da söylenmiş zaten, ilerde alın mutlaka. Şimdi tırnakları küçük zaten, zarar veremez.

Kısıtlı bilgimle söyleyeceklerim bu kadar :) eve neşe geliyor kedi olunca. Biz saat sayıyorduk dönmek için. Bir de ilk günler aglamisti bizimki yalnız kalınca, ben az az bırakıp alıştırdım.
0
fraise
(31.05.16)
Öncelikle hayırlı olsun. Çok iyi olmuş eve geldiğinizdeki bütün yorgunluk ve negatif enerji bitiyor artık. İlk olarak süt vermiyorsunuz onu bir kesin. Kuru mamayı yiyemiyorsa mamayı su ile ıslatıp o şekilde verin. İnek sütü yavru kedilere yarardan çok zarardır bunu unutmayın. Şimdi ilk yapacağınız şey veterinere götürmek ve iç parazit için şurup içirmek. Daha sonra kakasını takip edeceksiniz parazit dökerse ikinci uygulama olacak dökmezse biraz daha büyüyünce aşılara başlanacak. İlla almanız gereken diye bir şey yok ama tırmalama tahtası eşyalara zarar vermemeleri adına çok iyi. Bence mutlaka almanız gereken furminatör kedi tarağı küçükken taramaya alıştırabilirseniz, ilerde tüyler daha dökülmeden toplayarak bu sorunu bir nebze kontrol altına almayı başarabilirsiniz. Kum olarak temizmama.com ince topaklaşan bentiniz kedi kumu kesinlikle tavsiye edilir. İki kedim var ve çok memnunum. Oyuncaklara gelirsek en sevilenlerin başında topak yapılmış kağıt ve pipet gelir.
0
Dr_Stat
(31.05.16)
Lanet olsun mobil. O kadar yazmıştım yarısı çıkmamış. Kedi oltası alabilirsiniz ama çok para vermeyin. Hatta kendiniz bile yapabilirsiniz. En sevilen kedi oyuncağı lazerdir. Milyoncudan bir lazer alın koşturup dursun peşinde. Tuvaleti için şu anda leğen iş görür, büyüdükçe ihtiyaca göre kapalı kaplar baya rahat olabiliyor. Şu anda kediniz çok küçük ve evi tanımaya çalışıyor. O yüzden maması, suyu ve tuvaleti birbirine yakın yerde dursun. Evi öğrendikçe tuvaletini asıl koymak istediğiniz yere kademe kademe taşıyabilirsiniz. Bir de lütfen kedinize iyi su verin, kendi içmediğiniz suyu kedinizede içirmeyin.
0
Dr_Stat
(31.05.16)
yeterince tavsiyeler verilmiş benim önerim küçükken tasmaya, veteriner ziyaretlerine, taşıma kabına hatta arabanız varsa arabaya binmeye, gezmeye vs. alıştırın. bizimki dana gibi oldu alışmıyor şimdi çok zorluk çekiyorum.

taşıma ve kum kabının en ucuzlarını alabilirsiniz yeterince iş görüyor gittigidiyorda falan kargo bedeva çok uygun fiyatlı ürünler var bir bakın derim.

edit: whimsical deyince aklıma geldi taramaya da küçüklükten alıştırın yoksa büyüyünce taratmıyor. şimdi bir işe yaramıyor gibi olacak taramak ama özellikle büyüyüp tüyleri uzadığında, mevsim geçişlerinde vs. çok tüy dökeceği zamanlar falan tarayarak etrafa dökülen tüyleri azaltmak için önemli
0
yue
(31.05.16)
Bütün tavsiyeler verilmiş, o yüzden hayırlı olsun demeye geldim:) yeni dostunuzla mutluluklar.
foto isteriz +1
0
peggy
(31.05.16)
tavsiyelere ek olarak; süt verecekseniz bile laktozsuz süt ya da keçi sütü verin. inek sütünü sindiremezler, ishal olur ve çok küçükmüş, ishali kaldıramayabilir.
0
piremses
(31.05.16)
kedilere bizim içtiğimiz inek sütü zararlı, laktoz hassasiyetleri olduğu için.

kedilere özel toz sütlerden bulabilirseniz çok harika olur çünkü anne sütü alamayan kedilerin gelişimine önemli katkısı oluyor, anne sütü yerine geçiyor bir nevi (imkanlar dahilinde ne kadar geçebiliyorsa tabi).

bebek kediler için olan mamalardan almanız yine iyi olacaktır, gelişimi için ve kolay sindirebilmesi için.

bunun dışında da taşıma kutusu ve tüylerinin bakımı için tarak ihtiyacınız olur. top oynamaya alıştırabilirsiniz, minik top kedi oyuncakları oluyor, onlardan alıp. tırmalama/tırmanma çubukları var, onları sevebiliyorlar.

temizlik, tuvalet kısmında henüz çok küçük olduğu için kendini temizlemesi bakımından aksaklık olabiliyor. normalde kedilere anneleri öğretiyor popoyu nasıl yalayıp temizleyeceğini, eğer onu öğreteni olmadıysa siz o kakasını yaptıktan sonra nemli bir pamukla silersiniz, zaten zamanla o kendini temizlemeyi öğrenir.

başkaaa... mmmm... hah! ısırma konusu var. hani yetişkin kedilerin ısırma huyları olabiliyor ya, o da genelde yavruluktaki annesizlikten kaynaklanır, çünkü annesi öğretiyor yavruya ısırmanın şiddetinin ayarını da. eğer yavruluğunda ısırmasına çok izin verirseniz büyünce de onu sürdürür ama tabi şiddetini ayarlayamaz. yavruluk aşamasındayken oyun amaçlı ısırdığı zaman (zaten ısırıklar oyun amaçlı oluyor, bunu da belirtmeliydim başta) böyle ısırdığı yer acımış gibi şakacıktan aaah diye bağırınca o kendisi ayarını yapıyor ısırma dozunun. yani azı çoğu verilen tepkiyle öğreniyor, o yüzden şimdi henüz can acıtmasa da o tepkiyi alması önemli.

adını öğrenmesi için de okşarken, severken, beslerken hep ismiyle hitap edin. başka başka isimlerle çağırmayınca, hep aynı isimle çağırınca ismini de öğreniyor. 2 heceli bir isim olması onun algıları için daha uygun olur. mesela bizimkiler tintin, mırmır, sherlock (şerlok), hep iki heceliler ve üçü de isimlerini biliyor.

"hayır"ı da yine miniklikte öğretmek lazım, büyüyünce öğretmesi daha zor olur çünkü. ismiyle "hayır"ı kullanmamak da önemli ki ismine olumsuzluk kodlamasın. mesela anahtar şıngırtısı, el çırpma sesi gibi sesler çıkartarak hayır demek öğrenmesi için gayet etkili oluyor.

son olarak da kedinizi lazerle oynatmayın diyebilirim, çünkü avlanma güdülerini yakalayabileceği katı objelerle tatmin edebiliyor. lazeri asla yakalayamadığı için evin içinde lazer arayıp duruyor oynadığı zaman, yani psikolojisini bozuyor lazer kedilerin.

bu kadar. :)

hayırlı olsun, ömürlük olsun yuvası.

altta yazdığımı buraya da ekliyim:

Ha bir de market maması, kalitesiz mama vermeyin. Böbrek taşı olur uzun vadede. Kaliteli mamaların büyük paketleri hesaplı oluyor, onlardan almanız daha sağlıklı olur.

Bir de kısırlaştırmayı düşünün ilerisi için, yani dişilerde 6 aydan erkeklerde 1 yaştan itibaren... Belki sonra bir de dişi evlat edinirsiniz diye ikisini de yazmak istedim. :)
0
whimsical
(31.05.16)
alıştırmak cidden +1
ileride başınıza gelebileceğini düşündüğünüz her şeyi alıştırmaya bakın. en önemlileri taramak, ısırmamak ve tırmıklayabileceği bir oyuncakla diğer eşyalardan uzak tutmak bence.
ikisini de kullanmış biri olarak kapalı tuvalet verdiğiniz parayı bin kat ödüyor. eğer bütçenizde derin yaralar açmayacaksa kesinlikle kapalı tuvalet alın. zaten bir kere alacaksınız yıllarca kullanılacak.

zooplus genel olarak tatlış bi yer
www.zooplus.com.tr şu ürünle tırmalamayı çözdü, ondan ve ağacından başka yeri tırmalamıyor.
lazer de iiinanılmaz basit ama etkili.
0
freya
(31.05.16)
herkese çok teşekkür ederim, kedişe de isim bulmadim daha bu arada.

fotoğraf atacağım akşam olsun^^

zaten 2 gündür, çocuğunun hayaliyle sut izninin gelmesini bekleyen ablalar gibiyim. Bir an önce eve gitmek istiyorum.
0
🌸fallopian
(31.05.16)
aileye yeni ve bıyıklı bir üye demek, haydi bakalım, arkadaşlığınız hayırlı olsun :) ayrıca anneciği ölmüş bir yavruyu seçmeniz çok, çok iyi olmuş gerçekten.

önceden denmiş zaten: inek sütü olmaz. kuru mamayı tam olarak çiğneyebileceği zamana daha var; ıslatıp yumuşatmak iyi olabilir. bu aralık için satılan yavru mamaları da var. bize kedi için bebe maması önerildi direkt, belli ölçüde seyrelterek onu verdik.


ben kedilerimin yiyeceklerine yavru oldukları bir dönemden itibaren, gittikçe azaltarak ancak hasta olduklarında tekrar sıklaştırarak immunex kattım hep. veterinerimin önerdiği bir şeydi. ilk kedim ağırlıklı olarak tavuk ciğeri, proplan ve bunlar dışında etli yemek olduğu zaman ona ayırdıklarımızla beslendi. toplamdaki sonuç 1 cm yırtıcı üst dişleri olan ve veterinerlerin bizim tutmamızı rica ettiği küçük bir aslancıktı. (genler de işin içine girmiş olabilir, ana tarafından ankara kedisiymiş çünkü) bu yiyecekleri şimdi vermeniz söz konusu değil ama velediniz de büyüyecek, genç yetişkin bir kedi olacak, belki lazım olur :)
0
godoşu beklerken
(31.05.16)
Ha bir de market maması, kalitesiz mama vermeyin. Böbrek taşı olur uzun vadede. Kaliteli mamaların büyük paketleri hesaplı oluyor, onlardan almanız daha sağlıklı olur.

Bir de kısırlaştırmayı düşünün ilerisi için, yani dişilerde 6 aydan erkeklerde 1 yaştan itibaren... Belki sonra bir de dişi evlat edinirsiniz diye ikisini de yazmak istedim. :)
0
whimsical
(31.05.16)
Bir tane fotograf yukleyebildim. Kedinin bakimi kadar artistik kedi fotografi cekmek de tecrube isiymis:)

(Olayı yanlış anlayıp baby shower yapmaktan korkuyorum)
0
🌸fallopian
(01.06.16)
ay çok tatlış <3 <3 <3

küçük irlandalı
0
whimsical
(01.06.16)
aaaayy çok tatlı sıpa <3
0
evde liyakat kalmamis
(01.06.16)
Bana yazacak tavsiye birakmamissiniz koftehorlar :p

Herkese + 1

Kedis de cok tatliymis valla ya burnu da pembedir kesin ^^
0
neferkitty
(01.06.16)
bence bundan sonra her hayvan soruna cevap kadar hayvan fotosu koyma zorunluluğu gelsin.
modları göreve çağırıyorum. başgana selam.
0
dedim dedim de kime dedim
(02.06.16)
(6)

Isyerinde uykuyu acmak icin kahve iciyorduk ya..

stavro
Bu sicakta icilmiyor kahve, ikamesi nedir bunun?
Bu sicakta icilmiyor kahve, ikamesi nedir bunun?
0
stavro
(31.05.16)
Buzlu kahve?
0
crown
(31.05.16)
Elma yiyin derler uyku açmak için.
haveanamasteblog.com
0
aychovsky
(31.05.16)
@ crown

nick uymuş :)

soğuk su iç bence
0
hakim oynayin dedi
(31.05.16)
Valla tam üstüne denk gelince;

www.instagram.com
0
arnold schwarzeneger
(31.05.16)
Yeşil elma

Lümonata
0
mza
(31.05.16)
Soda-Limon-Tuz karışımı.
0
Nox
(31.05.16)
(11)

İstanbul sizce gerçek mi? Size huzurlu hissettiriyor mu bu şehir?-acil ödev

damba
merhaba,bir ödevim için sizden fikir almak isterim, söylediklerinizden gözlem yapacağım.ciddi şekilde kentleşmeye maruz kalıyoruz. kalabalık bir şehir, sıkışmış insanlar, yorgunluk, kir, öfke. bir yandan da huzur ve deniz de varken, siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz İstanbul'da? Gerçek bir yer gib
merhaba,
bir ödevim için sizden fikir almak isterim, söylediklerinizden gözlem yapacağım.

ciddi şekilde kentleşmeye maruz kalıyoruz. kalabalık bir şehir, sıkışmış insanlar, yorgunluk, kir, öfke. bir yandan da huzur ve deniz de varken, siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz İstanbul'da? Gerçek bir yer gibi mi? Evinizde gibi mi? Kaçıp kurtulmak ister gibi mi?


Teşekkürler şimdiden.
açıklayıcı fikirleriniz hayat kurtaracak.
0
damba
(31.05.16)
Kendi adima çok boğuk buluyorum burayi. Beni buraya bağlayan sebepler olmasa asla duracağım bir sehir degil, ama onun dışında bu kadar sosyal bir şehir olması da cok cezbedici.
0
turuncu tonlarda
(31.05.16)
istanbulda iyi bir evde kalıyorum. şehrin ortasındayım ve evin arka tarafı büyük bir bahçe avluya açılıyor. şöyle diyim full perdeler açık, bahcenin karşı ucu çok uzak ve apartmanlarla birbirimizi görmüyoruz.

o sayede evde iken iyi hissediyorum. odam bahçeye bakıyor ve pencerelerim sonuna kadar açık. kargalar kuş cıvıltıları. iyiyim burda.

ama otobuste tramvayda, bir metropolde olduğumu hissediyorum. eminönünde denize bakmak huzur vermiyor sadece gürültü karman çorman ve pislik uyandırıyor bende.

etkinlikleri olmasa, festivalidir, kültürel atölyeleridir, çekilecek şehir değil aslında. ama insanları var bazen samimi bazen güzel bazen rahat kafalarda. o sevdiriyor.

umarım ödevine biraz cevap olabilir.

ekleme:: burdaki festivaldir atölyedir etkinliktir tiyatrodur 3 te 1 i izmirde olsa yarın atlar giderim. arkama bile bakmam onu da belirteyim.
0
mobydick
(31.05.16)
ben istanbulda doğdum büyüdüm, ailemler hala aynı dairedeler, en üst kat, güzel bir muhitte. deniz filan görmüyor.

şu anda yurt dışında yaşıyorum, neredeyse son 10 senedir böyle, 3-4 farklı ülkede yaşadım, son 6 senenin 5inde toplam 20 gün ziyaret etmiştim sadece. geçen sene ilk defa uzun süreli ziyaret etme fırsatım oldu, lisede kaldığım odada kaldım, orada uyudum, uyandım, direk güneş gözüme girerek uyandırıyordu, onu hissettim.

çocukluğumun geçtiği sokaklarda dolaştım, her sokağa adım atışımda güzel duygular hissettim.

çocukken babamın yanına giderdim, yine gittim, uğradığım dükkanlara uğradım. hepsi hoş anılar oldu.

huzurlu hissettim ben, ama ev kavramım yok artık, ev değil, huzurlu bir yer eski evim.

birde ben küçükken her yere yürüyerek giderdim, o yollarda yürüdüm, az oturdum baktım, çevreye baktım, evlere baktım. güzeldi.
0
kurnaz
(31.05.16)
İstanbulun sayılı yerinde kendimi iyi, kadıköyde de evimde hissediyorum. Çocukluğumdaki bikaç yıl hariç hayatımın hepsi burada geçti. Sıradan bir muhabbette çok seviyorum istanbulu derim ama aslında büyük bir çoğunluğunu sevmiyorum.
Haddinden fazla kalabalık bence istanbul. Tamam büyük şehir elbette kalabalık olacak ama boş bir insan kalabalığı var sokakta sanki ya. Sadece bana mı öyle geliyor? Lüzumsuz lüzumsuz keko tipler dolu her köşe başında.

Her şey abartı bir de. Anadolu yakasında yaşayanlar bilir mesela minibüs yolu diye bir şey var burada. Yola bi bakıyosun ciddi ciddi baştan aşağı minibüs. Arka arkaya 5-6 tane. Hem boş bir trafik yaratıyor, hem de zaten minibüscüler leş tipler. Hadi onu da boşver, bütün sokaklarda kaldırımların üzerine park edilmiş arabalar dolu falan.

Özetle aslında biraz daha az insan olsa çok güzel olur diye düşünüyorum ben hep. Bu haliyle sadece iki üç semtinde yaşanır, geri kalanı bana göre cidden fazla boğucu istanbulun.

edit: ama şöyle de bir şey var, istanbuldan bugün taşınacak olsam şuraya giderim de diyemiyorum. Buradan daha çekici gelen bir şehir de yok yani.
0
naberabi
(31.05.16)
Beşiktaş kadikoyde yasamiyorsan cekilmez
0
sen nasıl bir insansın
(31.05.16)
Su istanbulu sevmeyenler gitse de rahatlasak, kime sorsam mecburiyetten burda... "cok kentlesme var" diyenler dededen kalan sultanbeylideki arsayi nasil yapsak da kat karsiligi verebilsek diye dusunuyorlar, sonra kentlesme var... Tabi olur.

Ben seviyorum istanbulu her haliyle, sabahin 5inde, 9unda, ogle arasinda, aksam, gece hepsinde ayri guzel. Su ana kadar iki sefer 5-6 ay kadar yurt disinda kaldim, cok guzel gunler gecirdim oralarda ama Istanbula donup bogazi ilk gordugumde burnumun diregi sizladi, gozumden yas dokuldu.

Kendimi evimde hissediyorum istanbuldayken, yuvamda hissediyorum.
0
fakyoras
(31.05.16)
Bana göre de çok boğuk ve kaotik. Boğukluğun büyük kısmı kalabalıktan ve onun da bir parçası benim. O yüzden "Ayh, çok kalabalık" diye bir şikayet hakkım yok. "Madem kalabalık, sen neden buradasın" demezler mi?

encrypted-tbn1.gstatic.com
İstanbul'u ikiye ayırıyorum ben: Beni boğan kısım ve aşık olduğum kısım diye. Beni boğan kısım metropol kısmı; Kartal-Bakırköy arası, sadece günübirlik turist olarak gezmeyi sevdiğim ama yaşamak istemediğim alan. Aşık olduğum kısım ise Büyükçekmece, Kumburgaz, vb. şehir dışı yerler. 16 yıldır buradayım, şehiriçi-metropol kısmında hiç ev hissi yaşamadım, huzur duymadım ama şehir dışında yaşamayı çok seviyorum, oraya çok rahat bir şekilde evim diyebiliyorum vr oralarda yaşamaktan zevk alabiliyorum.

Büyük olasılıkla gideceğim; gitme zamanı yaklaştıkça İstanbul'la ilgili her şey çok romantikleşiyor gözümde. Sürekli kaçmak istediğim bu yer evim mi diye düşünüyorum ama genelde gidince de özlemiyorum. Zamanımı şehirdışı dediğimiz yerlerde geçiriyorum; çünkü en çok oraları özlüyorum. Bir başka özlediğim de hatırası olan yerler ve o hatıralar olmasa oraları da özlemem. Yoksa, uzaktayken İstanbul'un kendisini ve yaşamayı özlemiyorum ama zaman yaklaştıkça "Şurası göz göze geldiğimiz yer", "Beraber yürüdük bir bu yollarda" tarzı 16 yılın romantikleştirmesini yapıyorum ve üzülüyorum. Normalde bir yere gitmişsem ayaklarım geri geri gider İstanbul'a gelirken. Bayramda kaçan ve "Dönmeseler ya" denilen, içinden de "Dönmesem ya" denen güruhtayım; buraya ait hissetmiyorum. Giderken İstanbul için üzülmediğimi, sadece hayatımın tüm yatırımını yaptığım (arkadaşlarım, hatıralarım, işim, vb.) bu yeri terk edeceğim için üzüldüğümü ve bir yuva terki hissi yaşadığımı bilyorum. Aynı şeyleri Şebinkarahisar'da yaşasaydım, oradan ayrıldığım için üzülecektim.

Bana çekici gelen, yurtiçi 3-4 yurtdışı ile birlikte 8-10 şehir var. Birkaç aylığına veya daha uzun süre gidip "İşte, burası ev. Ev diye ömrüm boyunca aradığım yer burasıymış", "Bu şehirle sevişmeye doyamıyorum" dediğim yerler de. Kendimi ait hissettiğim ve hayalini kurduğum şehri tanıyorum. Keşke oraya gidebilsem ama artık rüyamda bile görebileceğimi sanmıyorum. Zaten o zamandan beri İstanbul batıyor, hatta birçok yer batıyor. İstanbul çevresindeki yerler oranın küçük bir versiyonuna benzediği için daha evimde hissediyorum. Şehirden beklentim şu: Parası olan-olmayan herkesin dışarıda rahat vakit geçirebilmesi ve aktivite bulabilmesi, insanının rahat, kibar ve gevşek olması, havasının güzel olması. İstanbul bunları kısmen sağlıyor. Daha iyi sağlayan yerlerde aklım.

Belki biraz daha zengin olsaydım, metrobüs kullanmak zorunda olmasaydım, çilesinden çok balını, kaymağını yiyebilseydim evim diyebilirdim İstanbul'a. Ne bileyim, Bağdat Caddesi'nde geniş ve balkonlu bir evde yaşasaydım ve işim de o civarlarda ferah bir yerde olsaydı, kısacası şık bir fanustan ibaret bir hayatım olsaydı; hayatımda Fatih'ten geçmemiş olsaydım, birisi Kayışdağı, Sancaktepe, Bayrampaşa, Esenyurt dediğinde "Yaniii, oraları tam bilmiyorum. Ne tarafta kalıyor" diyebilen ve haftasonu Kilyos'ta at çiftliklerine giden ya da "küçük bir kaçamak" deyip işi gücü bırakıp Ağva'da tatil yapabilen biri olsaydım, "Oh İstanbul'da olmak ne güzel. Cennet gibi" diyebilirdim ama şu haliyle turistlere bile "Metrobüse binmeyen İstanbul'a gelmiş sayılmaz, çok yanlış yapıyorsunuz" diyesim geliyor. Belki de İstanbul'un rahat yüzünü görmediğimden, dolmuş-otobüs-metrobüse mahkum somurtkan insanlarından olduğumdan evde gibi hissedememişimdir.
0
aychovsky
(31.05.16)
sadece burada doğup büyüyene güzel gelen bir şehirdir İstanbul, dışarıdan geleni boğar.
0
hakim oynayin dedi
(31.05.16)
günlük hayat içinde huzurlu hissettirmiyor tabii, onu söylemek güç. ama tümden boğuk, yorucu bir yer de değil benim için. çok güzel parklar, korular, huzurlu yerler var. üstelik hepsi bedava; insanların "paran varsa İstanbul güzel" gibi laflarını saçma buluyorum.

özellikle vapurdan Kadıköy'e ayak bastığımda tam anlamıyla evde hissediyorum.
0
nathanieltroy
(31.05.16)
Sarıyer-Teşvikiye-Beşiktaş'ın bazı bölgeleri yaşam alanlarım, alıştığım yerler. Başka bir semte gitmek beni strese sokuyor. Bir işim çıkıyor, Mecidiyeköy'e gitmek durumunda kalıyorum, iş çıkışı kaldırımda yürümek bile bir işkence. Önümde bekleyenler, çarpıp geçenler, bağıra bağıra konuşanlar, araba kornaları vs beni deli ediyor, klostrofobi yaşıyorum, çığlık atasım geliyor.
Ancak alıştığım yerler dediğim semtler de iğrençleşmeye başladı. Pazar günü hava alayım diye Beşiktaş sahile gittim, Bahçeşehir üni. önü hınca hınç insan dolu, bira içenler, yerlerde oturanlar, istinasız her bankın altı çekirdek kabuğu dağı olmuştu, yerlerde boş bira şişleri, onları görünce yine delirdim. Her yer çöp ve pislik bu şehirde.
Sonuç olarak, istanbul'un sevdiğim birkaç bölgesi var, oraların da gittikçe bozulduğuna şahit oluyorum. Umarım bir gün gidebilirim bu şehirden.
0
peggy
(31.05.16)
Istanbul cok bozdu, artik daha da bozmaz dedik iyice bozdu.
ben ve ailem Istanbul dogma büyümeyiz, iyi muhitlerden birinde. Babamin cocuklugundan, benim cocukluguma ve su anki ana kadar olan degisimi fark ettikce icim boguluyor ve bu güzel sehir nasil bu hale geldi diye sinirlerim tepeme cikiyor.
(bkz: eskiden buralar hep dutluktu)
babamlar Kayisdagi'na avlanmaya ve su doldurmaya gidermis örnegin, simdi sirf beton)

Son 3 senedir yurtdisinda yasiyorum ve ilk zamanlar Istanbula gittigimde vapurla karsiya gecmek Eminönü-Taksim taraflarina bir gün ayirarak kardesimle falan gezmek beni iyi hissettirirdi ne kadar özlemisim diye düsünürdüm. Ama su son 1 senedir gittigimde Kadiköy`den ileri gitmiyorum. Ailem de cidden zorunlu olmadikca arabayla bir yere cikmayi biraktilar. Ne trafigi kacilacak yer, ne "kentsel dönüsüm" harfiyat alanlari insanda nefes alacak temiz hava birakiyor. Bir sokakta 3 apartman yikilip yapilir mi saka misiniz ya?!
evet nüfus arrti ama kalitesi azaldi, bos pis bir kalabalik var. kimseyi kücük görmek degil amacim ama oradan buradan kalkip eskiyalik yapanlar, huzur bozanlar... Suadiye civari bile eskisi gibi degil artik.

Okul-üni hayatim hep tek vasita ve max 45 dk uzakliga gitmekle gecti o yüzden asiri sikayetci olmadim su ana kadar. Yakinda ise baslamam gerekecek ve ev degistiremeyip, odama dönecegim ve is muhtemelen karsida olacagindan, trafik ve insanlar hayat kalitesini düsürdügü icin sanirim dönmeyi düsünmüyorum Istanbul'a.. Ailemi ve arkadaslarimi ayda bir ziyaret etsem yeter, zaten ayni sehirde yasayip kimse birbirini görmüyor yogunluk ve tükenmislikten.

Kisa ziyaretler, firsatlar, etkinlikler, alisveris, gezmelik-yemelik-icmelik, gece hayati, turistik-tarihi alanlar icin süper ama yasamalik nope.
0
lemuria
(31.05.16)
(15)

işbu duyuruda fransızca şarkı paylaşımı yapalım ^^

sırtçantalı
spotify listeme ekleyeceğım de. ilk taşı ben atayım:https://www.youtube.com/watch?v=bhPncxbP8t4
spotify listeme ekleyeceğım de. ilk taşı ben atayım:

www.youtube.com
0
sırtçantalı
(30.05.16)
Turkce cover'ini Nilufer yapmisti:

Tu te reconnaitras: www.youtube.com
0
crown
(30.05.16)
naberabi
(30.05.16)
Çok severim, herkesle paylaşmam: www.youtube.com
0
an engineer
(30.05.16)
The Birkins - Ne Dis Rien
open.spotify.com youtube'da yok.
0
yuzır
(30.05.16)
tepedeki psychedelic adam
(30.05.16)
in vino veritas
(31.05.16)
Riff cohen all albüm
0
riff cohen
(31.05.16)
bulması zor bir şarkıdır. bu siteden başka yerde bulamadım.

victoriavox.bandcamp.com
0
evine santral mesafesi uzak olan adam
(31.05.16)
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(31.05.16)
spotify listesi demişken bu liste ilgini çekebilir:
open.spotify.com

bu da benden olsun :)
www.youtube.com
0
asdasdas
(31.05.16)
kaset
(31.05.16)
long live rock n roll
(31.05.16)
alicia may emory
(06.06.16)
(8)

Baloncuklu paketleme naylonu nerede vardır?

aychovsky
Adını unuttum o nesnenin. Eşyalar kırılmasın diye baloncuklu bir naylona sararız ya, pıtır pıtır baloncukları patlatılan şey. Ondan nerede buluruz? Çoklu olarak.
Adını unuttum o nesnenin. Eşyalar kırılmasın diye baloncuklu bir naylona sararız ya, pıtır pıtır baloncukları patlatılan şey. Ondan nerede buluruz? Çoklu olarak.
0
aychovsky
(30.05.16)
Cape Town'da Kardeşler Pide Salonunu'nun sol çaprazında hırdavatçı var. Kimse sorsan gösterirler Hırdavatçı Mustafa diye sor.

Dalga geçesim geldi çok pis. Adres nire?
0
alperz
(30.05.16)
Şen Kardeşler Kıraathanesi, Cape Town :)

Özetle "Hırdavatçılarda var" anlıyorum bu cevabı.

Şu anda iki bilgisayar sarılacak ama ileride bol bol da gerekecek. İstanbul.
0
🌸aychovsky
(30.05.16)
hırdavatçılarda rulo şeklinde var ondan kaç metre lazımsa alırsın.
0
cekilmis gayfe
(30.05.16)
adı, balonlu naylon. hırdavatçılarda, ambalajcılarda, koçtaş bauhaus gibi yapı marketlerde bulabilirsin.
0
battal gemalmaz
(30.05.16)
Ambalaj malzemesi satanlarda var. Eminönü-Unkapanı civarında bulursun hatta Kadir Has Uni'ye giderken, Atatürk köprüsüyle kesişen caddede(altından geçilen yer) altta kalan bi bölüm var oradaki yerde görmüştüm. Ambalajcılar hep.

Ayrıca ben şişli camii'nin yan arasında (susam sokağının olduğu ara olması lazım) bi ambalajcıdan 5m almıştım öyle paketliydi.
0
rodriguez2
(30.05.16)
daha dün Koçtaş'ta gördüm.
0
yankee jumping
(30.05.16)
Pat pat diyoz biz ona nerede var dersen demişler yukarıda
0
basond
(30.05.16)
Bütün nalburlarda var.
0
Neyazayım
(30.05.16)
(12)

"şuan"

kibritsuyu
kendimden şüphe etmeye başladım ben mi yanlış biliyorum diye."şuan" nedir arkadaşlar. hiç ummadığım adamlar "şuan" diyor. cahil desen neyse, her imlayı doğru kullanıp öteki cümlede "şuan" yazıyor."şu an" değil mi, nerden çıktı bunu bitişik yazmak? ciddi soruyorum bunu. kural falan mı değişti bitişik
kendimden şüphe etmeye başladım ben mi yanlış biliyorum diye.

"şuan" nedir arkadaşlar. hiç ummadığım adamlar "şuan" diyor. cahil desen neyse, her imlayı doğru kullanıp öteki cümlede "şuan" yazıyor.

"şu an" değil mi, nerden çıktı bunu bitişik yazmak? ciddi soruyorum bunu. kural falan mı değişti bitişik yazılır diye? "şuan" nedir yahu?
0
kibritsuyu
(30.05.16)
Şu an doğru diye biliyorum ben de. Her şeyin hersey sanılması gibi bir durum bu da sanırım.
0
fraise
(30.05.16)
benim de son zamanda dikkatimi en çok yanlış bu.

burada da çok fazla 'şuan' yazılıyor. aslı tabii ki şu an.
0
mermize
(30.05.16)
bu tür hatalar olabiliyor bazen. benim de hiç ummadığım adamlar hala "muhattap" yazıyor.
çuvaldızı kendime batırmazsam olmaz. bir sene öncesine kadar "müraacat" yazıyordum. :(
0
lazpalle
(30.05.16)
fraise + 1
Ayrı olan doğru ama herşey veya bir çok gibi karışan bir şey.
0
aychovsky
(30.05.16)
şu an yazılır; yalnız bunun herşey/her şey ile karşılaştırılmaması gerekir, çünkü her şeyin, herşey olarak yazımının doğru kabul edildiği zamanlar var.
0
devilred
(30.05.16)
peki ya "haftasonu"?:/
0
peggy
(30.05.16)
geçen gün aynı şüpheye ben de düşüp TDK'ye açıp baktım, gerçekten böyle bir kelime var mı diye. dediğin gibi hiç ummadığım kişiler bile "şuan" yazıyor. örneğin "haftasonu" birleşik yazılıyor sanılabilir, çoğu kişi bilmez onu da "şu" ve "an" kelimelerinin birleşik yazıldığını kim, neden zannedebilir anlamıyorum.

bazılarınızı şaşırtacak bir şey söyleyip kaçmak istedim: mademki ve oysaki kelimeleri böyle birleşik yazılıyor.
0
nathanieltroy
(30.05.16)
zaman içinde değişiklik oluyor. Örneğin "bugün" gibi.
0
yankee jumping
(30.05.16)
Değişiklik falan olmuyor, doğrusu "şu an". Ama birçok kişide yanlış kullanım yerleşmiş. "Benim ki", "bende", "herşey" gibi komik hatalar gibi.
0
mutlusismankedi2015
(30.05.16)
problemciddisormandazaten.
0
gokhan atestepe
(30.05.16)
@mutlusismankedi2015 o zaman "bugün" kelimesi hakkındaki görüşlerinizi de alalım
0
yankee jumping
(30.05.16)
her "benim ki" ya da "bende" yazılan yerde hata olmak zorunda değil, "kalemin bende" ya da "o kalem benim ki" dediğinde gayet de doğru kullanımlar mesela. her "şuan" yazımı yanlış ama.
0
devilred
(30.05.16)
(20)

Haftasonunu dinlenerek mi geciriyorsunuz yoksa gezerek mi?

fraise
Hangisini tercih ediyorsunuz, neden? Genelde ne yaptiginiz önemli tabii.Ben her haftasonu aynı ikilemi yaşıyorum; evde oturup dinlensem, dinlenemiyorum yine. Elim, kolum durmuyor bir bakmisim dolap düzenliyorum. Gezsem evde oturup da bir dinlenemedik bu hafta diyorum. Genelde evde kalıyorum ama gali
Hangisini tercih ediyorsunuz, neden? Genelde ne yaptiginiz önemli tabii.

Ben her haftasonu aynı ikilemi yaşıyorum; evde oturup dinlensem, dinlenemiyorum yine. Elim, kolum durmuyor bir bakmisim dolap düzenliyorum. Gezsem evde oturup da bir dinlenemedik bu hafta diyorum. Genelde evde kalıyorum ama galiba.
0
fraise
(30.05.16)
Havalar ısınmaya başladığından beri bütün aktivitelerim haftaiçi. Haftasonu sadece çok erken saatte koşu için ormana ya da sahile inebilirim. Onun dışında kalabalık dışarı çıkınca ben eve giriyorum.
0
arnold schwarzeneger
(30.05.16)
valla ben genelde dışarı çıkmaya çalışıyorum
hiçbirşey yapmadığım günler de oluyor tabii ama haftaiçi pek çıkamadığım için değerlendirmeye çalışıyorum.
çamaşır temizlik gibi şeyleri de haftaiçi halletmeye çalışıyorum yetiştiremediysem.
0
interview with the vampire
(30.05.16)
çalışarak genelde. haftaiçi sözleşmeli öğretmenlik yapıyorum. haftasonlarında iş olursa yevmiyesi 100 liradan çeltik tarlalarına gidiyorum. 2 günde 200 lira muz cumhuriyetinde büyük para vesselam.
0
kaledekiyalnizlik
(30.05.16)
Hem dinlenip, hem gezip, hem çalışmaya çalışıyorum.

Bana yakında Büyükçekmece Turizm Ataşesi nişanını takacaklar. Yakın diye hep oradayım. Öyle bir reklamını yaptım ki, genelde İstanbul içinden gelen misafirleri Kordon, Albatros ve Gürpınar taraflarına götürüyorum. Şu ana kadar hayal kırıklığı görmedim, önümüzdeki haftasonlarına siparişler var, yakında turlara da başlarım. Zaten gezmek dediğim Büyükçekmece Sahili'nden açılarak bisiklet sürmek, sonra dönüp yürüyüş yapmak, deniz kenarı bir şeyler yiyip içip eve gitmek. Her haftasonu rutinim buna yakın.

Gündüz geç kalkıyorum, öğlene doğru. Sonra biraz çalışıp Büyükçekmece'ye iniyorum. Sonra geri dönüp az daha çalışıp peşinden yatarak dizi izliyorum. Pazarları zaten yemek ve spor da giriyor araya.

Çok nadir haftasonları açılıyorum. İki gün açılınca yorgunluk veriyor, Pazartesiye yorgun başlayabiliyorum. O yüzden günübirlik açılımlar yapıyorum.
0
aychovsky
(30.05.16)
Hanım neye karar verirse ona göre.
0
angelus
(30.05.16)
çocuğa da bisiklet sevgisini aşılayınca evde durmak zor. işin kötü yanı kızım daha 9 yaşında, biraz daha büyüse de hafta sonu istanbul'dan kaçsak. istanbul içinde mangalsız ve sakin yer bulmak mucize.
0
lazpalle
(30.05.16)
Aychovsky, bisikleti ne tarafa doğru suruyorsun? Biz heveslenip aldık, yatıyor evde. Arada çıkarıp site içinde sürüp hevesimizi alıyoruz. Albatros sahili çok kalabalık oluyor çünkü :(
0
🌸fraise
(30.05.16)
Kalabalık gerçekten de ama erken saatlerde pek kimse olmuyor. Hele ki Ramazan geldi, bir ay akşam iftar saatine yakın hiç kimse olmaz. Güneş batmadan, yemek pişirme saati çok tenha olur. Öğle güneşinden önce de ferah ve tazeleyici olur.

Albatros'tan devam edip Gürpınar Sahili'ndeki bisiklet yolundan oraya, oradan da zaman varsa ve yorgun bir gün değilse Ambarlı'ya sürüyorum. Kordon kısmında üç adımda bir bisiklet yolundaki insana takılınılıyor ama Gürpınar'a doğru biraz daha sakinleşiyor, Ambarlı tarafında iyice sakin oluyor.

Göl tarafında da sürülebiliyormuş ama denemedim.

Bu arada yaz da geldi, su parkları da eğlenceli olur ama tabii hep hep gidilecek yerler değil.

Bir de dönüşte şu platformda mola verip, bir pufa uzanarak çay ya da başka bir şeyler içmek keyifli.
i.hizliresim.com
Güneş çok güzel batıyor buradan, yanına da şu müzik eşliğinde güneş batışını tavsiye ederim.
www.youtube.com

Ek: Bu arada Silivri, Güzelce, Kumburgaz da yakın ve çabuk gidilip gelinecek yerler. Oralara da gidilip gelinebilir yazın. Oraların da sahilleri keyifli yerler.

Araba kiralarsanız günübirlik Terkos tarafında Mavisu Plajı ve orada gezilebilecek ormanlar, göller, yeşil alanlar var. Cumartesi öğlen gitsen bile 1 saatlik yol; gidilir, eğlenilir, dönülür.

Çatalca'ya giderken at çiftlikleri var ve aşırı pahalı değil. Ayda bir gidilebilir fiyatlar. Çatalca otobüsü ile de gidilir. Yeşil alanlarda rahatlayabilirsiniz. At sevip binebilirsiniz.

Bunun dışında, bir kamp fikri var bizim arkadaşların. Kilyos tarafında çok güzel kamp alanı varmış. Cumartesi'den gidip bir gece kamp yapıp ertesi gün öğlen dönünce o günün öğleden sonrasında rahatlıkla dinlenilebiliyor da.
0
aychovsky
(30.05.16)
ayda bir memleket ziyareti, bir-iki kamp, motosiklet gezmesi, bir sakin mode, bir de supriz/planli etkinlik. atiyorum dugun, sinav vs.
0
jimicik
(30.05.16)
@fraise avcılar küçükçekmece arası bisiklet sürmek için ideal.
0
ekaterina
(30.05.16)
1 Haftasonu gezer öbür haftasonu eve vakit ayırırım. non stop gezsem haftaiçi ölüm çıkar.
0
cabiday
(30.05.16)
Angelus + 1 XD

Genelde 1-1,5 saat sabah kosusu, sonra eve gelip serilip kalma ve kahvalti fasli, sonra evde yapilacak is varsa hemen onlari halledip tekrar disari cikip gezme fasli.

Ben pazartesi gunleri cok yorgun olsak da illa bi disari cikalim diyorum, simdi yine yorgunum ama olsun :)
0
neferkitty
(30.05.16)
Onceden ne olursa olsun disarida gecirme yoluna giderdim artik oyle degil, uykusuzsam dinlenmeyi secip aksamustu kisa sureligine cikiyorum. Eskiden yorulmak diye bir sey bilmiyordum, insanlar "yorgunum, dinleneceğim bugun", "yarin is var, fazla yorulmayalim" gibi seyler soyleyince error veriyordum, "nasil yani" diyordum kendi kendime.
Ne kadar yorulsam da o yorgunlugun ertesi gun hala etkisini gostermesi diye bir sey soz konusu degildi. Gerci hala ertesi gun icin endiselen biri oldugum soylenemez ama uukusuz oldugum zamanlar disarida gezmeye cesaret edemiyorum eskisi gibi.
Bedensel yorgunluk cok onemsedigim bir sey degil ama uykusuzsam durum degisiyor.
0
stavro
(30.05.16)
cuma, ctesi içip sıçıyorum.
pazar evden çıkmıyorum.
0
b roy
(30.05.16)
yapılması gerekli işler var; yemek, temizlik, iş, hobi, yan projeler ve dinlenmek. bunlar insanı istemsiz eve bağlıyor. ama genellikle (çoğunlukla) bunların hepsini ekip dışarı kaçıyoruz.

sonra işte pazartesi günü geliyor, işe geldiğimde "lan şunu yapıcaktım haftasonu bak, aa ulan bi de bu bu iş vardı!" diye kendime kızıyorum :D ama ne yaparken mutluysak onu yapıyoruz sonuçta, pişmanlık yok.

mesela bu haftasonu komple chillout'a gitti, sabah işe gidemiyordum az daha, hala feci akşamdan kalmayım :\
0
loveinaflipbook
(30.05.16)
Cumartesi geziyorum, Pazar dinleniyorum genelde. ama her iki gün de sabah en geç 9-10 arası spora giderim.
0
nathanieltroy
(30.05.16)
şimdi buraya cumartesi çalışanlar da gelecek, onları üzmeyin.
0
hakim oynayin dedi
(30.05.16)
Cumartesi sabah erkenden çıkıp güruh ortalara dökülmeden bir şeyler yaparsam yapıyorum. Gönül hep gezmek istiyor ama kalabalık, trafik bunaltıyor beni, geri kalan zamanda zorunlu ziyaret, düğün vs. yoksa evde dinlenip güç topluyorum gündelik sıkıntılar için.
0
Sulfoxaflor
(30.05.16)
cumartesiyi saymıyorum, çünkü cumartesi günü dersim var, bazen de çalışmak zorunda kalıyorum. eve dönüp duş alıyorum, iki haftada bir kuaföre gidiyorum, yemek yapıyorum ve o gün ölüyor, akşam belki dışarıya çıkıp bir iki saat takılıyorum. minimum on bin adım atmaya özen gösteriyorum. sinemaya gidiyorum. en kötü evde film izleyip çoğunlukla erken yatıyorum.

pazar günü evde oturmuyorum adeta manda gibi yatıyorum. dışarıdan yemek söylüyorum, yattığım yerden tırtston oynuyorum. dizi izliyorum. bazen film açıyorum. ay çok yattım diyip dondurma yemeye çıkıyorum. tekrar yatıyorum. böyle yapınca bütün haftam enerjik geçiyor.

ama pazar günü gezersem totomu toplayamıyorum. özellikle pazartesi günü bomboş gözlerle etrafa bakıyorum. bi' lafı beş kere söyletiyorum. akşam 8de evde olursam yatıp uyuyorum. çarşamba gibi anca kendime geliyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(30.05.16)
ben zaten ağır asosyal olduğum için belki klasman dışıyımdır ama yine de cevaplıycam bikoz ay ken: ben genelde dinlenme ihtiyacım olmasa bile camış gibi yatıyorum. şu an zaten o pozisyonda değilim ama günü geldiğinde okula, işe, şuraya buraya gitmem gerekecek gün içinde. bi de yaşadığım şehir ne kadar büyük olursa olsun, şehrin içinde benim ilgimi çeken ve "aa şuraya gideyim" dememe neden olan yer olmuyor. bi yerde oturup gazete okumayı ya da yemek yemeyi seviyorum en fazla, o kadar. hani gezmesine gezeyim de, bugün beni istanbul'da çıkarsan sokağa "hadi gez" diye nereye gideceğimi bilemem. çünkü ilgimi çeken, dur şurayı göreyim/şurada gezeyim diyeceğim bi yer yok.

çok bunalırsam, kötü hissedersem falan zaten zaman ayırt etmeksizin çıkıp mal mal sokakları dolaşıyorum, herhangi bi yere gitmeden ve fazla açılmadan.

sözün özü, "gezmek" benim için özel ve önceden planlanması gereken bi eylem. istanbul'da yaşadığımı varsayarsak gezmek benim için adalara gitmek falan olur mesela, kadıköy'e ya da taksim'e çıkmak değil. o yüzden hafta sonu "hmm bugün de gezeyim yav" deyip bi yere gitmem. adalara da gitmem jsfjks.
0
der meister
(30.05.16)
(8)

mezuniyet sahneye çıkış müziği

rajaz
yollayın gelsin
yollayın gelsin
0
rajaz
(30.05.16)
kaledekiyalnizlik
(30.05.16)
O Fortuna'dan öte müzik mi var? (Elbette vardır ama bu çok epik geliyor bana)
www.youtube.com
0
aychovsky
(30.05.16)
Eye of the tiger bence :D
0
kuehles blondes
(30.05.16)
careless whisper çak gitsin hacı.
0
hakim oynayin dedi
(30.05.16)
Chopin Bb Nocturne
0
alperz
(30.05.16)
dead and broken
(30.05.16)
Caucasian Sketches, Suite No. 1, Op. 10: IV.
0
yankee jumping
(30.05.16)
Official mezuniyet müziği Conquest of Paradise'tan başkası değildir.

www.youtube.com
0
friendly fire gazisi
(21.04.23)
(4)

Büyükçekmece veya Avcılarda restoran

radyokafasi5
Selamlar herkese,Hafta sonu nikahtan sonra arkadaş grubuyla gidebileceğim (15 - 20 kişi) kaliteli ve çok pahalı olmayan bir restoran arıyorum. Büyükçekmece, Avcılar veya bu iki ilçenin aralarında bir yerlerde olabilir.Yardımcı olabilirseniz sevinirim, şimdiden teşekkürler.
Selamlar herkese,

Hafta sonu nikahtan sonra arkadaş grubuyla gidebileceğim (15 - 20 kişi) kaliteli ve çok pahalı olmayan bir restoran arıyorum. Büyükçekmece, Avcılar veya bu iki ilçenin aralarında bir yerlerde olabilir.

Yardımcı olabilirseniz sevinirim, şimdiden teşekkürler.
0
radyokafasi5
(30.05.16)
kanatci aga var e-5 kenarinda avcilardan buyukcekmeye giderken. beylikduzunde beynova otelin yaninda.
0
charlotte blanc
(30.05.16)
Nasıl bir yer arıyorsunuz? Eğlenmeye orada devam etmelik mi? Aç olacağınız için çok çok kebap gömeceğiniz mi? Nikah yemeğine yakışan şık bir yer mi?

İlk seçenek için, aşırı şık değil ama biraz güzel bir yer; Büyükçekmece Albatros'ta deniz kıyısında Mastika restoran var.
www.zomato.com

İkinci seçencek (açlık durumunda) charlotte blanc'in dediği Kanatçı Ağa var, bir de Beylikdüzü'nde E5'e bir paralel sokakta Neco Kebap var.
www.zomato.com
www.zomato.com

Üçüncü seçenek için Büyükçekmece'de yine Albatros Restaurant var.
www.zomato.com
Yakınlarında Livadi Restaurant var
www.zomato.com


Mezeli ve muhabbetli bir yer arıyorsanız Beylikdüzü'nde Dusiko Meze Evi var.
www.zomato.com
0
aychovsky
(30.05.16)
Biget
0
all girls dream
(30.05.16)
deniz kenarı olup fiyatı da makul olursa çok iyi olur.
0
🌸radyokafasi5
(02.06.16)
(5)

Çok basit IF - ELSE sorusu

seni sevenleri bir kere uzdun
{1. int x=11,y=9;2.3. if(x<5)4. if(y>8)5. printf("*****\n");6.7. else8. printf("#####\n");9. printf("&&&&&\n");10. return 0;}bu kod bloğu koşturulduğunda çıktı olarak "&&&&&" çıkıyor sadece.if, else if, else de öncelik neye göre yapılıyor bir çok örnek baktım
{
1. int x=11,y=9;
2.
3. if(x<5)
4. if(y>8)
5. printf("*****\n");
6.
7. else
8. printf("#####\n");
9. printf("&&&&&\n");
10. return 0;
}

bu kod bloğu koşturulduğunda çıktı olarak "&&&&&" çıkıyor sadece.

if, else if, else de öncelik neye göre yapılıyor bir çok örnek baktım tam kavrayamadım. kısaca açıklar mısınız?

örneğin 3. satırda ki şart sağlanmadığı için direkt 9. satıra geçilir gibi.
0
seni sevenleri bir kere uzdun
(30.05.16)
İlk önce x2e bakıyor 5'ten küçük mü diye ve değil. Bu yüzden y>8 kısmı (4. satır) çalışmıyor. 4. satıra hiç girmiyor. Ayrıca o else de y>8'in else'i.

Aslında indentation yapılırsa kod şöyle görünecek

if(x<5)
if (y>8) printf("*****\n");
else printf("#####\n");
printf("&&&&&\n");

Dolayısıyla x'5ten küçük olmadığı için 9. satıra kadar komple çalışmıyor. Peki 9. satırın çalışma nedeni ne?

if ve else'lerde {} blokları kullanılmıyorsa, o if-else koşulları sadece bir satırlık komutlardan oluşuyor demektir. Yani x 5'ten küçükse y'ye ait if else döngüsüne girecek. y de 8'den büyükse ***** yazdıracak, y 8'den küçükse veya 8 ise ##### yazdıracak. Ancak x 5'ten küçük olmadığı için onların hiçbiri çalışmadı. Bu şekilde if x<5 kapandı ve 9. satırda if döngüsünden tamamen kurtulundu. 9. satırda artık ana fonksiyondayız ve bir şeyin koşulu olmaksızın &&&&& yazdırıyoruz.
0
aychovsky
(30.05.16)
x<5 kosulu saglanmadigindan if statementi icerisine girmiyor, bu yuzden ilk iki printf es geciliyor ve sondaki printf calisiyor.
0
ubi dubium ibi libertas
(30.05.16)
özellikle parantezsiz yazdım, çünkü sınavda böyle çıkıyor.

if komutu sağlanmadığında else komutu da otomatik olarak pas geçiliyor bu durumda? ben önce if sonra else if sonra else komutuna bakılacak şekilde şartlandırmıştım kendimi.
0
🌸seni sevenleri bir kere uzdun
(30.05.16)
Bence

Hem x<5 oldugunda VE y>8 oldugunda yani ikisi ayni andaysa and koyacaksin.


If (x<5 && y>8)
printf ("*****"\n)

Else
Printf ("&&&&&"\n)


Yani bu kosullarda x=11, y=9da x if kosulunu saglamadigindan direkt &&&& olan (else sonucunu) ekrana yazacak.

Istedigin bu muyduu:/
0
kuehles blondes
(30.05.16)
if sağlanmadığı için else'e geçmememizlik etmiyor. Önce if'e sonra else'e bakalır. Burada atlamanın sebebi çok farklı. if ve else y için var, y kontrolü de x'e bağlı.

Eğer x 5'ten küçükse, y'yi kontrol et. y 8'den büyükse ***** yazdır, y 8 veya 8'den küçükse, ##### yazdır.

Burada x 5'ten büyük olduğu için y'yi kontrol etmiyor hiç. Hiçbir şeye bağlı olmayan &&&&&'i yazdırıyor.
0
aychovsky
(30.05.16)
(3)

Kayıtlı word dosyasına "kaydet" deyince neden ilk defa kaydediyormuş gibi..

gijilti
Bir dosya üzerinde çalışıyorum. Bilgisayara kaydedilmiş zaten. Yeni yazdıklarımı da kaydetmesi için ctrl+s ye basıyorum, ilk defa kaydediyormuşum gibi pencere açılıyor sayfada ve konum belirlemem isteniyor.Bir uyarı da veriyordu ama hatırlamıyorum neydi.Bu olay sanırım bir karışıklıktan oluyor. Belk
Bir dosya üzerinde çalışıyorum. Bilgisayara kaydedilmiş zaten. Yeni yazdıklarımı da kaydetmesi için ctrl+s ye basıyorum, ilk defa kaydediyormuşum gibi pencere açılıyor sayfada ve konum belirlemem isteniyor.

Bir uyarı da veriyordu ama hatırlamıyorum neydi.

Bu olay sanırım bir karışıklıktan oluyor. Belki de yazarken birtakım yanlış şeylere basıyorum hızla.

Geçen gün yeniden kaydetmeden, pencereyi kapatıp ısrarla üzerine kaydedmeye çalışıp kapattım.

Sonuç: Yazdığım birkaç sayfa önemli metni de tüm belgeyle birlikte kaybettim. Neyse ki birkaç gün önce yedek almıştım. Dosya silinmiş. Kurtaramadım.

Bu yeniden kaydet olayının gerçek nedeni nedir?
0
gijilti
(30.05.16)
Farkli kaydet e basiyor olmayasiniz?:/
0
kuehles blondes
(30.05.16)
İçinde formüller var mı?

İçindeki formüllerin tip uyuşmazlığı yapıyor bu şeyi. Formülleri daha önce başka bir Word'de hazırladıysan ve şu anda eski bir Word versiyonu ile kaydetmeye çalışıyorsan öyle yapabiliyor. Başka nedenleri de vardır kesin ama bana bu denk gelmişti.
0
aychovsky
(30.05.16)
hocam bazen emailde gelen dosyaları actıgınızda word olarak aciyor
yani outlook un icindeki ya da tarayıcıdan acarken "ac" diyerek actiginiz dosyalar
kaydet deyince de farklı kaydet ekranı geliyor
oyle her durumda ayrı bir yere kaydedin ne olur ne olmaz
0
kingcyrax
(30.05.16)
(1)

impact factor

FreSh
ya gençler bir makalenin impact factoru neresinde yazar? sabahtan beri çıldırıcam mal mıyım ben acaba.
ya gençler bir makalenin impact factoru neresinde yazar? sabahtan beri çıldırıcam mal mıyım ben acaba.
0
FreSh
(30.05.16)
Bulamaman normal, burada tam ne aradığını anlamaya çalışıyorum yardımcı olabilmek için. Makalenin impact factor'ı olmaz, derginin impact factor'ı olur. O da derginin sitesinde yazar.
Ancak, impact factor makaledeki dergilerin aldıkları atıflara göre hesaplanır. Makalenin kendisi ile ilgili bir şey arıyorsan makaleye yapılan atıf sayısını arıyor olabilirsin. O da Web of Knowledge'da en doğru haliyle vardır. Google Scholar'dakiler şişirme sayılardır.

Özetle aranılan şey ya derginin impact factor'ı ya da makalenin atıf sayısı olmalı. Makalenin impact factor'ı olmadığından bulunamayışı normal.
0
aychovsky
(30.05.16)
(1)

klibi eric prydz'in call on me şarkısına benzeyen 90'lar şarkısı

Sour
en fazla 2000'lerin başıdır. eric prydz'daki gibi jimnastik yapan kadınlar vardı. çok ünlü bir şarkıydı. eric prydz ; https://www.youtube.com/watch?v=QQSYo_pC-QA
en fazla 2000'lerin başıdır. eric prydz'daki gibi jimnastik yapan kadınlar vardı. çok ünlü bir şarkıydı.

eric prydz ; www.youtube.com
0
Sour
(29.05.16)
Şarkı benziyor mu bilmiyorum ama jimnastikçi kadınlı şu var:
www.youtube.com
0
aychovsky
(29.05.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.