Giriş
(4)

Ucuz lastikler vs pahalilar

logisticsmanager
Şimdi goodyear almaya karar verdim kış için. Indirimle güzel fırsat denk geldi.Ama bir iki kişi sanki çok pahalia araban var git ucuz lastik al falan dedi.Tabiki bunu yapmam. Da harbiden böyle bir mantık var mi?Yani michelin, pirelli, goodyear, Continental, Bridgestone vs almak için illa pahalı arab
Şimdi goodyear almaya karar verdim kış için. Indirimle güzel fırsat denk geldi.

Ama bir iki kişi sanki çok pahalia araban var git ucuz lastik al falan dedi.

Tabiki bunu yapmam. Da harbiden böyle bir mantık var mi?
Yani michelin, pirelli, goodyear, Continental, Bridgestone vs almak için illa pahalı araba mi lazım? (Bende 2019 fiesta var)

Değilse ucuz lastikleri almasi gereken kişiler kimler?
Bu arada bana önerdikleri lastik ile aldığım arasında toplam fark olsun 100€. Bana göre değmez riske.
0
logisticsmanager
(18.11.23)
Öyle bir mantık yok, onu diyenler de saçmalamış. Karda/Yağmurda fren mesafesi, yakıt tüketimi, ses vs. gibi kalemlerde ar-ge yapılıp da üretiliyor lastikler. Bütçeniz ölçüsünde yorumlara vs. bakıp iyi bir lastik alın.
0
eisberg
(18.11.23)
@eisberg; zaten misal continental bütçe üstüydu, michelin bir tik pahaliydi. Gittim Goodyear aldım.

Ama harbiden ortalama 4-5 yil kullanabilecegim ürün için 100€ hadi150€ olsun en iyi senaryoda tasarrufun mantığını çözemedim.

Ki dağda yaşadığımı sürekli dağdan indim şehire seklinde yolum olduğunu da biliyorlar :)
0
🌸logisticsmanager
(18.11.23)
bazı ucuz lastikler fiyatına göre iyi verim sağlayabiliyor ancak hepsi değil tabii. direkt olarak ucuz lastik deyince "kötü" olarak anlaşılıyor, kimsenin almaması gerek ki zaten sadece kendisi için değil trafikteki diğerleri için de risk yani. belki kısa mesafede, zorlamayacak koşullarda (şehir içi markete vs. giderken) kullanan kişiler tercih etse en az sıkıntı olur derim, yoksa gerek yok
0
gkhncnzdgn
(18.11.23)
Her marka lastiği kullandım. Alakası yok. Michelinle hankookun yol tutuşu bile çok farklı. Araç preminyum değilse orta kalite hankook brisgestone kumho dunlop alınabilir.
0
mikahakkinen
(18.11.23)
(7)

Arabam için yağ tavsiyesi?

ahmedemirel
Öncelikle merhaba. Umarım doğru yere açıyorumdur.Biraz acemiyim burada. Araç 2008 model Honda Civic.Lpgli 183 binde. Şuan ki yağ 10 40 koyulmuş.Hangi yağ marka almalıyım nereden alabilirim?Filtreleri internet üzerinden alsam takarlar mı?
Öncelikle merhaba. Umarım doğru yere açıyorumdur.
Biraz acemiyim burada. Araç 2008 model Honda Civic.
Lpgli 183 binde. Şuan ki yağ 10 40 koyulmuş.
Hangi yağ marka almalıyım nereden alabilirim?
Filtreleri internet üzerinden alsam takarlar mı?
0
ahmedemirel
(16.11.23)
İnternetten almayın sahtesi çok var, benzinlik ya da bayiilerin kendisinden alın. Filtrelerin de sahtesi çok mümkünse bayiiden alın.
0
mirty
(16.11.23)
Telefonla müşteri ilişkileri kanalından ulaşınca birçok marka bu konuda bilgi veriyor.
0
akhenaten
(16.11.23)
araba parçacısına gidebilirsin. motor yağın da arabanın kitapçığında ya da motor kapağında yazar.
0
Bir cebinde das kapital
(16.11.23)
Once arabanin el kitapcigindan uygun yag hangisi ona bak. 10-40 ne bu kamyon mu? Orada yağın sinif kriterleri yazar. O kriterlere gore bence castrol ya da motul al. Alacaksan da yetkili bayiden al. Ben internetten orijinal buluyorum ama riske değmez yine de.
0
prole
(16.11.23)
getjerry.com

Google'a göre bunlar. 10-40 alakasiz gibi duruyor.
Internetten almayın.
0
logisticsmanager
(17.11.23)
Kitapçıkta yazandan başkasını sakın alma! Orijinalliğinden emin değilsen asla alma, düşük fiyata kanma!
0
halitkin
(17.11.23)
2008 model araba kitapçık falan hak getire. :) 5.30 koyacam muhtemelen forumlarda genelde bu yağı önermişler. 10 40 yerine.
0
🌸ahmedemirel
(17.11.23)
(1)

Nestlé Modulen IBD

morca
Bağırsak hastalığı olmayan sağlıklı bir insanın kullanması durumunda herhangi bir zararı olur mu? Takviye gıda anlamında ne kadar kullanmak gerekir? Bazı sporcuların her sabah altı kaşık kullandığını duydum.
Bağırsak hastalığı olmayan sağlıklı bir insanın kullanması durumunda herhangi bir zararı olur mu? Takviye gıda anlamında ne kadar kullanmak gerekir? Bazı sporcuların her sabah altı kaşık kullandığını duydum.
0
morca
(15.11.23)
Nestle kendi sitesine göre crohn hastalığı olanlar için. Mantıken bir sağlıklı insan trilyon tane seçenek varken bunu neden yesin?

Bazı sporcular baya kulaktan dolma gibi. Hayatımda ne duydum ne okudum ne dinledim böyle bir şey. Googleda bile yok.

Takviye gida anlaminda da acayip dandik kalori, protein orani falan.
0
logisticsmanager
(16.11.23)
(10)

Belçika'da çikolatanın tepe seviyesi neresi

Bruce
Dünyanın en iyi çikolatası iddiasında bişi arıyorum. Parası neyse verelim, yeter ki şu çikolata işinin zirvesini görelim.Var mı bu tecrübeyi daha önce yaşamış biri?
Dünyanın en iyi çikolatası iddiasında bişi arıyorum. Parası neyse verelim, yeter ki şu çikolata işinin zirvesini görelim.
Var mı bu tecrübeyi daha önce yaşamış biri?
0
Bruce
(15.11.23)
Belçika çikolatası denilen çikolata bana sıradan çikolatalardan pek farklı gelmedi. Dünyanın en iyi çikolatası olması mümkün değil. Bu soruya İsviçre’de cevap aramak daha mantıklı bence :)
0
but that was just a dream
(15.11.23)
İsviçre çikolataları fazla yumuşak geliyor bana diyip Google'a baktım. Genel kanı da aynı yöndeymiş, biri diğerinden iyi denmez, İsviçre daha kremamsı sütlü pürüzsüz, Belçika daha koyu, kompleks; hangisini tercih ediyorsanız deniyor.
0
🌸Bruce
(15.11.23)
bence cok ozel bir tadı yok belcika cikolatalarının. margarin gibi neredeyse. alman ve isvicre cikolataları daha guzel.

godiva var adı altın harflerle yazılmıs cikolata tarihine ama o da artik ulker uretimi sanirim. market cikolatasindan hallice bir kalitesi var. eskiden nasildi bilemedim.
0
exlibris
(15.11.23)
Belçika'da leonidası çok övüyorlardı ama ben bir fark görmedim. Benim için şu ana kadar yediğim en iyi çikolata sprüngli,o da İsviçre markası.
0
asteriks
(15.11.23)
Hayatımda yediğim en iyi çikolatalar her zaman artisan olanlar.
Kakaoyu özel seçip her şeyi kendi hazırlayan kişiler. O yüzden artisan çikolataci bakın.
Paketliye para vermeyin.
0
logisticsmanager
(15.11.23)
Pierre marcolini ya da neuhaus yemelisin. Godiva ya da leonidas değil.

Paket çikolatalarda galler yiyebilirsin çok iyidir.
Ya da brükselde butik çikolatacılara bak.
0
Boris
(15.11.23)
Icerik büyüktür markadan. Icinde süt tozu, bilmem ne emilg. varsa, geciniz. En iyi iddiasinda bir sey bilmiyorum, cok iyi cikolata cok var. Ortak ozellikleri, kücük üretim, iyi origin, iyi isleme. Neuhaus vs. asla degil mesela. Rittersport yiyorsaniz begenirsiniz elbette.

Belcika ozelinde, Sainte Catherine cok ovulmustu, ben de begendim. Cikolatada cok cok iyi isimler cok ya. Italya´da da var, Almanya´da da var.
0
buf-e kür
(16.11.23)
Ben neahaus yedim iyiydi.
0
mikahakkinen
(16.11.23)
Galler markasının çikolataları nefis. Diğer tüm Belçika markalarından yedim, favorim kesinlikle bu.
0
bisorumvardı
(16.11.23)
öyle büyük bir hedefiniz varsa gidin oradaki butik çikolatacılardan yiyin bence. paketli çikolataların çoğu aynı gibi geliyor bana ama orada bir dükkana dalıp aldığım pralinler benim hayatımda yediğim en lezzetli çikolatalardı. bunda psikolojik bir etki de var olabilir çünkü dükkanın kokusu ve binlerce çeşit çikolata insanı büyülüyor.

isviçre'de de çikolatacılar gördüm ama belçika daha bir çikolata ülkesi gibi gelmişti bana. özellikle brugge'ün sokakları çikolata kokuyor resmen.
0
bohr atom modeli
(16.11.23)
(5)

Fransizcam, ingilizcemi etkilemeye basladi...

Yourcousinmarvinberry
Ayni anda birden fazla dili kullananlar iyi bilir, yeni ögrenilen ikincil dil, kendinden öncekini asimile etmeye baslar.ingilizce benim major dilim ve yeri asla doldurulamaz, degistirilemez.Yalniz cümle okumasi yaparken gözüm sürekli Fransizca sözcük veya kip arar oldu.Bu durumdan kurtulmak mümkün m
Ayni anda birden fazla dili kullananlar iyi bilir, yeni ögrenilen ikincil dil, kendinden öncekini asimile etmeye baslar.

ingilizce benim major dilim ve yeri asla doldurulamaz, degistirilemez.

Yalniz cümle okumasi yaparken gözüm sürekli Fransizca sözcük veya kip arar oldu.

Bu durumdan kurtulmak mümkün mü ?
0
Yourcousinmarvinberry
(15.11.23)
Kendi kendi geçiyor

Ben de fransızca öğrenirken ingilizcemin fransız aksanına kaydığını söyleyen birbiriyle alakasız insanlar olmuştu. İşin garibi ingilizcede hiçbir zaman native bir aksanım da olmamıştı zaten :D

Sonra geçti. Sanırım bir dil öğrenme sürecinde ister istemez çok odaklandığınız için böyle şeyler oluyor.

Dediğiniz gibi ben de fransızca sözcük tespit etmeye başlamıştım. Hatta bir noktada ingilizcesini bilmediğim sözcükleri fransızcalarla ikame etmeye başlamıştım, çünkü zaten çoğu fransızca sözcük ingilizce sözlüklerde yer alabiliyor.

Her neyse :D geçici durum telaşlanmayın.
0
akhenaten
(15.11.23)
Oluyor ya. Günümün çoğu ingilizce ile Fransızca arasında atlayarak geçiyor. Haliyle aksan vs kayabiliyor.
Beni de rahatsız ediyor bazen o yüzden odaklanmak, dikkat etmek gerekiyor.
Misal for example yerine par exemple diyorum bazen =d
0
logisticsmanager
(15.11.23)
Genelde bir dile daha cok abaninca oluyor.

Egerki mesela kitap okurken / dinleme calisirsan vs 1 saat fransizca 1 saat ingilizce okursan / dinlersen yani esit ve dengeli tuketirsen beyin ayrimi daha iyi yapiyor. Ben boyle astim.
0
Zetnikov
(15.11.23)
türkçeni bile etkiler hahaha. bazen türkçe kelime aklıma gelmiyor almancası geliyor. bazen almanca konuşurken ingilizcesi geliyor. 2-3 dili karışık kullanıyorsan şaşırtıcı değil. ben hızlı konuşuyorum biraz yabancı dilleri de. yavaşlasam düzelir gibi geliyor.
0
bohr atom modeli
(15.11.23)
C1 seviyesinde ingilizcem var. Yakında Almanca ve Latince öğrenmek istiyordum. Bu postu görünce korktum açıkçası.
0
anaphylacticshock
(15.11.23)
(2)

İzmirde güncel ev / hayat şartları

kararsızataletfilozofu
İzmirde yaşamanın şu sıralar gördüğünüz dezavantajları neler ?İzmirde yaşayan arkadaşlar çevrenizde kiralar ne durumda ?Atanma durumum var fakat ilçe belli değil henüz,Alsancakta 1-2 ay kamu personelinin konaklayabileceği yerler var mı ?
İzmirde yaşamanın şu sıralar gördüğünüz dezavantajları neler ?

İzmirde yaşayan arkadaşlar çevrenizde kiralar ne durumda ?

Atanma durumum var fakat ilçe belli değil henüz,
Alsancakta 1-2 ay kamu personelinin konaklayabileceği yerler var mı ?
0
kararsızataletfilozofu
(14.11.23)
Trafik ve kira.

Ailemin evinin olduğu yerler (yesilyurt) 15-18 bin civarı.
Benim 2017'de yaşadığım yerler (poligon civarı) 14 bin olmuş.

Kiralar kafayı yemiş yani.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
İstanbullu akınından dolayı kiralar uçmuş durumda ve eskiden olmayan bir çok sorun almış başını gidiyor.
Aşırı bir trafik artışı var ve her yer insan kalabalığı. Varoştan başlarsanız 13binden başlar kiralar. Alsancakta kalmak için bütçenizi çok çok daha yüksek tutmanız lazım. ( Eger Alsancakta bir ev fiyatı düşükse bilin ki o sokakta travestiler vardır ve her gece kavga gürültü eksik olmuyordur.
0
limonlu eksi
(15.11.23)
(14)

avrupa'da toplu taşıma

hknty
avrupa'da araba almak çok zor olmamasına rağmen insanlar neden toplu taşıma kullanıyor? çok araba meraklısı biri değilim ama türkiye'de toplu taşıma hayat standardını çok düşürüyor. arabayla 15-20 dakikalık yere 1 saatte gidiliyor. almanya'da, fransa'da falan toplu taşıma çok mu gelişmiş? toplu taşı
avrupa'da araba almak çok zor olmamasına rağmen insanlar neden toplu taşıma kullanıyor? çok araba meraklısı biri değilim ama türkiye'de toplu taşıma hayat standardını çok düşürüyor. arabayla 15-20 dakikalık yere 1 saatte gidiliyor. almanya'da, fransa'da falan toplu taşıma çok mu gelişmiş? toplu taşımada bu süre sorunu oralarda da var mı?
0
hknty
(14.11.23)
Şehirlerin arabaya göre dizayn edilmesi vs insana göre dizayn edilmesi farkı var. Türkiye'de üç şehirde yaşadım. İzmir ve Eskişehir'de çok ters bir yer değilse araba vs toplu taşıma süre olarak hemen hemen aynı oluyor ama toplu taşımada aktarma falan yaparsan biraz yorucu tabii. Arabayla gidince de park sorunu yaşama riski yüksek.

Denizli'de toplu taşıma rezaletti ve her yere taksiyle gitmem gerekiyordu arabam olmadığı için.

Avrupa'da toplu taşıma genel olarak gayet düzenli ve verimli. Amerika vs Avrupa bu alanda çok yapılan bir kıyas. Amerika araba ağırlıklı bir ülke (hatta Kanada'yı da sayabiliriz buna). Avrupa ise genellikle daha çok toplu taşıma ağırlıklı. Toplu taşımayla istediğin yere gitmek, arabayla gitmekten daha pratik oluyor çoğunlukla. Özellikle Avrupa'nın büyük şehirlerinde şehir merkezlerine araba sokmak, park etmek vs hep büyük dert. Onun yerine metro, tramvay gibi raylı sistemlerle gidiliyor ya da bisiklete biniyor coğrafya da uygunsa.

Amerika'da bile artık ordaki araba bağımlı sistemden şikayet eden ve Avrupa'daki şehirleşmeye özenen pek çok insan var. Hem iklim krizi bu konuda büyük faktör hem de şehirleri sadece arabalar için tasarlanmaya mahkum kılan bir durum
0
nundu
(14.11.23)
berlinde toplu tasimanin arabaya gore avantajlari
- gidilecek yere cok fazla aktarma yoksa arabaya gore daha hizli. ornegin benim onceki ev-is arasi trenle 20 dakika, bisikletle 30 dakika, araba ile 50 dakika suruyordu.
- park sorunu buyuk. sehir merkezinde gunluk park ucretleri 10 euro gibi oluyor. ucretli park yerlerinde bile park yeri bulmak zor.
- sehir icinde cok fazla trafik isigi var ve trafik isiklari yaya, bisiklet, ve araba icin ayri ayri duzenlendigi icin isiklarda bekleme sureleri cok fazla. hele sola donus yapilacaksa arabalarin, bisikletlerin, ve yayalarin tumumun gecisini tamamlamasini beklemek gerekiyor ki bazen yesil yaninca ancak iki arabanin gecisine imkan taniyacak zaman oluyor.
- araba ile giderken trafik, park sorunu gibi nedenlerden dolayi ulasacagin zamani kestirmek zor. ama toplu tasimada gidecegin yere ne zaman ulasacagini biliyorsun. ornegin onemli bir toplantin varsa is yerinde, toplantidan 10 dakika once orda olmak istiyorsan toplu tasima ile bunu planlayabilirsin. ama araba ile gidersen ulasacagin zaman yarim saat once de olabilir, yarim saat sonra da bilemezsin.

yani ozetle araba uzun yolda, hafta sonu aktiviteleri icin, gece toplu tasimanin azaldigi zamanlarda, ulasimin zor aktarmali oldugu noktalara erismek icin, acil durumlar, alisveris icin vs avantajli. diger durumlarda toplu tasima buyuk sehirlerde daha pratik.
0
emrahday
(14.11.23)
türkiye'deki gibi uzun sürüyor mu yolculuklar şehir içinde? izmir'de mesela 1 saat sürebilir bir ilçeden başka ilçeye.
0
🌸hknty
(14.11.23)
Ogrenciler yaygin kullanir
Otopark ucreti ve yer aramak merkezi yerlerde sikintilidir
Tr ile kiyaslanmayacak kadar kalitelidir toplu tasima. Saatinde kalkar. Metrobus gibi tiklim tikis olmaz.
Merkezdeyken toplu tasima makul hatta hosuma gidiyordu benim ozellikle biniyodum otobuse, trene.
1 evde 1 araba varsa herkes onu kullanamaz. Herkes tek tek araba alinca da vergisi biraz goze batabilir. Arabasiz ev oldugunu pek dusunmuyorum ama dedigim gibi herkes ayni saatte kullanamaz birinden biri fedakarlik edecek
0
mess
(14.11.23)
Fransa avantajlari;
-yuzde 75-100 oranında şirket tarafından ödeniyor. Araba ile bu yok.
-otobuslerin kendi yollari var. Kimse de o yola girmiyor.
-park etmek çok pahali. Şöyle diyeyim yaşadığım yerde şehir merkezinde 3-4 saat 8€ falan.
-sehirler arac gelmesin diye kurallar koyuyor. Misal karbon salinimi yüksek araclar (bunlarin etiketleri var) sehre giremiyor. Girerse yakalanirsa ceza yiyor. Çoğu sokak arabasiz, arabali olsa da bazilarinda bir şerit araba, bir şerit otobus, bir şerit bisiklet.

Bu arada Avrupa'da bahsettiğiniz hiç yaşamadım (20 dk yer 1 saat). Aksine araba ile 1 saat süren yer toplu taşıma ile 30 dk.

Bu arada toplu taşıma kullanmiyorum.
Ve toplu taşıma tabiki Türkiye'ye oranla gelişmiş.
Bir de çoğu kişinin Arabasi var zaten. Sadece ise gelip gitmekte kullanmiyorlar. Bir de mesai kavrami falan Türkiye'den az olduğu için aksam 4.5 gibi cikiyor millet, bisikletle ya da otobüsle falan. Ama aksam 9da cikarsan tabiki farklı yani
0
logisticsmanager
(14.11.23)
peki trafik için türkiye'deki gibi sıkıntılı şoför profili yüksek mi? türkiye'de motorsiklet kullanmak istiyorum ama üzerime sürerler ya da apaçinin biri makas atar diye endişeleniyorum. bu yüzden hiç girişemedim.
0
🌸hknty
(14.11.23)
Otopark ücretleri inanılmaz pahalı çünkü. Yurtdışında araç kiraladığımızda en çok bize koyan şey park parası ödemekti. Her park ettiğimiz yerde makineyi bulup bozuk para atmaktan bıkmıştım 4-5 günde.
0
jackyr
(14.11.23)
@hknty; yani avrupa ülkeleri arasında fark var. Ama Türkiye ile kiyaslanamaz sürücü profili.
Ben en son ne zaman korna çaldım hatırlamıyorum.
Yalniz motorsikletin ve bisikletin her yerde riski var, sadece Avrupa'da daha az.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
Eger merkez disinda yasiyorsan Almanya'da da yarim saatte araba ile gidecegin yere 1 saatte toplu tasima ile gidebilirsin.Ustte yazildigi gibi ana konu merkezde park yeri sikintisi ve park ucretleri. Bir de ickili halde araba kullanmama durumu da toplu tasimaya yonlendiriyor.
0
turkuaz
(14.11.23)
İngiltere Brighton'dan bildiriyorum, her yere giden otobüs var hatlar güzel ama in-bin çok uzun sürüyor. 8km'lik yeri arabayla ne kadar sürede gideriz siz tahmin edin, otobüsle 1 saate yakın sürdüğü oluyor.

ama park etmek dert ve çok pahalı +1

otomobil sigortaları çok pahalı gördüğüm kadarıyla. Bir de insanların paraya bakış açısı farklı. Mesela bir Türk %10-15 fazla para verip otomatik araba alır bence, ben öyle yaparım, burada herkes manuel alıyor. O fark çok göze batıyor. Bir de burada ikinci eli 5 bin pound olan arabaya Türkiye'de 10-15 verildiğini duysalar kalp krizi geçirirler herhalde :D

fakat yine çok ilginç, 2000 pounda güzel bisiklet var ve millet alıp kullanıyor, 2000 pounda araba da var.
0
nhk ni youkosu
(14.11.23)
peki arabaya bakış açısı nasıl? biliyorsunuz türkiye'de bir statü göstergesi anlamsız şekilde. orada değildir diye düşünüyorum. ancak yurtdışına giden türklerin büyük bir bölümü gider gitmez araba alıyor. hatta 4x4 falan alıyor. türkiye'de de istediğiniz kadar para kazanın eğer arabanız yoksa fakirsinizdir insanların gözünde. :)
0
🌸hknty
(14.11.23)
Arabaya bakış açısı gene Fransa için; ayagimizi yerden kessin.
Yani param var, bmw alayim yok. Kendi müdürüm misal temiz aylık 5-6bin euro alıyordur. Eşi de o civarda. Kendinde c3 var eşinde 3008.
Misal toplam binada iki 3 audi falan var. Geri kalani normal arabalar.
Ama buraya gelip ucuz araba görünce coşan Türkler var tabi. Yeni gelen arkadaş ilk hayali a5 almak. Kendisinin 3 katı maaş alan adamlar bile almıyor ama kendisi istiyor :)

Kısacası hayır. Kimse kimsenin arabasına bakmıyor.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
Sebebi farkindalik. Herkes araba kullanmak istese trafik dakkasinda kordugum olur. Turkiye'de herkesin arabayla trafige cikmasini engelleyen sey fakirlik/yuksek nufus, avrupa'daysa caydirici politikalar var (bahsedilen trafik isik dizaynlarindan tut park ucretlerine kadar). Bir de her yere arabayla gitmek isteyenleri idare etmek icin habire yollari genisletmeleri, her tarafa otaban yapmalari lazim. Onu yapmak icin de binalari sehri yikmalari lazim. O da avrupa olmaz, ABD olur, yerine gore Turkiye olur.
0
hot potato
(14.11.23)
-Yaşam tarzı
-Şehirleşme
-Lojistik

Yaşam tarzı:
Avrupalılar aslında bizim taşra/köy hayatı gibi yaşıyor. Bol fiziksel aktivite, uzun yürüyüşler onlar için ok. Adam 40 dakika orman içinden yürüyüp market alışverişi yapmaya gidiyor. Sonra da aynı yolu geri dönüyor. Otomobil onlar için ihtiyaç halinde kullanılacak bir ulaşım aracı sadece. Yani ya marketten büyük alışveriş yapacaktır, ya uzak bir yere gidecektir falan. O yüzden bizdeki gibi statü sembolü olarak da konumlamıyorlar. Parası olan adam Toyota Prius da kullanabiliyor.

Şehirleşme:
Avrupa şehirlerinin çoğu küçük. Berlin Paris gibi metropoller dışında. Çoğu şehri yürüyerek en fazla 1 saatte uçtan uca gezebilirsin. buralarda raylı sistem de oldukça gelişmiş. Yani Polonya'da bir ev tutmuştuk. Tren istasyonunun yanında. Polonya'nın bilecik'i gibi bir şehir düşün. Ama evin önünden trene binip Berlin'e ya da Paris'e gidebiliyorsun. Ee tren varken arabayla niye gidesin.

Lojistik:
Otomobil ucuz ama bakımı pahalı ve zahmetli. Yani bizde işten 1 saat erken çıkıp sanayiye uğrayıp periyodik bakımını yaptırabiliyorsun. Elini sallasan usta. Mahalle arasında bile. Orada bir arabanın 10.000 bakımını yaptırmak bir olay. Müsait usta bulacaksın. Randevu alacaksın. Adam sana muhteşem bir işçilik bedeli çekecek vs. O yüzden otomobil gerekmedikçe kullanılan bir şey değil.

Bir de tren ağı çok geniş avrupa'da. 1000 nüfuslu köyden bile tren geçiyor. Zaten şehirler birbirine yakın. Hollanda dediğin ülkeyi baştan başa 4-5 saatte gezersin arabayla. Arkadaşım Köln'de yaşıyordu işi dusseldorf'ta. Trene biniyor. Türkiye'yi düşünsene izmit'te yaşıyorsun ama işin Şişli'de.

Ha bu arada Türkiye'de de toplu taşıma fena değil aslında. ama biz inmeyi binmeyi, yürümeyi sevmiyoruz. Onun da etkisi var. Avrupa'da arkadaşlara takılıyorum hatta oradan oraya 20 aktarmayla gidiyosunuz bayıla bayıla şurada Göztepe'den metroya aktarma yapınca suratınız düşüyor.
0
anten
(15.11.23)
(7)

Az maaş+araba mı yoksa yüksek maaş+benzin mi

condom kurşunu
Birkaç yerle görüşüyorum sene başında iş değiştiremk için. Şu an mevcut maaşımın %30-40 fazlasını ve şirket arabası veriyorlar. Ben ise mevcut işimde kalırsam en az %50 zam alıcam ki yarıyılda da zam yapılacağı konuşuluyor ama araba yok ben kendi arabamla gidip geliyorum sadece benzin yardımı var.
Birkaç yerle görüşüyorum sene başında iş değiştiremk için. Şu an mevcut maaşımın %30-40 fazlasını ve şirket arabası veriyorlar. Ben ise mevcut işimde kalırsam en az %50 zam alıcam ki yarıyılda da zam yapılacağı konuşuluyor ama araba yok ben kendi arabamla gidip geliyorum sadece benzin yardımı var.

Siz olsanız bu şartlarda iş değştirir misiniz? Şirket arabası alıp kendi arabamı satarak kredi çekip elimdeki parayı da kullanıp ev alma gibi hayallerim var bunu da hesaba katarsanız sevinirim.
0
condom kurşunu
(13.11.23)
Bana göre bir arabanin masrafi çok büyük ihtimal maaşın yüzde 10 rahat eder. Bakim, kasko, lastik.

En mantıklısı dediğiniz şeyi hesaplamak;
Alacaginiz zam - onerilen zam

Kasko + lastik + bakim masrafi ve ev alma hayalinin potansiyel kari.
0
logisticsmanager
(13.11.23)
araca ve senin ne kadar arac sevdigine bakar...

premium veriyorlarsa, marka secme sansim varsa daha az maas + araba diyebilirim.
dandik bir arac veriyorsa, secim sansim yoksa daha cok maasa elim gider, kendi aracimi alir binerim.
0
cooperr
(14.11.23)
Ev almana vesile olacaksa az maaş + araba tabii ki.
0
duguit
(14.11.23)
Diğer firmalarla pazarlığını biraz daha sıkı tut, %50'lere çekmeye çalış. Ev alma konusu kesinse (bu senin hayatın için çok ciddi bir artıdır) iş değiştirmeni öneririm ama diğer türlü iş değiştirdiğine değmez.
0
Lethe
(14.11.23)
+1Lethe bir yakınım kendi aracıyla iş peşinde koşarken kaza yaptı. araç pert oldu, şirket umursamadı bile. kaskosu vardı ama kaskodan para gelene kadar dolar uçtu, fiyatlar katladı; çok mağdur oldu anlayacağın.
kendi aracınla benzin parası için milletin işine koşma!
0
adivar
(14.11.23)
hangisi evine yakın veya ev alabileceğin semte yakınsa onda karar ver. bence eve yakın iş hepsinden daha değerli.
0
my fault
(14.11.23)
kesinlikle az maaş + araba.

Bunun tek istisnası şu olur, aile geniştir, büyük arabaya ihtiyacın vardır, şirket küçük araba veriyordur ve sen mevcut arabanı satamayacaksındır.

Bu senaryo dışında maaş + araba.

Bu arada diğer şirket zam döneminden değil, pozisyon değişikliğinden dolayı artış yapıyor gibi. Bir sonraki zam döneminin ne zaman olacağını ve zam döneminde senin durumunu nasıl değerlendireceklerini sor. Belki terfi sebebiyle 30-40 diye söylediğin zammı alacaksın ve şirketin zam dönemi geldiğinde de ayrıca 40-50.
0
burfak
(14.11.23)
(10)

Yeni laptoplar neden böyle üretiliyor ve hangi modeli önerirsiniz?

anaphylacticshock
Merhaba, Eski laptobum "Benden bu kadar" dediği için (kendisi 10 yaşındaydı, Acer Aspire 5755G i5) yeni bir laptop arayışındayım. Bir süredir internette modellere, özelliklerine falan bakıyorum. 1) Yeni bilgisayarların çoğunda DVD-ROM yok. Tamam bu teknoloji eskidi ama bu kadar da değil herhalde. Ma
Merhaba,

Eski laptobum "Benden bu kadar" dediği için (kendisi 10 yaşındaydı, Acer Aspire 5755G i5) yeni bir laptop arayışındayım.

Bir süredir internette modellere, özelliklerine falan bakıyorum.

1) Yeni bilgisayarların çoğunda DVD-ROM yok. Tamam bu teknoloji eskidi ama bu kadar da değil herhalde.
Masraftan kısmak, daha kompakt modeller üretebilmek için yapmışlar muhtemelen ama bu bir hata bence.

2) Çoğu bilgisayarda ekran kartı tümleṣik. Yani baktığım modeller genelde orta segment ve üst segment olmasına rağmen harici ekran kartı olan çok az model bulabildim. Saçma değil mi?

3) Bilgisayarlarda WINDOWS işletim sistemi yok. Ya FREEDOS ya da LINUX. Uzun zamandır LINUX sistemini öğrenmek istiyordum ama gene de WINDOWS gibi olmaz.

Zaten LINUX'ün WINDOWS tekelini yıkacak bir verimliliği ya da popülaritesi olduğunu da sanmıyorum.

Bu durumun üretim masrafından kısmak haricinde belirli bir sebebi var mı acaba?

Benim bütçem en fazla 15.000 tl. Biraz zorlayarak 16.000 falan verebilirim.

Bu fiyata mümkünse harici ekran kartlı, yüksek ramli, i5 ya da i7 işlemcili, QuarkXPress ve Photoshop vb programları da zorlanmadan kaldırabilecek bir bilgisayar bulabilir miyim?

Daha önce Acer kullanıyordum ve memnundum. Şu anda DELL ve ASUS markalarına yoğunlaşmış durumdayım.
MSI'lar aşırı pahalı. O yüzden onları hiç hesaba bile katmıyorum.

Önerebileceğiniz bir msrka, model ya da şuna muhakkak dikkat et diyeceğiniz bir özellik vs var mı?
0
anaphylacticshock
(13.11.23)
1- en son ne zaman dvd kullandim hatırlamıyorum. Oyunların çıkmıyor bile artık. Filmlerde de benzer. Zaten harici dvd almak acayip ucuz.

2-sizin fiyat araliginda olanlarda öyledir. Yoksa hepsinde değil. Entegre demek ekstra memory gerekmemesi haliyle daha az güç tüketimi ve sıcaklık. Bu da tabi performans aramayanlar için.

3-fiyat. Sonuçta bazi metotlar ile ucuza windows alirsin ya da korsan koyarsin. Bu noktada bunu koymayan adam 150 dolar ucuza satacakken koyarsan sen 150 dolar pahali satacaksin.
0
logisticsmanager
(13.11.23)
bunun en bariz nedeni cihazlarin enerji tuketimini azaltmak. mevcut donanimin tumlesik olmasi cihazda enerji verimliligini arttiriyor. ayrica cihaz icinde daha fazla alan demek, cihaza daha buyuk pil ve ssd ekleyebilmek demek. bunun yaninda da daha hafif ve ince cihaz uretebilmek demek.

bu durumda da trendleri belirleyen aslinda apple. daha entegre donanim, daha ozellestirilims islemci (m1, m2 vs.), dvd-rom, fan gibi hareketli parcalarin olmamasi vs ile elde ettigi verimlilikle tek sarj ile 10 saat kullanilabiliyor. bu evden cikarken, uzun yolculuklarda, ise veya okula giderken sarj durumunu dusunmemek demek. bircok kullanici icin bu avantaj dvd-rom dan daha onemli. zaten artik hersey internette o nedenle ozellikle dvd almaya da gerek yok.

windows ile satilmamasinin nedeni de daha fazla kullaniciya hitap edip windows lisansi icin ek maliyet yerine daha ucuza cihaz saglayabilmek. dileyen zaten kendisi windows alip yukleyebilir, niye linux tercih eden biri cihaz alirken windows lisans ucreti odesin ki.
0
emrahday
(13.11.23)
1) İnanılmaz bir yer israfı. Onu çıkartınca hafiflik ve incelik artıyor, soğutma için daha fazla alan kullanılabiliyor veya batarya için daha fazla yer açılıyor. Çok istiyorsanız harici bir dvd okuyucu/yazıcı alabilirsiniz usb ile kullanılanından.

2) Orta segment dediğiniz aslında 1000 dolar civarıdır. Bu 20 yıldır böyle. 1000 dolar para değil. 10 sene önce rahatlıkla alınıyordu. Fakat şimdi TL bazında size yüksek geliyor. 15k lık bütçe demek 500 dolar demek. 500 dolara bırakın harici ekran kartlıyı, sıfır laptop verdiklerine şükretmek lazım.

3) Bu da fiyatı düşürmek için. Çok uyguna şirket lisanslarından satan bildiğim bir yer var. Neredeyse bedava. Oradan orijinal lisans alıp kullanabilirsiniz. Ben ondan kullanıyorum. Mesaj atarsanız iletirim. Dert değil yani free dos.
0
ananiyimioguz
(13.11.23)
1- O kadar eskidi evet. Ağır ve çok yer kaplayan bir donanımdı. Kaldırılması isabet oldu.
2- Eğer bir ofis veya günlük kullanım için bilgisayar arayışındaysanız üst segment cihazlarda bile tümleşik ekran kartı yeterli olacaktır. Harici ekran kartları hem pahalı, hem de çok güç tüketiyorlar. Bu kısım ofis ve oyun bilgisayarı olarak ayrılmış durumda.
3- Windows lisansı çok pahalı. Herkes de windows kullanmak istemeyebiliyor, boşuna bu parayı ödemiş oluyor. Zaten genelde windows lisansı ek paket olarak satın alınabiliyor, isteyen alır. İsteyen de bir şekilde elde eder. Birçok ücretsiz alternatif var, linux dışında da chrome os flex gibi kullanımı kolay.
0
dr doofenshmirtz
(13.11.23)
Bütün dediklerinize, açıklamalarınıza eyvallah.

Dediğiniz gibi DVD-ROM'u olmayan, entegre ekran kartlı, LINUX yüklü, bütçeme uygun bazı modeller beğendim.

Ama bu sefer de ram yükseltilemiyor.

Beğendiğim modeller 8gb ramli. 2 yıl sonra bu ram muhtemelen yetmeyecek. Özelliklerine bakıyorum ama desteklenen ram en fazla 8 gb yazıyor. Yani yükseltilemiyor. Muhtemelen de lehimli.

Niye yeni çıkan her ürün tüketim kültürüne hizmet ediyor?

Ben 2-3 yıl sonra elimdeki makinaya basit bir ram ekleyerek kullanım ömrünü uzatabilecekken neden yenisini almaya zorlanıyorum?

Sinir oldum gerçekten. Ya en az 25.000 tl yi falan gözden çıkar ya da elindeki bütçeyle alacağın laptop 2-3 yıl sonra teklemeye başlar ve işini görmez hale gelir diyorlar.

Eskiden de ucuz ve az özellikli makinalar vardı ama en azından upgrade edilebiliyorlardı.

Artık resmen upgrade etme, at ve yenisini al diyorlar.
0
🌸anaphylacticshock
(13.11.23)
Çünkü şirketler böyle.
Allahtan avrupa Birliği var da sirketlere baskı yapıyor (iphone kablo, sirketlerin bütün ürünlerin yedek parçalarını satmasi vs). Malesef böyle uzun zamandir ama gelecekte daha iyi olacak.
Bu noktada urunlerinizi repairability puanina göre alabilirsiniz. Onun dışında malesef paraniz neye yeterse. Aynısı telefonlar için de soylenebilir; kulaklik yok, pil değişmiyor, her yeri cam vs vs.

Evet öyle diyorlar ama dediğim gibi gelecekte daha iyi olacak Avrupa Birliği yasalari sebebiyle. Benim misal ilk baktığım seylerden biri diy tamir olup olmayacağı. Ama o zamana kadar böyle...
0
logisticsmanager
(13.11.23)
8 GB ram normal kullanım koşullarında aslında yeterli.

Tabi işletim sistemini win 10 (biraz içinde oynanmış,çeşitli reg ayarlar yapılmış gereksiz bileşenleri çıkarılmış lite sürüm olanından) yüklerseniz. Bazı hizmetler ve açılışta başlayan önemsiz programları da kapatabilirseniz yeterli olur.

CD/DVD yazma ve yedeklemeyi ben de önemsiyorum doğrusu. en basit bir yazılımın bile kendi bulut hizmetine kullanıcıyı "zorlaması" da sık sık karşımıza çıkarken kendi dijital arşivimiz daha önemli diye bakıyorum.
0
diyecevaplandı
(13.11.23)
Cd DVD kalmadi zaten.


Diger ikisi senin butcenle alakali
0
baldur2
(13.11.23)
Söylediğiniz bütçede harici ekran kartlı olarak MX450 ya da MX550'li modellere bakabilirsiniz. Bu ekran kartları 2 gb vram'la geliyor ve 8 gb'lık laptop ram'inden yemiyor. Oyunları yüksek performansta oynatmaz ama orta ayarlarda birçok oyunu oynatır. Adobe programlarını da rahatlıkla çalıştırırsınız. Tabi bu durumda şarj süresinden feragat etmeniz gerekiyor. Ram'i de zamanla 16 gb'a yükseltirsiniz. Önemli olan ram slot'u olması. DVD-ROM için yapacak bir şey yok maalesef, yeni çıkan hiçbir laptop'ta yok.

Bu anlamda Lenovo'nun Think serilerine ve HP modellerine bakabilirsiniz. Asus ve Dell'de MX450 ya da MX550'ye rastlamadım.
0
halitkin
(13.11.23)
En son ne zaman cd/dvd kullandım hatırlamıyorum bile. Eski bilgisayarımda zaten dvd'yi söküp ssd takmıştım.

Sizin fiyat aralığınızda harici ekran kartı olmaması ve freedos ile gelmesi gayet doğal. Harici ekran kartı için 10k civarı daha çıkmanız lazım. Ne yazık ki bu fiyata sıfır, harici ekran kartlı laptop zor.
0
kimlanbu
(14.11.23)
(6)

Kış lastiği önerisi 195/55/16

logisticsmanager
Şu an continental allseasoncontact 3pmsf (yani all season değil all weather) var.Şu an dagda yasiyorum, yani kar olacak. Ama herkesin dediği o kadar büyütmeye gerek yok. Yolları falan belediye açıyor yani. Eskisi kadar yağmıyor diyorlar zaten küresel ısınma sebebiyle, baya olmus ciddi kar yağali.Civ
Şu an continental allseasoncontact 3pmsf (yani all season değil all weather) var.
Şu an dagda yasiyorum, yani kar olacak. Ama herkesin dediği o kadar büyütmeye gerek yok. Yolları falan belediye açıyor yani. Eskisi kadar yağmıyor diyorlar zaten küresel ısınma sebebiyle, baya olmus ciddi kar yağali.
Civili lastik falan demeyin yani kutuplarda yaşamıyorum.
Yollar böyle;
hizliresim.com
hizliresim.com
15 dk böyle yollar sonra çevreyolu zaten.

Neyse kış lastiği alayim dedim ama resmen kafa karışıklığı. Biri karda iyi kuru yolda kötü. Biri karda eh, islakta çok iyi. Birinin fiyati iyi ama çabuk yipraniyor. Diğeri iyi ama fiyati en pahalisi.
Sürekli karda olmayacagim yani. Bazen daha güneye seyahat etmek gerekecek e oralar daha sicak ki geçen sene noelde bildiğiniz öğlen terasta yemek yedik yani öyle sıcaktı.

Ne alsak? Bir de her testin sonucu da farklı...
Michelin alpin 6 var. En pahalisi
Sonra good year ultragrip 9+ var. Ucuz.
Hankook winter i*cept var; karda kışta iyi ama geri kalaninda meh. Ucuz.
Dunlop winter sport 5; kisda meh, genel olarak iyi. Fiyat iyi.
Continental winter contact ts 870. Fiyati Michelin ile ayni ama testlerde hep daha kötü.
Misal blizzak; çok iyi testleri gördüm. Sonra kullanici yorumları resmen felaket.

Bu arada elimde 2019 primacy 2ler var. 10k km yapmistim. Yazın onlari takacağım 1-2 sene kafam rahat götürürler hiçbir sıkıntıları yok.
0
logisticsmanager
(13.11.23)
saydiklarin arasindan michelin, hankook ve continental olabilir. ben olsam isimi sansa birakmayip zincir takip sokmeyi ogrenirim o yollarda. belediye onceligi o yollara vermiyordur, eskisi kadar kar yagmasa da bastirdigi anda da yolda kalmak istemem. ayrica buzlanmaya karsi cok dikkatli olmak gerek o yollarda.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.11.23)
bridgestone blizzak lm005
ya da continental wintercontact ts870
bu ikisinden şaşma. blizzak lm005 kullanıyorum. 20 cm taze karda bile rahat gitti söylim.
0
jelly bear
(13.11.23)
@duyulmasi; buranin kendi belediyesi var. Belediye ile aramdaki mesafe 2km. Etrafimda zincir kullanan insan sayısı sıfır. Çoğu 15 yıldır falan burada yaşıyor. Zaten acayip olsa evden calisirim uğraşmam o kadar. En son "ne yagdi be" dedikleri bundan 3 sene önce. Onu da son 10 yılda hiç görmemişler.

@jelly; abi lm005 yemin ediyorum kullanicilarin bir küfür etmediği kalmis yani anlayamadim. Çok kötü yorumlar.
0
🌸logisticsmanager
(13.11.23)
lastik olcunuz benden farkli (215 50 r18) ancak ben blizzak lm005 aldim, gecen sene zincirli arabalar bile yolda kalirken uludag yolunda, cok rahat gittim. hem kuruda hem islakta hem karda mukemmel bir deneyim sagladi. burada tabi belli faktorler var:
1. lastigi yeni aldigim icin performansi yuksekti.
2. lastigi en en gec mart sonunda cikarmaniz gerekiyor, sicaklarda lastik eriyor ve ozelligini kaybediyor.
3. bazi lastikler buzda mukemmelken kuruda kotu olabiliyor ancak saydigin lastiklerin hepsi cogu alanda iyi. michelin ve good year cok pahali olabilir, ben blizzak tercih ederdim. fiyat farki cok yoksa, arabanizin spesifik testine bakin, her araba icin farkli lastik oneriliyor.
0
monicapp
(13.11.23)
@monicap; benim ölçülere göre test yok malesef :/
R16 için baktim adac misal; dunlop sonra michelin demiş.
Bazılarında Continental önde bazılarında michelin bazılarında blizzak. Vallaha bu kadar zor olmamali ya bu sorunun cevabi =d

Bu arada mart ayindan sonra kullanmam zaten. Elimde 1 set yaz var.
0
🌸logisticsmanager
(13.11.23)
sen beni dinle yorumlara bakma. ben alırken de yorumlar ve incelemeler aşırı iyiydi. kötü yorum görmedim.
karda bile gittim kaymadı yani araba. ki kar lastiği değil bu sonuçta.
0
jelly bear
(13.11.23)
(12)

Corolla ve Peugeot 2008 takası mantıklı mı?

Wolfware
merhabalarbende Toyota Corolla 2021 model-benzin-otomatik-38 bin kmde tramersiz vision paket(yani boş) var. 935.000 den sahibinden de ilanda. takas düşünebilirim diye yazmıştım.bir arkadaş bana Peugeot 2008-2017 model-dizel-otomatik-30 bin kmde tramersiz-allure paket önerdi. onunda satış fiyatı 925b
merhabalar

bende Toyota Corolla 2021 model-benzin-otomatik-38 bin kmde tramersiz vision paket(yani boş) var. 935.000 den sahibinden de ilanda. takas düşünebilirim diye yazmıştım.

bir arkadaş bana Peugeot 2008-2017 model-dizel-otomatik-30 bin kmde tramersiz-allure paket önerdi. onunda satış fiyatı 925bin. nerdeyse kafa kafaya.

aslında aracı satma sebebim suv almak için. aklımda da pejo 2008-3008 var. tek olumsuz görünen tarafı o arabanın 2017 model olması. ama benimki de en boş paketi.

siz olsanız suv araç mantıklı geliyor olsa bu takas mantıklı mı?
0
Wolfware
(12.11.23)
2021 model japon araç verip 2017 model Fransız almak bana aşırı mantıksız geldi.
0
duster
(12.11.23)
Japon verip Fransız alınmaz, üzülürsün.
0
halitkin
(12.11.23)
Zarar etmeden satma sansınız varsa deneyebilirsiniz. 2017ler o fiyata gider mi ona bakın isterseniz.
Japon Fransız olayı saçma olmuş. Halk ikisini de sahiplendi, alıp satıyor, kullanıyor.
0
neymis
(12.11.23)
Olayı direk markaya odaklanmışsınız haklı olduğunuz nokta da var. Ama bendeki araç boş paket ve ben suva geçmek istiyorum. 2018-2019 olsa daha içşm rahat olurdu ama fiyat olarak adam da çok uçmamış.
0
🌸Wolfware
(12.11.23)
2008-3008 son kasaları aşırı çekici araçlar. Bununla birlikte Peugeot grubunun kronik sorunu çok. Modellere özel konuşursak c sedandan b suv’a geçeceksiniz yanlış bilmiyorsam. 3008 olsa takas daha az sorgulanırdı ama bu senaryoda 2008 azııck hafif kalıyor sizin araç karşısında.
0
en bi orijinal
(12.11.23)
Değil.
Kayinpederde dediğiniz araç var. Hayatta 2021 corolla değişmem. Suv demissiniz, suv değil ki o araç. Azicik daha yüksek (11 cm) o kadar, yerden yükseklik farkı ne kadar bilmiyorum tabi.


Size bu takasin mantıklı olacağını söyleyen insan çıkmaz. O yüzden sormadan gidip takas yapin caniniz istiyorsa.
0
logisticsmanager
(12.11.23)
Anca sifir bi pejoya ok derim bir peugeot kullanici olarak. Ama siz zaten pejo bakacakmissiniz. Araci ne kadar zamandir satamiyosunuz baska alici yok mu kes mangir versin istedigin gibi ozgurce bak
0
ala09
(13.11.23)
Bu ticarette kazıklanan taraf sizsiniz. 2017 model Peugeot 2008 eski kasa. Satması çok daha zor bir araç. Yeni kasa olsa olur derdim. Ama 925 bin o bahsedilen araç için afaki bir rakam.

Bir de eğer sarı sitede gördüğüm ilansa (Kartepe/Kocaeli) o pejo sel hasarlı. Aman diyeyim.
0
armagan abanuz
(13.11.23)
sakın almayın.

söylendiği gibi pejo eski kasa ve etg yani otomatiklestirilmis manuel vitese sahip, berbat bir şanzıman. üstelik klasik olarak yaşlandıkça daha pahalı satma hastalığına yakalanmış herhalde sahibi ki kasko değeri 820 olan araca 925 yazmış.

sizin satış fiyatınız kasko değeri ile uyumlu.
0
orient blue
(13.11.23)
@armagan abanuz evet hocam tam da o araçtı. Çok teşekkürler bilgilendirme için. Her parçası orjinal diyor ekspertizinde ama herhalde o eski bir ekspertiz. Çok sağolun
0
🌸Wolfware
(13.11.23)
gerekli açıklamayı yapmışlar ama ben yine de yazayım.

mantıklı değil. ben olsam corollanın üzerine biraz daha koyup daha iyi bir araç bakardım.
0
durbidakka
(13.11.23)
Takas için araba teklif ediliyorsa kesin normal satamadıkları için takasta iteliyorlardır diye düşünüyorum istemsizce.
Kişisel görüşüm bu şekilde. O yüzden sizin seçmediğiniz bir arabayla takasa hayır derim.
0
burfak
(13.11.23)
(6)

Pegasus kabin bagajı hakkı

dusunemedim
En düşük sınıftan bilet aldım. Almanya'dan İstanbul'a uçacağım. Acaba laptop çantası VE kabin bagajına izin veriyorlar mı? Yoksa laptop çantası VEYA kabin bagajı mı olmalı?Siteden anladığın laptop çantası VEYA kabin bagajı ama gerçekte ne kadar dikkat ediliyor onu öğrenmek istiyorum.
En düşük sınıftan bilet aldım. Almanya'dan İstanbul'a uçacağım.

Acaba laptop çantası VE kabin bagajına izin veriyorlar mı? Yoksa laptop çantası VEYA kabin bagajı mı olmalı?

Siteden anladığın laptop çantası VEYA kabin bagajı ama gerçekte ne kadar dikkat ediliyor onu öğrenmek istiyorum.
0
dusunemedim
(12.11.23)
Veya.

Gerçekte ise çok sans eseri. Ama şöyle de oluyor; misal iç hatlarda ucuyorsunuz. Ama ikinci uçuşta izin vermiyorlar ve odetiyorlar falan.

Kısacası şans işi. Net bir cevabi yok. Kim ne derse yarın tam tersi olabilir uçarken.
0
logisticsmanager
(12.11.23)
Tek canta hakkiniz var. Bankodaki gorevlinin keyfine bakiyor biraz ama yurtdisinda binislerde daha hassaslar diyebilirim.
0
brkylmz
(12.11.23)
El çantası + kabin bagaj bile kabul etmediler. El şantasını bagaja kotmak zorunda kalmıştık.
0
kondansator
(12.11.23)
pegasus'la salı günü sabiha'dan almanya giderken, birden fazla çantası olanlara körükten önce durdurup tek çanta olacak diye uyarıp fazla çantalarını uçak altına vermelerini istediler. bu yüzden uçak yarım geç kalktı. almanya dönüşü yine tek çanta uyarı yapıldı.
sadece kadınlar için bir bagaj + el çantasına bişey demiyorlar.
0
scudman1
(12.11.23)
dün madrid'den geldim, sadece tek parçaya izin verdiler. sırt çantası + kabin boy valizlere izin vermediler. Çantayı sığdıramayanlara ekstra ücret aldılar ve kabin bagajları alt bagaja gitti.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(12.11.23)
Bildiğim kadarıyla Pegasus geçen mali dönemde uçuşlardan ettiği yolcu başına yan ürünlerden (koltuk satma, bagaj satma, sandviç satma gibi) ettiği karda epey artış yaşadı. Bu demektir ki kabin içi bagaj konusunu artık daha sıkı tutuyorlar.
0
Ruprect
(13.11.23)
(1)

İyi bir deadlift eldiveni var mıdır ?

garavel
Sadece sırt günlerinde eldiven kullanıyorum deadlift ve diğer hareketler vs. Şuankini kullanmama rağmen elimin içi tamamen yara, yara olması da sorun değil de tutuş kayıyor ve elimi yine de baya acıtıyor. Bi de şimdi soğuklar geldi elimin kendisi de soğuk hiç yapamıyorum.Tutuş hissine yönelik biraz
Sadece sırt günlerinde eldiven kullanıyorum deadlift ve diğer hareketler vs. Şuankini kullanmama rağmen elimin içi tamamen yara, yara olması da sorun değil de tutuş kayıyor ve elimi yine de baya acıtıyor. Bi de şimdi soğuklar geldi elimin kendisi de soğuk hiç yapamıyorum.

Tutuş hissine yönelik biraz da eli koruyan var mıdır öneriniz ?
0
garavel
(12.11.23)
Kaymamasi için; magnezyum.
Nasır oluştukca acimasi geçer.

Illa eldiven arıyorsanız strap denilen şeyleri kullanin. Eldiven en kötü tercih.

Biraz nasır iyidir.
0
logisticsmanager
(12.11.23)
(4)

Turşunun faydaları

Bir ben var benden şurada
Turşunun gerçekten sağlık üstünde gözlemlenebilir bir faydası var mı? Şu nedenle soruyorum bizde turşu hiç eksik olmaz annem devamlı yapar ama ben pek sevmem, o nedenle yemem de annem "ya işte bak çok faydalı" deyip beni ikna etmeye çalışıyor, yani gerçekten bi faydası varsa yiyeyim diyorum ama var
Turşunun gerçekten sağlık üstünde gözlemlenebilir bir faydası var mı? Şu nedenle soruyorum bizde turşu hiç eksik olmaz annem devamlı yapar ama ben pek sevmem, o nedenle yemem de annem "ya işte bak çok faydalı" deyip beni ikna etmeye çalışıyor, yani gerçekten bi faydası varsa yiyeyim diyorum ama var mı gerçekten boşuna yemeyeyim zaten sevmiyorum.
0
Bir ben var benden şurada
(12.11.23)
Ev turşusuysa probiyotiktir.
Marketten alınmaysa sebze yemeği gibi düşün, ister ye ister yeme.
0
Mirket
(12.11.23)
Hahah abi benim annem de aynı. Her şeye faydali der.
Bunların arkasında bir bilim vs yok. Her şeye faydali diyorlar yani.
Yemenizi gerektirecek bir faydası yok.
0
logisticsmanager
(12.11.23)
probiyotik +1
0
abelardo
(12.11.23)
Tursu sagliga zararlidir bilakis.
0
Yourcousinmarvinberry
(13.11.23)
(2)

bu aralar en çok dikkatinizi çeken/beğendiğiniz erkek parfümleri nelerdir?

alt4y
bazılar bu işin gerçekten ustası. evet cevapları alalım arkadaşlar.en beğendiğiniz kışlık ya da ofis içinde sıkılabilecek parfümler neler?bugün 1 tane alacağım.
bazılar bu işin gerçekten ustası. evet cevapları alalım arkadaşlar.en beğendiğiniz kışlık ya da ofis içinde sıkılabilecek parfümler neler?
bugün 1 tane alacağım.
0
alt4y
(11.11.23)
Kokusu aşırı hoşuma gidiyor ve epey de kalıcı. www.boyner.com.tr
0
deveyidiken
(11.11.23)
Dior homme
Terre d'hermes
Burberry london
Eau des baux
Dg the one
Jaipur homme edp

Hepsi kışlık hepsi ofise olur. Daha da devam ederim.
0
logisticsmanager
(11.11.23)
(6)

Araba tercihi

austenn
Merhaba, kasim sifir arac kampanyalari uygun geldi, asagidaki 4 modelden hangisi makuldur? 1.3’e kadar cikabiliyorum. Aractan beklentim sehir ici agirlikli kullanacagim, uzun sure satmayi dusunmuyorum. Surus guvenliginin yuksek olmasi onemli. Ayni zamanda ikinci el satisi rahat olsun istiyorum.1-hyu
Merhaba, kasim sifir arac kampanyalari uygun geldi, asagidaki 4 modelden hangisi makuldur? 1.3’e kadar cikabiliyorum. Aractan beklentim sehir ici agirlikli kullanacagim, uzun sure satmayi dusunmuyorum. Surus guvenliginin yuksek olmasi onemli. Ayni zamanda ikinci el satisi rahat olsun istiyorum.

1-hyundai i20-2023 1.0 T style dct —> icime en cok sinen bu oldu, hem fiyati hem de ilk arac icin kullanimi kolay yorumlarini okudum. Ayrica guvenlik donanimlari standart geliyor, cogu arac ek ucretle satarken bu ozelligi iyi geldi. Ayrica tasarim olarak da hosuma gitti.

2-Ford fiesta 2023 —> I20’e gore pahali ama cogu sitede herkes fiesta’yi onermis. Bu arac artik uretilmeyecek. Satin almak 2.el satisinda sıkıntı yaratir mi? Uretimi bitmis bi arabayi almak mantikli mi?

3-Toyota Yaris —> bunun da fiyati oldukca yuksek ama japon arabalari malum. 300K fazla vermeye deger mi siz japon diye? Yoksa ilk arac icin bu dusunulmemeli mi?

4-Volkswagen Polo 1.0 tsi dsg Life > bu donanimi secsem bile guvenlik donanimlariyl beraber fiyati cok ucuyor. Yine de fiyati hak eder der misiniz?
0
austenn
(11.11.23)
I20 alirim. Ama otomatigi dsg ile falan karsilastirilamaz.

Yaris de çok iyi ama daha ufak.

Vw son seride dokunmatik/ekran sistemi konusunda baya şikayet vardi.
0
logisticsmanager
(11.11.23)
polo tabii ki.
0
jelly bear
(11.11.23)
Eşimde i20 var, araç çok hızlı yıpranıyor. İkinci elde 4-5 yıllık i20’leei görmenizi öneririm. Bütçe yetiyorsa tercih kesinlikle polo/fiesta/yaris/i20 olmalı.
0
en bi orijinal
(11.11.23)
1. polo
2. fiesta
3. yaris
4. i20
0
joooper
(11.11.23)
Yanıtlar için çok teşekkürler. Ford fiesta’nın üretiminin durması ileride sıkıntı yaratır mı peki?
0
🌸austenn
(11.11.23)
Paran varsa polo yok dersen i20. Yaris japon olabilir ama sınıfına göre al satı düşük. Forda hiç girme Türkiyeye atılan en büyük kazık forddur.
0
mikahakkinen
(11.11.23)
(7)

şefler neden hep çelik tava kullanıyor?

mezarstone
evet, sorum duyurunun sevgili aşçılarına, şeflerine.nerede bir şef filmi izlesem, nerede bir restoranın açık mutfağını görsem hep çelik tavalar uçuşuyor etrafta.neden teflon, granit gibi yeni nesil materyallerden tavalar yerine çelik kullanıyor hep? çelik yapışmıyor mu? teflon kullanmak daha rahat d
evet, sorum duyurunun sevgili aşçılarına, şeflerine.

nerede bir şef filmi izlesem, nerede bir restoranın açık mutfağını görsem hep çelik tavalar uçuşuyor etrafta.
neden teflon, granit gibi yeni nesil materyallerden tavalar yerine çelik kullanıyor hep? çelik yapışmıyor mu? teflon kullanmak daha rahat değil mi?
0
mezarstone
(10.11.23)
Celik usulune uygun kullanilirsa teflon kadar olmasa da o kadar da yapistirmaz. Celigi onceden yeterince isiya getirirseniz (uygun isida oldugunu bir damla suyu tavaya damlattiginizda damlanin hemen fis diye buharlasmayip bilye gibi fildir fildir tavada gezmesi ile anlayabilirsiniz - bkz leidenfrost effect) urunlerin yapismamasini saglayabilirsiniz. Celik isiyi iyi iletir, teflonun ulasamayacagi isilara ulasabilir ve bu sayede daha hizli, suyunu daha iyi muhafaza edecek bir pisirme sekli sunar. Bu ozelligi ozellikle protein urunlerinde onemlidir. Ayrica cizilme vs derdi olmaz, bu anlamda daha sagliklidir.
0
gibicibicis
(11.11.23)
Sürekli kullanımda diğer tavaların aksine bozulma eksime vs eğilimine girmiyor aksine malzeme itibariyle daha güçlenip yemekleri daha lezzetli yapmaya başlıyor win-win
0
Bir ben var benden şurada
(11.11.23)
Çünkü şefler bu işin profesyoneli. Teflon ve granit tava ve tencerelerin hepsi kansorejendir. Bunu bildiklerinden iş alanlarına bunları sokmazlar. Şimdi diyeceksiniz çizik olmayan bu ürünleri kullansam yine tehlikeli mi?
Evet onlar da tehlikeli. Çünkü yüzeydeki kılcal çizikleri göremiyoruz. Ve ısıyla buluşunca da yedigimiz yemege karışıyorlar.
Bunu bildiklerinden bu işin profesyonelleri bu gibi büyük riskleri almazlar
0
limonlu eksi
(11.11.23)
Şeflerin kullanmama sebebi;
-non stickler eninde sonunda atılmak zorunda. Yani bir çelik degil tabiki.
-restoranlar celik ekipman kullanir haliyle tava direkt cizilir. Bunun sebebi de çelik ürünlerin temizliginin kolay olmasi.
-cok sicak sicakliklar teflonu etkiler.
-bu demir temizlik sungerlerini de kullanamazsin haliyle temizlemek de daha zor.

Neyse yani kullanilmama sebebi sağlıksız olması değil yani, endüstri restoranda mantıklı olmaması.

Bu sebepten mantıklı değil. Normal bir insan günde 2-3 kere kullanıyor mutfakta belki de 200 kere kullaniliyor, dayanmaz.
0
logisticsmanager
(11.11.23)
Çeliğin içinde daha fazla sıcaklık hapsoluyor. Sebeplerden 1 tanesi kesin olarak bu.
0
Bir cebinde das kapital
(11.11.23)
Sağlıklı ve çok uzun ömürlü olduğu için.

Teflon falan leş işler, kimsenin kullanmaması gerek. Ayrıca söylenmiş, yeterince ısıtıldığında çelik yapışmaz.

MSA terk, iyi günler diler.
0
avianthem
(11.11.23)
granit malzeme yok gibi bi şey, bi tek amerikada butik bi yerde bulabildim
piyasadaki granit de granit görünümlü teflon kaplama. teflon da polimer. petrol yani
0
lambırcek
(11.11.23)
(2)

İKEA stok güncellenmesi ne zaman?

wendyangelamoiradarling
İKEA'da stoklar ne zaman güncelleniyor acaba? uzun süredir birkaç mobilya alacağım (bebek odası dolabı vs.) günlük takip ediyorum ancak stoklar bir türlü güncellenmiyor. yeni yılı bulur mu?
İKEA'da stoklar ne zaman güncelleniyor acaba? uzun süredir birkaç mobilya alacağım (bebek odası dolabı vs.) günlük takip ediyorum ancak stoklar bir türlü güncellenmiyor. yeni yılı bulur mu?
0
wendyangelamoiradarling
(10.11.23)
Abi tedarik zincirine bu kadar hayvani para yatıran sirkette stok güncellemesi zaten günceldir. Yani stokta var da sisteme girmedik diye bir şey olmaz.

Günlük takip etmeye gerek yok. Email listesi varsa ona takip et diyin yeter.

Yani çok merak edersen de mail atabilirsin. Yeni stoğun ne zaman geleceğini ancak öyle bilebilirsin. Belki de hiç gelmeyecek.
0
logisticsmanager
(10.11.23)
Stok konusunda mağaza yöneticileri oldukça hakimler, büyük bir şubeyi arayıp öğrenmeye çalış bence.
0
Bruce
(10.11.23)
(8)

Erkek Atlet Fiyat/Performans Marka Önerisi

PoscheN
Pamuk atlette fiyat performans marka önerileriniz var mı?
Pamuk atlette fiyat performans marka önerileriniz var mı?
0
PoscheN
(10.11.23)
Seneler önce Şok'tan aldığım atletleri halen giyiyorum. Markasına şu an bakamıyorum.
0
prole
(10.11.23)
tutku
0
Rao
(10.11.23)
Tutku .
0
diyecevaplandı
(10.11.23)
Bende yıldız modal/pamuk karışımı var. Baya mutluyum çok yumuşak yani. Ama fiyati f/p iyi mi bilmiyorum hiç.
0
logisticsmanager
(10.11.23)
çok f/p sayılmaz ama kaliteli ve rahat bir şey arıyorsanız:
(bkz: blackspade)
0
elvan abeyiylegezse
(10.11.23)
ürünleri çok kaliteli
www.erdemcamasir.com.tr
iç çamaşırı çorap satan mağazalarda bulunur genelde.
0
exlibris
(10.11.23)
tutku
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(10.11.23)
Abi atlette malabadi likralı çekme yok sıkma yok rahat rahat giyersin.
0
mikahakkinen
(10.11.23)
(7)

Ev sahibim ara bulucuya gidecegim diyor

floydian
2.5 yildir oturuyorum. Kiram 1 gun bile aksamadi. Ilk sene tufe oraninda, 2. Sene tufenin dahi ustunde zam yapildi. Aradi kira dusuk kaldi ara bulucuyua gitmeyi dusunuyorum dedi, ben de hemen gidin deyip kapattim. Tabii arada birkac kelam daha etti iste ikimiz de zararli cikariz bosuna masraf orta y
2.5 yildir oturuyorum. Kiram 1 gun bile aksamadi. Ilk sene tufe oraninda, 2. Sene tufenin dahi ustunde zam yapildi. Aradi kira dusuk kaldi ara bulucuyua gitmeyi dusunuyorum dedi, ben de hemen gidin deyip kapattim. Tabii arada birkac kelam daha etti iste ikimiz de zararli cikariz bosuna masraf orta yol bulalim falan diye. Diyelim ki olta atmadi da cidden gitti, yapmam gereken bir sey var mi?
0
floydian
(07.11.23)
yapman gereken bir şey yok. ordan bir şey çıkmaz. yasaya aykırı bi durum yok.
0
jelly bear
(07.11.23)
gitsin. yanlış yaptığınız bir şey yok. avukata danışırsanız daha faydalı olur
0
paintov
(07.11.23)
ev sahibinin istediği şey yasalara aykırı. kime giderse gitsin bir şey elde edemez. duymuş bir yerlerden, ya tutarsa diye sizi avlamaya çalışıyor.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(07.11.23)
Yolluk verseydiniz, yolunuz açık olsun diyeydiniz. Ne için gidecekmis merak ettim =d

Yapmaniz gerekeni yapmissiniz, mutlu olmuyorsa satsin evi.
0
logisticsmanager
(08.11.23)
bence anlaş. belli ki kira ücretinden memnun değil. uzun yıllar sorun yaşamadan oturabileceğini düşünüyor musun? kısa vadede bir şey yapamaz ama 2 yıl içinde yapar yasal olarak da. ekşi'de yazanlara bakma. herkes asıp kesiyor orada.
0
hknty
(08.11.23)
5 yıldan önce kira güncelleme diye bir hakkı yok. atıp tutmak meselesi değil yasa var hukuk var o yüzden hiçbir şey yapamaz.
0
gencfb
(08.11.23)
Ara bulucu, öyle her an gidebileceğiniz bir şey değil. Bazen insanlar ego yapıyor veya karşısındaki anlamıyor, güvenmiyor. Eften püften meselelerle mahkemeye gitmesinler, işler daha çabuk çözülsün diye, kira davalarına ara buluculuk eklendi. Ara bulucu, bir çeşit hakemlik yapıp, sizi uzlaştırmaya çalışıyor.

Ev sahibiniz ara bulucuya gidemez ama aranız bozulursa da evde rahat edemezsiniz. Kendinizi onunda yerine koyarak, makul isteklerini karşılamaya çalışın. Çevre evlerde kira 20-25 bin olmuşken, siz 3-4 bin TL'ye oturup, bir de %25 zam yaparım derseniz sıkıntı.

Ancak ev sahibi mantıksız davranıyorsa, konuşarak iknaya çalışın. Siz eski kiracısınız, her zaman çevreye uymanız şart değil. Bence şu aralar en uygun artış oranı, maaşınızın geçen seneye göre artış oranını bulun. "Ben %100 zam almışım, %100 artış yapayım" deyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.11.23)
(5)

Dünyanın En Borçlu ülkeleri

biseysorcaktim
En büyük borcu olan ülkeler arasında ABD, Çin, Japonya gibi büyük ülkeler var. hatta listeye bakınca, bi kaç istisna dışında, ne kadar büyük ve gelişmiş ise o kadar borcu var.bu ülkelerin borcu neden bu kadar yüksek? kime borçları var? nasıl hesaplanıyor bu? sanıyorum ki, abd'nin 32trilyon borcu var
En büyük borcu olan ülkeler arasında ABD, Çin, Japonya gibi büyük ülkeler var. hatta listeye bakınca, bi kaç istisna dışında, ne kadar büyük ve gelişmiş ise o kadar borcu var.

bu ülkelerin borcu neden bu kadar yüksek?
kime borçları var?
nasıl hesaplanıyor bu?
sanıyorum ki, abd'nin 32trilyon borcu var ama bir sürü de alacağı var. bu 32 trilyon net borç değildir

meraklısı için;
www.usdebtclock.org
0
biseysorcaktim
(06.11.23)
Borçlandırmaya dayalı kapitalist sistem böyle gerektiriyor.

Son yüz yılda kurulan ve sözde bağımsız sayılan çoğu ülkelerin gerçekte ekonomik olarak tam bir bağımsızlığı yok. Burada kredi dağıtan İmf ve Dünya bankasını iyi incelemek gerekiyor.

Çoğu devlet, maliye politikalarında dışarıdan yönlendirilir. diğer yandan askeri darbeler de ileriki zamanda alınacak ekonomik kararlar için yön verici nitelikte oluyor.
Yine geçmişte bir ülkedeki yaşanan toplumsal olayların hemen öncesinde hükümetin aldığı/alamayı düşündüğü parasal politikalara da bakmak gerek.
0
diyecevaplandı
(06.11.23)
Abi devletler de sirketler de cash para ile çalışmaz.
Misal Fransa'nın borcu olayını heralde milattan önceden beri duyuyoruz bir şey olduğu yok. Çünkü dönüyor sistem.

Kimse senden çıkıp tefeci gibi "borcunu öde" yapmıyor. Bahsedilen paralardan anlarsın zaten.

Çoğu borç bu arada öyle imf falan değil bondlar ile. Ha tabi ülkeye göre değişir de çoğu sana bana borçlaniyor. Misal Amerika'nın %53ymus 2020 istatistigine göre. Tabi içinde sirketler falan da var ama asıl olay bireyler. Ama Fransa'da misal eu merkez bankası varmış baya.

Misal Fransa örneği gene; kişi başına düşen borç 45 bin euro. Acayip fantastik bir para değil.

Kısacası borç olması normal, ancak küçük ülkeler için sıkıntı borç. Ama kontrol altında olması ve düzenli yatırım alıp odemelerin yapılması önemli.
0
logisticsmanager
(07.11.23)
borclari var ama alacaklari da var. sonucta dunyadaki her ulkenin borcu alacagindan fazla olamaz teknik olarak. dunyada her ulkenin borcu vardir, her ulkenin de alacagi vardir. borc ile alacak birbirine esittir zaten.

kisinin kredi kartiyla iphone alip zengin hissetmesi gibi dusun. sisirme ama ise yariyor, iphone aldigi icin acliktan olmuyor.
0
baldur2
(07.11.23)
Tek başına borç bir şey ifade etmiyor. Ödeme gücün var mı, o önemli.

* 500 milyon borcun var ama cebinde 100 milyon varsa sıkıntı.
* 500 trilyon borcun var ama 5.500 trilyon paran varsa, borcun diğerine göre bin kat daha fazla olsa bile sıkıntı değil.

Öte yandan dünya ekonomisi bir süredir büyük sıkıntıda. Bu durumda ülkeler birbirine sarıyor. ABD-Çin, Abd-Rusya vs. gibi. Bunun sonucu birisi delilik yaparsa, sonu kötü biter.


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.11.23)
Para ilk zamanlar altın karşılığı basılırdı , artık para ve alın ilişkisi koparıldı , bu nedenle para borçla yaratılıyor. Yani para =borç demek.
Bankalar aslında parayı borçla çoğaltıyor, yani para sistemini borçla yürüyor.
Borcun büyüklüğünün bir önemi yok, önemli olan borcu ödeyebilme gücü.
Bu haliyle para sistemi aslında sürdürülebilir de değil, o nedenleki krizler , savaşlar oluyor maalesef.
0
Rao
(07.11.23)
(9)

Peugeot 508 mi, Honda Civic mi?

buenas
Siz olsaniz sifir olarak hangisini alirsiniz?
Siz olsaniz sifir olarak hangisini alirsiniz?
0
buenas
(05.11.23)
Dokunmatik klimaya olan nefretimden ve Peugeot direksiyonun pozisyonu hoşuma gitmediği için civic
0
logisticsmanager
(05.11.23)
civic
0
freebird5406_2
(05.11.23)
eşim geçenlerde en az sorun çıkaran arabalr ile ilgili bir youtube videosu izlemiş. yanlış hatırlamıyorsam bir numarada civic varmış. hem az sorun çıkarıyor hem de servisi ucuzmuş.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.11.23)
sorunsuzluk, ikinci el az değer kaybı ve hızı satılması vb. yönünden kesinlikle civic
0
Rao
(06.11.23)
508 cok janjanli ama civic
0
brkylmz
(06.11.23)
fransiz arabalarina on yargilarim oldugu icin civic derim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.11.23)
508.
civic garantici arabası araba dediğin kendini göstericek ayrıca pejo grubu kalite ve dizaynı artırdı.
0
mikahakkinen
(06.11.23)
İkisi aynı sınıfta değil bir kere. 508 D sınıfı, Civic C sınıfı. 508'in Honda karşılığı modeli Accord.

O yüzden 508 derim, hatta 1.6 puretech 225 bg gt paketi kendim de almayı düşünüyorum güzel araba bence.
0
chicha_v2
(06.11.23)
civic tercih ederdim.
türkiye'de en kötü teknik servis peugeot-citroen grubunda.
0
durbidakka
(06.11.23)
(9)

hayvanlar depresyona girer mi?

the sound and the fury
bir goril videosu izledim ve hayatını dinledim. hayvan stres yüzünden kendi parmaklarını ısırarak koparıyor. bir diğeri de kusuyordu. biz inek keçi koyun yiyoruz ama onlar da bizim gibi ölümü hissedip korkuyor ve depresyona giriyorlar mı çocukları ölünce.
bir goril videosu izledim ve hayatını dinledim. hayvan stres yüzünden kendi parmaklarını ısırarak koparıyor. bir diğeri de kusuyordu. biz inek keçi koyun yiyoruz ama onlar da bizim gibi ölümü hissedip korkuyor ve depresyona giriyorlar mı çocukları ölünce.
0
the sound and the fury
(04.11.23)
hayvanlarda ego yok. duygulanmalarını, üzülmelerini tahmin edebiliyorul ama depresyon için yeterli doneleri yok sanırım.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(04.11.23)
Depresyona girip kendi tüylerinin tamamını yolan muhabbet kuşları gördüm.

İneklerin, sürüden bir ineği kanka edindiği, ayrılma durumunda depresyona girdiği şeklinde bir belgesel izlemiştim.

Bir de HACHİKO filmi var tabi gerçek hayattan uyarlama.
0
Mirket
(04.11.23)
Yani benim bildiğim ineklerde falan ineğin cinsine bile bağlı. Ama bizdeki gibi aylarca yas tutma olayi yok, birkaç gün.

Depresyon; köpeklerde oluyor. Çok saçma sebeplerden psikolojik sorunlar çıkabiliyor.

Ama sizin dediğiniz gibi ölme gibi şeyleri yok. Yani misal bir köpek için uyutulmak ile yaşamak arasında bir fark yok çünkü köpeğin gelecek diye bir düşüncesi yok. Sonuçta her gün aynı şeyi yiyen, her gün aynı topun peşinden 1000 kere koşan her gün aynı yeri görmeye çıkarken kafayı yiyip coşan bir hayvan (köpeğim var).

Ama misal iki köpeği olan ailelerde diğer köpek ölünce falan sıkıntı oluyor. Ya taşındığında bile sıkıntı oluyor bazı köpeklerde.
0
logisticsmanager
(04.11.23)
Muhabbet kuşları giriyor. Hatta depresyon demiyorlar da strese girmiş diyorlar. Böyle olunca hayvan mutsuzken ishal oluyor. Tüylerini yoluyor. Yemekten kesilip ölüyor.
0
limonlu eksi
(04.11.23)
Kediler de giriyor. Detay vereyim: kedim sabah çok erken uyandırıyor diye salona kapattım, yatmaya geçtim. O ara kakası gelmiş ve odadan çıkamadığı için koltuğa yapmış. Ben de gıcığına miyavlıyor sandım ama uyumaya çalışıyordum. Meğerse tuvalete gitmek için miyavlıyormuş. Neyse, bu işte mecburiyetten koltuğa pislediği o gün geçti bir kuytu köşeye ve bütün gün tek lokma yemedi, yerinden kalkmadı. Oyun oynamadı, kucağımdan kalkmayan kedi kucağıma aldığım gibi gidip yine emo gibi hüzünlü hüzünlü takıldı. Tam bir gün sürdü bu. Depresyon bence böyle bir şey.
0
prole
(04.11.23)
Evet, memeli hayvanlar depresyona girer.

Sürüngenler (kertenkele, yılan, timsah vs) ve yumurtlayanlar (kuşlar, tavuklar vs) içgûdüsel yaşarlar ve depresyona girmezler. Stres olurlar, geçicidir.

Memeli hayvanların neredeyse tamamında aile kavramı vardır. İnek de, insan da, kedi veya köpek de ailesini tanır. Depresyonun temel nedeni genellikle ailedir. Depresyon genellikle kalıcıdır ve intihara kadar götürebilir.

Darwin ile filan ilgisi yok yazdıklarımın.
0
alfired
(04.11.23)
Norobilim arastirmalarinda depresyon calisilacaksa depresyon modellenir farelerde. Yemeden kesilir, asili birakilir, forced swim test denen bir test ile karaya cikmaksizin surekli yuzdurulur vs vs. Yani evet, fareler dahil canlilarin, ozellikle de memelilerin buyuk cogunlugu depresyona girer ve norobilimsel depresyon arastirmalari bu olgu uzerinden yapilir zaten.

Cogunlukla bu olgu birden olusmaz, hayvanin caresizligi ogrenip aksinin mumkun olmayacagini dusunmesi-kabullenmesi ile olusur. Bu anlamda pek cok insanin yasadigi depresyonun bilissel modeliyle de paraleldir.
0
gibicibicis
(04.11.23)
Giriyorlar. İnek'lerin girdiğini biliyorum. Üzülüyorlar, ağlıyorlar.
0
baldan kaymak
(04.11.23)
veganların dediği bu zaten. hayvanlar acıyı hüznü hisseder. yani sadece öldürülmeleri değil, onları kullanmamayı savunuyorlar
0
ShadowOfMoon
(05.11.23)
(15)

Ateist olmaktan çok yorulmak, benim gibi olan var mı?

Zetnikov
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınızlise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal ola
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınız

lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.

çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.


Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum

olaylara karşı savunmanız yok

siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte

aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?

uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.

bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.
0
Zetnikov
(03.11.23)
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.
0
Bir ben var benden şurada
(03.11.23)
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.
0
anon1m
(03.11.23)
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...
0
maydanoz sararır nane kararır
(03.11.23)
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.
0
pembe mezarlık
(03.11.23)
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.
0
olaylar olaylar
(03.11.23)
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.
0
izole
(03.11.23)
Hocam siz ateist değilsiniz ki?

Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?

Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.

Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.

Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
0
akhenaten
(03.11.23)
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.

Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.

Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.

Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.

Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
0
zimbirik
(03.11.23)
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.
0
instant crush
(03.11.23)
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.
0
crinix
(03.11.23)
@akhenaten +1

siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
0
Flybutter
(03.11.23)
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
0
Mirket
(03.11.23)
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.
0
kassiopeia
(03.11.23)
Ateist değilsin diyen herkes +1

Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
0
logisticsmanager
(03.11.23)
batınilik çok güzel gelsenize
0
emresh
(11.11.23)
(7)

hala tesla alinir mi

mavicorap
bir ara insanlar yatirim niyetine tesla almislardi, tela togg u batirmaya calisiyodu vs en azindan ben oyle duymustum, bu ne zamandi, hangi modeliydi, bir de hala tesla almak arabadan yatirim olmaz ama nispeten fiyat performans urunu mudur yatirim midir buyuksehirde yasayan kendi garaji olan bir ins
bir ara insanlar yatirim niyetine tesla almislardi, tela togg u batirmaya calisiyodu vs en azindan ben oyle duymustum, bu ne zamandi, hangi modeliydi, bir de hala tesla almak arabadan yatirim olmaz ama nispeten fiyat performans urunu mudur yatirim midir buyuksehirde yasayan kendi garaji olan bir insan icin mantikli midir, bu arada bir arabaya daha ihtiyac var evde ama su anda bi sekilde idare ediyoruz.
0
mavicorap
(01.11.23)
marka model bilemem ama garajında kolaylıkla şarj edebileceksen ve şehir içi kısa mesafelerde kullanacaksan tabii ki elektrikli araç avantaj.
0
hrskrs
(01.11.23)
ben olsam bir süre arabayı yatırım olarak düşünmezdim ikinci el piyasası ortada. İhtiyaç varsa alınır tabi.

Birde Tesla Model Y nin tasarımı çok kötü ya hiç beğenmiyorum. Araba güzeldir hoşdur onu bilmem de arka tasarımı çok kötü arabanın bana göre :) Eski kasa clioları andırıyor.
0
nuevo
(01.11.23)
1. yatırım amaçlı alan insan kalmadı artık. tek olası seçenek ötv zammı. ki bence gelecek. o da sıfır ve ikinci el fiyatında vergi odaklı artış olacak. yani almış olanın elindeki sadece o sebeple değer kazanacak. ama sıfır araç bulunduğu sürece ikinci el artık eskisi gibi suni artışta olmayacak. TL olarak aldığından pahalıya satacaksınız 6 ay sonunda ama yeterli mi kendiniz karar verin. kredi vs bulabilirseniz hala para kazandırır.
2. tesla, togg ile rekabette diğer tüm markalar kadar yarışıyordur. neden batırmaya çalışsın :D togg daha kendini ispat edip küresel anlamda teslaya rakip falan değil. byd markasından falan çekinsin tesla.
3.kendi garajı olan ve şehiriçi kullanan insan için elektrikli çok mantıklı. tesla 2.8 milyon. o çirkinliğe bence fazla. eq serisine bakılabilir. en azından gerçek premium araçlar.
%10 ötv dilimli araçlardan alırsanız muhtemelen karı daha çok olur.
0
bir ileti paylastim
(01.11.23)
Şirketin yöneticilerinin araçları Tesla y, acayip sentetik buluyorum arabayı. Hastane gibi dezenfekte edilmiş gibi araba. Arabayla derdim yok ama ne içini ne dışını beğeniyorum.

Kendi şarj edecek yeriniz varsa mantıklı.

Yatırım değildir.
0
logisticsmanager
(01.11.23)
elektrikli arabalar üzerinde çalışan mühendis arkadaşımla konuşmamızda çok sık boğaz ettiğim için şunu söylemişti ben en az bi 4 sene elektrikli araba almam. nedeni geri dönüşlerin henüz tam manasıyla gelmemesi, pil değişim maliyetlerinin kestirilememesi ve 2. el de bu durumun yatırımcı gözüyle araçlara nasıl yansıyacağının bilinenememesi.
telefon piyasası gibi düşün dedi ama belirsiz.
o yüzden tesla ya da başka bir araç alın yada almayın denmemeli.
0
jamswety
(01.11.23)
ben olsam tesla almam. neden? tasarım hataları çok fazla. iskeletinde sıkıntılar var. otomotivciler de böyle düşünüyor. tek iyi yanı yazılımsal konuda çok iyi olmaları. unutmayın aracı kullanışlı yapan tek şey yazılım değildir. araba bir bütündür. tesla tam anlamıyla bir bütün değil. tesladan bağımsız elektrikli araçların bu ülkede tam anlamıyla kullanabilir olması için 5-10 sene falan lazım. işe gidip geleceğim diyorsan hibrit al geç.
0
false pretension
(01.11.23)
yatırım amaçlı düşünüyorsan, tesla'nın elinde hazır teslim stokları burada görebilirsin. onlarca sıfır model y satılmayı bkeliyor.

www.tesla.com
0
nuisance
(01.11.23)
(9)

Hangi meslek daha cazip: Polislik mi öğretmenlik mi?

havadakarada
Kendiniz için, genel olarak veya erkek özelinde değerlendirirseniz fikrinizi öğrenmek isterim. Maaş, is şartları, tatiller, yapılan iş vs birçok etken mevcut. Özel sektörde evden haftanın 15 günü çalışıp 2 asgari ücret alan biriyim. Şu an elimde bu iki seçenek de var. Türkçe veya beden eğitimi öğret
Kendiniz için, genel olarak veya erkek özelinde değerlendirirseniz fikrinizi öğrenmek isterim. Maaş, is şartları, tatiller, yapılan iş vs birçok etken mevcut. Özel sektörde evden haftanın 15 günü çalışıp 2 asgari ücret alan biriyim. Şu an elimde bu iki seçenek de var. Türkçe veya beden eğitimi öğretmeni olabilirim diplomalara istinaden. Polislik başvurusu icin de son şansım yaş durumu nedeniyle. Özel sektörü de ekleyince 3'ünden hangisi daha mantıklı kafam karıştı. Siz kendinize göre değerlendirirseniz ufkum açılsın biraz.
0
havadakarada
(01.11.23)
Polislik benim bildiğim;
Hayvani mesaileri olan
Çok ciddi mobing olan ve intihar edenlerin olduğu
Tatil vs gibi olaylarin Baya zorlu olduğu
Bayram tatil demeden sürekli çalışan
Bunun üstüne yeterli eğitimi almadan sokağa salınıp garip tiplerle uğraşan ve genel profili artık "iş bulamam polis olayim" olan bir iş grubu

Böyle olsun istemezdim ama böyle.

Öğretmenlerin de tabiki sıkıntıları var da polisler ile kıyaslanamaz.

Ki polislik dünyanın hiçbir yerinde kolay değil o da ayrı konu.
0
logisticsmanager
(01.11.23)
ben kendimi düşününce öğretmenlik diyorum ama siz de kendinizi düşünün nasıl bir yapıdasınız. ben tatillerinin olması açısından öğretmenliği isterdim çünkü insan sosyal bir canlı sürekli iş hayatı bana göre değil öte yandan çocukları geleceğe hazırlamak da bence çok kutsal bir şey manevi olarak da insanı besliyor öğretmenlik.
Bir çocuğun hayatında güzel iz bırakmayı isterim. Siz bence köprüden önceki son çıkıştaysanız kendi karakterinizi ve yapılacak bir işten beklentilerinizi gelecek hayalinizi de düşünüp 3 mesleğin de +/- lerini yazıp karar verin.

Şu an mesleğinden ölümüne sıkılan biri olarak sizi kıskandım. Seçeneklerinizin olması bile büyük şans iyi değerlendirin bunu.
0
Kediyi üzdün
(01.11.23)
öğretmenlik
0
nickini degistiren yazar
(01.11.23)
Cazip olan 10 defa da sorulsa öğretmenlik.
Polisliğin travması, yıpratıcı etkeni, mobbingi, stresi, mesai düzensizliği... çekilmesi çok zor olan bir çok özelliği var. Cumhurbaşkanı bir şehre gider, çevre ve sakin illerden otobüs otobüs oraya kaydırılırsın. Sürekli, çeşit çeşit insanla muhatap olduğundan sükunet ve nezaket kaybı oluyor. Belindeki silahın verdiği anlamsız bir özgüven oluyor, aslında etrafa zulüm oluyor bu durum. Daha çok yazılır da bende o kadar takat yok :)
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.11.23)
Polislik hem çalışma şartları açısından çok kötü hem de günümüz Türkiye'sinde polislik tercih edilecek bir meslek değil yani.

Öğretmenlik mis gibi iş. Hele beden eğitimi öğretmeni kebap iş. Çocuklara top verip hadi oynayın desen bile kimse bi şey demez.
0
nundu
(01.11.23)
bence beden egitimi ögretmenligi en iyi secenek.
0
durgunfoton
(01.11.23)
Peki aynı anda hem Türkçe hem beden eğitimi öğretmenliği yapılabilir mi?
0
🌸havadakarada
(01.11.23)
Kesinlikle beden eğitimi öğretmenliği.

Meslek lisesinde edebiyat öğretmeniyim. 20 saat dersim var. Yani ogretmen olmasam ben de burada cevap verenler gibi ogretmenlik gibi meslek mi var derim. Lakin 40 dakika sinif ortamında vakit geçirmenin 5 saat fiziksel işkence etkisi bıraktığı öğrencilerle çalıştığım için o 20 saat bana 200 saat gibi geliyor. Beden eğitimi öğretmenliğinde böyle bir problem yok. Acik havada spor egzersiz futbol vb etkinliklerde herhangi tahammül edilemeyecek davranış problemleri olmaz . Mesleğinden bıkan beden eğitimi öğretmeni görmedim oyle diyeyim
0
wilhelmwasmuss
(01.11.23)
ozelde bedenci olurum biter yaw.
bos zamanlarda da kendi isimi kovalarim, ticaret vs.
mis..
0
cooperr
(01.11.23)
(4)

fitness

blackkmamba
ağırlık arttıymayla ilgili birkaç sorum var.1- ağırlığı arttırmadan tekrarı arttırarak kaslara etkisini arttırabiliyor muyuz? omzumda sorun olduğu için belli bir ağırlığın üzerine çıkamıyorum. tekrar sayısını arttırsam etki artar mı? dün squat çalıştım ve bana göre hafif bir ağırlıkla yaptım. 30 tek
ağırlık arttıymayla ilgili birkaç sorum var.

1- ağırlığı arttırmadan tekrarı arttırarak kaslara etkisini arttırabiliyor muyuz? omzumda sorun olduğu için belli bir ağırlığın üzerine çıkamıyorum. tekrar sayısını arttırsam etki artar mı?

dün squat çalıştım ve bana göre hafif bir ağırlıkla yaptım. 30 tekrara kadar çıktım 40-50 bile yapardım ama o kadar kaslara etki etmedi. bana pek olmaz gibi geliyor.

ağırlığı hemen arttırınca hareketten çalıyorum. o yüzden hareketi 3 set en az 8 tekrar yapmadan arttırmak istemiyorum. ama bir şekilde azıcık zorlandığım bir ağırlığı 4 tekrar bile yapsam diğerinden daha etkisi oluyor gibi. nasıl belirlesem ağırlığı bilemedim.

2- ağırlığın bir noktadan sonra artması mümkün değil gibi. kalkıp 200 kilo bile barbell curl yapılamaz sanırım. biraz ileri seviye insanlar ağırlık arttırmadan nasıl gelişim gösteriyor? etkisi oluyor mu?

3- bazı programlarda dumbell curl ve barbell curl birlikte oluyor. ikisinin de olmasının amacı ne? sadece birini 6 set falan yapsak aynı etkiyi bırakmaz mı?
0
blackkmamba
(31.10.23)
1-evet. Mantiken bugün 50 kg ile 10 yaparken yarın 15 yapabiliyorsan guclenmissin demektir. Güç sadece 1rm ile olculmez.

Squat; 40-50 değil tabiki olay o kadar da değil. Yani hadi 20 olsun da 40-50 biraz fazla. Optimal nokta değil. Zaten insan sıkılır.

Quality over quantity, her zaman.

2-evet tabiki bir noktada duruyo. Ağırlık artiriyorlar ama minimal. Ya da tekrar artiyor. Misal ben durunca yüzde 10-15 kadar düşürüp tekrar geliyorum o noktaya.

3-vallaha çok spesifik şeyler bunlar. Daha bu noktada kafaya çok takmamak lazım. Ben o an canım ne isterse yapıyorum bu tarz biceps/tricepslerde. Vücut gelistirmeye katilmiyorsak bu kadar da önemi yok.

Bir program takip ediyormusunuz bilmiyorum da tavsiyem progressive overload yapan program takip etmeniz. Böyle sorulara gerek kalmiyor. Hele 30-40 tekrar squata.
0
logisticsmanager
(31.10.23)
@logisticmanager squat'ı o kadar çıkabilmemin sebebi ağırlık bana göre hafif olması. o zaman max 20 tekrar çıkartabilecek kadar mı ağır kaldırmalıyım squatta?

progressive overload yapmam gibi. omzum sıkıntılı olduğu için bir süre sonra ağırlıkları pek arttıramıcam. onu merak ediyorum aslında. mesela dumbell press'te max 20-25 kg'ya çıkarım gibi. 25 olmayabilir bile. bu noktada gelişimi nasıl arttırabilirim merak ediyorum.

evin bir bölümünde çalışıyorum şimdi. squat için ağırlık var aslında ama rack olmadığı için goblet squat yapıyorum. onda da diğeri gibi ağır kaldırmak zor oluyor. sakatlanabilirim. o yüzden ağırlığı pek arttırmadan etkiyi arttırmaya çalışıyorum.
0
🌸blackkmamba
(31.10.23)
Ok evde olduğunu düşünmemiştim. Bu noktada malesef gelişim bir noktada duracak. Zaten hem omuz sakatligi hem evdeki max ekipman ile belli noktaya gelebilirsiniz.

Goblet squat iyi tabiki de bu tarz şeyleri hipertrofi yaparsiniz. 20 tekrar bence max ideal.

Gelisimi artiramazsiniz çok. Yani bir noktada duracaksiniz yapacak bir şey yok. Kötü bir şey de değil bu arada. 25 kg yeterli bence.

Yani bence omuz+evdeki ekipman ile bir noktada duracaginizi bilerek devam etseniz iyi olur. Çok kafaya takmayin şimdilik, bir programi takip edin. Olur da omuz sebebiyle kısıtlı olursaniz bu noktada yapacak çok fazla şey yok(doktor/fizik tedavi dışında).
Bu arada squat vs için de; misal bodyweight yapanlarda da gelişim durur çünkü bir yere kadar. Sonuçta 50 tane squat yapsaniz da onun bir güçlenme/kas gelisimi etkisi cok az.
0
logisticsmanager
(31.10.23)
ağırlık arttırmadan tekrar ve set sayısını arttırarak hipertrofi artmaz mı? ben artar diye düşünmüştüm. bu aralar biraz deneme, tanım aşamasındayım. 3-5 hafta sonra ek ağırlıklar, ekipmanlar alıcam ya da salona gidicem. eve alacağım ekipmanlar yeterli olursa salona gitmem sanırım. yolda zaman geçiyor çünkü. ev konforlu geldi baya.

bir de ideal ağırlığı neye göre belirlemeliyim? şu an min. 8 tekrar çıkarmadığım ağırlığı kaldırmamaya çalışıyorum. ama bir şekilde daha yüksek bir ağırlığı 4 tekrar yaparsam da kaslar daha da büyüyor. o yüzden emin olamıyorum kaçla çalışayım diye.
0
🌸blackkmamba
(01.11.23)
(11)

Sizce Bu SUV'lerden Hangisini Alayım?

pantepember
Selamlar. Haftalardır araç arıyorum. Artık bugün-yarın karar verip almak istiyorum. Aşağıdaki araçların hangisini, neden alırdınız? Teşekkürler.Peugeot 5008 (2011)https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-arazi-suv-pickup-peugeot-2011-cam-tavanli-degisensiz-7-kisilik-eglence-paketli-1111857655/detayPeu
Selamlar. Haftalardır araç arıyorum. Artık bugün-yarın karar verip almak istiyorum. Aşağıdaki araçların hangisini, neden alırdınız? Teşekkürler.

Peugeot 5008 (2011)
www.sahibinden.com

Peugeot 3008 (2011)
www.sahibinden.com

Peugeot 3008 (2011) (530'a bırakıyor)
www.sahibinden.com

Peugeot 3008 (2010)
www.sahibinden.com

Daihatsu Terios 1.5 Silver (2006) (460'a bırakıyor)
www.sahibinden.com

Daihatsu Terios 1.5 Gold (2006) (480'e bırakıyor)
www.sahibinden.com
0
pantepember
(30.10.23)
Hocam bence hiç biri.
Km çok yüksek araçların. Daihatsu ise yedek parça ve tamirci problemi yaratır. SUV dışında temiz, düşük km Fiesta bulunur o fiyatlara.
0
useless
(30.10.23)
hiçbirisi. hepsi çok yaşlı, tam bir sorun bombası. elinizde patlamaya hazır araçlar.

bu arada 5008 ve 3008’in bu kasaları suv değil MPV.

bunlar yerine sıfır dizel fiorino alın 600 bin lira civarına çok daha mantıklı.
0
orient blue
(30.10.23)
Alma hocam hiçbirini. 300bin km araçlara istenen fiyatlara bak. Ayrıca bunlar suv değil.
0
bigcaptain
(30.10.23)
5008 ve 3008'in tutulmayan eski kasası ve km'ler aşırı yüksek. terios da aynı şekilde tutulmayan bir araç ve hatırladığım kadarıyla içi ufacık.

az paraya iyi gibi görünen araç alma çabası genelde hüsranla sonuçlanır. bunun ististnası zaten o marka modeli iyi tanıyorsunuzdur, bir sekilde çok yakın-akraba vs. servis vardır o zaman olur. ama o durumda olan kullanıcı da burada sormaz zaten.
0
orpheus
(30.10.23)
Yüksek km eski araç ancak param var ama canım bu arabayi istiyorda alınır.

Param kısıtlı ama istediğim de paramin alabileceginden yüksek o yüzden eski model alayimin sonucu yüzde 95 tövbe etmek oluyor.
0
logisticsmanager
(30.10.23)
Hocam bu soruyu yanlış platformda sormuşsun burada kimse sana 5 yaşından büyük 150 bin kmden fazla arabayı al demez :) niyetiniz bu tip araçlarsa temiz bir jeep 2.7crd bakın. Ben inanılmaz memnunum kmside 380binde. Kozmetik hariç bakımdan bakıma gidiyorum.
0
mirty
(30.10.23)
@mirty O dikkatimi çekiyor, evet. Ne zaman araç yorumu sorsam, aynı cevap geliyor: çok eski, alınmaz! çok pahalı, alınmaz! =)

Ben de diyorum ki içimden: Piyasada bunca eski araç var, bu insanlar neden ellerinde tutuyor o zaman? Nasıl oluyor da hala piyasası var?

Bu mesajım admin tarafından silinmeden bir soruyla ekleme yapayım:
Piyasada bunca eski araç var, bu insanlar neden ellerinde tutuyor o zaman? Nasıl oluyor da hala piyasası var? Birbirlerine satarak kurtulmaya mı çalışıyorlar?
0
🌸pantepember
(31.10.23)
Yani ben şöyle düşünüyorum, 1,5-2 milyona düz bir arabaya bineceğime bu parayı ikiye üçe böler eski ama zevkime hitap eden araclara binerim. Bir de burayı ülkeye genellememek lazım, zorunluluktan da eski arabaya binen çok
0
mirty
(31.10.23)
Abi şimdi zaten ondan yüzde 95 diyoruz.
Eğer bir insanın parası yoksa tabiki eski araba alsın. Ama eski arabayi parasinin son kismina kadar kullanarak almasin ki gerekli şeylere para kalsin.

Söylediğin arabalar ne çok iyi ne çok zevkli ne çok güzel. Bunlardan biri olsa neyse diyeceğim ama amacın suv olsun ne olursa olsun ise al gitsin tabi. Ama sanki rav4 aliyormusun da hayır demisiz gibi olmus, 12 senelik sıkıntılı peugeotlarindan bahsediyorsun.

Bu arada al örnek; savagegeese piyasanın en iyilerinden, bmw m5. Bugün mirty'nin dediği noktaya giriyor (3 araba al);
youtu.be

Araba yolda kalıyor videoda direkt. Adamin da dediği yazın ikinci üçüncü zevk için alinacak araç diye.

Kisacasi parası olmayan birinin yapacağı en risksiz is az km, yeni araçtır. Bunun başka cevabi yok. Ama elimde 2 milyon lira var keyif için kullanacagim dersen her şey farklı.
0
logisticsmanager
(31.10.23)
SUV sart ise ben olsam 500bin butceyle 2005-2006 Honda CRV alirim.

eski araclari kimler aliyor? hastalari..
ben de gorsel olarak hosuma gitmeyen bir araci kapimda tutmam.
gorsel olarak albenisi olan araclar da malesef cogunlukla sorunlu oluyor.
0
cooperr
(31.10.23)
Olumsuz yorumlara kulak verip o Terios'u almadığım için şu an pişmanım. =/
0
🌸pantepember
(04.11.23)
(3)

Bu ekonomi ortamda e-ticaret

Rao
Merhabalar herkese, Bu konuda yıllarca deneyimi olmuş ( 10 yıl ve üzeri ) ancak çeşitli sebeplerden dolayı ara vermiş bir kişi düşünün , bu kişinin mevcut ve gelecek ekonomik (rekabet,faiz vb) ve sosyo ekonomik koşullar göze aldığında düşük sermaye imkanları ile işe tekrar iş kurması , başarı, k
Merhabalar herkese,

Bu konuda yıllarca deneyimi olmuş ( 10 yıl ve üzeri ) ancak çeşitli sebeplerden dolayı ara vermiş bir kişi düşünün , bu kişinin mevcut ve gelecek ekonomik (rekabet,faiz vb) ve sosyo ekonomik koşullar göze aldığında düşük sermaye imkanları ile işe tekrar iş kurması , başarı, kazanç, ve fırsat maliyeti açısından ne kadar doğru veya yanlış bir adım olur ?

değerli katkılarınız için şimden çok teşekkürler.
0
Rao
(29.10.23)
Vallaha bir arkadaşın eşi yapıyor; cinden falan ürünler getirip satiyor trendyol, amazon falan. Baya da mutlu.

Ha ama kendisi bu konuda is hayatından da deneyimliydi ve benim arkadaş da normalde ticaret yapıyor haliyle ailecek biraz.

Düşük sermaye kısmından emin değilim. Bizimkilerin düşük parası yoktu o kesin.
0
logisticsmanager
(29.10.23)
Ekonomik ortamın işlere katkısı olumsuz değil ki. Şirketler bunu avantaja çevirdi kar rekoru kırıyor herkes.

Ben 25 yıldır fiziki ticaret yapıyorum. Pandemiden bu yana kazandığım parayi hayatımda görmedim.
E ticarette de durum aynı. Ama e ticaretin dinamikleri rekabet koşulları talep gören ürünler değişti. Ben fiziki ticarette para basıyorum ama e ticareti beceremiyorum. Türkiye'de sanırım e ticarette rekor kıracak bütün ürünlerin fikirlerin bağlantısına bilgisine sahibim ama tek parça ürün satamam e ticarette. Türkiye'de e ticareye baslayanlarin yüzde 80 i de başarısız ya da pazaryerlerine kazandırıyor sadece. Ürün bulmak foto koymak yeterli sanıyorlar. Asla değil. Fiziki ticarettte doğru lokasyon ve ürün bulustugunda para akiyor ama e ticarette en az sekiz bileşen kusursuz çalışmali. Yani deneyim varsa mutlaka başarılı olursunuz. Benim ürün verdiğim Ukraynalı bir ev hanımı üç senede 900 bin dolar kazandı etsyden. Ben tek dolar kazanamadım(
0
deer hunter
(29.10.23)
@deer hunter

Evet şu an için olumsuz değil yapışkan enfilasyon belirli bir süre devam edecek, ancak parasal daralma ve faizlerin uzun bir süre yüksek seyredecek olması toplumsal harcama eğilimini azaltacaktır.

Tabiki bu durum şu anki mevcut durumda, tabiki gelecekte olağanüstü durumlar olur ve yine parasal genişleme olursa
haliyle tekrar harcama alışkanlıkları değişicektir.

Yani bugün için sorun yok, amacım ileriye projeksiyon yaparak, doğru zamanda işe giriş yapmaya çalışmak.
0
🌸Rao
(30.10.23)
(4)

pc oyun tavsiyeleri

selimcigimisik
selam,yıllardır bilgisayarda oyun oynamadım. steam avantajı kaybolmadan birkaç oyun almak istedim. witcher 3 ve the elder scrolls v skyrim gördüm en beğenilen oyunlar olarak. bunlar her türlü keyifli midir yoksa belirli bir kitleye hitap eden oyunlar mıdır? cod, cs falan oynamışlığım var sevdiğim am
selam,

yıllardır bilgisayarda oyun oynamadım. steam avantajı kaybolmadan birkaç oyun almak istedim. witcher 3 ve the elder scrolls v skyrim gördüm en beğenilen oyunlar olarak. bunlar her türlü keyifli midir yoksa belirli bir kitleye hitap eden oyunlar mıdır? cod, cs falan oynamışlığım var sevdiğim ama dediğim gibi çok uzun zaman oldu.

teşekkürler
0
selimcigimisik
(29.10.23)
Ikisi de 70-90 saat tarzi oyunlar. Süper oyunlar ama herkes oynamaz çünkü herkesin o kadar zamani yok.

Biraz izleyin youtube falan ona göre alın. Open world çok güzel olsa da baya uzun sürüyor.
0
logisticsmanager
(29.10.23)
BioShock collection (1-2-3), Dishonered, ve Portal 2'yi çok tavsiye ederim ama yine youtube'dan biraz bakıp alın. Tarzı hoşunuza giderse hikayelerinin ve tasarımlarının çok iyi olduğuna kefil olabilirim.

Ben pek oyun bitiremeyen biriyim, bunları çok sevdim ve aslında bunlara göre çok uzun süren GTA 5, Red Dead Redemption 2 'yi de tavsiye ederim harika oyunlar.
0
nhk ni youkosu
(29.10.23)
Withcher 3 ve Skyrim fantastik temalı oyunlar içinde kült kabul edilen oyunlar. Bu tarz fantastik temalı açık dünya oyunlarını seviyorsanız bunları da seversiniz ancak artık eskidiler.

Bir kişi ne kadar bilim kurgu severse sevsin star trek sevmeyebilir örneğin, çünkü bu artık nostaljik bir unsur. Skyrim 12 yıllık, witcher 3'se 8 yıllık oyun. Star trek kadar eski değiller kuşkusuz ama günümüz oyunlarından farklı kaldıkları kesin, oyunların hikayeleriyse çok daha eskiye dayanıyor. Çıktıkları tarihten beri bu oyunları oynayanlar hala severek oynuyor ama siz ilk kez oynayacaksanız bunu göz önünde bulundurmakta fayda var.

Red Dead Redemption 2 fantastik değil, vahşi batı temalı bir açık dünya oyunu eğer severseniz son yıllarda en çok tutulanlardan biri.

Yarış oyunu seviyorsanız forza horizon serisi tutulan başka bir oyun serisi. En son 5.si çıktı.

Daha yeni fantastik oyunlar içinde elden ring var.

Assassins creed serisi seviyorsanız odyssey, origins ve valhalla son yıllarda çok popülerdi.

Harry Potter seviyorsanız hogwarts legacy en çok konuşulan oyun.
0
akhenaten
(29.10.23)
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

bir de almayı düşündüğünüz oyunlar için mutlaka başka yerlerde kontrol edin.
misal Alan Wake Remastered epic games üzerinde 16.17tl(remastered steam'de yok).
ya da superhot etail'de 11.7tl(steam'de indirimi yok, 179tl) gibi.
0
late viper
(29.10.23)
(7)

Son yıllarda sık hasta oluyor musunuz?

ananiyimioguz
Son yillarda 2-3 ayda bir hasta oluyoruz.Yeme icmeden yana da kistigimizi dusunmuyorum her türlü besini aliyoruz.Kaldı ki hadi diyelim biz kötü besleniyoruz, akrabalardan ve is arkadaslarimdan da denk geliyorum, herkes sürekli hasta oluyor.Köyde yasayanlar bile hasta oluyor.Is arkadaslarimla evden c
Son yillarda 2-3 ayda bir hasta oluyoruz.

Yeme icmeden yana da kistigimizi dusunmuyorum her türlü besini aliyoruz.

Kaldı ki hadi diyelim biz kötü besleniyoruz, akrabalardan ve is arkadaslarimdan da denk geliyorum, herkes sürekli hasta oluyor.

Köyde yasayanlar bile hasta oluyor.

Is arkadaslarimla evden calisiyoruz, ayni anda veya belli periyotlarda hasta oluyoruz.

Neden böyle oldu sizce? Sizde de benzer bir durum var mı?

Son yıllarda kullandigim antibiyotigin haddi hesabi yok. Kullanmak da istemiyorum. Ne yapmak lazim?
0
ananiyimioguz
(28.10.23)
2020 covidden sonra bir daha hiç grip-nezle vs hasta olmadım. çok da sağlıklı beslenmiyorum.
0
orpheus
(28.10.23)
Normal rutinim/hastalık sayım bozulmadı
0
basond
(28.10.23)
Hayır olmuyorum.
0
logisticsmanager
(28.10.23)
hocam ben oluyorum valla ya.

dünyanın en sağlıksız insanıyım ama 0-25 yaş arası tank gibiydim şükür. hastanenin yolunu bilmezdim. kilo almama, sigara içmeme rağmen neredeyse hiç teklemezdim.

covid başladığından beri 3-4 ayda bir hasta oluyorum ve göğsüm çok ağrıyor. 3-5 gün düşük enerji modunda takıldıktan sonra toparlanıyorum. testlerin hepsi negatif çıktı ama bence covid kaptım ve bir daha da iflah olmadım. son 2-3 yılda bariz biçimde daha sık hasta oluyorum çünkü. üstelik endişe verici ölçüde bir aptallık ve unutkanlık başladı.
0
mark greg sputnik
(28.10.23)
4 yıldır hasta olmadım. Ne Covid ne grip. Sokaktaki kedilerle köpeklerle haşır neşirim, ben ona bağlıyorum.
0
auroraaurora
(30.10.23)
O zaman sorun bizim hareketsizliğimizden ve dışarı pek çıkmamamızdan kaynaklanıyor evet :/
0
🌸ananiyimioguz
(30.10.23)
Kendimde veya çevremde böyle bir durum gözlemlemedim. Genel olarak kolay kolay hasta olmam.

Beslenme, uyku ve harekete dikkat ediyorum. Yediğimiz gıdalar ve soluduğumuz havalar kirli, kimi bünye daha çok etkileniyor olabilir. Mikropların yapısında ve bulaşmasında bir değişim varsa onu bilim insanları bilir, fikrim yok.
0
fotrsapka
(30.10.23)
(6)

carlo ancelotti vs jose mourinho

zalbarath
sizce hangisi daha iyi bir teknik direktör?
sizce hangisi daha iyi bir teknik direktör?
0
zalbarath
(28.10.23)
Çok öznel bir durum olmakla birlikte, Don Carlo.

Onun başardıklarının daha büyük ve önemli olduğunu düşünüyorum.
0
heritage
(28.10.23)
İkisinin prime'ını karşılaştırırsak Mourinho. Fakat başarıyı daha uzun süre sürdürme açısından Carlo.
0
evandro roncatto
(28.10.23)
ya gerçekten nereden baktığınıza göre çok değişir. görünürde 20 kişiyi (belki daha fazla) koca bir sene idare etmekten söz ediyoruz sonuçta. ne kaliteli hocalar var ki ortam uymadığı için rezil oluyor. ya da tam tersi.

ama ben de don carlo'yu bir adım öne koyarım genel olarak. ancelotti sistem olarak çok radikal bir hoca değil, tam bir baba & öğretmen figürü. bunu taktiksel anlayışını hakir görmek için söylemiyorum.

mou ise daha ziyade hakikaten "special one", manyak bir adam. mou senin tırt takımını çok acayip bir şekilde gidip ilk 3'e sokabilir, böyle meziyetleri vardır ama devamlılığı yoktur. egosu çok büyüktür, anlaşması kolay birisi değildir. ha diyeceksin ki koskoca ancelotti'nin egosu büyük değil mi? evet onun da büyük ama o genelde şovunu yapar geçer, mou'dan daha çok dinlenecek birisi.

ben kulüp yöneticisi olsam muhtemelen ancelotti'yle çalışmak isterdim ama şunu da açıkça söyleyeyim ki mou'nun futbolunu çok daha enteresan buluyorum. konu yeni bi şey öğrenmek, yeni bi taktik görmek, yeni bi manyaklığa rastlamaksa tercihim kesinlikle mou olur.

ancelotti "ben bu işin kitabını yazdım, gtümle yaparım" kafasında bir hoca. mou aynı istikrar ve başarıya sahip değil ama çok özel ve değişik bir kafa. o açıdan kulüpte istikrar ve stabilite için ancelotti, safi manyaksam mou derim. o yüzden mou diyorum.
0
mark greg sputnik
(28.10.23)
Kariyer olarak ancelotti.

Ama hangisini tercih ederim dersen Mourinho. Kişisel sadece. Genel karakter olarak daha çok hoşuma gidiyor. Bir de ancelotti abimize ufak takım verirsen ne olur bilmiyoruz (ufaktan kastım porto roma gibi takimlar) ama mourinho'da biliyoruz.
0
logisticsmanager
(29.10.23)
zor soru ama bence mourinho. don carlo cidden çok iyi takımlarla başarıları kazandı. milan 2006 kadrosu belkide tarihin en iyi milan kadrosudur. real madrid tarihin en iyi madridi olabilir. çok komple bir takımdı. mourinho, porto, inter şampiyonlar ligi aldı, adam m. united gibi bir takıma uefa kazandırdı ve lig ikinicisi oldu ki takım rezaletti. roma'ylada avrupa kupası aldı. bence başarı budur hocam.
0
anti-kahraman
(29.10.23)
Ben mourinhocuyum. Adam portoyla hem uefa hem cl aldı. İnterle pepi çözdü. Don carlo milanda da realde de bayernde de hep elit oyuncularla oynadı. Evertonda bir şeyler denedi ancak olmadı. Avrupanın fatih terimi gibi don carlo. Mou enterasan ve farklı bir adam.
0
mikahakkinen
(29.10.23)
(2)

alplerde kayak

monicapp
daha once giden oldu mu? memnun kaldiniz mi? yer onerisi alabilirim
daha once giden oldu mu? memnun kaldiniz mi? yer onerisi alabilirim
0
monicapp
(28.10.23)
Kaymadim ama gezdim yakında oturuyorum diye.

Chamonix baya iyi. Başka yerler de var övülen ama oralara gitmedim. Millet İngiltere'den falan geliyor chamonixye
0
logisticsmanager
(28.10.23)
kaprun, meribel, zell am see, kitzbuhel, chamonix , st gervais bu rotaları biliyorum. hepsi de çok iyi ancak bana avusturya tirolleri daha eğlenceli ve nispeten uygun fiyatlı geldiğinden örn kaprun veya kitzbuheli tercih ederim. siz biraz bakınmaya başkalın rota özelinde sorunuz olursa yazabilirsiniz. eğer soru memnuniyet ise, neresi ile karşılaştıryorsunuz bilmiyorum ancak türkiyedeki kayak buraların yanından geçemez
0
delidiyorum
(29.10.23)
(2)

tunçmatik priz

Lubb
tunçmatik akım korumalı prizleri güvenilir mi?apc schneider falan kullanıyordum ben ama sürekli bundan alamam. arada biraz fiyat farkı var. kablosuz olup 2li 3lü olanlarına ihtiyacım var da trde bir tunçmatikte gördüm.
tunçmatik akım korumalı prizleri güvenilir mi?

apc schneider falan kullanıyordum ben ama sürekli bundan alamam. arada biraz fiyat farkı var. kablosuz olup 2li 3lü olanlarına ihtiyacım var da trde bir tunçmatikte gördüm.
0
Lubb
(28.10.23)
Akım koruması aşırı basit ve ucuz bir imalat yöntemi, içinde fındık kadar bir varistör var. Gelen voltaj 220-230 volttan daha yüksek gelirse aniden, bu varistör patlıyor ve akımın geçmesini engelliyor.

Elektrik akımı normale dönünce çalışmıyor yani bir daha, içindeki kompenatın değişmesi gerekiyor.

Bu yüzden bilinen ve tanınan bir marka olan tunçmatiği güvenle alabilirsiniz bence.
0
John Bloor
(28.10.23)
Böyle basit üründe alınabilir.
Tek farkı şu; misal belkin gibi markalar garanti veriyor (en azından yurtdışında) misal calismazsa vs diye.
Ama Türkiye'de olduğunu sanmam o yüzden alın. Tuncmatik de çoğu marka gibi ürünlerini üçüncü partilere urettiren bir sirket ve tanınan bir marka.
0
logisticsmanager
(28.10.23)
(3)

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası

matlii
Merhaba, TSS için teklif aldım birkaç yerden, ayaktan tedavi dahil olunca 5k-11k aralığında ücretler. Yakın zamanda yaptıran varsa nasıl teklifler aldınız acaba?Ek olarak, önerdiğiniz bir sigorta şirketi var mı? Anlaşmadan önce özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta var mı?Teşekkürler şimdiden.
Merhaba, TSS için teklif aldım birkaç yerden, ayaktan tedavi dahil olunca 5k-11k aralığında ücretler. Yakın zamanda yaptıran varsa nasıl teklifler aldınız acaba?

Ek olarak, önerdiğiniz bir sigorta şirketi var mı? Anlaşmadan önce özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta var mı?

Teşekkürler şimdiden.
0
matlii
(27.10.23)
Hangi hastane ile anlaşması olduğu+1
Biz allianz ile axa arasında kaldık ama İzmir'de bir iki büyük yerde Allianz geçmediğini öğrenince axa yaptık aileme.

Bir de onay sırasında cok yoruyorlar mi yoksa daha mi hizli konusu da önemli. Internette bakinca bazi firmalarda bu konuda sikintilar görmüştüm.
0
logisticsmanager
(27.10.23)
Fiyat bilgisi bilmiyorum ama çalıştığım şirket tss yaptırıyor bize, allianzdan. Yakın zamanda çok ciddi sağlık sorunları yaşadım, onlardan değil ama hastaneden kaynaklı sorun olsa bile çok çabuk çözüm bulmaya çalıştılar hep. Ve istanbulda yaşıyorsanız, bir çok özel hastanede geçerli. Bu yüzden allianzı tercih etmenizi öneririm.
0
astrid
(27.10.23)
10 küsür ödedik biz de. 3. Senemizdi
0
kondansator
(28.10.23)
(4)

Güven kırılmasını aşmak hakkında

@stubborn inferno
Bir süredir bir ilişki içindeyim. Sevgilimle hayatımın zor bir döneminde tanıştık ve birbirimize çok iyi geldik. Hayata karşı bakışımız, zevklerimiz, değer yargılarımız, mizah anlayışımız vs hemen hemen her şey ortak. Farklı olan tek şey onun benden önce çok eşli ilişkiler yaşamak istediği bir dönem
Bir süredir bir ilişki içindeyim. Sevgilimle hayatımın zor bir döneminde tanıştık ve birbirimize çok iyi geldik. Hayata karşı bakışımız, zevklerimiz, değer yargılarımız, mizah anlayışımız vs hemen hemen her şey ortak. Farklı olan tek şey onun benden önce çok eşli ilişkiler yaşamak istediği bir döneminde olmasıydı. Daha genç olduğum zamanlarda ben de benzer tecrübeler yaşamış ve yaşam tarzı olarak buna karşı olmayan, saygı duyan biriyim ama kendi hayatımda artık tercih etmiyorum böyle bir ilişki şeklini. İlişkimiz başlamadan önce bir gün bana biriyle buluşacağını, alınıp alınmayacağımı sordu, ben de üzüldüm ama engel olmak için bir şey yapmadım tabi ki. Aynı günün akşamı vazgeçtiğini,bunu yapamayacağını,beni aldatıyor gibi hissettiğini söyledi. Ben de kendisine açıkça belirttim,eğer bir ilişkiye gireceksek üçüncü şahısların varlığının olmaması gerektiğinde anlaştık.

Bundan kısa süre sonra, ben işim için şehir dışındayken biriyle mesajlaştığını,buluşmadıklarını ama hayatında biri olduğunu da söylemediğini anlattı (onu da ben huzursuz hissedip sorunca anlattı) ben de istediği insanlarla elbette arkadaşlık kurup gezip tozabileceğini, bunun onun özel hayatı olduğunu, sadece bir başkasıyla benimle birlikteyken duygusal fiziksel bir şey yaşamamasını ve varlığımdan bahsetmesinin yeterli olacağını söyledim. Önceden konuştuğumuz şeylerin üzerinden yine geçtim. Ama ara ara konusu açıldıkça (hatta bazen açılmadığında da) "ileride belki böyle bir şey yaşamak isterim" gibi şeyleri hoşuma gitmeyen sıklıklarda dile getirmesinden rahatsız oluyorum. Israrla gelecekte ne olacağını bilmediğimizi, öyle bir şey seçmek isterse bana söylemesini ve kendi yollarımız gideceğimizi söylüyorum. Aynı şeyleri dile getirip durmak canımı sıkmaya başladı. İçimde bir "acaba" dönüp duruyor, eskiye kıyasla artık çok rahatım ama henüz gözüm kapalı güvenemiyorum. Sanırım ne istediği konusunda bazen kafası karışıyor. Yanlış bir şey yapmayacağını düşünsem de konu kafamı meşgul ediyor zaman zaman. Sizce ne yapmalı? Benzer şeyleri yaşayanınız var mı?

Not: boğan kısıtlayan kıskanç biri değilim, neredesin kimlerlesin fotoğraf at konum at huylarım yoktur, kendime güvenim ve saygım var. Kendisiyle aramızdaki ilişki de gerçekten sevgi ve değer verme üzerine kurulu. Gayet açık bir iletişimimiz var. Kavga gürültü etmeden tartışıp birbirini anlayan ve haklı değil mutlu olmayı hedefleyen insanlarız
0
@stubborn inferno
(27.10.23)
istekler uymuyorsa uymuyordur. bunu uydurmaya çalışmanın manası yok. zorlama veya karşıdaki istiyor diye verilen tüm tavizler bir gün mutlaka patlar. iyi anlaşan, iyi vakit geçiren iki insan her zaman iyi bir çift olamayabiliyor.
0
orpheus
(27.10.23)
Muhtemelen sizin de farkında olduğunuz şeyleri size söyleyeceğim.

Bir insan, duygusal anlamda, hayatının bir döneminde bir şey yaşamayı kafasına bir kere soktuysa çok yüksek ihtimalle bunu yapmak isteyecektir. Ama bugün, ama yarın.

Bu hep böyle değil mi ki zaten?

Sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip ve bunun sonucunda sizinle aynı sonuçlara varmış insanlarla çok daha kolay anlaşırsınız. Tam tersine, sizinle aynı kafa yapısına sahip ancak sizinle aynı yaşanmışlıklara sahip olmayan insanlar sizi yaralama ihtimali en kuvvetli olanlar, çünkü bu kişiler sizden de etkilenerek bu arayışlarını gerçekleştirmeye daha yatkın olacak.

Bu kişi ne istediğini biliyor gibi, sadece sizi kaybetmek istemiyor gibi görünüyor. Bunu sevgiden mi, garanticilikten mi, konfor alanından çıkamadığı için mi ya da başka sebeple mi yapmıyor siz daha iyi bilirsiniz. Büyük ihtimalle siz onun bu isteğine olumlu dönüş yapsanız sevinçten havalara uçar, ancak ben tarafların birinin istemeden bir konuda ortaklaşıp da sağlıklı şekilde yürüyen bir ilişkiye rastlamadım. Bu kişi bundan zihnen vazgeçmediği sürece aranızdaki ilişkiyi kendini sınırlandıran bir etken olarak görmeye başlaması da yüksek ihtimal.

Buna göre siz de ya bekleyip ne olacağını görebilir ya da ben bu filmi biliyorum deyip ne olacağını görmemeyi seçebilirsiniz.

Geleceği bilemeyizle başlanan bu laflar bana hep niyetleri gizlemeye ya da anlaşmazlığı ertelemeye yarayan boş laflar gibi gelir. Geleceği bilemeyiz, bu net bir bilgi. Bunu vurgulamanın bir anlamı yok. Haliyle önemli olan bugünkü niyet ve bugün gelecekten ne beklendiğidir. Eğer insan bu konuda net olamıyorsa geleceği biliyordur aslında.
0
akhenaten
(27.10.23)
Bu olay cozulmez. Kişinin isteği aynı anda farklı iliskiler ise ve sizin degilse cuckold falan olmadiginiz sürece yurumez, boşuna üzülür ve kafaniza takarsiniz.

Ikinizin de nasıl yaşamak istediği konusunda bir yanlışlık yok ama çok temel bir uyumsuzluk bu, cozulemez.
0
logisticsmanager
(27.10.23)
Çok eşlilik yaşayan biri belirli çizgileri, sınırları vs. aşmış oluyor. Güven olmaz. Erkek veya kadın farketmez. One thousand cock stare olayı. Seni aldatacak veya aldatmadan önce ayrılacaksın. Erkekse atıyorum nirvanayı görmüş birini daha aşağısı ile tatmin etmek imkansız. Kadınsa yine aynısı geçerli ama şahsen öyle bir kadına sıfır saygı duyarım.
0
Shepard
(28.10.23)
(6)

abd'nin kamu projeleri

WithWorth
abd tarihinde serbest piyasa nedeniyle özel sektör başını alıp yürüdü ise,yani karını artırmak isteyen şirketin önü açık.peki hükumet projelerinde başarı nasıl sağlandı ?tam örnek veremiyorum ama, belki manhattan projesi... yani amaç kar olamıyorsa...hükümet projelerinin temel motivasyonunu ne oluşt
abd tarihinde serbest piyasa nedeniyle özel sektör başını alıp yürüdü ise,
yani karını artırmak isteyen şirketin önü açık.

peki hükumet projelerinde başarı nasıl sağlandı ?
tam örnek veremiyorum ama, belki manhattan projesi... yani amaç kar olamıyorsa...

hükümet projelerinin temel motivasyonunu ne oluşturuyor ?
0
WithWorth
(25.10.23)
hukumet projeleri genelde koltuk sahibi politikacilara bir sonraki secim dongusu icin bagis yapacak sirketlere yarar ihale uzerinden.
0
hot potato
(25.10.23)
@ahm1 @hot @anl..
Mesela NASA, yatsin diyorum, salla basi al maasi yapsin, neden cok iyi is cikariyor ?
0
🌸WithWorth
(25.10.23)
Abi bahsettiklerin su islerinde fatura kesen memur değil ki adamlar yatsın.
Bahsettiğin projelerde calisanlar belki de sinifinda en iyisi, kariyer isteyen, başarı isteyen adamlar. Zaten oralara salla başı diyen adamlar girmiyor.

Türkiye için de aynısı. Birçok yerde dandik insanlar dolu. Ama bazi noktalarda harbiden çalışmak isteyen bir sürü insan da var.

Yani olay devletle alakalı değil insanla alakalı.
Ülkesini en çok seven isini en iyi yapandiri benimsemis bir sürü insan var.
0
logisticsmanager
(25.10.23)
Adam kayirma, memleketcilik, particilik, rusvet ve gorevi kotuye kullanmanin daha az olmasi. Adaletin nispeten topluma daha fazla sirayet etmesi, isini kotu, eksik yapmanin bir bedelinin olmasi bence onde gelen sebeplerden.

Amerika ozelini bilmiyorum fakat ornegin almaya'da devlet veya herhangi bir kamu kurumu isini aksattigi anda bireysel olarak dava acabiliyor ve hakliysan amasiz fakatsiz, karsindakinin gucune bakilmaksizin hakkini alabiliyorsun. Bu da kurumlarda calisanlarin isini daha az savsaklamalarina sebep oluyor.

Mesela, nasa'da salla basini al maasini yapamazsin cunku yoneticin zaten buna izin vermez, o da bi uste hesap veriyor cunku, hiyerarside kimse kimseyi kollamiyor, bu bizim adamimiz, bu bilmem kimlerden muhabbeti yok. Bireysellesmis toplumun avantaji bunlar. Herkes kendi ardini kollamakla mesgul, bunun da bir ayagi isini duzgun yapmaktan geciyor.

Munferit olaylar elbette ki vardir fakat oradaki munferit olay bizde genele yayilmis durumda, herkes isini savsaklarken sen isini duzgun yapmaya calisir ve yapmayanlari uyarirsan, dogrucu davut oluyorsun, isleyen carka comak sokan oluyorsun, sivriliyorsun. Gunun sonunda ne yasa ne de toplum bilinci seni korumuyor.
0
bosver nicki
(25.10.23)
Çünkü 657. Yani bizdeki "hayat boyu garanti memurluk" konsepti yok. Mesela öğretmenler her yıl sözleşme yenilemek zorunda. Doktorlar bir kaç yılda bir sanırım. Haliyle kalite yükseliyor. Bizde ise osmanlı ve bizans ekolünden gelen -cumhuriyetin de değiştirmediği- devlete kapağı atmak konsepti var. bence çürüme burdan başlıyor.
0
mesuta
(25.10.23)
ilk defa logistics +1 :)
nasayla 657li veznedar kıyası yaptığın anlaşılıyor gerçekten
nasayla tusaş'ı, roketsanı, havelsanı kıyasla. 2sinde de çalışkan insanlar var

bir de adam kayirma, particilik, rusvet ve gorevi kotuye kullanma deyince amerika 1. sırada gelir, sadece kendi ülkelerinde değil türkiyede ve dünyada bile rüşvet skandalına karıştı kendi devlet&özel sektör ortaklığı (bkz lockheed olayı)
0
lambırcek
(26.10.23)
(5)

kiracı sorusu

bay b
kiracı 2017 kasım sonunda taşındı, ev memlekette olduğu için babam ilgileniyordu. yaşlı başlı adam kira da çok komik kaldı diye dedim artık sen karışma ben ilgileneceğim kiracıyla konuştum ve eylül 2023 itibariyle 600 olan kirayı 1600 yaptım.babam sağolsun küçük yer eş dost tavsiyesiyle taşındı diye
kiracı 2017 kasım sonunda taşındı, ev memlekette olduğu için babam ilgileniyordu. yaşlı başlı adam kira da çok komik kaldı diye dedim artık sen karışma ben ilgileneceğim kiracıyla konuştum ve eylül 2023 itibariyle 600 olan kirayı 1600 yaptım.

babam sağolsun küçük yer eş dost tavsiyesiyle taşındı diye kontrat falan yapmamış. bu durumda ben ağustos 2023 tarihli yeni bir kontrat yapsam bu kontrat geçmişte oturduğu ayları kapsar mı yoksa sıfırdan 10 yıllık süre mi başlatır?

avukat bir arkadaş sorun olmaz sıfırdan kontrat yap tahliye taahhütnamesi de al, istersen bir sene sonra çıkarırsın dedi, yine de ikincil bir fikir almak istedim. bazı yerlerde yeni kontrat olursa süre sıfırdan başlar tarzı şeyler okudum çünkü.

işin bilenler ne dersiniz?
0
bay b
(24.10.23)
Hukukcu değilim, ama bu konularda az çok bilgim var. hukukcu arkadaşlar gelene kadar nacizane fikir verelim;

şifaen de olsa kiralama kanunen kabul ediliyor, yazılı bir şey şart değil. o tarihten itibaren kiracı oldukları ispatlanabiliyorsa (şahit, fatura, abonelik vs) büyük sıkıntı olmaz.

yeni kontrat ile 10 yıllık süre sıfırdan başlar +1

ama kanuna uygun şekilde geçerli bir taahhütname alırsanız o zaman tahiye yapabilirsiniz. kiracılık süresini ispatlayabiliyorsanız, 5 yılı geçtiği için emsal kira isteyebilirsiniz kanunen.

kiracıdan çok sıkıtınız yoksa kirayı güncellemeyi teklif edin, kanunlardan bahsedin, yasaların sizden yana olduğunu hatırlatın.
0
John Bloor
(24.10.23)
Kiracı salak değilse tahliye taahhütnamesi imzalamaz.

Yeni sözleşme bir ihtimal o da gelecek 10 sene rahat olsun diye. Ama onu da imzalamayabilir çünkü 4 sene daha rahat.
0
logisticsmanager
(24.10.23)
kontrat olursa süre sıfırdan başlıyor, geçmişi kapsamaz.
0
rakicandir
(24.10.23)
eve girdiği tarihi içeren kontrat yapabilirsiniz
burada maksat düzgün kira vermesi mi yoksa evden çıkartmak mı

bence bunlarla uğraşmak yerine
ocak ayında 2000 (eğer o bölge için yükske bir rakam değilse) yapın, sonraki seneler enflasyona göre artış isteyin

burada önemli olan babanızın maddi durumu ve kiracının kazancı/evin değeri
yaşlılar yardım olsun diye böyle yapıyor, saygı göstermek lazım
0
bir soru sorcam
(24.10.23)
Öncelikle 10 yıl değil, 12 yıl. Teknik detaylar var, anlatması uzun. Merak ediyorsanız okursunuz.

* Evet yeni sözleşme yaparsanız, 12 yıl yeniden başlar.

* Tahliye taahhütnamesi alırsanız, eliniz güçlü olur. Ancak evli ise eşinden de imza almanız lazım. Noterden yaptırabilirseniz daha güzel olur.

* Kira sözleşmesinin yazılı olmasına gerek yok, sözlü de olur. Üstüne abonelik vs. aldı ise, 5 yıl geçtiği için kira artış davası açabilirsiniz. 2017 + 12 yıl sonunda da çıkartabilirsiniz.

Emin değilseniz, adam akıllı bir avukat ile işlem yapın. Öncesinde konuşarak çözmeye çalışın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(24.10.23)
(2)

Bu örümcek zehirli midir, türü nedir?

ananiyimioguz
Dün gördük ama müdahale edemedik biraz korkunc geldi :|https://streamja.com/qrm9V
Dün gördük ama müdahale edemedik biraz korkunc geldi :|

streamja.com
0
ananiyimioguz
(23.10.23)
Google imagesa göre badumna Insignis olabilir.
Yani öyleyse öldürmez de can yakarmis ari isirigi falan demisler. Ben olsam orayi komple yakarim.
0
logisticsmanager
(23.10.23)
:D arkadaş grubuna atmıştım biri diyor ki hamile olabilir süpürgeyle çekip nazikçe dışarı atın.

Dedim ben buna dokunmam polis çağırırım gelsin alsın götürsün.

Apartman koridorundaydı umarım biri ilgilenmiştir. Zehirli olmadığına sevindim.
0
🌸ananiyimioguz
(23.10.23)
(2)

Kariyer yolculugu tavsiye yorumlar (mesela dış ticaret)

optimistbakunin
Selam. 1 senedir turkiyede kurumsal bilinen bir firmada beyaz yakayim (it degil, iibf). Ilk işe girdiğimden beri iş unvanimla alakasiz bir is oldugunu fark ettim ama mezun oldugumdan dolayi ilk işim oldugu icin bekledim. Hic bir sey ogrenmedim diyebilirim. Simdi son zamanlarda da artik ust mudurleri
Selam. 1 senedir turkiyede kurumsal bilinen bir firmada beyaz yakayim (it degil, iibf). Ilk işe girdiğimden beri iş unvanimla alakasiz bir is oldugunu fark ettim ama mezun oldugumdan dolayi ilk işim oldugu icin bekledim. Hic bir sey ogrenmedim diyebilirim. Simdi son zamanlarda da artik ust mudurlerimle de ufak arada surtusme yasiyorum/yasadim. Cok arada derede bir pozisyonda oldugum ve gorev tanimlarinin net olmamasindan en kucuk ve tecrubesizleri de ben oldugumdan yerli yersiz pek cok ihalenin bana kaldigini dusunuyorum. Ayrica anadoludan remote calisiyorum. Butun bunlar toplaninca farkli bir yol cizmek istiyorum.
Bir suredir hatta 3 4 senedir diyeyim eticaret eihracatla ilgilendigim icin ilk aklıma dış ticaret geldi. Ihracat sureclerini ogrenmenin, musteri bulmanin, musteri diyaloglarinin, belge melge sureclerinin onemli oldugunu ve ileride kendi isimde kullanabilir miyim diye dusundum. Daha once hic calismadim ve bilmiyorum. Ingilizcem b2 vardir konusurum ama derinlemesine sohbette ııılarım herhalde. Digeri de eticaret tarzi oldu ama buyuksehirde olmama ragmen cogu urun girisi musteriyle konus tarzi basit seyler oldugunu fark ettim. Baska yaratici ilanlar gorursem basvururum diye dusundum. Baska da aklima pek bir alan gelmedi dedigim gibi dış ticaret isterim gibi his var. Simdi sorum sizce bu alan nasıldır, işin içinde olan, cevresinde olan vs vardır. Neler anlatabilirsiniz, artilar eksiler nedir. Bir de su anki maasimdan az teklif alsam dahi calisayim diyorum. Cunku mezun olali 1 seneyi gecti ve ilk tecrubelerim. Bu yuzden onceligim para olmali mi? Remote calismadan da sogudum zaten o cok da sorun olmayacaktir. Ya da bunların dışında bir sekilde bir sure bazı dunya ulkelerini gezip gap year tarzi 1 yil 1bucuk yil dolasmak var. Oyle kafam attı ve karişik. Tesekkurler simdiden
0
optimistbakunin
(23.10.23)
Dış ticaret işlerinin yüzde 99unda müşteri bulmak, müşteri diyaloğu falan yok.
Müşteri siparişi takibi, lojistik ve gümrük süreçleri, raporlamalar falan olur.
Sisteme siparis girmenizi falan de isteyebilirler. Bir de hem tedarikçi hem müşteri operasyonlarini yonetmeniz de istenebilir.

Kısacası buradan satış öğrenmek çok zor. Zaten satış istese satış yazarlardi. Hemen iki dk kariyere girdim misal hiçbirinde satış kısmı yok.

Forwarder bulun bir tane, bir kasa bir masa. Orada daha çok ogrenirsiniz.

Öncelik para olmamalı gençken.
0
logisticsmanager
(23.10.23)
@dissendium hocam şu an zaten işim var sorun yok. Kpss amacı maddiyatsa benim için muhtemelen çok kârlı olmayacak. Amac gunun sonunda kendimi gelistirmek ve ileride kendi işime katki saglayabilmesi.
0
🌸optimistbakunin
(24.10.23)
(11)

Yurtdışında tutunabilmek

filipis
Aslında biraz uzun olacak ama özet bir şekilde geçersek, inşaat mühliği bitirdim fakat severek bitirdiğim meslekten çalışma koşullarının kötü ve tatilsiz olması nedeniyle soğudum. Birkaç sene o psikolojik bunalımdan dolayı bahaneler üretip çalışmadım. Açıkçası yapamadım, çalışmaya yeltendiğim her za
Aslında biraz uzun olacak ama özet bir şekilde geçersek, inşaat mühliği bitirdim fakat severek bitirdiğim meslekten çalışma koşullarının kötü ve tatilsiz olması nedeniyle soğudum. Birkaç sene o psikolojik bunalımdan dolayı bahaneler üretip çalışmadım. Açıkçası yapamadım, çalışmaya yeltendiğim her zaman o kötü koşulları hatırlamam beni hep durdurdu. Fakat bir işe girdim ve bu sefer de görmediğim mobbingi gördüm ve iş yavaşlatılmasına gidildiği için toplu olarak çıkartıldık. Askere gittim geldim yine çalışma korkusu aldı beni.

Sonunda ülkeden kaçma yolu aradım. Yazılıma yöneldim işte aradığım meslek dedim, hatta 2-3 iş teklifi aldım ama neyime güvendim bilmiyorum ama işleri beğenmeyip benim alanım değil(it ve hazır kütüphane uygulamaları) deyip reddettim. Çok yerden son aşamada red yediğim de oldu fakat hazır para suyunu çekmeye başlayınca bir plan yapmam gerekiyordu.

Çalıştığım zamandan kalma para ile irlandaya master için gidip yerleşme planı yaptım. Bunun için yine şansımı yazılımdan yana kullanacağım.

Bir de ülkede basit işlerde kolayca iş bulmak adına berberlik kursu vs ile berberlikte kendimi geliştirdim.
Ve inşaat müh diplomamı da başka bir seçenek olarak yanıma alacağım.

İrlanda vizesi için sigorta ve biraz daha para gerektiği için tekrar işe girdim burası da bunca tecrübeden sonra çok tecrübesiz bir firmayla çalışmak işleri aksatıyor. Yani yine işten soğumak için bir bahane.

Neyse konuya gelirsek 2 üni diploması ve berberlik itemleriyle irlandada tutunmak ve master a yüksek meblağlar yatırmak o ülkenin vatandaşı olmak noktasında sizce doğru mu ilerliyorum?

İnş müh tecrübem 6-7 sene
Yazılım tecrübem yok
İngilizcem b1
0
filipis
(22.10.23)
Biraz eleştirel ve sert olacak belki ama senin durumundaki biri başka ülkede daha kötü olabilir.

Farklı ülke iyidir romantizmi kesinlikle yanlış. Eğer çinliler hintliler gibi çok kalabalık ülkelerden değilsen, asyalılar gibi çok fazla çalışmıyorsan şartlar sana iyi gelmez.

İş bularak gitmiyorsan veya çok garanti bir plan yoksa geri dönersin. İnternette Almanya'ya gidenlerin paylaşımlarına bakma. Giden kadar dönen de var. Tek göz odada laf anlatamayacağın insanlarla paylaşımlı evlerde yaşayarak çürür gidersin.

Tutunanların çoğunun kendi işi var. Kebap dükkanı, mobilya dükkanı, restoran vb. Masterla gidenler saatlik işlerde 3-5 sene çalışıp sonra dönüyorlar.
0
roe
(22.10.23)
Turkiye'deki berberlik sertifikasi Irlanda'da gecerli mi arastirin, bildigim kadariyla sertifikayi Irlanda'da bile almis olsaniz bir kac senelik bir ciraklik doneminden gecmeden berber olamiyorsunuz. Ek olarak berber olmak icin degil ama berberlik yapmak icin cok iyi Ingilizceniz olmasi lazim (akademik degil sokak Ingilizcesi). ayni Turkiye'deki gibi mac muhabbeti (hurling, rugby vb) yapip musteriye uyum saglamaniz lazim. Onun yerine baristalik gibi islerde daha kolay is bulabilirsiniz, daha az zorlayici olur.

Ancak yazdiklarinizdan anladigim kadariyla biraz hassas bir yapiniz var, Turkiye'de depresyona girdiyseniz yurt disinda ekstra zorluklarla birlikte daha mutsuz olabilirsiniz gibi geldi.
0
sertac akin
(22.10.23)
Hocam kusura bakmayın, ama sizin kendinize gelmeniz lazım. Siz hangi mesleğe geçseniz, hangi işi bulursanız bulun bir bahane bulup çıkarsınız gibi. Sizin olayınız bi şeye ulaşmaya çalışmak ve ulaştığınız şeyi beğenmemek üzerine kurulu gibi.

İt alanında iş bulmuşsunuz yine çalışmamışsınız. Deneyimsiz olduğunuz halde kabul aldığınız işlere gitmemişsiniz. Şimdide yüksek lisans yapıp tekrar sektöre girmeye niyetleniyorsunuz. Bence boşa niyetlenmeyin. Sizin probleminiz deneyimsizlik değil. Sizin probleminiz istikrarsızlık ve çalışmak istememeniz.

A ya da b ülkesine de gitseniz siz bu alanlarda çalışmamanın bir yolunu bulursunuz. O yüzden bence boşa bu kadar masraf yapıp gitmeyin.

Eğer bu huyundan vazgeçebilirsen yurtdışında yaşayanların hep kendi işi olduğu bilgisi doğru değil. Her sene bulunduğum yere 1000 beyaz yakalı türk geliyor istatistiklere göre. Bunlardan 50 tanesi geri dönüyor maksimum. Ama türkiyede olunca bu geri dönen 50 kişinin muhabbeti daha çok yapılıyor haliyle. Yurt dışına giden beyaz yakalıların tutunamadığı algısı yalnızca türkiyedekilerde var. Ve yanlış bi algı.

Çalışmak isteyene her yerde iş ve çok güzel fırsatlar var.
İyi şanslar.
0
zimbirik
(22.10.23)
Zimbirik +1
Öyle bir algı var ki 100 kişi gidiyor 50 kişi dönüyor. Bir diğer komik algı da Avrupalıların da amerikaya kaçmaya çalıştığı ama kimse Amerika'dan Avrupa'ya göçenleri yazmıyor.

Ben Türkiye'de çalışkan, kafasi calisan adamlarin kesin gelmesi taraftariyim çünkü is hayati ve yasalari, gelir düzeyi vs hepsi daha iyi. Ulkedeki niş beyaz yakalardan olmayacaksaniz (hani aylik 100-200 kazanan ve bunun çok basit gibi anlatildigi beyaz yakalar) tabiki daha iyi.

Ama ben duyuruda falan Türkiye'de yapamayan, is bulamayan vs kisilerin gelmesi konusunda supheciyim. Avrupa öyle bir yer değil. Avrupa'da bedava ekmek yok. Burada başarılı olan kimi gorduysem caliskan, kendi ülkesinde de iyi ama artik oralari cekmek istemeyen kişiler.

Eğer Avrupa'ya gelip iyi calisacak hatta kendinizi daha fazla göstermek için herkesten fazla efor gosterecek, entegre olmaya ugrasacaksaniz deneyin.
Ama ben de sizde o profili net göremedim. O yüzden deneyin diyemedim.
Kolay gelsin.
0
logisticsmanager
(22.10.23)
Berber olarak tutunursunuz ama konut sıkıntısı var diye biliyorum.Facebook gruplarinda danışın.
0
Kahvedesu
(22.10.23)
Dürüst olayım, bir şekilde gelirseniz berber olarak burada ( uk için ) iddialı konuşacağım ama 1 gün bile işsiz kalmazsınız. Sürekli bir berber arayışı var, kötü olanı ayda £2200-2600 arası net alıyor, iyi olanı ( çok yakın çocukluk arkadaşım ) central london'da bahşişler ile beraber NET £4200-4300 kazanıyor. Bu parayı burda doktor almıyor, öğretmen maaşı net 2500-2700 arası.

Meslek zor mu ? Zor. İlk başlarda baya zorlanır mısın ? Evet. Eğer çelik gibi iraden varsa, 2 sene dişimi sıkar berberliğimi iyice ilerletirim diyorsan Türkiye'de hayalini kuramayacağın paralar kazanırsın. Konut sıkıntısı ise, çoğu berber kalacak yerini veriyor. Önemli olan : 1- gelebilmek, 2- çok sağlam psikloji ve irade.

Bol şans.
0
garavel
(22.10.23)
@roe
farklı ülke romantizmi şuradan geliyor hocam; türkiyenin parasının dolara yakın olduğu zamanda bile avrupadaki alım gücü türkiyeden yüksekti. Özetle alacağım para türkiyeden iyidir. İkincisi iş olanağı ve çalışma koşulları hala rekabetçi olsa da inşaat veya bilgisayar mühendislerine göre çok daha iyi. Bunu kabul etmek zorundayız.

Kırılgan olduğum doğru ama şu ülkede en kötü koşullarda çalışan genelde iyi bir kariyer altındaki inşaat mühendisleridir. Çevrenizdekilere sorun, bir kalfadan farklı çalışmıyor. Çoğu haftanın 7 günü çalışıyor ve her iş süreklilik, zamansızlık ve mobbing üzerine kurulu. Yerleşik hayatınız yok, proje bazlı çalışıyorsunuz, maaşları koşullara göre düşük vs. Ya adam ofis elemanına oturarak çalışıyor diye diğerlerinden daha düşük ücret veriyor, sahadaki kişiler ofise pek uğramasın diye klima taktırmayan var böyle patron cehaletinin olduğu bir sektör. Benim yanlış noktam aslında yanlış meslek tercihi. Başta yazılım okumuş olsaydım şu an iyi konumda olurdum diye düşünüyorum. Bu arada gidenlerin çoğu zaten maaşlı çalıyor. Kalanlarda çok olursa istatistiksel olarak kalanların çoğu maaşlı olmuş oluyor.

@sertac akin
İrlanda sertifika istemiyor dedi oradaki berber. Şu an almadım ama ustalık sertifikası için sınava gireceğim, alırım sıkıntı olmaz. İngilterede sertifika isteniyor ama yeterli bildiğim kadarıyla(kuzenimin berberi ingiltereye göçtü oradan biliyorum)

@zimbirik
Benim olayım şu, evet tespit doğru ve comfortzone a düşen bir insanım. Ama çalışmak istemediğim doğru değil. İşsizliği utanç verici bulsam da mental sağlığım için insani şartlarda ve idealize ettiğim bir alanda çalışmak istiyorum. Çalışmak isteğim olmasa yurtdışı için neden bu kadar para harcama olayına girip sırf onun için aylarca berberlik kursuna gideyim? Üstelik hiç çalışmamış değilim, 6-7 senelik tecrübem var 12 sene içerisinde. Sadece insani koşullarda çalışmak istiyorum ve aksi halde yapmıyorum.
0
🌸filipis
(22.10.23)
okuduklarından anladığım kadarıyla biraz konformist bir yapınız var. özgüven eksikliği de olabilir, bilmiyorum ama bu safe zone'ı kırmadan yurtdışında tutunmak zor. ben yurtdışına taşındıktan sonra kendi alanımda düzenli bir iş bulamayıp sıfırdan yazılım öğrenmeye başladım ve totalde bir senede yazılım öğrenip iş buldum. bir sene boyunca gecemi gündüzümü bu işe ayırdım, yeri geldi sinir krizleri geçirdim. ama bana iş görüşmelerinde uzaya roket fırlatıcaz, yazılımını sen yapacaksın deseler kabul ederdim, öyle bir motivasyon ve gazım vardı. zaten ilk sözleşme teklif eden şirkete de balıklama atladım. sizse geçmek istediğiniz alanda 3 teklif alıp reddetmişsiniz. bakış açısı farkını umarım anlatabilmişimdir.

burada tanıdığım birçok beyaz yakalı kendi alanında iş bulamayıp belki bir, belki iki sene boyunca düşük profilli işlerde çalıştı. temizlik yapanından tut sahne ekipmanı hamallığına kadar envai çeşit iş yapan var. sabahtan akşama mesai yapıp gece minijob yapanlar var. ve bunu göçmen psikolojisiyle, yeri geldiğinde ikinci sınıf insan muamelesi görerek dişlerini sıkıp yapıyorlar. siz kendi ülkenizde mühendis olarak çalışırken bu denli zorlandıysanız mecbur kaldığınızda bu işleri yapabilir misiniz, ondan da emin değilim. bence plan yapmadan önce buna ne kadar hazırsınız, bir b hatta c planınız var mı, bir süre zorluk çekmeye ne kadar katlanabilirsiniz, o konuyu düşünün derim. bu kırılganlıkla sanki erken pes edip dönermişsiniz gibi geldi.
0
sir gawain
(22.10.23)
Benim tavsiyem iyi araştırın. İnternetteki bilgi kirliliğine dayalı olarak hareket etmeyin. Yurtdışında saatlik işlerde para kazanmak çok zor. Sana bir saatlik para veriliyorsa o bir saatte makina gibi olman gerekiyor. İşten çıkarmalar çok fazla.

Alım gücü olayı ise bir ilüzyon. Almanya'dan video atanlar Almanya'da tek odada yaşadıklarını videoda söylemiyorlar.

Kısacası çok para için ülke değiştirmek mantıklı değil. Değişiklik, macera, siyasi ortamdan kaçış gibi dertler varsa düşünülebilir.
0
roe
(22.10.23)
@dissendium
Aslında irlanda seçeneği bu yüzden. Eğer kanunlar değişmezse şu an critical skill jobs listesinden bir mühendis ve yazılımcı olarak faydalanıp 2 sene çalışabilirsem süresiz oturum ve çalışma alıyorum. Vatandaşlık alamasam bile ilk aşamada ihtiyacım bu.

@logic avrupaya gelme isteğim bu yüzden zaten. Türkiyedeki bir inşaat mühendisi zaten 2. Sınıf mülteci gibi çalışıyor. Hedef için buna razı olurum ama hayat biçiminin böyle olmasını hele kendi ülkemde kabullenemedim. Hele ki bazıları torpil yaptırıp rahat çalışırken. Benim sorunum türkiyedeki adaletsiz çalışma sistemi

@kahvedesu evet var ve göze alarak gidiyorum.

@garavel
Hocam kuzey irlandaya değil irlanda cumh geleceğim. Uk ya gelemem şu aşamada, hedeflerimin detaylarını karşılamıyor. Açıkçası berber olarak tutunmak gibi bir amacım yok ama hayat ne getirir bilemem. Söylediğiniz yüksek rakamları ancak çok yetenekli adamlar kazanabilir diye düşünüyorum. Şu an ben o aşamada değilim ama zor olmasına rağmen o adamlar yapıyorsa ben de yaparım. Sadece zaman lazım. O konuda özgüvenim çok yüksektir.

@sir
Özgüven eksikliğim yok aslında ama min yaşamak bile olsa komformist yapım var doğru ama sonucunun ger dönüşünü gördüğüm sürece dirayetli çalışabilecek yapıya sahibim. Sonuç odaklı olduğum için yansımasını göremezsem kendimi geri çekiyorum.

Aslında ingilizcemi geliştirdiğimde iyi şartlarda (türkiyeden) mühendislik/berberlik her yerde iş bulabileceğimi düşündüğüm için göçmek istiyorum. Türkiyedeki cahil ve değer vermeyen patron kitlesinden, parası var diye kölesi olarak gören insanlardan nefret ettim.
İyi koşullarda çalışmayan inşaat mühendislerinin mental sağlığı iyi değil bana kalırsa
0
🌸filipis
(22.10.23)
Merhaba, size İrlanda’dan yazıyorum, buraya staj için geldim normalde kendi işim var. Türklerle konuştuğumda genel olarak gördüğüm ilk geldiklerinde sürünüyorlar bir süre. Tek göz odada yaşamak, tanımadığın insanlarla yaşamak kolay değiş, üstelik irlanda çok pahalı. İş bulmanız imkansız değil ama girdikten sonra yaşam standartlarınız türkiuedekindne daha iyi olmayacaktır, en azından 2-3 sene. Sonrasında neden olmasın. Bence sürünmeyi göze alıyorsanız güzel bir tecrübe, ama benim gördüğüm sürünme işini bi yaştan sonra yapmak zor, motivasyondan emin olmak lazıma
0
damba
(23.10.23)
(6)

borsada 2000-3000 civarı zarardayım, ne yapayım?

birsorusorayim
Selam, öncelikle konulara hiç hakim olmadığımı belirteyim. yaklaşık bir buçuk ay önce, bist otuzda yer alan beş altı tane hisse aldım.https://hizliresim.com/m61j6ta her biri için ortalama iki üç bin civarı alım yaptım, yani 14 bin tl lik bir yatırımım olmuştu. ilk hafta bu 15 bin tl olunca sevindim,
Selam, öncelikle konulara hiç hakim olmadığımı belirteyim. yaklaşık bir buçuk ay önce, bist otuzda yer alan beş altı tane hisse aldım.


hizliresim.com

her biri için ortalama iki üç bin civarı alım yaptım, yani 14 bin tl lik bir yatırımım olmuştu. ilk hafta bu 15 bin tl olunca sevindim, ne kadar kolaymış diye de düşündüm. üç hafta önce de önce 14 500 e sonra 14 derken şimdiki durum 13 bin tl

hizliresim.com

siz olsanız ne yaparsınız, maaşlı özel sektör çalışanıyım her ay 5bin tl gibi bir para atmayı düşünüyordum ama hevesim kaçtı böyle olunca. bu parayı borsadan çekip dolara euroya mı yatırayım, tavsiyelere ihtiyacım var teşekürler.
0
birsorusorayim
(21.10.23)
Hocam borsa sonsuza kadar yükselmez sonsuza kadar düşmez, geçen ay insanlar "mala giremiyoruz durmadan yükseliyor" diyordu, şimdi de "yav çok düşüyor ne yapacağız" diyor, bu böyle bi döngü. Yani yapacak bir şey yok bu düşüşü bir noktada fırsat görüp elindeki değerini kaybetmiş hisselere, eğer nakitin varsa, tekrar yatırım yapıp maliyetini düşürebilirsin ya da beklersin.
0
Bir ben var benden şurada
(21.10.23)
Market fiyatlamak ile ugrasacaksiniz girmeyin hiç.

Ben misal ayda bir kere bakiyorum ne olmuş diye çünkü kısa dönemli bir yatırım yapmiyorum. 7-8 sene sonrasına bakıyorum en az.

Tavsiye; uzun dönemli yatırı yapın. Kısa dönemli olacaksa kaybetmeniz daha olası. Buna ek olarak daha stresli. Gerek yok trader degilseniz.
0
logisticsmanager
(21.10.23)
Uzun vadeli borsa yatırımını şurada Türkcell özelinde çok güzel anlatmış. Kısacası çok mantıklı bir şey değil.

Kısa vade olayı, trade konusu da büyük paralıların işi. Takip edenler görüyordur. BOFA bir süredir borsanın tozunu atıyor.
Küçük yatırımcıysan ya köpek balıklarının yanında dolaşıp artanlarla beslenen balıklar gibi olacaksın ya da yem olup gideceksin.

Senin kazandığın para ya yeni gelenin ya da kaybedenin parası. Küçük yatırımcı olup kazanabilmek için, konuya çok hakim olup seans boyu derinlikleri takip edebilmen gerek. Hem bilgi ve hem de çok vakit gerektirir.

Onun dışında kazandım diyen ya yalan söylüyordur ya da şans eseri bir çıkış anı girip karını alıp çıkmıştır. Ki buna insan psikolojisi pek elvermediği için algoritmalar, robotlar geliştirilmiş.

Kısaca, uzak durun derim.

www.youtube.com
0
Mirket
(21.10.23)
kar ve zarar vadeye göredir, uzun vadeciyseniz tutun, borsa yükselişe geçtiğinde kara mutlaka geçersiniz.

Yok sabrım yok, para lazım diyorsanız, borsa haberlere bağlı, kötü haberler gelirse dahada dip, yok aksi olursa tekrar yükselişe geçer.
0
Rao
(21.10.23)
Bu yatırdığınız paraya ne kadar süre sonra ihtiyacınız olacağı önemli.

Örneğin bu parayı borsaya sokarken düşünceniz bir telefon almışsınız da o parayı harcamışsınınız gibi miydi? Yoksa "Üç beş ay sonra bu para bana lazım, borsaya koyayım da biraz kar da olsun" gibi miydi?

Gördüğünüz gibi o parayla telefon olmasa da gerçekten bir şey satın aldınız aslında. Elinizde hisse senetleriniz var. Bu şirketin batacağını düşünmüyorsanız neden aldığınız fiyattan daha aşağısına satmaya razı olacağınıza dair bir tespitiniz var mı? Örneğin "Bu para bana lazım, daha da düşerse zor durumda kalacağım" diyorsanız satmak için haklı bir gerekçe bu.

Ancak bu para size lazım değilse, neden satacaksınız? Bence siz cevaplayın bunu.
0
akhenaten
(21.10.23)
fiyat aldatir

arkadaslara katiliyorum, kucuk yatirimciysaniz, ortaya yuksek meblada para koyamiyorsaniz, sermaye olarak zaman koymaniz gerekiyor

buda beklemek demek
0
foster
(22.10.23)
(1)

Eski maçlarının yayınında Hakan Şükür

Bir ben var benden şurada
Televizyonda eski nostaljik maçların yayınları oluyor, bu maçlarda Hakan Şükür'den bahsediliyor mu hiç yoksa onun olduğu kısımlar makaslanıyor mu? Mesela Tv 8,5 bu maçları çok yayınlıyor, atıyorum 2002 Dünya Kupası'nda Güney Kore'ye 9. saniyede attığı gol yayınlanıyor mu ya da Galatasaray Uefa Kupas
Televizyonda eski nostaljik maçların yayınları oluyor, bu maçlarda Hakan Şükür'den bahsediliyor mu hiç yoksa onun olduğu kısımlar makaslanıyor mu? Mesela Tv 8,5 bu maçları çok yayınlıyor, atıyorum 2002 Dünya Kupası'nda Güney Kore'ye 9. saniyede attığı gol yayınlanıyor mu ya da Galatasaray Uefa Kupası'nı kazanırken attığı goller gösteriliyor mu ben sanki hiç denk gelmiyormuş gibiyim siz denk geldiniz mi?
0
Bir ben var benden şurada
(21.10.23)
Makaslaniyor.
Ama futbolculugu o kadar büyük ki kendisini makaslarsan çoğu maçlarda attığımız golu gormeden kapatirsin.
Kandirildik diyeydi mutlu mesut yaşıyordu kandirilanlar ile.
0
logisticsmanager
(21.10.23)
(1)

Deadlift; nereyi güçlendirmek lazım.

logisticsmanager
Evet fikirleri alalim;Max mixed grip strap ile 230.Mixed grip strapsiz 215 falan.Double overhand strapsiz baya kötü. 150 falan anca. Grip çalışıyorum ama daha yolum çok var.Strap ile az önce rahatca 185*3 yaptim. Kemer de takmamistim. Şimdi 205*1 deneyecegim, o da olur kesin.Şimdi tek olay grip mi?
Evet fikirleri alalim;
Max mixed grip strap ile 230.
Mixed grip strapsiz 215 falan.
Double overhand strapsiz baya kötü. 150 falan anca. Grip çalışıyorum ama daha yolum çok var.
Strap ile az önce rahatca 185*3 yaptim. Kemer de takmamistim. Şimdi 205*1 deneyecegim, o da olur kesin.

Şimdi tek olay grip mi? Yoksa başka bir mekanik kısımda da ek çalışma lazım mi? (Zaten good morning, hyperextension falan yapıyorum)

Amacım mixedi ancak ve ancak pr denersem yapmak. Onun dışında komple double overhand. Biceps tear korkutuyor ayrı konu kaç yil oldu da ne ustalar yırttı biz niye yırtmayalim...
0
logisticsmanager
(21.10.23)
Hook grip yapamıyorum. Parmaklarıma çok ciddi baskı uyguluyor. Buna ek olarak hook grip yapan kişilerde parmaklarda sinir sikintisi da olabiliyor aynı sebepten.
0
🌸logisticsmanager
(22.10.23)
(19)

Bir ayakkabiya en fazla kac para verirsiniz?

mhmtt
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
0
mhmtt
(20.10.23)
Ben şahsen vermem. Ayakkabının özelliğine göre(koşu, goretex,ortopedik vs) belli bir rakama çıkarım ama 8bin çok uçuk.
Hele ki sneakers, günlük kullanım bir modele imkansız bu kadar verilmez.
Büyük ihtimalle sırf marka diye o parayı verdiniz.
0
my fault
(20.10.23)
Vibram tabansa, tamir edilip uzun yillar giyilecekse verilir. Sonuçta iki üç senede bir almak yerine 8-10 sene giymek var.

Onun dışında hayatta verilmez bana göre.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
şu anki maddi durumumla veremem. 2k civarı bota veririm. spor ve günlük ayakkabıda daha altını veririm.
0
black holes in the sky
(20.10.23)
2-3 üzerine muhtemelen çıkmam şu anki durumda. Ki zaten hayatım boyunca giydiğim segmentteki ayakkabılar düşüyor bu fiyata da şimdilerde.
0
hedep
(20.10.23)
$300 verdim birkac kere, ustune cikmam.
ayakkabi hastasi biri degilim, bir de kolay parcaliyorum o yuzden benim icin cok degerli bir mevzu degil.
0
cooperr
(20.10.23)
2-3 bin arası
0
freebird5406_2
(20.10.23)
Yazık çok para

En fazla 2k
0
useless
(20.10.23)
Bu daha çok kişinin aylık geliriyle alakalı bir şey. Mesela aylık geliri 100 bin ve üzeri olan biri için olabilecek bir harcama. (şahsen benim o kadar gelirim olsa yine vermem bir ayakkabıya 8 bin)
0
limonlu eksi
(20.10.23)
Pahali. dokunmakta haklisin cunku hangi ayakkabi alsam 1 senede cope donuyor. hangi marka model?
0
mess
(20.10.23)
Ayakkabı güzelse 5kya kadar yolu var. Ama turkiye'de yollar, kaldirimlar bu haldeyken o parayi yine de verir miyim emin degilim.
0
nic cage
(20.10.23)
Geçen adidas goretex ayakkabı aldım, 2800. Bu zamana kadar verdiğim max rakam bu oldu. Daha üstünü veremem zaten.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.10.23)
3bin liranın altına güzel ayakkabı kalmadı, indirimde yakalarsan ancak oluyor.
8-10 verilir çok beğenince. Hiç vermedim henüz ama verene de yuhh demem.
0
Bruce
(20.10.23)
Belki bir bot için en fazla 1.500 seviyelerinde olabilir vereceğim para ama her ne olursa olsun verilmez böyle bir tutar.
İster kalite alanında kendisini kanıtlamış dünyaca ünlü bir markanın 25-30 bin TL'lik botu veya ayakkabısı 8000 TL düşmüş dense yine verilmez o para.
0
diyecevaplandı
(20.10.23)
Ben vermem. Ama para senin ayak senin. En kralı olsa, bende 4ü geçmez.
0
mikahakkinen
(20.10.23)
200-300 dolar arasi bisey veririm herhalde kendi capimda kullanacaksam. bunun ustu artik marka, designer vs islerine giriyor ki o konulara ilgim yok, oyle bir cevrenin de icinde degilim. ama o tarz detaylarin onemli oldugu ortamlara gireceksem ve benim icin onemliyse 700 dolara kadar yolu var.
0
taurina
(20.10.23)
3600 verdim.
0
baldan kaymak
(21.10.23)
170 euro max
0
abi bi dizi buldum on numara
(21.10.23)
tl olarak ben kaça almıştım bilmiyorum şuan 5900 olmuş benim ayakkabı mesela kaç tl vermiş olursam olayım ederi aynıdır yani bugünün 6k'sını vermişimdir enflasyondan fiyatlar yerinde durmuyor. 8k da çok farklı bir fiyat olmadığına göre evet çok beğendiğim bir modelse verirdim herhalde. adidas ultraboost light aldım ben.

$250-300 max diyelim zamansız yorum olsun.
0
konetsu
(21.10.23)
4000 verdim ama sürekli giydiğim sneaker ayakkabım. İkincil bir ayakkabıya bir 4000 daha vermem, maks 2000.
0
dr doofenshmirtz
(21.10.23)
(3)

Fitness ile ilgili bazı sorular

don’t panic
Merhaba, 1- Kreatin kullanmadan ağırlık artırmak mümkün değil mi? 2- İstediğim seviyeye bir türlü ulaşamıyorum. Hep bir noktada plato oluyor. Bu durumlarda ağırlık artırmaktan ve hareketleri devamlı değiştirmekten başka ne yapıyorsunuz? 3- Squat ve Deadlift zararlı mı? 4- Leg Press yaptığım zamanlar
Merhaba,

1- Kreatin kullanmadan ağırlık artırmak mümkün değil mi?
2- İstediğim seviyeye bir türlü ulaşamıyorum. Hep bir noktada plato oluyor. Bu durumlarda ağırlık artırmaktan ve hareketleri devamlı değiştirmekten başka ne yapıyorsunuz?
3- Squat ve Deadlift zararlı mı?
4- Leg Press yaptığım zamanlarda belim ağrıyor koltukta belimi dolduracak şekilde oturmama rağmen. Nerde yanlış yapıyorum?
5- Bazen koşu bandında yüksek incline ile hafif tempo yürürken elime dumbell alıp (8kg) omuz hareketleri yapıyorum. Overhead, lateral raise, front raise gibi. Çok fena terletmesi hoşuma gidiyor ama saçma veya zararlı mı?
6- Karın kaslarım belli bir seviye üstüne assssla çıkmıyor. “Mutfak” tavsiyesi dışında hareket olarak var mı söyleyebileceğiniz şeyler?

Teşekkürler efendim.
0
don’t panic
(20.10.23)
1- mümkün. Kreatine yuzdelik etkisi abartiliyor. Ama ise yariyor mu? Yarıyor.
2- max ağırlık yüzde 10-15 düşürüp tekrar oraya geliyorum ama bu sefer daha güçlü geliyorum. Buna ek olarak harekette ne sebepten takili kaliyorsam (misal deadlift gripse grip için) ona özel supplementary hareketler yapıyorum.
3- doğru yapıldığı sürece değil. Neden zararlı olsun? Ha 500 kg deadliftin sağlıklı olması zor tabi.
4- tahminen doğru yapmıyorsunuz.
5-sacma, riskli, hiçbir mantığı yok.
6-karin kaslari da kastir. Gereksiz calistirirsaniz overworkout olur gelismez. Haftada max iki yapin fazla da yapmayin. Gorselligi yag orani ile alakali.

11 yıldır falan 5/3/1 yapıyorum.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
Leg press için mike israetel;
youtube.com

Ama amacınız 300 kg leg press ise tabi dediğini yapmayın.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
Buradan creatine nasıl çalıştığını okuyarak öğrenebilirsiniz.
examine.com

Kısacası sizi güçlendiren şey creatine değil. Ama creatine yaptığı şeyler sonucunda guclenebilirsiniz. Kısacası etki ettiği şey güç değil ama etki ettiği şeyler guclenmeye de etki ediyor.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
(3)

Egzema için şampuan önerisi

Weeze3r
Selamlar, cilt doktoru loprox şampuan verdi buna alternatif olarak hangi şampuanlar olabilir? Hiç bilmediğimden soruyorum içindeki hangi maddelerden dolayı bu özel şampuanlar egzeması olan kişilere öneriliyor?
Selamlar, cilt doktoru loprox şampuan verdi buna alternatif olarak hangi şampuanlar olabilir? Hiç bilmediğimden soruyorum içindeki hangi maddelerden dolayı bu özel şampuanlar egzeması olan kişilere öneriliyor?
0
Weeze3r
(20.10.23)
Ciclopirox.
Mantar karşıtı. Dermatit için de kullanılır.
Kısacası ilaç bu. Düz şampuan değil.
Ben de Fransa'da dermatit için myocoster kullanıyorum gene mantar karşıtı diye geçiyor.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
Bu arada ek bilgi; bende de doktor haftada iki gün myocoster diğer günler herhangi bir dermatit sampuani dedi ama dercos diyince iyi dedi.
Kısacası sizinki de öyle sürekli kullanılmadığı için egzema karşıtı onerilen kozmetik sampuanlarla normal kullanabilirsiniz, normal recetede nasıl onerildiyse de loprox.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
üst düzey derecede egzama vardı doktor tavsiyesi olmadan vichy yeşil şampuanı kullandım içinde ne varsa ilk kullanımda bitirdi. sadece ara ara tekrarlayınca kullanıyorum.
0
bravoteam
(20.10.23)
(11)

Daha iyi maaş için iş değiştirilir mi?

skr1292
sb
sb
0
skr1292
(19.10.23)
Ben değiştirdim.

6 ay olacak. Memnunum diyebilirim.

Ama o para artınca standartlar da artıyor ve birikim düşünülen gibi olmuyor. Yada ben çok savuruyorum.
0
baldan kaymak
(19.10.23)
tek motivasyonum daha iyi maaş zaten..
0
jelly bear
(19.10.23)
başka hangi amaçla değiştirilir ki? elbette mobbing vs gibi mutsuz olunan durumlar için de değiştirilir ama belli ki bunlar yok. bunlar yoksa tek önemli şey maaştır. babamızın şirketinde çalışmıyoruz nasılsa.
0
ilgeru
(19.10.23)
cok garip bir soru. iki is de ayni (zira hic detay yok, ayni oldugunu varsaymak durumundayiz), az maaslidan cok maaslisina gecilir mi diye mi soruluyor, tam anlamadim. Neyse cevap evet.
0
hot potato
(19.10.23)
Tek "daha iyi" maaşsa hayır.
0
nic cage
(20.10.23)
Cevabı ak/kara olmayan bir soru.
Benim çalıştığım yerde yakın arkadaş çok daha fazlasini teklif edilmisken şirketin yukselttigi maaşı kabul etti çünkü önü açık, ortam çok güzel vs.

Bende de oldu, farklı işti müdürlük değildi ama daha yüksek maaşti çünkü çok seyahatli falandi. Kalmayi tercih ettim çünkü 1 sene sonra kendi müdürümün yerine geçme ihtimalim vardı ki geçiyorum vs.

Yani bakılması gereken şeyler var.
Ama şunu bilirim; bir sirkette ya yeni şeyler ogreneceksiniz ya da fazla maaş. Ikisi de yoksa değiştirmek gerekli. Ama her fazla maaş veren yere geçmek her zaman doğru hamle denemez. Fazla maaş için geçip pişman olan da çok gördüm.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
daha iyiden kasit ne kadar iyi, ona bakar.
%5 fazlasi icin degmez..
0
cooperr
(20.10.23)
Eger her sey tamamen esitse en az %30 fazla olmasini oneriyorlar is degistirmeni tetiklemek icin.

Tabi bu %30 dan sonra zam doneminde alacagin zamlari hesaba katip yakin gelecekte de bu farkin %30 kaacagindan emin olmalisin.
0
zimbirik
(20.10.23)
Bence sırf daha yüksek maaş için iş değiştirilmez. Benim için değiştirmek için bir çok etken var.
İş tanımı, iş yükü, sorumluluk durumu, yan haklar, şirket yapısı, pozisyonun durumu(yükselme, önü açık mı), işin eve olan uzaklığı. Liste uzar gider.
Hatta bunlardan en önemlisi eve uzaklığı, yolda geçen süre. %30 fazla için 2 saatten fazla yol çekemem.
Veya iyi bir teklif gelirse yakın bir konuma taşınılabilir.
0
my fault
(20.10.23)
ben değiştirmiyorum 3 kat alabilecekken, 15 yıllık tazminat işyerimdeki otoritem, çalışma arkadaşlarım, ailevi durumum vs hep etken.
0
basond
(20.10.23)
Isin maasi fazla olur ama gittigin yol 3 saat olursa yada cesitli haklarin azalir rahatligin bozulursa olmaz
0
Zetnikov
(20.10.23)
(11)

yurt disina tasinan tasinana mi?

chihirovekohaku
Son aylarda düzenli olarak arkadas, akraba ya da cevremden insanlarin yurt disina tasindigi haberini aliyorum. Birkac yil icinde tasinmaya niyetlenenler de cabasi. Bu gidisle birkac yil icinde akraba ve arkadaslarimin büyük cogunlugu avrupa'ya yerlesmis olacak gibi görünüyor. Sizde durumlar nasil? B
Son aylarda düzenli olarak arkadas, akraba ya da cevremden insanlarin yurt disina tasindigi haberini aliyorum. Birkac yil icinde tasinmaya niyetlenenler de cabasi.
Bu gidisle birkac yil icinde akraba ve arkadaslarimin büyük cogunlugu avrupa'ya yerlesmis olacak gibi görünüyor.

Sizde durumlar nasil?
Böyle bir artis gözlemliyor musunuz cevrenizde?
0
chihirovekohaku
(19.10.23)
6 kişilik arkadaş grubuyuz.
Okulda okurken hiçbirimiz dusunmezdik bile.
Şu an 4 kişi 4 farklı ülkede yaşıyor iki kişi de Türkiye'de kendi işini yapanlar.
Ben giderken bizim okuldan yurtdışında yasayanlara baktım, çok azdi. Şimdi bakıyorum bir sürü kişi gitmiş.
0
logisticsmanager
(19.10.23)
bolumden bir whatsapp grubumuz vardi gecen baktim, herkesin numarasinin basina farkli ulke kodu gelmis.

okulun eski ciktilarina bakinca oran olarak bence bir artis var.
0
gule gule
(19.10.23)
Benim çevremde de çok ama bence isviçre dışında avrupa'da yaşanmaz. Bir arkadaşım almanya'ya gitti, burada mühendisti, orada da aynı işi yapıyor, alım gücü açısından fark yok. İstanbul'un düzgün bir yerinde rezidansta kalıyordu şimdi berlin'de 1 göz odada. İlk başlarda muhasır medeniyetler seviyesi diyerek kendini avutuyordu şimdi sövüyor. muhtemelen dönecek. Irkçılık fazla ve kazançlar aman aman iyi değil. Şansım olursa ABD, tercihen california/new york veya isviçre'ye giderim yoksa Türkiye'de kalırım.
0
Erestor
(19.10.23)
Artık pek görmüyorum. Bazı dönemsel kolaylıklar varken bunlardan yararlananlar oldu. Artık oldukça zor. Giden Almanya'ya gidiyor. Orada türlü racism ve Türk gettolaşmasına maruz kalıyorlar. Almanya gibi elini kolunu sallayanın gittiği yerde gettolaşma kaçınılmazdır. Bu kişiler ne kültürel uyum sağlayabiliyorlar ne de dil öğrenebiliyorlar. Statülü işi olmayanların derin bir yalnızlık yaşama durumları da oluyor.

Almanya'da Türk olmak = Türkiye'de suriyeli olmak. Bu denklemi bozabilmek için ultra zengin olman gerekir.
0
roe
(19.10.23)
arti$ var kesinlikle ama ben cikanlarin, ozellikle "daha cok para" umuduyla cikanlarin 3-4 sene icinde geri donecegini dusunuyorum.
0
cooperr
(19.10.23)
"büyük cogunlugu avrupa'ya yerlesmis olacak gibi"

kalıcı oturma iznini almadan bunu söylemek zor. Ben de şimdilik 1 yıllığına İngilteredeyim belki beni de böyle görüyorlardır ama kalıcı oturum olmadığı sürece her şey boş.(ülkeler git gide sağcılaşıyor, bir yandan insana ihtiyaçları var bir yandan yabancılar göze batıyor, ben önümüzdeki yılların zorlu geçeceğini düşünüyorum) Erken giden her türlü şanslı tabii. Şu an gidilen ülkeler de çeşitli problemlerle boğuşuyor ve o problemler giderek artacak gibi.

14-28 Mayıs seçimi milattı, herkes ümidini kaybetti işine bakıyor artık.
0
nhk ni youkosu
(19.10.23)
Benim çevremde son 6 yıldır giden gidene...instagram'ımda akrabalarım dışında kalan sıra arkadaşlarım sürekli avrupa'dan paylaşım yapıyor
0
cccbehzatccc
(19.10.23)
bende de giden gidene. lisanstan arkadaşlar, yüksek lisanstan arkadaşlar, liseden arkadaşlar, diğer bölümlerden arkadaşlar. fakat kalıcı olmak zor bence. kalıcı oturum alana kadar her zaman topun ağzındasın. şimdiki aklım olsa üniversite lisansı bile avrupada okurdum.
0
rain when i die
(19.10.23)
Benim etrafımda da giden 5 6 aile oldu, biri amerika'dan geri döndü, diğeri almanya'da ancak sırf oğlu için orada kaldığını söylüyor mutlu değil. Biri 3 yıldır Hollanda'da onların keyfi yerinde gibi. Ablamlarda Ocak ayında gidiyor. Böyle bakınca gitmek iyi mi kötü mü halen karar vermiş değilim.
0
mirty
(19.10.23)
Evet, giden gidene. Tanıştığım kişilerden de duyuyorum.
0
Kahvedesu
(20.10.23)
Hic bir gocmen grup duzenini bozup akin akin geri donmez. Bu sadece Turkler icin degil gecerli evrensel bir kuraldir.Nasil ki evlilikte ilk X yil icinde bosanmazsaniz sonrakis enelerde bosanma ihtimali dusuyorsa ayni sey ulkeler arasi göcte de gecerli.Ilk 3-5 senede donmezse gidenlerin cogu kalici olacaklar gittikleri yerde
0
turkuaz
(23.10.23)
(11)

Ortalıkta olmayan kiracı sorusu

brnbrs
Yaklaşık 6 ay önce evi kiraya verdik,peşinattan sonra kira ödemedi.Kendisi evde yok,eve gidince başkası var ama kapıyı acmiyorlar, evi eşyalı vermiştik. Eve ikametini aldirmamis noterden 2 defa ihtar çektik,polis biz bisey yapamayız diyor,adam sabıkalıymis bulaşma demiş sadece.Tamam bulasmayimda ben
Yaklaşık 6 ay önce evi kiraya verdik,peşinattan sonra kira ödemedi.
Kendisi evde yok,eve gidince başkası var ama kapıyı acmiyorlar, evi eşyalı vermiştik. Eve ikametini aldirmamis noterden 2 defa ihtar çektik,polis biz bisey yapamayız diyor,adam sabıkalıymis bulaşma demiş sadece.

Tamam bulasmayimda ben bunu nerden bulup çıkarıcam? Tekrar ihtar çekmem gerekiyormus ilki ulaşmadı demişler. Dava açmadan cikaramiyormuyum?
Bilgisi olan varsa bana izlemem gereken yol nedir?
0
brnbrs
(18.10.23)
anladigim kadariyla evi sizden kiralayan bi baskasina kiraya vermis. belki direkt sizin evde yasayan kisiye ihtar cektirebilirsiniz.
kendiniz ugrasmayin ama gercekten, avukat tutun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.23)
Evde kim olduğunu bilmiyoruz ki,kapının arkasından o kişi burda yok bende kapıyı açamam dedi.kiralama değil ama Bi yakını olabilir diye düşündük.
0
🌸brnbrs
(18.10.23)
Avukat +1

Benim arkadaşım avukat, geçen hikaye anlattı. Yurtdışında yaşayan birinin evine adam girip kilidi değiştiriyor. Sonra bunu başkasına yıllık kirayi peşin alip kiraliyor. Sonra dava falan açılıyor. Kiraci cikariliyor. Sonra bu sırada adam tekrar gelip aynı şeyi tekrar yapiyor (kilidi kiriyor, yeni kilit takiyor gene).

Kısacası adalet sistemi o kadar yavaş ki böyle adamlara yetişilemiyor.
Bunu ve sizinki gibi şeyleri düzgün avukat olmadan anca siz de belali biriyseniz halledebilirsiniz.
0
logisticsmanager
(18.10.23)
Yok yaa bela kim biz kim :) o yüzden ihtar çekip karakola gidip duruyoruz.
0
🌸brnbrs
(18.10.23)
O halde cok gecmis olsun. Biraz ugrastiracak tipler anladigim. Söyle bir sey var bir forumda: www.hukuki.net
sterndust isimli kullanicinin verdigi yanit tatmin edici ama dedigim gibi, avukat sart bence.
olay baya ilginc gözüküyor, ama düsününce de kesin yasanmistir diyor insan. zaten aratinca baskalari da benzer yollardan gecmis. maalesef.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.23)
bu durum haneye tecavüz olmuyor mu
evinizi kiralamamış biri izinsiz evinize girmiş oturuyor
mahkeme olmaksızın polisin tutuklama yapması gerekmez mi
0
bir soru sorcam
(18.10.23)
@bir soru sorcam

Evi kiralayandan izin almadan nasıl girip tutuklasınlar, kiracı "bunlar benim misafirim", "ben bunlarla yaşıyorum" gibi şeyler diyerek şikayet ederse ne yapacaksın. Kiracının şikayeti olmadan haneye tecavüz diyemeyiz.

Ha, ev sahibi benden izinsiz kiracıdan başkası kalamaz, başkasına kiralayamaz vs. gibi bir şikayeti varsa zaten bu başka bir davanın konusu, haneye tecavüz olmaz.
0
iustitia omnibus
(18.10.23)
@bir soru sorcam
Hayir haneye tecavüz olmuyor,çünkü onu da yaşadık:) bizim kiraladagimiz başkasına kiraya vermişti bunu fark edince tahliye etmiştik,sorun çıkmamıştı

Ama bu yakınım derse yapacak bisey yok.
Polis te adlı vaka olmadığı takdirde gidemem demisti.

@doharkoman
Evet dava mecbur acicaz ama o da aylarca sürdüğü için üstelik adam ortada yok o yüzden başka çaresi var mı diye sormak istedim.
0
🌸brnbrs
(18.10.23)
Avukat aracılığıyla ya da tanıdık polis, memur vs aracılığıyla adamın mernis adresine ulaşın. Hem mernis adresine hem de kiraya verdğiniz konuta ihtar çekin. Bildiğim kadarıyla adrestekiler ihtarı almazlarsa da muhtara gidiyor ve tebliğ edilmiş sayılıyor. Avukat tutmakta fayda var ve maalesef uzun bir süreç sizi bekliyor.
0
fikox
(18.10.23)
evet ortada bir kira kontratı var ama ikamet yok ve alt kiralanan yapan şahısta o kontratın aslı var mı
ya da esas kiracınız olaya ne kadar müdahil olabilir

biraz bu açılardan yazmıştım haneye tecavüzü
0
bir soru sorcam
(18.10.23)
@bir soru sorcam
Kiracida kontratin aslı var. Bizim düşüncemiz bir yakını kalıyor arada buda gelip gidiyor, çünkü ilk kiraya verdiğimizde asıl kisi kalıyordu çünkü komşulardan bize çok şikayet gelmisti,sürekli kavga olduğunu arada polis çağırmak zorunda kaldıklarını söylediler.
Sonra bu kalanlar çıktı ortaya,komşular artık kavga olmadığını söyledi.
0
🌸brnbrs
(19.10.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.