Giriş
(9)

Ev sahibi - kiracı anlaşmazligi

gakgul
İyi akşamlar. 2021 Mart ayında kiraladigim evde oturuyorum. Ev sahibimin yaşadığımız şehirde bir evi daha var.Ev sahibi Mart'ta sozlesme biterken oğlunun evde oturacağı gerekçesi ile çıkarmak istiyor. Kiram piyasanin bir tik alti.ben de kirayı artirarak oturmak istediğimi söyledim fakat evin oğluna
İyi akşamlar.
2021 Mart ayında kiraladigim evde oturuyorum. Ev sahibimin yaşadığımız şehirde bir evi daha var.
Ev sahibi Mart'ta sozlesme biterken oğlunun evde oturacağı gerekçesi ile çıkarmak istiyor.
Kiram piyasanin bir tik alti.ben de kirayı artirarak oturmak istediğimi söyledim fakat evin oğluna lazım olduğunu söylüyor.
Herkesin böyle anlaşmazlıkları oluyor evsahibiyle son donemlerde çok fazla dava açıldığını duyuyorum.Mahkemeler bı yıldan önce gün bile vermiyormuş.
Ev sahibim beni ne kadar sürede evden çıkartabilir bundan sonraki süreç nasıl olacak? Özellikle bir avukat cevaplarsa çok sevinirim
0
gakgul
(10.09.23)
Bence kavga dövüşe gerek yok. Neticede ev adamın. Siz kirayı arttırma teklifi ettiginiz halde adam oğlu konusunda ısrarcıysa bence haklıdır. Çünkü siz kirayı arttırmayı teklif etmişsiniz. Konu para değil. Depozitonuz artı nakliye masrafını talep edip anlaşıp çıkmalısınız
0
limonlu eksi
(10.09.23)
öncelikle oğlum gelecek kızım gelecek vs. bunların çoğu bildiğimiz kiracıları çıkarıp
yüksek fiyattan vermek için standart hale gelen söylemlerden

kanun değişikliği ile artık öncelikle arabulucuya gidip eğer anlaşılma sağlanılamaz ise
konu mahkeme sürecine taşınacaktır. Bu süre ile ilgili kimse kesin bir şey söyleyebileceğini
sanmıyorum çünkü bu açılan mahkemedeki dava sayısının yoğunluğuna göre değişecektir.

Burada ev sahibi sizi mahkeme harici bir yol ile kanunen çıkartamaz.

Tabiki her şeye karşın bir avukat ile görüşmeniz faydalı olacaktır.

Aynı şekilde durumları yaşayan biri olarak tavsiyem küçük , eski de olsa bir ev almaya çalışın.
Olmadı bir toprak parçanız olsun, en kötü senaryoda bir konteyner indirir yaşarsınız.
Ülkede konut sorunu içinden çıkılmaz bir hale doğru gidiyor, bir de istanbul depremi vs. gündemde olursa işte o zaman, kiracıların durumu çok vahim noktaya gelir.
0
mrctrk
(10.09.23)
Buraki sorun su.emlakcilari aradım şuan hiç bı ev tahliye taahhüdunamesi olmadan kiraya verilmiyor yeni tasindigim evde ev sahibi bir yıl sonra beni tekrar cikartabilir. Bu iş çok saçma bı hal aldı ve patlayacak biryerde bu durum bence.
0
🌸gakgul
(10.09.23)
konuşarak sorunu çözmeye çalışın. hiç strese gerek yok. anlaşamazsanız çıkıp yeni eve geçersiniz. kavga dövüşle orada kalıp, huzursuz yaşamanın ne anlamı var? isterse ücretsiz olsun.
ev sahibiniz de çok önceden haber vermiş, önünüzde uzun bir süre var. gerginliğe gerek yok. şimdiden bol şans.
0
MtKrt
(10.09.23)
Kendisinden oğlunun oturacağına dair yazılı beyan isteyin. Oğlu oturmadığında sonuçlarının ne olacağını az çok biliyordur. Oradan anlarsınız niyetini.
0
o kadar da degil aga
(11.09.23)
Oglum oturacak vs gibi belgelerin bir önemi yok.
Siz evden mahkeme karari ile cikmadiginiz sürece siz ciktiktan sonra direkt kiralasa bile eldeki belgenin önemi yok.
O yüzden ona güvenerek ilerlemeyin.
0
logisticsmanager
(11.09.23)
Her durumda dava açması lazım ev sahibinin, sakın söze güvenip çıkmayın.
0
montreal
(11.09.23)
Noterden ihtarname ceksin oglunun oturacagina dair, bu da size 6 aylik bir sure kazandirir. 6 ay sonrasinda ise ev sahibinin mahkeme yolu acilmis olur.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(11.09.23)
emlakcilari aradım şuan hiç bı ev tahliye taahhüdunamesi olmadan kiraya verilmiyor

acaba neden?

gerçekten oğlunun ev ihtiyacı varsa ki mahkemeler 18+ cocugun ailesi ile yaşaması zorunlu tutulamaz kararı var, eninde sonuda çıkartılırsınız.
böyle bir durum yoksa çıkaramaz.
0
nuisance
(11.09.23)
(2)

Airbnb'de Bir Kadın Bir Erkek (Düz arkadaş) için Filtreleme

put it in your appropriate place
Bir Kadın arkadaşımla yurtdışı gezisine gidebilirim. Airbnb uygun olursa Airbnb de seçenekler arasında.Otelde kalırsak zaten ayrı ayrı odalar olacağı için.Airbnb'i bir defa kullandım geçtiğimiz hafta. Güzel bir deneyim oldu ama Airbnb'de halen idrak edemediğim bazı durumlar.Şimdi bu kadın arkadaşıml
Bir Kadın arkadaşımla yurtdışı gezisine gidebilirim. Airbnb uygun olursa Airbnb de seçenekler arasında.

Otelde kalırsak zaten ayrı ayrı odalar olacağı için.

Airbnb'i bir defa kullandım geçtiğimiz hafta. Güzel bir deneyim oldu ama Airbnb'de halen idrak edemediğim bazı durumlar.

Şimdi bu kadın arkadaşımla belirttiğim normal düz arkadaşız. Haliyle odalar ayrı ayrı olacak. İdrak edemediğim, bu durumda filtreleme nasıl olacağıdır.

Bu durumda nasıl filtreleme yapacağım?
0
put it in your appropriate place
(10.09.23)
@aman üstüme geliyorlar 2 yatak odası diye seçiyorum ama ev komple bize ait olup olamadığını çözemiyorum. Komple bize ait olsa iyiydi.
0
🌸put it in your appropriate place
(10.09.23)
Filtrelerde entire home diye bir seçenek var. O komple ev.
0
logisticsmanager
(10.09.23)
(19)

3.823 tl (132 euro) luk bir urun gumrukte gecerken sorun olur mu

Zetnikov
Sınır 150 euroymus max
Sınır 150 euroymus max
0
Zetnikov
(09.09.23)
20 veya 22 euro sinir.
0
floydian
(09.09.23)
@floydian

Internette 150 euro yaziyor???
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
Internette dunya duz de yaziyor
0
floydian
(09.09.23)
@floydian

Youtube videolarina baktim 5 ay oncesi??? Emin misin
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
Bakanligi aradim gorevli 150 euro dedi 20 degilmis
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
Pardon abi evet haklisin ben bir malim. Yapistir.
0
floydian
(09.09.23)
Floydian +1

www.sikayetvar.com
Bir sürü adam var sıkıntı çeken.

Al abi sen sonra geçerse duyuruya yazarsin, gecemezse de şikayet başlığı açarsın.

Yani Türkiye'ye yurtdışından ürün getirmek yazı turadir.
0
logisticsmanager
(09.09.23)
@Floydian hicam saka mi yapiosun ciddi misin anlamadim
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
@floydian diyor ki “dedim inanmadın, dert anlatmaya çalışacağıma he deyip geçerim. Sıkıntı yaşadığında görürsün.

Bu arada o 150 euro sınırı teeee maliye bakanı damat iken değişti diye hatırlıyorum. Burada ekşide millet kendini parçalıyordu bundan sebep
0
Unde bach canim
(09.09.23)
@unde bach canim

Hocam bakanligi aradim diyorum arayip sizde sorun isterseniz

4448482
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
sınır işi şöyle; 20 euro’yu aşınca gümrük vergisi ekleniyor. bunun üst limiti de 150 euro. çin ya da ab ülkesi, amerika falan olmasına göre değişiyor vergi. 150 euro üstüne çıkarsanız iş değişiyor, 20 milyon euro’luk ithalat yapmışsınız gibi gümrükçü tutmak, seksen tane masraf ödemek falan gerekiyor.

kısacası 150 euro’ya kadar olan ve ithali yasak olmayan ürünleri ufak bir vergi ile alabilirsiniz gümrükçü tutmadan. amazon almanya’dan 150 euro altı bir ürünü alıyormuş gibi yapıp vergiye bakabilirsiniz.
0
orient blue
(09.09.23)
@orient blue

Tesekkurler aradigim yorum
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
(git: ticaret.gov.tr)

Buna göre muafiyet sadece kitap ve benzeri basılı yayında var. Diğer ürünlerde muafiyet yok, her halukarda vergi ödeniyor.

1.Soru: Posta/hızlı kargo eşyası için muafiyetin kapsamı nedir?
Cevap:. Türkiye Gümrük Bölgesindeki bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, bedeli gönderi başına toplam 150 Avro’yu geçmeyen kişisel kullanıma mahsus kitap veya benzeri basılı yayına muafiyet tanınmaktadır.

2.Soru: Vergileri ödenmek suretiyle posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla serbest dolaşıma sokulacak eşya nedir?
Cevap: Her bir sevkiyat için kıymeti 150 Avro'yu aşmayan eşyaya geldiği ülkeye göre tek ve maktu vergi oranı uygulanacaktır. Söz konusu vergi oranları, eşyanın
Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi durumunda %18,

Diğer ülkelerden gelmesi durumunda %30,
Kitap veya benzeri basılı yayın için %0,
6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (IV) sayılı listede yer alan eşya olması durumunda yukarıdaki oranlara ilave %20
0
salihdt
(09.09.23)
Birde vergisini sitede odetti
0
🌸Zetnikov
(09.09.23)
20-23 euro olayı da çok eskidendi, o muafiyet olayı düştü düştü sonra 1 dolarlık bişey bile alsan %18-30 arası vergi çıkmaya başladı ülkesine göre.

150€ altı "vergisini vererek" alabiliyorsun, azıcık geçse ticaret yapıyorsun diyip bir sürü belge istiyorlar.

Fakat normalde kargo hariç 150 altı olması lazım ama ben kargo dahil öyleymiş gibi düşünürdüm.(aliexpress ve yabancı amazonlardan öyle alıyorum) Gümrükteki kişi neyi nasıl hesaplıyor bilemiyoruz ve itiraz etmek zor.
0
nhk ni youkosu
(09.09.23)
150 euro ama bir sürü detay var. mesela bazen alirxpressten gümrüğü ödenmiş olarak alıyorsun ve geçebiliyor. ya da amazon da böyle satabiliyor.

bazı memur bu ücrete kargoyu dahil ediyor bazısı etmiyor. hayat süprizlerle dolu.
0
orpheus
(09.09.23)
ben 150 euro + kargo ücreti olarak 2 3 ay önce çok defa ürün aldım yurtdışından. ptt kargo ile geldi ve gümrük bedelini gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra ptt nin kargo takip sitesi üzerinde gördüm. bir ayda 5 adet getirme hakkın var. aynı üründen 2 tane getirirsen aralarında muhakkak 2 hafta süre olması gerekiyormuş çünkü aynı ürün olduğu için iki ayrı kargo da olsa bir olarak işlem görüyomuş ben 2 adet hoparlör getirtmiştim ikisi birleşince gümrük sınırını geçti diye geri göndermek zorunda kaldım kaldı ki tek tek satılan ürünlerdi.

yaşadığım tek sorun ptt kargonun adrese teslim etmeme sıkıntısıydı. ha normalde getirmeleri lazım da bekle babam bekle bir türlü dağıtıma çıkmayınca ben gidip almıştım.

tabi alacğın ürünü gönderecek firmanın da işi bilmesi lazım atıyorum basılı ve detaylı fatura koyması lazım ki kalkıp seni gümrüğe bu ne, kaç para diye sormak için çağırmasınlar.
0
Fodera
(09.09.23)
(git:www.eksiduyuru.com)

geçen aralıktan benzer bir durum
0
fakat
(09.09.23)
@fakat

Sen nasil bir kralsin ya
0
🌸Zetnikov
(10.09.23)
(10)

Ciddi ilişkisi olanlara bir soru

sasailic
Ciddi düşündüğünüz adı henüz konulmamış bir ilişki de olabilir veya evlenmiş olabilirsiniz. Ne kadar sıklıkla tartışıyorsunuz? Ne kadar sıklıkla birinizin özür dilemesi gereken bir şey oluyor? Uzun süreli ciddi de düşündüğüm bir ilişkim var ama neredeyse her gün geriliyoruz ve çok sıkıldım bu durumd
Ciddi düşündüğünüz adı henüz konulmamış bir ilişki de olabilir veya evlenmiş olabilirsiniz. Ne kadar sıklıkla tartışıyorsunuz? Ne kadar sıklıkla birinizin özür dilemesi gereken bir şey oluyor? Uzun süreli ciddi de düşündüğüm bir ilişkim var ama neredeyse her gün geriliyoruz ve çok sıkıldım bu durumdan. Çevremde bu konularda fikir alabileceğim birisi yok size sormak istedim.
0
sasailic
(09.09.23)
Bu kisiye ve iliski dinamiklerine gore cok degisir. Kimi bu gerilimden kavgadan beslenir, iliskiyi de canli tutar bu durum. Kimisi de (ben mesela) kavga gurultu sevmez, konusarak cozmeye calisir.

Her gun diyorsaniz bu iliskinin dinamiginden ote bir sorun varmis gibi geldi. Iliskinin kendisinde olmayabilir ama kisilerde bir ruhsal sorun olabilir, iliskiye yansiyor olabilir. Evlilik dusunceniz varsa cift terapisi iyi gelebilir.
0
mor oje
(09.09.23)
4 Yıldır birlikteyiz, ayrılmak gibi bir düşüncem yok ondan da buna yakın bir his hiç almadım. Böyle tarif edince garip oldu :D Anlatmak istediğim, gelecek planında ayrılık konusunun acabası yok kısaca.

Zaman zaman ciddi tartışmalarımız oldu. Bunların hepsi ilişkiyi bir üst aşamaya taşıma dönemlerinde gerçekleşti ya da bunların sonucunda ilişki bir üst noktaya taşındı bilemiyorum. Zannedersem ben de o da arada "ben git gitde kendimi bağlıyorum bu ilişkiye ama acaba onun için öyle değil mi?" Hissiyle alınganlıklar yaşadı. Neticede hepsinin sonunda iki tarafın da ilerleme arzusunda olduğu görüldü. Checkpoint noktaları gibi bir şey sanırım bu. Bu tarz tartışmalar git gide azaldı. 1,5 yıldır falan bu tarz bir şey yaşanmadı, arada evlilik göndermeleri gibi şeyler yapılıyor artık, sanırım bir kriz evresi daha kapıda :D

Tartışmalar hiçbir zaman suçlamaya dönük olmadı, daha ziyade "neden böyle yapıyorsun anlamıyorum, anlamam lazım." eksenindeydi. Tartışmalar hiçbir zaman sessizlikle bitmedi "evet tamam anlaşıldı" hissiyatıyla bitti. Zaman zaman birkaç güne yayıldıkları oldu ancak sonraki tartışmaların hiçbiri öncekilerden temel alarak ikinci defa gündeme gelmedi. Kimsenin kırmızı çizgisinin diğerininkiyle ayrıkırı kaldığı olmadı ve bence en önemlisi kimse çirkinleşmedi.

Rapor böyle :D size yazarken kendim de düşünmüş oldum bir taraftan.

Tartışmaların olması doğal ancak hemen hergün olması bence biraz sakince oturup birbirinizi anlamaya çalışmanızı gerektiriyor. Birbirinizi anladığınızda anladığınız şey kabul edebileceğiniz bir şeyse bu güzel, yok değilse daha bu tartışmalar çok devam eder ve muhtemelen iyi bitmez, bunu da yaşadım.
0
akhenaten
(09.09.23)
Tartışmaların ya da gerginliklerin ilişkiyi diri tuttuğuna katılmıyorum. Beraber olduğum insan, her ne kategori altında olursa olsun, yanında en rahat ettiğim insan olmalıdır her zaman. Tam tersi gerginsem onu görünce sakinlesmeliyim.

Fikir ayrılıkları tabi ki olur, iki bambaşka insanız sonuçta, herkesin yediği şeyler, sevdiği renkler farklı. Bu olumlu anlamda tartisma, esas ilişkiyi besleyen şeyler iki insanın farklılıklari. Bunlar kısa vadelidir, kin ya da kazanma/kaybettirme duygusu yoktur, bunlarda özür dilenmez, sonraki güne sarkmaz gerginlige dönüşmez


İnsanlar, çoğunluk, partnerlerine kendi iradelerini empoze etmeye çalışıyor, bu da gerginliğe tartismaya yol aciyor. İşte gereksiz kıskançlik, sonra fazla müdahale, gereksiz hesap sorma, benim dediğimi yapsin/dinlesin tavrı, temelsiz ve sık alinganliklar, güvensizlikler. Normal bir ilişkide bunları çokça yaşıyorsam o ilişki sağlıklı değildir, iki tarafı da zehirler zaten.
0
sanguine
(09.09.23)
tartışma var tartışma var, aslında özür boyutuna gidiyorsa taraflar hata yaptıklarının farkında demekki. bizde çok olmuyor ya, x bir konuda tartışabiliyoru ancak öyle özürlük bir durum olmuyor. tartışmayı yaratan konuların temeline inmekte fayda var. atıyorum, ben x konusunu aşırı abartıyor olabilirim ve bu yüzden tartışma çıkartıp özür diliyorumdur
0
kondansator
(09.09.23)
Şimdi düşündüm ayda bir mi desem dedim ama o da çok net gelmedi. Yani o kadar az ve önemsiz şekilde oluyor ki aklıma bile gelemiyor.

Her gün gerildiğim bir ilişkim oldu, özellikle beraber yaşadığımız 6 ayda. Her gün rahatlamak için ailemle falan konuşurdum çünkü daraliyordum :) olmadi. Her gün ben yapamam.
0
logisticsmanager
(09.09.23)
Biz ilk sene o kadar sık o kadar şiddetli tartıştık ki benim önceden toplamda 8 yıllık bir ilişki deneyimim vardı farklı insanlar ile. Onların toplamından daha fazlasını o 1 sene içerisinde yaşamışımdır. Çok değişik bir deneyimdi.

Dedim herhalde toksik ilişki dedikleri bu oluyor çünkü hiç normal değil. Ben sesimi yükseltmem, şiddet uygulamam. Sesimi yükseltmeye, neredeyse şiddet uygulama noktasına geldim.

Biraz daha devam etseydi sonlandıracaktık. Fakat karşınızdaki insan afaderseniz mal değil ise, tartışmalardan bir şeyler kapıyor, özeleştiri yapıyor veya karşı tarafı öyle kabul ediyor, bir şeyleri sorun etmemeye başlıyorsa ya da soruna yol açacak yola girmiyor, yol açacak şeyleri ortadan kaldırıyor ise kavgalar azacaktır.

Birbirini iyi tanımamaktan da kaynaklanıyor. Çünkü ister istemez aile veya çevreden gördüklerimizle bir takım çıkarımlar yapmak durumunda kalıyoruz karşı taraf için. Kimisi tecrübe ile sabit nokta atışı şeyler oluyor. Kimisi de boşuna günahını almışım, boşuna kuruntu yapmışım, kekoluğumdan yapmışım, eski kötü tecrübelerimden ötürü böyle davranımışım.. gibi farkındalıklarla sonuçlanıyor.

İlk 1 yılda her gün, gün aşırı veya 2 günde 1 olan kavgalar ilk 1 yıldan sonra haftada 1 olarak devam etti. Şu an ya 2-3 haftada 1 ya da ayda 1 şeklinde devam ediyor ki bu da normal yani insan yeri geliyor kendisi ile bile tartışıyor anlaşamıyor. Eşimde öfke sorunu vardı onu da baya dizginledi. Kavga etsek de yükselmiyoruz artık.

Yani burada önemli olan, kavgalar size bir şey katıyor mu? Verilen savaşların sonu aydınlık mı? Eğer böyle bir gelişim gözlemleyemiyorsanız yolu ayırmakta fayda var ister sevgili olsun ister eş olsun.
0
ananiyimioguz
(09.09.23)
1 sene sevgili olup evlendik, 1 seneyi de evli olarak devirdik. sevgiliyken sadece 1 kez kavga etmiştik. evlenince de 4 5 olmuştur. 2 senede toplam bu kadar. hiç biri 3 saatten uzun sürmedi, özür dilenip kapandı.

ben huzur seviyorum böyle rahat ediyorum ama normali budur diyemiyorum çünkü bu biraz da karaktere bağlı. kimi arkadaşlar var ki kavga ettikçe evliliği daha tutkulu sürdürdüğünü iddia ediyor. kendilerini öyle iyi hissediyorlardır.
bu işin normali yok hangi şekilde iyi hissediyorsan senin normalin o.
0
kaptan maydanoz
(09.09.23)
Tartışma ve kavga arasında büyük farklar var ancak yine de "her gün" fazladan da fazla bana kalırsa. Bir insan her gün neye gerilebilir ki? Hayat kötü, zor bla bla da insan sevdiğinin yanında onu o gün mutsuz eden şeyden bahseder, çok lazımsa şikayet eder, beraber dertleşilir istiklal marşı ve kapanış... Fakat her gün sevdiği insana geriliyorsa orada bir durup dışardan bakmak gerekir bence.

Tartışmalara da gelince, çiftler elbette tartışırlar. Normal bir ses tonuyla, çözüm odaklı ve açık iletişim ile halledilemeyecek hiçbir konunun olduğunu düşünmüyorum. Bizim tartışmalarımız genellikle kahkahalarla bölünüyor. Ciddi ciddi tartışırken arada mutlaka birimiz şaklabanlık yapıp konunun buharını alıyoruz. Konularda genellikle "anladım, dikkat ederim, haklısın, bu konu değişmeyecek ama orta yolda buluşalım" cümleleriyle bitiyor.

Durum raporuna da gelirsek 2 yıl, 0 kavga, gülüp eğlenmeli nice tartışma (10'u bulmamıştır o da).
0
charbiel
(09.09.23)
20+ senedir evliyim, 20 defa tartışmışızdır belki, o da adabıyla, kırmadan, karşılıklı hissettiklerimizi paylaşarak. Sık tartışma illa kötü değildir belki, nasıl tartıştığınıza bağlı. Gerginlik kesinlikle iyi değil, insan sevdiceğinin yanında huzurlu hissetmeli.
0
SiyamkedisiZorro
(11.09.23)
Bu arada, bu tartışmaların yarısını evlenmeden önce ve evliliğin ilk senesinde yapmışızdır.
0
SiyamkedisiZorro
(11.09.23)
(9)

Avrupa'da ingilizce konuşarak hangi ülkede yaşanabilir?

useless
Meslek makina müh. Deneyim 10 yılYaş 34edit: o ülkenin resmi dilini öğrenmeden yaşayabilir miyim anlamında sordum.
Meslek makina müh.
Deneyim 10 yıl
Yaş 34

edit: o ülkenin resmi dilini öğrenmeden yaşayabilir miyim anlamında sordum.
0
useless
(08.09.23)
Isvec. Orada yaşayan arkadaslarimin hala çok bir isvecce bildiği yok.
Kesinlikle Fransa değil:)
0
logisticsmanager
(08.09.23)
hollanda. tek kelime flemenkce bilmeden yasarsin. yaslilar bile ingilizce biliyor.
0
sir gawain
(08.09.23)
Hollanda +1. Kuzey ülkelerinde de yaşarsın ama dillerini öğrenmen beklenir.
0
crimson man
(08.09.23)
Bu konuda Hollanda ve Danimarka kafaya oynar.
0
AlsterWasser
(08.09.23)
Sorudan tam anlasilmiyor ama sadece ingilizceyle makine muhendisi olarak is bulabilir miyim denmis sanirim. Zira ingilizce konusarak Turkiye'de bile yasaniyor.

Cevap: yeterince kalifiyeysen hepsinde sadece ingilizceyle calisabilirsin. Ama onlara seni ta Turkiye'den getirtecek bir sebep vermen, ozelliklerinin olmasi lazim.
0
hot potato
(08.09.23)
butun ab is bulabilirsen
0
abi bi dizi buldum on numara
(08.09.23)
kanka işini ayarladığın sürece ingilizceyle yaşayamıyacağın ülke yok. ha sorun ben makine muhendisiyim ve ingilizce biliyorum nerelerde iş bulabilirim ise işler değişir.
0
bluewhale
(09.09.23)
ingiltere ve hollanda. iskandinavya ve almanya'da da yasanir ama lokal halkin arasina karisamazsin cok. hollandalilar daha sosyal diger cermenlere kiyasla.
0
antikadimag
(09.09.23)
Butun ozelliklerimiz ayni :) Daha once hollanda'da cok rahat yasadim, belcikaya dogru gittigimde sanki bir tik sikinti yasadigimi animsiyorum, digerlerini bilmiyorum.

Avrupa degil ama Rusyada imkansiz oglu imkansiz.
0
va
(09.09.23)
(3)

Pegasus uçuş iptali ve magduriyet

sparkle kiddle
Merhaba,Buradan fikir alayim istedim. dort kisi yurt disina bir tur paketi aldik. Tur ucagi istanbul'dan kalkiyordu.İstanbul'a ulasmak icin kendimiz pegasus'tan bilet aldik. Pegasus valizleri verdigimiz anda ucusu 4 saat erteledi. Aslinda bu bir rotar degildi cunku 4 saat sonra zaten tarifeli bir uç
Merhaba,

Buradan fikir alayim istedim. dort kisi yurt disina bir tur paketi aldik. Tur ucagi istanbul'dan kalkiyordu.İstanbul'a ulasmak icin kendimiz pegasus'tan bilet aldik. Pegasus valizleri verdigimiz anda ucusu 4 saat erteledi. Aslinda bu bir rotar degildi cunku 4 saat sonra zaten tarifeli bir uçuş vardi. sabah ucuşunu 4 saat sonraya, 4 saat sonraki ucusu da bir sonraki ucusa ertelediler.
biz de tekrar pegasus'a guvenemeyecegimizden araba ile İstanbul'a ulastik. son dakikada farkli bir ucaga bilet aldik. Turun gidis ucagina binemedigimizden donus icin de ayni ucaga yine bilet almak durumunda kaldik. Tur ekibine yetismek icin ozel arac tuttuk vesaire vesaire. bir suru cile.
Pegasus der ki bu olagan bir rotardir herhangi bir zarar tazmin etmeyecegiz.
Ne dersiniz?
su anda mevzu paranin cok otesinde.
0
sparkle kiddle
(08.09.23)
Detaylı anlatım burada mevcut.

ucuzaucak.net
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(08.09.23)
Eğer ikinci uçuş pegasus degilse evet 4 saatlik rötar vs ile size bir şey vermezler ki dediğim gibi sonraki uçuşun pegasus ile alakası yok.

Bunu kendi arastirmalarimdan biliyorum (Avrupa'da ertelenen ucustan tazminat alma olaylarında eğer tek booking ile almadiysan olmuyor misal).
www.airhelp.com
www.flightright.co.uk

Neyse yani otobus firması olsa onun yüzünden varamasaniz tazminat hakkınız var mı? Yok. Aynı mantık.
0
logisticsmanager
(08.09.23)
Bu arada olayin sikintisini anliyorum da pegasusun tazminat olayi ancak 4 saatlik uçuş için olursa olur. Yoksa sizin sonraki turun uçağı, yaptığıniz masraf falan onunla alakasız. Tur uçağı Pegasus ile alakalı olmadığı için (öyle anlıyorum) bu baglantili uçuş olmuyor.
0
logisticsmanager
(08.09.23)
(6)

Çalışma hayatı ve spor

Lubb
Haftaiçi 9-6 iş durumunda düzenli sporu haftaya nasıl entegre edebilirim? *Özellikle yemek yapma,yeme, sindirme, açlık tokluk, saat konularını da düşünürsek.*A) İş çıkışı yemek yemeden spor mu? -- (salon doluluk oranı yüksek tabii o saatler. o kötü)B)İş çıkışı ev yemek yapma yeme 2 saat bekleme sonr
Haftaiçi 9-6 iş durumunda düzenli sporu haftaya nasıl entegre edebilirim?

*Özellikle yemek yapma,yeme, sindirme, açlık tokluk, saat konularını da düşünürsek.*

A) İş çıkışı yemek yemeden spor mu? -- (salon doluluk oranı yüksek tabii o saatler. o kötü)

B)İş çıkışı ev yemek yapma yeme 2 saat bekleme sonra spora gitme -- (resmen uyumadan önce spor yapmak gibi bir şey oluyor bu da)

C)İş öncesi sabahtan yapıp olayı bitirme -- (zen modu bu çok zor tabi)


Spordan kasıt: çeşitli cardio disiplinleri ve ağırlık (başlangıç seviye)


Bonus soru: başlangıçta kaç gün gitmek iyidir haftada?
0
Lubb
(07.09.23)
A ya da c.
A olursa spordan önce bir şeyler atistirabilirsiniz. Yemek gibi yemek yemediginiz sürece sorun olmaz.

B işlemiyor. Yemek yedikten sonra uyku geliyor falan filan.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
Gereksiz hesaplar yapıyorsun düşüneceğin en son şey bunlar. Öncelikle süper bi bilgi vereyim antrenmanda kullandığımız kas karbonhidratları bir gün önceki gün yediğimiz yemeklerden gelir, bu bilgi çepte. Akşam iş çıkışı antrenmana gideceksin, antrenmana gidene kadar kahvaltı yaptın öğle yemeği yedin arada bir şeyler atıştırdın, o da kan şekerini dengeleyip antrenman psikolojini düzenledi, bu bilgi de cepte. Akşam antrenmana gidip antrenmanı yaptın 1 saat, eve geldin yemeğini yaptın ya da haftalık olarak hazırlayıp böldüğün yemeği yedin, yemek yemenin saati önemli değil ister akşam dokuzda ye ister gece birde hepsi olur, ben 2-3 sene gece 1 gibi yedim, yediğin yemekle uyku saati arasına 1 saat koy yeter. Neyse, yemeğini yedin, yani ertesi günkü antrenmanın enerjini yükledin o da tamam, bitti gitti işte.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.09.23)
b yi yapıyorum 2 senedir.

7 de evdeyim 8 gibi yemeği yiyorum 9.30 spor 11.30 dönüş duş derken 00.00 uyku 07.45 uyanış.

hayat dersen işte..
0
garavel
(07.09.23)
Eger bu spor isini kisa vadeli olarak gormuyorsan A. C herkese uymaz, cok saglam bir disiplin ister.Cok zordur
0
turkuaz
(07.09.23)
salon 6'da açılıyorsa 5'te kalk. ama bunun için de akşam 9'da yatman gerek. bir de ev-salon-ev-ofis-ev yolculukları olacak her gün.

çok zor bir durum be düşman başına...

bu arada pazartesi-çarşamba-cumartesi-pazar giderdim ben olsam. haftada dört gün hakkını verirsen yeterli ve bu planda iki ofis günü telef oluyorsun sadece.
0
alperz
(08.09.23)
Ben ilk başladığımda haftada 3 spor yapıyordum. 2 sefer iş çıkışı, 1 sefer de haftasonu bir gün.

İş çıkışı spora geçmek en mantıklısı ancak aç karnına spora geçilmez. Örneğin 19:00 da başlıyorsan 17:30-18:00 civarı mutlaka birşeyler yemiş ol. Bu yemek yoğun karbonhidrat, yağ içermemeli; şekerli ürünler de tüketme. Pratik olsun diye diyorum; dardanelin ton balıklı-mısırlı-enginarlı ürünleri var onlardan tüketebilirsin. Biz ofisin yan tarafında bazen de uygun fiyatlı tavuk-pilav yapardık.

B seçeneği olabilir ancak yemeğini önceden yapmış olursan. Bir de ev-iş-spor salonu nasıl bir mesafe aralığında onu bilemiyoruz. İş çıkışı 1 saatte eve mi geçiyorsun, evden çalışıyorsun ve spor salonun çok yakında mı (benim 1 sene boyunca öyleydi)

C seçeneğini yapan arkadaşım var. Tabi yapması zor, erken kalkmakla ilgili sorunun olması lazım. Yine de yapılabilir.


Bence en makulu revize ettiğim şekilde A seçeneği.

Başlangıçta haftada 3 gün bence makul. 1 seansı haftasonuna alırsın üstteki sorunların hiçbiri olmaz. Baktın haftaiçi çok sıkıntı oluyor, haftasonu 2 kez spor yaparsın
0
Lethe
(08.09.23)
(1)

Yabancıya Satılık Araba vs Çifte Vatandaşın Alabileceği Araba

pantepember
Selamlar,Bu ikisi arasındaki farkı merak ediyorum.Birkaç ay içinde BG vatandaşlığına hak kazanacağım. Bu durum bana araç satın almayla ilgili ne avantajlar kazandırır, öğrenmek istiyorum.Daha net söylersem:Türkiye'de yabancı plakalı araç satın alabiliyor muyum?Yoksa sadece yurt dışından getirdiğim y
Selamlar,

Bu ikisi arasındaki farkı merak ediyorum.

Birkaç ay içinde BG vatandaşlığına hak kazanacağım. Bu durum bana araç satın almayla ilgili ne avantajlar kazandırır, öğrenmek istiyorum.

Daha net söylersem:
Türkiye'de yabancı plakalı araç satın alabiliyor muyum?
Yoksa sadece yurt dışından getirdiğim yabancı plakalı araçlara mı sahip olabiliyorum?

Teşekkür ederim.
0
pantepember
(07.09.23)
Çifte vatandaş araba ithal edemez.

Çifte vatandaş 185 gün yurtdışında kalmıyorsa araba getiremez.

www.google.com

www.diplomaticplate.com:~:text=**TaxFree%20(Vergisiz)%20ara%C3%A7%20kullanma,%C3%A7ifte%20vatanda%C5%9F%C4%B1n%20ithalat%20hakk%C4%B1%20yoktur.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
(6)

Hamur yoğurma makinası arıyorum

tchuck
evde çok yemek yapıyorum, hamur yoğurmaktan nefret ediyorum.makarna gibi sert hamurlar dahil her şeyi yoğurup karıştırabileceğim hangi makinası önerirsiniz? her fiyata var bu cihazlardan anladığım kadarıyla, o yüzden seçim yapamıyorum aralarında.
evde çok yemek yapıyorum, hamur yoğurmaktan nefret ediyorum.

makarna gibi sert hamurlar dahil her şeyi yoğurup karıştırabileceğim hangi makinası önerirsiniz? her fiyata var bu cihazlardan anladığım kadarıyla, o yüzden seçim yapamıyorum aralarında.
0
tchuck
(07.09.23)
hem, uzun süreli kullanım, hemde performans açısından profesyonel modellere bakmanızı tavsiye ederim,
tabi onlardada yer kaplama problemi var. örneğin osimo ya bakabilirsiniz.
0
mrctrk
(07.09.23)
Biz kitchenaid aldık, ksm175 modeli. Şimdiye dek memnun kaldık, 300w motor o hazneyi nasıl çeviriyor anlamış değilim. Buna ek olarak bir sürü ek aparatı var sizin alıp takabileceğiniz. Mesela makarna açma aparatı falan var (ben kullanmadım). Kenwood kmix’de üzmez bence ona da bakabilirsiniz.
0
giovanne
(07.09.23)
Ekmek yapma makinası alın.

Malzemeleri koyup, ekmek yap
dediğinizde 30 dk gibi hamuru yapar
sonra bipler filan sizi uyarır.

Durdurup hamuru içinden alırsınız.
0
alfired
(07.09.23)
Kitchenaid bu isin bmwsi mercedesi.
Kenwood biraz daha düşüğü.

Bu ikisi dışında da piyasada harbiden kendini kanıtlamış uzun yıllar kullanilacak pek ürün yok gibi. Karaca deniliyor da kitchenaid ve kendwoodun bu işlerde harcadığı zamana karşı pek bir deneyimi yok. Diğer ikisi bilmem kaç yıldır stand mixer yapıyor.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
Kenwood kmix de döküm baya güzel, sarsılmadan tezgahta yürümeden sert hamurları yoğuruyor. Köfte falan da yaptırıyorum.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.09.23)
Ben de kitchenaid ve kenwood demeye gelmistim. Karaca'nin hicbir teknolojik urununu para verip almam.
0
balpolen
(08.09.23)
(16)

Avrupa'da kalifiye olarak çalışmak saçma mı?

hold the door
Bir akrabam bilgisayar mühendisi, 5 sene tecrübeli, odtü mezunu, 2-3 sene savunma sanayide çalışmış geçen sene de almanya'ya gitmiş net maaşı 3500 euroymuş. Eleman burada da 7x asgari ücret alıyormuş (savunma sanayi değil) zaten. Böyle birinin avrupa'ya gitmesi saçma değil mi? Kendisi ile çok konuşm
Bir akrabam bilgisayar mühendisi, 5 sene tecrübeli, odtü mezunu, 2-3 sene savunma sanayide çalışmış geçen sene de almanya'ya gitmiş net maaşı 3500 euroymuş. Eleman burada da 7x asgari ücret alıyormuş (savunma sanayi değil) zaten. Böyle birinin avrupa'ya gitmesi saçma değil mi? Kendisi ile çok konuşmadım babası çok memnun değil diyordu.

Ben de aynı ayar bir okulda bilgisayar mühendisliği okuyorum, bizim okuldan 2014'te mezun biriyle konuştum, top 20'de bir yerde master yapmış, new york'ta adı bilindik bir yerde senior machine learning engineer. 400 bin dolar brüt maaş alıyor. Yani iki profil arasında uçuk farklar yok ama kazançları uçuk.

İsviçre ve abd'de bu tarz maaşlar olabiliyormuş sadece. avrupa'daki faang'ta bile maaşlar aman aman iyi değilmiş.

Ben abd veya isviçre'ye gitmek istiyorum ama orada da çalışmak çok zormuş. Burada abd'de çalışan mühendisler var. Nasıl yapabiliriz o işi?

master yapmak paralıymış ona o kadar para bulamam. phd'yi de kafa kaldırmaz. Ama master yapmayı spesifikleşmek adına kendi okulumda olsa düşünüyorum. veya almanya'nın önde gelen üniversitelerinden birinde yapsam abd veya isviçre'ye geçebilir miyim?

not: hazırlığı geçemedin ne abd'si demeyin lütfen, bugün ielts itirazım olumlu sonuçlandı bölüme geçiyorum. bi dal h.o alırım :)
0
hold the door
(07.09.23)
Naçizane önerim herkesin hikayesi ve şansı farklı. İngiltere haricinde kıta Avrupasında sosyal devlet anlayışı insanın yaşam kalitesini yükseltir. Bunu ABD'de bulamazsınız. Öte yandan Avrupa size diline hakim olsanız da yabancı olduğunuzu hissettirir, ABD'de herkes göçmen. Siz önünüze bakın, okulunuzu iyi notlarla bitirin, yabancı dilinizi geliştirin, mümkünse bir sene yurtdışında okuyun ondan sonra gelecek tekliflere göre karar verirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(07.09.23)
Avrupa'da faang'da calisiyorum, dediginiz seyler tek kriteriniz maas ise gecerli. Buradan ABD'ye giden bazi tanidiklarim maaslari artmis olsa da geri donmeyi dusunuyorlar, calisma sartlari ABD'de cok farkli. Zaten o parayi vermeseler calistiracak insan bulamazlar, imkani olan herkes Avrupa'ya gelir. Ozetle parayla huzur satin alamazsiniz :)

Bu arada Isvicre ozelinde, orada calisan arkadaslarimdan bildigim yurt disi tatili bile luks diyorlar cunku giderler cok fazla. Cilginca para kazaniyorlar ama ayni sekilde harciyorlar da.

Sirf para kazanma odakliysaniz Singapur ve Dubai'ye de bakabilirsiniz, 5-10 sene calisip para biriktirip sonra Avrupa'ya gecip ev alan insanlar cok o sekilde.
0
sertac akin
(07.09.23)
Bu kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemek gerek. İsviçre için Türkiye'den başvuru yapan birinin işe alınma ihtimali çok çok düşük mesela. Çünkü ülkede 'işe başvuru yapanlardan önce isviçre vatandaşları, sonra avrupa birliği vatandaşları ve isviçre'de ikamet eden avrupa birliği vatandaşları, sonra isviçre'de ikamet eden üçüncü ülkelerin vatandaşları en son üçüncü ülkelerden başvuruları yapan kişilerin işe alınabilmesi' mümkün. Siz Türkiye'den başvuru yapan biri olarak en son gruptasınız, şirketin kanıtlarla sizden başka aynı işi yapabilecek başka kimse olmadığını açıklaması gerek. haliyle bu ihtimal de çok düşük oluyor.

Türkiye'den isviçre'ye çalışmaya gidenlerin geneli ya gerçekten çok top grupta olan, özel işler yapan insanlar ya da şirket içi transferle geçiş yapmış kişiler. Bunun için de belirli bir şirkete girmiş olmanız, kendinizi kanıtlamış olmanız ve o şirketin isviçre ofisinin olması gerekiyor mesela.

Ayrıca her ülkenin alım gücü, insanların hayattan beklentileri vs çok farklı. İyi ölçüp tartmak gerek. Hollanda bence Türkiye'den giden biri için daha avantajlı şu sıralar.

Yine isviçre için alım gücü oldukça yüksek ama giderler de fazla. Yurtdışı tatili lüks olması pek inandırıcı gelmedi bana zira garson olarak çalışanlar bile senede bir de olsa yurtdışı tatili yabailiyor ama pahalı mı? evet çok pahali bir ülke. Gelir de ona eşit seviyede.
0
fraise
(07.09.23)
kuzey amerika'da denk getirirsen $400k seviyesi hayal degil, oyle ucup kacan bir cv'ye de ihtiyacin yok. o seviyede kazanan birkac arkadasim var, master falan da yok elemanlarda. dikkat edilmesi gereken ortada bir bit yenigi olmamasi. bazi yerlerde fazla para vermelerinin nedeni seni o sehre cekmek cunku etrafta bisey yok..

avrupa'da bildigim kadariyla $400k seviyesi maaslar pek mumkun degil. isvicre'de zaten kolay kolay calisma izni vermiyor.

yurtdisinda yasayan biri olarak 3500 avro/ 7k asgari maas versusunu ben hala TR alir diyorum cunku 3500 avro dise dokunur bir para degil. yurtdisina cikacaksan parasal olarak rahat olman lazim. o da benim icin ayda net $10k seviyesinden basliyor.
0
cooperr
(07.09.23)
tek amaç para ise tabii ki abd, dubai, singapur filan daha çok para veren yerler. ama almanya'daki iş yaşam dengesini ve huzuru yakalamak zor olabilir.
0
king lizard
(07.09.23)
abd'ye gitmek kolay degil. ya ofis ici transfer yaparsin, ya da okul icin gelirsin. baska yolu yok. oyle abd'deki islere basvurup is teklifi almak gibi bir olay yok.

ayrica arada ucurum var. abd istedigi kadar cok calistirsin, 2 kati mi calistiriyor? hayir, ama maaslar en az 2 kati ve sektorune gore 4-5 katina kadar cikabiliyor.

almanya'daki master'in abd'ye bir faydasi olmaz. abd'de yapman lazim cunku calisma izni ile geliyor ogrenci vizesi, ancak oyle ise alirlar.
0
antikadimag
(07.09.23)
3500 aylik/net alaninda uzman, savunma sanayi tecrubesi olan bir bilgisayar muhendisi icin az. bundan 10 sene once iyi bir maasti, ama su anda "high qualified" diye tanimlanabilecek biri icin az. ayrica soz konusu kisi bekar ise maasi evlilere gore daha az olacaktir, vergi kesintisi nedeniyle.

bu maaslara calisanlar yok mu? elbette var. cunku bu kisilerin amaci kalici oturum veya vatandaslik alincaya kadar idare etmek olabilir. bunlari aldiginda daha guclu maas pazarligina oturabilir.

ya da bazilari is-yasam dengesi icin almanyayi tercih ediyor olabilir, ornegin 30 is gunu senelik izin gayet iyi bir imkan olabilir.

evli ve cocuklu olanlarda cocuklarinin gelecegi, ucretsiz egitim, cocuklari icin alman vatandasligi bir hedef olabilir.

abd ozellikle yazilimcilar icin cok daha iyi imkanlar sunuyor, ama herkes yeni ulke,tekrardan calisma izni prosedurleri gibi konulara o an hazir olmayabiliyor. ya da evli ve cocuklu olanlar icin maasin yaninda isten kuvulmamma guvencesi on planda olabiliyor.

ayrica abd icin 400 bin yillik/brut maas herkes almiyor, bu ortalama ustu bir maas. ayni sekilde almanya icin 3500 aylik/net maas da herkes almiyor, bu ortalama alti bir maas bu nitelikte biri icin. o nedenle iki ornekten, bir ortalama ustu maas ile bir ortalama arti maas uzerinden genelleme yapmak biraz yaniltabilir.
0
emrahday
(07.09.23)
AB'de (ab dedim ama almanya) ulaşacağın max maaş 90K ondan sonrası daha yüksek pozisyonlar ancak bu pozisyonlara çalıştım geldim olmuyor kolay değil. Gidebiliyosan amerikaya gidiceksin tutunacaksın para orda. 34 te geldik buraya artık yarı enerji kalmış bize abd gelmez. Sakin sıkıcı hayat, araçla bütün avrupa geziliyor, şarap peynir italya ispanya, Amerika başka bir dünya, ne güzel kafiyeli yazdım sana
0
abi bi dizi buldum on numara
(07.09.23)
ben özellikle doktorlarin almanya tercihini sacma buluyorum.
3000-3500 doktora ögrencisi maasi. alim gücü yüksek oldugu icin yetiyor ama iyi bir para degil.
iki ülke arasinda farklar var, bana göre amerika is odakli ama almanya'da insanlar hayat odakli.
0
Coma
(07.09.23)
ABD de hem gelir vergisi hem de ürünlerde vergi var. Millet öğle arası yapmadan çalışıyor. Yemek molası yok. Frozen food tan obezite oranı %40 Lara yakın. Ortam fazlasıyla hardcore.
0
roe
(07.09.23)
daha bölüme başlamamışsın bu kafa ösym kafası açıkcası. abd mi avrupa mı da açıkcası sadece maaşa bakarak değerlendiremezsin. tercihlerde sadece buna bakarsan büyük oranda mutsuz olursun. örneğin odtü'den mezun olup kendine kıyas olarak asgari ücretten ne kadar kazanıyorum diyen birinin vizyonu yoktur.

bence okul sürecince yurtdışı tecrübesi edinmeye çalış. yolunu daha kolay bulursun.
0
blackkmamba
(07.09.23)
Dünyadaki en saçma şey kaç asgarî ücret aldığını hesaplamaktir. Bunu trilyon kere söyledim sözlükte. Paranin değerini kaç asgarî ücret olduğu ile hesaplayamazsin.
Senin mantığına göre 3 asgari ücret 2 asgarî ücreti geçmeli ama geçmiyor iste. Bunu da Avrupa'da yasamayan uzaktan bilemez çünkü sığ bakış açıları.

Arkadaşın az alıyor. 5 sene denetimli adam hele almanya gibi maaslari Fransa'dan fazla olan ülkede benle aynı parayı alıyor ki ben yazılımcı değilim. Tabiki düşük maaş alıyor.

Bu arada Avrupa'da yaşamanın tek olayi para değil. Bunu da bakış açısı sadece para olan birine anlatmak zor maalesef. Eğer bakış aciniz paraysa dubai, singapur, abd iyi seçenekler. Denildiği gibi İşvicre almaz.

Bu arada 400 bin dolar adamin cvsi ile bahsettiğin kisinin cvsi hic de aynı durmuyor. Biri 9 yildir mezun tahminen o kadar deneyimi var ve top 20 master demissin. Diğeri 5 yıl deneyimli. Nasıl aynı cv?

Bu arada Türkiye'de 7 asgari üstü alan arkadaşım var ama Avrupa'ya gidecek çünkü ülkeden bıkmış halde. Biz de benzer sebeplerden gittik. Yani giden insanlarin tek olayi para değil.
7 asgari ücret sana türk halkindan, siyasetinden fanus içinde uzaklaşmak için yeterli değil.
Hatta ben sunu diyeyim; bugün ortalama gelirim 3500, Türkiye'ye 6-7bin eurodan aşağı gelmem, onda bile 2 sene falan anca gelirim. Bana ve benim gibi insanlara asıl Türkiye'ye gelmek için iki katı falan para ödenmesi lazım ki orayı çekelim.

Neyse daha mezun olmana var, milyon tane fikrin olur. Benim arkadaş singapur'da falan çalışmıştı hatta is öğrenmek için.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
bence gayet güzel soru sormuş arkadaş yaşına göre, güzel de cevaplar gelmiş.

"olay sadece para değile" farklı bir açısı daha ekleyeyim;
türkiyede dahi örneğin 10 asgari ücret yerine 6-7 asgari ücret alayım ama sorumluluğum, mesai saatlerim daha az, kafam rahat olsun diyebilirsin. diyen insanlar var.

şahsen çalıştığım şirkette yönetici olmak istemeyen profesyonelleri biliyorum, yönetici olsa %30 daha fazla olacak ama stresi belki x2.
kısaca her şey daha fazla kazanmak değil.
0
nuisance
(07.09.23)
Almanya'da bir ABD sirketinde calisiyorum.En buyuk korkum ABD'ye merkez ofise cagirmalari. Her seyden once ABD'de maaslar daha yuksek dogru.Universiteden yeni mezun, yazilimci ve competitive bir karakter icin ABD dogru adrestir katilirim.Hele de FAANG'da isbasi yapabiliyorsa kariyer ve para anlaminda onu Avrupa'ya gore cok daha aciktir.Maaslar esdeger pozisyonlarda X2-X3 olabilir o da dogrudur ama belli bir yastan sonra- ki 35-40 'li yaslardan bahsediyorum Avrupa'nin baska guzel oncelikleri oluyor bunlari birakmak istemiyorsunuz.Anlatmasi zor ama Avrupa yasamak icin daha keyifli bir yer.Almanya'da yasayan biri icin tum Avrupa elinin altinda ama ABD in the middle of nowhere gibi hissettiriyor bana.Sanki dislileri calisip sizi ezecek gibi geliyor.

Avrupa : Daha keyifli yasam, is &ozel hayat dengesi,Cocuklar icin okul olanaklari, Arkadas cevresinden kopmama yada daha az kopma, Yerel halkin daha soguk olmasi ama buna ragmen sizin gibi Turkiyeden gelme beyaz yakalarin daha cok olmasi,Yabanci dil ile ilgili engeller
ABD: Yuksek maas &kariyer, irkcilik olmamasi, Avrupaya mesafe ve saat farki yuzunden Avrupa&Turkiye'deki cevrenizden kopmak, Ingilizcenin avantaji

Ben Otuzlu yaslarin sonunda tercihimi ALmanyadan yana yaptim ancak 25 yasinda ODTU mezunu bekar bir bilgisayar muhendisi olsam ABD'yi denerdim
0
turkuaz
(07.09.23)
aynı şeyleri yaşayıp türkiyeye geri döndüm şu an londra'dan. aşırı saçma oralara gidip o şekilde yaşamak. eskidenmiş o işler. ya da hiç bir şeyin olmayacak türkiyede o zaman gidersin anlarım. şimdi zaten global işler yapıyoruz. türkiye'de de iyi kazanıyorsan gidip kalmanın çok büyük bir anlamı yok bence. git bir süre çalış, tecrübe kazan, dön en mantıklısı gibi.
0
mhmtt
(08.09.23)
Bu sorunun cevabı beklentiye göre değişir.
Öncelikle eğitim, kariyer ve para kazanma becerisi bambaşka konular.
Avrupa'ya giden insanlar genelde yanlış beklentilerle gidiyor.

Türkiye'de asgari ücretten hallice kazanacak bir mavi yakalı ya da zanaatkar için Avrupa muhteşem. Ama beyaz yakalı için maddi olarak çok efsane farklılıklar olmaz çoğu zaman.

Denklem basit, Türkiye'de kazancınız düştükçe, elinizde bir mesleğiniz olduğu sürece Avrupa'nın size yaşatacağı sıçrama büyüyor. Ama özellikle Türkiye'de iyi kazanan ve iyi standartlarda yaşayan insanlar için Avrupa maddi olarak o kadar avantajlı değil. Orta ya da üst seviye çalışanlar arasında Avrupa'dan teklif alıp, "türkiye'de daha iyi şartlarım" diye reddeden de çok insan var.

Avrupa, özellikle kuzey avrupa "para kazanmak" için tercih edilebilecek yerler değil beyaz yakalı için. Ama refah standartını korumak için tercih ediliyor. Kuzey Avrupa sana para değil, standartlaşmış bir refah sunuyor. Çünkü Türkiye'de iyi kazanan kalifiye bir adam da olsan 6 ay işsiz kalsan sefil oluyorsun.

Kuzey Avrupa'da sana bu güvenceyi sunuyor. İşsiz de kalsan, genel müdür de olsan yaşayacağın hayat standartı arasında uçurum yok. Elbette kolay değil Avrupa da ama çalışma şartları vb daha insani. Genel olarak avrupa'daki mantık herkese asgari bir refah sunmak üzerine. O yüzden yazılımcı, finanscı, tesisatçı, terzi, oto tamirci fark etmez bunlar kazanç olarak birbirine yakın olabiliyor. O yüzden almanya'da bir boya ustası da, mühendis de paris'te haftasonu gezisi yapabiliyor.

Yani beklentiniz bu yöndeyse, Avrupa'ya gidin. Almanya'da bir yüksek lisansın tabii ki AB sınırlarında iş bulma şansınızı artıracağı aşikar.

Ama önceliğiniz para ise durum başka. Zaten para kazanmak isteyen insan maaş kovalamaz. Kendi işini kurup büyük kazançlar elde edebileceği yerler arar.

Ama biz maaş özelinde bakalım. Avrupa'yı zaten anlattık yukarda.
Avrupa'da bir iş bulduğunuzda sizi genelde standart çalışan olarak istihdam ederler. Expat gibi değilsiniz yani orda tam.
Mesela global bir şirketin berlin ofisinde iş bulduğunuzda size standart bir almana sunulan maaş ve imkanlar verilir. Fazlası değil.

Ama aynı şirketin dubai ofisinde ya da singapur ofisinde iş bulduğunuzda size cazip bir "expat" paketi sunulur. Mesela almanya'dakinden daha yüksek bir maaş, pozisyona göre acayip yan haklar (ev kirasının ödenmesi, çocukların okul parasının ödenmesi, full+full sağlık sigortası, yılda birkaç kez ülkene gidip gelmek için uçak biletleri, araba vs.). Çünkü Almanya'da çalışmak isteyen binlerce insan bulabilir her şirket. ama dubai'ye gönderecek ya da orada kalmak isteyecek kalifiye adam bulmakta zorlanıyor. Bu durumda orada çalışanlara böyle paketler sunuyor. Mesela kuzenim polonya'da yaşıyor. Çalıştıkları şirkete bir italyan gelmiş. Böyle bir expat paketiyle. Adamın polonya'yı seçme sebebi, şirketin çocuklar için özel okul ücretini ödemesi. İtalya'da bu imkan sunulmadığı için adam daha az insanın tercih ettiği polonya'ya gidiyor orada iyi bir özel okulda çocuklarını ücretsiz okutmak için.

Türkiye'deki kalifiye bir insan için BAE (Dubai), Singapur, Hong Kong, Kore, Doğu Avrupa (polonya, macaristan, romanya, ukrayna vb), Kuzey Afrika, Asya-Pasifik, Türki Cumhuriyetler gibi yerler çok daha büyük kazanç fırsatları sunuyor. Bir de Türkiye'den bir insanın avrupa'da iş bulması kolay değil. İnanılmaz bir cv ya da çok ihtiyaç duyulan spesifik bir özellik lazım. Ama bu ülkelerde bulabiliyor. Bu ülkelerde global bir şirkette bir süre geçirdikten sonra o şirketin avrupa ofislerine sıçramak daha kolay.

Dediğim gibi bu kısım önceliğiniz para diye anlatıyorum. Bilgisayar mühendisliği okuyormuşsunuz. Muhtemelen en hızlı para kazanabileceğiniz alan yazılım olur. Bu alanda birincil önceliğiniz "para kazanmak" madem, kendi işinizi oluşturmak daha büyük ve önemli bir konu. Ne iş yapacağınızı ben söyleyemem bu basit bir web geliştirme ofisi de olabilir, bir oyun şirketi de olabilir, bir saas da olabilir... O zaman da mesela ilk tercih almanya, ingiltere gibi gelişmiş ülkeler mi olur? Mesela ankara anlaşmasıyla falan londra'ya, berlin'e giden çok oldu. Ama orada zaten bu ihtiyaçları karşılayan zibilyon tane şirket var. Onlarla nasıl rekabet edeceksin?

Kendi işini yapıp para kazanmak için, o sektörün henüz gelişmediği yere gidersin. GElişmiş ülkede "para kazanmak" daha zordur. Gelişmekte olan ülkede birçok sektörde boşluklar vardır, işinizi iyi yaptığınız sürece boşluğu kapatabilirsiniz. Hatta Türkiye'nin ucuz iş gücünü kullanıp Avrupa'ya pazarlayabilirsiniz vs... Bunlar da fırsat.

Amerika ve İsviçre çok ayrı caseler.
ABD kazancın da, kaybın da çok uçlarda olabileceği bir ülke.
Avrupa'ya benzemiyor. Daha çok Türkiye gibi.
O yüzden çalışma şartları daha sert, rekabet daha sert.
Ama kazancı ya da kazanç potansiyeli de ona göre.
ABD'de mesela teknoloji alanında doğru hamlelerle 6-7 haneli yıllık kazanmak gayet mümkün.
Tabii abd'de büyük batmak da olası.
0
anten
(08.09.23)
(7)

köpek sahiplenirken dikkat edilmesi gerekenler

a7x
eşimle uzun zamandır köpek sahiplenmek istiyoruz. 5-7 yaşında kısa bacak, çok tatlı, dakhund melezi, erkek, kısır olmayan terk edilmiş bi köpekle tanışacağız. ikimiz de daha önce hayatımızda hiç köpek bakmadık, ama çok uzun zamandır bu düşünce içerisindeyiz. hayat tarzımız köpek bakmak için uygun. s
eşimle uzun zamandır köpek sahiplenmek istiyoruz. 5-7 yaşında kısa bacak, çok tatlı, dakhund melezi, erkek, kısır olmayan terk edilmiş bi köpekle tanışacağız. ikimiz de daha önce hayatımızda hiç köpek bakmadık, ama çok uzun zamandır bu düşünce içerisindeyiz. hayat tarzımız köpek bakmak için uygun. sahipleneceğimiz köpeüin yavru değil yetişkin olmasını özellikle istiyorduk ki deneyimsizliğimizden dolayı zorlanmayalım, süreci mümkün olduğunca kendimiz için kolaylaştıralım. bu arkadaşın yaşça büyük olması sebebiyle başkaları için çekici gelmeyeceğini de düşünüyoruz o yüzden bize daha da sempatik geliyor tabiii. tanışıp kanımız kaynarsa "şuna kesin dikkat edin", "sahiplendirmeye çalışan kişiye kesin şu soruyu sorun" diyebileceğiniz bişey olur mu? ya da bi öneriniz vs? cevap vereceklere şimdiden teşekkürler.
0
a7x
(07.09.23)
öncelikle tebrikler ve şansı olmayan bi köpek sahiplenmeyi tercih ettiğiniz için teşekkürler :) tuvalet eğitimini sorun. çocuklarla arası nasıl, kedilerle diğer köpeklerle vs arası nasıl, sosyalleşmiş mi insanlarla nasıl bunları da sorun. kısırlaştırın tabii muhakkak. tasma eğitimi var mı, yalnız kalmaya alışkın mı, evde havlıyor mu, kendi hayatınıza uyum sağlaması için ne konularda eğitmeniz gerekecek özetle bunları sorun.
0
pide
(07.09.23)
ay çok tebrik ederim. bir canlının hayatına ışık olmak inanılmaz güzel bir şey. inşallah iki taraf için de olumlu olur ve tüyü kadar ömrü olur bıdığın
bence kesinlikle önemli olan özellikle çocuklar ve diğer hayvanlarla ilişkisi nasıl. agresyon veya anksiyete gösteriyorsa almayın demeyeceğim ama uzun ve özel eğitim gerektiren bir yolculuk olabilir diyeceğim. yaptığı en ufak olumlu hareketi ya da "yapmadığı" olumsuz hareketi övün ve ödüllendirin.

çok mutlu olun <3
0
wild honey suckle
(07.09.23)
İnsan ve hayvanlarla arası nasıldır öğrenin. Problemli olsa bile, sevgiyle eğitirsiniz zaten. İlk bir kaç hafta süresince, tuvalet eğitimi yoksa bile alıştırabilirsiniz. Köpeklerde önemli olan sevgi ve güvendir. Mutluluklar dilerim :)
0
alfired
(07.09.23)
ev içinde aşırı havlaması var mı sorun(mesala her sese, kapı önüne biri gelirse vs) ve dışarda gezdirirken diğer köğeklere hırlıyormu saldırıyormu veya diğer köpeklerin kendisine havlayacak/saldıracak hareketler yapıyormu kontrol edin.
Bunlar tabi ki eğtilebilir davranışlar ama acemi biri için oldukça sorun oluşturur.
0
eja
(07.09.23)
Dachshund'lar biraz yaygarayı seviyorlar yapıları itibariyle çokça havlayabilir, bunu da dikkat alabilirsiniz. Tebrikler şimdiden.
0
mirty
(07.09.23)
Linç yemeyi göze ala ala söyle diyeceğim. Öncelikle yavruyken sahiplendrniz daha iyi olur. Bir yaşından sonra eğitmeniz zor. Eğer evde bekleyeceksiniz huyları belli cins köpek almanız sonrasında sıkıntı yaşayamayız için önemli.Yoksa evde zaptetmeniz zor olabilir. Ben bu yönde morkie tavsiye ederim
0
sonhakan
(07.09.23)
Şimdi ben reaktif agresif köpek sahibi biriyim. Köpeğim yabancıdan korkar sebebi de çok büyük ihtimal aileden eğitim almamis olmasi misal çoğu köpek iletisim metodunu bilmiyor.

Normalde burada kontrol edilenler;
Diğer köpeklerle iletisimi
Diğer hayvanlarla iletişimi
Cocuklarla
Insanlarla

Diğer bakabilecekleriniz;
Korkak mi? Bunu misal bakmazken arkasina ses çıkaran bir şey atarak (misal çelik bir şey) korkutun. Sonra çabuk toparlaniyor mu yoksa hala korkuyor kaçıyor falan mi. Bu size aslında bu gökgürültüsü vs konusunda yardımcı olur. Misal bomba patlasa benim köpek umursamaz ama kapi kapansa korkan hayvanlar var.
Alerjisi/hastalığı var mi? Özellikle türlerin hastalıkları oluyor ona bakin.
Veteriner/bakim nasil? Köpeğin çok tatli olmasi veterinerde çok iyi olduğu anlamına gelmez. Dünya tatlısı olup veterinerde korkudan pitbull gibi saldıran köpekler var. Bakım da aynisi; tirnak kesmek, taramak vs.
Eğitim nasıl? Yemek ya da oyun driven bir köpek mi? Değilse eğitim zor.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
(4)

Pegasus valizimi kırdı? Teklif ettiği valizi kargolamıyor mu?

Pleiades
Merhaba, Pegasus büyük boy valizimi kırdı. Tutanak tutturdum. Mailde İlk önce 427 tl ödemeyi kabul etti. Sonra benim kırılan valizimin boyutunda ve kalitesindeki valiz 800 tl civarında olduğu için kabul etmedim. Bana 800 tl ödeme yapın ya da aynı boy kalitede valiz gönderin diye mail attım. Aşağıdak
Merhaba, Pegasus büyük boy valizimi kırdı. Tutanak tutturdum. Mailde İlk önce 427 tl ödemeyi kabul etti. Sonra benim kırılan valizimin boyutunda ve kalitesindeki valiz 800 tl civarında olduğu için kabul etmedim. Bana 800 tl ödeme yapın ya da aynı boy kalitede valiz gönderin diye mail attım. Aşağıdaki şekilde cevap vermişler.

Bu valizi gidip almam mı lazım. Eve kargo yapmıyorlar mı? Bu konudaki tecrübeleriniz nedir? 800 tl de ısrar mı etmeliyim?

(git: hizliresim.com). Göndereceği valizi ekledim.

Öncelikle Pegasus Havayolları uçuşunuzda yaşamış olduğunuz bagaj aksaklığından dolayı üzgün olduğumuzu belirtmek isteriz. Kayıp ve hasarlı bagaj hususunda tarifeli taşıyıcıların yükümlülükleri IATA kuralları ile sabit olup, misafirin gerçekte bagajını kaybettiği veya hasarlı olduğunu belgelemesi ile esastır. Bu konvansiyon ve protokol havayolunun sorumluluğunu belirlediği gibi birçok hallerde de sınırlandırmaktadır.

Şirketimiz prosedürlerine göre hasarlı bagajınızın yerine ekte görseli bulunan büyük boy bagajı hangi istasyondan teslim alabileceğinizi tarafımıza iletmenizi rica ederiz. Yapacağınız bildirim sonrasında ilgili havalimanında adınıza bagaj stoku ayrılarak tarafınıza bilgi verilecektir.
0
Pleiades
(06.09.23)
Kırılan bagaj, havalimanında ilgili bölüme (lost&found) gidip, durum bildirilip ve rapor tutulduktan sonra ödeme veya muadil ürün ile değişim talep edilir. Siz ikisini de kabul etmemişsiniz. Sonradan da evime göndersinler diyorsunuz.

louis vuitton çantanız bile olsa alacağınız tutar yine maksimum aynı olur. yurt dışı uçuştan gelindiyse bu tutar dolar olur. yurt için 427 TL ise yurt dışı 427 Dolar ödenir.
0
janavarorion
(07.09.23)
Janavarorion dediklerine haklı olduğunu düşünmüyorum.
Yani pegasus böyle mi bilemem de yaşadığım havayollarinda;
Tutanak tutulmasi.
Bu tutanak ile bir email adresine fotoğraf ve tutanak atilmasi.
Onlarin sana karşı teklif ile gelmeleri.
Senin karşı teklif yapman vz vs derken haftalarca süren bir süreç.
Hayatımda havalimanında direkt para ya da değişim yapilan bir şeye rast gelmedim. Belki eskidir ama simdi bu süreç çoğu firma tarafından outsource bile edildi.
Valizin markasina, modeline ve kaç yıllık olduğuna göre hesaplaniyor. Elinizde fatura falan varsa daha iyi bile. Bir de çelik gibi sinirlerle.
Bu noktada valizi eve de yolluyorlar ve valiziniz pahaliysa evinizden alıp tamir edip geri getiriyorlar.

Misal 2 ay önce samsonite alsaniz ve bunu kirsalar (tutanak tutulacak) tabiki size 400 lira vermeyecekler. Bu noktada benim valiz eskiydi misal, 70€ mu ne verdiler yurtdışında.

O sebepten elimde kaynak yok ama 400 lira asla ama asla max olamaz.

Ha bu arada pegasus tahminim şöyle yapıyor;
Gelin bagaj verelim ama istasyona geleceksiniz.
Ya da gelin para verelim ama bunla alamazsiniz yeni.
Bu olay celik gibi sinir dediğim yer.
Bu arada valiz yeni değilse size asla yenisini alacak para gelmez. Eskimesi hesaplaniyor.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
Değerli bir valizse insan sinir olur fakat,

Ağustos başında Sabiha Gökçen'de büyük ışık çantamı beklerken (kayıp bagaj kısmının o tarafta bekleniyor, valizlerle birlikte gelmiyor) bir kadın geldi, valizinin 2 tekeri kırılmış orada sisteme girildi adam içeriden yeni valiz alıp geldi. Aynı fotoğraftaki gibi siyah bişeydi ama ucuz standart bişeydir herhalde. Yani o an gidenlere hemen teslim ettiklerini gördüm. Ama valizim şu değerde bunu değerlendirin ödeyin denirse iş maile kalıyordur bu şekilde.
0
nhk ni youkosu
(07.09.23)
Herkese merhaba tekrardan,
Olay yurtdışında havalimanında oldu. Tutanak tutturduk. Türkiye’ye gidince mail atın fotoğraf gönderin dediler. Yeni valiz vermedi kimse. Yani kabul etmediğim durum olmadı @ janavarorion.

Açıkçası vereceklere valize okeyim. Ama gel al kısmı zor. Yakınımda havalimanı yok.
0
🌸Pleiades
(07.09.23)
(7)

Tahliye taahhütnamesi imzalayınca ev sahibi %25 üstünde zam yapabilir mi

ananiyimioguz
oluyor teknik olarak? Yani biz kiralık ev ararken tahliye taahhütnamesiz kimse kiraya vermediği için mecburen imzalayıp kiraladık.10k kira veriyoruz diyelim, 12.500 olur diye hesaplıyorduk biz hep.Olmaz ben 20k istiyorum derse ve kabul etmezsek, o zaman 1 yılınız doldu hadi bakalım çıkıyorsunuz diye
oluyor teknik olarak? Yani biz kiralık ev ararken tahliye taahhütnamesiz kimse kiraya vermediği için mecburen imzalayıp kiraladık.

10k kira veriyoruz diyelim, 12.500 olur diye hesaplıyorduk biz hep.

Olmaz ben 20k istiyorum derse ve kabul etmezsek, o zaman 1 yılınız doldu hadi bakalım çıkıyorsunuz diyebilir mi?
0
ananiyimioguz
(06.09.23)
Peki çıkamıyoruz şuan ev yok falan dersek ne kadar uzatabiliriz dava süreçlerini? 1 sene uzuyor ise o bizi kurtarır zaten çıkarız sonra.
0
🌸ananiyimioguz
(06.09.23)
Evet.
Bu sebepten yakın arkadaşım bir diğer yakin arkadaşım olan avukatla çalışıyor (7-8 dairesi var).
Hepsine tahliye taahhütnamesi imzalatiyor. Kiraya karşı gelirse çıkarıyor.

Kısacası 12.5 falan olmaz.
0
logisticsmanager
(06.09.23)
Avukat arkadaşa sordum;
Tahliye taahhütnamesi hukuka uygun duzenlenmisse (yüzde 90i yanlış duzenleniyor dedi) min 2 ay max 1.5 yil.

Iki ayda çıkardığım da oldu 8 ayda çıkardığım da oldu ki bunda itiraz vs oldu ama 8 ayda cikarildi dedi.
0
logisticsmanager
(06.09.23)
taahhütname tarihleri sonradan dolunca geçerli oluyor muymus.
kiracılar yaklasık ne kadar süre sonra cıkıyor

@logisticsmanager
0
widee
(06.09.23)
amaç o zaten evet
0
jamswety
(06.09.23)
tahliye taahütü ile en geç 1-2 ay içerisinde çıkmanız gerekir.

taahütname tarihleri sonradan dolunca geçerli olur, yargıtay ev sahibine verilen açık çek olarak kabul eder.

imza benim değil diye itiraz ederseniz işi uzatırsınız, sonrasında imza inkar tazminatı ödersiniz.
0
wonnka
(06.09.23)
Evi kiralarken taahhütnameyi imzalamak zorunda olduğunuzu kanıtlayabilirseniz, geçerli olmaz. Tahliye taahhütnamesi daha sonra, tamamen sizin razı olduğunuz şekilde ve hiçbir şart içermeyecek şekilde olmalı.
0
malheiros
(06.09.23)
(4)

thy - pegasus ek bagaj ücretleri

avatar is back
ikisinin de standart paketi 15kg ama bana ekstra 10kg lazım olacak gibi (yurtiçi). bir türlü güncel düzgün ücretlere ulaşamadım. tahminen ne istenir? teşekkürler.
ikisinin de standart paketi 15kg ama bana ekstra 10kg lazım olacak gibi (yurtiçi). bir türlü güncel düzgün ücretlere ulaşamadım. tahminen ne istenir? teşekkürler.
0
avatar is back
(06.09.23)
Thy suradan
www.turkishairlines.com
Izmir istanbul 12kg 540 dedi.

Pegasus anladığım mobil uygulamadan falan oluyor :/
0
logisticsmanager
(06.09.23)
çok sağolun. pegasusta ortalama bu kadar mıdır acaba, çünkü 1,5 sene önceki tl ile y.dışı 9 kiloya 950 lira ödemiştim de merak ettim
0
🌸avatar is back
(06.09.23)
Pegasus Kıbrıs uçuşu. Yanlışlıkla bagaj hakkı olmayan bilet aldığımdan 20 kg için 204 TL ek bagaj satın aldım.

Bunun üzerine ek yapmak istediğimde

5 kg - 292 TL
10 kg - 583 TL
20 kg - 1165 TL

diyor.
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(06.09.23)
ben kargo ile 200 tl ye göndermiştim
0
mtgs
(06.09.23)
(4)

seat'ın üretiminin durmasının vatandaşa etkisi ne olur

Filinta61
6 yaşında seat leon sahibiyim.açıkcası arabayı değiştirmek istiyordum ama bir yandan da seviyordum. seat artık otomobil üretmeyecekmiş. cupra üretecekmiş sadece.sizce değiştirme işini hızlandırmalı mıyım yoksa bir müddet daha binmeli miyim. ikinci eli düşüşe geçer mi?
6 yaşında seat leon sahibiyim.

açıkcası arabayı değiştirmek istiyordum ama bir yandan da seviyordum.


seat artık otomobil üretmeyecekmiş. cupra üretecekmiş sadece.

sizce değiştirme işini hızlandırmalı mıyım yoksa bir müddet daha binmeli miyim.

ikinci eli düşüşe geçer mi?
0
Filinta61
(06.09.23)
30 yıl önce üretimi duran Tofaş kuş serisinin bile, hem piyasası var, hem ustası var, hem parçaları var, hem kullanan var.
Chevrolet ülkemizden çıktı yine aynı.
Dert edilecek bir şey değil. Kazasız belasız
0
etna
(06.09.23)
Etna +1
Zamanidna Cruze vardi, sonra sattık ama arada bakarım. Hala piyasasi var.

Seat da daha 2030a kadar üretilecek. Bir etkisi olmaz ki vw grubunun. Parça sıkıntısı falan da olmaz.
0
logisticsmanager
(06.09.23)
Seat yavaş yavaş çaptan düşecektir.
0
useless
(06.09.23)
yani illa ki bir değer kaybı oluyor ama cüzzi miktarda kalıyor bu. sonuçta çalışan işleyen bir araç. önemli olan yedek parçasının bitmemesi ki o bitmez. opel de pahalı d segmenti olan insignia'nın üretimini bıraktı mesela ama hala alıcısı satıcısı var. fiyatı da %10 bile geri gelmedi.
0
mordorlu ziya
(07.09.23)
(4)

Neden bu dilde düşünerek konusuyorum çözümü nedir?

Zetnikov
Arkadaslar 2. Yabanci dil ispanyolca ogreniyorum 1.5 yidir hocamla yada online konusabiliyorum seviyem intermediate fakat bi kafede falan ispanyolca konusan biri soru sorunca cat diye kitleniyorum zaten cok asiri hizli konusuyorlarIngilizcede boyle bi sorunum yok Acaba fazla yazi yazmiyorum bu sebep
Arkadaslar 2. Yabanci dil ispanyolca ogreniyorum 1.5 yidir hocamla yada online konusabiliyorum seviyem intermediate fakat bi kafede falan ispanyolca konusan biri soru sorunca cat diye kitleniyorum zaten cok asiri hizli konusuyorlar

Ingilizcede boyle bi sorunum yok

Acaba fazla yazi yazmiyorum bu sebeple olabilir mi gunluk tarzi ve otomatik cevap verme becerim mi korelmis tavsiye verebilir misiniz
0
Zetnikov
(05.09.23)
Tespit etmişsiniz sanki; fazla yazı yazmamak.
Kendi cümlelerinizi, hikayelerinizi yazmak çözüm olabilir gibime geliyor.
Bu arada ben de İspanyolca öğreniyorum ve ben de intermediate'ım. DM'den erişirseniz WhatsApp üzerinden felan konuşma pratiği fln yapabiliriz ve bence çok iyi olur!
0
pangea
(05.09.23)
o seviyede normal. yapamadıklarınıza bakıp hevesinizi kırmayın. ne kadar öğrendiğinize bakın bence.

ben 5 yıldır almanca konuşuyorum hala arada bazen "ne diyorum lan ben" oluyor.
0
bohr atom modeli
(06.09.23)
5 yıldır Fransa'dayim. Geçen biri bir şey dedi, kaldım öyle. Çünkü 5 yılda hiç karsilasmadigim bir olaydi.

Onun dışında böyle random olaylara rahatca cevap vermek biraz zaman alıyor.

Ben de is yeri dışında Fransızca yazmam hiç. Aksine o durumlara dusmediyseniz olmuyor o beceri bence. Bu durumlarla karsilastikca bence gelişir.
0
logisticsmanager
(06.09.23)
Yaş etkisi de var.

İngilizceyi genç yaşta öğrenmeye başlıyoruz. Beynin öğrenme kapasitesi daha yüksekken. Ve o bilgiler kalıcılaşıyor.

Ama siz şimdi yeni bir dil öğreniyorsunuz ve yaşınız ilerledikçe bu beceri azalıyor.
0
anten
(06.09.23)
(2)

Enflasyon beklentisinin yüksek çıkmasına rağmen

prole
J.P.Morgan, TÜİK ve TCMB 2024 için rekor enflasyon beklentisi açıklarken nasıl oluyor da dövizde nispi düşüş olabiliyor? Zira yüksek enflasyon beklentisi lira üzerinde değer kaybı, her her emtia üzerinde fiyat artış baskısı yaratır diye biliyorum. Bu nasıl oluyor?
J.P.Morgan, TÜİK ve TCMB 2024 için rekor enflasyon beklentisi açıklarken nasıl oluyor da dövizde nispi düşüş olabiliyor? Zira yüksek enflasyon beklentisi lira üzerinde değer kaybı, her her emtia üzerinde fiyat artış baskısı yaratır diye biliyorum. Bu nasıl oluyor?
0
prole
(05.09.23)
MB.nın iki tane seçeneği var.

Ya borçla harçla piyasanın döviz ihtiyacını karşılayarak yani piyasayı fonlayarak döviz fiyatını olduğu yerde tutacak,

Ya da döviz fiyatının artmasına müsaade ederek KKM lerin devasa ve ödenemez olmasına neden olacak.

Birinci yolu seçmiş durumda.
0
Mirket
(05.09.23)
twitter.com

Bu haberin etkisi vardır.
0
logisticsmanager
(05.09.23)
(9)

parfümü nasıl kullanıyorsunuz?

metematik
tenine sıkan var, elbiseye sıkan var, sadece boynuna sıkan var. siz nasıl kullanıyorsunuz? en sağlıklı ve doğru kullanım nasıl olmalı?
tenine sıkan var, elbiseye sıkan var, sadece boynuna sıkan var. siz nasıl kullanıyorsunuz? en sağlıklı ve doğru kullanım nasıl olmalı?
0
metematik
(05.09.23)
Üzerimde önemli bir kıyafet varsa temas ettirmemeye özen gösteriyorum...(daha önce gece elbiseme iz yapmıştı.) iki karış uzaktan özen gösteriyorum.
0
gadlemler
(05.09.23)
Sokacağım yere losyon suruyorum.
Sonra birer adet kulak arkasi, bir adet boyun bir adet bilegin ustu(alti degil).

Herkesin kendine göre biraz bu. Net bir bilimi yok, vücut yapisina, terlemeye falan değişir.

Elbiseye sikiliyor da çok tercih etmiyorum.
0
logisticsmanager
(05.09.23)
Deodorant koltuk altı, parfüm boyun ve kulağın arkasına doğru.
0
d max
(05.09.23)
Boynuma sıkıyorum, kıyafetime de geliyor zaten. Erkek.
0
prole
(05.09.23)
Doktorumun parfümlerin akciğer kanseri yaptıgını söylediginden beri boyun hizama değil de yogun solumamak için gögüs hizamdan aşagı sıkıyorum.
0
limonlu eksi
(05.09.23)
Erkeğim, 2 boyun, 2 bilek, 1 kıyafet. (eu de toilette)
0
kimlanbu
(05.09.23)
asla tenime degdirmem. kiyafetlerime sikarim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.09.23)
Parfüm giysiye sıkılan bir şey değil, tamamen parfümün doğasına aykırı bir şey bu. Parfüm bilek, dirsek içi ve boyun gibi vücut ısısının yüksek olduğu yerlere sıkılır buralardan vücut ısısıyla aromatik yağlar etrafa yayılır. 3 nota da ayrı bir zamanda ayrı kokular yayar.

Yani tercihen siz kumaşa da sıkabilirsiniz ama bu karton bardakta şarap içmek gibi bir şey olur. Ama karton bardağın şarabın tadına etkisi kumaşın parfüme etkisinden daha az. Isı parfümün kokusunu çok büyük oranda etkiliyor, ayrıca kaliteli ve pahalı parfümlerin esas para eden kısmı olan dip notalarının kokusu sadece teninizde işlevsel olan bir şey.
0
akhenaten
(05.09.23)
Parfüm kıyafete sıkılmaz. Herkesin teninde farklı bir kokuya dönüşür. Tene sıkılır o yüzden.
0
roe
(05.09.23)
(11)

Avrupa bizi kıskanıyor mu?

kiriko
Arkadaşlar güya Avrupa her yönden gelişmiş diyoruz.Neden ev fiyatları çok pahalı?Yani asgari ücretli o fiyatlarla zar zor geçinmez mi? Pahalı olan ne demir mi çelik mi çimento mu aklım almadı?Hakikaten Avrupa bizi kıskanıyor mu yoksa:))
Arkadaşlar güya Avrupa her yönden gelişmiş diyoruz.Neden ev fiyatları çok pahalı?Yani asgari ücretli o fiyatlarla zar zor geçinmez mi? Pahalı olan ne demir mi çelik mi çimento mu aklım almadı?Hakikaten Avrupa bizi kıskanıyor mu yoksa:))
0
kiriko
(05.09.23)
neye gelişmiş dediğine bağlı. Çok katı regülasyonlar ve bu nedenle şehre yeni bina yapılamaması = yüksek fiyatlı evler. Ama güzel görünen şehirler.

"her yönden" gelişmiş diyen yoktur bu arada. Çok/genç nüfus ve acelecilik sebepli şeylerde biz iyiyiz. Online bankacılık, acil servisler, özel hastane gibi.
0
nhk ni youkosu
(05.09.23)
Kendi yaşadığım yerde Fransa'da asgari ücret kazananlarin orani yüzde 12.
Türkiye'de yüzde 40i asti. Artik kac bilmiyoruz.

Yani asgari ücretli Süper geçinmez tabiki, adı üstünde.

Ama ben hep bu basit ornegi veririm;
Bir gün arkadaş carrefour iş başvurusu yapti. Ben de hayatımda görmediğim için merak ettim sartlari.
Maas, 13. Ay bonusu, kar payi, 5 hafta tatil, yüzde 10 indirim, hayat sigortası, tatil ceki.

Neyse yani asgari ücretli isin bile Avrupa'da (üst seviye ulkelerde) farki var.

Soruyu da tam anlamadim bu arada ironi mi değil mi. Gelişmiş ülke olmak ile ev fiyati alakası nedir.
0
logisticsmanager
(05.09.23)
Bu arada her seyiyle her ülkeden iyi diye bir şey zaten olamaz.
Ütopya o.
0
logisticsmanager
(05.09.23)
berlin'in göbeğinde 30 katlı apartmanlar olmamasına, şehirlerinin güzel ve düzenli kalmasına gelişmemişlik diyorsan evet gelişmemişler.
0
ahm1
(05.09.23)
ev fiyatları da kiralar da çok pahalı çünkü
inşaat maliyet endeksi fırladı
-enflasyon,
-borç bulunamama(faizin durumu)
-ve inşaatın en önemli maliyet kalemi demir fiyatlarının ayrıca fırlaması yüzünden
ev üretilmeyince arz olmuyor=mevcut evlerin satış + kira fiyatı artıyor
data.tuik.gov.tr

yıllık konut satışlarına bak 2020 2021 2022de düşmüş, bu korkunç bi şey bu, sürekli artması lazım
data.tuik.gov.tr

türkiyede asgari ücret alanlar %40 değil bir de. o devlete beyan edilen maaşlardan sebep.
sgk priminden kaçıyor işletmeler. vergi ödenmeyen yerde neden prim ödensin.
0
lambırcek
(05.09.23)
Zaten gelişmiş ülke daha pahalı olmaz mı? Garip olan ne?
0
kernelpanic
(05.09.23)
asgari ucretle karsilastirma yapmak bizim turkiyeye has birsey. avrupada asgari ucret demek vasifsiz bir calisanin alacagi, nitelik gerektirmeyen isler icin verilen ucret demek. bu nedenle de avrupada asgari ucreti genelde ogrenciler ek is yaparken, ya da gecici sure is degistirip calisanlar alir. ama maalesef turkiyede asgari ucret tum is kollarinda tecrubeye bakilmaksizin uygulaniyor. avrupada asgari ucret kazanan en az gelire sahip %10 nufusun zorlanirken. turkiyede is yaklasik %50 gercekten cok zorlaniyor gecinmek icin.

insaatta maliyetin onemli bir kismini iscilik maaliyeti olusturuyor. demirin cimantonun isciliginden tutun da insaatin kendisi icin ciddi bir iscilik gerekiyor. turkiyede bu iscilik ucuz, cunku bu alanlarda calisanlarin cok buyuk kismi asgari ucretle calisiyor. hatta o kadar ki bu konuda ise yeni baslayan muhendisler bile ise asgari ucretle basliyor. avrupada ise insaat iscisi, duvarci, fayansci, elektrikci, tesisatci hicbirini asgari ucretle calistiramazsin. bunlar insaat maliyetlerini yukseltiyor. ayni zamanda turkiyede insaat maliyetlerini dusuren en buyuk seylerden biri de sigortasiz isci calistirmak ve taseron sistemi.
0
emrahday
(05.09.23)
ev fiyatları kendi asgari ücretlerine ve kredi imkanlarına baktığında pahalı değil.

eğer normal bir maaşın ve hayatın varsa çok rahat kredi ile 15-20 yıl arasında gerçek anlamda kira öder gibi ev sahibi olabilirsin. tr'de 1000euro ihtiyaç kredisi vermiyor şu an bankalar.

türkiye'nin avrupa'yı geçebildiği tek yer voleybol maalesef.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.23)
ben hayatımın son 5-6 yılını yurtdışında iki farklı gelişmiş ülkede geçirdim. gördüğüm toplam inşaat sayısı bir elin parmağını geçmez. onlar da binanın yıkılıp yeniden yapılmasıydı.

boş gördükleri her alana bina yapmadıkları için talep artmasına rağmen arz aynı kalıyor bu da kiraların ve ev fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. bunun en büyük avantajları şehrin nüfusunun kontrolsüzce artmaması ve şehir dokusunun korunması tabii ki.
0
bohr atom modeli
(05.09.23)
Onların asgari ücretlisinin aldığıyla, bizimkinin aldığı bir değil +1
Onların asgari ücretlisinin nüfusa oranıyla bizimki bir değil +1
Asgari ücret demek zaten zar zor geçinilecek ücret demek +1

Ayrıca
Onlarda musluk tamircisinin biraz para bulmuşu müteahhit olamıyor,
Oralarda klozetin kapıya mesafesi standarttan 2 santim kısa diye inşaat mühürlüyorlar
Tarım arazisinin göbeğine apartman yaptırmıyorlar,
Şehrin dokusunu bozacak gökdelen diktirmiyorlar.
Dolayısıyla arz sınırlı.
İnsanlar bilinçsiz üremediği için yeni binaya talep de sınırlı.
Dolayısıyla arz, talep ve fiyatlar belirli bir yerde buluşmuş kalmış.
0
Mirket
(05.09.23)
- Ev fiyatlarının yüksek olması bilinçli bi politika. Berlin'de yanlış hatırlamıyorsam evlerin %40'ına yakınının sahibi şirketler. Karşında o kadar güçlü bir sermaye grubu varken ev fiyatlarını da düşüremezsin, kiraları da :) Üstüne bi de sürekli göçmen alıp talebi artırırsın, mis gibi iş. İkinci en büyük ev sahibi de devlet, bu da politikacı ve bürokratların elinde ciddi bi güç.

- Regülasyonların da (tüm dünyada) temel amacı piyasaya sonradan girmeye çalışanların önünü kesip, varolan şirketlerin tekelleşmesine yardımcı olmaktır. Avrupa'da bürokrasi cehalet seviyesinde. Baya devrim falan yapıp memur kellesi almadan sorun çözülebilecek gibi durmuyor. Bizde de rüşvet dönüyor (bu belediyeden ruhsat alma muhabbetinin olayı bu), ama henüz kangren boyutuna gelmiş değil. Bizde millet o kadar koyun değil gerçi, misal bu 2. mtv'yi kimse ödemeyecek, sonra da iptal edilecek vs. Covid cezalarında da öyle oldu.

- Stockholm'de şehir içindeki düz normal yollarda toll var, millet de koyun gibi ödüyor, biz bu kadar vergiyi niye ödüyoruz diye soran yok :) Londra'da şehir merkezine arabayla girenden vergi almaya çalışıyorlar şimdi. Yani ev yapamamalarını geçtim, bedava yol da yapamıyorlar. Alman otobanları iyi de Berlin'deki yeni havaalanını yapmaları 15 yıl mı ne sürdü :)

Sözün özü: bürokrasi. Berbat durumda. O yüzden devletin el attığı her konuda durum felaket. Bizim de önümüzdeki 10 yıl, o kadar da olmasa kötüleşecek gibi görünüyor.
0
plutongezegendegilmi
(05.09.23)
(9)

Hangi Ekmek?

kendi helvasını kavuran zombi
Merhaba, paketli ekmek tüketenler için sorularım var. 1- Tam buğday, kepek, çavdar, köy ekmeği, çok tahıllı. hangisini tercih ediyorsunuz? Özel bir sebebi var mıdır?2- Hangi marketin paketli ekmeğini tercih ediyorsunuz?teşekkürler.
Merhaba, paketli ekmek tüketenler için sorularım var.
1- Tam buğday, kepek, çavdar, köy ekmeği, çok tahıllı. hangisini tercih ediyorsunuz? Özel bir sebebi var mıdır?
2- Hangi marketin paketli ekmeğini tercih ediyorsunuz?

teşekkürler.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(04.09.23)
Sorunuza cevap değil ama konuyla ilgili bir bilgi vereyim.

Hani şu beyaz un var ya, bütün ekmek çeşitleri o unla yapılır. İçine bir m,ktar (en fazla üçte bir) diğer unlardan karıştırılarak yapılırsa o diğer unun ismiyle pazarlanır.

Örneğin çavdar ekmeği diye aldığınız ekmekte en az 2/3 oranında beyaz buğday unu vardır)

Diğer unlardan ekmek yapmaya kalkarsanız, kuru ve ufalanan bir şey elde edersiniz.
0
Mirket
(04.09.23)
1- canım hangisini isterse. Eşim evde yapıyor artık ona özel döküm tava falan da aldık. Genelde ekşi maya yapıyor sonra ondan ekmek yapıyor.

2- paketli ekmek ekmek değildir. Hatta Fransa'da paketli ekmeklerin adı pain de mie(yumuşak ekmek) normal ekmeğin adı pain (ekmek). Paketli olanlarda şeker, koruyucu vs bir sürü şey var.
Kısacası ne Türkiye'de ne Avrupa'da paketli ekmek tercih etmem. Ekmek çok basit bir şey yani. Esimle birkaç kere yaptım.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
Ha illa paketli alacaksam şekersiz alırdım.
Yer gök şeker zaten ekmekten de almayalım.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
Bayağıdır ekmek yemiyorum o yüzden hala aynı kalitede midir bilmiyorum.
1- ekşi mayalı ekmek alırdım. Çünkü bence en güzeli o.
2-grandma diye bir marka var. Market olarak macro’da var, online satışı da olması lazım.
0
irene
(04.09.23)
çok ekmek tüketmiyorum ama hangisi denk gelirse.

pain de mie tost ekmeği diye biliyorum. hatta şu tariften yapmışlığım var: www.kingarthurbaking.com

ekmek yapıyordum bir ara ailem için şu tariften: www.kingarthurbaking.com
0
inheritance
(04.09.23)
genelde untadın tam buğdayını alıyorum. o yoksa unonun fırından tam buğdayını.
0
my fault
(04.09.23)
valla ben halk ekmek tercih ediyorum :) hem ucuz, hem temiz, hem güvenilir, hem lezzetli

zaten günde iki dilim ekmek yiyorum. çok da önemli değil benim için
0
abelardo
(04.09.23)
istanbul halk ekmeğin "organik tam buğday ekmeği" eşsizdir. doğal ve organik gıdalara yönelmiş tüketicilere tavsiye ederim.

fındıklı üzümlü altın çörek ekmeği de güzeldir, yolda yolculukta bence en iyi atıştırmalıktır.
0
kesmekes laleler
(05.09.23)
İHE çavdarlı ve tam buğday değişimli alıyorum.
0
peki madem
(05.09.23)
(14)

cumartesi tam gün çalışır mısınız?

Aslan damat
merhaba,İş haftanın 6 günü ve çalışma saatleri 09:00-18:00 arası.Evinize en az 2 vesait tramvay+metrobüs veya 3 vesait olursa tramvay+metro+metro şeklinde. iş; mali işler, bütçe-raporlama. tüm gün dört duvar arasında geçecek bir iş. 6-12 ay kadar idare edebilecek paranız var kenarda.Bu şartlarda bir
merhaba,

İş haftanın 6 günü ve çalışma saatleri 09:00-18:00 arası.
Evinize en az 2 vesait tramvay+metrobüs veya 3 vesait olursa tramvay+metro+metro şeklinde. iş; mali işler, bütçe-raporlama. tüm gün dört duvar arasında geçecek bir iş.

6-12 ay kadar idare edebilecek paranız var kenarda.

Bu şartlarda bir işyerinde çalışır mısınız?

yaş; 38
0
Aslan damat
(04.09.23)
daha iyi bir is bulabileceksem baska yere bakarim. cumartesi detayi onemli degil.
0
buenosdias
(04.09.23)
cumartesi detayi benim icin en onemli sartlardan biri olurdu, insanin hayat kalitesini 3/4 dusuruyor bence. baska bir is bulabilecek durumum varsa calismam, ya da baslarim ama is bakmaya devam ederim. calisirken is daha kolay bulunuyor biraz dogru sanki.
0
kassiopeia
(04.09.23)
yeni mezun olduğumda hiç bakmadan gece gündüz çalışmıştım, ama şimdi 2 çocuk aile vb, çok zor, ama işşizsem çalışırım, çalışırken iş bulmak daha kolay.
0
ravenudon
(04.09.23)
hocam bence 2 şeyi göz önüne almak lazım karar verirken. birincisi maddi olarak karşılığını alacak mısınız düzgün bir şekilde, ikincisi de sizi geliştirecek ya da en azından cv'nize yazdığınızda size katkısı olacak bir iş mi? eğer bunlardan biri yoksa ben tercih etmezdim. hayatımın yaklaşık 2,5 yılında cumartesileri çalıştım ve pek çekilecek dert değil herkesin izin gününde çalışıyor olmak ve kendinize çok az kişisel zsaman bırakmak. ama eğer karşılığı buna değecekse düşünülebilir belki.
0
bu da mi nick degil
(04.09.23)
Yeni mezun oldugumda da böyle calismazdim cünkü genclik enerjisi de hizli bitiyor. Yas 38 demissiniz. Tecrübeniz var yani. Bence kabul etmeyin. Kölelik bu resmen. size ayda 150 bin lira para mi veriyor sanki bu is de haftada 54 saat calistiriyor sizi? yol karsilamiyor, bir sey yapmiyor.
Kabul et, yaninda is ara da demiyorum cünkü bu yogunlukla calisan insanin kafasi baska bir seye enerjisini yatirmayi kaldirmaz.

"bu da mi nick degil" güzel bir noktaya deginmis. eger cv icin cok iyi olacaksa ve maddi olarak cok iyi tatmin edecekse belki bir sene bu iste calismayi düsünürsünüz ama bir seneden sonra bir gün bile cekmeyin kahri. bu iki sarti da karsiliyorsa is, maksimum bir senenizi verin, alacaginizi alin ve ayrilin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.23)
ben de @konuşma ben konuşuyorum gibi düşünüyorum, buraya başlarsam iş görüşmelerine gidecek dermanım kalmaz saplanıp kalırım gibi. şartları da çok iyi değil yol parası yok, gayrettepe gibi yerde günlük 120 lira yemek parası veren bir firma. oradan bile az çok belli ediyor bence kendini. reddediyorum arkadaşlar teşekkürler.
0
🌸Aslan damat
(04.09.23)
12 ay işsiz kaldığınız zaman başvurduğunuz yerlerin yaklaşımı da değişiyor. Ben olsam işi alıp bakınmaya öyle devam ederdim.

Kenarda duran paranız aradığınız işi bulana kadar değil, iş bulamadığınız zamanlar için durmalı. Aksi takdirde iş aramak için 6-12 ay sizi idare edebilecek bir miktarı harcamış oluyorsunuz, yeni gireceğiniz işi baya pahalıya getirmiş oluyorsunuz yani. Değer mi? Bence değmez.
0
akhenaten
(04.09.23)
Parası iyiyse pazar günü de çalışırım.
0
hayirsiz
(04.09.23)
Çalışmam.

Zamanimizi satiyoruz da nereye kadar satiyoruz. Yani cumartesi de calisirsaniz satacak zaman kalmiyor artik.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
ben hep inat ettim . günde 8 saatten fazla çalıştıran yerle vardı her ghün yarım saat veya cumartesileri 2-3 saat gir medim ama başka iş bulabildim sonrasında.
0
ShadowOfMoon
(04.09.23)
Daha iyi bir is bulana kadar mecbur calisilacak. 6-12 ay yetebilecek paraya dokunmam, cok bir para degil.
0
hot potato
(04.09.23)
Kesinlikle çalışmam.
Hele de kenarda idare edecek param varsa birkac ay, asla girmem oraya.

Çünkü girersen baska ise girmesi zor olacak, bir bakmissin 2-3senedir oradasin. Her zaman bir tik iyisi vardır,bir sure disimi sikar daha iyi sartlarda bir yere girene kadar beklerim. Hayatin zehir olur valla.
0
stavro
(04.09.23)
çalışmam. tecrübe ettim ve saçma olduğunu gördüm.
0
yankee jumping
(05.09.23)
Asla. Tüm dandik kariyerimi iş yeri dışında daha çok vakit geçirmek üzerine kurdum. Mesailere gitmedim,. Terfi dilenip yükselmedim. Üç kuruş fazla kazanacağım diye ruhumu satmam.
0
hasmetizm
(05.09.23)
(9)

İş yerleri böyle samimiyetsiz mi ?

skr1292
Yeni bir işe başladım. saçma sapan şeyler. İnsan ben niye böyle şeylerle uğraşıyorum diyor. Ekip lideri yazmış mesela hedefimiz şu, şunu yapmaya çalışıyoruz diye. Samimiyetsiz bir ortam. Her iş yeri böyle mi. İşim masabaşı yazılım desteği falan veriyorum.
Yeni bir işe başladım. saçma sapan şeyler. İnsan ben niye böyle şeylerle uğraşıyorum diyor. Ekip lideri yazmış mesela hedefimiz şu, şunu yapmaya çalışıyoruz diye. Samimiyetsiz bir ortam. Her iş yeri böyle mi.

İşim masabaşı yazılım desteği falan veriyorum.
0
skr1292
(04.09.23)
hedefini söylemesi mi samimiyetsiz anlamadım?
ama evet çok samimi ortamlar değiller. dıştan öyle gözüküyor ama.
0
jelly bear
(04.09.23)
her iş yerinde, ya da belli bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş gruplarda hedef koyulur evet.

tam olarak neyin samimiyetsiz geldiğini yazarsan belki daha yardımcı olabiliriz.
0
king lizard
(04.09.23)
Neyin samimiyetsiz olduğu belirsiz +1
0
logisticsmanager
(04.09.23)
çalışma hayatına hoşgeldin. muhtemelen ilk işin ve kurumsal dil sana garip geliyordur. bir zaman sonra alışırsın.
0
sir gawain
(04.09.23)
İş ortamı samimiyet beklemek için yanlış yer aslında, önemli olan şey kibar ve herkesin işine gücüne baktığı bir ortam olması. Samimiyet bunun üstüne yalnızca bir artı olabilir.

İnsanlar işe alınırken kişisel özelliklerinden ziyade yapılacak işteki yeteneklerine bakılıyor, aksi ayrımcılık olurdu, kime göre samimi mesela? Kimin geçinmeye hakkı olduğuna bu tarz özelliklere göre karar veremezsiniz. Haliyle birbirine çok zıt kutuplardaki insanlar ister istemez aynı işi yapmak için bir araya geliyor, burada önemli olan hırgür olmadan herkesin birbirinin alanına saygılı olarak işleri yürütmesi. Bunu yapmak için de arada bir mesafe bulunmalı, bu da size samimiyetsiz geliyor olabilir.
0
akhenaten
(04.09.23)
Evet samimiyetsiz. İş yerlerinde, hele de satış yapılan yerlerde; "Wow arkadaşlar süperiz, mükemmeliz, şöyle sattık, böyle hedefleri tutturduk" muhabbeti hiç bitmez. Az satanlarla çok satanlar birbirlerine kırdırılır, zira şirket satış yapanlara prim falan vermek istemediği için insanları birbirlerine düşürüp onları at gibi yarıştırma derdindedir.
0
salihdt
(04.09.23)
herhangi bir hedefim olmadan calismak istemezdim sanirim, ozellikle de bir ekip isi ise yaptigim. kendi isinizi yaparken de bir hedefiniz olur, su kadar para yapayim, su kadar musteriye ulasayim, su isi su zamanda bitireyim gibi gibi. ayrica is yerinden nasil bir samimiyet beklediginize gore degisir, insanlarin birbirine kibar ve saygili davrandigi, kole muamelesi gormediginiz, gercekci beklentiler icinde olan bir ekiple calismak, yaptiginiz isin deger gormesi vs. yeterli. is yeri sonucta bu, isimizi yapip cikacagiz.
0
kassiopeia
(04.09.23)
İşin samimi olmasına da gerek yok. Ama şirket amaçları ile kendi amaçlarını hiç ama hiç denk düşüremiyorsan o zaman o sektör sana göre olmayabilir.

Mesela bankacılık sektöründe müşteriden yapılacak kesintileri tıkır tıkır alırken, hala burada daha fazla kesinti yapmak in proje yaparken kendini insanlığa ihanet ediyor gibi hissediyorsan, yöneticinin koyduğu hedefler sana çok komik hatta adice gelir.

Ama bir telekominikasyon alt yapısı yapıyorsan ya da araç geliştiriyorsan falan o zaman insanlığa ihanet ediyor gi i düşünmüyorsun. araç geliştirirken yaptığın testlerin ileride insan hayatını korumak üzere olduğunu biliyorsun, sana koyulan hedefler o kadar da batmıyor.

Tabi ki tüm şirketlerin ilk amacı para kazanmak, kar etmek. Koyulan tüm hedeflerin de amacı daha çok para kazanmaya çıkıyor. Ama 2. Amaç müşteriyi soymak mı, onlara teknoloji mi taşımak, araçlarını güvenli hale mi getirmek? Bu 2. Amaç işte senin ortamı samimi bulup bulmamanı etkiliyor.
Eğer kar etme amacı dışında, sana daha anlamlı gelen bir sektör varsa, o zaman orada san göre daha anlamlı ve samimi bir ortam bulabilirsin
0
zimbirik
(04.09.23)
iş hayatına hoş geldin. ticari işletmeler için durum çoğunlukla böyledir.
0
ezkaza
(04.09.23)
(1)

dış ticaret hk.

enteg
bazen alibaba üzerinden almak istediğim ürünler oluyor ancak gümrük vs ile şahsen uğraşmak istemiyorum. böyle durumlarda bana masrafını bildirip benim adıma ithal edebilecek ve benim şirketime ya da şahsıma fatura edip işlemi bitirebilecek kurumlar var mıdır? dış ticaret firmaları bunu yapar ancak ç
bazen alibaba üzerinden almak istediğim ürünler oluyor ancak gümrük vs ile şahsen uğraşmak istemiyorum. böyle durumlarda bana masrafını bildirip benim adıma ithal edebilecek ve benim şirketime ya da şahsıma fatura edip işlemi bitirebilecek kurumlar var mıdır? dış ticaret firmaları bunu yapar ancak çok yüklü ticaretler değil bunlar. mesela 500-2000USD aralığında değişecek tutarlar.

satıcıyı fiyatı ben belirleyeceğim. onlar adına sipariş edeceğim, gümrükten çekip faturamı kesip bana teslim edecekler. spekler hakkında sorumluluğu ben kabul edeceğim.

gümrük müşavirliği firmaları da bunu yapıyor sanırım ama ben firmamı hiç karıştırmak istemiyorum yani onlar bana fatura edebilir mi doğrudan emin değilim.

teşekkür ederim cevaplayan cevaplamayan okuyup üzerinde düşünen herkese :)
0
enteg
(04.09.23)
Firmani hiç karistirmadan; zor. Neden zor? Yasal olarak sıkıntı.
Yani ürün alacaklar, bilmedikleri bir tedarikçi ile calisacaklar ama yasal olarak sen değil onlar istiyormuş gibi olacak. Varsa bile riskli yani. Sallıyorum mal geldi malın içinde kokain var. Bu noktada senin yasal hiçbir olayın olmadığı için seni etkilemez de eğer sen bu adamlara yetki verdiysen ikiniz de etkilenirsiniz. Normali bu.

Bu arada 500 dolar 1000 dolar eğer haftalik değilse kimse uğraşmaz. Hatta onda bile ugrasmama ihtimali var ama o kadar çok firma var ki denk gelir biri.

Neyse kısacası sizin için süreci yürütecek firma; Ok bulunur belki.
Siz yokmussunuz gibi bütün süreci kendileri istemis gibi firma; çıkmaz.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
(9)

İş hayatını hiç sevemedim

abelardo
Yok mu benim gibi olan. Mezun olduğum günden beri nefret ediyorum iş hayatından. Yarın pazartesi ve yine sendroma girdim.
Yok mu benim gibi olan. Mezun olduğum günden beri nefret ediyorum iş hayatından. Yarın pazartesi ve yine sendroma girdim.
0
abelardo
(03.09.23)
Ben de bayılmıyorum açıkçası ama çok sevmem lazım kafasına da girmemek gerekiyor. Ben sevdiğim işi yapıyorum mesela, ama bir şeyi bir zorunluluk olarak yapınca işn kendisini sevseniz de olmuyor o. Hayatınızdan 5-6 günü 6-8 saati iptal edip zorunlu olarak verdiğiniz şeyi bir yere kadar sevebilirsiniz.

Belki böyle düşünürseniz en azından nefret etmemeye başlarsınız.
0
akhenaten
(03.09.23)
Is hayatından değil de iş arkadaslari ve onların çoğunlukla değişmez oluşu beni çıldırtıyor, anlasamiyorsan yandın.
0
sanguine
(03.09.23)
Fransa'daki ilk isimde pazar günleri zor uyurdum, stres/anksiyete tarzı. Insanlar iyiydi ama yaptığım iş bana Uygun değildi (kısa dönem üretim planlaması, sürekli gelecek 48 saat planlaniyor). Karakterime uygun olmayan bir yapiydi is.

Risk aldim ve uzatmak istemedim. Adamlar üzüldü çünkü iyi yapıyordum ama maliyeti neydi yani bana.

Neyse 3-4 ay is aradıktan sonra su anki isime güle oynaya gidiyorum. Ha tabi yukseldim ettim ama hep aynı şekilde gidiyorum. Bir kere bile lanet olsun demedim, yarın pazartesi demedim.

Kısacası bu biraz yapilan is ya da calisilan insanlarla alakali da olabiliyor.

Ha bazen harbiden sevilmiyor calismak yalan yok :)

Bu arada cok sevmek zorunda da değilsiniz. Misal benim bazi çalışma arkadaslarim benim kadar sevmiyor kesin çünkü ne yükselmek istiyorlar ne başka bir şey. Ömürleri sonlarina kadar bu şekilde devam etmek istiyorlar. Ki bunda yanlışlık yok, genel olarak hepimiz vaktimizi satiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Benzer durumu yaşadım. İş yeri değişikliğine git. Yeni iş yerinde çalışmaktan nefret etmediğimi aksine gergin bir iş yerinden, işten dolayı sevmediğimi kavradım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(03.09.23)
Çatıştığın şirket ile alakalı olabilir. Daha mutlu olacağın alternatif ilanları kovala. Bu arada bir de mesleğin ile alakalı sertifika, eğitim vb araştır derim
0
kondansator
(03.09.23)
tersi işsizlik. o daha berbat birşey :)

ben işimin sevmediğim yanlarının üstüne gidiyorum. sürekli mızmızlanamam hadi öğrenelim neymiş bu iş diyorum kendime. yoksa zihnimde yük olmaya devam edecek.
0
error522
(03.09.23)
İşsizlik en kötü işten bile daha kötü bir şey. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey başkasına muhtaç olmaktır herhalde.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.23)
evet. iş değiştirmek bana iyi geldi, çalıştığım yer çok iyiydi ancak iş tanımı bana uygun değildi.

neden sevmediğini kendine sor, ne olsa mutlu olurdun veya daha rahat çalışırdın vs
0
william morris
(04.09.23)
Ben de böyleydim hocam işten ayrıldım maalesef sonunda. Ama iyi mi yaptım kötü mü belli değil maalesef.
0
overthinker
(30.09.23)
(15)

Dizinizi kirmadan egilip yere dusen kalemi vs alabiliyor musunuz?

speedy
Ben alamiyorum da. Ya da egilince ellerinizle yere degebiliyor musunuz? Esneklik, atletik vucuda sahip olmakla alakalidir deyip geciyordum bunca sene. Hic sallamamistim. Doktorlar da soyluyor zaten dizlerinizi kirmadan egilip yerden bir sey almayin, belinizi incitirsiniz vs. Ama bir arkadas dedi al
Ben alamiyorum da. Ya da egilince ellerinizle yere degebiliyor musunuz? Esneklik, atletik vucuda sahip olmakla alakalidir deyip geciyordum bunca sene. Hic sallamamistim. Doktorlar da soyluyor zaten dizlerinizi kirmadan egilip yerden bir sey almayin, belinizi incitirsiniz vs. Ama bir arkadas dedi alabilmen lazim, nasil alamiyorsun, sen de problem var, bacaklarinda ya belinde problem olabilir, doktora git vs deyip korkuttu epey. Gerci diyen de cok bilgili biri degil isyerinde mavi yaka bir calisan. Dogru mu soyluyor?
0
speedy
(03.09.23)
Bazı insanlar esnektir bazıları değildir.
Göbeklilik, ileri yaş veya hareketsizlik ellerinizi diz kırmadan yere değdirmenize engeldir. Bunlar yoksa normalde değdiriyor olmalısınız. Ama değdiremiyorsanız da bu bir problem değil.
Isınmadan yapılırsa ve o şekilde bir şey kaldırmaya çalışılırsa zorlanırsa sakıncalı durumlar ortaya çıkabilir.

Yine de değdirmek istiyorsanız bir ay süreyle reformer pilatese gidin.
Büyük bir ihtimalle hallolur.
0
Mirket
(03.09.23)
valla bilmiyorum ama bence iyi bi şey değil. bel fıtığınız falan vardır farkında değilsinizdir, bi anda kitlenip kalırsınız. yapılabilir bi şey olsa da yapmamak lazım zaten.
0
nathanieltroy
(03.09.23)
Dizleri kırmadan yerden bir şeyi alabilmek artı gibi görünse de bu hareketi sürekli hale getirmek iyi değil. Çünkü doğrulurken bele fazladan yük biniyor. Ayrıca kilolu olmak burada daha kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir.

Dizleri kırarak yerden bir şey almak daha iyi. hem dizlere, hem de bele binen yük daha dengeli oluyor diye biliyorum.
0
diyecevaplandı
(03.09.23)
Alamiyorum ve almama da gerek yok.
Bu gereksiz mobility/esneklik manyakliginin olayi. Mobility sorunu olan kişinin belli bir sorunu olur da yere düşen şeyi dizleri kirmadan alamamak böyle bir şey değil.

Arkadasiniza bilgi olsun; deadlift 5 tekrar 200, squat 5 tekrar 195 yapıyorum. Gördüğümüz üzere vücudumda bel ve bacaklarla alakalı bir sıkıntı yok.

Bosuna kafanıza takmayin. Dizleri kirmadan alinacak bir şey agirsa yükün bele binmesini saglar ve tabiki dizler kirarak kaldirmaktan cok daha risklidir.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Çocuklar rahatça yapıyor bunu, çocukluktan beri hiç bırakmadığım için ben de öyle. Avuç içlerimin tamamını dizimi kırmadan yere koyup öylece durabiliyorum.

Sizde bir anormallik yok, bir süre esnemek için egzersiz yaparsanız kısa sürede fark eder.
0
akhenaten
(03.09.23)
Alamayız çünkü omurgamızın böyle öne doğru eğilmek gibi bir vazifesi yok, dik konumdayken öne doğru eğilmen için lumbar bölgeni zorlamam gerekir o da fıtık yapar, başımıza bunlar gelmesin diye kalça eklemimiz ve dizlerimiz var, bu eklemleri tam açıklığıyla kullanmak bir yetenektir ama arkadaşının verdiği akıl büyük oranda cehalet kokuyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.09.23)
Yalnız bu tip bir esnekliğin faydasız ve hatta zararlı olduğunu iddia eden arkadaşlara katılmıyorum. Birçok spor dalının antremanında vücut elastikiyetini artırıcı hareketler yapılır ve gereklidir. Mesela yoga baştan sona bu tip elastikiyeti gerektirir. Elastik bir vücudun bek, boyun fıtığı olma ihtimali kütük gibi bir vücuttan çok daha azdır. yaşlanmaya bağlı eklem sorunlarının çıkma ihtimalini azaltır.

Durup durup bir anda ellerimi diz kırmadan yere değdireceğim demek elbette ki sakıncalıdır, ancak zaman içinde vücuda bu elastikiyeti kazandırmak her zaman iyidir.

Not: Yoga spor dalı değil. Oraya takılmayın.
0
Mirket
(03.09.23)
su an alamiyorum. 10-15 sene once ben de boyle cevremde anket yapmistim. ellerinizi ayaginiza degdirebiliyor musunuz diye. cok alakasiz kisilerin degdirebildigini gordum.

cok alakasizlardan bazilari: sisman arkadasim avcunun icini degdirebiliyordu (birkac sene once tup mide ameliyati oldu)
annem ve teyzem. ben zar zor degdirebilirken onlar hic zorlanmadan yapiyorlardi. hani ben 25 isem o zaman onlar 50+ idi.

yani bence ne kol uzunlugu, ne bacak kisaligi, ne zayiflik... tamamen esneklik olay.
0
supergirl
(03.09.23)
@mirket; arastirmalari birakiyorum.
europepmc.org

"Overall, the evidence suggests that increasing range of motion beyond function through stretching is not beneficial and can actually cause injury and decrease performance. These findings should be used to challenge common warm-up practices in athletics."

pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

"This conjecture is supported by the literature, where strong evidence exists that stretching has no beneficial effect on injury prevention in these sports. If this point of view is used when examining research findings concerning stretching and injuries, the reasons for the contrasting findings in the literature are in many instances resolved."

Bir kişinin esnek olması onun sakatliklardan korunacağı anlamına gelmez. Böyle olmasaydi strech yapanlarin sakatligi daha az olur diye bilimsel veri olurdu ama tam tersi var.

Yoganin ise yaramasi sebebi esneklik değil bazı hareketlerde kaslari çalıştırmasi.

Elinizde esnek olanlar daha az sakatlanir ya da strech yapanlar daha az sakatlanir diye veri varsa yazın. Ama supergirl dediği gibi kilolu olup esnek olan da var kaslı olup olmayan da. Mobility denilen olay gereksiz konuşulan bir şey. Günlük hayatinizi ciddi etkileyen bir şey değilse kafa yormaya gerek yok.

Hayır insanlığın yarisindan fazlasi bir tane bile barfiks yapamaz haldeyken dizler kırmadan egilmenin bu kadar umursanmasi garip.
0
logisticsmanager
(04.09.23)
benim diz kapaklarıma anca ulaşıyor, bağdaş bile kuramıyorum, yerde oturamıyorum, beden dersinde taklayı bile zor atardım.
0
ravenudon
(04.09.23)
üç dört sene önceye kadar avuç içlerimi bile yere yapıştırabiliyordum ya da oturur pozisyonda ayak parmak ucuna dokunma hareketinde parmak uçlarımı geçip topuğa kadar dokunabiliyordum ki çok hımbıl bi kişiyim öyle atletik bir insan değilim sadece çocukluktan gelen bir esnekliğim var. Ama son yıllarda eskisi kadar rahat yapamıyorum. Muhtemelen masa başında hareketsiz süremin artışı, bu işlerin zirvesi olan 25 yaşını geçmem (yaşlıyım demiyorum da sporcu olsam prime dönemim geçmek üzere olurdu artık) gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Çocukken bi iki ay jimnastik kursuna gitmiştim, ordaki hoca da demişti çok esnek ama çok güçsüz diye. Gerçekten güçle ilgili hiçbir şeyi yapamıyordum ama esneklik alanlarında iyiydim.

Ankilozan Spondilit gibi bazı romatolojik hastaların teşhisinde bel ekleminden ne kadar esneyebildiği ölçülüyor. Yani tamamen bir hareket kısıtlılığı olması da sağlıklı değil. Herkes dizlerini bükmeden ayaklarına dokunmalı demiyorum ama dokunabilmek zararlı bir şey değil. Sık yapılmadıktan sonra esnek bir vücuda sahip olmak faydalı bile denebilir (aşırı esnek olmak ayrı orda bağ doku hastalıkları devreye giriyor)
0
nundu
(04.09.23)
Bence biz "esneklik" kavramının ne olduğunu tam anlamıyoruz. Esneklik dizleri kırmadan olduğun yerde eğilip yerden bir şey almak değildir, esneklik "eklem" ve eklem çevresindeki kasların/tendonların hareket kabiliyetini arttırmaktır, bu aynı zamanda mobilite dediğimiz bir özelliktir. Yani sen omurganı bir şekilde öne doğru eğdiğinde ya da eğilmeye zorladığında bu omurgaya ya da omurgayı saran kas-iskelet sistemine esneklik kazandırmaz çünkü aslında onun esneyebileceği bir açıklık yoktur, senin omurgayı eğme hareketin aslında omurgayı oluşturan omurları açma hareketidir, bunun da sağlıklı olanı yapısı gereği kısıtlı hareket kabiliyeti olan bir parçayı esnek olacağım amacıyla zorlamamaktır, dediğim gibi esneklik dediğimiz özellik eklemlerin ve eklem çevresindeki kasların/tensonların hareket açıklığını yükseltmek için yapılır. Misal squat yaparken kimisi yere paralel olacak şekilde çöker kimisi de eklem aralığını geniştir "ass to gras" seviyesinde yere kadar iner, esneklik budur, burada diz eklemlerinine bağlı tendonları ve o tendonlara bağlı kasları esnetmiş olursun, hayatın akışında işine yarayacak esneklik de budur, omurgayı öne doğru bükmek bu anlamda işine yarar bir yetenek değildir, bu hareketi yaparak sadece omurları açıp kapatıyorsun, bu sizin herhangi bir işinize yarayacak özellik olamaz bilakis arızalı bir harekettir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.09.23)
Yapabilirim ama asla yapmiyorum fitik olmamak icin. Mutlaka dizleri kirip egilin.

@mirket isimli arkadasa kesinlikle katilmiyorum. Bircok spor dalinda antrenman olarak yapiliyor olmasi sizin gunluk hayatta da bunu yapabileceginiz ve bir zarari olmayacagi anlamina gelmiyor. bu yanlis bir bakis acisi zaten.
Ve dizleri kirmadan egilmek tehlikeli bir hareketttir. Siz atlet degilsiniz.
0
stavro
(04.09.23)
kick boks hocam zamanında eğilemeyenin ya da bacaklarını açamayanın sırtına bindiğinden alabiliyorum fakat şimdi denedim bacaklarımı açma gerilemiş. sebebi de o döneme göre hareketin azalması, hareketsizlik de dolaylı olarak sıkıntı bana göre. ha bir şeyin var mı dersen yok.

bir yerde olması iyi, olmaması kötü olmayanlardan.
0
gule gule
(04.09.23)
Alabiliyorum.
0
Amaranta ursula
(04.09.23)
(9)

Araç Koltuklarındaki Deri Gerçek mi, Yapay mı?

pantepember
Selamlar.Araç almayı düşünüyorum. Ama bazı modellerin koltukları ve direksiyonları deri kaplı. Bunlar gerçek deri mi, yoksa yapay mı, merak ediyorum. Çünki vegan bir hayat sürüyorum ve gerçek deri koltuklu bir araca sahip olmak istemem.Araçlarda genellikle hangisi kullanılır? Ve belirli bir araçta b
Selamlar.

Araç almayı düşünüyorum. Ama bazı modellerin koltukları ve direksiyonları deri kaplı. Bunlar gerçek deri mi, yoksa yapay mı, merak ediyorum. Çünki vegan bir hayat sürüyorum ve gerçek deri koltuklu bir araca sahip olmak istemem.

Araçlarda genellikle hangisi kullanılır? Ve belirli bir araçta bu durumu nasıl öğrenebilirim? İkinci el eski model alacağım için üreticilerin sitelerinde bu bilgiyi bulaibleceğimi sanmıyorum.

Mesela,
Jeep Grand Cherokee
Chevrolet Epica
Hyundai Santa Fe


Teşekkürler.
0
pantepember
(03.09.23)
gerçek deri olsa özellikle belirtilir. muhtemelen hepsi suni deri yani aslında deri değil, deri hissi veren sentetik malzemeler.
0
orient blue
(03.09.23)
Belirttiğiniz modeller ilgili markaların üst sınıf modelleri olduğundan yüksek ihtimalle gerçek deridir. İlgili modellerin user's manual aramalarıyla ulaşabilirsiniz muhtemelen.
0
Smithsonian
(03.09.23)
Eski araçların çoğunda gerçek deri var.

Ama yeni araclarda sentetik ürünler başladı. Volvo misal komple bıraktı deriyi ancak sentetik.

Kısacası eski premium araç alırsanız gerçek deri olmasi olasılığı yeniden çok fazla.

Marka, yil, model, paket vs arastirarak daha fazla bulursunuz gibi.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Wj kasa cherokee var, gerçek deri
0
mirty
(03.09.23)
suni deri zamanla dökülüp şu hale geliyor: derivesen.com

hiçbir otomobil üreticisinin bunu göze alıp suni deri koyacağını sanmıyorum.
0
inheritance
(04.09.23)
@inheritance Ben öyle olduğunu sanmıyorum ama teşekkürler yine de.
0
🌸pantepember
(05.09.23)
Modelden modele degisiyor.
Ornegin Jeep Grand Cherokee'nin trim'ine gore sahte deri, sentetik kaplamali gercek deri yada kaliteli gercek deri olabiliyor.
0
malmoth
(28.03.24)
cogu arac ureticisi genelde opsiyon olarak gercek deri koltuk sunar. dolayisiyla almak istediginiz aracin trimini (donanim seviyesi) ogrenip internetten aratacaksiniz. su model gercek deridir, digeri yapaydir diye bir ayrim yok. ayni modelde de farkli opsiyonlar sunulabiliyor.
0
antikadimag
(28.03.24)
Ayni marka aracin ayni serisinde bile bazi modeller deri bazilari suni deri.Ayrintili sekilde arastirip da bulacaksiniz tek tek
0
turkuaz
(28.03.24)
(5)

Galatasaray'in renkleri

yarey
Bu turuncuya çalan bir sarı ve vişne kirmizisi hikayesini son 10 yılda falan olumaya başladım sosyal medyada, internette vs.Eskiden bildiğin sarı kırmızıydi ben çocukken formalar falan.Şimdi bu yukarıdaki hikaye uydurma mi, yoksa onca sene bu hikâyeye sadık kalinmayarak mı bildiğin düz sarı kırmızı
Bu turuncuya çalan bir sarı ve vişne kirmizisi hikayesini son 10 yılda falan olumaya başladım sosyal medyada, internette vs.

Eskiden bildiğin sarı kırmızıydi ben çocukken formalar falan.

Şimdi bu yukarıdaki hikaye uydurma mi, yoksa onca sene bu hikâyeye sadık kalinmayarak mı bildiğin düz sarı kırmızı kullanmışlar? Son 10 yılda mi gelmiş akılları başlarına?

Gs'nin renkleri bildiğin Roma gibi oldu.

Merak ettim

Edit: lütfen takımların resmi siteleriyle gelmeyin. Ona bakarsak fener'in 50 şampiyonluğu var, Beşiktaş dünyanın en iyi jimnastik kulübü falan :)

Sorum o hikayenin eski kaynaklarca gerçekliği var mı yoksa son 10-15 senede mi akılları başlarına gelmiş?
0
yarey
(03.09.23)
Ali sami yen'i okuyalım.
"Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu."



www.galatasaray.org:~:text=Galatasaray%20Spor%20Kul%C3%BCb%C3%BC%27n%C3%BCn%20ilk,futbolcular%20s%C4%B1k%C4%B1%20bir%20takibe%20al%C4%B1nm%C4%B1%C5%9Flard%C4%B1r.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
@logisticsmanager : soruda da belirttiğim gibi, hikayeyi okudum. Ama soruma cevap vermiyor :)
0
🌸yarey
(03.09.23)
logisticsmanager'in attığı alıntı gerçek uydurma falan değil. evet önceden bilinmiyordu veya önemsenmiyordu bu durum dediğin gibi son 10-15 yılda üstüne önem atfedilmeye başladı ve galatasaray'ın forma renkleri vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı ve içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı oldu.
0
pietro crespi
(03.09.23)
sorunun cevabı içinde bence. asıl renklere sadık kalınmayarak düz sarı kırmızı kullanmışlar. kolay gelmiştir. sonradan artan estetik kaygı ile eskiye dönmüşler. düz sarı kırmızı yeterince güzel değil
0
paintov
(03.09.23)
Abi daha ne koyalım kulübün kurucusunun verdiği renkler bunlar.
Formada sarinin rengi değişir kirmizinin rengi değişir. Mor yaparsin gümüş yaparsin altin yaparsin yani olur. Dönemsel olarak. Ama kulübün renkleri bunlar ve tarihteki parcalilara bakarsan değişiyor yani.

Bunun son 10 yilda akla gelmekle alakası yok.
Misal süper kupa formasının rengi ile 92-93 yilinin rengi farkli. Sonraki yıllarda gene farklı.

Kısacası gsnin renkleri roma gibi olmadı. Gsnin kuruluş renkleri buydu zaten.

Neyse Özhan Canaydın dönemi başladı kulübün doğru renklerinin arastirilmasi ve ona dönülmesi diye. Kısacası sadece sarı değil kırmızının de rengi farklı.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
(2)

romanya vatandasligi

Kittie
bunu hep sormak istiyordum ama sacmalama diyip sormuyordum :Dannanemin annesi romanyada dogduysa bize vatandaslik cikar mi sddfhsanirim ananemin istanbulda dogmasiyla ve hic vatandaslik talebinde bulunmamasiyla bu kapi hic acilmamis di misunu da ekleyeyim:peki firsat kacirmis miyizdir. zamaninda ana
bunu hep sormak istiyordum ama sacmalama diyip sormuyordum :D
annanemin annesi romanyada dogduysa bize vatandaslik cikar mi sddfh
sanirim ananemin istanbulda dogmasiyla ve hic vatandaslik talebinde bulunmamasiyla bu kapi hic acilmamis di mi

sunu da ekleyeyim:
peki firsat kacirmis miyizdir. zamaninda ananem vatandaslik alabilir miydi, bunun sonra bize faydasi olur muydu?
0
Kittie
(03.09.23)
Yanlış bilmiyorsam ananeniz almadiysa o yol kapalı.
Ananeniz vatandaş olsaydı anneniz hayattaysa o alir sonra siz alırdınız.

Ama ananeniz hayatta değilse ve almadiysa o yol kapalı.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
anneniz hayatta ise o alabiliyor. ancak meşakkatli ve pahalı bir süreç. biz 8000 eurodan fazla harcadik, yeni yemin edebildik. romanyada bu işleri yapan türkler var (tonlarca evrak gidip geliyor, mahkemeler vs.)
0
hasansabbah
(03.09.23)
(21)

olmekten korkuyor musunuz

Kittie
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense. bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?bana cok garip geliyor.peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli bas
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense.

bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?
bana cok garip geliyor.

peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli basi yerinde bir akrabam, olen kocasinin bir gun eve geldigini soyluyor. once soke olmus, sonra bir anda kendine gelmis dua okumus. bir anda kaybolmus adam. ne dindar biri kendisi, ne paranormal seylere inanan biri. ruya da degilmis, ondan da emin.

*marsa falan gidecegimize keske biri olumu, olum sonrasini arastirsa assf

bonus soru :) birkac hayat yasiyor olabilir miyiz? yani birileri fakir, birileri zengin. birileri abdde doguyor, birileri afrikada aclik cekiyor gibi seyler neye gore belirleniyor. yoksa bunlarin hepsi farkli zamanlarda deneyimleniyor olabilir mi?

mistik bi seyler konusasim, okuyasim var. ister hepsine, ister birine cevap verin, ister bi paragraf yazin iste oradan buradan alakali.

tesekkurler
0
Kittie
(02.09.23)
Nedense ben ölüm anının acılı olacağını düşünüyorum. Bu ve bilinmezlik beni korkutuyor.
Bir de bunu izlemek iyi gelir belki

youtu.be
0
kisa
(02.09.23)
Bu hayatta tamamlayamadigim işler için tekrar tekrar dünyaya geleceğime inanmıyorum, bir tık biliyorum.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Korkmamız gereken ölüm değil layıkıyla yaşamamak.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Değer verdiğimiz bir şeyi kaybedince bile çok üzülebiliyoruz. Bir insan canını nasıl kaybedebilir? Bana akıl almaz geliyor. Korkuyorum. Umarım hayırlı bir ölüm olur.
0
dissendium
(02.09.23)
Ölümden korkmuyorum, hayatla ilgili beklentim baya düşük sanırım ondan. Hayallerimdeki gibi hayat yaşasam belki daha çok korkardım. Ruha hiç inanmıyorum, bilinci ruhla özleştirmiyorum yani. İnsanı diğer canlılardan çok ayrı bir varlık olarak göremiyorum, alet yapabilen ve dil geliştiren bir primatız çok özel bulamıyorum. İnancın toplumsal düzeni sağlamak için evrilmesi oldukça mantıklı, benim gibi inançsızların hayatını kendi kendine anlamlı hale getirmesi gerekiyor. Dine inanmayı, sığınmayı isterdim ama mantığıma yatmıyor. Yine de araştırdıkça fikrim değişebilir bilmiyorum.
0
personaa
(02.09.23)
Ruha inanmıyorum. Bence zaten tüm dinlerin çıkış noktası insanların ölümden sonra hayat arayışları, buna bağlı olarak ruh kavramını geliştirmeleri. Ama bence ne ruh var ne de ölümden sonra hayat. Ölünce bilinç gidecek. Fişi çekilmiş bilgisayar gibi olacağız yani :)

Ölümden korkma değil de ben öldükten sonra yaşanacak olayları kaçırma korkum var. FOMO'nun ekstrem seviyesi gibi :d yani öldükten sonra ne kaçırmışsın tabii umrunda değil de ölmeden olabildiğince şeye şahit olmak istiyorum. Ölümden ziyade uzun ve acılı süreç yaşamaktan korkuyorum. Felç, depremde enkaz vs vs. Öyle bir ölüm yaşamadıktan sonra ölümle ilgili çok korkum yok.

Hatta yıllar önce yine sanırım burda bi soruya denk gelmiştim. Bir tuş var ve basarsanız tüm dünya bir anda yok olacak acısız bir şekilde, basar mıydınız diye. İlk okuduğumda 18 yaşlarındaydım sanırım ve niye basayım ya demiştim. Şimdi en azından basan niye basar onu anlayabiliyorum :d

Edit: çocukluktan beri tamamen pozitivist kafada, tüm metafizik konuları reddeden, bilim takıntılı biriyim. O yüzden ölü geldi, hayalet falan hepsi ya yalan ya halüsinasyon. Birinin 1 birinin 100 yaşinda ölmesi de enteresan bir şey değil. İnsan sadece neokorteks geliştirmiş, baş parmağını kullanabilen bir hayvan. Herhangi bir hayvan nasıl bebekken de ölebiliyor yaşlanınca da, bizde de durum farklı değil
0
nundu
(02.09.23)
hem de nasıl
0
estranged
(02.09.23)
Hayatı seviyorum ölmekten korkmuyorum acaba nolacak diye merak içindeyim :)

Bu akşam mistik bir kafadaysan andy weir'ın the egg diye bir öyküsü var, kurzesagt kanalı bunu 7 dakikalık bir animasyon haline getirmişti sana uygun
youtu.be

Türkçe altyazısı da var seçeneklerde
0
freebird5406_2
(02.09.23)
başlarda inançlıydım baya ahiret inancım da vardı haliyle. Ona hazırlık yapıyoruz zannediyordum.

sonra bir dönem dogmatik bilgilerimizin geçmiş yaşamlarımızdan geldiğini veya yaşadıklarımızın atalarımızın yaptığı şeyler yüzünden olduğunu falan düşünmeye başlamıştım.

yakın geçmişte de hiç bir inancım yok. bu tarz kurguların tamamen insan beyninden çıktığını düşünüyorum. kitleleri inandırabildiğin, mantığa yatırabildiğin kadar yayılıyor bu tarz düşünceler.

ölüme gelirsek, korkum değişken ya. bazen hiç korkmuyorum, sadece ben ölürsem üzülecek insanların üzülmesini düşünmek bir miktar üzüyor. Keşke ölümlere alışsak da kimse üzülmese.

bazen de geleceği görememek, son, bilinmezlik, hiçlik gibi şeyler korkutuyor.

ve de uçlarda da olsa, tamam dinlere inanmıyorum insan icadı olduğu için ama içimde bir yerlerde evrenin kendi kendine oluşması mantığını çok yatıramıyorum. Yani bir yaratıcı olmuş olabilir ve farklı bir gerçekliğe uyanabileceğimizin ihtimalini de bulunduruyorum.

Tabi bunun alışageldik öbür dünya tasvirlerinden farklı olacağını düşünüyorum eğer olursa da.
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
Hiç mal varlığım yada borcum kalmadı bugün. Hiç korkmuyorum artık.
0
baldan kaymak
(03.09.23)
hiç umrumda değil. zerre korkmuyorum.
sadece çaresizce veya öleceğini bilerek ölmek istemiyorum. örneğin depremde bir enkaz altında kalıp ölümü beklemek gibi. veya yoğun bakımda bilinçli olarak kalmak, ölümü beklemek şeklinde olursa...
0
tabudeviren
(03.09.23)
Yunus emre'nin ruhunu cagirip muhabbet etmisler. Erol sayan anlatiyor. murat bardakci da az degil o da zamaninda katilmis 30 40 kere seanslara.

Ilginc bi muhabbet; youtu.be
0
brkylmz
(03.09.23)
jsgflkjhsdf hayatimda ilk kez olum korkusunu bu sabah 5te yasadim. normalde korkmazdim hic. optimistik bilimkurgu gorunce dun gece ters tepki yapti bende.

dindar degilim ruha da inanmiyorum o yuzden yok olacak olma fikri delirtti beni. ne hakla yani madem yok olucam neden varoldum.

mesela yetmedi, eger benim canim bu kadar kiymetliyse, diger canlilarin da oyle degil mi dedim. sabahtan beri et yiyemedim ki bir gun uzun bir sure. 2-3 gune et yemeye donerim ama hos degil.

bi tik da anne babama sinir oldum neden beni boyle bir sonucla randevulasmak uzere dunyaya getirdiler ki. bilmiyorum. korkunc. yok olma fikri bence cok aci bi sey
0
aguen
(03.09.23)
karanlıkta kalıp acı çekeceğimizi hiç düşünmüyorum. ölümden sonra bir bilinç-ruh devam eden bir süreç bence yok. var olduğuna inanıyor olmamız tamamen insan egosu ve dinlerin ölümden sonraki hayatı pazarlayarak çıkar elde etme stratjisi.

birkaç hayat yaşama da hindistandaki kast sistemi-sömürü düzeni. şimdiki hayatta sürünüyorsun ama sabret bak bir sonraki haytatta kral olacaksın yalanı.
0
orpheus
(03.09.23)
Caner taslaman ruh ölüm diye youtube ta aratinca guzel seyler var.
0
halk
(03.09.23)
olum anindan degil de olume giden yolun farkindaligindan korkuyorum. sanirim olumun kendisi bir daha uyanmayacagin bir uykuya dalmak gibi olacak. hissedecegimizi falan da sanmiyorum. ama mesela kanser oldun ve 3 ay icinde yavas yavas oluyorsun. hayatin muhasebesi falan. iste o kotu. veya enkaz altinda yavas yavas olmek...

olumden sonra bir sey olacagini sanmiyorum, ruha inanmiyorum. vegas'ta olan vegas'ta kalacak gibime geliyor. kainat, varolus bunlar askin kavramlar ve asil devam edenler bunlar olacak. biz bu karmasikligin anlik kopuklerinden ibaretiz gibi geliyor.

yani dalgali denizde olusan kopukler gibi. denizin kendisi devam ediyor ama olusan kopukler patliyor ve yerine yenisi olusuyor. sonsuza kadar devam eden bir bilinc fikri cok asiri absurd. asla patlamadan devam eden bir kopuk gibi. kaldi ki bilincimiz, benligimiz ve ben dedigimiz sey materyal dunya ile etkilesimler sonucu degisen, gelisen; dolayisiyla maddeden farkli bir varolus duzeyi olsa da bir yandan da nedensellik bagiyla onlara da siki sikiya bagli.

bazen yuksek farkindalik anlarinda, yalniz basima dusuncelere kapilmisken oha lan bir an gelecek ve butun bu bilinc olmayacak, ben dedigim bu seyin sonu gelecek diye anlik bir aydinlanma yasadigim oluyor. bu fikir bireysel olarak korkutucu tabi, ama hayatin karmasikligi bu korkunc gercekle yuzlesmemizi erteliyor. gercekten olumle yuzlesmeden olumle yuzlesebilecegimizi sanmiyorum. o yuzden bunlarin cogu laf. olumden korkmuyorum diyen adami elinin ayaginin bosalmasi ufak bir kazaya bakar.
0
antikadimag
(03.09.23)
Doğumdan öncesini hatırlamadığım için ölümün de aynı olacağını ve fişi çekilmiş bir makine gibi bir anda olmayacağım ve bunun da farkında olmayacagim.

Ben de yavaş yavaş ölmek ve olecegimi bilmekten biraz korkarim. Ama bir anda olsem bunda korkacagim tek sey esim, ailem ve yapamadigim şeyler olur.

Ne ruha ne farklı hayatlara inanıyorum. Farklı hayatlarin falan zenginlerin ve güç sahiplerinin şükür etmek, karla, öteki dünya gibi fakirleri kontrol altinda tutmak için çıkardığı şeyler olduğunu düşünüyorum. Başka dünya olmadığı inanilan bir düzende insanlar daha çok reaksiyon verirdi. Ya da şükür etmek gerekmediği zamanda. Bunlar hep işte topluluklarin kontrolu.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Hepimizin ortak bilincten geldigi ve ortak bilince gidecegimiz, bu dunyadaki gorevimiz tamamlanana kadar defalarca dunyaya gelecegimiz dogu felsefesinde fazlasiyla anlatilmis, deneyimlenmis ve kabul edilmis bir gorus. Ben de katiliyorum. 'Near death experience' yasarsaniz fazlasiyla huzurlu bir sure olacagini gorursunuz, o asamaya kadar aci cekip cekmeyecegimizi bilemeyiz. Kendi adima tam olarak Anita Moorjani'nin anlattigi gibi deneyimledim.
0
kassiopeia
(04.09.23)
Korkuyorum. Ölümsüz olmak istemem; ama uzun yaşamak istiyorum.
10 yıl kadar önce ölümün ucundan döndüm. Bilincim kapanmadan önceki son anlarda en büyük endişem "ya Tanrı yoksa, ya her şey bitiyorsa" kaygısıydı. İnançlı bir insanım; ölüme o kadar yaklaşmışken şüpheye düşmek çok ilginç gelmişti sonradan. Genelde tam tersinin olacağı farz edilir.
0
auroraaurora
(04.09.23)
evet olumden korkuyorum ciddi sekilde. Olumden sonra nasil bir ortama gidecek olursam olayim olumden korkarim. Normal olan olumden korkmaktir zaten bana sorarsan.

Yani su hayaytimda olumden daha cok korktugum bir sey yok, bununla kiyaslanabilecek bile bir korkum yok.
0
stavro
(04.09.23)
ölü olmaktan korkmuyorum.

ölüm sürecinin kendisinden, öldüğümde sevdiklerimin yaşayacağı üzüntüden çok korkuyorum ama. çaresi olmayan bir hastalığımın olması, 3-5 ay veya 1-2 yıl sonra öleceğimi bilmek; arkamda bırakacaklarımın yaşayacağı acılar... bunun kadar ürkütücü, perişan edici çok az şey var bence. bu cepte.

ama "ölüp gitme" fikrinden korkmuyorum, zaman zaman özgürlük ve güç verici nitelik taşıdığını bile söyleyebilirim benim için. düşünsene türlü türlü şey. gurur, kibir, aşk, meşk, geçim sıkıntısı, şu, bu... bir gün geliyor zort. üstüne toprak atıyorlar, artık yoksun. baybay. bitti gitti. şahane bi olay bence.
0
mark greg sputnik
(04.09.23)
(4)

Kuduz aşısı olmak gerekir mi?

thewhitewolf
Bir oteldeyim, otelin kedisi sırnaşırken ısırır gibi oldu. Deriyi delmedi. Kanama yok, yara yok, iz yok. Yine de kuduz aşısı olmak gerekir mi?
Bir oteldeyim, otelin kedisi sırnaşırken ısırır gibi oldu. Deriyi delmedi. Kanama yok, yara yok, iz yok. Yine de kuduz aşısı olmak gerekir mi?
0
thewhitewolf
(02.09.23)
Gerekmez.
Böyle kuduz olunsaydi tüm Türkiye kuduzdu.
0
logisticsmanager
(02.09.23)
Hayır, bahsettiğiniz şekilde kuduz bulaşmaz.
0
sibertenik
(02.09.23)
Teşekkür ederim, yine de riske girmemek adına aşı oldum.
0
🌸thewhitewolf
(03.09.23)
Türkiye, artık kuduz açısından riskli bir ülke. Sadece son bir kaç ayda 2 kişi öldü. Bu duyulan, duyulmayanlar da vardır.

Tanımadığınız sokak hayvanlarını yakından sevmeyin. Kuduz aşısını ihmal etmeyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(04.09.23)
(2)

Dün adductor zorladım bugün deadlift?

logisticsmanager
Dün ısınırken lunge yapıyordum ve bir anda adductor kasıldı, yani böyle bıçak gibi aci değil de bildiğimiz kasılı haldeydi. Neyse Bench günü diye yaptık, o sırada biraz strech, biraz yüksek tekrar sıfır ağırlık adductor ile akşam da buz kompress ile hallettik. Su an bir sikintim yok.Yalnız bugün dea
Dün ısınırken lunge yapıyordum ve bir anda adductor kasıldı, yani böyle bıçak gibi aci değil de bildiğimiz kasılı haldeydi. Neyse Bench günü diye yaptık, o sırada biraz strech, biraz yüksek tekrar sıfır ağırlık adductor ile akşam da buz kompress ile hallettik. Su an bir sikintim yok.

Yalnız bugün deadlift günü. Deload yapıyor olsam da 200e çıkacağım.

Riskimiz nedir? Bir squat değil tabiki adductora binecek yük olarak ama ne kadar risk alıyoruz?
0
logisticsmanager
(02.09.23)
Biliyorsun deadlift bir çekme hareketi gibi gözükse de aslında bir itme hareketidir, yani teknik olarak ayağınla yeri iterek yükselmeye çalışırsın ve bu sırada stres çoğunlukla bacaklara ve kalçaya biner, bu nedenle PR alacaksan almamanı öneririm bacaklarındaki herhangi bi kasta travma oluştuğunu düşünüyorsan.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.09.23)
@kaleci; bir şey olmadı. Pr almadim, deload yaptım.

Biraz da üstüne yüksek tekrar makine ile bacak ekledim rehabilitasyon olsun diye. Bakalım iki gün sonra squat var, pek bir sıkıntı kalmadı gibi ama ufak korkusu var.
0
🌸logisticsmanager
(03.09.23)
(5)

Kendime bir parfüm seçmek istiyorum önerileriniz var mı? (Erkek)

Ranchoddas
merhaba, kendime parfüm seçmek istiyorum. açıkçası önerileri kadınlardan almayı tercih ederim ama erkeklerin de önerileri önemli. burada kritik olan bir şey gerçekten kalıcılık. bazı aldığım parfümler 2 saat sonra yok oluyor anlamadım. biraz maskulen bir parfüm olmasını istiyorum ama çok da ağır olm
merhaba, kendime parfüm seçmek istiyorum. açıkçası önerileri kadınlardan almayı tercih ederim ama erkeklerin de önerileri önemli.

burada kritik olan bir şey gerçekten kalıcılık. bazı aldığım parfümler 2 saat sonra yok oluyor anlamadım. biraz maskulen bir parfüm olmasını istiyorum ama çok da ağır olmasın. koku ve aromayla ilgili henüz düşündüğüm bir şey yok. kış yaz ayrımı da henüz yapma ihtiyacı duymadım
0
Ranchoddas
(01.09.23)
Parfümler tenden tene değişir. Buna ek olarak kış parfümü tabiki yaz parfümünden daha az kalıcı olur çünkü kış parfümleri daha yoğun ve genel olarak edp.

Losyon sürün deniliyor son zamanlarda deniyorum ama ne kadar etki ediyor bilmiyorum.

Neyse dünyada tek bir parfüm kalacaksa terre d'hermes kalmali dedigimden öneririm. Denemeden almayin, parfüm hali de var.

Onun dışında l'instan de Guerlain (rip lidge...)

Bu arada kadinlari ne dediği çok da önemli değil. Parfüm dediğin kahve çikolata mi kokar diyen kadın da gördüm lidge koklayinca dibi düşen de. Parfümün kendiniz için aliyorsunuz.
0
logisticsmanager
(01.09.23)
L’Occitane
0
kaset
(01.09.23)
Dior Sauvage
0
jamswety
(02.09.23)
parfümlerle arası çok iyi olan kadın arkadaş grubum var, erkekler için en çok bleu de chanel öneriyorlar

tavsiye: bir avm'de (sephora'da da var diye biliyorum) üstünüze sıkıp deneyin, birkaç saat sonra ve akşam tekrar koklayın, çevrenize üstünüzde nasıl durduğunu sorun. olumlu yorum alıp kendiniz de severseniz alabilirsiniz.
0
hadi ya la
(02.09.23)
Beğendiklerim:

Paco Rabanne Invictus
Bvlgari Aqva
Versace Eros
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
(5)

Memur olmak

dissendium
Merhaba arkadaşlar. Bir kariyer sorum var. 30 yaşında makine mühendisiyim. Bir fabrikada çalışıyorum. Cumartesi de işe gidiyorum ve dinlenemiyorum istediğim şekilde. Memurluk çalışma saati ve günü olarak istediğim gibi. Ama özelde tecrübe kazandıkça sorumluluğum, maaşım artıyor. Bir haftaya yakın ür
Merhaba arkadaşlar. Bir kariyer sorum var. 30 yaşında makine mühendisiyim. Bir fabrikada çalışıyorum. Cumartesi de işe gidiyorum ve dinlenemiyorum istediğim şekilde. Memurluk çalışma saati ve günü olarak istediğim gibi. Ama özelde tecrübe kazandıkça sorumluluğum, maaşım artıyor. Bir haftaya yakın üretim müdürlüğü tecrübem bile oldu. Bölümümde genelde Doğu'da yer oluyor. Kocaeli'de yaşıyorum. İzmir, Antalya falan olabilir ama kalkıp Kars'a gitnek bana mantıksız geliyor. Kısaca hem memur olmak istiyorum hem memur olmak istemiyorum. Bu da Kpss motivasyonumu düşürüyor. Ne yapmam mantıklı sizce? Kişisel bir soru olduğu için gönül işlerinde açtım. Sağ olun. Son olarak DHMİ gibi yerler için kafam yetmez. 98 falan alamam. :D
0
dissendium
(01.09.23)
seni tanimadan kimse bu cevabi veremez bence, bugun kitapta okudum insanlar genelde ne istemedigini bilirler ve ne istedikleri hakkinda fikirleri yoktur diyor. bir seyler benim istedigim gibi olsun ama ben karar vermeyeyim gibi. iliskiler de boyle ne istiyorsun diye sorulunca cevaplar biri olsun ben soylemeden ne istediklerimi bilsin ona gore davransin seklinde oluyor. ve dogal olarak umduklarini bulamiyorlar.

kisaca oturup ne istemedigindense ne istedigine odaklanman en iyisi olur bu mu su mu olsun diye dusunmeden. ihtiyacini buldugun zaman soyledigin motivasyon kaybi yerine strateji gelistirmeye daha kolay baslarsin istediklerinle ilgili. yoksa su soyle boyle diye alinan motivasyon pek kalici olmuyor.
0
gule gule
(01.09.23)
Şu hayatta isteyeceğim son şey.
Ama kişiden kişiye değişir. Misal annem bir daha dünyaya gelirse memur gelecekmis.

Hocam ben senin milyon tane farklı fikrini gördüm, gule güle dediği gibi ne istediğini bulup ona odaklanman lazım.

Yani şu anki çalışma sartina bakarsak zaten ne yaparsan daha iyi olacak gibi de benim memur gibi çalışan fabrika tanidiklarim var. Onlara sorsan banane derler misal. Yani biraz bulunduğun konum ile alakalı. Sallıyorum bugün mercedes'te calissan eminim "memur mu olsam" demezsin.

O yüzden biraz düşün; kariyer istiyorsan bunun gerekliliklerini yerine getir ve su an çalıştığın yerden kacmaya bak. Yok kafa rahat olsun diyorsan da memurluk dene ama memurluğun olayi tabiki garip sehirlere gitmek, üstlerinde garip tiplerin olması ve torpille gelmeleri vs demek. Bunlara da hazır ol.
0
logisticsmanager
(01.09.23)
Memurum. Çalışma koşulları gerçekten rahat ama o bedeli bir şekilde ödüyorsun. Ya ağrıya giderek, ya istanbulda maaşının yarısını kiraya vererek. Rahat, sakin, yormuyor ve memnunum ama paranın yetme olasılığı yok yani eskisi gibi değil memurluk da. Ben mesleğimdeki yığılma sebebiyle mecbur seçtim. Ya asgari ücretle günde 25 saat çalışacaktım ya da memurluk. Aileden falan bi destek de olmayınca mecbur. Kısacası az maaş ve sakin hayat da insanı bi süre sonra sıkıyor 50 yaşında olsam neyse de insan çabasının sonucunda hiçbir maddi karşılık almayınca motive olamıyor. Yl yapmaya başlıcam mesela, doktora falan da istiyorum. Ee sonuç cebime fazla 1 kuruş girmeyecek. Tatil önemli tabi ama para olmayınca boş vaktin çok bir anlamı var mı emin değilim
0
personaa
(01.09.23)
ben de 30 yaşında kamuda mühendisim. özele göre çok rahat olduğuna hemfikirim ancak hem maddi hem manevi tatmin açısından düşündüğüm kadar uygun bir yer değil. sizin yerinizde olsam yurtdışı kovalardım
0
gizemli dede
(01.09.23)
memurluk artık yapılacak iş değil. maaşı yerlerde. yükselme imkansız. sen 2 senede özelde müdür olursun devlette 20 senede şef olamazsın.
0
sizofren06
(08.09.23)
(2)

Bodyci abilerime bi kaç soru

sifir
6 aydır evde kendim spor + diyet yapıyorum. Göbek eridi. Kollar bi tık kalınlaştı. Şimdi salona yazıldım + creatin aldım. İkisine de daha başlamadım. Pazartesi başlayacam 2sine de. Salonda hoca falan yok. Ama bi sürü makine var. Kendim bir program oluşturmalıyım. Push pull legs saçma geliyor. Ben ev
6 aydır evde kendim spor + diyet yapıyorum. Göbek eridi. Kollar bi tık kalınlaştı. Şimdi salona yazıldım + creatin aldım. İkisine de daha başlamadım. Pazartesi başlayacam 2sine de. Salonda hoca falan yok. Ama bi sürü makine var. Kendim bir program oluşturmalıyım. Push pull legs saçma geliyor. Ben evde aynı rutine devam edip salonda da sadece lat pul Down, karın kası makinesi, ters mekik ve shoulder press makinesi düşünüyorum. Yani evde yine halterle her gün aynı 7 hareketi yapıp, salona da sadece bu 4 hareket için haftada 2-3 gitmeyi düşünüyorum. Bir programa uymak onu takip etmektense bir rutin oluşturup ne yapacam diye düşünmeden hep aynı hareketleri kilo artırarak yapmak daha kolayıma geliyor. Soru olarak böyle yapma şöyle yap diyeceğiniz ne olabilir?
0
sifir
(29.08.23)
Bir programa uymak= 30 milyon yıldır bu işi yapan adamların yazdığı programı yapmak

Kendi rutini= 6 aylık deneyim ile oluşturulacak program

Yaklaşık 13 yıldır spor 11 yıldır güç antrenmanı yapiyorum. Daha bir kere kendime program yazayım demedim. Hayatımda 6 aylık deneyimle kendine program yazan birinin de düzgün program yazdığını görmedim.

Push pull legs saçma geliyorsa diyecek bir şey yok. Bu işin profesörü olan adamların programları saçma demek oluyor bu.

Kendin program yapma, git düzgün adamların programlarini yap. Benim önerim bu.

Açık konusayim; sadece söylediğin 4 hareket için salona gitmek hayatımda duyduğum en saçma seylerden. En son karin kasi ve shoulder press makinesine ne zaman dokundum bilmiyorum. Shoulder press makine omuz sakatliginda kullandım onun dışında 11 yılda belki 2 kere yapmışımdir makinede.

Neyse kendin bilirsin tabi benim önerilerim bu kadar.

Creatine iyidir.
0
logisticsmanager
(29.08.23)
oyle bir sacmaligin yerine:

overhead press
bench press
lat. pulldown
barbell row
squat
deadlift

hareketlerini rasgele yapsan daha cok randiman alirsin.
0
alperz
(29.08.23)
(7)

Kiracıyı çıkarmak isteyen ev sahibine karşı

mrctrk
Merhaba, Tutuğum evin birinci senesinini bitirdim evi tutuğumun ilk 6 ayında malum depremden dolayı kiralık ev fiyatları uçtu ,bunu fark eden ev sahibi kirayı attırmayı talep etti. %50 arttırım yapıp beni seneye kadar rahatsız etmemesini istedim, kabul etti.Ancak bir 6 ay daha geçmeden kardeşinin
Merhaba,

Tutuğum evin birinci senesinini bitirdim evi tutuğumun ilk 6 ayında malum depremden dolayı
kiralık ev fiyatları uçtu ,bunu fark eden ev sahibi kirayı attırmayı talep etti. %50 arttırım yapıp
beni seneye kadar rahatsız etmemesini istedim, kabul etti.

Ancak bir 6 ay daha geçmeden kardeşinin geleceğinden dolayı evden çıkmamı talep etti, ben hiç bir şekilde
münakaşa yoluna gitmeyip konuşuruz diye geçiştirdim.

Şu anki durumda oturduğum bölgeden de pek memun değilim, ama şu şartlarda
aklıma iki seçenek geliyor, önümüzdeki sene için kirada anlaşıp devam etmek, ama bu
seferde sözünde durmayıp yine ileride sıkıntı çıkarabileceği düşüncesi ağır basıyor.

2. seçenek ise evi boşaltmayı ev sahibinin noter onaylı beyanı karşılığında kabul etmek.

noter belgesinde kiracinin rıza ve kabulu olmadığı halde, kardeşinin oturacağı için evin
boşaltılmasını talep ettiğini beyan ettiğini yazması vb.

Bu şekilde amaç ilerde mahkemeye vermek için delil oluşturmak ki bu şartı kabul etmeme ihtimali olsada
bir savunma olarak kullanmak.

Hiç bir şekilde münakaşa yoluna girmek istemiyorum, kimseden korktuğumdan değil sadece
mantıklı haraket etmek istiyorum.

Tavsiyeleriniz için şimdiden çok teşekkür ederim.
0
mrctrk
(29.08.23)
Ben şahsen benim kirama 6.ayda zam yapmaya çalışan ev sahibine:
-işine bak kardeşim, çok kendine güveniyorsan istegini yasal yollarla hallet derdim.
Zaten hangi avukata giderse gitsin avukat bunun elinden danışma ücretini alıp 6.ayda kiraya zam yapamazsın diyip yollardı.

Şahsen bu toksit kişilikle daha fazla ugraşmaktansa sözleşmem dolana kadar oturup sonra kendime başka bir ev bakardım.
0
limonlu eksi
(29.08.23)
Avukata sormak lazım da benim bildiğim noterden alacaginiz belgenin falan önemi yok o davayı açmak için.
Onun için mahkeme ile sizi evden cikarmalari lazım.
0
logisticsmanager
(29.08.23)
ben olsam tutmayi dusundugum evin alti aylik kirasinin yaninda tasinma masraflarini pesin oderse cikacagimi soylerdim.
0
alperz
(29.08.23)
Eğer taşınmak sizi üzmeyecekse alperz+1. Ayrıca sizin ikinci seçeneğiniz için şöyle olmalı: kendisi önce tebligat çekecek süre bitiminde de ihtiyaç sebebi ile tahliye davası açacak. Dava sonucunda çıkmanıza karar verildiğinde artık 3 yıl boyunca konutu kiraya veremiyor. Verir ve siz bunu farkedip tazminat davası açarsanız 1 yıllık kirayı size ödemekle yükümlü. Ama bu seçenekte sürecin takipçisi olmanız, kovalamanız gerekiyor..
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(29.08.23)
Bugün başka bir grupta aynı konu tartışılıyordu. Avukatların söylediği kadarıyla, eğer mahkeme kararı dışında başka bir sebeple/şekilde evden çıkarsanıza sonradan dava açmanın bir anlamı olmuyormuş. Noterden aldığınız belgenin hiçbir önemi yok yani. Zaten davayı kardeşim oturacak diyip açıp kazanma şansı da yok bildiğim kadarıyla. Ama bir şekilde haklı bir tahliye davası açılır ve evden çıkarılırsanız, ancak o zaman durumun peşine düşmeniz anlamlı oluyor.
0
matlii
(29.08.23)
cevaplayan her kese çok teşekkür ederim, mahkemeye ver diyerek oturup ortamı germek istemiyorum aslında.

Ayrıca bu süreçte gerkinlikten kaçmak adına sürekli ev sahibi ile muhattap olmak istemiyorum, sinirlendiğim zaman gözüm hiç bir şeyi görmüyor çünkü, o noktaya gelmesin diye

Mahkeme olmadan da çıkmayı kabul edersem de anlaşılan yaptığı haksızlıklar yanına kar kalmış olacak , aslında amacım
evi boşaltıktan sonra noter belgesi ile birlikte mahkemeye yoluna gitmekti ama anlaşılan bu şekilde olmayacak.
0
🌸mrctrk
(30.08.23)
hiç muattap almayıp devam etmek lazım. pabuç bırakmamak lazım
0
ShadowOfMoon
(30.08.23)
(9)

Turkiye'den avrupa'ya giderken yaninizda ne goturuyorsunuz ?

Chips
Sorum yurtdisinda yasayanlara.
Sorum yurtdisinda yasayanlara.
0
Chips
(28.08.23)
Kahve, bazı baharatlar (mideyi yakmayan kirmizi biber, kekik, saf salep), şirkete tugba kuruyemisten lokum vs, hanimin içtiği mistik çay, kayinpedere altin serisi raki.

Bu kadar.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
çorap, iç çamaşırı. avrupa'da tekstil pahalı.
0
sir gawain
(28.08.23)
tarhana, ceviz reçeli, sakız reçeli, kuruyemiş, akide şekeri aklıma ilk gelenler. kesin başka şeyler de atıyorumdur bavula.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.08.23)
Biz bir tek rakı alıyoruz havaalanında. Onun haricinde herşey burada birebir aynı kalitede olmasa da var. Rakı almamızın sebebi de burada aşırı pahalıya geliyor. Beylerbeyi göbek serisinin en küçük boy fiyatına, TR havaalanından 1 ltre aldık daha geçen ay.
Bir ara ucuz toplu çocuk kıyafeti alıyorduk, lc waikiki falan, günlük paralansın diye, şimdi o da saçma fiyatlara geldi, primark beşte bir fiyatına geliyor neredeyse, onu da bıraktık.
0
quaker
(28.08.23)
Kalitelisinden zeytinyagi.
0
chihirovekohaku
(28.08.23)
Bir iki sise sarap, yeni kesfettigim iyi örnekler varsa.

Dolmalik kus üzümü. Minicik bir paket. Buradakiler nedense öküz üzümü gibi kocaman. Neredeyse yabanmersini büyüklügündeler. Türk marketlerinde düzgününü bulamadigim icin getiriyorum.

Kitap. Yil boyunca not defterine kaydediyorum. Takip ediyorum zaten hangi yayinevi hangi kitabi cikartmis diye...
0
buf-e kür
(29.08.23)
yukaridakilere ek;
oje, essie pahali digerelri cok kötü.
kotex ped.
kitap,
defter kullaniyorsan güzel defterler pahali.
saklama kabi; ise yemegimi kendim tasidigim icin güzel kap burada kastettigim.
ama ufak tefek mutfak plastiklerini de aliyorum arada, hem cesit az hem daha pahali.
havlu, terlik.
pasabahceden mudodan falan güzel kupa aliyorum.
kisisel; damla sakizli sakiz, cizi pynirli, tuzlu bisküviler. Almanya'da Türk marketinde var ama hem üretim yeri TR degil tadi pek hosuma gitmedi, pahali, valizim bos diye aliyorum. burada bisküvi olayi yok, varsa yoksa cikolata.
hazir corba, tatli da aliyorum bazen.
0
durgunfoton
(29.08.23)
Avrupada degil ama yurtdisinda yasiyorum:
dolmalik kus uzumu, kuru nane, mahlep goturuyorum baharat olarak. Baska bir sey getirmiyorum. Lokum, salca vs gibi seyleri turk markalari olarak bulabiliyorum kolay olmasa da.
Hediye getireceksem de pestemal gibi olan havlulardan getiriyorum genelde.
0
sopiro
(29.08.23)
kuru nane
sumak
zeytin (nedense buradan aldigim ayni marka ayni cesit zeytinin tadi cok kotu geliyor)
ceviz/badem/kuru kayisi+incir+dut
kuru dolmalik
raki (duty freeden. burdakiler cok pahali ve genelde yeni raki klasik var)
hamur kabartma tozu (burada 10 grlik paket yok, 15 gram var o da fazla geliyor)
tarhana
damla sakizi
nadiren zeytinyagi
ilac (ozellikle nurofen cold-majezik duo)
vitaminler (burada surekli kullandigim vitaminler pahali)
0
65 derece
(29.08.23)
(1)

Oturma İzni - Vize Başvurularında Yetki Kimde?

okhako
Öğrenmek istediğim şey aslında şu:Bir AB ülkesine yapılan oturma izni başvurularında incelemeyi ve değerlendirmeyi bildiğim kadarıyla sınır polisi yapıyor.Peki konsolosluklara yapılan VİZE başvurularında değerlendirme ve karar yetkisi sınır polisinde mi yoksa sadece konsolosluk mu yürütüyor bu sür
Öğrenmek istediğim şey aslında şu:

Bir AB ülkesine yapılan oturma izni başvurularında incelemeyi ve değerlendirmeyi bildiğim kadarıyla sınır polisi yapıyor.

Peki konsolosluklara yapılan VİZE başvurularında değerlendirme ve karar yetkisi sınır polisinde mi yoksa sadece konsolosluk mu yürütüyor bu süreci?
0
okhako
(28.08.23)
Konsolosluk size vize/oturma izni verilip verilmeyeceğine karar verir. Sınır polisinin bununla alakası yok.

Sınır polisi de son karar. Sınırda sıkıntı bulup sizi geçirmeyebilir.

Ben sınırdan gecerken özellikle öğrencilere falan bir sürü soru soruluyor; hangi okul, hangi bölüm,okuldan belge vs vs.
Kısacası belgeyi veren konsolosluk, sınırda son kontrol polis.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
(13)

Hanımla mangal?

giovanne
2 kişi çok mu sıkıcı olur? öyle sabahtan akşama kadar duralım demiyoruz da akşama doğru 2-3 saat mangal peşine semaver takılalım diyorum.
2 kişi çok mu sıkıcı olur? öyle sabahtan akşama kadar duralım demiyoruz da akşama doğru 2-3 saat mangal peşine semaver takılalım diyorum.
0
giovanne
(28.08.23)
Eşinizin kişiliğine bağlı tamamen... Uyum sağlıyorsa hoşça geçer vaktiniz. Mesela ben eşimla yapamam.
0
yadigar
(28.08.23)
neden sıkıcı olsun anlamadım.
0
sizofren06
(28.08.23)
Neden sıkıcı olsun anlamadim. Biz bahçede yapıyoruz konuşuyoruz yani. Zaten mangal bahane yani, maksat vakit geçirmek.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
valla ben sabahtan akşama yapsak da sıkılmam. kişiye göre değişir.
0
axl
(28.08.23)
Ben de be neden sıkıcı olacağını anlamadım. Yani önemli olan vakit geçirmek sonuçta ikinizin de sevdiği bir şeyse neden sıkıcı olsun.
0
akhenaten
(28.08.23)
Bahçe değil de, bir piknik alanına gideceğiz normalde herkes kalabalık geliyor biz de daha önce kalabalık gittik. Sıkıcılık kısmı millet etrafımızda yok okey yok voleybol derken bizim böyle takılmamız sıkar mı diye düşündüm :)
0
🌸giovanne
(28.08.23)
yapilir, sikici olmaz
0
fakyoras
(28.08.23)
Açıkçası ben mangal deyince kalabalık ararım.
Hanımla 2 kişi bahçede yapıyorduk güzeldi.
Bir yere gidip de hiç 2 kişi yapmadık.
Ama piknik, balık tutma, çadır kurma vs yaptık farklı günlerde.
Bu tarz şeyler yapıyorsanız mangal da yapılır neden olmasın. Sadece 2 kişi için uğraştırdığına değmeyebilir.
O tarz kısa ve az kişili planlarda yemeği yanında götürüp sermek daha pratik bence.
Semaver çok uğraştırmaz ama o güzel olur.
0
ananiyimioguz
(28.08.23)
Mangala hep karı koca gidiyoruz, o yakmakla uğraşırken yardım ediyorum ama genelde dolanıp hazıra konuyorum :) her şeyi o yapıyor çünkü bundsn zevk alıyor. Ben de burnumu sokmuyorum. Toplu mangalın keyfi ayrı ama başbaşa da başka güzel, özellikle dere kenarı falan olursa
0
gadlemler
(28.08.23)
başbaşa da eğlenceli olur gayet. Sohbet, müzik dinlemece derken gayet keyifli. Biz mangal yapmıyoruz ama pikniğe gidiyoruz birlikte. illa oyun istiyorsanız scrabble alabilirsiniz yanınıza mesela.
0
fraise
(28.08.23)
Evde hanımla sıkılıyorsan piknikte de sıkılırsın :D komik bi soru olmuş ya.
0
elorelia
(28.08.23)
Normalde sıkılmıyorsanız mandalda hiç sıkılmazsınız hocam. Kamp vb takılırken biz çok keyif alıyoruz
0
kondansator
(28.08.23)
Niye sıkıcı olsun ki? Tavla da alın yanınıza. Miss
0
SiyamkedisiZorro
(29.08.23)
(3)

Jilet paslanmış mı?

kojonotsuki
1989 sovyet üretimi jilet, hiç kullanılmamış. Paslanmaz çelik dese de, kutudaki 3 ürünün paslandığını düşünüyorum. 2sinde baya değişiklik varken birinin ise kağıdında iz var.Ne diyorsunuz, pas değil mi bu? Bir de, görüntüde değişiklik olmasa/kağıtta iz olmasa bile paslanmış olabilir mi?https://ibb.c
1989 sovyet üretimi jilet, hiç kullanılmamış. Paslanmaz çelik dese de, kutudaki 3 ürünün paslandığını düşünüyorum. 2sinde baya değişiklik varken birinin ise kağıdında iz var.

Ne diyorsunuz, pas değil mi bu? Bir de, görüntüde değişiklik olmasa/kağıtta iz olmasa bile paslanmış olabilir mi?

ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
kojonotsuki
(28.08.23)
Derby de paslanmaz celik ama r/wicked_edge bakarsanız paslananlari var.
www.reddit.com
Kullanmam. Üç kuruşluk ürün.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
paslanmış. muhtemelen aşındığı için krom kaplama kalkmış. sonra da o bölgeden paslanmaya başlamış.

zaten üreticiler 40 yıl sonra kullanılsın diye yapmamışlardır onu muhtemelen.
0
bohr atom modeli
(28.08.23)
üzerindeki yağ uçunca paslanmıştır. sovyet malında üzerinde yazana güven olmaz.
0
orpheus
(28.08.23)
(8)

uyandıktan sonra ne yapıyorsunuz?

ikiicidisibirkisi
mesainiz öğleden sonra 13.30 civarı başlıyor diyelim.siz de ortalama 09.00 gibi uyanıyorsunuz. sonra ne yapıyorsunuz?sabahın getirdiği yüksek enerjiyi harcamak için hiç bir şey uygun değilmiş gibi geliyor bana.o enerjiyi yanlış harcarsam öğleden sonrası için hiç enerjim kalmayacakmış gibi hissediyor
mesainiz öğleden sonra 13.30 civarı başlıyor diyelim.

siz de ortalama 09.00 gibi uyanıyorsunuz. sonra ne yapıyorsunuz?

sabahın getirdiği yüksek enerjiyi harcamak için hiç bir şey uygun değilmiş gibi geliyor bana.

o enerjiyi yanlış harcarsam öğleden sonrası için hiç enerjim kalmayacakmış gibi hissediyorum.

nedir sizin bu konuda çözümünüz?
0
ikiicidisibirkisi
(28.08.23)
sabahın getirdiği bi enerji bünyemde zaten yok. mesaim 13.30'da başlasa 11'den önce uyanmazdım. Bi saat evde takılıp hazırlanıp işe giderdim zaten onda da.

Ama hadi 9'da uyandığım ve 13.30'da işe gideceğim bir senaryo hayal edeyim. Yine bi şey yapmazdım ama herhalde. Bi şeyler oynar ya da izlerdim işe gitmeden önce en fazla.
0
nundu
(28.08.23)
Valla normalde yürüyüş- koşu derdim ama saat 9 bunun için geç, sıcak olur ekstra. Daha erken kalkmaya çalışırdım ya da 9'da kalktıktan sonra evde spor vs yapar sonra kişisel gelişim için kendi çalışmalarıma bakardım.
0
Amaranta ursula
(28.08.23)
Evden calisirken sabah yuruyuse cikardim bazen veya cikasim yoksa evde spor yapardim. O da yoksa kahve icip guzel bir muzik acip kitap okurdum. Hybrid’e gecip yine bunu yapma hayalim var :)
0
mor oje
(28.08.23)
en guzeli spor. evde, disarda, salonda nerede olursa. Hatta azicik daha erken kalkabilirseniz cok iyi olur.
benim mesaim 9'da basliyor ama full evden calisiyorum ve bu aralar is yukum oldukca az bu nedenle 45 dakika kendime ayiriyorum ve normalde yuzyuze yaptigimiz dersleri, hocam tatilde oldugundan dolayi online olarak sabahlari yapiyoruz. Gunun gerisi de enerjiniz kaliyor merak etmeyin. Ilk baslarda zor gelebilir ama en azindan haftada 2-3 gun ile baslayin, farki goreceksiniz.
0
65 derece
(28.08.23)
spor yapmak enerjiyi artırıyor bence, eğer düzenli bir şey yapamam diyorsanız çıkıp yürüyebilir, temiz hava alabilirsiniz 1 saat boyunca.
0
noxie
(28.08.23)
Ben haftasonu sabah uyanip oglene doğru spora giderim. Çalışma saatim sizin gibi olsa 10-10.30 gibi spora giderim. Sonra yemek ve ise baslama olur.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
Bir dönem 1e doğru işe gidiyordum. Sabah 9 gibi kalkıp deniz kenarında yürürdüm, işe yakın parkta gazeteyle kahvaltı ypardım, kulaklıkla müzik dinlerdim vs.
Banka işlerim olursa hallederdim. Daha çok kendime vakit ayırırdım.
0
gadlemler
(28.08.23)
Şu vahşi sıcaklar geçsin, bir yürüyüş, duş kahvaltı derken 13:30 olur zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(29.08.23)
(11)

Evlilikte parasal mevzular

sacrilegious
Açıkça sormak istiyorum: evlilikte parasal mevzular nasıl oluyor? aslında biz sevgiliyken ortaklaşa ödüyorduk bir şeyleri hep. 1 ay önce evlendik ben işi bıraktım ve onun işi sebebiyle başka bir ülkeye taşınıyoruz. Birikimimle okul ücretini ödeyeceğim. Onun dışında ekstra harcayacağım bir birikimim
Açıkça sormak istiyorum: evlilikte parasal mevzular nasıl oluyor? aslında biz sevgiliyken ortaklaşa ödüyorduk bir şeyleri hep. 1 ay önce evlendik ben işi bıraktım ve onun işi sebebiyle başka bir ülkeye taşınıyoruz. Birikimimle okul ücretini ödeyeceğim. Onun dışında ekstra harcayacağım bir birikimim yok. Şimdi nasıl olacak peki? Eşime bunu direkt soramadım. Nasıl soracağımı bilemedim yani. Onun maaşı yatacak her ay. Ben mesela babadan harçlık alır gibi kocamdan her hafta para mı isteyeceğim :( Ya da bana kartını mı verecek? Sizde nasıl olurdu bu durumda?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(28.08.23)
Eylül'de aynı durumda olacağız, eşim master yapacak ben iş bulacağım henüz iş de yok :D

Ortak hesap açabiliriz, olmadı birikimleri biraz biraz orada açacağımız hesaba aktarırız planlı şekilde çok açılmadan harcarız. Avrupa'da Revolut app vs. kullanılıyor diyorlar iki farklı kişiye aynı kredi kartı giriliyorsa gireriz veya illa deposit gerekiyorsa ara ara ikimize de deposit ederiz biz. Düzgünce konuşup planlamak lazım ama.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Ortak hesap +1. O açılana ve debit kartları gelene kadar da revolut hesap açıp apple paye ve bir bankaya(maas hesabının oldugu) baglayabilirsiniz. O durumda maaşı olan kendi revolutuna para yukleyip diger eşe anında gonderebilir. Bizde alışverişten sorumlu kişi digerine benim revolutta kalmadı para diyordu, digeri de birkaç hafta yetecek miktarı gonderiyordu.
0
ayheytmayselfenvanttuday
(28.08.23)
Ortak hesap en güzeli, diğer türlü gerçekten harçlık alıyor gibi hissedersiniz. Umarım siz de kendimize uygun bir iş kapısı yaratabilirsiniz
0
kondansator
(28.08.23)
Ortak hesap +1

Eşimin bana oranla cüzi bir geliri var ama ortak hesap yapıyoruz.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
evlilikte en önemli şey açık iletişim bunu direkt eşinle konuşman gerek, ona direkt anlat kafandaki soru işaretlerinden de bahset
0
mysql34
(28.08.23)
bizim ortak hesabımız yok ancak ortak kredi kartımız var. ay başı maaşlar yatıyor kredi kartı tutarı ikiye bölünüyor o bölünen kısımlar ile kredi kartı ödeniyor. kira ve faturaları da öyle yaptıktan sonra kalan paralar şahısların özel harcamaları için kalıyor.

gibi gibi..
0
wild honey suckle
(28.08.23)
Turkiyede kari-koca calisirken yurt disina tasinip sadece kocanin calistigi durumu yasiyoruz biz de. Evlilikte senin paran benim param mevzuu olmaz.Benim 3 tane kartim var.Debit kart ve kredi kartlarindan biri zaten esimde duruyor.Ayrica yetecek kadar nakit de bulunur evde.Evlilikte senin paran benim param mevzuunu asarsaniz oyle zannettiginiz gibi harclik isteme-verme gibi seyler olmuyor.
0
turkuaz
(28.08.23)
ek kartlar hanimda, oradan harciyor.
ayrica nakit veriyorum gerektigince.
buyuk harcamalar yapmadan once "genelde" nezaketen haber veriyor, ben de vazelin ile on hazirligimi yapiyorum.
0
cooperr
(28.08.23)
Evliliğin ilk yıllarında eşim henüz işe girememişti. Yaklaşık 1 sene civari. O dönemde ben sizin yaşadığınız durumları yaşamasın diye doğrudan kartlarımı eşime vermiştim. Gelen tüm parayı da ona veriyordum. Ben ufak şeyler için para ayırıyordum. Harcamaları da zaten kartlar ile yapıyorduk. Kart ödemeleri geldiğinde de eşimden para istiyor, öyle ödüyorduk.

Halen de aynı durum devam ediyor. Eşim ile de bu muhabbete hiç girmedik bu nedenle.
0
drako
(28.08.23)
Evlilikten sonra işi bıraktım. Direkt evlilikle alakalı değildi bırakmam. İşi dolayısıyla benim kredi kartlarımı kullanıyoruz, ben de kullanıyorum kendim için. O ödüyor. Ama dikkat ediyorum harcamalarıma...
Bekleyen bakalım bir şey diyecek mi? Arada nakit verir, acil birşey varsa ben de isterim..hiç problem yaşamadık. Kemer sıkılması gereken bir aysa, sesli düşünürüz.
0
gadlemler
(28.08.23)
Öncelikle çekinecek bir durum yok açık açık konuşmalısınız.

İşi bıraktığını, okul döneminde gelirin olmayacağından nasıl bu işi yaparız gibisinden sorarsın.

Ben olsam cüzi limitli bir ek kart çıkartırdım, ayrıca hesabına her ay belli bir tutar yollardım ve oradan harcama yapmasını söylerdim.
0
Lethe
(28.08.23)
(14)

dizi önerebilir misiniz?

etna
tek kriterim var, bir sonraki bölümü merak ettirmesi. tür önemli değiltabi bilindik diziler olmasın
tek kriterim var, bir sonraki bölümü merak ettirmesi. tür önemli değil
tabi bilindik diziler olmasın
0
etna
(26.08.23)
Banshee
0
regina phalange
(26.08.23)
The missing.
The killing
Homeland

Daha iyileri var mıdır bu kritere uyan bilmiyorum.
0
deer hunter
(26.08.23)
Son zamanlarda izlediğim en kaliteli ve akıcı dizi: The Bear
0
sekizdokuzon
(26.08.23)
İzlemediysen black mirror
0
Unde bach canim
(26.08.23)
İzlemediyseniz Lost. Keşke hafızamı silip yeniden izleyebilsem.
0
gallienus
(26.08.23)
The Terror
0
prole
(26.08.23)
the umbrella academy
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(26.08.23)
Bosch
Banshee +1
Justified
0
logisticsmanager
(27.08.23)
Only murders in the building
0
nic cage
(27.08.23)
Servant, Hijack, Silo
0
koseli cember
(27.08.23)
From
0
laputa
(27.08.23)
Devil’s hour. Çok işlenmiş bir konu ama yönetmenlik, oyunculuklar, atmosfer başarılı.
0
sibertenik
(27.08.23)
Lost +1
0
pislick0
(27.08.23)
lost. izlemeyen kalmasın. sonra saçma sapan dizileri iyi diye yutturmaya çalışıyorlar.
0
bohr atom modeli
(28.08.23)
(4)

Yumurta bozulmus mudur

WithWorth
Dolaptan hic cikmadi.6 gun gecmis son kullanma tarihinden.Ne dersiniz ?
Dolaptan hic cikmadi.
6 gun gecmis son kullanma tarihinden.
Ne dersiniz ?
0
WithWorth
(26.08.23)
Son kullanma tarihi değil ki o. Tavsiye edilen tüketim tarihi.
Kırıp ya da haşlayıp bakacaksınız. Kötü koku var mı vs.
0
Tina
(26.08.23)
www.nefisyemektarifleri.com:~:text=Bayat%20yumurta%20nasıl%20anlaşılır%20endişesini,yükselmiyorsa%2C%20güvenle%20bu%20yumurtayı%20tüketebilirsiniz.
0
PhoenixRising
(26.08.23)
Abi ben de cok sasirdim ama fransa'da insanlar dolaba koymuyor. Dolaba koymanin tek mantığı ömrünü daha da uzatmak.
Üzerindeki son kullanma tarihi değil. Zaten yumurta markette de sogutuculu yerde tutulan ürün değil.

Kır bak zaten kötüyse belli olur. Ama yüzde 99 hiçbir şey olmaz.
0
logisticsmanager
(26.08.23)
6 günden bir sey olmaz + Tavsiye edilen tüketim tarihi.

Cok emin olmak icin su testi yapabilirsiniz, google a yazin cikar. Dik duran yumurtalari bile götürüyorum ben valla ama hic temas yoksa o zaman atiyorum sadece.
0
kuehles blondes
(26.08.23)
(12)

Günde 3 saat yola gitmesi kabul edilebilir mi?

skr1292
Metroya yürümek için 15 dakika gidiyor. Metroya binip aktarma merkezine varması 17 dakika sürüyor. Ordan bir diğer metroyla öbür aktarma merkezine de 13 dakika sürüyor. Sonrada otobüsle iş yerine 10 dakika sürüyor.Toplam araçla yolculuk 40 dakika gibi sürüyor ama her şeyiyle beklemesi falan 1.30 saa
Metroya yürümek için 15 dakika gidiyor. Metroya binip aktarma merkezine varması 17 dakika sürüyor. Ordan bir diğer metroyla öbür aktarma merkezine de 13 dakika sürüyor. Sonrada otobüsle iş yerine 10 dakika sürüyor.

Toplam araçla yolculuk 40 dakika gibi sürüyor ama her şeyiyle beklemesi falan 1.30 saat gidiş 1.30 saat geliş süresi var. Herhangi bir başka alternatif yok, metro yerine otobüs alternatiflerine baktım süreler daha uzun.

Her gün işe gitmek için 3 saat harcar mıydınız.
0
skr1292
(25.08.23)
Türkiye'de yaşarken harcadim çünkü yeni mezundum. 1.5 sene çektim git gel total 3 saat.

Uzun dönem çekilmezdi ki ben zaten Türkiye'den ayrilacagim için umursamadim.
0
logisticsmanager
(25.08.23)
daha yakin bir yere tasinirdim.

bu isi kabul edip etmemek diger seceneklerin neler olduguna bagli.
0
hot potato
(25.08.23)
Harcanan zamandan çok bu kadar in bin yapması darlardı beni(okurken bile darlandım o derece). Kirasını karşılayabilecekse yakın bir yere taşınmak+1.
0
yazdonumu
(25.08.23)
İşimin yanına iki defa evimi taşıdım. Yine olsa yine yaparım bu pahalılığa rağmen. Bence ev bakın o civarlarda.
0
ruhen hastayim ben
(25.08.23)
3 saat görünce sadece tek yön sandım. 1,5 saatten az sürmesi çok olası mı ki? Oluyor mu böyle şeyler? 1,5 saat normal, elbette herkes daha yakın olmak ister ama hergün bi dolu insan bu civarda sürelerle eve gidip geliyor zaten. bir tek siz olmayacaksınız yani.

İstanbul için konuşuyorum, başka yer için soruyorsanız deli derler.
0
akhenaten
(25.08.23)
Eski evim benzer bir kombo ile 30 dk sürüyordu iş yerime. Yeni evim 1 saat sürüyor ama aktarma ve yürüme yok. 30 dk fazladan ayakta gitmek o telaştan çok daha konforlu.
0
dr doofenshmirtz
(25.08.23)
Kabul edilemez. Ama benim de 3 saatim gidiyor.
0
prole
(25.08.23)
Vakit nakittir.
0
etna
(25.08.23)
Bir süre belki dayanılır. Uzun süre ise hiç çekilmez.
0
diyecevaplandı
(26.08.23)
üniversite ve 4 yıllık iş hayatım boyunca bunu yaptım totalde 9 sene. ne zaman okula veya işe yakın yere yerleşmek istesem de yaşadığım yeri çok sevdiğim için sonrasında da maddi imkanlar yetmediği için taşınmadım hiç. hem fiziksel hem ruhsal olarak çok yorucuymuş bitince daha iyi anladım. metro olması iyi ama otobüs beklemek epeyi kötü. servis olaydı iyiydi

velhasıl iş ve maddi duruma göre değişir. yıllarca bu işte çalışırım denilecek tarza bir şeyse alternatif aramak gerekecek belki 1 yıl belki 5 yıl sonra ama o gün gelecek.
0
mess
(26.08.23)
sürekliligi cok zor, zamanla bikacaksin.
0
durgunfoton
(26.08.23)
her gün o sıkıntıyı yaşıyorum. istanbul'da nedense bir yerden bir yere gitmek en az 1 saat artık.

evi taşırım demek olmuyor.
0
koela
(26.08.23)
(3)

Dişim mi ağrıyor diş etim mi, nasıl anlarım?

adriana lima poposu yaglayicisi
Soğuk ve sıcağa duyarlı, özellikle soğuğa. Bi şey yerken ağrıyor, acıyor. Diş etime bastırınca da acıyor dişime dokununca da. Sorun diş etimde mi dişte mi acaba bunu anlamanın bi yolu var mıdır?
Soğuk ve sıcağa duyarlı, özellikle soğuğa. Bi şey yerken ağrıyor, acıyor. Diş etime bastırınca da acıyor dişime dokununca da. Sorun diş etimde mi dişte mi acaba bunu anlamanın bi yolu var mıdır?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(24.08.23)
Disinizde bir sorun varsa bunun diş etini etkilemesi ihtimali de var.

Ama ben hayatımda soğuğa hassas diş eti yasamadim. Bu sebepten hiçbir sağlık bilgim olmadan diş ile alakalı diyorum.

Dis eti ile alakalı yaşadığım problemlerde genelde bir şeyle degdiginde hassasiyet vs oldu odur. Ama soguga/sıcağa hiç yaşamadım ömrü hayatım boyunca.
0
logisticsmanager
(24.08.23)
Dişiniz ağrıyorsa dişten olabilir. Benzeri bir durumda curaprox’un 1450ppm diş macununu kullanıp asitli içecekleri tüketmeyi azalttım ve sorun çözüldü.
0
giovanne
(24.08.23)
benzer bir durumun birkaç gün sonrasında diş etim hayvan gibi apse yaptı. sorun kanal tedavili diş kaynaklıydı.
0
adivar
(24.08.23)
(9)

pt ile çalışarak göbek eritmek mümkün mü?

karayel
spora gidiyorum ama faydasını göremiyorum gibi o yüzden soruyorum
spora gidiyorum ama faydasını göremiyorum gibi o yüzden soruyorum
0
karayel
(24.08.23)
Spora devam ederek ciddi sıkılaşırsın, kilo veremeyip 2 beden incelmiştim, kilo veremiyorsan direk doktor insülin direnci tiroid gibi etmenler olabilir.
0
eja
(24.08.23)
Mesela ben 200 kiloyla 5*5 squat yapıyorum ama 3500 kalori aldığım için ağırlığım düşmüyor hiç, demek ki antrenman yapmanın kilo kaybı üstüne bi etkisi yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.08.23)
arkadaşım için özellikle bunu pt'me sordum. bölgesel zayıflama diye bir şey yok, göbeğini eritmek istiyorsa az yiyecek dedi.
0
neira
(24.08.23)
yeterince zorlamiyorsundur bence. en az 30-40 dakika yapmalisin. gun icinde de aktif olmanda fayda var. vucut nereden yag eritecegine karar veriyor otomatik
0
bir varmis bir yokmus
(24.08.23)
Basit karbonhidrat tüketmeyi bırakırsanız sorun kendiliğinden çözülecektir
0
Tina
(24.08.23)
Kalori takibi.
Bu dünyada bundan başka cevap yok, bundan başka bilimsel kanıtlı olay yok.
0
logisticsmanager
(24.08.23)
5 yıldır düzenli haftada 3 gün boks yapar, hergun sabah aksam min 3 km köpeğimi yürütürüm. Ancak göbeğim olduğu gibi duruyor niye çünkü yemeyi ve tatlıyı çok seviyorum :')
0
mirty
(24.08.23)
Bölgesel zayıflama diye bişi var. Zayıf olsa da göbeği olan insanlar deli gibi spor yapsa da o göbek erimeyebilir
Bunun sebebi duruş bozukluğu genetik yatkınlık veya bi hastalık da olabilir
Çok zayıf ama bölgesel fazlalığa sahip insanlar için kalori takibi işe yaramıyor
0
photo85
(24.08.23)
@photo85 göbek erimemesinin sebebi zaten yag orani. Yüzde 8 yag orani olan bir insanda göbekte de olmaz. Bölgesel zayiflama diye bir şey yok, varsa kaynak koyun ogrenelim. Strength training ile belli noktalarda belki bölgesel zayiflama olabilir de misal 5 kg verdim hepsini sirtimdan verdim diye bir olay yok yani.

Varsa da dediğim gibi kaynak koyun ogrenelim.
0
logisticsmanager
(25.08.23)
(10)

İş hayatında etik konuları

Gradient_tabanlı_mor
Bir firma ile anlaştım ve istifa verdim 1 aylık ihbar süresindeyim. Firma beni 2 haftadır bekliyor. Pozisyon 12 kişilik ekibe takım liderliği. Başka bir firma var daha önce birlikte çalıştık. Oradan da ille bize gel diyorlar. Diğer firmaya söz verdim diyorum. iş hayatında söz vermek diye bir şey yok
Bir firma ile anlaştım ve istifa verdim 1 aylık ihbar süresindeyim. Firma beni 2 haftadır bekliyor. Pozisyon 12 kişilik ekibe takım liderliği.
Başka bir firma var daha önce birlikte çalıştık. Oradan da ille bize gel diyorlar. Diğer firmaya söz verdim diyorum. iş hayatında söz vermek diye bir şey yok diyorlar. Pozisyon mobil yazılım direktörlüğü burda altımda 35 kişi olacak. Maaş ne kadar istersen veririz onları konuşuruz dediler.

Bence şerefsizlik olur. O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim. Bu sefer de onlar beklentiye girdi. Kimseye ayıp olmasın derken ben strese giriyorum. Sizce makul yolu nedir?
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.08.23)
Begenmezsel size geleyim kısmı bana göre daha etik olmayani.
Yapmaniz gereken şey başlamak istediginiz ise baslamak. Su an etik olmayan bir durum yok, sözleşme imzaladığıniz sürece. Şirket size yatırım falan da yapmadi yani.

Sirket sizi 3 ay sonra hatirlamaz bile. Bu arada bende su an tam tersi var; adaya tamam dedik, kontrat yolllayacagiz, ise alimiar dondu ocaga kadar. Haliyle ise alamiyoruz. Bunun yapıldığı ortamda tam tersi de yapilabilir.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
"şerefsizlik" abarti ve dramatik bir tabir. is hayatinda fikir degistirmek falan cok normal. Etik olmayacak sey, atiyorum bir firma icin calisiyor olman gereken 9-6 diliminde baska firmaya is yapmak, veri calmak, cart curt. Anlattigin sey etiklik bir sey degil.

O 12 kisilik takimin oldugu firma da baska lider bulur kisa sure icinde.
0
hot potato
(23.08.23)
Hayır şerefsizlik olmaz.

Bakın basitçe "ne için çalışıyorum", "ne için seviyorum", "ne için arkadaşım" sorularına verilen cevaplar farklıdır. En temelinde iyi bir gelecek ve kazanç oluşturmak için çalışıyoruz. En iyi geleceği ve kazancı size kim sağlıyorsa orda olursunuz. İş ilişkisinde gönül bağı olmaz. Eğer anlaştığınız şirket rakip şirkete "eleman kaptırıyorsa" ki burada eleman siz oluyorsunuz bu onların sorunudur. Piyasa şartlarına uyum sağlamaları gerekir.

Bu temelde sizin için faydalı olduğu kadar ülke ve sizinle aynı mesleği yapanlar için de sağlıklı olan durum. Siz daha iyi şartları olan işe geçerek kendinize doğrudan fayda sağlarken, meslektaşlarınıza ve rekabeti koruyarak ülkeye de dolaylı yoldan fayda sağlamış oluyorsunuz.

Yani dediğinizin tam tersi olarak etik olan daha iyi teklif veren yere geçmeniz.
0
akhenaten
(23.08.23)
iş hayatında ayıp olmasın diye iş yapılmaz. en iyi maaşı veren ve şartları sağlayanla çalışılır. denildiği gibi, şirket sizi birkaç ay sonra unutur bile. en iyi maaşı ve konumu Vaad eden, en köklü şirkete he deyiniz.

şimdiye kadar şirketleri ve oralarda çalışanları düşünüp attığım bazı adımlara pişmanım. önemli olan kendi kariyeriniz. elbette söz verip tutmamak etik değil, ama Ülker'de çalışmak yerine öztosunlar gıda'da çalışmayı etik değerlere uydurmayın.
hakkınızda hayırlısı olsun. sevgiler.
0
lovemyself
(23.08.23)
ben iş hayatında etiğe, ayıba falan inanmıyorum (çok ender rastlanan bir patrona rastlamadığınız sürece).

o patron ki sen zaten onu zengin etmek için çalışıyorsun. o patron ki sana verebileceği minimum maaşı vermeye çalışıyor. o patron ki yarın bir gün %10 hedefi yerine %6 büyüdüğü için gözünün yaşına bakmadan seni işten çıkaracak.

sizi hiç umursamayan ve sömürmeye çalışan insanları sizin bu kadar umursamanız hiç uygun değil.
0
ahm1
(23.08.23)
@hot potato, ya tüm arkadaşlarım bunun çok ahlajsızlık olduğunu söylüyor. Bunun tam tersi de ahlaksızlık tabi ki.
Bence de sözünde durmak insanın karakteriyle alakalı.

Bu arada diğer şirket beni 3 ay sonra unutmaz. Bu firma da beni böyle çağırmıştı 2 sene sonra geleyim mi dedim gel demişlerdi o gün başlamıştım hemen. İşime güvendiğim için o konuda rahatım.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(23.08.23)
Para için tereyağı gibi erimemek güzel. Her şey para değil. Prensip sahibi olmak şart.

"O yüzden dedim ki diğer tarafa başlayayım beğenmezsem size geleyim."
En uygun cevapta bu zaten.
Verilen sözden caymak uygun değil.

Kendim internetten satışa koyduğum bir ürün için daha fazla fiyat verene bile bakmadım. Bir önceki talip olana sattım.
Ev sahibi olsam parası fazla olanı değil, dürüst olan kiracı ararım kendime. Özellikle bu zamanda.
0
diyecevaplandı
(23.08.23)
'ne istersen veririz, konuşuruz' ifadesi fazla muğlak gibi. aklınız orada kaldıysa ücreti ve hatta 1-2 yıllık zammı açıkça konuşun, kıvırırlarsa içiniz rahat eder. yoksa an itibariyle bu ikisinden birinde başlamanızın etik olmayan yanı yok bence
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.08.23)
İş hayatını bu kadar ciddiye alma, "söz namustur, şerefsizlik olur" gibi yaklaşımlara girme. :D İş hayatının ayıbı olmaz, profesyonellik esastır. Para karşılığı zamanımızı, emeğimizi, hayatımızı veriyoruz. Tabi ki en iyi imkanı neresi sağlarsa orada çalışacağız.

Yeri gelir O 2 haftadır bekleyen firma yarın sorunlar çıkmaya başladığında seni öyle bir işten çıkarır ki eşyanı toplamaya fırsatın olmaz.

Bence yazılım direktörlüğü pozisyonu veren şirketle açık açık konuş ki konuşmuşsun ama hatalı bir konuşma şekli olmuş. Farklı bir firmadan teklif aldığını, istifa ettiğini ve ihbar sürecine girdiğini, kendilerinin bir teklifi varsa resmi ve yazılı olarak yapmalarını talep et. Resmi tekliften sonra oraya geçip geçmemeyi değerlendir. Süreç böyle olmalı.

Kendi personeline de bu şekilde davranma derim. Yani isteyen istediği yerde çalışır, ülke şartları malum. X teklifi kabul edip sonra Y firmasına geçmek şerefsizlik olmuyor. "Yazılım Direktörü" noktasına gelmiş biri olarak daha profesyonel olmanı tavsiye ederim.

Bir de "maaş ne kadar istersen veririz" ifadesi çok yuvarlak ve saçma bir cümle. Yeri geldiğinde 3-5 bin'in hesabını tüm kurumlar yapar. "Somut ve yazılı bir teklifle bana gelin bu cümleyle hareket edemem demen lazım".
0
Lethe
(24.08.23)
@lethe, resmî teklif kabule dayalı yapılır. Kabul etmedim ki resmî teklif yapın diyeyim:)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(25.08.23)
(7)

Sizce bir yüksek lisansa 23k euro verilir mi?

Unde bach canim
1 senelik bir master. Dünyada 150-200 arası bir sıralaması var. Sizce değer mi?
1 senelik bir master. Dünyada 150-200 arası bir sıralaması var. Sizce değer mi?
0
Unde bach canim
(23.08.23)
Gerçekten istediğiniz bir programsa ve paranız varsa neden olmasın
0
squidward
(23.08.23)
Dunya siralamalari genel olarak uydurma ve subjektif kriterler uzerinden yapiliyor. O yuzden normal bir isveren ooo bilmemne sirlamasinda 193. siradaki okulda master yapmis, bu elemani kesin ise alayim demez. Diger herkes gibi referansti, mulakatti ugrasirsin.

Degip degmeyecegi beklentilerine gore degisir. Amac ne? Sonrasinda o ulkede kalip iyi maasli bir is bulabileceksen degebilir. Bazisi kesin ulkeden kacmak istiyordur, sonrasinda iyi is bulamayacaksa bile sirf orada kalmak icin degebilir.

Ote yandan Turkiye'ye geri donmek zorunda kalacaksan degmez zira buyuk ihtimalle 30 sene o 23 bin euroluk yatirimi cikaramazsin - maasinda o kadar bir gelisme olmaz.

Son olarak degip degmeyecegi maddi durumuna bagli olarak degisir. Aileden 300 bin euro kalmistir, bunun 23 binini bu tarz simarikliklara harcarsin, vs. Ote yandan 23 bin senin tum birikiminse durum farkli.
0
hot potato
(23.08.23)
Eğitim seni bir işte uzman yapacaksa ver. Bir mühendis uçağın bir parçasının tasarımını öğrenecekse ve bu eğitim ile dünyada o tasarımı yapabilen sayılı kişilerden olacaksa, Airbus kapısı açılacaksa olur.

Ya da diş hekimisindir. Bir teknik öğrenirsin. İşinde o tekniği kullanırsın. Para eder.
0
dissendium
(23.08.23)
Değişir.
Misal benim tanıdığım çoğu yabancı Fransa'da böyle masterlar yapıyor. Sonuçta da Fransa'da kaliyorlar ve verdikleri parayi cikariyorlar.

Yapacaginiz mastera, bölüme göre değişir.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
ulke ne, bolum ne, amac ne(yurtdisina yerlesmek mi turkiye icin cv guclendirmek mi)? gibi sorularin cevabi olmadan bir sey denemez.

o 23k ustune bir de yasam giderleri ekle ama. sadece 23 olmaz o, kabaca 12 ay desek aylik 1000 euro da gideri olur, 35'e gelir.
0
antikadimag
(23.08.23)
Hangi ülke olduğunu söylememişsin ama Euro bazında ise Avrupa olduğu anlaşılıyor.

O ülkeye yerleşmene vesile olacaksa, 1-1,5 yılda o parayı çıkartmanı sağlayacaksa çok mantıklı.

Türkiye'ye geri döneceksen, maddi durumun çok üst seviyede ise ve toplamda kabaca 40-50K € sana dokunmuyorsa yine mantıklı, 1 sene hava değişimi olur, farklı ülkede yaşarsın.

Türkiye'ye geri döneceksen, maddi durumun çok iyi değilse, döndüğünde benzer işlerde çalışıp benzer paralar kazanacaksan değmez.
0
Lethe
(23.08.23)
12k göstererek bir sene kalabiliyosun ülkede zaten gelip ücretsiz bir üniversitede yüksek lisans yapabilirsin o para yaşam masrafın olur
0
abi bi dizi buldum on numara
(23.08.23)
(1)

Ailenizden kalan iş

dissendium
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım.Bir fabrika var. Sahibi çok emek vermiş. Sadece yeri 500 milyon TL vardır. Makineleri, verileri saymıyorum.Çocukları ilgilenmemiş. Sahibi fabrikayı satmış. Çocuklarından biri ABD'deymiş, biri Türkiye'de öğretim görevlisiymiş.Size bu şeki
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım.

Bir fabrika var. Sahibi çok emek vermiş. Sadece yeri 500 milyon TL vardır. Makineleri, verileri saymıyorum.

Çocukları ilgilenmemiş. Sahibi fabrikayı satmış. Çocuklarından biri ABD'deymiş, biri Türkiye'de öğretim görevlisiymiş.

Size bu şekilde şirket ve çok para verilse yine yapmak istediğiniz şeyi mi yaparsınız?
0
dissendium
(23.08.23)
Benim çok zengin arkadaslarim vardi üniversite sebebiyle.

Ailesinin fabriklarinin başina geçen de kendi istediğini yapan da. Ben orta direk aileden geldiğim için şirkete geçerim derim de zenginlikten gelen çocuk olsam kendi istedigimi yapmak isteyebilirdim.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
(11)

Molde abartılmıyor mu?

giovanne
25m toplam takım değeri. Norveç takımı, 11 bin kişilik stadları var. Öyle aman aman bir olayları yok bence. Ama bakıyorum her yerde "zor rakip, kendi evlerinde çok güçlüler, yenilebiliriz" vs. tarzında yorumlar var. Bence gs'nin en zorlanacağı yer torreira'nın olmaması. GS yener gibi geliyor bana, s
25m toplam takım değeri. Norveç takımı, 11 bin kişilik stadları var. Öyle aman aman bir olayları yok bence. Ama bakıyorum her yerde "zor rakip, kendi evlerinde çok güçlüler, yenilebiliriz" vs. tarzında yorumlar var. Bence gs'nin en zorlanacağı yer torreira'nın olmaması. GS yener gibi geliyor bana, siz ne diyorsunuz?
0
giovanne
(23.08.23)
Oncelikle takim degeri, stad kapasitesi falan muhim degil.

Molde'de ben de bir sey oldugunu sanmiyorum ama bizim takimlara guven olmuyor.

"Kendi evlerinde cok gucluler" diyenleri de merak ettim, ne dusunerek yazdilar bunu. Klaksvik'i, helsinki'yi zor eleyen bir takim. Adamlar senelerdir ilk turlarda eleniyor. Adana demir bile gecer bu takimi.
0
ahm1
(23.08.23)
www.transfermarkt.com

Ostersund molde'den küçük takım ama arsenal'i geçtiler. Bu is öyle kadro değeri stad falan ile olmuyor.

Yillarca beraber oynayan takimlar her zaman tehlikelidir. En basiti Brighton bakin :) geçen sene paspas etti çoğu takımı.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
Ostersunds, arsenal'i gecmedi. Elendiler.

Bizim ostersunds karsisindaki kadromuz da yedeklerden olusuyordu (o kadar erken transferleri bitiremedikleri icin), yoksa elerdik muhtemelen.
0
ahm1
(23.08.23)
molde abartılmıyor ama gs kadro çoğuna göre yanlış. normal şartlarda gs turu atlar ama deplasman gol yer mutlaka bu akşam
0
sweetoffice
(23.08.23)
@ahm1 pardon geçtiler demisim, grup geçtiler ama arsenal'e bir maçta yenseler de elenmisler.

Sonuç olarak futbolda uzun süre oynayan sistem takımları kadro değeri ve stad olarak kenara atilamaz.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
Net şekilde üstün galatasaray. İlk maçtan skor avantajını yakalar.
0
baldan kaymak
(23.08.23)
molde hucum futbolu sever bu arada, bu aksam 2,5+ ve KGVAR denenir :)
0
sweetoffice
(23.08.23)
maci izleyenler abartilmadigini gormustur. adamlari super lig denen yere koy bu oyunla her sene ilk iki icinde olurlar. bir iki tane yetenekli oyunculari olsa bugun mac 5-2 falan biterdi. askimiz icardi sagolsun kurtardi bizi bugun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.08.23)
adamlar makine gibi takim. tek sanssizliklari galatasaray gibi camia olarak kenetlenmis ve basari beklentisi yuksek bir kluple karsilasmasi.
0
buenosdias
(24.08.23)
Acikcasi ben de cok tirstim, 2-0 olacak diye cok korktum. Bence bizim bir oyun planimiz yok diye boyle oluyor, psv falan olsa rahat gecerdi. Molde dedigimiz takim da faroe adalari takimini uzatmalarda gecen, helsinki'ye karsi yine cok zorlanan bir takim. Ama biraz duzenli bir takim bizi darmaduman edebiliyor demek ki. Galibiyet tamamen sans eseriydi. Adamlar 22 sut cekti ya. Birkac yetenekli oyuncu transfer edebilseler daha cok seyler yapabilirler gerci.
0
ahm1
(24.08.23)
molde hakkında iki uçta da yorumlar görüyorum, nereden baktığınıza göre değişir.

türk futbolseverlerin en büyük sorunu avrupa futbolunun sadece %1'lik kısmına hakim oldukları halde her şeyi bildiklerini zannetmeleri. bunlara göre çocukların bile sayabildiği 15-20 avrupa devi var; geri kalan herkes köy takımı ve çöp.

molde son 20 yıldır filan norveç'in en iyi takımlarından biri. şampiyonlukları var, neredeyse her sene avrupa kupası havası soluyorlar. takvimden dolayı bizim takımların dili dışarıda gezdiği sezon başları onların sezon sonuna denk geliyor. kondisyonları güçlü. ayrıca suni çim profesyonel sporda tahmin ettiğinizden daha belirleyici bir faktör; alışık olmayan adamın ciddi şekilde sakatlanması işten bile değil.

futbolda her şey kadro değeri demek değil. kaldı ki bunlar ligi takip eden insanların kendilerine göre belirlediği meblağlar; benim transfermarkt'a 50 milyon yapıştırdığım bir oyuncunun oynadığı futbol 50 milyonluk olacak diye bir kaide yok.

temmuz-ağustos aylarında kuzey ülkelerinin şampiyonları terstir ama yenmemiz gereken takımlardır. östersund, karpaty, tromsö filan bunlar "facia" sayılıyor da galatasaray (veya başka bir takım) 10 kez ön eleme oynuyorsa 3'ünde görüyoruz bu sonuçları.

futbol sayılardan ibaret değil, avrupa kıtasında 50 küsür lig ve 500'den fazla birinci lig seviyesinde takım var. bir galatasaray, fenerbahçe olmasa da bu topu bulgarın, yunanın, avusturyalının takımı da oynuyor.

özetle molde, galatasaray seviyesinde bir takım değil ama stadı 11 bin ve toplam değeri 25 milyon diye köy takımı da değil. tromsö'ye 300 kilometre mesafedeki bodo'nun takımı, konferans ligi şampiyonu roma'ya 6 tane atmıştı içerde.

para kaliteli oyuncu getirmek için önemli ama tek başına para çantasıyla maç kazanamıyorsun, isterse messi olsun o sahaya çıkıp oynamadığı veya taktik düzgün olmadığı zaman vurup geçiyor adamlar.
0
mark greg sputnik
(24.08.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.