Giriş
(10)

Geçmişe duyulan özlem hakkında

dedeminhirkasi
Durduk yere birden düşüyor aklıma. Abimle aldığımız ilk oyun CD’sini. Heyecanla bilgisayarın başına geçişimizi. O zamanlar alması bugün gibi zor olan kamera alıp saçma video kayıtları. Yani ailemle olan daha çok ailemle ve çevremle olan geçmişimi çok özlüyorum. O zaman daha mutlu olduğuma eminim. Mu
Durduk yere birden düşüyor aklıma. Abimle aldığımız ilk oyun CD’sini. Heyecanla bilgisayarın başına geçişimizi. O zamanlar alması bugün gibi zor olan kamera alıp saçma video kayıtları. Yani ailemle olan daha çok ailemle ve çevremle olan geçmişimi çok özlüyorum. O zaman daha mutlu olduğuma eminim. Mutlu olamadığım için mi özlüyorum yoksa geçmişi herkes mi özler. Ailedeki hastaliklar, dertler mi beni o döneme itiyor bilmiyorum. Şunu biliyorum hem ben hem ailem eskiden daha mutluyduk. Bu herkeste mi böyle bilmiyorum.
Siz de durum nedir?
0
dedeminhirkasi
(29.01.24)
Bana da oluyor. Hep bir 2011 yılına gidiyorum.
0
rock n roll
(29.01.24)
Ben 90'ların sonunu seviyorum. Win 98, o dönem oynanan oyunlar. Fransa 98. Atari. Türkçe pop. Temmuz sıcağında amaçsızlık.
0
ferenc
(29.01.24)
Bilinç geçmişteki kötü anıları çabuk siler, önemsizleştirir, bilinç altına iter.
Bu güzden geçmiş anılarımız hep olduğundan daha güzel olarak hatırlanır.
Aslında hiç de öyle değildir.
0
Mirket
(29.01.24)
Bende de oyle. Buyuk bir ozlem hissediyorum. Kare kare canlaniyor gozumde. Bu ara daha cok hissediyorum ve acayip bi huzun kapliyor icimi ustelik sonrasinda. Istahim falan kaciyor gecmis ozlemim yuzunden bazen anlik yani. Hatta boyle bir soru acmayi bile dusunmustum bu hafta.
0
Kittie
(29.01.24)
Evet ozluyorum, mutluyduk. 90'larin sonu 2000'lerin basi guzeldi. Mahallede buyumek. Disarda vakit gecirmek. Aileyle vakit gecirmek, beraber seyahat etmek. Akrabalarla pikniklere ormanlara gitmek.

Telefona ve sosyal medyaya gomulme yoktu o zamanlar. Ama Atari ve bilgisayarimiz olmustu. Eski oyunlar da guzeldi.

Bence sosyal medya insanlari cok etkiliyor. Ben ara veriyorum hep. Tabii aile/akraba ortami da degisiyor zamanla.

Gerci annemi de erken kaybettigim icin gecmise gitmek huzun veriyor daha cok. Dusunmemeye calisiyorum.
0
ermanen
(29.01.24)
her dakika neredeyse. kendime başka bir şehirde doğru düzgün bir hayat inşa edemedim, çok bir şey ummuyordum ama bulduklarım bazı açılardan yeterli olmadı, kendimi açabildiğim biri yok, kapalı ve savunmacı yaşamak zorunda hissediyorum. otomatik olarak bunların hiçbirini yapmak zorunda kalmadığım 4-5 sene öncesini özlüyorum. bir çeşit savunma mekanizması kurmaktan başka bir şey değil yaptığımız.

ama bu konuda güzel bir kitap var, svetlana boym'un nostaljinin geleceği diye. orada nostaljinin aldatma ve manipülasyon mekanizmaları anlatılıyor. kitap biraz daha nostaljinin tarihsel bir olgu olması üzerine kurulu ama belki size cevaplar verecektir.
0
black holes in the sky
(29.01.24)
Mirket +1

Ama ben de özlüyorum o ayrı.
0
pispinti
(29.01.24)
Mirket +1

Daha eskiden çok iyiydik çok mutluyduk demeyene denk gelmedim. Hatta 10 sene sonra konuşsak eminim bu yıllar güzel gelecek.
0
logisticsmanager
(30.01.24)
bende cok ozluyorum cocuklugumu. gunes bile bir farkliymis gibi geliyor bazen

5-10 sene onceki hayatima da ozlem duyuyorum bazen

muhtelemen 10 sene sonrada bugunu ozleyecegiz
0
foster
(30.01.24)
ben ozlem duymuyorum cunku bana gecmis hep "yasadigim cok kotu bir olaya x yil kalmis olan yil" gibi geliyor.

gecmise donmek istemezdim sanirim. bazi seyleri en basindan degistirebilseydim isterdim ancak.
0
bohr atom modeli
(30.01.24)
(4)

Hollandada bir iş ama Japon Firması

jimjim
Halihazırda yurt dışında çalışıyorum. (Hollanda değil). Janmar motor’ın Hollanda ayağı için bir görüşme önerdiler.Pozisyon satış ama mühendis veya teknik alt yapısı olan birini arıyorlar. EMEA bölgesindeki müşterilere sürekli (işin yarısı) ziyaret içeriyor.Maaş aralığı da aman aman yüksek değil (gib
Halihazırda yurt dışında çalışıyorum. (Hollanda değil). Janmar motor’ın Hollanda ayağı için bir görüşme önerdiler.
Pozisyon satış ama mühendis veya teknik alt yapısı olan birini arıyorlar. EMEA bölgesindeki müşterilere sürekli (işin yarısı) ziyaret içeriyor.
Maaş aralığı da aman aman yüksek değil (gibi duruyor) blue card’ın altında kalıyor. Ama tabi tatil parası,13.maaş vs var mı bilmiyorum.
Hollandaya gidersem kiram çok az olacak. (Kalacak yerim var)

Endişe ettiren şey firmanın japon olması. Çalışma hayatında amerikan firmalarından bile beter bir yaklaşımları var gibi düşünüyorum.
Bir de üstüne seyahat olayının çok olması ve bir de afrika ülkeleri falan.. :/
Korkudan turistik amaçlı mısır’a bile gitmemiş insanım.

Daha çok erken ama sizce hangi şartlarda kabul edilmeli bu iş? Ya da kabul edilmeli mi?
0
jimjim
(29.01.24)
mevcut isinle ilgili bilgi vermemissin ki, nasil kiyaslayalim. ama belli ki istemiyorsun, o yuzden gorusmeyi reddedebilirsin.
0
hot potato
(29.01.24)
Hocam Japon kültürü diye japon firması aynı şeyleri Hollanda'da yapacak diye bir olay yok. 100 küsur yıllık amerikan firmasindayim, tabiki amerikan kültürü hissedilse de öyle vahşi kapitalizm yok çünkü fransa.

Yani firmanin japon olup olmamasi önemsiz. Honda japondu ama Türkiye'de çıkarken görülmemiş güzellik yaptı çalışanlara. Siz firma hakkında iyi konuşulup konuşulmadigina bakın.


Pozisyon fena değil gibi yani farkli şeyler goreceksiniz, müşteri ziyareti falan insani gelistirip konfor alani dışına cikarir.
0
logisticsmanager
(29.01.24)
Biraz önyargılı davranıyorsunuz gibi geldi bana. Şirket Japon olda bile Hollanda’da olduğu için buranın normlarına göre bir düzen vardır diye düşünüyorum. Burada da beyaz yaka işler genelde rahat ve profesyoneldir.
0
but that was just a dream
(29.01.24)
Almanya'da falansan hiç düşünme koşarak git. İngilteredeysen gitme. Değişir yani nerede olduğuna göre. Mülteci çöplüğü yerlerde yaşanmaz.
0
ferenc
(29.01.24)
(3)

Vanilyalı whey isolate protein tozu var mı Türkiye'de (online veya mağaza)

ermanen
Vanilyalı whey isolate hiç bulamadım.Vanilyalı, vanilya aromalı whey var, kullandım. isolate değil. isolate olması lazım. Türkiye'de veya online buldunuz aldınız mı hiç?yurtdışı online mağazalardan getiremiyoruz heralde?
Vanilyalı whey isolate hiç bulamadım.

Vanilyalı, vanilya aromalı whey var, kullandım. isolate değil. isolate olması lazım. Türkiye'de veya online buldunuz aldınız mı hiç?

yurtdışı online mağazalardan getiremiyoruz heralde?
0
ermanen
(29.01.24)
Bu var gibi ama vanilyali dondurma demiş.
www.proftein.com

Yurtdışı getiremezsiniz.
0
logisticsmanager
(29.01.24)
hmm vanilya ve vanilyalı dondurma aromalı protein tozu tat farkı nasıl olur acaba. vanilya aromasına aşinayım. denerim belki bu proFtein markayı. pahalı gibi gramına göre.
0
🌸ermanen
(29.01.24)
Anladığım pek yok isolate vanilya Türkiye'ye gelen ondan bir de ufak satiyorlar o da var.

Zaten supplementler uçtu gitti artık fiyat olarak bir de isolate olunca.
0
logisticsmanager
(29.01.24)
(2)

Öğün tozları

nundu
Normalde protein tozlarına falan mesafeliyim ama bu "öğün tozu" olayı hafiften ilgimi çekti. Hafta içi kahvaltı yapmıyorum, öğle yemeğini de iş yerinde hallediyorum da akşam evde hep dışarıdan yiyorum hem masraflı hem genelde sağlıksız. Haftasonu bi de işe de gitmediğim için iki kat sıkıntı.Evde yem
Normalde protein tozlarına falan mesafeliyim ama bu "öğün tozu" olayı hafiften ilgimi çekti. Hafta içi kahvaltı yapmıyorum, öğle yemeğini de iş yerinde hallediyorum da akşam evde hep dışarıdan yiyorum hem masraflı hem genelde sağlıksız. Haftasonu bi de işe de gitmediğim için iki kat sıkıntı.

Evde yemek yap tavsiyesi vermeden, bu öğün tozlarının Türkiye'de en iyisi hangisi? Amerika'da Huel çok övülüyor sanırım ama Türkiye'de yok. Bahs'ı gördüm ama onunla ilgili de negatif yorumlar gördüm tadıyla falan alakalı. Yine de deneme pakedini alsam mı diye düşünüyorum.

Bahs dışında bu iyidir dediğiniz marka var mı? Bi de bunun için blender falan gerekmiyor di mi? Direkt shakera suyla koyup çalkalamak yetiyor?
0
nundu
(29.01.24)
Protein tozuna mesafeli olan birinin öğün tozuna mantıklı bakması bana garip geldi. Protein tozunun içinde olan şeylere bir bakın, bir de öğün tozunda olanlara bakın. Hangisi daha net anlaşılır kendiniz karar verin.
www.bahsbar.com
"İÇİNDEKİLER:

Bezelye Proteini(%85), Maltodekstrin, Ayçiçek Yağ Tozu, Keten Tohumu Unu, İnülin, Potasyum Klorür, Kalsiyumun Ortofosforik Asit Tuzları, Kıvam Verici (Guar Gam), Aroma Verici, Kolin Klorür, Kıvam Verici (Ksantan Gum), Magnezyum Oksit,L-Askorbik Asit, Tatlandırıcılar (Asesülfam K, Sukraloz, Steviol Glikozitler), Demir Sülfat, DL-Alfa Tokoferol,Çinko Sülfat, Niasinamid, Manganez Sülfat, Kalsiyum D-Pantotenat, Retinil Asetat, Kolekalsiferol, Bakır Sülfat,Piridoksin Hidroklorit, Riboflavin, Tiamin Mononitrat, Krom(III) Aminoasit Şelatı, Folik Asit, Potasyum Iyodat, Sodyum Selenit, Sodyum Molibdat, Fillokuinon, D-Biotin, Siyanokobalamin."


Merak edip myprotein protein powder baktım;
%96 whey protein yani peynir altı suyu tozu
Soya lesithini
Tatlandırıcı

Neyse yani whey protein yerine bezelye proteini var yani olay bu bir de öğün olması için daha bir sürü şey var. Bir de bezelya proteinin kalitesi wheyden daha düşük.

Benim bildiğim Türkiye'deki başka yok. Zaten fiyat olarak da Ucuz değil. Blender değil normal shake.
0
logisticsmanager
(29.01.24)
Yani aslında düne kadar ikisine de mesafeliydim de dün bu Huel ile ilgili bi video izledim ordan aklım çelindi. Ayrıca protein tozu tek başına öğün olarak geçmiyor sanırım, normal beslenmeye ek. Ben yemek yerken ihtiyacım kadar proteini de alıyorum bi şekilde. Bu öğün tozu direkt yemek ikamesi olduğu için ilgimi çekti. Tabii ki her öğün onunla beslenmeyi düşünmüyorum ama atıyorum haftasonları günde bir öğün onunla geçirsem daha mı mantıklı olur diye düşündüm.
0
🌸nundu
(29.01.24)
(7)

Nusret vücudu hakkında

dedeminhirkasi
Adamı takip ediyorum yıllardır spor yapıyor. Fakat kayda değer bir gelişimi yok gibi vücut konusunda. Yani tişörtü giyince cılız bir vücut görüntüsü var ortada. Nedir bu durum genetik mi yoksa kendi bilinçli tercihi mi. Yani bir kütle yok ortada fit olabilir orası ayrı…
Adamı takip ediyorum yıllardır spor yapıyor. Fakat kayda değer bir gelişimi yok gibi vücut konusunda. Yani tişörtü giyince cılız bir vücut görüntüsü var ortada. Nedir bu durum genetik mi yoksa kendi bilinçli tercihi mi. Yani bir kütle yok ortada fit olabilir orası ayrı…
0
dedeminhirkasi
(28.01.24)
Isinde gucunde adam iste. Fizigini, sinirlarini biliyor adam napsin Savas Cebeci gibi kafayi mi siyirsin 7/24 vucut vucut diye
0
speedy
(28.01.24)
Kütle calismiyorsa yoktur. Spor yaparak kütle alınmıyor, kütle kazanmak amacı ile spor yapıp beslenmek gerekiyor.
0
logisticsmanager
(28.01.24)
iyi de o vucut kendi yasitlarindaki erkeklerin yuzde 90'indan, 95'inden daha iyi. ondan sonrasi profesyonel olmak zaten.
0
baldur2
(28.01.24)
vücudu çok iyi, yağ oranı çok düşük. daha fazla şişerse çirkin durur zaten. doğal yollardan kas yapmak çok çok zor bir şey. instagram'da görüp wow dediğimiz adamların %99 u streoid kullanıyor. diğer türlü olmuyor kendimden de biliyorum kafayı sıyırmak lazım kalori hesabı, uyku, beslenme vs vs. normal çalışan birinin yapabileceği şeyler değil.
0
hayati cozemeyen adam
(28.01.24)
Bu arada şunu da eklemeden geçmemek lazım; Instagram'da görülen çoğu kişide adami arnold yapmayan ama yağ oranı düşük tutmaya yarayan falan ped kullanılıyor.
Kısacası nusret gibi birinin bunları kullanmama oranına yüzde 0.05 veriyorum. Bunda yanlış bir şey yok ama sadece ünlü ya da zengin olanlarin hepsi bunu yapıyor. Jeff bezos da başka bir örnek.
0
logisticsmanager
(28.01.24)
Logistics hocam ped dediğiniz nedir?
0
andlee
(28.01.24)
Performance-enhancinf drugs.
Yani steroid diyince insanlar böyle arnold, ronnie falan düşünüyor ama alakası yok. Hollywood ve zenginlerin çoğu bunları kullanıyor. Ve bunlar içinde misal 50 küsur yaşında Hugh jackman'in öyle gözükmesini sağlayan ilaçlar da var. Bu noktada nusret'de çok büyük ihtimal kullanıyordur ama az yağ orani için vs.
0
logisticsmanager
(28.01.24)
(9)

bütün dünyadaki bu mülteci ve göç problemiyle amaçlanan nedir?

ilgeru
amerika'da da bu sorun var, avustralya'da da kanada'da da, avrupa'nın en ileri ülkeleri diyebileceğimiz ülkelerinde de. yani dünyanın neredeyse bütün ülkelerini etkileyen bir problem haline geldi. bunun sebebini sormuyorum sebebi açık zaten.ancak son zamanlarda bunun ülkelerin en temel sorunu haline
amerika'da da bu sorun var, avustralya'da da kanada'da da, avrupa'nın en ileri ülkeleri diyebileceğimiz ülkelerinde de. yani dünyanın neredeyse bütün ülkelerini etkileyen bir problem haline geldi. bunun sebebini sormuyorum sebebi açık zaten.

ancak son zamanlarda bunun ülkelerin en temel sorunu haline gelmesi ve buna hala göz yumuluyor oluşu ile ne yapılmak isteniyor? amaçlanan şey nedir? bu göç alan ülkelerin hepsi isteseler 1 günde önleyebilirler bunu, hak, hukuk, adalet, insan hakları, medeniyet, istediklerinde pek umurlarında değil çünkü.
0
ilgeru
(27.01.24)
Yaşlı nüfusa karşı bir çözüm olarak görülüyor. Batı dünyasında hatta Türkiye'de bile nüfus çok yaşlandı ve doğum oranları çok düşük. Halk istese de istemese de genç nüfusu fazla olan ülkelerden göç gelecek bu ülkelere. Sen Avrupa'da dünyanın bebek yardımını da versen şehirdeki bir çift 2den fazla çocuk yapmıyor genelde ama göçmenler sınırsız insan gücü gibi bir şey. Türkiye'de de sanayicilerin keyfi çok yerinde göçmenlerle aynı şekilde.
0
nundu
(27.01.24)
Ucuz iş gücü, kapitalistler ve işletmeciler için yüksek kâr. Örneğin AB ve ABD'de doğu Avrupalılar (mesela Polonyalılar), ABD ve Kanada için Meksikalılar ucuz iş gücüdür. Kendi vatandaşının saatte 15 dolara yapacağı işi bunlara 5 dolara yaptırır, bir de fazla çalıştırır. Bizde de Suriyeliler, Afganlar böyle. Hatta bir bakan söylemişti: "Suriyelileri gönderirsek birçok sektör batar" gibi bir şeyler.
0
prole
(27.01.24)
Diğer ülkeler için durum şundan farklı değil: www.cumhuriyet.com.tr
0
prole
(28.01.24)
Cultural Marxism conspiracy theory: rationalwiki.org
0
freedonia
(28.01.24)
ideolojik anlamda bakarsak göç konusu, ulus devletlere karşı olan küreselcilerin daha çok işine yarayan bir durum. Devletleri zayıflatan,kırılgan hale getiren önemli bir etmen ne de olsa.

Göçü arttıran en önemli faktörlerden biri de batı tarafından iç karışıklık çıkarılan devletlerde yaşam alanı iş sorunu yaşayan, kendi ülkesinde hangi devletin bayrağını görüyorsa oraya gidiyor.
Mesela İngiltere'de Pakistanlı ve Hindu görmek normal.

Abd'yi de barış, demokrasi ve özgürlük götürdüğü(!) yerlerde yaşananlar ve aldığı göç konusunda anlatmaya gerek yok.

Fransa'da yı yine çok kan döktüğü yerlerden gelen Afrikalılar ziyaret etmekteler.

Türkiyemiz ise tam aksine ortalığı karıştıran değil, 3 kıta arasında önemli bir noktada bulunması sebebiyle bu sorunu yaşıyor.

Batının hak, adaletten bahsetmesi teröre destek verenlerin barış kardeşlikten bahsetmesiyle tamamen aynıdır.

Alıcıların çıkması veya kabul edenin olmadı veya ortamlarda yer edinmek için sosyal /resmi mesajlar vermek temeldir bu konularda.
0
diyecevaplandı
(28.01.24)
Amaclanan ne derken suriye savaşı bu olayi asıl baslatan olay. Yani bunun uzun süreli bir plan olduğuna falan inanacak değilim.

Avrupa'da da olay çalışmaya gelen adam değil de daha çok işte yasal olmayanlar ya da ne bileyim gemiyle falan gelenler.

Çözüm de öyle dediğiniz gibi 1 günlük olay değil. Öyle olsaydı Amerika'da meksika sınırını falan 1 günde çozerdi.

Ki bu ileride küresel isinma ile daha da kötü olabilir.
Göz yumulan da şu; genelde sol partiler değişen bakış açısı ile humanist takıldı ama şu an genel olarak ellerinde patladi çünkü bunu konusmayan partiyi istemeyenler çok. Ben de misal solcu olsam da Fransa'da melanchonun partisine oy vermem.

Misal Fransa'da son göç yasası mahkeme tarafindan durduruldu çünkü bazı yasalara uymuyor. Neyse yani bu iş öyle kolay değil yani.

Ha tabiki göçün devletlere yardımı çok. Fransa enteresan şekilde doğum oranının çok yüksek olduğu bir yer ki göçmenler ile alakası yok, harbiden herkesin çocuğu var hatta genelde iki tane çünkü yardım çok fazla. Ama çoğu ülkede Fransa'ya oranla az ve kesinlikle dışarıdan göç gerekiyor.

Neyse böyle planlanan vs bir şey yok, planlanan bir şey olsa sol hükümetler seçimlerde yenilmeyi göz önüne alarak bunu yapmazdi. Bu tam tersine planlanan/istenen şekilde gitmemesi olayı ve benim görüşüm asıl patladığı yer Suriye savaşı. Aynı Türkiye'de olduğu gibi. Suriye savaşına kadar Türkiye'de bir şey yoktu. Türkiye'nin planı ucuz/kayitsiz iş gücü+Avrupa'ya karşı elde kozdu.
0
logisticsmanager
(28.01.24)
Diğer yerleri bilmem ama amerika'da ucuz iş gücü ve sömürü. Saati 5 dolardan adam çalıştırıyorlar. Abd'ye meksikadan giren veya turist olarak gelip çalışanların geleceği yok.

Kanada abd vahşi kapitalizminde tutunamayanların yeri. Abd'ye eğitim için gelip sonrasında tutunmayanlar kanada'ya akıyor. Kanada'nin geçen hafta -30 dereceyi gören yerleri vardı. Burada getir götür işi de zor olduğundan mültecilerin hayatta kalmaları zor.

Almanya zaten küçük Türkiye. Giden ne ingilizce ne almanca öğrenir. Türkiye'deki bir memurun durumu Almanya'daki işçiden iyidir bence.

Şunu da diyeyim, bir yer göç alıyorsa, bol göçmen kabul ediyorsa, kaçak takılan çoksa oraya gitmeyin. İş azdır, konut azdır, sorun boldur, kaos boldur.
0
ferenc
(28.01.24)
Bence acikcasi Avusturalya'daki Kanada'daki gocun seni neden bu kadar rahatsiz ettigini sorgulamalisin. Alan memnun satan memnun bir durum var. Yukarida aciklanmis, ucuz, genc is gucu. Peki Turkiye'de yasayan ve muhtemelen hayati boyunca orada kalacak biri icin bu niye bir sorun teskil ediyor? En garipsedigim sey bu. Batida uretilen sagci komplo teorileri dogulu gecnlere dert oluyor kendi problemlerini cozmus gibi. Garip degil mi?
0
hot potato
(28.01.24)
abd'den kanada'ya geçenlere ilişkin istatistiki bilgi sorulmuştu. ciddi olmayan bir cevap verince silinmiş.

şöyle diyeyim; abd çalışma vizesi h1b alma olasılığı şuan %10 falan. alınsa da işten çıkma durumunda hemen yeni sponsor bulmak gerekiyor ki bu çok zor. geriye kalan %90 lık kitle abd de eğitime para döktükten sonra 3.dünya ülkesi olan memleketine dönmek istemiyor. en yakın seçenek kanada olunca oraya akıyorlar.

ek olarak, new york city'de kaçak takılarak bir abd'li olabileceğini düşünenler saatlik 5 dolara çalısıldığını, sağlık sigortası olmadan abd'de yaşamanın ihtihara teşebbüs olduğunu fark edince bir kaçış yolu arıyorlar. bu yol da kanada'ya çıkıyor.

abd-kanada tartışmasında kanada'da yaşayan kişiler duygusal tepkiler vermeye fazlasıyla yatkın oluyorlar. dibindeki bir ülkenin alım gücünden, iklimden, diğer olanaklardan uzak yaşamak pek de iyi değil sonuç olarak.
0
ferenc
(28.01.24)
(3)

Transfer fiyatlandırması mantığı nedir tam olarak

condom kurşunu
Bilale anlatır gibi analatabilirseniz sevinirim.
Bilale anlatır gibi analatabilirseniz sevinirim.
0
condom kurşunu
(27.01.24)
Bir şirketin bir departmanı A ülkesinden, aynı şirketin B Ülkesindeki bi departmanına mal veya hizmet sağladığında, bu alışveriş için bir fiyat belirlemesi gerekiyor. İşte bu fiyat transfer fiyatıdır.

Şirket, vergi oranları düşük olan ülkelerde daha fazla kar göstererek, toplam vergi yüklerini azaltabilir ama kurallar falan da var.

Sözlükte de anlatılmış aslında: eksisozluk.com
0
wct3 org
(28.01.24)
en bilal cevabı vereyim.

birbiriyle ilişkili iki şirketin, birbirine al gülüm ver gülüm yapması.

adamın iki ayrı şirketi var. birinde kar çıkıyor vergi ödemesi lazım, öteki zararda. hop zarardaki şirketten kardakine maliyetine/zararına bir fatura kes. adamın karını vergisini düşürdük veya sıfırladık. zararda olan hala zararda.
0
kibritsuyu
(28.01.24)
Hadi ben direkt bunu yapan adam olarak yazayim;
Sirket amerikan sirketi, Avrupa'daki bizim yönettiğimiz ürün grubu ürünleri asya, Afrika, amerika ve Avrupa'daki fabrikalardan (sirketin kendi) satın alıyor ve bunu ana dağıtım merkezine getirip buradan dağıtım yapiyor.

Burada bizim fabrikalardan alırken kullandigimiz fiyata transfer price diyoruz.
Bizim ürün grubunun kurulu olduğu sirket de İsviçre'de özel bir finansal yapiya sahip haliyle vergiden tasarruf...

Kısacası fabrika ürünü alıyor, maliyet hesapliyor ve bunu bize x fiyatıyla satiyor. Biz bunu İsviçre merkezli sirketimize satin aliyoruz ama dağıtım merkezi ab'de. Burada tekrar şirketin diğer ülkelerdeki ofislerine gene transfer price ile satiyoruz.

Buradaki transfer pricelar bir satış değil aslinda, sirket içi hareket. Asıl satışa da sales price diyoruz. Bu sebepten şirket içi siparisler non trade, satış siparisleri ise trade diye geçiyor.
0
logisticsmanager
(28.01.24)
(4)

Çalışırken dinleyebileceğim podcast onerisi

Chips
Ozellikle bilimsel konuların anlatıldığı hangi kanalları onerirsiniz ? Dikkatim çabuk dağıldığı için tekduze bir anlatımı dinleyemiyorum. Aynı şekilde Barış Özcan gibi 0 iq'ya anlatir gibi anlatis da beni kopartiyor. Şu ana kadar Youtube'da Evrim Ağacı bana hitap eden seçenek oldu. Yerli ve yabancı
Ozellikle bilimsel konuların anlatıldığı hangi kanalları onerirsiniz ? Dikkatim çabuk dağıldığı için tekduze bir anlatımı dinleyemiyorum. Aynı şekilde Barış Özcan gibi 0 iq'ya anlatir gibi anlatis da beni kopartiyor. Şu ana kadar Youtube'da Evrim Ağacı bana hitap eden seçenek oldu. Yerli ve yabancı onerilerinizi bekliyorum.
0
Chips
(27.01.24)
In our time, tek bilim değil ama harika
0
logisticsmanager
(27.01.24)
Zihnimin kıvrımları- Serdar Kuzuloğlu
0
Amaranta ursula
(27.01.24)
halitkin
(27.01.24)
Dünya klasiklerini okuyan birinden dinlemek de iyi bir seçenek olabilir

www.youtube.com

Sesli kitap deyince youtube'da büyük bir hazine çıkıyor insanın karşısına.
0
Mirket
(27.01.24)
(7)

sıfır girilen kiralık evde sıfır izolasyon olması

anlamsiz geliyor
merhaba. 3-4 senelik yeni bir daireye kiracı olarak girdim. apartmanda ses izolasyonu sıfır. alt ve üst komşular ne yapıyorsa naklen duyuyorum ve bazen saatler sürüyor. psikolojim bozuldu bazı geceler uyuyamıyorum. eve yeni girdiğimden ve izolasyon konusunun girerken hiç belirtilmemesinden ev sahibi
merhaba. 3-4 senelik yeni bir daireye kiracı olarak girdim. apartmanda ses izolasyonu sıfır. alt ve üst komşular ne yapıyorsa naklen duyuyorum ve bazen saatler sürüyor. psikolojim bozuldu bazı geceler uyuyamıyorum. eve yeni girdiğimden ve izolasyon konusunun girerken hiç belirtilmemesinden ev sahibinden evin tamamını veya en azından bazı odalar için ses izolasyonu yaptırmasını isteme hakkım var mıdır?
0
anlamsiz geliyor
(27.01.24)
Böyle bir şey talep edemezsin. Etsen de yapılabilir bir şey değil zaten.
0
Mirket
(27.01.24)
Ses izolasyonu olan yer ben gormedim valla. Evinde yeterince eşya var mı? Ev boş olunca ses çok olur. Bir de zamanla bu seslere çok dikkat etmiyorsun. İlk etapta taktığın için daha da rahatsız edici oluyor. Zaten sonradan ses yalıtımı da olmaz. Onu inşaat sırasında yapmaları lazım. Tavsiyem, bir süre kulak tıkacı ile uyuman.
0
prole
(27.01.24)
üsten gelen ses için yapacağınız per bir şey yok, ancak alttan gelen sesleri birazda olsun engellemek için, uyuduğunuz veya oturduğunuz odalar için kalın halılar serebilirsiniz.
0
Rao
(27.01.24)
Benim bildiğim Türkiye'deki yeni yapılarda eskilere oranla daha ciddi bir sorun bu ses yalıtımı. John bloor da demiş zaten.
Malesef bir hakkiniz yok :/
0
logisticsmanager
(27.01.24)
arkadaşım yumurta kartonu ile kaplamıştı tavanını süper ses izalasyonu.internette bolca görseli var.
0
jamswety
(27.01.24)
Ses yalıtım paneli diye aratırsanız bir çok çözüm var.
0
rumpleteazer
(28.01.24)
türkiyede toplu konutlarda ses izolasyonu kötü, tünel kalıp binalarda ses izolasyonu yok, bilmemkaç kat üsttekinin sesini bile duyuyoruz diyenler çok ama tünel kalıp toplu konuttayım ve şikayetim yok benim. istisnalar var ve istenirse yapılabiliyor demekki?

pcde ses sistemi olarak açık hava müzik sistemi kullanıyorum, 1100watt. 2 tane 1 metreden yüksek kabin var 30'ar cm'lik subwooferlar var kabinlerde. bu ses sistemiyle dizi film izleyip müzik dinlerken sabahlıyorum da yani gecenin 3'ünde 4'ünde bile kullanıyorum. tabi max seste değil :D max seste kendim dayanamıyorum :P ama kısık ses kullanmıyorum yani normal bi 5+1 sistemin max sesinden yüksek olabilir kullandığım ortalama.

geçenlerde jeneratör aldım hatta test etmek için 4-5 saat balkonda jeneratör çalıştırdım. kapıya dayanan şikayet eden olmadı.. üst komşuya ben gidip sordum, sesini duymamışlar bile. ki sormaya gittiğim sırada bile jeneratör çalışmaya devam ediyordu.

ben de üst kattan nadiren ses duyuyorum o da ya baca deliğinden geliyor ya banyodaki havalandırma şeysilerinden.

ha asıl soruya gelelim, sanmıyorum böyle bir talepte bulunabileceğini. sana ses yalıtımlı burası diye özellikle yanlış bilgi verdilerse ve bunu kanıtlayabilirsen belki? kendi imkanlarınla bişey yapabilirsen yaparsın yoksa dayanamıyorsan taşınırsın.
0
konetsu
(28.01.24)
(7)

ne olacak tr'deki bu emeklilik sistemi?

avatar is back
yıllar önce 2. bir emekli maaşım olsun diye BES'e girmiştim, hem şans hem doğru fonlar hem de düzenli artan miktarda ödemeler vs derken 7 senede iyi yerlere geldi, 7-8 ay öncede aylık yatırdığım parayı da ciddi arttırdım. son zamanlarda çok kafama takılıyordu derken bu hafta içi bankada 2. bes hesab
yıllar önce 2. bir emekli maaşım olsun diye BES'e girmiştim, hem şans hem doğru fonlar hem de düzenli artan miktarda ödemeler vs derken 7 senede iyi yerlere geldi, 7-8 ay öncede aylık yatırdığım parayı da ciddi arttırdım. son zamanlarda çok kafama takılıyordu derken bu hafta içi bankada 2. bes hesabını da açtım. buna 10k başlangıç parası attım, aylık ise ana bes'e attığımın 3'te biri kadar bişey atıcam. ikisini de 60 yaşına kadar sürdürmek istiyorum açıkçası.

yani bilmiyorum ben mi çok kafaya takıyorum ama tr'de ki emeklilik sistemini hiç mi hiç mantıklı göremiyorum. tüm avrupa, o kadar yüksek katma değerli üretim yaparken, tüm nüfusu iş gücüne dahil etmişken emeklilik yaşını 65'ten 67'ye çekme peşinde ama biz 43'lere kadar çektik, bakıyorum oecd ve ab'nin önerisi 1 emekliye 4 çalışanın bakması oran orantısı ama biz tr'de neredeyse 1,5'lara kadar çekmişiz, nüfus 90 milyonlara gidiyor sigortalı adam 24 milyon gibi komik rakamlar, emekli sayısı 16 milyonlara dayanmış durumda.

yani şükür biz kardeşler olarak ailemize bakıyoruz zaten geçim derdi yok ama çevreme bakıyorum evi arabası olamamış emeklilerin durumunu çok kötü görüyorum ve endişeleniyorum. şimdi hesaplıyorum emekli olduğumda 1 maaş alacaksam, o maaşdan fazlası kadar ilk bes'den gelecek, yarısı kadar da yeni bes'den gelecek gibi duruyor. yine de pek güvenemiyorum, ekstra zaten birikim vs var herkes gibi ama bilmiyorum ben mi çok endişeleniyorum, özellikle tr'de son yıllardaki olanlardan sonra hiç güvende hissedemiyorum.

3.bir bes mi açmalı ne yapmalı acaba?
0
avatar is back
(26.01.24)
AB'nin onerisi o olabilir ama avrupa'da hicbir ulkede 1 emekliye 4 calisan dusmuyor. Kontrol etmedim ama yuzde 95 boyle.

Gecen bir haber okumustum, almanya'da 70-80 yasindaki emekliler calismak zorunda kaliyormus, bu bir trajedi diyordu bir vekil.

Tum dunya bundan muzdarip. Kimse fakirlerin iyiligini dusunmez ama belki bir huzursuzluk cikmasin diye ufak bir cozum bulunabilir buna ilerleyen yillarda.
0
ahm1
(26.01.24)
@ahm1, ufak çözüm ile düzeleceğini hiç saanmıyorum. 2018 için baktım bu arada 1,7 civarı tr, almanya 3,4. ama 1 milyar € bütçe fazlası veren ülkenin 4 yerine 3,4 vermesi ile delice bütçe açığı vermesine rağmen 1,4-1,5 aktif pasif rasyosu olan (eyt sonrası) ülkeyi karşılaştırmak pek doğru gelmedi
0
🌸avatar is back
(26.01.24)
Dünya ne yaparken biz ne yapmışız diye hayıflanmak yersiz bence.
Sonuçta çoğunluğun seçiminin kararlarına saygı duymalıyız. Demokrasinin gereği de bu değil mi?
Mevcut durum ve şartlar içinde nasıl konumlanmamız gerektiğine odaklanmalıyız.
Türkiye ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülke. Bu durumda her geçen gün daha kötüye gideceği ve emeklisine gerektiği gibi bakamayacağı aşikar.
Kazanılan her kuruşun belirli bir yüzdesinin o günler için ayrılması gerektiğini düşünüyorum.
BES iyi bir seçim. Ancak BES'in yanında Eurobond, 30 endeks kağıtları, sağlam kripto paralar ve hatta bir miktar da fiziki altının dahil edilerek sepet yapılması bence daha uygun olacaktır.
0
Mirket
(27.01.24)
Turkiye'de emeklilik yasi dusuk olabilir ama simulasyon "nightmare" seviyesinde oynaniyor, stres tavan, herkes fosur fosur sigara iciyor, un/seker/tuzu bol yemekleri gomuyoruz, obezite var vs. Benim 4 buyukten 1 tanesi 75'i gorebildi.Yani bizim omrumuz pek uzun degil. Dolayisiyla insanlari 70e kadar calistirmak bence imkansiz.

Ha emeklilik yasini 70'e ceksen de bisey degismeyecek cunku bu yurtdisinda boyle, ama yine de sadece emeklilik maasina kaldiysan bitik durumdasin, aclik sinirinda yasarsin.

Ornek: Kanada'da emeklilik maasi net $1800 su anda. Asgari ucret net $2000 yani asgari ucretin altinda. BES hesabinda 1 milyon dolar olmadan emekli olmaya calismak pek tavsiye edilmiyor ama tabii emeklilik hesaplari 90 yasina kadar yapiliyor burda.

Ben buyuk ihtimal geberene kadar calisacagim icin emeklilik pek umrumda degil, 65'e kadar surundukten sonra milyon dolarlarim olsa ne olur, zaten 70i gorecegimin garantisi yok. BES hesabim var ama ufak tefek yatirim yapiyorum, buyuk girmem. Bir de 65'i icin gun sayan birkac tanidigim "ohhh" dedikten sonra kafalarindaki planlari gerceklestirmeden olup gittiler.

Gunu yasama taraftariyim, bence gerisi bos..
0
cooperr
(27.01.24)
Benim Türkiye'deki sistemle alakalı asıl sorunum son yillarda hak yenmesi. Bu olmasaydi her ülkede olan oluyor derdim ama şu an resmen üç kuruş emeklilik ödemesi yapanlar 15 kuruş odeyenlerle aynı maaşı aliyor. Bundan sonra hiçbir güç türk emeklilik sistemine guvendiremez beni.

Avrupa'da da süper değil o yüzden kimse emekliliğe güvenmiyor zaten. Ama Türkiye'de malesef yatırım sınırlı o yüzden insanlar emekliliğe çok guveniyor ama artık insanlar da öğrendi.
0
logisticsmanager
(27.01.24)
almanya'nın oranını nereden buldunuz? paylaşır mısınız? ben bir türlü bulamadım.

ben çözüm beklediğimi söylemedim zaten. bence eldeki her şeyi emekliliğe yatırmak yanlış. ben mesela stresli, sıkıntılı bir insanım. 80'i kesin göremem ve muhtemelen 70 sene civarı yaşarım diye düşünüyorum. bu yüzden de emeklilik fonlarına girmeyi pek düşünmüyorum açıkçası. ama tabii ki karar vermesi kolay bir konu değil. başka nasıl değerlendirilmeli, ona bakmak lazım.

almanya'da bile 1 milyon 65 bin emekli çalışmak zorunda kalıyormuş: www.hurriyet.com.tr

eğer tüm dünyada emeklilik sistemi krize girerse belki bir düzeltme yapılabilir.
0
ahm1
(27.01.24)
Böyle bir enflasyon varken emeklik gerçekten çok saçma bir duruma geliyor. Şu an diyelim ki tavan fiyat 150k'dan sigortalısınız, işverene maliyetini birisi hesaplasın ama tahminim minimum 30k. Buna karşılık alınacak tavan maaş 42k. (tutarlar google'dan alındı, hatalıysa uyarın düzelteyim)

1 senede devlete vereceğiniz parayı alıp kendiniz kenara koysanız, en basit yatırım araçlarını kullansanız bile kardasınız.

Bir de geçen seneki 150k ile bu seneki 150k arasında yarı yarıya alım farkı var, bu aradaki farkı bugün harcamak veya düzgün bir şekilde yatırım yapmak çok daha karlı.

EYT yükünü de mevcut çalışanlara yıkınca sistem ponziye baya yaklaşıyor. İlerleyen zamanlarda emeklilik yaşını tekrar yükseltip bir sonraki neslin de içinden geçecekler.

Bireysel emeklilik de farklı değil, "bireysel emeklilik tuzağı" diye aratın, size anlatılmayan yönlerine bakın.

Özetle voleyi vurmazsak ölene kadar çalışacağız.
0
kimlanbu
(27.01.24)
(2)

İkea friheten koltukta yatak bölümünün açılınca koltuktan ayrılması

biravekahve
Bir adet ikea friheten l koltuğumuz var. Koltuğun yatak kısmını açınca o kısım koltuktan ayrılıyor ama bu nasıl oluyor anlamadım çünkü tutunma yeri var. fotoğrafları ekliyorum tahmini ve önerisi olan varsa yazabilir mi? teşekkürler.https://hizliresim.com/2ujz1tmhttps://hizliresim.com/kjb6g5h
Bir adet ikea friheten l koltuğumuz var. Koltuğun yatak kısmını açınca o kısım koltuktan ayrılıyor ama bu nasıl oluyor anlamadım çünkü tutunma yeri var. fotoğrafları ekliyorum tahmini ve önerisi olan varsa yazabilir mi? teşekkürler.

hizliresim.com

hizliresim.com
0
biravekahve
(26.01.24)
Hehe aynisindan bende de var ve aynı şey var. Ne oluyor dersen sen koltuğu ileri itip geri cekerken o demir cengele girmiyor altindan geçiyor. O yüzden cekerken dikkatli cekmek gerekiyor.
0
logisticsmanager
(26.01.24)
Hey gidi bekar evi koltuğum :) Çıkan yatağın sizden tarafını hafif yukarı kaldırarak yerile oturtun, açarken ise tam tersi yukarı doğru çektirmeden yatay bir güçle açın. Eğer hala bu problem varsa ayak yüksekliklerini kontrol edin.
0
kimlanbu
(27.01.24)
(3)

Pro Plan vs Royal Canin

air
İki adet büyük ırk yavrum var onları en besleyici mamayla beslemek istiyorum. Gelişimleri her şeyi takmışsın diye. Hangi markayı önerirsiniz?
İki adet büyük ırk yavrum var onları en besleyici mamayla beslemek istiyorum. Gelişimleri her şeyi takmışsın diye.

Hangi markayı önerirsiniz?
0
air
(26.01.24)
Marka değil ürün.
Royal canin da purinanin pro plan ürünü de kendi veterinerleri, testleri olan, ürün geri çağırma yapan yani dikkatli sirketler.
Bu noktada bunlarin kaliteli ürünlerini aldığınız sürece hiçbir sorun yok. Ben köpeğime proplan large athletic mamasi veriyorum veteriner tavsiyesi ile.

petnutritionalliance.org

Bu siteye bakabilirsiniz. Ama proplan, hills, royal canin falan hepsi aynı iyi kalitede.
0
logisticsmanager
(26.01.24)
Bu arada marka değil dememin sebebi de royal canin da purina da dandik mamalar satiyor. O sebepten kaliteli ürün hatti olanlarini almak gerekiyor.
0
logisticsmanager
(26.01.24)
İnanılmaz mama seçen bir kedim var ve tavuk içerikli mamalardan nefret ediyor. Muhtemelen sindiremiyor ya da midesini bulandırıyor. Royal Canin'in hiçbir mamasını yemedi, çoğunlukla tavuk içerikli bu mamalar (veterinerlere verilen yeme garantili mamaları dahi yemedi). Proplan'ın kuzu etli mamasını ise severek yiyor. Bildiğim kadarıyla et oranı da yüksek, fena olmayan bir mama. Acana, Orijen vs de denedim döne dönem ancak onları da yüksek proteinli olması sebebiyle sindiremedi. Proplan'la gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz...

Sonradan aklıma geldi edit yapmak istedim, Proplan kuzu etli mamayı sadece 1,5 kiloluk paketlerde alınca yiyor. 3 kg'luk veya daha fazla paket olduğunda onu da yemiyor. Sebebini asla anlayamıyorum ama bu seviyede huysuz bir kedi...
0
silverleaf
(26.01.24)
(5)

Avrupada iş imkanı olan tüm şehirlerde ev kiraları pahalı mı?

Unde bach canim
İrlanda dublini hedefledim ama basit bir 1+1 ev kirası dahi konut problemi yüzünden 2500 euro olmuş ve mühendislik başlangıç ücretleri de bu kadar. Yerleşip evlenme planı olan biri için hayatı iyileştirmek, evleneceğin kişiyi yanına almak (o da gelirse oda falan olmaz mecbur ev tutulması gerekir ve
İrlanda dublini hedefledim ama basit bir 1+1 ev kirası dahi konut problemi yüzünden 2500 euro olmuş ve mühendislik başlangıç ücretleri de bu kadar. Yerleşip evlenme planı olan biri için hayatı iyileştirmek, evleneceğin kişiyi yanına almak (o da gelirse oda falan olmaz mecbur ev tutulması gerekir ve onun da iş bulup bulamayacağı meçhul) çok uzun sürecek gibi.

Avrupada para biriktirme imkanı olan bir yer kaldı mı? Sanırım almanyada ve hollandada da durum farklı değil. Fransayı bilmiyorum.

Deneyimlemiş biri olarak ne tavsiye verirsiniz. Yeni mezun yazılımcı ve eski inşaat mühendisiym.
0
Unde bach canim
(25.01.24)
Avrupa'da bir konut problemi olduğu doğru uygun fiyatlı ve düzgün evleri merkezlerde bulmak zor. fakat şu da var. (özellikle kendi yaşadığım ülke için konuşuyorum); ulaşım imkanları gelişmiş. Yani illa şehir merkezinde oturmak zorunda değilsiniz, günde yarım saat- kırk dakika yolu göze alırsanız daha uygun fiyatlı ve daha güzel evler bulmak mümkün. Araba olmasa da trenler gayet iş goruyor.

Her ülkede olduğu gibi Avrupa ulkelerinde de para biriktirecek, evler,arabalar alacak standartta maaşlar almak için en azından birkaç yıl deneyim sahibi olmak gerekiyor.
0
fraise
(25.01.24)
dublin iyice bir kaç sene önceki "lokmacı" işine döndüğü için dediğinden daha fena bile olmuş olabilir. azıcık orta ve orta üst herkes "abi dublin'e dil okuluna gidelim ordan iş bulur yaşarız" diyor şu an. kirası, maaşı, sadece onbinlercesi her sene gelen türk olmak üzere tonla göçmenle rekabet derken dublin gibi yerler ne kadar mantıklı bilmiyorum.

hollanda için dediğin doğru orası da küçük olduğu için göç etmesi kolay değil. bir arkadaşım vardı aynı şirketin tr ofisinden hollandaya geçmişti ama fena olmayan maaşına 1k€ kira desteği vermişlerdi öyle rahatlamıştı.

avrupada para biriktirme imkanı olan yerler bence hala çok. ama 2 hata var, bunlardan ilki tüm dünyada şu an göç furyası var, aşırı rekabet içinde iyi yerlere gelmek zor, ikincisi avrupanın nitelikli iş gücü ihtiyacı 1 ise, 5 kişi gitmeye çalışıyor. mesela yaşadığım ve bildiğim için uk bazlı konuşursak london-manchester harici çoğu yerde çoğu alt meslek olsun, ticaret, esnaflık vs ile iyi paralar kazanılıp düşük maliyet ile yaşanabiliyor kira vs. ama herkes londraya veya diğer en büyük 1-2 şehre mühendis, psikolog, eğitimci olarak göçerek yaşamaya çalışıyor. büyük çelişki var. son yıllarda ingiliz mezunlar bile iş bulmakta zorlanırken tr'den gelmiş biri direkt londrada iş bularak refah arıyor. ama en kuzeyde inverclyde veya stirling gibi yerlerde, aşağılarda yorkshire veya hull civarlarında hayat çok daha ucuz. bir çocukla tanışmıştım b&q ile anlaşmış, tr'den inşaat mühendisliği çıkışlı, b&q'nun tamirat tadilat monte işlerine gidiyor, yorkshire civarında bir şehirde aylık 6-7k£ civarı neti kalıyordu ve 550£ ev kirası veriyordu mesela. kendi kuzenimden örnek verirsem londra'da mühendislik yapıyor şirkette, net aldığı 3-3,2k civarı ama bir arkadaşıyla ortaklaşa kalıyorlar. tr'de ki birikiminden azını yapıyor.

ben yine orta ölçekli şehirleri öneririm. gidip uzun süre yaşanacaksa hem daha o ülke benimseniyor hem daha uygun yaşanabiliyor. almanyayı bilenler daha iyi yorumlar ama munich berlin frankfurt harici yine uyguna yaşama imkanı vardır.
0
avatar is back
(25.01.24)
Almanya icin yazayim. Illa buyuk sehirlerin merkezlerinde ev tutmayin dedigimiz zaman kiyida kosede koylerde ev tutun diye anlamayin.Bu sekilde sehirlerin ceperlerinde guzel yerler oluyor.Bazen bu kiyida kosede kalan yerler kendi capinda ayri bir sehir olabiliyor.Bazen de kasaba yada buyuk sehire bagli bir semt.Bu sekilde mantikli bir yerde ev tutarsaniz fiyat olarak gayet uygun yasamasi da keyifli yerler halen var.
0
turkuaz
(25.01.24)
Dublin spesifik sıkıntısı var. Bizim sirketin de merkezi orası ve çok üst düzey yönetici var orada haliyle onlara koymaz. Irlanda'nin ev sorunu çok apayrı yani.

Fransa'da ev sorunu o kadar yok. Misal ben yaşadığı yerde ki çok fazla yabancı geliyor çünkü nanoteknoloji, nükleer merkezlerinden; kimseden ev bulamıyoruz diye bir şey duymadım. Kendim de yaşamadım.

Ha sehrin içinde yaşamak istemedim tabi ben çünkü kalabalik cekemiyorum. Ama şehir içinde yaşayan arkadaşım da çok.

Bu arada para biriktirmekde ne bilmiyorum, etrafımda para biriktirmeyen insana pek denk gelmedim. Hele yazılımcı falan. Ama amerika gibi olsun diyorsaniz zaten yok çünkü risk yok burada.

Ama Fransa'da paris dışında cidden bir yazilimcinin ev bulmakta zorluk çekeceği pek yer yok.
0
logisticsmanager
(25.01.24)
degil, cunku Avrupa'da kucuk sehirlerde de is imkani var, turk kafasi herkes baskentlere bakiyor ancak turkiye gibi daha kucuk sehirdeysen sehirde hicbir sey yok gibi bir durum soz konusu degil Avrupa'da.
ikincisi, yukarida yazildigi gibi, toplu tasima sikintisi yok, sehrin hafif disinda oturabilirsiniz, illa sehir merkezinde oturma sarti yok. kaldi ki Avrupa'da bir cok ofis haftada 2 gun home office'e gecti, hele de IT bolumu, dolayisiyla oyle sehir merkezinde olma gerekliligi yok.
Irlanda'da bambaska bir sikinti var, bir sure de cozulmeyecek, gecen haftalarda burada birisi yazmisti Irlanda en iyi yer diye. Boyle insanlardan degil, gercekten farkli ulkelerde yasayan ve avrupayi bilen insanlardan bilgi edinin. bir de turkiye'deki mantik ile avrupa'da yasanmaz, mutsuz olursunuz, alisamazsiniz, gecinemez, para biriktiremezsiniz. turkiye'de (hala imkani varsa) taksiden inmeyen, her yere arabayla giden, en kocaman evlerde, milyonlarca esya ile oturan, en luks en sifir esyalar gider gitmez isteyen, sahile/yuruyuse vs. giderken evden bir seyler goturmeyen, haftasonu programi avm gezmekten ve bir yerde kahve icmekten olusan ve bunu degistirmek istemeyen kisi yurtdisinda hem mutsuz olur hem para biriktiremez. Bu demek degildir ki, hic arabaniz olmayacak, hep 1 oda evde oturacaksiniz ancak yavas yavas bunlari edinmek, ilk etapta bunlarsiz yasamak mumkun, kolay ve gerekli. bilinmez bir doneme, cok guzel isteklerle ve beklentilerle giriyorsunuz, bunlar anlasilabilir ancak onceki sorularinizdan da anladigim, endiseniz, bilinmezlik surecinde oldugunuz icin 'kontrol etme' gudunuz cok on planda, ikisi birbirini tetikliyor ancak size yardimci olmuyor. once bir gidin, bakin, bi yasayin, belki baska ulkede is bulacaksiniz, belki irlanda'nin kucuk bir sehrinde yasayip ayda bir bir hafta ofise gidebileceginiz bir is bulacaksiniz, bi kendiniz gidin, bakin bakalim sevebilecek misiniz irlanda'yi, sonra sevgilinizi annenizi getirmeyi dusunursunuz.
0
kassiopeia
(25.01.24)
(5)

Nereye dokunsam elektrik carpiyor nedir bu

Kittie
MerhabaIlk dun fark ettim bu durumu. Otomatige bastigimda oldu. Onemsemedim. Zilde teknik bi sorun var sandim o an. Sonra gun icinde bi insana dokundum hafifce. Spor salonunda elim carpti kiz hemen irkildi ay may dedi. Bu sefer siddeti fazlaydi bence de. Boyle cesitli objelerde devam etti bu durum.
Merhaba
Ilk dun fark ettim bu durumu. Otomatige bastigimda oldu. Onemsemedim. Zilde teknik bi sorun var sandim o an. Sonra gun icinde bi insana dokundum hafifce. Spor salonunda elim carpti kiz hemen irkildi ay may dedi. Bu sefer siddeti fazlaydi bence de. Boyle cesitli objelerde devam etti bu durum.
Simdi sabah yatagimi toplarken de carpildim. Nasi bu kadar elektrik yuklenmisim. Neden oluyor bilen var mi. Ve tabii ki bu nasil gecer, bi sey yapmali miyim yoksa bekle gecer mi?
Tesekkur ederim
0
Kittie
(24.01.24)
Toprağa bas?

www.wikihow.com.tr
burada çeşit çeşit öneriler var :)
0
kobuzchu kiz
(24.01.24)
Bu mevsimlerde hep olur bana ya, pikachu gibi dokunduğum her yerde çarpıla çarpıla gezerim. Yani kendinizi topraklayın, giydiğiniz kazak yün falansa ondan olabilir.
0
nundu
(24.01.24)
acilen kullandığınız ayakkabınızı, terliğinizi ve/veya montunuzu bırakmalısınız:) şaka bir yana kışın montlardan dolayı bu durum artıyor ve farkediyoruz.
bir de ayakkabı tabanı önemli. mesela iki skechers ayakabım var ikisi de fena. özellikle marka verdim çünkü bu marka ayakkabıların tabanları böyle.
0
artci sarsinti
(24.01.24)
Artci sarsinti +1

Benim bir botum var, giydigim an ofiste carpiliyorum çünkü ofiste yerde hali var. Sadece o botun tabani sebebiyle.
0
logisticsmanager
(24.01.24)
Ayağınızda ne vardı, kauçuk tabanlı botlar falan da olabiliyor.
Ben daha geçen hafta otomatiğe basarken tüm apartmanın sigortalarını ana kofradan attırdım, zannediyorum bu dönem birçok kişide oluyor.
0
cedilla
(24.01.24)
(4)

Stockholm'de yaşamanın eksi ve artı yönleri neler ?

Chips
Ozellikle Paris'le kıyaslarsanız, iklim ve kasveti dışında ne gibi negatif yonleri ve yaşanılası ozellikleri var ?
Ozellikle Paris'le kıyaslarsanız, iklim ve kasveti dışında ne gibi negatif yonleri ve yaşanılası ozellikleri var ?
0
Chips
(23.01.24)
Bana göre en büyük fark ingilizce ile yasamakta olur.
Negatif olarak da bir Türk'ün genel olarak fransa ya da Almanya'da Türkiye ile alakalı şeyler bulması isvec'ten kolay.

Bu arada kiralik ev işi orada da acayip sıkıntı.
0
logisticsmanager
(23.01.24)
arti yonleri: cok guzel bir sehir. mimari hem geleneksel hem modern falan super.

benim icin ikliminde herhangi bir sorun yok.

dil bariyeri disinda herhangi bir sikinti gormuyorum.

paris'le kiyaslayamam cunku gidip kalmadim orada hic uzun veya kisa sure.
0
hot potato
(23.01.24)
Paris'ten stockholm'e tasinan bir arkadasimdan sıklıkla duyduğum iki şey vardı, birincisi international mutfak tercihini paris'e kıyasla daha kıt bulduğunu söylemişti, ikincisi yeme içmenin paris'e kıyasla kazık olduğunu. Bir de şehir hayatının Paris gibi değil daha küçük bir şehir gibi hissettiğini söylemişti. İklim kasvet zaten herkesin söylediği şeyler. İyi yönleri de vardır illa ki ama o arkadaşımla konuşmuyorum artık çok fazla.

Kira konusunda iki şehirde de sıkıntı yaşadığını biliyorum ama şirketten dolayı isveç'te daha kolay olduğunu söylemişti.

He yazarken aklıma geldi, olumlu bir taraf şehir modern olduğu için evler de modern. Paris'te 1000€ya kendi tuvaleti olan, adam gibi mutfağı falan olan, çekyat yerine yatağı olan evi zor bulup bi de onu bile tutmak için 40 takla atarken Stockholm'de 1000€'ya 1+1, 2+1 ev gibi evler var. Metroyla merkeze 15-20 dakikadaki yerlerde bunlar.
0
mirafiori
(23.01.24)
@mirafiori; abi 1000€ yok öyle arkadaş yeni aylarca ev aradı bulamadı. Evler var ama sıra var o yüzden ya deli gibi para vermen lazım ya da subletting yapanlardan. Harbiden 4 ay ev aradı en son çalıştığı şirket 6 aylık geçici ev ayarladi.

Zamaninda kuzenim gittiği zamanda da ancak tanıdık türk yoluyla subletting yaparak bulmustu.

O yüzden kira işini redditte sormak lazım son durum ne diye. Çünkü İsveç'in enteresan bir emlak sistemi var, bizdeki gibi değil.
0
logisticsmanager
(23.01.24)
(2)

hollanda saglik sigortasi

monicapp
annemin gormesi gereken tedavi hollanda'da basic insurance altinda bedava, deneysel bir tedavi, diger turlu 60.000 euro uzerinde. dutch health insurance (en basic versiyonu) nasil elde ederim? okula kayit, dil kursuna kayit olur mu? ya da tanidik biri bulup ya da birisine para veirp gecici calisan o
annemin gormesi gereken tedavi hollanda'da basic insurance altinda bedava, deneysel bir tedavi, diger turlu 60.000 euro uzerinde.

dutch health insurance (en basic versiyonu) nasil elde ederim? okula kayit, dil kursuna kayit olur mu? ya da tanidik biri bulup ya da birisine para veirp gecici calisan olarak gosterse?
0
monicapp
(23.01.24)
Abi öncelikle geçmiş olsun, hastalık ne bilmiyorum. Yanlış anlama ama bunlar olmaz. Bugün normal turiste bile zor vize veriyorken avrupa devletleri tahminen 50 yaşında bir insana ne okul ne dil kursu ne çalışmak için vize verir. Anneniz bir sirkette üst düzey yönetici falansa neyse de Avrupa'da bir insanı yanına aldırmak için ödenmesi gereken minimum para var, onun dışında o işin hollanda ya da Avrupa'dan bulunamayacak bir şey olması da lazım. Ki onu da kişinin kanitlamasi gerekecek, üstüne bu süreç aylarca sürecek (hatta yil). Misal romanya'ya bir tanıdık gitti şu an, 8 ay sürdü vize almasi.

Hani sizin için olsa neyse belki bulunur da anneniz için imkansız gibi.
0
logisticsmanager
(23.01.24)
yurtdisindan isci alimi ve organizasyonu yapan uitzendbureau lar var. isci haklarini koruyan cok adil kurumlar degil ama onlardan biri ile iletisime gecip calisma vizesi basvurusu konusunda fikir alabilirsiniz. ihtimal cok dusuk ama bi telefon acip durumu anlatirsaniz en azindan neyin mumkun olup olmadigi hakkinda fikriniz olur.

rastgele google layip sunu buldum. tanimam etmem, ornek sadece.
www.westflex.nl
0
sttc
(24.01.24)
(5)

Spor disiplini sağlamak için ne yapıyorsunuz?

psmstc
Spor konusunda sürekliliği bir türlü sağlayamıyorum. Ehli keyf tembel bir yapım var. Bu konuda tavsiyeniz neler olur?
Spor konusunda sürekliliği bir türlü sağlayamıyorum. Ehli keyf tembel bir yapım var. Bu konuda tavsiyeniz neler olur?
0
psmstc
(23.01.24)
senin gibi biriydim spor konusunda. Evime en yakın salona gittim ve şans eseri orası sadece PT ile çalışılan bir salonmuş. Salonda aynı anda 4 kişi çalışıyor ufak bir yer, direkt antrenör ile çalışılıyor. Üyelik de 10-20-30 ders üzerinden satın alınıyor ve hep aynı gün aynı saatte, son anda cayma şansı da yok en azından bir gün önceden haber vermek gerekiyor. Böyle bi sistem olunca dünyanın en üşengeç ve hımbıl insanı olarak baya iyi bir spor disiplini edindim. Hem görece pahalı standart bir spor salonuna göre. Hem de bireysel antrenörle çalıştığım için kaytarma şansı azalıyor.

Etrafınızda (mümkünse yakınınızda) böyle bir salon varsa bakabilirsiniz bende baya etkili oldu 3 aydır zorunlu durumlar hariç (il dışında olduğum) gitmediğim olmadı hiç. Haftada üç kez düzenli gidiyorum
0
nundu
(23.01.24)
Sevdiginiz sporla ugrasin baska hicbirsey. Defalarca fitnessa yazildim hep yarim biraktim. Para da motive etmiyor ancak yuzmeyi com seviyorum. Hic bir motivasyon gerektirmeden gidiyorum
0
dogredsector
(23.01.24)
Strength training.

Sporu spor için değil daha fazla ağır kaldirmak için yapıyorum ve bana bir amaç kattı. Ilk basladigimda 60kg deadlift squat ile öğrenerek başladım. Su an 10 yıl sonra squat 205 deadlift 230. Haftada 3-4 gün sürekli gidiyorum.

Yani spora iki makine bir bisiklet diye gidince insan sıkılıyor. Beni bağlayan bu oldu.
0
logisticsmanager
(23.01.24)
kesin bir formulu yok ne yazik, neden spor yapmak istedigine dair kendine esasli bir sebep bulup onun pesinden gitmen gerekiyor. bunu yaptiktan sonra spor yapmak isin en onemsiz kismi oluyor inan bana.

siskosun ve aynada gordugun goruntu hosuna gitmiyor, zayif celimsiz vitaminsizsin ve bu goruntu hosuna gitmiyor. aslinda fena degilsin ama daha atletik, aktif vs olmak istiyorsun gibi.

bir de yaptigin spora hakim olmayi ogren, agirliksa salondaki hocalardan daha iyi ogren, kosuysa internetten okudugun kaynaklari kendince yorumla ve kendine adapte et gibi. ama zoraki salaona yazildim, hoca program verdi 3 st 10 tekrar bench verdi meeh dersen olmaz.
0
bay b
(23.01.24)
Her türlü disiplini sağlamak için kullandığım tek yöntem zorla yapmak.

Önceden bunun bir seçenek olduğunu bilmiyordum. İnsanlar bir şeyleri düzene koymanın yolunu bulmak için çok fazla detay düşünüyor. İstemediğim bir şeyi kendime zorla yaptırmanın iyi bir şey olmadığını düşünüyordum. Ancak sonra kendimi istemediğim bir şeye zorlamadığımı fark edip aydınlandım. İstediğim şeyi yapmaya zorluyordum; evet böyle bir kavram olduğunu da bilmiyordum.

Neden düzenli spor yapmak istiyorsunuz sorusuna bir cevabınız varsa bunu yapmayı istiyor ve gerekli görüyorsunuzdur. ancak düzenli olarak spora gitmek sizin için zorsa, siz de istemeseniz de zorla gidersiniz. Basit.

Zamanla kendi kendine oturuyor, özellikle sonuç almaya başladıktan sonra.

Bazı şeyler emek istiyor ve genelde emek vermek zor bir iş. Haliyle her zaman istekle yapmanız gerekmiyor, ancak bir sonuca ulaşmak için yapmanız zorunlu. O halde yapılacak. Bunu kabul ettiğinizde ayağınızı sürüyerek de olsa evden çıkabiliyorsunuz.
0
akhenaten
(23.01.24)
(3)

ingilizce gurmelerine soru

kozm
Merhaba, Aşağıdaki iki cümle arasındaki grammaticaly olarak fark nedir? There is pretty an old house.There is a quite old house. İddia 1;İki cümle arasındaki gramatik fark; pretty old ve quite old adjective olduğu için a ve an 'pretty' ve 'quite' dan önce gelmelidir. İddia 2;pretty ve quite adjectiv
Merhaba,

Aşağıdaki iki cümle arasındaki grammaticaly olarak fark nedir?

There is pretty an old house.
There is a quite old house.


İddia 1;
İki cümle arasındaki gramatik fark; pretty old ve quite old adjective olduğu için a ve an 'pretty' ve 'quite' dan önce gelmelidir.

İddia 2;
pretty ve quite adjective değil adverb olarak kullanılmıştır. Adjective olan old ve 'pretty' ve 'quite' onu nitelediği için adverb'dir.

Ne dersiniz?
0
kozm
(22.01.24)
Gramer olarak doğru olsa da "this is pretty an old house" gibi bir kullanımı tercih etmemelisiniz. Çünkü doğal durmuyor. Ancak "quite an old house" kullanılabilir. "I saw quite an old house there"

İddia 2 dediğiniz şey doğru. Burada pretty de quite da old sıfatını destekleyici, anlamını güçlendirici bir zarf olarak kullanılmış.

Bir yapının gramer olarak doğru olması doğal olduğu anlamına asla gelmez.

Her dilde böyle bu. Örneğin Türkçede yapısal olarak doğru olmasına rağmen özne kullanmaktan kaçınıyoruz. Ben geliyorum, sen gideceksin demiyoruz gerekli olmadıkça.
0
akhenaten
(22.01.24)
Ilk cümle gramer olarak doğru değil. A/an prettyden sonra gelemez, önce gelir.

There is a pretty old house.

Quite adverb olarak kullanırsan tam tersi;
There is quite an old house.

Kısacası iki cümlede de gramer doğru değil.
0
logisticsmanager
(23.01.24)
Kaynak da birakayim;
Quite adverb
www.oxfordlearnersdictionaries.com:~:text=In%20this%20meaning%2C%20when%20quite,children%20are%20still%20quite%20young.

Pretty adverb (bunun kaynağı daha az ama ben de hayatımda pretty an old house duymadım gormedim demedim)
test-english.com
0
logisticsmanager
(23.01.24)
(6)

Haci sakirle yuz yikaninca ne olur

Kittie
3 hafta falan once markette kasada haci sakirler indirimdeydi. Beyaz sabun kokusuna bayildigim icin direkt aldim bi paket.Yuz yikama jelim de bitmisti. Kullanayim dedim. Cildim hic olmadigi kadar iyi. Bunun disinda sadece nemlendirici kullaniyorum yillardir kullandigim bi sey o da. Yani farkliligi y
3 hafta falan once markette kasada haci sakirler indirimdeydi. Beyaz sabun kokusuna bayildigim icin direkt aldim bi paket.
Yuz yikama jelim de bitmisti. Kullanayim dedim. Cildim hic olmadigi kadar iyi. Bunun disinda sadece nemlendirici kullaniyorum yillardir kullandigim bi sey o da. Yani farkliligi yaratan baya haci sakir. Uzun vadede sorun olur mu, birakip la roche jelime mi gecsem tekrar sizce?
0
Kittie
(22.01.24)
Bir şey olmaz.
Ama yüzü bu sabunla yıkadıktan sonra kuru ve soğuk havalarda dudaklarda çatlama olma ihtimali akla geliyor.
0
diyecevaplandı
(22.01.24)
3 - 4 yıldır saçımı, yüzümü ve vücudumu sabunla yıkıyorum. Saçlarım gayet sağlıklı, cildim de öyle. Kozmetik ürünlere tonla para döken arkadaşlarımdan daha iyi durumdayım. 30/Erkek olmamın bir etkisi var mı bilmiyorum, ama sanırım içinde 150 içerik olan temizleme ürünleri biraz yalan geliyor. Yanıldığım konusunda bilimsel temelli bir argüman sunanları dinlerim, gerekirse yaptığımdan vazgeçerim. Durum bu.
0
dejame
(22.01.24)
Kurutur. Yüze kullanmayin, yüz çok hassas.
0
logisticsmanager
(22.01.24)
Herkesin cildi farklı. Sizinki güzel tepki vermiş devam edin bence. Çok kurursa nemlendirirsiniz. Jel mel aha bha ıvır zıvır hepsi yalan dolan bence :D
0
glamdr1ng
(22.01.24)
Bende de kuruluk yapıyor sabun.

Sizin cildiniz yağlanıyorsa belki o etkiyi sert şekilde ortadan kaldırdığı için iyi gelmiş gibi hissettirebilir ancak düzenli kullanıp kuruluk fark etmeye başlarsanız bırakırsınız.
0
akhenaten
(23.01.24)
erkek kişisiyim.
normalde yüzüm -sanırım çok terleyen bir birey olmamın da etkisiyle- aşırı yağlı bir yapıya sahip. t bölgesi, alın kısmı ve göz altı/burun yanı kısımlarım resmen ışıkta parlar.

hacı şakir kalıp sabun bende yağlanmanın miktarını azaltmadı ama, zamanını uzattı.

şöyle açıklayayım;
normalde yüzümü yıkadıktan sonra veya banyo/duş sonrası kurulandıktan sonra diyelim ki ilk paragrafta yazdığım parlama noktasına kadar diyelim ki 2,5-3 saat geçiyor.
hacı şakir bu süreyi 4,5-5 saate kadar uzatıyor.

dediğim gibi, finalde gene vıcık vıcık yağlı yüze ulaşıyorum ama 2,5-3 saatten ziyade 5 saate yakın bir süre rahat ettirmesi benim için önemli bir avantaj.
nereden baksam 2 katı daha yavaş yağlanıyor diyebilirim.

kışın ara veriyorum ama. kışın hem daha az terlediğim için, hem de yağlanmam daha kabul edilebilir olduğu için.
0
thedepressed
(23.01.24)
(7)

yurtdışı yaşam almanya,isviçre,amerika

alp9900
genç bir mühendis olsanız yeterli mesleki birikim ve kısmı maddi bir gücünüz olsa hangi ülkeye yerleşmek isterdiniz?
genç bir mühendis olsanız yeterli mesleki birikim ve kısmı maddi bir gücünüz olsa hangi ülkeye yerleşmek isterdiniz?
0
alp9900
(22.01.24)
İsviçre'de neresi olduğuna bağlı.
Şöyle ki ben şu an Fransa'da yaşıyorum ve gerek İsviçre'de yaşayan İsviçreli ve expat kişilerden duyduğum tabiki para daha iyi olsa da iş hayatının daha yorucu olduğu, iş kültürünün Fransa'ya göre daha sert olduğu. Bir de genel olarak insanlar çok fazla halka karışamama, insanlardan şikayet ediyor. Ben misal şu ana kadar Fransa'da tam tersini yaşadım hep, ondan İsviçre'den fırsat oldu mu cekiniyorum.

Amerika zaten çok alakam olan ülke değil, yaşamak istediğim hayat biçimine ve ortamina ters bir yer.

Almanya İsviçre'nin bu arkadaş bulamama, insanlarla iletişim zor olaninin daha az para vereni.

Ondan İsviçre giderdim bu üçünde ama genç diyince iş karıştı.

Eğer sürekli Amerika'dan Türkiye'ye uçmak gerekmeyecekse Amerika'ya giderdim genç olarak çünkü İsviçre ve genç kavramı biraz ters. İsviçre daha yükselmeye baslayip aile falan kurdukca,ki su anki durumum, iyi. Onun dışında 25-26 yaşında insan için zor olur.
0
logisticsmanager
(22.01.24)
cok para pesinde degilsen, memur zihniyetliysen, sanat sepet isleri ve turkiye'ye yakinlik onemli ise avrupa.
kapitalizmin kopegi olmak istiyorum, para pesindeyim ne kadar cok para o kadar iyi diyorsan USA.
ortaya karisik ne idugu belirsiz bisey olsun diyorsan commonwealth
0
cooperr
(22.01.24)
ABD. Irkçılık çok az, okyanuslarla çevrili olduğu için ekonomisi dış etkenlerden çok az etkileniyor. Savaş bile çıksa, okyanus çok önemli bir unsur.

İlla Avrupa olacaksa, İrlanda. Yaşam kalitesi çok yüksek, AB üyesi, bilişim ve telekom altyapısı çok iyi, vergiler mantıklı, yabancı sayısı oldukça fazla ve kolay adapte olursunuz.
0
alfired
(22.01.24)
asla Almanya'ya gitmezdim. hayat standartlarının giderek düştüğü, yaşam doyumunun Avrupa Birliği'nde Bulgaristan ile beraber en düşük olduğu ülke. Enflasyon var ve maaşlar yeterince yükselmedi. Irkçılık ciddi boyutlarda. Altyapısı sorunlu. Trenler düzgün çalışmıyor vs.

İsviçre'de non-EU vatandaşlıkla iş bulmak aşırı zor, çünkü kota uyguluyorlar. Orada yüksek lisans yapmış bir arkadaşım çok sayıda iş başvurusu yaptı ancak hepsinden de aynı gerekçeyle (non-EU olması) reddedildi. Reddit'te falan da okuyorum Harvard mezunları vs iş bulamıyorlar. Yaşama gelecek olursak, hayat kalitesi en yüksek 2-3 ülkeden birisidir herhalde dünyada. Her yer tertemiz ve doğası muhteşem. Sistem tıkır tıkır işliyor, herkes çok dakik. Mükemmele en yakın yer olabilir İsviçre ülke olarak. Lakin, halkı çok muhafazakar ve yabancı düşmanlığı yaygın. Göçmenlere bakış genel olarak olumsuz. Sosyalleşmek çok zor, yalnızlık büyük problem. Saat 18'den sonra hayat bitiyor genel anlamda. Bir süre sonra çok sıkıcı olabilir. Genç ve bekar bir mühendisseniz mutlu olamayabilirsiniz. Ancak evliyseniz ya da burada zaten bir sosyal çevreniz varsa güzel bir hayatınız olabilir.

ABD ise neresi olduğuna göre değişir. Ben 4-5 ay kadar midwest'te kaldım. Avrupa'dan birçok açıdan farklı. Avrupa'ya göre artıları:
-ırkçılık daha az Türklere ön yargı neredeyse hiç yok
-farklı milletlerin bir arada yaşadığı bir yer (Avrupa da öyle ama göçmenlik farklı algılanıyor ve Eurocentrism diye bir gerçek var)
-daha az vergi var dolayısıyla daha çok kazanıyorsunuz
-Dil
eksileri:
-genel olarak sosyal haklarınız çok daha az. paralı izin diye bir kavram neredeyse yok. herhangi bir gün kovulabilirsiniz.
-sağlık sistemi berbat, hastaneye gitmemeniz gerekiyor ne olursa olsun.
-yemekler çok kötü
-çok uzak
-yürünebilir şehir sayısı çok az. arabasız yaşam mümkün değil.
0
but that was just a dream
(22.01.24)
Erkrn emekli olmak icin amerika
0
lapaz
(22.01.24)
oo amerika'ya yine çantayı alıp göçüyoruz. hani şu arnold schwarzenegger varya aktör, sporcu, kalifornia valisi.. bu adamın abd vatandaşı olması 20 yıl sürdü. 7 defa dünya şampiyonu oldu, film çekti vb bu süreçte. ona rağman abd'ye tam resmi göçü 20 yıl sürdü

abd göçmen almayan bir ülkedir. göç politikası yoktur. ancak sadece sorun bu değil. iç kesimleri komple kırsal. köy gibi ortamlar var. Sağlık sistemi sadece paraya dayalı.

Irkçılık yok denilmiş de neye göre yok? Boston'da yok, California'da yok, New york city'de yok. İç kesimlerde var. Olmayan yerleri kaotik ve pahalıdır.

ve en berbat yönü de homeless sorunu. abd'de birdenbire sokakta kalabiliyorsun. işine bağlı değilsen, borç yaptıysan sokakta kalabilirsin. İklimi iyi bölgelerin homeless'ı boldur.
Diğer bir sorun uyuşturucu serbest bölgeleri var. Buralar genelde sorunlu
0
ferenc
(22.01.24)
almanya'yi da amma gommusler. almanya hakkindaki abartili ifadelerin olumlusu da olumsuzu da yalandir onunla baslayayim. isvicre guzel ama genc bir muhendislik bir sehri yok gibi isvicrenin ya. sanki emekli memleketi gibi bence. profesyonel hayati bilmiyorum bir sey diyemem.
amerika ise bence aralarinda en iyisi. zaten alman muhendislerin bir kismi da oraya kapagi atmaya calisiyor. hem entegrasyon kolay hem dil ingilizce. bu nedenle turkler icin almanya'dan daha kolay olur. ben abd'de birkac ay bulundum, insanlar bana karsi almanya'ya gore cok daha sicakkanliydi cunku onlara gore farkliydim. meksikali olsaydim o kadar ilgi gormeyebilirdim. iste almanya'nin meksikalisi da turkler oluyor.

bence avrupa icin hollanda da guzel bir alternatif.
0
bohr atom modeli
(23.01.24)
(2)

Yeşil Burun Adaları ülkesinin bağımsızlık alması

Bir ben var benden şurada
Bu ülke ile ilgili kafamda bazı sorular var. Mesela; bu ülke 15. yüzyılda Portekizliler tarafından bulunmuş, normalde yerli halkı yokmuş ülkeye Portekizli göçmenler gelerek bi "halk" oluşturmuş ve 1975 yılında da bağımsız olmuş. Şimdi bu ülkede kim kime karşı bağımsızlık almış oluyor ki ülkeyi bulan
Bu ülke ile ilgili kafamda bazı sorular var. Mesela; bu ülke 15. yüzyılda Portekizliler tarafından bulunmuş, normalde yerli halkı yokmuş ülkeye Portekizli göçmenler gelerek bi "halk" oluşturmuş ve 1975 yılında da bağımsız olmuş. Şimdi bu ülkede kim kime karşı bağımsızlık almış oluyor ki ülkeyi bulan Portekizliler ülkeye yerleşen de Portekizli, Portekizliler Portekizlilere karşı mı bağımsızlık kazanmış oluyor bu durumda?
0
Bir ben var benden şurada
(21.01.24)
benim de aklıma ilk vergi cenneti, kara paranın bir yerde aklanması gerekliliği vs. gelse de şöyle bir paragraf var vikide, yani bir nevi kazanılmış bağımsızlıkları varmış.

"
After the 25 April 1974 Carnation Revolution, Cape Verde became more autonomous but continued to have an overseas governor until that post became a high commissioner. Widespread unrest forced the government to negotiate with the PAIGC, and agreements for an independent Cape Verde were on the table. Pedro Pires returned to Praia on 13 October after being exiled for over a decade. After his return, Portugal signed the 1975 Algiers Agreement. On 5 July in Praia, Portuguese Prime Minister Vasco Gonçalves transferred power to National Assembly President Abilio Duarte. The colonial history of Cape Verde ended when Cape Verde become independent. There was no armed conflict in Cape Verde, and its independence resulted from negotiation with Portugal.[18] The catalyst for independence was the PAIGC branch in Guinea-Bissau, which began an ultimately-successful war against the Portuguese there; this eventually compelled Portugal to accept independence for Cape Verde as well.
"
0
dr doofenshmirtz
(21.01.24)
www.quora.com

Burada ikinci cevap sizin soruya cevap veriyor.
Kısacası buradaki adamlar direkt portekizli değil. Çoğu aslında köle ticaretinden olan insanlar. Yani portekiz milleyetcisi değil buralar zaten.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
(8)

ben bir tv'nin iyi olup olmadığını nasıl anlayacağım?

avatar is back
ciddi şekilde asabım bozuldu buna ya. pc alacağım zaman açıyorum işlemci performans skorlarına bakıyorum, ekran kartı hangi oyunun ne ayarında kaç fps getirmiş, bellek nedir nasıldır vs hepsine bakıp çok güzel fiyata göre en ideali bulup sistem toplayabiliyorum. telefonda da hakeza öyle. ama ben bu
ciddi şekilde asabım bozuldu buna ya. pc alacağım zaman açıyorum işlemci performans skorlarına bakıyorum, ekran kartı hangi oyunun ne ayarında kaç fps getirmiş, bellek nedir nasıldır vs hepsine bakıp çok güzel fiyata göre en ideali bulup sistem toplayabiliyorum. telefonda da hakeza öyle. ama ben bu şeytan icadının iyisini kötüsünü nasıl bulacağım hiç anlamadım.

bakıyorum hepsi led, Ultra HD (4K), HDR10 bilmem ne birebir aynı. ama milyon tane böyle tv var. bir arkadaşım da aynı böyle, yok 4k, yok led bilmem ne var hiç memnun değildi, ben de araştırıyorken bi çaya geleyim bakalım dedim, gittik hakikaten rezil bir görüntü kalitesi vardı. sanki biri girmiş renk ayarlarıyla oynamış, kırmızılar deli gibi kırmızı, yeşiller çok açık falan saçma sapandı. ki ayarlar da doğru. bu arada tv'de philips. o da memleketten getirmiş ama geri gönderip yeni bakacak işte. ne o ne ben işin içinden çıkamadık.

teknosaya mediamarkt'e gidip aynı görüntülerin açık olduğu tv'lerin karşısında 5-10 dk oturup mu karar vereyim ne yapayım? açacam film izleyecem arwenin suratının kıpkırmızı olduğu, shire yaylalarının şayomi efektli çekilmiş gibi cırtlak yeşil ve pasparlak da görmek istemiyorum.

en son dedim ki bolca yorum okuyayım bir fikir ama yok oradan da bişey çıkmıyor. adam fotolu yorum yapmış, fox'ta ilker karagöz var arkada ya da kanal d'de yalıda aşk bilmem ne var, adam da yorumda "müthiş tv, cam gibi görüntüsü var" falan yazmışlar.

yok mu televizyonların bir iphonedo'su? yok mu bir referans noktası bi bişey?
0
avatar is back
(21.01.24)
Teknik özelliklerinin doğrusuna displayspecifications web sitesinden bakıp whathifi, rtings gibi sitelerde incelemelerini aramalısınız. Türkçe doğru dürüst kaynak, kullanıcı yorumu bulma ihtimaliniz düşük zira genelde yorumlar “süper, çok net” gibi sığ yorumlardan öteye gitmiyor.

Bir de bu iş ne kadar ekmek o kadar köfte işi, pahalı olan genelde iyidir. Boyuta ve bütçeye karar verdikten sonra alabileceğiniz en pahalı modelden aşağı doğru bakın. Büyük üreticilerden şaşmayın. Mümkünse 100/120hz bir model alın. Bu filtreyi koyunca zaten dandik modelleri çoğunlukla elemiş oluyorsunuz.
0
orient blue
(21.01.24)
displayspecifications +1 panel neymiş oradan bakılabilir. Zaten dünyada bunları üreten üç beş şirket var hepsi onları kullanıyor. Aslında Vestel alsan bile LG panelli bi tv alıyor olabilirsin öyle gariplikler var :D Fakat artık yazılım, işlemci vs. önemli mesela LG'nin havada mouse kullanabildiğin kumandasını seviyorum ben. Philips falan AndroidTV'ye geçmişti galiba ama bir markada şu yazılım yok denecek bişey de kalmadı sanki. Bilinen platformların uygulamaları hepsinde var.

Mağazada gidip kurcalamak fena fikir değil ama orada gözüne küçük gelecek bu bir. Mesela 55" normalde iyice bir boyut ama mağazada bu ne minicikmiş diyeceksin. İkincisi her yer bembeyaz aydınlatılmışsa parlaklığı anlamak da dert. Renk için ayarlarını kurcalamak lazım, çoğu tvde vivid vb. renk profilini açıyorlar o yüzden öyle görünüyor. İnsanlar "aaaa ne canlı harika" diyip alıyor. Ek olarak, orada gösterilen demolar çok profesyonel işler oluyor, evde film izliyorsan okey ama standart tv açınca hele 1080 görüntüyü upscale edince pek de öyle görünmeyebilir.

HDR standartları da değişiyor, kimi 400 nite hdr yazıyor kimi gerçekten 1000 nite falan çıkabiliyor (parlaklık).

Valla LG ve Samsung'da seri seri hangisi ne belli aslında. Oled > Micro Led > Led. Eğer düz led değil crystal bilmemne led diyorlarsa genelde yazılımsal veya bi çiple bişeyi upgrade etmiş oluyorlar. Bu iyi de olabilir kötü de. Mesela sanal frame üretip hareketi akıcılaştıran, renkleri daha canlı hale getiren şeyler falan koyuyorlar, film izlerken kapatmak lazım.
0
nhk ni youkosu
(21.01.24)
test edilmeden anlaşılmıyor pek sorun orda. aynı özelliklere sahip olsa bile panellerin görüntü kaliteleri oldukça fazla değişebiliyor.

bunun için ben hep tv, monitor gibi alışverişler yapmadan önce www.rtings.com 'dan araştırıp incelemeleri okuyorum.
0
king lizard
(21.01.24)
Nhk +1
Smart tv alacak biri için en önemli seylerden biri yazılım. Yazılım kötü olan ürün kullanmak zor.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
Avforums cok iyi bi yer arastirma icin. Rtings diye bi site de degerlendirmeler konusunda cok iyi incelemeleri var.
0
floydian
(21.01.24)
ben rtings.com'dan bakmıştım. sony x90j aldım. çok memnun kaldım. www.rtings.com

kulaklık ve soundbar incelemeleri de vardı hatta.
0
unalub
(22.01.24)
rtings
0
groovettyn
(22.01.24)
Bence en önemli detay ekran teknolojisi. Yazilim olarak nerdeyse tüm TV ler cöp. O yüzden iyi bir ekran + Kücük bir tv box en iyi secenek diye düsünüyorum.
0
VIPCH
(22.01.24)
(1)

yeşilpasaport neden gündem oldu

0zlem
sb
sb
0
0zlem
(21.01.24)
Sosyal medyada biri ayrimcilik dedi, olay oldu.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
(10)

işe gitmeden spor salonuna gitmek

kondansator
akşamları bir şekilde yorgunluk, misafir ve farklı programlar sebebiyle spor salonuna gidemediğinizi düşnünün. sabahları 1 saat uykudan feragat edip spor salonuna gider misiniz? yaklaşık 30dk falan bir aktivite yapılabilir iş öncesi
akşamları bir şekilde yorgunluk, misafir ve farklı programlar sebebiyle spor salonuna gidemediğinizi düşnünün. sabahları 1 saat uykudan feragat edip spor salonuna gider misiniz? yaklaşık 30dk falan bir aktivite yapılabilir iş öncesi
0
kondansator
(21.01.24)
Giderdim
0
rock n roll
(21.01.24)
30 dakikada istediğim sporu yapamazdim heralde. Bunun yerine eve barfiks bari, 10/20kg ağırlık yeleği, ayarlanabilir dumbell falan alir evde kendim yapardım.

Ben sabah insani değilim ondan zor olurdu ama herkesin kendi değişkeni bu. Ben yapamazdim gibi.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
benim amaç aslında kilo vermek. eskiden bu süreci halledebiliyordum. şimdi hareket alanım kısıtlandı, akşamları da gidemeyince. sabahları koşup zıplayıp kilo verme yolunda bir nebze daha fayda sağlayabilir mi diye düşünmekteyim
0
🌸kondansator
(21.01.24)
Giderdim de, gel şunu 45 dakika yapalım.
0
Mirket
(21.01.24)
30 dakika non stop kossaniz bile yakacaginiz ekstra kalori olsun 300-400.
Kilo vermenin olayı diyet denmesinin sebebi spor yaparak yakılan kalorinin kalorisi yüksek gıdalara oranla çok az olmasi sebebi de evrimsel (çok hızlı enerji yakan bir vücut olsaydi hayatta kalamazdik).

Bu sebepten sporu sağlık olarak görüp kilo vermeyi tdee calculator bazal metabozlma - 500 kalori yapmak ve bunu myfitnesspal gibi uygulamalar ile her lokmayi hesap ederek takip etmek.

O sebepten ben olsam kendime sabah eziyet edecegime sporu uykumu rezil etmeden yaparim. Çünkü uyumak kilo vermede de yararli, bakınız arastirma;
www.ncbi.nlm.nih.gov

30 dakikalik evde body weight vs 1 saat uykudan kisip yapacaginiz 30 dk spor salonunda ben ilkini secerim. Buna ek haftada 4 gün body weight yapar 3 gün çıkar yürürüm.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
Yapamam. Sabahları erken kalkmak akşam spora gitmekten daha zor. Zaten kendinizde bu kararlılığı görüyorsanız gidersiniz.
0
sevilen progressive türkücü
(21.01.24)
Kilo vermekse akşam git, çünkü insan akşam yemek yemek istiyor onun yerine spora gitmiş olursun. Programlara da katılmayı ver.
0
durgunfoton
(21.01.24)
sabah gitmem. kalkmak benim için zor.
akşamı tercih ediyorum o yüzden.
0
jelly bear
(21.01.24)
Giderdim, hatta sakatlanmadan önce 3 ay önce gidiyordum da. O kadar iyi hisseiyorsun ki gün boyu. Denemende fayda var.
0
Carlito Brigante
(21.01.24)
bir ara yazın düzenli olarak sabah spora gittim işe gitmeden önce. sabah 6 da kalkıp 6.30 da spor salonundaydım 7.30 a kadar spor sonra duş giyin çık 9 da işbaşı. sonra kış geldi. ve o karanlıkta spor salonuna gitmek çok zor geldi. bıraktım.
onun yerine sabah kalkıp evde yarım saat youtube dan lesli sansone yapıyorum kilo vermemde çok daha efektif olduğunu gördüm. hem sabah spor salonuna gitme telaşı yok, sadece yarım saat önce uyanıyorum, kahvemi koyuyorum 30 dkka leslie yapıp işe gidiyorum. tavsiye ederim.
0
wendyangelamoiradarling
(22.01.24)
(7)

Bu tarz insanlar nasıl geçiniyor?

dedeminhirkasi
YouTube da filan sıkça rastlıyorum. “Şehirden köye göç ettik, heyoo… tam zamanlı işlerimizi bıraktık, artık burada yasiyacagiz” Bu iş böyle kolay mı? Tamam gittin, ne yeyip ne içiyorsun. Para kaynağın nerden geliyor?
YouTube da filan sıkça rastlıyorum. “Şehirden köye göç ettik, heyoo… tam zamanlı işlerimizi bıraktık, artık burada yasiyacagiz” Bu iş böyle kolay mı? Tamam gittin, ne yeyip ne içiyorsun. Para kaynağın nerden geliyor?
0
dedeminhirkasi
(21.01.24)
Tahminim;
Remote yapılabilir işleri var freelance vs.
Ya da youtube gelirleri yeterli.

Yoksa kim köyde ne iş yapacak.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
aileden veya hali hazırda pasif geliri olan insanlar. ya da zenginler.
normal insanın yapabileceği bi şey değil.

bazıları da sponsorlarla karşılıyor. influencer olduğu için sosyal medyadan geliri oluyor zaten.
0
jelly bear
(21.01.24)
Üstte sayılanların dışında tarlada mahsül ve yine hayvancılığa dayalı üretim üstünden alış veriş varsa geçinilir.

Tabi diğer sözü edilen ek gelirlerin dışında toprağa tam adapte olabilmek lazım. Diğer türlü uzun süren şehir hayatında sonra çok zor gelir bu işler
0
diyecevaplandı
(21.01.24)
bir zaman sonra burnu sürtülerek beğenmediği şehre geri dönüyor.

çok az insan hayvan bokundan gübre, kışın tezek uğraşır.

youtube'dan ayda 2000-3000 dolar kazanabiliyorsa o ayrı, ama nereye kadar, 3-5 sene anca ilgi çeker.

zaten arzı bol olan bir şey bu. herkes aynı şeyi deniyor.

yok tayland'a giden maceracı gezginler... bunların sayısı 2 yılda tavan yaptı, artık yaz tayland diye eskiden 10 video düşerdi, şimdi binlercesi var.

hepimiz kolay paranın peşindeyiz. oysa para zoru sever.
0
uykulu
(21.01.24)
Annem bu kanallara bayılıyor, bana da anlatır arada. Annemin takip ettiği bir çiftin İstanbul'da kiralık evleri var ve geçen yıl eyt ile emekli oldular.
Antalya'da sitede kiralık evleri ve zeytinlikleri olan var.
Bir başka çift bal işine girmiş, eşi de veterinerlik yapıyormuş. Bunlar önce keçi bakmaya kalkmışlar ama sonradan vazgeçmişler.
Bonus olarak da Youtube geliri.
0
gnosis
(21.01.24)
Bir radyo programına bu çiftlerden birinin kadın kişisi katılmıştı.
Keçi yetiştiriciliğine başlamışlar. Süt üretimi yapıyor ama pazarlamada sıkıntı çekiyorlarmış. Adamın içindeki çiftçi dışarı çıkmış ve keçileriyle aşırı mutluymuş.
Kadın kişisi ikinci yılda çok büyük hüsran ve hayal kırıklığı yaşamış. Bu hayat hiç de düşündüğü gibi değilmiş ve çok mutsuzmuş.

Başka bir çift tanıyorum. Çok mutlular. Home office çalışıyorlar. Arada bir toplantılara falan gidiyorlar.. İstanbul'da 1+1 bir evleri var. Gittiklerinde orada kalıyorlar.
0
Mirket
(21.01.24)
bu kasa bir arkadaşım var. popüler de sayılır.
bir anlatıyor plaza hayatından çok sıkıldım şöyle böyle dersin ne yapmışlar bu kıza plazada.
plaza hayatı 9 ay kjfkl
kendisi gibi babadan zengin biriyle evlenip köylerine yerleşti.
çitfliği var, inanırsan. çiftlikte de iki keçi üç tavuktan başka bir şey yok ama öyle pazarlıyor ki sanki bütün bölgenin hayvansal gıda ihtiyaçlarını onlar karşılıyor.
benim bildiğim bu çiftin ailelerinden onlara düğün hediye olarak verilmiş 10-12 daire iki tane de dükkan var. daha miras kalacakları falan onlar bile net bilmiyordur.
0
Efoody
(21.01.24)
(7)

korsan ve altın sorusu

uykulu
5 korsan 83 tane altını nasıl paylaşır ?atış serbest.NOT: Paylaşım eşit olmalı. Her korsan için paylaşımın eşit olması gerekiyor. aksi takdirde 3 altın denize atılır, paylaşım yapılır.
5 korsan 83 tane altını nasıl paylaşır ?

atış serbest.


NOT: Paylaşım eşit olmalı. Her korsan için paylaşımın eşit olması gerekiyor. aksi takdirde 3 altın denize atılır, paylaşım yapılır.
0
uykulu
(20.01.24)
adam başı 16 tane alıp kalan 3'ü ile de kumar masasına otururlar. sonra masadaki herkesi soyarak tüm ganimeti tekrar paylaşırlar. ganimet eşit orana gelene kadar bu döngü devam eder. maksat şanımız yürüsün.

:p
0
motosiklet burclu adam
(20.01.24)
83 asal bir sayı, miksen eşit paylaşamazlar. Bi de korsan bunlar. İlla kavga çıkar, dördü ölür, kalan hepsini alır.
0
kibritsuyu
(21.01.24)
+2 altın eklersen 85 olur.
-4 korsan 1/2 altın koyar.

bu iki altın, 15 altın dağıtılan korsana verilir.
17 şer altın dağıtılmış olur.
konu kapanır.
0
🌸uykulu
(21.01.24)
Adam başı 16, geri kalan 3 ile bir gece beraber kafayi cekerler, cila olur 16 altına. Delikanli korsan böyle bölüşür.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
5 korsan 83 altını eşit bölüşmeye çalışırken kavga etmeye başlarlar. korsanlardan biri diğer 4 korsanı öldürür. böylece paylaşıma gerek kalmaz.
0
scudman1
(21.01.24)
Korsanlar altınları eşit paylaşmaz bu arada. Yanliş hatirlamıyorsam kaptan 2k, quartermaster (Türkçesi için serdümen demişler bilemiyorum) 1,5k kalan mürettebat 1k paylaşım alır. 6,5k etti. k=12 yaparsak kaptan 24, qm 18, mürettebat da 12'şer altın alır. Totalde 78 oldu. Kalan 5 altını da herkese birer tane veririz.

Ha illa eşit olsun derseniz 3'ünü gemi sandığına koysunlar ileride tamir için kullanmak üzere.

Korsanlar gayet hiyerarşik bir yapılanma. Öyle 3 altın için birbirini keseceklerini sanmıyorum
0
nundu
(21.01.24)
3 katı haldeki altını 5 e bölemeyiz (hatta böleriz belki de eşit kesmek zor olur) altın sıvılaşabilen bir maden. Eritebiliyorlarsa sıvılaştırdıktan sonra tartsınlar. çıkan rakamı 5 e bölüp kaç gramsa o kadar döküp paylaşsınlar işte beyin bedava niye kimse dememiş anlamadım.

Eşit bölebiliyorlarsa da her altını 5 parçaya bölsünler herkese 3 parça versinler.
0
ananiyimioguz
(21.01.24)
(2)

Şu ara avrupa ülkeleri için vize durumu nedir?

cccbehzatccc
dostlar, biraz bunaldığım günler. Teyzemin yanına almanya'ya 10 gün kaçmak istiyorum.Depremden 10 gün sonra vize başvuru günümüzdü ret yedik eşimle. Ablam ve ailesi de ret yemişti, üstelik davetiyeleri vardı ve hollandaya vs gitmişlerdi yakın zamanda..O günlerde hiç dosyalara bakılmadan ret yapıştır
dostlar, biraz bunaldığım günler. Teyzemin yanına almanya'ya 10 gün kaçmak istiyorum.
Depremden 10 gün sonra vize başvuru günümüzdü ret yedik eşimle. Ablam ve ailesi de ret yemişti, üstelik davetiyeleri vardı ve hollandaya vs gitmişlerdi yakın zamanda..

O günlerde hiç dosyalara bakılmadan ret yapıştırıldığı da söyleniyor
Dolayısıyla almanyadan tekrar vize başvurusuna sıcak bakmıyorum...
Geçmişte sadece amerikada bulundum.

Uçak bileti satın alıp, gerekirse oteli de ödeyip, başvuru yaptığımda vize alacağım yer neresi olabilir?
Sonra belki teyzemin yanına geçerim ya da geçmem.

Güncel olarak başvuru sonuçlarını bilen var mı?
Teşekkürler
0
cccbehzatccc
(20.01.24)
Hiç teyzenizi karistirmazsaniz daha iyi olur.
Şimdi misal benim ailem yanıma geliyor o tamam. Ama kuzen yani teyze yani falan turist vizesinden daha riskli bakılıyor.

Ben olsam aile ilişkilerini hiç karistirmadan basvururum.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Sonuca gelmeden şunu bekirtmeliyim.Turistik schengen için hiç bir ülkenin aracı kuruluşunda randevu yok şu an.
Aralıkta Almanya için evrak teslim ettik.Eşim ve ben bir yıllık multi aldık.Tanıdığımız,mektup vs yok.Bence de akrabayı karıştırmadan deneyin.
0
arenas
(21.01.24)
(14)

35 yaşından sonra

stejerners
35 yaşından sonra anne olan var mı?
35 yaşından sonra anne olan var mı?
0
stejerners
(20.01.24)
Kardeşim, ben o civardayım ve annelikten biraz uzağım. Düşünüyasınız tam zamanı
0
cccbehzatccc
(20.01.24)
çoğu akrabam o yaşlarda doğurdu
0
ala09
(20.01.24)
ablam 40 yaşında doğurdu..
doğumdan önce iki kez düşük yaptı ama. birinde ciddi bir tehlike atlattı.
0
tabudeviren
(20.01.24)
Yengem 35+ydi, 40 yakindi.
Is arkadaşım 42 civarında yaptı.

Ikisinde de hiç sorun olmadi. Hatta is arkadaşım üstüne bir çocuk daha yapti, cocuklar sap sari fin genli yumurta gibi cocuklar.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Bir arkadaşım 44'ünde doğurdu daha yeni.
0
put it in your appropriate place
(20.01.24)
Annem 38inde kardesimi dogurdu.
0
nic cage
(20.01.24)
Annem 41 yaşında kardeşimi dogurdu.
0
limonlu eksi
(20.01.24)
Kuzenim 41 yaşında sorunsuz doğum yaptı. Hatta çeşitli sağlık sorunları vardı bildiğim kadarıyla, ona rağmen sıkıntı olmadı.
0
e mice
(20.01.24)
Annem beni 36’sında, kardeşimi 40’ında doğurmuş.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.24)
Annem kardeşimi 36 yaşındayken doğurdu.
0
peki madem
(21.01.24)
Halam ilk evliliğinde çok talihsiz bir evlilik yapmıştı, o olaydan sonra evlilik ve anneliğe baya mesafeliydi. Sonra 40 yaşında 2.evliliğini yaptı 43te anne oldu.

İşten dolayı tanıdığım biri vardı o da 42sinde mi ne anne olmuştu.
0
turuncu tonlarda
(21.01.24)
Ben, hem de iki defa. İkincisi 39'un sonunda
0
SiyamkedisiZorro
(24.01.24)
baya var 40+'da çok var
0
duyurukullanıcısı
(24.01.24)
Bir arkadaşım 37'de diğeri 35'te doğurdu. Ayrıca birlikte çalıştığım bir kadın da 38'de doğurdu. Çocukları da kendileri de sağlıklı. Zihinsel sağlığı bilemem ama tabii. Bir tanesi çalışmaya dönmedi doğumdan sonra. Diğer ikisi eşleri de çalıştığı için bakıcıdan bakıcıya koşuyorlar. Üçü de ailelerin "sen doğur, biz bakarız" yalanına inandıkları için pişmanlar(!). :)
0
nawar
(24.01.24)
(3)

Havayolu Firmalarinin Kabin Bagajı Ölçüleri

sapere aude
Selamlar, salı günü Vueling ile Fransa'ya uçacağım ve sadece underseat cabin bag hakkım var. Dolayisiyla sırt çantasıyla gideceğim ancak bir sorum var :) Firma ölçüleri 40x20x30 olarak belirtmiş ve benim bu ölçülerden bir tık büyük sırt çantam var 45x25x35 gibi, bildiğim kadarıyla şirketler bir kutu
Selamlar, salı günü Vueling ile Fransa'ya uçacağım ve sadece underseat cabin bag hakkım var. Dolayisiyla sırt çantasıyla gideceğim ancak bir sorum var :) Firma ölçüleri 40x20x30 olarak belirtmiş ve benim bu ölçülerden bir tık büyük sırt çantam var 45x25x35 gibi, bildiğim kadarıyla şirketler bir kutuya çantayı sığdırmamızı istiyor dolayısıyla sözkonusu sırt çantamı kutuya sigdirabildigim surece olculerin onemi yok diye biliyorum ancak bu firmayla daha önce hiç uçmadifim icin garantiye alarak sizlere sormak istedim. Bunlar mezurayi ellerine alip çantayı ölçmezler değil mi? :)
0
sapere aude
(20.01.24)
Mezure ile ölçen olduğunu biliyorum da her yolcuya değil. Çok net belli olanlara. Ben misal bu sene atina'ya uçarken 5 cm falan fark vardi kimse bakmadi ama biri spor ekipmani ile yapmaya calisti e tabi alakasız ölçü, onda olctuler.

Firma ismi aratinca trustreviewde falan daha çok bilgi cikar.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
İspanyada vueling ile uçtum bi kere. Bagaj ölçümü yapmamışlardı. Bilgim bu kadar :D
0
glamdr1ng
(20.01.24)
Bu havayolu ile geçen yıl uçtum. Bahsettiğiniz ölçülerin üstünde bir sırt çantam var. Dolu olmasına rağmen bir şey denmedi. Vueling dışında Ryanair gibi lowcost havayollarıyla da sık sık uçuyorum. Genelde sırt çantasını kimse ölçmüyor. Bu yüzden sorun yaşayacağınızı hiç zannetmem.
0
but that was just a dream
(20.01.24)
(3)

Kreatine ara vermeye gerek var mı ?

hayati cozemeyen adam
Haftada 4-5 gün spora gittiğim günlerde ölçeğin 3/4 ü kadar içiyorum. 5 yıldır düzenli spor yapıyorum, son 1.5 senedir falan gerek düzenli gerek düzensiz kullanıyordum son 7-8 aydır full düzenli.Ara vermeli mi bazen ? 1.86 - 100 kiloyum ( ölçek hesabı için )
Haftada 4-5 gün spora gittiğim günlerde ölçeğin 3/4 ü kadar içiyorum. 5 yıldır düzenli spor yapıyorum, son 1.5 senedir falan gerek düzenli gerek düzensiz kullanıyordum son 7-8 aydır full düzenli.

Ara vermeli mi bazen ?

1.86 - 100 kiloyum ( ölçek hesabı için )
0
hayati cozemeyen adam
(20.01.24)
Gerek yok. Bunu destekleyen bilimsel bulgu da yok gibi.

Ölçek hesabı ne bilmiyorum, iki farklı creatin kullandı biri 5 gr çıktı biri 3 gr. O yüzden gr bakmak lazım. 5 gr genelde ideal bilimsel calismalarda.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
@logisticsmanager hani kg başına alınması gereken bi miktar var mı acaba diye.

antrenman yapmadığımız günler de kullanmalı mı?
0
🌸hayati cozemeyen adam
(20.01.24)
Evet. Creatinein antrenman yapılan günle alakası yok. Preworkout ya da postworkout bir ürün değil. etkisiz haftalarca kullandıktan sonra başlayan bir supplement.

Önerilen dozaj yükleme sonrasi kg*0.03 gr da çok kafa takmaya gerek yok, 5 gr ile 4 gr arasinda etki farki olsun az.
examine.com
0
logisticsmanager
(20.01.24)
(2)

The punisher dizisi spoilerli soru

alimcgraw
İnfaz listesi adındaki taş gibi diziyi izledikten sonra bu türün babası punisher dediler. Benzer şekilde tuzağa düşüp ailesi katledilen asker intikam aliyor. .neyse dün başladım iki bölüm izledim ama olaylar intikam süreci bittikten sonraki bir aşamada ilerliyor. Ben neyi kaçırıyorum. Adım adım inti
İnfaz listesi adındaki taş gibi diziyi izledikten sonra bu türün babası punisher dediler. Benzer şekilde tuzağa düşüp ailesi katledilen asker intikam aliyor. .neyse dün başladım iki bölüm izledim ama olaylar intikam süreci bittikten sonraki bir aşamada ilerliyor. Ben neyi kaçırıyorum. Adım adım intikam mevzusu başka dizideydi de ben spin offu mu izliyorum.
0
alimcgraw
(20.01.24)
Punisher ilk sezonu insaatli falan bir yerde basliyor, doğru sezon olduguna emin miyiz? Çünkü ilk sezonunda var zaten aile intikam olaylari.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
punisher'ın ilk sezonu daredevil'in ikinci sezonu diyebiliriz aslında, ilk orada çıkıyor, çok tutunca kendine ait ayrı dizisini yapıyorlar.
0
kim bilir
(20.01.24)
(12)

Türkiye'deki fiyatları maaşlara göre normal buluyor musunuz?

fraise
1.5 senedir Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'de en son maaş aldığım zaman da Ağustos 2022. Geçen hafta İstanbul'daydim ve resmen soyuluyormusum gibi hissettim. Bazı ürünler döviz bazında da oldukça pahalı bence ama en çok yeme-icme kısmına takıldım. Basit bir Americano 195 liraya (Starbucks, nero gi
1.5 senedir Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'de en son maaş aldığım zaman da Ağustos 2022. Geçen hafta İstanbul'daydim ve resmen soyuluyormusum gibi hissettim. Bazı ürünler döviz bazında da oldukça pahalı bence ama en çok yeme-icme kısmına takıldım. Basit bir Americano 195 liraya (Starbucks, nero gibi zincir yerlerden bahsetmiyorum) satılıyor ve bayağı da tıklım tıklım içerisi. Biz herhangi bir mekandan 1500 lira altında hesap ödemeden cikamadik mesela.

Ama bir yandan da Türkiye'de maaş almadığım için kıyaslayamiyorum. Sözlük'te uçan, kaçan tayfa haricindeki gruba göre bu fiyatlar normal mi? Ben mesela şu anda dönsem ne kadar maaş isteyeceğimi bilemem, fiyat algim yok olmuş. Arkadaşlarımıza sorduğumuzda kimse net bir şey söyleyemiyor, alıştık artık diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?


Cumartesi günü beyin akışına hoşgeldiniz.
0
fraise
(20.01.24)
Bulmuyoruz tabii ki ustelik turkiye yeme-icme konusunda ucuz bir yerken. barinma da hakeza. Hesap yapmak cok zor bu kosullarda bu yuzden gunluk yasamaya yatkinlik oluyor
0
ala09
(20.01.24)
Tıklım tıklım içerisi; normal çünkü ülkede oralari dolduracak kadar parası olan insan var. Buna ek olarak ülkede hobi ve aktivite yapmak çok pahalı. Insanlar da kafe, avm geziyor anca. Nero'da bir kahveye saatlerce oturabilirsin.

Ben burada zamanında Güzelbahçe'de villanin nice fiyatina geldiğini soyledigimde bile normal bulunuyordu, o yüzden fiyatlari normal bulan cikacaktir ama değil. Türkiye'ye gittiğimde ben de soyuluyor gibi hissediyorum. Buna ek olarak ne kaliteli ne dandik anlasilmiyor artik, eskiden daha kolaydi.

Misal ben son gittigimde Fransa'da dışarıda restoranda yemek ile Türkiye'de yemek arasında yüzde 30 civari fark vardi. Eskiden çok daha fazlaydı. Hatta su an baktım İzmir'de alsancakta pizza restoran ile yaşadığım yerde pizza restoranı fiyatlari arasinda 1-2 euro oynuyor. Ama maaş olarak uçurum var.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Tabi ki de normal değil, zaten o yüzden enflasyon ve kriz var ülkede.
1 yıl önce ortalama bir mekanda 100 liraya doyup kalkıyorken bugün 300 liranın altına çıkamazsın. 2 yıl önce bu 70 lira falandı.
Fiyatlar 5-6 kaat arttı ama maaşlar o kadar artmadı. Üstüne 2 yıl önce 3000 liraya kiraya verilen ev şu an minimum 20.000 liraya veriliyor. Bunlar sadece gıda ve barınma masrafları.
0
pianeta
(20.01.24)
ocak 2021den beri yurtdisindayim, her gittigimde sok olarak donuyorum bence turkiye doviz bazinda da pahali. gecen gittigimizde canakkalede bir italyan restaurantina gittik 4 kisi 3000 tl hesap odedik, en dandik pizza 500 tlydi. ben sahsen ac kalktim masadan guzel de degildi. gece konaklamaya gayet siradan bir otelde 2800 tl odedik, italyada michelin yildizli yerde pizza 5 euro, luksunu ararsan max 15 euro. trde nasil bir pizza 500 tl olabiliyor?
vatikan manzarali kaldigimiz yerin gecelik fiyati 50 euro idi, canakkalede dandik bir yerin geceligi nasil 2800 olabiliyor?
gecen sozlukte de biri yazmisti bunu, %100 dogru. turkiyede herkes birbirine gecirme mantiginda ama bu fiyatlar asla normal gelmiyor bana.
0
tuborg yesili
(20.01.24)
işin ilginç kısmı, dediğin gibi 195 liraya kahve veya tatlı alabilirken, 300 liraya iskender yiyebiliyorsun. (ve düzgünce bir yer)

Ne bileyim 150 liraya kahve içip Welldone'da 250 liraya tavuklu yemek yedim yine kafam karıştı. Denge şaşmış ve birileri fena geçiriyor gerçekten. Enflasyon veya kur ile ilgili değil artık, eskiden öyleydi ama artık alışkanlıktan %100 zamlar geliyor. Geçen arkadaşım bir şey attı, geçen yıl başı 60 liraya aldığı ürün 300 lira olmuş. 5x yapacak ne oldu ülkede bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(20.01.24)
normal değil. ama insanlar inatla "enflasyonun olduğu yerde normal" diyor. saçma sapan bir hale geldi. bunun haricinde insanların tüketim bağımlılığı ve çılgınlığı da zıvanadan çıkmış durumda. geçen iki üniversiteli genç konuşurken "abi iphone bile olmuş 100-150bin" falan dedi. dedikleri de pro max'inin en full hali bile o kadar değildi sanırım. başka bir arkadaşım laptop alacak diyor ki ofise atacam sadece word mail falan takılırım bu pc iyi mi, bakıyorum attığı pc 16gb ram'li ryzen 5'in baya iyi ve güncel işlemcili bilmem ne baya üst seviyesi. herkes yarın pahalanacak diyor ama anlamadıkları şey yarın tl olarak yükselirken dolar olarak düşmüyorlar, kar etmiyorsunuz. tv bakıyorum mesela, forumlarda öneri istiyorum kimse uygun model önermiyor herkes 60-70bin liralık en tepe modelleri söylüyor. onları araştırıyorum hb, trendyol yorumlarına bakıyorum deli gibi satılmış. hepsi kanal d'de dizi izlemek için almış heralde çünkü ya kanal d ya show falan açık :) ingiltere'de almanya'da 2 ingilizin almanın evini gezse bizimkiler inanamazlar.

işte bunlar birleşince de fiyatlar da enflasyon da 1 artacağına 3 artıyor. şimdi de özel okul fiyatları mevzusu çıktı, 3 yorum bakayım diyorsun o paranın çeyreği birikimi olmayanlar bile 600k'nın ne kadar normal olduğundan, devlet okullarına gidenlerin kötülüğünden falan dem vurmaya başlıyor. sadece şunu bil, tr gibi iyi yönetilmeyen yüzbinlerce esnaf dükkanı olmasına rağmen bu süreçte senede bir araç yenileyecek hale gelen, 1 senelik karıyla ev alabilen yerler oluşmaya başladı.
0
avatar is back
(20.01.24)
Türkiyedeki fiyatları maaşlara göre normal bulmamak matematiksel ispatı olan bir şey. Bir taştışma konusu olduğunu sanmıyorum.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı bundan 4-5 yıl önce yapılabildikleri şeyleri artık ya yapamıyor ya da o zamana göre daha kısıtlı bir şekilde yapıyor. Maaşlarda asgari ücretin payının arttığını, emekliler içinde de asgariden yüksek maaş alanların ele avuca gelir bir kısmının taban maaşa yapılan zamlarla artık asgari maaş alan duruma geldiklerini görüyoruz.

Yani alım gücünün düştüğü objektif bir durum. Hiçbir siyasi dahi bunun aksini söylemiyor zaten.

Ortada karmaşık ve belirsiz bir durum göremiyorum ben.
0
akhenaten
(20.01.24)
çünkü esnaf geleceği fiyatlıyor. gelecek belirsiz olunca, ucu açık fiyatlamanın. enflasyonun seneye %200 olmayacağının garantisi var mı? yok. sözlük'teki uçan kaçan tayfadanım maaş konusunda, bana hava hoş ama gerçekten de gelire göre ve dolar bazında fiyatlar fazla.
0
gabe h coud
(20.01.24)
bir mali 1 liraya alip 2'ye sattin. 2 liran oldu. bu mali tekrardan 1 liraya alamadan 2 lira olmus oluyor. o zaman bir yol kat etmemis oluyorsun. ben de bu mali 1 liraya alip 3 liraya satarim cunku bu enflasyon bana bir dahaki sefere 2'ye alacagimi dusunduruyor. ben kar edemeyeceksem neden ticaret yapayim ki?

hukumet disinda kimsenin sucu yok. bu insanlar yuzlerce yildir iyiydi de son 5 yilda mi seytan oldu? olay yonetilemeyen ekonomi baska bir sey degil.

@gabe +1 yani.
0
bohr atom modeli
(20.01.24)
Tabii ki hayir, zaten normal olsa fakir ulke kategorisinde gorulmez.
0
hot potato
(20.01.24)
Normal çünkü 2024'de polis memuru veya öğretmen bir çiftin evine 90.000-100.000 tl para giriyor. Veteriner'de 2 dolarlık aşı 800 tl. Kendi işini yapan meslek okulu mezunlarının aylık gelirleri 100.000-150.000 tl. Esnaf krizi fırsata çevirmek için ahlaksızlık yapıp ederinin 3-4 katını kazanıyor. İstanbul'da eskaza ikinci bir ev almış olsan veya aileden kalma ev olsa ki ortalama konut değeri 5 milyon, onu satıp aylık 200.000 tl faiz alabiliyorsun. Evet enflasyon karşısında eriyecek ama onu dert etmeyenler var.
0
things
(20.01.24)
Yurtdisi fiyat karsilastirmalarini dikkatli yapmak lazim. Luks tuketim, sezon, yerel etkiler gibi bircok etken karsilastirmalari bozuyor.
Ornegin bir yerdeki kalburustu sehir ve normal mekan ile baska yerdeki en zengin sehir ve en gitmek istediginiz mekan arasinda karsilastirma hatali oluyor. Ek olarak son zamanlarda yabanci para enflasyonu da goze carpar oldu. Yani y.disinda yasayanlar bulunduklari ulkelerde yasadiklari alim gucu dusmesini goz ardi etmesinler. Ve yeni yilla birlikte Turkiye'de zamlar yapildi fakat yeni maaslar henuz herkesin eline gecmedi ki bu da yeni alim gucune henuz tam olarak asina olmamayi getirir. Butun bunlar disinda eskiye gore yine fark kalacagini, bunun da doviz kuru yonetimi sonucu oldugunu dusunuyorum. Denge gozeterek yaptiginiz ydisi karsilastirmalarinizdaki hesaplarinizda eskiye gore turkiye fiyatlarindaki artis yonunde kabaca minimum %20 bir fark olacagini tahmin ediyorum. Yani maaslara gore normal bulmakla birlikte surdurubilir bulmuyorum.
0
dunal
(21.01.24)
(1)

Uçuş iptalinde alınan tazminat

mirafiori
Tecrübesi olan var mı? Avrupa içi uçuşum fırtınadan dolayı iptal oldu son dakika kapıdayken. Şimdi biletin iadesiyle uğraşıyorum fakat tabi öbür masraflar yandı. Bazı siteler var hani 600€ya kadar tazminat alabilirsin diye, onlar çalışıyor mu, nasıl ilerlemek lazım? Uçuş süresi 1.50 saat olduğu için
Tecrübesi olan var mı? Avrupa içi uçuşum fırtınadan dolayı iptal oldu son dakika kapıdayken. Şimdi biletin iadesiyle uğraşıyorum fakat tabi öbür masraflar yandı. Bazı siteler var hani 600€ya kadar tazminat alabilirsin diye, onlar çalışıyor mu, nasıl ilerlemek lazım? Uçuş süresi 1.50 saat olduğu için sanırım 250€ tazminat için uygunum.

Bir de bunu yaptığını iddaa eden çeşitli siteler var hangisi daha güvenilirdir?
0
mirafiori
(20.01.24)
Normalde olabilir de sizde force majeur durum var gibi, böyle olunca tazminat olmuyor. Ab sitesinde de yazıyor bu.

Benim için en bilindik airhelp.

"Under the EU regulation, the following flight disruptions do not qualify for Europe flight delay compensation. Consequently, the airline can avoid liability if-

The reason behind the flight disruption can be connected to ‘extraordinary circumstances’. This means the flight issue is beyond the airline’s control and as a result, is not their responsibility.
Extraordinary circumstances include political instability, extreme weather conditions, medical emergencies, air traffic control restrictions, acts of terrorism and the like"
0
logisticsmanager
(20.01.24)
(10)

Köpek Sahiplenme Hk.

auroraaurora
Çok istiyorum, ama şartları ve huyu suyu aşağıdaki gibi olan biri sahiplenmeli mi?- Evde 10 yaşında iki kedim var.- Sabah 06:15'te evden çıkıp 18:15'te eve dönüyorum.- Uykuyu severim ve pek enerjik bir insan değilim. Hafta sonları dışında köpeğe gösterebileceğim ilgi ve ayırabileceğim zaman çok kısı
Çok istiyorum, ama şartları ve huyu suyu aşağıdaki gibi olan biri sahiplenmeli mi?

- Evde 10 yaşında iki kedim var.
- Sabah 06:15'te evden çıkıp 18:15'te eve dönüyorum.
- Uykuyu severim ve pek enerjik bir insan değilim. Hafta sonları dışında köpeğe gösterebileceğim ilgi ve ayırabileceğim zaman çok kısıtlı olacak.
- Ola ki sahiplenmeye karar verdim. Kedilerle uyumlu, orta yaşlı ve/ya engelli bir köpek arayışına gireceğim.

Ne dersiniz?
0
auroraaurora
(19.01.24)
Yani bir köpeğin barinakta kalmasindansa sizde kalmasi daha iyi. Özellikle yaşlı, enerjik olmayan bir köpek alırsanız olabilir.
Ama evinize iseyecek o kesin. Insan bilr 12 saat cisini tutamazken köpek nasıl tutacak.

Bir de yaşı fazla alirsaniz veterinere harcayacak paranız da olmalı.

Ama gidip border collie almayın yani. Enerjisi düşük ve yaşlı bir köpek olabilir.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
Köpekler yapı itibariyle evde yaşamaya programlanmış canlılar değil. Oyuncak köpek denilen, ufak tefek olanlar bir miktar ev ortamına adapte olmuşlar, onun dışında kalanlar çok küçükten alınıp eğitilerek eve alıştırılmış köpekler olabilir. Ancak hepsinin gürültü patırtı çıkaracak hareketlilik, bazılarında zaman zaman bazılarında sıklıkla havlama, Husky'lerde uluma sorunları hep var.
Ve bu arkadaşlar yaradılışları gereği yaşadıkları yerlere abdest bozmamakta bu yüzden de her gün aynı saatte bina dışına çıkarılmaları gerekmekte. Bu esnada da biraz koşayım, oynayayım derdinde olurlar.
3-4 yaşında bir çocuk kadar da ilgi muhtacıdırlar.
Kediler gibi ilişme bana, takılayım kendi kendime canlıları değildir.
Eğitimleri 1 yaşına kadar olursa bir işe yarar. Sonrasında öğrenme güçlüğü yaşarlar. Küt burunlu cinslerinde ve de cins olmayan köpeklerde öğrenme güçlüğü zaten hep vardır.
Çok iyi eğitilmiş bir cins (oyuncak köpek ırkı veya golden)köpek alacaksan her gün aynı saatte bir yarım saat gezdiririm diyorsan olur da, onun dışında başta köpeğe ve komşulara, sonra sana yazık.
0
Mirket
(19.01.24)
Ben tekrar diyorum;
Türkiye'de ciddi bir köpek sorunu var ve bir köpeğin sokakta ya da dandik barınaklarda yasamasindansa evde olmasi daha iyi.

Köpekler evcilleseli bilmem kaç yıl oldu. Dışarıda olmayi, hareket etmeyi sevmeyen bir sürü köpek var ve bunlara özel tür de var.

Sizin yapmaniz gereken kesinlikle kediler ile anlasabilen (normalde Fransa'da deneme falan yapiliyor barinaklarda) ve özellikle enerjisi düşük köpek almak. Ki bu da genelde yaşlı köpek olur. Ben buralarda da görüyorum yani tek isteği koltukta yatsın uyusun olan köpekler. Köpekleri tek bir genellemeye sokmak yanlış.

Kısacası 2 yaşında border collie almayacağınıza göre yaşı almis, tür olarak iş köpeği olmayan, kedilerle anlaştığı deneyle görülmüş bir köpek alirsaniz sorun olmaz.

Tek sorun çiş. 12 saat gercekten çok fazla. Bu arada köpekler kendi yasadiklari yeree çok rahat yapabilirler eğitim ile. Ama yaşı gelmiş köpeğe de bu eğitim verilmez misal, zor yani.

O yüzden çiş vs ugrasamam derseniz almayin.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
Mirket, hocam Husky falan ne yaptın :) İlk defa köpek bakacağım, o toplara girmem.
Manager, pede alışkın bir kuçu var ama genç ve hareketli. Takip edeyim, bakalım.
0
🌸auroraaurora
(19.01.24)
@auro; genç ve hareketli demek yalnız kalınca sorun çıkarma(seperations anxiety bakarsiniz) olayına yatkın olmak demek.
Ben sansliyim çünkü köpeğimin bazi sorunlari olsa da en rahat olduğu konu yalnız kalmak. 7-8 saat banamisin demez. Ama 10 dakika yalniz kalamayan köpekler var. Harbiden hayal edilemeyecek kadar kötü.

Bu sebepten genç ve enerjik kesinlikle almamalisiniz. Sizin hayata uygun değil.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
kedilerle uyum saglayabilecegini onceden bilemezsin. kopek uysal olsa bile senin kediler anlasamayabilir. "sabah 06:15'te evden çıkıp 18:15'te eve dönüyorum" kismi da buyuk sikinti.
0
hot potato
(19.01.24)
yaşlı köpek denmiş ama şöyle bi durum var. yaşlı köpekler yaşları sebebiyle tuvaletlerini tutamıyorlar genelde. iki köpeğim de böyle. küçük olanı bezliyorum, büyüğe uyan bez de yok. çiş hassasiyetiniz varsa bunu da düşünün. bir de hem enerjiniz düşük hem de ilgi gösteremem diyorsunuz o zaman neden özellikle köpek istiyorsunuz?
0
pide
(19.01.24)
genç kediler bir nebze bu durumu kaldıra bilir ama yaşlı kedileri köpeğe alıştırmak zordur. zaten yaşamının son dönemine girmiş kedilere yazık.
köpek kedilerden daha çok ilgi, alaka, oyun isteyen canlılar. sabahtan akşama kadar evde bırakmak hem köpeğe hemde kedilere eziyet olur.
her gün iki defa dışarı tuvalete çıkarmayı saymıyorum bile.
0
my fault
(19.01.24)
Sizin profilinize köpek uygun değil. Gelin bu sevdadan vazgeçin.
0
pispinti
(19.01.24)
sabahları köpeğinizi yürütmeniz ve çiş kaka düzenini oturtmanız gerekiyor. evden 06:15te çıkıyorsanız sabah 4-5 gibi hayvanı çıkarıp dolaşmanız, onunla oynamanız, çişini kakasını yaptırmanız gerek. sonra eve koyup işe gidersiniz. ayrıca köpekler kedilere göre daha fazla masraf çıkaran bünyelere sahip. her türlü maddi sorumluluğuna yetişebileceğinizden emin olmalısınız. haftaiçi bütün gün yalnız kalacağı ve sizi bekleyeceği için (kediler sizin yerinizi tutmaz) haftasonları da arkadaşlarla gezme tozma cafelerde sürtme işini geri plana atıp önceliğinizi köpekle birebir vakit olarak belirlemelisiniz. çok görüyorum, millet cafeye gidip arkadaşlarıyla laklak yapıyor 5 saat hayvanı masaya bağlayıp suratına bile bakmıyor. hayvan gözlerinin içine bakıyor hadi gidelim artık diye üzüntüden geberiyor millet çekmiş gözlüğü goygoy bira sigara yapıyor. böyle bir köpek sahibi olmayın. köpek sahibi olmayın demiyorum, mutlaka olun. çok büyük iyilik yaparsınız. ama böyle bir sahip olmayın. hayvan sizin esiriniz değil kardeşiniz gibi olmalı.
0
drunken sailor
(20.01.24)
(7)

çağrı merkezinde çalışmak çok mu zor?

nothing in my way
vakıfbank'ın sınavına girdim şube memurluğu olmadı, müşteri iletişim merkezi memurluğu oldu. mülakata girdim, büyük ihtimalle olumlu olur diye düşünüyorum. vardiyalı ve resmi tatillerde bile çalışılabilen bir iş olduğunu söylediler. bunlara katlanabilirim ama çağrı merkezi hakkında hiç iyi duyumlar
vakıfbank'ın sınavına girdim şube memurluğu olmadı, müşteri iletişim merkezi memurluğu oldu. mülakata girdim, büyük ihtimalle olumlu olur diye düşünüyorum. vardiyalı ve resmi tatillerde bile çalışılabilen bir iş olduğunu söylediler. bunlara katlanabilirim ama çağrı merkezi hakkında hiç iyi duyumlar almadım. öyle bir bahsediliyor ki hiç yapılmayacak bir iş gibi. gerçekten bu kadar zor mudur çağrı merkezinde çalışmak? 5 yıl çalışıp şubeye geçiliyormuş. ya da çağrı dışında da farklı birimlere geçilebiliyormuş. maaş olarak fena değil gibi gözüküyor ama iş beni çok korkutuyor. sizce yapabilir miyim? uzun zamandır işsiz olduğum için artık başka çarem kalmadı.
0
nothing in my way
(19.01.24)
bence issizseniz denenebilir 5 yildan daha once de subeye gecebilirsiniz, hem de bir yandan baska is aramaya devam edersiniz. gozunuz korkmasin bu kadar ya belli kurallar var o kurallar cercevesinde cagri alacaksiniz. stresli mi illaki ama bankanin subesinden gmsine stresli zaten.
0
tuborg yesili
(19.01.24)
uzun zamandır işsizseniz deneyin tabii ki sonrasında da başka bölüme geçmek için şansınızı zorlayın. zorluğuna dair bir fikrim yok ama kolay bir iş var mı?
0
Kediyi üzdün
(19.01.24)
Vallaha benim kuzen böyle hiç iş ile alakasiz, işsiz adamdi. Çağrı merkezi işine girdi ve çok mutlu. Ki karakter olarak da buna uygun değildi normalde.

O yüzden belli olmaz. Ama tabiki kolay is değil ve bu sebepten ben çağrı merkezinden arayanlara iyi davranirim çünkü yani zor is.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
Çağrı merkezlerinden farklı birimlere geçiliyor evet. Çağrı merkezi içinde de çağrı alan çalışanken backoffice tarafına geçip çağrı almayabilirsiniz.

Genelde iş kanununa uyulur ama günlük mola ve yemek süreleri bellidir, o saatlerin dışına pek çıkılmaz. Resmi tatil ve hafta sonu kesin çalışılır. 7/24 vardiya zamanı olabilir ama resmi tatillerde çok çağrı olmadığı için daha az kişi çalışır ve tatil olma ihtimaliniz yükselir.

Bir de bence biraz şans işi, çok yoğun bir hat da denk gelebilir, rahat da. Kısa süre için çalışılır ama.
0
jazzabel
(19.01.24)
"ama iş beni çok korkutuyor. sizce yapabilir miyim?" kısmına cevap vereyim: yaparsınız.
0
pispinti
(19.01.24)
rahata alışmış biri yapamaz. 30'un üstünde biri de zorlanır.
0
gabe h coud
(19.01.24)
Zaten issizsiniz. İş seçme sansınız yok. Gözünüzde büyütülecek bir şey de yok. Maaşı çok iyidir. Daha iyisini bulana kadar idare edin
0
limonlu eksi
(20.01.24)
(7)

Rötar ve Pegasus

uzman pratisyen
Yurtdışı uçuşumda kalkışta 2 saat 32 dk rötar oldu. 2 saat 17 dk da varışta rötar oldu. Pegasus'a başvurdum tazminat veya telafi için. Olumsuz yanıt geldi. Nereye başvurabilirim? Çok teşekkür ederim.
Yurtdışı uçuşumda kalkışta 2 saat 32 dk rötar oldu. 2 saat 17 dk da varışta rötar oldu. Pegasus'a başvurdum tazminat veya telafi için. Olumsuz yanıt geldi. Nereye başvurabilirim? Çok teşekkür ederim.
0
uzman pratisyen
(19.01.24)
havacılıkla ilgili çok bilgim yok fakat;

tazminat denilen şey, uğranılan zararın giderilmesidir. yani sizin rötar sonucunda bir şekilde zarara uğramış olmanız gereklidir. mesela bağlantılı olmayan ama arada gayet yetişilebilecek bir süre olan diğer uçuşunuza rötar nedeniyle yetişememiş olabilirsiniz (bağlantılı uçuşu zaten tereddütsüz karşılayıp sonraki uçakla götürüyorlar, onda sıkıntı yok), gittiğiniz yerdeki işinizi rötar yüzünden kaçırmış, ve maddi zarara uğramış olabilirsiniz.

böyle durumlarda havayolu da uygun görürse zararınızı karşılar. ama sırf uçak gecikti diye tazminat vereceklerini sanmıyorum. bir yemek öğününden uzun bekletirlerse yemek ısmarlıyorlar, gece bekletirlerse otel ısmarlıyorlar. ama 2 saat gecikmede bir zararınız da olmamışsa buna kimse bir şey vermez sırf geç kaldık diye.

mesela biz de antalya'ya gidecektik. işyerinin ayarladığı vip transfer aldı götürdü, baktık uçuş iptal. dediler bugün başka uçuş yok evinize gidin, neyle gidelim, belkoyla. e transfere boşa mı para verdik amk, ya transferle geri götür, ya parasını ver dedik, çıngar çıkardık, transfer ayarladılar.
0
kibritsuyu
(19.01.24)
çay çorba ısmarlamaları gerekirdi en fazla o da geçmiş gitmiş maalesef. tazminattan kastınız para falan almaksa hiç öyle şeyler beklemeyin zaten bir kaç saat için.

web.shgm.gov.tr
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.01.24)
yurtdışı uçuş için 2 saat rötar neredeyse hiç bir şey değil. 5-6 saat mi ne rötar olunca kahvaltılık ya da bi sandviç falan veriliyor. bir de 5 saatte işte sallıyorum şehir merkezinden geldin oraya ücretsiz beni götürün (genelde havaş ile olur) ve biletimi iade edin diyebilirsiniz o kadar.

telafi tazminat dediğiniz şey, daha önce benim 28 saat civarı bir rötar olmuştu yurtdışında, bir gecelik otel masrafımı ödemişlerdi ve tam hatırlamadığım bir miktarda euro vermişlerdi kıştı diye gidip kaban falan almıştım (300€ muydu neydi hiç hatırlamıyourm ya 10 yıl oldu heralde)
0
avatar is back
(19.01.24)
2 saat rötar çok normal tren-otobus değil ki bu uçakla ucuyorsun yani
0
adventchant
(19.01.24)
eger avrupa varisliysa su website halleder: eksiseyler.com

surda da kac saat delay olmasi gerektigi yaziyor
www.citizensadvice.org.uk:~:text=You're%20legally%20entitled%20to,than%2014%20days%20before%20departure

link bozuk cikiyor, google'a right to compensation flight yazinca ilk cikan link.
0
fakyoras
(19.01.24)
alacagız tazminat 1 şişe su ve bir tane de peynirli sandviç. tecrübeyle sabit.
0
limonlu eksi
(19.01.24)
Avrupa birligi alakali olsaydi alirdiniz ama Türkiye'de zor.

Rötar çok değil denmiş. Avrupads 3 saat üstü rotarda 250€ tazminat var. Daha fazla olursa artıyor, asagida bilgiler var.
europa.eu

Benim çok uçan tanıdıklarım baya böyle ciddi paralar aldilar.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
(16)

türkiyede jeneratör kullanımı neden yaygın değil ve garipseniyor?

konetsu
avrupadan amerikadan daha sık kesinti yaşanıyor, altyapı kötü ve rüzgardan bile kesinti olabiliyor bazen... bu durumda jeneratör kullanımının daha yaygın olması beklenmez miydi türkiye gibi bir ülkede? apartmanlara ortak jeneratör konsa hem daire başı maliyet çok çok büyük olmazdı hem otomatik devre
avrupadan amerikadan daha sık kesinti yaşanıyor, altyapı kötü ve rüzgardan bile kesinti olabiliyor bazen... bu durumda jeneratör kullanımının daha yaygın olması beklenmez miydi türkiye gibi bir ülkede? apartmanlara ortak jeneratör konsa hem daire başı maliyet çok çok büyük olmazdı hem otomatik devreye girecek bir sistem yapılabilirdi mesela. ayrıca çoğu büyük yerleşim yerinde doğalgaz var, doğalgazlı bir jeneratör ile yakıt maliyeti de çok olmazdı.

hadi ortağı geçtim, bireysel olarak da neredeyse kimsede jeneratör yok. onu da geçtim alanlara şaşırılıyor. yeni jeneratör aldım mesela, alacağımı söyleyince annem de garipsedi :D benzinlikten jeneratöre benzin alırken pompacı bile şaşırdı. kampta filan mı kullanacaksın diyor, evde kullanmak için jeneratör almak sanki çok değişik bir olaymış gibi...

sizde veya çevrenizde evinde jeneratörü olan var mı merak ettim? varsa size verilen tepkiler de bu yönde mi? sizde jeneratör yoksa da evde jeneratör kullanmak o kadar garip mi sizce? kapalı alanda çalıştırılamıyor evet egzos dumanı zehirli ama balkon var sonuçta. bugün ilk kez cihazı test etmek için çalıştırdım 4-5 saat kullandım bi sıkıntı olmadı. hatta üst komşuya da sordum sesi rahatsız ediyor mu diye, duymamışlar bile. öyle çevreye çok gürültü yapacak kadar yüksek ses çıkarmıyor bu aletler eğer kabinli inverter bi jeneratörse.
0
konetsu
(18.01.24)
Bence kullanmak garip evet. Ve aşırı gereksiz. Yani solunum cihazına bağlı ve her an elektriğe muhtaç değilsen tabi ki.

Elektrik kesintisi dediğin şey 3 4 ayda bir max yarım saat bir saat olan şey. Benzinlikten benzin taşımaya üşenir insan. İki dakika otur evde gelir elektrik.
Ankara’da yaşıyorum en son 8 9 ay önce kesilmişti 15 dakikalık.
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.01.24)
Jeneratöre ihtiyaç duyuracak kadar uzun bir kesinti hatırlamıyorum. Maliyet hesabı yapınca bu yüzden gereksiz geliyor olabilir. Çevremde kimsede yok, bahsi de hiç geçmedi açıkçası. Evde kullanmak için jeneratör almak bana ‘değişik’ geldi :)

Hadi plansız bir kesinti oldu diyelim, 5 saat. Buzdolabı hala soğuk kalır, ev de soğumaz 5 saatte, evin içinde ışık lazım desek her evde birçok akıllı telefon var (flaş), cep telefonu varsa çok yüksek ihtimalle birden fazla powerbank vardır, şarj ve iletişim/internet/eğlence sorunu da yok. Ha anormal bir durum olur, 15 saat elektrik gelmez anlarım da, hiç hatırlamıyorum böyle bir durum.

Jeneratörün bulunmasının bir zararı yok elbette ama dediğim gibi, kırk yılda bir ihtiyaç duyma olasılığı için o maliyete, yakıt bulundurmaya, dumana, gürültüye değer mi, bilemedim.

Taşınabilir kocaman güç kaynakları var, o daha basit ve verimli olabilir. Örnek;
www.anker.com
0
orient blue
(19.01.24)
@gradient kesinti sıklığı bölgeden bölgeye değişiyor ya burada sizin söylediğinizden daha sık yaşanıyor. 3-4 ayda 1 demişsin burada kış dönemi haftada 3-4 kere kesildiği oluyor. kesintiler tamam çok uzun değil 1-1.5 saat kadar ama can sıkıyor bıktırıyor. annemler de aynı şehirde ama farklı mahallede, bende elektrik yok arayıp soruyorum onlarda var. sokakta bakıyorum ön caddede aydınlatmalar gitmiş, arka sokakta var. karşı binaya bakıyorum kesilmiş, yan blokta var. farklı bi trafoya bağlı galiba bizim blok ve aynı bölgedeki diğer bloklardan bile daha sık kesiliyor.

kalkmışım kahvemi yapmışım dizi film keyfi yapacağım hop elektrik gidiyor mesela. veya oyun oynuyorum dereceli maçtayım vs.
bazen planlı kesinti oluyor hop 4-5 saat yapacak hiçbir şey yok.

yakıt taşımaya üşenme kısmı kesinti sıklığıyla ters orantılı. az kesilirse az alman gerekiyor sonuçta :D ha çok kesiliyorsa da ihtiyaç oluyor o zaman yakıt taşıma zahmetine değiyor jeneratör sahibi olmak? ha alternatif olarak ileride yurtdışından kit getirtip doğalgaz veya tüp dönüşümü yapabilirim illaki benzinle çalışacak diye bi şart yok. daha yeni aldım ama benzin olayı çok can sıkarsa seçenek var.

@orient kesintisiz güç kaynağı var bende de 2 tane. ama yetmiyor sistemin güç tüketimi yüksek olunca. 7900xtx'li sistem. 2 tane monitor vs. laptop kullanmıyorum ki :D telefonla filan da oyalanamam. küçük ekranda içerik tüketmeyi hiç sevemedim. sadece bilgisayarda izliyorum izlediğimi. sadece büyük ekran da değil tabi mesele, ses kalitesi de bi o kadar önemli.


ben üniversitede 4 yıl otelde kaldım orada alıştım biraz sanırım :D eve geçtiğimden beri özlüyordum elektrik kesintisi yaşamamayı. jeneratör vardı otelde :) hiç kesinti yaşamadığın ortamdan çevredeki diğer bloklardan bile sık kesinti yaşanan bir yere geçince ekstra etkiledi galiba.

maliyet dediğin $400 filan bi alet. yakıt taşımak dediğin birkaç ayda bir yapabileceğin iş(benzin birkaç ay sonra bayatladığından yıllık filan depolayamıyorsun) ama dönüştürürsen gazla çalıştırırsan o sıkıntı da yok. dumanı sesi balkonda kalıyor içeride sıkıntı olmuyor.

jeneratörü çalıştırdığım balkona bitişik salonda jeneratörün sesini neredeyse hiç duyamıyorum. pcnin sesini tamamen kapatıp odaklanırsam duyuluyor biraz.
0
🌸konetsu
(19.01.24)
Bildim bileli babamin evinde jenerator var. Is yerinde de hem jenerator hem de batarya sistemi var. Bence olmamasi anormal, Turkiye'de yasasam eve hem batarya hem jenerator takardim, bataryayi da ekstradan gunes enerjisine de baglardim.
0
sertac akin
(19.01.24)
Apartmanda bireysel jeneratör fikri garip geliyor, müstakil ev olsa daha normal gelir bence. Apartmana ortak jeneratör takılsa, tüm apartmana yeten baya büyük bişeydir herhalde. Ben bireysel olarak UPS aldım o bence şart, o bile çoğu kişinin kullanmadığı bir şey.

Mesela bir ara İstanbul'da gece 2-3 gibi hep elektrik gidiyordu, en fazla yarım saat bi saat gidiyordu ama UPS beni o sırada kurtarıyordu.

7900xtx ne kadar tüketiyor bilmem ama elektrik gittiğinde ekran kartına yüklenecek iş yapmak lüks bence :D Ha tam iş yaparken render alırken elektrik giderse yetmeyebilir tabii. Ama 1KVA'lık UPS bile i7 8700k ve gtx1080'li sistemi 40-50dk idare ediyordu. (tek 27" ekran, ama zaten led IPS'ler o kadar tüketmiyor)
0
nhk ni youkosu
(19.01.24)
@nhk 2000va ups sadece kasa için 850va ups de diğer ekipman için. yükte değilken kısa kesintilerde iş görüyor ama oyunda yakalanırsan gg :D şuanki halinde ama atıyorum lol filan oynuyorum, öldüğümde respawn olana kadar gidip jeneratörü çalıştırıp dönebilirim.

ben mi zamanın ötesindeyim acaba? 2006 yılında başlamıştım ups kullanmaya o zaman ups de neredeyse kimsede yoktu garipseniyordu şimdi o biraz normalleşmeye başladı.

klasik open frame jeneratörler evet çok sesliler hele 2 zamanlı motoru olanlar... ama kabinli inverterler bence apartmanda bireysel kullanıma uygun. dediğim gibi bitişik duvarlı salonda neredeyse hiç duymuyorum, üst komşu da hiç duymamış... mutfak balkonunda jeneratör çalışırken mutfakta telefon görüşmesi yapıyorum karşı tarafa sesi gitmiyor mesela arada sadece bi pvc kapı var. ha mutfakta kendim duyabiliyorum tabi ama sesimi bastıracak kadar değil.

@aman çok büyük bişey değil yer kaplıyor denmez ya. 3+1 evde tek yaşıyorum bir de yer problemim yok benim :P ama gerçekten küçük bence
alet bu i.imgur.com çanta tipi

ilk deneme için 4-5 saat çalıştırırken yarım depodan az yaktı. yani 10 saat gideri var. bidonda ekstra benzin varsa biraz soğumasını beklerken upsden idare edip tekrar benzin doldurup devam da edebilirsin. ama tek seferde 10 saat üzeri kesinti zaten düşük ihtimal. her kesintiye yeter gibi deposu
0
🌸konetsu
(19.01.24)
Bizim burada benim hatırladığım 5 yılda yani evet bir defa kesilmişti uzun. 4 saat felan sürmüştü Sinir olmuştum internet bağlantısı felan sorun olmuştu. Evet yani alınabilir.
0
Tina
(19.01.24)
eskiden sık sık kesinti olurdu ama son yıllarda ayda yılda bir oluyor. olan da uzun süreli olmuyor. yani şehir merkezinde, apartmanda yaşayan biri için gereksiz buluyorum bende. üstelik elektriğe bağlı bir cihazın sürekli açık kalmasını gerektirir bir faaliyet de yok evde.
0
paintov
(19.01.24)
bazı yorumlar daha çok "olmasa da olur" modunda gibi algıladım ama asıl soru saçma/garip mi?

mesela thetruenorthstrongandfree 15k usd vermiş kendi ihtiyaçları için ve onun için mantıklı. benim daha az ihtiyacım var ve "olmasa da olur" denebilir belki. ama benim verdiğim para $400
yani 3%'ünden bile az bir masraf etmişim. bana sağlayacağı yarar thetruenorthstrongandfree'ye sağlayacağı yararın 3%'ü bile değil mi? imkan varsa kenarda durması ihtiyaç olmasa bile insanın kafasını rahatlatır yani.

"olmasa da olur" olduğunu biliyorum yıllardır bende de yoktu ve jeneratörsüz yaşadım sonuçta da $400 çok büyük bi para mı? genelde maliyete odaklanılmış. ses desen dediğim gibi ne beni ne komşuları rahatsız edecek seviyede değil. küçük sadece bilgisayarı ve aydınlatmayı çalıştıracak bi cihaz. yer de kaplamıyor çanta tipi taşınabilir bi model.

ha dolaptaki et meselesine gelirsek de carnivore diet uygulayan biriyim ve dolabımda her zaman bol bol et bulunur. dolabın yalıtımının yetmeyeceği kadar uzun kesintiler pek sık görülmese de bir kez bile öyle bir kesinti yaşansa zaten jeneratör parasını çıkaracak. o riski elimine etmesi bile verilen paraya değmez mi?
0
🌸konetsu
(19.01.24)
@thetruenorthstrongandfree birkaç cevap önce fotoğrafını atmıştım zaten. çanta tipi 2. fotoğraftaki gibi. 3kva
i.imgur.com
0
🌸konetsu
(19.01.24)
"inverter generator" deniyor da sadece "inverter" denmez o ayrı bişey. bu jeneratörlerde önce üretilen ac elektrik dc'ye sonra o dc tekrar ac'ye çevriliyor işte. inverter sistemi bu dc'den ac'ye dönüşümü yapan kısım sadece. güneş panelli sistemlerde vs. mesela aküye enerji depolarsın, o aküdeki dc akımı ac'ye çeviren sistem de inverter.

dediğim gibi temel olarak da bilgisayar için kullanma amacıyla aldım. ama öyle çoook uzun kesinti olursa buzdolabını da bağlarım yani etler bozulmasın diye.

cevapları geçtim duyurunun sonunda bile belirttim inverter olduğunu :D

"öyle çevreye çok gürültü yapacak kadar yüksek ses çıkarmıyor bu aletler eğer kabinli inverter bi jeneratörse" diye


ethanollü benzin karbüratörün düşmanı ama türkiyede etanolsüz benzin yok. ben de bu durumda önerildiği gibi motoru direkt durdurmak yerine benzini kesip motorun kendi kendine durmasını sağlayarak kullanacağım. yani karbüratörde benzin kalmayacak kullanım sonrası.

yağ değişimi de genelde 50-100 saat arası öneriliyor, kaynaktan kaynağa değişiyor. ama genel olarak kesintiler daha kısa kısa olduğundan aralıksız uzun süre çalışmayacak, yağ çok ısınıp ömrünü kısaltmayacaktır. bir de full synthetic yağ kullanıyorum. 100 saatte bir değişim yeter diye düşünüyorum.
0
🌸konetsu
(19.01.24)
beylikdüzündeyiz ve jenaratörlü burdaki çoğu ev, geçen hafta 2 tam gün bakım için elektrik kesildi. random günlerde de çokça kesiliyor.

ayrıca şişlide çalışıyorum burada da her hafta en az 1 kere elektrik kesiliyor.

banada jenaratörsüz apartman garip geldi, herkes ev içinden bahsetmiş ama bunun asansörü var 10 katlı binada olan adam ne yapacak daha öncede farklı semtte sitedeydim onda da jeneratör vardı. yaşam şartları ile alakalı sanırım garip gelip gelmemesi.
0
eja
(19.01.24)
Garip bulur muyum? Yani sürekli kesiliyorsa anlarım da hayatımda öyle bir yerde ulaşamadığım için garip bulurum.

Buna ek olarak apartmanda full olmaması normal. Üç kuruş aidati ödemiyor insanlar. Kimse bilmem kaç yüz bin liraya 10 katlı apartmana enerji sağlayacak jeneratör alıp bir de onun yakiti tamiriyle uğraşmaz. Bundan ancak bireysel olur.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
Kullanım sıklığıyla çok ilişkili sanırım. Ben jeneratör alsam gerçekten lazım olduğu zaman muhtemelen boş boş durmaktan bir eksik, gedik, arıza çıkarmış olur. Kullanım dışı periyotlarda da onun bakımıyla, yakıtıyla vs uğraşmak istemem sanırım.

Dertsiz başa dert resmen düşününce. :D Ancak hayatı etkileyecek kadar sık ve yoğun kesintiler olsa ve mecburi bir ihtiyaç haline gelse alınır tabi.
0
akhenaten
(19.01.24)
@akhenaten uzun süre kullanmayınca sıkıntı yaşatabilecek temel problemler benzinin bayatlıyor oluşu ve benzindeki etanolün karbüratöre zarar vermesi. yoksa cihazın kalan kısmında bi sorun olmaz sadece yattığı için. motor yağı da yıllarca dayanabilir kullanılmadığı sürece sanırım. o yüzden önceki cevaplarda da bahsettiğim gibi doğalgaz veya tüp ile çalışacak şekilde dönüşüm yapmak mantıklı olabilir. yurtdışında direkt dual fuel veya tri fuel jeneratörler de var fabrika çıkışlı. bunları al koy kenara istediği kadar yatsın(depoda benzin bırakmadığın sürece) ihtiyacın olunca bağla gazı veya tüpü çalıştır.

ben garanti süresinde dokunmama niyetindeyim şimdilik ama sonrasında doğalgaza çeviririm herhalde. yani şuan bile istesem redneck şekilde doğalgazla çalıştırabilirim ama güvenli olmaz regülatör filan kullanmadan, hiç bulaşmam o işlere :D youtube'da var yapanlar :D

şuan haftada 1 gibi birkaç dk çalıştırmayı planlıyorum. zaten taşınabilir jeneratör olduğundan balkona götürüp bi çalıştırmam birkaç saniyelik iş. birkaç dk çalıştırıp kapatsam haftada 5dk zamanımı alır kesinti olmadığında.

denerken baktım artık kolay çalışmıyor veya çalışsa da motorun tepkisi normal değil, benzin bayatlamaya başlamış vs. benzini boşaltıp yeni benzin alma zamanı derim. bu da 5-6 ayda 1 yaşanabilecek bi olay herhalde. yurtdışında bunun için de kolay bulunan bi çözüm var. sta-bil diye bi ürün benzinin bayatlamasını yavaşlatıyor ama türkiyede o da pek bulunmuyor :D jeneratör kullanımı ülke genelinde yaygın olsa hem dönüşüm kitleri hem bu benzin stabilizatörleri vs. kolayca bulunurdu temel zorlukları çözmek de basit olurdu.

@logisticsmanager otelde kalırken bi kez neredeyse tüm gün elektrik kesilmişti, 20 saatten uzundu sanırım kesinti. o süreçte camdan bakınca dışarısı kapkaranlıkken hayatına aynen devam edebilmek çok güzeldi :D otelin spor salonunu bile kullanabiliyordum bütün şehir karanlıktayken. dediğim gibi belki de beni jeneratör almaya iten sebep 4 yıl boyunca jeneratörlü bir yerde yaşamam sonucu o konfora alışmamdı. ama çok büyük bir lüks veya abartı derecede bir masraf yok gibi. $400 bi yatırım sadece aldığım cihaz. ki bir doğal afet durumunda da jeneratörün ne kadar önemli olabildiğini gördük ülkecek aslında... benim bina sağlam, tünel kalıp vs. ama şehir geneli uzun süreli kesintiler yaşanabilir bir deprem ile. bu tarz ihtimallere karşı da hazırlıklı olmak bence verdiğim paraya değer.
0
🌸konetsu
(19.01.24)
yine elektrikler kesildi ve şuan jeneratör çalışıyor ^^
0
🌸konetsu
(21.01.24)
(5)

Amazon yurt dışından gelecek ürün için vergi

yazar yazmaz yazan yazar
https://www.amazon.com.tr/gp/product/B09LVH9ML3/ref=ox_sc_act_title_2?smid=A1IQ55W2VX765&th=1Bu ürünü alacağım. ürün sayfasında "Yurtdışından gelen gönderiler için, gümrük ve ithalat masrafları sizin adınıza ödenir. Ek bir ödeme yapmanıza gerek yoktur." şeklinde ibare var.ekranda gördüğümün haricind
www.amazon.com.tr

Bu ürünü alacağım. ürün sayfasında "Yurtdışından gelen gönderiler için, gümrük ve ithalat masrafları sizin adınıza ödenir. Ek bir ödeme yapmanıza gerek yoktur." şeklinde ibare var.

ekranda gördüğümün haricinde bir ödeme yapacak mıyım mesela kargo bana ulaştığında ücret istenecek mi acaba? şikayetvar sayfasında amazon (üstteki ibare yazmasına rağmen) ekstra gümrük ücreti istedi diye şikayetler var.

fikri olan var mı?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.01.24)
ben hiç öyle bir şey yaşamadım, onlarca yurtdışı alışverişim var. 150 eur sınırını aşmadığınız sürece sorun olmaz, ekranda ne çıkıyorsa onu ödersiniz, kapınıza kadar gelir. ptt getirmiyor zaten, kolaygelsin, agt falan getiriyor.

Not: üründen bağımsız olarak prosedürü anlatıyorum.
0
orient blue
(17.01.24)
n11 den almıştım bende belirtmişti yurtdışı mağaza vergisi içinde diye sorun yaşamadım.
0
eja
(17.01.24)
150€ asilmadigi sürece sorun olmaz. Olay 150€da.
0
logisticsmanager
(17.01.24)
Amazondan da olsa gönderdiğiniz ürünü ben almazdım sanırım. 3 Firma var satıcı üçü de Çin firması ve memnuniyet puanları pek yüksek değil. Firmaların hepsinde de ürünlerin gelmediği veya gönderimde sorun olduğu veya farklı ürün geldiği ile ilgili yorumlar var.
Amazon'da olsa satıcı kendisi olmadığı veya Avrupa vs kaynaklı olmadığı sürece diğer satıcılardan farkı kalmıyor. Ancak sorun olsa da üzülmeyeceğimi bir ürün olacaksa bu alışverişi yapardım.
PS: tahminen aynı ürünü aliexpress'ten de daha ucuza bulabilirsiniz. Çin ürününde Amazon'un çok bir espirisini göremiyorum. Sonuçta Aliexpress'te de aynı şekilde 150 Euro altında olunca başka hiçbir şey ödemene uğraşmana gerek kalmıyor.
0
cursor
(17.01.24)
çok aldım amazondan bu şekilde, satıcı farklı da olsa vergi ödenmiyor. alabilirsiniz bişe olmaz. 150 euro nun altında çünkü.
0
zeleno
(17.01.24)
(9)

kira sorusu

blackkmamba
kiralık evin yılı geldi. kira arttırımını konuşucaz. ev sahibiyim. izmir'de 2+1'de 2000 liraya oturuyor. piyasa fiyatının %80'ine falan getirmek istiyorum. eğer kabul etmezse kiracı çıkmasını isteyeceğim. ne kadar süreceğinin bir önemi yok. çıkınca da boş tutarız büyük ihtimalle. ancak nasıl söyleyi
kiralık evin yılı geldi. kira arttırımını konuşucaz. ev sahibiyim. izmir'de 2+1'de 2000 liraya oturuyor. piyasa fiyatının %80'ine falan getirmek istiyorum. eğer kabul etmezse kiracı çıkmasını isteyeceğim. ne kadar süreceğinin bir önemi yok. çıkınca da boş tutarız büyük ihtimalle. ancak nasıl söyleyim bunu?

seneye 5. yılı doluyor. kira tespit davası vs. açabiliriz. çıkması vs. konusunda avantajlıyız. ancak amacımız çıkması değil tabii. kabul ederse devam ederiz. uzlaşma taraftarıyım ama geçen yıl 850 lira kira ödüyordu ve 50 lira zam yapmış. yarım saat pazarlık yaptık. bu yıl pek uğraşacak enerjim yok. kabul etmezse ihtarname çekicez ama nazik bir şekilde nasıl söylerim? ne cümle kursam nazik bir şekilde bilemedim. pek anlamam böyle konuşmalardan. o yüzden zaten geçen yıl bile çok düşük kaldı. bu yıl da aynı şekilde ısrar ederse uğraşmadan dava falan açarım sanırım. ama düzgün bir şekilde nasıl söylenir?
0
blackkmamba
(17.01.24)
kiraci oldugu icin kendisi ile empati yaptiginizi ancak ulkedeki enflasyon ve ekonomik durumun da ortada oldugunu belirtin.

daha sonra iki tarafi da memnun etmese bile idare edebilecek bir oranda anlasma yapmak istediginizi belirtin. eger kabul etmezse de hukuki yollara gidersiniz. belli ki tartismaya enerjiniz yok. o zaman net ve kesin olacaksiniz.
0
buenosdias
(17.01.24)
1400, 1550, 3000, 10000. 3 senedir aynı eve verdiğim kira tutarları. Ev sahibi geçen aralıkta zammı utana sıkıla söyledi, inşallah üzmemişimdir dedi. Ben de muadil kiraların 15k olduğunu, sıkıntı olmadığını söyledim. Pazarlık yapsam inerdi ama gerek duymadım.

Kiracı %25 sınırının arkasına sığınıyorsa iki ihtimal var, ya geliri yetersiz ya da kibarca adaletsiz. Mevcut resmi enflasyondan ve gerçek enflasyondan konuya girip muadil dairelerin fiyatlarından bahsedip istediğiniz tutarı söyleyin. Kabul etmezse yasal süreci başlatmaktan başka çare yok.
0
kimlanbu
(17.01.24)
Seneye 5 yıl doluyor dediğine göre bu sene 4. yılında. Yani 4 yılı tamamladığı gün %25 artışı yapıp, telefonlarınıza çıkmama hakkı var.
Daha fazlasını istiyorsan yasal olarak yapabileceğin hiçbir şey yok. Ama yine de ricacı olayım diyorsan sen bilirsin. Ama yasal süreç falan deme. Komik olur.
0
Mirket
(17.01.24)
genel olarak piyasa şu, kirayı şu kadar düşünüyorum yoksa başka bir yer bakın mı denir? kuracağım cümleyi bilemedim. önümüzdeki ay o şekilde yatırmazsa ihtarname vs. çekeriz sanırım.

@mirket tartışmak değil amacım. ihtiyaç sebebiyle çıkartabiliriz. ayrıca bu yıl kabul etmese bile seneye zaten kira tespit davası açınca istediğimiz noktaya gelecek.
0
🌸blackkmamba
(17.01.24)
Dava işleri vs. şu an için hikaye. En kısası 3 sene sürüyor. Konuşup anlaşmaya, orta yolu bulmaya çalışın. En güzeli açık açık, bu şekilde söylemek. Bahane ileri sürmenize gerek yok. "Şu kadar yap, ya da çık" diyebilirsiniz. Herkes her şeyin, farkında.

Eğer anlaşamazsanız, 3 sene beklerim diyorsanız, dava açmanız lazım. Mahkemeye gitmeden çıkarabilirseniz daha güzel olur. Dava süreci, uzun ve yıpratıcı bir süreç...


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.24)
Ben de tartışma olsun diye ya da haksızsın sen diye yazmadım. Adam konuya vakıf ise ihtarname falan dersen güler. O konulara hiç girmeden mağduriyet falan ortaya koyarak konuş dedim.
0
Mirket
(17.01.24)
Kendiniz oturacaksaniz temiz 1.5 senesi var o zaman da 5 yil olacak.
Onu yapamazsaniz 5 yil davasi da kisa sürmüyor. Yani kiracının şu an için 1.5 sene kadar rahatı bozulmaz.

Düzgün şekilde soyleyecek bir şey yok. Kişi ya para durumu kötü ya da adaletsiz. Bunun dışında yüzde 25 falan yapmanin başka açıklaması yok.
0
logisticsmanager
(17.01.24)
1,5 yıl değil 2,5 yıl sürer dava.
0
gabe h coud
(17.01.24)
tufe oraninda yapalim eski duzen de gec. Bu yuzde 25 olayi olmasa zaten olacak olan oydu.
0
floydian
(17.01.24)
(2)

buzlukta skt si geçmiş sosis var

respect
yenir mi? 1 hafta geçmiş
yenir mi?

1 hafta geçmiş
0
respect
(17.01.24)
Buzluğa attiginizda sktsi gecmemis ise yenir. Buzlukta olan ürünün sktsi cikarinca yeniden kalan günden başlar.
0
logisticsmanager
(17.01.24)
buzluk sktyi de dondurur..
0
jelly bear
(17.01.24)
(9)

Yurt Disinda Olup Calisma Izni Cikartmak

fernando mustafa
Bunu yasayanlar var mi? Ben yurt disinda yasiyorum ancak calisma iznim yok, burada herhangi bir is bulursam calisma izni alip oturma iznini uzatabilir miyim?ekleme: avusturya
Bunu yasayanlar var mi? Ben yurt disinda yasiyorum ancak calisma iznim yok, burada herhangi bir is bulursam calisma izni alip oturma iznini uzatabilir miyim?

ekleme: avusturya
0
fernando mustafa
(16.01.24)
Burada neresiyse onu soylerseniz daha iyi olur.
0
logisticsmanager
(16.01.24)
@logisticsmanager, avusturya hocam
0
🌸fernando mustafa
(16.01.24)
Avusturya'da yaşamıyorum ama buyrun bu var;
www.bmeia.gv.at:~:text=The%20working%20permit%20has%20to,during%20the%20visit%20in%20Austria.

"The working permit has to be applied for by the future employer before entering the country (so named “Einzelsicherungsbescheinigung”).
The working permit isn’t issued during the visit in Austria."

housinganywhere.com

"If you're from outside the EU/EEA/Switzerland and want to work in Austria for more than 90 days, you must apply for an Austrian work visa (Visa D) in your home country. You'll also require a work and residence permit for stays longer than 6 months."


Job seeker vizaniz varsa oluyor da turist vizesi ile olmuyor gibi ki aslında çoğu ülkede de olmuyor turist vizesi ile ama ülke ülke gene bakmak gerekiyor.
0
logisticsmanager
(16.01.24)
İş bulmanın ön koşulu çalışma izninin olmasıdır. Ancak tersi durumlar nadiren olabiliyor. Ülkenin ihtiyaç duyduğu bir vasıfta isen olabilir.
0
ferenc
(16.01.24)
benim bildigim internette cikan sonuclar genelde ülke disindan gelenler icin fakat benim ülke icinde oturum iznim var, farkli bir durum benimkisi ve bildigim kadariyla is yerinden kontrat alip gerekli belgeler saglandiktan sonra cikarilabiliyor ama emin degilim
0
🌸fernando mustafa
(16.01.24)
Oturum izni dediğin turist vizesi falansa o şekilde çalışma imkanı olsa tüm dünya zenginliklerin olduğu ülkelere akar. Mesela hintli tutamazsın hindistada. İranlı pakistanlı tutamazsın 1 tane ülkede.

Kaçak bir iş yapmanı önermem. Sınırdışı edilirsin veya yapsan da 3-5 ay yapıp sonra dönersin.
0
ferenc
(16.01.24)
Bulundugunuz ulkedeki fb expat ya da turk gruplarina sorun. Avusturyadaki turkler gibi gruplar vardir, en rahat bilgiye oyle ulasirsiniz.
0
oscar
(16.01.24)
oturum iznin varsa çalışma iznin nasıl yok? orada spesifik bir durum var gibi, bize değil göçmenlik avukatı/danışmanı birine sorman lazım gibi.
0
nhk ni youkosu
(16.01.24)
özelden bana ayrintilari yazabilirsiniz.
0
bora benim lan aslında
(17.01.24)
(3)

Çalışan yan hakkı olarak allowance tam olarak ne oluyor

condom kurşunu
Geçende bir yerle görüştüm bana yan hak olaral allowance düşündüklerini de söyledi. Ne demek bu yani?
Geçende bir yerle görüştüm bana yan hak olaral allowance düşündüklerini de söyledi. Ne demek bu yani?
0
condom kurşunu
(16.01.24)
meal allowance - ticket
öyle bir şey değilse, direkt allowance, harcırah demek. satışçılara verilir genelde.
0
gabe h coud
(16.01.24)
Yol, ev, yemek vs bir sürü şey olabilir(seyahat olmasa bile). Sorun yani allowancetan kasıt nedir diye. Çünkü sirkete göre değişir. Yoksa evet genelde seyahat yapan kişinin günlük harcayacagi paralar allowance diye geçiyor.
0
logisticsmanager
(16.01.24)
(bkz: harcirah)
0
cooperr
(16.01.24)
(5)

Vfs den vize randevusu alamiyorum. Var mi yaşayan aynı sorunu?

sonhakan
Telefonda da biz teknik destek vermiyoruz diyorlar.
Telefonda da biz teknik destek vermiyoruz diyorlar.
0
sonhakan
(15.01.24)
Ben fransa için en son 1 hafta falan deneyince aldım. Anladığım iki haftalık süreç açıp sonra kapatiyorlar. Tekrar açılana kadar sıkıntı oluyor.
0
logisticsmanager
(15.01.24)
10 gündür polonya için randevu bakıyorum, birkaç kez antalya, trabzon ve ankara’da randevu denk getirdim ama izmir’de hiç denk getiremedim.
0
phoarbix
(16.01.24)
Ben daha giris sayfasında hata alıyorum 5 gundur
0
🌸sonhakan
(16.01.24)
@sonhakan; browser değiştirmeyi denediniz mi?
0
logisticsmanager
(16.01.24)
Evet Microsoft edge denedim
0
🌸sonhakan
(16.01.24)
(1)

Bu köpeğin cinsi ne?

nic cage
Buradaki https://twitter.com/CatWorkers/status/1746316351789035947?t=SSOpw-EP6jNPbUwECN6JGQ&s=19
Buradaki twitter.com
0
nic cage
(14.01.24)
Kyi leo gibi.
0
logisticsmanager
(14.01.24)
(4)

Kardeşime parfüm önerisi (26, kadın)

things
Yardımcı olabilir misiniz lütfen? Vanilya kokusunu sevdiğini biliyorum. Başka bir şey de olabilir ama. Teşekkürler.
Yardımcı olabilir misiniz lütfen? Vanilya kokusunu sevdiğini biliyorum. Başka bir şey de olabilir ama. Teşekkürler.
0
things
(14.01.24)
vanilya değil ama denesin bakalım : Dolce&Gabbana Light Blue
0
pislick0
(14.01.24)
Vanilya seviyorsa fragrantica sitesine girip vanilya seçip oradan kokulara bakabilirsiniz.
Benim bildiklerim sunlar;
Dior addict
Mont blanc signature ki ben mont blanc parfumlerini fiyat performans olarak severim.
Birkaç tane daha var ama biraz eski.

Bakarken Yves Rocher Vanille Noire denk geldim, fantastik olmasa da iyi gibi. Shalimar var ama eski gene ve biraz ağır gelebilir. Ha bana kalsa eski yeni parfüm olmaz da ben misal 15-20 tane parfümü olan biriyim ama tek parfüm olacaksa çok ağır olmayan bir şey bakardım heralde.

Neyse kadın arkadaşlar daha yardımcı olabilir.
Bu arada
0
logisticsmanager
(14.01.24)
Dior - hypnotic poison
Yves saint laurent - black opium
0
gibicibicis
(14.01.24)
fiyat yazılmamış o yüzden nishane-ani
0
paintov
(15.01.24)
(11)

Matthew McConaughey

Bir ben var benden şurada
Bu adamın kariyer olarak aniden yükselişi çok enteresan değil mi? Yani belli bir yaşa kadar sadece romantik komedilerde yer alırken aniden süper yönetmenlerle çalışmaya başlayıp Oscar'a kadar yolunun açılması bana çok acayip geliyor, sanki görünmez bir el "hadi abi sen yürü biraz" deyip itmiş gibi b
Bu adamın kariyer olarak aniden yükselişi çok enteresan değil mi? Yani belli bir yaşa kadar sadece romantik komedilerde yer alırken aniden süper yönetmenlerle çalışmaya başlayıp Oscar'a kadar yolunun açılması bana çok acayip geliyor, sanki görünmez bir el "hadi abi sen yürü biraz" deyip itmiş gibi bu adamı, başka bir örneğini görmedim ben. Sizce de böyle bir şey var mı yoksa bana mı öyle geliyor?
0
Bir ben var benden şurada
(13.01.24)
Size öyle geliyor.
Bunun bir sürü örneği var kariyeri garip giderken ya da kötü giderken bir anda patlayan.
Adamin film kariyerine bakarsaniz zaten öyle bahsettiginiz bir atlama olmadigini da gorursunuz;
m.imdb.com
0
logisticsmanager
(13.01.24)
En basit örneği aklima gelenler;
Bryan Cranston
Jon hamm
James gandolfini
Morgan freeman
Samuel l Jackson

Yönetmen olarak da misal tarantino;
Harvey keitel rezervuar köpeklerini o kadar sevmiş ki para bulunmasina yardimci oluyor, oyuncu arkadaslarini dahil ediyor, filmde harcanan paralarda onun paralari falan da var.

Yani tabiki herkes bir şekilde birinin yardim etmesi ile oralara geliyor da bunu görünmez el diye söylemek garip olur çünkü her sene böyle şeyler oluyor yani. Hiçbir aktör direkt olarak hit filme baslamaz.

Google yaparsaniz karsiniza böyle kariyeri sonradan açılan bir sürü kişi çıkar.
0
logisticsmanager
(13.01.24)
Bu arada bence asıl soru "bu kadar dandik aktörler niye böyle is buluyor"
Misal john Malkovich
Misal the rock, vin diesel falan bunlar hep dandik oyuncular. Sonra Ryan reynolds; sadece tek tip adami oynayabilen birisi.

Ben affleck gene kötü. Keanu reeves de kötü ve sadece bir iki rolü yapabilen birisi.

Bunlari sorsaniz neyse de bir true detective, dallas buyers club falan bunlar oldukça iyi yani.
0
logisticsmanager
(13.01.24)
Abi bence Matthew McConaughey mükemmel bir aktör, o konuda bir şüphem yok ama benim dikkatimi çeken olay şu aslında: Kariyeri başlarda "Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir" gibi belli bir stereotiple başlamış ve o pazarda da tercih edilen bir aktörken bir anda 180 derece değişmişmiş gibi gözüküyor, o da Dallas Buyers Club'la başlamış sanırım, yani biri "abi buna süper bi film yapalım zaten yetenekli çocuk, oradan alır yürür" demiş gibi bu film yapılmış sanki. Tamam öncesinde da bazı ciddi rolleri varmış ama en nihayetinde bu adam romanik komedi aktörüymüş 2000'lerin ortalarına kadar, sonra fark edilir şekilde değişmiş kariyeri.

Senin saydıkların az çok en başından sonuna kadar benzer yapımlar içinde rol alan benzer insanlarla çalışan, kariyerlerinde çok fazla sapma olmayan insanlar gibi geldi bana.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(13.01.24)
@bir ben var; bryan craston breaking bad öncesi hiç alakası olmayan bir adam.
Sonra misali barry ile patlayan ve öncesinde alakası olmayan bill hader.

Donald glover gene komedideydi.

Jason bateman ile ozark ne alaka misal.

Jonah hill gene kim derdi buralara gelir.

Yani bahsettigin kariyer dönüşümü yapan adam da çok. Hatta benim bildiğim McConaughey romantik komedi vs hepsini reddediyordu, 14.5 milyon dolar teklif gelmiş ama istediğim şeyi yapamazsam hiç yapmam diyormus.

Bu arada hayır onla başlamadı. Onun öncesinde lincoln lawyer, we are marshall, two for money gibi filmleri var ki ben kendisini we are marshallda gördüm ilk ve çok sevmiştim.
0
logisticsmanager
(13.01.24)
tesadüfen/bir organizasyonda biriyle tanışmıştır, castingde akıllarına o gelmiştir önü açılmıştır olabilir. Jim Carrey de sonra bambaşka filmlerde oynadı, şu an Nicholas Cage çok acayip işler yapıyor bi dönem dalga geçilen adamdı şimdi tekrar toparlıyor gibi.

Ben McConaughey'den çok, çocuk yıldızların planlı olduğunu ve bu şekilde "yürü" dendiğini düşünüyorum. Zendaya, şimdilerde çok popüler olan Timothée Chalamet falan tam "bu çocukları ünlü yapıcaz, nasıl yapalım ne yaptıralım bunlara" denilerek yapılmış gibi.
0
nhk ni youkosu
(13.01.24)
Nhk +1
Bu hep vardi olacak; yatırım yapıp bundan ünlü çıkarıyoruz olayı. Çocukken de ünlü olan bir çok ünlü var şu an.
0
logisticsmanager
(13.01.24)
Tipinden dolayı bence. Öncesinde romantik komedilere nasıl almışlar asıl onu merak ediyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(13.01.24)
bu adam doksanların ortalarından beri filmlerde oynuyor. gayet de iyi oyuncu bence. amerikalılarda çok var böyle geç ünlenen oyuncu. chris pratt mesela. daha bir sürü var aklıma gelmeyen. ama @logisticmanager hocam john malkovich'e kötü oyuncu demeniz garip olmuş:) ben affleck, keanu reeves falan oyuncu bile değil bana göre.
0
nothing in my way
(13.01.24)
Bence matthew özelinde tam bir başarı hikayesi. Bu kadar tırmaladıktan sonra kariyerini hak ettiği yere getirebilmiş. Neden matthew özelinde? Çünkü adam gerçekten ama gerçekten muhteşem bir oyuncu. Her rolün altından kalkıyor.

Zaten asıl sorulması gereken sonradan kariyeri yükselişe geçenler değil, en başından ittirmeyle bir yerlere gelip kimse tarafından "mesleğinde gerçekten iyi" denilmeyen insanlar için olmalı.
0
ilgeru
(13.01.24)
@nothing; ya şöyle diyeyim kendisi, kendisinin konulduğu yer ile alakasiz bir aktör. Evet bir keanu bir ben affleck göre tabiki daha iyi de yani harbiden böyle fantastik bir aktör değil. Ki bu biraz dalga konusu;
youtube.com

Yani koyulduğu yeri hak etmeyen bir aktör bence.
0
logisticsmanager
(13.01.24)
(10)

İlkokul seçimi

makarnacanavari
Merhabalarİlkokula başlayacak çocuğunuzu İstanbul'da koleje mi yoksa ege'nin güzel bir kasabasında devlet okuluna mı kayıt ettirirsiniz? Bu iki opsiyon da var elimizde. Doğada, daha az bir nüfus, sınıfsal farklılıkların olmadığı, üç aşağı beş yukarı aynı kültürde büyümüş bir öğrenci potansiyeli ile,
Merhabalar
İlkokula başlayacak çocuğunuzu İstanbul'da koleje mi yoksa ege'nin güzel bir kasabasında devlet okuluna mı kayıt ettirirsiniz?

Bu iki opsiyon da var elimizde.
Doğada, daha az bir nüfus, sınıfsal farklılıkların olmadığı, üç aşağı beş yukarı aynı kültürde büyümüş bir öğrenci potansiyeli ile, birarada olması mı daha iyi yoksa istanbul gibi büyük bir şehirde dünya paralar vererek bir kolejde okuması mı? Karar veremiyorum.

İstanbul'da devlet okulları çok leş ki güzel bir semtte yaşamamıza rağmen anaokulunda da olsa büyük problemler yaşadık ve okul yönetimi, idareciler, öğretmenler hiçbir çözüm bulamıyor problemlerimize.

Kafam çok karışık sözlük.
En çok okumuş ana baba bile çocuğunu eğitmekle, yetiştirmekte çok fazla ofsayt harekette bulunuyor. Bunun da ceremesini ne yazık ki başkaları çekiyor. Çok sıkıntı çok.
0
makarnacanavari
(12.01.24)
epey zamanımız olmasına rağmen şuan bizim de aklımızda olan şey bu. ilk tercihimiz ege kasabasında devlet okulu idi, ancak meb müfredatını görünce, şuan aklımız karışık. zira ege kasabası da olsa alacağı müfredat meb müfredatı ve zorunlu din dersleri vs., müfredat içerikleri beni korkutuyor. özel okulların bir nebze kendi müfredatlarını uygulayabiliyorlar diye biliyorum (ama kesin emin değilim).
ama ege kasabasında devlet okulu+ hem sosyal aktivite hem dil için dışarıdan iyi bir destek mantıklı geliyor bana.
0
wendyangelamoiradarling
(12.01.24)
Ege kasabasında devlet okuluna veririm.

Tüm eğitimi boyunca koleje vereceğim parayı da, eğitimi bitinceb(tercihen üniversite) çocuğa veririm. İster ev araba alır, ister tatile çıkar, ister iş kurar. Böylece çocuk da, ben de rahat ederim. Çocuğum da illa benden miras kalacak diye beklemez. Tabii eşinizle de konuşun :)
0
alfired
(12.01.24)
gel nazilliye güzide bir ilçemiz. sınıflar 45 kişi sınıfsal farklılık yok köylü çocuğu, zengin çocuğu, romen çocuğu hep beraber. öyle bir durum kalmadı ege de. buralardaki özel okullarda iyi değil. elinizde iyi eğitim şartları varken çocuğunuz için istanbulda kalın.
burada bir ilkokulda yaşanan bir problemi size anlatsam ağzınız açık kalır ve veliler eğitimsiz olduğu için ne tepki oluyor ne bir sorun çözümü.
0
mikahakkinen
(12.01.24)
wendyangelamoiradarling bizim de aynı öyle şuan anaokulunda bile yaşıyoruz bu müfredat konusunu.

mikahakkinen nazilli çok güzel evet ama en az nazilli kadar güzel bir yerde bizim başka bir evimiz var. Plan zaten oraya gitmek :)

alfired okul dışında başka eğitimlerle de destekleyeceğiz zaten. Maddi kısmı olarak en son sorun ama sanırım bu sene iyi bir kolej de yıllık 400 bin istiyormuş :))) o da pek işimize gelmez sanırım.
0
🌸makarnacanavari
(12.01.24)
Ege kasabası yorumu;
Yengem Güzelbahçe yelki'de okulun yanından geçerken okul müdürünün öğrencilerine konusmasina denk geliyor. Konuşma din, millet, devlet vs icerikli.

Yani siz ege kasabasinda, böyle zengin yerlerinde falan devlet okullarinin çok güzel çok tatli olacagina inanıyorsunuz da gercekte öyle değil. Badem bıyık her yerde, mufredat her yerde.
0
logisticsmanager
(12.01.24)
atanamayan öğretmenler-deneyimsiz öğretmenler özel okullarda.
hala en deneyimli öğretmenler devlet okullarında. Bunu baz alarak hareket edin.
0
jamswety
(12.01.24)
Turistik bir ege ilçesinde yaşayan oralı kuzenlerimde egede olmayan küçük bir ilde büyümüş kendimi karşılaştırayım.

Benim bulunduğum 50k nüfuslu şehirde yaşıtlarımın nerdeyse hepsi okumanın peşindeydi. Ailesi esnaf olan arkadaşlarım bile önce güzel bi üniversitede, güzel bi bölümde okudu, sonra dönüp aile işini devam ettirdi.

İlk okulda sınıf arkadaşlarımdan bir kısmı türkiyenin top 10 liselerine yatılı okumaya gittiler. Kabataş erkek olsun, anlara eskişehir fen olsun.
İlk okuldaki sınıfımın ortalama başarılıları marmara üniversitesinde ilk öğretim matematik falan okudular. Ki cidden ben alelade bir devlet okulundaydım.


Egede yaşayan kuzenlerimin annesi babası öğretmen, doktor vs. Ama çevrelerinde o kadar fazla turizmden para kazanan genç vardı ki, okumaya istekleri hiç olmadı. Biz okumak lazım dedikçe onlar çevrelerindeki yazın gemilerde miçoluk yapan, garsonuk yapan, erken yaşta hemen turizmden para kazanan gençleri kendilerine örnek aldılar.
Biz üniversite şöyle güzel, böyle önemli, aslında güzel bi üniversiteye gidersen şöyle şöyle de eğlenirsin dedikçe onlar zaten orta okulda girdikleri eğlenceli ortamları anlattı.
Yani ege kasabasında hem para kazanmak hem de eğlenmek için o kadar fazla şansları vardı ki, kendilerine 14 yaşında para kazanmaya başlamış sınıf arkadaşlarını örnek aldılar.

Yani ege kasabası size yarar. Ama bence eğitim alacak kişiye yaramaz. Bence gideceğiniz şehirdeki okulların dershanelerin falan liseye, üniversiteye yerleştirme istatistiklerine bakın. Göz alıcı değilse o şehre taşınmayın. Eğitimin önemli olmadığı bir şehirde eğitimli bir çocuk yetiştirmek zor olabilir.
0
zimbirik
(12.01.24)
zimbirik çok haklısınız ama şöyle artı bir durumumuz var orada okuyan birçok öğrenci güzel okullara girebilmiş. Bu da içimizi rahatlatıyor bir nebze de olsa. Bizim köy de pek badem bıyık köyü değil o da güzel. Okulun etkinliklerini takip ediyorum gayet iyiler. O konuda içim rahat tabi ama yine de belli olmaz.
0
🌸makarnacanavari
(12.01.24)
ben ebeveyn degilim, benim ilkokul cagimdan beri (90'lar) devlet okullari ne kadar degisti cok da bilmiyorum.

ozel okula, ozellikle ilk orta seviyesinde, verilen para cok bos geliyor bana uzaktan bakinca. zira binlerce ozel okul var ve kaliteleri de cok tirt geliyor.

onu yapacagima o parayi her sene bir fona yatirir, biriken parayla 18 yasina geldiginde koc, bilkent tarzi bir universiteye veya yurtdisinda iyi bir universiteye yollarim diyorum. zira 12 sene "eh iste" bir ozel okula gidip sonra rasgele bir universiteye yerlesmekle parasini verip cok iyi bir universitede iyi bir bolumde okumak arasinda daglar kadar fark var. o vakte kadar da cocukla ilgilenirsiniz zaten,
0
hot potato
(12.01.24)
Ben Çanakkalenin küçük bir ilçesinde ilkokulda idareciyim. Ben olsam ilkokul düzeyinde çocuğumu devlet okuluna gönderirim. Çocuk azimli ve almaya açıksa lise de belki özel okula yollarım. Parayla olacak iş değil çocuğa azmi,öğrenmeye merakı aşılamak gerekiyor.
0
ramazanali
(14.01.24)
(4)

En saglikli seker

duyurukullanıcısı
tamam seker kotu ama iclerinde en iyisi hangisi? Bitter mi? Kuru meyve mi?
tamam seker kotu ama iclerinde en iyisi hangisi? Bitter mi? Kuru meyve mi?
0
duyurukullanıcısı
(11.01.24)
Bitter çikolata %80 mi vardı en çoğu. En iyisi o.
Meyvede fruktoz var. Bitter daha iyi
0
Mirket
(11.01.24)
www.nhs.uk

"Sugar found naturally in milk, fruit and vegetables does not count as free sugars."

Meyve, sebze içerisinde bulunan şeker ile katılmış şeker aynı şekilde kabul edilmiyor.
Kendi cikarimlarinizi yapabilirsiniz ama bu kabul edilen bir gerçek. Bu şekilde meyveninki en sağlıklısı denilebilir.
0
logisticsmanager
(11.01.24)
şekerin hepsi aynıdır. iyi şeker kötü şeker yok. hepsinin vücuda verdiği etki aynı.
yukarıdaki örnekte free sugar kavramı yazılmış. free sugar da sonuçta şeker ve etkisi farklı değil.
ancak şeker kötü bir şey diye sebze meyve yemekten veya süt içmekten vazgeçemeyiz. dolayısıyla illa ki vücudumuza şeker girecek.
bu şekeri vücudumuza almaya değer mi ona bakmak lazım
meyve sebzeden gelen şeker (çok fazla olmamak kaydıyla) elbette alınabilir.
bitter çikolatadaki şeker ise bana göre çok gereksiz. bitter çikolata besin değeri olmayan bir abur cubur. dolayısıyla yenmese daha iyi olur.
ayrıca sadece şekeri kesmek yetmez. lifli gıdalar tüketmeliyiz. yoksa pek anlamı yok.
0
abelardo
(11.01.24)
Meyvenin şekeri, normal toz şekerden daha sağlıklı sayılmaz aslında aynı miktarda tükettiğinizde.
Meyve şekeri dışındaki şekerleri kalori açığı olarak kullanabiliriz, yani açsanız ve kaloriye ihtiyacınız varsa vücut enerji olarak kullanır. ama meyve şekeri direk yağ olarak depolanır. Kalori açığınız olsa bile kullanmazsınız vs.

Size kuru meyvenin sağlıklı sayılabileceğini düşündüren ne oldu?

Fruktoz şurubu, mısır şurubu dediğimiz şeylerde zaten meyve şekeri olduğu için normal pancar şekerinden daha zararlı.

Ama ekstra pancar şekerini tüketeceğiniz diğer ürünler paketli ürünler olacak, işlenmiş paketleri ürünlerin şeker dışında başka zararları da olacak.
Meyvedeki tek sorun ise fruktoz. Yani daha kötü bir şeker içeriyor. Lif dışında bir faydası yok, enerji olarak kullanılamıyor ama paketli değil, ekstra kimyasal içermiyor vs.
Onun kar zararını siz kendiniz hesaplayın. Ama kuru meyve nedir ya. Normal meyve yiyin yiyecekseniz de. Gidip şeker bombası kuru meyveyi tüketmeyin.
0
zimbirik
(12.01.24)
(4)

İkametimizi yurtdışında göstermek zorunda mıyız?

Unde bach canim
Türkiyede bir iş sebebiyle ikametim istanbulda gözükmesi gerekiyor. Oy falan kullanmayacağım ama bürokratik işler yüzünden yine de yurtdışında olduğumu bildirmem gerekiyor mu?Yer irlanda-master
Türkiyede bir iş sebebiyle ikametim istanbulda gözükmesi gerekiyor. Oy falan kullanmayacağım ama bürokratik işler yüzünden yine de yurtdışında olduğumu bildirmem gerekiyor mu?

Yer irlanda-master
0
Unde bach canim
(11.01.24)
Gss işler büyük ihtimal. Bir de cuzi cezasi var da sanmıyorum bir şey olacağını.
Bu arada konsolosluk falan gidersen sorun olma ihtimali var belki sistemsel (yani sallıyorum konsolosluktan belge istersen ve ancak yurtdışı yasayanlara veriliyorsa vs)
0
logisticsmanager
(11.01.24)
cuzi bir miktar odeyerek ilk tasindiginiz gune ayarlayabilirsiniz onu yillar sonra bile. onemli bir sey degil. irlanda'daki kuruma bildirmek zorundasinizdir muhtemelen ilk giriste. turkiye'ye bildirmeseniz de olur.
0
bohr atom modeli
(11.01.24)
Turkiye'de GSS borcunuz islemeye devam eder, oderseniz sorun olmaz. Zaten oy kullanmayacaginizi soylemissiniz. Konsolosluk islemlerinde de yardimci olurlar, magdur etmez buradaki konsolosluk. Askerlik durumu varsa o etkilenebilir, o konuya ayriyeten bakmakta fayda var.
0
sertac akin
(11.01.24)
Eğer konsolosluğa ülkeye girdiğiniz tarihi belirtmezseniz bunun cezası var. ancak bunu orda bulunan konsolosluğa gittiğinizde işlem yaptığınızda anlar. Diğer türlü bir sorun olmuyor bulunduğunuz konsolosluğa adres beyanında bulunmazsanız.

Ancak artık e-devlet üzerinden ikinci adres bildiriliyor. Bildireceğiniz adreste kimse yoksa diğer adres seçeneği altından adresinizi hem istanbul hem de dublin yapabilirsiniz.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(11.01.24)
(8)

edit

skr1292
edit
edit
0
skr1292
(10.01.24)
Hiç öyle düşünülecek bir laf değil.

Ayıp, saçma ve ergence bir laf. Anlarsın sebebini ya, yani iş kötü mü, ortam mı kötü, maaş mı kötü ne?

Normal bir insan detay vermeden, nezaketen genel bir cevap veririm.

Farlkı bir sektöre geçiyorum...
Benim için daha iyi olacağını düşündüğüm bir firma/iş vs buldum, o sebeple...
Bla Bla...

Akabinde de "umarım hayırlısı olur sizin için" tarzı bir temenni ve diyalog biter.

Tedirgin olacak bir durum yok. Maaşı zaten konuşacaksınız.
0
saturn
(10.01.24)
saçma bir tribe girmiş, kötü şeyler olabilir, ama belki senin baş edebileceğin şeylerdir çok sorun etmezsin.

ortamdaki insanların dışında bir karaktere sahiptir, yapamaz. ama sen uyum sağlayabilirsin.

maaşlar düşük olabilir, çok çalışıyor olabilirler ama belki senin önceki yerin daha kötüdür, burası kötünün iyisidir öpüp başına koyarsın.

veya dediği kadar kötü diyelim ki, e sen de değiştirirsin yani dünyanın sonu değil ki, yeni gelen kişiye "zamanla anlarsın" demek bana da çok profesyonellikten uzak geldi
0
ananiyimioguz
(10.01.24)
Şu an çalıştığım yerde acayip mutluyum ama başka insanlara sorarsan belki de mutsuz olan çıkacaktır.

Kişiden kisiye değişen bir çok faktör var.

Ama bu kişinin yaptığı saçma. Bunu yapan kişi zaten bana göre profesyonel dünyada olmamali. Hatta hayatimda denk gelmedim böyle saçma olaya.
0
logisticsmanager
(10.01.24)
kimse bilemez ama 2 ihtimal olabilir.

1. denk geldigin kisi zor gecinilen biri, problem yasamis yol vermiser. zor biri oldugu icin giderayak seni de dibe cekmek istemis.
2. o kadar kotu seyler yasamis ki. aciklama yapma bile geregi duymadan kacmis.

sen ne yapabilirsin? glassdoor, linkedin, eksisozluk, sikayetvar gibi yerlerde sirket hakkinda yorumlara bakabilirsin. az cok ortaya cikar.
0
buenosdias
(10.01.24)
Modunu düşürme. Önyargılı da olma. +1 buenosdias
0
sevilen progressive türkücü
(10.01.24)
@saturn +1
takıldığına değmez bile. normalde böyle bir konuşmanın hiç olmaması gerekiyordu ama olmuş. siz yok sayın geçin.
0
Improbable
(10.01.24)
çok takılmayın bence.

zaten bunu gelip size söylemesi az buçuk o adamın karakteri hakkında bilgi verir. ayrıca bu denk gelme gerçekten denk gelme olmayabilir. özellikle denk getirmiş olabilir, içinde de ben nasıl bozuyorum onların işini diyordur muhtemelen. bir işin iyiliği kötülüğü kişiden kişiye değişen bir durum, canı çalışmak istemeyen, bütün gün yattığı halde oflayan puflayan, işyerine müdürüne söven bir dünya adam var bizim işyerinde. hani derler ya ağzınla kuş tutsan yaranamazsın diye.
0
delidir yakalayin
(10.01.24)
büyük ihtimalle kötü yönetici demek
0
gabe h coud
(10.01.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.