Giriş
(5)

aklınıza gelip sonradan başkaları tarafından gerçekleştirilen fikirler

anonymice
aklınıza gelip sonradan başkaları tarafından gerçekleştirilen büyük fikirler nelerdir?Mesela bu manyetik ray üzerinde giden MAGLEV sistemini 96 yılında herhangi bir sistemden haberim olmadan düşünmüş hatta tasarlamış idim, bir kaç yıl sonra gerçekleştirdiler.(burdan manyetik sistem radyasyon yayar d
aklınıza gelip sonradan başkaları tarafından gerçekleştirilen büyük fikirler nelerdir?

Mesela bu manyetik ray üzerinde giden MAGLEV sistemini 96 yılında herhangi bir sistemden haberim olmadan düşünmüş hatta tasarlamış idim, bir kaç yıl sonra gerçekleştirdiler.
(burdan manyetik sistem radyasyon yayar diyen embesil arkadasıma selamlarımı gönderiyorum)

sizden naber?
0
anonymice
(23.02.16)
oha bi dünya şey var

bitaksi, über, google flu search, durex'in seks ölçer app'i başta olmak üzere bir sürü ıvır zıvır fikir sonradan yapıldı ve çok sevindim asdfg
0
roket adam
(23.02.16)
ben aklıma gelen fikirleri de, uygulayıp başarılı olduğum fikirleri de, inandığım ama henüz zaman bulamadığım fikirleri de ki hepsi ticari fikirlerdir; zaten çevremde o potansiyeli gördüğüm herkesle paylaşıyorum. gerçi en potansiyelli insanlar bile memur zihniyetli korkaklar olduğu için pek işe yaramıyor ama kendi kuşağımdan çok insanı iş sahibi yapmışımdır. fikirlerim her zaman parlak ama onları birine anlatma isteği duymam için o insanda bir ışık görmem lazım.
0
a r a m i s
(23.02.16)
unicycle olmasi lazim. uniler arasi bisiklet kulubu. bir uni ile konusup, fikir alisverisi yapilmisti sonra kendileri yapmis gibi anlattilar.

piyasadaki bilinir dergiler (isim belirtmiyorum) bazilarini turkiye'ye gore uyarlayip, basiyorlar.

korkak ya da inatla tek acidan bakan insanlara bu tarz muhabbetler yapmamak lazim. bizim insanimiz uretim odakli nereden basliyor ? bunu sormak gerek.
0
evimin paspasi
(23.02.16)
2 sene once istanbul beylikduzu'nde david people cafe acalim tutar o konsept demistim.

3 4 ay once acti adam iyi de is yapiyor gordugum kadariyla.

Bir de Toplanzi tee seneler once benim aklima gelmisti lan. Hatta ince detaylarini bile hazirlamistim.
0
brkylmz
(23.02.16)
sene 2001, babam hisse senedi alıp satıyor. benim yaş 9, babamla konuşuyoruz. ekrandaki yeşil ve kırmızılara bakıp hesap yapıyorum devamlı. (sidekick gibiyim, süpergücüm hızlı hesap makinesi kullanmak ve akıldan hızlı işlem yapmak)

"şöyle görünmez bir alan olsa, her şey onun üzerinde yüzüyor olsa nasıl olur" gibi bir şeyler demişti. yine aynı zamanlar ışık hızıyla ilgili beyin fırtınası yaparken (garip bir aileyiz biz) "şimdi ağırlıktan dolayı ışık hızıyla bile gitsek lastik gibi uzuyoruz ya, geçici olarak ağırlığı kaldırıp başka bir şeye dönüştürsek nasıl olurdu acaba, uzay araçları daha hızlı gidebilir miydi?" filan demişti.

babam orta okul terk, belki okusa fizikçi filan olurdu :))

bundan birkaç sene sonra "internet of things" denilen naneyi gece rüyamda görmüştüm ama daha sonra internete bakınca "tüh, bunun fantezisini benden önce kurmuşlar, ben büyüyene kadar olur bu" diye üzülmüştüm.

2016 oldu,. oyun daha yeni başlıyor. elimde birkaç fikrimi dökümante ettiğim notlar da var, hala şansım var demek ki :)

bunların çoğu için sadece düşünmek yetmiyor tabi, sonrasında denemen gerekiyor. denesen bile sen başarısız olabilirsin, 5 yıl sonra başkası yapabilir. ben aklıma gelenleri yazdım.
0
hayirsiz
(23.02.16)
(4)

Web / UX tasarımcılara sorularım var

r_u_h
UI elementlerinin tasarımından çok kullanıcı deneyimi, kullanılabilirlik gibi sitenin temellerini oluşturan, araştırmalara ve testlere dayanarak yapılan çalışmalarla ilgileniyorum.1- Hangi blog vb kaynakları takip ediyorsunuz?2- Freelance iş almak için hangi platformları kullanıyorsunuz?3- Ara sıra
UI elementlerinin tasarımından çok kullanıcı deneyimi, kullanılabilirlik gibi sitenin temellerini oluşturan, araştırmalara ve testlere dayanarak yapılan çalışmalarla ilgileniyorum.

1- Hangi blog vb kaynakları takip ediyorsunuz?
2- Freelance iş almak için hangi platformları kullanıyorsunuz?
3- Ara sıra yaptıklarımı değerlendirmek ve bana yol göstermek, mentorluk etmek isteyen deneyimli tasarımcılar var mıdır?
0
r_u_h
(22.02.16)
bi kamyon link var ama üç gündür uyumadığım için şuan maksimum kapasitedeyim.

duyuruyu silme, yarın sabah uyanınca linkleri ayıklayıp buraya yapıştırırım :))
0
hayirsiz
(22.02.16)
3- dribbble kullanabilirsin bunun icin. oraya at yaptiklarini, insanlar yorum yapar.
1- designer news, abduzeedo, dribbble bakiyorum ben en cok.
2- es dost hep. internetten is aldigim olmadi oyle, genelde tuhaf belali tipler oluyor zaten internetten bulunanlar.
0
hjarteblod
(22.02.16)
dribbble
codepen (anahtar kelimeyle keşfedebilirsin)
stylesheets.co
www.cssdesignawards.com
www.calltoidea.com
themeforest gibi sitelerdeki satışta olan ürünlere bakabilirsin, ben inceliyorum arada sırada
www.awwwards.com
www.behance.net
ui-patterns.com
medialoot.com


material design için kaynak istersen aşağıdaki yer mükemmel
www.materialup.com

medium.com'da arama yapabilirsin yine anahtar kelimelere göre. şunu bulmuştum ben geçende
medium.com
0
hayirsiz
(23.02.16)
verilen tavsiyeler genelde görsel tasarımla ilgili.

kullanıcı deneyimiyle ilgileniyorsan;

ingilizce okuma sorunun yoksa,
nngroup.com (babalar)
smashingmagazine.com
medium.com
52weeksofux
design.google.com
uxpin.com
invisionapp.com
goodui.org

türkçe kaynaklar:
Userspots'un blog'u ve yaptığı her etkinlik (HER etkinlik)
designedbysherpa.com (sherpa'nın da yaptığı her etkinlik)
uxservices.com ve yaptıkları her etkinlik
Medium Türkçe
webanalizinedir.com
usabilitynedir.com (bu son ikisi eskidir ama çok sağlam kaynaklardır, başlangıç için)

twitter'da
@lukew
@userspots
@mustafadalci
@rssems
@uxpin
@uxturkiye
@uxpa_tr
@uxnotlari

çok çok çok site ve kaynak var, soracakların olursa beklerim.
0
sensible soccer
(02.04.16)
(4)

nodejs icin yardim iedebilecek developer ariyorum

fakirpich
kendim java developer olarak calisiyorum. nodejs ile rest api uygulama yazmam gerekiyor. asagida linkini verdigim tutorial'a calistim, aynini yazdim. ancak anlamadigim noktalar oldukca fazla. bu tutorial uzerinden bana nodejs, expressjs ve bir turlu anlayamadigim su fonksiyon yapisini anlatacak deve
kendim java developer olarak calisiyorum. nodejs ile rest api uygulama yazmam gerekiyor. asagida linkini verdigim tutorial'a calistim, aynini yazdim. ancak anlamadigim noktalar oldukca fazla. bu tutorial uzerinden bana nodejs, expressjs ve bir turlu anlayamadigim su fonksiyon yapisini anlatacak developer var mi? rehin almayacagim soz. soyle 1-2 saat zaman ayirsin bana yeter.

yol, yemek, sinirsiz kahve imkanlarimiz mevcut. is cikisi, haafta sonu calisma saatlerimiz. mecidiyekoy, taksim, leven, 4. levent, besikta civarlari ofisimiz.

basvurulari bekliyorum.

scottksmith.com
0
fakirpich
(22.02.16)
Anlamadığın şeylerin bir listesini yap, github'a koy, linkini paylaş bakalım.
0
selam
(23.02.16)
@selam +1
0
hayirsiz
(23.02.16)
Teşekkürler arkadaşlar. Yeni gördüm cevaplarınızı kusura bakmayın.

@selam ın dediği gibi yapıp sorularımı sorarım sizlere. Bu hafta sonu birikmiş sorularımı toparlayıp sorucam. Görüşmek üzere.
0
🌸fakirpich
(01.04.16)
bekliyoruz :H
0
hayirsiz
(01.04.16)
(2)

twitter instagram falan takipçi

ytse jam
bu takipçi sağlama, satın alma mevzularının aslı astarı nedir? nasıl yapıyorlar bu işi? bu platformlar neden böyle birşeye izin veriyor? önlenemez birşey midir bu? sorularla uyandım sözlük :(
bu takipçi sağlama, satın alma mevzularının aslı astarı nedir? nasıl yapıyorlar bu işi? bu platformlar neden böyle birşeye izin veriyor? önlenemez birşey midir bu? sorularla uyandım sözlük :(
0
ytse jam
(22.02.16)
"bu platformlar neden böyle birşeye izin veriyor?"

Sen olsan izin vermez misin?

O takipçiler iki şekilde geliyor.
1-) otomasyon yazılımlarıyla sahte hesap açıp profil oluşturuyorlar
2-) çeşitli eklentiler sayesinde (sitenin uygulaması olur, tarayıcı eklentisi olur) birilerine senin sayfayı "zorla" beğendiriyorlar, isteği dışında.

İkisini de çok büyük oranda engellemek teknik açıdan mümkün.

Twitter bu olaylar yüzünden sıkıntı yaşıyor zaten şu anda. "kanka boşver, banlama, trolleri de banlama, otomasyoncuları da banlama, takılsınlar. hareket oluyor, yeni hesap açanlar başlangıç yapamaz yoksa" diye diye gerçek kullanıcı sayısı azala azala bu seviyeye geldi.
0
hayirsiz
(22.02.16)
Ya bot hesap açıp takipçi isteyen kişiye gönderiyorlar, ya da belli bir havuz sistemi oluşturuyorlar, bu sisteme bazı Twitter fonksiyonalarını (Rt/Fav.) ücretsiz kullananları alıp daha sonra takipçi satın alan kişilere bu havuzdaki kullanıcıları gönderiyorlar ama bu çok da istekleri dışında ya da zorla yapılan bir şey değil. Biraz al gülüm ver gülüm hesabı oluyor. Yani sen belli miktarda onlardan faydalanıyorsun, onlar da senden faydalanıyor. Twitter sürekli bu sistemleri oluşturan Api'leri kapatıyor ama kesin bir çözüm bulamıyor şimdilik.
0
angelus
(22.02.16)
(8)

Kedi ömrü

makarnavodka
merhaba dostlar, çok sevdiğim bir kedim var ellerinizden öper :)kendisi 1 yaşına girecek ve çok çok iyi anlaşıyoruz, birlikte oyuncak faresini falan arıyoruz, hatta konuşuyoruz. (ciddiyim cevap veriyor)hal böyle olunca bu dostumla, en iyi bakımı yaparak kaç yıl daha yaşarız diye bir soru aklıma geld
merhaba dostlar, çok sevdiğim bir kedim var ellerinizden öper :)

kendisi 1 yaşına girecek ve çok çok iyi anlaşıyoruz, birlikte oyuncak faresini falan arıyoruz, hatta konuşuyoruz. (ciddiyim cevap veriyor)

hal böyle olunca bu dostumla, en iyi bakımı yaparak kaç yıl daha yaşarız diye bir soru aklıma geldi. nette 15-20 yazan var, 20-25 hatta 30 yazan var.

peki sizce kedi ömrü maksimum ne kadardır?
0
makarnavodka
(21.02.16)
14-15ten sonra yaşasa da bırak oynamayı yürümeye mecali kalmıyor. maksimum 20. o da zorlarsan.
0
dinsiz adam
(21.02.16)
Çok iyi bakılırsa 22-23 sene yaşıyorlar. Tekirse daha dayanıklı oluyorlar
0
Cruyff
(21.02.16)
5 yaşına girdi benim kedi, 6 aylıkken nasılsa şimdi de öyle. daha az önce saklambaç oynadık, nefesim kesildi evde koşarken :)

kaliteli mamalarla beslersen, sağlığına dikkat edersen 15-20 yıl yaşıyormuş. 22 yaşında kedi görmüştüm ben.
0
hayirsiz
(21.02.16)
Cinsine gore degisir, tekirler 15 civaridir ortalama olarak, evde yasama uygun olan cins kediler bunye olarak daha hassastir, yas ortalamalari da daha dusuktur mesela. Google veya veterinere sormak lazim net bir cevap icin. Yasamina, bakimina gore de degisir tabi cok.
0
lord andurien
(21.02.16)
Bunlar insan yaşına gore mi yoksa kedi yaşına gore mi?
0
nucleon
(21.02.16)
@nucleon, normal yıl işte. 22-23 yaşındaki bir kedi yaklaşık 80-90 yaşındaki bir insan gibi.
0
🌸makarnavodka
(21.02.16)
20 sene yaşayan var bildiğim. ortalama 12-15, iyi beslenirse 20lere çıkabiliyor.
0
mutlusismankedi2015
(21.02.16)
duyurunun başlığı bile gözlerimi doldurdu :( leyla'm olmadan bir yaşam düşünemiyorum ben.
ama evet, her canlı gibi onların da bi yaşam döngüsü var... arkadaşımın kedisi 21 yaşında vefat etti. son zamanlarında yemeğini bile onlar yediriyor idi. gerçekten yaşlılık kedilerde de zor. off. ne fena konu bu ya :(
0
whatyougetiswhatyoudid
(22.02.16)
(9)

ya arkadaş ne 3d secure'müş

lathspell
Daha demin mediamarkt'ın sitesinden 35 liralık bir ürün alalım dedik arkadaşla. 3d secure olmadan işlem yapmak istedim ve yaptım. Arkadaş bir ton tatava yaptı. Benim bildiğim kart verileri 128 bit(SSL) ile şifrelenip bankaya gönderiliyor. Dolayısıyla eğer birisi benim kart bilgilerimi çalacaksa bunu
Daha demin mediamarkt'ın sitesinden 35 liralık bir ürün alalım dedik arkadaşla. 3d secure olmadan işlem yapmak istedim ve yaptım. Arkadaş bir ton tatava yaptı. Benim bildiğim kart verileri 128 bit(SSL) ile şifrelenip bankaya gönderiliyor. Dolayısıyla eğer birisi benim kart bilgilerimi çalacaksa bunu keylogger ile yapabilir ancak. Haksız mıyım ?
0
lathspell
(21.02.16)
2 aqşamalı güvenlik her zaman daha iyidir. Aslında size değil firmaya risk bu 3d secure olmayan işlemlere itiraz edebilirsiniz.
Sizin için dezavantajı ise 3d secure olmayınca işlemin onaylanması daha uzun sürüyor.
0
nuka cola
(21.02.16)
Kredi kartınızla sizin olmayan harcamaların sorumluluğu tamamıyla bankaya aittir
0
Frederick Co
(21.02.16)
Bankada yazılımcı olarak çalışıyorum.

Emin ol avantajları dezavantajlarından daha fazla. Birçok insan kredi kartı numarasının ve CVC numarasının çalınmasının zor olduğunu düşünür. Ama alışveriş yaptığını sitelerden tutun (güvensiz olanlardan bahsediyorum), siz bu bilgileri girerken, etrafınızda bu bilgileri öğrenebilecek birçok insan ve bunun birçok yolu var.

O yüzden 3d secure mükemmel olmasa bile, yine de en iyilerinden biridir.

Ek olarak;

en.wikipedia.org
0
winston insani
(21.02.16)
Bence arkadaşın haklı.

Bugün windows 10 denen nane bile tüm klavye inputlarını alıyor.
Google chorme desen arka planda her şeyine erişim istiyor.
Yüklediğin eklentiler ha keza.
Firefox desen yığınla eklenti var.

Verilerin 128 bit ssl ile şifrelense bile sadece karşıya gidene kadar şifreli gidiyor. Sen girdiğinde maalesef direkt kredi kartı bilgilerini giriyorsun ekrana.

3D Secure her zaman daha iyidir.
0
gkn
(21.02.16)
ya 3d secure olunca da aynı veriler gidiyor zaten. Kullanıcı açısından ekstra bir risk yaratmıyor işlemi 3D secure ile yapmamak.
0
nuka cola
(21.02.16)
İyi ama 3d secure yi pek çok site seçenek olarak sunuyor. Yani sizin bilgilerinizi ele geçiren birisi 3d secure siz olarak zaten alış veriş yapabiliyor.

Kaldı ki 3d secure en son aşamada ekrana geliyor, o kısımdan önce bilgileri girmiş oluyoruz, ne olacaksa o sırada olmuyor mu?

Bir arkadaş atladığım ince noktayı anlatabilir mi?


EKLEME: Kredi kartı üzerine sadece soyad yazılması bence daha güvenilir yapar.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(21.02.16)
3d secure olmadan işlem yapmanın bir zararı yokki. zararı firmaya olur. siz gidip bu işlemi ben yapmadım derseniz iptal edilir ama 3d secure olursa o şans yok.

yani aslında 3d securesız işlem yapmak daha mantıklı. site düşünsün derdini.
0
lprytk
(21.02.16)
3d secure kullanmamanın site için dezavantaj olduğundan emin değilim. Çünkü bütün e ticaret siteleri 3d secure "seçeneğini" sunmak zorundayken, kullanıp kullanmamak tüketiciye kalmış. O yüzden siteler kendilerini sağlama almadan böyle bir şeyi kabul etmezdi ya da tbb bu kadar basit bir şeyi kaçırıp kurumları mağdur edemezdi.

Kullanin canım, ne olacak. Sizin yararınıza hepsi.
0
piremses
(21.02.16)
3d secure henüz zorunlu olmadığı için (zorunlu olsa bunu konuşuyor olmazdık herhalde) her eticaret sitesi eklemek istemiyor.

niye?

çünkü 3d ile işlem demek siparişi tamamlamak ek bir aşama demek, buraya gelene kadar müşterinin fikri değişebiliyor ve dönüşüm oranı (alışveriş yapanlar / toplam ziyaretçiler) düşüyor. yaptığınız alışveriş o kadar temassız olabilmeli ki "al" deyince alabilmelisiniz, şirketin amacı bu.

3d varsa her zaman 3d'yi tercih et.
0
hayirsiz
(21.02.16)
(1)

Adsense geliri ne olur tahminen?

tck35
Selamlar, günlük 35000 tekil ziyaretçili 90000 sayfa görüntüleme sayılı sektörel bir haber sitesinin,(hukukçu, avukat, mali müşavir vs. yoğunluklu) aylık adsense gelirini tahmin edebilir misiniz?biliyorum bu şekilde sağlıklı bir sonuç olmaz ama cevap vermek isterseniz bende okurum, tik bile atarım.
Selamlar, günlük 35000 tekil ziyaretçili 90000 sayfa görüntüleme sayılı sektörel bir haber sitesinin,(hukukçu, avukat, mali müşavir vs. yoğunluklu) aylık adsense gelirini tahmin edebilir misiniz?
biliyorum bu şekilde sağlıklı bir sonuç olmaz ama cevap vermek isterseniz bende okurum, tik bile atarım.
0
tck35
(20.02.16)
90.000 x %1.5 tık oranı = 1350 tık / gün

1350 tık x 0.05 = 67.5 lira / gün ~2025 tl / ay

1350 tıık x 0.025 = 33,75 lira / gün

kullanıcıların yaklaşık %20'si adblock kullanıyor olacak, %20 de öyle düş. kategori gençlere yönelik olsaydı %30, hatta 40 diyecektim ama yetişkin olunca %20'den alabiliriz rakamı.

rakamları minimumdan hesapladım. tık başına 10-15 kuruş alan alanlar da var 1 kuruş alan da. o yüzden sağlıklı cevap vermek zor. tık oranı %1.5 çok düşük, genelde %2,5-3 civarı olur.
0
hayirsiz
(20.02.16)
(8)

yurtdısına uzun süreli cıkarken paramızı nasıl götürüyoruz?

zırtapoz
yarı kredi kartı yarı cüzdan mı? yoksa kartta duruyor da orada mı cekiyoruz? zır cahilim bir yardım edin. 10-12 bin € para hepi topu.
yarı kredi kartı yarı cüzdan mı? yoksa kartta duruyor da orada mı cekiyoruz?
zır cahilim bir yardım edin. 10-12 bin € para hepi topu.
0
zırtapoz
(19.02.16)
Ben olsam yanıma alırdım parayı, gittiğim ülkede (uzun kalacağın için kayıt olacağımı varsayıyorum ) yerel bir banka hesabına yatırırdım.
0
lifeframe
(19.02.16)
ben cepteteb hesabı açtım, gitmeden büyük çoğunu oraya koyacağım. gidince yerel hesap açıp, çekip oraya aktaracağım. tabii yanıma da alacağım biraz.
0
mesgul ve huzursuz
(19.02.16)
ben hepsini nakit götürüp gittiğim yerde bankaya yatırdım. türkiyedeki hesaptan yurtdışındaki hesabıma havale yapmam gerektiğinde çok fazla komisyon alıyorlar çünkü
0
avonkatalogu
(19.02.16)
her ülkenin kanunu farklı, kimisi yanında belli bir miktarın üzerinde nakit para taşımana izin vermiyor. onu iyi araştır derim.
0
hayirsiz
(19.02.16)
masraftı, döviz kuruydu, çifte döviz çevrimiydi derken karttan çekerken %15'i kaybolur o paranın. kimse 10000 euro için gümrükte sıkıntı çıkarmaz, cebime koyar götürürdüm.
0
dehri
(19.02.16)
çok ilkel gelecek belki ama 5 bin euroyu çorabımda götürmüştüm. 5 bin euroyu da kazağıma sıkı bir iç cep dikip içine koymuştum. hiç sorun olmadı.
0
biz de yeni kalkmistik
(19.02.16)
10 000€dan fazla nakit sokmak yasak cogu ab ulkesine, aman dikkat edin. Ama yaniniza nakit alin, banka karti filan ugrasmayin

Ve gumrukte Sacma bir sekilde yakalanmayin:)

Kadinsaniz eger, ben sutyenimin icine yerlestiriyorum, en guzeli. Adini da memebank koydum.
0
kuehles blondes
(20.02.16)
10 bin eurosunu cebinize koyun. gümrükte sıkıntı çıkmaz. kalanını bankaya atın. benim param aylık olarak yatırıldığından yanımda büyük miktar hiç götürmedim. bankada duruyordu ve her ay bankaya epey komisyon bayılıyordum. 7.000 rublede 200-300 ruble kesiyorlardı. bankadaki paranın kontrolü için internet şubesine tam erişim sağlamalısınız ve tek kullanımlık şifre oluşturan o tipi cihaz dedikleri zamazingoyu almalısınız. hem internet erişimindeki paranın bir güveni var. acil bir durum olursa bir internet bağlantısı tüm dertleri çözebiliyor.
0
kallesnikof
(20.02.16)
(6)

Troll

etki
Bu kelime türkiyede ilk kimden ya da nerden türedi, ekşi sözlük mü? Sözlükle alakası olmayan insanlarda bile görüyoruö, tdk ya girecek artık. tüm gençler kullanıyo artık sokakta bunu ..
Bu kelime türkiyede ilk kimden ya da nerden türedi, ekşi sözlük mü? Sözlükle alakası olmayan insanlarda bile görüyoruö, tdk ya girecek artık. tüm gençler kullanıyo artık sokakta bunu ..
0
etki
(19.02.16)
yurt dışından gelme bir tabir troll, ilk kimden türedi bilemeyiz; benle ahmet aynı anda 4chan'de okumuş olabilir ve aynı anda arkadaşımızla paylaşmış olabiliriz.

internet kaynaklı tabii, o yüzden sözlüğün etkisi de var. ben ekşi'den öğrendim mesela.
0
baba jo
(19.02.16)
Kelime yabancı uyruklu.
21.11.1989 kuzey alabama, USA
0
bigbadabum
(19.02.16)
en.wikipedia.org

insanlığın başlangıcından beri (internet demedim bak dikkat edersen, insanlığın başlangıcı dedim) var troller.

internet çıkınca da internete taşınmışlar.
0
hayirsiz
(19.02.16)
ekşi mem üreten bir yer değil pek. memlerin öğütüldüğü vasat bir ortam. interntle ilgili herhangi bir şeyin kaynağı olma ihtimali düşük.
0
kargn
(19.02.16)
eski bir kelime www.google.com.tr

ama günümüz anlamı ile nasıl anlam kazandı bilmiyorum
0
basond
(20.02.16)
Ben ilk balikcilik sektoruyle duydum.
Kotu adamlar, pislikler
0
tum haklari saklidir
(07.09.16)
(30)

sigara içen insana acınır mı?

tolga asp
şirkette 70 yaşında bir çaycımız var, ihtiyacı olduğu için rica minnet işe aldık, kendi çapında çalışıyor işte. oğluyla birlikte yaşıyor, oğlu da 30 küsür yaşında yüksek lisans peşinde koşuyor, işi yok. tek işi ders çalışmak.neyse, kadın işe başlamadan önce kiraları birikmiş, aldığı para ucu ucuna y
şirkette 70 yaşında bir çaycımız var, ihtiyacı olduğu için rica minnet işe aldık, kendi çapında çalışıyor işte.

oğluyla birlikte yaşıyor, oğlu da 30 küsür yaşında yüksek lisans peşinde koşuyor, işi yok. tek işi ders çalışmak.

neyse, kadın işe başlamadan önce kiraları birikmiş, aldığı para ucu ucuna yetiyor, kombiyi bile açmıyormuş faturayı ödeyemeyiz diye, hatta gelecek ayın maaşından avans verdiğimiz bile oluyor.

yani kadının durumu bu, bende durumu bildiğim için abla her sıkıştığında borç veriyorum, öteki ay ödüyor.

şimdi bu durumda olan bir kadının fosur fosur sigara içmesi normal mi? oğluyla birlikte günde 3 paket içtiklerini öğrendim. kaba bir hesapla ayda 900 lira yapar. durumu olmadığı için kış günü kombi bile açmayan bir insan sigaraya nasıl 900 veriyor anlamıyorum ben. bu kadar mı bağımlı yapıyor? ciddi ciddi istese bırakamaz mı gerçekten?

ben sırf bu yüzden artık kendisine borç vermemeyi düşünüyorum, belki burnu sürtüp parasını keyfi harcamak yerine zorunlu ihtiyaçlarını karşılar.

sorum bağımlılıkla ilgili, bu kadar bağımlı yapıyor mu cidden? elinde olan bir şey değilse acımaya devam edicem ama keyfi olarak bırakmıyorsa acımıcam.
0
tolga asp
(19.02.16)
Kendine acımayana ben hiç acımam. Kendine ya da etrafına bilerek ve isteyerek zarar veren insanlar umrumda değil.
0
harvey
(19.02.16)
istese bırakır
0
yue
(19.02.16)
günde 3 paket sigarayla 900 tl'ye nasıl ulaştın ki? içtiği sigara markasını biliyo musun?sarma sigaralar var paket maliyeti en fazla 1-2 liraya geliyo tütün kalitesine göre. öle bişiler yapıolardır belki.
0
spirit crusher
(19.02.16)
Aynen kardeşim, acıma
0
Traveller
(19.02.16)
Hiç acımam. Ne yiyip ne içeceğini keyfi bilir de durumun beni alakadar ettiği kısımlarda destek olmaktan kaçınırım.
0
chicha
(19.02.16)
verdiğin parayı geri alıyorsun sonuçta. sigrası seni etkilemesin. her ay cebinden yardım yapsan neyse.
0
vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur
(19.02.16)
Sagliga zararli ama bi sekilde yasadiklari hayat geregi ictigi sigarada ucuzdur. Tutup parlement icmiyodur. Zarari kendine. Keske biraksalar. Sigara iciyorlar diye Borc vermemeyi dusunmen cok itici geldi bana.
0
nick konusunda kararsizim
(19.02.16)
paket başı 5tl desek yine 450-500 oluyor, vermezdim ben olsam. lüks/zevk için borç isteyen adama vermiyorum ben.
0
fakyoras
(19.02.16)
yardım, iyilik vicdan ile ilgili bir şey. vicdanın neyi öngörüyorsa onu yap. ama sadece iyilik yapıyorsun diye de kimsenin hayatını eleştirmeye hakkın yok! kaldı ki borcunu geri ödediğini söylüyorsun.

çok pahalı bir sigara içtiğini sanmam. sigara kullanan herkes zararlı olduğunu biliyor. içmeyen için bırakmak da kolay. demek ki bırakamıyor ki o yaşında kullanmaya devam ediyor.
0
bite the pain
(19.02.16)
hitler, sen misin abi?
0
anonymice
(19.02.16)
O parayi nereye harcadiginin ne onemi var ki? Sonucta sen borc veriyorsun ve geri de alabiliyorsun eeee o zaman?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.02.16)
bsigara konusunda faşistliği bırakmalısınız artık. sizin şahsınıza söylemiyorum, genel konuşuyorum. herhangi bir sebepten ötürü borç vermek istemiyorsanız zaten vermezsiniz. sigara bunun sebebi olmasın. herhangi bir sebepten borç isteyen ve bunu ödeyen bir insanın yaşayış şekline bakmak çok itici. ben böyle bir şey düşünmekten şahsen utanırdım.

sorunuza gelince evet bağımlılık yapıyor bu kadar. emin olun bu kadar sıkıntı çeken bir insanın aklına sigarayı bırakmak gelmiştir. bir siz (acıma diye cevap verenler) akıllı değilsiniz. kadının içinde bulunduğu koşullar sigarayı bırakmayı değil daha da devam ettirici koşullar.
0
uuth
(19.02.16)
sigara bağımlılık yaptığı için bence "sigara içene acımam" demek çok acımasızca bir yaklaşım olur. sigara lüks ya da zevk değil, bağımlılık. sigara içene içtiği süre boyunca zevk veriyor olabilir ama bu bağımlı olduğu için içtiği gerçeğini değiştirmiyor.

uyuşturucu da öyle, alkol de öyle. bunlar tartışmaya açık konular değil, bir kere aldı mı vücut istiyor işte. bağımlılığın tanımı bu zaten.

hepsinin bağımlılık yapma derecesi farklıdır gerçi, ben insanları yargılayamam ama durum budur.

sigarayı bırakmasına yardımcı olmaya çalışın bence, yapacağınız en iyi şey o olur.
0
hayirsiz
(19.02.16)
burnu sürtülsün nedir ya. ayıptır. yazmasam içimde kalacaktı.
0
sparkle kiddle
(19.02.16)
Tamam sigara tu kaka, ben de hiç hoslanmiyorum; etrafımda icen herkese de birakmalari için her fırsatta bir şeyler söylüyorum ama sizin düşündüğünüz şey de çok itici. Want2die da söylemiş, o durumda olan insanların bir kısmı sarma marma iciyor, elinden geldiğince ucuza kapatmaya çalışıyor vs. Ki bunu yapmasa bile bu konu yüzünden yargılamak hoş değil. Kadın kop koplarda filan yemiyor parasını. Sizden borç isteyince de geri oduyormus, neye harcadığı sizi niye ilgilendirsin ki? Ha vermek istemezsiniz, ona bir şey demem. Bırakma kısmı da gerçekten sancılı bir süreç, zaten o kadar kötü durumdayken daha da psikolojisi bozulabilir ablanın.


Bu mantıkla asgari ücretli çalışanın atıyorum dışarıya çıkıp iki kahve İçmesi ya da eve bira alıp icmesi de saçma. Sonuça parası belli, nasıl böyle şeyler için harcama yapabilir, değil mi ama?


İnsanlara karşı böyle tutumlar sergilemeyin lütfen, kimse mükemmel degil, kimse dört dörtlük alışkanlıklara sahip değil.
0
fraise
(19.02.16)
Kaçak sigara. Ucuzunun paketi 1 lira falan. Aylık 90 lira eder. Stres yüzünden içiyorsa 90 lira için bırakmaz.

parası olan arkadaşlarım bile vergi vermemek için 10 liralık sigarayi 3 liraya buluyor.
0
harzem
(19.02.16)
@want2die sen taktın tütüne. kadın parliament içiyor, ben 10 liradan hesaplamıştım 11,5 liraymış. 900 lirayı bile geçiyor.

takıla takıla buraya mı takıldın?

edit: la arkadaş 70 yaşındaki kadın oturup tütün mü saracak? kadını benden daha mı iyi tanıyonuz? kaçak sigara ve sarma konusunu geçin lütfen. kadınla muhabbet ederken "akşamları eve giderken bakkaldan 1 paket kendime 2 paket de oğluma alıyorum seviniyor:)))" diyor. bu yüzden kaçak ve sarma olmadığını biliyorum. illa tek tek bütün detayları yazıp 8 sayfalık duyuru açmam mı gerekiyor? siz yazılanları yorumlayın yeter ötesi beni ilgilendirir.
0
🌸tolga asp
(19.02.16)
Malbora falan iciyor heralde. 900 lira baska turlu aklim almadi. Simdi ben soruya cevap veriyim. Sigara bagimlisiyim. Yeri geldiginde yemek yemiyorum sigaraya para veriyorum. Boyle bagimli yapiyor insani bu lanet sigara. Birakmasi oldukca zor. Saglik problemi olusturmadigi surecede birakmak gercekten zor.

Buyuk olasilik ya sariyolardir yada kacak sigara iciyolardir 3 lira pakete verip. Tas catlasin 300 veriyolardir aylik. 900 diyip vicdanini rahatlatmak istemeni anliyorum ama sen bildigin yoldan sasma. ha bakkaldan malbora aliyorsada bi siktirsin gitsinler afedersin.

edit: kacak parlement olmasin? pakette turkcemi yaziyor? baska bir dilmi?
0
duyurumvar
(19.02.16)
14 yaşında arkadaşımın verdiği yarım sigara dışında hiç sigara içmedim, içesim de gelmedi.Sigara bana biraz zengin alışkanlığı, lüks gibi geliyor. Çevremde 10 kere, 20 kere sigarayı bırakan insanlar var. Bir tanıdığım akciğer kanseri oldu ve ciğerinin üçte birini aldılar, hala tüttürmeye devam ediyor. Anladığım kadarı ile irade meselesi ve irade de çok kaygan bir kavram. Geçen bir makale diyordu ki, iradeyi belirleyen en temel üç şey var (başka şeyler de var da, en önemlisi şu üçüymüş). İlki genler, dediği özetle "Genlerinde izin vermeyecek derecede iradesizlik sunuyorsa, irede imkansız ve anlamsız. İstediğin kadar yırtın" ama bu da o kadar çok kişide olan bir durum değilmiş. Genlerinde varsa bile bazen hastalıklar kontrolü ele alıyor. Örneğin, Hashimato hipotroidi olan bir arkadaşım yemek yemeyi bırakamıyor. Böyle hastalıklar kişinin iradesini komple elinden alıyor. Hani "Tatlı da yemeyim" deyiverir insan, o hastalar için öyle bir cümle imkansız, "Yemeyim, yemeyim" derken komple yutmuş olabiliyorlar. İradesizliğin en büyük kalemini de depresyon, vb. psikolojik rahatsızlıklar ile toplumsal nedenlerle kaynaklı stres gibi şeyler. Kafa oyalandıkça, bağımlılık yapan şeyleri daha az arıyor ama kafanın içini sürekli oyan bir düşünce, stres, boşlukta veya baskı altında hissetmek gibi şeyler bağımlılıkları körüklüyor. Bakınca hiç mantıklı değil ama birinin para sıkıntısı varsa ve bunu yoğun olarak düşünüp bunalıyor, dertleniyorsa; bu sıkıntı temel ihtiyaçlarına yetmiyorsa, örneğin, bu ay son on gün yiyecek alacak parası kalmıyorsa, bu gibi durumlar bağımlılık yapan maddeleri daha çok kullanmasına neden oluyor. Ellerinde kalan keyif o; zarar verici keyif ama kendini gerçekleştireceği, kimlik kazanabileceği tek yol o. Çalışmanın söylediği başka bir şey de, kadınlarda irade kontrolü erkeklere göre çok daha zor. Bunu da yukarıdaki maddelerle ilişkilendiriyordu. Sonuçta, elinde bırakma fırsatı olsa kim bırakmaz? Akciğer kanseri olmuş ve "Yaşamak istiyorum" diyen insan, neden sigarayı bırakmasın. Şu ana kadar çekirdeğe başladığında önüne dağ yapmadan durabilen az sayıda takdir edilesi insan gördüm; nikotin daha uzun süreli ve büyük bir bağımlılık.

Bu kişiye acımak zorunda değiliz, sadece halden anlamak ve sonuçları düşünmek gerek. Vermediğiniz avans onu daha çok strese ve daha çok sigaraya sürükleyebilir. O sigarayı alacak borcu başkasından isteyebilir, bağımlılığına ulaşamadıkça saldırgan davranışlar gösterebilir. Atıyorum, oğlu okula gitmek için yol parası vermektense sigara içebilir. Kaldı ki tütün sarıyor olabilir, bu nedenle aldığını komple sigaraya yatırmıyor olabilir. siz 100 TL avans veriyorsanız, 20 TL'yi sigaraya veriyor, 80 TL'sini ihtiyaçları için harcıyor olabilir. Tamamen keserseniz, 80 TL'lik kendi ihtiyacını da alamaz. Belki sigarayı bırakırsa ve bir ay içmediğini görürseniz, zam yapabilirsiniz öyle bir yetkiniz varsa ya da daha fazla avans alabilir. Paraya çok ihtiyacı olduğu için, ceza ile de karşılaşmayacağı ve tam tersine ödülle karşılaşacağı için bırakmak için gerekli motivasyonu bulabilir veya sadece akşamlara azaltabilir belki.
0
aychovsky
(19.02.16)
Senin paranla almıyor o sigarayı, en fazla senin ona borç verdiğin parayla alıyormuş. Sigara içiyor olmanın naddi manevi bedelini de soğuk havada kombiden kısarak ödüyor zaten. Başka nelerden kısıyor kim bilir.

Borç vermeyi bırakalım demek yerine bu kadının çocuğuna iş bakalım, biraz rahatlatalım sonrasında da bir randevu akıp kliniğe götürelim gibi bir yaklaşım, tabi kadının da pnayıyla daha doğru olurdu.

Borç para verdiğin için kendini yükseklerde görme. Borcuna sadık insan her yerden borç bulur. Sen maaşını aksatma yeter.
0
one minute
(19.02.16)
çekip iyi niyetle konuşurum. ablacım üzülüyorum sizin durumunuza ama sigara hem sağlığına hem cebine zararlı, istersen bi doktorla konuşturayım seni derim.
0
victum
(19.02.16)
"ben sırf bu yüzden artık kendisine borç vermemeyi düşünüyorum, belki burnu sürtüp parasını keyfi harcamak yerine zorunlu ihtiyaçlarını karşılar."
demişsin ama zaten sigaraya zorunlu ihtiyaç olarak bakıyorlar bu derecede bağımlı insanlar. paraları azaldığında yeme-içmeden keserler, sigaradan değil.

sigara kullanmıyorum ama ailemden ve etrafımdan gördüğüm bunlar maalesef.

söylemişler, ben de katılıyorum; borç vermek istiyorsan ver, vermek istemiyorsan verme. sigaradan bağımsız olarak düşün. sonuçta borcuna sadık bir insanmış kendisi.

ve şunu söyleyeyim, kadın gelmiş 70 yaşında, bu yaştan sonra sigarayı bırakması çok zor, gerek de yok bence, sigarayı bırakma aşamasında zaten yoğun bir stres yaşayacak, zaman zaman krize girecek, bu yaşta kaldırması kolay değil. ama oğlu için bir şeyler yapılabilir..
0
peggy
(19.02.16)
sigara içmeyen biri olarak sigaranın nasıl bir haz verdiğini anlayacak durumda değilim, ama bu adam da robot mu olsun, üç kuruşluk bir zevki belki de sigara adamın, belki o sigarayla rahatlıyorlar, sanki herkes kesesine göre harcıyor, kimsenin kredi kartı yok, kimse lüks harcama yapmıyor, bu garibanların o kadarcık da "lüksü" olmasın mı? sigara içmeyip sigraya vereceği üç kuruş parayla ne yapacak ki?
0
theos ek mekhanes
(19.02.16)
parası olmayan adam sigarayı felan bırakamaz...sigara onun dert ortağıdır be....
0
gkhT
(19.02.16)
elinde olan bir sey degil. bir ay sonra oleceksin de, daha cok icmeye baslar.
birakmasi zor belki ama, biraktiktan sonra baslamamak imkansiza yakin.
icindeki bagimlilik maddesi az olan sigaralardan icse daha iyi olur tabi. dozaji cok fazlaymis.
0
bir varmis bir yokmus
(19.02.16)
sunu bastirip gorebilecegi bir yere koyun. direk verince tepkisi ne olur bilmiyorum.
sigarayi birakmanin kolay yolu - alan carr
www.fadonet.net
0
bir varmis bir yokmus
(19.02.16)
harvey +1
0
mza
(19.02.16)
sana ne hacı, annen yaşında kadını mı eğiteceksin aklınca? borç veriyosun ertesi ay ödüyor diye kadını satın mı aldığını sandın? "burnu sürtsün"müş, bak bak laflara bak ya.
0
littlejack
(19.02.16)
tayyo sen misin?
0
Big bada bum bum
(20.02.16)
(4)

html / css / js yazabilecegim ortam

safepassage
ben biraz kod biliyorum ve kendimi gelistirme amacli bir site yaparak kontrol etmek istiyorum.Biliyorum bunun icin notepad de yazip chrome un icine atarak da yapiliyor ama onlarda da css i cagirmak icin falan ugrasmak gerekiyor. CSS iyle HTML iyle oynayip degisiklikleri aninda gorebilecegim ucretsiz
ben biraz kod biliyorum ve kendimi gelistirme amacli bir site yaparak kontrol etmek istiyorum.

Biliyorum bunun icin notepad de yazip chrome un icine atarak da yapiliyor ama onlarda da css i cagirmak icin falan ugrasmak gerekiyor.

CSS iyle HTML iyle oynayip degisiklikleri aninda gorebilecegim ucretsiz bir web sitesi var midir?
0
safepassage
(19.02.16)
@emrahday bunda yazdigini calistirip gorebiliyor musun?
0
🌸safepassage
(19.02.16)
chicha
(19.02.16)
Online olanlarda jsfiddle, jsbin ve plnkr yazdigini görebiliyorsun, ama sublimetext de kurulum yapman gerekli.

ayrica jsbin.com
0
emrahday
(19.02.16)
eğer ide üzerinden anında değişiklik görmek istiyorsan aradığın kelime "livereload".

diğer durumlarda codepen, plnkr, jsfiddle gibi alternatiflerin var. stackoverflow gibi yerlerde soru sorarken "beyler alın fiddle yaptım, şurası niye çalışmıyo acaba" diye gösterip onun üzerinden soru sorabiliyorsun hem.
0
hayirsiz
(19.02.16)
(4)

Yurtdışına satış yaparken € mu yoksa $ mı?

loveinaflipbook
hangi birimle satış yapmak daha mantıklı?
hangi birimle satış yapmak daha mantıklı?
0
loveinaflipbook
(17.02.16)
ülkesine göre değişir. avrupada bir ülkeyse euro, avrupa dışı herhangi bir yere usd.
0
fakyoras
(17.02.16)
fakyoras+1 - Bunun sebebi, müşterinin vermeye yanaşacağı para birimi o olması. Bir Fransız dolarla ödemek istemez, bir Amerikan euro ödemek istemez. Bir Çinli için çok fark olmasa da doları tercih eder.

Ayrıca gider kalemlerinize göre de değişebilir. Harcamalarınız (ithal ettiğiniz ürünler vs) euro üzerindense euro olarak satmak daha mantıklı. Harcamalar TL ise üst paragrafı esas al.
0
long live rock n roll
(17.02.16)
sanal pos ile satış yapıyorsan fark şöyle oluyor.

kart para birimi euro olan müşteriden euro ile ödeme alırsan müşterinin kartından euro çekilse de sen paranı bankadan alırken kur dönüşüm ücreti (euro > tl) ödersin. bunu böyle son adımda almasalar da yabancı para birimiyle yapılan satışta direk en başta ek komisyon alabilirler. eğer bu müşteriden dolar ile ödeme alırsan hem o kendi bankasına kur dönüşüm ücreti öder (euro > dolar) hem sen kendi bankana dolar > tl dönüşüm ücreti ödersin. Bu da %3 gibi bir şey yapıyor. Bankaya da yaklaşık %1.5 ödediğini varsayarsak işler çirkinleşir :D

büyük internet şirketleri bu dönüşüm ücretini ödememek için genelde her bölgede (avrupa, amerika, kanada, avustralya, vb) ayrı bankalardan sanal pos hesabı açarlar ya da çok uluslu bankalarla çalışırlar.
0
hayirsiz
(17.02.16)
senin alışını etkileyen bir ithal kalem varsa, sen hangi para biriminden alıyorsan öyle satmalısın yoksa müşterinin tercihi ön plandadır.
0
tiny penny
(17.02.16)
(19)

Besiktas'ta Alisveris Arabasiyla Dolasan Adam

koskoca kirpi
Gencler, az once Besiktas'ta arkadasim ile geziyorduk. Bir tane alisveris arabasi suren yaslica beyaz sacli bir adam ingilizce biliyor musunuz diye yanimiza yanasti. Basina bir kaza geldigini, Kadikoy'e donmek icin 20 liraya ihtiyaci oldugunu, normalde ogretmen oldugunu soyledi. Ustu basi oldukça du
Gencler, az once Besiktas'ta arkadasim ile geziyorduk. Bir tane alisveris arabasi suren yaslica beyaz sacli bir adam ingilizce biliyor musunuz diye yanimiza yanasti. Basina bir kaza geldigini, Kadikoy'e donmek icin 20 liraya ihtiyaci oldugunu, normalde ogretmen oldugunu soyledi. Ustu basi oldukça duzgun ve temizdi. Yalniz ben guvenemedim, yok filan dedim yolladim adami, epey de icerledi adam. Fakat icime de dert oldu, acaba dogru mu soyluyor diye. Benden baska ayni diyalogu yasayan oldu mu merak ettim, bilinen bir tip mi diye?
0
koskoca kirpi
(17.02.16)
bunun bavullu versiyonu vardi kadikoyde. kisa boylu kravatli falan bi tipti. ben guvenememistim.
0
la traviata
(17.02.16)
kesin yalan. ben belirteyim
0
victum
(17.02.16)
Yolucu tabi ki.

Ben bebekte tekerlikli sandalyeyle araba yolunda geri geri giderek bağırarak birini gördüm. Benimki seninkini döver.
0
mimimi
(17.02.16)
tesadüfen iyi yırtmışsın. dolandırıcı onlar.
0
cekilmis gayfe
(17.02.16)
Alışveriş arabası dolu muydu acaba
0
Erensq06
(17.02.16)
memleket dilenci lagimina donmus. adim basi yalvaran, dilenen faydasiz bos beles tipler. afganistan'a cevirdi oc'lari. vermeyin lan para mara kimseye. gitsin calissinlar amk.
0
mayeskuel
(17.02.16)
@erensq06 ivir zivir posetler vardı arabada da...

Normalde dilenciye lira vermem, alayi dolandirici sahtekar da, gercekten ihtiyaci olan bir insani da bu tipler yuzunden geri cevirmek de icime dert olurdu :) neyse, cevabimi aldim ben, sag olun :)
0
🌸koskoca kirpi
(17.02.16)
Kadıköy'de aynısına ben de denk geldim. Aynı adam kadıköy beşiktaş arası gidip geliyor mu lan yoksa.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(17.02.16)
alışveriş arabası yoktu onun dışında tam aynısı maçkaya çıkan yokuşta başıma geldi 3-4 sene önce. o da 20 lira istemişti taksi için. ben vermemiştim.
0
peki madem
(17.02.16)
11 yıldır karşıya geçemedi pezevenk, ilk 2005de çıkmıştı bu yöntem
0
crazy.boy76
(17.02.16)
ahsfkajf bu "beyamca" bana da uğradı, telefonum çalındı cüzdanım çalındı karşıya gidicem dedi
+telefonu çaldırdım para lazım
-ooo amca hemen polisi arayalım
+aradım ben bakarız ama zor bulunur dedi
-nerede çaldırdın amca
+üsküdar
-buraya nasıl geldin amca (kadıköy)
+kemküm zart zur işte ben bi yol parası istiyorum tabi ki mecbur değilsin vs
-de siktir git amca
0
azizakin
(17.02.16)
vay amk sirf duyurudan bu saatte 3 kisi denk geldigini (ustelik bir tanesi de 3 yil oncesinden bahsediyor) soyluyorsa o.c. coktan trilyonluk olmustur. ulan isin gucun olmayacak dove dove gercekten dilenci gibi sakat birakacaksin boylelerini.
0
mayeskuel
(17.02.16)
bunun bir de, "annem cok hasta, acilden ciktik, taksi paramiz yok" versiyonu var.

uyanik olmak lazim.
0
bigl0rd
(17.02.16)
Kadıköy-Beşiktaş vapurunda akbil 2.30 basmıyor mu hadi varsayalım akbilide yok birde akbil alsa içinde 4 TL yüklü olandan eder 10 TL. 2.30 Vapura binse geriye kalıyor 1.70 kalanla da bir aktarma yapar.
Bunların bir de güzel giyimli cüzdanı kaybettim veya öğrenciyim diyen versiyonları var dikkatli olmak lazım.
0
bapyemir
(17.02.16)
Sokak literatüründe "sinyalci" diye geçiyor bunlar.

O değilde, dün otobüste teyzenin biri, cüzdanımı unuttum diye yol parası istedi benden. Cüzdanı unuttunsa otobüse nasıl bindin dedim. 1 tl. ye kadar indi. Samimiyetine inanmadığım için para vermedim.

Bir de geçenlerde genç bi kadın önüme çıktı, patik filan örmüş satıyor. Almak istemedim. Çocuklarım evde yemek bekliyo, nolur al dedi. Ben de Bim'den bir tavuk aldım, bunu götür pişir çocuklara dedim. Teşekkür edip aldı.

Ülkecek ne hale geldik!
0
old possum
(17.02.16)
bana gore dilenci sadece para dilenen degil. ayni zamanda gormekten gina getiren "ben de 2 cocuk okutuyorum mendil alir misiniz?, oglum sunlardan biri alsana" seklinde satis yapan yaslilar da dilenci.
0
mayeskuel
(17.02.16)
Allahın Keçiören'inde do you speak English diye birine rastlamıştım yıllar önce aynı şekilde. Adama yardım etmedim yıllardır dolanıyo demek yazık.
0
confessions of an adman
(17.02.16)
dolandırıcı evet.

ben de bi benzerine denk geldim 2-3 sene önce.

annemle yolda gidiyoruz, "havaalanında çalışıyorum, benzinim bitti. elimde oradan alınmış çok pahalı parfümlerden var, size çok ucuza vereyim, benzin param çıksın". diye yanaştı. annem inanacak gibi oldu, adamı siktiredip yolumuza devam ettik.

bu da öyle bir taktik, aman inanmayın. :)

ekşiye de yazmışlar.

eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
hayirsiz
(17.02.16)
aynı olay kadıköyde başıma geldi. bildiğimiz türk aksanıyla ingilizce konuştu bir de bizimle. tabi ki yemedik :)
0
avonkatalogu
(17.02.16)
(3)

30' undan Sonra Yazılımcı Olmak

liriamer
Böyle birşey mümkün mü ? Hani alanımda çığır açayım falan gibisinden bir iddiam yok. Hollanda' ya göçmek gibi bir niyetim var epeydir, fakat adamların asıl istediği yazılımcı ve IT ci. Bu yaştan sonra bu iş olur mu ? İhtimali var mı ? Birikmiş param var, mevcut işimi bırakıp şu işin kursuna vs gidey
Böyle birşey mümkün mü ? Hani alanımda çığır açayım falan gibisinden bir iddiam yok. Hollanda' ya göçmek gibi bir niyetim var epeydir, fakat adamların asıl istediği yazılımcı ve IT ci. Bu yaştan sonra bu iş olur mu ? İhtimali var mı ? Birikmiş param var, mevcut işimi bırakıp şu işin kursuna vs gideyim diyorum. TAbi Junior olacam ama olsun :)


gidip duyuru olarak açmışım, @Brk37 teşekkrüler
0
liriamer
(16.02.16)
evet mümkün. web tabanlı olur ise dahada mümkün
0
cirkinkizyokturazvotkavardir
(16.02.16)
neden mümkün olmasın. yaşı başı yok bu işin. kendi kapasitenizin farkındaysanız ve bundan maksimum faydayı alacağınıza inanıyorsanız olmaz diye bir şey yok. gaz vermek amaçlı yazmıyorum, gerçekten öyle.
0
streak
(16.02.16)
olur.

kursa gitmeni tavsiye etmem.

Henüz bilmiyorsan İngilizce öğrenmeni tavsiye ederim. Dökümantasyonların tamamı (çoğu demedim bak dikkat edersen, tamamı) İngilizce. Yine içeriğin çoğu (video, tutorial, kitap, vb) İngilizce.

Zaman içinde bazı şeylerin temelleri bile değiştiği için önce öğrenmeyi öğrenmen gerekiyor, anahtar bu. Framework tarafında şirketler devamlı "benim pipim daha büyük, ben de çıkarıcam bi framework" deyip devamlı framework çıkardığı için (3 ay sonra "işte devrimsel, kutunun dışında, daha önce hiç yapılmamıştı" deyip başka bir framework çıkarıp öncekini çöpe atıyorlar) değişiklikler çok hızlı olabiliyor. yeni versiyonlara hemen uyum sağlamak zorunda değilsin tabi, belirli bir versiyona sabit çalışacaksın genellikle. ama iş bununla kalmıyor, devamlı öğrenmek gerekiyor.

çalışacağın alanı iyi seçmen lazım o yüzden, teknolojilerin tamamı gelip geçici gerçi ama yine de arkasında destek olan bir alana yönelmeni tavsiye ederim.

www.safaribooksonline.com

ayda 29 dolar ödüyorum buraya, ABD'de birkaç büyük yayınevinin ortağı olduğu büyük bir arşivi var. Alanındaki en iyi kitaplar burada olur genelde. Bir sürü video ve konferans içeriği de oluyor.

Paylaştığım bir kamyon link vardı da, beş sayfa cevabın arasında bulamadım şuan. Birazdan bulunca düzenlerim bu mesajı.

buldum : eksiduyu.ru
0
hayirsiz
(16.02.16)
(5)

otelden ödemeden cikis yapinca noluyo? (giriste provizyon cekildi..)

rusdemezale
simdi dostlar romalilar milanolaraslen belesci degilim ama tutumluyumdur. simdi adi lazim olmayan 5-star bi otelden kuponla uygun haftasonu kuponu aldik. kahvalti dahil yaziyodu. geldik kahvalti yalan tabi.. 17 ÜRO kisi basi gunluk.. yani 2 kahvalti 68 ediyo..indirim yalan oluyo..neyse bunlar bastan
simdi dostlar romalilar milanolar
aslen belesci degilim ama tutumluyumdur. simdi adi lazim olmayan 5-star bi otelden kuponla uygun haftasonu kuponu aldik. kahvalti dahil yaziyodu. geldik kahvalti yalan tabi.. 17 ÜRO kisi basi gunluk.. yani 2 kahvalti 68 ediyo..indirim yalan oluyo..
neyse bunlar bastan da provizyon cektiler otele girerkene 450 TL filan..
sonra otelde masaj yaptirdik.. eglence seyini kullandik.. motor simulasyonu iste..
sabah da gayet dogal cikip gittik..
simdi sadece provizyonu mu alir bunlar, yoksa isin pesine duserler mi? cep telefonu filan yok.ama giriste kimlik isleniyo tabi..
basima bisey gelmeyecekse bi daha ugramayacagim bi yer.. kendileriyle baskaca isim de olmaz.. 450'yle yirtabilir miyiz. bu isler nasil oluyo ki tam?
0
rusdemezale
(15.02.16)
Kullaniminiz 450'den fazlaysa pesine duserler. Ciddi bi' sekilde de dusebilirler. Haklari. Eger daha az kullanim varsa da hepsini hacilarlar.
0
isott
(15.02.16)
size ulaşmaya çalışırlar açık bakiyeniz var diye. Ama çok da kasmazlar.
Baktılar sizden ses çıkmıyor, ne kadar açık hesabınız varsa (450TL'ye filan bakmadan) hepsini karttan çekerler.

Provizyonun ne kadar olduğu bence önemli değil burada. Büyük ihtimalle banka kapatmanızı engeller provizyon var dıye.
0
burfak
(15.02.16)
fiziksel işyeri (internet olsa durum daha farklı olabilirdi), kimliği verdiniz, karttan para çekerken pin girdiniz. tüm harcamaları karttan çekme hakları var. yaptıkları etik olmamış ama yapacak pek bir şey yok malesef.
0
hayirsiz
(15.02.16)
kartı kapatırsanız babayı alabilirler. alamayabilirler de tabi, akıl vermek gibi olmasın.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(15.02.16)
provizyon çekildiğine göre kart bilgileriniz adamda. provizyonu alırlar yetmezse şayet üstünü çekerler. kartı kapatırsanız banka iletişime geçip gerekli belgeleri gösterdikten sonra kartınız yerine gelecek yeni karttan yine çekerler. (bkz: mail order) sözleşmede açıkça kabul ediyorsunuz bunu.

Arkadaşım araba kiralayıp ceza yedikten sonra bir zekilik yapıp kartı kapattırdı komple kapandı daha sonra bankadan borç ekstresi geldi sonraki ay. yani işin özü adamlar parasını her türlü alır hacı.
0
gozu acik sevisen yahudi
(15.02.16)
(5)

Nesnelerin interneti

hlt1985
nerede bulunur şöyle değişik nesnelerin interneti ürünleri? D&r da satılan ampullerden bahsetmıyorum sole daha degısık urunlerden arıyorum.
nerede bulunur şöyle değişik nesnelerin interneti ürünleri? D&r da satılan ampullerden bahsetmıyorum sole daha degısık urunlerden arıyorum.
0
hlt1985
(14.02.16)
ebay?
amazon??
0
jimjim
(14.02.16)
Spesific bir veri tabani yok, iot veya android forumlarinda stock ürpnlerle alakali detayli bilgi var. Bir tanesinde hue tarzi lampa bulunurken digerinde garaj vs gibi seyler icin smsli, bluetoothlu, priz kontrolü yapabilen cihazlar bulunuyr. Istege göre arama yapmak gerekiyor. Ancak redditte vs cokca bilgi edinilebilinir.
0
aynadakiyabanci
(14.02.16)
beacon'lar bir iki seneye her yere yayıldığı zaman insanlar "anaaaaa güzelmiş lan bunlar, telefona bildirim geliyo hemen" deyip bu cihazları merak etmeye başlayacak, ona kadar zor bence. özenme faktörü eksik şuan.
0
hayirsiz
(14.02.16)
bu konuyla ilgili soyle bir sey var:

scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net

IOT daha cok endustriyel sektor icin var.
0
foster
(14.02.16)
belki benim gibi takip eden vardır. bu site gayet iyi:)

iotlist.co
0
🌸hlt1985
(14.02.16)
(17)

anketimsi soru - ölümden döneniniz var mı?

galandar kostumu
ölümcül hastalık olur, kaza olur? nasıl kurtuldunuz?anketimi Allah korusun diyerek kapatıyorum
ölümcül hastalık olur, kaza olur? nasıl kurtuldunuz?

anketimi Allah korusun diyerek kapatıyorum
0
galandar kostumu
(14.02.16)
Iyi yuzme bilmeyen sevgilimle biraz denizde uzaklastik ama boyumuzu aşmıyordu. Nasıl oldu anlamadım birden kendimizi derinde bulduk. Sevgilim panikleyip batmaya başladı. onu kurtaracam diye uğraşırken beni de batırıp çıkarmaya başladı. Can havliyle iki tokat attım kucaklayip üç sefer kıyıya doğru fırlattım. Kısacık bir mesafe aslında ama sakin kalmasam ikimiz de ölebilirdik.
0
burty
(14.02.16)
yüzme kursuna katılmıştım, boktan bir otelin bodrum katındaki havuzda çoluk çocukla beraber kapalı bir mekanda boğulayazdım. çok ama çok su yuttum, hocaya kendimi duyurabilmek için elimi su yüzeyinde çırptım, öyle kurtuldum.

dışarı çıkınca uzun bir süre nefes alamadım.
0
feel the blanks
(14.02.16)
çocukken zatüreden öleyazmışım. bütün vucudum morarmış ve sabaha ölür demişler. sabah bir mucize gerçekleşmiş ve hayata tutunmuşum. hala ciğerim tam iyi değil ama olsun :)
0
nekolaytezla
(14.02.16)
okurken bile içim darlandı gençler, 2 tane bogulma vakası. geçmiş olsun
0
🌸galandar kostumu
(14.02.16)
Ölümden dönmek değil de sıyırmak diyebiliriz :D Baya da komik aslında her aklıma geldiğimde gülüyorum. Bundan bir 15 sene öncesi tarladaki bahçe evine yeni tuvalet yaptırılmıştı ama öyle dandik bir şeydi ki zaten örümcektir karafatmadır derken korka korka girerdim. Altından da ırmak geçerdi yılan falan çok olurdu. Birgün yine girdim tam o sırada kocaman bir örümcek gördüm işimi alelacele bitirip kaçmaya başladım ben kendimi dışarı attıktan 2-3 dakika sonra tuvalet tamamen aşağıya çöktü ırmağa. Artık nasıl bıraktıysam :B
0
Atimi
(14.02.16)
supraventriküler taşikardi -ama bu en kötü olanı
şehrin en kalabalık zamanı, yaz ortası, panayır var, ana cadde ve ona çıkan tüm yollar trafiğe kapalı ve zibil gibi insan dolu, olay yurtdışında
ben sadece kalbimin (o ara 150 atıyormuş) korkunç attığını, tüm kanımın çekildiğini, yerin ayaklarımın altından kaydığını hatırlıyorum (ve hayır yeşilaycı bir bünyeyim bişey içmemiştim, sadece çok ama çok yorgunum, okul, iş, deli gibi çalışıyorum, stres bin beş yüz ve zayıflıktan da kırılıyorum ve henüz esas hastalığıma teşhis koyulabilmiş değil)
küt diye bayılmışım beni bir arkadaş tutmuş da kafamı yere çarpmamışım ne nefes alabiliyorum ne nabız düşüyor, sağlık ekibi çağırmışlar buralarda bilincim biraz biraz yerinde
ekip gelince bir şeyler yaptılar hatırlamıyorum ama nabzım normale döndü tabi ki, beni sedyeye koyup 1-2 sokak aşağıdaki iftaiye binasına taşıdılar sedyeyle tıngır mıngır sedye üzerinde gittik o çok komikti
orada tekrar müdahale ettiler ben bu noktadan sonra tüm gücümü tüketmiştim ve yolu hatırlamıyorum
oradan ambulansla tıp fakültesine gitmişiz, gözümü nöroloji acilinde açtım sonra da saatlerce uyudum.
0
niye ama
(14.02.16)
6 yaşlarında falan oç bi çocuk beni havuza itmişti. babam farketmese boğulurdum.
0
gliderpilot
(14.02.16)
Büyükada'ya gittik manitayla, gezdik dolaştık, sevişicek yer arıyoruz. Aya yorgi'ye çıkmadan hemen önceki alanın sağ tarafından giden yoldan girdik, biraz ileride güzel manzaralı önü açık bi tepe var, oradan girdik çalıların içine. İyice sote olsun diye fizibilite çalışması yaparken bastığım toprak kaydı ve ben uçurumun kenarına yuvarlandım. Yüz üstü yatıyorum sürtünme artsın da kaymıyım diye, ama hareket ettikçe üst tabaka yumuşak toprak kayıyor. Sağ ayağımı birazcık sağ tarafımda kalan ufak bi taş Kaya parçasına dayadım çıkar yol arıyorum, manita sinir krizine girdi gülüyor yardım edemiyor. Ben de bozuntuya vermiyorum sakinleşsin diye ama resmen ölecem galiba modundayım, en ufak harekete kayıyorum çünkü. Sonra biraz sakinleştik, bu dallara tutunarak bana biraz yaklaştı, çantasını uzattı ona tutundum çekti biraz ben dallara yetişene kadar, tuttum dalı kurtuldum. Sonra ayak izlerime baktım, 1 metre falan kalmış uçmama, aşağısı direkt uçurum. Hayatımda en çok korktuğum an sanırım, aynı zamanda en eğlencelisi.

1 saat falan nefeslenip sonra yine seviştik tabii ^_^
0
baba jo
(14.02.16)
6 yaşındayken sokakta KEDİİİİİİİİİİ diye koşarken araba çarptı. yanımda bir topluluk oluşmuş, biraz yerde yattım herhalde. belki de bilincim gitti, bilmiyorum. adamın biri "öldü mü acaba, dürtsene" gibi bir şeyler diyordu, korkarak ayağa kalktım. adamın yüzündeki dehşeti görünce daha çok korkmuştum. ölen benim lan, sen niye benden daha çok korkuyon? iki üstte de aynısı olmuş, birilerinin "öldü mü lan o" demesi insanı dehşete düşürüyor gerçekten. hani birileri bu soruyu sorduğuna göre demek ki ya öldüm ya ölmek üzereyim herhalde diye düşünüyor insan :)

bir önceki sene de bedava domates diye ağacın birindeki kırmızı şeyleri yemiştik, apartmandaki bir elemanla hastanelik olmuştuk.

yine aynı yıl yeni dökülmüş betonun içine düşmüştüm ama belime kadar geliyordu. 24 yaşına geldim, hayatımda en çok korktuğum anlardan biridir. ileri gitsen gidemiyon geri gitsen gidemiyon. babam çekip almıştı ama nerden baksan iki üç dakika durmuşumdur orada :D
0
hayirsiz
(14.02.16)
1 kg doğmuşum :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.02.16)
1- 5 yasinda taklalar attigimiz bir trafik kazasindan kurtuldum. buyuk sans ki kimseye ciddi bir sey olmadi.

2- 6 yasinda boguluyordum. tanimadigim bir adam cirpinislarimi gorunce kurtarmaya geldi.
0
bohr atom modeli
(14.02.16)
Bazıları sayılmayabilir bazılarını da artık anonim olmadığım için yazamıyorum.

*anne tarafından bir akraba bebek arabasının mandallarını indirmemiş. Annemlerin ordaki evde de böyle bir yükseklik var bir insan boyu kadar maksimum altında inşaat demirleri. Araba kayınca bebeği çıkardım ama tutamadım bir yeri sırt üstü düştüm aşağı bebek kucağımdayken. Kafamı iki yerden kesti o demirlerin ucu. Dikiş falan işte. Bebek ağlamadı bile ben de o günden sonra hiç üç numara yapamadım saçlarımı.

*lisedeydim hatırlamadığım bir sebepten kavga etmiştim işte ben gittiler sandım sigara yakmaya çalışırken taşla vurmuş kafama 8 dikiş de ordan.

*bir kere çok içmiştim tekli koltukta ters yatıyodum niyeyse. Kafam göt yerinde yani. Kusmaya başladım işte çok salak bişeydi iyi ki öyle ölmedim.

*sahilde ters çevrilmiş sandalların içinde takılıyoduk. Küreklere dayamışlar böyle. Arkadaş kolumdan tutup çekti hiçbir şey yokken kızdım tekrar giriyodum tam düştü kayık. Ölmezdim ama onda muhtemelen.

Onun dışında boğulmalar, ağır hastalıklar falan standart zaten. Her çocuk yaşamıştır herhalde.
0
Giovanni Pipitto
(14.02.16)
Düşününce aklıma pek gelmedi ama gün içinde bile olabiliyor anlık şeyler. Six feet under tipi ölüm şekillerinden çok korkuyorum :)

Lisedeydim, 2. Sınıftaydım sanırım akşam okuldan döndüm minibüsten indim otobüs durağında. Karşıya geçicem tramvay yolu var. Geçtim karşıya tam tramvay yoluna adımımı atıcam arkamdan bi kadın bağırdı böyle feryat eder gibi. Anaa dedim nooldu biri kadını mı dövüyo olay mı var diye baktım arkama. Otobüs durağından kadın bana sesleniyormuş dur diye. Şoka girdim resmen önüme baktım ilk vagon geçmiş bile önümden. O adımı atsam cidden kalacakmışım tramvay altında. Hiç uyarı sesi verdiğini ray sesi geldiğini hatırlamıyorum kulağımda kulaklık da yoktu etrafıma da baktım sanıyodum. İnsanın açıklayamadığı anlar olur öyle bir şeydi sanırım.

3 sene önceki kışın bir gece abimle gece film izleyelim dedik. O günlerde annem konfeksiyondan cuvalla elyaf almıştı yer yatağı yapmıştı evde. Pofuduk bişey olmuştu ben de bayılırım yerde yatmaya. Gece serdim onu ben yerde yatıcam dedim. Odamızda da kömür sobası vardı çok soğuk olursa yakıyoduk. Yatağın ucu sobaya değiyodu oda dardı yani. Biz abimle sobayı yakmadan uyuduk. Sabah annem 6 gibi girmiş odaya biz derin uykuda duymuyoruz tabii yakmış sobayı çocuklar üiümesin diye, gitmiş odadan. Öğlen uyandık odada yanık kokusu var allah allah diyoruz bacadan herhalde. Kalktım yer yatağını toplıycam şoka girdim yatağın ucu 1 karış kadar bi alanı yanmış sobaya yapışmış kendi kendine sönmüş. bi çığlık attım bu ne diye annem geldi ben sobayı yakmıştım dedi abimle ben mal olduk oha anne ölecektik ruhunuz duymayacaktı diye. Anam anam ucuz atlattık. Ondan sonra evde bir daha kömür sobası yakılmadı tabii :)
0
apartman teyze
(14.02.16)
4 yaşımdayken soluk boruma kocaman bir şeker kaçtı. baya çırpındığımı hatırlıyorum. morarmışım falan. ailem yanımda değildi hemlich manevrası bilmiyo tabi kurtarmaya çalışanlar da. ayaklarımdan yakalayıp baş aşağı çevirip sallıyolar sırtıma geçiriyolar falan. ben ise ulan ölürken bile huzur vermediniz diye sövüyorum 4 yaşımdaki halimle. lol. neyse zaten bi süre sonra nefessizlikten bayılmışım. ayıldığımda evde yataktaydım. göğsümün ortasında da sağlam bi ağrı vardı.
0
shotgunwoman
(14.02.16)
Hatırlamıyorum ama doğarkenmiş.

Annem beni erken doğurmuş, kimse beklemiyormuş. Çok stresli, gürültülü, üzüntülü bir hamilelik dönemi geçirmiş. O sırada annem-babam köyde öğretmenler, sancıları tuttuğu için hastaneye getirmişler. Yalan sancı sanmışlar, annemi ilçe hastanesinde yatak kalmadığı için bu jinekolojik muayene yapılan sandalyeye yatırmışlar, orada bırakmışlar geceyi geçirsin diye. Babamlara da "Eve dönün, yarın gelirsiniz" demişler. Saat 09.00 gibi annemin yanında hiç kimse yokmuş ve doğmaya başlamışım. Mesai 09:30'da başlıyormuş, kimse de doğum beklemediği ve orada yatak olmadığı için kimse yokmuş. Annem "Doğurunca aşağıda bir kova var, onun içine çakılacaktın. Doğmaman için uğraştım" diyor. Bir yandan da avazının çıktığı kadar bağırmış. O sırada bir hemşire işe erken gelmiş, elini yıkıyormuş. O annemi duymuş, eli yarı sabunlu bir şekilde gelip, beni doğurup öylece annemin kucağına bırakmış. Sonra ellerini yıkamış, gelip beni temizlemiş ve bir şeylere sarmış. Doktor geldiğinde beni annemin kucağında doğmuş bir şekilde bulunca şaşırmış. Ancak, fazla küçük doğmuşum. Doktor "ilk 40 günü atlatırsa yaşar, yoksa yaşamaz" demiş ama küvez, vb. de olmamış. Eve göndermişler. 40 günü atlatmışım bir şekilde.

Bir sonraki ise birkaç ay önce. İşe gidiyordum, servisi kaçırdığım için metrobüse doğru ilerliyordum. Üstte bir üstgeçit var, üstgeçiti de içinde görünmeyecek şekilde levhalarla kapamışlar. Üstgeçitte de işçiler çömelmiş bir şekilde çalışıyormuş. Üstgeçitin kendisi ile levhaları arasında 5 cm'lik falan bir boşluk var. Ben de üstgeçitin altında, metrobüse ilerlerken, tam üstgeçitin bittiği yere gelmişken ayağımın uç kısmına bir inşaat aleti düştü. 2.5 İngiliz anahtarı büyüklüğünde ve ağırlığında diyelim. Tırnağım morardı ama düşmedi. Pansuman yapıldı. Ancak, belki bir saniye farkla o şeyin 3-4 metreden kafama inmesinden kurtuldum. O ağırlığı kafama yeseydim şu an olmazdım, çok ağırdı.
0
aychovsky
(14.02.16)
otobüs çarptı.
kampüs içi körüklü otobüs bildiğin eziyordu. tekeriyle dans ettik. son danstı bi cm daha yakın olsaydım.

menisküs ameliyatından sonra okula 3.kez gitmişim sırtımda çanta son durakta indim yavaş inerim yürüyemem dizi hareket ettiremem nolur nolmaz diye.

tam indim çantaya bi çarptı körükten sonraki kapıdan inmiştim ön tarafı çevirince kıç tarafı dönüyor ya. hah öyle bişey oldu sanırım. bi baktım çanta kaldırımda ve düzgün bi biçimde ben yerdeyim ters dönmüş kaplumbağa gibi.

bi kaşe kaban ve bi güzel hırkaya maal oldu.
0
indescribable
(14.02.16)
ayrıntıları açıklayamayacağım bir yerde bir saniyelik dusunceyle ya sakat kalacaktım ya da ölecektim.

Allah korudu.
0
anonymice
(14.02.16)
(5)

kafamın asla basmadığı hesaplama sorusu-bilgisayar ekranı içerir

baba jo
mevcut kullandığım laptop 15,6 inç. masaüstü sisteme geçme planım var, 23 inç monitör alacağım. bunlar eldeki veriler.yatağın ucunda sırtımı yaslayıp yatar-oturur pozisyonda takılıyorum nette, laptop kucağımda sıkıntı olmuyor tabii. ama masaüstü olunca ekranı kucaklayamayacağım doğal olarak. sorun ş
mevcut kullandığım laptop 15,6 inç. masaüstü sisteme geçme planım var, 23 inç monitör alacağım. bunlar eldeki veriler.

yatağın ucunda sırtımı yaslayıp yatar-oturur pozisyonda takılıyorum nette, laptop kucağımda sıkıntı olmuyor tabii. ama masaüstü olunca ekranı kucaklayamayacağım doğal olarak. sorun şu ki, ben yine aynı pozisyonda kalırsam o boyuttaki ekrandan örneğin sözlükteki entry'leri okuyabilecek yazı boyutunu görebilir miyim? bunun simülasyonunu yapmaya çalıştım ama beceremedim.

şöyle ki;
gözümle monitörü koyacağım mesafe 185 cm civarı. diyorum ki laptop ekranını aynı mesafeye koyayım, sonra yazıyı şu kadar büyüteyim ki 23 inç 1920x1080'lik ekranın görüneceği şekle eşit olsun. böyle bişey mümkün mü? mesela mevcut kullanımda 60cm fark var gözümle ekran arasında. ekranı %100 yakınlaştırıp mesafeyi 120cm; %200 yakınlaştırıp 180 cm'i simüle edebilicem diye düşünüyorum. ama işin içine çözünürlük girince kafam almadı çünkü laptop'ınki 1366x768. çözünürlük artınca yazıların ekrana oranı artıyor, daha küçük görünüyorlardı sanki. öyle miydi? :/

dediğimi anlatabildim mi bilmiyorum ama sizlerden fikir istiyorum. bütün söylediklerimi unutup görme problemi olmayan birinin 23 inç full hd çözünürlükteki bir monitörde sözlüğü 190 cm'den okuyabilme ihtimali üzerine yorum da yapabilirsiniz. derdimi sikmek isteyenler sıraya girsin lütfen...
0
baba jo
(14.02.16)
ctrl ve + tuşlarıyla sayfaya zum yaparsın. ne kadar zum yapacağın senin gözlerinle alakalı. zum yaptıkça sayfanın tümünü aynı anda görme şansın azalır.
0
cekilmis gayfe
(14.02.16)
işte o yüzden bütün bunların derdine düştüm ben de, zum yapmaya gerek kalacak mı bir mesafe mi diye.
0
🌸baba jo
(14.02.16)
o gözünle alakalı bir şey
0
cekilmis gayfe
(14.02.16)
e gözümle alakalı tabii, o yüzden görme problemim olmadığını belirterek görme problemi olmayan normal insanların fikrini istedim. ondan önce istediğimin ise alakası yok zaten gözle.
0
🌸baba jo
(14.02.16)
Şuan bu yapmak istediğin şey yüzünden web dizayn dünyası ikiye bölünmüş durumda. Hani bazı kanallarda "bilim camiası ikiye bölündü" diye haberler olur ya, heh onun gerçek olanı bu.

her internet sitesi bu yapmak istediğin şeyle uyumlu değil.

bir taraf "öyle bir site yapalım ki her monitörde güzel olsun, fontlar responsif olsun" diyor, diğer bir taraf da "kanka ben 960 pixel yaparım, kullanırsan kasıma kullanmazsan ekime kadar" diyor. Sen 2560x1920 monitörde de açsan o siteyi 960 pixel olacak, 1024'te de açsan 960 olacak. İğrenç bir görüntü ama böyle yapmakta haklı nedenleri var bazı sitelerin. Mesela ekrandaki yazı belirli bir karakterden fazla olursa "bu ne lan böyle, bi kamyon yazı" deyip okumazsın ama 75 karakterde bir alt satıra inerse okursun. Facebook, Twitter, hep böyle. Bilim böyle diyor, uydurma rakam değil. Bir de görecelilik kavramı var. Yaptığın internet sitesi her yerde olabildiğince aynı gözükmeli. Her siteye uymuyor bu haliyle, çok şey koyarsan masaüstü tamam ama mobilde alan küçücük nereye sokacaksın o kadar butonu? O zaman ya özellikleri biçeceksin ya da siteyi birkaç farklı çözünürlüğe uygun tasarlayacaksın, şuan ikincisi yapılıyor mecburen.

www.smashingmagazine.com

Çok büyük bir monitörle önce Facebook'a (akış olur), sonra da Reddit'e gir, dediğimi anlayacaksın.
0
hayirsiz
(14.02.16)
(10)

kediniz kıyafetlerinizin üzerine yatıyor mu?

soso
bu yaygın bir olay mı? hayvan yeni çıkardığım kıyafetlerimin üzerine yatıp kalkmıyor. hatta normalde şımarık olan kedi, kıyafetlerimin etkisiyle baya da sakinleşip saatlerce uyuyor. acaba benim böyle yatıştırıcı etkisi olan özel bir kokum mu var yoksa genelde kediler böyle şeyler yapıyor mu?
bu yaygın bir olay mı? hayvan yeni çıkardığım kıyafetlerimin üzerine yatıp kalkmıyor. hatta normalde şımarık olan kedi, kıyafetlerimin etkisiyle baya da sakinleşip saatlerce uyuyor. acaba benim böyle yatıştırıcı etkisi olan özel bir kokum mu var yoksa genelde kediler böyle şeyler yapıyor mu?
0
soso
(12.02.16)
evet. her gün olmasa da zaman zaman yapıyor. sıcak olması ve kokudan dolayı olduğunu tahmin ediyorum
0
whatyougetiswhatyoudid
(12.02.16)
yeni çıkardıklarımıza anında çörekleniyor, ama akşamdan yarın giyeriz diye hazırladığımız jilet ütülü kıyafetleri de sabah kırışık ve üstü kedi tüyü kaplı buluyoruz hep :)
0
kakamelsokoban
(12.02.16)
Evet kıyafetleri ne zaman ortada görse üzerine yatar.
0
Dr_Stat
(12.02.16)
Uzerinde sahibinin kokusu olan seyleri sever kediler. Bir de bizimki disi mesela, hep benim kiyafetlere gidiyor, hatununkilere pek salca olmuyor. En son camasir sepetinde yakaladim hatta. aha burada:

www.instagram.com
0
fortisvita
(12.02.16)
çok yaygın. sadece kıyafete değil, çantaya, ayakkabıya da yatıyorlar. :)
0
whimsical
(12.02.16)
Sicak ve senin kokun kedi icin cok cazip, benimki de yatiyor :)

En son hizini alamayip kucagima geliyor zaten asdfsc
0
neferkitty
(12.02.16)
Mobildeyim editleyemedim bir de yebi yikanmis kiyafet ve carsaflara da yatiyor, yeni aldigim kiyafete de direkt atliyor
0
neferkitty
(12.02.16)
sadece üzerine yatmakla kalmayıp bazılarına işiyor. dışarıdan gelince paçalarıma yapışıp kafasını sürtüyor, niyeyse gereksiz bi sevinç kaplıyo hayvanı pantolona kafasını sürtünce. pantolonu çıkarıp kenara bırakarak test ettim, keramet bende değil pantolondaymış.

yeni yıkanmış ve üzerinde parfüm olanlara yapıyor daha çok, bir de dışarıdan gelip koltuğa bıraktığım pantolonların da paçalarına işedi birkaç kez. sanırım kokuyla ilgili bir durum :H

daha bu sabah yatağın kenarını yüzünden evde ufak çaplı bir kriz yaşandı, ahahahaha... :D
0
hayirsiz
(12.02.16)
çanta ,ayakkabı, terlik,kıyafet.
bebeklikten bugüne aynı
0
rakicandir
(12.02.16)
evet. hele terli kıyafet çorap vs daha çok seviyor. yalıyo tişörtü :D
0
rayde
(12.02.16)
(20)

yemekten kıl çıkarsa tepkiniz ve sonuç?

diffarensiyel
1-Yemeğe para verdiniz. (Restoran, sipariş, fast food vs.)2-Anne, kaynana, teyze gibi saydığınız kişiler tarafından yapıldı.3-Siz yaptınız.Sonuç derken, yemeği bırakırım, devam ederim, kılı kenara koyarım vs.
1-Yemeğe para verdiniz. (Restoran, sipariş, fast food vs.)
2-Anne, kaynana, teyze gibi saydığınız kişiler tarafından yapıldı.
3-Siz yaptınız.

Sonuç derken, yemeği bırakırım, devam ederim, kılı kenara koyarım vs.
0
diffarensiyel
(11.02.16)
1. pahaliysa sikayet ederim, ucuzsa zaten cok bi sey beklememek gerekir diye ugrasmam sanirim. (not: yemeksepeti'nden siparis etmissem yorum yazarim sayfalarina)
2. onlar gormeden gizlice cekip alirim, hicbi sey olmamis gibi devam ederim.
3. sikimde olmaz.
0
hopeless
(11.02.16)
hepinde de kılı kenara koyar devam ederim. insanlık hali. olabilir.
0
theguardianofthecemetery
(11.02.16)
1: Tatsızlık çıkarmam ama yemeği yemem.
2: Tatsızlık çıkarmam ama yemeği yemem.
3: Hay amk derim yemeği yemem.
0
angelus
(11.02.16)
1. yiyemem.
2. annem yapmışsa kenara koyar yemeye devam ederim. akraba vs. ise yemem. ama söylemem de. doydum derim.
3. yine yerim.
0
ruhen hastayim ben
(11.02.16)
yüzde 70 benim sakalımdan düşmüştür zaten. diğer yüzde 30 ihtimal için de arıza çıkartmam. kimse görmeyecek şekilde kılı etkisiz hale getirip yemeğime devam ederim.
0
rygard
(11.02.16)
Luks bir mekan degilse kenara koyar devam ederim. Ortalama bir mekansa yine iyi para vermissem cikarir yemeye devam eder parasini verir sonra soylerim kil cikti diye.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.02.16)
1- Şikayet ederim.
Hiç değilse, restoranı arayıp "böyle, böyle gönderdiğiniz yemekten kıl çıktı haberiniz olsun" derim mutlaka.
2- Gene söylerim; fakat diplomatik ilişkiler gereği daha şaka yollu söylerim. kılı bir kenera koyup yemeyi yemeye devam ederim.
3-Eğer başkalarına yaptığım yemekten kıl çıkarsa sağlam utanırım; yok kendime yaptıysam, zerre umursamam. Kılı bir kenara koyar, yemeye devam ederim.
0
pangea
(11.02.16)
1) Muhtemelen garsonlara nazikçe söyler değiştirilmesini talep ederim. eğer benden düşmüş olma ihtimali varsa, yani yemeğin sonlarında farkedersem sallamayabilirim.
2) çaktırmadan çıkarır yemeğe devam ederim.
3) Daha dün kocaman bir tencere yoğurt yaptım, üzerinde kıl değil ama böyle toz, tüy gibi bişeyler gördüm ağzı açık kaldığında havadan geçti sanırım, temizledim tabi ki, kendim yaptıysam hayatta atmam.
0
yonge and bloor
(11.02.16)
1-durumu bildirip yeni bi tabak yemek isterim.
2-söylemem ama o kılı ordan alırken herkesin farketmesini sağlarım. peçete ile yavaşça alıp peçeteyi uzun uzun katlayıp kenara koyarım.
3-kılın bana ait olduğundan emin olabilirsem yemeye devam ederim.
0
sttc
(11.02.16)
1- ortaligi ayaga kaldirmadan, bunu degistirir misiniz derim.
2- caktirmadan cikarir, gormezden gelir devam ederim.
3- cikarir, gormezden gelir devam ederim.
0
bohr atom modeli
(11.02.16)
Son 2 sinde sıkıntı yok, her türlü yemeye devam. Ama ilkinde rahatsız olurum soylerim değiştirir misiniz diye.
0
rayde
(11.02.16)
1- geri gönderirim bir daha uğramam
2- belli etmem, bir şey demem utanıp üzülmemeleri için.
3- kendim yiceksem de yemem.

bir kere eşimin kardeşi annemin yaptığı yemekten çıktığını söylemiş ne kadar zaman oldu hala utanıyorum.
0
sayns
(11.02.16)
Her türlü içim kalkar, öğürürüm refleks olarak mutlaka. O benim için göze bir şey yaklaşırken gözü kapamak gibi bir refleks. Bir andan sonra kendime gelirim.
Restoranda tabağın değiştirilmesini isterim, diğerlerinde bir şey olmamış gibi yerim.
0
aychovsky
(11.02.16)
kenara koyar devam ederim.
0
basond
(11.02.16)
her zaman her durumda, yemekteyiz programınd ayaptıkları gibi "KIL BULDUM" diye göstere göstere bağıra bağıra hayvanlık yaparım ki sonraki yemeklerinde dikkat etsinler aşçıyı mı kovuyorlar bone mi takıyorlar napıyorlarsa yapsınlar yemekten kıl çıkması insanların sağlığıyla oynamaktır, cahilliktir.
0
kaledekiyalnizlik
(11.02.16)
1- Bir kısmını yiyip garsonu çağırırım, sakince gösteririm. Şef falan gelir zaten hemen olay çıkmasın diye, daha güzel bir yemek getirir. İşime gelir.
2- Gülümseyerek söyler (bildirir) tabaktan çıkarıp yemeye devam ederim.
3- Zaten acayip kıllıyım, çıkarır yemeye devam ederim. Kılda tiksinecek bir şey göremiyorum. Çok abartıyorlar. Adam götünü elleyip yemek yapabilir ve ruhun duymaz. Millet çok temiz titiz hassas numarası yapmaya o kadar alışmış ki. Tuvalete lavabo diyen samimiyetsizleri de sevmiyorum. Elini yıkayacaksan lavabo sorarsın ama sıçacaksan tuvalet sorarsın. Ben tuvalet sorunca mal mal bakıyorlar.

Millet dengesiz ya.
0
yirmisantim
(11.02.16)
kol kılı gibi bi şeyse her türlü yerim ben.
0
icim urperiyor
(11.02.16)
1-) yemeği aldığım yere götürüp uyarırım. bedava yemek önerirler, kabul etmem. bir süre (belki hiç?) yiyemem zaten oradan, tiksinirim.
2-) yemeği yapan annemse kılı çıkarırım, yerim.
3-) kılı çıkarırım, yerim.
0
hayirsiz
(12.02.16)
1. şikayet ederim
2. çaktırmam doyduğumu belirtir yemeğin kalanını yemem
3. yemem
0
kuzey li
(12.02.16)
kıl gormeye dayanamam ben, boyle oldugu ıcın de ılla benım yemegımde cıkar.
kendı yaptıgımı bıle doker yıyemem, annemler falan alıskın zaten baska yemek yaparlar para verdıgımde belırtırım ıcımde kalmasın dıye, yemeksepetı'nden soyledıysem yorumumu hemen yaparım ama mılletın ıcınde aaa kıl cıktı dıye bagırmamaya calısırım cok onemsemeyen ınsanların da ısrarla mıdesını kaldırmak hos olmuyor.
0
pamuk helvalar cebe
(12.02.16)
(5)

isveç'te hangisi daha mantıklı?

gzg
türkiye'den alınma bankamatik kartı ve kredi kartımız (mastercard ve amex) var. isveç'te bir atm'den para çekip (sek) kullanmak mı daha mantıklı, yoksa kredi kartı ile ödeme yapmak mı? kredi kartı her yerde (ulaşım, restaurant, market vs.) geçiyor mu?
türkiye'den alınma bankamatik kartı ve kredi kartımız (mastercard ve amex) var. isveç'te bir atm'den para çekip (sek) kullanmak mı daha mantıklı, yoksa kredi kartı ile ödeme yapmak mı? kredi kartı her yerde (ulaşım, restaurant, market vs.) geçiyor mu?
0
gzg
(11.02.16)
amex bazı yerlerde geçmeyebilir.

atmden para çekerken kur dönüşüm ücreti + komisyon + para çekme ücreti ödersiniz. bunun alt limiti olur, örneğin 0-50 lira arası 5 lira + %3 komisyon + kur dönüşüm ücreti, 50-500 lira arası 5 lira + %3 + kur dönüşüm ücreti, vb. bu rakam hesap kartıysa komisyon daha az olur tabi. kredi kartında böyle ama.

kartla ödeme yaparken sadece kur dönüşüm ücreti ödersiniz.

uzun süre kalacaksanız en iyisi oradaki bir bankadan kart çıkartmak olur.
0
hayirsiz
(11.02.16)
kredi kartı geçer ve para çekmekten daha ucuza gelebilir. Bende öyle olmuştu sanırım visa-mastercard işin içinde olunca kurdan bindirme yapamıyorlar. Diğer türlü Garanti bankası mesela euro 3,10 ise 3,25 olarak falan çeviriyordu.(sayıları salladım)
0
rodriguez2
(11.02.16)
kredi kartı kullan uğraşma para çekmekle
0
cevizlikarpuz
(11.02.16)
ne kadar kalacaksınız bilemiyorum tabii ama ben 1 hafta boyunca sadece kredi kartı kullandım, kartın geçmediği hiçbir yere rastlamadım.
0
aritmetik iyi kuslar pekiyi
(11.02.16)
İsveç'ten döndüm. Kredi kartı kullanmak kesinlikle çok mantıklı. Geçmeyen tek bir yer bile görmedim. Üstelik komisyon yok, bir şey yok. Direkt kur farkı var.

Not: AMEX çoğu yerde geçmiyor. Visa/MasterCard her yerde geçiyor.
0
🌸gzg
(17.02.16)
(5)

Forumların yerini ne aldı?

akhenaten
Selam, bir ara millet msn grupları ve forumlarda gevezelik ediyordu. Ben en son orada bıraktım. Şimdi bunun yerini alan bir şey var mı? (Tinder gibi ikili uygulamalardan bahsetmiyorum, daha karma bir şeyler)
Selam, bir ara millet msn grupları ve forumlarda gevezelik ediyordu. Ben en son orada bıraktım. Şimdi bunun yerini alan bir şey var mı? (Tinder gibi ikili uygulamalardan bahsetmiyorum, daha karma bir şeyler)
0
akhenaten
(10.02.16)
Sozlukler var iste, Eksi Sozluk vb.
0
crown
(10.02.16)
Facebook grupları gayet aktif. KGB vs harıl harıl binelrce insanın aktif paylaşım yaptığı gruplarla dolu. Ayrıca donanım haber gibi ünlü forumların kaybettiği pek bi şey yok aynen devam ediyorlar.
0
oddyseus
(10.02.16)
facebook, twitter, sözlük.
0
kuzey li
(10.02.16)
valla chat yapanlar bile var hala. terk edilen bir ortam oldugunu dusunmuyorum.
0
bohr atom modeli
(10.02.16)
sorun mantıklı ama bence bakış açın hatalı. ya hep ya hiç diye bir bakış açısı olmaz.

Betayı sayma, ekşisözlük yıllardır aynı. Kaç para kazanıyor bilmiyorum ama sanıyorum ki her ay 500.000 liranın üzerine çıkıyordur. Facebook, Twitter, X niye ekşisözlüğü yok edemedi? Format.

Reddit çok çirkin ama çok büyük bir kullanıcı kitlesi var. Niye? Format.

Craigslist'i biliyor musun? 2015 yılında 381 milyon dolar gelir elde etmiş. Hayatımda gördüğüm en çirkin internet sitesi, ama oranın olayı o. Fazla özellik yok, her şey basit. Formatı var.

forumlar olduğu yerde duruyor, yerlerini bir şey almadı. her şey gittikçe kişiselleşince aslında en başta olmaları gereken yere geri döndüler : bilginin paylaşıldığı yerler.


facebook çıktı, "hepsini birleştiriyorum beyler" dedi. diğer alternatifler yeni özellikler ekledikçe "beyler gitmeyin, alın bakın onu da ekliyorum, orayı boşverin, burada hepsi var" diye giden kullanıcıları devamlı olarak geri çağırdı ve bunu yıllardır başarıyor.

sonra başka birisi çıktı, "beyler bence facebook çok karışık, bunun resimlisini yapıyom ben" dedi.

başka birisi çıktı, "facebook'un videolusunu yapıyorum beyler" dedi.

başka birisi "youtube'un sadece oyun için olanını yapıyorum" dedi.

sonra başka biri geldi, "beyler biliyorum piyasada 250 milyon tane dating uygulaması var ama ben daha ilginç bişey yaptım, alın." dedi.

atmosferden çıkarken modüllere ayrılan uzay gemisi gibi küçüle küçüle gidiyoruz. bu hem internetin büyümesinden hem de ihtiyaçların artmasından kaynaklandı. şuanda tek bir sosyal ağ yok. Facebook ve Twitter yeterdi. Yanına bir kamyon sosyal ağ geldi. Niye? Formatı farklı çünkü onların. İnsanlar artık tek bir şey yapmak istemiyor, adam hem televizyon izleyip, hem internete girip müzik dinlerken aynı anda oyun oynamak istiyor. Adamın 5 tane ihtiyacı olunca piyasada bunu karşılayan en az 5 şirketin (hepsinin en az beşer tane alternatifi var haliyle) olması da doğal.

şuanda çok saçma bir parçalanma yaşanıyor, büyük internet siteleri ana uygulamalarını tutarken kendilerini daha küçük uygulamalara bölerek küçük uygulamalar da sunuyorlar. Facebook'un kendisinden nefret edebilirsin ama belki grup uygulaması hoşuna gidecek, oradan da seni ana gemiye bindirecekler.

bunun bir sürü sebebi var ama en büyük sebeplerinden biri kişiselleştirilebilen içerik.

forumlar her şeye ve herkese hitap etmek istiyordu, yukarıda anlattığım gibi görsel açıdan daha iyi alternatifleri çıkınca insanlar forumların belirli özelliklerini bıraktı.
0
hayirsiz
(10.02.16)
(23)

Laptop kamerasını kapatıyor musunuz?

qazaqwsx
Merhaba,Laptoplarınızın kamerasını bir şeyle kapatıyor musunuz?Kütüphanede bakıyorum 60% kapatıyor insanlar.Gizlilik ihlali riski var mı cidden?Edit: E kapatanlar neden tablet veya telefonun ön kamerasını kapatmıyor o zaman ? Gördüm mesela biri laptopun kamerasını kapatmış yanında tablet var bir de
Merhaba,

Laptoplarınızın kamerasını bir şeyle kapatıyor musunuz?

Kütüphanede bakıyorum 60% kapatıyor insanlar.

Gizlilik ihlali riski var mı cidden?

Edit: E kapatanlar neden tablet veya telefonun ön kamerasını kapatmıyor o zaman ? Gördüm mesela biri laptopun kamerasını kapatmış yanında tablet var bir de orda bir şey yok.
0
qazaqwsx
(09.02.16)
Hayir kapamiyorum. Cevremde zeki oldugunu dusundugum birkac kisi de dahil kapatanlar var. Bence gerek yok.
0
fakyoras
(09.02.16)
sanırım kimse beni burnumu karıştırırken görmek istemeyeceği düşüncem yüzünden kapatmıyorum.
0
ötekitarafabiöğrenci
(09.02.16)
eskiden kamerayı sık kullandığım için kapatma fikrini hiç düşünmemiştim. daha sonra kardeşim siyah elektrik bantı çekmişti kameranın üzerine. birkaç yıl öyle kullandık. kimse de neden demedi. şimdi bu duyuruyu görünce elim yeniden banta gitti. orada o bant olunca yorganın altındaymışcasına güvende hissediyor insan kendini :(
0
ruhen hastayim ben
(09.02.16)
kapatmıyorum. ütopik.
0
hpkhga
(09.02.16)
kendi sürgüsü var zaten kullanacağım zaman açıyorum. risk mutlaka var.
0
Ufuk
(10.02.16)
Windows 8'de kamera sürücüsü kaynaklı bir sorun nedeniyle bilgisayarı uykuya alıp uyandırdıktan sonra kamera ışığı sürekli yanıyordu kendi kendine. Bir, iki derken neden olduğunu da anlayamadığımdan acayip rahatsız olmuş ve siyah bandı çekmiştim üzerine de şu an kapatmıyorum.

Bilgisayarıma benden izinsiz girecek kişinin bayağı bir taşaklı olması gerek :)
0
an engineer
(10.02.16)
Bunu hatırladım
m.hurriyet.com.tr
0
neynep
(10.02.16)
Kamerayi kapatanlara laf edenler bakmasin :)
0
neynep
(10.02.16)
Kapatıyorum çünkü orada bir kameranın var olması fikri beni geriyor: galeri8.uludagsozluk.com
0
sevgikusunkanadinda
(10.02.16)
3. sınıf bilgisayar mühendisliği öğrencisinin biraz uğraşla kameradan görüntü alabildiğini biliyorum. bu işlere meraklı bir çocuktu ama yapabiliyor sonuçta. o günden beri kapatıyorum.
0
icim urperiyor
(10.02.16)
İhlal vardır bence ama beni kim, neden takip etsin deyip kapatmıyorum.
0
inawen
(10.02.16)
kamerayı kapatanlar ses içinde bi çare bulmalılar. :D
0
protrek
(10.02.16)
inananlarin ve kapatanlarin bu kadar cok sayida olmasi, su hayatta inanamadigim seylerden biri. kirin o zaman kamerayi aga. kokten cozum.
0
baldur2
(10.02.16)
kapatmıyorum.

gizlilik ihlali riski her zaman var.

kamera görüntünüz kaydedilip şantaja uğrayacak konumda biriyseniz zaten internete bağlandığınız cihazlardan yaldır yaldır her yere girmezsiniz, belirli bir eğitiminiz olur bu konuda.

eğitiminiz yoksa ya da dikkat etmezseniz risk sıradan bir kullanıcıya göre dramatik olarak daha yüksek olur haliyle.

kaldı ki bu sadece kamera görüntüsü değil. ses kaydı var, masaüstü kaydı var, site hesapları var, var da var.
0
hayirsiz
(10.02.16)
Kapatiyom. Hatta yeni kapadim. Arada annem kullaniyor bilgisayari, basima bi sey sarar haberim olmaz o kadar soyunup giyiniyoz. Paranayoksam da salaksam da öyleyim.
0
rayde
(10.02.16)
kapatmiyorum cunku kameramdan goruntu alinmasinin imkansiz oldugunu biliyorum. ses konusuna gelince, kullandigim bilgisayarin mikrofonunu tek tusla kapatabiliyorum: blog.lenovo.com bunun icin yazilimlar da var.

kamera isiginin yanmiyor olusu kameranin kullanilmadigini gostermez bu arada. kimi yazilimlarla kameraniz surekli acilip kapatilarak isigin yanmamasi saglaniyor ve kare kare goruntunuz alinabiliyor.
0
hopeless
(10.02.16)
mulder bile kapatıyor
0
freebird5406_2
(10.02.16)
kapatıyorum
0
sttc
(10.02.16)
kendi surgusu var bosuna koymamislar heralde.

vimeo.com
0
melancholia
(10.02.16)
bir bilgisayar mühendisi olarak söyleyebilirim ki: kameradan görüntü yanındaki ışığı hiç yakmadan da alınabilir, hatta sürekli canlı bağlantı ile ruhunuz duymadan izlenebilirsiniz(mr. robot dizisini izleyenler bilir), bunu bilgisayarınıza hiç anormal haraket yapmasanız da maruz kalabilirsiniz yani bantla kapatmak paranoyaklık değil aksine önemli bir önlemdir,

tablet ya da telefonda neden kapatılmadığına gelince; elbet bu cihazlarda da risk var ama linux android ya da ios sistemler daha kısıtlı sistemler, yani windows'daki gibi uygulamalar istedikleri yerde at koşturamıyorlar, işletim sistemi izinsiz bir alana ya da cihaza erişime izin vermez. Burada da uygulamaları yüklerken verilen izinlere dikkat etmek gerek.
0
gezegen olan pluton
(10.02.16)
bütün gün bilgisayar karşısındayım bu yüzden kapatıyorum. izlenebilmek o kadar da zor değil, bununla ilgili pek çok yazıya denk gelmiştim, o zamandan beri kapalıdır.

görüntü gibi sesi de alabiliyorlarmış aynı şekilde ama onun için bir şey yapmıyorum.

telefonda kullandığım için ön kamerayı kapatmıyorum. ama bunlarda da risk varmış.
0
kulakligin calismayan teki
(10.02.16)
Kapatmıyorum.. Internette nasıl gezileceğini biliyorum en azından, saçma sapan linklere tıklamam, farkındalığım vardır link sahte mi değil mi, neyi indiriyor, mantıklı mı değil mi çözebiliyorum. Antivirüs bile kullanmıyorum yıllardır. Virüs bile girmedi bu süre içinde (girse en azından belli ediyor, trojen vs girebilir ama onun kontrolünü de yapıyorum arada bi cacık çıkmadı)

Ha biri girip ön kameramı açıp izlese bile en fazla evde otuzbir çekerken görüntüler beni.. Buyursun baksın izlesin çok meraklıysa.. Fazla da umurumda değil sdlsdkg
0
ayaz mckiller
(10.02.16)
Kapatmiyorum. Perde de yok evimizde. Milletin isi gucu yoksa buyursun. Eger gizli bir sey yapiyorsaniz zaten bilgi sizdiran tek sey laptop degildir bence. Mesela adamlar evdeki objelere vuran ses dalgasinin titresimini sese cevirmisler..
0
bir varmis bir yokmus
(10.02.16)
(5)

Amerika veya Avrupada yaşam şartları

bir peynir kutusu kibrit
Malum ülkemizin parası dolar veya euro karşısında bir hayli değersiz. Benim sorum ise şu; Ülkemiz de satılan 2400 TL değerindeki bir ürün 600$ gibi bir fiyata Amerika'da satılıyor. Peki buna karşılık örneğin bir öğretmenin maaşı ülkemiz de ortalama 2500 TL iken Amerika'da durum ne? Yada ülkemizde 50
Malum ülkemizin parası dolar veya euro karşısında bir hayli değersiz. Benim sorum ise şu; Ülkemiz de satılan 2400 TL değerindeki bir ürün 600$ gibi bir fiyata Amerika'da satılıyor. Peki buna karşılık örneğin bir öğretmenin maaşı ülkemiz de ortalama 2500 TL iken Amerika'da durum ne? Yada ülkemizde 5000 TL maaş alan bir mühendis Amerika'da çalışıyor olsa alacağı maaş ne civardadır? Ben sadece Amerika üzerinden değerlendirdim siz avrupa ülkeleri üzerinden de cevap verebilirsiniz.
0
bir peynir kutusu kibrit
(09.02.16)
Bu linkte dedigine göre www.numbeo.com
yaklasik olarak türkiyede biri 1900 tl maas alirken abd de 8000 tl aliyor. fiyatlar konusunda abd pahali , özellikle kira konusunda.

www.numbeo.com
yaklasik olarak türkiyede biri 1900 tl maas alirken almanyada 7200 tl aliyor. fiyatlar konusunda almanya pahali , özellikle kira konusunda.

ABD icin kesin birsey söyleyemem ama Almanya icin sitede verilen rakamlar dogru sayilir.
0
emrahday
(09.02.16)
ülkede 5k alan mühendis almanyada başlangıç olarak aylık ortalama 2500 euro alıyor. para değerini karşılaştırınca aldığı maaş türkiyedekinden daha değerli. çünkü ev araba almak için ideal bir rakam burada ancak türkiyede 5k ile ancak borca girip araba alırsın.

öte yandan amerika için işler farklı. her eyaletin vergi sistemi farklı olduğu için aldığın maaş da değişir. payscale.com'dan bakabilirsin. ben makine mühendisi olarak ortalama 70k $ istiyorum başvurularım da tabi 3 aşağı 5 yukarı oynuyor.
0
KidLazer
(09.02.16)
Ülkeden ülkeye değişse de Batı Avrupa'da 3000 Euro'dan başlar öğretmen maaşları.

ABD'nin bir eyaleti Wyoming'de asgari ücretin saati 10 dolar ve 8.saatten sonra saati 15 dolara çıkar. Günde 80 dolar ayda 25 gün 8 saat çalışmayla 2000 dolar para kazanırsın. Bu da asgari ücret olur.

Ülkemiz güzel diyenler bütün bu gerçeklere nasıl yanıt verecek merak ediyorum.
0
Traveller
(09.02.16)
qazaqwsx
(09.02.16)
balık vermiyorum, balık tutmayı öğretiyorum.

(bkz: satınalma gücü paritesi)

bit.ly
0
hayirsiz
(09.02.16)
(5)

Şirketler istediği kişiyi işe alamazlar mı?

fakyoras
Selam,"Erkeğim diye işe almadılar", "Müslümanım diye işe almadılar", "Gencim diye işe almadılar" tarzındaki sebepler normal değil mi? Özel sektör olarak düşünürsek, bir insan istediği kişiyi işe alma hakkına sahip değil mi? Damar benim, kan benim diyemiyor mu? Herkese eşit olmak zorunda değil ki ins
Selam,

"Erkeğim diye işe almadılar", "Müslümanım diye işe almadılar", "Gencim diye işe almadılar" tarzındaki sebepler normal değil mi? Özel sektör olarak düşünürsek, bir insan istediği kişiyi işe alma hakkına sahip değil mi? Damar benim, kan benim diyemiyor mu? Herkese eşit olmak zorunda değil ki insan.

Bir diğer konu da restoranların istemedikleri insanları içeri almaması, damsız girilmemesi filan. Adamın kendi mülkü, istediğini almama hakkı yok mu? Bir iki kişiden hukuki değil diye duymuştum, mantıksal olarak - hukuki olarak durum nedir?

Bilmediğim için soruyorum, bana göre ikisi de normal geliyor. Damar benim kan benim :(

Teşekkürler :)
0
fakyoras
(09.02.16)
İnsanlara cinsiyet, ırk gibi özellikleri nedeniyle fırsat eşitsizliği yaratmak yasak. Bizde bu kurallar baya yarım yamalak uygulanıyor gerçi. Şimdi bizde ik'cılar kadın adaylara yavşak yavşak "çocuk düşünüyor muyuz bilmemne hanım" falan diye soruyor ya, düzgün ülkelerde bu tip şeylerden dolayı o şirketleri öttürüyorlar.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(09.02.16)
Hizmet veriyorsan herkese hizmet verirsin. Mekan benim şunu alırım bunu almam diye bir şey yok yaş sınırı yoksa. Erkeğim işe almadılar müslümanım işe almadılar dediğinde yine olay ayrımcılığa girer, insan haklarına aykırı bir durum. Normalde adamın götünü keserler ama bunlar Türkiye için çok geçerli mi bilmiyorum.
0
angelus
(09.02.16)
işe alım konusunda katılıyorum kimse karışamaz ama kamuya açık paranla hizmet aldığın yere alınmazsan o saçma olur. hukuki yönünü bilmiyorum tabi ki :)
0
genc irisi
(09.02.16)
Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkede din, siyasi görüş, görünüş, ırk gibi özellikleri nedeniyle ayrımcılık suç. "Sizi işe almıyoruz" diyebilirler ama "sizi boyunuz kısa olduğu için işe almıyoruz" diyemezler. Kanıtlaması zor gibi gözüküyor gerçi ama yargıya taşınmış vakalar çok.

Kanıtlayabilirsen karşı tarafın hayatı ve kariyeri yere çakılıyor. Türkiye'den örnek bulamadım.

$185 milyon (daha düşük rakama anlaşmışlar ama ilk istenen rakam buymuş)
www.ibtimes.com

$10.9 milyon
www.bostonglobe.com

$13 milyon
www.post-gazette.com
0
hayirsiz
(09.02.16)
şu an hukuksal ve mantıksal açıklamasını yazamayacağım ancak iki durum da yanlış. hatta bırak işi, lokantayı, artık "bekara, öğrenciye vs. ev yok" diyen ev sahiplerine bile ceza gelecek. kendi evin, kendi mülkün ama "ben kendi evimi bekara, öğrenciye vermem demek yasal olarak suç"

www.milliyet.com.tr
0
royal
(09.02.16)
(9)

8080 portunu değiştirme :(

kuul
dear tech gurus...ya abiler olaylara çok vakıf değilim. google'da bulduğum çözüm(ler)i denedim yemedi. şimdi spring'i kullanmak için apache yükledim. ama 8080 portumu başka şey kullanıyor. (sanırım mysql veya onunla alakalı ne vardıysa o işte) port değiştireyim deyip apache server içindeki conf dosy
dear tech gurus...

ya abiler olaylara çok vakıf değilim. google'da bulduğum çözüm(ler)i denedim yemedi. şimdi spring'i kullanmak için apache yükledim. ama 8080 portumu başka şey kullanıyor. (sanırım mysql veya onunla alakalı ne vardıysa o işte) port değiştireyim deyip apache server içindeki conf dosyasına gittim ve içerideki rakamları tarif edildiği gibi değiştirdim ama çalışmadı.

öbür serveri da çalışır halde bırakarak bu apache'yi nasıl çalıştırıcaz şimdi ?
0
kuul
(08.02.16)
sudo service apache restart
Yaptin mi?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(08.02.16)
@eksi sozlukte eksiyen adam,

hayır. ama sudo ne abi yav ? :/
0
🌸kuul
(08.02.16)
Önce bi 8080 portu kullanılıyor mu onu öğren. MySQL'in varsayılan portu 3306.

apache'yi yeniden başlat, eğer başlamıyorsa (bu port kullanımda, vb) diyorsa o zaman .conf dosyasına gidip portu değiştirmen lazım.

Apache konusunda hiç bilgim yok ama önemli olan bir şey var, ayarları senin değişiklik yaptığın dosyadan okumuyor olabilir. Daha geçen hafta nginx'le uğraşırken başıma geldi. default.conf, site.conf, sample.conf gibi dosyalar vardır orada, doğru dosyayı değiştirip değişikliklerin uygulanması için apacheyi yeniden başlatman lazım.
0
hayirsiz
(08.02.16)
linux makinada oldugunuzu varsayarak konusmustum, hayirsiz daha guzel aciklamis.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(08.02.16)
@hayirsiz,

hocam o portun kullanımda olduğunu söylüyor. çalıştırmaya çalışınca şu hatayı veriyor bakın:

imgur.com


0 8080 olayını değiştirmek için de conf klasörü içindeki server dosyasında 8080'i 80 yaptım internetten baktığım şeylere göre. ama olmadı. diğer servisi nasıl durdurucam onu da bilemedim. dediğim gibi olaya da tam vakıf değilim, tam tarif edemiyor da olabilirim.

windows kullanıyorum.

@harzem, sanırım linkteki hata mesajı yeterli veri olur. başka bir şey kullanıyor diyor. işte o başka şey, muhtemelen hibernate için faydalandığım server(lar mı deniyor ne deniyorsa işte. ki apache haricinde glassfish ve jboss var) o zaman onları nasıl değiştiricez diye mi modifiye edeyim soruyu ?
0
🌸kuul
(08.02.16)
"çalışmadı" diyince acemi şöförlerin "araba gitmiyo" demesiyle aynı durum oluyor. benzin mi bitti, el freni mi çekilmiş, lastik mi patlak bilmiyoruz.

çalışmadığını nasıl anlıyorsun? hata nerde bulmak için semptomlara bakmamız lazım.

edit: son anda cevap vermişsin, bakıyorum.

edit 2: details'e basınca ne diyo?
0
harzem
(08.02.16)
EDİT : Windows demişsin, aşağıdakiler boşa gitti o zaman.

sildim.
0
hayirsiz
(09.02.16)
komut satırında "netstat -abon" yapınca çıkan listeden ilgili portu kimin kullandığını görebilirsiniz.
0
talemon
(09.02.16)
cevaplar için tekrardan teşekkürler. işyerindeki bilgisayarda sıkıntı yok da eve dönünce ona tekrardan bakayım. olmazsa da kurayla belirlenecek bir talihsizin başının etini yerim artık :D

teşekkürler.
0
🌸kuul
(09.02.16)
(8)

Tipin günlük yaşama etkisi

anonymice
Üniversitede okurken bir ev arkadaşım vardı, oldukça yakısıklı bir çocuktu, benden bile diyeyim de siz dusunun (swh)Bu adamla uçak yolculuklarında hep en iyi koltuğu verirlerdi (exit), aynı zamanda apartmandaki komsular hep ne bileyim yemek falan getirirlerdi elemana, beni gorunce yuzlerını eksitirl
Üniversitede okurken bir ev arkadaşım vardı, oldukça yakısıklı bir çocuktu, benden bile diyeyim de siz dusunun (swh)

Bu adamla uçak yolculuklarında hep en iyi koltuğu verirlerdi (exit), aynı zamanda apartmandaki komsular hep ne bileyim yemek falan getirirlerdi elemana, beni gorunce yuzlerını eksitirlerdi. Hocalar falan çok iyi davranırdı.

Neyse, olay şu, eşgalin kayıklığı ya da brad pittliği günlük yasantımızı etkiliyor mu?

Güzellik-yakışıklılık mahalle bakkalından ekmek alırken artı puan mı?
0
anonymice
(07.02.16)
acımasız olacak ama artı puan...

ama öyle komşuların özellikle bu yüzden yemek getirdiğini falan hiç duymamıştım. o biraz uç bir örnek.
0
ruhen hastayim ben
(07.02.16)
Yapilan pek cok arastirmaya gore ayni pozisyonda calisan daha eli yuzu duzgun kiz ya da erkegin maasi bile daha yuksek.

Bazi sosyal deneyler de var hem kiz hem erkek versiyonu seklinde. Daha guzel gorunumlu olan kiz mesela ucretsiz olarak otobuse biniyor, ayni kiz paspal kiyafetle binemiyor vb.

Ya da erkek icin soruyorlar sokaktan gecen kizlara bu adam neci diye, kizlar "yonetici", "sanatci", "ben bunla cikarim" falan diyor. Sonra ayni adam saci sakali karismis, paspal kiyafetlerle cikinca burun kiviriyorlar.

Kissadan hisse: "ye kurkum ye" :)
0
crown
(08.02.16)
Aslında erkeklerde bu biraz ters tepiyor bizim memlekette. Güzel kızlar harbiden hayatı premium üye gibi yaşıyor da, yakışıklı, böyle babyface adamlar genelde züppe izlenimi yaratıyor, davranışlar da o yüzden biraz ters oluyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(08.02.16)
malesef.
not: çirkinspor.
0
rakicandir
(08.02.16)
sadece yakışıklılık değildir o, güzel giyinme, güler yüzlü olma, iyi konuşma gibi meziyetlerle birleşmiştir. kimse sadece yakışıklı diye sık sık yemek getirmez ama güzel/yakışıklı olmanın artı puan getirmediğini söylemek direkt yalan söylemektir.
0
kuzey li
(08.02.16)
Kesinlikle etkiliyor. Çirkinliğin altında da karizma denilen dışarıya doğru bir ışıltı varsa o da kurtarıyor. Olmadı, abartısız, doğal özgüven de çalışır.
0
neynep
(08.02.16)
kesinlikle artı puan. asansöre binerken dahi artı puan ne yazık ki.
0
icim urperiyor
(08.02.16)
kesinlikle etkiliyor.

internette devamlı görüyorum, "önemli olan kendini ne kadar geliştirdiğin, kişisel yolculuğun, okuduğun kitaplardır" filan diye coşuyor millet.

yalan söylemeye, kendimizi kandırmamıza gerek yok. insanlarla tanıştığın anda daha en baştan elenirsen (burnun yamuktur, kilon azdır/çoktur, gözlüğün vardır, kulağın büyüktür, elbiselerin x marka değildir, kısaca karşıdaki kişinin karalistesindeki bir özelliğin vardır) üsttekilerin değeri çöp poşetiyle eşit değere iner. sadece karşı cins için demiyorum bunu, herkes için diyorum.

illa böyle uç şeylere de gerek yok, sadece görünüşüne dikkat ederek bile saç baş karışık halinden çok daha fazla saygı görürsün. saç taramak ve şekilli sakal kesebilmek bence bir yetenek değil ama insanların hoşuna gidiyor, beğenilmek istiyorsan yapacaksın mecburen.
0
hayirsiz
(08.02.16)
(11)

tıbba nasıl güvenelim ki?

anonymice
bakın, bu adamlar 1960 lara kadar lobotomi yapıyormuş akıl hastalıkları ıcın (lobotomi: ön loba zarar verilmesi)Eroini morfini bu adamlar bulmuş, ürettikleri çoğu ilaçları sonradan yasaklıyorlar (ritalin vb), sigaranın yararlı olduğunu ilan ettikleri 1950 lerden kalma ilanlar var!Yarar sağlayan şeyl
bakın, bu adamlar 1960 lara kadar lobotomi yapıyormuş akıl hastalıkları ıcın (lobotomi: ön loba zarar verilmesi)

Eroini morfini bu adamlar bulmuş, ürettikleri çoğu ilaçları sonradan yasaklıyorlar (ritalin vb), sigaranın yararlı olduğunu ilan ettikleri 1950 lerden kalma ilanlar var!

Yarar sağlayan şeyler ürettiklerinde 10 sene sonra bi bakıyorsunuz bir falsosu oluşmuş.

Sonra doktorlar şöyle iyi, doktorlar böyle süper.

Deneymişiz gibi oynuyorlar bizle aslında

Bunların kırıkçıdan çıkıkçıdan ne farkı var?
nası güvenelim tıbba?
0
anonymice
(07.02.16)
Guvenmeyin.

Bilim guvenmek yerine suphe duyuldugu surece ilerliyor zaten.
0
crown
(07.02.16)
Ritalin yasak mı? Ben cayır cayır kullanıyorum da.
Tıp bir pozitif bilimdir, yani verileri üst üste koyarak ilerler. Güvenmek zorunda değilsin. Hasta olduğunda tedavi olmak zorunda olmadığın gibi.
0
marla is in my head
(07.02.16)
hasta olduğunda doktorlar seni tedavi edelim diye peşinden gezmiyor.

doktorlara gitmek yerinde, hacı hocaya da gidebilirsin. bir sürü nefes-i kuvvetli hoca türkiye'de...
0
ada meltemi
(07.02.16)
doktora gitme o zaman? biz de sana çok meraklı değiliz. löl.
0
shotgunwoman
(07.02.16)
Tıp pozitif bir bilim değildir ama epey ilerledi. Öncelikle zarar vermemek gibi bir ilkesi var. Kritik bir sağlık sorununda birden çok fikre başvurmakta yarar var tabi. Kısacası güven bence, başka neye güvenebilirsin ki?
0
tiny penny
(07.02.16)
@herkeş

olayı kaçırıyorsunuz, olay doktora gidip gitmemek değil, verdiğim bilgiler ışığında tekrar düşünün cevaplarınızı.
0
🌸anonymice
(07.02.16)
modern tıp şimdiye kadar bulunanların en iyisi. yarın daha iyi olacak. sonraki gün daha da iyi. elinizdeki en iyi fırsat yani. mutlaka yanlış bilinen şeyler var. tahmin edilemeyecek sonuçlar verecek ilaçlar, tedavi edilemeyen hastalıklar var. ama bilim böyle ilerliyor malesef. mutlak doğru diye bir şey yok.
0
fayfim
(07.02.16)
Alternatifin yok, mecbur güveneceksin.

Hasta oldun diyelim, ameliyat olacaksın. Ameliyat olmazsan ölme şansın %100'e yakınken ameliyat olursan düzelme şansın var. Elindeki en iyi seçenek ameliyat olmak olur bu durumda. Başarı şansı %100 değil, en basit ameliyatta bile ölme riskin var.

Bilim önceki verilerin üzerine koyarak ilerlediği için ben bilime güveniyorum.
0
hayirsiz
(07.02.16)
tekrar cevap:

bugün he dediklerine yarın da, ha siktir diyebilirler ve senin de verdiğin örnekler gibi diyorlar da pişkin pişkin.

ama benim için hacı-hoca veya alternatif tıp bir çözüm değil. taa ki bir üfürükçünün kansere çözüm bulduğunu kanıtlayana kadar.

veya yarın yolda yürürken birisi silahı çekip götüme sıkarsa da gideceğim yer tıp mezunu hekimler olacaktır. gün gelir alternatif tıp götümden kurşun çıkarırsa tercihim olabilirler.
0
ada meltemi
(07.02.16)
ikinci dünya savaşında üzerinde test yapılan savaş esirleri sayesinde yanlış hatırlamıyorsam sobotta anatomi kitabı ortaya çıkıyor. tüm sinirler, damarlar, dokular güzelce çizilmiş. yeni bir tedavi uygulanmaya başlanmadan önce hayvanlar üzerinde insanlar üzerinde deneniyor. doktorlar belki kızacak ama tıp biraz da yapboz tahtası gibi. deneme yanılma yoluyla birşeyler bulunuyor. kim bilir hangi teknikler hangi ilaçlar bulunurken kaç kişi vefat etti. en yakın tarihte çift kol nakli yapılan biri vardı. o öldü gitti. şimdi ikinci ya da üçüncü kez çift kol nakli yapılıyor.

kendim kullandığım için biliyorum. celebrex ve vioxx diye iki tane ilaç vardı. non steroid anti inflamatuar ilaçlar bunlar. ilk çıktığında olay olmuştu. çünkü piyasada bulunan diğer nsaiiler gibi mideye zarar vermediği iddia ediliyordu. ama piyasaya çıktıktan sonra kalp krizi ve felç ihtimalini arttırdığı bulundu.

yeni yeni ilaçlar hatta biyolojik ilaçlar çıkıyor. onlarında yanetki listesinde deneyler sırasında çıkan yanetkiler listeleniyor. piyasaya sunulmasının ardından o listeye yeni yanetkiler eklenebiliyor. hatta ciddi yanetkilere sahipse ilacı almadan önce bilgilendirme formu imzalanıyor hasta tarafından. türkiye'de tüfam ilgileniyor bildiğim kadarıyla. yeni bir yanetki çıkınca oraya bildiriliyor.

uzun lafın kısası tıbbın gelişmesi için insan kayıpları oldu, oluyor ve olacak. bu bilgiler ışığında güvenip güvenmemen sana kalmış. ancak ciddi bir hastalığın varsa, hayat kaliteni ciddi anlamda etkiliyorsa senin düşündüğün gibi düşünmüyor insan. yukarıda bahsettiğim bilgilendirme formunu okumadan imzalayıveriyorsun.

not: doktor değil hastayım. yukarıdaki bilgilerde eksiklik ya da hatalar olabilir.
0
sutlu nescafe
(07.02.16)
eksi sozluk e bir daha geldim
(08.02.16)
(13)

Esra erol oba makarna ilişkisi

neira
Facebookta goruyorum izlemiyoruz yemiyoruz ama tikliyorum bi vilgi yok. Simdi tvde makarnanin reklamini gordum altinda esra erol senegalde diyor yine de bir ipucu olmadi benim icin. Mevzu nedir?
Facebookta goruyorum izlemiyoruz yemiyoruz ama tikliyorum bi vilgi yok. Simdi tvde makarnanin reklamini gordum altinda esra erol senegalde diyor yine de bir ipucu olmadi benim icin. Mevzu nedir?
0
neira
(07.02.16)
sırf oba dediği bir reklam için 3 milyon alması.
0
sta
(07.02.16)
yaklaşık 45 saniyelik bir reklamda 3-4 kez ''obaaaaa'' dedi ve 3 milyon tl aldı. Hatta şu sıralar reklam kesildi, kısa versiyonu yayınlanıyor.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(07.02.16)
bütün mevzu bu mu yani?
bu işin piyasası bu olsa gerek ki adamlar o kadını seçip o parayı vermiş bence tüm ünlüler alıyordur o parayı.
0
🌸neira
(07.02.16)
ben de bişi var sandım :P
0
🌸neira
(07.02.16)
o değil de bence kadın hak etmiş. oba makarna'yı bilmiyordum bu tantana çıkana kadar :) marka bilinirliği arttı
0
la noix
(07.02.16)
Büyük saçmalık. bence böyle bir şey olmayabilir. Oba makarna 3 milyona nerelerde reklam yapar ya. Bu kadına neden versin iki üç kere oba diyecek diye.?
0
tranceforresuminglife
(07.02.16)
Mevzu eskidi sayılır ama, başlık açılmışken soralım madem.

"Nasıl 3 milyon alır bu kadın?! Bundan sonra Oba makarna almıyoruz" tribi sizce de çok aptalca değil mi?

Mesela biri der ki, "bu reklamda hayvanlara zarar verildi, almıyoruz", eyvallah. Çocuk istismarı yapılıyor, insanların şu şu duyguları kullanılıyor, yüzde yüz katılırım.

"3 kere Oba dediği için 3 milyon aldı, o yüzden almıyoruz". Arkadaş bu nasıl bir argüman? Bu arkadaşların kafaları mı iyi acaba? Kapitalizm eleştirisi mi yapmaya çalışıyorlar? Sizce de ergenlerin büyük bir şevkle yaptıkları tatlı su solculuğu değil midir bu? Sözlüğün kayışı kopalı yıllar oldu ama, onun bile bir seviyesi vardı. Böylesine beyinsiz işlerin yüzlerce taraftar bulması bambaşka bir yere gittiğimizin çok net göstergesi.
0
pulsartgr
(07.02.16)
adamlar öyle ya da böyle reklamlarını yaptılar.esra erol sayesinde kendileri hakkında konuşturdular. bir de esra erol'a o para verilir miymiş tripleri de ibretlik. elin sosyalist sanatçıları banka reklamlarında oynar. sonra kapitalizmin kötülüklerinden bahseder...
0
gotic
(07.02.16)
bir işletmeci olsam ya da markam olsa beş kuruş verip de esra erolda reklam yaptırmam.
0
tranceforresuminglife
(07.02.16)
pulsartgr'ın eleştirilerine tüm kalbimle katılmakla birlikte, Oba Makarna'yı kullanmayı düşünmüyorum.
Nuhun Ankara makarnasıyla yetiştik biz.
Öyle de gidiyor.
0
pangea
(07.02.16)
@tranceforresuminglife

Eldeki veriler:

Esra Erol evlilik programı sunuyor.

Evlilik programlarını kim izliyor?
Makarna üreten şirketin hedef kitlesi kim?

Üstteki iki sorunun cevabı aynı.

Şirketler duygusal hareket etmezler. Şirketlerin sevdiği ya da nefret ettiği insanlar olmaz. (bkz: futbol sadece futbol değildir) diye bir laf var.

Topu oynayan kazanır, topun oynandığı yer kazanır, yayınlayan kazanır, takımın lisanslı ürünleri satılır takım para kazanır, topu oynatan kazanır, devlet kazanır, bileti satan kazanır, kulüp isim haklarından bile para kazanır. Bir bilgisayar oyunu şirketinin futbol oyunu geliştirirken takım adlarını öylece kafasına göre oyuna yazabileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz demektir.

Bazı ülkelerde futbol kulüpleri yeni stadyum yaparken devletten teşvik bile alırlar, yani stadyumu devlete yaptırırlar. Hatta stadyum yapıldıktan sonra giderleri bile devletin ödemesini isteyebilirler çünkü çok güçlüler. www.youtube.com

Niye? Çünkü insanlar futbol maçı izlemek istiyor, ondan. Futbolcular niye milyonlarca lira para kazanıyor? Futbol takımlarının değerleri niye milyarlarca dolarla ölçülüyor? ÇÜNKÜ İŞİN İÇİNDE PARA VAR. Şu ankinin yarısı kadar kişi futbol izlese sence oyuncular aynı rakamları kazanabilir miydi? Kesinlikle hayır. Onların ne kadar para kazanacağını belirleyen, stadta hangi reklam alanının, hangi maç için, kaç dakika süreyle ne kadara kiralanacağı bu şekilde belirlenir. Dışarıdan bakan biri "bu ne lan böyle, niye para ödüyo MasterCard bu reklam panosuna lan" diyebilir. Ödemek zorunda çünkü VISA da ödüyor, American Express de ödüyor. Sen ödemezsen yoksun demektir, ürettiğin ürün çok daha iyi olsa bile rakiplerin seni geçebilir. Gerçek dünya böyle işler.

2016 super bowl'da 30 saniyelik reklam yayınlama ücreti 5 milyon dolar. 120 milyon seyircisi varmış.

Esra Erol da sadece rastgele bir insan değil. Milyonlarca seyircisi var, bir markası var. Bunu meydana getirmek yıllar alır.

Makarna, çorba, şampuan deyince bize komik gibi geliyor ama vahşi bir rekabet var. Büyük marketlerden birine girelim seninle. Sonra marketten P&G ve Unilever ürünlerini kaldıralım. Yarısı boşalır rafların.

Yeni makarna ürettin diyelim, büyük zincirlerden birine gittin, bakın bu benim makarnam, sizin markette satmak istiyorum dedin. Onlar da sana raf ücretlerini söylediler. "Raf ücreti" ne? Ürününü öylece istediğin rafa koyamazsın, eğer rekabet sıfır değilse her rafın ayrı ücreti olacak. Gittiğin market orada hangi rakip ürünlerin olduğu, marketin ne kadar satış yaptığı gibi rakamlara göre raf ücreti belirliyor. Bilinir bir markadan daha görünür olmak istiyorsan onlardan daha fazla para vermen gerekecek. Aynı zamanda süpermarket sana (üreticiye) "tamam anlaşalım ama ayda 50 bin ürünü tanesi 12 kuruştan alırım" diyecek. 50 bin ürün sözü veremezsen tanesini 8 kuruştan almak isteyecekler, ama sen zaten 6 kuruşa mal ettin. Bu tek bir market, senin birçok marketle anlaşman lazım. Çok marketle anlaşmak için yüksek üretim kapasitesine ihtiyacın olacak, onun için büyük tesis lazım. Büyük tesis için de para lazım. Bununla da bitmiyor, market istediği zaman tesislerini kontrol etmeye gelebilecek, eğer anlaşmayı çiğnediğini görürse fiyatı düşürecek, çünkü 12 aylık kontrat yaptın.

Serbest piyasa böyle işler.

Başka bir konu, market bunu rakip ürünle aynı fiyata satabilir, farklı bir anlaşman yoksa -elin güçsüzse anlaşma yapamazsın- satış fiyatını da belirleyemezsin. Ne oldu şimdi? Sen yenisin, rakip ürün 15 yıllık, ikinizinki de aynı fiyata satılıyor. Ben markete gidince seninkini almak için ek bir motivasyona ihtiyaç duyacağım çünkü fiyat aynı. O motivasyonu nereden aldım? Reklamdan.


Makarnayı fabrikada üretip, kamyona yükleyip marketin önüne dökemiyorsun yani.

Okumak istersen : en.wikipedia.org

Rakipler bunlar.

Amerikalıların (bkz: go big or go home) diye bir lafı var, bu adamlar da büyük oynamayı seçmiş.

Olay budur. Kızmaya gerek yok, ekonomi böyle işliyor, ben ne yapayım? :)
0
hayirsiz
(07.02.16)
@hayırsız :((
0
tranceforresuminglife
(07.02.16)
don't hate the player, hate the game. kapitalizm 101
0
fleshbloodmore
(07.02.16)
(22)

Efendi adam olmak kotu mu?

fakyoras
Selam,Dun basimdan gecen bir olayi anlaticam.Karakoy gulluoglunu bilen bilir, tatlini alip oturursun bir masaya. Dun gittik, aldik tatlimiz, iznimizi alip oturduk bir masaya. Masada bir tane 60-70 yaslarinda adam, 40 yaslarinda da kadin var. Ikisi birbirini tanimiyormus.60li yaslarindaki amca tam bi
Selam,

Dun basimdan gecen bir olayi anlaticam.

Karakoy gulluoglunu bilen bilir, tatlini alip oturursun bir masaya. Dun gittik, aldik tatlimiz, iznimizi alip oturduk bir masaya. Masada bir tane 60-70 yaslarinda adam, 40 yaslarinda da kadin var. Ikisi birbirini tanimiyormus.

60li yaslarindaki amca tam bir beyefendi, konusurken belli ediyor. "Bu masayi benimle paylastiginiz icin cok tesekkur ederim. Musadenizle kalkmam gerekiyor. Gununuzun en iyi sekilde gecmesini dilerim." tarzinda konusuyordu, simdi tam net hatirlamiyorum dediklerini ama konusmasi cok kibardi hep, anlamissinizdir. 5-10dk konustuk boyle.

Amca kalkip gitti, ben ne guzel ya dedim icimden. Ne guzel insanlar var, mutlu oldum. Cevremdekiler de beni genelde kibar diye tanimlar. Amcamda mercedes anahtari da vardi, dedim en guzel hayati sen yasiyorsun amca, ilerde ben de senin gibi olayim. Bunlarin hepsi icimden tabi.

Adam kalktiktan sonra kadin "Cok efendilik de cok sikici degil mi?"dedi. Ne diyecegimi bilemedim, gulumseyebildim sadece. Icimden soka girdim tabi ki, havuc dilimden aldigim butun mutluluk yok oldu gitti :(

Gercekten oyle mi? Efendi olunca, kibar olunca sikici mi oluyor insan? Siz ne dusunuyorsunuz?
0
fakyoras
(07.02.16)
sahteliğe çalıyorsa biraz kötü tabii ki. efendi görünüp, "el iyisi" çok insan gördüm. içlerinde pislik barındıran.
0
krammer
(07.02.16)
Sıkıcı insan sıkıcı insandır. Efendilik kibar konuşmak değildir. Karakterdir. Doğuştan gelir.
0
hasmetizm 2046
(07.02.16)
Evet..

Efendi, saygılı, iyi niyetli bir adamdım. Bir boka yaradığını görmedim, suistimal ediliyorsun vs..
İlişkilerde bile mesela zaten kadınlar efendi, saygılı, anlayışlı birini istediğini söyler hep ama gidip tam tersi adamları seçerler.. Fasa fiso.. Her seferinde gerçekten iyi niyetli, efendi, anlayışlı olduğumda "Gerçekten çok iyi, anlayışlı bir insansın, seni tanıdığıma çok memnunum ama.." diyip terkettiler.. Ben de sokarım böyle aşkın ızdırabına dedim..

Ya orta karar efendi ol ya da olma yani..

P.S : Dertliyim be duyuru :(
0
ayaz mckiller
(07.02.16)
Değil bence.

Sıkıcı olmak efendilikle alakalı değil, o kadın belki de kibar insanlardan hoşlanmıyor. Belki adamı beğenmedi, "ne kibar, çok sıkıcı" diye kendince reddetti. Ben böyle birini zaten istemem ki, o açıdan bir kaybım yok bence.

okula başladığım yıl tanıştığım iki kızdan örnek vereyim.

1. kız
babasının şirketleri vardı. baya baya zenginler. "sevgili dediğin kaba, sert, hanzo olacak, ben bana kapı açan adama adam demem" gibi şeyler diyordu. "kapımı ben açarım, kapıyı da açamayacak mıyım?" falan diyordu devamlı. Hani bazı "kafama vur, bana ne yapacağımı söyle" kafasındaki tipler var ya, heh bu o. Ruh sağlığı bozuk bir insan arıyor.

2. kız
çok hoş bir kızdı, bunun tam tersi. bi ara "ulan acaba evlendim mi ben" filan diye düşünmeye başlamıştım, tam aradığım kızdı.

İnsanlar çeşit çeşittir, hepsinin bakış açısı farklı. Toplumun çok ciddi bir kesimi "bu çok kibar, kesin gey bu" anlayışına sahip. Zaten normalde yapman gereken bu, insanlara iyi davranmalısın. Normali bu, yapınca niye garip oluyor?

Bazı insanlar hor görülmeye, aşağılanmaya, dalga geçilmeye o kadar alışmış ki; kapıyı tutunca, kibar davranınca şoka giriyor, ne yapacağını bilemiyor.

Benim çıkarımım budur.
0
hayirsiz
(07.02.16)
tabii ki değil

ben olsam amcamla muhabbet ederdirm ayak üstü kalkarken. teyze de öyle laf ettiğinde "kaba olmaktan daha iyidir sıkıcı ve kibar olmak" falan derdim. gerçi diyemeyebilirdim de...yani demek isterdim de öyle pat diye çıkmazdı herhalde ağzımdan

bayılıyorum öyle amcalara :)
0
la noix
(07.02.16)
Efendilik biraz karakterle alakalidir. Kendini kirilacak derece kibarliga zorla kastirirsan samimiyetsiz gelir insanlara.
Iliskilerde niye efendi olmayan adamlarin seçildiğini soyleyeyim size. Elde etmek icin efendi/kibar adam rolu yapmadiklarindan. Dogallar. Efendi adamligi yakistiriyorsan kendine efendi ol. Yok olamam ozum degil dersen sal gitsin. Kimse icin ya da bi cikar için farkli davranma.

Efendi ya da degil, boyle cok net ayrimlari da saçma buluyorum bi yandan. Disaridan efendi gorunmekle icinde iyi insan olmak bambaska seyler zaten. Dogal olsun insanlar yeter. Boyle amcalara ben de bayiliyorum +1

Uff ne cok efendi dedim kelime yabancılasti.
0
rayde
(07.02.16)
Bizim ülkede öküz sevilir...
0
bartholomew87
(07.02.16)
bir erkek gözüyle;

efendi adam iyidir ama sıkıcıdır,heyecan yoktur.piç ise kadının dengesini bozar,beklenenden farklı davranır,ilginçdir.

Kadın doğal olarak ilginç ve renkli olanı seçer.
Kızlar 14 şubat sevgililer gününü kutlamak ister.
efendi erkekler yalnız olarak 13 şubat desparation day ı (çaresizler/umutsuzlar günü) kutlar.
piç erkekler ne yaptığını yazmayacağım ama hepimiz biliyoruz
0
izmirlimuh
(07.02.16)
efendiliğin her zaman ekmeğini yedim. iş yaşamında, aşk yaşamında, anne baba gözünde. her efendi insan badak veya ezik değildir.
0
delidir yakalayin
(07.02.16)
gene doluşmuş "efendi olduğum için terkedildim bu devirde piç olacaksın arkadaş"çılar. bir kadın olarak söyleyeyim, kimseyi efendi olduğu için terketmedim. oturmasını kalkmasını bilen, güleryüzlü, samimi, terbiyeli adam gözümde +374728 puan önde başlar, bu sıkıcı olacak demek anlamına gelmiyor. tanıdığım en efendi adamlardan biri hayatımda tanıdığım en komik ve macera dolu adamdı.. başbaşayken inanılmaz şeyler yaptık ama fırsat olsaydı anneme babama tanıştırmaktan da memnuniyet ve gurur duyardım. efendilik gömlek giyip mıymıy gezmek değildir, efendilik karakter meselesidir. içten geldiğinde, samimi olduğunda da sıkıcı değildir. düzgün karakterli bir insan olmayı sıkıcı bulan insanların da kalitesine bakmak lazım. :))
0
littlejack
(07.02.16)
Hayatta bir tek doğru yok diyorum ben.
O kadın için efendi bir adam sıkıcı olabilirken bir başkası içinse çok çekici olabilir.
göreli işler yani.
0
pangea
(07.02.16)
kibar erkek bence etkileyicidir.
0
fasulyek
(07.02.16)
bir teoriye gore, anna babasinin devamli kavga ettigini goren cocuklar, buyuduklerinde de bu ortami ariyorlar. kavga onlar icin normal hatta olmasi gereken bir sey haline geliyor.
0
bir varmis bir yokmus
(07.02.16)
kadınlar açısından mı yoksa genel mi?

mesela bir ürünü garantiye verirken bir şey yaparken kibar/efendi olursan istediğinin yapılmadığını, biraz cazgır olursan işinin yapıldığını görebilirsin Türkiye'de. Ha tam tersi de mümkün bence, ben hep kibarca sorduğumdan bazen "dur ben ek olarak şunu da düzelteyim sana şunu da vereyim" diyen insanlar da çıktı. Hani kaba olanlara "al git lan" diyor olabilirler.

kadınlar açısından da karışık. Benim kendi hayatımdan çıkardığım, efendi adamlıkla "karşındakini gereksiz düşünmek-empati yapmak" karıştırılmamalı. Hani efendi adam "yok ya şunu yapmaz zaten" diyip kendini engellememeli, "sevgilisinden yeni ayrılmış şimdi yazılmaz üzgündür" diye kendini kısıtlamamalı, hani bir şeyin olmayacağını bilse bile denemeli-istemeli-cesur olmalı ki kendini engellemesin. Bir yerde okumuştum, "yapmadan önce izin isteyeceğine yap, sorun çıkarsa özür dilersin" mantığı bazı şeylerde daha iyi çalışıyor bunu hepimiz yavaş yavaş öğreneceğiz sanırım. (kızın elini tutmak için işaret beklemek yerine tut, karşı tepki gelirse düzeltirsin mantığı. Zira efendi adamların adım atma yeteneğinde sıkıntı var bence. Ha bu dediklerimi tacize falan yormayın, bu dediklerimi o tür şeyler zaten düşünmeyen daha sevdiği kızı öpmeye cesaret edemeyen adamlar için söylüyorum. Sıkıcı olma kısmı da şu, sürekli izin beklersen sıkıcısın evet.
0
rodriguez2
(07.02.16)
kadın eski peynirmiş.
0
her gece aç
(07.02.16)
Armudun iyisini ayılar yer. Bunu unutma.
0
tranceforresuminglife
(07.02.16)
bu ülkede efendiliğin ve entelektüel birikimin bir boka yaradığını görmedim ben. özellikle kızlar konusunda. türk kızı çoğunlukla nerede bir barzo var onlarla sevgili olup evleniyor. acı ama gerçek. burası türkiye.
0
nothing in my way
(07.02.16)
hiçbir çekiciliği, konuşma becerisi, hoşluğu olmayan kalasların tesellisi "ifindi ildiğim için hip .s .s"

yoksa iki bakışıyla mest eden, cümleleriyle aklını alan ancak sevdiği kadından başkasına el sürmeyen efendi adamları da çok gördük. efendiye/piçe bok atacağınıza biraz kendinizi, dünya görüşünüzü genişletin bence.

duyuruda bahsedilen konu ayrı. efendiliği çok şeyle karıştırıyorsunuz. amca fazla kibarmış ki eski insanlar için normal bu. bu adama tam olarak "efendi olduğu için sıkıcı" denilemez.
0
piremses
(07.02.16)
@piremses genelleme degil bu tabiki. adam ayakustu karsilastigi seyi yazmis herkes ona yorum yapiyor.
0
tranceforresuminglife
(07.02.16)
Efendi adam = sıkıcı adam değil de efendi adam kalıbına uyan kişiler popülist olmuyor ya da olmaya çalıştığında beceremiyor. Bilgisini, becerisini, kendisini çekici kılacak donanımlarını gösteremiyor. ( tabi hiçbir vasfı olmayan boş paket efendi adamları dahil etmiyorum)

Günümüzde de Ezici çoğunlukla insanlar, bir insanı tanımak için çaba göstermiyor, üşeniyor vs. Bu durumda da bizim aslında esasında çok etkileyici özellikleri olan efendi adamımız direk efendi ama sıkıcı etiketini yiyip, iyi adam ama fazlası olmasın benim için sonucunu alıp dönüyor.

Bence olay bu.
0
wilhelmwasmuss
(07.02.16)
çok efendilik sıkan birşey. birde kadınların piç adam tercihini hepimiz biliyoruz
0
gazozailacatmauzmani
(07.02.16)
İyi mi kötü mü sorusuna da cevabımı verip gideyim,

Beklenti beğenilmek, ilgi duyulmak, arzu edilen tip olmaksa kötü, saygı duyulan olmaksa iyi.
0
wilhelmwasmuss
(07.02.16)
(14)

Her sabah aç mı uyanıyorsunuz da hemen kahvaltı hazırlıyorsunuz?

pike
Soru net aslında. Ben kahvaltı hazır olsa bile sabahları genelde aç hissetmediğim için kahvaltı yapmıyorum, işlerimi halledip öğlene doğru acıkınca yiyorum. Okula giderken de saat 1-2 gibi yiyorum günün ilk öğününü. Sizde durumlar nasıl?Not: Kahvaltılık yemeyi saatten bağımsız olarak seviyorum. Teşe
Soru net aslında. Ben kahvaltı hazır olsa bile sabahları genelde aç hissetmediğim için kahvaltı yapmıyorum, işlerimi halledip öğlene doğru acıkınca yiyorum. Okula giderken de saat 1-2 gibi yiyorum günün ilk öğününü. Sizde durumlar nasıl?

Not: Kahvaltılık yemeyi saatten bağımsız olarak seviyorum.

Teşekkür ederim.
0
pike
(07.02.16)
Açlıktan karnım ağrır halde uyanıyorum. Hatta onu geç, bazen daha uykum varken açlıktan uyanıyorum.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(07.02.16)
Aksam altidan sonra yemek yemeyi kes, görürüm ben seni.
0
Silesius
(07.02.16)
Gec uyanirsan anlamayabilirsin ac oldugunu. Ama sabah erken kalkip da kahvalti etmeden çıktığımda ogle olmadan deli gibi acikiyorum. Sadece gece yatmadan biseyler yediysem ogleye kadar hissetmiyorum.
0
rayde
(07.02.16)
Normalde 4 saatte bir mutlaka bir şeyler yediğim için deli gibi aç uyanıyorum. Bazen gece açlıktan uyanıp yiyip tekrar yattığım oluyor hatta.
Bir kere çok acelem olduğundan kahvaltı yapmadan evden çıktım, onda da yolda bayılmıştım.
0
zetsuboushita
(07.02.16)
akşam 7-8 gibi yiyorum son yemeği. ertesi gün 11-12 gibi uyanıyorum ama tok uyanıyorum. kalktıktan anca 1-2 saat sonra kahvaltı yapıyorum
0
sta
(07.02.16)
Sabah 7 gibi uyanıyorum. Açlıktan yataktan kalkmak inanılmaz site geliyor bazen. Bir bardak da olsa şu içiyorum. Biraz kendine geliyorum,kahvaltı hazırlayana dek.

Akşamdan hazırlamak lazım. Kuruyemiş, kuru üzüm falan ortaya çıkarmak lazım.
0
dahinnotha
(07.02.16)
Edit önceki mesaj: inanılmaz zor geliyor bazen.
0
dahinnotha
(07.02.16)
Evet. vakit olmadığı için bir saat sonra iş yerinde yapıyorum ama kahvaltıyı. Sigara içiyorsan etkiler biraz. Eskiden kahve altıymış, şimdi sigara altı olmuş bu öğün.
0
hasmetizm 2046
(07.02.16)
Sabahlari kis uykusundan uyanmis gibi kalkiyorum. Ilk yapmak istedigim sey kahvalti etmek. Hatta evdekiler daha kalkmamissa yani kahvaltiya daha varsa, gidip baska birsey yiyorum mutlaka.
Eger yemezsem bayilacak gibi oluyorum hareket ettigim zaman. Cok korkuyoum o durumdan. Yatakta uzanip internette falan takilirsam idare ederim ama dus bile alamam kahvalti etmeden. Gozum karariyor.
0
innerbliss
(07.02.16)
Sabah spor yaptığım için aç olmasam da kahvaltı yapıyorum. Yapmazsam öğlen şekerim düşüyor.
0
[silinmiş]
(07.02.16)
aç uyanıyorum.

her sabah koca bi bardak meyve suyu ya da su içmeden dışaırı bir şey almaya bile gidemiyorum ben.
0
hayirsiz
(07.02.16)
uyandığımda ilk yarım saat-1 saat asla bir şey yiyemem, görmek dahi istemem.
reflüm var.
0
mesgul ve huzursuz
(07.02.16)
akşam çok yemek yiyip de ertesi sabah kahvaltı yapmadığım oluyor
0
gazozailacatmauzmani
(07.02.16)
önceden sabah kalkar kalkmaz acıkmazdım. kahvemi hazırlar, kahve içerken dizi izlerken aheste aheste kahvaltımı hazırlardım

lohusalık sırasında deli bi acıkma geldi. sabah kalkar kalkmaz poğaça vs attım tost makinesine bi süre

şimdi poğaçaları kestim. mecbur kendi kahvaltımdan önce hazırlamam gereken şeyler var (oğlanın kahvaltısı, biberonların kaynatılması, öğlen yemeğinin hazırlanması, kahvaltının yedirilmesi). bu nedenle önce kahvemi koyuyorum, oğlana kahvaltısını yedirirken içiyorum falan epey götürüyo beni. yine de eskisi kadar "tok" uyanmıyorum.

bunlardan bağımsız 3 öğünümü her gün benzer saatlerde yaparım. sabah:7-8 öğlen:12-1 akşam: 6-7
0
la noix
(07.02.16)
(27)

bugüne kadar p/f oranı en yüksek ne aldınız

tejeve
ne zaman, ne kadara?
ne zaman, ne kadara?
0
tejeve
(06.02.16)
(bkz: çekirdek)
0
sparkle kiddle
(06.02.16)
Macbook pro - 3200 tl - sanirim 3 yil oldu. Ya da 4 yil.

Kindle pw 2 - 119 dolar, gectigimiz yaz.
0
sen git ben geliyorum
(06.02.16)
kindle pw3 - bir buçuk ay oldu, kılıfıyla birlikte 418 tl.
0
devilred
(06.02.16)
nba league pass
0
brad pitt
(06.02.16)
packard bell laptop. beşinci yılı.

huawei ideos x5. taş gibi telefondu o da. ne kenarları soyuldu ne bir şey. 3 yıl kendim kullandıktan sonra aileme bıraktım, en son uzaktan akrabalardan biri kullanıyordu.

xiaomi mi4.
0
icim urperiyor
(06.02.16)
nike bere, 9 senedir kullanıyorum. para vermedim gerçi, lisede yılbaşı çekilişinde almıştı sınıf arkadaşım; en fazla 30 vermiştir.

he bi de 5 sene önce 1600'a kazandığım ilk maaşla dell laptop almıştım, hala kullanıyorum çatır çatır.
0
baba jo
(06.02.16)
pazardan 2.5 liraya aldığım superdry t-shirtler
0
la noix
(06.02.16)
butikbira.com'dan aldığım bira kiti. şişesi 2 liraya geliyor, ki alkol oranı yüzde 7,5 şişe başına.
elixir gitar tel takımım bir de. 10 yıldır kullanıyorum, yılda bir değiştirmek yetiyor. 45 lira gibi fiyatı var.
0
mermize
(06.02.16)
kindle
0
rygard
(07.02.16)
tost makinesi, 350 tl, 2015 kasım
0
kurremkamerruk
(07.02.16)
Kindle
Macbook Air
0
hayirsiz
(07.02.16)
Macbook Pro Retina, 4000 TL. Ben aldıktan birkaç ay sonra 6000 oldu.
0
i was made for you
(07.02.16)
İpod Classic-160 GB 2007 yılı 700 lira falandı sanırım, hala sorunsuz çalışıyor.
0
once
(07.02.16)
salomon goret tex ayakkabi. 4 senedir haftada 5 gun olarak giydim(is yerinde) hala saglam. markafoniden 150 liraya almistim.
0
seljax
(07.02.16)
açık mavi adidas şort, 2009'da aldım. hala giyiyorum. 80-100 tl civarı.
0
[silinmiş]
(07.02.16)
samsung r522
0
masa penisi
(07.02.16)
Macbook Air
HP Deskjet 2540 Printer
Salomon Outdoor Bot
Jack Wolfskin Outdoor Mont

Payda biraz yüksekti printer hariç ama pay kısmı o kadar yüksektiki kurtardı..(p/f)
0
qazaqwsx
(07.02.16)
i20 - 30.000 tl
ıphone 5 - 800 tl
asus laptop - 1.250 tl
portakal - 1,küsur
0
rencber
(07.02.16)
macbook pro retina 13". aralik 2013.
columbia kislik mont. aralik 2013.
0
jedilance
(07.02.16)
Philips traş makinesi, 2011'de, 40 euroya. Aldığım günden beri haftada bir saç traşı oldum, hala taş, bataryası dahil.
0
crescendo
(07.02.16)
2012'de lenovo z570 almıştım 1200 tl'ye..hala kullanırım çok memnunum.

bunun dışında,

10 yıldır ara ara kullandığım cat bot var..meizu mp4 player da f/p oranı yüksek bir üründü.
0
jepa
(07.02.16)
Yatak+baza+başlık 150 tl
0
olutaklidi
(07.02.16)
2010 yılında dell inspirion n5010 almıştım 1650 tl'ye. 2015 yazına kadar kullandım taş gibiydi. en sonunda benim hor kullanmam yüzünden bozuldu canım bilgisayarım.
0
golgi aygıtı
(07.02.16)
macbook pro- 7 yıl önce okul hediye etti saolsun- biraz ekleme ve düzeltme ile birlikte hala birlikteliğimiz kaldığı yerden devam ediyor, eğer hastalanırsa yine ne yapar eder bu türden devam ederim sanırım..
Skechers spor ayakkabı- 200 civarı almıştım yaklaşık 1 sene önce. İnanılmaz rahat, her kuruşuna helal olsun.
0
huzurolsun
(07.02.16)
Nexus 5 kesinlikle
0
kint
(07.02.16)
zihinden problemler kitabı. 94 yılında babam yaz tatilinde çalışayım diye almıştı. o zaman 40 bin-50 bin gibi bişeydi heralde. (şimdiki 10 tl de)
0
zvonimir
(07.02.16)
10 sene once bi ses sistemi almistim. 10 sene kullandim, gecen gun de aldigimdan fazlasina sattim. biraz beklesem daha da fazlasina satardim hani)
0
brkylmz
(07.02.16)
(2)

İnternet bankacılığı kullandığım akıllı tel.e antivirüs yüklemeli miyim?

gijilti
Mobil şifreleri İnternet'in olmadığı başka bir telefon aracılığıyla alıyorum. İnternet bankacılığına girdiğim akıllı telefon aracılığıyla alsam tehlikeli, muhtemel virüs SMS şifresini kopyalayıp gönderebiliyor.Sorum ise şu: SMS olayını güvene aldım ama hesap no, parola gibi bilgileri korumak ve diğe
Mobil şifreleri İnternet'in olmadığı başka bir telefon aracılığıyla alıyorum. İnternet bankacılığına girdiğim akıllı telefon aracılığıyla alsam tehlikeli, muhtemel virüs SMS şifresini kopyalayıp gönderebiliyor.

Sorum ise şu: SMS olayını güvene aldım ama hesap no, parola gibi bilgileri korumak ve diğer tehlikeleri savmak için akıllı telefonuma bir antivirüs programı kurmalı mıyım?

İnsanlar telefonu çok yavaşlattığını söylemişlerdi, bu ne kadar doğru? Yine de kursam mı? (Samsung Note 4 kullanıyorum.)

Kurmamı öneriyorsanız, hangi programı salık verirsiniz ücretli ya da ücretsiz?
0
gijilti
(06.02.16)
abidik gubidik her programı indirmiyorsan, harici kaynaklardan da program kurmuyorsan durduk yere bir şey olacağını sanmıyorum. sms şifresini okusa bile o an sen giriş yapmış olacağın için kullanamazlar. kullanıcı adı ve parolayı öğrendikten sonra giriş yapmayı denerlerse de sms geldiğinde uyanırsın diye tahmin ediyorum.

aklıma başka bir şey gelmedi. bir şey olmaz diye düşünüyorum.
0
orient blue
(06.02.16)
yavaşlatıp yavaşlatmaması / bataryayı sömürmesi bence o kadar da önemli konular değil, para ve kişisel gizlilik batarya ömründen çok daha değerli.

bankacılık işlemlerini takoz bir telefondan yaptığım için önerim yok malesef.

@orient blue

kötü niyetli kişiler telefona uzaktan erişim sağlarsa bırak sms onayını, ip kısıtlaması bile işe yaramaz.

bu senaryoda bırak sms onayını, eğer ip kısıtlaması varsa bile işe yaramaz çünkü karşı taraf direk telefona uzaktan erişiyor. çok tehlikeli bir durum.
0
hayirsiz
(06.02.16)
(46)

Anne-babanız kaç siz kaçsınız?

ya ben lan neyse
selamlar,cm cinsinden boy uzunluğunuzu soruyorum.anne ve babanız kaç cm uzunluğunda? siz kaç cm uzunluğundasınız? cinsiyetiniz nedir?teşekkür ederim.
selamlar,

cm cinsinden boy uzunluğunuzu soruyorum.

anne ve babanız kaç cm uzunluğunda? siz kaç cm uzunluğundasınız? cinsiyetiniz nedir?

teşekkür ederim.
0
ya ben lan neyse
(05.02.16)
Anne: 155
Baba: 173
Ben: 179

Erkek.
0
Abdurrahman
(05.02.16)
anne 1.60-1.65 civarı

baba 1.85

ben 1.89(E)

abim 1.90
0
icim urperiyor
(05.02.16)
Anne: 1.68
Baba: 1.92
Ben (K): 1.80
Kardeş (E): 2.00
0
lcha
(05.02.16)
Anne 174
Baba 178
Ben 171 (Kardeşlerimin içinde de en kısa benim maalesef)

Kadın.
0
kayranin kedisi
(05.02.16)
Annem 1.60
Babam 1.83

Ben 1.64, tırt bi sonuç çıkmış :D
0
pandispanya
(05.02.16)
duyuru ahalisi entlerden oluşuyor glb.

babam: 1.75
annem: 1.58

ben: 1.60

k
0
nice tnetennba
(05.02.16)
baba : 160
anne: 150
ben: 180
erkek.
0
alibaba06
(05.02.16)
anne: 165
baba: 178
ben:182


erkek
0
fakyoras
(05.02.16)
A 145
B 180

BEN 164-K
0
yue
(05.02.16)
Anne: 160
Baba: 172
Ben: 192, Erkek.
0
arnold schwarzeneger
(05.02.16)
annem: 1.55
babam: 1.75
ben: 1.68
cinsiyet K
0
füt
(05.02.16)
175 baba 168 anne ( tahmini )

170 ben :D
0
mantarliborek
(05.02.16)
babam 177
annem 168
ben 181

erkek.
0
nathanieltroy
(05.02.16)
Babam 1.76
Annem 1.65

Ben 1.62 (bazı olcumlerde de 161 cikiyor bir kere de 160 cikti, o arada bir sey iste) kadın.

Galiba annesinden kısa tek kadın da benim duyuruda :)
0
fraise
(05.02.16)
anne: 1.55
baba: 1.75

ablam: 1.68
ben (k): 1.71
erkek kardeşim: 1.98
0
manuel mandalina
(05.02.16)
anne:163

baba:182

ben:186
0
canercuxy
(05.02.16)
Anne : 170
Baba: 180

Ben : 180

(K)
0
lilidance
(05.02.16)
annem 168, babam 175 civarı, ben (k) 169, kardeşim (k) de 165
0
peki madem
(05.02.16)
anne: 160
baba: 195
ben: 178 - K
0
kirliyesilkazak
(05.02.16)
annesinden kısa +1

annem:164
babam:178
kardeşlerim(3 adet): 185+-2

ben:162
0
fallopian
(05.02.16)
hobbit ailesi iftiharla sunar:

anne: 1,65
baba: 1,72
ben: 1,60(k)

evin toplamda en kısası da benim üstelik, anneden kısa olmak bi üzmüyor değil. gerçi dün 1,40'lık bi hatun gördüm de bunu hiç dert etmemem gerektiğini anladım.
0
devilred
(05.02.16)
anne 1.72

baba 1.92

ben 1.83 (k)
0
all i know is pickle
(05.02.16)
anne 155
baba 165
ben 172- kadın

2 kısa 1 uzun çocuk çıkarabilmişler.
0
shedracon
(05.02.16)
Anne 160
Baba 180 civari
Ben 163 (k) ama omurgamdan ameliyat gecirdigim için daha uzama imkani olan bi yastayken uzama durdu.
0
rayde
(05.02.16)
anne : 160
baba : 175
ben : 177

erkek.
0
hayirsiz
(05.02.16)
Anne: 1.63
Baba: 1.84

Ben: 1.85 (E)
Kardeş:1.90 (E)
0
t joe
(05.02.16)
Babam 1.90
Annem 1.68-1.70 falan
Ben 1.68
0
rivulet
(05.02.16)
anne baba 170'ten kesin kisa ama 160 dan uzun olabilirler. kardesim de ben de 186 dolaylarindayiz. belki kardesim benden 1 cm daha da uzundur. bebeklikten itibaren beslenmemize dikkat ettiler. spor konusunda da aktif bir cocuklugumuz oldu.
0
idexo
(05.02.16)
anne: 163
baba:170
ben:165 E
abi:175
0
nothing in my way
(05.02.16)
anne baba 160larda. ben 175
0
dafuq
(05.02.16)
anne 1.60
baba 1.70

ben (k) 1.65

manidar baya.
0
gmzo
(05.02.16)
anne: 155
baba: 182

ben: 167 (K)
ablam: 156
0
theseachange
(05.02.16)
A- 1.65
B- 1.90
ben- 1.70 K
0
jimicik
(05.02.16)
anne: 160
baba: 195
ben: 174
k
0
freya
(05.02.16)
anne 160
baba 175
ben 165
k
0
shotgunwoman
(05.02.16)
anne: 150
baba: 164
ben: 157
0
cilekli krep
(05.02.16)
Devilred, gördüm ve arttırıyorum:
A-155
B-168

Ben 152.
0
physcos physcos
(05.02.16)
Annem 160
Babam 180

Ben 1.68 :)
0
anarsika
(05.02.16)
Anne:Beni doğurduğunda 162 civarıydı, yaşla çekti. Şu an 155 civarı
Baba: Ben doğduğumda 180 civarıydı, yaşla çekti. Şu an 175 civarı.
Abi:173-174
Ben:162 (k)
0
aychovsky
(05.02.16)
anne: 153
baba: 172
ben: 164

Kadın
0
mutlusismankedi2015
(05.02.16)
anne: 167
baba: 173
ben: 160
0
sta
(05.02.16)
Anne: 166
Baba: 180
Ben: 189
0
candanag
(05.02.16)
b:1.69
a:1.61

1.79 E
0
yedinumara
(05.02.16)
a175
b170

178E
0
hasmetizm 2046
(06.02.16)
A: 170
B: 175
B: 167, K.
0
pike
(06.02.16)
ana : 150
baba: 170

kardeşim: 155

ben:168

kadınım.

anneme göre aileme göre uzun olmamın nedeni bebeken milupa ile beslenmem.
0
mulaj ne la
(06.02.16)
(23)

En son hangi kitabı okudunuz?

le fantome de l opera
Hangi kitabı okudunuz en son?
Hangi kitabı okudunuz en son?
0
le fantome de l opera
(05.02.16)
Glenn meade - son tanik
0
halitkin
(05.02.16)
murakami: haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu
adrian sington,tony ross: resim ve ressamlar

ikisi de bugün bitti.
0
rakicandir
(05.02.16)
orhan kemal - eskici ve oğulları
0
nickimin hakkini veremedim
(05.02.16)
sun tzu - art of war
0
klassno
(05.02.16)
freebird5406_2
(05.02.16)
zar adam - luke rhinehart
0
bohr atom modeli
(05.02.16)
franz kafka- dönüşüm
0
sta
(05.02.16)
Lolita - Vladimir Nabokov
0
rayde
(05.02.16)
Richard Lewontin - Ideoloji olarak Biyoloji

Tavsiye ederim.
0
evrim halkasi
(05.02.16)
İnanılmaza İnanmak: İnanışların Evrimsel Kökenleri, Lewis Wolpert
0
buzbebek
(05.02.16)
niçeye sahip çıkalım.

(bkz: when nietzsche wept)
0
shotgunwoman
(05.02.16)
in cold blood, truman capote
0
papillon7
(05.02.16)
tembelik hakkı - paul lafargue

60 sayfa mı neydi, adından da belli değil mi ? :D
0
hayirsiz
(05.02.16)
mushtopus
(05.02.16)
george orwell - boğulmamak için
0
theseachange
(05.02.16)
Holidays on ice
0
allanpoe
(05.02.16)
hakan karakaşoğlu - mumsema han
saga cilt 1 (çizgi roman)
0
reso aga
(05.02.16)
Kafamda bir tuhaflik-orhan pamuk
0
aquarium
(05.02.16)
Düşünceler- Marcus Aurelius
0
harvey
(05.02.16)
fi - pi - çi üçlemesini bitirdim en son.
0
rachel
(05.02.16)
Sapiens
0
fallopian
(05.02.16)
william goulding - sineklerin tanrısı
0
mattiadestro
(05.02.16)
grange sisle gelen yolcu
gene grange nin kaikeni ni okuyacağım sırada o var
0
basond
(05.02.16)
(2)

Facebook'tan ekleyen tanımadığınız insanlar

youshookmeallnightlong
Mesela okuldan birisi ekliyor. Bakıyorum fotoğraflarına tanımıyorum, ortak arkadaş da 1-2 kişi oluyor. Diyorum kabul ediyim sonuçta tümden yabancı değil belki bi şey demesi gerekiyordur. Kabul ediyorum 1 hafta geçiyor 2 hafta geçiyor ses seda çıkmıyor. Okuldaki herkesi ekliyimcilerden olsa, mutlaka
Mesela okuldan birisi ekliyor. Bakıyorum fotoğraflarına tanımıyorum, ortak arkadaş da 1-2 kişi oluyor. Diyorum kabul ediyim sonuçta tümden yabancı değil belki bi şey demesi gerekiyordur. Kabul ediyorum 1 hafta geçiyor 2 hafta geçiyor ses seda çıkmıyor. Okuldaki herkesi ekliyimcilerden olsa, mutlaka daha fazla ortak arkadaş olur. E tanışıp arkadaş olmak istiyorsa da merhaba demesi gerekir. Bir değil iki değil, ne amaçla yapılıyor ki bu? Kızgın olduğum veya aşağı gördüğüm bir şey değil(olsa kabul etmezdim zaten), sadece merak ediyorum.
0
youshookmeallnightlong
(04.02.16)
lazım olur diye +1 , kadınsan belki beğenmiştir o da olabilir :)
0
tosunpasa
(04.02.16)
"E tanışıp arkadaş olmak istiyorsa da merhaba demesi gerekir."

herkes böyle değil. Ben okula başladığımda beni bi kamyon insan eklemişti, derslere girdikçe, okulda zaman geçirdikçe "ha sen beni geçende eklemiştin" diye tanıştım bir sürü insanla. Yani herkes önce tanışayım sonra ekleyeyim diye düşünmüyor, önce ekleyip sonra tanışan da var. O ona göre normal olan.

Herkesin bakış açısı farklı, o yüzden bu duyuruyu açtın zaten. Bence Facebook telefon rehberinin resimlisi, gözümde daha kişisel bir değeri yok. Bir arkadaşımın Facebook hesabında sadece beş kişi var, onun bakış açısı farklı. Hesabını komple herkese açık yapan da var.

Ben tanımadığım insanlara arkadaşlık isteği göndermiyorum ama istek gönderenlere bakınca "bizim okuldanmış bu, olur" diye kabul ediyorum.
0
hayirsiz
(04.02.16)
(1)

ekşisözlükten veri çekme?

contavolta
şimdi ekşideki başlıkları sallıyorum 15 ya da 30 dakikada bir kontrol edeceğim ve içinde x kelime geçen başlıkları kendi yapacağım siteye çekmek istiyorum. bunu nasıl yapabilirim? az çok kodlama bilgim var. hangi framework, dil ile kolay olur sizce?
şimdi ekşideki başlıkları sallıyorum 15 ya da 30 dakikada bir kontrol edeceğim ve içinde x kelime geçen başlıkları kendi yapacağım siteye çekmek istiyorum.

bunu nasıl yapabilirim? az çok kodlama bilgim var. hangi framework, dil ile kolay olur sizce?
0
contavolta
(04.02.16)
ekşisözlük - tatlısözlük diye ayırmadan, çok hızlı şekilde çoğu internet sitesinden nasıl veri çekersin onu anlatayım.

Node.js üzerine Express.js framework'ünü kur (defacto framework zaten Nodejs için). Bununla çok işin olmayacak.

HTTP Request için
github.com

Web Scraper (Eğer veri çekeceğin yer ajax ile dinamik veri yüklüyorsa cheerio işe yaramaz, o yüzden phantomjs kullanman gerekir, phantomjs ile çalışan bir scraper linki vereyim : github.com )
github.com

Async ("önce bunu yap, sonra şunu yap" ya da "bu üç işlemi aynı anda yap" gibi komutları verebilmen için)
github.com

Veritabanı için ORM (Çekeceğin veride çok ilişkisellik yoksa direk mysql driver ile de yapabilirsin)
github.com

15 dakikada bir scriptini çalıştıracak
github.com

Node.js http sunucunun sonsuza dek çalışmasını sağlamak için de pm2 kurarsın, eğer bir aksilik çıkar da durursa pm2 otomatik yeniden başlatır.

github.com

2-3 saatte öğrenirsin bunları. Async sayesinde paralel işlem yapabildiğin için veri çekme işi çok hızlı oluyor. Mesela PHP kullansan aynı anda tek bir url adresini ziyaret edebilecektin. Eğer 20 işlem istersen 20 ayrı php işlemi çalıştırman lazım, hem performanslı olmuyor. Bunda bir sefer yazıp istediğin hızda çalıştırabiliyorsun. İnternet hızına ve karşı tarafın cevap verme hızına göre ayarlayabiliyorsun.

Express.js http sunucuna bir limit vermezsen tüm istekleri aynı anda yollar, o yüzden http.globalAgent.maxSockets = 10 gibi bir limit koymak iyi olur, aynı anda 10 istek gider, karşı taraf isteklere cevap verirken "lan bi durun" olmaz.

Web scraping yasal açıdan gri bir alan, onu da belirteyim. Ekşisözlükten veri çekip bunu kendi sitende kullanman yasal olmaz :)
0
hayirsiz
(04.02.16)
(13)

Şeker hastası olur muyum?

hayirsiz
Ailede babamda tip2 şeker var, dedemde de vardı. Bende şuan tip1 de tip2 de yok. Kilo sorunum yok. 5 yaşından beri aşırı miktarda tatlı yiyorum. Küçükken bisiklete asarmışım meyve suyu ve kek poşetini, onunla gezermişim evde.Meyve suyu, hazır kek, bisküvi, vb piyasada ne varsa hemen hemen hepsinin t
Ailede babamda tip2 şeker var, dedemde de vardı.

Bende şuan tip1 de tip2 de yok. Kilo sorunum yok. 5 yaşından beri aşırı miktarda tatlı yiyorum. Küçükken bisiklete asarmışım meyve suyu ve kek poşetini, onunla gezermişim evde.

Meyve suyu, hazır kek, bisküvi, vb piyasada ne varsa hemen hemen hepsinin tadını biliyorum. Evden hiç eksik olmaz bunlar, tatlı ve tuzlu şeyler çok hoşuma gidiyor. Günde yarım litre meyve suyu, en az 7-8 tane bisküvi ve en az bir kek yerim. Bir şeyden çok değil de farklı şeylerden azar azar yiyorum ama 4-5 çeşit şey yediğim için miktar olarak çok oluyor tabi.

Böyle yaşaya yaşaya 24 yaşına kadar geldim, hiçbir sağlık sorunum yok. Bundan sonra meyve suyunu değil de en azından hazır kekleri ve kola-ice tea gibi şeyleri keserek şeker hastası olma ihtimalimi azaltayım diyorum, haftaya doktora da soracağım ama buraya da sorayım dedim.

Böyle devam etsem yakında kesin şeker hastası olur muyum yoksa 19 senedir yiye yiye artık bağışıklık kazanmış olabilir miyim?
0
hayirsiz
(03.02.16)
Tip 2 için bütün şartları yerine getirmişsin. Yani görsel olarak kilo problemin yok gibi gözükse de içorganların etrafında yağ tabakası ne durumda bilemiyoruz. Belki de gizli obezsin.
0
angelus
(03.02.16)
baban da herhalde 25 yaşında diabet olmadı?

en basit tabirle pankreasını yoruyorsun. onun da canı var insulin vere vere nereye kadar devam edecek? ben diyeyim, bırakır 5-10 sene sonra. ondan sonra şeker hastası oluyorsun zaten. öyle bağışıklık falan yok

stoktan yiyosun yani. bu stok seni 30 yaşına kadar da götürür, 90 yaşına kadar da. seçim senin
0
la noix
(03.02.16)
Genetik olarak yatkınsın, dikkatli beslenmezsen belli bir yaşın üstünde olabilirsin, şu an için yaşının ileri olmaması ve kilo sorununun olmaması avantaj ama kötü beslenme ve zaman aleyhine işleyebilir. Uzman değilim ama bağışıklık kazanma diye bir şey olduğunu sanmıyorum. Bir de kilo sorunun olmamasına çok güvenme 30 yaşından sonra her şey değişebiliyo vücutta.
0
(03.02.16)
evet, olursun. bağışıklık kazanma diye bir şey yok.
0
sayns
(03.02.16)
ananem ve annemde tip 2 diyabet var. diyabet konusunda gözlemlediğim kendine dikkat etsen dahi eğer genetikte varsa bi yaştan sonra illa ki çıkıyor. ben şekerli ve hazır şeylerden nefret ederim. kilo problemim yok. buna rağmen insülin direncim var ve gelecekte diyabet çıkma ihtimali de oldukça yüksek.

yani kendine dikkat et. zararın neresinden dönsen kardır.
0
rayde
(03.02.16)
Anne babada şeker varsa şeker hastası olma riski daima var tabi ki. kesin olacaksınız demesek de her şeyi doğru yapsanız bile şeker hastası olma riskiniz var ama doğru yapmazsanız kesin şeker hastası olursunuz diyebilirim sanırım. kilo almamaya çalışın, beslenmenizi düzenlemeye çalışın. çok şeker yedim, şeker hastası oldum diye bir şey yok ama sizde zaten genetik yatkınlık varken bir de kilo alırsanız riskleri yükseltmiş olursunuz.

yapacağınız şeyler dediğim gibi belli. daha güzel beslenmek, daha çok spor yapmak. şekere bağışıklık falan olmaz, tam aksine tip 2 diyabet zaten ileriki yaşlarda çıkar.
0
fayfim
(03.02.16)
Belli olmaz belki olmazsın. Kardeşim çayı bile şekersiz ıcıyodu suan Tip1 diyabet.
0
giggs
(03.02.16)
sureci hizlandirmak icin elinden geleni yapmissin gercekten. simdi kessen ve saglikli beslenip spor yapmaya bile baslasan bu ileride olmayacagin anlamina gelmez. ama olacagin varsa da onu hizlandirdin.

isin kotusu halihazirda vermis oldugun zarari telafi edememek. yani sigarayi birakmak gibi degil bu. diyabeti biraz arastirmani oneririm.
0
jimicik
(03.02.16)
ileride diyabet olmasanda başka hastalıklara yakalanma ihtimalin de yüksek gibi, sonuçta şeker bir tür zehir etkisi yapıyor aşırı tüketildiğinde. ben olsam şeker hakkında biraz araştırma yapıp, yediğime dikkat ederim.
0
christopher nolan
(03.02.16)
cevaplar için teşekkür ederim.

@christopher nolan

öyle tabi, o yüzden kademeli olarak azaltmaya karar verdim. Bu tür şeyler yemek benim için artık bir ritüel haline geldiği için zor olacak ama bir şekilde bırakacağım.
0
🌸hayirsiz
(03.02.16)
stresli bir durum yaşadığın an olursun.
0
mesgul ve huzursuz
(03.02.16)
mesgul +1
insani yaslandiran uc sey var; seker, gunes, sigara. bunlar icinde seker ve sigara butun vucudu batiriyor, sadece cilde etki etmiyor. yani kendi sigara iciyor gibi dusunebilirsin, bu yuzden yol yakinken birak. 24 daha cok genc. o yaslarda bunye yakiyor zaten, ama aliskanligin pekisiyor. kopek gibi kendini kosullandiriyorsun.
0
mavicorap
(03.02.16)
bir araştırma yazısı okumuştum, haftada sadece 1 tabak beyaz pirinç pilavı yemek bile riski yemeyenlere göre yüzde 20 (tam hatırlamıyorum oranı) artırıyordu. elbette yenen her unlu-şekerli gıda oranı artırıyor. hele ki meyve suyu ve fruktoz... zaten şeker hastalığı da ileri yaşlarda ortaya çıkıyor çoğunlukla. bırak hacı bu gıdaları. bu yaşa kadar olmaman olmayacağın anlamına gelmez kesinlikle.
0
ya ben lan neyse
(03.02.16)
(23)

sahibinden.com'a alternatif bir site kurulabilir mi?

difdiringi
tıpkı onun gibi aynı isteklere cevap veren fakat onun tekelinin kırabilecek kullanıcı arayüzü kolay ve hızlı eğlenceli olan bir site kurulsa, bunun tutması için naapmak gerek?
tıpkı onun gibi aynı isteklere cevap veren fakat onun tekelinin kırabilecek kullanıcı arayüzü kolay ve hızlı eğlenceli olan bir site kurulsa, bunun tutması için naapmak gerek?
0
difdiringi
(03.02.16)
bol miktarda reklam (tv reklamı falan da lazım) ve mümkünse ekstra özellik, güzel ve farklı bir şeyler.
0
lemmiwinks
(03.02.16)
letgo yaptılar gittigidiyor var.. eşya tabanlı.. ama asıl emlak ve araç üzerinde bir şeyler yapmak lazım.. aklımda bir fikir var ama söylemem tabi..
0
dedim dedim de kime dedim
(03.02.16)
tabiki de marka bilinirliği lazım. Bunun içinde akılda kalınır bir site ismi ve marka imajı şart. Marka imajı için de hayvan gibi reklam şart. Kısacası çok para lazım ve bu kadar yatırımın sonucunda başarı kesin değil. Risk de var.
Ayrıca sahibinden.com emlak sektöründe tekel değil hürriyetemlak ile bu konuda başabaşlar. Bunun dışındaki herşeyde tekel sayılabilir.
0
nuevo
(03.02.16)
Geniş bir ilan potansiyeli olan sahibinden dururken ben bir müşteri olarak neden sizin sitenize gireceğim. Sizin sorunuzun cevabı da bu sorunun cevabında gizli.
0
Abdurrahman
(03.02.16)
@abdu
hah işte sorun da orası sizin gibi müşterileri nasıl çekebiliriz. malum böyle bir site açılsa diyelim sahinibinden comda şu an 200 bin ev ilanı varsa bu sitede toplasan ilk biray 50-100 ancak ilan olacak ve insanlar ilan vermekten kaçınacaklar.

bu konuda napılır onu merak ediyorum.
0
🌸difdiringi
(03.02.16)
Promosyon, hediye, hediye çeki vs ile müşteri çekin.
0
buffy de vampir sayılır
(03.02.16)
ekstra bir özellik eklenilmiş hali ile açılabilir. aklımda vardı bu tarz bir fikir, ekspertizlerle anlaşmalı bir şekilde site açmayı düşündüm bir ara. ancak çoğu ev/araç sahibi bu işlere yanaşmak istemiyor :) işlerine gelmiyor.

düşüncede güzel ama uygulamada pek başarılı olmazdı.
0
fakyoras
(03.02.16)
en az 50 milyon tl bütçe gerekli.
0
tchuck
(03.02.16)
Emlakçılarla anlaşıp ücretsiz bir şekilde ilanlarını listelemelerini sağlayabilirsiniz. Uzun ve zahmetli bir iş ama sitenizde içerik yokken bireysel kullanıcı çekme ihtimaliniz çok az.
0
Sandeman
(03.02.16)
şu anda halkın tüm katmanlarında bilinirliği var. en alttan en üste... herkes araba-ev için önce bu lanet siteye giriyor.

hadi boykot edelim, başka siteye ilan verelim desen çok adam bar boykot edecek ama o daha alt katmandaki adam gelmez. haberi bile olmaz. onlar kalabalık olduğu için de başarı sağlaması zor.
0
ya ben lan neyse
(03.02.16)
Nesi var ki sahibindenin boykot edilecek? Sundugunu yapiyor sikintisiz sekilde.
0
fakyoras
(03.02.16)
ilan fiyatları çok pahalı. ben emlakçı ya da galerici değilim. çoğu kişi gibi sevmem de bunları. ama adamlar bir şey üretmeden para kazanıyor diye "oh olsun iyi yapıyor sahibinden" demek de bana göre değil.

en büyük emlakçı-galerici oldu ülkede adamlar.
0
ya ben lan neyse
(03.02.16)
Facebook: dunyanin en buyukicerik sahiplerinden ama icerik uretmiyor.

Uber: araba sahibi degil

Airbnb: ev sahibi degil

Dunyada artik para kazanmanin yollari degisti :) "abi bir sey yapmiyor adamlar, para kazaniyorlar" argumani yanlis.
0
fakyoras
(03.02.16)
sahibinden.com'a hiçbir şey üretmiyor demek klasör anadolu çomarı zihniyetinden başka şey değil.

bir şey üretmek illa ki taşı yerinden kaldırmaktır dimi?
0
tchuck
(03.02.16)
@fak: hacı facebook ücretsiz ve hep öyle kalacak değil mi :)

içerik üretmeyenler emlakçı ve galericiler. sahibinden yine üretiyor sayılır.

ilan fiyatları çok fahiş. tekelciliğe karşıyım. asıl çomar zihniyeti "nasıl olsa elleri mecbur. sike sike ilan verecekler." demektir.
0
ya ben lan neyse
(03.02.16)
benim icin birsey uretiyor misal fiyat alarmi kuruyorum ,favori listesi tutuyorum. bunlar benim gozumde urundur. benim onlari ziyaret etmem karsiliginda yenilik bekliyorum ilk basladiginda beri yenilikler oldu, bu da benim icin bir artidir. misal harita bazli arama sonradan geldi.
0
mavicorap
(03.02.16)
Facebook diger iki ornekten cok daha fazla para kazaniyor :)

Eger emlakcilar-galericiler bir is yapmiyorsa vermesin insanlar evlerini, arabalarini onlara. Bir is yapiyorlar ki veriyorlar. Bazi islemleri hizlandirabiliyorlar ki insanlar onlara veriyor. Tekel degiller, hurriyetemlak gibi alternatifleri mevcut. Piyasaya girmek icin de cok buyuk yatirima ihtiyac yok. Iyi bir proje ile sahibinden.com pazar payini cok rahat kaybedebilir. Pahali demek ayri sey, tekel ayri sey.

Kimse para vermeye mecbur degil, iki evimizi sahibinden uzerinden sattik, hicbir sekilde para istemediler bizden :)
0
fakyoras
(03.02.16)
sahibinden.com'un en az 5 tane alternatifi vardır.

macbook pro 7000tl ye satılıyor, diğer laptoplar 2000tl ye. çıkıp apple'a "çomar zihniyeti" diyebiliyor musun? macbook alacak paran yoksa, 2000lik bilgisayarları alırsın. ortalıkta milyon tane alternatif varken ne tekeli? tekelin ne demek olduğunu biliyor musunuz?

sahibinden.com'da ilan vereceksen o parayı harcayacaksın.
o parayı harcayacak paran yoksa, alternatif ucuz sitelere yönelirsin ama ucuz etin suyu misali sonuç alırsın.
0
tchuck
(03.02.16)
bu üretme tartışmasına nasıl geldik yahu.ben üretmiyor demedim şayet mesajlar banaysa...

200 ilan 20 bin lira nedir kardeşim? bu fahiş değil mi? o çok nefret ettiğiniz edison gibi oldu lan adamlar. edisonun plak komisyonu alması gibi... üstelik edison patent sahibiydi. o bile bir nebze daha haklı.

asıl çomar zihniyeti bu işte kardeşim. google ın, watsap ın verdiği hizmetler de mükemmel. ama bu kadar fahiş fiyat çekmiyorlar. sahibinden neden böyle? cevabı basit. çomar zihniyeti asıl bu. görünürde alternatifi çok ama adamlar bizim milletin zihniyetini biliyor ve resmen bunu lehlerine çevirmişler. biliyorlar ki kimse kalkıp boykot etmeye uğraşmayacak ve ne fiyat çekerse çeksin sahibinden e ilan vermeye devam edecek.
0
ya ben lan neyse
(03.02.16)
Mütevazı yaklaşacak olursak iyi bir ekip ve en az 5 milyon lira gerekir diye düşünüyorum.

Kredi kartı ile ödeme kabul etmek için aşağıdaki lazım.

Bu tür bir site kurmak için bir acquirer bank (kredi kartı ödemesi kabul etmek için kart kuruluşu ile anlaşma yapmış banka) aracılığı ile kart kuruluşlarına kaydolup PSP (payment service provider) lisansı almanız, bu bankaya yüklüce bir teminat yatırmanız (kapıyı birkaç milyondan açarlar çünkü kredi kartı kuruluşlarının kurallarına uymak için size "sponsor" olacaklar) ve -Türkiye'deki dijital para yasasını bilmiyorum, değişmiş olabilir- büyük ihtimalle devlete bir yerlere kaydolmanız gerekiyor çünkü parayı geçici olarak da olsa tutacaksınız, bunu da ancak lisanslı şirketler yapabilir.

Ek olarak yazayım, her banka size sponsor olamaz. Bazı bankalar da sponsor olmak istemeyebilir. Bir bankanın bir aracıya (yani size) sponsor olabilmesi için kart kuruluşu tarafından belirlenmiş çok özel şartları sağlaması gerekiyor ve finansal bir risk alıyor, o yüzden teminat istiyorlar ve sizin de belirli şartları sağlamanızı istiyorlar. Kağıt işleri var anlayacağınız. Büyük ihtimalle işinizi detaylı olarak da inceleyeceklerdir, o yüzden yol haritanızı görmek isteyebilirler.

Bunu böyle yapmayıp direk aracılık hizmeti veren site açıp operasyona başlarsanız banka sizi farkettiği anda sanal pos hesabınız iptal edilir, sizi şutlar ve büyük ihtimalle bir daha çıkamayacağınız, kart kuruluşlarının kara listesi olan TMF (terminated merchant file) listesine girersiniz. Bu listeye girerseniz dünyadaki hiçbir bankadan ve hiçbir ödeme şirketinden hesap açamaz, kredi kartı ile ödeme kabul edemezsiniz. Bu listede dolandırıcılar, kötü niyetli iş adamları, yasadışı ürün satıp yakalananlar, suçlular vb var.

"Ben PSP lisansı almam, kredi kartı aracısı şirketle işimi hallederim" derseniz o seçeneğiniz de var ancak kredi kartı aracılarının (iyzico, payu, vb) neredeyse tamamı yüksek riskten dolayı bu tür aracılık hizmeti veren siteleri kabul etmezler, kabul edenler de yüksek komisyon isterler. Sizin alacağınız komisyonla yarışır yani. Hem bu yolu seçerseniz ödeme alacak kişilerin de bu servisi sunan kredi kartı aracısına ayrıca üye olup hesap açması gerekiyor, bu da sizin sistemin eşsizliğini azaltır.

PSP lisansı konusunda %100 emin değilim ancak iş "pazar yeri" (marketplace, iki tarafın buluştuğu yer) olduğu zaman bildiğim kadarıyla kart kuruluşları (Visa, MasterCard, vb) üstte anlattığım gibi bir acquirer bank aracılığı ile kaydolmanızı ve çeşitli prosedürleri tamamlamanızı istiyorlar çünkü aksi takdirde yaptığınız iş "factoring" denen şey oluyor ve bu yasak, yani sanal pos aldığınız zaman sadece kendi adınıza ödeme kabul edebilirsiniz, izin almadan başkasına aracılık edemezsiniz.

Ciddi olarak yapacaksanız kuralı budur. Ayrıntılar önemli.

Dışarıdan bakınca sahibinden.com, n11 gibi yerler hiçbir şey yapmıyormuş, havadan para kazanıyormuş gibi gözükebilir ancak işi kuralına göre yapacaksanız şartları sağlamak çok zor ve takdir edersiniz ki bu şartları sağlayabilen az sayıda şirketten birkaçı bu işi yapıyor zaten :)

Yine çok önemli bir konu olan, kart kuruluşlarına göre değişen %1 ve %1.5 chargeback oranları var. Diyelim bu ay 100 bin satış ve 2bin chargeback var ve bu olay üç ay devam etti, oran izin verilenin üzerinde olduğu için kart kuruluşlarının kuralları gereği banka sanal pos hesabınızı kapatmak zorunda kalabiliyor ya da çok yüksek miktarlarda ceza ödemenizi isteyebiliyor çünkü siz "sorunlu" bir işyeri oluyorsunuz. Hesap kapanınca üstte yazdığım TMF listesine giriyorsunuz ve bildiğim kadarıyla bir daha çıkamıyorsunuz.

Yani "oh, havadan para" diye bir şey yok, çok ciddi kaynak ve planlama gerektiren bir iş.

Bu kadar bilgiyi ancak parayla danışmanlık hizmeti adı altında alırsınız, benzer bir cevap göremeyince üşenmeyip yazdım. Merak ettiğiniz şeyler varsa sorun, yardımcı olmaya çalışırım.
0
hayirsiz
(03.02.16)
N11.com 100 milyon tl ye kuruldu, sermayenin yarisi da guney koreli bir firmadan geldi.
0
scars dont fade
(04.02.16)
yani geç kalınmış bir iş diyorsunuz!!
0
🌸difdiringi
(04.02.16)
geç kalınmış bir iş değil, para gerektiren bir iş. Facebook ilk çıktığında bir girişimdi, Twitter da öyle. Ancak bu tür bir iş girişim değil, "yatırım" olur.

Pek macera yok yani bu işin içinde, parayı koyup, şartları sağlayıp sonuçları bekliyorsun biraz da. Üstte yazıldığı gibi n11 100 milyonla girmiş, arkasında doğuş holding var. gittigidiyor ebay'e ait (ebay de paypal'a ait).

Rakiplerin bunlar olur, birinin arkasında dünyanın en büyük ödeme şirketlerinden biri (paypal), diğerinin (n11) arkasında da garanti bankasının sahibi doğuş holding var. n11 işe başlarken o ikna sürecini yaşamamış bile olabilir çünkü garanti bankası komple adamların zaten, "tamam, kendime izin veriyorum" gibi bir şey olmuştur onay süreci :)

Sen en baştan başlayacaksın ikna etmeye (hem müşteriyi hem de çalışacağın diğer şirketleri), o yüzden bana kalırsa bu tür bir platform bir girişimcinin birinci basamağından çok, bir yatırımcının "bu işte baya para var, basalım mı 100 milyon?" demesiyle kuruluyor. Bu da başarıyı garantilemez tabi ama zaten üç tane rakibin olacağı ve halihazırda iş yönetiyor olacağın için zarar etme şansın düşük.
0
hayirsiz
(04.02.16)
(18)

Google Adwords (Patent matent diyorlar :) )

tchuck
arkadaşlar bana baya komik geldi, belki gerçektir. size de bir sorayım istedim."Yukarıda bahsi geçen açıklamalar kapsamında "Sürpriz Perisi", "Evlilik Teklifi", "Evlilik Teklifleri", "Evlenme Teklifi" ve "Evlenme Teklifleri" ibarelerini kullanarak internet, gazete, web sitesi vb. herhangi bir aland
arkadaşlar bana baya komik geldi, belki gerçektir. size de bir sorayım istedim.

"Yukarıda bahsi geçen açıklamalar kapsamında "Sürpriz Perisi", "Evlilik Teklifi", "Evlilik Teklifleri", "Evlenme Teklifi" ve "Evlenme Teklifleri" ibarelerini kullanarak internet, gazete, web sitesi vb. herhangi bir alanda reklam ve ilan vermemenizi, aynı zamanda söz konusu ibareleri (birleşik ve ayrık yazılımları dahil) yasaklı kelimeler listesine eklemenizi ihtar ederiz."

yani diyor ki, "Evlilik Tekifi" keywordünü google adwordste kullanarak reklam veremezsin bu patent ihlalidir diyor kısaca. Mail daha uzun tabi, ama özet bu.

Böyle bir şeyin gerçek olma ihtimali var mıdır?
0
tchuck
(03.02.16)
Google, marka isimlerin kullanarak reklam verilmesine 23 Nisan 2013'ten itibaren izin vermeye başlamış.

thenextweb.com

ABD'de yine rakip markalar birbirini yıllarca dava etmiş, haklı çıkabilen olmamış.

ABD'de mahkeme "kanka bizce sorun yok, tüketicileri keklemeye çalışmadığın sürece rakip şirketin ismiyle bile reklam verebilirsin" demiş. Türkiye'de durum ne olur bilemiyorum ama bence "evlilik teklifi anahtar kelimesi ile sadece bizim şirket reklam verebilir" şeklinde bir kuralın olması komple reklam endüstrisine aykırı gibi geldi bana. Reklam endüstrisi yok olur giderdi öyle olsaydı.

www.techdirt.com

İsim hakları konusunda bilgim yok ama beş anahtar kelime vermişsin, bunlardan sadece ilki marka ismi olabilir gibi gözüktü bana, diğer dördü çok genel.

Avukat değilm ama aynı kelimede reklam çıkan bir rakibin "belki yerler lan, bi kişi azaltsak kardır, hem rekabet hem maliyet düşer" diye gönderdiği bir mail gibi geldi bana. Sizi dava edip de haklı çıkabilecekleri bir senaryo yok bence çünkü "internette evlilik teklifi anahtar kelimesiyle reklam verme hakkı" diye bir şeyi tekeline alamazsın, devlet buna izin vermez.

AVUKAT DEĞİLİM, BU CEVAP HUKUKİ BİR TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAMAKTADIR.
0
hayirsiz
(03.02.16)
@hayirsiz, bana da öyle geldi açıkası ve ondan sonra şunu düşündüm:

ünvanını kullanarak, insanları hukuk dışı durumlarla ilgili tehdit eden avukatlarla ilgili niçin yaptırım yok acaba bu ülkede? ne bielyim bu sadece bi örnek aslında. telefon açıp "borcunu ödemezsen hapise girceksin. yaaırn sabah son gün" diye insanları tehdit eden avukatları da kastediyorum bir yandan. adamın ünvanı avukat olduğu için ihtimalin gerçekçiliğini düşünüp, hukuk dışı bir durumu hukuki zannettiriyor insana.

neyse.
0
🌸tchuck
(03.02.16)
İş dönüp dolaşıp "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" cümlesine geliyor bu durumlarda.

Valla burası çok güzel bir ülke de garip insanlar var işte, ben artık bu durumlarda önce sessiz kalıyorum, karşı taraf o anki işimi engelleyecek bir şey yapmaya kalkarsa bağırarak (ya da daha çok bağırarak) haklı çıkıyorum. Senelerdir mal gibi kibar davranıyordum bu insanlara, olayı sonradan çözdüm.

Geçen hastanede sıra bekliyorum, adamın biri geldi önüme geçti. Ne yapıyorsunuz siz ya diye bağırdım adama, "ha burası senin sıran mıydı kardeş" deyip arkaya geçti. Bu adam gerizekalı değil, bilerek yaptı, bir şey demezsem arkaya geçmeyecekti.

Bu duyurudaki durum da ona benzemiş :)
0
hayirsiz
(03.02.16)
bu durum hakli olabilir. birinin tescilli markasini kullanarak ticari faaliyette bulunamazsin. nasil ki coca cola uretip satiyorum diye gazete ilani veremezsen, baskasina ait marka ile herhangi bir mecraya reklam veremezsin.

fakat kullandigin ifadeler genel ve tescili zor. tr'de tescilli olmamasi durumnda kullanimi mumkun boyle bir itiraz yazabilirsin. onerim, isinin ehli bir marka vekili bul, kullandigi ifadelerin tescilli marka olup olmadigini ogren.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.02.16)
mobildeyim, editleyemiyorum, ihtiyacin olan keyword 2011-83341.

afamin markasini ihlal etmis durumdasin.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.02.16)
@eksi sozluk,

durum bahsettiğin gibi değil ki?

ben, "coca cola satıyorum" demiyorum. coca cola'nın satıldığı yerlere kendi reklamımı veriyorum.

ben o adamların markasını falan kullanmıyorum yani.

birisi google'da "evlenme teklifi" y azınca benim reklamımı görüyor, olay bu yani.
0
🌸tchuck
(03.02.16)
@roket adam: o zaman satis da yap, adam cok isterse senden ucuza satsin. var mi oyle bi dunya?
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.02.16)
sen hizmet satmiyor musun sonucta? gelirin yok mu buradan? bir ticari faaliyet degil mi? senin reklamini hayrina mi goruyor?
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.02.16)
@eksi sozluk e bir daha geldim

"baskasina ait marka ile herhangi bir mecraya reklam veremezsin." demişsin, tabi ki de verebilirsin.Tamamen sallıyorum, Bimeks Samsung laptop satıyor mesela, televizyona bunun reklamını veriyor. BİM bir üründe indirim yapacak, basıyor broşürü, "bakın bu ürünlerde indirim var" diye dağıtıyor.

diyelim ki coca cola satıyorum ve coca cola anahtar kelimesiyle reklam verdim. Buna ne Google, ne coca cola, ne de devlet karışır. İşi yapıyorum, ürünü satıyorum, problem yok. Başkaları da kola satabilir, sonuçta bayi oldum diye kola satma hakkı sadece bana özel bir hak değil. Reklam verirken sadece kola sattığım belli oluyor, kola şirketinin komple bana ait olduğunu iddia etmiyorum reklam yaparken. Kimin kaç tane kola sattığı, hangi bayinin iş yaptığı / yapamadığı gibi konular hiç kimseyi ilgilendirmez, serbest piyasa ekonomisi böyle işler. Önemli olan kola satılmasıdır, kimin sattığı önemli değildir.

Kaldı ki arkadaş burada böyle bir şey de yapmamış, marka olarak kaydedilemeyecek kadar genel kelimelerle reklam vermiş. Diyelim ki ben Google'a evlilik teklifi yazdım, ister bu arkadaşın sitesine girerim, ister başka siteye girerim. Potansiyel müşteri olarak benim açımdan olumsuz bir durum yok burada. Devletin görevi beni (parayı ben veriyorum ya hani) korumak olduğu için birilerinin çıkıp "başkası reklam veremez, bu kelimeyle sadece bizim şirket reklam verebilir çünkü biz öyle istiyoruz" demesi talep sahibi hariç kimsenin işine yaramayacağı için bu isteğini uygulatabilmesi mümkün değil gibi geldi bana.
0
hayirsiz
(03.02.16)
Eğer bir kişi ya da şirket "evllik teklifi" markasını tescil etti ise. Yani başvuruda bulundu, TPE uygun gördü, askıya asıldı ve yasal sürede kimse itiraz etmemiş ise, o markayı kullanma hakkı ona aittir. O nedenle evlilik teklifi ibaresine reklam veremeyebilirsiniz.

Ancak dava açarak, markanın iptalini isteyebilirsiniz, veya marka yine sizin hizmet verdiğiniz sektör için alınmamış ise(markalar yapılacak işlere göre alınırlar) kendiniz marka başvurusunda bulunarak kullanabilirsiniz.

Nasıl ki evlilikteklifi.com domainini birisi aldığında ben de kullanmak istiyorum bu domaini diyemiyorsanız, markada da benzer bir durum var. ama mevzuat daha karışık, her konuda marka alamayabiliyorsunuz. İddianızda kararlı iseniz bir marka vekili ve avukat ile görüşüp işlem başlatmanız lazım. yoksa bu konuda google'ında eli kolu bağlı, ilan verseniz de tek bir mail ile ilanınızı kaldırtabilirler.
0
cursor
(03.02.16)
@eksi sozluk,

sen durumu hala anlamıyorsun ki ama. coca cola buzdolabı bulunan yerlerin yanına büyük posterler koyyorum mesela. coca cola'nın bana bir yaptırımı olabilir mi?

şehirdeki tüm coca cola bilboardlarını tespit edip, onların yanındaki bilboardları satın alıyorum önreğin. durumun coca cola ile ne ilgisi var?


neyse zaten durumu da hukuki olarak çözdük. hiçbir şey talep edemiyor. durumun bizimle de alakası yok.
google ile alakası var. eğer o telifi almışlarsa, google'a başvurup "bu kelimeyi kullanamazsın" demeleri gerekiyormuş. örneğin arçelik yapmış bunu. arçelik adına reklam verilemiyormuş ve bunun kullanıcılarla bir ilgisi yokmuş. google ile araısndaki ikili mesele.
0
🌸tchuck
(03.02.16)
@hayırsız bilen kişisi daha rahat anlatır ama cocacola satarken cocacola ilanı vermek veya bimeksin hp satıyorum diye ilan vermesi onların markasını kullanmak değil.

Yani onlar hp'nin markalı ürününü alarak satıyorlar. bu yüzden satış yaparken markayı kullanım hakları da baki ve hatta siz sahibinden'e ilan verirken mercedes araba satıyorum diyebilirsiniz. Zira o araba mercedes yani marka sahibi tarafından üretilmiştir.

Gelelim bizim örneğe, sizin "eğer tescilli ise" evlilik teklifi markasını kullanmak için marka sahibinin ürettiği tescilli ürünü alıp satmanız gerekir.

Ama tekrar söylüyorum, eğer ki marka tescili haksız ise bunun için de hukuk yolu açıktır.

uzmanları daha rahat cevap verir
0
cursor
(03.02.16)
sen anlamiyorsun. orada durum farkli, o adam mali coca cola'nin kendisinden (hak sahibinden) aliyor ve boylelikle marka hakkini tuketiyor. ustelik o dolaplarin hepsi coca colanin kendisine ait.

sen ise bambaska durumdasin
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.02.16)
@hayirsiz: bu ornekte de marka hakkinin tukenmssi var. yani sen laptopu samsungdan alip satiyorsan, markayi İZNİ İLE kullanip tescilli markanin sahibini belirtirsen sikinti olmaz.

markanin tescile uygun olmadigi yorumunu ise bu bilgi duzeyi ile ciddi bulmuyorum, isteseniz hukumsuzluk davasi acarsinz, haddinizi bildirirler.

yan bilboard ise tamamen ilgisiz bir ornek.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(03.02.16)
@eksi sozluk e bir daha geldim

birilerinin "evlilik teklifi" kelimesini, hatta "bu kelime ile reklam verilebilmesi" hakkını kendi tekeline alabilmesi fikri bana mantıklı gelmedi. Bence itiraz edebilirsin bu duruma çünkü çok genel bir kelime öbeği bu. Burada çağrışımı ya da birilerinin aktif marka olarak kullandığı bir "markadan" bahsetmiyoruz. Ben o kelimeyi kullanarak reklam verirsem bu adam zarar etmeyecek ki, ben burada herhangi bir hak ihlali göremiyorum. Yanılıyor olabilirim ama benim fikrim bu.

@tchuck, bence bir bilenle konuş yine de ama ben yine de fikrimi savunuyorum, bana mantıklı gelmedi.
0
hayirsiz
(03.02.16)
Bana hitaben bir mesaj yazılmış ama benim dediğimi doğruluyor sanırım.

Özet olarak reklam vermek benim Google ile aramda yaptığım bir anlaşma. Eğer ortada 3. bir şahıs için yanlış bir durum varsa bana değil, mecranın sahibi Google'a gitmek durumundalar. Benim yapmam gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum. Google da kolayca siktiri çeker bu firmalara. Aha örnek olarak şunu vereyim: Vmware Fusion ve Parallels, birbirinin aynısı işi yapan 2 yazılım. Google'da Vmware Fusion diye arattığında, en üstte "Vmware Fusion vs Parallels" adı altında Parallels'in web sitesi çıkıyor. Çıkan linke tıkladığında Parallels'in daha iyi olduğunu gösteren bir tanıtım var. Aynı keywordler ile taratıp bakabilirsiniz.

Yani arkadaş öyle her yeri Türkiye sanmasın, google hiç takmaz diye düşünüyorum. En kötü ihtimalle ilanını yayından kaldırırlar. Avukat ünvanını kullanıp boşa sallıyorlar işte.

Marka konusunda bir diğer örnek de bizim şirketten mesela. Türkiye'deki tüm haklarını temsil ettiğimiz ve tek distribütörü olduğumuz X markasının web sitesini x.com.tr olarak biri almış ve kendi şirketine yönlendirmiş, bunun üzerinden de maddi kazanç sağlıyor. Gittik ihtarlar mihtarlar, bi bok oldu mu? Hayır. Internet ayrı bir mecra dendi çıkıldı.
0
roket adam
(03.02.16)
valla burada birbirine giren bir ton farklı konu var.

1- "evlilik teklifi" terimini birisi yasal olarak tescillemiş ise onu tescil alanında kullanım konusunda tek hak sahibi tescil sahibidir.
a- misal "evlilik teklifi" terimi tamamiyle sallamasyon olarak 3. sınıfta sabun markası olarak alındı ise bu sizin onun için 7. sınıfta iş makinesi markası başvurusu yapmanızı engellemez. (doğrudan alırsınız ve kullanablirsiniz demiyorum zira bu konuda şimdi burada anlatamayacağım kadar "ama" var.)
b- pek çok farklı anlama sahip ve dilin doğan akışında kullanılan sözcükler için marka amacı gütmeksizin ve bir ürünü/hizmeti/süreci tanımlamaksızın kullanımlarda marka ihlali de olmaz Yani birisine evlilik teklif edebilirsiniz.
c- eğer bir markanın haksız alındığını düşünüyorsanız, yasal yollara başvurarak iptalini isteyebilirsiniz.

2- marka konusunda değil ama rekabet konusunda ülkeler arasında farklı uygulama alanları var, ama her yerde marka tanımlandığı ürün/hizmet/süreci için kullanılabilir. Yani misal olarak; rekabet konusunda izin verilen bir ülkede, Amerika gibi; Parallels, VM Fusion'dan çok daha iyi diye reklam verebilirsiniz. Ve burada hala burada tanımladıklarınız, Parallels ve VM Fusion markalarıdır. Ama siz kendi ürünleriniz için Parallels markasını kullanarak reklam veremezsiniz. Bazen markanın kendisini kullanmadan benzer kelimeler ile söz oyunları yaparak da kullanabilirsiniz burada da sorun yok.

3- gelelim websitesi konusuna. Bu konuda da ülkeden ülkeye farklılık var. Ama Türkiye için; com.tr uzantısı için kullanım hakkına sahip olmalısınız, yani isminiz, şirket ismi veya marka ismi gibi ve yine bu durumlarda da ilk gelen alır durumu söz konusu. Ama pek çok domain ismi uzantısı için ilk gelen ilk alır geçerlidir. bununla beraber yine haksız kazanç ve rekabet ile ilgili kurallar da söz konusudur. Bu konuda yine ünlü olaylardan birisi google'nın gmail.de ismini uzun süre alamamasıdır. Zira gmail Almanya'da google'ın bu hizmeti vermesinden daha önce tescil edilmiş bir domaindir. bu nedenle google uzun süre Almanya'da googlemail olarak hizmet vermiştir.

4- Ama bu yukarıdaki örneklerin hiçbirisinde markanın haksız kullanımı söz konusu değildir. yani marka herzaman neyi tanımlıyorsa onun için kullanılmıştır. Kısacası kendi ürününüzü tanıtmak için tescilli bir markayı kullanamazsınız ki bu heryerde aynıdır, ama o markayı kast ederek "bazı ülkelerde" karşılaştırma, rekabet vs. için kullanabilirsiniz.

5,6 bu böyle uzayıp gider. Ama sonuç olarak, siz kendi ürününüzün tanımlanmasında başka birisine ait markayı kullanmak istiyorsanız, o kişi bunu engelleyebilir. Bununla beraber, siz de kanunlar dahilde başvurarak, belirli sebepler dahilide o markanın iptalini isteyebilirsiniz.

Hepsinden öte pek tabiki eğer söylediklerimde bir hata varsa, bilen birisi düzelteblir, biz de yanlışımızı düzeltip öğrenmiş oluruz. Ancak tecrübelerime dayanarak ve bildiklerime göre durum budur.
0
cursor
(04.02.16)
toparlayalım, tane tane yazalım;

1- bir markanın tescilli olması için, sizin aklınıza yatması gerekmez. bu işleri yürüten kurumlar ve bu kurumların örnek uygulamaları var. tpe olsun ohim olsun ön inceleme gibi şeyler yapıyor ve markaları değerlendiriyorlar. neyin tescil edilip neyin edilemeyeceğine dair bir külliyat var. itiraz ve yargı yolu açık, isteyen zamanında itiraz eder, isteyen hükümsüzlük davası açar.

2- tescilli bir marka, sahibine bir hak tanır. bu markayı herhangi bir şekilde kullanamaz, kullandığınız izlenimi de yaratamazsınız. bu marka ile mal/hizmet üretemezsiniz. bunun tek istisnası, marka sahibinden alıp satmak. onun dahi özel şartları var. (izin, marka sahibini belirtmek, vb.) bunlar olmadan bu ticari marka ile faaliyette bulunamaz, reklam da veremezsiniz.

3- marka sahibinden mal satın alıyor ve bu mallar üzerinde bir değişiklik yapmadan piyasaya sunuyorsanız, marka hakkının tükenmesi yoluyla yaptığınız hukuka uygun olabilir.

4- bir ticari marka ile reklam vermek, "yan bilboard", "daha pahalıya versin" gibi argümanlara rağmen uygun değildir (argumentum en absurdum). bu marka sahibinin haklarına açık tecavüzdür.

5- nasıl ki ekşi sözlük'te yazdığın bir entry ile ilgili taraflar yazarı değil yayıncıyı muhatap alıyorlarsa, google ile ilgili durum da aynı. herhangi biri, "birader sen benim tescilli markamı kullanıyorsun, hayırdır" dediğinde, "eee thuck bey bana reklam vermişti de" diyemez. dese de yemezler. ancak, "bakın thuck bey bu marka tescilinin sahibi, ben de onun izni ile kullanıyorum" derse sıkıntı yaşamaz. google açıkça kendini sağlama alıyor. nasıl ki ekşi sözlük'e "entry yazan benim, sana ne oluyor" diyemiyorsan, google durumu da bire bir aynı.

6- x vs y aramasında iki adet tescilli marka olduğu açık.

7- x.com.tr örneğinde de sizin marka sahibi olmadığınız açık. kendiniz söylemişsiniz zaten. "internet ayrı bir mecra" ifadesi kimin kararında geçiyor? gönderirseniz kendisi ile bir görüşmek isterim, neyin kafasını yaşıyormuş.

p.s. avukat değilim.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(04.02.16)
(34)

eşiniz maaşınızı biliyor mu?

polypropylene
benimkisi biliyor. ancak bugün beklediğimin üstünde bir zam aldım.. ve eşimin maaşına göre benimki epey yükseldi.içimde söyle bir dert var biz çift olarak para bulunca harcıyoruz. kredimiz kredi kartlarımız.. son 1 aydır harcamaları kısmıştık zora gireceğiz diye. bu arada evde eli sıkı olan da benim
benimkisi biliyor. ancak bugün beklediğimin üstünde bir zam aldım.. ve eşimin maaşına göre benimki epey yükseldi.

içimde söyle bir dert var biz çift olarak para bulunca harcıyoruz. kredimiz kredi kartlarımız.. son 1 aydır harcamaları kısmıştık zora gireceğiz diye. bu arada evde eli sıkı olan da benim.

acaba eşime zammımın bu kadar yüksek olduğunu söylemesem; hem çok az bir zam aldı iyice üzülecek eve para getiremiyor diye. hem de bu kadar zam aldığımı söylemezsem harcamalarımıza dikkat etmeye devam edeceğiz ve ben bu biriktirdiklerimi ortak hesabımıza atabılırım.

amacım ondan para gizleyip gizlice bisiler almak diil yani. yine bizim için biriktirmek.

ama söylemezsem büyük vicdan azabı çekeceğim. söylersem de kol gibi harcamaya yine devam edeceğiz. her ne kadar bak bu zam olmamış gibi düşünelim ben her ay şu kadar parayı vadeli hesabımıza atim desem de o paranın varlığı öncelikle onu o istiyor diye onu kırmamak için beni de harcamaya teşvik edecek.
0
polypropylene
(03.02.16)
kendi arkadaşlarıma sordum maaş kartını eline veren de var daha az aldığını söyleyip bununla ailesine yardım eden de borçlarını ödeyen de..
0
🌸polypropylene
(03.02.16)
bence eninde sonunda bilecek. sen para kacirmiyorum desen de bir sorgulama olacak. Ben olsam hic girmezdim bu islere.
0
oshamahue
(03.02.16)
Bence zammı da söyle, biriktirmek istediğini de söyle.

Yalan kötüdür. Birikim yapmak iyidir.

Daha iyisi aldığın zam eğer yeterliyse örneğin 1-2 yıl içerisinde ödeyebileceğin bir yatırım yap. Yazlık olur, küçük bir arsa olur.

Çarçur olmasın.

yalan kötüdür.


ben kendi adıma böyle bir şeyi öğrensem çok kırılırdım.
eşini kırma.
0
mhm
(03.02.16)
Eşim maaşımı geçtim, ayda kaç para nakit harcadığımı bile bilir.
Ben de onun ne kadar harcadığını.. Gelirlerimizi tek elde (ben) toplayıp bankaya yatırırız, ardından ay sonunda nakit harcamalar ve kredi kartlarını düşüp birikimizi hesaplarız.
İyi niyetli bile olsa sanki bir süre sonra sorun çıkartabilecek bir durum gibi sizinki..
Güven meselesi..
0
quaker
(03.02.16)
söyle. ilerde öğrenirse daha büyük sorunlara yol açar. ayrıca eşin dışında kimseye söyleme, o da söylemesin.
0
Improbable
(03.02.16)
Ne güzel kadınsın sen...
Bu yalan sayılmaz, aklına koyduğun şeyi yap.
Öğrendiğinde sana kızmayacaktır.
0
straples
(03.02.16)
ben kesinlikle dayanamaz söylerdim, ama peşine de ben zam almamışım gibi düşünüp ekstradan gelen parayı direkt birikim hesabına aktaracağım diye ekleyebilirsiniz. bizde de eşim aynı durumda maaşı umduğumuzdan çok daha fazla arttı. daha dün konuyu öğrenir öğrenmez aradı ve beklentimizin üstündeki kısmını da birikim hesabına yatırmaya karar verdik.
0
kakamelsokoban
(03.02.16)
Birlikte yatırım yapmaya teşvik edin. Niyet güzel olsa da bazı insanlar yalan konusunda hassastır.
0
Abdurrahman
(03.02.16)
biriktirmek istediğin kısım kadarıyla emeklilik falan filan gibi bişeye girmeyi teklif et direk. ikiniz için de aylık belli bir miktar artık buraya yatacak yoksa siksen biriktiremeyiz falan diye ikna et.
0
dodi el ford
(03.02.16)
eğer aklından "maaş zammı aldığımı söylemesem mi" düşüncesi geçtiyse bile o ilişkide sıkıntı olduğu bellidir. Bence söyleme, yani ilişki uzun sürmez zaten diye tahmin ediyorum, ayrılık esnasında maaşını bilmemesi iyi olabilir. Bak kadın veya erkek olduğunu bilmeden yazıyorum bunları. Aynı durumda o olsa ne yapardı diye düşün. Eğer "o da söylemezdi heralde" derseniz o ilişkiye daha fazla yatırım yapmayın derim. Eğer "o hayatta böyle birşey yapmaz, mutlaka söylerdi" diyorsanız, problem sadece sizde demektir. İlişki esnasında belki karşı taraf sizin bu içten pazarlıklı karakterinizi süspanse edebilir ama değişik olaylarda yıpranma payı artacak ve ilişki sorunlu hale gelecek demektir. "Amma abarttın" demeyin, çünkü gelir-gider dengesinin ortak planlanıyor olması ilişki için önemli bir tahkimat direğidir, yıkılmasını istemezsiniz. Eğer gelir gider dengesini etkileyecek bir hamle varsa, iki tarafta bilmelidir. Gizli yapılan bir alışveriş, gizli borca girmek, maaş artışı gizlemek, gizli ek gelir elde etmek. ne amaçla olursa olsun zarar verir.
0
theli
(03.02.16)
eşine dürüst ol. ekstradan gelen parayı birikim hesabına aktaracağım deme ama bence. eşine emrivaki olur. her konuda ortak karar almalısınız. beraber yemeli beraber biriktirmelisiniz. yavaş yavaş kısın beraber.
0
freetakilir
(03.02.16)
"Beklediğimden çok zam aldım ama ne kadar olduğunu söylemiycem, birikim hesabımıza koyucam bi kısmını, haberin olsun" de. Üslup değişebilir ama tema bu olsun.
0
baba jo
(03.02.16)
Ben de benzer durumlarda ( ekstra para geldiginde vs) söylüyorum ama parayi onun eline vermiyorum. Bende kalınca da yarısından fazlasını birikim hesabına atabiliyorum (aaa hiç de param kalmamış ki filan diyerek). Birkaç ay sonra da birikmiş şekilde olan parayi gösteriyorum. Ya da ihtiyaç anında çıkarıp veriyorum. Böyle böyle borçların hepsini kapattırdim. Tablet mablet gibi ekstra bir sürü şeyi zorlanmadan aldik.

Demem o ki söyleyin ama parayi ona vermeyin, param bitti demek de gerçekten pembe yalan. Çünkü sonra çıkarıp veriyorsun.
0
fraise
(03.02.16)
gizlemek hoş değil yalan söylemek affedilir bir şey değil.
0
sayns
(03.02.16)
bence zammı söyleme birikim yap. esine soylersen birikim yalan olur gibim geliyor.

EDİT: sonra ögrenirse o da sıkıntı ya.
0
all girls dream
(03.02.16)
Zart olduysa o ilişkide sikinti olduğu bellidir bok olursa o ilişki cok sürmez. Amk ilişki düşmanları. Kadın iyi birşeyler yapmaya çalışıyor herifin aklına gelenlere bak. Neyse.

Poly hanım zaten söylenmiş. Ne kadar niyet iyi olsa da yalan herşeyi mahvediyor. Biz iyi niyetli insanların genelde huzuru böyle ufak tefek şeylerden kaçıyor. Eşiniz zaten bu mevzuda hassas, gurur yapabilecek bir yapıdaysa hiç boşuna eğri büğrü yollara başvurmayın doğru yoldan devam edin. Hem şimdiye kadar tutumlu davranamadınız diye bundan vazgeçmeniz de gerekmiyor. Önünüzde uzun yıllar var inş. Bu sene sen cok zam alırsın seneye o on numara maaşlı bi teklif alır oraya geçer. Geçer yani bunlar. Yalan olmasın yeterki.
0
klar
(03.02.16)
hadi bi şekilde öğrendi diyelim. nasıl açıklayacaksın o zaman bu durumu?

birbirinize yalan söylemek yerine 'para bulduk harcayalım' kafasından çıkın bence. koskoca insanlarsınız.
0
elorelia
(03.02.16)
asla eşinin arkasından iş çevirme.parayı kendine ayırmıyorsun ve iyi bir şey yapmak istiyorsun ama güveni yıkma.oturun bir bütçe yapın ve ona göre harcayın ama asla güveni yıkmayın.
0
izmirlimuh
(03.02.16)
Yalan iyi degildir. Ortaya cikarsa sizin iliskiniz ciddi buyuk yara alir. Maasinizi soyleyin, zam kismina dokunmayacaginiza birbirinize soz verin ve beraber biriktirin

Esimin massinin iki kati kadar kazaniyor(du)m (ucretsiz izindeyim). O zaten neredeyse hic para harcamaz. 1 kredi kartimiz var, onu benim maasimdan oduyoruz. Faturalari paylastik aramizda. Geri kalan maasinin neredeyse tamamini ortak hesaba vadeliye koyuyor, acil lazim olursa diye ufak bir miktar maas hesabinda birakiyor

Benim de maasim vadesizde dururdu, kredi karti odenirdi. Ozellikle vadeliye almamistik acil durumlar icin. Orada biriktirdim para. Simdi kredi karti hala o hesaba bagli, 5-6 ay yetecek kadar daha para var
0
la noix
(03.02.16)
zammi soyle, hic yokmus gibi davranacgiz ama de, ben o parayi suraya yatiriyorum de.
0
fayfim
(03.02.16)
evli değilim ama evli olsam bilirdi.
0
hayirsiz
(03.02.16)
es bilmeyecek de kim bilecek aga. maas soylememe olayinin da bokunu cikarmamak gerek. nasil bir kulturse kimse kimseye borc vermemek icin kimseye maasini soylemiyor.
0
baldur2
(03.02.16)
Eşine zammı söyle ama para biriktirmek istediğini de söyle, söylemezsen ilerde ihtiyacınız olduğunda aa bende para vardı mı diyeceksin ? Ayrıca böyle bir şeyi eşinle konuşabilmen lazım.
0
elikası
(03.02.16)
yarın öbür gün ortaya çıkarsa hoş bir durum olmayabilir.
0
safepassage
(03.02.16)
ikimizde biliyoruz böyle bişeyi ben yapamam öğrenirse çok kırılır böyle bişeyi o bana yapsa kırılmayı geç kesinlikle altında başka bişey arayıp çok büyük olay çıkartırım :)

bence hiç yalana dolana bulaşma söyle gitsin.
0
mantarliborek
(03.02.16)
Bugune kadar soylemissin bundan sonra da soyle. O alsa o da soylerdi herhalde.

Ama birikim yapmak istedigini de belirt.
0
halitkin
(03.02.16)
Soyle soyle. Söylemezsen ilerde sıkıntı olur
0
nucleon
(03.02.16)
para insan hayatında bir araçtır. yüceltmeye gerek yok. evlenince söylerim, hatta ben kontrol etmekte zorlanırsam direkt ona veririm maaşı. beni bozmaz. o kontrol edemezse ben yönetirim mali işleri.
0
icim urperiyor
(03.02.16)
küsüratlarını ve ek tazminatları bilmez
0
Fritz-X
(03.02.16)
saklamak bana da doğru gelmiyor. bu durumda olsam ben söylerim. o yükü taşımam.
0
nakippoyraz
(03.02.16)
Biliyor her ay aldığımız maaşları tam söyleriz
0
basond
(04.02.16)
soyleyince daha cok harcamaktan korkuyorsun, ama hicbir seyi varsaymayin, baskasi adina karar vermeyin. keske bunu aynen ona da aktarabilseniz. belki biriktirmek icin motive olursunuz.
0
bir varmis bir yokmus
(04.02.16)
Öyle birşeyi eşin sana söylemeseydi ne kadar kırıcı olacağını bir düşün...
0
physcos physcos
(04.02.16)
herkese teşekkür ederim. sizlerin de cevapları ile eşime maaşımı söyledim. tahmin ettiğim gibi üzüldüğünde de burada cevap veren bir arkadaşın dediği gibi işler değişken belki bi zaman sonra işini değiştirdiğinde sen daha cok alacaksın gibi motive edici konustum. sonrada bu beklemediğimiz farklı hiç yapılmamış gibi düşünüp ortak hesabımızda biriktirmeyi teklif ettim kabul etti. çok rahatladım valla.
0
🌸polypropylene
(04.02.16)
(7)

Ekşi Sözlük sol frame başlık listeleme algoritması

vicious
Ey geek'ler ya da yönetici abiler.Sol framedeki konular hangi algoritmaya göre sıralanıyor. Neye göre başlığın tazeliği ve popülerliği ölçülüp listeleniyor. Bilen gören var mıdır? Reddit'in bile algoritması belli sözlüğünki kolanın formülü gibi mübarek. Kimse tartışmamış, yazıp çizmemiş.
Ey geek'ler ya da yönetici abiler.
Sol framedeki konular hangi algoritmaya göre sıralanıyor. Neye göre başlığın tazeliği ve popülerliği ölçülüp listeleniyor. Bilen gören var mıdır? Reddit'in bile algoritması belli sözlüğünki kolanın formülü gibi mübarek. Kimse tartışmamış, yazıp çizmemiş.
0
vicious
(31.01.16)
bugün: en son yazılan entry'ye göre.
gündem: belli bir sayıya ulaşmış başlıklarda son yazılan entry'ye göre. pek karışık bir algoritması yok yani. en son entry girilen başlık en tepeye çıkıyor. tartışılmamasının sebebi de bu olsa gerek.
0
himmet dayi
(31.01.16)
tamam bunun matematiksel formüle dökülmüş halini soruyorum ben de.
MYSQL kullananlar bilir bi algoritma olması lazım.
0
🌸vicious
(31.01.16)
gerçekte ne olduğunu bilmiyorum ama şu şekilde bir mantık yürütebilirim:

- herhangi bir entry girildiğinde entry'nin girildiği tarih/saat ilgili başlığın 'son entry girilme zamanı' değişkenine atanır. bu değişkeni referans alarak başlıkları sıralarsın.
0
himmet dayi
(31.01.16)
Hey adamım, bunu sen istedin.

Yarım saatte küçük bir demo yaptım localhost'ta, aşağı yukarı aynı sonuçları aldım.

Önce işi parçalara bölelim, adım adım gidelim. Yenile tuşuna abandım, hemen yeni entryler gelmedi. Demek ki her birkaç dakikada bir bu kısım yenilenerek yeni bir önbellek (cache) oluşturuluyor, böylece X dakikada TEK bir sorgu yapılarak veritabanına yük binmesi engelleniyor. Birisi ekşiye her girdiğinde o kişi için özel sorgu yapılmıyor yani sol kısım için.

Mantıklı.

Sayfa başı entry benim hesapta 25, demek ki ben giriş yaptığımda bana 25 entry gösterilecek. Ekşisözlük bunu nereden biliyor? Çünkü çerez var bilgisayarımda. Vay arkadaş, bi kamyon çerez varmış.

Direk SQL sorgusu ile yazarsak uzun sürer, verimsiz olur ve güvenli olmaz, ORM kullanarak yapıyorum ben bu işleri, sana da öyle yapmanı tavsiye ederim. Algoritma demişsin, yol yordam demişsin, ben de onu anlatıyorum aşağıda.

Tablo yapısını basitçe kuralım önce. Elimizde başlık, kullanıcı ve giriş isminde üç tablo olması lazım. Bunları jargona uydurmak için İngilizce yazacağım.

users -> kullanıcı tablosu
entries -> entry tablosu
topics -> başlık tablosu

Önce veritabanı ilişkilerini kuralım.

Bir kullanıcı birden fazla başlığa sahip olabilir.
Bir kullanıcı birden fazla entry'e sahip olabilir.
Bir başlığa birden fazla entry girilebilir.

Şimdi geldik en cafcaflı yerine. Kullandığın ORM'e göre değişmekle beraber -gerçi hepsinde aynı şeyler var-, kuracağın ilişkiler şöyle olacak.

user -> hasMany topics -> bir kullanıcının tüm başlıkları -> 1-çok ilişki
topic -> belongsTo user -> bir başlığın sahbi olan kullanıcı -> 1-1 ilişki
user -> hasMany entries -> bir kullanıcının tüm entryleri -> 1-çok ilişki
topic -> hasMany entries -> bir başlığın tüm entryleri -> 1-çok ilişki
entry -> belongsTo user -> bir entry'i yazan kullanıcı -> 1-1 ilişki
entry -> belongsTo topic -> bir entry'nin ait olduğu başlık -> 1-1 ilişki

Eğer bir kullanıcının karşı tabloda yalnızca bir kayıtla ilişkisi olsaydı o zaman hasMany yerine hasOne yapacaktık ama şuanda hasOne yapacak bir durum mevcut değil. Çok nadir kullanılan bir ilişki tipi bu.

Basitçe bir şema hazırlayacak olursak

Tüm id'ler int(11) ve auto_increment olacak

users
-id
-username
-email
-created_at
-updated_at
-password_hash

topics
-id
-name
-user_id -> users tablosundan foreign key olarak ekliyoruz başlığa ukteyi kim verdi? yani kim açtı? (sözlük nasıl işliyor bilmiyorum, sanırım ukte deniyordu adına)
-today_entry_count
-created_at
-updated_at

entries
-id
-entry -> içerik
-topic_id -> topics tablosundan foreign key olarak ekliyoruz. (bu entry hangi başlığa ait?)
-user_id -> users tablosundan foreign key olarak ekliyoruz. (bu entry'i kim yazdı?)
-created_at -> ne zaman yazdı?
-updated_at -> ne zaman düzenledi?
-is_visible -> 0 ya da 1 (entry görünür durumda mı?)

Bugünü mü göstereceksin?

Topics tablosuna git.
Tüm başlıkları seç.
En son güncellenen 25 başlığı bul.
En yeniden en eskiye göre sırala.
Başlıkları döndür.
Bitti.

Gündemi mi göstereceksin?

Topics tablosuna git.
İçinde today_entry_count var, her entry girildiğinde bir artıyor orası. Gece 12'de de cronjob veya mysql trigger ile siliniyor.
Son 24 saat içinde en az 50 entry almış tüm başlıkları seç.
25 ile limitle.
En yeniden en eskiye göre döndür.
Bitti.

Video eklemek istersen yine aynı, bir başlığın bir videosu var hep.

Bu kısım nispeten kolay ama işin içine kanalları katarsan o zaman bire çok ve bire bir ilişkiler yetmez, çoka çok ilişki lazım. belongsToMany yani.

Niye?

5 tane kanal olsun.
1 tane başlık olsun.

Bu başlığın ve üç kanalı olsun.

Eğer başlığın birden fazla kanalı olacaksa -yani şu durumdaki gibi- (bir başlık birden fazla kanala aitken bir kanal da birden fazla başlığa ait, burası önemli) hem başlık tablosuna channel_1, channel_2 diye yeni sütun eklemek saçma olacaktır hem de bir kanala ait başlıkları getirmek için kanal tablosuna topic_1, topic_2 diye onlarca, hatta binlerce sütun açmamız gerekecek.

O yüzden çoka çok ilişki kuruyoruz, belongsToMany.

channel_topic diye bir tablo oluşturuyorum.
id
channel_id -> channels tablosundan foreign key
topic_id -> topics tablosundan foreign key

channels ve topics tablolarına şu ilişkileri kuruyoruz.

channels -> belongsToMany topics
topics -> belongsToMany channels

Niye iki tane ayrı ilişki kurdum? Üstteki bir kanalın tüm başlıklarını almaya yararken alttaki bir başlığın tüm kanallarını almaya yarıyor. Tablo ilişkisinin tersini de ayarlaman lazım ki veritabanındaki diğer kayıtları da alabilesin.

Ekşisözlüğün veritabanı ne kadar büyük bilmiyorum ama arşivleme ve yük getirmeyen kısımlar için MySQL, aktif kısımlar içinse Redis kullanmak daha yüksek performans sağlar diye düşünüyorum.
0
hayirsiz
(31.01.16)
@hayirsiz hocam maşallahın var stackoverflow'da böyle kapsamlı cevaplar alamıyoruz :)
benim merak ettiğim nokta şuydu zaten. 1 gün içinde x entry'den fazla entry olanları çek, onları kendi içinde last_post_date'e göre sırala. burası tamam. her seferinde farklı sonuç göstermemesi için de cache kullan diyorsun. bu şunu doğurur, diyelim ki bir konunun popüler olma durumu onun bir günde 25 entry'den fazla entry almasıyla oluyor, bu şartlarda listeleyeceğimiz 25 konu güncelliğini kaybedebilir. 24 enrtry almış ve 2 dakika içinde 2 entry daha almış bir başlık o popüler listesinde anında görünmeyecektir. Sadece MYSQL kullanırsak da muhtemelen server'a çok yük bindirecektir. diğer bahsettiğin tanımlara pek vakıf değilim bu sebeple araştıracağım. çok sağol.

fakat şuna takıldım:

Gündemi mi göstereceksin?

--Topics tablosuna git.
--İçinde today_entry_count var, her entry girildiğinde bir artıyor orası. Gece 12'de de ronjob veya mysql trigger ile siliniyor.
--Son 24 saat içinde en az 50 entry almış tüm başlıkları seç.
--25 ile limitle.
--En yeniden en eskiye göre döndür.
--Bitti.

ekşide böyle bir durum söz konusu değil. eğer olsaydı gece 24'te popüler listesi de sıfırlanırdı. burada daha farklı bir algoritma kullanılıyor eminim.

o ssg buraya gelecek :)
0
🌸vicious
(31.01.16)
gece 12'yi salladım ben.

O performans sorunu endişelenmen gereken bir şey değil, milyonlarca kayıt olan tablolarda bile yere çakılmadan çalışıyor MySQL. Ekşisözlüğün hiti oldukça yüksek ama o kadar da yüksek değil :)) YAGNI (you aren't gonna need it, ihtiyacın olmayacak) diye bir şey var yazılım sektöründe, böyle çok çılgın performans sorunlarını bir projeye başlarken düşünmeye gerek yok. Zaten yaptığın işten para kazanırsan sadece veritabanı tasarımıyla uğraşan çalışanların olur, onu onlar düşünür :)

Zaten sen bu durumda her kullanıcı için yeni sorgu yapmadığın için sorun yok. Orayı 5 dakikada bir güncellersin, MySQL sunucuyu çok yormamış olur. Yeni eklenen kayıtları da (bkz: websocket) kullanarak anlık olarak ekleyebilirsin akışa.

Diyelim ki son 24 saat içinde en az 50 entry almış 25 başlığı buldun. Bu sonucu en yeni yorum almış olandan en eski yorum almış olana göre sıralıyorsun.

Şuan deneyeyim dedim, gerçekten de hepsi en yeniden en eskiye göre gelmiyor. İlgili kanalı takip etmedikçe gözükmüyordu sanırım bazı kanallardaki başlıklar, onunla ilgili olabilir. Kanallara göre farklı bir filtreleme yapıyor ya da ilgi alanına gösteriyor olabilir, onu bilemedim.
0
hayirsiz
(31.01.16)
Performans konusunda değilim zaten benim merak ettiğim bu popüler algoritmasıydı. Sadece entry miktarına göre sıraladığını düşünmüyorum. Belki başlıktaki entrylerin aldığı oylara göre de bir hesaplama yapıyor olabilir ama benim sistemimde böyle bir entry oylama mevzusu olmadığından sadece post_count topic_date gibi şeylerle sağlıklı bir popüler konular listelemesi yapmaya çalışıyorum. Yeni açılan konu pat diye en üstte görünmesin, ondan daha popüler olan konular tepede kalsın istiyorum yani. Mesela hacker news'in bi aralar kullandığı şöyle bir algoritma var:
stackoverflow.com

Bunu uygularsam da eski konular tekrar popüler olamıyor tabii ki. O tarz sitelerde sürekli bir akış söz konusu ama sözlük formatında bir sitede 6 sene önce açılmış bir başlık tekrar popüler olabiliyor.

Madem ekşi'nin kullandığı algoritmayı öğrenemiyoruz bari beyin fırtınası yapalım biraz :) Ne düşünüyorsun?
0
🌸vicious
(31.01.16)
(17)

Günde tahminen kaç kez el yıkıyorsunuzdur?

olmadı ki bir kullanıcı adım
sb
sb
0
olmadı ki bir kullanıcı adım
(27.01.16)
en az 10 (evdeyken)
0
sttc
(27.01.16)
bende hastalık o durduk yere bile gider elimi yıkarım. 15-20 diyebilirim ortalama.
0
cekilmis gayfe
(27.01.16)
Günde ortalama 5 kez yıkayan şahsıma doktor "ÇOK FAZLA YIKIYORSUN KUZUM :(" dedi...
0
🌸olmadı ki bir kullanıcı adım
(27.01.16)
8-10
0
tepedeki psychedelic adam
(27.01.16)
Tam benim sorum ! Sürekli !

Mesela klavyeye dokunacaksam kesin yıkıyıyorum öncesinde..
Eğer enstrümanlarımı çalacaksam kesin yıkıyorum..
Kalem tutacaksam yıkıyorum..
Bunalınca yıkıyorum..
Elimin terlediğini hissedince ki sürekli oluyor gidiyorum yıkıyorum..
Günlük yıkmam gereken zamanlarda haliyle yıkıyorum..
Çok yani baya çok..Böyle arada bir gidip elimi suya sabuna tuttuğumda oluyor..

Sorun var ben de sanırım.
0
qazaqwsx
(27.01.16)
10-15 kez yıkarım onun dışında yanımda her zaman el temizleme jeli olur sık sık onu da kullanırım.

bence doktor sana ironi yapmış.
0
kuzey li
(27.01.16)
@olmadı ki bir kullanıcı adım +1. ayni seyi yasadim. o dönem ciltte kuruluk yasiyordum ve sadece 5-7 arasi kalip sabunla yikiyordum. ona bile cok dedi. dumur oldum.

ama bugünlerde, 10-15 garanti gibi.

eger isteysem, montaj makine yagi ya da parcalarla ugrastiysam, kesinlikle +10. hem de genellikle macunla yikiyorum, kumlu pasta, ancak o cikariyor o yaglari, boyalari deriden.

ama bende de bozukluk var, evimde temizlik yaparken mor ötesi fener tutup spesifik temizlik yapan manyaklardanim.
0
aynadakiyabanci
(27.01.16)
bi kere her tuvalet sonrasi yikayinca bile zaten 5'i gecer ki. ben evdeyken ortalama 10, calistigim gunlerde 20'yi geciyordur.
0
letheavendangered
(27.01.16)
7-8
0
hayirsiz
(27.01.16)
6-7 kez işesem, kahvaltı hazırlarken 5 kez yıkasam, 15-20 kez yıkıyorumdur toplamda.
0
soft
(27.01.16)
ben 1 haftadır falan yıkamıyorum. elimde yara bandı vardı üşendim.
0
ya ben lan neyse
(27.01.16)
İşim gereği günde bin kere tokalaştığım için, her tokalaşma sonrasında yıkamak istesem de yoğunluk izin vermiyor, dezenfektan sürüyorum 7-8 kere. Bi 10 kere falan da yıkıyorumdur.
0
innatedesire
(27.01.16)
20-30 diyorum . Ve ellerim bu yüzden çok kötü durumda . Her akşam nemlendirici sürüp mıayene eldiveni takıp uyuyorum .
0
lilidance
(27.01.16)
yemekten önce ve tuvaletten sonra desek temizinden 8 falan yapar zaten minimum. 5e çok demesi ilginçmiş.
0
fayfim
(27.01.16)
Yemeklerden ve tuvaletten sonra olmak üzere, 10 kere filan.
0
franz kafka
(27.01.16)
30+ sanirim rekor bende.
0
superfluid
(27.01.16)
4-5
0
Alt4y
(27.01.16)
(5)

Takıntılardan (OKB) nasıl kurtulabiliriz?

le fantome de l opera
Soru başlıkta?
Soru başlıkta?
0
le fantome de l opera
(26.01.16)
ilaç kullanırken benim baya azalmıştı ama ilaçları bırakınca yine eskiye döndü.
0
sta
(26.01.16)
okb'nin tedavisi yüksek doz antidepresandır.
0
fayfim
(26.01.16)
bilissel-davranisci terapi ve ilac destegi.
0
e haliyle
(26.01.16)
ilaç kullanınca geçti benim. bırakınca yarısı geri geldi.

sen nasıl kurtulursun bilmiyorum, psikiyatriste git, herkesin durumu farklı oluyor sonuçta.
0
hayirsiz
(26.01.16)
İlaç tek başına kalıcı çözüm değil, e haliyle'nin dediği gibi bdt+ilaç en iyi çözüm. İlaç sadece kaygıyı azaltır, kaygının saçma olduğunu anlamak ve kalıcı davranış değişikliği içinse terapi şart. İlaç gerekli olmayabilir bile bazı durumlarda.
0
mezzosprite
(26.01.16)
(7)

Türkiye de ustalar bir şey öğretmiyormuş.

ya ben lan neyse
vay anasını.duyduğumda çok şaşırmıştım lan. ben de zorla öğretirler sanıyordum.öğrenmesin de beni geçmesin, diyeymiş öyle mi?Türkiye diyorum, başka ülkeleri bilmiyorum.
vay anasını.

duyduğumda çok şaşırmıştım lan. ben de zorla öğretirler sanıyordum.

öğrenmesin de beni geçmesin, diyeymiş öyle mi?

Türkiye diyorum, başka ülkeleri bilmiyorum.
0
ya ben lan neyse
(24.01.16)
babam emekli işçi.

hala arada çıraklara rastlıyoruz. adam babama "abi sen beni unutmuşsundur belki de ben seni hiç unutmadım, 198X/199X senesinde çıraktım ben yanında" diyor. kimisi hala aynı yerde, usta olmuş, kimisi iş kurmuş, vb.

ikimizin örneği de fikir verme açısından yaklaşık olarak hiçbir işe yaramış oldu böylece. "öyle duydum, böyleymiş" gibi örnekler geneli yansıtmaz. babamın anlattığına göre çalıştığı fabrikada hemen hemen bütün ustalar böyleymiş. başka yerde böyle olmayabilir mesela, elimizde araştırma sonucu olmadığı için genellemek zor olur o yüzden.

kıskançlıktan gözü dönmüş insanlar her yerde var.

bence bir işi yeni öğrenen birine direk bildiğin her şeyi anlatman saçma olur. nasıl öğreneceğini öğretmek daha iyi.

mesela kendimden örnek vereyim, yazılım geliştiriyorum ben. yakın bir arkadaşım "ben de öğrenmek istiyorum, şu konular hakkında video çekip youtube'a yüklesene bana, şunu şunu yapacak kadar öğrensem yeter" dedi. Yaklaşık üç günlük (Üç günlük derken bildiğin üç günlük, 60 saate yakın) video çektim çocuğa. Bir haftalık çalışma hemen hemen. Üzerinde çalıştığım birkaç iş vardı, onları yaparken direk kaydettim, böylece sadece ona vakit ayırmamış oldum biraz uzasa da. Birleştirmesi 3-4 saat sürdü, bir pazar gününün öğleden sonrasını buna harcadım. Boyutunu küçültüp parça parça youtube'a yüklemeye başladım, 4-5 gün de o sürdü. İlkini yükledikten sonra "bak yüklüyorum, izlemeye başla sen şimdiden" dedim.

Sadece ilk videoyu izlemiş, onda da kullanacağı araçları ve uygulamaları anlatmıştım zaten, 14 dakika mı neydi.

Bunu niye yazdım? Sorun bazen insanın öğrenmek istememesi de olabiliyor. Öğrenmek istemeyen adama usta bir şey öğretemez, o problemin okulda çözülmesi lazım.

Bir de işçileri küçük görme, aşağılama problemi var tabi bu ülkedeki bazı insanların, onu da ayrı ele almak lazım. İş adamı çalışanını aşağılasın, çalışan gidip işçiyi aşağılasın, işçi de daha az para kazanan birisi aşağılasın, böyle yaparak hiçbir yere varamayız.

Çıkarım yapmaya gerek de yok, direk uzun uzun yazdım : ))
0
hayirsiz
(24.01.16)
mutfakta ustalar mesela tatlı yapıyordur, kaç yumurta kırdığı belli olmasın diye yumurtaları tuz buz yaparlar ya da farklı farklı çöplere atarlar. şeker koyacağı zaman çırağı bakkala yollar öyle koyarlar.
0
oscar
(24.01.16)
kucuk bir sehrin en iyi elektronik ustasinin yaninda calistim liseye giderken yazlari. kapasiteme gore verebildigini verdi. kalfalarina da ogretirdi. ama hassas cihazlarla kendi ilgilenirdi tabi. ben gittigim ilk yaz angarya isleri ogrenmistim onlari hep ben yapardim. teknik detaylari ogrenecek vakit de yoktu, el becerim de yoktu ama olsaydi ogretirdi.
0
icim urperiyor
(25.01.16)
rahmetli babam pasta ustasıydı, pastanesi vardı. çıraklığında, ustası hamura kattığı yumurta sayısını öğrenemesinler diye onları başından savar, öyle kırarmış yumurtaları. kabukları da götürüp çöpe atarmış. bunlar da gidip çöpteki kabukları sayarlarmış kaç yumurta kırdığını öğrenmek için.
0
rencber
(25.01.16)
15 yıllık usta yeni gelene herşeyi öğrettiği zaman şirket ustayı sallamamaya başlıyor.ikisi de aynı işi yapıyor ama usta yeni gelenin kaç katı para alıyor diye sorgulanmaya başlıyor.bi de bu yönü var ne yazıkki ustanın yaptığı etik olmadığı gibi şirketin tavrı da etik olmuyor.tabi bu genel bi durum değil
0
essoist
(25.01.16)
Zamaninda bir yerde ise baslamistim. Usta her seyi ogretiyordu. Sonra gelip bana dedi ki bana bunlari ogretmediler islerini ellerinden alirim diye, ama ben sana gösteriyorum sen çile çekme demişti.
0
steam
(25.01.16)
usta\cırak ilişkisi eskidendi, insanlarla beraber bu durumda yozlaştı tabii ki.
özellikle usta da çırak da maaşlı çalışansa eğer çırak işi öğrendikten sonra ustasının altını oymaya epey meyilli oluyor. patron da destekliyor bunu zaten, sonradan ogrenen çırağa daha az para veriyor sonucta.

35 yaşında elinde hiç bir sanat olmayan adama acıyıp meslek öğretmiştim, öğrenir öğrenmez memleketçi müdürümüzle bir olup altımı oymaya çalıştıydı, siktim dalağını tabi.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(25.01.16)
(8)

internetten bitki çayı satın alır mıydınız?

klar
selamşu an aktarlıkla meşgul babamla bu ürünleri internetten satabilir miyiz diye konuşuyoduk. bir iki google'a baktım da aktar ürünleri internette var 100lerce site belki yapıyor şu an - ki bence baya saçma- evet saçma ama biz de bu işi daha az saçma ve daha bi albenili şekilde yapabilir miyiz diye
selam

şu an aktarlıkla meşgul babamla bu ürünleri internetten satabilir miyiz diye konuşuyoduk. bir iki google'a baktım da aktar ürünleri internette var 100lerce site belki yapıyor şu an - ki bence baya saçma- evet saçma ama biz de bu işi daha az saçma ve daha bi albenili şekilde yapabilir miyiz diye düşünüyoruz. yani internetten almaya değer birşeyler sunarak. biraz sunum ve ürün farklılıklarıyla...

sorum şu özetle: bu "e-aktar" ekolü yüzlerce siteyle aynı arama sonuçlarına oynamaktansa; daha butik, özgün tasarımlı, pahalı ama tatlış(!), instagramı efektif kullanan bir marka yapıp bu tarz bir pazarlama kitlesi/stratejisi belirlersek yürüyebilir miyiz? nasıl bişeyden bahsettiğimi az çok anlamışsınızdır heralde.

bu tarz siteler daha çok ingiltere ve amerika'da var sanırım. burda onlardaki kadar "çeşitli" bir çay kültürümüzün olmayışı dezavantaj olabilir.

ürün paketleme için örnek: thepackaginginsider.com

tabi bu iş ambalajla ve butik olmakla bitmiyecek. özgün termoslar, muglar, demlikler vs.
0
klar
(24.01.16)
hocam ben sana bir şey söyleyeyim mi? işini dürüst ve özeli yaptıktan sonra piyasada binlerce aynı site olsun fark etmez, iş yaparsınız. dizimag ilk çıktığında piyasada onlarca dizi sitesi vardı ama adamlar 3 ayda süpürdüler piyasayı. sektör fark etmez önemli olan kalite.
0
komsu komsunun nickine muhtactir
(24.01.16)
Fark yaratmaniz lazim.
Mesela ozel cay karisimlariniz olmasi lazim, sirf ihlamur satarak olmaz.

Oksuruk cayi olacak mesela icinde cidden oksuruk geciren otlar bulunacak.
Ya da kas agrisi cayi (ne bileyim)
Kadin cayi (pms agrilarini azaltan)
Menopoz cayi
Mide cayi
Konsantrasyon cayi
Uyanik tutma cayi
Kis cayi
Yaz cayi
Deniz kenari cayi vb.

Hadi kis cayi vb gibi cesitler kafaya gore yapilir de yukarda belirttigim "sifali" caylari kesinlikle birinin yardimiyla hazirlamalisiniz botanik ya da ne bileyim herhangi bir aktarlik egitimi yoksa (yani sadece saticiysaniz)

Siyah cayla bol cesitler yaratabilirsiniz
Farkli yerlerden siyah caylar getirtebilirsiniz
Farkli yesil caylar vb.
ilgileneni olur elbet.
Onun disinda x yagi y yagi (atiyorum arifoglunun malini satarsaniz millet niye sizden alsin ama, onlardan alir, kendiniz bu tip seyler uretebilecek misiniz?)

Vs vs

Japon matcha cayi alip ve onun ozel setlerinden alip satabilirsiniz filan.
0
kuehles blondes
(24.01.16)
ben alırım.

olur gibi sizin iş, bana saçma gelmedi. üstte de yazıldığı gibi ambalajı iyi olursa, kaliteli ürünler sunabilirseniz olur bence. marketten hep aynı çayları almaktan gına geldi.

bol şans.
0
hayirsiz
(24.01.16)
Ben internetten çay almazdım.
0
otonom
(24.01.16)
sağlık bakanlığı faktörünü düşündünüz mü arkadaşlar?

maliye bakanlığı da var arkadaşlar.
0
dead and broken
(24.01.16)
@dead and broken açıkçası henüz düşünmedik. yani şöyle, talep olduğu takdirde aman başımız ağrımasın diyerekten ertelemeden o tarafını da gerekli şekilde şeyaparız. zaten satacağımız ürünler aktar dükkanındakilerin bir karışımı olacak.
0
🌸klar
(24.01.16)
Bu karisimlari hazirlayacak bilginiz var mi?
Gidip uyku cayi diye uyandiran cay satarsaniz olmaz mesela.

Kis cayi diye bir cay tarifi iydurdunuz diyelim (siyah cay+kuru elma+tarcin olsun icinde) bu tarifi tadan birileri olmali.
Ya da direkt baska tarifleri kopyalayabilirsiniz tabi.

Bi suru degisik yesil cay turu var, siyah cay turu var, rooibos var.. Var oglu var.
direkt ne tur bir sey satacaginiza karar vermeniz lazim. Sadece aktarlarda bulunan standard urunlerden cay vb mi?

Premium cay isi mi? O is zor bence sizin yapmaniz. ama size olabileceginiz bir sey soyleyim;

Mymuesli

Bu adamlarin sitesine bakin. Almanca ama ingilizcesi de var. urun paletlerine cay ve kahve de eklediler simdi, cay kismina bakabilirsiniz.

Premium cay icinse demmers teehaus ya da schwendler. Harrods, fortnum&mason filan onlari soylemiyorum, ayri lig onlar.
Hatta belki cek cumhuriyetindeki cay evlerini gormeniz bile yarariniza olabilir bu arada.
Aklima geldi.
Mesela baharat karisimlari da yapabilirsiniz. Akdeniz baharatlari diye icinde kekikli filan olan karisim, ne bileyim hindistanin garam masala'si, ya da degisik "tavuk baharati", "ipek yolu baharat karisimi" "himalaya baharat karisimi" (otantik isim verip icerigini siz uyduracaksiniz artik) vb seyler de satabilirsiniz.

Tabi genelde boyle seylerde (butik yerlerden aliniyorsa) hammaddelerin geldigi yerler de onemli. Organik mi degil mi, yerli mi ithal mi, egzotik tatlara yer verecek misiniz vb.

Insanlara istedikleri karisimi yapma olanagi da sunabilirsiniz. Yani cok secenek var.
0
kuehles blondes
(24.01.16)
Maliye yönünü halledip titiz iş yaparsan kendinizi de güzel pazarlarsanız mis gibi olur. Misal ben chai tea latte için sikimsonik markaların kapalı poşetini almak istemiyorum. Sen bunu butik olarak yaparsan 5 tl pahalı da olsa senden alırım. Ekşi mayalı ekmek üreten adamların pazarlaMa yöntemlerini izle oku. Misal ada ekmeği alishirodan 30 gün ekmek bekledim. Memnun kaldım. Şimdi 240derece.com diye birini keşfettim aynı kaliteyi 2 günde alıyorum. Bu işin özü insanlara seni tercih etmeleri için birşeyler sun. Çay ve bitki çayı incelemesi yapan bir kaç fazla takipçili instagramcıya demo çay gönder girdi yaptır. Senin reklamını yapsınlar..gibi.
0
oligomer
(24.01.16)
(5)

krediler arasındaki farklar ne (taşıt, ihtiyaç, konut vs.)

antikadimag
aradaki farkı ben anlayamıyorum. sonuçta hepsi kredi değil mi? ihtiyaç diye alıp arabada kullanamaz mıyım sanki? nedir bu taşıt kredisi mesela?
aradaki farkı ben anlayamıyorum. sonuçta hepsi kredi değil mi? ihtiyaç diye alıp arabada kullanamaz mıyım sanki? nedir bu taşıt kredisi mesela?
0
antikadimag
(23.01.16)
fazileri falan farklı
0
liriamer
(23.01.16)
araba diye alınca araba için ekspertiz-umarım bu kelime böyle yazılıyordur.- filan geliyor bakıyor fiyat biçiyor o kadar kredi veriyor banka. ihtiyaca göre faiz oranları biraz daha düşük olması gerekiyor. aynı şeyler konut için de geçerli.
0
belkider
(23.01.16)
kullanamazsın, risk oranları farklı olduğu için faiz oranları da o yüzden farklı.
0
hayirsiz
(23.01.16)
Bir örnekte ben vereyim. Bireysel ihtiyaç kredileri en fazla 36 aydır. Taşıt kredisi 60 aya kadar vade var sanıyorum. Konut kredisinde 10 yıl vade yapabilirsiniz. Bir de konut kredileri ihtiyaç kredilerine göre faiz oranı daha düşük oluyor.
0
nevsenev
(23.01.16)
tasit ve konut kredilerinde genelde krediyi kapatana kadar malinizi satamazsiniz. tapuya/ruhsate şerh koyar banka.

ihtiyac kredisinde boyle bir sey yok ama onun da faizi fazla ve suresi kisadir.

Banka gozunden bakacak olursak:
riski dusuk krediler: tasit, konut (bunlara daha uzun sureli vade ve daha dusuk faiz uyguluyor.)

riski yuksek krediler: ihtiyac kredisi (daha kisa vade, daha yuksek faiz.)

Ihtiyac kredisi alip arac ya da ev alabilirsiniz ama daha yuksek faiz odersiniz ve vadeniz cok kisa olur. (max 36 ay.)
0
lightblue
(24.01.16)
(7)

Eksisozlukte yazar adı değiştirme hedesi

redskull
Neden mümkün değil bu? Son derece aptalca bir politika bence. Ücret vs. karşılığında yazar adı değiştirilebilmeli diye düşünüyorum. Ekşisözlük iyice bozdu bence...
Neden mümkün değil bu? Son derece aptalca bir politika bence. Ücret vs. karşılığında yazar adı değiştirilebilmeli diye düşünüyorum. Ekşisözlük iyice bozdu bence...
0
redskull
(23.01.16)
politika değil, büyük ihtimalle teknik bir yetersizlik.
0
zgrydn
(23.01.16)
redskull başlığının altına yüzlerce entry girilsin, sonra hoop redskull nickini değiştirsin. bence olmaz, olmamalı.
0
etna
(23.01.16)
etna +1

hem o var hem de nickini görüp es geçtiğimiz bir sürü yazar var. böyle bir şey olsa bile (ki olmasın) yazarların sayfalarında eski kullandıkları nickler de belirtilmeli.
0
washe
(23.01.16)
sebep etna'nın dediği şeyse daha bile saçma. nick değişince otomatik olarak nick altındaki entry'ler yeni nick'e ait başlığa taşınsın. dersen ki ben nickimi ahmet yapacağım ahmet başlığında tonla şey var halihazırda, o durumda yeni alınacak nick'le ilgili kısıtlamalar da koyarsın bu durumun önüne geçebilecek.
0
kivanc1
(23.01.16)
Çoklu hesap bunun için var. Nick'ini beğenmiyorsan başka hesap açar onunla devam edersin hayatına. Teknik olarak hiçbir sıkıntı yok nick değişimiyle ilgili ama sözlük geliştiricileri neden bununla uğraşsın. En nihayetinde bu nick'leri zorla vermiyorlar kendiniz seçiyorsunuz.
0
syd
(23.01.16)
@zgrydn

Yaklaşık olarak 15 saniye alır.

@etna

anlam ayrımı ve yazar adı değiştiğinde başlığın da otomatik değişmesi ile bu problemi çözeriz. Yaklaşık 45 saniye de bu alır.

60 saniyede problem çözülür, ama neden böyle bir şey yapsınlar ki?
0
hayirsiz
(23.01.16)
anlam ayrımı bu yüzden var (vikipedi'deki gibi), her şeyi yeniden şekillendirmek zor olur söylediğin gibi, her yazarın başlığına bir anlam ayrımı koymak gerekir. teknik açıdan zor olan bir işlem değil, değişiklikten sonra biraz iş gücü lazım sadece.
0
hayirsiz
(23.01.16)
(6)

internet sayfalarının geç açılması

gino the original
dünden beri yaşadığım bir problem var.şöyle ki; chrome'da yeni sekme açıp, adres çubuğuna herhangi bir link yazdıktan en az 10 saniye sonra anca açılıyor sayfa.İşin ilginci, sayfa içinde gezinirken böyle bir problem yok. Yani örneğin eksiduyuru.com'a girmek için 10-15 saniye bekliyorum ama eksiduyur
dünden beri yaşadığım bir problem var.
şöyle ki; chrome'da yeni sekme açıp, adres çubuğuna herhangi bir link yazdıktan en az 10 saniye sonra anca açılıyor sayfa.
İşin ilginci, sayfa içinde gezinirken böyle bir problem yok. Yani örneğin eksiduyuru.com'a girmek için 10-15 saniye bekliyorum ama eksiduyuru'nun içinde dolanırken herhangi bir yavaşlık söz konusu değil.

Bir de ek bir bilgi; pc'yi şarjdan çıkardığımda, bu 10 saniyelik süre 20'lere çıkıyor.Yemin ediyorum internetten soğudum. Düşünsenize her açtığınız yeni link için 10-15 saniye beklemek zorunda kaldığınızı.
Problem nedir ya da ne olabilir? Ne yapmamı tavsiye edersiniz? Bilen biri lütfen bir ses etsin bana.
0
gino the original
(22.01.16)
nod32 ve Mac OSX El Capitan mı kullanıyorsun?

ben El Capitan'ı dün gece son sürüme güncelledim (10.11.3) ve Eset Nod32 Cyber Security kullanıyorum. Dün akşamdan sonra bende de bir yavaşlama başladı, meğer Eset'ten kaynaklanıyormuş. Geçici olarak kaldırdım, şuan sorun yok.

Uyarı da burada : support.eset.com

Düzenleme : Kullandığın herhangi bir VPN, proxy vb var mı peki? DNS nasıl?
0
hayirsiz
(22.01.16)
hayır. nod32 kullanmıyorum.
0
🌸gino the original
(22.01.16)
şu an bende de aynı durum geçerli, neden acaba
0
peanutbutterpuddingsurprise
(22.01.16)
hah, bak bu da iyi haber. eğer yalnızca bana özgü değil de, başkalarında da olan bir sıkıntıysa, geçici olma ihtimali daha kuvvetlidir diye düşünmekteyim.
0
🌸gino the original
(22.01.16)
mesela chrome'da yeni sekme diyorum fakat google anasayfa en az 15-20 saniye sonra açılıyor. attım fava bekliyorum.
0
peanutbutterpuddingsurprise
(22.01.16)
internetiniz yavaş olduğu halde geç açılıyorsa tarayıcı virüslerinden yemiş olma ihtimaliniz var. bi adwcleaner ile tarayın bakiyim.
0
freetakilir
(22.01.16)
(6)

Vejeteryanlara soru

ya ben lan neyse
doğru söyleyin amadünyanın en pahalı etini yediğimiz için mutlu musunuz?"yiyemesin ipneler. hihihi." diyor musunuz?
doğru söyleyin ama

dünyanın en pahalı etini yediğimiz için mutlu musunuz?

"yiyemesin ipneler. hihihi." diyor musunuz?
0
ya ben lan neyse
(21.01.16)
Ben demiyorum zira etin de insan vücudu için önemli olduğunu biliyorum, özellikle de çocuk gelişimi için oldukça önemli. Ve bu yüzden hiçbir zaman tam olarak sağlıklı beslenemiyorum, küçük cocuklarin da bundan mahrum kalmasını istemem açıkçası.
0
fraise
(21.01.16)
fiyatlarını ben de bilmiyorum. nefret ya da kızgınlığm yok karnistlere sonuç olarak herkes o deneyimden geliyor ve zaman içinde anlaşılabilir bazı şeyler.
şunu itiraf etmeliyim ki çok daha az hasta oluyorum artık. et yediğim zamanlar yılda bir kaç kez nezle-grip geçirirdim. geçen gün farkettimki 3 yılda bir kez olmuşum.
0
fasulyek
(21.01.16)
Dünyada milyonlarca insan böyle besleniyorken, et gereklidir etsiz sağlıksızlıtkır tarzı söylemlerin o şekilde yaşayan canlı milyonlarca örneklere hakaretten başka anlamı yok. sağlıksız beslenenler, aynı et vs yerken sağlıksız beslenenler gibi ya genetik ya da kendi bilinçsizlikleri yüzündendir diye genelleme de yapayım. Et yiyenlerde olduğu gibi her beslenmede bazı insanlarda sorunlar olabiliyor. Bilimsel araştırmlara göre vegan beslenme şöyledir vs tarzı şeylere girmiyorum, araştıran görecektir. Canlı örnek görmek isterse de artık her taraf vegan dolu.

Soruya cevaba gelecek olursak Etik sebepler yüzünden hayvansal ürünleri tüketmeyi bırakmış birisi de et pahalı olunca sevinme gibi durumu olacağını da sanmyorum.
0
Cursed Chico
(21.01.16)
Yiyemesin demiyorum eğer Türkiye'de hayvancılık düzgün yapılıyor olsaydı belki de birçok kişi ben de vegan olmayı düşünmeyecektim. Yediğiniz şey artık hayvan değil plastik gibi bir şey. Ölünce toprağa gömülünce de uzun süre toprağa karışmıyormuş biliyor musun?
0
Traveller
(22.01.16)
ben vejeteryan ya da vegan değilim, kafama göre takılıyorum ama yeşillik yemeye gayret ediyorum. haftada en az iki gün kocaman bi patates salatası yiyorum. doyuyorum onunla.

bu insanlar kötü niyetli değil, bence çoğu öyle demez.

bence ayrımı iyi yapmak lazım. bu insanların düşünceleri et sevmiyorum değil et yemeyi tercih etmiyorum olduğu için (çünkü etin tadı güzel, o konuda tartışmıyor kimse zaten) böyle bakmazlar olaya.

hayvansal gıdalar sağlığa zararlı olabiliyor ama "bak valam diye bir şey var, salamın vegan versiyonu" türünde ürünler var mesela, ben onları kesinlikle yemem. tamam, salam çok sağlıklı bir şey değil de o alternatif olan ürünün içinde hiç doğal bir şey yok, komple tatlandırıcı, renk verici, kıvam artırıcı ile doldurmuşlar. salam sağlıklı olmayabilir de bu direk kanserojen yalnız, içinde gerçek hiçbir şey yok.

yağmurdan kaçarken doluya tutulmamak lazım.
0
hayirsiz
(22.01.16)
Ben daha çok "antibiyotikli tavuklar Rusya'dan geri gönderildi" gibi haberleri okuyunca et yiyen arkadaşlar için üzülüyorum :D
0
dessy
(22.01.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.