regina phalange
Bi kagit alsam atiyorum 2 liradan hedefim de kagit 5e cikinca direkt satmak olsa. Araci kurumlarin yaprigi sey bu mu oluyor yoksa an be an takip etmek mi gerekiyor. Takip etmeye zamanim.yok acikcasi gun icinde. O yuzden ben bi hedef vereyim buna gelince satsin kagidi. Var mi boyle bir sistem? Yoks
Bi kagit alsam atiyorum 2 liradan hedefim de kagit 5e cikinca direkt satmak olsa. Araci kurumlarin yaprigi sey bu mu oluyor yoksa an be an takip etmek mi gerekiyor. Takip etmeye zamanim.yok acikcasi gun icinde. O yuzden ben bi hedef vereyim buna gelince satsin kagidi. Var mi boyle bir sistem? Yoksa da iyi fikirmis. Developerlar goreve
0
Var tabii ki.
Aslında her satış önceden girilen bir emir.
Tabii satış o seansta gerçekleşmezse sonraki seans için yeniden emir girmek gerekir.
Aslında her satış önceden girilen bir emir.
Tabii satış o seansta gerçekleşmezse sonraki seans için yeniden emir girmek gerekir.
0
ben emir girmeyi falan geçtiğimde ziraat borsa uygulamasında alarm kuruyorum. Misal AEFES 17.90 görünce alarm çalıyor ve ben o zaman satış emri giriyorum. Yatırım tavsiyesi değildir :P
0
emiri o kağıdın %10 altına ve üstüne gönderebilirsin 2 liralık kağıda 5 lira emir girilemez en iyi yöntem bankanın mobil borsa uygulamasını istediğin fiyatta ve yakınında alarm kurman
~birde zincir emiri araştır belki o işini görür ama banka uygulamalarında görmedim aracı kurum uygulamarında olabilir.
~birde zincir emiri araştır belki o işini görür ama banka uygulamalarında görmedim aracı kurum uygulamarında olabilir.
0
aldıktan sonra satışı yazarsan ne zaman o fiyata gelirse o zaman satar. yalnız bildiğim kadarıyla bir gün geçerli oluyor en fazla, o yüzden her kapanıştan sonra yeni bir satış emri girmen gerekir.
aracı kurum seni borsaya bağlayan yer, adı üstünde, aracı kurum.
matriks gibi yazılımlar da bazı aracı kurumlarla entegre çalışabiliyor, direk onun üzerinden emir girebiliyorsun.
store.matriksdata.com
aracı kurum seni borsaya bağlayan yer, adı üstünde, aracı kurum.
matriks gibi yazılımlar da bazı aracı kurumlarla entegre çalışabiliyor, direk onun üzerinden emir girebiliyorsun.
store.matriksdata.com
0
anonymice
Tanıyor olabileceğiniz kişiler kısmında 10 yaşında beni kazıklamış olan mahallenin bilgisayarcısını gösterdi, format icin o zamanlar en buyuk para olan 50 lira almıstı it herif..anyhow, nasıl yapıyorsun bunu facebook? eşşek misin?soru: facebook eşşek mi?
Tanıyor olabileceğiniz kişiler kısmında 10 yaşında beni kazıklamış olan mahallenin bilgisayarcısını gösterdi, format icin o zamanlar en buyuk para olan 50 lira almıstı it herif..
anyhow, nasıl yapıyorsun bunu facebook? eşşek misin?
soru: facebook eşşek mi?
anyhow, nasıl yapıyorsun bunu facebook? eşşek misin?
soru: facebook eşşek mi?
0
(bkz: machine learning)
-anonymice şuan nerede oturuyor? (yola çıkış için kullanılan veri)
-anonymice 15 yıl önce nerede oturuyordu? (ikinci bilgi girişi)
-anonymice'ın 15 yıl önce oturduğu yerde başka kimler oturuyordu? (liste)
-anonymice'ın 15 yıl önce oturduğu yerde oturan insanların şimdi birbirleriyle bağlantıları var mı? varsa bu bağlantılar neler? (0'dan 1'e kadar derecelendirelim)
-anonymice'ın 15 yıl önce oturduğu yerde oturan insanların şuan anonymice ile bağlantıları neler? (0'dan 1'e kadar derecelendirelim)
çıkan sonuçlar : 6
önem sırasına göre listelenir ve önüne gelir. sen o listedeki belirli kişileri eklersen veya listede görüp eklemezsen yukarıdaki seçim ona göre yeniden oluşturulur.
60 saniyede bunları yazdım, daha bir çok kriter vardır. işin özü kısaca bu, bağlantı kurmak.
-anonymice şuan nerede oturuyor? (yola çıkış için kullanılan veri)
-anonymice 15 yıl önce nerede oturuyordu? (ikinci bilgi girişi)
-anonymice'ın 15 yıl önce oturduğu yerde başka kimler oturuyordu? (liste)
-anonymice'ın 15 yıl önce oturduğu yerde oturan insanların şimdi birbirleriyle bağlantıları var mı? varsa bu bağlantılar neler? (0'dan 1'e kadar derecelendirelim)
-anonymice'ın 15 yıl önce oturduğu yerde oturan insanların şuan anonymice ile bağlantıları neler? (0'dan 1'e kadar derecelendirelim)
çıkan sonuçlar : 6
önem sırasına göre listelenir ve önüne gelir. sen o listedeki belirli kişileri eklersen veya listede görüp eklemezsen yukarıdaki seçim ona göre yeniden oluşturulur.
60 saniyede bunları yazdım, daha bir çok kriter vardır. işin özü kısaca bu, bağlantı kurmak.
0
uuth
şimdi muhtelif zamanlarda sosyal medya ve haber sitesi galerilerinde peydah olan kimi kolay oturma izni tatavaları var.örneğin uruguay meselesi tamamen tatavaymış. (dışişlerinde çalışan bir arkadaşım söyledi)bir diğer haberler de işte bilmem ne kadarlık bir mülk edinirsen kimi ülkeler oturma izni ve
şimdi muhtelif zamanlarda sosyal medya ve haber sitesi galerilerinde peydah olan kimi kolay oturma izni tatavaları var.
örneğin uruguay meselesi tamamen tatavaymış. (dışişlerinde çalışan bir arkadaşım söyledi)
bir diğer haberler de işte bilmem ne kadarlık bir mülk edinirsen kimi ülkeler oturma izni veriyormuş. bunlardan doğru olanları var mı? yani 70 bin euroya mülk aldın, al sana oturma izni diyorlar mı?
örneğin uruguay meselesi tamamen tatavaymış. (dışişlerinde çalışan bir arkadaşım söyledi)
bir diğer haberler de işte bilmem ne kadarlık bir mülk edinirsen kimi ülkeler oturma izni veriyormuş. bunlardan doğru olanları var mı? yani 70 bin euroya mülk aldın, al sana oturma izni diyorlar mı?
0
yatirim ve mulk konulari dogru ancak 70bin euro degil.
yanlis hatirlamiyorsam ispanya icin 500bin euro idi.
yatirim icin de gecerli, sirket kurarsaniz yada hisse alirsaniz bakanliga basvuruyorsunuz, degerlendirme yapiyorlar. soyledigim sey yine bir avrupa ulkesi icin gecerliydi ancak ulkeyi hatirlamiyorum. rakam yazmiyordu bunun icin, ancak 50-100 bin euro icin vereceklerini sanmam.
kaynak veremiyorum, ancak hizli bir aramayla bir cok kaynaga ulasabilirsin.
www.google.com
ilk cikan sonuclardan;
www.forbes.com
yanlis hatirlamiyorsam ispanya icin 500bin euro idi.
yatirim icin de gecerli, sirket kurarsaniz yada hisse alirsaniz bakanliga basvuruyorsunuz, degerlendirme yapiyorlar. soyledigim sey yine bir avrupa ulkesi icin gecerliydi ancak ulkeyi hatirlamiyorum. rakam yazmiyordu bunun icin, ancak 50-100 bin euro icin vereceklerini sanmam.
kaynak veremiyorum, ancak hizli bir aramayla bir cok kaynaga ulasabilirsin.
www.google.com
ilk cikan sonuclardan;
www.forbes.com
0
mal mülk değil ama bulgaristan vatandaşı birisiyle evlendiğin zaman orada oturmana gerek kalmadan oturma izni veriyorlar ve artık schengen için vize almana gerek kalmıyor.
0
@ekyil
70bin euro verdiğim örnek letonya veya litvanya için geçerliydi yanlış hatırlamıyorsam. diğer ülkelerde meblağ daha yüksek evet.
70bin euro verdiğim örnek letonya veya litvanya için geçerliydi yanlış hatırlamıyorsam. diğer ülkelerde meblağ daha yüksek evet.
0
mülkün miktari, gecerliligi biraz sikintili.
ama yatirim olayi cogu yerde gercek ve gecerli. sen git, oraya fabrika ac, is gücü olustur, seni desteklemek, islerini kolaylastirmak adina yapiliyor evet.
ama yatirim olayi cogu yerde gercek ve gecerli. sen git, oraya fabrika ac, is gücü olustur, seni desteklemek, islerini kolaylastirmak adina yapiliyor evet.
0
Tamamen gerçek, paran varsa ve şartlara uyuyorsan aşağı yukarı dünyanın her ülkesine taşınıp iş kurabiliyorsun. Para bu, istihdam, iş dediğin zaman kapılar ardına kadar açılır. Her ülkeninki değişik tabi, kimisi iş kurmanı isterken kimisi sadece mülk aldığın zaman hem oturma hem çalışma izni veriyor.
www.bbc.com
Büyük ihtimalle hepsine ihtiyacın yok ama ben yazayım, belki birinin işine yarar gelecekte.
Makedonya'da 10bin euro sermayeli iş kurarsan ve Makedon vatandaşlarına istihdam sağlarsan çalışma ve oturma izni veriyor. Bir arkadaşım orada yaşıyor şuan. Makedonya AB adayı, büyük ihtimalle yakında girer. O zaman da bütün avrupa'da çalışma ve oturma izni olacak mesela, çok güzel bir şey.
Üstte de görebileceğin gibi Malta ve Kıbrıs'ta bir miktar yatırım yaparsan çok hızlı şekilde vatandaşlık veriyor.
ABD'de 500bin dolar veya 1 milyon dolara iş kurup 10 ABD vatandaşına iş imkanı sağlarsan önce çalışma ve oturma izni, 5 yıl sonra da vatandaşlık veriyor.
Portekiz ve İspanya'nınkiler "golden visa" diye geçiyordu ama rakamlar yüksekmiş.
Kanada'da da ABD'dekine benzer bir program var, daha az paraya oluyor.
www.bbc.com
Büyük ihtimalle hepsine ihtiyacın yok ama ben yazayım, belki birinin işine yarar gelecekte.
Makedonya'da 10bin euro sermayeli iş kurarsan ve Makedon vatandaşlarına istihdam sağlarsan çalışma ve oturma izni veriyor. Bir arkadaşım orada yaşıyor şuan. Makedonya AB adayı, büyük ihtimalle yakında girer. O zaman da bütün avrupa'da çalışma ve oturma izni olacak mesela, çok güzel bir şey.
Üstte de görebileceğin gibi Malta ve Kıbrıs'ta bir miktar yatırım yaparsan çok hızlı şekilde vatandaşlık veriyor.
ABD'de 500bin dolar veya 1 milyon dolara iş kurup 10 ABD vatandaşına iş imkanı sağlarsan önce çalışma ve oturma izni, 5 yıl sonra da vatandaşlık veriyor.
Portekiz ve İspanya'nınkiler "golden visa" diye geçiyordu ama rakamlar yüksekmiş.
Kanada'da da ABD'dekine benzer bir program var, daha az paraya oluyor.
0
an engineer
Özellikle İstanbul'da onlarca işçi sürekli yol kenarında, kavşak içindeki adalarda şekilli renkli bir sürü çiçek dikip duruyor. Bunun yerine ağaç dikilse, hem daha uzun ömürlü hem de daha faydalı olmaz mı ya? Change.org'da böyle bir kampanya açsak sallarlar mı?
Özellikle İstanbul'da onlarca işçi sürekli yol kenarında, kavşak içindeki adalarda şekilli renkli bir sürü çiçek dikip duruyor. Bunun yerine ağaç dikilse, hem daha uzun ömürlü hem de daha faydalı olmaz mı ya?
Change.org'da böyle bir kampanya açsak sallarlar mı?
Change.org'da böyle bir kampanya açsak sallarlar mı?
0
seçim yapmak diye bişi yok.
hem çiçek dikilmeli hem ağaç.
kedilere mama veren insanları, açlıktan ölen fakirleri göstererek eleştiren adamlar gibi olmaya gerek yok. hepsi birden olmalı.
hem çiçek dikilmeli hem ağaç.
kedilere mama veren insanları, açlıktan ölen fakirleri göstererek eleştiren adamlar gibi olmaya gerek yok. hepsi birden olmalı.
0
eskiden ben de öyle düşünüyordum ama ağaç dikilemeyecek yerler de var, mantıklı ölçüde çiçek de dikilmesini olumlu buluyorum ben. şehir zamanla değişebildiği için diktiğin ağacı da ona göre seçmen lazım, caddeye çınar ağacı dikemezsin mesela, bin yıl yaşayabiliyor bir çınar ağacı. cadde geçen sene yoktu.
aklıma direk şu geldi :)) 9gag.com
Bizim burada belediyenin kendi fidanlığı var, orada yetiştiriyorlar hepsini. yaklaşık olarak bedavaya geliyordur herhalde :)
aklıma direk şu geldi :)) 9gag.com
Bizim burada belediyenin kendi fidanlığı var, orada yetiştiriyorlar hepsini. yaklaşık olarak bedavaya geliyordur herhalde :)
0
çiçekler yandaşa para aktarma kaynağı olduğu için istemez belediye.
100 bin çiçek koyduk 2 ay yaşadı öldü diyorlar. gidip sayan mı var? temiz para.
çiçeğin su ve bakım masrafı fazladır.
ağaç ise bir kere tuttuktan bakımı yok gibi kökleri de derine indiğinden su da pek istemez.
100 bin çiçek koyduk 2 ay yaşadı öldü diyorlar. gidip sayan mı var? temiz para.
çiçeğin su ve bakım masrafı fazladır.
ağaç ise bir kere tuttuktan bakımı yok gibi kökleri de derine indiğinden su da pek istemez.
0
belediyeden bildiriyorum.
amaç mevsimsel olarak yaklaşık 5-6 aya bir fahiş fiyatlarla başkanın cebine para trafiği oluşturmak. çiçeklerin nevi tür vs gibi konular son anda ihale şartı olarak belirlenir. aylar öncesinden çiçekleri tedarik etmiş ucuza kapatmış yandaşa ihale verilir. diğer bahara kadar o çiçekler ölür yenilenmesi için tekrar ihale yapılır. bu arada fakir fukara yandaş kesim de geçici işçi olarak alınıp çicek dikiminde iş verilir. amına koyarım ağacınızın. çiçek iyidir. ohhhhhhhhhhhhhh
amaç mevsimsel olarak yaklaşık 5-6 aya bir fahiş fiyatlarla başkanın cebine para trafiği oluşturmak. çiçeklerin nevi tür vs gibi konular son anda ihale şartı olarak belirlenir. aylar öncesinden çiçekleri tedarik etmiş ucuza kapatmış yandaşa ihale verilir. diğer bahara kadar o çiçekler ölür yenilenmesi için tekrar ihale yapılır. bu arada fakir fukara yandaş kesim de geçici işçi olarak alınıp çicek dikiminde iş verilir. amına koyarım ağacınızın. çiçek iyidir. ohhhhhhhhhhhhhh
0
Alt4y
varya sosyal medya şeyi.okunuşu nasıl?
varya sosyal medya şeyi.
okunuşu nasıl?
okunuşu nasıl?
0
Ben tammlır diyorum.
Ekliyorum: Asker arkadaşım tumbilir diyordu ahahaha. :)
Ekliyorum: Asker arkadaşım tumbilir diyordu ahahaha. :)
0
3 atli 7 katli
Şimdi ben bu Finansbank'ın enpara şeyine girdim.Mesela bu arkadaş diyor ki bana, eğer 10.000 tl yatırırsan ve 32 gün faize verirsen; 95.8 tl kazanacakmışım her şeyin sonunda. Eğer 100.000 tl yatırırsam ise 957.99 tl. Şimdi evet 1 kuruşun lafını mı yapıyorsun gibi olacak ama yatırdığım para arttıkça
Şimdi ben bu Finansbank'ın enpara şeyine girdim.
Mesela bu arkadaş diyor ki bana, eğer 10.000 tl yatırırsan ve 32 gün faize verirsen; 95.8 tl kazanacakmışım her şeyin sonunda. Eğer 100.000 tl yatırırsam ise 957.99 tl. Şimdi evet 1 kuruşun lafını mı yapıyorsun gibi olacak ama yatırdığım para arttıkça neden kazandığım para düşüyor? 1.000.000 tl ve üzeri diye bir sınır var bi de, oran 12.5'ten 12.1'e düşüyor. Yani 100.000 tl yatırmışken günlük yaklaşık 30 tl kazanırken, günlük yaklaşık 289 tl kazanıyorum ki günlük 10 tl kayıp demek aynı oranda.
Vade uzadıkça da bu sıkıntı var, mesela 32 günlük aynı parayı (100000 diyelim) yatırınca günlük 3 tl kazanırken, 181 gün yatırırsam 2.93 tl kazanıyorum.
E peki beni mesela paramı 500.000, 500.000 diye bölerek yatırmaktan ya da farklı bir bankaya gitmekten ya da aynı parayı sürekli 32 günde bir yatırmaktan alıkoyan ne? ya da bu matematik neden bu şekilde işliyor?
p.s: bazılarınızın "ulan sanki birmilyonliran var da dert ediyorsun" dediğini duyar gibiyim. yok ama ne bileyim matematik seviyorsam demek ki.
Mesela bu arkadaş diyor ki bana, eğer 10.000 tl yatırırsan ve 32 gün faize verirsen; 95.8 tl kazanacakmışım her şeyin sonunda. Eğer 100.000 tl yatırırsam ise 957.99 tl. Şimdi evet 1 kuruşun lafını mı yapıyorsun gibi olacak ama yatırdığım para arttıkça neden kazandığım para düşüyor? 1.000.000 tl ve üzeri diye bir sınır var bi de, oran 12.5'ten 12.1'e düşüyor. Yani 100.000 tl yatırmışken günlük yaklaşık 30 tl kazanırken, günlük yaklaşık 289 tl kazanıyorum ki günlük 10 tl kayıp demek aynı oranda.
Vade uzadıkça da bu sıkıntı var, mesela 32 günlük aynı parayı (100000 diyelim) yatırınca günlük 3 tl kazanırken, 181 gün yatırırsam 2.93 tl kazanıyorum.
E peki beni mesela paramı 500.000, 500.000 diye bölerek yatırmaktan ya da farklı bir bankaya gitmekten ya da aynı parayı sürekli 32 günde bir yatırmaktan alıkoyan ne? ya da bu matematik neden bu şekilde işliyor?
p.s: bazılarınızın "ulan sanki birmilyonliran var da dert ediyorsun" dediğini duyar gibiyim. yok ama ne bileyim matematik seviyorsam demek ki.
0
Ilk bahsettiginiz yuvarlamadan kaynaklaniyor gibi gozukuyor.
Ikinci bahsettiginizde ise para miktarina gore farkli faiz orani veriyorlar. Sizi bolerek yatirmaktan tutan sey ugrasmak istememeniz.
Ikinci bahsettiginizde ise para miktarina gore farkli faiz orani veriyorlar. Sizi bolerek yatirmaktan tutan sey ugrasmak istememeniz.
0
enpara (bkz: şubesiz bankacılık) yapıyor. Rakamları tamamen sallayarak veriyorum.
Ülkede enflasyon %12 diyelim.
100 bin lira yatırmak istediğin zaman banka sana %12'den fazla faiz veremez.
100 bin lira kredi çekmek istediğin zaman da %12'den aşağıya veremez, verirse zarar eder.
10 tane bir milyon yatıran müşteri yerine 100 tane 100bin lira yatıran müşteri ile daha çok kazanacaklarını ön görmüş olabilirler. Banka için müşteriler ne kadar para yatırırsa o kadar iyi, çünkü o paraya göre başka insanlara kredi verebiliyor. Diyelim ki toplamda 100 milyon lira var, yılda %12 faiz ödüyorlar vadeli hesap müşterilerine. Bu 100 milyonu (artık ne kadar kredi verebiliyorlar bilmiyorum, kısmi rezerv bankacılığı konusunu araştırabilirsin) öyle bir ayarlamaları lazım ki para "bitsin", hepsini kredi olarak verebisinler. Kasada nakit para olması bankanın hiç işine gelmez, parayı bir şekilde sirkülasyona sokmaları lazım ki para kazanabilsinler, bankanın yaptığı şey o zaten. Parayı "satamazlarsa" vadeli hesap müşterisine faiz öderken zarara girerler.
20-30 milyon lira paran olsa 500bin liralık parçalara bölüp faize yatırmak istemezsin diye düşünüyorum çünkü enflasyon oranı her zaman faizden daha yüksek, paranın erimesini yavaşlatabiliyorsun ancak. Hiç o kadar param olmadı (skjskjgakjg :D) ama 100 bin lira yılda %12 faiz alabiliyorken 20 milyon liranın %12 kazandırması saçma olur, %20, belki 25 bile getirebilir. O kadar parası olan insanlar iş adamları zaten, devamlı bir yerlere yatırım yapıyorlar.
Bazı ülkelerde eksi enflasyon var, mesela İsviçe'de paranı bankaya yatırdığın zaman banka sana değil sen bankaya para ödüyorsun).
Ülkede enflasyon %12 diyelim.
100 bin lira yatırmak istediğin zaman banka sana %12'den fazla faiz veremez.
100 bin lira kredi çekmek istediğin zaman da %12'den aşağıya veremez, verirse zarar eder.
10 tane bir milyon yatıran müşteri yerine 100 tane 100bin lira yatıran müşteri ile daha çok kazanacaklarını ön görmüş olabilirler. Banka için müşteriler ne kadar para yatırırsa o kadar iyi, çünkü o paraya göre başka insanlara kredi verebiliyor. Diyelim ki toplamda 100 milyon lira var, yılda %12 faiz ödüyorlar vadeli hesap müşterilerine. Bu 100 milyonu (artık ne kadar kredi verebiliyorlar bilmiyorum, kısmi rezerv bankacılığı konusunu araştırabilirsin) öyle bir ayarlamaları lazım ki para "bitsin", hepsini kredi olarak verebisinler. Kasada nakit para olması bankanın hiç işine gelmez, parayı bir şekilde sirkülasyona sokmaları lazım ki para kazanabilsinler, bankanın yaptığı şey o zaten. Parayı "satamazlarsa" vadeli hesap müşterisine faiz öderken zarara girerler.
20-30 milyon lira paran olsa 500bin liralık parçalara bölüp faize yatırmak istemezsin diye düşünüyorum çünkü enflasyon oranı her zaman faizden daha yüksek, paranın erimesini yavaşlatabiliyorsun ancak. Hiç o kadar param olmadı (skjskjgakjg :D) ama 100 bin lira yılda %12 faiz alabiliyorken 20 milyon liranın %12 kazandırması saçma olur, %20, belki 25 bile getirebilir. O kadar parası olan insanlar iş adamları zaten, devamlı bir yerlere yatırım yapıyorlar.
Bazı ülkelerde eksi enflasyon var, mesela İsviçe'de paranı bankaya yatırdığın zaman banka sana değil sen bankaya para ödüyorsun).
0
banka senin paranı kullanıyor, kredi veriyor vs.
sen diyelim büyük miktarda mevduatını çat diye bankadan çektin, bankanın likiditesini olumsuz etkilersin. bankalar her ne kadar parayı sevse de bu yüksek mevduatın getireceği risk faktörünü göz önünde bulundurmak zorunda.
meblağ arttıkça faizin düşme sebebi bu olabilir.
sen diyelim büyük miktarda mevduatını çat diye bankadan çektin, bankanın likiditesini olumsuz etkilersin. bankalar her ne kadar parayı sevse de bu yüksek mevduatın getireceği risk faktörünü göz önünde bulundurmak zorunda.
meblağ arttıkça faizin düşme sebebi bu olabilir.
0
dwight
aylık düzenli bağış yapmak istiyorum da. 100 tl gibi bir ücret çok mu az olur? siz yapsanız ne kadar yapardınız?
aylık düzenli bağış yapmak istiyorum da. 100 tl gibi bir ücret çok mu az olur? siz yapsanız ne kadar yapardınız?
0
www.facebook.com
bu hareket her hafta p.tesi, perşembe ve pazar beykoz ormanlarına çıkıyor ve 100lerce köpeği besliyor. gerçekten görmesem köpeklerin 100lerce olduğuna inanmazdım. hem de her beslemeye çıktıklarında 380+ fotoğraf yüklüyorlar facebooka. linkten numaralarını bulabilirsin. çok memnun kalırlar. para olmasada internetten mama sipariş edebilirsin onlar için.
bu hareket her hafta p.tesi, perşembe ve pazar beykoz ormanlarına çıkıyor ve 100lerce köpeği besliyor. gerçekten görmesem köpeklerin 100lerce olduğuna inanmazdım. hem de her beslemeye çıktıklarında 380+ fotoğraf yüklüyorlar facebooka. linkten numaralarını bulabilirsin. çok memnun kalırlar. para olmasada internetten mama sipariş edebilirsin onlar için.
0
@dwight,
duyuruyu silmezsen sevinirim, yer imlerine ekledim. cevapları ben de merak ediyorum.
elime para geçince haysev'e bağış yapmayı düşünüyorum ben.
100 lira hiç az değil, sizi zorlamayacaksa bence yapın. bir dünya şey alınır 100 liraya :)
yine yukarıdaki arkadaşın yazdığı gibi bazı topluluklar da var, toplanıp hayvanları beslemeye gidiyorlar.
duyuruyu silmezsen sevinirim, yer imlerine ekledim. cevapları ben de merak ediyorum.
elime para geçince haysev'e bağış yapmayı düşünüyorum ben.
100 lira hiç az değil, sizi zorlamayacaksa bence yapın. bir dünya şey alınır 100 liraya :)
yine yukarıdaki arkadaşın yazdığı gibi bazı topluluklar da var, toplanıp hayvanları beslemeye gidiyorlar.
0
o kadar da degil aga
Bankalarda bir tarayıcı dikkatimi çekiyor. Görevli A4, A5, nüfus cüzdanı, çek vs. ne varsa anında tarayabiliyor bu tarayıcılarla. Epson marka ama modelini göremedik ikimiz de. Bankada çalışan varsa bakabilir mi?Bir de bankaların döküman yönetimlerini hep merak etmişimdir. Örneğin bir işlem yapmaya b
Bankalarda bir tarayıcı dikkatimi çekiyor. Görevli A4, A5, nüfus cüzdanı, çek vs. ne varsa anında tarayabiliyor bu tarayıcılarla. Epson marka ama modelini göremedik ikimiz de. Bankada çalışan varsa bakabilir mi?
Bir de bankaların döküman yönetimlerini hep merak etmişimdir. Örneğin bir işlem yapmaya başlandığında program eksik evrak girişi istiyor muhtemelen. Mesela kimlik, imza sirküleri vs. sistemde bulamadığında işleme devam etmiyor anladığım kadarıyla. Doğru mudur? Taranan evrakları dosyaya çevirmeden program kendisi mi depoluyor?
Bir de bankaların döküman yönetimlerini hep merak etmişimdir. Örneğin bir işlem yapmaya başlandığında program eksik evrak girişi istiyor muhtemelen. Mesela kimlik, imza sirküleri vs. sistemde bulamadığında işleme devam etmiyor anladığım kadarıyla. Doğru mudur? Taranan evrakları dosyaya çevirmeden program kendisi mi depoluyor?
0
Bankanın kendi programında işleme başlandığında sırayla söylüyor, nüfus cüzdanını tarayın diye mesela, sonra ters koyduysa düzeltiyor çalışan ve kaydedilip devam ediliyor, belgelerin üstünde barkodda oluyor sanırım ona göre de bir sınıflama yapılıyor olabilir.
0
evet tahmin ettiğim gibi. program yapılacak işleme göre evrakları kontrol ediyordur. peki ilgisiz bir evrağın taranıp o kısmın atlanması nasıl engelleniyor acaba? ya da engellenebiliyor mu? Aslında OCR ile kimlik no alınıp uygunluğuna bakılabilir.
cihaz olarak hangi model kullanılıyor?
cihaz olarak hangi model kullanılıyor?
0
hangi banka hangi şirketin ürününü kullanır bilemeyiz ancak anti dolandırıcılık üzerine çalışan şirketler var (örneğin bir evrakta oynama yapılıp yapılmadığını anlamak için ya da belirli bir yapıya uygun dosyanın -örneğin şirket belgesi- doğru olup olmadığını anlamak için, vb).
örnek bu şirket mesela : www.globaldatacompany.com
mesela kimlik tarama alanında TC kimliği değil de başka ülkeninkini taramaya çalışırsan ya da üzerinde oynama yapılmış bir şeyi taramaya çalışırsan -mesela satır aralarında boşluk vardır, font uyuşmuyordur, daha bir sürü değişken olabilir- hata verir.
diyelim ki bir şirket belgesinin iki yüzü lazım, dolandırıcının elinde de bir yüz var. ikinci yüzü kendi elindeki başka bir evraktan eklediği zaman doğrulamayı geçemeyecek çünkü iki yüz arasında muhtemelen ton farkı (ve bilemediğimiz başka farklar) olacak.
banka sonuçta, bu tür şeylerde güvenlik yüksektir.
örnek bu şirket mesela : www.globaldatacompany.com
mesela kimlik tarama alanında TC kimliği değil de başka ülkeninkini taramaya çalışırsan ya da üzerinde oynama yapılmış bir şeyi taramaya çalışırsan -mesela satır aralarında boşluk vardır, font uyuşmuyordur, daha bir sürü değişken olabilir- hata verir.
diyelim ki bir şirket belgesinin iki yüzü lazım, dolandırıcının elinde de bir yüz var. ikinci yüzü kendi elindeki başka bir evraktan eklediği zaman doğrulamayı geçemeyecek çünkü iki yüz arasında muhtemelen ton farkı (ve bilemediğimiz başka farklar) olacak.
banka sonuçta, bu tür şeylerde güvenlik yüksektir.
0
imza sirküleri, kimlik gibi önem derecesi yüksek evraklar (aslına bakarsanız tüm evraklar) birden fazla insanın onayından geçerek sisteme yükleniyor. bir de çalışanların yetki derecelerine göre onay mekanizması da farklı işler.
örneğin bir pazarlamacı, imza sirküleri yükleyemez sisteme. fakat operasyon personeli yükleyebilir (bir başkasının onayından geçerek) gibi.
örneğin bir pazarlamacı, imza sirküleri yükleyemez sisteme. fakat operasyon personeli yükleyebilir (bir başkasının onayından geçerek) gibi.
0
loveinaflipbook
selamlar, bir projem var ve bizzat kendim hayata geçirmeye karar verdim. geçmişimde biraz php kodlama yapmışlığım var ama Symfony'e sadece ilk çıktığı zaman basit tutorialı kadar bakmıştım, sonra vakitsizlikten falan bıraktım peşini.öğrenme kısmı kolay mı? otomatik banka ödeme alma/ödeme yapma/komis
selamlar,
bir projem var ve bizzat kendim hayata geçirmeye karar verdim. geçmişimde biraz php kodlama yapmışlığım var ama Symfony'e sadece ilk çıktığı zaman basit tutorialı kadar bakmıştım, sonra vakitsizlikten falan bıraktım peşini.
öğrenme kısmı kolay mı? otomatik banka ödeme alma/ödeme yapma/komisyon koyma olayları falan entegre edilebiliyor mu kolay bir şekilde? sadece kendi dokümanları var sanırsam öğrenebileceğim, onun dışında video eğitim falan tarzında bişeyler de varsa benim için daha avantajlı olabilir, videolarla daha kolay öğreniyorum çünkü.
ya da daha kullanışlı bir framework varsa, "şu framework daha kolay ve güvenli, ondan yürü" dediğiniz şeyler varsa onları da söyleyin lütfen.
kullananların, tecrübelilerin tavsiyelerine de açığım. şimdiden teşekkürler!
bir projem var ve bizzat kendim hayata geçirmeye karar verdim. geçmişimde biraz php kodlama yapmışlığım var ama Symfony'e sadece ilk çıktığı zaman basit tutorialı kadar bakmıştım, sonra vakitsizlikten falan bıraktım peşini.
öğrenme kısmı kolay mı? otomatik banka ödeme alma/ödeme yapma/komisyon koyma olayları falan entegre edilebiliyor mu kolay bir şekilde? sadece kendi dokümanları var sanırsam öğrenebileceğim, onun dışında video eğitim falan tarzında bişeyler de varsa benim için daha avantajlı olabilir, videolarla daha kolay öğreniyorum çünkü.
ya da daha kullanışlı bir framework varsa, "şu framework daha kolay ve güvenli, ondan yürü" dediğiniz şeyler varsa onları da söyleyin lütfen.
kullananların, tecrübelilerin tavsiyelerine de açığım. şimdiden teşekkürler!
0
ben silex'le calisiyorum bir suredir, sym.'nin microframeworku gibi. ortak kutuphaneleri oldugundan oldukca symfony dokumentasyonu okudum, ben insancil buldum php frameworkleriyle daha once tecrubem olmayarak.
ama sanirim internette bir kitle var pek sevmiyorlar, laravel'i falan daha cok tutuyorlar.
symfony'de bir de 1.4'den 2'ye geciste cok fark olabilir emin olmasam da kabataslak olarak oyle sezdim ben.
ama sanirim internette bir kitle var pek sevmiyorlar, laravel'i falan daha cok tutuyorlar.
symfony'de bir de 1.4'den 2'ye geciste cok fark olabilir emin olmasam da kabataslak olarak oyle sezdim ben.
0
ama laravel de symfony tabanlı bir framework bildiğim kadarıyla. framework ile framework yazmışlar yani :)
ben de tahmin ediyorum sevmeyen çok kişi olabileceğini, birkaç arkadaşıma da sordum ama yanıt gelmedi henüz. beni durduran, başka makul önerilerle gelen olmazsa kör topal başlıycam yavaştan.
ben de tahmin ediyorum sevmeyen çok kişi olabileceğini, birkaç arkadaşıma da sordum ama yanıt gelmedi henüz. beni durduran, başka makul önerilerle gelen olmazsa kör topal başlıycam yavaştan.
0
Lumen kullanmanızı öneririm. laravel'in silex'i gibi. Ben çok memnun kaldım. Hem Laravel ile de tanışmış olursunuz.
0
Symfony tavsiye etmem, çok bürokratik. Framework olduğu için "opinionated" olması çok normal ama bu kadar da olmaması lazım bence. Ben üç günde aklımı kaçırdım.
Laravel komple Symfony tabanlı değil, bazı modülleri kullanılmış sadece. Laravel'in öğrenme eğrisi daha düşük, çabuk kavrarsın.
Performans açısından ikisi de rezalet tabi, orası ayrı. Duyuruda sordukların için symfony de laravel de olur, performans kaygın olmayacak nasılsa.
Çare (bkz: asynchronous programming) (bkz: nodejs) (bkz: websocket)
Laravel komple Symfony tabanlı değil, bazı modülleri kullanılmış sadece. Laravel'in öğrenme eğrisi daha düşük, çabuk kavrarsın.
Performans açısından ikisi de rezalet tabi, orası ayrı. Duyuruda sordukların için symfony de laravel de olur, performans kaygın olmayacak nasılsa.
Çare (bkz: asynchronous programming) (bkz: nodejs) (bkz: websocket)
0
atcapar
Diyelim ki çin'den x marka bir urun getirtip Turkiye de satmak istiyorum. Turkiye'de kurulu bir ithalat ve ihracat firmamiz olsun. Sizce bu urunu internet uzerinden satmak mi daha mantikli our yoksa daha onceden Turkiye den bir alici bulup direk ona satmak mi daha mantikli olur? Musteri bulmasi da z
Diyelim ki çin'den x marka bir urun getirtip Turkiye de satmak istiyorum. Turkiye'de kurulu bir ithalat ve ihracat firmamiz olsun. Sizce bu urunu internet uzerinden satmak mi daha mantikli our yoksa daha onceden Turkiye den bir alici bulup direk ona satmak mi daha mantikli olur? Musteri bulmasi da zor tabiki. Benim kendi fikrim x urunu cin'den getirtip bir depo kiralayarak urunleri orada tutucam internet uzerinden satmaya calisacagim bu ne kadar mantiklidir? e satis sitesi kursam mi daha mantik li olur yoksa sahibinden satmak mi daha mantikli olur? Turkiye ye getirirken gumrukte ne gibi belgeler lazim olur? Gumrukte nelere dikkat etmem gereklidir? Ne gibi sikintilar yasarim? Eklemek istediginiz baska neler vardir?
0
şimdi felaket tellallığı yapmak istemem, fakat çin'den türkiye'ye ürün getiren firmaların çok ciddi bir kısmı iflas etti. zamanında işini kurup, akabinde de epeyce büyütüp, hatta o derece büyütüp ki çin'e şube açıp, akabinde kur dalgalanması, lojistik ve dahi bürokratik tonla sorun sebebiyle önce şubeyi sonra da buradaki firmasını kapatan firmalar var, hatta 2 tanesini bizzat tanıyorum.
velhasıl, çin'den ürün getirip türkiye'de satma meselesi 10 yıl öncenin popüler ve kârlı iş girişimi idi. artık, elektronik ürünlerde bile bestbuy.com çin'den daha ucuz hemen hemen her ürün gamında. bak daha bugün gold bilgisayar iflas erteleme başvurusu mu ne yapmış, iflas ediyor yani. 20-25 yıllık firma nerden baksan. bu kadar döviz kuruna bağımlı bir iş modeli aşırı riskli. hele ki cepte üç kuruş para varsa ve sermaye olarak onu kullanacaksan.
velhasıl, çin'den ürün getirip türkiye'de satma meselesi 10 yıl öncenin popüler ve kârlı iş girişimi idi. artık, elektronik ürünlerde bile bestbuy.com çin'den daha ucuz hemen hemen her ürün gamında. bak daha bugün gold bilgisayar iflas erteleme başvurusu mu ne yapmış, iflas ediyor yani. 20-25 yıllık firma nerden baksan. bu kadar döviz kuruna bağımlı bir iş modeli aşırı riskli. hele ki cepte üç kuruş para varsa ve sermaye olarak onu kullanacaksan.
0
zor iş. öncelikle çinden nasıl alacaksınız? ürünleri inceleme imkanınız olacak mı? daha önceden internetten bir şeyler satmayı denediniz mi? çok insanın yapıyor olması size kolay bir iş olduğu izlenimi vermesin. "direkt alıcı bulup ona mı satmak" derken ürünün siparişini aldıktan sonra ürünü sipariş etmek ise kastettiğiniz
1) alıcı kendinin de alabileceği bir ürünü neden sizin aracılığınızla sipariş etsin?
2) alıcı 30 gün sonra gelecek ürün için sipariş verdiği gün ödemeye yapmayı kabul etmez. ürün gelene kadar alıcının fikri değişebilir ki bu sandığınızdan da çok olacaktır. bunu hesaba kattınız mı?
satış sitesi kurup bunu hitap kitleye duyurmak zor ve masraflı olabilir ki getireceğiniz ürüne talep var mı bunu bile tam olarak bilmiyorken en azından ilk etapta site işlerine girmeyin derim.
1) alıcı kendinin de alabileceği bir ürünü neden sizin aracılığınızla sipariş etsin?
2) alıcı 30 gün sonra gelecek ürün için sipariş verdiği gün ödemeye yapmayı kabul etmez. ürün gelene kadar alıcının fikri değişebilir ki bu sandığınızdan da çok olacaktır. bunu hesaba kattınız mı?
satış sitesi kurup bunu hitap kitleye duyurmak zor ve masraflı olabilir ki getireceğiniz ürüne talep var mı bunu bile tam olarak bilmiyorken en azından ilk etapta site işlerine girmeyin derim.
0
bu tür işlerde şöyle düşünün,
Türkiye'de bile binlerce insan hergün bu tür işler düşünüyor,uyguluyor, batıyor veya çıkıyor..
siz ne yapacaksınız da fark yaratıp kazançlı çıkacaksınız..
yani bir özel bir malı bulup satıp para kazansan bile 3 ay sonra para babası bir adam gelir senin aldığının 10 katını yarı fiyatına alır pazar dışı bırakır seni..
ayrıca bu tür al-sat'larda kar max %10'dur.. amaç eldeki birikmiş parayı işleyebilmek, çevirebilmektir. yani 3'e alırım 30'a satarım gibi düşünmeyin hiçbir zaman..
Türkiye'de bile binlerce insan hergün bu tür işler düşünüyor,uyguluyor, batıyor veya çıkıyor..
siz ne yapacaksınız da fark yaratıp kazançlı çıkacaksınız..
yani bir özel bir malı bulup satıp para kazansan bile 3 ay sonra para babası bir adam gelir senin aldığının 10 katını yarı fiyatına alır pazar dışı bırakır seni..
ayrıca bu tür al-sat'larda kar max %10'dur.. amaç eldeki birikmiş parayı işleyebilmek, çevirebilmektir. yani 3'e alırım 30'a satarım gibi düşünmeyin hiçbir zaman..
0
Türkiye'de iş yapmanın birinci kuralını söyleyip gideceğim, kimse bana kızmasın.
Bir iş yapacağını söylediğin zaman birçok kişi önce o işi neden yapamayacağını söyler.
Bir iş yapacağını söylediğin zaman birçok kişi önce o işi neden yapamayacağını söyler.
0
Zamanında Çin'den ithalat yapmış biri olarak şunları söyleyebilirim.
İlk kural yanında güvenilir bir çevirmenle atlayıp üreticinin Çin'deki fabrikasına gitmen lazım. Adamlarda 1 üretici varsa o fabrikadan çıkan ürünleri satan ve kendine üretici diyen 50 tane firma oluyor. En ucuza almak için mutlaka işin gerçek üreticisini bulmanız gerekir. Aslında üretici olmayan ama size kendilerini üreticiyim diye lanse eden adamlar sizi fabrikaya götürüp burası benim fabrikam falan diyebiliyor. Güvenilir çevirmen burada devreye girecek.
Sonrasında getireceğiniz malın detaylı teknik özelliklerini eksiksiz bir biçimde sipariş esnasında üreticinin proformada belirtmesini sağlayın. Marka veya detayını belirtmediğiniz her parçanın en ucuz ve en düşük kalite olarak size geleceğinden emin olabilirsiniz.
İyi bir nakliyeci ve gümrükçü bulun. Nakliyeyi adamlara bırakırsanız kazıklayabilirler.
Ürünleri pazarlaması işin bambaşka bir boyutu. İnternet üzerinden satışın pazarlama maliyetleri çok yüksek. Ayrıca bazı ürünler internet üzerinden satışa uygun olmuyor. Örneğin siz çok pahalı bir ürün ya da yedek parça getiriyorsanız onu satın alacak kitle o malı internet üzerinden satın almayan bir kitle olabiliyor. Pazarlama konusunda ürüne göre hareket etmek lazım.
İlk kural yanında güvenilir bir çevirmenle atlayıp üreticinin Çin'deki fabrikasına gitmen lazım. Adamlarda 1 üretici varsa o fabrikadan çıkan ürünleri satan ve kendine üretici diyen 50 tane firma oluyor. En ucuza almak için mutlaka işin gerçek üreticisini bulmanız gerekir. Aslında üretici olmayan ama size kendilerini üreticiyim diye lanse eden adamlar sizi fabrikaya götürüp burası benim fabrikam falan diyebiliyor. Güvenilir çevirmen burada devreye girecek.
Sonrasında getireceğiniz malın detaylı teknik özelliklerini eksiksiz bir biçimde sipariş esnasında üreticinin proformada belirtmesini sağlayın. Marka veya detayını belirtmediğiniz her parçanın en ucuz ve en düşük kalite olarak size geleceğinden emin olabilirsiniz.
İyi bir nakliyeci ve gümrükçü bulun. Nakliyeyi adamlara bırakırsanız kazıklayabilirler.
Ürünleri pazarlaması işin bambaşka bir boyutu. İnternet üzerinden satışın pazarlama maliyetleri çok yüksek. Ayrıca bazı ürünler internet üzerinden satışa uygun olmuyor. Örneğin siz çok pahalı bir ürün ya da yedek parça getiriyorsanız onu satın alacak kitle o malı internet üzerinden satın almayan bir kitle olabiliyor. Pazarlama konusunda ürüne göre hareket etmek lazım.
0
mukon
arkadaşlar ai konusu hakkında 4 adet sorum var yardımcı olabilecek var mıdır ?
arkadaşlar ai konusu hakkında 4 adet sorum var yardımcı olabilecek var mıdır ?
0
ya ben lan neyse
dostlar, biliyorum ki bu soruyla milyon kere karşılaştınız, belki verilen cevaplardan sıkıldınız, belki soruyu soranı azarlamaya bile tenezzül etmiyorsunuz.farz edin ki 10 yaşında çocuk soruyor.tamam, diyelim kimse bilmiyor da bir tahmin yürüten fizikçi falan da mı yok? onun düşüncelerini söyleyin.
dostlar, biliyorum ki bu soruyla milyon kere karşılaştınız, belki verilen cevaplardan sıkıldınız, belki soruyu soranı azarlamaya bile tenezzül etmiyorsunuz.
farz edin ki 10 yaşında çocuk soruyor.
tamam, diyelim kimse bilmiyor da bir tahmin yürüten fizikçi falan da mı yok? onun düşüncelerini söyleyin. "x bu konuda şöyle düşünüyor." gibi.
1. hani uzay genişliyor ya. neyin içinde genişliyor?
2. evren ilk önce küçük bir nokta halindeymiş ya şimdiye kıyasla. işte o sıkışmış şey neyin içindeydi ve içinde olduğu şeyi yoğun kütlesi sebebiyle neden çekmedi?
farz edin ki 10 yaşında çocuk soruyor.
tamam, diyelim kimse bilmiyor da bir tahmin yürüten fizikçi falan da mı yok? onun düşüncelerini söyleyin. "x bu konuda şöyle düşünüyor." gibi.
1. hani uzay genişliyor ya. neyin içinde genişliyor?
2. evren ilk önce küçük bir nokta halindeymiş ya şimdiye kıyasla. işte o sıkışmış şey neyin içindeydi ve içinde olduğu şeyi yoğun kütlesi sebebiyle neden çekmedi?
0
Muhtemelen boyutlarla alakali, boyutlar arasinda sikismisti. Hayal edemiyorsun diye kabul edemeyeceksin. Cünkü düz düsünüyorsun. Evrende muhtemelen ayni sekilde, baska bir boyutta yirtilarak olusuyor. Aksi durumlarla alakali düsünceler var, ester var deniyormus eskiden, uzayda bosluk degil göremedigimiz madde var diyoruz. Bir baskasi sicimler var diyor, yogunlugu az madde formatinda degil diyor. Ama genel olarak bir seyin olmamasini kabullenene kadar sen, her defasinda peki onun disinda ne var diye soracaksin, bu isin sonu bitmeyecek.
Bana göre en makul sey boyutlar arasi muhabbetler. Sicimden gir arastirabilirsin. Ama onun disinda karanlik madde vardi o kaybolunca evren büyümeye basladi gibi hayal edebilecegin, böyle kumdan kale deniz gibi modeller arama. Daha bir sürü boyut var diyoruz ne olduguna dair hicbir fikrimiz yok. Space time warp mesela, oysa bir üst boyutta herhangi bir canli icimizi disimizi ayni anda görecek. Muhtemelen gecmisimizi simdimizi ve gelecegimizi de. Hayal edebiliyor musun? Hayir. Ayni sekilde sen de hayal edip fiziki düsünmeyi birak.
Bana göre en makul sey boyutlar arasi muhabbetler. Sicimden gir arastirabilirsin. Ama onun disinda karanlik madde vardi o kaybolunca evren büyümeye basladi gibi hayal edebilecegin, böyle kumdan kale deniz gibi modeller arama. Daha bir sürü boyut var diyoruz ne olduguna dair hicbir fikrimiz yok. Space time warp mesela, oysa bir üst boyutta herhangi bir canli icimizi disimizi ayni anda görecek. Muhtemelen gecmisimizi simdimizi ve gelecegimizi de. Hayal edebiliyor musun? Hayir. Ayni sekilde sen de hayal edip fiziki düsünmeyi birak.
0
s.hawking şöyle düşünüyor: eskiden bana "peki big bang'ten önce ne vardı?" diye soruyorlardı, şimdi ise uzayın genişlediği herkes tarafından bilinen bir gerçeğe dönüştü. artık insanlar uzayın dışında ne olduğunu, uzayın nereye genişlediğini merak etmeye başladılar. onlara verecek bir cevabım olmamasından rahatsız değilim, ama hiçlik kavramını anlayamamaları beni üzüyor.
0
affiniza siginarak, soyle bir seyi hatirlatti: youtu.be
sordugun soru suna benziyor: bizi tanri yarattiysa, tanri'yi kim yaratti? her zaman, bir seyin daha buyugunun daha guclusunun oldugu inanci.elimde hicbir kanit olmadan, sadece kaba etime dayanarak, evrenimizin sinirinda baska bir evrenin varligi ya da bizim evrenimizin bir yansimasi olabilir. belki de en buyuk hata, evreni-uzayi 3 boyutlu bir uzaya kisitlayarak yapiyoruz. evren kendi icerisinde genisliyor olamaz mi? evrenin sinirlarinin ne sekilde genisledigi hakkinda bilgisi olan var mi? ben fizikci degilim. yani evren, katmanlar halinde genisliyor olamaz.
cok siktim, musadenizi isteyim :)
sordugun soru suna benziyor: bizi tanri yarattiysa, tanri'yi kim yaratti? her zaman, bir seyin daha buyugunun daha guclusunun oldugu inanci.elimde hicbir kanit olmadan, sadece kaba etime dayanarak, evrenimizin sinirinda baska bir evrenin varligi ya da bizim evrenimizin bir yansimasi olabilir. belki de en buyuk hata, evreni-uzayi 3 boyutlu bir uzaya kisitlayarak yapiyoruz. evren kendi icerisinde genisliyor olamaz mi? evrenin sinirlarinin ne sekilde genisledigi hakkinda bilgisi olan var mi? ben fizikci degilim. yani evren, katmanlar halinde genisliyor olamaz.
cok siktim, musadenizi isteyim :)
0
haci aday adayi
merhaba, kedimizin idrarını çok az yaptığını farkedip veterinere götürdüm. önce röntgen çekildi, daha sonra idrar örneği almak için karnına masaj yaptılar fakat işe yaramadı. bunun üzerine sonda takıp idrar örneği aldılar. idrar yolunda kristal olduğu söylendi. bir de kan testi yaptılar, bağışıklık
merhaba, kedimizin idrarını çok az yaptığını farkedip veterinere götürdüm. önce röntgen çekildi, daha sonra idrar örneği almak için karnına masaj yaptılar fakat işe yaramadı. bunun üzerine sonda takıp idrar örneği aldılar. idrar yolunda kristal olduğu söylendi. bir de kan testi yaptılar, bağışıklık sistemi zayıfmış ve bunun da tedavi edilmesi gerekiyormuş.
idrar sorunu için tedavi olarak antibiyotik + rowatinex isimli bir hap + royal canin urinary mama verdi. bağışıklık sistemi için de iki günde bir iğne vurdurmaya götürüyorum. tedaviye 3 gün önce başladık ama hala bir iyileşme yok. bugün iğne vurulmaya götürdüğümde idrarını hala yapamadığını söyledim. sondayla içindeki idrarı tekrar boşalttılar. yarına kadar düzelme olmazsa yatılı olarak getirmemi istediler. banyo yaptıracağız dedi. banyonun ne olduğunu açıkladı ama tam anlayamadım, idrar yolunu tıkayan kristali temizlemek için yapılacak bir işlemmiş anladığım kadarıyla.
daha önce kedisinde böyle bir sorunla karşılaşanların veya konu hakkında bilgisi olanların fikirlerini istiyorum. benim bu kedi için yapabileceğim başka bir şey var mı agalar? tedavi süreci nasıl işliyor, 3 günde düzelme olmaması normal mi, kedi ne zaman rahatça işeyecek, ne zaman tam iyileşme gerçekleşiyor vs. bunları merak ediyorum. şu kedi rahat rahat bir işese sevinçten havalara uçacam gerçekten.
idrar sorunu için tedavi olarak antibiyotik + rowatinex isimli bir hap + royal canin urinary mama verdi. bağışıklık sistemi için de iki günde bir iğne vurdurmaya götürüyorum. tedaviye 3 gün önce başladık ama hala bir iyileşme yok. bugün iğne vurulmaya götürdüğümde idrarını hala yapamadığını söyledim. sondayla içindeki idrarı tekrar boşalttılar. yarına kadar düzelme olmazsa yatılı olarak getirmemi istediler. banyo yaptıracağız dedi. banyonun ne olduğunu açıkladı ama tam anlayamadım, idrar yolunu tıkayan kristali temizlemek için yapılacak bir işlemmiş anladığım kadarıyla.
daha önce kedisinde böyle bir sorunla karşılaşanların veya konu hakkında bilgisi olanların fikirlerini istiyorum. benim bu kedi için yapabileceğim başka bir şey var mı agalar? tedavi süreci nasıl işliyor, 3 günde düzelme olmaması normal mi, kedi ne zaman rahatça işeyecek, ne zaman tam iyileşme gerçekleşiyor vs. bunları merak ediyorum. şu kedi rahat rahat bir işese sevinçten havalara uçacam gerçekten.
0
Banyo isini ilk defa duyuyorum neymis ogrenirseniz buraya yazar misiniz?
Cvit aliyor mu kediniz? Kristali cozer cvit, tedaviye ek olarak almasi iyi olur o yuzden.
Uc gunde iyilesmemesi cok normal, buyuk bir kristalse onu oradan atmasi uzun suruyor kedinin dogal olarak. Kediniz su an bizdeki bobrek tasi dusurme olayi gibi bir seyin ortasinda, sabirli olun, iyi olacaktir merak etmeyin.
Cvit aliyor mu kediniz? Kristali cozer cvit, tedaviye ek olarak almasi iyi olur o yuzden.
Uc gunde iyilesmemesi cok normal, buyuk bir kristalse onu oradan atmasi uzun suruyor kedinin dogal olarak. Kediniz su an bizdeki bobrek tasi dusurme olayi gibi bir seyin ortasinda, sabirli olun, iyi olacaktir merak etmeyin.
0
geçen yaz oldu bizim de böyle, iki hafta kadar sürdü iyileşmesi. banyo işini bilmiyorum, bizimkine serum takmışlardı, eve getirince de iğne yaptırmaya götürmüştüm 4-5 gün. 10 gün filan yattı veterinerde, eve geldikten sonra iğneleri oldu, sonra da düzeldi. 15 gün sürmüştür herhalde, getir-götür yaparken kutuya koyarken çok korktuğu için her yerime işemesi yüzünden günde üç kere banyo yapıyordum. :))
biraz zor bir durum ama çok ciddi değilse iyileşir, vakit lazım.
biraz zor bir durum ama çok ciddi değilse iyileşir, vakit lazım.
0
aynı sorunu biz de kedimizde yaşıyoruz şu an, tam yerinde oldu duyurun. ama bizimkisi farklı yaştan dolayı daha ciddi bir durumda her neyse, öncelikle şunu söyliyim uzun bir tedavi süreci bu idrar yolları enfeksiyonu tedavisi, öyle birkaç günde geçecek bir şey değil sabırlı olun en az 1-2 haftası var nekahet döneminin, iyi baktıktan ilgilendikten sonra iyileşmemesi için bir sorun yok. özelden de yazabilirsiniz yardımcı olmaya çalışırım.
0
Yine böyle bi kedise idrar sorunu vardı, kedi fenalaştı arabaya bindik vete götürürken kedi nasıl inliyor moww mouuww diye, bi ara sakinleşti gibi oldu. Meğer taş düşürmüş o esnada. Veteriner hekim ne yapacaktı bilmiyorum ama çözecekti sorunu. Bu da böyle bi anımdır.
0
erkek kedide maalesef ölüme kadar götürür.
dişiyse çok önemli değil, biraz acı çeker ve ateşlenir, ama düşürür.
erkek kediyse (okuyacak fazla zamanım yok, kusura bakma, şöyle bir bakabildim) üç gün çok uzun bir süre.
ama yaş faktörü de önemli.
yine de, bir an önce hayvanı en az strese sokacak ve hırpalayacak şekilde çözmek gerek.
ayrıca banyo meselesini araştırmak lazım, ben de anlayamadım.
dişiyse çok önemli değil, biraz acı çeker ve ateşlenir, ama düşürür.
erkek kediyse (okuyacak fazla zamanım yok, kusura bakma, şöyle bir bakabildim) üç gün çok uzun bir süre.
ama yaş faktörü de önemli.
yine de, bir an önce hayvanı en az strese sokacak ve hırpalayacak şekilde çözmek gerek.
ayrıca banyo meselesini araştırmak lazım, ben de anlayamadım.
0
banyo yaptırılacak şey kedi değil idrar kesesi...
c vitamini kristal çözmez. çözmeye yardımcı olduğuna dair çalışmalar mevcut. zorunlu değil. olmaması tedaviyi aksatmaz. gidip hekimin yakasına yapışmayın.
tedavi kısa da sürer uzun da. taşa bağlı. mamayı aksatmayın mama önemli.
ayrıca bundan sonra sürekli reçete mama yemek durumunda kalabilir. çünkü idrar taşı yeniden oluşabilir. 3 ay sonra "benim kedimde yine idrar taşı var. tedavi edemedin" demeye kalkma.
geçmiş olsun.
c vitamini kristal çözmez. çözmeye yardımcı olduğuna dair çalışmalar mevcut. zorunlu değil. olmaması tedaviyi aksatmaz. gidip hekimin yakasına yapışmayın.
tedavi kısa da sürer uzun da. taşa bağlı. mamayı aksatmayın mama önemli.
ayrıca bundan sonra sürekli reçete mama yemek durumunda kalabilir. çünkü idrar taşı yeniden oluşabilir. 3 ay sonra "benim kedimde yine idrar taşı var. tedavi edemedin" demeye kalkma.
geçmiş olsun.
0
cevaplar için teşekkür ederim herkese. az önce yatılı olarak veterinere bıraktım kediyi. banyo olayı idrar kesesini yıkayıp kristalleri temizlemek oluyormuş. gariban rahatlar inşallah kaç gündür doğru düzgün uyuyamadı bile. bu arada kedimiz 4 yaşında erkek iran kedisi, kısır değil taşakları yerinde. daha önceki yediği mama dandik viskas falan değildi. royal canin persian veriyorduk. gelişmeleri yazarım buradan. tekrar teşekkürler cevaplayan herkese.
0
Tedaviye ek olarak demisim orada gordugunuz uzere, catacak insan aramayi biraksaniz keske.
0
merhaba,
Benim de 5 yaşında dişi kısır iran kedim var. Geçen sene bize de aynısı olmuştu, deli gibş su içmeye başladı bizimkisi kafasını suya sokuyordu anlam veremedik, veteriner ama anında teşhis koydu ve kristaller yüzünden idrar yollarının tıkandığını ve böbreklerde şişme yaptığını çok zararlı olduğunu söyledi. Biz royal canin urinary aldık ve 4 günde antibiyotik tedavisi yapıldı. 3 ya da 4. gün normale dönmüştü, urşnary mama çok işe yarıyor. Bizim tedavimizi yapan veterinerin bilgilerini verebilirşm isterseniz
Benim de 5 yaşında dişi kısır iran kedim var. Geçen sene bize de aynısı olmuştu, deli gibş su içmeye başladı bizimkisi kafasını suya sokuyordu anlam veremedik, veteriner ama anında teşhis koydu ve kristaller yüzünden idrar yollarının tıkandığını ve böbreklerde şişme yaptığını çok zararlı olduğunu söyledi. Biz royal canin urinary aldık ve 4 günde antibiyotik tedavisi yapıldı. 3 ya da 4. gün normale dönmüştü, urşnary mama çok işe yarıyor. Bizim tedavimizi yapan veterinerin bilgilerini verebilirşm isterseniz
0
mayeskuel
maddi imkansizlik yuzunden universite okuyamadim. utuculuk, marangozluk, dericilik bir suru is yapip en son tasarimci olmaya karar verip 28'inde kurslarla, karin toklugu islerle herseye sifirdan basladim. bilhassa son 3 yildir kendimi cok gelistirdigime inaniyorum. bir yandan calisirken bir yandan d
maddi imkansizlik yuzunden universite okuyamadim. utuculuk, marangozluk, dericilik bir suru is yapip en son tasarimci olmaya karar verip 28'inde kurslarla, karin toklugu islerle herseye sifirdan basladim. bilhassa son 3 yildir kendimi cok gelistirdigime inaniyorum. bir yandan calisirken bir yandan da yuzlerce tutorial izleyip onlarca kitap hatmettim. bunun meyvesi olarak da su an iyi bir sirkette, iyi universitelerden mezun calisma arkadaslari tarafindan bilgi ve tecrubesine saygi duyulan biri olarak hizmet veriyorum. su an ortalama bir sirkete gitsem cok fazla deger katacagima da eminim. ama gelin gorun ki calistigim isten dolayi adamakilli portfolyom ve referansim yok. bi de universite mezunu degilim.
sizce benim durumumda biri universite'ye gitmeli mi? yoksa bu sureyi kisisel marka, portfolyo, referans, yaratici cv icin mi harcayayim?
not: yas 32
sizce benim durumumda biri universite'ye gitmeli mi? yoksa bu sureyi kisisel marka, portfolyo, referans, yaratici cv icin mi harcayayim?
not: yas 32
0
üniversite hayatı işsel anlamda olmasada insana gençlik hayatında büyük dersler veriyor. Hayat dostluklar geçim vs dersleri, bu dersler çoktan almış biririsin.
Ancak bazı işyerleri için etiket de önemli tabi, sırf etiket olması için okumanı tavsiye ederim, ama birşeyler öğrenmeyi pek bekleme.
Ancak bazı işyerleri için etiket de önemli tabi, sırf etiket olması için okumanı tavsiye ederim, ama birşeyler öğrenmeyi pek bekleme.
0
ben kendini geliştirme taraftarıyım. dandik bir üniversiteye girip mezun olmak bile nereden baksan 3-4-5 yılını alır. elbette cv falan olaylarında olması çok önemli fakat tecrübeni dikkate alırsan bu süreyi cv'ni, portfolyonu falan üniversite adından daha etkili gösterecek bir şeyler yapmak da çok akla yatkın. konuda uzman değilim fakat başarılı olmak için üniv mezunu olmak gerekmiyor. şimdi kalkıp sedat kapanoğlu (ssg), steve jobs, bill gates örneklerini vermeyeğim ama onlar kadar olmayıp yine çok başarılı insanlar var. özünde başarıyı getiren kapak değil içerik. kapak kısmını daha kolay aşacağın bir yerlerden işe başlayıp yükselebilirsin de. umarım başarılı olursun.:) mutlu yıllar.
0
kendini sektore hazirlayabildiysen universitenin mesleki anlamda sana pek bir ekstrasinin olacagini dusunmem. cunku sektoru yasiyorsundur ve neler yapabilecegini ancak calisarak gorebilirsin zaten. universite ogrencilerinin genel olarak cok ciddi bi handikapi oluyor. sektoru bilmiyorlar. dolayisiyla burada universite senin icin etiket olmaktan cok oteye gecemez benim kanaatimce.
bazi isler icin etiket gerekebilir. bunun icin de calisirken kolaylikla bitirebilecegin bir bolum secmeni tavsiye ederim. arastirirsan yalnizca sinavlara giderek kazanabilecegin yuzlerce diploma var.
bazi isler icin etiket gerekebilir. bunun icin de calisirken kolaylikla bitirebilecegin bir bolum secmeni tavsiye ederim. arastirirsan yalnizca sinavlara giderek kazanabilecegin yuzlerce diploma var.
0
5-10 yılda bırak gelişmeyi, öğrendiğin şeylerin temelleri bile değişebiliyor. o yüzden 10 yıl sonra üniversitede öğrendiklerinin tamamına yakını anlamsız olacak.
o yüzden bence üniversitenin tüm olayı etiket kazanmak ve bir başlangıç noktasına sahip olmak, yoksa senin isteyip öğrenemeyeceğin bir şey yok bildiğin gibi.
uzaktan da olsa bir bölüm bitir derim, en azından elinde koz olur. iş sahibi de, sen de bunun hiçbir fark yaratmadığını biliyorsunuz ama işe girerken maaş konusunda elin güçlü olur böylece.
bol şans.
o yüzden bence üniversitenin tüm olayı etiket kazanmak ve bir başlangıç noktasına sahip olmak, yoksa senin isteyip öğrenemeyeceğin bir şey yok bildiğin gibi.
uzaktan da olsa bir bölüm bitir derim, en azından elinde koz olur. iş sahibi de, sen de bunun hiçbir fark yaratmadığını biliyorsunuz ama işe girerken maaş konusunda elin güçlü olur böylece.
bol şans.
0
Bende senin gibiyim, bırak üniversiteyi liseyi bile bitirmedim, bir sürü abuk subuk işler yaptım ve bir gün sevdiğim şeyi buldum, şimdi iyi firmalarda iyi maaşlarla çalışabiliyorum. Ancak sorun şu ki insanlara gösterebileceğim bir şey yok (senin gibi değil yani) benim projeler yüksek trafik ve veri içeren işler hep, arka planda çalışan yazılımlar vs, bu tür işleri yapabilecek firmalar sayılı ve kurumsal takılıyorlar, bu şirketlerin insan kaynakları firmaları da üniversite mezuniyetine bakıyorlar ne yazık ki. Senin gösterebileceğin işlerin var dolayısı ile bu bir şans şu anda portfolyen olmayabilir ama oluşturabilirsin, tasarım ile ilgili topluluklara katılıp orada işlerini sergileyebilirsin veya sergileyebilecek işler yapabilirsin.
Basond'a kesinlikle katılıyorum üniversite sosyal ilişkilerin geliştirildiği bir yer, hem mesleki konuda kendini geliştirebileceğin bir ortam hem arkadaşlar için önemli, eğer sen dışarıda çalışarak bunları geliştirdiysen gerisinin önemi yok.
Üniversiteler yaptığın işin felsefi veya psikolojik açılımları ile ilgili eğitim vermiyorlar, senin yerinde olsam kendimi bu konularda eğitirdim. hangi renk insana ne çağrıştırır, nasıl bir duygu verir, görme ve algı nasıl çalışır vs. bu konulara eğil.
İmkanın varsa, zorlanmayacaksan dışarıdan okumayı düşünebilirsin, tabii konuyla ilgili çok iyi bir üniversitenin ilgili bölümü değilse kağıt üzerinde faydalı pratikte faydasız olur ama tersi durumda her şekilde avantajlısın. Birde bildiğim kadarı ile emeklilikte falanda faydası oluyor bu durumun.
Basond'a kesinlikle katılıyorum üniversite sosyal ilişkilerin geliştirildiği bir yer, hem mesleki konuda kendini geliştirebileceğin bir ortam hem arkadaşlar için önemli, eğer sen dışarıda çalışarak bunları geliştirdiysen gerisinin önemi yok.
Üniversiteler yaptığın işin felsefi veya psikolojik açılımları ile ilgili eğitim vermiyorlar, senin yerinde olsam kendimi bu konularda eğitirdim. hangi renk insana ne çağrıştırır, nasıl bir duygu verir, görme ve algı nasıl çalışır vs. bu konulara eğil.
İmkanın varsa, zorlanmayacaksan dışarıdan okumayı düşünebilirsin, tabii konuyla ilgili çok iyi bir üniversitenin ilgili bölümü değilse kağıt üzerinde faydalı pratikte faydasız olur ama tersi durumda her şekilde avantajlısın. Birde bildiğim kadarı ile emeklilikte falanda faydası oluyor bu durumun.
0
kendini geliştirme açısından kesinlikle değil çok uç uzmanlıklar dışında. -ör: hekimlik-
ben türkçe öğretmenliği okudum, dışarıdan bir adam benim 4 senede öğrendiğimi 1 senede çok çok rahat öğrenir. hatta üniversite okumuş öğrencilerin yüzde 90 ından çok daha fazla biçimde kendini geliştirebilir.
ama maalesef ülkede patronundan işçisine "hmmm üniversite bitirmiş daha iyi o zaman." diye bir yargı var o da kesin.
ben türkçe öğretmenliği okudum, dışarıdan bir adam benim 4 senede öğrendiğimi 1 senede çok çok rahat öğrenir. hatta üniversite okumuş öğrencilerin yüzde 90 ından çok daha fazla biçimde kendini geliştirebilir.
ama maalesef ülkede patronundan işçisine "hmmm üniversite bitirmiş daha iyi o zaman." diye bir yargı var o da kesin.
0
Sadece üniversite mezunu arayan işler yavaş yavaş yok oluyor. Artık ilanlarda bile üniversite mezunu ya da ona denk tecrübeye sahip şeklinde yazıyor. Üniversite yerine tecrübeye odaklansan daha iyi olur bu saatten sonra.
0
Birçok bölümü okumak artık sadece zaman kaybı. Felsefe, sosyoloji, tarih gibi Bölümler kişiye entelektüel birikim katıyor sadece.
Öğretmenlikler de 4 yıl okuduktan sonra Kpss gibi garabet bir sınavla sikimsonik yerlere gönderiyor insanı.
Günümüzde kendini geliştirmek beceri sahibi olmak önemli. Diğer bir deyişe ara eleman ihtiyacı var. 2 yıllık pek çok bölümde gerekli bilgi ve beceriyi sağlıyor. Pratikte işe yarar bir yeteneğin varsa üniversite okumak zorunluluk değil. Mesela bilgisayar programcılığında diplomaya bakmaz kimse. En somut örneği de sözlükteki ssg .
Öğretmenlikler de 4 yıl okuduktan sonra Kpss gibi garabet bir sınavla sikimsonik yerlere gönderiyor insanı.
Günümüzde kendini geliştirmek beceri sahibi olmak önemli. Diğer bir deyişe ara eleman ihtiyacı var. 2 yıllık pek çok bölümde gerekli bilgi ve beceriyi sağlıyor. Pratikte işe yarar bir yeteneğin varsa üniversite okumak zorunluluk değil. Mesela bilgisayar programcılığında diplomaya bakmaz kimse. En somut örneği de sözlükteki ssg .
0
bu saatten sonra üniyi salla ama illa olsun istiyorsan açıktan okuyabilirsin ben adalet okuyorum mesela..
0
Ben Amerika'da olsam büyük ihtimalle okumazdım büyük kariyerimin peşinden koşardım, şimdi okuyorum mecburen ki oraya gidebileyim. Ama zorunluluk değil tabii ki.
0
15 yıldır üniversitelerde hocalık yapıyorum. Türkiye de bir iki üniversitenin bir iki bolum dışında üniversite okunmaz. Ama illa etiket lazım diyorsan acıkogretimden lisans bitir dört yıllık. Sonra özel universitelerin birinde yüksek yaparsın. Al sana etiket.
0
indescribable
1 ay deneme süresi veriyoraylık ödemeler yapıyomuşuzöyle bişeye girişmek mantıklı mı?
1 ay deneme süresi veriyor
aylık ödemeler yapıyomuşuz
öyle bişeye girişmek mantıklı mı?
aylık ödemeler yapıyomuşuz
öyle bişeye girişmek mantıklı mı?
0
Ne bekledigine bagli. Dizileri nette izleyebiliyorsun turkiyede rahat rahat ve netflixte (avusturya icin konusuyorum) tv ile ayni anda olmuyor. Yani big bang theory nin 7. sezonu var sadece. 8 sonra.
Ben kullaniyorum ama bilgisayari tvye baglamaya filan usendigimden filan.
Chromecast filan calisirsa iptal edebilirim ama.
Ben kullaniyorum ama bilgisayari tvye baglamaya filan usendigimden filan.
Chromecast filan calisirsa iptal edebilirim ama.
0
Türkiye'ye hizmet vermiyor, VPN'le filan alabilirsin anca :) Onda da sorun olur mu bilmiyorum.
Üstteki arkadaşın dediği gibi biraz geriden geliyor Netflix.
Gelirse abone olurum ben, mantıklı bence.
Üstteki arkadaşın dediği gibi biraz geriden geliyor Netflix.
Gelirse abone olurum ben, mantıklı bence.
0
fakyoras
Selamlar, Sozluge bakiyorum, duyuruya bakiyorum insanlar ne yapsam da karsimdakini yerin dibine soksam havalarinda. Sozlukte herkes orospu c.cugu olmus zaten. Burada de'yi yanlis yazana "once turkceyi ogren sonra gel", bilmedigi bir sey sorana "cahil, git ogren gel" demeceler filan girla. Ornekler c
Selamlar,
Sozluge bakiyorum, duyuruya bakiyorum insanlar ne yapsam da karsimdakini yerin dibine soksam havalarinda. Sozlukte herkes orospu c.cugu olmus zaten. Burada de'yi yanlis yazana "once turkceyi ogren sonra gel", bilmedigi bir sey sorana "cahil, git ogren gel" demeceler filan girla. Ornekler cogaltilabilir.
Genel olarak sozluk-duyuruda takilanlar murekkep yalamis kesim, toplumun bu kesiminden insan bu tarz seyleri beklemiyor. Nicklerinin arkalarina saklanabildikleri icin mi boyle yapiyorlar? Neden boyle?
@solfej :'(
Sozluge bakiyorum, duyuruya bakiyorum insanlar ne yapsam da karsimdakini yerin dibine soksam havalarinda. Sozlukte herkes orospu c.cugu olmus zaten. Burada de'yi yanlis yazana "once turkceyi ogren sonra gel", bilmedigi bir sey sorana "cahil, git ogren gel" demeceler filan girla. Ornekler cogaltilabilir.
Genel olarak sozluk-duyuruda takilanlar murekkep yalamis kesim, toplumun bu kesiminden insan bu tarz seyleri beklemiyor. Nicklerinin arkalarina saklanabildikleri icin mi boyle yapiyorlar? Neden boyle?
@solfej :'(
0
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların yere sokulmasını mustahak goruyorum. keske bunu toplum icinde de daha fazla yapsak, nikin ardına saklanmadan.
gerci sokmez cok yuzsuzuz lan biz...
gerci sokmez cok yuzsuzuz lan biz...
0
Bilmem kaç yaşına gelip hala de'yi yanlış yazanlar sonuna kadar hakediyor.
0
herkesin şikayet ettiği bir konu ama şurada kamuoyu yoklaması yaptığımda hiç kimsenin bu konudan şikayetçi olmadığı ortaya çıktı. ya dürüst değiliz ya da ne istediğimizi bilmiyoruz :)
www.eksiduyuru.com
toplum çok sesli, mecburen kabul etmek zorundayız.
adam 25 yaşına gelmiş hala 4 yaşında gibi davranıyor, ne yapayım kafasına mı vurayım düzelsin diye? (kafasına vurunca düzelmeyecek gerçi de örnek vermek açısından yazdım)
sakin ol, oluruna bırak.
www.eksiduyuru.com
toplum çok sesli, mecburen kabul etmek zorundayız.
adam 25 yaşına gelmiş hala 4 yaşında gibi davranıyor, ne yapayım kafasına mı vurayım düzelsin diye? (kafasına vurunca düzelmeyecek gerçi de örnek vermek açısından yazdım)
sakin ol, oluruna bırak.
0
benim gördüğüm kadarıyla sözlüğe has bir durum bu.
iki tane yabancı forumda takılıyorum düzenli olarak. onun dışında ara ara baktığım birkaç türkçe forum da var. hiçbirinde insanlar bu kadar toksik ve agresif değil.
bu şuku ve fav olayı bozdu sözlüğü. herkes içten içe "şuku" için uğraşıyor. uğraşmayanların sayısı zaten az, fark etmiyorsun onları.
iki tane yabancı forumda takılıyorum düzenli olarak. onun dışında ara ara baktığım birkaç türkçe forum da var. hiçbirinde insanlar bu kadar toksik ve agresif değil.
bu şuku ve fav olayı bozdu sözlüğü. herkes içten içe "şuku" için uğraşıyor. uğraşmayanların sayısı zaten az, fark etmiyorsun onları.
0
ben de bu insanlarin ortak yonunu merak ediyorum. bildigim dedikodu yapmaktan cok hoslandiklari. isleri gucleri insanlar yani. ne yazik ki..
bazi kisilerin yorumlarini hic gormemek gibi bir ozellik var mi burda bilmiyorum ama olsa bazilari icin iyi olurdu.
bazi kisilerin yorumlarini hic gormemek gibi bir ozellik var mi burda bilmiyorum ama olsa bazilari icin iyi olurdu.
0
Bir fıkra vardı, ünlü de bir şeydi aslında. Cehennemde her ülkenin günahkarları bir çukurda yanıyorlar ve her çukurun başında bir zebani var. Bir Türk çukurunun başında görevli bir kimse yok. Bir zebani diğerine soruyor "Bu çukurun başında neden kimse yok" diye, diğer zebani de "Oradaki kazanda çıkmaya çalışanı paçasından aşağı çekiyorlar da, ondan" diyor. Sanmıyorum ki bir Türk toplumu olsun ama insanların birikmiş bir kini ve hıncı var. İstediği hayatı yaşayamamaktan olabilir, sinirli bir toplumun içinde öfke ve dayakla büyümekten olabilir, biriken ve içeride patlayan libidinal enerjiden veya başka şeylerden olabilir ama sürekli bir öfke, sürekli bir kin var. Herkesin içinde değil tabii ama bu güruh günlük hayatta söyleyemediğini internette rahat rahat akıtabiliyor.
Bu arada düzeltme ve aşağılama başka şey. Yanlış yazılmış bir şeyin düzeltilmesi ve uyarılması kadar normal bir şey yok bence. Ben yanlış yazsam, kendi gözüme batar ama "Sen Türkçeyi öğren de gel" ayrı bir konu.
Bu arada düzeltme ve aşağılama başka şey. Yanlış yazılmış bir şeyin düzeltilmesi ve uyarılması kadar normal bir şey yok bence. Ben yanlış yazsam, kendi gözüme batar ama "Sen Türkçeyi öğren de gel" ayrı bir konu.
0
genel olarak ayni kaygilari paylastigimiz insanlarin bulunmasi hosuma gitti :)
@jjr
"Sozlukte herkes orospu c.cugu olmus zaten": herkes birbirine o lafi ediyor.
"Genel olarak sozluk-duyuruda takilanlar murekkep yalamis kesim, toplumun bu kesiminden insan bu tarz seyleri beklemiyor. ": murekkep yalamamis kisilerin yapmasi normal degil.
@jjr
"Sozlukte herkes orospu c.cugu olmus zaten": herkes birbirine o lafi ediyor.
"Genel olarak sozluk-duyuruda takilanlar murekkep yalamis kesim, toplumun bu kesiminden insan bu tarz seyleri beklemiyor. ": murekkep yalamamis kisilerin yapmasi normal degil.
0
özellikle duyuru'da bi tanesi var böyle tanımadığı insanlara, tartışma olmayan başlıklarda bile bakın burası çok ilginç, sebepsiz, mantıksız ve ahlaksızca, laf çakmaya çalışan. tahmin ediyorum ki reel hayatta sönük ve umursanmayan birisi ki burada gelip kendisini hırçın bi şekilde ispatlamaya ve hıncını bizden çıkarmaya çalışıyor.
"insan doğru dürüst olmalı yalaka uyuz olmamalı" tarzı bi şey yazmıştım bi duyuruya, bugün bi baktım "kendini doğru dürüst sanan yalakalar var" tarzı bi şey yazmış. ne beni tanııır, ne ben kendisini tanırım. ve çok da alakasız, ortada bir tartışma ortamı bile yok. galiba 3 oldu bu aynı kişiden. herkese böyle, sadece bana da değil bu hıncı dikkatimi çekiyor. ve çok da sevimsiz, komik ya da hoş bi tarafı da yok arkadaşın. nerden buluyor bu cesareti ve haddi onu da çözebilmiş değilim. bu ne samimiyet bu ne ahbaplık la?
bi de ben sonradan girip bakınca görüyorum günler sonra ki, altta bana laf sokmuş öyle de bi şey. zaten nadir giriyorum.
"insan doğru dürüst olmalı yalaka uyuz olmamalı" tarzı bi şey yazmıştım bi duyuruya, bugün bi baktım "kendini doğru dürüst sanan yalakalar var" tarzı bi şey yazmış. ne beni tanııır, ne ben kendisini tanırım. ve çok da alakasız, ortada bir tartışma ortamı bile yok. galiba 3 oldu bu aynı kişiden. herkese böyle, sadece bana da değil bu hıncı dikkatimi çekiyor. ve çok da sevimsiz, komik ya da hoş bi tarafı da yok arkadaşın. nerden buluyor bu cesareti ve haddi onu da çözebilmiş değilim. bu ne samimiyet bu ne ahbaplık la?
bi de ben sonradan girip bakınca görüyorum günler sonra ki, altta bana laf sokmuş öyle de bi şey. zaten nadir giriyorum.
0
buaralar benim sözlükten çok günlük hayatta karşıma çıkar oldular böyle insanlar. kendilerini bir bok sanma havası var insanlarda. yazık ki ne yazık.
0
önceden bağlaç olan de'nin bitişik yazılmasına ben de çok takıyordum ama sözlükte bu kadar abartıldığını görünce artık bilerek bitişik yazasım geliyor
0
(bkz: eristik diyalektik)
insanlar haklı çıkmak adına bazı yöntemleri uygularlar. bahsettiğiniz de bir yöntem. yukarıda bakınız verdiğim kitabı okuyabilirsiniz.
Recep Tayyip Erdoğan bu kitapta yer alan yöntemleri çok iyi kullanır mesela. Kitabı okuduktan sonra cumhurbaşkanının demeçlerini de okuyun-dinleyin. ne demek istediğimi anlayacaksınız.
insanlar haklı çıkmak adına bazı yöntemleri uygularlar. bahsettiğiniz de bir yöntem. yukarıda bakınız verdiğim kitabı okuyabilirsiniz.
Recep Tayyip Erdoğan bu kitapta yer alan yöntemleri çok iyi kullanır mesela. Kitabı okuduktan sonra cumhurbaşkanının demeçlerini de okuyun-dinleyin. ne demek istediğimi anlayacaksınız.
0
Güzel bir soru olmuş.Benim başıma çok geliyor. İlkokul yıllarımı hatırlatıyorlar sağolsunlar. O zamanlar da hoca sınıfı başarısızlar, başarılılar diye ayırmıştı. Bu başarılı grubundakiler aynen sözlükte her şeyde bir kusur arayan tipler gibi başarısızları ezmeye çalışırlardı. Ayyy evlerden ırak olsunlar!!!
0
açıkçası pek kızmıyorum hatta acıyorum. mesela bir şekilde 20li yaşlarımda olduğumu bilen biri paso ergen ergen diye dalga geçiyor benimle sürekli geyik amaçlı duyurular açtığım için. o kadar işsiz ve zavallı ki kendini bu şekilde tatmin edebiliyor ancak.
senin dediğin şey de benzeri, öyle yapan insanlar aslında gerçek hayatta çoğunlukla ezik, iki höt desen ikileyecek tipler. anca buralarda öyle takılıyorlar işte.
özet: gerçek hayatlarındaki ezikliklerini burada başkalarını ezerek tatmin etmeye ve unutmaya çalışıyorlar.
senin dediğin şey de benzeri, öyle yapan insanlar aslında gerçek hayatta çoğunlukla ezik, iki höt desen ikileyecek tipler. anca buralarda öyle takılıyorlar işte.
özet: gerçek hayatlarındaki ezikliklerini burada başkalarını ezerek tatmin etmeye ve unutmaya çalışıyorlar.
0
Yazim hatalarindan dolayi kimseye laf soylemisligim yok. Kendim de yaparim bazen yazim hatasi. Kendim cok bilen biri degilim ki insanlari onu bilmiyorsun, bunu ogren de gel diye laf sokayim. 3-4 kere hem de?
En fazla yanlis oldugunu soylemisimdir, "cahil, git ogren gel" gibi ifadeler kullanmam.
Bak iste, neden bu kadar dert ettigini anlamadim.
En fazla yanlis oldugunu soylemisimdir, "cahil, git ogren gel" gibi ifadeler kullanmam.
Bak iste, neden bu kadar dert ettigini anlamadim.
0
Evrenle ilgili bir sey tartisiyorsunuz, ben de evrenle ilgili tartistiginiz konu hakkinda soylediginin yanlis oldugunu soyluyorum. Nerede sikinti var anlayamadim. Bozuk turkce kullaniyrosun degil, konu hakkinda soyledigin sey yanlis diyorum. He belki dogrudur, ben yanlis biliyorumdur, fakat bu kesinlikle bir saldiri falan degil. Bunun seni rahatsiz etmesi de normal degil. Ben yanlis isem dersin ki hayir, benim soyledigim dogru, cunku boyle boyle... Basligi acan sen bile degilmissin ki soruya cevap degil diye rahatsiz olmus diye dusuneyim. Orada bahsettiginiz cekim hizi-isik hizi kiyaslamasi yanlis. Olay bundan ibaret:) Birileri astrofizikten bahsederken kalkip cumledeki anlatim bozukluguna kafayi takacak kadar issiz degilim.
Insanlar neden bu kadar gergin diye soruyorum simdi ben de fakyoras gibi.
Yazim hatalarini farkedip uyardigim da cok olmustur, hala da yaparim ama yerine gore ve mesaj atarim bunun icin, kimse de kizmadin hatirladigim kadariyla. Bazen cumlenin anlami kayiyor, duzeltilmesi hic de fena fikir olmadigi durumlar oluyor. Ben yanlis yazdigimda beni de uyarsinlar isterim.
Gercekten anlamsiz bir gerginlik var herkeste. Ister metrobus, ister eksiduyuru ister olsun.
Edit: Verdim cevap.
Bundan sonra senin icin ozellikle dikkat edecegim senin basligina yazmamaya:)
Insanlar neden bu kadar gergin diye soruyorum simdi ben de fakyoras gibi.
Yazim hatalarini farkedip uyardigim da cok olmustur, hala da yaparim ama yerine gore ve mesaj atarim bunun icin, kimse de kizmadin hatirladigim kadariyla. Bazen cumlenin anlami kayiyor, duzeltilmesi hic de fena fikir olmadigi durumlar oluyor. Ben yanlis yazdigimda beni de uyarsinlar isterim.
Gercekten anlamsiz bir gerginlik var herkeste. Ister metrobus, ister eksiduyuru ister olsun.
Edit: Verdim cevap.
Bundan sonra senin icin ozellikle dikkat edecegim senin basligina yazmamaya:)
0
confessions of an adman
internette yer alan birçok iq testinde ekteki tipte sorular var ve ben matematik zekasından yoksun biri olarak çözemiyorum, ekteki soru büyük olasılıkla ilkokul seviysesinde ama 60 saniye baktım bişey anlamadım:) - bu arada bölümümü burslu okuyup 1.likle bitirdim -bu sorular mı soruluyor gerçek test
internette yer alan birçok iq testinde ekteki tipte sorular var ve ben matematik zekasından yoksun biri olarak çözemiyorum, ekteki soru büyük olasılıkla ilkokul seviysesinde ama 60 saniye baktım bişey anlamadım:) - bu arada bölümümü burslu okuyup 1.likle bitirdim -
bu sorular mı soruluyor gerçek testlerde de? eğer öyleyse benim gibiler bitmiş demektir, bu işte bir mantık hatası yok mu?
bu sorular mı soruluyor gerçek testlerde de? eğer öyleyse benim gibiler bitmiş demektir, bu işte bir mantık hatası yok mu?
0
doğrudur bu tarz sorular da sorulabiliyor. ekteki sorunun cevabı ise; 29.
1 3 4 7 11 18 ?
1+3 = 4
4+3 = 7
7+11 = 18
11+18 = 29
1 3 4 7 11 18 ?
1+3 = 4
4+3 = 7
7+11 = 18
11+18 = 29
0
Cevabı 29. Dizideki sistemi aramak lazım böyle sorularda. Buradaki sistem, kendinden önce gelen iki sayının toplamı mesela.
0
cevap şov yapmanıza gerek yok:) bu işte mantık hatası yok mu benim sorum o..
0
cevap şov falan yapmamış ki kimse. dizideki mantığı göstermiş. yani cevap: mantık hatası yok. ayrıca zeka dediğin tek yönlü bir kavram değil. bölümünü birincilikle bitirdin diye IQ'nun sonuncu bitirenden daha yüksek olduğu sonucuna varamazsın.
0
ya anlatamıyorum sanırım, IQ sayıların arasındaki bağıntıyı bulmak mı yani? kızılderili bi adamın IQ'su aşırı yüksek olabilir ama rakam göstersen anlamaz, ben buradaki kızılderiliyim, bi kızılın IQ'sunu nasıl ölçeceğiz?
0
Bu sorunun matematik bilgisiyle de alakası yok bu arada. IQ testlerinde görsel zekayı, ileriyi görmeyi, problem çözmeyi, hızlı düşünmeyi amaçlıyorlar. Bu sadece bir örnek, diğer sorulara gittikçe farklılıkları görebilirsin. İnternetteki testler birbirinin kopyası sorulardan oluşuyordur bu arada, elbette özgün değildir.
Sen okulunu burslu okuyup birincilikle bitirmiş olabilirsin, bunun zeki olmakla da bir alakası yok.
Sen okulunu burslu okuyup birincilikle bitirmiş olabilirsin, bunun zeki olmakla da bir alakası yok.
0
iq ile ilgili diesel1907'nin güzel entryleri var. iq nedir ne değildir fikir verebilir.
0
ölçemezsin. IQ testi de onu ölçebileceğini iddia etmiyor zaten. Mensa da böyle. Bence de çok gıcık bir olay ama adamların olayı zaten "IQ'su yüksek olan insanlar bu soruları çözecek kadar matematik biliyor olmalı" düşüncesinden yola çıkıyor, onu da kendilerine göre basite indirgemişler.
Ben yazılım geliştiriciyim, bak aşağıya bir şey kopyalayacağım ve sana büyük ihtimalle hiyeroglif gibi gelecek. Bunu öğrenmek hiç zor değil mesela, biraz zaman ayırınca öğrenirsin. Ama IQ testindeki sorulara ne kadar çalışsan da belirli bir yüzdeyi geçemiyorsun. En azından ben geçemiyorum. Ha aptal mıyım, bence değilim.
Aslında iki satır girinti var ama ekşiduyuru hepsini tek bir yere topluyor, iyice Çince gibi gelecek böyle ama örnek vermek için kopyalıyorum yine de.
exports.indexOnly = function(req, res, next) {
jwt.verify(req.cookies.userToken, "meTsje39((22^ddkiicYTokYken", function(err, decoded) {
if (err) {
next();
} else {
// no err, login successful
if (decoded.id) {
req.id = decoded.id;
req.iat = decoded.iat;
res.redirect("localhost");
} else {
res.send("Error occured");
}
}
});
};
Bu da başka bir kod bloğu.
app.get('/comments1', function(req, res) {
userM.where('id', 1).fetchAll({
withRelated: ['comments']
}).then(function(data) {
data = data.toJSON();
res.send(data);
});
});
100 milyonda birlik dilime de girsen (öyle bir dilim yok gerçi) senin dediğin olmayacak zaten dünyada, çünkü pratik değil ve kısa süreli çözüm sağlamaz. Bana sorarsan dünyadaki tüm ülkelerin şuanda fosil yakıtları bırakıp tüm parayı yenilenebilir enerjiye ve uzay teknolojisine gömmesi lazım ama bu kısa vadeli çözüm sağlamaz. İnsanlar hemen istiyor. Hemen.
(bkz: mediyokrasi)
Ben yazılım geliştiriciyim, bak aşağıya bir şey kopyalayacağım ve sana büyük ihtimalle hiyeroglif gibi gelecek. Bunu öğrenmek hiç zor değil mesela, biraz zaman ayırınca öğrenirsin. Ama IQ testindeki sorulara ne kadar çalışsan da belirli bir yüzdeyi geçemiyorsun. En azından ben geçemiyorum. Ha aptal mıyım, bence değilim.
Aslında iki satır girinti var ama ekşiduyuru hepsini tek bir yere topluyor, iyice Çince gibi gelecek böyle ama örnek vermek için kopyalıyorum yine de.
exports.indexOnly = function(req, res, next) {
jwt.verify(req.cookies.userToken, "meTsje39((22^ddkiicYTokYken", function(err, decoded) {
if (err) {
next();
} else {
// no err, login successful
if (decoded.id) {
req.id = decoded.id;
req.iat = decoded.iat;
res.redirect("localhost");
} else {
res.send("Error occured");
}
}
});
};
Bu da başka bir kod bloğu.
app.get('/comments1', function(req, res) {
userM.where('id', 1).fetchAll({
withRelated: ['comments']
}).then(function(data) {
data = data.toJSON();
res.send(data);
});
});
100 milyonda birlik dilime de girsen (öyle bir dilim yok gerçi) senin dediğin olmayacak zaten dünyada, çünkü pratik değil ve kısa süreli çözüm sağlamaz. Bana sorarsan dünyadaki tüm ülkelerin şuanda fosil yakıtları bırakıp tüm parayı yenilenebilir enerjiye ve uzay teknolojisine gömmesi lazım ama bu kısa vadeli çözüm sağlamaz. İnsanlar hemen istiyor. Hemen.
(bkz: mediyokrasi)
0
iyi de IQ testlerinin tamamı bu tür sayı dizinleri arasındaki ilişkilerden oluşmuyor ki. çok farklı soru tipleri var, şekiller, bulmacalar vs. çözdüysen daha önce görmüş olmalısın.
kızılderili örneği de çok saçma ayrıca, senin durumunla alakası yok.
fazla kasma bence sen.
kızılderili örneği de çok saçma ayrıca, senin durumunla alakası yok.
fazla kasma bence sen.
0
eksisozluk.com
şu entry içini rahatlatır umarım :p
eksisozluk.com
bu entry de yalnız olmadığını gösterir :d
şu entry içini rahatlatır umarım :p
eksisozluk.com
bu entry de yalnız olmadığını gösterir :d
0
iq testleri zaten kültürel ve etnik durumlara göre düzenleniyor. yani resmi amerikan iq testi ile resmi türkçe iq testi birbirinin çevirisi değil. birinde oliver twist sorulurken diğerinde ömer seyfettin soruluyor.
analitik düşünemiyorsun büyük ihtimalle sen. doktorum, sadece ezberle dönem birinciliği olan kişiler tanıyorum ama sorsan basit bir mantık sorusunu yapamazlar
ayrıca iq testlerinin esas kullanım amacı "uuu çok zekiyim bakalım iq'm kaçmış" değil, bazı hastalıklarda zeka seviyesini belirlemektir.
analitik düşünemiyorsun büyük ihtimalle sen. doktorum, sadece ezberle dönem birinciliği olan kişiler tanıyorum ama sorsan basit bir mantık sorusunu yapamazlar
ayrıca iq testlerinin esas kullanım amacı "uuu çok zekiyim bakalım iq'm kaçmış" değil, bazı hastalıklarda zeka seviyesini belirlemektir.
0
@kamile necaset'ın dediği gibi eksisozluk.com linkinde diesel1907 durumu güzel özetlemiş. iq'umdan şüphe edenler yumruklarımın tadına bakabilir:) şaka şaka iq'nuz bol olsun teşekkürler.
0
Örnekte verdiğin fibonacci dizisi. Gördüğün gibi hem genel kültür hem de kendin bakarak anlayabilirsin.
Okulu birincilikle bitirmiş olman zeki olduğun anlamına gelmez. Zeka testlerinde de evet buna benzer sorular soruluyor. Sadece sayılarla değil, şekillerle de ilgili oluyor bunlar. Belirli bir düzen içerisinde bir şeyler veriliyor ve daha sonra boş bir alan bırakılıyor sen de bu düzeni anlayıp boş alana gelmesi gereken şeyi buluyorsun.
Bu arada IQ testlerinde 4 işlem dışında hiçbir matematiksel şey yer almıyor.
Okulu birincilikle bitirmiş olman zeki olduğun anlamına gelmez. Zeka testlerinde de evet buna benzer sorular soruluyor. Sadece sayılarla değil, şekillerle de ilgili oluyor bunlar. Belirli bir düzen içerisinde bir şeyler veriliyor ve daha sonra boş bir alan bırakılıyor sen de bu düzeni anlayıp boş alana gelmesi gereken şeyi buluyorsun.
Bu arada IQ testlerinde 4 işlem dışında hiçbir matematiksel şey yer almıyor.
0
o değil de çekiç çikolata jack daniels çikolata adamı senmişsin, iq testiyle ilgili sorunla beraber çok şeyi açıklıyor bu :)
0
60 saniye buna bakip hicbir sey anlamiyosan icinde bulundugun sartlari da yazmissin biraz gerizekalisin demek ki.
0
* bölüm birincisi olman, zekanın yüksek olduğunu göstermez. (belki biraz safsındır ama deli gibi çalışıyorsundur? belki diğerleri çok aptal ?)
* iq testinden düşük alman, zeki olmadığını göstermez. çünkü senin de belirttiğin gibi bu testler genelde belirli tip "zeka"yı ölçüyor.
* iq testinden düşük alman, zeki olmadığını göstermez. çünkü senin de belirttiğin gibi bu testler genelde belirli tip "zeka"yı ölçüyor.
0
tolga asp
bir arkadaş kıbrıs'ta lisans okudu fakat diplomasını henüz almadı. şimdi tekrar lys'ye girip lisans okursam (veya aöf) tecil hakkım oluyor diye tutturdu, ben mümkün değil dedim ama aöf'e sordum oluyormuş dedi. adam haziran'da mezun oldu ve şimdi aöf okuyor. şubeye falan gidip işlem yapmadı. bakaya k
bir arkadaş kıbrıs'ta lisans okudu fakat diplomasını henüz almadı. şimdi tekrar lys'ye girip lisans okursam (veya aöf) tecil hakkım oluyor diye tutturdu, ben mümkün değil dedim ama aöf'e sordum oluyormuş dedi. adam haziran'da mezun oldu ve şimdi aöf okuyor. şubeye falan gidip işlem yapmadı. bakaya kalacaksın yaka paça askere alacaklar diyorum yok diyor 2 yere sordum eminim.
yahu lisans mezunu birinin yüksek lisans dışında tecil hakkı olmuyor ki?
yanlış mı biliyorum?
bu kadar emin konuşması benimde kafamı karıştırdı. atladığım bir nokta mı var?
yahu lisans mezunu birinin yüksek lisans dışında tecil hakkı olmuyor ki?
yanlış mı biliyorum?
bu kadar emin konuşması benimde kafamı karıştırdı. atladığım bir nokta mı var?
0
1-c. Bitirdiği okulun dengi veya daha alt seviyedeki bir öğretim kurumuna kayıt yaptıranların askerlikleri ertelenmemektedir.
www.msb.gov.tr
2 yıl zaten tecil hakkı var, tabi kullanmadıysa.
onun dışında yüksek lisans vs yapmadığı sürece tecil hakkı yok.
www.msb.gov.tr
2 yıl zaten tecil hakkı var, tabi kullanmadıysa.
onun dışında yüksek lisans vs yapmadığı sürece tecil hakkı yok.
0
şöyle olabilir.
ilk lisans bitti.
2 yıl tecil var.
o esnada yüksek lisansa formaliteden başlar ve gene o sıra ikinci lisansa başlayabilir.
aynı anda lisans + y. lisans mümkün
ilk lisans bitti.
2 yıl tecil var.
o esnada yüksek lisansa formaliteden başlar ve gene o sıra ikinci lisansa başlayabilir.
aynı anda lisans + y. lisans mümkün
0
doğru biliyorsun ama kıbrısdan diploma almadığı sürece mezun olmaz bü yüzden 2. lisans olarak görünmez.
0
ya ben lan neyse
15 tane 5. sınıf çocuğuna sordum:bu sınıfta bir zeka testi yapılsa ve 16 kişi sıralansa ben ilk 5'te kesinlikle olurum diyen var mı?hepsi parmak kaldırdı.peki ilk 2'de kesinlikle olurum diyen var mı?13'ü parmak kaldırdı. (14 de olabilir)"bence ben 25 yaşına kadar kesinlikle araba sahibi olacağım" di
15 tane 5. sınıf çocuğuna sordum:
bu sınıfta bir zeka testi yapılsa ve 16 kişi sıralansa ben ilk 5'te kesinlikle olurum diyen var mı?
hepsi parmak kaldırdı.
peki ilk 2'de kesinlikle olurum diyen var mı?
13'ü parmak kaldırdı. (14 de olabilir)
"bence ben 25 yaşına kadar kesinlikle araba sahibi olacağım" diye düşünenler kimler?
hepsi parmak kaldırdı.
ben yetişkin olduğumda bugünün parasıyla ayda 10 bin lira maaş alacağım diyen var mı?
14'ü parmak kaldırdı.
bunlar çocuk evet, ama çok da küçük değiller. aralarında acayip zeki çocuklar var. bu arada tembeli de çalışkanı da olan bir sınıf.
çok ilginç değil mi yahu? umutlu olmaları güzel ama gerçeklerle inşallah yaralanmazlar ilerde.
çocukken hepimiz de böyleydik sanırım.
paylaşmak istedim.
bu sınıfta bir zeka testi yapılsa ve 16 kişi sıralansa ben ilk 5'te kesinlikle olurum diyen var mı?
hepsi parmak kaldırdı.
peki ilk 2'de kesinlikle olurum diyen var mı?
13'ü parmak kaldırdı. (14 de olabilir)
"bence ben 25 yaşına kadar kesinlikle araba sahibi olacağım" diye düşünenler kimler?
hepsi parmak kaldırdı.
ben yetişkin olduğumda bugünün parasıyla ayda 10 bin lira maaş alacağım diyen var mı?
14'ü parmak kaldırdı.
bunlar çocuk evet, ama çok da küçük değiller. aralarında acayip zeki çocuklar var. bu arada tembeli de çalışkanı da olan bir sınıf.
çok ilginç değil mi yahu? umutlu olmaları güzel ama gerçeklerle inşallah yaralanmazlar ilerde.
çocukken hepimiz de böyleydik sanırım.
paylaşmak istedim.
0
Ben de 5.sınıfta aşağıdakine sahip olacağımı zannediyordum. Olur öyle, fazla şeyapmamak lazım.
www.monashetrading.com
www.monashetrading.com
0
ilkokul 5'teyken, 25 yaşındayken ev araba sahibi, evli biri olacağımı düşünürdüm. hiçbiri olmadı.
0
sorular sosyal baskıya kurban gitmiş.
bu sorulara dürüst cevap alamazsın.
dün açtığım bir duyuruda aynısı benim başıma da geldi.
bu sorulara dürüst cevap alamazsın.
dün açtığım bir duyuruda aynısı benim başıma da geldi.
0
sadece parmak kaldırmış olmak için de kaldırabilirler. böyle bir şeyden sonuç çıkartılamaz bence.
0
İlginç değil. Çocuklar, hayalleri var. Belki ulaşırlar.
Niye hedeflerini düşük tutmalarını bekliyorsunuz?
Ne demelerini bekliyorsunuz?
Ben KPSS'ye çalışıp memur olacağım, bütün gün yatacağım. 2000-3000 maaş alacağım. Ne uzayıp ne kısalacağım mı?
Hepsine neden 1500 lira maaşla işe başlayacak muamelesi yapıyorsunuz?
O çok parlak olmayanlar bile polis, asker, hemşire olup 25 yaşında arabasını alabilir. Babasından dükkan kalacak olabilir.
15 tane 5. sınıf özel okul mu?
Gerçeklerle yaralanmazlar. Hayallerini erteleyip çabalamaya devam ederler. İçinizden sadece 1'i başaracak deyip şimdiden pes ettirmeye, kimseyi karamsarlığa sürüklemenin gereği yok.
Niye hedeflerini düşük tutmalarını bekliyorsunuz?
Ne demelerini bekliyorsunuz?
Ben KPSS'ye çalışıp memur olacağım, bütün gün yatacağım. 2000-3000 maaş alacağım. Ne uzayıp ne kısalacağım mı?
Hepsine neden 1500 lira maaşla işe başlayacak muamelesi yapıyorsunuz?
O çok parlak olmayanlar bile polis, asker, hemşire olup 25 yaşında arabasını alabilir. Babasından dükkan kalacak olabilir.
15 tane 5. sınıf özel okul mu?
Gerçeklerle yaralanmazlar. Hayallerini erteleyip çabalamaya devam ederler. İçinizden sadece 1'i başaracak deyip şimdiden pes ettirmeye, kimseyi karamsarlığa sürüklemenin gereği yok.
0
tchuck
arkadaşlar selam, navicat sanırım program dünyasında gördüğüm, crack'i olmayan ve bulunması mümkün olmayan tek program. bilmiyorum sizde var mı güncel versionlarının ama (mesela ben 8 versionunu bulmuştum mac için, ama öyle bir şey ki kasmaktan işlem yapılmıyor), ben bulamıyorum açıkçası.şimdi, bu a
arkadaşlar selam, navicat sanırım program dünyasında gördüğüm, crack'i olmayan ve bulunması mümkün olmayan tek program. bilmiyorum sizde var mı güncel versionlarının ama (mesela ben 8 versionunu bulmuştum mac için, ama öyle bir şey ki kasmaktan işlem yapılmıyor), ben bulamıyorum açıkçası.
şimdi, bu arkadaşa 149 dolar vermeyi düşünmeye başladım çğünkü sizin de bildiğiniz üzere mysql konusunda en kusursuz, en pratik, en hızlı program bu arkadaş.
size iki şey sormak istiyorum;
1. bu arkadaşı 149 dolardan daha ucuza alabileceğim bir ihtimal var mı? indirim vs. (%20 indirim neyin ne bilim veya ikinci el vs.)
2. bu arkadaşı hiç parasız edinme (ilaçlı) yolu var mı? güncel versionu ama?
3. en az bu arkadaş kadar hızlı, pratik başka tavsiye program var mı? ben hiç bulamadım açıkçası. ve veritabanıyla işlerim gerçekten çok ama çok fazla, o yüzden kesinlikle pratiklikten ve kullanıcı deneyiminden uzak bir program kullanmak istemiyorum.
çok teşekkürler
şimdi, bu arkadaşa 149 dolar vermeyi düşünmeye başladım çğünkü sizin de bildiğiniz üzere mysql konusunda en kusursuz, en pratik, en hızlı program bu arkadaş.
size iki şey sormak istiyorum;
1. bu arkadaşı 149 dolardan daha ucuza alabileceğim bir ihtimal var mı? indirim vs. (%20 indirim neyin ne bilim veya ikinci el vs.)
2. bu arkadaşı hiç parasız edinme (ilaçlı) yolu var mı? güncel versionu ama?
3. en az bu arkadaş kadar hızlı, pratik başka tavsiye program var mı? ben hiç bulamadım açıkçası. ve veritabanıyla işlerim gerçekten çok ama çok fazla, o yüzden kesinlikle pratiklikten ve kullanıcı deneyiminden uzak bir program kullanmak istemiyorum.
çok teşekkürler
0
hangi işletim sistemi ?
mac için sequel pro var
www.sequelpro.com
windows için heidi sql var
www.heidisql.com
mac için sequel pro var
www.sequelpro.com
windows için heidi sql var
www.heidisql.com
0
@tchuck
o kadar uzun zamandır arıyorsun ki bana dert oldu resmen :D
iptorrents'e bakayım dedim, mac için 2 yıl önce eklenen sürümü var (11 diyor) ama yosemite ya da el capitan'da çalışır mı bilmiyorum.
@masa penisi
normalde phpMyAdmin kullanıyorum ben, sequelpro'yu indirip denedim şimdi. Arayüzü gayet güzel ama index düzenleme seçeneği yokmuş, silip baştan eklemen lazım. phpMyAdmin'e göre daha hızlı oluyor işlemler, geçişler hızlı.
hazır duyuruyu görünce ben de değişiklik yapayım dedim, buna bi şans ver derim.
o kadar uzun zamandır arıyorsun ki bana dert oldu resmen :D
iptorrents'e bakayım dedim, mac için 2 yıl önce eklenen sürümü var (11 diyor) ama yosemite ya da el capitan'da çalışır mı bilmiyorum.
@masa penisi
normalde phpMyAdmin kullanıyorum ben, sequelpro'yu indirip denedim şimdi. Arayüzü gayet güzel ama index düzenleme seçeneği yokmuş, silip baştan eklemen lazım. phpMyAdmin'e göre daha hızlı oluyor işlemler, geçişler hızlı.
hazır duyuruyu görünce ben de değişiklik yapayım dedim, buna bi şans ver derim.
0
dedim dedim de kime dedim
Sinema mısırı, bazı gözlükler vb şeyler.. Neler var böyle başka? Birde başlık vardı böyle sanırım.
Sinema mısırı, bazı gözlükler vb şeyler.. Neler var böyle başka? Birde başlık vardı böyle sanırım.
0
oreo
Amerika'da arabanın bagajına doldurup eve depoluyo adamlar bunu, koliyle alıyorlar bildiğin, geçen markette gördüm küçücük paket kaç para :/
Amerika'da arabanın bagajına doldurup eve depoluyo adamlar bunu, koliyle alıyorlar bildiğin, geçen markette gördüm küçücük paket kaç para :/
0
Bir de SSD diskler ve oyunlarda kullanılan şu direksiyon setleri var. Hele ki o setlerin 10 yıldır hiç fiyatı düşmedi, bir teknoloji bu kadar mı ilerlemez, ucuzlamaz arkadaş?
0
yaş pasta..
adam biliyor yılda bir yada iki kere alıcaksın..
özel bi an, paradan kaçamayacaksın :D
şrak! 45 tl D:
adam biliyor yılda bir yada iki kere alıcaksın..
özel bi an, paradan kaçamayacaksın :D
şrak! 45 tl D:
0
bizim burada tesisatçılar en dandik pp boru tesisatını günlük 250 lira fiyatla yapıyorlar. şu an her işimi kendim yapıyorum diyebilirim. dün alçı yaptım, yarın şap atarım vs vs.
0
yaban mersini, kuruyemiş, çekirdek kahve, organik yumurta, deniz/olta balığı, deniz kabukluları, lime limon ilk aklıma gelenler.
0
oğlum bu zincir pizzacılar harbiden fahiş kar ediyorlar lan. reklamlarda gösterdikleriyle alakası yok. pizza +1, hamburgerciler de kola ve kızarmış patates satıyor bildiğin. et namına bir şey yok. isimlerini hamburgerci yerine patatesçi diye değiştirsinler.
0
rakı: sanki viski içiyoruz anasını satayım. bir büyük olmuş 72 lira.
doğum kontrol hapı&prezo: posta başına 1,5-2 lira. sevişmek bile paraynan.
doğum kontrol hapı&prezo: posta başına 1,5-2 lira. sevişmek bile paraynan.
0
neynep
Çeşitli konularda, veb sitelerinden haber bulup derlemem gerekiyor. Ama bu konular, benim kişisel tarihimde gördüğüm bildiğim, neblim feysbukta filan takip ettiğim konular değil. Bazen spesifik, bazen daha geniş. Google'a o geniş keywordu yazınca olmuyor. Rss denen şeyi de yeni öğrendim. Onun bu iş
Çeşitli konularda, veb sitelerinden haber bulup derlemem gerekiyor. Ama bu konular, benim kişisel tarihimde gördüğüm bildiğim, neblim feysbukta filan takip ettiğim konular değil. Bazen spesifik, bazen daha geniş. Google'a o geniş keywordu yazınca olmuyor. Rss denen şeyi de yeni öğrendim. Onun bu iş için bi kısa yolu var mı (türkçe sitelerde pek başarılı değil aramalar)
Yani, yeni siteler keşfetmek olayını nasıl yapıyorsunuz?
Yani, yeni siteler keşfetmek olayını nasıl yapıyorsunuz?
0
reddit çok faydalı.
subreddit denen şeyler var, mesela reddit.com/r/istediğinkelime diye yazıp gidebiliyorsun.
subreddit denen şeyler var, mesela reddit.com/r/istediğinkelime diye yazıp gidebiliyorsun.
0
teşekkür ederim. Kendi genel internet keyfim için güzel bi fikir oldu, sağolunuz. Ama reddit de ingilizçe.
0
firuz
Selam,Wikileaks'te gezerken memlekete ait bir şirketten Hacking Team'e giden mail'de geçen bir ifade.Tam olarak ne yapmaya çalışmışlar?ISP seviyesinde olması sakat, user certificate warning olmayacak olması da sakat...Bu da tüm yazışma:https://www.wikileaks.org/hackingteam/emails/emailid/9849
Selam,
Wikileaks'te gezerken memlekete ait bir şirketten Hacking Team'e giden mail'de geçen bir ifade.
Tam olarak ne yapmaya çalışmışlar?
ISP seviyesinde olması sakat, user certificate warning olmayacak olması da sakat...
Bu da tüm yazışma:
www.wikileaks.org
Wikileaks'te gezerken memlekete ait bir şirketten Hacking Team'e giden mail'de geçen bir ifade.
Tam olarak ne yapmaya çalışmışlar?
ISP seviyesinde olması sakat, user certificate warning olmayacak olması da sakat...
Bu da tüm yazışma:
www.wikileaks.org
0
anlayabildiğim kadarıyla SSL'i olan bir siteye girdiğin zaman servis sağlayıcın trafiği çözümleyerek anlayabileceği hale getirecek (bu sırada arşivleyecek tabi) ve tekrar şifreleyip -olması gerektiği gibi- karşı tarafa iletecek. bu sırada senin tarayıcın da olaya uyanmayacak.
Şifreli trafik yüzünden birçok telekom şirketinin nice planları yalan oldu, o yüzden araya girmeye çalışmak istemeleri çok normal.
okuduğumu yorumladım.
geçen hafta çokça ssl hatası aldım ben bazı sitelere bağlanırken.
LAN?
Şifreli trafik yüzünden birçok telekom şirketinin nice planları yalan oldu, o yüzden araya girmeye çalışmak istemeleri çok normal.
okuduğumu yorumladım.
geçen hafta çokça ssl hatası aldım ben bazı sitelere bağlanırken.
LAN?
0
Hayırsız doğru anlatmış. Bu zaten mümkün ve çalışan bir sistem, SSL-DPI olarak geçiyor. Şöyle anlatayım,
Roket, Firuz'un sunucusuna bağlanıyor. Bu sırada Roket'in sunucusu, bağlananın kesinlikle Roket olduğuna dair 3. parti bir firma tarafından imzalanmış bir sertifika, bir belge paylaşıyor. Dolayısıyla Firuz, gelen dataların Roket'ten değişmeden olduğu gibi geldiğine emin oluyor. Datadaki herhangi bir değişim, sertifikayı bozacağından karşıdaki vatandaşın browser'ında uyarı veriyor.
DPI-SSL ile sen bu sertifikayı bir nevi kaldırıyorsun, datayı inceleyebiliyorsun, değiştirebiliyorsun, ve ardından tekrardan SSL trafği olması için tekrardan mesela X marka senin sertifikan ile sertifikalandırıyorsun. Karşıdaki sunucu da diyor ki, "abi bu paketler roket'ten geliyor gibi görünüyor ama aslında bi yere daha uğramış, bak sertifikalar uyuşmuyor" diyor.
Bu noktada, sertifikan o browser'ın onaylı listesinde yoksa, SSL güven hatası veriyor. Sen istersen riskleri anladım diyerek devam edebilirsin, ya da hiç bağlanmazsın. Dolayısıyla her halükarda böyle bir durumdan haberin olur.
Browser warning'i olmadan bunu yapabilmek için, bağlanan her client'ın browser'larına o X marka 3. parti sertifikayı güvenilir sertifika provider'ları listesine eklemen lazım. O da şöyle olur mesela, TTnet der ki şu ufak yazılımı çalıştırıp şu sertifikayı yüklemezseniz internete çıkamazsınız, herkes de yükler, o zaman onlar her türlü takip ederler. Şu an öyle bir sistem bildiğim kadarıyla şu anda bizde yok. DPI SSL de genelde kurumsal ortamlarda kullanılır, mesela şirket ortamını düşün, her bilgisayara zaten istediğin gibi müdahalen vardır, dolayısıyla çatır çatır her türlü sertifikayı yükletirsin, o şekilde internete çıkarırsın, trafiği de takip edersin.
Roket, Firuz'un sunucusuna bağlanıyor. Bu sırada Roket'in sunucusu, bağlananın kesinlikle Roket olduğuna dair 3. parti bir firma tarafından imzalanmış bir sertifika, bir belge paylaşıyor. Dolayısıyla Firuz, gelen dataların Roket'ten değişmeden olduğu gibi geldiğine emin oluyor. Datadaki herhangi bir değişim, sertifikayı bozacağından karşıdaki vatandaşın browser'ında uyarı veriyor.
DPI-SSL ile sen bu sertifikayı bir nevi kaldırıyorsun, datayı inceleyebiliyorsun, değiştirebiliyorsun, ve ardından tekrardan SSL trafği olması için tekrardan mesela X marka senin sertifikan ile sertifikalandırıyorsun. Karşıdaki sunucu da diyor ki, "abi bu paketler roket'ten geliyor gibi görünüyor ama aslında bi yere daha uğramış, bak sertifikalar uyuşmuyor" diyor.
Bu noktada, sertifikan o browser'ın onaylı listesinde yoksa, SSL güven hatası veriyor. Sen istersen riskleri anladım diyerek devam edebilirsin, ya da hiç bağlanmazsın. Dolayısıyla her halükarda böyle bir durumdan haberin olur.
Browser warning'i olmadan bunu yapabilmek için, bağlanan her client'ın browser'larına o X marka 3. parti sertifikayı güvenilir sertifika provider'ları listesine eklemen lazım. O da şöyle olur mesela, TTnet der ki şu ufak yazılımı çalıştırıp şu sertifikayı yüklemezseniz internete çıkamazsınız, herkes de yükler, o zaman onlar her türlü takip ederler. Şu an öyle bir sistem bildiğim kadarıyla şu anda bizde yok. DPI SSL de genelde kurumsal ortamlarda kullanılır, mesela şirket ortamını düşün, her bilgisayara zaten istediğin gibi müdahalen vardır, dolayısıyla çatır çatır her türlü sertifikayı yükletirsin, o şekilde internete çıkarırsın, trafiği de takip edersin.
0
ISP seviyesinde olması çok kötü olurdu değil mi?
Yazışmalar da Türk olan bir de bizim hedefimiz unknown diyor. Sanki tüm sistemi bunun üzerine kurmak istemişler gibi?
Yazışmalar da Türk olan bir de bizim hedefimiz unknown diyor. Sanki tüm sistemi bunun üzerine kurmak istemişler gibi?
0
Olabilir, zaten polis teşkilatı wikileaks'ten sızan belgelere göre hacking team'in müşterileri arasında. Yani bilmeyen adam haklı olarak "sorun bakalım tüm sistemi nası dinleriz" demiş de olabilir. Teknik olarak çok karmaşık bi iş ama dediğim gibi pratikte mümkün. Atıyorum "bankacılık işlemleri için artık TürkTrust bilmemne sertifikasını sisteminize eklemek zorundasınız" deyip, sonra google.com'dan gelen istekleri bile açıp inceleyip modifiye edip türktrust sertifikası üzerinden devam ettirebilirler, ki yapılmıştı da benzer bir şey: eksisozluk.com
0
seindfeld
Chrome da kapatıyorum facebook u film izliyorum "çat" sağ alttan bilmem ne bilmemneye yorum yaptı, şu msj attı diye bildirim çıkıyor. Nasıl kapatılır bu uyuz etmeye başladı yoktu eskiden böyle bişey.
Chrome da kapatıyorum facebook u film izliyorum "çat" sağ alttan bilmem ne bilmemneye yorum yaptı, şu msj attı diye bildirim çıkıyor. Nasıl kapatılır bu uyuz etmeye başladı yoktu eskiden böyle bişey.
0
sparkle kiddle
insan beyninin objeleri tanımasına ne deniyor, nasıl tanıyor?açıklama: Örneğin annenizin fotoğrafı ters dursa da (baş aşağı) yine onun anneniz olduğunu anlıyorsunuz. Beyin bunu nasıl yapıyor? Bununla ilgili geçirilen işlemlerle ilgili makale olur belgesel olur video olur üzerime atabilecek olan var
insan beyninin objeleri tanımasına ne deniyor, nasıl tanıyor?
açıklama: Örneğin annenizin fotoğrafı ters dursa da (baş aşağı) yine onun anneniz olduğunu anlıyorsunuz. Beyin bunu nasıl yapıyor? Bununla ilgili geçirilen işlemlerle ilgili makale olur belgesel olur video olur üzerime atabilecek olan var mıdır?
Aslında birkaç "terim" yakalayabilsem arayabilirim ama henüz google amcaya da güzelce soramadım.
açıklama: Örneğin annenizin fotoğrafı ters dursa da (baş aşağı) yine onun anneniz olduğunu anlıyorsunuz. Beyin bunu nasıl yapıyor? Bununla ilgili geçirilen işlemlerle ilgili makale olur belgesel olur video olur üzerime atabilecek olan var mıdır?
Aslında birkaç "terim" yakalayabilsem arayabilirim ama henüz google amcaya da güzelce soramadım.
0
çok güzel bir soru sorduğun için tebrik ederim.
anahtar kelimen recognition. tanıma.
İngilizce olur mu?
en.wikipedia.org
www.sciencemuseum.org.uk
Makale buldum : www.sciencedaily.com
Şuanda bilgisayar biliminde çözülmeye çalışılan konulardan biri bu, bunu başarabilen ve bununla ilgili kullanışlı ürünler ortaya çıkarabilenler -şirket veya kişi- milyarlar kazanacak. (bkz: augmented reality) (bkz: social shopping)
Aradığın kelimeler aşağıda, sorduğun sorunun bilgisayar bilimiyle de yakından alakası olduğu için o terimleri de veriyorum. Biraz ararsan güzel şeyler bulursun.
(bkz: object recognition)
(bkz: text recognition)
(bkz: image recognition) (bilgisayara bir resim veriyorsun ve bunun ne resmi olduğunu söylemesini istiyorsun, şuanda bu konuda çok büyük yol kat edildi ama piyasada olan çözümler hala çok ilkel. belki çoktan çözülmüştür, onu bilemiyorum bak.)
anahtar kelimen recognition. tanıma.
İngilizce olur mu?
en.wikipedia.org
www.sciencemuseum.org.uk
Makale buldum : www.sciencedaily.com
Şuanda bilgisayar biliminde çözülmeye çalışılan konulardan biri bu, bunu başarabilen ve bununla ilgili kullanışlı ürünler ortaya çıkarabilenler -şirket veya kişi- milyarlar kazanacak. (bkz: augmented reality) (bkz: social shopping)
Aradığın kelimeler aşağıda, sorduğun sorunun bilgisayar bilimiyle de yakından alakası olduğu için o terimleri de veriyorum. Biraz ararsan güzel şeyler bulursun.
(bkz: object recognition)
(bkz: text recognition)
(bkz: image recognition) (bilgisayara bir resim veriyorsun ve bunun ne resmi olduğunu söylemesini istiyorsun, şuanda bu konuda çok büyük yol kat edildi ama piyasada olan çözümler hala çok ilkel. belki çoktan çözülmüştür, onu bilemiyorum bak.)
0
kupigometa
içlik giymek, kazak giymek kadar normal bir şey.#icligimedokunma#icligimdenelinicek
içlik giymek, kazak giymek kadar normal bir şey.
#icligimedokunma
#icligimdenelinicek
#icligimedokunma
#icligimdenelinicek
0
Beyinleri olmadıklarından moda diye bir şeyin peşinde sürüklenip gidiyorlar...
0
akıllara kemal sunal ve beyaz içliği geldiği için olsa gerek. buz gibi havada kendileri de giyiyor muhtemelen. şahsen ben bakıyorum ne alsam diye.
0
farklı renklerde 4-5 tane bende de var :Ç
bu şimdi biraz da toplumsal bir olay. mesela birisi "ıyyyyy atlet mi giyiyosunuz ıyyyyy" diye 10 sayfa entry girmişti.
başka bir manyak çıkar, "pembe renk pantolonu sadece eşcinseller giyer" der.
ben toplumun dışında yaşadığım için bu tür sorunlarım yok.
bu şimdi biraz da toplumsal bir olay. mesela birisi "ıyyyyy atlet mi giyiyosunuz ıyyyyy" diye 10 sayfa entry girmişti.
başka bir manyak çıkar, "pembe renk pantolonu sadece eşcinseller giyer" der.
ben toplumun dışında yaşadığım için bu tür sorunlarım yok.
0
Sebebi basit. Erkek gucludur guclu adam usumemek icin icine bi sey giymeye ihtiyac duymaz gibi neanderthal dusunce tarzi.
0
valla gulen adam askere gitmemistir. bu kadar soyleyeyim.
aralarinda yeterince erkek varsa kisin 10 saat -10 santigrat derecede disarida icliksiz dursun.
aralarinda yeterince erkek varsa kisin 10 saat -10 santigrat derecede disarida icliksiz dursun.
0
soğuk, erkeklik dinlemez.
buna gülenler, soğuğu tam anlamıyla yaşamamıştır.
karasal iklimin kışın getirdiklerini tatmaları gerek.
buna gülenler, soğuğu tam anlamıyla yaşamamıştır.
karasal iklimin kışın getirdiklerini tatmaları gerek.
0
içlik nedir?
beyaz gömleğin altındaki keko atlet gibiyse kötü. onun dışında dert edilecek bir şey değil.
beyaz gömleğin altındaki keko atlet gibiyse kötü. onun dışında dert edilecek bir şey değil.
0
İlgili duyuru için;
www.eksiduyuru.com
Yeri gelmişken. Dün bir konserdeydim üşürken "ulan kesin içlik alıcam artık" diye geçiriyordum kafamdan ki, sağda solda mini şortlu kızlar belirdi. Nasıl ya nasıl.
www.eksiduyuru.com
Yeri gelmişken. Dün bir konserdeydim üşürken "ulan kesin içlik alıcam artık" diye geçiriyordum kafamdan ki, sağda solda mini şortlu kızlar belirdi. Nasıl ya nasıl.
0
valla ben giyiyorum senelerdir, kimse gülmedi. neden gülüyorlar ki? erkek diye soğuk işlemiyor mu sanıyorlar? saçmaymış, içliğe gülenle çok senli benli olmamak gerek bence.
0
bohr atom modeli +1
sivilde isterse giymesin erkeklik yapıp da gelsin askerde giymesinde görelim
sivilde isterse giymesin erkeklik yapıp da gelsin askerde giymesinde görelim
0
o gülen bişey kafalı ankrada -17 de içliksiz nöbet tutsun da öyle konuşsun. isteyen istediğini giyer kimsenin giydiğine kimse gülemez.
0
dedeminki gibiyse ben de gülerim.
motor, outdoor sitelerinden alındıysa, kimse gülmez.
özellikle de o ded içliğinin bisiklet yakası gömlek altından görünüyor ve topaklamışsa, vay haline.
motor, outdoor sitelerinden alındıysa, kimse gülmez.
özellikle de o ded içliğinin bisiklet yakası gömlek altından görünüyor ve topaklamışsa, vay haline.
0
Ben kisin en sert zamaninda bile giymem, outdoor aktivite disinda iclik giymisligim yoktur, hic de sevmem ama iclik giymeye gulmek de gulunc bir seymis.
0
Bkm mutfak hiyarli baba tiplemesi aklıma geliyor biraz gülüyorum ama ihtiyaç, yapacak birşey yok :)
0
islergucler2
sb.
sb.
0
Sıfır birikimli; yüksek özgüven, ego sahibi barzolar da bunların eseri...
Çevremde çocuğunu övmeyen çok az kişi var. Konuyla alakası olmadığı halde bir bakıyorsun muhabettin arasına "Benim çocuk 3 yaşında ama yaşıtlarından farklı, diferansiyel denklem çözüyor.", "Efe 1 yaşında ama okumayı söktü, acayip zeki bir çocuk.", "Kızım yedi yaşında yeni gezegen keşfetti." gibi laflar sokuyorlar. Bir gün dayanamayıp birini ayar delisi yapacam o olacak.
2.bp.blogspot.com
Çevremde çocuğunu övmeyen çok az kişi var. Konuyla alakası olmadığı halde bir bakıyorsun muhabettin arasına "Benim çocuk 3 yaşında ama yaşıtlarından farklı, diferansiyel denklem çözüyor.", "Efe 1 yaşında ama okumayı söktü, acayip zeki bir çocuk.", "Kızım yedi yaşında yeni gezegen keşfetti." gibi laflar sokuyorlar. Bir gün dayanamayıp birini ayar delisi yapacam o olacak.
2.bp.blogspot.com
0
Şu hayatta yapabildikleri tek şeyin o çocuk olduğunu düşünüyorum ki bence onu da iyi yapamıyorlar. Görünce gırtlaklamak istediğim çok alpcan, berilsu var.
0
uçlarda yaşayan iki tip ebeveyn tipi var, biri çocuğuyla hiç ilgilenmiyor, diğeri de aşırı rekabetten kafayı yiyor, çocuk yarış atına dönüyor. (çocuğumun IQ'su 500 çıktı, çocuğum çok zeki, bizim çocuk üstün zekalı çıktı, vb).
birinci tip komple hayvan tamam da, ikincisi de iyi değil. ben bunu mail yollarken aşağıya "bilmemnere mezunu yük. müh.. ddh. dhdhf. dhfh. bilmemkim bilmemney" diye yazanlara benzetiyorum. hayatta tek övünebileceğin şey bu mu lan, bu mu?
bunun arasının olması lazım. ilk çocuk cahil olurken ikincisi bencil oluyor, ikisi de kötü bence. cahil adamın hem kendine hem başkasına, bencilin de kendi hariç herkese zarar verme ihtimali var.
birinci tip komple hayvan tamam da, ikincisi de iyi değil. ben bunu mail yollarken aşağıya "bilmemnere mezunu yük. müh.. ddh. dhdhf. dhfh. bilmemkim bilmemney" diye yazanlara benzetiyorum. hayatta tek övünebileceğin şey bu mu lan, bu mu?
bunun arasının olması lazım. ilk çocuk cahil olurken ikincisi bencil oluyor, ikisi de kötü bence. cahil adamın hem kendine hem başkasına, bencilin de kendi hariç herkese zarar verme ihtimali var.
0
Ebeveyn cocugunu asiri derecede sever, normali budur. Binlerce yil once de boyleydi. Boyle de olmali.
0
Hadi tapanlardan olmayalim diye hic ilgilenmeyelim...
Anneniz boyleydi ister kabullebin ister kabul etmeyin. Asiri simartildiniz..
Anneniz boyleydi ister kabullebin ister kabul etmeyin. Asiri simartildiniz..
0
bir ailenin çocuğunu çok sevmesi ile çok şımartması arasındaki ince çizgiyi bilmesi gerekir. çünkü çocukken hoş karşılanan şımarıklık ilerki yaşlarında saygısızlığa dönüşecek ve bu da hiç hoş karşılanmayacak.
0
Aman ha sakın laf etmeyin öylelerine. Sizin kıskandığınızı falan zannederler ahahsdfshsg Çağımız gösteriş çağı.
0
bana yansıtmadıkları sürece sorun yok. bana yansıtmalarından kastım "çocuğum şöyle zeki, böyle zeki, muhteşem" filan demesinler çocuktan da onlardan da soğurum. zaten öyle diyenlerin çocukları da şımarık olur. çoluklu çocuklu tüm arkadaşlarımı listelerimden sildim, dk başı fotoğraf paylaşıyorlar. spamlediler her yeri.
0
Ben de ozguvenli çocuk adi altinda şımarık veletler yetistirmelerinden cok rahatsiz oluyorum. cocuklarini oncelikle disiplin oz denetim konusunda guclendirseler ozguven de buna paralel gelisecek zaten.
Yani etrafi dagitan cevreye saygisiz belli noktalarda durmasi gerektigini ogrenmemis bir suru simarik sozde ozgur cocuk dolu ortalik.benim cocuguma kimse bir sey diyemez mantigiyla bakan bu ebeveynlere gercekten cok kiziyorum.
Cocugunu sevmek ayri bi sey isterse tapsin ama bu sekilde degil.
Yani etrafi dagitan cevreye saygisiz belli noktalarda durmasi gerektigini ogrenmemis bir suru simarik sozde ozgur cocuk dolu ortalik.benim cocuguma kimse bir sey diyemez mantigiyla bakan bu ebeveynlere gercekten cok kiziyorum.
Cocugunu sevmek ayri bi sey isterse tapsin ama bu sekilde degil.
0
çok kötü, bi bk bildikleri yok çocuk yetiştirmek hakkında. bana yansıtmasalar da çocuğuma yansır diye düşünüyorum ben öyle davranmadığım için, ilerde anlar ancak.
0
çocuğum olmadığı için net bişey diyemiyorum ama dışarıdan malca görünüyor umarım öyle olmam
0
ebeveynler hakkında bir şey düşünmek istemiyorum da çocuklar için üzülüyorum. fiziksel ve duygusal olarak çocuğu ihmal etmek ne kadar zarar veriyorsa, iyi şeylerin aşırı verilmesi, çocuğa tapmak filan da o kadar zarar veriyor.
0
@sour
Binlerce yil onceki her sey ile iliskilendirmemize gerek yok. Zaten "cocuga tapmak" cok genis bir tabir, nasil tapmak? Cocuga tapmak 13 yasinda cocuga surat teknesi almak ise aptallik bence de.
Binlerce yil onceki her sey ile iliskilendirmemize gerek yok. Zaten "cocuga tapmak" cok genis bir tabir, nasil tapmak? Cocuga tapmak 13 yasinda cocuga surat teknesi almak ise aptallik bence de.
0
onlar yüzünden büyük-küçük ayrımı bilmeyen, ilgi odağı olmadığında yetişkinlerin lafını bölmekten çekinmeyen yaratıklar çıkıyor ortaya, kuzenimden biliyorum.
0
bu konuda biraz acımasız dusunuyorum ben. bana göre bu, cocuk üzerinden kendini konumlandirmaktir.
''bakın ben yaptım, benim gibi bir insandan baskası beklenemezdi zaten. süper bişiy yaptim ben. benim genlerimi taşıyor''
gibi :)
''bakın ben yaptım, benim gibi bir insandan baskası beklenemezdi zaten. süper bişiy yaptim ben. benim genlerimi taşıyor''
gibi :)
0
Gördüğüm zaman inanılmaz sıkıntı basıyor, gösterilen her resim-fotoğraf-videoyu "Ay tatlım ne şekerrrr ne akıllııı ebet ebet" tepkileriyle karşılamakta inanılmaz güçlük çekiyorum. Hafiften tiksindiriyor beni böyle aileler.
Bir yandan da deli gibi korkuyorum, henüz çocuğum yok, acaba hormonlar falan insanın akli dengesini mi karıştırıyor? Çocuğun oldu mu bu moda mı geçiyorsun otomatikman? Allah'ım inşallah öyle değildir, sübhaneke dinimiz amin.
Bir yandan da deli gibi korkuyorum, henüz çocuğum yok, acaba hormonlar falan insanın akli dengesini mi karıştırıyor? Çocuğun oldu mu bu moda mı geçiyorsun otomatikman? Allah'ım inşallah öyle değildir, sübhaneke dinimiz amin.
0
0
Şurada yazıp bu tiplere giydirenlerin aynen o eleştirdiği anne baba tipinde olacağını düşünüyorum. Hatta daha da beteri olacaklar bence.
Tapmaktan kasıt çok sevmekse, o insanlara saygı duyuyorum.
Tapmaktan kasıt "benim çocuğum süper" tavrı ise, gülüp geçiyorum.
Tapmaktan kasıt çocuğunun kölesi olmak, ipleri çocuğun eline bırakmak ve her isteğini yerine getirmek ise, çok üzülüyorum lan. O çocuklara o kadar yazık ki.
Tapmaktan kasıt çok sevmekse, o insanlara saygı duyuyorum.
Tapmaktan kasıt "benim çocuğum süper" tavrı ise, gülüp geçiyorum.
Tapmaktan kasıt çocuğunun kölesi olmak, ipleri çocuğun eline bırakmak ve her isteğini yerine getirmek ise, çok üzülüyorum lan. O çocuklara o kadar yazık ki.
0
23 nisanda niye benim çocuğum arkada duruyo diye kavga çıkarırlar. fotoğraf çekmek için birbiri ile boğuşurlar. nefreti duyuyorum.
0
boş teneke çok ses çıkarır diyorum. çocuklarından başka başarıları yok. ayrıca bu ailelelerin çocuklarıyla çok ilgilendiklerini de düşünmüyorum. sadece BENİM ÇOCUĞUM blabbla demeyi ilgilenmek sanıyorlar. birisi çocuğundan başarılıysa kendini mağlup hissediyor mesela
0
Çocuğu sosyal kalkan olarak kullanıyor özellikle yeni nesil anneler.
0
@eksi sozluk e bir daha geldim'e katılıyorum. Sevmek ayrı, totemleştirmek ayrı. Herkes için söylenmez tabii ama en katı karşıtlarından biri iki yıl önce çocuğu altı aylıkken sabahın köründe "Bugün de altımıza sıçamadık" diyerek hem bebeğinden birinci çoğul şahıs olarak söz etmesinden hem de (belki haklı olarak) basit şeylerden panik halinden dolayı üzülmüştüm. Çocuğu hakkında "Yapamadık, ettik" tarzı konuşan bir kadın için bireyselliğini kaybettiği için üzülürüm. Böyle bir planım yok, istemiyorum da, anaç değilim ama öyle bir gün gelirse, ödüm kopuyor sevgilimi/kocamı sıfıra indirip tüm sevgimi çocuğa vermekten, çocuğa aşık gibi davranmaktan, kocanın aşkını çocuğa yönlendirmekten ama korka korka o hale girebilirim de, belki hormonların yönettiği bir süreçtir, her şey o haliyle daha mantıklı görünüyordur. Belki şu an düşünemiyorumdur.
Bir de belki bu da bir nevi mahalle baskısıdır. Düşün ki arkadaşlarınla oturuyorsun, hepsi çoluk çocuk sahibi. Sen de artık çoluklu ve çocuklu insanlarla görüşüyorsun. Biri çıkıyor "Benimki iki yaşında takla atmayı öğrendi, çok büyük sporcu olacak" diyor. Diğeri çıkıp "Benimki de o kadarken, dünya haritasında ülkelerin yerini ezberledi" deyiveriyor. Sonra ikisi de senin düz çocuğuna ve sana acıyarak bakıyor olabilirler. Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş, kırk kere söylersen inanılır da. İlk başta bilirsin onların abarttığını, sonrasında "Herkes abartıyor olamaz" deyip kendi "normal" çocuğunda bir özellik aramaya başlayabilirsin. O da bir o sosyal ortamda hayatta kalma adaptasyonu olabilir. Herkes çocuğu hakkında bir şey söylerken, seninki aptal olamaz ya! Gavurların "mom's guilt" dediği bir kavram var. Örneğin, işe giderken "Ben ne biçim anneyim, çocuklarımı evdeki bir yabancıya bıraktım, buralara geldim" ya da kırk yılın başı kocasıyla başbaşa bir yere gidip "Çocuğumu kendi zevkim için nasıl bırakırım" gibi mantıklı düşündüğünde gereksiz görünen şeyleri suçluluk olarak yüklenebiliyorlar. Belki, çevrendekilerin çocuğu bu kadar özelken insan içinden "Herkesin çocuğu böyleyken, ben nasıl kötü bir ebeveynim ki, çocuğumun içindeki özelliği diğerleri gibi nasıl çıkaramadım" diye düşündüklerinde suçluluk duyuyor olabilirler ve karşı bir savunma mekanizması da olabilir o sürüye katılmak.
Sonuçta üzücü çocuğa insanüstüymüş gibi davranıp onun sırtına yük yüklemek ama çok kişi yaptığına göre bir kaynağı ve bir nedeni olsa gerek.
Bir de belki bu da bir nevi mahalle baskısıdır. Düşün ki arkadaşlarınla oturuyorsun, hepsi çoluk çocuk sahibi. Sen de artık çoluklu ve çocuklu insanlarla görüşüyorsun. Biri çıkıyor "Benimki iki yaşında takla atmayı öğrendi, çok büyük sporcu olacak" diyor. Diğeri çıkıp "Benimki de o kadarken, dünya haritasında ülkelerin yerini ezberledi" deyiveriyor. Sonra ikisi de senin düz çocuğuna ve sana acıyarak bakıyor olabilirler. Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş, kırk kere söylersen inanılır da. İlk başta bilirsin onların abarttığını, sonrasında "Herkes abartıyor olamaz" deyip kendi "normal" çocuğunda bir özellik aramaya başlayabilirsin. O da bir o sosyal ortamda hayatta kalma adaptasyonu olabilir. Herkes çocuğu hakkında bir şey söylerken, seninki aptal olamaz ya! Gavurların "mom's guilt" dediği bir kavram var. Örneğin, işe giderken "Ben ne biçim anneyim, çocuklarımı evdeki bir yabancıya bıraktım, buralara geldim" ya da kırk yılın başı kocasıyla başbaşa bir yere gidip "Çocuğumu kendi zevkim için nasıl bırakırım" gibi mantıklı düşündüğünde gereksiz görünen şeyleri suçluluk olarak yüklenebiliyorlar. Belki, çevrendekilerin çocuğu bu kadar özelken insan içinden "Herkesin çocuğu böyleyken, ben nasıl kötü bir ebeveynim ki, çocuğumun içindeki özelliği diğerleri gibi nasıl çıkaramadım" diye düşündüklerinde suçluluk duyuyor olabilirler ve karşı bir savunma mekanizması da olabilir o sürüye katılmak.
Sonuçta üzücü çocuğa insanüstüymüş gibi davranıp onun sırtına yük yüklemek ama çok kişi yaptığına göre bir kaynağı ve bir nedeni olsa gerek.
0
eyyar
internette gezerken her açılan sayfada reklam videosu çıkıyor(çoğu zaman reklamdan da öte bir garip timsah videosu). Laptop a format attırdım ,değişen bi şey yok. Modem yada TTNET hattımda virus varsa nasıl temizlenir , daha önce yapan var mı ?
internette gezerken her açılan sayfada reklam videosu çıkıyor(çoğu zaman reklamdan da öte bir garip timsah videosu). Laptop a format attırdım ,değişen bi şey yok. Modem yada TTNET hattımda virus varsa nasıl temizlenir , daha önce yapan var mı ?
0
eger formattan sonra oturum aciyorsan tarayicinda da olabilir. tum ayarlari geri cekiyor cunku. dedigin gibiyse once arkadaki delige igne falan sokup reset at. olmadi sitesinden firmware at.
0
3637 senedir bilgisayar kullanirim modemde viruse denk gelmedim.
Formattan sonra kurdugun programlarla alakalidir veya format dedigin sistem geri yukleme falandir.
Formattan sonra kurdugun programlarla alakalidir veya format dedigin sistem geri yukleme falandir.
0
modemi sabunla, olmazsa çamaşır suyuna yatır bir gün.
0
modem'in içindeki virüs için firmware'i yeniden yazman lazım, belki fabrika ayarlarına dön dersen faydası olabilir.
0
modemde virüs olmaz.
aynı ofiste çalıştığım bi eleman vardı. word'de yazdığı bi şeyi bana göndermesini istemiştim o da yazıyı kopyalamış fareyi söküp getirmişti ''abi kopyaladım al''diye. o aklıma geldi nedense. :)
aynı ofiste çalıştığım bi eleman vardı. word'de yazdığı bi şeyi bana göndermesini istemiştim o da yazıyı kopyalamış fareyi söküp getirmişti ''abi kopyaladım al''diye. o aklıma geldi nedense. :)
0
modeme de virüs girebilir evet. www.bleepingcomputer.com
senin sorunun büyük ihtimalle çok daha basit bir şeyden kaynaklanıyor bence. neler kullanıyorsun? formattan sonra eski sistemi komple geri mi yükledin? tarayıcıyı kurduktan sonra eski tarayıcı ayarlarını geri getirdin mi? hangi eklentileri kurdun? sorun yeni kurulumdan sonra ne zaman başladı? bilgisayarına takılı bir harici veri kaynağı var mı? (harici disk, usb bellek, vb)
senin sorunun büyük ihtimalle çok daha basit bir şeyden kaynaklanıyor bence. neler kullanıyorsun? formattan sonra eski sistemi komple geri mi yükledin? tarayıcıyı kurduktan sonra eski tarayıcı ayarlarını geri getirdin mi? hangi eklentileri kurdun? sorun yeni kurulumdan sonra ne zaman başladı? bilgisayarına takılı bir harici veri kaynağı var mı? (harici disk, usb bellek, vb)
0
tchuck
dünyada gözünü karartmış insan mı kalmadı ya?yaptığı bu derece şerefsizce olan birini niçin bir kişi bile çıkıp vurup öldürmüyor, niçin hiçbir aids hastası veya gözü dönmüş biri vurmaya çalışmıyor?
dünyada gözünü karartmış insan mı kalmadı ya?
yaptığı bu derece şerefsizce olan birini niçin bir kişi bile çıkıp vurup öldürmüyor, niçin hiçbir aids hastası veya gözü dönmüş biri vurmaya çalışmıyor?
yaptığı bu derece şerefsizce olan birini niçin bir kişi bile çıkıp vurup öldürmüyor, niçin hiçbir aids hastası veya gözü dönmüş biri vurmaya çalışmıyor?
0
hapse girecek gibi yakın zamanda, tutuklandı dün. baya ağır suçlamalar var.
money.cnn.com
adam resmen kötü karmaya denk geldi...
money.cnn.com
adam resmen kötü karmaya denk geldi...
0
hayirsiz
1-) elini yere vurarak gülen dişlek sarı yüz (varsayılanı é)2-) üzgün ama pek samimi olmayan surat. ekşimsi. sarı renk ama sanırım yeşil, belki mavi de vardı gözlerinin yanında (varsayılanı :i)http://addons.miranda-ng.org/upload/images/1108_41-1-1076974211-pdsf_smileys.jpgüstten dört, soldan üçüncüy
1-) elini yere vurarak gülen dişlek sarı yüz (varsayılanı é)
2-) üzgün ama pek samimi olmayan surat. ekşimsi. sarı renk ama sanırım yeşil, belki mavi de vardı gözlerinin yanında (varsayılanı :i)
addons.miranda-ng.org
üstten dört, soldan üçüncüye benziyor tip olarak. üzgün gibi durmasına rağmen üzüntü için değil de bir cümlenin sonuna koyabileceğiniz türden bir smiley, samimi bir ifadesi yok yani.
2-) üzgün ama pek samimi olmayan surat. ekşimsi. sarı renk ama sanırım yeşil, belki mavi de vardı gözlerinin yanında (varsayılanı :i)
addons.miranda-ng.org
üstten dört, soldan üçüncüye benziyor tip olarak. üzgün gibi durmasına rağmen üzüntü için değil de bir cümlenin sonuna koyabileceğiniz türden bir smiley, samimi bir ifadesi yok yani.
0
ya ben lan neyse
en çok güldüğümü bulamadım ama çok güldüğümle başlayayım:http://9gag.com/gag/aKq4bpbhttp://9gag.com/gag/ao9mp5g
0
Friends SPOILER
www.youtube.com
The IT Crowd SPOILER
www.youtube.com
www.youtube.com
Parks And Recreation SPOILER
www.youtube.com
bunun gibi birkaç video var, canım sıkıldığında bunları izleyip gülüyorum.
www.youtube.com
The IT Crowd SPOILER
www.youtube.com
www.youtube.com
Parks And Recreation SPOILER
www.youtube.com
bunun gibi birkaç video var, canım sıkıldığında bunları izleyip gülüyorum.
0
bobinhoo
Mesela benim bazen soru dikkatimi çekiyor açıyorum hemen, bir bakıyorum adam 5 paragraf (tanesi 10 satırdan) yazı yazmış. hemen senin soracağın soruyu sikeyim diyerek geçiyorum. Ama 50 tane tek satırlık cevaplar olsun onları okurum mesela, birden toplu olunca okuyasım kaçıyor.Size de oluyor mu böyle
Mesela benim bazen soru dikkatimi çekiyor açıyorum hemen, bir bakıyorum adam 5 paragraf (tanesi 10 satırdan) yazı yazmış. hemen senin soracağın soruyu sikeyim diyerek geçiyorum. Ama 50 tane tek satırlık cevaplar olsun onları okurum mesela, birden toplu olunca okuyasım kaçıyor.
Size de oluyor mu böyle şeyler?
Size de oluyor mu böyle şeyler?
0
haha bilmiş olmak suç mu başlığından geldin değil mi? ben de aynıyım. bazen bakıyorum çok cevap falan verilmişse eh okuyayım bari deyip okuyorum.
0
kimisi var paragraf paragraf ayırmış. insanın okuyası geliyor. kimisi de tugla gibi yazıyor, açtıgım gibi kapatıyorum.
0
ilgi alanım karşı cinsle olan ilişkiler olmadığı için "sevgilim terketti / aşk üçgeni / boyum kısa" duyurularını okumuyorum.
diğer her şeyi okurum.
geçen şu aşağıdaki duyurulara cevap vermiştim, özel mesaj atıp "bu kadar uğraşmışsın, teşekkür ederim" diyen bile oldu. okuyan var demek ki.
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
diğer her şeyi okurum.
geçen şu aşağıdaki duyurulara cevap vermiştim, özel mesaj atıp "bu kadar uğraşmışsın, teşekkür ederim" diyen bile oldu. okuyan var demek ki.
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
0
bazen okuyorum, bazen okumuyorum.
duyurunun içeriğinden ziyade o anki işsizlik seviyem, ''yapacak daha iyi bir şeyim yok okuyayım bari'' ve ''enterasan bir şey çıkabilir gibi hissediyorum'' gibi içgüdülerim belirleyici kriterler.
duyurunun içeriğinden ziyade o anki işsizlik seviyem, ''yapacak daha iyi bir şeyim yok okuyayım bari'' ve ''enterasan bir şey çıkabilir gibi hissediyorum'' gibi içgüdülerim belirleyici kriterler.
0
Okumuyorum. İnternette uzun bir yazıyı okuma ihtimalim çok düşük zaten.
0
entrikalı, ilginç hayat hikayeleri varsa okurum. hatta öyle duyuru çok istiyorum bazen özellikle mesai saatlerinde.
0
baba jo
bazı konular hakkında çok şey bilmek ve bunu iyi sunmak halk arasında bilmişlik olarak geçiyor. ukalalıktan farkı bilgiyi karşı tarafı rencide etmeden sunmak, çok şey biliyorum imasında bulunmamak; dimi? (son paragrafa kadarı kişisel dert siktirmelik bir durum, oraya atlasanız da olur)iş yerinde bir
bazı konular hakkında çok şey bilmek ve bunu iyi sunmak halk arasında bilmişlik olarak geçiyor. ukalalıktan farkı bilgiyi karşı tarafı rencide etmeden sunmak, çok şey biliyorum imasında bulunmamak; dimi? (son paragrafa kadarı kişisel dert siktirmelik bir durum, oraya atlasanız da olur)
iş yerinde bir kız var, en baştan takık bana. onun götünün zoruyla geldiği yere ben şıp diye geldim, onun işe girdiğinden beri öğrenemediği her şeyi 4 ayda öğrendim; müdür onun işlerini de bana verdi ondan daha iyi yaptığım için. takık olmakta haklı anlayacağınız, ben olsam ben de takardım.
bu kız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak klişesinin canlı kanlı örneği. sağdan soldan duyduğu şeyleri kendi fikri ve adı gibi eminmişçesine anlatıyor. benim de bu tarz tiplere gıcık olma durumum var, günlük hayatta karşılaştım mı hatasını yüzüne vurmadan duramam. profesyonel hayat ve aynı odada çalıştığım kişi olması sebepleriyle kendisine bu kadar sert girişmedim. artık daha samimiyiz ve ben götünden uydurduğu şeylerin öyle olmadığını sakin bir tavırla aktarıyorum kendisine. daha doğrusu kendisini direkt düzeltmiyorum ama "ya ben şu şu sitede şöyle görmüştüm aslında öyle değilmiş o, şundan şundanmış" diye, hani çok da artislik yapmadan açıklıyorum. bu iddia etmeye devam ediyordu, ben ilk başlarda kanıt olayına girmiyordum. zaman geçtikçe nasıl olsa daha samimi olduk diye kanıt da sunmaya başladım, bu sefer bu "ben de şurada şurada gördüm valla, oranın yalancısıyım" diye çark etmelere başladı. ama asla kesmiyor, sürekli sıkıyor sağa sola.
bugün konu soğuktan açıldı, bu sürekli üşüyorum üşüyorum diyor. haftaya 6 derece düşecekmiş sıcaklık, onu dedi. ortamdaki diğer arkadaş "kar gelsin de en azından hava daha yumuşar" dedi. bu da başladı "yok efendim kar gelince o kadar soğuk olmuyormuş, yavaş olmuyor. saçma bi eski kafalı yorumu o, mikrop ölüyor diye diyorlar yoksa daha soğuk oluyor uydurmayın" diye yüksek perdeden cırladı. ben de liseden kalan coğrafya bilgimle "ya o muhabbet şundan olmuş olabilir; hani yağışlar alçak basınçla gelir ya, yüksek basınca ayaz deriz daha soğuk olur. alçak basınçta hava ılınır, yağmur da hava soğuk olduğu için kar oluyor; kuru soğuktansa kar yağarken o kadar soğuk olmamasının mantığı bu olabilir" dedim. bak allahsızın tekiyim, yine de yemin ederim üslubumun böyle naif ve ironiden uzak olduğuna. bu resmen kompleks yaptı, "biz sanki bilmiyoz coğrafya, kime ne öğretiyon sen, git bilmeyenlere caka sat" diye çıkıştı bana yine yüksek perdeden cırlayarak. benim şalter attı; bu kadar bilmeyen üstüne alınmadı da sen niye alınıp kompleks yaptın lan o zaman demeye getirdim. kompleksi özellikle kullandım bak, ehe. bu cevab veremedi, sonra ortam gerilince arkadaşlar konu değiştirdi falan. lan ben orada kendi fikrimi söyledim, kaç sene geçmiş üzerinden belki külliyen yanlış bir şey diyorum; madem çok biliyorsun söylesene doğrusunu.
bu tartışmadan hemen önce konu ateşti, ben yine kendi bildiğim şekliyle ateş düşürme konusunda compadrito reyizden öğrendiklerimi anlattım bilenden öğrendim diye. 2 dakika konuşmuşumdur ama rahat, tek tek anlattım hangi ateş yükselmesi durumunda neler yapılır falan. kısaca şey dedim, ateş vücudun bağışıklık sisteminin savaştığının göstergesidir; vücuda hasar verme seviyesine gelene kadar vücudu sıcak tutarsak sisteme yardımcı oluruz. eskilerin terletmeye çalışma sebebi de budur, anca sıcaklık tehlikeli boyuta gelirse ya da güneş çarpmalarında soğuk duş vs. iyi gelir dedim. bu yediremedi bu dediklerimi, yok efendim koca karı taktikleriyle sağlık hafife alınmazmış, ciddi şeymiş, bırakın bu işleri demeye getirdi. ben de yine ekledim kendi fikrim değil valla, yetkili abilerden duydum diye ama onun dediğinin üstüne zıt bişey demedim.
biliyorum amk çok uzun oldu ama içimi dökmem lazımdı :/ isteyen bundan sonraki soruyu direkt cevaplayabilir.
şimdi benim bu yaptıklarım bilmişlik mi ukalalık mı? bilmişlik olsa bile tepkiyi hak edecek bir durum mu? durum ne: bildiğim şeyleri kimseye saldırmadan anlattım. hitabet konusunda iyiyim, güzel güzel anlatırım bazı şeyleri; bu açıdan sürekli bilmişlikle suçlanmaya alıştım. üslup olarak çok tepeden anlatmam ama teknik olarak lafı gevelemeden, sağlam kanıtlar kullanarak anlattığım için insanlar şaka yollu da olsa artise bak diye takılırlar. fikrine güvendiğim insanlara özellikle sordum, acaba rahatsız edici bir şey var mı diye ama o tarz bir şey demediler.
olayda bahsi geçen arkadaşın genel hazımsızlığı ve kompleksli oluşu bu tepkiyi vermesinde etkili olsa da genel olarak bu tarz bir yaklaşımla karşılaştığım için sormak istedim. bilmiş olmak, bişeyleri bilmek ve güzel güzel anlatmak suç mu? istesem çok güzel ukala olabiliyorum bak, bilerek ukala davrandığım kişiler de var. aradaki farkı kasıtlı olarak ayarlayabildiğimi düşünüyorum yani, ondan sordum.
okuyanlara özellikle teşekkür ederim.
iş yerinde bir kız var, en baştan takık bana. onun götünün zoruyla geldiği yere ben şıp diye geldim, onun işe girdiğinden beri öğrenemediği her şeyi 4 ayda öğrendim; müdür onun işlerini de bana verdi ondan daha iyi yaptığım için. takık olmakta haklı anlayacağınız, ben olsam ben de takardım.
bu kız bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak klişesinin canlı kanlı örneği. sağdan soldan duyduğu şeyleri kendi fikri ve adı gibi eminmişçesine anlatıyor. benim de bu tarz tiplere gıcık olma durumum var, günlük hayatta karşılaştım mı hatasını yüzüne vurmadan duramam. profesyonel hayat ve aynı odada çalıştığım kişi olması sebepleriyle kendisine bu kadar sert girişmedim. artık daha samimiyiz ve ben götünden uydurduğu şeylerin öyle olmadığını sakin bir tavırla aktarıyorum kendisine. daha doğrusu kendisini direkt düzeltmiyorum ama "ya ben şu şu sitede şöyle görmüştüm aslında öyle değilmiş o, şundan şundanmış" diye, hani çok da artislik yapmadan açıklıyorum. bu iddia etmeye devam ediyordu, ben ilk başlarda kanıt olayına girmiyordum. zaman geçtikçe nasıl olsa daha samimi olduk diye kanıt da sunmaya başladım, bu sefer bu "ben de şurada şurada gördüm valla, oranın yalancısıyım" diye çark etmelere başladı. ama asla kesmiyor, sürekli sıkıyor sağa sola.
bugün konu soğuktan açıldı, bu sürekli üşüyorum üşüyorum diyor. haftaya 6 derece düşecekmiş sıcaklık, onu dedi. ortamdaki diğer arkadaş "kar gelsin de en azından hava daha yumuşar" dedi. bu da başladı "yok efendim kar gelince o kadar soğuk olmuyormuş, yavaş olmuyor. saçma bi eski kafalı yorumu o, mikrop ölüyor diye diyorlar yoksa daha soğuk oluyor uydurmayın" diye yüksek perdeden cırladı. ben de liseden kalan coğrafya bilgimle "ya o muhabbet şundan olmuş olabilir; hani yağışlar alçak basınçla gelir ya, yüksek basınca ayaz deriz daha soğuk olur. alçak basınçta hava ılınır, yağmur da hava soğuk olduğu için kar oluyor; kuru soğuktansa kar yağarken o kadar soğuk olmamasının mantığı bu olabilir" dedim. bak allahsızın tekiyim, yine de yemin ederim üslubumun böyle naif ve ironiden uzak olduğuna. bu resmen kompleks yaptı, "biz sanki bilmiyoz coğrafya, kime ne öğretiyon sen, git bilmeyenlere caka sat" diye çıkıştı bana yine yüksek perdeden cırlayarak. benim şalter attı; bu kadar bilmeyen üstüne alınmadı da sen niye alınıp kompleks yaptın lan o zaman demeye getirdim. kompleksi özellikle kullandım bak, ehe. bu cevab veremedi, sonra ortam gerilince arkadaşlar konu değiştirdi falan. lan ben orada kendi fikrimi söyledim, kaç sene geçmiş üzerinden belki külliyen yanlış bir şey diyorum; madem çok biliyorsun söylesene doğrusunu.
bu tartışmadan hemen önce konu ateşti, ben yine kendi bildiğim şekliyle ateş düşürme konusunda compadrito reyizden öğrendiklerimi anlattım bilenden öğrendim diye. 2 dakika konuşmuşumdur ama rahat, tek tek anlattım hangi ateş yükselmesi durumunda neler yapılır falan. kısaca şey dedim, ateş vücudun bağışıklık sisteminin savaştığının göstergesidir; vücuda hasar verme seviyesine gelene kadar vücudu sıcak tutarsak sisteme yardımcı oluruz. eskilerin terletmeye çalışma sebebi de budur, anca sıcaklık tehlikeli boyuta gelirse ya da güneş çarpmalarında soğuk duş vs. iyi gelir dedim. bu yediremedi bu dediklerimi, yok efendim koca karı taktikleriyle sağlık hafife alınmazmış, ciddi şeymiş, bırakın bu işleri demeye getirdi. ben de yine ekledim kendi fikrim değil valla, yetkili abilerden duydum diye ama onun dediğinin üstüne zıt bişey demedim.
biliyorum amk çok uzun oldu ama içimi dökmem lazımdı :/ isteyen bundan sonraki soruyu direkt cevaplayabilir.
şimdi benim bu yaptıklarım bilmişlik mi ukalalık mı? bilmişlik olsa bile tepkiyi hak edecek bir durum mu? durum ne: bildiğim şeyleri kimseye saldırmadan anlattım. hitabet konusunda iyiyim, güzel güzel anlatırım bazı şeyleri; bu açıdan sürekli bilmişlikle suçlanmaya alıştım. üslup olarak çok tepeden anlatmam ama teknik olarak lafı gevelemeden, sağlam kanıtlar kullanarak anlattığım için insanlar şaka yollu da olsa artise bak diye takılırlar. fikrine güvendiğim insanlara özellikle sordum, acaba rahatsız edici bir şey var mı diye ama o tarz bir şey demediler.
olayda bahsi geçen arkadaşın genel hazımsızlığı ve kompleksli oluşu bu tepkiyi vermesinde etkili olsa da genel olarak bu tarz bir yaklaşımla karşılaştığım için sormak istedim. bilmiş olmak, bişeyleri bilmek ve güzel güzel anlatmak suç mu? istesem çok güzel ukala olabiliyorum bak, bilerek ukala davrandığım kişiler de var. aradaki farkı kasıtlı olarak ayarlayabildiğimi düşünüyorum yani, ondan sordum.
okuyanlara özellikle teşekkür ederim.
0
İlk cümleden sonrasını okumadım "iyi sunmak" hiçbir zaman bilmişlik olarak geçmez. Karşı tarafın bilgisizliğinden faydalanıp, kendi bildiklerini ya da bildiklerini yüze vurmak kısmı bilmişlik/ukalalık oluyor.
0
@nawar, ben ikisinin farklı şeyler olduğunu düşünüyorum. ukalalık kötü bişey, bilmişlik ise her zaman kötü olmak zorunda değil. çocukları bilmiş diye severiz mesela, bilmesi gerektiğinden fazlasını bilen manasında. yaptıklarımın bilmişlik olabileceğinin farkındayım ama bunun kötü bir şey olarak algılanması konusunda itirazım var; onu belirtmek istedim.
0
bilmis ve de ukalasın kıza sinir olmussun ve neresinden vursam diye fırsat kolluyosun. yerinde olsam seni oyle bi dışlardım ki resmen yokmuş gibi hissederdin.
0
"iş yerinde bir kız var, en baştan takık bana. onun götünün zoruyla geldiği yere ben şıp diye geldim, onun işe girdiğinden beri öğrenemediği her şeyi 4 ayda öğrendim; müdür onun işlerini de bana verdi ondan daha iyi yaptığım için. takık olmakta haklı anlayacağınız, ben olsam ben de takardım."
bundan sonrasını okumadım. tavrın üslubun ne kadar dangoz bir herif olduğunu gösteriyor.
bundan sonrasını okumadım. tavrın üslubun ne kadar dangoz bir herif olduğunu gösteriyor.
0
Ayrıca "çirkin", "şapşal" vs. ile de severiz. Çocuklara "bilmiş" dediğimizde onlar için "zeki" ya da "bilgili" demiş olmuyoruz aslında pek. Çizgi var arada. Sevgi amaçlı kullanılan sıfatlar her zaman gerçek anlamı ile kullanılmaz.
TDK:
bilmiş
sf. Her şeyi bilir geçinen, bilgiçlik taslayan.
Örneğin benim şu yaptığım ukalalık.
TDK:
bilmiş
sf. Her şeyi bilir geçinen, bilgiçlik taslayan.
Örneğin benim şu yaptığım ukalalık.
0
@nawar, ben zeki manasında kullanıyor demedim zaten; neden küstahı değil de bilmişi kullanıyoruz çocuklar için, oradan düşün. birine bilmiş dersen hakaret olmaz ama küstah dersen hakaret olur, yanılıyor muyum?
0
@acemi, haklısın aslında dert sikmelik diye belirteyim başta :D
öğle arasında konuşuyoruz, çalışma ortamında bu konulara girmemeye çalışıyorum.
öğle arasında konuşuyoruz, çalışma ortamında bu konulara girmemeye çalışıyorum.
0
hayatıma "yüksek perdeden cırlamak" deyimini?? kattığın için teşekkür ederim.
o değil de ne tipler işe girmiş ben hala bir iş bulamadım kafama göre.
o değil de ne tipler işe girmiş ben hala bir iş bulamadım kafama göre.
0
tam net hatırlayamadım şimdi, olduğu kadar anlatayım. okulun ilk yılı programlama dersindeyim, yanımda oturan bir eleman habire konuşuyor. "geçen hafta c++ öğrendim", "ha linux mu, hiç kullanılmıyor o" gibi şeyler söylüyor. şimdi bu adam bildiğin cahil, bundan bırak yazılım mühendisini, hiçbir şey olmaz. ama "ben hiçbir şey bilmiyorum" demeyi geç, "ben her şeyi biliyorum, hatta üzerine fikir de beyan ediyorum" aşamasına geçmiş.
tr.wikipedia.org
ben cahil insanlarla tartışmaya girmeyi keserek ömrümü yaklaşık 10 yıl uzatmayı başardım, tavsiye ederim. cahil insanla tartışamazsın çünkü, sinirlenince bağırıp seni yener.
tr.wikipedia.org
ben cahil insanlarla tartışmaya girmeyi keserek ömrümü yaklaşık 10 yıl uzatmayı başardım, tavsiye ederim. cahil insanla tartışamazsın çünkü, sinirlenince bağırıp seni yener.
0
hakikaten durumum yok okuyamam hepsini. ama anladım sanırım. kendimden örnek vermek gerekirse merak ettiğim ne varsa hemen öğrenirim. hal böyle olunca bir bilgi birikimi oluyor. örneğin bir konu tartışılırken biliyorsam fikrimi söylüyorum. neyse bir süre sonra baktım bu milletin hoşuna gitmiyor. hoca lakabı takanlar mı dersin dalga geçmeye çalışanlar mı. artık her şeye atlamıyorum. bu sefer fikrim merak ediliyor. daha güzel oluyor. :)
0
biraz olgunlaşmaya ihtiyacın var herkesin hatasını düzeltmeye çalışmak saçma oluyor.
konusulacak insan var konusulmayacak insan var.
cahilse senin için baştan az tut iletişimini.
ben mesela senin gibi tipleri de sevmiyorum direten 3. olsam ortamda ikinizi birbirinize vurarak sustururdum. ne gerek var o kadar ego saçmaya .
sana MFÖ- PEKİ PEKİ ANLADIK isimli şarkıyı yolluyorum
konusulacak insan var konusulmayacak insan var.
cahilse senin için baştan az tut iletişimini.
ben mesela senin gibi tipleri de sevmiyorum direten 3. olsam ortamda ikinizi birbirinize vurarak sustururdum. ne gerek var o kadar ego saçmaya .
sana MFÖ- PEKİ PEKİ ANLADIK isimli şarkıyı yolluyorum
0
Keşke senin gibi daha çok arkadaşım olsa. Bilmediğim şeyleri eksik ya da yanlış söylersem yapıştırsa cevabı, şapa otursam. Gerçi var böyle arkadaşlarım, çeşitli sıklıklarla da şapa oturuyorum ama daha da olabilir, kontenjanı yok bunun. Öğrenmek önemli, saçma bir şey olsa bile önemli. İçinden "He anam he" deyip idare edenden iyidir. İlk an bir "Ben ne aptalmışım" tepkisi verdirse ve anlık moral bozsa da, o bir dakika sürer, öğreneceğin şey kalıcı olur.
Bence yukarıda anlattığın durum ukalalık değil. Eğer tam olarak, olabildiğince nesnel nesnel anlatıyorsan, değerli bir iş arkadaşısın ama yanılma payı bırakıyorum, çünkü tanımıyorum ve bu iki yönden cevabımı etkiliyor. İlki, ukala olup olmadığını bilmiyorum. İkincisi, kendini nesnel anlatabilen bir insan olup olmadığını bilmiyorum, dolayısıyla "Acaba ukala da haberi mi yok" diyorum. Bilgiçlik bence güzel, belgelerle konuşmak daha da güzel ama ek olarak bir de yerli yersiz bir kendine güvenle birleşirse, buna ukalalık diyebiliriz. Belki kıza yaptığın şey ukalalık değil de, onu bayağı bir aşağı görmüşsün kendinden ya da kendini ona göre pek bir üstün görmüşsün; kız somut verilerle süzme salak değilse o kısmı biraz ukala gibi, o kısım rahatsız edici geldi.
O değil de, kar yağınca gerçekten de yumuşuyor mu hava, ben donuyorum bildiğin. Aslında, ekzotermik de bildiğim kadarıyla (yoksa belgeleri isterim), ısıtması gerek teknik olarak ama hiç öyle hissettirmiyor. Vay anasını.
Bence yukarıda anlattığın durum ukalalık değil. Eğer tam olarak, olabildiğince nesnel nesnel anlatıyorsan, değerli bir iş arkadaşısın ama yanılma payı bırakıyorum, çünkü tanımıyorum ve bu iki yönden cevabımı etkiliyor. İlki, ukala olup olmadığını bilmiyorum. İkincisi, kendini nesnel anlatabilen bir insan olup olmadığını bilmiyorum, dolayısıyla "Acaba ukala da haberi mi yok" diyorum. Bilgiçlik bence güzel, belgelerle konuşmak daha da güzel ama ek olarak bir de yerli yersiz bir kendine güvenle birleşirse, buna ukalalık diyebiliriz. Belki kıza yaptığın şey ukalalık değil de, onu bayağı bir aşağı görmüşsün kendinden ya da kendini ona göre pek bir üstün görmüşsün; kız somut verilerle süzme salak değilse o kısmı biraz ukala gibi, o kısım rahatsız edici geldi.
O değil de, kar yağınca gerçekten de yumuşuyor mu hava, ben donuyorum bildiğin. Aslında, ekzotermik de bildiğim kadarıyla (yoksa belgeleri isterim), ısıtması gerek teknik olarak ama hiç öyle hissettirmiyor. Vay anasını.
0
@aychovsky, ciddi ciddi cevap verdiğin için özellikle teşekkür ederim.
ben de senin gibi düşünüyorum, böyle arkadaşlarım olsa da bana bir katkısı olsa diye. hatta en samimi olduğum arkadaşım bu şekilde biri, hatta benden daha sivri dilli ve çatır çutur giydiriyor bana bilmediğim, yarım bildiğim şeyler konusunda. biliyorum ki kötü niyeti yok, hoşuma bile gidiyor.
beni tanımadan yapılabilecek en nesnel yorumu yaptığın için de ayrıca teşekkür ederim. nesnellik konusuna takık biri olduğum için olabildiğince nesnel olmaya çalışıyorum, günlük hayatta dış dünyaya karşı nesnelim ama bir insanın kendi hakkında tamamen nesnel olabileceğine inanmıyorum. başka insanlara sorma sebebim buydu zaten genel tavrımın itici olup olmadığını. ve yine soruda belirttiğim gibi, isteyince gayet ukala olabiliyorum. dünkü olayı ukala olduğum ve olmadığım zamanlardaki tavrım ve üslubumla karşılaştırıp yorum yaptım kendi tavrımla ilgili, ukala olmadığım zamanlardaki gibi davranmaya özellikle dikkat etmiştim zaten. diğer arkadaşlardan da bi tepki gelmedi bana sonra, bu durumdan muzdarip olsalar söylerlerdi diye düşünüyorum.
şimdi nesnel olma zaman: evet kendisi benden -burası önemli- profesyonel anlamda aşağıda bir insan. belirttiğim gibi; işini düzgün yapamıyor, öğrenme kabiliyeti düşük, dikkatsiz ve unutkan. bu 3 konuda da ben ondan daha başarılıyım ve sadece kendi düşüncem değil bu; müdürümüz de aynı şekilde düşünüyor. hem o kız hariç diğer iş arkadaşlarımla bana yüzümüze söyledi, hem de önemli işleri bana teslim ediyor. peki bu "üstünlük" çok önemli bir şey mi, hayır. açıkçası profesyonel olarak üstün olacağıma sosyal olarak üstün olmayı tercih ederim. övünülecek bir yanı yok bunun ama olan durum bu.
şimdi mesela ben bunu belirttim diye dangoz dedi bana gasy, canı sağ olsun. ben bu durumu kendisine çaktırmadım özellikle kırılmasın diye, çünkü dedim ya; onun yerinde ben olsam ben de sinir olurdum bana. ama bu durum bana sürekli giydirmeye çalışmasına sebebiyet vermemeli. o verdiğini düşünüyorsa ben de karşılık vermek gerektiğini düşünürüm, ki henüz ukala tarafımı da görmedi. şimdi niye dangoz ben oldum mesela, ya da niye bilmiş olduğum için suçlu oldum? aynı şeyler çünkü; ikisinde de ortada olan bir gerçeği dışa vurmuş oluyorum, ve bunu yaparken karşı tarafı kırmamaya özellikle dikkat ediyorum. karşı tarafın kendince sebeplerden ötürü kırılması benim söylediğim şeyin niteliğini değiştirmez, bana saldırmasını haklı çıkartmaz.
durumdan çok şikayetçi miyim peki, hayır. biraz geyik olsun diye açmıştım aslında duyuruyu, provokatif şeyler söylediğimin farkındayım. senin ciddi cevabın neticesinde ben de ciddi düşünüp cevap verdim, ki zaten aslında bu konulara kafa yorarım. tonlarca konu var böyle genel geçer fikirler üzerinden şikayetçi olduğum. haksızlık olarak gelen birçok şey var ama bunlar tartışmanın yerinin burası olmadığını biliyorum. bir gün bir zirvede karşılaşırsak uzun uzun tartışma şansımız olur umarım, çok isterim.
hava konusuna bir daha baktım, kimi senin dediğin gibi ekzotermik bi olay var, dışarı ısı veriyor donan sıvı diyor; kimi de diyor ki kar yağdığı için sıcak olmaz, sıcak olduğu için kar yağar. tabii burada bahsedilen sıcak olma durumu 30 derece değil, görece sıcaklık. ekzotermik sebepten haberdar değildim. lütfen bir daha böyle ukala tavırlarla sorularıma cevap verip bana bişey öğretmeye kalkma, coğrafyam 5'ti benim!
ben de senin gibi düşünüyorum, böyle arkadaşlarım olsa da bana bir katkısı olsa diye. hatta en samimi olduğum arkadaşım bu şekilde biri, hatta benden daha sivri dilli ve çatır çutur giydiriyor bana bilmediğim, yarım bildiğim şeyler konusunda. biliyorum ki kötü niyeti yok, hoşuma bile gidiyor.
beni tanımadan yapılabilecek en nesnel yorumu yaptığın için de ayrıca teşekkür ederim. nesnellik konusuna takık biri olduğum için olabildiğince nesnel olmaya çalışıyorum, günlük hayatta dış dünyaya karşı nesnelim ama bir insanın kendi hakkında tamamen nesnel olabileceğine inanmıyorum. başka insanlara sorma sebebim buydu zaten genel tavrımın itici olup olmadığını. ve yine soruda belirttiğim gibi, isteyince gayet ukala olabiliyorum. dünkü olayı ukala olduğum ve olmadığım zamanlardaki tavrım ve üslubumla karşılaştırıp yorum yaptım kendi tavrımla ilgili, ukala olmadığım zamanlardaki gibi davranmaya özellikle dikkat etmiştim zaten. diğer arkadaşlardan da bi tepki gelmedi bana sonra, bu durumdan muzdarip olsalar söylerlerdi diye düşünüyorum.
şimdi nesnel olma zaman: evet kendisi benden -burası önemli- profesyonel anlamda aşağıda bir insan. belirttiğim gibi; işini düzgün yapamıyor, öğrenme kabiliyeti düşük, dikkatsiz ve unutkan. bu 3 konuda da ben ondan daha başarılıyım ve sadece kendi düşüncem değil bu; müdürümüz de aynı şekilde düşünüyor. hem o kız hariç diğer iş arkadaşlarımla bana yüzümüze söyledi, hem de önemli işleri bana teslim ediyor. peki bu "üstünlük" çok önemli bir şey mi, hayır. açıkçası profesyonel olarak üstün olacağıma sosyal olarak üstün olmayı tercih ederim. övünülecek bir yanı yok bunun ama olan durum bu.
şimdi mesela ben bunu belirttim diye dangoz dedi bana gasy, canı sağ olsun. ben bu durumu kendisine çaktırmadım özellikle kırılmasın diye, çünkü dedim ya; onun yerinde ben olsam ben de sinir olurdum bana. ama bu durum bana sürekli giydirmeye çalışmasına sebebiyet vermemeli. o verdiğini düşünüyorsa ben de karşılık vermek gerektiğini düşünürüm, ki henüz ukala tarafımı da görmedi. şimdi niye dangoz ben oldum mesela, ya da niye bilmiş olduğum için suçlu oldum? aynı şeyler çünkü; ikisinde de ortada olan bir gerçeği dışa vurmuş oluyorum, ve bunu yaparken karşı tarafı kırmamaya özellikle dikkat ediyorum. karşı tarafın kendince sebeplerden ötürü kırılması benim söylediğim şeyin niteliğini değiştirmez, bana saldırmasını haklı çıkartmaz.
durumdan çok şikayetçi miyim peki, hayır. biraz geyik olsun diye açmıştım aslında duyuruyu, provokatif şeyler söylediğimin farkındayım. senin ciddi cevabın neticesinde ben de ciddi düşünüp cevap verdim, ki zaten aslında bu konulara kafa yorarım. tonlarca konu var böyle genel geçer fikirler üzerinden şikayetçi olduğum. haksızlık olarak gelen birçok şey var ama bunlar tartışmanın yerinin burası olmadığını biliyorum. bir gün bir zirvede karşılaşırsak uzun uzun tartışma şansımız olur umarım, çok isterim.
hava konusuna bir daha baktım, kimi senin dediğin gibi ekzotermik bi olay var, dışarı ısı veriyor donan sıvı diyor; kimi de diyor ki kar yağdığı için sıcak olmaz, sıcak olduğu için kar yağar. tabii burada bahsedilen sıcak olma durumu 30 derece değil, görece sıcaklık. ekzotermik sebepten haberdar değildim. lütfen bir daha böyle ukala tavırlarla sorularıma cevap verip bana bişey öğretmeye kalkma, coğrafyam 5'ti benim!
0
tnrork
Bazı üniversitelerin internetleri bazılarına göre çok hızlı o neden oluyor? Torpil mi geçiliyor?
Bazı üniversitelerin internetleri bazılarına göre çok hızlı o neden oluyor? Torpil mi geçiliyor?
0
eksiduyu.ru
şuraya yazmıştım geçende, okurum dersen buyur.
Özet geç dersen, geçeyim. Üniversiteye kabloyu bağlarken tek bir kablo bağlıyorlar, bu üniversiteye göre değişmekle beraber büyük ihtimalle 10/20/40/100 Gbps port üzerinden olur. Bağlantı ihtiyacının zamanla artacağı ve çok fazla cihazın bağlanacağı göz önüne alındığı için bu şekilde oluyor bağlantı işi.
Bölelim dersen, senin evdeki internetin hızı yaklaşık 8-20 Mbps arasında değişir.
1024 Mbps = 1 Gbps
102400 Mbps = 100 Gbps
100 Gbps bağlantı ile teorik olarak saniyede 10.000 megabayt veri indirebilirsin, yani yaklaşık 10 gb. En hızlı SSD disk 600 mb filan yazabiliyor saniyede, öyle olunca da "internet yavaş" değil "disk yavaş" dersin : ))
Detay istersen, üniversite hattı yukarıda yazdığım iletideki gibi internet servis sağlayıcıdan değil direkt IP Transit şirketinden alıyor olabilir (perakende alamazsın yalnız, çok yüksek bir bağlantı kapasitesi kiralaman lazım), çok daha ucuza geliyor öyle olunca. Bu arada bu hızlı internet hızlı ancak üniversite büyük ihtimalle belirli bir bağlantı hızı için söz vermiştir, yani atıyorum 100 Gbps bağlantı vardır ama bunu devamlı olarak 100 Gbps olarak 30 gün boyunca kullanamazlar, ihtiyaçları da yok zaten. Belirli pik noktalarında yüksek hıza ihtiyaç olur, o zaman bu hız işe yarar. O yüzden fiyat 100 Gbps "limitsiz" bağlantıya göre çok daha düşük olur.
Bu kadar yüksek hızları almaları büyük ihtimalle akademik amaçlar için, örneğin bir araştırmanın sonucunu bir yere yükleyeceklerdir, bu araştırmanın verileri de 10-15 gb tutuyor olabilir. İnternet hızlı olduğu için bütün araştırmayı bir iki dakikada yükleyebilirler. :)
Mbps fiyatı şuan yurtdışında $0.5 civarı, 100 Gbps gibi büyük rakamlardan bahsediyorsak muhtemelen 30 cent gibi bir rakama iner. Limitsiz istersen 1 gbps 300 dolar, 10 gbps 3000 dolar, 100 gbps de ayda 30bin dolar yapar; "bana 100 gbps port verin ama şu hızı geçmem" diye anlaşırsan rakam büyük ihtimalle 10-15 bin dolara iner. 100 Gbps çılgın bir hız tabi , onu da belirteyim. Okulun portu ya 10 ya da 20 Gbps olur.
Üniversite eğitim işinde olduğu için büyük ihtimalle indirim bile yapıyorlardır :)
şuraya yazmıştım geçende, okurum dersen buyur.
Özet geç dersen, geçeyim. Üniversiteye kabloyu bağlarken tek bir kablo bağlıyorlar, bu üniversiteye göre değişmekle beraber büyük ihtimalle 10/20/40/100 Gbps port üzerinden olur. Bağlantı ihtiyacının zamanla artacağı ve çok fazla cihazın bağlanacağı göz önüne alındığı için bu şekilde oluyor bağlantı işi.
Bölelim dersen, senin evdeki internetin hızı yaklaşık 8-20 Mbps arasında değişir.
1024 Mbps = 1 Gbps
102400 Mbps = 100 Gbps
100 Gbps bağlantı ile teorik olarak saniyede 10.000 megabayt veri indirebilirsin, yani yaklaşık 10 gb. En hızlı SSD disk 600 mb filan yazabiliyor saniyede, öyle olunca da "internet yavaş" değil "disk yavaş" dersin : ))
Detay istersen, üniversite hattı yukarıda yazdığım iletideki gibi internet servis sağlayıcıdan değil direkt IP Transit şirketinden alıyor olabilir (perakende alamazsın yalnız, çok yüksek bir bağlantı kapasitesi kiralaman lazım), çok daha ucuza geliyor öyle olunca. Bu arada bu hızlı internet hızlı ancak üniversite büyük ihtimalle belirli bir bağlantı hızı için söz vermiştir, yani atıyorum 100 Gbps bağlantı vardır ama bunu devamlı olarak 100 Gbps olarak 30 gün boyunca kullanamazlar, ihtiyaçları da yok zaten. Belirli pik noktalarında yüksek hıza ihtiyaç olur, o zaman bu hız işe yarar. O yüzden fiyat 100 Gbps "limitsiz" bağlantıya göre çok daha düşük olur.
Bu kadar yüksek hızları almaları büyük ihtimalle akademik amaçlar için, örneğin bir araştırmanın sonucunu bir yere yükleyeceklerdir, bu araştırmanın verileri de 10-15 gb tutuyor olabilir. İnternet hızlı olduğu için bütün araştırmayı bir iki dakikada yükleyebilirler. :)
Mbps fiyatı şuan yurtdışında $0.5 civarı, 100 Gbps gibi büyük rakamlardan bahsediyorsak muhtemelen 30 cent gibi bir rakama iner. Limitsiz istersen 1 gbps 300 dolar, 10 gbps 3000 dolar, 100 gbps de ayda 30bin dolar yapar; "bana 100 gbps port verin ama şu hızı geçmem" diye anlaşırsan rakam büyük ihtimalle 10-15 bin dolara iner. 100 Gbps çılgın bir hız tabi , onu da belirteyim. Okulun portu ya 10 ya da 20 Gbps olur.
Üniversite eğitim işinde olduğu için büyük ihtimalle indirim bile yapıyorlardır :)
0
exist is pretty
2 sorum var.1- dünyada dijital bankacılığın bizdeki sistemden farkı nedir? artısı, eksisi bilen varsa çok sevinirim.2- dijital bankacılık alanında sizce ne gibi gelişmeler olsa hoş olurdu? atıyorum enpara'ya hangi özelliğin gelmesini isterdiniz?teşekkürler şimdiden.
2 sorum var.
1- dünyada dijital bankacılığın bizdeki sistemden farkı nedir? artısı, eksisi bilen varsa çok sevinirim.
2- dijital bankacılık alanında sizce ne gibi gelişmeler olsa hoş olurdu? atıyorum enpara'ya hangi özelliğin gelmesini isterdiniz?
teşekkürler şimdiden.
1- dünyada dijital bankacılığın bizdeki sistemden farkı nedir? artısı, eksisi bilen varsa çok sevinirim.
2- dijital bankacılık alanında sizce ne gibi gelişmeler olsa hoş olurdu? atıyorum enpara'ya hangi özelliğin gelmesini isterdiniz?
teşekkürler şimdiden.
0
dijital bankacılık dünyada hızla gelişen sektör. teori ve uygulanabilirlik noktasında şu an türkiye'nin katetmesi gereken yollar var.
blockchain altyapılı dijital para birimleri için entegrasyonların yapılmasını isterdim. bitcoin çok hızla gelişiyor. yakın gelecekte fiziki paranın olmadığı, tamamen elektronik sistemlerin al ver yaptığı sistemler ortaya çıkacak.
enpara'nın nfc altyapısını kullanarak pos'larda ödeme yapabileceği sistem geliştirmesini isterim. kart bilgisinin önemli olmadıgı, cihaz veya parmak izi gibi tekil bilgilerle ödeme yapılabilmesini isterim.
blockchain altyapılı dijital para birimleri için entegrasyonların yapılmasını isterdim. bitcoin çok hızla gelişiyor. yakın gelecekte fiziki paranın olmadığı, tamamen elektronik sistemlerin al ver yaptığı sistemler ortaya çıkacak.
enpara'nın nfc altyapısını kullanarak pos'larda ödeme yapabileceği sistem geliştirmesini isterim. kart bilgisinin önemli olmadıgı, cihaz veya parmak izi gibi tekil bilgilerle ödeme yapılabilmesini isterim.
0
Türkiye'de bankacılık birçok ülkeden daha ileride şuanda, benim o konuda herhangi bir şikayetim yok.
NFC 5-10 yıla standart olur muhtemelen, ne kadar çok uluslu internet şirketi varsa birbirini kopyalamaya çalışıyor şuanda. hepsi bir uygulama çıkarıp "ilk biz yaptık", "işte devrimsel" filan diyor. tamam lan, sen yaptın ilk. tamam. aferin.
nfc artık "havalı" değil o yüzden, önümüzdeki birkaç yılda "beacon" olayına gireceğiz. hani eskiden -gerçi hala görüyoruz- bir yerde ödeme yaparken kasanın yanında 500 tane farklı pos cihazı görüyordunuz ya? hah şimdi onun aynısı nfc alıcıları ve beacon'lar için olacak. bunlar takoz gibi cihazlar değiller tabi, orası iyi.
-kişiye özel bankacılık (diğer uygulama ve internet siteleriyle entegre çalışabilen, "öğrenebilen" bir banka istiyorum.) anahtar kelimeler : artırılmış gerçeklik, sosyal alışveriş, beacon. bankalar alışveriş olayının dışındalarmış gibi davranıyorlar şuanda, ben bunu çok saçma buluyorum. hocam API'yi niye dışarı açmıyosun, turşusunu mu kuracaksın?
-bankacılık işlemi yaparken sanki banka arada yokmuş gibi hissedeyim, bürokrasi sıfıra yaklaşsın.
-güvenlik. iki adımlı doğrulama
-üstte yazdım ama yine yazayım. sadakat sistemi. bende hangi kart var? neler almışım? neler alma ihtimalim var? bana ona göre ANLIK güncelleme gönderebilen bir sistem. "bunu da al", "şunu almışsın belki bunu da alırsın" diyecek bir sistem.
bunların hangileri regülasyonlara takılır, yapılması kaç sene sürer, bunlar benim ilgi alanlarım değil. ama gelecek böyle olacak, bunu biliyorum. bu konu tartışmaya açık değil, çünkü standartları bu adamlar belirliyor.
15 yıl önce cep telefonu olan insanlar hakkında nasıl "vay gerizekalı, evde aynısı var lan, niye küçüğünden almış" dedilerse (dediler), şuan Facebook hesabı olmayan insanlar hakkında "Facebook'ta değil, o zaman ya ruh hastası, ya seri katil ya da çirkin" diyorlarsa bundan 15 yıl sonra da kasada plastik kart çıkarana "vay cahil" diyecekler.
Sen "ne istersin" dedin, ben ne istediğimi, ne olacağını, nasıl olacağını ve aşağı yukarı ne zaman olacağını da söyledim.
Ben sadece izleyiciyim, işin içine çok fazla yorum katmadım. Toplum teknolojiye çok hızlı uyum sağladığı için işin gidişatı aşağı yukarı böyle olacak.
NFC 5-10 yıla standart olur muhtemelen, ne kadar çok uluslu internet şirketi varsa birbirini kopyalamaya çalışıyor şuanda. hepsi bir uygulama çıkarıp "ilk biz yaptık", "işte devrimsel" filan diyor. tamam lan, sen yaptın ilk. tamam. aferin.
nfc artık "havalı" değil o yüzden, önümüzdeki birkaç yılda "beacon" olayına gireceğiz. hani eskiden -gerçi hala görüyoruz- bir yerde ödeme yaparken kasanın yanında 500 tane farklı pos cihazı görüyordunuz ya? hah şimdi onun aynısı nfc alıcıları ve beacon'lar için olacak. bunlar takoz gibi cihazlar değiller tabi, orası iyi.
-kişiye özel bankacılık (diğer uygulama ve internet siteleriyle entegre çalışabilen, "öğrenebilen" bir banka istiyorum.) anahtar kelimeler : artırılmış gerçeklik, sosyal alışveriş, beacon. bankalar alışveriş olayının dışındalarmış gibi davranıyorlar şuanda, ben bunu çok saçma buluyorum. hocam API'yi niye dışarı açmıyosun, turşusunu mu kuracaksın?
-bankacılık işlemi yaparken sanki banka arada yokmuş gibi hissedeyim, bürokrasi sıfıra yaklaşsın.
-güvenlik. iki adımlı doğrulama
-üstte yazdım ama yine yazayım. sadakat sistemi. bende hangi kart var? neler almışım? neler alma ihtimalim var? bana ona göre ANLIK güncelleme gönderebilen bir sistem. "bunu da al", "şunu almışsın belki bunu da alırsın" diyecek bir sistem.
bunların hangileri regülasyonlara takılır, yapılması kaç sene sürer, bunlar benim ilgi alanlarım değil. ama gelecek böyle olacak, bunu biliyorum. bu konu tartışmaya açık değil, çünkü standartları bu adamlar belirliyor.
15 yıl önce cep telefonu olan insanlar hakkında nasıl "vay gerizekalı, evde aynısı var lan, niye küçüğünden almış" dedilerse (dediler), şuan Facebook hesabı olmayan insanlar hakkında "Facebook'ta değil, o zaman ya ruh hastası, ya seri katil ya da çirkin" diyorlarsa bundan 15 yıl sonra da kasada plastik kart çıkarana "vay cahil" diyecekler.
Sen "ne istersin" dedin, ben ne istediğimi, ne olacağını, nasıl olacağını ve aşağı yukarı ne zaman olacağını da söyledim.
Ben sadece izleyiciyim, işin içine çok fazla yorum katmadım. Toplum teknolojiye çok hızlı uyum sağladığı için işin gidişatı aşağı yukarı böyle olacak.
0
bir varmis bir yokmus
Kredi karti odemesi yapmayinca ssl gerekli degilmis gibi dusunuluyor ama burdaki yazilanlar eger ayni aga bagli oldugunuz birbirileri varsa ve isterlerse kolayca veri akisini izleyebilirler cunku kabak gibi ortada. Yanlis mi?
Kredi karti odemesi yapmayinca ssl gerekli degilmis gibi dusunuluyor ama burdaki yazilanlar eger ayni aga bagli oldugunuz birbirileri varsa ve isterlerse kolayca veri akisini izleyebilirler cunku kabak gibi ortada. Yanlis mi?
0
şimdi olayın tekniğini bilmiyorum da biz zaten buraya yazdığımızı herkes okusun diye yazıyoz ki, neyi kimden gizliycez ssl ile?
0
google'da bile indexleniyor hemen. emin olmamakla birlikte sadece sözlük yazarları görsün işaretliler indexlenmiyor.
0
gidip gelen veriler çok önemli değil diye bakılıyor olabilir. dediğin gibi eğer birisi network'ten gidip gelen paketleri izlerse buraya ne yazdığımızı görebilir. biz sadece ekşi sözlük üyeleri görsün desek bile yazılanlara erişilebilir. herhalde bunu çok önemsememişler.
direkt duyuru üyesi olanlar için ise durum biraz daha kötü. https olmadığı için üyelik bilgileri direkt görülebilir. ekşisözlük üyesi ise single sign on olduğu için bi sıkıntı yok ama duyuru üyeleri için bi güvenlik açığı aslında. çok pahalı bir şey de değil, neden https kullanmamışlar bilemedim.
direkt duyuru üyesi olanlar için ise durum biraz daha kötü. https olmadığı için üyelik bilgileri direkt görülebilir. ekşisözlük üyesi ise single sign on olduğu için bi sıkıntı yok ama duyuru üyeleri için bi güvenlik açığı aslında. çok pahalı bir şey de değil, neden https kullanmamışlar bilemedim.
0
@kibritsuyu
arkadaş "ben burada bilgiyi paylaşırım ama benim kim olduğumu, ne yazdığımı başkaları bilmesin, kullanıcı adımla bilinmek istiyorum sadece" diyor. mantıklı bir istek bence.
@bir varmis bir yokmus
bildiğim kadarıyla hem ekşiduyuru hem ekşisözlük 5651 nolu yasaya göre log tutuyor zaten, bizim kim olduğumuz herhangi bir vpn'in arkasında değilsek kabak gibi belli zaten :) mahkeme kararı gibi bir durum olduğunda duyuru ve sözlük kullanıcı bilgilerini vermekle yükümlü.
arkadaş "ben burada bilgiyi paylaşırım ama benim kim olduğumu, ne yazdığımı başkaları bilmesin, kullanıcı adımla bilinmek istiyorum sadece" diyor. mantıklı bir istek bence.
@bir varmis bir yokmus
bildiğim kadarıyla hem ekşiduyuru hem ekşisözlük 5651 nolu yasaya göre log tutuyor zaten, bizim kim olduğumuz herhangi bir vpn'in arkasında değilsek kabak gibi belli zaten :) mahkeme kararı gibi bir durum olduğunda duyuru ve sözlük kullanıcı bilgilerini vermekle yükümlü.
0
yanlis anladiniz. yazdiklarimizi herkes gorsun bunda bir problem yok ama wifi sifrenizi bilen birisi, sirf denemek icin, ne karistiriyor bu adam diye sizin network verilerinizi izlemesinden bahsediyorum. ya da calistiginiz kurumda. burda patronunu sikayet eden var, ev arkadasini sikayet eden var. ateist oldugunu soyleyen var.
0
@hayirsiz: log tutması ayrı konu bence, o tamamen yasal sorumluluk. ama arkadaşın bahsettiği güvenlikle ilgili. yani ben şirketten giriyorum örneğin duyuruya. birisi network'ü dinliyorsa, hangi local ip adresinden geldiğini bilir isteğin. local ip adresini bulduktan sonra da basit bir wireless network taraması ile cihazın adına erişir. oradan da kim olduğunu bulabilir. bu bilgiye normal şartlar altında erişememesi gerekir, ekşi sözlük veya duyuru bu bilgileri zaten tutamaz, sadece dış ip adresini tutabilir o da şirketten giriyorsan 20 tane bilgisayar bağlıysa şirkette yine kim olduğu bulunamaz. ama bu şekilde isteyen birisi direkt kim yazmış onu görebilir, ekşi sözlük nick'ini saklayan birinin sözlük nick'i de böylelikle deşifre edilmiş olabilir şirkette :)
gidip gelen verilere bakmadım gerçi ama belki client'ta bi şifrelem yapıyor olabilir, server'da da bu şifreyi çözüyor olabilir. bu tür şifreleme algoritmaları var, client public key'le şifreler göndereceği verileri, server ise kimsenin bilmediği bir key ile o şifreli veriyi açabilir. https kullanmadıysa böyle bir şey yapar mı gerçi o da bilinmez :D
gidip gelen verilere bakmadım gerçi ama belki client'ta bi şifrelem yapıyor olabilir, server'da da bu şifreyi çözüyor olabilir. bu tür şifreleme algoritmaları var, client public key'le şifreler göndereceği verileri, server ise kimsenin bilmediği bir key ile o şifreli veriyi açabilir. https kullanmadıysa böyle bir şey yapar mı gerçi o da bilinmez :D
0
bu arada merak ettim baktım şimdi fiddler'dan gidip gelen verilere. ekşi sözlük'e login oldum ilkönce orada sslv3 ile şifrlendiği için verileri göremedim
daha sonra duyuruya login oldum ve kabak gibi kullanıcı adım ve şifrem görünüyordu.
edit: duyuruya başka bir direkt duyuru hesabı ile login oldum.
daha sonra duyuruya login oldum ve kabak gibi kullanıcı adım ve şifrem görünüyordu.
edit: duyuruya başka bir direkt duyuru hesabı ile login oldum.
0
tolga asp
ben çok yetersiz hissediyorum kendimi, muhtemelen okumaya çok geç başladığım için yavaşım. az önce farkettim ki durum rezalet. sayıyı söylemeyeceğim ama siz söyleyin, bu işin ortalaması nedir onu merak ediyorum.diğer sorumda ortalama dilde bir romanı okurken karşınızda biri varmış gibi tek tek anlaş
ben çok yetersiz hissediyorum kendimi, muhtemelen okumaya çok geç başladığım için yavaşım. az önce farkettim ki durum rezalet. sayıyı söylemeyeceğim ama siz söyleyin, bu işin ortalaması nedir onu merak ediyorum.
diğer sorumda ortalama dilde bir romanı okurken karşınızda biri varmış gibi tek tek anlaşılır bir şekilde efendi efendi mi okursunuz yoksa nasılsa içimden okuyorum kimse duymuyor diye hızlı hızlı kafa göz giderek harfleri yuta yuta mı okursunuz?
diğer sorumda ortalama dilde bir romanı okurken karşınızda biri varmış gibi tek tek anlaşılır bir şekilde efendi efendi mi okursunuz yoksa nasılsa içimden okuyorum kimse duymuyor diye hızlı hızlı kafa göz giderek harfleri yuta yuta mı okursunuz?
0
ben de çok yavaş okuyorum, dediğin gibi roman falan okuyorsam içimden de olsa o kişi, şey nasılsa onun gibi okuyorum. hızlı hızlı okuyunca da bir şey anlamıyorum gibi hissediyorum.
0
50 60 sayfa. kitabına göre değişiyor. basit çerezlik olunca hızlı daha anlaşılması zor kitaplarda 50 sayfa. ortalama tabi bunlar.
0
Okuduklarımı içimden tekrar etmeden okurum. Çerezler 100 sayfa civarı. Ders kitabı falansa 30.
0
abi 1 saat yazdim ya, hepiniz birden 1 gün diye okumadiniz dimi?
50-100 sayfa nasıl okunur ya insan misiniz siz
50-100 sayfa nasıl okunur ya insan misiniz siz
0
40 sayfa filan okuyabiliyorum ben ortalama.
acele etmeden okuyorum ben, kendi normal okuma hızım nasılsa öyle.
acele etmeden okuyorum ben, kendi normal okuma hızım nasılsa öyle.
0
Ortalama genelde dakikada 1 sayfa şeklinde. Hızlı okuma teknikleriyle 2 sayfaya çıkabiliyor bu. Nasıl okuyorsun bilmiyorum ama okurken ağzınla değil gözlerinle okumalısın. Yani dilin hareket etmemeli. Eğer bu şekilde okumuyorsan okuma hızın düşük olabilir.
0
bir buçuk iki dakikada bir sayfa okuyorum. saatte 20 ile 40 sayfa arasında değişiyor. 50olduğu da oluyorsa, 100ü yıllardır bulmadım.
sık sık duraklıyor, notlar alıyor, zaman zaman dalıp başka şeyler düşüyor, arada bir pencereden bakıyorum. büyük bir dikkat dağınıklığı yaşıyorum.
tek tek okumuyorum. o şekilde okuduğunu anlamazsın zaten. anlaşılabilir olması için konuşma hızının yaklaşık iki katı kadar hızlı okumalısın. düşünceler çok hızlı akar. eğer yavaş akarsan iki düşünce arasındaki boşlukta zihin dalar gider.
sık sık duraklıyor, notlar alıyor, zaman zaman dalıp başka şeyler düşüyor, arada bir pencereden bakıyorum. büyük bir dikkat dağınıklığı yaşıyorum.
tek tek okumuyorum. o şekilde okuduğunu anlamazsın zaten. anlaşılabilir olması için konuşma hızının yaklaşık iki katı kadar hızlı okumalısın. düşünceler çok hızlı akar. eğer yavaş akarsan iki düşünce arasındaki boşlukta zihin dalar gider.
0
neynep
Romalılar, benim sözlük hesabım olmadığından sizden rica etsem, şu başlığa bi entri girer misiniz?Siz de okuyun, başınıza gelmesin. https://eksisozluk.com/suc-kapsamina-girmeyen-dolandiriciliklar--4989518"Apaçık kötü niyet olsa bile, kanun açıklarından kendini korumaya almış dolandırıcılıktır. Olay,
Romalılar, benim sözlük hesabım olmadığından sizden rica etsem, şu başlığa bi entri girer misiniz?
Siz de okuyun, başınıza gelmesin.
eksisozluk.com
"
Apaçık kötü niyet olsa bile, kanun açıklarından kendini korumaya almış dolandırıcılıktır.
Olay, internetten film izlemek isteyen teyzemin başına geliyor. Tabii o da bilgisizliğinden, kendisini bekleyen tuzakların içine düşeceğini bile düşünemiyor. İşte zaten çakallar da bu ayardaki kişileri mağdur etmek üzere kurmuşlar sistemi.
İnternet araması sonucunda film izlemek için giriyor. iZLENZİ diye bir sitede bulmuş istediği filmi, tıklamış. Film izlemek için kayıt olmasını söyleyen uyarıyla karşılaşmış. Kayıt olmak için ismini ve telefonunu yazmış. Sayfada sadece kayıt olma sayfası, başka birşey yazmıyor. (Ben de aynı adımları takip ettim, hiçbir uyarı yok ücret ile ilgili.)
Bilgileri girip, enter'a bastığı anda, HİÇBİR ŞEKİLDE BELİRTİLMEDİĞİ HALDE üyelik ücreti ödemeyi kabul etmiş oluyor! Hem de her ay tekrar yenilenmek üzere. .
Daha sonra bunun ücretli bir üyelik sistemi olduğunu belirten yazı ile karşılaşınca, hemen üyeliğini iptal ettik tabi. Ancak bu sadece, gelecek aylarda istemediği anlamına geliyormuş.
Telefondaki lakayt ve yaptığı düzeneğin işlediğine emin olan kişi bunun iptalinin olmadığını söylüyor.
Bu konuda şikayet etmek, yanlışı çözmek adına ufak bir araştırma yaptım, bir çok kişiyi düşürmüşler.
www.sikayetvar.com
Mobil ödeme ile ilgli bir durumun rahatlığı bu.
(Buraya kadar sözlük'e)
(Kapanış lafını size bırakıyorum, tam toparlayamadım zaten, uykusuzum.)
Bu ne kadar rahat bir iş yahu? Nasıl olabiliyor bu? Görmediğim bir yanlış mı var, benim bilmediğim bişey mi var? Nasıl olabilir yani bu. Yanlış değilsem, bi çakal kanun açığı bulmuş, çakal olmayanları mı yiyor, nedir?
Siz de okuyun, başınıza gelmesin.
eksisozluk.com
"
Apaçık kötü niyet olsa bile, kanun açıklarından kendini korumaya almış dolandırıcılıktır.
Olay, internetten film izlemek isteyen teyzemin başına geliyor. Tabii o da bilgisizliğinden, kendisini bekleyen tuzakların içine düşeceğini bile düşünemiyor. İşte zaten çakallar da bu ayardaki kişileri mağdur etmek üzere kurmuşlar sistemi.
İnternet araması sonucunda film izlemek için giriyor. iZLENZİ diye bir sitede bulmuş istediği filmi, tıklamış. Film izlemek için kayıt olmasını söyleyen uyarıyla karşılaşmış. Kayıt olmak için ismini ve telefonunu yazmış. Sayfada sadece kayıt olma sayfası, başka birşey yazmıyor. (Ben de aynı adımları takip ettim, hiçbir uyarı yok ücret ile ilgili.)
Bilgileri girip, enter'a bastığı anda, HİÇBİR ŞEKİLDE BELİRTİLMEDİĞİ HALDE üyelik ücreti ödemeyi kabul etmiş oluyor! Hem de her ay tekrar yenilenmek üzere. .
Daha sonra bunun ücretli bir üyelik sistemi olduğunu belirten yazı ile karşılaşınca, hemen üyeliğini iptal ettik tabi. Ancak bu sadece, gelecek aylarda istemediği anlamına geliyormuş.
Telefondaki lakayt ve yaptığı düzeneğin işlediğine emin olan kişi bunun iptalinin olmadığını söylüyor.
Bu konuda şikayet etmek, yanlışı çözmek adına ufak bir araştırma yaptım, bir çok kişiyi düşürmüşler.
www.sikayetvar.com
Mobil ödeme ile ilgli bir durumun rahatlığı bu.
(Buraya kadar sözlük'e)
(Kapanış lafını size bırakıyorum, tam toparlayamadım zaten, uykusuzum.)
Bu ne kadar rahat bir iş yahu? Nasıl olabiliyor bu? Görmediğim bir yanlış mı var, benim bilmediğim bişey mi var? Nasıl olabilir yani bu. Yanlış değilsem, bi çakal kanun açığı bulmuş, çakal olmayanları mı yiyor, nedir?
0
gsm hattı üzerinden. kart verilmedi zaten. bu paranın çekilmesi için telefon numaranızı yazıp enter'a basmak yeterli.
Başka birinin numarasını yazıp ona da yazdırabilirim yani mesela.
Başka birinin numarasını yazıp ona da yazdırabilirim yani mesela.
0
O linkte şikayet eden onlarca insan var, şikayet edemeyeni, etmeyeni de düşün..ohooo.
-ve iptal etmezsen, o (nedense yazmak zorunda olmadıkları) ücretli olduğu ibaresini görmezsen, gelecek aylarda da farturaya eklenecek bir harcama.
-ve iptal etmezsen, o (nedense yazmak zorunda olmadıkları) ücretli olduğu ibaresini görmezsen, gelecek aylarda da farturaya eklenecek bir harcama.
0
şimdi baktım kaydınıza. vodafone müşteri hizmetlerini arayıp bu durumu detaylıca açıklayın. iptal etmek istediğinizi ama etmediklerini, iptal edilmediği ve ücret iadesi yapılmadığı takdirde gümrük ticaret bakanlığı'na ve btk'ya şikayette bulunacağınızı söyleyin. büyük ihtimalle işe yarayacaktır.
0
Evet böyle bir şey var ve tamamen yasal. Mobil ödeme diye geçiyor bu, ek SMS'e falan dahi gerek yok.
0
Hayır onay istemek yok.
Vodafon arandı, "Siz böyle bir hizmet satın almışsınız, yapacak birşey yok" dedi.
(Benim şikayetim son olarak görünen değil.)
En azından "ödeme gerekiyorsa bunun belirtilmesi" gereği de mi yok? yokmuş belli ki! Aklım almıyor yahu.
Vodafon arandı, "Siz böyle bir hizmet satın almışsınız, yapacak birşey yok" dedi.
(Benim şikayetim son olarak görünen değil.)
En azından "ödeme gerekiyorsa bunun belirtilmesi" gereği de mi yok? yokmuş belli ki! Aklım almıyor yahu.
0
@uuth hemen altında dediğiniz, "acaba bu işte bir yamuk var mı, yemesinler" endişesi ile sürekli her yere bakarak olmak gereken durumda görebilmek üzere düzenlenmiş. Sayfayı açtığımızda, bu tel no girişi ardından, diğer sayfada bıraktığımız filmi tekrar izleme imkanı veren bir görüntü var.
o "ücretli olduğunu anlamak için yeterli" dediğiniz kısmın, belli olacak şekilde, minimum bilmemkaç puntoyla, görülür olması konusunda bir düzenleme yok mu acaba? Ya da bu "min 12 kullanalım, ama bin satır aşağı yazsak da, yazdık sonuçta," gibi,ona uydurulmuş hali mi ?
İlk bakışta anlaşlır olması gibi bir kaide yok mu?
İşin komik tarafı da şu, siteye üye olunca film filan izleyemiyorsunuz, şikayetlerde de var bu konu. Saçmasapan videolar.
Zaten başka bir film izleme sitesinde, araya girer şekilde çıkıyor bu. Yaptığı sadece görsel olarak kandırıp, kayıt ayağına para almak.
o "ücretli olduğunu anlamak için yeterli" dediğiniz kısmın, belli olacak şekilde, minimum bilmemkaç puntoyla, görülür olması konusunda bir düzenleme yok mu acaba? Ya da bu "min 12 kullanalım, ama bin satır aşağı yazsak da, yazdık sonuçta," gibi,ona uydurulmuş hali mi ?
İlk bakışta anlaşlır olması gibi bir kaide yok mu?
İşin komik tarafı da şu, siteye üye olunca film filan izleyemiyorsunuz, şikayetlerde de var bu konu. Saçmasapan videolar.
Zaten başka bir film izleme sitesinde, araya girer şekilde çıkıyor bu. Yaptığı sadece görsel olarak kandırıp, kayıt ayağına para almak.
0
@neynep,
Konuyla ilgili ayrıntılı bilgim olmasa da reklam alanında az buçuk bilgim var.
Bildiğim kadarıyla operatör üzerinden "direct billing" denilen olay (sadece onayla üyelik işlemi, anlattığınız gibi sms onayı olmadan) Türkiye'de yok, gelen SMS'i onaylamanız gerekiyor. Onayladıysanız şartları kabul edip üye oldunuz demektir zaten.
Bu şuanda tüm dünyada olan bir şey, sadece Türkiye'ye özel değil. Oldukça da büyük bir "pazar". İngiltere ve Hollanda'da geçen yıl bununla ilgili çok büyük sıkıntılar yaşandı bildiğim kadarıyla, özellikle erotik içerikli sitelerde bu olay çok fazla oluyor. Hatta sırf bu "iş modeli" ile çalışan reklam şirketleri var, sen sitene reklam kodunu yerleştiriyorsun, eğer bir kullanıcı mobil cihazdan girerse onu direk bu linke yönlendiriyor, kaç para "keklenirse" bir kısmını sana komisyon olarak ödüyorlar. Hiçbir gerçek ürün yok.
Kredi kartı ile ödemenin aksine mobil ödemede ters ibraz (chargeback) işlemi yok, ne gsm şirketi ne de ürün aldığınız yer size geri ödeme yapmak zorunda değil, adamların insafına kalmış durumdasınız.
Anlattıklarınızdan yola çıkarsak iyi niyetli insanlar olmadıkları belli oluyor, o yüzden ne kadar hattınız varsa hepsini mobil ödemeye kapattırın, tavsiye ederim. Böylece bundan sonra endişelenmenize gerek kalmaz.
BTK'ya şikayet edin bence.
Konuyla ilgili ayrıntılı bilgim olmasa da reklam alanında az buçuk bilgim var.
Bildiğim kadarıyla operatör üzerinden "direct billing" denilen olay (sadece onayla üyelik işlemi, anlattığınız gibi sms onayı olmadan) Türkiye'de yok, gelen SMS'i onaylamanız gerekiyor. Onayladıysanız şartları kabul edip üye oldunuz demektir zaten.
Bu şuanda tüm dünyada olan bir şey, sadece Türkiye'ye özel değil. Oldukça da büyük bir "pazar". İngiltere ve Hollanda'da geçen yıl bununla ilgili çok büyük sıkıntılar yaşandı bildiğim kadarıyla, özellikle erotik içerikli sitelerde bu olay çok fazla oluyor. Hatta sırf bu "iş modeli" ile çalışan reklam şirketleri var, sen sitene reklam kodunu yerleştiriyorsun, eğer bir kullanıcı mobil cihazdan girerse onu direk bu linke yönlendiriyor, kaç para "keklenirse" bir kısmını sana komisyon olarak ödüyorlar. Hiçbir gerçek ürün yok.
Kredi kartı ile ödemenin aksine mobil ödemede ters ibraz (chargeback) işlemi yok, ne gsm şirketi ne de ürün aldığınız yer size geri ödeme yapmak zorunda değil, adamların insafına kalmış durumdasınız.
Anlattıklarınızdan yola çıkarsak iyi niyetli insanlar olmadıkları belli oluyor, o yüzden ne kadar hattınız varsa hepsini mobil ödemeye kapattırın, tavsiye ederim. Böylece bundan sonra endişelenmenize gerek kalmaz.
BTK'ya şikayet edin bence.
0
@hayirsiz, bu kapsamlı bilgim yoktu tabii, teşekkür ederim.
Ama tam da bu başlıkta yazan şeyin karşılığı değil mi resmen?
Ben bu deneyimden sonra tanıdıklarımı mobil ödeme konusuna karşı uyardım, bende sorun yok da böyle bir şeyin olması ve yasal olması doğru bir şey değil bence, o yüzden paylaşmak istedim.
Ama tam da bu başlıkta yazan şeyin karşılığı değil mi resmen?
Ben bu deneyimden sonra tanıdıklarımı mobil ödeme konusuna karşı uyardım, bende sorun yok da böyle bir şeyin olması ve yasal olması doğru bir şey değil bence, o yüzden paylaşmak istedim.
0
@neynep,
buna "yasal değil" diyebilecek konumda değilim ama iyi niyetli bir şey değil, orası açık. söylediğiniz gibi -ben de aktardım gerçi- ödeme alındığı zaman bir ürün de teslim edilmiyor.
ilk mesajımda da yazdığım gibi bu olay tüm dünyada var şuanda, birçok ülkede çeşitli önlemler alınıyor yavaş yavaş ama bu gidişle daha çok can yakacağa benziyor bu tür siteler. Örneğin bir eticaret sitesi açacağın zaman bankadan sanal pos alman lazım, başvuru yaptığın zaman banka didik didik inceliyor seni, sitene bakıyor, gerekli şartları sağlıyor musun diye inceliyor. Ne sattığına da bakıyor, onayı ondan sonra veriyor. Mobil ödemede niye işler bu kadar kolay oluyor onu anlayamıyorum.
bunun ayrıntılı incelemesini devletin ilgili kurumlarının yapıp bu işlere belirli bir standart getirmesi gerek, yoksa böyle şeyler olmaya devam eder. operatörler de müşteriyi hiç korumuyor gibi gözüküyor.
Bu arada ek bir bilgi daha vereyim. Bu mobil ödeme yapılıyor ya hani, bu ödemenin %15 ile %40'ı (satılan ürün çeşidine göre değişiyor) direk operatöre gidiyor. Çok kazançlı bir iş olduğu için mi görmezden geliyorlar yoksa haberleri mi yok bilmiyorum ama çok saçma gerçekten.
buna "yasal değil" diyebilecek konumda değilim ama iyi niyetli bir şey değil, orası açık. söylediğiniz gibi -ben de aktardım gerçi- ödeme alındığı zaman bir ürün de teslim edilmiyor.
ilk mesajımda da yazdığım gibi bu olay tüm dünyada var şuanda, birçok ülkede çeşitli önlemler alınıyor yavaş yavaş ama bu gidişle daha çok can yakacağa benziyor bu tür siteler. Örneğin bir eticaret sitesi açacağın zaman bankadan sanal pos alman lazım, başvuru yaptığın zaman banka didik didik inceliyor seni, sitene bakıyor, gerekli şartları sağlıyor musun diye inceliyor. Ne sattığına da bakıyor, onayı ondan sonra veriyor. Mobil ödemede niye işler bu kadar kolay oluyor onu anlayamıyorum.
bunun ayrıntılı incelemesini devletin ilgili kurumlarının yapıp bu işlere belirli bir standart getirmesi gerek, yoksa böyle şeyler olmaya devam eder. operatörler de müşteriyi hiç korumuyor gibi gözüküyor.
Bu arada ek bir bilgi daha vereyim. Bu mobil ödeme yapılıyor ya hani, bu ödemenin %15 ile %40'ı (satılan ürün çeşidine göre değişiyor) direk operatöre gidiyor. Çok kazançlı bir iş olduğu için mi görmezden geliyorlar yoksa haberleri mi yok bilmiyorum ama çok saçma gerçekten.
0
üzerinde onlarca emek ve masraf olan telif hakkı korunan filmeleri bedava izlemek isterken istemsiz olarak para mı ödemiş? bunun neresi dolandırıcılık.
öte yandan böyle bir mobil ödeme olmaz onay vermeden olmaz yaptılarsa bile orman kanunuyla yapmışlardır. yapacaginiz sey hic oncesinden bahsetmeksizin "yahu benim hesabımda 49 lira borc gorunuyo bu nerden cikti haberim yok" diyerek once cagri merkezi ile kavga etmek olmazsa tuketici hakem heyetina gitmek olmalı
öte yandan böyle bir mobil ödeme olmaz onay vermeden olmaz yaptılarsa bile orman kanunuyla yapmışlardır. yapacaginiz sey hic oncesinden bahsetmeksizin "yahu benim hesabımda 49 lira borc gorunuyo bu nerden cikti haberim yok" diyerek once cagri merkezi ile kavga etmek olmazsa tuketici hakem heyetina gitmek olmalı
0
@hayirsiz, kimse kimseyi korumuyor tabii ki, kullanılan o kelimenin altındaki anlam hangi taraf daha kârlıysa onun tarafında olmak. Yani bu durumda operatörün kazancı olsa bile kaybedeceği bir şey yok, o yüzden neden yardımcı olsun ki?
Evet, dediğin gibi devletin ilgili kurumlarının da bir el atması gerekli belki ama, yine aynı durum sanırım..
@bence de öte yandan kısmına bakmak lazım, korsan film/bandrol/telif hakları ayrı bir başlıkta tartışılır.
Evet, dediğin gibi devletin ilgili kurumlarının da bir el atması gerekli belki ama, yine aynı durum sanırım..
@bence de öte yandan kısmına bakmak lazım, korsan film/bandrol/telif hakları ayrı bir başlıkta tartışılır.
0
@neynep, sonuna kadar haklısın aslında bu dediğin (ki bir zamanlar o servisleri ben yapıyordum) tamamen şark kurnazlığı.
her operatör'ün kendisine ait düzenlemeleri var, birinde hediye, diğerinde bedava, diğerinde ücretsiz gibi kelimeler kullanamazsın, bununla birlikte yine her operatör'ün standart olarak belirlediği bir şablon metin var bu metinlerde şurası kırmızı burası 12px olacak, ekranda tam olarak mesaj görünecek gibi bir takım kuralları var, birde hukuki kısımlar var, bu servisler tüm bu bahsettiğim hukuki ve operatör'lerin düzenlemelerine uyuyorlar ancak sizin başınıza geldiği gibi her hangi bir bilgi ve tecrübeye sahip olmayan genç yada yaşlılar hiç bir şey fark etmeden (çünkü ulaşmaya çalıştıkları bir içerik bişi var) bunları onaylayıp geçiyorlar. fark edenler iptal ederken fark etmeyenlerden bir daha o servisi kullanmasa bile para çekiliyor, bilgilendirme sms'i atılıyor şu kadar para çekildi falan diye ama çoğu kişi ne diyo bu diyip sms'i siliyor dolayısı ile aslında tamamen hukuka, düzenlemelere uygun bir servis ancak dediğin gibi sadece ve sadece şark kurnazlığı.
@hayırsız, her servis için sms ile doğrulama gerekmiyor, bazı servisler operatörlerin msisdn forwarding'inden faydalanıyorlar, sen adamın web sitesine girdiğinde senin telefon numaran (hiç bir yere yazmasan bile) operatör tarafından o siteye iletiliyor (HTTP Header olarak) dolayısı ile tek butona tıklayarak abone olmak veya ücretlendirilmek mümkün. tabii bu servisler operatör'e kayıtlı olması lazım her siteye bu bilgi gönderilmiyor.
eskiden orman kanunu vardı ve uygulanıyordu ama şimdi servisleri iptal edildiğinden kimse uygulamıyor. mealen hukuka uygun, düzenlemelere uygun bir şark kurnazlığından öte bir şey değil.
servis aboneliğini iptal edebilirsin, bir miktarını keserler, tüketici mahkemesine gidip bu servisin faydasını almadığım halde ücretlendirildim bu ücretin geri ödenmesini talep ediyorum diyebilirsin.
bununla birlikte gayet kibar nazik bir şekilde bunların müşteri hizmetlerini arayarak ve saatlerce konuşarak o parayı geri ödetebilirsin.
her operatör'ün kendisine ait düzenlemeleri var, birinde hediye, diğerinde bedava, diğerinde ücretsiz gibi kelimeler kullanamazsın, bununla birlikte yine her operatör'ün standart olarak belirlediği bir şablon metin var bu metinlerde şurası kırmızı burası 12px olacak, ekranda tam olarak mesaj görünecek gibi bir takım kuralları var, birde hukuki kısımlar var, bu servisler tüm bu bahsettiğim hukuki ve operatör'lerin düzenlemelerine uyuyorlar ancak sizin başınıza geldiği gibi her hangi bir bilgi ve tecrübeye sahip olmayan genç yada yaşlılar hiç bir şey fark etmeden (çünkü ulaşmaya çalıştıkları bir içerik bişi var) bunları onaylayıp geçiyorlar. fark edenler iptal ederken fark etmeyenlerden bir daha o servisi kullanmasa bile para çekiliyor, bilgilendirme sms'i atılıyor şu kadar para çekildi falan diye ama çoğu kişi ne diyo bu diyip sms'i siliyor dolayısı ile aslında tamamen hukuka, düzenlemelere uygun bir servis ancak dediğin gibi sadece ve sadece şark kurnazlığı.
@hayırsız, her servis için sms ile doğrulama gerekmiyor, bazı servisler operatörlerin msisdn forwarding'inden faydalanıyorlar, sen adamın web sitesine girdiğinde senin telefon numaran (hiç bir yere yazmasan bile) operatör tarafından o siteye iletiliyor (HTTP Header olarak) dolayısı ile tek butona tıklayarak abone olmak veya ücretlendirilmek mümkün. tabii bu servisler operatör'e kayıtlı olması lazım her siteye bu bilgi gönderilmiyor.
eskiden orman kanunu vardı ve uygulanıyordu ama şimdi servisleri iptal edildiğinden kimse uygulamıyor. mealen hukuka uygun, düzenlemelere uygun bir şark kurnazlığından öte bir şey değil.
servis aboneliğini iptal edebilirsin, bir miktarını keserler, tüketici mahkemesine gidip bu servisin faydasını almadığım halde ücretlendirildim bu ücretin geri ödenmesini talep ediyorum diyebilirsin.
bununla birlikte gayet kibar nazik bir şekilde bunların müşteri hizmetlerini arayarak ve saatlerce konuşarak o parayı geri ödetebilirsin.
0
cenkertem.afc
Neye göre kime göre? -Mobi dışında .epub ve .pdf açan,-Nispeten 8 inç civarında bir ekran bekleyen, -ppi ve e-ink özelliklerine dikkat eden birine göre ?Nook glowlight, kobo, kindle hepsini denedim.Randıman alabileceğim daha iyi cihazlar bakıyorum.Lokasyon: California, Usa.
Neye göre kime göre?
-Mobi dışında .epub ve .pdf açan,
-Nispeten 8 inç civarında bir ekran bekleyen,
-ppi ve e-ink özelliklerine dikkat eden birine göre ?
Nook glowlight, kobo, kindle hepsini denedim.
Randıman alabileceğim daha iyi cihazlar bakıyorum.
Lokasyon: California, Usa.
-Mobi dışında .epub ve .pdf açan,
-Nispeten 8 inç civarında bir ekran bekleyen,
-ppi ve e-ink özelliklerine dikkat eden birine göre ?
Nook glowlight, kobo, kindle hepsini denedim.
Randıman alabileceğim daha iyi cihazlar bakıyorum.
Lokasyon: California, Usa.
0
pdf demişsin, ekitap okuyucularda pdf okumak zulüm oluyor. yan çevirmen lazım.
e-ink'i çıkarırsan tablet olur.
diğer türlü alternatifin yok, üzerinden kitap alabileceğin ve desteği iyi olan sadece bu üçü -kindle, kobo, nook- var zaten.
ABD'de yaşıyor olsam kitaplar için kindle, dergiler için büyük bir tablet, teknik kitaplar için de kocaman bir monitör alır, orada okurum.
e-ink'i çıkarırsan tablet olur.
diğer türlü alternatifin yok, üzerinden kitap alabileceğin ve desteği iyi olan sadece bu üçü -kindle, kobo, nook- var zaten.
ABD'de yaşıyor olsam kitaplar için kindle, dergiler için büyük bir tablet, teknik kitaplar için de kocaman bir monitör alır, orada okurum.
0
her gece aç
instagramın işleyişi biliyorum snapchati hiç uzun süre kullanmadım ama sığ geliyor bana bunlar. tamam manken olan kendini güzel bulan falan kullansın da internette binlercesine ulaşabileceğimiz manzara fotolarını oraya koymak da işsizlik bence. teşhircilikten başka bir amacı olduğunu sanmıyorum bu u
instagramın işleyişi biliyorum snapchati hiç uzun süre kullanmadım ama sığ geliyor bana bunlar. tamam manken olan kendini güzel bulan falan kullansın da internette binlercesine ulaşabileceğimiz manzara fotolarını oraya koymak da işsizlik bence. teşhircilikten başka bir amacı olduğunu sanmıyorum bu uygulamaların. siz kullanıyor musunuz evetse teşhircilik mi asıl amacınız. böyle bi amacı olmayan uygulamarın popüler olmasına da ayrıca sinir oluyorum.
0
instagram'ı ne için kullandığınız önemli. kimisi kendi fotoğrafını değil de objelerin, eserlerin, manzaranın fotoğrafını çekip koymayı seviyor mesela. internette binlercesine ulaşabiliyor olmak başka bi şey. herkes kendi kamerasından ve bakış açısından sunmak istiyor onu. kimisi de sadece fotoğrafın renkleriyle oynayıp ortaya çıkardığı şeyin beğenilmesini istediği için paylaşıyor.
kendi fotoğrafını koyanlar elbette beğenilme arzusunda, açlığında olabilir. ama bunun anormal olduğunu hiç zannetmiyorum. bunu sosyal medyada yapmasalar günlük hayatta başka şekilde yapacaklar. "bugün çok güzel görünüyorsun" sözünü veya "bu fotoğrafya çok iyi çıkmışsın" sözünü duyup da mutlu hissetmeyecek hiçbir insan tanımadım. instagram bunu kolaylaştırıyor. gelen beğenilen bi nevi iyi hissettiriyor. kimseye zararı yok gibi geliyor bana.
snapchat'in zaten fazla mantığı yok. anlık fotoğraf paylaşmak işte olay. genelde saçma yüz ifadeleri için kullanılıyor, fotoğraf kaybolduğu için. en azından ben kullandığım dönemde saçmasapan şeyler için kullanıyodum.
kendi fotoğrafını koyanlar elbette beğenilme arzusunda, açlığında olabilir. ama bunun anormal olduğunu hiç zannetmiyorum. bunu sosyal medyada yapmasalar günlük hayatta başka şekilde yapacaklar. "bugün çok güzel görünüyorsun" sözünü veya "bu fotoğrafya çok iyi çıkmışsın" sözünü duyup da mutlu hissetmeyecek hiçbir insan tanımadım. instagram bunu kolaylaştırıyor. gelen beğenilen bi nevi iyi hissettiriyor. kimseye zararı yok gibi geliyor bana.
snapchat'in zaten fazla mantığı yok. anlık fotoğraf paylaşmak işte olay. genelde saçma yüz ifadeleri için kullanılıyor, fotoğraf kaybolduğu için. en azından ben kullandığım dönemde saçmasapan şeyler için kullanıyodum.
0
instagrami 5 yil once insanlarin cektigi guzel fotolari gormek icin kullanmaya basladim. dunya genelinde sacma sapan trendler ve spamciler yoktu. zaten turkiyeden dogru durust kullanan da yoktu. hatta sadece ios uygulamasi vardi. genelde gercekten basarili fotolar vardi. simdiki 500px gibi. kendi fotografini koyan falan yoktu oyle bise. facebook aldi iyice bok oldu. eksi sozluk'un 15 sene onceki hali ile simdiki hali gibi daglar var arada.
onun disinda bi iki sene once gelen photo map ozelligi ile gittigim gezdigim yerleri harita uzerinde gormek de guzel oldugundan hala kullaniyorum.
snapchat ergen messenger'i diye biliyorum.
onun disinda bi iki sene once gelen photo map ozelligi ile gittigim gezdigim yerleri harita uzerinde gormek de guzel oldugundan hala kullaniyorum.
snapchat ergen messenger'i diye biliyorum.
0
kullanıyorum, çizdiğim resimleri koyuyorum. amacım teşhircilik değil ama tanımadığım insanlardan güzel yorumlar almak kendimi mutlu hissetmeme sebep oluyor. kısacası kendimi iyi hissettiğim için kullanıyorum.
0
www.quora.com
"Mars'a neden üs kurmuyoruz" sorusuna NASA çalışanı "bunu yapabilmemiz için ortadoğuda en az bir savaşı iptal etmemiz gerekecek" demişti. Link de verdim. Bunu birinci çıktı olarak al, unutma.
bu internet şirketlerinin başarılı olmasının ve insanları buralara çekebilmelerinin iki sebebi var, birincisi egoya oynamaları, yoksa butonların şekli güzel olduğu için değil. Bunu ikinci çıktı olarak al, unutma.
neden popüler demişsin, bu da bizi ikinci sebebe getiriyor. o da bu şirketlerin kendilerine çok güvenmeleri ve yaptıkları işleri iyi bir şekilde pazarlayabilmeleri. "bunu neden yaptınız" diye bir soru sormak saçma, çünkü adamların cevabı "çünkü yapabiliyoruz ve kullanacağını biliyoruz, çünkü seni çok iyi tanıyoruz" olacak. Bunu da üçüncü -ama diğerleri kadar güçlü olmayan- çıktı olarak al, bunu unutabilirsin.
mecburen her gün teknoloji bloglarında bir şeyler okuyorum. "devrimsel", "kutunun dışında", "işte devrim, dünya değişecek" diye başlıklar var, devamlı aha diyorum ya kanseri ya da hiv'i filan çözdü birileri, bi bakıyorum internet şirketinin biri yeni bir buton eklemiş, onu anlatıyorlar. özellik demedim bak dikkat edersen, küçümsemek için buton dedim.
başka bir şirket telefona "üzerine gel" (hover) özelliği eklemiş, teknoloji blogları "İŞTE DEVRİM!11!! ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK! bugün hayatınızın geri kalanının ilk günü11!1!." gibi şeyler yazmışlar.
yukarıdaki üç çıktıyı hatırla şimdi. insanların egoları olduğunu, bir kısmının salaklık bariyerinde olduğunu, henüz insanlık olarak gerçek bir medeniyete erişemediğimizi ve oldukça ilkel canlılar olduğumuzu da bir araya getir, al sana "insanlar neden resim paylaşıyor" sorusunun cevabı.
şimdi biri gelip "bunların birbiriyle ne alakası var" diyecek. yok tabi.
onu da es geçmeyeyim. Bunların birbiriyle alakası var çünkü birçok insan "benim için ve diğer insanlar için en iyisi nedir" yerine "en az çabayla en çok kazançlı çıkabileceğim iş nedir" sorusuna cevap arıyor. bunun da boku çıktığı zaman "en çok beni beğeneceksiniz" diye birbiriyle yarışan bir topluluk oluşuyor haliyle.
dünya da bu yüzden böyle zaten.
Instagram kötüdür, Facebook iyidir, Google böyledir demiyorum, diyemem de zaten. Her şeyin ölçülü olması gerektiğini düşünüyorum çünkü hayatı burada "izleyerek" ve "aşağı yukarı kaydırarak" geçen insanlar var. Bence bu sağlıklı bir yaşam tarzı değil. Başkasının hayatını takip ederek geçen bir yaşam olabilir mi lan, seninki boşa gitmiyo mu o zaman?
@sayns da yazmış, buralarda yoksan gerçek hayatta da "yoksun", o yüzden mecburen en az bir yere üye olmak zorundasın çünkü arkadaşların orada. Facebook'u kapatmıyorum ben o yüzden.
Hoş ben niye endişeleniyorsam, ben zaten yazılım geliştiriciyim.
"Mars'a neden üs kurmuyoruz" sorusuna NASA çalışanı "bunu yapabilmemiz için ortadoğuda en az bir savaşı iptal etmemiz gerekecek" demişti. Link de verdim. Bunu birinci çıktı olarak al, unutma.
bu internet şirketlerinin başarılı olmasının ve insanları buralara çekebilmelerinin iki sebebi var, birincisi egoya oynamaları, yoksa butonların şekli güzel olduğu için değil. Bunu ikinci çıktı olarak al, unutma.
neden popüler demişsin, bu da bizi ikinci sebebe getiriyor. o da bu şirketlerin kendilerine çok güvenmeleri ve yaptıkları işleri iyi bir şekilde pazarlayabilmeleri. "bunu neden yaptınız" diye bir soru sormak saçma, çünkü adamların cevabı "çünkü yapabiliyoruz ve kullanacağını biliyoruz, çünkü seni çok iyi tanıyoruz" olacak. Bunu da üçüncü -ama diğerleri kadar güçlü olmayan- çıktı olarak al, bunu unutabilirsin.
mecburen her gün teknoloji bloglarında bir şeyler okuyorum. "devrimsel", "kutunun dışında", "işte devrim, dünya değişecek" diye başlıklar var, devamlı aha diyorum ya kanseri ya da hiv'i filan çözdü birileri, bi bakıyorum internet şirketinin biri yeni bir buton eklemiş, onu anlatıyorlar. özellik demedim bak dikkat edersen, küçümsemek için buton dedim.
başka bir şirket telefona "üzerine gel" (hover) özelliği eklemiş, teknoloji blogları "İŞTE DEVRİM!11!! ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK! bugün hayatınızın geri kalanının ilk günü11!1!." gibi şeyler yazmışlar.
yukarıdaki üç çıktıyı hatırla şimdi. insanların egoları olduğunu, bir kısmının salaklık bariyerinde olduğunu, henüz insanlık olarak gerçek bir medeniyete erişemediğimizi ve oldukça ilkel canlılar olduğumuzu da bir araya getir, al sana "insanlar neden resim paylaşıyor" sorusunun cevabı.
şimdi biri gelip "bunların birbiriyle ne alakası var" diyecek. yok tabi.
onu da es geçmeyeyim. Bunların birbiriyle alakası var çünkü birçok insan "benim için ve diğer insanlar için en iyisi nedir" yerine "en az çabayla en çok kazançlı çıkabileceğim iş nedir" sorusuna cevap arıyor. bunun da boku çıktığı zaman "en çok beni beğeneceksiniz" diye birbiriyle yarışan bir topluluk oluşuyor haliyle.
dünya da bu yüzden böyle zaten.
Instagram kötüdür, Facebook iyidir, Google böyledir demiyorum, diyemem de zaten. Her şeyin ölçülü olması gerektiğini düşünüyorum çünkü hayatı burada "izleyerek" ve "aşağı yukarı kaydırarak" geçen insanlar var. Bence bu sağlıklı bir yaşam tarzı değil. Başkasının hayatını takip ederek geçen bir yaşam olabilir mi lan, seninki boşa gitmiyo mu o zaman?
@sayns da yazmış, buralarda yoksan gerçek hayatta da "yoksun", o yüzden mecburen en az bir yere üye olmak zorundasın çünkü arkadaşların orada. Facebook'u kapatmıyorum ben o yüzden.
Hoş ben niye endişeleniyorsam, ben zaten yazılım geliştiriciyim.
0
antalya12
Selamlar duyuru halkı size bir şey sormak istiyorum. Şimdi Müge Anlı'nın programında gördüm bu projeyi. Engelli ve kendini bilmeyen yaşlıların ailelerinin adres bilgilerini bir siteye giriyorlar bu sistemin verdiği numaraları da bileklerine dövme ile işliyorlar. Amaçladıkları bu insanlar kaybolurlar
Selamlar duyuru halkı size bir şey sormak istiyorum. Şimdi Müge Anlı'nın programında gördüm bu projeyi. Engelli ve kendini bilmeyen yaşlıların ailelerinin adres bilgilerini bir siteye giriyorlar bu sistemin verdiği numaraları da bileklerine dövme ile işliyorlar. Amaçladıkları bu insanlar kaybolurlarsa kolayca bulmak. Bazı dövmeciler de gönüllü olarak bu numaraları engellilerin bileklerine dövüyorlar.
Şimdi sorum şu siz olsanız yapar mıydınız? Engelli ya da yaşlı yakınlarınızı bu sisteme dahil eder misiniz yoksa benim gibi şüpheli mi yaklaşırsınız? Ne olursa olsun bir nevi fişleme bu iş. Evet engelliler için ama şüpheli olmakta haklı mıyım? Yoksa çok mu abarttım?
Söz konusu site: www.benibuldular.com
Şimdi sorum şu siz olsanız yapar mıydınız? Engelli ya da yaşlı yakınlarınızı bu sisteme dahil eder misiniz yoksa benim gibi şüpheli mi yaklaşırsınız? Ne olursa olsun bir nevi fişleme bu iş. Evet engelliler için ama şüpheli olmakta haklı mıyım? Yoksa çok mu abarttım?
Söz konusu site: www.benibuldular.com
0
Böyle bir numarayı kolye, künye, saat vb. gibi harici aksesuarlarda uygulamak varken vücuda dövme olarak uygulama fikri bana biraz garip geldi açıkçası? Fikir ve niyet oldukça güzel ancak uygulama yanlış, ben yakınlarım için böyle bir şeye müsaade etmem.
0
bir yakınımızın annesi alzheimer'lı ve kadın hep evden çıkıp gidiyor, zor buluyorlar (küçük yerde yaşadıkları için zor da olsa bulunabiliyor) ama bir gün hiç bulamamaktan korkuyorlar. çeşitli yöntemler denendi ancak maalesef pek işe yaramadı.
onların yaşadığı paniği iyi biliyorum.
bence yararlı olabilecek bir uygulama, ben olsam yaptırırdım, kendilerine de haber vereceğim hatta.
onların yaşadığı paniği iyi biliyorum.
bence yararlı olabilecek bir uygulama, ben olsam yaptırırdım, kendilerine de haber vereceğim hatta.
0
Bazı hastalar üzerlerinde kolye vs tutmıyorlar ama. Otizmliler özellikle. O yüzden kolye künye vb şeyler pratik olmuyor çok şey Hakkında az şey bilen Adam.
Ben de bu soruyu yakınıma anlatıp anlatmama konusunda tereddütte kaldığım için sordum. Umarım sizin haber vereceklerinizin işine yarar Peggy.
Ben de bu soruyu yakınıma anlatıp anlatmama konusunda tereddütte kaldığım için sordum. Umarım sizin haber vereceklerinizin işine yarar Peggy.
0
ben yapardım.
kim neyi fişliyor burada, tam anlamadım. valla gülerken gözümden yaş geldi, endişen çok komik :) sosyal sorumluluk projesi yapmışlar, seni niye "fişlesinler"?
devlet senin hakkında sağlıkla ilgili her bilgiye sahip zaten. özel şirketler de devletten biraz daha az biliyorlar. (gittiğin özel hastaneler hastalarla ilgili bilgileri tutuyor mesela, tutmasa her şey birbirine girer yoksa)
teknoloji bu hızla giderse uzun sürmez, belki birkaç nesil sonra herkes "barkodla" gezecek zaten. bilim kurgu filmlerindeki gibi kolumuzda ekranlarla gezeceğiz :p
kim neyi fişliyor burada, tam anlamadım. valla gülerken gözümden yaş geldi, endişen çok komik :) sosyal sorumluluk projesi yapmışlar, seni niye "fişlesinler"?
devlet senin hakkında sağlıkla ilgili her bilgiye sahip zaten. özel şirketler de devletten biraz daha az biliyorlar. (gittiğin özel hastaneler hastalarla ilgili bilgileri tutuyor mesela, tutmasa her şey birbirine girer yoksa)
teknoloji bu hızla giderse uzun sürmez, belki birkaç nesil sonra herkes "barkodla" gezecek zaten. bilim kurgu filmlerindeki gibi kolumuzda ekranlarla gezeceğiz :p
0
@hayirsiz (hayal gücüne kalmış) o kadar (hayal gücüne kalmış) ki random harfleri (burada tarif var) diliyorum.
aptal saptal egolarınızı (burada tarif var) kendinize saklayın cevap vereceklere duyurulur. kalpten endişelerle sordum bu soruyu, ego tatmini için değil.
aptal saptal egolarınızı (burada tarif var) kendinize saklayın cevap vereceklere duyurulur. kalpten endişelerle sordum bu soruyu, ego tatmini için değil.
0
ben de ego için yazmadım zaten. kırıldıysan özür dilerim, ben bütün duyurulara böyle cevap veriyorum. artık kişisel gizlilik o kadar önemsiz halde ki hala birileri böyle duyurular açınca gülesim geliyor. sana gülmüyorum ben, durumun kendisine gülüyorum. yoksa ben seni tanımıyorum, sen de beni tanımazsın. birbirimize hakaret edersek bu kimsenin işine yaramaz, saçma olur. ben sana hakaret etmedim dikkat edersen, yine de özür diledim.
rastgele hiçbir yere vermediğim telefon numarasına (sadece güvendiğim yerlere verdim) spam yağıyor mesela. bir yerde sıkıntı var demek ki. fişlenme olur mu demişsin, ben de espriyle karışık cevap verdim. şuanda olduğundan daha kötü hale gelmez kişisel gizliliğin, sanmıyorum.
insanların sağlık bilgilerine ihtiyacın olsa sosyal sorumluluk projesi yapanların kapısına gitmene gerek yok zaten (satmazlar da gerçi), bunları pazarlamak için sırada bekleyen bir sürü şirket halihazırda var. adamların iş modeli bu komple, "büyük veri şirketi" diye ararsan detaylı bilgi edinebilirsin. kategorize edilmiş, detaylı bir halde alabilecekken niye eksik bilgi alsın ki adam?
"Büyük veri" şirketlerinin senin hakkında öğrenmeyi isteyip de öğrenemeyeceği hemen hemen hiçbir şey yok. Bana sövme, onlara söv söveceksen.
www.businessinsider.com
www.healthcareitnews.com
www.nasdaq.com
www.propublica.org
Türkçe istersen
eksisozluk.com
eksisozluk.com
vaktimi ayırdım, bilgimi paylaştım, endişen komik ve yersiz dedim diye bana aptal diyorsun, oldu mu yani?
rastgele hiçbir yere vermediğim telefon numarasına (sadece güvendiğim yerlere verdim) spam yağıyor mesela. bir yerde sıkıntı var demek ki. fişlenme olur mu demişsin, ben de espriyle karışık cevap verdim. şuanda olduğundan daha kötü hale gelmez kişisel gizliliğin, sanmıyorum.
insanların sağlık bilgilerine ihtiyacın olsa sosyal sorumluluk projesi yapanların kapısına gitmene gerek yok zaten (satmazlar da gerçi), bunları pazarlamak için sırada bekleyen bir sürü şirket halihazırda var. adamların iş modeli bu komple, "büyük veri şirketi" diye ararsan detaylı bilgi edinebilirsin. kategorize edilmiş, detaylı bir halde alabilecekken niye eksik bilgi alsın ki adam?
"Büyük veri" şirketlerinin senin hakkında öğrenmeyi isteyip de öğrenemeyeceği hemen hemen hiçbir şey yok. Bana sövme, onlara söv söveceksen.
www.businessinsider.com
www.healthcareitnews.com
www.nasdaq.com
www.propublica.org
Türkçe istersen
eksisozluk.com
eksisozluk.com
vaktimi ayırdım, bilgimi paylaştım, endişen komik ve yersiz dedim diye bana aptal diyorsun, oldu mu yani?
0
adres bilgisi olunca ben aklıma hırsızlık geldi. Bu bilgiler ne kadar gizli mesala? art niyetli insanlar bu kişilerin evlerini hedef olarak seçemez mi mesala?
0
@cok sey hakkinda az sey bilen adam
saat, künye, kolye çıkabilir, düşebilir, çalınabilir, kişinin kendisi çıkarıp unutabilir takmayı ya da atabilir de.
o saydığın takıların hiç garantisi yok anlayacağın. Ha tabi yaptırmam diyorsan kimse yaptır diyemez ama dövme fikri olabilecek en güzel fikir bu konuda.
Örneğin 1-2 yerde görmüştüm kan grubunu kolunun görünecek bir yerine dövme yaptıran dağcı vardı. Bilinç kaybı ile hastaneye giderlerse zaman kaybetmeden kan grubu öğrenilebilsin diye.
saat, künye, kolye çıkabilir, düşebilir, çalınabilir, kişinin kendisi çıkarıp unutabilir takmayı ya da atabilir de.
o saydığın takıların hiç garantisi yok anlayacağın. Ha tabi yaptırmam diyorsan kimse yaptır diyemez ama dövme fikri olabilecek en güzel fikir bu konuda.
Örneğin 1-2 yerde görmüştüm kan grubunu kolunun görünecek bir yerine dövme yaptıran dağcı vardı. Bilinç kaybı ile hastaneye giderlerse zaman kaybetmeden kan grubu öğrenilebilsin diye.
0
@hayirsiz
biraz fazla hassas davrandım galiba asıl ben özür dilerim. konu bu olunca biraz fazla hassasım galiba. tekrar özür dilerim.
benim fişlenmekten kastım kişisel gizlilik değildi aslında tamamıyla, biraz da hırsızlık, bu çocukların başka amaçlar için kaçırılması gibi gibi şeylerdi.
sanırım mantıklı gibi bu proje. sanırım bir rakamdan sonra olayı emniyete devredeceklermiş yani devlet kontrolünde olacakmış bu iş.
biraz fazla hassas davrandım galiba asıl ben özür dilerim. konu bu olunca biraz fazla hassasım galiba. tekrar özür dilerim.
benim fişlenmekten kastım kişisel gizlilik değildi aslında tamamıyla, biraz da hırsızlık, bu çocukların başka amaçlar için kaçırılması gibi gibi şeylerdi.
sanırım mantıklı gibi bu proje. sanırım bir rakamdan sonra olayı emniyete devredeceklermiş yani devlet kontrolünde olacakmış bu iş.
0
sulphur
romalılar,şimdi şöyle ki hayatımda daha önce php frameworkü kullanmışlığım yok. MVC vs teorim de yok. Bir framework'e girişip her şeyi baştan alarak öğreneceğim. Bootstrap kullanarak bir çok kullanıcılı CRUD sistemi oluşturmak gayesindeyim. Daha önce bunu pure PHP ile sağdan soldan script baka baka
romalılar,
şimdi şöyle ki hayatımda daha önce php frameworkü kullanmışlığım yok. MVC vs teorim de yok. Bir framework'e girişip her şeyi baştan alarak öğreneceğim.
Bootstrap kullanarak bir çok kullanıcılı CRUD sistemi oluşturmak gayesindeyim. Daha önce bunu pure PHP ile sağdan soldan script baka baka yaptım ancak şimdi biraz daha güvenli ve hızlı biçimde efendi gibi framework ile yapmak istiyorum.
CodeIgniter yüklemesi vs kolay olduğu için (ortak hosting kullanyorum) ilk tercihimdi. Dokümantasyonu vs de oldukça güzeldi hoşuma gitmişti lakin çok eski kullanma diyorlar. Malum EllisLab de battık vs diyince alternatiflere yöneldim. Şuanki işim için CI yeteri gibi duruyor ancak ilerlemesi halinde migration vs zor olacak.
Laravel'e baktım beğenemedim. başka frameworkler hakkında da bir ton fikir var. Siz ne önerirsiniz?
Fuel, Symph, Cake vs. olabildiğince hafif ve öğrenme eğrisi ufak olan bir framework aramaktayım.
şimdi şöyle ki hayatımda daha önce php frameworkü kullanmışlığım yok. MVC vs teorim de yok. Bir framework'e girişip her şeyi baştan alarak öğreneceğim.
Bootstrap kullanarak bir çok kullanıcılı CRUD sistemi oluşturmak gayesindeyim. Daha önce bunu pure PHP ile sağdan soldan script baka baka yaptım ancak şimdi biraz daha güvenli ve hızlı biçimde efendi gibi framework ile yapmak istiyorum.
CodeIgniter yüklemesi vs kolay olduğu için (ortak hosting kullanyorum) ilk tercihimdi. Dokümantasyonu vs de oldukça güzeldi hoşuma gitmişti lakin çok eski kullanma diyorlar. Malum EllisLab de battık vs diyince alternatiflere yöneldim. Şuanki işim için CI yeteri gibi duruyor ancak ilerlemesi halinde migration vs zor olacak.
Laravel'e baktım beğenemedim. başka frameworkler hakkında da bir ton fikir var. Siz ne önerirsiniz?
Fuel, Symph, Cake vs. olabildiğince hafif ve öğrenme eğrisi ufak olan bir framework aramaktayım.
0
django öğren, crud için eli yüzü düzgün çook kısa sürede web sitesi çıkarırsın. python biliyor olduğunu varsaydım.
0
Laravel çok güzel, illa PHP diyorsan Laravel çok iyi bir tercih bence. Alıştın mı devamı geliyor. Takıldığın yerde de stackoverflow ve laracasts gibi yerlere sorarak ilerlersin.
Benim dönüşümüm PHP > Kendi fonksiyonlarım ve sınıflarım > Laravel > Node.js şeklinde oldu.
Node.js'in de kendince sıkıntıları var ama ben şuan daha rahat çalışıyorum (async ve promise olayını da kavrarsan baya hakim oluyorsun), önyargılarını kırıp bunu da bir denemeni tavsiye ederim.
Benim dönüşümüm PHP > Kendi fonksiyonlarım ve sınıflarım > Laravel > Node.js şeklinde oldu.
Node.js'in de kendince sıkıntıları var ama ben şuan daha rahat çalışıyorum (async ve promise olayını da kavrarsan baya hakim oluyorsun), önyargılarını kırıp bunu da bir denemeni tavsiye ederim.
0
@ougkour asp'den gram haz etmedim ya. bir türlü ısınamadım. türkçe kaynaktan öğreniyordum sanırım o yüzden bi mantıksızlık oldu.
@eksiyen adam bilgisayar mühendisliği okumadım. makine mühendisiyim ben. python için hobi niyetine çok az bir baktım. Sonra bir şekilde iyi olmadığını bilsem de yaygın diye PHP'de çakılı kaldım.
@hayirsiz laravel için çok sık güncelleme geliyor ve güncellemeler arasında rahat geçişler olmuyor deniyor. Bu benim nispeten iş dışı bir hobim olduğu için çok sık takip edemem bir açık bulunur patlar sistem diye korkuyorum.
@eksiyen adam bilgisayar mühendisliği okumadım. makine mühendisiyim ben. python için hobi niyetine çok az bir baktım. Sonra bir şekilde iyi olmadığını bilsem de yaygın diye PHP'de çakılı kaldım.
@hayirsiz laravel için çok sık güncelleme geliyor ve güncellemeler arasında rahat geçişler olmuyor deniyor. Bu benim nispeten iş dışı bir hobim olduğu için çok sık takip edemem bir açık bulunur patlar sistem diye korkuyorum.
0
Güncelleme konusu doğru ama belirli bir versiyonda kalırsan sorun olmaz diye düşünüyorum. O kadar entelektüel yatırım yapıyorsun adamın bir sabah canı sıkılıyor komple baştan yazıyor framework'ü, o da güzel bir şey değil tabi ama değişim kaçınılmaz. Front-end örneği pek uyumlu olmayacak ama Google bile Angular'ın 2. sürümünü 1'e geriye dönük uyumlu yapmıyor mesela, "banane, yeniden öğrenin" diyor. Değiştirmek zorunda çünkü.
Ben eskiden olaylara senin gibi bakardım ama artık daha rahatım, yeni bir şey gelirse mecbur öğreniyoruz zaten. Çoğu zaman sıfırdan başlamadığımız için öğrenme eğrisi nispeten düşük oluyor.
Ben eskiden olaylara senin gibi bakardım ama artık daha rahatım, yeni bir şey gelirse mecbur öğreniyoruz zaten. Çoğu zaman sıfırdan başlamadığımız için öğrenme eğrisi nispeten düşük oluyor.
0
php'den uzak durmanı tavsiye ederim, madem hobi ve profesyonel olarak bakmıyorsun olaya, neyin yaygın olduğundan sana ne? iş sahibi olsan şu fikir için ne tavsiye edersiniz desen o zaman verelim tavsiyelerimizi ama öyle bir durum yok anladığım kadarı ile. 20$ lık vps al, üzerine django + gunicorn ile dünyayı taşırsın.
java için play, php için symfony, laravel, python için django, tornado benim favorilerim.
java için play, php için symfony, laravel, python için django, tornado benim favorilerim.
0
dafuq
sb
sb
0
Mantıklı davranıyorum. Kötü insan yoktur fikir uyuşmazlığı vardır. Anlaşamadığımız noktalara odaklanırım. Bağlantıdaki olay kısaca:
lh3.googleusercontent.com
lh3.googleusercontent.com
0
sıfırdan anaya küfürlere 1 saniyede çıkma yeteneğine sahibim o nedenle tartışmamaya çalışıyorum.
0
hiç.
bağıran insana karşı bir şey yapamazsın, ikna da edemezsin. haklı çıkmak için daha çok bağırman lazım, o zaman da tartışma olmaktan çıkıp kavgaya döner olay.
ben bağırmıyorum hiç, baktım karşıdaki manyak, ikna da edemiyorum, o zaman uzatmıyorum.
bağıran insana karşı bir şey yapamazsın, ikna da edemezsin. haklı çıkmak için daha çok bağırman lazım, o zaman da tartışma olmaktan çıkıp kavgaya döner olay.
ben bağırmıyorum hiç, baktım karşıdaki manyak, ikna da edemiyorum, o zaman uzatmıyorum.
0
Aile, arkadaşlar ve sevgili ile asla çirkinleşmem. Ağzımdan "kızgınlıkla" çirkin şeyler çıkmaz, asla küfretmem. Bu konuda otokontrolüm çok yüksek. Arkadaşlarla tartışmam bile zaten neredeyse hiç. Insanın arkadaşıyla tartışması çok enteresan geliyor bana :))
Ama tanımadığım insanlar çirkinleşecek olursa, başta her ne kadar sabırlı davranmak için çaba sarfetsem de karşımdakinin saygısızlığı ölçüsünde saygısızlaşırım; sınırı yok.
Ama tanımadığım insanlar çirkinleşecek olursa, başta her ne kadar sabırlı davranmak için çaba sarfetsem de karşımdakinin saygısızlığı ölçüsünde saygısızlaşırım; sınırı yok.
0
sevdiğim kişilerle tartışmaktan çekinirim. tartışırsam da asla saygısız bir şey söylemem.
0
ad hominemin kralını yaparım. aynı şeyi biri bana yapsa umursamam, bu sayede enerjisini emerim, argümanları piç ederim. rezil herifin tekiyim. ıyk.
0
Sevdigim insanlar tartisma cikarinca cok uzulurum ve cirkeflesemem de. Onun disinda tartismaya girdigimde fazla laf kalabaligi yapmam, soylecegim seyi soylerim, sert ya da igneleyici konusabilirim ama yuksek sesle bir dunya laf saymam, birkac cumle ile ozetlerim. Agzim bozuk da degildir, cirkeflessem bile bunu kufur ile yapamamm.
0
Salon beyefendisi çizgimden çıkmam, asla çirkefleşmem. Karşımdakinin bana saldırdığını sezersem (Sözlü saldırı, canımı yakmaya çalışması vesaire) Ben ona lafı saplarım, çıkarmakla uğraşır. Ya da söylediklerimden ötürü sinirlerine hakim olamaz, bu sefer sözlü saldırı yerine fiziksel saldırıda bulunur. Kaç kere başıma geldi. Şahsına hiçbir şey söylemediğim adam sırf "bakışımdan" rahatsız olduğu için ekmek bıçağıyla üzerime yürüdü. :)
Varlığım bile insanlar için (buradakiler için de geçerli) rahatsızlık verici. Ama umursamıyorum. Çirkefleşmem.
Varlığım bile insanlar için (buradakiler için de geçerli) rahatsızlık verici. Ama umursamıyorum. Çirkefleşmem.
0
mantıklı bir şekilde tartışırım. karşımdaki insanı ikna etmeye çabalarım ama karşımdaki it gibi bağırıyorsa onu çıldırtmaya, daha da fazla bağırtıp kafasından duman çıkartmaya çalışırım.
0
Çirkefleşmeden ne kastediliyor? Tartışırken hiç küfretmem. "Bir daha benimle konuşma" gibi ağır laflar da söylemem hiç. Çamurluk da çıkarmam, çaçaronluk da yapmam, laf atma veya sokma olayını da hiç sevmem, belden aşağı vurmam. Açıkçası tartışırken çirkefleştiğini düşündüğüm kişilere de anlık bir acıma bile duyarım ama sempatiklikten arınmış bir acıma. Yine büyük konuşmayayım, çok çileden çıkmadım; belki bir gün çileden çıkarım. Ama derdimi anlatmaya çalışırım; bazen heyecanlanabilirim, en fazla o olur.
0
Mantıklıdan başlayıp, öfkeye göre küfür etmeye oradan da devam edip şiddet göstermeye kadarki her adıma karşılık vereceğimi belli ederim. Tabii bu, bunları yapacağım anlamına gelmez. Muhatap almayıp, kavgayı ortada bırakmayı tercih ederim.
Çirkefleşmekten kasıt ne bilmiyorum ama şantaj, sırrı ifşa vs. gibi yollara gitmem.
Çirkefleşmekten kasıt ne bilmiyorum ama şantaj, sırrı ifşa vs. gibi yollara gitmem.
0
hayirsiz
üzgün surat (sarı renkli, buruk bir ifade) (varsayılanı :i tuşundaydı)çarpı şeklinde olan gri-siyah XD (hareketli)elini yere vurarak gülen dişlek (varsayılanı é tuşundaydı)bi de nah işareti vardı, o lazım.en iyi böyle tanımlayabildim, anlayan anlamıştır :D
üzgün surat (sarı renkli, buruk bir ifade) (varsayılanı :i tuşundaydı)
çarpı şeklinde olan gri-siyah XD (hareketli)
elini yere vurarak gülen dişlek (varsayılanı é tuşundaydı)
bi de nah işareti vardı, o lazım.
en iyi böyle tanımlayabildim, anlayan anlamıştır :D
çarpı şeklinde olan gri-siyah XD (hareketli)
elini yere vurarak gülen dişlek (varsayılanı é tuşundaydı)
bi de nah işareti vardı, o lazım.
en iyi böyle tanımlayabildim, anlayan anlamıştır :D
0
nah işareti tamam, öbürü tutmadı.
kafası sağa sola sallanan böyle hafif titreyen bi XD işaretiydi. büyüktü bir de.
kafası sağa sola sallanan böyle hafif titreyen bi XD işaretiydi. büyüktü bir de.
0
www.yogile.com ?
messenger plus sohbet günlüklerinde hareketli olarak kaydetmiyordu. 2009'daki günlüklerden çıkardım arayıp bu kadar oldu...
messenger plus sohbet günlüklerinde hareketli olarak kaydetmiyordu. 2009'daki günlüklerden çıkardım arayıp bu kadar oldu...
0
XD'yi bulmuşsun evet, tam da aradığım bu. şimdi gif halini arıyorum, teşekkür ederim.
0
buffy de vampir sayılır
Bataryası uzun giden bir Laptop almayı düşünüyorum. Önemli olan sadece batarya, 10-12 saat bandında varmış en üst sanırım. Oyun vs oynamayacağım. Word, Excell, spss vs kullanacağım. Hangi marka - model önerirsiniz?
Bataryası uzun giden bir Laptop almayı düşünüyorum. Önemli olan sadece batarya, 10-12 saat bandında varmış en üst sanırım. Oyun vs oynamayacağım. Word, Excell, spss vs kullanacağım. Hangi marka - model önerirsiniz?
0
valla macbook'lar unludur bu konuda ama, windows tarafinda secenekler ne emin olamadim
0
anonymice
Ekşi Duyuru Şube Müdürlüğüne 29.11.2015 Konu: Çok fazla reddedilme 13...14....15 tir belki üst üste reddedilme rekorum, sizin kişisel reddedilme limitinizi ve karşı cinsten vazgeçiş şartlarınızı öğrenebilir miyim?
Ekşi Duyuru Şube Müdürlüğüne 29.11.2015
Konu: Çok fazla reddedilme
13...14....15 tir belki üst üste reddedilme rekorum, sizin kişisel reddedilme limitinizi ve karşı cinsten vazgeçiş şartlarınızı öğrenebilir miyim?
Saygılarımla
Anonymice
Konu: Çok fazla reddedilme
13...14....15 tir belki üst üste reddedilme rekorum, sizin kişisel reddedilme limitinizi ve karşı cinsten vazgeçiş şartlarınızı öğrenebilir miyim?
Saygılarımla
Anonymice
0
Reddedilmeyi saymayı bırak. O reddedilmeden öğrenebileceğin bir şey varsa öğren (bu yöntem de işe yaramadı gibi), kendini geliştirmek için bir fırsat olarak gör. Onun dışında farklı kişiler tarafından reddedilmenin negatif bi tarafı yok. En azından denemeye devam ediyorsun demektir bu. Hiç reddedilmesen daha kötü.
0
soru ne ben tam anlayamadım valla.bir kıza sorup üst üste red cavabımı alıyoruz yoksa farkı kızlardan üst üste red cevabı mı alıyoruz.seriye mi bağlıyoruz anlayamadım valla.
ilki ise zaten çok fazla teklifde bulun(a)madığım için 1'dir.seriye bağlamadım hiç zaten karşı taraftan ışık görmeden hareket etmeyen biriydim artık da yaş ilerlediği için kızlar aşk/sevgi değili de mantıklı aday peişindeler.o yüzden biraz ben de vazgeçtim gibi :)
ilki ise zaten çok fazla teklifde bulun(a)madığım için 1'dir.seriye bağlamadım hiç zaten karşı taraftan ışık görmeden hareket etmeyen biriydim artık da yaş ilerlediği için kızlar aşk/sevgi değili de mantıklı aday peişindeler.o yüzden biraz ben de vazgeçtim gibi :)
0
aynı kıza 15 kere teklif etmek tacize girer, eğer böyle soruyorsan soru baştan saçma derim. ayrı ayrı kızlara birer kez teklif etmek (anladın sen işte, artık insanlar "benimle çıka rmısın" demiyor birbirine) dersen o zaman anlarım.
şimdiye dek toplamda üç kızla yakınlaştım.
birinde ilk adımı kız attı, ikisinde ben. bunların birinde reddedildim (olacak gibiydi halbuki), %66.7 gibi bir şey oluyor o zaman benim başarı oranı.
bence rakamlara takılmaya gerek yok AMA @roket adam'ın dediği gibi neden reddedildiğini öğrenmeye çalış. 15 çok gibi çünkü, mutlaka bir yerde yanlış yapıyorsun. Ya çok hızlı ilerliyorsun ya da kızları yanlış anlıyorsun.
Bir kız beni reddettiyse karşı cinsten niye komple vazgeçeyim, potansiyel olarak elimde (müsait olan kızlar - 1) şeklinde bir küme var.
bu yolda kaldırıma takılıp kiremitlere küsmeye benziyor.
şimdiye dek toplamda üç kızla yakınlaştım.
birinde ilk adımı kız attı, ikisinde ben. bunların birinde reddedildim (olacak gibiydi halbuki), %66.7 gibi bir şey oluyor o zaman benim başarı oranı.
bence rakamlara takılmaya gerek yok AMA @roket adam'ın dediği gibi neden reddedildiğini öğrenmeye çalış. 15 çok gibi çünkü, mutlaka bir yerde yanlış yapıyorsun. Ya çok hızlı ilerliyorsun ya da kızları yanlış anlıyorsun.
Bir kız beni reddettiyse karşı cinsten niye komple vazgeçeyim, potansiyel olarak elimde (müsait olan kızlar - 1) şeklinde bir küme var.
bu yolda kaldırıma takılıp kiremitlere küsmeye benziyor.
0
aynı kişi 15 kez reddetmişse seni acil psikiyatriste yönlendirmek lazım. olması gereken 1 bil istedim. senin yaptığın karşındakini rahatsız etmek, başıma gelse savcılığa verirdim.
0
Şimdi kendi kendine gelişmesi gereken konuları sen geliştirtmeye zorlarsan olur bunlar arada. Yani kasma be oğlum.. Canının kıymetini bil biraz salak mısın dicem? O derece rahatsız ettin beni şuan. Ben de reddediyorum seni, bu duyurunu.. Mesela yani.
0
beni "kendi kendine gelişir" lafı kadar gıcık eden başka bir laf yok herhalde.. Yahu sen kahve içme, beraber bir şey yapma teklif edersin bir kere istemez ikincide istemez bi daha sormazsın. İsteyenle olumlu davrananla bir şeyler olabilir.
Ama kız beraber vakit geçirmeyi kabul ettiyse kendiliğinden gelişmiş olmuyor, erkek bir adım atmış oluyor dikkatinizi çekerim sayın "kendiliğinden gelişir" kitlesi.
@anonymice, hedef kitleyi mi değiştirsen bro, beğendiğin tarz kızlarda bi sıkıntı vardır ya da onlar senin gibileri sevmiyordur? gerçi bence olay biraz da şans, aynı kızla başka bir zaman karşılaşsan her şey olumlu da gidebilir...
benim üst üste reddedilme rekorum 2-3 falan herhalde, ama son birkaç yıldır reddedilmiyorum çünkü adım atmıyorum o daha kötü sanki. Karşı taraf ilgisiz gibi olunca hiç içimden gelmiyor.
saygılarımla
rodriguez2
Ama kız beraber vakit geçirmeyi kabul ettiyse kendiliğinden gelişmiş olmuyor, erkek bir adım atmış oluyor dikkatinizi çekerim sayın "kendiliğinden gelişir" kitlesi.
@anonymice, hedef kitleyi mi değiştirsen bro, beğendiğin tarz kızlarda bi sıkıntı vardır ya da onlar senin gibileri sevmiyordur? gerçi bence olay biraz da şans, aynı kızla başka bir zaman karşılaşsan her şey olumlu da gidebilir...
benim üst üste reddedilme rekorum 2-3 falan herhalde, ama son birkaç yıldır reddedilmiyorum çünkü adım atmıyorum o daha kötü sanki. Karşı taraf ilgisiz gibi olunca hiç içimden gelmiyor.
saygılarımla
rodriguez2
0
Dönmezer
ciddi anlamda para kazanmak isteyen ve aplikasyon yapmayı bilen arkasında durabilecek zamanı olan gençbeyine ihtiyacım var yapacağı bir app ile aylık en az 2-3 bin tl kazanacak...-yapım parası istemiyecek -kazandığı sürece güncelleme yapacak -yarı yolda bırakmıyacak -win win dyorumamasyamersin kocae
ciddi anlamda para kazanmak isteyen ve aplikasyon yapmayı bilen arkasında durabilecek zamanı olan gençbeyine ihtiyacım var yapacağı bir app ile aylık en az 2-3 bin tl kazanacak...
-yapım parası istemiyecek
-kazandığı sürece güncelleme yapacak
-yarı yolda bırakmıyacak
-win win dyorum
amasyamersin kocaeli7 kocaeli 98
-yapım parası istemiyecek
-kazandığı sürece güncelleme yapacak
-yarı yolda bırakmıyacak
-win win dyorum
amasyamersin kocaeli7 kocaeli 98
0
Madem ise bu kadar guveniyorsun bir yerlerden para bul yaptir, verecegin max 10k dir.Bu para bir ise girmek icin bence makul bir para. Ayda 2-3 kazanir diyorsan cok mantikli bir yatirim bence. Bu parayi veremiyorsan bu iste ciddi degilsindir zaten. Sana guvenip is yapilmaz.
Isi bilen gelistiriciler zaten bu senin bahsettigin fikir bulup yapmaya calisma evresini gecmis adamlardir. Boyle islerde sadece bir fikir ve gelistiricinin yeterli olmayacagini bilirler. Belki universite ogrencisi filan bulabilirsin ama ne kadar verim alabilirsin bilmiyorum.
Isi bilen gelistiriciler zaten bu senin bahsettigin fikir bulup yapmaya calisma evresini gecmis adamlardir. Boyle islerde sadece bir fikir ve gelistiricinin yeterli olmayacagini bilirler. Belki universite ogrencisi filan bulabilirsin ama ne kadar verim alabilirsin bilmiyorum.
0
ben yazılım geliştiriciyim, yazılım mühendisliği okuyorum.
"fikir benden, işin yarısı benden (aktif çalışıyorum), sadece frontend çalışacak ortak lazım" diye arayıp işin %50'sini teklif ediyorum, yine birilerini bulmak çok zor oluyor.
senin iş hiç olmaz.
"fikir benden, işin yarısı benden (aktif çalışıyorum), sadece frontend çalışacak ortak lazım" diye arayıp işin %50'sini teklif ediyorum, yine birilerini bulmak çok zor oluyor.
senin iş hiç olmaz.
0
yazılımcılara hep böyle teklifler gelir:
süper bir projem var, yapsak köşeyi döneriz.
- ya ben köşe dönmek istemiyorum, çok güveniyorsan şu kadar paraya yaparım.
para yok ama proje süper, kesin tutacak, hissediyorum.
- yok ben alimiyim kardeş.
süper bir projem var, yapsak köşeyi döneriz.
- ya ben köşe dönmek istemiyorum, çok güveniyorsan şu kadar paraya yaparım.
para yok ama proje süper, kesin tutacak, hissediyorum.
- yok ben alimiyim kardeş.
0
@kurudu da çünkü işin sahibi o olacak beni bile elemanı gibi kullanacak gerekirse ortak oluruz... fikir dandi olsa bu işi yapan web siteleri kurulmazdı sadece applicaton yapmıyorlar
@lord esseginiziki türkiye genelinde yapılacak olan işleri yapacak adam organizasyonunu ve malzeme tedariğini sağlayacak..
@raydingoz güvenmeden denemeden olmaz kapatamayacak kadar kaymaklar yiyeceğiz.
@oshamue denerim gerekirse
@hayirsiz 1500tl ye boya işi alıp 120 tl ye yevmyeci çaliştirip 1 modify ini ben yapıp 1 günde boyle para bile kazanabiliyorum işine gelirse
@titiraprap zaten bu onyargı ile sen anca wcye giderken bir adım fazla atarsın oda yaşlandıkça adım aralığı küçüleceğinden ...
özgüveni olup yapıcı eleştirenler fiyatlandırsın
@lord esseginiziki türkiye genelinde yapılacak olan işleri yapacak adam organizasyonunu ve malzeme tedariğini sağlayacak..
@raydingoz güvenmeden denemeden olmaz kapatamayacak kadar kaymaklar yiyeceğiz.
@oshamue denerim gerekirse
@hayirsiz 1500tl ye boya işi alıp 120 tl ye yevmyeci çaliştirip 1 modify ini ben yapıp 1 günde boyle para bile kazanabiliyorum işine gelirse
@titiraprap zaten bu onyargı ile sen anca wcye giderken bir adım fazla atarsın oda yaşlandıkça adım aralığı küçüleceğinden ...
özgüveni olup yapıcı eleştirenler fiyatlandırsın
0
Uygulama gelistirecek elemanla anlasirken üc yol var.
Ortaklik üzerine:
- adam sana güvenemez, parasini alacaginin garantisi yoktur
- sen adama güvenemezsin, isi bitireceginin garantisi yoktur
- adam sana güvenemez, yarin birgün kodlari alip adama hadi yoluna diyebilirsin
- sen adama güvenemezsin, adam kodlari ben yazdim bu is benim diyebilir
- adam sana güvenemez, isi bitirir ama is yürümez emegi cöpe gider
- sen adama güvenemezin, isi bitirir ama gelistirmeler istekler icin ekstra para ister kodu sadece o bildigi dökümantasyon olmadigi icin kimseye de isi devredemezsin
- is büyürsa her ay gelen paradan ortak olarak parasini alir, senin payin düser
- ya da adama yolda araba carpar ölür, yapilan is adamla beraber havaya ucar
Parasini verip isi bilene birinine freelance yaptirirsan
- adam kaporasini alir isi yapar kafasi rahat olur
- sen kapora verirsin, isi yapabilir mi diye dert edersin
- adam isi bitiremezsa parasini alamaz
- adam isi bitiremezse sen de baskasini bulursun ama zaman ve emek kaybedersin
- adam isi bitirir ama önemli bir ekleme olursa, yada bir süre sonra ürün bozulursa adami bulamazsin
- adam isi bitirir ama tüm eklemeler icin para koparmaya calisir
- isi büyürse tüm hak sahibi sen olursun, kimseyle ugrasmazin, paranin tamami senin olur
- is büyürse adam koda sahip oldugu icin isin aynisini kopaylar
Parasini veririsi uzman bir sirkete yaptirirsin:
- tüm acik noktalari sözlesmeye yazdirir, noterde onaylatirsin, isi zamaninda bitirememe durumuna karsi tazminat maddesi koyarsin.
- sirkete parasini kaporasini verirsin
- sirket isi zamaninda bitiremezse tazminat parasini alirsin keyfine bakarsin
- sirket isi zamaninda bitirirse ürünü, dökümantasyonu alirsin yada ürünün bakim gelistirme, ekleme ile ilgili sözlesmeyi isletirsin.
- is büyürse paranin tamami sende kalir
- isi kopyalarlarsa dava acarsin, cünkü noterde hersey kayitli olur
Ortaklik üzerine:
- adam sana güvenemez, parasini alacaginin garantisi yoktur
- sen adama güvenemezsin, isi bitireceginin garantisi yoktur
- adam sana güvenemez, yarin birgün kodlari alip adama hadi yoluna diyebilirsin
- sen adama güvenemezsin, adam kodlari ben yazdim bu is benim diyebilir
- adam sana güvenemez, isi bitirir ama is yürümez emegi cöpe gider
- sen adama güvenemezin, isi bitirir ama gelistirmeler istekler icin ekstra para ister kodu sadece o bildigi dökümantasyon olmadigi icin kimseye de isi devredemezsin
- is büyürsa her ay gelen paradan ortak olarak parasini alir, senin payin düser
- ya da adama yolda araba carpar ölür, yapilan is adamla beraber havaya ucar
Parasini verip isi bilene birinine freelance yaptirirsan
- adam kaporasini alir isi yapar kafasi rahat olur
- sen kapora verirsin, isi yapabilir mi diye dert edersin
- adam isi bitiremezsa parasini alamaz
- adam isi bitiremezse sen de baskasini bulursun ama zaman ve emek kaybedersin
- adam isi bitirir ama önemli bir ekleme olursa, yada bir süre sonra ürün bozulursa adami bulamazsin
- adam isi bitirir ama tüm eklemeler icin para koparmaya calisir
- isi büyürse tüm hak sahibi sen olursun, kimseyle ugrasmazin, paranin tamami senin olur
- is büyürse adam koda sahip oldugu icin isin aynisini kopaylar
Parasini veririsi uzman bir sirkete yaptirirsin:
- tüm acik noktalari sözlesmeye yazdirir, noterde onaylatirsin, isi zamaninda bitirememe durumuna karsi tazminat maddesi koyarsin.
- sirkete parasini kaporasini verirsin
- sirket isi zamaninda bitiremezse tazminat parasini alirsin keyfine bakarsin
- sirket isi zamaninda bitirirse ürünü, dökümantasyonu alirsin yada ürünün bakim gelistirme, ekleme ile ilgili sözlesmeyi isletirsin.
- is büyürse paranin tamami sende kalir
- isi kopyalarlarsa dava acarsin, cünkü noterde hersey kayitli olur
0
olmadı ki bir kullanıcı adım
...direkt tıklamak yerine "KİMSEYE KERİZ PARASI KAZANDIRACAK DEĞİLİM" gibi bir düşünceyle hiç Google'da aratıp söz konusu siteye o şekilde ulaştığınız oluyor mu?
...direkt tıklamak yerine "KİMSEYE KERİZ PARASI KAZANDIRACAK DEĞİLİM" gibi bir düşünceyle hiç Google'da aratıp söz konusu siteye o şekilde ulaştığınız oluyor mu?
0
hayır, adam parasını ödemeye razı, ben ne diye kendimi yorayım?
imza: eski bir reklamcı
imza: eski bir reklamcı
0
Hayir, alan razi satan razi.
Ama gereksiz youtube videolarina hit vermemek icin tiklamiyorum merak etsem de.
Ama gereksiz youtube videolarina hit vermemek icin tiklamiyorum merak etsem de.
0
sürekli olarak bu kadar büyük bir nefretle yaşamak sağlıklı olmaz diye düşünüyorum.
tıklarım.
tıklarım.
0
Gayet tıklıyorum. Bilgisayarda edblok var da telefonda tıkladığım çok oldu.
0
şahsen ilgimi çekiyorsa tıklıyorum direk. ama ilgimi çekmeyen, beğenmediğim firmaların reklamlarına da tıklıyorum ki bütçelerinden gitsin. istatistikleri de şaşıyor
0
Yoo. Dedigin sey aklima bile gelmez. Hatta basarim ki para kazansin o kadar emek vermişler
0
Hahahah o nasıl bi kindarlıktır yahu. Ben bi ara arkadaşlar şuraya üye olun diye üzerimden para kazanmak isteyerek link paylaşınca sinir olup kendim üye oluyodum. Salak salak işler işte. Adam bi de reklam için para vermiş, bırak onun sitesinden yönlenip git de kullandığın site de ekmek yesin.
Ben pek tıklamıyorum ama, dikkatimi nadiren çekiyorlar. Psikolojik de olabilir.
Ben pek tıklamıyorum ama, dikkatimi nadiren çekiyorlar. Psikolojik de olabilir.
0
