Giriş
(13)

Ellerin çok güzel iltifatı

trgydl
Övecek bir şey bulamayıp mı övdü bu kadın şimdi? Ekstra bacaklarım da güzelmiş. Anlamsız bir övgü değil mi erkek için?
Övecek bir şey bulamayıp mı övdü bu kadın şimdi? Ekstra bacaklarım da güzelmiş. Anlamsız bir övgü değil mi erkek için?
0
trgydl
(23.10.22)
Övecek bir şey bulamayıp övmüş olabilir. bu ihtimal bi çok övgüde var aslında.

Ama anlamsız bi övgü değil tabi ki. Fonksiyonelliği de olan bir övgü mü tercih ederdiniz? Mesela güçlü olmanız, yakışıklı olmanız vs?

Saçlarına yapılan övgü neyse ellerine yapılan da aynı aslında. Bir övgüyü erkekler için anlamsız yapan nedir sizin için?

Belki tırnaklarınız temiz ve düzgün duruyordur. Kısa bodur tırnak tiplerinden değildir. Parmaklarınız uzun ve incedir. Yani bu övgünün neden erkekler için anlamsız olduğunu düşündünüyorsunuz?
0
zimbirik
(23.10.22)
Üstü kapalı erotik bir övgü bence, sizi beğenmiş fiziksel olarak da demek ki. Gayet de anlamlı.
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
Kardeş ilk defa gerçek bir kadınla tanışmıştım hayırlı olsun. Sana resmen seni gözüme kestirdim ben buna veririm mesajı vermis. Erkekleri çekici yapan detaylar başlığında en çok ellerden bahsediliyor onu da mı gormedin?
0
deer hunter
(23.10.22)
ellerin güzeli neden erotik övgü olarak algıladınız ki? o ellerinle beni tatmin et filan anlamı mı çıkarıyorsunuz bu cümleden?
0
ekinuzbay
(23.10.22)
Övecek bir şey bulamamış. +1
0
ruhen hastayim ben
(23.10.22)
Ben erkekte ele çok bakarım ya, kaşından gözünden fazla bakarım hatta. Beğenirsem de söylerim muhakkak. Neden anlamsız olsun? Ya da bir övgü nasıl anlamlı olur ki?
0
south park in kapusonlu uyesi
(23.10.22)
öncesinde herhangi bir yerinizi övüp ekstra bunu eklediyse övmeye doyamamış demektir. ama atıyorum maşallah yunan heykeli gibisin demeden ellerin güzel dediyse övecek bir şey bulamamış.

Benim de ellerim güzeldir. kavradığım yerden ses gelir mesela ama en son ellerime kompliman yapılır genelde.
0
coldegezenkutupayisi
(23.10.22)
neden övecek bir şey bulamayıp, bulmak zorunda hissetsin, bun düşündün mü ?

eller doğal seçilimde beceri ve üretkenlik indikatörüdür. bir erkeğin kadının kalçalarına, memesine bakmasından çok farklı değil yani.
0
orpheus
(23.10.22)
kadınların yüzde 95'i için erkeğin elleri çok önemlidir.
anlamsız değil elbette.
bir iltifat etmiş, edilen iltifatı almayı öğrenmelisiniz.
0
blatta hiberna
(23.10.22)
benim için de erkekte el çok önemli. hiç boş bi iltifat değil aşırı iyi bir şey hatta.
0
ala09
(23.10.22)
Elleriniz büyük mü?

Bir şey demek istemiş olabilir.
0
Hallegadola
(23.10.22)
o kadar tipsizsin ki ellerin güzel sadece demek istemiş. Yani ne bir şakakların, ne çene yapın ne burnun, ne gözlerin, ne saçların, ne kirpiklerin o kadar bitiksin demek ki.
0
juan pablo pino
(23.10.22)
Bence el çok önemli erkekte. Bir erkeğe bunu söylemeye utanıyorum, ya da artık nolursa olsun yeter söylüyorum diyip salıyorum... Güzel bacaklı erkek de zor bulunan bir şey. Bunlarerotik övgüler. (bakarsın bigün file çorap tül eldivenle geçmişsin karşısına oturtmuş seni seyrediyor :)) )
0
megalomaniac
(26.10.22)
(11)

meltem cumbul güzel kadın mı?

ala09
eskiden beğeniyordum şimdi sanki kendi kafamda onu güzelleştirmişim o kadr şey gelmiyor. genclik dönemi icin değerlendirelim, yaşlanmanın olumsuz etkisini hesaba katmadan. sanırım kaşı gözünden ziyade havası enerjisi bi hoş he ne dersiniz? çok güzel olduğunu düşünen varsa onun gibi güzel bir başka i
eskiden beğeniyordum şimdi sanki kendi kafamda onu güzelleştirmişim o kadr şey gelmiyor. genclik dönemi icin değerlendirelim, yaşlanmanın olumsuz etkisini hesaba katmadan. sanırım kaşı gözünden ziyade havası enerjisi bi hoş he ne dersiniz? çok güzel olduğunu düşünen varsa onun gibi güzel bir başka isim daha ekleyebilir

images.app.goo.gl
0
ala09
(22.10.22)
Güzel kadın bence. 100 tane estetik yaptırıp kendini güzel sananlardan daha güzel en azından.
0
dissendium
(22.10.22)
Ben güzel de diyemiyorum çirkin de. Bana ortalama geliyor.
0
Amaranta ursula
(22.10.22)
Güzel değil bence. Hiçbir döneminde de bana güzel gelmedi.

Ama zamanında Kıvanç'ı kafaladığına göre zeki bir kadın olmalı.

imgrosetta.mynet.com.tr
0
Berck
(22.10.22)
Estetik yaptıran kadınların ağzı burnu birbirine benzediği için doğal kadınlar daha çekici geliyor bana. 7 puan verirdim kendisine.
0
ruhen hastayim ben
(22.10.22)
değil, ünlü olmasa çok sıradan biri. ama enerjisi yüksektir, pozitiftir, sempatiktir bu noktalardan kazanır.
0
orpheus
(22.10.22)
Yılan hikayesinden beridir seviyoruz.
0
Gebeş kaplumbağası
(22.10.22)
ruhen hastayım+1. Kıvançla sevgili olduğunu yeni öğrendim. Demek ki, umut hep olmalı.
0
Kahvedesu
(22.10.22)
Güzel değil ama sempatik :P
0
nawar
(22.10.22)
Memoli onun karakterine köylü kızı diye sesleniyordu ya... o aynı zamanda bu sorunun cevabı. Öyle bir aurasi var. Hani "çok güzel müthiş" dediğin bir yere koyamiyorsun o yüzden. Belki tanınır olduğu rolleri ile de ilgilidir bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
bence de değil ama karakteristik, ağır bir havası var.
0
ananiyimioguz
(23.10.22)
Değil, torpilli
0
Hallegadola
(23.10.22)
(13)

ikinci bulusma icin gece cıkma hk

huzurlarinizda huzursuzluk
Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında. 22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.Sizce bu saatler randevu için tu
Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında.

22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.

Sizce bu saatler randevu için tuhaf mı, normal mi?

Kendi yorumumu katmadan soruyorum. Er kişi karşı cins için farklı şeyler düşünür mü? Siz olsanız düşünür müydünüz? Ya da kızın yerinde olsanız bu saat aralığında siz de kalır mıydınız sohbet, muhabbete?

Dipnot. Normalde hatun kişi olarak eve en geç 02.00 'de falan gelmişsinizdir, onda da bilindik insanlarla berabersinizdir.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(22.10.22)
Büyükşehirler için normal bir saat aralığı. Tuhaf bulmadım. Bir etkinliğe gitmiş bile olsanız 9da başlıyor, 11de bitiyor, arkadaşlarla otur, muhabbet et derken gece yani 2yi bulsa, eve gidiş 2-3 olur.
0
GoodMorningTeacher
(22.10.22)
Nerede takılacaksınız? Erkeğin evine ikinci buluşmada gidecekseniz farklı şeyler düşünür tabii ki. Kafe falansa çok kalitesiz. Aşk, sevgi varsa bence ilk buluşmalar birkaç saat olmalı. Böyle hızlı ve çok zaman geçirmeyle sağlıklı bir ilerleme olmaz.
0
dissendium
(22.10.22)
Tiyatro vb bir etkinlikse @goodmorning’e katılıyorum. Fakat sohbet etmek için gece dörde kadar dışarıda kalmak istemezdim. Ya sohbeti kısa keserdim ya da dışarılarda sürünmek yerine bir tarafın evinde buluşmayı tercih ederdim.

Edit: Farklı düşünmek derken “hafif kadın” gibi bir şeyi kastettiniz sanırım. Böyle erkekler çoktan annelerinin bulduğu kadınlarla evlendiler zannediyordum.
0
ruhen hastayim ben
(22.10.22)
Yani 30+ ustu bir insan olarak 22:30’da coktan uyumus oldugumdan boyle bir seyin olma ihtimalini cok cok dusuk buluyorum, ama “birlikte vakit gecirme” etkinligi ise kabul etmezdim ve daha erken bulusmak isterdim. Herhangi bir anlami oldugundan degil, uykum geleceginden. Konser falan gibi o saatte baslayan veya bir sebepten karanlikta/gec saatte yapilmasi gereken ilginc bir aktivite icin bulusuyorsak idare edilir.
Bundan veya baska bir sebepten benim hafifmesrep oldugumu dusunen bir erkek de suphesiz olabilir, fakat uzaktan uzaktan dusunur artik zira kendisinin bu fikrini degistirmeye calismayi birakin bir daha muhatap olmam bile.
0
sopiro
(22.10.22)
Yani ben beni 04:00'a kadar uyanık tutacak kadar tatlı sohbeti olan kadına nikahı basmam gerektiğini düşünürüm.
0
babilfish
(22.10.22)
Rahat bir kız olduğunu düşünürüm. Üçüncü buluşmada eve davet ederim. Gelmezsen bir şeylerin ters gittiğini düşünüp yoluma giderim. Yani dördüncü buluşma olmaz.
0
Mirket
(22.10.22)
bence tuhaf ama sizin yazdıgınız sebeplerden dolayı değil.
uykum gelir benim. hiç bir şey beni 4e kadar uyanık tutamaz
0
abelardo
(22.10.22)
benim bugüne kadar yaptığım akşam planlarım genelde 22,00 civarında başladı en erken de 3-4 gibi bitti. 20li yaşlarımda bile arkadaşlarımızla gece 12den önce evden çıkmazdık sabah da gün doğumuna yakın eve dönerdik, bu yüzden bahsedilen saatler benim için çok normal saatler.

date ya da flört olayında da farklı değil bence. örneğin shift sistemi ile çalışan bir sürü insan var sağlık sektörü, havacılık vs. o yüzden saat açısından bence tuhaf bir durum değil. ayrıca kendi açımdan gündüz planı yerine gece uzun süreli eğlenmeyi, bi yerlere oturup sohbet ederek bişeyler içmeyi, yemeğe ya da etkinliğe gitmeyi tercih de ederim.

ama bu farklı şeyler düşünme meselesi daha garip bi durum. böyle düşünecek biriyse zaten hiç olmasın daha iyi. ben bugüne kadar bu durumda farklı düşünecek olan ya da geç saatlerde buluşmayı, vakit geçirmeyi tuhaf karşılayacak olan kimseyi tanımadım.
0
hypathia
(22.10.22)
Kendi adıma saat dörtte dışardayım diye beni olmadığım biri gibi düşünen biriyle işim olmaz. Çünkü malumunuz "farklı bir şey düşünür mü" diye sorduğunuza göre o "farklı bir şey" kategorisine soktuğunuz şeyler sizde yok. Demek ki mümkün olabiliyormuş bu. Basit.

O kadar zaman vakit geçirince zaten sizle ilgili fikir edinebileceği başka detaylarla karşılaşmış olmalı. Hal buyken sadece saate bakıyorsa saçma olmaz mı bu?

Çok anlamsız geldi bana... Ya da mesela siz saat 4'e kadar dışarda kalabilen bir insan olarak bu kişi bunu yanlış anlar diye çıkmak isterken evde mi kalacaksınız zorla? Niye ki yani?

Yapmayın gözünüzü seveyim. Sizle oturup bir araba laf ettiğiniz kişi günün sonunda "ya ama saat dörtte hala dışardaydı" sonucuna varıyorsa bırakın gitsin ne işiniz var ki?

Çok tuhaf hissettirdi bana bu soru. Sanki birine hırsızlık yapmanın neden kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyormuşum gibi hissettim.
0
akhenaten
(22.10.22)
Zaman aralığı belirlemek zor. Yani eğer o günkü sohbet pek sarmadiysa ya da birinizden biriniz havasında değilseniz azami 2-3 saatten fazla oturmak bana işkence oluyor. İlle de 4'e kadar neden?

Bir de naparsaniz yapın dusunecekse düşünür. Ben olsam ve bu konuda gerilsem geyigini yapardım. "Ya şimdi saat 2'yi de geçti şimdi biz saat ilerledikçe daha hafif kadın ve daha serseri erkek mi oluyoruz heheh" ama bence bu tarz bir şey de ikinci buluşma için fazla olabilir.

Bence siz huzurlarınızda huzursuzluk olmayın, biraz başka bir şey daha olun mesela spontane olun. Gerisini de onun tavrına vs göre karar verirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
Ben ekşi sözlükten birkaç kız ile buluştum. Gece 3 ya da 4'te döndükleri oldu. Haklarında olumsuz bir şey düşünmeme sebep olmadı. Demek ki o da "keyifli zaman geçirdi bu saate kadar kaldığına göre" dedim. 22:30 biraz geç ama çok da sorun olacak bir süre değil. Öncesinde planları olabiliyor insanların ya da üşenebiliyor. İstanbul'da normal şeyler bence.
0
nawar
(23.10.22)
Siz bu kişinin sırf saatler sebebiyle sizi fuckbuddy gibi algılamasından korkuyorsunuz anladığım kadarıyla. Bunun çözümü basit. Çıktığınızda konuyu ciddi ilişki muhabbetine getirin, bu konuda ciddi olmayan her türlü yaklaşıma kapalı olduğunuzu söyleyin. Başka türlü çözemezsiniz bunu
0
ekinuzbay
(23.10.22)
Büyükşehirde normal çünkü dışarıda yapılacak çok şey var
0
Hallegadola
(23.10.22)
(12)

Ortalama biri olmanın dayanılmaz hafifliği?

Piukh
Babası şehire göçmüş bir köylü olarak ara ara böyle bir his geliyor. Dvorak dinleyemiyorum mesela, zevk almıyorum, o ince detaylar kulağıma yabancı geliyor. Bir mansur ark, bir tarkan gibi sarmıyor... Ve pop müziğin ilgi çekiciliğinin, hikayemizden geldiğinden ama iyi müzik olmadığından eminim.Bu ör
Babası şehire göçmüş bir köylü olarak ara ara böyle bir his geliyor. Dvorak dinleyemiyorum mesela, zevk almıyorum, o ince detaylar kulağıma yabancı geliyor. Bir mansur ark, bir tarkan gibi sarmıyor... Ve pop müziğin ilgi çekiciliğinin, hikayemizden geldiğinden ama iyi müzik olmadığından eminim.

Bu örnek diğerlerine de yansıtılabilir. Ne bileyim godard da izleyemiyorum, envai çeşit deniz mahsulü yemişliğim var ama yine alabalık iyidir ağbi kılçıksız kolay yenir modundayım diğerlerini aramıyorum.

Ama işte elimdekilerin basmaklıp, sıradan şeyler olduğunu bilirken ''yaşamak işte bu ağbi'' diye mangal da yellenmiyor. Diğer yandan bende olmayanların peşinden gitsem ''aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni' olurum en iyi ihtimalde. Rafine zevkler, gusto peşinde koşmak da eğreti geliyor yani.

Böyle düz yaşıyor muyuz kısacası, hayır benim için sıkıntı yok ama monşer olmayan arkadaşlar sizde durum nedir merak ettim?
0
Piukh
(21.10.22)
ben de varoş bir semtte büyüdüm ve sonrasında daha çok para kazanmaya başladıkça farklı şeyler deneyimleme şansım oldu, dolayısıyla benzer sayılırız.
alabalık ya da palamut yemek aşağılanması gereken, basmakalıp ya da düz bir şey değil. palamut güzel, ızgarada ekmeği de kızartırsan şahane balık ekmek oluyor. bundan keyif almakta hiç bir problem yok.
envai çeşit balık ürünü, bir sürü pahalı tabak, tayland'dan meksika'ya bir sürü farklı dünya mutfağı da denedim. denememekte problem var, mutlaka denemek lazım, ama deneyip de sevmemek, alabalık yemekte ısrar etmekte bence hiç bir problem yok. işte bu abi diye ıvır zıvır şeylere kasılmaya gerek yok. beğenirim ya da beğenmem o zevk meselesi, sırf şekil olsun diye de beğenmediğim şeylere kasılamam yani.
0
roket adam
(21.10.22)
kuzey cazı dinlerken tarhana çorbası içiyorum

her konuda rafine olamayız, ilgimizi çeken başlıklar varsa üzerine gider merak eder zaman ayırır öğreniriz

her şeyden anlamak, gusto olmak da son 10 yılın dayatması

biraz da zihnimizin bize oyunu, örneğin yemekten anlayan birini görüyoruz, sonra youtube da motosikletten anlayan birini izliyoruz, ardından başka bir videoda çok iyi gitar çalan birini görüyoruz, bu üç farklı hayatı tek ve kusursuz bir karakter gibi algılarsak kendimizi kıyaslayıp üzülürüz, halbuki çok iyi tarih bilen biri başka bir çok konunun cahilidir :)
0
freebird5406_2
(21.10.22)
Kent soyluluk bizde yok zaten, hic olmamisti.

Modern zaman insanin sorunu bu. Kendini her konuya ilgi duymak zorunda hissetmesi ve her konuda ust duzey bilgiye sahip olma "ihtiyaci" icinde olmasi.

1- Herkesin babasi ya da dedesi gocmustur buyuk sehirlere. 5 kusaktir ayni büyük sehirde yasayan kac tanidiginiz var? Gusto sahibi olmak icin dedemi üniversiteye mi yollamaliyim? Dedem gusto sahibi degil diye hobilerimden vazgeceyim mi? Cünkü sizin yazdiginiza gore ustumde egreti duracak hobi.

2- Ortalamanin tanimini yaparak, kendinizi standardin ta kendisi gibi gosteriyorsunuz. Bu da sinifcilik. Mansur Ark yerine Müslüm dinleyen o zaman ortalama alti?

3- Godard izleyip Tarkan dinleyen yok mu? Nicin ikisi birbirinin tersi olsun? Azicik ucundan dialektige hic mi yer yok?

Cok köseli cikarimlar annecigim. Beni yordu.
0
buf-e kür
(21.10.22)
Fakir ve lumpen bi hayattan geldim. 30 dan sonra cebim para gördü arkadas is cevrem degisti. 1 2 sene arayisa girip yeni heyecanlar pesinde kostum. Sanatsever olmak bi noktadan sonra cok sıkıcı. Yeme icme kulturu ise genellikle hayal kirikligi oldu.

En basa dondum diyemem ama kafa yormaya degmeyen ugraslar.

Onemli olan sohbet yetenegini, insan iliskilerini iyilestirebilmek.
0
halk
(21.10.22)
Sorunuza tam karşılık gelmeyecek ama yine de yazayım.

+ Böyle düz yaşıyor muyuz kısacası, hayır benim için sıkıntı yok ama monşer olmayan arkadaşlar sizde durum nedir merak ettim?

- Benim yapmaya çalıştığım, kendi içimde kendime göre renkli bir hayat. Herkesin yaptığı şeyleri yapıyorum tabii, öyle çok farklı, muazzam bir hayatım tabii ki de yok fakat yapılanları, zevk almak ve kendim için yapıyorum. İçmesi yemesi, gezmesi, tatili, okuması, sineması-tiyatrosu-şarkısı, ne varsa kendime göre zamanla içerisinde gelişti ve evirildi. Ayrıca zaman içerisinde gene değişecek, farklı bir duruma evirilecek.

@roket adam +1

@greebird5406_2 +1


2013'un sonlarına doğru çalışmaya başladığımda kendime verdiğim bir söz vardı; klişe beyaz yakalı olmayacağım diye. Dediğim gibi öyle farklı bir hayata sahip değilim ama ne bileyim kendi adıma eğleniyorum.

Yamaç paraşütü, yurtdışı gezilerini hep kendim tek başıma gerçekleştirdim. İnsanlar, tek başına neler neler yapıyor tabii ama beni bağlayan bir durum söz konusu değil. Neyse kısaca keyfinize bakın.

@buf-e kür +1

@in vino veritas +1
0
put it in your appropriate place
(21.10.22)
ben beni mutlu edecek seyleri yapiyorum, sirf entel gorunmek icin sevmedigim halde sevmeyecegimi bildigim seylerle ilgilenmedigim gibi sirf populer diye sevdigim seyleri de kisitlamiyorum. yani maksimum 60 yil kalan omrumu bana en iyi hissettirecek sekilde gecirip gitmeyi planliyorum. kimsenin hakkimda dusundukleri de umrumda degil, kimseyi o noktaya koymuyorum. duz olmak da guzeldir ayrica. konu insan zevkleri olunca bir dogru yanlis da olmuyor cogu zaman. karakter cok kendine has bir sey, onunla doguyoruz ve disardan gordugu etkilerden ziyade cogunlukla icten geleni kolayca disari cikariyor ama disaridakini iceri alirken bir suru suzgecten geciriyor. nasil mutluysaniz oyle yasayin, kendinizi basmakalip hissediyorsaniz alternatiflere yonelip hosunuza gidip gitmedigine bakin. gitmiyorsa zorlamayin gidiyorsa yardirin derim :)
0
in vino veritas
(21.10.22)
@roket adam öyle ama düz olduğu da yadsınamaz.

@freebird ekşi tarhanaysa hele mis, afiyet olsun. :) Haklısınız ama bakıyorum sadece bir şeyi layıkıyla yaşamak, anlamak da çok zor.

@buf Herkesin, bir şeyi yapması ya da bir halde olması o şeyi makbul kılmaz, meşrulaştırmaz. Sizin söylediğiniz popülizme varıyor. Hobilerin amacı kişisel haz, kim ne diyecek. Memnun olduğunuz bir hobiniz varsa, ne ala. Let people enjoy things derim en fazla.

Ortalamanın tanımını yapmaya gerek yok bence, gayet malum. Benim anlatımda Mansur Ark ve Müslüm aynı yerde, ne demek istediniz anlamadım doğrusu ve halihazırda Müslüm de dinliyorum.

Vardır muhakkak ama kültür krizi yaşamıyorsa ciddi ciddi Tarkan hayranı olacağını düşünmüyorum çünkü sadece çocukluğumuzu hatırlattığı için, simgesel değeri olduğu için değerli ve alışılagelmiş kalıplarla şarkı yapan birisi. 100 yıl sonra kimse Tarkan dinlemeyecek mesela ama 500 yıl sonra Dvorak dinlecek, 1000 yıl sonra dinlenmese bile içinde o ruhun izi olacak.

@halk ben de pek kafa yormaya gerek yok çizgisindeyim ama bazen düşünüyorum.

@put @in vio Düz olmaktan yana sıkıntı yok zaten. Çünkü bunun içinde de kıymetli şeyler var, ne bileyim sevgilinin tebessümü, bir sabah güneşi, yorgun bir günün sonunda sağlam bir uyku... Bunlar hayatın güzel tarafları ama kimse bunlarla 24 saat geçirmiyor biliyorsunuz ki. Dizi izliyoruz, müzik dinliyoruz, restaurantlara gidiyoruz. Ben de diyorum ki bu son saydıklarım aslında alelade şeyler ortalama için, yapıyoruz ama pek bir kıymeti harbiyesi yok gibi sizden naber?
0
🌸Piukh
(21.10.22)
20'li yaslarimin sonuna kadar metalciydim, 30'lu yaslarimin ortasina yaklasirken clubber oldum.

basketbol manyagiydim, halen izlerim ama su anda hic oynayasim gelmiyor mesela. bilgisayar oyunu 6 ayda bir oynuyorum o da ergenken oynadigim oyunlar. zevklerin degismesi, kisinin tarzinin degismesi falan bence olmasi gerekenler zaten. hayat tam anlamiyla devamli degisken bir yapida ve kisinin degismesi, kendini kesfetmesi, yeni seyler, yeni hobiler, yeni zevkler denemesi bence gayet normal.
mesela su an kahveye sardim, degisik kahve metotlari deniyorum, egleniyorum, kesfediyorum, zevk aliyorum, konusacak konum oluyor vs.

goddard'i izlersin ama bunu merak ettigin icin yaparsin, sevmezsen bir daha izlemezsin bu kadar basit. kesfetmeye, denemeye cesur olmali insan. kendine durust olmali en basta. sevmiyorsan sevmiyorsundur ama en azindan denemissindir. bu kadar basit:)

biraz bastan savma bir cevap oldu ama anlamissindir. jack of all trades olmak iyidir. dusunsene 50 sene boyunca siyah giyinip metalci olarak yasadigimi mesela? hayat bu rutin ve sikicilik icin cok kisa.
0
baldur2
(21.10.22)
Olayı sanki bunun bir checklisti varmış da onun üzerinden değerlendirip kendinin ortalama biri olduğuna varmış gibi anlatmışsın.

Ben öyle ele almıyorum. Yani bence birinin Godard'in kim olduğunu bilip bilmemesi ya da filmlerine asinaligi okuzluk miktarında bir değişiklik yaratmıyor. Okuzluk hirboluk senin içinde. Öyleyse öyledir değilse değildir. Daha ziyade bakış açısı meselesi bu "ortalama insan" olmak ya da olmamak.

"Aa nasıl yani hiç Godard izlemedin miii... aa nasıl begenmezsin..." tarzı yaklaşanlarin da en az kötü ihtimalle öküz, en kotu ihtimalle de salak olduğunu düşünüyorum.

Zevk alma ya da estetik anlayışı nesne kadar özne ile de ilgili bir şey.
0
encokbenisevinnolur
(21.10.22)
"Dizi izliyoruz, müzik dinliyoruz, restaurantlara gidiyoruz. Ben de diyorum ki bu son saydıklarım aslında alelade şeyler ortalama için, yapıyoruz ama pek bir kıymeti harbiyesi yok gibi sizden naber?"

yani kime gore neye gore kiymeti yok? siz memnunsaniz olan bitenden, bu yeterli degil mi? not baremi varmis da bunlarla ancak 100 uzerinden 50 alinabiliyormus gibi anlatmissiniz :) eger siz memnunsaniz yeterli zaten? degilseniz de farkli seyler deneyin, sevdikleriniz olur sevmedikleriniz olur denedikce. bi fikir edinirsiniz sonrasinda da hosunuza gidenlerle devam edersiniz.
0
in vino veritas
(21.10.22)
+ "Dizi izliyoruz, müzik dinliyoruz, restaurantlara gidiyoruz. Ben de diyorum ki bu son saydıklarım aslında alelade şeyler ortalama için, yapıyoruz ama pek bir kıymeti harbiyesi yok gibi sizden naber?"

- Tamam ortalama ama şahsen çok zevk alıyorum. Bugün bir aksilik çıkmazsa, Kadıköy'e geçip iki birayla günü kapatacağım. Öyle büyük bir beklentim yok hayattan. Gerekte yok
0
put it in your appropriate place
(21.10.22)
Tam olarak alakali olmasa da, baslik aklima su parcayi getirdi: www.youtube.com :)
0
pike
(21.10.22)
(8)

gözlerinden birini tek başına kırpamayan var mı aramızda?

mark greg sputnik
ben sağ gözümü tek başına kırpamıyorum. sol oluyor. ikisini birlikte kapatabiliyorum. sol açıkken sağı kapatamıyorum. sol da beraber iniyor. yeni bir şey değil, kendimi bildim bileli böyle ama zaman zaman işkilleniyorum. babamı beyin tümöründen kaybettim, gördüğümüz ilk farklılık sol gözünü kapatama
ben sağ gözümü tek başına kırpamıyorum. sol oluyor. ikisini birlikte kapatabiliyorum. sol açıkken sağı kapatamıyorum. sol da beraber iniyor. yeni bir şey değil, kendimi bildim bileli böyle ama zaman zaman işkilleniyorum. babamı beyin tümöründen kaybettim, gördüğümüz ilk farklılık sol gözünü kapatamaması olmuştu. muhtemelen alakası yok ama yine de düşünmeden edemiyor insan.

sizce bununla ilgili doktora görünmek iyi fikir olur mu yoksa baskın göz/beynin baskın tarafı vs. gibi doğal şeylerle açıklanabilir mi bu?

ikinci sorum rica etsem siz de dener misiniz, iki gözünüzü ayrı ayrı kırpabiliyor musunuz?
0
mark greg sputnik
(19.10.22)
bende de aynı. ilave olarak solu tek başına kapatabiliyorum ama sağ olmuyor.
0
inheritance
(19.10.22)
Evet kırpabiliyorum.
Bir elim sol mememe dikine vururken diğer elimle yatayda yukarı aşağı da yapabiliyorum diğer mememin üstünde.
Veya tüm parmaklarımı kapatıp orta ve yüzük parmağımın arasını açabiliyorum.

Bu tarz şeyleri küçükken denerdik kimisi yapar kimisi yapamazdı. Ben de bazılarını yapamazdım. Deneye deneye oldu sonra. Belki kas hafızası ile ilgilidir.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
abi meme olayını yapabiliyorum ama göz kesinlikle olmuyor ya. inat ettim, çok denedim. manyak gibi sol gözümü elimle açık tutarak sadece sağı kırpmayı denedim filan... imkanı yok. sağ gözümün kapanabilmesi için ön koşul solun kapanması adeta. tek başına sağ kapanmıyor.
0
🌸mark greg sputnik
(19.10.22)
Ben küçükken denemiştim yapamamistim. Sonra hırs yaptım çalıştım ve oldu.
0
encokbenisevinnolur
(20.10.22)
Kirpiyom ikisi de ayri ayri. Bu neden oluyor?
0
balpolen
(20.10.22)
bende de sağ tek olmuyor. hiç olmadı, lens kullanırken far etmiştim çok uzun zaman önce. çok da uğraşmadım, doktora gitmek ise hiç aklıma gelmedi.
0
halanne
(20.10.22)
sağ gözümü kırpabiliyorum, sol olmuyor.
0
nickini degistiren yazar
(20.10.22)
Puhahaha komediye gel :)) Çocukken bunu doktor randevusunda demiştim. Olmaz öyle şey, kırp bakayım demişti doktor. Adamın karşısında gözümü kırpmaya çalışmamı ve ağzımı yüzümü acayip şekillere sokuşumu, doktorun bana garip garip bakmasını hiç unutamıyorum. Demek ki başkalarında da olan bir şeymiş. Yıllarca bu utançla yaşamama hiç gerek yokmuş.
0
gabe h coud
(20.10.22)
(17)

kirada oturduğum evi airbnb'ye versem

coldegezenkutupayisi
başıma en fazla ne gelebilir? hukuki olarak yani. biraz detay vereyim. iki senedir kirada olduğum bir ev var. malum kiralar aldı başını gitti, ev sahibim de sağ olsun yasal orandan yüzde 25 yaptı geçti. çevredeki daireler 6-7 bin bandındayken benim kiram 1.5 bin lira kaldı. bu akşam kız arkadaşımla
başıma en fazla ne gelebilir? hukuki olarak yani.

biraz detay vereyim. iki senedir kirada olduğum bir ev var. malum kiralar aldı başını gitti, ev sahibim de sağ olsun yasal orandan yüzde 25 yaptı geçti. çevredeki daireler 6-7 bin bandındayken benim kiram 1.5 bin lira kaldı.

bu akşam kız arkadaşımla konuşurken aklıma geldi. elimin altında boşa giden bir yatırım varmış gibi hissediyorum. bavulumu alıp sevgilime taşınsam, şimdiki evi de elimi öpene günlük 200-300 liraya kiralasam. malum istanbul'da o fiyatlara havada kaparlar evi. ev de zaten metrobüs hattı üzerinde sayılır, mecidiyeköy 'de. hatta aylık peşin verene daha uyguna da bırakırım.

neyse. soruya geleyim. bunun hukuki cezası nedir? tazminat mı? tazminatsa kira bedeli üzerinden mi oluyor? kira bedeli üzerinden olacaksa maksimum kaç kira olabilir ki? bence kârlı bir yatırım olur yakalansam bile.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
para kazanmak için her yol mübah diyosun. şaşırtmadı, türkiye'de kiracı kalitesi ortalama bu şekilde zaten, insanların evine çökmeye devam.
0
ayseee
(19.10.22)
Bunun suç olduğunun farkındasınız yani.

Hukukçu değilim. kira.kontrati feshi, maliyeye şikayet,vergi kaçırma, çok kasarsa tazminat davasına konu olabilir gibi geliyor bana
0
kisa
(19.10.22)
Yukarıdakilere ek olarak eve zarar gelse ne yapacaksın? kuruşun hesabını yaparken masraf çıkar sana. Millet bu kafalardan ötürü yıllık kontrat yapıyor artık ya da maaş bordrosu falan istiyor kuruşun hesabını yapan tayfa ile uğraşmamak adına.

seni evden çıkarabileceği kadar suç.
0
OrangeYellow
(19.10.22)
Ev sahibin haklı sebeple kontratı iptal edip çok rahat bir şekilde sizi evden çıkarabilir. Siz de 6-7 bandında ev arar durursunuz veya kız arkadaşınıza taşınırsınız.
0
limonlu eksi
(19.10.22)
Yukarıda yazılanlar en kötüsü değil olağan akışta olabilecek olanlar. Evde yasa dışı bir şey yaparlarsa kiraladığıniz kişiler o zaman ortalık evlere şenlik olur.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
Yani ev sahibiniz size %25 zam yapmis, 1500 tlye oturyorsunuz. Bu iyiligin karsiligi bu mu? Bu nasil bir niyet? Sorgulamadan edemiyorum. Hadi diycem fahis bir zam yapti, kirayi karsilamakta zorlaniyorsunuz. Ara ara airbnb den gunluk kiralayip ek gelir elde etmeye calisiyosunuz. Onu anlarim da bu dediginizin elle tutulur tarafi yok. Bazi insanlara gercekten mustehak. O insanlardan biri de sizsiniz.
0
balpolen
(19.10.22)
Ev sahibi anlamazsa, konşular sorun etmezse, para airbnb uzerinden dönerse risk alınabilir.

Okuldan arkadaslarim veya ogrenci değişim programindan arkadaslarim dersiniz.

Ama cok cirkin yani 1.5k kira verip o yerden 10k kazanmaniz biraz fakire *m vermisler t*s*klarini da sokmaya çalışmış gibi.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
Galiba şaka yapıyorsunuz.
0
chihirovekohaku
(19.10.22)
etik ya da değil kısmını geçiyorum (ki bence de değil), evde olası bir yasadışı madde kullanımı sonrasında koma ya da ne bileyim alkol koması vs durumunda ölüme gidebilecek adli bir olay olabilir, böyle bir ihtimali de düşük görmüyorum açıkçası. örneğin kendim için kazancım ne olursa olsun asla göze alabileceğim bir risk olmazdı.
0
hypathia
(19.10.22)
Tam hatirlayamadim ama evi otel gibi kullandirmanin bir cezasi vardi. Yuklu miktarda. Ben o nedenle cesaret edememistim ev kendimizin olmasina ragmen.
0
Kahvedesu
(19.10.22)
eve bir geldin salonda tecavüz edilip öldürülmüş biri yatıyor diyelim. şanslıysan olay çözülüp failler bulunur da sadece yukarıda yazılan vergi cezası, evden atılma ve tazminat vs ile kurtulursun ama süreç ömründen ömür götürür. şanssızsan ihale sana kalır zaten derdini kime nasıl anlatırsın bilmiyorum. düşük ihtimal belki ama benzeri olayların yaşanması imkansız değil. ayrıca airbnb gibi ortamların denetimi baya sık artık. durup dururken de yakalanıp ceza alabilirsiniz yani.

cezalar yeterince caydırıcı olsa “suç ama ne kadar suç” diye sormaya cesaret edemez kimse ama memleketin hali ortada işte.

özetle evet kesin para kazanırsınız ama illegal bir para olur.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.10.22)
Sonra da ev sahiplerine bin türlü laf ediyorsunuz. Kiracılar olarak bu şekilde kötü yönetilen ekonomik durumun açıklarını ev sahiplerine geçirmeye çalıştıkça gün gelecek ki bu ev sahipleri kurumsal şirketlere evlerini kiraya verecek ve bu kurumsal şirketler de evleri işletecek.

İşte o zaman ciyak ciyak bağıracak herkes. Çakal ev sahiplerini de savunmuyorum ama bu ülkede enflasyon %80. Ev sahipleri hayrat işletmiyor. İyi niyetli insanları da böyle sömürün işte.
0
denizgonen
(19.10.22)
Kiracıyım. Kendi evinizi hergün farklı birine kiralayabilirsiniz,siz de ev sahibiymişsiniz. Bu şartlarda başkasının evi yerine kendi evinizi değerlendirmeniz daha etik.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(19.10.22)
millet coşmuş da airbnb agent diye bir olay var. Ev sahibi ve komşulardan muvafakatname alındığı takdirde legal olarak yapılabiliyor.
Her türlü hasarı airbnb karşılıyor, airbnb'yi aradan çıkarırsan karşılamaz.

Bu şekilde yapan çok var tabii ki tüm riskler yine senin.

ayrıca elinin altında boşa giden bir yatırım olması için yatırımın senin olması gerekiyor :D 1500 lira için böyle maceralara girilmez. 200-300 liraya mcdonalds da oturtmuyorlar adamı gelecek profil de belli
0
croswell
(19.10.22)
sanırım, standart imzaladığınız kira sözleşmesinin ilk maddesi olan "kiralayan, kiralananın tamamını ya da bir kısmını kiraya veremez" maddesini okumayı unutmuşsunuz.

türk borçlar kanunu md. 322 "Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemez."
0
phonex
(20.10.22)
Yorumları okuyunca şaşırmadım:) Eve çökmeler falan. Biri de pozitif yaklaşmamış konuya.

Neden bu işi gizli saklı yapıyorsunuz ki?

Ev sahibinizle konuşun, böyle böyle bir niyetim var, ben işletmeci olayım, siz de mülk sahibi deyin. Gelen parayı bölüşün.

Ev sahibine şunu anlatın, bu gelen gidenle uğraşma kısmını siz üstlenin, ev sahibi sadece parayı alsın. Bunu da sözleşmeye ekletin.

Adama şunu da söylersiniz, hani size az zam yapmış en azından farkı böyle kapatalım deyin.

Her şeyin bir yolu yordamı var. Aç gözlülük yapmadan ev sahibiyle bölüşmeyi teklif edince büyük ihtimalle size onay verir.

Ama tabii airbnb'nin sıkıntıları yok değil. Gelen adamların kim olduğu belli değil evde sıkıntılı durumlar vs...

Airbnb agent olayına bakılabilir.
0
anten
(20.10.22)
Bu arada ev sahibi onay vermeden böyle bir şey yapmayın. Yukarda yazılan tüm yorumlardaki riskler geçerli.

Bu arada airbnb de çok mantıklı bir yöntem değil para kazanmak için. Riski bol.
0
anten
(20.10.22)
(40)

Eşim gitmek istiyor mecbur gidilecek değil mi?

ananiyimioguz
Bir ege kasabasında tanıştık evlendik. Fakat burada evlilikti, ev işleriydi taşınmaydı kiracı sorunlarıydı adliyeydi derken çalıştığı yer bize ne senin özel hayatından bu kadar sık boş bırakamazsın yerini hastalar da şikayetçi diyerek 2,5 sene çalıştığı yerde işine son verdiler. Tazminat ve alacakla
Bir ege kasabasında tanıştık evlendik. Fakat burada evlilikti, ev işleriydi taşınmaydı kiracı sorunlarıydı adliyeydi derken çalıştığı yer bize ne senin özel hayatından bu kadar sık boş bırakamazsın yerini hastalar da şikayetçi diyerek 2,5 sene çalıştığı yerde işine son verdiler. Tazminat ve alacakları vardı hepsini hazırlamışlar hemen baya hazırlıklılardı. Devlet atamasına başvurdu farklı bir yer çıksa da eş durumundan çağırırım dedim ama çıkmadı.

Tekrar burada hekimlik yap diyorum, burada 50-100 birim kazanıyordum başka yerler 20 birim teklif ediyor o yüzden başkasının yanında çalışmak istemiyorum diyor. Zaten buraya da bayılmıyorum iş için geldim diyor. (Aksine ben bayılarak gelmiştim annemlerle yazlık alıp fark buradan başlıyor)

Kendi yerini aç burada diyorum, çevrem yok diyor ve burada yabancı hasta potansiyeli yüksek, dilim o kadar yeterli değil diyor.

İzmir - İstanbul gidelim yine 50-100 birim arası veren bir yer bulursun diyorum, oralara taşınınca yaşam masraflarımız artacak + tamam iyi kazanacağım ama yine çok yoğun ve stres altında geçecek, hem başkası yanında çalışırken kendi hasta potansiyelimi kazanmamıza, kendi adımızın duyulmasına izin vermiyorlar o yüzden eninde sonunda ben zaten kendi yerimi açacaktım en azından aynı eforu sırf kendim için harcarım diyor.

Ben de hak veriyor ve destekliyorum ancak tutturdu memlekete gidelim diye. Orada ailesi ve çevresi varmış.

İyi güzel de gidelim dediği yer Antep. Yemeklerini sevsem de doğuda yaşamak istemiyorum. Burada müstakil çok uyguna bir yer bulduk. Şehir sakin, temiz, ev güzel. Ben mutluydum burada orada ne yapacağım büyük ihtimalle aynı kiraya 1+0 bir yerde yaşayacağız. Daha güzel bir yere çıkın madem geliriniz var diyeceksiniz, ikimizin de kredi borcu + kendi yer açınca zaten masrafları olacak ve bir süre ekside ilerleyeceğiz büyük ihtimalle.

İdareten burada çalış borçların bitsin diyorum, zaman alehime işliyor diyor.

Antepte işler yoluna girerse çok kazanırmış, istediğimiz zaman istediğimiz yere tatile gider, yurt dışına vs. de çıkabilirmişiz.

Ama burada zaten çok kazanıyordu da ne oluyordu diyorum içimden.. Tamam evini aldı arabasını aldı da memur gibi yaşıyorduk yani..

İleride çok kazandığında yine başka bir yatırıma aktaracak, işine aktaracak. Para ve çalışma hırsı olanlar genelde parayı pek yemezler gibi geliyor her zaman bir mal alırlar veya mevcut işi büyütürler.

Bu koşuşturma içerisinde neye vakit bulacağız da ne yapacağız bilmiyorum.

Genelde benim maaş borçlar ve temel ihtiyaçlara gidiyor zaten. Şimdi onlar da artacak şehir değiştirince. Kendisi yatırımlarını yapıyor iyi güzel yapsın da benim yatırım yapacak param kalmıyor ki. Burada ben hesaplamıştım, ocaktan sonra yatırımlık bütçem kalacaktı. Ama gittik diyelim yarın öbür gün ayrılık girse bir şey olsa kendisi güçlenmiş halde devam edecek onun için hava hoş. Benim elimde ne var bu koşuşturmacadan ötürü? Koca bir sıfır.

Başından dedim ben evlilik için hazır değilim önce kendi işimde uzmanlaşıp kendi evimi falan almam lazım ondan sonra güçlü hissederim diye. Benim bir beklentim yok ki ne diye bekleyelim amaç birlikte hayatı geçirmek dedi.. giriştik evliliğe. Ki güzelde gidiyordu gayet şu çıkarılma olayını yaşamasaydık.

Hem orada işleri büyütürse buradan da yer açarmış ama orada 5 senemiz giderse çocuk da olur, annem burada o baksın dersin ömür billah çıkamayız buradan dedim. Ben çocuk mu istiyorum sanki ne zaman çocuk lafı geçti diyor. E yaş geldi 30a, 40'ında mı yapıcaz çocuk diyorum. Belki de hiç yapmayız diyor. Bişey diyemedim valla nötrüm ben çocuk konusunda. Hazır hissetmiyorum çünkü ben de henüz.

Ayrıca Antep'e o da bayılmıyormuş o yüzden çıkmış oradan ama sonra değiştirdi lafını para için her yere gidiyordum mecburen diyor. Antep de işte çevrem orada kardeşlerim orada ailem orada vs. diye dönmek istiyorum diyor.

İyi güzel de bu hikayede benim ne suçum var :| sanki yurt dışına gitmemiz gerekiyor desem veya o dese hadi gidip bir kaç sene eziyet çekelim denir değişiklik kabul edilebilir de Antep nedir yani kaldım öyle.

Kaldi ki dediğim gibi burada mutluydum, orada işler yoluna girenede kadar 1-2 sene daha kötü şartlarda idare etmemiz gerekece. Sonra işler büyüdü diyelim. Nerede büyüdüğüne bakıyorum, yine doğudayız. Asabım bozuluyor. Yoksa ben karşı değilim büyümesine falan destek olurum her anlamda ama şu doğuya göç konusunda pek motive değilim.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
kolay gelsin. şimdi feministler damlayıp beni linçlemeden yazıp gideyim. ben de kadın erkek eşitliğine inanan biriyim ama türk toplumunda özellikte evlilikte bu tip problemler çok büyür. zamanında tavrınızı net koymalısınız. boşanmış bir birey olarak yazayım. eşim iyi eğitimli ama kıç kadar maaşıyla "ben paramı kazanıyom istediğimi yaparım" kafasında bir insandı.

eşinizin kariyeri için kendi hayatınızdan - kariyerinizden asla vazgeçmeyin. çalışan her yerde para yapar. ayrıca kadının çok para kazanması halinde size dünyayı dar eder, kafasına göre takılır, ki söylemlerinden anlaşılıyor.

sizin mesleğiniz nedir bilmiyorum ama bu problemleri çözmeden çocuk falan yapmayın.
0
kveldulv
(19.10.22)
antepin artık çekiciliğinin kaldığını sanmıyorum. tipik bir ortadoğu şehri gibi. suriyeli,afgan vb. göç almış sadece yerlisinin sevebileceği bir yer.
0
mikahakkinen
(19.10.22)
Ben 2-3 senelik yazılım mühendisiyim. Başlarda aynı veya taş çatlasa 2 katım fazla kazanıyordur dedim durum öyle değilmiş beni de korkuttu bu durumu bana hissettirmesi. Refah sevilerindeki farklılık ilişki başlarında biraz sorun olmuştu. Neyse ki zamanla çözdük. Kendine yatırım yaptı falan elde kalan paralar benzer olmaya başladı.

Kendisi dominant bir karakter nereye istersem çeker giderim kafasında evet ama o yönünü sevdim zaten. Kadınların güçlü olmasını destekliyorum ama dediğiniz kafalar beni de rahatsız ediyor. Ama zaten kim çok kazansa onun dediği yere gidilmez mi kadın-erkek fark etmeksizin?

Bu arada çevren varsa sizin memlekete veya başka dediğin bir yere gidelim orada açayım diyor ama yok ki. Yani eleştirip mantıklı bir çözüm de üretemiyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
böyle konularda yazmaktan hep imtina ediyorum, dışardan ahkam kesmek gibi görünmesin diye. ama hocam bütçeler niye ayrı mesela, evlisiniz siz. önceden de hatırlıyorum duyuruları. pek pasif kalmış görünüyorsunuz. anlattığınız kadarıyla antep'e taşındıktan sonra bi de çocuk eklenecek o öyle istedi napalım diyip ikna olacaksınız gibi.

bi de yazılımcısınız, tamam didim de uzak merkezi yerlere (hafızam çöptür heheh) ama antep ne alaka, günün birinde iş değiştirecek olsanız belki git gel yapabileceğiniz hibrit bi iş bulabilecekken ya da didim'den izmir'e vs taşınabilecekken bilemiyorum, antep çok alakasız bi konumda kalıyor. kendinizi düşünün biraz. bu kadar radikal bi karar almak için çok az süredir evlisiniz. umarım çocuk yapmazsınız +1

bi de şunu ekleyeyim, silivri'de yaşıyorum ben. yan komşum burada bir ağız diş polikliniğinde çalışırken kendi yerini açtı ve borçlarını temizlemesi 11 ay sürdü. bitti tüm borçlar. üstüne arabasını satmıştı tekrar araba aldı. daha sonra müstakil ev aldı vs. hatta bi de kiracı olduğu kliniğine tadilat yaptırttı. kendisi mardinli ama çevrem orda diyip gitmedi :) sadece burayı bildiğim için burdan örnek vericem yine ama özel hastanede çalışıp yeterince çevre yaptıktan sonra kendi yerini açan dişçi de var başka branşlar da bolca.
0
pide
(19.10.22)
Bu ilişkide hiç senin dediğin, istediğin bir şey oldu mu? Sorduğun sorulardan sanki hep eşinin istedikleri oluyor ve sen hep ona göre yaşıyorsun gibi geliyor. Hayırlı olsun ama "zorunlu" olmadıkça gidip bu şekilde yaşamayı doğru bulmuyorum. Zorunlu görevi olsa neyse ama kendi keyfini düşünüyor. Bir de sen maaş konusunda eziliyor gibisin. Bu seni mutsuz eder. Şimdiden para düşünmeye başlamışsın.
0
dissendium
(19.10.22)
antepliliklik problemi hocam bu. avukat arkadasim da ayni muhabbeti yapiyor butun cevrem burda hayatta ayrilmam diye.
burada herhangi bi sey garanti etmiyor size. cok kazanacagi falan belli degil. hicbir mecburiyet gormuyorum antepe giren cikamaz dediginiz gibi cocuk falan olur
yasadiginiz yerde klinik acmamak icin soyledigi yabanci dil muhabbeti cok yavan. calisip ogrensin o zaman mekan acmak gibi kritik bi mesleki yatirim. bu niye hic soz konusu degil hemen her sey kapatilip sehir degistiriliyor? yabanci hasta muhabbeti hepsi yabanci olacak diye de bir sey yok olursa da asistanlar ilgilenir operasyonu doktor yapar. sasirdim valla. sert yapin hocam! yukseldim hm.
0
ala09
(19.10.22)
@pide, onu da düşündüm, yarın öbür gün remote çalışmadan uzaklaşılırsa hibrit model veya ofise geçilirse, İstanbul, İzmir daha mantıklı dedim ama büyük şehirde de aynı stresi yaşıycam özel sektörde her an anlaşmazlık olabilir, İstanbulun bir ucunda oturuyorken diğer ucunda iş bulabilirim nasıl olacak ömür yollarda mı geçecek diyor.

Yine kendi yerini aç diyorum, bu işler çevresi olmaz diyor. Bul bana çevre açayım diyor. Veya bul bana yine çok kazancın olduğu bir yer gidelim diyor. Ama yine yer değişikliği problem. Kendisi bir kaç yerle görüştü mesela istanbul olabilir ama burada 4k kira veriyorken orada 15k vereceksek + giderler ve yol artacaksa oradan gelen + nın çoğu gitmiş olacak zaten.

Bu arada giderlerimiz ortak zaten ama ben %100 ünü koyuyorum mesela ne etti 15k diyelim, o da 15k koyunca %40 ı gidiyordu mesela öyle bir dengesizlik vardı. Ne yapsın ben %50 5k koyayım o 30k mı koysun mesela? :D
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
eşinizin yeterli dili yoksa neden antep'e gitmek istiyor ki? ben size şöyle söyleyeyim. türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarsk antep'e atanan arkadaşım arapça öğrendi iki senede. dilim yetersiz gibi bir gerekçe çok tutarlı değil çünkü şu an dilin en yetersiz kalacağı üç beş ilden biri antep.

bu durum haricinde işiniz uzaktan çalışmaya müsaitse bence eşiniz nerede rahat edeceğini düşünüyorsa oraya gidin. sizin sorununuz daha temel gibi göründü bana.

siz pek emin değilsiniz sanki içinde olduğunuz ilişkiden. benim, yarın boşanırsak bana ne olur kendi güçlenmiş olur ama ben ortada kalırım demek aklıma bile gelmez sevdiğim bir insan söz konusu olduğunda. belki ben her yerde çalışabileceğim için böyle rahat konuşuyorumdur. hiç düşünmem basar giderdim ben. daha azı olduğunda (evlilik veya herhangi bir resmiyet yokken) eski sevgilim istifa etti ve şehir değiştirdi diye dönmeseydi yanına gidecektim.

endişelerinize hak veriyorum, yine de gidin diyorum. böyle bir isteğin eşinizin içinde kalması er ya da geç size de olumsuz şekilde geri döner. kadın olsun erkek olsun fark etmez. ya yol yakınken yollar ayrılacak ya da biri bir şeyi çok ısrarla istiyorsa yapılacak. aksi huzursuzluk olur.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
@aman üstüme geliyorlar, giderler ve planlar konusunda evet öyle yapıyor yüzde olarak değil birim olarak ortak oluyor.

Ama elzem bir şey varsa mesela ben isteme kına düğün vs. masraflarına girişince eşya sorun olacak demiştim bir kaç elektronik dışında ev eşyalarını o halletmişti sağolsun.

Benim ne düşündüğümü önemsiyor illa burada duralım desem durur ama benim uzaktan çalışabilirliğime güveniyor şuan.

Bir de burada bir yer açmaya korktuğu için açmaz da düşük bir maaş ile çalışır ise onu aşağı çekmişim gibi hissediyorum Antep'e göndermeyerek.

Bana kalırsa benim maaş ile idare ederiz bir süre yani dil çalış evde veya iadereten bir yerde çalış ne olacak diyorum kabul etmiyor karşılığını alamayacağı için.

Bir de şöyle bir şey var o burada çevresi olmadan yalnız hissediyorsa, iş bulsa da kendi yerini açsa da mutsuz olacaksa.. ben burada mutlu olsam ne olacak ki? Yine ikimizden birisi mutsuz.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
“Kendisi yatırımlarını yapıyor iyi güzel yapsın da benim yatırım yapacak param kalmıyor ki”

Hocam o 50k kazansin, siz 15k kazanin, giderleriniz 30k olsun,
Bu durumda eve giden para 65k, cikan para 30k, kalan para 35k.
Bu 35kyi ister ortak hesabiniza koyarsiniz beraber harcamak uzere, ister eşit şekilde ikiye boler kendi birikimlerinize atarsiniz.

Size araba alinacaksa da, esiniz yurtdisina dil kursuna gidecekse de bu ortak harcamadir. Artik siz finansal acidan iki ayri birey degil, tek bir ailesiniz. Nasıl ki kadın ev hanımı olup eşi çalıştığında da paranın kontrolü iki kişide eşit olmalı, para ailenin parası diyoruz. Sizin durumunuzda da durum bu şekilde olmalı.

Eşiniz biraz manipülatif maalesef. Sizin söylediği her şeye bir bahane bulacaktır. Ama aslında kendi söylediği planın da bir çok boşluğu var. Ama bu boşlukları net şekilde belirtirseniz de başka bir şey söyleyecek. Çok net.

Şu çok net ki, hele sağlık açısından, iyi çalışan kazanır. Sanırım diş doktoru eşiniz. Ben doktorumu googledaki yorumlarına göre seçiyorum açık ve net. Kimse tanıdık diye dişini emanet etmez kimseye. Ancak kuzenler, kardeşler, amcalar teyzeler. Onlar da indirim görmezlerse özel olarak kim iyiyse ona giderler.

Ben bu denklemde eşinizin ailesi ile aynı şehre taşınmanızı önermem. Çünkü eşiniz aslında ailesinin bir temsili gibi. Siz oraya giderseniz çok manipüle edilirsiniz, çok ezilirsiniz gibi görünüyor. Bu ilişkide hakkınız zaten yeniyor, finansal açıdan mağdur ediliyorsunuz. Bir de memlekete gitmek işleri kötüleştirebilir.
0
zimbirik
(19.10.22)
Anne babanız dahi olsa istemediğiniz bir şeyi yapmamalısınız. Şu hayatta öğrendim dediğim birkaç şey varsa biri de budur. Siz de yaşayarak öğreneceksiniz bunu.
0
ruhen hastayim ben
(19.10.22)
yukarıda yazılanların geneli +1

ayrıca güçlü kadınla dominant kadın aynı şey değil, siz bunu karıştırmışsınız.
ikisi tamamen ayrı şeyler.
0
blatta hiberna
(19.10.22)
Oraya gitmek için bahane üretmiş.
Dil öğrenilebilir.
Çevre... zamanla oluşturulur. Kaldı ki akraba çevresiyle kısıtlı tutacaksa orada da batar. Bir avantaj değil diyemem ama omrunce de yetmez, senin oluşturman lazım çevreyi.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
Hocam sen şey değil misin? Hani görüştüğü kadın kuzenini örnek gösterip büyük düğün, ev vs istiyordu. Senin de annen baban ayrıydı, ‘elimizden bu kadarı gelir’ diyorlardı ama sana/size yetmiyordu… yanlış mı hatırlıyorum?
0
elorelia
(19.10.22)
Evliliğinizde bu kadar büyük sorunlar varken çocuk yapmayın tek önerim bu.
0
iwasbornonamountainside
(19.10.22)
didimden antepe ancak lahmacun.baklava yemeye gurme turizm elçisi olarak giderim.isterse 3 kat maaş versinler diyecektim ki demiyim her aile kendi içinde karar almalı.
yanlız okuduğumdan anladığım arkadaş para felan filan hikaye ailesini çevresini özlemiş bariz şekilde bahane ediyor gibime gldi.
0
jamswety
(19.10.22)
yazılımcı olarak remote seçenekler var ama kariyerinizde farklılık veya ilerlemek için hibrit seçeneklerin olacağını unutmayın. şu an baya bir şirket hibrit çalışıyor.

antepe gidip siz gelecekteki kendi fırsatlarınızı kısıtladığınızda aranızdaki maddi fark daha da açılacaktır.
0
nuisance
(19.10.22)
Şöyle bir teklifle giderdim. 1 sene sonra eğer ben mutlu değilim, istemiyorum dersem, toplanıp geri gelecek miyiz? Kabulse kabul, yoksa sen bilirsin.
0
gabe h coud
(19.10.22)
@elorelia, sorunca adetlerini söylemişti evet bizimkilerde elimizden bu kadarı geliyor değil de elimizden bir sey gelmiyor demişti sonra her seyi kendimiz yaptık olduğu kadar onlar da sadece nikaha geldiler sağ olsun. Öncesinde veya taşınmalarımızda falan kimse yoktu ^^

Neyse o ayrı konu, şimdi ben kararımda ısrarcı olurum ama buradaki bir talihsizlikten veya gelir düşüklüğünden ben sorumlu olmam mı bu sefer :/
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
@gabe h coud, öyle şeylere okey ama bana nedense biraz lafta gibi geliyor buraya niye gelsin ki kimse yok, zaten bayılmıyormuş da buraya.. kazancı iyi diye duruyormuş..

e ben varım diyorum, seni de burada tutan bir şey yok diyor :D yaşamak istiyor oluşum yetmiyor herhalde.

bence de burada açsa daha iyi olur madem birinin yanında çalışmak istemiyor..
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Askimdan olsem de istemedigim yerde yasamam. Guzel manipule ediliyor gibisiniz, evlendiniz diye hep esinizin istedigini yapmayin.

Nasil ki ise girince deneme suresi var kah 2 ay kah 4 ay, evlilikte de ilk birkac ay deneme suresi olsa nasil olur acaba ya (dusunen emoji) ilk aylarda radikal degisimler olunca, ayni bunun gibi, taraflar da ayri dusunce evlilik de dusebilir hmmmm
0
summer timetable
(19.10.22)
Daha önce de şöyle bir şey olmuştu, istanbulda %50 fazla veren bir yer bulursam gidelim mi oraya demiştim,

Sana %50 artış ama bana %50 düşüş olacak istanbulda nerede çalışırsam çalışayım demişti. Yani tam oran konuşmadık da, benim buradaki kazancım, yani haneye olan etkisi, senin artışından da fazla ve avantajlı ben neden yer değiştireyim demişti.

Aynı yerden yürüyeyim diyeceğim ama bu sefer benim gelirimde hiç oynama yok, yine onunki iyileşecek uzun vadede.. karar da biraz o yüzden.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Valla hocam taa bu ilişkinin en başından beri şimdiki eşinle ilgili tuğla gibi duyurular dizdin. O kadar insan evlenme dedi, kızın falsolarını dillendirdi inatla evlendin. Bu da büyük bir falso bu arada kendi istediğini diretiyor, diğer seçenekler o istemediği için opsiyon bile değil ve seni buna uymak zorunda hissettiriyor.

Bu arada başka şehirlerde az kazanırım olayı bence pek doğru değil, istese gayet de bulur gibime geliyor. Mevzu doğuya göç de değil, istediğinde diretmesi ve hanımefendinin ailesine yakın olması.

Bu kadar emareye rağmen nasıl inatla evlendin ve sürdürüyorsun helal. Geçmiş olsun, bol şans.

Ek bir konu da onun kendi parası ile yaptığı yatırımlar niye sadece onun ben onu anlamadım? Baştan böyle mi anlaştınız? Öyle bile olsa sen niye tüm masrafları üstleniyorsun?
0
Amaranta ursula
(19.10.22)
Bazı tepki ve davranışlarını duzeltmisti, birbirimizi de anladik, gayet iyi gidiyordu bir sorun yoktu ki aslinda :/

Valla beraber yerleri bulup konustuk, cidden eski yeri gibi vermiyorlar. Tek yol kendi yerini acmasi gibi duruyor. Ona da cevresinin oldugu yerde cesaret edebiliyor aslinda özetle böyle.

Yoo bir anlasma yapmadik da buyuk yatırımlarini evlenmeden once yapmisti zaten bir hak talep edemem ki resmi olarak. Kaldi ki aramizda da edemem calismis almis bana ne yani. 10 yılını harcarsin iliskiye hadi neyse. Kaldi ki o zamanda bile çiftler mali mülkü sorun ediyor.

Sonradan yapacagi yatirimlar da yine ev esyasi veya klinik esyasindan oteye gitmeyecek. Benlik bir durum yok yani.

Tum masrafi da ustlenmiyorum genelde bolusuyoruz dedigim gibi.

Burada eski is yerinin sahibi de bir kadın. Baya zengin vergi rekortmeni falan oluyor. Esi de ayni meslekten uzun yillar birlikte calismislar, klinigin birinde baya bir emegi mevcut.

Ona ragmen ayrilirken istemesine ragmen orayi ona vermedi mesela. Ki 3 yerde saglam klinigi var zaten kadının. Oyle ortak deyince ortak olmuyor yani erkek için de kadın için de..
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
abi antepe gittiginizde buyuk ihtimalle didimde girip bir yere calisacagi parayi kazanacaksiniz. o mutlu olacaksa ve sen okeysen bence tasinabilirsin ama orada surekli aileme gidelim, teyzemin kayninin gelini cagiriyor gibi muhabbetler olacak. onun onunu simdiden al. ben olsam esim nerede mutlu olacaksa oraya giderim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(19.10.22)
Bence bu Antep olayi siz evlenmeden once de kafasinda varmis ve bu dogrultuda her turlu oneriniyi de curutmeye hazir.

Calistigi yer herhangi bir ikazda bulunmadan mi isine son vermis? Olaya biraz supheci yaklasacagim: esinizin kovuldugundan emin misiniz? Evlilik sebebiyle ayrilip tazminatini almis olabilir mi? Yanlis hatirlamiyorsam kadinlarin boyle bir hakki vardi.

Ayrica, sehirleri karsilastirirken neden sadece maas ve yasam masraflarini karsilastirip cebinize kalan net parayi dusunuyorsunuz? Didim'de veya Izmir'de yasamakla Antep'te yasamak nasil bir olabilir? Esiniz de, siz de olayin degerlendirmesini sadece para uzerinden yapiyorsunuz. Ortada maddiyata dokulemeyecek farkliliklar var.
0
pike
(19.10.22)
Heh iste ben de ayni şeyi düşünüyorum. Şuan bana deseler ki 2 katını vericez gel Antep de yaşa, gitmem yani.

Cikarilma konusunda paranoyakliga gerek yok ya tum detaylari biliyorum siz de ne yaptiniz iyice şeytan yaptiniz :D

Gitmek istese burada evlenmez, buradan ev almaz, burasi icin ev eşyası almazdı veya zaten kiradeyken taşınıp yeni bir yere yerleşmezdik. Buraya gore plan yaptik cunku hem ben mutluyum hem de calistigi yer neredeyse kendi yerini acsa kendine kalacak parayi verebiliyordu.

Orasi uçunca is gorusmeleri yapıldı, devlet denendi, burada dukkan kiralari ve malzemeciler arastirildi, istanbulda da birkac bolgeden düşündük ama bu tarz işler çevre işi burada kimsemiz yok diyor.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Her soruda “siz de iyice şeytanlaştırdınız :D”a bağlıyorsun, bu kadar farklı farklı insan, durduk yere eşine gıcık olduğu için ağız birliği yapıp kötülüyor olabilir mi sence? Yoksa dışardan böyle bir profil mi çiziyor?
0
221b
(19.10.22)
Olanlar o tarafa çekilebilir ama öyle olmadığını görüyoruz yaşarken zaten. Annem bile ikna oldu zamanla siz olamadınız bir sakin olun yahu.

Konuşuruz, burada kalmaya devam ederiz belki. Ne olacak şeytanken melek mi olacak birden. O da kafasina en yatan şeyi yapmak istiyor.

Zaten bana demedi ki ben gidiyorum gelirsen gelirsin falan. Oturuyoruz mantıklı karar vermeye çalışıyoruz.

Ha bahaneleri bol o ayrı tabi. Yine de ben istemezsem nereye gidecek. Hadi gitti diyelim ne yapacak tek başına.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Eski duyurularinizi da hatirliyorum. Bence bu hikayedeki tek falsolu yer sizin sundugunuz her alternatifin dogrudan curutulmesi, bu kadar insanin gicik oldugu nokta o. Ne kadar ciddi konusup degerlendirdiniz mesela Izmir'de kalmayi? Yoksa konu acilir acilmaz 'ya iste hastane stres ismim duyulmayacak, daha cok gelir ama daha cok gider, kafa kafaya ayni sey olacak ne gerek ver' a mi baglandi sonuc hemen? Kaldi ki benzer gelir olmasi zaten kalmak icin direkt dogrudan sebep? Hayat kalitesi dusmeyecek sonucta.

Istanbul'u Izmir'i stres olacak diye istemiyorsa Antep'te stres olmayacaginin garantisi var mi mesela? Muhtemelen daha fazla orta dogu profiliyle muhattap olacak mesela.

Veya yabanci potansiyeli olmasini ne kadar ciddi degerlendirdiniz? Yurt disinda yasayan biri olarak binlerce insanin daha ucuz ulkelere tedavilere gittigine sahit oluyorum, Kanada'dan Turkiye'ye giden Kanadali bile var, Meksikayi filan saymadim. Hem yabancilar icin cok daha ucuz, hem de Turk hekimler icin cok daha karli is. E turistik yer diyorsunuz, gencsiniz de, neden boyle bir girisiminiz olmasin ne kaybedeceksiniz?

Diger yandan zaman aleyhime isliyor demis, tam olarak nasil? Hayattaki oncelikleriniz neler de yapmaya yetisemediniz? Cocuk mu, kariyer mi, ikisi mi? Mesela cocuksa, cocuk Antep'te mi buyusun, Izmir'de mi, bu cok cok ultra onemli bir konu. Veya kariyerse, Antep'te kendi yerini acip kendi musteri kitlesini oturttuktan sonra geri donusu yok, omur boyu ordasiniz, razi misiniz bu duruma?

Su anda hayatinda nispeten az sorumluluk varken risk almayan insan isi gucu duzeni oturtup da coluk cocuga karistiktan sonra hayatta risk almaz. Birileri demis yukarda, muhtemelen ezelden beri plani "olmadi geri donerim" imis diye, bana da oyle geldi. Eeh denedim yetti bu kadar ben artik donuyorum daha fazla oyalanmak istemiyorum a gelmis durum onun icin.
0
taurina
(19.10.22)
@taurina, güzel diliniz ve anlatımınız için teşekkür ederim. Çok güzel fikir yürütmüşsünüz, evet öyle bir düşüncesi olduğunu ben de anlıyorum hatta söylemiştir belki kendisi de.

Ama artık evli, tek başına hareket edemez. Antep'e dönmekten daha net bir kararı şu; kendi yerini açmak. Kimi arkadaşı mezun olur olmaz açmış. O yüzden geç kaldığını düşünüyor. Acelesi biraz da o.

İzmiri değil ama (izmirde sadece kiralık yer baktık 1 gece oturup) İstanbul'u baya bir masaya yatırdık hatta Taşdelen bana biraz daha uygun gelmişti hem şehir şehir değil hem de daha önce kısa bir süre yaşadığım bir yer. Hem de kiralar çok uçmamış durumda.

Ama ekipman, laboratuvar gibi alanlarda güvenilir çevre yapmak için orada yaşamış veya çalışmış olması gerekiyor. O konuda tecrübesiziz.

İstanbul'da sağlık turizmi yapan birkaç yer ile görüştük, yakın bir maaş veriyorlar eski yerine göre ama dil istiyorlar. Eski yerinde çevirmenleri vardı. Orada yokmuş.

İngilizceye benden çok çalışıyor aslında ülkeden gitme yollarını da çok araştırdı denklikler, sınavlar, staj durumları falan ama yine dil yetersizliğinden tıkalı orası.

Yine de boş vaktinde ne yapar derseniz ingilizce çalışıyor cidden. Gideyim surilerle takılayım demiyor.

Ailesiyle de görüştük, siz burada yaşamak ister misiniz bilmiyoruz ki aranızda karar verin dediler.

Ben olmasaydım net dönerdi şu işten çıkarılma mevzusundan ötürü bu arada. Şuan sanki ben engelmişim gibi hissediyorum net bir şekilde istemeyerek.

@cambalkon, aynısını bugün dedim. Bizim sanki milyarlar gömecek çevremiz mi var da kim gelecek dedim. Ama o biraz da eleman lazım olur, kardeşlerim var, tanıdık lab var, malzemeci var, hukuki süreç olursa yine orada tanıdık var, kavgaya adam lazım olursa yine orada vs.. tarafından da bakıyor biraz. Maddi manevi kalabalık olmak istiyor bu tarz bir şeye girişirken.

Ama sektörü en risksiz alanlardan biri. Tutalım bir yer akmasa da damlar hem ingilizce öğrenme zorunluluğu burada iyice artar. Antepte salada bilir. Konuşucam bakalım tekrar.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Allah yardımcınız olsun. Bencillik aslında yaptığı. Cambalkon+1 katılıyorum. Ben de yorumlara bakıp gidiyorum. Eğer işinde iyiyse her yerden o doktora gelirler. Ben zamanında çok iyi doktor diye başka şehire günü birlik gitmisliğim var, demem o ki, sırf yakın akraba diye gidilmez doktora. Benim de çevremde tanıdık genel cerrah var ama gitmiyorum. Yeter ki işinin ehli olsun, her yerde başarılı olur, değilse hasta bulmada çekinir.
0
noeldayın
(19.10.22)
Hah doğru hatırlamışım. Açıkçası böyle bir sorunla karşılaşmanıza hiç şaşırmadım. Karşınızda nasıl biri olduğu taaaaaa o zamanlardan belliydi. Hatta iş evlenmekle bitmiyor ki, sonrası var dediğimi çok net hatırlıyorum.
0
elorelia
(19.10.22)
Az önce konuştuk, oluşacak sıkıntıların ve buradaki düzenin bozulmasını o da farkında ve doğuda çalışmaya o da zil takıp oynayarak yanaşmıyor. Sadece güvenli liman gibi orası. O yüzden yer açma önceliğini bu civara verecek. Şimdilik orası B veya C planı. İşler yürümezse eşyaları taşır gideriz artık ne yapayım illa birinin yanında çalış köle gibi mi diyeyim. Denesin burda ben her türlü desteklerim.
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
okumadm

ev veya arsa aldırırsa
annenin üzerine al
0
bir soru sorcam
(19.10.22)
Hohooy konu nerelere gitti yine.

Yok ben benim ustume olmayan ailedeki seyleri de alıp karımın ustune yapicam cunku canim karım.

Ortak alinmissa beraber mucadele edilmisse ortak olur. Kimin ustunde oldugunun bir onemi yok o ahlaka sahibiz.

Kaldi ki benim suan oyle bir maddi gucum yok ki.

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
🌸ananiyimioguz
(19.10.22)
Bence eşinize biraz daha cesur olup denemesini, sizin de destek olacağınızı söyleyin. Başlangıçta ve bir süre için daha az kazanmayı kabullenmeli. Eğer bir yıl sonra falan yürümeyecek gibi olursa gitmeyi o zaman yeniden konuşursunuz. Yürürse de iyi ki gitmemişiz diyeceksiniz.
0
mikro patlama
(20.10.22)
@mikro patlama, evet tekrar konuştuk. Orada 1 birim zorlanacağımıza burada 2 birim zorlanalım, ama sağlık turizmi ihtimali var burada dedim yeri gelir 1 ay kazandığını orada 1 yılda kazanamazsın dedim. Ve kendine aldığı ev de burada. Orayı günlük işletebilirim ama uzaktayken kime güveneceğiz dedim. Bir de şu an oturduğumuz ev çok güzel apartman dairesine girmek istemiyorum şahsen. Yoksa kuşadasıyla görüşüyordu sabah birisi devredecek hekim arıyormuş da şimdilik orası da külfetli. Yoksa Antep'e göre yine tercih edilebilir.

O da destek olacaksın bak her konuda beni yalnız bırakmayacaksın??? dedi. Ben de benim işim gücüm var dedimsdfjg yok yok burada aslanlar gibi kocan var dedim yanındayım tabii ki..

Biraz cesarete ihtiyacı varmış. Güçlü de bir kadın üstesinden gelir bence ufak bir destek ile. Yer değiştirme fikrini çıkardı şimdilik kafasından.

Teşekkür ederim yorumlar için.
0
🌸ananiyimioguz
(20.10.22)
Mutlu evliliği elde edebilmiş çok az şanslı kadından birisiniz ve sırf orada yaşayalım burada yaşamayalım gibi sudan sebeplerle güzel evliliğinizi sabote ediyorsunuz.
Sizin derdiniz sevdiğinizin adamın yanında olmak mı yoksa ailenizle yazlık keyfi yapmak mı? Eğer ikincisiyse boşanın ve kocanız onu sizden daha çok sevecek yeni biriyle evlenip mutlu olsun. Siz de istediğiniz şehirde yaşayın.
0
ekinuzbay
(21.10.22)
@ekinuzbay, ben erkeğim, karıştı sanırım. Sadece burada da 2 ay önce yeni ev dizdiğimiz ve taşındığımız için, farklı bir şehire taşınma + artan kira masrafı + artan giderler mantıksız geldiği için çok sıcak bakamadım. Bir de dediğim gibi bir ege kasabası ile doğu tarafı arasında bir tercih yapacak olursam tabii ki batıyı tercih ederim.

Aile yanı ve memleket planı benim kafada sadece her şey mahvolursa kaçılacak bir yer. Onun dışında insan en modern, en laik yerde yaşamak istiyor. Benim için Ege'den sonra gidilebilecek tek yer yurt dışı olabilir. Neden doğuya gideyim ki. İnsanı sıcak bu arada tü kaka olarak görmüyorum sadece muhafazakar bölgeler beni rahatsız ediyor.

Yoksa tabii ki ben eşimin yanında olmak isterim o mutlu olsun yeter ki. Ama oraya gittik burda işler olmadı şuraya gidicem, orasıda olmadı memlekete gidicem, orada da olmadı istanbula dönmemiz lazım.. tarzı şeyleri çok kazanan tarafın belirlemesi diğer tarafın düşünce ve isteklerine saygısızlık gibi geliyor. Tamam ben uzaktan çalışıyorum ama benim de yaşamaktan mutlu olduğum yerler var.

Çok zorunlu olsa amenna. Askeriyedesindir, memurdur zorunlu gönderilirsin falan neyse ben de o riski göze alarak plan yapar hayal kurarım ama burada da istenildiğinde düzen korunabilecekken hadi bakalım memlekete gidiyoruz demek biraz kolaya kaçmak değil mi? Kaldı ki kolay da değil baştan hayat kurmak ev bulmak taşınmak vs.

Bu tarz sıkıntıları anlatınca biraz ikna oldu burada deneyeceğiz bir yer açmayı bakalım önce.
0
🌸ananiyimioguz
(21.10.22)
(12)

sizli bizli mi senli benli mi? (online)

lemmiwinks
sorum ozellikle online ortamlar icin. bazi insanlar sizli bizli konusmayinca aliniyor. "siz" neden saygi ifade ediyor? neden "sen" deyince saygisizlik yapmis oluyoruz? size "sen" denmesinden neden rahatsizsiniz?ben gunluk hayatimda neredeyse hic "siz" kullanmiyorum. is hayatinda da kullanmiyordum, a
sorum ozellikle online ortamlar icin. bazi insanlar sizli bizli konusmayinca aliniyor. "siz" neden saygi ifade ediyor? neden "sen" deyince saygisizlik yapmis oluyoruz? size "sen" denmesinden neden rahatsizsiniz?

ben gunluk hayatimda neredeyse hic "siz" kullanmiyorum. is hayatinda da kullanmiyordum, artik "you" kullaniyorum ama o her durumda kullaniliyor zaten :D bana "siz" demek cok samimiyetsiz, duygusuz, uzak geliyor. burada bazen "sen", bazen "siz" kullaniyorum duruma gore. ama cok zaman arada kaliyorum.

sizce hangisini kullanmali genel olarak online ortamlarda?
0
lemmiwinks
(19.10.22)
ingilizce pek problem olmaz bence, karşı taraf nasıl istiyorsa öyle gitmek genel alışkanlık benim için, senin için nasıl uygunsa öyle devam et.
0
âlâ
(19.10.22)
online olsa da yüzyüze olsa da yeni tanıştığım herkese siz diye hitap ederim. samimiyetsiz, duygusuz, uzak gelmesi normal çünkü neden hiç tanımadığım insana samimiyetle yaklaşayım.

burada birine cevap verirken de restaurantta garsona sipariş verirken de siz şeklinde hitap ederim. sözlükte biriyle mesajlaşırken de müşteri temsilcisiyle telefonla konuşurken de. aramızda belli bir samimiyet eşiği geçilmemiş herkese siz derim.

benimle senli benli konuşuluyor olması rahatsızlık vermiyor bana.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
samimiyetsiz, duygusuz ve uzak olmak için siz diyorum ben zaten. samimi, duygudaş ve yakın olmak istediklerime sen diyorum, online veya fiziksel genel ortam, yeni tanıştıklarım, iş ortamları böyle olmak istediğim insanlardan oluşmuyor ilk etapta. sınır olması güzel, saygıyla direkt bi alakası yok.
0
summer timetable
(19.10.22)
genel olarak siz olarak hitap ediyorum. instada birinin yaptığı yoruma yorum yazacaksam bile siz diyorum. saygı/saygısızlık olarak değil ama tanımadığım ya da yeni tanıştığım birine sen diyerek o kadar samimiyet vermek saçma geliyor. konuşmanın akışına göre sen e dönülebilir
0
chanandler bong
(19.10.22)
"Siz"ciyim, bastan soyleyeyim. Her ortamda, her yerde sizciyim. Cok yakin arkadaslik kurmayacaksak sizde kalmayi hep tercih ederim.

Metroda yaniniza oturan kisiyle, garsonla, yoldaki sürücüyle ne gibi bir duygu ve samimiyet bagi kurulmasini beklersiniz? Samimiyet kurmayacagim insanlarla nicin senli benli konusayim? Online icin de ayni durum soz konusu.

Siz kelimesinin dilde getirdigi olculu bariyer harika bir konfor alanidir iki taraf icin de. Siz diye baslanip kufur edilebilir mi mesela?
0
buf-e kür
(19.10.22)
Sizciyim gereksiz samimiyet sevmem hatta siz dememe ragmen sen diyene beraber bot mu bagladik diye terslemisligim cok. Zaten samimi oldugum biri olsa sen derim. Gereksiz samimi davranmaya calisanlara karsi mikemmel bir sozcuk.
0
kuzey li
(19.10.22)
siz neden mi saygı ifade ediyor? sizin olayı o zaten tanımadığım yakın olmadığın birine langır lungur sen dememek için olan bir şey. online ortamı bilemem günlük hayatta çoğu zaman iş hayatında da her zaman siz diye hitap eder karşımdakinden de aynısını beklerim olmazsa kibarca uyarır ya da düzeltirim. kimse babamızın oğlu değil sonuçta her şeyin bir sınırı var. kimseyle gereksiz samimi olmanın lüzumu yok özellikle de iş hayatında. sonra adamla senli benli konuştun diye başına bela oluyor.
0
bay b
(19.10.22)
Bana "mesafeli ve uzak" geliyor demişsiniz. Bunu saygılı bir hitap şekli yapan bu zaten. Çünkü konuştuğunuz kişi de size mesafeli ve uzak. Çünkü eğer siz demeniz gereken bir ortamdaysanız bu kişiyi ya tanımıyor olmalısınız ya da profesyonel bir ilişkiniz olmalı. Tanımadığınız ya da samimi olmadığınız insanlarla da mesafenizi korumalısınız.
0
akhenaten
(19.10.22)
Valla ben ayar oluyorum açıkçası tanımadığı biriyle senli benli konuşanlara. Yukarıda yazanlara katılıyorum, tanımadığım, samimi olmadığım birine neden sen diye hitap edeyim?

Sözlükte de öyle, mesaj atıp sen diye hitap eden birine daha baştan cevap yazasım gelmiyor.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.10.22)
Üslup da önemli bana kalırsa. Sadece siz diye hitap etmek gayriciddi olmayı tek başına engelleyemiyor. Öteki tarafta da benzer şekilde illa da hadsiz biri olacak değilim ya da olacak değil karşımdaki.

Ama nedense bazılarının gözü kulağı bunu çok seçiyor. Bu durumla ilgili asıl tuhaf bulduğum şey bu.

Açıkçası kendi adıma genel bir tutumum ve beklentim yok. İçeriğe ve üsluba bakıyorum. Benim ne kullandığım da o an sezgisel olarak gelişen bir şey oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
ben de siz demeyi tercih ederim genelde. internette tanımadığım biriyle samimi olmak gibi bir planım zaten yok. samimiyetsiz olmasında bir sakınca yok yani, aksi bana biraz lakayt geliyor.
0
roket adam
(19.10.22)
Ülkede insanlar "senli, benli" olduktan sonra "saygısızca" davranma haklarını kendilerinde gördüğü için siz diye hitap eder, aynı cevabı beklerim tanımadığım insanlardan.

Yani ekstra bir saygı istemiyorum siz'li konuşarak da, sen-ben olunca askerlik arkadaşından beter oluyor. Saçma sapan muhabbetler, özel sorular, yersiz şakalar filan.
0
burfak
(20.10.22)
(4)

ortakligin giderilmesi davasi emsal fiyata itiraz- hukucu arkadaslara

oscar
15 yildir devam eden ortakligin giderilmesi davamiz var. davaci taraf buyuk bir insaat sirketi, davali taraf ise 60 kisiye yakin ve cogu kisi varis olmus, olenler var torunlara kadar uzamis is. yani davali tarafta birlik yok.Simdi rayic bedel belirlendi bilir kisi tarafindan (10 aydan fazla oldu )
15 yildir devam eden ortakligin giderilmesi davamiz var. davaci taraf buyuk bir insaat sirketi, davali taraf ise 60 kisiye yakin ve cogu kisi varis olmus, olenler var torunlara kadar uzamis is. yani davali tarafta birlik yok.

Simdi rayic bedel belirlendi bilir kisi tarafindan (10 aydan fazla oldu ) ve kasim ayinda satis var.

ancak malum enflasyon firladi ve o bolgelerdeki arsa fiyatlari da katladi. simdi bu durumda biz emsal fiyata itiraz edebiliyor muyuz ? ya da satisa bu fiyatla cikip satilip daha sonra satisa mi itiraz ediliyor.

tesekkur ederim
0
oscar
(17.10.22)
Hukukçu değilim.
Öncesinde itiraz ediliyor. Ancak satış tarihi belirlenmeden önce o itirazın yapılması gerekiyor olabilir. Yani eğer itiraz edecekseniz ve bahsettiğiniz gerekçe yasa ve yönetmeliklere uygunsa bunu belirten bir dilekçe verecek avukatiniz.

Kendi içinde olduğum süreçten bildiklerim bunlar.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.22)
davadaki değer tespiti ile bağlı değil satış memurluğu. kendileri ayrıca değer tespiti yapıyorlar. ancak sizin yazdığınızdan satış emuru yapmış gibi anlaşılıyor.
0
ground
(18.10.22)
Kıymet Takdiri itiraz süresince itiraz edilebiliyor. Çok afaki bir durum var ise belki yeniden kıymet takdiri yapılabilir ama onu da hakim değerlendirecek, 60 hissedarın olduğu bir dosyada kimsenin yeniden kıymet takdirine (çok çok afaki bi durum yok ise) kalkışacağını zannetmem...

Satış herkese açık olduğundan çok büyük bir kaybınız olmaz diye düşünüyorum, en nihayetinde yerin değeri ne kadarsa, nereden satılabilecekse oraya kadar çıkacaktır. 10bin liradan başlayan ama sonunda 300bin liraya satılan bir sürü arsa gördüm şu son bir-bir buçuk yıl içinde...
0
arpaci kumrusu
(18.10.22)
riske girip arsayı almadan fiyatı yükselt daha etkili olur gerçekten değerli bri yerse

satıştan sonra itiraz var ama o da uzun bir süreç
ve yine piyasa araştırması yapılacak
0
bir soru sorcam
(18.10.22)
(3)

Bir ekibin parçası olmak

naksidil
arkadaşlar merhaba,iş hayatında olsun, siyasette olsun vs diğer alanlarda olsun bir ekibin parçası olmak iyi midir bireysel olmayı mı tercih edersiniz. her ikisinin de artıları eksileri vardır. diyelim bir ekibe katıldınız toplu hareket ediyorsunuz ama ekibin kararları size artık ters geliyor bi şek
arkadaşlar merhaba,

iş hayatında olsun, siyasette olsun vs diğer alanlarda olsun bir ekibin parçası olmak iyi midir bireysel olmayı mı tercih edersiniz.

her ikisinin de artıları eksileri vardır. diyelim bir ekibe katıldınız toplu hareket ediyorsunuz ama ekibin kararları size artık ters geliyor bi şekilde üstte olanlar menfaatleri için diğerlerini kullandıkları için ekibi terk ediyorsunuz diyelim.

ekipte en yakın arkadaşlarınızın size sırt çevirmesi gibi durumlar oluşabiliyor. bu gibi durumlarda kendimizi nasıl savunmalıyız darbelere karşı.

Hafta sonu yapılan Türmob seçimlerinden sonra kafamda oluşan soru işaretleri bunlar. smmm ve ymm olanlar varsa daha iyi anlayacaklardır. :)
0
naksidil
(17.10.22)
bu karakterle alakali bir konu. bazi kisilik testlerinde hangisine meyilli oldugunuz ortaya cikar. okudugum kitaplar, yaptigim gozlemler ve tecrubelerim sunu gosteriyor ki, tek basina yapilan hic bir is iki kisilik yada grup islerinden daha iyi olamaz. sinerji basli basina buyuk bir faktor. ha tabi toksik bir ortam veya takimdaysaniz bi halta yaramaz o sinerji.
0
buenosdias
(17.10.22)
O ekibi neyin bir arada tuttuğu, yani orada olma motivasyonlarinda neyin öncelikli geldiği önemli. Eğer bunlar ortusuyorsa o ekip iyi işlemeye başlıyor. Bence ogrencilikte yapılan grup ödevlerinde bile bu böyle.

Para mı, kişisel mecburiyetlerin sonucu mu, rica minnet ilişkileri mi, o ekibin varoluş amaci olan şeyleri yapmak mı...

Grup ne kadar benzer motivasyonlari taşıyan kişiler cogunluktaysa o kadar iyi işliyor diye bir kaide de yok bana kalırsa. orada nasıl dinamiklerin oluştuğu önemli.

Ben şahsen o ekibin işini aracsallistiran kişilerin ağırlıkta olduğu yerlerde bulunamiyorum daha doğrusu zaten motivasyonumu kaybedip yavaş yavaş kopuyorum.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.22)
oda-dernek-sendika-vakıf-parti gibi çok üyesi olan yerlerde, yöneticilerin sadece kendilerini düşünür şekilde hareket etmeleri çok sık görünen bir durum. bu konuda yapacak bir şey yok. ya bu ekibin o kadar için de olacaksınız ki, siz de nasipleneceksiniz, ya da "hee" diyip geçeceksiniz.
0
co2s2
(17.10.22)
(9)

bol ezber gerektiren durumlarda ders çalışma taktikleri

chihirovekohaku
günlük düzenli olarak ders çalışmanızı gerektiren bir bölümde okuyorsunuz. bolca ezber yapmanız gerekiyor. belli günlerde yeni öğrendiklerinizi çalışıp, belli günlerde tekrar etmeniz gerekiyor. çalışma planınızı bu durumda nasıl yapıyorsunuz? biraz tüyo verebilir misiniz duyurunun çalışkanları?
günlük düzenli olarak ders çalışmanızı gerektiren bir bölümde okuyorsunuz.
bolca ezber yapmanız gerekiyor. belli günlerde yeni öğrendiklerinizi çalışıp, belli günlerde tekrar etmeniz gerekiyor.

çalışma planınızı bu durumda nasıl yapıyorsunuz?
biraz tüyo verebilir misiniz duyurunun çalışkanları?
0
chihirovekohaku
(16.10.22)
tiyatro yaparken replikleri ezberlemek için sözlerle evdeki eşyaları eşleştiriyordum. misal, buzdolabına kırmızı dediysem evdeki buzdolabını her gördüğümde kırmızı kelimesini aklıma getirirdim. çok sık gördüğünüz eşyalar ve sık kullandığınız atıyorum formüller varsa eşleştirme metodunu kullanabilirsiniz. bunun galiba tekniği de var ama ben öyle kendi kendime yapıyordum detaylı bilgi sahibi değilim.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Ben o bilgiyi gördüğüm anı, yeri, zamanı beynime işliyorum. Ama bu elimde olmadan gerçekleşiyor. O bilgiyi hatırladığımda o anı da hatırlıyorum. Bunun bir adı var mı bilmiyorum. Yani kodlama yapmıyorum bilginin kendisi zihnimde asılı kalıyor o şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
Bölüme bağlı. Sayısal şeylerde soru çözmek lazım. Sözel şeylerde oklar çıkarıp kısa kısa yazmak lazım. Excel de kullanabilirsiniz, kâğıdı yanınızda taşıyıp her fırsatta bakabilirsiniz. Sürekli göz önünde olursa zaten aklınızda kalır. Bana göre en kalıcısı kendi kendine bile olsa konuyu anlatmaya çalışmak.
0
dissendium
(16.10.22)
yürüyerek ezber yapmak, yazarak ezber yapmak
0
wiekannich
(17.10.22)
üniversite derecem 3.93 çift anadal da yaptım onda da 3.5-4 arası.

en iyi ders çalışma, bir başkasına anlatmadır. bir tane zeki ve çalışkan arkadaşla ezber-buddy olun. ben ona anlatırdım. o bana. birbirimizin yanlışını düzeltirdik. çok zor derslerden çok benzer notlar alarak geçtik.
0
gabe h coud
(17.10.22)
Herkesin belli bir öğrenme yöntemi vardır. Mesela eşim dinleyerek ezberliyormuş. Dersleri kaydedip dinliyormuş. Benim görsel hafızam iyidir. Ben ders çalışırken not alıp renkli kalemler ve işaretler kullanırdım. Sınavda kelimenin rengini veya sayfadaki yerini hatırlayıp doğru yaptığım çok soru olmuştur. Önce kendi yönteminizi keşfedin. Dinleme, görsel, izleme vs. hangisi ise ona ağırlık verin.
0
curukturpkokusu
(17.10.22)
Bizim bölümde fotokopiciler fakülte öğrencisiyle sayfa başına 1 TL gibi ücretle anlaşır ve onlara ses kayıt cihazı verirdi, onlar da her dersi takip edip cihaza kaydettikten sonra Word'e aktarır, bu şekilde haftalık not basılırdı. Sonuç olarak final sınavında bir dersten ortalama 600-700 sayfalık sorumluluğumuz olurdu. O sebeple ezber yapmak istemeni anlıyorum fakat ezberle olacak iş değil, mevzuyu anlamaya çalışmazsan yaptığın ezberin ömrü 2-3 gün olur ve bilgiler uçar gider, kafada gaz ve toz bulutu kalır. Her dersin kendine özgü bir sistematiği var, ezber yapmak gibi zor bir yola girmektense sisteme aşina olmaya çalışmak gerekir bana kalırsa.

Ben inanılmaz tembel ve okulla alakasız bir öğrenci olarak dersleri şu şekilde geçmiştim: Sınavlara 2 hafta kala hazırdaki tüm notları satın al -> Evin içinde yürüyerek ve sanki birine anlatırmış gibi okuma yap -> Arkadaşların evine git onlarla birlikte pratik çalışmaları çöz -> Fotokopi dışında ders kitaplarını hızlıca gözden geçir -> Fotokopileri ve kitabı harmanlayarak her ders için 5-10 sayfalık notlar çıkar -> Sınavın gerçekleşeceği tarihe kadar sadece bu notları tekrar et
0
yari cahil
(17.10.22)
Mümkünse şiir tekerleme hatta şarkı haline getirmek ya da hikayelestirmek.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.22)
Ben caliskan sayilmam ama dogru teknik anlattigin sekilde olmali. Kisa donem tekrar + uzun donem tekrar gerekir. Kisa donem tercihen ayni gun ya da ertesi gun. Uzun donem de hafta, ay, 3 ay gibi artik konuya ve duruma gore ne kadar sonra/siklikla yapabilirsen. Baska birine anlatmak da iyi bir teknik.
0
dunal
(17.10.22)
(11)

Her ay altın almak yerine kredi çekmek?

rebecca
Ekonomiden hiç anlamayan ve enflasyondan kendince korunmaya çalışan biri olarak bi sorum olacak:)Her ay 4 5 gr altın almaya calısıyorum birikim amaclı. Bunun yerine mesela 50 60 bin ihtiyaç kredisi çekip dolar altın sepeti yapmak ve kenara atacağım parayı krediye vermek mantıklı değil mi? Her ay tak
Ekonomiden hiç anlamayan ve enflasyondan kendince korunmaya çalışan biri olarak bi sorum olacak:)
Her ay 4 5 gr altın almaya calısıyorum birikim amaclı. Bunun yerine mesela 50 60 bin ihtiyaç kredisi çekip dolar altın sepeti yapmak ve kenara atacağım parayı krediye vermek mantıklı değil mi? Her ay taksit yükü azalacak zaten kamuda yılda iki kez zam alıyoruz. Ne gibi bi eksisi olabilir ki?
0
rebecca
(16.10.22)
Hocam banka faizleri bu yüzden alıyor zaten. Kampanyalı ya da uygun olduğunu düşündüğünüz bir faiz oranı varsa olur. Yoksa matematiksel olarak karlı olması mümkün değil.
0
nickini vermek istemeyen uye
(16.10.22)
faizlerin biraz daha düşmesini bekle derim.
0
tunaktunaktun
(16.10.22)
Kazançlı çıkma ihtimaliniz, siz de dahil nerdeyse herkesi zora sokan şartların aynı şekilde hatta daha da kötüye giderek sürmesi üzerine kurulu olacak. Bu tuhaf bir ruh hali yaratır bence. Enflasyon düşse de yükselse de hem üzülecek hem sevineceksiniz.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.22)
Matematik olarak kârlı olması nasıl mümkün değil anlamadım. Hangi matematikten bahsediyoruz?

Bu sorunun net bir cevabı yok. Mümkün değil demek boş laf. Altının gelecekte ne olacağını bilmek gerekiyor. Bilmemiz mümkün olmayacağı için kârlı olur mu olmaz mu bunu da bilemeyiz.

Bunun için altının son 1 yıldaki hareketine bakarak bir senaryo oluşturun. 60 bin TL krediyi 1 yılda geri ödeyecek şekilde çekip hepsiyle 1 yıl önceki altının fiyatına göre altın almış gibi düşünün. Atıyorum 120 gram altınınız olsun. Sonra her ay maaşınızı aldığınız gün kredi ödemesi tutarı kadar parayla altının o ayki fiyatıyla gram aldığınız düşünün. Böylece 1 yıl sonunda aynı parayı ödeyerek ne kadar altınınız olduğuna bakıp kârlı mı zararlı mı onu görürsünüz.

Bir örnek paylaşayım:
Ekim 2021 tarihinde ihtiyaç kredisi için oran 1,55 civarı.
60 bin lira çektiğimizi düşünürsek;
Aylık ödeme 5.650 TL (toplam borç 67.820 TL)

1 Ekim 2021'de gram altın fiyatı: 549 TL
O tarihte 60 bin ile alınabilecek altın miktarı: ~109 gram

Şimdi de her ay 5.650 liralık altın alma durumuna bakalım:
Her ayın 1'indeki altın fiyatına göre alım yaparsak;
i.imgur.com
Toplam yaklaşık 80 gram altınımız oluyor.

Demek ki neymiş? Bu soruyu 1 yıl önce sorsan kredi çekip almak 29 gram daha fazla altınınız olmasını sağlayacakmış. Yani kârlı olması mümkün değil diye bir şey yokmuş.
0
himmet dayi
(16.10.22)
@himmet hocam, gerçek bir kuyumcusunuz. Alırken, satarken, kredi çekerken hepsinde kazanmışsınız. :) Ben de, "Kampanyalı ya da uygun olduğunu düşündüğünüz bir faiz oranı varsa olur." dedim zaten.

Sizin hesabınızdaki, kredi giderleri, altın / döviz alım satım masraflarını geçtim. 1.55 ekim 2021 için çok iyimser. 2021 Bahar aylarında zaten 1.50 civarıydı faizler.

Bir öngörünüz varsa işler değişir tabi ama diğer türlü hesap çok net:

5000 aylık ödemenin 2000'i faize gidiyorsa; o ay 2000 lirayla antep fıstığı alıp yemeniz, bankaya faiz olarak vermenizden daha karlı olur.
0
nickini vermek istemeyen uye
(16.10.22)
@nickini vermek istemeyen uye

Kuyumcu değilim hocam. Dört işlem biliyorum.

Ekim 2021 için faiz oranı da 'iyimser' değil. Google'a Ekim 2021 faiz oranları diye yazarsanız 10 saniyede bulabileceğiniz bir bilgi. Ayrıca altının alım satım farkını hesaba katmaya gerek yok. Sadece alıyoruz. Herhangi bir makas aralığına maruz kalınacak bir işlem tarif etmedim. Kaldı ki kredi masrafını dahil etmek bu hesabı ne kadar değiştirecek? 29 gram altından bahsediyoruz. 60 bin liralık kredinin 25 bin liralık masrafı mı olacak?

'kampanyalı ya da uygun olduğunu düşündüğünüz bir faiz oranı varsa olur.'

Bu bilgiyi neye dayanarak söylüyorsun? Diyelim kötü senaryo %2,05'ten çekelim 60 bin krediyi (iş bankasının şu an verdiği oran). Aylık ödemesi 5.871 TL yapıyor. Şimdi 60 binle alınabilecek altın miktarının, her ay 5.871 TL'lik alınacak altın miktarından daha az ya da daha çok olabileceğini nasıl bilebilirsin? Altının 1 yıldaki fiyatını bilmen lazım 'uygun faiz oranına olur' diyebilmek için.

Yani ne 'uygun faiz oranında kredi bulursan olur' cevabı, ne de 'matematiksel olarak kârlı olması mümkün değil' cevabı doğru. bu netlikte cevap vermek için altının gelecekteki fiyatını biliyor olmak lazım.
0
himmet dayi
(16.10.22)
@himmet dayi, işin içine olasılıkları katan sensin. Altını 2 kat değerlendirmişsin, faizleri de 1.55'de sabitlemişsin sonra bana "Altının 1 yıldaki fiyatını bilmen lazım" diyorsun.

Şimdi senin hesabınla:
Rebecca altının 2 kat artacağını düşünüyorsa ve 1.55'den kredi bulursa kredi çekmesi mantıklı oluyor. Yoksa karlı olması mümkün değil.

Ben de bunu "Kampanyalı ya da uygun olduğunu düşündüğünüz bir faiz oranı varsa olur. Yoksa matematiksel olarak karlı olması mümkün değil." böyle ifade etmişim.

1.55'in doğru olmadığını boşuna tartışıyoruz ama Mynetle, habertürkle bu iş olmaz hocam. Google'da her ilk sırada çıkana tıklama. A Haber izliyorsan da, gel 0.89'dan gidip ev alalım ya da toki bekleyelim birlikte.


web.archive.org://www.qnbfinansbank.enpara.com/krediler/ihtiyac-kredisi

web.archive.org://www.garantibbva.com.tr/tr

Altının alım satımını katmıyorsak 29 gram altının tl değerini nasıl anlayacağız? 1 Ekim 2022'de mesai saatleri dışında mı bozdurmaya çalışacağız, yoksa herhangi bir bakanın basın açıklamasından hemen sonra mı?

Düzeltme: Linkleri boşlukları silip kopyalayın: https: //web.archive.org/web/20211001041444/https:// www.garantibbva.com.tr/tr

https:// web.archive.org/web/20210925131950/https:// www.qnbfinansbank.enpara.com/krediler/ihtiyac-kredisi
0
nickini vermek istemeyen uye
(16.10.22)
Hocam sana uzun uzun cevap veremeyeceğim gece gece. Yazdıklarımı bir daha oku. Ben geçmiş verilere dönük hesap yapıyorum senin "matematiksek olarak karlı olması mümkün değil" ifadeni çürütmek için. altının fiyatları 2021 yılından başlayıp günümüze geliyor. Uydurma fiyatlar değil. Ayrıca faiz oranı 1.55 olmasın tamam. 2 olsun. o zaman da 83 gram altın alınabiliyor kredi çekmek yerine her ay kredi ödemesi kadar parayla altın alınca. Günün sonunda yine 109 yerine 83 gram altınımız olmuş oluyor.

Altının TL fiyat karşılığını bilmemizin hiçbir anlamı yok. 109'un 83'ten büyük olduğunu anlamak için TL değerine bakmamı gerekmiyor. Alım satım fiyat farkının da konuyla hiçbir ilgisi yok. Sürekli altın alıyoruz ve günün sonunda ne kadar altınımız var ona bakıyoruz. Günün sonunda 109 gram altınımızın olduğu 'kredi çekip direkt altın almak' senaryosu Ekim 2021 - Eylül 2022 tarihleri arasında daha mantıklı bir seçenek. Ancak gelecekteki altın fiyatlarını bilemeyeceğimize göre ne 'ucuz kredi bulursan olur' ne de 'ucuz kredi bulamazsan mümkün değil' argümanları doğru oluyor. İkisini de bilemezsin. Ancak altın için 1 yıllık hedef koyarsın ve her ay düzgün yükseleceğini varsayarsın. O zaman benzer bir hesap yapıp sonuca ulaşırsın. Ancak o da kesinlik içermiyor.
0
himmet dayi
(17.10.22)
109'un 83'ten büyük olduğunu anlamak için TL değerine bakmamı gerekmiyor."

Yahu altını neyle alıyorsun ya? Altını alırken 109 liraysa, satarken 83 liraysa 109, 83'ten büyük olmuyor işte.

Banka sana 60bin veriyor, 67bin istiyor. Böyle bir piyasada kar etmenin yolu faize giden 7bini mümkün olduğunca azaltmak. Çünkü altın, döviz, banka faizi ve rebecca'nın maaş zammı zaten paralel gidiyor.
0
nickini vermek istemeyen uye
(17.10.22)
Hocam gerçekten yordun be.

Senaryoyu olabildiğince özetliyorum:
1 Ekim 2021’de 60 bin kredi çektin. Bununla o tarihte 109 gram altın alınabiliyor. Bu cepte. 1 yıl kredi ödeyip borcu kapatıyoruz ve 1 yıl sonra sıfır borç + 109 gram altın var elimizde.

Şimdi bi de o tarihte kredi çekmeyip, sanki kredi geri ödüyormuş gibi her ay 5.850 liralık altın alalım. Senaryo bu ya; rebecca her ay 5-6 bin liralık altın mı alayim yoksa onu kredi ödemek için kullanıp direkt kredi çekerek atını toplu mı alayim diyor. Umarım buraya kadar her şey nettir. Şimdi her ay 5.850 liralık altın alırsak ne oluyor ona bakalım; 1 yıl sonra elimizde 83 gram altın oluyor.

Örnek bu kadar. Bunu anlamayacak ne var gerçekten hayretler içerisindeyim. Altının alım fiyatlarını zaten ilk cevabımdaki Excel tablosunda yazdım. O tarihlerde o fiyatlardan alım yapıyoruz. Satmak yok. Neden ikide bir satış fiyatını araya sokuyorsun?

Banka bana 60 verip 67 istiyor evet. Benim örnek neyi gösteriyor? Ben o 60 bini direkt altına yatırırsam bana 67 bin değil 109 bin kazandırmış oluyor. Kredi çekmeden aldığımda ise 1 yıl boyunca 67 bin lira harcayıp yıl sonu elimde 83 bin lira oluyor. Satış fiyatlarını illa dahil edeceksen 109 bin değil de 105 bin olsun hadi. Sanki alım satım makası 500 liraymış gibi…
0
himmet dayi
(17.10.22)
resmen ekonomi bülteni tarzında bir soru cevap olmuş valla ikinizin de eline sağlık. sizi bir programa çıkartsak bu seviyeli ekonomi tartışmasına bilet keserim yeminle :)
0
gencfb
(17.10.22)
(18)

Evlilikle trolleniyor muyum?

sacrilegious
6 Aydır süren bi ilişkim var. Neredeyse tüm bu zamandır beraber benim evimde yaşıyorduk sonra o şehir değiştirmek zorunda kaldı(haziranda dönecek). Ailelerle tanıştık herşey çok iyiydi vs derken Konu evlilik noktasına geldi. İkimiz de bunu istediğimizi söyledik o “ ben aradığım kadını buldum eminim
6 Aydır süren bi ilişkim var. Neredeyse tüm bu zamandır beraber benim evimde yaşıyorduk sonra o şehir değiştirmek zorunda kaldı(haziranda dönecek). Ailelerle tanıştık herşey çok iyiydi vs derken Konu evlilik noktasına geldi. İkimiz de bunu istediğimizi söyledik o “ ben aradığım kadını buldum eminim bundan sensin, bazen karım olduğunu düşünüyorum çok mutlu oluyorum” falan dedi. bi gün yüzük ölçümü sordu. “Şimdi önünde diz çökmeyeceğim asıl almak istediğim yüzüğü değil ama bağlılığımı göstermek için başka bir yüzük alcam evlilik provası gibi düşün dedi” dedi. Ben de “teşekkürler ince düşünmüşsün ama ben zaten yüzük kullanmıyorum, hem evliliğin provası olmaz ki olacaksa bi yüzük olur” dedim. Çocuk muyuz çünkü yani. Ben 31 o 28. İki taraf da işinde gücünde insanlarız. Neyse sonra o da bana hak verdi “tamam ben bu yüzük işini en kısa zamanda çözcem” falan dedi. Konu kapandı.

Neyse şimdi tekrar haziranda yanına gelcem beraber yaşıycaz falan diyor. E hani evlenecektik şimdi neden tekrar “beraber yaşayacağız” olduk??

-kezban mode on-
Onu çok seviyorum, beraber yaşamaktan fazlasını istediğimizi ve bunu hakkettiğimizi sanıyordum. Onun da böyle düşündüğünü sanıyordum. Bu ne şimdi? Sizce trolleniyor muyum?
-kezban mode off-

Teşekkürler
0
sacrilegious
(15.10.22)
İçerikten bağımsız, buraya soruyorsanız sizin iş olmamış. Umarım olur tabii ama süreç tutarlı değil sanki.
0
en bi orijinal
(15.10.22)
Beraber yaşayacağız demesini neden "evli olmadan beraber yaşayacağız" olarak anladınız? Belki "evli olarak beraber yaşayacağız" demiştir. Ona sormanız gerekiyor. Evlenecek seviyeye gelmiş kişilerin bunları açık açık konuşabilmesi lazım.
0
dissendium
(15.10.22)
Hocam evlenmeyi neden istiyorsunuz önce bu sorunun cevabını düşünün.
0
ruhen hastayim ben
(15.10.22)
Bunu ona sormanız lazım. Bu hikayeye bunun ötesinde gelecek her yorum ya şüphelerinizi artırır ya da gereksiz bir rahatlama verir bence.
0
encokbenisevinnolur
(15.10.22)
bence git gel yaşıyor olabilir, evlilik zor bir karar hele 28 yaşında, baya bi sorumluluk, üstelik sonrası da baya boktan bir kurum çevrenizdeki örneklerden görüyorsunuzdur. bence bu noktada evlilikle ilgili tüm düşüncelerini rafa kaldır. zaten çok matah bir şey değil, olursa olur ama olmasa daha iyi. bir ilişkinin normal süresi 6 ay, sonrası biraz kandırmaca biraz çaresizlik biraz alışkanlık biraz düzen bozmayımcılık. evlilikte daha beter bir kurum. 40 yaşındayım boşanmayan 2 arkadaşım kaldı, evli olanlar da çok mutsuz, erkekler sürekli benim hayatıma övgüler düzüp duruyor. bu yüzden hayatındaki her ilişkiye bir gün (en azından duyguların) biteceğini bilerek bakman beklentiyi düşürmen hatta sıfırlaman hem onun kafasını karıştırmaz baskı oluşturmaz hem seni mutsuz etmez diye düşünümleniyorum.
0
sipsiyah
(15.10.22)
6 ay çok kısa bir süre değil mi evlilik kararı için? evlenmek istediğinizi biliyor ve sizi avutmaya çalışıyor gibi geldi.
0
anna sun
(16.10.22)
Erkeğin evlilik konusunda şüpheye düşebileceğine ya da fikrini değiştirebileceğine hiç ihtimal vermemen biraz safça geldi bana. "Ya bununla evlenirim ya da hiç evlenmem" dediğim biri oldu mesela benim, cesaret edemedim buna rağmen. Trollük değil bu. Cesareti kırılmış da olabilir.

Verdiğin bilgiler ışığında kötüye yorulacak bir durum yok.
0
IncredibleMau
(16.10.22)
Hazirana kim öle kim kala. İkişkinizin süresinden daha uzun bir zaman var hazirana. Cepte tutmak için çakma bir yüzük almak istemiş ona da kanmamışsın.
0
cek
(16.10.22)
Abla mode on
Senin evinde 'konaklamak', kurulu düzen konforundan maksimum süre fayda sağlamak istiyor. Özne sen değilsin. ya ailesiyle yaşıyor, ya da kendi düzeni varsa bile senin düzenin daha rahat onun için. Nasılsa evleneceğiz döndüğünde, sıfırdan evimizi kuralım, başka eve geçip eşyaları almaya başlayalım de bakalım, %90 ortadan kaybolacak.
Abla mode off
0
Phoebe
(16.10.22)
Bence burada kezbanlık vs düşünmeyeceksin. Kezban diye diye kadınlar cool olacağım diye hepten sevgisiz saçma ilişkilere sürükleniyorlar. Flört ayağı diye ayakta uyutuluyorlar. Açık açık söyle ancak evlenirsek birlikte yaşarız yoksa kabul etmiyorum evime de.
0
Hallegadola
(16.10.22)
Eleman kararsız seni tutmaya çalışıyor net olmasını isteyin
0
basond
(16.10.22)
kararsiz insandan hayir gelmez, yol ver.
0
durgunfoton
(16.10.22)
Hocam açık açık sor evlenmeyecek miyiz diye. Bunun ayıbı vs yok yani ayn ı noktada değilseniz belki ayrılmak isteyeceksin, neden adamın keyfini bekleyesin ki?
0
elorelia
(16.10.22)
phoebe +1
hallegadola +1

cool olmak hiçbir şey kazandırmıyor, talep ettiğiniz şey kezbanlık değil.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
aşağıda yazdıklarım biraz kötümser gelebilir ama eşyanın tabiatı neyse odur. basit ihtimalleri takip etmek çoğu zaman doğrudur. insanlar benzer durumlarda benzer tepkileri verirler.

hazirana kadar 8 ay var. ilişkinizin yalnızca 6 aylık oldugunu düşünürsek 8 ay uzun bir süre. 28 yaşında bir erkek 8 ay boyunca ayrı kaldığı bir kadının yerine başkasını koyabilir. bence seni cepte tutuyor. kurulu düzeni olan, yalnız yaşayan 31 yaşında özgür bir kadınsın. bir erkek için kılçıksız temiz iş.

bu aşamada ne yapabilirsin bilemiyorum ama belki ona biraz daha sorumluluk yükleyecek şeyler teklif edebilirsin. böylece niyetinde ne kadar ciddi anlamış olursun. gitmeden önce nişanlanalım diyebilirdin mesela. şu aşamada başka şeyler de teklif edilebilir.

bu arada şehir değiştirmekten kasıt yurt dışı mı? veya siz yurt dışında mı yaşıyorsunuz? bu detaylar da önemli olabilir.
0
abelardo
(16.10.22)
Bu hikayede pek evlilik yanlısı bir erkek tipi maalesef görünmüyor. Bana daha çok faydacı, maçı uzatmaya çalışan bir kurnaz ya da saf ama kararsız ve dengesiz, kendine güvenmeyen bir tablo var gibi geldi.

Özetle düşünün tartın. Oyalanmak istemiyorsanız yolunuza bakın.

Bir de eğer sizinle veya evlilikle ilgili endişeleri var ise de yola ikna edilmişlerle değil inanmışlarla çıkılır.

Evlilik düşünen, kendinden emin, özgüvenli, kararlı aynı zamanda da kesinlikle merhametli bir erkek sizi daha çok mutlu eder.

Bunun da yolu tanıştığınız kişiyle flört dönemi sonrası sevgililiye geçmeden evlilik niyeti ile görüştüğünüzü ifade etmektir. Bunun adı kezbanlık değil, karşıdaki insanın sorumluluk alma potansiyelini görmektir. İşine gelen sizle devam eder.

Yoksa evlilik vaadiyle takılan çakalları ayırt etmek günümüzde maalesef zor...
0
psmstc
(16.10.22)
Evlilik planlamayı kezbanlık olarak görmeyi ve bundan utanmayı bırakın. Hayatta herkes önünü görmek ister çünkü hepi topu 70-80 yıllık kısa bir ömür var. 2 sene fuckboyları bekle, 3 sene kezban demesinler diye sus, 4 sene fuckbuddy takılan adama oyuncak ol derken gençliğiniz akıp gidiyor. Sizinle aynı gelecek planları yapan insanlarla yürümek sizin en doğal hakkınız, bunu dile getirmek kezbanlık değildir.

Ayrıca sizi bugün kezbanlıkla suçlayan herkes 2 gün sonra patır patır evlenir sonra da sizi bekarsınız diye küçümsemeye başlarlar, dikkat edin.
0
ekinuzbay
(20.10.22)
Şu kezbanlık olarak düşündüğünüz soruyu sormak sizin en tabii hakkınızken "kezbanlık olur" diye sormamanız kendinize büyük haksızlık. Kendi gel-gitlerini çözmeden önce evlenelim, sonra prova, sonra beraber yaşama haline dönüştüren adama bir hiza vermek gerekir bence. "Haziran'da geldiğinde beraber yaşamayalım. Sen ne istiyorsun onu bir düşün ona göre devam ederiz" demek en samimi ve hakçası bence.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(1)

Cumhuriyet ile alakalı bildiğiniz şiir?

ya ben lan neyse
iyi akşamlar,uzun, zorlu şiirler de olur. illa ki direkt cumhuriyet olmak zorunda değil. ama cumhuriyet bayramına yakışır şiirler de olur.teşekkürler.
iyi akşamlar,

uzun, zorlu şiirler de olur. illa ki direkt cumhuriyet olmak zorunda değil. ama cumhuriyet bayramına yakışır şiirler de olur.

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(15.10.22)
Devr-i dilarayi cumhuriyet - Ahmet Muhip Dıranas
0
encokbenisevinnolur
(15.10.22)
(10)

Bu karamsarlığın sonum olmasından korkuyorum

darkwizard
Arkadaşlar özellikle son 2 3 senedir akp iktidarının ve zihniyetinin kalıcı olmasından ve bu baskı faşizan rejimin kalıcı olmasından çok korkuyorum aydınlar hilerici insanlar Avrupaya gidiyor azınlık olarak kalıyoruz adamlar her dediklerini yapıyorlar İran ve Afganistan ya da bir Pakistan olacağımız
Arkadaşlar özellikle son 2 3 senedir akp iktidarının ve zihniyetinin kalıcı olmasından ve bu baskı faşizan rejimin kalıcı olmasından çok korkuyorum aydınlar hilerici insanlar Avrupaya gidiyor azınlık olarak kalıyoruz adamlar her dediklerini yapıyorlar İran ve Afganistan ya da bir Pakistan olacağımız korkusu var bırakıp gidemiyorum buraları ama kalmak da istemiyorum en sonunda Stefan Zweig gibi intihar etmekten korkuyorum.
0
darkwizard
(15.10.22)
Yeni nesil Atatürk'ü falan bilmiyor. Kim bilir ilkokulda neler anlatıyorlar bunlara.
0
OrangeYellow
(15.10.22)
soruna değil çözüme odaklanmanız gerek, bu durumun her kes farkında ama karamsar ve negatif olmanın hiç bir faydası yok, gitmiyorsak burada kalıp her şeye rağmen mücadele edeceğiz demektir.

Karamsarlıktan da kurtulmak istiyorsanız, negatif aktarım yapan her türlü medyadan uzak durmanızı tavsiye ederim. Medya etkisindeki bakış açısı ile 1000 de 1 olumlu bir şey varsa onuda görmemizi engelliyor.
0
mrctrk
(15.10.22)
benim ülkeye aidiyetim öyle bir sarsıldı ki iktidar değişse bile burada yaşamak istemiyorum. gerçekten türkiye ilerlemiş, gerilemiş artık hiç umrumda değil. şunun şurasında kim bilir kaç sene daha yaşayacağım. gelgelelim annemi bırakamıyorum : (
0
sec guard
(15.10.22)
aydınlar ilerici insanların hepsi avrupa’ya gitmiyor, avrupa’ya giden insan sayısı bu insanların %1’i bile değil. sadece sabah akşam sosyal medyada kaldık ooh iyi ki de kaldık diye propaganda yapmadığımız için sayı daha az görünüyor.

standart insan için bir baskı ve faşizan rejim yok. ben şahsen istediğimi söylüyorum çevremde. görüşümden dolayı şu ana kadar tek bir problem yaşamadım (ama hayatımı da buna göre kurdum yani memuriyet kovalamadım mesela)

adamlar her dediklerini yapıyor evet. meclis çoğunluğu kimdeyse istediğini yapabiliyor. önceden de aklına hayaline gelmeyecek saçmalıkta kanunlar meclisten hep geçti. bu türkiye’nin bir gerçeği.

iran ya da pakistan olmamız imkan ve ihtimal dahilinde değil. iki ülkenin de çok farklı dinamikleri var. türkiye’de en şeriatçı adam bile şeriat hükümleri uygulandığında en iyi ihtimalle ailesinden birkaç kişiyi kaybeder. bunu kim göze alır? bizdeki klasik türk islam sentezi işte.

depresyona girecek bir durum yok. yaşadığın ülkeyi tanıyacak bilecek ona göre hayatını planlayacaksın. her halükarda yurtdışına gidebilecek gibi kendini geliştir, iyi okullarda oku yabancı dil öğren. doğru kalifikasyonlara sahipsen canın sıkılırsa istediğin zaman gidersin emin olabilirsin buna, canın istemezse de kalır ve iyi bir hayat yaşarsın. ama arabesk düşüncelere kapılırsan bu psikolojiden hiç çıkamazsın, kötü ve umutsuz bir hayatın olur. sürekli akpyi suçlayan insanların %99’unun loser olmasının sebebi bizzat kendisi. akpnin de etkisi var ama olay kişinin kendinde bitiyor.

türkiye aynı vasatlıkta devam eder ve biz buna şükrederiz bu şekilde. finlandiya’nın bile dibinde ayı bağırıyor şu an. dünyanın durumu ortada maalesef. ileri gitmek için ancak bireysel olarak kendimizi ileri götürmek gibi bir çözümümüz var devletten hiç bir şey beklemiyorum.
0
roket adam
(15.10.22)
80 doğumluyum kendimi bildim bileli buranın ılımlı islamla yönetilen bir yer haline getirileceği konuşulur. bu öyle ya da böyle oluyor işte. kaçış yok. karşıdaki ekip çok uzun yıllar emek verdi çok insan yetiştirdi. önemli mevkilere geldi. şimdi de çarkları tersine çeviriyor yavaştan. biz de eylem yapmaktan başka bir eylem yapmadık. birbirimize destek olmadık. organize olmadık. fraksiyonlar fraksiyonlara bölündü un ufak kaldık. ama evet depresyonluk bir durum yok. iran da olsak hayat devam ediyor. geçiş süreci mutlaka sancılı olacaktır. çok ortalıkta görünmemek lazım. hatta bugün şunu düşündüm, bazen adam kazandı diyebilmek bir adım geriye geçip nerede yanlış yaptığını düşünebilmek gerekir. bağırıp çağırıp direniş adı altında kendini yakmak zaten az bulunan değerli insanların da kaybı ile sonuçlanır. bu yüzden düzgün plan yapmalı ve çabalamalıyız. ama bu bir senede değil en az bi 80 senede olacak bir şey belki biz göremeyeceğiz. telaşlanmaktansa bazı ön kabuller yapıp. evet tamam bu olacak ama ben yine de ufak ufak istediğimi yapmaya çalışacağım diye düşünüp bir hedef koyup oraya yönelinebilir. ben böyle baş ediyorum. ve gerçekten de merak etme iran da olsak herkes her istediğini bir şekilde yapıyor. belki daha iyi bile olur. böyle yarım yamalak oturmamış anlaşılmamış bir laiklik ve modernliktense.. ve roketadam+1
0
sipsiyah
(15.10.22)
Bence sizin sorununuz çok fazla sosyal medyada falan takilmaniz. Tatil günlerimde eksiye Twitter'a falan uzun süre takilirsam ben de böyle şeyler düşünmeye başlıyorum. Çıkınca geçiyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.10.22)
Cevapların hepsini okuyamadım ama bu depresif durumun yeni neslin uzak/yakın geçmişe dair hiç bilgisi olmadığından ve aşırı korumacı büyütüldüğü için mücadele edebilme duygularının gelişmediğinden kaynaklandığı düşünüyorum.

Duyuruda benzer sorulara bir kaç kez rastladığım için söylüyorum, sadece soruyu soran arkadaşı kastetmiyorum, bu açıklamam genel.

Neyse lafı uzatmadan bir link bırakıp gideceğim.
Burası Türkiye yüzyıllardır ve neler neler yaşandı bu coğrafyada...
Yakın tarihten örnek veriyorum; doksanlarda başörtü nedeniyle idamla yargılanan, küçük kızlarıyla tutuklanan, sonrasında birini kaybeden, şimdi ise bambaşka bir kulvarda siyaset yapan üstelik milletvekili olmuş bir kadın...

www.bbc.com

Burası Türkiye, benim de çok canımı sıkan, üzüldüğüm kabullenemediğim şeyler var, bazen umudumun kırıldığı, güvenlik endişelerimin olduğu, çekip gitmek istediğim şeyler... Ancak çözüm olarak intihar bunların en aptalcası, en bencilcesi, en saçma sapanı. Çünkü ne bir çözüm, ne bir kurtuluş, ne kimseye faydalı, ne ne ne... Tamamıyla anlamsız bişey.
0
epitaf
(16.10.22)
Haber okumayın ve sosyal medyayı azaltın +1

Çünkü hocam söylediğiniz şey aşırı mantıksız. AKP dediğin parti 20 yıldır iktidarda, ilk zamanlarıyla son zamanlarının alakası bile yok mesela. Hatta RTE ve 3-5 kişi hariç o zamandan kalmış kimse yok, fetöyle ortaklardı şimdi kanlı bıçaklılar, neredeyse bütün kadrosu, politikası, refleksleri vs değişti. Hani şikayetçi olduğun şey ile şikayetçi olduğunu düşündüğün şey aynı değil muhtemelen.

Yazılımcıyım, neredeyse bütün arkadaş çevrem yurtdışına taşındı. Aralarında politik anlamda bilinçli, kafası çalışan 3-5 kişi ya vardır ya yoktur. Aydın & ilerici dediğin insanlar çoğunlukla internetten okuduğu sloganları papağan gibi tekrarlayan kişiler genelde, zaten bi işe yaradıkları yoktu yani (ki düz vatandaşın etkisi her halükarda sıfıra yakın), ciddi bir vergi geliri hariç çok büyük bir kayıp değil. Zaten AB / ABD siyasetini biraz takip edersen işler oralarda da (bizimkine ters istikamette olmakla birlikte) yine leş.

Dolayısıyla @roket adam +1. Burada ekonomi kötü ama baskı veya özgürlükler açısından ölüp bitmiyoruz. Haberleri izleyip sızlanmak yerine kendine odaklanmak lazım. Kendini geliştir ki yarın öbür gün etrafındaki insanların da hayatlarını iyileştirebilecek gücün olsun.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.22)
yorumlara bak. türkiye ne kadar da süpermiş haberimiz yok:)
0
nothing in my way
(16.10.22)
Epitaf +1
Ben 80-90'lari siyasi olarak görüp bilecek yasta degilim ama cocuklugumu babamin girgir ciltlerini okuyarak gecirdim. Belki de bu sebepten "bu ülkeden bir şey olmaz" diyebildim ki dediğim zaman ülkede daha bu kadar ciddi olay yoktu, euro 2.8 mi neymis ben karar verdiğim dönem. Ben de giderken "abi ülke iyi ya, ben gitmem" muhabbeti dönerdi. Gittim, simdi "abi iyi ki gitmissin, biz de bakıyoruz" diyorlar çünkü ülke her geçen gün kötüye gitti. Avrupa/abd ile aynı cümlede kullanilamayacak kadar kötü gidiş.
Bunun sebeplerinden biri malum üç harfli olsa da genel sebebi türk halki. Türk halki zaten genel olarak sagci ve eğitim seviyesi düşüktü. Eh iste gelinen durumda da bunun etkisi var. Yani bu ülkeden genel olarak bir şey olması zor çünkü çok temele inen bir sıkıntı var ve son 20 yılda bu daha da gelistirildi ve "bize okumamis adam" lazım diyen bakanların eline bırakıldı ülke.

Bu noktada intihar etmek saçma çünkü bence son dönemleri artık. Ekonomik sorunlar olmasa belki derdim ama malum türk halkının tek canını yakan para. Genelde zaten ülkenin ovuldugu seyler de hep kendi isini yapınca olusan vergi(bordrolu calisan gg wp, o noktada hem hayvan gibi vergi alınıyor hem bir karşılığı yok), paran varsa istediğini yapabilmen. Çünkü başka ovulecek tarafi yok. Bunun aynısını redditte de görüyorum, Avrupa'da para kazananlar "hangi ülkede en az vergi veririm" diye soruyor. Cevaplar romanya ve Bulgaristan. Kimse ülkenin hayat kalitesine, insanına vs bakmıyor. Eğer hayata bakış açısı az vergi çok paraysa, evet Türkiye güzel yer.

Benim sizin gibi bir kuzenim var, o da böyle yapardi (intihar haric) yillarca calismadi etmedi, ne yapicam bu ülkede diye dolasti. Neyse sonunda bir Türk internet alisveris firmasının outsource müşteri hizmetlerine girdi.
Bu noktayi "kendini gelistir" önerisi için yazıyorum. Bence güzel oneri ama genel türk halkının sıkıntılarindan çıkmasına sıfır katkısı var.
Kuzenim şu an haftada çoğu zaman 6 gün günde 11 saat çalışıyor. Aldığı maaş asgarinin bir tık üstü. Fazla mesai falan yok.
Şimdi bu adama kendini gelistir denilirse size güzel cevap vermez. Adamin cise gidecek vakti yok, parasi da yok zaten.

Yani bu tavsiyeler anca belli bir cvsi/potansiyeli olana verilir. Ama sallıyorum bim'de çalışan kasiyer hayatı birazcık insanı sartta olsun, köle gibi calistirilmasin, mobbing olmasın diyince bu insana kendini gelistir dersek zaten sikinti var.

O yüzden siz de bir potansiyeli olan biriyseniz, evet kendinizi gelistirin. Yok degilseniz, o noktada sosyal medyadan uzak durup ve ülkenin genel insanının böyle olduğunu kabul edip geçmek lazım.

Bu dusunceleriniz karamsar. Ülke benim tahminim öyle olmaz çünkü Avrupa'ya fazla yakın ve Türkiye'de çok fazla yurtdışı fabrikası var. Bu durumda yurtdışından kimse Türkiye'ye gelmez kolay kolay. Belki de aynı zamanında bir bakanimizin "turiste serbest, türk pasaportla" dediği yerler gibi bölgeler açılır. Oralarda insanlar "eskisi" gibi yasar, geri kalan bölgeler yeni Türkiye olur. Bilmiyorum. Ben o noktalara gideceğini sanmam. Ama ülkenin güzel gitmediğini söylemek için kahin olmaya da gerek yok. Siz de beklentilerinizi ona göre ayarlayip, sosyal medyadan uzaklaşıp kendi hayatinizi düzeltecek ne yapabilirsiniz bakın.
0
logisticsmanager
(16.10.22)
(2)

izale-i Şuyu( ortaklığın giderilmesi davası ) açtınız mı ?

songoymatli
izale-i Şuyu( ortaklığın giderilmesi davası ) davasına başvurma arefesindeyin süreci tecrübe eden birileri varsa , paylaşırsa sevinirim. Avukat tutacağım kesinlikle , bazen yaşanılan bir tecrübe de büyük fayda sağlayabiliyor insana.
izale-i Şuyu( ortaklığın giderilmesi davası ) davasına başvurma arefesindeyin süreci tecrübe eden birileri varsa , paylaşırsa sevinirim. Avukat tutacağım kesinlikle , bazen yaşanılan bir tecrübe de büyük fayda sağlayabiliyor insana.
0
songoymatli
(15.10.22)
ortaklığın giderilmesi davaları öyle çok da uzun süren, onlarca duruşma atlanan davalardan değildir. çünkü günün sonunda taleple bağlı bir dava türüdür ve hakimin de takdir yetkisi kısıtlıdır. 3 duruşmada karara çıkıp kesinleşen birçok dosyaya denk gelmişliğim var.

yalnız bu tür davalarda, muhdesatın aidiyetinin tespiti için, diğer paydaşlar tarafından ayrı bir dava açılırsa, bu yeni açılan dava, ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılır. yani somut olayda ortaklığın giderilmesini istediğiniz taşınmazın üzerinde bütünleyici parça varsa, kime ait olduğu meselesinin tespiti ayrı bir dava yolu gerektiriyor. bu tür davalarda bilirkişi raporları önem arz etmekte, hükmün tesisi çoğu zaman bu raporlar üzerinden yapılmakta.

dolayısıyla hükme esas teşkil edecek bilirkişi raporuna, edilecekse itiraz sürelerine ve usulüne dikkat etmekte fayda var. aksi durumda hak kaybı yaşanacaktır
0
kel aynak kusu
(15.10.22)
Avukat zaten anlatır da, birkaç istisna dışında açık artırma aşaması dışarıdan katılımcılara da açık oluyor. Eğer dur davayı açayım param da var diyorsanız ve durumunuz bu istisnalara dahil değilse ters gelebilirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.22)
(11)

Turkiye geri gidiyor diyen tiplerle ulke eskiden daha iyiydi diyen tipler?

erwachsene
https://eksisozluk.com/entry/143843909Bunlarin bir ortak yili var midir? 40 yil onceye gidilse mesela o zaman iyi mi oluyor?
eksisozluk.com

Bunlarin bir ortak yili var midir? 40 yil onceye gidilse mesela o zaman iyi mi oluyor?
0
erwachsene
(13.10.22)
Nereye varmak istiyorsun anlamadim Cuneyt manipulasyonu gibi geldi sorun, bu ulke hic bir zaman toz pembe degildi. Ama bu sefer rejim tehlikede. Vatandaslik almis 10 milyon multeciyle gelecek secimlerde recm gelsin mi diye onu oylarsiniz artik:) Rusyadaki gibi onunuze yalandan sandik koyarlar, benim gibi yorum yapani da hapse tikarlar.
0
freedonia
(13.10.22)
30 yıl geriye gitmek 30 yıl öncesine gitmek değildir, senin gelişmeye çalışan bir ülkeyken ekstra 30 yıl daha emek vermen gerekiyor anlamında kullanılır bu deyimler, yani 90ları aklınıza getirmek yerine ileriye gitmeye çalışırken neden gelişmemiş bir ülkeye dönüşmeye çalışıyoruz sorunudur bu. sayılar fuzulidir, başka bir yönetim gelir, 1 gecede bu yasayı değiştirir, bir anda 30 yıl ileriye gitmiş olmayız ama di mi
0
atom karincanin torunu
(13.10.22)
Atom karıncanin tohumu+1

Gelişmiş ülke olmaya giderken şimdi üçüncü dünya ülkesi olma yolundayiz hatta olduk.

Birazdan balyapan arkadaş da gelir, voltran olusturursunuz bunlara karşı tipler olarak.
0
logisticsmanager
(13.10.22)
Turkiye hic bir zaman iyi olmadi. 90 lar sadece cinselligin medya yoluyla ilk kez pompalandigi yillardi. Hepsi bu. 90 lar enflasyon, terör, jitem, koalisyon ve ekonomik kriz yillariydi.

Tansu ciller erbakan mesut yilmaz demirel... simdi de degisen bisey yok.

90 lar turkiye nin ergenligidir. Memlekete ilk kez cinsellik pompalanmistir. Internetin olmadigi, iki ozel tv kanalinin ve gazetenin tek haber kaynagi oldugu yilar.

Simdi 90 lar yasansa bu muymus ne kadar kotu denir.

Yanlis anlasilmasin, simdi de harika bi hayat yok.
0
halk
(13.10.22)
logisticsmanager +1

aktrollümüz daha damlamamış:)
0
nothing in my way
(13.10.22)
Ben entry'deki tepkiyi cidden anlamadım ya.

Almanya'da, Amerika'da, Kanada'da ve Yeni Zelanda'da bu tip dezenformasyon yasaları yaklaşık 5 yıldır falan var.

E şimdi bu "gelişmiş" ülkeleri takip edip, aynı/benzer yasaları çıkarıyorsak nasıl geriye gidiyor oluyoruz? :)
0
plutongezegendegilmi
(13.10.22)
@pluton; burada birileri her ülkenin her karari doğrudur dememis heralde. Ki sosyal medya firmalarina yaziyi kaldirmalarini istiyoruz diyorlar, hapis göremedim en azindan Almanya'da. Türkiye'de yalan haber yazdigi söylenen (artık türk yetkilileri ne yalan ne değil karar verir...)yazan kisiye hapis var :)

Bu arada yazdığın cevap aynı Malezya hükümeti gibi olmus, onlar da siyasi fiyaskolar sonrası "aaa bak Avrupalılar yapmis" diyip böyle yasa getirmeye calismislar. Nedense bu tarz hukumetlerin canina esince Avrupa çok iyi olur, canlari isteyince çok kötü oluyor.
www.google.com

Gelismis ülkeleri takip etmek ne yaparlarsa yapsinlar demek değil. Ha onu yapsak şu anki durumdan (595949 yil geriye gitmek) daha iyi olurduk.
0
logisticsmanager
(13.10.22)
@lojistik, burada "her türlü karar ve kanunla" ilgili bir ifade yok ki. Sosyal medya yasalarını konuşuyoruz. Entry'i açıp tekrar okumak isteyebilirsin, o da bu konuyla ilgili.

Ayrıca maalesef senin denk gelmemen Almanya'da böyle şeylerin olmadığı anlamına gelmiyor :) 2018'den beri sadece resmi rakamlarda 8500 kişi soruşturma geçirmiş: www.nytimes.com
0
plutongezegendegilmi
(13.10.22)
@pluton; online hate speech vs fake news.

Bana göre apayrı konular. Yolladığın kaynakta hate speech deniyor. Eğer elinde fake news yayınladığı için olan bir kaynak varsa yollarsan sevinirim. Yoksa hate speech günlük hayatta da yasal değil zaten.
0
logisticsmanager
(13.10.22)
Baştan söyleyeyim yasayı hiç incelemedim de içerik neymiş vs ne doğrudan ne dolaylı bir şey de okumadım.

Yürütme ve hukukun uygulamaları ile ilgili bir güvensizlik çıkacak bir yasa üzerinden tartışılıyor galiba ilgilenmemeye çalıştığım halde rastladığım/maruz kaldığım şeylerden anladığım.

O güvensizlik de bu yasanın çıkmaması ile giderilecek bir şey değil. Çıkması ile değişecek bir şey de değil. Aynı şeyleri yıllardır yürürlükte olan yasalar için de söyleyebiliriz. Çünkü konu "güvensizlik".

Bu yaygın güvensizlik halinde de ileri ya da geri gitme olmaz. Çünkü hep geridesindir. Birbirine ve kendi kurumlarına güvenmeyen, guvenemeyen insanların ve de kendi vatandaşlarına güven veremeyen kurum ve kuruluşların kabul görüp varlığını sürdürdüğü yerlerde bu böyle olur. İlerleme falan yok olur yani tedavulden kalkar.
0
encokbenisevinnolur
(13.10.22)
@lojistik, alakası yok maalesef. Ülkenin göçmen politikasını eleştiriyor adam, mülteci karşıtı "hate speech" diye içeri atıyorlar. TR'de hükümeti eleştiren adamın "fake news" diye içeri atılmasından hiçbir farkı yok.

Kaldı ki bunu bile anlayabiliyor olmaya gerek yok, haberde verilen ilk örnek direkt "yanlış haber / misinformation" yüzünden hapse atılan adamın hikayesi.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.22)
(3)

youtube oyun yayıncılarından kimleri izliyorsunuz

freebird5406_2
yerli/yabancı olabilirfrostpunk oyunu için birilerine baktım fedupsamania diye birine denk geldim, oynayışı da tarzı da iyi gibi akıcı biraz da geveze ama izleniyorbaşka kimler var merak ettim
yerli/yabancı olabilir

frostpunk oyunu için birilerine baktım fedupsamania diye birine denk geldim, oynayışı da tarzı da iyi gibi akıcı biraz da geveze ama izleniyor

başka kimler var merak ettim
0
freebird5406_2
(12.10.22)
Marcel vos. Rct ve rct2 üzerine yayın yapıyor.
0
inheritance
(12.10.22)
TheEpicNate315 Skyrim anlatıyor.
0
encokbenisevinnolur
(13.10.22)
Game Grumps bi süre izlemiştim epey. Bu aralar ayda bir iki bakıyorum en fazla.
0
hedep
(13.10.22)
(5)

aynı evde iç içe yaşayan 2 kişiden biri covid pozitif diğeri negatif?

inancsiz deve
böyle bir şey nasıl mümkün olabiliyor arkadaşlar ya?annem hastalandı pozitif çıktı sürekli içiçeyiz yani neredeyse suratıma bile öksürmüştür. ben turp gibiyim ve negatifim. yani ayakta da atlatmıyorum.
böyle bir şey nasıl mümkün olabiliyor arkadaşlar ya?
annem hastalandı pozitif çıktı sürekli içiçeyiz yani neredeyse suratıma bile öksürmüştür. ben turp gibiyim ve negatifim. yani ayakta da atlatmıyorum.
0
inancsiz deve
(12.10.22)
cok ornegi var bunun. kimisi ya senin gibi etkilenmiyor virusten ya da turp gibi saniyor kendini ama aslinda sadece belirtisi olmuyor yani test yaptirsa poz cikabilir. bu konuda arastirma yapildi mi bilmiyorum ama virus herkesi etkilemiyor iste
0
Kittie
(12.10.22)
testim negatif çıktı işte.

asıl merak ettiğim, bana henüz bir şekilde bulaşmadığı için mi negatifim yoksa hiçbir şekilde bana bulaşmıyor ve bulaşmayacak mı? en azından annemden.
0
🌸inancsiz deve
(12.10.22)
covidden vefat etti 60 larında amca terini silen, kusmuğunu alan eş hayatta. uğramamış ona sanırım.
0
sanemz
(12.10.22)
Sizde gizli covid vardır belki. Testlerde çıkmıyordur. Yalan olmasın ama sanki ilgili uzmanlardan biri Tv'de boyle bir şey söylemişti benzer şekilde sorulan bir soruya.
0
encokbenisevinnolur
(12.10.22)
ben de aynı durumdayım ve sebebini merak ediyorum. eşim pandeminin ilk dönemlerinde covid oldu, epey ağır geçirdi. dibinden ayrılmadım ama bana bir şey olmadı. yakın zamanda iş arkadaşım (aynı odayı paylaşıyoruz) covid oldu, bende çıkmadı. hiç covid geçirmedim.
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(13.10.22)
(3)

Eskiden yağsız sütler daha pahalı değil miydi?

voyager 1
Artık yağlı sütler daha pahalı. Ben mi yanılıyorum?
Artık yağlı sütler daha pahalı. Ben mi yanılıyorum?
0
voyager 1
(12.10.22)
Evet daha pahalıydı. Öyle sütler Light diye geçerdi. Adamlar hem sütün yagını alırdı hem de daha fazla para alırdı. Light süt sanki diger sütlere göre daha saglıklıymış gibi algı oyunu yapytılar yıllarca
0
limonlu eksi
(12.10.22)
Lighti bilmiyorum ama yarım yağlı hep daha ucuzdu diye hatırlıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(12.10.22)
tüm sütler prosesten geçiyor.

süt giriyor belli oranda yağı bırakıp sonra light vs diye satılıyor. o yağ da tereyağ vs olarak ayrıca satılıyor.

son markete gittiğimde sütün neredeyse yağını komple bitirmişler %1,5 falan diyordu yağ oranı bu normal değil bence.

light daha sağlıklı mıdır bilmiyorum, her şeyin doğalı bence sağlıklı ama (bkz: kısfmet) tabii.

velhasılı evet artık canı çıkmış light denilen sütler daha ucuz.
0
gurur
(12.10.22)
(7)

Disiplin kazanmak için neler yapabilirim ?

sassot
Kendimi geliştirmek amaçlı neler yapabilirim. Belli bir disiplin kazanmak ve bu düzeni sürdürmek istiyorum.
Kendimi geliştirmek amaçlı neler yapabilirim. Belli bir disiplin kazanmak ve bu düzeni sürdürmek istiyorum.
0
sassot
(10.10.22)
Her sabah her zaman kalktiginizdan yarım saat erken kalkıp soğuk duş alın. Bunu surdurebilirseniz otomatik guc ve sebatkarlik ekleniyor bünyeye.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
Önce hedef koyacaksın. Sonra o hedefe ulaşmayı gerçekten isteyeceksin. Hedefin gerçekçi, işine yarayacak bir şey olacak. Sonra zaman yönetimi yapacaksın. Çalışman gereken zamanda çalışacaksın ya da ayırman gereken süreyi mutlaka ayıracaksın. Bu her şeyden önce isteyerek ve biraz da kendini zora alıştırarak olur.
0
dissendium
(10.10.22)
Disiplin en zor edinen şeylerden biri.

Az da olsa araştırma yaptım. Ne kadar kale alırsın bilmiyorum.

1. Bir anda büyük değişim yapma, küçük küçük değişimleri kalıcı hâle getirdikten sonra diğer küçük değişimleri ekle. Aşırı irade iradenin çöküşüne neden oluyor.

2. Eğer bir olayı diğer bir olayla bağlarsan katilazör görevi görüyor. Örneğin yataktan kalkar kalkmaz, tuvaletini yap, elini yüzünü yıka, ardından hemen yatağını düzelt. Yatağı düzeltmek tek başına aşılması zor bir görevken her zaman yaptığın çiş ve el yüzü yıkamasından sonra yatak düzeltme görevinin eşiği düşüyor.

3. Yapacağın şeyleri belirli şekilde dile getir. Örneğin "sağlıklı besleneceğim" değil. "Yarın salı günü sabahı peynir zeytin yeyeceğim, öğlen salata yeyeceğim, şeker, çikolata kek yemeyeceğim" gibi oldukça belirli bir iradeli cümle kur.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(10.10.22)
atomic habits kitabını okuyun.
0
pispinti
(11.10.22)
Bir anda yüzde 10dan yüzde 90a çıkmayarak başlayın bir kere. Normalde atıyorum bir gün spora gidiyorsanız ya da hiç gitmiyorsaniz haftada 5-6 gün gidicem diye niyetlenmeyin. Ya da 9da kalkmaya aliskinsaniz 6da kalkarak başlamayın. Yavaş yavaş adım adım ilerleyin. Birden girisip o plana uymadiginizda başarısızlık duygusu hakim olur yine başa donersiniz
0
sanguine
(11.10.22)
hasmetizm 2046
(11.10.22)
Mirket
(11.10.22)
(8)

emlakçının findeks notunu görmek istemesi kvkk'ya uygun mu

anten
Bugün konuştuğum bir emlakçı evi tutmadan önce doğum tarihimi ve tc kimlik numaramı istedi findeks raporuna bakacakmış.Bu kvkk'ya aykırı değil mi? vermedim tabii de. Hatta findeks raporumdan ev sahibine ne, kredi mi vereceksin bana?Niye istediğini biliyorum da kvkk'ya aykırı değil mi bu durum?Kendim
Bugün konuştuğum bir emlakçı evi tutmadan önce doğum tarihimi ve tc kimlik numaramı istedi findeks raporuna bakacakmış.

Bu kvkk'ya aykırı değil mi? vermedim tabii de. Hatta findeks raporumdan ev sahibine ne, kredi mi vereceksin bana?

Niye istediğini biliyorum da kvkk'ya aykırı değil mi bu durum?

Kendim de ev sahibiyim, daha hiçbir kiracımdan istemedim böyle bir şey.
0
anten
(10.10.22)
Kirayı ödeyebilecek misin ona bakacak ordan. Kredi notun düşükse vermeyecek
0
regina phalange
(10.10.22)
kesinlikle aykırı. bence verme, verirsen de daha sonrasında bunu şikayet konusu yap
0
karsiyakaliyiz
(10.10.22)
Hah aynen, ben olayın yasal boyutunu merak ediyorum. Yani bazen cv istiyoruz falan gibi falan da duydum biraz da emlakçıya gıcık oldum. O yüzden emlakçının gözünü korkutmak istedim bi. Yasal dayanağı yok diye düşünüyorum. Dava konusu bile edilebilir.

Daha geçenlerde başvuru için gelen cvleri 6 ay sonunda silmedi diye bir yönetici arkadaşım uyarı aldı, bu kadar hassasiyet varken emlakçının findeks raporu diye zırlamasına sinir oldum.
0
🌸anten
(10.10.22)
Çok yersiz bi istek gibi gelmedi bana ya. Adam evini kiraliyor ama karsi taraf tamamen surpriz yumurta. En azindan odemelerine vb sadik biri mi yoklamak icin makul bi yontem bence.

Bir de dogum tarihi ve kimlik no ile gorulebiliyorsa kontrat oncesi isteyecegi kimlik fotokopisiyle zaten size hic belli etmeden sakkadanak gorebilir.

Ek olarak findeks skoru kisisel veri kategorisine giriyor mu ondan da emin degilim tum bankalar birbirleriyle alenen paylasabiliyorken.
0
msb
(10.10.22)
Kvkk’ya uygun mu ne demek ? Sen Rıza olduktan sonra hersey uygun. Senden yazılı onay almadıkça yapamaz zaten findeks de her önüne gelene rapor vermiyor. Bu emlakçının tanıdık bankacısı var ona baktıracak. Bankaların da sorgulaması serbest diye biliyorum.
0
Mcfly
(10.10.22)
Yani findeks notu zaten paylasilsin diye olusturulmus bir skor degil mi yanlis mi biliyorum?
0
msb
(10.10.22)
Doğum tarihi ve Tc no ile başka hangi verilere erişilebilir bilmiyorum da,eger istediği buysa direkt findeks raporu istesin. Yani ev sizin için çok makulse yer fiyat vb açısından böyle bir yol bulunabilir.

Cimer bilgi alma kismina da sorulabilir bence.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
198’i arayarak kvkk kurumundan bilgi alabilirsin. eğer emin değillerse kırım inceleyip özelge yayınlıyor. cv ile alakası yok çünkü cvde cinsiyetin fotoğrafın bile var.

bana sorarsan ben verirdim. zaten notum yüksek olduğunu göstermek adına adam istemeden ben teklif ederim. bu devirde bir ev sahibinin evini 10 yıllığına birine teslim etmesi gerçekten zor bir iş türlü türlü insan var. şüphemi giderecek her şeyi yaparım. ha zaten ben vermem falan dersen o evi alman imkansız :)
0
roket adam
(10.10.22)
(6)

Her ailede torpilli bir kardeş var mı?

kurbanlik koyun
Birden fazla kardeşe sahipseniz, ailenizin özellikle maddi manevi kayırdığı, hep torpil geçtiği bir kardeşiniz var mı? Ya da o kardeş siz misiniz? Bu durum normal mi yani her ailede olması normal midir? Mesela siz ve diğer kardeşleriniz kirada sürünürken torpilli kardeşe ev sahibi olmasına rağmen ai
Birden fazla kardeşe sahipseniz, ailenizin özellikle maddi manevi kayırdığı, hep torpil geçtiği bir kardeşiniz var mı? Ya da o kardeş siz misiniz? Bu durum normal mi yani her ailede olması normal midir? Mesela siz ve diğer kardeşleriniz kirada sürünürken torpilli kardeşe ev sahibi olmasına rağmen ailenin ev tahsis edip, onun oraya yerleşmesi ve kendi evini de kiraya verip para biriktirip istediği gibi çarçur edebilmesi gibi. Ne bileyim, mesela ne yaparsa yapsın anne babanın "o haklıdır, haklı değilse bile onu kıramam senin için" gibi haklı haksız aramadan direk kayırıcı tavır takınması? Bu tip aile ilişkileri normal mi?
0
kurbanlik koyun
(10.10.22)
Her ailede maalesef var. Sizin dediğiniz gibi kör göze parmak şeklinde değilde daha yumuşak yumuşak yapılıyor. İlk adım; Ayrıcalıklı çocuk mağdur ve ihtiyaç sahibi ilan ediliyor. Daha çalışkan ve saf olan diğer çocuk kardeşine yardım etmesi ya da edilen yardıma göz yumması için, kendi hakkını talep etmemesi için telkinleniyor. Senin işin var onun yok gibi. Yada onun çocuğu var karısı çalışmıyor gibi. Yani senin tuzun kuru kardeşinin değil. Eldeki imkanlar sözde magdur kardeşe aktarılıyor. Bu pastanın meyveli tarafı da olabilir ya da bir ev parası da olabilir. Yıllar içinde roller ezberleniyor ve sözde mağdur kardeş herşeyi kendine hak görüyor, enayi olan da sömürüldüğünü fark etmeden iyilik yaptığını zannediyor. Genelde de erkek evlat olur kayırılan. Maalesef Türk aile yapısı böyle sağlıksız şeyleri destekliyor. Kimi aileler farkında bile değiller. Böyle bir düzende büyüyen ve sömürülen çocuğun yanlışı fark etmesi, karşı çıkması, bu düzenden kurtulması o kadar zor ki, ve o kadar yıl alıyor ki. Son olarak kayırılan evlat, narsist ve bencil bir pisliğe dönüştüğü için sahip olduğu ayrılacılıktan öyle kolayca vazgeçmez. Ebeveynler ise evlatları arasında ayrım yaptıklarına kesinlikle razı gelmezler.
0
ya volna
(10.10.22)
var. anlamsız bir şekilde türk ailesi başarılı çocuklarla başarısız veya bir sebepten tutunamamış çocukları eşlemek gibi bir kültüre sahip. sen kendi gücünle mesela ev alıyorsun, diğer çocuk o parayla geziyor yiyor paraları, sonra aile diyor ki biz de ona bir ev alalım, gibi. + olarak erkek çocuklar genellikle çok daha fazla kayırılıyor bizim kültürümüzde ne yazık ki.
0
roket adam
(10.10.22)
Var galiba. Tanıdığım çoğu kiside var böyle bir şey ve ben kendimi torpilli olmayan olarak gördüğüm gibi böyle olduğunu düşünen arkadaşlarım da hep aynı taraftalar.

Benimkisi galiba kardeşimin annem ve babam için "işlevi" ile ilgili. Aramızda 6 yaş var ve ben 5 yaşlarındayken beni anneanne babaanneye yatıya kalmaya gonderirleri bence kardeşim de o zamanlar oldu. Ve yine o dönemden önce hep tartisirlardi, boşanma vs tehditleri havada ucusurdu. Kardeşim evliliği kurtaran olduğu için daha kıymetli oldu galiba.

Mesela ben tasarımla ilgili bir bölüm seçmek istiyordum kurslar çok pahalı diyip gondermediler. Gitar kursu istedim para yok dediler. Okul 4 yılda bitsin diye baskı yaptılar (ki bitecekti normalde ama devamsızlıktan kaldığım bir ders yüzünden bu sürekli gündem oldu mesela o zamanlar) Kardeşim 7. yılında okulda. Eve davul seti alındı birsuru görece ünlü kişilerden ders aldı. Şu an müzik işlerinden epey para kazanıyor ama birçok masrafını bizimkiler karşılıyor, ben bir şey için para lazım olsa kırk takla atıyorlar. Daha bir sürü şey var böyle.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
o kardeş benim ve anneme birden fazla kez bunu çocukların yanında en azından bu kadar göstermemesini istedim.

annemin argümanı şu: ben ilk göz ağrısıymışım. öyle gencecik evlenmiş, kendi deyişiyle cahil cühela bir kadınken benim sayemde dünyayı görmüş. bana aldığı çocuk kitaplarını, romanları vs. okumuş. üniversite mezunu babam, "bu çocuğu hep sen komünist yaptın" derken annem mesela dostoyevski okuyordu. onun gibi parasızlıktan ortaokulu bitirememiş birisi için müthiş olaydı bu. onun dışında genel olarak büyütmesi çok kolay, uslu, akıllı, derslerinde başarılı, onun için "gurur kaynağı" olmuşum hep.

benim yediğim paranın, yaptığım saçmalığın, aileye verdiğim (maddi) zararın haddi hesabı yok. normalde mesela bunlar makarna çorbayla besleniyor. çocuklar ben geleceğim zaman mutlu olurdu "abim gelince güzel yemekler yicez" diye. benim önüme her gün etli yemek koyan kadın o çocuklara bunu hiç yapmıyormuş mesela.

gerçi böyle deyince de şimdi annem şerefsizmiş gibi oldu, tabii ki diğer kardeşlerimi de çok seviyor ve yerine göre onların da benden daha imtiyazlı olduğu durumlar oluyor ama bana olan tavrı açıkçası zaman zaman beni bile rahatsız ediyor. kardeşlerim dünya tatlısı insanlar olmasa çoktan bıçaklarlardı beni, onlar da sağolsun sever. açık konuşayım ben onlara öyle muamele edilse kıskanıp bozulabilirdim. çocuklar bi gün olsun "abi sen şerefsizin tekisin" demedi, hep saydılar, adam bildiler ddjfjd
0
der meister
(10.10.22)
Hayır yok.
0
ruhen hastayim ben
(10.10.22)
Galiba bu kişi benim. Ama ben de zarar verici, aileyi sömürücü bir tip olmadığım için hiç bu konuda kardeşlerimle sıkıntı yaşamadım. tek kız evlat olduğum için olabilir diğer kardeşlerim de dahil ailem tarafından biraz pohpohlandım.
0
kaptan maydanoz
(11.10.22)
(17)

Türkiye'nin övülen sağlık sisteminde benim kaçırdığım ne?

logisticsmanager
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;https://data.worldbank.org/indicator/SH.MED.PHYS.ZS?most_recent
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".

Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.

Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;
data.worldbank.org

Ülkenin dünyanın en iyi hastaneleri arasına giren bir tane bile hastanesi yok. Internette aratınca anca memorial Şişli çıkıyor duyulmuş o da memorial gruptan.

Ne devlet ne tamamlayıcı sigorta gözlük, lens, diş ödemiyor.
Tamamlayıcı sigorta önceden olan hastalık ödemiyor.
issizsen para vermen lazım.
Özele gidip para bayılmadığın sürece aylarca randevu bulmakta zorlanılan bölümler Türkiye'de de var. Harbiden bu konuda avrupa ile ne farkı var hala çözemedim.
Her ilacin ucuzunu oduyorlar, diğerine katkı payı var. Tamamlayıcı sigorta ilaca da karışmıyor.

Benim anladığım sağlık iyi denmesinin tek tarafı parayı bastırınca hizmet alabilme ihtimali. Yani bugün bunu ortadan kaldırsak kimse sağlığı övmez gibi.

Benim görmediğim başka bir şey var mi yoksa harbiden tek olay ülkedeki sağlık sektörünün hizmet degil endüstri hale gelmesinden ötürü parası olana hizmet verebilme ihtimali mi övülen?
Hayır özel Hastanesi olan sağlık bakanı olunca normal geliyor.
0
logisticsmanager
(10.10.22)
Türkiye'nin sağlık sistemi görece iyiydi çünkü bizde sağlık hizmeti siyaseten en güzel malzemelerden biri. Yani nasıl ki "Yol yaptılar" varsa "Hastane açtılar" da var. Haliyle bir sürü hastanemiz vardı. Gelişmiş ülkelerde, özellikle de bir eğitim ve araştırma hastanesinde uzman doktorla muhattap olmak kolay bir şey değildir. Bizde insanlar ellerini kollarını sallayarak uzman doktorlara gidip MR falan çektirebiliyordu. Doktorlarımız da kaliteliydi. Ancak tıp pahalı bir alan; ekonominin sallanmasıyla hem bu sallantıya girdi, hem de doktorluk mesleği ayaklar altına alındığı için bu nitelikli iş gücünden olduk... Dolayısıyla karşılaştırmanın tarafları önemli; ABD ile Türkiye karşılaştırılırsa düşük gelirlilerin sağlık hizmetlerine ulaşması konusunda Türkiye muhtemelen hala avantajlıdır ancak sosyal devletin güçlü olduğu bir Avrupa ülkesi ile karşılaştırılacak bir tarafı kaldığını sanmıyorum.
0
salihdt
(10.10.22)
zamaninda iyi yatirim yapilmis. mesela kisi basina dusen yogun bakim unitesinde zirvedeydik corona basladiginda.

sistem cok pratik ve hizli isliyor turkiye'de. bir doktor haftada catir catir yuzlerce hastaya bakabiliyor. bu doktorlar icin yogun ve somurucu bir sistem olsa da iyi yetismelerini sagliyor cunku cok vaka goruyorlar. semptoma bakip sak diye cozum uretebiliyorlar cogu durumda. hasta da hizlica tedaviye ulasabiliyor. amerika'da bir acil doktorunun basit olmayan bir durumda seni dogru yere yonlendirme sansi dusuk. bir sey bulamadik diyip cikiyorlar isin icinden eger hayatin tehlikede degilse.

devlet hastanelerine ulasim da gayet kolaydi ben turkiyedeyken. gidip uzman doktordan randevu alip bedava gorunebiliyordum bir sonraki hafta. amerika'da aynisini yapmaya kalksam daha once gordugum tanidik doktor degilse 1-2 aydan onceye randevu veremiyorlar.
0
antikadimag
(10.10.22)
hiç bir zaman iyi olmadı medya pompalaması

sadece 2005-2015 arası 10yıllık dönemde hastahaneler bilgisayarlı sisteme geçti. yani eskiden röntgen,tahliller fiziksel olarak doktorun odasına gitmesi bekleniyordu şimdi bilgisayardan okunuyor

bu doğal olarak işleri hızlandırdı, bizimkilerde

wow, waw, wühüüüü sağlık sistemi nasıl iyi oldu falan demeye başladı

sağlık sistemi iyi olsa hastahaneler, pastahane kadar olur zaten

küçük ve butik olur.
0
duyurukullanıcısı
(10.10.22)
Yazdıklarınız doğru
Sağlık sistemimiz maalesef kötü durumda, aşırı yoğunluk ve kötü çalışma şartları nedeniyle sistem gerçek hastaları rezil ediyor. Top gibi sekip duruyorlar. Gerçekten hasta olmayıp tırt sebeplerle hastaneye gelenleri ise memnun eden bir sistem maalesef, kolaylıkla uzman doktora görünüyorlar (muayene oluyorlar diyemiyorum) e bir de eski hastanelere göre yeni hastaneler çok daha konforlu olunca görece sağlık sistemimiz gelişti algısı mevcut.

Halbuki makyajlı bı gelisme bu, nitelikte gerileme mevcut, içini boşalttılar
0
mey17
(10.10.22)
bence de iyi değil. bu goygoyun bence 2 sebebi var.

1- doktorların sürekli kendilerini yüksekten satması. sorsan dünyadaki en iyi sistem, en iyi doktorlar burada.

2- yine hükümet yanlılarının algı operasyonu. bir de abd ile çok karşılaştırılır. "bak orada pansumana kaç bin dolar ödüyorsun burada bedava" gibisinden saçma kıyaslar yapıyorlar. halbuki orası liberal bir ülke, burası sosyal devlet.

temelinde hep aynı şey var. insanlar yaptıkları işleri daha iyi göstermek için algı kasıyor. ülkenin büyük bir kısmı da yurtdışını bilmediği için inanıyor.
0
blackkmamba
(10.10.22)
çoğu ülkede türkiye'den çok daha efektif çalışan bir sevk zinciri ve birinci basamak sağlık hizmetleri var. pek çok ülkenin aile hekimleri veya general practitioner'ları, türkiye'de hasta bakan bir akademisyen hekimin pek çok gördüğü hastayı rahatlıkla tedavi edebiliyor. daha spesifikleşmiş hekimler de daha uzmanlık gerektirecek, daha nadir hastalıkları görüyor - tedavi ediyorlar.

türkiye'nin sağlık sisteminin iyi olarak algılanmasının önemli bir sebebi, insanların, hastalığının niteliği hakkında bilgi sahibi olmaksızın, istediği akademik titre sahip birine görece yakın sürelerde ulaşabiliyor olmasıyla alakalı diye düşünüyorum. söz gelimi kanada'da bir profesör görüşmesi bazen 1-2 yıl sürebiliyor. türkiye'de böyle bir şey olduğunu düşünebiliyor musunuz? isyan çıkar valla.

ikinci bir sebebi de hekimlerin çoğunlukla iyi yetişmiş olmasıyla alakalı diye düşünüyorum. türkiye'nin çoğunda tıp eğitimi nitelikli idi, özellikle tus'ta iyi bir derece yapabilen pek çok ülkede -dil bariyeri hariç- gerekli kalifikasyonları sağlayabilerek çalışabilir. örneğin amerika başta olmak üzere pek çok ülkedeki değerlendirme sınavı olan usmle, tus'tan daha zor değil. bunun üzerine, hekimler, ortalama bir batılı meslektaşından kat kat daha fazla hasta görüyor. verilen hizmetin kalitesini azaltmakla birlikte hekimin tecrübesini ciddi artıran bir durum bu.

bu dediklerimin tümü son senelerde değişmekte. göçmen politikası nedeniyle hekimlerin önemli bir mesaisi doğru dürüst anlaşmayı bile sağlayamadığı hastalarla geçmeye başladı. batılı meslektaşlarından kat kat daha fazla iş ve stres yüküne sahip olup dolar bazında çok daha düşük kazanıyor olmak pek çok hekimin ayrılarak yurt dışına gitmesine yol açtı, bu da randevu bulma zorluğunu daha da artırdı. son yıllarda bir sürü niteliksiz tıp fakültesi açıldı ve herhangi bir akreditasyon, kalifikasyon vs. aranmaksızın piyasaya sadece sayı artsın diye doktor sürülmeye başlandı. ben tus'a çalışırken başka bir şehirde yaşayan ve hastanelerinde pediatri uzmanı olmadığı için pediatri stajını görememiş bir hekim vardı. çocuk hasta göremeden hekim olan doktorlar var yani bu ülkede.

özetle, insanların sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmelerinin en büyük sebebi nitelikten ziyade nicelikti sizin dediğiniz gibi. önümüzdeki senelerde bu algının değişeceğini düşünüyorum.
0
gibicibicis
(10.10.22)
"Depresyonunu çözemedik, o zaman seni öldürelim" diyen doktorlarımız yok:

www.wionews.com

Yaşlıları "zaten öleceksiniz siz" diye evlerine göndermek yerine tedavi etmeye çalışıyorlar:

www.aljazeera.com

"Parayı bastırıp hizmet alabilme" opsiyonu çok önemli ve iyi bir şey aslında, yoksa bu haberlerdeki doktorların eline kalma ihtimalin var. Kaldı ki TR'de hastane işleri cidden ucuz, öyle olmasa her yıl yarım milyon Avrupalı sağlık hizmeti için TR'ye gelmezdi, kendi ülkesinde tedavi olurdu.

Kaldı ki "parayı bastırmadan" sağlık hizmeti alabilme dünyanın hiçbir yerinde yok, her ay maaşının yarısını hasta olmasan bile bastırıyorsun zaten :)
0
plutongezegendegilmi
(10.10.22)
@pluton; Türkiye'ye gelen Avrupalıları tanıyorum çünkü bu işi yapan arkadaşım var. Gelenler estetik (saç, dis, estetik, mide küçültme, penis buyutme vs) geliyor.

Belçika'daki kişi kendi istemis, kendisini öldürmeyi de denemis. Size göre yanlış olabilir, o sizin kendi dusunceniz.

Doğrudur kendi fikirleriniz. Ben genel halka göre bakıyorum, zengin kişi dünyasından değil.
Bu arada ben de zaten diğer ülkelerde bedava demiyorum. Ama zengin insana özel hizmet yok diyorum. Türkiye'de zengin ile fakir farklı hastahanelelerde artık çünkü parayı bastirabilen istediği hizmeti alıyor. Size göre iyi olabilir, benim dünya görüşüme göre değil.
0
🌸logisticsmanager
(10.10.22)
türk milletinin sağlık sisteminden anladığı randevu alabilmek sanırım. açıkçası neden böyle bir algı oluşturuldu anlamadım.
0
nothing in my way
(10.10.22)
Özel hastaneler. Bazı ülkelerde özel hastane açılması yasak sanırım, sigortayla/paranla gidememek kötü bence de. Devlette yer bulamasam ucuzca bir özel hastanede bu akşamüstüne yer bulabilirim bunu biliyorum.

Ayrıca İstanbul gibi 18m kişilik şehirde bile acil ve gerekli radyoloji işlemleri çok hızlı ilerliyor.(devlette de) Tabii bu doktorların acayip hızlı ve çok saatler çalışması sebebiyle oluyor sanırım yani insan gibi çalışsalar bizde de olmaz.
0
nhk ni youkosu
(10.10.22)
Gözlüğü geçtim önce bir göz muayenesi olabiliyor musun devlet hastanesinde ona bakmak lazım.
0
OrangeYellow
(10.10.22)
@orangeyellow; cok okuyor ve duyuyorum. Çok ciddi sikinti varmis harbiden çoğu alanda.
Garip şekilde Türkiye'nin dalga geçtiği ne varsa oluyor. Millet 3-4 kişi aynı yerde yasiyor denilirdi, aynısı şu an oluyor. Millet aylarca randevu bekler denilirdi, gene aynısı oluyor.
0
🌸logisticsmanager
(10.10.22)
Ücretsiz sağlık sistemi yüzünden canı sıkılan hastaneye gidiyor. Bir şey bedava olursa kalite kalmaz onda.

Eğitim bedava diye herkes diploma aldı. Piyasa diplomalı işsiz dolu.
Sağlık bedava diye canı sıkılan doktora gider oldu. Gerçek hastalar gidemiyor. Ayrıca doktora şiddet falan hepsi bedava sağlık sisteminin ürünüdür. Bu masraflar ülkeye ciddi bir yük.

Artık bu bedavacı anlayış bitmeli. Makarna, para yardımı gibi sosyal yardımlar bitmeli. Bunlar çalışanın cebinden çıkıyor.
0
OrangeYellow
(10.10.22)
benim cikarimim nufus yogunlugu sebebiyle isvec vs. gibi kucuk nufuslu ulkelerde bir doktorun belki 1 ayda gordugu hastayi bizim doktor 1 gunde goruyor. bi de bizim halk seviyor sıkılınca doktora gitmeyi. oyle olunca hem pratiklesiyor hem de pisiyor. doktoru da somuren bir sistemimiz var yani ama randevu alma suresi kisaliyor bekleme suresi azaliyor boyle olunca. isvec'te yasarken yillarca mide problemiyle ugrasip gitmedigi doktor kalmayan bir arkadasimdan turkiye'ye geldiginde gittigi hastanede bunca zaman hicbir doktorun aklina bile gelmeyen bir tahlil isteniyor ve alakasiz bir problemi oldugu kesfediliyor. sonra hizlica tedavi vs. derken mide problemini cozebildi mesela.

nufusu bize yakin avrupa ulkelerinde ise doktorlar insani sartlarda calistiklarindan (bu sefer de kalabaliktan herhalde) insanlar randevu bulamiyor.

yani doktoru somurmek uzerine kurulu sistem doktorlarin ozverisiyle ayakta durabiliyordu. artik "giden gitsin yerinizi doldururuz" diyen bi agiz var, biyikli. bizim doktorlar patir patir yurt disina gocuyorlar. bu gidisle doktorlarla anlasmak icin bizim arapca ogrenmemiz gerekecek sanirim.
0
in vino veritas
(10.10.22)
Sağlık sistemi bir zamanlar iyiydi. Şu an iyi değil. Randevu alabilmek mümkün değil. Ben üniversitedeyken diş için randevu alabiliyordum. Sadece temizlik için bu arada. Diş ağrısı falan değil. Özelde temizlik için yüzlerce TL ödüyorsun. Devlet sana bu lüksü veriyordu. Çok eskiye gidersek çok kötüleşiyor. Ben gözlük alabilmek için 5'te uyandığımı biliyorum. Salgın, göç öncesi normal Türkiye söz konusuyken bir 10 yıllık iyi bir dönem var. Başka yok. Ama yine de iyi diyebilirim. Çünkü bizim hastanelerimiz gerçekten modern. Ünlü bir şarkıcı Romanya'da bir hastane paylaşmıştı. O hastane Türkiye'nin 40 yıl önceki hâlinden bile kötüydü. Dünyanın en iyi hastaneleri kriteri doğru değil. O hastaneler yurt dışından doktor getirip çalıştırabiliyor. Ona bakarsan yurt dışından bir sürü insan diş tedavisi için buraya geliyor.
0
dissendium
(10.10.22)
Milyonlarca göçmenin ülkeye doldurulması ve şehir icindeki hastanelerin kapatılması sistemi çökertti. normalde bilgisayarın icadı ve doktorlarımızın köle gibi çalışması nedeniyle sağlık sistemi iyi sayılırdı.
0
vizivozo
(10.10.22)
Bence temelde şu çarpık algidan kaynaklanıyor: "sağlık hizmetleri bedava" böyle bir şey yok. Devlet ben nasıl bir statüde çalışırsam çalışayım gelirimden/maaşımdan bir miktari bana sormadan alıyor, ve onun karşılığında bana ayrıca ödeme gerektiren durumlar dışında bilhassa ödeme yapmadan bazı sağlık hizmetlerini alabileceğimi söylüyor. Durum bu. Ama bu "bedava lan" olarak algılandığı için o da bir aşamada "iyiymiş ya süper"e dönüşüyor.

Halbuki bedava bir şey yok ortada. Belki sübvanse ediliyordur bazı şeyler ama onu da bana sormuyorlar.

Bunun dışında iyi dememiz için o iyinin bazı kıstasları olması gerekir. Bunu sadece Türkiye için de demiyorum. O "iyi"yi birileri belirleyip bazı endeksler oluşturuyorlar ama pekala ben sağlık hizmeti alırken bundan memnun kalmayabilirim ya da işin ehlinin de "iyi olarak şu durum da kıstas olmalı ama yer verilmemis" diyeceği şeyler illa ki vardır.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
(13)

Para lazım ama herhangi bir işim yok.

aretwoane
Askerlik yapmadım bu yüzden iş yerleri almıyor a101 falan, garsonluk da yapmam borçlarım var ve elimde bir tek sanatım var para edecek. Ona da talep yok, tablo vb satılmıyor. Ya da portre çizdiren yok, ne önerirsiniz iş başvurusu yaptım olumsuz geçici iş bile olsa ama garsonluk falan yapmam.
Askerlik yapmadım bu yüzden iş yerleri almıyor a101 falan, garsonluk da yapmam borçlarım var ve elimde bir tek sanatım var para edecek. Ona da talep yok, tablo vb satılmıyor. Ya da portre çizdiren yok, ne önerirsiniz iş başvurusu yaptım olumsuz geçici iş bile olsa ama garsonluk falan yapmam.
0
aretwoane
(07.10.22)
Sacma gelecek yazdigim ama askerligini yap once yoksa kasiyerlik garsonluk disinda zor.

Ha vaktim var emek veririm dersen ulkenin yarisi yazilimci oldu ikinci hindistan oluyoruz ac kalmazsin dil ogren yardir.
0
kuzey li
(07.10.22)
Askerlik zaten başlı başına zor. Bir de para yoksa daha da zor olur. Yediğin bir tost, içtiğin bir kola bile mutluluk sebebi olabiliyor. Sigara kullanan birinin masrafı çok fazla oluyor.
0
OrangeYellow
(07.10.22)
askere gitmek için en doğru zaman. dönünce bir çok şey çözülmüş olur fırtınayı atlatmış oluruz.
0
roket adam
(07.10.22)
Askere gitmek en mantıklısı. kaosu atlatmış, dinlenmiş olursunuz.

Bunun dışında da sanatınızı paraya çevirmenin yolunu bulun. Gerekirse kısıtlı bütçeyle bile bir ajansla çalışın. Kendimize yatırımları yapacak bütçeyi ayırmanız gerekiyor. Bütçeniz yok ise amatör ya da kar payı karşılığında hizmet arayayın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(07.10.22)
Tablolarınızı paylaşın, belki almak isteyen çıkar.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.22)
Rehberinde ki herkese mesaj at kara kalem portreniz özenle çizim yapılır fiyat şu diye, sonra çalıştığın kişilere söyle onlarda rehberindekilere paylaşsın sana müşteri getirene ekstra 20 30 lira para ver. Atıyorum çizimin 80 lira diyelim komisyon olarak 20 ver yine fotoğrafı 100 e sat
0
yirmibesonbes
(08.10.22)
Tablo demişsiniz aklıma geldi, geçenlerde sözlükte biri başlık açmıştı, xyzbubble (xyz neydi hatırlamıyorum ondan öyle yazdım) isimli bir sitede tişört tasarımlarını satarak epey para kazandığını anlatıyordu. Bulursanız bir inceleyin isterseniz.

Kısa vadede Türkiye'de yaşamaya devam edecekseniz askere gitmek en mantıklısı ama bence. Çünkü her şeye engel oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(08.10.22)
Benim kuzen sizin gibiydi. Is yapasi da yoktu. Sonra bir müşteri destek vs isine girdi derken su an herif deli gibi seviyor çalışmayı falan. Onun da deneyimi sifirdi, okulu da alakasız bir şeydi ki bitmedi galiba.
0
logisticsmanager
(08.10.22)
Üniversite bitirdiysen yedek subaylığa başvur. Çıkarsa maaşlı şekilde askerlik yaparsın.
0
dissendium
(08.10.22)
sanatçıysan 3d modelleme öğrenip oyun şirketlerinde de yoluna bakabilirsin. youtube'da pratik tutorial'lar var. kafan biraz 3 boyutlu düşünmeye basıyorsa eğer temelleri oturtman sandığından çok daha kısa sürecektir.
0
knight of cydonia
(08.10.22)
Uzman cavus ol.
0
baldur2
(08.10.22)
Geçici iş diye baktığını anlayam hiçbir işveren sana şans vermez. Onu yapmam bunu yapmam diyen adamın da vasıfsız işlerde sürekliliği olmayacağı için ordan da kaybediyorsun. Geçici iş = kasiyerlik, garsonluktur çoğunlukla. Orda bile işi en az hatayla yapmaya başlaman için 1 ay süre gerekir en az. O süre sonunda ayrılması durumu olan birine şans verilir mi? İşveren açısından da düşünürsen olayı bence iş bulma şansın artar.
0
baal
(08.10.22)
Yapılacak çok fazla iş var özellikle gıda sektöründe. Bunların haricinde tablolarınızı etsy üzerinden satmayı deneyebilirsiniz stand açabilirsiniz, kermeslerde veya panayırlarda satabilirsiniz. KOSGEB ücretsiz girişimcilik eğitimi alabilirsiniz online olarak.

Borçlarım var diyorsunuz ama iş seçiyorsunuz o da garip. Biraz çarşıya pazara çıkın herkes eleman çalışan arıyor iş var hemde çok ama çalışacak adam yok.

Geçici olarak Trendyol, getir, Yemeksepeti gibi şirketlerde çalışabilirsiniz.
0
beemaker
(08.10.22)
(11)

Sağ muhafazakarların elinde neden sanata dair bir şey yok

aretwoane
Rahmetli grup yorum emekçisi diyordu yiyorsa bize sanatla cevap verin ama yapamazsınız elinizde sanata dair hiçbir şey yok. Şimdi düşünüyorum da akp başta olmak üzere muhafazakar kesimin hiçbir sanatsal bilimsel etkinliği yok neden tüm sanatçılar soldan çıkıyor, örneğin pir sultan adam aşmış bir Oza
Rahmetli grup yorum emekçisi diyordu yiyorsa bize sanatla cevap verin ama yapamazsınız elinizde sanata dair hiçbir şey yok. Şimdi düşünüyorum da akp başta olmak üzere muhafazakar kesimin hiçbir sanatsal bilimsel etkinliği yok neden tüm sanatçılar soldan çıkıyor, örneğin pir sultan adam aşmış bir Ozan ve aydın. Osmanlı tarafından katledildi.
0
aretwoane
(07.10.22)
sanata dair çoğu şey tu kaka da ondan. sanatsal faaliyetlerin çoğu şiir, hattatlık ve mimari ile sınırlı ki onlarda belli bir dairenin içinde yapılmak kaydıyla.
0
lazpalle
(07.10.22)
Bu tür provokatif başlıklar prim yapıyor heralde ;) grup yorum gibi protest müzikler sosyalist başkaldırı kökenli olduğu için olmasın ? Ama bu sosyalist olmayanların elinde sanata dair bir şey olmadığı anlamına gelmez sadece tarz, üslup farkı olabilir. Katledildi dediğin kişiler isyan çıkardılar ve cezalarını gördüler tıpkı Atatürk'ün iç isyanları bastırması ve isyancıları cezalandırması gibi lütfen mezhepçilik yapmayın.
0
beemaker
(07.10.22)
Pir Sultan Abdal'ın solcu olduğunu nereden çıkardınız:)
Pir sultan abdal 1400'lerde yaşamış.
"solculuk" kavramı 19. yüzyılda çıkmış.

Sanat uygarlık tarihinden beri var. Sağ-sol ideolojisi ise sanayi devrimiyle gelmiş, belki de bir süre sonra unutulacak kavramlar. Yani sanat ideolojilerin üstündedir.
Sanat her zaman politik olmak zorunda da değildir. Bizde öyle bir yanılgı var.

Ha neden birçok sanatçı düzene muhalefet eder diye sorabilirsiniz? Sanatçı, bilim adamı, düşünce adamları genelde toplumun birkaç adım önünde yürür. Bu yüzden bazen toplumun kabullenmeyeceği, henüz hazır olmadığı fikirler ortaya sunar.
Haliyle mevcut düzene muhalif bir duruma düşer.

Ha bazen de sanatçılar siyasi kavgalara dahil olur. O da sanatlarından bağımsız bir durum bence. Muhafazakarlık ya da aydın olmalarıyla alakası yok bu siyasetin.

Bu yüzden sanatçıların ya da sanatın hep muhalif olması gerekiyormuş gibi düşünür birçok insan.

Ama dünya tarihinde tam tersi aşırı muhafazakar sanatçılar da var. Mesela Finlandiyalı besteci Jean Sibelius ciddi manada milliyetçi muhafazakar bir çizgidedir hatta sanatı da bu yönde ilerlemiştir.

Hatta romantik dönem ve barok dönem bestecilerin çoğu Bach vs milliyetçi ve dindar muhafazakarlardı.

Bugün bile global manada sol görüşlü ya da sağ görüşlü sanatçılar mevcut. ABD'de, ingiltere'de, Türkiye'de bu hep böyle.

Bence sanatçıları sağcı&solcu diye sınırlamak çok dar bir bakış açısına götürür bizi. Özellikle de sağ sol kavramlarını sadece bugünkü ideolojilerle değerlendirmek.

Genel olarak bizde ideolojik körlük mevcut. Yani sol görüşlü, özellikle de bunu yaşam tarzı haline getirdiyse, kitle sağ görüşlü kitleyi aşağı görüyor. O yüzden sadece kendi fikrine uyan sanatçıları dinliyor, izliyor. Ama dinlemiyorsunuz ya da beğenmiyorsunuz diye eserler yok sayılamaz.

Aynı hatayı sağ görüşlüler de yapıyor.

Sanat ideolojiler üstüdür ve sanat eseri kişisel beğeniyle değil, kendi bağlamı içinde değerlendirilir.

Örneğin en bilinen örnekle başlayalım. tüm Türkiye'nin bağrına bastığı barış manço koyu bir ülkücüdür. Üstelik bunu saklamadı da. Adamın mehter marşlarını söylediği albümleri var. Şimdi bu onun eserlerini, "modern bir ozan" olduğu gerçeğini değiştiriyor mu?

Ya da ömer seyfettin muhafazakar bir karakterdi. İstiklal marşı'nın yazarı mehmet akif ersoy muhafazakardı hatta cumhuriyet devrimlerinin bazılarını da çok kabullenmediği söylenir.

Ama bunlar kalemi, sesi, edebiyatı kuvvetli isimler. Şimdi Ömer Seyfettin'in edebiyatına gölge mi düşüyor? Aziz Nesin'in ateist olmasının onun eserlerinin değerini düşürmeyeceği gibi.

Ama işte Türkiye'deki sorun bu. Bir taraf ateist diye Aziz'i okumuyor.
Bir taraf dindar oldu diye Necip Fazıl'a küsüyor.

Bence ideolojik körlükten kurtulmak lazım. Dünya artık çok evrensel bir noktada
ve biz evrensel kültürden kendimizi koparttık kendi günlük siyasetimiz etrafında konuşuyoruz.

Prof. Dr. Ahmet Arslan'ın Yunan Felsefesi üzerine podcastini dinlemenizi öneririm.
O zaman bizim günlük sağcı solcu, muhafazakar-modernist kavgamızın anlamsızlığını görebilirsiniz.

Açıkcası grup yorumun bu yorumunu da biraz ideolojik körlüğe bağlıyorum.

Dünya siyah ve beyaz olamaz. Yani bir insan sanatçıysa solcu olmalıdır, solcuysa şöyle bir ideolojisi olmalıdır gibi beklentiler komik ve güncel değil. Dünya çok hızlı değişiyor. Bizdeki solculuk ve sağcılığın bile karşılığı yok aslında günümüzde.
0
anten
(07.10.22)
Anten tebrik ederim keşke herkes sizin gibi objektif bakış açısına sahip olabilse herşey daha güzel olurdu. Bu arada Mehmet Akif Ersoy "siyasal İslamcı" düşünceye sahipti.
0
beemaker
(07.10.22)
Hazir sözlük trolu objektiflik kasmaya calisirken söyleyeyim;
Mevcut hükümet ve maaşlılarına bakmayin. Sağcı olup çok iyi olan sanatçı da dolu. Bunun sagcilik solculuk ile alakasi yok. Kısacası mevcut hükümet adamlari dışında grup yorum ile aynı şeyi düşünmeyip onlara cevap verecek hatta onlarla aynı cümlede kullanilmayacak kadar değerli insanlar var.

Bir insanin sanat yapıp yapmamasi zekaya bile bakmiyor zaten. O yüzden siyasi ya da dünya görüşlerinin mantıkli ya da modern olup olmamasini beklemek sacma.
0
logisticsmanager
(07.10.22)
Hangi açıdan baktığınıza bağlı. Sağ muhafazakarlar daha ziyade hat ve kaligrafiyle ilgileniyor, en azından günümüzde geniş bir çevre tarafından ilgi gören alan bu. Geçmişte şiir, edebiyat, ebru ve minyatür gibi dönemin sanatları da yaygındı ancak bugün ele avuca gelir bir şey yok bunla ilgili. Olanlar neredeyse sadece nostaljik "tarihi yaşatalım" kafasıyla yapılan şeyler.

Resim, heykel gibi klasik sanatlarda sağ muhafazakar olmalarından ötürü uzaklık var.

Gününüzdeki moda, fotoğrafçılık, modern tiyatro, dans gibi alanlara sağ muhafazakarların çok ilgisi yok haliyle sanatçı da çıkarmıyorlar. Modern edebiyat ve şiir alanında bulunanlar var ancak onlar da dar çevrelerce takip ediliyor. Sinema konusunda üretim var ancak bunlar daha ziyade tüketime yönelik televizyon yapımları. "Sinema sanatı" içinde ele alınacak aklıma gelen bir şey yok.

Müzik konusunda hareket var. Daha çok ney, kanun gibi enstrumanlara yöneliyorlar ancak yine bestecilikten çok eski eserleri yeniden ve yeniden çalmaya yönelik işler çıkıyor.

Bunun sebebi sanırım sağ muhafazakarların sanata olan ilgisizliği en başta. Ben kitlesel olarak; şiir okuyayım, bir sergi gezeyim, akşam müzik dinletisine gideyim yönünde bir talep göremiyorum zaten muahafazakar kesimde. Talep yokken üretim olması da garip olurdu zaten.
0
akhenaten
(07.10.22)
sanatı sol keşfetti çünki
bi pir sultan abdal'a bakın
muzikonair.com
bi de dönüp sağcılara...
0
comp
(07.10.22)
sadece mesajımı bırakmak için yazıyorum, sorunuzu direkt olarak yanıtlamayacağım.
ideolojik çatışma, bir fikri savunma ya da herhangi mesaj kaygısı içeren eserleri sanat saymıyoruz. sanatçılardan da bunu beklemesek daha iyi. yanılıyor olabilirim. çok az düşünüp konuşuyorum. ancak böyle inanıyorum. topluma propoganda ya da eğitimle anlatılamayan şeyleri anlatacak kapasitede şahıslar mevcuttur. evet sanatsız da bunu yapamazlar, (diğer metodların başarısız olması da sanatsızlığındandır) ancak zaten bunu sanatla yapmaya çalışırlarsa da yaptıkları şey ''ruha dokunan propoganda'' olarak adlandırılır. sanatın definition'ı ile çelişir, bence.
//hakikaten çok az düşünüyorum, dilerim kızmazsınız.
0
Etanglement
(07.10.22)
biat kültürü ile alakalı, sanat özgür bir zihinle sınırları kaldırarak geliştirilir, bilim de keza öyle; biat kültürünü bırakmadan sanat ve bilimde başarılı olunamaz.
0
gezegen olan pluton
(07.10.22)
sanatin gelismesi icin

a- özgür düsünce,
b- cemaat (dini cemaati kastetmiyorum) merkezli degil insan merkezli düsünce,
c- deneme, yanilma, yeniden deneme icin özel alan ve kisiye ait boş zaman,
d- kutsalın yerle bir edilmesi, geleneğin sorgulanması ve ötesine gecilmesi gerekiyor.

muhafazakar düsüncenin (sol ya da sag muhafazakarlık fark etmez) ruhuna ters bunlar. ayrica
a) pir sultan solcu degil.
b)türkiyede islamcilar arasinda cok iyi sairler var, sezai karakoc, ismet özel gibi, cemil meric ve rasim özdenöeren gibi düsünür ve yazarlari var, murat menteş ve hakan albayrak gibi nevi sahsina münhasir yazarlar var. ama dikkat ederseniz bunlarin büyük cogunlugu yüzü batiya dönük, batidan beslenen müslümanlardır, türkiyedeki müslüman kitlenin bu müslüman aydınlardan haberi bile yoktur, ya da kendilerinden kabul etmezler. türkiyede islamcilik ve islamci aydinlarla ilgili giris babında tanıl bora'nın "cereyanlar" kitabina bir göz atabilirsiniz, libgen'de bulunuyor.
0
tadellesever
(07.10.22)
Tüm sanatçılar soldan çıkmıyor, kendini sol içinde konumlandıran bazıları sol olmayanları sanattan ve sanatciliktan aforoz etme yetkisini her nasılsa kendinde görüyor.

Sanat hep intellect ile çatışti ve öyle yaşadı. Dante de caravaggio da Baudelaire de Nedim de Orhan Veli de böyle yaptı.

Kayda değer bulmasam da sorunuza doğrudan cevap olan bir şeyler de yazmaya çalışacağım:
0
encokbenisevinnolur
(08.10.22)
(7)

1 saatten önce uykuya dalamıyor oluşum

magni
selamlar. geceleri yatağa girince 1 saatten önce uykuya dalamıyorum. çok uzun yıllardır durum bu şekilde ve bu durumu bir türlü değiştiremiyorum.uzun zamandır da evden çalışıyorum, fiziksel olarak yorulmuyorum. gün sonunda hiç yorgun olmayışım da uykuya hemen dalamıyor oluşumda etkili midir? neler ö
selamlar. geceleri yatağa girince 1 saatten önce uykuya dalamıyorum. çok uzun yıllardır durum bu şekilde ve bu durumu bir türlü değiştiremiyorum.

uzun zamandır da evden çalışıyorum, fiziksel olarak yorulmuyorum. gün sonunda hiç yorgun olmayışım da uykuya hemen dalamıyor oluşumda etkili midir? neler önerirsiniz?
0
magni
(05.10.22)
Artiriyorum, uyumak için yatağa girip elime telefon vb alamadığım halde 2-3 saat sonra ancak uyuyabiliyorum. Çözümünü bulursan haber et bana da.
0
thatisthedoctor
(05.10.22)
Alâkası olmaz olur mu? En başta hareketsizliktir bunun sebebi. En az 30-40 dk. tempolu yürüyüş, spor olmazsa olmaz. Bir de güneş doğmadan kalkmayı rutin haline getirsen gece uykusu almak müthiş keyifli oluyor.
0
duchess jessamine
(05.10.22)
Bir şeyler okumak iyi oluyor.
Gözleri sağa sola hareket ettirmenin uykuya dalmayı kolaylaştırdığını okumuştum ayrıca, bende işe yarıyor.

Bir dönem bu saat olarak daha da fazlaydı bende, hatta sabahı yaptığım bile oluyordu döne döne yatakta. Kısa bir süre kedi otu ekstraktı kullandım, o da ise yaramıştı.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.22)
@duchess jessamine Epeydir günde 1 saat yürüyüş yapıyorum zaten.
0
🌸magni
(05.10.22)
Youtube'dan "Uyku Meditasyonu" açmak bazı insanlarda işe yarıyor, deneyebilirsiniz.
Fiziksel olarak yorulmayışınızın mutlaka etkisi vardır.
0
michael_knight
(05.10.22)
8'den sonra kacinilacaklar
-yeme
-icme

10'dan sonra kaciniliacaklar
-spor
-bilgisayar, play station

11'dan sonra kaciniliacaklar
-sosyal medya
-telefondan oyun
-beyaz isik
-seni uyanik tutacak surukleyicilikte kitap, film, dizi izlemek
0
buenosdias
(05.10.22)
hocam günde en az 1 saat yürüyorum diyosun ama fiziksel olarak yorulmuyorum diyosun. illa ölüp bittiğinde yeteri kadar fiziksel aktivite yapmışsındır diye bir şey yok günde 1 saat yürümek hiç fena değil, yoksa sadece inşaat işçileri falan uyuyabilirdi. ancak tabi bundan şüpheleniyorsanız kontrollü deneyler mümkün mesela yürüyüş yerine sizi çok daha yorucak bir seviyede koşu yapabilirsiniz. veya yürüyüşün önüne ağırlık kaldırmalı bi spor programı da ekleyebilirsiniz. bir denemek lazım ancak günde en az 1 saat yürüyen birinin uyuyamama sebebi fiziksel aktivite azlığı değildir bence.

bende de dönem dönem azıtan bir sorun uyku işi çok şey denedim hiçbiri ilaç olmadı da herkesin bünyesi farklı yapılabilicek şeyleri yazayım size faydası olur belki.

-öncelikle akşamüstü 5'ten sonra kahveden ve diğer kafeinli ürünlerden uzak durun mümkün olduğunca bu çok önemli. alkol kullanımınız nasıl bilmiyorum ama düzenli içiyorsanız azaltın özellikle akşamları içmeyin bir süre.
-papatya çayı gibi bazı çaylar var aktarlara sorun birkaç tanesini deneyebilirsiniz sakinleştiriyor bünyeyi, uykudan yarım saat falan önce içip bi deneyin.
-passiflora var bitkisel antidepresan, antidepresan denince korkutmasın bitkisel ve reçetesiz satılıyor papatya çayının vs. bir tık güçlü bir versiyonu. gene o da gece yatmadan yarım saat - 1 saat önce alınıp içince uykuya kadar rahatlatıyor bünyeyi bunu da deneyebilirsiniz.
-yastığa lavanta yağı damlatmak var bana hiç faydası olmadı ama ablama çok faydası oldu mesela onu da bi deneyin.
-asmr videoları var youtubeda bol bol bulabilirsiniz ben özellikle baş masajlı olanlarını seviyorum yatmadan önce izleyip biraz mayışıp öyle yatıyordum veya yatakta telefonu sabitleyip öyle izliyordum bir dönem etkisini de gördüm ama sonra etkisi azaldı bende.
-yatılan odayı yaz kış fark etmeksizin yatmadan önce en az yarım saat havalandırmak önemli bir şey unutulmamalı.
-uzun süre uyuyamıyorsanız zorlamanın alemi yok bir ortam değişikliği iyi geliyor o durumlarda, uzmanlar da öneriyor zaten. ben 1 saat yatakta dönüp durur hala uyuyamazsam kalkıp odamın penceresini açıp salona geçiyorum kanepeye uzanıp netflix'ten saçma bir belgesel vs. açıp tekrar mayışana kadar onu izliyorum.
-bazı insanlar bir şey izleyerek uyumayı sever (hatta başka türlü uyuyamayan çok kişi var) o bir bağımlılık yarattığından pek doğru değil ama ben de bir şey izleyerek uyumak olmasa da uyumadan önce bir film/dizi izleyip öyle yatağa geçtiğim durumlarda daha kolay dalıyorum uykuya genelde. gece uyuyamama çoğu zaman bir sürü düşünce beyinde halay çektiği için oluyor zaten, beyin bir senaryoya maruz kalınca ona odaklanıyor ve üstüne kafada başka düşüncelerin filizlenmesine fırsat vermeden yatınca daha güzel uyunuyor. ama bir maç veya yarışma programı aynı etkiyi yaratmıyor bir senaryonun içine girmek hepsinden daha iyi uyuşturuyor beyni en azından bende.
-reçetesiz satılan bir uyku ilacı var adı unisom (antihistaminik), bu ilaç her durumda yarım saat içinde çat diye uyutuyor artık uykusuzluktan cinnet geçireceğim dönemlerde son çare olarak başvuruyorum. son çare çünkü 11-12 saat uyuruyor bi kere uyanması çok zor, uyandıktan sonra da ertesi günü çok sersem geçirtiyor o yüzden ertesi gün önemli işleriniz, mesainiz vs. olduğunda önermem. günlük alındığında bu etkileri azalabilir ama denemedim yemedi açıkçası. bir de antihistaminikler bağışıklık sistemini zayıflatıyor, özellikle kışları veya pandemi dönemleri sık sık almak çok mantıklı değil o yüzden.
-son olarak mümkünse uyku saatlerinizi düzene sokmak önemli. aynı saatlerde yatıp aynı saatlerde kalkmak yani. çalışan insan için haftasonu bu düzen kolaylıkla bozuluyor ama mümkünü varsa deneyin.

sonuç olarak denenicek şeyler var kişi kendinin doktoru dedikleri de bu işte bunları deneyip hangisi iyi geliyor hangisi kötü geliyor tespit etmesi sana kalıyor. ben de dediğim gibi bazen ne denesem sabaha kadar uyuyamıyorum bazı dönemler de çok güzel bir düzen yakalıyorum. umarım siz kalıcı şekilde düzeltebilirsiniz durumu.
0
semaforo de medianoche
(05.10.22)
(8)

Okulda psikotik ataklar geçiren bir öğretmenle ilgili

psmstc
Sizce ne yapılması gerekir? Kendisi başka bir öğretmenin ona kötülük yaptığına inanıyor. Kafayı takmış.Öyle bir şey yok halbuki. Sadece ilk dönem garip, saygısız ve tahrik edici davranışlarından ötürü kendisine diğer öğretmen mesafe koymuş ve resmi davranıyor. Kesinlikle konuşmuyor.Fakat kendisi de
Sizce ne yapılması gerekir?

Kendisi başka bir öğretmenin ona kötülük yaptığına inanıyor. Kafayı takmış.
Öyle bir şey yok halbuki.

Sadece ilk dönem garip, saygısız ve tahrik edici davranışlarından ötürü kendisine diğer öğretmen mesafe koymuş ve resmi davranıyor. Kesinlikle konuşmuyor.

Fakat kendisi ders programının, tartıştığı öğretmence değiştirilmeye çalışıldığını düşünüyor. (Öyle bir durum yok)

Okulda bu öğretmenle olan (zihninde yaşadığı problemlerini) kötülük gördüğüne dair inancını tüm öğrencilere, öğretmenlere inandırıcı biçimde yayıyor.

Öğretmene ismini söyleyip, aniden suratına kapıyı kapatma,

güneş gözlüğünün altından tip tip bakma gibi tuhaf çocukça sitemli tepkiler veriyor.

(Öğretmenler odasında herkesin içinde kakam geldi diyen biri öyle düşünün yani)

3.sayfa haberlere konu olmadan önce nasıl bir önlem almak gerekir?

Küçük bir ilçedeyiz. Okul devlet okulu.

Kadına ailesi de bilinçsiz yardımcı olmuyor galiba.

Öğretmenler ve idare durumunun farkında fakat kimse bir şey yapmak istemiyor.

İdare edelim barışın derdindeler.

Fakat saplantı yaptığı öğretmen rahatsız. Kendi güvenliğinden haklı olarak endişe ediyor.

Ortada bir şiddete dönük durum da yokken okulunu değiştirse mi?

(Sınıfta öğrencilere kızıp silgiyi yere fırlatmış, kapıyı idareciye kızıp yüzüne çarpmış biri. İdare de maalesef ki pasif.)

Nasıl bir çözüm en doğrusu olur sizce?

Edit: Psikotik atak değil diyen dostlar psikoloji lisans mezunuyum. Nörolojik psikopatoloji üzerine de sinir bilim yüksek lisans seviyesi bir ders aldım. Hala doktora devam ediyor. Benim teşhisimi sorarsanız ben şizofreni durumu olmadığını anlatılandan tahmin ediyorum. Benim sadece “uzaktan” anlatılan hikayeye göre yorumum tipik bir yetişkin otizmi vakasıdır. Otizmde de yoğun stresli yaşantılarda zaman zaman psikoz atakları olur. Burada gerçek dışı bir saplantılı inanç durumu olduğu, hikayedeki taraf hocanın savunması ve diğer tüm meslektaşların ortak kanaatlerini duyduğum için açık. Herkes anormal bir durum olduğunda okul idaresi dahil mutabık kısacası. Yoksa siz haklısınız.
0
psmstc
(01.10.22)
Okulu değiştirse iyi olur bence de
0
sonhakan
(01.10.22)
Psikotik atak böyle bir şey değil kendi kafanıza göre teşhis koymayın. Adam belli ki takıntılı veya yanlış anlaşılma var herkesin tepkileri farklı olabilir. Bence diyalog kurularak çözülmeli.
0
beemaker
(01.10.22)
cimer. türkiye'de resmi kurumlarda işleyen tek ciddi oluşum. cimer.
0
dirildimde geldim
(01.10.22)
Bu tür birine ya da ailesine psikiyatra git derseniz daha cok dusmanlasir(lar).

Rehberlik servisi diyeceğim de onların sorumluluk alanına giriyor mu bilmiyorum. Hoş girse halizhazirda kurulu bir iletisim yoksa o taraftan gelen çabayı da böyle algılayabilir.

Eğer okulu degistirebiliyorsa en kolay çözüm bu gibi.

Milli eğitimin prosedürlerini bilmiyorum da genelde devlette silsile usulü işler böyle şeyler. Lafzen harekete gecmiyorlarsa da dilekçe verilecek. Onu işleme almayı yokuşa surerlerse de bu durumu belgelemeniz ya da gerekirse tanıklık edecek biri gerekir. Sonraki üst makam diyelim ilçe milli eğitimse oraya gidilecek.

Yalnız bu basvurunuzda amacınız ne olacak onu da belirlemeniz ve yazarken iyi oturtmaniz lazım.

Bir de doğrudan bir eylem olmadigi için bir suç isnat edilecek bir şey bulmak da zor olacaktır ilgilenecek yetkililer için. Siz de sonuçta aslında daha çok dusmanlasmis olarak aynı durumda kalabilirsiniz.

Yani bence ya gerilimi suç işlemeden kasten yukselteceksiniz (çünkü mevcut durumda o idare ediliyor) ve tekrar sorun olarak algılanmasını sağlayacak bu; ya da gideceksiniz.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.22)
Öncelikle bire bir konuşmayı deneyin baktınız olmuyor üst merciye haber verin onlar gerekeni yapar. Anlatımlarınızdan ortada suç oluşturacak bir durum olmadığı sadece kişinin davranışlarının garip olduğu anlaşılıyor bu illa psikoz olacağı anlamına gelmez ki psikotik atak değil zaten. Diyalog kurun belki çözülecek bir meseledir.
0
beemaker
(01.10.22)
ilaç içmeden düzelmez
0
bir soru sorcam
(02.10.22)
Kakalı öğretmen arkadaş psikozda değil muhtemelen ama noröal de değil. Fiziksel kanıtları yasal yoldan toplarken diğer yandan okul değiştirmeye baksın
0
herp
(02.10.22)
Psikoatak boyle bir sey degil evet. Sizin yorumlariniz da objektif ve iyi niyetli degil.

Sizin bakis aciniza gore verecegimiz cevaplar da islevsel olmaz.
0
balpolen
(02.10.22)
(10)

Çıldırmış ayakkabı fiyatlarına çözüm nedir?

Weeze3r
Selamlar, genelde ayakkabılarımı reebok, adidas ve nike markalarından tercih ediyordum ama şu an fiyatlar çıldırmış durumda her şeyde olduğu gibi. Siz tercihkerinizi nasıl yapıyorsunuz? Bildiğim markalardan şaşmam diyenlerden misiniz yoksa benim gibi alternatiflere mi yöneliyorsunuz?Alternatif öneri
Selamlar, genelde ayakkabılarımı reebok, adidas ve nike markalarından tercih ediyordum ama şu an fiyatlar çıldırmış durumda her şeyde olduğu gibi. Siz tercihkerinizi nasıl yapıyorsunuz? Bildiğim markalardan şaşmam diyenlerden misiniz yoksa benim gibi alternatiflere mi yöneliyorsunuz?
Alternatif önerilerinize de açığım.
0
Weeze3r
(01.10.22)
Ben arsiz oldum artik. Begeniyorsam aliyorum, atomlarina kadar taksit yapiyorum oluyorsa. Olmuyorsa ve borca girmiyorsam aliyorum. Borca girmem gerekiyorsa almiyorum. Bir seyi alip almamaktaki kriterim borcluluk durumum, urunun fiyati degil artik.
0
summer timetable
(01.10.22)
Çözüm yerli markalar. Zaten uygulanan iktisat politikasının amacıda bu. 2018'den beri bir çok ürünün üretimi yerlilestirildi faiz politikası hem yerli üretimi artırıyor hem de ihracatı.
0
beemaker
(01.10.22)
Dolaptan alıyorum
0
olaylar olaylar
(01.10.22)
Çözüm yerli markalar +1 özellikle erkek için YDS öneriyorum websitesinde olmayan çok başarılı casual ayakkabılar Karaköy mağazasında satılıyor. Reebok bazen indirimle iyi fiyata alt-orta segment ayakkabı satabiliyor hala. Bugün de Nike websitesinde fiyat hatası oldu sanırım fiyatlar kısa bir süre yarı fiyatina düştü. 600 TL falandı birçok ayakkabı. O ara vurgun yapan yapmıştır valla.
0
uvcray
(01.10.22)
önceden adıklarım iş görüyor
2gün üst üste ayn aykkabıyı giymemek ömrünü uzatıyor
yaz kış mecburen farklı zaten
spor için dandikler var
10 senelik spor aykkabım bile var hala sağlam
0
bir soru sorcam
(02.10.22)
Yıkanabilen ayakkabılar ve iyi bir ayakkabı tamircisi.

Yaklaşık 5 yıl olmuştur yeni ayakkabı almayalı.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.22)
şu saçma dünyada parayı bir tek ayakkabıya harcayıp onu da parçalanana kadar giyen bir tipim.

hala elimden geldiğince dikkat ediyorum ama artık alıp başını gittiği için ucuz alternatiflere yönelmeye çalışıyorum. ucuza spor ayakkabı kovalıyorum. günlük kullanım için 200-300 liraya buluyorum bazen. kış için de bir adet su geçirmez outdoor ayakkabı aldım. bez ayakkabılarımı tamir ettirdim. çabalıyorum dostlar.

eski ayakkabıları tamir ettirmek bayağı efektif bir şey ama. tavsiye ederim. 3 tane günlük ayakkabı olduktan sonra 2 günde 1 değiştirip giymek işe yarıyor.

herkesin bildiği bir de yazın kışlık ayakkabı, kışın yazlık ayakkabı alıyorum. öyle son moda olsun vs takıntısı yok zaten.
0
susannah delgado
(02.10.22)
Dockers marka ayakkabıya yöneldim. Flonun mobil uygulamasında indirim zamanları var. Ona denk getirip alıyorum. Kaliteli ve fiyat performans ürünleri var
0
limonlu eksi
(02.10.22)
Amazon :) hatta amazon.com.tr diyeyim
600-800 arasına skechers, under armour vs almak mümkün. Prime day güzel geçmişti bu konuda. Bu ay içinde de bir kaç günlük kampanyaya girecekler takip etmekte yarar var.
0
sen de git sen de unut
(02.10.22)
Arsız oldum +1 fiyattan çok kendi durumuma bakıyorum.
Algım da değişti zaten artık çok uçuk gelmiyor fiyatlar. Bir de saçma sapan markalar ya da butikler bile anormal fiyatlarda satış yapmaya başladı. Kaliteli ürünle kalitesiz ürün arasındaki uçurum azaldı gibi geliyor bana. O yüzden çok fazla alternatife yönelmiyorum. Özellikle ayakkabı konusunda Bildiğim beğendiğim ürünleri almaya devam.
0
dfn4
(02.10.22)
(4)

vefat sonrası eşin ekonomik psikolojisi?

ikiicidisibirkisi
eşi vefat etmiş bireyin yeterli düzeyde ekonomik özgürlüge erişmesi halinde halen eşinin ekonomi politikasını sürdürmesi doğru mu sizce?iki kişiyken yarı gerekli bir tasarruf izlerken eşin vefatı sonrası böyle bir ihtiyacı kalmamış kişinin bu durumu sürdürmesinin sebebi ne olabilir?kişi on birim maa
eşi vefat etmiş bireyin yeterli düzeyde ekonomik özgürlüge erişmesi halinde halen eşinin ekonomi politikasını sürdürmesi doğru mu sizce?

iki kişiyken yarı gerekli bir tasarruf izlerken eşin vefatı sonrası böyle bir ihtiyacı kalmamış kişinin bu durumu sürdürmesinin sebebi ne olabilir?

kişi on birim maaş alırken tasarruf ederek dört birim harcıyor mesela. her türlü ihtiyacını erteliyor. sizce ne düşünüyor?

bu kişiye dışarıdan en az sekiz birim harcıyacaksin diye şart koşmak doğru olur mu sizce?

not: kişi imkanı olduğu halde temel ihtiyaçlarından dahi tasarruf ediyor.
0
ikiicidisibirkisi
(01.10.22)
bildiği gördüğü odur. güvenli görmüştür, taklitle devam ediyordur. yaşlanmıştır, bilinen doğrulara sarılmıştır. başka bir ekonomi / politika bilmiyordur.
0
ankarakecisi
(01.10.22)
Ekonomik alışkanlıklar; güvenlik ve kaygıyla ilgilidir. Paranın bitmesi ciddi bir kaygı korku unsuruysa, öncelikle eşin vefatı stresi arttırır.

Kişi otomatikmen parasız kalma kaygısının tetiklenmesi ile daha güvenlikçi tasarrufçu bir tutuma sığınır.

Eğer olması gereken makul bütçe yönetiminden, aşırı fazla tasarrufluysa giyim, eğlence vb ihtiyaçlara para harcamaya yönelik olarak, kişinin kendi isteği ile maruz bırakma çalışmaları yapması ve bu durumun üzerine gitmesi iyi olabilir.

Kişi bu durumdan şikayetçi değilse, genelde olunmaz zaten birşey yapılamaz.

Veya içgörüsü zayıfsa işbirliği yine zor olabilir.

Bu durumlarda baskı yapmadan bu süreç anlatılabilir. Tavsiyede bulunulabilir.
0
psmstc
(01.10.22)
yaş psikolojisini herkes farklı yaşar. sana çok mantıklı geliyor olabilir ama o olayı yaşayan kişi parayı kenarda tutunca kendini dsha rahat ve güvende hissediyordur. eğer parayı veren kişi siz değilseniz bence kendisini rahat bırakmak en mantıklısı. mantık arayıp sıkıştırmaya gerek yok.
0
roket adam
(01.10.22)
Bunu vefat sonrası ile nasıl iliskilendirdiniz bilmiyorum. Yalnız bahaettiginiz kişi kadınsa genelde eşin vefatı ya da boşanma sonrası değişimleri "dul kaldı sonra böyle oldu" mantığında yorumlamaya meyilli oluyor insanlar. Erkekler için de bu kadar olmasa da çok farklı değil. Yani önemsiz bir olay değil ama kalan omrundeki bütün olası değişimlerin ve kararların da tek belirleyicisi bu olmak zorunda değil.

Demek istediğim, siz de o kanıya nasıl vardiginizdan bahsetmediginiz için, belki de başka sebep(ler) vardır, boyle de bakılarak çözümler üretmek için daha geniş bir alan açılabilir belki.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.22)
(4)

Uyku duzensizligi icin ilac tavsiyesi

dinsizin hakkindan gelen imansiz
Şu siralar uykuya dalmada problem yasiyorum. Ne gibi bir ilac etkili olur
Şu siralar uykuya dalmada problem yasiyorum. Ne gibi bir ilac etkili olur
0
dinsizin hakkindan gelen imansiz
(30.09.22)
Kediotu kullanmıştım ben bir ara. Denenebilir.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.22)
Doktora danışmadan Cedrina kullanıyorum. Bende fena şekilde etkili oluyor.
0
msb
(30.09.22)
www.vitaminler.com

buna bir de kedi otu ekstresi (valerian root) ekleyebilirsiniz isterseniz. aynı sitede var.

doktora danışmadan antidepresan ilaçları kullanmayın.
0
motosiklet burclu adam
(01.10.22)
Alora ultra
0
yarim kalan hikaye
(01.10.22)
(8)

Özel anaokullarinin okuldan öğrenci "atma" hakkı

encokbenisevinnolur
Böyle bir şey var mı?Son zamanlarda birkaç yakinimdan, tanıdıktan böyle şeyler duydum.Olaylar da yaklaşık olarak benzer, sözkonusu çocuklar çeşitli açılardan uyum saglayamamis, sorunlu davranışları olan vb. çocuklar. Ama psikolojik/psikiyatrik destek de alıyorlar, orada olmamasına gerekçe olabilecek
Böyle bir şey var mı?

Son zamanlarda birkaç yakinimdan, tanıdıktan böyle şeyler duydum.
Olaylar da yaklaşık olarak benzer, sözkonusu çocuklar çeşitli açılardan uyum saglayamamis, sorunlu davranışları olan vb. çocuklar. Ama psikolojik/psikiyatrik destek de alıyorlar, orada olmamasına gerekçe olabilecek tanili bir durumları da yok. Buna rağmen "okuldan kaydınızı siliyoruz, diğer veliler şikayetçi" vb şeyler denilip (ki birinde bunu psikolog demiş) kibarca "atmışlar" yani.

Böyle bir şey ha diyince oluyor mu?
Bana çok garip geldi, yani bir de çocuklar 3-4 yaşlarında olunca.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.22)
Mobildeyim editleyemiyorum. Eğer cevap adına önemliyse örnek verdiğim çocuklar okula yeni başlamışlar, 3-4 hafta olmuş.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.22)
İşini ciddiye alan her okul yapabilir. Mantıklı bir yönetici bir öğrenciyi kaybetmemek için onlarca öğrenciyi kaybetme riskini almaz.
0
dissendium
(29.09.22)
Soru hukuki tarafı ile ilgili. Yani yapabilir tabi öyle düşünerek, de kulağa çok mantıksız geliyor. Sorduğum soru "hak" hukuk kısmı ile ilgili.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.22)
Gerektiğinde olması gerekir.
0
OrangeYellow
(29.09.22)
Hukuki olarak soruyorsunuz sözleşmede ne yazıyor bilemez kimse. Ama haliyle ufacık olsa da bir yere yazmışlardır.
0
ihanet kac kisilik
(29.09.22)
Var tabii ki. Zorunlu eğitim kapsamında değil, devlet okulu hiç değil bu kurumlar. Nasıl ki veliler okul seçiyor; okullar da uyum sağlayamayan çocukları diğer çocukları korumak adına bu kararı vermek durumunda kalıyor. Öğrencilerin tanili olmalarına gerek yok; gruba uyum sağlayamiyorlarsa, arkadaşlarına zarar veriyorlarsa, verilen eğitimden verim alamiyorlarsa tanı kriteri aranmaz.

Böyle durumlarda bunu psikolog ve kurum mudurleri birlikte açıklarlar, gerekirse yönlendirme yaparlar. Uygun olan da budur zaten.
0
fraise
(29.09.22)
sözleşmenin ceza konusunda bir hükmü olduğunu sanmıyorum. hukukçu değilim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL ÖNCESİ EĞİTİM VE İLKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ'nde "Öğrencilerin olumsuz davranışları ve uygulanacak yaptırımlar
MADDE 54 –(1) Ortaokul ve imam-hatip ortaokulu öğrencilerine, olumsuz davranışlarının özelliğine göre uyarma, kınama ve okul değiştirme yaptırımlarından biri uygulanır."

der.

ben buradan okul öncesi öğrencisine ceza verilemez diye anladım.

edit: "OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ

Madde 7- ) Okul öncesi eğitimde;
e) Eğitim, sevgi ve şefkat anlayışı içinde yürütülür. Çocuklara eşit davranılır ve bireysel özellikler gözönünde bulundurulur. Çocukların öz güvenlerini kazanmaları için ceza, baskı uygulanmaz ve kısıtlamalara yer verilmez."

2. yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olabilir.
0
ya ben lan neyse
(29.09.22)
Bildiğim kadarıyla 1. sınıftan itibaren yasak. Öncesi serbest
0
PoscheN
(29.09.22)
(4)

Her şişenin ambalajını soyan arkadaşa hediye

biseysorcaktim
bir arkadaşım var, ne zaman bir yerde otursak şişenin etrafındaki etiketleri söker, yırtar, parça pinçik eder. şişeleri elden geçirir böyle. başta yadırgadım sonra alıştım.neyse, espri olsun diye bu konuyla ilgili bir şey almak istiyorum ona. ne olabileceği hakkında fikri olan var mı?
bir arkadaşım var, ne zaman bir yerde otursak şişenin etrafındaki etiketleri söker, yırtar, parça pinçik eder. şişeleri elden geçirir böyle. başta yadırgadım sonra alıştım.

neyse, espri olsun diye bu konuyla ilgili bir şey almak istiyorum ona. ne olabileceği hakkında fikri olan var mı?
0
biseysorcaktim
(29.09.22)
kendiniz etiket tasarlayıp, etiketini söktüğü şişeye yapıştırabilirsiniz. hadi bunu da sök diyerekten. bira yapma forumlarında etiket tasarlama sitelerine link olması lazım.

Bir de şöyle bir etiket sökücü varmış ama stokta yok, buralarda bulabilirseniz o da olabilir. www.labelnator.com
0
inheritance
(29.09.22)
Kardeşim de böyle. Her bulduğu şişenin ambalajını söken birisi daha varmış ama kendisi zihinsel engelliymiş de.
0
el conquerador
(29.09.22)
bu benim :D o hafif nemli şişenin üstündeki sümükleşmiş kağıdı yolup ufalamanın verdiği hazzı çok az şey verebilir..
0
theseachange
(29.09.22)
Var mıdır bilmiyorum, eğer bulabilirseniz etiket gibi gözüken ama aslında baskı olan bir şişe alın.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.22)
(9)

avukatlar neden böyle ?

wonnka
ya bu avukatları hiç anlamıyorum, ne zaman avukat gerekse onlar dosyayı takip edip bilgi vermiyor, ben takip edip soru soruyorum. geçen de tahliye taahhütnamesini işleme koyması için bir avukatla anlaştık, işleme koydu sanıyoruz. 5 gün ses çıkmayınca mesaj atıp sorduk, daha işleme koymadım dedi tam
ya bu avukatları hiç anlamıyorum, ne zaman avukat gerekse onlar dosyayı takip edip bilgi vermiyor, ben takip edip soru soruyorum. geçen de tahliye taahhütnamesini işleme koyması için bir avukatla anlaştık, işleme koydu sanıyoruz. 5 gün ses çıkmayınca mesaj atıp sorduk, daha işleme koymadım dedi tamam dedik bekledik iki hafta oldu ses seda yok, yine yazdık bu sefer de hasta oldum, feci üşütmüşüm 5 gün yatacağım hastanede kusura bakmayın dedi.

ben şimdi kalpsizlik yapıyor gibi olmayayım da 2 hafta beni geçiştirdikten sonra sağlığı bahane edip 1 hafta daha kazanmaya çalışmasını uygun bulmuyorum. eğer beni geçiştirmemiş olsaydı, sağlık için daha da fazla beklemeyi sorun etmezdim aslında anlayacağınız.

e ben de ciddi maddi zarara uğruyorum kiracı çıkmadığı için. avukatlık olduğundan beri 1 ay, işleme 1 aydır koymadığı için bir kira bedeli zarardayım.

avukatlar neden böyle ? dosyaları onların takip edip haber vermesi gerekirken neden ben onları sürekli takip ediyorum dosya ne oldu diye ? avukatlığın normali böyle mi merak ediyorum. avukatı arayıp tartışmalı mıyım yoksa bu işler böyle midir ?

ben işlerimin hızlı yürümesini istiyorum, neden herkes bu kadar şey yapmış anlamak mümkün değil.
0
wonnka
(29.09.22)
avukat dediğinizi , bir işletme, bir organizasyon olarak düşünmeniz gerekir. eğer yapılacak işiniz, teslim ettiğiniz dakika işleme giriyorsa ve bu sürate yüklü bir ücret ödemeden kavuşuyorsanız avukatınız tam anlamıyla tecrübesiz bir işsizdir. ilk ölümcül hatalarını sizin dosyalarınız üzerinde yapacaktır.

işinizin deneyimli avukatlar tarafından süratle yapılmasını talep ediyor, her aşamasından da haberdar edilmek istiyorsanız, sizin gibi yüzlerce müvekkili içeren binlerce müvekkilden mamül bir portföye ihtiyaç duyulacak, bu portföyün iş yükünü kaldırabilmek için çok sayıda avukat ve personel çalıştırılacak, dolayısıyla süratli ve ilgili hukuki temsil hizmetine oldukça yüksek ücretler karşılığında ulaşabileceksiniz.

Tahminim, üç otuz paraya bir avukatın sırtına yüklediğiniz işten müthiş bir ihtimam beklediğiniz yönünde. yanılıyorsam bağışlayın lütfen. İş modelini oturtmamış, çok sayıda müstahdemi olmayan ofisler için işler şu şekilde yürüyecektir; siz ilk önce avukatınıza güvenmeyi öğreneceksiniz, daha sonra işinizi o avukatın iş havuzuna ekleyecek , elinizi eteğinizi çekip bekleyeceksiniz. Türkiye'deki yargı düzeninde 3-5 gün değil, aylarca beklense dahi toplam süreç içinde netice için bekleyeceğiniz sürenin yanında bu sürelerin hiçbir anlamı olmadığını avukatınız biliyor, ancak siz bilmiyorsunuz. böylece işinizi emanet ettiğiniz kişinin , iş havuzundaki "geri dönüşü mümkün olmayan" bürokratik işlemlerinde acele etmesine ve telafisi zor hatalar yapmasına sebep olabiliyorsunuz.

avukatla çalışmak, işi emanet edip, avukat sizi arayana kadar arkanıza yaslanmayı ve vekilinize güvenmeyi gerektirir. işi doğru bir şekilde yapacağına inanmadığınız kişilerle çalışmamanızı tavsiye ederim.
0
loch ness
(29.09.22)
avukatlar her dosyası için arayıp bilgi veremez. eğer böyle bir usul olsaydı hiçbir iş yapmayıp müşteri hizmetleri gibi 7/24 telefonla konuşmaları gerekir. ancak bahsettiğiniz durum normal işleyiş değil. verdiğiniz işi yapması için bir engel olmadığı görülüyor. tartışma değil konuşup işi yapmıyor veya yapmayacak ise evrağınızı alıp başka biriyle çalışın.
0
paintov
(29.09.22)
Bu avukatlar niye böyle oldukça hatalı bir soru. Duyan da bin avukatla çalıştınız sanır. Size hiç kötü yemek yapan işletme denk gelmedi mi? O zaman da bu restaurantlar neden böyle diyor musunuz? Bütün avukatları töhmet altında bırakmak çok yanlış. Buraya yazana kadar avukatınıza mail ya da mesaj atın sorunlarınızı. Eminim daha yardımcı olacaktır.
0
gottacatchemall
(29.09.22)
Anlattığınız durum elbette hiç makul değil. Ancak avukatlar neden böyle gibi bir genelleme de son derece yanlış.
0
adwokat
(29.09.22)
benim karşılaştıklarımın hepsi böyle olduğu için neden böyleler diye sordum, bana denk gelenler bu şekilde. mesaj atıp ulaşmaya çalışmadım da sanmayın lütfen.

evet yemek sipariş ettiğim tüm restoranlar kötü yemek yapıyor olsaydı bu restoranlar da neden böyle derdim. bu genelleme değil, neden bana böyle denk geliyor hata nerede diye sorgulamaktır. genelleme yapıyor olsaydım avukatlar da böyle işte derdim, ben diyorum ki “NEDEN” böyle. insanlara bir şeyin nedenini sorgulama konusunda engel olup yargılamayı asıl ben yanlış buluyorum.

yani belki ben sizin dediğiniz gibi vizyonsuzum yanlış avukat seçiyorum, ama bunu sorguluyorum. siz ise bana avukatlar da şöyle demişim gibi davranıyorsunuz. arada çok fark var.
0
🌸wonnka
(29.09.22)
Daha avukat ile çalışmadım ama en yakın arkadaşım avukat, o da bence bu muvekkiller neden böyle der kesin.
Haftasonu arayanlar, başka avukata para kaptırıp işini yapamadığı için benim arkadaştan indirim isteyenler, hayvan gibi yükselen benzin fiyatlari karşısında masraflar için laf edenler vs.

Yani bu sizi rahatsız ediyorsa bence yapmaniz gereken bir sonraki avukata "ben anında bilgilendirme isterim, her etaptan sonra anında bilgi almak isterim" diyin ve bunun karşılığının ne kadar olduğunu sorun.
0
logisticsmanager
(29.09.22)
duyuru'da yazanlar neden böyle?

benim okuduklarım hep böyle anlamsız genellemeler yapıyor. hepsi neden böyle?

herhangi bir hizmet almak isteyen kişi, hizmet alacağı kişiyi biraz düzgün seçerse sorun yaşamayabilir. avukat seçmek de hekim seçmek de biraz yetenek,bilgi, vizyon ister. piyasada bir dolu işini iyi ve kötü yapan insan vardır. meslekten ziyade insandır ön planda olan.

bu kadar basit.
0
bir ileti paylastim
(29.09.22)
avukatım, avukatların birçoğu söylediğiniz profilde, bilgi vermeyi aranmayı zul olarak görürler.

ama vakitli vakitsiz arayan müvekkil profili de çok, aynı soruyu milyon kere sorarlar, ne zaman bitecek, ne zaman alırız?

ha şuna karşı değilim her türlü soru sorulabilir, zira müvekkil neyin saçma neyin olmadığını bilemez. sorun, aynı soru'nun yanıtlanmış olmasına rağmen defalarca sorulması.

şunu da ifade edeyim, kimin avukat kimin müvekkil; kimin doktor kimin hasta; kimin ev sahibi kimin kiracı olduğu fark etmeksizin bu ülkedeki her insan profili sıkıntılı. bunun da farkında olmak lazım, hepimizin aynı bokun laciverdiyiz.
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(29.09.22)
Eğer iyimser düşüneceksek şu da mümkün: siz de bilirsiniz, yapacağı bir işlem ya da işlemin mahkeme nezdinde bir gerçekleşme süresi var, görüşüleceği duruşmanın ya da karara vardırılacağı duruşmanın tarihi. Eğer bunlarla ilgili bir şeyi kacirmaniza yol açmıyorsa
(ve illa ki kafasında "x mahkemeleri genellikle soyle işler zaman olarak" diye bir şey vardır) yaptığında sizi zarara uğratan bir şey yok.

Bu daha çok avukattan bağımsız bürokrasi ile ilgili bir şey.

Yalnız gecistirecegine bunu ona sizin söylemesi lazım. Yani benim 3 defa farklı konularda avukatla isim oldu. Üçünde de farklı avukatlarla çalıştım, ve üçünde de ilk gorusmemizde sürece dair (ne kadar sürer, bu aralıkta yaklaşık olarak neler olabilir) öngörülerini paylaştılar. Bunun dışında görüştük mu görüştük ama gelişmelerle ilgili görüştük.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.22)
(5)

Enteresan internet problemi

bir dokuz sifir yedi
Merhabalar, yıllardır internet kullanan birisi olarak çok garip bir sorun ile karşı karşıyayım. Yaklaşık 1 ay önce millenicoma geçtim hala ttnet modemi kullanıyorum ve herhangi bir ayar yapmadan şifre kullanıcı adı otomatik tanımlamdı ve kullanmaya başladım.2 hafta öncesine garip bir problemle karşı
Merhabalar, yıllardır internet kullanan birisi olarak çok garip bir sorun ile karşı karşıyayım. Yaklaşık 1 ay önce millenicoma geçtim hala ttnet modemi kullanıyorum ve herhangi bir ayar yapmadan şifre kullanıcı adı otomatik tanımlamdı ve kullanmaya başladım.

2 hafta öncesine garip bir problemle karşı karşıyayım. 5 dakika içerisinde bazen 5-10 defa kopmalar yaşıyorum ama internet bağlantısı kopmuyor hat aktif görünüyor fakat whatsapp'a girdiğimde "bağlanıyor..." yazısı çıkıyor 10-15 saniye sonra bağlantı kuruluyor. Youtubea girdiğimde 15-20 saniyelik bekleme süresi oluyor. Web siteleri vb. Her şey aynı şekilde 10-15 saniyede açılıyor. Hız testim de sonuç 100mbps ping 14ms çıkıyor. Bağlantı kopması olsa biliyorum bağlantının gelmesi bazen 1 kaç dakikayı alır ama bu kopma durumu çok daha kısa sürüyor. Modem kapat açma vs. Denedim ama sorun aynı. Bu konuyu internette aramak için bir anahtar kelime de bulamıyorum saçma sapan sonuçlar çıkıyor. Fikirlerinizi bekliyorum.
0
bir dokuz sifir yedi
(27.09.22)
Sürücülerinizin güncel olduğuna ve Windows Update ekranındaki tüm güncelleştirmelerin yüklendiğine eminseniz support.microsoft.com adresindeki adımlar sorununuzu çözecektir. Küçük bir ihtimalle de olsa sorun devam ederse temiz bir format ve güncel sürücü kurulumlarından başka çare yok demektir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(27.09.22)
Sorun pc den daha çok evdeki telefonlarda hissediliyor. Ve hepsinde aynı sorun var. Telefonlarda iphone
0
🌸bir dokuz sifir yedi
(27.09.22)
Tuhaf bir sorun tuhaf bir tesadüf. Ben de aynisini yaşadım geçen aylarda. Hatta ilk başta modem ışığı yanıyor herhalde onların yapacağı bir şey yok diye müşteri hizmetlerini de aramamistim.

Neyse sonunda aradım, ismi ne dedi hatırlamıyorum (port olabilir) onda bir zayıflık varmış, sistemden değiştireceklermis dediler, değiştirdiler. Düzeldi.

Onun öncesinde varsa ethernet kablosunu da kontrol edebilirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(27.09.22)
Hattım fiber port sorun oluyor mu bilmiyorum ethernetten çok dediğim gibi telefon bağlantılarında yaşıyorum bu sorunu
0
🌸bir dokuz sifir yedi
(27.09.22)
muhtemelen servis sağlayıcısı tarafından kaynaklı bir durum. kendilerine arıza kaydı bıraktınız mı?

eğer sorun onlarda değilse MTU ayarlarında problem olabilir aşağıdaki linkten MTU ayarlarının nasıl değiştirileceğini görebilirsiniz. Değişiklik yapmadan önce modeminizin çalışan bir back up dosyasını almayı ihmal etmeyin.

erdemcice.weebly.com
0
bravoteam
(27.09.22)
(7)

PC toplama

arcali
Merhaba şöyle bir sistem toplamayı düşünüyorum, görüş ve önerilerinize açığım.Intel Core i9 12900K,ASUS GeForce TUF RTX 3090 TIGAMING 24GB GDDR6X 384Bit DX12 Nvidia Ekran Kartı,MSI PRO Z690-A Intel Z690 Soket 1700DDR5 6400MHz (OC) M.2 Anakart,GSKILL 32GB (2x16GB) TRIDENT Z5SİYAH DDR5 6400MHz CL32 1.
Merhaba şöyle bir sistem toplamayı düşünüyorum, görüş ve önerilerinize açığım.

Intel Core i9 12900K,
ASUS GeForce TUF RTX 3090 TIGAMING 24GB GDDR6X 384Bit DX12 Nvidia Ekran Kartı,
MSI PRO Z690-A Intel Z690 Soket 1700DDR5 6400MHz (OC) M.2 Anakart,
GSKILL 32GB (2x16GB) TRIDENT Z5SİYAH DDR5 6400MHz CL32 1.4V Dual Kit Ram,
CORSAIR 1TB MP600 PRO NVMe M.2 SSD(7000MB Okuma /5500MB Yazma),
Toshiba 3.5" 2TB P300 SATA 3.0 128MBÖnbellek 5400 Rpm Harddisk,
THERMALTAKE VIEW 51 TEMPERED GLASS 2x200mm ARGB FANLI MidT ATX BEYAZ KASA,
THERMALTAKE Toughliquid280 2x140mm Toughfanlı ARGB Sıvı Soğutucu,
THERMALTAKE TOUGHPOWERGRAND 80+ PLATINUM 1200W FULL MODÜLER GÜÇKAYNAĞI
0
arcali
(26.09.22)
5400rpm disk yakışmamış.

WD Blue serisi falan 7200rpm olmalı. Duruma göre 2x1tb ile Raid0 yapmayı tavsiye edebilirim hız ihtiyacı varsa (ben yıllardır bu şekilde kullanıyorum)

Bütçe varsa depo amaçlı hdd yerine direkt sata3 ssd (550mb/s okuma yazmalı) almak daha iyi olabilirdi tabii.
0
nhk ni youkosu
(26.09.22)
@nhk sistemde zaten ssd var hızlı erişim gerektiren şeyleri(işletim sistemi oyun vs.) orada kullanırsın gidip diziyi filmi fotoğrafı vs. daha hızlı hddye veya ssdye depolamanın bi anlamı yok(ha hdd sesini duymak istemiyorum mekanik parça mümkün olduğunca az olsun dersen o geçerli sayılabilir belki) önemli olan kapasite. takılacağın son şeylerden biri bence o. hızlı erişebileceği depolama ihtiyacı ileride artarsa da kolayca bi ssd daha ekleyebilir ileride, aldığı gibi kalmak zorunda değil sistem sonuçta. ayrıca raid 0 yapıp bir disk arıza çıkarırsa tüm veriyi kaybetmek? mass storage olarak kullanacağın mekanik diskte? raid0 sana ne kazandıracak performans mı? hayır... çünkü önemli olan sequential read/write değil. raid0 hdd sisteminin günümüzde en ufak bir anlamı yok. performans istiyorsan ssd alırsın depolama için hdd alıyorsan da raidi yedekleme için kullanırsın seq. hızı arttırıp pratikte hiçbir şey kazanmayıp veri kaybetme riskini ikiye katlamak için değil.

12900k ve rtx3090 ti'a ayırabileceğin bütçe varken kapasiteler biraz düşük gibi geldi bana. tabi ileride yükseltmek mümkün ama ciddi bir problem değil. soğutma performansı daha iyi olacak mesh ağırlıklı bir kasa düşünebilirsin en önemli ve fark yaratacak şey bu gibi herhalde eğer yeni nesil cpu/gpu beklemeyi düşünmüyorsan. kullanım amacına göre amd de düşünebilirsin

bir de daha iyi psu almayı düşünebilirsin, anlık spikelarda sistem aniden kapanabiliyor 3090ti gibi kartlarla eğer psu yetersizde. burada low priority listesine alınmış mesela thoughpower grand platinum linustechtips.com
0
konetsu
(27.09.22)
@konetsu, bu sistemi alan birinin belki ihtiyacı vardır diye yazdım. Benim bol ve hızlıca diske ihtiyacım vardı çünkü çok büyük video dosyalarıyla çalışıyorum standart hdd'nin okuma hızı yetmiyor ama 2x olunca yetiyor. Anlık erişim vs. için ssd daha iyi tabii ama 2tb ssd almak hala pahalı işte. Neyse bu durum kişiden kişiye değişir, birçok kişi için haklısın.
0
nhk ni youkosu
(27.09.22)
2 TB HDD çok riskli bana kalırsa hele ki önemli verileri depolama ya da yedekleme amaçlı kullanilacaksa. Bir Toshiba bir de Seagate hdd'deki verilerim gitti böyle. Garanti kapsamında arizlar, değiştirdiler ama verileri kurtaramadim. Genel performansa etkisi ne olur bilemiyorum ama eğer anakart destekliyorsa 4x500 ya da anakart desteklemiyorsa/performansı olumsuz etkileme ihtimali oluşacaksa harici adaptorlerle kullanmak daha güvenli geliyor bana.

O ekran kartına da 2x32 ram daha dengeli olur sanki.
0
encokbenisevinnolur
(27.09.22)
@nhk çok spesifik bir seviyede kalmışsın :D 2 diskin yetip 1 diskin yetmeyeceği nokta tam... çok büyük derken 4k hdr raw video filan değil sanırım. o durumda 2 hdd de yetmez. şuan gerçekten büyük olan video dosyalarında ssd neredeyse şart gibi veya özellikle veriler önemliyse ayrı nas kurulur mekanik disklerle onda da birden fazla diskin arıza çıkarması durumunda bile veri kaybı yaşatmayacak raid seçenekleri tercih edilir raid 0 kullanılmaz.

burada ram ve depolama kapasitesi sistemin gücüne kıyasla zaten diğer cevapta belirttiğim gibi düşük, ama oyun için yeterli. zaten özellikle ramde density artınca oc potansiyeli düşüyor genelde veya 2 yerine 4 modül kit kullanınca... sistemin temel amacının oyun olduğu 99% belli gibi görünüyor bence. multi-thread performansında da amd'nin bariz avantajı olduğunu düşünürsek intel tercihi de yine oyun ağırlıklı diye bağırıyor. bu durumda 2 diskle raid0 kullanmanın avantaj yaratacağı bir durum muhtemelen yok. diğer dediğimi değiştireyim ama :D "raid0 hdd sisteminin günümüzde en ufak bir anlamı yok" değil de "raid0 hdd sisteminin günümüzde çok spesifik durumlar dışında en ufak bir anlamı yok" olsun.
0
konetsu
(27.09.22)
Öncelikle teşekkürler arkadaşlar.
@konetsu psu konusunda bütçem biraz sınırda o nedenle 1200watt yazdım. Kasayı, COOLER MASTER HAF 500 TG MESH ARGB 1x120cm 2x200cm FANLI MidT ATX olarak değiştireceğim.
1TBx2 adet harici disk alacağım.
0
🌸arcali
(27.09.22)
oyun icin mi bu sistem?
0
zalbarath
(27.09.22)
(12)

doktorun her gittiğimde kan testi istemesi

deartheodosia
bebekliğinden beri aynı doktora götürüyorum. yalnız en ufak ateşi çıksa bile doktorumuz hep kan testi istiyor. 2 yaşında bebek ve birkaç kez kan testi yaptırdık ve her testte de 8-9 tüp kan alıyorlar, çok rahatsız oluyorum. aynı yaş grubunda 2 arkadaşımın da çocuğu var bugüne kadar bir kez bile kan
bebekliğinden beri aynı doktora götürüyorum. yalnız en ufak ateşi çıksa bile doktorumuz hep kan testi istiyor. 2 yaşında bebek ve birkaç kez kan testi yaptırdık ve her testte de 8-9 tüp kan alıyorlar, çok rahatsız oluyorum. aynı yaş grubunda 2 arkadaşımın da çocuğu var bugüne kadar bir kez bile kan testi yaptırmamışlar. çocuğum zaten düşük kilolu, kan alınmasını istemiyorum. inanın artık doktora götürmek bile istemiyorum çünkü direkt kan testi veriyor ve kan testini görüp öyle konuşalım diyor. bu nedenle doktor değiştirmeyi düşünüyorum. çocuğumun sağlığı üzerinden manipüle ediliyormuşum gibi geliyor (ya bir durum olursa, aman yaptırayım). doktorumuzun 2 yaşındaki bebek için her ateşlendiğinde kan/gaita testi istemesi normal mi sormak istediğim bu. (hastane acıbadem.)
0
deartheodosia
(26.09.22)
Doktor değil anneyim. Ben böyle bir durumda memnun olurdum doktor müneccim değil ki bu araçları kullanarak doğal olarak tedavi planı hazırlayacak. Burada en ufak ateş meselesi problem sadece. Enfeksiyon yoksa bebeğiniz üşüttüyse neden antibiyotik reçetelesin mesela. Alınan kan sorun yaratacak miktarda olmamalı, siz de en ufak eteşte apar topar doktora gitmemelisiniz sanki. aile hekimi ile görüşmek ve kendi doktorunuzu durumdan haberdar etmek mümkünse bu iyi bir seçenek oluyor. Tahlil güvenilirliktir benim nazarımda. Gereksiz antibiyotik kullanımı çok daha büyük bir tehdit, ya da gerektiğinde kullanılmaması da aynı şekilde. Ufacık bir durum diyelim ki idrar yolları enfeksiyonu vardı fark edilmedi, böbreklere ilerledi ve hayırlı olsun böbrek hasarınız var. Çok hafif belirtiler verip Bu şekilde tespit edilemeyen enfeksiyon sonrası kalp zatı iltihaplanıp hayat boyu kalp hastası olmaya mahkum olanlar var, vs vs. ..
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.09.22)
doğrusunu yapıyor ama ben de delinmeyi sevmiyorum, o yüzden kan vermiyorum. ben de doktorum.
0
holy biblo
(26.09.22)
Doğrusunu yapıyor hekiminize güvenin!
0
beemaker
(26.09.22)
dogrusunu yapiyor, bu devirde oyle doktora can kurban.

belki siz en ufak atesi ciktiginda doktora goturmeyebilirsiniz. ama doktora goturduyseniz de bu tavir olabilecek en iyi sey.
0
taurina
(26.09.22)
Düz mantık: bir daha gerektiğinde farklı birine gidin. Eğer o da aynı yapıyorsa öyledir, ama değilse de bu defa niye kan tahlili istemedi diye suphelenecekseniz nolur bilemem.

Doktorlar birçok bürokratik zorunluluk ve prosedür altında çalışıyorlar. Kendi mesleki kabiliyetleri mesela çocuğun gözüne bakıp nesi olduğunu anlamaya yetiyorsa bile o anki durumda, prosedürler bunu kabul etmiyor, onlara aksi gitmek de ya ayrıca sorumluluk ve risk almak demek. Bu açıdan da düşünün bence.
0
encokbenisevinnolur
(27.09.22)
"hastane acıbadem..."

çocuk doktoruyum, çocuğunuzun yaşı küçük olmakla birlikte semptoma şikayete göre hareket etmek lazım. 8-9 tüple neye bakıyor merak ettim.
0
bass solo take one
(27.09.22)
8-9 tüpü abartmış olabilir misiniz? Ben de çocuğumu her götürdüğümde kan alıyor ve bu durumdan memnunum doktorunuz doğrusunu yapıyor ama 8-9 tüp bana biraz abartı geldi
0
sta
(27.09.22)
özel hastane faktörü
önceden aldırdıkları aklına gelmiyor olabilir

ciddi bir sağlık problemi yoksa, önceki değerler normalse ilk akla gelen tedaviyi testsiz olarak uygulamasını isteyebilirsiniz
ya da başka doktor
0
bir soru sorcam
(27.09.22)
Ben hem doktorum, hem de babayım. Benim çocuklarımdan hiç kan alınmadı daha. Büyüğü ortaokula gidiyor. Söyleyeceklerim bu kadar.
0
baba553
(27.09.22)
Doktorlarin yazdiklari biokimya uzerinden hakedis aldiklari veya belirli bir kota tutturmak zorunda oldukları gibi bir gerçek var bazı hastanelerde
0
eja
(27.09.22)
kesinlikle normal değil. acıbadem'de çalıştığı için performans kasıyor.

çocuk doktoru için her zaman özel muayahane öneririm. fiyatları daha pahalı gözükebilir ama yaptırmayacağı gereksiz tahlil v.b gibi şeylerleri düşününce aslında pahalı olmuyor. isterseniz özelden dr ismi de veririm anadolu yakası.

bir de tabi çocuğunuza gereksiz tetkik yapılmamış olur.
0
nuisance
(27.09.22)
Tam diyecektim ki "özel hastane mi" orasi diye ki sondaki Acibadem yazisini gördüm. Sirf daha fazla para tirtiklamak adina yapiliyor bu yoksa küçücük çocuk için neyin tahlili olacak ki.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.04.23)
(12)

İftiracı kadınlar

beemaker
Son zamanlarda erkeklere iftira atan kadınların çoğaldığını gözlemliyorum sosyal medyada ve yazılı görsel medyada kadınlar çok fazla ön plana çıkarıldı ve "kadın mağduriyeti" algısı oluşturuldu mesela TCK'da "kadın cinayeti" gibi bir ifade gecmemesne rağmen medyada bu konu sürekli propoganda yapılı
Son zamanlarda erkeklere iftira atan kadınların çoğaldığını gözlemliyorum sosyal medyada ve yazılı görsel medyada kadınlar çok fazla ön plana çıkarıldı ve "kadın mağduriyeti" algısı oluşturuldu mesela TCK'da "kadın cinayeti" gibi bir ifade gecmemesne rağmen medyada bu konu sürekli propoganda yapılıyor konumuza dönersek sizce kötü niyetli iftiracı kadınların amacı ne olabilir? Özellikle medya manipülasyonunun aksine cinsel suçların ezici çoğunluğu iftiradan oluşuyor ne yazık ki ispatlamak zor bir durum ve kötü niyetli kadınlar bunu silah olarak kullanıyor.
0
beemaker
(26.09.22)
bence karaktersizlik. eger dedigin gibi bir artis soz konusuysa ve ulkemizde bu oran diger ulkelerden fazlaysa ulkedeki kadin kalitesinin yerlerde oldugunu gosterir.
0
buenosdias
(26.09.22)
Ben hiç denk gelmedim nasıl bir şey o iftira? Yani iftira atıp videoya çekip bunu mu yayınlıyorlar? Neden böyle bir şey yapsınlar ki mantıksız sanki hem de suç yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.09.22)
Var böyle kadınlar. Gradient_tabanlı_mor, kadıköyde dayak yiyen diş hekimini okuyun.
0
Kahvedesu
(26.09.22)
amaçları dünya barışı.. te allam ya ne olabilir iftira atan insanların amacı? ne duymak istiyorsunuz? kadınların hepsi böyle, allah belalarını versin, akp her şeyi düzeltti bi kadınları düzeltemedi falan gibi bir şeyler mi? yallah redpill ağlama duvarına...

iftira atan kadın da var erkek de var. bunlar var diye kadın cinayetleri yok mu oluyor? erkek şiddeti yalan mı oluyor? neyi göstermeye çalışıyorsunuz ki? asıl sizin amacınız ne yani? sosyal medyada gözlemliyormuş... e tanımıyorsunuz o zaman, nereden biliyorsunuz kim kime iftira atıyor? siz kimsiniz ki kim doğru kim yanlış söylüyor 'gözlemleyerek' anlıyorsunuz? kim ne yaşıyor nereden biliyorsunuz? siz çoğaldı deyince çoğalmış mı oluyor? hadi diyelim çoğalmış olsun eee? kadına yönelik şiddet tavan yapmışken bu gerçekle "sizin gözlemlerinize göre çoğalmış olan iftiracı kadınları" karşı karşıya getirerek siz ne amaçlıyorsunuz? kaldı ki sorunuza kendi cevabınızı da vermişsiniz. belli ki bir süredir burada sürdürdüğünüz aptalca propagandayı bi de buradan tutuşturma niyetindesiniz. troll müsünüz ne haltsınız anlamadım da saçma sapan şeyler konuşup duruyorsunuz. ciddiye alıp cevap da vermek istemiyor kimse ama anlamıyorsunuz.
0
summer timetable
(26.09.22)
kimi insan amaçlarına uygun kullanmak istiyor olabilir tabi, ne yazık ki sokakta bir kadın rastgele birine "beni taciz etti bu" dese otomatikman inanıyoruz (tabii okuduğumuz izlediğimiz haberlerin ve ülkemizdeki erkek popülasyonunuz ortalama kalitesinin farkında olmanın da etkisi oluyor)

birde @summer timetable gibi tepkiler verildiğinden bu konular doğru düzgün de konuşulamıyor, biraz daha uzasa seni de potansiyel tacizci falan ilan edebilirler ha..
0
edaddy
(26.09.22)
Biraz mantik kullanmak lazim.

Iki tane ornek uzerinden genelleme yapilmaz, teori olusturulmaz. Sosyal medyada daha cok gormen arttigi anlamina gelmez - sadece senin sosyal medyanin gormek istedigin kisimlarini daha cok tukettigin anlamina gelir. O mantikla medyada/sosyal medyada cikan cocuk tacizcileri haberlerinde de ozne hep erkekler... Birisi gelip erkekler niye boylesiniz ya diye baslik acsa ne kadar sacma olur degil mi? Ayni sey.
0
hot potato
(26.09.22)
müslüman nüfusun yoğunluğundan kaynaklanıyor. orta doğu böyledir, yalancısı çok olur.
0
coldegezenkutupayisi
(26.09.22)
Cinsel suçların ezici çoğunluğu iftiralardan mı oluşuyor? Yav benim 70 yaşındaki obez anneannem merdivenlerden çıkarken genç bir adam tarafından fiziksel tacize uğraması sonucu düşüp hasta olup bir de üzerine günlerce dışarıya çıkamama korkusuna kapılmıştı.

Madem öyle hayvana, bebeğe, eşyaya tecavüz edenler kim? Küçük bir azınlık mı?
0
ruhen hastayim ben
(26.09.22)
Güzel ülkemiz süper ülkemiz sürekli ileri giden hiç geri gitmeyen hiçbir sorunu olmayan ülkemizi aşağı çekmek için bunlar...

Gene elde hiçbir veri olmadan çıkarımlar. Şu cümleye bir adet veri bulmanizi cok isterim;
"cinsel suçların ezici çoğunluğu iftiradan oluşuyor". Öeah.
Aynen abi cinsel suç falan yok Türkiye'de. Mükemmel ülkemizi bozmak isteyen hainler böyle yapıyor hep.
0
logisticsmanager
(26.09.22)
Evet böyle kadınlar var ve sayıları az değil problem kadınlarda değil sistem buna izin veriyor normalde mağdurun iddiasını ispatlaması gerekirken kadın ve çocuk mağdur olduğu durumlarda beyan esas alınıyor ve sanıktan masum olduğunu ispatlaması isteniyor. Hatta bu iftira durumlarında pişman olup da iftira attıklarını itiraf edenlerin beyanlarıda "baskıyla ifadesi değiştirilmmiş olabilir" denilerek geçersiz sayılıyor.

Konuyla ilgili şöyle bir şey buldum:mehmetbatak.av.tr

Bu arada hukukla uğraşanlar bilir cinsel suçlardan hüküm giyenlerin büyük çoğunluğu iftira sebebiyle ceza alıyor hatta TCK 103 ten hüküm giyenlerin büyük kısmıda çocuk yaşta geleneksel evlilik yaptıkları için şikayetçi olmadan kamu davalarıyla mahkum olan kişiler (kesinlikle çocuk yaşta evliliği tasvip etmiyorum ama durum bu)

summer timetable herkes senin gibi düşünmek zorunda değil senin gibi düşünmediği için insanları "troll" ilan edemezsin ayrıca yorumunu şahsi yap beğenmiyorsan fikrini yazabilirsin ettiğin hakaretleri sana geri iade ediyorum.

Elbette "kadın cinayeti" diye bir şey yok insan cinayeti var ve Türk hukukunda "kadın cinayeti" diye bir tanım yer almamasına rağmen mahkemeler maktul kadın ve cani erkekse TCK 81 yerine TCK 82'yi uyguluyorlar böyle adaletsizlik var. Bir diğer konu kadın kadını öldürürse, öldürülen kadın doguluysa, siginmaciysa veya başörtülü ise bu durum medyada "kadın cinayeti" olarak servis edilmiyor demek ki mesele biraz ideolojik!

Gözlemenin ötesinde bu durum dava dosyalarından bir çıkarımdır zirs burada bir haksızlık hukuksuzluk adaletsizlik var ayrıca bu haksız durumu yaratanda beğenmediğin hükümet zira bu suçların kapsamını genislettiler infaz hukukunun değiştirdiler.

Siz hiç namusu hakkında iftira atan erkek gördünüz mü veya gerçekten bir kadın tarafından tacize, tecavüze uğrasa bile bir erkeğin mağdur olarak ciddiye alınabileceğini mi düşünüyorsunuz insanlar aynı tepkiyi mi verirler?

"Kadına şiddet"in arttığına dair bir veri var mı elinizde? Yoksa medyada çıkan haber sayısına göre mi bu kanaate vardınız? "Kadına şiddet" veya "doktora şiddet" gibi ifadelerin hukuk normlarında bir karşılığı yok şiddet insanadır her meslek grubunadır.

Mesela bir erkek bir kadına sevdiğini, hoşlandığını ifade eden bir mesaj yazsa kadın bunu kabul etmese "cinsel taciz" suçuna giriyor ama bunun tam tersi olsa "cinsel taciz" olarak kabuk edilmiyor bu adalet mi? Fikirlerim size saçma gelebilir sizinde fikirleriniz bana çocukça ve bilgisizce geliyor okumak yorum yazmak zorunda değilsiniz.

coldegezenkutupayisi, veriler aksi yönde. Ayrıca dinin yasakladığı şeyleri dine bağlamanız abesle iştigal.

mor bembombom, bu konuda bilgi sahibi olmadığınızı düşünüyorum özellikle cinsel suçlarda dosya içeriklerini bilseniz bana hak verirsiniz ama ülkemizde ne yazık ki sesi çok çıkan haklı sanılıyor bir kadın bağırıp çağırıp ağlayıp toplumu çok güzel manipüle edebiliyor ve bu yetenek çoğu zaman kötü anlamda kullanılıyor. Trol olmamak için herkes tek tip mi düşünmesi lazım? Sizin gibi dusunmeyenleri ne hakla trol ilan ediyorsunuz beni tanımıyorsunuz bile.

ruhen hastayim ben, istisnalar kaideyi bozmaz bu yazdıklarınız elbette var fakat çok istisnai bir durum bu tür suclardan ceza alan hükümlülerin büyük çoğunluğu iftira kurbanı eğer hukukla biraz ilgilenirseniz dava dosyalarını falan bilirseniz bana hak verirsiniz
0
🌸beemaker
(26.09.22)
Aslında sorun temelde şu: bu konuda hakim görüşün/söylemin dışına çıkan (bakın çıkan diyorum, karşıt bile demiyorum) herhangi birine karşı müthiş bir sansurleme ve sindirme mekanizması yaygınlaşmış durumda.

Cevaben yazılanlara şöyle bir göz gezdirdigimde de bunu görüyorum. Attığın başlığı şahsen kullanmazdim, aynısını erkekler diye de kullanmazdim ama ne kullandığın başlık ne de söylediklerinin "Nee sen kadına şiddeti nasıl inkar edersin" tarzı bir yaklaşım gerektirecek bir içeriği ya da kastı olmadığı anlaşılıyor.

Demek istediğim, sansür vs derken, bu konuda çok yoğun kitlesel bir sembolik/kavramsal şiddet sözkonusu. O yüzden konuşamıyorsun bile. Ağzını açtığın anda "Nee sen tecavuzculeri mi savunuyorsun" veya "troll" vs dislayici aşağılayıcı tabirler boca oluyor kafanıza zaten.

Cevaplardan birinde örnek verilmiş, Kadıköy'de dayak yiyen diş hekimi diye, habere daha önce rastlamamistim açtım okudum. Sizin bu başlıkta aldığınız karşılık orada o adamı anlamadan dinlemeden linç edenlerin verdiği tepkiyle bu açıdan aynı. Belki sadece hukuken suç teşkil etmeyen bir biçimde buradaki. Hoş o adamı dovenler de ceza almış mıdır emin değilim.

Sorunuza geleyim. Bence bu hukukun bug'i. Uçuk bir örnek olabilir ama fight clubta Edward Norton'un karakteri patronuna bir benzerini yapıyordu. Birkaç yalancı şahit ve/veya biraz manipülasyonla kontrolü elinize alabileceginizi düşündürüyor.

İşin şu tarafı da var. Hakim konumundaki kişiler de karar merci olan başkaları da bu sembolik/kavramsal şiddete maruz kalıyor. Karar verirken enselerinde "lan şimdi durum bu ama gazetelere de kadın düşmanı diye malzeme olmayalım" baskısını hissetme ihtimalleri dahi hukuk/adalet adına büyük bir hayal kırıklığı.
0
encokbenisevinnolur
(26.09.22)
encokbenisevinnolur, ne yazdığımı anlayan az sayıda kişiden birisiniz tebrik ederim. Bizim millete sorsan Türkiye'de adalet olmadığını iddia ederler ama adaletsizliğe gelince de adaletsizliği savunurlar anlamak mümkün değil! Hukukta belli başlı ilkeler vardır silahların eşitliği ilkesi vardır masumiyet karinesi vardır ülkemizde ne yazık ki cinsel suçlardan yargılananların veya hüküm giyenlerin büyük kısmı iftira kurbanı bu konu maalesef medyaya yansımadığı gibi medya aksi yönde taraflı yayın yaparak bu cinayete ortak oluyor. "Kadına şiddet" veya "kadın cinayeti" uyduruk kavramlardır ceza kanunlarında yer almaz yalnızca medyanın manipülatif tanımlarıdır cinayet veya şiddet insana karşı olur

Evet konumuz tam olarak bu ortada hukukun bir açığı (bug) var ve bu açık kötü niyetli kadınlar tarafından istenildiği gibi kullanılıyor bu durumu savunanlar yarın sizin veya bir yakınınızın başına gelmeyecegi ne malum? Kadıköy'de iftiraya uğrayan diş hekimi kamera kaydı ve şahit sayesinde kurtuldu bir de statü sahibi biri olduğu için medyaya yansıdı ya kamera kaydı ve şahit olmasaydı? Bakın bu çok ciddi bir konu bu yüzden mahkum edilen hayatı karartılan bir doktor, polis memuru, öğretmen, din adamı var.

Örnek bir haber: www.posta.com.tr
0
🌸beemaker
(29.09.22)
(7)

8 gb ram yetiyor mu?

chicha_v2
Bi arkadaşa grafik tasarım vs. işlem gücü gerektirebilecek işler için bilgisayar bakıyorum.Adamlar 20 bin liraya bilgisayar satıyor, içinde RTX 3050 ekran kartı falan var ama ram 8 gb. 16 gb ram olsun diyorum bu sefer fiyat uçuyor gidiyor.Bendeki şirket bilgisayarında 32 gb ram var, yazılım geliştir
Bi arkadaşa grafik tasarım vs. işlem gücü gerektirebilecek işler için bilgisayar bakıyorum.

Adamlar 20 bin liraya bilgisayar satıyor, içinde RTX 3050 ekran kartı falan var ama ram 8 gb. 16 gb ram olsun diyorum bu sefer fiyat uçuyor gidiyor.

Bendeki şirket bilgisayarında 32 gb ram var, yazılım geliştiriyorum ara ara darboğaz oluyor. 8 gb ram sırf ucuz! olsun diye mi koyuluyor bunlara?

Artırmak istesek Apple gibi lehimli mi bir de bunlar anakarta falan?
0
chicha_v2
(25.09.22)
masaüstü bakıyorsanız lehimli değiller, laptop bakıyorsanız modeline göre değişir, ancak çoğunluğunda boş slot oluyor, ram alıp takabilirsiniz ancak almadan önce araştırın. ayrıca 8 gb günümüzde yetersiz artık 16 gb iyidir.
0
valkin rockefeller
(25.09.22)
hazır sistemlere koyulan parçalar tek olarak satılan parçalardan daha düşük performans veren ürünler. parçalar fabrika çıkışında performans testine sokuluyor ve düşük performans verenler hazır sistemlere ayrılıyor. hazır sistemdeki rtx 3050 ile kendiniz toplarken kutulu alacağınız rtx 3050 arasında ciddi bir fark olur işlem kapasitesi isteyen durumlarda.

8 GB ram yeterli değil ama lehim falan yok, kasayı açıp ekstra ram takabilirsiniz anakart üzerine. yalnız onda da kasayı kendiniz açacağınız için bilgisayar garanti kapsamından çıkar. risk alınır mı? bence bir süre kullandıktan sonra alınır. belki sistem arkadaşınızın işini görecek şekilde sorunsuz çalışır parça eklemeye bile gerek kalmaz.
0
coldegezenkutupayisi
(25.09.22)
Belirtmeyi unutmuşum laptop bakıyoruz kasa değil.

Ama garanti konusunu atlamıştım o zaman direkt 16 ve üzeri bakmakta fayda var.
0
🌸chicha_v2
(25.09.22)
Kullanacağı programların geliştiricilerinin web sitelerindeki "minimum system requirements" ve "recommended system requirements" sayfaları olur, onlara bakmanız gerek. Bazı firmalar ayrıntı işlemler için de yazıyor bunları.

8 alsanız ve sonradan kendiniz 8 GB daha alıp taksaniz olacak fiyat ile doğrudan 16 GB alınca fiyatını da kiyaslayabilirsiniz.

Boş slot sayısı ve anakartin desteklediği max. ram de önemli.
0
encokbenisevinnolur
(25.09.22)
Monster laptopların kasası sonradan ram ve hdd/ssd değiştirmeye elverişli yapılıyordu. Öyle bir model alırsa laptopa da takabilir. (ama kalın bir laptop olur tahminen)

Genelde artık ramler lehimli. Direkt 16+ gb alsa iyi eder.
0
nhk ni youkosu
(25.09.22)
8 az
0
basond
(25.09.22)
8 değil 16 gb bile az şu an.
0
false pretension
(25.09.22)
(6)

Arkadaşlarımın toplum içindeki bazı halleri beni rahatsız hissettiriyor

norules
Merhaba. Çok uzun yıllardır arkadaşım olan arkadaşlarım/arkadaş grubumuz var. Birebir insani yönden çok sevdiğim adamlar fakat toplum, topluluk içerisindeki bazı hal ve hareketleri beni oldum olası geriyor biraz.Mesela bir cafeye gideriz; gereğinden yüksek sesle konuşmalar, küfürlü ifadeler, yüksek
Merhaba. Çok uzun yıllardır arkadaşım olan arkadaşlarım/arkadaş grubumuz var. Birebir insani yönden çok sevdiğim adamlar fakat toplum, topluluk içerisindeki bazı hal ve hareketleri beni oldum olası geriyor biraz.

Mesela bir cafeye gideriz; gereğinden yüksek sesle konuşmalar, küfürlü ifadeler, yüksek kahkahalar. Bazı insanlar hep bizim masaya bir döner bakar falan. Ben bu tür bize bakmalara da denk gelince "İnsanlar rahatsız oluyor" diye bir gerilirim. Hepimizin yaşlar da 30+, ufak çocukları ikaz eder gibi bir şey de demek istemiyorum yani. Bu sebeplerden dolayı ev buluşmalarımızda çok daha rahat hissediyorum mesela, ben de rahatça komple salıyorum kendimi :)

Arkadaşları arasında benimle benzer konumda olanlar var mı aramızda? Hiç ekibinize uyarı falan yaptığınız oluyor mu? Merak ettim.
0
norules
(23.09.22)
Kafede böyle bir grup görsem bir daha oraya gitmem. Bu kadar diyeyim. Seviyeyi çok düşüren hareketler bunlar. Günümüzde liseliler bile böyle hareketler yapmıyor. Sizin durumunuzda olsam uyarırdım. Devam ederlerse bir daha onlarla kafeye gitmezdim. Benim arkadaşlarım genelde efendi tipler oluyor. Taşkınlığa denk gelmedim hiç.
0
dissendium
(23.09.22)
Kendimi bildim bileli arkadaşım olan yakın arkadaşlarım arasında yok, ama diğer arkadaşlar içinde var.

Ben konuşan kişinin konsantrasyonunu bozmadan hafif sırıtıp, kafamı "evet, dinliyorum" der gibi sallarken elimle de sesi alçalt diye hafifçe yukarı aşağı hareket yapıyorum. Bu zamana kadar hep işe yaradı. Deneyin bence.
0
akhenaten
(23.09.22)
Ben uyarıyorum özellikle toplu taşımadaysak sesini alçalt, yavaş gül vs. diye.
0
black holes in the sky
(23.09.22)
O arkadaşlarınızdan biriyim. Bence böyle şeylere gerek yok kasma kendini derdim eğer beni ikaz etseydiniz bu konuda. Yok ille de olmasın derseniz de yakinligimiza bağlı, bilemedim napicagimi. Yani mesela kahkaha zaten "ayarlı" bir şey olarak çıkmıyor, kafeye uygun desibelde kahkaha diye bir şey varsa da o bende yok. Özetle bunlari derdim ama sonra nolurdu bilmiyorum.

Söz konusu ayaküstü oturduğumuz bir kafeyse bunu düşünmenin mantığını anlamıyorum. Cafe biraz böyledir, gürültülü uğultulu. Bazıları müzik kullanır bastırmak için, mekanin akustiği de zannediyorum ayarlanabilir bir şeydir ama hiç böyle bir yere rastlamadım.
0
encokbenisevinnolur
(23.09.22)
küfür yok da çok yüksek sesli konuşmayı seven adamlar var. arada uyarıyorum, ya da kendim iyice kısık sesle konuşuyorum onlar da bir tık düşsün diye. bu konudaki fikrim, ara sıra elbette espri olur yüksek sesle gülünür ama iyi sıkı arkadaşlar olunca çoğunlukla konuşulanlar özel konular oluyor zaten, bu konuşmaların rahatsızlık verecek seviyede yayınlanıyor olması gerer beni. vaiz miyiz biz herkese sesimizi duyuyoruz, toplum yararına bir şey mi konuşuyoruz. bir de konuştuğu konuya göre söz gelimi kendini övme fırsatı veren bir konu olunca ses yükseltenler var ki allahtan öyle tipler yok benim etrafımda.
0
kaichi
(24.09.22)
Ben uyarırdım. Ve aslında evde rahat olmanıza anlam veremedim. Mesela sizin evinizde toplanıldı, o yüksek sesli kahkahalar, bağırış çağırış sizin evinizde yaşanıyor. Bunda problem yok mu? Eğer eviniz müstakilse tamam ama değilse cafedeki gürültü değil evdeki gürültü falsolu.
Konşularınıza çok ayıp edersiniz. Kafe dediğimiz yerdeki çıkan gürültü daha masum, çünkü ortam zaten kamuya açık.

Ben bu insanları kafede belki uyarırım, şşşt falan derim. Elle işaret yaparım. Ama eve asla almam. Evde gürültü yapılmaz. Yapılmamalı. Kafe bi seviyeye kadar okay. Ama evde bu seviye daha düşük. Evde daha rahat olmanızı anlayamadım.
0
zimbirik
(24.09.22)
(4)

enseden yayılan karıncalanma-ürperme hissi

oldtimer
bir süredir ensemden başlayan ve başımın yukarısına doğru yayılan bir karıncalanma hissi yaşıyorum. (daha çok serin havada sırtta hissedilen ürperme gibi diyebiliriz) buna birkaç gündür ani seslere karşı duyarlılık da eklendi. ani ve beklenmedik bir ses kulaklarımdan yayılan ufak bir karıncalanma hi
bir süredir ensemden başlayan ve başımın yukarısına doğru yayılan bir karıncalanma hissi yaşıyorum. (daha çok serin havada sırtta hissedilen ürperme gibi diyebiliriz) buna birkaç gündür ani seslere karşı duyarlılık da eklendi. ani ve beklenmedik bir ses kulaklarımdan yayılan ufak bir karıncalanma hissi yaratıyor. (2 gün önce alkol aldığım bir akşam 2-3 biradan sonra semptomların ortadan kalkması bu durumun psikolojik olabileceğini de düşündürdü.)

ayrıca ensemin hemen altındaki omurlarda bir süredir hareketsizlik bazlı olduğunu düşündüğüm gerginlik ve eklem ağrısı var o yüzden kireçlenme ya da sinir sıkışması olabileceğini düşündüm. bu karıncalanma ve akşamları ortaya çıkan sersemlik hissi dışında başka bir ağrı, uyuşma yorgunluk vb bir şey yaşamıyorum. bir doktora görünmeden önce benzer şeyler yaşamış olanlarınız varsa ne gibi bir teşhis konuldu merak ediyorum.
0
oldtimer
(22.09.22)
ofisten arkadaşım benzer semptomlara sahipti. seslere karşı duyarlılığı olmadı ama bir gün aniden kilitlendi çocuk. kafasını çeviremiyordu tahta gibi kalıverdi. boyun fıtığı dediler.
0
nolmus yani
(22.09.22)
boyun fıtığı, düzleşmesi gibi bir sorunun var muhtemelen. iyice ilerlemeden önlemleri al.
0
adivar
(22.09.22)
boyun fıtığı belirtileri. doktora gidin daha başlangıçtır muhtemelen birkaç egzersiz vs verir.
0
hobarey
(22.09.22)
Ben bu şikayetlerle gittiğimde epilepsinin şimdi tam adını hatırlamadığım bir türü tespit edilmişti.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.22)
(2)

İş cep mobil yüz doğrulama sorunu

encokbenisevinnolur
İlk defa şifre alacağım ancak defalarca denememe rağmen yüz doğrulama başarısız uyarısı alıyorum.Bankaya gitsem doğrulamayi oradan yapabilir miyim?
İlk defa şifre alacağım ancak defalarca denememe rağmen yüz doğrulama başarısız uyarısı alıyorum.
Bankaya gitsem doğrulamayi oradan yapabilir miyim?
0
encokbenisevinnolur
(16.09.22)
hayır.
0
zam sampiyonu domates
(16.09.22)
E o zaman kullanamaz miyim mobili? Yani bankadan hesap açtılar para yatırdım ne bielyim kart başvurusu yaptım...

Yani bu olmadığında bütün sistem iptal mi oluyor?
0
🌸encokbenisevinnolur
(17.09.22)
(3)

Eski makbuz bilgilerine ulaşma

henchman
Bir kaç sene evvel bir dönem çalıştığım ve serbest meslek makbuzu kestiğim bir işle ilgili olarak bu eski makbuz görüntülerine veya bilgilerine nereden ulaşabilirim?1-2 sene evvel kapanış verdiğim için makbuz koçanım falan yok ve muhasebeciye de ulaşamıyorum.
Bir kaç sene evvel bir dönem çalıştığım ve serbest meslek makbuzu kestiğim bir işle ilgili olarak bu eski makbuz görüntülerine veya bilgilerine nereden ulaşabilirim?

1-2 sene evvel kapanış verdiğim için makbuz koçanım falan yok ve muhasebeciye de ulaşamıyorum.
0
henchman
(16.09.22)
İnternet vergi dairesinden bir ihtimal ulaşabilirsiniz. Goruntu yoktur ama kimin adına kesildiği miktarı vb. bilgiler oraya işleniyor olmalı diye biliyorum.
0
encokbenisevinnolur
(16.09.22)
Internet vergi dairesine baktım ama orada sadece yaptığım vergi ödemelerinin bilgilerine ulaşabiliyorum.
Yok mudur bir yolu?
0
🌸henchman
(16.09.22)
Muhasebeciniz her sene size arşivi teslim etmeli, en azından düzenli çalışan muhasebeciler.

Size teslim edilmiş arşiv varsa oradan bulabilirsiniz, yoksa mecbur muhasebecinin ofisine ulaşmanız lazım.
0
John Bloor
(16.09.22)
(7)

"Şimdi bir şey demiyorum ama bunun hesabını soracağım" edası nasıl verilir?

ya ben lan neyse
mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı."neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."ne yapardınız
mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı.

"neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.

dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.

öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."

ne yapardınız?

ben böyle bir şey yaşamadım ama öğrenmek istiyorum.
0
ya ben lan neyse
(11.09.22)
Somut ayrıntılar olmadan net bir cevap bulmak zor geldi bana.

Ama gulunebilir ya da kahkaha atılabilir eğer o müdür onun size ters bir şey olduğunu biliyorsa. Yani soğukkanlı olduğunuz ve o durumu umursamadiginizi göstermek adına bir güç gösterisi minvalinde.

Olumsuz sonuç ya da basarisizliklarin size yıkılma ihtimali varsa "neden böyle karar verdiğinizi xyz açılardan anlamadım ama ben bu konuyu ABC olarak ele aldığım için bu açıdan sorumluluğu üstlenmek istemiyorum, mümkünse sizin karariniz olduğuna dair tutanak vb düzenleyelim"
0
encokbenisevinnolur
(11.09.22)
Gayet sakin bir sekilde “peki”
0
65 derece
(11.09.22)
Hatta “peki, anladim”
*Mobildeyim editleyedim
0
65 derece
(11.09.22)
“Umarım pişman olmazsınız” denebilir belki.
0
Mihendiss
(11.09.22)
Bu söylediğiniz şeyden ziyade nasıl söylediğinizle daha çok ilgili bir şey.

Gerçekten bunu hissederseniz karşıdaki kişi de ister istemez anlayacaktır zaten. Eğer karşınızdaki kişinin idrak kabiliyeti zayıfsa açıkça söyleseniz dahi anlamayabilir. Aptal insanları zor yapan da bu anlama kapasitesi zaten. Zeki biriyle iletişim kurmak kolay, ancak aptal insanlarla uğraşılmıyor.
0
akhenaten
(11.09.22)
basarsınız istifayı, ben de böyle uygun gördüm dersiniz. hayat kısa, günde 8 saat muhattap olduğunuz kişilerle çekişmeye değmez. şansen böyle rest çekip ya zam ya imtiyaz aldığım çok oldu. not: işinizde iyi olduğunuz ve sektörünüzün kısıtlı olmadığı varsayılmaktadır.
0
rca
(12.09.22)
"Siz bilirsiniz"
Bunu dediğim her durumda, sonradan o zamanki yöneticim dönüp yaptığını düzeltmek zorunda kaldı. Ego meselesi değildi benimki. Ben işi bilen senior elemandım, o havadan üzerime getirilmiş yönetici. Ben yönetici olduktan sonra insanları dinlemeye önem verdim.
0
SiyamkedisiZorro
(19.09.22)
(14)

şirketime başvuran kişilerden "bey" dememesini rica etmek

Stoneface
erkeklerle hemen uyum sağlıyoruz da kadınlar yanlış anlar mı sizce? "bey" eklentisinden nefret ediyorum.
erkeklerle hemen uyum sağlıyoruz da kadınlar yanlış anlar mı sizce? "bey" eklentisinden nefret ediyorum.
0
Stoneface
(07.09.22)
Anlar tabiki. Hele de ilk kez gördüğün birine.
0
etna
(07.09.22)
yanlis anlarim. samimiyet mi kurmaya calisiyor derim. is gorusmesinde o sekil hitap edilir karsilikli. ise girince de "bu arada bana X demen yeterli" diyebilirsin. bu sekilde yanlis anlama ortadan kalkar.
0
Kittie
(07.09.22)
Yanlış anlaşılır marjinal olan sizsiniz
0
beemaker
(07.09.22)
biz bütün şirkette "sen" dili kullanıyoruz, öyle bir şey varsa olur.

ama herkes birbirine hanım/bey diyorsa yanlış anlaşılabilir.
0
benaslinda
(07.09.22)
Tam olarak playing star again +1
0
pispinti
(07.09.22)
Başvuru ne alaka. Çalışanınız olsa neyse de gelen kişi en fazla 1 saat konuşur. Onda niye bey demesin. Çalışansa iletişim kolaylığı açısından burada direkt isim söyleyerek konuşuyoruz diyebilirsin.
0
dissendium
(07.09.22)
Artık sanayide bile bey diyorlar.
0
OrangeYellow
(07.09.22)
eklemem gereken şeyler var :

1) ofisi olan bir şirket değiliz. internet üzerinden / telefon üzerinden çalışanlarla bağlantıdayız.

2) kurumsal bir şirket görüntümüz yok. müzik üzerine yoğunlaşan butik bir markayız. zaten 4-5 kişi çalışıyoruz ve herkes arkadaş gibi konuşuyor birbiriyle. ancak yeni dahil olacak kişilere bunu ne zaman belli etmeli, onu soruyorum.
0
🌸Stoneface
(07.09.22)
Benim calistigim yerde kural bu. Yoneticilerden calisanlara herkes ilk ismiyle hitap ediyor. Hatta ogrencilerimiz de bize ilk ismimizle hitap ediyor. Mrs Sopiro falan gibi kullanimlar yok. "Organizasyon kulturumuz geregi" deniyor bunu yapan kisilere, ama sizin dediginiz durumda basvuran kisi ile ne demek istediginiz anlasilmiyor.
Sizin sirket grubunuzun bir parcasi olmayan birine herhangi bir yaptiriminiz olamaz tabii, onerebilirsiniz sadece.

Eklentinizi simdi gordum: oryantasyon sirasinda dersiniz, o kadar.
0
sopiro
(07.09.22)
Ben bana doğrudan ismimle hitap edilmesini tercih ediyorum... gibi bir şey denebilir de yine de bey derse yapacak bir şey yok.
0
encokbenisevinnolur
(07.09.22)
4-5 kişilik samimi bir iş ortamıyız, kendini nasıl rahat hissedeceksen o şekilde hitap edebilirsin tabi ama doğrudan ismimle hitap etmende hiçbir sakınca yok diyebilirsin gibi
0
materyalist imam
(07.09.22)
ben telefonda yeni tanistigim sirket icinden birine eger uzun sure beraber calisacaksak bey demeseniz olur mu diyorum uzun sure beraber calsiacagiz nasil olsa

ama sirkette iismle hitap etme kulturu var zaten
0
bonjourrr
(08.09.22)
@playing star again +1

Ben de bana hanım denmesinden nefret ediyorum ama iş ortamında katlanıyorum racon budur diye.

Büdüt: Diğer cevabınızı şimdi okudum o zaman ben de sopiro +1 diyorum. İşe aldığınız kişi ile konuşsanız yeter bence görüşmeye gelen herkese söylemenize gerek yok.
0
peki madem
(08.09.22)
playing star again+1

şirket kültürünün veya sizib kültürünüzün senli benli konuşmaya yakın/uygun olması herkesin bunu tercih etmeyi uygun bulacağı anlmına gelmiyor.

ayrıca bakkal tipi kobilerde çalışmıyorsam herkese hanım bey demek daha uygun bence.
0
jimjim
(08.09.22)
(13)

Sevgili ile din sorunsalı

dakota
Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu ne
Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu neden sürekli açtığını sordum. Sonra tamam açmadım konu falan dedi kapattık. Din konusunun kendisi için önemli olduğunun farkında olduğumu, bu konuda elimden gelen bir şey olmadığını, belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim. Yani bazen de şöyle düşünüyorum doğru olmadığını bilerek bütün dünya salak da bi tek ben mi akıllıyım, tüm dünya neredeyse bir yaratıcıya inanıyor. Siz hepiniz ben tek gibi bi durum var gibi oluyor. Ama sonra bilimsel olarak yaklaştığım zaman bu aklıma gelen şey de uçup gidiyor.
Bu din konusunu onu da kırmadan nasıl çözerim ?
0
dakota
(03.09.22)
Bilimsellikten bahsetmişsiniz de bilimsel düşünce dine karşı değildir sadece din ve tanrının varlığı bilimin konusu değildir bu durum bilimin dini reddettiği anlamına gelmez siz bilimi yanlış anlamışsınız sanırım hatta bilim felsefesinde tek tip düşünce yoktur.

Kırmadan konusuna gelirsek herkesin inancı kendisinedir
0
beemaker
(03.09.22)
İnanan birisi için karşısındakinin inanıp inanmadığı elbette önemlidir çünkü inançlı birisinin hak kitaplara inanmayan birisiyle evliliği caiz değil.
0
usudum ustumu ortsene hande
(04.09.22)
Ekşi Sözlük'teki liboşlar hariç herkes bilir ki dini görüş ile ilgili konu açılıyorsa oradan bir halt olmaz. Olursa da toksik olur. Burada ama çıkar birileri babam rakı içerken başörtülü annem ona kavun kesiyor ama sofraya oturmuyordu diye.

İnsanların dini görüşü farklı insanlarla birlikte olması değil, o konuyu açıp çaktırmadan muhafazakar seviyesi laf sokma çabasında olması. Sene olmuş 2022 hatta bitmek üzere ya hu.
0
nawar
(04.09.22)
Usudum +1
Siz de belki ileride değişir fikrim deyip açık kapı bırakmışsınız, arada sırada yoklamaya devam edecektir muhtemelen.
0
black holes in the sky
(04.09.22)
“belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim.“

Çok yanlış yapmışsınız. Kimseyi böyle bir beklentiye sokmayın. Kimseden de fikirleri değişir beklentisinde olmayın.

Şahsi fikrim çok oluru yok böyle bir ilişkinin. Hayata bakış açınız farklı. İlişki dediğin insanı huzurlu hissettirmeli, sürekli din gerilimli, fikir çatışmalı ilişki yürümez.
0
Gradient_tabanlı_mor
(04.09.22)
Usudum +1
Gradient +1

Doğrudan ben buyum demeliydiniz. İnanç meselesini sürekli gündeme getiren biriyle yürümez.
0
pro9it9is9
(04.09.22)
Bana öyle geliyor ki (belgeselci gibi konuştum :D) ilerde fikrinizin değişebileceğini söylediğinizde karşınızdaki insan bunu "hımm olur belki değişebilir" olarak algılamıyor. "Evet, zaten kafası karışık, onu inandırmak için elimden geleni yapmalıyım" olarak algılıyor ve kendine bir hedef koyuyor. Bu hedefinde başarısız olduğunu hissettiğinde de sizden vazgeçme eğilimi artıyor, çünkü "görev başarısız oldu" düşüncesine kapılıyor.

Bunun yerine konuşmak ve sorduğu sorulara kendi bakış açınızdan cevap verip sohbet etmek daha doğal bir sonuca ulaştırıyor bence. O zaman ya ortak bir noktada dengeye ulaşıyorsunuz ya da biriniz sağlıklı bir şekilde yeni bir bakış açısı kazanıp fikrini değiştiriyor.
0
akhenaten
(04.09.22)
Onu kırmadan cozemezsiniz hele böyle konusarak.

Bunun tam tersini siz yapsaniz kendisi ağlar büyük ihtimal (yani inanan kişiye laf sokma). Genelde böyle oluyor çünkü, inancima saldirdin muhabbeti dönüyor, çok gülüyorum.

Siz ya bu konuyu tamamen kapatacaksiniz ya dine inanacaksiniz ya da böyle laf sokusturmalarla dolu hayat olacak. Inanan biriyle bunun ortasi olmaz.
0
logisticsmanager
(04.09.22)
inanan biri inanmayan birinin kimden ne istedigini anlamak zorunda degil ki.istemiyorum hic kimseden bir sey bu bir hayat tarzidir. senin yerinde olsam "dinsizler azinliktadir bu tarz sorulara cok maruz kaliyoruz bizim icin rahatsiz edici olabiliyor" de ki karsi taraf tamam kapattim konuyu falan demis. sen de bi gun inanabilirim falan sanma oyle bir sey yok. senin dinle veya dinsizlik uzerine ozel bi caban yok (nacizane dusuncem)

hemen bi ornek verecegim eski bi iliskimde sevgilim yavas yavas dinsizligi kabullenmeye baslamisti normalde ailesinden fazla dinle ilgiliydi namaz kiliyordu vs iken hem ortami hem hayat tarzi cogu sey degisti. uni cagindayiz normal tabii bi yerde. ben bu degisimden rahatsiz oldum ve yurumedi. sanirim ordaki nokta dinsizlik degil derin degisimlerdi cunku hemen ardindan Allahsizligin kitabini yazmis biriyle askin dibine vurduk. istemedigim halde evliligin esigine kadar gelmistik(evlenmedik). onun dinsizligi sorun degildi, ben muslumanim bu arada, cunku onu hep dinsiz olarak taniyip sevmistim
0
ala09
(04.09.22)
Sizi ciddiye almıyor, ama "belki yanlış düşündüğümü..." demenizden dolayı bence siz de kendi inanç durumunuzu ciddiye alamıyor gibisiniz.
0
encokbenisevinnolur
(04.09.22)
islam'da, Allah'a inanmayan biriyle evlilik yasak
bu konu hakkında ne düşündüğünü sor
0
bir soru sorcam
(04.09.22)
hala seninle görüşüyorsa seni "doğru yola" getirebileceğini düşündüğündendir. ancak inanç konusu oldukça önemli ve hayatını bu düşünce ile temellendirmiş birisi ile bugün olmazsa yarın ciddi sıkıntı yaşayacaksınız. o zaman da ya siz ya da karşınızdaki taviz vermek zorunda kalacak.
0
tantunisultansuleyman
(05.09.22)
muhafazakar aile çıkışlı eşim ile bu konuyu ilişkimizin ilk haftasında 1 saatlik muhabbetle çözdük. anladığım kadarıyla ailesini inançlarından dolayı hor görmeyeceğimden emin olmak istedi. başımdan çok büyük, ultra spiritüel bir olay geçmezse deizme bile dönmemin zor olduğunu, müslüman olmamın ise herhangi bir şekilde mümkün olmadığını, konuya yaklaşımımın bundan ibaret olduğunu söyledim. müslüman olmam durumunda zaten kuran-ı kerim'de yer alan kurallara göre yaşayacağımı, ondan kapanmasını vs. talep edebileceğimi, dışarıya öyle kolay kolay tek başına çıkamayacağını şakayla karışık söyledim. "valla sen uğraşırsın." dedim.

taviz vermeye hazır olduğun izlenimini vererek çok yanlış yapmışsın. bu konuda en yakınının dahi seni suçlama, hor görme hakkı yoktur. konuyu kafanda oturt ve kendini anlat, seni böyle kabul edebiliyorsa ne ala. yoksa güle güle.
0
zgrydn
(05.09.22)
(3)

Sokrates in yazmamasi

melancholia
Sokrates’i ogrencilerinin yazdıkları kadarıyla tanıyoruz. Hatta kimileri platonun kafasında kurguladığı bir karakter olduğunu söylüyor. Sokratesin nicin yazmadığına dair bir teori var mi? Yazılan bir düşünceyi okuyucu istediği yere çekebilir mi? dusuncenin yazı olarak dogru aktarılması mümkün değil
Sokrates’i ogrencilerinin yazdıkları kadarıyla tanıyoruz. Hatta kimileri platonun kafasında kurguladığı bir karakter olduğunu söylüyor. Sokratesin nicin yazmadığına dair bir teori var mi? Yazılan bir düşünceyi okuyucu istediği yere çekebilir mi? dusuncenin yazı olarak dogru aktarılması mümkün değil mi acaba?
0
melancholia
(31.08.22)
Sokrates'in yazmayın sakın bunları dediği bir şey hatırlamıyorum. Ama mesela plotinus talebelerine yasaklamış yazmayı, gerekçesini burada özetle yazmaya açıkçası üşeniyorum isterseniz bir araştırın. Neyse, ama yine öğrencilerinden biri gizli gizli aklında kalanları yazıyor ve elimizdeki enneadlar'in da onlar olduğu söyleniyor
0
encokbenisevinnolur
(31.08.22)
Yazmadı mı, yoksa yazılanlar günümüze ulaşamadı mı? İnsanlık tarihi yangınlarla ve kütüphane yakan barbarlarla dolu.
0
Mirket
(31.08.22)
Sokrates maiotik yöntemi kullanır. Sürekli diyalog kurarak gerçek bilgiye ulaşmaya çalışır hep. Yazıda diyalog kurmak mümkün olmadığı için ve diyalog kurmadan gerçek bilgiye ulaşılamayacağından yazıyı kullanmaz. Ayrıca yazı sabittir, kendisine karşı söylenene cevap veremez. Diyalog halindeyken istediğin cevabı verebilirsin. Bir de yazının hafızayı kötü etkilediğini düşünür. Aklında durması gereken şey bir yerlerde kayıtlı olduğu müddetçe sen sürekli ona bakmaya yönelirsin, o bilgiyi gerçek anlamda öğrenip aklının bir köşesinde muhafaza edemezsin. Hafızaya ket vurur yazı. Bu yüzden tercih etmez.

Platon'un Phaidros diyalogunda Sokrates'in yazıyı ve konuşmayı karşılaştırdığı bir bölüm var. Oraya bakabilirsiniz.
0
black holes in the sky
(31.08.22)
(4)

arkasinda ses olan bir ses kaydini temizlemek?

c1b2k3
dogru anlatabildim mi bilmiyorum, esime bir hediye vermek istiyorum.rahmetli babasi deniz kenarinda kisa bir türkü söylüyor. ama deniz kenarinda oldugu icin denizin siriltisi da vuruyor sürekli.ben biraz internette denedim ama yapamadim tabi. bu islerle ugrasan, arka fondaki sesi baya bir temizleyeb
dogru anlatabildim mi bilmiyorum, esime bir hediye vermek istiyorum.

rahmetli babasi deniz kenarinda kisa bir türkü söylüyor. ama deniz kenarinda oldugu icin denizin siriltisi da vuruyor sürekli.

ben biraz internette denedim ama yapamadim tabi. bu islerle ugrasan, arka fondaki sesi baya bir temizleyebilecek olan var midir acaba? ücret isteyen olursa ne kadar istedigini de belirtirse sevinirim.

49sn'lik bir ses kaydi.
0
c1b2k3
(30.08.22)
hocam özel değilse gönder gelsin elimden geleni yapayım. denk gelirse bir bira ısmarlarsın ama baştan söyleyeyim bizde bedava iş yok :))
0
alperz
(30.08.22)
Dolby nin bu uygulaması da ses kayıtlarını bir miktar iyileştiriyor

play.google.com
0
freebird5406_2
(30.08.22)
Audacity'de gürültü filtreleme işlemi yapıyor otomatik. Bir deneyebilirsiniz
0
encokbenisevinnolur
(31.08.22)
rtx voice ile deneyebilirsin belki? kaydı paylaşmış olsan bi denerdim ben de.
0
konetsu
(31.08.22)
(5)

Türkce kitap önerisi

catgroove
Almanya'da dogup büyüyen bir Türk arkadasim Türk edebiyatindan henüz bir kitap okumadigini söyledi (Alman edebiyatini yalayip yutmus birisi ama Türkcesi yüzde yüz akici degil, Türkce okumayi denemis ama biraz zorlanmis). Ona Türk edebiyatindan dili mümkün oldugunca yalin ve cok kalin olmayan bir kit
Almanya'da dogup büyüyen bir Türk arkadasim Türk edebiyatindan henüz bir kitap okumadigini söyledi (Alman edebiyatini yalayip yutmus birisi ama Türkcesi yüzde yüz akici degil, Türkce okumayi denemis ama biraz zorlanmis). Ona Türk edebiyatindan dili mümkün oldugunca yalin ve cok kalin olmayan bir kitap hediye etmek istiyorum. Önerilerinizi bekliyorum.
0
catgroove
(28.08.22)
Mina Urgan - Bir dinozorun anıları

Dili açık, sade, esprili ve içerisinde türk edebiyatçılarına dair çok güzel anekdotlar var. Bu kitabı okuduktan sonra okuyabileceği başka yazarlar için de kapı açacaktır.

Ben bayıla bayıla okumuştum.
0
akhenaten
(28.08.22)
Sevgi Soysal - Tante Rosa
Adalet Ağaoğlu - Bir Düğün Gecesi
0
black holes in the sky
(28.08.22)
Yusuf Atılgan
Sait Faik
0
encokbenisevinnolur
(28.08.22)
Yaşar Kemal'in herhangi bir ince kitabı. İnce memed değil ama.
Ağrı Dağı Efsanesi olabilir.
0
Amaranta ursula
(28.08.22)
Orhan Pamuk - Kar ve Sessiz Ev
0
auroraaurora
(29.08.22)
(6)

chat ve forum olayı bitti mi.

faredenkorkankedi
eskiden irc de kendimize göre kanallar bulurduk da sohbet ederdik insanlarla. mis gibi internet arkadaşlıklarımız olurdu. hani flörtleşme manasında demiyorum. güzel sohbetler yapılırdı. şimdi düzgün forum bile görmüyorum. ben mi uzak kaldım her şeyden. yoksa instagram veya dating app gibi şeyler mi
eskiden irc de kendimize göre kanallar bulurduk da sohbet ederdik insanlarla. mis gibi internet arkadaşlıklarımız olurdu. hani flörtleşme manasında demiyorum. güzel sohbetler yapılırdı. şimdi düzgün forum bile görmüyorum. ben mi uzak kaldım her şeyden. yoksa instagram veya dating app gibi şeyler mi var sadece. chat ve forum olayı bitti mi.
0
faredenkorkankedi
(28.08.22)
evet bitti. teknoloji degisti ve insanlarin internette vakit oldurme egilimleri sosyal medya platformlarina kaydi.
0
hot potato
(28.08.22)
maalesef bitti. gencligim forumlarda gecti. moderator filandim hatta. 2bin kisilik ama icice oldugumuz bi forumumuz vardi, kapattik... rocktr, sosyomat ve aklima gelmeyen bi suru yer... hepsi tam olarak facebook'un meshur oldugu donem yavas yavas gitti. (2007 civari)

donanimhaber var bir tek bildigim. yani illaki yok degil ama evet sosyal medya kullanimi farkli bir sekil aldi.

burayi bu yuzden seviyorum. forum tadinda. reddit var bir de sevdigim.
0
supergirl
(28.08.22)
Bence her şey dating app'e dönüştü.
0
encokbenisevinnolur
(28.08.22)
Yalnızca çok spesifik konuda paylaşım yapılan forumlar kaldı.
Klasik bilgisayar forumu, bisiklet forumu, kamp forumu gibi. Ki onlar da eskisi gibi değil pek.

Chat odaları var olmasına var da o dediğiniz erken 2000'ler arkadaşlık geyik chat odaları bitti. Ben de meraktan var olana bakmıştım ne türkçe ne ingilizce bulduğum şeyler ya birebir karşı cins değilsen bas git sohbeti ya da toplu odalarda da muhabbet pek iç açıcı değildi.

Clubhouse aslında chat odalarının yeni hali gibiydi twitter, reddit falan deniyor hala sesli sohbet gruplarını. keyifli olabiliyor gerçekten de.
0
hedep
(28.08.22)
Şimdilerde olay fotoğraf, görüntü, ses. O yüzden ekşi duyuru kapanırsa çok kötü olur benim için. Geçen bi açılmadı bi şeyler oldu. Üzüldüm.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
Genel olarak bitti sanırım. En azından benim için net bitti.

Divxplanet forumunda epey aktiftim ama seneler içerisinde azaldı. Sadece karşılaştığım bir problem olduğunda giriyordum çözüm bulmak için. Sonra site kapandı, farklı bir isimle açılmasıyla birlikte forum olayı bitti benim için.
0
put it in your appropriate place
(28.08.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.