Giriş
(9)

Part time işten fazla izin almak mı; almamak mı?

psmstc
Bir özel okulda part time hft.'da bir gün aylık 2000 tl şeklinde neredeyse iki aydır çalışıyorum. Derse girmiyorum, idari herangi bir görevim yok.Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor. Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim. Dönünce müd
Bir özel okulda part time hft.'da bir gün aylık 2000 tl şeklinde neredeyse iki aydır çalışıyorum. Derse girmiyorum, idari herangi bir görevim yok.

Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor.


Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim.

Dönünce müdür bey "memleketin yerinde miymiş" diye laf sokuyor.

Şimdi sömestre tatilinde yine izin alıp ailemle iki hafta memlekette kafamı dinlemek istiyorum.

Normalde kariyer anlamında sıfır katkısı olan bir yer.

Alternatifi olmadığı için bir kira parası çıksın diye çalışıyorum kısaca.

Az da olsa geliri de kaybetmek istemiyorum.

Bir yandan kpss, doktora ve online ek gelir için mesleğimle ilgili çalışmalar yapıyorum.

İzin alsam mı? Almazsam eşimi memlekete yalnız göndermek durumunda kalacağım zira... O da pek olmuyor gibi. Ne yapmak daha akıllıca olur. Yönlendirmeniz için şimdiden teşekkürler.
0
psmstc
(25.12.22)
Hani bir süredir çalışıyor olsanız sallayın müdürü diyeceğim de neredeyse 2 aydır çalıştığınız ve haftada 1 günden fiili olarak 7-8 gün çalıştığınız bir yerde daha 1 ayınızda toplasan 3-4 defa gitmişken izin almışsınız, şimdi ise 2 hafta daha gelmeyeyim diyorsunuz.
Hani bu ülkede zaten yasalar yıllık izin hakkını 1 sene sonra veriyor. Sizin durumunuz acil değil bir şey değil, toplasan bir hafta çalışmışsınız ve her fırsatta izin alıyorsunuz. 2 hafta gelmiyorum demek bir aylık anlaşmanın yarısında gelmiyorum demek, böyle istekte bulunmanızın nereye varacağı belli zaten.
0
denizgonen
(25.12.22)
Ben olsam izin almazdım. Belirtildiği gibi haftada zaten 1 gün çalışıyorsunu ve henüz işe gireli 2 ay olmuş ve daha yeni izin kullanmışsınız.

Yukarıdakiler +1
0
but that was just a dream
(25.12.22)
İzin istersen sonsuza kadar izin verirler.
0
dissendium
(25.12.22)
Bence alma.

O parayi bi daha zor bulursun. Daha dogrusu o kadar kolay parayi.
0
another satisfied lover
(25.12.22)
Eşiniz yalnız gitse ne olacak ki?
0
Kahvedesu
(25.12.22)
5-6 günlüğüne gidip dönseniz?
0
gak
(25.12.22)
Ogretmen olmamama ragmen ozel okullarin calisma sartlari yuzunden bunlara hincim var, calismaktan da hic hoslanan bir insan degilim ancak sizin okul mudurunun yerinde olsam ben bile suresiz ve ucretsiz izin veririm. Daha 2 ayi bile bitirmemissinuz zaten, deneme suresi diye de olayi kapatirim.
0
argaladhel
(25.12.22)
Size katılıyorum da bu mantık mevcut düzenin çalışma anlayışına uymuyor. Ne tür bir iş olursa olsun, somut olarak işin olmasa ya da bitirmiş olsan bile sistem de kanunlar da 8 saat (ya da mesai süresi neyse) o binada bulunmayı bir zorunluluk olarak görüyor.

Sistem de kanunlar da buna göre olduğu için haksız çıkarsınız bu mantıkla.
0
encokbenisevinnolur
(25.12.22)
Izin alin tabi ki, kaybedeceginiz 2 bin liranin hayatinizda cok bir onemli yoksa. Hayat sizin, bosverin
0
balpolen
(25.12.22)
(13)

Yiyecekler ve içecekler için "tüketmek" fiilinin kullanılması

alperz
Buna gıcık olan sadece ben miyim? Hadi kavga edelim :))Yiyecekler yenir. İçecekler içilir. "Vişne suyu tüketiyorum" diyor falan adam. Tam sopalık değil mi? Bir de içkiye alkol diyenler var onlara da gıcığım.
Buna gıcık olan sadece ben miyim? Hadi kavga edelim :))

Yiyecekler yenir. İçecekler içilir. "Vişne suyu tüketiyorum" diyor falan adam. Tam sopalık değil mi? Bir de içkiye alkol diyenler var onlara da gıcığım.
0
alperz
(24.12.22)
Yediğini içtiğini aynı zamanda tüketmiş de oluyorsun bence bir sorun yok ama sen "yok bro sorun bence" diyorsan kavga edemem valla "he abi sorun tamam" der geçerim ama değil yani.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.12.22)
abi dil sabit bi şey değil ya. Tüketme kavramı son yıllarda daha popüler oldu çevresel olarak da tüketimi azaltın kampanyaları ile. Sonuç olarak besinleri yiyip içtiğimiz zaman tüketmiş oluyoruz. Daha sık kullanılmaya başladı ve bu şekilde dile yerleşti bence yanlış bi kullanım olmadığı gibi dilde zenginlik diyip geçilebilecek bi şey :)

Alkol içki konusu da öyle. Bu biraz daha negatif sebepli aslında içki içmek kalıbına negatif anlam yüklendiği için alkol aldım, alkol tükettim gibi bir ifade gelişti. He bence yine sıkıntı yok. Olabilir yani, dilin doğasında var bu tarz ifade gelişimleri. Diller böyle oluşup gelişiyor zaten
0
nundu
(24.12.22)
Sadece sensin.
0
AlsterWasser
(24.12.22)
Gayet uygun bir kullanım. Ben de kulanırım. Hatta hem yenilen hem içilen şeylerle ilgili genel bir ifade olduğundan bu şekilde kullanım hoşuma bile gidiyor.
0
yazdonumu
(24.12.22)
Biri su tüketiyorum diyorsa su içtiğini vurguladığını anlıyorum ben. Vişne suyu için kullanıldığını görmedim. Su, alkol gibi şeyler için kullanılıyor.
0
dissendium
(24.12.22)
Ben de varım yalnız degilsin :)

Tam sopalık olduklarıni da düşünüyorum. Çok yapay geliyor o yüzden sadece.
0
encokbenisevinnolur
(24.12.22)
Beni de sayıverin :)

Ne demek tüketmek; beslenmek, faydalanmak, yararlanmak gibi yiyecek içecekten gelecek pozitif anlamı hoop tüketmek diye yok etmiş oluyoruz.
0
epitaf
(24.12.22)
Tüketilen şey biter.

Mesela "her gün iki fincan kahve içerim" denir. Ama iş gram ile kahvenin kendisine gelirse o zaman tüketiyorum denir. "Haftada 250 gram kahve tüketiyorum." denir.
0
🌸alperz
(24.12.22)
Abi şu an mı uydurdun bu kuralı asdasd
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.12.22)
Sen ne derdin peki? Buna kural değil teamül denir.
0
🌸alperz
(24.12.22)
Sen ne diyorsan o bro :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.12.22)
son zamanlarda benim de dikkatimi tekrar çeken fiil. alkole de içki denmesine gıcık olmaktayım. bence tamamen insanın küçük yaşlarında tesadüfi olarak gelişen tepkiler.
0
alkandor9449
(24.12.22)
alkandor ben de tam tersi içkiye alkol denmesine gıcığım. içki içilir. alkol dediğin şey eczanede falan satılır.
0
🌸alperz
(25.12.22)
(3)

Aileyle İzmir'de iki gün ne yapılır?

hadi ya la
Yarın sabah erkenden İzmir'e gidiyoruz.- Otel Basmane'de, Gazi Caddesi üzerinde, giriş saati 14:00- Annem çok yürüyünce yorulduğu için akşama kadar dışarıda olmak sıkıntılı olabilir.- Akşam 8'den sonra babam da bize dahil olacak ve yemeğe gideceğiz.- Pazar günü otelden çıkış 12:00, ama dışarıda akşa
Yarın sabah erkenden İzmir'e gidiyoruz.

- Otel Basmane'de, Gazi Caddesi üzerinde, giriş saati 14:00
- Annem çok yürüyünce yorulduğu için akşama kadar dışarıda olmak sıkıntılı olabilir.
- Akşam 8'den sonra babam da bize dahil olacak ve yemeğe gideceğiz.
- Pazar günü otelden çıkış 12:00, ama dışarıda akşam 9'a kadar babamın işinin bitmesini bekleyeceğiz.

Bu senaryoda nasıl bir plan yapabiliriz?

* Daha çok kafe, yeme - içme ve görülecek yer önerilerinizi bekliyorum.
0
hadi ya la
(23.12.22)
Asansöre gidin, orada bir restoran var körfez manzaralı, ya orada ya da aşağıdaki moreno sokağında yemek yersiniz.
0
encokbenisevinnolur
(24.12.22)
Kültür park size çok yakın. Şu an içinde neler vardır bilmiyorum ama gezebilirsiniz.
Yarım saat yürümeyle kordona inebilirsiniz.
0
etna
(24.12.22)
Kültür parktan yürüyerek alsancak gara doğru gşdebilirsiniz.
Alsancakta zeynel abidinde boyoz,peynir,kumru yenebilir
Ardından çelebide bomba tatlısını deneyin.
Oradan camiye kadar yürüyüp tramvayla asansöre gidebilirsiniz.
Asansörden biraz daha güneyde alin’s var yemek için oraya gidilebilir.
Pazar günü kemere gidebilirseniz konya mandırasında kahvaltı.
Sonra izbanla karşıyakaya geçip caminin yanında balıkçı var orada balık yenebilir.
Oradan tramvayla bostanlıya geçip denizkent kafede deniz kenarında yemek yiyip kahve içebilirsiniz.
0
kararsızataletfilozofu
(24.12.22)
(12)

ağır ruh hastası film önerisi

mark greg sputnik
aklıma gelen örnekler begotten (hiç sevmedim gerçi), philosophy of a knife, srpski film ve salo o le 120 giornate di sodoma. buna benzer saçmasapan, dehşet verici abuk filmler biliyor musunuz? kapıların arkasından birisi çıkmalı antin kuntin korku filmi olmasın ama, daha ziyade gerilim ve "allah siz
aklıma gelen örnekler begotten (hiç sevmedim gerçi), philosophy of a knife, srpski film ve salo o le 120 giornate di sodoma. buna benzer saçmasapan, dehşet verici abuk filmler biliyor musunuz? kapıların arkasından birisi çıkmalı antin kuntin korku filmi olmasın ama, daha ziyade gerilim ve "allah sizi bildiği gibi yapsın püü" tepkisi verdirtecek, psikoloji bozacak türden bir şeyler. o açıdan paranormal hikaye olmaması, gerçek insan hikayesi olması tercihimdir.
0
mark greg sputnik
(23.12.22)
human centipede, martyrs
0
freebird5406_2
(23.12.22)
Bad Boy Bubby (1993) geldi aklıma ama ne kadar istediğinizi karşılar emin değilim.
0
Amaranta ursula
(23.12.22)
Antichrist.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.12.22)
mientras duermes tarifine uyan en iyi film budur.
0
koela
(23.12.22)
teyzem
0
9kuyruklukedi
(23.12.22)
antichrist demeye geldim, gaspar noe izlenmiştir kesin ama enter the void ve biraz da climax.
0
patronaj1
(23.12.22)
La piel que habito
0
nothing in my way
(23.12.22)
Grotesque isminde, YouTube tan izlenilebilen bir japon filmi izlemiştim. O olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(23.12.22)
taxidermia
0
sir gawain
(23.12.22)
Mum&dad 2008
m.imdb.com
0
buzbebek
(23.12.22)
midsommar
0
aydonno
(23.12.22)
cannibal holocaust
pink flamingos (solom'un 120 gününde de öyle korku öğeleri yoktu diye hatırlıyorum. o yüzden bu ruh hastası filmi yazdım)

edit: aklıma bir de tusk geldi şimdi.
0
bohr atom modeli
(23.12.22)
(12)

Kedi sahipleri neden çip takılmasına karşı?

michael_knight
Kedi sahipleri neden kedilerine çip taktırmak istemiyorlar, bu uygulamaya karşılar?Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
Kedi sahipleri neden kedilerine çip taktırmak istemiyorlar, bu uygulamaya karşılar?
Kediye zarar vereceği endişesiyse bu konuda bilimsel bir kanıt veya yaşanmış kötü tecrübeler var mı?

Köpek sahiplerinde de benzer bir tutum var mı?
0
michael_knight
(23.12.22)
cahilliklerinden, çok bilmişliklerinden.

yavruyken amerikada çip takılmış kedimiz var. şu an 11 yaşına girecek. bir sıkıntı yaşamadı şu zamana kadar. türkiye'de sisteme kayıt ettirdim.

2 hafta önce 10 yaşındaki diğer kedime çip taktırdım. onda da bir sıkıntı görmedim şu zamana kadar.
0
false pretension
(23.12.22)
benim köpekler 11 ve 14 yıldır çipliler yaklaşık. nasıl kötü bir şey yaşanabilir ben de anlamadım. hatta bir tanesinin çipli olduğunu bilmiyordum bile, barınakta yapmışlar meğer. barkodu okutunca gördük çipli olduğunu.
0
pide
(23.12.22)
türk insanında klasik bir her şeyin altında komplo teorisi arayarak kendini zeki gösterme gibi garip bir tutum var onun ürünü bence. herkes için faydalı olacak bir uygulama halbuki. dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde benzer uygulamalar da var.
0
roket adam
(23.12.22)
çip kelimesini duyunca bişey sanıyolar sanırım, benim eskiden aşıya karşı olan arkadaşlarım şimdi de çipe larşılar.
0
entropik
(23.12.22)
kim karsi olabilir ki derken asagidaki birkac duyuruda karsi cikanlari gordum. Ulkede her seyin olumune savunucusu ve karsi cikani var diyip gulup gectim:)

Cipin kediye bir zarari yok, kaybolursa vs bulunmasi icin yararli hatta.
0
fakyoras
(23.12.22)
cahil de değilim, kedilerimi sokağa bırakmayı da düşünmüyorum, zira biri 22 yıldır benimle yaşıyor.
insanların bazı konulardaki çekincelerini anlamadan etmeden yaftalamak asıl cahilliktir bana göre.

kendi bakış açımdan anlatayım.
kedilerimin hepsi 10 yaş üzerinde.
bu saatten sonra bu kedilere çip takılmasının beni huzursuz etmesinin en büyük nedeni, çip takılan bölgenin çevresinde röntgen ve tomografi gibi görüntüleme cihazlarında sorun çıkartması.
hatta bu yüzden veteriner de enseye değil, bacak tarafına taktı.
tam en çok hasta olup yaşlanmaya başladıkları dönemde, bu tip bir görüntülenme sorununun yaşanmasını istemiyorum, mümkün olsa taktırmazdım.

22 yaşındaki kedimde de artık yaşa bağlı bir kilo kaybı var, yani çöp gibi değil ama zayıf diğerlerine göre.
bacağına çip takılırken üç kere dışarı attı çünkü deri esnekliğini artık biraz yitirmiş, kilo da olmayınca rahat takamadılar.
şimdi 22 yaşında hayvana ben neden bu sıkıntıyı yaşattım ki?
evden kaçmayı bırak, koltuktan kalkmıyor zaten.
yeni doğan, küçük, genç veya yavru hayvanları anlarım.
ama kendi kedilerim için hiçbir sebep görmüyorum açıkçası.

sarcoma falan gibi sorunlara yol açtığı da lab farelerinde gözlemlenmiş, uzun süredir çip kullanan ülkelerde vaka sayısı az değil ama yine de oransal açıdan düşük kalıyor.

hayvanseverler genelinde daha da büyük bir sorun var.
bu çip meselesinin temelinde, sokak hayvanlarını temizlemek var.
yani siz sokağınızda beslediğiniz 3 tane sokak kedisi varsa, bunu çipletemeyeceksiniz.
çipletirseniz, çip okutulduğunda sizin adınız çıkacak ve kedi evde bulunmuyor olacak.
bakacaklar, kayıp olarak da bildirilmemiş, hop ceza yiyeceksiniz.
ama çip taktırmadığınızda da sahipsiz hayvan olarak belediye alıp istediğini yapabilecek o hayvana.
siz de ne izini sürebileceksiniz, ne hak iddia edebileceksiniz.

evde rahat rahat yaşayan hayvanlar için zaten aşı karnesi vb. uygulaması senelerdir var.
işin çok yönü var ve zaten evlerde yaşayan hayvanların da şu anda sadece yüzde 25'i çiplenmiş durumda.
sistemsel sorunlardan bahsetmiyorum bile, benimkilerden birinin çipi günlerce hata verdi, kaydını bir haftada ancak yaptılar.
nereden baksanız sorunlu bir sistem bu.
0
blatta hiberna
(23.12.22)
kediler, köpek olmadıkları için. senelerdir evde oturuyoruz. çipsiz seviyoruz birbirimizi. 'niçin çip taktırmalıyım?' diye bir rehber de görmedik. teşviği geçtim bilgilendirme dahi yok. onun yerine yalnızca bir ceza aracılığıyla güdülüyoruz.
0
Etanglement
(23.12.22)
Bir faydasi yok cunku.

Kedi kacarsa bulunma ihtimali cok dusuk. Benim kedim mesela olumune korkak giderse gecmis olsun.

Asi kaydi cart curt zaten eski karneye de isleniyor.

Bana ne faydasi var biri anlatsin cahilligim gecsin
0
another satisfied lover
(23.12.22)
sırf para koparma amaçlı olduğundan karşıyım. kedim 8 yaşında ve sokaktan eve aldığımdan beri sokağa çıkmışlığı yok. evdeki tüm camlarda kediye dayanıklı sineklik var. kedinin tasması var, künyesi var.
sırf birileri para kazanacak diye ben neden kalkıp hayvana çip taktırıyorum? işim gücüm var tarım bilmemneye gidip çip taktırmakla uğraşmak ya da veterinere yüzlerce lira neden vermek zorundayım? aşısını her şeyini yaptırıyorum sağlık karnesi her şeyi var sırf bir rantın parçası olmayı da reddediyorum.
0
denizgonen
(23.12.22)
hayvan başına vergi alsalar ne olacak.
0
sert siyah krom
(23.12.22)
Konuya pek vakıf değilim de bence bu Türkiye'de köklü değişiklik olarak sunulup arkasından gelenler bilindigi için doğal bir tepki. Mesela bizzat maruz kaldığım yeni cipli kimlik kartlari için de aynısı oldu bu olaydan ben aynı kokuları alıyorum. Ödeme için kullanılacak bunlarsiz osym sınavlarına girilemicek pasaport olarak kullanılacak vs dediler çoğu ya hiç olmadı ya da kısmen ama çok az insanın hayat rutininde olan bir şey için kolaylığa dönüştü. Belki de ilk alınanların geçerlilik süresi bitmeden bir özelliği de olmayacak yeni kimlik kartlarının.

Bu konu da böyle, iyi olacak hem sahiplerine hem kedi köpeklere süper olacak hem alıp sokağa atanları da cezalandiricaz vs laflar yayıldı medya vs de aracılığıyla, benim hiç inanasim gelmiyor açıkçası. Öyle bir organizasyon oluşturmaya dair güven verse devlet ve belediyeler bakanlıklar zaten pek sokak hayvanı diye bir şey olmaması lazım bu bir.

İkincisi bütün Türkiye yüksek güvenlikli sitelerde yaşamıyor, kırsalı var şehir merkezinde bahçeli evi vs olan var. Bahçen varsa kedi de olur mesela. Zaten pek yaşayacak yerleri kalmadığı için mesken edinirler sen beslemesen de. Nolucak şimdi mesela? O kedi bahçemde diye ceza mı yiyeceğim ben? Ya da yemek artığı bile vermiyorum diyelim değil beslemek, bahçedeki çöpümu karıştırıyor yemek bulmak için diye ya da farenin hasaratin peşine düştü diye piyango neden bana patlasın?

Bunları da geçtim, diyelim şahit oldum hayvan can çekişiyor. Hayatım boyunca bakmaya imkanım zamanim... yoksa neden tedavi de ettiremiyorum? İlla zalim kalpli biri olup napalim yasalar böyle diyip izlemek zorunda mıyım? İşte bu yasa dolaylı olarak bunu dayatıyor.

Her zamanki gibi biz yaptık oldu olacak uygulaması. Aa ne güzel işte diye yaklasanlari da en nazik tabiriyle saf buluyorum.

Tüm bunların içinde, hayvanların beden dokunulmazligi vb. kısmı da var ama, bence çok üst düzey bir tartışma o çünkü o anlayışta biri yok pek ortada.
0
encokbenisevinnolur
(23.12.22)
Cahil değilim, kedimi sokağa bırakmayı düşünmüyorum ve karşıyım. Bir canlının vücuduna gereksiz bir şekilde müdahale edebilecek hakkı kendimde görmüyorum çünkü. Tasma da takmıyorum kedime çünkü rahatsız oluyor mesela. Çip de takmak istemiyorum çünkü kedimin yararına en ufak bir faydası yok. Aksine derisi hassas olan ve veterinerde aşırı stres olan kedime bir sürü eziyet etmiş olacağım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.12.22)
(4)

Sudoku çözen var mı ?

sassot
Kendimi nasıl geliştirebilirim bu bulmacada.https://play.google.com/store/apps/details?id=sudoku.puzzle.free.game.brain Şu uygulamanın uzman sudokularını çözüyorum rekorum 5.30 dakika.
Kendimi nasıl geliştirebilirim bu bulmacada.

play.google.com

Şu uygulamanın uzman sudokularını çözüyorum rekorum 5.30 dakika.
0
sassot
(23.12.22)
Valla daha sık çözmekten başka bir şey gelmedi aklıma.
Ben de linkteki uygulamayı çözüyorum. İnternetsiz çalışsa daha fazla ilerleyebileceğimi düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(23.12.22)
@Amaranta ursula +1

Benim kullandığım da bu:

play.google.com
0
peki madem
(23.12.22)
bi ara ders çalışmamak için yapacak şey ararken sudokuya sarmıştım ben de birkaç ay deli gibi sudoku çözüyordum. Sudoku'nun birkaç trick hareketi var internetten bakabilirsiniz, yani kendinizin de biraz düşünseniz bulabileceğiniz rakamları tek bakışta görmenizi sağlayan hamleler. Şu an hatırlamıyorum mantıklarını ama işte şu noktalarda şu sayı varsa şu kare kesin bu sayıdır gibi bir iki yöntem vardı.

Kakuro ve futoshiki de çok keyifli bulmacalar bu arada onları da tavsiye ederim :)
0
nundu
(23.12.22)
Trickler +1
Kendiniz de cozdukce geliştirebilirsiniz. Çizili hallerine baksanız daha anlaşılır ama ilk aklıma gelen trick şu:

Diyelim sol üst köşede 1 var. Bu ne demek? Onu içine alan 3x3 luk karede 1 olamaz ve onun olduğu satır ve sutunda 1 olamaz demek. Diğer 3x3 lerdeki 1'leri tarayarak ilerliyorsunuz ve tüm 1 olabilecek ve olamayacak yerleri tespit ediyorsunuz. Bu genelde başlangıç hamlem benim, daha ayrıntı şeyler de var @nundu'nun dediği gibi biraz ararsanız bir sürü bulursunuz.
0
encokbenisevinnolur
(23.12.22)
(3)

Bir takım komiklikler, şakalar

crimson king
Çok samimi bir arkadaşımın yönetici olduğu bir işyerine dondurma göndereceğim yılbaşı hediyesi olarak. Hem arkadaşıma hem de ekibine. Yönetici olan arkadaşımın dondurmasına bir kart da yazdıracağım. Hem yeni yıl kutlaması, hem de terfisini kutlama gibi bir amaçla. Güzel bir espri yazmak istiyorum am
Çok samimi bir arkadaşımın yönetici olduğu bir işyerine dondurma göndereceğim yılbaşı hediyesi olarak. Hem arkadaşıma hem de ekibine. Yönetici olan arkadaşımın dondurmasına bir kart da yazdıracağım. Hem yeni yıl kutlaması, hem de terfisini kutlama gibi bir amaçla. Güzel bir espri yazmak istiyorum ama aklıma gelmedi. Fikri olan :)
0
crimson king
(22.12.22)
yaladıkça beni hatırla?
0
etna
(22.12.22)
What's the difference between a manager and an ice cream?

-One of them melts easier when licked.
0
kaichi
(22.12.22)
Bu fıkrayı yazın çok alakasız kacmazsa:
eksisozluk.com
0
encokbenisevinnolur
(23.12.22)
(7)

ofiste üşüyüp evde ısıtmaya ihtiyaç duymamak

la lykia
izmir'de pazartesi sabahından beri şiddetli bir poyraz fırtınası vardı ve iki gecedir gece sıcaklığı 4-5 derece.bu akşam üstü ofiste sohbet ediyorduk. bir arkadaş bornova'da evde henüz hiçbir şey yakmadıklarını söyledi. dün gece de elektrikli soba vs hiçbir şey yakmamışlar.hadi düne kadar normal diy
izmir'de pazartesi sabahından beri şiddetli bir poyraz fırtınası vardı ve iki gecedir gece sıcaklığı 4-5 derece.

bu akşam üstü ofiste sohbet ediyorduk. bir arkadaş bornova'da evde henüz hiçbir şey yakmadıklarını söyledi. dün gece de elektrikli soba vs hiçbir şey yakmamışlar.

hadi düne kadar normal diyelim de dün gece de üşümediniz mi dedik. yoo ev hiç soğuk değildi ki deyince hepimiz bir şaşırdık. çünkü dün gece uçuyordu izmir, zirai don uyarısı falan yapıldı.

e o zaman sizin alt komşu, yan komşu falan çok yakıyordur, sizin ev de ısınıyordur dedik. yoo yakmıyorlar dedi.

başka biri ev çok mu güneş alıyor dedi, pek güneş de almıyormuş.

oturdukları bina eskiymiş, öyle son teknoloji yalıtım vs de yok. ev soğuk olmuyor diyor başka bir şey demiyor.

işin ilginç kısmı ise şu: bu arkadaşımız 30+ kadın ve ofiste gayet üşüyor. öyle kışın üşümeyenlerden değil.

sorum: bu kız bizi mi yiyor yoksa dışarısı 4 dereceyken evi para harcamadan sıcak tutmanın bug'ını mı bulmuş?

en son doğalgaz faturası da 30 tl gelmiş.
0
la lykia
(21.12.22)
bizim bi arkadas ofisteki artiklari goturup evde yerdi, kesinlikle evine icecek harici birsey almazdi.
bu hatun da ofiste evde yetecek kadar isiniyor gibi :)
varyemez +1
0
cooperr
(21.12.22)
evinin konumu ve malzemesi etkileyebiliyor bazen gerçekten. ya da üşümesi strese bağlı olabilir. evde huzurlu olduğu için daha iyi hissediyodur.
0
my pink
(21.12.22)
Apartmanin altinda firin olmasin:) Ust alttan yakmiyorlar ne demek, nasil emin oluyor, kapilarina gidip de sormus mu? Onlar yakiyordur iste.
0
speedy
(21.12.22)
gercekten usumuyor bence ama nedenini anlamadim. bornova belki oldugunuz yerden farkli bi sicakliktadir gercekten. belki de o alt-ust yakmiyor saniyordur. cok yemek yapan biriyse firin falan isitiyordur belki tabii bunun icin studyo dairede oturmasi lazim anca.
bilemedim cevabi ama pinti falan degil bence. pinti insan niye kendini acik etsin ki? yakiyorum evde der. 30 degil, 300 geliyor sorma der.
0
Kittie
(21.12.22)
speedy+1 nerden emin oluyorlar ya benim evim de kapidan girince kalorifer acik gibi bi hava var ama yakmiyorum. bina eski, arada bir yerde kaliyor, daire buyuk ama sicak.%1000 ihtimalle komsular yakiyor baska sansi yok. bir de cephe mevzusu
0
ala09
(21.12.22)
Izmirde degilim ama benim ev de eski ve yalitimsiz, yanim acik, altta da yakiliyorsa da cok yandigini sanmiyorum. Disarisi 2-3 dereceyken evin ici 18 derece oluyor. Bir hirka giyip rahatca oturabiliyorum. Ofiste isitma surekli acik, 20-21 derece icerisi ama serin geliyor. Butun gun bisey yapmadan oturmakla alakali herhalde.
0
mirafiori
(21.12.22)
Alışmış olabilir ancak şu da var, eğer eskiyse adını bilmiyorum da eski tip bir tuğla var, İzmir'deki eski diyebilecegimiz evler yapılırken kullanilagelmis. Tuğla ile ilgili olabilecegi benim tahminim ama babamlarin evi de onunla yapılmış ve cidden yalıtımı güneş gormemesine rağmen çok iyi sağlıyor, gece hariç pek ihtiyaç duymadiklarini söylüyorlar ısıtmaya.

Çocukluğumdan da hatırlıyorum, o zaman evin etrafi apartmanlarla çevrili olmadığı icin güneş de görürdü, yılın 1-1.5 ayı falan soba yakardik sadece.
0
encokbenisevinnolur
(21.12.22)
(21)

28E 35 K / Tamam mı devam mı?

vedatchilipeppers
Selam. Uzun olacak baştan uyarayım, ona göre başlayın okumaya :)Birkaç ay önce sevgilimden ayrıldığım için baya tırt moddayım. Eskiden bu ayrılık sonrası üzüntü durumları mahvediyordu beni ama artık biraz daha düzeldim, gerçek hayata daha hızlı adapte olabiliyorum. Olmaz olaydım...Neyse, iki hafta ö
Selam. Uzun olacak baştan uyarayım, ona göre başlayın okumaya :)

Birkaç ay önce sevgilimden ayrıldığım için baya tırt moddayım. Eskiden bu ayrılık sonrası üzüntü durumları mahvediyordu beni ama artık biraz daha düzeldim, gerçek hayata daha hızlı adapte olabiliyorum. Olmaz olaydım...

Neyse, iki hafta önce bi hanımla tanıştım bi app'ten. İki gün boyunca muhabbet ettik app üstünden uzun uzun, sonra da Cuma akşamına denk geldiği için buluşalım dedik en azından bir iki saat, baktık akıyo devam ederiz. Buluştuk bi mekanda ve buluşur buluşmaz benim samimiyetimi hissedince tüm hayat hikayesini anlattı.

35 yaşında gazeteci ve çevirmenlik yapıyor, bir yandan aile şirketinin işleriyle ilgileniyor. 20 yaşında Fransa'ya gitmiş ve orada bi elemanla evlenmiş, 2.5 yıl evli kalmışlar sonra boşanmış geri dönmüş. Neyse döndükten bir süre sonra da Türk bir çocukla takılmaya başlıyor ve çocukla ayrıl barış ayrıl barış 11 yıl geçiriyor... Hamile kalmış iki defa. İki kere de hastaneye yatmış eroinden dolayı, elektroşok falan vermişler. 3 yıldır kullanmıyorum dedi. Doktoru eroin dışında her şey serbest sana demiş, başka şeylerle zaman geçiriyo haftada bir. Bu arada aileden aşırı ötesi zengin. Annesiyle yaşıyo. Baba işe yaramazın teki, annesi çok başarılı bi mimar ve müteahhit. Çalışmaya falan hiç ihtiyacı yok. Bayağı hızlı bi hayat yaşamış ve sıkıntılı durumlar geçirmiş yani.

Buluşup birbirimize kendimizi hikayemizi falan anlattıktan sonra gel bizim arkadaşların yanına geçelim dedi, ok dedim gittik. 7-8 kişilik çok uluslu bir ortam. Yaş ortalaması 40'a yakın, modacı sinemacı instagram fenomeni komple sanat sepet tayfa. İçtik mekanda hayvan gibi sonra oradakilerin birinin evine gittik hepimiz. Afedersiniz pudra şekeri almışlar, onları çıkardılar, herkes payına düşen line'ı hırtladı, bize de ikram edildi iki üç sefer. O ara karambolde gey bi çocukla da öpüştüm, battı balık yan gider... Sonra evli evine köylü köyüne gitti, biz kaldık kızla. Ev sahibi de arka odayı gösterdi bize, gittik direkt uyuduk sevişmeden. Sabahına da kalktık içki içmeye devam ettik manyak gibi, yine sevişmedik. O gün ben kuzenlerimle buluşmam gerektiği için kalktım akşam 7 gibi gittim, gidene kadar da full yatakta takıldık sohbet gülmece öpmece koklamaca vs. Sonra gittim.

Sonra Pazar günü yine buluştuk, normalde başbaşa buluşacaktık ama sonra dedi ki plan değişti arkadaşımın terasına davetliyiz... Gittik arkadaşının terasına. Müthiş bir boğaz manzarası, lezbiyen bi çift. İçtik eğlendik dans ettik terasta JBL'den müzik açıp vs. Orda seviştik sonunda :D Seviştikten sonra ağladı, çok şefkatli olduğumu fln söyledi ve seni seviyorum dedi bi kez sessiz bi şekilde ama ağzından kaçırdı eminim. Ama terastan çıktıktan sonra sokaklarda el ele öpüşe öpüşe takıldık sürekli liseli gibi. Ben bir de kendisini aşırı beğendim, hiç makyaj yapmıyor ama dupduru bir güzelliği var. İnce, kısa boylu, mis gibi kokuyor. 35 olmasına rağmen 22 gibi duruyor. Neyse, aradan üç gün geçti, biz whatsapp'tan konuşuyoruz bi şeyler, bana bi anda şey dedi,

"bişey dicem, sen beni nasıl görüyorsun? Uzun soluklu mu"

Hemen sonra "dur cevap verme, 35 yaşında bi kadını görme öyle görme bence:D" dedi.

Sonra o da dedi ki "ben kendimden bu kadar küçük biriyle takılmak dışında bi şey yaşamadım ama seninle sürekli konuşasım görüşesim geliyo". Ben de ondan hoşlandığımı ama aslında sadece yoğun bi hafta sonu geçirdiğimizi, zaten duygusal ve depresif insanlar olduğumuz için ikimizde de böyle karışık hisler olması normal falan dedim coolluğumu bozmamak için. Ama onun o güzel bakışını ve gülüşünü görmek istiyor canım yani, iyice duygusal romantik kafalara düştüm. Sonra önümüzdeki Cuma'ya plan yaptık, annesiyle yaşıyo normalde ve annesi İtalya'ya gidicekmiş hafta sonu için, hafta sonu seni eve atıcam dedi. Ok dedim tabii ki.

Sonra noldu... Hiçbi şey olmadı. Cuma günü geldi, bana "akşam bi işim çıktı da erken biterse haber vericem" dedi. Ok sorun degil dedim. E yemeyiz bu ayakları tabii ki... O planı iptal ettiyse devam etmek istemiyor net. Zaten aradan 5 gün falan geçti bi kelime konuşmadık. Devam etmiyoruz belli ki, ben de yazmadım. Ama nasıl olacak yani şimdi? Ölü taklidi yapmaya devam mı edelim? Ben acayip yükselmiştim aramızdaki o romantik duruma, şimdi yalnızlık çöktü içime yeniden. Halbuki hiç olmayacak bi iş yani. Eroin nedir abi, tamam ben de yeşilaycı değilim ama eroin kırmızı çizgimdir ve 10 yıl kullanmış birine asla güvenilmemesi gerektiğini, her an kaçıp gidebileceğini falan biliyorum. O da benim sağım solum belli olmaz falan demişti terasta zaten. Oyun mu oynadı bu hatun benimle şimdi? Olay nedir?
0
vedatchilipeppers
(20.12.22)
Gayle devam et bence. Bundan sonra kalbin kırılmaz.
0
Kahvedesu
(20.12.22)
hatun sana acilmis sen de mal gibi bir cevap vermissin. simdi de ya aslinda gorusmek istiyordum ben diye sizlaniyorsun. tam bir kacan kovalanir durumu. o sana gelmis, sen kacmissin. simdi o kacmis sen onu istiyorsun.

ama hatun saglam ayakkabi degil bana sorarsan.

geyle devam +1
0
antikadimag
(20.12.22)
eroine bağlamışsınız ama sorun bu değil bir. ikincisi seni kullanmalık bir durumu yok sevismemissiniz ve onun zaten ortamı var, seni de katmış.
kararsız olabilir ve bunda da haklılık payı var. kendine de güvenmiyor ilişki konusunda. yükselmeden bitirmek istemis olabilir ama bunu acıkca söyleyememis, düşünüyor olabilir. sağım solum belli olmaz diyorsa öyle davran moduna girince takılırsınız.

yaz bence
0
ala09
(20.12.22)
Acilen uzaklaş dostum olay yerinden.
0
Mirket
(20.12.22)
olay yerinden jason bourne gibi uzaklaş +1

youtu.be
0
freebird5406_2
(20.12.22)
Bence siz de ona benziyorsunuz, nereden çıkardım onunla buluşup ona yükselip başka biriyle opusmenizden. Kendinizi onun eroine bağımlı olmamış versiyonu gibi düşünün.

Daha tanışır tanismaz uzun kısa orta vs bunun dışında, sizi de ona benzer bulduğum için olmucak bir şey varmış gibi görünmüyor. Ama yani siz ne istersiniz beklersiniz bir ilişkiden aradığınızı bulabilir misiniz onu bilmiyorum yazmadiginiz için.
0
encokbenisevinnolur
(20.12.22)
Ya gey çocukla öpüşmenin bi olayı yoktu. Ev sahibi oydu zaten ve çok iyi bi çocuktu yani, ben straightim, gey çocuğa da yükselmedim. Ver bakiyim bi dudak dedi goygoyuna, bi tane mucukladık o kadar. Zaten milletin kafalar uçmuştu, ortama uyum sağladım hepsi bu. Daha önce de çok yakın kız/erkek arkadaşlarımla bu şekilde çok kısa öpüşmüşlüğüm oldu yani, 1 saniyelik bir mucx hepsi bu. Beni bozmadı yani. French kiss değil sonuçta.
0
🌸vedatchilipeppers
(20.12.22)
eninde sonunda "durulacak" ve yerlesik hayata gececek - bunu yaptigi kisi sen olmali ve uzun vadede malina mulkune konmaya calisabilirsin. kotu anlamda degil de bal tutan parmagini yalar hesabi. bence kacirma.
0
hot potato
(20.12.22)
aranızda olup biteni mekanik bir şeymiş gibi açıklaman mevzunun büyüsünü kaçırmış olabilir ama karşı tarafın çok kafaya taktığını sanmıyorum. seninle oyun oynadığını da düşünmüyorum. dediği gibi, sağı solu belli değil. sadakat, ilgi, kıymet görme gibi beklentiler boşa çıkacaktır. bu beklentileri taşımadığını belli ederek iletişim kurmayı becerebilirsen bir şans var.
0
zgrydn
(21.12.22)
Yazdım az önce 5 günden sonra. Ona bi kitap önermiştim tanıştığımız gün, onu almış ve mesajım da okuyorken denk gelmiş, foto attı kitapla... Unutmadım seni, yazmalıydım, bugün yazacaktım işte dedi.

Ulan nasıl alicengiz oyunları bunlar ya :D Madem kitabı aldın da okuyosun yazsana bana, bi şey de en azından...
0
🌸vedatchilipeppers
(21.12.22)
keyfini çıkar ama kapılma diyeceğim de, zaten kapılmışsın. en azından düşüşe hazırlıklı ol. yazar o sana bir iki güne.

yalnız sen bu kızla baş edemezsin. çünkü sen strateji yapıyorsun onu kazanmak için ama o yapmıyor. garip gelse de onun doğalı bu. yani ben bu adamı 5 gün aramayayım da beni merak etsin demiyor gerçekten 5 gün geçiyor bişeyler oluyor merak etmiyor seni bilinçsizce. kitabı okudu nasıl aklına gelmez diyorsan. aklına geliyor tabi. ama sen zaten her elini uzatığında orada olacağın için bir endişesi-kaygısı yok.

book of pook var güzel anlatıyor bu işleri.
0
orpheus
(21.12.22)
28E’nin yavas yavas siyrilmasi gereken yanlislardasin bence. (Boomer mode asgdgaha) hanimefendide fazlaca red flag var. yeni gorustugu kisiye seni seviyorumlar full acilmalar falan. Evet desen oyuncak olursun hayir desen zaman daraliyor onun icin. Asik olmadan takil zaman gecir diye onersem kapilacaksin ki zaten kapilmissin, uzaklas diye onersem aklinda kalicak. Belli ki ortamin var hic girme diyorum. 3 sene sonra evli mutsuz olma riskin var.
0
twelfth
(21.12.22)
Boşanma davası görüyorum ama yine de sen bilirsin.
0
dissendium
(21.12.22)
Oyun oynamamış, oyun oynamaya ihtiyacı yok zaten. Hayatın hakkını veren bir hanımefendi olarak gördüm ben kendisini sizin anlattıklarınızdan. Siz de ona farklı ve samimi gelmiş gibisiniz ki biraz coşmuş sonra özüne dönmüş.

Takılın bence. Takılın derken boş verin önemsemeyin demek istemiyorum. Geleceği düşünmeden, hesaplar yapmadan, oyunlar oynamadan birbirinizi gördüğünüzde mutlu olmaya devam ettiğiniz sürece görüşmeye devam edin derim ben.

Sizin hayat görüşünüzü elbette bilemiyorum ama ben olsam dediğim gibi yapardım. Yalnızca eroin konusu elbette önemli. Bir daha öyle bir şeye bulaşma ihtimali dahi varsa istemezdim öyle birisini hayatımda. Onun dışında hanımefendi yaşamayı biliyor bana göre.
0
pispinti
(21.12.22)
ulan ne pis bir hayat. hastalık kapmaktan endişelenmelisin ilk önce. herkes mi böyle bohem. uzaktan o vayy nasıl güzel hayatlar var diye görünmüyor. rezil ve perperişan bir hayat.

kaç git seni bozmasın bu ortam. yarın bi gey abinin önünde eğilerek bulursun kendini bunlar böyle yapar adamı.
0
Hallegadola
(21.12.22)
youtu.be

aklıma bu geldi senin hayat.
0
Hallegadola
(21.12.22)
bu hikayeyi biliyorum dostum senin için hüsran. bu yolun yolcusu değilsin belli. 10 yıl eroin, orda burda senet sepet tayfayla partilemece, bu hikaye değişmez. seni toy boy olarak görmüş takılmış, kaptırma kendini. sen uzaklaş
0
pacevilleli
(21.12.22)
@hallegadola,

Abi hastalık konusunda çok haklısın ve aşırı çekinmiştim ama o konuya da değindik, o söyledi hatta ilk korunuyor musun diye. Aşılarını falan olmuş hanımefendi :d

Mesele bohemlik veya güzel gözükmesi değil; sıkıntılı bi durum olduğu belli 10 km öteden. Yoksa devam edicem zaten trafik yapmaya gerek yok
0
🌸vedatchilipeppers
(21.12.22)
Silinecek cevabım aşağıdadır.

Eğri oturup doğru konuşalım, kadının kendinden başkasına zararı yok. İlişkiler kategorisinde okuduğum en kendi dünyasında insan. Burada sevgilim aldığım hediyeyi beğenmiyor diye ağlayan sonra da sevgilisinin duyuru altına gelip herkese fırça attığı insanlar, karısının peşinde oyuncak olup şehirden şehre sürüklenen adamlar ve karısının almak istediği botu almamak için kadına sinir krizi geçirten adamlar gördük.

Eroin benim de kırmızı çizgim, üstelik koşturmacalı yorucu bir hayat bu yüzden bu maceraya başlamazdım. Burada kadını yargılayan cevaplara bakıp karar vermek yerine kendi duygularınızla hareket etmelisiniz.
0
ruhen hastayim ben
(21.12.22)
1 - aşırı uyuşturucu alkol vs. insanı bozar.
2 - kendini bil.
3 - ne istiyorsun.

bunları derinlemesine bilmen senin içinde, karşı taraf içinde faydalı.

hanım efendi seni eve atıcam dediğinde ok demek yerine ohoo beni eve atmak o kadar kolay değil, böbreklerimi seviyorum vs. gibi şeylerle eve giden yola engeller koyman lazım, karşı taraf o engelleri aşmak için çaba göstermeli, yoksa her şey bir telefon aramasına bakıyor.

tavsiye ettiğin kitabı alması bir noktada sözlerini dikkate almış olduğu gösteriyor.

Bu hanım efendi ile bir şeyler olsun istiyorsan onunla vakit geçirmelisin, o ve arkadaşları ile değil.

bir sonraki buluşmayı sen planla ve davet et. ilginç bir etkinlik bulabilirsin, etkinlik daha önce yapmış olabileceği şeyler üzerine olmazsa iyi olur. onun için yeni bişiyler iyi olur.

Oyun oynuyor mu dersen evet oynuyor sadece "şuna bir şeyler yapayım da aklı başından gitsin" diye yapılmıyor, daha çok iç güdüsel şekilde, karakterini anlamak için yapılıyor. buradan elde edilen veriler ile diğer duygular besleniyor yada baskılanıyor.

alternatiflerin olsun ki kafan bulanmasın. başka kişiler de olsun etrafında.
0
selam
(21.12.22)
Sana bir abi tavsiyesi;

"ilk iğneyi her zaman başkası yapar"
0
John Bloor
(21.12.22)
(11)

Birine imza attırırken gerçek imzasını atmazsa sorun olur mu?

santimantal
Mesela biriyle bir sözleşme yapıyoruz.Kişi kafadan bir imza attı diyelim.Sonra kişi, bu imza bana ait değil, benim imzam zaten şudur, dedi ve imzayı attığını inkâr etti.Bu durumda o imzayı onun attığını kanıtlayabilir miyiz mahkemeye falan giderek?Eğer cevap hayırsa, biriyle sözleşme yaparken ondan
Mesela biriyle bir sözleşme yapıyoruz.
Kişi kafadan bir imza attı diyelim.
Sonra kişi, bu imza bana ait değil, benim imzam zaten şudur, dedi ve imzayı attığını inkâr etti.

Bu durumda o imzayı onun attığını kanıtlayabilir miyiz mahkemeye falan giderek?

Eğer cevap hayırsa, biriyle sözleşme yaparken ondan sorumlu tutulabileceği imza vb. nasıl alınabilir?
0
santimantal
(20.12.22)
mahkemelik falan olursa böyle durumlarda mahkeme tarafından imza örnekleri edinilip gerekirse incelemeye gönderiliyor diye biliyorum. ama uzmanı değilim. uzman olan arkadaşlar varsa düzeltsin.
0
AlsterWasser
(20.12.22)
Sözleşmeye kimlik fotokopisi falan eklerseniz, ya da ortam müsaitse yeni kimlik kartı da varsa görürseniz orada imza var zaten. Sahte imza olup olmadigi da görünce anlaşılır.
0
encokbenisevinnolur
(20.12.22)
noterden imza tasdiği yapılıp, o imzadan atılması sağlanabilir.
0
jelly bear
(20.12.22)
sadece imza at geç olmamalı ismini de yazdırırsınız. isim soy isim imza gibi. isim yazımından çok net anlaşılır.
0
bohr atom modeli
(20.12.22)
İnkar edip mahkemeyle uğraştırmasın derseniz noter+1

Yoksa inkar etse de mahkeme sol ve sağ elinden örnek alıp yazının/imzanın kişiye ait olduğunu yazım karakteristiğinden çok net anlıyor. İnkar etme şansı mahkeme önünde yok yani
0
Unde bach canim
(20.12.22)
uzman değilim ama kendi imzamı atmayacaksam, ismimi de farklı bir fontla yazardım. yani amaç oysa ordan yakalanmazdım. neyse.

imza atılırken şahit olsa mı acaba?
0
baba553
(20.12.22)
Garantisi imza sirküsü istemek. Yeni kimlikten kontrol de mantıklıymış.
0
PoscheN
(20.12.22)
İşte bu yüzden resmi işlerde (tapu/noter vs) sadece imza işe yaramaz. Mutlaka ad soyadınızı elle yazmanız, ve hatta "okudum anladım" vs gibi elle yazıp belirtmeniz gerekir.

Toplumda yanlış bir algımız var, elimizle yaptığımız karalama ve şekillere imza diyoruz. Aslında resmi olarak imza "kişinin ad ve soyadını kendi el yazısı ile yazmasıdır"

Kira sözleşmesi gibi sözleşmelerde mutlaka tarafların kendi el yazısı ile ad soyad yazmasını sağlamak gerekli.

Uzun yıllardır senetle iş yapmıyorum, ama yaptığım zamanlarda senedi borçluya doldurturdum, ama yanımda ve gözümün önünde.

Çünkü önceden doldurup getirdiği senedi/sözleşmeyi onun doldurduğunu ve imzaladığını bilemezsiniz.
0
John Bloor
(20.12.22)
bizim başımıza böyle bir şey geldi. paraf gibi bir şey attı karşı taraf sonra atmadım bu benim gerçek imzam değil demişti. mahkemelik olduk.
adamı çağırdılar dediler şu sayfaya şu metni sağ elinde 5 defa yaz sol elinle 5 defa yaz. sağ elinle imzanı at sol elinde imzanı at.
daha sonra parad dahi olsa ona ait olduğu ortaya çıktı.
0
turbo sadık
(20.12.22)
Noter onaylı imza konusunu en uygun şu halde aslında. Yalnız, yeni kimlikteki/ehliyetteki imza örneği aklıma gelmemişti hiç. O güzelmiş ama en fazla "benzerlik" değerlendirmesi yapılır. Orada da yine bilirkişiye düşüyor yollar sanırım.
0
nawar
(20.12.22)
evet ortaya çıkabilir ama riske atmamak için imza sirküleri veya kimlik kartı ile karşılaştırabilirsiniz. mahkemede yapılacak imza incelemesinde ortaya çıkar ancak çok karakteristik olmayan bir imza atmışsa belli olmaz.
0
paintov
(20.12.22)
(14)

hayatın anlamıyla alakalı, kitap, film önerisi

damba
hayatın anlamından bahsedecek olsanız, nasıl filmler, diziler önerebilirsiniz bana? Nerelerden ilham alırdınız?
hayatın anlamından bahsedecek olsanız, nasıl filmler, diziler önerebilirsiniz bana? Nerelerden ilham alırdınız?
0
damba
(18.12.22)
İllâ ki izlemişsinizdir ama olur da izlemediyseniz mutlaka izleyin:

www.imdb.com
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(18.12.22)
Pek bilindik film değildir. Bana güzel bir ilham kaynağı olmuştur.

The Big Kahuna.
0
put it in your appropriate place
(18.12.22)
Belgeseller genelde bir nebze de ilham veriyor. Hele ki evren belgeselleri. Insanin akli hayaline sigmayacak bilgiler sunuyorlar ki evren hakkinda bildiklerimiz cok sinirli.

Film olarak:
The Tree of Life
0
ermanen
(18.12.22)
(bkz: naked)
dizi olarak (bkz: the leftovers). the leftovers tam olarak hayatın anlamı değil ama sorgulatır.
0
sparkle kiddle
(18.12.22)
dizi olarak (bkz: six feet under)
0
antikadimag
(18.12.22)
8 bölümlük underrated bir dizi önereyim. Ben çok beğendim.

tales from the loop
0
Erestor
(18.12.22)
knafayim shvurot

101 reykjavik
0
baba553
(18.12.22)
six feet under +1
0
respect
(19.12.22)
orhan pamuk - yeni hayat
0
dnzy 1
(19.12.22)
Batman Begins

Ciddiyim. İzlemeden bilemezsin.
0
sassot
(19.12.22)
Kinyas ve Kayra
The papillon
Cast away
0
deer hunter
(19.12.22)
Sartre'in romanları, bilhassa özgürlüğün yolları üçlemesi.

The cube (ilk film)
0
encokbenisevinnolur
(19.12.22)
(bkz: sennen joyu)
0
peki madem
(19.12.22)
The Life of David Gale

şöyle bir de filmin en can alıcı sahnesini ekleyim. arada hala açıp izliyorum burayı

www.youtube.com
0
kim mi kardashian
(19.12.22)
(4)

Terapistiniz siz konuşurken notlar alıyor mu?

anna sun
alıyor/almıyor diyeceklerin fikirlerini de merak ediyorum bu hususta.
alıyor/almıyor diyeceklerin fikirlerini de merak ediyorum bu hususta.
0
anna sun
(16.12.22)
Ben kendim psikolog olarak cevap vereyim; not alıyorum zira not almazsam önemli ayrıntıları kaçırma ihtimalim artabilir. Üstelik tek danışan görmediğim için her danışanımdan önce tek tek detayları çalışıyorum. Hiçbir danisanimin karşısında daha önceden anlattığı bir şeyi hatirlamayip; onu onemsemiyormusum pozisyonuna düşmek istemem. Terapötik süreç için önemli bu. Ama not alacağımı ilk seans başlarken mutlaka söylerim. Ayrıca olaylar arasında bağ kurmam için yazılı olması çok işime yarıyor.

Eski terapistim de mutlaka not alırdı ben anlatırken.
0
fraise
(16.12.22)
alıyor. ben de terapi veriyor olsam ben de alırdım.
0
deartheodosia
(16.12.22)
Alıyor.Almıyorsa güvenim sarsılabilir. Benim dışımda kim bilir kaç kişiyle görüşüyor sonuçta, ayrı ayrı hepsini aklında tutması pek mümkün değilç.
0
gallienus
(16.12.22)
Benimki ilk 8-10 seans aldı, sonrasında da yeni bir şey, daha önce hiç bahsetmedigim bir sey anlattığımda ekliyor sanırım, yani yanında duruyor kağıdı alıp ekliyor.

Bence kişisel bir şey, yani alıp almaması kendi hafızasına tarzına çalışma anlayışına bağlı değişebilir gibi geliyor bana. Bunu bir güven kıstası yapmazdım çünkü not alsın almasın anlattığım her şeyi birebir karakutu gibi hatırlamasini da beklemem.
0
encokbenisevinnolur
(16.12.22)
(20)

sakallılar - sakalınızı hiç kesiyor musunuz?

mark greg sputnik
pandemi zamanından beri sakalla bıyığı ilk kez kestim. bıyığı kesme konusunda isteksizim çünkü barkod gibi göründüğü ilginç bir dönem var, uzamışken kesesim gelmiyor hiç ama biraz cildim nefes alsın dedim. nitekim kesince fark ettim ki suratım mayın tarlasına dönmüş aboov, yok böyle bir çirkinlik. h
pandemi zamanından beri sakalla bıyığı ilk kez kestim. bıyığı kesme konusunda isteksizim çünkü barkod gibi göründüğü ilginç bir dönem var, uzamışken kesesim gelmiyor hiç ama biraz cildim nefes alsın dedim. nitekim kesince fark ettim ki suratım mayın tarlasına dönmüş aboov, yok böyle bir çirkinlik. her taraf yara bere, değişik değişik renkler, acayip kuru filan. o yüzden 3-4 ayda bir yumurtaya dönüşeyim dedim kendi kendime.

siz sakallarınızı belli aralıklarla kesiyor musunuz yoksa 3-5 yıl gidiyor musunuz? cilt sağlığı açısından kesmek gerekir mi mesela, önemli bir nokta mıdır?
0
mark greg sputnik
(15.12.22)
en az 5 yıldır falan sıfır kesmedim. kısaltıyorum sadece berberde. kendim de kesmiyorum. askere gidersem anca.
0
jelly bear
(15.12.22)
2012-13'ten beri toplamda 2 sene sakalımı sinek kaydı kestim. onun haricinde hep leonidas sakalı.. ilk sinek kaydındaki travmayı hala unutamıyorum. bembeyaz surat, buz gibi rüzgar.. yara falan yoktu bende ama koca bir kafadan aniden yumurtaya dönünce özgüveni falan kalmıyor insanın. dediğin gibi ama yüzün hava alıyor, yüzük mordorda yok edilmiş de ortadünyaya bahar gelmiş gibi, çiçekler açmış gibi hissediyor insan.

31 yaşındayım artık, çocukça geliyor artık bu sakal. yavaş yavaş kısaltıyorum zaten. önümüzdeki 6 aya bu gölgeden kurtulurum diye planlıyorum.
0
IncredibleMau
(15.12.22)
haftada 2 kere 2 numarayla kesiyorum. cilt bakımı yapabilecek kadar kısa. ergen gibi gözükmeyecek, sakallı diyecek kadar uzun.
0
gabe h coud
(15.12.22)
Dokuz yıldır bıyığım var. Sakal bazen var bazen yok. Sakal bana aslında yakışmıyor ama düzenli tıraş olmaya üşeniyorum.
0
pispinti
(15.12.22)
Sadece yazın tatile çıkacağımda keserim.

Temmuz-Ağustos sıcaklarında yüzümde sakalla güneşlenmek falan hoşuma gitmiyor. Hem bu vesileyle yüzüm de komple bir hava alıp güneş görmüş oluyor. Tatilden dönünce yine sakalla devam, daha da kesmem.
0
Berck
(15.12.22)
5 yıldır bir kere, o da pandemi kapanması sırasında can sıkıntısından kestim. onun harici hep sakallıyım. bana hep sakal konusunda takılan genel müdürüm video konferansta halimi görünce sen bir daha sakalını kesme dedi :)
0
delidir yakalayin
(15.12.22)
Ya bu sakallı olanların eşleri durumdan rahatsız değil mi? 5 yılda 1 kere sakal mı kesilir?
0
Kahvedesu
(15.12.22)
Hiç sıfırlamadığım bi dört-beş senelik dönem oldu, şimdi kafama eserse bi sıfırlıyorum yılda iki üç kez. Onun dışında berberde düzeltiyordum şimdi makine aldım çok elim yatkın olmasa da iyi kötü hallediyoruz :d

Özellikle yeni bi şehre taşınıp iyi berber bulamadığım süreçte berbere sakalı nasıl istediğimi anlatmakla uğraşmak yerine (aslında değişik bi model de değil ama eski berberime hiçbir şey söylemem gerekmiyodu o yüzden bilmiyorum shshsh) sıfırla diyodum. Bi de makine aldığım ilk dönemde kısaltma işine cesaret edemeyip sıfırlamıştım. Yazları sıfırlamak iyi geliyo ama güneş görüyor hava alıyor yüz
0
nundu
(15.12.22)
Her cumartesi tıraş olurum. Sakal sevmem. En fazla iki hafta uzar. Fazlası işte imajımı bozar.
0
dissendium
(15.12.22)
4 senedir hiç sakalsız değilim, en az kirli takıldım. Geçen yaz baya uzundu sonra sıkıldım kısa takıldım, şimdi bi daha uzatıcam. Öyle çok gür bi sakalım olmadığı için sorun olmuyor.
0
Bruce
(15.12.22)
sıfır kesemiyorum çünkü jilet vurduğum an cildim kabarıyor. onun yerine makinayla olabildiğince kısaltmaya çalışıyorum çok uzadığı zaman. genelde 2-3 ayda bir oluyor bu.
0
false pretension
(15.12.22)
Askerden geldiğimden beri sadece 2 kere kestim. Düzenli olarak kısaltıyorum.
0
nawar
(15.12.22)
1 yıldır hiç dokunmadım diyebilirim, istediğim bir görünüm vardı onu elde etmek için de 4-5 yıldır çeşitli kısaltmalar ayarlamalar yaptığım oldu şu anda da oldu gibi.

Bıyıklarımi 2 haftada bir falan düzeltirim ama, hem ağzıma giriyor rahatsız oluyorum hem de hoş görünmüyor.

Bir de uzun süre kesilmeyecekse bana kalırsa mutlaka, azami günaşırı yıkamak lazım. Yoksa hem kötü görünüyor hem de rahatsız ediyor, hele ki sigara içiyorsanız daha da kötü oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.12.22)
En son 2009 yılında askerde kestim.
hiçbir zararını görmedim. berberim yüzümüe maske falan yapıyor ama, sakalın altında neler oluyor, neler bitiyor allah bilir.
0
maksat muhabbet
(15.12.22)
makina 2mm kesiyorum haftada 1
uzayınca kaşındırıyor
0
bir soru sorcam
(15.12.22)
Hiç kesmiyurjm, 2mm kadar bir sakal hep kalıyor. Yillar oncr bir değişiklik olsun ve nefes alsin diye ben de bir kestim, soyulmus hiyar gibi gorununcunce bir daha asla kalkışmadim.

Ama cildimde bir sorun, yara bere iz falan bir sey yoktu tertemiz cikti uzun bir aradan sonra sakali kestigimde.
0
stavro
(15.12.22)
Yılda bi kaç kez komple kesiyorum sakalı. Onun haricinde makineyle kısaltmaca.

Ama bıyığı askerlik hariç 10 yıldır kesmedim. Bi gün salvador dali, bi gün enver paşa, niçe, başka bi gün ülkücü cosplay'i yapıyorum, hayatıma renk geliyor.
0
plutongezegendegilmi
(15.12.22)
en son askerde jiletle kestim. 4 senedir berberde kısalttırıyorum. senede 1-2 kere çok sıkılırsam kendim makineyle sıfıra yakın kesiyorum.
0
zgrydn
(15.12.22)
Askerden geldiğimden beri sakalımı hiç sıfır kesmedim bi 15 sene falan olmuştur, sadece uzunluğunu biraz değiştiriyorum o kadar. Muhtemelen ölene kadar da hiç kesmem. Bir de üniversite dönemi de dahil hiç saçımı uzatmamıştım, pandemiyle birlikte saçımı da hiç kestirmedim dağ ayısı gibi dolaşıyorum ortalıkta.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.12.22)
kesmiyorsan bol bol yüzüne masaj yapmalısın
0
sert siyah krom
(16.12.22)
(10)

Böyle bir davet garipsenir mi

encokbenisevinnolur
Annemin bir arkadaşının bir kızları var, üniversite öğrencisi galiba okulunun son senesi okulda. Tam yaşıni bilmiyorum da aramızda 3-4 yaş vardır, ben daha büyüğüm. Bizimkiler ailecek gorusurlerdi karşılıklı evlere gitme gelmeler, benim lise cagima kadar da bu aile oturmalarında bir araya gelirdik.
Annemin bir arkadaşının bir kızları var, üniversite öğrencisi galiba okulunun son senesi okulda. Tam yaşıni bilmiyorum da aramızda 3-4 yaş vardır, ben daha büyüğüm. Bizimkiler ailecek gorusurlerdi karşılıklı evlere gitme gelmeler, benim lise cagima kadar da bu aile oturmalarında bir araya gelirdik. Adına D. diyeyim. İçeriğini hayal meyal hatırlıyorum ama çok güzel oyun oynar sohbet ederdik birlikte. 2-3 ayda bir biraraya gelsek de onunla konuşabilmek iyi gelirdi bana, çünkü o zamanlar ne okuldan ne başka yerden pek arkadaşım da yoktu. Hep neşeli güler yüzlü bir kızdı moralim de yukselirdi yani. Böyle aile çevresinden yaşı bana yakın olanlardan ya da akranlarimdan pek iyi anlasabildigim biri de yoktu bir de o dönem ondan başka.

Bir de bu kız evlat edinildi 1-1.5 yaşlarında, ve her nedense (galiba çocuk aklımla abuk bir soru sorarim diye belki) ben 4-5 yaşlarındayken onlara gittiğimizde annem tenbihlemisti evlat edindiler sakin bir şey sorma fotoğraf vs diye. Muhtemelen söylemese farketmeyecegim ya da hakkında soru sormayacagim bir şey aslında ama söylediler. En son da birkaç ay önce bir konusu açıldı. Hiç soylememeye karar vermişler dedi annem.

Neyse, Ağustos sonu gibi annemler misafirliğe gittiler onlara. Annem sen de gel diye haber vermişti, benim iş güç vs bir şey uymadı gidemedim, selam söylersiniz dedim öyle kaldı. Sonra annem söyledi D. de özellikle seni sordu, ben abim de gelir şöyle yaparız buraya gideriz diye düşündüm vs demiş (yazlık bir beldede yaşıyorla, kızın okulu da yakın gidip geliyor oraya) keşke gelseydi demiş. Bunu duymak duygulandırdı beni, belki nezaketen vs söylemiştir ama yine de unutmamış olması hoşuma gitti yani.

O zamandır ara ara aklıma geldi kız napmistir vs diye. Öyle biraz abi-imsi bir korumacılik mi dersiniz öyle bir şey.

Şimdi dusunuyorum da anneme söylesem iletse o da onun annesine söylese, işte yolu düşerse haber versin, işte encokbenisevinnolur abin seninle görüşmek istiyormuş çay kahve bir şeyler istersen diye. Ne bileyim çocuk mezun olacakmış belki bir faydam olur ona network olarak işine yarayabilecek birilerini taniyorumdur vs bu olmasa bile işte ben burdayım demek gibi, öyle bir bağ sürsün gibi yani.

Bir de bu evlat edinilmesi hikayesine ek olarak bir ara annem sık anlamıştı, lisede bir dönem içine kapanmış vs bir şeyler olmuş, belki sadece benim imajinasyonumdur ama bunlari birleştirip kafamda bu çocuk hep böyle yalnız derbeder olmuştur kalmıştır gibi geliyor üzülüyorum.

Ama kuruntu da yaptım acaba garip mi olur nasıl anlaşılır vs diye. Çünkü nerden baksan 10-15 senedir doğrudan görüşmedik biz, annelerimiz görüştü onlar vasıtasıyla birbirimizden haber alıp selam soyledik falan o kadar. Ya da bir başka kuruntum da hayır demesi vs. hiç zannetmem de ne bileyim olmaz da değil. En fazla nolur olmaz ya da gecistirilir havada kalır ben de üzülürüm buna bir süre ama işte bir süredir aklımda ama anneme de bir türlü söyleyemedim.

Ne diyorsunuz?

Yazarken farkettim galiba sadece olur ya nolcak yaz sen gibi motive edici bir şey duymaya ihtiyacım var. Ya da bilmiyorum başka ne dersiniz?
0
encokbenisevinnolur
(15.12.22)
ben biraz garipsedim. hatta gibi gülnuray bölümündeki ilkkan'ın yılmaz'ı seyrettiği yüz ifadesiyle okudum. O abi'msi korumacılık tanıdık geldi çünkü biraz. "çocuk mezun olacakmış"taki çocuk ifadesi, 10-15 sene hiç iletişim kurmamışken tam da üniversitesi bitmiş, tesadüfen sosyal medyada bir ihtimal denk gelip, büyüyüp serpildiği yaşa geldiğini gördükten sonra bağı sürdürmek istemen falan.. ben huylandım biraz.
0
IncredibleMau
(15.12.22)
yani çocuk 15 senedir yaşıyor okul okumuş mezun oluyor derbeder falan olmamıştır hepimiz gibi bir çok şeye sevinip üzülmüştür kendi yolunda ilerliyor bunu kafanda büyütme

tekrar iletişime geçme kısmına gelirsek ne var bunda, sen iste numarasını mesaj at ya da ara, naptın nettin mezun oluyormuşsun varsa bir bağlantımız haber edelim sen ne yapmayı düşünüyorsun diye

zaten çocuk 15 sene önceden değil 1-2 sene önceden ve bundan sonrası için bir şeyler anlatır
0
freebird5406_2
(15.12.22)
@Incredible ya işte cekincelerimden biri de boyle dusunulme ihtimali ve böyle bir düşüncem niyetim yok. Kızın nasıl göründüğünü de bilmiyorum, sosyal medyadan da bakmadım ama Türkiye'de de böyle yaygın bir bakış var (abi deme lazım olur vs) ilk iletişim anneler vasıtasıyla olacağı için de aynı huylanma bende de haberdar etmek kısmına dair.

@free: ya tabi 15 senedir öyle olmuştur, ben kendi hissiyatımi anlatmak için yazdım o kısmını.
0
🌸encokbenisevinnolur
(15.12.22)
Yaşlar 14-17 iken ağabey gibi olabilirsiniz ama 24-27 olunca akla gönül ilişkisi kurma niyeti gelebilir. Bu da sonuçta ayıp değil ama ben kız yerinde olsam aklıma böyle bir şey gelirdi. Acaba derdim. Eğer böyle düşünülme ihtimali size üzecekse hiç o topa girmeyin derim ben.

O kısmı hariç tutarak, biraz büyütmüşsünüz ama kafanızda. Söyleyin annenize "bir akıl danışmaya falan ihtiyacı olursa bana yazabilir" diye ona göre bakarsınız.
0
pispinti
(15.12.22)
bir sonraki aşamada görücü usulü istemeye gideceksiniz gibi duruyor.
0
brkylmz
(15.12.22)
Peki bu sırla ne yapacağınıza dair siz ne karar verdiniz?
0
benim bir gizli bildiğim var
(15.12.22)
@benim bir gizli bildiğim: hiç bilmiyorum, "elbette söylemem" gibi geliyor, ama bu konuda beni asıl rahatsız eden kisim bu galiba, o yüzden benim için olduğundan daha karmaşık hale geliyor.
0
🌸encokbenisevinnolur
(16.12.22)
kizin annesiyle babasi haricinde kimseye dusmez soylemek evlatlik mevzusunu. o yuzden karistirma onu, zaten hikayeyle alakasini anlamadim tam.

cagir gorusun ne olacak ki? kiz-erkekli durumundan dolayi mi tereddut ediyorsun? kiz seninle zaten ayni sehirde mi okuyor, yoksa gelirse ozel bir ziyaret mi olacak - orasini anlamadim.
0
hot potato
(16.12.22)
Valla pek garip kacmaz cunku boyle ortada bir aracinin oldugu durumlarda hep aracinin abarti payi dusunulup degerlendirme yapilir bence. Misal bizimkiler benim hic sevmedigim bir akrabami ziyarete gittiklerinde ve soz benden acildiginda genelde 'o da gelmeyi cok istiyordu ancak firsat bulamadi, cok cok selam soyledi' tarzi gereksiz kibarlik falan yaparlar. Gercekte ise ben birak oraya gitmek istemeyi oraya sirf gitmemek icin ne gerekirse yapacak biriyim.

Demek istedigim, kiz senin hakkinda belki onlari bile soylememistir ancak annen olayi belki o sekilde aksettirmistir sana. Ya da onlari soylediyse bile belki oncesinde annen senin hakkinda 'encok da gelip D. yi gorecem sunu yapacaz' falan demistir de ona karsilik oyle demistir falan. Hal boyleyken sen bu durumda gidip bu teklifi annen araciligiyla yapsan yine ayni durum olusacagi icin pek garip kacmaz, hayir falan da demez ancak aramaz da bence.

Haa sen direkt arayip soylersen o durumda garip kacar.
0
j r r tolkien hayrani
(17.12.22)
Valla ben de olsam bu sır kısmı kafamı karıştırırdı. Yakın bir ilişkiye dönerse daha da zorlanırdım taşımakta. Gerçi anne babaların bilmiyo zannettiği biçok şeyi çocuklar bin yıldır biliyor oluyorlar. Ama yine de ben 'kesin söylemem' diyemezdim. Hatta bir noktadan sonra saklamak yanlış hale gelirdi benim için.
Bu durumun ilişki ile alakası şu bence,aynı anda hem yakınlaşma hem uzaklaşma yaratan bir mevzu. O yüzden zorlayıcı. Kolay gelsin iyygünler.
0
benim bir gizli bildiğim var
(17.12.22)
(14)

geceleri asla uyuyamıyorum. işe yarar takviye öneriniz var mı?

mark greg sputnik
antidepresan uyutur belki diyordum ama o da uyutmuyor. bir aydır filan kullanıyorum onu, genelde akşamüstü alıyorum. yatağa girmeden 1-2 saat önce de magnezyum atıyorum bir tane.uyandığım saatten ve yorgunluk durumumdan bağımsız olarak gece 12-1 deyince asla uyuyamıyorum. sağa sola dönerken saat 3-4
antidepresan uyutur belki diyordum ama o da uyutmuyor. bir aydır filan kullanıyorum onu, genelde akşamüstü alıyorum. yatağa girmeden 1-2 saat önce de magnezyum atıyorum bir tane.

uyandığım saatten ve yorgunluk durumumdan bağımsız olarak gece 12-1 deyince asla uyuyamıyorum. sağa sola dönerken saat 3-4 oluyor, erken kalkacaksam zaten onun anksiyetesiyle iyice kopuyorum olaydan. bir süredir böyle.

kafayı resetlemeye yardımcı olacak, kafayı vurdum mu uyutacak takviye öneriniz var mı? melatonine aslında çok girmek istemiyorum çünkü hap yutmaya alışınca vücut bir süre sonra belki iyice saçmalar, yani dışardan aldığım için iyice az üretmeye başlar diye düşündüm, bilimsel dayanağı var mıdır bilmem. o yüzden hormonlarla fazla oynamadan gümletecek bir şey var mı?
0
mark greg sputnik
(15.12.22)
Takviye değil ama bir bardak ılık süt olabilir. Ayran da olabilir. Laktik asit konusu.
0
dissendium
(15.12.22)
Ben de öyleyim bir süredir. Kalıcı yaz saatinin etkisi diye düşünüyorum. Sabah 9 gece karanlığında, hava kapalıysa sabah 10'a kadar gece gibi. Uyku saati 3'e atıyor bu yüzden
0
romario
(15.12.22)
Spotify uyku listeleri
0
dreamnesiac
(15.12.22)
çok klasik bir öneri olacak ama kitap okumak, bende de aynı problem vardı, bir kitap okuyucu aldım ve yatarken okuyorum daha onuncu sayfadayken sızıyorum.
0
mysql34
(15.12.22)
kitap okumak, kuran dinlemek
0
dedim ben sana
(15.12.22)
Kedi otu ekstraktı kullandım bir ara ben. Hem pamuk gibi uyutuyordu hem de kolay uykuya dalıyordum. 2 ay falan içtim her gün, sonra bıraktım bu uyku olayı da düzenlenmişti. Üstünden bir sene geçti uykularim hala güzel.
0
encokbenisevinnolur
(15.12.22)
"Headspace: İnteraktif Gevşeme Rehberi" var netflixte bir ara ne yaparsam yapayım ne içersem içeyim asla uyuyamıyordum. Uykusuzluktan bayılıp öyle dalıyodum uykuya. Ne olacak deyip denedim ve mışıl mışıl uykuya daldım.
0
yazdonumu
(15.12.22)
antidepresanı ve magnezyumu sabahları alın
0
sta
(15.12.22)
göz masajı, parmak uçlarıyla göz kapağı üzerinden çok hafifçe her noktaya 1-2 dk
bütün kasları kasıp gevşetmek birkaç kere
akşam telefon pc ekranını sarartmak - gece ışığı modu
uyumadan 1 saat önceden ekranları bırakmak
evdeki beyaz ışıkları 6500 kelvinden en fazla 3500-4000 kelvin olacak şekilde çevirmek
0
comp
(15.12.22)
1 mg melatonin, yataga gecmeden 1 saat önce. iyi uykular. Antidepresan uyutmayabiliyor da? Öyle değil mi? İlacın ilk ayında evde gece geziyordu annem, çok iyi hatırlıyorum. Bi' okuman lazım yan etkilerini.
0
buf-e kür
(15.12.22)
alkol
0
nolmus yani
(15.12.22)
Takviye sayılır mı bilmiyorum ama rooibos çayı beni acayip yumuşatıp mışıl mışıl uyutuyor.
0
Amaranta ursula
(15.12.22)
spor, özellikle düzenli koşu. 8 gibi 1 saat koşarsan 11 e kalmaz bebek gibi uyursun
0
abi bi dizi buldum on numara
(15.12.22)
yoga nidra. youtubedan sesi sizi irrite etmeyen birini bulup açabilirsiniz. sadece yatıp dinliyorsunuz. gevşemenize yardımcı olur. tabi yoga nidrada amaç uyumak değil ama ben hiç uyumadan bırakamıyorum.
0
faredenkorkankedi
(15.12.22)
(4)

Karakalem kursu böyle mi oluyor?

0zlem
İsmek ikarakalem kursuna yazıldım. Hoca hiçbir şey göstermeden resim çizmemizi istiyor.Elma getirin elma çizicez diyor ve kendisi ders boyunca telefonla oynuyor. Sonra yamuk çizmişsin, ışık şuradan olacak vb şeyler diyor.Bilmediğim için soruyorum dersler hep bu şekilde mi işleniyor?Yani evde oturup
İsmek ikarakalem kursuna yazıldım. Hoca hiçbir şey göstermeden resim çizmemizi istiyor.

Elma getirin elma çizicez diyor ve kendisi ders boyunca telefonla oynuyor.

Sonra yamuk çizmişsin, ışık şuradan olacak vb şeyler diyor.

Bilmediğim için soruyorum dersler hep bu şekilde mi işleniyor?

Yani evde oturup kendim de çizibelirim gibi geliyor böyle olunca, soğudum gibi

Karakalem bilenler cevaplarsa sevinirim. Normali bu mudur?
0
0zlem
(13.12.22)
Hayır değil böyle olmaz. Ya hocaya bir şey göstermeyecek misiniz diyin, ya şikayet edin ya da kurstan ayrılın. Yok yere yetersiz hissedersiniz hele ki sıfırdan başladıysanız bu konseptte.

Eğer kursa gitmeniz sosyalleşme amacını icermiyorsa zamanında çok faydalandigim bir kitap var yazarını hatırlamıyorum, kitabın ismi cizimin sırları 1-2. Onu alıp ondan çalışın kendiniz.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.22)
Hiç bir şey göstermeden çiz denir mi. Bu hiç göstermeden al bu gitarı çal demek gibi bir şey.
0
unseal
(13.12.22)
Arkadaşim da İSMEK karakalem kursuna gidiyor (şu an bırakmak zorunda kaldı) onlar yanılmıyorsam ilk iki hafta nokta ve çizgi çalıştılar elleri alışsın diye. Sonra nesne çizimleri perspektif vs geldi. Size niye böylesi denk gelmiş anlayamadım.
0
Bartebly
(13.12.22)
Sözü edilen çizimin sırları kitabının sadece linkini şuraya bırakarak bile ismek hocasının sana sağlayacağı total faydadan daha fazla fayda sağlamış olabilirim.

disk.yandex.com.tr
0
thracia
(14.12.22)
(9)

askerde antidepresan kullanımı

mark greg sputnik
merhaba,ben antidepresan kullanıyorum ve muhtemelen bu tedavi süreci bitmeden bir ara askere gideceğim. özel kliniğe gidiyorum. askerdeyken altı ay boyunca ilacımı temin etmem ve kullanmam mümkün mü? bu iş nasıl oluyor, süreç nasıl işliyor? yani resmiyette bir teşhis var mı, devletin kayıtlarında bi
merhaba,

ben antidepresan kullanıyorum ve muhtemelen bu tedavi süreci bitmeden bir ara askere gideceğim. özel kliniğe gidiyorum. askerdeyken altı ay boyunca ilacımı temin etmem ve kullanmam mümkün mü? bu iş nasıl oluyor, süreç nasıl işliyor?

yani resmiyette bir teşhis var mı, devletin kayıtlarında bir şey görünüyor mu açıkçası bilmiyorum. doktor bana kendisi okb ve kaygı bozukluğu dedi mesela. ondan alacağım raporu sunmam yeterli olur mu? askerdeyim, iki ay sonra haplarım bitti misal o zaman ne oluyor, gomtanım ilacım bitti deyip eczaneye gidecek halimiz yok neticede.

bu işin oluru nedir bilen birisi aydınlatırsa çok sevinirim.
0
mark greg sputnik
(13.12.22)
Mümkün. Ancak ilacı sen dolabında tutamıyorsun, tek tek veriliyor. Sabah içtimasında sayım yapıldıktan sonra ilacı olanlar bekliyor ve bölükteki doktorlardan ya da sağlıkçılardan biri ilacı veriyor.

Sana silah vermeyebilirler ya da nöbet tutturmayabilirler.

Revire gitmenin sorun olacağını sanmıyorum. Kanal tedavisi ve diş temizletme falan bile yaptıran vardı.
0
OrangeYellow
(13.12.22)
Belki işler değişmiştir, ben 10 yıl önceki halini söyleyeyim;
Eğer anti depresan kullanırsanız büyük ihtimalle RDM asker olursunuz. Bazı yerlerde tüm RDM askerleri aynı bölüğe koyarlar. Bir arada olmaktan keyif almayacağınız, psikolojik rahatsızlıkların her türlüsünden muzdarip 20 yaşında gençler topluluğu.

Askerlik işini bilen biriyle konuşun eğer durum halen bu şekildeyse belki doktorunuzla da görüşerek tedaviyi 6 ay ilaç kullanmayacağınız bir şekilde ayarlamaya karar verirsiniz.

Normalde siz raporunuzu, reçetenizi, ilacınızı yanınıza alırsınız. İlk fırsatta askeri doktor sizi muayene edip o da aynı kararı verirse reçetenizi yazar ve bölükteki ilaç işlerinden sorumlu kişi ilacınızı her seferinde size tek tek verir. Hatta bir de içtiğinizi görmek de onun sorumluluğunda ama o kadar kasmazlar genelde.

Size gereksiz yere endişe yaratmış olabilirim, eğer öyleyse özür dilerim şimdiden. Konuyu daha iyi bilenlerle de görüşün.
0
michael_knight
(13.12.22)
Ben askerlik yaparken sistem şöyleydi.

Öncelikle acemi birliğinde yemin töreni çok önemli. Yemin törenine herkesin katılması için ciddi sağlık sorunu yoksa revire gitmek kolay değil. Önce komutanına söylüyorsun durumunu, o git derse gidiyorsun. Çünkü reviri yemin töreninden kaçmak için kullanmaya çalışan çok kişi var. Ayrıca reviri askerlikten muaf olmak için kullanmaya çalışan çok kişi de var.

Revire gidersen doktora durumunu anlatırsın. İlacın varsa almanı sağlarlar. Dışarıdan sivil bir eczacı ilaçları birliğe getirir. Birlikte de ilaçların verildiği bir yer var. Oradan gidip tek tek alırsın. Her yemekten önce ya da sonra ilaç kuyruğu olur. İçmen gereken ilaç sayısından fazlasını vermezler. Sebebi ilaçların intihar etmek için kullanılmaması. Dolaplar aranır, dolabında bulurlarsa sorun yaşarsın. Ama ben ilaçlarla ilgilenen kişiyi tanıdığım için bana hepsini vermişti.

Birliğe normalde ilaç sokamazsın. Girişte çantalar aranır. Tavsiyem bu işi gitmeden çöz. Birlikteki doktor uzman değil. Bilmediği bir şey olursa hastaneye sevk eder. O da sıkıntılı bir süreç. Her sabah hastaneye bırakırlar, akşam alırlar, her işini kendin çözersin.
0
dissendium
(13.12.22)
Konudan alakasız arkadaşım için soruyorum, nöbet tutmayacak olman iyi bir şey değil mi? Onda da aynı sorun var.
0
Kahvedesu
(13.12.22)
@michael_knight,

abi benim aklıma gelen bir nokta da buydu aslında. ben 30 yaşında filan yapacağım askerliği. en baştan zaten her türlü sıkıntılı noktadayım. üstüne façalı reyizlerin arasına atarlarsa sırf anksiyeteden dolayı hepten kayış kopar. bakınca sadece kendini üzen, kimseye zararı olmayan, kaygılı bi insanım yani bunca sene ilaçsız da yaşadım şimdi bunun yüzünden orada durduk yere manyak olursam üzücü olur diye düşünüyorum. kaygı bozukluğu için ilaç alan adamla kendini jiletleyen balici bir mi :/
0
🌸mark greg sputnik
(13.12.22)
Ondan korkma ya. Ben adam vuran kişilerle falan tanıştım. Hatta silah atışı öncesi taktik vermişlerdi. Adam cinayet işlemiş diyelim hapisten çıkıp askere gidiyor orada da RDM'lik oluyor. Bunların muhabbeti iyi genel olarak. Korkman gereken götü kalkık esnaf tayfası.
0
OrangeYellow
(13.12.22)
@mark benim gördüğüm kadarıyla; Evet. Simetri hastalığı olanla insanlara ve kendine zarar verme eğilimi olan psikopat askerlikte aynı kategoride. Fakat Orange'ın da dediği gibi dışarıda olsan korkacağın bir insan orada o düzen içerisinde pek de korkutucu olmuyor.
Yine de mümkünse ilaç kullanma. İlaç işinden hiç bahsetme.

Bu işin olurunu aslında biliyorsun, 80 bin TL :(
0
michael_knight
(13.12.22)
yok yahu içtimada filan zaten söylemem niye söyleyeyim, ben önceden halledebilmek adına sordum soruyu. ama bunu neden söylediğinizi tam olarak anlamadım. içtimada söylemek komik olur diye mi diyorsunuz? yoksa askerde antidepresan kullandığımı da gizlemeli miyim mümkün olduğunca?

belki ben safça düşünüyorum bilmiyorum ama reçetesiz bile satılan bir ilaç abi bu, bence bugün ülkenin en az yarısının kullanması lazım zaten, niye böyle bir algı var ki yani sanki zombiymişim veya elime silah verilmezmiş gibi? tam aksine takıntılı adam olduğum için her şeyi en ince detayına kadar düşünüyorum, en çok bana silah ve nöbet vermeleri lazım aslında.
0
🌸mark greg sputnik
(13.12.22)
Rdm bölüğü olayı artık yok, 5 sene oldu askerlik yapalı yoktu. Bunun dışında silah görevi verilmez muhtemelen (belki ilaç kullanan hiç kimseye vermiyorlardir ama onu net hatırlamıyorum). Böyle olunca bir meziyeti olmayanın durumu zor oluyordur bence çünkü hem meziyetsiz hem silahsız olunca orada verilecek tek iş hamallık kalıyor. Meziyetsiz değilsen de bir çeşit büro görevin olur ya da gazinocu garson olursun.

Özetle endişelenecek bir şey yok.

Bir de oradaki doktorun da rdm subayının da benim gözlemin farklı bir bakışı oluyor, hani antidepresan kullanımının onların gözünde bir şey yaratacağını sanmıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.22)
(13)

Flörtünüzle hijyen anlayışınız farklıysa soğur musunuz?

burnley
Dışarıdan eve gelince ellerini yıkamıyor. Veya eve kargo gelince kuryeden kargosunu teslim alıyor ve ellerini yıkamadan yemek sofrasına geri dönüyor. Geçen bir keresinde dayanamadım uyardım, gitti yıkadı ama çocuk gibi uyarmak da nereye kadar.Hijyen anlayışınızın benzer olmaması soğuma sebebi midir
Dışarıdan eve gelince ellerini yıkamıyor. Veya eve kargo gelince kuryeden kargosunu teslim alıyor ve ellerini yıkamadan yemek sofrasına geri dönüyor. Geçen bir keresinde dayanamadım uyardım, gitti yıkadı ama çocuk gibi uyarmak da nereye kadar.

Hijyen anlayışınızın benzer olmaması soğuma sebebi midir sizin için?
0
burnley
(13.12.22)
evet :(
0
freebird5406_2
(13.12.22)
bende soru işaretleri uyanır.. yani tuvaletten çıkınca elini yıkamaması, eve gelince yıkamaması, kirli kıyafetlerini değiştirmemesi, evde olsa bile duş almaması evet düşündürücü ve ben de uyarırım. Ama hijyen anlayışlarımız farklıysa ne kadar orta yol bulunur bilemedim, sonuçta iki tarafın da bakışı farklı, orta yol için iki taraf da adım atmalı.
0
mor oje
(13.12.22)
Bahsettiğin şeyler beni rahatsız etmez ama mesela burnunu karıştırdıktan sonra ellerini yıkamadan yemeğe oturursa ona biraz bozulabilirim, onu da gördüm diye tabii asdasd onun dışında ellerini yıkamadan yemeğe oturdu diye çok şeyapmam, yani yanlış anlamayın da başka zaman gel yüzüme otur dediğimiz kişilere böyre davranmak anlamsız bence kargoyu aldıktan sonra elini yıksa ne olur yıkamasa ne olur.

Edit: Düşündüm de burnunu karıştırması da çok rahatsız etmiyor gibi ya.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.12.22)
Sevgilimse eğer ağzıma soksun pis elini isterse, sorun değil. Flörtümse ve önümde burnunu karıştırıyorsa baybay.
0
vedatchilipeppers
(13.12.22)
Bu örneklere odaklanmadan genel olarak hijyen farkı diye bir şey yok sanırım. Kirliler, hijyene dikkat edenler/önem verenler ve takıntılılar var. Kirliler/pasaklılar ile olmaz. Ben hijyene dikkat edenler/önem verenlerdenim. Muhtemelen takıntılılar da bana aynısını söyler.
0
nawar
(13.12.22)
Burun karıştırma örneği nerden çıktı bilmiyorum.
Ben bu verdiğiniz örneklerde bi absürtlük görmedim. Bilakis bu tip ufak tefek mikroplar insanı daha sağlıklı hale getiriyor.

Evinde bulaşık makinesi olmayan çocuklar olan çocuklardan daha sağlıklı oluyor. Çünkü tabaklarda bulaşık artığı kalıyor ve o hijyenik olmayan ortam bağışıklığı güçlendiriyor.

Beni bu kadar hijyen takıntısı olan ve olayın özünden yani “sağlıklı hayat sürmekten” kopan bir insandan soğurdum. Yani evet hijyen anlayışınızın paralel olmaması soğuma sebebi.
0
zimbirik
(13.12.22)
@zimbirik+1
0
Amaranta ursula
(13.12.22)
İlişkilerde bu tür hayat tercihlerinin yakın olması sorunları azaltıyor. Hem kardeşim, hem yengem süper dağınıktırlar. Genetik ilmi gereği yeğenim de aynen anası-babası gibi. Evlerine gelince yerdeki oyuncakların üzerinden atlaya atlaya geçip, kanepenin üstüne yığılı kıyafetleri kenara itip kenarına oturuyorum bazen, o derece. İyice yaşayamaz hale gelince ancak temizlik-toplama işi yaparlar. Düşünüyorum da eğer benim kardeşim veya yengem diğerinin tersine aşırı titiz biri olsaydı evlilikleri 15 yıl sürmeyebilirdi.
0
d max
(13.12.22)
vedatchilipeppers+1
0
ala09
(13.12.22)
Beni git ellerini yika diye uyaran biriyle evliysem boşanmayı, sevgiliysem ayrılmayı düşünmeye başlarım.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.22)
hijyen benim için çok önemli. asansörde düğmeye parmağıyla basınca eve geldiğinde ilk iş elini yıkamalı. yıka diye uyarmam, diretmem ama beni görünce zaten o da uyar herhalde. bu konularda uyarmalı ilişkide soğumak normal. her iki taraf için de.
0
gabe h coud
(13.12.22)
Temizlik de pislik de insanın içindedir, hangisine yatkın olunacağı da daha çocuk yaşlarda şekilleniyor. Mesela normal her aile, çocuğuna dışarıdan gelince ellerin yıkanması gerektiğini öğretir. Bu aşırı bir şey falan değil, temizliğin en basit ve temel adımıdır. Ama çocuğun içinde temiz olma arzusu yoksa istediğin kadar anlat, boş, büyüyünce de yapmayacak.

Dışarıdan eve gelince "Amaan ne olacak yha, ben yıkamam ellerimi" zihniyetinde bir insanla değil flört, arkadaş olarak bile mesafeli olurum. Net.
0
Berck
(13.12.22)
sözüm meclisten dışarı ama erkeklerin çoğu bu tip durumlarda temizliği "unutabiliyor".
ya da mesela elini mutfak veya banyo lavabosunda yıkamanın farkından bihaber olabiliyor.
bebek bezini "nasılsa çöp" diye mutfak çöpüne de atabiliyor.
yani zaten çoğu zaman dürtüklemek gerekebiliyor ve çocuk gibi uyarmak zorunda kalıyorsunuz.

kişisel hijyen konusunda bir sorun yaşamıyorsam bu tip konular bana pek batmaz, hatta dikkatimi ne kadar çeker bilmiyorum.
en kötüsü hatırlatırım, bir noktadan sonra da öğrenir zaten.
0
blatta hiberna
(13.12.22)
(20)

Bazen kitap okumak size de gereksiz geliyor mu?

yakbenivatankurtulsun
Merhaba arkadaşlar,Elimde bir sürü kitap var kimisini okudum, kimisine elime dahi sürmedim. Bazıları da yarım kaldı bekliyorlar bir köşede. Okuyasım gelmiyor ve boş yere okuyormuşum gibi bir his oluyor içimde bazı zamanlar. Size de oluyor mu böyle?
Merhaba arkadaşlar,

Elimde bir sürü kitap var kimisini okudum, kimisine elime dahi sürmedim. Bazıları da yarım kaldı bekliyorlar bir köşede. Okuyasım gelmiyor ve boş yere okuyormuşum gibi bir his oluyor içimde bazı zamanlar. Size de oluyor mu böyle?
0
yakbenivatankurtulsun
(13.12.22)
Eskiden roman ya da öykü okuduğumda bu his gelirdi bana ama yaş ilerledikçe şunu fark ettim ki doğru bir roman seçildiğinde dil, üslup, düşünce stili, anlamlandırma, analiz, eleştirel düşünce, sosyal öğrenme vs gibi bir çok alanda farkında olmadan kendimizi geliştiriyoruz. Bazen de romandaki, oykudeki karakter ile kendimizi ozleslestirip duygularımızı regule edebiliyoruz. Dolayısıyla artık öykü ve roman okurken de bu his hiç olmuyor.

Salt bilgi içeren kitaplarda zaten olmazdi.

Kitapların her zaman besleyici ve iyileştirici bir gücü vardır benim hayatımda. sadece iyi yazar, iyi kitap ve ilgi alanlarınızı iyi seçmek gerekiyor tabii ki. Her kitap türünu seveceksiniz diye bir şey yok. Tabii bizim sevmememiz o kitabın kötü olduğu anlamına da gelmez.
0
fraise
(13.12.22)
Bazi kitaplarin boyle hissettirmesi normal. O zaman o kitabi birakip baska kitaba gececeksiniz.

Ama genel olarak "kitap okumak gereksiz mi" derseniz, tabii ki de degil. Tartismak bile (tabii ki her sey tartisilmali ama) manasiz bana gore.
0
ahm1
(13.12.22)
kitap sarmadıysa dünyanın en iyi kitabı da olsa okumak zorunda değilsin, sevmemek için bir sürü nedenin var
0
freebird5406_2
(13.12.22)
Bilgi birikiminin yanısıra, sözlü ve yazılı anlatım yeteneği, kelime haznesinin artması, anlama, bakış açısı ve anlayış ufkunun genişlemesi benzeri sayısız faydası olan bir güzel bir uğraş olduğunu düşünüyorum.
0
Mirket
(13.12.22)
Yaklaşık iki sene oldu kitap kapağı açmadım. Roman okumayalı belki daha uzun süre oldu. İfame gücümde inanılmaz bir zayıflama var. En çöp kitabın bile kelimeleri, kalıpları canlı tutmak anlamında mutlaka büyük faydası var.
0
IncredibleMau
(13.12.22)
Daha ziyade romanlardan mı söz ediyorsunuz?

Kitap okumak kavramı hep işin kendisi gibi lanse ediliyor. Kitap işlevsel bir şey, dijital yayınlar yokken insanlar film izlemek yerine roman ve hikaye okuyorlardı, bilgi almak için akdemik kitaplar okuyorlardı, bir şey öğrenmek için yine öğretici kitaplar okuyorlardı. Felsefe yine kitaplardaydı, birçok teknik mesleki bilginin kitaplarla açıklanan yönleri vardı. "Kitap okumak" tek bir iş değil ki? Ben çok şaşırıyorum buna. Eğer sürekli roman ve hikaye okuyorsanız bunun sürekli dizi film izlemekten çok bir farkı yok. Eğlence etkinliği bu. Eğer zamanınızın çok büyük bir kısmını eğlenceye ayırıyorsanız yaptığınız şeyi sorgulamanız doğal bence.
0
akhenaten
(13.12.22)
Genel olarak bütün türlerden bahsediyorum; roman, felsefe, tarih, politika,...
Okumak, genel olarak faydasızmış gibi geliyor, zaman kaybı sanki. Öyle olmadığını biliyorum ama içimden gelen bu. Zaten öleceğiz, okuduğum ne işe yarayacak, maddi bir getirisi de yok. Öğrensem; bir şeyler paylaşacak, onu geliştirecek, aktaracak bir ortamda yok. Onun yerine daha farklı aktivitelerle zamanı değerlendirmek daha mantıklı gibi.
0
🌸yakbenivatankurtulsun
(13.12.22)
Hak veriyorum. Okuduğunu anlatacak, tartışacak bir ortama girmiyorsan/sosyal ortam bulamıyorsan, paylaşamıyorsan bir süre sonra unutuluyor okunanlar zaten. İfade etme becerini, kelime hazneni arttırıyor ama bunları yapamayınca anlamsız kalıyor
0
piranase
(13.12.22)
zamanla insanın keyif aldığı şeyler de değişiyor.
eskiden ihsan oktay anar kitaplarını bir solukta okurdum ancak son kitabını 30 sayfa bile okuyamadım.

mesela otostopçunun galaksi rehberini inanılmaz kısa bir sürede bitirmiştim askerdeyken. şimdi muhtemelen okuyamam. gülle gibi cilti elime almaya bile cesaret edemem sanırım.

ama şöyle de bir örnek var. demir ökçe'yi 20'li yaşlarımdayken çok sıkıcı bulmuştum ve 10-15 yıldır kitaplığımda öylece duruyordu kitap. geçen ay kızım kitap okurken ona eşlik etmek için ben de demir ökçe'yi aldım elime. bir solukta bitti kitap.

bence farklı 1-2 kitap türü denemekte fayda var.
0
teritori
(13.12.22)
Keşke kitap okuyacak zamanım olsa. Gereksiz gelmiyor, tam tersi keyif alıyorum.
0
dissendium
(13.12.22)
ben roman, hikaye öykü vs tarzı kitaplarda o hissi alıyorum. boşuna okuyormuşum gibi geliyor.
ama iş, gelişim, psikoloji tarzı kitaplar bir şeyler öğrettiği için tam tersine verimli vakit geçirdiğimi düşünüyorum. bu kitaplardan edindiğim bilgileri de öykü olarak anlatmak suretiyle aktif olarak kullanıyorum hayatımda
0
roket adam
(13.12.22)
bu mantıkla film izlemek, müzelerde tabloları incelemek, bir opera izlemek, tiyatroya gitmek falan da gereksiz.

kitap okumak neden gereksiz olsun yahu. insanlar binlerce yıldır neden sanatla uğraşıyor?

bence bakış açınızı değiştirin biraz. olayı çok "bana görülen ölçekte ne katıyor"a indirgemişsiniz gibi. bu şey gibi, "baklava yemeyeyim evde yoğurda şeker katarım, kalan parayla da 20 tane poğaça alırım ki 3 gün karnım doysun."
0
bohr atom modeli
(13.12.22)
yıl olmuş 2023, halen daha kitap mı okunur ya çok saçma.

görsel medya bu kadar gelişmişken izlemek görmek gezmek varken kitap okumak saçma.

300 yıl önce mantıklıydı, paran varsa git gitmek istediğin yere gez istediğin yemeği ye, yoksa da aç youtube yaz oradan izle.

zaten kitap nasıl okunur onu bile bilmiyor halkımız, ilk önce onu öğrenmek gerek.
0
Hallegadola
(13.12.22)
Sizin dunyayi algilama biciminiz, yasayisiniz degisiyor. İlla birileriyle paylasmak icin okumaniza gerek yok.

@hallegadola: ironi degil mi bu? :)
0
ahm1
(13.12.22)
Beynin bos bir sekilde yasamak baska, gordugun/yasadigin seylerin anlamini bilerek (artik bilebildigin kadar, tamamen bilmek mumkun degil tabii) yasamak baska.
0
ahm1
(13.12.22)
Sizi etkiliyor mudur etkilemiyor mudur bilemem de, sürekli pompalanan her boşlukta kitap okunmaliymis, "çok" okunmaliymis ve yapmıyorsak aa ne kadar cahil kultursuzsunuz şeklinde bir söylem var.

Bazen de okumazsiniz, ilginizi cekmemistir bırakır çöpe bile atarsınız... Kasmaya gerek yok.

Hele ki roman okuyanları hiç anlamıyorum şahsen. Ortaya çıktığı dönemde bugünkü pornografinin işlevini görmus şeylerin kaba ve estetik yoksunu hallerini bir insan nasıl istekle okuyabilir, aklım almıyor.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.22)
Encokbenisevinnolur'a roman konusunda katiliyorum. Sacma sapan romanlar okumayin. Şu video bu konuda cok bilgilendirici: youtu.be
0
ahm1
(13.12.22)
ahm1 ciddiyim bir yaştan sonra roman okumanın anlamı yok bence de. hayata ilk atılırken okunan klasikleri saymazsak saçmasapan romanlara vakit ayırmak gereksiz.

tarih kitabını da roman gibi okuyor millet. kitabın arkasında dizin olur ona bakarsın sana göre faydalı olan şeyi okursun.

roman yerine film izlemek çok daha mantıklı. dostoyevski zamanında sinema sektörü olsaydı bence tarkovsky gibi bir şey olurdu. günümüzde roman okumak vakit kaybıdır
0
Hallegadola
(13.12.22)
@hallegadola: sacmasapan romanlari okumak gereksiz de sacmasapan olmayan da bir suru roman var. Dostoyevski'nin romanlari film yapilamaz (yapilan var ama kitabin cok azini aktarabiliyor), dolayisiyla tarkovski falan da olmazdi.

Film senaryosu gibi yazilan romanlari okumak yerine film izleyin ama baskalarinin ic dunyalarini anlatan gercek romanlari da okuyun.

Bir de sanki sacma romanlar var da sacma filmler yok :) hollywood'un butun filmleri tamamen eglencelik, hicbir katkisi olmayan filmler.

@encokbenisevin: "Ortaya çıktığı dönemde bugünkü pornografinin işlevini görmus şeylerin kaba ve estetik yoksunu hallerini..."

Her sey ortaya ciktigi donemde farkliydi. O zamanlar film denen sey cekilemedigi icin kurgu olaylar romanla aktariliyordu. Sonra film cikinca modern romanlar, kisinin ic dunyasina yonelmeye basladi.

Eskiden insanlar kendi portrelerini yaptirirdi ressamlara. Fotograf makinesinden sonra ne gerek var seni ressamin cizmesine? Resim sanati da baska yone gitti dolayisiyla.
0
ahm1
(13.12.22)
cart pembe kanepeyi salonun ortasına oturtup estetik bulan bir kadın ne kadar haklıysa kitap okumayın youtube'ta var diyen insan da kendine göre o kadar haklıdır.

alternatifleri bilmeyen insan için kendi yaptığı hep en doğrusu gibi gelir. buna yanıt vermenin de bir manası yok esasen. sen gidersin atıyorum paris'te creme brulee yersin. adam der ki ne gerek var bizim sütlacımız var. ne denir ki bunun üzerine? sen zaten o gerek yok dediğin şeylerin güzelliğini/gerekliliğini bilmediğin için bir ihtiyaç duymuyorsun. bilmediğin şey hakkında yorumda bulunmaman gerekirken üstüne bir de hayır benimki daha doğru diyorsun. bu çok komik.
0
bohr atom modeli
(13.12.22)
(6)

70 sayfalık rapor kaç liraya yazılır?

hadi ya la
Uzmanı olduğum bir konuda içerik tablolu, referans vermeli, APA formatında 1,5 satır aralığı şeklinde yazılacak ortalama 70 sayfa tutacak İngilizce rapor için fiyat bekliyorlar benden. Gece gündüz çalışmalı bir süreç olacak, 7 gün içinde bitmesi gerekiyor.Bu işin piyasasını bilmediğim için buraya so
Uzmanı olduğum bir konuda içerik tablolu, referans vermeli, APA formatında 1,5 satır aralığı şeklinde yazılacak ortalama 70 sayfa tutacak İngilizce rapor için fiyat bekliyorlar benden. Gece gündüz çalışmalı bir süreç olacak, 7 gün içinde bitmesi gerekiyor.

Bu işin piyasasını bilmediğim için buraya soruyorum, ne kadar istemeliyim?
0
hadi ya la
(11.12.22)
20 000 TL den aşağı böyle bir şeyler uğraşılmaz. 20-25 bin TL aralığında iste.
0
OrangeYellow
(11.12.22)
Böyle şeylerin fiyatlarını hiç bilmiyorum ama eğer ekstra bir kazançsa ve bu meblağya acil ihtiyacım yoksa, sırf zaman sınırından dolayı 20 binden daha fazla isterdim. Grafiklerle dolu olmayacaksa düzgün bir dille, belirli bir seviyede ve yabancı dilde günlük 10 sayfa yazmak kolay olmayacaktır.
0
reactionic
(11.12.22)
arkadaşım benzer bir şeyi geçen sene 16 bine yapmıştı, hem de türkçe. ama sayfa sayısı daha fazlaydı sanırım. bence en az 25 bin istemeniz lazım.
0
candide
(11.12.22)
Benzer tarafları olan bir işin zamana yayılmış olanını 35 bine yaptım iki ay önce.

Eğer bir kuruma bağlı çalışıyorsanız saatlik ücretiniz üzerinden de hesaplama yapılabilir. Kuruma bağlı çalışmıyorsaniz da sizin esdegeriniz uzmanlikta tecrubede olanların saatlik ücretleri ne kadar o da kıstas alınabilir.

Eğer saatlik ücret kısmını ölçüt alacaksanız, Geceli gündüzlü de diyorsunuz, diyelim günde 12 saat 7 gün ugrasacaksiniz, 12x7=84, bunun 39 saati fazla mesai demektir. Yani 45+(39x2) => 123 saat x belirlediğiniz saat ücreti= istenecek ücret.
0
encokbenisevinnolur
(11.12.22)
En az 2.000 euro
0
otopsicocugu
(12.12.22)
Bence bu tarz işlerde belli bir racon var ama bunu oluşturan da uzman kişinin kendisi. Benim üniversitedeki ceza hukuku hocalarımdan bir tanesi mesela paso mütalaa veriyor dosya başına 20 küsür alıyor ama icra iflas hukuku hocasından tek dosyaya 150 binlik mütalaa alındığını da biliyorum. Belki sizin işlerin belli bir standardı vardır ama bilemiyorum.
0
vedatchilipeppers
(12.12.22)
(8)

Türk halkının sömürge konusunda söz hakkı var mi?

logisticsmanager
Misal deniliyor ya Avrupa iste zenginliğini sömürgeciliğe borçlu vs diye.Ok, bu kadar basite indirgemek kolay olsa da tamam.Peki türkiye? Benim bildiğim Osmanlı öyle minnoş bir ülke değildi. Bize sürekli okulda tarih eğitiminde sürekli Osmanlı'nın yaptığı seferler falan irak'a özgürlük götürmek iste
Misal deniliyor ya Avrupa iste zenginliğini sömürgeciliğe borçlu vs diye.
Ok, bu kadar basite indirgemek kolay olsa da tamam.

Peki türkiye? Benim bildiğim Osmanlı öyle minnoş bir ülke değildi. Bize sürekli okulda tarih eğitiminde sürekli Osmanlı'nın yaptığı seferler falan irak'a özgürlük götürmek isteyen amerika gibi anlatilsa da bu seferlerin amacı da oralarin hammaddesini, iş gücünü (gerek asker vs) falan kullanmak.

Şimdi tabiki Avrupa kolonisi ile Osmanlı kolonisi farklı yapıda olsa da bu osmanliyi tatlı, şeker bir devlet yapmıyor.

Bu noktada türk halkı neden Avrupalı devletlere laf ediyor da kendileri çok tatlı bir devletten geliyormuş gibi davraniyor? Cezayirli, senegalli, Faslı konuşsun, onlar sömürüldü. Türk olarak bizler neden kendimizi bu tarafa atıyoruz?

Yani benim bildiğim zamanında osmanli tarafından yönetilmiş sonradan özgürlüğünü kazanmış ülkelerin çoğunda "allahim ne güzel zamanlardı çok süperdi" diye bir olay yok. Aradaki tek fark Osmanlı imparatorluğu çöküşü sebebiyle yıllarca başka ülkeleri feth etmenin modern Türkiye'ye pek bir yararı olmaması mi?
0
logisticsmanager
(11.12.22)
osmanlı'da bildiğimiz sömürgeciliğin şartları hiç oluşmadı. feodal çağı artık köleleştirecek bir yer kalmadığı bir dönemde 1920'lerin başındaki bir burjuva devrimi ile atlattık daha.

osmanlı bir "imparatorluk", varlığını silah zoruyla ele geçirdiği topraklara ve insan gücüne borçlu. topkapı'daki bir takın parası bile libyalı bir köylünün "vergi"sine bağlı mesela. osmanlı bunu ümmet kılıfıyla yaptığı için sözlükteki sömürge tanımının ilk anlamına direkt uymuyor.

tabii bu devam ediyor. mke markalı silahlarla evi yıkılan bir suriyelinin şu an ayda 2.000 liraya ağır sanayide 15 saat çalışması gibi. 12 yaşında hayatında okul görmemiş bir mevsimlik kürt işçi çocuğunun bile isteğe 2022'de bile hala okulsuz ve evsiz bırakılıp bedavaya tarlalarda çalıştırılması gibi.

"Türk olarak bizler neden kendimizi bu tarafa atıyoruz?" sorusuna da cevap çok açık. "biz türküz, biz öyle şeyler bilmeyiz, biz insanın gibi insanız, en iyi millet en iyi ırk biziz."

bu konuya ilgi varsa okunabilir bi: www.kitapyurdu.com
0
patronaj1
(11.12.22)
@patronaj1; yok zaten osmanli avrupa somurgeciligini yapmadı/yapamadı, onda eminim. Ama bize anlatilmaya calisilan bunun Osmanlı/türk halkı çok tatlı/şeker olduğu için olmadığı ama gerçekte olan çöküş döneminde bunu yapacak gücümüzün olmaması. Ha bir de tabi biz ümmet diyip din ayrımı yaptık ama diger devletlerde din ile değil millet ile ayrım var. Doğru mudur?
0
🌸logisticsmanager
(11.12.22)
Niyet farkı var bu konuda. Osmanlı fetihleri temelde İslam'ı yaymak amacıyla yapar. Buna gaza politikası deniyor. Osmanlı'nın parçalanmasına karar verilmesi ve bunun uygulanması ise dinden bağımsız, direkt Osmanlı topraklarını, petrollerini hedef olarak gören bir düşüncenin sonucu. Sömürgecilik aslında endüstrileşme için bir gereklilik. Osmanlı endüstrileşmesi Avrupa ülkelerine göre daha geç olduğu için sömürgeleştirme gibi bir gereklilik söz konusu değil. Osmanlı daha erken uyanmış olsaydı sömürgeciliği akıl edebilirdi belki de.
0
dissendium
(11.12.22)
sömürgecilik konusunda not düşmek gerek: sömürgecilik kapitalizme özgü değil.
0
prole
(11.12.22)
Yazdım yazdım sildim cevap da vermek istedim ama olmadı, neden öyle yaptığımı yazayım. Bir paragrafta yazdığımı dönüp okuyunca Avrupa'yı savunuyormusum gibi oluyor, öteki paragrafta bir bakmışım Osmanlici olmuşum :)

zor bir soru. Berrak bir cevap için kavramsal bir okuma gerekli bana kalırsa. Mesela sömürgecilik tam olarak nedir, farklı ekoller (tarih, sosyoloji, siyaset) ve kuramlarda bu kavram nasıl ele alınmış?
0
encokbenisevinnolur
(11.12.22)
Her ulke kendini harika sekilde anlatir. Istanbul fethi yeni cagin baslangicidir. Bu sav sadece biz turklerin tanidigi bisey. Dunya tarih8nde boyle bisey yok.
0
halk
(11.12.22)
malum şahsın hükümranlığı döneminde türkiye'nin esasında ne kadar boş bir memleket olduğu unutuldu abi. iş büyük oranda "akçomar" seviyesine indi; yani kötülüğün üstü daha kötü bir şeyle kapatılınca herkes ona odaklandı.

esasında türk ulusunun çok büyük çoğunluğu aşırı milliyetçi, dogmalara bağlı, analitik düşünme kabiliyetinden ve eğitimden yoksun, olaylara asla ve asla objektif bakamayan insanlar. hadi sıradan vatandaşın böyle olması zaten çok mesele değil ama karar vericilerin/politika yapıcıların da böyle olması her şeyi zorlaştırıyor.

sene 2022 olmuş adam ciddi ciddi almanya'nın, fransa'nın gelişimini sadece sömürgeciliğe bağlıyor. kendi fakirliğini de... "öyle zengin olacağımıza olmayalım" filan diyor. bu zihniyete bir şey öğretemezsin maalesef.

"osmanlı daha minnoştu" demek yanlış olmayabilir çünkü osmanlı gittiği yerlerde genelde yerli halka fazla karışmayan bir yapıdaydı ama bunun bize yansıması minnoşluk olarak olmadı. gittikleri yerde kendi kültürlerini empoze etseler, kültürel emperyalizme ağırlık verseler bugün belki daha zengin ve nüfuzlu bir ülke olabilirdik.

osmanlı bunu "sevimli" olduğu için yapmadı yani, öyle bir kültürü ve vizyonu yoktu sadece. kendinde bir şey yoksa gittiğin yere ne götüreceksin ki. anca vergi alıp cami filan yapmışlar işte, kafası çalışan işe yarar bir avuç adam var onların da yarısını öldürüyorlar zaten.
0
mark greg sputnik
(11.12.22)
@mark; aslında demek istediğim o. Osmanli genel olarak ulus değil din üzerine gittiği için müslüman olduğunu sürece sorun yoktu. Belki feth edilen yerlerin yeniceriler tarafından yağma/talan edilmesi vs var. Sonra misal o ülkenin sonuçta cogu şeyi osmanli eline geçiyor ama tabi endüstri olmadığı için insanlar tarlada vs calismak, asker olmak dışında ya da vergi vermek dışında çok şey yoktur.

Ama dediğim de o; osmanlinin bunu yapma/yapmama sebebi çok tatlı, fedakar insanlar olmalarından değil. Ama Türkiye sosyal medyasinda anlatilmaya çalışılan osmanlinin elinde bu fırsat vardi da yapmadi, biz de sömürüldük ondan bu haldeyiz. Sömürülen fasli vs dostlarımıza destek havasi var. Ama Türkiye'nin somurulme ile alakası yok.
0
🌸logisticsmanager
(11.12.22)
(5)

İzmir'de ofis mobilyası mağazası

niyazi mısri
Merhaba bir çalışma sandalyesi almayı planlıyorum. Pek denemeden alınacak bir şey olmadığı için hafta sonu biraz dükkan gezmeyi düşünüyorum. İzmir'de nerelere gitmek lazım bunun için? Benim aklıma gelen IKEA koçtaş var ek olarak bu mezarlıkbaşı tarafında sanki spotçuların orada ofis mobilyası satan
Merhaba bir çalışma sandalyesi almayı planlıyorum. Pek denemeden alınacak bir şey olmadığı için hafta sonu biraz dükkan gezmeyi düşünüyorum. İzmir'de nerelere gitmek lazım bunun için? Benim aklıma gelen IKEA koçtaş var ek olarak bu mezarlıkbaşı tarafında sanki spotçuların orada ofis mobilyası satan dükkanlar vardı yanlış hatırlamıyorsam. Sizin bildiğiniz başka yerler var mı?
0
niyazi mısri
(07.12.22)
Karabağlardan Gaziemir tarafına doğru giderken atölyeler var. Hatta isminin mobilyacılar sitesi olması lazım. O tarz bir şey deniyor o bölgeye. Daha uygun fiyata daha kaliteli ürünler alabilirsin.
0
westblack
(07.12.22)
kısık mobilyacılar sitesi var. havalimanını geçip ayrancılar/torbalı'ya giderken sağda
0
phonex
(07.12.22)
Söylenilen yerler muhtemelen daha ucuz ve/veya seçenek açısından daha uygundur, yine de evinize yakınsa çiğli-egekent aralığında Anadolu caddesi üzerinde ofis mobilyası satan mağazalar var, bir de eski Karşıyaka devlet hastanesinin yerinin karşısında bir mağaza var, yaninda çılgın döner diye bir dönerci vardı, buralara da bakabilirsiniz seçenek olsun diye.
0
encokbenisevinnolur
(07.12.22)
Ucuz pahalıdan ziyade benim demek istediğim çok çeşit görebileceğim deneyebileceğim yerler
0
🌸niyazi mısri
(07.12.22)
karabağlar sağlı sollu mobilyacı. gezeblirsin akşama kadar.
ikea'ya da bakmayı unutma.
0
etna
(07.12.22)
(13)

Ölüm arada bir tadınızı kaçırıyor mu?

ya ben lan neyse
arada bir geleceğe dair planlar yapıp heyecanlanırsınız ve 40-50 sene içinde (belki 30 sene) büyük ihtimal öleceğiniz aklınıza gelir ve tüm enerjiniz söner. yaşıyor musunuz?edit: ölümden korkmaktan bahsetmiyorum. "zaten öleceğiz ne gerek var." hissi.
arada bir geleceğe dair planlar yapıp heyecanlanırsınız ve 40-50 sene içinde (belki 30 sene) büyük ihtimal öleceğiniz aklınıza gelir ve tüm enerjiniz söner. yaşıyor musunuz?

edit: ölümden korkmaktan bahsetmiyorum. "zaten öleceğiz ne gerek var." hissi.
0
ya ben lan neyse
(03.12.22)
Yaşamıyorum. Ölüm fikrine çok hazırım, herhangi bir an gelip alabilir beni.
0
Bruce
(03.12.22)
Yaşamıyorum. Uzun yaşamak gibi bir arzum yok. 40-50'de ölmeye okeyim şahsen.
0
Amaranta ursula
(03.12.22)
benim ölmem fikri keyfimi hiç kaçırmıyor. kafaya hiç takmıyorum.

sevdiklerimin ölme ihtimali veya uzun sürecek bir hastalık veya sakatlık ihtimali daha çok sıkıyor beni bazen.
0
roket adam
(03.12.22)
hastalik&sakatlik&kaza tarzi seylerden aklim cikar ama ölüm pek aklima gelmiyor. bahsederken bile benim basima gelmeyecekmis giibi bi olay
0
ala09
(03.12.22)
hayır. iyiyim böyle.
0
gabe h coud
(03.12.22)
bana oluyor evet.

ölü olma fikrinden korkmuyorum. inançsızım. öldükten sonrasına dair endişem veya korkum yok - hiçbir şey hissetmeyeceğime, olmayacağıma inanıyorum ama şu anki bilinç düzeyimle bir gün ölecek olma fikrini sevmiyorum.

düşünüyorum mesela... uzun yıllar uğraştım, belki evlendim, üç yaşında bir kızım var, 40-42 yaşındayım, bugünleri düşünüp gülümsüyorum "boşu boşuna heder ettin kendini, bak ne güzel oldu hayatın şimdi" diyorum... sonra hop, bir gün bayılıyorum durduk yere. son evre kanser çıkıyor.

böyle bir şeyden çok ama çok korkuyorum. "ölü olmak"tan yana problemim yok. ama ölmek, hatta öleceğini bilerek yavaş yavaş bu dünyadan ayrılma fikri inanılmaz yıpratıcı geliyor.
0
mark greg sputnik
(03.12.22)
Ölüm fikrini hiç unutmadan yaşıyorum, en azından yaşamaya çalışıyorum. Birtakım hırslardan arındırıyor beni, daha affedici ve sakin olmamı sağlıyor ve rahatlatıyor beni.

Canımı falan sıkmıyor ama şu an ölsem ailem daha da yaşlandığı zaman onlara yardım edecek birinin olmayacak olması fikri beni huzursuz ediyor.
0
vedatchilipeppers
(03.12.22)
bilakis bu aklıma gelince daha enerjik oluyorum.
0
encokbenisevinnolur
(03.12.22)
@roket+1
Kendim icin olum fikri hic ama hic korkutmuyor. Su an bunlari yazarken daha gonder tusuna basmadan olsem bile koymaz ancak sevdigim kisilerin olumu dusuncesi ara ara aklima gelince canim sikiliyor. Isin bana gore garip yani su, mesela bu dusunceleri paylastigim kisiler genelde sevdigim kisileri kendimden daha cok sevdigimi dusunuyor ancak uzerine iyice dusunuldugunde bana gore bu benim kendimi onlardan daha cok dusunmemim sonucu gibi geliyor. Ilginc.

"Zaten olecegiz ne gerek var" fikri ise genel olarak hayatima yon veren fikir acikcasi ve @encok un dedigi gibi aksine eni daha da enerjik yapiyor. Oyle hani "nasilsa uyanacagiz ne gerek var uyumaya" olayi gibi degil ancak mesela hayattan yeteri kadar zevk almayi engelledigimi, sacma sapan uzun vadeli planlari benimsedigimi farkettigim anda bunlari uygulamaktan vazgeciyorum. Mesela sevdigim bir seyi yemeyi sirf ileriye yonelik planlar sebebiyle yemekten kacindigimi farkettigim an hemen yiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(03.12.22)
ölümden dğil yaşlılıktan korkmalı
0
buenosdias
(03.12.22)
Ailemdekilerin ve yakın çevremin ölümü konusu korkutuyor onun dışında tat kaçıran bir konu yok. Hayatımda hiç o "hayat fani, ölüm ani" stili boş hissetmeyi yaşamadım. Ölmek istemem tabii ama ölümü düşünüp onunla ilgili korku da yaşamıyorum.
0
nawar
(03.12.22)
buenosdias +1

Ölecek olma düşüncesi tabii ki aklıma geliyor ama bu gerçeği kabullendim.
"zaten öleceğiz ne gerek var." demek yerine ölmeden ne kadar güzel şey yaşarsam o kadar iyi diye düşünüyorum.

Beni mahveden yaşlı olma ihtimalim. Bütün enerjimi düşüren ve tadımı kaçıran düşünce bu.
0
mutekebbir
(05.12.22)
hiç ölesim yok. ölmek istemiyorum. öleceğim fikri aklıma geldikçe afakanlar basıyor.
0
alperz
(05.12.22)
(17)

Sevgilisini, eşini aldatan kadın arkadaşlarınız var mı ?

thatisthedoctor
Erkek olarak merak ediyorum. Kadınlar nasıl aldatirlar nasıl saklarlar bunu?
Erkek olarak merak ediyorum. Kadınlar nasıl aldatirlar nasıl saklarlar bunu?
0
thatisthedoctor
(26.11.22)
Erkekler yakalanmak için aldatır. Kadınların ise profesyonelce yakalanmamak için her türlü kurguyu yapar.
0
goodz
(26.11.22)
Gerçekten mükemmel rol yapma, sosyal medyada müs mükemmel bir aile ve eş olduklarını gösterme durumu oluyor. Hiç bir şey yokmuş gibi davranabilir kadınlar, erkeklerde henüz böyle bir performansa rastlamadım.
Daha çok bilgi için Müge Anlı da izleyebilirsiniz.
0
işteöylebirşey
(26.11.22)
Var. Yani hem çok iyi saklıyorlar hem de blöflerini yese de yemese de ses çıkarmıyor erkek arkadaşları. Kadınlar aldatmak ve yalan söylemekte çok iyiler. Sorguladığına bile pişman ederler.
0
nawar
(26.11.22)
Peki en yakın kız arkadaşlarına söylerler mi yoksa gizlerler mi?
0
🌸thatisthedoctor
(26.11.22)
Maalesef var, erkekler olarak ruhumuz duymuyor.
0
BuddyGuy
(26.11.22)
Her kadın en yakın arkadaşına bunu söylemeyebilir.Güvenmesi önemli. Güveniyorsa, ondan zarar gelmeyeceğini biliyorsa söyleyebilir. Böylee bir şeyi söylemek hiç kolay değildir. Özellikle erkek tarafının hiç bir suçu günahı yoksa. Suçu günahı derken erkek de aldatıyor olabilir.
0
işteöylebirşey
(26.11.22)
Erkekler aldattığını daha çok söyler, kadınlar daha az. Benim tanıdığım 2 kadın var biri sevgilisini diğeri kocasını aldatmış, en yakın arkadaşlarına söylememişler mesela. Özellikle söylemek istemediklerini de biliyorum.
0
Bruce
(26.11.22)
Var.
Bir eski arkadaşım erkek arkadaşını benimle birkaç kere aldatti. Sonra 4-5 ay sonra ayrıldılar (bu sebepten degil). Sonra 2 sene sonra tekrar başladılar simdi evliler.

Bir arkadaş da o dönemki sevgilisini birkaç kere eski sevgilisi ile aldattı. O dönemki sevgilisi ile evlendiler, çocukları falan var.
0
logisticsmanager
(26.11.22)
Var. Erkekler bu aldatma konusunda kadınların getir götürünü yapabilir.

En saf, minnoş görünen hatunların bile öyle bir organizasyon kabiliyeti var ki, adama küçük dilini yutturur.
0
norules
(26.11.22)
Yok.
0
Amaranta ursula
(26.11.22)
yok. arkadaslarim 1 adet erkege zor dayaniyor
0
ala09
(27.11.22)
cok uzun yillar once avukat bir kadinla cikiyordum. aylar sonra kadinin evli oldugunu ogrendim. kadinin kocasi da avukatmis. borderline oldugundan adim gibi eminim. en son
kocasini bosamisti, 3-5 yil oradan oraya takildi ve saf bir cocuk bulmus. onunla evlenip cocuk yapmis. benim eyorlamam bu kadar.
0
ubi dubium ibi libertas
(27.11.22)
var. 7 yıllık sevgilisini benimle aldatan bir kız vardı. erkekler saf oluyor ve konduramıyor. gözünün önündeki şeyden bile şüphelenmiyor. kızlar saf ve sadık kız rolünü çok iyi yapıyor. bahsettiğim çift sonra evlendi çocukları oldu
0
abelardo
(27.11.22)
o.O bence aldatmayı normelleştirelim başka türlü olmayacak herkes aldatsın anasını satayım zaten aldatıyormuş bari bilelim en azından.

Ben 6 yıllık ilişkimin son yıllarında aldatılmıştım ama bir tuhaflık sezmiştim sonra itiraf etti zaten iş yerindeki masa arkadaşı ile olduğu konusunda. Ama en beklenmeyecek insan bile yaptıysa herkesten bekliyor insan, insanlıktan bir umudunuz kalmıyor. Sonrasında ölene kadar aynı hatayı yapmaya da bilir belki mesela aldatan insanlar da tabii ki evlenip çocuk yapıyor ama tekrar yapacağı anlamına gelmez bu.

Yaklaşık 10 yıllık bir ilişki geçmişim var ben sadece üniversite yıllarımda ilişkim varken kuzenle amsterdam gezisinde hiç niyetim olmamasına rağmen bakmak için gittiğimiz redlight district içinde bulmuştum kendimi. Tek aldatma olayım bu. Gördüğüm 2. bedendi pek rahat hissetmemiştim ama aldatma değil de aldatılma hikayemde gayet arzular havada uçuşmuştu o yüzden fiil olarak aynı olsa da aynı kefeye koyamadım hiçbir zaman.

Kadınlarınki daha sistematik ve duygusal olabiliyor o daha fazla can sıkıcı. Gerçi çoğunu bilmediğiniz için bir sıkıntı yokmuş devam..

Yine de başta şaşırdığıma bakayın dünyayla barıştım ben, masum değiliz hiç birimiz. Herkes her an aldatabilir öyle kusursuz canlılar değiliz hayvansal güdüler bir yerlerden patlak verebiliyor.

Ha ne olur, ben mesala biraz fazla ilişki yaşadım doyuma ulaştım, merak ettiğim bir şey yok. Severek evlendim. 10dk lık zevk için geçmişimi ve geleceğimi mahvedemem. Öyle bir şey istersem de boşanırım zaten. Ama ilişkide sorunlar varsa bu irade ortadan kayboluyor. Umarım sorunsuz gider de tekrar bir aksiyon yaşamam. Çünkü ben aldatılınca karşı tarafı kabul edemiyorum. Beyin etse vücut etmiyor vücut etse beyin etmiyor.

Ama kadınların affetme oranı daha fazla nasıl başarıyorlar bilmiyorum. Evrimsel süreçle ilgili sanırım..
0
ananiyimioguz
(27.11.22)
En çok logisticsmanager'ın aldatılma olayında baş rol oynamasına şaşırdım.

Vardı böyle tanıdıklarım. Hatta birisi evliydi. Sosyal medyadan ''aşkım, canım kocam'' paylaşımı yapıp adamı boynuzluyordu. Evlerden ırak böyle insanlar gerçekten.

Nasıl saklıyorlar bilmiyorum. Seven erkek kör oluyor.
0
Kahvedesu
(27.11.22)
Yakınlarına anlatmazlar. Biraz da bu yüzden ömür boyu gizli kalabiliyor kadınlar bunu yaptığında.
0
megalomaniac
(27.11.22)
"normal" bir ilişkide zaten temel bir güven tesis edildiği için karşı taraf bu gozle bakmıyor ve şüpheli alanları da iyiye yormaya sana öyle gelmiştir demeye yani kendini kandırmaya meyilli oluyor. Aldatan da bunu çok iyi kullanıyor. Benim rastladiklarimda ya da dedikodu olarak dinlediklerimde durum hep böyleydi.
0
encokbenisevinnolur
(27.11.22)
(7)

Yetişkin oyuncakları

grgn
Tek başınıza oynayabildiğiniz, eşşek kadar adam/kadın olduğunuz halde sizi eğlendiren oyuncaklar var mı? Drone, rc model, puzzle veya başka bir şey...
Tek başınıza oynayabildiğiniz, eşşek kadar adam/kadın olduğunuz halde sizi eğlendiren oyuncaklar var mı? Drone, rc model, puzzle veya başka bir şey...
0
grgn
(26.11.22)
normal puzzle, manyetik puzzle şu mıknatıslı çubuklar ve metal toplardan olan, yeğenimle aktivite olsun diye başlayıp kendi kendime devam ettirdiğim mandala boyama, bir ara tangram almıştım çeşitli şekilleri yapmaya çalışıyordum. boş boş oturmaktan nefret ettiğim için oyun hamuru ile bile uzun süre vakit geçirebiliyorum :)
0
hypathia
(26.11.22)
kız arkadaşıma we-vibe rave almıştım, oldukça eğleniyor.
0
synesthesia
(26.11.22)
20 yıllık Lego'larım duruyor ama oynamıyorum. Puzzle sevmem. Ben Monopoly oynamaktan keyif alıyorum ama o tek kişiyle değil. Atari olsaydı Super Mario oynardım.
0
dissendium
(26.11.22)
Solo test
0
deer hunter
(26.11.22)
Yoyo
0
encokbenisevinnolur
(26.11.22)
Her türlü boya işleri. Boyama kitabı, eşya boyama, akrilik tuval üstünde boyama. Kil işleri. Mozaik dizme ve boyama.
Arada tarot falı açma. Bence oyun:)
0
işteöylebirşey
(26.11.22)
Eski atari oyunlarını oynuyorum, 90'lı yıllardan kalanlar.
0
John Bloor
(28.11.22)
(6)

kat karşılığı ev meselesi

bugisme
küçük bir şehirde göl cepheli şehir merkezinde eski bir evimiz var. cephesi dar ve yandaki parsellerle birleşirse 4-5 kat ev çıkılabiliyor. bir mütrahit 2şer daire toplam 8-10 daire yapıp sadece birer tane bize ve yanımızdaki mülk sahibine 150m2lik ev veririm diyor. bu bize çok az geldi. genel teamü
küçük bir şehirde göl cepheli şehir merkezinde eski bir evimiz var. cephesi dar ve yandaki parsellerle birleşirse 4-5 kat ev çıkılabiliyor. bir mütrahit 2şer daire toplam 8-10 daire yapıp sadece birer tane bize ve yanımızdaki mülk sahibine 150m2lik ev veririm diyor. bu bize çok az geldi. genel teamül % kaç arsa sahibi %kaç müteahit olarak uygulanıyor? Açıkçası konuya hakim olamadığımızdan ata toprağının elimizden gitmesini de istemiyoruz. bizim isteğimiz her kata 100m2 lik 3 daire toplamda 12-15 daireden bize 3 daire vermesi. Çok mu yüksekten uçuyoruz?
0
bugisme
(23.11.22)
Onun m2 hesabı var diye hatırlıyorum kanunen. (Arsa m2 değeri) x (Kat sayısı)/2 aklımda kalan formül bu ama teyit edin bilen birinden, gerekirse danışmanlık ücreti vs verin bu işlere bakan birilerine sorun. Orada kaç katlik imar izni var o da önemli.
0
encokbenisevinnolur
(23.11.22)
Başka müteahhite sorun? Bununla ilgili genel bir düzenlene vs yok, kiminle nasıl anlaşırsanız o. Birkaç yerden teklif almak en mantıklısı olur. Ama düşünüyorum, müteahhit 15 daire yapabileceği yere neden 10 daire yapsın? Büyük ihtimalle imar izni ve emsalle alakalı bir konusu vardır.
0
roket adam
(23.11.22)
belediye yönetmeliğinde ne yazdığı da önemli, yapılar arası mesafe, yol kenarıysa yapı ile yol arası mesafe, max çıkmasına izin verilen kat sayısı, yapıya bahçe yapılıp yapılmayacağı, merdiven boşluğu, asansör vs çıktıktan sonra kalan kullanılabilir alan vs bunlar hep etkiler. öte yandan arsanın yeri, nasıl bir muhit olduğu, muhitte yeni eve yönelim olup olmaması da müt. için önemli şeyler. 8 - 10 dairede iki arsa sahibine 2 daire normal. sizin kurudğunuz şukadar m2 var her kata bu kadar daire yapsa vs bunlar biraz havada kalır. yapının yapılacağı alanın şekli dahi etkiler dairelerin alanını. ayrıca kattaki daire sayısı arttıkça müt. için masraf da artacak, fazladan 4 - 5 daire için elektrik su tesisatı kurduracak, ıslak hacim kuracak, mutfak kuracak vs vs. bu açıdan düşünürseniz 100 m2 ve 12 dairede yine 2 daire bile teklif edebilir.
0
issiz karga
(23.11.22)
yerel bir şey bu. o bölgedeki rayiç önemli. buradan ne denilse boş olur. yer vardır yüzde 60-70'le verilir yer vardır yüzde 30la verilir. olur mu bilmem ama siz az bulur vermezsiniz ama yan taraflarınız verirse sizin arsanız işlevsiz kalabilir.
0
paintov
(24.11.22)
imar durumuna göre çekme payları, yoğunluk , hmax değerlerine göre toplam kapalı alan ve kaç daire yapılırsa efektif olacağı ortaya çıkar diyelim ki 10 daire yapılıyor.

Paylaşım oranı

Edirne ilinin Barutluk Mahallesi %25-30
Edirne ilinin Şükrüpaşa Mahallesi %48-55
İstanbul ilinin Suadiye Mahallesi %79-86
İstanbul ilinin Altayçeşme Mahallesi %x-y

Rakamları yaklaşık yazdım.

Tamamen yere bağlı paylaşım oranı değişmektedir bölgedeki rayici mütehaitler yan arsa sahipleri ve emlakçılar bilir.

İl- İlçe- Mevkii- Ada-Parsel bilgisi varsa belediye e-imar uygulamasından imar durumuna bakın ben yardımcı olayım.
0
alp9900
(24.11.22)
Yazılmış bilgiler doğru, ama bir müteahhit olarak cevap vermeden geçmek olmaz.

Kat karşılığı inşaat işinde, arsa sahibine ne vereceğimizin hesabı çok basittir aslında;

Toplam imalat maliyeti + müteahhit karı = Müteahhite düşen dairelerin satışından gelecek para + arsa sahibine verilecek daireler

Öyle yer vardır ki, 10 daire yaparsın, 9'unu arsa sahibine verirsin, kalan bir tane maliyet ve karı karşılar.

Öyle yer vardır ki 10 daire yaparsın, 1 tane arsa sahibine verirsin. 9 tane satarsın ancak maliyet ve kar çıkar.

Bir başka müteahhit firmadan daha teklif alın kabaca, tabi ki o bölgede iş yapan bir müteahhit olsun.
0
John Bloor
(24.11.22)
(6)

Çocuğunu sabah akşam döven anne nereye ihbar edilir?

grabbing hands
Şehir izmir.Fiziksel şiddet ve küfür var. Yan binada oturuyorlar. Çocuk korkudan sokakta bile korkarak yürüyor.Not: anne çingene tavırları olan bir kadın.
Şehir izmir.

Fiziksel şiddet ve küfür var. Yan binada oturuyorlar. Çocuk korkudan sokakta bile korkarak yürüyor.

Not: anne çingene tavırları olan bir kadın.
0
grabbing hands
(22.11.22)
Aile ve sosyal politikalar bakanlığı. Polise şikayet etmeniz yeterli veya cimer'e yazın
0
beemaker
(22.11.22)
Gecikmeyin derim. Yavrucak büyük fiziksel ve psikolojik sıkıntı altında muhtemelen
0
rosencruz
(22.11.22)
sosyal hizmetlere
0
bass solo take one
(22.11.22)
183
0
skywalker.anakinn
(22.11.22)
Alo 183
0
encokbenisevinnolur
(22.11.22)
alo 183. çocuğu alırlar daha sonra anne dilekçe yazar çocuğu geri alır. bu ülke bitmiş durumda arkadaşlar. kızına tacizde bulunan adamı cezaevinden çıkarıp kızının yanına yollayıp kızı babasından koruyamıyor bu devlet. aspye bildirsen karışmaz adalete bildirsen karışmaz.

en iyi çözüm sosyal medyada yaymak.
0
mikahakkinen
(23.11.22)
(19)

arkadasimin davranisi

Kittie
adi ayse olsun. ayse kendine asik gibidir. ofiste de masasindaki aynaya cok bakiyor diye uyari almisligi var. bu kiz boyle... oyle kabullendim onu. diger paylasimlarimiz iyi. ya da mesela evli bi insanla asla iliskiye girmez ama daha once kac tane evli adami kendine asik etti. adamlar ilgisini belli
adi ayse olsun. ayse kendine asik gibidir. ofiste de masasindaki aynaya cok bakiyor diye uyari almisligi var. bu kiz boyle... oyle kabullendim onu. diger paylasimlarimiz iyi.

ya da mesela evli bi insanla asla iliskiye girmez ama daha once kac tane evli adami kendine asik etti. adamlar ilgisini belli ettigi an izini kaybettirir. misyon tamamlandi gibi bi sey.. niye ugrasiyorsun boyle seylerle diyorum begenilmek hosuma gidiyor diyor.

simdi bu takintisi beni etkiledi. birkac aydir biri vardi hayatimda. ayse hep nerden buldun bunu falan diyordu begendi yani. ille tanistir beni diyordu. bulustuk biz uclu olarak. ayse baya baya flort etti. yuksek sesle simarik simarik gulmeler. dokunmalar. kirk yillik arkadasi sanki. erkek arkadasim da pas vermiyordu (guya). hatta bu kiz sana uygun biri degil dedi sonradan. ben konuyu kapadim o oyle cok disadonuk falan dedim.

sonra ayseye ne bicim davrandin falan dedim. ne sacmaliyosun diye yukseldi bana. yok arkadasim olarak isinmis erkek arkadasima, mutlu olmaliymisim ben falan...

sonra benimki ayseyr sosyal medyadan mesaj atiyor. ayse gosterdi bana. ayseyi suclamiyorum ama onun o ilgi arsizligi bir bakima sebep oldu. bunlari soyledigimde de kac senelik arkadasini siliyo musun . iliski mi yasadik, mesajlari sana gosterdim hemen de engelledim diyor. ben senin gozunu actim diyor. bu durum icin ne diyorsunuz. iliskimi bitirdim zaten de ayse icin ne diyorsunuz? icten ice onu da sucluyorum cunku.
*mesajlasmayi ayse baslatmamis ama konusmus. bana da demesi senin icin gercek yuzunu gor diye konusturdum onu diyor. bence klasik begendigi birinin onu begenmesini istedi sonra da is tamamlandi engelledi. evet gercek yuzunu gormus oldum ama ayseye de sinirliyim iste
0
Kittie
(17.11.22)
Ayşe zorbayı oynamış, sen de bilerek ve isteyerek kurban olmayı istemişsin.

Oyna devam..
0
WithWorth
(17.11.22)
İkisinin de koy götüne
0
yansitmayan ayna
(17.11.22)
Nasil bir mesajlasma ki? Yurume ayarinda mi? Yoksa paylasilan biseyin ortakligi uzerinden ilerlemis basit bir diyalog mu? Iliskimi bitirdim dediginiz icin ilki oldugunu var sayiyorum.

ayse kisiligine uygun hareket etmis iste, siz bile isteye parcasi olmussunuz. WithWorth+1 yani.
0
taurina
(17.11.22)
ben mesaj içeriğini merak ettim üstüme vazife olmasa da
belki ilk mesajı atıp öncesini silmiştir belki

ayşe buluşmada sana saygısızlık yapmış bile bile adamın üstüne oynayarak
bunlar olmasaydı zaten dert etmezdin
yine de sana iyilik yapmış
1-1 diyelim
bence psikoloğa gönder sen uğraşma, 3 seans gitmezsen küserim de
0
bir soru sorcam
(17.11.22)
Ben olsam Ayşe'yi her potansiyel erkek arkadaşımla tanıştırırdım. Aferin kıza, zamparaları ortaya çıkarıyor.
0
Kahvedesu
(17.11.22)
Ayşe sevgiline o şekilde davrandığında cevabını vermeliydin. Sevgilinle buluşturarak hata yapmışsın. Ne münasebet. Sen göz göre göre kurban olmuşsun. Sevgilinin gerçek yüzünü göstermek ona mı kaldı? O kim oluyor? Ayşe aynı zamanda seni aşağılıyor. Kendisini güzel konumunda tutuyor ve sevgilin güzel kız görünce değişti diyor. Aslında senin güzel olmadığını düşünerek böyle davranıyor.
0
dissendium
(17.11.22)
Ayşe bir antihero. İyi ve kotunun ötesinde birisi. Tam olarak suçlamak da zor tam olarak hayranlik duymak da. Onu bu haliyle sevip kabul edeceksiniz ya da külliyen uzaklasacaksiniz. Başka seçeneğiniz yok.
0
encokbenisevinnolur
(17.11.22)
ayse yesil isik yakmis, sevgilin de tuzaga dusmus ya da seni gozden cikartmis macera icin. ilk yazan ayse bile olabilir. ben ayseyi de silerdim, bu tip sacma sapan insanlara tahammulum yok. hatta arkadasligimi bitirmeden ayse’ye oyun oynardim ve ozguvenini yerle bir ederdim.
0
deartheodosia
(17.11.22)
Arkadasiniz kendini böyle hareketlerle tatmin etmeye calisan, ruh sagligi bence pek yerinde olmayan biri. Sürekli bundan beslenmesi, takinti haline getirip cinsel gerilimin pesine düsmesi ve hatta bunun icin tanidigi insanlari da alet olarak kullanmaktan cekinmemesi... Uzak durun.

Flörtünüz de masallah ne kadar karakter sahibi bir insanmis! O da heyecanlanmis, bu gerilimden etkilenmis... "Flörtümün arkadasi benden cok etkilendi, ow ne kadar etkileyici bir erkegim!" Gerzek adam. Onu da cöpe atin.

Iki kici basi oynayan insandan da kurtuldunuz, bu iste karli cikan sizsiniz.
0
buf-e kür
(17.11.22)
Ayşe gibi birini tanıyorum ben gerçekten de Hülya avşarın gençliği gibi güzeldi, böyle herkesle flört ederdi. Sonra kapandı hakim oldu, bir ara milletvekili aday adayı oldu öyle, o aklıma geldi.

İkisini de at çöpe. Ayşe ruhunu emer özgüvensiz bitch
0
Hallegadola
(17.11.22)
ayseyle küsüşcek bi şey görmüyorum ama sevgiliyle tanıştıracak kadar yakın da olunmamalı
0
ala09
(18.11.22)
Ayyy benim de İdil adında attention whore bir arkadaşım vardı, bire bir aynı durumu yaşadım. Filmin sonunu söyleyeyim; tamamen hayatımdan çıkarıp her yerden engelledim ve bir ferahlık geldi.
0
marla is in my head
(18.11.22)
Ayse'nin sana sosyal olarak veya baska turlu bir faydasi yoksa silebilirsin. Varsa tahammul edilebilir ama tedbirli ol.
0
hot potato
(18.11.22)
sende de suc var kiz normal degil, ama arkadasin, sevgilinle tanistiriyorsun, is yerinde merhaba-merhaba da kalmaliydi bence. histrionik kisilik bozukluguna bir bak (bir arkadasim da vardi).
o masada dokundu falan diyorsun, erkek arkadasin orada sinir koymadiysa, ikisini birakip gitseydin keske.
0
spherical
(18.11.22)
ben de bile isteye neden tanistirdigini anlamadim. benim de boyle tanidigim biri var, cevrede erkek olunca birden tavirlari degisir, sesi degisir, cilvelenir, dikkat cekmek icin sesli konusup kahkahalar atar falan…
0
deartheodosia
(18.11.22)
Koy g.tlerine ikisinin de.. +1
0
Cesario
(18.11.22)
Koy götüne ikisinin de. En büyük kabahat erkek arkadaşında.Ama ayşe de bence içten içe flörtöz ve bu durum hoşuna bile gitmiş olabilir. Yoksa size gerçek yüzünü göstermek amacıyla konuştum bahanesi komik.
0
drako
(18.11.22)
Ayşe'nin bitmek bilmez ilgi açlığı aslında sizin için iyi bir şeye dönüşmüş. Ne güzel ancak bu Ayşe'nin ideal bir arkadaş olduğu anlamına gelmiyor. Eminim Ayşe ile arkadaşlığınızı bu anlattıklarınıza rağmen sürdürmenizin geçerli nedenleri vardır. Gerçekten sizin işinize yarayan, vazgeçemediğiniz nedenlerse bunlar en azından arkadaşlığınızı bu seviyede tutabilir ve ille bu arkadaşlığı sürdürecekseniz onunla yüzleşebilirsiniz. Ha ben olsaydım ikisini de kendi cehennemlerine gönderirdim o ayrı.
0
charbiel
(19.11.22)
ikisinin de koy götüne ama sevgilinin direkt koy, ayşe'ye de teşekkür ederim falan diyerek arayı aç bence. ayşe bu turda sevgilini çok da beğenmemiş o nedenle sadece gözünü açmaya uğraşmış olabilir ama bir dahaki turda sevgilini de beğenmeyeceğinin ve elinden almayacağının garantisi yok.
0
kenarortay
(30.11.22)
(7)

Online psikolog?

cockiness
bebeğimiz doğalı 9 ay kadar oldu. bu süreç eşim için oldukça zor geçti. bir psikoloğa gitmenin faydası olabilir gibi geldi. ama bebekle ancak online seanslar olabilecek malesef. çocuğumuz anneye aşırı bağımlı.online psikolog nerden bulabiliriz? online olunca performans düşer mi? illa yüz yüze mi olm
bebeğimiz doğalı 9 ay kadar oldu. bu süreç eşim için oldukça zor geçti. bir psikoloğa gitmenin faydası olabilir gibi geldi.

ama bebekle ancak online seanslar olabilecek malesef. çocuğumuz anneye aşırı bağımlı.

online psikolog nerden bulabiliriz? online olunca performans düşer mi? illa yüz yüze mi olmalı size?
0
cockiness
(16.11.22)
ofiste bir arkadaş evimdekipsikolog.com'dan memnun kaldığını söylemişti
0
teritori
(16.11.22)
www.instagram.com
tavsiye ederim
0
entropik
(16.11.22)
Evimdekipsikolog+1
0
kaptan maydanoz
(16.11.22)
Şöyle bir mesaj almıştım (meslek uyuyorsa başvurun):


Selâmlar arkadaşlar. Türk Psikologlar Derneği koordinatörlüğünde sağlık çalışanlarına ve öğretmenlere yönelik ücretsiz online psikososyal destek projesi yürütülmektedir. Aşağıdaki linkten başvurular alınmaktadır. yanyanayiz.com.tr
0
cemallamec
(16.11.22)
Kemal Can Silim online çalışıyor. Mutlaka öneririm.
0
ruhen hastayim ben
(16.11.22)
illa yuz yuze olması gerekmiyor, danışan bu fikre sıcak bakıyorsa sorun yok. pandemi itibariyle zaten çoğu terapist online görüşmeye geçti. evimdekipsikolog, hiwell gibi uygulamalardan seçecekseniz de mutlaka özgeçmişlerine ve aldıkları eğitimlere bakın. geçenlerde kardeşim için terapist aradıgım için yetkin bulduğum kişileri listeledim, ihtiyacınız olursa özelden yazabilirsiniz. fakat bu sitelerdeki kişiler genellikle fazla tecrübeli değiller. maddi anlamda uygunsanız ve minimum 500, 600 verebiliyorsanız tecrubeli terapistlerden de paylaşabilirim. ilk önerim başak türküler aka olacak.
0
anna sun
(16.11.22)
Yazacaklarım umarım kafanızı karistirmaz ama bu konuda haddinden fazla "istismara" uğramış biri olarak ve bebek ile anneyi ve de bazı cevapları görünce yazma ihtiyacı hissettim. Yani bir de ikaz koyayım başa eğer başlığı eşinize okutacaksanız da benim cevabımı siz süzüp ona aktarın durduk yere evhamlanmasin. Eğer sizde de öyle olabileceğini düşünüyorsanız isterseniz siz de okumayın devamını.

Şu bahsedilen egitim ve yüksek lisansları tam olan iki farklı kişiden terapi almaya "çalıştım" ancak çeşitli açılardan duygusal istismara maruz kaldım. Bu istismar dediğim durumun kavramsal adı böyle mi bilmiyorum çeşitli asagilamalar ve manipülasyonlara maruz kaldım ayrıntılarını sizin konunuzla ilgisi olmadığı için fazla girmeyeyim ancak bunlar tartışmasız alaycı tavırları, azarlama ve asagilamalari içeriyordu. Benim duygusal olarak çok karmaşık ve düşük olduğum dönemler olduğu için de durumun ayırdına varmam 10-15 seanslik zamanımı ve paramı aldı.

Sorunuzla bağlantılı kısmı şu:
Bu iki kişiden biri psikoloji mezunu, klinik psikolog ve sinirbilim doktorası olan biriydi.
Yek diğeri psikolojik danışmanlık ve rehberlik lisans mezunu ve klinik psikoloji yüksek lisansı olan biriydi.
Her ikisinin de işlevini vs bilmediğim özel kurum ve derneklerden dışarıdan bakınca "parlak" ve "muteber" gözüken terapi eğitimleri de vardı. Ben bu saydığım unvan vs.nin tam anlamıyla ne ya da neler ifade ettiğini bilmiyorum ancak, aynı sizin gibi kime gidelim neye göre seçelimi internette arayıp sorarken bu kişilere gidilebileceği bilgisini edinmiştim o zaman için.

Ancak bana da olan oldu.
İlgilisi gibi gözüken dernekler herhangi bir şekilde şikayet taleplerimi ciddiye almadılar. Bu konulardan anlayan bir avukat da bulamadım ve bir hukuki süreç de baslatamadim. O kadar para verdiğim ve istismara uğradığımla kaldım.

Şu an uzman psikolojik danışman unvanı olan biriyle 5 aydır görüşüyorum temelde bu diğer "unvanlı" tiplerin yarattığı zararı telafi etmek için. Gayet memnunum.

Bu süreçlerde ogrendiklerim de şunlar oldu size de fikir verebilecek:

- bu konuda ruh sağlığı yasası ile bir çerçeve çizilmiş ancak teamülen sektörde bambaşka bir şey var. Orası yine de bir nebze de olsa fikir verebilir yine de.

- ruh sağlığı çalışanı kategorisine uyan dernekler kimin neyi yapıp kendine ne diyebilecegini kendi anlayislarina göre manipülatif bir şekilde anlatıyorlar (manipulatif dediğim şu: "böyle olması gerekiyor" diye anlattıkları şey ruh sağlığı yasası ile uyumsuz. Onlar yasal olarak olması gerektigine kendilerince inandıkları şeyleri gerçek budur şeklinde lanse ediyorlar) ve zannediyorum aralarında bir çeşit iyilik adına gibi gözüken ancak sektördeki pastayı paylaşma kavgası var.

- bu iş manipülasyona ve kötü muameleye çok müsait çünkü orada iki kişi arasında bir şey oluyor ve gizli olması temel esprisi. Ama uzman da olsa yanlış bir şeye maruz kalınca kanitlamaniz çok zor. Hatta "yanlış" olanın ne olduğunu bile anlamanız çok zor çünkü ne kadar ilgilisi de olsanız işin ehli değilsiniz ve vardır bir bildiği diyorsunuz. eğer az buçuk ingilizceniz varsa redditte r/therapyabuse kanalı var, biraz göz atarsanız ne demek istediğimi daha anlaşılır olabilir.

- Google'a "şehir ismi psikolog" "şehir ismi terapist" vs. diye yazdiginizda ilk başlarda çıkan listeleme sitelerine parayla üye olunuyor. Sahte yorumlar vs de yapılabiliyor aksini iddia etseler de. Bu yukarıda zararına maruz kaldığım bahsettiğim tipler epey övülen kisilerdi mesela ve haklarında birsuru de yorum vardı.

- yine bu listeleme sitelerinde uzmanlik çalışma alanı keywordleri de balon. Google SEO sistemiyle entegre olsun diye yazıyorlar bir çoğunu. Biraz karıştıracak olursanız yeni mezun olmuş olanın da emekliliğe yakın yaşta olanın da bin türlü çalışma alanı olduğunu görüyorsunuz. Bilmiyorum belki olabiliyordur bana çok mantıksız geliyor.

- bir de bu işlerle uğraşan kişiler bir çeşit tarikat gibiler (en azından benim karsilastiklarim), tarikat dediğimi şöyle açayım: biriyle seanslarınizda istediğinizi bulamayip ayrıldınız diyelim, ayrılma sebebiniz çok makul ve insani bile olsa ya da apaçık kötü bir muameleye maruz kalmış bile olsanız (mesela size ana bacı küfür edilmiş bile olsa) buna temkinli ve önyargılı yaklaşıyorlar. Belki teorik bir altyapısı vardır da bana tuhaf geldi yani hani "kötü" psikolog" ya da işte etik çalışmayan bir meslektaşlarının olması imkansizmis gibi bir tavırları var genel olarak.

- ben x konuda çalışan biriyim diyen birinin yaşı 50 de olsa o konuyla tecrübesi ne kadar bilmeniz mümkün değil. O sorun ile çalışıyorum demeye kendince yetkin görüyordur ya da öyledir ama o konuda görüşeceği ilk kişinin siz olup olmayacagini bilemezsiniz hiçbir zaman. Bu açıdan eşinizle benzer durumdaki ya da benzer bir dönemden geçen birini şayet bulup teyit de edebilirseniz ona gitmek daha güvenli bir seçenek gibi geliyor bana şahsen.
0
encokbenisevinnolur
(17.11.22)
(10)

Artik Türkiye´de yasamayan kisilerin vatandasligi

buf-e kür
Bu konuda ne düsünüyorsunuz? Uzun yillardir Türkiye´de yasamayan insanlarin oy kullanmalari konu olmustu gecen senelerde de. Türkiye´den vatandasligi olan ve de uzun yillar Türkiye´de yasamis ama artik Türkiye´ye donme dusuncesi icinde de olmayan insanlarin, artik yasadiklari ve hayatlarini kurdukla
Bu konuda ne düsünüyorsunuz? Uzun yillardir Türkiye´de yasamayan insanlarin oy kullanmalari konu olmustu gecen senelerde de.

Türkiye´den vatandasligi olan ve de uzun yillar Türkiye´de yasamis ama artik Türkiye´ye donme dusuncesi icinde de olmayan insanlarin, artik yasadiklari ve hayatlarini kurduklari ulkelerin vatandasligini almalari konusundaki yorumunuz?

Örnegin bir tanidiginiz size vatandasliktan cikip ve Avusturya ya da Irlanda vatandasligina gectigi soyledi. Ne dusunursunuz? Sizce cok duygusal bir konu mu mesela?
0
buf-e kür
(16.11.22)
Sorunuz oy kullanma hakkında değil anladığım kadarıyla, kimin vatandaşlığının nerde olduğu hakkında hiçbir pozitif ya da negatif düşüncem yok.

Ancak çifte vatandaşlığa izin verilen yerlerde, buna izin verilmesinin tek nedeninin çifte vatandaş sayısının genele oranla etkisiz seviyede olması olduğunu düşünüyorum. Sayı belli bir sınırı aşsaydı izin verilmezdi.

Şöyle düşünün, diyelim ki a ülkesinin b ülkesinde %10'luk oy potansiyeline sahip vatandaşı yaşıyor olsun. Sizce o halde a ülkesi çifte vatandaş olanlara oy kullanma izni verir miydi? Bu açık şekilde B ülkesinin A ülkesindeki politikalar üzerinde etkili olmasına yol açar. Sayı az olunca göze batmıyor sadece. Bence yanlış bir uygulama çifte vatandaşlık.
0
akhenaten
(16.11.22)
Sorum sadece oy kullanma hakkinda degil. Vatandasligin katilimcilikla ilgili kismini unutmamak adina yazdim onu.

Cift vatandaslikla cok ilgili degil de daha cok vatandasliktan cikmislar hakkindaydi sorum ama yine de baslikla birlestirilmis ilk soruya cevap olmus sizinki @akhenaten.

Avrupa´da yasayan Türkiye kökenlilerin, hem yurt ici hem uluslararasi politakada etkin oldugunu dusunuyorum. 2018 seciminde 1,5 milyon oy kullanildi yurt disindan. Avrupa-Türkiye arasindaki politakalarda da oy verme konusu onemsiz bir konu degil asla.
0
🌸buf-e kür
(16.11.22)
"Örnegin bir tanidiginiz size vatandasliktan cikip ve Avusturya ya da Irlanda vatandasligina gectigi soyledi. Ne dusunursunuz? Sizce cok duygusal bir konu mu mesela?"

hayir degil. neticede bana ne yani. sence neden duygusal olabilir?
0
hot potato
(16.11.22)
@hot potato, cünkü vatandaslik duygusal bir konu. modern toplum ve modern insan icin cok onemli bir pattern. bkz. "emotional bond of citizenship”
0
🌸buf-e kür
(16.11.22)
Ben dediginiz gibi cifte vatandasim (Turkiye ve Irlanda). Ancak tezinizin aksine herhangi bir duygusal vatandaslik bagim yok. Cevremdeki tanidigim kisilerle de konusu acilinca benzer yorumlar duyuyorum, duygusalliktan ziyade genelde insanlar fayda/kolaylik ekseninde yaklasiyorlar vatandasliga.
0
sertac akin
(16.11.22)
@serkan akin, bir ulkenin pasaportuna sahip olmak, tipki bircok markanin yaptigi "x sahibi olmak" gibi birlestirici bir kimlik yaratir ve rasyonel bir tarafi oldugu gibi duygusal bir tarafi da vardir. buna benim tezim demek sosyolojinin son 20-30 yildir zaten kafa yordugu bir konudan ilk kez ben bahsediyormusum gibi olur.
0
🌸buf-e kür
(16.11.22)
Sosyolojinin "birlestirici bir kimlik yaratir ve rasyonel bir tarafi oldugu gibi duygusal bir tarafi da vardir" seklindeki tezi adi ustunde tez, her sartta ve her kiside gecerli bir kanun gibi yaklasmamak lazim.

Benim kucuk gozlem kumemdeki ornekler bu tezle celisiyor ama istisnalar kaideyi bozar mi, sosyologlara sormali :)
0
sertac akin
(16.11.22)
Cifte vatandas olmakla ilk vatandaşlığını bırakıp farklısına geçmek tamamen farklı durumlar.

Ben isveçte yaşıyorum. ülkesi çifte vatandaşlığa izin vermeyen ülkelerden gelen göçmenler vatandaşlığını hiç bırakmıyor. bulunduğumuz avrupa ülkesinde süresiz oturum almış, isveç vatandaşı olmadan devam ediyor çünkü geldiği ülkenin vatandaşlığını bırakmak istemiyor.

Açıkcası benim deneyimlerime ve çevremde gördüğüm insanlardan duyduklarıma göre memleket hasreti cidden kolay değil. Eğer türkiyede sevdiğiniz büyük bi aileniz varsa, sevdiğiniz arkadaşlarınız varsa, ülkenin dört bir yanı ile duygusal bağ durduysanız o zaman türkiye vatandaşlığını bırakmak cidden çok zor.

Benim için de duygusal bir durum olurdu. Açıkcası çevremdeki bir çok insanın türkiyede de ekonomik problemi yoktu, kültürel nedenler ile ülkeyi terketti, herkes eğer iyiye bir gidişat görse türkiyeye geri döner. En azından düşünceleri o yönde.

Bı bağlamda baktığımda türkiye vatandaşlığını tümden bırakmak bana çok çok zor geliyor. Demekki o kişiyi originlerine bağlayan bir bağ kalmamış, kişinin doğduğu ülkede bu kadar yalnız hissetmesi, doğduğu ülke ile bu kadar bağ kuramaması çok üzücü.
0
zimbirik
(17.11.22)
cifte vatandasim.

bilerek isteyerek turkiye secimlerinde oy kullanmiyorum, cunku adil bulmuyorum. bence engellenmeli.

kanada secimlerinde mutlaka oy kullaniyorum, ihtiyar heyeti oylamasi bile olsa gidip oyumu atarim, gerekirse o gun isi gucu birakirim.

yarin kanada cikip birini sec dese hic dusunmeden turkiye'yi secerim, pasaportu kivirip yollarim. MHP tandansli degilim, ama anavatan olayi baska, mevzu derin.
Belki soyle aciklanabilir, kanada ile "cikar iliskisi" bagim var sadece, duygusal bir bagim yok. Turkiye ile bir cikar iliskim yok, duygusal bir bagim var.

Turkiye'nin x noktasinda bomba patlasa, deprem olsa kalbim agriyor ve kalp kontrol edilebilen bir kas degil. Kanada'danin atlantik kiyisinda daha yeni sel oldu, his olarak etkisi bana sifir oldu.
0
cooperr
(17.11.22)
Devlet ve onun çatısı altında vatandaşı olarak yaşayan birine bir hak tanıyor ve o da onu kullanıyor. Bu tanınan hak ne kadar saçma ne kadar adaletsiz olursa olsun, ben de o devletin vatandasiyken bu konuda mantıklı olan benim buna itirazimi devlete sunmak olur çeşitli sivil toplum vs ya da bireysel faaliyetlerle. Doğrudan o kişiye yönelik bir şey yapıyor ya da söylüyorsam burada modern toplumun temelini eşeliyorum demektir.
0
encokbenisevinnolur
(17.11.22)
(2)

Mevlana’yı okumayı seven biri

durgunfoton
Başka kimi sevebilir? Yabancı, Ayrıca Hayyam, hafiz (bunu bilmiyorum) okuyor.
Başka kimi sevebilir? Yabancı, Ayrıca Hayyam, hafiz (bunu bilmiyorum) okuyor.
0
durgunfoton
(08.11.22)
Muhammed İkbal, Ali şeriati beeelki Filibeli Ahmet Hilmi.
0
Amaranta ursula
(08.11.22)
Marquis de sade
0
encokbenisevinnolur
(08.11.22)
(3)

Kedimin g.tüne üfleyince "miyk" demesi...

msb
7 yıllık kedim. Akşam kucağımda yatarken sigaranın külünden çok az üzerime dökülünce umursamaz bi şekilde püff yaptım tişörtüme, bizimki de kafayı bana çevirip miyk'ledi. Ben anlamadım tabii. Tekrar aynı noktaya püff yapınca yine aynı tepki geldi. Aşırı komik geldi ne zaman g.tüne üflesem dönüp miyk
7 yıllık kedim. Akşam kucağımda yatarken sigaranın külünden çok az üzerime dökülünce umursamaz bi şekilde püff yaptım tişörtüme, bizimki de kafayı bana çevirip miyk'ledi. Ben anlamadım tabii. Tekrar aynı noktaya püff yapınca yine aynı tepki geldi. Aşırı komik geldi ne zaman g.tüne üflesem dönüp miyk yapıyor çok ilginç :)

Kedisi olanlar sizde böyle bi durum var mı acaba deneseniz bi çok merak ettim :D

Kısır erkek bu arada.
0
msb
(07.11.22)
açıkçası benim de g.tüme üfleseler ben de miyk ederdim. hatta başka şeyler de diyebilirdim.
0
gottacatchemall
(07.11.22)
Sigara içtiğiniz için nefesiniz kötü kokuyor ve kedilerin minicik burunları çok hassastır. Hatta ciğerleri baya kötü durumdadır muhtemelen kedinin. Miyk etmesi normal :,(
0
kaptan maydanoz
(07.11.22)
Hoslanmadiklari ya da istemedikleri bir şey yapınca öyle tepki veriyorlar, sizi sevdiği için öyle yapıyor yoksa tislardi. Sizi sevenlerin poposuna uflemeyin yani sevmeyenlerin ufleyin.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
(5)

Gece nasıl erken yatılır?

sassot
Bugün saat 1 de kalktım muhtemelen gece de 3-4 olmadan uyuyamam ama benim yarın sabah en geç 9 da kalkmam gerek bunun için de 1 gibi falan yatmış olmam lazım.Bu gece nasıl erken yatarım kendimi nasıl yorarım ?
Bugün saat 1 de kalktım muhtemelen gece de 3-4 olmadan uyuyamam ama benim yarın sabah en geç 9 da kalkmam gerek bunun için de 1 gibi falan yatmış olmam lazım.

Bu gece nasıl erken yatarım kendimi nasıl yorarım ?
0
sassot
(07.11.22)
Koşuya çıkın.
Papatya çayı.
Deniz kenarına çıkın mümkünse yaşadığınız yerde.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
sizde boyle bir sorun var mi bilmiyorum ama cep telefonu tablet mablet gece ayni odadaysa o uykunun p*c olma ihtimali %90 artiyor. telefonu baska bir odaya koyun.

gene boyle bir sorun var mi bilmiyorum ama: kahve icmeyin.
0
hot potato
(07.11.22)
Erken yemek ye. Günü kafanda bitir.
0
seaman
(07.11.22)
ılık bir duş
0
bahçedekisandal
(07.11.22)
Erken yemek +1
0
038576
(07.11.22)
(10)

fiyatlar daha da artmadan ne alınır?

stationary traveller
elimdeki nakit para ve her ay maaşımın bir kısmıyla sürekli bir şeyler alıyorum. para türk lirasında amaçsız kalınca sinirim bozuluyor çünkü her an her şeyin fiyatı yükseliyor. ara ara biraz altın alıyorum, onun dışında son aylarda macbook, iphone, airpods, kindle, logitech klavye-mouse vs. aldım. h
elimdeki nakit para ve her ay maaşımın bir kısmıyla sürekli bir şeyler alıyorum. para türk lirasında amaçsız kalınca sinirim bozuluyor çünkü her an her şeyin fiyatı yükseliyor. ara ara biraz altın alıyorum, onun dışında son aylarda macbook, iphone, airpods, kindle, logitech klavye-mouse vs. aldım. hatta çok ihtiyacım yokken gidip herschel çanta bile aldım. bu ay da yeni bot-kışlık mont alacağım ama sonrasında sizce ne almalıyım? ps5? monitör? (arada sırada tasarım yaptığım ve film izleme zevkimi artırmak için olabilir bu) bunlar dışında aklıma bir şey gelmiyor. öneriniz var mı?
0
stationary traveller
(07.11.22)
ihtyaçlarını almışsın, bundan sonra sana tavsiyem hisse al.
1 sene sonra bana dua edersin =)
0
rentts
(07.11.22)
Ömrünü doldurmuş ya da doldurmaya yakın beyaz eşyanız varsa acilen yenileyin. Özellikle çamaşır ve kurutma makinelerinin fiyatı çok kısa sürede %150 arttı. Robot süpürge düşünebilirsiniz. Bunun dışında eğlence için gerekli her şeyi edinmişsiniz. Mevsim kış, çay-kahve makinelerine bakabilirsinşz.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(07.11.22)
bu şekilde harcamalar yaparak para kazandığını düşünüyorsun ama aslında normalde ihtiyacın olmayan şeyleri aldığın için para kaybediyorsun. enflasyondan dolayı satın alımlarını öne çekiyorsan, sadece ihtiyacın olan şeyleri alacağına emin ol. onları da max taksitle al. onun dışında zaten ihtiyacın olmayan şeyi alma. paranı da türk lirasında tutma, dolara falan koysan bile olur, ama boşa harcama yani.

bot demişsin mesela bot ve montlar zaten pahalı şu an, kuru da herkes 25-26'ya göre ayarlamış durumda. ihtiyacın varsa al yani yoksa çok büyük indirim olmadığı sürece girme derim.
0
roket adam
(07.11.22)
Bana şu şartlarda, şayet yatırım yapmak için kayda değer bir miktar da ayrilamiyorsa, mal değil de hizmet almak daha mantıklı geliyor. Eğitim olur, dil kursu olur, psikolojik danışmanlık olur, masaj olur...
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
Roket adam hakli. Ben survivor moda gectim sadece elzem seyleri aliyorum cunku sonrasi belli degil. Al ver ekonomiye can ver devrinde degiliz maalesef.
0
kuzey li
(07.11.22)
Ben hep kullandığım şeyleri senelik stokluyorum genelde. Mesela güneş kremi.
0
jazzabel
(07.11.22)
boyle amacsiz alisveris yaparak kar edemezsin. bu davranis alisveris bagimliligi, finansal olarak baska bir temeli yok. turk lirasinda kalmak istemiyorsan doviz alirsin, hisse alirsin vesaire. turk lirasinda kalmak veya gereksiz canta almak tek iki secenek degil... ki bence dogru duzgun kullanmayacagin ve 2-3 seneye modasi gececek teknolojisi eskiyecek ivir zivir yigmak turk lirasinda kalmaktan daha kotu.
0
hot potato
(07.11.22)
savasta veya kitlikta degiliz, abartmayin. edecegin 30-40 lira kar, evinde koyacak yer bulamayacaksin,, dertsiz basina dert alacaksin.
0
baldur2
(07.11.22)
Uygulamanız biraz saçma çünkü ihtiyacınız olmayan şeyleri de alıyorsunuz. Düzenli olarak dolar alıp paranızı USD vadeli hesaplarda tutabilirsiniz. Gereksiz alışverişten iyidir.
0
pispinti
(07.11.22)
fobot süpürge + dyson süpürge + hisse
0
benaslinda
(07.11.22)
(4)

Bir kitapta +18 ibaresi sorusu

menon
Merhaba, şimdi ben bir kitap yazıyorum. Kurgusunu çok uzun zaman önce yaptığım ancak yeni vakit bulabildiğim bir çalışma içindeyim. Konu cinsellik barındırıyor. Acaba kitap basımlarında +18 ibaresi neye göre veriliyor. Belirli bir limiti var mı? Bilgisi olanlardan cevap bekliyorum, teşekkürler.
Merhaba, şimdi ben bir kitap yazıyorum. Kurgusunu çok uzun zaman önce yaptığım ancak yeni vakit bulabildiğim bir çalışma içindeyim. Konu cinsellik barındırıyor. Acaba kitap basımlarında +18 ibaresi neye göre veriliyor. Belirli bir limiti var mı? Bilgisi olanlardan cevap bekliyorum, teşekkürler.
0
menon
(07.11.22)
bence erotica* tarzında yazmadığınız sürece +18e gerek yok. tekrar ediyorum, bence.
0
inheritance
(07.11.22)
yatak odasında felsefe'nin üzerinde bile +18 yoktu yav. onda yoksa siz bütün hayalgücünüzü buna odaklasanız bile +18'lik bir şey bulamazsınız herhalde.

kitabın üzerine mi +18 basılıyor yoksa satıldığı rafa mı?
0
bohr atom modeli
(07.11.22)
Şu ana kadar hiç üzerinde +18 yazan kitap görmedim. İstisna olarak yaş ibaresi gördüklerim çocuk kitabiydi hep.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
Herkese teşekkür ederim. Bahsettiğiniz tarzda kitap hiç okumadım(fantastik severim). Okuduğum en erotik kitap fi çi pi serisi idi :) Biraz daha açmam gerekirse tam olarak lgbt değil ancak eşcinsel bireyler var ve konu swinger alemi üzerine.
0
🌸menon
(07.11.22)
(6)

Deprem ve psikoloji

grabbing hands
Özellikle son izmir depreminden sonra geceleri uyuyamıyorum. Ses ve yatağın tekrar havaya fırlatma korkusu tedirginlik yaratıyor. Nasıl rahatlayabilirim ?
Özellikle son izmir depreminden sonra geceleri uyuyamıyorum. Ses ve yatağın tekrar havaya fırlatma korkusu tedirginlik yaratıyor. Nasıl rahatlayabilirim ?
0
grabbing hands
(07.11.22)
öncelikle, yaşadığınız çok normal. zaman geçtikçe tedirginliğiniz azalacak, ama bazen durduk yere tekrar kendisini hatırlatacaktır.

bu süreci hızlandırmak için, oturduğunuz evin sağlamlığını araştırabilirsiniz. sonuçta depreme dayanıklı evler güvenilir. değilse zaten oradan sağlam bir yere taşınmak ilk amacınız olsun.
0
lovemyself
(07.11.22)
ben de izmirdeyim ve ben de uyuyamıyorum. 2020'deki depremde de böyle olmuştu. malesef zaman herşeyin ilacı. zamanla geçiyor.
0
false pretension
(07.11.22)
Travma tedavisini bir araştırın lütfen, çoğunlukla bilinçaltına yönelik psikoterapi teknikleri olacak, isterseniz bir profesyonelden de yardım alın. Eğer maddî imkan yoksa kendini iyileştirme denilen alanda okuyun, uygulayın... ama bilinçaltı terapilerini öneririm. Barış Muslu'ya da bir bakın derim. Çok geçmiş olsun...
0
muhayyer divan
(07.11.22)
Ayrıca @lovemyself +1

Biz halk olarak müteahhitleri, inşaat şirketlerini daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı evler yapmaya zorlamadıkça onlar para canavarı olmaya devam edecekler. Bir şekilde müşteri kimliğimizi kullanıp mümkünse hiçbir şeyi beğenmemeliyiz. Altın ve petrol zengini araplar gibi her şeye burun kıvırmalıyız çünkü müşteri biziz, bunu kullanmalıyız bütün halk olarak.
0
muhayyer divan
(07.11.22)
manyakça gelebilir ama ben deli gibi deprem videosu izleyerek çözdüm. neden işe yaradı gerçekten bilmiyorum. tavsiye eder miyim ondan da emin değilim sadece bende işe yaradığı için anlatasım geldi. deprem esnasında kitlenen sonrasında da günlerce uyuyamayan sürekli her seste sıçrayan birinden artık umursamayan birine dönüştüm.

ama hissettiğin şeyleri seninle birlikte binlerce kişi hissediyor, bunu da unutma. 2020 depremi herkeste psikolojik hasarlar bıraktı ve izmir halkının büyük bir kısmı seninle aynı şeyleri yaşıyor, yalnız değilsin.
0
nolmus yani
(07.11.22)
Bahçeye ya da sokağa açılan balkonu olan bir yerde yaşamıyorsaniz, binayı yıkacak şiddette bir depremde öleceksiniz zaten çok şanslı değilseniz.

Bunun dışında o durumda nasıl hareket etmek gerektiği ile ilgili eğitim videoları vardır illa ki. Ben ortaokul ve lisedeyken bir STK gelip uygulamalı anlatmıştı, hala aklımda ve bildiğini bilmek iyi oluyor. Ayrıca kişisel bir planınız da olsun o anda napacaginiza ve adım adım nasıl hareket edeceğinize dair. Bu da bir nebze ferahlık verir.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.22)
(13)

neden bu davranışlar

antikitleruhlu
merhaba,geçen yazdığım bir yanıttan sonra mesajla fikir belirtenler olmuştu. Genel olarak fikrinizi almak istedim.+30 yaşlardayız. Çok fazla vakit geçirmemizden yola çıkarak flörtüm olarak düşündüğüm adama arkadaş olmak istemediğimi söyledim, ve bir güzel red yedim.Ancak bundan sonrasında aramızın i
merhaba,
geçen yazdığım bir yanıttan sonra mesajla fikir belirtenler olmuştu. Genel olarak fikrinizi almak istedim.

+30 yaşlardayız. Çok fazla vakit geçirmemizden yola çıkarak flörtüm olarak düşündüğüm adama arkadaş olmak istemediğimi söyledim, ve bir güzel red yedim.
Ancak bundan sonrasında aramızın iyi olmayacağının kendisini üzeceğini söyledi. Ben de arkadaş kalabileceğimizi belirttim. Ama arkadaşlık, eskisi gibi sık görüşmelerin olacağı "kankalık" olabilecek bir durum değil.

Ancak o günden beri sürekli arayan, plan yapmak isteyen, görüşmek isteyen kendisi. Mesajlaşmalardan sonra ilk defa dün yürüyüş teklifine tamam dedim. Ama bana iyi gelmedi. Bugün yine neden böyle diye üzüntü içindeyim.

Fikrinizi almak istediğim şey şu: Reddeden bir erkek olarak neden hala aramayı ve iletişimde kalmayı sürdürüyor. Flörte girebilecek mesajlar atıyor. yedekte tutuyordur desem artık benden ona giden/gidecek bir iletişim yok.

Aslında farkındayım bunun net bir yanıtı yok. Sanırım içimi dökmek istedim. Çünkü alışma sürecime izin vermediği için zorlanıyorum. bu durum hala acaba hoşlanıyor da başka bişey mi var dememe sebep oluyor. O zaman yine başa dönüyorum. Alışamıyorum bu yanıtına.

İyi pazarlar :)
0
antikitleruhlu
(06.11.22)
Bir beklentiniz var haliyle ama bana daha cok adamin avci ruhu tetiklenmis gibi geldi. Tekrar adim atsaniz kacacak gibi. Tam bir kacinganlik davranisi.
Guven vermedi acikcasi
0
mor oje
(06.11.22)
@mor oje, bir daha adım atmayı düşünmüyorum. konuyu da tekrar açmıyorum. o aramasa ve mesaj atmasa ben herhangi bi şekilde iletişime geçmiyorum
0
🌸antikitleruhlu
(06.11.22)
Siz kendinize böyle bir söz verdiniz, tamam ama karşı taraf sizi biraz tanıdıysa ve @mor oje'nin bahsettiği gibi avcı ruhluysa yelkenlerinizi hemen suya indireceğiniz bir jestle, mimikle, teklifle, davetle vb. karşınıza çıkar, yine bir şekilde kendini düşündürür. Ben açık açık konuşmanız taraftarıyım açıkçası, derdi neyse konuşsun, bu iş olmayacaksa da olacakmış gibi davranmasın.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(06.11.22)
"Ama arkadaşlık, eskisi gibi sık görüşmelerin olacağı "kankalık" olabilecek bir durum değil. "
Bu senin düşüncen o böyle düşünmüyor. Ya arkadaşlığınız bozulması diye soğukluk gitmesi için yapıyor ya da bir zaman sonra yelkenleri suya indirip fwb'ye evrilmesi niyeti var.
0
Bruce
(06.11.22)
Sebebini bilemiyorum ama "orada" kalmanızı istiyor. Bu yaptığını yapmasa belli bir mesafede olacaksınız. Yaptığında uzaklasamayacaksiniz ama. Siz nasıl tavır gösterirseniz gösterin nedenini belli eder zaten. Kontrol oyunu gibi geldi bana biraz.
0
encokbenisevinnolur
(06.11.22)
Nedeninin ne önemi var ki? Birlikte bir şey yapmak istiyor ancak istediği şey size iyi gelmiyor, onaysa iyi geliyor. Bu kişi sizi zaten reddetmiş, yani desteğe ihtiyaç duyan sizsiniz ancak nedense onu mutlu hissettirecek ve sizi sıkacak şeyleri onun için kabul ediyorsunuz.

Nereye varmaya çalışıyorum anlatabildim sanırım. Yapmayın bunu kendinize. Sebebi neyse ne, sonuçta sizi reddetmiş. Bu sebep her neyse sizden daha önemli onun için. O halde herkes kendi yoluna gitse daha iyi değil mi?
0
akhenaten
(06.11.22)
bazı şeylerden vazgeçmeyi kabullenemediği için böyle yapıyordur

sadece bir soruyla bir ilişkinin kopması erkek mantığına ters

ama önemli olan sizin nasıl huzurlu hissettiğiniz
kimseyi memnun etmek gibi bir göreviniz yok
0
bir soru sorcam
(06.11.22)
böyle davrandığı için benim de umudum maalesef devam etti. bi anda kesemedim iletişimi. sonunda da her türlü huzursuz oldum :(
0
🌸antikitleruhlu
(06.11.22)
iletisimi kesinlikle sürdürmeyin, birakin. hisleriniz devam ederken bu durumda olmak kesinlikle iyi bir sey degil. beklentilerinizi sifirlayin, sadece romantik niyetlerle görüsmeye devam edebileceginizi, bunun haricinde görüsmek istemediginizi söyleyip yol verin. kem küm ederse buna saygi duymasi gerektigini söyleyin. onun gözündeki degeriniz artacaktir. bir süre sonra tekrar iletisime gecerse de bu söylediginizi tekrar yeni bastan hatirlatin, ayni döngüye girmeyin. sinirlarinizi ve isteklerinizi net söyleyin.
0
catgroove
(06.11.22)
her türlü iddiaya girerim, bu şekilde sürekli arafta bıraktığı birden fazla kişi var ve sizlerle kendi egosunu yelpazeliyor, kendi tüylerini parlatıyor. bu konudaki özne ne sizsiniz ne de sizin arkadaşlığınız bla bla bla. özne herkes her daim her koşulda benimle ilgilensin duygusu.
0
Phoebe
(06.11.22)
İnsan bir açık kapı gördüğü zaman buradan girer. Her insan yapar bunu. Eğer bu durum her ne isim altında olursa olsun size iyi gelmiyorsa o kapıyı kapatmak (en azından siz yolunuza devam edene kadar) bir çözüm. O istediği hayatı sürdürebiliyorken sizin üzülmeniz hiç mantıklı değil çünkü...
0
charbiel
(07.11.22)
ne yaptığını bilmiyor da olabilir.
0
gabe h coud
(07.11.22)
Benzer durumda olan biri olarak, kendim de duymayi pek istemesem de, diyorum ki adam size cevabi vermis. Burda sizin onun ustunden degil kendi ustunuzden cevaplamaniz gerekiyor.

O oyle yapti, boyle dedi, boyle mi dusundu diye sorgulayacaginiza, 'ben her gordugumde birazcik uzulecegim biriyle vakit gecirmek istiyor muyum' diye sormaniz gerekir. 'beni neden etrafinda tutmak istedigini net anlamadigim birine vaktimi sunmak istiyor muyum' diye dusunmeniz gerekir.

Otuz yasinda olup da reddettigi birinin, hala etrafinda olmasi sonucu zaman zaman uzulecegi gercegini sanki boyle bir sey yokmus gibi "ama biz arkadasizzzz" diye vurgulayan insan her seyden once duygusal olarak olgunlasmamis biridir. O kadar kiymetli bir arkadasliksa karsinizdakine zaman verirsiniz, ruhunun dinlenmesini beklersiniz, o size ulasirsa da arkadasliginiza zaman verirsiniz. Ama arkadasiz yuruyelim, ama arkadasiz flort edelim diye darlamaya gerek yok. Bu manipulasyondur.
0
sopiro
(08.11.22)
(10)

Hic kendi yasitim arkadasim yok

duyurukullanıcısı
Ya benden 5 yas fazla yada benden 5 yas kucuk daha cok 5 yas buyukler var.Cok merak ediyorum yasitlarim nerede? Ne yapiyor?Nerede bu insanlar?Ben mi yanlis yerlerde takiliyorum?Kendi yasitlarimi nasil bulurum?
Ya benden 5 yas fazla yada benden 5 yas kucuk daha cok 5 yas buyukler var.

Cok merak ediyorum yasitlarim nerede? Ne yapiyor?
Nerede bu insanlar?

Ben mi yanlis yerlerde takiliyorum?

Kendi yasitlarimi nasil bulurum?
0
duyurukullanıcısı
(03.11.22)
Yas kac?
0
summer timetable
(03.11.22)
Yasi n kabul edelim
0
🌸duyurukullanıcısı
(03.11.22)
O zaman x mekanında bulursun
0
kisa
(03.11.22)
Yasinizi bilmeden yasitlariniz nerede olabilir nereden bilelim?
0
summer timetable
(03.11.22)
25< n <35
0
🌸duyurukullanıcısı
(03.11.22)
+-5 yas farkindan sikayet edip 25 35 yas araligi nerede takilir diye sormak... bruh
0
summer timetable
(03.11.22)
senin iyi yine de benim hiç arkadaşım yok.
0
clones
(03.11.22)
@clones

Berberini degistir hocam
0
🌸duyurukullanıcısı
(03.11.22)
Zamanında akran zorbaligina ugradiginiz için bilincdisindan gelen durtulerle yaptığınız bilinçsiz bir seçim olabilir bu. En iyisi danışmanlık almak bu konuda.
0
encokbenisevinnolur
(03.11.22)
denk gelmemiş çevreni değiştir.
0
kuzey li
(03.11.22)
(21)

bi telefonu ortalama ne kadar kullaniyorsunuz

Kittie
bu aralar telefon alicam.bugunku bi duyuruda bi kullanici iphone 11, 2 3 yil goturur demis cevap olarak.tamam eski telefon da anlamiyorum nasi bu kadar az goturur.2016da alinma ortalama segment bi samsungum var.bi suru uygulama yuklu, sosyal medya aktif kullaniyorum, fotograf cekiyprum surekli, mail
bu aralar telefon alicam.
bugunku bi duyuruda bi kullanici iphone 11, 2 3 yil goturur demis cevap olarak.
tamam eski telefon da anlamiyorum nasi bu kadar az goturur.

2016da alinma ortalama segment bi samsungum var.
bi suru uygulama yuklu, sosyal medya aktif kullaniyorum, fotograf cekiyprum surekli, maillerimi takip ediyorum, aksamlari yatakta dizi izliyorum alistim ekran kucuklugune bilgisayari aramiyorum, internetten bi seyler okuyorum vs.
ne bi donma ne bi yavaslik var.

bikac yildir da guncelleme bile yapmiyorum galiba gelmiyor da hic orali degilim yani. bende mi bi gariplik var? simdi iphone 11 alsam bu mantikla beni bi 10 yil goturmeli.

baskalarinin telefonu yavasliyor mu. yani 2022de cikmis bi telefon 2025te cop mu yavastan?
millet napiyor da ne kullaniyor da cop oluyor telefonlar?

yeni telefon alma istegim de hem sikildim hem de fiyatlar giderek artiyor e 6 yillik telefon bi tane alayim diye alacagim
0
Kittie
(03.11.22)
çöp olmuyor ki, sadece diğerlerine kıyasla kötü kalıyor. herkesin telefon değiştirme motivasyonu aynı değil. iphone 11'im var mesela, değiştiren biri olsa sebeplerini anlarım. ama bu dediğiniz işlerde sorun yaratıyor mu? hayır.
0
ghilleinthemist
(03.11.22)
Bugune dek hep samsung kullandim, kapaklisindan simdiki dokunmatigine. Hepsini de telefonlar olene dek kullandim, ortalama 5-6 yil. Ama yakin zamanda zengin olursam basicam parayi aypon alicam, bendekini anneme vericem veya ihtiyaci olan bi ogrenciye.
0
summer timetable
(03.11.22)
İşimi görmez olasıya kadar. O yüzden belli bir süre yok. Eski telefonumu yıllarca ekranı kırık kullandım hatta.
0
yazdonumu
(03.11.22)
4-5 sene. son telefonumu 5 sene kullandım.
0
false pretension
(03.11.22)
İşimi görmez olasıya kadar +1

3 yıl öncesine kadar iPhone 6s kullanıyordum, pikselleri ölmeye başlayıp ekranın dörtte biri görünmez olunca artık yeter diye yeni telefon aldım. Şu an kullandığım telefon toplamda üçüncü akıllı telefonum.
0
kobuzchu kiz
(03.11.22)
genelde 3 yıl.
0
kuzey li
(03.11.22)
3.5 yil oldu, seneye bu zaman yenilemeyi dusunuyorum. samsung a50.
0
taurina
(03.11.22)
Kullandığım ilk akıllı telefon olan Iphone 5s'i 7,5 sene kullandım.
0
put it in your appropriate place
(03.11.22)
11 alma ben memnun değilim. Varan varsa 13 al bence.
0
Hallegadola
(03.11.22)
cop olmuyor+1
ariza olunca batarya falan bozulunca telefoncuya goturuyosub ve sonra bu donguyu bozamiyosun
0
ala09
(03.11.22)
2018'de Motorola almıştım, 16 GB hafıza 4 GB ram android 7.1 600 TL idi. Birkaç ay önce bataryası iptal oldu. Batarya hemen bulamadığım için yenisini aldım, batarya sonra buldum yedek olarak duruyor ve bir sorunu yok. Ama birincisi android sürümü eski kaldı. İkincisi 16 GB dahili hafıza hiçbir şeye yetmiyor artık.

Şu an yeni alacak olsam min. 64 GB dahili hafıza ve en yeni ya da bir onceki versiyonu olanını alırım. Bunu yapmazsan da 3-4 sene gitmişti eskisi ama böylesi daha mantıklı geliyor, zorlarsan ve donanımsal arıza olmazsa 5-6 yıl kullanırdim ben.
0
encokbenisevinnolur
(03.11.22)
Esimde de bende de ilk ciktigi yil aldigimiz iPhone 7 Plus vardi. 6 yil kullandiktan sonra artik degistirme zamani geldi deyip birer 14 Pro Max aldik. Muhtemelen bunlar da 6 yil gider, artik iPhone 20 aliriz bi dahakine :)
0
sertac akin
(03.11.22)
zamanında samsung s3 mini almıştım. 2 yıl sonra bataryasını değiştirmeme rağmen harici şarjla geziyodum. iş için de çok kullanıyodum ama öldü yani yapacak bişey yoktu artık.
uzun kullanmak istiyosan iphone al dediler ki hiç sevmezdim, iphone nun o kendi dünyasına girme şartı fln gıcık oluyodum. ama iphone 6s aldım ilk çıktığında, hakikaten o performansa rağmen bi 5 yıl kullandım, şarjı ölmüştü artık, değiştirip hala da kullanabilirdim de kasmadım, duruyo kenarda. iphone 13 pro aldım, hayatıma devam ediyorum. en az 5 yıl da kullanırım bence, zaten fiyatlar almış yürümüş..
önerim kesinlikle harici şarj kullanılmaması, gerçekten bataryayı öldürüyo.
0
sirkelimon
(03.11.22)
3 tane iphone (3gs/6s/12) kullandım, genelde 5-6 yıl. Bi de pili bitiyo diye değiştiriyorum aslen, yoksa pili değiştireyim de kullanayım desem 1-2 yıl daha gider.

Ama iş gereği elimin altında hep bilgisayar var, telefonum olmasa aramam. Senin gibi yoğun kullanıyor olsam daha sık değiştirmek isterdim belki. Çünkü atıyorum ekran kalitesi yükseliyor, kameralar uçuyor kaçıyor, hafızalar artıyor vs.

Madem o kadar yoğun kullanıyorum konforlu olsun derdim. Bilgisayarı 3 yılda bi değiştiriyorum mesela. 2012-2015-2018 ve 2021 model bilgisayar almışım düşününce. Dümdüz 3 yılda bir değiştiriyormuşum :)
0
plutongezegendegilmi
(04.11.22)
Ben de tamamen bozulana kadar kullanma taraftarıyım. Samsung S6 kullanıyorum ve 7 seneden fazla olmuş. 2 kere pilini, bir kez de arka kamerasını değiştirdim. Artık parmak izi sensörü çalışmıyor ama hala işimi gördüğü için değiştirme gereği duymuyorum. Şu var ben neredeyse sadece haberleşmek ve internette gezinmek için kullanıyorum, başka bir beklentim yok.
0
reactionic
(04.11.22)
6 yıl muhabbeti şuradan geliyor:
endoflife.date

Supported kısmında telefonun hala güncelleme alıp almadığı yazıyor.

Ios'un en son sürümü ile beraber Iphone 7 desteği düştü. Apple'dan OS desteği kesilen bir telefon için uygulama geliştiricilerin de desteği kesmesi çok sürmez. Yani en basit örnek olarak, Whatsapp kullanılamaz hale gelebilir.

Aynı mantıkla, 2019'da çıkan Iphone 11 için de desteğin kesilme tarihi muhtemelen 2025 olacak. Bu durumda 2.5 yıl destek alacak bir telefon almak mantıklı değil.

Iphone 13 ya da 14 almanı öneririm. Temiz 5 sene kullanabilirsin, güncelleme olayını kafana takmadan.
0
sarahkerrigan
(04.11.22)
ortalama 3 yıl
iphone 4 - 5s - 6s - x - 12 şeklinde gitti şu ana kadar.
telefon önemli benim için çok ciddi kullanıyorum hem iş hem keyif için.
0
roket adam
(04.11.22)
Şu an elimdeki 3. yılına girdi. Bence 1-2 yıl daha kullanırım gibi.
0
Amaranta ursula
(04.11.22)
iphone 7 var ilk çıktığı gün aldım. 6 senedir bende. Para yok diye mecburen kullanıyorum yoksa yenisini alırdım. 3 yıldan sonrası bayar.

iphone 11 zaten 3 yıllık bir telefon 2-3 yıl sonra güncelleme almayacak.
0
Erestor
(04.11.22)
2 yılda 1 şirket veriyor
0
gabe h coud
(04.11.22)
sifir aliyorum, 3 sene kullanip ortalama aldigimin yarisina satiyorum, yenisini aliyorum.

yeni telefon alacaksan ben olsam en eski 12 alirim ki 4-5 sene gotursun.
0
cooperr
(04.11.22)
(17)

soğuk demlemenin olayı nedir? (çay)

coldegezenkutupayisi
normal çay bu?geçen gün burada demleme çayla alakalı bir duyuru vardı. linkini bulamıyorum şimdi elim ayağım titriyor. çoğu kişi altına en güzel çay soğuk demleme olur yazmıştı. ben de heves ettim, meraklandım ve ilk soğuk demleme çayımı şu an içiyorum. bunun yarım saatte demlenen çaydan ne farkı va
normal çay bu?

geçen gün burada demleme çayla alakalı bir duyuru vardı. linkini bulamıyorum şimdi elim ayağım titriyor. çoğu kişi altına en güzel çay soğuk demleme olur yazmıştı. ben de heves ettim, meraklandım ve ilk soğuk demleme çayımı şu an içiyorum. bunun yarım saatte demlenen çaydan ne farkı var? benim ağzım bozuk da tad mı alamıyorum?

sabahtan beri bebek gibi başında bekliyorum. söylendiği şekilde kısık ateşte üç saatten fazla ocakta tuttum. yazarken bile gözlerim doluyor. neyse. çökünce de on beş dakika kadar devam ettirdim demlenmeyi. gelecek doğalgaz faturasına kıyasla içtiğim şeyin über farklı bir şey olduğunu düşünmüyorum. max yarım saatte bu sonucu alıyorum zaten ben normal demlemede.

demliğe çayı ve soğuk suyu koydum. altına da soğuk su koydum ve buharıyla yavaş yavaş demlenmesini bekledim. yanlış yaptığım bir şey var mı? kendimi kandırılmış gibi hissediyorum. herkes eğleniyor da ben partide bir köşede yalnız başıma kalmışım gibi bir his oluştu. aldatılmış gibi hissettim kendimi. üç buçuk saatimi verdim ben bu demliğe bir bardak içip dökücem neredeyse.

utanmasam ağlayacağım ya. siz beni kandırdınız mı? bu bir şehir efsanesi mi? keriz gibi çay demlensin diye bekliyorum sabahtan beri. allah belamı versin hayatımdaki en büyük hayal kırıklıklarından biri oldu.
0
coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
www.eksiduyuru.com

ağır sallamış onu yazan arkadaş. soğuk demleme nedir ya? 3 saat sürer o çayın ısınıp demlenmesi. gitmişsin sen de en troll cevabı uygulamışsın. benim yazdığımı yapsam çok mutluydun şu an:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.11.22)
tahmininiz doğru üç saat sürdü gerçekten.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
Çay içme konusunda yaşamış ve ölmüş yüz milyonlarca insana sahip bir ülkeyiz. Onca yıllık deneyimlerimiz var, aktarılan bilgiler var. Kısacası ülke olarak çay konusunda profesyoneliz. Ve biri çıkıp "çay soğuk demlenir" diyor.
0
prole
(03.11.22)
hocam sadece bir kişi değil ben double check yaptım. internette de böyle demlemeyi önerenler olmuş. herhalde bir bildikleri vardır dedim :(
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
Bir misafirlikte öğrenmiştim (yer Adıyaman) çayı demliğe koyduktan sonra önce az bir şey (hepsini islatacak ve içinde tutacak kadar) soğuk su koyup 10-15 dk. bekletiyirsunuz, o arada altında su da kaynıyor kaynamamis olsa da ısınmış oluyor ve o sıcak suyu demliğe koyuyorsunuz.

Kalanı tamamlayıp tekrar kaynamaya bırakıyorsunuz. Buna Arap usulü demleme deniyormus, başka bir yerde duymadım ben de bu arkadaşların yalancısıyım. Hayal kırıklığı durumunda mesuliyet kabul etmiyorum.

Kullanılan çay da kaçak çay diye satılan çaydan. İcimini yumusattigini söyleyebilirim. Bilirsiniz daha sert olur bu çay.

Ancak ben Çaykur ve karali markalı caylarla denedim pek bir şey farkettigini söyleyemem.
0
encokbenisevinnolur
(03.11.22)
Soğuk demlemeyi ilk defa duydum, ama çayla ilgili ritüel haline gelmiş çok yöntem var. Mesela kimi insan da çayı demledikten sonra bir kağıtla demliğin ucunu kapatmayınca aromasının azaldığını düşünüyor.

Ben normal, kaynayan suyu döküp geçiyorum. Böyle yaptığımda bana çayı yakmışsın diyen de olmadı, böyle yapmadığımda bir tat farkı oluştuğunu da hissetmedim.

Aynı çayda tat farkına sebep olan etkenler içinde %99'luk dilimi sanırım demleme süresi kapsıyor. %1'lik dilimi anlayacak kadar gurme bir damağım yok açıkçası. Siz de demleyin geçin ne olacak.
0
akhenaten
(03.11.22)
ben yazmıştım soğuk demlemeyi. evde de sürekli yapıyoruz, 3 saat falan sürmüyor. kısıt ateşte mi demlediniz anlamadım. 45 dk sürüyor max. ocağın altını full açmanız lazım kaynayana kadar, kaynadıktan sonra biraz kısabilirsiniz. 3 saat sürmesi imkansız cidden.

neden burda karşı çıkılmış anlamadım. fırında hiç kısık derecede 6 saatte et pişirmediniz mi? kemiği tuttuğunuz gibi et yere düşer, öyle güzel pişer.

çay da böyle. alttaki kaynağan suyun buharıyla yavaş yavaş güzelce demleniyor. max 45 dk sürdüğüne de eminim hep yapıyorum. kahvaltıyı hazırlamaya başlamadan altını açınca kahvaltıyla birlikte hazır oluyor gayet.

soğuk demleme diye bir şey gayet var uydurma da değil. yavaş pişen çoğu şey güzel oluyor. özellikle güveçte pişen yemekler mesela. et ürünleri. çay da kahve de böyle. kısık ateşte güzel olur. kumda türk kahvesi diye pazarlanıyor. sebebi ne? yavaş pişmesi.

edit: entrye tekrar baktım kısık ateş dememişim. alt taraf full kaynıyor olmalı, üst taraf onun ısısıyla ısınıyor zaten. bu çok uzun sürmüyor.

edit2: bunlarla uğraşamam diyorsanız (ki zor değil bence daha kolay, sadece bekleme süresi daha uzun), kaynamaya yakın olan suyu üste koyun biraz ılısın. ondan sonra çayı üstüne koyun yavaş yavaş çöksün. ama asla kaynar su ile çayı birleştirmeyin. ve önce suyu sonra çayı koyun.
0
jelly bear
(03.11.22)
@jelly bear; hocam size çok kızgınım. o başlıkta da değişik geldiği için aklımda bir tek sizin yazdığınız şey kalmış.

evet baştan sonra işlemi kısık ateşte yaptım yavaş pişen şey daha lezzetli olur yazdığınız için. üç saat sürmesi de imkansız değil benim gibi bir keriz yaptı çünkü demlemeyi. tam olarak fırın örneğiniz gibi düşündüm ve mantığıma yattığı için denedim. çok bir fark göremedim şahsen.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
@jelly bear, @coldegezenkutupayisinin kızgınlığından bağımsız olarak parantez açmak istedim (bu arada bence kendisi fazla tepki vermiş bu olaya :D) Sanırım her şeyin yavaş pişmesinin daha iyi sonuç verdiğini düşünüyorsunuz ancak tam böyle değil aslında.

Örneğin kızartmalar hızlı pişmelidir, soğuk yağın içine koyup yavaşça ısıtırsanız yağ çeker. Yağda uzun tutarsanız da yanar. Kızgın yağda kısa sürede pişirilmeli.

Örneğin sebze haşlamaları uzun pişerse rengini kaybeder hem de besleyici özellikle bakımından ve ayrıca kıvam anlamında da kayıp yaşanır.

Kahvede hızlı ve yavaş demleme yöntemleri var, ancak en çok tercih edilen kahveler yüksek basınçta hızlı pişenler, yani espresso. Böyle pişen bir kahve daha derin tat verir, hem de çekirdeğindeki istenmeyen yağlar kahveye geçmemiş olur. Uzun demlemelerde bunu önlemek için daha düşük sıcaklık tercih ediliyor.

Çay konusunu bilmiyordum, bi ara deneyeceğim soğuk demlemeyi.

Ancak etler ve güveç farklı bir konu, nasıl ki kızartma kısa pişme süresine ihtiyaç duyuyorsa etler ve güveç gibi yemekler de doğası gereği daha uzun ve ağır ateşte pişmeye ihtiyaç duyuyor.

Sonuçta bütün gıdalar için geçerli evrensel tek bir yöntem yok ama.
0
akhenaten
(03.11.22)
Kutup ayısı sen son yılın en büyük sorusunu cevapsız bıraktın ama ben sana bu çay demleme konusunda hayatın sırrını vereyim
0
kisa
(03.11.22)
kisa
(03.11.22)
@kisa ben bunu da denerim yalnız
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
:))))))
Bu arada mobil'deyim hepsini okuyamadım Ama soğuk demleme ile ilgili şunu söyleyeyim Ben de arada yapıyorum ve tadı farklı geliyor.
Seviyorum.
Ayrıca kullandığın çay da çok farklı olabilir damak tadına göre değişiyor.
Ahmet ya da Mahmut çaylarını deneyebilirsin
0
kisa
(03.11.22)
@akhenaten

"yavaş pişen çoğu şey güzel oluyor."

verdiğim örnekler belli zaten. kimse kızgın olmaya yağda kızartma yapın demiyor :)
evde karamelize soğanı 3-4 saate kısık ateşte yapıyorum. şeker kullanmadan. ve baldan tatlı oluyor. yiyen bayılıyor. daha iyisini de yemedim.

bu bir örnekti sadece. tandır gibi düşünün aşırı lezzetlidir ama 6 saatte pişer. neyse herkes anlayacağını anladı diye umuyorum :)
0
jelly bear
(03.11.22)
Normal çayı şöyle demliyorum:

Demliğe istediğim miktarda içme suyunu dolduruyorum, oda sıcaklığında işte damacana suyu. Üzerine kendi poşetlediğimiz çaylardan istediğim miktarda ekliyorum. Alt hazneye de istediğim yerden istediğim suyu dolduruyorum, harlı ateş olacak şekilde ocağa koyuyorum, alttaki su kaynayınca önce harlı ateşi orta seviyeye indirip 2-3 dk devam ettiriyorum (dem miktarına göre 5 dk da olabilir) sonra ocağı kısıyorum, bi 5 veya 10 dk da öyle devam ediyor.

Mis gibi soğuktan demlenmiş siyah çay. Kolay kolay acımıyor, ama ateşin harını yani demleme süreçlerini iyi yönetmek lazım. Harlı ateşin üstünde unutmamak lazım çünkü alttan helen buharı küçümseme, çok ciddi pişiriyor öyle böyle değil.
0
muhayyer divan
(03.11.22)
Ben hiç içmedim, geçenlerde muhabbeti dönünce birisi; bayatlamıyor, daha tozsuz berrak oluyor gibi bir şeyler demişti.
0
iustitia omnibus
(03.11.22)
birinci elden bilgilerim tazeyken bayatlama konusundaki tecrübemi paylaşayım. evet bayatlamıyor. doğalgaz parasına acıdığım için bir bardaktan sonra hemen dökemedim.

üç saat içtim. ilk bardakla son bardak neredeyse aynı tazelikteydi, aynen benim yaşadığım hayal kırıklığı gibi....
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
(8)

hayatın anlamını tamamen kaybetmek

m e b
merhaba.uzun zamandır ama özellikle son dönemde daha da açmazda olduğumu hissettiğim bir noktadayım. 32 oluyorum yakında ama şöyle dönüp geçmişime bakınca hiç de güzel bir hayat yaşamadığımı ve yaşayamayacağımı görüyorum. son dönemde herkes böyle olabilir ama ben bunun ağırlığı altında eziliyorum gü
merhaba.
uzun zamandır ama özellikle son dönemde daha da açmazda olduğumu hissettiğim bir noktadayım. 32 oluyorum yakında ama şöyle dönüp geçmişime bakınca hiç de güzel bir hayat yaşamadığımı ve yaşayamayacağımı görüyorum. son dönemde herkes böyle olabilir ama ben bunun ağırlığı altında eziliyorum günden güne.

zeki, yakışıklı, şanslı, karizmatik ya da zengin değilim.

-kendimden nefret ediyorum.
-güzel bir okulda okumadım.
-hiç sevgilim olmadı, aşırı da üstüne düşmedim bu durumun.
-güzel bir mesleğim veya bana iyi kazandıran mesleğim de yok.
-hayatta başarmak istediğim hiçbir şeyi başaramadım.
-sevdiğimden daha çok sevilmedim hiç.
-sevdiğim dostlarımın yaptıklarını görünce onlara imreniyorum, asla o noktaya gelemeyeceğimi görünce üzülüyorum.
-etrafımdaki güzel kadın veya erkeklere bakıp "asla tercih edilen biri, asla böyle yakışıklı/alımlı olmadım, olamayacağım"a takılı kalıyorum.
-ailemle birlikte yaşıyorum ve özünde onları üzmemek için çoğu şeye tepki koymuyorum ama içten içe de yapayalnız kalmayı istiyorum. ama ekonomik olarak mümkün değil.
-patronum oç cahil, kültürsüz, açgözlü birinin teki. babasının ofisindeyim ve onların da işini görerek sömürülüyorum, enerjim komple bitik.
-asla sevdiğim şeylere vakit ayıramıyorum. hafta içi her gün gidiş geliş toplam 4,5 saatim trafikte geçiyor. kitaplarımdan dahi uzaklaştım. ama şu an işten çıkma durumum yok.
-eve ekonomik olarak katkıda bulunuyorum, birikim yapma durumum yok ki zaten 7 bin tl maaş alıyorum.

son dönemde beni hayata bağlayan tek şeyin annem olduğunu düşünüyorum ama galiba artık o da yetmeyecek tutunmama. nereye kadar dayanacağımı bilmiyorum, mutlak bir aidiyetsizlik, komple boşvermişlik, bıkkınlık, hayattan çekip gitme isteği ama aynı zamanda da bir şeyler için çabalama gayreti hepsi aynı anda kafamda savaşıyor. hangisi savaşı kazanacak bilmiyorum.

tavsiye için de değil ama içimi dökmek istediğim için yazdım biraz.

yine de ne yapayım sizce?
0
m e b
(02.11.22)
geçen bir filmde görmüştüm. geleceği konusunda endişeli birine küçük bir çocuk şöyle bir şey söylüyor: "geçmişe baktığın zaman yaşadığın hayat uzun geliyor mu? işte önünde bu hayattan bir tane daha var." tabi çocukça bir şekilde açıklıyor bunu. sen de böyle düşün. 32 yaşındasın. nerden baksan bi 40-45 sene daha yaşarsın. kendini sevmeye, meslek değiştirmeye, daha iyi paralar kazanmaya vs. hepsine yetecek kadar zamanın var. sevgili konusu da büyütülecek bir şey değil. rusya'da güzel kadınlar var. en kötü gider oradan bulursun birilerini.

hepsinden önce kendini eziklemeyi bırak. kimseye yakışmaması bi kenara, erkeğe hiç yakışmıyor.
0
IncredibleMau
(02.11.22)
İş değiştir. Tecrüben varsa maaş artışı olur. 4,5 saat trafik sürdürülebilir bir şey değil. İş değiştirsen kendine gelirsin.
0
dissendium
(02.11.22)
bence iş değiştirseniz baya rahatlarsınız. 4.5 saat trafik ne demek, kim olsa hayattan kopar. çalışma koşullarınız da iyi değilmiş. iş değiştirme duyurusu hatırlıyorum mevcut işinizde çok fazla şeyi yaptığınız için becerilerinizi geliştirdiğinizi vs. söylemiştiniz galiba eğer duyuru sizinse. bazen çok çalışılan işlerin böyle bir artısı olabiliyor çok fazla şey katıyor size iş yeri, iş değiştirince daha kolay geliyor bu sefer başka yerler işler. kapsamı geniş tutup düzenli iş başvurusu yapın bence mevcut maaşınızın çok üstüne çıkabilirsiniz. başarılar ve good luck kendinizi üzmeyin.
0
soru
(02.11.22)
Saydiginiz cogu sey maddi, dolayisiyla biraz fazla somurulerek/teknik olarak yontularak elde edemeyeceginiz seyler degil. Maas, para, basari vs ama sonunda mutlu olmaniz garanti degil. Ote yandan, sevgi/ask konusu tamamen sans. Size kalmamis bir sey ve bu yuzden daha guzel bence. Ne yaparsaniz yapin olmayabilir de hicbir sey yapmasaniz bile sizi bulabilir de. Belki oyle bir sey olur. O zaman daha cekilir gelir hayat, daha cok eglenirsiniz muhtemelen. Belki yarin olur belki birkac seneye ama olabilir. O zaman diger her sey arkaplanda kalir. Belki kalmaz bilmiyorum ama sonucta ihtimal var. Bu ihtimali dusunup devam edebilirsiniz. Kaldi ki hayat hemen simdi/yarin bitirilecek kadar sinirlenilecek bi sey degil. Caniniza cok tak ettiginde hayvanlar gibi olmak lazim galiba, dogduk iste, kendiliginden kesilene dek nefes aldigimiz surece yasayalim gitsin.
0
summer timetable
(02.11.22)
seratonin takvitesi şart gibi geldi bana.Bir psikiyatriste gitmek çoğu sıkıntınızı hafifletecektir. bu süreci iyi değerlendirip dertlerinizi bertaraf edebilir, hepimize yük olan bu hayatı kendi lehinize hafifletebilirsiniz.
0
bugisme
(02.11.22)
Bu süreci rahat atlatmak için bir psikaytr takviyesi gerekir. Bunu kafanızda büyütmeyin çoğu insanın da buna ihtiyacı var aslinds
0
sonhakan
(02.11.22)
İlk adım her zaman her durumda en zor ve en yorucu olanıdır bence. Saydıklarınizdan en kolay ve en az riskli bir şeyi değiştirerek başlayın. Kısa vadede bir şeyler değişir değişmez ama çabalamak insana güç verir. Durup yapacak bir şey yok gibi gözüküyor dedikce orada hapis kaliyorsun
0
encokbenisevinnolur
(02.11.22)
Ben de iş değiştirmeni öneririm sevgili meb. Daha az kazanacağın ancak daha huzurlu, mutlu olabileceğin kendine de vakit ayırabileceğin bir iş ortamı bile hayata şu anki bakışını büyük oranda değiştirecektir. Uygun ortamda bazı şeyler tamamen kendiliğinden değişip çok farklı hal alıyor hiç beklemediğin bir şekilde. Ben de yaşadım, içinde bulunduğun şu dönemki ruh halin, duygu durumun ilalebet bu şekilde devam edecekmiş ve hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi hissediyorsun. Ben de öyle hissettim. Ancak bahsettiğim gibi ufak bir değişiklik bile hayatına hiç beklemediğin bir biçimde dokunabiliyor. Aksiyon olmadan reaksiyon alamıyorsun. Bir de o güçlü başarılı gördüğün kişilerin çoğu türlü türlü komplekslere, acizliklere sahip hepimizde olduğu gibi. Yalnızca bunu yansıtmama konusunda iyiler. Şu an duyduğun kaygıların bir çoğu o imrendiğin kişilerde de var, ya da üstesinden gelmek için çaba gösteriyor emin ol. Kendini ötekileştirme. Gereksiz iyi olma. Gözün açık olsun kendini düşünmeyi bil. Hep bu şekilde devam etmeyecek merak etme. Kendine odaklanmaya başla artık sevgili meb.
0
iggy pop
(03.11.22)
(10)

Gönül işi değil ama çok da önemli bir duyuru değil:)

kisa
Akşam üzeri az biraz kestirdim ve doğal olarak hiç uykum yok.Bir şeyler izlemek istemiyorum. Hastalık yüzünden uzun süre evdeydim zaten. Bu saatte ne yapayım?Yapmam gereken bir kaç iş vardı ofise mingideyim,Arabayla müziğimi açıp dolanayım miSahilde yürüyüş diyeceğim ama serindir şimdiVar mı fikri o
Akşam üzeri az biraz kestirdim ve doğal olarak hiç uykum yok.
Bir şeyler izlemek istemiyorum. Hastalık yüzünden uzun süre evdeydim zaten. Bu saatte ne yapayım?
Yapmam gereken bir kaç iş vardı ofise mingideyim,
Arabayla müziğimi açıp dolanayım mi
Sahilde yürüyüş diyeceğim ama serindir şimdi
Var mı fikri olan
0
kisa
(01.11.22)
korku gizem içerikli bir şeyler izle tam mevsimi tam vakti

guillermo del toro's cabinet of curiosities
0
freebird5406_2
(01.11.22)
Canı sıkılan ifşa başlatsın da eski günlere dönelim.
0
ruhen hastayim ben
(01.11.22)
Hepsini çok hızlıca 1 saat içinde yapmaya calisirsan hem kendi kendine bir yarışma olur hem de yorulursun 1'e doğru bakarsın uykun gelir.
0
encokbenisevinnolur
(01.11.22)
Ben olsam güzel bir playlist ile sahilde yürüyüşe giderdim.
0
Amaranta ursula
(01.11.22)
@ruhen, ifşalik halim mi kalmış:)
@freebird, inside Man i izliyorum, güzel. Cabinet of... Listemde.
@encok, :) sanırım bölüm bitince çıkarım, teşekkürler
0
🌸kisa
(01.11.22)
@amaranta, çok soğuk değilse olabilir.
Herkese teşekkürler
0
🌸kisa
(01.11.22)
Bu saatte çiğ köfte yenir.
0
dissendium
(01.11.22)
:) bir süredir ilaç yüzünden geç saatlerdenyer oldum. Şimdi tekrar düzene girmem lazım:)

Arabayla sahile doğru gidip hava iyiyse yürüyüş yoksa arabada müzik.
0
🌸kisa
(01.11.22)
Sahilde üşütürsün. Ofise deli manyak değilse gitmez insan bu saatte :)
Çay koy. Bir şeyler atıştır. Görüntülü ara birilerini.
0
gabe h coud
(01.11.22)
Evet son kararım, evden çıkıp ufak bir tür atıyorum yürüyerek dönüşte lavazza da bir çay içip eve gelip törenle TV yi tekrar açıyorum:)
Herkese teşekkürler. Bu anlamsız post için vaktinizi ayırdınız:)
0
🌸kisa
(01.11.22)
(16)

Sevmemem gereken biri

yirmibir
Sevgili gönül işleri sever dostlar sonunda açtım bu duyuruyu. Beni çok etkileyen biri var. . Baştan söyleyeyim ikimiz de evli değiliz aşkı memnu olayları dönmüyor. Ancak yine de kalbim başka bir şey diyor aklım başka bir şey. Birkaç aylık flört döneminin ardından fark ettik ki ikimizde de duygular ş
Sevgili gönül işleri sever dostlar sonunda açtım bu duyuruyu. Beni çok etkileyen biri var. . Baştan söyleyeyim ikimiz de evli değiliz aşkı memnu olayları dönmüyor. Ancak yine de kalbim başka bir şey diyor aklım başka bir şey. Birkaç aylık flört döneminin ardından fark ettik ki ikimizde de duygular şelale. Fakat bu kişi duygusal açıdan ağır sorunlu. Yapmam dediği şeyi üç gün sonra yapıyor, sorun etmem dediği şeyden 3.dünya savaşı çıkarıyor. Tartışma anında hiçbir şekilde acıması yok. Ağzına geleni söyleyen biri. Bu yaştan sonra (27) kimseye duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından ve bunun çok sağlıksız olduğunu düşündüğümden ilişkiyi bir üst levela taşıyamadan karşılıklı konuşup anlaşarak bitirdik. Amma lakin ben bu kişiyi özlüyorum. Hem hayatımda olsun istiyorum hem de kendine biraz saygın varsa hayatına almazsın diyorum. Kendimle sürdürdüğüm bu savaşı bitirmenin bir yolu var mı? Yoksa kendimi korumaya almaktan vazgeçip kaderde ne varsa yaşamalı mıyım? Savcı Esra gibi ben seninle mutsuzluğa da varım mı demeliyim? Görmüş geçirmiş feleğin çemberinden geçmiş dostlar bi yardım edin hele.
0
yirmibir
(31.10.22)
Kaderde ne varsa yaşaman demek göz göre göre kendimi ateşe atman demek. Bu sizinki, narsist-borderline ilişkisini andırıyor. Sende acaip sevgi bağlılık, onda çok aşırı bir güvensizlik ve saldırı halleri, seninki de onunki de bitmiyor.. bence başkalarına odaklan. Gerekirse çivi çiviyi söksün ama ondan uzaklaş. Ya da bir büyüğüne danış çok güvendiğin birine olayı ayrıntılı anlat ve fikir al. Belki göremediğin bişeyler vardır, belki olurunuz vardır...
0
muhayyer divan
(31.10.22)
Bu mutsuzluk degil patoloji.

Acaba bu cekim duydugunuz kisi ailede birine benziyor mu davranis olarak? Yakin geliyor mu? Isin psikolojik boyutundan yaklasiyorjm; patolojik bir cekim olabilir mi? Cunku anlattiginiz duruma gore sizin o kisiden oluk oluk kacmaniz lazim. Belki de sizi ceken sey aslinda cocuklugunuza kadar uzanan bir hikayedendir.

Sonuc olarak karsinizdaki kisiyle hic mutlu olamazsiniz. Savci esranin mutsuzluk cesidi bu degildi… bu patoloji.
0
mor oje
(31.10.22)
ben bunca yıllık hayatımda böyle ikilemde kalıp ne olursa olsun diye ilişkiye seçen kimseyi mutlu sonla görmedim. yakın zamanda benzer bir durumun eşiğine geldim, seninkisini bilmiyorum da ben karşımda narsist bir kişilik olduğunu anladığımda direkt uzaklaştım. 20li yaşlarımda olsam muhtemelen gözümü kapatıp balıklama atlardım ve muhtemelen bir iki senemi feda eder, derbeder olurdum. ama artık kendime saygım var diyorum ve hayatımda drama istemediğime ve kimseyi düzeltemeyeceğime karar verip yalnızlığı seçiyorum.
0
hypathia
(31.10.22)
insanların dedikleri değil, yaptıkları önemlidir.

iki gün sonra yine üff bununla mı uğraşıcam diyeceksin, ne gereği var.
0
selam
(31.10.22)
ağlamak istiyorsan dvm.
0
edgenabby
(31.10.22)
benim bütün ilişkiler böyle ne var bunda anlamadım........
0
ala09
(31.10.22)
Ben bu sitede insanların nasıl ilişkiler içerisinde olduklarını anlamadım. Seviyorsan seviliyorsan sevişiyorsan güveniyorsan anlaşıyorsan tamam bitti gitti yani nedir ben anlamıyorum herkes mi dizi hayatı yaşıyor burada?

Seviyorsan dene tabi ki ne olacak ucunda ölüm mü var?
0
Hallegadola
(31.10.22)
Demek ki bir yanınız itiraf etmese de kaos seviyor. Bazı insanlar durgun suları, bazı insanlar da fırtınadan sonraki durgun suları sever. Var böyle bir şey. Ona duygu regülasyonu öğretmeyi zorunluluk haline getiren onun kendisinden ziyade sizsiniz bence. Başka biriyle olsa başka bir şeyleri regule etmeye meyilli olacaksınız belki. Ben olsam bu tarafını düşünürdüm.
0
encokbenisevinnolur
(31.10.22)
ozlediginiz sey gercekten o kisi mi yoksa o flort donemindeki heyecanlar mi?
benzer heyecanlari baska, daha stabil kisilerle de yasayabilirisiniz cunku.

diger yandan mor ojenin dedigi gibi bu kaosa karsi bir ilginiz mi var farkinda olmadiginiz? Kaotik bir durumu alip duzeltmek istiyor olabilir misiniz?

ben genelde seviyorsan git konus diyenlerdenim ama bu durumda bence kendi verdigin karara guven, kendine buyuk iyilik yapmissin bitirerek, isin en zor ksimi bitmis, gerisi alismak, o da kendi kendine olur zaten. tek eksiginiz yeni bir flort.
0
taurina
(01.11.22)
- sevmemeniz gereken birini bilmeden sevmek cok hayata dair ama bile isteye sevmek kendinize hakaret. Kendinize hakaret ettiginiz bir hayatta birakin iliskiyi hicbir seyin yolunda gitme ihtimali yok.
- tolere edilebilecek ozellikler ile karakteristik özellikleri karistirmayin. İnsanlarin karakterini (illa ki genele gore kotu bir ozellik olmasina gerek yok) degistirmeyin. Degisirse o artik sevdiginiz, istediginiz kisi degildir. Sayginiz kalmaz, ilginiz biter. Degismezse de hayati ya sorun cikartarak ona ya da icinize atarak kendinize zehir edersiniz.
- iki uc aylik iliskide "agzina ne gelirse söylüyor" seviyesine gelen herhangi bir insanin herhangi bir rolde hayatinizda olmamasi lazim.
- en onemli kisim, ozlemek... Ozleyeceksiniz hocam. Ne var yani? sonra da unutacaksiniz. Herkesin unuttuğu, unutulduğu gibi. Aciz kisisel gecmisimiz "sensiz yapamam, seni sonsuza kadar sevecegim" cumleleri ile dolu. İnsanlik hafizasi unutmak uzerine kurulu. Cernobil'den sonra nukleer santral kurabiliyor, trafik kazasindan sonra arabaya binebiliyor, düşüp dizimizi parcaladiktan hemen sonra salincaga tekrar binebiliyoruz.
Kendinize duydugunuz saygi cok onemli. Kendinize saygi duyun. Aksi halin uzerine kuracaginiz hicbir sey yurumez. Bakkal ile bile iliskinizi yurutemez papaz olursunuz.
Mutluluklar dilerim.
0
sparkle kiddle
(01.11.22)
Dostlar hepinize teşekkür ederim. Kafamı açtınız, var olun. Özlemimi yaşamaya ve önüme bakmaya karar verdim. Kafayı sıyırmadan çıkıcaz inş bu işin içinden.
0
🌸yirmibir
(01.11.22)
Herkesin cevaplarına katılmakla birlikte açıkçası "duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından" cümlesine takıldım. Elbette yok ancak ilişkilerin kendi içinde iyileştirici / dönüştürücü olduğunu unutmamak gerekiyor. Kötü ilişkilerde dahi birçok şey öğrenip insan değişebiliyor. Bu kötü olacağını bildiğiniz bir işe kalkışın demek değil.
0
charbiel
(01.11.22)
charbiel, haklısın fakat dönüşüme açıklık göremiyorum dediğim gibi tutarsız biri karşımdaki. İyileşir dönüşür belki bilemem ama benden götüreceği kesin gibi. Özellikle selam’ın ve sparkle kiddle’ın yazdıkları ufkumu açtı bu defteri kapatmaya çok yakınım.
0
🌸yirmibir
(01.11.22)
Böyle durumlarda benim bakış açım genelde "sırf istiyorum/özlüyorum diye bir şeyi yapmak ya da birine gitmek zorunda değilim."

Özlemeniz doğal, hoşlanmışsınız. Keşke istediğiniz gibi olsaymış. Özlemek insani bir duygu. Eğer bu kişiden hoşlandıktan sonra bu kararı alıp hiç özlem hissetmeseniz ilginç olan bu olurdu.

Ama sırf özlüyorsunuz diye alamayacağınızı gördüğünüz bir yükün altına girmeniz gerekmez. Kimse vazgeçilmez değil. Elbette uzun yıllar harcadığınız ve büyük bir yaşanmışlığınız olan birilerinden vazgeçmek çok daha zor olacaktır (ki bu kişiyle işleri ilerletirseniz muhtemelen bu zor olan yolu da yaşayacaksınız) ama kısa bir süre vakit geçirip yolunuza gittiğiniz birini bir süre sonra unutursunuz. Kendinize daha uygun birini elbette bulursunuz.

Bahsettiğiniz kişiyle belki orta yol bulabilirsiniz, bulamazsınız bu önemli olan bu değil. Siz, bu kişi değilmişsiniz ama. Yani bakıp tahlil etmiş ve bunun göze alınamayacak bir sorun olduğuna karar vermişsiniz. Sizin yerinizde başkası olsa buna bu kadar takılmayıp bir bakalım ne olacak diyebilirdi, orta yolu bulup bulamamak onun sorunu olurdu. Siz başka bir kişisiniz.
0
akhenaten
(01.11.22)
@hacirotti, burada medeni durum duyurudan duyuruya değişiyor.

Kendine biraz saygın varsa hayatına alma.
0
Kahvedesu
(02.11.22)
hacirotti medeni durum değişebilen bir şey.
0
🌸yirmibir
(03.11.22)
(7)

Antidepresandan fayda gören

ekinuzbay
Aranızda hiç "Evden çıkamayacak kadar ağır depresyondaydım, doktora gittim falanca ilacı yazdı, 1 ayda toparladı tekrar günlük hayatıma döndüm" diyen var mı? varsa hangi ilaçla hayata döndünüz?+ prozac kadınlarda saç döküyor mu biliyor musunuz?
Aranızda hiç "Evden çıkamayacak kadar ağır depresyondaydım, doktora gittim falanca ilacı yazdı, 1 ayda toparladı tekrar günlük hayatıma döndüm" diyen var mı? varsa hangi ilaçla hayata döndünüz?

+ prozac kadınlarda saç döküyor mu biliyor musunuz?
0
ekinuzbay
(31.10.22)
Antidepresanlar kısa sürede geçici çözümler üretiyor. Uzun süreli kalıcı çözüm için terapi almak gerekiyor.
0
ruhen hastayim ben
(31.10.22)
Prozac bende hiç dökülme yapmadı, fark etmedim. Söylediğiniz şeyi ancak sihirli değnek yapabilir. Depresif krizlerin şiddetini azaltan hızlı etkileyen ilaçlar da olabiliyor, kişiden kişiye değişiyor. Psikiyatristimin "seni hastaneye yatırmam gerekiyor" dediği seviyeden daha normal seviyeye gelmemi sağladı. Üstteki arkadaşın dediği gibi, ilaçla birlikte mutlaka destek gerekiyor ağır durumlarda. Sosyal destek ve uzman desteği.
0
happy little boozer
(31.10.22)
Sosyal destekten kastınız nedir?
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
3-6 ay gibi sürede etkileri görülüyor. Depresif durumdan kurtuluyorsun ama altta yatan sebepler devam ettiği sürece tam istediğin sonucu alamıyorsun.

Bıraktıktan sonra yeniden başka başka sorunlar başlıyor.

Kısa vadede etkili ilaçlar var ama çabuk bağımlılık yapıyor. Bırakırken acı çekiyorsun ve önceki durumuna geri dönüyorsun.

Psikoterapi artı kendi çözümlerin kalıcı olur.
0
hebanon
(31.10.22)
Var. Lustral vermişti. Suriye sınırında askerlik dönüşü kafayı yemiştim günlerce uyuyamadıgim olmuştu kabuslar vs de cabası artı işsizlik askerlik dönüşünde. 3-4 aya düzene girdi. Ama başka durumlarda ne etkisi olur bilemem.
0
encokbenisevinnolur
(01.11.22)
Sosyal çevrenizin size destek olması.
Eşiniz, dostunuz, aileniz, güvendiğiniz birinin ya da birilerinin size inanması, duygusal olarak desteklemesi gerekiyor bence. Yaşadıklarınızın bir hastalık süreci olduğunu, zamanla geçeceğini birinin ara ara hatırlatması iyi gelebilir.

Depresif ataklarda zihnim olayları en kötü şekilde yorumluyordu. Psikiyatristim anlattığım şeylere farklı bakış açısı sundukça olumsuz düşünerek kendime zarar vermeye çalıştığımı gördüm.
İlaçlar kimyamızı düzenliyor ama iyileşmeye inanmak, çabalamak da gerekiyor. Gücümüzün bittiği yerde sosyal bir destek iyi geliyor.
0
happy little boozer
(01.11.22)
2013'te intihar etmediysem sebebi antidepresandır. geçici çözüm olduğuna katılıyorum ama dipteki insanların özellikle de uzun süreli terapi için maddi imkanı yoksa "hap atması" (doktor kontrolünde elbette) bence süper başlangıç adımı.

ben gittiğimde gerçekten akıl hastası olmak üzereydim. doktora da aynen böyle söyledim. odam şu TLC programlarında görebileceğiniz türden, ağzına kadar çöplükle doluydu. bakkala, markete giderken bile inanılmaz anksiyete hissediyordum. bir kere hiç unutmam, markete çıkmışım, tişörtümde ufak bir leke gördüm... dünyam başıma yıkıldı. o kadar utandığımı hatırlamıyorum. ihtimal ki onu KİMSE görmedi bile. üstelik günlük kıyafetiyle mahallesindeki markete çıkmış biriyim, görse kim ne diyecek, ne olacak?

ama diyorum ya sosyal fobi, batırdığım ilişki sonrası hissettiğim eziklik vs. her şeyi rayından çıkarmıştı. iş online, okul yok, arkadaş yok, yapayalnız ve rezil haldeyim.

doktor bana ilk başta adını hatırlamadığım bi şey verdi. bir hafta sonra geri gidip "ben intihar etmek istiyorum!" dedim. öncesinde tüm manyaklığıma rağmen öyle bir niyetim yoktu. ben böyle deyince değiştirdi. selectra verdi.

selectra'yı bir sene kullandım. kafamdaki eksik tahtaların yavaş yavaş yerine çakıldığını hissettim adeta. normal insan gibi davranmaya başladım. libido düşüklüğü haricinde yan etki yaşamadım ki zaten cinsel hayatım filan yoktu, libidomun deniz seviyesine indiğini de antidepresanı bıraktıktan sonra fark edebildim.

bana o zaman majör depresyon demişti doktor. hayatımda bir şeyler ters gittiğinde yine kendini gösteriyor ufaktan. terapisiz sadece ilaç almak hayat boyu işleri yoluna sokmaz ama güzel bir başlangıçtır. tavsiye ederim.

şu an mutlu veya sağlıklı birisi değilim ama lekeli tişörtle markete gidebiliyorum mesela. bu özelliğimi hiç kaybetmedim ilaç tedavisinden sonra. anksiyete veya sosyal fobi yaşıyorsam da bunu insani ölçülerde yaşıyorum. dediğim gibi hiçbir zaman kendimle tamamen barışamadım ama çöp atıp markete gidecek duruma geldim. sonrası zaten çorap söküğü gibi kendiliğinden geliyor. çöp atıp markete gidince başka işler de yapmaya başlıyorsun, onlar seni zaten belli ölçüde sağlıklı ve "hayatta" tutuyor.
0
mark greg sputnik
(01.11.22)
(22)

Kız arkadaşın argo seviyesi... Bu seviye normal mi?

Berck
Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet
Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.

Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet oldu, onun üzerine şakasına "Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah" diyor. Kadınlar bu alma/verme türü ifadelere ağza kürekle vuracak kadar tepkili değiller miydi ya? Diğer konularda çok iyi bir uyum yakalamış olsak da bu tür sözleri bana son derece itici gelmeye başladı açıkçası. Bir kadında şu tür bir dil, çok oturamıyor kafamda şahsen.

Ben mi abartıyorum sizce? Samimiyete bağlı olarak normal mi bu tür sözler?
0
Berck
(31.10.22)
Abartmıyorsunuz. Samimiyet ayrı saygı ayrı.
0
ruhen hastayim ben
(31.10.22)
İyk kustum
0
abuzer
(31.10.22)
abi kavga etmeniz lazım cono mu değil mi öğrenmen için. onların kendine has hareketleri var kavga ederken kullandıkları.

bu üslup meselesi kişiden kişiye göre değişir de alma/verme konuşması geçse arkama bile bakmadan kaçar giderim. bir olaya ya da şahsa küfür tamam ama çiftlerin birbirine karşı belli bir sınırı aşmaması gerektiğini düşünüyorum. bir daha vermem ne ya? verecek biri bulunur deseydiniz. bir de daha yirmi gün olmuş yani hahaha.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
Abartıyorsun. 20 günde bu noktaya geldiğin kadının bu tavırları ancak libido yükseltir.
0
IncredibleMau
(31.10.22)
Yani bir de kendisi çok iyi eğitim almış, önemli bir şirkette iyi bir konumda çalışan, gayet aklı başında bir insan. Başlangıçta sonradan bu dil çizgisine geçiş yapacağını hiç tahmin edemezdim. Günler ilerledikçe sürprizli çıktı hatun.
0
🌸Berck
(31.10.22)
Bu kadarcık bir şeyle iticilik duyuyorsanız kendinizi tekrar yoklayın derim, çok iyi bir uyum olsa ona epey bağlanmış olmanız gerekir mantık olarak, "işte buu işte buuu" diye bir heyecan duymuş olmanız lazım. Bir tek argo kullanması, "sevişmeyiz" değil de "vermem" demesi (ben de bel altı pis pis laflar sandım yani) hemen soğutuyor mu yani...
0
muhayyer divan
(31.10.22)
yıllar önce galiba cemil ipekçinin bir programda söylediği bir söz vardı çok hoşuma gitmişti, annem ya da anneannem benim için sevdiğinle ayıplarınız bir olsun diye dua ederdi uzun süre tam olarak anlamadım diye.

bu rahatsızlık, ayıp gibi konular kişiden kişiye göre çok fazla değişebilen şeyler tıpkı espri anlayışı gibi. farklılık bile olsa komik ve eğlenceli konular zaman içerisinde evrilebilir değişebilir ama bu rahatsızlık bence kolay değişmez.

bana göre abartmıyorsunuz ama ilişkinin süresinden bağımsız bir durum bu. yeri geldiğinde küfür de kullanılır ama bu verme ve benzeri bir kaç çirkin tanımlama benim kırmızı çizgimin ötesinde. istemsizce soğurdum maalesef.
0
hypathia
(31.10.22)
Deal breaker ve red flag karışımı. Hiç normal değil. Samimiyetle de oluşmaz. Başka bir dünya.
0
gabe h coud
(31.10.22)
Haklısın bence de.
0
roket adam
(31.10.22)
Abartma/abartmama olarak tanımlamazdım, bana göre normal mesela ben gülerim. Belli ki tarzlarınız farklı, olur böyle şeyler.
0
veritaslibertas
(31.10.22)
ben de çok argo kullanırım ama 20 gün çok erken.
0
Hallegadola
(31.10.22)
bunu ayıplayanlar, burada kadınlara -dert etme kızlık zarını diktirirsin,
afganlara değil türklere verirsin, diye cevap veriyor hahaha.

incitmeden bi konuş bakalım değişecek mi huyu
(bkz: #1839903)
0
comp
(31.10.22)
bence komik ama boyle kullanmazdim. 20 gun erken fakat abartilacak bir sey gormuyorum. rger tek sorun buysa ve hoslanmadiysan hosuma gitmiyo oyle soyleyince de. dirty talka girer mi bilmem dirttalk icin de hosa gitmeyen seyler belirtilmeli cunku sınırı veya kuralı yok bunların
0
ala09
(31.10.22)
abartı falan değil. başka dünyaların insanlarısınız sadece.
0
nolmus yani
(31.10.22)
eğer bu dialog geçtiği sırada etrafınızda kimse yoksa sorun yok, bence normal. öyle çok çok üff ne ayıp şeyler söylüyor kıvamında bir durum yok bence. bir şakayı/espriyi argo veya küfür ile güçlendirmek bana normal geliyor en azından.

aynı cümleyi başka bir kelime ile kullansa komik olmaz yada aynı etkiyi vermez.

İyi bir eğitim almış olması iyi bir şirkette iyi bir pozisyonda çalışıyor olmakta yumurtadan dün çıktığımız anlamına gelmiyor, hepimiz sokaktaydık ve sokakta argo yoksa ayakta kalamazsın.

anormal olan sana ultimatom vermiş olması ancak bunu görmemiş olman. konu boş beleş bir konu bile olsa sana ultimatom vermesi yeterince saygı duymadığını gösterir.
0
selam
(31.10.22)
@selam "Ültimatom"luk bir durum yok, alakası bile yok. Şaka olduğunu, "ahah" gülme efektine kadar paylaşmıştım zaten.
0
🌸Berck
(31.10.22)
Böyle şeylerden rahatsız olduğunuzu belirtebilirsiniz. İnsanlar yüzde yüz uyumlu olamaz zaten, herkesin karşısındakine göre kendini biraz törpülemesi gerekir. Ama değişmiyorsa katlanmak zorunda da değilsiniz tabii, o da sizin seçim hakkınız.
0
inawen
(31.10.22)
Tarzlarınız baya farklı bence zamanla daha çok anlayacaksınız
0
kestane gürgen palamut
(31.10.22)
çok soğurdum ben de. 20 gün değil 20 yıl olsa bile olmamalı.
0
deartheodosia
(31.10.22)
Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah"

Argo ile ilgili kesinlikle bir sorunum yok ama bu itici bir cümle.

20 günden daha kısa sürede libido ve sexting sınırında mesajlaştıklarım da oldu. Bilmemkaç ay arkadaş ve yakın arkadaş olduktan sonra bilmemkaç aydır sevgilim olan kız da konuşma içerisinde "... ama sana verdim" gibi bir cümle kurmuştu. Rahatsız olmuştum. Samimiyet seviyesinden ve süreden bağımsız olarak belirli başlı ifadeler var, onlar beni rahatsız ediyor. Kadın erkek ayrımı olmaksızın takıldığım ifadeler var.

NoContextSexting ya da benzer bir hesapta "Yarran erir" yazmış mesela bir kız. O da itici geldi. Türkçe "dirty talking" çok zor. Her an varoş ya da küfürlü kavgalı bir ortam havasına girebiliyor.
0
nawar
(31.10.22)
Bunun 20 günle alakası yok. İçinde varoş biri var gibi.
0
zimbirik
(01.11.22)
Cümlenin amacı mantığı bana gelmez (şartlı "verme") ama o dille bir sorunum yok. Siz herhalde daha pamuk prenses arıyorsunuz ama bu bir parça karanlık tarafa geçmiş herhalde kısmen (:
0
encokbenisevinnolur
(01.11.22)
(6)

Türkler neden geri kaldı?

duchess jessamine
Bir köşe yazısının altındaki tartışmada şu yoruma denk geldim:"Coğrafyamızda roma Yunan ve eski mısır vede pers kökeni olmayan türk Arap v.s bir antik kenti gezdiğinizde ne parlemento ne il Meclis binası ne tiyatro alanı ne pazar alanı ne kütüphane ne hamam ne WC hiç bir beşeri altyapı kalıntısı yok
Bir köşe yazısının altındaki tartışmada şu yoruma denk geldim:


"Coğrafyamızda roma Yunan ve eski mısır vede pers kökeni olmayan türk Arap v.s bir antik kenti gezdiğinizde ne parlemento ne il Meclis binası ne tiyatro alanı ne pazar alanı ne kütüphane ne hamam ne WC hiç bir beşeri altyapı kalıntısı yoktur Sonuç olarak geriden başlayan geriden gelir bu normaldir"

Bu yorum doğru mu? Yanlış mı? Ne derece doğru ve yanlış?
0
duchess jessamine
(31.10.22)
doğru, tam da bundan dolayı medeniyetimizin en ileri seviyesini günümüzde yunanistan, iran ve mısır temsil etmektedir. hadi yunanistan ile iran'ın bize kıyaslamasını tartışabiliriz ama mısır? gerçekten mi ya?

neden sonuç ilişkisi kurmayı deneyip bilgisizlikten dolayı becerememiş birinin fazla iddialı bir yorumu gibi geldi bana. dahası coğrafyadaki yapısal faktörleri ve tarihteki pek çok olayı gözardı etmiş. bence bu konulara hiç girmesin.
0
zgrydn
(31.10.22)
Yorum bence de yanlış. Bu konuya kafa yoruyorsan şu kitabı mutlaka okumanı öneririm: (bkz: türkiye'de geri kalmışlığın tarihi/@roket adam)
0
roket adam
(31.10.22)
tarih bilgisinden yoksun bir kişinin sığ anlatımı olmuş; yazacak çok şeyim var ancak yazmaya üşendim o derece;

Özetle; bu yorumda bahsedilen şey Eurocentric(Avrupa Merkezci) tarih yazımının bir yansımasıdır, bu konuda yazılmış olan makale ve araştırmalara bakabilirsin.

Türkiye özelinde mevcut durumu anlamak için;
İsmail Cem-Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi
Doğan Avcıoğlu-Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın
Halil İnalcık-Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar
Ahmet Yaşar Ocak hocanın Selçuklu ve Osmanlı üzerine olan araştırmaları

Bu kitaplar giriş ve bir fikir vermesi açısından yeterli olur, ancak neden geri kaldı sorusunun cevabı için çok yönlü bir araştırma okuma yapmak gerekir, sadece Türkiye değil, etkileşimde olduğu coğrafyada ki diğer medeniyetler ile de ilişkilerine bakmak gerekir.
0
sealth
(31.10.22)
Cevap belli. İ….
0
Hallegadola
(31.10.22)
Din diye dayatılan dogmalar, Arap kültürü, yolsuzluk, biat kültürü. Biraz da sanırım iq’muz ortalama altında :)
Birey olamamamız. Status quo’cu oluşumuz. Anlamını bilmediğimiz kelimeleri tekrar ederek günlerini brain fog içinde geçiren milyonlarca emekliyi besliyor oluşumuz. Avantacı oluşumuz. Cülus nedir abi. Cülus için padişah değiştirmek nedir. Bir de yeni dünyanın keşfi. Bizim ticaret rotalarını tutmamızın bir anlamının kalmayışı. Son olarak da 19 ve 20. yüzyılda nüfusumuzun azlığı.
0
gabe h coud
(01.11.22)
Niyazi berkes - Türkiye'de çağdaşlaşma bu kitaba bir bakın bulabilirseniz.

Argüman çok zayıf ve konunun sahillerine yutturma amaçlı yazılmış. Ben zayıflığı kadar kötü niyetli buldum. Neden? Fazla antropoloji ve arkeoloji merkezli. İkincisi modern mimari odaklı. Sonra Kültürel ve sosyal dinamikleri yok sayıyor ki söylediği şeylerde önemli faktörler.

Ek olarak, bunu diyenin bakış açısı önemliyse "hayır canım biz hep çok medeniyiz Fransızlar helayi hamamı bizden öğrendi" olayını savunuyorum diye de böyle demiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(01.11.22)
(17)

Her yönüyle "anlam yüklemek"

muhayyer divan
Bana anlatabilir misiniz, bu "anlam yüklemek" ifadesinin kaç anlamı var, hangi anlamlarda kullanılıyor?? Devrelerimi yakan şey, muhatap alınan olayda konuda kişide yerde şeyde vs... OLAN anlamı görerek, fark ederek, algılayarak ona göre tepki vermek ne zamandan beri "anlam yüklemek" oldu, bunu anlay
Bana anlatabilir misiniz, bu "anlam yüklemek" ifadesinin kaç anlamı var, hangi anlamlarda kullanılıyor??

Devrelerimi yakan şey, muhatap alınan olayda konuda kişide yerde şeyde vs... OLAN anlamı görerek, fark ederek, algılayarak ona göre tepki vermek ne zamandan beri "anlam yüklemek" oldu, bunu anlayamıyorum.

Lütfen bana anlatır mısınız, isteyen herkes anlatsın lütfen.
0
muhayyer divan
(31.10.22)
Belli ki biri can sıkmış.
Olayı bilsek de konuşsak keşke ama bu sekildeyse anlam yüklemek denmez.
Ha, gerçekten çok sıradan bir şeydir, mesala a, b ye kapıyı açmıştır, c kişisi de sen ona kapıyı açtı. Demek yerine ondan hoşlanıyorsun dediyse bu anlamk yuklemektir
0
kisa
(31.10.22)
Adı üstünde yük, yüklemek. Olan ile ilgisi yok. Yüklemek demek ekstra taşınacak, taşıyacağı bir şey eklemek demek.

Eğer ontoloji ya da epistemoloji konusmuyorsak da sen alınganlık ediyorsun aslında öyle bir şey yok, göründüğü gibi değil... anlamında da kullanılıyor. Size de öyle denmiş herhalde.
0
encokbenisevinnolur
(31.10.22)
Evet bana olmayan anlamlar yüklediğim söylenip duruyor. Halbuki olanın mesela kaçınılmaz sonuçlarını ortaya koyarak titizleniyorum, problem bu. Ya da bir insanın bir davranışı bir savunması ya da bişeyi işte, mesela çok hoşuma gidiyor, diyorum ki ne kadar şöyle şöyle bir hareket, çünkü ortama veya bana veya dünyaya insanlığa vs getirisi öyle, olumlu, uzun vadede bile olsa iyiliğe güzelliğe hem de candan ciğerden isteyerek hizmet etmiş ama bana deniyor ki her şeye bu kadar anlam yükleme.

Sevinsem suç üzülsem suç kızsam suç darlansam suç her şey suç.. olay da anlam yüklemek. Olanı görüyorum arkadaş sen görmüyorsan ben ne yapayım? Yanlış mı?
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
Kanka o kizi birak bence
0
abuzer
(31.10.22)
neye ne kadar anlam yüklediniz net olarak bilmediğimiz için haklılık haksızlık belirtemiyoruz.

ben vereyim örnekleri. atıyorum iktidarın yürürlüğe koyduğu bir uygulamanın insanların hayatına müdahale amacı taşıdığı ve uzun vaadede toplumun geniş bir kısmına zulüm olacağını söylemek anlam yüklemek değil. iktidar sigarayı yasaklar, siz hayata müdahale olarak görürken bir başkası çok fazla anlam yüklüyorsun bu karar sağlıklı yaşam için alınmış diyebilir. burada olaya fazla anlam yüklemiş olmuyorsunuz çünkü sizin söylediğiniz şey de ihtimaller arasında. size fazla anlam yüklediğinizi söyleyen kişi sizin sebep sonuç ilişkisi kuramıyoruz dediğiniz kişi. o ön göremiyor siz görüyorsunuz evet.

bir fidan dikiyorsunuz ve yaptığınız bu hareketi çok abartarak anlatıyorsunuz. tohumlar fidana fidanlar ağaca falan şarkı söyleye söyleye geziyorsunuz. sizin kendinizi mutlu hissettiğiniz ve işe yaradığınızı düşündüğünüz bir hareket olabilir. öyledir de. ama bunu dünyayı değiştirecek, doğayı kurtaracak, çevre kirliliğine son verecek yegane davranış gibi anlatırsanız işte bu fazla anlam yüklemek olur. uzun vaadede sizin dikdiğiniz tek bir fidan çok da anlam ifade etmiyor. herkes böyle yapsın herkes bir fidan diksin derseniz o da gerçekçi olmadığı için fazla anlam yüklemek olur.

somut örnekler verirseniz daha kolay tespit edebiliriz olaylara aşırı anlam yükleyip yüklemediğinizi.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
boşver, seni mutlu ediyorsa duygularını yaşamaya devam et. ama başkalarının hayatına hadsiz yorum yapacak kadar anlamlar yüklüyorsan kendine çeki düzen ver. yukarıdaki kapı örneği gibi, adam sadece kadına kapı açmıştır, ooo kadından hoşlanıyor kafasında anlamlar yüklüyorsan bunları düzelt, dedikoduculuk oluyor bu bir nokta sonra. tavırların da ona göre değişiyor.

ofiste benim de başıma geliyor, üstlerim hareketlerime gereksiz anlam yükleyip profesyonel olmayan davranışlar sergiliyor. ben öyle herkesle laubali olmayan işini yapıp gitmek isteyen biriyim, sessiz sakinim. bana dünyadan nefret eden aşırı sinirli soğuk insan imajı yüklemişler. benle konuşmaları gereken şeyleri konuşmuyorlar ve yüzüme sen biraz sinirli ve moralsiz birisin diye konuşmadık senle bunu diyorlar. gereksiz anlam yüklemek bence bu, ve bak gördüğün üzere tavırları değişiyor. sinir oluyorum böyle durumlara. gerçekten dedikleri gibi sinirli insana dönüşmeye başlayacağım bu gidişle. sadece işimi yapıp gitmek istiyorum.

tekrar kapı örneğine gelecek olursak. ne kadar nazik, ne kadar tatlı düşünceli bir davranış vs. durumlarına girmek bence gereksiz anlam yüklemek değil. duyguları uçta yaşamak oluyor bu bence. bunun kime ne zararı olabilir diye kafamda tartıyorum şu an, kendi gözünü boyuyor olabilirsin. bir kişinin anlık nazikliğinin hoşuna gidişini en uçlarda yaşadıktan sonra o kişinin gerçek doğasını görmeni engelliyor mu bu durum sence? ve etrafındakiler bundan endişelendiği için sana laf ediyor olabilir mi? yoksa kendileri de bu duyguları yaşayamadıkları için çekememezlik mi yapıyordur?

bilemiyorum altan... soruna cevaptan ziyade dertleşir gibi oldum biraz ama, belki biraz suyu da bulandırdım da, banane.
0
nolmus yani
(31.10.22)
@coldegezenkutupayisi

Aslında tam okuyamadım yazdıklarınızı ama ortak itiraz ayrıntı bilmemek, onun için yazıyorum.

Birini sevdim, o biri bana çok acaip bir şekilde geldi, kendisine göre hiçbir sorun yok ben kendi kendime gelin güvey oluyorum. Bana böre ise bir kadına bu şekilde davranılmaz, kim olursa olsun. Neyse bir şekilde sevdim, davranışlarına baktım gözlemledim vs, sonra bu şahıs kancıklık etti ve bana çok ağır gelen bir davranışla kavga başlattı ve hiç hak etmediğim suçlamalar ve hakaretler yedim, üstüne de her yerden engellendim vs.

Bizi tanıştıran arkadaş diyor ki herkese bu kadar anlam yükleme. Bu kafa tilt oldum.

Benzer şekilde iş yerimde iş tanımımın gereklerini yapmaya uğraşırken işimizin kurallarını kendi isteğiyle bilerek ihlal eden üst hakkında sinirlenerek dert yandığımda "herkese bu kadar anlam yükleme".

İşimle ilgili titizleniyorum arkadaş, işim sadece iş değil koskoca yüzlerce yıllık kültürel ve sanatsal miras, titizlenmeyen katil demektir, bozulmasına çanak tutmuştur çünkü. Ama neden "bu kadar anlam yüklüyor" oluyorum??

İnsanlarda aşırı derecede yozlaşma var, hem neyi ne kadar ciddiye almaları gerektiğini, yani neyin neye nasıl ve ne kadar hizmet ettiğini unutmuşlar hem de birbirlerinin hatalarını alttan almaya hoş görmeye görmezden gelmeye o kadar fazla alışmışlar ki ortalık narsist ve borderline dolu. Açıkça dengemiz bitmiş bizim.
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
ilişki örneğinizden başlayalım. bu konuda ayrıntı bilmesek de biraz fazla anlam yüklediğiniz az çok belli oluyor anlatış tarzınızdan. bazı insanlar fazla samimi, yakın davranabiliyor diğerlerine belki bu hareketlerini yanlış anladınız? kendinizi kaptırmışsınız ve akışına bırakmışsınız. bu hata değil ama tam olarak tanımadığınız birine arkadaşınızın söylediği gibi fazla anlam yüklemiş olabilirsiniz.

iş konusunda gayet haklısınız. aklıma öyle söyleyince arkeoloji geldi. sen koruma o korumasın diğeri gidip mağaraya kalp içinde sevgilisiyle kendi adını yazsın falan olacak iş değil tabii ki. fakat burada da maalesef ülke şartlarını gözetmek gerekiyor. eğitimin hali belli akademinin hali belli. bu konuda sorumlu bir insan olarak doğru anlamlar yüklüyorsunuz ama çok yorar bu insanı bu coğrafyada. kendinize yaparsınız yani her şey aynı tas aynı hamam devam eder.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
@coldegezenkutupayisi

Hiç tanımadığım birinin aşırı gevşek davranışlarını yadırgamak, tanıştıran kişinin hatırını güderek takılmayıp bir şans vermek, verdiği şansın bol bol kötüye kullanıldığını görmek ve sonunda onun çıkardığı kavgada benim hiç hak etmediğim hakaretlere ve suçlamalara maruz kalmam, sonunda isyan etmem neden "fazla anlam yüklemek" oluyor, lütfen anlatır mısın?
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
çünkü muhatabınız her kimse en başında ön yargılı olmanıza rağmen kendinizi kaptırıp sonda yaptığı hareketten etkilenecek kadar değer vermişsiniz. adamı "gevşek" diye etiketlemenizle en son yaptığı gevşekliğe aşırı tepki vermeniz arasında yaşanan her şey fazla anlam yüklemekten kaynaklanıyor.

bu örnekte hak etmeyen birine hak etmediği bir anlam yüklemişsiniz, sorun bu.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
@nolmus yani

Öyle bir güvensizliğim vardır ki, insanların olumlu yönlerini, yaptıkları tercih ettikleri güzellikleri görmeye çok ihtiyaç duyar hale geldiğim için bunları görmeye, bunlar karşısında heyecan duymaya, bunlar için onlara teşekkür etmeye kendimi alıştırdım. Bana biri bırak kapı açmayı, yere düşürdüğüm şeyi alıp bana veren bir hademe dahi olsa yüzüne bakarak ve yapabiliyorsam gülümseyerek teşekkür ederim, samimiyetimi ona iletirim. Ben insanların samimiyet duygusundan uzaklaştıklarını düşünüyorum, özellikle olumlu güzel duygular konusunda. Onun için mesela teşekkürü her fırsatta yaparım, bir garsın bir sipariş için masama 10 kere gelip gitse her defasında mutlaka teşekkür ederim, sonunda mutlaka "ellerinize ayaklarınıza sağlık" derim. Moral olmasını isterim, çünkü o para kazansa da benim orada moral bulmaya çalıştığım zamana eşlik ediyor.

Mesela şu yukarıda yazdığım yaklaşım... bu bence fazla anlam "yüklemek" değil, olanın anlamını ve değerini ortaya çıkarmak ve hakkını vermek. Bu da benim gibi duygusal ve sanatla en derinden uğraşan insanların harcı. Bu bana ağır gelmiyor, insanların gerçek yüzlerini görmemi de engellemiyor, paranoyaya da bağlamıyorum, bağlasam bağlarım çok müsaitim ama asıl yoran şey paranoyaya ilerlemek, bu da resmen "bir tek ben güvenilirim benden başka kimse güvenilir değil ve olamaz" faşizmidir, ben böyle biri değilim, olmak da istemem.

Anlatabildim mi bilmiyorum. Bence dengeli ama çok hassas ve her insana çok kıymet veren biriyim, o kadar.
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
@coldegezenkutupayisi

Şu an tamamen olmayan şeyi gerçekmiş gibi yansıtıyorsunuz.
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
ama buna insan olmak deniyor zaten... bırak, keyfini çıkar. buna laf edip moralini bozanların da biletini kes gönder hayatından. bu ne saçmalık? Resmen senle aynı duyguları minneti hissedemedikleri için seni engellemeye çalışıyorlar.
0
nolmus yani
(31.10.22)
hanımefendi ben sizin ne yaşadığınızı detaylı olarak nasıl bilebilirim? anlattığınız kadarıyla yorum yapabiliyorum, kusura bakmayın.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
@nolmus yani

Bence aynısını hissedemedilleri için beni engellemeye çalışma davranışı değil bu, "insanlara çok değer verme" diyememek. Kaldı ki her insanın varoluş hakkını teslim ettiğimi düşünüyorum. Nurdoğan Arkış diye bir adam var, kimlikleri sayarken "bence bir kimlik daha var ve bütün kimliklerin üzerinde, o da var olmak kimliği, varlık kimliği, insanlar sırf var oldukları için değerlidirler" der, bunu okuduğumda varoluş ne demek tam olarak anlamıştım.

@coldegezenkutupayisi

Anlattıklarımda olmayan ve anlattıklarım üzerinden verilemeyecek yargıları vermeyin o halde. Anlatabildim mi bilyorum.
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
anlattığınız kadarından çıkan sonuç oydu. yanıldığımı düşünmüyorum. tekrar kusura bakmayın dikkate alıp cevap verdiğim için.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
@coldegezen rica ederim, dikkatiniz yanlış veya eksik çalışmış.
0
🌸muhayyer divan
(31.10.22)
(29)

karsi cins arkadasla yapilan aktivite ornekleri flort mudur

ala09
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiy
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiye gore arkadasliktan emin iseler sorun yoktur diyorum)

flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?
0
ala09
(30.10.22)
Herkesin fikrine kimse karisamaz asamasi bu. Genel cevab; tabii ki yapabilir iki karsi cins arkadas bunlarin hepsini. Bunlarin hepsini yapip arkadas kalmalari mümkündür. Ama benim kisisel cevabimi merak ediyosan ( ;))) ) sebgilimin yakin kiz arkisiyle basbasa sarap evine gitmesini ya da bunun bir rutin haline gelmesini sevmezdim. İts my choise
0
abuzer
(30.10.22)
Mümkün mu? Mumkun.
Bu tarz hareketleri yaptığım arkadaşlarım ile normal arkadaş kalabildik mi? Çok az bir kısmı ile.

Ben de çok rahat olurdum diyemem.
0
logisticsmanager
(30.10.22)
ben üç sene boyunca iki kadınla ev arkadaşlığı yaptım. söylediğiniz şeyleri ve ekstrasını çok yaptık. kimse de herhangi bir sinyal alıp duygularını, hareketlerini değiştirmedi. dizi izlemek, şarap evine gitmek dışında aynı yatakta uyumuşluğumuz da çoktur.

o zamanlar gençtim. şu an flörtüm veya sevgilim varken yanlış anlaşılmamak için yapmam böyle şeyler.
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Flörtleşmek yapılan aktivite ile ilgili değil aradaki çekim ile ilgili derdim fakat bazen sizden bağımsız olarak karşı taraf bir beklentiye girebiliyor. Ben olsam bu tür şeylere girmem, sevgilim buluşursa da buluşur koca adam kendine sahip çıkar neticede.
0
ruhen hastayim ben
(30.10.22)
Şarap evinde şarap içmek ve eve gidip dizi izlemek?

'Sadece arkadaşız' Aynen :D Neyse bir şey demiyorum.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(30.10.22)
@panda yuva dostum gorus aliyoruz. burda sarap icilen ark baska dizi izlenen ark baska
0
🌸ala09
(30.10.22)
Zaten mevzu kankii ayağından başlamıyor mu? Karı taklidi yapan geyler bile tehlikeli çıkartır masaya vurur, ruhun bile duymaz, kesinlikle tehlikeli sular bunlar şahsen yaklaştırma hele bu tarz muhabbetlere çekim yasasına aykırı
0
Gebeş kaplumbağası
(30.10.22)
Bu tamamen yapanların niyetine bağlı. "Başbaşa şarap evinde şarap içmeler" deyince ambiyans değişiyor.

Benim istesem gidip şarapevinde şarap içeceğim karşı cins arladaşlarım var örneğin, gitsek "başbaşa" bakışarak, tebessümlerle falan şarap içmeyiz ama, dedikodu falan yaparız. Kimse de flört ediyoruz gibi hissetmez.

Kıskanmanıza neden olacak haklı bir sebep varsa birlikte manava bile gitseler gözünüze batar. Haklı bir sebep yoksa boş yere hayatı zehir etmeyin kimseye bence.
0
akhenaten
(30.10.22)
ben ki cok acik goruslu biriyimdir boyle bi seyi kabul etmem. karsi tarafin da ciddi bi iliskisi olsa bile etmem. isterse anaokulundan beri kanka olsunlar etmem :D

burda en iyi senaryo ben de bu grubun arkadasi olmaliyim. o zaman o kisinin yanimizda ucuncu olmasindan iskillenmem veya kirk yilin basi benim isim cikar da ben iptal edersem bi etkinligi ikisi yalniz devam edebilirler. bunun harici kankayiz diyip oyle habire icli disli olamazlar
0
Kittie
(30.10.22)
ya benim bir sürü kız kankim vardı evlenmeden önce, ama sonrasında fark ettim ki aslında tam bir aksiyona 1 adım falan yakınmışız. artık öyle düz kız arkadaş olayına pek inanmıyorum. ha tabii ki bu saydığın aktiviteler gayet normal ama dediğim gibi aksiyona dönme ihtimali çok yüksek.
0
roket adam
(30.10.22)
bir sürü erkek kankam vardır ama hiç biriyle başbaşa dizi izlemedim. o kadar da değil :) basbaya flört bu.
0
kaptan maydanoz
(30.10.22)
@akhenaten benim arkadaslarimla aktivitem bu. karsi taraf bundan rahatsiz olup geri adim atiyor bana bahane gibi geliyordu ama gorusunde israrci @roketadam gibi dusunuyro. bi hamleye bakar "saf olma bu kadar" kafasinda. saflik mi bu diye bi dusunuyorum, flortumle olan mevzunun haricinde
0
🌸ala09
(30.10.22)
flört değildir, ben yaparım, kanka olarak da kalırım, ama yine de flörtümün ya da sevgilimin bunları karşı cinsten biriyle yapmasını istemem.
0
ekinuzbay
(30.10.22)
"flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?"
evet
"karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?"
ilk soru evet ise doğal olarak sorun vardır.

iş arkadaşıyla beraber yemekhanede yenilen öğlen yemeği de şunlardan daha fazla etkileşim içerebilir, duygu tetikleyebilir
bunlar sırasında ne kadar kontrollü olunabildiği sonrasında etkisinden çıkılabilmesi masumiyeti belirler bana göre

başına silah dayanan ya da zorunluluk sebebi değil sonuçta çoğu birebir aktivite
tek eşliliğin özünmsenerek benimsenmesine kadar bağlanabilir bu konu
0
bir soru sorcam
(30.10.22)
Burada bir taraf kendini kandırıyordur
0
mirty
(30.10.22)
Halihazırda bunları yakın kız arkadaşlarımla yapıyorum. Kimiyle uzun süre buluşamıyoruz, evde uzun uzun rahat vakit geçirdiğimiz için bana geliyor. Kimiyle başa başa içmeye eğlenmeye de gidiyoruz. Kız arkadaşım varken de yaptım bunları, kimse de rahatsız olmadı. Rahatsız olana yallah arabistana derim.

Flörtüm bunun rahatsız edici olmadığını düşünüyorsa - ki yaptığına göre düşünmüyor- ben niye olayım ki?
Bu durum flörtün saf salak olduğu durumlarda geçerli olabilir ancak, o durumda bunun uyarısı yapılır ama yine karışılmaz.
Ha yok, flört saf salak değilse güvenilir.

Hepsinden öte, asıl problemi yaratan konu: flörtün "kaçamak" yapma ihtimalinden şüphe varsa -ki herkes bu ihtimal üzerinden rahatsız olurum demiş- niye flörte devam ediliyor ki? Karşı cins arkadaşı olmayan ya da olanla "şüpheli" aktivite yapmayan biriyle flört etsin.
0
Bruce
(30.10.22)
twitter.com

Aynen flört. Bi de çakar flört. Tam flört.

Direkt damgalarım sorry.
0
Hallegadola
(30.10.22)
Bunları yapıyorduk diye flört ediyoruz zannedip açıldım adama. Meğer arkadaşmışız. Demek ki her zaman flört olmuyormuş.
0
antikitleruhlu
(30.10.22)
Benim benden bu tür aktiviteleri talep eden bir kadın arkadaşım var. Kendisinin sevgilisi de var. Ben kendimden emin olduğum için işime geldiği sürece sinemaya gitmek ne bileyim birlikte alkol almak vs şeyleri başbaşa yapıyoruz. Ama açıkçası "sevgilin ne diyor bu işe" diyesim de geliyor bazen. Neyse zaman içinde öğrendim ki biraz efendi-kole dinamikleri içeren bir ilişkileri varmış, o aşamada da "sevgilin ne diyor" kısmı ilgi alanımdan çıktı.

Biz halihazırda tanıştığımız için pek geri cekilmedim ama mesela yeni tanışıp böyle tekliflerle gelen birine de hayır derim muhtemelen. Nasıl bir şeyle karsilasabilecegimi ya da onların ilişkilerinde neyi tamamlayan bir şey olacağımi bilemem. Yani mesela beni, benim haberim olmadan kıskandırmak için mi kullanıyor, ya da sevgilisinin benzer bir arkadaşlık ilişkisi var da kendince denge mi kurmaya çalışıyor... bana doğrudan dokunan bir zararı yoksa da bunlari yine de gozetirim. Dediğim arkadaşımda böyle bir şey görmediğim için de bir sakıncası yok benim için.

Öteki taraftaysam da karışmam ama ne alaka dediğim tavrımi belli ederim. Spesifik bir durum olur tamam da, verdiğin örnekler birlikte yapmanın şart olduğu şeyler değil ya da o formda olmayabilir. Şarap evinde başbaşa yerine bir bar cafede buluşup bira icemiyorlar mi? Birlikte dizi izlemedeki birliktelik kısmı nedir, üzerine konuşmak istedigin bir seyse ayrı ayrı izleyin birlikte konuşun... vs böyle ele alırdım. Belki sormak istediğin tam bu değil ama örnek verdiklerin başbaşa ve izole (sadece ikimiz tarzı) zaman geçirme bahanesi formunda şeyler.
0
encokbenisevinnolur
(30.10.22)
Geçmişte sınır çizmezdim ama artık çiziyorum. Bana göre rahatsız edici.

Şu aklıma geldi.
www.youtube.com
0
Kahvedesu
(30.10.22)
Örtülü flört. İnkarlı flört. Baş başa şarap içilmez. Beraber şarap içilir. Tamam eve gidip beraber dizi izlersiniz ama sık sık "baş başa" vakit geçiriyorsanız bu örtülü flörttür, kankalık değildir.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Yazmayı umutmuşum, ben çok rahatsız olurum. İnat olsun dşye ben de yaparım olay çıkar.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Başvaşa şarap evinde şarap içmekle iş çıkışı bi pubda bira içmek aynı şey. Şarap içince sanki daya romantik bir ortammış gibi geliyor insanın aklına ama değil aslında. Aynı konsept.

Yani eğer bu başbaşa yapılan aktiviteler ben çağırılmadan yapılıyorsa o zaman bozulurdum. Yani benim canım istemez onlara katılmam, müsait olmam vs başka. Ama özellikle başbaşa olmak istiyorlar, ben partner olarak ortama davet edilmiyorsam o zaman rahatsız olurdum.

Bir de bu benim partnerimle aramdaki ilişkiye de bağlı. Eğer güzel bir ilişkimiz varsa, sadakatsizlik, ilgisizlik hissetmiyorsam o zaman sorun etmem çoğunlukla. Ama eğer zaten asıl ilgi benim üzerimde değilse o zaman kıskanırım.

Bir de bazı insan vat karşı cinsle arkadaş olamaz hemen aklı karışır. Bazısı var karşı cinsle arkadaşlığı iyi yürütür, şıp sevdi değildir, her yakın olduğu karşı cinse çekim duymaz. Yani partnerimin hangisi olduğuna da bağlı benim rahatsız olup olmamam.
0
zimbirik
(30.10.22)
bu yazılanlardan aklıma direkt şu gif geldi
media.tenor.com
0
basond
(30.10.22)
Benim bi kaç tane böyle yakın kız "kankim" var. Şarap içiyoruz, dizi izliyoruz, tatile falan gidiyoruz. Ben en azından kendi adıma arkadaş olduğumuzdan eminim, karşı taraftan da sakat bi sinyal almadım. Kafam rahat o açıdan. Her selam verdiğimizle sevişecek halimiz yok.

Ama flört ettiğim insan yapıyor olsa rahatsız ederdi, evet. Biraz çifte standart gibi görünüyor ama başkasının iletişimini kendininki gibi bilemiyorsun sonuçta. Karşıdakine bağlı yani orası. Henüz "flört" aşamasındaysak, yeterince tanımadığım için rahatsız olurdum.
0
plutongezegendegilmi
(30.10.22)
Dışarıdaki etkinlikler bi yere kadar benim için kabul edilebilir ama evde basbasa dizi izlemek bana fazla asla kabul etmez asiri rahatsiz olur iletisimi de keserdim. Normaline güven olmuyor bi de basbasa takilanina gözü kapalı mı guvenecegiz? Bu ortamda hiç sanmiyorum.
0
ddenizz
(31.10.22)
Hayır flört değil dümdüz dostluktur. Baş başa rakı da içeriz, eğlenmeye de gideriz, xbox da oynarız, dizi de seyrederiz ve hiçbir "yanlış" sinyal almayız. Erkek arkadaşım da tanıyor, ondan emin. Olmasaydı yapmazdım bunları yine de, dışarıdan çok başka görünme ihtimali var.
0
charbiel
(31.10.22)
arkadaşlıktan emin iseler (milyonda bir ihtimal) flört değildir. benim böyle bir arkadaşım var :)
0
gabe h coud
(31.10.22)
guldum.net
twitter.com

@charbiel, bir de erkek arkadaşına sor bakalım kariaktürdeki gibi düşünüyor mu düşnmüyor mu? :)
0
Hallegadola
(31.10.22)
(20)

Mesleki kariyere, eğitim seviyesine önem verir misiniz?

burnley
Ciddi ilişki tarzında hayatınıza sokacağınız birinin iş hayatındaki konumu, kariyeri, eğitim seviyesi, yabancı dil bilip bilmemesi gibi konulara ne derece önem verirsiniz?
Ciddi ilişki tarzında hayatınıza sokacağınız birinin iş hayatındaki konumu, kariyeri, eğitim seviyesi, yabancı dil bilip bilmemesi gibi konulara ne derece önem verirsiniz?
0
burnley
(29.10.22)
birincil kriterim değil ama evet denk ya da yaklaşık olmasında kesinlikle fayda var siye düşünüyorum yaşanmış tecrübelerimden hareketle. eşim mesela ingilizce bilmiyor (öğrenmeye başladı) ben 2 dil konuşabiliyorum, bazı kültürel konularda ayrı dünyaların insanı gibi oluyoruz. keza iş hayatı ve kariyer de bir kültürdür paradan bağımsız olarak en azından aynı yolda yürüyor ya da yürümüş olman önemli.
0
roket adam
(29.10.22)
Mesleği, kariyeri önemli değil. Eğitimi, dil bilmesi önemli.
0
sckxyss
(29.10.22)
Çok da önem vermem.
0
Erestor
(29.10.22)
Eğitim hariç diğerleri çok önemli değil. Eğitim ise belli bir seviyenin üstü olsun yeter.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(29.10.22)
Ben kadında meslek ve eğitime önem veririm. Kendi ihtiyaçlarına yetebilecek bir gelir seviyesinde olması lazım. Ek olarak da iş garantisi vb de önemli. Bu dediklerim evlilik için geçerli. Diğer türlü farketmez.
0
seaman
(29.10.22)
önem verdiğimden değil ama kafa uyuşması ve sohbetin sıkıcı olmaması için ister istemez belirleyici oluyor kariyer haricindekiler. parayla pulla, statüyle işim yok ama bir konu açıldığında iki kelam edebilecek kadar kendini geliştirmiş olmasına dikkat ediyorum. dil çok önemli benim için.
0
coldegezenkutupayisi
(29.10.22)
Nice lisans mezunları iki kelimeyi yanyana getirmekten aciz. Eğitime bakmam, kariyere bakmam, hayatı nasıl yaşadığına ve kendisini ne kadar geliştirdiğine bakarım. Uyuşuyorsak yabancı dil kendiliğinden olacaktır zaten.
0
uvcray
(29.10.22)
Filtremde ilk üçe girer. Çok önemli. Diğer türlü al bunu yetiştir büyüt kocan olsun diye eline kundakta bebek verilen Türkan Şoray’ın oynadığı karakter gibi hissediyorum. Mümkünse beni de geçmiş olsun isterim. Zaten yetiştirir, emek verir, büyütürsün. Aldatır ve s. olur gider. Şimdi evliyim. Eşim Amerika’da 5 sene okumuş yaşamış ve çalışmış. Max Planck’da paper yazmış, merit almış. Kafa zehir. Tartışıyoruz, iki akademisyen gibi. Birbirimize defalarca vay anasını nerden biliyorsun demişizdir. Ya da ufkum açıldı sayende demişizdir. Birbirimize hayranız. Onun da filtresi, çıtası çok yükseklerde.
0
gabe h coud
(29.10.22)
ingilizce bilirse iyi olur kendisi için de
diğerleri sadece cv, şirkete eleman almıyorsun

bunlar ancak nasıl biri şeklinde tahmin yürütmek için kullanılır
çok iyi bir mühendis olması gerçek hayatta çok az yerde muhabbet açar

doktor olsa mesela her gün hasta değilsin
müteahhit olsa oturduğun 1 tane ev var
mimar olsa avm gezerken 1-2 dk muhabbeti döner

mesela malzeme müh.yim tencere tava alınırken işe yarıyorum başka da mesleki karşılığı yok günlük hayatta

elbette altyapı oluşturuyor eğitim hayatı
ama cahil olmamak ve google vs. ihtiyacın olanı araştırıp öğrenebilmek önemli

iş dışı ortak ilgi alanları kurtarıyor evliliği
0
bir soru sorcam
(29.10.22)
asla öncelikli ve önemli değil, her zaman hayata karşı duruşu ve insanlara bakışı öncelikli, vizyonu olan ve çalışkan insanlar her şekilde kendini geliştirip, her ortama ayak uydurabiliyor.
0
take stay
(29.10.22)
İyi bir insan olması ve kendini sürekli geliştirmek istemesi önemli olan. Diyelim ki bu tip 2 insan var bu 2 özellik ikisinde de var.

Ama biri okul okumamış diğeri okumuş, ben okumuş olanı tercih ederim.
0
sassot
(29.10.22)
iş hayatındaki konumu, kariyeri hiç önemli değil.

eğitim seviyesi ve yabancı dil biraz önemli.

önemi var ise erkeğim.
0
abelardo
(29.10.22)
Önemli değil diyenlerin olayı romantize edip tam olarak soylemediklerini düşünüyorum.

Bence önemli kariyer önemli çünkü yani aslında salt kariyer değil ama mesleki anlamda hedeflerini gerçekleştirmesi önemli bakkal açmada olur ceo olmakta olur. Ne olmak istiyorsa bunu olmuş olması veya olabilme yolunda hedeflerinin olması önemli.

Eğitim de önemli ve konu sadece salt diploma değil okuduğu kitap, takip ettiği yazar, yönetmen. ortak payda bulabilmek için benzer kültür geçmişi benim için önemli.
0
kuzey li
(29.10.22)
Ben ne durumda olursa olsun kendini bununla ilgili ezmemesine bakarım. hem bir yabanci dili öğrenmeyi ya da mesela yüksek lisans yapmış olmayı, lisans mezunu olmayı... buyutuyorsa hem de o kadar zaman bu büyüttüğü şeye erişmek için bir şey yapmadiysa, aynı zamanda bu "eksiği" yüzünden ezilip buzuluyorsa o iş o kişiyle her tür ilişki sakat gözüküyor bana.
0
encokbenisevinnolur
(30.10.22)
mesele ilişkimize gelince ne dil ne kariyer ne eğitim ne bi zıkkım hiçbir şey kalmıyor. ama bunlar yoktu ise ilişki başlamıyor da zaten. kültürel anlamda denklik+
dil ve eğitim kariyerden daha önemli bu arada. çalışmayadabilir çalışmak marifet gelmiyor bana ya hatta çalışmasın!! oha
0
ala09
(30.10.22)
evet
0
hot potato
(30.10.22)
evet, önem veririm.
0
deartheodosia
(30.10.22)
İnsan olması önemli. Bazı insanlar var, çok iyi eğitime, kariyere, maddi imkanlara sahip, aşırı egolu. Hiç çekilmiyorlar.
0
Kahvedesu
(30.10.22)
Meslek kariyer no, okul bölüm eh biraz, ingilzice evet. Dil ve okul işi direkt vizyon göstergesi ama okul bölüm mevzusu aile baskısı sebebiyle direkt vizyon belirtmeyebilir, istediği bölümü okuyamayan çok insan var. Dil ise direkt vizyon meselesi, o yüzden önemli.

Bunlar olmayınca kriter karşılanmadı uyarısı vermiyor tabii beyin, öyle bişi değil gönül ilişkileri. İngilizcesi B1 olup mutlu olduğum ilişkim de oldu.
0
Bruce
(30.10.22)
İş hayatı ve kariyeri umurumda değil, kendisine yetebilmesi ve hayatta isteklerine karşı özgür olabilmesi yeterli. eğitim seviyesi umurumda değil ama kendisini geliştirmiş ve öğrenmeye açık olması önemli. yabancı dilden emin değilim, bilenlerle çok daha rahat anlaştığımı itiraf edebilirim.
0
charbiel
(31.10.22)
(8)

Ev sahibinin "ısrar"la aramasına ne yapmalı

psmstc
İlk duyurumuzda konudan biraz bahsetmiştim.1) Ev sahibinin tam iki ay önce kira zammı döneminde istediği kira artışını yapmıştık. 2) Geçen hafta "evi satıyorum tiyatrosu" ile birilerini getirip iki aya evden çıkın muhabbeti yaptı.(Şaka gibi yeğenini eve satın alan kişi diye getirmiş meğerse.)3) Bunu
İlk duyurumuzda konudan biraz bahsetmiştim.

1) Ev sahibinin tam iki ay önce kira zammı döneminde istediği kira artışını yapmıştık.

2) Geçen hafta "evi satıyorum tiyatrosu" ile birilerini getirip iki aya evden çıkın muhabbeti yaptı.(Şaka gibi yeğenini eve satın alan kişi diye getirmiş meğerse.)

3) Bunun üstüne siz evi satın biz yeni ev sahibiyle görüşürüz deyince de alıcıların numarasını vermedi, bizi aramalara boğmaya başladı.

4) Baştan itibaren hep amca vs. diye saygıyı bırakmadan konuştuk. Son aramasında ise kendimizi, durumumuzu ciddi bir biçimde ifade ettik.

Ve hele şükür bizi çıkarmaktan vazgeçti.

Adam 1.500 lira fazla kira alabilmek için müptezel gibi halen bizi arıyor.

Kira arttırım tarihi üzerinden ise henüz iki ay geçmiş, kira arttırma niyetini de açıkça bize diyemiyor...

Bu ısrarlı aramalarını açmalı ya da geri dönmeli mi? (Bazıları aramasına geri dön diyor, bazısı hiç aramayın telefonda sizi tahrik etmeye çalışır,

karşılaşırsanız da hukuk yoluna gidebilirsiniz bizlik bir problem yok deyin diyor.)

Sizce nasıl davranmalı?
0
psmstc
(28.10.22)
Bloklayin?
0
nuisance
(28.10.22)
çok kesin ve agresif bir dille bir daha rahatsız edilmek istemediğinizi söyleyin.
0
retiredcolonel
(28.10.22)
Evinize çöktük. Arama artık deyin.
0
romario
(28.10.22)
Açmayın. Telefon konuşmasının bir şahidi olması mümkün değil ters bir konuşma geçerse. Bloklamayin da... söylemek istediklerinizi mesaj ya da ses kaydı gönderimi yoluyla WhatsApptan iletmenizi rica ediyorum diye bir mesaj falan atın.
0
encokbenisevinnolur
(28.10.22)
insanı çok huzursuz eden bir konu bu.
alakasız bir detay olacak ama, evi kiraladıktan sonra dış kapanın anahtarını değiştirdiniz, değil mi?

iki ay önce yaptığınız anlaşma şimdi bozulamaz. bir sene önce olmuş olsa, sözleşme yenilemesinde dile getirse tamam da, bu çok düz bir mantık. şimdi siz çıksanız, başkası girse ocak ayından sonra onu da çıkarmaya çalışacak.

bence de açmayın telefonlarını. mesaj atın lütfen, diye yazın. çok kızsanız bile asla sinirli bir cümle-kelime yazmayın adama.

ev sahibinin de, kiracının da empati kurabileni düşmeli. sırf resmî hakkı diye komşusunun beşte bir fiyatına oturan kiracı da var, iki ay sonra daha fazla kira almak isteyen de. hangi taraf olursanız olun, ev sahibini/kiracıyı tanımanız gerekiyor önceden. bir kahve içseniz az çok anlaşılır zaten. geçen de biri "ev sahibi boşanacağı eşine daha az nafaka versin diye kiramızı sözleşmede az gösterdik" diyordu. karısına acımayan size acır mı, adam bunları taciz ediyormuş çıkın diye... ne saçmalıklar bunlar... çok geçmiş olsun.
0
lovemyself
(28.10.22)
Telefon konuşması geçmesin aranızda. Aradığında müsait değilim yazın isterseniz diye mesaj atın. Sözleşme senesi bitene kadar kira artırımı söz konusu olmasın. Satıyorsa satıştan sonra yeni ev sahibinin numarasını paylaşmanız yeterli olacaktır diyip konuyu kapatın. Kira artırımı işini de zamanı geldiğinde konuşuruz tabii diyip kapatın.
0
yercekimini kendine ceken adam
(28.10.22)
“Kiramı ödemezsem, aidatı geciktirirsem, eve zarar verirsem beni arayın lütfen” derdim ben olsam. Bu yapılan taciz. Şikayet edin.
0
ruhen hastayim ben
(29.10.22)
@sivrisinek Kira oranını %50 arttırdık.
@lovemyself evet evet taşındığımız gibi değiştirdik. Neyseki.
0
🌸psmstc
(29.10.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.