Giriş
(4)

1 aylık maaşımı vermeyen kişiyle ilgili ne yapabilirim?

perfectlysplendid
Defalarca söyledim hatta tanıdık bir avukat tehdit etti vermiyor. Şimdi avukat tutsam masrafı alacağım parayı geçecek. Bu kişi tekrar benzer pozisyonda bir iş ilanı açmış. Sigorta da yapmamıştı. Freelance bir işti.Birkaç aylık bir süreç. Usandım artık, türlü türlü yalanlar uydurdu her hafta vereceği
Defalarca söyledim hatta tanıdık bir avukat tehdit etti vermiyor. Şimdi avukat tutsam masrafı alacağım parayı geçecek. Bu kişi tekrar benzer pozisyonda bir iş ilanı açmış. Sigorta da yapmamıştı. Freelance bir işti.

Birkaç aylık bir süreç. Usandım artık, türlü türlü yalanlar uydurdu her hafta vereceğim bu sefer diye kandırdı. Adı sanı belli nasıl paramı alırım? Sosyal medyada videoları da var.

Rezil etmek istiyorum aynı zamanda.
0
perfectlysplendid
(09.10.25)
Rezil etme işine girerseniz basiniz ağrıyabilir. Sigorta yapmadı ve fiziksel olarak is yerinde bulunduysaniz bu şikayet edilebilir. Paranızı alma kısmında şu tabloda yapılabilecek ne var onu bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
İş yerinin bağlı bulunduğu SGK ya git ve çalıştığındaki tüm kayıtların çıktısı da yanında olsun, WhatsApp, mail vb dahil, onlar dosyası açıp 3 ay içinde dönüş yapacaktır, çok büyük ihtimal dönüp yalvar yakar parayı yatırmak isteyecek sakın alttan alma ve tüm haklarını talep et
0
Teran
(10.10.25)
Vergi dairesine mail atıyorsun bunlar sigortasız işçi çalıştırıyor diye. Sonra gözyaşları için selpak verirsin, yaşandı.
0
thesomberlain
(10.10.25)
adliyeye gidip kendin icra takibi başlatabilirsin, takip talebi hazırlaman gerekiyor sadece. onu da bir avukattan yardım alabilirsin veya adliyenin çevresindeki dilekçeciye yazdırabilirsin
0
Sadece soruyorum
(10.10.25)
(2)

Dji osmo mobile 7 nasıl kullanılır. Hiç bir yerde yok

ground
Sadece influencer videoları var. Şöyle güzel böyle yenilikler var. Farkları şu eksiler artıları falan. İyi de bu meret nasıl kullanılır bir tane video yok. İngilizce vardır belki ama türkçe lazım. Bir el atın be!
Sadece influencer videoları var. Şöyle güzel böyle yenilikler var. Farkları şu eksiler artıları falan. İyi de bu meret nasıl kullanılır bir tane video yok. İngilizce vardır belki ama türkçe lazım. Bir el atın be!
0
ground
(09.10.25)
Kulaktan dolma bilgi: bir arkadaşım aldı, kullanamadi ve satmak için epey uğraştı. Kişisel bir şey de olabilir de bu tarafıni da hesaba katın, kendisi kamera deneyimi olmayan birisi değil, dediğiniz videoların gazına gelip almıştı.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
nahtoderfahrung
(09.10.25)
(1)

Universitenin ingilizce kursuna gitmeli miyim

optimistbakunin
B1 b2 arasi gibiyim. Hem b1 hem b2 kursu da var. B2 alip zorlayip kendimi diyorum. Is yerime yakin da isten cikip gidecegim haftanin 2 veya 3 gunu. Ingilizce 0 degil ilerletmek istiyorum. Evde kendi kendime denedim ama disiplinsizim sanirim. Yabanci hoca yok turk hoca ve turkler. Zamaninda hazirlik
B1 b2 arasi gibiyim. Hem b1 hem b2 kursu da var. B2 alip zorlayip kendimi diyorum. Is yerime yakin da isten cikip gidecegim haftanin 2 veya 3 gunu. Ingilizce 0 degil ilerletmek istiyorum. Evde kendi kendime denedim ama disiplinsizim sanirim. Yabanci hoca yok turk hoca ve turkler. Zamaninda hazirlik da okudum ama koreliyorum gibi de. Ne yapmaliyim? Ilerleyen surecte ielts kursu da alip sinava hazirlik yapmak da istiyorum isin asli.
0
optimistbakunin
(09.10.25)
Dediğiniz düzey sadece kendi tahmininiz değil temelli olan bir şeyse, b2'den itibaren sizin çabanıza, ne sıklıkla maruz kalıp kullandiginiza daha çok bağlı oluyor.

Bir de şahsi fikrim, dil ogreniyorsaniz spesifik bir amaç da olmalı silik de olsa, yoksa muglaklasiyor, kendini motive etmek de zorlaşıyor. Ne bileyim musterilerle anlasmak mi istiyorsunuz, ihracatci olmak mi, saglik turizmi mi, ingiltere ya da amerikada yasamak mi, shakespeare'i orijinalinden okumak mi... kursun islevi islevsizligi, size hitap edip etmemesi de biraz orada netlesir. Mesleki ise mesela orada yine kendiniz ugrasmaniz lazım.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
(2)

Bana ev bakalım mı?

hadi ya la
Vakti olan arkadaşlar, merhaba. Çok ani bir şekilde şehir değiştiriyorum, hiç bilmediğim ve bana uzak bir yer.Sahibinden ve HepsiEmlak üzerinden fiyat, evin yaşı, eşyalı seçeneği ve konum filtresi yaptım.Sahibinden: 117, HepsiEmlak: 27 sonuç var.Uzun zamandır ev kiralama olaylarına girmedim. Pazar g
Vakti olan arkadaşlar, merhaba. Çok ani bir şekilde şehir değiştiriyorum, hiç bilmediğim ve bana uzak bir yer.

Sahibinden ve HepsiEmlak üzerinden fiyat, evin yaşı, eşyalı seçeneği ve konum filtresi yaptım.
Sahibinden: 117, HepsiEmlak: 27 sonuç var.

Uzun zamandır ev kiralama olaylarına girmedim. Pazar gününden itibaren bir hostelde kalacağım ve Pazartesi'den itibaren çalışma saatlerimin dışında ev arıyor olacağım. Kandırılmamam ve iyi bir ev seçmem için öneriler verebilir misiniz?

* Çalışacağım yer iskele civarında.

Vakti olanlar için filtrelediğim evler:
Sahibinden: tinyurl.com
HepsiEmlak: tinyurl.com
0
hadi ya la
(09.10.25)
Ev bakmaya bayılırım normalde ama seçtiğiniz filtreler pek az. O yüzden ben olsam tavsiyesi vermeye geldim.

Stüdyo daireleri direkt elerim. 1+1 olacaksa en az 60m2. Ama tercihen 2+1 en ideali. Alanı küçük 1+1 evlerde evin kapısı direkt açık mutfaklı oturma alanına açılır. Rezalet bir şey. Dışarının tozu pisliği direkt içeride. Merdivenden inenin ayak seslerine kadar duyulur. Geniş 1+1lerde nispeten bir antre bulunuyor.

Evin ışığı çok önemli. Güneyde yaşamayacak olsam dogu-güney-batı ekseninde ev bakarım. Ancak Alanya'da güney cepheden koşarak kaçılır eğer giriş/yüksek giriş katta oturmayı düşünmüyorsanız ki bence düşünmeyin. Alt katların gürültüsü bazen dayanılmaz oluyor.
Eğer cephe kuzey değilse üs katlarda duvarlar gün boyu ısınır. Bu sıcaktan kaçınmanın yolu o cephedeki odada balkon olması. Ama maalesef yeni yapılan binalarda hem balkon yok hem de daireler eski Antalya evlerinin balkonları kadar. Yani gönlüm balkonlu evden yana. Çamaşır da zaten dışarıda kurumalı. Hem izolasyon sebebiyle hem de ıslanan ayakkabımı kurutayım, sabah kahve keyfi yapayım diye.

Konum olarak ana caddenin yoğunluğuna bağlı kaçarım. Ana caddeye yakın sokaklar daha az gürültülü olur. Tabi ki merkezden de kopmamak gerekir. Yürüyüş mesafesinde zevke hitap edecek sosyal mekanlar olsun.

Sizin filtrelerde ya yeni gelinlerin tatlı telaşı dekorasyonlu ancak süper ışığı olan geniş evler ya da yakışıklı eşyalı köhne rezidanslar gördüm. Benim önceliğim duvarların üstüme üstüme gelmediği, içinde depresyona girmediğim, girdiğimde de güneşi ayı görebildiğim bir ev olsun. Sizinki ne?
0
beetlejuice
(09.10.25)
- durum acilse bile, acil olduğunu belli etmeyin, şehre yeni geldiğinizi de belli etmeyin. Olur ya, oldu bittiye getirmeye çalışan bir emlakçıya denk gelirsiniz, bir özelliğinden dolayı tutulmayan sorunlu bir evi itelemeye çalışır.
- eşyalı tutarsanız, eşyaların sözleşme kaydına geçtiğinden emin olun.
- 0-5 yaş binalarda, özellikle yeni veya 1 yıllık falansa, hala şantiye elektriği suyu kullanmadigindan emin olun. Aynı şekilde aboneliklerin kapalı olduğundan emin olun, kaldı mı hala bilmiyorum mülk sahibi üzerine ya da ortak tesisat gibi durumlar varsa sözleşmede belirttirin.
- iş yerinin eve yakın hatta yürüme mesafesinde olması bence birçok açıdan avantajlı oluyor. eğer mümkünse bunu önceleyin, iş yeri alakasız bir yerdeyse yapacak bir şey yok tabi o ayrı.
- tahliye taahhütnamesi imzalatan oluyor, imzalarsaniz bile hukuki mahiyetini bir teyit edin, ettirin bunun yapıldığı bir yeri tutacaksaniz.
- özellikle sigara içiyorsanız, ya da sigara içen misafirleriniz olacaksa balkon önemli bence. Çamaşır vs için de aynısını söyleyebilirim, görece geniş bir balkon olursa fena olmayabilir bu acılardan.
- Başka bir alternatif, eğer hemen eve geçeyim isteğiniz baskinsa ya da uzun sure istediginiz icine sinen bir yer bulamazsaniz da fiyat olarak en uygun ve eşyalasıni tutun, seneye rahat rahat başka yer bakmaya başlarsınız yaza doğru; taşınmak da zor ve/veya masraflı gelmeyecekse tabii.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
(2)

Ankara'da eşya taşımacı

muhayyer divan
Selam1 adet küçük sayılabilecek (büro tipi buzdolabı büyüklüğünde bir şey, çok hafif daha büyük olabilir) ama çok ağır bir şeyi taaaaaaa 50 km yere götürmem ve taşıtmam gerekiyor. Bunu taşıyacak pehlivan/babayiğit nereden bulunur bilen var mı? Bir de bilginiz varsa, acaba adama ne kadar verirsem uyg
Selam

1 adet küçük sayılabilecek (büro tipi buzdolabı büyüklüğünde bir şey, çok hafif daha büyük olabilir) ama çok ağır bir şeyi taaaaaaa 50 km yere götürmem ve taşıtmam gerekiyor. Bunu taşıyacak pehlivan/babayiğit nereden bulunur bilen var mı?

Bir de bilginiz varsa, acaba adama ne kadar verirsem uygun olur, emeğini aşağılamış olmak da abartıya kaçmak da istemiyorum. Fikriniz var mı?

Taşıyacak derken sadece fiziken taşımaktan bahsediyorum, araç var farzedelim. Ama araç bilgisi vermek isteyen olursa ona da eyvallah.

Teşekkürler.
0
muhayyer divan
(09.10.25)
Nakliyat şirketlerini aramanız lazım, hala bağımsız çalışan hamal bulunabilir mi, imkansiz degil ama zor gibi. Yani istediğiniz iş buna karşılık geliyor.

Araç var bizde'yi kabul ederler mi emin değilim. Kaçıncı kattan inecek, kaçıncı kata cikacak vs bunları sorup, ona göre fiyat biciyorlar.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
armut bu konularda iyi çalışıyor.
0
gurur
(10.10.25)
(10)

Yeni doğan bebeğimiz için uzun vadeli getirisi yüksek en iyi yatırım nedir

su eve bi peynir alamadin diyen fare
SB. Ne önerirsiniz? Her ay aylıktan bir miktar bütçe ayırıp düzenli olarak yatırım yapacağım kızım için. Bazı arkadaşlar altın fonu falan yazıyorlar ama çok bilgim olmadığı için sizlere sormak istedim. Ne önerirsiniz, nasıl bir yatırım yapmalıyım sizce ? Her türlü öneriye açığım, zahmet eden yazan h
SB. Ne önerirsiniz? Her ay aylıktan bir miktar bütçe ayırıp düzenli olarak yatırım yapacağım kızım için. Bazı arkadaşlar altın fonu falan yazıyorlar ama çok bilgim olmadığı için sizlere sormak istedim. Ne önerirsiniz, nasıl bir yatırım yapmalıyım sizce ?
Her türlü öneriye açığım, zahmet eden yazan herkese teşekkür ederim.
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(09.10.25)
yakında ben de aynısını yapmaya başlayacağım ve amerikan hisse senetleri, kripto, altın ya da gümüş fonuyla bir sepet oluşturup her ay düzenli olarak ekleme yapacağım.
0
sir gawain
(09.10.25)
en güzeli sepet yapmak, tek bir şeye bağlanmamak
0
sweetoffice
(09.10.25)
etrafımda bir kaç kişi bes yapıyor çocuklarını, bazı bankaların kampanyaları oluyor 5k gibi bir peşinatıda kendileri yatırıyorlar çocuklar için, fon takip edebiliyorsan yatırım danışmanın iyi ise düşünülebilir.
ben besi kenardaki para olarak görüyorum önem atfetmiyorum
0
eja
(09.10.25)
Bes yapin ama cocuga degil kendinize. Siz 65 yasiniza gelip emekli oldugunuzda biriken para cocugun olur.

Besin mantiksiz oldugunu soyleyen cok var altin al koseye koy diyorlar. ama problem basin sikistiginda ya da bir araba ev alacaginda o altini bozman aslinda. beste kayip vs oldugu icin dokunamiyorsun bu da birikime zorluyor. benim icin boyle en azindan.
0
nuevo
(09.10.25)
En iyisi fon diye düşünüyorum. Tefaş sitesinde fon karşılaştırma kısmında inceleyip seçebilirsiniz, ister sepet ister bir ikisine bağlı kalırsınız. En garantici yaklaşım da para piyasası fonları oluyor fon işlerinde.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
Ağaç dikin sirke kurun ekşi maya başlayın altın ve/veya gümüş alın.

Nasıl diye sormayın, hayal edin, zaten sizin olurlarınız size gel gel eder. Günde 20 lira bile kenara atmak çok fark yaratabilir. Onunla ayda bir gümüş granül alırsınız mesela.
0
muhayyer divan
(09.10.25)
Tek para birimi var. Altın! Her şey ona göre fiyatlanır. Kardeşi de gümüştür. 1000 yıldır değişmedi.
0
luluki
(09.10.25)
öncelikle bebeğiniz ömrü uzun olsun, annesiyle babasıyla mutlu bir hayat geçirsin.

uzun vadeden kastınız nedir? altın, fonlar, BES güzel seçenekler ancak bana göre açık ara en iyi yatırım arsa almaktır. 15-20 sene sonra imara açılması beklenen arsayı bugün komik paralara alırsınız. şöyle diyeyim. zamanında babam komik bir paraya (yanlış hatırlamıyorsam, bir aylık kazancından biraz fazla bir paraya) bir tarla almıştı. yıllar geçti, müteahhite verdik, 34 tane dairemiz oldu. böyle 2 tane daha arsa almıştı, birinden 5 tane villamız oldu, biri hala bekliyor. bebeğin geleceğini garantiye alırsınız. hatta kendi emekliliğinizi de garantiye alırsınız.
0
co2s2
(09.10.25)
sürekli alım olunca risk olmuyor.

abd borsası, kripto, altın, borsa alın.

her ay örneğin 10 bin mi koyacaksınız, abd borsası 3, kripto 1,5, altın 4, borsa 1,5 gibi dağıtabilirsiniz.

ama sürekli takip gerekiyor.
0
gurur
(10.10.25)
çocuğunuzun kişisel gelişimine yatırım yapın. bilingual (çift anadilli) yetiştirin. biriktireceğiniz para ile 2. dil kazandıracak bir bakıcı tutun. hayatın ilk 7 yılı için en sağlam yatırım.
0
runaway
(10.10.25)
(4)

Dunkirkte Almanlar İngilizleri sıkıştırmışken, neden dur emri geldi?

mikahakkinen
Almanlar 400 bin İngiliz askerini Dunkirkte sıkıştırmışken neden saldırıp yok etmediler? Dur emrinin sebebi nedir?
Almanlar 400 bin İngiliz askerini Dunkirkte sıkıştırmışken neden saldırıp yok etmediler? Dur emrinin sebebi nedir?
0
mikahakkinen
(08.10.25)
Ben olsaydım barış yapmak için dururdum. sonra da böyle yenillirdim işte.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.10.25)
kisaca, göring salağı hitlerin gozune girebilmek icin o is bizde-luftwaffe- piyadeyi zayi etmeye gerek yok demiş. hitler de kara ordusu biraz dinlensin, zaiyat bir tik az olsun diye kabul etmis.


hitlerin ingilize olan korku veya saygisindan cekinip agirdan aldigini yada sizi istersek yokederiz ama almaniz lan biz gene yeriz bunlari dedigi de teoriler.
0
unabomber
(09.10.25)
teorim; her iki dünya savaşını bitiren en büyük etken abd nin oyuna dahil olması ile başladı. ilk dünya harbindeki olayları çok iyi bilen hitler ingiltereye hep itiyatlı yaklaşmış en sona bırakmıştı. dengelerin bozulmasını istemiyordu. abd için ingiltere kırmızı çizgiydi çünkü sıra onlara gelecekti. adeta tampon olarak kullandı ingiltereyi. hitler de asla cesaret edemedi.
0
ground
(09.10.25)
Zafer sarhoşluğu, artı o donem ordunun morale ihtiyacı vardı artistlik yapmaya çalışmış olabilirler. Benim hipotezim bu.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
(5)

Steam Deck için şarj kablosu/aleti

encokbenisevinnolur
1- Farklı markanın ürettiği kablo sorun çıkarır mı?https://www.amazon.com.tr/Derece-Kablosu-%C5%9Eekilli-Cihazlarla-Destekler/dp/B0BYFCYMPP2- ustteki linkteki gibi L şeklinde olan kısa kablo orijinali var mıdır.
1- Farklı markanın ürettiği kablo sorun çıkarır mı?

www.amazon.com.tr

2- ustteki linkteki gibi L şeklinde olan kısa kablo orijinali var mıdır.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
Kaliteli olduktan sonra farklı kablo ve şarj aleti sorunsuz kullanılır.
0
10551037
(05.10.25)
@1051037: ararken karşılaştığım markalarla ilk defa karşılaştım, öneriniz olur mu?
0
🌸encokbenisevinnolur
(05.10.25)
Anker, Baseus, Ugreen, Spigen, Belkin, Mcdodo ve bu seviyedeki markaların hepsi genel olarak iyi. Şarj aletleri ve kablolar sürekli olarak indirime giren ürünler. Bu markaların ürünlerine bakın, uygun Watt değerine sahip indirimdeki adaptör ve kabloyu al geç.

Steam Deck sanırım 45W ile şarj oluyor, başka cihazlarda ihtiyacın yoksa daha güçlü bir şarj aleti almana gerek yok.

Tek portlu bir adaptör işini görecekse, içinden çıkan kabloyla birlikte şunu düşünebilirsin: www.hepsiburada.com

Steam Deck ile birlikte aynı anda başka bir cihazı (kulaklık, telefon, powerbank, hoparlör vs) da aynı anda şarj ederim, birden fazla port olması daha iyi olur dersen bu ya da benzer bir adaptörle birlikte 2 tane kablo almak gerekir: www.hepsiburada.com

Kablo için şöyle bir örnek verebilirim ancak söylediğim diğer markalara da bak, uzunluğu ve fiyatı uygun olanı al geç: www.kisa.link
0
10551037
(05.10.25)
kablo elektriği taşımaya yarayan bir parçadır. sorun çıkartmaması gerekir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Ufak bir örnek, 6 adet samsung telefon var. Hepsi orjinal adaptör ve kablo kullanıyor. Bir kablo bozuldu. Gittim pahalısından kablo aldım orjinali yok diye. Şarj soketi bozuldu. Aynı olayı 6 telefondan 4'ünde yaşadım farklı markalar ile. Akıllandım ama bazen çaresizlik işte. O yüzden orjinali ile kaliteli arasında fark var derim.
0
Shepard
(05.10.25)
(2)

İngilizceden türkçe'ye çeviri

anti-kahraman
Merhaba,Akademik ve uzun bir metni ingilizce'den türkçe'ye en kaliteli biçimde çevirebilecek hangi uygulamayı kullanabilirim? Premium ödemeye de hazırım. Ben zaten kontrol edeceğim sonrasında. Google Translate ve deepl'da karakter sınırlaması var ve toplamda 100 sayfaya yakın bir metin.
Merhaba,

Akademik ve uzun bir metni ingilizce'den türkçe'ye en kaliteli biçimde çevirebilecek hangi uygulamayı kullanabilirim? Premium ödemeye de hazırım. Ben zaten kontrol edeceğim sonrasında. Google Translate ve deepl'da karakter sınırlaması var ve toplamda 100 sayfaya yakın bir metin.
0
anti-kahraman
(05.10.25)
Deepl pro'da oluyor diye biliyorum ama pakedine gore degisiyordu aylik karakter sınırı hatirladigim kadariyla, hiç dediginiz kadar uzun bir metin denemedim; paket içeriklerine bir bakın isterseniz.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
en iyisi deepl. 10 dolar falan verdiğiniz paket ile 100 sayfayı çevirmek mümkün olacaktır.
0
co2s2
(06.10.25)
(13)

30'larda aşk ve sevgi durumları?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Sorum 30 ve 30 üstü bir ilişkiye başlayan kişilere yönelik. 30 sonrası yeni bir ilişkiye başlayan arkadaşlar cevaplarsa mutlu olurum. Tanışma, buluşma ilişkiye başlama ve ilişki döneleriniz 20'lerdeki gibi heyecanlı, tutkulu, sabahlara kadar birbirini tanımak için konuşmalarla mı
Merhaba arkadaşlar,

Sorum 30 ve 30 üstü bir ilişkiye başlayan kişilere yönelik. 30 sonrası yeni bir ilişkiye başlayan arkadaşlar cevaplarsa mutlu olurum.

Tanışma, buluşma ilişkiye başlama ve ilişki döneleriniz 20'lerdeki gibi heyecanlı, tutkulu, sabahlara kadar birbirini tanımak için konuşmalarla mı geçti?

Yaş aldıkça bu tansiyon azalıyor mu? Bunun (yeterince? kime göre neye göre?) yüksek olmaması bir sorun mudur? Hani o "onu düşünülmeyen zamanın olmadığı", gece uyurken hep akılda, hayallerde o kişinin olma durumu, onu göreceğin için gün sayma, buluşunca heyecanlanma durumları 30'larda yaşanmıyor mu? Bu hislerin duyguların 30'larda olmaması yanlış ilişki/kişi demek midir?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
-1
Amaranta ursula
(05.10.25)
Heyecan yaşanıyor eğer kişi bunları yaşamıyorsa ilişkiye daha çok mantıksal yaklaşıyor olabilir. Kendime uygun birini buldum işte çok başımı ağrıtmaz bununla bi ilişki yaşar giderim gibi

Yanlış demeyelim de karşılıklı değil diyelim. Eğer iki kişi de böyle daha sakin ise bu da karşılıklı bir durum olur sorun çıkmaz.
0
grimavi
(05.10.25)
Bu konu benim için iki kısma ayrılıyor.

1. Duygusal, cinsel olarak tecrübeli bir insan olsam da aşık olduğum kız için her şey heyecanlandırıyor. Bu aşkın doğasından kaynaklı. Küçük şeyler mutlu ediyor, küçük anlar kafada 100 kez dönüyor. Görmek istemek, görünce mutlu olmak bu kısma giriyor.

2. Aşık değilsem ilgi görmenin, cinsel olarak bir şey yaşama ihtimalinin heyecanı oluyor ama sürekli düşünme olmuyor. Aşkın yaşa bağlı olduğunu düşünmüyorum. 30 üstüyüm ve hâlâ olabiliyorum. Ama sorun şu ki aşk da bitebiliyor.

Sevgi bambaşka bir konu.

Bu işin teorisine kafa yormayı önermiyorum. Hayatta pratiklik daha önemli. Heyecan yoksa, akmıyorsa olmuyordur. Bunu yaşa bağlamak doğru değil. Millet 60 yaşında başkasına aşık olabiliyor.

Ama bazı insanlar da aşktan anlamaz. Duygusuzdur. Donuktur. Robot gibidir. Karakteri bu olabilir. Yani bir noktada sana da bağlı olabilir.

Bunu tespit etmek için kendini analiz etmen gerekiyor.
0
arbre
(05.10.25)
Bu durumlarla ilgili şöyle bir benzetme var

"Elma ağacına sana çilek vermediği için kırılıyorsun ve diyorsun ki beni sevseydi ne yapar eder o çileği bana sunardı. Ama o elma ağacı tohumuyla büyüdü, bugüne kadar elma ağacıydı ve çilek ağacı olmak bile istemiyor. Sen hayatın boyunca sana verilmeyen çileğin hesabını ona soruyorsun.O ağacın altından kalkıp gitsen gezsen o çileği bulacaksın ama o ağacın altında oturup ağlıyorsun."
0
grimavi
(05.10.25)
Benim için hiç bir şey değişmedi. Heyecamlı, tutkulu, sabahlara kadar muhabbet. Tansikyon azalmıyor, yüksek olmaması sorun mudur değil midir onu sizler bileceksiniz çünkü herkesin ilişkisi ve kırakteri kendine. Sürekli akılda olması, hayallerde olması vs işleri de herkesin kendine. Sonraki sorularına da cevabım evet herkesin şeyi kendine.

Bende taksiyon azalmıyor, tutku, heyecan, hayal, düşünmece vs. hepsi mevcut. Ama bunları yaşamadığım kişiler de olmuştu. Öyle olan ve olmayan bir süre yürüdü sonra, bitti. Yani kesin bir cevvabı yok. 1000 değişken var, zamanla doğru mu yanlış mıyı ilişki içerisinde anlıyorsun.
0
Shepard
(05.10.25)
Ben verdiğiniz örnekleri yapıyor olanı sorun görmeye başladım (yaş 33) o tansiyon çünkü karşılıklı bir ritim sorunu da yaratabiliyor. Örnek isabetli mi emin değilim de, mesela, bir taraf tango yaparken diğer tarafın vals yapması gibi alakasızlaşabiliyor.

Misal, işte diyor ki bugün içimden hep seninle konuştum, şimdi ne desen olmayacak çünkü henüz tanıştığımız için ben o yoğunluğu hissetmiyorum, e karşılık vermeye kalksan iş yalan dolana dönecek vb.

Yanlış ilişki deyip dememek de muğlak, aslında söylediklerin ve yaptıkların bir karşılıklılık oluşturduğu kadar yürüyor, oluşturmadıği kadar yürümüyor. Ama burası da muamma, çünkü bazı insanlar da aldım verdim defteri tarzında yaklaşıyor ilişkilere (duygusal konulari kastediyorum). Orası da çıkmaz sokak çünkü yüzde yüz bir eşitlik mümkün değil, sorun hesaplayanin gözünde de olabilir...

Dediğinizin bana kalırsa yaşı yok. Olmaması da kesin sorundur denemez. Hic olmadıysa belki o zaman "bu bir sorun mu" tarafına bireysel olarak bakilmak istenirse bakılabilir. Bu da "belki", o haliyle iyiyse neden sorun icat etsin kendine yani.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
Kapılmak daha zor oluyor ama birine kapıldıktan sonrası yirmilerdekinin aynısı.
0
sekizdokuzon
(05.10.25)
5 yıllık ilişkimi gözüm kapalı bitirdim, bi halt olacağı yok hiçbir şeyden. Kimseyi de istemiyorum.
0
shadex
(05.10.25)
1991'li olarak 1988'li bir kızla flört ediyorum. ben terazi burcuyum ve yükselenim ikizler. o ikizler burcu, yükselenim terazi. yanında liseli aşıklar gibiyim. yarın gel evlenelim dese hemen evlenirim ve 90 yaşına gelince de hala kendimi liseli gibi hissederim. yani kiminle olduğuna göre çok değişiyor durumlar ve senin kendini ne hissettiğine göre.
0
rain when i die
(05.10.25)
80 yaşında da aşk ve şehvet bitmiyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
30umda aşık oldum , 32 evlendim....Yolda yürürken sırıtırken yakalamıştım kendimi, sabahlara kadar otururduk. 6.5 sene oldu ayrı yatıyor ve doğru düzgün sohbet edemiyoruz maalesef...

Cevap: oluyor, havalara uçuyorsunuz ama 35'ten sonra olması bence zor
0
gadlemler
(05.10.25)
bu biraz karşındakiyle arandaki uyum ve elektriğe bağlı.

40 yaşımdayken 34 yaşındaki bir hatuna aşık olmuştum. uzun zaman sonra ve o yaşta böyle bir şey yaşadığıma ben de inanamamıştım. tanıştık ve aynen yazdığın gibi yüksek bir enerji ve heyecanla ilişkimiz başladı. ama sonra... kan ve gözyaşı :)

bu sene marmaris ve rusya'da çok daha genç ve afet insanlarla tanıştım ama onunla olan heyecanın onda biri yoktu. olsalar da olurdu, olmasalar da...

o elektrik olmayınca birsi hayatında oluyor ama öylesine oluyor. kuru bir ekmek gibi.
0
tabudeviren
(05.10.25)
heyecan var ama sürekli onu düşünüyorum yok, işimiz gücümüz var, kendimize ve başkasına karşı sorumluluklarımız da var o yaşlarda, patron hesap sorunca ne diyeceğiz? yeni biri var hep onu düşünüyorum ondan dolayı işleri yetiştiremedim mi? kovulma nedeni bu :) faturaları nasıl ödeyecez sonra? sabahlara kadar konuşma da yok eğer hafta sonuna denk gelmiyorsa bir yere kadar, hafta sonu yardırma tabii. o yaşlarda ki insanların işi gücü oluyor, o işler ne olacak? çamaşırı bulaşığı nasıl halledecek? sabah nasıl işe gidecek? hasta anasına babasına nasıl bakacak?

buluşmak için gün sayma, heyecanlanma tabii ki var, ancak gençlik dönemi gibi yoğun değil, hiç yoğun değil demiyorum aynı şey değil diyorum, zira şartlar ve koşullar aynı değil, o zamanki kadar boş vakti olmuyor insanın, o kadar çok enerjisi de. yoruluyor mesela insan, uykusu geliyor, gençken iki gün uykusuz kalabilirken 30'unda bir günü devirirsen iyi, 40'da bir günü görebilirsen süper. zihin aynı değil, sorumluluklar aynı değil, hiç bir şey aynı değil ki aynısı olsun.
0
selam
(06.10.25)
1- yaş olarak 30 sonrası için çerez kasesi teoreminin devreye girmesi gerekebilir. yani çerez kasesinde önce antep fıstıkları, kajular, bademler, fındıklar.. sonra fıstıklar, leblebiler, mısırlar biter. insanlar ve ilişkiler de böyledir.

2- genel olarak insanlar 30'a kadar, özellikle üniversite döneminde ve hemen sonrasında çok heyecanlı şeyler yaparlar. çalışmaya başladıktan sonra, geçim derdiyle birlikte aynı heyecanlara koşmaları zorlaşır.

böyle bakınca, insanların 30'dan sonraki ilişkilerinde mantığa daha fazla yer verdiklerini düşünmek yanlış olmaz.
0
co2s2
(06.10.25)
(5)

Ağrı kesici ateş düşürür mü

gobekliraki
Çok hafif ateşim var, daha artmadan 1 arveles içsem İyi gelir mi.
Çok hafif ateşim var, daha artmadan 1 arveles içsem İyi gelir mi.
0
gobekliraki
(05.10.25)
arveles düşürmez, parol düşürür.
0
adivar
(05.10.25)
Nimes de ateş düşürücü ağrı kesici.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
Arveles'in ateş düşürücü özelliği yoktur sadece ağrı kesicidir, ciddi bir ağrı kesicidir her ağrıya da kullanılmaz.

"Çok hafif" ateş düşüren genelde Parol fakat gerçekten çok hafif ateşin varsa bence ilaç verip de karaciğerini ve böbreklerini yorma. Yat dinlen, üşütme kaynaklıysa terle, geçmesini bekle. Ateş kötü bir şey değildir, ufacık bir şey için eğer çok çok mecbur değilsen ilaç alma derim.
0
muhayyer divan
(05.10.25)
hem ibuprofen hem de parasetamol ateş düşürür, ağrı keser.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
Çok hafifse olmalı. İzlem için marker'dır.
0
hunharca ben
(06.10.25)
(4)

mal paylaşımı ile ilgili avukat arkadaşlara bir sorum olacak

amaaaan
merhaba,başlıkta da belirttiğim gibi ailemden kimse ölmeden filan kendi payıma düşeni alabilmem için ne yapmam gerekiyor? birde 2025 yılı itibariyle avukatlık vs. masraflar kabaca ne kadar tutar ?
merhaba,
başlıkta da belirttiğim gibi ailemden kimse ölmeden filan kendi payıma düşeni alabilmem için ne yapmam gerekiyor? birde 2025 yılı itibariyle avukatlık vs. masraflar kabaca ne kadar tutar ?
0
amaaaan
(04.10.25)
Noterde mirastan feragat işlemi yapacaksınız. Ancak buradaki payımı almam derken ne demek istediniz onu anlamadım. Para olarak almak istiyorsanız ivazlı feragat işlemi yapılacak. Belirli bir miktar alıp karşılığında miras haklarından vazgeçeceksiniz. Avukat Ücreti avukattan avukatı değişir konuşmanız lazım
0
ground
(04.10.25)
aile şirketi var ve size hisse falan mı düştü?

yoksa orta halli bir ailede ananın babanın parasından pay mı istiyorsun?

anlaşılmıyor ki
0
gurur
(04.10.25)
Soru anlasilmiyor da; siz şunu soruyorsunuz galiba, diyelim miras konusu olacak 4 gayrimenkul var ve iki kardeşiniz var. Siz ileride satış, miras pazarlığı vs uğraşmak istemiyorsunuz. Bu mu?

Yoksa ana babanızla kavga ettiniz, verin şimdi payımı gideyim meselesi mi? Bu mu?
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
'Üst soy hayattayken üst soyun mal varlığından pay almak' gibi anladım ben.
Anladığım doğruysa böyle bir şey yok.
0
Mirket
(05.10.25)
(2)

Bugünün ve geleceğin kutupları

mbond
Eskiden kapitalist batı dünyasıyla, komunist Sovyetler Birliği vs gibi iki kutup vardı.Bugün gene batı dünyası var, NATO başlığı altında mı toplamak lazım emin değilim. Peki karşı taraf kim? BRICS mi? İsrail bu tarafların hangisine bağlı? Bir küreselciler falan lafları var, kim bunlar?
Eskiden kapitalist batı dünyasıyla, komunist Sovyetler Birliği vs gibi iki kutup vardı.

Bugün gene batı dünyası var, NATO başlığı altında mı toplamak lazım emin değilim. Peki karşı taraf kim? BRICS mi? İsrail bu tarafların hangisine bağlı? Bir küreselciler falan lafları var, kim bunlar?
0
mbond
(04.10.25)
İsrail küreselcilerin kuyruğu oluyor. Beyni Avrupa , icra komiteleri ABD'de.

Fanatik hahamlar uzun zamanda sömürü düzeninin kitabını yazmışlar. Avrupa'daki adamları onun üstünde çeşitli felsefeler inşa etmişler. Avrupa ikinci savaşta yıkılınca uyanır gibi olmuş ama bu beladan kurtulamamış.

BRICS refleks olarak ortaya çıktı ama henüz sömürgeci düzene bir alternatif ortaya koymadı.

Küreselciler kendi değerlerine, kurallarına savaş açtılar. Bundan sonra zaten onların değerlerini hiçbir zaman ciddiye almamış olan çin, İran, Rusya gibi ülkeler daha çok ekonomik kaygılarla Brics'i oluşturdular.

Yaptıkları tam olarak batı kulübünün karşısında konumlanmak değil de onları frenleyecek bir mekanizma oluşturmak gibi
0
hebanon
(04.10.25)
Turkiye'de yazan çizen tayfasinda küreselci ifadesini çoğunlukla itham etmek için kullanıyorlar benim rastladığım.

O bahsin farklı şekilde ele alındığına da rastlanmıştım, esasında yaşam tarzı ve ekonomik ilişkiler ile ilgili bir bahis. Bu anlamda, karşı taraf falan yok aslında.

Tek kutuplu dünya, şeklinde de geçiyor.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
(21)

sumud gemisi olayı nedir acaba?

i'm gonna start a revolution from my bed
birkaç gündür meaj geliyor bazı arkadaşlarca; bu gemiyi canlı yayında takip edin, yardım gemisi, sizin takiplerinizle ulaşacak insanlara vs. diye. doğruluğunu nasıl teyit edebilirim ve sizin konu hakkınızdaki görüşlerinizi de almak isterim.
birkaç gündür meaj geliyor bazı arkadaşlarca; bu gemiyi canlı yayında takip edin, yardım gemisi, sizin takiplerinizle ulaşacak insanlara vs. diye. doğruluğunu nasıl teyit edebilirim ve sizin konu hakkınızdaki görüşlerinizi de almak isterim.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(03.10.25)
neyin doğruluğu? filo dünyanın farklı yerinden insanlar ile yola çıktı ancak tüm teknelere israil tarafından el koyuldu. 24 tekne 460 insan vardı hepsi şu an gözaltına alınmış durumda.

takip edin vs konuları tabii ki daha çok yere ulaşsın daha çok ses getirisn diyeydi. 100 milyon like'a israil hükümeti düşüyor, gazee'ye ulaşmasına izin verecekler gibi bir konu yoktu
0
croswell
(03.10.25)
2 yıl kadar aralıksız olarak süren katliama en başta BM ve devletlerin müdahale edememesi, yetersiz kalmaları nedeniyle,
siyonist olmayan küreselcilerin eliyle oluşturulan bir faaliyet olsa da insanlığa yararı bakımından önemli bir aşama diye bakıyorum.
0
diyecevaplandı
(03.10.25)
@croswell'in özetlediği gibi de, ayrıntısını merak ediyorsanız haber vb taramaniz lazım, birçok gelişme oldu adım adım.
0
encokbenisevinnolur
(03.10.25)
Boş iş, telefonları suya atanlar var israil askeri gemilerine baskin yapti diye. Telefonunu suya atan adamın mantıklı bir açıklaması olmaz. Hepsi militan tipli herifler, kadınlar da veganliktan, yogadan çökmüşler. Yolda görsen selam vermezsin.
0
Shepard
(03.10.25)
Sumud insanlığın onuru için mücadele eden sivil bir aktivist hareket. Niçin insanlığın onuru diyorum? Çünkü hiçbir hukuk kuralına, cenevre sözleşmesine, bm kararlarına vs uymadan filistin’deki insanları katleden, katlettiği gibi abluka altında aç, susuz bırakan insanlık düşmanı bir israil’e karşı yeter diyebilme, ablukayı delebilme cesareti söz konusu. Kimse sesini çıkaramıyor. Sesi çıkarmak da değil mesele. İcraate geçebilmekte.

Uluslararası sularsa dünyanın neredeyse her devletinden katılan sivillerin tekneleri israil tarafından kaçırıldı. El konuldu. Bu terörizmdir. Uluslarası sularda diyorum bakın… nerede batının hukuk ve insan hakları söylemleri? Nerede bm sözleşmeleri?
Hepsi bir avuç siyonistin menfaatini ve dokunulmazlığını önceleyen çöp yığınıymış meğer öyle değil mi?

Yukardaki militan arkadaş sanırım herkesi kendisi gibi sanıyor. Ancak tüm telefonların hatta gemilerdeki tüm kesici aletlerin suya atılması israil askerine karşı herhangi bir provokatif veya direniş eylemi yapmayacaklarını, bunun sadece pasif ve barışçıl bir eylem olduğunun göstergesi. Bu insanlar haftalarca bunun eğitimini aldı ve tüm aksiyonlarını önceden tatbik ettiler. Bunların hepsi duyuruldu gizli saklı bir şey yok. Gemilere el konulduğunda dahi hepsi el kaldırıp güvertede toplandılar. Direnmediler bile.

Dünyanın pek çok coğrafyasında, farklı etnik kökenden, farklı inançtan, farklı renkten ve farklı ideolojiden insanlar insanlığın vicdanı için bir araya gelip gazze’ye insani yardımı ulaştırmak ve ablukayı delmek için bir araya geliyor. Herkesiz izlediği bir atmosferde Harekete geçiyor…
Siyonist hayranı herifler de onları militan olarak görüyor. Esas mesele bu işte. Her insan vicdan sahibi olamıyor. Her insansı yaratık insan olamıyor.

Bakın yazımda hiçbir şekilde yahudileri hedef almadım. Çünkü pek çok yahudi inancına sahip “insan” da o sumud filosunda yer alıyordu gönüllü olarak. Yahudiler içinde de büyük bir anti siyonist ve israil karşıtı bir kitle söz konusu.
0
ezkaza
(03.10.25)
Benim merak ettigim, sokakta fazla olmadigim icin mi bilmiyorum ama dunyada gormesi gereken ilgiyi gormuyormus gibi geliyor, ozellikle Turkiye'de. Avrupa'da insanlar meydanlara dokulmus durumda, yasanan olaylar israil-Filistin gerginligi, kim hakli, kim siyonist vs.. gecmis durumda.

Dunyanin her yerinden gonullulerin baslattigi insani yardim eylemi bir ulke tarafindan bloke edildi ve vatandaslar tutuklandi. Olay uzerinde fazla uluslararasi basin oldugu icin cok siddet uygulamadilar sanirim (ben de takip etmedim) ama hatirlanirsa mavi marmara'da insanlari vurdu israil'liler.

Tutuklanacaklarini ve yardimin ulasmayacagini (yardim ne kadardi onu da bilmiyorum ufak tefek gemilerde ne yardimi olacak, erzak ancak murettabata yeter, benim dusuncem..) bilerek ciktilar, amaclari israil'in insanlik sucu isledigini dunyaya duyurmakti ve bunu basardilar.
0
mirafiori
(03.10.25)
Ah ah çok hayalperestsiniz. Bir şey olmayacak arkadaşlar. Öyle gaza gelip gemiye binen hayatsız piyonlar gitti diye, tepedeki adamlar geri adım atmaz. Devletlerin çoğu ambargo yapar İsrail'e , belki bu işe yarayabilir veya başka şeyler. Bir şey başaramadı bu arkadaşlar.

Adamlara konserde saldırmadan önce düşünecektiniz abicim. Müslüman araplarda gram akıl yol. Ne bekliyordunuz? O kadar masum insanı öldürüp, tecavüz ettiler. Lafını etmiyorsunuz ama karşılık alınca ağlıyorsunuz. 50 arap ülkesinin gücü yetmedi, sesleri de çıkmıyor. Sizleri ümmet, din diye uyutuyorlar. Kktc'yi tanımayan filistin, pkk'ya kötü söz etmeyen yine filistin. Atın ayağı kırılıyor, hayatına devam edemiyor. Burası da böyle ama hayalci arkadaşlar vazgeçemiyor pembe rüyalardan.

Bir de şey var önünüze ne atsalar gündeminiz o oluyor hahahha. Yemen'i görmezsiniz, Çin'i görmezsiniz. Hani onu savunmuyorsan bunu savunma demiyorum, size söylenen neyse onu yapıyorsunuz sadece. Herkesin story'leri fake bayraklı fake gemili deniz üstü bir şeyler.

Bir de telefonu suya atmanın mantıklı açıklamasını bulursanız, yazın aydınlanalım. Var göstermekten çekindikleri bir şeyler.
0
Shepard
(03.10.25)
@shaperd insanı sinirlendirmek için bilerek yazıyorsun farkındayım ama yine de söylemeden edemeyeceğim bu konunun Filistin devletiyle de İsrailli sivilleri öldüren Araplarla da ve hatta KKTC’yi tanımamakla filan zerre alakası yok.
Bu gemiler insani yardım götürüyor, daha yürümeyi öğrenemeden bacağı kopan çocuğa gıda götürüyorlar. Açlıktan bakımsızlıktan ölen bebeklere ilaç götürmeye çalışıyorlar. Bu kadar vicdansız kör olmayın. Duyurudan iki karı kızla tanışıcam diye cool görünmeye çalışmanın manası yok.
0
kaptan maydanoz
(03.10.25)
Shepard,

ibb.co
0
🌸i'm gonna start a revolution from my bed
(03.10.25)
merhaba. sumurg/simurg greta falan hiç umrumda değil. bir ilkokul öğretmeni sosyal medyadan takipçi kasmak için "bakın öğrencilerimiz evden yemeklerini getirdi, işte hepsi sağlıklı besleniyor" diye video çekip sosyal medyasına attığında çocukların yarısının önünde "simit, poğaça" varsa sırasına yemek koyamayıp kadrajdan çıkan çocuk varsa ben elalemin çocuğu için duyar kasamam. elin arabı umrumda değil, onu takipçi kasan iskandinav, oy peşinde sümeyyeler, ebu huzeyfeler yalasın.
0
libertine
(03.10.25)
Shepard yüzünün net göründüğü bir ifşa yapar mısın? Renkli çıktısını alıp dart tahtama yapıştırıcam.
0
sekizdokuzon
(03.10.25)
Ah duyurucular haahahah, evet o gemiciklerle kesin yardim yapilir. Erzak tasinir veya tasiniyordur. Bak teror, siyasi isler demiyorum o gemiler yardim götürmüyor o işi geçin. Yardım eden bir çok kurulus var. Yeralti tünelleri var. Siz npc gibisiniz ahahahah
0
Shepard
(03.10.25)
Bu kadar kötü bir kalbi taşımak zor değil mi lan? Allah kolaylık ve ferahlık versin sana da.
0
sekizdokuzon
(03.10.25)
@sekizdokuzon valla sen gibi oturduğum yerde oturuyorum ben de. Tek farkımız siz gazzeeeee diye yırtınıyorsunuz. Ama sonuç olarak ikimizin de bir yardımı yok. Keyfine bakıyorsun, bakıyorum. Arada sana hatırlatıyorlar robot gibi ühühü gazze storileri atıyorsun bitiyor. Ya adam gibi gidin savaşın, veya bu işi bitirebilecek güçte insanları ikna edin ya da susun abi. Şey gibi bu sokak köpekleri aç aç, nolur besleyelim. E besle? Hayır ben yoğunum. Oldu mu şimdi? Boş yapmaya devam arkadaşlar.
0
Shepard
(04.10.25)
Yardım yapmak yahuy yapmamaktan bağımsız, bazı itler susmamızı istiyor diye susmamak bile başlı başına bir şey.

Vicdan herkese nasip olmayan bir haslet. İnsanlık tarihinden beri bu böyle.

Mevzubahis olay zaten göreceli yahut tartışmaya açık bir olay değil. Dünya görüşüne, politik duruşa, kültüre yahut meseleye nerden baktığınıza göre değişen bir şey de değil. Olay insanlığın ne kadar aşağılıklaşabileceğinin tahayyül edilenez seviyeleri zorlaması. Vicdanı olan rahatsız olur. En azından rahatsızlığını dile getirir...
0
yadigar
(04.10.25)
Tüm bu yaşananlar Filistin'in iktidar partisi olan Hamas'ın askeri kanatının İsrail'deki bir festivale planörlerle inip eğlenen insanları katlettikleri bir olayın sonrasında başladı diye hatırlıyorum, oradaki gençlerin de hiçbir suçu yoktu onlar da bir ailenin evladıydı onlar da masumdu, o kamyonetin arkasına attıkları kolu bacağı kırılmış kadın siz de olabilirdiniz neden kimse böyle düşünmüyor? Hayatta yaptığınız her şeyin bir karşılığı muhakkak olur, bu da o karşılıklardan biri, bu olaylar bitince Araplar bir daha böyle bir şey yapmamayı öğrenirler, bu da bir ders onlar için.
0
kizil karga
(04.10.25)
israil herkesin gözünün önünde 100 küsür bin kişi öldürdü yaraladı.

devletlerden çıt çıkmayınca insanlar isyan etti gemilere atladılar gazzeye gittiler.

normalde gazze sahilde olduğundan gemilerin engellenmemesi gerekiyor.

ama israil kalkıp civardaki tüm ülkeleri bombalama hakkını gördüğü gibi hakkı olmayan deniz noktalarında insanları alıkoydu. yaptığı tamamen hukuk dışı.

ez cümle insanlıkla alakalı umut doğuran bir eylem.

bu soykırım dünyadaki kurumların ne kadar etkisiz olduğunu gösteriyor.
0
gurur
(04.10.25)
Yazmayayım diyordum gece gece dellendirdin Shepard ve benzerleri. Ya Shepard bazı cevaplarını basmakalıp olmamasından dolayı seviyorum ama haksızsın ve sana laflar hazırladım. :)

Bu olaylar bir takım teröristlerin toplanıp baskın yapmasıyla başlamadı. İsrail zaten az veya çok yıllardır ızdırap oluyor bölge halkına. Zaten öve öve bitiremediğiniz aşırı teknolojik İsrail nasıl oldu da bu kadar hazırlıksız yakalandı o da çok enteresan bir nokta. Hadi orada bir şaibe yok diyelim, söz gelimi bir insanın çocuğu öldürüldü durup dururken bunlar tarafından, adam niye "terörist" birine dönüşmesin. Elon Musk da bu şekilde yeni teröristler yaratılıyor vs dedi ilk başta da sonra kim kulağını çektiyse hemen kıvırdı.

Bir de dünya üzerinde parçalanmış ülkeleri falan saymazsak 1. Dünya savaşı sonrası bu toprak alma işlerini bitirdiler, bu yapılsa da kimse tanımıyor. ABD demokrasi getiriyordu arada ama onlar sayılmaz. Nasıl oluyorsa İsrail geldi oralara sahip olabildi. Sanırım tek istisna olabilir. Daha önce oradalardı diyebilirsiniz ama sonuçta Anadolu'da da bizden başka farklı kavimler vardı, biz hiç yoktuk. Şu veya bu sebepten geldik yerleştik. Balkan ulusalcılarına sorsan Moğolistan'a gitmemiz lazım.

Yarın bizim mevcut topraklara çökmeye kalktıklarında da böyle dersiniz artık.
-1
mbond
(04.10.25)
basimiza gelmesine veya empatiye ihtiyacimiz yok. soykirima karsiyiz. filo insani yardim tasiyarak ses getirmeye calisiyor, getirdi de. filistin diye baslik acilmafi da sumud diye acildi basaridir bu. simdi o aktivistlerin serbest kalmasi icin ses getirmemiz bekleniyor soykirimcilar onlari nerede tuttuklarina dair goruntuler paylasti(tutuklular gozukmuyor)
0
ala09
(04.10.25)
Geçtiğimiz yüzyılda Avrupa'da el altındam çocuk kaçırıp öldürdükleri için kovulup yerleştiği Filistin'de yine öldürmek için çocuk kovalayan varlıklar denizde seyir halinde bulunan teknelerdeki Türk vatandaşlarına saldırıp alıkoydular.

Elebaşları da medya önünde vatandaşlarımıza hakaretler yağdırdı

Sumud da bu tekneleri oluşturan filonun adı
0
hebanon
(04.10.25)
Bu arada bu filoda terörist arkadaşlar da varmış. İspanyol. Gerisini gugıllayın. Herkesi çok masum sanan arkadaşlarımız bir gün sizler de insanların hiç bir şeyi karşılıksız yapmayacağını öğreneceksiniz.

Bir de şey var mesela müslümanlara her dinden adam destek çıkıyor. Ukrayna olayı var, şeyinizde değil. İkiyüzlülük, mağduriyet beğenmemek artık ne derseniz var. Bunların üzerinden konuşalım isterseniz. Ben devlet başı olsam aynı İsrail gibi bana bu saldırıyı yapanın içinden geçerim. Var başımızda böyle de bir sorun aslında.
0
Shepard
(04.10.25)
(10)

Siniflarda kamera nasil bir fikir ?

WithWorth
Istanbul liseler pilot bolge olacak şekilde...Tum lise 1,2,3,4 kamera olacak.Siyah beyaz, 24 saat, dusuk kalite hafiza tutan kamera ile.Zorbalama, hoca dayagi vb. icin etkili olur muydu ?
Istanbul liseler pilot bolge olacak şekilde...

Tum lise 1,2,3,4 kamera olacak.

Siyah beyaz, 24 saat, dusuk kalite hafiza tutan kamera ile.

Zorbalama, hoca dayagi vb. icin etkili olur muydu ?
0
WithWorth
(02.10.25)
Hukuki açıdan koyulmaması için birçok neden var. Yine de ilkokul çocukları ile çalışan bir öğretmen olarak şeffaflık açısından isterdim sanırım. Fakat disiplin şekli olarak kullanmak çocukları en alt seviye ahlak basamağından öteye geçiremezdi. Çocuğa direkt “kameradan izleyen biri olduğu için kötü davranamazsın”ı aşılıyor. Bunun yerine vicdanından ötürü iyi davranmayı seçmelerini tercih ederdim.

Bir de soruyu okur okumaz alakasız aklıma şu geldi. Seneler önce bir öğrencim koridorda takılıp düşüyor ve yaralanıyor. Aile ile kameralara bakıyoruz acaba birisi mi itti diye. Koridor boş çocuk kendi kendine düşmüş her şey net. Sonra aile akşam arıyor ve diyor ki “biz evde çok düşündük ya cinler çocuğu itti ya da müdür kameraya şop yapıp iten kişiyi sildi” :d

Yurdum insanını düşününce gerek yok diyorum. Hatta okula gitmeye de gerek yok herkesin çocuğu okula gitmek zorunda değil.
0
ruhen hastayim ben
(02.10.25)
jeremy bentham'in panopticon fikri gibi. cezanin bedenlere uygulanmasinin sucun önüne gecmedigi, bu sebeple de artik cezanin bedenin tamami kontrolüne ve ruha yöneltilmesi gerektiğinden yola cikar. hücredekilerin her daim izlendikleri fikrine kapilmalarindan dolayi zaman içinde otokontrol mekanizması geliştireceklerini savunur. amaç sucu gerçeklesmeden önlemektir yani ama hicbir zaman gerceklestirilmedi cünkü beraberinde ciddi moral dilemma'lar getirdi. bireysel özgürlüklerin tamamen kisitlanmasi kisilik haklarina saldiri demek, üstelik insan psikolojisi icin sakincali bulundu. mahkumlarin sürekli izlenmesi mahremiyetin tamamen kalkmasi demek. ayni zamanda baski unsuru oldugu icin otoriter bir sistem demek.
okullardan kücük hapishaneler yaratmak istiyorsak özünde cok güzel fikir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
Semptomları ortadan kaldırmaya çalışan bir uygulama olacağı için sorunu gidermezdi. Üstelik bu tür uygulamaların sonu da yok "Sınıflar tam olmadı, koridorlara koyalım", "Şimdi de tuvaletlerde ne oluyorsa oluyor oraya da koyalım", "Yok böyle de olmadı, çocukların üstüne de kamera takalım"; o işin sonu yok...

Diğer bir sorun da devletin kişisel özgürlükleri aşındırmaya uğraşırken en sevdiği aletin "Çocuklarımız" olması. "Çocuklarımız akran zorbalığına uğramasın" diye başlayacak uygulamaların "Bakın ne kadar da güzel oldu" diye halkın genelinin özgürlüklerini daha da kısıtlayacak uygulamalara evrilmemesi imkansız.
0
salihdt
(02.10.25)
çocukların çok da umursayacağını sanmıyorum. yetişkin kafasından bakmayın.

ben çocukken kamera görünce el sallayıp dil çıkarıyordum.

bence rahatsız olmazlar. olası kötü bir olayda da çok işe yarar.

keşke tüm topluma akıl ve vicdan eğitimi verilse ama verilmiyor. bu yüzden en azından öğretmenler kontrol altında olurlar. çoğu özel şirkette var, yıllarca kamera altında çalışıyoruz. en azından çocukları koruyabiliriz veya savunabiliriz.
0
art cat chocolate
(02.10.25)
bence tuvalet ve varsa soyunma odaları gibi yerler hariç bi okulun her yerinde kamera olmalı. çocuğun başına bir iş geldiğinde doğrusu yanlışı neyse o kayıttan izlenir sonuçta.
0
elorelia
(02.10.25)
suç işlenmesin diye her yere kamera takılması ve gözetim ağı kurulması fikri korkunç.

zaten öğrencilerde telefon var, sıkıntı olduğunda çekip paylaşıyorlar.

güvenlik ve gizlilik dengede kalmalı.
0
kesmekes laleler
(02.10.25)
Çözünürlüğün düşük olacağı ve sesleri kaydetmeyen kamera kullanımı tam olarak anlamsız ve para israfıdır. Ayrıca zorbalığın önüne kamerayla geçilmesi pek mümkün değil. Öğretmenlere sapına köküne kadar çok sıkı eğitimler vermedikçe ve onlara devlet olarak çok büyük saygı ve ihtimam göstermedikçe kimse zorbalığı önleyemez. Akran zorbalığı dahil.
0
muhayyer divan
(02.10.25)
Bununla dolaylı olarak ilgili, yanlış hatırlamıyorsam İngiltere'de yapılmış bir araştırma vardi; mobese kameralarının suçu önleyici/caydırıcı işlevi ile ilgili. Hatırladığım kadarıyla ilk ilgili yasa çıkıp da sokakta her yere mobese kameraları yerleştirildiginde, bir süre bunun inceledikleri bölgedeki işlenen suçları azalttığı sonucuna varmişlar. Ancak uzun vadede artış görülünce, ilgisiz olduğuna karar verilmiş.

Farklı olacağını sanmıyorum dediğiniz gibi bir şey yapılsa. Ancak bariz suçlarda işe yararsa yarar, birinin birine acikca fiziksel şiddet uygulaması gibi. Bu tür durumlarda da kamera kaydı olmadan da işlem yapılması imkansız değil, kamera kaydı destekleyici kanıt olur zaten.

Ayrıca dolaylı olarak bahsi gecen durumları beslediği söylenen ne bileyim gruplasmalar, yasaklı madde kullanımı, aile vb. durumlara da hiçbir etkisi olmaz.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
Sürekli gözetim altında hissetmek,sosyalleşmeyi,sakalasmayi ve öğrencinin rahat hareket etmesini baskılar.Istanbulda bi dönem özel bir okulda bu yapıldı ve okul ceza aldı.hukuki olarakta velilerin hepsinin buna onay vermesi de zor.
0
essoist
(02.10.25)
Ceza ve ya ödül sistemi olmadıkça anlamı yok. Sadece suç tespiti yapılır. O kadar.

Öğrencş ve öğretmen ceza almadıkça boşa masraf.
0
luluki
(02.10.25)
(4)

İngilizce ve/veya antik Yunanca bilen ya da bilgisi olan...

encokbenisevinnolur
Heraklitos'un İngilizceye flux olarak çevrilen kavramının Türkçesi ne olabilir?Devinim dendiğine rastladım ama sanki net bir karşılık değil gibi.Flow doğrudan akış oluyor tamam, o zaman flux ne olacak? Kavramsal olarak biraz ateş ile de iliskilendirmisler bazı yerlerde flux'i, yıkıp yakarak olabilen
Heraklitos'un İngilizceye flux olarak çevrilen kavramının Türkçesi ne olabilir?

Devinim dendiğine rastladım ama sanki net bir karşılık değil gibi.

Flow doğrudan akış oluyor tamam, o zaman flux ne olacak? Kavramsal olarak biraz ateş ile de iliskilendirmisler bazı yerlerde flux'i, yıkıp yakarak olabilen şey gibi.

Ne dersiniz?
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
Akış olsa gerek.
0
auroraaurora
(02.10.25)
Flux kavramını kim terimselleştirdi bilmiyorum, felsefe literatürüne hiç hakim değilim.

Ancak bildiğiniz gibi Heraklitos'un günümüze ulaşmış eseri yok. Platon, Plutarkhos ve Aristoteles gibi diğer antik testimoniadan biliniyor.

Perseus'tan Platon'da alıntının geçtiği yeri aratınca orjinali şu şekilde; "πάντα χωρει καὶ ουδὲν μένει" (her şey ilerler, hiçbir şey yerinde durmaz.) - www.perseus.tufts.edu

Örneğin buradaki ingilizce çeviri "move" sözcüğünü kullanmış. Yolladığım linkte sağ üstte ingilizce focus butonuna basarsanız ingilizceye geçer.

Şimdi sizi ilgilendiren sözcük burada "χωρει" bu ilerlemek, yer değiştirmek demek. Move ingilizce için güzel bir karşılık aslında.

Ama etimolojisini bilemeyeceğim. Bu fiilin kökü χωρέω bunu wiktionary'de aratınca en.wiktionary.org

Fiilin isimden türediği görülüyor; χωρος. Yani alan/yer. Haliyle ilksel anlamı yer vermek, alan açmak. Homeros sonrası ilerleme anlamı kazanıyor.

Flux ve flow ise ingilizcede ayrılan sözcükler. Flux daha sofistike bir sözcük, anlamı daha iyi karşılıyor.

Artık gerisi size kalmış.
+1
akhenaten
(02.10.25)
devinim neden olmasin ki, anlam olarak sürekli degisim demek. tam olarak flux'i ifade ediyor. akis da olmuyorsa akinti olur herhalde?
neden flow degil flux dediler diyorsaniz, ayni anlama geldigi icin tercümeyi ilk yapan kisi kelime tercihini flux'tan yana kullanmistir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
@akhenaten: move'a rastlamamistim, bakayım, motion ile de iliskiliymis etimolojik olarak oradan yürünebilir. Flux'a takıldım ben aslında da aradigim, merak ettiğim şey
"χωρος" için aktardiklariniz baglamindaydi.

@konusma ben...: flux'i bazı yerlerde ateş, enerji ile de iliskilendirmisler, bu benim algım da olabilir de devinim deyince ateşin yarattığı değişimi pek karşılamıyor gibi, ondan başka ne üretilebilir diye arayışa girdim.
0
🌸encokbenisevinnolur
(03.10.25)
(17)

Bakıcıyı göndereyim mi?

rayde
6 buçuk aylık kızımın bakıcısı var. İşe başlayalı 2 hafta oldu daha doğrusu 22 Eylül'de başlamıştı. Başladığı gün yol parasını verdim 7 günlük. 1 Ekim yani dün de 9 günlük maaşını verdim. Maaşını hesaplarken anlaştığımız ücret/30 * 9 şeklinde yani günlük maaşını 30 a bölerek hesapladım verdim. Kadın
6 buçuk aylık kızımın bakıcısı var. İşe başlayalı 2 hafta oldu daha doğrusu 22 Eylül'de başlamıştı. Başladığı gün yol parasını verdim 7 günlük. 1 Ekim yani dün de 9 günlük maaşını verdim. Maaşını hesaplarken anlaştığımız ücret/30 * 9 şeklinde yani günlük maaşını 30 a bölerek hesapladım verdim. Kadın beğenmedi. İşte 22 günden hesaplaman lazımdı da ben 9 gün geldim ona göre vermen lazım diye söylendi biraz. Halbuki 22 günden hesaplarsam 7 gün geldi bu sefer 7 günlük vermem lazım. Neyse baya bi karşılıklı konuştuk tartışma olmadı ama sonuçta hesabı yanlış. Onun hesabıyla maaş verirsem 9 gün için yarım ay maaşına denk geliyor.

Daha sonra eşiyle telefonda konuşurken annem duymuş "alamıyosak madem bu ay da avokado yemeyiveririz" falan demiş. Sabah kahvaltıda avokado yedirmiştim çocuğa onda mı gözü kaldı öylesine mi söyledi anlamadım.
Bir de sürekli önceki işverenim kutu kutu sevdiğim çikolatadan alırdı, vay efendim yol parasını bazen bin lira fazla verirdi e bu fazla derdim olsun derlerdi gibi şeyler anlatıp duruyor. Ay ödemelerim var, kızımın yurt taksidi var, borçlarım var diye aralara da serpiştiriyor.

Bu konular beni çok rahatsız etti. Yolun başındayken baybay mı desem acaba? Henüz işe başlamadım başlamama 3 hafta var başka birini bulurum belki :/
En başta anlaşırken pazarlık bile etmedim ne maaş ne yol istediyse tamam dedik.

Her sabah kahvaltı sofrası öğle yemeği hazırlayıp koyuyorum aslında o yapacak diye anlaşmıştık ama henüz çalışmadığım için ben yapıyorum. Yine çalışmıyorum diye çocuk uyuyosa erken çık sorun olmaz falan diyorum. Yüz mü verdim noldu?
0
rayde
(02.10.25)
evet uğraşılmaz. kov gitsin.
0
jelly bear
(02.10.25)
yolla gitsin şimdi sorun cıkaran ilerde daha cok sorun cıkarır
0
koela
(02.10.25)
yol verin bence de uzun süreli bir ilişki olmayacak gibi görünüyor. hesabı yanlış bu arada. anlaştığınız maaş/30*9 olması doğru.

siz işe başladıktan sonra anlaşmazlıklar büyürse o zaman daha çok sıkıntı olur. ayrıca eski iş yeri bu kadar iyiyse çıkmasaymış :)
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
Bu tip isleri yapanların kafasi basmiyor. O yüzden işinden memnunsaniz konuşun, anlatın, orta yolu bulun.

Bunlar beni tutuyorsa para bok
Yolu da isteyem nolcak ki, önceki vermedi belki bu verir
Cukulat pizza vs isteyeyim alirlar onlara koymaz
Masraflarimi soyleyem acıyıp para versinler para coktur

Mesela sizin maas hesabiniz daha cok para veriyor olsaydi hep oyle hesaplardi. Hakkaniyet yok cogunda. Ama yuzde 99unun matematigi yok. Mesela ayin 5 maas diyorsun. Ayin 5inde 5 gunluk para eksik yatti diyorlar...

Ne kadar güzellik yaparsan o kadar iyi, sonucta cocuk emanet. Ama hepsi gorev olacak bir yerden sonra. Memnunsan konus duzelt degilsen next
0
Shepard
(02.10.25)
Şu tarafı var bence, eğer o 9 gün tartışması uzlaşmayla sonuclansaymis bir bakilabilirmis de, o kendini haklı gördüğü halde istediğini alamamis. Telefon konuşması buna işaret etmiyor olsa bile, gözü kalabilir evet ve çocukla ilgilenen biri sozkonusu olunca riske girmeye değmez.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
Duyuruda bakıcıdan benim kadar çeken yoktur. :D

Ben böyle şeylerde hep fazladan verme taraftarıyım, sonuçta çocuğuna bakıyor yani çikolata da alınır yol parası ekstra da verilir sorun etmem ama bunu dile getirip durması yüzsüzlük yapması çok itici.

Ayıptır sorması ne kadar veriyorsunuz?
0
yenibirgüzelnick
(02.10.25)
40+yol+ sigorta seklinde veriyoruz.

Ya yaptigi isten memnun kalsam soyle uc bes ay gecse mesela hem guzel zam yaparim hem arada biseyler veririm bayramlarda seyranlarda sonucta cocugu emanet ediyoruz ama ise girer girmez olunca bilemedim.
Referanslari da iyiydi hatta tanidik referans da var. O sebeple kafam karisti baska birini arama konusunda.
0
🌸rayde
(02.10.25)
o iş daha iyiye gitmez. konu sadece para mevzsusu değil. etrafında sürekli negatif, talepkar ve dırdırcı bir insan olması senin hayat kaliteni de etkiler.

hiç uzatmaya gerek yok.
0
orpheus
(02.10.25)
bu tiple uğraşılmaz gerçekten, bulmak çok zor değilse böyle kıyaslama yapan sürekli fazla para isteyenle çalışmamanı tavsiye ederim çünlü isteklerinin sonu gelmiyor, izinde de para istemeye başlıyorlar sonra evden yemek götürme isteği geliyor sonra kızıma şunu alırmısın diyor.. diyorda diyor.

lütfen onun yükümlü olduğu hiç birşeyi yapma ve görevini hatırlatmaktan çekinme. iş veren gibi davran arkadaş gibi değil yolun başındayken böyle davranırsan sonrasında üzülmezsin
0
eja
(02.10.25)
sigorta ödediginiz icin 30 gün bazindan hesaplamaniz normal. sigortali calisan bu, gündelikci ya da parca basi is yapan birisi degil. siz sigortasini sonucta cumartesi pazar icin de yatiriyorsunuz. sigortayi yatirirken 30 günden, maasi alirken 22 günden, yok ya!
kadin haksiz. ugrasamam diyorsaniz yol verin gitsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
sadece sunu demek icin yaziyorum, bu onceki isverenin alip verdikleri, ekstra paralar falan filan, bunu annemin 20 yillik temizlikci kadini da yapiyor inanin, yani sorsaniz annem disinda herkes birlik olmus kadina binlerce lira veriyorlar ekstradan ve bu hep boyleydi. annem hic takmaz, aa ne guzel diyip gecer. zira hem verebilecek durumu yok emekli zaten hem de sonu yok yani, elbette bayramda seyranda unutmayiz, aile gibi olduk artik ama muhtemelen digerlerine de annem icin ayni hikayeyi anlatiyor. kendisinin de de inekleri, tavuklari, ekstra evi tarlasi, her cocugunun birer evi filan var yani. herkes bir turlu oluyor iste, aliskanlik mi diyeyim, ne koparirsam mi diyeyim. en azindan bu konuya sanirim fazla takilmamak gerekiyor.
0
kassiopeia
(02.10.25)
Kesin @yenibirguzelnick bacım sormuştur diyerek tıkladım ama ters köşe oldum:p

Neyse soruya cevap: bakıcı bulmak kolay değil. Referansı da varmış, biraz beklentileriniz hakkında konuşun bir de "şartlar ve haklar bunlar" diyerek sınır çizin net olun diyorum. Bir süre deneyin öyle karar verin. isterseniz bir yandan başka bir bakıcı daha bulmaya çalışırsınız. Önemli olan çocuğa nasıl baktığı
0
kullanicadi
(02.10.25)
söz konuus bebek. uzatmadan yol verin lütfen.
0
summerjam0306
(02.10.25)
orpheus +1

dırdırcı ve kıyaslayan birine iş vermek istemem, çocuğuma bakması için evime ücretsiz almam. çocuğun yediği avokadoda bile gözü kalmışsa korkarım.
0
deartheodosia
(02.10.25)
Çok yüz vermişsin. Hem pazarlık yapma hem de onun iş tanımı olan şeyi sen yap, elbette yüz bulur, biraz da yapı olarak fazla bencil biriyse tamam. Bence sal gitsin. Gider birisi gelir daha iyisi.
0
muhayyer divan
(02.10.25)
6 bakıcı değiştirmiş biri olarak fazla yüz vermişsiniz diyebilirim. En baştan en ince detayına kadar konuşulması gerekirdi. Bu kişiler rahatlıkla iş değiştirebiliyorlar ve benim gördüklerimde en azından çok iş ahlakı olmadığından önceden haber verme gibi huyları da yok. ben bugün bırakıyorum deyip gidebilirler. çocuğu emanet ettiğiniz için hoş tutmaya çalışırsınız ancak tepenize çıkma potansiyelleri yüksek olur genellikle.
içiniz rahat değilse çok alışmadan teşekkür edilip başka birine bakılabilir. Tabi bakıcı bulma işi kolay değil ama içinize sinmesi gerekir.
0
ucurulmamak umidiyle
(02.10.25)
öncelikle kızınızın ömrü anasıyla babasıyla mutlu huzurlu sağlıklı uzun olsun.

işin doğası gereği, moral motivasyonu yukarıda tutmak için işveren ne kadar sert olması gerektiğini, ne kadar müsamaha göstermesi gerektiğini çoğunlukla ayarlayamıyor. bakıcılar da bu iyi niyeti suistimal edebiliyor. hatalı olduğunuzu söylemek mümkün değil.

şunu unutmamak lazım. bu sonuçta bir iş sözleşmesi. bakıcı sizin için bir şey yapıyor, siz de para veriyorsunuz. biraz kurallı olmakta fayda var. bu bakıcı ile ya da başka bir bakıcı ile her şeyi önceden konuşun. çok taviz vermeyin. hatta siz taviz / yüz verdikçe tepenize çıkacağını unutmayın.

biz her ayın son günü para veriyoruz. çok fazla hesap kitap yapmaya gerek yok 9/30 ya da 7/22 verin geçin. pazarlık vs en baştan yapın. insan yavaş yavaş öğreniyor. hiç hediye, çikolata vs kulak asmayın. isterseniz verirsiniz. ekstra para vermenize gerek yok.

ama baybay demek için de, kızınıza nasıl davrandığına, nasıl baktığına bir bakın. eğer iyi bakıyorsa, saydığınız dertlerin, soru işaretlerinin hepsini zaman içinde çözersiniz. işini iyi yapan bakıcı bulmak kolay değil.
0
co2s2
(02.10.25)
(6)

Kontrol dışındaki şeylerin stres oluşturması

arbre
Günaydın. Son zamanlarda bu var bende. Ayrıntılı yazayım.Bir yakınımın sağlık sorunu var diyelim. Bu bana stres yaratıyor. Ben özel hastaneye gitmeyi, ücretini ödemeyi öneriyorum bu sorunu çözmek için.İşle ilgili bir konuda birileri yanlış yapıyor. Onların yanlışlarını ben düzeltiyorum. Benim işimi
Günaydın. Son zamanlarda bu var bende. Ayrıntılı yazayım.

Bir yakınımın sağlık sorunu var diyelim. Bu bana stres yaratıyor. Ben özel hastaneye gitmeyi, ücretini ödemeyi öneriyorum bu sorunu çözmek için.

İşle ilgili bir konuda birileri yanlış yapıyor. Onların yanlışlarını ben düzeltiyorum. Benim işimi az etkiliyor bu yanlışlar. Ama onları da kontrol etmek istiyorum.

Yani bazı insanların cahil ve yönetilmeye muhtaç olduklarını düşünüyorum. Onlar yaptıklarını umursamıyor, belki çoğunun farkında değil ya da sonuçlarını bilerek yapıyor.

Ben de rahat bir insan olmak istiyorum ama olamıyorum.

Bir de çok büyük boyutlu düşünmeye odaklıyım. Atıyorum evde bir şey bitti, azaldı. 1 kg gerekiyor. Ben gidip 3 5 kg alıyorum daha çok para harcayıp. Temelinde bu şey bana stres oluşturmamalı. Stok yeterli olmalı. İşle mi kafayı bozdum acaba.

Bunu yaşayan var mı, ne önerirsiniz, sağ olun.
-2
arbre
(02.10.25)
Kafayı meşgul edecek yeterli iş olmayınca insan kıla tüye kafayı takıyor. Sorun yoksa sorun vardır.
0
luluki
(02.10.25)
kontrol gudusel acidan tatmin etse bile seni icten curuten birsey. cunku tamamen duygusal tatmin ile calisan bir gudu. fakat soyle bir gercek var ki diktator bile olsan bi yere kadar kontrol edebilirsin hayati. o aliskanligini birakmalisin. ayrica cocukluk travmalariyla da alakali. kucukken sen sunu yapamazsin, sen beceriksizsin, yetersizsin ve minvalinde benzer seyler duyan kisilerde oluyor. surekli bir kendini kanitlama, hayatin ve olaylarin kontrolunu ele alma hali oluyor. en azindan bende oyle. bunu idrak edince hayati daha kucuk perspektiften yasamaya basladim.
0
buenosdias
(02.10.25)
Her şeyi üzerine alan birisin izlenimi aldım verdiğin orneklerden. Anan baban kardaşın değilse (ki bazen duruma göre onlarsa bile) bırak hastaneye kendileri gitsin, ya da senden istenecek bir yardım varsa bırak önce onlar söylesin.

İs yeri için de, seni etkilemeyecekse elleşme o yanlışlara.

Bir fıkra vardı, tamamını net hatirlamiyorum, üç tel saçı kalmış adam berbere gidiyordu da, her düzelt diyisinde bir tel kopuyordu tararken, adam son gidişinde berbere "bırak dağınık kalsin" diyordu. O mantık.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
bu bir noktaya kadar normal. ama başkaları senin onların işine burnunu sokacak kadar fazla empati yaptığını düşünüp rahatsız olurlarsa üzülürsün.

ben bi ara kardeşlerime çok karışıyodum mesela. onların hayatı laylaylom yaşamaları çok garibime gidiyodu, bunları bi yola getirmem gerek sağlıklı düşünemiyolar vs diye düşünüyodum. ama sonra baktım ki ben onların annesi değilim, onlara bu kadar karışmaya hakkım yok ve ben karıştıkça aramız bozuluyo. bıraktım sonra.

işyerinde de bazen biri eziliyormuş gibi geliyordu, onu korumak için birilerine bir şeyler söylüyordum sonra baktım ki hem o kişi ile aram bozuluyo hem de korumaya çalıştığım kişi "ne karışıyosun" diyo. onu da öyle bıraktım.

ev için aldığın fazla eşyaları da bozulmaması için az alman gerektiğini bozulduklarında çöpe atmak zorunda kaldığında öğrenirsin.

sonuç olarak bazı şeyleri olumsuz tecrübelerle öğreniyor takmamaya başlıyorsun.

ama tabi bu takıntıların hayatını yaşanmaz-çekilmez kılma noktasına geldiyse psikolojik yardım almak gerekiyor ki ben de hayatımın bir döneminde almıştım.
0
Sadece soruyorum
(02.10.25)
(bkz: mükemmeliyetçilik) hastalığı.
0
orpheus
(02.10.25)
"kontrol dışındaki şeyler" diye kulp uydurmaya gerek yok. son bir kaç aydır takip ettiğim kadarıyla sen genel olarak stres yapmak için kendine yer arıyorsun. ilaçlarını aksatma, psikolog ve/veya psikiyatrist randevularını aksatma.
0
co2s2
(02.10.25)
(9)

Sakın tıklamayın ifşa ...

yurtsuz john
dalga geçebilir veya övebilir ya da dm atabilirsiniz.(sadece premium üyeler görebildi)
dalga geçebilir veya övebilir ya da dm atabilirsiniz.


(sadece premium üyeler görebildi)
0
yurtsuz john
(01.10.25)
Cool

Bileklik o kadar da kötü değil ya
0
grimavi
(01.10.25)
Sen bu tiple duyuru kızı düşüremezsin aga. Uğraşma artık.
0
benaslindayohum
(01.10.25)
@benaslinda

duyuru kızı daha iyisini bulursa göndersin beni de s.. saçlarımı okşasın :)
0
🌸yurtsuz john
(01.10.25)
Geçmiş olsun üzgün kaslı, geçmiş olsun dertli kaslı.
0
mbond
(01.10.25)
Duyuru kadınlarını küçümseme bulur onlar kaslı 190
0
benaslindayohum
(01.10.25)
İyisin hoşsun da neden illumanati şakası/saklanir gibi karisimi bir poz verdiğini anlamadım.

Düz karşıdan ya da çaprazdan daha iyi durursun.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.25)
John dayı buralardan sana ekmek çıkmaz. Burdaki ablaların çoğu dert anlatcak adam arıyor sana gelmez.
0
mikahakkinen
(01.10.25)
Arkadaşlar sakin, bana bile yazıyorsa insanlar hepinize yazabilirler.

Hele yurtsuz john ağbimize daha çok yazıyorlardır. Maşallahı var. Haset edenlere bakma sen ahahaha. Yok poz, yok eppek. İyisin, eskiden ifşa ha diyip ifşa yaparlardı zincirleme 15-20 kişi kendini gösterirdi. Artık anca ühühühü ekmek çıkmaz, kendimden biliyorum ahahahha diyenler sahnede. İfşanın amacı ekrandaki piksellerin aslında canlı birine ait olduğunu görmek, hayalinde oluşturduğun şeyi şey etmek. Derkennn öyle işte arkadaşlar, ifşa buralarda farklıydı. Şimdi ayılar dolmuş.
0
Shepard
(01.10.25)
Beğendim
Bana niye kimse yazmıyor:( shepard a bile yazan varmış
0
Cezcez
(01.10.25)
(8)

Film ve Dizi Yorumlarına nereden bakıyorsunuz? (Reddit, Ekşi Sözlük ve...)

put it in your appropriate place
Reddit'den bakıyorsunuz hangi subreddit'den bakıyorsunuz? Ekşi Sözlük'e aartık bakmayacağım çünkü yazar kitlesi donanımlı değil.Başka nereden bakıyorsunuz?
Reddit'den bakıyorsunuz hangi subreddit'den bakıyorsunuz? Ekşi Sözlük'e aartık bakmayacağım çünkü yazar kitlesi donanımlı değil.

Başka nereden bakıyorsunuz?
0
put it in your appropriate place
(01.10.25)
Çok uzun uzadıya yorum okumasam da rotten tomatoes'a bakarım.
0
anon1m
(01.10.25)
sadece imdb puanına bakıyorum. asla yorum okumam.
0
yurtsuz john
(01.10.25)
Redditten tabii, spoylirsiz aradigim o mu diye bakarım. Bir de bittikten sonra bakarim. Ekşi çok kalitesiz...
0
Shepard
(01.10.25)
Redditte genre subredditleri bu konuda diğerlerine nazaran daha iyi, mesela horror ise sozkonusu olan horror ağız tadı olanların yorumlarını okumuş oluyorsun r/horror'dan.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.25)
Sevdiğim sinema eleştirmenlerinin letterboxd puanlarına bakarım, kiminle zevklerim aynı kiminle farklı az çok oturdu ona göre karar veririm, bazıları yorum da yapmış oluyor sağolsun oradan bakıyorum.
0
mutekebbir
(01.10.25)
letterboxd, reddit, imdb
0
sir gawain
(01.10.25)
önce imdb puanına bakıyorum 7 ve üzeriyse izliyorum. 6 küsür ise ekşideki yorum sayısına bakıyorum. biraz şukela modunda spoiler yemeden entryleri okup karar veriyorum. geçenlerde imdb puanı 9 falan olan bir kore dizisine başladım iki üç bölüm zor dayandım. "hayat sana limon verirse" mi ney öyle bir şeydi dizinin adı.
geçen hafta "black rabbit"e ilk baktığımda 5.2 idi imdb puanı şimdi baktım 7.4 olmuş. yeni çıkanlarda imdb puanı belli olmuyor yani.
0
ground
(02.10.25)
eksiden yorum okumayalı yıllar oldu. dediğiniz gibi donanımlı yazar yok.

imdb puanına bakaraım o yeterli
0
koela
(02.10.25)
(11)

Matematik öğretmeninin hakaret ederek zorbalaması

Sadece soruyorum
Herkese selamlar.Komşumum 7.sınıfa başlayan bir oğlu var, zaman zaman bize geliyor, matematik çalışıyoruz. Geçen sene 6.sınıfken de çalıştık biraz ama çocuğun anlamasında biraz zorluk var. 6.sınıfken de zaten ilkokul 3-4 seviyesinde idi. Kesirler konusunu uzun uzun çalıştık ama gerçekten mantığını a
Herkese selamlar.

Komşumum 7.sınıfa başlayan bir oğlu var, zaman zaman bize geliyor, matematik çalışıyoruz. Geçen sene 6.sınıfken de çalıştık biraz ama çocuğun anlamasında biraz zorluk var. 6.sınıfken de zaten ilkokul 3-4 seviyesinde idi. Kesirler konusunu uzun uzun çalıştık ama gerçekten mantığını anlamakta çok zorlanıyor ya da tam anlamadığım bi şekilde nasıl olsa yapamayacağım diye anlamayı denemiyor bile. Gerçekten birebir ilgilenilmesi gerekiyor, çok minik minik zorlamadan üstüne gitmeden korkutmadan anlatmak gerekiyor ancak o zaman yapabilmeye başlıyor.

Neyse bu sene de yeni bir matematik öğretmeni gelmiş, akılı tahtaya yansıttığı şeyleri defterinize yazın demiş, bizimki de yavaş yavaş yazıyor zaten zorlanıyor. Yazamadan sonraki sayfaya geçmiş birkaç defa. Öğretmen de zorbalamaya başlamış bizimkini. Neden yazmıyosun vs diye. Ama çocuk gerçekten saygısız bi çocuk değil, yapmadıysa gerçekten yapamadığı için yapmamıştır. Neyse en son da geçen gün çocuğa "geç arkaya defol git, bu ülkenin mühendislere ihtiyacı var, senin gibi boş beyinlilere değil" vs şeyler söylemiş. Çocuk bunu anlatmış annesine.

Bu durumda ne yapılabilir, öğretmenin üstüne gitmek ters mi teper yoksa üslubuna dikkat etmesini söylemeli mi ailesi. Müdüre vs gidip ya da en son meb şikayeti denenebilir mi?

Sonuçta çocuk yapamıyorsa notunu düşük girersin, çocuğa hakaret etmesini gerektirmez diye düşünüyorum, herkes matematik yağacak anlayacak diye bir kural mı var. Çocuk gerçekten anlamıyo çok zorlanıyo.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
matematik ogretmeni ve mudur ile birlikte toplanti talep edecek aile, o da olmazsa meb muhtemelen. ogretmenin ustune gitmek daha ne kadar ters tepebilir yani hakaret etmis adam bir sonraki asama dovmesin diye mi suyuna gidecekler?
bununla birlikte anlattiginiz gibi ciddi bir ogrenme zorlugu varsa cocuga ihtiyaci olan ozel egitimi aldirmamak, gerekli sekilde yonlendirmemek ve bu sekilde devam etmesinde israr etmek cocugun iyiligine olmayabilir, onu da artik isin uzmanlari ile gorusmeleri gerekiyor. 7.sinif cocugunun 3.sinif seviyesinde diyorsunuz, uc bes sene sonra yasitlariyla universite sinavina girerse ne yapacak?
0
kassiopeia
(01.10.25)
öğrencinin yalan söylemediğinden eminseniz eğer öğretmenle muhatap olmayın, cimer'e şikayet dilekçesi yazın. il milli eğitimden müfettiş görevlendirirler. bir şey çıkmaz ama öğretmen bir daha uğraşmamak için davranışlarına dikkat eder.

onun dışında bulunduğunuz il veya ilçedeki milli eğitimin rehberlik araştırma merkezi (RAM) ile görüşün. çocuğun özel bir eğitime ihtiyacı varsa onlar hem yardımcı olurlar hem de yönlendirme yaparlar.
0
yemrem
(01.10.25)
kar tanesi olmaya gerek yok. Fen lisesinde, tıp fakültesinde hocaların basit bir soru bilemedik diye söylediklerini duysanız kalpten gidersiniz demek ki. Hocayla konuşun, durumunu söyleyin +1. Sizin komşunun çocuğu geride kalıyor diye tüm sınıf onun seviyesinde ders işleyemez, sizin çocuğun da bir günahı yok. Bence de çözüm özel eğitim
0
nundu
(01.10.25)
İdareye bildirin mutlaka. Bu ülkenin mühendislere ihtiyacı yok, bu ülkenin doğru düzgün insanlara ihtiyacı var. Klasik öğretmen malligi.

Peşin not: Öğretmenim.
0
sekizdokuzon
(01.10.25)
@nundu

biz zaten öğretmen bizim çocuğun seviyesine insin demiyoruz ki, hakaret etmesin diyoruz, bu kadarını da istemeye hakkımız var bence.
0
🌸Sadece soruyorum
(01.10.25)
müdürle konuşun durumu. hocayı da çağırır birlikte konuşursunuz. yok hoca ters yaparsa milli eğitime gidip şikayetinizi anlatırsınız. müfettiş atanır, çeki düzen verirler. ayrıca çocuk için de bir yol çizilebilir.

fen lisesinde ve tıp fakültesinde okuduğunu belirtme ihtiyacı duyarak "kar tanesi olmaya gerek yok" diye boş yapan arkadaşa iki laf etmek isterim. ben de söz işittim, hatta dayak da yedim. çoğu 80'li 90'lı tayfa böyle eğitim gördü belki de. bizler bunları yaşadık diye bu çocuğun ya da çocukların bunları yaşamasına gerek yok. tıpta basit şeyleri bilmeyip hocalarından laf yemen senin bilgisizliğin. buradaki çocuk özel bir çocuk olabilir o yüzden kendi yaşadığınız şeyleri örnek göstererek yorum yapmaya çalışmayın.
0
false pretension
(01.10.25)
Size şunu söyleyeyim: Yapacağınız şeyler karşılığında öğretmenin akıllanacağını düşünmeyin. Böyle karakterdeki insanlar uyarı ile, hafif ceza ile vs. akıllanmaz.

İlk okul 1. sınıftaki anım geldi aklıma. Hala unutmam 30 sene geçmiş üstünden. Sınıf öğretmeni sınıftaki bir kızı istisnasız her gün sopayla dövüyordu. Ne alıp veremediği vardı bilmiyorum ama adamın tipine baksan düzgün görünümlü biriydi ama her gün kızcağızı dövüyordu ve acımasızca. Bir gün annesiyle geldi çocuk sınıfa ve annesi çocuğun sırtındaki morlukları gösterek hocam etmeyin vs. dedi. Kızın annesi sınıftan çıkar çıkmaz adam sopaya sarılıp her zamankinden daha fazla dövzü kızı.

Uzun lafın kısası siz öğretmeni "evinden aldırsanız da :d" o adam çocuğa kinlenir daha fazlasını yapar. Bu aklınızda olsun.
0
himmet dayi
(01.10.25)
öğretmenle ilgili güzel öneriler verilmiş.

fakat bu çocuk muhtemelen hayatı boyunca buna benzer durumlarla hep karşılaşacak. hepsini bilmek ve çözmek mümkün değil. nasıl olur bilmiyorum ama bir psikolog-danışman vs. destek alarak ailenin çocuğun kendini yalnız ve çaresiz hissetmemesini sağlamaya çalışması gerekir. öğretmen gibi her gün gördüğü bir insan olmayabilir ama bu olaylarla baş edebilmeyi de öğrenmeli.
0
orpheus
(01.10.25)
gnosis +1 bu arada. Çocuğun bu tip durumlarla sağlıklı şekilde baş etmesi için ailenin ve çocuğun destek almaya başlaması lazım.
0
sekizdokuzon
(01.10.25)
Şikayet etseniz bile bunun sonuç vereceği mechul çünkü bu sebeple memuriyetten almayacaklar sonuçta. Müdürün, mudur yardimcisinin, rehberliğin arabulucu olduğu görüşmeler silsilesi yapmanız lazım.

Bazı öğretmenler böyle oluyor, kendi alisildik olanindan farklı davranan birini direkt kendine karşı bir şey yapıyor gibi görüyor. Açıklayınca tavır değiştirir değiştirmez bilinmez ama denemek önemli.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.25)
oncelikle sen velisi olmadigin icin yapabileceklerin sinirli.
annesi/babasi ne diyor bu ise?

ben babasi olsam soyle yaparim:
"geç arkaya defol git, bu ülkenin mühendislere ihtiyacı var, senin gibi boş beyinlilere değil" sozu dogru mu ogrenirim okula gidip, hocam bu dogru mu derim, yok derse ok bizimki yanlis duymus herhalde derim, fazla ustelemem. ama sorgularim, tatli sert.
bir daha olursa, tekrar okula giderim, bu sefer hocayi sert uyaririm.
3. sefer tekrarlanirsa dalarim, artik kim kimi indirirse indirir. sonra da haliyle cocugu alirim okuldan.

bir de kar tanesi falan denmis, tip fakultesi falan filan. yaw tip fakultesi secilen bir sey. eger doktor olma yolundaysan ve calismiyorsan ya da kafan almiyorsa, laf yersin. sonucta doktor olacaksin insanlar sana canini emanet edecek.

ama subyana kimsenin hakaret etme hakki yok. 7. sinifa giden cocuk daha dal falan secmemis, belki de sanat sepet isleriyle ugrasacak, matematikte iyi olmak zorunda degil.
0
cooperr
(01.10.25)
(12)

isten cikarildim:( avukat tutmali miyim?

dokunmakalbime
hersey çok ani oldu. aksam 5de apar topar isten cikatildin dediler. 10 yildir calisiyordum. ihbarsiz ve sebepsiz isten cikarildim. yarın sirket avukati ve uzlasmaci ile gorusecegim..insan kaynaklari bütün haklarimi verecegini söyledi. ise geri dönmeyi kesinlikle istemiyorum. tek arzum haklarimi sonu
hersey çok ani oldu. aksam 5de apar topar isten cikatildin dediler. 10 yildir calisiyordum. ihbarsiz ve sebepsiz isten cikarildim. yarın sirket avukati ve uzlasmaci ile gorusecegim..insan kaynaklari bütün haklarimi verecegini söyledi. ise geri dönmeyi kesinlikle istemiyorum. tek arzum haklarimi sonuna kadar almak. sizce avukat tutmali miyim? gerek var mi? tesekkurler
0
dokunmakalbime
(30.09.25)
Haklarınızı biliyorsanız ve de bildiklerinizden eminseniz şart olmayabilir, yarın görüşmede size tuhaf, şüpheli gelen bir şey teklif edilirse "ben bir avukatımla gorusecegim" der avukat bulursunuz.

Gitmeden tazminat vb haklarınızı da hesaplayıp hazırlıklı gidin.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Arabulucu görüşmesinin ilk oturumunda anlaşmak zorunda değilsin, ne teklif ediyorlar bak, kafana yatmayan bir durum için ikinci oturumu bekletebilirsin. Geçmiş olsun, desteğe ihtiyacın olursa yazabilirsin.
0
Bruce
(30.09.25)
Bu durumda haklarınızı bu konudaki uzman web sitelerden hesaplayın, eksik bir şey kalmasın, uzlaşmacı zaten bir tarafı temsil etmiyor, verilen paraya basın eksik yoksa imza atıp ücreti alacaksınız hepsi bu maalesef. Tabi imza sonrası hukuki başkaca bir hakkınız olmuyor doğrusu pek avukatlık bir durum yok bunun dışında.
0
Teran
(30.09.25)
işe iade davası da açın. dava sonunda (karar sizin lehinize çıkacağı için) işe almamak için ekstra tazminat ödeyen şirketler var.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(01.10.25)
- işe iade davası açarsanız ve ortada gerçekten nedensiz bir işten çıkarma varsa mahkeme sizi haklı bulur ve 8 maaşa kadar tazminat hakkınız olur. ama tabii davalar uzun sürüyor. birkaç yılı bile bulabilir.
- arabulucuda imza atıp anlaşırsanız işe iade açamazsınız, arabuluculuk anlaşması mahkeme sonucu yerine geçiyor gibi bir kural var. parayı da hemen alırsınız.
- arabulucuda anlaşırsanız kıdem tazminatı + izin bakiyeniz + maaş bakiyesi + ihbar tazminatı ödenir. başka hak edilmiş prim vs. varsa onlar da dahil olur tabii. bunun üstü de ödenebilir ama o kısmı pazarlığa tabidir.
- sizi hangi koddan işten çıkaracakları önemli. haklı nedenle mi, geçerli nedenle mi ve hangi sgk kodundan? işten çıkarma kodu hem sgk kayıtlarınızda görünür hem de işsizlik maaşı alıp alamayacağınızı belirler.
- size açıklama yapmamış olsalar da hiç aklınıza gelen bir konu yok mu? bazen bir olay olur, onun hemen akabinde çıkarma yapılmaz da olayın soğuması beklenir. yöneticiyle, bir iş arkadaşıyla tartışma, yazışma, dönemsel bir performans düşüklüğü, fazla izin alma vs.
0
la lykia
(01.10.25)
10 senenin tazminatı da ne olur be :D

ben sevinirdim açıkcası ne yalan söyleyeyim. ben tazminatsız kendi isteğimle defalarca iş değiştirdim keşke beni de arada kovsalar da tazminat alıp iş değiştirsem.
0
Gradient_tabanlı_mor
(01.10.25)
geçmiş olsun. mahkemeye git dava aç itibari iade iste falan boş ver. yıllarını alır. koparabildiğin kadar para kopar. alacağından fazlasını almaya çalış avukatın tek faydası bu olur. büyük ihtimal sana dava açamaz alacakları yoktur kağıdı imzalatacaklar. ona göre gardını al.
0
koela
(01.10.25)
Koparabildigin kadar kopar +1
Benim arkadaş arabuluculuk da yapıyor ve dediği eğer orta nokta varsa en iyisi onu bulmak. Yoksa dava uzun sürüyor ve paranın değeri de kalmıyor.
0
logisticsmanager
(01.10.25)
@gradient tabanli mor
10 senenin tazminatı hiçbir şey olmuyor artık. Tazminat tavanı aylık 53 bin.
0
benaslindayohum
(01.10.25)
brut kidem tazminati oldugunu unutmayin, o sirada haklariniza bakin.
ise iade davasi kazanildiginda verilecek parayi 1/1 olmasa da yakinsayan bir rakama anlasmaya calismak daha mantikli olur bence.

su blogda 3 tane yazi var ben ayrilirken baya isime yaramisti.

birazhayalet.blogspot.com
0
bay b
(01.10.25)
Davaya gitmeden halletmeye bak. Paket alırsan ne ala.
0
gabe h coud
(01.10.25)
Geçmiş olsun, bu arada.
0
gabe h coud
(01.10.25)
(4)

"Okulda ders yapılmıyor" gerekçesiyle kayıt iptali+harç iadesi?

saint marla
Tezsiz yüksek lisans pişmanlıktır demişlerdi de inanmamıştım. Beklediğimden de büyük bir hayal kırıklığı oldu. - Enstitü sayfasında "dersler yüz yüze yapılır" yazıyor, meğer online yapılıyormuş.- Hocalara ulaşılmıyor, mesajlar ve maillerin cevapsız kalıyor- Akademik takvimde yazan tarihte hevesle ok
Tezsiz yüksek lisans pişmanlıktır demişlerdi de inanmamıştım. Beklediğimden de büyük bir hayal kırıklığı oldu.

- Enstitü sayfasında "dersler yüz yüze yapılır" yazıyor, meğer online yapılıyormuş.
- Hocalara ulaşılmıyor, mesajlar ve maillerin cevapsız kalıyor
- Akademik takvimde yazan tarihte hevesle okula gittiğimde "dersler haftaya başlar ya" denildi, dersler iki hafta sonra başladı.
- Başladı dediğim, ders programında yazan saatlerde uzaktan eğitim sistemine giriyorum, şimdiye kadar 4 dersin yalnızca ikisi için link paylaşıldı. Diğerlerinden ses yok.
- Hocanın biri de yarım saat kala, dersin 40 dakika erkene alındığına dair bir mesaj atmış. "Ulan neyse, yarım saat geç de olsa gireyim" dediğimde, oturum sonlanmıştı.

Kısacası, burda eğitim falan verilmiyor.
Asgari ücretin yarısı kadar da bi dönemlik harç ödedim.

Tamamen ümitsizce soruyorum ama,
"Kaydımı silin, harcımı da geri verin, Allah da sizi kahretsin" dememin bir yolu olabilir mi acaba sizce?

Yoksa memleket akademilerinin genel hali budur da ben on yıl önceki lisans deneyimim gibi devlet üniversitesinden 'ortalama' bir eğitim beklemekle hata mı ediyorum?
0
saint marla
(30.09.25)
Bazı dedikleriniz birçok okulda oluyor, bir de tezsiz yüksek lisans öğrencileri nedense benim duyduğum pek siklenmiyor.

Online kısmından şikayette bulunabilirsiniz ama paranızı iade alabilir misiniz bilmiyorum, eğer kayıtta ya da okulun bölümü sunuşunda "örgün eğitim" vurgusu varsa ise yarar o da.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
YÖK'e şikayet edeceğim derseniz işler değişebilir.
0
renegade
(01.10.25)
Vakif universitesiyse sikayetle bir sey olmaz, devlet -ki boyle demissiniz- universitesiyse hicbir sey olmaz.

Tezsiz YL boyle bir sey zaten, ki tezlilerin buyuk cogunlugu da boyle. Parayi universiteye degil de istirak sirkete odediyseniz belki hakem heyeti diyecegim ama yani fantezi bi yerden. Burada bi avukat varsa onlar soylesin. :)
0
ahmet oturum cerezi
(01.10.25)
program açma kapamaya YÖK karar veriyor lisansüstünde de. hatta kontenjan kısıtı da koyabiliyor. Vakıf üniversitelerine CİMER şikayetleri bomba gibi düşüyor.
0
renegade
(01.10.25)
(9)

dertsiz başıma dert almamayı nasıl öğrenebilirim

Whily
Önceki duyuruda gereksiz bir gizem yaratmışım. Vaktinizi aldığım gibi bir işime de yaramadı. Bu sefer çok daha doğrudan anlatacağım. Çok yakın bir kız arkadaşımdan (ben erkeğim. yaşlarımız aynı) beklenen ama istenmeyen bir haber aldım. Ama önce kafa karışıklıkları gidermek istiyorum. Ben bu kızla ay
Önceki duyuruda gereksiz bir gizem yaratmışım. Vaktinizi aldığım gibi bir işime de yaramadı. Bu sefer çok daha doğrudan anlatacağım. Çok yakın bir kız arkadaşımdan (ben erkeğim. yaşlarımız aynı) beklenen ama istenmeyen bir haber aldım. Ama önce kafa karışıklıkları gidermek istiyorum. Ben bu kızla aynı apartmanda büyüdüm, üniversite dahil aynı okullara gittik. Üniversitede de üç yıl ev arkadaşlığı yapmışlığımız var. Öz ablamdan, kardeşimden daha fazla zaman geçirdim. Seksüel ya da romantik hiçbir şey hissetmediğime her şeyden çok daha fazla eminim.

Hiç olmaması gereken birinden hamile. Bütün olasılıklar içinde en kötüsü (ensesti falan saymıyoruz elbette) İnanılmaz toksik ve her şeyiyle yanlış bir ilişki. Bu benim şahsi görüşüm değil. Kendisi, ablası, annesi herkes bunu biliyor, bunu görüyor, bunu söylüyor. Ama nedense bir türlü sonlandıramadı bu ilişkiyi ve buraya geldi. Profesyonel yardım alması için de elimizden geleni yaptık. Hatta ablası parasını da ben vereyim git dedi, mesele para değil, bir gitti, sonra ablasından parayı alıp bu elemana verdi. Beraber yediler de değil, bayağı ustasından yevmiyesini alıp babasına veren çocuk gibi gitti elemana verdi.

Kısa zaman önce kendisi ve ablasıyla oturup konuştuğumuzda bu ihtimalde masaya geldi. “Hadi her haltı yedin. Atsan atamıyoruz, satsan satamıyoruz. Bari hamile kalma.” ya geldi konuşma. O an dünyanın en mantıklı insanı gibi tepkiler verdi. Bu noktada ufak bir detay vermem lazım. Ablam, Leyla olsun adı, yaşadığımız yerde ve çevrede kürtaj yapan tek kadın doğum uzmanı. Bu yüzden sosyal çevremizin önemli bir kısmından dışlanmış, rutin olarak tehditler alan birisi. Arkadaşımla benimki kadar bir iletişimi yok, hatta hiç yok.
Dikkat ediyorum, olmaz zaten öyle bir şey. O kadar da salak değilim, olursa da Leyla abla var yardımcı olur zaten di’ mi muhabbeti yaptı. Neyse dedik en azından bu kadarına kafası basıyor. Evlenmeleri mümkün değil. Eleman zaten evli. İşin ilginç yanı diyeceksiniz elinde bir şey var şantaj yapıyor ya da dövüyor ediyor falan, o da yok. Evlenseler de bir şey değişmez zaten bu hikayede. Daha gidip söyleyemedi bile korkusundan elemana.

Haberi paylaştığında, bana bu durumdan nasıl kurtulacağını soracak sandım. O soruyu sormadı. Ben de sorulmamış bir soruya cevap vermedim. Böyle bir şey yaparsam, sonuç ne olursa olsun kötü olanın sonunda ben olacağımı bileceğim kadar yaşadım. Ardından öfkeyla karışık hayal kırıklığı baskınına uğradım. Beklediğimden daha güçlü bir şekilde. Bu duyguyu nasıl tarif etmem lazım bilmiyorum. Bahis sitesinin bedava verdiği parayla 15 maçlık kupon yapmışsınızdır, dünya tersine dönse gelmeyecek maçlar gelir kupondaki. Ama en güvendiğiniz maçtan yatarsınız. Zaten sizin olmayan bir parayla oynadığınız ve sonucunda da bir şey kazanmadığınız ve kaybetmediğiniz bir şey için ruhunuz sıkılır, öyle bir şey gibiydi.

Böyle hissettiğim ve aslında herhangi bir şey hissettiğim için kendime kızdım.
Peki neden böyle hissediyorum? Bu tür şeylere enerjimi harcamak istemiyorum. Yaptığım iş gereği bu yoğun ve anlamsız duygu değişimleri, ciddi miktarda maddi kayba yol açacak yanlış kararlar vermeme neden olabiliyor. Bunu daha önce yaşadığım için bu sefer zarar görmeden atlattım. Yine de böyle hissetmek istemiyorum. Bu mental duruma nasıl ulaşabilirim? Bakarsanız bana giren çıkan bir şey yok ama çok etkileniyorum.

Bunlar ilk bölümün soruları.

Dün ablası, bugün de annesi aradı. Biz ikna edemiyoruz doğurmaması için sen konuş belki seni dinler ya da Leyla ile konuştur belki o ikna eder falan diye çok darladılar. Açıkçası ablamı bu işe karıştırmak istemiyorum esas kızımızdan böyle bir talep gelmediği sürece. Ben de karışmak istemiyorum.
Bu hikayenin muhtemel her sonu kötü. Sadece kötü skalasında geniş bir aralığa dağılmış ihtimaller var.
Buna dahil olmamamın doğru olduğunu biliyorum ama bir şey dememek, yapmamak da çok zor.
0
Whily
(30.09.25)
Kurtarılmayı istemeyen birini kurtaramazsın. Hiç başını belaya sokma bu işler çok hassas işler sen kötü olursun. Mümkün olduğunca ilişkini de kes.
O çocukluğunu birlikte geçirdiğin belki hislerinin olduğu kadın kendi seçimiyle hayatını mahvetti bunu görmek ve elden bir şey gelmemesi kalp kırıcı ama yapacak bir şey yok.
0
anon1m
(30.09.25)
(bkz: dayınla evlenip napıcan) bence olay bu, bahsettiğiniz kişi açısından, verilen ayrıntılardan bunu tahmin ettim.

Ve doğrudan kan bağın olmasa da, birçok insan abisi ablası kardeşiyle belli yaşta bu karmasalari yaşıyor. Ne sen o çocukken birlikte ip atladığınız, yakalamaca oynadiginiz cocuksun ne de o. Büyüdünüz artık.

Yapabileceğini yapmışsın anlattiklarindan anladigim, bir o soylenecegi soyleyip kötü olan olmamak kalmış. Ona da, bana kalırsa söylemeden konuyu kapatamayacaksan kısa ve net bir konuşma şeklinde yap, ama değiştirmeye çalışarak değil bak sende şunları şunları görüyorum, senin için endişeleniyorum vb şekilde yap, ve bu konuşma hem senin için hem onun için olsun. Düzeltme kurtarma konuşması yapacaksan da, zaten anlamıyor diyorsun, yapmak yapmamak neyi değiştirecek ona göre karar ver.

Kendisine bir şey diyemem bu kadar bilgiden, önceki duyuruyu da bilmiyorum da; birlikte olduğu adam evli demişsin, ondan hamile kaldı demişsin. Bu tür insanlar durumlar bulaşıcı hastalık gibi diye düşünüyorum, adam ona bulastirmis o sana... içinde kaldıkça etkileneceksin.

İçinden çıkamıyorsan yine de, kendin psikolojik destek al, bak is güç sakata gelir diyorsun o hadde geldiyse o durumlar şakaya gelmez.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
işin etik, ahlaki boyutunu bir kenara bırakacak olursak eğer "benim bedenim benim kararım" bakış açısı gereği kimseye laf düşmez. bence hiç o topa girmeyin.
madem her son kötü sizin en ufak etkiniz bundan sonraki zaman diliminde ilk suçlanacak kişi olmanıza imkan verecektir. bu kozu kimseye vermeyin.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(30.09.25)
Kötü bir durumda kalmışsın.

Yerinde olsam asla aktif bir rol oynamam. Fikrimi sorarsa söylerim. Yardım isterse ederim ancak bu arkadaşı yolundan çevirmeye çalışmak gibi bir işe girişmem.

Yapacağım en aşırı hareket, “Bu yol yol değil, yerinde olsam bu işten vazgeçerdim ancak karar senin zira bu yolun sonunda başına geleceklerden sen sorumlusun ve ilerde benden yardım istersen, o zamanki şartlar uyarınca sana edebileceğim yardım kendi imkanlarımla sınırlı olur, elimden geleni yapamayabilirim.” minvalinde bir konuşma yapmak olurdu. Kararın günahıyla sevabıyla kendisine ait olduğunu ancak bu kararın sonuçlarına tek başına katlanması gerekebileceğini vurgulamak önemli. Hatta bu konuşmayı mümkünse yanınızda biri daha varken yap ki arkadaşını çok açık şekilde uyardığının bir tanığı olsun. Tabi bu yakınlıkta başka biri var mı onu bilemem.

Anne ve ablaya bu konuşmayı yapmadan önce daha açık şekilde anlatırdım ancak onlara da alabileceğim sorumluluğun onların alabileceği sorumluluktan hiçbir şekilde daha fazla olmayacağını açıkça ifade ederdim.

Ablanı işin duygusal tarafına asla bulaştırma. Arkadaşın tıbbi destek isterse yönlendir, o kadar. Arkadaşın kararını kendisi versin ve ablan bu kararda menfi ya da müspet asla rol oynamasın.
0
10551037
(30.09.25)
şimdi bu işe engel olsan ömrün boyunca bebeğimin katilisin lafını-hakaretini yemeye hazır mısın bunu bir düşün.

yardım almaya hazır olmayan birine yardım edemezsin.
0
orpheus
(30.09.25)
Hocam yaşadıklarınız kendi içinizde normal. Siz bu kadını kardeşiniz gibi görmeye ve sahiplenmeye başlamışsınız, dolayısıyla hayatına bu kadar yanlış yön verdiğinde de üzülüp yardım etmek istiyorsunuz. Ancak yapmayın. Hatta mümkünse bu kişiyi hayatınızdan tamamen çıkarın. Zira çiğ, olgunlaşmamış ve zerre sorumluluk bilinci olmayan bir insan. Bu şekilde toksik insanları hayatınızda tuttuğunuz müddetçe mutlu/huzurlu olamazsınız ki duyuruyu açmanızın sebebi de şu anki huzursuzluğunuz.

Bu yaşananlardan/ortamdan minimum zararla çıkmanın tek yolu bu insanı (hatta komple ailesini) hayatınızdan çıkarmak. Bunu yapmadığınız zaman 2 senaryo var, ya bir şekilde çocuğu doğurmamaya ikna edeceksiniz ve sonunda “çocuğumun katili” lafını duyacaksınız; ya da bu kadın çocuğu doğuracak, evli sevgilisi bunu sonunda postalayacak ve bir şekilde bu çocuğa “baba figürü” olmanız beklenecek ki şu anda bu insanları hayatınızdan çıkaramazsanız zaten bu aşamaya geldiğinde kaçmanız mümkün değil. Yol yakınken kendi ruh sağlığınızı ve geleceğinizi düşünüp hayatınızdan çıkarın.
0
shadowfollower
(01.10.25)
Sevdiginiz biri icin endiselenmeniz ve boyle hissetmeniz kismen normal ancak eger kendinizi surekli boyle olaylar icinde buluyorsaniz (ya da buldugunuzu dusunuyorsaniz) ve bu tarz durumlar kendi hayatinizla ilgili saglikli karar almanizi onleyecek kadar etkiliyorsa, ki rahatsiz oldugunuz durum da bu sanki, normal oldugunu dusunmuyorum. Duygu regulasyonuyla ilgili sorunlar yasiyor ya da dramadan besleniyor olabilirsiniz. Bu tur olaylarda savrulmak ya da birini kurtarabileceginize kendinizi inandirmak, o surecin icinde kalmayi secmek vs. Neden dramadan besleniriz ve bu anlamda sinir sistemimizin bir bagimliligi vardir bu konuyu arastirabilirsiniz. Bunun bir cok nedeni olabilir, kaotik cocukluk, kendini guclu hissetme, sadece boyle dramatik cikislarla/olaylarla goruldugunu ve var oldugunu hissetmeye alismis olmak, kurtarici sendromu vs. vs. Hayat inisli ve cikisli bir surec, herkesin basina binbir turlu sey geliyor, elbette etkileniriz elbette yas tutmak, destek olmak vs. ne gerekiyorsa yapilir ama merkezinizde hic kalamiyorsaniz, her defasinda sadece kendi basiniza gelen olaylarda degil baskasinin basina gelen olaylarda dagiliyorsaniz bunlara bakmak daha saglikli olabilir.
0
kassiopeia
(01.10.25)
Sakın karışma bebeğimin katili oldun dicek ilerde +1

Ben hayatımda ne zaman fazla empati yaptıysam bunun sonunda duygusal olarak harap olan kişi oldum. Şimdi sen kendini bu kızın yerine koyup onun wvli bi adamdan hamile kalan zavallı biri olduğunu düşünüyosun. Ama o kendini böyle görmüyor. O aşkı doyasıya yaşayan biri olduğuna inanıyor ve bu durumdan mutlu, belli ki gerekise babasız bi çocuk büyütmeye de hazır. Böyle bir kişi ancak anne babası ablası abisi gibi kişilerin dert edeceği üzüleceği bi karakter yapısı. Sen çok dışardasın boşuna empati yapma. Çocuğu doğurunca senden para vs istemeyecekse hiçbir şekilde karışma,ilişkini de sınırlandır.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
ben olsam son bir mesaj atar yada son kez görüşür, kendisine bir süre buralarda olamayacağım/yoğun olacağım der mevzudan uzaklaşırım.

çünkü mevzunun çok saçma bir yere varacağı 100 km öteden kendini belli ediyor. iletişimi de sıfıra indirip yoluna bakman lazım. ortamını değiştir, farklı mevzulara dal, başkalarıyla tanış ki aklına gelmesin.
0
bravoteam
(01.10.25)
(17)

en son ne izlediniz/ ne okudunuz?

titanic kemancısı
Çayımızı alıp okuyabileceğimiz duyurulardan olsun yine hadi başlayalım XDBen bu aralar Rus edebiyatına daldım Budala'yı okuyorum 850 küsür sayfaymış maşallah oku oku bitmiyor. Okurken dikkatimi çeken ayrıntılardan bir tanesi;18. yy Ruslarda çok az kazanan bir memurun bile kuru ekmeğe tabi hizmetçisi
Çayımızı alıp okuyabileceğimiz duyurulardan olsun yine hadi başlayalım XD

Ben bu aralar Rus edebiyatına daldım Budala'yı okuyorum 850 küsür sayfaymış maşallah oku oku bitmiyor. Okurken dikkatimi çeken ayrıntılardan bir tanesi;
18. yy Ruslarda çok az kazanan bir memurun bile kuru ekmeğe tabi hizmetçisi olması. İngiliz ve Fransızlarda, bizim Osmanlı döneminde de varmış tabi bu, çok az parası olmasına rağmen kahya, uşak barındırma olayı.
Sınıfsal olarak alt gruba ait olmama belirteciymiş adeta hemen aklıma Aşk-ı Memnu da gelmedi değil XD
Şimdi düşününce tuhaf geliyor elbette aslında insanlar çok kazandığından değil de alt sınıftakilerin hiç kazanmamasından ötürü o şartlar doğuyormuş sanki. Sahipsiz kalan hizmetçinin adeta yurtsuz ve hayatı bitmiş gibi olması da çok tuhaf geliyor.
Bir de yetim kalan çocuğu alıp sorgusuz sualsiz kendi ailesine alıp büyütme olayı da çok enteresan geliyor sonu ya ızdırap ya da sefa belirsiz, şimdi olsa elli tane prosedür var elbette bu bir tuhaf :)
Siz bu ara nelere takıldınız durduk yere, okurken/izlerken?
0
titanic kemancısı
(30.09.25)
Bir sertifika programına başladım uluslararası öğretmenlik lisansı için. Globalization okutuyor şu an, hocanın yolladığı makaleleri okuyorum. Bir aydır izlediğim tek sey de Downtown Abbey.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Maldoror'un şarkıları. Durup durup "lan adam 17 yaşında bu muhayyileye nasıl erişmiş vay anasını ya" demekten kendimi alamıyorum, o yüzden mola vere vere okuyorum.

Ondan önce de Bozkır izledim, izlediğim Turkiyedeki insan profillerini birebire yakın tasvir eden nadir dizilerden biri olabilir. İşledikleri konular da hayret verici düzeyde cesaretli.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Budala'nin tamamini okumadim(neden okumadigimi su an hatirlayamadim) ama ben dostoyevskinin kitaplarinda yansittigi psikolojik derinligi cok seviyorum. Karakterleri cok guzel betimliyor, ic dunyasini vs.

Ben bu ara virgina woolf'a sardim ya :)) Flush kitabini okuyorum. Elisabeth browning'in kopeginin bakis acisiyla viktorya donemi ingilteresini anlatiyor. Diger okudugum 2 kitabi inanilmaz felsefik, agir dili olan kitaplardi. Uzun ve dusundurucu cumlelerden olustugu icin okurken zorlandim. Fakat flush, diger eserlerine gore daha kolay ilerliyor.
0
sey mi dostum
(30.09.25)
Donna Tartt'in Saka Kuşu'nu okudum. Daha doğrusu bugün bitirdim, pek sarmadı. Aynı yazarın ilk kitabı olan Gizli Tarih'e başlayacağım bir iki güne

Seinfeld'i izliyorum. İlk iki sezon eh işteyken üçüncü sezonla birlikte sevmeye başladım.
Dün House of Guinness'in ilk bölümünü izledim. Beğendim. Yalnız beklentim çok yüksekti ama ses getirmedi hiç.
0
put it in your appropriate place
(30.09.25)
Şu an şu kitabı okuyorum. Kitabın kapağından sanki bilfiil Karabekir Paşa tarafından yazılmış gibi anlaşılsa da durum öyle değil. İzmir Suikastini içinde bulunmadığım cephenin bakış açısıyla anlatan bir kitap. Epey yanlı ama epey de doyurucu. Seviyorum Tarih okumayı.

Bu arada da Amazon prime videodan Lost'u seyrediyorum. Daha önce seyretmemiştim. Üçüncü sezon ondördüncü bölümdeyim. Yıllarca niye bu kadar abartılmış, göklere çıkarılmış diye şaşırarak ve biraz da sıkılarak izlemeye devam ediyorum. Yarım bırakamama obsesyonum nedeniyle tamamlayacağım bir şekilde.

www.pandora.com.tr
0
Mirket
(30.09.25)
Huzur içinde yatsın, Üzeyir Garih'in "İş hayatımdan kesitler ve gençlere tavsiyeler" diye bir kitabı vardı, onu okuyorum. Arapçamın pasını atmaya çalışıyorum derslere girerek. Hanımla Dexter'ın (2006) ilk sezonunu izledik. Şimdi anlaşamıyoruz neye devam edeceğiz diye. Dr. Mario oynuyoruz.

Bir de tamirat sezonum geldi. Musluktan cep telefonuna, masaj aletinden su sebiline, printerdan şifonyere evde tamir/tadil bekleyen ne varsa hallediyorum bugünlerde...
0
yadigar
(30.09.25)
- Ficciones (Jorge Luis Borges) okuyorum çünkü İspanyolca hocam şimdiye kadar okumamışım diye çok şaşırdı, utandım.
- Bir yandan Mitos (Stephen Fry) okuyorum, Yunan mitolojisi seviyorsanız çok keyifli.

- Project Runway'in son sezonundaki (21. sezon) yarışmacılardan birini izlemek istiyorum (çünkü başka bir programdan biliyorum) ama direkt 21. sezondan başlayamayacağım için ilk sezondan itibaren izlemeye başladım, 11. sezona kadar geldim. Bir noktada esas izlemek istediğim sezona yetişirim diye umuyorum. Evet çok saçma bir şey yaptığımın ben de farkındayım...
- Prime Video'da Last One Laughing UK izledik eşimle beraber, çok eğlendik.
- Bir de Slow Horses'ın ilk bölümünü izledik, çok sarmadı ama sırf Gary Oldman oynuyor diye en az bir bölüm daha izleyip öyle karar verelim dedik.
0
kobuzchu kiz
(30.09.25)
Ursula Le Guin - The Wind's Twelve Quarters
Sırf son hikayesi The Day Before the Revolution'u okuyabilmek için aldım (bir nevi Mülksüzler'in önsözüymüş) ama henüz oraya gelemedim.
0
aloha snackbar 3
(30.09.25)
Şu ara Kelebek Evi diye bir kitap okuyorum. Bundan önce de İçimdeki Müzik diye bi kitap okumuştum.
Bugün Seinfeld'e başladım. Metrobüste yolum hayli uzun artık 2.5 bölüm bitirdim.
Daha önce izlemediğim için üzüldüm açıkçası. 1989'da başlamış. 90'lara bayılıyorum. Bu bile diziyi izlemem için yeterli ama bakalım ne kadar çok seveceğim.
0
matilda
(30.09.25)
sait faik'in kayıp aranıyor'unu bitirdim en son. tek romanı. superman (2025) izledim en son
0
black holes in the sky
(30.09.25)
Büyük Isimler Sözlügü :) fikrimizi degistiren bir sey cikmadi.

Gone Girls: The Long Island Serial Killer izliyorum bu ara.
Bir de The X Files'i ücüncü defa bitiriyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
Dan Brown'ın son çıkan kitabı "Sırların Sırrı" nı okudum, pek beğenmedim; dandik bir Robert Langdon fan fictionu gibi hissettirdi.
Şimdi de "With Amusement for All" diye bir kitaba başladım, 1800lerden itibaren Amerikan eğlence endüstrisini ve popüler kültürünü anlatıyor.
0
salihdt
(01.10.25)
killing bites (anime) izledim en son. dandadan ın mangasını okumuştum en son. sesli kitap sayılırsa space 1969* dinliyorum.
0
inheritance
(01.10.25)
Kafamda Bir Tuhaflık'ı okuyorum. 100 sayfa kadar kaldı. Ana karakterin kafasındaki tuhaflıktan iz yok hala. Ortalama Orhan Pamuk romanı.

Netflikş'te La Muertas'ı bitirdim. Ben çok keyif aldım. IMDB puanı düşük sayılır; şaşırdım.

Mubi'de Günahın Dokunuşu diye bir Çin filmi izledim. Çin bilmediğim bir coğrafya. Merakla izledim. Hikayesi de fena değildi.
0
auroraaurora
(01.10.25)
forbrydelsen ve broen dizilerini izledim. nordiclerin ahlak takıntısı aşırı geldi.
0
mikahakkinen
(01.10.25)
x-files turuna başladım her akşam bir motw bölümü izliyorum
0
grimavi
(01.10.25)
Erman Toroğlu'nun biyografi kitabı oynadım oynattım oynatalım okuyorum, charlie sheen'in kitabını bekliyorum çevrilmesi için.

onun harici sims 4 oyanyıp aşkı memnu izlerim, bu ara kıskanmak izliyorum ama
0
Hallegadola
(01.10.25)
(10)

Nasıl sevgili olunuyor?

skr1292
bu zamana kadar maalesef hiç sevgilim olmadı. hoşlandığım kızlar ve benden hoşlananlar oldu ama hep flört aşamasında kaldı. sevgili olamadık.hiç kimseyi bir yere davet etmedim çünkü ne yapacağımı veya ne zaman söyleyeceğimi bilmiyorum. siz nasıl sevgili oldunuz sevgilinizle, nasıl gelişiyor olaylar
bu zamana kadar maalesef hiç sevgilim olmadı. hoşlandığım kızlar ve benden hoşlananlar oldu ama hep flört aşamasında kaldı. sevgili olamadık.

hiç kimseyi bir yere davet etmedim çünkü ne yapacağımı veya ne zaman söyleyeceğimi bilmiyorum. siz nasıl sevgili oldunuz sevgilinizle, nasıl gelişiyor olaylar ne yapmam gerekiyor.
0
skr1292
(30.09.25)
Çok mu teknik düşünüyorsunuz?

Bu olayın özü hissiyata dayanıyor. Biri oluyor, onunla vakit geçirmekten hoşlanıyorsunuz, sırf canınız öyle istedi diye buluşmak istiyorsunuz ve o da tamam derse buluşuyorsunuz. Bu döngünün bir anında, her şey iyiyken bir anda hadi şu işin bir adını koyalım deyip bitiriyorsunuz. Belli bir yol izlemenize gerek yok.

Bu bazen oluyor, bazen olmuyor. Olmayacaksa A yolundan değil de B yolundan gittiniz diye bir şey değişmeyecek. Gönlü olan her şeyi sevdiğinize yorar gönlü olmayan havadan nem kapar. Olmuyorsa uzatmayın, oluyorsa da çok kafa yormayın.
0
akhenaten
(30.09.25)
Birkaç bölüm Johnny bravo izle, oradakilerin yüzde 90'ini hic yapmayacaksin, kalan yüzde 10unu da Türkiye şartlarına uyarlamak lazim. Bu başlangıç için bir şeyler sağlar ama uzun vadede ise yaramaz, o zaman kendi yöntemlerini uretirsin.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Davet edeceksin. Mesajla konuları bitirmeden.

Buluşunca konu konuyu açıyorsa iyi yoldasınız, yoksa next.
+1
gabe h coud
(30.09.25)
Görüştüğün insanlara ilaveten buluşma teklifleri ediyorsun kabul edip iyi zaman geçirirken şakayla karışık iltifatlar hoşuna gidiyorsa ve o da aana yakın davranıyorsa bir sonraki hamle friendzonelanmamak için flörtöz konuşmalar yapmak. Ya o da ayak uyduracak yada ben seni arkadaş olarak görüyorum diyecek bunun sonucunda.
( bir duyurucu tavsiyeyi vermişti banada )
0
kararsızataletfilozofu
(01.10.25)
Youtube ta eğitici videolar var.
0
luluki
(01.10.25)
bu youtube videolariyla, eksi duyuru sorulariyla ogrenilecek bir sey degil.

seviyorsan git konus. konustukca da duygular gelisebilir.
0
baldur2
(01.10.25)
Hahaha video izle diyen acemilere bakma sakın. Messi'yi izleyince messi olunmuyor, piyano da ayni şekilde. Haahahha şimdi taslar yerine oturuyor, video ha? Hahahh

Abi bam bam bam konusacak bir sey her zaman bulunur. Soru soracaksin, cevap alacaksın. Soru soracak, cevap vereceksin. Muhabbet akıp gidecek. Karşılıklı ilgi yoksa tikanacak. Vallahi bu kadar. Hiiic kasma.
0
Shepard
(01.10.25)
ilk olarak senden hoşlanan kızlardan başla. ısın biraz, sonra sıra senin hoşlandıklarına gelir. kadın seçer unutma
0
Hallegadola
(01.10.25)
Kafanda büyütme. Bu işin tek bir tekniği, izlenmesi gereken tek bir yolu yok. Doğal olmak her şeyden önemli. Sevgili olabileceğini düşündüğün biriyle doğal konulardan konuşmaya başlarsın. Eğer muhabbet akıyorsa ve birbirinizin sohbetinden hoşlanıyorsanız dışarda buluşmaya çağırırsın. Bunun en klişe yöntemi kahve içmeye çağırmaktır. Güzel giderse zaten kendi kendine sevgililiğe evrilir.

Konu konuyu açıyorsa iyi yoldasın +1

"Ben senden hoşlanıyorum", "Tanışalım mı?" gibi fevri söylemlerden kaçın. Bunlar genelde ters teper. Sana ilgisi olan biri bile olsa henüz birbirinizi tanıma evresindeyken direkt "sevgilim ol" moduna girersen kaçar senden.
0
himmet dayi
(01.10.25)
biz önce internetten tanıştık, uzun uzun boş muhabbetler ettik, sonra ara ara okulda görüşüp bir şeyler içtik, bol bol bilgi alışverişinde bulunduk, uzun süre arkaaştık yani. ama bir çekim hissediyorduk ikimizde. arkadaşlık güzel gittiği için bir süre bozmadık sonra bir gün dışarda yemek yemeye çıkmıştık artık bu işin bir adını koyalım dedik fjghfdjgh öyle oldu. ilişkinin nabzına göre davranmak lazım. mesela arkadaşça bile görünse sevgili olmadan temas etmemek gerekiyor, aşırı iltifattan ve yapmadık yürüme davranışlarından kaçınmak. daha birbirini tanıyalı 1-2 ay olmuşken hemen seninle evlenicem vs dersen koşarak uzaklaşır ghjfghj bence flört aşamasında olabildiğince anı toplamak çok öenmli ve güzel. örneğin beraber bir tiyatro oyununa gitmek, bir sergiye gitmek vs. bir şekilde beraber bir yaşam öyküsü oluşturmak gerekiyor sanırım. sonrasında da zaten yollar birleşiyor.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
(2)

kedinin saldırganlık yapması

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
eşleri birbirinden kıskanması olarak yorumlanabilir mi?
eşleri birbirinden kıskanması olarak yorumlanabilir mi?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.09.25)
Hayır çünkü onlar insan değil kedi.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
kısırlaştırılmadıysa mevsimsel olarak saldırganlık yapabilir.
0
orpheus
(30.09.25)
(10)

hakaret etmeden rencide etmeden ve kavgayla sonuçlandırmadan tartışmak

i'm gonna start a revolution from my bed
Başarabiliyor musunuz? Herhangi bir konuyla ilgili farketmez. Sanırım böyle olunca hasbihal edilmiş oluyor.
Başarabiliyor musunuz? Herhangi bir konuyla ilgili farketmez. Sanırım böyle olunca hasbihal edilmiş oluyor.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(30.09.25)
Bu karşındakinin niyetine, amacına ve seviyesine göre değişen bir şey. Nihayet karşıdakinin anladığı dilden konuşmak gerekiyor, anlamadığı dilden konuşmanın anlamı yok.
0
muhayyer divan
(30.09.25)
Ben ülkemizin en leş insanlarıyla uğraşıyorum. Her zaman bir orta yol bulunuyor. Önemli olan ilk kendini kaybeden olmamak. Ters bir şey duyunca, bak öyle olmayabilir veya ayıp ediyorsun ama can sağlığı gibi ortamın gazını alacak cümleler kurmak önemli.
0
Shepard
(30.09.25)
Sana iki vecizeyle cevap vericem: Taşa tohum ekilmez ve ateşe ateşle cevap verilir.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Dün bir adama "lütfen" ve "...mısınız" gibi kalıplar kullanaraj, nezaketi elden bırakmadan, bildiğiniz bağırıp çağırdım. Rencide etmedim, kavga da etmedik. Tehdit etmiş olabilirim. Dayak ve fazlasını hak ediyordu. Çekip arabasını gitti. Genelde üç tip insan var:

1. Hoşgörü yahut özürle yaklaşana yumuşayanlar. (Benim bulunduğum kategori) Bunlar karşı taraf azıcık yumuşasa, sorun etmiyor, gidiyorlar.

2. Yukarıdaki gibi insana denk gelince efelenenler. Köpekleri tenzih ederim, atalarımızın "ite iyilik yaramaz" dediği cinsten olanlar. Alttan alınca siz, aslan kesiliyorlar. Çileden çıkarsanız, siniyorlar. Ağızlarına etmek lazım kurtulmak için.

3. Kavga için bahane arayan yaşam formları. Denk gelmemek lazım. Ne yapsanız kâr etmiyor. ℅50'si ağız dalaşı ile yetinebiliyor. Kalan yarısını dövmeniz gerekiyor. Dayağını yiyip oturanı da var, kin tutanı da, silahla saldıranı da... İyi ihtimalle gününüzü, kötü ihtimalle hayatınızı karartıyorlar. Bulaşmadan ortamı terk etmek lazım.

3. Gruba rastlamazsanız kavgasız yaşamak gayet mümkün.
0
yadigar
(30.09.25)
Bu konunun adeta uzmanıyım. Özel hayatımda bütün tartışmaların şiddetini azaltabiliyorum. Stres yönetiminde inanılmaz başarılıyım. İş hayatında ise bambaşkayım. Kısaca şöyle anlatayım avukatım, büroya öyle insanlar arıyor ki özellikle borçlular. yakarım yıkarım bir tane mermim var gelip kafanıza sıkacağım falanlar filanlar ve adamlar gerçekten sabıkalı bir sürü suç kaydı var. Büro bana durumu anlatıyor direk arıyorum. İnanılmaz bir şekilde konuşmalar abiciğim özür dilerim taksit yapar mısın gibi durumlara dönüyor. Hiçbir yöntemim yok sadece karşı tarafın suyuna gitmiyorum gayet sakin bir şekilde konuşuyorum özellikle dinliyorum, dinlerken detaylar soruyorum, bazı tepkiler veriyorum sonrası çorap söküğü gibi geliyor bir defa istisnası oldu ben geri adım attım diğerlerini de hiç geri adım atmadan olayı çözdüm. Dahası bizi ölümle tehdit eden bin bir türlü küfür ve hakaret eden insanların bir kısmı daha sonra müvekkilimiz oldu. Ezcümle; var böyle bir şeyler.
0
ground
(30.09.25)
tartışma sürecine duygusallık katıp öfkeye kapılmazsan, düşünerek sağlam argümanlar içeren yanıtlar verirsen bu dediğin olur.
0
orpheus
(30.09.25)
ground +1
Ben de anlattiklarinin birebir benzerini yasadigim ve turlu turlu borcluyla, deliyle muhatap oldugum icin sakinlik, ses tonunu ayarlamak, az ve net sekilde konusmak etkili oluyor. İnsanlara ustten bi eda ile yuksek tondan konusuldugunda herkes adeta patlamaya hazir bomba oldugu icin ortalik ates hattina donuyor. Sakinlik, kararlilik bence iletisimde cok etkili.
0
sey mi dostum
(30.09.25)
Karşıdakine hakaret etmesen bile bunu hakaret olarak algılayabilir bu tamamen kişinin kendi kompleksleri, hayata karşı tutumu ile alakalı olabilir. Bu nedenle duygusal zekasının yeterli algılama kapasitesinden yoksun olduğunu düşündüğüm kimseyle tartışmaya girmiyorum artık önceden bu hatayı yapıyordum.
Karşıdaki kişi nasıl kendini ifade edeceğini bilmiyorsa, kavgaya başlar tek bildiği ifade yöntemi bu çünkü: baskı/güç uygulamak. Bizim toplumda bu var çünkü kişisel gelişim ve kitap okuma, bireysel düşünme çok az.
0
titanic kemancısı
(30.09.25)
Başarabiliyorum, kavga etmeye karşı bir ilgim yok. Sorunu tespit edip çözerek olayı kapatmak, kapanmayacaksa da huzursuzluk sebebini kksa sürede uzaklaştırmak isterim.

Bazı insanlar sorun tespit etme konusunda cidden sıkıntılı. Bunların sorunu görmezden gelip inatla neden diye sorup kendilerini heder etmesini hayretle izliyorum.
0
akhenaten
(30.09.25)
Alkol uyuşturucu kullanmadığım, kredilerle kumar oynamadigim için gayet rahat oluyor. Askerliğimin bir kısmında Suriyede görevde olmam da etkili oldu.

Özetle vatanına milletine, geleneğine görenegine bağlı biri olursan ölçü kendiliginden geliyor.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
(17)

Mevlana cinsiyetci bir kadin dusmani olabilir mi

encokbenisevinnolur
Az evvel mesnevi'deki kabak hikayesinden haberim oldu. Ne olursan ol gel dediği için kendisini hiç böyle bilmezdim ve beklemezdim.Ne diyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz bu bağlamda hikayeyi?
Az evvel mesnevi'deki kabak hikayesinden haberim oldu. Ne olursan ol gel dediği için kendisini hiç böyle bilmezdim ve beklemezdim.

Ne diyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz bu bağlamda hikayeyi?
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
şimdi baktım eksiden. tamamını okuduğumda cinsiyetçi veya kadın düşmanı bir hikaye gibi gelmedi. ihtiyaçlarınızı kontrol edin. 'yanlış yollara' sapmadan görün diyor kısaca. mevlana çok renkli bir adam. hangi bakış açısıyla baksan(müslüman,hümanist vs.) tam zıttını bulabilirsin.
0
potsdamer
(30.09.25)
Olamaz.
Böyle hususlarda tek bir hikaye üstünden değil genel olarak bakmak gerekiyor.

Sıfilerin/mutasavvıfların kitapları, sözleri bizim anladığımız türden roman veya hikayelerdeki anlamlandırmalarımız gibi değildir.
Anladığımızdan çok daha farklı manaları olabiliyor.
Kaldı ki onların manevi halleri bizim gibi de değildir.
Bu sebeple konuyu ehline sormak ve anlamak daha doğru olur.

Mesela yine meşhur mutasavvıf Muhyiddini ibni Arabi'nin de kitapları bu kapsama girer.
Anlatılmak istenenle bizim kendi bilginize göre verdiğimiz mana farklı olur ve inancımıza zarar verir diye alimlerce bu kitapları normal birinin bunları okuması istenmez.

Ayrıca,
Ne olursan ol gel.. demekten kastı bazı çevreler İslam'ın dışında modern ve reformist manada bambaşka bir anlayış olarak yorumlama cihetine de gidebiliyor.
Ne olursan ol gel.. derken, müslüman olmadığın halinle kal biz yine de seni kabul ederiz anlamı çıkarılmamalıdır.
Yoksa böyle bir şeyin dinlerarası diyalogcuların işine de gelmesi olası.
0
diyecevaplandı
(30.09.25)
halil inalcık moğol işbirlikçisi diyor. muvahhitler "moğollar islam'ı ifsad etsin diye gönderdi" diyor. cinsiyetçilik ne ki?
0
ya ben lan neyse
(30.09.25)
Ben gender fluid sjw diye biliyorum ama \*~*/
0
anon1m
(30.09.25)
@potsdamer +1

"Temel ihtiyaçlarına odaklanmanın bokunu çıkarırsan düşeceğin durum, dışarıdan algılanacağın hal budur" anlamına gelen bir anlatımdır o hikaye, zira o hikayeyi anlatıp "böyle yapın, herkes böyle yapsın" gibi bir çağrıda bulunmuyor, aksine böyle bir hale düşmen an meselesi uzak dur diyor.

Bu hikayenin neresinden cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı çıkardığını anlayamadım ayrıca.
0
muhayyer divan
(30.09.25)
mevlana, aristo, nietsche, tesla, einstein, konfüçyus, martin luther, napolyon, hazreti muhammed diye gider bu. 1800'lerden önce kadınlara insan muamelesi yapılmıyordu. çocuk evlilikleri, beslemeler, köleler, kan davaları, yağma vardı. ayrıca hikayede kadınları hedef alan bir unsur yok. kısaca aza tamah etmeyenin çoğu bulamayacağı anlatılıyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.09.25)
13. yüzyılda kıssa paylaşan Mevlana incel, 21. yüzyılda kadınlar daha çok hasta olur diyen encok woke. Aynen kardeşim katılıyorum sana
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Mevlânâ bir Moğol valisidir gayriresmi. Döneminde bir tarikat şeyi falan olmasa da bir şekilde saygınlık kazanmış naif duygusal romantik ve eserler üreten bir kişiliktir. İngiltere’de doğursaydı Shakespeare solar geçerdi. Gayri bir tarihte Mevlânâ ile ilgili dehşet hikayeler de var. Mantık kuralları kullanınca çok da yalan gelmiyor.
0
ground
(30.09.25)
O hikaye esasen dönemin meşhur bir olayına gönderme yapar.

Mevlana Mesnevi’de zaman zaman argo, mizahi ve hatta halk fıkralarını andıran anlatılar kullanır. Bunlar, çocuklukta duyulan papağan, tavşan, tilki gibi hikâyelerin daha abartılı ve tasavvufi dersli versiyonlarıdır. Fark şu ki, Mevlâna her hikâyenin önüne veya arkasına mutlaka ahlâki/ruhani mesajı ekler. Bugün bu kıssalara sadece yüzeyden bakıp ‘argo var, müstehcenlik var bla bla’ demek, en hafif tabirle Mevlana’nın didaktik amacını gözden kaçırmaktır.
0
ezkaza
(30.09.25)
Yahu su olayin gercekten hic anlasilmadigini dusunuyorum, bundan bilmem kac asir once yasamis adami bugunun deger yargilariyla neden tartismaya aciyoruz ki? Kadinlara secme ve secilme hakki ne kadar once verildi ki, mevlana da kadin haklari konusunda hassas olmasi gerektigi kanisina ne duzlemde varmaliydi mesela? Boyle bir hayat perspektifi mi vardi o donem? Bundan 100 yil once koleligin oldugu bir dunyada yasadigimizi unutup, her seyi bugunun deger yargilari ile olcemeyiz arkadaslar, cok temel insani degerler disindaki ahlaki degerler donemine; hatta kultur veya bolgesine bakilarak degerlendirilmeli.

Yani bundan 1000 yil sonra hayvan yemek canice kabul edilecek bence, simdi herifin teki ciksa o donem, albert einstein hayvan yiyen bir cani miydi dese, ne diyeceksiniz?

Soyleyeyim, konumuzla ne ilgisi var einstein'in hayvan yemesinin sevgili arkadasim, diyebilirsiniz mesela.
0
bosver nicki
(30.09.25)
@potsdamer: eşeğe kadını öldürtüyor işte, hem de alt sınıftan birini.

@diyecevaplandı: bu mistisize eden açıklamaları işine gelmeyen herkes yapıyor, insan kurbanı ritüellerinin, yamyamligin de kendi kültürleri içinde böyle açıklamaları var, sen anlamazsın o hikmeti diyorlar.

@ya ben lan neyse: Nasrettin Hoca ile de aralarında bir mesele varmış bu bağlamda, Halil inalcik'in buna değinen bir kitabı var mı?

@karim içeride...: tüm bu kişileri nasıl aynı potada erittin hayret ettim.

@sekizdokuzon: olurlar hasta kadınlar, bakanı ilgileneni var ki olabiliyor ne güzel işte. ayrıca o konunun bu başlığa taşınması bana ilginç ve komik geldi, güzel bir katkı olmuş ^^

@ground: o gayri bir tarih dediğiniz alanla ilgili bir kaynak biliyor musunuz? Ben Mevlana'da Marquis de Sade tarzı bir ton seziyorum ama ispatlayamam. Varsa yazılısı alırım.

@ezkaza: o olayın ne ya da neler olduğunu nerelerden öğrenebiliriz, bilginiz var mı?

@gurur, bosver nicki: Yunus Emre, Nesimi de o dönemlerde yaşamış, sadece dönem öyleymiş açıklaması o yüzden pek açıklayıcı gelmiyor bana.
0
🌸encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Sana daha fazla yüklenmek istemiyorum, yeteri kadar madara olmuşsun. Gerçekten dişe dokunur anewliz yapmak istiyorsan az konuşup çok ve doğru düşün kardeş, bu sürece bizi dahil etme mümkünse. Laf cevirmeyle, manipülasyonla bir yere kadar.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Ha bir de mesajla başka duyurularda hakkımda alkolik, madde bağımlısı gibi yakıştırmalar yapıyorsun, görmüyorum sanma. Bir hoş görürüm iki hoş görürüm üçüncü de skerim belanı.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
@sekizdokuzon: Bunlar Mevlâna cinsiyetci mi demek oluyor yoksa "ne olursan ol git" tarzi postmodern bir Mevlana yorumu mu şimdi ne oluyor anlayamadım ben gerçekten ^^
0
🌸encokbenisevinnolur
(30.09.25)
@encokbenisevinnolur
İşin ehli olmadığından (ben de ehil biri değilim ama az da olsa bilgim var) dışarıdan birisi olarak konuya da yabancı olduğundan böyle düşünüyorsun.
tasavvuf apayrı bir alandır.
bahsettiğin mistisizm ile tasavvuf arasındaki farkları biliyor musun? :
i.hizliresim.com

Tasavvufla ilgi hususları, diğer inanışlara olan İnsanı kurban etmek yamyamlıkla kıyaslama gafletine ne demeli bilmiyorum. Aklına kan dökmekten daha başka anlamlı şeyler gelmeliydi.
Dikkat et ki keramet ve mucize dendiğinde de aklına sihir/büyü gelmemeli.

Tasavvuf meşrep işidir. Herkes yapamaz. İkinci hususa dikkat et:
www.islamveihsan.com

Başlıkta sır dense de 3. kısımdaki bilgiler (fıkıh gibi şer'i konular) müslüman olan herkesi ilgilendirir ve öğrenilmesi gerekir.

Mevlana hazretleri gibi birinin
kadın düşmanlığı olabilir mi?
Nereden nereye geldik
0
diyecevaplandı
(01.10.25)
gender fluid +1, ayrıca turkophobic, hiç sevmem.
0
Hallegadola
(01.10.25)
@diyecevaplandi: yeterince açık bir şekilde açıklama biçimindeki benzerliğe vurgu yapmıştım bir önceki cevapta.
0
🌸encokbenisevinnolur
(01.10.25)
(14)

Allah’ını seven üstüme sanat filmi atsın

ekimoloji
Hava kasvetli şöyle kahvemi alıp izleyeceğim çoğunluğun sıkıcı bulduğu bir Türk filmi izlemek istiyorum. Zeki demirkubuzun çoğu filmini izledim bu arada örnek olursa.
Hava kasvetli şöyle kahvemi alıp izleyeceğim çoğunluğun sıkıcı bulduğu bir Türk filmi izlemek istiyorum. Zeki demirkubuzun çoğu filmini izledim bu arada örnek olursa.
0
ekimoloji
(30.09.25)
Sıkıcılık ve sanat istiyorsanız Rus sinemasına geçiş yapın bence.
0
Mirket
(30.09.25)
Mubi varsa ordaki türk seçkileri güzel olur. Eski bir film isterseniz de; youtube -> Hanım. Kadro iyi, ben çok sevmiştim, içim buruldu izleyince.
0
mor oje
(30.09.25)
Uzak (2002)
0
yurtsuz john
(30.09.25)
Mubideki filmleri de tükettim maalesef. Özellikle yerli yapım izlemek istiyorum Rus sineması şu an beni bile sıkar :)
0
🌸ekimoloji
(30.09.25)
Sıkıcı değil, ama herkese hitap etmez kontenjanından Müjde Ar’lı Atıf Yılmaz filmleri diyorum.
0
auroraaurora
(30.09.25)
Mujde Ar - Dul Bir Kadın. Atıf Yılmaz yönetiyor. Necati Cumali hikayesinden uyarlama. İzlediğim en iyi Türk yapımı sanat filmlerinden biri.

O Kadın diye bir film vardı, film muthis sikici diyemem ama alkolik bir kadın karakter var, görüp görülebilecek en sıkıcı karakterlerden olabilir, yan roldeydi ama hikayede yeri de vardı.

İsveç yapımı Lilja-4 Ever da üstüne iyi gider yurtdisina çıkayım derseniz bunlardan sonra.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Dönersen ıslık çal
0
grimavi
(30.09.25)
Pelin Esmer
Yeşim Ustaoğlu
Tayfun Pirselimoğlu

bu yönetmenlerin filmografisinden seç beğen işte. Sıkıcı olmayabilirler ama düz durum hikayeleri olurlar.
0
nhk ni youkosu
(30.09.25)
işe yarar bir şey- tam da bu mevsime yaraşır bir film

ahlat ağacı, sarmaşık, muhsin bey, yeraltı- bu filmlere de bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(30.09.25)
tabutta rövaşata. güzel iç karartır.
0
sir gawain
(30.09.25)
11'e 10 kala
0
nothing in my way
(30.09.25)
Nuh tepesi çok iyi ama hakkı verilmemiş bi yerli film
0
luluki
(01.10.25)
çoğunluk
0
Hallegadola
(01.10.25)
işe yarar bir şey +1
sonbahar
uzak ihtimal
bizim büyük çaresizliğimiz
0
high hopes of the sozluk
(01.10.25)
(16)

gençlerin arasındaki bu “kavram”ın adı ne?

deartheodosia
ergenler arasında popülermiş. örneğin kore dizilerini sevenler korede yaşadıklarını, aktörlerle sevgili olduklarını düşünüyorlarmış. bir tür meditasyon gibi bir şey anladığım ama buna bir isim vermişler (ben hiç duymadım). bilen var mı? fantezi kurmak değil de daha spesifik bir tanım anladığım kadar
ergenler arasında popülermiş. örneğin kore dizilerini sevenler korede yaşadıklarını, aktörlerle sevgili olduklarını düşünüyorlarmış. bir tür meditasyon gibi bir şey anladığım ama buna bir isim vermişler (ben hiç duymadım). bilen var mı? fantezi kurmak değil de daha spesifik bir tanım anladığım kadarıyla?
0
deartheodosia
(30.09.25)
zihinsel mastürbasyon. gençler artık manuelden otomatiğe geçti.
0
runaway
(30.09.25)
Olayı bilmiyorum da, aklıma paylaşılmış psikotik bozukluk ve deluzyon kelimeleri geldi. Ya da sadece ergendirler.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Astral projection/reality shifting olabilir mi?

Bu arada bu 20 küsür yıl önce HP fandomunda da vardı, Snape wives fenomeni misal. Kesin ondan önce de vardır.
0
peki madem
(30.09.25)
şizofreni
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
manifest
0
tahtakafa
(30.09.25)
yok, başka bir isim kullanıyorlarmış aralarında :) hayal kurmak en basiti ama…
0
🌸deartheodosia
(30.09.25)
@tahtakafa manifest olabilir belki
0
🌸deartheodosia
(30.09.25)
Bi de shiplemek var. Hayal kurmak değil aslında ama iki karakteri birbirine yakıştırmak, kendini birine yakıştırmak için de kullanabilirsin. Bunu çok kullanıyolar bu ara.
0
benim bir gizli bildiğim var
(30.09.25)
İki karakteri birbirine yakıştırmak shiplemek

Bir de delulu var, o mu acaba senin kelime. Delusional'ın gen z versiyonu
0
kullanicadi
(30.09.25)
SATs deniyor, uyumadan hemen onceki anda yapiliyor, yasamak istedigin seyi temsil edecek bir sahneyi surekli donduruyorsun o an.
0
warrior princess
(30.09.25)
arkadaşlar bir sürü psikolojik tanı koymuş ama bunun bence tanısı: "fukaralık"
Şimdiki gençligin maddi imkanları ve karanlık gelecegi siyasal islam sebebiyle iyice korkunç durumlara geldi. Yurtdışındaki yaşıtları dünyayı gezip farklı farklı kültürlerle tanışabiliyorken kendi pul olmuş parasıyla ülke sınırları içinde bile yaşamını güç bela sürdürüyorlar. Bu karanlık gidişatta kafayı yemememek için bir şeylere sarılması lazım. işte onlardan biri de bu bahsettigin kavramlar ve akımlar. içinde bulundugu b.ktan koşullarda kafayı sıyırmamak adına bu kavramların içinde yaşıyormuş gibi sanrılara kapılıyorlar. Ve bu sayede kaygılardan uzaklaşıp bir hayalin içinde yaşıyorlar
0
limonlu eksi
(30.09.25)
Kendileri başka bir isim uydurmadılarsa yaptıkları daydreaming. ilerlemiş hali ise maladaptive daydreaming.
0
gnosis
(30.09.25)
Manifest?
0
anaphylacticshock
(30.09.25)
manifest+1 olmus gibi dusununce gerceklesme ihtimalini artirdiklarina inanmalari
0
ala09
(30.09.25)
Büyük olasılıkla manifest. bugün, Senin manifestin bu mu? sözü geçen bir video izledim.
0
Rondak
(30.09.25)
günümüzde manifest deniyor. hayal kurduklarinin gerceklesme olasiligini arttirdigina inanma.
bizim zamanimizda "hayallerde yasiyor ergenler" denirdi.
sonucta ergen bunlar iste ya, ne sizofrenisi, ne psikotik bozuklugu.
karikaturistan.wordpress.com
ergenken herkesin gerceklikten uzak hayalleri olmustur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
(10)

Bitmeyen fiyat artislari

sanguine
Son iki yıldır, Ocak 2024ten beri, asgari ücrete yılda bir kez zam yapılmasına, bu zammın eskisi gibi fahiş olmamasına rağmen, doların, benzinin yine görece düşük oranlarda artmasına rağmen, her ürün ve hizmete sürekli zam geliyor. Kendimi aptal gibi hissetmekten çok yoruldum. Örneğin spor salonu ya
Son iki yıldır, Ocak 2024ten beri, asgari ücrete yılda bir kez zam yapılmasına, bu zammın eskisi gibi fahiş olmamasına rağmen, doların, benzinin yine görece düşük oranlarda artmasına rağmen, her ürün ve hizmete sürekli zam geliyor
. Kendimi aptal gibi hissetmekten çok yoruldum. Örneğin spor salonu yahu hiçbir masrafları yok neredeyse, yılda 3 sefer zam yapıyorlar ve göstere göstere. Ocak Mart ve Eylül. E şimdi ocakta tekrar zam yapacaklar yok asgari ücret yok bilmem ne diye. Ticaret bakanlığına şikayet edeyim mi?
0
sanguine
(30.09.25)
Ah plebler ah, işverenlerin masrafları yıl içinde bir çok kez artabilir. Zam yapmaları suç değil, olayın kaynağı senin zam alamaman. E orayı değil de burayı şikayet etmen mantıklı mı sence?
0
Shepard
(30.09.25)
spor salonunun masrafı çok. elektrik, su, ısıtma, vergiler..durmadan zam geliyor
0
runaway
(30.09.25)
Evet buradaki isverenlerden cevabımı aldım, şikayetimi oluşturdum. Yılda 3 kere zammin hiçbir gerekçesi yok, ithal mal mi satiyorsun, ne masrafın var, kendi islettigin belki sahibi olduğun bir salonda. Gördüğüm kadarıyla tüketici de halinden memnun.

Sizler de benim gibi buradan kolayca şikayet edebilirsiniz yılda 3 kere 5 kere kafasına göre zam yapan yerleri

www.turkiye.gov.tr
0
🌸sanguine
(30.09.25)
Serbest piyasa ekonomisinde fiyatlar masraflara göre değil, talebe göre belirlenir.

Fiyat artıyorsa talep fazladır. Budur yani.
0
Mirket
(30.09.25)
Ne yazık ki (içimden gelmeyerek) sorunun cevabi alıcısı var ki yapıyorlar. Şikayette bulunmakla iyi yapmışsınız. Suç böyle yaygınlaşıyor çünkü, aman bana bulaşmasın diyerek tamam tamam diyenler böyle isletmelerin gotunu kaldırıyor.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
@sanguine abi hala kafanı kuma gömme taraftarısın. Sana zam gelmiyorsa zam yapmayan en tepedeki yere şikayetini yapacaksın. Benim işim hizmet mesela. Toplu taşımaya yüzde otuz zamcık geldi. E bunu yansıtmayalım mı? Çalıştığımız firmalar 6 aylık sözleşme yapıyorlar zam içün. Enflasyon var. Kullandığımız programlar zam yapıyor. Yani herkes Ocak Ayında sözleşme yapmıyor ki. Onun dışında spor salonu demişsin. Adamların 2-3 ayda bir bakanlık onaylı elektrikli aletlerinin ölçümünü yaptırması gerekiyor. Cihazların bakımı lazım. Bu adamlar ocak ayını beklemez. Ama senin olayın şu, o salona talep var ki adam zam yapıyor. E bu da normal. Yanlış yerde arıyorsun çözümü...
0
Shepard
(30.09.25)
Ben de fiyatlar artmasın, insanlar ihtiyaç duydukları basit şeylere ulaşabilsinler istiyorum... Esnaf falan da değilim ama bir spor salonu işletmecisinin
"Herkesin ulaşabileceği fiyata spor salonu erişimi sağlamak" gibi bir misyonu yok. Ülkenin durumunu ya da spor salonu işletmenin maliyetlerini, enflasyonu falan geçelim. Bir işletmecinin teoride "Aylık üyelik ücreti 500 bin tl" deme şansı da var, keyfi bilir, bu parayı vermek isteyen varsa verir, yoksa batar gider.

Ticaret bakanlığı ne yapsın mesela? "Spor salonu X lira üzerine üyelik satamaz" mı desin ya da "Yılda Y defadan fazla zam yapaz" mı?
Bunları neye ya da kime göre desin?
Devletin "spor salonu" gibi temel ya da hayati olmayan bir hizmet üzerinde neden böyle bir gücü olsun?

Kendinizi aptal gibi hissetmenizin sebebi spor salonu değil. Bir işletme, hele de üyelikle iş yapan bir kurum zırt pırt zam yapmak istemez. Her zam mevcut üyeliklerin yenilenme olasılığını düşürürken yeni üyelik satmayı da zorlaştırır, nakit akışını öngörülemez hale getirir... Ne yazık ki enflasyon sarmalı böyle bir şey. Bir yerlerde bundan normalde edemeyeceği kadar kar eden esnaf vardır elbet. Ancak bütün esnafın zam yapa yapa deli gibi para kazandığı ama nasıl oluyorsa da halkın kafasına silah dayanmış gibi olmayan parasını zamlara rağmen bu esnaflara saçıp onları zengin ettiği anlatısı nedense herkese makul gelse de matematiksel olarak imkansız, zira ülkede o kadar para yok, çünkü insanların maaşları aynı seviyede artmıyor.
0
salihdt
(30.09.25)
Bir de şöyle düşün.
Spor salonunun sahibi, benim maliyetlere pek zam gelmedi, ben de zam yapmıyorum dedi ve bütün üyeler üyeliklerini zamsız olarak bir yıl süreyle yenilediler.

Sen bu hükümetin elektriğe, doğalgaza, suya, asgari ücrete, stopaja bu hafta sonu mesela %500 zam yapmayacağına garanti verebiliyor musun?

Eğer öyle bir şey olursa adam yeni yenilediği üyeliklerle bir sene içeri mi çalışsın?

Adam önünü göremiyorsa, ona göre tedbir alacaktır.
0
Mirket
(30.09.25)
bunlar bilerek isteyerek tenekeci şimşek efendi tarafından daha gelir gelmez dizayn edildi.
Sebep değerli tl politikası

Asgari ücretliye, memura , emekliye enflasyon altın zam verilecek ki enflasyonun artışı sınırlarsın.
Hükümetin kendisi vergilere tam gaz yüklenirken tabiki maliyeti artan esnaf da mümkün olduğunca zam yapacak.
Burada amaç zaten , bu maaşlı grubun enflasyona ezilerek tasarruf gücünün kırılması dolayısıyla dolar ve altın gibi varlıklara yönelmesin ki proğram çalışsın.

maalesef bu proğram bitine kadar veya patlayana kadar , bu bu şekilde devam edecek.
0
Rao
(30.09.25)
Şikayet edin .
Neredeyse Her alanda gereksiz zam var. Hizmetin / malın dolara endeksli olması falan hikaye.
Daha yıllar önce yazılmış.
eksisozluk.com?

Bir başlık daha vardı bulamadım.
Yine spor salonunun biri hakkındaki aşırı zam meselesine değiniliyordu.

Ayrıca telefon operatörleri de en erken ve en acil el atılması gereken yerlerden. Gereksiz fiyat artışlarının yanında özellikle deprem zamanları şebekelerin çekmemesi, bağlantının da kesilmesi hususunda sayısız şikayet var.

Serbest piyasa, ticaret falan da değil,
tam anlamıyla para hırsı uğruna halkı kazıklama faaliyeti.
0
diyecevaplandı
(30.09.25)
(10)

Gözlerinin içi gülmek

Rondak
Böyle bişiy gerçekten var mı?
Böyle bişiy gerçekten var mı?
0
Rondak
(30.09.25)
var japon bi arkadaşım vardı gülünce pozitif enerji çıkıyordu her yerinden
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
Cenk ve erdem amcaların dediği gibi, gözler kalbin aynasıdır sayıca da bir fazladır
0
grimavi
(30.09.25)
Var tabii ki oğlum <3
0
mirty
(30.09.25)
Tabii ki var, böyle oluyor gözler ^^
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Vartabi
0
basond
(30.09.25)
Bir öğretmenim bana sen gözlerinin içi gülen insanlardansın derdi. Ergendim o zamanlar, pek anlamamıştım ama sonradan gördüm ki öyleymişim, zamanla söndürmüşler falan. Var. Şarkısı bile var (bkz: gülünce gözlerinin içi gülüyor)
0
muhayyer divan
(30.09.25)
En çok aldığım iltifat, gözlerinden ışık fışkırıyor ile birlikte.
0
Amaranta ursula
(30.09.25)
Çocukluk fotolarımda bile gözlerimin içi gülmez ama gulen insanlar gördüm.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Benimki, evet. Ölü balık gibi değiliz şükür.
0
gabe h coud
(30.09.25)
Tarık Akan işte.

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(30.09.25)
(12)

Sizde olmayan bir şeyi olan ve hep onu anlatanlara nasıl davranıyorsunuz?

la lykia
Siz x'e sahip değilsiniz. Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar
Siz x'e sahip değilsiniz.
Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.
Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.

Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar veriyorsunuz, sohbete katılıyorsunuz ama bir süre sonra bakıyorsunuz ki ikinizin arasındaki diyalog sadece onun size x'i anlatmasına dönmüş. Siz konu değiştirmeye çalışsanız bile kişi oralı olmuyor, sizi dinlemiyor, konuyu yine x'e döndürüyor.

x yerine her şeyi koyabiliriz; çocuk, sevgili, eş, ev, yazlık, araba, tatile gitme, yurt dışına çıkma, çikolata ya da özel jet vs vs :)

soru 1: Bu durumu nasıl karşılarsınız, bir süre sonra tepki verir misiniz? Nasıl tepki verirsiniz?
soru 2: bu kişi iş yerinde yönetinizse ve iş değiştirme seçeneğiniz şimdilik yoksa bu durumu nasıl idare edersiniz?
0
la lykia
(30.09.25)
buna ne tepki verirsen ver bi anda kötü adam sen olursun bedava tantana, ben olsam ben de onu dinlemem X şey hakkında söylediği cümleleri bir şekil duymamışım gibi davranarak öteki konuyu zorlarım, kafası basıyorsa anlar zaten basmıyorsa uzaklaş
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
normalde konuşmayı, dinlemeyi ve genel olarak sohbeti çoooook severim. insanları kırmamak için ilgimi çekmese bile belli bir süreye kadar dinlemek için kendimi zorlarım. ama konu tek kişinin ekseninde veya ortak ilgi alanı haricinde gelişiyorsa bu memnuniyetsizliğimi doğrudan belli ederim, saygıdan ötürü bunu yapamıyorsam bazı kaçış noktaları bulurum.

cevap 1: "valla çocuk/sevgili/futbol/ev/araba/yazlık/mavi göz/almanya/mirketler hiç ilgimi çeken bir konu değil. sahip olmadığım/olamadığım veya deneyimimin olmadığı şeyler üzerine konuşmayı da pek sevmiyorum. sen geçen bir konsere gidecektin, nasıl geçti?" diye aniden konuyu değiştiririm.

cevap 2: "valla anlata anlata bitiremediğiniz şu x'i ben de almak/yapmak isterim de maaşım yetmiyor patron/müdür/ceo/emmi ya" derdim herhalde. ki buna benzer bir olayı bir eski işimde yapmıştım, patron bir daha pek o konuyu açmamıştı :)
0
m e b
(30.09.25)
Bence bahsettiğiniz kısmı olayın alt başlığı. Biriyle iletişim sadece x konusundan ibaret oluyorsa zaten iletişim yok demektir. Konuyu değiştirince de aynı yere geliyorsa da kasıtlı bir şey var demektir. Ama o şey nedir o bir muamma.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
sahip olup olmamamdan bagimsiz olarak bir kisiyle muhabettim surekli ayni konu uzerinde donuyorsa, hele hele de karsi tarafin monologu haline gelmisse o kisiden yavas yavas uzaklasir ve muhabettimi sinirli tutarim. tepki filan vermem, belki ilk basta konuyu degistirmeye farkli seylerden soz etmeye calisirim ama bir butun olarak (diger ozellikleri, fikirleri ile) deger verdigim, sevdigim bir insan degilse baktim olmuyor ugrasmam.

burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi. zira, notr oldugunuz konuda spesifik olarak rahatsiz olmazsiniz aslinda, o zaman takildiginiz yer 'neden bu insanla muhabbetim hep ayni konu uzerinden donuyor, neden bu kisinin monologunu dinlemek zorundayim' olurdu. ama ilk buna takilmayip neden sahip olmadigim sey hakkinda konusup duruyor diyorsaniz muhtemelen orada sizi rahatsiz eden bir sey var .
0
kassiopeia
(30.09.25)
@kassiopeia
"burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi" kısmı ile alakalı;

aslında tam olarak öyle değil. bunu vurgulamamdaki neden şu; o x bizim ortak noktamız değil.

o x şeye sahip olmadığım için konuyla ilgili yapabileceğim yorumlar bir yere kadar gidiyor, genel geçer bilgiyle sınırlı. deneyimim olmadığı için, belki detaylara hakim olmadığım için bir yerden sonra nazikçe gülümsüyorum, sohbette kalmak zorunda olmak (iş hayatı / yönetici vs.) ve yorum yapamıyor olmak da sıkıyor.

şöyle bir örnek vereyim (gerçek değil): kişi tenis oynuyor ve sürekli bunu anlatıyor olsun. benim de tenis oynayabilecek her türlü imkanım olmasına rağmen tenis hiç ilgimi çekmiyor olsun. e tenis muhabbetinde bir yerden sonra söyleyebileceklerim tıkanıyor ama karşımdaki kişi kendini anlatmayı çok seviyor ve tenis onun için çok önemli. habire haftasonu şurada tenis oynadım, şununla oynadım, şöyle maç oldu, şu raketi yeni aldım vs diye anlatsın. e bu durumda ilk başta olmasa bile bir noktadan sonra çok sıkılıyorum.
0
🌸la lykia
(30.09.25)
Tenis örneği üzerinden bakınca, bunun hoş görülebilecek bir durum olduğunu düşündüm. Belli ki çok heves ettiği bir şeyden söz ediyor. Yeni çocuk sahibi olanlar çocuklarından, evcil hayvan edinenler kedisinden ya da köpeğinden bahsedebiliyor. “Bana ne senin çocuğundan ya da kedinden?” diye düşünmek de mümkün, ama bence heves kırmamak lazım. İnsan bazen heyecanını, sevincini paylaşmak ister ve karşısındakini sıktığını fark etmeyebilir. Benzer bir durumda benim heyecanımı paylaşmak istemezse, işte o zaman durum farklı olur tabii.
0
auroraaurora
(30.09.25)
Konuşmayı seven insanlar kafalarını meşgul eden şeylerden daha sık bahsederler. Yeni nesil anneler oğullarını anlatır dururlar mesela. Kendini kariyeri ile tanımlayanlar sürekli işyerindeki olaylardan bahsederler. Maddi olarak düşük seviyeden gelip güçlenenler arabalarından biraz fazla bahsederler. Bunlara sahip olmayan, ailesi ile yaşayan biri anasından babasından bahsedebilir, hayatında onlar yer kaplıyordur. Çevresinde aile ferdini kaybetmiş birileri muhakkak vardır ama bir iki anlatmasa da konu evdekilere gelir bir şekilde. Muhatabını yaralamak için yapan birkaç sosyopat elbette vardır ama işin aslı, çoğumuz gereğinden fazla konuşuyoruz ve kaçınılmaz olarak saçmalıyoruz. Kişisel algılamamak lazım.
0
?
(30.09.25)
hayatında ne kadar yer kapladığı ile alakalı. örn annelikse annelerin özellikle ilk birkaç yılda ilgilendikleri başka bir şey olamadığından annelik deneyiminden, çocuğundan, kakasından bahsetmesini anlarım çünkü hayatında başka bi şeye yer kalmamış. ama bu şey bi arabaysa mesela çok itici gelir.

şunu fark ediyorum, bi yaştan sonra artık benim kafam kaldırmıyo ya. kafam kaldırmıyor: ilgilenmiyorum, sıkılıyorum, işkence olarak görüyorum ve uzaklaşıyorum.

yakın arkadaşımsa “ya nolur artık bundan bahsetme, sıkıldım artık” derim, yakın bir arkadaşım değilse de bahanelerle görüşmem.
0
deartheodosia
(30.09.25)
@la lykia anladim, bu ornekle, sorunuz sizde olmayan bir seyi olan filan diye baslayinca farkli anlam cikarmisim, kusura bakmayin lutfen.

sohbet karsilikli olmali, hem biz o kisiye anlattigi seyler ile ilgili seyler soracagiz, bizim alakamiz olsa da olmasa da ve ne soyleyecegimizi dusunmeden dinleyecegiz, hem de karsidan ayni ozeni gorecegiz, aksi halde sohbet olmuyor.

valla ben de hem biraz deartheodosia'ya katiliyorum yani dinlerim, sorular da sorarim, ilgilenirim cunku herkesten bir sey ogreniyoruz neticede ama uzun gorusmelerde ya da siklikla gorusuyorsaniz ve hic kendinizden bahsedemiyorsaniz, yani bir muhabbet halinde gelismiyorsa iletisim, ya da mesela o tenisten bahsederken, iste sorular sordunuz, ilgilendiniz (cunku bu da iletisimin bir geregi kesinlikle, konustugumuz her konu iki tarafin da yaptigi bir sey olmak zorunda degil) ama ornegin sonra iste ben de hafta sonu su filmi izledim dediniz, bununla ilgili hic soru sormuyor, hala tenis anlatmaya devam ediyor ve bu her gorusmede ayni sekilde ilerliyor o zaman devam edemem sanirim.

bu anlamda 'you are not listening' kitabi cok keyifli.
0
kassiopeia
(30.09.25)
Profesyonellik böyle bir şey. İş yerinde uyumlu olmak ve resilience göstermek için bunlara takılmamak gerekiyor.

Geçen yine Bodrum ve Didim’deki yazlıklarıma gittim. İç ses: bana ne amk. Dış ses: yok.
0
gabe h coud
(30.09.25)
yakin arkadaslarima anali bacili
orta seviyedekilere orta-agir hakaret
uzak cemberle daimi tastas

seklinde bir siralamam var.
0
klassno
(30.09.25)
kisisel tercihimse baska bir tepki veririm, sahip olmak istemis ama olamamissam baska .

karsidaki kisi bunu bilerek yapiyorsa baska tepki veririm, bilmeden yapiyorsa baska.
her durum kendi sonucunu dogurur.

sekil A. sürekli cocuk sahibi olmak isteyen ama olamayan bir cifte gidip gelip kasitli olarak cocugundan, gebeliginden, okulundan bahseden bir insan bence pek de kibar davranilmayi ve hatta ikinci bir sansi dahi haketmiyordur.

sekil B. kendi tercihiyle cocuk sahibi olmamayi secmis birine gidip kendi cocugundan bahseden ama bunu sürekli yaptigini fark etmeyen biri de sekil A'daki kisiye verilecek tepkiyi haketmiyordur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
(2)

Şu Ortamda Vadeli Döviz Almak Akıllı Bir Yatırım Mıdır?

pangea
Yatırım işlerinden pek anlamıyorum... Borsa, hisse senedi ya da bitcoin gibi yatırım araçlarını kullanmayı da bilmem. Dolayısıyla benim gibi birisi için en uygun vadeli hesap açıp, parayı orada tutmak diye düşünüyorum.Az önce maaşın ufak bir kısmını günlük işler için vadesiz hesabıma aktarıp, geri k
Yatırım işlerinden pek anlamıyorum... Borsa, hisse senedi ya da bitcoin gibi yatırım araçlarını kullanmayı da bilmem.
Dolayısıyla benim gibi birisi için en uygun vadeli hesap açıp, parayı orada tutmak diye düşünüyorum.

Az önce maaşın ufak bir kısmını günlük işler için vadesiz hesabıma aktarıp, geri kalanıyla da vadesiz döviz almaya niyetlendim; gel gör ki dövize faiz oranları aşırı düşük!

Zaten çok yüksek bir mebla de değil yatıracağım; ancak yine de boş boş TL'de durup değer kaybedeceğine, hiç değilse üç beş kuruş da olsa değer kazansın istiyorum.

Bu açıdan düşündüğümüzde ve 50,000 TL'lik bir mebla için vadeli TL'de sanki daha mı akıllı bir yatırım olur? Ya da şöyle de sorayım: Bu gibi meblalar için döviz almanın bir getirisi var mı?

Çünkü bakıyorsunuz, bankada vade sonu değeri için %0.001 gibi bir oran veriyor. Dövizden caydırmak ve TL kullanımını teşvik etme için mi yapılıyor bilemedim.
0
pangea
(30.09.25)
eurobond alabilirisn fonarda değerleniyor
0
eja
(30.09.25)
Son paragrafa binaen, o oran 2020'deki döviz dalgalanmalarından önce daha yüksekti, o zamanlar bir değişiklik yaptılar.

O yüzden döviz dışında bir şey düşünmek daha makul kalıyor kıyaslayinca. Eurobond denilmiş katiliyorum, garanti olsunsa maksat para piyasası fonlarının bazılarınin vadeli mevduata göre daha fazla getirisi oluyor, tefas'tan inceleyebilirsiniz fon karşılaştırma kısmında hem para piyasası fonları hem diğerlerinin getirilerini.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
(19)

Birinin evli olup olmadığını öğrenmek

muhayyer divan
İçin hangi yollar vardır?Kişiyle iletişimim yok ve olamaz, olmamalı. Bunu sorabileceğim bir ortak arkadaş yok. Elimde TC kimlik numarası yok. Yine de öğrenmenin bir yolu var mıdır, varsa nasıl?
İçin hangi yollar vardır?

Kişiyle iletişimim yok ve olamaz, olmamalı. Bunu sorabileceğim bir ortak arkadaş yok. Elimde TC kimlik numarası yok. Yine de öğrenmenin bir yolu var mıdır, varsa nasıl?
0
muhayyer divan
(29.09.25)
Tüm bu secenekler kapanınca aklıma sadece evine kadar takip etmek geliyor, tabii bu kriminal bir alana geçiş demek.

Ya da btk'da üst düzeylerde çalışan tanıdık bulup arastirtacaksiniz, ama bu da yasal değil.

Özel dedektif tutarsınız ama bu tür işler için o da yasal değil diye biliyorum.

Dolayısıyla yasal bir yolu yok.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Tckn bulabilsem yasal bir yolu oluyor mu?
0
🌸muhayyer divan
(29.09.25)
Üzülerek söylüyorum şu koşullarda delile bağlı öğrenmenizin bi yolu gözükmüyor. Sadece hal ve tavırlarına bakarak bazı düşünceler oluşturabilirsiniz kafanızda evli yada değil diye. Yani kısacası öğrenmeniz tamamen hissiyatınıza ve hayat tecrübelerinize bağlı.
0
mermaidd
(29.09.25)
Parmaginda yüzük varsa evlidir,

fazlasi özel hayatin ihlali olur,

aklima Deniz Sekiyi getirdin,
0
designer
(29.09.25)
Tckn'yi kendisi dışında birinden öğrenmeniz zaten yine yasa dışı işler. TCK öğrenseniz bile, diğer yasa dışı işlere bulaşmadan ne bileyim nüfusta, belediyede vb çalışan bir tanıdık bulup kvkk'yi ihlal etmek gibi, yine yasa dışı olur.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
@designer

Deniz Seki'yi bilmiyorum ama muhtemelen kandırıldım. Onun için araştırmak durumundayım. Yoksa yasa dışı işler yapmaya hiç merakım yok, öyle bir zevkim de yok, öyle bir derdim de yok. Önümdeki süreçte nasıl davranmam gerektiğini bilmem gerek. Çok alengirli bir durumdayım.
0
🌸muhayyer divan
(29.09.25)
Şüphen varsa evli kabul et ve uzaklaş, en temizi bu.
0
antihero
(29.09.25)
@antihero

İletişimi bu sebeple değil çok daha farklı bir sebepten çoktan bitirdim, ama hiç aklıma gelmedi evli olabileceği, şimdi burun buruna gelme durumları bi değişik bişeyler var gündemde, onun için kıllanıyorum. İletişim kuracağımdan değil yani.
0
🌸muhayyer divan
(29.09.25)
mağduriyet varsa iş değişir,
avukat yada dedektif gibi birinden yardim alip mahkemeye verebilirsin.
0
designer
(29.09.25)
@designer

Mahkemeye taşımam ama benim olduğum yerde barınamaz artık. Eğer böyle bir şey varsa bitiririm onu. Haksızlık olmasın diye uğraşıyorum.
0
🌸muhayyer divan
(29.09.25)
-Bir yerde uzun süre kalmaz.

-Spontan, kendiliğinden gelişen planlara katılmaz.
0
yurtsuz john
(30.09.25)
@yurtsuz

Elimde başka veriler var, ihtimali daha da güçlü kılıyor. Tepem atarsa ortalık karışır.
0
🌸muhayyer divan
(30.09.25)
valla çok hoş bulduğum bir hatun vardı rock barlarda geldiğim.

facebooktan ekledim.

sonra tekrar gördüğüm an öküzce sordum ablacım sen evliymişsin diye :)

sonra eşiyle de tanıştık.
0
rain when i die
(30.09.25)
Anacım bu öyle bişey değil. Eğlenmeli komikli hafif geyik bişey değil yani. Benim kitabımda yok evli erkekle ilişki. Hele kadını kandıran erkek bırak insan saymayı, b*k yerine bile koyacağım biri değildir ama kandırmak cezasız kalmamalı. Ona bu yapılsa tefe koyup çalar, ben de onu barındırmayacağım, yeter ki evli çıksın. Benim bünyeme evli veya ilişkisi olan insanla ilişki kaydedilmedi arkadaşım. Ben bunu hoş görmem.
0
🌸muhayyer divan
(30.09.25)
@muayyer

Hey gidi muayyer Allah işte insanı en iddialı olduğu yerden vurur derler ya, seninki de o hesap.
Burada her soru altına duyarlı, doğruluk, nezaket, görgü terbiye gibi konulardan dem vurarak cevap verirdin.
Bak şimdi tc numarası bulup adamı araştırmaya çalışıyorsun. Madem bunca şeye dikkat ediyorsun neden bunu yapiyorsun?
0
tahirkemalbozoglu
(30.09.25)
@tahirkemalbozoglu

Ne yapmışım?? Anlayışın kıt herhalde ya da dayak istedi canın. Ne yapmışım!!
0
🌸muhayyer divan
(30.09.25)
Tehdit mi ediyorsun şimdi sen beni. Peki…
0
tahirkemalbozoglu
(30.09.25)
@muhayyer divan sen çok onurlu, kuralcı bilmem neciydin. Şimdi ise o yukarıdan bakıp hamamböceği dediğin kişiler gibi olmuşsun. Vay be bir çınar daha devrildi.
0
Shepard
(30.09.25)
onca insanız şurada. lokasyon, zaman vb ver, gelip elemanı yoklayalım.ne lazımsa öğrenelim.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(30.09.25)
(10)

Neden sadece 2 tane yolcu uçağı üreticisi var?

messina123
Boeing ve airbus dışında neden başka bir üretici yok. Ve neden türkiye bilmem kaç yüz uçak almak yerine o paraya kendi yolcu uçağını üretmeye çalışmıyor. 20 sene içinde meyvesini yersin
Boeing ve airbus dışında neden başka bir üretici yok. Ve neden türkiye bilmem kaç yüz uçak almak yerine o paraya kendi yolcu uçağını üretmeye çalışmıyor. 20 sene içinde meyvesini yersin
0
messina123
(29.09.25)
temel iş metrikleri

yeni bir firma çıktığında eski firmalar o firmayı batırmak için fiyat kırarlar.
0
duyurukullanıcısı
(29.09.25)
Sıfırdan üretelim dersek üretiriz ama verimli olmaz. Olay şu ki, yeni yaptığın uçağı kullanmazsın, hele ki 100-200 kişi taşımak için. Böyle bir kullanım için yıllar boyu uçağı test etmen gerek, durmaksızın. Çünkü bir sürü problem çıkacak. Bi problemi çözeceksin, tüm teste yeniden başlayacaksın mesela. Uçak kendini kanıtlayana kadar kullanmak intihar olur.

Boeing 1910lardq bu işe girmiş, zaten yüz yıldan fazladır ekipmanlarını test etmiş, her şeyi sıfırdan yapmamış, yeni bir teknoloji gelince sadece ona odaklanmış; çünkü diğer sistemler tamamdı. Böyle böyle gelişmiş. Keza airbus’ta öyle.

Hadi bi çılgınlık yapıp 20 yıl sürecek bir proje başlatıldı. Bunca yıl zararına çalışacak. Başarılı olacağının garantisi var mı? Başka ülkeler, daha doğru düzgün yoldu taşımamış bir uçağı alır mı?

Ayrıca THY’nin 2024 geliri 3.6milyar dolarmış.
Airbus 4.23 milyar avro.

Uçak yapmaya gerek yok yani, Thy sadece hizmet satarak airbus kadar kazanıyor.

Ne zaman mantıklı olur? Türkiye’de yeni bir teknoloji geliştirilir, sadece bu topraklardan çıkar, bunu kullanarak pazarlanır.
0
substituent
(29.09.25)
Bilgi yanlış.
Embraer, comac, bombardier, atr var aklima gelen. Ama tabiki boeing ve airbus gibi değiller.

Çünkü onu yapacak iş gücü ve bilgi yok. Olay sırf para değil. Bu tarz kararlar öyle "yapalim" ile olmuyor. Örnek verirsek Arjantin'in telefon yapmaya çalışması ya da Brezilya'nin bilgisayar yapmaya çalışması gibi kaynaklara bakabilirsin. Bir de bu olaylar drone vs gibi şeyler değil, drone misal 50 kere düşsün 51. Yap. Uçak bir kere düşerse ikinciye şirket kapanabilir.
0
logisticsmanager
(29.09.25)
Boeing ya da Airbus, tarihsel olarak bütün uçak yolcu taşımacılığı krizlerini, hukuki surecleri vb atlattı. Alternatifsiz oldukları için yine de seçildiler.

Şimdi biri çıkıp yeni firma kurdugunda, hepsini olmasa da aynı kriz ve hukuki süreçlerin bazılarıni yasayacak. Ama daha çok göze batabilir bu, diğerinde "Boeing bu hallediyordur" denilebilen şey, yeni bir firma için "beceremiyorlar bunlar galiba pek ya" olarak bakılabilir, çünkü dönüp Boeing kullanırsın yine.

Medyanın bu algıyı beslemeyeceginin garantisi yok.

Maliyet, gereken teknoloji ve altyapıyı geçtim, sırf bu tarafı yüzünden epey riskli iş.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
sabanci sene 93' de
TOYOTA ile ortaklık yapti
ve güneydoğuya fabrika acacagini soylemisti,

kardaşını öldürdüler..

Otomotivde fransiz ve almanin somurgesiyiz,

Sam amca olmaz öyle dedi,
artik amerikadan da dusuk vergili arac gelecek.

hükümeti özgür iradenle sen seçtigin gün ,o zaman olabilir.
0
designer
(29.09.25)
Niye Devrim arabaları kötülendi dışlandı yok sayıldı alay edildi aşağılandı ve yok edildi ise ondan.
0
muhayyer divan
(29.09.25)
Çünkü tek başına yapmak kolay değil. Boeing, Mc Douglas firması ile birleşti zamanında. Airbus da Avrupa devletlerinin ortak girişimi. Yani iki firmada tek bir üreticinin veya ülkenin elinde değil.
0
hububrad
(29.09.25)
concorde vardi, dünyanin gelmis gecmis en sahane ucaklari, bac ve sud aviation üretirdi. sonra mal insanlar cok pahali diye mizmizlana mizmizlana bitirdiler. gene ayar oldum gece gece.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.09.25)
Öncelikle teknolojik ve lojistik olarak çok zor bir üretim prosesi. Hadi onu hallettin diyelim gizli ve açık ambargolar var. AB ve ABD lisans vermezse o uçakları sadece yurtiçinde uçurabilirsin.

uçağı bırak airbus veya boeing uçaklarına onların onaylamadığı tuvalet kapısı kolu bile takamazsın.
0
merhum
(30.09.25)
uçak sanayisi en kaliteli parçaları, en kalitesi mühendisleri ve argenin önemli olduğu bir sektör. formula 1 araçları da aynı çerçevede üretiliyor. yani sağlam bir bütçe ve sağlam beyinlerin olduğu bir sektör. yani hadi çıkalım togg yapalım kaan yapalım iha yapalım değil bu iş. ayrıca türkiye herhangi bir uçağının motorunu kendi yapmıyor bakınız kaan.

belli sektörler ekonomik gücü yüksek ülkelerde bunun sebebide en iyi mühendisleri ve bütçeleri.

devrim arabayalarıyla ne alakası var ya?=
0
mikahakkinen
(30.09.25)
(4)

garip falan bir merak sorusu

klassno
merhaba,karsi sokakta biri var, evin onunde iki tane orman mudurlugu araci duruyor. arada goruyorum, birini hanim kullaniyor digerini kendi. arabalar 7/24 apartmanin onunde bu arada, arasira kullaniyorlar. eski bir cip vardi mesela birkac ay once 24 ya da 25 model grand cherokee ile degistirdiler. u
merhaba,

karsi sokakta biri var, evin onunde iki tane orman mudurlugu araci duruyor. arada goruyorum, birini hanim kullaniyor digerini kendi. arabalar 7/24 apartmanin onunde bu arada, arasira kullaniyorlar. eski bir cip vardi mesela birkac ay once 24 ya da 25 model grand cherokee ile degistirdiler. uzerinde yine isimli bir kart var. oyle duruyor, bazen piknik malzemesi filan yuklenip gidiyorlar o kadar. hayatimda ilk defa birinin ne yaptigini merak ediyorum, garip de bir hismis. size sorayim dedim.

bu nasil oluyor?
0
klassno
(29.09.25)
Taşıt Kanunu eki cetvel 1 ve cetvel 2 de kimlere ne maksatla kullanım için araç tahsis edilebileceğine dair bilgiler vardı yanlış hatırlamıyorsam. Google'a taşıt kanunu cetvel1,2 yazsan çıkar sanıyorum. O cetvelleri inceleyip bahsettiğin uygulamanın yasaya uygunluğunu veya devlet malının şahsi menfaatlerde kullanılıp kullanılmadığını tespit edebilirsin.
0
Mirket
(29.09.25)
Ülke gündemi bu olduğu için, insan gücü yetebilecegine takılıp daha ayrıntılı inceleyebiliyor bence. Gözü kalmak denir ya o hesap. Orada halledemedigini çözecek başka, daha stabil bir yer arıyorsun.

Bir yere şikayet etmeye kalkarsaniz, minareyi çalanın kılıfını hazirlayacagini da aklınızda bulundurun derim.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
biz de 92 yılında orman müdürlüğünden cip almışttık. willis. üzerinde de orman müdürlüğü yazıyordu. bu şekilde almış ve yazıları silmemiş olabilirler. trafikte falan durdurmazlar devlet araçlarını ama plakalar siyaz zemine beyaz mı?
0
ground
(30.09.25)
@encokbenisevinnolur ya evet aslinda, aklimda eskilerden bi cherokee almak vardi bayagidir. sonra buraya tasinip da bu olaya sahit olunca sasirdim ve ulan oldum. hicbir yere sikayet etmem, kimseyle ugrasacak ne vaktim ne de boyle bir istegim veya baskaca bir duygum var. garipsedim, bahsettiginiz gibi.

@ground ustu yazili veya sticker vs degil, on camda aracin plakasinin da yazili oldugu islak imza ve soguk damgali tahsis belgesi var. plaka sivil. belgede yaziyor iste filan falanca kisiye tahsisli aractir, ogm'ye ait filan diye.

thank you cevaplar icin, gidip arkadasimla konusayim bunu da biraz psikoloji biliminin etigini parcalayalim.
0
🌸klassno
(30.09.25)
(11)

Hasta olmak vs "hasta oldum" psikolojisi

encokbenisevinnolur
Kendim de dahil bazı insanlar tanıyorum, öyle aman aman sağlıklı beslenme spor vs uğrasmadigi halde hayatında taş çatlasın 3-5 kere doktora yolu düşmüş mesela, bazı insanlar da var sürekli doktorda ve sürekli hastaliklarindan tahlillerinden bahsediyorlar.Birinci grubun bazen artislik yaptığını, ikin
Kendim de dahil bazı insanlar tanıyorum, öyle aman aman sağlıklı beslenme spor vs uğrasmadigi halde hayatında taş çatlasın 3-5 kere doktora yolu düşmüş mesela, bazı insanlar da var sürekli doktorda ve sürekli hastaliklarindan tahlillerinden bahsediyorlar.

Birinci grubun bazen artislik yaptığını, ikinci grubun da bazen numara yaptığını düşündüğüm oluyor. Ve birinci grup çoğunlukla erkek, ikinci grup çoğunlukla kadınlardan oluşuyor.

Sizce hasta olmak ve "hasta oldum" ruh halinin arasında keskin bir cizgiyle ayirabilecegimiz farklar var mı?
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Abi çok zekiymissin gibi başlık açıp sonunu "Kadınlar daha çok hasta oluyor" a bağlaman hiç olmadı.
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
Yazdığım öyle bir şeyi içermiyor, tekrar oku. O çıkarımı yapabilmek için ya Türkçe bilmiyor olmak ya da fazla alıngan olmak lazım, başka ihtimal düşünemedim şu anda.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Ve birinci grup çoğunlukla erkek, ikinci grup çoğunlukla kadınlardan oluşuyor.
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
Demek ki hem Türkçe hem alınganlık, çünkü o cümlenin üstünde bir ton yazı var ve yeterince başa gidince kendi çevremden bir çıkarım olduğunu belirtmişim.

Şimdi bu başlığa bir de erkek gerekiyor, o da şu cümleyi üzerine alınsın da dövüş kulübü başlasın: "Birinci grubun bazen artislik yaptığını..."
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.25)
@arbre: son paragrafta dediğinin de istisnasıni tanıyorum, tamam birçok faktör var da işte net bir çizgi olmasa da nerede başlayıp nerede bitiyor aslında sormaya çalıştığım şey bu; bunu bilip bilemeyecegimiz.
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Bu işler seni aşar, sen o kadar düşünme boşver
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
@sekizdokuzon: neden bir kısmı cımbızlayip üzerine alındığını bu kadar belli ettiğin için teşekkürler, soruya deneysel bir cevap tarzı, sözel değil performans ile :)
0
🌸encokbenisevinnolur
(29.09.25)
ahahaah lan bu duyuru altında yazanlar şaka mı sayko musunuz ne oluyor xD
0
Shepard
(29.09.25)
İlk defa Shepard +1
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
Abi işte ben çok derin düşünürüm, biz de deriniz diye lafı evirip çevirip aslında hiçbir şey anlatmamissin. Tarzın bu anladığım kadarıyla. Bir de kadınlar daha çok hasta oluyor gibi bir istatistik paylaşmışsin, kaynak sanırım TÜİK. Ona ayar oldum. Yoksa oyna devam.
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
goygoya baglamis biraz ama ciddi cevap vereyim. bence hastaligi sahiplenme vs sallamama dediginiz sey.

"benim tiroidim var", "benim tansiyorum var", 'benim sekerim var" seklinde hastalik etrafinda sahiplenici ifadeler kullanmak bence bi sekilde o hastaligi bir kisilik ozelligiymis gibi benimsemeyi getiriyor ardindan. "benim kahve makinam var" gibi bisey. sonra surekli kahve makinasini silip temizlemek, bakimini yapmak gerekmesi gibi hastaligin da takibi gerekiyor, iste tahliliydi, ilaciydi, dozuydu. alt metin "bundan sonra boyle olacak hep, uzerine dusmem, kontrol etmem, dikkat etmem lazim" seklinde. bir de konusacak konu malzemesi oluyor, ama temelde hep o sahiplenici dil ile geliyor.

alternatif olarak "gecen tahlilde kan sekeri yuksek cikmis", "kolesterol yukselmis" gibi daha notur ifadeler daha vurdumduymaz geliyor. kolasterolum var demek yerine bu tahlilde yuksekmis demek, "bi sonrakinde dusebilir dogru seyleri yaparsam" alt metniyle geliyor. bu gruptaki insanlar bence hastaliklari daha hafif atlatiyorlar cunku daha az salliyorlar. ay atesim cikti hemen dakka basi olceyim, 4 saatte bir ates dusurucu alayim degil de, gidip yatip uyuyayim yarin daha iyi hissederim demek gibi biraz. hastaliklar daha hafif atladildigi icin doktor doktor gezmiyorlar.

doktora gidip biseyden sikayet edince, niyeti olan, aramaya inanan, illa ki bisey buluyor zira, alakali alakasiz. ardini alayim diyince sonu gelmiyor sonra. hastaneye doktora kolay ulasabiliyor olmanin da etkisi var tabi, en ufak bir rahatsizlikta "bi bakiversinler ciddi bisey olmadigini gorelim de kafamiz rahat olsun" yaklasimi yaygin.
0
taurina
(29.09.25)
(13)

en iyi pas sökücü

cptxxx
bildiğiniz en iyi marka model pas sökücü hangisi ? pasın üzerine sıkıp biraz bekleyince tertemiz yapan bişeyler var mı ? wd40 diyenin ağzına kürekle vururam :)
bildiğiniz en iyi marka model pas sökücü hangisi ? pasın üzerine sıkıp biraz bekleyince tertemiz yapan bişeyler var mı ? wd40 diyenin ağzına kürekle vururam :)
0
cptxxx
(29.09.25)
Water Displacement, 40th formula
0
Shepard
(29.09.25)
bu işin uzmanı değilim ama fosforik asit herhalde en etkili yöntem ama çok değişken var, belki bu kadar güçlü bir kimyasala gerek yoktur. yüzeysel bir pas ise sirkeyle, limonla falan bile çözülebilir. mekanik temizlik (tel fırça, zımpara vb.) de lazım tabii.

ama öyle biraz sıktım bekledim, bulaşık yıkar gibi tertemiz oldu gibi bir şey olmaz muhtemelen. siz fosforik asit bazlı profesyonel temizleyicileri araştırın. gerçi üstüne sıkıp tertemiz olmasını beklediğinize göre yüzeysel bir pas olduğunu düşündüm. bu durumda belki kimyasala bile gerek yoktur, tel fırça ile güzelce parlak metal görünür hale gelinceye kadar fırçalarsınız sonra üstüne antipas sıkarsınız. duruma göre tekrar astar/boya yapılır falan.
0
orient blue
(29.09.25)
Lazerle temizlik .
0
diyecevaplandı
(29.09.25)
@shepard Toprağı, kumu veya başka bir malzemeyi kazmak, taşımak ya da düzeltmek için kullanılan, uzun bir sapı ve geniş, düz bir ucu olan alet, gelio ağzının ortasına
@diyecevaplandı oyle ev için taşınabilir temizleme lazeri yok galiba.
0
🌸cptxxx
(29.09.25)
@cptxxx
kürek korkusu sebebiyle oldu .
0
diyecevaplandı
(29.09.25)
Asperox mavi güç ise yarıyor pas icin.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
kireç çözücüler etkili. www.migros.com.tr
bunu kullanıyorum ben. ama çok uzun süre bekletirsen metali de eritir dikkat et. pasın yoğunluğuna ve hassaslık durumuna göre bu da uygun olmayabilir daha aşındırıcı zımpara gibi yöntemler de düşünülebilir.

ayrıca bu kireç çözücü bildiğin seyreltilmiş kezzap. 15-20% civarı nitrik asit, gerisi su. başka bi etken madde vs. yok... normal kireç temizliğinde bu şekilde kullanımı da önerilmiyor(ben kullanıyorum ama :D) daha da seyrelterek kullanılması öneriliyor. koruyucu gözlük eldiven vs ile kullanmaya bak. sıçradığı anda hemen yakmıyor hatta çok kısa sürecek ufak şeylerde eldivensiz de kullanıyorum yine önermesem de ama daha uzun temaslarda ciddi asit yanığı yapabilir.
0
konetsu
(29.09.25)
www.ozkimsan.com

Bunu ben motor aksamalarını temizlemek için kullandım bayaa is gördü ancak havalandırmasi olan bir alanda kullanın
0
mirty
(29.09.25)
kumlama makinası tabii ki.
0
ground
(30.09.25)
amaç ne şimdi, bir tek pastan kurtulmak ise o ağzıma vurduğun kürekle de kurtulabilirsin. paslı yere bi koyarsın mesela kırılır, kaldırıp çöpe atarsın hop pas gitti, paslı yüzeyle beraber...

ya da alırsın spiral taşlamayı, paslı yere hazzzz diye girişip kazırsın pırıl pırıl olur. ya da kezzap alır dökersin anında çözer, ama pasın altındaki demiri de çözer.

wd40 ve benzeri kimyasallar pası çözerken altındakine de zarar vermediği için adı pas çözücü. pastan kurtulayım da gerisinin koy dibine dersen bir sürü çözüm önerebiliriz.

ama pas gitsin gerisi sağlam kalsın dersen günümüz teknolojisinde en iyisi wd40. ister kürekle vur, ister baltayla kes.
0
kibritsuyu
(30.09.25)
@kibritsuyu kardeşim doğru diyorsun da sorum o değil. ayrıca wd40 da pas sökücü değil. wd40 az yağlayıcı, az su itici, az pas sökücü birleşimi multi purpose, ondan iyileri de var illa o tür bişey alacaksam crc 5-56 alırım. ben ne aradığımı soruda yazdım açıkca.
0
🌸cptxxx
(30.09.25)
işte onu anlamadım. üstüne sıkıp bekleyince tertemiz yapan kezzap var mesela ama pasla birlikte altındakini de bozuyor. altındaki önemli mi, değil mi? o soruda yazmıyor.

cevaplarda kezzap dök, telle fırçala falan demişler çünkü. onlar da anlamamış.

alt taraf sağlam kalsın ama sırf pası harry potter büyüsü gibi çözsün diyorsan onlara da kürek yiyoruz.

yani şunu söylemeye çalışıyorum, böyle yazınca dalga geçiyor gibi oluyor. bu bir araba kaportası mı, demirden bahçe kapısı mı, önerdiğimiz şeyin alt tarafa zarar vericiliği ne kadar olabilir? o soruda yazmıyor.
0
kibritsuyu
(30.09.25)
soru genel kardeş. öyle abartı 1cm pastan bahsetmiyorum. sıkcam pas çıkcak o kadar. kürek de olur, balkon demiri de olur, çöp kovası da olur, el aleti de olur. genel işte, öyle olmasa derdim ki şu alet, 1mm paslanmış ne önerirsiniz. zaten cevaplarda şu marka dene diyenler var. anlaşılmış bence.
0
🌸cptxxx
(30.09.25)
(6)

En sevdiğiniz fitness hareketi

arbre
Hangisi? Görselliğe en çok katkısı olanı sorayım bir de. Sağ olun.
Hangisi? Görselliğe en çok katkısı olanı sorayım bir de. Sağ olun.
-1
arbre
(29.09.25)
thetruenorthstrongandfree1, bu hareketi yapabilen dünyada 3 kişi falan vardır bence.
-1
🌸arbre
(29.09.25)
En sevdiğim hip thrust olabilir benim için
0
mermaidd
(29.09.25)
Havlusuz hareketler, özellikle aletlerde olanlar. İki ipi alıp çekmece mesela.

Şaka bir yana en sevdiğim balyozu alıp lastiğe girişmek.
0
Shepard
(29.09.25)
Hiç gerçeğini görmedim ama filmlerde oluyor ya kollarını kullanmadan barfiks çekiyorlar en çok onu severim. Ama nasıl yapıyorlar bir türlü anlayamadım hiç.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Bütün hareketlere hükmeden tek bir hareket; burpee reyizin askerleriyiz.
0
thracia
(30.09.25)
dips
0
archmeister8
(30.09.25)
(3)

Emekli uzerine sirket acma

optimistbakunin
Emekli babam uzerine sahis sirketi acabilir miyim kisa soru bu. Detayi eyt emeklisi en alt kademe 50lerinde primi vs doldu. Masraf olmamasi icin onun uzerine acmayi deneyecegiz ticaret icin
Emekli babam uzerine sahis sirketi acabilir miyim kisa soru bu. Detayi eyt emeklisi en alt kademe 50lerinde primi vs doldu. Masraf olmamasi icin onun uzerine acmayi deneyecegiz ticaret icin
0
optimistbakunin
(29.09.25)
Oluyor, ticaret demişsiniz de bunun ucu açık, mezuniyet gerektiren bir iş kolu değilse olur. Ama yasal mı diye soruyorsanız onu bilmiyorum ama dediğiniz yapılagelen bir şey.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
yasal, açabilirsin, maaşından kesinti yapılmaz, bağkur ödenmez.
0
kibritsuyu
(29.09.25)
@kibritsuyu saglik hizmetlerinden vs de yararlanilir degil mi? Sorun yok yani ozetle
0
🌸optimistbakunin
(29.09.25)
(3)

Bulunamayan akademik kitaplar

yadigar
Makale ön okuması için sekiz on tane lazım. İyi bir kaynak varsa bildiğiniz, kitapları bulduracak, bir mesaj uzağınızdayım. Hoca kazara rastlamasın diye yazmıyorum başlıklarını buraya.
Makale ön okuması için sekiz on tane lazım. İyi bir kaynak varsa bildiğiniz, kitapları bulduracak, bir mesaj uzağınızdayım. Hoca kazara rastlamasın diye yazmıyorum başlıklarını buraya.
0
yadigar
(29.09.25)
Libgen, sciencehub diyeceğim de soru o kadar gizli bir üslup içeriyor ki, verdiğim cevap soruya karşılık gelir mi emin olamadım.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Gizli üslubun daha açığı:
Zlib ve welib gibi veritabanı önerilerine açığım. Aynı şekilde, ücretli veritabanlarına erişimi olan duyurucu varsa, yardımına müteşekkir olurum.
0
🌸yadigar
(30.09.25)
Anna's archive
0
Amaranta ursula
(30.09.25)
(6)

Favori Güllü şarkınız?

sekizdokuzon
Zamansız ölümüyle so-called Türk entelijansiyasi tarafından da sevilip sayıldığını fark ettiğimiz Queen'in favori şarkısını sorma curetinde bulunayım. Arabesk serim devam edecek boarada. Benimki; Kopamam Senden.Mekanı cennet olsun.Teşekkürler.
Zamansız ölümüyle so-called Türk entelijansiyasi tarafından da sevilip sayıldığını fark ettiğimiz Queen'in favori şarkısını sorma curetinde bulunayım. Arabesk serim devam edecek boarada.

Benimki; Kopamam Senden.

Mekanı cennet olsun.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
İlk kaseti bizde vardı .
Kendine has bir çıkış
yapmıştı o zamanlar.

Daha çok sabah olmadan parçasını dinlerim.
0
diyecevaplandı
(29.09.25)
I want to break free under pressure.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
90lı yıllar çocuguyum ama hiç dinlemezdim. nedense son 1-2 yılda sosyal medyada 1-2 şarkısı viral oldu.
0
abelardo
(29.09.25)
Acımıyorsan
0
kornisch
(29.09.25)
Ödüm kopuyor
0
mutekebbir
(29.09.25)
Oyuncak gibi
0
etna
(30.09.25)
(14)

Sonbahara hazır mısınız?

sekizdokuzon
Bugün fark ettim, ben hazır değilmişim. Güneşi özlüyorum. Sizde durumlar nasıl?Teşekkürler
Bugün fark ettim, ben hazır değilmişim. Güneşi özlüyorum.

Sizde durumlar nasıl?

Teşekkürler
0
sekizdokuzon
(29.09.25)
Birazdan mont bakacağım, bulursam son bahara da kısa da hazırım
0
kisa
(29.09.25)
benim yasadigim yerde yaklasik üc hafta önce basladi sonbahar. hazir degildim ama mecbur hazir oldum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.09.25)
Dün ben şort, tişört, sandaletle Bostanlı sahilde güneşlendim.
Bugün salona eşofmanla gittim. Dönerken de şemsiye yoksunluğu yaşadım :/
0
Mirket
(29.09.25)
Hazırım. Yerde kuru (özellikle çınar) yapraklarını günlerdir görmek ayrı bir his veriyor.
0
diyecevaplandı
(29.09.25)
Ben bir sweatshirt, kapalı ve yağmurlu hava insanıyım. Aşşırı hazırım o yüzden. Yapış yapış yaz bittiğine göre let the game begin!
0
mor oje
(29.09.25)
Güneşi özlüyorum +1
Ama yağmuru da özlüyorum.
0
muhayyer divan
(29.09.25)
Fazlasıyla hazırım, hep hazırım. Yapış yapış, leş gibi sıcaklar ayarlarımı bozuyor.
0
lüzumsuz adam
(29.09.25)
hayır

cumartesini pazara bağlayan gece 6'da eve döndüm.

telefonda gördüğüm sıcaklık 5 dereceydi.

dumur oldum.

tshirt üstüne polar üstüne siyah ince deri ceket vardı.

2 hafta önce sıcaktan pişiyordum oysa.
0
rain when i die
(29.09.25)
Hiç hazır değilim ama bugün yağmur yağmasına o kadar çok sevindim ki sonbahar geldi diye üzülemedim. Keşke hep ilkbahar/yaz olsa ama arada sırada havayı soğutmadan yağmur da yağsa.
0
kobuzchu kiz
(29.09.25)
Gelecegi belli olduğu ve her sene geldiği için, evet.
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
Bu sene yaz çok hızlı geçti ve çok kısa bir süre sıcak oldu. Güneşe doyamadım.
Şimdi ise sabah işe giderken ve akşam işten dönerken üşüyorum. Şimdi balkonun kapısı açık buz gibi hava giriyor içeri. Yaz hızlı ve kısa geçti, soğuk havalar erken geldi.
Güneşi ve onun getirdiği sıcaklığı özleyeceğim. Önümüzde Sekiz ay kadar bir süre var.
Belki Aralık Ocak gibi Güney yarım kürede bir yere giderim.
0
tabudeviren
(29.09.25)
Kış hariç her mevsime her zaman hazırım.
Bir “yazcı” olarak bu yaz çok darlandım iyi geldi bana bu hava.
0
mutekebbir
(29.09.25)
Bana hala yaz ama hazırım da.
0
gabe h coud
(29.09.25)
en sevdiğim mevsim.

aylardan kasımdı üşüyorduk her köşe başında öpüşüyorduk
0
Hallegadola
(30.09.25)
(10)

Abd Türkiye toplantısında Türkiye ne kazandı/kaybetti?

Cesario
Kongre Kaan uçağı için motor satışına onay vermemiş. Dünün haberi. F35 de kongreden geçmeyecek muhtemelen. Trump şarta bağlı olarak Türkiye kabul ederse onaylarım falan demişti. Ne şart koşuluyor karşılığında? Abd'den doğalgaz alarak Rusya'yı satmış mı olduk? Sonucunda Rusya nasıl bir misilleme yapa
Kongre Kaan uçağı için motor satışına onay vermemiş. Dünün haberi.

F35 de kongreden geçmeyecek muhtemelen. Trump şarta bağlı olarak Türkiye kabul ederse onaylarım falan demişti. Ne şart koşuluyor karşılığında?

Abd'den doğalgaz alarak Rusya'yı satmış mı olduk? Sonucunda Rusya nasıl bir misilleme yapar?

Medyaya baktığımızda Türkiye çok şey kazanmış hatta eleştirenler hain ilan edilmiş falan.

Tarafsız bir şekilde yorumlar mısınız?
0
Cesario
(29.09.25)
türkiye 100 milyar doları civarı para kaybetmiş olacak anlaşmalarla.

f35i hala alamadık parasını ödediğimiz halde. kaanın motoruna lisans gelmedi. bizimkiler motor yapamazsa uçamayacak, ki yapnadılar.

tayyip koltuk garantisi aldı 100m için o oldu sadece.

adamlar bizle açık açık dalga geçti ama bizimkiler trump koltuğunu çekti diye gururlanıyor.
0
jelly bear
(29.09.25)
Bir şey kazandığımızı sanmıyorum (halk olarak), Erdoğan ve meşruiyeti devam etme hakkı kazandı işte satın aldıkları ve verdikleri ile :)

Yerli uçağımız motorsuz kaldı, sadece uçak da değil yerli helikopterler de etkileniyormuş bu durumdan.

CAATSA yaptırımları da kongrenin işi onu da kaldırtamadık, Trump'ın böyle bir gücü yok istese de.

Boeing uçaklarımız oldu bir sürü, Boeing biliyorsunuz son zamanlarda hem İsrail desteği hem de uçaklarının ve çalışanlarının güvenliği/güvenilirliği açısından eleştirilere maruz kalıyor. Airbus çok daha sorunsuz uçaklar üretiyor ama biz Boeing'e müşteri olduk :)

Kazanan ABD ve Erdoğan gibi duruyor buradan bakınca. Bizlik bir şey yok, daha fazla vergi daha çok para çıkacak cebimizden muhtemelen.
0
chicha_v2
(29.09.25)
rusyadan gaz alamayağız, aynı gaz lojistik zorluklar nedeniyle 2 kat maliyete gelecek. rusya dibimizde, amerika dünyanın öbür ucu. amerikada gazı hem çıkarma hem de işleme maliyetleri çok daha yüksek üstüne o kadar yoldan geleceği için bence 2 kat fiyat az bile kalabilir.

rusyanın yapacağı misilleme bizimle olan ticaretini sınırlamak olur. eskiden gaz verip kazandığı paranın bir kısmını türkiyeden temin edilen tekstil, gıda ve beyaz eşya gibi sektörlere geri verirken muhtemelen bunları sıfıra çekecek.

kapalı kapılarda ne tavizler verildi bunu asla bilemeyecegiz.
-1
orpheus
(29.09.25)
Sosyal medyadaki gibi,
aha kaybettik, yine conilerin Sam amcaların dediği gibi oldu, motorsuz kaldık olarak değil de başka planların gerçekleşmesi için
süreç yönetimine girildiğini düşünüyorum.
(Motor konusunda dünyadaki alternatiflerin yanında yerli çalışmalar da var.)

ABD ile görüşmek demek sadece ekonomik diplomatik değil doğrudan Filistin ve Ortadoğu meselelerini de görüşmektir.
Siyasi arenada gücün kullanım anı her an bir devletle savaşa, diplomatik çekişmeye girmek demek değil, faydası zararından çok olacağı bir anda faaliyete geçmektir.

Trump'ın karakterini önceki başkanlığından itibaren bazı devletler "çözdü". Bir anda sert çıkışlar yapıyor ama başaramayacağını anladığında da gel anlaşalım moduna girebiliyor.
Aylar önce Körfez ülkelerine geldiğinde de çok büyük tutarlı anlaşmalar yaptı. Anlaşmaların tamamen gerçekleşmesi alış verişlerin sağlanması ise ayrı konu.
0
diyecevaplandı
(29.09.25)
Trump geldi geleli tüm ülkelere,
'Benden gümrüksüz mal al, bana gümrük öde, Çin ve Rusya'dan alışverişi kes.'
dayatması yapıyor.

Bizden bu dediklerinin tamamını aldı.
Bir de sanırım Ruhban Okulunu aldı.
Bir de yine sanırım 'ekümeniklik' sıfatına bir adım daha yaklaşım sağlandı.

Biz ne aldık konusunu bilmiyorum.

Şimdi aklıma konudan bağımsız olarak Çankaya'nın Şişmanı geldi. 'ırakta bir verip üç alacağız.' demişti. Üçün birini aldı rahmetli.
0
Mirket
(29.09.25)
oncelikle sunu belirtmek lazim, trump'in bu yaptigi sadece turkiye'ye karsi degil tum ulkelere karsi, ustelik muttefik olarak gorduklerine bile (yani turkiye icin muttefik degil dersek). kabaca, bize para kazandirirsaniz size arka cikariz diyor, yoksa bitersiniz diyor. ukrayna savasini desteklemek icin ukrayna madenlerine goz dikmisti hatirlarsaniz. arabistan milyarlarca dolarlik yapay zeka yatirimi yapacagi garantisi verdi (en azindan akilli davranarak inovasyon yatirimi yaptilar, bizim gibi kaynak veya urun almiyorlar).

@orpheus'un dedigi gibi bir durum yok. yani amerikan gazi demek gazi cografi olarak amerikad'dan getirtiyorsun demek degil. orta dogu'da onlarca buyuk amerikan sirketi var, irak (bolgesel kurt yonetimi)-turkiye boru hatti da acilacagindan gaz buyuk ihtimal buradan gelecek.

yani turkiye para kaybetti, iliskileri duzeltme sansi kazandi, bunun karsiliginda abd'ye zaten bir sey olmaz, iliskiler o isterse duzelir.
0
Sour
(29.09.25)
Abd başkanının diğer ülke liderleri ile son görüşmelerindeki görsel dil, biraz politika değiştirdiler fikri veriyor.

Eu liderlerini böyle liseliler gibi karşısına dizmis tarzı bir poz vardı. Putin'in üstünde savaş uçağı uçurdu. Erdoğanın da sandalyesini çekmiş. Eşek şakası mı yapıyor nezaket mi zamanla anlarız artık. Ben Türkiye özelinde değil böyle okudum, biraz "az çekmedin yukumuzu, seni gidi kerata" konumunda kaldı Turkiye. E zaten öyleydi.

Tüm bunlar da, abd'nin ekonomi politik tavrinda uslu çocuk afferin oğlum pozisyonuna düştüğümüzu gösteriyor sadece. O rol nereye çekerse ona göre olanlar olur.

Bana kalırsa özgür özel'in İngiltere menfaati açıklamaları ile de beraber okunabilir.

Dolayısıyla kimin mandası olalım tartışmaları cumhuriyet ilan edildi beri hızla sürüyor ^^
0
encokbenisevinnolur
(29.09.25)
osssy
(29.09.25)
tr'nin başkanının abd başkanı tarafından en üst seviyede karşılaşması mevcut iktidar ve ayrıca tr için çok büyük kazanım.

ab dahil herkese posta koyan bir tuhaf başkan ile görüşebiliyor olmak ve fırça yemiyor olmak şu an için tüm ülkeler için bir hayal.

ne kazandırır, bir gece ansızın israil tarafından vurulma riskini azaltır.

ufak tefek yatırım gelebilir.

uçak mevzuları için, bu işler iki adamın konuşması ile olamıyor. ancak böyle böyle çözülür problemler. abd'deki kurumlar çok güçlü ve zamanla oluyor.

caatsa'yı kaldırmaya trump'un gücü yok demek müthiş cahillik. trump şu an ne istese elde edebilecek güçte.

kaan motoru meselesi çok büyütülüyor. f16 motoru bunlar. bi şekilde alınabilir.

peki ne kaybettik, abd rusya'yı sıkıştırmak için enerji alımını bırakın diyor çok uzun zamandır. burada bir ödünleşme var. bu maliyeti de yüklenmek zorunda tr. nasıl şekillenir bu mevzu göreceğiz.

uçak alımı meselesi de zaten planlı. şu kadar para kaybettik diyenlere bakmayın. bi ara tr'ye yolcu uçağı bile tartışılıyordu.

velhasılı çok büyük bir kazanım var mı görünürde yok. ama özal da git gel başardı o alımları.
0
gurur
(29.09.25)
sadece ve sadece koltuk süresinin uzatımı karşılığında tavizler verildi. abd dönüşü muhaliflere karşı şiddeti artan yaptırımlar olacak. önümüzdeki günlerde kötü senaryolara hazır olun.
0
ground
(30.09.25)
(18)

en sevdğiniz roman

sırtçantalı
bir yabancı bir türk edebiyatı olmak üzere favorilerinizi alalım.
bir yabancı bir türk edebiyatı olmak üzere favorilerinizi alalım.
0
sırtçantalı
(27.09.25)
Vedat Türkali - Bir gün tek başına

Knut Hamsun - Açlık
0
Mirket
(27.09.25)
1- Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da Tehlikeli Oyunlar
2- Karamazov Kardeşler
-1
Moonpie
(27.09.25)
1- Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da Tehlikeli Oyunlar
2- Karamazov Kardeşler
0
Moonpie
(27.09.25)
En diye bişi benim için pek mümkün değil ama şu an aklıma gelenleri yazayım.

Middlemarch
Anayurt oteli
0
Bruce
(27.09.25)
1- tehlikeli oyunlar
2- yüzüklerin efendisi
0
rakicandir
(27.09.25)
mavi sürgün
mother night

yarin sorarsan baska kitaplar söylerim. en'lerim yoktur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.09.25)
nietzsche ağladığında-irvin yalom
fosforlu cevriye-suat derviş
0
ala09
(27.09.25)
Türkçe yok
Yabancı asoiaf
0
Shepard
(27.09.25)
Durgun Zamanlar - Samim Refik Touron
0
rumeli beylerbeyi
(27.09.25)
masumiyet müzesi olabilir anısı var diye...

empathy... belki...


---------

polisiyelerimi de seviyorum lakin öyle en sevdiğimm diyemiyorum ya... ama genel olarak polisiye seviyorum, dizi ve filmlerde de...

küçükken en sevdiğim kitabım demek daha kolaydı. ilk ve ortaokuldayken en sevdiğim kitaplar Ulysses Moore serisiydi mesela. ölüp bitiyordum.

lisede john verdon serisine aşıktım, bir de zar adam...
0
art cat chocolate
(27.09.25)
türkçede favori belirlemek zor ama o dönemde ankara'da yaşayan, yabancı sevgilisi tarafından yakın zamanda terk edilmiş, dil-edebiyat okuyan birisi olarak "kürk mantolu madonna"dan çok etkilenmiştim.

yabancıda favorim tartışmasız "uyandırılmış toprak"tır. yalnız bu romanı anlamak için önce "durgun don"u okumak lazım diye düşünüyorum ki kendisi de dört ciltlik, 1000 sayfadan uzun bir romandır.

tatar çölü, karamazov kardeşler pide salonu, suç ve ceza... çok sevdiğim bir sürü roman var ama benim için hiçbirisi uyandırılmış toprak'ı geçemez. çünkü sovyetlerde sosyalizmin inşa sürecini anlatıyor. romanı bitirdiğimde arkadaşlarımla vedalaşmış gibi üzülüp hüngür hüngür ağlamıştım. döneme ilgi duymayan birini açmayabilir, aksi takdirde bi' daha okuduğunuz hiçbir şeyden tat almayabilirsiniz.
0
der meister
(27.09.25)
Robert Musil - Niteliksiz Adam
Kemal Tahir - Devlet Ana
Sait Faik - Medar-ı Maişet Motoru
0
encokbenisevinnolur
(28.09.25)
türkçe: öykü kitapları da dahil olsaydı tereddütsüz korkuyu beklerken derdim. onun hatrına romanda üç kitap arasında kalmama rağmen tutunamayanlar diyorum.

yabancı: karar vermek çok zor ama savaş ve barış diyeyim.
0
phoarbix
(28.09.25)
Brave new world - birçok distoptik roman, film ve dizi buradan az ya da çok bir şeyler alıyor.

Eskici ve oğullarını seviyorum. Hayatın absürt derecede acımasız olduğunu güzel anlatıyor. Her şeyi mahvetmek çok kolay ve geri dönüşü de çok zor.

Yine de Türkçe romanlar bana çok "sanatsal" geliyor. Birçoğunda o "şairane" dil var. Bence fazlaca kasvetliler. Bu olayı terk etsinler artık lütfen.
0
akhenaten
(28.09.25)
Kara Kitap - Orhan Pamuk
Pride and Prejudice - Jane Austen
1984 - George Orwell

Yabancıda teke düşüremedim
0
mor oje
(28.09.25)
insciallah - oriana fallaci
içimizdeki şeytan - sabahattin ali
0
santimantal
(28.09.25)
Gece yarisi kutuphanesi - matt haig tavsiye ederim, en sevdigim roman degil ama dun bitirdim ve cok cok begendim.
0
kassiopeia
(28.09.25)
bozkırkurdu / yalnızız
0
adivar
(28.09.25)
(8)

tuhaf bir hayat hakkında

laf salatasi
Selam,Yaklaşık 7-8 yıl önce iş yerinde otururken bir anda bir uyku bastırdı. Koltukta uyuyakaldım.İşe yeni başlamıştım, biraz stres yapmıştım. Son çalıştığım iş yerinden kovulmuştum. Başarısız olduğumu söylemişlerdi. Bir önceki işten bir tartışmadan ötürü çıkarılmıştım, bu yeni işte başarılı olacakt
Selam,

Yaklaşık 7-8 yıl önce iş yerinde otururken bir anda bir uyku bastırdı. Koltukta uyuyakaldım.

İşe yeni başlamıştım, biraz stres yapmıştım. Son çalıştığım iş yerinden kovulmuştum. Başarısız olduğumu söylemişlerdi. Bir önceki işten bir tartışmadan ötürü çıkarılmıştım, bu yeni işte başarılı olacaktım. Bir takım haksızlık ve talihsizlikler ile karşılaşmıştım ama her şey iyi olacaktı.

İlk uyku olayından sonra değişik zamanlarda bu uyku basması çoğalmaya başladı.

Doktora gittim. Testler çok iyiydi.

İlerleyen zamanlarda finansçı olmam sebebi ile sürekli hesap kitap uğraşıyorum, hesapları yaparken zorlanmaya başladım. Böyle yakıtı biten araba gibi oluyorum. Yaşım 36-37 idi o zamanlar.
Bazen yer ayağımın altından kayıyor, deprem oldu sanıyorum.
Çok başı ağrıyan, dönen biri de değilim.
İlerleyen zamanlarda fiziken enerjimin hep düştüğünü fark ettim.

Bir hesap yaparken aklım akıp gidiyor sanki akşam eve geliyorum koltuktan kalkmak istemiyorum.

Farklı doktorlara gittim sonuç aynı, psikolojik olabilirler diyorlar.

Psikiyatriste gittim 3-4 sefer ilaç verdi.
Eh stresli bir işim var, dedim stresten bunlar.
İlaçları kullandım, diyebilirim ki daha kötü oldum.
8-10 ay sonra bıraktım ilacı her seferinde.

Evliyim. Eşimi de üzüyor bu durum.
Gelecek kaygım var, fakir bir aileden geliyorum.yaşım 46, çok bir birikiim yok ve çalışmak zorundayım.fakat işyerinde de çok başarılı değilim, oysa iyi bir eğitimim var, potansiyelim var, bilgim var ama stresten yapamıyorum.
Ayrıca hafızam iyi değil, unutkanım. İsimleri, yerlerin adlarını unutuyorum.

Benzer bir deneyim yaşayan var mı merak ettim.

İyi akşamlar.
0
laf salatasi
(26.09.25)
sigara kullanıyor musun, kilolu musun? uyku testi yaptırmayı denedin mi uyku apnesi olabilir belki? insanların yanlış bildiği bir şey var uyumak banka hesabı gibi değil haftasonu 20 saat uyuyup hesabı kapatırız diyorlar öyle birşey yok, 7-8 saatten az uyuyor musun günlük?
0
nahtoderfahrung
(26.09.25)
Aynı şeyleri yaşadım hocam. En iyi gelen şey şekeri bırakmak ve yemeklerin arasını uzatmak oldu.
0
primetime
(26.09.25)
uyku apnesi olmadığına emin misin. gerekli kan testleri, ağır metal birikmesi vs. yapılmıştır diye düşünüyorum.

psikolojik olup olmadığına en iyi çevresel şartlara bakarak karar verebilirsin. örneğin bu ağır uykular, baş dönmeleri haftasonu ya da 5-6 günlük tatiller esnasında oluyor mu. ya da olduğu durumları ilişkilendirebileceğin olaylar var mı ? bu anlattıkların beyin sisi denilen duruma benziyor.

sadece bu durumlar için değil genel hayat tarzı olarak iyi beslenme, spor, sağlıklı dinlenme gerekli. kaliteli balık yağı, aktif formda bir b12, şekeri, nişastayı ve hamur işlerini yok derecesinde azaltmak faydalı olacaktır.
0
orpheus
(26.09.25)
Fight club da böyle başlıyordu. Fikir verebilir diye yazıyorum gırgır olsun diye değil.
0
encokbenisevinnolur
(26.09.25)
Saglam kafa sağlam vücutta bulunur
Ciddi olarak yazdım. Kendine bakıyor musun? Beslenme ve spor aslında çok daha etkili olabiliyor
0
kisa
(26.09.25)
Doktor değilim. Reaktif hipoglisemi bir sorununuz olabilir mi? Bende yemeklerden sonra bastıran uyku nedeniyle doktora gittiğimde ortaya çıkmıştı. Ofiste de masada uyuyakalan şeker hastası bir arkadaşımız vardı. Doktora şeker ile ilgili kontrolü tekrar yaptırsanız iyi olur sanki.
0
boyalı kuş
(26.09.25)
Aynı işi yapmak uykuyu tetikleyebiliyor,
Arada ayağa kalkıp esneme yapmak etrafta dolaşmak, yemek sonrası yürüyüş yapmak iyi gelebilir.
0
kararsızataletfilozofu
(28.09.25)
ben de haşimato hastalığı olabilir mi acaba diye düşündüm. kronik yorgunluk ve uykusuzluk yapabilen bir hastalık. normal kan testlerinde anlaşılan bir şey değil, tiroid antikor testi ve tiroid ultrasonuyla anlaşılır. ama yine olay beslenmeye dayanıyor, şekeri vs kesmeniz lazım.
0
lifeisopeth
(28.09.25)
(10)

Pazar günü işe gider misiniz

arbre
6 gün çalıştığınızı düşünün. Ay sonuna rapor yetiştirmeniz gerekiyor. (key performance indicators) Tüm şirketi ilgilendiren bir rapor. Sorumluluk hissedip gider misiniz? Şirkette personel eksikliği var. Herkes biliyor. Personel alınmıyor. Ama rapor o gün isteniyor.
6 gün çalıştığınızı düşünün. Ay sonuna rapor yetiştirmeniz gerekiyor. (key performance indicators) Tüm şirketi ilgilendiren bir rapor. Sorumluluk hissedip gider misiniz? Şirkette personel eksikliği var. Herkes biliyor. Personel alınmıyor. Ama rapor o gün isteniyor.
-1
arbre
(26.09.25)
Nadir yasanacak bir durumsa ve bu tarz fedakarliklarin karsiligi veriliyorsa veya gecmiste ekstra kiyaklar yapilmissa giderim. Boyle bir talep yoksa, yetismiyorsa yetismiyor dunyanin sonu degil gozuyle bakiliyorsa gitmem.

Yukaridaki durumlar olsa bile, isyeriyle papaz olmayi goze alamayacak maddi/manevi durumdaysam giderim.
0
mbond
(26.09.25)
Şov amaçlı giderdim ama içimden gelerek ve benimseyerek gitmezdim. Tabii bunun için uygun şov ortamı olması lazım.
0
encokbenisevinnolur
(26.09.25)
Giderim, lazım olunca var olduğunu göstermek önemli. Personel eksikmiş, alınmıyormuş demem, benim işim değil o konular. Gider makinelerimi yağlarım, raporumu yazarım. Temizi bu.
0
Shepard
(26.09.25)
gittim ne ne oldu? madalya mı verdiler?

6 yıl reklam ajanslarında ücreti 1 kere bile ödenmemiş fazla mesailere kaldım. ömrümden ömür gitti. psikoloji ve enerji denen bir şey kalmadı.

artık kıymetimin farkındayım, yeni bir sektörde (aynı meslekle), yeni bir art cat chocolate'ım.

cevabım: gitmem. hak etmiyor patronlar. nadiren ihtiyaç olursa tamam ama her işe koşunca eksik personelin yerini sen doldurmuş oluyorsun ve asla ek personel alınmıyor.
0
art cat chocolate
(26.09.25)
@Shepard kıymetimin farkındayım dedim diye kendimi övmüş mü oldum? sen git raporunu yaz, benim cevaplarımı okuma
0
art cat chocolate
(26.09.25)
Shepard kapının önüne konan damacana gibi. Yine de tepiniyor. Beni ciddiye alın diye.
Ciddiye alınmayacaksın bu halinle...
0
luluki
(26.09.25)
Ya abi aynı soruyu gene soruyorsun, kusura bakma da üç kuruş paraya 7 gün iş yapiyorsun yani.
Senin olayın bunu her ay her ay bazen her hafta yapıyor olman.
Yapmazdim, anca böyle yılda bir falan olsa olurdu ki normal ama senin gibi her ay falan hayatta.Zaten böyle olan şirkette de calismazdim.
Tüm şirketi ilgilendiren rapor demissin sanmıyorum ki hissenin kap açıklamasını yazmıyorsun, hepimiz milyon tane rapor yapıyoruz, bu raporu bu kadar buyutup anlam yüklemene gerek yok. Sen evet dediğin için senin köle olarak calistirildigin sistem kurulmuş iste, sen devam ettiğin sürece böyle gider.
0
logisticsmanager
(26.09.25)
@art cat chocolate soru pazar günü işe gider misiniz? Cevap: Ben benben ben benBEN BEn. ahahahah, rapor yok benim işte. Cevaplarınızı da tek tek okuyacağım ahahha

@luluki ahahhaahha, lan sen niye çıldırdın?
0
Shepard
(26.09.25)
Şov için değil, görev için giderdim. Madalya vermeyeceklerini bile bile giderdim. Çok da gittim zaten.
0
etna
(27.09.25)
Görev benimse giderim
0
basond
(27.09.25)
(10)

Yaşlılık kavramı sizi de çıldırtmıyor mu?

trablon
yaşlandıkça daha kötüye giden sağlık vs .yatağa düşersen ve bakacak kimsen olmazsa nasıl yaşıyacaksın yok mu böyle korkularınız?Lan yaşlanmak başlı başlı dert
yaşlandıkça daha kötüye giden sağlık vs .yatağa düşersen ve bakacak kimsen olmazsa nasıl yaşıyacaksın yok mu böyle korkularınız?

Lan yaşlanmak başlı başlı dert
0
trablon
(26.09.25)
Bakacak kimsem olmazsa in**har

Yalniz kalacak olmak, vicuduma söz geciremeyecek olmak fikri cok uzuyor evet.
0
abuzer
(26.09.25)
Abuzer +1
Tek dileğim bunu yapabilecek fiziksel yeterliliğe sahip bir durumda olmak.
Yaşlanmak bu hayatta en çok korktuğum şeylerden biri.
0
mutekebbir
(26.09.25)
Mutekebbir +1

Sağlıklı yaşlanmak isterim ama elim ayağım kolum belim kalkmıyor. Resmen ölüyormuş gibi hissediyorum onun için de çıldıramıyorum.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
Bir noktada içki, sigarayı minimuma indirir, düzenli spora devam eder ve biraz da dünyalık yaparsam kendi kendime yaşar giderim. Yaşıtım insanlarla (emekli öğretmenler) buluşur, çay kahve içeriz. Kermes düzenler, hayır işleri yapar hatta belki hacca bile gideriz. Ben bugünden daha çok korkuyorum açıkçası, yaşlılığım tatlı olur bence.
0
sekizdokuzon
(26.09.25)
Yoo, kimse bana yaslanacagimin garantisini vermedi ki, neden sadece bir tahmin/varsanı üzerinden korku üreteyim kendime. Bunları düşüneceğime viskimi yudumlayıp keyfime bakıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(26.09.25)
yaşlılık rezillik derdi babaannem. bu arada 52'yim.

bu arada abuzer -1
kimseye yük falan olmak istemiyorum.
0
lazpalle
(26.09.25)
Bence de yaşlanabilmek bir lüks, esas yaşlanamadan ölmek korkutucu. Üstünde düşünürsem yaşlılık bana da bir miktar korkutucu geliyor ama kontrol edemeyeceğim, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan durumları düşünmemeyi, onlar için dertlenmemeyi seçiyorum. Yaşım arttıkça yaşlıların elden ayaktan düşme korkusunu daha iyi anlayabiliyorum, yaklaştığını bilirken ölüm korkusu ile baş etmek de güç olmalı, yaşayıp göreceğim umarım.
0
(26.09.25)
yaşlılık illa zor duruma düşmek değil de delirme, tekrara vurma, takıntılılık gibi evreleri var ya onlardan korkarım. ayrıca boşuna korkuyorsunuz yaşlılar bizden daha çok seviyor yaşamı
0
ala09
(26.09.25)
şu an gözümüzde büyüyor ama o yaşlara gelince gayet normal hissedeceğiz ve umursamayacağız.

çocukken de 30 yaşındakiler için ooohaa diyorduk.
0
art cat chocolate
(26.09.25)
Onu o zaman düşünürüz. Geçmişi düşünmek üzüntü, geleceği düşünmek kaygı getirir derler. En fazla sağlıklı beslenip spor yaparak kas kütlemizi koruyabiliriz yaşlılıkta dinç olabilmek için, bir de birikim yapabiliriz. Durduk yere seneler sonrasını düşünüp üzülmeyelim şimdi
0
kullanicadi
(26.09.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.