Giriş
(18)

Tipiniz yada paranız için değilde değişik bir özelliğinizden ötürü

Civil.leo
aşık olundu mu size
aşık olundu mu size
0
Civil.leo
(23.08.25)
Hayir tabii ki de.

Kadin tarafini soruyorsan zaten kadinlar günlük yasar. Senin F18 pilotu olman onun umrunda olmaz yani, belli basli kriterlere takilir geçici bir süre hepsi o.
0
feastofthedamned
(23.08.25)
Tipim ya da param için de olunmadı ki (zaten zengin değilim :D)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(23.08.25)
Zekâdan baya baya ekmek çıkıyordu.
0
yadigar
(23.08.25)
@feast kadınları hiç tanımamışsın bayım. Günlük mü yaşarmış kadınlar? Sksjdkkfkfl

Neyse, evet dik duruş (veya özgüvenli mesafeli duruş da diyebilirim) etkili olmuştu
0
mor oje
(23.08.25)
Çok konuşan biri bana sırf lafını bölmeden dinlediğim için aşık olmuştu.
0
sekizdokuzon
(23.08.25)
Üniversitedeki sevgilim Fatih te kemikli büryanı iştahlı yedim diye aşık olduğunu söylemişti :p (vallahi o meşhur Fatma girik sahnesindeki gibi yememiştim)
0
kullanicadi
(23.08.25)
Bana g.tumden olabilir çünkü hanım benim daha yüzümü görmeden arka profilden kivilcim olmuş. Sonra yüzümü görmüş. Bu noktada squatlar işe yaramış diyebiliriz.
0
logisticsmanager
(23.08.25)
O sebepler sonra terkedilme sebebi de oluyor. O yüzden gerçek sebepler değil diye düşünüyorum, tip ve para da dahil buna. İstisnası azdır.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
Asik olmak iddiali bi tabir. :) Hoslanilmak olarak cevap verirsem evet.
0
sey mi dostum
(23.08.25)
@kullaniciadi
Bu azımsanmayacak bir özellik. İki kez benzer durumda bir crush olmuştu bende de kebabı iştahla önüne alan karşı cins görünce. (Kilolu değillerdi ama)
0
yadigar
(23.08.25)
Beni niye disladin ama ya kiriyosun dostum :'( tamam asik da olundu....
0
sey mi dostum
(23.08.25)
Evet. Ilk görüste sadece seks diye düsünüp zamanla asik olan biri olmustu. Neye asik oldu bilmiyorum. Uyum eglence vs olabilir.
0
sonsuz
(24.08.25)
Dilimden ötürü olunuyor genelde.
0
Bruce
(24.08.25)
cok kez olundu. anlatmaya baslarsam kendimi ovme festivaline doner o yuzden bu noktada susuyorum.

ha ben de cokca kez sadece guzellik disinda sebeplerle insanlardan hoslandim o da var.
0
aguen
(24.08.25)
yani bence aşkların en az yarısı böyledir ya, ilişkisi olan herkes yakışıklı değil ki.

eskiden beni akıllı sanıyorlardı mesela. tipim aşka engel değildir belki ama tipine aşık olunacak kadar güzel bir adam değilim. param hiçbir zaman olmadı. işte güzel konuşuyor akıllı kültürlü filan deyip sevdilerdi geçmişte bi ara.
0
der meister
(24.08.25)
Zeka'dan pratiklikten kaç kızla görüşmüşümdür :D

Azaldı sayıları, akıllılar ya ydışına gitti ya da elendiler. Memnun değiller :d Neyse banane
0
baldan kaymak
(24.08.25)
evet sesim
0
ashleybon
(24.08.25)
Bana olunmadı da ben oldum, yani benim âşık olma kriterlerim tip ve para değil zaten ama bana nedense hep tip ve para sebebiyle "âşık" olunur... neyse.

Çok (aşırı) güzel (göreceli elbette) sesli erkeklere maalesef âşık olabiliyorum, 2 kez başıma geldi. Meslekî deformasyon sanırım.
0
muhayyer divan
(24.08.25)
(9)

Bencil olmak hayirli bir özellik degil mi ?

feastofthedamned
Neden ayipmis, günahmis, ahlaksizlikmis gibi kabul görür ki bu durum anlamam.insanin en büyük hayri yine kendisinedir, kisinin kendisini düsünmesi neden kötü bir sey olarak algilaniyor ?
Neden ayipmis, günahmis, ahlaksizlikmis gibi kabul görür ki bu durum anlamam.

insanin en büyük hayri yine kendisinedir, kisinin kendisini düsünmesi neden kötü bir sey olarak algilaniyor ?
0
feastofthedamned
(23.08.25)
İnsanın kendini düşünmesi ile sürekli kendini düşünmesi, başkalarının hakkını gaspederek kendi öncelik ve çıkarlarını gözetmesi farklı şeyler.

Bence de bir insanın sürekli kendinden feragat ederek, tüketerek başka insanlara öncelik vermesi doğru değil. Bu açıdan insanın "bencil" olması gerektiğini düşünüyorum. Doğru bir denge kurulduğunda sağlıklı olan bu gibi geliyor bana.
0
burka
(23.08.25)
bencilliği nasıl tanımladığımızla ilgili bu.

önce ben, hep ben, ille de ben deyip başkalarını düşünmemek başka.
başkalarının hakkını yemeden kendini düşünmek başka.

bencillik ne kadarsa diğerkamlık da kötü.
biz bencilliği öcüleştiriyoruz ama diğerkamlığın kişiye zarar verebileceğini düşünmüyoruz.

her şeyde olduğu gibi burada da denge önemli.
ne diğerkam yaşayabiliriz ne de bencilce.
sağlıklı bencilliği benimsemek lazım.
başkasına zarar vermeden kendini öncelemek. "önce can sonra canan" meselesi.
0
biseysorcaktim
(23.08.25)
Bencillik ile haysiyet/vakar birbirine karıştırılıyor.

Haysiyet/vakar iyidir, bencillik kötüdür. Yani eski ifadelere göre. Çünkü eski ifadelerdeki bencillik bugünkü narsisizme denk gelir, hiç değilse çok büyük nir ben merkezciliktir. Halbuki haysiyet insanlık/vakar onurudur, şereftir, hayatın içinde zaten bir yer edinmişliktir, kabul edilmişliktir. Diğerinde kabul görme kaygısı vardır, kendini kabul edememiş, kendi içine sinememiş, dünyaya köklenememiştir. Vakar sahibi insanın kendine saygısı olur, sevgisi olur, kendine sadakati olur, bütün bunların üzerine koyar her türlü ilişkileri.

Bencillerde yani ben merkezcilerde özsaygı özsevgi çok eksiktir, hep başkalarından beklerler. Kendilerini başkalarının gözünden değerlendirirler ve dünyayla kavgaları da bu merkezdedir. Onun için eskiden bencil kelimesiyle anlatılan anlam kötü görülüyor.

Senin dediğin "insan zaten her şeyi kendisi için yapar"ın kelime karşılığı haysiyet, vakar, şeref, bazen itibardır.
0
muhayyer divan
(23.08.25)
(bkz: tabi lan manyak mısın)

Bencillik, insanın varacağı en üst mertebedir. Bencil insan kâmil insandır. Bilgeliğin şahikası, ahlâkın zirvesş, terakkinin doruğudur bencillik.
0
yadigar
(23.08.25)
@muhayyer divan +1
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
bencillik toplumun ortak menfaatlerinin katilidir. bu çürümüş toplumda bencil olmanın faydalarını sayın desem, herkes sayfalarca yazar. çürük bir düzenin içinde müthiş bir şey olarak görülen bir özellik, nasıl güzel bir şey olabilir ki?
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.08.25)
@unutan adam,

Her hiyarim var diyene tuzlukla kosmanin da toplumda ne kadar zarara yol açtigini her gün görüyoruz ama. Dolandiricilar ve sarlatanlar cirit atiyor.
0
🌸feastofthedamned
(23.08.25)
Herkes bencil olduğumu söyler. Ben faydasini görmedim desem yalan olur.
0
sonsuz
(24.08.25)
benim anladığım şekliyle bencillik, başkasını hiç düşünmeden, başkalarına kötü şeyler olacak olsa bile sadece ve sadece kendinizi düşünmenizdir.
0
co2s2
(24.08.25)
(14)

apartman dairesinde tavşan beslenir mi

encokbenisevinnolur
Mümkün mü?Geniş balkon var. - iki kedi var, iyi anlaşabilirler mi?- yeri ağıl mıdır, yazık mi eve tıkmak için?- yasal mı, yasal kategorisini bilmiyorum ama çiftlik hayvanı gibi ya sonuçta.
Mümkün mü?

Geniş balkon var.
- iki kedi var, iyi anlaşabilirler mi?
- yeri ağıl mıdır, yazık mi eve tıkmak için?
- yasal mı, yasal kategorisini bilmiyorum ama çiftlik hayvanı gibi ya sonuçta.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
Evde özgür gezmeyecekse yapma, psikolojisi biter. Her yere sıçarlar, her şeyi kemirirler. Elektrik çarpar dişleri kömür olur. Üstüne oturursun çünkü minder altına girer koltukta. Çok hareketli. Çok sıçarlar. ÇOK ÇOK SIÇARLAR. Dediklerimin hepsi tecrübe.
0
Shepard
(23.08.25)
parkeleri kemirip alt kattan çıkar.
0
runaway
(23.08.25)
Kemirgendir. Terlikler başta olmak üzere evde kemirilmedik sağlam hiçbir şey bırakmaz.
Haddinden fazla işer. O kadar pis kokan bir sidik kokusu dünyada yoktur.

Hiç tavsiye etmem yani. Denedim. Oradan biliyorum.
0
Mirket
(23.08.25)
Evde özgür gezecek.

Bir de bunları kediler de yapıyor ben alıştım idare de ediyorum, ev zaten buna göre ayarlı.

Ayrıca tavşana özel bir durum var mı ki, daha mi hareketli olur kedilerden?
0
🌸encokbenisevinnolur
(23.08.25)
Tavşanın kediyle hiç alakası yok, inanılmaz kötü kokar, kokuyu engelleyecek kadar temiz tutmak çok zor. Kuzenimin evi ve tavşanından biliyorum, eve girilecek gibi olmuyordu. Sonunda köye götürdüler, tavşan da onlar da rahat etti.
0
kobuzchu kiz
(23.08.25)
kedi kuma işer, üstünü de örter. yaptığı yer bellidir, düzenli temizleyince koku, pislik olmaz.

tavşanın öyle bir eğitimi yok. her yere işer, her yere kaka yapar. inanılmaz kötü kokar.

her yeri kemirir, kedi gibi hişştten pisstten anlamaz.

kediyle bir araya gelirse ne olur gözümde canlanmıyor ama fare görünce boğup yiyen kedinin yanına konulacak bir hayvan değil gibime geliyor.
0
kibritsuyu
(23.08.25)
Karşı konulamaz bir sevimlilikleri var ama koyun gibi dakikada bir kuru kuru kaka yapar. Günde bi kere cıvık yapar, onu yer. Ayrıca idrarı seramik fayansın yüzeyinin kayganlığını giderecek kadar aşındırıcıdır. Havadar alan olmazsa kokar. Çok ani manevralar yapar. Yeterli egzersiz yapamazsa bu manevralar esnasında birden felç geçirebilir. Nereden mi biliyorum? :')
0
beetlejuice
(23.08.25)
Biz apartman dairesinde senelerce besledik, evde başka evcil hayvan yoktu. Kedi yemese bile avlanma dürtüsü ile zarar verir bu net.

Çok sevimliler evet. Kafese tıkmanız büyük dram olur çünkü özgürce koşup zıplamayı seviyorlar. Kemirgen oldukları için etrafta yeni kıyafet bile bırakmamanız gerekir, masa örtüsünden elektrik kablosuna kadar kemirir. Kemirecek bir şey bulamazlarsa saçlarınızı hatta kendi bıyıklarını dahi kemirip yeme potansiyeline sahipler. Ben bir daha beslemem mesela.
0
ruhen hastayim ben
(23.08.25)
hic kimse soylememis ben soyleyeyim :D

"tavsan her yere iser"

hic tuvalet terbiyesi. cok hatirlamiyorum neden ama ben cocukken birkac gunlugune evde tavsan vardi. tek net hatirladigim her yere isemesiydi. hatta annemin seccadesine isemisti de annem sinir olmustu lol
0
supergirl
(23.08.25)
Apartman dairesinde 2 tane tavşan besledim farklı dönemlerde beslenir mi diye sorarsanız beslenmez Çünkü tavşanlar çok çabuk büyüyor dedikleri gibi her yere tuvaletlerini yapıyorlar balkonda dahi çok zor besleniyor Çünkü çok çabuk büyüyorlar Yaklaşık 1 sene ki bunun yarım senesi balkonda aşırı zorlandık En sonunda da bahçeye bırakmak zorunda kaldık orada da kediler saldırdı çok üzüldük bir tanesini kaybettik bir tanesini de bir yere bağişladık başka tavşanların olduğu ama Aşırı zor. Dedikleri gibi her yeri kemiriyor her yere tuvaletini yapıyor yani Koltuk altlarına dahi kaka yapıyor kabloları aşırı kemiriyo ne kadar da eğitsen ki ben eğitebildiğimi düşünüyorum mesela banyoda baktığım bir dönem vardı gider deliğine Çişini yapmayı öğrenmişti Eğer böyle bir kedi kum kabı gibi büyük bir şey alıp içine Toprak koyarsanız bir ihtimal oraya tuvaletini yapıyor ki Bizimki yapmıştı Bir tanesi diğeri Evin her yerine yapıyordu temizlemek çok zor.

Ve Evet aşırı hareketli oluyorlar evde parende atarak takla atarak geziyorlar duvarlara Ayağı ile basıp parende falan atıyordu Bir de yani tavşan alacaksınız Eğer bunlar üretimden geldiği için hepsi hasta olarak geliyor hayatında galiba 3 tane tavşan aldım üçü de hasta geldi ilk 2 ayını hep veterinerde iğne ile geçirdik bir tanesi daha çok küçükken vefat etmişti çok hastaydı
0
eja
(23.08.25)
tavsan beslemeden once uzun uzun arastirma yapmanizi oneririm. tavsanlari cok severim, olup bitiyorum tavsanlar icin ama su an ne ben ne evim tavsanlara hazir degil 3 senedir yok tavsanim.

tuvalet egitimleri oluyor ama zor bir surec.
aslinda evcil tavsanlar dogada hayatta kalamiyor zaten. eve uygun bir canli.

kedilerle ilginc bir sekilde iyi anlasiyorlar.

kediler "sen kendini temizlemekten aciz bir eziksin" diye diger canlilari yaliyor, onlarda yalayan dominant. tavsanlarda "lol temizle beni kole" diye takiliyor. onlarda yalanan dominant. ikisi de kendini dominant saniyor iyi geciniyorlar

tavsanlar cok cok cok zor canlilar ama.
0
aguen
(24.08.25)
Bence bir kümes hazirlayip orada besle. Iyice semirince de kizartip, afiyetle ye.
0
feastofthedamned
(24.08.25)
feast cok dusundun mu bunu yazarken yoksa 6 yasindaki beynin hemen bulabildi mi bunu
0
aguen
(27.08.25)
bu buraya nasıl sığdı diye düşündüğünüz pek çok yere rahatlıkla girip çıkabilir, dışkısı zeytin çekirdeği gibidir, koltukların altı, ne kadar kenar köşe sizin göremeyeceğiniz yer varsa oralara dışkılar. temizlemesi dert olur.

beslenmez değil elbette ama tavsiye etmem. bahçeli eviniz varsa bahçede takılır akşam eve gelir ama yine de mantıklı değil.
0
selam
(27.08.25)
(2)

İzmir'de koltuk yıkama ve çerçeveci

kobuzchu kiz
İkisini ayrı ayrı arıyorum tabii :)1. Google'da bir dolu koltuk yıkama firması çıkıyor ama bildiğiniz, memnun kaldığınız birileri varsa önerebilir misiniz?2. Göztepe/Hatay civarında, tercihen İnönü caddesine yakın, düzgün iş yapan çerçeveci var mı? İpek kumaşa baskı, antikamsı illüstrasyon vs çerçev
İkisini ayrı ayrı arıyorum tabii :)

1. Google'da bir dolu koltuk yıkama firması çıkıyor ama bildiğiniz, memnun kaldığınız birileri varsa önerebilir misiniz?

2. Göztepe/Hatay civarında, tercihen İnönü caddesine yakın, düzgün iş yapan çerçeveci var mı? İpek kumaşa baskı, antikamsı illüstrasyon vs çerçeveleteceğim.

Teşekkürler.
0
kobuzchu kiz
(23.08.25)
2- Göztepe, Hatay demişsiniz ama, bulamazsanız Karşıyaka aksoyda, tam da dediğiniz türden işler yapan Aksoy çerçeve diye bir yer var. Ben birkaç iş yaptırdım memnun kalmıştım.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
0 (532) 571 85 22 Hatay renkli durağındalar.
0
ground
(24.08.25)
(4)

Sosyal ilişkiler vol3

kararsızataletfilozofu
Spor salonundaki kızın erkek arkadaşıyla tanıştıktan sonra altüst olmuştum.Bu hafta arkadaşım dedi hatta senide çağırırız toplanırız dedi olur diye karşılık verdim ama bence flörtlük durumları var yinede boncuk dağıtıyor.Biraz soğuk olayım filan dedim ama dilimi tutamıyorum.Açılmak anlatmak istiyoru
Spor salonundaki kızın erkek arkadaşıyla tanıştıktan sonra altüst olmuştum.
Bu hafta arkadaşım dedi hatta senide çağırırız toplanırız dedi olur diye karşılık verdim ama bence flörtlük durumları var yinede boncuk dağıtıyor.

Biraz soğuk olayım filan dedim ama dilimi tutamıyorum.
Açılmak anlatmak istiyorum ama spor salonuna bir daha gidemeyebilirim çünkü pt ve sahibi sayılır.
Zaten karakter olarak fazla sosyal biri kıskançlıktan çatlarım nasıl soğucam ben.

Gün içinde arkadaşlarla dertleşip oyalanacak bişeyler buluyorumda,
Geceler geçmiyor bazen uyuyamıyorum düşünmekten, gerçi genel yalnızlığımıda dert ediyorum.
Bir hafta oldu hala iştahım kapalı, karnımda kelebekler çıkacak gibi his hala bitmedi :/

Duygusal olarak baya zayıfım duyuru eski sevgilimide düşünüp düşünüp üzülüyorum şimdiki halimede üzülüyorum, chatgpt pek yardımcı olamadı, gündüzleri oyalanıyorumda geceleri içim şişiyor.
Psikologa gitsem ne yöntem uygulayan birini seçmeliyim ?
Normal zamanlarda motivasyonsuz, enerjisizken bazı dönemlerde ise böyle oluyorum 2-3yılda bir.

Gerçekçi düşünebilsem bana daha uygun mesleği olan, daha karakteri uygun biri mutlaka vardır,
Ama şuan onunla iletişimimiz fazla diye ona çekiliyorum yoksa mantıken uzak durmam gerekli
0
kararsızataletfilozofu
(23.08.25)
Sen hayatında aksiyon arıyorsun, kızla ilgisi yok. Odak noktanı başka yere çevir.
0
gobekliraki
(23.08.25)
Kızı kaçırmayı dusunmuyorsan gitme. + bahse girerim seninle dalga geçiyor.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
Gece uyumama sebebi o değil uyku problemi olabilir. Ayrıca üç aydır konuşmuşsunuz sevgilisi olduğu o kadar sürede ortaya çıkardı
0
pembediken
(23.08.25)
Sevgilisi değil ama flörtümsü şeyler var bence.
Sakinleştiriciye başladım bir süre böyle toparlarım herhalde.

Başka tavsiye alayıım diyorum aslında bir duyuru daha açarım.
0
🌸kararsızataletfilozofu
(24.08.25)
(3)

bir erkeğin alnının/kafasının üst bölümünün büyük olması çok negatif mi

northern eagle
Merhabalar. Yaşım 28, boyum 181 cm ve yüzüm gayet düzgün ama saçımı kazıyorum (kelim düz hesap) ve kafamın üst kısmı fazlasıyla uzun (Neil Patrick Harris gibi) ve biraz da geniş. Sizce kel olmam çok çok negatif mi yoksa diğer görsel faktörlerin (yüz, omuz genişliği, boy vs) arkasında kalan bir durum
Merhabalar. Yaşım 28, boyum 181 cm ve yüzüm gayet düzgün ama saçımı kazıyorum (kelim düz hesap) ve kafamın üst kısmı fazlasıyla uzun (Neil Patrick Harris gibi) ve biraz da geniş.
Sizce kel olmam çok çok negatif mi yoksa diğer görsel faktörlerin (yüz, omuz genişliği, boy vs) arkasında kalan bir durum mu veya bu özelliği beğenen insanlar da var mıdır azımsanamayacak sayıda?
0
northern eagle
(22.08.25)
Kellik kadar büyük bir sorun değil, kelliğini dert etmeyen alnını da etmez.

Şakası bir yana, kadınlar erkekte herhangi bir bölgenin negatif olmasını dert etmezler, paket halinde değerlendirirler. Kalanlar okeyse alın sorun olmaz, absürt bir genel surat görüntüsü oluşturmuyorsa.
0
Bruce
(23.08.25)
Hahah nph'in alni baya acikmis cidden. Fark edilmiyor iste. Ben kendisini cok severim ama hic dikkatimi cekmemis.
Birine butun bakilir. Mesela burun tam yuzun ortasinda ama ona ragmen kotu burunlu biri de guzel olabiliyor. Ayni sekilde estetik yaptiran dunya guzeliolacak saniyor ama iste burunla olmuyor olay sadece. Genel onemli. Bruce +1
0
Kittie
(23.08.25)
Farklı yasamsal örnekleri var;

(bkz: bruce willis)
(bkz: jason statham)
(bkz: cemal süreya)
(bkz: edip cansever)
(bkz: brazzers'taki kel adam)
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
(17)

Bu kisi ne yapmaya calisiyor?

Kittie
Biri var. Cok da hosuma giden biri kendisi. Goruntusu, konusmasi, muhabbeti her seyi cekiyor beni.Yaptiklari:Bi ortamda cicek vardi. Cicekler cok guzel kokuyo dedim. Yok benim parfumumdur dedi birden. O da olabilir dedim. (Hic flortoz davranmadim, dogru olabilir dedim direkt sekilde) bu da boynunu b
Biri var. Cok da hosuma giden biri kendisi. Goruntusu, konusmasi, muhabbeti her seyi cekiyor beni.
Yaptiklari:
Bi ortamda cicek vardi. Cicekler cok guzel kokuyo dedim. Yok benim parfumumdur dedi birden. O da olabilir dedim. (Hic flortoz davranmadim, dogru olabilir dedim direkt sekilde) bu da boynunu burnuma dayadi bir anda. Ne oldugunu sasirdim. Kal geldi derler ya. Oyle. Flortoz flortoz bakislar atiyor. Nasil, benimmis di mi dedi. (Gercekten onunmus) hii evet dedim tepkisizce o kadar.

Sonra baktim "hayatim"li falan konusmalar. Normal muhabbet ediyoruz ama. Havadan sudan. -ya yok hayatim oyle degil o is gibisinden cumleler yani. Kiz arkadasimin soyleyebilecegi tarzda.

Beni her gorusunde isini gucunu birakip halimi hatrimi sormasi.
Ve o flortoz hali hep var.

Dertlerimi dinlemesi. Ben pek kimseye bi sey anlatmam da ufak capli, onemsiz konularimi dinliyor. Oneri de bulunuyor.

Beni kahve icmeye davet etti bir gun. Isim var gelemem bugun dedim. Bir ara gideriz ama olur dedim. Bir daha olmadi boyle bir teklif. Ama ilgisi devam etti/ediyor. Ben de artik yakin davraniyorum ama hep bir sinir koyuyor onu fark ettim.

Evli ve mutlu sanirim :) Sizce? Telefonumu hic istemedi ayrica. Ayni ortamda oluyoruz genelde o sekilde gorusuyorum. Klasik evli, duzeni bozulmasin ama disarida da flort duygusunu tatmin edecegi biri olsun dusuncesinde gibi hissediyorum. Sizce?
0
Kittie
(22.08.25)
Bu sefer evli diyorum! Kesin evli. Flört ihtiyaçtır diyen bir abimiz olabilir.
0
Shepard
(22.08.25)
Bence bosanip seninle evlenmek istiyor olabilir ama kararsizdir, dengesizlikleri ondan. Zaman gösterir ama.
0
encokbenisevinnolur
(22.08.25)
Düz flörtöz
0
sekizdokuzon
(22.08.25)
Bir ortamda çiçek verdi demişsin, nasıl bir ortam, nasıl bir çiçek sorularına vereceğin cevap adamın medeni durumunu belli eder gibi.

Ben flörtözden çok manipülatör gördüm kendisini. Senden istediği sıcaklığı alamayınca kendine gelmek zorunda kalmış şimdi haysiyeti korumaya çalışıyor sadece.

Evli olma ihtimali var bence.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
Muhayyer: cicek vermedi. Cicek vArdi odada o sirada.

Manipulator evet. Evli bence, ego tatmini yapiyor gibi. Cunku hep bi sinir ciziyor. Sanki seninle anca bu kadar olur der gibi. Ilerleyemem cunku evliyim gibi gibi
0
🌸Kittie
(22.08.25)
Muhayyer: aslinda karsilik veriyorum artik ama sinir cizdigini fark ettim. Ilerlemesine izin vermiyor isin, ufak flortlesme hosuna gidiyor sadece. Oyle hissediyorum. Bir de buraya sorayim dedim.
0
🌸Kittie
(22.08.25)
Senin ilgini elde etmeye çalışmış, elde edince başkalarına yönelecek. Senin ilginden emin olsun gör bak ışık hızını. Evli olmayabilir, evli erkeğin daha çok bedenen de elde etme merakı olur, bu bence ilgi arsızı narsist.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
Bu kadar düşük flört eden erkekten hiçbir şey olmaz bacım. Kokla deyip boynunu uzatmak falan
0
sekizdokuzon
(22.08.25)
e hani gönül işi soranlara kahve içmeye davet et, onu bekleme git sen teklif et falan diye cevap veriyordunuz? İş başa düşünce kezbanlığınız mı tutuyor? :) Haksızlık etmeyeyim gerçi literatürdeki karşılığıyla kezban içi içini yese de ne münasebet der reddeder, seninkisi ofis kezbanlığı; istemem yan cebime koy :)

Ne olduğu belli. Adam senle flört etmiş, sen de karşılığında tüy dikmişsin. Takıldığı biri vardır boşa düşünce döner sana.
0
beyfendi
(23.08.25)
Davet etmiş reddetmişsin. Çok hoşuna gittiğini belli ettiğin için kaşıyor. Flört aşaması breadcrumbing'i.
0
Bruce
(23.08.25)
Bruce: yahu isim vardi napiim. Bu da yeni cikti. Kimsenin teklifini reddedemicez demek dksk ret de degil isim var baska zaman dedim gayet medeni sekilde. Basimdan savmadim. Ama o belli ki oyun ariyor kendisine zaten
0
🌸Kittie
(23.08.25)
"Bir ara gideriz ama olur dedim"
Bunu böyle dediysen demagoji yapmış oluyorsun az önceki cevabında, sorinatsori.
0
Bruce
(23.08.25)
Hahah ozet gecmistim oysa ki djfjr
0
🌸Kittie
(23.08.25)
Hatta daveti de tam olarak soyle yapmisti: seni bi kahveye kaciriim mi? Djdk

O yuzden de bi gene kal gelmisti bana.

P.c bi sey zaten :(
Ama begeniyorum...
0
🌸Kittie
(23.08.25)
Kahve teklifi reddedilmiş senden hamle bekliyor kahveyi ne zaman içelim diye sorman lazım yüzüğü yoksa :)

Bende tatlı teklifi yapmıştım ama hallettiğim bir iş karşılığı o ısmarlaması şartıyla evden sütlaç getiririm dedi, baktım buluşma isteği yok geri adım attım
0
kararsızataletfilozofu
(23.08.25)
Sen tutuk davranmissin. Adamin hareketleri de egosunu besleyici tarzda sovlara benziyor. İlgi arayisinda, net bi durusu yok, mesafeli davranip duruma gore adim atabilirsin ama bana gore su haliyle kestirip atmalik.
0
sey mi dostum
(23.08.25)
hoşunuza giden kişi iş dışı buluşma teklif sırasını savmış, sıra sizde. niyetini de buluştuğunuzda anlarsınız, boşverin kurmayın bu kadar kafanızda.
0
tnz
(23.08.25)
(6)

Taksitli nakit avans nedir?

Kittie
25k 3 ay vadeli sifir faiz diyor.Anladigim kadariyla kredi karti cikariyoruz ve para buraya tanimlaniyor.Yani direkt 25k nakit olarak cekebilecek miyim demek bu?Mantikli bir sey mi?Parayi alip altin alsam. Her ay 8k olarak yatirsam 3 ay icinde krediyi de.Karli bir sey mi? Yoksa basina is cikarma mi
25k 3 ay vadeli sifir faiz diyor.
Anladigim kadariyla kredi karti cikariyoruz ve para buraya tanimlaniyor.
Yani direkt 25k nakit olarak cekebilecek miyim demek bu?
Mantikli bir sey mi?
Parayi alip altin alsam. Her ay 8k olarak yatirsam 3 ay icinde krediyi de.
Karli bir sey mi? Yoksa basina is cikarma mi dersiniz?
0
Kittie
(22.08.25)
Bankalar müşteri çekmek için bazen böyle promosyonlar yapıyorlar.
Söylediğin şekliyle ve küçük yazılarla ayrıca bir madde yoksa çok mantıklı.
Bir de bedava para buldum diye saçma harcamalar yapmamak gerek tabi.
0
Mirket
(22.08.25)
Yok bi harcama yapmayacagim. Ihtiyacim da yok. 3 ay icinde her ay odemesini de yaparim. Faizsiz olunca alip koyayim dedim altina. Uc kurus kar ederim dedim. Ama bi akilli ben degilim herhalde diye dusundum buraya sordum.
0
🌸Kittie
(22.08.25)
25k %38’den 1. ay 791 tl
16.7k %38’den 2. ay 527 tl
8.3k %38’den 3. ay 264 tl faiz alırsın.

Toplam faiz: 1582 tl
stopaj: 277 tl
net: 1305 tl havadan para kazanırsın.
0
gabe h coud
(22.08.25)
Aynı bankadan online altin hesabıyla almaya kalkınca bazı bankalar engelliyor, krediyle nakit avansla yatırım yapamazsiniz diye mobil uygulamada. Etrafından dolanmak gerekir en fazla.
0
encokbenisevinnolur
(22.08.25)
Bu özelliğe sahip kredi kartından aidat alıyorlar. Aynı olay 6 ay sıfır faiz diye deniz bank'ta vardı. Bedava para diye aldım, euro yaptım direkt ama 5. ay sonunda kredi kartı aidatı yansıttılar. Aradım iptal ettirdim gerçi ama uzun zamandır aidat almaları yasal. O yüzden ona dikkat ederek yapmak lazım bu işi.
0
himmet dayi
(23.08.25)
Bu bildiğin gibi bir hayat değil evlat. Evine dön... şaka la şaka gayet mantıklı.
0
primetime
(23.08.25)
(4)

vergi ve fatura sorusu (kaçmak yok -verginizi ödeyin)

klassno
aynı sektörde yıllardır tanıştığımız arkadaşımla birbirimize işlerimizde yardım edebildiğimiz bir halimiz var. ona filanca konuda destek lazım oluyor iki üç gün gidiyorum, bana bi malzeme lazım oluyor gidip ondan alıyorum filan. bunların hepsi bedelsiz yapılan işler, en fazla iş bitince gidip içiyor
aynı sektörde yıllardır tanıştığımız arkadaşımla birbirimize işlerimizde yardım edebildiğimiz bir halimiz var. ona filanca konuda destek lazım oluyor iki üç gün gidiyorum, bana bi malzeme lazım oluyor gidip ondan alıyorum filan. bunların hepsi bedelsiz yapılan işler, en fazla iş bitince gidip içiyoruz.

bir süredir de aslında bunları faturalandırsak mı filan diye konuşuyoruz, çocuğun muhasebeci fos biraz cevaplayamadı.

biz şimdi karşılıklı birbirimizle fatura ile mahsuplaşsak ve doğan vergiyi -vergi tevkifatlı kdv +gelir olacak- ödesek, bir gün maliye gelip kardeşim siz para olmadan alışveriş yapmışsınız diye başımızı ağrıtır mı?

takas sözleşmesi düzenleyip bir de damga vergisi katsak işin içine bu sefer bu mahsuplaşma sorun olur mu? (daha önce çalıştığım kallavi bi şirket/kurum takas sözleşmesi ve fatura mahsuplaşmasını yöntem olarak kullanıyordu, oraya da aklım kaçıyor biraz).

bu faturalarla yıllık 100.000 dolaresin TL karşılığı dönebilir. yoğun iş paylaşıyoruz ve insan/saat pahalı bi iş yapıyoruz. fiyatlarımız da dolar karşılığı TL olduğu için bu şekilde tahmini fatura bedelleri düşünülebilir.
0
klassno
(22.08.25)
Kanıt yoksa ugrasmaya değer mi bilmiyorum.
Bir de envanter vb giriş çıkışının takibi yapılabilecek/yapılan bir sektör mu, o da önemli.

İkincisi geçmişte kesmediklerinizi tümden hesaplayıp faturalandirmayacaksaniz bana başlıkta yazandan çok, günah çıkarma eylemi gibi geldi.
0
encokbenisevinnolur
(22.08.25)
kanıtlamamız zor, ben ona çekim vs işleri yapıyorum, o da bana makina (kamera lens vs) veriyor. birbirimizle yaptığımız tüm işlerde -ortak girip yaptığımız akçeli işlerden değilse- bedavayadır, arar yardım lazım diye yardım ederim. arar falanca lens lazım derim getirir filan. bu arada benim ona yardım ettiğim işler ve onun bana yardım ettiği işler ayrı ayrı her şeyiyle resmi, faturalı, sözleşmeli vs işler. sadece birbirimize destekçiyiz ki o da acil durumlarda.

geçmişte yaptıklarımızı bu yüzden hesaplayıp faturalandırmak zor. kolay olsa da pek istemem, o başka amaçla öyleydi bu bambaşka amaçla böyle olacak oluru varsa. günah çıkarmaktan çok, günaha girmeye altyapı hazırlığı gibi düşünüyorum ama bakacağız.

kanıt olarak sözleşme yapılması mantıklı mıdır? sözleşme yapınca binde dokuz civarında damga vergisi doğacak, bu çok mesele olmaz bence.
0
🌸klassno
(22.08.25)
aranız bozulur sanki zamanla, bana öyle geldi, birde işin içinde para yok, yardımlaşma var, arkadaşlık ilişkisi var, ticari faliyet gibi arkadaşlık olmaz ki.

vergiyi düşürmek için yapacaksanız çok bişi fark etmiyor aslında, o sana fatura kesiyor, senin kazancın azalmış gibi oluyor vergin düşüyor ama ertesi gün sen ona kesiyorsun hop kazancın artmış oluyor tekrar vergin artıyor yine.
0
selam
(22.08.25)
girdi cikti ve islemlerin yukselmesi de sorun degil. hatta vergi tarafinda olusan ek yuk bile sorun degil, onu ayri hesaplariz. muhim olan bu islem yasal ve uygulanabilir mi? veya ayni kaydi tutan mali ve resmi baska bi is var mi?
0
🌸klassno
(23.08.25)
(25)

Suyu nasıl alıyorsunuz

herzan
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.

Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
0
herzan
(21.08.25)
6lı 1.5 litre.
0
gobekliraki
(21.08.25)
Brita.
0
orient blue
(21.08.25)
Cam damacana kullanabilirsiniz. Biz normal plastik damacana kullanıyoruz.
0
yadigar
(21.08.25)
5 litrelik pet şişelerde.
4 tanesini eve çıkarmak da antrenman oluyor. Bir taşla iki kuş.

www.youtube.com
0
Mirket
(21.08.25)
10 litrelik plastic şişe.
0
peki madem
(21.08.25)
Arıtma cihazları sebil cihazına baglanilabiliyor, o çok pratik.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
24'lü 0.5 sarıkız
0
Batuhanolabilir
(21.08.25)
Damacana kullanıyorum.
Belli konularda hijyen takıntısı geçmişi olan biri olarak bu konuların büyük oranda psikolojik olduğunu fark ettiğimden beri rahatım.
Hijyen estetik ve sağlık açısından önemlidir. Damacana su içtiği için başı hastalıktan kurtulmayan birileri olmadığına göre, gözün görmediğine gönül katlandığı sürece ortada bir sorun yok.

Mikroplastiklerin spermlere kadar girdiği bu çağda sadece damacanadan feragat ederek kurtulamayacağımı da bildiğim için işin sağlık tarafını gözardı etmeyi seçtim.

Depozitosuz ya da 5'lik plastik şişelerin atık dönüşümü ve israf açısından daha zararlı olduğunu düşünüyorum ayrıca.
Cam damacana seçeneği sevdiğim suda olsa tercih ederdim bu arada.
0
Bruce
(21.08.25)
damacana kayisdagi<3
0
ala09
(21.08.25)
5 litrelik şişeler +1
0
nawar
(21.08.25)
1.5 lt 12li pet şişe. 90 tl. kendim taşıyorum. tek seferde 6 tane falan alıyorum.
0
jelly bear
(22.08.25)
Neden 5 litrelik ped şişelerde aldığımı da açıklayayım.
Geçen gün burada maden suyunun fazla içilmesi konusunda gündeme gelmişti. Maden suyunda nitrit, amonyak vb zararlılar olabileceği.

Maden suyunda varsa suda neden olmasın diye düşünmüşümdür hep. Damacana alırsan hep aynı markaya mahkum kalma ve suda bir zararlı var ise vücutta birikimine çanak tutma durumu söz konusu olur.

Bu düşünceyle marka çeşitlendirmesi çok mantıklı geliyor bana.

Aynı mantıktan hareketle hep aynı marka yumurta da almam ve sebzeyi hep aynı pazarcıdan da almam.
0
Mirket
(22.08.25)
2 damacana ve 1 koli içinde 12 adet olan 1.5 litrelik saka su 450 tl, haftada 2-3 tekrarlı şekilde.
0
eja
(22.08.25)
arıtma cihazı kullanıp maden suyu ile destekliyorum. en sürdürülebilir olanı bu bence.
0
merhum
(22.08.25)
@Mirket +1
ben de aynı

hep mantıklı cevaplar veriyor :)
0
ermanen
(22.08.25)
Pınar damacana.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Arıtma cihazına geçtik geçen sene, damacanayla baş edilmiyor ya su bu kadar pahalı olmamalı :/
0
mutekebbir
(22.08.25)
Cam damacana şeklinde alıyorum
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
hamidiye 19lt damacana
0
bay b
(22.08.25)
Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

hepsinde aynı fikirdeyim.

yaşadığım yerde doğal kaynak suları var.
ailem sık sık o tarafa giderken 15-20 litrelik büyük şişelere su dolduruyorlar.
bazen bir şişesini ben alıyorum, bazen su kaynağına doğru giderken elimdeki büyük şişeleri dolduruyorum.

bunun dışında çoğunlukla 1.5 x 6 alıyorum.
su içmeyi unutuyorum, hiç aklıma gelmiyor.
şişeleri sayarak ne kadar içtim takibi yapabiliyorum.

bir kaç ay önce taşındım buraya. eve servis damacana kim getiriyor bilmiyorum ama şişe olayını damacadan daha çok sevdim. şişeleri geri dönüştürme imkanı bulursam böyle devam edeceğim.
0
biseysorcaktim
(22.08.25)
anadolu yakasında kayışdağı suyu çeşmeleri var. devamlı buralardan dolduruyoruz. hiç suya para vermedik.
0
my fault
(22.08.25)
damacana alıyorum pürsu marka. Getir'de de pürsu 1,5 litrelik 6lı sular var onlardan alıyorum. Arıtma suyunun tadından nefret ediyorum. Mineralinde falan değilim de tadı çok kötü. Damacana konusunda da seçiciyim, Ali Koç bu kadar pürsu reklamı yapmıyodur etrafta yani yıllardır başka damacana kullanmadım. Evde sebilim olsa 1,5 litrelik su almam pek de soğuk su içmek için daha rahat oluyor. Eşyalı ev olduğu için ve yakında taşınacağım için sebil de alamadım.
0
nundu
(22.08.25)
Ben de 5 ltliklerden alıyorum. Çevreye bile isteye zarar verdiğim yegane konu bu sanırım.
0
asteriks
(22.08.25)
12'li 500 ml sulardan alıyorum daha pratik ve kolay oluyor.
0
koela
(22.08.25)
Herhalde 25 yıldır falan ailecek arıtma suyu kullanıyoruz, kimsede bir problem bugüne kadar olmadı.
0
mirty
(22.08.25)
(12)

Şöyle düşünmek normal mi?

darkwizard
Arkadaşım var diyor ki şu kız beni reddediyor ve keko maço atarlı giderli vb erkek seviyor. Sonra şiddete uğruyor genel olarak kadınlar böyle yapıyor? Ben şimdi onlar ölünce haklarını savunacağım neden savunayım diyor? Sizce haksız mı? Kendisini tercih etmiyor diye kadınlar silahlı keko uyuşturucu
Arkadaşım var diyor ki şu kız beni reddediyor ve keko maço atarlı giderli vb erkek seviyor. Sonra şiddete uğruyor genel olarak kadınlar böyle yapıyor? Ben şimdi onlar ölünce haklarını savunacağım neden savunayım diyor? Sizce haksız mı? Kendisini tercih etmiyor diye kadınlar silahlı keko uyuşturucu mafyatik tipleri seviyor veya parası var diye serzerileri seviyor diye.
0
darkwizard
(21.08.25)
kendisini reddediyor diye değil, kız kendi seçimlerinin sonuçlarını yaşıyor diye savunmuyor bence. biraz da su testisi su yolunda denilebilir. ya da kılıçla yaşayan kılıçla ölür vs.
0
f02561
(21.08.25)
Oo hoşgeldin incel kardeşim. Biraz da redpill furyasına kapılır...

Böyle toptancı genellemeler deryasına sosyal medya batağına çok düşmesin. İşine gücüne okuluna baksın hobi edinsin kendiyle barışık olunca istedikleri de olur. Hiç değilse kadın düşmanı olup çıkmaz.
0
anon1m
(21.08.25)
psikoloji, sosyoloji, biyoloji okusa ya da en azından kadın erkek ilişkileri hakkında akademik makaleler karıştırsa olacak aslında da kolay yolu seçiyor arkadaşınız. öldürülen insanı savunmuyorsa da failden bir farkı kalmıyor zaten. geçmiş olsun
0
bahçedekisandal
(21.08.25)
@f02561 +1

Beni tercih edip etmemesinden bağımsız olarak su yolunda kırılan/kırılacak testi için "kadir şekerci olayı gibi olmasın" derim, sonrasında da sevenlerine sabır diler geçerim. İnsanların kendi tercihlerinin sonuçlarını kabul etmesi gerekiyor artık. Tabii bu fail suçsuz ya da mağdur (veya yakınları) haklarını aramamalı demek değil.

Birazdan biri koşup gelir babaları ve abileri üzerinden örnek verir. Sanki konu oymuş gibi. Sonra da bütün erkekler potansiyel katil, erkekler ölsün der ve kapatır konuyu ahdahdah
0
nawar
(21.08.25)
Kadınım, hiç mafyatik keko maço atarlı giderli erkek seven arkadaşım olmadı çevremde. Asıl arkadaşın böyle kadınları nereden buluyor nerelerde tanışıyor? Demek ki seçtiği/bulunduğu ortamlarda da sıkıntı var. Suç onda.

Ayrıca öyle düşünmek normal değil. Genelleme var, tercih edilmemenin öfkesini kadına yöneltme var, şiddeti küçümseme var. Neyse ki her erkek o arkadaşın gibi düşünmüyor
0
kullanicadi
(21.08.25)
Kişisel sorununu toplumsal sisteme genellemis. Arkadaşınızın üzerine dusunulecek bir argüman ürettiğini sanmıyorum.

Ha ama şu var, keko arzulayanla takilanla da bir kekoluk vardır diye düşünüyorum genel olarak, henüz açığa çıkmamıştır sadece.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Kadınların bunlara neden ihtiyaç duyduğunu, bunlarda ne ggördüklerini, onlardan o kadınlara görünenin ne olduğunu anlamaya çalışmak, her insanın samimi davranışı olur. Samimiyet göstergesidir yani.

Anlamaya çalışan insan şefkate daha yakındır, bu arkadaş şefkatten uzak.

Nerden biliyor kendi kız kardeşinin, kuzeninin, yeğeninin, kızının, öğrencisinin vs vs aynı şeyleri yaşamayacağını... bunları psikolojik ve sosyolojik anlamda anlamak ve değiştirmeye çabalamak yerine "madem gönülleri maçolara meftun oluyor ölsünler o zaman bana ne" demek, bu saydığım yakınları zarar görse onlar hakkında da bunu savunmasını gerektirir, vicdansızlık bu.

Kadın erkek ilişkilerinde hiçbir zaman yalnızca tek taraf sorumlu olmaz. Çünkü her zaman iki taraf birbirini etkiler, iki taraf birbirini kodlar. Girdiğim kod doğru çalışmadığında yahut hiç çalışmadığında dellenmem normal ama "madem uygun kod girmedim karşımdaki işkence çeksin gebersin ölsün" demem benim insan olmadığımı gösterir.
0
muhayyer divan
(21.08.25)
keko seviyorlarsa kekolarla birlikte olurlar. onlar da şiddet gösterirse yapacak bir şey yok herkesin kendi seçimi. kavgaya girip de ben dayak yedim demek ne kadar saçmaysa keko seviyorum deyip şiddete uğradım diye söylenmek de saçma. he düzgün görünümlü biriyle birliktedir o şiddet uygulamıştır ona diyecek bir şeyim yok ama keko seviyorsan şiddete uğrarsın büyük ihtimalle. e bunun için de söylenmeyeceksin.

danla biliç mesela keko seviyorum deyip deyip duruyordu bulmuş bir keko her yerde kızın peşinde yapmadığını bırakmadı. şimdi de kurtulamıyor ama efendi düzgün bir çocuk olsa "ay bu ne prenses gibi" der beğenmez bırakırdı çocuğu.

şiddeti bir kadın olarak kesinlikle desteklemiyorum yanlış anlaşılmasın. keko, maço, atarlı tiplerin peşinden gidiyorsa biri olmazsa diğeri şiddet uygular. bunun kurtuluşu yok. bazı şeyler de seçim meselesi. insanlar sokakta aman şimdi bana bıçak saplarlar ya da silahı vardır vs diye kavga bile ayıramıyor korkudan. canını biraz da sen koruyacaksın saçma insanları uzak tutarak. belayı bilerek kendine çekmeye gerek yok.

yani özetle su testisi su yolunda kırılır +1
0
matilda
(22.08.25)
oyle dusunmesi normal degil. buna "iyi adam sendromu" deniyor. icinde bol miktarda kiskanclik, ego, ve travma barindiriyor. ha mantigi yanlis degil; ama beni reddediyor'a baglamasi anormal. yoksa bence de gitsin kriminal tiplerle birlikte olsun dayak yesin hatta birbirlerini vurarak sayilarini azaltsinlar. hic humanist olamam insan,toplum kalitesi hakkinda.
0
buenosdias
(22.08.25)
"Kendi seçimi" konusu çok önemli. Bunu insanlar bilinçli seçim sanıyorlar. Neden kendi yaşadıklarından yola çıkıp da bazı şeylerin bilinçsizce yaşandığını görmüyorlar, bazı şeylerin tamamen aileden hatta çevreden geldiğini, her kadının her erkek tipini bilmediğini, bilemeyeceğini, insanın her şeye muktedir olmadığını fark edemiyorlar anlamıyorum.

Keko maço erkek seven kadın ya kekoların maçoların içine doğmuş onlarla büyümüştür ya da iletişim kurmayı bildiği tek erkek yapısı kekolar maçolardır. Hiçbir kadın kendini keseceğini bildiği erkeği sevmez arkadaşlar. Seviyorsa o kadın zaten sağlıklı kadın değildir bunu da düşünün.

Ülkenin neden böyle profiller yetiştirdiğini de düşünmek gerekir. "Kendi tercihi, su testisi su yolunda" falan çözüm değil, biri sizin bilinçsizce "tercih yapan" kız yeğeninizi haklasa ona da mı Kendi tercihi diyeceksiniz, onun için de mi üzülmeyeceksiniz, kılınız kıpırdamayacak... bu kadar hissizlik anlaşılacak şey değil doğrusu.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
Yani @muhayyer'in bakış açısıyla olaylara yaklaşırsak, yoğun trafikte makas atarak ilerlerken iki arabayı biçip kendileri de tırın altına giren kekolar haberi okuduğumuzda, 'onlar, yetiştikleri çevre nedeniyle öyle oldular, bilinçli bir seçim değildi, onları o hale toplum olarak biz getirdik, dolayısıyla suçlu biziz deyip üzülmemiz gerekiyor.

Ben hep doğal seleksiyon derdim. Utandım şimdi.
0
Mirket
(22.08.25)
@Mirket

Çok manipülatif konuşmuşsun. Ben öyle bir şey demedim. İlişkiler alanı her insanın özellikle bilinçaltının konuştuğu, tercihlerin altından her zaman bilinçaltı çıkan bir alandır. Aile terbiyesinden ailenin içinde yetiştiği kültürlere, her bir insanın kendisine hamile olunan dönemde yaşananlardan çocukluk ergenlik döneminde yaşadıklarına, hayatın getirdiği dışsal etkilere kadar her şeyin etkileyip şekillendirdiği şeydir bilinçaltı, en çok da kişinin kendi değerini en çok da cinsel kimliği üzerinden anlamaya ve varlığına ikna olmaya çalıştığı alan olan ilişkilerde bilinçaltı konuşur bilinç değil.

En bilinçli tercihlerinizin altında bile bilinçaltınız vardır, İLİŞKİLER alanında. Ama trafikte ya da siyasette ya da daha farklı alanlarda öyle değil. Çünkü bu alanlarda cinsiyet ve duygular yoktur. Cinsiyetler ve duygular sadece yan etkilerdir, doğrudan yönetmez tercihlerinizi.

Şimdi sen beni salak yerine koymaya çalıştığında ben karşımda kendini ezik hisseden, konuyu kendi egosuyla özdeşleştirip acı çeken ve doğruyu duymaya tahammül edemeyen birini görüyorum. Doğrunun peşinde olan birini değil.

Ayrıca evet, her toplumun da o dediğin noktaya ulaşması gerekir, orası zirvedir ama bizim denizin dibine ilerlediğimiz şu dönemde kıyıya çıkmaktan başka düşüncemiz olmamalı. Utanmana sevindim, utanmasan daha kötü çünkü.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
(5)

Sakallarımı nasıl kızıllaştırabilirim.

darkwizard
Esmer sayılmam her Türk gibi beyaz adamız ama saç sakal siyah. Sakallarımı nasıl kızıl yaparım misal İrlanda tipi. Pakistan Afganistan da amcaların yaptığı gibi değil.Rahmetlinin kızılındanhttps://haberrus.ru/headline/2018/07/27/ardahanda-bulunan-rus-general-malakanlar-mezarligina-defnedildi.html
Esmer sayılmam her Türk gibi beyaz adamız ama saç sakal siyah. Sakallarımı nasıl kızıl yaparım misal İrlanda tipi. Pakistan Afganistan da amcaların yaptığı gibi değil.
Rahmetlinin kızılından
haberrus.ru
0
darkwizard
(21.08.25)
Sarı deseniz papatya suyu ile zamanla açılabiliyor ama, kızıl.icin boya dışında bir yöntem var mi bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Yazın güneşte kızıllaşıyor hafiften, bu mantıkla ultraviyole ışın makinesi alıp düzenli olarak sakalına tutabilirsin.
0
Bruce
(21.08.25)
yatırım tavsiyesi değildir ama tüm gratislerde rossmannlarda olan bi sprey var, loreal sunkiss diye. Saç açmak için normalde ama yüze değdirmeden sakala sürülse kızıllaştırır.
0
turk kizi
(22.08.25)
Gerçek anlamda "siyah" saç yok alında eğer koyu kestane rengi saçlarınız (ve dolayısıyla sakalınız) varsa güneş gördükçe uçları kızıla çalar. Eğer koyu kahve saçlarınız varsa güneş gördükçe sarıya/açık kahverengiye çalar. Dolayısıyla boya kına vs. gerekir

Eğer komple kızıl olsun diyorsanız kına/boya kullanın. Çok macera aramaya gerek yok bence. Neticede a yolundan da gitseniz b yolundan da gitseniz kızıl sakalınız olacak görüntüde.
0
akhenaten
(22.08.25)
@akhenaten selam hocam tekrardan youtube'da vlog izledim orada siyahtan kına ile kızıla dönmesi baya zor oluyor sonuç sadece açık veya beyaz renkler dönüyor bu yüzden önce renk açmak gerek boya ile.
0
🌸darkwizard
(25.08.25)
(10)

eve çivi çakmak

yetkili birine benzeyen abi
duvardan kablo mu geçiyor? boru hattı mı var? bunları nasıl anlayacağız.ev kendi evim. çivi çakmakta sıkıntı yok ama bu gibi şeyler yüzünden tabloyu nereye asacağım sıkıntı çıkar mı diye düşünür oldum.evin elektrik, tesisat vs. planı yöneticide yokmuş.kablo dedektörü gibi bişey mi almak lazım.o da b
duvardan kablo mu geçiyor? boru hattı mı var?
bunları nasıl anlayacağız.
ev kendi evim. çivi çakmakta sıkıntı yok ama bu gibi şeyler yüzünden tabloyu nereye asacağım sıkıntı çıkar mı diye düşünür oldum.

evin elektrik, tesisat vs. planı yöneticide yokmuş.
kablo dedektörü gibi bişey mi almak lazım.
o da bir ton para.
0
yetkili birine benzeyen abi
(21.08.25)
buattan kablolar artı şeklinde dağılır. hatta çoğu zaman T şeklinde. diğer bir deyişle buat ile priz/anahtar arasında ve diğer buatlar arasanda olası en kısa hat üzerinde kablolar olur. en azından bu yönlere çivi çakmamaya dikkat edin. bir de tablo için çakacağınız çivi muhtemelen o kadar derine gitmeyecektir.
0
lazpalle
(21.08.25)
çividen bişey olmaz hocam.
matkapla dübel çakacak olsaydınız neyse.

su zaten çoğu zaman yerden geçiyor.
elektrik de duvarda buatlar var. onların civarına dikkat edeceksiniz. Yani buatın olduğu noktaya yatayda ve dikeyde bir noktaya delik açmamaya dikkat edin.
0
nuevo
(21.08.25)
Şalterin 20-25 cm kadar altına çakacaktım buat ya da priz yanı değil
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(21.08.25)
Tablo asmak için olan çivinin denk geleceğinden daha derinde oluyor o tesisatlar. Hoş değilse de yerini öğrenmiş olursunuz, giderilemeyeck bir arızaya yol açacağını sanmam, her türlü kablo dedektöründen daha ucuza gelir.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Buattan kablolar kafasına göre dağılır da çok bir hasar veremezsin. Rahat ol.

lh6.googleusercontent.com

Normalde evi kurumsal bir inşaat şirketinden almış olsan firma sıva altı tesisat planı verir ama burası Türkiye.

Yalnız, şalterin altı deyince şu tesisat geldi aklıma.

www.pakelmimari.com
0
Mirket
(21.08.25)
Sorunuza cevap değil, bende var ama kullanmadım. Şöyle bir urun var biliyorsunuz muhtemelen.


www.hepsiburada.com


www.trendyol.com

Ikinci linkteki ürün kaç kg kapasiteli bir fikrim yok. Bir milyoncularda 10 liraya satılıyor.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(21.08.25)
10 liraya satılıyor ama duvara da zarar veriyor sökerken.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(21.08.25)
kablo dedektörünün bi ton para olanı da var olmayanı da...
mesela şöyle multi dedektörler var www.hepsiburada.com bunlar daha çok amerika'da stud finder olarak filan da kullanılan tip.

ama ucuz yollu ncv (non contact voltage) testerlar var. hatta bu özellik dahili olan ucuz multimetreler var. bende "Uni-T UT33D+" var 400 lira civarı bişey. www.uni-t.com.tr

bunun tabi tespit ettiği kablo da var edemediği de, tünel kalıp evde beton duvarların içinden geçenleri genelde bulamıyor ama tuğla duvarların içindekileri bulabiliyor vs. perde duvarları kolonu kirişi vs. zaten delmemek gerektiğinden benim için sorun değil, delmeyi düşündüğüm duvardaki kabloyu buldu benim işimi gördü ^^

özetle bu ncv bi duvarda ötüyorsa orada kablo vardır diyebilirsin ama ötmüyorsa yoktur diyemezsin. kablo geçtiğine emin olduğun duvarda kabloyu bulabilirse o zaman ötmediği yerlerde muhtemelen yoktur ^^

bu arada bu multimetrenin ncv özelliğinin en sevdiğim ek özelliği de kontrol kalemi olarak kullanabilmek. arada direnç var ok normal şartlarda güvenli sayılabilir ama hep bi rahatsız ediyordu normal kontrol kalemleri, üzerinden geçen akımla devreyi tamamlıyor sonuçta :D niye üzerimden elektrik geçsin daha güvenli çözüm varken? www.youtube.com

ncv modundayken bi prob takarsan o probu kontrol kalemi olarak kullanabiliyorsun, direkt iletken bir şeyi prize sokup da bi ucuna dokunman gerekmiyor ^^ herkese lazım bence bu tarz bi alet ^^
0
konetsu
(22.08.25)
elektrikçi çak bişey olmaz dedi. çivi demek ki çok zarar vermiyor.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(22.08.25)
en yakındaki buat ya da prizi aç içinde kablonun geldiği yönü görürsün. onun da en yakınındaki priz ya da buata göre tahminde bulunabilirsin. bazılat T şeklinde gider demiş ama ben bazen ustaların kablodan kar etmek için çapraz gittiklerini de görüyorum.
0
ground
(22.08.25)
(11)

geri dönüşüm yapıyor musunuz?

yetkili birine benzeyen abi
plastik, metal gibi atıklarımı belediyenin geri dönüşüm kutusuna atıyordum ama evimin yakınından kaldırdılar. belediyeye yazdım ama elimizde kutu yok dediler.yine de uzak bir noktaya kadar atıklarımı ayırıp plastik-metal bir kutuya, camlar başka yere olacak şekilde atıyordum.geri dönüşüm kutuları sü
plastik, metal gibi atıklarımı belediyenin geri dönüşüm kutusuna atıyordum ama evimin yakınından kaldırdılar. belediyeye yazdım ama elimizde kutu yok dediler.
yine de uzak bir noktaya kadar atıklarımı ayırıp plastik-metal bir kutuya, camlar başka yere olacak şekilde atıyordum.

geri dönüşüm kutuları sürekli tahrip ediliyor ve içinde gördüğüm manzara insanların sürekli kıyafet kutusu olmayan bu kutulara kıyafet attığı.
ben de artık plastik-metal atıklarımı çöpe atmaya başladım. sadece cam şişeleri cam kutusuna atıyorum.

siz geri dönüşüme göre atıklarınızı ayırıyor musunuz istanbul'da ya da başka şehirdeyseniz orada nasıl?
0
yetkili birine benzeyen abi
(21.08.25)
İstanbul'da bulunduğum sitede her katta plastik, kağıt ve metal için dönüşüm kutuları var. Mutfakta çöpün yanında geri dönüşüm kutumuz var. Dönüştürülebilen tüm paketleri, kâğıtları falan oraya atıyoruz.

Atık yağları site yönetimine götürüyorum. Onlar hallediyor.

Camları maalesef çöpe atıyoruz. Sitenin bilmem neresinde bir cam kumbarası var aslında. Şimdi düşündüm de, onları da biriktirelim balkon vb. bir yerde. Ara ara dolunca poşet, götüreyim kumbaraya.

Atık pil, elektronik atığı vs. biriktirip; bim, teknosa vs. yerlerin önündeki kendine has toplama kumbaralarına atıyoruz.

Giysi atığımız hiç olmuyor. Yani olmalı aslında. Bu sonuncuyu bir eşime sorayım.
0
yadigar
(21.08.25)
istanbul'da yaşarken yüzde yüz başarılı değilse de cam, kağıt, plastik-ambalaj ve diğerleri (ev atığı, sebze çöpü vs) ayırıyordum.
kısaca kokanlar kokmayanlar olarak ayırıyordum. ayrı poşetlere koysam da her zaman atık kutusuna atmıyordum, bu durumda çöpleri karıştıranlara faydası oluyordu yani.

şimdi yaşadığım yerde bir tane çöp kutusu var.
organikleri toprağa dökmeyi düşünüyorum.
ama kutu/plastik/cam ayrımı yapmam mümkün değil.
0
biseysorcaktim
(21.08.25)
Trde yasarken yapiyordum.
Plastik ve kagitlari ayirip temiz bir sekilde geri dönüşüm maltemesi toplayan insanlara veriyordum.
Piller markette vardi zaten.
Eskici de gelip metal şeyleri aliyordu.
Cam zorluyordu cünkü yakinda geri dönüsüm kutusu yoktu.
0
sonsuz
(21.08.25)
valla sitede ayıracak yer olsa yapardım. kendi evimde yapıyorum ve ortak çöpe ayrı atıyorum. ondan sonrası ne oluyor bilmiyorum.

yurtdışında yaşadığım yerlerde mükemmel geri dönüşüm yapıyordum. her şeyin ayrı çöp kutusu oluyordu çünkü.
0
ermanen
(21.08.25)
Yıllardır atık kağıt ve plastiği ayrı poşete koyarım. Biriktirip kartonculara veririm. Cem Tokerden duyarak edinmiştim bu alışkanlığı.
0
yurtsuz john
(21.08.25)
Ayırıp çöp konteynirina atıyorum, maksat belediye para kazanmasın halkımız kazansın.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Apartmana ayrıştırma şeyleri getirilmedi, 62 dairelik bir oluşumda yaşıyorum, yanımda aynısından bir tane daha var. Az ileride 3-4 tane büyük çöp konteyneri var, hiçbir çöp ayrıştırılmadan atılıyor.

Ben evdekileri kırana koydum, plastik ve naylonlae bir yere, camlar bir yere, tenekeler bir yere, piller ayrı camlar ayrı şeklinde ayırtıyorum, inat ettim yıllarca uğraştım ve bunu yaptım, hâlâ uğraşıyorum.

Amacım ıslak çöpleri olabildiğince toprağa karışabilecekleri, toprak olabilecekleri şekilde göndermek. Çöp toplayıcılar çöpleri karıştırırken en azından benim attığım çöplerden rahat etsinler, plastiklere camlara ulaşırken hastalanmasınlar, çöp karıştıran hayvanların ağızları yaralanmasın vs.

Her çöpün naylon plastik poşetlerle atılmasından çok rahatsızım. Çabam yok oluyor aslında. Ama elimden gelen bu, kilometrelerce çöp taşıyamayacağım yanımda.

Belediyelere baskı yapmamız lazım diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(21.08.25)
plastik ve ambalaj için evet. sarıyer belediyesi haftada bir siteden alıyor. site olmasının avantajı.
0
merhum
(22.08.25)
uzun süre yurtdışında yaşadım ayırmaya öteden beri alışkınım.

ama
şimdi muğlada yaşıyorum
burada geri dönüşüm işçisi yok
kimse çekçeklerle kağıt plastik cam vs toplamıyor, hurdacı bile bin senede bir geçiyor. (ankarada yaşadığım mahalleye haftada 3 kere gelirdi). hoş benim metal bir atığım da yok da.

birkaç bireysel toplayıcı var (yani çöp karıştırıyorlar), çok akıl sağlıkları yerinde kişilere benzemiyorlar (birinden kesin eminim, diğerlerinden emin değilim) tam olarak ne topladıklarını bilemiyorum. bilsem bende varsa ayırıp onlara iletirim.

mutfak çöpünü uzun bir süre bahçeye gömdüm, kompost yaptım. ama yazın zor geliyor bu. sıcaktan bekletemiyorum.her gün de uğraşamıyorum. apartmandakiler de deli olduğumu düşünmüştür muhtemelen.

etrafımda kutu zaten yok
ana caddede sadece kağıt/ambalaj için var onu arada ayrı bir araç topluyor, benim çok bir kağıt/ambalaj atığım zaten yok (çıktı almam evde çocuk yok vs.) çok uzun sürelerde anca birikiyor oraya taşıyorum.

ama cam mesela yazın çok çıkıyor bkz. soda şişeleri. bunları ayırıp çöp kutusunun yanına ayrı şekilde koyuyorum. hiç sanmıyorum kimsenin aldığını.

plastikleri zaten yıkayıp saklama kabı gibi kullanıyorum çok fazla ambalajlı gıda, hazır yemek vs. almıyorum aşırı bişey çıkmıyor. ben gelen kargo poşetlerini çöp poşeti olarak kullanırım, patpatları bile atmam 1-2 tur daha kullanırım yola giderken eşya sararım. böyle böyle pertini çıkarıyorum zaten.

pilleri markette veya üniversite içinde yerleri var, çoook uzun sürelerde oralara atıyorum (bir evden diğerine taşınırken filan) :D

kıyafetleri giymiyorsam birilerine veriyorum. değilse pert olana kadar kullanıyoum zaten sonra temizlik bezi yapıyorum. ya da balkona minderlere yüz filan yapıyorum.
0
subcomponent
(25.08.25)
ayırıp site dışındaki çöpün yanına çıkartıyordum. sonradan site görevlilerinin hurdacılara sattıklarını öğrendim (yine dışarı çıkartırken abi onu atacaksan bırak biz satıyoruz dediler). kat balkonundaki çöp kutusuna (veya yanına) normal çöpten ayrı koyuyorum artık.
0
inheritance
(25.08.25)
Cam şişeleri biriktirip kumbarasına atıyorum, eski giysileri de kıyafet kumbarasına atıyorum. Piller ve plastik şişe kapakları da geldi aklıma şimdi.
0
kumandanim
(25.08.25)
(10)

Sitede size garip mesajlar gönderen kişiler var mı?

64654942
Mesela bana h...y nickli biri kediler hakkında sorduğum soruyla ilgili şöyle bir mesaj gönderip engellemiş. (git: 1610948)geçerli duygu apla kuduz olursun, dikkat et. Ne demek istediğini anlamadım kim olduğunu da anlamadım. Zaten sitede pek kimseyle sohbetim yok. Size de böyle anlamsız mesajlar gönd
Mesela bana h...y nickli biri kediler hakkında sorduğum soruyla ilgili şöyle bir mesaj gönderip engellemiş.

(git: 1610948)geçerli duygu apla kuduz olursun, dikkat et.

Ne demek istediğini anlamadım kim olduğunu da anlamadım. Zaten sitede pek kimseyle sohbetim yok. Size de böyle anlamsız mesajlar gönderiliyor mu?
0
64654942
(21.08.25)
Yakın zamana kadar bahsettiğin nick değil ama başka birisi vardı. Hiç cevap alamayınca sıkılıp bıraktı çok şükür
0
kullanicadi
(21.08.25)
yok
0
gercekdunya
(21.08.25)
evet var, bi tane ruh hastasi tek kullanimlik hesaplar alip atiyor:)) Bugun keyfim yerinde bahsediyim de onemli hissetsin kendisini:')
0
sey mi dostum
(21.08.25)
Evet
0
gobekliraki
(21.08.25)
Biz erkeklere sadece gercekten birsey sorulmak istendiginde mesaj geliyor. Zevzekler cikar arada ama cok cok nadir.
+1
mbond
(21.08.25)
İki kişi vardı, engelledim. Başka da yok, şeytan kulağına kurşun.
0
sekizdokuzon
(21.08.25)
Evet c2 seviye incel kudurtucuyum.
0
ruhen hastayim ben
(21.08.25)
Burada hiç olmadı ama sözlükte en az haftada bir. O kişiye mesela ben olsam "kuduz olursa ablan senin ısırır ama bak fjjkdkd" diye yazardım eğer ilk anda engellemediyse, sozluktekilere de öyle yapıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Bir kere yazabilirler.. direkt engel.
Biri arada baska sorulara cevaplarda hala bana nickimle saldirmaya devam ediyor umarim banlanir tez zamanda.
0
sonsuz
(21.08.25)
Sözlükte çok oluyor ama burada nadir. Zaten kaç kişiyiz şuracıkta.
0
gabe h coud
(21.08.25)
(17)

Türkiye'de deniz tatilinin aşırı abartılması neden?

i wanna go back
3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde deniz tatili neden aşırı abartılan bir şey? instagram'da görüyorum her yerden denize girilebilecekken ülkenin en güzel koyu ve aynı zamanda ücretsiz diye paylaşımlar görüyorum. ücretsiz olmasını da ekstra vurguluyorlar. çeşme'de kaldığım süre boyunca bir sü
3 tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde deniz tatili neden aşırı abartılan bir şey?

instagram'da görüyorum her yerden denize girilebilecekken ülkenin en güzel koyu ve aynı zamanda ücretsiz diye paylaşımlar görüyorum. ücretsiz olmasını da ekstra vurguluyorlar. çeşme'de kaldığım süre boyunca bir sürü para vermeden gayet güzel berrak suyu olan bir sürü yer var denize girmek için. insanları anlamıyorum bu abartmayı. bir de aylar önceden saçma sapan sonradan görme kıro mekanlara rezervasyon yapanlar, saatlerce saçma bir yere girmek için sırada bekleyen insanlar var. bu insanların abartısı ve bu durumu wooww çok büyük bir şey gibi pazarlaması neden?

yine aynı zamanda tatil yörelerinde şuranın şusu çok iyi, buranın busu çok iyi diye yorumlar ve abartılar görüyorum gidip denediğimde gayet sıradan hatta vasat tatlar olduğunu görüyorum. insanların damak tadı mı hiç gelişmemiş yoksa ben mi bir şeyden anlamıyor diye düşünüyorum ya da insanlar yemek yapmayı bilmiyorlar veya hayatlarında hiç doğrudüzgün bir şey yememişler gibi.


türkiye'deki bu abartı deniz tatili kültürü, sonradan görmelik ve kıroluk ne zamandan beri böyle ve sebepleri nedir?
0
i wanna go back
(21.08.25)
instagram çıktı mertlik bozuldu. instagram bütün kötülüklerin anasıdır.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(21.08.25)
her seyin en iyisi yapiyorum, en guzelini yiyorum, bak bunu da yapiyorum algisi icin dediginiz gibi abartiliyor her sey; nedenleri belli diye dusunuyorum :)
0
sweetoffice
(21.08.25)
Deniz kenarında yaşayan biri olarak sadece gülüyorum. Bizim millet hem görgüsüz hem de aç. Görmeye aç, hissetmeye aç, yaşamaya aç. Abi tamam en güzelini sen yapıyorsun bravo deyip geçiştirmek lazım.
0
olaylar olaylar
(21.08.25)
365 gün içinde sadece 1-2 hafta öyle tatil yapabildikleri için. Bir kısmı ailesiyle öyle tatil görmemiş yapmamış bu yüzden daha da abartıyor olabilir.
0
nhk ni youkosu
(21.08.25)
instagram+1
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.08.25)
instagram +1, yiğenim instadan çıkmıyor, oradaki şeylere bakıp herkes her şeyi biliyor bende istiyorum diyor mesela.

gönderilerde ücretsiz olduğunun belirtilmesi iyi bişi bence. genelde instagram gönderilerine gitmemeyi planlıyorum, o gönderiyi bir tek o paylaşmıyor, bir tek ben görmüyorum, gidersem deli gibi kalabalık olacak diye düşünüyorum.
0
selam
(21.08.25)
Bknz: popüler şeylerin vasata hitap etmesi
0
ruhen hastayim ben
(21.08.25)
insanların çoğunun en fazla 2 haftalık tatil hakları var. İstanbul, Ankara gibi yerlerde yaşayanlar için deniz tatili yapmak için 5 6 ay önceden plan program yapmak gerekiyor. Haliyle önemli bir olay haline geliyor. Antalya'ya veya ege sahillerine yakın yerlerdeki insanların böyle dertleri yok mesela. En kötü hafta sonu için atlayıp denize girip geri dönüyorlar akşamına.
Kısaca tek atımlık kurşunları var ve bunu kullandıklarında hedefi vurmak istiyorlar.
Ben konyaaltı sahiline çok yakın ikamet eden biri olarak ama aynı zamanda istanbul'da doğmuş, büyümüş yıllarını geçirmiş bir insan olarak büyük resmi görebiliyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.08.25)
Sadece deniz tatili değil, birçok seyahat abartılıyor. Zaten belirli bir süre tatile gidilmiş, onda da ennnn iyisini hak ediyoruz, en iyi otel, en iyi plaj, en iyi restauranta gidelim isteği var. Bu kişilerle zorunlu tatile gitmedikçe ne yaptıkları beni ilgilendirmiyor, herkesin zevki farklı. Ama her yerde denize girilmez. Şu sıcaklığı, taşı, kuru, derinliği, dalgası, işletmesiz plajının olup olmadığı, birçok faktör var. Çocuklu aile mi, yüzmeyi iyi biliyor mu, sakinlik mi istiyor, bangır bangır müzik mi, vs. Paylaşım yapıp takipçilerine öneride bulunmak da istiyor olabilirler. Böyle iyi niyetli olanlar da vardır.

Ama boğazıma düşkün biri olmama rağmen kuyrukta beklemeyi, çok meşhur diye düşük hizmete göz yummayı anlayamıyorum. Dün ekside vardı, mekan beş kişilik rezervasyonu dört kişilik masaya oturtuyormuş. Benim bunu kabul etmem için açlıktan ölüyor olmam, geride de bakmam gereken çocuklarımın filan olması lazım. Herkes beğendiyse ben de övmeliyim kafasıyla öyle abartılı yorumlar ben de görüyorum. O yüzden restaurant yorumlarına bakmamaya başladım. Hele ki yunan adalarındaki mekanlar için yapılan değerlendirmeler inanılmaz. Eş dosta yorum yazdırsan ancak bu kadar olur. Ben de az dolmamışım insanlara:)
0
asteriks
(21.08.25)
çünkü denize giprmeyeceksem tatilin ne önemi var? tozu toprağı burada da görüyorum zaten.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.08.25)
eşe dosta hava atmak için
0
abelardo
(21.08.25)
Deniz tatili Avrupa'da da abartilan bir sey. Aylar oncesinden acente, tatil reklamlari goruruz, sonra tatil alisverisinizi yaptiniz mi, tatil yaklasiyor vucudunuz hazir mi ya gider. Spor saloncusundan tut, gazetesine, youtuberina, seyahat rehberine, influencerina kac milyon kisi ekmek yiyor bu isten. Butun yil sehirde essek gibi calisip tatil yapabiliyorsan bayagi onemlidir tatil, abartilmasi da dogal. Mesela 2 haftaya bulundugum yerde hava bozmaya baslar, ne sort giyilir ne t-shirt, gunler zaten kisaliyor, gunes yok. Tatil, deniz, kum tabiiki onemli olacak. Instagramci saban ve sabaniyelere ben de kirginim, mahvettiler turizmi, uzun uzun her seye 5 dakika foto cekiyorlar. Isin yoksa onlarin keyfini bekle.
0
freedonia
(21.08.25)
Önemli sebeplerinden biri de kürt mafyasi.

Hükümet eliyle halk sahillerine çöküp, oralari peskes çektiler. Haliyle baska ülkelerde siradan olan plajalar bizde tam bir burjuva kampina evrildi.
0
feastofthedamned
(21.08.25)
Gidemeyenleri , gitse de keyif almayi bilmeyenleri kudurtuyor daha ne olsun :)
0
sonsuz
(21.08.25)
bu beyaz yaka tayfanın milyoner gibi yaşamayı bırakmasıyla bunlar da biter.
0
nothing in my way
(21.08.25)
sonradan gormelik kısmına katiliyorum, ama ondan ibaret değil.

Çoğunluğun bu olması da etkiliyor birçok kişiyi, arkadaş ortamında yazın sen nereye gittin ben nereye gittim konuşulur, o sosyal ortama uyum sağlamanın düz yolu sen de gideceksin.

Arz edilenin bu olmasının da etkisi var, diğer tarafı daha spesifik tatil istiyorsan kendin ugrasacaksin; konsept buna göre. En zipciktisi sahile yakın yerde bungalov tatili şu an. Çoğu insan da oturup tatili adım adım planlayacak zevk anlayışı yok bence. Ya da çalış çalış kafa mı bıraktılar siktir et alırım biramı kitabımı guneslenirim şimdi kim uğraşacak atmosferi de var.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Kesinlikle doğru. Egeliyim son 10 senedir bu işin cılkı çıktı. Eskisinden daha ulaşılıbilir olması sebebiyle ne kalite kaldı ne sakinlik. Bir de millette koy aşkı başladı. Herkes gizli denize girecek yer buluyor, gidiyorsun görgüsüz köylü dolu. Pide yiyor, sigara içiyor, yere çöp atıyor. Akvaryum koyu oluyor logar koyu.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
(6)

Şirketin istediği vekâlet

benaslindayohum
A işinin yapılması için şirket avukatlarına vekâlet vermem gerekiyor. Ama vekaletname de öyle şeyler var ki yani her şeyin vekilliğini veriyorum resmen. Prosedürel bir şey mi? Normal mi? Daha önce hiç vermedim. Kurumsal şirket
A işinin yapılması için şirket avukatlarına vekâlet vermem gerekiyor. Ama vekaletname de öyle şeyler var ki yani her şeyin vekilliğini veriyorum resmen. Prosedürel bir şey mi? Normal mi? Daha önce hiç vermedim. Kurumsal şirket
0
benaslindayohum
(21.08.25)
her şey derken?
0
gercekdunya
(21.08.25)
Genel vekalet vermeyi kastediyorsun, ver geç. Bir şey olmaz.
0
Shepard
(21.08.25)
Genel vekaletname yahut düzenleme şeklinde vekaletname verebiliyorsunuz. "Şirket avukatlarına" dediğinize göre, hali hazırda adliyeye dair tüm işlemleri içeren avukatlık vekaletnameaine sahipler. Notere "A işini" detaylı anlatırsanız (mesela gayrimenkul alımı) o işe has vekaletname düzenleyebilirsiniz. Noterlerde birçok işlem için gayet kapsamlı vekaletname taslakları var. Yine aynı şekilde vekaletnamede A işi ile alakalı tarih aralığı, adres, şehir, ada/parsel, kişi vb. kısıtlar koydurabilirsinz. Yalnız dikkat etmek lazım, düzenleme şeklindeki vekâletnamede yazmayan hiçbir işlemi vekiliniz yapamaz. Sonrasında o yazmayan şey için sizin gitmeniz yahut tekrar vekalet vermeniz gerekebilir.
0
yadigar
(21.08.25)
Bir de belirtmeyi unuttum, mobilden editlemeyle uğraşmadan ekleyeyim:

Avukatlarınızın yeri yurdu belliyse ve belli bir ticari/mesleki itibarları varsa, genel vekalet vermwyi de düşüneblirsiniz. (ister süreli, ister süresiz)

Benim vekaletim var mesela avukatımda. Çoğu insan da böyle yapıyor. Avukata güvenmek gerekiyor. Yahut şöyle diyeyim, avukat seçiminde güvenilecek insanlarla çalışmak gerekiyor.
0
yadigar
(21.08.25)
İçinize sinmiyorsa sorun. Durum kapsami dışında olmayan konuları çıkarıldığı bir vekalet duzenlenmesini isteyin. Yani bir de iş o kadar size bağlıysa biraz da kaprisiniz olsun işte. Yapacakları da bahse girerim pek de zaman almaz.

Bir de avukat kolay kolay böyle risklere girmez, ama şimdi şirket diyorsunuz vs karmaşık işler. Didiklemeye değer.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
şirket adına operasyonel vekaletler verilmez.

örneğin :
elektrik, su, telefon, internet aboneliği açtırma/kapatma
banka hesabı açmak/kapatmak
banka hesaplarına erişim, çek düzenleme, para trafiği.
yönetim kurulu üyelerinin yetkilendirilmesi
araç alım satımı
vs.

onun dışında verebilirsiniz.
0
galahad reloaded
(22.08.25)
(2)

Rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmeni ek işte çalışabilir mi?

santimantal
Devlet okulunda kadrolu olarak çalışan rehber öğretmen.Bir yakınımın okuduğu okulda sürekli saçma sapan olaylar oluyor öğrenciler arasında. Ve rehber öğretmen öğrencilerle doğru dürüst ilgilenmiyor.Öğrendik ki hoca okula erken girip erken çıkıyor ve geç saatlere kadar başka bir işte, terapist/danışm
Devlet okulunda kadrolu olarak çalışan rehber öğretmen.

Bir yakınımın okuduğu okulda sürekli saçma sapan olaylar oluyor öğrenciler arasında. Ve rehber öğretmen öğrencilerle doğru dürüst ilgilenmiyor.

Öğrendik ki hoca okula erken girip erken çıkıyor ve geç saatlere kadar başka bir işte, terapist/danışman vb. bir pozisyonda çalışıyor.

Bir insan iki işte birden çalışınca aynı verimi sağlayamaz.

Bu kişinin başka bir işte çalışması yasal mı, yoksa suç mu işliyor?

Okul müdürü de bunu biliyor bu arada. Onun yaptığı da suç sayılmaz mı?
0
santimantal
(20.08.25)
Devlet memurlarının başka bir işte çalışmaları yasal değil
0
but that was just a dream
(20.08.25)
Bahsettiğiniz kadroya has bir durum değil, bahsedilen okul MEB okulu herhalde, başka bir işte çalışması yasal değil ki zaten kayıtlı da çalışamaz kaçak çalışıyordur.

Ama saat kısmını bilemeyeceğim, o branşa göre ve okul müdürünün inisiyatifine göre değişebiliyor teamulde. Yani o kişi o ek ise gitmese de, aynı şekilde okul müdürü ile anlaşıp aynı saatlerde girip çıksa, belirlenen mesai saatlerinden az çalışmıyorsa buna yapılabilecek bir şey yok bildiğim kadarıyla.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
(7)

garanti müşteri temsilcisiyle konuşabilmek

semaforo de medianoche
bankacılık uygulamaları son 3 şifreyi kabul etmiyor genelde bilindiği üzere. bu da öyle. benim 4 şifrem var belirlediğim. sırayla yapıyorum değiştirmem istenince. bu zamana kadar sorun çıkmadı. bu sefer niyeyse kabul etmiyor. mantık olarak şu an kullandığım şifre son şifrem bundan önceki ikisiyle bi
bankacılık uygulamaları son 3 şifreyi kabul etmiyor genelde bilindiği üzere. bu da öyle. benim 4 şifrem var belirlediğim. sırayla yapıyorum değiştirmem istenince. bu zamana kadar sorun çıkmadı. bu sefer niyeyse kabul etmiyor. mantık olarak şu an kullandığım şifre son şifrem bundan önceki ikisiyle birlikte son 3 şifrem oluyor. 4.'ye izin vermesi lazım. en az 5 yıldır kullanıyorum bu zamana kadar hep böyleydi zaten hiç 5. bir şifrem olmadı ama şimdi izin vermiyor. müşteri temsilcisine ulaşmaya çalışıyorum şifre işlemleri deyince operatör devam ediyor. nasıl ulaşabilirim müşteri temsilcisine? delirtmek üzere bunlar beni
0
semaforo de medianoche
(20.08.25)
müşteri temsilcileri asla hiçbir işi halledemezler. daha fazla sinir harbi yaşamaktan başka bir şey geçmeyecek eline. o lanet olası 5. şifreyi sive sive belirleyeceksin.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.08.25)
Alakasiz şekilde arka arkaya 3 kez şifre değiştirip tekrar kendi belirlediğiniz 4 şifreye dönün, daha çabuk ve dertsiz olur.
0
orient blue
(20.08.25)
İlk ve son rakamını bir artırarak gidin.
121612
131612
141612
...
kendi şifremi de vermiş oldum fknjkdk
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
şifreyi bir şekilde hallederim de dert oldu bana bu mevzu. yıllardır hep kabul edilmiş şey bugün ne değişti de kabul edilmiyor. bu konuda konuşmak istiyorum. aslında derdim gerçek bir insana ulaşabilip bunu söyleyebilmek.
0
🌸semaforo de medianoche
(20.08.25)
ulasmanin yolu vardir illa ki musterisi olmadigi icin bir sey diyemem ama su anlattigini anlatirsan verecegi cevaplarla iyice kafayi yersin o yuzden hic ugrasma bence.
0
bay b
(20.08.25)
ulaşırsınız ulaşmasına da bu anlattığınıza müşteri temsilcisi bir şey yapamaz.
5. bir şifre oluşturmanız gerek.
garanti kullanıyorum; benim de 4 şifrem vardı, haziran ayında şifreyi kabul etmedi mecbur 5. bir şifre uydurdum.
0
late viper
(21.08.25)
@late viper: müşteri temsilcisi nasıl bir şey yapamıyor hata iletiyorsa birisi o da ilgili birime ileticek görevinin temel noktalarından biri bu değil mi? şifreyi ben de uydurdum da mesele o değil yani bu kadar temel bir uygulamanın hatalı olması. temsilcilerin bir şey bilmediğinin ben de farkındayım da bir şekilde yönlendirebilmesi lazım.

@shepard: sen 50 tane şifre uydurmaya devam edersin dostum ben rahatsızım bundan sorun değilse. developerın düzgün yazamadığı kod yüzünden veya uyarı mesajını developera iletenin bozuk türkçesi yüzünden 1 tane bile gereksiz şifre tutmak istemiyorum hafızamda.
0
🌸semaforo de medianoche
(21.08.25)
(16)

Bu ailenin olayı ne sizce?

yenibirgüzelnick
Çok garip bir aile tanıyorum. Anne baba 45 yaşında ve çocukları 1.5 yaşında. Anne baba çok iyi kazanıyor yönetici olarak çalışıyorlar. Villada oturuyorlar iki tane lüks araçları var. Durumları çok iyi. Yardımcıları filan var. Gariplik ise çocuğa hiç harcama yapılmıyor. Evde bir sürü boş oda varken b
Çok garip bir aile tanıyorum. Anne baba 45 yaşında ve çocukları 1.5 yaşında. Anne baba çok iyi kazanıyor yönetici olarak çalışıyorlar. Villada oturuyorlar iki tane lüks araçları var. Durumları çok iyi. Yardımcıları filan var.

Gariplik ise çocuğa hiç harcama yapılmıyor. Evde bir sürü boş oda varken bebeğe oda yapılmamış. Bebeğin tüm eşyaları bir bavula sığar. Çünkü 3 zıbın ve 4 takım haricinde kıyafeti yok. Haftada bir kıyafetleri yıkanıyor üstünü değiştirmiyorlar. Çiş yaparsa elde durulayıp kurutuyorlar. Dışarısı için sadece 1 takım kıyafeti var 6 aydır her dışarı çıktığında onu giyiyor ve yıkanmıyor o kıyafet.

Kıyafetleri ve oyuncakların tamamını annenin ablasının çocuğundan kalmış yeni almamışlar. Toplam oyuncak sayısı 6. Başka oyuncağı yok.
En kalitesiz bez kullanılıyor ve çok bez harcanınca, sızdırınca üzülüyorlar.

Anne emzirdiği için üvey çocuk olamaz. Aynı zamanda anne bebeğini çok uzun zaman beklediklerini söyleyip gözleri doluyor ama hiç çok beklenmiş gibi davranmıyorlar bu çocuğa.

Çok garipsiyor ve çok merak ediyorum. Bu ailenin olayı ne acaba. Neden çok bekledikleri bebeğe karşı hevessizler ?
0
yenibirgüzelnick
(20.08.25)
hali vakti iyi olanlar ev araba alıyor dışarıya iyi gözükmek için ama normalde inanılmaz cimri oluyorlar, yaklaşık 30 kirada iyi yerde dairesi olan yüzmilyonluk nakit parası olan çok yakın çalışmayan bir tanıdığım bir yere gidecekse başkasının arabası ile falan gidiyor benzin yakmamak için birde kaçak benzin mi ne öyle bişey varmış çok pahalı arabasına ucuz benzin koyuyor adsasd, diğerleride bu kadar olmasada kendilerine inanılmaz cimriler, aldıkları şeyler çoğunluk etrafa iyi gözükmek için oluyor.
0
eja
(20.08.25)
cimrilik +1

alıdkları şeyler hemen küçülüp gidecek ziyan olacak gözüyle bakıyorlar.

şu hayatta 1 evin 1 araban olsun yeter, belki birde emeklilik için kira getiren bir mülkün. gerisi için boşuna eziyet. harcayamadığın, keyfini çıkaramadığın parayı ne yapacaksın.
0
gercekdunya
(20.08.25)
kendisi için gözü doluyordur bebeğe sevgisinden değil. ben ne çok bekledim bir bebek için, ah zavallı ben diye ağlıyordur :d
0
deartheodosia
(20.08.25)
tanidigim ne kadar "cok" zengin varsa abartmiyorum 1 liranin bile hesabini yapan insanlar. o yuzden bu tip hikayelere sasirmiyorum hic
0
sweetoffice
(20.08.25)
zaten iki üç ay sonra küçülecek, giyilmeyecek gibi şeyleri anlarım ama bu çiftin olayı bunu aşmış. cimrilik denir buna.

belki değildir, çocuk şımarık yetişmesin diye büyütmeye çalışıyorlardır. öyle davrananlar da var. ama her halükarda fazla abartmışlar gibi.
0
biseysorcaktim
(20.08.25)
Kalitesiz beze gelene kadar, tüketimi sevmiyorlar, eşya fazlalığından hoşlanmıyorlar demek ki diyecektim ama burada durum farklı gibi, bir tanıdığım yıkanabilir bez kullanıyordu mesela, cimrilikle hiç ilgisi yoktu. Mesela 6 oyuncak bana garip gelmedi küçücük bebek doğru dürüst algılamıyor bile oyuncağı,niye bir sürü ıvır zıvır alınsın ki, ya da bebek yanlarında yatıyodur onun için henüz oda hazırlamamışlardır ama kalitesiz bez kısmını çözemedim, cimrilikten başka açıklama yok sanki.
0
(20.08.25)
Türkiyede psikotik ve sıkıntılı çok aile var. Bunlarda zeki ama o manyak ailelerde büyüdükleri için aynı örüntüyü devam ettiriyorlar. Anadoluda halen daha köylerde ilçelerde manyakça çocuk yetiştiren ve bu düzene devam eden aileler mevcut. Bu aile öyle olmayabilir ama ailelerinden aldıkları bilgilerin birazıyla çocuk bakıyor olabilirler. Çocuğun bağlayan mı ararsın halen döven mi ararsın... değer yazdıkların doğruysa bu cimrilik. Evet yeni nesil insta anneleri gibi olmak zorunda değiller ama biraz daha özenli olabilirler. Bakıcı tutan adamın çok bez gitmesine üzülmesi garip geldi bana. Yazdıklarınızdan yüzde yüz emin misiniz?
0
mikahakkinen
(20.08.25)
Bu dışarıdan görünen, belki çocuğa ayırdıkları yatırımları var, ayrıca bir şeye para harcamiyorlar o yüzden ya da başka bir şey.

Yani genele göre farklı diyebilirim ama garip demem, "tum bu zenginlige ragmen çocuğu ihmal ediyor olabilirler" fikrini vermedi çünkü bu tablo bana.

Ayrıca oturup çocuğun eşyalarını oyuncaklarını sayan ve size aktaran kişiyle aralarındaki yakınlık ne bilmiyorum ama, asıl o kişide bir acayiplik var.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
Ya senin ya da sana bunları anlatan kişinin hüsnükuruntusuna benziyor.
0
beyfendi
(20.08.25)
beyfendi +1

Aile bebeğinin bütün eşyalarını göstermiyordur; toplu don sayımı mı yapılıyor evde anlamadım bana bu inandırıcı gelmedi ya da kıskanan birileri iftira atıyordur kesin. Kıskanan bir annenin “ben daha iyi bebek bakıyorum” uydurması/ tesellisi gibi geldi.
0
titanic kemancısı
(20.08.25)
adamlar luks arabaya biniyor cimri diyorsunuz, binmeseler yine cimri diyeceksiniz uahsduasduha
0
baldur2
(20.08.25)
Belki de tr gerçeklerini bilen her anne babanın yapması gerekeni yapıyorlar. Sik sok şeylere para harcamak yerine çocukları için birikim yapıyorlarsa eğer çok rasyonel bir davranış. Ultra prima çocuk bezi o kadar da önemli bişey değil.
0
benim bir gizli bildiğim var
(20.08.25)
Ailenin bakıcı tarafından iletildi bana. Bilgiler yüzde yüz doğru. Bebek ihmal mi ediliyor sence birilerine haber vermeli miyiz diye konuyu açtı. Ben de ihmal değil daha çok obsesyon gibi gördüm. Bilemedim yani. Kadın da kime neyi söyleyecek zaten. Üzülüyormuş çocuğa sidikli donu yıkamadan giydiriyoruz bazen diyor.
0
🌸yenibirgüzelnick
(20.08.25)
Çocuğun yediklerine de çok karışıyorlarmış. Bir tam meyve yemesi yasakmış mesela ağlasa bile yarım yeme hakkı varmış.
Ama ailenin bir kiler odası var market gibi. Hani yoklukta değiller de başka bir olay var. Bebeğe niye meyve yasak mesela? Annesi kilo alır diye izin vermiyormuş çocuk zaten zayıf.
0
🌸yenibirgüzelnick
(20.08.25)
cidden cok cok üzüldüm şimdiden bebek icin, ergenliği cok zor gececek belli. bence aile büyükleri tarafından aile ile konuşabilirler. elinizden ne gelirse yapin
0
oscar
(20.08.25)
Olay kontrolden çıkarsa alo 183'ten alo asp var onlar olaya dahil olur. Ama ailenin durumu iyiyse pek müdahale etmezler. Ama anlattıklarınız doğruysa anormal bir durum var.
0
mikahakkinen
(21.08.25)
(11)

Stalkerınız var mı?

gabe h coud
Güno.1. Stalkerınız var mı? Hiç oldu mu? (toz şeker isteyen komşu gibi asdfksjh)2. Stalker birine nasıl davranmak lazım?3. Engellemek bir çözüm mü?
Güno.

1. Stalkerınız var mı? Hiç oldu mu? (toz şeker isteyen komşu gibi asdfksjh)
2. Stalker birine nasıl davranmak lazım?
3. Engellemek bir çözüm mü?
0
gabe h coud
(20.08.25)
yok.
uzaklaştırma kararı aldırın.
public profilinizi private yapın.
değil.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.08.25)
vardı, ev değiştirdim.
0
gobekliraki
(20.08.25)
gilbeys
(20.08.25)
7 yıldır var
tepkisizim
çok engelledim yeni hesap açtı,yeni hat aldı artık umursamıyorum .
sosyal medya hesaplarım public hala onun için gizleyemem baksın dursun napim.
0
devilone
(20.08.25)
internette var eski sevgilimin yeni sevgilisi, twitter instagram hesaplarım public baksın baksın dursun
0
grimavi
(20.08.25)
Sanmıyorum. Olsa da ben bilmiyorum.
0
Amaranta ursula
(20.08.25)
vardı. mail adresimi adımı sanımı googlelayıp bi şekilde sosyal medya hesaplarımdan birinin şifresini çalıntı sitelerden bulup girmiş. Ondan bahsettiğim yazışmalardan birini okuyunca utanıp bıraktı. Karşılık vermesen de açık bir kanal bırakmak lazım. Krizi tutunca oradan enerjisini atsın. Problemi ulaşamamak değil, karşılık alamamak oluyor böylece. Benim stalkladıklarım bana böyle yapıyor ve işe yarıyor en azından.
0
beyfendi
(20.08.25)
Var, olduğu da olmuştu. Sözlükte bile oldu fkdls ona şaşırmıyorum ama apartman is yeri vs sasiriyorum. Hic istifimi bozmuyorum herhangi bir formunda. instagramdan stalklayan birini hissettirerek ben de stalkladim, korkup kayboldu ortadan.
Üst katlardan birinde oturan ve giriş çıkış saatlerimi takip eden biri vardı (birkaç kez farklı konuşmaların içinde söylemesinden anladim), balkondan bakarken el hareketi yaptım kayboldu ortadan.

Bana kalırsa, selam bile vermemek lazım.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
Yolda peşime takılan birkaç kişi oldu. AVM'ye, kalabalık mağazalara girip izimi kaybettiriyorum. Yaşadığım yeri öğrenirse büyük sıkıntı. Mahkemeye ve polise güvenim sıfır, taşınmak da çok masraflı.
0
gnosis
(20.08.25)
1. stalker olarak tam degil ama öyle bir sey oldu. Cok korkutucu bir sey. Özellikle bir kadin icin. Hic romantik degil. Bazilarinin hosuna gidiyor böyle seyler. Bence korkutucu.
2. tamamen ignore
3. hic iletisime gecmeyeceksin. Yok sayacaksin. Eger bir sekilde iletisime gecip yüz buluyorsa devami geliyor. Cevap vereyim belki kendi gider yok.
0
sonsuz
(21.08.25)
ben stalkerım. zararsızım.
0
Kahvedesu
(21.08.25)
(16)

Türkiyeli Türk tartışması

michael_knight
Türkiyeli-Türk kelimeleriyle ilgili bir tartışma var son haftalarda ama ben pek takip edemedim. Takip etmeye çalıştığımda da taraflar fanatikleşmiş ve söyledikleri anlaşılmaz hale gelmişti. Bu konuda tarafların ne dediğini, sizin hangi fikre yakın olduğunuzu anlayamayacağım şekilde açıklamanız mümkü
Türkiyeli-Türk kelimeleriyle ilgili bir tartışma var son haftalarda ama ben pek takip edemedim. Takip etmeye çalıştığımda da taraflar fanatikleşmiş ve söyledikleri anlaşılmaz hale gelmişti.

Bu konuda tarafların ne dediğini, sizin hangi fikre yakın olduğunuzu anlayamayacağım şekilde açıklamanız mümkün mü?
0
michael_knight
(20.08.25)
almanyalı, fransalı, italyalı var mı?
0
renegade
(20.08.25)
abi bunda anlamayacak ne var. kürt ayrıcalıkçıları kendilerine türk dememek için ve türk kelimesinin içini boşaltmak için türk demeyelim türkiyeli diyelim diyorlar. türk ırk ismiymiş, türkiyeli ülkede yaşayanlarmış diyorlar. buna karşı olanlar da türk demek zaten türkiye vatandası anlamına gelir diyor. alman yerine almayalı, italyan yerine italyalı demiyorsak türk yerine türkiyeli dememeliyiz diyor.
daha detay var ama konu ile ilgili değilsen gerisi biraz entelektüel ve teorik bir tartısma. niçin merak ettin bunu gece gece. herkes her konu ile ilgilenmek ve bilmek zorunda değil ki
0
abelardo
(20.08.25)
@renegade, amerikalı var suriyeli var; sence aralarındaki fark ne?
0
Bruce
(20.08.25)
gündem değiştirmece volume562342342344
0
duyurukullanıcısı
(20.08.25)
Bu konu her çıktığında ben hep "hmm yine bir işler çeviriyorlar ama kimbilir ne" diyorum. Aynısını dediğim bir de "ey israil" var. Arada artık torba yasa mi geçmiştir ne olmuştur, bir şeyler olmuştur da takip edemedim.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
ataturk ve silah arkadasi tayfanin kurdugu "ulus devlet" denen nane.
yani bu sinirlar icinde dogan ve yasayan herkes turkluk catisi altinda birlesiyor, senin arap ermeni falan olman farketmiyor, biz sana turk diyip geciyoruz kafasi.

tabii bu agir gocmen alan toplumlarda islemiyor, o topraklarda dogmamis milyonalarca insan bunu kabul etmiyor. amerika mesela, binbir irktan dinden ve farkli dilleri konusan insanlar var. bunlar kendilerine amerikan denmesini istemiyor, olayi bir business bolarak goruyorlar, ben vergimi veririm, karsiliginda sen bana para kazandirirsin, calistigim surece guzel yasam sunarsin, isim bittiginde de ceker giderim ulkeme donerim. o yuzden cift vatandaslik isleri var, o yuzden de benim gibi milyonlarca insan dogdugu ulkenin vatandasligini birakmiyor.

simdi tabii bunu goren ozellikle bizim kurt kardeslerimiz, lan birakin bu etle tirnak gibi manikurcu terimlerini diyip, ki bu rahmetli Sirri'nin ennn kil lafidir, biz turk degiliz aha bak amerika gibi baskanlik sistemine de gectik, turkluk gibi bir catiya gerek yok, turkiyeli diyelim argumanini ortaya attilar. yuzyillarca yillik bir alerji nuksetti.

bizim bademler de zaten 20 senedir kucuk amerika olmak icin kiclarini yirtttiklarin, yanlarina agir demansli bir dedeyi de alarak bu yola ciktilar.

bakalim ne olacak...
0
cooperr
(20.08.25)
Ben Türküm, Türkiyeli diye tanımlamıyorum kendimi. Ama bir Kürd’ün de kendisini Türk diye tanımlamasını beklemek ve bunu yapmayanları da ayrılıkçı diye yaftalamak makul bir yaklaşım değil zannımca. Biraz ergence hatta. Etnik olarak Türk olmayan ve kendisini Türk olarak tanımlamak istemeyenler kendilerine Türkiyeli diyebilir ne var bunda. İtalyalı, Almanyalı var mı denmiş, Hollandalı var mesela. Çok kompleks bir mesele değil esasında. İnsanlara kimlik dayatmak çok gerici bir yaklaşım.
0
but that was just a dream
(20.08.25)
bir kişi amerikalı, suriyeli örneği veriyorsa koşarak uzaklaşın. bizim dilimizdeki amerikalı kelimesi american'ı tam karşılamıyor. dünyada birçok ülke, devlet ve vatandaşlık adını baskın olan çoğunluk olan halktan alır. (göçmen cenneti veya yapay devletler hariç)

güneyimizde kürdistan özerk bölgesi var. burada türkmenler, ermeniler, araplar da yaşıyor. buranın adına kürdistan değil de mezopotamya diyelim denildiğini düşünün ne cevap verirler?

binlerce yıllık tarihi olan, asya, bizans ve avrupa kaynaklarında Türk olarak anılan bir millet, ülke adını ve vatandaşlık tanımını neden değiştirsin veya paylaşsın? bunu dünyada hangi millet kabul etmiş?

bir de Türk kelimesinden rahatsız olup Türkiyeli tanımını kabul etmek de tuhaf. Türkiye, -Türklerin ülkesi- anlamına geliyor. eee ne anladım ben bundan? sanırım ülke adını değiştirme hedefleri şimdilik halı altına süpürülmüş. hele şu Türklük tanımını bir halledelim diye düşünüyorlar.
0
jepa
(20.08.25)
bir kimlik mucadelesi.

19.yy ile beraber ulus/dil/etnisite uzerinden herkes bir yere konumlandi. bizim imparatorluk cokup herkes dagilinca geride kalan anadolu insanlari da birbirine bakarken devlet gelip siz turk'sunuz dedi.

ozellikle dogu'da, yani kirsal kesimlerde problemler ciksa da devlet baskisiyla insanlar tek tiplestirildi.

simdi bazi insanlar da diyor ki biz turk degiliz, bizim baska kimliklerimiz de var. oyleyse turk catisini reddediyoruz. turkiyeli diyelim diyorlar. yani ulkenin hakim unsuru olarak turklerin indirilmesini istiyorlar.

akp'nin turk kimligine saldirip musluman kimligini one cikarmasindan cesaret alan zumreler de firsat bu firsat diyerek turkluk kimligine saldirmaya basladi. turkler de savunuyor. guc savasi.
0
antikadimag
(20.08.25)
öncelikle çok umursamıyorum... ama bakınca türk asıllı olmayıp türkiye vatandaşı olanlara da türk denmesi evet garip geliyor. türk kelimesi hem ırkı hem vatandaşı olunan ülkeyi belirtmekte kullanılıyor.

işine gelince türkçe'yi övmek için çok zengin dil, çok fazla kelime var, başka dillerde ayrımı olmayan farklı şeyleri tanımlayan ayrı kelimeler var diye överler(mesela love'a karşılık aşk/sevgi ayrımı) ama aynı problemi çözen türkiyeli kelimesine düşman olurlar... niye?

yani türkiyeli kelimesi türk kelimesinin iki anlamda da yerini alsın mı deniyor? türk ırkını belirten türk kelimesi kullanılmasın mı deniyor? problem ne? türkiyeli türk de olur, almanyalı türk de olur, türkiyeli kürt de olur. türkiyeli bir türk kendini türk olarak da tanımlayabilir, türkiyeli olarak da... ikisi de doğrudur ve farklı şeyleri ifade eder. bi türk yine kendini amerikalı, almanyalı olarak da tanımlayabilir vs...

iki farklı şeyi ifade etmekte iki farklı kelime kullanılmasını yani türkiyeli kelimesinin kullanımını destekliyorum. kullanırım da...
0
konetsu
(20.08.25)
Kürtler dışında kimse rahatsız değil Türk kelimesinden. Ben şahsen Türk olmayan birinin Türk addedilmesinin Türklüğe zarar vereceği kanaatindeyim. Veriyor da keza. Benim için Türklük ırk demektir. Aynı şekilde Alman denince de Japon denince de ırk anlarım. Bence kahverengi tenli bir Japon olamaz. Olsa olsa Pakistan asıllı Japon olabilir o. Aslında Turkish kelimesi bence bizi harika tanımlıyor. Karman çorman bir demografi. Tam Türk de değil, değil de değil. Türksü. Turk-ish
0
Batuhanolabilir
(20.08.25)
örnekler hep yanlış ülkelerden veriliyor bu konuda. birincisi “italyalı, almanyalı diye bir şey yok” ve “amerikalı diyoruz çünkü amerika çok uluslu bir devlet” argümanları. bunların hepsi ingilizcede -an ekiyle bitiyor. böyle bir ayrım başka dillerde yok, türkçede var. yani evrensel bir sorunu türkçe dili sınırları içinde örnekleyip tartışmak salakça.

türkçede bazı milletlerin sıfatlaştırılıp (yunan, alman, italyan vs.) bazılarının -li eki alması tarihsel temas ve dil alışkanlıklarıyla ilgili. sosyolojik ya da demografik bir sebebi yok. bu salak fikri ilk kim ortaya attı bilmiyorum ama konuyu bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor.

türk-kürt meselesine gelirsek, bununla ilgili bize en yakın örneğin ispanyol-katalan olduğunu düşünüyorum. kürtler biz bir tarafımızı yırtsak da türk değiller, fars kökenli bir etnik grup. türkler gibi orta asya’dan gelmemişler. kendilerine ait dilleri var. kendi özerk bölgeleri ya da ülkelerinin olmaması bir millet olmadıkları anlamına gelmiyor. bir kürdün kendine türk demek istememesi (aynı şekilde bir katalanın kendine ispanyol dememesi gibi) türkleri neden çıldırtıyor anlamıyorum. o yüzden bir kürdün kendini türk değil türkiyeli olarak tanımlaması bana son derece normal geliyor. bu, birlikte aynı ülkede yaşamamız için bir engel ya da tehdit değil. bir kürdü zorla türk olarak tanımlayınca o kürdü türk yapmış olmuyorsunuz. üzgünüm.
0
sir gawain
(20.08.25)
anayasaya kürt girerse, önce özerklik sonra bağımsızlık alabilirler. olay bu.

ulus devletlerde böyle bişey yok. o kürtler fransalıyım demiyor, fransızım diyor.
0
gurur
(20.08.25)
cevapları okudum da inanılmaz bir bilgisizlik ve kafa karışıklıgı var. bu da ortamı karıstırmak isteyenlerin çok işine geliyor.

almanyalı, italyalı yok ama amerikalı, hollandalı var, buna ne diyeceksin diyenler var.
cevabım şu: bilmiyorsunuz. amerikalı yok american var, hollandalı yok dutch var.
sylvester stallone kendisine american demiyor mu acaba? italyanım mı diyor?
veya arnold schwarzenegger kendisine american değil austrian mı diyor.
ruud gullit dutch değilim mi diyor?
gayet te bunlar american. ırkları önemli değil.

"türkiyeli türk de olur, almanyalı türk de olur, türkiyeli kürt de olur. türkiyeli bir türk kendini türk olarak da tanımlayabilir, türkiyeli olarak da... ikisi de doğrudur ve farklı şeyleri ifade eder. bi türk yine kendini amerikalı, almanyalı olarak da tanımlayabilir vs..."
denmiş. bu da yanlış. kylian mbappe kendisine afrika asıllı fransız der. afrikalı fransalı demez. veya abddeki siyahiler kendilerine african american der.
yani bir insan kürt asıllı olabilir. ama burası türkiye ve vatandaşlık tanımımıza göre bu kişi türktür.

eğer bu size mantıksız ve yanlış geliyorsa ve çözümünüz bu kişi kendisine türk demesin ise bunun geleceği yer çok kötü olur. son 25 yılda öngördüğümüz her şey bir bir oldu. hala akıllanmıyor ve bu saçmalıklara inanıyorsunuz. olacak şeyleri söylüyorum: ülkenin adı türkiye de değişir. ülkede türk ve kürtler için ayrı yasalar olur. ülkede kürtler için ayrı kontenjan tanınır, şu pozisyonda şu kadar kontenjan kürtlere ayrılsın bu kadar kontenjan türklere ayrılsın denir, bu zaten dillendirilmeye başlandı. bunun geleceği yer en iyi ihtimalle liyakatsizlik olur, büyük ihtimalle kıbrıstaki gibi, yugoslavyadaki gibi iç savaş olur.

masumane şeyler değil bu istekler ve bunu makul gören argümanlar
0
abelardo
(20.08.25)
@sir gawain; kendi icinde tutarli cevap ama konu burada bitmiyor. kurtler etnik olarak turk olmasa da vatandaslik olarak turk. yani bunu turkiyeli yapsan yarin hala turkish citizen olmaya devam edecekler.

bu vatandaslik bagini, etnisiteden ayirabilmekle alakali. cunku bu yola girersek turkiye'de yasayan turklerin ne kadari "turk"? diger turk kavimleriyle ne fenotip ne genotip ayni degil. ancak bir sekilde burada yasayanlara turk denmis. simdi baska bir grup cikip bu tanima saldirinca dogal olarak huzursuzluk cikiyor. ya da diger bir acidan ulkede huzursuzluk ciktiginda insanlar hakim kimlige saldirmaya daha tesne oluyor.

temelde konu devletin, yani vatandasligin hangi kimlige ait oldugu. turkce konusan turklerin devleti mi, yoksa turkce, kurtce vs diller konusan turkiye'lilerin devleti mi? buradaki hakim sinif turkce konusan turklerdir, devlet onlarindir, oyleyse turk devletidir, dili turkcedir, ve vatandaslari da turk'tur oluyor. cunku turkce konusan turk vatandaslari tanimlamasini yaptiginda kurtler de bu catinin altinda yer alabiliyor. ancak kurtler de her millet gibi kendi kaderlerini tayin hakki istiyor ve yukaridaki tanimi kabul etmiyor. bugun yasadiklari yerlerde devletlesemeyeceklerini, turkiye'nin buna izin vermeyecek kadar guclu bir devlet oldugunu 40 yillik savas sonrasi anlayinca simdi fragmantasyonu mevcut kimlik uzerinde yapmaya calisiyorlar. al sana postmodern boluculuk ve terorizm :)

turkiyeli tanimi alt kimlikleri ust kimligin onune cikariyor ve mikro milliyetciligin onunu aciyor. boyle bir toplumun saglikli olmasi mumkun degil, fragmantasyon her devlet icin zararlidir. ermeni etnisiteye sahip biri vatandaslik olarak turk olabilir. ayni bircok etnik turk'un alman vatandasi olmasi gibi. etnik olarak almansin demiyor kimse onlara, ama vatandaslik olarak alman. butun dunya da bunu boyle taniyor. deutsche/deutscher yerine deutschlander diyelim gibi bir konu illa almanya ornegi verilecekse.

yoksa yukarida dedigim gibi turklerin ne kadari turk? burada turkce konusan ve muslumanlasmis latinleriz hepimiz. birini alip yunanistan'a veya ege'ye biraksak, dil ayrimi olmadan sadece insanlara bakarak anlayamaz kisi nerede oldugunu. ayni insanlar cunku.

bir de bu konular kim nereden ne koparirsa mantigiyla isliyor. bugun turkiyeli desen, yarin anadolulu diyelim diyecekler. surekli hakim kimligi tirtiklama durumu var. ki esyanin tabiati bunu gosteriyor. mevcut devlet birkac yildir sallantida oldugundan yeni kimlik tanimlamalari pesinde herkes. ki bu turkiyeli lafinin cogalmasi da ayni donemde oldu. sunu diyelim bunu diyelim karisikligindan ziyade ulkenin ortak anlatisinin kayboldugunu ve icine dustugu buhrani gosteren bir tartisma bu.
0
antikadimag
(20.08.25)
Ulus devleti yıkma ve federal yapı oluşturma çabası. Türk düşmanları ve onların yardakçıları Türkiyeli diyor. Yasal olarak da mantık olarak da doğrusu ve gerçeği Türk.

@Bruce onlar ulus devlet değiller. Suriyeliler Arap hatta ülkenin tam adı Suriye Arap Cumhuriyeti. ABD (Amerika Birleşik Devletleri) ise Britanya-Fransa-İspanya kökenli olarak kurulduktan sonra çeşitli ülkelerden göç alarak büyüyen bir ülke. Günün sonunda savaşı kazananlar Fransızlar ya da İspanyollar değil, İngilizler. O yüzden de dil de ölçü birimleri de Britanya kökenli. Daha sonra bağımsızlıklarını ilan etmiş olsalar da tek bir ulus değil, ulusların bir araya geldiği federasyon olduğu için ayrı adı yok. Bir kürt devleti olsaydı. Kürt devleti, ermeni devleti, arap devleti ile birlikte federasyon olarak Türkiye kursaydık biz de ulus devlet olmayacağımız için "Türkiyeli" denirdi herhalde. Böyle basit sorularınız olursa çekinmeyin.

Bu arada burada bize "Türkiyeli" diye ucube bir ismi kitleyip ulus devlet yapısını yıkmaya oradan da bölünme yolu açmaya çalışanların yoldaşları vatandaşlığı kaptığı anda "Ermeni kökenli Fransalı" ya da "Kürt kökenli Almanyalı" ya da "Hindistan kökenli İngiltereli" demiyor. Fransız, Alman ve İngiliz diyor.
0
nawar
(20.08.25)
(13)

Birini işten çıkarmadan önce yenisini almak

squidward
Merhabalar,Belli bir pozisyona birini aldınız birkaç ay eğitip işi öğrettiniz. Fakat bu kişide bir şeylerden memnun olmasanız da işten çıkarmadınız başka birini daha aldınız.Aslında bu ikisi rakip gibi bir şey.Yeni olan kişinin altyapısı çok daha güçlü. Fakat başlangıçta orada işlerin nasıl yürüdüğü
Merhabalar,

Belli bir pozisyona birini aldınız birkaç ay eğitip işi öğrettiniz. Fakat bu kişide bir şeylerden memnun olmasanız da işten çıkarmadınız başka birini daha aldınız.
Aslında bu ikisi rakip gibi bir şey.
Yeni olan kişinin altyapısı çok daha güçlü. Fakat başlangıçta orada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmesi gerek. Yeni alınana birkaç aylık kişinin işi öğretmesi bekleniyor.
Bu ne kadar mantıklı?
İşveren burada neyi amaçlıyor?

edit:
işveren bana: ilk hafta x ile beraber olursun sonra bakarız, dedi.
ilk hafta ne iş verdilerse yaptım, işçi gibi de çalıştım. Fazla fazla çalıştırıp mesai bile vermiyorlarmış.
Cahile cahil denir, kusura bakmasın kimse. Bir şey öğrenmeye çalıştığını görmedim, patronu yelpazeleyen, sürekli hata yapan veletten iş öğrenecekmişim. İşverene: ben burada ancak size bağlı olabilirim, o benim üstüm olamaz, dedim
x ise fazla bir şey bilmeyen konuya sadece yüzeysel olarak hakim alakasız bir eğitim almış bir insan.
Patron bana benimle çalışmakla ilgili "sürdürülebilir olmaz" dedi.
Öyleyse beni neden aldınız, dedim. Oldukça zeki birisin, meraklısın, eğitimin uygun.. dedi. Sanki bu iyi yönlerim yok mu oldu 1 haftada?
0
squidward
(19.08.25)
Yani bunu yüzde yüz bilemeyiz bu kadar az bilgiden ama, burda yazandan anlaşılan çıkaracağı çalışanı kullanıp atmayı amaçlıyor cikarsamasi yapılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
İşveren burada sorunsuz bir geçişi amaçlıyor gibi görünüyor. Bu uğurda bir pozisyon için aynı anda iki kişiye maaş vermeyi de göze almış.
İşveren açısından çok mantıklı görünüyor.

Gönderilme ihtimali olan çalışan ben olsam pek hoşuma gitmez, bunu çok yanlış bulurdum. Ancak üçüncü bir kişi olarak bakınca yanlış, çirkin bir durum da yok gibi.

Gönderilme ihtimalini hisseden çalışan bunu işverene net bir şekilde sorsun bence.
0
michael_knight
(19.08.25)
* mevcut kişi yeni kişiye işi öğretsin, sonra göndeririz diye bakıyor. bu bence küçük bir ihtimal. çünkü genelde böyle durumlarda mevcut çalışan ya işleri salıyor, ya eksik öğretiyor ya da kimisi bir şeyleri bozup çıkıyor

* mevcut çalışanı göndermek istemiyorlar, başka bir pozisyona kaydırmak ve elde tutmak istiyorlar ama uygun pozisyon yok ya da bir kaç ay sonra başka pozisyona verecekler.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Aynı değil ancak benzer bir durumda kalmıştım.

1 2 aylık olan arkadaşın diğer arkadaşa yaptığı tüm işleri anlatmasını istedim. bu esnada ekran görüntüleri aldırttım. totalde 7 8 saatlik . Bu süreç bir hafta sürdü. 1-2 aylık arkadaşın yaptığı tüm işleri zaten ona ben öğretmiştim. Yeni alınan arkadaşa da videolar üzerinde çalışmasını ve takıldığı yerde bana danışmasını istedim. Bir süre yaptığı işleri kontrol ederek ilerledim. Sonra yalnız başına bırakıp takıldığında danıştığı bir düzene geçtik.

Göndereceğiniz kişi gönderileceğini biliyorsa çok da yararlı olmayabilir bu iş öğretme aşamasında
0
pislick0
(19.08.25)
Burada sonradan işe alınan kişi benim. Güya o işi öğretecek kişi bana biraz kötü davrandı üstelik fazla bilgisi de yoktu, yüzeysel olarak bir şeyler biliyordu.
Hem cahildi hem de beni zorbaladı.

İşverenle konuşup durumu anlattım sonra beni işten çıkardı
Bu nasıl bir şey?
0
🌸squidward
(19.08.25)
Böyle bir yerden kurtulduğum için dua et.
0
Kahvedesu
(20.08.25)
Deneme sürecinde olan bir personelin, başka bir personeli şikayete gelmesi patron açısından bakınca çok da kabul edilebilir bir şey gibi görünmüyor.

O personelin yerine işe alındığınızın, siz işi öğrenince o personelin işten çıkarılacağının size söylenmesi durumunda, gerekirse kafayı gözü yarıp o personelden son kırıntısına her bilgiyi sağmanız beklenirken siz acze düşüp patrondan imdat istemişsiniz.

O personelin yerine işe alındığınız, siz işi öğrenince o personelin işten çıkarılacağı size söylenmediyse de siz kendiliğinizden böyle bir çıkarım yaptıysanız o da apayrı bir konu zaten.
0
Mirket
(20.08.25)
Abi kusura bakma ama senin diğer hikayeyi de hatırladım patrona ters cevap verip iki günde yollanmistin. Şimdi de hiçbir deneyimin yokken sana is öğreten kisinin cahil olduğunu, bir şey bilmedigini soylemissin, gidip patrona sikayet etmissin ve gene kovulmuşsun.

Eğer buysa senin bundan sonra ilk 6 ay patronlarla hiçbir sekilde konusmaman lazım. Psikolojik bazı sıkıntılar yasiyorsun diye yazmışsın, etkisi olabilir bilemem de yani sorun biraz sende bence. Yıllardır işsiz ve iki iş yerinden hızlıca yollanan kişi içe bakmalı, dış etkenlere değil.
0
logisticsmanager
(20.08.25)
@Mirket
O personel dediğiniz kişiyi şikayet etmeye çalışmadım.
"Bana iş öğretecek" kişi ben işe başlayınca tripten tribe girdi. Benimle bağırarak konuştu, çirkinleşti.
Ben deneme süresindeysem onun nitelikli ve beraber çalışılabilir biri olduğu anlamına gelmiyor maalesef
0
🌸squidward
(20.08.25)
Ben seni yargılamadım. Yanlış anlama.
Olayın çok dışındayım. Kimseyi yargılamak haddim değil.
Olaya patronun gözünden bakınca böyle bir şekil çıkıyor.
Onu dile getirdim.
0
Mirket
(20.08.25)
@logisticsmanager
Önceki hikaye patron egosu ile ilgiliydi, o 73 yaşında yalakalık bekleyen bir bunaktı

Deneyimimin olmaması bana iş öğretecek kişinin şerefsiz olmasını gerektirmiyor. Eminim genel anlamda onun benden öğrenebileceği çok daha fazla şey vardı. Düzgün anlatılsa hemen anlayabileceğim ve geliştirebileceğim şeyler.

Şikayet etmedim.
Durumu bilmek işverenin hakkı, bu arada işveren ve yönetici aynı kişi.
Ben de içe bakmaya çalışıyorum. Bu konuda sizlerden yardım istiyorum.
Özel sektör çok iyi, ben kötüyüm ama ne kötülük yaptım?
0
🌸squidward
(20.08.25)
Abi özel sektör leş, buna lafım yok da yanlış anlama ama Türkiye'de özel sektörün geneli bu zaten. Şanslıysan insan gibi davranan yere bir gün girersin ama oraya gelmek için belli süre belli şeyleri cekmek gerekiyor. Şimdi bana sorsan bağıran müdür olmaz derim sana kaç yıldır aldığım etik kültürü ile. Ama ilk iki senelik iş hayatım her sabah fabrika müdürünün oturup herkesi ayakta diktiği ve bağırdığı toplantilar ile geçti.
Neyse yani, ilk is yerinden 3 günde ikincisinden 1 hafta sonra atildin. Tamam özel sektör kötü tamam bu iş yerlerinde calisilmaz da sen yillardir is arayan biri olarak nereye kadar devam edebileceksin? Yani iş yerlerinin hepsine sokayim, sorunumuz sensin. Yoksa ben de isterim senin hakkını aramani, tepkini koymani da sonra kemal Sunal gibi tavuk vitrinine ekmek banmani istemem.
0
logisticsmanager
(20.08.25)
@logisticsmanager
Beni düşünmektense işe yarar bir bakış açısı lazım.
Esas olarak bir yönetici/patron birini işe almış ve sadece yapmasını beklediği işleri öğretmiş. Fakat bu yatırım yaptığı kişi beni görünce korktu ve beni küçük düşürmeye çalıştı. Üstelik totalde benden daha fazla bilme ihtimali olmayan bir kişi.
NE YAPMALIYDIM MESELA BEN?
BU ORTAMDA ben de mi patronu yelpaze ile serinletmeliydim?
0
🌸squidward
(20.08.25)
(8)

son durumum

isimsiz uye
çok iddialı bir başlık oldu ama kendimi ifade edecek başka bir başlık bulamadım. bununla alakalı en son şubat ortalarında bir başlık açmıştım yanılmıyorsam. (başlığı sildiğim için tam tarihi hatırlamıyorum, büyük ihtimalle bu açtığımı da bir süre sonra silerim ama fikirlerinize ihtiyacım var. başlık
çok iddialı bir başlık oldu ama kendimi ifade edecek başka bir başlık bulamadım. bununla alakalı en son şubat ortalarında bir başlık açmıştım yanılmıyorsam. (başlığı sildiğim için tam tarihi hatırlamıyorum, büyük ihtimalle bu açtığımı da bir süre sonra silerim ama fikirlerinize ihtiyacım var. başlık yanlış veya eksikse silinmeden önce uyarı yapılırsa çok sevinirim. bir de, agresif yorumlarınızı özel mesaj aracılığıyla yaparsanız yine çok sevinirim. gittikçe daha fazla bunalmış duruma giriyorum zira. en azından öyle zamanlarda bir süre bu başlığı okumak istiyorum. gerçekçi, objektif yorumlarınızı dibine kadar yazın. zaten en çok bu bakış açısıyla yazılmış mesajları okumak istiyorum.)

neyse, yine çok kısa ve öz yazmaya çalışacağım. 1 milyon tl civarı borcum var, hepsi kumar kaynaklı. (şubatta 1,5 milyon idi) annemin, babamın emekli maaşı ve babamın çalıştığının hemen hepsi borçlara gidiyor. bense 5 aydır bir pastanede asgari ücrete çalışarak destek olmaya çalışıyorum.

üniversitemi geçtiğimiz ay bitirdim, artık işsiz üniv. mezunları arasına ben de katıldım ancak sektörümden umutluydum açıkçası. (lojistik) en fazla birkaç hafta iş ararım diye düşünüyordum ama yok, onlarca yere cv bıraktım hiçbirinden dönüş olmadı.

2025 başından bu yana -askerlik- yoklama kaçağı durumundaydım. yaşımdan dolayı (30) tecil ettiremiyordum ancak mezuniyetim sebebiyle tecil ettirebildim. (üniv. mezunu için sınır 32 imiş) şu anda askerlik sorunum kalmadı.

babamın sağlık durumu biraz sınırda. ayaklarından çok rahatsız varis sebebiyle. varisin sebebi ise kalp yetmezliği ve 3 kapakçığının değişmesi (20 senedir böyle, en son kontrole gittiğinde 'ciddi - sınırda' notu düşülmüş. ameliyat önerilmiş ama yaşından ve sağlık durumundan dolayı kaldıramaz deniyor. bu haliyle benim yüzümden 1 seneden fazladır çalışıyor, ve hala çalışması gerek.

en çok annemin canı sıkılıyor bence. ama hiç hissettirmiyor. 100 lira hala çok büyük para onun için, "sağlık olsun, size bir şey olmasın yeter" kafasında ama elbette bu mahçup hayattan o da yorulup sıkılıyor. onun için yanında ben ve babam olsun, bir de annemin babasından miras kalmış evimiz elimizde kalsın yeter.

kuzenimden (yine annemin yeğeni) birçok defa (bir defasında yüklü miktarda) borç istemiştim geçen sene. benim için kredi çekti, 400 bine yakın geri ödemesi vardı ve ben o parayı geri gönderemedim. (kumar için istememiştim ama kumar için kullanmıştım). hiçbir zaman "neden ödemedim, ne zaman ödeyeceksin" demedi. sadece, hiçbir tepki vermedi. öz abim gibiydi ve ben artık onu kaybettim.

geçen sene sonbaharda mahalleden tanıdık bir abi ile ortak dükkan açıp tüm bu sıkıntıları halledecektim sözde. dükkanı tuttuk, kira sözleşmesine kefil oldum ama yarı yolda fikir değiştirdi. ben kefil olduğumla kaldım. işleri o kadar kötü ki tefeciye bulaşmış. kira sözleşmesi 1 yıllık idi ve kasım veya aralık ayında yenilenecek. ekimde emlakçısına uğrayıp ismimi tamamen sildircem sözleşmeden ama hala korkuyorum birkaç yıl sonra tefeciye ödeyemeyip tefeci "bu adam kimlerle iş yapmış" diye araştırıp eski kira sözleşmesinden ismimi bulursa diye. bu bana ait bir kaygı bozukluğu da olabilir, çünkü dükkanın başka hiçbir şeyine ortak olmadım.

kaygı bozukluğu demişken, marttan bu yana bu sebep yüzünden bilinçsizce ilaç kullanıyorum doktora gitmeden (paxil 20 mg) aslında 10 seneden fazladır kullandığım ilaç (yine doktor tavsiyesiz şekilde) ama son başladığımdan bu yana çok iyi geldiğini düşünmüyorum. mutlaka kullanmasam daha rahatsız hissederdim ama beklediğim verimliliği de alamıyorum. psikiyatra dünya kadar para vermek de istemiyorum bunca sıkışıklığın içindeyken.

kaygılarım bir türlü geçmiyor ve günden güne daha da sıkışmış hissediyorum. bu kadar kumar borcunu hep iban transferleri aracılığıyla yaptım mesela. bu kadar büyük meblağlar hep iban ile gerçekleşti ve bahsettiğim tutar sadece net zararım. kazançları da sayarsak çok büyük paralar döndü. 8 aydır oynamıyorum ama geçmişe dönük inceleme yapılırsa mahkeme, ceza vs. durumlarından dolayı çok tedirginim.

ayrıca 3-4 sene evvel hiç ama hiç tekin olmayan bir tip (bu kişi ayrıca mevcut iktidara yakın birisi) bana 1000 tl gelecek banka hesabına gelsin çekip bana verir misin dediğinde kabul etmiştim. paranın nereden geldiğini bilmiyorum kesinlikle. bu da çok rahatsız ediyor, iktidar değişirse kesin hapis yatarım gibi bir düşünce içindeyim. internetten "ibanına gelen parayı çekti hapse girdi" türevli haberler ve yorumlar çok tetikliyor. sağlıklı düşünmüyor olabilirim.

yaşıtlarımın birçoğu evlendi ve hatta çocuk sahibi. 30 yaş bunalımı bir yana, bu sorunlarla boğuşmaktan yıllar sonra bile düzenli bir hayata zor erişebileceğimin bilinci çok zor. henüz bu yaşta bile pastanede çalışan çocuklar yaşımla alay ediyor "yaşlı, dede" vs diye. hayatımın geri dönülmez şekilde akıp gittiğini düşünüyorum.

tüm bunların farkındalığı fiziksel ve mental sağlığımı etkiler oldu. son aylarda çok yorgun ve halsiz hissediyorum, ayrıca kalbimde çarpıntı (dinlenirken dkda 90-100 arası atım -hep böyle-), tekleme, sıkışma gibi belirtiler yaşar oldum. eskiden de böyleydi ama son zamanlarda çok arttı.

yazdıklarımın bazıları saçma, kuruntu, tuhaf vs. gelebilir ama her biri beni çok etkiliyor ve belki de birisi diğer saçma düşünceyi tetikliyor. ama bence en azından yazdıklarımın çoğu gerçek sorunlar ve en azından anlayış gerektiriyor. müthiş bir sıkışmışlık ve baskıyla günlerimi geçiriyorum ve artık bu donukluğa alışmak değil hayata dair ümitli olmak istiyorum.
0
isimsiz uye
(19.08.25)
Bu darboğazdan nasıl kurtulursun bilmiyorum ama bundan sonra hayatına güvenilir, işinde gücünde insanlar al. Aldıklarını da kaybetme.
0
sekizdokuzon
(19.08.25)
Şu iki söz aklında olsun hep:
- beleş peynir fare kapaninda olur.
- gökten kırmızı elma sadece masallarda düşer.

Bu borçların kumar kaynaklı olmamış olsaydı da, borçlu olmak ve bir yandan kısa vadede nasıl odeyebilecegini hayal edememek insani daha kandırılabilir bir ruh haline sokuyor, aynı zamanda "kandirabilir" ruh haline de sokuyor. O tamam dediğin 1000 TL olayında kandirilabilir, kuzeninle olan olayda kandirabilir olmuşsun. Sen bir kere kandırıldın ya (kumar oynarken kendi hayallerin tarafindan); vampirlik gibi o, sen farkında olmasan da bekliyor orada. Basta buna dikkat et.

Sana kumar oynatan şey de buydu bunu da unutma.

Diğer tarafı, riskli ve yüklü para getirme ihtimali olan işler de tatlı gelir gözüne, sakın aşırı yatırımlar yapma bir süre.

Genel olarak, şu videodaki adamlar gibi hissettiğin anlarda sakın para harcama:

youtu.be

Borç alma borç verme kredi çekme bir sey sana videodaki gibi gözükürse. Once bir dur kafanı topla sonra bak.

Bir de, yazdığın genel halini temsil ediyorsa, birçok kumarbazin çıktığı yerden çıkmaya yaklasmissin bence. Mağdur psikolojisinde olmamak da önemli bana kalırsa.

Pastanedeki p*cleri de sktir et. Akranlarinla da kıyaslayip durarak daha aşağı çekme kendini.

Anlattıklarından anladığım, o borç 4-5 seneye o da maksimum biter gibi. 35 yas da o kacirdigini dusundugun seylerin hicbiri icin gec degil. Dunyada bir suru insan var o yasta cesitli sebeplerle henuz evlenmemis, cocuk yapmamis, duzen kuramamis. Dunyamizi yasamimizi mahalledeki ahmet amcanin yasam akisina gore ayarlamadik diye kimseye ozur borclu degiliz. İs başvurusu, varsa ek iş fırsatı vs de kovala ya da denk gelirse kaçırma. Meziyetlerini bir gözden geçir ufak da olsa neyi paraya donusturebilirsin bir bak.

Borç bittiğinde de annen babanla mesrebinize göre bir rakı sofrası kurar, bir pasta keser kutlarsıniz. Unutmazsan ve ikimiz de buralarda olursak, fotoğrafını bana da atar, selam verirsen memnun olurum :)
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
@encokbenisevinnolur, beni anladığın, en azından anlamaya çalıştığın için çok teşekkür ederim.

2012 etiketli ekşi sözlük yazarıyım ama 20 entry'm vardır ya da yoktur, daha çok okurum burada yaptığım gibi. başlığı silecek olursam silmeden yazarım mutlaka ve o gün gelirse kutlarız :) teşekkürler
0
🌸isimsiz uye
(19.08.25)
Gelir gelir, 6 ayda ucte ikisi gitmis kendin söylemişsin :) buralardayım ben o gün geldiğinde. Rica ederim.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
İnsan beşer elbet şaşar demişler. Çok hatalar yapmışsınız ama en azından şubattan beri telafi ediyorsunuz, borcun 3te biri bitmiş. Bir sene daha dişinizi sıkın, sonra babanızdaki yükü alırsınız. Yalnız unutmayın bundan sonra hata yapma lüksünüz yok. Saçma sapan insanlarla saçma sapan işlere girmeyin, sadece çalışmaya odaklanın.

Size kaygı veren konuları da şu an için düşünmeyin zira düşünseniz de çözebileceğini şeyler değil. Büyük ihtimalle bişi çıkmaz çıkarsa da o zaman düşünürsünüz. Gerekirse bir psikiyatra gidin. Kaygı nasıl azaltılır videolar podcastler dinleyin.

Umarım bir an önce borç biter ve anne babanız sağlıkla uzun ve sakin bir ömür sürer.
0
playing star again
(20.08.25)
bence icinizi ferah tutun, yukarda yazmislar 6ayda 1/3unu halletmissiniz borcunuzun, ne kadar guzel. ayrica ne kadar iyi insanlar da girmis hayatiniza ki hala size destekler (aileniz), abiniz dediginiz kisi elbette uzaklasmistir ama durumunuzu toparladiginizda bir gider konusursunuz, o donem icinde bulundugunuz durumu ictenlikle anlatir ozur dilersiniz, duzelmez belki ama kendinize olan sayginizi ve inancinizi arttirir bu davranisiniz.

ayrica borcunuzu odedikce kendinize olan sayginiz ve inanciniz geri gelecek emin olun, insanin kendine verdigi sozu tutmasi kadar onu yukselten cok az sey var. sonra yavas yavas kirdiginiz kalplerden ozur dilersiniz, dedigim gibi bu demek degil ki hemen herkesle tekrar eskisi gibi olacaksiniz ama iciniz rahat olur.
ayrica size tavsiyem izlediginiz ve dinlediginiz icerikleri bu donemde sinirlayin, haberleri ve surekli korku ve kotu seyler pompalayan seyleri dinlemeyin, baskalariyla kendinizi kiyaslamamak icin sosyal medya kullaniminizi (varsa) minimuma indirin, kendi yolunuza bakin. sadece o gune odaklanin, gun be gun, yavas yavas olacak ama duzelecek her sey.
endiselendiginiz ve henuz gerceklesmemis seyleri de dusunmemeye calisin, bir sey olmaz muhtemelen ama olursa ona da o zaman bakarsiniz.
is basvurularina devam, iki uc hafta hicbir sey degil.
kisisel bakiminizi aksatmayin, ne kadar kotu hissetseniz de temizliginizi, dusunuzu trasinizi vs. imkaniniz oldukca yuruyus yapin acik havada gezin, bunlar kucuk gozuken ancak insani ayakta tutan, kendisine olan sevgisini ve saygisini yukselten seyler, su anda buyuk bir seye ihtiyaciniz yok zaten, bir odeme planiniz var ve o plana uygun gidiyor her sey, sizin ayakta kalmaya ve kendinize olan sayginizi ve inancinizi tekrar kazanmaya ihtiyaciniz var onun icin de bu kucuk adimlar cok onemli.
0
kassiopeia
(20.08.25)
alışkanlıkların gücü kitabını oku. bu sokuk kumar alışkanlığını anlarsın.

1 m bi şekilde biter. lojistikte 10+ yıl tecrübeli olunca iyi de kazanılıyor.

üzme olm ananı babanı.

hayat güzel. o paraları keyfine harcarsın inş kurtulunca.
0
gurur
(20.08.25)
Öncelikle ne olursa olsun umudunu kaybetme. Bak paranın epeyce bir kısmını ödemişsiniz zaten. Bir anda bir kapı açılır sen ne olduğunu anlamadan borcun harcın da biter, elin de bollaşır. Sakin olmaya ve ana odaklanmaya çalış. Sen elinden geleni yap. Ödeme ritmini bozma. Yarını düşünme. Bugüne kadar nasıl ödediysen o şekilde ödemeye devam edin. Yarını düşünmeden, ana odaklanarak, sakince ritmik bir şekilde ufak ufak da olsa ödemeye devam et.

Kuzenini de kaybetmedin merak etme. Sana koşulsuz şartsız o kadar destek olan biri hemen vazgeçmez senden. Şu anda biraz bozuk olabilir, normaldir. Ona odaklanma.

Öncelikle banka borçlarını kapat. Bütün borcun harcın bitince kuzeninden aldığın paranın aldığın zamanki altın kuruna göre kaç tam altın ettiğini hesaplayıp ona göre günümüzdeki altın fiyatından hesapla ve ufak ufak biriktirip ödemeye başla. Adamın parasını değer kaybını da üzerine koyarak ödemiş olursun. Sana olan güvenini boşa çıkarmamış olursun böylece.

Ama en önemlisi PAKSİL mevzusu. Asla ama asla düzenli olarak en azından ayda bir defa psikiyatriye görünmeden ilacı bırakma ya da değiştirme. Kendi başına hareket etme. Muhakkak doktor kontrolüne git devlet hastanesinde.

Ben 7 yıl boyunca kullandığım paksili 3 ay içinde doktora gitmeden ufak ufak bırakmaya kalktım ve tam anlamıyla ağzıma sıçıldı. Sonunda bıraktım ama yıllarca kendime gelemedim.

Devlet hastanesinde iyi bir prikiyatrist bul ve onun kontrolünde hareket et. Belki ilacını değiştirir. En az ayda bir defa muhakkak kontrole git.

Zor biliyorum ama yarına odaklanma. Bu hayatta öyle ya da böyle hiçbir dert, endişe sonsuza kadar sürmüyor. Her şey iyi ya da kötü bir şekilde düzeliyor.

Sakin olmaya çalış, yarını düşünme. Bugüne odaklan. Bak ne güzel çalışıyorsun. Annen ve baban da destek oluyor. Ufak ufak ödemeye devam et. Ritmini bozma ve kendini de kasma.

Ve en önemlisi bir daha asla KUMARA bulaşma. İç sesin ne derse desin, canın ne kadar çekerse çeksin, kazanacağından adın kadar emin olsan da BULAŞMA.
0
anaphylacticshock
(20.08.25)
(16)

Artık oruç tutmayanlar, Ramazan'da ne hissediyorsunuz?

yadigar
Sorum mezhebi yahut kültürü gereği Ramazan tutmayan veya çocukluğundan ateist yahut gayrimüslim yetişmiş arkadaşlara değil.Ramazan orucu tutulan evde büyümüş; çocuklukta, gençlikte oruç tutmuş ancak yetişkin hayatın (19-100 yaş) bir safhasında sağlık dışı (inanç kaybı, gerek görmeme, canı istememe,
Sorum mezhebi yahut kültürü gereği Ramazan tutmayan veya çocukluğundan ateist yahut gayrimüslim yetişmiş arkadaşlara değil.

Ramazan orucu tutulan evde büyümüş; çocuklukta, gençlikte oruç tutmuş ancak yetişkin hayatın (19-100 yaş) bir safhasında sağlık dışı (inanç kaybı, gerek görmeme, canı istememe, din değiştirme vs.) sebeplerle oruç tutmayı tamamen bırakmış kişilere soruyorum.

Ramazan ayı geldiğinde nasıl hissediyorsunuz? Ramazan nasıl geçiyor? Ne tarz duygular hissediyorsunuz? Nostaljik, rahatsız edici, olumlu, olumsuz, nötr, "fark etmiyorum ki" vs. her hissinizi, bir zümreyi aşağılamadan anlatabilirsiniz.

Edit: Cevaplar için çok teşekkürler. Bazı kullanıcılar konu ile ilgili görüşlerini, oruç tutup tutmama ile ilgili hislerini, oruca ve Ramazan’a bakış açılarını da yazmışlar, teşekkürler. Ben daha ziyade “Ramazan ayının gemesi ve Ramazn ayında olmaya dair ne hissettiklerini de merak ediyorum. Sevinç, heyecan vs. var mı hâlâ? “Bitse de gitse!” mi? “A? Ramazan mıymış, genelde bayrama yakın fark ediyorum!” yahut “İnsanlar gergin oluyor, ben de geriliyorum”örneklerindeki ve yazmadığım bin çeşidi gibi duygularınızı da merak ediyorum.
0
yadigar
(19.08.25)
kültür ve sosyalleşme olarak görüyorum. iftara çağırılırsam giderim. topun atmasını beklerim. hurma yerim. nasıl aşure geldiğinde hapur hupur götürüyorsam, öyle.

bedava ve ekstra bir aktivite olarak görüyorum kısacası.
0
gabe h coud
(19.08.25)
Olumlu ya da olumsuz anlamda hicbi sey hissetmiyorum. Notr. Fark etmiyor benim icin, diger aylar gibi. Bir davet, aileyle beraber sofra olursa guzel hissediyorum. Kendim de sevdiklerimi davet ediyorum ama tutmuyorum.
Agzi kokan insanlari ciddi anlamda rahatsiz edici buluyorum sadece, direkt bu geldi aklima mesela.
0
sey mi dostum
(19.08.25)
Tam duyurunda tanimladigin kisi tipiyim.

Benim çocuklugumda ramazanlar kisa denk geldigi için yeri daha bir baskaydi tabii ama sagligimi yitirdigim güne kadar orucumu hiç aksatmadim...Olur da bir gün sagligimi bir miktar geri kazanirsam yine çocuklugumdaki günleri yasamak isterdim.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
kısmen dediğim kişiyim.
pek inanmıyorum ama ateist de değilim.

ramazan gelince içim bir buruk oluyor. hem oruç tutmak istiyorum hem zor geliyor.
bazı ramazanlar bir kaç gün tutuyor, bazen yarısını tutuyorum. etrafımda hiç oruç tutan olmadı yıllardır. buna rağmen bir şey yiyip içmeye çekiniyorum ramazan boyunca. bu yıl özellikle, ramazan hiç uğramadı şişli'ye. iftar programları olmasa ramazanda olduğumu anlamayacaktım.

ben senede bir kaç gün dahi olsa oruç tutuyorum, yakınlarımın da tutmasını isterim. bir kaç gün de olsa iftarı beklemek, sahura kalkmak, topluca iftar yapmak, ezana ne kadar kaldı demek çok hoşuma gidiyor.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Tam o dediğin evde büyüdüm, hâlâ Müslümanım, yetiştiğim dönemdekinden daha bilinçliyim, ailem de öyle, yani düşünmekten sorgulamaktan uzak insanlar değiliz vs.

Gençken 23 yaşımda sigara içmeye başladım, onunla birlikte yıllar içinde oruç tutmaz oldum çünkü tahammül edemez hale gelmiştim sigaradan dolayı. Sonra bıraktım sigarayı ama oruç tutamıyorum hâlâ, çünkü bu sefer daha çok susuzluğa dayanamıyorum. Açlığa ayrıca dayanamıyorum, midem çoğu zaman yamuluyor ama bazen dayanıyorum nasıl oluyor bilmem.

Oruç tutamadığım için öteden beri içim çok buruk, çok huzursuz oluyorum, üzgün oluyorum. Namaz kılmadığım için de öyleyim aslında, ama kendimi ittirme kaslarım çok erimiş, kafamı asıl kızdıran bu. Üzüntüm de buna. Bir arkadaşım var, eskiden yılın 11 ayı dolu dolu alkol alırdı, bütün parasını alkole yatırmacasına yani. Sonra da 30 gün çatır çatır orucunu tutardı, 30 gün boyunca evine alkol girmezdi. Sonradan o da oruç tutamaz oldu ama o zamanlar onun bu haline hayrandım.

O irade -ki sadece bedensel irade değil, ruhsal bir irade de göstermeyi de kastediyorum- beni çok fetheden, çok kıymet verdiğim bir şey. Yapamamak üzüyor.
0
muhayyer divan
(19.08.25)
Bizim evin son oruç tutaniydim, yani acikcasi birlikte olmayınca o orucun bir tadı olmuyor, o hava gidince 1-2 sene sonra ben de bıraktım.

Etrafımda başka tutan da pek az, lafı geçerse gel iftar yapalım diye davet ederim, biraz buna donustu.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
Bitse de gitse diye bakıyorum. Çalıştığım ortam birkaç sene önce değişti. Artık oruç tutmuyorum diye laf sokan yok. Yine de belirli bir rahatsız edici tavır var az da olsa bir kısmında. Onun dışında bu yeni işte oruç tutanların çoğu normal insan iletişimine devam ediyorlar. Biraz daha az iş yapıp biraz daha gergin oluyor her iki grubun bir kısmı da. İş sebebiyle ziyaret ettiğim yerlerin büyük kısmında kimse su-kahve vs. içecek sormuyor. Ofiste ise ben bir şeyler içerken rahatsız hissediyorum. Tabii bu iş hayatı.

Sokakta ve internette gereksiz bir ton insanın tribi tatavası var. Onları saymıyorum. Ailemde artık oruç tutmayan da hala tutan da var. Onlarla konuşunca her sene inatla ufaktan tutmaya yönlendirme muhabbeti oluyor. Sırf AKP yüzünden dinden ve inançtan çıktığımı düşünüyorlar hala sanırım.

Bitse de gitse düşüncesinin yanında bir de bayram gelse de dinlensek/yatsak diyorum bu arada.
0
nawar
(19.08.25)
ben cok severdim ve cok oruc tutardim ama artık sıkılıyorum. cok davet olayina giriliyor ama dogru durust oruc tutan yok hic mevzu yapilmasa daha iyi. is yerimde oruc tutan cok tutmasa bile yemek yemek cay icmek cokk ayipmis gibi bi atmosfer yaratiliyor hic sallamasam da. bitse de gitse+1
0
ala09
(19.08.25)
Içsel olarak daha huzurlu ve ayaklari yere basar hissediyorum.

Ama bir yandan da cok huzursuzlaniyorum Ramazan yaklasirken. Restoranlar falan kapali oluyo. Arkadaslarla plan yapmak zorlasiyo. Hayatimizi sekteye ugratio
0
abuzer
(19.08.25)
tüm ailesi, akrabaları, arkadasları oruç tutan birisiyim. kendim de 13 yaşından başlayarak ramazanda 1-2 gün hariç tam oruç tutardım. ta ki 26-27 yaşlarında inancımı kaybedip tamamen tutmayı bırakana kadar.
ramazan geldiği zaman hiç bir şey hissetmiyorum. ramazan pidesi yiyorum, ramazan trafiğinden rahatsız oluyorum, o kadar.
0
abelardo
(19.08.25)
O halde ekleyeyim, NEEERRRDE O ESKİ RAMAZANLAR diyorum her sene. Çünkü artık eskisi kadar tatlı gelmiyor. Annem eskisi gibi hareketli değil, annemle babam boşandı, anneannem vefat etti, artık diyanetin verdiği imsak iftar vakitlerini kâle almıyoruz (Çünkü Kur'an'da yazıldığı haline uymuyorlar), artık ramazan pidesi yememek zorundayız, artık çocuk veya ergen değilim... çok özlediğim bir his. Ramazan geldi diye seviniyorum mutlu oluyorum ama işte hüzünleri de çok. %60 hüzünle geçiyor yani, mutlu olsam sevinsem huzur duysam da.
0
muhayyer divan
(19.08.25)
18 yaşına kadar oruç tutmuş, teravihe gitmiş daha sonrasında ateist olmuş biri olarak hiç bir şey hissetmiyorum. zaten müslümankende bir şey hissettirmiyordu. günlere aylara önem yükleyen biri olmadın. diğer 11 aydan bir farkı yoktu benim için. tek güzel yanı pide yemek o kadar.
ayrıca tutana saygılı ol dışarıda su içme, yemek yeme olayı en sinir olduğum olaydır. oruç tuturkende bunu diyenlere sinir olurdum. birde oto boka sinirlenip orucun arkasına saklananlara da sinir olurum.
0
my fault
(19.08.25)
lise sona kadar ben de müslümandım. müslüman bir ailede yetiştim. buna rağmen öyle çok oruç tutan biri değildim. tuttuğum zamanlarda zorlanmazdım da aslında. sülalecek yaptığımız iftarlar bana hep eğlenceli gelmiştir.

üniversite dönemim dinden kopuş dönemim oldu. kuran'ın tefsirini ve meailini 2 kaynaktan okuyunca dine inancım kalmadı. bir süre apateisttim sonra ateist olduğuma karar verdim.

ramazan benim için hala aile buluşması ve eğlenceli iftarlar anlamına geliyor. ailem ve akrabalarımdan uzakta başka bir şehirde olduğum için bu heyecanı arkadaşlarımla yaşıyorum. oruç tutmuyorum. arkadaşlarımla 1-2 iftar sonrası diğer günler bana pek bir şey hissettirmiyor. ha, ofiste sokakta bir şey yiyip içememenin gerginliğini yaşıyorum. halbuki normalde de sokakta bir şey yiyip içmem. yargılanacakmışım gibi korkuyorum. :d

bayramda da anneannemin geleneğini devam ettirmek için evde kendim baklava açıyorum. onun yaptığının yanından bile geçmez ama olsun. bayramları da yalnız geçiriyorum, bayram ziyaretleri aramıyorum, o ziyaretler çok yorucu bence. telefonla aramak bile zulüm geliyor. mesajla oldu bitti yapabilsem keşke. neyse ki 2 yıldır vejetaryen olduğum için kurban bayramında aramamı bekleyen yok. bir bayram aramasından yırttım :)
0
art cat chocolate
(19.08.25)
Ilk mesajimda olumlu seyler yazmistim ama birkaç tane de olumsuz sey ekliyim su ramazan ayina dair, özellikle son zamanlarda peydah olan,

Bazi kurumlarda yemek saatlerinin iftar saatine göre ayarlanmasi mesela, sanki herkes oruç tutuyormus gibi. Mesela geçen sene kampüste yemekler 5'te degil, 5 buçukta çikmaya baslamisti saati degistirdiklerinden dolayi ve bu hayli sinir bozucuydu.

Bir digeri ise özellikle bu ayda kaziklayan esnaf ve marketler, açiklamasina gerek yok zaten.
0
feastofthedamned
(20.08.25)
25 sene falan oruc tuttum, keyfimden biraktim. bir sey hissetmiyorum. yine de butun dini konular icinde ramazan'in telasi, iftar zamani sakinligi vs hosuma gidiyor. hatta bu sene o donemde tek ogun beslendigim icin yemegi de iftar vaktinde yedim nostalji olsun diye. a
0
bay b
(20.08.25)
Hiçbir şey hissetmiyorum. Hayatımda sadece bir Ramazan oruç tuttum. Bizim işyerinde tutan yok. Ben de yıllar içinde giderek dinsizleştim zaten. Ramazan'da sokaktaki insanlar gereksiz agresif oluyor. Ona dikkat ediyorum. Su içerken görürlerse dik dik bakıyorlar.
0
gnosis
(20.08.25)
(7)

Boy farkının çok olduğu ilişkilerin avantaj ve dezavantajları

64654942
Sadece boyla ilgili olarak soruyorum. Mesela erkek 1.95 üstüyken kadının 1.60-1.65 olduğu ilişkiler. Uzun boylu erkeklerin çoğu çok memnun konuşuyor ama özellikle bunu bizzat yaşayan ya da yakından yaşandığını gözlemleyen kadınların yorumunu merak ediyorum.
Sadece boyla ilgili olarak soruyorum. Mesela erkek 1.95 üstüyken kadının 1.60-1.65 olduğu ilişkiler. Uzun boylu erkeklerin çoğu çok memnun konuşuyor ama özellikle bunu bizzat yaşayan ya da yakından yaşandığını gözlemleyen kadınların yorumunu merak ediyorum.
0
64654942
(19.08.25)
1.62-1.87 ilişkisinden yazıyorum. Yüksek tabanlı spor ayakkabı aramaktan ciğer soldu :ss
0
selamun aleykum kitty
(19.08.25)
bir eski sevgilim vardı adamın boyu 2ye yakındı. tek dezavantajı yürürken konuşamıyorduk. duyulmuyordu 35 cm mesafeden. özellikle kalabalık caddelerde konuşucaz diye adam kambur olmuştu eğilmekten.
0
yenibirgüzelnick
(19.08.25)
168 im 190 üzeri sevgililerim oldu boyla alakalı sorunumuz hiç olmamıştı.
0
kullanicadi
(19.08.25)
162yim.
188 ve 191 oldu. Boydan fotograflarda kötü cikiyor.

Baska bir dezavantaji yok. Uzun boylu kisiler asagiya egilip kambur olmamaya dikkat etmeli.
0
sonsuz
(19.08.25)
Benim birlikte yürürken boynum ağrıyor. Bir de sürekli sana aşağıdan bakan biriyle yakın olmak rahatsız edici. Karsi taraftan hic sikayet duymadim su ana kadar. Benim boy 1.89.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
190-156 olur mu?
0
nawar
(19.08.25)
Bende tersi durum var, ben 178im hanım 185. Boy farkı çok değil ama kadın tarafı uzun olunca yazayım dedim. Ben başlarda kendi içimde problem ettim bir seneye yakın sonra bi şekilde aştım. Bazen geyiği dönüyor aramızda o kadar.
0
mirty
(19.08.25)
(4)

Yeni instagram hesabımın biri tarafından farkedilmesi

ırene adler
Selamlar, yeni bir instagram hesabı acicam. Biri tarafından fark edilmesini istiyorum. Kendi ismimle acicam. Zaman zaman adımi aratiyorsa bulabilir şu durumda ama bayadir sosyal medya hesabım yok, aramıtmiyordur, diye düşünüyorum. Kendisinin telefon numarası bende var ama benim yeni numaram onda yok
Selamlar, yeni bir instagram hesabı acicam. Biri tarafından fark edilmesini istiyorum. Kendi ismimle acicam. Zaman zaman adımi aratiyorsa bulabilir şu durumda ama bayadir sosyal medya hesabım yok, aramıtmiyordur, diye düşünüyorum.


Kendisinin telefon numarası bende var ama benim yeni numaram onda yok. Eskiden instagramda rehberinden su kisi hesap açtı diye bir uyarı gidiyordu ama rehberinde olmadığım için o da devre dışı galiba. H

Hesabı açıp onun profiline sık sık ziyaret etsem "taniyor olabilecegin kisiler" kısmında çıkar miyim acaba?

Başka aklınıza ne geliyor?
0
ırene adler
(19.08.25)
instagram dünyasına pek hakim değilim ama ortak arkadaşınız varsa instagram önerilerde sizi karşısına çıkarabilir.
0
lazpalle
(19.08.25)
o hesabi engelleyin
0
mamu
(19.08.25)
Takip ettiği birileriyle takiplesmeniz lazım. İlla ki çıkar önerilerde.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
Bu nasil bir stalking plani ya :D

Duyurunun aslinda tam tersi içerikte olmasi gerekirdi.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
(15)

fakirler nasıl araba alıyorlar?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Türkiye'de yaşayan, 30k kazanan, bozdurmalık altını, doları, babadan kalma mirası olmayan, bir yerlerden para gelme ihtimali olmayan kişiler araba alabiliyorlar mı?
Türkiye'de yaşayan, 30k kazanan, bozdurmalık altını, doları, babadan kalma mirası olmayan, bir yerlerden para gelme ihtimali olmayan kişiler araba alabiliyorlar mı?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.08.25)
fakir diye tanımladığın insan nasıl araba alsın? araba onların öncelikleri değil hayalleri olur zaten. hayatının 40 yılını fakir olarak yaşayan lazpalle bildirdi.

sorudaki amacı tam anlayamadım. fakir olduğu halde araba alabilen birilerinin durumunu mu çözmeye çalışıyorsun?
0
lazpalle
(19.08.25)
bahsettiğin senaryoda maalesef alamıyorlar.
yada senelerce birikim yapıyorlar, yapmaya çalışıyorlar ne kadar mümkünse.
2025 türkiyesinde 30k ile maalesef böyle bir şey mümkün değil.
0
stay with me
(19.08.25)
Evlendiklerinde gelen takılarla eski bir araba almıştır. Şimdi az Kazansa da bir süre önce karı koca çift maaş almıştır. İşinden ayrılırken yüksek tazminat vermişlerdir.

Bir yerden bi şekilde toplu para geliyor. Şuan yaşadığım yerde herkesin arabası var. Kimisi bahsettiğin kadar kazanıyor. Ama sadece maaş değil, bir noktada bi yerden toplu para gelmiş ya da kartopu gibi zamanında biriktirmişler.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Cevaba ek;
Başka türlü alamıyorlar zaten. Her şekilde senin dediğin o şartlardan en az birini sağlamak gerekiyor. Çoğu kişi için düğüne gelen altınlar.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
TR'de otomobil kullanimi her 10 kisiden sadece üçünde mevcut yani zaten toplumun 3'te ikisi otomobil sahibi degil.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
Hiç harcamayan aileler var. Ama böyle sıfır harcama... Dışarıda bir bardak çay içmezler. Bulgur pilavıyla günü geçirebilirler. Et evlerine kurban bayramında akrabalar yollasa giriyor. Minibüse, otobüse binmezler. Kuzenim öyle mesela. Eşi yarı malül ve asgari ücretle çalışıyor. Başka gelir kaynakları da yok. Millet sadakasını zekatını veriyor. Kadın biriktirme makinası. Yatırım yöntemi falan da bilmezler, üç kuruş birikmişse altın yapar. Senelerce eski, köhne bir dairede kiracıydılar. Biriktire biriktire başka bir köhne ev aldılar. Kiradan kurtulunca daha da biriktirdi. Bu arada iki çocuk büyüttü. 7-8 yıl önce evini satıp, aileden zengin bir akrabanın desteğiyle eli yüzü düzgün orta direk bir ev aldı. Bu yıl da 18'ine basan oğluna 800bin tl civarına 2. El bir araba aldı.

Bir başka kuzenim de yıllardır tekstil fabrikasında işçi. Maaşı asgari artı ufak yan haklar. Onlar harcamadığı gibi, eşi de tam bir tutum makinesi, ev ekonomisi harikası. Kadın 30 cm yırtık bezi bile değerlendirmenin bir yolunu buluyor. Yıllarca örgüler, el işleri, yöresel lezzetler yapıp satarak aile bütçesine ciddi katkıda bulundu. Dört de çocuk büyüttüler. Ev, araba aldılar. Artık her bayram kurban keser oldular. Bir on yıla ikinci evi alırlarsa şaşırmam.

Bu arada, yukarıdaki iki örnekte de erkeklerin sigara, alkol, eğlence, maç, sinema, hobi vs. bir masrafı yok. Küçük şehirde yaşıyorlar.

Ben hali vakti yerinde bir ailede büyüdüm. 18 yıllık mühendisim. Özel sektörde çalıştım, 10 yıl kadar kendi şirketimiz vardı. Şimdi yarı emekliyim. Hatırı sayılır kira gelirlerim var. 2 çocuk büyütüyoruz. Özel okullar falan. Eşimin eline şimdiye dek her ay tüm harcamalar hariç net en az 1 ila 1 buçuk asgari ücret arası para geçiyor. Kadın 18 yılda toplam sıfır tl biriktirebildi. Evet, SIFIR. Benim ise lüks harcamam yok ama yiyecekten, tatilden, seyahatten vs. kısmıyoruz. Sık sık dışarıda yiyorum. Çocuklar ne isterse alıyorum. Ayda bir memlekete anneme babama uğruyorum. İki arabamız var. Özel hastanelwr, sağlık sigortası, vs. Aylık gelirimin yüzde beşini anca kenara koyabiliyorum. Hatta ciddi vergi ödemesi olan aylarda birikim de yapamıyorum.

Özetle, harcamayana birikiyor. Harcayana yetmiyor.
0
yadigar
(19.08.25)
araba elzem bir ihtiyaç değil. belli bir kitle araba işini çok abartıyor.
ayrıca bir kişi engelli falan değilse araba ihtiyacı neden olsun.
özellikle türkiye gibi toplu taşımanın gelişmiş olduğu bir ülkede araba lükstür.

eline iki kuruş para geçen statü atlayacağına sanarak hemen araba alıyor.
sosyal medya özentiliğinden başka bir şey değil.
0
my fault
(19.08.25)
kendimi bildim bileli insanlar düşük modelden başlayıp zamanla yükseltiyorlar. şakkadanak sıfır araba alma işi eskiden de kolay değildi. ben de ilkinde hacı murat, sonrasıda reno ve doğan ile başlamıştım.
0
ground
(19.08.25)
geçen 2012 passat variant aldık. 4500 euro. tabiki burada değil yurtdışında. arkadaşım da beni dublinde hava alanından almaya gelirken 2015 modekl pejo 308 almıştı orda gezerim araba lazım olur diye o da 1700 sterlin idi. dün bir markete girdim et 5 euro peynir 8 euro idi.

sen fakir değilsin aslında sadece devletin seni seviyor. araba almak aldığı arabaya tapmak bir tek bizim ülkede geçerli. bu yüzden insanlar hakça yaşayamadığı gibi araba da alamıyor. bazı salaklarda araba ihtiyaç değil ki diyerek kendini avutuyor.
0
gercekdunya
(19.08.25)
alamıyorlar. alsalar da arabanın masrafını çekemezler.
0
runaway
(19.08.25)
Arabayı zaten sonradan görme fakirler alıyor, çünkü parasını nereye harcayacagini bilmiyor fakirlikten biraz çıkınca.

Ha sayısal olarak fakirleri diyorsanız, ilk paragraftaki genellemeyi rahatlıkla burada yapamam ama, tanıdığım ve arabası olan insanlar fakir/geçim zorluğu yaşayan insanlar hep.

Edit: izmirde yaşıyorum, hiç arabaya ihtiyaç duymadım. Ani durumlarda ya da konfor istediğimde taksi, uzun mesafelerde araba kiraliyorum. Gayet de konforlu kasko yok mtv yok sanayi usta boş muhabbeti yok, benzin zammı takibi yok. Sonradan görmelere önerilir.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
araba temel bir ihtiyaçtır, sonradan görmelik değil. araba olmadan yaşanabilecek yerler bim'li a101'li barzo semtleri olabiliyor ancak.

binlerce yıl önce at evcilleştirildi şimdi bunun yerinde araba var
0
runaway
(19.08.25)
ailesiyle yaşıyordur, kira ödemiyordur. harcamaları da kısıtlıdır, biriktirip üzerine de ihtiyaç kredisi çekebilir.
üstelik araba var araba var. 30.000 lira düzenli maaş alan birisi sıfır araba alamaz ama rahatça 400bin liralık bir araç alabilir.
0
dawsonscreek
(19.08.25)
double income no kids
single living with parents

bunlar fakir de olsalar krediyle alırlar.
0
gabe h coud
(19.08.25)
30yaşına kadar kullanmadım ama izmir gibi ulaşımın geliştiği bir yerdeydim.
Şimdi ise ulaşımın tam gelişmediği yerdeyim elim ayağım oldu resmen. Her hafta sanayiye gitsemde.

Bence eski modelle başlayıp şekil şukul takılmadan değiştire değiştire alıyorlar.
0
kararsızataletfilozofu
(19.08.25)
(3)

komsu evi kedi koku problemi

mysql34
Merhaba herkese,Yeni bir eve taşındık yan dairedeki komşumuz biraz problemli bir tip. Evlerinde birden fazla kedi besliyorlar, muhtemelen kedilerinin kum kaplarını dış kapıya yakın bir yere koyuyorlar ve günün belirli zamanlarında merdiven boşluğunda ağır koku oluyor. Koku 24 saat olmuyor ama aralık
Merhaba herkese,

Yeni bir eve taşındık yan dairedeki komşumuz biraz problemli bir tip. Evlerinde birden fazla kedi besliyorlar, muhtemelen kedilerinin kum kaplarını dış kapıya yakın bir yere koyuyorlar ve günün belirli zamanlarında merdiven boşluğunda ağır koku oluyor. Koku 24 saat olmuyor ama aralıklarla muhakkak oluyor, taşındıktan sonra öğrendik ki apartmanda farklı bu durumdan rahatsız olanlar da var. Bu durumda ne yapmalı benzer durumu yaşayan veya bir çözüm yolu olan varsa dinlemek isterim.
0
mysql34
(18.08.25)
Apartman yönetiminin bu konudaki tavrı ne?

Apartman yönetim planında dairelerde evcil hayvan beslenmesi konusunda bir madde olmalı. Ne diyor?
0
Mirket
(18.08.25)
@Mirket, yönetim planını daha görmedim isteyeceğim fakat bir komşu sözlü olarak apartmanda evde evcil hayvan beslenemez kararı olduğunu söyledi ama dediğim gibi daha planı görmediğim için emin değilim
0
🌸mysql34
(18.08.25)
Bildiğim kadarıyla yapılacak pek bir şey yok.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
(4)

yıllanmış alkolü hangi platformda satabilirim?

leeloodallas
elimde 1971 yılından önce üretilmiş bir viski var. tr'deki ikinci el siteleri satışa izin vermiyor. buna izin veren online bir platform var mı?
elimde 1971 yılından önce üretilmiş bir viski var. tr'deki ikinci el siteleri satışa izin vermiyor. buna izin veren online bir platform var mı?
0
leeloodallas
(17.08.25)
Bulunduğun ili çaktırmadan yazarsan ve bunu sorarsan, her yer.
Yoksa yıllanmış alkol için istisna yaptıklarını zannetmiyorum yasada, online tutun sigara alkol satışı yasak.

Örnek:

elimde 1971 yılından önce üretilmiş bir viski var. tr'deki ikinci el siteleri satışa izin vermiyor. buna izin veren, ikamet ettiğim x ili y ilçesinde yuzyuze satmami saglayacak online bir platform var mı?
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
Zaten şöyle bir durum var, yanılıyorsam düzeltin. Viski şişede değil, fıçıda yıllanıyor. 1971'den beri şişede duran viski 50 senelik viski olmuş olmuyor.

İçilebilir mi içilemez mi anlamam. Ama elinizdeki malın kıymeti içindeki viski değil, zaten artık vintage diyebileceğimiz şişesi olabilir ancak.

Koleksiyonluk şişe diye koyarsanız satabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(18.08.25)
bende de vardı yaklaşık 50 yıllık 3 adet viski. hatta buradan sormuştum. bazıları 1/3 bazısı da 1/4 oranında azalmıştı. satacak bir platform bulamadığım gibi satsamda aman aman bir bedeli yoktu. her neyse her birini değişik zamanlarda kutlama bahanesi ile açıp içtik. tadı da bildiğin viskiydi işte.
0
ground
(18.08.25)
şişesi bir tık koleksiyon değerinde sayılabilir. o viski içilebilir durumda değildir artık.
0
sanal hayvan
(18.08.25)
(2)

miras hukuku, kız kardeş?

günaha davet
chatgpt'nin verdiği cevap doğru mu?Tamam, şimdi olayı daha net anladım. Durum şu: Baba sağlığında bir daireyi kızlarından birine devrediyor. Bu kızı da daireyi hemen satıyor. Amaç, diğer kız babanın ölümünden sonra “bu daireden bana pay verin” diyemesin.Şimdi hukuken bu durumda ne olur, adım adım:1.
chatgpt'nin verdiği cevap doğru mu?

Tamam, şimdi olayı daha net anladım. Durum şu: Baba sağlığında bir daireyi kızlarından birine devrediyor. Bu kızı da daireyi hemen satıyor. Amaç, diğer kız babanın ölümünden sonra “bu daireden bana pay verin” diyemesin.

Şimdi hukuken bu durumda ne olur, adım adım:

1. Dairenin devri ve satışı

Baba, daireyi kızına satış veya bağış yoluyla devreder.

Kızı da bu daireyi üçüncü bir kişiye (örneğin piyasadan alıcıya) satarsa, artık bu daire babanın malvarlığında yoktur. Yani baba öldüğünde bu mal mirasın içinde görünmez.

2. Diğer kızın dava hakkı

Burada devreye “tenkis davası” girer.

Türk Medeni Kanunu’na göre, saklı payı zedeleyen görünüşte satış ama aslında bağış gibi işlemler iptal edilemez ama tenkis davasına konu edilebilir.

Yani kız kardeş, babanın sağlığında yaptığı bu devri “mirası azaltmak amacıyla yapılan haksız kazandırma” diye dava eder.

Eğer mahkeme, babanın bu devri aslında satış değil, bağış niyetiyle yaptığına kanaat getirirse, kız kardeş “saklı payı” oranında alacak talep edebilir.

3. Satış yapılıp paranın akıbeti

Eğer devralan kız, daireyi sattıktan sonra parayı cebine koyduysa ve baba karşılıksız verdiği için bu bağış sayılır. O zaman tenkis davası yolu açıktır.

Ama eğer baba gerçekten bedel aldıysa (banka kaydıyla ispatlı), o zaman bu satıştır, bağış sayılmaz. O durumda diğer kız dava açsa da saklı payını talep edemez, çünkü ortada bağış yoktur.

4. Rakamlarla örnek

Varsayalım:

Babanın toplam serveti sadece 1 daire, değeri 1.000.000 TL.

2 kızı var. Normalde miras payları yarı yarıya olurdu, yani kişi başı 500.000 TL.

Saklı pay her çocuk için yasal payın yarısıdır, yani 250.000 TL.

Senaryolar:

Baba daireyi bir kızına devrediyor ve bu kız satıyor. Diğer kız dava açarsa, mahkeme bağış olarak görürse, en az 250.000 TL saklı payı diğer kıza ödenmek zorunda kalır.

Eğer devri gerçek satış olarak görürse, diğer kız hiçbir şey alamaz.

5. Sonuç

“Alamasın” diye yapılan satışın tek kesin yolu, gerçek satış bedeliyle, banka üzerinden ödeme yapılmasıdır.

Eğer satış göstermelik, yani “bedelsiz devredip satış gibi yazarsak olur” şeklindeyse, bu çok riskli olur. Diğer kardeş, babanın ölümünden sonra tenkis davası açarak hakkını alabilir.

Kısacası:
Eğer baba kızına devreder, o da satarsa, diğer kız miras açıldığında dava açıp saklı payını talep edebilir. Ancak satış gerçek ve bedeli ödenmişse, bu durumda hak iddia edemez.
0
günaha davet
(17.08.25)
Duyuru nick uyumu olmuş demeye geldim.

redditte r/hukuk var, buradan cevap bulamazsanız oraya sorun.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
doğru saklı payı ihlal edilen kişi bunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde tenkis davası açarak isteyebilir. ayrıca muris muvazaası da gündeme gelebilir.
0
turuncu tonlarda
(18.08.25)
(4)

romanlardaki rehinciler ne iş yapıyorlar?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
borç para verip vadesi gelmediğinde rehin gösterilen malı zimmetine mi geçiriyorlar?
borç para verip vadesi gelmediğinde rehin gösterilen malı zimmetine mi geçiriyorlar?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.08.25)
eşyanı emanet alıyor ve sana parasını ödüyor. müşteri vadesi dolmadan gelip parayı faiziyle öderse eşyayı veriyor, ödemezse eşya onun oluyor.
0
sir gawain
(17.08.25)
Pawnshop deniyor, bizde benzeri yok da tefeci satıcı karışımı, belli şartlarda borç da alabildiğin süpermarket gibi düşünün.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
Tefeciden farklı olarak, genelde daha düşük faiz isterler. Borç vadesinde (kısadır vadeler genelde. 30 gün diyelim) ödenmeyince rehin bıraktığınız eşyanın mülkiyeti rehinciye geçer. Tabii, ölü fiyat çekerler. Bankadan yahut tefeciden farklı olarak, geri ödemediğiniz borcunuz size dayak, tehdit, ceza, hapis, kredi notu düşüklüğü vs. olarak dönmez. Yani kabaca, parasızlıktan eşya satacaksanız ama bir umut geri alma ihtimaliniz olsun istiyorsanız rehinciye gidiyorsunuz. Kullananların yaklaşık 4’te biri uğramaz bir daha, borç değil de mal elden çıkarma yöntemi olarak kullanır… Gözümde ahlaksız ve iğrenç bir meslektir.
0
yadigar
(17.08.25)
evet.
geri alma imkanı olan anında satış yöntemi.

mesela 2x lira eden yüzüğü rehin vererek, bir nevi ipotek ederek x lira borç alıyorsunuz. belirlenen sürede borcunuzu (faizi ile birlikte) getirirseniz yüzüğü alıyorsunuz. getirmezseniz yüzük onun oluyor.

hala var mı bu tarz iş yapanlar bilmiyorum.
türk filmlerinde kuyumculara ve saatçilere teklif ediyorlar böyle yapmayı.
0
biseysorcaktim
(17.08.25)
(9)

Sosyal ilişkiler vol2

kararsızataletfilozofu
Öncelikle karakterimiz yaş 30-35 arasında erkek, biraz somutlaşması için karakteri anlatıyorum başka amacı yok.Etrafımdaki insanlar olsun işyerindeki insanlar olsun gerçekleri pat pat söylediğim için ve esprili yanlarım olduğu için seviliyorum.Kişisel bakım olarak ( bunu önceki duyuruda yazdıkları i
Öncelikle karakterimiz yaş 30-35 arasında erkek, biraz somutlaşması için karakteri anlatıyorum başka amacı yok.
Etrafımdaki insanlar olsun işyerindeki insanlar olsun gerçekleri pat pat söylediğim için ve esprili yanlarım olduğu için seviliyorum.
Kişisel bakım olarak ( bunu önceki duyuruda yazdıkları için söylüyorum) duş, deodorant, parfüm, diş macunu, ağız gargarası, temiz kıyafet önem veriyorum onlarla ilgili sorun yok.

Kitap okumaya çalışıyorum, dizi film izlemeye çalışıyorum, spor yapıyorum haftada 3gün, 3-4 arkadaşla vakit geçiriyoruz bazı günler,
Maaş 80e yakın, stresi çok olmayan bir işteyim müdürler iyi.
Fiziken tespit ettiğim sorunlardan biri saç sayısının azalması.
Yakınlığı arttırmak için bir tık fazla konuştuğumda oluyor belki bu coolluğu kaybettiriyor olabilir.

Günümüz koşullarında şuan herhangi bir kıza her gün en az bir farklı kişi yazıyor
Erkeklerde bu oran ise yılda 3-4 kendi açımdan örnek veriyorum.
Yani bir kız her haftasonu buluşmak istese en az 52 kişiyle yılda tanışmış oluyor.
Erkek için durum ise yılda 3-4.
Yapay zekaya anlattım haklısın ama sayıdan çok ilişkinin derinliği önemli dedi.
Etrafımdaki erkek arkadaşlarda aynı problemden dertliler çözümü ne ?
( evlilik ve çocuk içten içe korkutuyor ama daha bu aşamaya gelmeden de ilişki kurabilmek lazım )

Yani kitap oku kendini geliştir tavsiyeleri bir yere kadar mantıklı ama hem sonuç alınmayınca hem de bir birinin muadili değilki bunlar. 20li yaşlarda birine verilecek tavsiye ancak bu olur.
Psikoloji biraz böyle kafamızı başka şeyle meşgul ettirerek sorunun etkilerini azaltıyor
Yürüyüş, spor, kitap okuma, dizi-film, hobiler.
Ama kendini geliştirmemesine rağmen daha sosyal insanlar görüyorum.

Duyuruya yine düşme sebebim sporda 3 aydır tanıdığım bir kız vardı iyi anlaşıyorduk geçen gün erkek arkadaşıyla tanıştırdı, altüst oldum malesef hiç bir şeye hevesim motivasyonum kalmadı bu yaşta hala bu kadar etkilenmek bence sosyal ilişki eksikliğinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Midem bulanıyor iştahım kapandı uyuyamıyorum :/ yani bu halimi anlasa ne dicem onu bilmiyorum , sadece üzülüyorum belki sevgili değiller ama o aşamaya gidiyor bilerek denk getirdi tanıştırdı bizi

1.si sosyal çevre nasıl geliştirilir ( arkadaşlık, flört )
2.si psikolog yardımcı olur mu
3.sü siz ne yapıyorsunuz, yönteminiz var mı altüstü bir daha altüst yapmam lazım

Dipnot:
Günlük dertlerim için önce yapay zekaya sorup cevaplar alıyorum arkadaşlarımada danışıyorum ama yinede duyurudaki kitleninde fikirlerini önemsiyorum.yapay zeka yazıya dökersen iyi gelir dedi o yüzden buraya yazdım.

Vol1 de hissettiklerimi uzun uzun anlatmıştım esprili bir karakter olmam sebebiyle en kötü durumda dahi bir metaforla tavuk-horoz benzetmesi yapmıştım hikayenin özü yerine oraya takılmış arkadaşlar olumsuz çok yorum geldi diye sildim.
0
kararsızataletfilozofu
(17.08.25)
Spor salonundaki gerzek bir kızdan kendinize dair böyle aşırı çıkarımlar yapmayı ve kusurlar aramayı bırakın önce.

Madem esprilisiniz, mesela bu spor salonu kizina benzer bir durum oluştuğunda hafif seksuel içerikli espriler de yapın, böylelikle erkek arkadaşıyla tanistirilma aşamasına gelmezsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
Sosyal çevrende de böyle kendini pazarlamaya çalışır gibi konuşursan işin zor.
Kadınlara olan ilgi seni rahatsız ediyor gibi, "ben de hak ediyorum ama yılda 3-4" fikri ağır basıyor sende sanki.
Psikolog falan aşırıya kaçar. Tek diyeceğim su akar yolunu bulur, bişeyleri olması için zorlama.
0
gobekliraki
(17.08.25)
Ya abi ne uzun uzun yazıyorsun, gitmiş yapay zekaya sormuşsun bir de. Hayat böyle bir şey değil. Her tanıştığın ve konuştuğun kız ile sevgili olacaksın diye bir şey yok, bunu biliyorsun. Aaa olmadı, önümüzdeki maçlara bakıyoruz dersen çok daha iyi olur. Midem bulandı iştahım kapandı kısmını çok iyi anlıyorum, zamanla aynı şeyler başına geldikçe bu olay da bitecektir.

1.Ne desek yapmayacaksın, ama yazalım. İşyeri etkinlikleri, gurrublar(trekking, koşu, çizim veya kulubler var özelden yazarsan söylerim ama money lazım)
2.Boş iş boş para.
3.Altüstü ney ney ney? İş hayatında önüme çıkarsa muhabbet ile ilerliyoruz. Onun dışında hobilerimi icra ederken denk gelirse. Zaten başka da yolu yok. Dışarı çıkıyorsun etkileşime giriyorsun. Böyle.
0
Shepard
(17.08.25)
Tüm bu anlattıklarını kabul görmek için yapıyorsun. Gerçekten keyif aldığın şeyleri yapmaya başladığında enerjin de yükselir, insanlar etrafında olmak isterler.
0
sekizdokuzon
(17.08.25)
Reddedilme ve kaybetme ihtimalleri durumunda çok yoğun reaksiyon veriyorsun. Uykularım kaçtı, iştahım kesildi diyorsun bunların olmasını gerektirecek kadar dramatik bir olay değil bahsettiğin şey. O kızla sadece arkadaş kalman gerekiyor demek ki, duyguların karşılıklı değilmiş. Üzülmüş olabilirsin ama takılma artık oraya önüne bak.

Bir de ilişki eksikliğini hayatının merkezine koyuyorsun sanki. Tek başına da mutlu olabilir duruma gelmen lazım, hayatımda illa birisi olmalı mantalitesini bırak. Sadece kendin istediğin için spor yap, sadece ilgi duyduğun alanlarda kurslara/ortamlara dahil ol, okumak istediğin için oku kitapları. Bol bol farklı ortamlara gir konuş, erkeklerde tipten daha önemli bir şey varsa o da bence ağzın laf yapması/dilbaz olunması. Kendine güvenin gelsin biraz, konuşunca karşıdaki özgüveni hissetsin
0
kullanicadi
(17.08.25)
Ben biraz uzun yazicam.
Dun yazinin sonunda tanistigin kadin icin; tavuk benzetmesi yapmistin. Berbat bi benzetme.

Metafor oldugunu dusunsen de inanilmaz rahatsiz edici bi tabirin var. Bilincaltinda o kadini ya da yasadigin durumu kucumsemeye calismissin ama istahtan kesilecek kadar kafana taktigini yazinin sonunda da itiraf etmissin.

Maalesef maasin, okumaya calistigin kitaplar, izlemeye calistigin dizi/filmlerle ve hatta yazmis oldugun tavuk-horoz benzetmesiyle disaridan guclu ve ozguvenli gibi cizdigin profilin, iceride yasadigin o buyuk duygusal kirginligi ortemiyor. Cunku sen insanlara ve hayata karsi oyle degil, oyley'mis' gibi davraniyorsun. Sac sayini bile sorun olarak gormussun. :)

Acikcasi diger yaptigin seyler de karsindaki insanlardan onay arayisinda oldugun ve onlara karsi imajini korumak icin yaptigin aktiviteler gibi duruyor.

Erkeklere ve kadinlara gelen msj sayisini kiyaslamissin. Kendi senaryonda, bi kadin kendisine yazan tum erkeklerle tanisacak diye dusunuyorsun. Cok absurt.

Bence, yapmaya calistigin seyleri gercekten inanarak yap. Kitabi okumaya calisma, isteyerek oku. Yaptigin seylere kendini vererek yap; insanlar seni oyle sansin diye degil. Guclu cizmeye calistigin imajinin altindaki duygusal kirginligini da kabul et. Kimse mukemmel degil ve kendini kabul etmeyi ogrendiginde, gelisirsin.
0
sey mi dostum
(17.08.25)
Teşekkür ederim düşünüp yazıp cevap vermişsiniz, biraz daha iyiyim yıkılmadım ama ayaktada değilim :)

Yalnızda herşeyi yapıp keyif alıyorum zaten de dönem dönem eksikliğini hissediyorum hayatımda birinin olmayışını,
Dışarı yansıtmayıp çok soğukkanlı olduğum şeyler var ama malesef duygusal açıdan dayanıksızım.

Yemek işleri temizlik işleri araba temizleme evi toplama ve iş hayatı derken zaten enerji ve vakit pek kalmıyor, ilave şeyler yapmak içinde uğraşıyorum yoksa reels izleyerek vaktimi boş geçirmek istemiyorum.
Eskiye göre biraz daha enerjim var motivasyonum biraz daha var.
Ek tavsiyeniz olursa mesaj kutumda açık,
Kötü dönemler geçirdiğimde duyuruyu takip ediyorum.
0
🌸kararsızataletfilozofu
(17.08.25)
Spor salonları gibi alanlar ortak bir amaç için (spor yapmak) insanların bir araya gelip komünite oldukları yerlerdir burada insanlar ortak bir paydada oldukları için kolaylıkla samimiyet kurarlar, sokakta selam vermeyeceğiniz insanlarla bir bakarsın gym buddy olmuşsun, bunlar olabilir, o nedenle bu tip "birlikteliklere" çok fazla anlam yükleyip hayal kırıklığına uğramak anlamsız, benim hayatım spor salonlarında geçti kadını erkeği genci yaşlısı 1 milyon ayrı kişiyle çok iyi anlaşıp antrenman yapmışımdır ama toplasan 10 tanesinin telefon numarası yoktur bende, spor salonu sosyal ilişkisinin spor salonunda kalacağını anlarsan bir daha böyle bir şey yaşamazsın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.25)
En başta şunu söyliyim bir kadın olarak, kadınlar böyle çok dil döken adamları sevmezler. Espri yeteneğim diye övündüğün şey kadınlara yılışık ve yapışkan biri gibi görünüyor olabilir. Düz anı yaşa kendin ol illa biri rastlar kasma
0
Hallegadola
(17.08.25)
(4)

Linguistik alanında AI kullanımı

mbond
Asıl amacımı yazarak başlayayım. Diyelim ki bir dilde yazılmış, çok kolayları ve çok karmaşıkları da olan, binlerce metin var elimde. Ben bunları formüle etmek istiyorum. Mesela JSON formatında her cümle ayrı olacak, cümlenin öğeleri, sıralaması anlaşılacak. Mesela ingilizce de water kelimesi isim d
Asıl amacımı yazarak başlayayım. Diyelim ki bir dilde yazılmış, çok kolayları ve çok karmaşıkları da olan, binlerce metin var elimde. Ben bunları formüle etmek istiyorum. Mesela JSON formatında her cümle ayrı olacak, cümlenin öğeleri, sıralaması anlaşılacak. Mesela ingilizce de water kelimesi isim de olur fiil de, bunu ayırt edecek vs.

Ben bunu ChatGPT'nin normal ücretsiz versiyonuyla yazışarak sağladım ama belli bir noktada küçük hatalar yapmaya başlıyor. Metin biraz karmaşıklaşınca çok hata yapıyor. Hatalar dil bilgisi hataları değil, üzerinde anlaşılan formata uymama yönünde hatalar.

Sorum şu; bu işi nasıl daha düzgün yaptırabilirim. Prompt anlamında mı yaklaşımımı değiştirmeliyim yoksa daha özelleşmiş araçlar mı kullanmalıyım. Birkaç örneğe baktım da onlar biraz daha günlük kullanımdan uzak işin bilimsel yönüne daha yakın geldi. NLP işleri yapan örnekler denk geldi. Bunlardan da işe yarar şeyler çıkabilir bu yönde de tavsiyelere açığım.
0
mbond
(17.08.25)
Formulasyonun amacı ne? Çok kolay ve çok zor metin ne demek?

Elde etmek istediğiniz çıktıyı ben tam anlayamadım. Bir şeyler söyleyebilirim belki ama önce anlamam lazim.

Not: chatgptye muğlak promptlar verince (belki aynı olmamıştır ama, mesela buraya yazdığınız metin de muglak) bazen tutturuyor ama bazen de sekteye uğruyor, öyle bir şey de oluyor olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
Prompt iyileştirme yaklaşımı da garanti değil ama denenebilir. İşi ve sorunu tanımlayıp bu iş için en iyi promptu oluştur diyebilirsiniz yine chatgptye ancak benim kendi deneyimim bu tarz kompleks işlerin eninde sonunda sarpa sardığı. Bilimsel makalelerden, önceden tanımlanmış bir veri tablosunu otomatik dolduracak şekilde veri çekecek bir iş akışı oluşturmaya çalışmıştım ama bir türlü istediğim doğruluğa ulaşamayınca rafa kaldırmıştım. Verdiğim json'a uymayıp ısrarla kendi kafasından yeni field uyduruyordu promptta üstüne basa basa yapma dememe rağmen. NLP araçları direkt bu iş için oluşturulduğu için daha mantıklı olabilir, ben olsam onlara da bakardım. Spacy, stanza, nltk vesaire araçlar. Türkçe için de zemberek vardı.
0
aloha snackbar 3
(17.08.25)
Formulasyonun amaci baska bir uygulamada yazilimla kullanicilara gosterilmesi, neresi ozne, neresi yuklem, kelimenin gorevi ne isim mi sifat mi vs.
Cok kolay cumle mesela ‘ali okula gidiyor’ gibi basit yapili, cok zoru ise ‘alinin okula neden gitmediğini bilmiyordum’ gibi yan cumleler iceren, farkli zamanlardan bahseden cumle olarak dusunulebilir.

@aloha, bende de böyle oldu ama API ortaminda sanirim daha somut yollarla tanimlanabiliyor yapi, tabii her zaman hata ihtimali olacaktir.
0
🌸mbond
(17.08.25)
Anladım, zor ise kalkismisiniz, en azından benim gözümde, anladığım bir dilin yapısını formüle etmeye çalışıyorsunuz.

Eğer chatgpt ile gidilecekse, önce dilin temel gramerinden oluşan prompt verilebilir. Örneğin zor olarak örnek verdiğiniz cümlede hem ilgili kelimenin kategorisi (eylem, isim, nesne ismi, özel isim) hem cümledeki işlevi sonra bu kontekste göre tanımlanabilir. Ama her durumda metne ve metnin de anlattığı şeye göre, ek promptlar gerekecektir diye düşünüyorum.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
(6)

Anime önerin

?
Sevdiklerim:Legend of the galactic heroesAttack on titanMonsterPyscho-passSamurai champlooRurouni kenshinErasedSteins GatesCowboy bebopErgo proxyBilimkurgu severim. Psikolojik/toplumsal temaları içeren, epik hikayeler (samuray, tarih) barındıran animeleri de seviyorum. Fantastik güçler, liseli tiple
Sevdiklerim:

Legend of the galactic heroes
Attack on titan
Monster
Pyscho-pass
Samurai champloo
Rurouni kenshin
Erased
Steins Gates
Cowboy bebop
Ergo proxy

Bilimkurgu severim. Psikolojik/toplumsal temaları içeren, epik hikayeler (samuray, tarih) barındıran animeleri de seviyorum. Fantastik güçler, liseli tipler fazla ilgimi çekmiyor. Frieren, Hunter hunter gibi animelerde karakterleri sevsem de uzun süre izleyemedim mesela. Milyon bölümü olmayan kaliteli anime önerilerinize talibim.
0
?
(16.08.25)
Anime zevklerimiz çok benziyor, size aşağıdaki animeleri tavsiye ediyorum.

Afro Samurai
Afro Samuria:Resurrection
0
burka
(16.08.25)
Claymore
Samurai Seven
Mushi-shi
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
Kino No tabi
0
glamdr1ng
(17.08.25)
Shinsekai yori
Zankyou no terror

Kino No tabinin eskisi bu arada. Editleyemiyorum
0
glamdr1ng
(17.08.25)
Cevaplar için teşekkür ederim. Claymore ve Zankyou no terror izlendi. Diğerlerine bakacağım.
0
🌸?
(17.08.25)
steins gate yazmaya gelmiştim
0
edaddy
(18.08.25)
(2)

Karşılaştığınız son sağcı sıkıcılığı

sekizdokuzon
Ben buna Downton Abbey dizisinde maruz kaldım. Birinci dünya savaşı gerçekleşiyor, evin uşağı efendisini kurtarıyor ön saflarda Yüz yıl önce gerçekleşmiş şeyleri bugünmüş gibi, tek gerçek İngiliz ordusuymuş gibi öyle bir anlatıyorlar ki savaşta kolu bacağı kaptırana hadi biz de çorba dağılalım diye
Ben buna Downton Abbey dizisinde maruz kaldım. Birinci dünya savaşı gerçekleşiyor, evin uşağı efendisini kurtarıyor ön saflarda
Yüz yıl önce gerçekleşmiş şeyleri bugünmüş gibi, tek gerçek İngiliz ordusuymuş gibi öyle bir anlatıyorlar ki savaşta kolu bacağı kaptırana hadi biz de çorba dağılalım diyesiniz geliyor. Dizideki bütün karakterleri sırf bu yüzden o kadar karikatür bırakmışlar ki ikinci sezondan öteye geçmiyorsun.

Sizin en son karşılaştığınız sağcı sıkıcılıklarıni alalım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
Hahaha duyuruya tıklarken nedense beklentim o kadar düşüktü ki, tespitin genişliği bana keyif verdi, sesli güldüm.

Neyse, soruya geleyim. Bir abi var tanıdığım 50 yaşlarında, çevresindeki aile fertleri de dahil herkes bu adami "sen ailenin reisisin" gazlamasi üzerinden o kadar manipüle edip kullaniyorlar ki, yüzüne çarpmamak için kendimi zor tutuyorum. Adam hala "her şey ailem için her şey çocuklarım için" diyordu geçen gün karsilastigimizda, bir yandan da şikayet ediyor.
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
Milei nin çaldığı laflar
x.com
0
grimavi
(16.08.25)
(10)

akepenin basimiza musallat olmasinin sorumlusu..

feastofthedamned
Boomer kusagi mi ?y ve x nesli nispeten daha akilci ve tahsilli tiplerdi fakat bugün camii önlerinde toplasan, kasket takan, otobüslere bedava binen dayilar ve onlarin karilari ayni zamanda akepeye seçildikleri ilk üç seçimde de oy yagdiran kitle.Simdi bir kismi emekli maasiyla sürünüyor olsa da ülk
Boomer kusagi mi ?

y ve x nesli nispeten daha akilci ve tahsilli tiplerdi fakat bugün camii önlerinde toplasan, kasket takan, otobüslere bedava binen dayilar ve onlarin karilari ayni zamanda akepeye seçildikleri ilk üç seçimde de oy yagdiran kitle.

Simdi bir kismi emekli maasiyla sürünüyor olsa da ülkenin bu hâle gelmesinde önemli(!) katkilari yok muydu ?
0
feastofthedamned
(16.08.25)
Fi tarihinde bunun böyle olmadığını ispatlayan uzun bir entry yazmıştım. 2002’den bu yana doğum, ölüm, yaş istatistikleri vs. birçok bilgiyi işlemiştim. Hesabı kapadım birkaç yıl evvel yine. Çok uğraşsam bulurum da. Ama özetle, o iş öyle değil… Her kuşaktan her görüşten insan bulabiliyorsunuz…
0
yadigar
(16.08.25)
Anadolu insanı.
0
gobekliraki
(16.08.25)
Esas sorumlu bana kalırsa Arbre gibi kendi çizdiği sınırlarda olmayan herkese hukuki olmayan yollarla zorbalığı reva gören tipler.

TR yaş ortalaması görece genç olan büyük bir ülke ve sadece yaşlıların oy vermesiyle bir partinin iktidarda kalması imkansız.

Yakın zamanda yapılan çok kapsamlı bir araştırma var: analiz.tgss.org.tr

Hemen her konuda çok sağlam ve güncel veriler var. Ufuk açıcı olabilir.
0
but that was just a dream
(16.08.25)
Deniz Baykal
0
anaphylacticshock
(16.08.25)
Şu an kaynak veremiyorum da, birkaç yerde okudugum ve dinlediğim şöyle bir yasa değişikliği vardı, şu "kriz bizi teğet geçti" zamanlarında yapilan:

Türkiyedeki bankalara, kredi vermek için yurtdisi bankalardan kredi çekme imkanı veren bir değişiklik. O zaman da dağıttılar kredileri, bir bolluk vs, tabi dövizler bosaldi yavaş yavaş.

İşte, o zamanlar kim "nereden geliyor bu değirmenin suyu" demeden kredilere abananlar, hele ki ihtiyacı olmadığı halde 3,4,5... gayrimenkulunu alanlar var ya, onlar besledi akpyi.
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
Uzun süre iktidarda kalmasına etkileri yüksek ama iktidar olmasından sorumlu olduklarını düşünmüyorum. Yanında bir de mhp var, hdp de yanında oldu şimdi dem var en son sinan oğan destek attı.
0
hebanon
(16.08.25)
akp herşeyden önce bir menfaat partisi. olay türbanla, imam hatipli menfaatiyle başladı sonrasında farklı boyutlar aldı.

akp'ye oy veren veya akp'yi övenin bundan bir faydası var kısacası. çok chp'li gibi görünüp de gizliden akp'den iş güç dilenen çok insan var.

eskiden insanların kaçtığı yobaz ve vizyonsuz tipleri şuan üniversitelerde hoca olarak görebiliyoruz.
0
runaway
(16.08.25)
Akepenin gelişi yıllarca örüldü ama çok kritik noktalar var. 94 istanbul belediye seçimlerinde sol partilerin ayrı ayrı adayla girip aralarından rtenin çıkması. 2002 seçimlerinde baykalın recep tayyip erdoğanın önünü açması. 2007 de abdullah gül cb olması için yeterli sayıyı bulamazken mhpnin akpye destek olup krizi önlemesi. Mhp chp koalisyonunun ekmeleddini aday göstermesi. 2015 davutoğlu kknın koaslisyonu kuramaması. Bunların toplamı akpnin ömrünü uzattı.

Şu an akpnin en çok oy aldığı yaş aralığı 30 55 yaş arası. Yani kendi döneminde torpille işe soktuğu, ihale verdiği grup. Dönemle alakalı değil, mesela biz şu an muhalifiz diyelim 50 sene sonraki çocuklar sizin yüzünüzden bu haldeyiz diyecekler. Bizim elimizden ne geliyor ki şu an?
0
mikahakkinen
(16.08.25)
londra'daki en pahalı üniversitelerin graduate student listelerine bak. bazıları fotoğraflıdır. Türklerin çoğu ya Türbanlı ya da erkekse ismi enes falandır. Bursunu verip gönderiyorlar

Adamlar sadece yandaş istihdamı için bekçilik diye bir şey çıkardı ortada bekçi yok. Bekçiler işe bile gitmiyorlar bence.

Bunlar bir fikir verir
0
runaway
(16.08.25)
1)kürtler. neden çünkü kürtler her siyasi partide varlar bugün chpde de varlar akpde de varlar kendi partileri de var. ama hdpyi kurmadan önce akp'ye abandılar. akp'nin vesayet retoriği ve ulus devlete karşı tavrını ilk yıllarda pragmatist biçimde desteklediler. işte ergenekon balyoz kozmik oda bülent arınç şu bu. hepsini iyi iyi iyi oluyor diye desteklediler, bunu tabi böyle söylemediler, dini öne sürdüler muhafazakar kesim de bunu güzel yedi.
2) Ergenekon balyoz sürecinde ağa takılmış çupra gibi teslim olan zabıtadan hallice askerler. Belli ki yozlaşma orada varmış, askerler askerlik vasıflarını bırakmış, orduevinde göt büyüten birer memura dönüşmüşler.

3) Kemal kılıçdaroğlu. AKP'ye rağmen seçim kazanmamak gibi üstün bir başarısı var kendisinin.
0
Batuhanolabilir
(18.08.25)
(9)

Sigara içenler

gobekliraki
Hangi markayı içiyorsunuz? Memnun musunuz yoksa arada Bi değiştiresiniz geliyor mu markayı?
Hangi markayı içiyorsunuz? Memnun musunuz yoksa arada Bi değiştiresiniz geliyor mu markayı?
0
gobekliraki
(16.08.25)
3-4 aydır Marlboro Edge Slims. Çok memnunum.
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
Oha ben de. Ben de sevdim ama bu çok içirtiyor gibi ya.
0
🌸gobekliraki
(16.08.25)
Ama çok tatlı oluyor:p
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
winston slim gray&marlboro touch blue. ayda 1 içiom
0
ala09
(16.08.25)
sarı camel. çok seviyorum, değiştirilmesi teklif dahi edilemez benim için. seni satarsak şerefimizi satarız. sigarayı bırakmayı çok isterim ama içeceksem devemden vazgeçemem sanırım.
0
der meister
(16.08.25)
Çok az içiyorum. Arada sırada canım çekince. Bir paket 2 ay falan gidiyor.

Camel White. Hem yoğun hem de damağa yapışmayan bir tadı var. İçince dilim zift yalamışım gibi olmuyor.
0
anaphylacticshock
(16.08.25)
marlboro touch blue.
bazen günde 3 pakete kadar çıkıyor. bazen bir paket.

bazen marlboro edge blue içiyorum.
değişik tatlara açığım. ama başka tatlar zehir gibi geliyor.
0
tabudeviren
(16.08.25)
Winston slim gray ayda bi paket iciyorum o yuzden degistirmek aklima bile gelmiyor. Ince oldugu icin seviyorum.
0
Kittie
(16.08.25)
Bazen sarıyorum (nst touch blue) bazen de uzun kırmızı tekel 2000, piyasada kalan aroma çizgisini bozmayan birkaç sigaradan biri bence.
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
(7)

Yapay zeka, grok chatgpt falan

gobekliraki
Hayata çok hızlı girmedi mi ya? Damdan düşer gibi bir anda sanki belirdi.İşin içinde olanlar tabi daha önceden vakıftı bu tip gelişmelere.Ne bileyim cafede kulak misafiri oldum, 60 yaşındaki kadınlar bile "yok yok ben sordum groka, öyleymiş" falan diye muhabbet ediyordu. Yuh dedim ne ara bu teknoloj
Hayata çok hızlı girmedi mi ya? Damdan düşer gibi bir anda sanki belirdi.
İşin içinde olanlar tabi daha önceden vakıftı bu tip gelişmelere.

Ne bileyim cafede kulak misafiri oldum, 60 yaşındaki kadınlar bile "yok yok ben sordum groka, öyleymiş" falan diye muhabbet ediyordu. Yuh dedim ne ara bu teknoloji bu kadar girdi hayatımıza.
0
gobekliraki
(16.08.25)
diğer teknolojiler gibi aslında. ben de whatsapp'a çok şaşırmıştım zamanında. 10.000 sms yapıyorduk aylık, sonra kafayı bi kaldırdım hepimiz koca ekranlı akıllı telefonlar almış whatsapp'tan konuşuyor olmuşuz.

ki akılsız cep telefonu da öyle. herkes sabit telefonlarla konuşurken 2 yılda bir şey oldu ve herkesin cebinde bir telefon belirdi.

teknoloji çok hızlı nüfuz ediyor hakkaten.
0
gitdaddy
(16.08.25)
Ben shortcut olarak kullanıyorum, ulaşmak istediğim bi kaynak olduğunda benim yerime derin tarama yapmasını seviyorum ama kendisine direkt sorduğumda zıt fikirlere açık konularda kolaylıkla manipüle edilebildiği için o anlamda çok işime yaramıyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.08.25)
Aaaa Gemini'yi unutmuşsun. Gemini ile şu an göz yaşımız pıt yani..

Keşke robotlar da yaygınlaşsa. İnsan gibi evde dolaşsa.
0
Cesario
(16.08.25)
cok hizli girdi
daha bir bucuk sene once simdi en dusuk modellerin yaptigininin onda birini yapan araclara sasiriyorduk.

adapte olamadim ben de bu kadar hizli adapte olmasina sasirdim
0
biseysorcaktim
(16.08.25)
Birçok şey öyle oluyor. Konu komşu övgüsü en iyi pazarlama yöntemi. 3 kere komşu teyzeden, 2 kere bakkal amcadan duyunca insanlar merak ediyor, sonra da yayılıyor.
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
Covid aşısı gibi; bütün dünyanın gözü onda olunca para oraya yöneldi ve hayvani yatirimlar hatta devletlerin kendi desteği falan olmaya başladı. Bunun olduğu her şeyi hayatımıza hızlı girmesi normal.
Yani aslında herhangi bir x'e milyarlarca dolar her ülkeden akarsa ve devletler de desteklerse ve bunu stratejik bir konu olarak görürlerse hayatına hızlıca girer.

Tabiki sosyal medya vs farkı var ama şu an yapay zekaya akan para akıl almaz bir halde.
0
logisticsmanager
(16.08.25)
Whatsapp ve telefonlarda hızlı girmedi mi aynı durum. Ben şu an whatsappın 40 senedir olduğunu sanıyorum. Yapay zekada 2 seneye ulan biz yapay zekasız hayatı nasıl bu yaşa kadar yaşamışız dedirticek.
0
mikahakkinen
(16.08.25)
(10)

İnsanlar biraz salak değil mi?

michael_knight
İnsanların çoğunluğu ve ortalaması sizce de biraz salak değil mi?E peki o zaman siz neden bu durumdasınız bu akıllıkla?
İnsanların çoğunluğu ve ortalaması sizce de biraz salak değil mi?
E peki o zaman siz neden bu durumdasınız bu akıllıkla?
0
michael_knight
(16.08.25)
O zaman birinci kuralı hatırlatayım

"Always and inevitably everyone underestimates the number of stupid individuals in circulation."
0
salihdt
(16.08.25)
@arbre ...

Tercüme: Duyuru sahibi der ki millet salak size göre, orada burada görüp ulan ne mallar var ya ehe mehe diyorsunuzdur. O halde siz bu kişilerden daha zekisiniz ya niye sürünüyorsunuz olm diyor.

Soruna cevap: Abi ben ilerliyorum, bu mallar yapıyorsa ben daha iyi yaparım dedim. Harbiden de yapıyorum. Soru Shepard hariç olarak düzeltilmeli xd.
0
Shepard
(16.08.25)
çünkü bu mallar hep karşıma çıkıyor ve benim hayat standardımı etkiliyor.
kendi aralarında takılsınlar bana bulaşmasınlar yine okeyim ben. ama ne kadar kaçsam da bir yerden bulaşıyorlar.
0
my fault
(16.08.25)
salaklar daha çok başarılı olur. sen tedbir bilmem ne derken adam başarır.

bir de kime göre salak?
0
gurur
(16.08.25)
Salaklikla basari dogru orantili degil burada anlasalim. Eger aksi olsaydi sahte diplomali akepeler senin yillarca bir arada göremeyecegin paralara konmazdi.
0
feastofthedamned
(16.08.25)
bence şunu soruyorsun: herkes, başka insanların çoğunun salak olduğunu düşünüyor. peki kendileri onlar gibi değillerse neden bu durumda olduklarıyla ilgili ne düşünüyorlar?

ki katılıyorum. kimle konuşsan diğer insanların "biraz salak" olduğunu düşünüyor. ama kendisi de onlardan farklı bir konumda değil.

cevap da burda zaten. böyle düşünen "çoğu" insan da zaten diğerleri gibi. o yüzden de diğerlerinden farklı bir durumları yok.

kendi perspektifimden: ben salak olduğumu düşünmüyorum. ama çoğu insanın analitik düşünemediğini ve rasyonel olamadığını gözlemliyorum. bu ayrım sayesinde de onlardan farklı bir durumdayım zaten o yüzden neden aynı durumdayım diye düşünmeme gerek olmuyor.
0
gitdaddy
(16.08.25)
Insanlar cok gözü acik ve cakal. Herkesin backgroundda baska planlari var.
Ben kendimi daha salak bulmaya basladim.

Daha kurnaz olmaliyim.
0
sonsuz
(16.08.25)
İnsanlar iyi bile koruyor IQ larini mevcut düzende.
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
Salaklık değil de vasatlık ve vasatliga talep derim ben.
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
ben zaten diyorum salak mıyım neyim diye
0
Batuhanolabilir
(18.08.25)
(9)

Borç isteyen kuzenler

iwillsee
Evli bir çift düşünün karı koca maaşlı çalışan, maaşla ancak geçiniyorlar ev araç kredisi ödüyorlar lüks yaşamları yok ve çocukları var. Koca tarafının kuzenleri keyfi gerekçelerle (evi tamir ettireceğim/ karavan alacağım gibi) borç istiyorlar adamdan düzenli olarak. Mebla karı veya kocanın maaşı
Evli bir çift düşünün karı koca maaşlı çalışan, maaşla ancak geçiniyorlar ev araç kredisi ödüyorlar lüks yaşamları yok ve çocukları var. Koca tarafının kuzenleri keyfi gerekçelerle (evi tamir ettireceğim/ karavan alacağım gibi) borç istiyorlar adamdan düzenli olarak. Mebla karı veya kocanın maaşının 2-3 katı. Geri ödeyip ödemeyecekleri meçhul muhtemelen ödemezler. Sizce bu evlilikte sorun teşkil eder mi etmez mi? Bu kişilere borç verilmese dahi bu kişilerin bunu huy haline getirmesi sorun değil mi?
0
iwillsee
(15.08.25)
bazı insanlar çok rahat borç isteme konusunda. durum öyle bir hale geliyor ki borçlu ben bunu nasıl öderim diye kara kara düşünmesi gerekirken borç veren kara kara düşünmeye başlıyor. bu işlerde hiç hatır falan tanımamak lazım. borç morç yok kardeşim. ben ancak kendime yetiyorum. borcu tek şartla veririm. geri dönmezse bana koymayacak miktarda bir şey olacak ve bu kişi de daha önceki borçlarını zamanında ödemiş olacak.

evlilikte verilen borçlar geri dönmezse sorun yaşanır asıl.
0
lazpalle
(15.08.25)
ev tamiri yada karavan alacagim diye borc isteyene borc vermezdim.Ancak saglik vb. acil bir durumda borc verirdim.Neden bankadan almiyor.Banka kredi faizi alacagi icin degil mi? Peki o borcu verip aylar sonra parasinin degeri azalmis sekilde alacak kisinin gunahi ne?
Sacma sapan isler
0
turkuaz
(15.08.25)
istenen meblağ çok büyük.
ben yüz bulup da isteyemem.

alışkanlıktan korkuyorsanız demek ki birden kez oldu bu.
sadece iki aile arasında değil, borç veren çift arasında da sorun oluşturabilir bu durum. kadın tarafa adama "sen şu kuzenlerine çok yüz veriyorsun, saçma bir ilişkiniz var, bu kadar yüzsüz olmazlardı sen izin vermeseydin" diye çemkirebilir ve işler daha büyük boyuta ulaşabilir.

o kişilerin tavrına pek müdahale edemeyiz ne yazık ki. yüzsüz kişiler de olabilir haklarında düşündüklerinize göre. ama iki kişinin maaşının 2-3 katı diyorsunuz. nereden baksan 300-500 gibi bir borç isteniyor. kim kimden bu devirde böyle borç ister yahu. yok mu banka şu bu.

verirseniz altın verin, altın alın.
ama ben şunu öğrendim, verilen borç bir daha geri gelmeyeceği düşünülerek verilir. ona göre.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
Aileden öyle alışmış olabilirler, kim tarafından kuzen ise anaları babaları, borç istedikleri kişinin anası veya babası ile böyle bir ilişki kurmuştur.

Diğer ihtimal, yumuşak yüzlü biliyorlardır ve/veya krediyle alınmasına rağmen ev araba var diye "ooo bunlarda para vardir" yüzsüzlüğü ile hareket ediyor da olabilirler

Hanımın çocuk üzerinden baskı yapması lazım, geri ödenmesi odenmemesi de sorun değil, para gelecek gelmeyecek bir stresi var. "Çocuğunun rızkını" baskisi yapsın hanım ki gerçek de bu.

Ha koca tarafinda biraz akıl varsa bu yüzsüzlere bir aşamada "y*r**** yiyin" demesi lazım.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
Türkiyede artik herkes golddiggerlik pesinde. Mide bulandirici.

Tencere kapak olmus onlar. Aralarinda herhangi bir sorun olmaz. Ikisi de virtuesuz cöp tipler.
0
sonsuz
(15.08.25)
Evlilikte sorun teşkil eder.
Depremler olur.
Düzenli borç isteyen o kuzenler
(kaç taneyse artık? bir tane yetmedi mi :) aldıkları karavanla akşam vakti manzaralı bir yere sandalyesini kurmuş bir şeyler içerken o esnada başkalarına olan borcundan çok aracın yakıtını düşünecektir.
Yapay zekaya,
mantıklı şekilde borç vermeme bahaneleri nelerdir diye soracaktır.

Düzenli borç isteme diye bir şey olmaz. Önemli olan borçlu olmamaktır.
0
diyecevaplandı
(15.08.25)
Bu soruyu soracak halde olmak en büyük sorun. Kuzenlerin yaptıkları şey asalaklık, haraç kesme nerdeyse. Fakat bunu görememek, bu konunun evliliğin şu anki en büyük tehdidi olduğunu anlayamamak çok daha büyük bir sorun. Çok ciddi bir sorun var orada.
0
muhayyer divan
(15.08.25)
Ne yazık ki kendi yağında kavrulan, kimseden borç istemeyen ama malı mülkü de olmayan insanlara hep böyle kancayı takarlar. Bence sorun teşkil eder, keyfi harcamalara hiç borç vermem. Malı, mülkü varsa, benden zenginse de borç vermem. Zaten sen benden zenginsin, şu arsanı sat arabanı yaptır dersen bırak borç istemeyi daha onunla konuşmazlar bile.
0
lamborcini
(16.08.25)
Keyfi gerekçeyle borç isteyen adama asla borç verilmez.

Düzenli borç istenmez, isteyene verilmez. Gerçekten ihtiyacı varsa şartlar zorlanır mümkün olduğunca insan toplanır ve ihtiyaç sahibine yardım edilir.

Olur da şartlar farklı gelişir ve verilmek zorunda kalınırsa, geri ödenmemesi durumunda can acıtmayacak bir miktar verilir, duruma göre geri de istenmez zira bu borcun ödenmemesi nedeniyle borç alan bir daha borç isteyemez ve huzura erilir.

Benden biri karavan alacağı gerekçesiyle borç isterse cevap bile vermem. Güler geçerim.
0
10551037
(16.08.25)
(5)

alanadi.ai şeklinde AI'lar

encokbenisevinnolur
Nasıl yapılıyor?Yazılım bilmeyen biri için zor bir süreç mi?Spesifik bir konuda bir fikrim var, ama ticari bir şey olarak da düşünülebilir geldiği için uzun vadede, bu şekilde yapmak istiyorum.Chatgptye sordum, tabii ki yaparsın aslanım ben sana adımları anlatayım dedi de, pek de emin olamadım.Soru1
Nasıl yapılıyor?
Yazılım bilmeyen biri için zor bir süreç mi?

Spesifik bir konuda bir fikrim var, ama ticari bir şey olarak da düşünülebilir geldiği için uzun vadede, bu şekilde yapmak istiyorum.

Chatgptye sordum, tabii ki yaparsın aslanım ben sana adımları anlatayım dedi de, pek de emin olamadım.

Soru1: Yazılım bilmeyen biri bunu kivirabilir mi?
Soru2: 1'in cevabı konu ve kapsama göre mi değişir?
Soru3: 1 evetse, tek kişi halledilebilecek bir şey mi en azından başlangıçta?
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
bahsettiğiniz şey alan adı.
.com nasıl alınıyorsa .ai da o şekilde alınıyor.

alan adı (domain) satan yerler var. oradan alıyorsunuz.
ancak bu sadece bir adres. godaddy, cloudflare, hostinger, name.cheap gibi daha bi dünya yerden bu alan adını alabilirsiniz. bunun için ekstra bir bilgiye ihtiyacınız yok.

bu alan adında çalışacak olan web sitesi ise bir program.
asıl önemli olan şey bu web uygulamasını yapmak.

hatta web uygulaması yapmak da zor değil, ancak arkaplanda verilen komutları işleyerek ortaya çalışan bir şey çıkarmak yazılım bilmeyen birinin yapabileceği bir şey değil.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
Ne yapacaginizi anlamis degilim.

Domain alacaksaniz alinir 10 dk lik islem.

Icine calisan bir proje koyacaksaniz. Su anki durumunuza gore oldukca zor gorunuyor.
0
nuevo
(15.08.25)
Ben bunları farklı bir altyapısı var zannediyordum da değilmiş. Alanadi.ai derken, bu şekilde domaini olan daha küçük çaplı ai'lardan bahsediyorum.

Mesela:
www.beautiful.ai

Bu arkadaşlar verilen promptlara göre presentation oluşturan bir sistem kurmuşlar satıyorlar.

Bu mantıkta bir şeyi yapmaktan bahsediyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(15.08.25)
yine kolay değil. bilmeyen biri yapamaz. bilen biri bile yapamayabilir işin kapsamına göre.

verdiğiniz örneği ele alalım:
önyüzde çalışan bir web site var. frontend olarak siteyi oluşturdunuz. bu en basit kısmı.
prompt aldınız kullanıcıdan ve ai motorları ile konuşacak olan backend'inize aktardınız. orada bir dizi işlem yapılacak. en özetle, kullanıcıdan gelen prompt'a system prompt'ları ekleyecek ve düzeltecekseniz. sonra ai motoruna (openai, anthropic, xai vs birine) göndereceksiniz. o modelden size belli bir şablonda bir yanıt vermesini isteyeceksiniz. sanırım kesin json dönme garantili modellerin sayısı çok az, gelen datayı bazı işlemlerden geçirmeniz gerekebilir o yüzden.

aldığınız yanıt şuna benzer bir şey olacak:
{
"presentation": {
"title": "Dijital Dönüşüm Stratejisi",
"theme": "corporate-modern",
"slides": [
{
"type": "title-slide",
"layout": {
"template": "centered-hero",
"background": "gradient-blue"
},
"content": {
"title": "Dijital Dönüşüm Stratejisi 2024",
"subtitle": "Şirketimizin Geleceği",
"author": "Teknoloji Departmanı"
}
},
{
"type": "content-slide",
"layout": {
"template": "split-content",
"ratio": [40, 60],
"imagePosition": "left"
},
"content": {
"title": "Mevcut Durum Analizi",
"bullets": [
"Manuel süreçler %70 oranında",
"Müşteri memnuniyeti %85",
"Operasyonel maliyetler yüksek"
],
"image": "chart-current-state",
"notes": "Bu veriler 2023 Q4 analizinden"
}
},
{
"type": "visual-slide",
"layout": {
"template": "full-chart",
"chartType": "bar-comparison"
},
"content": {
"title": "Hedef vs Gerçekleşen",
"chartData": {
"categories": ["Q1", "Q2", "Q3", "Q4"],
"series": [
{"name": "Hedef", "data": [100, 120, 140, 160]},
{"name": "Gerçek", "data": [85, 110, 125, 145]}
]
}
}
}
],
"designSystem": {
"primaryColor": "#2563eb",
"secondaryColor": "#64748b",
"font": "Inter",
"spacing": "comfortable"
}
}
}

bu çok dinamik değil. elinizde yüzlerce, binlerce template olacak ve o template'ler bu data ile otomatik oluşturulacak.

---
ne kadar ufak görünse de arkaplanda bir sürü iş var.

ama mesela chatbot yapmak çok daha basit. ticari kaygınız yoksa böyle bir şey yapmayı deneyebilirsiniz. temelde chatgpt.com gibi bir şey, ama promptları özelleştirdiğiniz için belli tonda, hatta belli konularda yanıt vermesini sağlayabilirsiniz. kullanılacak adım ve yöntemleri düşününce, aklınızdaki işin büyüklüğü ve kapsamı hakkında da fikir sahibi olabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
bahsettiğiniz sistemler aslında bir api'ye bağlanmış optimize edilmiş prompt(lar) ile hizmet sunan şeyler. bilen biri için iş bile değil. sorunuzdan çıkardığım kadarıyla bunu kolaylıkla yapabileceğinizi sanmıyorum. mantığı oldukça basit ama bilen biri için basit hele optimize edilmiş prompt(lar) hazır ve olay sadece bu siteyi/uygulamayı ayağa kaldırmaksa.
0
wop
(15.08.25)
(16)

Kadınların zengin diye cirkin ve yaşlı erkekleri tercih etmesi midesizlik m

darkwizard
Arkadaşlar bu durum beni rahatsiz ediyor. 18 20 yaşındaki çocuklar 50 60 45 belki 70 yaşındaki erkeklerle beraber. Yaşlılarla neden peki midesiz mi bunlar? (Her kadın tabii bir degildir onuruyla kariyerli yapanlar da var.)
Arkadaşlar bu durum beni rahatsiz ediyor. 18 20 yaşındaki çocuklar 50 60 45 belki 70 yaşındaki erkeklerle beraber. Yaşlılarla neden peki midesiz mi bunlar? (Her kadın tabii bir degildir onuruyla kariyerli yapanlar da var.)
0
darkwizard
(15.08.25)
Bu pek olmuyor Türkiye'de. Gençlerden de parasız olsa da bir şekilde yedireni oluyor.
0
runaway
(15.08.25)
(Bkz: dayınla evlenip napıcan)
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
bu isler boyle.
0
baldur2
(15.08.25)
Eskiden apartmanların giriş katında oturan yaşlı teyzeler, apartmana kim giriyor, sokaktan kim geçiyor, kim kiminle beraber, kim kime yakışıyor diye çetele tutarlarmış.

İnsanların fahri münasip görme komisyonu üyeliği görevi yapması beni hep rahatsız etmiştir. İsteyen hemcinsiyle yatsın, isteyen yaşlısıyla, isteyen genciyle, isteyen paralısıyla, isteyen çulsuzuyla.

Bi salın insanları. 18 ini geçkinse özgür iradesiyle karar versin. Mahalle baskısını tarihe gömün artık ne olur.
0
Mirket
(15.08.25)
asıl soru seni rahatsız etmesi. şu kadınları salamadık gitti, kadının kadına sallaması da ayrı garip. onur,ahlak,şeref,namus bence bu yüzyılda çok geçersiz terimler artık.
0
mikahakkinen
(15.08.25)
tencere-kapak ilişkisi
0
yurtsuz john
(15.08.25)
bazıları yakışıklılık ister, bazıları keko ister, bazıları da para ister. en doğrusu uyum sağladığı birini bulmaktır, onlarda paralı olanlarla uyum sağlıyorlardır. sevmiyorsa zaten eninde sonunda bitecektir, en güzeli 70-80 bulsun da adam bi an önce ölsün.
0
ravenudon
(15.08.25)
Zengin niye çirkin ve yaşlı oluyor ki. Üçü bir arada istiyorlar; zengin, yakışıklı ve olgun.
0
gabe h coud
(15.08.25)
bütün kokuşmuş türk dizileri 50 yaşında adamlara 20 yaşında kadın cast'i sevgili diye yazınca bi şey yok, kadınlar canları öyle istedi diye yaşlı erkeklerle birlikte olunca midesiz. midesizlikse en başta toplum ikiyüzlü ve midesiz, münferit olarak o bahsedilen kadınlar değil
0
ofelia
(15.08.25)
@gabe +1 :D
Retorik soru. Çünkü zenginler. 18 20 yaşında kızlar niye senin umurunda ki? Üreme alanını bu kadar geniş tutma üzülürsün.
0
beyfendi
(15.08.25)
genclik bir "asset"
insanlar ellerindeki asset'i istedikleri mebla karsiliginda satmakta ozgur.
ortada bir alisveris var yani.
bunun aynisini kadinlar da yapiyor bu arada, hic zengin bosanmis ya da dul bir kadin yaninda bitik ama yakisikli/genc bir adam gormedin mi?
0
cooperr
(15.08.25)
napsınlar kafede arkadaşlarıyla baba parasıyla buluşup "kanka fazla sigara var mı" desinler. o yaşlardaki adamlar kaliteli sohbet, tecrübe ve tabii ki kızların aradığı parayı aktarabiliyorlar. sadece sugardaddy değil daddylik kısmında yoksunluk çeken ve o şekilde dolduranlar da var.
0
deranzo1
(15.08.25)
Bunu sadece zengin diye yapmayanlar da çok var. Sorun baba eksikliği olabiliyor. Yani ruhsal baba eksikliğini bedensel olarak yaşlı kişilerle ve paralarını da alarak gideriyorlar, tabii bu para meselesi parası olan yaşlı erkeklerin de gururunu okşuyor, yeterlilik değerlilik hissi yaşatıyor. Yoksa zenginler kadınlara (hele ki genç kadınlara) para dökmezler.
0
muhayyer divan
(15.08.25)
50 60 45 belki 70 yasindaki dedelerin sirf zenginler diye 18-20 yasindaki cocuklarin onlarin tercih etmesinden rahatsiz olmayip onlarla beraber olmasi midesizlik bence.
0
sey mi dostum
(15.08.25)
her kadin guc sever. bu guc yerine gore fiziksel, yerine gore sosyal, yerine gore ekonomik guctur, ama guc carpani hic degismez. dolayisiyla onlar da en guclu o erkegi bulabilmis ve tercihini o yonde yapmis.

erkekler de bacaklari, poposu, memesi, yuz guzelligine bakarak kadin seciyor. sanki erkekler karakteri yuzunden kadinlara yaklasiyormus gibi, kadinlar neden parali erkege gidiyor demek abes. serbest piyasada win, win kosullarini olusturuyorlarsa iliski oluyor. oyna, devam.
0
antikadimag
(16.08.25)
Kadin dedigin seyin zaten estetik bir algisi yoktur ki ? Bütün hayatini rahat etmek veya ettirilmek üzere yasar.
0
feastofthedamned
(16.08.25)
(16)

İş yerinden ayrılınca veda maili atar mısınız?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Ay sonunda projemin bitmesi nedeniyle işten ayrılıyorum. 20 ay olacak burda çalışalı ve geldiğimden beri bazi çalışanlar ayrildiklarinda herkese teşekkür ve iyi dileklerinin yer aldığı veda mailleri atıyorlar. Sizce nezaketen veda maili atılmalı mı? Siz atıyor musunuz?Kurumda gör
Merhaba arkadaşlar,
Ay sonunda projemin bitmesi nedeniyle işten ayrılıyorum. 20 ay olacak burda çalışalı ve geldiğimden beri bazi çalışanlar ayrildiklarinda herkese teşekkür ve iyi dileklerinin yer aldığı veda mailleri atıyorlar. Sizce nezaketen veda maili atılmalı mı? Siz atıyor musunuz?

Kurumda görece yeniydim diğerlerine göre iyisiyle kötüsüyle burda doldu zamanım. Kırgın olduğum insanlar da var ama bunun yükünü de taşımak istemiyorum. Bir de bir eğitim icin bursla 1 yıllığına yurt dışına gideceğim bundan da bahsetsem mi acaba? İçten içe "Kaybettiğine dön de bir bak" :D demek istiyorum sanki:/ Yoksa hic gerek yok mudur? Linkedin'den paylaşmayı düşünüyordum orda mı görsünler? Bir de sanki buradaki kapıları da tam kapatmak istemiyorum hani dönünce iş için bağlantılarım devam etsin:/

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(15.08.25)
nezaketin sebebi olmaz, içten gelir.

bence ne çok kısa ne çok uzun bir veda maili at. günün sonunda herkes aslında aynı gemideyiz, kırgınlık da olur mutluluk da.

ve evet; asla bir kapıyı tam kapatma, o kapı sana ait değilse (özellikle iş hayatında).
0
gobekliraki
(15.08.25)
ben çıkarıldığım bir yere, whatsapp grubundan ekibe veda metni yayınlamıştım. Tamamen içten gelen bir şey.
0
koela
(15.08.25)
Anladigim kadariyla hafiften dokundurup "oh oh gidiyorum" yapmak istiyorsunuz ama nezaketiniz ve aşırı nezaketli ortam baskısı buna elverişli değil.

Öğrenmelerini istediğiniz şeyler varsa ağzı gevşek birine citlatin o yayar.

Düz veda maili atılabilir bence bunun sonrasında.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
Asla atmam. Gelen veda maillerini de umursamıyorum hiç. Tanıdığım biri olursa belki. Atmış atmamış önemi yok benim için. İş yerinle ve ordaki insanlarla kurduğun duygusal bağa bağlı.
0
jelly bear
(15.08.25)
geleceğinizden bahsetmeden, kısa, nazik, detay içermeyen bir mail atmak uygun. şu minvalde; bugün itibariyle ayrılıyorum, herkese destekleri için teşekkür ederim. şu mail ve numaralarımdan ulaşabilirsiniz. başarılar, sevgiler.
0
awlmi
(15.08.25)
bence atılmaz, uzun süre çalışıp çok sağlam bağlar varsa belki.
20 ay çalıştığım yerde atmazdım açıkçası.
0
bay b
(15.08.25)
atmam herhalde.
0
deartheodosia
(15.08.25)
icinden geliyorsa yaz. bir sebep veya niyetle yazacaksan hic yazma. yazacagin tripli veya tesekkurlu mailin sana bi faydasi olmayacak cunku
0
buenosdias
(15.08.25)
Profesyonellik gereği kısa bir teşekkür maili atardım. Bursu da çıtlat bence. Buradan ayrılan bir müdür, direktör belki başka bir firmada karşına çıkar ve işe alır. İş hayatı bu belli olmaz. Ne kadar vaktini alacak ki. Veya yd bursu almış diyip birine önerir belki.
0
merhum
(15.08.25)
4 yıl çalıştığım yerde atmadım. sahte buluyorum, yapanı yargılamıyorum ama öyle insanlarmış deyip geçiyorum. içinden gelme meselesi çalışma sürenle ilgisi yok bence.
0
ruhlardan esinlenen karga
(15.08.25)
merhum+1

profesyonel ve nazik davranmak iyidir, çıkarken kapıları çarpmaya da gerek yok olağanüstü negatif bir durum yaşanmadıysa. Kariyer belli noktalarda biraz da network işidir, o networkler de böyle nezaketli ve profesyonel davranışlarla birikir.
0
Phoebe
(15.08.25)
proje bazli calisiyorum. her zaman atarim. genelde de dunya kucuk, bir gun bir yerde karsilasmak dilegiyle gibi bir seyle bitiririm.

is hayatinda boyle seylerin onemli oldugunu dusunurum, atmayan icin de sorunlu mu ayrildi diye dusunurum. bence onemli.
0
65 derece
(15.08.25)
önceki işimden ayrılırken ben de veda mail'i (daha doğrusu slack mesajı) atmayı düşündüm.
ama ayrılmadan bir kaç gün önce yakın çalıştığım arkadaşlarıma bizzat söyleyince, yakın çalışmadığım arkadaşlara söyleme gereği hissetmedim sonrasında zaten herkes öğrendi.

ama uzaktan çalışıyorsanız ya da herkesi görme imkanınız yoksa, iyi-kötü selamınız varsa atmakta ben bir mahsur görmüyorum.

mail bana biraz kasıntı geliyor. çalıştığım tüm iş yerlerinde slack/teams şeklinde anında mesajlaşma uygulamaları vardı ve oralarda gelen/giden insanlarla ilgili paylaşımların yapıldığı kanallar vardı. oraları kullanmak daha az kasıntı. insanlar cevap yazmaktansa emojiler ile tepki veriyorlar genelde.

kurum kültürü önemli burada.
at ya da atma, ikisi de geçerli cevap. bir teamülü olduğunu düşünmüyorum.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
birseysorcaktim +1
Yoksa öyle bir kültür, veda maili atmayınca kimse küsmeyecek aman ne ayıp etti demeyecekse eğer atmam. Yurtdışına gidecekmiş nispet yapıyor herhalde bile diyen olur. Kapıyı açık tutacak şey atacağın bu mail değil. Veda maili atınca profesyonel, atmayınca unprofesyonel olmuyorsun. Yakın olduklarımla şahsen vedalaşır, olmadıklarımla sadece denk gelirsem eğer vedalaşır önüme bakarım.
0
beyfendi
(15.08.25)
Nein :)
0
baldan kaymak
(16.08.25)
Boş iş
0
Shepard
(16.08.25)
(11)

Kötü çalışan kişinin avans istemesi

Shepard
Performansı kötü, sürekli müşterilerle özür dileriz, hallediyoruz muhabbetlerine giriyoruz. Özel hayatındaki olayları sebep gösteriyor. Ise girmeden önce herkese avansı, maaşın yüzde 30'u kadar verebiliriz diyoruz. Ama vermezsek de darilmaca yok diyoruz. Avans isteyip bizi mahçup eden kişiye avans v
Performansı kötü, sürekli müşterilerle özür dileriz, hallediyoruz muhabbetlerine giriyoruz. Özel hayatındaki olayları sebep gösteriyor. Ise girmeden önce herkese avansı, maaşın yüzde 30'u kadar verebiliriz diyoruz. Ama vermezsek de darilmaca yok diyoruz. Avans isteyip bizi mahçup eden kişiye avans veresim yok. Çöple samanı mı karıştırıyorum siz bana söyleyin, siz ne yapardınız?
0
Shepard
(15.08.25)
Normal kurali uygular gecerdim. Maddi imkanlar musait degilse %30 vermiyorsunuz ve su an vermek istemiyorsunuz sanirim. Maddi imkan varsa %30 verirdim sanirim.
0
mbond
(15.08.25)
Sözümü tutup verirdim, başta söz verilmiş sonuçta. Yoksa maazallah dedikodu gırla gidebilir, sözünü tutmuyor vs diye sonra genel güvensizliğe dönüşebilir bu.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
Ne kadar ekmek o kadar köfte. Avans istiyorsa karşılığını da doldurması gerek.
0
anatomik
(15.08.25)
bence biraz karıştırıyorsun. çalışan fazladan bişey istemiyor, hakkı olanı istiyor. ki verip vermemek sana bağlı yine de. ama "vermezsem akıllanır" diye düşünme, farkında bile olmaz. işle duyguları karıştırıyorsun bence biraz.
0
gobekliraki
(15.08.25)
Ama vermezsek de darilmaca yok diyoruz. demişsen sözünü tutmamış olmazsın.
sebebini de açıkça söyle ve verme.
0
bay b
(15.08.25)
Avansı ver performans konusunu ayrıca konuş. Eğer müşterilerden sürekli şikayet alıyorsanız bu çalışanın değil şirketin sorunudur. Ya uygun kişiyi işe almadınız ya çalışana iş tanımını anlatamadınız ya müşteri ilişkileri yönergelerini veremediniz. Bu durum sürekli ise çalışana ne istediğinizi anlatın ve yönerge verin.
0
grimavi
(15.08.25)
grimavi +1

ek olarak. izin, maaş, bonus vb. poltikalar şirket tarafından belirlenir ve herkese şeffaf bir şekilde duyurulur ve uygulanır. aksi taktirde yarın biri gelir şunun gözünün üstünde kaşı var diyip avans vermez. performansını beğenmiyorsan önce sözlü uyarırsın. düezelmezse yazılı uyarırsın. olmadı çıkarırsın.
0
merhum
(15.08.25)
İşindeki sorunlarla ilgili bu
kadar paylaşım yapıyorsun ve bir üst yönetim olarak sizde bir sorun yok mu?
sorusu akla geliyor.
Bu kadar sorunlu iş ve kimse sizde nasıl toplanıyor.
Etkin yaptırımlar yoksa ağlamaya, şikayete devam..

Kötü çalışan için avans ödüldür.
Bu konuda genel kaide şu olmalı: zararın giderilmesi faydadan önce gelir.
O nedenle çalışan önce kendisini düzeltsin.
Özveri sadakat paraya bağlı, parayla gelen şeyler değildir. En başta insanın içinde olmalı bu hisler.

Yıllar önce istanbuldaydık yeni işe başlayıp bir kaç gün üst üste geç gelmeleriyle dikkatleri üstüne çeken iki kişi yaklaşık 1 haftalık çalışmalarının sonunda şirketten avans istedi. Şirket parayı verdi
ve ortadan kayboldular.
Şirketin kendisi, dolandırılmadan önce onlara ödüllerini vermiş oldu.
0
diyecevaplandı
(15.08.25)
Sürekli servisteki kızlara da yürüyor mu peki :d kov.
0
ruhen hastayim ben
(15.08.25)
Zor bir dönemdeyiz, performansı yerinde değilse resmi uyarı verilir veya sözlü olarak uyarılır.

Bir çalışanı avansla, parayla "terbiye" etmeye çalışmak ters teper ve ben olsam ne olursa olsun imkan varsa yardımcı olurdum.
0
kimlanbu
(15.08.25)
Burada yazılanlar sonucu avansı vermedim. Vermiyorum da demedim çalışma arkadaşımıza.
@diyecevaplandı dediği gibi olacaktı havası vardı. Bugün sabah ben ayrılıyorum yazdı. İstediği avans 20k idi. İnsanlar...
0
🌸Shepard
(16.08.25)
(9)

sanal zorbalık hakkında

gobekliraki
son zamanlarda çok arttığını düşünüyorum. haydi gerçek zorbalığı kafamda bir çerçeveye oturtabiliyorum da, sanal zorbalık yapınca insanın eline ne geçiyor? karşında seni tanımayan biri, sen onu tanımıyorsun, ama zorbalık yapıyorsun. üzüleceğini bile bile, zehir gibi sözler ediyorsun vs.çok acınası b
son zamanlarda çok arttığını düşünüyorum. haydi gerçek zorbalığı kafamda bir çerçeveye oturtabiliyorum da, sanal zorbalık yapınca insanın eline ne geçiyor? karşında seni tanımayan biri, sen onu tanımıyorsun, ama zorbalık yapıyorsun. üzüleceğini bile bile, zehir gibi sözler ediyorsun vs.
çok acınası bişey değil mi bu?
0
gobekliraki
(15.08.25)
Geçenlerde biri fanatiği olduğu yazarla ilgili olumsuz görüş belirten bir entry girdim diye sayıp sövdü. Sonra da engellemiş, acikcasi benim gülesim geldi ama noldugunu anlamadım.

Verdiğim örnek instant etkileşim ama, sanal iletişim sürdürülen birinin bunu yapmasının motivasyonu muhtemelen düz zorbalıkla aynıdır, ama.aradaki fark muhtemelen yuzyuze ortamda yapamaz aynısını.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
Burada bir tip var, escort olduğumu söylemişti. Reelde insan içine çıkamayan zavallılar.
0
Kahvedesu
(15.08.25)
Reelde silik kisiler olduklarini dusunuyorum +1. Bir de bunun biraz degisik versiyonu olarak unluleri canhiras savunanlar var. Bunu yaparken de karsilarindakini zorbaliyorlar gerci. Onlar da bence ayni sekilde silik insanlar. Uzucu aslinda bir bakima..
0
Kittie
(15.08.25)
bir de bunu planlı yapanlar var sanki, kişinin zaafını bilerek oradan vuranlar.
0
🌸gobekliraki
(15.08.25)
duyuruda da var, gruplaşmışlar üstelik. hayatsız olduklarını düşünüyorum, kendi acılarını (?) bastırma yöntemi ve çok zavallıca bi şey aslında.
0
deartheodosia
(15.08.25)
ben de duyurunun aşırı zorba bi yer olduğunu düşünüyorum. bi soru sorunca saldırıya geçemeye herkes hazır.
0
turuncu tonlarda
(15.08.25)
yaw bunlarin %99u 25 yas alti, cebinde anne baba kredi karti olan ergen.
havlayip dursunlar, geciniz..
0
cooperr
(15.08.25)
geçenlerde bununla ilgili başlık açmayı düşündüm. özellikle instagram'da fiziksel özellikler üzerinden çok saldırı var. mesela kilolu kadınlara karşı inanılmaz hakaretler görüyorum. bir erkek olarak rahatsızlık duyuyorum gerçekten. aynı şekilde fiziğini beğenmedikleri erkeklere de hakaretler var. gerçekten yüzüne söyleyemeyecekleri şeyleri sanal dünyada insanlara nefret kusarak söylemeleri aşırı saçma geliyor. yani ben bu insanı tanımam etmem, niye ona hakaret edeyim. ama işte böyle binlerce insan var. hangi birine anlatacaksın.
0
nothing in my way
(15.08.25)
Gecen gun carsiya ciktim oglen vakti istisnasiz her dukkanda biri ayaklari uzatmis yayilmis elde telefon muhtemelen sabahtan aksama issizlikten millete salca oluyorlar
0
ceann deas
(16.08.25)
(6)

Kafamda Deli Sorular - 3 / Kapitalizm Olmasa Bu Gelişmişlik Olmaz Mıydı?

burka
Kafamda Deli Sorular-1: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610416/kafamda-deli-sorular-1Kafamda Deli Sorular-2: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610496/kafamda-deli-sorular-2SelamlarSahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var? Bu kriterleri açık
Kafamda Deli Sorular-1: www.eksiduyuru.com
Kafamda Deli Sorular-2: www.eksiduyuru.com

Selamlar

Sahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var? Bu kriterleri açıklayayım ki netlik kazansın, çünkü yanlış bir noktadan bakıyor olabilirim:

Konfor: Örneğin evler, ısıtma-soğutma sistemleri, bireysel ulaşım (araba, uçak gibi.), giyim ve moda sektörü gibi şeyler. Belki bundan 100 yıl önce çok zengin insanların bile elde edemeyeceği şeylerdi çünkü yoktu.

İmkanlar: Sıradan bir insan evinde su, elektrik sahibi. Sokağa çıktığında bir markete girip dünyanın her yerinden gelmiş ürünleri satın alabilir. Hatta dilerse neredeyse istediği her şeyi evine kadar getirtebilir.

Teknoloji: Sıradan bir vatandaşın elinde belki zamanında dini kitaplarda geçen mucizelerden çok daha gelişmiş cihazlar var :) Cep telefonu, tablet, bilgisyar, internet adına ne derseniz. Günümüzde sahip olduğumuz bu teknolojik imkanlar. Tam olarak Arthur C. Clarke'ın dediği gibi "Yeterince gelişmiş bir teknoloji büyüden ayırt edilemez" seviyesindeyiz. Bu ürünlerin pek çoğunu bırak nasıl çalıştığını anlamayı kullanmayı bile beceremediğimiz oluyor.

Steam, Netflix, Amazon, Google vb. vb. vb. bu düzeyde bir gelişmişliğin (refah demiyorum o göreceli) sebebi kapitalist sistem mi? Mesela alternatif bir yönetime sahip (sosyalizm, anarşizm, x, y, adını siz koyun) ve yüksek refah düzeyinde bir toplum olsa benzeri gelişmeler yaşanır mıydı?
0
burka
(15.08.25)
@arbre

Teşekkürler. Haklısın, borçluyuz borçlu olmasına da her bilim insanı her koşulda üretken olamıyor. Mesela Nikola Tesla Sırp ama üretimini Amerika'da verebilmiş. Ya da geçenlerde Ekşişeyler'de okuduğum bir başka bilimadamı. Sanırım roket biliminin kurucusu olan, bu düzeyde bir insan ama yıllarca Sovyet çalışma kamplarında işkence görüyor.

Ayrıca bir başka noktada görüşünüzü merak ediyorum. Sizce gece gündüz çalışma motivasyonu nasıl bir şey? Örneğin bilim, sanat, spor vb. alanda sadece doğuştan yetenekli, potansiyele sahip olmak yetmiyor bunun üzerine davranışsal olarak da (çalışma azmi, motivasyon, disiplin vb.) ortalamanın üzerinde hatta uçlarda olmak gerekli diye düşünüyorum. Bu insanlar nasıl yaşamlarını adayacak şekilde kendilerini adayabiliyorlar? Acaba bu düzeyde odaklanma, çalışma arzusu da yetenek kadar nadir bir karakteristik özellik mi?
0
🌸burka
(15.08.25)
büyük oranda rekabete borçuyuz ve evet kapitalizmin teknolojinin gelişmesinde ve genele yayılmasında çok çok olumlu etkileri mevcut. farklı alanlardaki problemlerine değinmeyelim ama kapitalizm/liberalizm rekabetin gücünü ortaya çıkardı, bu bağlamda insalık da kendini çok ileri götürdü. sosyalizmle bunun bu kadar hızlı ve yıkıcı teknolijlerle olma ihitmali yoktu. bir teknolojinin sadece gelişmesi değil, kitlelere yayılması da o sistemin daha ileriye götürülmesi için çok gerekli. sosyalizmle yönetilen ülkeler standart ürünler üretmek ve herkese aynı malı dağıtmak durumunda. sovyetlerde televizyon için bile 2 sene sıra bekliyorlardı. ama kapitalizm size paranıza göre çok daha iyi ürüne çok daha hızlı ulaşmanızı sağlıyor. ya da üretici çok daha iyi bir ürün yapıp çok daha iyi para kazanabileceği bir sistem ortaya çıkarıyor.

insan sömürüsü vs gibi taraflar ayrı konular. ama sorunuza şahsi yanıtım, kapitalizmsiz bu teknolojik refaha ulaşamazdık. bazısı buna gerek olmadığını söylese de inanslığın bu anlamda geldiği nokta şok edici. evet olumsuz tarafları da çok fazla ama toplumları averaj olarak yukarı çıkardığı da bir gerçek.
0
awlmi
(15.08.25)
Gelişmişlik dediğin, önce bir şeye ihtiyacın olduğuna inandirip.sonra uygun şartları yaratıp sonra sana onu satmak.

Uygun yalıtımla yapılmış evlerde otursak, yeşillik vs ona göre düzenlenmis olsa klima, vantilatör vs ihtiyaç duyulacagini zannetmiyorum bu kadar.

Bugün yapılan birçok şeyin teknolojik olmayan ve aynı işlevi gören versiyonlarının geçmişte örnekleri var. Teknoloji dediğin bu örnekleri kötüleyip gelismemis gosterip sonra sana allanip pullanmis ve masraflı versiyonunu satmak demek.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
ulaştığımız teknolojiye bak, bir de kendi elinin temas ettiklerine bak. sence denge nerede? eline değen şeyler mucize falan değil; bunlar, çok daha büyük teknolojilerin sömürge düzeninde silaha dönüştürülmüş, merkezileştirilmiş ve sana sadece tüketici versiyonu satılmış halleri. her şey centralized. cebimizdeki parayı almanın yolları, biz doğmadan önce döşendi.

tarihsel olarak da böyle: sanayi devriminden bugüne teknolojik atılımlar, öncelikle askeri ve jeopolitik üstünlük için geliştirildi. örneğin GPS, başlangıçta tamamen Amerikan ordusunun kullanımındaydı; sivil kullanıma açılması 1980’lerin ortasında, üstelik hassasiyeti kısıtlanarak oldu. akıllı telefon dediğin, bugün kamerayla çocuk videosu çektiğin cihaz, esasen soğuk savaş döneminde geliştirilen uydu, mikroçip ve şifreleme teknolojilerinin sivil pazara sürülmüş versiyonu. sana satılan, onların askerî üstünlük kurmak için geliştirdiği teknolojinin kırpılmış bir “ürünü”.

yaratılan ihtiyaç illüzyonu bunun en bilinen yöntemlerinden biri. 2. dünya savaşı’ndan sonra ABD’nin elinde tonlarca MRE (askeri hazır yemek) stoğu kaldı. bunları eritmek ve devamlı satmak için pazarlama devleri devreye sokuldu. bizim gibi ülkelerde henüz “kahvaltı” diye bugünkü anlamda bir kültür bile yokken, paketlenmiş tahıl gevreği markaları çıkarıldı. (burada çekeceğim tepkinin farkındayım tabii ki de kahvaltı vardı fakat kahvaltı etmeyen nüfus daha kalabalıktı. evet kahvaltı sınıfsaldı ve akrabalarınıza sorun bana anlattırmayın. kitaplardaki ve filmlerdeki insanlar kahvaltı ediyordu. iki nesil öncemizde günde 2 öğün yenirdi. belki de sırf bu 'artistlere' özenen insanlardan dolayı Nestle birçok iş başarmıştır) “günde 3 öğün yemek sağlıklıdır” algısı tıpkı “sigara sağlıklıdır” dönemindeki gibi doktorlara para ödenerek yaygınlaştırıldı. insanlar, önceden hiç ihtiyaç duymadıkları bir şeyi, zorunlu sanmaya başladı. bu yalnızca beslenmede değil, elektronik, moda, otomotiv dahil her sektörde aynı formülle işledi: önce “yoksunluk” algısı yarat, sonra çözüm olarak kendi ürününü sat.

demokratik erişim meselesine gelince… uzay çağında yaşıyoruz diye sevinmenin anlamı yok, çünkü o çağa “girebilen” isimler belli: Jeff Bezos, Elon Musk, Katy Perry gibi figürler, turistik veya şov amaçlı gidip geliyor. biz üçüncü dünya ülkelerinde, uzay çağının ancak faturasını ödeyen tarafıyız. uzayla ilişkimiz, kendi üniversitelerimizde yetiştirdiğimiz genç beyinlerin başka ülkelere göç etmesi ve onların projelerine katılması üzerinden yürüyor. yarın öbür gün Ay’dan ya da asteroidlerden çıkarılacak madenler, insanlığa hizmet için değil, o madeni kontrol eden şirketlerin kârı için kullanılacak. bu düzen böyle giderse, gelecek nesiller, kaynakları tükenmiş bir gezegende, uzayın getirdiği avantajlara yalnızca bir avuç şirketin ve ülkenin erişebildiği bir yaşam sürecek.

benim “mucize falan yok” demem, umutsuz olduğumdan değil. hâlâ umutluyum. ama mevcut düzenin bizi getirdiği yer, kimsenin fark etmesine izin verilmediği için bu noktada. yüzyıllarca sömürülmüş ülkelerin ve sınıfların emeğiyle üretilmiş şeylerin, yine onlardan esirgenmesi artık bitmeli. bunun için sınıfsal farkındalık şart. bu yazıyı da bu yüzden yazıyorum: çünkü teknolojiye erişim hakkı, yalnızca parası olanın değil, emeği geçenin de olmalı.
0
Etanglement
(15.08.25)
- Sahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var?
-- evet

-..bu düzeyde bir gelişmişliğin (refah demiyorum o göreceli) sebebi kapitalist sistem mi?
-- evet

- Mesela alternatif bir yönetime sahip bir toplum olsa benzeri gelişmeler yaşanır mıydı?
-- hayır


----
soruların cevapları böyle.
ama tek kelime ile yanıt vermek şaka olur.
bugünkü teknolojik ve konfor düzeyimizin büyük kısmı kapitalist sistemin yarattığı rekabet ortamından doğdu. sermaye birikimi dev ar-ge yatırımlarına imkan sağladı.

kapitalizm olmasa idi bu kadar gelişmiş olmazdık da bu kadar gelişmiş olmaya ihtiyacımız var mıydı? hiç sanmıyorum. bu gelişmişlik hayatı kolaylaştırmanın çok daha ötesinde bir sürü sorun getirdi. en büyük sorun da dünyanın tükeniyor olması. artık dünya kendini yenileyemeyecek bir hızla tükeniyor. alışverişlerimiz, iletişim ve ulaşım hızımız, tek tıkla yemek söyleyebilme ya da ertesi gün evinde şeklindeki kargoların maliyetini sadece para olarak düşünüyoruz ama ötesinde ciddi bir hesaplanamaz maliyet var.

teknoloji geliştiği için bir sürü hastalıktan kurtulduk. önceden kolu kırılan bir insan bile hayatını ciddi şekilde engelli yaşıyordu belki ya da bir tanecik hapla geçecek bir rahatsızlık yüzünden hayatını kaybediyordu. onlar artık olmuyor. böyle şeyler olumlu. ama öte yandan eskiden olmayan bir sürü başka hastalıklarımız var. bu durum sadece "eskiden bilimsel yöntemler yeterli değildi ve teşhis koyulamadı" şeklinde basite indirgenemez.

teknolojik ilerleme ve gelişmişlik bize konforla birlikte bir sürü dert getirdi.

demiyorum ki ortaçağ'daki gibi yaşayalım, ama sahip olduğumuz gelişmişlik bizi mutlu etmiyor.

Steam, Netflix, Amazon, Google... bunlar olmasa da hayat geçer. pek azı hayati şeyler sağlıyor bize, varlıklarını bildiğimizden yokluğuna dair alternatifleri düşünmek istemiyoruz belki. ama bunlar olmasaydı da güzel güzel yaşardık. kapitalizm olmasa idi rekabet olmayacağı için bunlar olmayacaktı. bunlar yerine hükümetlerin ve devletlerin propagandalarını yapan aygıtlar olacaktı. ama bi dakka onlar şuanda da var. kapitalizm ve rekabet o yöndeki bir tekelliği ortadan kaldırmadı.

soğuk savaş döneminde bir sürü teknolojik yenilik yapıldı. keza öncesinde dünya savaşlarında yine devlet eliyle çok fazla bilimsel ilerleme kaydedildi. bunlar kapitalizm değil, devletin yaptığı işlerdi. yukarıda yazdıklarımı inkar eder gibi olacağım ama kapitalizm etkisi olmadan da çok şey yapıldı. internet ve gps mesela. askeri amaçlarla ortaya çıktı.

ama bu çıkan teknolojilerin bizim yaşam konforumuzu arttırması ve ulaşılabilir olması kapitalizm sayesinde oldu. yoksa belki hala internete erişemeyecek ya da gps'i telefonlarımıza kadar kullanamayacaktık.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
@awlmi
Teşekkürler. Peki kapitalizmin bu gelişmeyi tetiklemesinde sebep nedir? Parayı ve serveti merkezine koyup ne pahasına olursa olsun büyüme hırsı mı? Kapitalizm dışında başka bir yönetim ile bu mümkün olamaz mıydı?

@encokbenisevinnolur
Bu açıdan bakınca doğru. Teknolojik gelişmeyi bir yana koyarsak bazı insani sorunlar (örneğin, ısıtma, soğutma vb.) çok daha makul ve nihai şekilde çözümlenebilirdi gibi geliyor bana da. Peki nüfus artışı da kapitalizmin bir yan etkisi mi sizce?

@Etanglement
Katılıyorum. Teknoloji ve gelişmenin ortaya çıkması için bir amaç lazım. İnsanoğlunun bildiği ne büyük motivasyon da gördüğüm kadarıyla savaş ve çatışma. Haliyle de gelişimlerin çıkış noktası bu motivasyon oluyor. Sonrasında faydasının anlaşıldığı, sektöre dönüşebildiği noktada insanlığın kullanımına sunuluyor. Örneğin internet, GPS gibi teknolojiler. Zaten sanırım savaş motivasyonu dışında bir gelişim motivasyonu olsaydı dünya çok daha farklı bir yer olurdu. Örneğin ülkelerin "Beyler, Asya'da geri dönüşüm alanında çok büyük gelişmeler yaşanmış. Biz de onları yakalayım, hatta geçelim" gibi bir rekabet ya da "Lan! Arkeolojik araştırmaları çok kolaylaştıran bir tarama sistemi icat edilmiş! Sikerler, biz daha iyisini yapıp tarih araştırlamaları alanında bayrağı kimseye kaptırmamalıyız" gibi amaçlarla yarıştıklarını düşünsene...?

Uzay yarışında takılan zenginler, şirketler için de dünya bir oyun alanından farksız. Emeği geçme kısmı hak vermekle birlikte çok muallak bir konu. Öncelikle burada ne tür bir "emekten" söz ediyoruz. Teknolojinin paylaşılmasındaki emek zihinsel emek temelinde. Mesela Şili dünyanın en büyük Lityum madenlerine sahip diye "En gelişmiş enerji depolama teknolojisi bizim hakkımız" diyebilir mi? Ya da Arap ülkelerinde petrol sayesinde elde edilen zenginlik. Bunlar rastlantı, şayet doğal kaynaklar denk gelmeseydi bu ülkelerde dediğimiz sektörlerden söz edemezdik. Bu arada evet, pazarlama ve şirketlerin toplumu dizayn etmesi şaşırtıcı. Milyon milyar insanlar adeta kukla gibi oynatılıyoruz. Belki de toplumsal olmasa da bireysel olarak biraz nefes alıp, soluklanıp özümüze dönmemiz gereklidir. Büyük, radikal değişimlerden söz etmiyorum ama gündelik yaşamın koşturması bana olağandışı geliyor. Biraz farkındalık gerekli galiba.

@arbre
Elbette merak, keşif duygusu ve tutku gerekli. Ama galiba ben bu düzeyde, ömrü verecek, gece gündüz çalışacak düzeyde bir insan olmadığımdan o düzeydeki insanların çalışmalarını, motivasyonlarını pek anlayamıyorum.

@biseysorcaktim
Evet katılıyorum. Teknolojik ilerleme, bilimsel gelişmeler insanlık adına pek çok kazanım sağladı ancak bunları toplum yönetimi, medeniyet gelişimi için kullanamadığımızı düşünüyorum. Örneğin dediğiniz gibi bugün Çin'den ıvır zıvır pek çok şeyi kapımıza kadar getirtiyoruz. Bu işin arkasındaki Çin üretimini, çalışan insanları, lojistik ağını, harcanan enerjiyi ve tüm bunların ihtiyacımız bile olmayan bir parça uyduruk ürün için olduğunu gözden kaçırıyoruz. Resmen imparatorların sahip olmadığı imkanlara koltuğumuzda otururken sahibiz, bu resmen çılgınlık. Bir şeyin yapılabiliyor olması yapılması anlamına gelmemeli...

Gelişmişlik mutlu etmiyor çünkü tatmin olmuyoruz, doğumsuzluk bir norma evrildi. Sağlıklı olmayan bir sistemin yan etkileri de bunlar işte. Yeni sağlık sorunlarının başında da psikolojik sıkıntılar geliyor ki biz bunları resmen kendimiz yarattık. Yoksa tıp ve sağlık bilimi keşfettikçe çözümünü bulduğu sorunların üzerini tek tek çiziyor. Ama bu bizi daha sağlıklı hale getirmiyor işte.

Steam, Amazon, Netflix kısmı galiba doğru. Bu tür eğlence imkanları yokken de çok güzel filmler, animasyonlar pekala yapılıyordu. Spor müsabakaları, TV yarışma programları vb. vardı. Daha da ötesi kahvehanede kağıt oynamak bile aslında sosyalleşmek ve eğlenmek için yeterliydi ki hala daha öyle. Biz şimdi "Yav bu streaming platformlar yokken ne yapıyorduk" diyoruz ama pekala da gayet keyifli vakit geçiriyorduk. Ben şu 2025 hala kutu oyunu oynamaktan acayip keyif alıyorum. Demek ki bazı şeyleri "ihtiyaç" haline getirip fazla abartıyoruz. Yarın bir gün sanal gerçeklik gelip tek bir gözlük ile Matrix gibi dilediğimiz simülasyonda istediğimizi yapabildiğimiz zaman da herhalde "Lan VR olmadan neymiş o eskiden ya. Ekran karşısında oyun oynuyormuş millet, tabletten dizi izliyorlarmış lan düşünsene! Şimdi kendime özel sinema salonumda bana özel çekilmiş bir filmi izliyorum. Amma sıkıcı günlermiş" diyeceğiz.

Güzel bir beyin fırtınası oluyor, peki kapitalizm insanların yaratıcılık ve kendini ifade etmesini destekliyor mu? Bazı toplumlara (ABD, Japonya, Avrupa vb.) zaman ve imkan yarattığı gerçek. Bu refahın karşılığı sanat, dijital oyunlar vb. hayalgücünün rahatlıkla filizlenebildiği bir ortama imkan tanıyor mu sizce?
0
🌸burka
(16.08.25)
(17)

İş yapanların bir adım öteyi görmemesi

Shepard
İnsanların bir adım öteyi düşünememesinin sebebi nedir arkadaşlar? Bizim insanımız mal diyebilirsiniz ama bu kadarı da fazla...Örneklerle geldim. Hepsi birbirine benziyor bu sebeple meraklı değilseniz hepsini okumanıza gerek olmayabilir. Örneklerdeki gibi değil uslubum, güzelce yazıyor veya söylüyor
İnsanların bir adım öteyi düşünememesinin sebebi nedir arkadaşlar? Bizim insanımız mal diyebilirsiniz ama bu kadarı da fazla...

Örneklerle geldim. Hepsi birbirine benziyor bu sebeple meraklı değilseniz hepsini okumanıza gerek olmayabilir. Örneklerdeki gibi değil uslubum, güzelce yazıyor veya söylüyorum. Olm, lan lun vs. yok.

Siz söylemeden söyleyeyim eğitimini veriyoruz, bir adım öteyi görmek diye anlatıyoruz, sürekli yapılan tekrarı yüksek bir iş. Bir işi yapıyorsan neler olabilir, neler lazım bunları öngörmece.

Şikayet geliyor, şirketten ilgilenen arkadaş ilgili servisi arıyor.
-Şu cihazda bu bozukmuş, bunun tamiri gerekliymiş.
Tamam da kaç para, ne zamana gelir, kaç güne biter bunlar niye sorulmadı diyorum hemen soruyorum diyorlar.

Hayati bir makine bozuk. Makine yoksa oradaki 4 duvar bir hiç.
-Şu makine bozukmuş istersek servis gidecekmiş.
Ulan yaptırmak zorundayız. Yaptırmazsak iş yok, iş yoksa biz yokuz. Elektrik gibi, internet gibi, su gibi. Ne demek istersek gidecekmiş?

Toplantı notlarını almayı unutmayın, bak sorulacak sorular şunlar olmalı eğer ki sorulmazsa, sorun bu soruları.
Sonuç:45 dakika toplantı toplamda 3 cümle ile anlatıyorlar. Sonra gönül hatır toplantıya katılan başka kişilerden özet istiyorum.

Eşyalar taşınacak, bak fotoları bunlar, bulunduğu katlar şunlar.
Başına adam dikiyoruz, tek tek anlatıyoruz ve fotoğrafları gösterip ayrıca unutursa bakması için yazıyoruz. Sonuç 30 dakikada biz bitirdik işi, olm nasıl bitiyor dedim, efendim ben işimi iyi takip ederim arkadaşları da verimli çalıştırdım. Burayı yaptınız mı? Hayır. Ya burası? NoooooOOOOooo. Ulan 1 kat yapılmış işin yüzde 20'si. Yani ne diyeyim bilemedim.

Birini müdür vasfı ile bir işyerine 1 haftalığına gönderiyoruz. Kapısını kilitliyor, müşterilere kapıyı açmıyor. Niye kilitledin? Yemek yiyorum. Bok ye.

Usta yönlendiriyorsun, saatler sonra işin yapılmadığından şüpheleniyorum. Abi seni aradım açmadın, dediğin yere gittim kimse yoktu. Olm sana numara verdik ya, onu ara dedim. Abi başka güne bakarız. Geberrrr.

Büyük bir şantiye işi, şirketle anlaştık. Bak bizi uyar önceden ona göre tedbir alalım varsa bir durum dedik. Bam güm işleri yapıyor, şikayet geldi arabaların üstü boya, harç. E hani file demiştin dedim, abi asansörlü iskeleye ne filesi dedi. Ya kardeşim file gercez dedin, alman iskeleye olur buraya olmaz. Elektrik ve su gider, e çalışma yapıyoruz. Olm uyardık sizi önce bize haber verin diye. Abi ne olacak bundan sonra haber veririz. Hop gece bir şeyi eksik yapıyorlar, sonraki gün akşama kadar elektrik, su yok. Lan olm gece yapmayın diye kesinlikle size söyledim niye yaptınız? Görevli izin verdi. Görevliye carladım, abi bana ustalar iş yapcaz dedi ben de siz izin vermişsinizdir sandım dedi. Öl köpek.

Bak git şurayı temizle ama etrafına bak, etrafında şunlar bunlar var onları da temizle, arkasında bak bu var bunu da temizle. Abi iş bitti, şu dediklerimi yaptın mı? Bunları da yaptın mı? Abi onlar da mı dahildi...

Personel iş yaptırıyor mesela, 2 saat elektrikler gidecek. Bak işi yapan kişi bunu söylemeyebilir ona alıştık artık. Ama sordun mu diyorum? Hayır. Kaç paraya yapacak, hemen sorayım. Ya olm ne marka kullanacaklar, öğreneceğim.

Kısaca abi insanlar niye böyleler? Benim çevremdeki işverenler de aynı şeylerden şikayetçi...
0
Shepard
(14.08.25)
Türkiyede insanlarda sorumluluk alma duygusu yok, çünkü biri sorumluluk alıp sonuç iyi çıkınca aferim alır fakat sorumluluk sonucunda istenmeyen olaylar da yaşanabilir bu durumda insanların üzeri çok kolay çiziliyor hakarete uğruyor

Kar edince iyi zarar edince fırça olmaz, bunun bir prensibi olmalı ki insanlar sorumluluk almaktan çekinmesin, o yüzden her alanda "bana denileni yaparım gerisine karışmam" fikri ve hareketi var, işte böyle her şeyin peşinden tek tek koşturmak kontrol etmek gerekiyor

Sen böyle yapıyorsun demiyorum genel olarak böyle bir hava var
0
grimavi
(14.08.25)
@substituent kesinlikle referans ile işe alım yapmıyorum. Referans olanla aramız bozulur, gelen adam refere olana güvenir diye.

@grimavi bu yazdıklarım sorumluluk alanlarında, fırça da yok. Daha fazla iş yapana direkt zam da yapıyorum. Buradaki duyurular gibi düşün arkadaşlar f/p cep telefonu lazım tamam da android mi ios mu veya daha basiti bütçen kaç para ulan? Bir adım öteyi düşünmeden soruyorlar. Aynı şey gibi "merhabalar" gibi selam verenler, selama dönmeden ne iş çıkacağını yazmayanlar gibi.
0
🌸Shepard
(14.08.25)
Çünkü herkes kısa dönem bakıyor. Bunda yanlış bir şey yok çünkü toplum buna evrildi.
alışkanlık dışına çık diyorsun insanlara. Adam sen sorunca gidip öğreneyim diyor. Bunun adama bir zararı var mı? Vadeli zarar değil, anında bir zarar görüyor mu? Hayır. Demek ki öğrenmeyecek. Rahatı kaçıyor mu? Hayır.
Şimdi şunu deme, bunu doğru yaparsa Maaşı artar. Bu yine vadeli bir şey. Mevcut şartlara alışmış, hayatını devam ettiriyor ve ekstra bir şeye bulaşmıyor, riske girmiyor (evet kendi açısından risk)
Yapacak bir şey yok. İnsanların yüzde 90 i böyle. Oturup sinirden mermer yersin (sinirden mermer yediğim günler oldu-google-) egitilmek istemeyeni egitemezsin.
Şimdi sana desem ki, bu arkadaşın üç aylık maaşını yüzde 50 zamlı ver, iki tane de eğitmen tut. Kafasında başka bir şey olmasın, üç ay boyunca eğitim görüp yanına adam ver, 3 ay da pozisyonu yüksek gibi çalışsın. Böylece ne elde edebileceğini görsün, yapmadıkça elindekileri al. Bunu yapabilir misin?
çözüm bu olsa bile yapamazsın, bu sana yapılamaz gibi gelirken evet o çok basit şeyler de onlara yapılabilir gelmiyor.
0
kisa
(14.08.25)
işi yapan son halkanin asgari ücretli olmasindan dolayi..
0
designer
(14.08.25)
@arbre lan yok ağlama hemen, çevremdekiler de yaşıyor. Senin işleri yetiştirememen gibi düşün xd. Sen de bu arkadaşlar gibisin.

@kisa abi işi bu zaten diyorum. Satın almacı düşün, ithalatçı olanından.
Mal geliyor mu? Evet.
Kaç adet? Bilmiyorum sorayım.
Hangi ülkeden geliyor bu arada? Hemen öğreniyorum.
Kaç para demiştin? Sorup öğreneceğim.
Ya abi bunlar zaten senin görevlerin. Bunların hepsi senin elinden geçti, geçmeli.

Taksici düşün, abi geldik mi Sultanahmet'e. Bilemiyorum. Abi el freni çekili gelmişin ha, onu da mı indirecektik...

Pilot, aaa tekerleri de mi kapatacaktık uçarken...

@designer son halka işi tertip ve takip eden ve her soruma bakayım edeyim diyenler 45k alıyor, sikiz saat çalışıyor. Hafta sonu yok. Eşya taşıyan adam 4 saate 3.5k alıyor. Ustalar işe göre çok iyi para alıyorlar(çok iş kolu var örneklemedim). İşi denetleyen freelance, 4 güne 50k alıyor. Gibi gibi.
0
🌸Shepard
(14.08.25)
Evet işi bu
Taksiciye suktanahmet E geldik mi dedin? Bilmiyorum ama sorayım dedi, sordu evet gelmişiz dedi. Parasını aldı sen de gittin

Adam mevcut iş yapış tarzıyla bir zarar görmüyor ki?
Üç dakika sonra gidip öğrenip geleceğini düşünmeyen adam anında zarar görmediği müddetçe işini tam yapmayı öğrenemez. Yuzde 90 böyledir.
çünkü o iş oluyor, gidip sorup gelse de oluyor on kez gitse de oluyor.
Tek seferde tüm cevabı verince işini tam yapınca bir şey değişmiyor adamın kafasında.
Ben haklı demiyorum, anlıyorum ama. Böyle.
0
kisa
(14.08.25)
@arbre dedi, fabrikanın bakım takipçisi xd. Makineler bana bakıyor, bence benden hoşlanıyorlar. Hem istersem sevgili olabilirim aHAHAHAHahhahaha. Yöneticisi de aynı bu arada, Albay emeklisi aklıma geldi. Daha ilk işten patlamıştı.

@kısa abi ufkum açıldı, doğru diyorsun o konuda ha. Caydırıcılık diyorsun, ama kırbaç vurma devri bitti. Mayıştan kesersen faşist patron olursun. E ne yapılabilir?
0
🌸Shepard
(14.08.25)
:) hiç bir şey. Bir yolu varsa da ben bilmiyorum.
Bizim ofiste bir avukat var, kadın süper anlatamam.
şirketi üzerine yap git, kendi yeri gibi davranır.
Böyle tanıdığım insanlar oldu ama hiç biri şirket içi eğitimle olmadi:) karakterleri kendileri öyleydi.
0
kisa
(14.08.25)
@shepherd olayı kişisel alma diyorum ben şunu yapıyorum diyorsun, bu ülkenin kültüründe çocukluktan gençlikten gelen kodlar var. Bazısı bunlardan kurtuluyor, bu kişinin kafası çalışıyor diyorsun, çoğu ise sürdürüyor. Konu seninle ilgili değil bence
0
grimavi
(14.08.25)
@kisa öyle birini bulursam hisse vermeye hazırım o derece arayıştayım.

@grimavi ama ben bazen düşüNÜYOrum ve diyorum ki ulan koç, ülker gibi büyük şirketler de niye böyle şeyler yok? Adamlar takır takır işlerini yapıyorlar. Fark nerede? Bankalar mesela. Ben afedersin mecazi olarak malları mı toplamışım bu şirkete?
0
🌸Shepard
(14.08.25)
Kocta da var bu. Daha çok insanın olduğu yerde sistemiyle birlikte sorun olmaktan çıkıyor.
Koctaki adam icabında yıl sonu primini de performans notunu da düşünüyor.
Ya da ekipte üç kişi var birisin açığı diğer ikisinin çabasıyla kapanabiliyor.
Ek olarak orada bir kurum kültürü oluştu uzun zamanla birlikte, sen daha ne zaman kurdun mi işini?
0
kisa
(14.08.25)
@arbre ya abi sulandırma ortalığı, özelden "it" yazıp engellemişin bir de xd. Sakin ol. Bence sen daha zeki ve erkeksin, tüm samimiyetimle yazıyorum bunu. Üstünlüğünü kabul ediyorum.
0
🌸Shepard
(14.08.25)
Örneklerden anladığım, bir adım öteyi gormeme sorunu değil ki bunlar, bir adım öteye bakmama ya da aman karismayayim sorunu.

Isyeri, sektör vs değil kültürel bir problem de gibi geliyor bana, inisiyatif alanı iyi sonuç verse de ya cezalandiriyoruz, ya da diğer yapmayanlarla aynı ücreti vs vererek görmezden geliyoruz.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Kötü kalpli, fırsatçı, aklı melekeleri varla yok arası bir insansın. İnsanlar senin şirketin büyüsün serpilsin diye neden uğraşsın? Elbette günü kurtarmaya çalışacaklar.
0
sekizdokuzon
(14.08.25)
düşünmüyor işte doğu toplumlarının genel bir sorunu bu. sadece "olduğu kadar" yapıyor. yapmış olmak için yapıyor. benden çıksın yeter mantığı.
0
orpheus
(14.08.25)
Bence bu tam bir adım önünü görememe değil disiplin sorunu. Maalesef kültürümüzde genel bir disiplin sorunu var. Her iş "amann bir şey olmaz" kafasında yürüyor. Çoğu iş yerinde işleri sorumluluk hissi yüksek üç beş kişi sırtlanıyor, geri kalanlar sadece mesai dolduruyor. İşini ciddiye alanların da bir şeyleri abarttığı düşünülüyor. Tabi herkes öyle değil ama kültürel olarak çocukluktan itibaren çok disiplinsiz yetiştiriliyoruz.
0
playing star again
(14.08.25)
Ben size bir cümle ile özetleyeyim; yapılan iş umurlarında değil. Akıllarda bir cümle var;
"bitse de gitsek!"
0
strawberry first
(14.08.25)
(9)

ben neden iş bulamıyorum? deneyim +10 yıl.

stay with me
uluslararası ticarette +10 yılı aşan iş tecrübem var.satın alma ve satış olarak masanın her iki tarafında bulundum. ve ithalat, ihracat operasyonları yönettim.ki bu insanlarda nadir özelliktir. ekipler yönettim vs.iş değiştirme ve şartlarımı iyileştirme zamanının geldiğini düşünüyorum fakat; başvurd
uluslararası ticarette +10 yılı aşan iş tecrübem var.
satın alma ve satış olarak masanın her iki tarafında bulundum. ve ithalat, ihracat operasyonları yönettim.
ki bu insanlarda nadir özelliktir. ekipler yönettim vs.

iş değiştirme ve şartlarımı iyileştirme zamanının geldiğini düşünüyorum fakat; başvurduğum ilanlara dönüş alamıyorum.

ilanlara yetersiz gelmem mümkün değil.
kurumsal firma geçmişim olmaması etken olabilir mi?
bu kadar iş tecrübesi ile dönüş bile almaman bana garip geliyor.
0
stay with me
(14.08.25)
uluslararası ticaret çok kısır bir alan. açık pozisyon az, aday çok ve bir çok farklı alandan buraya başvuran var.

kurumsal firma geçmişin yok ve kurumsal firmaya başvuruyorsan bu da bir eksi.
0
gabe h coud
(14.08.25)
Sektörünüzü bilmiyorum ama yazılım tarafında 42 yaşında işini çok iyi yapan bir arkadaşım da sizin gibi iş bulamıyor. Bir başvurusu için sebebini içeriden öğrendiğimize göre o yaştaki insana iş buyurmak daha zor oluyor, yönetici olarak görüşülebilir ona da yöneticilik tecbrübesi yok dönüşünü almıştık.
0
cilekli pasta
(14.08.25)
Şirket geçmişi nedir? Yani ne tarz şirketler?
Yani bir etken olabilir çünkü 100 bin kişilik bir şirkette çalışan biri olarak süreçler acayip değişiyor. Genel kültür farklı.

Bir de yıl sonu yaklaştı. Genelde büyük borsaya açık şirketler ise alimlari bu dönemlerde durdurur ki operating profit düşmesin falan filan. Kendi sirketimden bilmiyorum terfileri de ise alimlari da son 2-3 ayda 1 ocak itibariyle planliyoruz hep.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Yetersiz değil fazla geliyorsunuzdur.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Bu dönem çoğu şirket küçülmeye gidiyor onunla ilgili de olabilir
0
mirty
(14.08.25)
10 küsür yıldır işveren olarak bir dolu cv inceledim. bir süreden sonra, cv yazarken tevazu gösteren ve göstermeyen kişileri ayırt etmeye başlıyorsunuz ve tevazu ile yazılmamış cv'leri göz ardı ediyorsunuz. size önerim budur.
0
co2s2
(14.08.25)
@co2s2 ufff, +1 ben de İŞVERENİM ben de patronum xd, bir de psikolojik deli olduğunu gösterir emareler de var tabii. İmla kuralları da önemli. Satık alma yazan adam eleniyor hızlıca.
0
Shepard
(14.08.25)
Yapay zekadan mutlaka yardım alın.
CV'nizi büyük şirketlerin CV'leri taradığı programlara, anahtar kelimelere göre düzenlediniz mi?

Sektörünüzde size CV'niz konusunda yorum yapacak birini bulmaya çalışın.
0
michael_knight
(14.08.25)
Şu an aslında Türkiye piyasasında tüm sektörlerde genel olarak nitelikli personel talebi yok yani şöyle açıklayayım; şirketler genelde düşük maaşla ve mecbur hissettikleri için kolayca manipüle edeceği yeni mezun, az tecrübeli kişileri istiyor ve işe giriş-çıkış turn-over oranı yüksek olsun sorun değil daha kar marjımız yüksek diyor. Halbuki normalde bunun tersi olması beklenir ama ekonomik modelimiz bu yönde. Bu durumda yüksek nitelikli kişilerin oturacağı koltuk sayısı çok çok daha azalıyor, yani şirkette herkes uzman olmasın, çalıştıracak kişiler çok olsun yürütürüz mantığı var. Bu durumda da yüksek nitelikli kişilerin çoğu bir yerden sonra kendi işini kurmaya zorlandıkları bir iş ortamı oluyor. Türkiye'de yeni iş modeli buna evrildi artık, kaliteyi arayan çok az. Tecrübeli olup pozisyonu koruyanlar ya da bulanlar bağlantıları (network) ile tutunuyorlar daha çok.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
(38)

Gerçekten Şekerli ve Gazlı İçecek İçmiyor musunuz?

elektr10
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahve
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.

Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahvediyor deyince hakikaten tiksinti geldi ve içmemeye karar verdim.
0
elektr10
(14.08.25)
hiç içmiyor değilim kola çok az içiyorum. asitli olarak cola-schweppes-maden suyu harici içtiğim içecek yok. colayı da çok nadiren içiyorum.

en çok ayran içerim. onun dışında evde yaptığım limonata. onda da şeker var. haftada bir kola çok değil ya. her gün içenler var.

cola her açıdan zararlı hem içeriği hem asidi yüzünden.
0
jelly bear
(14.08.25)
cola zero o da haftada bir kere.
0
administ
(14.08.25)
Yılda 1 tane belki. Şekerli geliyor, ayrıca hiç de güzel değil.
0
mor oje
(14.08.25)
Kalorisiz olanları her gün içiyorum. Ayrıca ben haftanın 5 günü ağırlık çalışıyorum haftanın 7 günü proteini karbonhidratı yağı ölçülüp tartışmış aynı yemekleri yiyorum sigara kullanmıyorum içki içmiyorum, pastayı böreği doğumgününden doğumgününe yiyorum, buna rağmen kola içiyorum diye bağırsaklarım bozulcaksa bozulsun artık ne yapalım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.25)
hiç içmiyorum öyle bir alışkanlığım oluşmadı küçükken eve alınan bişey değildi, galiba en son 7-8 sene önce 1 kere içmiştim kola, ömrü hayatımda toplasan 5i geçmez içmişliğim. gazlı içecek sevmiyorumda en fazla ice tea şeftali o da nadiren, su en iyisi.
0
eja
(14.08.25)
Senede 1 falan heralde, o da kola değil de Fanta. Çok bira içiyorum, haftanın 4-5 günü günde 6 tane fln. O yüxden kola vb. içmiyorum. Bira yoksa ayran, maden suyundan devam.
0
kumandanim
(14.08.25)
Coca cola yıllardır hiç içmedim. Nadiren Niğde gazozu tarzı ürünler tüketirim. 2 hafta önce 1 kutu sprite içmiştim.

Benim hikayem şu şekilde, lise-üniversite civarında günde en az 1 lt kola içerdim. Bir gün midemde aşırı bir ağrı ve yanma hissettim, bu iş böyle olmaz dedim kolayı bıraktım. Bıraktım diyorum çünkü bağımlılık yapan birşey.

Artık asitli olarak sadece sade maden suyu içiyorum. Tek bir marka tüketmemeye özen gösteririm, hepsinin mineral değeri farklı. Beypazarı, Kınık, Sarıkız, Uludağ vs. içiyorum. Özellikle yazın ve bazı yemeklerle iyi gidiyor.
0
Lethe
(14.08.25)
Senede 3-4 kez içiyorumdur, onda da 330ml kutuyu bitiremiyorum. Eskiden ice tea içerdim, aşırı şekerli tadı hoşuma gitmediği için en az 10 yıldır onu da bıraktım. Ayran da çok nadir içiyorum. İçecekleri sağlıklı/sağlıksız olduğu için değil, tadını sevmediğim için içmiyorum :)

Soğuk soft içecek olarak sade maden suyu, buzlu kahve, ara sıra evde yaptığım ice tea/limonata, ara sıra portakal suyundan başka bir şey içmiyorum galiba.
0
kobuzchu kiz
(14.08.25)
Zero olanları içiyorum.
0
gobekliraki
(14.08.25)
haftada 1-2 cola zero
0
gabe h coud
(14.08.25)
Zero olanları neredeyse her gün içerim. Sadece kola bayiyor. O sebepten 1 hafta içsem ikinci hafta başka bir şey içmem lazım.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum.
0
Amaranta ursula
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum. 10 15 yaşlarındayken çok fazla içiyordum, sonra annemler zararlı diye almayı bıraktı. Ben de aramamaya başladım görmeyince canım istemedi. Üniversitede fast food yediğim zamanlar tek tük içerdim. Zincir fast food da sevmez oldum sonra, yani aşağı yukarı 10 senedir falan içmiyorum. Yalnız ben yemeğin yanında da illa içecek arayan birisi değilim. Su, soda, kahve, ayran bunlar bana yetiyor. Nadiren limonata, ev yapımı ice tea gibi şeyler içebiliyorum.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yaklaşık 3 aydan fazla süredir içmiyorum.
Kola yada gazlı içecekler yerine;

Ayran, maden suyu yada kefir içiyorum.
En güzeli kefir.
0
stay with me
(14.08.25)
Arada içiyorum. Uzun süre ara verip bir bardak içince tadı çok şekerli ve ağır geliyor bu sayede tekrar uzun süre içmeye ara verebiliyorum.
0
grimavi
(14.08.25)
Her gün içiyorum.cola light,hastasıyım.günde 4-5 kutu tüketiyorum.
0
duptıs
(14.08.25)
kutu kola, sprite vb atıyorum dolaba. 2 günde 1 kutu kola civarı içebiliyorum çok sıcaklarda
0
kondansator
(14.08.25)
evet içmiyorum ayda yılda 1 içerim.
0
sizofren06
(14.08.25)
30 yaşıma kadar neredeyse her gün içiyordum. Su niyetine icetea içiyordum. Tartıda 100 kiloyu görünce bir sabah kalkıp bütün şekerli gazlı yiyecek,içecekleri kestim. Son 5-6 yıldır hiç birini içmiyorum. Sadece su içiyorum. Tek içtiğim gazlı içecek maden suyu.
0
my fault
(14.08.25)
ortalama ayda 1 litre içiyorum kola/gazoz ya da sarı kola
bazen aylarca almadığım içmediğim oluyor. aramıyorum da.
bazen canım istiyor bir iki bardak.

not: bir şekilde ara verip içmezseniz, sonra hiç aramıyor ve canınız istemiyor.
şekeri çok fazla. uzun süre içmedikten sonra tekrar içince gerçekten nefret ettiriyor kendinden, mide bulandırıcı.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
icmiyorum cunku bos kalori ve sagliksiz. sagliksizligi gazdan oldugunu dusunmuyorum, icindeki katki koruyucu, dandik sekerler vs problem bence. yilda 1 ya da daha seyrek cok canim isteyip gazoz ictigim oluyor.

bira ve soda iciyorum. bir de nadir de olsa sikma portakal suyu vs tarzi seyler.
0
lemmiwinks
(14.08.25)
gerçekten içmiyorum, çocukken çok içerdim ama ne yazık ki.
sonra bir ara uzun süre içmedim, 4-5 ay tekrar düştüm batağa.
ondan sonra hiç içmedim 2012 yıl başından beri olması lazım.
binde bir şekersiz redbull falan içtim, bir ara yine şekersiz monster batağına düştüm. yani şekersiz de olsa bin tür tatlandırıcı vs.
monster batağındayken yine şekersiz mountain dew gördüm çok sıcaktı hava bir kaç kez de ondan içtim. bunların hepsi son 4-5 ay içinde oluyor. sonra dedim bunları içen zero falan da içer kendine gel sonra tekrar kestim. su ve maden suyu içmeye çalışıyorum.
hava ısınınca da limonata eksik olmaz dolapta, yine şekersiz.
0
bay b
(14.08.25)
çocukluğum ve gençliğimin bir dönemi gazlı içecekler, bisküviler, atıştırmalıklar ile geçti. uzun zamandır içmiyorum, çünkü gerçekten hiç bir faydası yok, normal ve sağlıklık beslenmeye alışınca tatları filan da çok kötü geliyor. gerçekten yılda 1 ya da daha az içiyorumdur artık
0
sweetoffice
(14.08.25)
Hiç içmiyorum. Gelmiş geçmiş en saçma içecek olabilir kola gazoz falan, ikamesi olabilecek envai çeşit içecek var gayet lezzetli.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Hiç içmiyorum, en son 4-5 sene içmişimdir tahminim. İçecek olarak şekerli bir şeyi sevmiyorum zaten, onun yerine çikolata/güzel tatlı yerim illa şeker yiyeceksem. içecek için alınan şeker ve kalori boşa bana harcanmış bir kalori hakkı gibi geliyor sfdsd. Kola sevmiyorum, maden suyu içiyorum.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
Hamburger, patates, pizza falan yanında içiyorum. Bunun dışında içmiyorum. Hatta ne canım çekiyor, ne de aklıma geliyor. O da Diet/Zero/Max gibi şekersiz olanlarından.
0
nawar
(14.08.25)
Evet, yıllardır içmiyoruz almıyoruz.
Daha dün markalı olan limonatalardan ikram edildi. aşırı sıcak sebebiyle soğuk olduğu için mecburen bir bardak aldım.
İçeriğindeki kimyasal katkı koruyucu maddelerin (adı her neyse artık) rahatsızlık veren tadı hemen belli oldu.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
yemeğin yanında kola yoksa dünyası kararan iğrenç bir bağımlı olarak hem duyuruyu hem de cevapları acı bir tebessümle okudum. gazlı içeceklere hiç ilgisi olmayan, bir şey içecekse maden suyu ya da ayran vs. tercih edip gazlıları/şekerlileri hiç aramayan insanlara öyle imreniyorum ki...

ben küçük yaştan beri alışığım. bir noktadan sonra zaten "duygusal bağlanma"ya döndü olay. buzdolabımda her zaman kola olmalıdır. mümkünse küçük şişelerde/teneke kutuda veya ağzı çok iyi kapatılmış şişelerde olmalıdır hem de çünkü asidi kaçtığında sevmem. bu konuda hassasiyet geliştirdim, "gurme" de denmez ama "kola keşi" oldum.

zamanında o dönemki sevgilim, verdiğimiz siparişin yanında kola gelince gerçekten oturup ağlamıştı. gidip lavaboya dökmüştüm ama o an çektiğim acıyı ben bilirim. ona söz verdiğim için tam 40 gün (saymıştım) hiç şekerli içecek tüketmedim. sonra kendi aramızda sessiz bir anlaşma oldu bir nevi, "bundan bir bok olmaz" dedi, ben ona "senden geçerim guladan geçmem" dedim, devam ettim.

bak ben iki sene sigara içmedim. daha kısa süreli olsa da farklı denemelerim, "başarılarım" oldu. alkolik oldum - içme şansımın olmadığı günlerde günlük sorumluluklarımı minimum eforla aradan çıkarıp sadece uyurdum. onu da kestim. şimdi ayda sadece belki bir akşam 2-3 tane bira içiyorum, "oturmuşken 9 tane daha içeyim" diye hissetmiyorum.

ama bu kolayı hayatımda sadece KIRK GÜNLÜĞÜNE, o da köpek gibi aşık olduğum kişi hüngür hüngür ağladığı için bırakabildim.

bu kolanın bağımlılık düzeyinden ziyade benim gerizekalılığımın bir göstergesi bence ama yine de kamu spotu şeysi yapmış olayım: içmen guzum. iç organlarım kuru üzüme döndü, ağzımda diş kalmadı, tartılacağım zaman tırlarla beraber en yakın kantara giriyorum ama yok akşam yemeğinin yanında veya bilgisayar başında çalışırken kola içmeyeceksin desen tarlası yanmış emmi gibi çökerim bi duvarın dibine ağlamaya başlarım.
0
der meister
(14.08.25)
Yaz aylarında bazen içiyorum.
0
runaway
(14.08.25)
20 senedir filan
0
mantık
(14.08.25)
Herkesin bu kadar rafine zevklerinin olması çok ilginç yobaz tayfa İsrail malı diye içmiyor buradaki aydınlık tayfa sağlıksız diye içmiyor o zaman kim içiyor bu kadar kolayı üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.
0
kizil karga
(14.08.25)
Çok aramam ama tatile gidince ve konsept herşey dahil olunca aşırı bir tüketim farkettim ki ben de çoğu zaman kendimi içerken buldum.
Bu durum kola tüketiminin oteller sayesinde top yaptığı izlenimini oluşturdu bende.
0
va
(14.08.25)
üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.

geçen seneyle aynı satışı yapmış ciro olarak
enflasyonu hesaba katarsak en az %60 düşüş var
0
mantık
(14.08.25)
hayatim boyunca hic icmedim hazli icecek. 5-6 yasindayken kola denemistim ve o gazliligin agzimda yarattigi histen nefret etmistim. fanta, sprite vs hepsi ayni oldugu icin kendimi bildim bileli icmedim.

bu sebeple cok uzun bi sure bira da icmedim, 22-23 yasindan sonra fln icmeye basladim :D

ice tea ictim ama alternatif olarak ara sira, fast food yerken fln. simdilerde hic icmiyorum denebilir, en son ne zaman ictim hatirlamiyorum. fast food yemeyince onu da icmemis oluyorum.
0
taurina
(14.08.25)
Ayran, su, kefir, elimle sıktığım limon dışında tüketmiyorum

Çay kahve dahil
0
baldan kaymak
(14.08.25)
ben içmiyorum, belki 15 yıl oldu. sıfır diyemem ama ancak bir restorana gidilir içecek birşey olmaz vs. toplamda yılda 2-3 kutu kola. evde zaten bulunmaz. bu arada içince de aşırı şekerli şerbet içer gibi geliyor, zaten içemiyorsun.

dışarıda yemeklerde soda veya bira tercih ediyorum.
0
orpheus
(14.08.25)
Arada içiyorum ben, bazen et yemeklerinin yanında kola içmeyi severim.
0
ekimoloji
(14.08.25)
icmiyorum. les gibi bir seyi zorla, reklamla, algi yonetimiyle hayatimizin icine soktular. ne idugu belirsiz tuhaf bir icecek.

dogal seyler yiyip iciyorum. limonata yapiyorum, ayran, salgam iciyorum.
0
antikadimag
(15.08.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.