Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?

Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?

Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?

"Destruction as the Cause of Being" makalesinin Türkçe çevirisini nereden bulabilirim? Tercihen orijinalinden çevirisini.

Googlelayinca psikanalizindili.com isminde bir sitede çıkıyor, ama web sitesi kapanmış.

1- Farklı markanın ürettiği kablo sorun çıkarır mı?

www.amazon.com.tr

2- ustteki linkteki gibi L şeklinde olan kısa kablo orijinali var mıdır.

Heraklitos'un İngilizceye flux olarak çevrilen kavramının Türkçesi ne olabilir?

Devinim dendiğine rastladım ama sanki net bir karşılık değil gibi.

Flow doğrudan akış oluyor tamam, o zaman flux ne olacak? Kavramsal olarak biraz ateş ile de iliskilendirmisler bazı yerlerde flux'i, yıkıp yakarak olabilen şey gibi.

Ne dersiniz?

Özellikle lise öncesi dönem çocuğu olanlara soruyorum:

1- Bir şekilde bagimlilik duzeyinde her gun her gun alkol alan ya da uyuşturucu, yasaklı madde... kullandığından haberdar oldugunuz öğretmenin çocuğunuzun öğretmeni olmasını ister miydiniz?

2- Su anki yasalar doğrudan böyle bir şeye engel olamıyor bildiğim kadarıyla; mevcut durumda çocuğunuzun öğretmenlerinden birinin bu durumlardan biriyle iştigal ettiğini öğrenseniz napardınız?

Az evvel mesnevi'deki kabak hikayesinden haberim oldu. Ne olursan ol gel dediği için kendisini hiç böyle bilmezdim ve beklemezdim.

Ne diyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz bu bağlamda hikayeyi?

Kendi ten renginizden farklı kişileri mi partner olarak tercih etmeye meyillisiniz, yoksa aynı/yakın olanları mi? Öncelik hangisi olurdu?

Mesela sarışınsaniz sarışın mi tercih ederdiniz esmer mi kumral mi?
Soruyu diğer kombinasyonlara da uyarlanabilir.

Not: diğer özelliklerin kabul edilebilir olduğunu, sorun yaratacak bir durum olmadığını varsayıyoruz.

Kendim de dahil bazı insanlar tanıyorum, öyle aman aman sağlıklı beslenme spor vs uğrasmadigi halde hayatında taş çatlasın 3-5 kere doktora yolu düşmüş mesela, bazı insanlar da var sürekli doktorda ve sürekli hastaliklarindan tahlillerinden bahsediyorlar.

Birinci grubun bazen artislik yaptığını, ikinci grubun da bazen numara yaptığını düşündüğüm oluyor. Ve birinci grup çoğunlukla erkek, ikinci grup çoğunlukla kadınlardan oluşuyor.

Sizce hasta olmak ve "hasta oldum" ruh halinin arasında keskin bir cizgiyle ayirabilecegimiz farklar var mı?

Hangisi, hangileridir?

Google scholar, researchgate vb. üzerinden erişilebilen makaleleri, libgenden indireceğim kitapları aracı bir alet olmadan doğrudan hafızasına aktarabilecegim türden bir ekitap okuyucu var mı? Pratik derken bunu kastediyorum

Bunun bir yaptırımı var mı, sokak ortasında yaptıkları için emin olamadım.

- Su kovasının içine sokuyorlar.
- havaya firlatiyorlar (olabildiğince yükseğe)

Çocuklar 10 yaş üstü görünüyor, liseli değildir ama kesin ortaokul öğrencisi.

Sizi polise veririm diye ikaz ettim ama yine gördüm dün aynı şeyleri yapıyorlar.

Not: anne babasi kim nerede bilmiyorum.

... ve don lastiği gibi uzuyor yıllardır?

Konu tamamen aynı değil ama ırakta da benzer şeyler oldu yıllarca, silahlı müdahalede bulunuldu asker çıkarıldı vs.

İsrailin ordusu wiki verilerine göre 170 bin hazır, 470 bin rezerve personel varmış.

Konu endüstri telefon uçak vs desen bunun teknolojik bilgisi var herkeste. Oradan almazlar üretirler zaman içinde.

NATO üyesi de değil.

Ülkelerdeki Yahudi vatandaşlar vs desen zaten çoğu kişi desteklemiyor kendi ülkelerinde medyaya göre.

Yani 5-10 ülke toplanıp girişse kapanir, işte iraktaki gibi yeni barışçıl İsrail hükumeti kurulur vs çözülür gibi geliyor.

Niye bu kadar dolambaçlı bu Konu?

Veriler bunlarken insanın komplo teorilerine de inanası geliyor.

www.eksiduyuru.com

Linkine mobil browserda tıklayınca 404 not found diyor.

Gidip teslim olur muydunuz? Neden?

Bir şey demese yakalanmayacak ama illa kurcalıyor. Siz de öyle mi yapardınız napardiniz?

Şimdi mantıken bunu yaşayan insan, bunu issue olarak bırakır ve cozumlemezse... mesela tam babasının yerine koyacağı birini buldu evlendi diyelim, çocuk yaptı. Issue devam ediyorsa çocuğunu kendinde rakip görecek, çünkü o da çocuk ilişkisinde kafasında aslında, partneri ebeveyni yerine koymuş ya.

Bu ciddi bir sorun değil mi? Internette hep geyik ya da hulyalar konusu bunlar ama hatta normallestirildigi de oluyor, bu açıdan düşününce çok canavarca geldi. Ne bileyim çocuğunun hayatını mahveder aslında böyle biri, topluma da zarar, sonra çocuk da sorunlu olur...

Ne düşünüyorsunuz?

İki hafta önce tanışıp birkaç kere de buluştuğum biri var.

Bu sabah bana lise fotoğraflarını atmış, işte kıyaslama oncesi sonrasi gibi. Sence değişmiş miyim kaç gosteriyorum falan demiş. Ben de yaşında gosteriyorsun dedim (yaş 29). Yok efendim bütün arkadaşları hiç degismemissin demiş sen bana yaşlı mı demeye çalışıyorsun icerikli üç paragraf yazi yazmış. Ben de kötü bir seu söylemedim konuyu nasıl buraya getirdiğini de anlamadım dedim. Hic degismemissin demen gerekiyor demiş, ben de ne alaka anlamadım lise yıllarını mı özledin bir şey mi oldu dedim. Yine benim anlayissizligima dair bir paragraf yazı. En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım.

Neyse, bunu yazdım da direkt iletişimi keseyim diyorum ya.
Daha uzun bir süre olsa tanışalı biraz kaprisini çekerim de amaan bununla mı uğraşacağım duygusu geldi. Yani ancak afedersin kusura bakma içerikli bir dönüş olursa sürdürebilirim gibi.

Ne diyorsunuz, hızlı mı karar veriyorum?

Umut Sarikaya'nin karikatürüydü.

İlk baloncukta marx, marx'ca şeyler söylüyordu.

Diğer baloncukta ona cevaben bir teyze de "yavriim öyle deme yavriim sana o kadar ekmek veriyor sonuçta patronun ayiptir" tarzı bir şey diyordu.

Çıkar mı buldurabilen?

Birkaç ay sonra kullanacağım bir krediyi, hazır ön onaylı dururken çekeyim diyorum. O arada da işte bir yatırım aracında tutacağım.

Bir arkadaş teb'te uygulamanın buna engel olduğunu söyledi. Direkt izin vermiyormuş uygulama işlem yapmaya. Fiilen engel derken bu tür bir şeyi kastediyorum.

Diğer bankalarda durum nasıl, tecrubesi olan var mı?
Akbank, is bankası?

Böyle büyülü bir trans hali gibi. Bir girmiş oluyorum biraz geziniyorum sonra oo diyorum ne güzel çözümler bulunmuş, sonra benim de soru sorma ve cevap alma iştahım kabarıyor.

Size de oluyor mu böyle şeyler?

Epeydir hiçbir yerde görmedim.

Kaldırıldı mı tamamen?

Mahkeme konusu olamayacağı bariz olan bir konuda, birini sistematik olarak seni dava edeceğim mahkemeye vereceğim demek suç mu, hukuken bir şikayet konusu olabilir mi bunu yapanin yaptığı şey?

Geçmişte kendimi geliştirmek için eğitim aldığım; bir süre de is ilişkim olmus olan bir kurumda, bir dizi kitap okuması vb. yapmaya karar vermişler. Kurum sahibi ve yöneticisi olan kadın bana mesaj attı, işte haddinden fazla nazik bir dille, katılmak ister misin, senin iyi yapabileceğini düşündüğüm için sana yazdım vs diye.

Ben de olur dedim, işte ne zaman, kitabı ben mi seçeyim kapsam nedir konuştuk vs. En son dedi ki şu gün şu saatte uygun olur musun. Ben de maalesef dedim, o saatlerde planlı toplantı ve görüşmelerim var, ve pek esnek değil. Onun yerine şu gün şu saat olabilirse ancak öyle mümkün olabilir, işte x ya da y günü yapmamız mümkün olur mu?

Kadın da ses kaydi atmış boyle sinirli tersler bir tonda, valla sırada başkaları var ister ayarla ister ayarlama bizim programimiz boyle sen bilirsin vs. Ben de "dediğim gibi, o saatlerimde ayarlama yapabilmem mümkün değil ne yazık ki, teşekkür ederim" yazdım konuşma bitti.

Neyse, canımli vs başlayan konusma nasıl buraya geldi. O ani değişimi anlayamadım. Yani toplantıları gerçekten iptal etmeye kalksam epey maddi kayba uğrama ihtimalim var. Aynı sektördeyiz ve is yapıyoruz yani ve sebebini ayrıca açıklamaya gerek bile olmaması lazım gibi geliyor.

Aslında, son cümleyi başta söylese üzerine düşünülecek bir şey de pek yok gibi geliyor. E tamam burası da böyle bir yer, bu kişi de böyle birisi derim içimden geçerim en fazla.

Özetle iki soru var:

- burası benim çalıştığım bir yer değil; geçmişte dışarıdan is yaptığım bir yer; ama calisanlari da var. Bu dünya bizim etrafımızda dönüyor ya uyarsın ya güle güle tavrı genel bir şey mi, acaba noldu bu kişi beni geçmişte is yaptım diye çalışanı gibi mi algiladi gibi bir soru geldi aklıma. Ki o da üç sene geçti yani üzerinden aslında.

- Bu 15 dakikalık mesajlasmadaki ani değişimi nasıl anlamlandirdiniz? Ya da üzerine düşünmeye değer mi?

Spoiler vereceğim bir şeyi tam anlamadım:

--- spoiler ---
Abbas, ilk sezonun son bölümünde, Dilara'ya Fikret'i kastederek "o senin annen" diyor ya, neyi kastediyor?

Polislere de Fikret'i amcasının oğlu diye anlatmıştı öncesinde.

İkisi de mi gerçek,
Ya da Fikret cinsiyet değiştirme ameliyatı olup çocuk mu doğurmuş, ya da hermafodit miymis doğuştan?
Ya da Dilara'nin doğması için de mi Rus taşıyıcı anne bulmuşlar?

Ya da klasik "biz boşlukta bıraktık, sen tamamla hayal gücüne göre" türden boşluklu son mantığı mi?

---spoiler---

Özet: instagramdan bir kızla tanıştım, kız beyaz tenli siyah saçlı fotoğraflarında bir buluştuk rihanna'nin bir tık altı esmer.

Olay: yüzüne vurmadım da çok gülesim geldi bir de güzel kız, tabi ikinci buluşma olmadı ben de topukladim erkenden. Sorun esmer olması değil de bu ne düzey bir sahtekarlıktir abi, hadi kilo boy için açı ve filtre hilelerine alışmıştık da ben bununla ilk defa karşılaşıyorum. Hani inanamadım bu kadar da olmamali diye, buluşma bittikten sonra telefonun parlaklık ayarıyla falan oynadım, yok tam olarak beyazlatmis kız kendini.

Hiç başınıza geldi mi böyle bir şey?
Yaygın olmamasını ummak istiyorum aslında şok oldum çünkü.

90'larda biraz, 2000lerde daha belirgin bazı girişimler oldu ama Türkiye'de sürrealist/sürrealizm diyebileceğimiz bir sanat alanı oluşmadı.

Ben bunu zaten ülkece surrealizmi yaşamamıza bağlıyorum. Haberlerde az gezinince bana andre breton okuyormusum, luis bunuel izliyormusum hissi veriyor. Dolayısıyla ayrıca ihtiyaç kalmıyor.

Bunun sebepleri sizce neler?

instagram haber akışında bir post düştü önüme.

Bir psikoterapist yazmış, psikologlarin cogunun instagram kullanma biçimlerinin (içerik biçimlerini, özel hayat paylaşımlarını, samimi görüntü verip ihlalde bulundukları vs) mesleki olarak etik disi olduğunu; ilgili etik kitaplarindan kaynak/referans vererek anlatmış.

Kişinin profilini inceledim, anlattığı şeye tam örnek bir sayfası var.

Neyse, mesela oturup uğraşsam ve bu anlamda etiğe uygun bir şablon uretsem, sosyal medya yönetimi ve içerik üretimi anlamında, satar mı dersiniz? Böyle bir talep var mıdır?

Denemeden de bilinmez de, sektöre es dost aracılığıyla ya da kendisi olarak, aşina olanlarınız ne der?

Dil öğrenmek için özel ders alıyorum.

Önceden de farklı konularda özel ders almıştım.

Soru şununla ilgili, şimdi konu dil olunca illa ki sosyal hayat politik görüşü, sosyal konulara bakisi belli eden şeyler de geçiyor.

Bu önceki özel ders aldığım konularda da oldu, ya da lise üniversite hocalar böyleydi yani genelde de; çok da genel kaldığı için en fazla ben de yerine göre şakayla karışık lafımı sokup bırakıyordum eger bana laf atan varsa, zaten konu da uzamiyordu işimizi yapıyorduk vs.

Neyse, şimdiki öğretmenle iki ay oldu, birkaç problem var temelde artık bana batmaya başlayan. Haftada 3 saat Fransızca dersi alıyorum temel bilgi olarak söyleyeyim. Şimdi yeni hoca mı arasam diye kararsız kaldım sorular onunla ilgili.

1- baştan beri ödeme çerçevesi sunmamakta ısrar etti. İlk birkaç derste bunu yapması şart değil herhalde de, diyorum ki ödemeyi ne zaman yapayim ders sonrasi mi oncesi mi, önce 24 saat önce dedi, sonra pazartesi olduğu için cumartesiden dedi dknjkdkd diyorum böyle ama arada hikaye anlatıyor o öğrenci varmış düzenli gelmiyormuş, yok bu dili kız tavlamak için öğrenen çokmuş dkdls yok annem hasta vs diyip aniden bırakan çok oluyormuş diyorum ki doğrudur oyledir bazi ogrenciler belli olmuyor da ben size ödemeleri ne zaman alıyorsunuz diye sordum sadece.

İşte diyor ki siz bilirsiniz ben karışmam jfldls en son 3. hafta falandı direkt cuma göndereyim dedim ama bir şey de konuşmadık üzerine. Bu defa hem her ders içinde sürekli bir hevesle başlayıp bırakan öğrenciler hikayeleri anlatmaya başladı, gramer örneklerini onun üzerinden veriyor falan fkdls hal böyle olunca da, zaten önceden söylemiştim de ders bitiminde dedim ki "Yani ben önceden belirttim ama ben olur da bırakacak olursam size zaten haber veririm erkenden" falan dedim. Bir problem kalmadı gibi oldu arada.

Neyse, iki ay oldu, ben sonraki hafta ücretini bir önceki cuma sabahtan gönderiyordum otomatige almıştım havaleyi, hesapta para yokmuş öğleden sonra ders sonrasına kaldı. Ben farkında değildim, bu defa derste yine başladı ödeme yapmadan kaçan öğrenci hikayeleri üzerinden konu anlatmaya dksks. Sonradan ödemenin gitmediğini farkedince gönderdim de, bir düşündüm lan bu kadında bir sıkıntı var herhalde diye bundan sonra.

Neyse, bana batan şey, ben neden sözünü tutmayan eski öğrenciler üzerinden fransizca öğreniyorum dlsls mal mıdır nedir? Güvenmiyorsan da ona göre sistem kur, doğru dürüst belirt mesela "şu gün şu saate kadar ödeme gelmezse, ben gelmeyeceginizi varsayacagim, bilginiz olsun" falan dersin; bu bu kadar mı zor? Ya da bunu zorlaştıran bir piyasa mi var?

Başka açıdan düşünüyorum, yani başka mal hizmet alıyor olsak, online olsun vs olsun sürekli ödeme yapmadan kaçıp giden müşteri muamelesi görmek çok ofsayt değil mi, bu dil ogrenme piyasası mi böyle? Online ders olması ile mi ilgili?

2- burası biraz fransizca bilgisi gerektiriyor mu emin değilim, ama olay Türkçe: Les verbes pronominaux, isminde bir konuya girdik son derste (bu ucret karmaşası olduğu gündeki ders). Türkçedeki dönüşlü fiiller gibi düşünebiliriz, diyerek anlatmaya başladı; tamam. İşte örnekleri çekimleri konuşuyoruz. Coucher -> se coucher fiili ile ilgili bir örneğe geldik kitaptan. Ben bir soru sordum, o zaman donuslu fiilse coucher=yatmak, se coucher yatınmak mantığında bir şey mi oluyor diye, yok dedi değil. Yani dedim şunu anlamaya çalışıyorum, dönüşlü fiil tamamen Türkçe mantığı mi, Fransızca'da başka bir mantık mı var, ben verdiğiniz orneklerden "etkisi kendisine donen fiiller" gibi anladım, o zaman se coucher "yatınmak" değil de "kendini yatırmak" mantığında bir şey mi oluyor? Bu defa laf dolandırmaya geçti, işte diyor ki yatırmak ne oluyor Türkçede, e dedim ettirgen. Bu defa diyor ki "benim geçmişteki Türkçe öğretmenim çok iyiydi, seninkini bilmiyorum valla" hahah ben de kahkaha attım.

Neyse, ders bitti, ben sözlüğün ve kitabın gramer kısmına baktım tekrar ederken, Türk donuslu fiil mantığıyla Fransız donuslu fiil mantığı epey farklıymış. E ben de bunu sordum konu nereye geldi, haydaa oldum yani. Burası başka bir mesele de, bu ne biçim tavır yani.

3- dersi bazen ekşi sözlük başlığı gibi orneklerden anlatıyor. Mesela sözlükte aşağılayıcı tonda "x yapan kız", "y diyen erkek" şeklinde başlıklar oluyor ya, öyle. Beni ilgilendirmeyen, ama hiç de katılmadığım şeyler; ekonomik, sosyal ya da politik ve aşağılayıcı tonda genellemeler diyeyim. Bu bakıştan da hiç hoşlanmıyorum.

ÖZET: yukarıda verdiğim örnekler, şu ana kadar karşılaştığım ve/veya tanidiklardan bildiğim durumların dışına taşmaya başladı. Kabul edilebilirlik çizgisini aşmaya başladı anlamında. Ama epeydir de, ne fransizca ne başka bir şey konusunda özel ders de almadım. Nihayetinde bana bagli da, siz ne diyorsunuz kabul edilebilirlik anlamında?

Yani şunun da etkisi var, sonuçta profesyonel bir ilişki bu, oturup "ben bundan rahatsız oldum bu konudaki tavrinizda, biraz kendinize ceki duzen verin" şeklinde bir konuşmayla uğraşmak da pek istemiyor gibiyim. Bunda hocanın kadın, benim de erkek olmamın da etkisi var.

Biraz daha noluyor bakayım mı, başka hoca mı arayayım, ne diyorsunuz?

Mümkün mü?

Geniş balkon var.
- iki kedi var, iyi anlaşabilirler mi?
- yeri ağıl mıdır, yazık mi eve tıkmak için?
- yasal mı, yasal kategorisini bilmiyorum ama çiftlik hayvanı gibi ya sonuçta.

Laptopuma sticker alacağım dekoratif.

Çıkarmak istediğimde iz bırakmasın istiyorum.

Pvc sticker diye aradım.

Çıkarınca iz bırakmayan bu mudur? Ya da başka hangi isimle aranabilir?

Sözlükte son zamanlarda istediğim etkileşimi pek alamıyorum. Şakadan anlayan kimse kalmamış herkes çok gergin.

İnci sözlük de böyle mi, evde olduğum akşamları vakit gecirilebilecek bir yer midir? Bir anasayfasina baktım eskisi gibi değil sanki daha farklı.

Var mı içeriden bilgi verebilecek?

Böyle bir şey var mı?

Varsa hangi özellik ile/arama terimi ile aramalıyım?

Ben kedileri sevmeyenler dışında herkesi seviyorum.
Sizde durumlar nasıl?

Nasıl yapılıyor?
Yazılım bilmeyen biri için zor bir süreç mi?

Spesifik bir konuda bir fikrim var, ama ticari bir şey olarak da düşünülebilir geldiği için uzun vadede, bu şekilde yapmak istiyorum.

Chatgptye sordum, tabii ki yaparsın aslanım ben sana adımları anlatayım dedi de, pek de emin olamadım.

Soru1: Yazılım bilmeyen biri bunu kivirabilir mi?
Soru2: 1'in cevabı konu ve kapsama göre mi değişir?
Soru3: 1 evetse, tek kişi halledilebilecek bir şey mi en azından başlangıçta?

Bu gercekten ise yariyor mu

Az once bir reklamda gordum, bir de unlu bir marka.

7 gunde daha siki bir cilt demis, cidden boyle bir sey mumkun mu?

Birkaç ihaleye fesat karıştırma vs haberi okurken aklıma geldi.

Şöyle şimdi bu işleri yapanlardan evli barklı olanı da var.

Mesela yapan kadınsa kocası, erkekse karısı nasıl oluyor da "hayirdir nereden geliyor bu değirmenin suyu" demiyor eşine, sonuçta aniden mantıksız bir zenginleşme olarak görünür muhtemelen bu dışarıdan.

Diğer türlüsünü da aklım almıyor, bu işlerin içindeki insanlar evde oturup "hahah nasıl s*ktk ama, şrank, şerefe" yapan karikatür tipler de olamaz gibi geliyor yani.

Bir de insan tedirgin de olmaz mı, yani bu eve gelen para kirli paraysa, yarın bir gün hapsi boylamayalim diye?

Neyse soru şu:
Eşiniz aniden, maaşlı çalışıyor olsun kendi işi olsun, birden ve açıklanamaz bir biçimde çok para kazanır olursa, hayırdır nereden geliyor noluyor demez misiniz?

www.instagram.com

İzlemeye usenene:
Videoda bir kadın bir erkek yakalambac oynuyorlar ama nazlanarak eğlenceli bir şekilde. Ama videoya şöyle bir yazı eklenmiş:

"Kız ne kadar naif koşuyor. Biz olsak oğlana inat olsun diye arap atı gibi koşardık"

Bağlam o kadar önemli değil ondan yazmadım.

Taa lisanstan (12-13 yıl öncesi) yakın arkadaşım zannettiğim biriyle şöyle bir şey oldu:

8-9 ay önce bana, hakkında bir soru sordugu (mesleki detay bir konu, öyle aman aman üst düzey bir bilgi de değil ama tecrübe sorusu diyelim) sırada, yanıtladım, mesajlaşırken, sonra birdenbire "la (benimadim) ben seni kullanıyor muyum ya" gibi acayip bir şey söyledi. Ben de gayriihtiyari "öyle bir şey yaparsan seni s*kerim beni bilirsin yavşak" dedim, çünkü ne alaka.

Neyse, geri sariyoruz, ben 3-4 yıl önce birkaç ay finansal olarak çöktüm, hiçbir borcumu ödeyemiyorum, o ara daha kritik erteleyemeyecegim bir ödeme vardı, ondan borç istemiştim. Bu arkadaş direkt vereyim ben dedi (konusurken bahsettim), ben başta sordum ne zaman ödeyebilirim önümü göremiyorum şu ara, söyle ona göre, mahcup da olmak istemiyorum sana diye (böyle deme sebebim biraz da şey, ikimiz de aile desteği vs olmayan kendi yağında kavrulmaya çalışan insanlarız). Yok la sende kalsın vs dedi. Ben de iyi dedim, eyvallah. Sonra durumum olunca da birkaç kere vereyim dedim, yok istemez nolacak arkadaşlık böyle bir şey şeklinde konuştu. Ben de dedim ki "sağol, yalnız ileride lafını yapacaksan ayıp edersin" o da işte "Yok la nolacak" dedi, konu kapandı zannediyordum.

5-6 ay önce de (ilk paragrafta anlattığım olaydan birkaç ay sonra) benden borç istedi, işte ne kadar verebilirsen tarzı. O 8-9 ay önceki konuşmadan sonra da, iletisimiz seyreklesti biraz, hıı dedim var bir numara. Su kadar bu kadar, ben kasten tam o 3-4 yıl önce verdiği miktar kadar verdim, bir de kendimce bir tılsım yaptım, düşündüğüm şuydu: biraz borç takip ortadan kaybolacak diye düşündüm, eğer öyleyse verdiğini geri vereyim madem gözü kalmış (çünkü bir de bu olduğu sıralarda ben bayağı iyi kazanmaya başladım da), s*keyim böyle arkadaşlığı derim olur biter. Verirse de, olur derim, eski konunun da içime sinmedigini, elimin rahat olduğunu, isterse onda kalabilecegini karşılık olarak, söylerim diye düşündüm.

Sonucta, tahmin ettiğim gibi oldu ve iletişim sıfır, bahsettiğim miktar da 30k bu arada, vermese de beni bozmuyor. Ama bu arada, instagramda takipcilerden cikarmis. Whatsapptan da birkaç kez naber vs yazdım, kısaca iyi vs diyip konuyu kapatıyor.

Neyse, ben bu kadar zamandır arkadaş zannettiğim birinin böyle kafasında bir çeşit oyunlar çevirmesine bozuldum acikcasi. Bir de yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi kaç senedir.

Laf sokmak + canını sıkmak istiyorum. Ama parayı da geri istemeyeceğim.

Secenekler:
1- Ev adresi var. İcra takibi başlatacağım diyip, baslatmamak.
2- Tavrından belliydi, git anandan babandan fakirliğinin intikamını al vs içerikli bir şey yazmak.
3- Bu arkadaş, yl tezinin istatistik kısmını dışarıdan birine yaptırdı, bana anlatmisti (yazışma vs duruyor) şimdi akademisyen olmaya çalışıyor. "Bir daha böyle bir şey yaparken, akademik sahtecilik yaptığından haberi olmayan birine bu hareketleri yapmadigindan emin ol, basın belaya girmesin :)" gibi bir mesaj atmak, canı sıkılsın yine maksat.
4- Başka ne olabilir? Şöyle bir düşününce, hiçbir şey demesem de içim rahat gibi, ama konuyu da aslında böyle bir son mesaj (engellediyse de e-mail) ile aslında kendim için de kapatmak istiyorum.

Böyle bir şey varmış.

Şu küçük şarjlı el süpürgelerinden alacaktım.
Böyle bir şey varmış:

app.hb.biz

Linkteki temsili, başka marka vs de bakıcam da.

Bana mantıklı geldi çünkü kullanım amacım gerçekten gırgır gibi olacak, yani gırgır ile hallettigim işleri (mesela koltukta oturmuş çerez yiyorum, yere sokulen parcalari alacam) halletmek için alacaktım.

Bir de görüntüsüne bakışta daha ergonomik geldi.

Ne dersiniz, standart tip küçük şarjlı elektrik süpürgesi mi alayım bundan mı?

Ya da bir fark var mıdır arasında?

Varsa marka model öneriniz onu da alabilirim.

Bazen ortada hiçbir şey yokken böyle herkesin yanaklarını sıkıp yanağından öpesim geliyor. öyle bir duygu gibi coşku gibi. Mesela duyuru bir cafe bar ya da kahvehane olsa yapabilirdim şu anda. Akşam yemeğinden sonra böyle geliyorlar bazen. Beni ayrıca neselendiren ya da üzen bir olay falan olmasına da gerek yok.

Bir sendrom falan mı bu? Bilginiz var mıdır?

İlgili yasalara vb baktım ama bir şey bulamadım.

Halihazırda telefonumla yaptığım bir şeyi ayrıca makina alarak yapma fikri var aklımda.

Ortalarda gezerken rastgele fotoğraflar, bazen yürürken videolar falan çekiyorum.
Bir yerde yayınlanma vs amacı yok, şimdilik.
Muhtemelen aboneleri sadece es dosttan oluşan bir youtube kanalı ve bağlı instagram var bazen oraya yüklüyorum.

Neyse, şimdi makina alırsam bu iş nasıl olacak?

Çektiğim şeyler daha çok mekan, sokak fotoğrafları ve videoları ama, illa ki insan oluyor çekerken de bazen.

Hem yasal olarak, hem edep adap olarak dikkat etmem gereken neler var?

Son zamanlarda epey sık rastlıyorum.

Neden boyle bir sey yapılıyor, hep yapay zeka canavar şeytan öcü tonunda şeyler.
Bazıları clickbait biliyorum da, ne alaka yani?

Mesela:
www.milliyet.com.tr

Bana hep abartılı geliyor, ne düşünüyorsunuz?

Türkçe sözlük alıyoruz ya, bir kelimeye gittiğimizde yine onun Türkçe açıklamasını yapıyor, anlamı vb.

Bu sözlüğün yabancı dilde olanini ne olarak, hangi isimle aramaliyim satın almak için?

Ingilizce sözlük ya da fransizca sozluk olarak mesela.

Çünkü turkiyede arayınca direkt ingilizce Türkçe, fransizca Türkçe sözlük çıkıyor sadece.

Ben kedileri en çok sevenler başta olmak üzere herkesi seviyorum.
Sizde durumlar nasıl?

5 katlı apartman.

Fiyat alan kişi (apartman yöneticisi degil) gruba 12 bin asansor boy fotoseli + 12 bin TL belediyeye diye fiyat yazmış.

Belediyeye niye para veriliyor bunu ilk defa duydum.

Bilen var mı, ya da bir tuhaflık mi var?

Geçenlerde pulp fiction sinemaya gelmiş tekrar izledim

Vincent veya gerçekten tamamen boş yapmiyor mu
Karaktere filmin ikonik sahnesini vermeseler bomboş bir herif.
Dedikoducu, patronun karısına sulaniyor, zaten boş yaşadığı gibi bomboş ölüyor tuvalette takım elbiseyle (muhtemelen) sıçarken.

Önceki izleyişimde bu kadar bomboş olduğunu fark etmemiştim.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Tavsayan bir rüzgârdaki hadilik
Sudaki buğulanıma direniş
...

Burada hadilik hadi hadi diyen biri bir şeyin aceleciligi mi
Kabalık, vulgarlık mi bir çeşit.

Hâdil-ik mi

Ne dersiniz? Yoksa şiir bu ne anlarsan mı?

Alışveriş yapasım var, ne alayım?

Mal veya hizmet seçenekleri olabilir.
Tatil seyahat vs konu dışı.

Ya da sınırları nedir?

Mesela böyle ufak bir bit pazarı tarzı bir yer açsam "takas pazarı" isminde, kapatıyorlar mi direkt?

Alışveriş için hiç para kullanılmayacak o durumdan bahsediyorum.

Pornografi ile erotizm ve ana akim filmlerin arasında nasıl bir ayirici çizgi vara dair, 1970lerde epey tartışma yaratmış biriydi.

Neydi ismi adamın?

Bundan bir tane aldım, hepsiburada alisverisleri için kullanmak amacıyla.

Yapikredininmis. Benim yapikredi hesabım yok.

Uygulamasını da indirdim, şifre al/oluştur diyince işlemler "lütfen bir şubemize uğrayın" ile sonuçlanıyor.

Çağrı merkezi de tıkanıyor. Hepsiburadadan yapikrediye yönlendiriyorlar.

Şubeye gitmeden napilabilir?

Mobil uygulamaya girmek istiyorum sadece, kart hareketlerini takip edebilmek için.

Sb.

Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.
Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.