Giriş
(5)

Alınganlık vs kuruntu/paranoya

encokbenisevinnolur
Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?Ya da intern
Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?

Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?

Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
mesela biri ortaya kötü bir laf salladı, "kesin beni kastetti" düşüncesi narsistik bir düşünce aslında. narsistik kişilik demiyorum düşünce diyorum farkındaysan. özgüvensizlikten kaynaklanıyor ama aslında özünde "herkes ve her şey benle alakalı olmalı"ya bağlanıyor. bu bilgiyi bi cebe atalım.

bu düşünce biçimi kişinin gerçeklikle bağını koparmaya başladığında paranoya oluyor. yani alınganlıkta içten içe aslında öyle olmadığını, "alındığımızı" veya kendimizi fazla önemseyip gereksiz kuruntu yaptığımızı biliriz. paranoyada ise o lafın gerçekten bize söylendiğine inanırız, söyleyen kişinin de bizi küçük düşürmeyi kafasına taktığına da.
0
nolmus yani
(09.10.25)
Alınganlık azımsanmayacak kadar yanlış anlaşılan bir şey bence. Bir konuda sana söylenen şeye olumsuz veya üzülerek cevap vermen veya yanlış anlaman alınganlık değildir, konuyu farklı anlamandır, nedense alınganlık derler. Bence böyle diyenler üste çıkmak için böyle diyorlar.

Alınganlık, sana söylenmemiş bir sözü sana söylenmiş gibi algılayıp üzülmen yani üzerine alınmandır. Çoğunlukla olumsuz anlamda olur ama olumlu anlamda alınma olayı da vardır, onlara alıngan denmiyor nedense.

Kuruntuda herhangi bir tetikleyici yeter, illa birinin bir şey söylemesi gerekmez. Mesela biri dışarıdan geldi üzerinde kırmızı bir atkı vardı aynı seninkine benziyordu ve sana kıl olduğunu bildiğin biri. İçinde biri bu atkıyı gördü, yeni olduğunu fark edince başladı konuşmaya "yeni atkı almış, aynı benim atkım gibi. Benimkinin aynısını almış. Aynı renk almış. Kesin beni kıskanıyor. Bu kadar olmaz canım, hem bana sebepsiz gıcık ol hem git benimkiyle aynı atkıyı al bu ne ya..."

Bu kuruntudur işte. Çünkü asılsız bir şeye aslı varmış gibi yapışıp didiklemektir kuruntu. Halbuki o dışarıdan gelen muhtemelen senin böyle bir atkın olduğunu bilmiyor. Sen onun bu bilgiye sahip olup olmadığını bilmiyorsun, bu net. Bilmediğin konu hakkında neden olumsuz hatta kötü fikirler üretiyorsun, hem de durduk yere? Çünkü kendini ondan yana güvende hissetmiyorsun.

Paranoya olayları konuşmaları durumları çok büyüterek kötüye yormaktır. Mesela deminki dışarıdan gelen kişi seninkinin aynısı atkıyı almakla bir şekilde sana zarar vermenin peşinde diye düşünüyorsan bu paranoyadır. Ama sadece kıskanç olduğunu düşünüyorsan bu kuruntudur. Paranoya her şeyi büyük çapta kötülüklere yorma işidir. Bir ileri adımı psikopatlıktır.
0
muhayyer divan
(09.10.25)
paranoya aşırı kuşkuyla başlayıp artık hayatını devam ettiremiyecek şekilde seni meşgul eden düşünceler. alınganlık etkisi 1 2 saat sürüp geçebilecek bir şey. bunun net bir yorumu yok ancak paronaya net olarak belli olur.

internettekini bana diyor diyen bir kişinin tavrı hareketleri gözlemlenmeli uzaktan yorumla fark edilebilecek bir durum değil.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
her gün her gün alınganlık yapıyorsa paranoyadı bence. ayda yılda bir yanlış anlama sonucu alınganlık yapıyorsa, hoşgörürsünüz, geçer gider.
0
co2s2
(09.10.25)
""Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?""

Bunu sonradan eklemişsin, ben cevap yazdığımda yoktu. Bu dediğinle ilgili şöyle bir durum var;

Normal hayatında alıngan olmadığı halde sadece bir konuda hayatla/Allah'la/Yaradan'la/vs arasında kalan bir "bana mesaj veriyor" alışkanlığı geliştirenler var, hiç de az sayılmazlar diye düşünüyorum. Spiritüellerin hayatı seyran etme, gelişmeleri olanı biteni okuma alışkanlıkları var mesela, bu okuma anlayışı çok mantıklı bir bakış açısından son derece mantıksız, hayal ürünü bir bakış açısına kadar geniş bir yelpazede gerçekleşiyor. İşte sağda solda "melek sayıları" görmek, bunu kendine mesaj olarak algılamak, ya da ne bileyim, renkler üzerinden bir anlam çıkarmak ona göre hareket etmek gibi.

Bu tarz şeyler de var ve bunlara alınganlık denebilir, ilk cevabımda bahsettiğim "konuşmalardan olumlu bir anlam çıkaranlara alımgan demiyorlar nedense" cümlesine bunlar dahil mesela.

Tamamen materyalist bir bakış açısıyla değerlendirilirse bu davranışlar paranoya veya psikopati olabilir. Ama kişilerin tamamen bilinçli ve kimseye zarar vermeden yaptıkları bir davranışsa paranoya veya psikopati olarak adlandırılamaz. İşin bu tarafı da var. Her şeye dümdüz ve %100 materyalist bakmak taraftarı değilim, insanoğlu envai üssü envai çeşit, her birinin kendine göre bir tarzı var. Her şey alınganlık olmayacağı gibi her şey illa bir şekilde adlandırılmak zorunda da değil bence.
0
muhayyer divan
(10.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.