Giriş
(13)

30'larda aşk ve sevgi durumları?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Sorum 30 ve 30 üstü bir ilişkiye başlayan kişilere yönelik. 30 sonrası yeni bir ilişkiye başlayan arkadaşlar cevaplarsa mutlu olurum. Tanışma, buluşma ilişkiye başlama ve ilişki döneleriniz 20'lerdeki gibi heyecanlı, tutkulu, sabahlara kadar birbirini tanımak için konuşmalarla mı
Merhaba arkadaşlar,

Sorum 30 ve 30 üstü bir ilişkiye başlayan kişilere yönelik. 30 sonrası yeni bir ilişkiye başlayan arkadaşlar cevaplarsa mutlu olurum.

Tanışma, buluşma ilişkiye başlama ve ilişki döneleriniz 20'lerdeki gibi heyecanlı, tutkulu, sabahlara kadar birbirini tanımak için konuşmalarla mı geçti?

Yaş aldıkça bu tansiyon azalıyor mu? Bunun (yeterince? kime göre neye göre?) yüksek olmaması bir sorun mudur? Hani o "onu düşünülmeyen zamanın olmadığı", gece uyurken hep akılda, hayallerde o kişinin olma durumu, onu göreceğin için gün sayma, buluşunca heyecanlanma durumları 30'larda yaşanmıyor mu? Bu hislerin duyguların 30'larda olmaması yanlış ilişki/kişi demek midir?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
-1
Amaranta ursula
(05.10.25)
Heyecan yaşanıyor eğer kişi bunları yaşamıyorsa ilişkiye daha çok mantıksal yaklaşıyor olabilir. Kendime uygun birini buldum işte çok başımı ağrıtmaz bununla bi ilişki yaşar giderim gibi

Yanlış demeyelim de karşılıklı değil diyelim. Eğer iki kişi de böyle daha sakin ise bu da karşılıklı bir durum olur sorun çıkmaz.
0
grimavi
(05.10.25)
Bu konu benim için iki kısma ayrılıyor.

1. Duygusal, cinsel olarak tecrübeli bir insan olsam da aşık olduğum kız için her şey heyecanlandırıyor. Bu aşkın doğasından kaynaklı. Küçük şeyler mutlu ediyor, küçük anlar kafada 100 kez dönüyor. Görmek istemek, görünce mutlu olmak bu kısma giriyor.

2. Aşık değilsem ilgi görmenin, cinsel olarak bir şey yaşama ihtimalinin heyecanı oluyor ama sürekli düşünme olmuyor. Aşkın yaşa bağlı olduğunu düşünmüyorum. 30 üstüyüm ve hâlâ olabiliyorum. Ama sorun şu ki aşk da bitebiliyor.

Sevgi bambaşka bir konu.

Bu işin teorisine kafa yormayı önermiyorum. Hayatta pratiklik daha önemli. Heyecan yoksa, akmıyorsa olmuyordur. Bunu yaşa bağlamak doğru değil. Millet 60 yaşında başkasına aşık olabiliyor.

Ama bazı insanlar da aşktan anlamaz. Duygusuzdur. Donuktur. Robot gibidir. Karakteri bu olabilir. Yani bir noktada sana da bağlı olabilir.

Bunu tespit etmek için kendini analiz etmen gerekiyor.
0
arbre
(05.10.25)
Bu durumlarla ilgili şöyle bir benzetme var

"Elma ağacına sana çilek vermediği için kırılıyorsun ve diyorsun ki beni sevseydi ne yapar eder o çileği bana sunardı. Ama o elma ağacı tohumuyla büyüdü, bugüne kadar elma ağacıydı ve çilek ağacı olmak bile istemiyor. Sen hayatın boyunca sana verilmeyen çileğin hesabını ona soruyorsun.O ağacın altından kalkıp gitsen gezsen o çileği bulacaksın ama o ağacın altında oturup ağlıyorsun."
0
grimavi
(05.10.25)
Benim için hiç bir şey değişmedi. Heyecamlı, tutkulu, sabahlara kadar muhabbet. Tansikyon azalmıyor, yüksek olmaması sorun mudur değil midir onu sizler bileceksiniz çünkü herkesin ilişkisi ve kırakteri kendine. Sürekli akılda olması, hayallerde olması vs işleri de herkesin kendine. Sonraki sorularına da cevabım evet herkesin şeyi kendine.

Bende taksiyon azalmıyor, tutku, heyecan, hayal, düşünmece vs. hepsi mevcut. Ama bunları yaşamadığım kişiler de olmuştu. Öyle olan ve olmayan bir süre yürüdü sonra, bitti. Yani kesin bir cevvabı yok. 1000 değişken var, zamanla doğru mu yanlış mıyı ilişki içerisinde anlıyorsun.
0
Shepard
(05.10.25)
Ben verdiğiniz örnekleri yapıyor olanı sorun görmeye başladım (yaş 33) o tansiyon çünkü karşılıklı bir ritim sorunu da yaratabiliyor. Örnek isabetli mi emin değilim de, mesela, bir taraf tango yaparken diğer tarafın vals yapması gibi alakasızlaşabiliyor.

Misal, işte diyor ki bugün içimden hep seninle konuştum, şimdi ne desen olmayacak çünkü henüz tanıştığımız için ben o yoğunluğu hissetmiyorum, e karşılık vermeye kalksan iş yalan dolana dönecek vb.

Yanlış ilişki deyip dememek de muğlak, aslında söylediklerin ve yaptıkların bir karşılıklılık oluşturduğu kadar yürüyor, oluşturmadıği kadar yürümüyor. Ama burası da muamma, çünkü bazı insanlar da aldım verdim defteri tarzında yaklaşıyor ilişkilere (duygusal konulari kastediyorum). Orası da çıkmaz sokak çünkü yüzde yüz bir eşitlik mümkün değil, sorun hesaplayanin gözünde de olabilir...

Dediğinizin bana kalırsa yaşı yok. Olmaması da kesin sorundur denemez. Hic olmadıysa belki o zaman "bu bir sorun mu" tarafına bireysel olarak bakilmak istenirse bakılabilir. Bu da "belki", o haliyle iyiyse neden sorun icat etsin kendine yani.
0
encokbenisevinnolur
(05.10.25)
Kapılmak daha zor oluyor ama birine kapıldıktan sonrası yirmilerdekinin aynısı.
0
sekizdokuzon
(05.10.25)
5 yıllık ilişkimi gözüm kapalı bitirdim, bi halt olacağı yok hiçbir şeyden. Kimseyi de istemiyorum.
0
shadex
(05.10.25)
1991'li olarak 1988'li bir kızla flört ediyorum. ben terazi burcuyum ve yükselenim ikizler. o ikizler burcu, yükselenim terazi. yanında liseli aşıklar gibiyim. yarın gel evlenelim dese hemen evlenirim ve 90 yaşına gelince de hala kendimi liseli gibi hissederim. yani kiminle olduğuna göre çok değişiyor durumlar ve senin kendini ne hissettiğine göre.
0
rain when i die
(05.10.25)
80 yaşında da aşk ve şehvet bitmiyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.10.25)
30umda aşık oldum , 32 evlendim....Yolda yürürken sırıtırken yakalamıştım kendimi, sabahlara kadar otururduk. 6.5 sene oldu ayrı yatıyor ve doğru düzgün sohbet edemiyoruz maalesef...

Cevap: oluyor, havalara uçuyorsunuz ama 35'ten sonra olması bence zor
0
gadlemler
(05.10.25)
bu biraz karşındakiyle arandaki uyum ve elektriğe bağlı.

40 yaşımdayken 34 yaşındaki bir hatuna aşık olmuştum. uzun zaman sonra ve o yaşta böyle bir şey yaşadığıma ben de inanamamıştım. tanıştık ve aynen yazdığın gibi yüksek bir enerji ve heyecanla ilişkimiz başladı. ama sonra... kan ve gözyaşı :)

bu sene marmaris ve rusya'da çok daha genç ve afet insanlarla tanıştım ama onunla olan heyecanın onda biri yoktu. olsalar da olurdu, olmasalar da...

o elektrik olmayınca birsi hayatında oluyor ama öylesine oluyor. kuru bir ekmek gibi.
0
tabudeviren
(05.10.25)
heyecan var ama sürekli onu düşünüyorum yok, işimiz gücümüz var, kendimize ve başkasına karşı sorumluluklarımız da var o yaşlarda, patron hesap sorunca ne diyeceğiz? yeni biri var hep onu düşünüyorum ondan dolayı işleri yetiştiremedim mi? kovulma nedeni bu :) faturaları nasıl ödeyecez sonra? sabahlara kadar konuşma da yok eğer hafta sonuna denk gelmiyorsa bir yere kadar, hafta sonu yardırma tabii. o yaşlarda ki insanların işi gücü oluyor, o işler ne olacak? çamaşırı bulaşığı nasıl halledecek? sabah nasıl işe gidecek? hasta anasına babasına nasıl bakacak?

buluşmak için gün sayma, heyecanlanma tabii ki var, ancak gençlik dönemi gibi yoğun değil, hiç yoğun değil demiyorum aynı şey değil diyorum, zira şartlar ve koşullar aynı değil, o zamanki kadar boş vakti olmuyor insanın, o kadar çok enerjisi de. yoruluyor mesela insan, uykusu geliyor, gençken iki gün uykusuz kalabilirken 30'unda bir günü devirirsen iyi, 40'da bir günü görebilirsen süper. zihin aynı değil, sorumluluklar aynı değil, hiç bir şey aynı değil ki aynısı olsun.
0
selam
(06.10.25)
1- yaş olarak 30 sonrası için çerez kasesi teoreminin devreye girmesi gerekebilir. yani çerez kasesinde önce antep fıstıkları, kajular, bademler, fındıklar.. sonra fıstıklar, leblebiler, mısırlar biter. insanlar ve ilişkiler de böyledir.

2- genel olarak insanlar 30'a kadar, özellikle üniversite döneminde ve hemen sonrasında çok heyecanlı şeyler yaparlar. çalışmaya başladıktan sonra, geçim derdiyle birlikte aynı heyecanlara koşmaları zorlaşır.

böyle bakınca, insanların 30'dan sonraki ilişkilerinde mantığa daha fazla yer verdiklerini düşünmek yanlış olmaz.
0
co2s2
(06.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.