Giriş
(4)

Oyun Önerisi - PC

brakgn
epic games'ten 130 lira hediye çekim var. toplamda 200 lira değerinde oyun ya da oyunlar almam lazım çekin aktif olması için. steam'de de 75 liram var. eriyip gidiyor. hangi oyunları önerirsiniz?hikayeli 3rd person shooter oyunları daha çok seviyorum. tlou, rdr2 gibi.
epic games'ten 130 lira hediye çekim var. toplamda 200 lira değerinde oyun ya da oyunlar almam lazım çekin aktif olması için. steam'de de 75 liram var. eriyip gidiyor. hangi oyunları önerirsiniz?

hikayeli 3rd person shooter oyunları daha çok seviyorum. tlou, rdr2 gibi.
0
brakgn
(10.02.22)
cp2077 al
kena al.
gamepass üyesi değilsen hitman al.
gamepass üyesi değilsen a plague tale al.
immortal fenyx rysing al
metro exodus al
gamepass üyesi değilsen jedi fallen order al.
0
syozkn
(11.02.22)
değeri 200 var mıdır bilmiyorum ama batman arkham serisi güzel. rdr2 zaten varsa aklıma başka bişey gelmiyor. gta v ya da belki assasins creed serisinden bişeyler olabilir.
0
mirafiori
(11.02.22)
Dying light
0
encokbenisevinnolur
(11.02.22)
kena ve sifu koydum sepete. kalanını ben de bulamadım 200 lira etmesi için.
0
unalub
(11.02.22)
(10)

Black Mirror sevdalısı birine alternatif diziler

anladespina
önerebilir misiniz?
önerebilir misiniz?
0
anladespina
(10.02.22)
Humans
Inside no.9
Sherlock
Utopia

Hic biri onun yerini tutmaz ama bunlari da.mutlaka seversin ayni konular olmasa da tamamen
0
zaxurani
(10.02.22)
Utopia uk
Humans
Ben black mirror'ın ardından bu dizilere sarmıştım.
0
sevilen progressive türkücü
(10.02.22)
Bm'un yerini tutmaz ama sherlock
0
baldan kaymak
(11.02.22)
Revolution var 2012 yapimiydi galiba, 2 sezonluk bir dizi
0
encokbenisevinnolur
(11.02.22)
love death robots
0
jelly bear
(11.02.22)
Sayılanlar güzel diziler ama pek black mirror gibi sayılmazlar (love death robots’u ayırarak)

O tarzda benim önerim:
Philip K. Dick’s Electrik Dreams
Tales from the loop
Upload
0
her giriste sifresini unutan adam
(11.02.22)
Better Than Us.

Kemal Sunal'la Fatma Girik'in japon işi tadında başlar ama hikayesiyle, kurgusuyla, bütçesiyle komple bir dizidir. Bence underrated.
0
onemoremile
(11.02.22)
Alfred hitchcock presents
The twilight zone
0
black mamba
(11.02.22)
Bu arada dizi değil ama bugün netflix'e canımız ciğerimiz Can Pier Jöne'nin yeni filmi Bigbug geldi. Konsepte uygun bir film. Akşamı zor ediyorum <3
0
onemoremile
(11.02.22)
karanlık alternatif gelecek & bilimkurgu seviyorsunuz anlaşılan. buyrun.

utopia (UK version) +1 (8.4)
dollhouse (7.7)
years and years (8.3)
mr. robot (8.5)
handmaid's tale (8.4)
0
posthuman
(11.02.22)
(8)

Evden Çıkarken Temizlik Parası Ödenir mi?

zifir nikotin karbon
Merhaba 1+1 bir kiralık dairede kalıyordum. Sözleşme sonunda evden çıkarken ev sahibim temizlik yaptırmana gerek yok biz zaten temizleyeceğiz dedi. Buna rağmen evi normal temiz bir şekilde bırakıp çıktım. Hesaplaşmak için aradığımda evi temizlikçilere temizlettiğini ve bundan dolayı 300 TL temizlik
Merhaba 1+1 bir kiralık dairede kalıyordum. Sözleşme sonunda evden çıkarken ev sahibim temizlik yaptırmana gerek yok biz zaten temizleyeceğiz dedi. Buna rağmen evi normal temiz bir şekilde bırakıp çıktım. Hesaplaşmak için aradığımda evi temizlikçilere temizlettiğini ve bundan dolayı 300 TL temizlik ücreti talep etti.
Böyle bir uygulama mi var? Türkiye’de ilk kez kiralık ev tutmuş biri olarak sormak istedim.
0
zifir nikotin karbon
(10.02.22)
Ya s..sin gitsin afedersin ne temizlik ücretiymiş? Sana evi verirken dip köşe hiç silinmeden oturulacak halde miydi? Boş evi 300 liraya temizletip ne yaptırmış mesela? Yalan dolan sakın para verme.
0
mg3929
(10.02.22)
çirkef bir ev sahibine denk gelmissin para mara verme
0
all girls dream
(11.02.22)
Kesinlikle para verme. Vermek zorunda değilsin. Zorunda değilsin ama sırf rahatsız etmek için "300 lira neyin temizliğiymiş faturasını göster bakalım" diyebilirsin.
0
bayc
(11.02.22)
ödenmez saçmalık. evi harabe şeklinde bırakmadıysan.

evi temiz bulduysan belki olabilir. eve ilk girdiğinde de kirliyse saçmalık.
0
jelly bear
(11.02.22)
Uygulama ya da şart yok duymadım öyle bir şey de "denk getirirsek 300 ü de alırız " tarzı bir şey bu. Bana "temizlik firması da hazır ona yaptiracaksin" şeklinde talep etmişti birisi vermedim bir şey de olmadı.
0
encokbenisevinnolur
(11.02.22)
asjkldajka kafası güzel herhalde. sen temizleme diyor sonra para istiyor. e belki sen kendin temizleyecektin.

hayır para mara verme. giren kiracı gitsin temizlesin.
0
black mamba
(11.02.22)
Böyle bir ödeme talebini haklı çıkartacak tek durum, evde bir leke bıraktıysanız olabilir.

Örneğin ocakta yemek artıkları, yerde, duvarda basit bir silmeyle çıkmayacak, hasar denilebilecek izler, WC'de profesyonel yardım gerektirecek kirler vs.
Yoksa iki haftada bir yapılan rutin temizlikte çıkacak kirler, lekeler veya tozlar için, hele de sizinle temizletmene gerek yok diye konuştuysa para talep etmesi anlamsız olmuş.

Bu arada 300TL de çok fazla. Söyleseydiniz ben temizlerdim veya temizletirdim deme hakkın var bence.
0
burfak
(11.02.22)
ya cakallık yapıyor yada ortada bi yanlış anlaşılma var. yanlış anlaşılmadan kastım, aşırı bakımsızlıktan yağlanma, paslanma, kireç tutma, dökülme, sökülme gibi birşeyler olduysa onları düzeltmek için istemiş olabilir. bence arayıp sorun. ilki gibiyse köpek çekin. 2. gibiyse bütçeniz elverdiği şekilde yardımcı olun.
0
buenosdias
(11.02.22)
(2)

Genç girişimci istisnasından yararlanıyor muyum?

adwokat
Dilekçesini verdim ama sonucu ne oldu nasıl öğrenirim? Şu anda yararlanıyor muyum acaba nereden görücem bunu?
Dilekçesini verdim ama sonucu ne oldu nasıl öğrenirim? Şu anda yararlanıyor muyum acaba nereden görücem bunu?
0
adwokat
(10.02.22)
Bağkur borcun görünüyor mu? Görünmüyorsa yararlanıyorsun demektir.

Görünüyorsa da SGK'ya gidip "genç girişimci istisnasından yararlanıyorum, bu borçları silelim" diyorsun. Onlar bi programdan bakıp yararlanıp yararlanmadığını görüyorlar.

Ama asıl bilgi sanıyorum vergi dairesinde. Gidip sorsan söylerler?
0
plutongezegendegilmi
(10.02.22)
İvd, interaktif vergi dairesi. Buraya e-devlet şifresi ile giriş yapıp dilekçelerim kısmına girerseniz orada gözüküyor.
0
encokbenisevinnolur
(11.02.22)
(4)

Motive kalabilmek için neler yapıyorsunuz?

cavelier
Motive kalabiliyor musunuz? ben zorunda olduklarım dışında geleceğim için bir şeyler yapmaya başladığımda sürdürmekte çok zorlanıyor ve genelde yarım bırakıyorum. buna rağmen çok iyi kariyer yaptım. bu sürekliliği sağlarsam her şey mükemmel olacak biliyorum ama olduramıyorum. sizce çözümü nedir? siz
Motive kalabiliyor musunuz? ben zorunda olduklarım dışında geleceğim için bir şeyler yapmaya başladığımda sürdürmekte çok zorlanıyor ve genelde yarım bırakıyorum. buna rağmen çok iyi kariyer yaptım. bu sürekliliği sağlarsam her şey mükemmel olacak biliyorum ama olduramıyorum. sizce çözümü nedir? siz yapabiliyor musunuz? nasıl?
0
cavelier
(07.02.22)
Mesela şimdi gece koşusuna çıktım. Speedy Gonzales gibi koştum geldim. Ara ara testesteron yüklemek lazım.
0
gabe h coud
(08.02.22)
Ben de senin gibiyim. Eskiden daha beterdim ama bırakıp kacmiyorum ya da terketmiyorum artık o hevesimin kaçtığı şey neyse. Çünkü ısrar ettikçe o bitirme anı sonuç ne olursa olsun büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu farkettim. Ama motive kalmak yine aynı düzeyde zor mu zor. Yorucu geliyor. Çözümünü bilmiyorum bu kısmının.
0
encokbenisevinnolur
(08.02.22)
Motivasyon 'overrated' bir sey bence. Genelde once hazir olup sonra bir seyi yapmiyoruz, once o seyi yapiyoruz yaptikca ve sonuc aldikca motivasyon hissediyoruz, hazir oluyoruz.

Yani motivasyon beklemektense, cok fazla sorgulamadan planli programli hareket etmek en iyisi. Yani ders calismaniz mi gerekiyor, aksam 5-7 arasi ders saati diye planlamaniz gerekiyor onu.

PLanladiniz ama organize olacak enerjiniz yok ise ortaminizi ona gore hazirlamaniz gerekiyor. Calisma alaninizda kitaplariniz, not kagidiniz, su siseniz, bilgisayariniz vs hep duracak diyelim ki.

Organize olacak enerjiniz yoksa misal her sabah veya gunun uygun oldugunuz bir zamaninda on dk saat kurup 'hazirlanma' aktivitesi yaparsiniz. O kagitlar bulunur, defter cikarilir, kalemler masaya koyulur, bir sandvic yapilir vs. O an ders calisma aniniz degildir yani, ama ders calismaya hazirlanirsiniz.

Yasinizi bilmiyorum, kastettiginiz seyler bu gibi aktiviteler degil de gym'e gitmek, ilaclarinizi almak falan gibi seylerse yine ayni prosedur. O seyi yapmayi kolay hale getirmek ve cok da eglenmek motive olmak mukemmel sonuc almak gibi seyleri beklemeden yapmayi deneyebilirsiniz. Duygular sonradan gelir zaten.

Ayrica fitness, temizlik, organizasyon gibi seyleri sevdiginiz bir aktiviteyle birlestirerek yapabilirsiniz. Podcast dinlemek, bunlari yaparken dizi izlemek falan gibi.

Bir de kendinize takvim belirleyebilirsiniz. Yani bazen bazi seylerin hakikaten yarim birakilmasi gerekiyor, cunku fikrimiz degisiyor, planimiz degisiyor, sandigimiz sonucu alamadigimizi fark ediyoruz. Bir seyi bir ay iki ay yapmaya calisip sonra degerlendirme yapabilirsiniz, 'bunu hala yapmam gerekiyor mu?' gibi. Misal ben bir donem tenis oynamaya basladim, cok eglenceliydi, guzel kondisyon sagliyordu. Keyif de aliyordum, ogrenmeye de baslamistim. Fakat tenis oynayacagim alana gidebilmek icin taksiye binmem gerekiyordu ve ders/kort uygunluk saatleri baska kisilerin plan programina bagliydi. Bazen oglen ikide bazen sabah 9 da musait oldugundan istedigim rutini oturtamiyordum. "E peki aradigim sonuca beni sadece tenis mi goturecek, bu benim icin o kadar onemli mi" diye dusunup birakmaya karar verdim. Simdi kosuyorum, yuruyorum, baska fitness aktiviteleri yapiyorum onun yerine.

Gibi.
0
sopiro
(09.02.22)
sopiro +1

Hayatımın 3 senesine yakınını hiçbir şeyi yapacak motivasyona sahip olmadan, depresyonda geçiren biri olarak önemini anladığım en temel şey disiplinli olmak. Bir aktivitenin alışkanlık haline gelmesi için en az 3 hafta düzenli bir şekilde o aktiviteyi yapmak gerektiği söylenir. Tecrübelerim bana bu görüşün doğruluğunu gösterdi :) Alışkanlığı oturtmak için başta daha kısa sürelerle başlayıp günden güne o işe ayırdığınız süreyi artırabilirsiniz. Mesela uzun vadede günde 2-3 saatinizi ayırmanız gereken bir eyleme 1 saatle başlayıp her gün bir önceki güne 10 dakika ekleyerek ilerleyebilirsiniz. Ek olarak bana özgü bir şey mi bilmiyorum ama düzeni oturttuktan sonra o programı uygulamak kendimi iyi hissetmemi sağladı.

Sonuç olarak planlı programlı davranmanın ilk 1-2 haftası uğraştırıcı olabilir ama sabırlı olursanız faydalarını kesinlikle göreceksiniz.
0
schopenhauerin kedisi
(13.02.22)
(10)

Cansız şeylere çok sinirlenmek

logisticsmanager
Başlık açık oldu mu bilemiyorum ama normalde hiç sinirli olmayan biriyim.Yani eşim, ailem, iş yeri vs hiçbir sekilde sorunum yok.Ama cansiz bir şey oldu mu iş başka.Geçen la vache qui rit açıyorum bir kirmizi serit açıldı ikincisi ortada kaldı yemin ediyorum peyniri yumruklamak istedim. Böyle beyne
Başlık açık oldu mu bilemiyorum ama normalde hiç sinirli olmayan biriyim.
Yani eşim, ailem, iş yeri vs hiçbir sekilde sorunum yok.
Ama cansiz bir şey oldu mu iş başka.
Geçen la vache qui rit açıyorum bir kirmizi serit açıldı ikincisi ortada kaldı yemin ediyorum peyniri yumruklamak istedim. Böyle beyne doğru sinir yükleniyor.

Ya da misal bilgisayar takildi is yaparken. bilgisayari böyle paramparca etmek istedim vallaha masaya yumruk vurdum sinirden. Hani bir kontrol mekanizmasi var o olmasa laptopu yere carpip rahatlayacakmisim gibi.

Ya da misal market torbasini katlayıp bir yere koyuyorum. Düşüyor, koyuyorum düşüyor. En son torbayi tekmeleyip yerde bıraktım.

Var mi başka böyle ya? Eşim alıştı artık gülüyor geçiyor. Zaten insana karşı olan bir olay değil tabi de krem peynir adamı sinirli yapar mi ya :/
0
logisticsmanager
(20.01.22)
digerleriyle bagi nedir bilmiyorum ama "wrap rage" diye bir sey var: en.wikipedia.org
0
robokot
(20.01.22)
Abi yanlış anlama ama bunun "cansız şeylere karşı" diye bi durum yok belli ki öfke kontrolün yok, bunu başka bi insana yansıtmamanın nedeni denk gelmemesidir belki de bilemeyiz ya da canlılara gösteremediğin öfkeni bu şekilde açığa çıkarıyorsun.
0
Zaman Tamircisi
(20.01.22)
Günlük normal dozda, canlılara karşı duyduğun siniri bastırıyor olabilir misin? Hani şu kimseyle tartışmayan, hep ılımlı tipler vardır ya...

Eğer öyleyse biriken sinirini duygusu olmayan, yıpranmayacak üzülmeyecek ya da sana diş göstermeyecek şeyler üzerinden çıkarıyor olabilirsin.
0
Bruce
(20.01.22)
@zaman tamircisi 30 yaşında ve kavga etmemis, siddetle alakasi olmamis bir insan olarak hiç denk gelmemesi zor değil mi?
Bu arada öfke kontrolüm olmasa o krem peyniri dayak manyağı ettiydim :(

@bruce abi sirkette bile hiçbir olayda sinirlenmeyen, sakin duran adam olarak taniniyorum. Yani sessiz sakin bir adam degilim ama insanlarla iliskilerimde sakin biriyim.
0
🌸logisticsmanager
(20.01.22)
Belki öfke kontrolu değil de beklemek, kesintiye uğramak ile ilgili bir problemdir. Tez canlılıgin bir biçimi ya da. Yani kendimden biliyorum biraz da, benzer şeylere ben de inanılmaz sinirleniyorum bazen kendim bile şaşırıyorum. Pek sakın biri de sayılmam ama cazgır da değilimdir. Orada bastırılan bir öfke falan yok yani eminim ama böyle durumlarda yeri geliyor cildircak düzeye geldiğim oluyor. Çözümünü ben de bilmiyorum ama. Belki de çözüme gerek yoktur.
0
encokbenisevinnolur
(20.01.22)
Bir dönem Çanakkale' de kısa bir süreç için eşyalı ev tutmak zorunda kalmıştım. O kadar gürültülü bir buzdolabı vardı ki evde; bir gece kalkıp saldırdım bir miktar boğuştuk :m

Amcamın da zamanında halamlardan dinlediğim müthiş bir anısı var. Bağ evinde testiyle tulumbadan su çekmiş eve doğru yürüyor. Testi kırılıyor, amcam başına oturup yarım saat sövüyor :v


Gerçek bir öfke problemi söz konusu değilse bence çok takılınmamalı.
0
lüzumsuz adam
(20.01.22)
bana da çok sık oluyor abi de ben bu kadar yükselmiyorum. "cansız nesnelerin bana garezi var" olarak kabul ediyorum, daha baştan 1-0 geride olduğumu kabul edince işim ters bile gitse (ki gidiyor, pantolonun kemer tokası yanından geçtiğin kapı koluna nasıl takılır yani durup dururken, özel bir çekim falan olmalı aralarında. tek örnek değil tabii, murphy yasalarını her gün tecrübe ediyorum) "hah bak gördün mü, ben biliyorum başıma geleceği" diyerek geçiyor veya bazen keyfim yerindeyse gülüyorum bile.
0
gkhncnzdgn
(20.01.22)
Kökeninde başka bir şey olma ihtimali yüksek ama bunu bizim buradan yorumlamamız, hatta sizin kendi kendinize ortaya çıkarmanız mümkün değil. Mantıksız olduğunu bile bile neden cansız nesnelere sinirlenesiniz? Farkında olmadığınız bir çocukluk travmanız olabilir, herhangi bir şekilde tetiklendiğinde oradan çıkıyor olabilir mesela. Kökenine inmek için terapist yardımı almalısınız.
0
gmzo
(20.01.22)
sabırla alakalı bir şey
herkes işlerin ters gitmesine sinirlenir ama daha olgun tepkiler vermek gerekir özellikle eşyalar için çünkü etkileşim yok, değişen bir şey yok kızsan da sevsen de

ben de trafikte saçma şeyler yapanlara saydırmaya çok başladım
ama hayatımda sıfır küfür

bunun alışkanlığa dönüşmesinden korktuğum, insan ilişkilerinde anlık küfürler etmemek için azaltmaya daha sakin olmaya çalışıyorum
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
(3)

Chino pantolon tavsiye

aslil
Merhaba. Chino pantolon arıyorum ama lcw, defacto falan istemiyorum. Kaliteli olacak şekilde hangi markayı önerirsiniz?
Merhaba. Chino pantolon arıyorum ama lcw, defacto falan istemiyorum. Kaliteli olacak şekilde hangi markayı önerirsiniz?
0
aslil
(19.01.22)
Koton, h&m.
0
hlot
(19.01.22)
Karaca ve Altınyıldızdan memnunum.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
Dockers. Chino çeşitleri de var esnek mesnek, yıllardır giyerim çok memnunum herkese öneririm iyi akşamlar.
0
Bruce
(19.01.22)
(4)

Tütünün parmakları sarartmasi

Coyote
Nasıl engellenir? Tütünden mi kaynaklı acaba yoksa kaçınılmaz hir şey mi?
Nasıl engellenir? Tütünden mi kaynaklı acaba yoksa kaçınılmaz hir şey mi?
0
Coyote
(19.01.22)
tütün dişleri daha çok sarartıyor ancak elin sararması ile alakalı değil bence. çok içiyorsan normal sigarada da sararabiliyor.
0
rahmi pinkfloydoglu
(19.01.22)
arkadaşın da tırnakları sararıyordu sigara filtresinden alınca azalmıştı galiba. direkt sigaradan tutmak yerine filtreden tutuyordu.
0
kahoan
(19.01.22)
Benim de yıllardır yaşadığım bir sorun Marlboro Touch Blue dışında bütün tekel ürünlerinde işaret parmağının tırnağı sararıyor özellikle. Kolonyali mendil biraz olsun çıkarıyor da ben de çözemedim henüz tam yöntemini.
0
uvbray
(19.01.22)
Ben 4-5 ayda bir karbonatlı bulaşık deterjanlı suyu kullanarak fircaliyorum, yani bildiğimiz dış fırçasıyla, parmaklarımı ve tırnaklarımı. Çıkıyor bu şekilde.

Bunu googleda bu soruyu aratarak bulmuştum, eminim başka yöntemler de vardır.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
(1)

izmir bornova'da ki yüzme havuzunda yetişkinlere yüzme dersi var mı?

Phoebe
varsa giden oldu mu hiç? memnun kaldınız mı?
varsa giden oldu mu hiç? memnun kaldınız mı?
0
Phoebe
(19.01.22)
Ege üniversitesi kampüsünde açıyorlar yetişkin yüzme kursu. Sorduğunuz yeri bilmiyorum ama bir arkadaşım gidiyor 2 senedir neredeyse, memnun da yüzmeyi de epey ilerletti. Ne zamanlar açılıyor belli bir periyodu var mı bilmiyorum yalnız.

Dediğiniz yeri ben bilmiyorum ama bu da Bornova'da olunca işinize yararsa diye yazayım dedim
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
(8)

Uçağa el bombası şeklinde süs sokulabilir mi?

alkolik imam
Haftaya ukraynadayım. Geçen gittiğimde bir kafede gözümün kaldığı bir hediyelik var görsel olarak da ekledim. 2. dünya savaşında kullanılan el bombalarından. Bunu el bagajında değil normal bagajda alıp götürsem sorun yaratır mı?Tahtadan yapılma. (THY)
Haftaya ukraynadayım. Geçen gittiğimde bir kafede gözümün kaldığı bir hediyelik var görsel olarak da ekledim. 2. dünya savaşında kullanılan el bombalarından. Bunu el bagajında değil normal bagajda alıp götürsem sorun yaratır mı?

Tahtadan yapılma. (THY)
0
alkolik imam
(18.01.22)
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık)

Adamlar teyakkuzda hocam aman diyeyim :D
0
chicha_v2
(18.01.22)
X Ray cihazında çıkınca bir panik olabilir. Elinde tutsan tarayabilirler. Bilemedim. Bence ayrı bir poşete koyup görevliye durumu önceden anlatmayı deneyebilirsin.
0
dissendium
(18.01.22)
3 saat boyunca yaşayacağın strese ve paniğe değmez.
0
senbensennedenbenlen
(18.01.22)
daha önce girdiniz mi bilmiyorum ama ukrayna sınır ekipleri çok anlayışlı insanlar değiller. ben o riski almazdım.
0
brakgn
(19.01.22)
üstüne de bundan giyersen olur

www.polissepeti.com
0
killerbee
(19.01.22)
her ulkede havaalanina girer girmez x-ray yok. Mesela kanada'da bavulu x-rayden gecirmeden veriyorsun, sonra icerde ne yapiyorlar bilmiyorum ama herhalde sikintili bir bavul varsa ayiklarlar.

bu etiketli falan bir replika ise ve xray yoksa birsey olmaz diyorum. xray varsa cikarttirip sorguya cekebilirler, ama gecersin diye tahmin ediyorum.
0
cooperr
(19.01.22)
Bir arkadaşımın başından geçen olayı anlatayım kararı siz verin,

Arkadaşım Kıbrısta mühendislik okuyor, bölümü gereği de çantasında şu elektronikçilerin kullandığı ölçüm aletinden var sarı olan sanırım fluke marka,

Okuldan mezun olmasına yakın İstanbul'dan büyük bir şirketten iş teklifi alıyor iş görüşmesine gidecek biletler vs alınıyor, arkadaş da madem Türkiye'ye dönüyorum yavaştan kişisel eşyalarımı da götüreyim diyerekten bu ölçüm aletini de çantasına koyuyor. Hava limanında pasaport kontrolden geçtikten sonra bu xray cihazında bu aleti görüyor polis açtırıyor çantayı, ne bu diye soruyor arkadaşa, tam o sorusunu cevaplamadan oradan avare bir polis memuru eli kıçında ağzını yayarak biliyorum yaw ben bunu bomba imha işlerinde filan kullanıyorlar diyor, bir anda ortalık savaş alanına dönüyor arkadaş elleri arkada yüzükoyun yerde sırtında bir diz kafasında ayrı bir diz elleri kelepçelenirken arkadaş ne olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Hikayenin sonunda 6 saatlik sorgulama ve karşılıklı yazışmalarla (Üniversiteden o aletin ne olduğuna dair teknik bilgi geliyor vs Türk konsolosluğundan yetkili geliyor filan) arkadaş uçağı ve iş görüşmesini kaçırıyor.

Bu olayda, KKTC polisleri Türk, arkadaş Türk herkes Türkçe konuşuyor buna rağmen kriz 6 saat sürüyor düşün ki sen kaç saatte anlatırsın derdini.

Soracak olanlara ise : O geri zekalı polis aradan sıvışıp kayboluyor.
0
solo
(19.01.22)
Bu konuda iki tecrübem var:

Biri askere giderken arkadaşımın hediye ettiği bir cakiyi, yanımda goturdugum ceketimin cebinde götürmeye çalışmam. Orada unutmuşum dememe bile agresif tepki verdiler, bırakayım atalim cope askere gidiyorum teslim olucam vs dememe rağmen kısa sürede etrafımda bir sürü güvenlik toplanmıştı. Neyse bıraktım geçtim ama nedense askere gidiyor olma kısmı beni kurtardı gibi hissetmiştim nedense o teyakkuz halinden.

İkincisinde bir oyuncak sözkonusu. Bir polis oyuncak seti vardı kuzenime aldığım onun içindeki bıçak oyuncağı işte. Plastikten, dolayısıyla metal falan değil. O da el cantamdaydi bagaja verme kaydıyla kabul ettiler.

Bu ikisi de yurtiçi uçuşu. Yurtdışında en az kötü ihtimalle dert anlatmakla uğraşırsınız.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
(11)

barınma sorununa dünya'da getirilen çözüm önerileri neler?

avatar is back
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliy
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.

peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliyor? ne öneriliyor? bir aralar fast installation house dalgası vardı. hatta kuzey ülkelerin bazılarında baya 3-4 katlı 70-80m2 evler falan yapılmıştı ama sonra depremdi yangındı sağlamlıktı derken yattı o mesela.

binlerce yıldır süre gelen bu barınma problemi böyle devam edecek mi? gıdayı beslenmeyi ulaşımı giyinmeyi çok kolaylaştırdık ve neredeyse beleşe yapar olduk tarihe bakınca. ama barınmada geride kaldık gibi. nedir çözüm önerileri? özellikle teknoloji şirketlerinin falan bazen oluyordu önerileri falan
0
avatar is back
(18.01.22)
Büyük oranda bireysel seçimlerin sonucunda ortaya çıkan bir sorun bu. Örneğin İstanbul'da sadece yaşamış olmak için yaşıyor millet. Aynı gelirle başka bir şehirde çok daha kaliteli yaşanabilir. 1950'lerin İstanbul'unda değiliz. O dönemdeki yaşam kalitesini başka yerde aramak gerek.

Ayrıca devletler nufus planması politikaları izlemeli. 3-4 çocuk günümüz için çok fazla. Bu doğan çocuklar birçok şeyden mahrum kalacaklar.
0
antropolog
(18.01.22)
@antropolog; planlamadan ve diğer durumlardan ziyade teknik çözümleri merak ediyorum aslında.
0
🌸avatar is back
(18.01.22)
Çin, Hong Kong bu soruna şöyle çözüm bulmuş.

www.boredpanda.com

Benim gözlemim eski insanlar daha insanca bir dünya hayal etmiş, tasarlamış. Her eve güneş girsin deyip bir sürü cam yapmışlar, balkon yapmışlar. Herkesin kendi bahçesi olsun deyip her eve bahçe koymuşlar. Bir de bahçesini ağaçlandırmışlar.

İnsanca olmayan şey ise insanları güneş görmeyen, bahçesi olmayan, ağaç bile olmayan yerlere tıkmak. Buna ne kadar çözüm denir, orası tartışmaya açık.
0
dissendium
(18.01.22)
Ev yaparak çözmeye kalksan bu sefer göç durmadan devam eder. Bu sefer de trafik sorunu başlar. Tarihi doku varsa yok olur gider. Her taraf beton olur.

Barınma sorunu dünyanın her yerinde yok bunu kabul etmek gerek. Bazı bölgelerde çok masraflı.
0
antropolog
(18.01.22)
Avrupa'daki sorun daha ziyade yogun conservation kaynakli. Yani teknik cozumluk, innovasyonluk bir yani yok zira sorun para olmamasi kaynakli degil. Sehirlerin disa dogru yayilmasini, doga ve tarim alanlarinin azalmasini istemiyorlar. Gene halihazirdaki sehir merkezlerinde de eski binalarin yikilip daha cok katli yeni kulelerin dikilmesinin onunde engeller var, sehrin atmosferini ve kimligini korumak adina.
0
hot potato
(18.01.22)
"Çözüm" gerçekten aranıyor mu, ya da bu bir problem olarak görülüyor mu? Mesela Birleşik Krallık, Londra daha fazla büyüsün istemiyor. Ülkenin diğer şehirlerine bakarak orantısızca fazla nüfusu var, bu yüzden farklı büyük şehirlerin nüfus/iş çekmek için teşvik programları var. Yine Fransa'da Paris daha fazla büyüsün istenmiyor.

Almanya görece nüfusunu homojen dağıtabilmiş bir yer, en çok Berlin'de barınma sıkıntısı görülüyor. Emin olmamakla birlikte, orada da nüfus artsın istenmiyor diye hatırlıyorum.

Silikon vadisi civarında barınma korkunç bir sorun olduğundan, bazı şirketler barınmanın sorun olmadığı eyaletlere doğru akın ediyorlar.

20 -30 milyonluk metropolleri sanıyorum sadece Çin benimsedi, yine bu başlık altında gösterildiği gibi distopik toplu konutlar yapıyorlar ama hava kirliliği gibi çözülemeyen bazı problemleri var.

Bu şartlar altında sorunuzu yeniden alabilir miyim? :)
0
kaptankedi
(18.01.22)
sosyalizm.

Bunu ilk dile getirenlerden biri de bizzat Engels. Konut Sorunu adlı kitabı var 1872 İngiltere'sindeki konut sorununu anlatan. Bunu okursanız 1872'den 2022'ye hiçbir şeyin değişmediğini, çıldırtıcı derecede aynı olduğunu görebilirsiniz.

Bugün vikipedi'ye göre sovyetlerin üzerinden 30-32 yıl geçmesine rağmen en yüksek ev sahipliği oranları listesinde eski sovyet ülkeleri hep tepelerde. tr.wikipedia.org
0
patronaj1
(18.01.22)
Sabaha herkes şehir merkezinde yaşamasıncılar gelir ama sosyal konut kavramını araştırabilirsiniz.
0
gmzo
(19.01.22)
Bu söyleyeceğim bir veri ya da verilere dayanmıyor ancak bu istihdam, çalışma alanları ile olduğu kadar medyanin oluşturduğu algılar ile de ilgili diye düşünüyorum.

Mesela akşam haberlerini açın. Kanal farketmeksizin İstanbul + meclis/siyaset tahakkümü var. Yani İstanbul da yasiyormus kadar İstanbul'da olan biteni de sorunlarını da biliyor gibi hissediyorum. Sanki ülke oradan ibaret. Yerel, bölgesel kanallara geçtiğinizde de o bölgedeki merkezler domine ediyor. Mesela yaşadığım yer olan İzmir'deki her şey, bütün kayda değer olaylar sanki Alsancak konak civarında oluyor gibi. Halbuki haber yaptıkları şeylerin benzerleri (mademki haber değeri var) diğer ilçelerde de oluyor. ​


Yani bana kalırsa bu "merkez orası" algısını percinliyor ve hem para harcamaya gidilecek yerler (mal veya hizmet alımı olan her şeyi dahil edebilirsiniz) hem de yatırım yapılacak yer orasidir şeklinde bir onyargi oluşturuyor.

Sonucunda da birçok insanın sebepsizce oraya yerleşmek ya da orada olmayı istemesi geliyor doğal olarak.

İş seçeneği daha fazla olması vb. durumlar da var. Ya da kasaba algısı ve baskısından yılmak ve çıkmak/kaçmak istemek.

Neyse sözün özü, benim çözüm önerim haber ajanslarinin yarattığı bu algıya bir sekilde müdahale edilmesi. Artık şube mi açarlar naparlar Afyon'a Giresun'a da yer versinler. Aynı şekilde mesela İzmir için Alsancak kadar menemen e de deginilsin.

Bu kadarı sorunuza cevap olmuş mudur emin değilim, ancak postfordizm ve fordizm ile mimari ilişkisine dair de okuyabilirsiniz derim bulduklarinizi, bu anahtar kelimeleri kullanarak.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
barinma problemi kotuleserek artacak, metropollerde tutunmak git gide zorlasacak.

devlet buyuk binalar satin aliyor ya da yaptiriyor. sonra daireleri ihtiyac sahiplerine uygun fiyata kiraliyor. sen basvurup listeye adini yazdiriyorsun, boyle bir formu arkadas icin doldurdum. banka hesap dokumlerinden arabanin markasina kadar veriyorsun. kac cocugun var, cocuklar nerede okuyor vs. Sonra sana gore bir yer buluyorlar ama bulmalari birkac sene surebiliyor. normalde o sehirde 2 oda bir daire $1200'e kiralaniyorsa sen 500-600 verip oturuyorsun. binalar le$ tabii cogunlukla soylemeye gerek yok.
0
cooperr
(19.01.22)
encokbenisevinnolur +1

Türkiye sanki istanbul'dan ibaret gibi. Oysa ki yaşam kalitesi yerlerde. Kasaba baskısı istanbul varoşlarında taşradan daha çok mesela. Gelen rahat etmek için geliyor ama başını sokacak yer bulamıyor. Her imkan istanbul'da deniliyor ama her şey paraya dayalı. 8-10 bin lira kazanan biri ancak her şeye uzaktan bakar, o imkanları izleyip sinir stres olur.
0
garylineker
(19.01.22)
(36)

süt içiyor musunuz?

der meister
"ne alaka" diyeceksiniz belki ama şunu fark ettim ki çevremde tanıdığım hiçbir yetişkin kendine bir bardak süt döküp içmiyor, yani seven veya içen kimseyi görmedim. bildiğim kadarıyla yetişkinler için zaten sütün kendisi çok matah bir şey değil, ondan gelecek fayda zaten diğer süt ürünlerinden filan
"ne alaka" diyeceksiniz belki ama şunu fark ettim ki çevremde tanıdığım hiçbir yetişkin kendine bir bardak süt döküp içmiyor, yani seven veya içen kimseyi görmedim. bildiğim kadarıyla yetişkinler için zaten sütün kendisi çok matah bir şey değil, ondan gelecek fayda zaten diğer süt ürünlerinden filan karşılanıyor diye biliyorum ama yine de merak ettim: sütü seven, içen var mı? hani oturduğu yerden kalkıp "dur ulan süt içeyim" diye su içer gibi bardağa süt döküp içmekten bahsediyorum, öyle kek yapıyordum da biraz kaldı ziyan olmasın diye diktim kafaya vs. değil... düzenli, kaliteli, istikrarlı, nefis bir süt içişi aradığım. var mı içen hiç?
0
der meister
(11.01.22)
İçmem. Hem sevmem hem bi faydası yok da hem de yetişkinler için gerekli bir ürün değil, ayrıca gaz maz etkilerine girmiyorum.
0
Zaman Tamircisi
(11.01.22)
bu bir alışkanlık.
ailem ve onların büyükleri de içerdi. bizim evde sürekli olarak "içmelik" süt bulunur. süt içilir.
bahsettiğim uht değil günlük, olabildiğince besin değeri yüksek süt. yazlıkta köylülerden manda, keçi vb taze çiğ süt alınır mesela.
yoğurdu da marketteki günlük şişe sütlerden yaptığımız için biraz fazla alıp içmek için de ayırıyoruz.
tam tarif ettiğiniz gibi düzenli, istikrarlı severek çeşit çeşit süt içiyorum.
aşırıya kaçmadan içiyorum, içiyoruz.

bir de yine beslenme alışkanlığı açısından hayvansal gıdayı çok tüketen bir aile olmadık hiç. mevsiminde bol balık alıyoruz, beyaz et hormonlu/antibiyotikli diye almaz olduk. kırmızı et yemekleri dağarcığımız dar. dolayısıyla hayvansal proteini de karşılıyor biraz vs.

*özellikle inek sütü, doğrudan ve çok fazla tüketildiğinde (herhalde günde 2 bardak ve üzeri) yetişkinler için faydalı değil.
0
rewlack
(11.01.22)
Soğuk süt içmem. Isıtıp içerim. Genelde hava soğukken olur.
0
dissendium
(11.01.22)
İçmem. Psikolojik olarak rahatsız oluyorum. Memeden çıkıyor diye :(((
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Düzenli olarak sek içmiyorum. Daha önceleri özellikle geceleri bir bardak süt ve bir dilim kaliteli ekmek tükettiğim olurdu, onu da bıraktım.

Ama şunu yapıyorum. Sütü sık sık porridge yapmak için kullanıyorum. Aman kalmasın diye değil, baya baya sadece porridge için süt alıyorum artık eve.
0
kojonotsuki
(11.01.22)
cok kucuklugumden beri sut sevmiyorum. anaokulu yasinda bile ancak zar zor kakaolu sut icerdim. simdi de oyleyim. tadi midemi bulandiriyor.
ama kakaolu veya balli tarcinli sicak sute bayilirim.
0
la lykia
(11.01.22)
ben içiyorum.
bebekliğimde de, çocukluğumda da çok içerdim.
öyle ki, bir keresinde 3-4 yaşlarındayken bir litreye yakın içmişim, daha da isteyince annem vermemiş artık.
çok severim.

hatta daha dün gece bir arkadaşımla bunu konuştuk, canım süt istedi ve evde yoktu.
gecenin 11'inde banabi'den sipariş verip yarım litre süt içtim resmen.
ayrıca evde toz nesquik de bulundururum arada bir canım istediği için.
36 yaşındayım.
0
blatta hiberna
(11.01.22)
direkt sek içmiyorum, ama bol sütlü kahve ve yulaf lapası ile baya süt tüketiyorum günlük olarak. dolapta hep süt bulunur, bitmeden yenisi alıyorum sütsüz kahvaltı ettiğim nadirdir.
0
anthemis nobilis
(11.01.22)
sadece günlük süt içebiliyorum. aoç'nin şişe sütü güzel. pastorize sütler midemi rahatsız ediyor. markette gözüme çarparsa alıyorum yoksa gidip süt alayım diye düşünmüyorum.
0
jepa
(11.01.22)
Küçüklüğümden beri severek düzenli içerim. Annemle babam pek içmez ama anneannem ve dedem de çok süt içerler.
0
birmilyonunvarmi
(11.01.22)
normalde kalkıp da asla içmem. iki durumda içiyorum.
bir, mısır gevreği yiyeceğim zaman,
iki, hasta olduğumda ballı şekilde
0
timariot
(11.01.22)
Hahah 32 yaşındayım ve ben içiyorum valla, özellikle eşim kakaolu cookie, brownie falan yapınca yanında 3-4 bardak içiyorum hatta. Tadı güzel diye içiyorum yani direkt.
0
roket adam
(11.01.22)
ben içiyorum. hemen hemen her gün sabah veya akşam süt içerim. bazen yarım yağlı süt bazen protein süt içerim.
0
dafuq
(11.01.22)
Sabahları cicibebe'ye katıp yiyorum, sayılır mı? Mısır gevreği ya da yulaf bir de.

Sek günlük süt, kakaolu kek ve muz üçlüsünü seviyorum ama en son ne zaman böyle süt içtiğimi hatırlamıyorum.

Yazları nadiren muzlu, ballı ve bol buzlu süt yapıyorum. Sıcak süt kokusundan tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(11.01.22)
içmiyorum, gerekli değil inek sütü selüloz sindirebilen ineğin yavrusu için gerekli bir besin insan için değil + toplumun çoğunda kazein hassasiyeti var ve haberi yok.
0
orpheus
(11.01.22)
Düzenli olarak değil ama içiyorum. Yani haftada bir falan demem ama bazen günde, bazen haftada, bazen ayda olmak üzere birkaç bardak içerim. Sütü severim. Küçükken de severdim. Küçükken bir yere kadar soğuk süt içemiyordum bir şey ile karıştırmadan (nesquik vs.) sonra değişti. Şimdi arada canım çekiyor, gidiyor içiyorum.
0
nawar
(11.01.22)
sek içmiyorum, sütlü kahve yaparken kullanıyorum bir tek.
0
hlot
(11.01.22)
Bazen çok tatlı bir şey yediğimde o tadı kesecek tek şey soğuk bir bardak süt oluyor. Onun dışında düzenli süt içme alışkanlığım yok.
0
peki madem
(11.01.22)
latte içiyorum, o da kahveli süt.
haftasonumu da donmuş muzla milkshake yapar, 1 öğün yerine onu içerim.
0
marla is in my head
(11.01.22)
ben şirkette içiyorum soğuk soğuk ohh
0
regina phalange
(11.01.22)
Yerken yanında içmeyi sevdiğim birkaç şey var, onları yersem ki ayda yılda bir yerim mesela fındık ezmesi, kakao kremasıni ekmeğe sürmek ya da kakaolu kek ile birlikte.

Bazen de yazın dolaba koyduysam soğuk su ikamesi olarak yarım kalmış kutuyu kafama diktigim oluyor.

Ama düzenli içici değilim, hiç olmadim.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
Çok nadir, eski günlerin anısına, kaynatıp yanında cookie ile içtiğim olur. Düzenli içmem.

Süt cilde zararlı.
0
gabe h coud
(11.01.22)
annem icer dumduz sut. IYY!
0
ala09
(11.01.22)
süt sadece cilde değil, komple zararlı bir ürün.

hayvanların sütünü bebekleri içer, insan da anne sütü içer doğunca.

bunun harici süt zararlıdır.
0
çih
(11.01.22)
sadece nesquik yiyeceğim zaman kullandığım bir şey :D
0
rose parks
(11.01.22)
Sade süt, soğuk süt, çikolatalı süt, ballı süt, tarçınlı süt. Hastasıyım.

Sivilce yaptığı için az içiyorum ama :/
0
jazzabel
(11.01.22)
her sabah kahvaltıda 1 bardak süt içiyorum, bazen yatmadan önce de içiyorum. bizim milletimizin çay bağımlılığından gözü kör olmuş ama kahvaltılık ürünlerle harika gidiyor süt.
0
semaforo de medianoche
(11.01.22)
Ben içerim. Yaz, kış, soğuk, sıcak, muzlu, ballı, sade, Kahvaltıda, akşam, gün içinde, durup dururken... hiç farketmez.
0
invictae
(11.01.22)
yuzde 90'ini su oldugunu ogrenince arama mesafe koydum.
Yogurtu da artik eskisi kadar yemiyorum o da komple sudan olusuyor.

Yokluk zamani icecegi bence.
Cocukken de nefret ederdim.
0
divit
(11.01.22)
Küçükken çok içmişimdir artık reflüden dolayı bayıyor, faydası da yok diyorlardı. Şişkinlik, mide ekşimesi yapıyor. Ama mısır gevreği, yulaf benzeri bir şey yersem sadece onlarla birlikte içerim.
0
izza
(12.01.22)
Çok severim. Bazen bir litre sütü soğuk soğuk gün içinde içerim ama laktozsuz.

Ama öyle çok aklıma gelmez. Yani sürekli içtiğim bir şey değil.
0
logisticsmanager
(12.01.22)
Mide asidimi düzenlemek istediğimde yarım çay bardağı şat vurmak haricinde içmiyorum.
0
Bruce
(12.01.22)
Bekarken annem her gece ballı süt yapar getirirdi.
Ben evlenince düzenli devam etmedim ama annem ve kardeşim hala her gün içiyor. Annem 55 kardeşim 26 yaşında.
Ben de düzenli olmasa da canım çektikçe dolaptan alır içerim. Daha çok soğuk seviyorum. Mesela su açmak için dolabı açarım süt gözüme çarpar dur süt içeyim derim.

Bu ara her sabah mısır gevreği yiyip, o şekilde tüketmeye çalışıyorum.
0
hrvl
(12.01.22)
Ofise her daim 3-5 tane ufak sütüm olur. Pandemiden evvel her sabah bir tane içerdim şimdi hibrite geçince düzen bozuldu.
0
cilekli pasta
(12.01.22)
divit arti 1.

ben ictigimiz sutlerin ciddi ciddi ineklerden falan sagildigini dusunmuyorum artik.
0
baldur2
(12.01.22)
bu dünyada bir pırasa bir süt. hayatta içmem yemem.
0
mikahakkinen
(12.01.22)
(12)

Sevgilinizi/eşinizi artık sevmediğinizi

abuzer
ne zaman ve nasıl anladınız?
ne zaman ve nasıl anladınız?
0
abuzer
(11.01.22)
gözlerimi yüzünden kaçırdığım zaman. en azından son iki sevgilim de böyleydi. yüzüne bakmayacağım biriyle niye sevgili oldum, yokluktan sanırım, sosyal baskıdan. evli olmadığım için diğer seçeneği bilemem.
0
çih
(11.01.22)
Başta seviyorken sevginin bitmesinden bahsediyorum aslında @çih
0
🌸abuzer
(11.01.22)
Buluşmaya giderken trafigi dusunup usenmeye başladığım zaman.
0
stavro
(11.01.22)
Öpülmekten rahatsız olduğumda.
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Buluşmak istemediğim ilk gün.
0
ismailond
(11.01.22)
tahammulum azaldiginda ve zorla konustugumu farkettigimde anladim. seste bi ton var hos gorunmeye calisan insan tonu, onu kaybetmistim
0
ala09
(11.01.22)
son iliskimde;

artik kendimi hicbir sekilde ifade edememeye, anlatamamaya baslamistim. cok cabaliyordum ve havanda su dover gibi hissediyordum.

sonra dokunmak, sarilmak istememeye basladim. ve son asamada onun dokunmasindan rahatsiz olmaya baslayinca emin oldum.
0
la lykia
(11.01.22)
Bir aksam o gün hiç aklıma gelmedigini farkettigimde.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
Ya keske aldattigini ogrensem, baska birinden cocugu ciksa falan da rahatca ayrilabilsem diye dusundugumu ve bundan hic uzulmeyecegimi fark ettigim zaman.
0
sopiro
(12.01.22)
@sopiro, ilişkinin başında yogun sevgi duyduğun biri miydi bu
0
🌸abuzer
(12.01.22)
Evet, yani hatta sacma bir sekilde insan olarak sevdigim icin, iliskinin basinda da gayet sevdigim icin vs benim onu ayrilip da uzmemdense o bir sebep bulsa da anlasilir sekilde ayrilabilsek falan gibi bir mantik yuruttum herhalde. Bilemiyorum :)
0
sopiro
(12.01.22)
Pandemi oldu evlere kapandık ve hiç özlemediğimi fark ettim. Kapanma bitince ilk görüşmede ayrıldım.
0
rebecca
(12.01.22)
(4)

Cahit Zarifoğlu ve Turgut Uyar sevene şair tavsiyesi?

harmanyeri
Bu 2 şairin beni etkileyen yönlerini 3 maddede özetlemem gerekirse; kelimelere hakimiyet (söz ustalığı), duyguyu güçlü bir şekilde yansıtabilme, ve (herkesin kendinden bir parça bulmasını sağlayan) kapalı bir anlatım. Bu yönlerden benzediğini ve seveceğimi düşündüğünüz başka şairler tavsiye edebilir
Bu 2 şairin beni etkileyen yönlerini 3 maddede özetlemem gerekirse;
kelimelere hakimiyet (söz ustalığı),
duyguyu güçlü bir şekilde yansıtabilme,
ve (herkesin kendinden bir parça bulmasını sağlayan) kapalı bir anlatım.

Bu yönlerden benzediğini ve seveceğimi düşündüğünüz başka şairler tavsiye edebilir misiniz? Teşekkürler!
0
harmanyeri
(11.01.22)
mücahit aygören.
0
aeroknight
(11.01.22)
Edip Cansever ya da İlhan Berk
0
Flaneur
(11.01.22)
Metin Eloğlu
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
ilhami çiçek
0
suyin
(12.01.22)
(10)

pc parçalarını birleştirmek

high hopes of the sozluk
arkadaşlar selamlar, pc parçalarını topladım sayılır da şimdi birleştirme işi kaldı.daha önce hiç yapmadım, açıkçası öğrenmek de istiyorum.bunu kendim yapmaya çalışsam parçalara bi zarar verme durumu olabilir mi? bazı yerlerde çok zor yazmışlar da denesem mi diyorum.teşekkürler cevaplarınız için.
arkadaşlar selamlar, pc parçalarını topladım sayılır da şimdi birleştirme işi kaldı.
daha önce hiç yapmadım, açıkçası öğrenmek de istiyorum.bunu kendim yapmaya çalışsam parçalara bi zarar verme durumu olabilir mi? bazı yerlerde çok zor yazmışlar da denesem mi diyorum.

teşekkürler cevaplarınız için.
0
high hopes of the sozluk
(10.01.22)
abi ben hiç yapmadım işsiz olduğum için toplama videoları izledim çok. ver toplarım çok eminim kolaymış çünkü izleyince anlıyorsun. bir iki tane iyi toplama videosu izlesen toplam 1-2 saat vaktini alır. sonra bi de kullanım kılavuzlarına da bakarak devam edersen her türlü toplarsın.
0
floydian
(10.01.22)
Bence en önemli 2 husus:birincisi işlemciyi ve soğutucusunu yerine oturturken dikkatli olun. Zaten işlemciye ve yuvasına baktığınızda anlayacaksınızdır işlemcinin ne şekilde yerleştirilmesi gerektiğini. İkincisi ise kasadaki güç, ses, led ışığı kablolarının anakarta takılması. Anakartın kullanma kılavuzunu dikkatlice incelerseniz bunu da zorlanmadan yapabilirsiniz. Geri kalan parçalarda sorun olmaz. Hepsinin yeri bellidir.
0
roookie
(10.01.22)
Yerine oturmayan bir şeyi kuvvet uygulayarak zorlayarak oturtmaya calisma yeterli. Bir şeye zarar falan vermezsin. Her seyin girisi farkli zaten, yanlış takmazsin.
0
stavro
(10.01.22)
@rookie soğutucu almadım pek oyun oynamayı düşünmüyorum.ekran kartı da almadım zaten.dahali grafik zımbırtılı işlemci aldım.
0
🌸high hopes of the sozluk
(10.01.22)
kolay mı? kolay.
ama dediğin gibi bazı şeyleri bastırman gerekebiliyor. ÇIT edeceği ayarı bilmiyorsan kırma riskin var mı, var.
bilen biri en azından 1 kere izle derim.
0
roket adam
(10.01.22)
hiçbir şeyin parlak bakırımsı-altınımsı tarafından-dişlerinden tutma
0
comp
(10.01.22)
Çıplak ayakla yap. elini kolunu duvara tut biraz. İşlemciyi oturturken dikkat et. Yönü üzerinde okla belirtilmiş zaten. 3 4 tane video izle yaparsın
0
glamdr1ng
(11.01.22)
1. Önce anakartı kasaya takın, 6 tane vida takın yeterli, vida dişine dikkat edin yanlış vida takmayın. Vidaları sıkarken anakarta tornavida ile dalmayın kibar olun.

2. İşlemciyi takın, pc toplamada en basit şey işlemci takmaktır. İşlemciyi sıkıştırma kolu/kulpu genelde açık gelir anakartta ama yine de açık olduğuna emin olun. İşlemciyi doğru yönde yerine bırakın, takın bile değil bak yerine bırak o yuvaya lap diye oturur. Sonra sıkıştırma zımbırtısını kapatırsın.

3. Soğutucuyu takın, termal macunu soğutucu üzerinde sert ve kare kalıp şeklindedir, varsa bantını açıp işlemci üzerine oturtun, macuna dokunmayın. Soğutucuyu oturtmadan önce yönüne dikkat edin, bazıları montaj şekline göre her yönde takılabileceği gibi bazıları dik ve yatay olarak montaj çubuklarının konumu farklı olabiliyor.

Soğutucunun sabitleme zımbırtılarını takarken bir elinizle soğtucuyu hafif işlemciye doğru bastırın ve sırayla kulpları takın.

Yani birini takarken soğutucu kıpraşmasın ki yeri sabit olsun. Bir elinizle tutmazsanız takmaya çalışırken kıçı başı oynar.

4. Ramlari takın, anakart kilitleri açık oalrak gelir ama yine de açık olacağına emin olun. Ters takamazsınız ortasında bir diş gibi kertik var ona dikkat edin, taktıktan sonra kilitlerini kapatın.

5. Power Supply elektrik kablolarını takın, çok abanıp anakartı esnetmeyin. Kasanın led ve tuş kablolarını da takın, anakartta sağ altta olur pinler genelde, üzerinde yazar ama anlamazsanız klavuza bakın.

O model anakartın/kasanın montaj videosunu izleyin mutlaka, faydası olur.
0
John Bloor
(11.01.22)
kısaca verilen hatalı bilgileri düzeltmek isterim.
önce anakartı kasaya takmayın. zira intel fanlarını düzgün takabilmek için anakartı elinizde, kucağınızda tutmak daha yararlı olacaktır. çivinin anakartın arkasından tam anlamıyla çıktığından emin olduktan sonra başlığı çevirip kilitleyin. kasada takılıyken ya tam oturtamazsınız ya da bastırırken fan çivisini kırarsınız. ikincisi stok fanların üzerinde zaten macun olur kontrol etmeden macun sıkmayın.
0
rockinside
(11.01.22)
Tamamen sizin durumunuzdayken yapmıştım, yani ne bilgim var ne yapmisligim. Parçayı zorlayıp kırmak dışında verebileceğiniz bir zarar yok.

Benim tek yaptığım yanlış reset kablosu ile power kablosunu birbirine karıştırmak olmuştu. Sonuçta bilgisayar reset loopuna girdi.

Parçaların uyumundan emin değilseniz o sorun olabiliyor galiba. Webte PC toplama sihirbazlarıni kullanarak secin parçaların kalanları, olanları da teyit edin.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
(2)

Spider-Man olmak 2022

hsktr
https://youtube.com/shorts/g9B9yQTZ2G8?feature=share şu videoyu görünce tekrar geldi aklıma. taaaa 2017'de bir duyuru açmıştım Spider-Man olmak mümkün mü diye. tekrar soruyorum: mümkün mü? neden?
youtube.com şu videoyu görünce tekrar geldi aklıma. taaaa 2017'de bir duyuru açmıştım Spider-Man olmak mümkün mü diye. tekrar soruyorum: mümkün mü? neden?
0
hsktr
(28.12.21)
youtu.be

Değil :(
0
freebird5406_2
(28.12.21)
Spider manin olayı örümcek ısırması ve akabinde mutasyona uğraması değil miydi? Farklı serilerde örümcek ağını derisinden değil de kendi yaptığı bu tür aletlerden çıkardığı da olmuştu hatirladigim kadarıyla ama asıl olay güç refleksler kondisyon vb. bu kısmı yüzünden bana pek oluru var gibi gelmiyor.
0
encokbenisevinnolur
(28.12.21)
(4)

Armut.com hizmet verme işleyişi nasıl oluyor?

Wolfware
merhabalaremeklilik danışmanlık hizmeti veren bir şirketiz. armut.coma üye olduk ve hizmet vermeye başladık. bize talepte bulunan insanlar var. bir işe tekli vermek içinde bir ücret ödüyoruz.peki sonraki işleyiş nasıl yürüyor? bir kez denedim müşteriyi arayıp bilgi verdim fakat adam ne ödeme yaptı n
merhabalar

emeklilik danışmanlık hizmeti veren bir şirketiz. armut.coma üye olduk ve hizmet vermeye başladık. bize talepte bulunan insanlar var. bir işe tekli vermek içinde bir ücret ödüyoruz.peki sonraki işleyiş nasıl yürüyor? bir kez denedim müşteriyi arayıp bilgi verdim fakat adam ne ödeme yaptı ne de yorum yaptı. biz iş teklifini verdikten sonra müşterilere hesap numarası mı atmalıyız? müşteri ödeme yaptıktan sonra mı bilgi vermeliyiz?
0
Wolfware
(28.12.21)
Benim tecrübem şöyle: İlgili firma teklif veriyor. Kullanıcı o teklifi herhangi bir para ödemeden kabul ediyor ve iletişime geçiliyor. Para hizmet sonrası ödeniyor.

Ben evi taşırken armut'tan teklif aldım. Zamanında 900 lira teklif vermişti bi firma. Onlarla iletişime geçtim. Telefonda da pazarlık yaptım 800 liraya ok dedi adam. Sonra gelip evi taşıdılar. İş bitince parayı elden verdim.
0
himmet dayi
(28.12.21)
standart prosedür böyle tabi. ama bizim işimizde şöyle bir sıkıntı var ki biz bilgiyi verince işimiz bitiyor :D yani telde istediği bilgiyi alan müşteri para vermek vs zorunda değil. fiziksel olarak görüşemiyoruz.
0
🌸Wolfware
(28.12.21)
@himmet dayının dediği gibi işliyor. Sizinkiyle aynı iş değil ama bir dönem online dil dersi almıştım buradan. İlk dersten önce banka hesap numarası vermişti, dersten önce ödemeyi geçmem gerektiğini söylemişti. Ben de öyle yaptım, devamında da o sistem ilerledik. yapmasam ders olmayacak mıydı nolacakti bilmiyorum da, sizinkisinin bir de bir defalık olduğu düşünülürse bu tür bir şey yapmazsanız para almanız çok mümkün olmaz herhalde.
0
encokbenisevinnolur
(28.12.21)
dürüst insan paranızı ödemek için sizi rahatsız eder :)

bence avukatlar gibi yapın, danışmanlık verebileceğinizi bilgi vermeden kanıtlayıp önce parayı alın
0
bir soru sorcam
(28.12.21)
(17)

işimi kurdum, düzenimi kurdum artık evleneyim çoluğum çocuğum olsun.

karayel
çoğu insan bu cümleye harfiyen riayet ediyor. örnek; devlet kurumunda çalışıyorum buradaki insanlar kadroya geçer geçmez hemen evlendiler. böyle çok örnek var.mesela işini kurup, düzenini kurduktan sonra evlilik harici başka bir şey yapılamıyor mu?neden herkes bu kafada. ben hiçbir zaman böyle bir ş
çoğu insan bu cümleye harfiyen riayet ediyor. örnek; devlet kurumunda çalışıyorum buradaki insanlar kadroya geçer geçmez hemen evlendiler. böyle çok örnek var.

mesela işini kurup, düzenini kurduktan sonra evlilik harici başka bir şey yapılamıyor mu?

neden herkes bu kafada. ben hiçbir zaman böyle bir şey düşünmedim, tabi ki çok aşık olduğum bir insan olursa evlenirim ama kadroya geçip düzenim kuruldu hadi evleneyim falan diye düşünmedim, bana saçma geliyor.

kısaca insan hayatında zirve evlilik mi yani?

siz ne düşünüyorsunuz?

edit: yorum yazan arkadaşlar sanırım sadece başlığa göre yazıyor, dolayısıyla konunun özünü anlamayan çok insan olduğunu düşünüyorum.

evlilik kötü/kaka demiyorum, aşık olursam bende evlenirim hatta en çok ben evlenirim diyebilirim. ama bu şekilde evlenen insanlar sevdiği için değil o cümledeki sıra geldi diye herhangi birini bulup evleniyor. ortak bir işletme gibi bundan bahsediyorum.
0
karayel
(27.12.21)
İşimi düzenimi kurdum, düşünmüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.12.21)
çünkü insanların çoğu düşünüp sorgulamaz, sürüye uyar.
0
candide
(27.12.21)
Duzeni kursam da kurmasam da birine onunla evlenecek kadar guvenmem cok zor
0
stavro
(27.12.21)
çünkü çoğu insan için evlenmek liseden üniversiteye geçmek, üniversiteden sonra askere gitmek, askerden gelip işe başlamak gibi bir hayat basamağı... kadroya geçince de garantilemiş oluyorlar bir şeyleri...
0
tabudeviren
(27.12.21)
Herkesin hayatına kimse karışamaz. Belki de gerçekten evlenmek istedikleri için evleniyorlardır. Herkes böyle yapmak zorunda değil tabii ki. Kafa yapısıyla alakalı.

Bana mesela 1 milyon dolar da versen sapıtacak bir adam değilim. Finalde yine evlenmek isterim.

He bir de kadro olayı biraz farklı. Üniversiteler aynı soyadlı onlarca çift ile dolu. Sorsan torpil yapmadık derler. Bir çeşit kapak atma operasyonu da olabilir.
0
dissendium
(27.12.21)
evlilik zorla olan bi şey değil (genelde). isteyen evleniyor, istemeyen evlenmiyor. evlenenler için evlilik basamak da olabilir zirve de dip de anlamsız bi formalite de zevk de hobi de iş de gereklilik de. her şey olabilir yani. bazılarının bu kafada olmalarının bu kafada olmayanlara nihayetinde bir zararı yok. sözde bu basamakları uygulamak istemeyince büyük resmi görmüş, olayı çözmüş, saçmalamış veya mamış da olmuyor kimse. asıl bu kadar karşı olanlar/her fırsatta evliliği kötüleyenler evliliği çok büyütüyor gibi geliyor bana da.

kısaca bazı insanların hayatında zirve evlilik olabilir, bazılarında olmayabilir. biri diğerinden yeğ değildir.
0
erenderk
(27.12.21)
cocuk yaparsam yaslanip elden ayaktan dustugumde bana bakar, arada hatrimi sorar diye dusunuyorlar.
0
hot potato
(27.12.21)
Biraz yaşam tarzı ile alakalı. Ben aslında toplumun insana dayattığı gibi göründüğü ; üniversiteyi bitir ,iş bul ,evlen, çocuk sahibi ol döngüsünün yanlış olduğunu düşünmüyorum. Aksine kendime çok uygun buluyorum. Yaşım çok ilerlemeden çocuk sahibi olmak istiyorum. Benim anne-babam geç çocuk sahibi olmuşlar bu nedenle babamla öyle top oynamışlığım vs çok yoktur. Bu nedenle yaşım çok ilerlemeden çocuk sahibi olup, çocuğumla eşimle uzun uzun vakit geçirmek istiyorum
0
bbb_1
(27.12.21)
Evlilik doğru kişiyle olursa gayet güzel bir şey. Daha güvenli bir yaşam ve ekonomik açıdan da daha rahat oluyorsun.

Ben özgür insanım, evlenmem diyenlerin zorlama evlilik yapma ihtimali daha yüksek. Birini tanıdın hoşlandın, ekonomik durumlarınız ve entelektüel seviyeniz de denk diyelim. Evlilik bu durumda gayet mantıklı
0
garylineker
(27.12.21)
Benim düşünceme göre evlilik, insanların doğup büyüdükleri ve beraber yaşadıkları aile hayatından sıyrılıp, kendi düzenlerini kurmalarında bir basamak. Belli bir yaştan sonra anne baba ile anlaşamıyor insan, e evlenip kendi evine geçmek hatta deyim yerinde ise kaçmak güzel bir seçenek oluyor. Tabi belli yaştan sonra yapılan evlilik baskısı da var. Ancak siz zaten kendi ayrı evinizde, kendi düzeninizdeyseniz evlilik düşüncesine ısınmak daha da zorlaşıyor. Açıkçası ben tam olarak bu durumdayım. Direniyorum hâlâ bakalım, ben genel kanıdan farklı düşünüyorum şimdilik; yalnızlıktan ölmeyeceksem, evlilik şart değil.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.12.21)
çünkü daha iç rahatlatıcı. "doğru yapıyorum" hissi uyandırıyor insanda. hatta toplumun bazı kesimlerinde evlilik, askerlik, çocuk yapmak için uygun görülen yaşı geçtiğinizde bile kınanırsınız.

evlilik zirve değil ama çok önemli bir köşe taşı. evlilikten sonra gurur duyacağınız çocuklar yapmanız gerekiyor. sonra onların da hayatlarını sizin gibi toplumun standardına ve normlarına uygun bir şekilde yaşamaya zorlamanız gerekiyor.

bir de çok dışa dönük bir insan değilseniz evlenmeyip n'apacaksınız? :P insanın yaşı ilerledikçe partner bulması zorlaşıyor, bu yüzden yaş ilerlemeden hallediliyor sanırım bu işler.
0
rahip janick
(27.12.21)
yapacak bir şey kalmayınca evleneyim bari diyor olabilirler.
0
respect
(27.12.21)
İki sebebi var. Birincisi insanlar çocuk yapmak istiyor. Bunun için mevcut toplum normlarında evlenmeleri gerektiğini düşünüyorlar.

İkincisi de insanlar yaşlandıklarında yalnız kalacak olmaktan korkuyorlar. Uzun dönemli karşılıklı bir bakım anlaşması olarak görüyorlar evliliği.
0
pispinti
(27.12.21)
30 yas ustu bekarsan etrafinda kac tane adam kaliyor bir bak o zaman soruna cevap bulursun.

Ben soyleyim 1 tane bile kalmiyor.
Evlenen evine kapaniyor seninle gorusmuyor.

Kariyla kizla da arkadaslik bir yere kadar.
Normal cevrenden oyle kiz da bulamazsin.

Cogu insan mecburen evleniyor.
Yoksa 40 years old virgin filmindeki gibi evde maket boyuyorsun.
0
divit
(28.12.21)
Bunlardan bir kısmı zaten evlenebilmek için düzenini kurmayı bekliyor. Eğer evlenme hayaliniz yoksa bir dolu şey var tabii hayatta. Kadınlar için doğurganlık dönemi maalesef kısa, ama erkekler öyle değil.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.21)
Başka yapacak bir şey olmadığı için galiba. Bunu birlikte olduğu biri olmadığı halde bu şekilde dile getirenler bile var. Sanırım siz de onları kastediyordunuz sorarken. 4-5 yıl önce evliliği kötüleyen, saçmalığına dair vaaz veren arkadaslarimdan bile o cümleyi su aralar duyuyorum, 30'a yaklasildigi ya da geçildiği sıralar yani şu ara derken.
0
encokbenisevinnolur
(28.12.21)
(4)

Uzay temalı tek başına oynanacak oyun önerisi

zephyrantes
merhaba,pc oyunlarıyla ilişkim ortaokulda mario seviyesinde kaldı. ama bugün çok sıkıldım ve böyle herhangi bir rakip ve/veya ekip olmadan tek başıma oyalanacağım, uzay temalı bir oyun tavsiyesi istiyorum. bir de bedava olursa tadından yenmez.böyle bir şey var mı? ondan bile emin değilim ama olsa gü
merhaba,

pc oyunlarıyla ilişkim ortaokulda mario seviyesinde kaldı. ama bugün çok sıkıldım ve böyle herhangi bir rakip ve/veya ekip olmadan tek başıma oyalanacağım, uzay temalı bir oyun tavsiyesi istiyorum. bir de bedava olursa tadından yenmez.

böyle bir şey var mı? ondan bile emin değilim ama olsa güzel olur. mekanik bişiler yapayım, ya da ne bileyim karşıdan astreoid gelsin ben sağa sola kaçayım falan.

bu duyuru emeline ulaşınca kendini imha edecektir. duyuruyu sık sık kontrol etmiyorum. ekşi'den ulaşabilirsiniz.
0
zephyrantes
(25.12.21)
store.steampowered.com

bedava değil ama 7 lira.
0
plutongezegendegilmi
(25.12.21)
@plutongezegendegilmi cimrilik etmenin sırası değil, 7 tl makul imiş. teşekkürler.
0
🌸zephyrantes
(25.12.21)
Neon chrome olur mu? Firmanın adını hatırlayamadım ama bu oyunun üreticileri seveceğiniz türden başka işler de yapmış olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(26.12.21)
Emülatör kur pc'ye, ciuff cuff diye ateş ettikçe ses çıkartan, yatay hareket edip sadece ateş ettiğin oyun vardı, onu oyna.

Duyuruya duyuru girip "ben duyurulara pek bakmıyom, bana ekşiden mesajla ulaşın" diyeni de gördük çok şükür, emredersin paşam, yanıp tutuşuyorduk sizi sözlükte bulup uzaylı oyun önermek için
0
savidan
(26.12.21)
(5)

Nft, metaverse, değişik coinler

garavel
Bi anda patlamadı mı bunlar ya ? Oturdum bi cumartesi günü bunları araştırayım dedim beynim zonkluyor allak bullak oldu her şey. Yok metaverse dünyası, yok metaverse arazisi yok metaverse'den ev yok metaverse coinleri patlama yapıcak vs vs. Bitcoin ve altcoine yeni alışmıştık bunlar nereden çıktı şi
Bi anda patlamadı mı bunlar ya ? Oturdum bi cumartesi günü bunları araştırayım dedim beynim zonkluyor allak bullak oldu her şey. Yok metaverse dünyası, yok metaverse arazisi yok metaverse'den ev yok metaverse coinleri patlama yapıcak vs vs. Bitcoin ve altcoine yeni alışmıştık bunlar nereden çıktı şimdi ? Ne derece takip ediyorsunuz ne derece ilgileniyosunuz bunlarla ciddi bir gelecek ve gelir olarak görüyor musunuz acaba ? 10 sene sonra kafamızı dağlara taşlara vurur muyuz ?

Nft'yi hiç anlamıyorum zaten bu arada. Ünlülerin işi galiba o eserlerini falan mı satıyorlar ?

Bu genç yaşımda kendimi 70 lik dede gibi hissediyorum bu nedir ya.
0
garavel
(25.12.21)
nft kara para aklama aracı.
metaverse falan da balon.
coin borsası ise geçen hafta yaşanan döviz anlaşılmazlığı gibi bir grubun parasının başka bir gruba aktarılmasının aracı. kâr oranları düşen burjuva sınıfı sermayesini artırmak için sanal borsa spekülasyonlarıyla anaparasını arttırıyor.
0
prole
(25.12.21)
İnsan, yaptıkları ve bağlantıları artık sayısal olarak tanımlanıyor.
Web 3.0 la birlikte bu sayısal ortamda Dap , İot , Dac, Defi gibi kavramları da gözden geçirebilirsin.
Aslında yenilik sayılmazlar. Son iki senede yaşananlarla birlikte yeni normal olarak önümüze çıkarıldılar.

İçinde olmamakla birlikte uzaktan gözlemci tadında izliyoruz sadece ama düşündürücü yanı zaten şehirleşmeyle birlikte ayağı topraktan kesilen insan bu hazırlanan ortam ve kavramlarla birlikte bütünüyle gerçekliklerden uzaklaşmış olacak.
0
Erva
(25.12.21)
Bu konularda neye göre kim yazıyor çiziyor bilmiyorum tam olarak, daha doğrusu anlamıyorum. Ancak ya yerin dibine sokuluyor ya da göklere çıkarılıyor rastladigim veya bilhassa aradığımda bulduğum video, blog makale vb.de eğer bunlardan birinin gazıyla bakmayacaksaniz konuya aslında net hiçbir şey yok.

Teknik olarak ayni şeye tekabül etmiyor olabilir soyleyeceklerim, anladığım şu: bunlar halihazırda bir şeyin parçası olarak, isimlerinin ilk dile getirilislerinden önce de bir kavram olarak var olmayan şeyler değil. Sanırım şimdi yasak ama bir dönem ekşi sözlük hesabı alınıp satılan bir şeydi. Ya da bazı oyunlarda karakterlerinizi belli seviyelere getirip kullanıcı adı şifrenizle satabiliyordunuz, bunun belki hala piyasası vardır. Nft leri bu tür şeylerin belli bir altyapı üzerinde kendi içinde işleyen şeyler olarak anlıyorum ben. Sanat eseri kısmı da farklı değil sanki, eserin sahteligi ve gerçekliği ile ilgili uzman görüşü almıyorsunuz da dijital sistem doğrudan bunu garanti ediyor temelde farkeden bu.
0
encokbenisevinnolur
(26.12.21)
NFT'ye kara para aklama aracı diyenlere gülüyorum.

Daha henüz büyük bir NFT grubuna dahil oldum ve ürettiğim çizimler/eserler belli komisyonlar üzerinden satılacak. Benim için ek gelir kapısı, etherium veya Euro şeklinde bana geri dönüşü var.

Metaverse'e gelirsek gerçekten en büyük balon şu an o gibi duruyor, patlaması yakındır.
0
Avoiding The Puddle
(26.12.21)
Yeterince medya gucun varsa x diye bir sey cikarip, ben buna para yatirdim diyorsun sonra herkes ona para yatiriyor.

Hepsi ozunde fakir tokatlama araci.
Facebook bu islerde geri kalinca dur lan bi tur da ben tokadi basayim dedi meta diye bir sey cikardi.

Ozunde hepsi ayni.
Medya gucun varsa kendi nickinde 10bin tane cöp uretip yarin tanesini 1 milyona satabilirsin.

Nft kara para aklama araci degil, kara para aklamakla kimse ugrasmiyor artik.
Keriz avlama araci daha dogru tabir.
0
divit
(26.12.21)
(5)

etrafına ısı ve ışık yayan ama kendisine faydası olmayan şey

ilgeru
böyle bir cümle duysanız aklınıza ne gelir?
böyle bir cümle duysanız aklınıza ne gelir?
0
ilgeru
(20.12.21)
Mum
0
himmet dayi
(20.12.21)
Televizyon :D
0
freebird5406_2
(20.12.21)
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, orada güneş batıyor demektir. Samimiyim.

Nesne olarak soruluyorsa daaa; ateş böceği. hayır havası kime belli değil.
0
onemoremile
(20.12.21)
Güneş
0
encokbenisevinnolur
(20.12.21)
Ceviz feneri
0
baal
(20.12.21)
(10)

Kurs hocamın söylediklerini normal mi karşılamalıyım?

petekpare
Hobi amaçlı kursa gidiyorum. Derste iş yaparken sohbet de ediyoruz. Söylediği bazı şeylerden rahatsız oluyorum ama cevap vermiyorum. Kurs da aşırı hevesli olduğum bir konuda. Hocanın bilgisi yeterli ama zevk almamı engelliyor bu sohbetler :( Eşim de şikayet et falan dedi ama o da içime sinmiyor.-Sür
Hobi amaçlı kursa gidiyorum. Derste iş yaparken sohbet de ediyoruz. Söylediği bazı şeylerden rahatsız oluyorum ama cevap vermiyorum. Kurs da aşırı hevesli olduğum bir konuda. Hocanın bilgisi yeterli ama zevk almamı engelliyor bu sohbetler :( Eşim de şikayet et falan dedi ama o da içime sinmiyor.

-Sürekli ilaç şirketlerinin insanları nasıl zehirlediğinden ilaçların zararlarından bahsediyor. Kocası vefat ettiği için antidepresan kullanan 50'li yaşlarında bir sınıf arkadaşım var. Ona ilaç kullanmana gerek yok bence falan dedi.

-Dolar almayın altın alın Kuran'da yazıyor dedi.

-Benzin fiyatına zam geldiğini duyunca artık bol bol yürürüz Almanya'da hep yürüyorlar burada insanlar hiç yürümüyor dedi :D

-Evcil hayvan beslemek kıyamet alameti dedi.
0
petekpare
(14.12.21)
"Böyle düşünceleri olan bir insan bana ne öğretebilir ki?" diye düşünürdüm ben olsam.
0
pispinti
(14.12.21)
Ben sadece boş yapıyor sanmıştım ilk paragrafı okurken ama bayağı zararlı şeyler de söylüyor. Şikayet edin bence de.
0
rahip janick
(14.12.21)
Şikayet etsem işten atarlar mı diye düşünüyorum çünkü muhalif bir belediyenin kursu. Atılmasın da sadece düşüncelerini kendine saklaması konusunda uyarı alsın istiyorum. O yüzden şikayet etme konusunda tereddütlerim var.
0
🌸petekpare
(14.12.21)
Direkt atılacağını sanmıyorum, öncelikle soruşturma açılır, uyarı verilir. Siz şikayetinizi bırakın mutlaka.
0
gmzo
(14.12.21)
hobi olarak kuran kursuna mı yazıldın :) ne anlatıyor?
0
passion rules the game
(14.12.21)
Kesinlikle şikayet ederdim, orası propaganda mekanı değil. Ateizm propagandası yapsa onu da şikayet ederdim mesela.
0
inawen
(14.12.21)
El sanatları ile ilgili bir kurs ama gerçekten Kuran kursunu aratmıyor :D
0
🌸petekpare
(14.12.21)
yav he he de geç
0
all girls dream
(14.12.21)
Benim pek katlanacağım şeyler değil, kendini uyarırdım çok taraflı görüşleri olduğu ve halka açık bir kurs olduğu doğrultusunda. Bu şekilde devam ederse bi üste şikayet ederdim.
0
hedep
(14.12.21)
Kimse hocadır öğretmendir saygılı olalım kodunu bırakıp ya hoca hayırdır dememiş de ondan sonuç bu olmuş herhalde. Ha bu da şart değil, bana böyle şeyler söylemeyin tarzı bir şey deseniz de yetebilir. Ha nolabilir surat yapar biraz yuzsuzse laf sokacak yer arar ya da daha az ilgilenir. E öyle olursa da başka kurs mu yok ilgili konuda, eminim bulabilirsiniz. En pratik ve içinizi şikayet vsye göre rahat ettirebilecek çözüm böylesi gibi duruyor.
0
encokbenisevinnolur
(15.12.21)
(19)

Aylik US$1300 geliriniz olsa calisir miydiniz?

bollocks44
Selamlar, yas 30. 4 sene kadar havacilik sektorunde orta duzey yonetici olarak calistim. Pandemiyle beraber issiz kaldim. Nisan 2020'den bu yana (freelance projeler haric) calismiyorum. Son aldigim burut maas (mart 2020) 11,500 TL idi.2020 Haziran ayindan bu yana kripto para madenciliginden elde ett
Selamlar, yas 30. 4 sene kadar havacilik sektorunde orta duzey yonetici olarak calistim. Pandemiyle beraber issiz kaldim. Nisan 2020'den bu yana (freelance projeler haric) calismiyorum. Son aldigim burut maas (mart 2020) 11,500 TL idi.

2020 Haziran ayindan bu yana kripto para madenciliginden elde ettigim gelirle yasiyorum. Ev kirasi odemiyorum, kripto piyasasina gore aylik gelirim $1100-$1700 arasi degisiyor.

Bunun disinda HDD madenciligi yaparak $75, CPU madenciligi yaparak da $38 gibi bir gelir elde ediyorum. HDD ve CPU madenciliginden elde ettigim coinleri satmiyor, biriktiriyorum.

Bunlar disinda kenarda $20,000 birikimim ve al-sat yapmak icin kripto para borsalarinda bulunan $10,000 param var. Tum birikimim bu. Volatilitenin yuksek oldugu donemlerde al sat yaparak en kotu ayda $400 para yapiyorum. 10 bin dolar icin kotu rakamlar bile diyebilirim.

Bunu madencilik geliri +$200 al sat geliri olarak dusunebiliriz.

Simdi bu yaptigimin (kripto para madenciliginin) surdurulebilir olmamasindan ve gelirin stabil olmamasindan kelli cok da yas ilerlemeden bir ise girip calisayim diyorum. Cunku biliyorum ki yas ilerledikce yeniden is hayatina girmek beni zorlayacak ve bir kariyer insa etmek imkansiz hale gelecek.

Bu soruyu yoneltmek istedigim kisiler ise, meslek gruplarindan bagimsiz olarak, 28-35 yas arasi yonetsel pozisyonlarda calisan beyaz yaka arkadaslar. Yani bu soruyu yazilimci, muhendis, doktor, ya da diger teknik mesleklerde calisanlar es gecebilirler. Aylik $1300 (+$200 al sat geliri) oldugu ortamda 8-10 bin lira kazanmak icin bir ay boyunca ise gidip gelir miydiniz?

Elbette ayda $1500 + 10,000 TL kazanmak bana da cazip geliyor, ancak bir turlu kendimde is arama motivasyonunu bulamiyorum.
0
bollocks44
(13.12.21)
Yani yanlış anlaşılmasın ama ayda 1300 dolar kazanmak öyle adamı emekli edecek bi para değil. Seve seve çalışmak zorunda kalırım yani. Ama bu madencilik işini nasıl kotardığından bahsedersen bu muhabbet daha ilgi çekici olabilir :)
0
roket adam
(13.12.21)
Roket adam, yanlis anlanacak bir durum yok. 1300 dolara bugun ust duzey bir ekran karti dahi alamiyorsun. Bu paranin 1. dunya ulkeleri standartlarinda hicbir sey ifade etmediginin bilincindeyim, beni icten ice rahatsiz eden sey su, hicbir sey yapmadan ayda bugunku kur ile 17,000+ TL gelir elde eden bir birey olarak, sirketlerin (cogu yabanci sermaye) yonetici pozisyonlarina teklif ettikleri tutarlar. Bu paralari duyunca hicbir sey soylemeden telefonu/gorusmeyi sonlandirasim geliyor.

Bu soru aslinda bu parayla omrumun sonuna kadar nasil rahat icinde yasarim sorusu degil de, "bir yanda hicbir sey yapmadan Turkiye sartlarina gore iyi gelir elde edip, belki o tutarin yarisini kazanabilmek icin bir ay it gibi calismak size dokunur mu?" olmaliydi. Madencilikle ilgili merak ettiginiz bir sey varsa, buradan ya da ozel mesaj ile sorabilirsiniz.
0
🌸bollocks44
(13.12.21)
burada en önemsiz şey 1300 dolar gelir bence, diyelim ki bir süre bu şekilde devam ettiniz ancak daha sonra kripto paralar bugünkü popülerliğini kaybetti, geliriniz epey düşecek. böyle bir durum olması halinde ne yapmayı planlıyorsunuz? Tekrar çalışmanız zor olmayacak mı?
0
ted
(13.12.21)
çalışırım da keyfine. öyle kendimi heder edecek işlerle uğraşmam. koşullar iyi değilse çalışmam. gerçi bunu ekstra 1500 dalırs olmadan da yapıyorum ama ekstra dolar kazancım varsa hobimsi işlere yönelirdim yani.
0
erenderk
(13.12.21)
@ted beni de dusunduren bu zaten, atiyorum 3 sene sonra ekran kartlarimin bunun ceyregi kadar gelir getirmedigi durumda, 33 yasinda e madem ben artik is bakayim demenin neredeyse cok zorlayici olacagi.

Bir diger dusunduren durum ise TL'nin deger kazanip $1300 paranin 3000 lira etmesi :)
0
🌸bollocks44
(13.12.21)
Bu hesaplarinda umarim amortismani dahil ediyorsundur.
0
dunal
(13.12.21)
Ben olsam bahsettiğiniz durumda, kendime şu soruları sorardım:
- sağlık sigortası emeklilik vs benim için ne kadar önemli? ikamesi olarak dusunebilecegim bir şey var mı?
- yaptigim şeylerin bana maliyeti ne uzun vadede, mesela sistemimi parçalarımi ne sıklıkla yenilemem gerekecek, masrafı ne olur, o masraf beni dönem dönem de olsa zora sokacak mi?
- boyle sürdürmeye karar verdim diyelim hayatımı bir işe girmeden, onun karşılığı olan hayat beni tatmin edecek mi, kısıtlayacak mi? (Statü, eş dost toplumun bakışı, seyahat planları vb)
- yarın bir gün bu işler vergilendirilse falan elime kalan miktar en kötü ihtimalle ne kadar olacak, benim için yeterli olacak mı?
0
encokbenisevinnolur
(13.12.21)
Evet boş zaman da varsa ayrıca çalışmak lazım.
0
Erva
(13.12.21)
$1300 artik yirttik calismama gerek yok diyecek bir para degil malesef. Ustune kenarda birikimin de yok anlattigin kadariyla. Calismaya devam diyorum, 1-2 sene birakirsan ve geri donmen gerekirse cok zorlanirsin.

Dovize bakinca aldigin TL cinsinden maas komik kalabilir ama cognluk bu durumda, o yuzden ona bakip moral bozma. Ben olsam toplam TL olarak kac yapiyorum ona bakarim, doviz olarak da kenara gomup yaptirim yaparim. Kriptoya yogunlasip akiyorken doldururum cunku o su kesilebilir..
0
cooperr
(13.12.21)
Dahil etmiyorsun diye anliyorum. Dahil et. Aletlerin kullanim omru boyunca sana maliyeti var.
0
dunal
(13.12.21)
1300 dolar yaklaşık 18bin lira para eder ayda

ayda 18bin lira gelirim olsa, anca çok yatış bir iş bulursam o zaman çalışırım. aksi durumda kasmam kendimi.

ev kirası da ödemiyormuşsun. çalışmayı çok seven birisi değilsen ne gerek var özel sektördeki mallarla uğraşıp patron kaprisi çekmeye.
0
abelardo
(13.12.21)
gelen parayı komple harcıyorsan sıkıntı ama evin var galiba ve Türkiye'deyiz, elektronik için az para olsa da geçinmek için 1500 dolar iyi. Atıyorum 500 dolarıyla düzgün bi yatırım yapsan her ay güzel şeyler olabilir. (ben dipten kripto alabilmek için stablecoinlerde tutabilirdim) Coin tutmak da bearda ağlatır. Şimdi 1500 dolar kazanıyorsun çünkü değerleri bu, yarın 3000 de olabilir ama bear'da "Bi dönem 15k kazanmıştım şimdi 3k ediyor" diyebilirsin. Biraz stable'lara geçip tutmak kafa rahatlatıyor bence. Ben öyle yapıyorum.

Sentetik assetler var, (synthetix, mirror protocol, vs.) bunlar ile hisse senetlerine eş sentetik tokenlar alabiliyorsun. Düşünülebilir. Yabancı hisse senetli fonlara da girebilirsin.

Ben pasif gelir getirecek ek işleri denerdim. (ki bir tanesinin üzerinde çalışıyorum) Yani senin işin neyse onu internetten değere dönüştürebilir misin hatta sen aktif bişey yapmadan pasif gelir elde edebilir misin ona bak derim.

Bu arada bizzat tanıdığım biri 2017-18'de işinden istifa etti, sonra bear market geldi. Trading ile zor geçindi online kurs vermeye başladı. Yine o dönem madenci tanıdıklarım miningi bıraktı ama o an kazandırmasa bile 3 yıl coin (mesela eth) biriktirdiklerini düşünsene? Ama yaşama masrafı + elektrik vs.yi karşılaman gerekiyor bu sefer. O dönem elinde usd bulunan kral oluyor ayrıca. Eğer yeni döngüler olacağına inanıyorsan ve tradingden biraz anlıyorsan da para kazanman mümkün ama ÇOK RİSK. Bir arkadaşım 2018-19-20'de tüm birikimlerini şimdi çok bilinen ama o zamanlar sadece "potansiyel" olan kriptolara basmıştı. Şu an milyon dolarları var. Ama bir dönem kirasını zor ödüyordu (aslında parası vardı ama coinlerdeydi :D Bu arada hala dolara geçmiş değil bu geçenki düşüş ona yüz binlerce dolara maloluyor mesela:D)

Ek olarak, düzgün bir kazanç elde edersen yield farming işlerini de araştır. Benim şimdiki hayalim düzgün bir kazanç elde edip usdt-usdc-busd vb. üzerinden yılda %20 civarı faiz elde etmek. Terra(Luna) üzerindeki UST ile bu geliyor şu an. Tabii doların enflasyonu %6 oldu o kötü.
0
nhk ni youkosu
(13.12.21)
1300 doları beğenmeyenler yarısını bile kazanamadığına eminim. En iyi ihtimalle 8-18 çalışacaksın. Sabah 8de işe gitmek için 6da uyanacaksın. 18de çıktığın işten evine 19da varabilirsen şanslısın.

Ben de benzer şekilde kriptodan pasif gelir elde etmeye başladım. Şimdilik gelirim seninki kadar değil ancak sürekli yeni şeyleri deniyorum. Bir gün 1500-2000 dolar aylık seviyeye ulaşsırsam hiç düşünmem arkama bile bakmadan bırakırım. Şimdilik 750-800 dolar civarlarındayım.
0
birmilyonunvarmi
(13.12.21)
1300 dolar kesin gelir olsa tabi ki çalışmamayı düşünürsün türkiye şartlarında ama garantisi yok. o sebeple gittiği yere kadar götürüp olabildiğince birikim yapmak lazım.

ek olarak madem böyle bir lüksün var, maaşlı sigortalı iş olayı bence saçma. freelance çalışıyormuşsun, dolayısıyla öyle işleri biliyorsun iyi kötü. sektörün dışında ticaret , e ticaret vs. gibi opsiyonları kovalarım ben olsam.
kurs vs. alıp kendime ek donanımlar da eklemeyi düşünebilirim ama maaşlı çalışmayı kısa vadede düşünmezdim açıkçası.

yazılım öğren, eticaret öğren, dropshipping vs. artık ne varsa dünya üzerindeki fırsatlardan onu öğren. ben 1300 dolara kendimi emekli edecek geliri kazanıyor gözüyle bakmam ama bana refah kazandıracak bir alan/zaman kazandıran bir gelir olarak düşünebilirim. çoğu insanın bu lüksü yok. hayatta kalmak için çalışmak zorunda insanlar. senin vaktin var hazır. değerlendir...
0
syozkn
(13.12.21)
baskan para parayi ceker, madem ilgini ceken ve anladigin is bu, bunu olceklemeyi deneyemez misin? gelirinin bi kismini daha fazla mining ekipmani almaya/mevcutlari upgrade etmeye/maintenance'a, bi kismini dendigi gibi uzun vade icin yield farming'e, bi kismini kripto fonlarina (tokensets, zerion vb), ufak bi kismini low-cap-gem gorduklerine (memecoin degil) vs diye bolerek yonetebilirsin bence. remote calisip dolar kazanma imkanim yoksa ben de tr'de calismazdim bu maaslarla. 8-6 calisip 10-15k TL kazanacagina gunde 3 saat smart contract development ogrenip en azindan ilgi duydugun alanin membahinda calisirsin, kral gibi de maas alirsin yani.

ustteki arkadasin dedigi cok onemli bisi var; senin zamanin var abi su anda. 'imkanimiz yoktu giremedik o islere' denen durum yok yani. su anda rocket science da ogrenebilirsin, dolandiricilik teknikleri de, istedigin alanda ilerleyebilirsin. kendini kisitlamissin bence halihazirda yapabildigin is ile.
0
hjarteblod
(13.12.21)
1300 dolara sonsuza kadar 1 gun bile calismam.

Yalniz senin para sonsuz degil yarin bile sistemin bitebilir, niye 1300 yapmak yerine yatirim yapip 3900 dolar kazanmiyorsun.
Kisa surede ev+araba bir seyler yapip emekliligi garantilersin.
0
divit
(13.12.21)
basliga girerken kira parasi gibi bir sey zannettim, bugun bana birisi sonsuza kadar 1500 usd teklif etsin ve kiram olmasın, ertesi gun turkiyeye donerim. para mal mülk umrumda değil 1500 usd ucuncu dunya ulkesi icin cok guzel para.

soruna cevap : yine de calismam.
0
garavel
(14.12.21)
yani ayda 300-400dolar kenara atabiliyorsan aslinda garanti parasi icin ileride de birikim olur ve cok da calismaya gerek yok aslinda. zevkine sikilmamak icin freelance projeler yapmaya devam edebilirsin.

bir de hep yalniz mi yasayacaksin(bilmiyorum tabi evli misin cocuk var mi falan) bunlar da bir etken.

emeklilik icin de bes diye bi sistem varmis ama hic bilmiyorum nedir normal emekli gibi mi sonradan oduyorlar anlamiyorum o isten ama bakabilirsin
0
c1b2k3
(14.12.21)
sgk emeklilik için asgari gün ve yılını doldurana kadar çalışırdım.
hiç değilse 60 yaşından sonra bir gelir ve sağlık sigortan olur.
0
nuisance
(14.12.21)
(1)

modernite ve postmodernitede beden kavramı

d e j i n
bugün geçmiş olan sınavdaki, boş boş baktığım bir soru. fikri olanlardan yorum, kaynak önerisi vs beklenmektedir."Batı düşüncesinde beden kavramının moderniteden postmoderniteye geçişteki temel sorunsallaştırılmalarını tartışınız."
bugün geçmiş olan sınavdaki, boş boş baktığım bir soru. fikri olanlardan yorum, kaynak önerisi vs beklenmektedir.

"Batı düşüncesinde beden kavramının moderniteden postmoderniteye geçişteki temel sorunsallaştırılmalarını tartışınız."
0
d e j i n
(13.12.21)
Doğrudan bir cevabım yok ama Google arama kodlarını bilir misiniz?

Böyle spesifik bir başlıkta bir şeyler ararken işime yaramıştır.

"ext:pdf keyword"

PDF dosya uzantısının adı tahmin edeceğiniz üzere. Genelde iyi sonuçlar almisimdir bir deneyebilirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.21)
(16)

bavulumu toplayıp evden ayrılayım mı?

bleumarine
öncelikle (bkz: 2021 ekonomik krizi/@bleumarine)üniversiteden mezun olduğumdan beri yani 10 yıldır çalışıyorum. iş hayatımın ilk yıllarında deli gibi para biriktirmeye odaklandım ve çok küçük bir ev (stüdyo daire) alıp kredisini ödedim. bu dönemde ailemle yaşadım, elimden gelen her türlü maddi manev
öncelikle (bkz: 2021 ekonomik krizi/@bleumarine)

üniversiteden mezun olduğumdan beri yani 10 yıldır çalışıyorum. iş hayatımın ilk yıllarında deli gibi para biriktirmeye odaklandım ve çok küçük bir ev (stüdyo daire) alıp kredisini ödedim. bu dönemde ailemle yaşadım, elimden gelen her türlü maddi manevi katkıda bulundum. (bulunurum da zaten, bu dünyada sadece ailem var, bunu marifetmiş gibi söylemiyorum, yanlış anlaşılmak istemem.)

tam kredi bitti, kendi evime yerleşirim artık kendi hayatım olur derken pandemi patladı, babamın işleri kötüye gitti. o zamandan beri de aileme destek olabilmek için varımı yoğumu ortaya koydum. gerekirse evimi de satarım. 2 yıldır maaşımdan 200 TL bile kendime ayırmıyorum, harcamıyorum. bu dönemde bir ilişkim vardı, o da bitti. yani kendi hayatım kalmadı, ne kadar daha böyle sürer onu da bilmiyorum ülkenin hali ortada.

özetle 2 yıldır
-evden çalışıyorum. (08:00 - 18:00 arası bilgisayar başındayım, çoğu zaman akşam, bazen hafta sonu da çalışıyorum.)
-işim yoğun ve stresli
-kronik hastalıklarım var, salgından korkuyorum.
-bu nedenlerle neredeyse evden hiç çıkmadan yaşıyorum. kendim için yaptığım hiçbir şey yok.

sorun nerede derseniz; asla anneme yaranamıyorum. yaptığım ev işlerini asla yeterli bulmuyor. sürekli laf ediyor. hem çalıştığım hem kronik rahatsızlıklarım da olduğu için evde süperman gibi her işe koşamıyorum ama gerçekten elimden geleni yapıyorum.

hiç asi, huysuz bir iletişim tarzım olmadı, kendisine tane tane anlatmaya çalışıyorum. fiziksel olarak evden bu kadar çıkmamak, bu kadar oturarak çalışmak da sağlımı kötü etkiledi zaten. ama işe yaramıyor, sürekli laf ediyor.

en son bu akşam bana çok tembelsin dedi.

ben dün belim çok ağrımasına rağmen robot süpürge çalıştırdıktan sonra evi vileda yaptım, tozları aldım, gık etmedim, surat bile asmadım yemin ediyorum.
ki viledayı taşırken bile canımın acısından gözlerim doldu.

bana bu akşam dedi ki dün ne yaptın ki robot süpürdü zaten evi. vileda suyunu kaç kez değiştirdiğimi, belim ağrımasına rağmen her yerin eğile kalka tozunu aldığımı anlatınca da tembelsin ondan ağır geliyor iş yapmak dedi.

çok ağırıma gitti. hiç fevri bir insan değilim ama yarın bavulumu toplayıp kendi evime gitmeyi düşünüyorum. hep alttan alan, fevri hareketleri olmayan biri olduğum için böyle bir şey yaparsam şok olacaklar büyük ihtimalle ama gerçekten artık dayanamıyorum.

onlar benim canım, kıymetlilerim, ben onlar her şeyi yaparım ama bu lafları artık kaldıramıyorum. 1 değil, 2 değil. 34 yaşımdayım. yeni yetme ergen de değilim artık.

bir yandan da gayet iyi biliyorum ki hayat çok kısa, onlarla geçirecek kaç günüm var önümde bilmiyorum, pişman olacağım şeyler yapmak hiç istemem. ama psikolojim bozuldu çünkü 2 yıldır konuşmak hiç işe yaramadı, ne kadar kırıldığımı, elimden geleni yapmaya çalıştığımı, sağlık sorunlarımı anlatmaya çalışmam işe yaramıyor.

siz olsaydınız ne yapardınız?
0
bleumarine
(13.12.21)
ayrıl coco diyerek başlıyorum.

insanlara ufak tefek anne tripleri gibi geliyor ama sizin durumunuzda benzer şeyler yaşayan arkadaşlarımdan gördüğüm kadarıyla bu olay sizi psikolojik olarak çok yoruyordur. bence zaten stresli işin üstünde bide bu tarz dırdırları çekmeyin. evden ayrılıp ayrılırken içinizdekileri annenizi kırmadan dökmeden söyleyin. yani ben böyle yapardım en azından.
0
golgi aygıtı
(13.12.21)
Kendi evinize geçmeniz onlarla bir daha gorusemeyeceginiz anlamına gelmiyor. sanki bir yaniniz öyle algiliyormus, öyle hissediyormus gibi geldi yazdiklariniz.

Pekala sahiden sanki terkediyormussunuz onları gibi de tepki verebilirler de, onun da bir şeyi farkettirmemesi lazım. Her gün bu duyduklarinizi duyduğunuz bir ortamda, her gün bulunmamak daha faydalı olur herhalde uzun vadede. Küsme falan lafı geçerse de geri adım atmayın bence, sonuçta bir kötülük yok ortada, konuşmasalar bile bir süre sonra yumusarlar illa ki.
0
encokbenisevinnolur
(13.12.21)
Konuyu biraz uzatmışsınız. Evden gitmeniz onların borçlarına artık destek olmayacağınız anlamına mı geliyor? Öyle ya da böyle kendi hayatınıza odaklanmanız lazım. Hayat çok kısa diye bir şey yok. Siz belki 50 yaşını göremezsiniz ama anneniz, babanız 90 yaşını görür. Ömür boyu onlarla yaşayamayacağınıza göre ne kadar erken giderseniz o kadar iyi.
0
dissendium
(13.12.21)
Hiç vakit kaybetmeden kendi evinize geçin. Kendi düzeniniz,kendi hayatınız olsun. Daha verimli çalışacağınızı,daha rahat edeceğinizi söylersiniz. Aslında bir açıklama yapmak zorunda da değilsiniz de içimiz rahat etsin. Birlikte yaşamaya devam ettikçe sorunlar artar, daha çok gerilir daha çok üzülürsünüz. Dediğiniz gibi hayat kısa,kendinizin kıymetini bilin.
0
asteriks
(13.12.21)
Aileye uzaktayken daha çok yaranılıyor, hemen her ailede bu durum var. En kısa zamanda geçmek lazım.
0
BuddyGuy
(13.12.21)
Belirli bir yaştan sonra herkesin kendi hayatını kurması, ailenin de bunu desteklemesi, çocuğu bağımsızlaşması için yönlendirmesi gerekiyor. Sizde tam tersi olmuş, bu sağlıklı değil. Şimdi ayrılmazsanız asla ayrılamazsınız. Bir an önce kendi evinize taşınıp, hayatınızı kurun. Yine gerek gördüğünüz kadar destek olursunuz.
0
gmzo
(13.12.21)
34 yaşında bir insan olarak ailenin her dediğini kafaya takmamak gerektiğini öğrenmiş olman lazımdı bence. belli bi yaştan sonra aile ile aynı evde yaşayınca default olarak başarısız, tembel ve hayat kuramamış bir insan etiketi yükleniyor üzerinize aile tarafından. herkeste böyle olmuştur yani.
0
roket adam
(13.12.21)
maalesef çok uzun geldi ekşideki yazıyla birlikte okuyamadım bi göz attım. yaş 34, iş var, ev var ve bunlara rağmen aile yanında yaşıyorsunuz... bu kadar veri yeterli. hemen ayrılın, kendi yaşamınızı kurun. bu ailenizi ömür boyu görmeyeceksiniz demek değil.
0
erenderk
(13.12.21)
BuddyGuy +1 Uzaktayken daha kıymetli olursunuz. Kesinlikle arayı bozmadan kendi evinize yerleşmenizi tavsiye ederim size.
0
pispinti
(13.12.21)
bence de kendi evine yerleş.
0
alt4y
(13.12.21)
belin ağrıyor ve canının acısından gözlerin doluyor.bu cümleye takıldım , annen rahatsızlığının derecesini bilmiyor mu ?
benim kızımın beli ağırsa ona vileda kovası taşıtamam , acaba annen ağrılarını ciddiye almıyor mu ya da bilmiyor mu ?
bu arada satın aldığın evin boş mu bekliyor ?
0
devilone
(13.12.21)
ne olursa olsun belli yaşlardan sonra aile ile evler ayrılmalı.ki yaşınız da 34 müş.koşarak evinize gidin.
0
drako
(13.12.21)
@devilone; ciddiye almadıklarını düşünüyorum.

dediğim gibi kronik rahatsızlıklarım var ama hayatımda hiçbir zaman mızmızlanan bir insan olmadım, lise yıllarımdan beri doktora kendim giderim, tahlillerimi yaptırırım, hangi tahlil neden yapıldı, sonucu ne çıktı bilmezler bile. ben genel bir anlatırım, 2 gün sonra unuturlar.

çocukluğumda ciddi rahatsızlıklar geçirdim, hastanede yattım birkaç kez. o zaman bir sürü farklı tedaviler denendi, farklı tetkikler yapılmıştı. o dönemdeki hiçbir sağlık kaydım yok örneğin, kaybolmuş, atılmış. hiçbir şey hatırlamıyorlar.

evet ev boş, evimi aldıktan sonra yavaş yavaş eşya alabildim kredi de ödediğim için. ara sıra 1-2 gece kalmaya gidiyordum. ama atıyorum çamaşır makinesi falan bile yoktu, hepsini yavaş yavaş zaman içinde alabildim. tam kredi bitti ve evime artık tamam belli başlı şeyleri aldım, yaşayabilirim dediğim noktada pandemi patladı, taşınmayı erteledim haliyle. belli bir süre için de ertelemediğim için (yani önümde en az 1 yıl taşınamam gibi bir şey yoktu, belirsizdi) kiraya da vermedim.
0
🌸bleumarine
(13.12.21)
Net olarak geçmedi ama kadınsınız sanırım. Türk anneleri oğulllarına ve kocalarına bu eziyeti yapmaz. Evden çalışıyorsunuz ya; bütün gün evde hiç iş yapmıyorsunuz anne gözünde. Yine yazmamışsınız ama tek çocuk gibi cümleleriniz. Evden gitmeniz lazım, bu kesin. Ama nasıl? Madem zaten arada evinize kalmaya gidiyorsunuz, hafta içi çalışırken kendi evinizden çalışın, tabii ki hafta içi kendi evinizde kalın. Konsantre olamazsınız bu şekilde çalışırken, kendinizi ailenize ifade edeceğiniz durum budur. Sonra bazen hafta sonları da evde kalırsınız, kendinizi iyi hissetmezseniz, zaten buna alışmış olurlar.
0
SiyamkedisiZorro
(13.12.21)
@siyamkedisizorra
bingo, kadın ve tek çocuğum.
0
🌸bleumarine
(13.12.21)
Ayrı eve çıkın. aynı yaştayız ama ben erkeğim ve temizlik olmasa da diğer konularda ben de benzer şeyler yaşadım. Evime çıktım. Enazından artık özgürüm. eskisi kadar her gün görmüyorum annemi ama artık birbirimizi yıpratmıyoruz.
0
denizmaniaherif
(13.12.21)
(7)

Evlenmek, kız isteme, aileyi ikna etme

nlgyrn
Merhaba sevgili duyuru yazarları. Güzel bir pazarınız güzel bir haftanız olsun. Çok uzun bir süredir içim içimi yiyor, biraz dertleşmek biraz da akıl almak için açtım bu duyuruyu.5 yıllık bir ilişkim var. Ben kız tarafıyım. Erkek arkadaşımla aramızda 15 yaş var. Ben öğrenciyken okuduğum yerde tanışt
Merhaba sevgili duyuru yazarları. Güzel bir pazarınız güzel bir haftanız olsun.
Çok uzun bir süredir içim içimi yiyor, biraz dertleşmek biraz da akıl almak için açtım bu duyuruyu.
5 yıllık bir ilişkim var. Ben kız tarafıyım. Erkek arkadaşımla aramızda 15 yaş var. Ben öğrenciyken okuduğum yerde tanıştık. Ben 26 yaşındayım, hala okuyorum bu sene bitiriyorum okulu, bir kaç sene boşladığım için çok uzattım sonra aklım başıma geldi ama.
2 sene önce evlilik teklifi aldım, evet dedim ama okul bittikten sonra anca olur dedim. Şimdi mezuniyete yaklaştım iş ciddileşmeye başladı.
Babam çok modern görünüşlü ama eski kafalı birisi. Annem çok modern görüşlü, ama babama karşı çok pasif biri. Annem ilişkimizi ve evlenmek istediğimizi biliyor, okulunu bitirirsen ben arkandayım bu konuda dedi. Ama babamdan çok korkuyorum. Babamdan genel olarak, her hangi bir şey isteyeceğimde bile korkuyorum.
Nasıl olacak bu işler? Annem mi söyleyecek babama kızı istemeye gelecekler diye? Hayır derse ne yapacağım? İlla ayrılacaksın rızam yok derse ilişkimi mi bitireceğim yoksa kaçacak mıyım? Çok saçma, şu devirde çok komik gibi geliyor biliyorum. Acaba ben mi çok büyütüyorum gözümde? Sizin istenmeleriniz ya da kız istemeleriniz nasıl oldu?
Ortada tam bir soru yok ama umarım karın ağrımı anlatabilmişimdir. Vereceğiniz her türlü akıla, tavsiyeye, yoruma şimdiden çok teşekkür ederim.
0
nlgyrn
(12.12.21)
Er kişisi ailen ile bir tanışsın. Baban damadı tak diye kız istemede görmesin. Bir bağ kurulsun ki isteme aşamasında sıkıntı olmasın
0
bigcaptain
(12.12.21)
@big+1
Once bir tanisma falan olsun. Kimin soyleyecegi de ailen olan iliskine bagli ancak erkek arkadisinla olan iliskini baban degil de sadece annen biliyorsa gidip soyleme isini annen yapsin bence. O nabza gore serbeti daha iyi verebilir. Tabii bunu soylerken o 15 yas farkina da girsin cunku az buz bir fark degil. Babana direkt surpriz olmasin, bilsin ona gore beklesin.
0
j r r tolkien hayrani
(12.12.21)
Bir arkadaşım evlendi, başlangıçta durum senin durumundu, babasıyla ben hiç tanısmadim ama epey sert bir adam olarak anlatırdı. aylarca kendini yedi nasıl soylucem söylersem şöyle derse naparim diye. sonra noldu, söyledi. Babası da iyi tamam sen bilirsin demiş, cevaben ifadenin sebebi de arkadaşımın "evleneceğiz ama benden 15 yaş büyük" şeklinde bir cümleyle bunu söylemiş olması galiba, kendisi öyle diyor. "Babamdan genel olarak, her hangi bir şey isteyeceğimde bile korkuyorum." cümlesini o da kurardi, sizinle bir diğer ortak noktası.

Sizin de böyle olucak gelişecek diye bir şey yok tabi de, bence:
1- ilgili konuşmayı annenize paslamayin
2- son dakkaya bırakmayın

Çünkü bu şekilde onun tarafından bakınca da çok kırıcı.

Tabii ki kizabilir gibi gelmesinin korkmanizin sebepleri vardır geçmişte, ama bununla ilgili o korkma sebebi olan ihtimalleri bir kenara bırakıp hareket etmek daha makul sanki.
0
encokbenisevinnolur
(12.12.21)
Önce tanışma +1

Şimdiden mutluluklar dilerim öncelikle :)

Ben de babamdan çekiniyordum o yüzden çok iyi anlıyorum. Bizde süreç şöyle işledi:

- Anneme söyledim, o babama çıtlattı.
- Babam önce bir tanışalım dedi.
- Annem, babam, şimdiki eşim o zamanki sevgilim, ben kahve içmeye gittik, tanıştılar (2016 Şubat gibiydi yanlış hatırlamıyorsam).
- 1 hafta sonra da ben eşimin ailesiyle tanıştım, yine dışarıda cafede.
- 2016 yaz döneminde aileleri tanıştırdık. Bu aşamada evlere misafirliğe gidilmeye başlandı.
- 2017 şubat isteme - söz - nişan.
- 2017 ağustos düğün.

Aileler de birbirleriyle tanıştıktan sonra her şey rahat ilerledi, söz filan stresli olmadı çünkü düğün mekanı ayarlanmıştı zaten 2016 Ekim gibi :) Biz ikimiz de ailelerimizin yaşadığı şehirde olmadığımız için süreç biraz daha yavaş ilerledi bu arada. Babanız makul bir insansa, ilk başta içine sinmese de, siz kararlıysanız sonradan razı gelir mutlaka. Özellikle ilk kızıysanız zaten direkt damat adayını benimsemesi ve oo hadi evlenin demesi zor. İlk göz ağrısına kimseyi layık göremeyecek ilk başta, isterseniz İngiltere kralını getirin fark etmez :)
0
gmzo
(12.12.21)
Ama babamdan çok korkuyorum. Babamdan genel olarak, her hangi bir şey isteyeceğimde bile korkuyorum.

bu cümleleri bu yaşta hala kurabilen, ebeveyninden hala bu derece korkan bir "yetişkinin" evlilik kararı almasını kendi içinizde iyice bir düşünmeniz lazım bence. zira bunu babama nasıl söylerimden önce çözülmesi gereken başka iç dinamikleriniz var gibi görünüyor. müstakbel eşinizle aranızda ki bu (bana göre aşırı) fazla yaş farkının bile babanızdan bu derece korkmanızla ilgisi olabilir. babanızla paylaşmadan önce bir psikologla bu konuları konuşmanızı öneririm.

ha o görüşmelerin sonucunda hala derseniz ki yok ben bu durumda aksayan bir nokta görmüyorum, o zaman sıralamayı çoğu arkadaş önerileri ve kendi örnekleriyle yazmış zaten. onlara+1
0
Phoebe
(12.12.21)
İstemeye gelmeden önce babanızla tanışmadı mı aday? Babanız muhtemelen kendi yaşıtların varken neden kendinden 15 yaş küçük birini tercih ettiğini soracaktır. Bu soruya hazırlansın. Mesleği iyiyse, belki sorun çıkarmaz.
0
barguzhale
(12.12.21)
ay benim babam görece muhafazakar sayılır annem ondan da katıdır. sevgili olduğumuz gün söyledim ikisine de istemeye geleceklerini zaten taraflar bir araya oturup kararlaştırdılar. aileler çocuklarının mutluluğu söz konusu olduğunda kızmaz,korkmanıza gerek yok.

ilk önce babanızla tanıştırın bence de. 15 yaş büyük olması biraz sorun olabilir ona hazırlanın +1
0
Hallegadola
(13.12.21)
(10)

Başarısız olunan şeyden kolay vazgeçmek

Bruce
Zayıflık mı?Başarısızlıktan korkmak mı?Özgüven eksikliği mi?Boşa vakit harcamamış olabileceği için sonuç odaklı olmak mı? ​Ayran gönüllülük denen şeyn aslı bununla ilgili olabilir mi? Çabuk pes eder misiniz? Pes etmeniz için ne gerekir?
Zayıflık mı?
Başarısızlıktan korkmak mı?
Özgüven eksikliği mi?
Boşa vakit harcamamış olabileceği için sonuç odaklı olmak mı? ​

Ayran gönüllülük denen şeyn aslı bununla ilgili olabilir mi?

Çabuk pes eder misiniz? Pes etmeniz için ne gerekir?
0
Bruce
(11.12.21)
Beni yoran ya da yoracak şeyden pes ederim. Daha doğrusu vazgeçerim. Az enerjiyle çok verim alma taraftarıyım.
0
ruhen hastayim ben
(11.12.21)
Cem Yılmaz'ın bir gösterisinde anlattığı bir olay var. Cem Yılmaz abisine "sen de komiksin, neden sahneye çıkmıyorsun" demiş. Abisi de "sen milyonlara seslenmeyi tercih ettin, ben etmedim" demiş. Bence gayet güzel bir cevap. Bazen başarılı olmak tercih edilmeyebilir.

Örnek olarak gitar kursuna gitmiştim ama eğitim çok verimli olmadı. Başarısız oldum diyemem ama başarılı oldum da diyemem. İstesem saatlerimi harcayıp öğrenirim ama bunu tercih etmiyorum. Çünkü başarı demek emek ve zaman karşılığında bir şey almak demek. Ben alacağım şey için emek, zaman harcamayı tercih etmiyorsam, başarılı olmanın katkıları istediğim seviyede olmayacaksa başarısız sayılmam.
0
dissendium
(11.12.21)
Kendini ne kadar tanıdığın, mental bilincinin yüksekliği gibi pek çok değişkene göre bu sorunun yanıtı değişir. Bence en doğru cevabı kendi içinizde bulursunuz.

Kimi insan vardır, kendisinden çok daha deneyimli ve başarılı insanlardan başarısız olduğuna dair pek çok feedback almasına rağmen bilinç seviyesi yetersiz kaldığı için durumun farkına varmaz ve beceremediği işe hayatı boyunca devam eder. Hayat boyu mutsuz olur, hayat boyu başarısızlığına başka şeyleri bahane eder.

Kimi insan da içerisinde bulunduğu durumu doğru analiz edebilecek mantık ve bilinç seviyesine ulaşmıştır, durumu pozitif ve negatif her açıdan inceler ve başarılı olmak için ayıracağı vakit/nakit gibi konuları tartıp doğru kararı verir. Eğer yeterince emek verdikten sonra o işte bir noktaya gelebileceğine inanırsa ve bunun sonucunda elde edecekleri de bu sürece değecekse zorlamaya devam eder. veya tam tersi...

Eğer ilk bahsettiğim tipte bir insansanız zaten bunu asla bilemeyeceksiniz ve burada yazılanların sizin için bir anlamı olmayacak. Ama ikinci sırada bahsettiğim tipte biriyseniz en doğrusunu biz değil, siz bilirsiniz.

Yolunuz açık olsun.
0
kent sakini
(11.12.21)
"Quitter" diye bir terim var bilirsiniz. Tam bir başarısız etiketi.
Şimdi bakınca çok da keyif alarak yapmıyorsak bir şeyi, istemeye istemeye yapmaktansa "bırakma" olmasa da değiştirmek, dönüştürmek daha mantıklı geliyor.

Benim bıraktığım da oldu bırakmadığım da. Bırakmadığım bazı şeyleri daha farklı yapsaydım olurmuş dediğim oldu, bıraktığım bazı şeyleri de aslında yaparmışım ve devam etsem şuan daha farklı noktada olurdum dediğim de. Genelde istesem yapardım ve yeterince istemedim diye düşünüp o zaman neden istemediğime ve şimdi neleri istediğime, neyi sevdiğime odaklanmayı seçtim. Aslında yeterince sevilmeyen ya da alışılamayan şeyden vazgeçmek de hep daha kolay olan galiba.

"Ayran gönüllü" de statükocu sıkıcılar için bir etiket:)
0
dreamnesiac
(11.12.21)
isteyip alamadığım/başaramadığım bir şey yok. vazgeçmişsem zaten istememişimdir. buradan bakınca pes edenlerin de yeterince istemediklerini düşünürüm. ve yeterince istememek zayıflık da değildir eksiklik de. sadece istemiyorsundur işte o kadar. o yüzden vazgeçme cesareti/hürriyetine sahip olmak da güzel. zira istememesine rağmen başarmak için uğraşanlar bunu başkaları için yapıyordur. bu da kendin olamamak olduğu için asıl zayıflık/eksiklik budur.
0
erenderk
(12.12.21)
bende de var. pısırıklık bence. çok uğraşıp başaramama korkusu.
0
floydian
(12.12.21)
Bu çok genel bir soru ve aslında kişi ya da olay örgüsü üzerinden konuşmak gerekir derim ben.

Ben iş, eylem anlamında değil de insanlardan görece çabuk vazgeçiyorum diyebilirim, yani o insana vereceğim emeğin -bir şey anlatmak, öğretmek vs.- alabileceğim sonuca degmeyecegine çabuk karar veriyorum.

Diğer konularda "mı" olarak sorduğun her şeye evet demek mümkün, ondan dedim somut bir şey ya da biri gerek diye.

Ortak bir çatı altında toplamaya çalışsam, herhalde o işi sonuclandirmayan kendini tercih etmektir hepsi. Çünkü sonuca ulaştığında da "sonuca ulaşan sen" olursun ve onun getirileri vardır. Mesela ozguvensiz degilsindir artık, mesela guclusundur artık, mesela başarısızlıktan korkmamis birisindir artık...

sözün özü, olmak ya da olmamak meselesi bu.
0
encokbenisevinnolur
(12.12.21)
Yetiştirilmeyle alakalı sanırım biraz da. Ben bir hedef koydum mu ulaşırım mesela, er ya da geç. Başarısız olmaktan korkmam da, vazgeçmekten korkarım diyeyim. Asıl başarısızlık vazgeçmek çünkü bana göre. Böyle söyleyince çok iddialı veya havalı bir şey gibi duruyor ama pek öyle değil.

Bazen insanın mutlu ve huzurlu olması için vazgeçebilmesi gerekiyor. Ben vazgeçemiyorum, illa bir önceki denememdeki eksikleri bulup, düzeltip, tekrar denemem gerekiyor. Bu esnada gerçekten bunu istiyor muyum, bunu yaparken mutlu muyum bir kenara konuyorum. Evet hedeflerine ulaşan, dışarıdan başarılı görünen insanların bir özelliği bu genel olarak.

Ama başarıyı nasıl tanımladığınıza bağlı. Kendi çocuğumu böyle yetiştirmek istemiyorum mesela. Asıl başarının mutlu ve huzurlu olmak olduğunu öğretmeye çalışacağım.

Öte yandan, sizin sorduğunuz da sanırım aslında bu, en küçük başarısızlıkta vazgeçmek de bir problem. Yani aslında gerçekten istediğiniz bir şeyi en küçük pürüzde bırakmak. Bence iki uçta da özgüven problemleri yatıyor, sağlıklı özgüvene sahip ve kendine değer veren bir kişi, durumları değerlendirip, kendisini merkeze alıp, buna göre en doğru kararı verebilmeli. Ben bu yönde adım atmaya çalışıyorum ama kolay değil elbette..
0
gmzo
(12.12.21)
Çabuk pes etmiyorum ama path dependence denilen döngüye çok giriyorum. Bu noktalarda inat etmem beni yoruyor, yıpratıyor.
0
Amaranta ursula
(12.12.21)
Self coping mechanism diye bir sey var ya o yani. Biraz ugras olmazsa "amaan istesem yapardim" deyip vazgec.
0
floydian
(12.12.21)
(6)

Etherium 2.0'la ekran kartlarını rahat bırakacaklar mı?

ya ben lan neyse
aşağıdaki videoda adam "mining bitiyor, artık insanlar paralarını koyacak" dedi ama anlamadım. etherium 2.0 gelince etherium miningi bitecek mi? 2 senedir ekran kartı alamıyorum. biraz ucuzlar mı bu olaydan sonra?https://www.youtube.com/watch?v=a02cRfl_VgQ&ab_channel=PintiPandaTVedit: etherium yazmı
aşağıdaki videoda adam "mining bitiyor, artık insanlar paralarını koyacak" dedi ama anlamadım. etherium 2.0 gelince etherium miningi bitecek mi? 2 senedir ekran kartı alamıyorum. biraz ucuzlar mı bu olaydan sonra?

www.youtube.com

edit: etherium yazmışım. ethereum.
0
ya ben lan neyse
(07.12.21)
Etherium hangi coin bilmiyorum ama Ethereum PoS modeline geçince evet madencilik bitecek, gpu sektörü rahatlayacak.
0
zoghurt
(07.12.21)
Madencilik biterse btc'yi kim kazacak?
Milyon tane coin var hepsinin kazilmasi gerekiyor yoksa cokerler.
0
divit
(07.12.21)
Eth aynı sisteme mi geçecek tamamen bilmiyorum ama ADA nin staking pool ları var ona yakın bir sistem olacak anladığım kadarıyla. O da özetle pool server sürekli çalışıyor sen de para atıp karını alıyorsun mantığı zamanla. Yani grafik kartıyla bir işi yok.
0
encokbenisevinnolur
(07.12.21)
madencilik 2.0'da bitiyor ama bir tane izledigim videoda sey demisti eleman "Bankadaki vadeli hesap gibi bir gun/ay/yil limiti verilecek alınacak ve sen onu bozarsan tarihinden once, dusuk fiyattan veya karsız alacaksın"
0
evimin paspasi
(07.12.21)
soruna direkt cevap vereyim;

evet ethereum 2.0 ile ekran kartı ile madencilik biteceği için piyasa çok ciddi sakinleşip ucuzlayacak ve çip mevzusundan tut kart bulmaya tüm sektörler bi toparlanacak. çünkü ethereum'a çok kart bağlanmış vaziyette başta çin olmak üzere.

ancak temel sorun şurda, neredeyse 1,5 senedir ha geldi ha gelecek deniyor. bazıları ise 2022 sonuna ertelendi diyordu ve o tarihte yine ertelenebilir diye eklemişlerdi.
0
avatar is back
(07.12.21)
sistem pow dan pos a geçecek. en çok stake eden, havuzdan daha büyük hisse alacak. bunu yapan adam zaten ekran kartı ile uğraşmaz şimdiden bitminer e9 tarlalarını kurmaya başladılar.

pos a geçince ne olacak;
alinin elinde 5bin eth var bunu zincire stake edecek. diyelim toplam havuzda 500bin eth stake edildi. ali'nin işlem doğrulama yetkisi genel havuzun %1i olacak. kazancını böyle sağlayacak. alinin toplam havuzun %1' ine hizmet vermesi için ali' ye ekran kartlı sistemler yetmez.
0
krtkartal
(07.12.21)
(3)

E imza hangi kurumdan alayım ve nasıl

encokbenisevinnolur
Soru başlıkta.PTT var bir de zaten bilinen kurumlarla işbirliği içindeymiş diyorlar. Başvurusu yüz yüze yapıldığı için daha kolay geliyor bana çünkü ofiste olmayabilirim ya da meşgul olabilirim.Diğerlerinde online başvuru var, sonra geliyorlarmis adrese ama kurum adı ve pozisyon kısmı var başvuru fo
Soru başlıkta.

PTT var bir de zaten bilinen kurumlarla işbirliği içindeymiş diyorlar.
Başvurusu yüz yüze yapıldığı için daha kolay geliyor bana çünkü ofiste olmayabilirim ya da meşgul olabilirim.

Diğerlerinde online başvuru var, sonra geliyorlarmis adrese ama kurum adı ve pozisyon kısmı var başvuru formunda.

İkinci soru da bununla ilgili:

Benimkisi home office şahıs şirketi, dolayısıyla şirket adı benim adım pozisyon da meslek adım/ben işte.

Farklı bir şey yapmayı gerektirir mi bu, başvururken?
0
encokbenisevinnolur
(03.12.21)
Online başvuru yapınca şirkete gelmiyorlar, sen belgeleri gönderiyorsun veya götürüyorsun kargo ile e-imzanı gönderiyorlar.

Kurumsal başvuru yapmalı mısın bilmiyorum? İyi araştır, boşa e-imza çıkartmış olursun. Eğer faaliyet gösterdiğin alanda, kamu kurumu hizmetlerinden kurumsal e-imza ile yapman gereken işlemler oluyorsa (Mesela ne bileyim gümrük işleri, yapı denetim gibi) kurumsal al. Yoksa hiçbir işe yaramayabilir. Örneğin şahıs şirketiysen ayrıca SMM kesmek için mali mühür alman gerekiyor, o kurumsal e-imza'dan da farklı bir şey.

Ayrıca şahıs e-imza ile de yetkilisi olduğun kurumun işlemlerini yapabildiğin uygulamalar var. e-imzacıyı ara sor. ben olsam PTT'den almam oraya git gel, sonra e-imza diyeceksin şubede bilen çıkmayacak, bilen kişi öfleye püfleyecek gelecek vs. zaten eimzatr'nin bayisi gibiymiş.
0
malheiros
(03.12.21)
Kurumsal başvuru yapmalı misin bilmiyorum? demişsiniz, e-serbest meslek makbuzu için kullanacağım.

Sanırım dediklerinizde bir şeyi farkettirmiyor bu, yine de belirteyim dedim eğer farkettiriyorsa.

Teşekkürler
0
🌸encokbenisevinnolur
(03.12.21)
e-serbest meslek makbuzu için kullanıyorum.

e-imzatr'den gayet memnunum.

şahıs işletmeleri için e-imza almanız yeterli. mali mühürü tüzel kişiliği olan sermaye şirketleri (limited, anonim) alıyor.

online falan boşver. gidiyorsun alacağın şirketin ofisine, kimliğini verip 15 dakikada alıp geliyorsun. ondan sonra bilgisayara gerekli programları kuruyorsun. ondan sonra istersen gib sisteminden kes, istersen bir özel entrgratörle anlaş, onun üzerinden kes.

entegratörde e-imzayı bir kurulum sırasında bir kere takıyorsun, kurulumdan sonra tekrar takmaya gerek yok.

tabii farklı işlemler için (e-devlet girişi vs) takmak gerekiyor.
0
kibritsuyu
(04.12.21)
(11)

yere çöp atmak

fatihkkk
selamlar,yere çöp atmayanlardanım normal olarak. öyle yetiştirildim. yere kağıt parçası, çikolaya kağıdı, sigara izmariti vs atmam asla.ama şöyle bir mallık var, mesela yürüye yürüye çekirdek yiyorsam kaplarını yere atıyorum tek tek işte. ya da mesela elma armut yediysem çekirdeğini atarım sağa sola
selamlar,

yere çöp atmayanlardanım normal olarak. öyle yetiştirildim. yere kağıt parçası, çikolaya kağıdı, sigara izmariti vs atmam asla.

ama şöyle bir mallık var, mesela yürüye yürüye çekirdek yiyorsam kaplarını yere atıyorum tek tek işte. ya da mesela elma armut yediysem çekirdeğini atarım sağa sola(betonun üstüne yola değil tabi, ama yoldaki herhangi bir toprağa atıyorum işte hiç umursamadan).

yenebilen şeyler çöp değilmiş gibi geliyor. betona da olsa atarım yani nolacak ki, sadece çok güzel görünmemiş oluyor ama bi zararı yok. var mı?

mal mıyım ben acaba?

temizlik işçilerine ekstra iş çıkardığım için vicdan yapabilirim ve bu hareketimden vazgeçebilirim.

bunun dışında yere elma çekirdeği atmanın ne gibi yanlış bir tarafı oldugunu biri bana açıklayabilir mi?

mersi.
0
fatihkkk
(03.12.21)
topraga atiyorsan bir tane armudun copunden bir sey olmaz. hemen cozunecegi icin kirlilik yaratmaz. betona veya yola atma tabi.
0
hot potato
(03.12.21)
eyvallah da neden atmayayım kı? kötü görüntü dışında zararı ne? zaten bi hayvan böcek kuş falan yer yani nolacak ki? yiyecek işte.
0
🌸fatihkkk
(03.12.21)
Topraga at ama betona atma nedenine gelirsek toprakta cozunur hatta topragin verimini arttirir hatta cekirdeginden agac cikmasina bile sebep olabilirsin ama betona attiginda temizlik iscisine fazladan is cikartirsin ve betonda cozunmeyecegi icin pislik olur.
0
kuzey li
(03.12.21)
Topraga falan da atma. Bu bilincsiz bir sekilde bitki turlerinin genetik yapisina zarar veriyor.
0
xiii
(03.12.21)
Toprak dediğin 3 m2 refujse ya da yol kenarındaki ya da ağaç dibindeki ufak bölgelerse oraya da atma.

Çözünme dediğin şey çürümeyi de içeriyor. Yani önce o kabuklar çürüyecek sonra toprağa faydalı hale gelecek.

Çürüme aşamasında ya da daha öncesinde rüzgardan vs zaten yer değiştirecek bu atıklar. Asfaltın üzerinde çürüyen bi mandeline kabuğu hem görüntü olarak hoş değil. Hem de doğaya dönecek bir içerik değil. Çekirdek kabuğundan bahsetmiyorum bile. Çözünmesi zaten uzun sürüyor. 1 günden fazla kalmaz koyduğun yerde. Gidp bi duvar dinine birikir. Temizlik elemanlarının toplaması gereken bir atık haline geliyor.

Ayrıca hayvan yer diyorsun ama kümes hayvanları, büyükbaşlar küçükbaşlar olsa yerdi evet. Kesi köpek kuş ise senin mandalina kabuğunu yiyecek hayvanlar değil.

Ayrıca bu tip atıklar organik de olsa sonu kanalizasyon olduğu için tıkanmalara neden oluyor.

Yani atmamak en iyisi. Yere sigara paketi almaktan bir farkı yok. Yalnızca doğadaysan ve o bölgeye senden sonra bir insan gelmeyeceğini düşünüyorsan organik arıkları bırak o kadar.
0
zimbirik
(03.12.21)
Organik çöpler tamamen çözünene kadar kötü koku çıkarıyor çürüme boyunca. Ayrıca betonda da olsa toprakta da olsa görüntü kirliliği yaratıyor.
0
fotrsapka
(03.12.21)
cunku topluluk icinde yasiyorsunuz ve insanlarin birarada yasadigi yerlerde 'public space' ve 'private space' kavrami vardir (yani kamu alanlari ve ozel alanlar deniyor olabilir). Sizden baska insanlarin da kullandigi alan olan her yer (sokak, yol, cadde, park vs) sizin keyfen degistiremeyeceginiz kurallarla kullanilmalidir. Cop atmamak da bunlardan biridir. Evde kendi bahceniz varsa (yine belli kurallar dahilinde) elma copunuzu atin tabii. Illa bir topraga elma copu atma konusunda dayanilmaz bir tutkunuz varsa balkonunuzda vs composting denen yontemi kullanarak cevreye fayda saglayabilirsiniz.
0
sopiro
(03.12.21)
yolda yürürken bir şey yemedigim için elma çöpü kısmını hic düşünmedim.

Sahil Park yeşillik alanda çekirdek çerez kabuğu atmam çünkü oraya oturması zorlaşıyor ve sokağa atılan gibi uçup gitme supurulmesi de daha zor.

Sokakta caddede görüş alanimda çöp kutusu varsa ya da bildiğim bir yerse ve yakında olduğunu biliyorsam çöpe atarım.

Ama sanırım bazı yerlerde bir sebeple (sanırım güvenlik ama bu benim tahminim) geniş bir alanda özellikle aransa bile çöp bulunamıyor. Böyle bir durumda büyük bir şey değilse (mesela pet şişe değil ama sigara izmariti, işte paketi açılan sigara paketinin jelatini) yere atarım. Çöp kutusu koyuversinler bir zahmet sayın belediye veya çevre bakanlığı veya ilgilisi kimse. Ama şişe atmam mesela ya da ambalaj yine de.
0
encokbenisevinnolur
(03.12.21)
Bu konularda her zaman şu iki sorunun cevabını düşünürüm:

1-Benim bu yaptığımı herkes yapsaydı ne olurdu?

2-Benim bu yaptığımı herkesin yaptığı bir durumda ben bundan rahatsız olur muydum?

Burada önemli olan tek bir kişinin davranışının sonucu değil. Bazı ilkelerin olması gerekiyor yoksa topluluk içinde yaşamak hepimiz için çok zor, çok rahatsız edici bir hal alır.

Sadece ben bir elma atınca hiçbir şey olmaz. O gün oradan geçen herkes bir elma atarsa görüntü kirliliği olur, koku olur, sinek, böcek toplanır.

Toprağa elma çöpü atmak normal bir davranış haline gelirse bu halk sağlığını tehdit edecek bir hal alana kadar gider.

Toprağa elma çöpü atmayı sembolik olarak kullandım.

Bir kişi yapınca hiçbir şey olmuyorsa ama aynı şeyi binlerce kişinin yapması halinde durum vahim bir hal alıyorsa o şey yapılmamalıdır. Yere çöp atmak, bazı basit trafik kurallarına uymamak vs her şey için geçerli.
0
la lykia
(03.12.21)
Alakasız bir soru ama Bulgar göçmeni misiniz? :)
0
hadi ya la
(03.12.21)
evet. neden?
0
🌸fatihkkk
(04.12.21)
(5)

Bireysel vizyon geliştirmek için

karayel
kurs vs var mı?Vizyonsuz olduğumu düşünüyorum ne yapabilirim?
kurs vs var mı?

Vizyonsuz olduğumu düşünüyorum ne yapabilirim?
0
karayel
(15.11.21)
Dünya tarihi, küresel ekonomi, küresel siyaset vs hakkında yazarı Türk olmayan içerikler okumanızı öneririm. Mümkün olduğunca kişisel gelişim zırvalarından uzak durarak sırasıyla belgesel, kitap, akademik makale okuyarak bilgi derinliği kazanabilirsiniz. Bu da dünya görüşünüze olumlu yansır.
0
bana kedicik derdi
(15.11.21)
belgesel, kitap materyallerin yanı sıra, ayrıca bir hobi edinmenizi tavsiye ederim. Bir şekilde vizyon katıyor.
0
put it in your appropriate place
(15.11.21)
neden/ne yönden vizyonsuz olduğunuzu düşündünüz? belki biraz açarsanız daha detaylı öneriler gelebilir.
0
kaptankedi
(15.11.21)
Kıraathane Edebiyat Evi gibi yerlerin söyleşilerine katılın. Bir süre sonra ilgilendiğiniz konular üzerinden giderseniz devamını da getirirsiniz.
0
kaset
(15.11.21)
Sizin kastetiginizi bilmiyorum tabii ama vizyonsuz dediysem birine ben öngörüsuz ve risk almaktan kaçınan, ya da çok büyük riskler içermeyen durumları bile aşırı büyüten kişileri kastediyorum genellikle.

Eğer siz bu minvalde bir şey diyorsanız bu kitap okuyarak değil deneyimleyerek değiştirilecek bir şey olsa gerek.

Başka bir şeyse o şeyin en olduğunu bilmeden bir şey diyemem
0
encokbenisevinnolur
(15.11.21)
(2)

Kitap Çevirmek - Yayınevi Bulmak

entellektuelmankurt
Merhaba, ben klinik psikoloğum. yüksek lisans tezimde zaman perspektifi diye bir kavram çalıştım. Benim üzerine çalıştığım zaman perspektifi kavramı alanda sansasyonel bir isim olan Zimbardo'nun ortaya attığı hali; bütün davranışlarımızı temelde etkilediğini ve farkına varıp yönettiğimizde çok verim
Merhaba, ben klinik psikoloğum. yüksek lisans tezimde zaman perspektifi diye bir kavram çalıştım. Benim üzerine çalıştığım zaman perspektifi kavramı alanda sansasyonel bir isim olan Zimbardo'nun ortaya attığı hali; bütün davranışlarımızı temelde etkilediğini ve farkına varıp yönettiğimizde çok verim aldığımızı idda ediyorlar. Birçok ülkede yapılan yüzlerce çalışma da savlarını destekliyor. Bu kısa bilgiden sonra, bu konu hakkında yazdıkları kitaplar var. Bir tanesi Türkçeye de çevrilmiş ve basılmış ama basılmamış olan bence çok daha değerli olanlar var. İngilizce çeviri konusunda kendime güveniyorum. Bu konu hakkında bir kitaplarını çevirmek istiyorum. Maddi beklentim de çok yok, doktoraya başvurmak istiyorum cv'imde iyi gözükmesi benim için yeterli ancak yayınevleri ile nasıl iletişime geçebilirim. Bu işin raconu nedir?

Tecrübesi olan varsa paylaşırsa çok sevinirim.

Şimdiden teşekkürler.
0
entellektuelmankurt
(15.11.21)
Normalde böyle sorulara kısaca "yapma" diyorum. (git: 1486073)
Ama akademik bir kitap için öncelikle bahsettiğiniz Türkçeye çevrilmiş kitabı basan yayınevi olmak üzere bu alanda kitaplar yayımlayan yayınevlerine birer mail atıp şansınızı deneyebilirsiniz.

Yine de yayınevinin kitabın yayın hakkını alması gerekiyor ki dolar avro arşa varmışken yanaşırlar mı bilmiyorum, kitap basmanın esas maliyeti bu ve matbaa, çevirmen değil.
0
kobuzchu kiz
(15.11.21)
Maddi beklentim çok yok demişsiniz, hiç yok da olabiliyorsa öncelik cvmde gözüksün ise geçenlerde dusunbil dergisinin Instagram hesabında gördüm, bedava çalışacak çevirmen arıyoruz diyorlardı. Bir bakın isterseniz
0
encokbenisevinnolur
(15.11.21)
(8)

6 ay askerlik mi yedek subaylık mı?

zelkowa
Merhabalar, tecilimi bozduracağım ve Şubatta kısmet olur ise askere gideceğim. Hali hazırda nişanlıyım, geldikten sonra nasip olur ise evlenmeyi düşünüyorum. Sorum şu : Henüz nitelendirilebilecek bir işim yok fakat maddi bir kaygım da yok. Bu bilgilere dayanarak ;Maddi bir kaygınız yok ve parayı çok
Merhabalar, tecilimi bozduracağım ve Şubatta kısmet olur ise askere gideceğim. Hali hazırda nişanlıyım, geldikten sonra nasip olur ise evlenmeyi düşünüyorum. Sorum şu :



Henüz nitelendirilebilecek bir işim yok fakat maddi bir kaygım da yok. Bu bilgilere dayanarak ;



Maddi bir kaygınız yok ve parayı çok umursamıyorsunuz fakat bedelli de yapmak istemiyorsunuz. Amaan ne kadar erken o kadar iyi diyerek 6 ay mı derdiniz yine yedek subaylığı mı seçerdiniz?


Yedek subay olarak yapmanın bir riski var mı ? (Örneğin doğuya atandık, çatışma yaşama ihtimali vesaire)


Bu konularda cahil olduğum ve sizlerin de düşüncelerinizi merak ettiğim için sordum. Teşekkür ediyorum.
0
zelkowa
(14.11.21)
6 ay yaptım. Yedek subaylık çıkma ihtimali yüksekti (makine mühendisiyim) ama tercih etmedim. Tercih etmeme sebebim bir yıl askerde geçirmek istememekti. Yedek subaylığın avantajı maaş alman. Para biriktirmek için şansını deneyebilirsin.

Risk var. Piyade olursan Güneydoğu'ya gidebilirsin. Çatışma riski var.

Şu an için tavsiyem kışın gitme. Büyük eziyet olur. Ben nisan ayında gittim. İyi ki yazın yapmışım diyorum.
0
dissendium
(14.11.21)
Şans+1
Mamakta birligin yedek subayi mesai bitince gider, haftasonlari rahat, odasinda lig tv vs vardi. Mutluydu.

Askerlik kibris, hudut birligi. Yedek subaya yazik. Ufacik odada, odada ne tuvalet, ne banyo hiçbir şey yok. Hepsini askerlerle ortak. Gecen gündüzün yok sürekli birşey çıkıyor. Haftasonlari gene sikinti. Komutan zaten manyakti, catisma bölgelerinden gelmis biriydi. Buna ek olarak kibris'ta altyapi vs olmamasini da kat (tuvalet tikanir, su akmaz, yemekler zaten leş, internet gg. Yok yani).

Kısacası yedek subay olup düz askerlikten daha leş bir askerlik yapabilirsin.
0
logisticsmanager
(14.11.21)
Bu arada çok önemli bir tavsiye vermek istedim. Covid nedeniyle çarşı izinleri yokmuş bir süredir. Yanlışsa bilemem. Covid bitmeden mümkünse askere gitme. Çünkü çarşı izni olmayan askerlik hapis gibi bir şey olur. Hem ihtiyaçlarını gideremezsin hem de psikolojik olarak zorlanırsın. Bu da ek bilgi olsun.
0
dissendium
(14.11.21)
Kesinlikle yedek subaylik ile daha rahat bir askerlik yasarsin
0
tahtakafa
(14.11.21)
Yedek subaylığı eğer orduda doğrudan tanımlanmış bir iş karsiligi olan bir mesleğiniz varsa seçin. Olup olamamanizdan ziyade, eğer orduda kadro karşılığı olan bir mesleğiniz yoksa ve yedek subay olursaniz, kuvvetle muhtemel eğitim birliğinden sonra gorevlendirileceginiz yerde takım komutanı/karakol komutanı olursunuz. Takım komutanı da joker subay, angarya subayı demektir realitede. Uzman erbaş ve astsubaylar pek sallamaz, aynı şekilde maiyetiniz olan takiminizdakiler de sallamaz, birinci amiriniz olan ustegmen ya da yüzbaşı da bu 10 ay sonra gidecek diye çoğunlukla sallamaz.

Mezuniyetinin doğrudan kadro karşılığı olduğunu bildiğim (yani yeri ve görevinin sınırları az çok belli olan) bölümler: tıp, hukuk, veteriner hekimlik, eczacılık, hemşirelik, psikoloji, psikolojik danışmanlık, dişçilik, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, gıda mühendisi, elektronik, bilgisayar, makine, mekatronik, telekomünikasyon... mühendisi.

Diğer mezun olunan bölümler takım komutanı olarak (ya da hudutta iseniz karakol komutanı) kadro görevini yapıyor genelde. (bilmediğim olabilir, değişen olabilir, yukarıda yazdıklarım askerlik yaptığım birlikte olanlar ya da görev vb. gittiğim üst kademe birlikte karsilastiklarim)

Bence buna göre düşünün.
0
encokbenisevinnolur
(15.11.21)
Askerliğini kısa dönem yapmış biri olarak şahsi düşüncem eğer para bir kıstas değilse askerliğin hangisi kısaysa onun yapılması; hele de aradaki süre farkı 6 aysa...

Yedek subay olarak rahat bir askerliğiniz olabilir ancak hiçbir askerlik çeşidi sivil hayat kadar rahat değil, kaldı ki gayet zorlayıcı koşullarda da askerlik yapma ihtimaliniz var; bu kısmı fazlasıyla şansa kalmış durumda. Kısa dönem eğitim vb. düştükten sonra çok daha çabuk bitiyor; devrecilik vb. gibi çoğunlukla uzun dönem saçmalıklarının sizi bağlamaması daha büyük ihtimal. En fazla poşet moşet derler ki o da çok bir mesele değil, güler geçersiniz. Sonuçta İzin falan yapmazsanız zorlansanız bile 5 ay civarı bir sürede dönersiniz, sonra da hayatınıza bakarsınız.
0
salihdt
(15.11.21)
Askerliğin kısası makbuldür her zaman. Ben de Nisan ayında gidip Eylül ayında dönmüştüm. Gerçekten çabuk bitiyor.
0
pispinti
(15.11.21)
ben de kisayi secerim, ortadoguda ne zaman ne olacagi belli olmaz biran once yapip bitirmek en iyisi.
0
cooperr
(15.11.21)
(8)

ikamet almayınca ne olur

ShadowOfMoon
farklı şehirde bir kaç aydır yaşıyordum. şimdi eve çıktım diyelim. sözleşme imzaladım. faturaları üzerime aldım.ikameti almasam ne olur.
farklı şehirde bir kaç aydır yaşıyordum. şimdi eve çıktım diyelim. sözleşme imzaladım. faturaları üzerime aldım.
ikameti almasam ne olur.
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
"Gerçekleştirilen adres değişikliği 20 gün içerisinde bildirilmediği takdirde 94 TL ceza uygulanmaktadır. Eğer bu cezadan kurtulmak için asılsız şekilde adres beyanı yapıldığında, 1963 TL gibi bir ceza ile karşı karşıya kalınmaktadır."

Bunun yanı sıra önceki ikametinize başka biri ikametini aldırırsa sizinki düşer ve ikametgaha ihtiyacınız olduğunda (işyerine vermek için vs.) problem olur. Bir de oy kullanamazsınız seçmen listesine görünmediğiniz için. Eski ikamete biri taşınmazsa eski ikamete göre seçmen listesine girersiniz.
0
himmet dayi
(11.11.21)
her ne kadar kanun himmet dayı gibi dese de gerçekte hiçbir şey olmuyor. ben kaç kez taşındım, hiçbirinde ikamet almadım. ne ceza geldi ne bi şey. en son taşındığım yerde ikameti aldım ki seçimlerde başka şehre gitmem gerekmesin. onu da 6 ay geç yaptım, yine ceza ceza gelmedi.

son ikamet neresi görünüyorsa seçmen kaydınız orada görünüyor, seçmen listesinden silinmiyorsunuz. bu arada, son ikamete biri girse de listeden silinmiyorsunuz, en azından bana öyle oldu. artık nasılını bilemicem.
0
erenderk
(11.11.21)
e devlet üzerinden 1-2 dakika içinde ikametinizi güncelleyebiliyorsunuz.

- ancak mevcut oturduğunuz adreste başka biri gözüküyorsa güncelleyemiyorsunuz.
- ya da e devletten güncellemeye çalışırken adresi 3 kere hatalı girerseniz; "adresinizi tam bilmediğiniz düşünüldüğünden bu işlemi nüfusta yapınız" diyor.

yeni nüfusta hallettim işimi. 1 aylık süre varmış. cezası 100 liraymış.
0
barankovan
(11.11.21)
Bence hemen aldırın çünkü ikametinizi gösterdiğiniz eve başkası yerleşir ve kendi ikametini oraya aldırırsa siz ikametsiz gözükeceksiniz bunun da cezası var. Şu anda oturduğunuz yere ikametinizi alırken aynı zamanda ceza da ödemek zorunda kalırsınız.
0
adwokat
(11.11.21)
Yukarıda dendiği gibi cezası var ama biraz geç aldırsanız sorun olmuyor. Ben de birkaç ay sonra aldırmıştım, memur tamam bir ay yazalım demişti ceza kesmemişlerdi yani.

Ben titizleniyorum biraz çünkü ev arkadaşları ile otururken o aparmandaki yönetici bize takmıştı, hiçbirinizin ikameti yok polis çağırıp attıracağım sizi apartmandan falan diye tehdit ediyordu bizi. O nedenle şimdi dikkat ediyorum.
0
peki madem
(11.11.21)
ek: ikamet değişikliği farklı şehirler arasında yapılıyorsa işlemi edevletten yapamazsınız, nüfusa gitmeniz gerek.
0
erenderk
(11.11.21)
2 yıldır ikametim aile evinde. Hiçbir şey olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(11.11.21)
İkamet almadan elektrik su baglatip fatura bile ödeniyor.(en azından 3 yıl önceki durum buydu). Öyle bir yıl yaşadım ve ikameti almadigimdan da değil alamadigimdan. Kiraladigim ev yeniydi ve müteahhit bey ticari mesken olarak almış oturma iznini. Nüfus müdürlüğündeki adam ısrar edince gülmüştü bana, ya cezadan cekiniyorsan onu tespit etmekle kim uğraşacak, boşver demişti.
0
encokbenisevinnolur
(11.11.21)
(4)

Samsung M2 SSD NVMe uyumluluğu Hk.

technicalte
selam arkadaşlar,MSI Apache Pro GE72 6QF laptopum var, mevcuttaki 128 GB SSD'yi Samsung 970 Evo Plus NVMe 1TB ile değiştirmek istiyorumAncak laptop bu SSD'yi destekler mi emin olamadım , çünkü NVMe denen bir olay var, anakart destekliyor mu bilmiyorum kafam karışıbilgisayarın özellikleri:https://ww
selam arkadaşlar,
MSI Apache Pro GE72 6QF laptopum var, mevcuttaki 128 GB SSD'yi
Samsung 970 Evo Plus NVMe 1TB ile değiştirmek istiyorum

Ancak laptop bu SSD'yi destekler mi emin olamadım , çünkü NVMe denen bir olay var, anakart destekliyor mu bilmiyorum kafam karışı

bilgisayarın özellikleri:
www.msi.com

almak istediğim ürün
www.hepsiburada.com


teşekkürler
0
technicalte
(07.11.21)
Laptopun üzerindeki de NVMe imiş, sizin alacağınız da öyle.

Farklı bir şey mi soruyorsunuz doğru mu anladım emin olamadım açıkçası, çünkü direkt bu yazıyor laptopun özelliklerinde de. M2 NVMe'yi de bir tür daha hızlı SSD olarak düşünebilirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(07.11.21)
bende de GE70 2PE var. yakin zamanda ssd aldim. benimki msata harici bir sey desteklemiyormus mesela.

arastirirken bir pdf'e denk gelmistim. seninki icin olan kismi ve 2 numarali uyariyi da kopyaliyorum.

ibb.co
*[2]: A M.2 SSD combo slot supports both M.2 SATA SSD and M.2 NVMe PCI-e SSD.

oluyor yani. ekstradan bir slot daha var bu arada, degistirmek yerine cift disk de yapabilirsin.
0
chezidek
(07.11.21)
Eğer sığıyorsa 2280 m.2 form faktör destekler. Yani formatta sıkıntı yok, boyu yetiyorsa tamamdır. Bazı laptoplar 80mm boyunda olan standart m2 ssd'leri desteklemiyor zira yer yok. Bunun haricinde her şey tamam.
0
bana kedicik derdi
(07.11.21)
Pci gen3 diyor zaten specifications kısmında ki bu nvme demek.
0
bana kedicik derdi
(07.11.21)
(6)

2 dkda bir scroll yapmazsa ölecek hastalığı

füt
Arkadaşlar bilmşyorum sizde durumlar nasıl ama son bir4-5 aydır 2-3 dk da bir (max 30 dk-iş yaparken) scroll yapmazsa ölecek hastalığına tutulmuş gibi hissediyorum. Matrixin dibini mi boylamış oluyoruz? Ne yapalım doktora gitsem bana ne önerir? Kitap hobi spor demeyin bunların hepsini yapıyorım. Bun
Arkadaşlar bilmşyorum sizde durumlar nasıl ama son bir4-5 aydır 2-3 dk da bir (max 30 dk-iş yaparken) scroll yapmazsa ölecek hastalığına tutulmuş gibi hissediyorum. Matrixin dibini mi boylamış oluyoruz? Ne yapalım doktora gitsem bana ne önerir? Kitap hobi spor demeyin bunların hepsini yapıyorım. Bunları yaparken bir elim telefond instagram twitter youtube facebook devamlı devamlı yaaa:((
0
füt
(19.10.21)
Bağımlılıklarda en temiz tedavi (bkz: cold turkey) bence. Hayat kalitesini etkiliyorsa güm diye bırakmak en temizi. Sigara, alkol gibi direkt ilişiği kesmek çözüm oluyor, ilk etapta azaltmak çok mümkün olmuyor.
0
hedep
(19.10.21)
Buna doomscrolling diyorlar, böyle aratınca internette çözümü de vardır
0
freebird5406_2
(19.10.21)
Bence de cold turkey. Az bakayim gunluk dakika siniri tutayim falan bir ise yaramaz.
0
hot potato
(19.10.21)
Valla oncelikle matrixten 'olayin benimle ne alakasi var' tepkisinin geldigini soyleyeyim. Onun disinda ben de direkt birakmanin en temizi oldugunu dusunuyorum. Birkac gun bakmazsan zaten gider yavastan.
0
j r r tolkien hayrani
(19.10.21)
Tespih çekin, örgü örün, yoyo, stres çarkı :) alay etmiyorum kesinlikle, siz konunun düşünsel tarafına da odaklanarak sormussunuz sorunuzu ama bir sebeple fiziksel olarak o el/parmak hareketini yapmaya ihtiyaç duyuyorsunuzdur belki de.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.21)
- girdiğiniz instagram, facebook, twitter her neyse onların telefon uygulamalarını silin.(hepsini)
- bu sitelere girmek istediğiniz zaman bir web tarayıcı üzerinden (telefondaki web tarayıcı) girin.
- bu sitelerin şifrelerini uzun ve karmaşık yapın, web tarayıcının hatırlatma özelliğini kullanmayın. her giriş yapmak istediğinizde şifreyi yeniden girerek giriş yapın. işiniz bitince çıkış yapın, ve web tarayıcıdaki sekmeyi bile kapatın. yeniden girmek istediğinizde site adresine kadar yeniden yazmak zorunda kalın.

bir süre sonra ehhh bu ne lan diyerek elinizi sürmeyeceksiniz. :)
0
draconas
(20.10.21)
(9)

Psikiyatri ilacı yazdırma meselesi

muhayyer divan
Merhabalar, Çalıştığım kurumda birisi haksız yere işten atılmış ve adam bipolar hastasıymış. Sosyal güvencesi de olmadığı için ilaçlarını yazdıramıyormuş, içlerinde diazem de olan birkaç ilaç var. Bu ilaçları parayla zaten satın alamıyoruz bildiğim kadarıyla. Ben kendim gidip yazdırayım desem hem za
Merhabalar,

Çalıştığım kurumda birisi haksız yere işten atılmış ve adam bipolar hastasıymış. Sosyal güvencesi de olmadığı için ilaçlarını yazdıramıyormuş, içlerinde diazem de olan birkaç ilaç var.

Bu ilaçları parayla zaten satın alamıyoruz bildiğim kadarıyla. Ben kendim gidip yazdırayım desem hem zaten randevu bulunmuyor hem de bu ilaçları yazdırmak kurumda benim aleyhime işler. Aile hekimleri de yanlış bilmiyorsam ilaç raporu olmadan yazmıyor.

Acaba bu arkadaşa yardım edebilmenin bir yolu var mı? Çalışamıyor işsiz, atak günlerindeymiş, adamı tanımadığım için sadece bana gelen bilgiyi aktarabiliyorum.

Acaba bildiğiniz meşru yollar var mı veya en kabadayısı ne yapılabilir, ben bu konuları hiç bilmiyorum. Bilen var mıdır?
0
muhayyer divan
(17.10.21)
daha önceki raporu ile gidip aile hekimine yazdırsın işte?
0
rose parks
(17.10.21)
işten çıkalı 100 gün olmadıysa sigortası devam ediyordur. yoksa da gss işlemeye başlamıştır. hiç geliri yoksa hemen gelir testine başvursun sonra gss üzerinden muayenesini olup ilaçlarını yazdırabilir ama başvuru ve testin sonuçlanması biraz vakit alacaktır. testi beklemeyeyim derse veya geliri varsa hiç gelir testiyle vakit kaybetmeden direkt primi ödeyip yine ilacını yazdırabilir.
0
hadsafhada
(17.10.21)
@rose parks

Aile hekimine yazdıramamış. Kesinlikle yazmamışlar. İşsizlik sigortası da yok sanırım.
0
🌸muhayyer divan
(17.10.21)
@hadsafhada

Teşekkürler, adamın durumu nedir tam bilmiyorum, ileticem bu mesajını. Sağ ol.
0
🌸muhayyer divan
(17.10.21)
Bilmiyorum sadece bana anlatılanı söyleyebiliyorum. Diazem denince bi şaşırdım zaten. Galiba hipomani döneminde. Bir reçetesi elime geçti. Aynı ilacın bir 5 mg'lık bir de 15 mg'lık olanını yazmışlar. Ayrıca depakin ve diazem var. İlaç fazla bilmem ama diazem'e çok şaşırdım.
0
🌸muhayyer divan
(18.10.21)
Sigortası olmasa bile hastanede ilaç yazdırabilir, gss'si olmayanlar yanılmıyorsam en son 7 lira mı bir ücret ödeyip alabiliyordu. Ben sigortam yokken böyle alıyordum ilaçlarımı. Herhangi bir devlet hastanesine gidip girişte sorsun, yönlendirirler.
0
hayirsiz
(18.10.21)
bu arada yazmayı unutmuşum, yıl sonuna kadar prim borçlular da ufak bir meblağ ödeyip muayene olabiliyorlar kamu hastanelerinde. o şekilde de gelir testi veya prim ödeme vs. ile uğraşmadan hastaneye gidebilir fakat bu şekilde yapılan muayenelerdeki reçeteleri sgk ödemiyor. ilacı cepten alması gerekir bu durumda.
0
hadsafhada
(18.10.21)
İşyeri tarafından işten cikarildiysa işsizlik sigortası/primi için de başvurabilir işkur üzerinden. Onun şartlarını sağlıyorsa ve alabilirse zaten en az 6 ay sigortalı olur ve GSS priminden de muaf olur
0
encokbenisevinnolur
(18.10.21)
parayla alabilir. sadece bir psikiyatri kliniğine gidip 7 tl verip muayne olacak ve reçetesini yeniletecek.
0
orpheus
(18.10.21)
(9)

ayrılmak istemeyen sevgili

Wakatakakage
Ben bitirmek istiyorum. Aramızda 12 saat var uzağız ve 2 yıl boyunca tatillerde görüşebileceğiz. İstemeyen taraf kız, ilk sevgilisiyim ve tecrübesiz. Nasıl ikna etmeliyim? 4 ay boyunca yüz yüze görüşemeyeceğiz ve en kısa sürede unutmasını istiyorum. Birden engellesem mahvolur. Ama anlamıyor, 4 ay so
Ben bitirmek istiyorum. Aramızda 12 saat var uzağız ve 2 yıl boyunca tatillerde görüşebileceğiz. İstemeyen taraf kız, ilk sevgilisiyim ve tecrübesiz. Nasıl ikna etmeliyim? 4 ay boyunca yüz yüze görüşemeyeceğiz ve en kısa sürede unutmasını istiyorum. Birden engellesem mahvolur. Ama anlamıyor, 4 ay sonra düzeltebiliriz, uzaktan da yapabiliriz diyor. Çok seviyor. Ne tavsiye edersiniz?

Ben onunla bir gelecek görmüyorum ve ona göre daha az seviyorum. Birlikteyken çok iyiyiz ama uzak kalınca yapamıyorum. Hiç başıma gelmemişti, görüntülü konuşurken öyle ağlayınca çok kötü oldum. Yaşlar ben 28 o 23.
0
Wakatakakage
(16.10.21)
Bence acele etmeyin karar verirken. Sizi bekleyen 15 tane kız yoksa şu an ayrılsanız da yeni sevgili bulmanız belki 3 4 ayı geçecek. Demek istediğim şimdi ayrılsanız ne yapacaksınız ki? Bence bir şans vermeyi deneyebilirsiniz.
0
dissendium
(16.10.21)
üstteki cevaba katılmıyorum. insanın illa sevgilisinin olmasına gerek yok ki, niye yeni bir kadınla tanışana kadar diğeriyle birlikte olmaya devam edesiniz ki. birisiyle sevgili olmanın amacı sevgililik rütbesini dolduracak herhangi birisiyle birlikte olmak değil. şimdi ayrılsanız ne yapacaksınız sorusunun cevabı alakasız o yüzden bulunduğunuz durumla. kendiniz olacaksınız işte, single olmakta ne var?

yeteri kadar sevmediğinizi düşünüyorsanız, ilişki sizi mutlu etmekten çok mutsuz ediyorsa ayrılın. o üzülecek diye kendinize yazık etmeyin. ikna etmek zorunda falan da değilsiniz kontrat değil ki bu. birden engellemeyin tabii ki, ayıp o da, ama burada dediğiniz gibi hislerinizin köreldiğini ve uzak mesafe yapamayacağınızı söyleyin. üzülür ama sonsuza kadar üzülemez. iki taraf da çok istemedikçe, efor sarf etmedikçe uzak mesafe yürümez.
0
aweamadeus
(16.10.21)
Ben düşündüm kararım kesin lütfen ısrar etme deyin sonra ısrar ederse cevap vermeme veya engelleme seçeneklerini düşünürsünüz.
0
eatpraylaw
(16.10.21)
Başka birisi var diyebilirsiniz evet acıtır ama sizden nefret etmesi bağı çabuk koparmasına etkili olur. Kendinizi düşünün başkasını değil.
0
apocalipy
(16.10.21)
@apocalipy sinirlendirmemem lazım çünkü tarikatçı ailesi var üstüme salabilir.
0
🌸Wakatakakage
(16.10.21)
soğuk yap, mesajlarına bi 12 saat sonra cevap ver, işlerim var de. iletişimi kopar. zaten uzak mesafe olduğu için zorlanmazsın o da unutur. kameralı konuşma falanda hiç yapma. 4 ay sonraki randevuya da gitme.
0
xrated
(16.10.21)
sağlıklı bağlanmak kadar sağlıklı ayrışabilmek de önemli bir konu.

ona kendisini değersiz hissettirmeden bir konuşma yaparak başlayabilirsin. ilişkiye bu şartlarda devam edemeyeceğini, bunun onun şahsı ile ilgili bir durum olmadığını söyleyebilirsin.

ilişkiye başlama cesareti gösterebiliyorsanız, sağlıklı ve sorumluluk alarak medenice ayrılma cesaretini de gösterebilirsiniz.
0
elma
(16.10.21)
Sizi rehin almış bence kız arkadaşınız. Yazdıklarınızdan anladığım şu an bitiremeyisiniz acıma + olası sonuçlarından (tarikat vb. dediğiniz) korkma sebepleriyle ilgili. Şu an ilişkiniz yuruse güzel güzel devam etse bile rehine olmanız değişmeyecek. Bence bu açıdan düşünün, rehine olarak kalmak istiyor muyum istemiyor muyum diye...
0
encokbenisevinnolur
(17.10.21)
(7)

Okumayan sürünüyor mu?

sassot
Çevremde görüyorum okumayan kim varsa marketlerde (migros,bim,a101,şok), restoranlarda (burger king,kfc) , giyim mağazalarında (mavi, koton,lcw) çalışıyor. Çoğunluğu durumundan rahatsız, müdürlerinden yöneticilerinden rahatsız. Durumundan memnun olanların ise hayattan çok fazla beklentisi yok, geçin
Çevremde görüyorum okumayan kim varsa marketlerde (migros,bim,a101,şok), restoranlarda (burger king,kfc) , giyim mağazalarında (mavi, koton,lcw) çalışıyor. Çoğunluğu durumundan rahatsız, müdürlerinden yöneticilerinden rahatsız. Durumundan memnun olanların ise hayattan çok fazla beklentisi yok, geçinip gidiyoruz işte kafasında.

Sizce okul okumak bu kadar önemli mi ? Okumayan adam refah seviyesini nasıl yükseltebilir?
0
sassot
(16.10.21)
Okumaktan kasıt üniversite mi? Hayır çünkü üni okuyup mecbur kalarak bu işleri yapan çok kişi var. Benim sınıf arkadaşlarımdan da var.
0
invictae
(16.10.21)
oralarda çalışmak yerine tüm dünyada geçen "meslek" öğrenmeli. Elektrikçi, tesisatçı, aşçı...
0
nhk ni youkosu
(16.10.21)
Okuyanlar da sürünüyor. Zanaat öğrenenler en iyisini yapmış cidden. @nhk +1
0
kobuzchu kiz
(16.10.21)
Mutfak yapan usta da okumamis ama parayi pavyonda yemeyen 30 yasinda ustanin 3 tane evi var
0
floydian
(16.10.21)
Okumak ile meslek edinmek ve iş edinmek/para kazanmak birbirlerinden ayrı ele alınması gereken şeyler. Türkiye'deki üniversitelerdeki en kallavi bölümlerin bile soylencesinden/imajından ön planda olan kısım "işsiz kalmazsın, KPSS'de ataması çok, çok para kazanırsın... vb." oluyor. Ama okumak, meslek, iş, para bunlar aynı çatı altında olsa da kişinin birbirine entegre edip birbirine donusturebildigi şeyler meziyetleri ve çabası ölçüsünde.

Dediğin türden kişiler şikayet etmek yerine bu dönüşümü nasıl sağlayacağına dair kafa yorabilir, arastirma yapabilir, sorabilir edebilir; hatta şikayet etmeye devam ederken bile bunları yapabilirler. Ama bir okula gidip her şeyi hazır istersen onu elde etmek tamamen şansa kalıyor. Biraz "kendine yakistiramama" kısmı da var bence o çabanin genel olarak gosterilmeyisinde, ya da "ben daha iyilerine layigim" algısı.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
Okuyan maks bu saydıklarınızdan biri olmuyor. O da yine hepsi değil.

Okumak daha beter dezavantaj.


Aklı olan zanaat öğrensin. Sermayesi olan üretim yapsın, ticaret yapsın.


Ben okudum, doktora yaptım. Zor bela atandım. Bütğn mahallenin “bundan adam olmaz. Serseri” dediği çocukluk arkadaşım ilk tofaşını satarak başladığı alım satım ile şu an büyük bir galeri sahibi. Bazen 7-8 maaşımı tek araba satışından kazanıyor.

Ben kiradayım. O 3. Evini aldı.


Ben krediyle dandik bir araba alabildim. O cabrio e250 mercedesi trim sesi çok diye beğenmeyip tezgahına koydu sattı.

Ben çocuğumu devlet okuluna gönderiyorum, onunkiler özel okula gidiyor.

Ben en son 2015’te tatile gittim. O yılda 3-5 kere gidiyor. Gittiği yerde de kelepir araba bulursa alıp, kar ike geri dönüyor.

Adalet arayan ölsün cennete falan gitsin. Burada adalet yok.
0
goklerdengelenkarar
(16.10.21)
İstatistiki olarak bakılırsa hemen her ülkede toplam eğitim süresi arttıkça ortalama gelir de artar. Tabi ki bu "Okuyanlar süper hayatlar yaşıyor" ya da "Okumayan herkes sürünüyor" demek değil. Ancak daha fazla eğitim almak kişinin daha yüksek kazançlı işler yapmas ihtimalini arttırıyor (Ya da tam tersten bakılacak olursa az eğitim alanların yüksek gelirli işler bulmaları zor)
0
salihdt
(16.10.21)
(13)

Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

msb
Yoksa en kötü günümüz böyle, daha ne kadar kötü olabilir mi?
Yoksa en kötü günümüz böyle, daha ne kadar kötü olabilir mi?
0
msb
(15.10.21)
Dibin dibi vardır
0
sta
(15.10.21)
Bundan daha kötüsü olamaz dediğimiz her olayda daha kötüsü oldu. Dolar için de aynısı geçerli, ekonomi için de, özgürlük için de, toplumsal eşitsizlik için de. Daima kötüye gitti hepsi.

O yüzden daha kötüye gideceğini öngörmek en mantıklı tahmin olacaktır.
0
Bruce
(15.10.21)
elbette hocam. Verilerin olumlu yönde değişmesi için hangi emareli görüyorsunuz? hiç. Peki ya olumsuz yönde.. onlarca sebep. Milli geliri her sene öncesine göre geriye giden bir ülkede yaşıyorsunuz.
0
biravekahve
(15.10.21)
cok net bunlar daha iyi gunler
0
Kittie
(15.10.21)
"dibe vurmadan ziplayamazsin"
0
cooperr
(15.10.21)
birkaç sene daha kötü geçecek, sonra ufak ufak düzelmeye başlayacağız.
0
rose parks
(15.10.21)
Bugün Abdullah Kiğılı'nın bir röportajını seyrettim, doların 14 tl olduğundan, üzerinden çok geçmeden /2021'de) 1 doların tam 680TL olduğu kriz döneminden bahsediyordu (repo dönemi). Şok olup bunun bize hiç uzak olmadığını dehşet içerisinde fark ettim.
0
silverleaf
(15.10.21)
@silverleaf videonun link'ini paylaşman mümkün mü?
0
🌸msb
(15.10.21)
Kigilinin anlattigi donem doviz bu kadar kotu degildi.

65 kuruslardan 1,3 lira oldu 6 sifir atilmis haliyle dusunursek.
Tabi bi anda her sey 2 katina cikti ama maaslar da 2 katina cikiyordu her sene.

2018'de dolar 3 liradan 8 liraya firladi. Benim maasa %3 zam aldim o sene.
0
divit
(15.10.21)
en son dörtlü süt 32 küsur tl'ye satılıyor haberini gördüm. bilemiyorum dibe mi yaklaştık yoksa dahası var mı? fena ama orası kesin.
0
evimin paspasi
(16.10.21)
Sorunun cevabını bilmiyorum ama dipteysek de daha iyi günler kötüsü gelecekse de öyle olduğumuzu hissetmememiz için medyada reklamlarda politikada her şey var. Ve durumu asıl berbat yapan şey de bu, bugünü ve bu ayı halledelim, halledebiliyorsak iyi diyebilme konforunun kucağında olmak genelde daha tercih edilen.

Demek istediğim, ölümü görüp sitmayla idare etmeye mecbur kalmak, hissetmek. Sıtmaya razı olmak o kadar yaygın olmasa bile sitmayla idare edelim de kanser olmayalım diyerek kendini kandırmak epey yaygın.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
y kuşağının yaşadığı tek kriz 15 temmuzdu, daha bir sürü kriz yaşayacağız.
0
mikahakkinen
(16.10.21)
Ben de inanılmaz bir karamsarlık içindeyim ve maalesef bunlar iyi günlerimiz.

Bu adamlar gidici olsa bile bıraktıkları enkazın toparlanması yıllar alacak.

Su krizi, kıtlık kapıda. Demografik yapı falan gitti Suriyeliler ve Afganlarla beraber yaşamaya devam edersek 10-15 seneye bizden daha çok ve başımıza bela olacaklar.

Avrupa'da her şey daha güzel de olmayacak yani olası savaşlar, göçler falan derken ortalık karışacak bence ilerde. Biz o zaman belki daha dayanıklı oluruz pembe götlü Avrupalılar şok içinde bizim yıllardır çektiğimiz şeyleri yaşamaya başlayınca bilemiyorum.
0
chicha_v2
(16.10.21)
(7)

multinet ile ödememe almamanın hukuki karşılığı

floydian
merhaba, şimdi bir restoran kapısına asmış multinet logosunu, sistemde ödeme alıyor olarak görünüyor ama ödeme yapmaya gelince pos yok, pos arızalı, multinet yok bizde artık gibi yalandan şeyler uyduruyor. bunun hukuki bir karşılığı var mıdır yani multinet sonuçta en fazla gider denetler belki anlaş
merhaba, şimdi bir restoran kapısına asmış multinet logosunu, sistemde ödeme alıyor olarak görünüyor ama ödeme yapmaya gelince pos yok, pos arızalı, multinet yok bizde artık gibi yalandan şeyler uyduruyor. bunun hukuki bir karşılığı var mıdır yani multinet sonuçta en fazla gider denetler belki anlaşmasını fesheder ama kabul ettiğini ifade ettiği bir ödeme yönetimini alışveriş anında kabul etmemek ile ilgili bir yaptırım var mıdır?
0
floydian
(15.10.21)
Böyle bir yaptırım olamaz. Serbest piyasa. Adam sana satmıyorum der olur biter. Almadan evvel bunu sormak en mantıklısı.
0
bana kedicik derdi
(15.10.21)
kredi kartı kabul etmiyorum kolundaki saati istiyorum dese peki? O da serbest piyasa olmaz mi bu mantıkla? diyelim ki yanımda nakit olmayan bir senaryo.
0
🌸floydian
(15.10.21)
Dolaylı yoldan kabul ettikleri ödeme yöntemleri ile ilgili yanıltıcı bilgi verdiklerine, tüketiciyi aldattiklarina dair bir şikayette bulunabilirsiniz belki de olur ya biri denetlemeye giderse falan var abi burada bak çalışıyor derlerse konu kapanır sanirim. Hırs yapıp kanıt toplamak lazım ama bunun nasıl bir kanıtı olabilir aklıma hiçbir şey gelmiyor.

Kolundaki saati istese... sorusunun cevabını ben de merak ediyorum :)

Multinet tam olarak nedir bilmiyorum ama bir kurum, şirket falansa onlara bir şikayet maili atılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
Polisi çağırırsın gasptan işlem yaparlar öyle bir durumda ve gider bankadan çeker nakitini verirsin onu diyemez. Kolundaki saat senin malın. Diyorum ya, sormak durumundasınız. Kart geçiyor mu? Ticket geçiyor mu vs.
0
bana kedicik derdi
(16.10.21)
tüketiciyi, seçim iradesi aşamasında etkileyecek bir unsura yer veriyor, ödeme kısmına gelince ise o unsur dışındaki ödeme yöntemlerine icbar ediyor. tüketici hakları hukuku anlamında sıkıntılı oldugunu düşünüyorum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.10.21)
Muhtemelen "yalandan" uydurduğu şeylerin gerçekten yalan olduğunu ispatlaman gerekiyordur. Yani pos arızalı/yok diyebilir, sırf pos arızalandı diye birine nasıl ceza versinler ki?

Bi de adam da risk alıyor. Multinet yok diyince, e kapıda var onu görüp girdim, kredi kartım yok, bir daha geldiğimde öderim diyip çıkabilirsiniz. Sonra gerçekten geri döner misiniz, hesabı kitleyip gidecek misiniz adam düşünsün. Orası onun problemi.

Kapısında multinet logosu varsa önceden sormanıza gerek yok. Vazgeçtiyse kaldırsın.
0
plutongezegendegilmi
(16.10.21)
Multinette işletme için posa gerek yok. Telefona yüklenen multinet uygulamasıyla nfc ile, kart telefona okutulduğunda ödeme gerçekleşiyor.
0
hayaletimsi
(16.10.21)
(2)

Akademik çalışma yapan birinin takip etmesi gereken siteler?

ir mania
Lisansüstü eğitim alan veya eğitimini tamamlamış kişiler hangi yayınları düzenli takip etmelidir? Sosyal bilimler özelinde soruyorum ama her alandan öneri gelirse herkes faydalanabilir. Lisans eğitimi alan ilimle bilimle uğraşan kişiler de önerilerini sunabilir.
Lisansüstü eğitim alan veya eğitimini tamamlamış kişiler hangi yayınları düzenli takip etmelidir? Sosyal bilimler özelinde soruyorum ama her alandan öneri gelirse herkes faydalanabilir. Lisans eğitimi alan ilimle bilimle uğraşan kişiler de önerilerini sunabilir.
0
ir mania
(15.10.21)
Kendi alaninin onemli dergileri ve yeni sayilari herhalde en onemlisi. Sjr onemli dergileri belirleme konusunda yardimci olabilir.

www.scimagojr.com

Researchgate’ki o alanda calisan kisiler, benzer yayinlar ve topluluklar. Kisaca research gate. Alternatif olarak microsoft akademik.

Sci-hub. Tabi her makaleye verecek 30-40 euronuz filan yoksa.

Bunlar en onemlileri imho.
0
gibicibicis
(15.10.21)
Libgen bence, ve de scihub :)
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
(6)

her şey iyi giderken durup dururken saplantılardan bilerek batırmak.

libertine
merhaba. bu size de oluyo mu bilmiyorum, her şey iyi giderken bi anda her şeyi tam zıttı konuma getirmek için çaba sarfediyorum. hep böyle oluyo. kendimi sevmediğimden değersiz bulduğumdan galiba bi şeyler yolunda gidiyosa bozuyorum. batıyo bana. özellikle ikili ilişkilerde sevdiğimin geçmişine sap
merhaba. bu size de oluyo mu bilmiyorum, her şey iyi giderken bi anda her şeyi tam zıttı konuma getirmek için çaba sarfediyorum. hep böyle oluyo. kendimi sevmediğimden değersiz bulduğumdan galiba bi şeyler yolunda gidiyosa bozuyorum. batıyo bana. özellikle ikili ilişkilerde sevdiğimin geçmişine saplanıyorum "nasıl yaparsın" diye olay çıkartıyorum. ve tüm büyüsü bozuluyo. geçmişiyle kendimi çok haklı görerek yargılıyorum çok ağır sözlerle. küfür, hakaret. diğer arkadaşlarıma sorduğumda kimse kimseye salaktan öteye gitmemiş. bu gerçekten böyle mi. çok hakaret ediyorum, haklıyda insanlar benim geçmişim üzerine de hakaret edebilirler diye düşünüyorum. etmiyorlar demek ki haklıyım diye bakıyorum. iyi giden bi şeyi bozmak için çaba sarfediyorum. sanki hayatımda herhangi bir güzel şeye layık değilim tam olarak böyle hissediyorum.
0
libertine
(14.10.21)
"sevdiğimin geçmişine saplanıyorum "nasıl yaparsın" diye olay çıkartıyorum."
"geçmişiyle kendimi çok haklı görerek yargılıyorum çok ağır sözlerle. küfür, hakaret."
"çok hakaret ediyorum, haklıyda insanlar benim geçmişim üzerine de hakaret edebilirler diye düşünüyorum. etmiyorlar demek ki haklıyım diye bakıyorum."
Şunların hepsi psikolojik şiddet.
morcati.org.tr

Bunun normal olmadığının farkındasınız madem, uzman desteği alın. "Bu gerçekten böyle mi" sorunuzun cevabı da şu, evet gerçekten öyle. 40 yaşıma geliyorum, hiçbir ilişkimde küfür/hakaret etmedim, hakaret edenle de ilişkimi sürdürmedim.
0
kobuzchu kiz
(14.10.21)
merhaba, ben de eskiden ilişkilerimi böyle sabote ediyordum. belki iyi bir şey hak etmediğimi düşündüğümden, belki de kendime güvenim olmadığından. kavga çıkarmaya sebep arıyordum. ilişkiyi bozacak bir şey yoksa da zorla yaratıyordum. hakaret, küfür, bağır çağır kavga etmezdim ama. ondan geri dönüş neredeyse yok bence çünkü. tartışma çıkarırdım ama o seviyeye gelmezdi yani. şu anki ilişkimde böyle saçma sapan davranırsam sevgilimi kaybedeceğimi bildiğimden akıllandım ama. öncekileri ya o kadar umursamamışım ya da daha çocukmuşum. ama bir ilişkide olmaktan bağımsız bir şekilde, insan bir noktada kendinde çözmeli bu problemi. belki terapi, belki kendini biraz daha tanıma, kendini kontrol edebilme. kendini sevebilme. bunları söylüyorum ama kendi problemimi tam anlamıya çözemedim hala. aklıma geliyor sinsi düşünceler ama ya bi git saçma sapan kendini de çocuğu da yorma diyorum. kolaylıklar diliyorum size
0
aweamadeus
(15.10.21)
Bence olaya küfür-hakaret etmek olarak bakmamak lazım. Her insanın iletişim şekli farklı. İlişkilerdeki dengelerde farklı oluyor. Bana daha çok ilişkilerinin devamını getirmekten kaygı duyuyorsunuz gibi geldi. Devamını getirmeden hep aynı şekilde kavga ediyorsunuz ve ilişki bitiyor, devamı gelmiyor. Bilerekte en kopacak en ince noktadan kavga ediyorsunuz. Bi bahane ile ilişki bitmiş oluyor.
0
GoodMorningTeacher
(15.10.21)
bu anlattıklarınız ciddi boyutta psikolojik şiddet+1

bunu yapmanıza neden olan altyapıyı bulmalısınız kendinizde. siz sadece partnerinize yapıyor gibi anlatmışsınız ama muhtemel ki hayatınızın pek çok alanına yayılmış durumdadır bu zira aksi hayatın olağan akışına ters olur.

"haklıyda insanlar benim geçmişim üzerine de hakaret edebilirler diye düşünüyorum. etmiyorlar demek ki haklıyım diye bakıyorum.", bu düşüncenizde de aksaklık var. küfür ve hakaret üzerinden iletişim kurulmasını normal bulmanız da sağlıklı bir yetişkin yaklaşımı değil.

"sanki hayatımda herhangi bir güzel şeye layık değilim tam olarak böyle hissediyorum." cümlenizde de sıkıntı var özdeğerle ilgili.

sizde tek sorun geçmişi yargılamak falan değil. birbiriyle ilintili bir hayli psikolojik sıkıntınız var gibi görünüyor. iyi bir uzman desteği almadan kurtulamazsınız bu durumlardan.
0
Phoebe
(15.10.21)
merhaba,

lütfen "yetişkinlerde bağlanma teorisi" konusunu inceleyin.

buarada bahsettiğiniz durumlar önemli davranış bozukluklarına işaret ediyor.

uzman desteği alın +1
0
elma
(15.10.21)
Layık olmamak değil de alışkın olmamak olabilir mi o bahsettiğiniz? Oyle olunca alışık değilim ama alışacağım iyi hissetmeye deseniz ya kendinize bir kulağınızı çekip.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
(5)

çeviri yaptırdığımız kişi google translate kullanmış

fistikthecat
yaptığı çeviriyi google translate ile kontrol ettim %90 benzer (türkçeden ingilizceye çevrildi)ne diyorsunuz? normal midir?
yaptığı çeviriyi google translate ile kontrol ettim %90 benzer (türkçeden ingilizceye çevrildi)

ne diyorsunuz? normal midir?
0
fistikthecat
(14.10.21)
Yuzde 90 normal degil. Eger dile hakimseniz kritik bi kac cumle secip kontrol edin/ettirin. Anlamda kayma olmus mu diye.
0
brkylmz
(14.10.21)
ben de yaptığım çevirilerde google translate kullanıyorum. Sanıyorum çoğu çevirmen de kullanıyordur. Fakat çevirdiğim her cümlenin önce orijinalini sonra da çevrilen dili okuyorum. yüzde 90 oranında google translate'in çevirisine ufak müdahaleler yapmam gerekiyor.

Yani önce ona bakın, kalan %10'luk kısım çevirmenin yaptığı ufak değişiklikler mi yoksa doğrudan translate ne diyorsa onu mu almış. Keza, translate'den doğrudan almak büyük oranda hatalı çeviri yapılmasına neden oluyor.

İyi çevirmenin kabiliyeti zaten google translate'in verdiği, muhtemelen ufak tefek kusuru olan metindeki eksiklikleri mahir şekilde giderebilmek. Bunu da ancak dile hakim olan biri yapabilir.

Sonuç olarak bahsettiğiniz %90 lık oran hiç iyi değil. Yine de bir uzman görüşü öneririm.
0
slymene
(14.10.21)
Normal değil, yukarıdaki cevapları cidden hayretle okudum. Google Translate'e çevirtip düzeltmeyi siz de yapardınız, çevirmene niye para veresiniz. Çevirmen ve editörüm, Google Translate kullandığını fark ettiğim çevirmenle bir daha çalışmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(14.10.21)
normal değil. böyle bir kabahatin çeviri piyasasında tarifi yok.
normal diyenler de çevirmenlikle pek ilgili değiller sanırım.
madem google translate'ye izin verecektiniz, siz de yapabilirdiniz. neden para ödediniz?
0
lesmiserables
(14.10.21)
Sorunuzun cevabı olmayacak tam ama, bence bu çevirmenin kötülüğü ozensizligi dışında "vaay Google translate bayağı gelişmiş" ya da "verdiğimiz metin karmaşık bağlaç üstüne edat üstüne zarf cümleler içermiyor, olabilir herhalde"yi düşünebilir.

Ben çevirmen değilim belirtme ihtiyacı hissediyorum, ama bilhassa teknik/akademik metinler okurken yabancı dilde, yazım formati belli bir çerçevede olduğu için çok kolay formulize edilebiliyor olduğu. Ki denediğimde böyle metinlerde daha isabetli çeviriler veriyor olduğu Google'in, tabii isabetli dediğim şey bana göre "hmm oturup çevirecek olsam ben de aşağı yukarı böyle cevirirdim" dedirtebilmesi.

Sözün özü, bu soruya daha net bir cevap alabilmeniz için metnin konusu alanı, hatta ufak bir parçası... gerekir gibi geliyor bana.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
(2)

Binanceden banka hesabına para atınca vergi ödememiz gerekir mi

beni sen öldürme
A) binanceden banka hesabıma 10 bin tl attığımda durum nedir?B) binanceden banka hesabıma 100 bin tl attığımda durum nedir?
A) binanceden banka hesabıma 10 bin tl attığımda durum nedir?

B) binanceden banka hesabıma 100 bin tl attığımda durum nedir?
0
beni sen öldürme
(14.10.21)
Şu anda bir vergi durumu yok ama ileride gelirse geriye dönük isteyebilirler.
0
sta
(14.10.21)
Bana en garanti gözüken yüklü miktarları parça parça aktarmak şu anda. Çünkü yüklü miktar olunca nereden geldiğinden bağımsız olarak banka ve onun üstündeki diğer kurumların radarına girilmiş oluyor.

Btcturk kendisi mi açıkladı başka bir yerde mi okudum/duydum hatırlamıyorum da, günlük işlem hacmi 10 bini asanlarin kaydı ilgili bakanlığa veriliyor artık diye bir bilgiye rastlayinca binance a geçtim. Binanceta böyle bir şey yok ama bir yasa düzenlemesi gelirse tabii ki uyum sağlayacaklardır. Bu kısmından da eğer @sta'nin dediği gibi geriye dönük de vergi alınacak bir şey çıkarsa 100 bini biner biner de cekseniz topluca da o vergi ödenecek ya da ona borçlu olunacak demektir.
0
encokbenisevinnolur
(14.10.21)
(8)

Rekabete giren kompleksli, ezik is arkadasi

speedy
Bununla ayni isi yapiyoruz, ayni zamanlarda ise girdik, ikimiz de yeniyiz 2,3 hafta oluyor. Ben hem okudugum okullar hem tecrube acisindan ustunum sektoru biliyorum, o farkli sektorden geliyor. Muhtemelen torpille, saglam referanslarla bir sekilde kapak atmis arkadas sirkete. Belli zaten ekstra sami
Bununla ayni isi yapiyoruz, ayni zamanlarda ise girdik, ikimiz de yeniyiz 2,3 hafta oluyor. Ben hem okudugum okullar hem tecrube acisindan ustunum sektoru biliyorum, o farkli sektorden geliyor. Muhtemelen torpille, saglam referanslarla bir sekilde kapak atmis arkadas sirkete. Belli zaten ekstra samimiyeti falan var kirk yildir oradaymis gibi rahat takiliyor yoneticilerle. Ise gelince aradaki fark daha da ortaya cikti, o sistemi ogrenmeye calisirken ben yenilikler, farkli calisma yontemi, kisa yollar falan one suruyorum yoneticiler takdir ediyor haliyle. Bu da bu sefer benle rekabete girmeye, yarisa girmeye basladi bir nevi. Toksik ortam, gereksiz stres, gerginlik olusturdu isyerinde. Kendini begendirmeye, ustunluk taslamaya, ekstra seyler yapmaya calisiyor, bir nevi yirtiniyor. Bir is soyleniyor sunu yaparsiniz arkadaslar diye bu oncelikli isleri ihmal ediyor hemen yoneticinin dedigi isi yapiyor ben yaptim diye one cikmaya calisiyor falan ogretmene kendini gostermek isteyen ilkokul ogrencisi gibi. Yoneticiler varken bana bilmedigim bir sey ogretiyormus gibi roller yapiyor, o oyle olmaz, onu sakin oyle yapma, o musteri ile en iyi ben anlasirim, sen onu bilmezsin, iyi ki ben irtibat kurmusum onla hemen hallettik falan boyle boyle aptal aptal seylerle sinir ediyor, ustume oynuyor bir nevi. Cok laf az is tayfasindan, yaptigi 1 dakikalik isi susleyip 3 saat anlatan bos tiplerden. Is zaten cok yogun, bir de bunun tribiyle, kiskancligiyla ugrasicaz, her gun suratini gorucem falan. Ben erkek, o kadin hemcins olsak daha kolay cozebilirdik belki de aradaki meseleyi. Entrika bilmeyen, isini yapan, rahat huzurlu ortam isteyen adamim. Nasil mucadele edeyim bununla?
0
speedy
(14.10.21)
onu ortaya atarak tabii ki. mesela müşteriyle iletişime geçmeyin sadece o geçsin, yöneticiler varken kritik bi iki soru sorun afallasın. benzer bir tiple çalışıyordum ben de eski iş yerimde. arkadaşı 2 kere yönetici ve müşteriyle baş başa toplantıya soktum(hastaydım), ondan sonra yöneticim yanıma gelip sen olmadığında bu toplantıları erteleyelim demişti.
0
golgi aygıtı
(14.10.21)
Mücadele etmeyi gerektiren bir durum yok bence.

Takılmayıp, ciddiye almayıp geçiniz.
0
armagan abanuz
(14.10.21)
Bu tarz çatışmalar asla tek taraflı olmaz, bahsediş şeklinden de yola çıkarsak karşı tarafın sana böyle davranıyor olmasının tetikleyicisi senin tutum ve davranışların bence. Kendince haklı sebeplerin dahi olsa, bile isteye yapmasan bile pasif agresif davranışların, üstten bakan tavrın onun için mevzuyu kişisel husumete dönüştürmüş olabilir.

Sebebi ne olursa olsun, bu tarz çatışmaların bir sonu olmaz. Yani mücadeleyi devam ettirmenin sana bir faydası olmaz. Kendince kazanmış olsan bile dışarıdan bakanlar için rahatsız edici görünebilecek durumlara düşebilirsin.

Bu tarz çatışmaları alttan altta destekleyen bazı yapılar haricinde(mesela big4 bayılır bu atmosfere), çoğu şirkette hoş karşılanmaz. Sana göre kendini savunuyor olsan bile içine çekilmiş olman negatif etki yaratır.

Karşına alıp etekteki taşlar döker, birbirinizi sevmek zorunda olmadığınızı ama patırtısız bir iş hayatı istediğinizi anlatıp mutabık kalırsanız daha faydalı olur. Yoksa ya o ya sen ayrılmadan çözüm olmaz.
0
Bruce
(14.10.21)
Bir şey yaparsan sen de onunla rekabete girmiş olacaksın. istediğin bu değilse, ve anlattığın kadarıyla zaten senin dengin değil ve bu bariz algilanabiliyor, bana kalırsa bir eylem söz gerektiren bir şey gibi durmuyor.

bir de, sadece tahmin ama yazdıklarının sosyal yani senden daha ön planda ve bu sana baskı hissettiriyor gibi bir alt metni var sanki konunun. eğer öyleyse de bu seninle ilgilidir ve yine doğrudan onunla etkileşim içinde olarak çözülecek bir şey değildir herhalde bu. laf sokma küçük düşürmeye çalışırsan da kendini küçük dusurmus olacaksın başkalarının gözünde.
0
encokbenisevinnolur
(14.10.21)
Uzak dur görmezden gel. O kendini yorar sadece.
Üst takım da iş odaklıysa farkınız anlaşılır.
Kıskançlık yapan kendi kendini yer bitirir.
Rakip olarak senin değil de ona yakın diğer çalışanların aranızdaki farkı, verimliliği ortaya koyan eleştirileri onu daha huzursuz yapar.
Gerilime dahil olma uzaktan izle.
0
Erva
(14.10.21)
Aklıma "niyeyse" Elif Can Yetim'i getirdi... Herneyse, sorunuza gelirsek:

Bu yüzeysiz davranışları savuşturmanın bir yolunu bulun ve onun sizi kendi oyununa dahil etmesine izin vermeyin. Pasif kalıp ezilin demiyorum ancak intikam almak, onun yaptıklarına benzer şekilde karşılık verip mücadeleye girmek sizi aşağı çekecektir. Old Boy filminin yönetmeninin bahsettiği gibi "İntikam ve kıskançlık onu elde etmek isteyen kişiyi de yokeder". Karşınızdaki kişiyi dövüşmeden yenmelisiniz :)

Kendi adıma geçenlerde şunu farketmiştim, şimdi kafam rahat. Şöyle ki; çalıştığım iş yerinde her yerde olduğu gibi eksik, üstünkörü yapılmış, geçiştirilmiş şeyler ile karşılaşıyorum. Önceden bunlara çok takılır ve canımı sıkardım çünkü haksızlık olarak görürdüm. Şimdi ise durumu inceleyip eksikleri belirliyorum, profesyonel şekilde raporlayıp tamamlayıp geçiyorum. Oradaki olumsuzluğa takılmanın bana hiçbir faydası yok. Bakış açımı değiştirdim, geçti gitti :)
0
burka
(14.10.21)
robert green - gucun 48 yasasi isimli kitabi okumanizi tavsiye ederim.
0
bay b
(14.10.21)
Normalde böyle insanlarla uğraşmayı çok severim. Ama bazen gerek yok diyorum. İş yerimde de oldu buna benzer şeyler. Hatta amirlerim de kandı bunlara ilk başta. O kadar saldırganca davrandılar ki amiri bir üst amire şikayet etme gafletinde bulundular hırslarından. İşleri ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ben hep cool takıldım. Elimdeki işi güzle ve doğru yapmaya çalıştım. Sonradan kıymetimi anladılar zaten. Ben zaten diğerlerinden daha iyiyim neden bir yarışın içine gireyim ki diyorum.
0
Hallegadola
(14.10.21)
(7)

Arkadaşsız, işsiz, evli, paralı

psmstc
Yaşanır mı? Arkadaş yönünden yalnızlık uzun vadede değişmiyor. (Sosyal gariplik, uyumsuzluk, sosyal iletişim sorunları var+taşrada bir ilçede yaşanılıyor) İş kısa vadede zor. Uzun vade için çalışmak gerekiyor. Aile varlıklı. Para desteği var. Evlilik var. Doktora yapılıyor. Bunalım (bipolar) var, dr
Yaşanır mı?

Arkadaş yönünden yalnızlık uzun vadede değişmiyor. (Sosyal gariplik, uyumsuzluk, sosyal iletişim sorunları var+taşrada bir ilçede yaşanılıyor)
İş kısa vadede zor. Uzun vade için çalışmak gerekiyor.
Aile varlıklı. Para desteği var.
Evlilik var.
Doktora yapılıyor.


Bunalım (bipolar) var, dr. desteği alınıyor. Bunun haricinde nelere tutunmak lazım?

E, 29

Edit: Dostlar her birinize tek tek teşekkür ederim. Bazı duyuruları örnek veya başkası üstünden anlatmam bazen olumsuz yorumlanmamak için. Kimi zaman da tanıdık birine denk gelip ifşa olmayalım diye :D

Bazen de kendime objektif bakabilmeye çalıştığım için. Bu durumda bir başkası olsaydı ben nasıl akıl verirdim, siz nasıl bir verirdiniz diyerek.

İşin esas noktası şu ki herkes farklı. Herkes beklediğimiz gibi iletişim kurmuyor. Herkesin beyni farklı. Ben bu konularda gerçek hayatta "normal" ortamlara yüzde 70 ayak uydurabilen biriyim. Sırıtan, garip ve farklı duran tarafım sizi rahatsız ediyorsa kusura bakmayın.

Bir taraftan farklı davranan insanlar normalseniz sizi rahatsız edebilir. Bunu anlamak da mümkün. Fakat ben her şeye rağmen buranın daha kabul edici, destek verici bir yer olduğuna inanıyorum. Bu nedenle 10 yıldır duyurudayım. Yer yer sizi duyurularımla bunalttıysam kusura bakmayın. Fakat sizin yazdıklarınız benimle benzer durumu yaşayan 'farklı' bir kaç kişiye yarar sağlarsa ne mutlu bana. Tekrar teşekkür eder, iyi geceler dilerim.
0
psmstc
(13.10.21)
paran var. para destegi geliyorsa manevi destek de geliyordur.
severek evlendigini varsayiyorum.
doktora yapiyorsun.
psikolog gozetimindesin elbet iyilesirsin.

ben iyi buldum hayatini :D

is bir gun bir sey bulursun ama zaten isi para icin yapacaksin ve senin zaten paran var.

arkadas mevzusu da kimsenin cok arkadasi yok. her sey sanal.
0
Kittie
(13.10.21)
Valla para var huzur var.
İşsiz olmak paran varsa problem değil, sadece iş yerine kendine ayrı bir hobi, uğraş vs bulmalısın ki doktora yapıyormuşun.
Sırf evlenmiş olmak için rastgele biriyle evlenmiyorsan oluru var bence.
0
mg3929
(13.10.21)
para ile neredeyse her şey halledilir, can sıkacak bir şey yok. en çok neyden hoşlanıyorsun onu bulman lazım, ilerde hobiden işe dönüştürebilirsin belki de. sadece hobi olarak kalsa da sıkıntı olmaz. ne kadar akyif olursan o kadar az sıkıntılı olursun. gez toz, hiç yemediğin içmediğin şeyleri ye iç, vücudunu forma sokmaya çalış. yani bir şeyler dene, seversen de devam ettirirsin. bu bahsettiğim şeyler de hep parayla o yüzden problemin yok. bir de torpiliniz var mı ki doktora yapıyorsunuz? yoksa vakit kaybından başka bir şey değil.
0
rose parks
(13.10.21)
Valla hocam ciddi yaziyorum, bence senin sorunun cok daha baska bisey. Gecmis duyurularina baktim mesela kendi sikintilarini sanki arkadaslarinin sikintilariymis gibi paylastigin duyurular vardi. O olay bana ilginc geldi, hani desem ki kendini belli etmek istemiyorsun ya da sanal bir karakter olusturma pesindesin devaminda direkt kendi sikintilarini acik acik paylastigin duyurular bu fikirlerimi curutuyor.

Atis serbestken yardiririmsan bence sen insanlarin senin hakkinda olumsuz dusunmelerinden ya da 'pmstc de cok mizmiz' demelerinden falan cekiniyorsun. Yani bir nevi baskalarinin dusunceleriyle sekillendiriyorsun yasamini, bu da hep senden beklenileni ortaya koymaya calismakla ve bisekilde radikal karar almamakla sonuclaniyor. Sonucu da belli sinirlar icinde hapsolmak ve disari cikmaya korkma seklinde olur.

Evlilik mesela, evlililiginin cok mutlu olmadigi duyurulardan belli, onu sonlandirsan belki rahatlayacaksin ancak o radikal adimi atmaktan cekiniyorsun cunku o zaman baskalarinin kafasindaki 'pmstc profili' darbe alacak ya da sen kendini yepyeni bir ortamda bulacaksin falan.

Neyse, cok uzattim. Sonuc olarak bence kendine tutunmak icin yeni dayanak noktasi olusturmaya calisma cunku sorun zaten olusturdugun bu dayanak noktalari. O dayanak noktalari belli sure sonra zincirlere donup kisitliyor seni, o yuzden bence yenisini insa etmek yerine var olanlari yik. O degil de yaziyi cok guzel ve edebi bitirdim gibi geldi :D
0
j r r tolkien hayrani
(13.10.21)
Yine bir "acaba bu cevabı ben mi yazdım" durumu ve yine altında j r r tolkien hayranı imzası.

j r r tolkien hayranı +1.000.000

Ahmet'in sen olduğunu biliyoruz. Abininmiş gibi lanse ettiğin problemin de senin olduğunu biliyoruz. Bu gereksiz ve aslında işe yaramayan gizlilik olayını bir kenara bırakmışsın sonunda. Bu bi gelişme senin açından. Hayır zaten anonimsin, niye bi de Ahmet uyduruyorsun anlamış değilim.

jrrth'ye ilaveten bence senin sorunun içinde bulunduğun psikolojik çöküntüden çıkmaya çabalamak yerine sanki bundan besleniyormuşsun gibi buna tutunmak. Psikolojik sorunlar hepimizin dönem dönem yaşayabileceği ve kolayca üstesinden gelinebilecek şeyler esasen. Ancak senin eski bir duyuruna baktım. Psikoloğa gitmişsin ama verdiği ilacı kullanmamışsın. Sebep?

29 yaşındasın. 2-3 yıllık bir evliliğin var ve ailenin para desteğine güveniyorsun. Bence burada da sorun var.

Son olarak eşine de bol bol sabır diliyorum.
0
himmet dayi
(13.10.21)
İşsizlik tamam da bir şey uretmemek öldürücü bir şey olur herhalde uzun vadede. Ben olsam bu değişkenleri sabit tutarak yaşanır mı yerine iş bulamiyorsam/aramiyorsam da ne uretebilirim de beni oyalasin tatmin etsin diye düşünürdüm. (Doktora tezi dışında bir üretimi kastediyorum)
0
encokbenisevinnolur
(14.10.21)
Paralısın ve işe girmeme gibi lüksün var. Hayalimi yaşıyorsun.

Eski sorularından hatırladım seni. Bence hem tek başına hem de eşinle çift terapisine gitmelisin.
0
Hallegadola
(14.10.21)
(2)

Askerlik Boy-Kilo Oranı Uyuşmazlığı ile İlgili

alexsei
Selamlar, öncelikle boyum 186 ve kilom 116. İnternette bu konu hakkında çok detaylı bir bilgi bulamadığım için buradan sormak istedim. Askerlik şubesine boy kilo uyuşmazlığım var diyerek başvuru yapsam bu boy-kilo orantısı ile 1 yıl erteleme alabilir miyim? Tabloya baktığımda evet alabilirim ama baz
Selamlar, öncelikle boyum 186 ve kilom 116. İnternette bu konu hakkında çok detaylı bir bilgi bulamadığım için buradan sormak istedim. Askerlik şubesine boy kilo uyuşmazlığım var diyerek başvuru yapsam bu boy-kilo orantısı ile 1 yıl erteleme alabilir miyim? Tabloya baktığımda evet alabilirim ama bazı insanlar 5 kilo fazlası olmasına rağmen 1 yıl erteleme alamamış. Eğer doktor git yaa askerde kilo verirsin vs. derse itiraz edebilir miyim? Çok teşekkür ederim.

peşin edit: hali hazırda yurtdışında yüksek lisans öğrencisiyim ve yaklaşık 10 aydır bakaya durumdayım. Açıkcası bölümü bitirmeden yani tez savunmamı yapmadan askere gidemem.
0
alexsei
(12.10.21)
pratikte durum riskli (fazla 3 kiloyu acemiliğin ilk haftasında verirsin). bölüm bitene kadar idare et ya da 5 kilo daha al.
0
zgrydn
(13.10.21)
Yüksek lisansını tezini bitirene kadar hiç karıştırma elleşme. Ne çıkacağı belli olmaz. Neye göresini tam bilemiyorum (ya da öyle bir şey var mı) ama askerlik yaptığım birlikte zeka geriliği olan da vardı aşırı obez de hatta fiziksel engeli olan da. Sanırım kime denk geldiğine göre karar değişebiliyor.
0
encokbenisevinnolur
(13.10.21)
(1)

Sosyal ortamda havayı koklamak

psmstc
Resmi ya da samimi bir ortamda nasıl davranmanız gerektiğini belirleyen unsurlar nelerdir? Bunlar sizde öğrenilmiş şeyler mi? Yoksa sezgisel mi davranırsınız?Son olarak sosyal olarak garip davranan kişiler, sosyal açıdan sezgisel, bağlama göre davranabilme ve eksik öğrenme olan taraflarını geliştire
Resmi ya da samimi bir ortamda nasıl davranmanız gerektiğini belirleyen unsurlar nelerdir? Bunlar sizde öğrenilmiş şeyler mi? Yoksa sezgisel mi davranırsınız?


Son olarak sosyal olarak garip davranan kişiler, sosyal açıdan sezgisel, bağlama göre davranabilme ve eksik öğrenme olan taraflarını geliştirebilir mi?
0
psmstc
(12.10.21)
Koklamak ne güzel bir tabir olmuş, evet tam olarak yapılan şey bu sanırım.

Genel bir soru sormussunuz ama genel bir cevap olmaz yine 'sanirim' buna.

Öğrenilmiş olan kısmı yüz ifadeleri, söz dışı ifadeleri okumakla ilgili kısım olabilir o da kanımca kısmen. Aile ortamı daha belirleyici oluyor bunda bir öğrenmeden ziyade ilk tecrübe edilenin kemiklesmesi var orada. Daha duyguları künt bir anne ya da babanız varsa, tek cocuksaniz vb. belki bu açıdan dezavantajli başlanmış oluyor hayata.

Ben işin kendimle ilgili kısmına bakarım, nihayetinde iş kendini tanimakta başlayıp yine orada bitiyor. Ne istiyorum, burada bulunuş amacım ne, buradan ne almak istiyorum, burada olup olmamak benim için ne farkettirir... O sosyal ortamda resmi değilse bile birtakım kurallar, adına edep adap mi desek kültür mü, illa ki var onları gözetmek. Ama işte o kurallara ne kadar uymak, ne kadar kendini ortaya koymak, bunlarin birbirine oranı da bir sonuç ortaya çıkartıyor.

Böyle değişkenlere indirgenebiliyorsa pekala gelistirebilir de :)

Netameli ve üzerine konuşmaya tahrik edici bir konu bu, hem keyifli, ama yaz yaz bitiremedim burada bırakıyorum :)
0
encokbenisevinnolur
(12.10.21)
(7)

Bir okulda idare sınıf rehber öğretmenlerine şu görevi verebilir mi?

santimantal
- Sınıflarındaki öğrencilerin e-okuldaki veli iletişim bilgilerini güncellemesi?- Yakın bir arkadaşımın çalıştığı okulda idare sürekli bu tür görevler verip öğretmenleri uğraştırıyor. Aslında bu işler idarecilerin görevi değil mi?- Ne yapmalı? Nasıl sorgulamalı? Ölçüt ne olmalı?
- Sınıflarındaki öğrencilerin e-okuldaki veli iletişim bilgilerini güncellemesi?
- Yakın bir arkadaşımın çalıştığı okulda idare sürekli bu tür görevler verip öğretmenleri uğraştırıyor. Aslında bu işler idarecilerin görevi değil mi?
- Ne yapmalı? Nasıl sorgulamalı? Ölçüt ne olmalı?
0
santimantal
(08.10.21)
Sorunuzun idari, yönetmelik bağlantılı cevabını bilmiyorum da çok berrak hatırlıyorum lisede müdür yardımcımiz bunu yapardı, sonucu olarak da hepimizin ad soyad ana adı baba adı okul numaramız ezbere bilirdi. Nasıl ezberliyorsunuz falan diyince anlatmıştı :) tatlı bir kadındı onu hatirladim da yazmak istedim, ama müdür yardımcısı olduğu halde işi olmayan bir şeyi yaptığını da zannetmiyorum.

Sınıf rehber öğretmenliği işinin sorumlulugu yükümlülüğü görevlerini iceren bir yonetmelik vardır illa ki, arkadaşınız oradan netlestirse?

Bir de sadece okullar değil her sektörde böyle sinir sorunları olan yöneticiler olur, yani bilmediğim halde neredeyse eminim iş yikiyorlardir ses de etmiyorsa. En iyisi yönetmelik, ben şu yonetmelige göre bunu yapmam çünkü benim işim değil demek.
0
encokbenisevinnolur
(08.10.21)
Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği Madde 51/H

h) Okul müdürünün vereceği, hizmetle ilgili diğer görevleri yapar.
0
synax
(08.10.21)
Rehber öğretmenlerini çok iş yapmıyor, yan gelip yatıyor olarak gördükleri için bunları vermeleri klasikleşmiş bişey
0
avatar is back
(08.10.21)
rehber öğretmen değil, sınıf rehber öğretmeni. yani mevzuat olarak bilmiyorum ama "herkes kendi sınıfının bilgilerini girsin" diyen idare çok duydum. 444 0 632 ye sorulabilir.

edit:

şöyle bir şey buldum: MADDE 16 – (1) Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında e-Okul sisteminde her öğrenci için öğrenci dosyası tutulur.

(2) (Değişik:RG-10/7/2019-30827) Okul öncesi eğitim kurumları ve ilkokullarda sınıfı okutan öğretmen, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında şube rehber öğretmeni öğrenci dosya bilgilerini e-Okul sistemine zamanında işler ve gerekli güncellemeleri yapar. Bilgilerin e-Okul sistemine işlenmesi ve güncellenmesinin takibinden okul yönetimi sorumludur.
0
ya ben lan neyse
(08.10.21)
Sube rehber öğretmeninin görevidir. Doğru demiş müdürünüz
0
westblack
(08.10.21)
Aynen öyle bizde de. Sınıf rehber öğretmeni öğrencilerin bilgilerini giriyor bu sene. Biz de şaşırdık.
0
oyokbuyoknevar
(08.10.21)
Boşuna rehberlik ek dersi almıyor. Sınıf rehber öğretmeninin dosyasında bulundurması gereken evraklardan biridir öğrenci bilgileri.
Bilgi formunu doldurtmak sınıf risk haritalarını da çıkarmak sınıf öğretmeninin görevidir. He onu da biz pdler zorla yaptırtıyoruz. Bir 25 kişilik sınıfın riskini bir öğretmen çıkaracakken biz mesela 700 kişilik okulun risk haritasını çıkartıyoruz aman sınıfçılar yorulmasın diye
Ha bi de gelip derler intihar ediyorum diyen öğrenci dikkat çekmek istiyordur diyip uzman kesilirler
Tüm ayarımı bu duyuruya kustum kusura bakmayın. Sevgiler :)
0
coca cola
(09.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.