Giriş
(11)

Bavullar karışmış

jazzabel
SelamOtobusle ankaraya geldim ve benimkiyle tıpa tıp benzeyen bir bavulla benim bavul karışmış. Kıyafetlerden 20li yaşlarda genç kız olduğunu düşünüyorum ama herhangi bir kişisel bilgisi yok.1. Otobus firmasını aradım müşteri hizmetleri karşıdaki kişi de karışmış derse, bize ulaşırsa size döneriz de
Selam

Otobusle ankaraya geldim ve benimkiyle tıpa tıp benzeyen bir bavulla benim bavul karışmış. Kıyafetlerden 20li yaşlarda genç kız olduğunu düşünüyorum ama herhangi bir kişisel bilgisi yok.

1. Otobus firmasını aradım müşteri hizmetleri karşıdaki kişi de karışmış derse, bize ulaşırsa size döneriz dedi.

2. Aştideki kayıp eşya bölümüne bilgimi bıraktım. Oradaki polis noktasına bilgimi bıraktım.

3. Polis noktasındakiler o bavul şimdiye gelmediyse daha gelmez. Otobus firmasından içindekilerin değerini talep edeceksin, olmaz derslerse de tüketici mahkemesiyle halledersin dediler.

Şimdi benim bavulumda hem benim eşyalarım hem de kardeşimin eşyaları var. Ve maddi olarak baya kıymetliydi. Firma nereden bilecek doğruyu söyleyip söylemediğimi? Bana biraz zor geldi içindekilerin değerini verecek olması.

Başka yapılabilecek bir şey var mı? Bavuldan vazgeçtim artık kız çöktü hepsine ama düşünemediğim bir şey var mı acaba diye bir sormak istedim. Kafam allak bullak oldu sabahtan beri.
0
jazzabel
(23.06.17)
Bu tarz duyuru daha önce de açılmıştı. Orda otobüs firmasının teklif ettiği miktar da 200-300 arası bir şeydi.O kişi baya mağdurdu,laptopu filan da vardı çünkü. Sonra nasıl çözdü bilmiyoruma ama otobüs firmasından ilk etapta tam zarar tazmini bekleme diye söylüyorum. Bir yandan otobüs firması da haklı. Yolcuların beyanına nasıl güvenilecek? 10 bin tlilk macbook pro var dese mesela kişi. Direk bu miktar yolcunun beyanına göre ödenecek mi? Kafama takıldı benim de bu kısım biraz. Hukuk nasıl karar verir bilmiyorum. Muhtemelen bilet sözleşmesinde otobüs firmasını koruyan bir madde vardır. Üzücü ama böyle.
0
basubadelmevt
(23.06.17)
Eşyalara biraz daha odaklanın. Kağıt defter kitap hiç bişi yok mu? Sadece kıyafet mı? Firmadan yolcu listesi isteyin tek tek arasınlar herkesi. Kızın çokmesi de baya ilginç ya.
0
fosforlu cevriye
(23.06.17)
müşteri hizmetleri kurala uygun hareket etmek zorunda muhtemelen bigli paylaşmazlar ama ben olsam firmanın o güzergahtaki yazıhanelerini arar bi şekilde yolcu listesine ve bilgisine ulaşmaya çalışırdım.
0
elorelia
(23.06.17)
Merhabalar. Aklima gelen en mantıklı şey şu: firmaya ulasin ve o gün yolculuk eden yolcularin listesini alin. Orada yolcularin nereye gidecekleri ve telefon nolari yazili. Bir ihtimal erkekleri eleyerek kadinlari arayip durumu anlatin . ancak böyle bulursunuz karisan valizi
0
bu benim teorim
(23.06.17)
yolcu listesini alıp tek tek arayın. zaten kaç tane genç kız olacak otobüste. çok rahat bulursunuz.
0
oscar
(23.06.17)
Yolcu listesini alip inceleme izniniz olacagini ben de hiç sanmıyorum. Dogrusu da listeye, telefon numaralarina ulasamamaniz olmali. Ama firmadan bunu talep edebilirsiniz. Onlar tek tek arayip sorgulasinlar.
0
aquarium
(23.06.17)
Evet maddi olarak pek bir şey vereceklerini zannetmiyorum ama çok üzüldüm ya. Parasını verseler gidip bulabileceğim şeyler değil.

Yolcu listesini paylaşmadılar ama kimseye ulaşmadılar da. Karşıdaki kişinin iletişime geçmesini bekliyorlar. Onların aramasını istemek de aklıma gelmedi. Onu isteyim bari.

Teşekkürler herkese.
0
🌸jazzabel
(23.06.17)
valla ben olsam yarın aştiye gider firmanın yazanesine çökerdim. tamam bana vermesinler iletişim no ama yanımda tek tek arasınlar. bir de email de atabilirsin. ben en son bir değişiklik için email atmıştım otobüs firmasına... aradılar hemen. ama bu firma yeni kurulan vivalines idi. dolayısıyla biraz hassaslar şuan her konuda.
yine de sosyal medyadan falan da ulaşmaya çalış.. yarın da biraz kalabalık olur aşti ama denemeye değer. en kötü aştide değil de daha sakin bir şubesine de gidebilirsin o firmanın...
0
omonia
(23.06.17)
Böyle bir sorun yaşadığına göre muhtemelen firma bagaj fişine göre bagajlari teslim etmemiş. yani firmanin kusuru var. bu durumda tüketici hakem heyetine gidebilirsiniz. Ayrıca ilginç bir öneri olacak ama bagajım çalındı diyerek savcılığa basvurabilisiniz. savcılık o kızı bulur bence.
0
bayc
(24.06.17)
yine mallar konuşmuş. aynısı başıma geldi bavulum karıştı adamların ofisine gittim oturduk beraber yolcu listesini tek tek aradık. bir sikimi bilmeden de konuşmayın artık
0
oscar
(24.06.17)
Bu duyuru hangi tarihte yapılmış acaba? Benimde elimde başkasına ait bir valiz var benim valizim kayıp hala bulamadik nasıl bir yol izlediniz ve sonuçlandı mı bilgilendirebilir misiniz?
0
ozgzoz
(23.01.23)
(18)

Yüzünüzü yıkadıktan sonra

i m cool with that
neyle kuruluyorsunuz?1- Normal bildiğin havlu.Cevabınız 1 ise şu soruları da cevaplayınız lütfen:- Havlunuzu ne sıklıkta değiştiriyorsunuz?- Nasıl bir deterjanla yıkıyorsunuz, yumuşatıcı da kullanıyor musunuz?- Yüz havlularınızı diğer çamaşırlarınızdan (çorap, kilot vs.) ayırıp mı yıkıyorsunuz?2- Ka
neyle kuruluyorsunuz?

1- Normal bildiğin havlu.

Cevabınız 1 ise şu soruları da cevaplayınız lütfen:

- Havlunuzu ne sıklıkta değiştiriyorsunuz?
- Nasıl bir deterjanla yıkıyorsunuz, yumuşatıcı da kullanıyor musunuz?
- Yüz havlularınızı diğer çamaşırlarınızdan (çorap, kilot vs.) ayırıp mı yıkıyorsunuz?

2- Kağıt havlu.

Son olarak yaşınızı, cinsiyetinizi, cilt tipinizi ve cildinizde herhangi bir sorun olup olmadığını da belirtirseniz çok sevinirim.
0
i m cool with that
(21.06.17)
normal havluyla kuruluyorum. 2-3 günde bir yenisiyle değiştiriyorum. normal çamaşır deterjanı ve yumuşatıcı kullanıyorum, diğer çamaşırlarımla birlikte yıkıyorum.

21 k, cildim kuru ve herhangi bir cilt sıkıntısı yaşamıyorum.
0
theseachange
(21.06.17)
1

haftada bir çünkü sadece ben kullanıyorum
toz deterjan
normal çamaşırlarla karışık atıyorum

25 e cildim normal
0
bohr atom modeli
(21.06.17)
2-kağıt havlu
35e karma-yağlı 20 yaşındayken sivilceli bir dönemim olmuştu, şu an iyi
0
limoncello
(21.06.17)
kağıt havlu.
23/kadın/atopik kuru cilt/cildimin kuruluktan pul pul dökülmesi dışında bir sorun yok
0
bir nick var benden iceri
(21.06.17)
normal havluyla kuruluyorum.

yazın genelde her gün değiştiririm, ama hava serinken iki günde bire düşüyor.
yumuşatıcı kullanıyorum.
havlular, havlularla birlikte yıkanır, çamaşırla yıkanmaz.

yani sadece havlular, sadece çoraplar, sadece külotlar gibi bir çamaşır yıkama düzenim var.
doğrusunun bu olduğuna inanıyorum.

31 k.
cildim kurudur, ama bir sorunum yok.
yani gereken şekilde baktığım müddetçe bir sorun yaşamıyorum bu kurulukla.
0
blatta hiberna
(21.06.17)
Bir ara kagit havlu kullaniyordum simdi normal havlu kullanıyorum. 2 gunde bir degistiririm. Deterjan ve yumusatici ile, havluları ayrı olarak yikarim.

24 K normal cilt, hicbir cilt problemim yok.
0
aquarium
(21.06.17)
Normal havlu, 15 gunde bir yikiyorum. Sadece kendim, ellerim ve yuzum icin kullaniyorum bi havluyu.

Camasirlari da hep renklerine gore beyaz, acik renkliler, koyu renkliler diye yikarim. Ic camasirlariyla falan da karistigi oluyor.

Yumusatici hic kullanmam. Sivi deterjan kullaniyorum zaten. Fazladan kimyasala gerek yok.
0
chitosan
(21.06.17)
Mobildeyim editleyemedim.
27 K, epey kuru bir cildim var. Onun disinda bir sorunum olmadi simdiye kadar.
0
chitosan
(21.06.17)
Normal havluyla kuruluyorum. Tek ben kullandığım için haftada bir. Sadece deterjan kullanıyorum. Diğer çamaşırlarla karışık atıyorum ayrıca.
24 e. Normal bir cildim var kuru yanda yağlı değil. Kuru olmaya bi tık daha yakın
0
phoenixboy
(21.06.17)
Normal bildiğin havlu.

- Havlunuzu ne sıklıkta değiştiriyorsunuz?
3 gün.
- Nasıl bir deterjanla yıkıyorsunuz, yumuşatıcı da kullanıyor musunuz?
sıvı deterjan, evet yumuşatıcı da kullanıyorum.
- Yüz havlularınızı diğer çamaşırlarınızdan (çorap, kilot vs.) ayırıp mı yıkıyorsunuz?
havlu, bornoz, vücut havlusu gibi şeylerle beraber yıkıyorum. iç çamaşırı ve çorapları ayrı.

23, e, yağlı bir cilde sahibim maalesef.
0
embermane
(21.06.17)
Yüzümü yıkamıyorum. <3 Banyodan banyoya.
0
yirmisantim
(21.06.17)
yüzümü yıkamıyorum ama yıkadığım zamanlarda normal havluyla kuruluyordum ve 2-3 günde bir değiştiriyordum. normal deterjan ve yumuşatıcı koyuyordum. hepsini bir atardım.
29 e, cildim ne kuru ne de yağlı. sürekli döküntü yapıyor.
0
asuturias
(21.06.17)
1. normal havluyla kuruluyorum. 2-3 günde bir yenisiyle değiştiriyorum.
Normal çamaşır deterjanı ve yumuşatıcı kullanıyorum, havlularım beyaz renkli olduğu için diğer beyazlarla birlikte yıkıyorum. Dolayısıyla karışabiliyor.

31 k, cildim kuru ve herhangi bir cilt sıkıntısı yaşamıyorum.
0
duyond
(21.06.17)
Bildiğin havlu

Bekarlık sebebiyle bazen haftada bazen ayda bir değişiyorum havluyu.
En ucuz market deterjanını kullanıyorum, iki durulama ekstra, ve son durulamada çok az çamaşır suyu ile dezenfekte ediyorum.
Havlular kendi arasında yıkanıyor.
35 e. Yüzde siyah nokta var tek tük.
0
kargn
(21.06.17)
2. Kağıt havlu

24k sivilcelenmeye bahane arayan karma cilt.
0
jazzabel
(21.06.17)
Cevabım: 1

- Eşim değiştiriyor bilemiyorum.
- Eşim hallediyor, bilemiyorum.
- Eşim.

- Yaş 32, erkek, seboreik dermatit hastasıyım.
0
gonion
(21.06.17)
1

4-6 günde bir.
renkli deterjanı, yumuşatıcı da koyarım.
renk dışında ayırmıyorum çamaşırları.

28e. cildim yağlı sanırım.
0
soft
(21.06.17)
Kagit havluya siliyorum, uzun zamandir bornoz disi normal havlu kullanmadim. Herhalde bir 15 yil olmustur. Bir kere kullanistan sonra cok kirliymis gibi geliyor.

33k, cildim kuru, kurulukla ilgili problemim yok. Nemlendiricisini veriyorum. Geri kalani "Bakarsan bag olur, bakmazsan dag olur" ayarinda. Sikintim yok ama sikintim olmamasini ugrasmama borcluyum.
0
aychovsky
(21.06.17)
(8)

Yangın sırasında kısa süreli olarak poşetten solumak

mikro patlama
Kapalı alanlarda çıkan yangınlar sırasında kaçış yolu olduğu halde yoğun duman nedeniyle kapana kısılıp ölenlerle ilgili çok hikaye var. Böyle bir durumda kaçmaya kalkışınca içinize çektiğiniz ilk duman dolu nefesle birlikte olduğunuz yerde bayılmanız mümkün sanırım. Acaba büyükçe bir alışveriş poşe
Kapalı alanlarda çıkan yangınlar sırasında kaçış yolu olduğu halde yoğun duman nedeniyle kapana kısılıp ölenlerle ilgili çok hikaye var. Böyle bir durumda kaçmaya kalkışınca içinize çektiğiniz ilk duman dolu nefesle birlikte olduğunuz yerde bayılmanız mümkün sanırım. Acaba büyükçe bir alışveriş poşetini kafamıza geçirip bir elimizle boğaz bölgesine gelen poşet ağzını sıkıştırsak, kısa mesafeleri aşmaya yetecek kadar zaman kazanır mıyız? Bu şekilde fazladan 2-3 nefes kazanırsak hayati bir fark yaratabilir. Bu konuda fikriniz nedir ve bu konuyu kurcalayan link paylaşabilirseniz de güzel olur çünkü ben bulamadım.

* poşetin erime sorunu yok, çünkü sorumuz ateş değil duman.
* poşetin görüşü engelleme sorunu da yok, ağır duman varsa zaten görüş olmayacak.
0
mikro patlama
(18.06.17)
direkt ateş teması olmasa bile ortam sıcaklığı oldukça yüksek olacağı için bi şekilde eriyebilir poşet. böyle durumlarda oksijen karbondiokside göre daha hafif bir gaz olduğu için dibe çöker, bu yüzden yangın durumlarında kaçmak için yerde sürünerek gitmek tavsiye edilir. bir de bulunabiliyorsa bir bezi(tişört vs de olur) ıslatıp ağız ve burunu kapatmak
0
nundu
(18.06.17)
şuan boşta bi denesene bakalım kaç nefes kazanacaksın? oturma odasını yakmaya gerek yok denemek için.

önerin çok saçma ona hiç girmiyorum.

okullarda nefes eğitimi verilebilir. hem sağlıklı, hem ne zaman lazım olacağı belli olmaz nefes tutmanın.
0
hasmetizm 2046
(18.06.17)
Birkaç solumada zarar görmezsin ama soluma süresi uzarsa kanın PH değeri düşüp asidik derecesi artıp kandaki oksijenin yerini karbondioksit alırsa zehirlenip ölebilirsin. Onun dışında ölmeden kurtulursan kalıcı sinir sistemi sıkıntıları da yaşayabilirsin fakat işin asıl sıkıntılı kısmı şu: Karbondioksit soluduğun zaman solumada bir güçlük çekmiyorsun, yani halüsinasyon görüp bayılana kadar karbondioksit soluyabiliyorsun. Bu aşamada "Lan nasıl olsa nefes alabiliyorum bu şekilde devam edeyim en iyisi" dersen kurtuluş yok o işten.
0
angelus
(18.06.17)
@...
keşke yanıt yazmadan önce bi okuyup ne dendiğini anlamaya çalışsaydınız. Şimdi aynı şeyler bir daha yazsam anlamı yok, okumuyorsunuz çünkü.
0
🌸mikro patlama
(19.06.17)
Bunun için yere yakın olun eğilerek kaçın diyorlar. Alt tarafta oksijen daha fazla.
0
jazzabel
(19.06.17)
teknik olarak mümkündür ancak bu sistemi el yordamıyla kurana kadar harcayacağınız efor size 2-3 nefesten fazlasını kaybettirir, pratik kullanımı olmaz. adrenalin yüzünden hızlı nefes alıp vereceğinizi de hesaba katın. ciğerlerinizin hava kapasitesi 4-6 litre arasıdır. bulunduğunuz yerdeki hava kalitesi hala yüksekse, hızlı hızlı nefes al-ver yapıp son bir derin nefesle kanı oksijene mümkün olduğunca doyurursunuz. orayı en kısa zamanda terk etme çabasına girişirsiniz. bunu yaparken de, boğazınızda poşeti tutmaya harcayacağınız eliniz de dahil tüm imkanları kullanarak, eğilip sürünerek, çok çok hızlı ilerlemeyi tercih edersiniz. kafada bir poşetle zor olur bunlar. şurada örnek senaryoyu bir çöp poşeti için yanıtlamış arkadaş.

www.quora.com
0
kaichi
(19.06.17)
@kaichi: Ortada sistem, efor yok, sadece poşet var. Bir elle poşeti tutmak yavaşlatır, katılıyorum, yalnız hızlı nefes alıp verme konusunun önemi yok, poşet olmasa da aynı durum geçerli. Kısaca poşetsiz 1 nefes, poşetle boyuna göre diyelim 5-10 nefeslik zaman var, ikinci durumda hayatta kalma şansının artacağını düşündüm. Bu konuda nette dönmüş tartışmalar olması lazım ama bulamadım birşey.
0
🌸mikro patlama
(19.06.17)
@mikro patlama o tartışmaları ararken denk gelen videolardan içime daral geldi :) ortalama bir nefes sonrası poşetin yüze nasıl yapıştığına dikkat, poşetteki hava ciğerlerin hava alma kapasitesini karşılamaya yetmiyor.

youtu.be

belki kafaya geçirildiği anda, çok mükemmel zamanlamayla dumanın ortasına dalınacaksa size birkaç nefes fazladan sağlayabilir. onun yerine şöyle şeyler var

www.laweekly.com
0
kaichi
(20.06.17)
(2)

alexandrite lazer ile yüze lazer

dadas9
Özel bir hastanede sakal üstü için 7 seanstır alexandrite lazer yaptırıyorum hala çok aşırı incelme olmadı bir düzelme var ama,bu lazerle yüze lazer yaptıran,yaptırmış olan var mıdır,bilgi verebilir mi,seans sayısı mı az henüz o yüzden mi,(bu arada tüyler sert ve kalınlar)
Özel bir hastanede sakal üstü için 7 seanstır alexandrite lazer yaptırıyorum hala çok aşırı incelme olmadı bir düzelme var ama,bu lazerle yüze lazer yaptıran,yaptırmış olan var mıdır,bilgi verebilir mi,seans sayısı mı az henüz o yüzden mi,(bu arada tüyler sert ve kalınlar)
0
dadas9
(18.06.17)
acıyı azaltmak için düşük derecelerde yaptırıyorsanız incelme olmayabilir. 7 seansta bayaa bayaa inceme olmalı diye düşünüyorum
0
soyut park
(19.06.17)
Ben yüz için lazer sorduğumda -ama kadınım- alexandrite uygun değil iğneli lazer uygulanması gerekiyor yoksa çevredeki kıl köklerini uyandırabilir diye yapmamışlardı.

Bunun dışında esmerseniz ya da derecesi düşükse süreç uzayabiliyor ama 7. Seansta mutlaka farkı görmeniz lazım.
0
jazzabel
(19.06.17)
(11)

Tatilinizde yaşadığınız en sıkıntılı durum neydi?

hononu
ben mesala tatilin tam ortasında tüm paramın ve fotoğraf makinamın olduğu sırt çantamı çaldırmıştım trende.
ben mesala tatilin tam ortasında tüm paramın ve fotoğraf makinamın olduğu sırt çantamı çaldırmıştım trende.
0
hononu
(18.06.17)
Üşümek. Gece balık tutmak için sahile gidiyorduk. Hava -5 derece falan oluyordu. Kısa kollu tişört ve şortla donuyorduk haliyle. O yüzden tatile giderken yanıma hep polar hırka alırım. Çorap da unutulmamalı. Bütün gün güneşin altında durduktan sonra alttan soğuğu hissedince vücudun dengesi bozuluyor.
0
dissendium
(18.06.17)
Bosna Hersek'te polis rusvet istedi, Meksika'da arkadas sinir disi edilecekti, Fransa'da havalimaninda bir gece kalmak zorunda kaldim.
0
Traveller
(18.06.17)
Tüm tatili kapsayacak şekilde regl olmak. Üstüne ilk gece üşüyüp soğuk algınlığı yaşamak.
0
aychovsky
(18.06.17)
Tatilde değil de dönüşte ilçeden ile giden otobüsü kaçırmak ve o ilde de yanlış trene binmek çok sıkıntılı ama bir o kadar da heyecanlı olmuştu.
0
curukturpkokusu
(18.06.17)
Bir travesti tarafından takip edilmek.
0
devilred
(18.06.17)
yurt dışı-atm banka kartımı yuttu, üzerimde nakit neredeyse hiç yoktu.
yurt dışı-kullandığım ama bana ait olmayan fotoğraf makinesini trende unuttum.
yurt dışı-2 defa güzergah üzerinde yoğunluktan ötürü tren bulamadık, tüm plan aksadı, ayrılmamız gereken şehirde 2 gün daha fazla geçirmek zorunda kaldık.

ilk ikisi umduğumdan kolay çözüldü. ertesi gün atm'nin olduğu bankaya giderek kartı aldım. öbüründe ise sonraki durakları tek tek gezerek sorduk, biri makineyi bulmuş sonraki 2. durağa bırakmış, oradan aldık.
sonuncusu daha sıkıntılıydı, otel rezervasyonları son günde yeniden yapılmak zorunda kalındığı için kafadan 200-300 avro zarara girdim.
0
baba jo
(18.06.17)
gercekten cok cimri ve sizinle ayni tatil anlayisinda olmadiklarini tatilde farkettiginiz arkadaslarinizla birlikte 7 gun gecirmek.

benim tatil anlayisim yeni yerler gezip, yeni yiyecekler tatmak, eglenceli aktivitelere katilmak, yeni seyler ogrenmek ve tabii ki deniz olan bir yerse yuzup, guneslenmek. bu arkadaslarinki en ucuz plaji bulup, evden getirdigimiz yemekleri yemek, icecekleri sabah bakkaldan almak (havanin 40 derece oldugunu ve bizim herhangi bir sogutucumuz olmadigini soylemeliyim). aksamlari evde makarna, bulgur pilavi yiyip, pispirik oynamak. muzelerin vs en ucuz olanlarini secmek (ki bunlar 10 liradan fazlaysa mirin kirin yapiyorlardi)


6 kisi gittigimizden buyuk, ozel havuzlu bir villa kiralamistik. 'yemegi de disarda hallederiz' diye dusunmustuk dörtlü olarak. meger diger ikisi ayni fikirde degilmis. isin kotusu 'siz evde takilin o zaman, biz cikalim' da diyemiyorsunuz. hafif ima edilse trip yapmaya basliyorlar. ilk 2 gun bir sekilde idare ettikten sonra 3. gun diger arkadasim patladi. son gun ise guzel bir yerde yemek yiyelim dedik. giyindik, süslendik yer bakiyoruz. cimri arkadaslardan erkek olani 'surda börekci var' dedi. (borekcinin ici de henuz evrimlesememis insanlardan gecilmiyor bu arada) her daim sakin olan erkek arkadasim da orda patladi.


velhasil o 1 hafta kabus gibi gecti. sonrasinda da bir daha kesinlikle o arkadaslarla tatil plani yapmadik. her sene zarf atiyorlar, bir sekilde gecistiriyoruz.

nasil dert olmussa icime kac sene gecti, hala unutamiyorum. su anda bunu yazdim da biraz rahatladim.
0
fraise
(18.06.17)
Almanyadan başka ülke treni için rez yaptırmıştım. Rez yaptırdığım koltuk numarası yoktu. Atıyorum 33 35 vardı ama benim numaram 34dü :) sahte bilet olduğundan şüphelendiler ama bin bir laf ile ikna ettim ayakta gittim.

Yabancı arkadaşlarla tatile çıkmıştık. Taşkınlıklarından dolayı çok zor durumda kaldım. Çocuk bakar gibi hepsiyle ilgilendim. Her yerden atıldık baya da emindim dayak yiyeceğimize. İşler kavga etmeye gitti ama dayak yemeden kaçtık her seferinde. Daha da yabancılarla tatile gitmem.
0
jazzabel
(18.06.17)
lviv'de telefonu caldirdim ama ondan beteri var benim icin. minsk'te nasil becerdiysem taksiyle oyle bir yere gitmistim ki bir ara gercekten orada donarak olecegimi dusundum. -15 derece falan, yakinlarda evler var aslinda ama gidip de "sehre nasil gitcem?" demeye utaniyorum sdksjsjk. yol var ama araba gecmiyor. hayatimda o kadar caresiz hissettigim bir zaman hatirlamiyorum. telefonda da belarus hatti olmadigi icin kullanamiyordum, o an icin gerek gormemistim ilk etapta.

8-10 dakika sonra bir adam gordum. neden hatirlamiyorum bile, adama telefonu olup olmadigini sordum, kafa komple gitmisti sanirim. yanima almadim dedi. o zaman sehre nasil gidebilirim onu soyle dedim. otobus duragini tarif etti. yuru allah yuru nihayet varabildim. o adam gecmeseydi muhtemelen hareket etmeyi bile akil edemeyip gerizekali gibi donardim orada. neden oyle bir brainfart yasadigimi bilmiyorum. aslinda tahmin edebiliyorum. bir onceki gun cok berbatti ve iyi hissetmiyordum. neredeyse sinir krizi gecirecektim. ustune oyle bir yere gitmeyi basarinca tamamen durdu beynim. zincirleme dangalakligim yuzunden olmesem bile ayaklari falan frostbite'a kurban verecektim. coraplar moraplar islanmis zaten bata cika ebem zkilmis. korkunc otesiydi. dyatlov gecidi, tunguska olayi gelip duruyor aklima surekli ahjsjksms. sonunda otobusle merkeze donmeyi basarmistim ama, yemek memek yedim isindim popoyu kurtardim bi sekilde. param olursa bu kis yine gitcem bu sefer olmeyi dusunuyom
0
der meister
(18.06.17)
güneş kremi, şemsiye ve şapkaya rağmen bronzlaşmak. daha da büyük derdim olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(18.06.17)
Yazlığa hırsız girdi. Para telefon gitti.
Abd'de okyanus kenarında kasırga alarmı verilmiş ben saf köylü son anda haberim oldu siren seslerinden hayatımda öyle bi rüzgar yağmur görmedim bacağımı kesmiştim siyahi abiler yerden kaldırdılar sağolsunlar.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(18.06.17)
(11)

Herkes neden Yunanistana gidiyor

atcapar
son 2 haftadır arkadaşlarımın çoğusu yunanistana tatile gittiler facebookta falan görüyorum resimlerini ben mi bişey kaçırdım acaba yunanistan neden bu kadar popüler oldu tatil için?
son 2 haftadır arkadaşlarımın çoğusu yunanistana tatile gittiler facebookta falan görüyorum resimlerini ben mi bişey kaçırdım acaba yunanistan neden bu kadar popüler oldu tatil için?
0
atcapar
(13.06.17)
bizdeki ege kiyilarinin daha medeni hali, yakin, yurtdisina da cikmis oluyorlar. hem de bodrum'da tatil yapmaktan daha ucuza bile gelebiliyor.
0
fraise
(13.06.17)
Turkiye'de ortalama para kazanan beyaz yakalinin tatil yapmak isteyecegi bir cok yerden ucuz, insanlar cok daha sempatik/guleryuzlu, hizmet kalitesi daha iyi, yemekler daha ucuza daha iyi, daha guvenli.
0
kassiopeia
(13.06.17)
Çeşme'de bir restaurantta yedigini ictigini ayni ayarda bir mekanda yunan adalarında daha ucuza alabiliyorsun. Plajlarda bizde oldugu gibi mafyatik oluşumların parsellemesi yok. Karina kizina bakan laf atan tayfa yok. Çıplak guneslenenler bile rahat türkiye'de halk plajinda dusunemiyorum. Turizmi canli tutmak icin esnaf gercekten iyi niyetli ve nazik yaklasimda. Daha sayabilecegim cok sey var ama bunlar benim icin yeterli olanlar.
0
goodman
(13.06.17)
yakin
0
baldur2
(13.06.17)
Bizim esnafımız deniz ürünlerini ya yapmayı bilmiyor (kalamar,ahtapot,ıstakoz) ya da fahiş fiyat alıyor.Kazıklanmak istemiyor kimse.Bir de Yunanistanda artist artist ortada gezen ciks tipler yok.Herkes daha relax
0
turkuaz
(13.06.17)
Yakın, ucuz ve medeni.
0
jazzabel
(13.06.17)
Ucuz, güzel, yakın, tanıdık, türkçe bilme ihtimalleri yüksek, türkçe menüleri var, daha temiz, free shop var falan filan
0
wild honey suckle
(13.06.17)
Cennet gibi ve ucuz.
0
beriberi
(13.06.17)
İzmir'de oturuyorum. Sakız ve Çeşme'yi fiyat olarak mukayese ederseniz her türlü Sakız koyar. O taraflarda bir plajlar var ki çok iyi.
0
teknikekip
(13.06.17)
cok yakin, tekirdaga gider gibi, bir tik daha gittin tamam.

ortalama butceyle yurtdisi yapmis oluyorsun.

arabayla, motorla gidilebiliyor olmasi avantaj. ucaga mahkum degilsin.

bodrum, Antalya, mugla rotasindan sikilanlar icin alternatif

temiz deniz, medeni ortam, duzgun hizmet

ucuz degil. pahali da degil. ama o hizmet bizde olsa daha pahaliya satilirdi.
0
jimicik
(13.06.17)
Her yunanistanli baslikta gozlerim @cekilmis gayfe yi ariyor, tuhaf bi sekilde ucurdular yeni modlar, geri gelmesini bekliyoruz artik, uzun surdu.

Soruya cevaba gelince:
Icki daha ucuz
Tesisler temiz, plaja girmeye min 30-40 tl degil, max 5€ filan veriyosun. Barzolar yok, kadinlar istedikleri gibi giyiniyor.

Ortadoguyla akdeniz harmanlamasi degil, helen ve akdeniz kulturu harmanlamasi, cok guzel oluyor.

Yemekler guzel, deniz guzel. Iki degisik insan goruyosun, gitmesi cok kolay vs vs.
0
kuehles blondes
(13.06.17)
(11)

Sosyal medyada ilişki paylaşımı için ne düşünüyorsunuz?

megerse
Sürekli ilişkisiyle ilgili bir şey paylaşanlar, birbirlerine sürekli yorum yapanlar, her dakikasını gösterenler ve tam tersi hiçbir paylaşımda bulunmayanlar, ilişkisi olduğunu bile anlayamadığınız kişiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sürekli ilişkisiyle ilgili bir şey paylaşanlar, birbirlerine sürekli yorum yapanlar, her dakikasını gösterenler ve tam tersi hiçbir paylaşımda bulunmayanlar, ilişkisi olduğunu bile anlayamadığınız kişiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
megerse
(12.06.17)
yaptıkları paylaşımlar kendilerini bağlar diye düşünüyorum ama hiç paylaşım yapmayan; sevgilisi olup olmadığını anlamadığım kişilere sürekli sevgilisini gözüme sokan kişilerden daha sıcağım. şov sevmem.
0
evde liyakat kalmamis
(12.06.17)
Her dakikayı göstermek gereksiz evet ama beraber fotoğraf atmak normal.
0
gazozailacatmauzmani
(12.06.17)
bir arkadaşım 4 aylık ilişkisi boyunca sürekli story'e ve instagram'a sevgilisiyle beraber çekildiği fotoğrafları paylaşıyordu. tabii anormal bir şekilde neredeyse her gün paylaşım yaptığı için çok gözüme batıyordu. terk edildikten sonra 1 hafta boyunca story'de atarlı giderli aşk sözleri ve geceleri slow şarkılar paylaştı. aradan 2 hafta geçtikten sonra sürekli güldüğü, ''ben eğleniyorum haaa'' modunda fotoğraflarını paylaşmaya başladı. uzun uğraşlar sonucu aradan 1.5 ay geçtikten sonra başka birini buldu. şu an film başa sarıldı.
gelelim ne düşündüğüme.
başkası adına utanmanın zirvesini yaşıyorum ve çok çok eğleniyorum. insanların sıkıcı rutin hayatlarını ve ilişkilerini, böylesine bir istekle, tüm detaylarıyla paylaşılmaya değer görmeleri hoşuma gidiyor. benim gibi düşünen 1-2 arkadaşımla bazen toplandığımızda açıp eğleniyoruz. 2. sınıf amerikan sitcomları izlemekten daha eğlenceli bir aktivite tavsiye ederim.
0
steve rogers
(12.06.17)
Bence çok itici bir şey ama sevgili olmanın gerekliliği gibi. Benim de 7 aylık bir ilişkim var. Kendisiyle fotoğraf atmadım ama deliriyor resmen. En son benden utanıyor musun neden saklıyorsun beni herkesten dedi de gönlü olsun diye story e attım. Arkadaş çevrem de aynı şekilde yaptığımı çok saçma buluyor. Sevgilim olduğu belli olmalıymış. Sevgili bul fotoğraf koy ayrılınca sil sonra bir daha başkasıyla koy bir daha sil rutini çok komik.
0
jazzabel
(12.06.17)
Birakiniz yapsinlar diye dusunuyorum.
0
stavro
(12.06.17)
paylaşımda bulunmamak anormal bana göre.
yani sürekli vıcık vıcık olmak zorunda değil insanlar elbette, ama bir insanın profiline baktığınızda, sevgilisinin kim olduğunu görmek için dakikalarca dolaşıyorsanız, bu doğru değil.

yeri gelir geyik yaparsın, yeri gelir sırnaşırsın, fotoğraflar paylaşırsın vs.
ama "ortalıkta" olmak önemli bence.

zaten ilişkide sürekli diyalog olmalı.
sosyal medya da sürekli bulunulan mecralardan biri olduğu için sosyal medyadaki diyalogun zayıflığı, normalde de bir mesafe, soğukluk ya da en azından bir eksiklik anlamına gelir bence.
ki sosyal medyada çok aktif değilim, instagramım bile yok.
ona rağmen böyle düşünüyorum.

insanların ilişkileriyle ilgili yaptıkları paylaşımlardan da rahatsız olmam, tam tersine bazı fotoğraflara falan bayılıyorum.
aşık insan görmenin nesi rahatsız edici olabilir ki?
tabii gösteriş için yapılınca biraz gülünç olabilir, o ayrı.
0
blatta hiberna
(12.06.17)
laçkalaşmadığı müddetçe fitim ama allahın her günü de paylaşım yapılmaz ki ya. bir şeyleri kimselere ispatlamak zorunda değilsiniz. ama ne yazık ki laçkalaşıyor.

bu durumla ilgili en güzel karikatürü de paylaşayım.

2.bp.blogspot.com
0
blue eyes white dragon
(12.06.17)
ben uçan sineğe bile "ÖYLE UÇULUR MU İTOVLİT" diye bağırıp kızabilecek kadar uyuz bir herifim. gelgelelim sosyal medya hesaplarına yapılan bu eleştirileri anlamlandıramıyorum. abi komik ve eğreti geliyor olabilir ama sonuçta onun kişisel hesabı o. ne paylaşmak istiyorsa, ne paylaşınca iyi hissedecekse onu paylaşır. ben de ulusa sesleniyorum bazen facebook'ta. 150 arkadaşım bile yok ama "neden komünizme ihtiyacımız var" deyip altı kitaplık yazı yazıyorum. beğenmeyen "sie oç" diye yorum yazıyor, kimisi gönderilerimi engelliyor yani olması gereken bu değil mi?

ben de ilişkisini, çocuğunu vs. insanların gözüne sokanları biraz dingil ve çiğ buluyorum ama sonuç olarak bu onların hesabı ve onlar böyle yapmak istiyor. sevmiyorsam gönderilerini görmemeyi tercih ediyorum, bana ne.
0
der meister
(12.06.17)
Hicbir paylasimda bulunmayan insan ozwlini sakliypr filan degil yeni akternatifler pesindedir. Evdeki sevgili beklesin ama kizlar beni bekar sansin. Ha bunlarin amsalak olup senelerce kiz arkadaslarimla prensip geregi fotograf cektirmiyorum deyip sizden ayrilmadan bulduklariyla boy boy fotograflari olup boy boy paylasan serefsiz modelleri de vardir, bakarsiniz cektirmeyen adam instagramina bile koyar olmus bunlari. Koymayan adam o yuzden privacy diye gelmesşn bana, ortamlarda bekar takiliyordur, baska da bir amaci yoktur.
0
lallala
(12.06.17)
Sosyal medyadan ilişkimle ilgili hiçbir şey paylaşmıyorum. Sevmediğimden değil, sakladığımdan değil, alternatifleri yolarım. Facebook'un benim için o kadar "kişisel" de değil. Linkedin'in gevşeği gibi. Patronuma söylemeyeceğim veya göstermeyeceğim bir şeyi Facebook'ta yayınlamam. Her türlü iş arkadaşım ve akrabam ekli ve resmi bir şey olmadığı sürece paylaşmam. Ha sevgiliyi eklerim, beğenirim ve laf atarım duruma göre, sadece arkadaşlara açık olsa ya da yakın aileye açık olsa yine gösteririm ama 10 yılda iki kere gördüğüm hala, idare amiri Necati Bey, eski ve yeni öğrenciler, eski ve yeni patronlar, vb'ye karşı özel hayatımı açmak istemiyorum. Ha evlensem "Evlendim" derim, ötesinde yine paylaşacağımı düşünmüyorum, taş çatlasın bir iki foto olur. 10 yıl olmuştur herhalde hesabı açalı, hesabı açtığımda birlikre olduğum kişi ile yıllar yıllar süren bir beraberliğim de oldu. İlişki durumunu değiştirmedim ya da fotoğrafımızı koymadım hiç. Şimdi de koymuyorum. Zaten ilgili yakın çevre kiminle ilişkide olduğunu biliyor. İlgisiz yakın çevre de her şeyimi bilmeyiversin. Instagram'ım yok zaten.

Sürekli sevgili ile paylaşımlar yapan kişi hakkında da bir şey düşünmüyorum. Arada güzel fotoğraf görürsem beğenirim.
0
aychovsky
(12.06.17)
Yine aycho+1 (Aycho evlenelim mi?)
Ek olarak, sürekli çok aşığız çok mutluyuz çok geziyoruz çok gülüyoruz ÇOK AŞIĞIZ DEMİŞ MİYDİM diye gözümüze sokanların gerçekten mutlu olduklarına inanasım gelmiyor, IRL eksiklerini sosyal medyada kapatmaya çalışıyorlar sanki.
Ha arada eşinin doğum günü için çok tatlı not yazıp kutlayan, ara sıra bir tatil fotoğrafı, bir eğlence fotoğrafı koyan çiftler var. Onlar benim canım. <3
0
kobuzchu kiz
(12.06.17)
(20)

Fuckbuddy sizce kötü birşey mi ? (Anketi)

bana her yer cehennem
Mesela bu konuya nasıl bakıyorsunuz ?Sizce neden kötü veya iyi birşeyYoksa banane kim kimle ne yapıyorsa mı diyorsunuz ?Ya da ne bileyim evlilik müessesesini alternatif olarak görünüyor. Bu yüzden karşıyım vs vsBen fikrimi söyleyeyim. Bence insanlar sevişmeli. İki kişi anlaşıp sevişiyorsa diğerlerin
Mesela bu konuya nasıl bakıyorsunuz ?
Sizce neden kötü veya iyi birşey
Yoksa banane kim kimle ne yapıyorsa mı diyorsunuz ?

Ya da ne bileyim evlilik müessesesini alternatif olarak görünüyor. Bu yüzden karşıyım vs vs

Ben fikrimi söyleyeyim.
Bence insanlar sevişmeli. İki kişi anlaşıp sevişiyorsa diğerlerine susmak düşer

www.strawpoll.me
0
bana her yer cehennem
(09.06.17)
İnsanların mutlaka hayatlarında 1 kez bile olsa yaşadığı ilişki türü bence.

Kötü bir şey değil. Cinsel duyguların tatmine kavuşması için, böyle bir ilişkiye sahip olunabilir.
0
MaNOfTheYear
(09.06.17)
Şıklar eksik olmuş, vardı ama artık yok olmasını istiyorum/istemiyorum şıkları da lazım bence.
0
hala mi ceren yahu
(09.06.17)
eeb
(09.06.17)
Kotu.
0
brad pitt
(09.06.17)
kötü ama oturup uzun uzun açıklama yapmaya üşendim.
0
keçeli kalem
(09.06.17)
18 yasini doldurmus iki ya da daha fazla insanin kendi iradesiyle ne yaptigi baskasini ilgilendirmez, gelismis toplumlarda boyle.
0
Traveller
(09.06.17)
tercih meselesi. ben tercih etmiyorum ama bu kötü bişey olduğu anlamına gelmiyor.
0
elorelia
(09.06.17)
kötü bakıyorum.

dejenere bir durum. modern toplum, geri kalmış toplum, cinselliğin tabu olması, cinsellik devrimi gibi lafları da bu konuyla bağdaştıramıyorum.

insanın tek eşli olduğunu, cinselliğin özel bir durum olduğunu düşünüyorum. haliyle değersizce ve arzuların tatmini ile kendini bu kadar kolay şekilde savuranları da özeline ve kendine saygısı yok görüyorum.

ayrıca sevişmek seks'ten farklı. seks kötü bir şey, sevişmek iyi.

yukarıdakiler benim düşüncelerim. sorulduğunda bunu söylerim, yoksa banane kim ne yaparsa yapsın.
0
dahinnotha
(09.06.17)
Eskiden eğlenceli geliyodu da artık baydı. Dejenerelik, tek eşlilik vıy vıy falan diye duyar kasmıycam çünkü öyle düşünmüyorum ama insana bir noktadan sonra "ben napıyorum ya" diye durup düşündürtüyor. En azindan bana düşündürttü.
0
duru arsnova
(09.06.17)
kadınım fuckbuddy'm yok ama olsun isterim diyenlere selamlar ^^

iyi bir şey bence. cinsel olarak tatminsizlik ve doyuma sahip olamamak insanın yaşamının diğer alanlarına da sıçrayabiliyor. fuckbuddy müessesesi buna güzel bir çözüm bence, dramaya bağlanmadığı sürece.
0
i drive the hearse
(09.06.17)
Erkeğim, kişi ihtiyaç duyuyorsa neden olmasın
0
zencipanda
(09.06.17)
Devamını yazamandan göndere bastım :/ yalnız fuckbuddysi olan arkadaşlar fakbadilerini nasıl buldular artık aydınlansın şu mevzu
0
zencipanda
(09.06.17)
yeterince sevilmemiş insanların bu yola gittiklerini düşünüyorum.
işin kötüsü sevilmeyi hak eden onlarca insan gördüm böyle yapıp sonra üzülen.

herkesin kendi hayatı gerçi, yargılamam iyi mi kötü mü diye. banane. sevdiğim kız böyle bir şey yapsa geçmişte üzülürdüm, ama kabullenirdim herhalde yine de. sonuçta yine banane :P zor ikilemler.
0
passion rules the game
(09.06.17)
hoş karşılamıyorum
0
gazozailacatmauzmani
(09.06.17)
yapacağımı düşünmüyorum ama " iki kişi anlaşıp sevişiyorsa diğerlerine susmak düşer" tabii ki.

bu olaylara daha cok sağlıksal açıdan bakıyorum, ne kadar fazla ve farklı partner= o kadar fazla bulaşıcı hastalık ve risk
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.06.17)
ben de tercih etmiyorum. tercih etmememin sebebi de neticede ne kadar öznel olsa da "kötü" bulmam. ahlaksal açıdan değil tabii ki; insanlar sevmedikleri kişilere dokunurken ya da kendilerine sevmedikleri biri dokunduğunda nasıl ürpermiyor anlayamıyorum.
0
piremses
(09.06.17)
İsteyen istediğini yapsın ama geçmişte fuckbuddyleri olan, düzenli ilişkisi olmamış adamla beraber olacaksam sağlık raporu isterim herhalde.
0
jazzabel
(09.06.17)
Şimdi benim şahsi görüşüm karşılıklı anlaşma olduktan sonra kim kimi şaaparsa şaapsın, bana ne. Sadece ideal bir ilişki biçimi gibi öne çıkartılmasını yanlış buluyorum.

Bir adım daha ileriye gideyim, aynı şeyi boşanmalar ve eşcinsel evlilikler için de düşünüyorum (yuhalanacağım sanki). Boşanmak da eşcinsellik de son derece kişiye özeldir ve kişinin tamamen kendi kararıdır, o ortamın şartlarına göre oluşmuştur, ne devlet, ne de çevresel faktörler kesinlikle karışmamalıdır. Benim dediğim reklamının yapılmasının yersiz oluşudur.
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.17)
Bunu yapan erkek abazadır kadın ise psikolojik sorunludur. Hiç normalleştirmeyelim
0
benaslindayohum
(09.06.17)
Bence kötü. İnsanların birbirlerini sevmeden sevişmeleri bana yanlış geliyor. Kim kiminle ne yaparsa yapsın, herkesin kendi görüşü ama daha önceden fuckbuddy'si olmuş biriyle sevgili olmak istemezdim ben.
0
nesenbilneben
(09.06.17)
(9)

ingilizceyi nasıl öğrendiniz ?

mete kudur
çıldıraciğim. İngilizce öğrenme üzerine yazılmış tonla kitap okudum, kendimce geliştirdiğim ingilizce nasıl çalışılır algoritmam var ve bence kusursuz, yanımdaki yamacımdakilere de soruyorum, kursa gidenleri destekliyorum ama şu durumdayım;ilkokul 2.sınıftan itibaren dil eğitimi veren okulda okudumd
çıldıraciğim. İngilizce öğrenme üzerine yazılmış tonla kitap okudum, kendimce geliştirdiğim ingilizce nasıl çalışılır algoritmam var ve bence kusursuz, yanımdaki yamacımdakilere de soruyorum, kursa gidenleri destekliyorum ama şu durumdayım;

ilkokul 2.sınıftan itibaren dil eğitimi veren okulda okudum
devamında anadolu liselerinin anadolu lisesi olduğu zamanda anadolu lisesinde okudum
eğitim dili %bilmem kaçı ingilizce olan üniversiteden mezun oldum
Birçok yabancı meslektaşla çalıştım
Evde tonla yardımcı kaynak var;

Ama ortaokulda sınıf sonuncusu olan kız bildiğin çatır çatır ingilizceyi kullanırken, ben dota2'de bile ''r u russian'' cevapları alıyorum. ingilizcem berbat ötesi. (olmasa daha iyi)


temel problemlerimden bazıları; daha önce çalıştığım kaynak (mesela english grammer in use olsun adı bunun ilk 20 ünitesini geçtiysem o kitaba tekrar başlayamıyorum. çünkü ilk 20 üniteyi unutmuş oluyorum devam edemiyorum, ilk 20 üniteye de dönemiyorum bende o irade yok)

memrise, duolingo gibi programlarda çalışmayı denedim ama bi' işe başladığımda şu matematiği kullanıyorum

kaç aşama var 273 bugün kaç aşama geçtim 8 o zaman 273/8 = 35 küsür oohooo daha 1 ayda anca bitecek bu çok uzun diyip devam edemiyorum, ya da sıkılıyorum. bi' bakıyorum ''ahanda 13 gündür memrise çözmedik gitti bizim puanlar'' diyorum (orada da haftanın birincisine oynuyordum,telef olduk)


Yani dile maruz kalmak gerekli ama, içinde bulunduğum durumlar gereği maruz kalamıyorum. bir de artık yurtdışında çalışmak filan istemiyorum, yaş kemale erdi; geçende bi' arkadaşımla paylaştım bu yaştan sonra kitaptan ingilizce mi öğrenilir hayatı pis kaçırmışız (bkz: hayatı kaçırmak) dedim, bir sürü bahane sundu bana.

Siz naptınız, nasıl öğrendiniz bu dili. (neden lazım olduğu konusunda tonla çıkarımımım var en basiti entelektüel haz, herşey ingilizce lan şu hayatta)
0
mete kudur
(09.06.17)
Ben de anadolu lisesinde okudum ama onun pek bir faydasi olmadi. Tomere gitmistim lisede. O temel oldu. Online oyunlarda 7/24 kullanarak gelistirdim. Üstüne ev arkadaslarimi hep yabancı sectim. Daha da gelistirmek istesem tvyi ingilizce olarak izlerdim. Ispanyol bir ev arkadasim Turkceyi oyle ogrendigini soylemisti ki catir catir konusuyordu.
0
artcilly
(09.06.17)
Ben de ayni senin gibi okullarda okudum ve ogrendim ama asıl is hayatinda yabancılarla diyalog halinde olmak ilerletti ingilizcemi. Sen kitaplara fazla bogulmussun ve onlardan alacagin bir şey kalmamis, pratik eksigin var kesinlikle
0
dafuq
(09.06.17)
Anadolu Lisesi + Forumlar + Filmler + Muzikler + Yabanci Arkadaslar + Parasizken bile yurt disi gezileri

Hayatimin sonuna geldigimde ne yaptim diye dusundugumde iPhone ya da yeni koltuk takimi pesinde kostum demek istemiyorum. Komsularimin ya da kuzenlerimin nasil arabalari olduklari beni ilgilendirmiyor, sirt cantami alip hostellerde kalip az parayla geziyorum. Zaten bilmem kac dilden kelimeler var aklimda. Kac ulkeden arkadasim var oturup sayamam bile. Dil ogreniminde en fazla bunun etkisi oldu.
0
Traveller
(09.06.17)
En büyük yardımcı oyunlar, film ve diziler. Kitaplardan ve kurslardan öğrendiğiniz bilgiler hep teorik.
0
lehim ve havya ile mikrocip yapan adam
(09.06.17)
aynı problem bende de var(sanırım bir çoğumuzun ortak problemi). özellikle iş durumu çok etkiledi ve hiç çalışmamaya başladım. yeniden başlamak sanki dünyanın en zor işi gibi geliyor.
dizi film izlenmedik şey kalmadı. ancak profesyonel anlamda bu dili kotarmak için ne yapmalı?
0
alkolsuz icecek
(09.06.17)
Özel lisedeydim. İngilizce hazırlık okudum + matematik ve fen dersleri ingilizceydi. Haftada 22 saat ingilizce görüyorduk. O okuldan ingilizce dışında bir şey öğrenemedim ama ingilizceyi kafama vura vura öğrettiler. 5 yıllık üniversite hayatımda hiç ingilizce dersi almadım/çalışmadım ama sürekli yabancılarla beraberdim. Turistleri çok gezdirdim baya yabancı arkadaşım oldu onlardan da çok şey öğrendim falan filan.
0
jazzabel
(09.06.17)
Dilin yetenek meselesi olduğunu düşünüyorum. Ortaokulda başladım İngilizce öğrenmeye, sınıfın en iyisiydim. Lisede şehrin en kaliteli Anadolu lisesinde okudum, sıkı bir hazırlık sınıfı ve öğreten kişi sayesinde ilerlettim dili. Bununla birlikte beraber hazırlık okuduğum arkadaşlar dilde berbattı, benden kopya çekerdi sınavlarda ve onların dili hiçbir zaman iyi olmadı; aynı dersleri gördük ama onların dil yeteneği yoktu işte. Sonra dizi, film, müzik çok şey kattı dilime; en etkilileri bunlar oldu hatta. Hayatımda tek bir kere kursa gitmedim İngilizce öğrenmek için ama eğitim dili İngilizce olan bölüm bitirdim, İngilizce tez yazdım. Çok süper olduğumu idfia etmiyorum kesinlikle ama bana yetiyor elimde olan. Dediğim gibi dile yetenek meselesi bu, olmayınca olmuyor.
0
devilred
(11.06.17)
ilköğretim boyunca klasik devlet okulu ingilizce eğitimi aldım. ortaöğretimi birinci yabancı dili ingilizce olmayan memleketin iyi liselerinden birinde okudum ve lise sona kadar ingilizce bilmiyordum. hatta öğrenemeyeceğimi, yeteneğim olmadığını iddia ediyordum (biliyorum, biraz sorunluyum). fakat lise sona geldiğimde birden anlayabildiğimi, ufak ufak da konuşabildiğimi fark ettim. çünkü liseye başladığımdan beri deli gibi yabancı dizi izliyordum, çoğunlukla da ingiliz dizileri. o dizilerle üniversite hazırlığı atladım. okulum da ingilizce eğitim verdiği için şu an baya çatır çatır konuşuyorum sanırım.
0
yazmamaya yemin eden adam
(11.06.17)
Iyi bir ilkokul ve liseye gitmeme rağmen ikisinin de dil için verdiği eğitimin üzerimde pek bir işe yaradığını söyleyemem ben de. Ama şunu diyebilirim ki, ilkokulda öğrendiğimiz basit kalıplarla, fiillerin öznelere göre çekimlerini öğrenerek, geçmiş zamanın, gelecek zamanın farkını öğrendikten sonra gerisi geldi.

Nasıl geldi diye soracak olursan çok klişe olacak ama gerçekten film, dizi ve oyunlarla. Çok fazla oyun oynayan ve dizi izleyen bi çocuktum, dizileri ingilizce alt yazılı izlerdim evdeki dvd den, ataride oynadığım oyunlarda da verilen görevlerde ne yapmam gerektiğini öğrenmek için ikide bi sözlük açıp bakardım mesela oyunu/diziyi durdurup. Benim tavsiyem de bundan farksız olmaz herhalde ki, ilkokul ve lise yıllarımda bu taktiklerle öğrendiğim İngilizce'yle üniversitede bölümümün %100 İngilizce kısmını kazandım, gayet de işe yaradığını düşünüyorum.

Şunu da söyleyeyim ama, İngilizce'ye maruz kaldığım alanlardan dolayı pek gramer de bilmem. Akıcı konuşmak ve yazmak bir yana, bazen arkadaşlarım "Şunu noun kullanarak present perfect continuous tense'e çevirsene" dediklerinde "Ha?" diye kalıyorum mesela.
0
Kamyoncunun vitesi
(11.06.17)
(13)

kola mi daha zararlı bira mi?

alttaraf
Salt kilo yapma, seker/ yağ/ kolestrol vs açısından soruyorum, yoksa alkolun zararı, karaciğere sokuasi falan mevzu degil, 1 litre kola mi daha cok kilo aldiricidir bir litre bira mi?
Salt kilo yapma, seker/ yağ/ kolestrol vs açısından soruyorum, yoksa alkolun zararı, karaciğere sokuasi falan mevzu degil, 1 litre kola mi daha cok kilo aldiricidir bir litre bira mi?
0
alttaraf
(08.06.17)
Ya mobilden yazıyorum garip bir kelime çıkmış arada,
Karacigere dokunması olacak:)
0
🌸alttaraf
(08.06.17)
Bira tabii ki. Neredeyse her gün kola içerim. Buna rağmen birkaç yıldır aynı kilodayım. Şekeri küçük bir spor çabasıyla harcayabilirsin ama o yağları iki dakika koşarak atamazsın.
0
dissendium
(08.06.17)
kolayı light ya da zero olarak icebilirsin 0 kalorili. bira ise karbonhidrat bombası, bosuna tokluk hissi vermiyor ictikten sonra. ekmek yemis gibi oluyorsun
0
no christ requires
(08.06.17)
Şeker=zehir
Tatlandırıcı=hala zehir
0
jazzabel
(08.06.17)
ben kola diyorum. bira şu anda içtiğimiz belkide en doğal şeylerden biri.
0
kurnaz
(08.06.17)
Karaciğer mevzusunu geçersek açık ara kola derim. 100 ml kolada 10gr kadar şeker varken, 100 ml birada 3-4 gr karbonhidrat bulunmakta. Kola doğrudan şeker/glikoz şurubu içeren bir şey. Glisemik indeksi çok yüksek bir içecek.

Yukarıda bahsedilen gibi bira yağ yapar, kola şeker olarak depolanır onu da kolayca atarsın tarzında bir şey söz konusu değil. Fazla şeker de yağ olarak depolanmakta.
0
synesthesia
(08.06.17)
alkol içeren her içki şekerli herhangi bir içkiden daha kötüdür.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.06.17)
bira tek başına karaciğere zarar verecek kadar alkol ihtiva etmiyor diye düşünüyorum. arkadaşın biri light kola yazmış ama aspartam direk beyni söndürüyor, yamulursunuz light kola şekersiz diye abanmayın.
0
tukenmez adam
(08.06.17)
kola daha zararlı
0
sta
(08.06.17)
Fayda/zarar ilişkisinde bira daha masum.
0
insomnia
(08.06.17)
kola.
0
qazaqwsx
(08.06.17)
bence kola daha masum.metabolizmlarını söylersem sen alkolü saymasan da biradaki karbonhidrat dışında alkolde de bol miktarda enerji üretilir.birada baya kalori alıyorsun bira göbeği diye bir gerçek var.zaten karaciğere zarar vermesi demek ayrıca diğer tüm metabolik yolların bozulması demek.kolanın zararı bir anda kan şekerini çok yükseltmesi.asitli olduğu için aç karna içersen olası mide zararı.
ikisinin de günlük içiminde birinde 20 yıl sonra kolada mide rahatsızlığı üstüne diyabet olası ama olacak diye bir şey kesin yok.her gün bira içsen karaciğer nanay olur.vücut yağlanman kafa ,metabolik yolların vs gider.bir de üzerine siroz ihtimali bonus.bana kalırsa kendin meyve suyunu sık iç ayda bir biranı iç yeter.
0
birdposing
(08.06.17)
bira.
karbonhidratın en leş formu.
0
filteria
(08.06.17)
(7)

Kedi davranışıyla ilgili merak

hede hodo
sokaktan bulduğum tekir kızımız var. yaklasık 1 senedir evde.ben 1 aydır yokum evde. ve 5 6 ay sonra filan döneceğim.acaba nasıl karsılar, tepkisi nasıl olur onu merak ediyorum:)bazı videolar var. aslan filan ilk sahibine sarılıyor mesela:Dsallamaz mı, şımarıklıklar yapar mı filan:Dözledim şebeği:S
sokaktan bulduğum tekir kızımız var. yaklasık 1 senedir evde.
ben 1 aydır yokum evde. ve 5 6 ay sonra filan döneceğim.
acaba nasıl karsılar, tepkisi nasıl olur onu merak ediyorum:)
bazı videolar var. aslan filan ilk sahibine sarılıyor mesela:D
sallamaz mı, şımarıklıklar yapar mı filan:D
özledim şebeği:S
0
hede hodo
(06.06.17)
Kedi senin yüzüne dahi bakmayacak muhtemelen. Beklenti içine girme :)
0
reanarchy
(06.06.17)
nankör :D
0
🌸hede hodo
(06.06.17)
O olay köpeklerde oluyor da kedilerde pek olmuyor, bi gelir mev muv der belki o kadar, sonra yine kendi hayatına bakar.
0
angelus
(06.06.17)
kimi sahibi olarak görüyor evde? Seni ise döndüğünde bir süre dargınlığını belli eder sonra yüne sırnaşır. Seni sahibi olarak görmüyorsa çok da lülü şeklinde davranır. Benimki uzak kalış süremle doğru orantılı olarak dargın takılıyor, totosunu dönüp oturuyor falan sonra zamanla gönlünü alıyorum.
0
tiny penny
(06.06.17)
bir iş sebebiyle evden 8 ay ayrı kaldığım bir dönem olmuştu. artık melek olan kedim bana döndüğümde trip atmıştı, koltuğun altından çıkmamış tıslayıp durmuştu. o öyle yapınca çocuk gibi yere oturup ağlamıştım, ağlayınca kıyamayıp kucağıma gelmiş iki saat konuşmuştu benle çeneme filan sürtünüp. her kedi farklı tepki verebiliyor yani özetle.
0
evde liyakat kalmamis
(06.06.17)
Biz bir süre anneme bıraktık, sonra beni tekrar gördüğünde gelip kucağıma atlamıştı ki öyle bir şey yaptığını ilk defa görmüştüm:) Kedinin karakterine bağlı bence.
Bir de whatsapp'tan görüntülü konuşmaya da tepki veriyordu bizimki, adını söyleyince yatıp hemen göbeğini açmıştı.
0
peggy
(06.06.17)
Bizim kedi max 3 gün yalnız kalmıştır. Ben genelde evdeyim ama beni sevmiyor kardeşime aşık. Kardeşim yoksa yemeden içmeden kesiliyor ve kendini yalamıyor. Tüyleri düğüm düğüm oluyor hep. Geldiğinde de trip atmaz atlar kucağına
0
jazzabel
(06.06.17)
(6)

resimdeki böceklerden nasıl kurtulurum.

velie
bina merdivenlerinde evde her yerden çıkmaya başladılar.bi ilaç önerebilecek var mı?
bina merdivenlerinde evde her yerden çıkmaya başladılar.
bi ilaç önerebilecek var mı?
0
velie
(06.06.17)
gümüşcün bu böceklerin adı.
kurtulmak çok zor bunlardan ama bir zararları da yok.
illa kurtulacam dersen ilaçlatmak gerekir.
0
teritori
(06.06.17)
nane yagini sulandirip girislere sikabilirsiniz. veya sirkeli su sikilabilir.
0
jimicik
(06.06.17)
lavanta yağı ve sirke denedim. bir iki gün kayboluyorlar sonra yine çıkıyorlar piyasaya.
ilaç yapayım en iyisi.
0
🌸velie
(06.06.17)
bizde de var, ilaçlıyorum, kayboluyorlar, hop 1 hafta sonra yine çıkıyorlar. membaını bulamadım.
0
altinci nesil caylak
(06.06.17)
sabahtan beri bunları okuyorum biraz ümitsizliğe kapıldım. karton kitap filan yiyorlarmış. acaba parkenin altındaki serilmiş şeyi ve mantolama malzemesini yiyerek mi besleniyorlar diye düşünmeye başladım.
evde bebek de var etkili bir ilaç da yapamam.
ne yapıcam bilemedim...
0
🌸velie
(06.06.17)
Binanın da ilaçlanması lazım.

İlaçlamayı siz yapmayın zaten ilaçlama firmasına sorun. Biz ilaçlattık sabahtan akşama kadar ev havalandı sonra geldik eve. Kitap aralarından fırlamak gibi sürprizler yapar ileride.
0
jazzabel
(06.06.17)
(23)

birlikte olduğunuz insanları arkadaşlarınıza anlattınız mı? (cinsellik)

limoncello
özellikle erkekler ve tabii kadınlaredit: kızlar galiba bu durumdan çekiniyormuş da, adımı çıkarırlar falan diye hala var mı böyle durumlar merak ettim. bir de kadınlar adamın yatak performansından, çükünden falan bahsediyor musunuz siz de yakın arkadaşlarınıza?not: sevgili ve tek gecelik takılmalık
özellikle erkekler ve tabii kadınlar

edit: kızlar galiba bu durumdan çekiniyormuş da, adımı çıkarırlar falan diye hala var mı böyle durumlar merak ettim. bir de kadınlar adamın yatak performansından, çükünden falan bahsediyor musunuz siz de yakın arkadaşlarınıza?

not: sevgili ve tek gecelik takılmalık gibi fark ediyor mu anlatıyorsanız?
0
limoncello
(05.06.17)
hiç anlatmam. erkek
0
embermane
(05.06.17)
Asla anlatmadım. Anlatmam da.

O benim özelim yahu
0
MaNOfTheYear
(05.06.17)
(bkz: gentlemen never tell)

anlatan arkadaşlarımı da özellikle ikimizin de tanıdığı bir hatun ise malum kişi itici buluyorum.
0
floydian
(05.06.17)
yakınsam anlatırım, anlattım da, anlatmayan biriyle de karşılaşmadım. her şeyi anlatmak değil tabi ama hiç bahsetmedim diyen de poz kesiyordur.
0
yeraltindan potlar
(05.06.17)
Sadece yakin kiz arkadasima arada bahsediyorum konusu acilirsa, "x yatakta on kaplan gücünde" gibisinden kabataslak, genel bir fikir verecek şekilde anlatirim. Başka kimseye anlatmam. Detay vermem. Verenden de hazzetmem.
0
duru arsnova
(05.06.17)
Bir iki kere anlatmadığım oldu. En yakın arkadaşım uzun süredir biri ile birlikte değildi ve bu nedenle kendisinin de söylediği bir 'Sevgili gördüğümde dayanamıyorum' hezeyanları vardı. O nedenle, bir erkek arkadaşımı anlatmamıştım. Kimin sevgilisi olduğunu öğrense onun hakkında karalama kampanyası başlatıyordu. O dönemi atlatana ve sevgilisi olana kadar söylemedim. Ondan sonra saklamadım.

Bir de artık uzun süreli sevgiliyi herkes bilir de, atıyorum ki 'Şundan hoşlandım' kısmını en yakın arkadaşlar ben söylemeden bilir zaten. Uzaktakiler bilmez.

Yatak performansından, şöyleydi böyleydi'den bahsetmem, çok iyiyse sabahına 'Höleley höleley harikaaa!', 'Bütün dünya buna inansa, hayat bayram olsa' diye bir öfori ile dolanabilirim, oradan anlar zaten ama gece ile ilgili ayrıntıya girmem. Arkadaşlarla 'Ne seviyorsun', 'Şu şöyle mi oluyor', 'Bu böyle mi oluyor' diye cinsellikli konuşmaya girerim. Bu tarz şeyler paylaşılmadıkça bilgisiz kalıyoruz. Ne kadar çok kadının 'Öyle bir şey mi var' dediğini bilirim, aynı tepkiyi benim verdiğimi de bilirim. Pozisyonlarla ilgili tartışırız mesela, en sevdiğimi bir arkadaşıma borçluyum. Pornodan çok daha kesin ve kaliteli bilgi veren bir kaynak. O yüzden, daha çok seks konuşalım ve öğrenelim, bu artık normalleşsin isterim ve konuşurum ama sevgili ile ilgili kişisel ayrıntılara, performans polemiğine, en-boy-yükseklik konusuna girmem. En fazla 'Aynı şeyleri sevmiyoruz'a kadar girerim, o şeylerin de ayrıntısına girmem pek.
0
aychovsky
(05.06.17)
Ohoo hiç fark etmez anlatırız birbirimize. 5 yakın kız arkadaşız.
0
jazzabel
(05.06.17)
ciddi ilişkiler anlatılmaz, takılmalıklar anlatılabilir. erkek ortamlarında hep böyle gördüm bugüne kadar.
0
cekilmis gayfe
(05.06.17)
anlatırım ama detay vermem. şöyle görüştüğüm biri var şeklinde vs.
0
rayde
(05.06.17)
ergenken, evet.
arkadaşlarımın duvarlara tırmandığı yıllarda benim kız arkadaşım vardı. yaptıklarımı ballandırarak anlatırdım.
kız arkadaşlarıma da... hatta onlar erkeklerden daha meraklı ve ayrıntıcıydılar. neleri merak edip sorarlardı, şaşırırdım.

bir yaştan sonra bu tavır o dönemdeki birçok şey gibi iğrenç göründü gözüme.
0
filteria
(05.06.17)
kadınlar genelde çok detaylı anlatır, benim de anlatmışlığım vardır.
ama belli bir yaştan sonra ancak kayda değer, farklı, komik, tuhaf, üzerinde konuşmaya değecek bir şey varsa anlatıyorsun.

onun dışında, biriyle ilk kez bir şey olduysa, "nasıldı?" falan diye soruluyor genelde arkadaşlar tarafından.
ama illa ayrıntılı bir cevap olmaz, "süperdi/iyiydi/yani, eh idare eder" falan gibi sadece durumu belirten şeyler de söylenebilir.
artık didik didik anlatılmıyor pek.

yapılan seksin birebir anlatıldığı, en çok ayrıntının paylaşıldığı dönem, 16-17/23-24 yaşlar arası sanıyorum.

ama bunun dışında genel olarak seks konusu hep konuşulur.
"ya, şuna da çok meraklılar, ama hiç sevmiyorum, ne anlıyorlar acaba?" falan gibi kişilerden bağımsız konularda son derece ayrıntı paylaşılıyor ileri yaşlarda da.
0
blatta hiberna
(05.06.17)
Penis boyundan falan bahsetmek çok çirkin bir şey bence ya, aghsfa. İster dalga geçmek ister övmek amaçlı olsun, partnerin hakkında özel bir bilgiyi başkasına açmak... Ne bileyim. :D Onun dışında seviştiğimi detaylı olarak anlatmam, gerekiyorsa söylerim sadece. İşte "Uzun zamandır ilk defa sevişiyoruz çok iyi geldi." ya da "Bu aralar pek sevişiyoruz nazar değmesin." tarzında, konuşma arasında. En en en fazla performansı normalden çok daha iyiydiyse onu belirtirim o kadar. Sevgili-tek gecelik-fuck buddy fark etmiyor.
0
love my way
(05.06.17)
@şubatsonrası, kadınların çoğu pozisyonlarına kadar anlatıyor bacım. çok gevşekler o konuda
0
cekilmis gayfe
(05.06.17)
never.

anlatanı da dinlemem, sustururum.
0
manuel mandalina
(06.06.17)
bunu yapan çok kalitesiz insandır
0
sik kullanilanlar
(06.06.17)
asla anlatılmaması lazım
0
dreadplayer
(06.06.17)
Sevgilimle yaşantımı kimseye anlatmadım anlatmam. Sadece yatak ilişkilerimdeki deneyimlerimi de yeri gelirse anonim olarak anlatırım, asla isim ya da başka kişisel bilgi vermem.
0
yirmisantim
(06.06.17)
Anlatmam, bana anlatılmasını da istemem
0
gazozailacatmauzmani
(06.06.17)
Anlatmam. Bir yerden sonra kişisel alan diye bir şey kalmıyor. İnce bir duvar olmalı her zaman.
0
ruhen hastayim ben
(06.06.17)
şu soruya anlatmam diyen herkes bana kalırsa yalan söylüyo çünkü ben hiç anlatmayan görmüyorum

erkeklerin anlatması göreceli olsada özellikle kadınlar accayip detaylandırarak anlatıyorlar.
0
berginyonbaenre
(06.06.17)
her daim kontakta kalacak kadar samimi arkadaşım yok, yakın dostlarım var. bir tanesi one night standlerini bile anlatır, bir tanesi erkekler konusunda zaten şanssız o yüzden malzemesi yok. ben bugüne kadar seks yaptığıma dair bir imada bile bulunmadım valla, onlar da sormadı. :D

gereksiz geliyor bana, konusu açılsa da geçiştiririm. aynı şeyi erkek arkadaşım yapsa çok kalbim kırılır çünkü.
0
piremses
(06.06.17)
genelde anlatmam ama cinsel yaşam üzerine örneklendirerek tavsiye vereceksem yüzeysel olarak bahsediyorum.
0
zgrydn
(06.06.17)
Bir tane en yakın arkadaşım var. Tek gecelik işikilerin bile detayını vermem. Yattık der geçerim. Sevgiliden ise asla bahsetmem. Tanıştırıyorsam zaten cinsel olarak da yakınız demektir. Erkek.
0
twelfth
(06.06.17)
(4)

Part-time işle ilgili

yeteramadenedimherseyi
Şimdi ben önümüzdeki sene istanbul'da part-time çalışmak istiyorum ama daha önce iş tecrübem olmadı. ne tür yerlerde haftada kaç gün çalışabilirim?asıl sormak istediğim part-time!a başlayınca kyk kredisi ve yeşil pasaport bundan etkilebinir mi?bir de istanbul!a gitmeme daha 3 ay var. o zamana kadar
Şimdi ben önümüzdeki sene istanbul'da part-time çalışmak istiyorum ama daha önce iş tecrübem olmadı. ne tür yerlerde haftada kaç gün çalışabilirim?

asıl sormak istediğim part-time!a başlayınca kyk kredisi ve yeşil pasaport bundan etkilebinir mi?

bir de istanbul!a gitmeme daha 3 ay var. o zamana kadar ankaradayım, ankarada 3 aylık süreç için girip çalışabileceğim bir iş ne olabilir?

şimdiden teşekkürler.
0
yeteramadenedimherseyi
(05.06.17)
Asgari ücretten az alırsan kyk kesilmez. Yalnız part time sigortalı olursan ayın kalan günleri için gss borcu çıkar.

Pasaport konusunu bilmiyorum.

İş de büyük marketler (migros) ya da garsonluk vs olabilir.
0
elorelia
(05.06.17)
Kyk kesilmez hiçbir şekilde.
0
mutlusismankedi2015
(05.06.17)
Çalıştığın süre boyunca yeşil pasaporttan yararlanamazsın ancak sonrasında tekrar başvurabilirsin.
0
jazzabel
(05.06.17)
Yeşil pasaportta belli bir çalışma süresini geçince (sigortalı çalışsansan) kaybediyorsun. Sanırım o belli bir çalışma süresi 6 ay ama emin değilim araştırmalısın.
0
powerpufgirl
(05.06.17)
(7)

hangi lor peyniri ?

charlotte blanc
demin ilk defa lor peyniri yedim tahsildaroglu 300gram. bayildim. cok guzel kremali ve tuzlu. tadi cok hos. ekonomikprotein acisindan zengintat olarak iyibu ucunu de optimum tutan bir oneriniz var mi lor peyniri icin ? vucut gelistirmeden protein kaynagimi lordan almayi dusunuyorum. o yuzden ekonomi
demin ilk defa lor peyniri yedim tahsildaroglu 300gram. bayildim. cok guzel kremali ve tuzlu. tadi cok hos.

ekonomik
protein acisindan zengin
tat olarak iyi

bu ucunu de optimum tutan bir oneriniz var mi lor peyniri icin ? vucut gelistirmeden protein kaynagimi lordan almayi dusunuyorum. o yuzden ekonomik yonu agir basiyor. teneke olarak falan mi alsam ?
0
charlotte blanc
(05.06.17)
tuzsuz lor isteyeceksiniz yalnız, o kadar tuz hasta eder adamı.
migros tuzsuz lor, açık peynir ve şarküterilerin orada satılıyor.
0
zebragibi
(05.06.17)
Lor çok çabuk bozulan bir ürün, o nedenle ekstra büyüklükte bir şey almanı önermem dolaba bile koysan bir haftanın sonunda küflenmeye başlar çöpe atarsın. Onun dışında, Teksüt lorun 100 gramında, eğer değişmediyse, 18.5 gram protein vardı, ona bakabilirsin.
0
angelus
(05.06.17)
Ben evde yapıp suyunu da içiyorum. Biraz fazla süt gidiyor ama evdekinin tadını daha çok beğendim ben. Protein oranını bilemeyeceğim.
0
jazzabel
(05.06.17)
Tahsildaroğlu'nunkini seviyorum ben de. Bir de Kecheese'inki.
0
aychovsky
(05.06.17)
Ben memleketten getiriyorum direk mandıradan
0
ugrcn
(05.06.17)
Migros'ta satilan acik lor peyniri. Ben lordan nefret ederim ve Mogros'takini sevdim.
0
stavro
(05.06.17)
Aynes ya da migrostaki açık lor.
0
harmonikhakaret
(05.06.17)
(8)

Tonik kullanıyor musunuz?

i m cool with that
Ne tür bir tonik bu? Alkollü mü? Doktor önerisi mi yoksa kendiniz mi seçtiniz? Ortalığın epey karıştığı şu günde araya kaynak yapayım dedim.
Ne tür bir tonik bu? Alkollü mü? Doktor önerisi mi yoksa kendiniz mi seçtiniz?

Ortalığın epey karıştığı şu günde araya kaynak yapayım dedim.
0
i m cool with that
(03.06.17)
Evet doktorumun yazdığı bir tonik var eczane hazırladı. Alkollü ve salictic asit içeriyor sivilce oluşmasın diye. Bir de gül suyu eklemiş. Dünyanın en güzel en ferahlatıcı toniği herhalde.
0
jazzabel
(03.06.17)
gül suyu kullanıyorum.

i <3 gülsuyu
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.06.17)
Cildim çok hassas olsuğu için gülsuyu kullanıyorum ama hiçbir faydası olduğunu düşünmüyorum tamamen psikolojik bence belki biraz yumuşatıyordur o kadar
0
powerpufgirl
(03.06.17)
Kullanıyorum, temizledikten sonra açılan gözeneklerin tekrar kapanması gerekiyor. Yağ dengesini de sağlıyor, sivilce önlüyor ve diğer adımlara zemin oluşturuyor benim kullandığım. Çok memnunum.
0
whysoweird
(04.06.17)
Cay agaci yagi iceren tonik kullaniyorum. Memnunum. Kokusunu da cok seviyorum ama benden baska seven gormedim.
0
kuehles blondes
(04.06.17)
bioderma'nınkini kullanıyorum. makyaj temizleyici. başka bir şey yok.

son zamanlarda bir şey fark ettim, cildim tertemiz (maşallah maşaalllaaaahhh) ama ne zaman yüzüme maske yapsam, bakım için ekstrem olaylara girsem hassaslaşıp kırmızı lekelenmeler yapıyor. o yüzden artık dokunmak istemiyorum.
0
pinkpeony
(04.06.17)
evet, iki tane. birisi saf gülsuyu ve maden suyuyla yaptığım tonik; yüzümü yıkadıktan sonra bu karışımı sıkıyorum ve kurumasını bekliyorum. yani pek bir etkisini görmedim, ama çok ferahlatıyor.

gece yatmadan önce de Procsin'in cadı fındıklı (witch hazel dedikleri) toniğini kullanıyorum fakat bunu pek sevmedim, yüzümü yapış yapış yapıyor. bitsin de, şu Dickinson's markasının cadı fındığı toniğini alacağım.
edit: yazmamisim, alkolsuz ve kendim arastirip buldugum bir tonik bu.
0
mizore
(04.06.17)
Evet. Kendim seçtim. Deneme/yanılma usülü.
Clarins'in alkolsüz ve papatyalı olanı
demandware.edgesuite.net.s1.frz.io
0
aychovsky
(04.06.17)
(10)

bu kliplerdekiler kadınsa bizim hayatımızdakiler ne?

sonsuz88
bu kliplerdekiler kadınsa bizim hayatımızdakiler ne? bizim hayatımızdakiler kadınsa bu kliplerdekiler ne?Pitbull - Fun (Lyric) ft. Chris Brownhttps://www.youtube.com/watch?v=Kh9MLJ7ROYY&quot;FUN&quot; Tour Video w/Pitbull, Chris Brown &amp; The Most Bad Oneshttps://www.youtube.com/watch?v=hgnsvjULlZ
bu kliplerdekiler kadınsa bizim hayatımızdakiler ne?

bizim hayatımızdakiler kadınsa bu kliplerdekiler ne?

Pitbull - Fun (Lyric) ft. Chris Brown
www.youtube.com

&quot;FUN&quot; Tour Video w/Pitbull, Chris Brown &amp; The Most Bad Ones
www.youtube.com

PITBULL - I know you want me (calle ocho) [Official video HD]
www.youtube.com

Pitbull - Don't Stop The Party ft. TJR
www.youtube.com

Pitbull - Hotel Room Service
www.youtube.com

Pitbull - Bon, Bon
www.youtube.com

Jason Derulo - Swalla (feat. Nicki Minaj &amp; Ty Dolla $ign) (Official Music Video)
www.youtube.com
0
sonsuz88
(03.06.17)
Arkadaş aynı soruyu daha kaç kez soracaksın? Birkaç gün önce de aynı örneklerle aynı soruyu sordun.

Sorunun cevabına gelince bu kadınları sokaktan toplamamışlardır herhalde diye düşünüyorum. Zaten çoğunun işi güzel olmak. Yani bu kadınlar profesyonel. Hayatları güzelliklerine yatırım yapmak üzerine kurulu. Kariyerleri bu. Senin hayatında ne arasın böyle kadın?
0
i m cool with that
(03.06.17)
Aynen kadın değiliz biz yallah latin amerikaya
0
jazzabel
(03.06.17)
senin bi maraton kosman lazim enerjini atman icin
0
yons
(03.06.17)
@sonsuz88 şu soru için gerçekten bu kadar efor mu sarf ettin? Gerçekten bu kadar mücadele mi verdin? Pes! :D

Daha önce çok işsiz gördüm ama bu kadar işsizine hiç rastlamamıştım. Adam şu soruyu sorabilmek için resmen haftalardır kendini paralamış. Kelimeler kifayetsiz...

Hem benim hayatımdakiler kadınsa bunlar ne diyorsun hem de bu kadınlar parayı bastırınca hayatımızda diyorsun. Bu ne yaman çekişki? Ayrıca kendi cevaplarını tiklemek de çok başka bir kafaymış. Kendi kendini teskin eder gibi, şizofren gibi asgsgs

Duyuru gerçekten de iğrenç bir yer haline geldi. Daha önce de duyuru hesaplarım oldu ama onu hiç bu kadar paçalarından kalitesizlik akarken görmemiştim. Yazık.
0
i m cool with that
(03.06.17)
yuvarlanantencereninkapagi
(03.06.17)
Abi sen 40'lı yaşlarda olduğunu söylememiş miydin? Niçin ergen gibi sorular soruyorsun? Hem senin soru sorma zamanın 1'den sonra değil mi? Seni ilk defa geceyarısından önce görüyorum burada.

Soruya cevap hepsi çok güzel, güzellikleri ile para kazanıyorlar. Herkes güzel ve yakışıklı olmak zorunda değil.
0
tahin pekmez yoğurt
(03.06.17)
hemen bi battaniye bulup altinda agliyacagim bu ayarin hakkini vermek icin :(
0
yons
(03.06.17)
Un kurabiyesiyiz biz
goo.gl
0
aychovsky
(03.06.17)
@tahin pekmez yoğurt sevgili arkadaşım ben eleştiriye açığım ama küfüre alaya hakarete asla sorularına cevap yazayım

Abi sen 40'lı yaşlarda olduğunu söylememiş miydin?

39 yaşındayım

Niçin ergen gibi sorular soruyorsun?

insan her zaman klasik müzik dinlemez bazen de kafa dağıtmak için bir sonraki yaza unutulacak sabun köpüğü sözleri olan pop şarkı dinler mozart her gün dinlenirse anlamını yitirir bazen özenle hazırlanmış yemek yersin bazen de açlığını bastırmak için hamburger ilanlarıma bak ciddi sorularda var kafa dağıtmak için sorduğum basit sorularda var bu soru da kafa dağıtmak için sorduğum hiciv barındıran bir soru ve bu da beni ergen yapmaz

Hem senin soru sorma zamanın 1'den sonra değil mi? Seni ilk defa geceyarısından önce görüyorum burada.

evet genelde 1 den sonra ama bugün erkenciyim ve çok sağol bir kişi de olsa takipçim varsa dikkat çektiysem ne mutlu bana

Soruya cevap hepsi çok güzel, güzellikleri ile para kazanıyorlar. Herkes güzel ve yakışıklı olmak zorunda değil.

bu yazdığına da aynen katılıyorum seni gözlerinden öpüyorum sevgiler saygılar
0
🌸sonsuz88
(03.06.17)
sevgili aychovsky tebrikler hiciv ne demek bilenlerdensin biraz kafa dağıtmak biraz hiciv biraz mizah içeren soruya tam da gereği gibi bir cevap sevgiler saygılar
0
🌸sonsuz88
(03.06.17)
(2)

Instagram etiket ekleme

maria puder
Instada daha önce paylastigim fotolara etiket eklemek istiyorum.Ama hata veriyor "degisiklikler yapılamadı" diyor.Neden olur bu?Bir dizi etiket,kopyala-yapistir yapiyorum.
Instada daha önce paylastigim fotolara etiket eklemek istiyorum.Ama hata veriyor "degisiklikler yapılamadı" diyor.Neden olur bu?Bir dizi etiket,kopyala-yapistir yapiyorum.
0
maria puder
(02.06.17)
Fotoğraf altındaki etiket sayısı 30'dan fazla olabilir.
0
arnold schwarzeneger
(02.06.17)
Önceden 30 tane etiket yazdıysan silsen bile bir daha etiket ekleyemiyorsun.
0
jazzabel
(02.06.17)
(9)

l'oreal colorista washout (haftalık saç boyaları)

sırtçantalı
şimdi bununla saçınızı boyadığınızda gerçekten birkaç hafta sonra saçınız tamamen doğal görünümüne geri dönüyor mu? hiçbir boya emaresi kalmıyor mu?saçımın doğal rengini bozmadan birkaç hafta renkli saç kullanabiliyorum yani öyle mi <3 öyleyse şayet başka marka öneriniz de var mı?teşekkürler
şimdi bununla saçınızı boyadığınızda gerçekten birkaç hafta sonra saçınız tamamen doğal görünümüne geri dönüyor mu? hiçbir boya emaresi kalmıyor mu?

saçımın doğal rengini bozmadan birkaç hafta renkli saç kullanabiliyorum yani öyle mi <3


öyleyse şayet başka marka öneriniz de var mı?

teşekkürler
0
sırtçantalı
(02.06.17)
Ben daha yeni acik pembesini yaptim.

4 yikamadan sonra neredeyse hic kalmadi. Herhalde 1-2 yikamaya gecer. Ben balyajlarimin ustune boyamistim. Igrenc bi hale de gelmedi akarken :D
0
kuehles blondes
(02.06.17)
saçınız açık renkse evet. koyu renk saçlarda malesef renk vermiyor. youtube da videoları var.
Saçınız eğer koyu renkse de sprey olanlarını deneyebilirsiniz. onlar yıkanana kadar kalıyor sadece.
0
interview with the vampire
(02.06.17)
@interview with vampire

Koyu renk saclar icin ayri renkleri var. acik pembe olmuyor mesela ama koyu yesil oluyor mesela. Katalogu var.
0
kuehles blondes
(02.06.17)
@kuehles blondes oluyor diyorlar da, bence olmuyor ya. dediğim gibi videoları izledim. kahve saça yeşil yaptı kız. hiç birşey belli olmadı. belki kırmızı belli olur bilemedim.
0
interview with the vampire
(02.06.17)
Ya nerdeyse 10 yıldır ara ara saçımı renkliye boyarım. Doğal rengini bozmadan diye bir şey yok. Saçın sarı olacak. Eğer pastel rengini istiyorsan 11 derece platin sarısı, koyu renkler istiyorsan kahveden sarıya dönük -ombre gibi ki benim saçlar ombre- olmalı. Sarının tonuna göre sende duracak rengi farklılaşır. Kahverengi saça koyu yeşil, kırmızı ya da mavi boyarsın ama güneş vurunca iyi belli olur.

Lorealin sattığı benim saçıma yetmedi. Kuaför malzemeleri satan bir yerden alıyorum. Pembeli morlu bir renge boyamıştım saçımda aylar sonra bile kızıllık kalmıştı mesela. Kafamı kesecektim sinirden. Sonrasında griye falan boyadım yeşillenerek aktı ama iz kalmadı.
0
jazzabel
(02.06.17)
@muti washoutun su yeşili gibi olanını almıştım o yapmadı. Manic panic yaptı. Ama baya bi renkli boya markası kullandım birbirlerinden pek farklı gelmiyorlar bana.
0
jazzabel
(02.06.17)
@jazzabel
Manic panic falan tamam onlarin iz biraktigini biliyorum da bu colorista'nin direkt aktigini, iz birakmadigini iddia ediyor marka..
0
🌸sırtçantalı
(02.06.17)
Hepsi geçici diye geçiyor zaten. Kalması benim saçımdan dolayı. Sarının her tonu olduğu için daha koyu olan yerlere yapışıp kalıyor açık sarılarda hemen akıyor.
0
jazzabel
(02.06.17)
@sirtcantali

Washout akiyor. Daha yeni boyadim, gecen cumartesi. 3 kez yikandim galiba, sacimin en acik noktasinda cok az kaldi, bugun o da akar herhalde.
Manic panic normal boya, kardesim platinlestirdigi yeri onla boyuyor, normal boya gibi 3-5 haftada bir yeniliyor.
0
kuehles blondes
(02.06.17)
(7)

Diş teli tedavisi bitenler

i m cool with that
Dişlerinizin arkasına sabitleyiciyi tel (adı retainer sanırım) takıldı mı? Ne kadar kalacak dendi? Ne kadar sürede alıştınız? Ben hala alışamadım yav. Benimkiler en az 5 sene kalacakmış. Hatta ömür boyu kalmasında hiçbir sakınca yok dedi diş hekimim. Dilimin ucu hep oraya değiyor ve ben uyuz oluyoru
Dişlerinizin arkasına sabitleyiciyi tel (adı retainer sanırım) takıldı mı? Ne kadar kalacak dendi? Ne kadar sürede alıştınız? Ben hala alışamadım yav. Benimkiler en az 5 sene kalacakmış. Hatta ömür boyu kalmasında hiçbir sakınca yok dedi diş hekimim. Dilimin ucu hep oraya değiyor ve ben uyuz oluyorum o pütür pütür şeyi orada hissettikçe. Üstüne üstlük konuşmam da değişti sanki çok hafif. -s'leri bir garip söylüyorum gibi hissediyorum. Sizde de oldu mu bu?
0
i m cool with that
(01.06.17)
Benim tedavim biteli 9 sene oldu hala daha takıyorum o teli. Şimdi keşke üste de taksalarmış diyorum. Çünkü tedaviden sonra diş yapısı illa ki değişir o tel daha sabit durmasını sağlar. Bir süre sonra alışırsınız bence çıkartmayın.
0
phoenixbird
(01.06.17)
seneler önce (20 sene kadar) damaklı sabitleyici kullanmıştım. gıcık olduğum bir süreçti ama toplam 7 ay sürmüştü. o dönem ergenliğin verdiği hızlı gelişimle birlikte kısa sürmüştü o sabitleyici
0
hosein
(01.06.17)
tellerim çıkalı 23456 sene oldu hala retainerlar duruyor. sanırım belli bir yaştan sonra gerilemesini önlemek için hep durmak zorunda. alışıyorsun zamanla ya:/ sadece koçan mısır yiyince çok sorun oluyor.
0
wild honey suckle
(01.06.17)
6 yıldır takıyorum ben. tek kötü yanı diş taşı yapıyor bende ve diş etlerimin çekilmesine sebep oluyor. ben durmasından memnunum çünkü bozulma gibi derdim olmuyor her şeyi rahatlıkla yiyorum. geçen gittiğimde doktora devamlı kalabilir bir sorun yaratmaz demişti.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(01.06.17)
Bana takılmadı ve bu yüzden dişlerimde bozulma oldu. Ciddi ciddi yeniden tedavi olmayı düşünüyorum bazen bu yaştan sonra. Dişlerinin eski hallerine dönme riski olmadığı için şanslısın bence. Zaten tele alışmak da zaman alıyor, buna da alışırsın illa ki zamanla.
0
ms brownstone
(01.06.17)
1,5 yıldır takıyorum ben de. bi süre sonra alışılıyor. varlığını bile hissetmiyorum şu an. çıkarırsam büyük bi boşluk varmış gibi hissederim hatta. teller çıkınca öyle olmuştu. dişlerin eski yerlerine kaymasını önlemek için gerekli bi şey. ben birazcık bozulma fark ettim bile bu retainer'lara rağmen. konuşmamdaysa bi sıkıntı yaşamıyorum tellerden dolayı.
0
centrolenidae
(01.06.17)
Bana damaklık verdi sadece ve istememe rağmen ileride bozulursa arkaya tel takarız dedi. Şu an dişlerim bozuldu bir daha uğraşmak istemiyorum artık.
0
jazzabel
(01.06.17)
(8)

Yüksek katta oturanlar

devilred
Buna benzer bir şeyi daha önce de sordum mu hatırlamıyorum, sorduysam affola. Yüksek katta oturan insanlar olarak korkmuyor musunuz yüksek katta oturmaktan? Kaçıncı katta oturuyorsunuz peki ya? Kendimi teskin etmeye çalışıyorum alışmak adına ama yok, olmuyor bir türlü. O içsel huzuru yakalayamıyorum
Buna benzer bir şeyi daha önce de sordum mu hatırlamıyorum, sorduysam affola.

Yüksek katta oturan insanlar olarak korkmuyor musunuz yüksek katta oturmaktan? Kaçıncı katta oturuyorsunuz peki ya? Kendimi teskin etmeye çalışıyorum alışmak adına ama yok, olmuyor bir türlü. O içsel huzuru yakalayamıyorum korkudan. Korkum da yersiz, deprem bölgesinde değilim. Alışır mıyım zamanla yüksekliğe?

Dipnot: Kendimi bildim bile yükseklik korkum var, atalarım ne kadar düştülerse artık ağaçtan.
0
devilred
(31.05.17)
Ben İstanbul'da yaşıyorum tam tersi, en alt katta oturmaktan korkuyorum. Deprem olsa tüm evler üzerimize yıkılırmış gibi saçma bir inancim var. Sırf bu yüzden ev tutarken mis gibi bahçeli evi tutmadım.
0
fraise
(31.05.17)
Benim ilk oturduğum apartman katı 7. kattaydı. (7 katlı ev) Hatta, Allah yerden 7 kat yüksekte denince 'Herhalde bu civarlarda bir yerdedir' diye düşünmüştüm çocuk aklımla. Abime sordum, o da trolledi 'Evet, buralarda. Doğru, 7. kat' diye. Ben de Allah ile aynı katta yaşamanın mutluluğunu yaşadım bir süre.

Bir alt katta çaprazda en yakın arkadaşlarımdan Vildan ve ters tarafta Bahar vardı. Onlarla bütün gün balkondan mandal atıp tutmaca oynardık ve bir şeylere denk getirip nişan alacağız diye bol bol sarkardık. Annelerimiz de haliyle her saniyede başımızda olamazlardı. Yasaklasalar da biz kaçardık balkona zaten. Sonradan işi büyütüp sulu balon, top falan atmaya başladık zaten. Baktılar, biz malız ve günün birinde düşeceğiz, balkon demirlerini iki kat yükseltip göğüs seviyemize çıkarttılar. O günleri şimdi hatırlayınca başım dönüyor o yükseklikten. Çocuk aklımızla korkmamışız.

Bir de İzmir'de büyüdüm. İzmir'de 1-2 senede bir 5-6 civarı depremler olur. O yüzden, bol bol deprem hissettim ama 'Yıkılsa en üstte nasılsa biz varız' diye rahattım. 'Bizim üstümüze sadece çatı düşecek, asıl Vildan'ın, Bahar'ın üstüne biz düşeceğiz' diye düşünüyordum.

Bir 6 sene de 8. katta oturdum. Açıkçası, balkonu çok sevdiğim için yazı balkonda geçiriyordum zaten. Balkondan eğilip aşağıya bakmak gerçekten korkutuyor ama o manzarayı izleyince de keyif alıyordum doğrusu. Eğilip bakmadığın sürece alışabilirsin gibi geliyor. Bakacağın yer güzelse de için açılır baktıkça.
0
aychovsky
(31.05.17)
bende durum tam tersi. yüksek bir binanın alt katlarında oturmaktan çok korkuyorum. bütün bina üstüme yıkılacak gibi hissediyorum, gözüme uyku girmiyor. bu yüzden bir daire kiralayacağım zaman hep en üst katı tercih ediyorum.
0
i m cool with that
(31.05.17)
Gece gece mübarek Kaddafi'yi hatırlattın. Sanırım onda hem yükseklik korkusu hem de klostrofobi vardı ve her gittiği ülkede sahra çadırı kurdudur orada yatardı.

Neyse silinmesin diye cevap yazayım, benim hafif bir yükseklik korkum var,terasta falan tam dibe kadar gitmeyi sevmem. Ama hep +4 katlarda oturdum. Aklıma bile gelmedi.
0
doxanikee
(31.05.17)
99 depremini avcılarda yaşadım, etrafımızdaki evlerin yerle bir olduğunu hatırlıyorum. Yine de bi dönem 25. Katta şu an 10. Katta kalabildim/kalabiliyorum.

Deprem öncesi yapılmış, ya da rastgele müteahhitler tarafından yapılmış az katlı evlerdense son deprem yönetmeliğine uygun (2012 sonrası) ve büyük inşaat firmalarınca inşa edilmiş yüksek katlı evleri daha güvenli buluyorum.
0
bir nick var benden iceri
(31.05.17)
@maleficent

Okuyunca bile nefesim kesildi :/ Ben beşinci kata dayanamıyorum, 39 nedir yahu :O
0
🌸devilred
(31.05.17)
yükseklikten sayılıyormu bilmiyorum ama 11. katta oturuyorum, arkadan bakınca 13.kat oluyor ve benim de inanılmaz yükseklik korkum var. Bu yükseklik korkusu mesleğime de ters ama yükseklik korkusunu atamadım, hatta mesela bende ki tam yükseklik korkusu mu onu da bilmiyorum. şöyle oluyor, yukarıdan aşağı bakarken atlayasım geliyor, elim ayağım boşalıyor gibi hissediyorum. mesela elimde hiçbirşey tutamıyorum yukarıdayken, cep telefonunu filan cebime koyuyorum, sanki tutamaycakmışım gibi hissediyorum. sizin de korkunuz böyle birşey mi bilmiyorum.

onun dışında imkanım olsa(yani param) çok daha yüksekte ev almayı isteyebilirim, seviyorum esasında camdan izlemeyi, fi dizisinde can manayın ilk evini çok beğenmiştim mesela, yine o kadar da olmasa bu faziletin kızlarında ki o 2. çocuğun evi de güzel. bizim burada yeni yeni kule ev yapıları geldi ama tadı kaçık bir şekilde pahalı, yani maaşla çalışacak olsam ömrüm boyunca alamam. normalde alacağımı sanmıyorum gerçi de, otururum yani daha yüksekte.
0
mete kudur
(31.05.17)
Ben aksine ne kadar yüksekteysem o kadar huzurlu hissediyorum. Önceden 1. Kattaydık her yer yüksek katlı binaydı ve gökyüzünü göremiyorum deliriyordum. Şimdi 6. Kattayım 60. Kat olsa da olurdu.
0
jazzabel
(31.05.17)
(38)

evlenmek istemeyen kadın var mı aramızda?

galandar kostumu
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum. benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabil
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum.

benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabilir misiniz?
yok 5 sene önce dusunuyordum simdi pismanım diyen ya da farklı gorusler varsa da basım ustune.
0
galandar kostumu
(31.05.17)
bence evlencek birini bul pişman olmazsın

not : erkeğim
0
empty bottle
(31.05.17)
23 yaşındayım, 5 yıllık bi ilişkim var, sürekli evlenelim artık daha ne kadar böyle sürecek siye baskı görüyorum, ama evlenmeye hiç niyetim yok. Evlilik gerçekten çok korkutuyor beni. 5 yıl önce de böyleydi, 5 yıl sonra da böyle olacağını öngörebiliyorum.
Daha sonrası için bir fikrim yok, benim kafamda hep 30umdan sonra evlenirim gibi bir plan olduğu için 30a kadar korkup kaçacağımı düşünüyorum.
0
bir nick var benden iceri
(31.05.17)
İnsanlar sorun değil bence ama sen yaşının geçtiğini düşündüğün için evlilikten korkuyorsun gibi geldi bana. Evlen mutlaka ileride zor olur.
0
powerpufgirl
(31.05.17)
İsteyip istemediğimi bilmiyorum ama düşencesi bile titremeye yol açıyor bende. Lafın gelişi söylemiyorum bunu, gerçekten fiziksel tepki veriyor vücudum.

Geçen gün anneme de dedim, hiçbir zaman o evlilik tanımı içerisinde konumlandırmadım kendimi, konumlandırmadım. Neden bilmiyorum ama olmadı işte, içimden gelmedi hiç. Büyük sorumluluk, daha kendi hayatım içinde tam olmamışım ben, tam olmadan olmaz ki bu işler diyorum sanırım kendi kendime. Yalnız kalmak da istemiyorum ileride, birtakım çelişkilerdeyim.

31 yaşın son demlerindeyim, bitse de gitsek hatta, hiç sevemedim kendisini.
0
devilred
(31.05.17)
ben. her geçen gün evlilik fikrinden daha da soğuyorum.
0
i m cool with that
(31.05.17)
29-30 yaşındayken ben de delicesine ürküyordum. Hatta bol bol 'Niye sevdiğim kişiden evlenerek nefret etme riskini göze alayım ki' diyordum. Meğer sorun o zaman birlikte olduğum kişideymiş. Yeni yeni fikre ısınıyorum. Şu anda da çocuk fikri delicesine 'Hayatta olmaz, imkansız, istemem' görünüyor. Ona da zamanı gelince bakacağım. Ailemde 40-45 yaşları arası doğumlar bol, o yüzden çok da düşünmüyorum.

Bir arkadaşımla konuştum az önce. O da 36 yaşında. 'Benim hayalim hep evlenmemekti. Şimdi evlenmek istediğimi fark ettim' dedi. Yeni bir sevgili sahibi, göreceğiz.

Bir kuzenim var, 48 yaşında evlenmedi. O bile, 'Bilmem, zamanı gelince bakarız' diyor.

Eski patronum, 60 yaşında. O da 3 ay sonra evleniyor.

Dördümüzün de kız kurusu olmak dışında ortak noktası şu, pişman değiliz. Kendim hakkında polemik yapmayayım, taraflı olur; bu kuzen evlilik teklifi almamış ya da cinsel hayatı olmayan biri değil. Hazır hissetmemiş, istememiş ve yeni yeni hazır hissediyor. Açıkçası ben de tren kaçtığını düşünmüyorum çocuk düşünülmüyorsa. Yapabilinecek insan ne zaman denk gelirse. Bunun için zorlamaya, o an içinden gelmeyen bir şeyi yapmaya gerek yok. Zamanı geri çevirememek gerçekten bir dert, o konuda söyleyeceğim bir şey yok ama ilerisi için çok korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
0
aychovsky
(31.05.17)
Bende bu durum tam tersi. Is guc sahibi de olduktan sonra evlenmek istiyor artik insan. Evlilik dusuncesini hicbir zaman aklindan gecirmemis bir insan olarak evlilik olabilir artik diyorum. Evlenilecek kadin atsin birileri ustume.

25 / erkek.
0
murakami
(31.05.17)
kendimi bildim bileli gözümü korkutan bir şeydi. boşanmış aile çocuğuyum onun da etkisi vardı. şu an 25 yaşındayım, son 1 senedir nedense çok sıcak bakıyorum evliliğe. özellikle çocuk olacaksa bu yaşlarda olsun ki, yaş ilerleyince kafam kaldırmaz gibi geliyor. neden sıcak bakmaya başladın dersen, sevgili gibi gez toz beraber yaşa. nereye kadar. asıl o sıkıcı geliyor bana artık.
0
rayde
(31.05.17)
@ayça, aslında evlilik bizim kulturumuzde cekilcek cile degil zaten de o cocuk olayı tum işi tereddute sokuyor zaten:/
0
🌸galandar kostumu
(31.05.17)
Evlilik kurumu keşke baştan hiç olmasaymış diyorum. Ama evlilik denen şeyin var oldugu mevcut durumda evlilik deyince korkup kaçanlardan da degilim. Tabi ilerisi icin. Su yaşımda evlenmek kötü olurdu. Sevdigim bir insanla makul bir zamanda evlenme fikrine gayet sıcak bakıyorum ama çocuk olayından emin degilim. Su an icin cocuga cok soguk bakiyorum. Ileride degisir muhtemelen.
0
aquarium
(31.05.17)
Ergenliğimden beri evliliğe bakış açım hiç değişmedi. Hep nefret ettim toplumdaki bu evlilik dayatmasından. Bir an bile "acaba olur mu" diye geçirmedim aklımdan, her zaman aşırı uzaktım evlilik fikrine. Yıllardır bu fikrim değişmediyse artık yeni insanlar tanıyıp yeni şeyler gördükten, sorunlu evliliklere şahit olduktan sonra fikrimin değişeceğini sanmıyorum hiç.

Ben varım yani sonuç olarak. 24 yaşındayım.
0
ms brownstone
(31.05.17)
31 k evlenmek istemiyorum. Ömür boyu gömlek ütüleyemem.
0
suicides underground
(31.05.17)
Ne gerek evlilige. Herkes yapiyor diye mi yani.

Suicides underground +1

Bir is arkadasim gecen baktim erkek arkadasinin gomlegini utuluyor. Sogudum cidden kizdan
0
Traveller
(31.05.17)
27 k
Evlilik son 1 seneye kadar hep manasız ve eziyet dolu görünmüştü bana. İçinde illa ki aldatma olacakmış gibi, neden bu ihaneti yaşayayım ve hayatımı çıkmaza sokup modumu düşüreyim ki? diyodum.
Ama şuan öyle bakmıyorum, güven problemini biraz daha aştım, yalnız yaşamaktan alabildiğine korkuyorum. Aile dostlar falan biyere kadar, insan kendini yalnız hissediyor. Aileyle yaşamak kalabalık geliyor, tek yaşamak da çok yalnız. En iyisi 2 kişi olmak, sevdiğinle uyumak, her şeyden senin haber vermene gerek olmadan haberdar olması, senin hikayeni yarı yarıya paylaşması ve bunun resmiyete bağlanmış olması.
"Tam ve sürekli bir hayat ortaklığı" kanun tanımını ilk okuduğumda kabus gibi hapis gibi boğucu bir çıkmaz demiştim. Ama şuan tam tersi, tek başına olmak arkadaşlarla aileyle avunmaya çalışmak karanlık bi çukur gibi geliyor.

Çocuk sahibi olma konusunu düşünmek bile istemiyorum. Bazen kabuslarımda hamile olduğumu karnımın kocaman olduğunu görüyorum.
0
megalomaniac
(31.05.17)
evliligi gomlek utulemeye indirgeyen, sevgilisinin gomlegini utuledi diye kizdan soguyan lumpenler kadar garip, sig bir topluluk gormedim sanirim. evlenmeyi istemeyenlere hicbir lafim yok da bu zihniyet muthis ya, ciddi ciddi yetiskin insanlarin boyle seyler yazabilmesi, bu konuda bu kadar dar goruslu olmasi urkutucu.
0
der meister
(31.05.17)
Tamamen tanıştığın insanla ilgili bence. Ben ütü yapmayı pek sevmiyorum diye gömlek giymem yaka takar üstüne kazak giyerim diyen sevgilim vardı mesela. Tamam belki ileride böyle olmaz ütülerim illa ama o da başka bir şey yapar bir şekilde beraber yürür. Evlenince de hayatında güzel ve kötü anlar olacak evlenmeyince de. O yüzden evliliği bir şeylerden vazgeçiş ya da kazanma olarak görmek biraz saçma geliyor bana. Bakarsın biri olur evlenirsin olmaz evlenmezsin. Her şey mümkün.
0
jazzabel
(31.05.17)
29,5! yaşımdayım ve seninle az çok aynı şeyleri düşünüyorum fakat şöyle de inandığım bir şey var; evlilik istenilmez istetilir diye. Yani muhtemelen o kafaya sokacak birisi çıkmadığı için karşımıza böyle düşünüyoruz.
0
scomalt
(31.05.17)
evlenmeyi bilmem de
cocuk dogurup sonradan pişman olan hiç görmedim.

evlilik konusunda muhtemelen pişman olursun.
çünkü burası türkiye.
erkek halimle beni bunaltıyor dost akraba.
0
supermatik
(31.05.17)
der meister +1

nutkum tutuldu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.05.17)
Of cok guldum, hep utuden konusulmus. Utu muhim beyler. kimler kimler istedi de dedim utu yabmayi bilmiyorsan aufwiedersehen. Ben evlenmeyi cok seviyorum, herkese evlenme teklif ediyordum baska bir sosyal ortamda, cok komikti. Seye de heb gulmusumdur. Evlilik diyorsun, aklina dugun, akraba sorumluluklari bir seyler bi seyler geliyor. Olm bi gun beyaz bir elbise, bir takim giyeceksin, iki ayakta durup el cirpacaksin, biraz yorulacaksin, anneannen mutlu olacak! Olay bu yani. Yaşlılar mutlu olsun, ne olacak yani, sanki hergununu muthis anlamli seyler yaparak dolduruyorsun da bir geceye gelince ay dugunler cok sacma. Konudan dagildim, ne diyordum? Evliligin bu sevgili disinda geti4digi sevilmeyen seyleri iki dakikada halledince geriye muthis bir sey kaliyor bence. Yalniz hepimizin olmesi cok dandik bir sey. Gelecekteki kocamin olecek olmasina katlanamiyorum.
0
velvetmorning
(31.05.17)
çocuk çok severim ama o sorumluluğu almak istemediğimden çocuk yapmam, o yüzden uzun süre evlenmem de diye düşünüyordum.

beni evliliğe itebilecek hiçbir neden yoktu bana göre zira 3 yıldır bir ilişkim var, birlikte yaşıyoruz, maddi sorunumuz yok vs. vs.

ama toplumun içine karıştıkça maalesef o sosyal baskıyı hissederek sudan çıkmış balığa dönüyorsun. en basitinden, halası beni komşularına "sözlüsü" diye tanıtırken daha ailemle bile tanışmamıştı sevgilim. yaptığımız ayıp günah değil neden böyle deme gereği duydu diye üzülmüştüm. o yüzden çocuk konusunda hala benzer düşünsem de 2-3 seneye evlenirim muhtemelen çünkü artık bu ülkenin kokuşmuş zihniyetiyle mücadele edemiyorum.
0
piremses
(31.05.17)
evlenmeyi iki kişinin canının istediği gibi şekillendirmek, kendi kurallarını belirlemek, yoldaşlık, heyecan, destek, eğlence gibi kavramları kaybetmeden sürdürülebilecek bir seçim olarak bakacak erkeği bırakın, genel olarak insan bulmanın çok zor olduğunu düşündüğümden evlenmek gibi bir düşüncem yok.

evlenmekten korkmuyorum da, kendi seçtiğim bir şeyden niye korkayım. En kötü ihtimalle boşanırsın, biter gider diye düşünüyorum, ama benim tuzum kuru. Çalışan bir kadınım, kendi param var, modern bir ailem/sosyal çevrem var, bu yaşıma kadar kimseden "evlen, çocuk yap" gibi bir baskı görmedim, görmüyorum.

daha önce evlendim, iki sene sürmedi. hayatımda yaptığım en saçma ve gereksiz şeydi.

Genel olarak evlilikten korkma kavramını pek anlamıyorum. Misal, durup dururken "ya attan düşersem" diye uykum kaçmıyor benim, zira ata binmeyeceğim, ata binmemi gerektiren ortamlarda bulunmayacağım, illa ata binmem gerekirse belki ders alıp pratik yapıp bunu başarıp başaramayacağımı deneyeceğim, hayat illa ata binmemi gerektiren bir şekilde ilerlerse de başka alternatiflerin de kabul göreceği bir yerde yaşamak için gerekenleri yaparak bir yol planı çizeceğim. Saçma bir metafor oldu ama, korkuyorsanız evlenmeyin demek istiyor şair burada.
0
sopiro
(31.05.17)
Bence hızlı bir hayatınız yoksa çok pişman olursunuz. Birkaç tanıdığım var, hepsi açıkca belirtmese de pişmanlar. Bir tanesi geçen evlenmeyi denedi ama bu yaştan sonra sıkıntılı, olmadı...

Standart ev kadını veya evden-işe şeklinde bir hayatınız varsa mutlaka evlenin. Ancak ekstrem bir hayatınız varsa (örneğin dünyayı geziyorsanız), uzun bir süre niyetinizde buysa o zaman evlenmek istemiyorsanız evlenmeyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.05.17)
Benim arkadaşım beş yıl önce aklımdan geçmezdi evlenmek ama şimdi çok pişmanım diyor. Ciddi anlamda da istiyor evlilik. Bahsettiğim kişi 34,k.
Ben de biraz @kartallar yuksek ucar gibi düşünüyorum bu konuda.
0
uzunuzunilgi
(31.05.17)
İnsanlar hala bunun zorunluluk değil bir tercih olduğunu anlayamıyor.
Kadın bir erkeğe ait veya anne olmayınca daha değersiz değil, bunu karşındaki ile tartışmayı bilmek, ona gerçekten ne söylemeye çalıştığı konusunda yardım etmek lazım.
Çevresinde tek başına durabilen güçlü kadınların tü kaka ise kime neye göre olduğunu.. Bir insanın hayat kavgasını aşağılamaya vakit ayıran insanın vaktini almayı da bilmek lazım. Evliliğin zıttı Yalnızlık değil.
0
sadegazoz
(31.05.17)
27-kadın

küçüklüğümden beri hiç evlenmek istemedim çünkü evlenmeye gerek olduğunu düşünmüyorum. eskiden korkutucu gelirdi sürekli aynı adamla yaşama fikri. şimdi ise tam tersi, bütün ömrümü aynı adamla geçirmek istiyorum ama bunun için niye evlenelim ki? bizim birbirimize "sana söz, iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta yanında olacağım. bunun altına imzamı dahi atarım. te bunlar da şahitlerim" demeye ihtiyacımız yok :D bunu zaten biliyoruz.

ailelerimiz açısından da şanslıyız, yıllardır sevgilimle beraber yaşamama rağmen hiç baskı kurmuyorlar "niye evlenmiyorsunuz" diye.

hem sonra evlenmeye kalksak düğün yapıcaz, annemler ablamın düğününde yaptıkları gibi 600 kişiyi çağırmak isteyecek, ben olmaz diyeceğim, kavga edeceğiz, sonuçta o 600 kişi gelecek, ve bir sürü gereksiz masraf olacak. yazık günah.

çocuk istersem o zaman evlenirim tabi. ama çocukları çok sevmeme rağmen şu yaşımda bir çocuğun minimum 18 yıllık sorumluluğunu almak istemiyorum. şu anki yaşam tarzım bir çocuk yetiştirmek için kesinlikle uygun değil. çocuk için hayatımı toptan değiştirmem gerekecek. çok zor. 

sevgilimin gömleğini de ütülerim donunu da yıkarım ayrıca. o da benim için yapar. bunlar da bir şey mi, insan sevdiğinin yüzü gülsün diye neler yapmaz ki. sanırım birbirimiz için yapmaktan gocunacağımız hiçbir şey yok şu hayatta. gömleğini ütülemekten şikayetçi olacağınız biriyle evlenmemelisiniz zaten.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
bir kez evlendim(aslında imza atmamak için oldukça direndim ama işte enerjimizi neden insanlara bunu izah etmeye çalışarak harcayalım, kendimize harcarız söylemleriyle ikna oldum, belki de o dönem ikna olmak istedim). öyle travmalı, çok kötü bir evliliğim olmamasına rağmen inanılmaz pişman oldum. hayatımda verdiğim en yanlış karardı. balayından döndükten sonra pek çok kişiden, evlenmeden önceki etkinliklerime/hobilerime/iş tempoma vesaire devam edince, artık evli barklı kadınsın "uyarısı" aldığımda ne "halt" ettiğimi idrak edebilmiştim. eskiden işyerinde asiliklerim, aferin phoebe hakkımızı aldın diye yorumlanırken, evlilik sonrası e ama sende kendine bir çeki düzen vere dönüştü. hayatta evlilik kadar pişman olduğum hiç bir kararım olmadı gerçekten. o yaşa kadar inşa ettiğim bütün kimliğimi/zihinsel birikimimi sınırlamam ve evliliğe uygun bir kadın profiline dönüştürmem beklendi. bunu yaşamayan kadın sayısı son derece sınırlı bu ülkede. sosyo kültürel-ekonomik düzeyi farketmiyor. kadınlar bunu kendi aralarında dahi dile getiremiyor çoğunlukla. çünkü seçilmemiş/tercih edilmemiş kadın algısıyla anılmayı göze alamıyorlar. yemişim bu algıyı. benim mutluluğumdan, huzurumdan daha önemli ne var bu bir kere yaşayacağım hayatta? istisnai evlilikler elbette vardır, her evlilik böyledir diye ahkam kesmeyeceğim.

herkes tekrar evlenmeme sebebimin evlilik fobisi falan olduğunu düşünüyor. hiç alakası yok. bunun bir tercih olduğunu kabul etmek istememe sebepleri, çoğunlukla, kendileri bu sosyal algıyla mücadele edecek gücü kendilerinde göremedikleri için yaşadıkları iç çekişmeler. şükür iç huzurum çok yerinde ve son derece mutluyum. 50 yaşımı 50 yaşına gelince düşünürüm. neden olasılıklar üzerinden senaryolar yazıp bugünümü anksiyete ile geçireyim?

ezcümle; bir başkası ile birlikte olmadanda ben tam ve bütünüm. bir başkası ile hayatımı birleştirme kararı alırsam şayet, bu toplum istedi diye, kendimi tamamlamak için vesaire olmaz. bir yol arkadaşı istediğim için olur, ki imza atmayı yinede düşünmüyorum.
0
Phoebe
(31.05.17)
27 k, birebir aynı fikirdeyim sizinle.

yalnızca evlilik değil, genel olarak ilişki olayına alerjim var. ne zaman gereğinden fazla bir samimiyet oluşsa biriyle, ya bi yolunu bulup kendimden soğutuyorum, ya da ayaklarım totoma çarpa çarpa kaçıyorum. çevremdeki ilişkilere ve evliliklere baktıkça bu fikrim sadece pekişiyor. bundan 4-5 yıl önce bu görüşümün 30a yaklaştıkça değişeceğini ve isteyeceğimi düşünüyordum, tam tersi oldu. kafamda soru işareti bırakan tek husus toplum baskısı. bu yüzden mümkün olan en kısa zamanda daha medeni topraklara kaçmaya çalışıyorum, evlenmemiş kadınların buradaki kadar yadırganmadığı yeni diyarlara doğru.

sebebi ise büyük ihtimalle korkunç bir babaya sahip olmaktan kaynaklı çocukluk travmalarım. çok severek evlenen annemin neler yaşadığına doğrudan şahit oldum. önceden mantık evliliğine veya paravan evliliğe biraz daha yakındım, şimdi o da gitti. sevmediğim sürece aynı evin içinde ikinci bir kişinin varlığına katlanamıyorum. hiç gerek yok o yüzden. ama işte, dediğiniz gibi, 50 yaşıma geldiğimde akranlarım çocuk, ve hatta torun severken acaba pişman olur muyum diyorum ben de. hayırlısı yaa.

ekleme: sebep demişim, havada bırakmışım. tamamen kısıtlanma psikolojisiyle alakalı. istediğim an, istediğim kişilerle, istediğim aktivitelerde bulunmaya çok alıştım. yukarıda da bahsedilmiş, evlilik "kendine çeki düzen verme"ye mecbur bırakıyor insanı biraz. çok hareketli bir hayatım olduğundan da değil de, canımın istediği gibi hareket etme özgürlüğüme biraz fazla düşkünüm. hayatımı ikinci bir kişiye (çocuk da giriyor devreye bu noktada) göre şekillendirmek istemiyorum. aldığım kararların hepsini kendim öyle istediğim için almak istiyorum, mecburiyetten veya sırf uyum sağlayayım diye değil.
0
cansins beybi kolonya
(31.05.17)
Hiç kimseyi sevmemiş, hiç kimse tarafından da sevilmemişsiniz.

Çağımızın sorunu bu olduğu için, kimse evlilik düşünmüyor ya da korkuyor.
0
MaNOfTheYear
(31.05.17)
evliliği ömür boyu gömlek ütülemek sananlar var. tamam evlenmenin bana göre de pek bir mantığı yok ama evlenince ev işini kadın yapar mantığındaki erkeklerle evlenip sonra da evlilikten soğuyorum demek salakça.
0
bohr atom modeli
(31.05.17)
öyle delicesine istememek değil de biriyle nasıl geçineceğim konusunda ciddi endişelerim var. Bu da beni geride tutuyor.

Ailemde ve yakınımda geç evlenen/hala bekar olan ileri yaşlar var. 39'dan 73 yaşa kadar bir aralıktan bahsediyorum. Evlenenler keşke erken yaşta evlenseydik, bekarlar da keşke evlenseydik diyorlar.
0
fallopian
(31.05.17)
Türkiye medeni bir yer olduğunda evlenen çift sayısı azalacak. İstemediğiniz kimseyle evlenmek zorunda değilsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.17)
öncelikle der meister +1


biriyle sürekli beraber olacak olmak, geçinme dusuncesi korkutucu. su yıla kadar evlilik benim de korktuğum bir şeydi. ama bilhassa su günlerde ' neden olmasın ya ^^ ' cümleleri geçiyor icimden.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(31.05.17)
22 k istemiyorum, korkunç
0
fragile lady
(31.05.17)
Insanlarla yapamamak ayrı bir sorun, onun evlenmeyi istemekle alakası yok. Iyi vakit gecirdiginiz insanlar yok demek ki etrafınızda?

Evlenme kısmına gelince, iki yıl öncesine kadar evlenmek istemiyordum. Hala da, çok baskı yoksa evlenmeyi sebepsiz görüyorum. Yaklasık iki senedir evliyim. Bu denli aile baskısı üzerimde olmasa ve beraber yasadıgım insanı sürekli 'saklama'ya calısmaktan bıkmıs olmasam, ikimiz de sacma buluyorduk evliliği,özellikle asla cocuk istemeyen bir cift olarak, hala da öyle buluyoruz.

27-k.

Eşim çift olmadan birey olmayı bildiği için evlilik öcü gibi gelmiyor şu an bana. Omuzuma binen hiçbir ekstra yük yok. Öyle oldugu için de, bir imza atıp aileyi rahatlatmak çok büyümedi gözümde.
0
buf-e kür
(31.05.17)
23 yaşında bi erkek arkadaşım oldu, ilk 1 sene evlensem evlenirdim. Sonra bir soğudum bu evlilik olaylarından, 29 yaşımda da ayrıldık zaten...

30 yaşındayım, çocuk doğurmaya karar vermedikçe evlenmem diyorum. Korkmak ürkmek vs. değil, sadece gereksiz buluyorum.
0
lcha
(31.05.17)
var.
bulduğun adam
1. hem çok aşık olduğun bir adam olacak
2. hem sana çok aşık olacak.
3. hem sorun çıkartmayan düzgün bir dünür ailesi olacak.
4. hem ekonomik-kültürel olarak senin aile kültürüne uyum sağlayacak.
5. hem aldatma ihtimali düşük olacak, sadık kalacak.

böyle bir adam bulma olasılığı yerlerde sürünüyor açıkçası, en güzel kızlar için bile zor, hatta güzeller için beğeni skalası daraldığı için daha da zor. dolayısıyla bu sebeple bekar kalan bir sürü kız arkadaşım var bende bunlardan biriyim.
0
semitika
(31.05.17)
evlenmek istemeyen kadın yoktur, kendine layık gördüğü adamlar onunla evlenmek istemeyen kadın vardır. dolayısı ile yoktur, ütü mütü hikaye. coni dep gelsin gömleğimi ütüle desin yuvarlanarak ütüler. boş geyik bu, farklıyım ben edebiyatı işte. meriç avcısı şişman teyzeler daha çok girer bu işe.
0
jangbogo
(31.05.17)
(8)

Kursa gidiyor musunuz?

ms brownstone
Burdaki depresif duyuruların çoğunda insanlar bir kursa gitmeyi öneriyor, ne zaman bunalıp derdimi anlatsam arkadaşlarım "bir kursa falan yazıl" diyor ama bir türlü gidemedim ben nedense bu kurslara. İlgimi çeken şeyler de var aslında ama bir türlü gidecek motivasyonu bulamıyorum kendimde. İşe başla
Burdaki depresif duyuruların çoğunda insanlar bir kursa gitmeyi öneriyor, ne zaman bunalıp derdimi anlatsam arkadaşlarım "bir kursa falan yazıl" diyor ama bir türlü gidemedim ben nedense bu kurslara. İlgimi çeken şeyler de var aslında ama bir türlü gidecek motivasyonu bulamıyorum kendimde. İşe başladığımdan beri de iyice zor geliyor artık istediğim şeyler olsa da.

Siz gidiyor musunuz kurslara? Gidiyorsanız hangi kurslara ve ne zaman gidiyorsunuz? Okul, iş falan derken nasıl enerji bulabiliyorsunuz kendinizde? Biraz motive olmaya ihtiyacım var sanırım, her türlü kurs deneyiminizi dinleyebilirim.
0
ms brownstone
(31.05.17)
bas gitar kursuna gidiyordum. tekrar başlayacağım mesela ama bu sefer daha teori üzerinden gidecek bir program isteyeceğim.

kurs enerji alan bir şey değil ki. kendimizi enerjisiz hissettiğimiz zamanların çoğu aslında psikolojik yorgunluk. o kabuğu bir kırsanız mesela zorlayıp bir iki gün o kursa hobiye vakit ayırsanız aslında yorgun olmadığınızı fark edersiniz.

kurs önerisi olarak evine bir klavye alıp bunun kursuna gidebilirsin, tenis kursuna gidebilirsin ki bence çok güzel bir şey.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.05.17)
Ben daha önce çeşitli kurslara gittim ama bunalmadan ya da çevreden öte ihtiyaç için gittim. Bir iki tanesine arkadaşla gittim. Açıkçası, bunalmış olsam faydasını görür müydüm bilmiyorum. Önemli olan kursa gitmiş olmak için gitmek ya da görev gibi yapmak değil; kursun kendisinin insanın sevdiği bir hobisi üstüne olması. Bir arkadaşım hafif sıkıntılı bir zamanında ve yelken kursuna başladı. Şu anda çok eğleniyormuş, çok güzel gidiyormuş. Hatta 'Hayatımda en güzel şey yelken kursu' diyor ve haftasonu gidiyor.

Bir diğeri abim. Kız arkadaşı ile okçuluk kursuna gitti. Meğer adamın oka yeteneği varmış, 40'ından sonra bunu keşfetmiş oldu. Sonradan lisans aldı ve yarışmaya girdi ikinci ayının sonunda. Evde ok yapıyor şimdi, çok eğleniyor. En büyük hobisi o oldu.

Hobiyi keşfetmek kolay değil. Sonuçta normal zamanda 'Hadi, ok atıyoruz' demiyor bana kimse ya da neye yeteneğim olup olmadığını da bilmiyorum. Motivasyonu şu sağlıyor, yaptığın şeyden zevk aldıkça iple çekiyorsun zaten. 'İş bitse de bir an önce gitsem' gibi şeyler söylerken buluyor insan kendini.
0
aychovsky
(31.05.17)
Üniversitede uzun süre tiyatro yaptım, kurstan ziyade bütün enerjimi ve zamanımı alacak kadar büyük bir şeydi, haftada 3 akşam 6dan gece 11e kadar sürüyordu. Keşke bırakmasaydım diyorum.
Evet başlaması zor, evet zaman zaman yorucu, ama başlayınca çok keyifli bir şey insanın ilgisi olan alanda bir şeyler yapması.
Üstelik çok daha sosyaldim o zamanlar, her prova çıkışı olmasa da sık sık kahve muhabbet takılıyorduk, haftasonları oyun izlemeye vs gidiyorduk.
0
bir nick var benden iceri
(31.05.17)
haftaiçi çalışıyorum.ismek'te haftasonu 9 dan 2 ye kadar ingilizce kursuna gidiyorum.B1 seviyesi olacağım sınavı geçersem. 1 ay sonra bitecek ve sonrasında bu boş vakti nasıl değerlendiririm telaşı aldı beni. bisikletim çalınmayaydı daha bir rahat olurdum. ama şimdi evde oturup pc başında kalmak boğuyor beni, bir an önce yeni bir şey bulmak istiyorum açıkçası. tiyatro müzik falan yetenek fakiriyim o konuda. el becerim iyidir. uygun bir şeyler bulacağım artık.

ha bir de unutmadan. kurstaki ingilizce hocam enfes birisi çıktı. müthiş bilgili hoş sohbet bir insan. biraz da ondan ayrı kalmak üzüyor. koşar adım gidiyorum yani anlayacağın kursa.
0
hemsta
(31.05.17)
Haftada 3 gün saat 18.00-21:00 arası Almanca kursum var. Kurs bitince Almanca bilecek olmam en büyük motivasyon kaynağım.
0
chitosan
(31.05.17)
İki tane kurs bitirdim. Biri 64 saatlik AutoCAD, diğeri de 72 saatlik SolidWorks kursu. İkisi de bölümümle ilişkili olduğu için zevk aldım ama zordu bu kurslar. AutoCAD kursuna sabah saat 9'dan öğlen 1'e kadar haftanın ilk üç günü gidiyordum. Kurstan çıkıp okula gidiyordum. SolidWorks kursu da hafta sonu beşer saat idi. Bayağı yoruluyordum. Yiyeyim öyle motivasyonu. Bu tempoya gireceğime depresyona girerim daha iyi. İki film izlersin kafan dağılır. Kursa başlayınca "madem başladık bitirelim" diyorsun. İkinci kursumu bir saat bile devamsızlık yapmadan bitirmiştim. Hoca tebrik etmişti.
0
dissendium
(31.05.17)
Günlük workshop diye geçen kurslara gidiyorum çok zaman da almıyor ama bunlar genelde yemek, teraryum ya da resim yapma gibi kafa dağıtmalık şeyler oluyor. Ciddi bir şekilde bir konuda uzmanlaşacağım kurslara gitmiyorum.
0
jazzabel
(31.05.17)
Üniversiteye gelene kadar özgüveni olmayan bir tiptim. Üniversitede mutsuzdum. Gittim bir gönüllü topluluğuna katıldım hayatım o oldu sonra , açıldım. Şimdi mezunum yine bir gönüllülük faaliyeti buldum. Aynı zamanda Kadıköy'de bir Kültür atölyesine gidiyorum. Üniveristeden yeni mezun olmuştum. İstanbul'da tanıdığım kimse yoktu ve iş de bulamamıştım. Yaşamayı sevmesem kesin intihar falan ederdim öyle saçma sapan bir hayatım vardı. Atölyeye kayıt oldum öncelerde tanıdığım kimse olmadığı için nasıl yaparım nasıl ederim gibi düşüncelere kapıldım zamanla insanlarla kaynaştık. Hem çok önemli bir çevirmenden ders alıyor olmak hem de hayata bakışımı değiştiriyor olması benim en büyük motive kaynağım.
İsmek vb kursları denedim bana göre değil. O yüzden bir şeyler üretebileceğim daha görünür olabileceğim alanlarla uğraşmayı seviyorum.
0
masumiyetmuzesibekcisi
(31.05.17)
(8)

O kisi yerine ben utandim, insanlar hep boyle mi?

Traveller
Bu insanlar yuzunden bir kampanya olmuyor. Her sey sanki somuruluyor.https://mobile.donanimhaber.com/starbucks-1tl-ve-alti-maliyetli-kahve-icme-yontemi--112895523#112895523Boyle sark kurnazi cok insan var mi? Parasi yoksa bir sey demiyorum ama bir de bunu hakli gostermek icin soyledikleri:"Bu olayı
Bu insanlar yuzunden bir kampanya olmuyor. Her sey sanki somuruluyor.

mobile.donanimhaber.com

Boyle sark kurnazi cok insan var mi? Parasi yoksa bir sey demiyorum ama bir de bunu hakli gostermek icin soyledikleri:

"Bu olayı eleştirenlerin çoğu liseli veya sosyal hayatı olmayan insanlar"

"Hayatında Avrupa'ya, ABD'ye gitmemiş"

"evde konsol ve video oyunlarıyla hayat geçiren asosyal ekşiciler bilmez"

"Öğrenci evinde tost makinasında yumurta pişirip, kettle'da makarna haşlayan bir ekşici tayfa"
0
Traveller
(30.05.17)
"Bir çok kere uyguladım. Hatta kahve bitince ambalajı atmıyorum, içine Metro Grosstan aldığım ucuz kahveyi koyup gidiyorum. Beleş Wi-Fi'den de bugüne kadar 1TB film indirmişimdir.

Hatta şekerleri flaan fazla alıyorum, eve götürüyorum. Tek üzüldüğüm nokta Starbuckslarda tuz yok. Olsa onu da yanımdaki tuzluğa doldurucam eve götürücem. "

Altta da böyle bir yorum var andjsjsj
Donanımhaber ölücülerinden aşşşşırı tiksinsem de, starbucks da tüm dünyada nice yerel kafenin ocağına incir ağacı dikmiş kapitalistin allahı bir zincir olduğundan çok da umrumda değil. 3-5 ezik ölücünün internet sömürmesiyle, kahve çekirdeği götürüp 1 liraya kahve yaptırmasıyla zarar etmezler zaten.
0
duru arsnova
(30.05.17)
'Hayatında Avrupa'ya, ABD'ye gitmemiş, evde konsol ve video oyunlarıyla hayat geçiren asosyal ekşiciler bilmez ama çok özendikleri Avrupa'lı ve ABD'li insanlar, marketten alışveriş yaparken bile bir ürünün tüm marketlerde ki karşılaştırmasını yapar ve en ucuz olanına gidip alır. '

bu dogru ama. ozellikle abd'de insanlar cash back, save money olaylarini acayip abartmis durumda. her alisveristen once kupon arayisina giriyorlar.
0
allanpoe
(30.05.17)
Bu çok eski bi' olay, bunu geliştirmişlerdi en son. bir de sözlükte donanımhaber ölücüleri hatta durun bkz verelim (bkz: donanımhaber ölücüleri) şu adreste şukale modunda bi' okuyun bakalım entry'leri daha nelerden utanacaksınız. ben gülmekten 30 dk arkadaşımla konuşamamıştım.

onun dışında ben bu insanlar adına utanmam, adamlar sistemin iyi niyetini kullanıyorlar. ve bunun için de bi' emek bi' fikir bombardımanı atlatıyorlar. kullandıkları sistem de zaten kapitalist sistem, yani zaten normalde starbucks kimseye hayrına kahve veren biryer değil ve dilediği zaman bu açığı kapatabilecek ya da alternatif önlemler alabilecek bir tüccar sonuçta.


benim utandığım insanlar, mesela az önce yemek yerken atv de hoca konuşuyordu, ona soru soruyordu oraya gelen insanlar, ben tam o esnada Allah adına utandım, hatta aklıma geldi sofrada da sordum, bu Allah'ın sıfatları arasında en çok utanan var mıydı diye ? Hani kuvvetli, güzel filan varya utangaç var mı acaba diye. Çünkü ben Allah olsam -ki değilim, bu insanlar yüzünden diğerlerinden utanırdım.

Ve gerçekten Hocayı çok takdir ettim, adı aklıma gelmedi ama; inanılmaz saçma sorulara inanılmaz mantıklı ve sağduyulu cevaplar veriyor, ve evet sözlükte çok karşı çıkılıyor bu adama ama(şimdi adamın adını unuttum ayıp oldu) bence böyle hocalar bu ülke için lazım, o adam kaç para alıyor bilmiyorum ama para için zor yapılacak bir işi yapıyor. yemin ediyorum o adamdaki sabır bende olsa gider puzzle yapar domino filan dizer dünya rekortmenleri arasına girerim. Gerçekten aldığı para helal olsun dedim, hem bi' grup insanı dizginliyor, hem öğreti veriyor onları iyiliğe yönlendiriyor, hem de kafalarında ki sorulara yanıt veriyor. Ama şöyle bir resim düşünün; adam-kadın soruyu soruyor, soru şu minvalde; doğmamış çocuğumun zekatını vermesem olur mu ? hoca cevap veriyor, hayır öyle birşey yok diyip hikayeye bağlayacak ama, soruya cevaba başladığı anda kamera soruyu soranı da gösteriyor, adam sorduğu saçma sorunun cevabını dinlemek yerine kameraya el sallıyor. hoca da o esnada hayır gerek yok, zekat zaten şu durumlarda şunlara farz falan diyor ama bizim adam kameraya el sallıyor.

Yani adam sorusunu sordu, hoca cevapladı adam dinlemedi, hoca cevabı bitirdi başka sorunuz var mı dedi(lükse bak) adam da oradan köydeki halasına işyeri arkadaşlarına filan selam gönderdi.

İlla utanacaksak bence bu tür aklı evvellerden utanalım. sonra kafası basan ama bunu kötülüğe kullanan emektarların adına da yine utanacaksak utanırız.
0
mete kudur
(30.05.17)
Staj yaptığım yerin altında starbucks vardı. Hava soğuksa kahve alıyordum ve enayi damgası yemiştim bu bedava olayını yapmadığım için. Bu kadar kasan insanlardan haz etmiyorum ben de.
0
jazzabel
(30.05.17)
ben de bi gariplik göremedim. firma niye yapmış sıkıntı varsa bu promosyonu?
0
baal
(31.05.17)
ben anlamadim, kahve cekirdegini aliyorsun, sonra bir fincanlik kahve cekirdegini goturup 1 tl karsiliginda starbucks baristasina hazirlatiyor musun? bu mu yani?
0
baldur2
(06.02.18)
hauahuauhahu. bir tanesi yazmis kahve paketleri biriktirilerek kagit hurdacilarina verilerek gelir bile elde edilebilir :D D:D D:D :D:D:D ::D:D yarildim.
0
baldur2
(06.02.18)
bu kadar ileri düzeyde bedavacılığın bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum. çocukluklarında ve ergenliklerinde çok kısıtlı bir bütçeyle büyüyenlerde, yokluktan gelip dişinden tırnağından arttırdıklarıyla zengin olanlarda böyle bir cimrilik hasıl oluyor. bugüne dek bu beleşçilik mi diyeyim hırsızlık mı bilemedim beni en çok sinirlendirense ekşide de bayağı taraftarı olan kitap çalmanın hak görülmesi durumu. bilgi olduğu için çalınabilirmiş falan. her şeye nasıl kılıf uyduruyorlar şaşırtıcı.
0
pinkpeony
(06.02.18)
(4)

Dövüş sporu öneri

Hayalperest Vişne
Neden onerdiginiz sporu yapmaliyim ? Kisaca bilgi alabilir miyim ? Ciddi olarak baslamayi dusunuyorum.Yaş 23 boy 174 yer ist b.evler
Neden onerdiginiz sporu yapmaliyim ? Kisaca bilgi alabilir miyim ? Ciddi olarak baslamayi dusunuyorum.

Yaş 23 boy 174 yer ist b.evler
0
Hayalperest Vişne
(28.05.17)
Ben karateciyim. Tavsiye ederim. Hem Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatları'na da kabul edildi. Dünya şampiyonası, Avrupa şampiyonası gibi prestijli müsabakalar hep vardı ama olimpiyatlara kabul edilmesiyle bence kendini iyice kanıtlamış bir spor oldu. İyi çalışırsan başarılı bir sporcu olabilirsin. Ben de okul nedeniyle uzun süredir antrenmanlara gidemiyorum ama en yakın zamanda devam edeceğim. Amacın sokakta adam tepelemekse ona bir şey diyemem. Ben işin sportif kısmını öneriyorum.
0
dissendium
(28.05.17)
boks boks boks
0
fyodor fyodorovic
(28.05.17)
Savunma sporları güzel bence ama öğrenmesi uzun sürüyor ve iyi disiplin istiyor. Hemen sonuç istiyorsan saldırı sporlarına yöneleceksin. Mma düşünüyorsan temel boks hareketlerini bilmen gerekiyor önce boks öğrenip diğerlerine kay.
Ama şöyle de bir şey var güreş> boks > ve diğerleri. Boksör yumruğuyla yere yığar ama güreşciye bacağını kaptırdığında bitiyor. Sambo da düşünebilirsin.
0
jazzabel
(28.05.17)
4 - 5 sene önce aikido eğitimi alıyordum. meşhur bir hocamız vardır, türkiyede 5 - 6 isimden biridir, mustafa aygün. kyu sınavımız için bulunduğumuz şehre geldi, sınavdan sonra bir yerlerde oturduk öğrenciler mustafa hoca falan çay sohbet... bir ara muhabbet en etkili savaş sanatına dönünce şunu dedi: "bakın açık söylüyorum eğer amacınız sokakta kazanmaksa aikido yu bırakın, kickbox a başlayın. toplam iki elin parmakları sayısında temel teknik vardır, bunları öğrenir, bol antreman yaparsınız, çok daha efektif olursunuz sokakta"

bilmem anlatabildin mi?

dövüş sporları ikiye ayrılır temelde: vuruş ve tutma(grapling). vuruş sporları belli işte, boks, kick boks, muay thai vs.

tutma, judo, güreş, ju jutsu, brazilian ju jutsu vs vs

mma eğitimi veren yerler bu iki tipi harmanlayarak eğitim verirler. misal bjj ve kickboks.

kendi vücudunu iyi tanı boy 1.74 müş. enine bir herif misin? öyleysen judo veya bjj de başarılı olman olası.

daha zayıf yada atletik biri misin? o zaman vuruş tipi sporlar senin için uygun olabilir, daha hızlı ve çevik olman gerekir neticede.

neye gidersen git ama şunu unutma, gideceğin sporda mutlaka ama mutlaka spariing çalışmaları olmalı. nedir sparring? antrenman müsabakaları. öğrendiğin teknikleri hoca gözetiminde bir partnerle müsabakada denersin. misal taekwondo, boks, kick boks, bjj (brazilian jiu jutsu) bunlar sparring in bol bol yapıldığı sporlardır.

ama mesela bir aikido da sparring yapılmaz zira teknikler kitleme ve fırlatma üzerinedir yanlış bir harekette antrenman yaptığın arkadaiını sakatlayabilirsin.

bir uyarı daha kesinlikle ama kesinlikle "rakibin gücünü kullanarak rakibi alt etme" safsatalarına inanma. eğer senin belirli bir fiziki kuvvetin yoksa kolayca yamulursun.

neyse muhabbet uzun o yüzden toparlıyorum;

eğer amacın kavga değil huzur bulmak, enerji atmak vs ise aikido ya git.

eğer amacın sokakta kendini savunmakse yukarıda bahsettiklerimi göz önüne alarak tercihini yap. ve mutlaka ama mutlaka sparring/antreman müsabakası olan bir spor dalını tercih et. hepsinde yoktur bu misal aikido, wing chun/wing tsun....

ek: o spor diğerinden üstündür, berikisi şu sporu yapanı döver diyenleri dikkate alma sakın. kulaktan dolma bilgilerle sallıyor herkes. dikkate almak gerekenleri yukarıda saydım:

- senin vücur yapın ve ilgi duyduğun alan
- ilgi duyduğun alanda sparring çalışması var mı?

ayrıca mma yı öyle herkes öğretemez. ülkede doğru düzgün kafes dövüşüne çıkan adam sayılı. çok iyi araştır. zaten mma eğitimi dediğimiz olay bir vuruş bir de tutuş dalında iki sporun beraber eğitiminin verilmesi.
0
issiz karga
(29.05.17)
(23)

Avrupa'da bir şehirde yaşayacak olsanız nereyi seçersiniz ?

hayati cozemeyen adam
soru başlıkta, 20li yaşlardasınız ve sıfırdan başlayacaksınız ortanın üstü, fena olmayan bir ingilizceniz var okul için falan değil direkt orda iş bulup yaşamak için. sebepleri ile birlikte söylerseniz memnun olurum, şehir de önemli. işte mesela iklim, ekonomi, iş bulma kolaylığı veya şu ucuz şuraya
soru başlıkta, 20li yaşlardasınız ve sıfırdan başlayacaksınız ortanın üstü, fena olmayan bir ingilizceniz var okul için falan değil direkt orda iş bulup yaşamak için. sebepleri ile birlikte söylerseniz memnun olurum, şehir de önemli. işte mesela iklim, ekonomi, iş bulma kolaylığı veya şu ucuz şuraya yakın vs vs..
0
hayati cozemeyen adam
(28.05.17)
stockholm

GÖzümüz medeniyet görsün.
0
gozu acik sevisen yahudi
(28.05.17)
Viyana.

Tabii bunun için İngilizce yetmez. Almanca da lazım.
0
i m cool with that
(28.05.17)
Amsterdam veya Berlin
0
tahin pekmez yoğurt
(28.05.17)
Londra. Ulaşım ağı, yeşil alanların bolluğu, İskandinav ülkelerine kıyasla ikliminin daha yumuşak olması, tarihle modern yaşamın iç içe olması, sosyalleşme imkanları gibi birtakım yüzeysel nedenlerle tercih ederdim. İş olanakları, sosyo-ekonomik şartlar vb. hakkında pek bilgim yok.
0
auroraaurora
(28.05.17)
Berlin ama türk e benzemiyorsun diye iştifat ediyorlar. Irkçılık hep var. Müslümansın nasıl bira içiyorsun diyen mongollar da döner alman yiyeceği aq diyenler de üniversite de okuyor. Bir de öyle düşün.
0
fasulyek
(28.05.17)
Volendam

Ben hayatımda bu kadar tatlı ve küçük bir şehir görmedim. Amsterdam'a da çok yakın. Belediye otobüslerinde şoförler inerken el sallıyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(28.05.17)
stockholm ya da prag
0
sorunvar
(28.05.17)
Roma. Hiç gitmedim, inş. birkaç sene sonra gitmeyi düşünüyorum. Atmosferi tam bana göre. İnsanlık zaten İtalya'dan çıkma. Sanat desen orada, bilim desen orada. Fazla açıklamaya gerek yok.
0
dissendium
(28.05.17)
stockholm için kendimce eksi olabilecek şeyleri yazdım ekşide.
eksisozluk.com

ama medeniyet hissi gerçekten yetiyor. stockholm diyorum ben de.
0
embermane
(28.05.17)
londra.
0
Apocalypse
(28.05.17)
Svalbard demek istiyorum
0
gkct
(28.05.17)
Brüksel

Yabancı arkadaşlarım(Hollanda, italya ve almanyadan) brüksele taşınmak için iş arıyorlardı. Ucuz olduğundan dolayı para biriktirebilmek için ve lokasyonunu sevdiklerinden dolayı.
0
jazzabel
(28.05.17)
kuzey avrupa'nın küçük şehirleri. neredeyse insanın olmadığı, yılın büyük bölümünde gri ve karanlık olan bir yerde yabancı olarak yaşamak eminim hiç kolay olmayacaktır ama uzun vadede bana iyi geleceğini düşünüyorum. küçük şehir istememin nedeni, terör saldırısı ihtimalinin önemli ölçüde az olması. ırkçılık hususunda da insanlar genelde yabancının bol olduğu büyük şehri tercih eder ama ben küçük yerde yabancı düşmanlığının da olacağını sanmıyorum pek. yani stokholm'de ne kadar benimsenirsem lulea'da da en az o kadar benimsenirim gibime geliyor, üstelik oradaki insanların bana karşı önyargılı olma ihtimali biraz daha az sanki. neyse.

oulu, tampere, vaasa, rovaniemi, lulea, skelleftea, örnsköldsvik olabilir mesela. rovaniemi dışında hepsinin kendi en üst düzey liginde oynayan buz hokeyi takımı da var. işe giderim, maça giderim, ormanda yürüyüp blek metal falan dinlerim işte ne bileyim kafam rahat olur abi. şöyle 1-2 arkadaş edindin miydi, ortama adapte oldun muydu gayet güzel yaşanır. kışın çıkarım donmuş gölde kayarım. her yer doğa zaten yav. yapacak bi şey illa bulunur.

iş bulması, ekonomisi vs. sıkıntılı tabii ama hayal kuruyoz şurda, onda bari istediğimiz yere gidelim işi gücü düşünmeden. bana kalsa ben böyle bi yerde yaşayacaksam zaten basit işlerle de uğraşabilirim hiç gocunmam ama nerdeeee amk finlandiya da beni bekliyo zaten. tacizci tecavüzcü olamadık ki peşimizden koşsunlar.
0
der meister
(28.05.17)
Direkt tam zamanlı iş bulabiliyorsam Berlin derim. Maaş/hayat pahalılığı en yüksek büyük şehirlerden ve söylenenlere göre eğlenceli de bir yer.

Ha yok iş bulmaya çalışacaksam ve tırmalamam gerekiyorsa, çalışma iznim de varsa Dublin derim. Hem büyük şirketler, hem de startup'lar var İrlanda'da, dil sorunu da çekmem, o yüzden iş bulana kadar ufak tefek işler yapabilirim. Öyle yani.
0
noluyo yaa
(28.05.17)
brighton.
londra.
0
zgrydn
(28.05.17)
londra

asla aç kalmazsın küçük de olsa iş yapabilirsin. türkiyeye tatil bile olsa geldiğinde kazandığın para 4le çarpılacak.
0
dedim ben sana
(28.05.17)
Barselona
0
basond
(28.05.17)
Valencia, Alicante
İlki iklim güzel, soğukta bunalıma giriyorum.
İkincisi insanlar neşeli, sürekli herkes birbirime gülğmsüyor. Akdeniz insanı sıcaklığı hakim.
Üçüncüsü, halk aşırı tembel olduğundan azıcık çalışan biri çok çalışkanmış gibi duruyor.
Dördüncüsü, halk zamanında haklarını sçke söke almış. İnsan hakları konusunda iyiler ve geri vermeye niyetleri yok. En yfak insan hakkı ihlalinde her türlü ses yükseliyor.
Beşincisi, metropol gibi boğucu değiller ama büyük şehir, hayat çok rahat.
Altıncısı, Avrupa ortalamasına göre ucuz şehirler.
Yedincisi, şehir içinde ya da en kötü bir metro yolculuğu uzağında plaj var ve siesta zamanı gidilip yüzülebilir. Yılın neredeyse 7 ayı denize giriliyor.

Zorlukları ise şunlar:
İlki, ekonomi hafiften batık. Özellikle yabancılar için iş bulmak çok zor.
İkincis, İngilizce konuşam kişi sayısı çok az ve bazen İspanyolca bilmek de yetmiyor. Özel sektör için yeter ama akademi için eyaletin kendi dilini de bilmek gerekiyor.
0
aychovsky
(29.05.17)
basel. gittim gördüm, tam yaşlı şehri. sakin sessiz, nehri var, para çooook, hayat güzel, doğa var, eğlenceye uzak değil. arada orada yaşayan şanslılar aklıma gelir de hüzünlenirim.
0
soft
(29.05.17)
roma ya da dresden
0
powerpufgirl
(29.05.17)
1) berlin
2) prag
3) krakow
0
chitosan
(29.05.17)
Prag. Küçük, yaşam standartları yüksek, batı avrupaya göre daha ucuz ve tonla casino var.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(29.05.17)
londra veya amsterdam.
0
ravenclaw
(29.05.17)
(8)

matematiği sevenler

qazedcsrfvtyhngujmkol
bu doğuştan gelen bişey mi çevreniz mi yönlendirdi yoksa kendiniz çalışmayı sevdiğiniz için mi böyle oldunuz. bana nedense matematik öğrenilecek bişey gibi gelmedi hiç. çalıştıysam da geçmek için çalıştım. normalde kendi kendime şu problemi bi çözeyim falan dediğim olmamıştır yani. ama diğer sözel d
bu doğuştan gelen bişey mi çevreniz mi yönlendirdi yoksa kendiniz çalışmayı sevdiğiniz için mi böyle oldunuz. bana nedense matematik öğrenilecek bişey gibi gelmedi hiç. çalıştıysam da geçmek için çalıştım. normalde kendi kendime şu problemi bi çözeyim falan dediğim olmamıştır yani. ama diğer sözel dersleri eya onlarla ilgili kitapları okur film dizi vs. izlerdim. belki ailemin sözelci olmasının da etkisi vardır. ama matematiği seven biri bunu dersler dışında nerede tatbik ediyor anlamıyorum. canınız sıkılınca türev mi çözüyonuz.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(28.05.17)
Ben doğuştan seviyorum sevmek için bi çaba harcamadım. Çalışmaktan zevk aldığım tek dersti. Çok uzun zamandır bir ilgim kalmadı ondan hayatıma dahil edemiyorum evet ama yine çalışmam gerekse zevkle çalışırım
0
pastörizesüt
(28.05.17)
Doğuştan gelen bir şey değil. İlkokulda matematiğim iyi gibiydi. Ortaokulda derslerle ilgisiz olduğumdan kötü. Geometri bilmezdim ama web sitesi tasarlıyordum 15 yaşında. Zeki ama çalışmıyor kategorisindeydim. Ne zaman liseye başlayıp boş beleş tipleri gördüm, o zaman ben burada olmayı hak etmiyorum dedim. 9. sınıfın başlarında fen bilimleri alanını seçmem gerektiğini biliyordum artık. Fen bilimlerine çok çok küçükken ilgiliydim. Anatomi atlasına bakıp ansiklopedi okuduğum zamanlardan gelen bir şey. Lisede sayısalcı olup matematiğin içine dalınca ve bu süreç boyunca soru çözmekten zevk alınca matematik vazgeçilmezim oldu. Hocaların hatalarını bile görüp düzeltiyordum. Sonra matematik bölümünü kazandım ama bıraktım. Şu an okuduğum makine müh. bölümünde dersleri rahat geçmemde matematiğimin iyi olmasının etkisi çok büyük. Çünkü iyi matematik demek, iyi bir fizik demek. Matematik öğrenilen bir şey. Zeki biriysen onu daha iyi kullandığın doğru. Boş zamanlarımda soru çözdüğüm çok oluyor.
0
dissendium
(28.05.17)
doğuştan değildir. ilkokulda kazandım diyebilirim. ama hatırlıyorum da 0 aldığım ya da baya bir düşük aldığım matematik sınavımda olmuştu birinci ya da ikkinci sınıfta. üçüncü sınıfta ise dersime giren yeni sınıf öğretmenim sayesinde zirveye ulaştı.
0
blue eyes white dragon
(28.05.17)
ilk okulda hic sevmezdim, orta okulda bir hoca matematige bakisimi degistirdi. Bircok matematik hocasi matemematigi kurallara dayanarak ogretiyor. Bircok ogrenci icin bu soyut kurallar ogrenmesi ve algilanmasi cok zor seyler. Buyuk ihtimal siz de soyut seyleri ogrenmekte zorlaniyorsunuz, ayni benim gibi. Ama hayatimi degistiren hoca matematigi somut olgulari soyut ifadeler seklinde ogretiyordu. Yani gercek hayattan ornekler, ve bu seyleri neden sonuc iliskisi icinde ogretiyordu. Bu yontem matematigi anlamami kolaylastirdi ve en onemlisi soyut seyleri somutlastirma yetegi kazandirdi bana. Hocalar nasil anlatirsa anlatsin kendime gercek hayattan ornekler buluyordum, bu sekilde ifade edince o konuyu anliyordum. Hala bile eger birsey soyutsa ornegin kisi isimleri asla ezberleyemem, ya da telefon numaralari. Cunku kisinin ismi ile kendisi arasinda baglanti kuramam, yada kisinin telefon numarasi ile kisi arasinda. Ama simdi yazilim muhendisi olarak hayatimi matematik ve algoritmalardan kazaniyorum. Yani yazilimda somut seyleri soyut matematige, soyut matematigi somut yazilima aktariyorum. Buyuk ihtimal sizin de bir ogrenme mantigininiz var bu zekanin farkli calisma yontemlerinden biri, once nasil ogrenebilirsin kesfet, ve kendi zekani tani. Daha sonra kendine ogrenme yolunu bul. Eger bulamiyorsan da nefret etmek yerine bulamadim diye dusun, cunku mutlaka yapabilirsin ama sana anlatilan matematik ile senin algin simdilik bulusmuyordur.
0
emrahday
(28.05.17)
Ben matematik dersinden nefret ediyordum. Lys sınavına hazırlanırken üniversitede en kolay dersin matematik olacak deseler küfür ederdim herhalde ama öyle oldu. Üniversitede 1. Sınıfta öğrendim matematiği. Her derste türev, integral ve matris çözmek biraz baydı ama seviyorum.
0
jazzabel
(28.05.17)
insan yapabildiği şeyden zevk alır. biraz yetenek meselesi matematik.
0
elvedui
(28.05.17)
Ben sevmezdim, lisedeki hocam sevdirdi. Tamam canim sıkılınca acip turev çözmuyorum ama, universitedeyken sayisal derslere calismak daha cazip ve eglenceli geliyordu. Yapamadigim olsa bile. En buyuk pismanligim fen bilimleri alanini secmemek oldu lisedeyken.
0
rayde
(28.05.17)
ben üniversiteyle sevmeye, yapabilmeye başladım. lisede matematik geometri derslerim en iyi ihtimalle 3 falan geliyordu.
0
müftü
(28.05.17)
(18)

Sahanda yumurtayı lezzetli yapmanın sırrı ne?

vogojin
Sabahları sahanda yumurta yemeyi seviyorum ama kendi yaptığımı zor yiyorum. Gözüme az pişmiş görünüyor biraz daha bekletiyorum kalıp gibi pişiyor...Hadi şekli şemali neyse de lezzeti de tutturamıyorum.Üzerime tüyo atın duyuru gurmeleri.Not: Sarısını karıştırarak pişirenlerdenim.
Sabahları sahanda yumurta yemeyi seviyorum ama kendi yaptığımı zor yiyorum. Gözüme az pişmiş görünüyor biraz daha bekletiyorum kalıp gibi pişiyor...Hadi şekli şemali neyse de lezzeti de tutturamıyorum.

Üzerime tüyo atın duyuru gurmeleri.

Not: Sarısını karıştırarak pişirenlerdenim.
0
vogojin
(28.05.17)
kapak kapat, çok pişirme.
0
507
(28.05.17)
Yağı çok kızdırmamak lazım.
0
maria puder
(28.05.17)
tereyağı?
0
klar
(28.05.17)
Tereyağı ile daha lezzetli oluyor.
0
tahin pekmez yoğurt
(28.05.17)
Ben kalıp gibi seviyorum içine beyaz peynir salça, kekik, nane ya da fesleğen gibi şeyler atıyorum of
0
jazzabel
(28.05.17)
Tereyağı kullan.
Pişirme esnasında kaşıkla kendi yağını üzerinde gezdir.
0
vonkhar
(28.05.17)
benim yöntemim şu:
yağı iyice kızdır. mevcut bütün salçalardan at, hemen ardından (salçaların yanmaması için) yumurtayı kır.
yağ kızmış olduğundan yumurta cozurdayıp kabaracak. beyazın tümünü kaşık yardımıyla kızart, kıtır kıtır olsun. sarıları dağıtma.
yanında kızarmış ekmek ya da kaşarlı tost yap. yemeden önce sarılarını tavaya dağıt.

100 yıl her sabah yesem bıkmam.
0
filteria
(28.05.17)
tereyağı çok kızmadan yumurtayı dikkatlice kır sarı dağılmasın. kısa bir süre sonra üzerine kapak kapat ki üstü çiğ kalmasın. yüksek ateşte pişirme ki yanmasın. kenarların hafif çıtır olması ve sarının dağılmadan sıvı kalabilmesi bununla birlikte tam pişmiş beyazın kolayca kesilebilmesi teknikte ustalaştığının işaretidir. baharat ve tuz falan tercih meselesi. fakat bunları pişerken atmak önemli. tadını vermesi açısından.
0
kisa bisey olsun istemistim
(28.05.17)
kapağı kapalı kısık ateste
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.05.17)
Tava çok önemli o yüzden teflon yerine granit tava kullanmalısın
0
tekila shot bardağı
(28.05.17)
sahanda yumurtanın sırrı şudur hajum:

deplasmanlarda bol bol gol atıp puan kazanmaya bakmalısın. zaten sahanda taraftar seyircisi de olduğu için rahat rahat pişirirsin. afiyet olsun.
0
prens zuko
(28.05.17)
Tereyağı demeye geldim
0
basond
(28.05.17)
o yağ bu yağ farketmez. yağ kızınca çak yumurtayı. ateş kısık olsun. yavaş yavaş sağını solunu pişir. ateş yüksek olduğu için yapamıyorsun bence.
0
vayezikhan
(28.05.17)
o yağ bu yağ farkeder.

Tereyağı +10000

sıvı her hangi bir yağda yapılan yumurta bariz çirkin oluyor.

yağı çok kızdırma, eğer acı seviyorsan yağ eridikten sonra kırmızı biber serpiştir ama dikkat et yakma, yandığı zaman bir şeye benzemiyor.

en önemlisi eski tip alüminyum mudur nedir o sahanlardan bul, "aman tanrım didim" diyerek yersin.
0
issiz karga
(28.05.17)
Küçük ve içe doğru oval bir tava. (2 yumurta kırdığınızda beyazları çevreyi kaplayacak)
Bol tereyağı
Düzgün oranda tuz
Sarısını hemen patlatmayın ama en sonu da beklemeyin, ortada patlatın, dibi tutacak ama üstü akışkan olacak.
Bol karabiber

Şunu bi dene sen bence.
0
freetakilir
(28.05.17)
tava çok önemli +1 teflon da güzel olmuyor.
0
for day to break
(28.05.17)
Poy diye bi cesni var anadolunun derinliklerinde bulunuyo, dunyanin en guzel seyi, bul, onu koy.
0
zott
(29.05.17)
sucuk
0
bardakigüneşgözlüğü
(29.05.17)
(6)

üzerime aktivite atın!

manuel mandalina
son bir yıldır yeterlik sınavım nedeniyle kendimi aktivitelere kapatmış durumdaydım. sınav bitti, bir kaç ay rahatım. haftasonları gündüz mesela, eğlence adına ne yapılırdı unuttum. hafta içi sinemaya gittim, konsere gittim, bi kaç arkadaşla buluştum. şimdi evde otursam sınavdan kalan kitapları maka
son bir yıldır yeterlik sınavım nedeniyle kendimi aktivitelere kapatmış durumdaydım. sınav bitti, bir kaç ay rahatım. haftasonları gündüz mesela, eğlence adına ne yapılırdı unuttum. hafta içi sinemaya gittim, konsere gittim, bi kaç arkadaşla buluştum. şimdi evde otursam sınavdan kalan kitapları makaleleri toplama, harddiskleri düzenleme gibi şeylere girişicem. aklıma başka bişey gelmiyor. kıyafete ihtiyacım var, avmye gidesim yok. sahil yürüyüşü falan da o kadar uzun süredir yapmadım ki, canım istemiyor. ben ne yapiim ya?
0
manuel mandalina
(28.05.17)
Benzer durumdayım. Bir lokal mi açsak?

Spor falan yapıyom ben. Sen de yapabilirsin. Kıyafet al. Git bir kerede hallet. Evi de bir ara topla. Aslında var bayağı işin:)
0
bir ileti paylastim
(28.05.17)
O işleri yapmak istemiyorum işte. Kendime izin vermek istiyorum, olay bu :)
0
🌸manuel mandalina
(28.05.17)
aynı durumdaydım. finaller bitti benim de, yapacak bir şey bulamadım, yaz okulunda üstten ders alıyorum.
0
elvedui
(28.05.17)
Ben çalışıyorum, yarından itibaren bütün hafta iş var. O nedenle bugün eğlenceli bişeyler yapmazsam çok sinir olucam :/
0
🌸manuel mandalina
(28.05.17)
Workshoplara katıl. Yemek olur heykel olur resim olur.
0
jazzabel
(28.05.17)
Bugünlük küçük bişey lazım :)

Avm'ye gittim gidicem :/
0
🌸manuel mandalina
(28.05.17)
(5)

erken uyanıyorum

yons
derdini seveyim diyeceksiniz belki ama hakkaten çok sıkıcı bir durum.haftasonları bile 6 - 6.30 gibi uykumu tamamen almış olarak uyanıyorum. yatakta beklesem de uykum gelmiyor. önceden bu böyle değildi. 9-10a kadar uyurdum. noldu şimdi bi hastalık belirtisi mi bu. son 1 yıldır böyle :(
derdini seveyim diyeceksiniz belki ama hakkaten çok sıkıcı bir durum.
haftasonları bile 6 - 6.30 gibi uykumu tamamen almış olarak uyanıyorum. yatakta beklesem de uykum gelmiyor. önceden bu böyle değildi. 9-10a kadar uyurdum. noldu şimdi bi hastalık belirtisi mi bu. son 1 yıldır böyle :(
0
yons
(28.05.17)
alışkanlıktır ve güzel bir alışkanlık. ben kendimi bildim bileli böyleyim, 5-6 saat civarı uyuduktan sonra kalkıyorum.
diğer insanlara göre fazladan zamanın oluyor, bayağı ortalama bir insana göre 3-4 daha fazla yaşıyorum, bence şahane bir durum. sevgilin vs. varsa kahvaltı hazırla üşenme de, en güzeli.
0
Apocalypse
(28.05.17)
elim butona gitti istemsizce.

bir süredir 8 de kalkmaya çalışıyorum ve gözümü açabildiğimde saat 10 oluyor. hunharca haykırmak istiyorum isyan etmek istiyorum olmuyor.
alarm kuruyorum kapatıp geri yatıyorum. alarma uyandığın zaman çok kısa bir anlık her şeyi boşverip geri yatma eşiği var, o eşiği bir türlü geçemiyorum.


hastalık falan yoktur, kalk güzelce kahvaltını yap, sporunu falan yap ne bileyim fazladan vakit işte mis.
0
buneperhizwhatisthis
(28.05.17)
guzel bir sey. ben de boyleyim. kendine daha fazla zaman ayirabilirsin boylece. kitap, gazete, muzik, film, tv, spor canin ne isterse. hayatinda biri varsa ve o da senin gibiyse onunla gecirecegin zaman da artar.

haftasonlari saat on ikiye bire kadar yatan insanlari hic anlamamisimdir. insallah gecen zaman beni boyle biri yapmaz.
0
tabudeviren
(28.05.17)
Ne güzel işte ben de uyuyan insan sevmiyorum.
0
jazzabel
(28.05.17)
Birkaç aydır ben de böyleyim ve yavaştan hoşuma gitmeye başladı bu durum. Yürüyüş yapabilirsin, kitap okuyabilirsin. Baya keyifli oluyor tavsiye ederim.
0
voyager 1
(28.05.17)
(4)

Bir İnsanı Dövmekten Korkmak - Öfke Kontrolü

efegs1905
Merhaba lidyalılar, sizlere -özellikle psikoloji okuyan,ilgilenen ya da aktif olarak psikolog olan biri olsa daha iyi olur- bir sorum mevcut.Kaldığım üniversite yurdunda kantinde çalışan elemanın birisiyle sürtüşmemiz oldu. Olay tartışma boyutunda kaldı. Haklı olmama rağmen geri vites yaptım ve bira
Merhaba lidyalılar, sizlere -özellikle psikoloji okuyan,ilgilenen ya da aktif olarak psikolog olan biri olsa daha iyi olur- bir sorum mevcut.

Kaldığım üniversite yurdunda kantinde çalışan elemanın birisiyle sürtüşmemiz oldu. Olay tartışma boyutunda kaldı. Haklı olmama rağmen geri vites yaptım ve biraz alttan aldım. Bunun sebebi ise, elemanın benden en az 2-3 yaş ufak olması ve benim 4 senelik amatör fakat düzenli bir boks geçmişimin olması. Anlayacağınız elemanın çenesini,kaburgalarını,elmacık kemiklerini ya da bu üçünü aynı anda kırmak benim 45 saniyemi bile almaz. Bu yüzden geri vites yaptım. Fakat geri vites yapmam beni etkiledi. Bu sefer de gün içinde eleman aklıma geliyor ve sinirden çıldıracakmış gibi oluyorum.

Şimdi sorum şu. Bu elemanla bir daha böyle bir durumla karşı karşıya kalırsam, öfkemi nasıl yatıştırabilirim ? Öfke kontrolü konusunda bir çok şey okudum,araştırdım ama malesef öfke anında hiç bir işe yaramadı. Varsa bu konunun uzmanı yardımcı olur ise çok sevinirim.
0
efegs1905
(28.05.17)
Öfkeni nasıl yatistirirsin bilmiyorum ama şundan en ufak bir şüphen olmasın ki sen doğru olanı yapmışsın.

Dövden eline geçen bir şey olmayacaktı. Ona verdiğin zararın fazlası sen de ruhen oluşacaktı. Yani pismanlik keşkeler vs.

Aslında sürekli doğru yaptığını düşünürsen belki öfkeni dindirebilirsin. Öfken bu şekilde dinmese bile senin yaptığın, o boks geçmişin vs olmasa dahi doğru ve sana faydali olandi. Bunu aklında tutmaya çalış.
0
sejlav
(28.05.17)
Potansiyelini bildiğin ve bunu kullanamadığın için kendine de sinirleniyorsun diye düşünüyorum. Dövüşle ilgilenenlerde genel bir şey sanırım. Benim de antrenörlerim sarhoş olup birisini öldürmekten korktukları için içki içmiyorlardı.

Psikolojiden anlamıyorum ama geniş ve rahat bir kafa yapısına sahip olmadığın sürece 10a kadar sayıyoruz nefes alıyoruz taktikleri işe yaramaz bence
0
jazzabel
(28.05.17)
Seviyorum sizin gibi gençleri.:) Benim oğlan 5. sınıfta düzenli tekvando yapıyor 6 yaşından beri, lisanslı sporcu. Geçen okulda İki zorba bunu sıkıştırmış mp3 playerini almak için, vermemiş tabi ama her gördükleri yerde kendilerince laf sokup, dalga geliyorlarmış. Anne okula gel konuş bu sorunu çöz, ben çözemedim, konuşmaktan anlamıyorlar. Elimden bir kaza çıkacak, kendimi zor tutuyorum dedi yaa :)

Sen doğru olanı yaptın. Bu sana yetmeli.
0
old possum
(28.05.17)
Agzini burnunu kirarken hayal et ofkeni bosalt.
0
imelih
(28.05.17)
(8)

Muhabbetin aynı yere sarması

uyusam iyi olur
Arkadaşlarınızla konuşmalarınızda önceki konuşmalarınızı tekrar konuştuğunuz oluyor mu yoksa her seferinde farklı şeyler mi konuşuyorsunuz?
Arkadaşlarınızla konuşmalarınızda önceki konuşmalarınızı tekrar konuştuğunuz oluyor mu yoksa her seferinde farklı şeyler mi konuşuyorsunuz?
0
uyusam iyi olur
(28.05.17)
Tabii ki de oluyor hatta arkadaş grubu şeklindeki buluşmaların çoğu önceki olayları hatırlayıp eğlenmekle geçiyor
0
pastörizesüt
(28.05.17)
uyusan iyi olur
0
bardakigüneşgözlüğü
(28.05.17)
Ohoo cok oluyor. Ayni olaylari anlatıp pesine ayni esprileri yapip egleniyoruz.
0
kedi kovalayan astronot
(28.05.17)
Hani yaşlılar sürekli aynı şeyleri konuşur ya o yüzden aynı muhabbet dönünce moruk gibi hissediyorum kendimi.
0
🌸uyusam iyi olur
(28.05.17)
lan bana muhabbeti bir yere kadar dinleyip bitirdikten sonra kanka bunu 6. kez anlatıyon diye gülerek takılan iyi arkadaşım, bir de henüz ilk cümleyip bitirmeden küçümseyen bir tavırla heee ondan sonra da böyle oldu daha önce anlattın diyen yavşak arkadaşım var. yani hep aynı şeyleri konuşan avam insanlarız biz. :D
0
galas
(28.05.17)
Yillardir devam eden arkadaşliklarda hala bazen lise yillarini hatirlar ayni anilara guleriz. Bence doğali budur
0
eylul
(28.05.17)
hahaha, ev arkadaşım bu, tüm anılarını abartısız 5 kere dinlemişimdir. anlattın deyince dinlesen bir daha dinlesen ne olur diye alınıyor. mecbur dinliyoruz.
0
Apocalypse
(28.05.17)
Evet şahsen tekrar tekrar anlatmaktan olayı tekrar yaşamaktan büyük zevk alıyorum. Diğer arkadaşlarım da benim gibi en azından hehe
0
jazzabel
(28.05.17)
(1)

Fotoğraf düzenleme uygulaması

Tam1Hi0n3
Android için fotoğraf düzenleme uygulaması arıyorum, aradığım özelliklerse şunlar:-Istedigim bir fotoğrafın üstüne baska fotograflardan diledigim gibi kesip yapistirabileyim (dikdortgene dayatmasin mumkunse kendim cizeyim istedigim alani) -Boyle instagramdaki gibi emojiler semboller koyabilirsek güz
Android için fotoğraf düzenleme uygulaması arıyorum, aradığım özelliklerse şunlar:

-Istedigim bir fotoğrafın üstüne baska fotograflardan diledigim gibi kesip yapistirabileyim (dikdortgene dayatmasin mumkunse kendim cizeyim istedigim alani)
-Boyle instagramdaki gibi emojiler semboller koyabilirsek güzel olur
-Yazi falan yazabileyim (bu hepsinde vardir heralde)

Var midir böyle basit bir uygulama kullanip memnum kalan?
0
Tam1Hi0n3
(25.05.17)
Picsart
0
jazzabel
(25.05.17)
(29)

ilişkide olmazsa olmaz

bana her yer cehennem
Karşı tarafta olmazsa olmaz tek madde olarak ne dersiniz.Ben şansımı zekadan yana kullanıyorumÇünkü aptal insanlara katlanamıyorumCinsiyet de belirtelim lütfenErkek
Karşı tarafta olmazsa olmaz tek madde olarak ne dersiniz.
Ben şansımı zekadan yana kullanıyorum
Çünkü aptal insanlara katlanamıyorum

Cinsiyet de belirtelim lütfen
Erkek
0
bana her yer cehennem
(25.05.17)
Olması
0
clones
(25.05.17)
Tek madde çok zor oldu:)

Düzgün iletişim diyorum

Erkek
0
bir ileti paylastim
(25.05.17)
güzellik.

şahsen ben zeki sevgili istemem. fazla zeki olmayan insanları manipüle etmek daha kolay, yalanlarını vs kolayca yakalayabilirsin :D
0
elvedui
(25.05.17)
iletişim, muhakeme, farkındalık, hatta seks algısı gibi şeylerin de zekayla ilgili olduğunu varsayarak, ben de zeka diyorum.

kadın
0
blatta hiberna
(25.05.17)
duygusal zeka

kadın
0
rayde
(25.05.17)
Huy, Soy, inanç
Erkek
0
EXXE01
(25.05.17)
Olması +1
0
lcha
(25.05.17)
Zeka olmazsa olmaz tabii bu her ilişki için geçerli arkadaşlık vb.

Kadın
0
megerse
(25.05.17)
Antrikotta medium rare ayarını tutturabilmesi.

Erkek.
0
arnold schwarzeneger
(25.05.17)
sinirli, çabuk parlayan bir insan olmaması

kadın
0
zimbirik
(25.05.17)
saygı
0
cahilperiler
(25.05.17)
duygusal empati
0
cikis yolu
(25.05.17)
Cinsiyetçi olmaması. (K)
0
i m cool with that
(25.05.17)
nezaket ve vicdan. Bu ikisi varsa geri kalan klasik problemler kolay kolay yaşanmaz

Kadin
0
aquarium
(25.05.17)
İyi seks.
0
shenergy
(25.05.17)
Yanında rahat hissetmem.
Duygusal zeka ya da iletişim (zaten iç içe şeyler) diyecektim ama mevcut ilişkimde eksik, olduruyoruz bir şekilde.
0
dahayeniymis
(25.05.17)
Güzel olması. (Erkek)
0
dissendium
(25.05.17)
zeka, vicdanlı ve hakkaniyetli olmak. bunlar varsa zaten pek çok olumsuz özelliği kolay kolay barındırmaz.

kadın.
0
Phoebe
(25.05.17)
Ütü yapabilmesi. (._.)
Ütüden nefret ediyorum.
Kadın.
0
velvetmorning
(25.05.17)
kahkül.

e.
0
Apocalypse
(25.05.17)
güzellik, tatlılık çok önemli.
0
roket adam
(25.05.17)
İsteklerime saygı duyabilen (duyamıyorsa da ilişkiyi bitirebilecek kadar kendine güvenen) biri olması.

Gına geldi artık her şeyin kendi istediği gibi olması için trip atan, mevzu ayrılığa gelince de ühühühü ayrılmayalım diyen karaktersizlerden.
0
bir nick var benden iceri
(25.05.17)
Zeka, kültür, anlayış, açık fikirli.
Erkek
0
tahin pekmez yoğurt
(25.05.17)
tek seçenek olduğu için ilişkide seks olmazsa olmaz diyorum.
0
orijinal nick bulamadim
(25.05.17)
Vicdan
0
dunyatuhaf
(25.05.17)
tedx konuşmacılarından birisi ilişkide ilk sıraya seksin yerleştirilmesi gerektiğini söylüyordu
0
gazozailacatmauzmani
(25.05.17)
Yaşam tarzlarımız benzesin

K
0
jazzabel
(25.05.17)
Birlikteyken eğlenebilmek
0
pastörizesüt
(25.05.17)
zeka, sadakat, merhamet.

kadın
0
guneslihavalardacokmutluoluyorum
(26.05.17)
(3)

Android playstore kimlik doğrulama hatası

jazzabel
SelamOyundan bir şey satın alacaktım kimlik doğrulama gerekli google hesabınızla oturum açmalısınız diye uyarı verdi.Aramaya inandım ve mail hesabımı telefondan silip tekrar yüklemeyle düzeltemedim. Başka nasıl olabilir?
Selam

Oyundan bir şey satın alacaktım kimlik doğrulama gerekli google hesabınızla oturum açmalısınız diye uyarı verdi.

Aramaya inandım ve mail hesabımı telefondan silip tekrar yüklemeyle düzeltemedim. Başka nasıl olabilir?
0
jazzabel
(24.05.17)
sifreyi dogru mu giriyorsun?
nail hesabını niye sildin ben onu anlamadım?
0
kingcyrax
(25.05.17)
Doğru giriyorum ondan eminim.

Telefondan mail hesabını silince ve senkronizasyonu iptal edince düzeliyor diye okudum ama düzelmiyormuş.
0
🌸jazzabel
(25.05.17)
hocam
uygulamalardan play store app ini bul.
onbellekteki verileri sil uygulama verilerini sil
%90 sorun gidecektir.
0
kingcyrax
(25.05.17)
(6)

palm yağı sağlığa zararlı mı?

sonsuz88
palm yağı sağlığa zararlı mı?resmi kaynakta yazan bunlarhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Palm_ya%C4%9F%C4%B1gayri resmi kaynakta yazan bunlarhttps://eksisozluk.com/palm-yagi--731643?p=1ben kararsız kaldım peki sizler ne düşünüyorsunuz
palm yağı sağlığa zararlı mı?

resmi kaynakta yazan bunlar

tr.wikipedia.org

gayri resmi kaynakta yazan bunlar

eksisozluk.com

ben kararsız kaldım

peki sizler ne düşünüyorsunuz
0
sonsuz88
(23.05.17)
kanıtlanmış bir zararı yok. spekülasyon çoğu dolaşan bilgi.

palm yapı kullanılmasına ben tamamen ekolojik ve hayvansal açıdan karşıyım.

yağmur ormanlarını kesip palmiye dikiyorlar ki bu bizim palmiye de değil. daha farklı bir tür. bu yüzden hem ormanlar gidiyor hem de orangutanların yaşam alanı kalmıyor.

ayrıca orangutanları yakalayıp kerhanelere satıp, tüm gün tecavüz edilmesi gibi bir şey de var ki çok korkunç.

sonuç olarak umarım endonezya umarım bununla ilgili ciddi yaptırımlar getirir.

IAR'ı takip ederseniz dünyada ne kadar sıkıntılı şeyler olduğunu görebilirsiniz.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(23.05.17)
palm yağının yüksek ısılara maruz kalması kanserojen etki yapıyormuş, dümdüz palm yağının sıkıntısı yokmuş.
0
la rana
(23.05.17)
Ekolojik ve hayvansal açıdan karşıyım +1
0
jazzabel
(23.05.17)
Rafine edilmiş tüm yağlar zararlıdır. Rafine ediliyorsa zararı vardır. Evet en sağlıklı yağ tereyağı ve hayvansal yağdır.
0
iddaaci
(23.05.17)
angelus
(23.05.17)
Elde edildiği haliyle zararı olmasa bile nihai kullanıcılara yani bize ulaşana kadar geçtiği işlemler sonucu zararlı hale geliyordur diye düşünüyorum. Paketli ürünlerdeki diğer çoğu içerik gibi.
0
voyager 1
(23.05.17)
(5)

Topuklu ayakkabı vuruyor ne yapabilirim?

lolita
İyi akşamlar,Geçen ikinci el kısa kalın topuklu bir ayakkabı aldım, bugün de ilk kez giydim ve çok fena vurdu ayaklarıma. Normalde 36-37 giyiyorum, bu da 37 numara ve küçük gelme durumu falan yok. Sadece hafif eğimden ayağım öne kaydığı için önde bir sıkışma oluyor sanırım, zaten en çok da önden vur
İyi akşamlar,

Geçen ikinci el kısa kalın topuklu bir ayakkabı aldım, bugün de ilk kez giydim ve çok fena vurdu ayaklarıma. Normalde 36-37 giyiyorum, bu da 37 numara ve küçük gelme durumu falan yok. Sadece hafif eğimden ayağım öne kaydığı için önde bir sıkışma oluyor sanırım, zaten en çok da önden vurdu. Ne yapabilirim? Çok beğendim ayakkabıyı, bir öneriniz var mı?
0
lolita
(22.05.17)
bir zaman sonra ayakla uyum saglayacak. ayaginiz iyileştikten sonra tekrar giyin.
0
1adam
(22.05.17)
Youtube kanallarinin birinde bu konu icin tavsiye veriliyordu. Sebibebi'de sanirim. Bir bakin isterseniz. Bir fikri isinize yarar belki.
0
hpkhga
(22.05.17)
markali bir ayakkabi alin ya da arkadasin dedigi gibi jel tabanlik kullanabilirsiniz denemek lazim.
0
imelih
(22.05.17)
Kadın pedi, askerde kantinde satılıyordu.
0
insomnia
(23.05.17)
Yaz sıcağında silikon tabanlık rahatsız ediyor en güzeli günlük ped yapıştır tabanına.
0
jazzabel
(23.05.17)
(2)

Hediye secmekte zorluk cekiyorum, nasil yol izlemeli?

bir ileti paylastim
Herhangi biri olabilir bu kisi, anne, sevgili, arkadas, is hediyesi, ev hediyesi, dogum gunu hediyesi, icimden geldi hediyesi... Sorun su, siradan bir hediye olmasin istiyorum. Ne bileyim kisin atki bere almak gibi, d&r dan hediye almak gibi, kolye almak gibi, gomlek almak gibi, akliniza gelen her t
Herhangi biri olabilir bu kisi, anne, sevgili, arkadas, is hediyesi, ev hediyesi, dogum gunu hediyesi, icimden geldi hediyesi...

Sorun su, siradan bir hediye olmasin istiyorum. Ne bileyim kisin atki bere almak gibi, d&r dan hediye almak gibi, kolye almak gibi, gomlek almak gibi, akliniza gelen her turlu "ilk akla gelen hediye" kategorisindeki seyler.

Bunlari degil de orijinal bir sey alayim istiyorum. Buraya kadar sikinti yok.

Orijinal bir sey de secemiyorum. Zamansizliktan cok gezemiyorum, ne nerede bulunur tam bilmiyorum. Gitsem de begenip secemiyorum. Belki de zevksizimdir, bir seyi de begenemiyorum.

E almak da istiyorum. Hediye vermeyi cok severim aslinda, secmesi olmasa.

Sonucta bir sey alamadigimla kaliyorum.

Bes dk icinde gidip gomlek alinca, karsi tarafa sanki gereken ozeni gostermemis hissediyorum.

Ne yapayim sizce? Abartmadan al gec mi yapmali? Niyet onemli nasilsa mi diyelim?

Tesekkur.
0
bir ileti paylastim
(22.05.17)
"Aa x bunu cok sever" ya da "aa x bundan istiyordu" diyorsam gorunce, x'e o neyse aliyorum. Yoksa sirf almak icin alinmis hediyeleri sevmiyorum.

Eger zaten gorunce akliniza direkt o kisi fln gelmiyorsa almayin bence gerek yok. Konusmalarinizda karsinin soylediklerine onem verin, yapmiyorsaniz eger. Laf arasinda illa ihtiyaci olan ya da istedigi bir seyin muhabbeti dolayli yoldan da olsa geciyordur. Hem boyle gercekten dusunulmus hediyeler daha anlamli.
0
yuzır
(22.05.17)
Günlük hayatta konuştuğum, görüştüğüm biriyse sevdiği beğendiği bir şeyi belirtince telefona not olarak kaydediyorum. Beraber gezdiğinizde, yemek yediğinizde, alışveriş yaparken ya da mesajlaşırken dikkat edin. İlla ki aa bunlar iyiymiş gibi bir muhabbet oluyor. Ben bir de hediye alma konusunda biraz hevesli olduğumdan ipucu yakaladıysam aylar öncesinden unutmadan hemen alıyorum. Kardeşimin doğumgünü eylülde arkadaşımın doğumgünü ağustosta ve hediyeleri hazır bekliyor ^^
0
jazzabel
(22.05.17)
(5)

diyet

charlotte blanc
spor yapiyorum, kas gelisimini saglamak icin diyet yapmaliyim. yeme motivasyonum yok. bunu nasil cozebiliriz. yiyemiyorum. kusacak gibi oluyorum. sabah 5 yumurta beyazi bile yiyebilecek kapasitede degilim.
spor yapiyorum, kas gelisimini saglamak icin diyet yapmaliyim. yeme motivasyonum yok. bunu nasil cozebiliriz. yiyemiyorum. kusacak gibi oluyorum. sabah 5 yumurta beyazi bile yiyebilecek kapasitede degilim.
0
charlotte blanc
(20.05.17)
Kas inşa etmek isteyen bir insanın "Ben yemek yiyemiyorum" deme lüksü yok ne yazık ki, mecbur yiyeceksin, günde 3000-3500 hatta 4000 kalorilik yemek yiyemiyorsan kas da olmuyor bunun hilesi yok. Bu belki motivasyon olabilir.
0
angelus
(20.05.17)
+1 angelus

menemen tarzi yapmayi dene. ben beyaz peynirli tereyagli yiyorum, lezzetli oluyor yumurta.
0
duyurumvar
(21.05.17)
Off benim de bi sakatlığımdan dolayı kas kütlemi arttırmam ve sürekli spor yapmam lazım ama sizin gibi yemek yiyemiyordum. Kendini kasacaksın yeni şeyler deneyip kendine uygun olan tadları bir şeyleri karıştıra karıştıra bulacaksın. Ben yumurtayı haşlamıyorum da omlet yapıp bol yeşillikle yiyorum mesela.
0
jazzabel
(21.05.17)
Yavaş yavaş arttır aldığın kaloriyi. Birden yüklenme. Öğün öncesi basit karb alımı iştah açar.
0
arnold schwarzeneger
(21.05.17)
Makrolara, protein hesaplarina fazla takilmamani oneririm yani temel olarak yapman gereken karbonhidrat ve sagliksiz yaglardan olabildigince kacinip lif ve protein icerikli beslenmek illa bes yumurta yicem diye kendini kasma alternatifler uret mesela kuruyemise yonel.İstah icinde cin biber onerebilirim.
0
justafkindream
(21.05.17)
(4)

Uzak ilişki yürütenler, gün içinde iletişimi nasıl yapıyorsunuz?

dahayeniymis
Belli rutinleriniz var mı neye göre kararlaştırdınız? Daha ziyade telefon konuşmaları için soruyorum ama siz yine de geniş düşünün
Belli rutinleriniz var mı neye göre kararlaştırdınız? Daha ziyade telefon konuşmaları için soruyorum ama siz yine de geniş düşünün
0
dahayeniymis
(20.05.17)
geçmişte 3 sene tecrübe etmiş biri olarak;

okurken ve mezun olduktan sonraki işsiz dönemimizde neredeyse her anımızda mesajlaşırdık. genelde akşam yatmadan önce telefonla konuşurduk. sonra ben işe girdim mesajlaşmalar azaldı bi miktar ama yine akşam telefonla görüşüyorduk. genelde ben işten çıkınca arıyodum eve gidene kadar otobüs ahalisini illahlah ettiriyodum. sonra canımız isterse bi de yatmadna hemen önce konuşuyoduk.

yine geçmişte 3 sene tecrübe etmiş biri olarak tavsiye etmiyorum, ömür törpüsü resmen. geçici bi durum değilse tabi.
0
elorelia
(20.05.17)
Standart yok tabi, ben öğlen arasında arıyorum musait olursa, ya da o musait olduğum anları kestirip arıyor. Akşamlari göruntulu arıyorum musaitlik durumuna göre. Yürüyüşe çıkınca falan arıyorum konuşuyoruz öyle. Ailesi ya da arkadaşları gelince dokunmyorum
0
gazozailacatmauzmani
(20.05.17)
Bir senedir uzak mesafe ilişki yürüten biri olarak rutinimiz ya da kararlaştırdığımız bir şey yok diyebilirim. Dışarı çıktığımızda, bir işimiz olduğunda, arkadaşlarımızla vakit geçirdiğimizde vs. yazışmıyoruz da araşmıyoruz da. Boş ya da ölü vakitlerde arayıp konuşuyoruz, onun dışında da arada mesajlaşıyoruz. Yoğunluğu günün temposuna göre çok değişiyor, bazı zamanlar oluyor sadece beş dakika arayıp hal hatır soruyoruz, bazen de saatlerce muhabbet ediyoruz. Öyle her saniye mesajlaşmak zaten çok gereksiz, sonuçta yan yana olmadığı sürece iki tarafın da birbirinin hayatını deneyimlemesi neredeyse imkansız, hem de herkesin işi gücü var. Bu yüzden tek önerim karşı tarafta bir beklenti yaratmamak, sürekli aramasını/haber vermesini talep etmemek. Önemli olan güzel anları paylaşıp bir şekilde yanında olduğunu hissettirmek.
0
lolita
(20.05.17)
Rutin yok. O gün uzun süre konuşmadıysak müsait olunca arıyoruz aralarda mesajlaşıyoruz gibi gibi
0
jazzabel
(20.05.17)
(2)

Lor ama hangisi?

vogojin
Tuzsuz olan ve protein yönünden zengin olan bir marka önerebilir misiniz? Protein shake için kullanacağım.
Tuzsuz olan ve protein yönünden zengin olan bir marka önerebilir misiniz? Protein shake için kullanacağım.
0
vogojin
(19.05.17)
neslişah markası çok iyi, oranları da iyi, tadını beğeniyorum. öneririm.
0
Apocalypse
(19.05.17)
Evde yapıp süzdüğüm suyunu da içiyorum. Tadı çok güzel ama proteinini bilemeyeceğim tabii.
0
jazzabel
(19.05.17)
(9)

Fondoten

skidro
Fondöten alicam çok kararsız kaldım, sivilce yapmayan ve doğal görünüm veren bir şey arıyorum.Youngblood alayim dedim ama ürünleri yağlı ciltlere yaramıyor yazmışlar, benim t bölgesi yağlı gerisi kuru gibi bir cildim var. Mac nasıl sizce? Mac alabilirim ama o da sivilce yapıyor sanırımYa da bana öne
Fondöten alicam çok kararsız kaldım, sivilce yapmayan ve doğal görünüm veren bir şey arıyorum.
Youngblood alayim dedim ama ürünleri yağlı ciltlere yaramıyor yazmışlar, benim t bölgesi yağlı gerisi kuru gibi bir cildim var.
Mac nasıl sizce? Mac alabilirim ama o da sivilce yapıyor sanırım
Ya da bana önerebileceğiniz fondöten var mı?
Şimdiden çok teşekkür ederim
0
skidro
(19.05.17)
Dior nude air
0
theworldismine
(19.05.17)
mineral makyaj ürünleri hariç sağlık olayında bana hepsi aynı geliyor o yüzden çok pahalı markalar yerine maybeline affinimate, essence camouflage ürünlerine de bakın derim
0
blacksky
(19.05.17)
BB krem alsana onun yerine? Dermokozmetik markaları da üretiyor BB kremleri mesela.
0
sedat peker in yegeni
(19.05.17)
şey ya fondoten soranlara hep aynı cevabı veririm pure beauty cc krem alın fondöten yerine çokhoş tatlı mı tatlış nefis bişi
0
nolmus yani
(19.05.17)
Benim de cildim tarif ettiğiniz gibi, mac fondötenlerinden pek memnun kalmadım bugüne kadar. Ben bir ay kadar önce estee lauder double eear cushion stick aldım. Ba-yıl-dım!
Neden bayıldım? Çünkü, yapısı ince tamamen kapatmıyor ciltteki kusurları ben de aslında öyle bir şey istiyordum. Yani renk eşitliği sağlıyor, çok hafif çillerim var onlar biraz gözüküyor mesela. No makeup makeup için uygun bir fondöten. Çabuk sabitleniyor, yarım saat sonra ıslak ıslak elinize gelmiyor veya rüzgarda saçınızı yüzünüze yapıştırmıyor. Kendisinden süngerli olduğu için uygulaması çok kolay. Bu arada süngerli ama süngeri çıkarılabiliyor. Yıkayabilirsiniz yani.
0
irene
(19.05.17)
ben de pure beauty'nin bb kremini önermeye geldim. çok güzel uyum sağlıyor cilde. yapısı da ince ışıltılı böyle. çogzel.
0
muslugubozukhayrat
(19.05.17)
ben de sizin gibi arayistayim. clinique kullandım memnun kalmadım.
bir de t bölgesi yağlı olan ama lekeli cildi olanların özellikle pudra bitisli fondöten almaması lazımmış.
ben de bir kaç markadan almistim hiçbirinden memnun kalmamıştım.
0
balik kraker
(19.05.17)
Almadan önce düşündüğünüz fondoteni burada arayın cosdna.com sivilce yapıp yapmayacağını ve içeriğini görebilirsiniz

Mac face and body kuru ciltler için diye biliyorum. Karma ve yağlı ciltler için sivilce yapar. Diğer fondotenleri de bir face and body gibi doğal değil :/

Bir ara loreal true match kullandım. Kışın çok kötü dururken yazın çok güzel duruyor.
0
jazzabel
(19.05.17)
bobbi brown almayın a dostlar. sorun bende mi bilmiyorum ama yapısı çok kötü, cildimde kötü duruyor.
0
sbuxny
(20.05.17)
(10)

Renkli kalemlerle çalışmak

uyusam iyi olur
İnsanlara bakıyorum renkli renkli kalemlerle ders çalışıyorlar ben hiç öyle yapamıyorum. Sürekli kalem değiştirip çalışmak çok külfetli geliyor. Ayrıca hoşuma da gitmiyor. Artı bir de kocaman kocaman yazı yazan insanlar var. 2 sayfalık konu oluyor 5 sayfa. Ben o kadar sayfa notu görünce çalışasım ge
İnsanlara bakıyorum renkli renkli kalemlerle ders çalışıyorlar ben hiç öyle yapamıyorum. Sürekli kalem değiştirip çalışmak çok külfetli geliyor. Ayrıca hoşuma da gitmiyor.
Artı bir de kocaman kocaman yazı yazan insanlar var. 2 sayfalık konu oluyor 5 sayfa. Ben o kadar sayfa notu görünce çalışasım gelmiyor.
Siz de böyle misiniz?
0
uyusam iyi olur
(19.05.17)
ilkokulda kullandim en son renkli kalem. basliklarin altini cizerim. maddelerin basina yildiz koyarim. o maddelerin alt maddelerine tire cekerim. onemli seylerin altini cizerim. buyuk yazma olayi bende de var aliskanlik olarak ama renkli kalemi buyuk zaman kaybi olarak goruyorum.
0
hopeless
(19.05.17)
Once mavi ya da siyah kalem ile not cikaririm. Daha sonra bu notu calisirken renkli kalem kullanirim. Satirlarin altini/ustunu cizerim, ekleme yaparim vs. Ilkokuldan beri buyuk yaziyorum. Bana da karinca duasi gibi yazilari okumak zor geliyor. Sayfada nefes alacak yer yok. Bir sey eklemek istesem ekleyemiyorum, altini cizersem iyice okunaksiz hale geliyor.
0
ganbatte
(19.05.17)
ben not çıkarmıyorum çalışırken. yazım çok rezalet olduğu ve bi şeyler yazmaktan nefret ettiğim için çalışırken ya slaytlardan(fotokopicide hocaların neredeyse tüm slaytları oluyor fasikül halinde) ya da yine fotokopicilerde satılan hazır yazılmış notlardan çalışıyorum. çalışırken de her şeyi ama her şeyi sarı fosforlu kalemle çizip önemli yerleri mavi tükenmezle belirtiyorum. sarı fosforlu kalemle her şeyi çizmek hem okumamı kolaylaştırıyor hem de daha çok okumama yardım ediyor gibi geliyor psikolojik olarak
0
nundu
(19.05.17)
Ben de sadece kurşun kalem kullanırdım eskiden de bi ara bi yerlerde siyah yerine mavi tükenmez kullanmanın görsel hafıza açısından faydalı olduğunu okumuştum. O yüzden son zamanlarda kurşun kalemle yazıp sonra dönüp maviyle altını çizmeye başladım. İşe yarıyor mu bilmiyorum ama mantıklı gelmişti bana.
0
kozmosta bir nokta
(19.05.17)
Bazen 'Yazı yazmayı sevdiğim için mi işimi seçtim acaba' diyorum. En çok sevdiğim şey bol bol yazı yazayım, renkli renkli yazayım. Notlar alayım, özetler çıkartayım. Bir de ben yazarak çalışabilen bir insanım, atıyorum formül çıkarmaları, algoritmaları kendim kodlarım, kendim yazarım. Ondan sonra 'oldu bu' falan derim. Bir de kendi notlarım tek kalem olduğu zaman sonrasında geri dönersem çok sıkıcı geliyor. Gerçi aşırı renkli olursa da dikkat dağıtıyor ama 3 renklisi ideal geliyor. Renkli kalem seti aldığımda çocuk gibi seviniyorum. Evde hepsiyle adımı yazıyorum, favori renk belirliyorum çocuk gibi falan.

Yazım değişir. Büyük büyük de yazarım, küçük küçük de.
0
aychovsky
(19.05.17)
Ben de renkliyle uğraşamam ama 7 tane fosforlu kalem var onlarla formülleri vs boyamam lazım.

Küçük yazı okuyasım gelmiyor. Not uzayabilir ama yazı büyük olacak.
0
jazzabel
(19.05.17)
Kitabın, notun önemli yerlerinin altını çizerken rengarenk kalemlerle çizerim ama kendim not çıkarırken tek renk koyu tükenmez kalem kullanırım.
0
duru arsnova
(19.05.17)
@nundu ben de slaytlarda önemli yerleri sarı fosforlu kalemle çizer çok önemli yerleri hem çizer hem de mavi tükenmezle yuvarlak içine alırım.
0
🌸uyusam iyi olur
(19.05.17)
Bir tane kalem yeter, tercihen siyah dışında çünkü yazılar siyah. Çoğunlukla altlarını bile çizmem. Bir kere okur geçerim.
0
Lim5
(19.05.17)
Görsel hafızam kuvvetli olduğu için kullanırım. Çok efektif kullanamasam da bazen başlık aklıma gelmezse rengi, sayfanın neresinde olduğu aklıma gelir. Bunlardan yola çıkıp hatırlamaya çalışırım. Sayfayı ferah görmem lazım, küçük ve tek renk sayfalar içimi karartıyor.
0
curukturpkokusu
(19.05.17)
(7)

Kahve makinesi vs French Press

buffy de vampir sayılır
Evde french press var, baya lezzetli oluyor kahveler fakat makineden hiç içmediğim için bilmiyorum lezzet farkı olur mu diye. Makinenin pressten farkı nedir arkadaşlar? Lezzet olarak, kolaylık olarak fark var mı presle kıyaslayınca?
Evde french press var, baya lezzetli oluyor kahveler fakat makineden hiç içmediğim için bilmiyorum lezzet farkı olur mu diye. Makinenin pressten farkı nedir arkadaşlar? Lezzet olarak, kolaylık olarak fark var mı presle kıyaslayınca?
0
buffy de vampir sayılır
(19.05.17)
Bende otomatik espresso makinesi var baya da lezzetli ve kolay. Ayda bir makineyi parçalayıp temizlemem gerekiyor o kadar.
0
jazzabel
(19.05.17)
kolaylık olarak french press daha kolay tabii. 4 dakikada hazır. ama tat olarak makine daha iyi gerçekten.
0
nathanieltroy
(19.05.17)
Kobuzchu +1.

Makinede daha homojen bir kahve içiyorum sanki, öyle hissettiriyor. Tek kişilik yapacağım zaman genelde french press daha kolay geliyor. Ama makinenin de ekstra bir zorluğu yok.

Lezzet olarak ise çok fark etmediğini düşünüyorum. Kahve hakkında çok derin bilgiye sahip değilim, uzmanlar gelir birazdan. :)
0
md11
(19.05.17)
French press her zaman makineden daha iyidir. Sadece tek sorum var neden gerçek iyi kahve satan yerlerde. Filtre kahve makinesi yok?
0
fasulyek
(19.05.17)
bana da french press çok pürüzsüz geliyor. daha çok filtrelendiği için bulaşık suyu gibi bir kıvamı oluyor. kahve makinesinin hem karafını hem de kahve konan yerini yıkamak gerektiği için bir tık daha fazla uğraştırıyor denebilir. delonghi makine kullanıyordum bodum french press'e geçtim geri dönmeyi düşünmüyorum. ama kahve makinesi ucuz bir modeldi, kahvesi fark eder mi bilmem.
0
slow like honey
(19.05.17)
Evde espresso makinesi, french press ve filtre kahve makinesi var, en sevdiğim espresso ama o farklı bir kahve , filtre kahve olarak french press çok daha doğal bir lezzet veriyor, ama homojenlik daha az, makina kahvesi ise aynen dahahomojen ama bence lezzet kaybı oluyor.
0
kurnaz
(19.05.17)
kahve makinesi daha iyi diyenler kahve içmesin bence :)

french press en lezzetli kahve hazırlama yöntemi olarak kabul edilir. yeter ki kullandığınız kahve kaliteli ve taze olsun.

kahve makinelerinde genellikle kağıt filtre kullanılır bu da kahve ile beraber ona lezzet veren yağların da filtrelenmesi demektir. üstelik kullanılan filtrenin bir kağıt olduğunu ve üretilene kadar bir takım kimyasal işlemlerden geçtiğini da unutmamak lazım. filtre içinden geçen sıcak suyu tüketmenin de çok sağlıklı olduğunu sanmıyorum.

french presste ise böyle bir durum olmadığı için daha lezzetli ve sağlıklı olur. afiyet olsun.
0
henry gale
(19.05.17)
(13)

en yakın arkadaşın hoşlandığıyla sevgili olma

limoncello
şimdi böyle bir durum söz konusu. bundan 7-8 yıl önce en yakın arkadaşlarımdan birinin aşık olduğu bir kız vardı, kızın o zaman ciddi bir ilişkisi olduğu için hiçbir zaman birlikte olmadılar ya da kıza açılmadı ama hareket ve tavırlarından kız anlamıştır o zaman bir şeyler hissettiğini ona karşı.kız
şimdi böyle bir durum söz konusu. bundan 7-8 yıl önce en yakın arkadaşlarımdan birinin aşık olduğu bir kız vardı, kızın o zaman ciddi bir ilişkisi olduğu için hiçbir zaman birlikte olmadılar ya da kıza açılmadı ama hareket ve tavırlarından kız anlamıştır o zaman bir şeyler hissettiğini ona karşı.

kız da benim arkadaşımdı o zamanlar, ehh samimi de sayılırdık, başka gözle bakmıyorduk. kızla uzun zamandır görüşmedik, yurdışına falan gitmişti o sevgilisinde ayrılmış, birkaç ay önce arkadaşça tekrar görüşmeye başladık ama bir yakınlaşma oldu ve şu an birbirimizden hoşlanıyoruz, bir ilişkiye dönecek gibi. ama daha önceden ondan hoşlanan arkadaşımla ilgili nolacak bilmiyorum.

-bu arkadaşım başka bir şehirde yaşıyor.
-yakın arkadaşlarımdan biri ve gönül işlerimizi birbirimizden saklamayız.
-kızla bu arkadaşım hakkında hiç konuşmadık.
-kız yurtdışına gittikten sonraki süreler kız hakkında bu arkadaşımla ara ara şakasına bahsederdik ama uzun zamandır onla da kız hakkında konuşmadık.
-bu arkadaşımın hayatında biri yok ve kızla da bir iletişimi yok.
- birlikte olmaya başlayınca illaki duyacaktır.

napmalı? kızdan hala hoşlanıp hoşlanmadığını ya da hoşlanmasa bile ne tepki vereceğini bilmiyorum.
0
limoncello
(18.05.17)
7 8 yıl önce diyosun oha yani köprüler sular vs. iş ciddiye binecek gibi olduğunda arkadaşını al karşına durumu açıkla.
0
elorelia
(18.05.17)
Ara arkadaşını sor. konuş, birader de böyle böyle durumlar. sen ne diyorsun? haber ver bence.
0
komando kani var bende
(18.05.17)
Arkadaşın senin için değerliyse o yola hiç girme derim.
0
neferkitty
(18.05.17)
arkadaşınla bu konuyu kızla durumunuz bir ilişkiye dönüşmeden önce konuşmalısın. eğer konuşmazsanız kızla ilişkiye başlayarak arkadaşını kaybetme olasılığını da göze almış olursun.
0
theseachange
(18.05.17)
arkadaşına durumu anlatıp, haberdar etmelisin. izin istemek gibi bir şeye girmemeni öneririm. bu kişi senin arkadaşın. hayatın üstünde kontrolü yok. kadın da kendi başına bir birey, kadın objeymiş gibi "önce ben sevdim onu." diyerek sizin şu anki durumunuzu sonlandırmaya hiç hakkı yok.

arkadaşın da eğer hayatından çıkacaksa bence çıkmalı. sevgili için arkadaş satmak değil bu çünkü, farklı bir durum. bu durumda hala tantana yapacak insandan hiçbir hayır gelmez.
0
i drive the hearse
(18.05.17)
Bros before hoes. Sevgililer gelir geçer, arkadaşlar baki kalır. Arkadaşını şimdi satarsan sevgilinden ayrılınca cascavlak kalırsın. Ben bu yola girmezdim.
0
yirmisantim
(18.05.17)
i drive +1

arkadaşına durumu müsaade ister gibi değil de, "bak böyle bir durum var haberin olsun" şeklinde nazikçe izah edersin. ki başkasından değil, senden duymuş olsun.
yedi sekiz sene öncede kalmış, ilişkiye varmadığı gibi platonik aşk seviyesine bile yaklaşmamış bir durum için sana tavır almaya hakkı olmadığını düşünüyorum.

sanırım o da böyle düşünecektir.
0
filteria
(18.05.17)
hayatta aşılmaması gereken sınırlardan biri.

doğru bulmuyorum.
arkadaşın hoşlandığı/sevgilisi/kocası-karısı ebediyete kadar kardeş olarak ya da ilgi duyulacak insan kategorisi dışı kalmalı.

arkadaşın şu anda başka bir kadınla dünyanın en mutlu erkeği bile olsa, bence hoş olmaz.
üstelik kızla o zamanlardan beri falan arkadaşsınız/konuşuyorsunuz...
iyice karışıklık nedeni.
hiç girme o işe derim.
0
blatta hiberna
(18.05.17)
şimdi 'başka kız mı kalmadı' gibi gözüküyor olay ama kız o zamanlardan da benim arkadaşımdı, tanıyordum, ama bu şekilde değildik, o zamanlar ciddi bir ilişkisi de vardı ama aramızda da her zaman farklı bir samimiyet vardı ve şimdi de görüşüyoruz. birbirimizden hoşlandığımız belli ben 35 yaşındayım o da 32 ve o da benle ciddi bir ilişkiye başlamak ister gibi gözüküyor.ben bu kıza ne diyip görüşmeyi kesicem şimdi ya da ve içimde bir yerde de diyorum ki neden kesmek zorundayım?

kızın böyle bir durumdan tam olarak haberi bile yok belki o zaman arkadaşımın tavırlarından anlamıştır, sevgilisi değildi bir şey değildi, ya da arkadaşımın şu anki tavrı ne olur bilmiyorum. uzun süredir kızdan hiç konu açılmadı.
arkadaşımın hayatında biri olsa daha kolay olacak benim için.

aslında bu yaştan sonra ben de kızla ciddi bir ilişki düşünüyorum ama biz ilişkiye başladıktan sonra arkadaşımın tavrı nasıl olur onu da bilmiyorum.

arkadaşım başka şehirde yaşıyor, direkt bizle karşılaşabileceği durum da yok. ama içim huzursuz, rahat değilim. ama bu yüzden bu kadar iyi anlaştığın biriyle ayrılmak zorunda olmak da haksızlık geliyor.
0
🌸limoncello
(19.05.17)
Hoş bir şey değil ama abartacak bir şey yok çocuğa böyle böyle haberin olsun de bence.
0
jazzabel
(19.05.17)
insanlara duymak istemeyeceği şeyleri söylemeyin ama kendinizden de taviz vermeyin. ben olsam (ki başıma böyle bir durum gelebilirdi gelmedi), kızla ilişkime başlar çok ciddiye binene kadar (evlilik, şu, bu) söylemezdim. baktım evleniyoruz ararım arkadaşı onu da kırmadan "bir anda böyle böyle oldu, biz evleniyoruz" derdim. ondan sonrası onun bileceği iş. ya düğününe gelir ya da küser. kendi mutluluğum için kimseden izin istemem.

Başka kız mı kalmadı olayına da katılmıyorum, evet yok anasını satayım.
0
iker
(19.05.17)
ben olsaydım yapmazdım ama yine de sen arkadaşın sana aynısını yapsa ne hissederdin diye düşün.
0
rojhat
(20.05.17)
arkadaşına değer veriyorsan ve kızdan gerçekten çok hoşlanmıyorsan hiç girme sevgililik muhabbetine, insanın zoruna gider yani. ha illa sevgili olcam diyosan da söyle önce arkadaşına
0
the beste
(05.07.17)
(24)

sırt çantasıyla gezinenler çantanızda neler var?

runagain
evrak, uyuşturucu, bomba, silah değil; heyecan yapmayın.gün içerisinde ihtiyaç duyacağınız ya da ihtiyacınız olacağını düşündüğünüz neler taşıyorsunuz?bunlar bende: boxer, çorap, tırnak makası, pil, diş fırçası/macunu, traş köpüğü, deodorant, şarj aleti ve power bank, isviçre çakısı, kağıt mendil, ı
evrak, uyuşturucu, bomba, silah değil; heyecan yapmayın.

gün içerisinde ihtiyaç duyacağınız ya da ihtiyacınız olacağını düşündüğünüz neler taşıyorsunuz?


bunlar bende: boxer, çorap, tırnak makası, pil, diş fırçası/macunu, traş köpüğü, deodorant, şarj aleti ve power bank, isviçre çakısı, kağıt mendil, ıslak mendil...
0
runagain
(16.05.17)
Bilgisayar sarj aleti mouse kalem kutusu cikolata agiz spreyi dudak kremi powerbank
0
Traveller
(16.05.17)
kitap, kalem, gözlük, güneş gözlüğü, tütün tabakası, bazen ekstra tütün, power bank, dudak kremi, ıslak mendil, kağıt mendil, yara bandı, deodorant, sakız, kulaklıklar. genelde bunar fix.
0
olkol
(16.05.17)
gunes gozlugu-kindle-kulaklik-kalem-su-kuruyemis
0
baldur2
(16.05.17)
Powerbank, ufak bir tırnak makası seti, sakız, diş ipi, ağrı kesici, bir kaç tane ilaç(grip nezle, talcid etc.), fish eye telefon lensi, bir bloknotla kalem, mezura, micro usb şarj aleti, led ışık(usbden çalışan, powerbank için) bir ufak çikolata, neşter bıçağı, açacak, kopmayan ince halatlardan, 30 cm çapında bir lastik kordon, pusula, su geçirmez kendi yaptığım bir ufak çok sağlam içine not bırakabileceğim özel kutu, 2 sağlam çöp poşeti, yara bandı.

Ben dışardayken Zombi apokalips filan olursa zorda kalmayacağım şeyler işte, bunlarında hepsi ufak bir etui içinde, çanta değiştirince onu birinden diğerine atıyorum sadece.

Aynı zamanda evde ciddi gıda zulam var.
0
kurnaz
(16.05.17)
yağmur yağma ihtimali varsa yağmurluk veya ince bir hırka, derse gireceksem defter, bazen laptop, deodorant, kulaklık, tapır,şarj aleti, ağrı kesici.
0
evandro roncatto
(16.05.17)
spor malzemeleri, su, termosta kahve, kitap-defter-kalem, dudak kremi, deodorant, şarj aleti.

ha bi de artık güneş gözlüğü.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.17)
yaşasın :) yalnız değilmişim!

tamamını yazmamıştım manyak olduğum düşünülür diye.
0
🌸runagain
(16.05.17)
paketli sigara, tütün, sigara kağıdı, filtre, çakmak, parfüm, kitap, güneş gözlüğü, ev anahtarı, kulaklık. ilk defa bugün çantayla çıktım bu arada, çok memnunum.
0
embermane
(16.05.17)
kitap tükenmez kalemler ıslak mendil kulaklık hırka
0
bohr atom modeli
(16.05.17)
değişiyor sürekli, çanta taşımayı sevmem ama aldığım zamanda içine koyacağım şeyler genelde hırka ve güneş gözlüğü, anahtar olur.
0
empty bottle
(16.05.17)
Laptop, sarj aleti, telefon, saat sarj aletleri. Kullandigim ilaclar. Agri kesici. Tutun (yedek kapali paket her zaman olur), sigara kagidi, filtre, kagit kalem. Parfum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(16.05.17)
her zaman almıyorum, alınca; gözlük, güneş gözlüğü, defter, kalemler, mama, naneli sakız/şeker, su, kitap, mevsime göre deodorant, powerbank
0
Apocalypse
(16.05.17)
kitap, defter, kalem kutusu, su, bisküvi, kulaklık, tarak, deodorant, parfüm, makyaj çantası, güneş gözlüğü, peçete, ıslak mendil, el kremi, yara bandı, anahtarlar, cüzdan, ağrı kesici, şemsiye, minik diş fırçası, küçük ayna, şekerler.. şimdilik aklıma gelenler. gittiğim yere göre ekstralar olabilir.
0
theseachange
(16.05.17)
Telefon, kulaklık, power bank (ya da duruma göre şarj aleti), yazın su, mendil, minik kolonya, ruj, anahtar, cüzdan, kalem, yazın güneş gözlüğü, bazen kalem parfüm.

Boxer, traş köpüğü, çorap, tırnak makası değişik geldi; itiraf edeyim.
0
aychovsky
(16.05.17)
Spor malzemelerim, ruj, güneş kremi, su, muz, şarj aleti, okula da gidiyorsam + kağıt kalem
0
jazzabel
(16.05.17)
Kitap+defter, küçük ayna, selpak, anahtar, cüzdan, kartlık, ipod, dudak nemlendiricisi, 2 adet ruj. bugün bunlar var. (Bunlar çantamın temel parçaları)

Ekstra olarak; termos, bilgisayar ve şarj aleti, ıslak mendil.
0
powerpufgirl
(16.05.17)
spor eşyalarım
öğle yemeğim ve atıştırmalıklar
0
peggy
(16.05.17)
kitap, kalem, not defteri, baska bir not defteri, ogs, telefon, ayaga takilan isik, makyaj cantasi, parfum, el kremi, toka cantasi, islak mendil, gozluk, ogle yemegi, ruhsat, pecete, cuzdan, sakiz, kumas poset ve gecici olarak gezdirdigim bardak alti gibi ivir zivirlar.
0
jimicik
(16.05.17)
Gözlük kabı, gözlük temizleme zımbırtısı, kobo, kalem, not defteri, kağıt/ıslak mendil, alka seltzer, tütün kesesi, ekstra tütün, kağıt, filtre, çakmak, kulaklık, çorap, boxer, deodorant/parfüm, krem, diş fırçası, sıcak dönemlerde tişört. Evet, manyağım.
0
ol dedim olmadı
(16.05.17)
Gunluk sirt cantasiysa

Powerbank, sarj kablosu, sarj ucu, cuzdan, 1 lt su, gunes gozlugu, suni gozyasi damlasi, lens kabi, mendil, sigara, cakmak, minik not defterim, ajandam, tukenmez kalemim, rujum, goz kalemim.
Bunlar fiks.

Havaya gore hirka, semsiye, gunes kremi vb ekleniyor.
0
kuehles blondes
(16.05.17)
kelepçe, kravat, prezervatif, güneş gözlüğü, asma kilit, bozuk para, telefon bağlantı kablosu, kulaklık, tükenmez ve uçlu kalem, kalem ucu, silgi, nasır bandı, mendil, Rennie tablet.
0
bbhkeydefe
(16.05.17)
t-shirt, deodorant, parfum, kondom, zar, powerbank, sarj aleti, kulaklik, gozluk, mendil, su, sakiz, kartlar ve kimlik.
0
ateistanbul
(16.05.17)
@mermize yaklaşık iki yıldır çanta ile dolaşıyorum. Ne zaman ne olacağı belli olmayan, saçma bir hayat sürdüğüm için yaşam kalitemi kat kat artırıyor diyebilirim. Çantamda olan çoğu şeye her gün, diğer kısma ise bir iki gün içinde kesinlikle ihtiyaç duyuyorum.
Hatta az önce çantama bir baktım da bir iki şeyi yazmamışım :)
0
ol dedim olmadı
(16.05.17)
Herkes amma çok şey gezdiriyormuş yanında. Ben normal dışarı çıkacaksam cüzdan, anahtar, telefon ve toplu taşıma kartı alıyorum. Bazen çanta çok boş görünüyor bir de kitap atıyorum. Okula giderken de su, kağıt ve kalem ekleniyor.
0
lolita
(16.05.17)
(35)

sevgilinizin/eşiniz/partnerinizin iyi yemek yapması ne kadar önemli?

limoncello
sb. sizin için. artı puan mı gözünüzde? diğer aday ya da önceki sevgililerin önüne geçirir mi?
sb. sizin için. artı puan mı gözünüzde? diğer aday ya da önceki sevgililerin önüne geçirir mi?
0
limoncello
(16.05.17)
çok önemli.

artı puan.

geçirir.
0
Apocalypse
(16.05.17)
Daha benim kadar iyi yapanına denk gelmedim. Özel ve nitelikli yemekleri iyi yapabilen bir kadın olursa artı puanı olabilir.
0
m3mphis
(16.05.17)
Yemek yapmaktan zerre anlamam, iyi yemek yapan sevgilim olursa öper başıma koyarım ama sırf iyi yemek yapıyo diye de diğer adayların önüne geçmez yani :D
Ona gelene kadar ohooo....
0
duru arsnova
(16.05.17)
artı point
0
benaslindayohum
(16.05.17)
Ben zaten her çeşit yemeği yapiyorum, kendisi de bana asci degil sevgili olacagindan benim gözümde herhangi bir önemi yok.

Ha mutfağa girip ara sıra yardım edebilirse iyi olur tabii. Bunun için de yemek yapması değil, düşünceli olması gerekir.
0
fraise
(16.05.17)
Artı puan evet ama karşımdakinde en son dikkat edeceğim özelliklerden biri sanırım. Yemek yapmayı bi şekilde öğrenir sonuçta. Önemli olan istek deyip klasiklere bağlayıp uzaklaşıyorum.
0
blueprints and cigarettes
(16.05.17)
kadınım, partnerimin yemek yapması çok önemli. hoşlanmadığım bir insandan hoşlanmamı sağlamaz ama hali hazırda hoşlandığım biriyse bayağı ileri taşır hislerimi.
0
fragile lady
(16.05.17)
önemli bir kriter değil.
0
powerpufgirl
(16.05.17)
bir erkek olarak sevgilimin iyi yemek yapabiliyor olmasını isterim.
çünkü ben iyi yemek yapabiliyorum. isterim ki gelsin mutfakta beraber pişirelim beraber yiyelim. fakat bugüne kadar tanıştığım çoğu hatun kişi yemek yapmaktan anlamadıklarını beyan ettiler. beyan esas... yemek yapmaktan anlamadıklarını beyan etmelerinden daha çok, beni yaralayan, yemek yapmaya ilgi duymamalarıdır.
0
attirmayin makedonun kafasini
(16.05.17)
Benim damak tadım kimseye uymuyor ekmek yemem tuz katmam otlarla yaşarım. Muhtemelen ilerideki eşim yemeklerimi yemeyip aç kalacak. Umarım yemek yapmasını biliyordur.
0
jazzabel
(16.05.17)
pek önemli değil. olsa güzel olur seviyesinde.
0
olkol
(16.05.17)
bence de önemli, istekli olup bana yardım etse de olur ama.
0
embermane
(16.05.17)
Erkek de kadin da yemek yapmayi bilmeli. 20.yuzyilin basinda degiliz, 100 yil gecti aradan herkesin kendini kurtarmayi ogrenmesi gerekli.
0
Traveller
(16.05.17)
çok önemli, çok artı. güzel yemek yapan adamlar çekici oluyor. ayrıca kendine yetebilmek, emek vermek, öküz gibi yatmak yerine bi şeyler yapmaya çalışmak falan, bunların hepsini anlamayı sağlıyor yemek vs. parametreler. yemek yapmayan adamlara asalak paçoz gözüyle bakıyorum. yakın çevremde biri böyle bi adamla o yüzden sinirlendim şu an. benim erkek arkadaşlarımın bir iki tanesi hariç hepsi güzel, özenli yemekler yapardı. yapmayanlarla da tecrübesizken çıkmışımdır. bu demek değil ki herkesten şef performansı bekliyorum. özen göstermesi, uğraşması, zaman ayırması çok önemli. zaten öküz olmayan pratikler geliştirebilmiş bir adam da yemek yapabiliyor oluyor.
0
snape i başından beri tanırım
(16.05.17)
İyi yemek yapan tarafın ben olmasından mutlu oluyorum o yemek yapamasın umrumda değil
0
fasulyek
(16.05.17)
zerre önemi yok
0
hopp
(16.05.17)
benim için önemli bir kriter değil. olmasa eksi değil ama olursa da artı tabi.
0
theseachange
(16.05.17)
Ben bi insanın yemek yapmayı bilmemesini tuhaf buluyorum asıl. Benim için bir kriter değil haliyle. Zaten olması gereken bi şeymiş gibi.
0
nice tnetennba
(16.05.17)
iyi yemek yapabiliyorum ancak partnerimden böyle bir talebim olmaz. önceki sevgililerim epey başarılıydı ancak sonuçta yemeği birliket yaptığınız sürece sıkıntı olmaz. tabi sanatıma engel olmaması tercih sebebidir.
0
free bird
(16.05.17)
ben yokken açlıktan ölecek kadar beceriksiz olmasın, yumurta kırabilsin mesela.
ama onun dışında ben yeterince iyi yapıyorum, onun yapmasına gerek yok.
zaten bu konularda cinsiyetçi olduğum için ben ona yapmak isterim.
0
blatta hiberna
(16.05.17)
kesinlikle hiçbir önemi yok.

ama sorunun soruluş şekli bana kalırsa güzel olmamış. ne demek "diğer adayların önüne geçirmek"? sevgili seçiminde "adaylar" diye bir şey olmaz ki. birini görürsün, aşık olursun, sonra sevgili olursan zaman içinde dersin ki "aa yemek de yapabiliyormuş, ne güzel" ya da "aa araba kullanmayı bilmiyormuş, hay allah"

insanlarla birlikte olmadan önce onları sanki böyle teknosa'dan aldığımız cihazlarmış gibi teknik özelliklerine bakarak değerlendirilmeyin. sonra "bu daha iyi" diye aldığınız ahmet daha yüksek watt'la çalışıyor olur, daha çok enerji harcar. ama onun yanında beğenmediğiniz ali enerji tasarrufludur, az yakar. pişman olursunuz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.05.17)
Aslında önemli değil, yani dolaptan peynir çıkarıyorsa yeter ve yapıyorsa ne güzel de, bunu tek başına değerlendiremiyorum. Normalde çok yemek yapmasa da olur ama evin tüm işi bana yıkılacaksa, onun 'Hayır, ben yemek yapmam' diye çekilmesini kaldıramam. Fazla fazla yiyorsa, bir tencere dolusu yemek en geç iki günde bitiyorsa, her gün değişik çeşitlerde yemek istiyorsa, iki üç gün aynı yemeği yiyemiyorsa, bu tarz şeyler benim için pek makul değil. O zaman yemek işine el atmasını beklerim. Yani işten gelince ikimiz birden yemeğe dalabiliriz. Ben bir şeyler yapmaya çalışırken o salataya ya da ıvır zıvıra dalabilir de, 'İşten geldim, yemeği yaptım, yarına yemek kalmadı' ya da 'Her akşam ne yapacağımı düşünmekten bıktım' durumu olmadıkça sorun değil. Tabii, ara ara sevdiği bir yemeği yapmak, sunmak isterim ama benzer bir jest de arada olsun isterim. Yapamıyorsa da çok sorun değil; yeter ki hayatın o kısımları müşterek olsun ve mutfak düşmanım olmasın.
0
aychovsky
(16.05.17)
beimki harika yemek yapıyor
çok mutluyum
0
superb
(16.05.17)
iyi yemek yapabilen erkek, kriter degil ama buyuk arti
0
jimicik
(16.05.17)
seks kadar önemli +1
0
hasmetizm 2046
(16.05.17)
Benim için hiç bir önemi yok, ben her türlü yemek, pasta, börek konusunda gayet iyiyim. Ha artı puan belki heveslenip de mutfağa girdiğinde mutfağı aşırı batırmaması olabilir, ilgisi varsa destek olurum, onun dışında bir beklentim yok.
0
elikası
(16.05.17)
önemliymiş aslında
0
for day to break
(16.05.17)
önemli değil, ben yapar doyururum ikimizi de.
0
muslugubozukhayrat
(16.05.17)
Yemek yapmayı severim.
Yemek yemeyi çok severim.
Güzel yemek yapan bir adamı daha çok severim.

Ama sadece olsa iyi olurculardanım, kriter değil.
0
mutekebbir
(16.05.17)
yemek yemeyi ve mutfakta bulunmayı severim ama maalesef yapma konusunda çok beceriksizim. yaparım ama lezzetsiz olur yani, oturup yemek diye yemezsin. gerçi bu durumda yapamıyor oluyorum, neyse jsfjskls.

aşqımı iyi yemek yapamıyor diye daha az sevecek değilim ama iyi yemek yapabiliyor olması benim gözümde tanrıça mertebesine yükseltir kendisini. ben bir kadın için "bunu severim lan/bununla evlenirim" demişsem, o da beni sevmişse, yemek yaptığı takdirde ondan asla ayrılamam diye düşünüyorum. duygusal olarak KARI GİBİ bi herifim, kaprisim tatavam çoktur ama arpamı suyunu verdiğin zaman dönüp de başkasına bakmam aq öyle bi özelliğim var, evcil hayvan gibi adamım.

o yüzden iyi yemek yapabilmesi müthiş bir artı benim için. yapamıyorsa da canı sağolsun birlikte kıra döke öğreniriz. tahammül edemediğim tek hatun cinsi, "ay ben yumurta kırmayı bile bilmem ki" diyen ve hatta bununla övünen tipler. bunlara günahımı bile vermem, güvenmem. bugün yumurta kıramayan yarın vatan haini olur, terörist olur. iyi yemek yapamayabilirsin, yemek yapman gerekmemiştir vs. ama yenebilir seviyede bi makarna, menemen, basit bi çorba falan yapabil aq yuh.
0
der meister
(16.05.17)
Düzenli ilişkide, evet.
0
arnold schwarzeneger
(17.05.17)
güzel yemek yapan kızla sevgili oldum.
yemek yapmayan kızla sevgili oldum.
acayip güzel yemek yapan kızla sevgili oldum.
yemek yapmayı sevmeyen, seven, isteyen, istemeyen vs farklı farklı kızlarla sevgili oldum ve cevabım: Zerre önemli değil.
0
sen git ben geliyorum
(17.05.17)
Benden iyi yapmasi onemli cunku ben yemek yapmayi pek sevmiyorum.
0
perfectum
(19.05.17)
Hic onemli degil.
0
stavro
(19.05.17)
Önemli değil
0
basond
(19.05.17)
(10)

skechers iyi ayakkabı mı?

nigeo
nike adidas fiyatlarında geziyor burada normal bir çift bu marka ayakkabı?rahat ve hemen parçalanmayacaksa alacağım yarın. ne diyorsunuz?70 euro çok mu basic bir siyah ayakkabı için?edit: haftada 4 gün, günde 8 saat kadar giyeceğim. günde de yaklaşık 3 saat ayakta ve kapalı salonda giyeceğim. bunun
nike adidas fiyatlarında geziyor burada normal bir çift bu marka ayakkabı?

rahat ve hemen parçalanmayacaksa alacağım yarın. ne diyorsunuz?

70 euro çok mu basic bir siyah ayakkabı için?


edit: haftada 4 gün, günde 8 saat kadar giyeceğim. günde de yaklaşık 3 saat ayakta ve kapalı salonda giyeceğim. bunun dışında hiç kullanılmayacak ayakkabı.
0
nigeo
(16.05.17)
Ben de bir ay önce benzer soruyu sordum; aldım ayakkabıyı. Yok böyle rahatlık. Nike air ayakkabim da var ama skechers'ı pek sevdim, çıkarmıyorum nerdeyse ayağımdan.
0
fraise
(16.05.17)
8 aydır go walk3 modelini giyiyorum içi,yanları yırtıldı. ama 240 günün 220sinde en az 8 saat ayağımdaydı. ilk 1-2 ay oh be ne rahat ayakkabı diyosun ama sonra sıradan bir ayakkabı haline bürünüyor.

www.sikayetvar.com

şikayetler hep bu yüzden.
0
xu
(16.05.17)
Rahat mı bilmem de inanılmaz çirkin değil mi ya bunlar?
0
doxanikee
(16.05.17)
Skechers daha rahat ama nike daha uzun süre gidiyor bence. Bir yılda skechers normal ayakkabıya dönüşüp tabanları aşınırken nike ayakkabılarım 3-4 yıl sağlam duruyor.
0
jazzabel
(16.05.17)
cok rahat ama bir o kadar dayanıksız bence.
0
theworldismine
(16.05.17)
Jazzabel +1

Skechers cok rahat en basta ama sonra siradanlasiyor, ayakkabinin alti bile duzlesiyor.
0
kuehles blondes
(16.05.17)
Çok çok rahat birbayakkabı. Ozellikle topuklarda sıkuntı varsa. Ama maalesef dayanıksız.
0
halanne
(16.05.17)
6 ayda sağı solu yırtılır. doğrudur rahattır tabanı.
0
baal
(16.05.17)
memory foam'lu olanları çok yoruyor. fazla yumuşak olduğu için sanki kumda yürünüyormuş gibi oluyor, ancak bol bol oturacağınız zaman (mesela yolculukta vs) çok süper bir alternatif.
0
physcos physcos
(16.05.17)
Her ayakkabının kullanım süresi tavsiyesi var.

Spor ayakkabılar sürekli giyilmez mesela, "haftada 4 defa 2 saat süreyle" falan der. Spor için özel malzemeden veya özel şekilli yapılıyor, koşu, fitness, tenis vs için. O ayakkabıyı alıp günde 8 saat giyersen yıl bitmeden dağılıyor.

"Günlük ayakkabı" olarak satılan modeller hoplama zıplama için dayanıksız ama uzun süreler boyunca giymek için uygun.

Sketchers spor ayakkabım da günlük ayakkabım da var (toplam 4 çift). Yerine göre doğru giydiğin zaman dayanıyor bence.
0
harzem
(16.05.17)
(8)

Kırışıklık ve güneş kremi sorusu

chillbabe
bildiğim kadarıyla 25 yaşından itibaren kırışıklık oluşmaması için krem kullanmak gerekiyor. bu bilgi doğru mudur? 22 yaşındayım, krem için henüz erken mi? geç kalmak istemiyorum. ideal yaş nedir ve beğenerek kullandığınız kırışıklık önleyici kremler hangileridir?ek olarak güneşin cilde çok zarar ve
bildiğim kadarıyla 25 yaşından itibaren kırışıklık oluşmaması için krem kullanmak gerekiyor. bu bilgi doğru mudur? 22 yaşındayım, krem için henüz erken mi? geç kalmak istemiyorum. ideal yaş nedir ve beğenerek kullandığınız kırışıklık önleyici kremler hangileridir?

ek olarak güneşin cilde çok zarar verdiğini biliyorum. sürekli olarak güneş kremi kullanmak gerekir mi? ve yine beğenerek kullandığınız güneş kremleri hangileridir?


biraz fazla şey sordum ama canımsınız.
0
chillbabe
(15.05.17)
Her yaşın kendi kremi var. Ya da kremi demek doğru olmaz, ihtiyacı dyelim. Eğer 22 yaşında "Kırışık kremi lazım" deyip 40 yaş cildinin ihtiyaçlarını kullanmaya başlarsan, 30 yaşında 50 yaş kremi diye gider ve 50'inde artık krem işlemez, mumyalamak zorunda kalırız. 20 yaş cildi çok genç olur, kırışıklık karşıtı bakımı henüz gerektirmez ama Eda Taşpınar misali güneşte kavrulmuşsan belki daha yoğun bir şey gerekir. Ayrıca, kırışıklık bakımı saat gibi bir anda gerekmez, zaman içinde yavaş yavaş dönüşür. Örneğin, senin yaşında yağ kontrol edici ürünler kullanıyordum, sonra nemlendiriciye döndüm. Şimdi ise yavaştan daha yoğun nemlemdiricilere dönüyorum ve göz kremim var. Önemli olan cildin ilacını belirlemek, ona göre zamana ayak uydurmak ama şu anda bu tarz şeyler için çok gençmiş gibi duruyor. Yoğun ürünler için küçük bir yaş.

Güneş kremini doktor hep (yaz/kış) kullanmamı söyledi ama benim cildim çok çanuk kızarır güneşte, hiç bronzlaşmaz ve amcamı cilt kanserinden kaybettim. Dolayısıyla ailede de var ve paranoyakça kullanmak zorundayım. Bunun dışında, güneş keemleri de kimyasallı ve bu yüzden dengeyi bulmak şazım. Bir doktor dedi ki "30 spf için bir kapak dolusu kimyasal varsa, 50 spf'de bir bardak var. Bu yüzden 30 spf ile sık sık sür, sakın yanma". Buna dikkat ediyorum. Ben de yüz için uygun krem arayışındayım. Yağlı olsun istemiyorum ama kuru olanlar da yüzüme yoğurt/kireç karışımı sürmüşüm gibi duruyor.
0
aychovsky
(15.05.17)
o kremlerin hiçbir faydası olduğunu düşünmüyorum. 33 yaşındayım hayatımda hiç krem kullanmadım kırışıklığım da yok. sağlıklı beslenir bol su içer spor da yaparsan kreme fln ihtiyaç yok.
0
sta
(15.05.17)
Aychovsky+1 demeye geldim.

Bu yaşlarda cildin temizliğine dikkat etmek ve hafif bir nemlendirici krem kullanmak yeterli oluyor. Ben daha bu sene çok hafif olan bir göz kremi kullanmaya başladım zira gözaltlarim çok kuruyordu, far ve kapatıcı pul pul dökülüyordu gözümden. Su gibi formu var zaten, direkt emiliyor. Senin böyle bir ihtiyacın yoksa (ki 22 yaşında genelde olmaz) onu da kullanmana gerek yok.


Güneş kremini yaz kış kullanıyorum, o yaştan bağımsiz bir şey. Disariya çıkmadan önce mutlaka sürerim. Avene ve la roche posay'ı dönüşümlü kullanıyorum; bu ara elimde Avene var.
0
fraise
(15.05.17)
Hepsine +1
Cildi nemli tutmak gerektiği kadar güneşin zararlı ışınlarından da korunmak lazım. Kırışıklık gidericilerin kırışıklıkları engellediğini sanmıyorum o kadar kullandım bu faydasını da görmedim ama yeni oluşacak kırışıklıkları engelliyor olabilirler ki bunu da bir kırışıklık önleyici ile değil normal e vitaminli yüz kremleriyle yapmak yeterli bence.
Su içmek çok önemli. Kırışıklık önleyici kullanmak yerine birer besin takviyesi olan collagen ve hyaluronik acid hapları kullanmak daha faydalı olacaktır. Kullananlar öyle diyor en azından. Bunları yurt dışından almak daha uygun bu arada.
0
ilkinci
(15.05.17)
Çok takıyorsan bu konuyu hyaluronic asit ve kolojen içeren desteklerden al. Kremler konusunda da hyaluronic asit içermeyen krem kırışıklık konusunda işe yaramaz.

Güneş kremi zaten sürmen gerekiyor. Ben solante kullanıyorum.
0
jazzabel
(15.05.17)
dermatologum gunes kreminin kirisiklik onlemede %80 etkili oldugunu soyluyor. yaz kis en az 30 tavsiye eder. beyaz tenliyim.
la roche posay kullaniyordum ancak boyle elime beyaz beyaz gelmeye basladi onu birakacagim, rahatsiz ediyor, bioderma da kullaniyorum, memnunum. la roche posay bu sene bir sprey cikarmis hem onu hem de avene deneyecegim, beyaz dokulmenin olmadigini okudum. bir ara solante kullandim ben de ama bana cok agir geldi, hafif su bazli gibi bir sey tercih ediyorum.
0
kassiopeia
(15.05.17)
19 yaşındayım. 16-17 yaşımdan beri her sabah ve akşam yüzümü temizler tonikler ve nemlendiririm. İki ayrı nemlendirici kullanıyorum. Biri göz altı nemlendirici diğeri yüzümün geri kalanı ve boynum için. Göz altı hassa olduğu için daha farklı bir nemlendirici kullanmak gerekiyor.

ve evet yüzünüzü nemlendirmezseniz kırışıklıklarınız ilerleyen yaşlarda artar tabi sadece bu etken değil genetik faktörleri de dikkate almalısınız.

Cilt tipinize göre krem seçmelisiniz. Kuru ciltliyseniz yağlı kremleri, yağlı cilde sahipseniz su bazlı nemlendirici kremleri tercih etmelisiniz. (Aynı şey güneş kremleri içinde geçerli) Ama unutmayın yüzünüzün yağlı olması aynı zamanda iyi nemlenmiş bir cilt demek değildir. Örneğin benim yüzüm hem yağlı hem de nemsiz. Yaşlanma karşıtı kremlerde var piyasada ama ben açıkcası onlara pek güvenmiyorum biraz marketing gibi geliyor.

Benim cildim normalden yağlıya dönük ve aşırı hassas bir cilt o yüzden piyasadaki çoğu üründen memnun kalamıyordum hassas olduğundan dolayı. Kielhs bile benim iin çok iyi değildi.
Ama uzun zamandır rossmandan aldığım rival de loop markasının göz altı kremini ve yüz kremini kullanıyorum gayet memnunum ve ikisi 30tlye geliyor sanırım.

güneş kremine gelirsek kışın bile güneş kremi kullanmalısınız özellikle yaşlanmayı önlemek için ve kırışıklıklarınızı önlemek için. Benim malesef güneş kremi alışkanlığım hiç yok çünkü yüzüm çok hassas herhangi bir güneş kremini alıp yüzüme sürersem olacakları siz düşünün vücut hemen tepki gösteriyor. Anca gerçekten iyi bir doktora gidip onun tavsiyesiyle almalıyım ona da malesef zamanım yok.

Aklınıza takılan bir şey olursa mesaj atabilirsiniz. Yardımcı olmaya çalışırım.

Not: kesinlikle uzman vs değilim sadece tecrübelerimi yazdım, sevgiler
0
powerpufgirl
(15.05.17)
26 yaşındayım, göz çevresi için özel nemlendirici ve yüzüm için güneş kremi kullanıyorum. Yves Rocher ikisi de. Bence 30'a kadar güzel bi nemlendirici ve iyi bir temizleyici yeterli.
Konuştuğum cildiyeci doktorlar ve eczacılar kırışıklık kremlerinin biraz yalan olduğunu söylediler. Asıl önemli olan göz çevresine, yüze dokunup masaj yapmak, nemli tutmakmış.
0
megalomaniac
(15.05.17)
(27)

Mezuniyet balosuna katılmamayı düşünüyorum, sizce pişman olur muyum?

Geceler
Okulun suada'da mezuniyet balosu var, ben katılmayı düşünmüyorum. Sizce pişman olurmuyum ki? Bi de gidenler varsa orda ne yapılıyor ki tam olarak? :)
Okulun suada'da mezuniyet balosu var, ben katılmayı düşünmüyorum. Sizce pişman olurmuyum ki? Bi de gidenler varsa orda ne yapılıyor ki tam olarak? :)
0
Geceler
(15.05.17)
Ben katilmamistim ustunden 6 sene gecti hic pisman olmadim hatta su hayatta verdigim en dogru kararlardan biriydi bence :D
0
neferkitty
(15.05.17)
@vegas ne güzel konuşmuşsun.

Katılmadım. Aklıma bile gelmiyor.
0
sylr
(15.05.17)
Ortamın varsa git cok güzel eğlenirsin yoksa balo dediğimiz şey pek aman aman birşey değil bana göre.
0
fıytfıyt
(15.05.17)
Suada'da yapılıyorsa pişman olabilirsin. Gerçi ben de katılmayı düşünmüyorum 3. sınıf olmama rağmen ama Suada'da olsa kesin giderdim. Ortam iyi olur gibi. Türkiye'deki üniversiteli gençlerin içi çürümüş. 4 yılın sonunda bile kendilerine birkaç saatlik ödül vermekten korkuyorlar. Çok düşünmeden gidebilirsin. İş hayatına başlayınca çok ararsın bu günleri.
0
dissendium
(15.05.17)
Uni mi lise mi onu belietmemişsin ama ben ikisine de katilmamistim hiç pişman değilim katilsam sıkılırdim
0
all girls dream
(15.05.17)
Onun yerine samimi olduğun insanlarla vakit geçir bir gün daha iyi. Tek kelime etmediğin tiplerin yanında kasılmaya değmez.
0
patatesli yumurta
(15.05.17)
katılmadım eksikliğini hiçbir zaman hissetmedim.
0
catch the arrow
(15.05.17)
Ben de katılmadım. Zerre kadar da pişman olmadım. Aklıma bile gelmedi zaten sonra hiç.
0
ms brownstone
(15.05.17)
Ben nerdeyse herkesi tanıdığım için çok eğlenmiştim ki rezil bir organizasyondu. O gün çok aksilik yaşadım ama tatlı dertler bence. Gidip içip dans edeceksin işte arkadaşların gidiyorsa güzel geçer niye gitmeyesin ki.
0
jazzabel
(15.05.17)
katılmadım. hiçte eksikliğini hissetmedim. gayet arkadaşlarım da vardı sosyaldim de ama yok gitmemiştim. biraz yalan o ortamlar..genelde üniversite arkadaşlıklarının yalan olduğu gibi..
0
qazaqwsx
(15.05.17)
kesinlikle olursun.
askerlikteki bir toplu takılma/fotograf çektirme olayına inat edip takılmamıştım çünkü askerlikten nefret ediyordum!
ne olabilir ki en fazla. katıl, takıl, eğlen. sixtir et!
0
runagain
(15.05.17)
biz yakın arkadaşlarla(5-6 kişi) sınavlardan sonra çalgılı bir meyhaneye içmeye gideceğiz. baloda insanlar grup grup takılıp herkes ayrı telden çalacaktır emin olun. ben de bizim mühendislik fakültesinin balosuna katılmadım zerre de pişman olmadım. kep atma töreni falan yeter.
0
golgi aygıtı
(15.05.17)
Ben katıldım, çok güzel de eğlenmiştim. Kendi arkadaş ortamımla gayet güzel eğlenmiştik, yine olsa yine giderim, katılmasam üzülürdüm, bir kere yaşıyoruz o kadar da detaylı düşünmeye gerek yok, istiyorsan, yakın arkadaşların gidiyorsa git, en kötü ne olabilir ? Sevmezsen erken ayrılırsın.
0
elikası
(15.05.17)
Aman her gün sanki çok samimi ortamlardayız da bir gece samimiyetsiz ortama girince incilerimiz dökülücek. Yaptığın için pişman olmazsın en fazla "aman ne boktandı çok sıkıldım" dersin ama gitmezsen aslında nasıl olabileceğini asla bilemeyeceksin.

Ha okuldan hiç doğru düzgün arkadaşın yoksa gitme tabi patlarsın
0
duru arsnova
(15.05.17)
Gittim fakat keşke gitmeyip o parayla bi' gezi ayarlasaydım diye çok düşündüm yakın arkadaşlarımla ve pişman olmuştum ben de :)
0
cancoskn
(15.05.17)
katılmadım, 15 sene geçti üstünden pişman da değilim, bi daha olsa yine katılmam.
0
ravenudon
(15.05.17)
katılmadım, pişman değilim. ama üniversitedeki ortamı zaten sevmiyodum. arkadaş grubun varsave gidiyolarsa gitmek mantıklı olabilir. ben şu an hç biri ile görüşmediğim ve o zaman da görüşmeyeceğimi bildiğim için sallamamıştım.
0
elorelia
(15.05.17)
katılmadım. 9 sene oldu, pişman olmadım.
0
battal gemalmaz
(15.05.17)
Bitirdigim hicbir okulun mezuniyet torenine/balosuna/kinasina katilmadim. pisman degilim.

mezuniyet kinasi diye bir kavram varmis gercekten. degisik...
0
alperz
(15.05.17)
olmazsın
20-25 sene geçti hala görüştüğüm arkadaşlarım var
pişmanlık olmaz
0
çınarım
(15.05.17)
Okuldakilerle ortamın varsa git tabi.
0
arnold schwarzeneger
(15.05.17)
katılmadım, hayatımda verdiğim en iyi karardı. ileride bir gün cb olmayı düşünürsem mezuniyet fotosu bile yok diye mızmızlanacaklar ama olsun. sanki uzaya roket gönderdik, bir de kutlamasını yapıyoruz?

cevap: hiç pişman olmazsın arkadaşım.
0
hemi tune tune
(15.05.17)
pişman olurum diye katıldım ama keşke katılmasaydım dedim hiç gerek yokmuş.
0
yue
(15.05.17)
katılmazsan çok büyük ihtimalle hiç pişman olmazsın. iyi ki de gitmedim dersin. ama katılırsan da pişman olmazsın gibime gelioyor, güzel geçiyor çünkü ben hiç sıkılmamıştım. gelirsin, masalar önceden ayarlanmış olur, masana oturur içersin, sarhoş olunca kalkar oynarsın. düğün gibi bir konsepti var. sonra oradaki eğlence bitince reina'ya sortie'ye falan geçilirdi ama artık reina malum, ne yapılır bilmem. gerçi sizinki suada'da olduğu için bir yere gidilmez herhalde, gece 3e kadar içip dans edersiniz.

ben lise mezuniyet balomu hiç sevmemiştim. bence hepimiz 18 yaşına göre çok kasıntıydık, makyajlar saçlar falan. çünkü balo çırağan'da yapılmıştı. giydiğim elbise bile koca kadın elbisesiymiş şimdi düşününce. ne gerek varsa. ama üniversite mezuniyet balosunu çok sevmiştim. en yakın arkadaşlarım katılmamasına rağmen ben katıldım, çok sıkılıcam diye düşündüm ama hiç öyle olmadı. balonun sonunda da alkolün verdiği yetkiye dayanarak okulun en yauşuklu çocuğunu kapmıştım, bana göre çok çok fazlaydı ve büyük sürpriz olmuştu ikimize de, heheh. ons olarak kaldı ama hayatımın sonuna kadar anlatırım muhtemelen bu hikayeyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.05.17)
Bir lise 2 de uni mezuniyet balosuna katıldım. Uni'lerden birinde samimi bir avuç arkadaşım vardı, üstelik o dönem mezun bile olmayacaktım, ama yine de çok eğlendim, iyi ki gitmişim.
Sorduğunuza göre çok arkadaşınız yok ve sosyal anlamda çekingensiniz. Pişman olacağınız şey aslında mezuniyet balosuna katılıp katılmamak değil onca sene arkadaş edinememek olmalı...
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.17)
Lisede de üniversitede de katılmadım. Hiç pişman değilim. Sahte sahte insanlarla eğlenebileceğimi düşünmüyordum çünkü. Keza benim yakın arkadaşlarım da aynı fikirdeydi. Biz gitmedik topluca.
0
chitosan
(15.05.17)
olmazsın.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(15.05.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.