Her yaşın kendi kremi var. Ya da kremi demek doğru olmaz, ihtiyacı dyelim. Eğer 22 yaşında "Kırışık kremi lazım" deyip 40 yaş cildinin ihtiyaçlarını kullanmaya başlarsan, 30 yaşında 50 yaş kremi diye gider ve 50'inde artık krem işlemez, mumyalamak zorunda kalırız. 20 yaş cildi çok genç olur, kırışıklık karşıtı bakımı henüz gerektirmez ama Eda Taşpınar misali güneşte kavrulmuşsan belki daha yoğun bir şey gerekir. Ayrıca, kırışıklık bakımı saat gibi bir anda gerekmez, zaman içinde yavaş yavaş dönüşür. Örneğin, senin yaşında yağ kontrol edici ürünler kullanıyordum, sonra nemlendiriciye döndüm. Şimdi ise yavaştan daha yoğun nemlemdiricilere dönüyorum ve göz kremim var. Önemli olan cildin ilacını belirlemek, ona göre zamana ayak uydurmak ama şu anda bu tarz şeyler için çok gençmiş gibi duruyor. Yoğun ürünler için küçük bir yaş.
Güneş kremini doktor hep (yaz/kış) kullanmamı söyledi ama benim cildim çok çanuk kızarır güneşte, hiç bronzlaşmaz ve amcamı cilt kanserinden kaybettim. Dolayısıyla ailede de var ve paranoyakça kullanmak zorundayım. Bunun dışında, güneş keemleri de kimyasallı ve bu yüzden dengeyi bulmak şazım. Bir doktor dedi ki "30 spf için bir kapak dolusu kimyasal varsa, 50 spf'de bir bardak var. Bu yüzden 30 spf ile sık sık sür, sakın yanma". Buna dikkat ediyorum. Ben de yüz için uygun krem arayışındayım. Yağlı olsun istemiyorum ama kuru olanlar da yüzüme yoğurt/kireç karışımı sürmüşüm gibi duruyor.
0