Giriş
(4)

Masaj Salonu-Spa

nalmes
Sevgili Romalılar,İstanbul'da, mümkünse anadolu yakasında, bildiğiniz güvendiğiniz masaj salonu öneriniz var mı? Otellerin spaları daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. İndirim kuponu olan sitelerde bir sürü ilan var ama kalitesinden emin olamıyorum. Gittim, denedim, sürekli gidiyorum dediğiniz mekan
Sevgili Romalılar,
İstanbul'da, mümkünse anadolu yakasında, bildiğiniz güvendiğiniz masaj salonu öneriniz var mı? Otellerin spaları daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. İndirim kuponu olan sitelerde bir sürü ilan var ama kalitesinden emin olamıyorum. Gittim, denedim, sürekli gidiyorum dediğiniz mekan varsa yazarsanız sevinirim.
0
nalmes
(20.11.17)
selamlar, anadolu yakasında değil ama taksim ramadanın içindeki zen spaya yıllardır gidiyoruz, kişi başı 60 tl(kupon fln yok) 1 saat seçtiğiniz masaj, buhar odası sauna hamam da ücretsiz kullanım oluyor.
0
benaslinda
(20.11.17)
Annem pendik divana gidip baya memnun kalmıştı.
0
jazzabel
(20.11.17)
taksim ramada'ya kesinlikle gitme. nasıl önermişler anlamadım. 2 ay önce gitme hatasında bulundum. saunası bozuktu giremedik. hamam desen boş bulursan girebiliyorsun. aynı anda bir aile girebiliyor. havuz desen buz gibi ve pislik içinde. havuz kenarı saç ve kıldan geçilmiyordu. soyunma odaları 2002'den kalma. asla. asla.
0
onurrrrr
(20.11.17)
@onurrr ben 2 yıldır mutlaka her ay gidiyorum, hep de haftasonu, masaj-sauna-hamam-buhar odası-havuz alanında maksimum 5 kişi gördüm aynı anda, bu sebepten rezervasyonlu alıyorlar çok kalabalık olmasın diye, ve hep çok temizdi. daha hiç bozuk bir kısmına da denk gelmedim, üzüldüm kötü tecrübeniz için. ben hala tavsiye ediyorum.
0
benaslinda
(21.11.17)
(7)

soğuklarda geçmiş kırıkların sızlaması oluyor mu sizde

Cursed Chico
soğuklarda geçmiş sağlıklı kaynamış kırıkların sızlaması oluyor mu sizde
soğuklarda geçmiş sağlıklı kaynamış kırıkların sızlaması oluyor mu sizde
0
Cursed Chico
(20.11.17)
Evet oluyor. 10 yıl önce kırılan ayağım bu akşam sızım sızım
0
olivia
(20.11.17)
Kesiklerin oluyor bende .
0
dunyatuhaf
(20.11.17)
bende olmuyor
0
mirty
(20.11.17)
oy oy oy hem de nasıl.
0
halanne
(20.11.17)
kesiğin ya da kırığın doğru iyileşmemesiylre alakası yok gibi o zaman
0
🌸Cursed Chico
(20.11.17)
Dizim kemiğe kadar açılmıştı seneler önce. Soğuk havalarda daha fazla ağrıyor.
0
jazzabel
(20.11.17)
çözüm de yok gibi kırmamış olmak dışında

Stay warm. This is the easiest yet the most effective way you can do to relieve pain caused by temperature drops. To stay warm, keep your house heated, warming the clothes before wearing them, and sleep under an electric blanket. These will keep your broken bone site warm and thus, alleviate the pain.

Do light exercises. If light movements will not likely to make the broken bone worse, it is essential to do some light exercises during bad weather. However, avoid doing too active exercises that may aggravate the broken bone site, as it may cause worse inflammation.

Improve the mood. People with chronic diseases might be anxious, depressed, and irritable, making the caused pain even worse. It is, thus important to improve your mood, so that the brain can get rid of bad sensations you might feel during bad weather. Improving your sleep quality, doing something fun, and pacing yourself are beneficial not only for improving your healing, but also putting unnecessary sensations away.
0
🌸Cursed Chico
(20.11.17)
(5)

Multivitamin

basubadelmevt
Herhangi bir vitamin kullanıyor musunuz?Günlük enerji artışı ve hastalıklar daha az yakalanma anlamında bi faydasını gördünüz mü?Önerebilceğiniz bişiler var mı?
Herhangi bir vitamin kullanıyor musunuz?Günlük enerji artışı ve hastalıklar daha az yakalanma anlamında bi faydasını gördünüz mü?Önerebilceğiniz bişiler var mı?
0
basubadelmevt
(19.11.17)
multivitaminlerde bahsedilen oranlardan vücut yeterince verim alamıyor, emilim gerçekleşmiyor. bu yüzden beslenmenizi düzenleyerek alacağınız fayda çok daha yüksek olacaktır.
0
haykorsamdunyaya
(19.11.17)
Kullanmıyorum, tamamen para kaybı. Onun yerine meyve yiyorum. Sen de ye. Trabzon hurması bir numaram şu sıralar.
0
diffarentiationation
(19.11.17)
ben ne zaman kullansam grip olduğumda, direkt kendime gelmeye başlıyorum. iyileşme süreci bitmeden bırakınca da bir anda düşüyorum. yani bayağı etki ediyor bende. yine aynı şekilde bıraktığımda, kullandığım zaman zihnimin daha da keskinleşmiş olduğunu farkediyorum.

supradyn kullandığım multivitamin.
0
kahverengi mont
(19.11.17)
Ben de kullanıyorum ama her zaman değil çünkü iyi beslendiğiniz zaman gerçekten gerek olmuyor. Öyle durumlarda yalnızca balık yağı ve d vit alıyorum( eksik olduğundan). Ama eğer o gün pek bir şey yememişsem ya da kötü beslenmişsem alıyorum. Test yaptırdım tüm değerlerim iyi çıktı demek ki iyi geliyor. Ben vitbalance kullanıyorum.
0
whysoweird
(19.11.17)
Balık yemediğim için sürekli balık yağı alıyorum. Kışa girmeden önce test yaptırıp ona göre ekliyorum. 3-4 tane eksik çıkıyor genelde. Spordan sonra da magnezyum alıyorum rahatlatıyor.
0
jazzabel
(19.11.17)
(9)

giyecek birşey alırken mağazada deneyip internetten alıyor musunuz?

Northern Mariner
Selamlar herkeseGiyecek birşey ararken Boyner gibi mağazalarda dolaşıp beğendiğiniz ürünün etiket fotoğrafını çekiyor musunuz?Ben genelde etiket ve model bilgilerini girip morhipo vs. gibi sitelerde kuponla yada kredi kartı kampanyalarıyla kombinliyorum.Bu sizce mağaza çalışanlarının bir süre sonra
Selamlar herkese

Giyecek birşey ararken Boyner gibi mağazalarda dolaşıp beğendiğiniz ürünün etiket fotoğrafını çekiyor musunuz?

Ben genelde etiket ve model bilgilerini girip morhipo vs. gibi sitelerde kuponla yada kredi kartı kampanyalarıyla kombinliyorum.

Bu sizce mağaza çalışanlarının bir süre sonra işsiz kalmasına neden olur mu ve etik mi?
0
Northern Mariner
(19.11.17)
ayakkabıda yaparım bunu,
0
gezegen olan pluton
(19.11.17)
Yapmıyorum. Etik bulmuyorum. Orada insanlar benimle ilgileniyor ve bana hizmet veriyorlar. Ayakkabı ise numarasını getiriyorlae, giysiyse belki katlıyorlar. Millete zahmet verdikten sonra parasını

Bir arkadaşımIn eşi banasından kalan beyaz eşya bayiliğini yapıyor. Aynı şey onun başına geliyormuş. İnsanlar orada iki saat ince eleyip sık dokuduktan sonra internetten allıyorlarmış. Dükkanın konseptini değiştirip hayatta kalmaya çalışıyor ama babası gelenekçi, izin vermiyor. "Böyle giderse birkaç seneye batarız" diyor. İnternetten alırım ama alacaksam aynısını başka yerde incelemem.

Aynı şekilde jet kasa da kullanmam. Her jet kasa bir kasiyerin işsiz kalması demek. Yapanı kınamamaya çalışırım ama yapamam.

Amerika tahminleri sadece Walmart ve Amazon'un kalacağı yönünde.

Bunu yaptıkça yakında deneyecek mağaza kalmayacak.
0
aychovsky
(19.11.17)
%100 etik. Vicdan yapma ne var bunda?
0
imelih
(19.11.17)
Ciddi fark varsa evet. Yoksa direkt alırım. Kalan ayrıntıları umursamam açıkçası
0
jazzabel
(19.11.17)
Etik.
0
thugster
(19.11.17)
çalışanı meşgul etmeden kendin bakıp çıkıyorsan sorun yok bence, obur turlu çalışanı meşgul edip başka yerden almak etik değil sanki. Bunu sadece parfümde yapıyorum allah affetsin:(
0
nocturnus
(19.11.17)
Tabii ki yapıyorum. İnternetten bambinin bir botunu aldım, 70 lira. Peki denediğim mağazada ne kadardı? 120 lira.
0
mutlusismankedi2015
(19.11.17)
Biz bunu parfümde yapıyoruz.
Geçende kupon vs ile 500 tl lik parfüm 210 tl ye geldi arada çılgın fark var
0
esmeralda
(20.11.17)
mağaza duyarı yapamayacağım kusura bakmayın. etik bence
0
burya
(20.11.17)
(14)

Dövmelerdeki yeni anlayışı sevmeyen bir ben miyim ?

halen
Geometrik şekiller,üçgen içinde kare onun içinde beşgen üstünde bir palmiye ağacı,noktasal doğrular ordan bi ok işareti ya da minimalizm ( ki aralarında en hoşuma gidenler ) cücük kadar çiçek, fil yutmuş boa yılanı... Elbette herkesin estetiği kendine ama bu kadar popülerken ben neyi göremiyorum da
Geometrik şekiller,üçgen içinde kare onun içinde beşgen üstünde bir palmiye ağacı,noktasal doğrular ordan bi ok işareti ya da minimalizm ( ki aralarında en hoşuma gidenler ) cücük kadar çiçek, fil yutmuş boa yılanı... Elbette herkesin estetiği kendine ama bu kadar popülerken ben neyi göremiyorum da sevemiyorum? Ya da bir ben miyim bunları tırt bulan ?
0
halen
(18.11.17)
jenerasyon farkı olabilir mi?

yeni müzikleri beğeniyor musunuz?

yeni dizileri filmleri beğeniyor musunuz?
0
idexo
(18.11.17)
sana katılıyorum.

old school is the best school
0
Apocalypse
(18.11.17)
26 yaşındayım ama. Yeni müzik tarzı olarak da elektronik müzikten bahsediyosanız 6 7 seneden beri bilfiil dinleyiciyim. Dizi de gırla. :/
0
🌸halen
(18.11.17)
fakir işi dövmeler bunlar. dövmem olsun diye yaptırılanlar. dövmeci sayısı da artınca fiyat düştü tabii.
0
Delay Fuze
(18.11.17)
dövme diyince aklıma gelen ejderhalı melekli sarmaşıklı çiçekli falan böyle sırtı ya da bütün kolu ya da bacağı kaplayan cinsten şeyler. senin dediklerin "ihihi ben de dövme yaptırcam benim de dövmem olsun" cinsinden özentilikler gibi geliyo bana dışarıdan.
0
dafaisss
(18.11.17)
İşin uzmanı değilim kendi fikrimi yazacağı saçmsaysa vurabilirsiniz.

Dövme işi zaten temelde motif dizaynı üzerine kurulu bir sanat. Bu tarz bir işin artık günümüz dünyasında genel trendten çok da uzak kalabileceğini düşünemeyiz. Son zamanlarda firmaların veya spor kulüplerinin kendi logolarına yaptıkları değişikliklere bakalım ;

Juventus -- > i2-prod.mirror.co.uk

HP ---> www.underconsideration.com

Adidas ---> i.pinimg.com

Dolayısıyla motif, logo vs. gibi dizayn dünyasında genel olark böyle bir trend var şu an. Bu çizgiler, küçüleler, minimalist bakışlar ise daha hızlı yaşanan bir dünyayı, romantik bir bakıştan ziyade daha mekanik bir dünyayı tasvir ediyor diyebilirz.

Dövme de gelişen teknoloji ve temelde moda ile alakasından dolayı bu trendten uzak kalamazdı. Dolayısıyla bu zihniyeti yansıtan minimalist dotworkler, lineworkler moda olması gayet normal.

90larda ise bu yukardaki logolar ve dizaynlar daha farklıydı. O dönemde de tribal dövmeler daha modaydı mesela.

Dünya değişiyor, sanatçıların dünyayı okuyuşu da değişiyor ve her dönem kendi trendini çıkartıyor işte.
0
AlsterWasser
(18.11.17)
Bu daha iyi, kompleks ve ozgun. Kuru kafa, kilica sarilmis yilan falan gecin bunlari artik.
0
baldur2
(19.11.17)
önüne gelen dövmeci oluyor çünkü.
okulu mokulu yok. bence de tırt.
0
benaslindayohum
(19.11.17)
Katı olan her şey buharlaşıyor :(
0
🌸halen
(19.11.17)
Kompleks bulamıyorum işte ben nedense kompleksmiş havası yaratılıyor ve bunu anlamsız buluyorum. teknoloji çağındayız şuraya uzay zamanı simgeleyen bir doğru yapayım da dövme olsun sanat olsun bakış açısı bana saçma geliyor.
0
🌸halen
(19.11.17)
benaslindayohum +1
0
khiron
(19.11.17)
Old school forever \m/
0
Uncle Sam
(19.11.17)
AlsterWasser +1

Değişen ve minimalleşen tasarım dünyasının yansıması nihayetinde bu iş de.
Ben minik hayvan ya da bitki desenlerini beğeniyorum.
Hatta son zamanlarda eskiden yapılan standart portre dövmelerinin yerini şu tarz işler aldı ki çok güzel bence.
www.instagram.com
0
demoniclewinsky
(19.11.17)
Minimal tasarım severim ama anlamsız geometrik şekilli şüküllü şeyleri sevmiyorum. Old school çok hoşuma gidiyor ama renkli olanlar bana kirli gibi geliyor :/
0
jazzabel
(19.11.17)
(12)

kendinizi başkalarıyla kıyaslamadan yaşamayı başarabiliyor musunuz?

for day to break
nasıl yapıyorsunuz bunu?
nasıl yapıyorsunuz bunu?
0
for day to break
(18.11.17)
evet. kendimi kendimle kıyaslıyorum, yarıştırıyorum.

herkesin yaşadıkları ve hikayesi farklı. hayata başladığı nokta farklı, vizyonu farklı hayalleri, planları farklı. Elindeki olanaklar farklı vs. vs.

Dünya adaletsiz.

Yarışman gereken tek kişi dünkü sensin. Başkası değil.
0
AlsterWasser
(18.11.17)
kendinin farkında olarak.
yani ne kendini gömceksin, ne de yüceltceksin.
(Tabi gerçekten 2 sinden birini yapman gereken istisnai kişilerden olabilirsin o zaman bilemicem:)
karşılaştırmanın iyi yanları da olabilir.
atıyorum mesela piyano çalmak istiyorsun ama çalamıyosun.
youtube da tek elle piyano çalan adam ya da 8 yaşında piyano çalan çocuk gördüğünde bu seni ateşleyebilir.
kendini aşman için bahane olabilir.
0
rentts
(18.11.17)
kıyaslamamaya çalışıyorum.

geçenlerde bir şey okudum, beni çarptı. aklımda kaldığı kadarıyla paylaşayım.

kıyas yaparken kendinizle ilgili çok fazla şeyi bilmenize karşına, karşı tarafın onun gösterdiği ve sizin bildiğiniz taraflarını denkleme dahil edebiliyorsunuz. dolayısıyla kıyaslamak sağlıklı da değil.
0
EasyTiger
(18.11.17)
www.eksiduyuru.com

www.eksiduyuru.com


Özetle hayır, başaramıyorum.
0
m e b
(18.11.17)
Pek kıyaslamam ama geçen dünyanın en iyi insanıyla tanıştım herhalde. Günlerdir kendimden başkasına faydam yok diye kendimi sorguluyorum.
0
jazzabel
(18.11.17)
Başarmak için çabalıyorum. Öyle bi yöntemim yok sadece hepimiz eşit canlılarız ama hayatın bize sunduğu seçenekler değişken diyerek deniyorum işte. Olduğu kadar.
0
antik depresan
(18.11.17)
Kendimi yerden yere vurmak için, başkalarıyla kiyaslamama gerek yok ki.
0
fever
(18.11.17)
evet. hiç aklıma bile gelmiyor.
0
Apocalypse
(18.11.17)
Günlğk hayatta kıyaslamıyorum. Herkesin tercihi, öncelikleri ve amaçları farklı. Kendi tercihlerime ve istediklerime göre iyisyle, kötüsüyle bir hayat yaşıyorum ve bunu başkalarıyla karşılaştırmam. Kendimle de karşılaştırmam. Hayatımı sahipleniyorum, çünkü dişimle, tırnağımla yarattım sahip olduğumu veya olamadığımı. Çok uğraştım kendi hayatım için, başkasınınkini istemem.

İş hayatında paşa paşa kendimi herkesle karşılaştırıyorum, çünkü iş garantim olmadığı gibi ortam aşırı dinamik. 3 ay önce işi olanın, 3 ay sonra birden olmayabiliyor ve bazen performansla ilgisi de olmuyor bu durumun ama kötü performans riski arttırıyor tabii. Dolayısıyla, birisi çok iyi olduğunda geleceğim, kira, geçim hakkında endişelenmem gerek. O yüzden kendimi bir yerlere oturtmam lazım.
0
aychovsky
(19.11.17)
Evet. Herkesin kendine mahsus yaratılış özelliklerinin ve kendi elinde olmayan şartlarının bulunduğunun idrakiyle yaşıyorum. Her insanın renkleri farklı farklı bile görebileceğini, işitmesinin bile çok değişebileceğini biliyorum. Kıyaslamak bana zarar verdi, bıraktım.
0
yaren
(19.11.17)
böyle bir şeyin mümkün olduğunu düşünmüyorum. başkalarından bahsetmezken bile aslında bir kıyas yaparız. örneğin "benim maaşım kötü" ya da "benim bacaklarım uzun" tamamen kendinden bahsederken bile aslında bir kıyas yapıyorsun. kıyas belirli bir kişiyle olmayabilir daha genel olabilir. bunun sadece sonuçları farklı. kimi kıyasın sonucunda kıskanç olur, kimi hırslı olur, kimi özgüvensizlik, kimi çok şükür der vs.
0
cilekli krep
(19.11.17)
www.youtube.com

not giving a fuck improves your life quality.
0
eksimeksi
(19.11.17)
(2)

kemik kırılması- kelle paça ilişkisi

signore
1 hafta önce ayak bileğimde lateral malleol kırığı oluştu. ameliyat oldum şimdi iyileşmeye çalışıyorum da herkes bir kelle paçadır kemik suyudur iliktir tutturmuş, sürekli bunlarla beslen diyorlar. herhangi bir dayanağı var mıdır yoksa klasik şehir efsanesi mi?
1 hafta önce ayak bileğimde lateral malleol kırığı oluştu. ameliyat oldum şimdi iyileşmeye çalışıyorum da herkes bir kelle paçadır kemik suyudur iliktir tutturmuş, sürekli bunlarla beslen diyorlar. herhangi bir dayanağı var mıdır yoksa klasik şehir efsanesi mi?
0
signore
(17.11.17)
hafif temeli var ama etkide sehir efsanesi. duzgun dengeli bir beslenmen varsa protein konusunda sikintin yoksa gerek yok. temeli "vucudun kolajene ihtiyaci var kirik tamiri icin, ve kelle paca da bunun tam kaynagi o yuzden yersen iyi olur" gibi bir seyden cikiyor ama kelle paca kolajenin tek kaynagi degil, en iyi kaynagi da degil, ve zaten direk olarak alman gereken bir sey de degil - bildigim kadariyla kirik iyilesmesinde bir iyilestirme sagladigina dair bilimsel bir arastirma yok.

dunya'da kelle pacanin yendigini bilmeyen sayisiz kultur var (butun bati dunyasi ornegin) ve kiriklari gayet guzel iyilesiyor emin ol.

kolajen tamiri / uretmek icin temelde iki aminoasit kaynagina ihtiyacin var lysine ve proline. bunlar balkita var, tavukta var, kirmizi ette var, yumurtada var, hangi kaynaktan alirsan al. vucut ne yersen ye aminoasitlerine parcalayip gerekli proteinleri bastan uretiyor zaten.

hic et yiyemiyorsan baklagillerde var lysine, proline ise lahana ve soyada bulunur en cok, bu ikisi de is gorur.

bir de garanti olsun diye c vitaminine ihtiyacin var bu proteinin aldigin aminoasitlerden uretilebilmesi icin.

kelle pacanin bir ozelligi yok. simdi dolusur millet "kaynimin bacagi 3 yerden kirildi kelle paca yediginin sabahi nba macina cikti" diye, yok oyle bir sey yani. ozel bir zarari da yok, protein kaynagi iste, gerekli aminoasitleri de iceriyorlar, seviyorsan ye diyetinin bir parcasiysa. sevmiyorsna kendini kasmana hic gerek yok, duzgun dengeli proteinini ihmal etme yeter.
0
robokot
(17.11.17)
Efsane değil. Tadını sevmediğim için kolajen hapı alıyorum ben de. Fizik tedavi doktorum önermişti.
0
jazzabel
(17.11.17)
(19)

Bir partiye gelirken ‘yemek yap getir’ dense, ne yaparsiniz?

my pink
Partide ayakustu yenebilecek birsey. En fazla tabaga konulur catalla yenebilir.Tavsiye almak icin sormuyorum. Siz ne yaparsiniz diye soruyorum
Partide ayakustu yenebilecek birsey. En fazla tabaga konulur catalla yenebilir.

Tavsiye almak icin sormuyorum. Siz ne yaparsiniz diye soruyorum
0
my pink
(17.11.17)
rus salatasi
patates salatasi
kanepe (yemek olan)
0
eksimtrak
(17.11.17)
Ben tatlıcıyım, çikolatalı kurabiye yaparım. İlla tuzlu diyorlarsa milföyden ufak atıştırmalıklar yaparım, zeytinli, peynirli vs.
0
kobuzchu kiz
(17.11.17)
"Siz ne hazirlarsiniz" diye sorsna daha acik olurmus sanki :D

Humus, pogaca, borek, zeytin, yaprak sarmasi, zeytinyagli biber dolmasi, patates salatasi, kisir... her sey olur ya.
0
kuehles blondes
(17.11.17)
yaprak sarması - bol limonlu
0
mete kudur
(17.11.17)
biraz acılı, patatesli sigara böreği
muffin
yaprak sarma
Eğer alkol olacak bir partiyse meze olabilecek kızartma gibi şeyler
şerit şerit kızartılmış tavuk göğsü
kebap tarzı snackler -kebap derken kürdana geçirilmiş şeyleri kastediyorum. bir küp beyaz peynir, bir üzüm, bir küp kaşar peyniri, bir cherry domates tarzı şeyler
ıspanaklı falan kiş olabilir

yine özellikle alkol varsa krakerle yapılmış kanepeler, misal şu Carr's kutularından bir iki tane. Mis.
0
sopiro
(17.11.17)
Tartolet
Cupcake
Çikolata

Bunlardan birini yaparım.
0
mutekebbir
(17.11.17)
morinyo
(17.11.17)
Kisir
0
chitosan
(17.11.17)
yaprak sarabiliyorsan partinin yildizi olursun.
ben ugrasmam, hazir borek alir, firina atarim.
0
jimicik
(17.11.17)
www.ardaninmutfagi.com

nolur yap bana da gönder :(

hepimizin içinde bir gün teyzesi varmış. bi gün toplanıp gün mü yapsak?
0
kablelvuku
(17.11.17)
@kuehles blondes ilk cevabin nedenini simdi anladim :)
0
🌸my pink
(17.11.17)
pizzaaa
0
kamyonsans
(17.11.17)
Misir nisastali kurabiye
0
nax
(17.11.17)
Midye alırım
0
jazzabel
(17.11.17)
Baget ekmeklerden küçük kanepeler hazırlıyorum.
0
jam
(17.11.17)
pizza
0
kveldulv
(17.11.17)
havucun zeytin yağı ile pişirilip üzerine sarımsaklı mayonezli yoğurt döküldü bi meze var, adını bilmiyorum ama muhteşem onu götürürdüm
0
c1b2k3
(17.11.17)
Börek, piyaz ve şakşuka yapmıştım. Önce bitenlerden olmuştu. Millet şakşukayı cips sosu olarak kullandı.
0
aychovsky
(17.11.17)
Ben de meyve salatasi ve icinde peynir, tursu, ekmek kitiri olan bir salata yaparim hafif yemeyi sevenler icin :)
0
🌸my pink
(18.11.17)
(10)

Evin bir odasını yabancı öğrenciye kiralamak

ilkinci
Yeni eve taşınacağım, hazır ev değiştirirken 2+1 bakıp evin bir odasını yabancı birine kiralayayım diyorum. Ne kadar kolaydır, artısı eksisi nedir sizce? Amacım konuşa konuşa dil öğrenmek. Birini bulabilmek için çok cüzi fiyat isteyebilirim. Eve gelip konuşsun, temiz olsun yeter.İngilizce öğrenme te
Yeni eve taşınacağım, hazır ev değiştirirken 2+1 bakıp evin bir odasını yabancı birine kiralayayım diyorum. Ne kadar kolaydır, artısı eksisi nedir sizce? Amacım konuşa konuşa dil öğrenmek. Birini bulabilmek için çok cüzi fiyat isteyebilirim. Eve gelip konuşsun, temiz olsun yeter.
İngilizce öğrenme tekniklerine olumlu cevap vermeyen biriyim. Ama yabancı birini bulmak ne denli kolay bilmiyorum. Boş yere 2+1 masrafına mı girmiş olurum? Ne dersiniz? Özetle yabancı biri bulabilir miyim?

bilgi: ev tutmak istediğim yer brooklyn park recidence, göztepe köprüsü ile göztepe ssk arasında. Kadıköy'e otobüs ile 15 dk mesafede. Bir de şu var: Her yeni gelen misafir için evde kalanları yönetime ya da resepsiyona bildirmem gerekecek. 'Siz burayı ticarethane gibi mi kullanıyorsunuz' derler mi acaba?
0
ilkinci
(17.11.17)
Craiglistden kolay bulursunuz. Dil öğrenmeye de pozitif etkisi olur.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(17.11.17)
semtle alakalı. merkezi bir yer olursa bulmak kolay olur.
0
nrmnm
(17.11.17)
merkezi ve nispeten medeni bir semtse rahat bulursun. beşiktaş ve kadıköy'de yapan arkadaşlarım var. resmen kiranın 2/3'ünü onlara ödetiyorlar. airbnb'yi de düşünebilirsin. ben bir odayı airbnb'ye veriyorum, şu an yabancı biri kalıyor bir aylığına. geceleri fifa atıyoruz.
0
sir gawain
(17.11.17)
Marmara üniversitesi göztepe kampüsüne ilan falan bırak, facebook grupları vardır oraya yaz.
0
noluyo yaa
(17.11.17)
Acibadem mbusun orda guvenlikli sitede bulur muyum 2+1 e
0
Cursed Chico
(17.11.17)
gelen yok dogru duzgun son 2-3 senedir, erasmus da kalkti kalkacak.

yani kalmadi yabanci ogrenci, bu topa girme derim ben.
0
lanc
(17.11.17)
"brooklyn park recidence" ismini koyanlarla aynı evde kalın bence. İngilizceleri çok iyidir, gram Türklük kalmamıştır.
0
ssiradanbirigibi
(17.11.17)
Yabancidan kastin ortadogulu ve arapsa gir o ise cunku baska taraflardan gelen yabanci ogrenci yok gibi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.11.17)
Lokasyonun çok iyi tarih kötü. Şu an güz dönemi ortasındayız ve marmaraya baharda yeni öğrenci az gelir international office facebook sayfasında şansını dene.

Konuşma ve pratik yapmak için tandem partner arıyorum da yazabilirsin ama bu konuda erkekler mimli. sıcak bakan da olur bakmayan da.

Yabancıların arkadaşları çok gelip gider. Baştan şartları konuşabilirsiz ama düzgün yabancı bulmak şu anda zor çünkü iyi olanlar pek gelmiyor. Avrupalılar yine geliyor ama onların da tuhafları geliyor.
0
jazzabel
(17.11.17)
facebook'ta flat share grupları var oradan buluyor herkes ev arkadaşını. grupların adlarını da yazayım

room for rent in istanbul (www.flatshare.biz)
istuse (istanbul student housing)
istanbul flat share
erasmus istanbul flats society

bir de airbnb ve craigslist seçeneklerin var. ev dayalı döşeli olursa, fiyat da uygun olursa her türlü tutulur zaten. evet biraz ara bir dönem ama şu anda kaldığı evden memnun olmayan bir erasmuslu senin evine geçebilir mesela.

ben de ev arkadaşı olarak erasmuslu düşünüyordum ama evlerine erasmuslu alan arkadaşlarım erasmusluların evi saçma sapan kullandıklarını ve çoğunun pis dağınık ve umursamaz olduğunu, laftan anlamadıklarını söylediler. ben de türk bir ev arkadaşı aldım. aman en azından huyu belli suyu belli. şimdi elin hollandalısı gelip duşuma işeyecek, dude napıyorsun diyeceğim, chill dude diyecek, deli olacağım. :D

ama senin amacın para değil dil öğrenmekse tabi yabancı al.
ev konusunda da sıkıntı çıkmaz. bu arkadaşım bu dönem benimle kalacak dersin resepsiyona, kime ne.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.11.17)
(6)

kendinizi kültür sanat anlamında geliştirmek

masumiyetkarinesi
için istanbulda nerelere takılıyosunuz neler yapıyosunuz?
için istanbulda nerelere takılıyosunuz neler yapıyosunuz?
0
masumiyetkarinesi
(16.11.17)
cok paran yoksa devlet tiyatrolarindan baslayabilirsin
0
kveldulv
(17.11.17)
guzel baslangic, baska oneriler
0
🌸masumiyetkarinesi
(17.11.17)
En güzel evde geliştirilir kültür sanat, okuyup izleyerek.
0
i was made for you
(17.11.17)
hep evde olmaz hocam iki insan görelim
0
🌸masumiyetkarinesi
(17.11.17)
Müzeler var gezilecek. İki yılda bir Bienal var. Bazen ünlü bir ressamın veya çağdaş sanatçının sergisi oluyor, ona gidiliyor. Festivaller var. Caz festivali mesela. YKY'de, İş Bankası Kültür'de ve kimi belediyelerin kültür sanat merkezlerinde söyleşiler vb. oluyor. Süreyya Operasında konserler var. Bütün bunları öğrenmek için önce bir internet araştırması yapılabilir.
0
microfiction
(17.11.17)
Ben tarihle ilgilendiğim için tarihi yerleri geziyorum. Gitmeden önce ne olmuş ne bitmiş diye araştırıyorum ve ingilizce konuşan rehberli grup varsa kaynak yapıyorum.
0
jazzabel
(17.11.17)
(5)

Yüz için nemlendirici tavsiyesi?

it oynamis yonca masarasi
Yüzüm burnumun üstü hariç kuru diyebiliriz. Alnım özellikle banyodan sonra kuruyor, pütür pütür oluyor, normalde pütürlü bir cildim yok. Bir de özellikle yanaklarımda arada sivilceler çıkıyor, bunun sebebi ise suratımla oynuyorum, kuru kuru elime geldiği için yoluyorum maalesef farkında olmadan.Dem
Yüzüm burnumun üstü hariç kuru diyebiliriz. Alnım özellikle banyodan sonra kuruyor, pütür pütür oluyor, normalde pütürlü bir cildim yok. Bir de özellikle yanaklarımda arada sivilceler çıkıyor, bunun sebebi ise suratımla oynuyorum, kuru kuru elime geldiği için yoluyorum maalesef farkında olmadan.

Demem o ki, cildimi nemlendirecek, ama nemlendirirken de yanaklarımı sivilcelere boğmayacak, benimkine benzer bir cildiniz varsa, ya da bu meseleden anlıyorsanız, ya bana memnun olduğunuz bir nemlendirici tavsiyesi medet!

Nemlendirici kremlerde de cinsiyet ayrımı var mı bilemedim şu an ama cinsiyetim kadın.
0
it oynamis yonca masarasi
(16.11.17)
Avene nutricion riche mi ne o cok iyi
0
kuehles blondes
(16.11.17)
neutrogena visibly clear yağsız yüz nemlendiricisi
0
hohoho
(16.11.17)
Topicrem
0
rusyalı kozmonot
(16.11.17)
Cosdna sitesine düşündüğün kremlerin ismini yaz. İrritasyon ya da akne yapıp yapmayacağı yazar. Dermoskin ürünlerini çok beğeniyorum ben. Nemlendiricisinden şampuanına hayranıyım.
0
jazzabel
(16.11.17)
sebamed sivilceye neden olmaması yönünden iyi bence ama cildin çok kuruysa nemlendirici olarak yeterli gelir mi bilemiyorum çünkü çok yağlı bir formülü yok
0
feykalade
(16.11.17)
(15)

Dayak Yemek

rahip janick
Lise 1'den beri hiç kavga etmedim. Lise 1'e kadar da çok çok çok nadir. Zaten kaçınılmaz olana kadar (karşı taraf saldırana kadar) hep kaçınmaya çalıştım kavgadan. Hiç dayak yemedim. Bir defa çok yaklaşmıştım dayak yemeye ama çocuğun boynunda atkı vardı, iki ucundan birini çektim, şansıma doğru olan
Lise 1'den beri hiç kavga etmedim. Lise 1'e kadar da çok çok çok nadir. Zaten kaçınılmaz olana kadar (karşı taraf saldırana kadar) hep kaçınmaya çalıştım kavgadan. Hiç dayak yemedim. Bir defa çok yaklaşmıştım dayak yemeye ama çocuğun boynunda atkı vardı, iki ucundan birini çektim, şansıma doğru olandı, boğuluyordu az kalsın, bıraktım öyle kaldı.

Yarebbim sanırım hayatımda sorduğum en salakça soru ama cidden merak ediyorum.

Aslında gerekçem şu, somut bir sorun istiyorum. Somut bir acı istiyorum. Böylece kendi soyut acılarımın önünü kesebilirim belki diye düşünüyorum.

Sorum şu, insanının gururunun incinmediğini varsayarsak, dayak yemek rahatlatır mı?

Gururu nasıl incinmeyecek derseniz de, sebepsiz bir kavga olabilir, yani kavga etmek için başlatılan bir şey. Fight Club'taki (Allah affetsin) Tyler Durden ve anlatıcı arasındaki (aslında anlatıcının kendi kendini dövdüğü) sahnedeki gibi ama iki kişi...

edit: iki örnekle geldim.

25th Hour: www.youtube.com

Fighht Club: www.youtube.com


edit2: soruyu şöyle düzenleyeyim isterseniz, fiziksel bir acı soyut bir acının önüne geçebilir mi?

edit3: rastgele biriyle kavga etmekten bahsetmiyorum. örnek de verdim, neden anlamadınız ki... :/
0
rahip janick
(16.11.17)
Rahatlamayı geç, öldürebilir.
0
lcha
(16.11.17)
Kaça geçtin, lise2 mi?
0
12 nereden buldun
(16.11.17)
ölmeyi bayılmak sanıyor olabilirsin.
0
eeb
(16.11.17)
0
silah taciri
(16.11.17)
İntihar başlığında sordukların kendin için miydi?

Eğer öyleyse bu konudaki cevabım evet, eşşek sudan gelinceye kadar dayak bazen lazım.
0
onemoremile
(16.11.17)
iyi bir dayak bazen herşeyi çözer.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(16.11.17)
Dayak tahatlatır ama kavga edicem diye sallama pıçaklı olayın içinde bulursan kendini o zaman tehlike. Yoksa özellikle anne dayağı şifalıdır.
0
ssiradanbirigibi
(16.11.17)
aşağıda başka bir duyuruya yazmıştım. boksa başla. dayak ye ama kontrollü ye. gerçekten iyi hissettiriyor.
0
ie
(16.11.17)
Eğer içinde birikmiş bir gerilim varsa, geçmişte ifade edilememiş öfke ve tepki gibi şeyler varsa, itiş kakıştan öte daha sert bir fiziksel çatışmanın bu anlamda rahatlatacağını düşünüyorum (ama kayıplar kazancı aşabilir tabi). Abd'de yanlış hatırlamıyorsam bir kasabada her yıl geleneksel olarak bir çeşit boks etkinliği oluyormuş, hiçbir profesyonel deneyimi olmayan sıradan kişiler profesyonel boksçuların karşısına çıkıp şanslarını deniyorlar, tabi fazla sürmüyor. Soruya cevap olarak, yeterince güçlü bir fiziksel acı zihnine bir çeşit şok uygulayarak herşeyi ve önceliklerini yeniden değerlendirmene yol açabilir ve soyut acıya yol açan faktör önemini kaybedebilir. Ama şiddet ortamlarına bulaşmak yerine biraz "sert" çalışılan bir dövüş sporu eğitimine yönelmek daha mantıklı olur. Çünkü orada da fiziksel acı var ama daha kontrollü ve çok daha az risk ile.
0
mikro patlama
(16.11.17)
Kafanı duvarlara falan vur . Duvar bana ne sert vuruyor, diye düşün , sonuçda etki - tepki meselesi . Kimsenin gururu incinmemiş olur .
0
dunyatuhaf
(16.11.17)
Yani ben boksa gidiyorum dayak yesem de çok güzel hissediyorum var böyle bir şey.
0
jazzabel
(16.11.17)
Fiziksel acı duygusal acıyı 10 dakikalığına geçirir değmez. Duygusal acı birşeylere odaklanarak, mücadele edilerek geçer. Eğer relatif olarak rahat bir hayatınız varsa zorlanacağınız ve mücadele etmeniz gerekecek işlere girin. Bunun dışında boks ve dövüş disiplinleri de odaklanmanıza yardımcı olur.
0
cleric
(16.11.17)
Tam tersi değil mi ya, soyut acı somut olanı unutturuyor bence.
0
Aman Sen de
(16.11.17)
noldu hayat bilgisinden mi kaldin ?
0
rentts
(16.11.17)
Psikolojik acılae bizi hayattan uzaklaştırırken fiziksel acılar bizi hayata bağlar. Yani, evet.
0
Delay Fuze
(16.11.17)
(17)

Böyle hisseden var mı?Bu normal mi?

basubadelmevt
Annem babam 25 senedir ayrılar.Biz annemle büyüdük. Annem gercekten bana ve kardeşime büyük bir sevgi verdi, yoğun çalışan biri olmasına rağmen varı yoğu bizdik,ilişkileri oldu fakat dengeyi hep kurdu.Hatta babamdan görmediğimiz sevgiyi de tamamlamaya çalıştı,büyük fedakarlıklar yaptı.Bu girizhahtan
Annem babam 25 senedir ayrılar.Biz annemle büyüdük. Annem gercekten bana ve kardeşime büyük bir sevgi verdi, yoğun çalışan biri olmasına rağmen varı yoğu bizdik,ilişkileri oldu fakat dengeyi hep kurdu.Hatta babamdan görmediğimiz sevgiyi de tamamlamaya çalıştı,büyük fedakarlıklar yaptı.

Bu girizhahtan sonra gelelim asıl konuya.Küçüklüğümden beri çocuk sahibi olma fikri bana çok uzak.Özellikle boşanma olaylarından sonra yeni bir hayat kurarken çocuk olayı büyük bir ayak bağıymış gibi gelir,annem bize hiç bir zaman böyle hissettirmese de.Son iki üç senedir de ben de şöyle bir duygu başladı.Yataktan kalkıyorum mesela "harika bugünde çoçuğum yok ve tüm vaktim,enerjim bana ait" diyorum.Resmen her gün şükrediyorum.Çocuk sahibi olan arkadaşları görünce "ne gerek vardı,bari siz yapmayaydınız" diyorum içimden.Hele hele maddi sorunlar yaşayan birinin çocuk sahibi olması bana baya korkunç geliyor.Çocuğa harcayacağın muhtemel parayı kendine harcasa güzel olur diye düşünüyorum.Sizce bu durum bir çok insanda olan bir şey mi?Yani çoçuğu olduğu içi şükretmek kadar doğal mı?Benim için çocuk doğumu büyük bir kısıtlanma demek,özellikle kadınlar için.

Lazımsa er kişi 30 üstü
0
basubadelmevt
(15.11.17)
Bana uzak bir dusunce. Cocuk cok severim. Altini degistirir, uyutur, parka goturur, yemek yedirir, oynarım onunla. Evlilik cocuksuz olmaz bence.
0
runagain
(15.11.17)
Kadınım ve büyük oranda sizin gibi düşünüyorum.
Bu konu üstüne kitaplar da okudum, yalnız yaşamak (bekar olmak), çocuksuz hayat vs üstüne. Toplumda hala tabu bir mesele olarak bakılsa da ben çok normal bir düşünce olduğuna inanıyorum. Etrafımda çocuğu olmayan kadınlardan çocuk isteyen, bir gün olacak diye bakan tek bir kişi biliyorum hatta.
Evlensem de istemeyeceğimi biliyorum.

Edit: Bir süre önce bir terapiste gitmiştim. O da bana "mantıksızlığa karşı aşırı tahammülsüzlük" sebebiyle zorunlu olmadığım sürece çocuklarla vakit geçirmememi söyledi hatta, o şekilde yaşıyorum.
0
sopiro
(15.11.17)
Çocuklu bir hayat düşünemiyorum. Tamamen aynı fikirdeyim.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.11.17)
10 tane çocuğum olsun istiyorum.
0
for day to break
(15.11.17)
Sukurler olsun yalniz degilim.
Cocuk sevmiyorum, cook yakinim olursa 1-2 saat idare edebiliyorum.
Tahammulum yok, sevgim yok, ilgim yok. Her insan (ozellikle her kadin) cocuk sevecek diye bir sey yok bence.
0
mor oje
(15.11.17)
psikolog değilim. ancak annenizle babanızın boşanmasının sizde ciddi bir travma yarattığını düşünüyorum. çocuğu olmayan birinin "iyi ki çocuğum yok" demesini, yani bunu düşünmesini -hele ki hergün- normal bulmuyorum. çocuğunuz yoksa zaten yoktur. siz örneğin iyi ki bir uçağım yok. olsaydı her ay trilyonlarca borcum olurdu diye hergün oh be! diyor musunuz? demiyorsunuz çünkü çok basit. bir uçağınız yok. olmayan bir şey de doğal olarak aklınızı kurcalamıyor.

öncelikle siz bence bu olayı kendi beyninize şaşmaz bir "çocuk olmadığı için rahatlama, özgür hissetme, bundan mutlu olma ve dolayısıyla çocuk istememe" mantığına yerleştirerek aslında çocuk sahibi olduğunuzda aynı şeyi çocuğa yaşatma korkunuzu gizliyorsunuz.

bu örnekte siz hem annesiniz, hem babasınız, hem çocuksunuz.

annesiniz çünkü annenizin yıllarca sizin için yaptığı fedakarlıkları görüp bütün yorgunluklarının nedenini kendiniz olarak almışsınız. içten içe bir suçlama var belki. o fedakarlıkları yapmak, o yorgunluğu yaşamak istemiyorsunuz. annenizin yerine kendinizi koyarak onun sıkıntılarına ortak olmuşsunuz. bu yüzden bir çocuk sahibi olmak istemiyorsunuz.

babasınız çünkü erkeksiniz. babanızla ilgili bir şey yazmamışsınız. bu da olayın o tarafının daha da travmatik olduğu kanısını uyandırdı bende. belki nefret ediyorsunuz. ancak suçlayıp kızdığınız kesin. çocuğunuz olursa suçlayıp kızdığınız adam olacaksınız. belki nefret ettiğiniz adam olacaksınız. belki size uzak kalan, sizi umursasa bile en önemli anlarınızda yanınızda olmayan adam olacaksınız. o çocuğa belki siz de aynı şeyleri yaşatacaksınız. oldukça mühim bu faktör bence bu istememenizde...

son olarak siz çocuksunuz aynı zamanda. bütün bunları siz yaşadınız. siz babasız kaldınız, arkadaşlarınıza anam babam ayrı derken utandınız, birarada olan çocukları kıskandınız. hep bir şeylerin eksikliğini hissettiniz.

bence siz çocuk sahibi olmak istemiyor değilsiniz. bundan normal olmayan bir şekilde korkuyorsunuz.

bence bir terapiste gidin. hani belki çok önemli bir sorun değil ama mutlaka yaşamınızın bazı alanlarında daha bu yapının etkileri vardır. rahatlarsınız.
0
asethuan
(15.11.17)
Ben de sevmem ama her güne yaşasın çocuğum yok diye uyanmam. Biraz abartıyorsun ve tepkilerinden dolayı normal değilsin. @asethuan gibi düşünüyorum ben de
0
jazzabel
(15.11.17)
29 yas erkek.

Cocuk kesinlikle istemiyorum ozellikle bu ulkede. Anne ve baba cocugun karakter gelisiminde bir yere kadar etkili. Eninde sonunda arkadas cevresinde fenerbahce manyakligi ne kadar sigara icerse o kadar asi havali olacagi yanilgisi kadinlari meta olarak gorme gibi etkenlerle sarili buyuyecek. Fanus icine de koyamayacagimdan kesinlikle cocuk istemiyorum. Belki bir gun guzel bir ulkede guzel bir sehre tasinirim. Iyi bir isim olur o zaman evlat edinirim
0
Traveller
(15.11.17)
Su cocuksuz ve bunu istemeyen 30 yas ustu insanlarla bulusup arkadas mi olsak?
0
Traveller
(15.11.17)
+1
Beslenmesi, eğitimi, toplumu....vb düşününce (büyük bir ihtimal) embesil olacak bir bireyi yetiştirmeyi; o bireye hayatımı harcamayı mantıklı bulmuyorum. Çevremde embesil olmayan, umut vadeden bir çocuk göremedim henüz (yeğenlerim dahil). Ortalama bir insan olduğum için benim çocuğum da embesil olacaktır.
Fakat, kadınlarda 30 erkeklerde 45 sonrasında bir üreme çılgınlığı geliyor. Onu nasıl atlatıcaz bilmiyorum.
30+ er
Ana baba ayrı değil.
0
rastinon
(15.11.17)
mantıklı sebeplerle çocuk istemiyor olabilirsiniz, travmanız vardır ya da ne bileyim çocuk sevmiyorsunuzdur bütün bunlar çok normal ama çocuk olmadığı için her gün uyanıp şükretmek pek normal sayılmaz, çocuk yoksa yoktur, siz istemiyorsanız da olmayacaktır. çocuğa kanser muamelesi yapmanız çok acayip.
0
evde liyakat kalmamis
(15.11.17)
Bana da saçma geliyor.
Özellikle de, kendince bunu modernlikle bağdaştırıp çocuk olayına karşı olanların evlenir evlenmez çocuk yapıp çocuğun b.kunun bile fotoğrafını paylaşmaya başlaması ve önceden tam tersini söylediklerine bu sefer de siz de evlenin çocuk yapın demeye başlamaları durumunun tanımını şu an yapamadım. Kendi adıma benim asıl anlamadığım şey, hâlâ soyun tükenmesi riski varmışcasına 4-5 çocuk yapanlar. Yahu, 1-2 neyinize yetmiyor? Durumu çok iyi olur, 1-2 çocuk yapılır o da istenirse tabii. Evlenince mutlaka çocuk yapılacak diye bir anlaşma maddesi var da ben bilmiyorum belki de. Özetle, benim anlamadığım nokta şu üreme çılgınlığı biraz da.

Neyse, senin çıkış noktan belki bu bahsettiğin durumunuz olabilir ama neticede yalnız değilsin.
0
skooma
(15.11.17)
Çocuk istememek normal.
"İyi ki çocuğum yok" diyerek güne başlamak, çocuğu olan arkadaşları eleştirmek, çocuğu olanlara/isteyenlere kafayı bu kadar takmak hiç normal değil.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.11.17)
23 yaşındayım, annemle babam 17'den beri ayrı ama birlikte oldukları dönemde de babamı evde pek göremezdim açıkçası, annemle ve onun ilgisiyle büyüdüm diyebilirim. çocukluğumdan beri çocukları çok seviyorum ve çocuk sahibi olma fikri hoşuma gidiyor ama yaş ilerledikçe "lan sen kim, çocuk büyütmek kim? kendini büyütemiyorsun daha" şeklinde düşünceler daha ağır basıyor. hani hakkıyla altından kalkabileceğimi, sevdiğim insanla birlikte dünyaya mutlu bir bebe getirebileceğimi bilsem böyle bir şey yapmayı gerçekten isterim. hep istedim. açıkçası "benim gibi" olmasından pek çekinmiyorum - ben her şeye rağmen bu işi iyi kotardığımı ve genel anlamda nispeten mutlu, şanslı ve "olmuş" biri olduğumu düşünüyorum. benim gibi büyümüş bir çocuğun hayattan çok da şikayet etmeye hakkı olmazdı sanırım. amma gelgelelim, çocuk büyütmenin benim düşündüğüm gibi bir şey olmadığından da eminim. sosyal hayat sıfır. mental ve duygusal olarak çok daha güçlü olman, sürekli ama sürekli hiçbir bahane olmaksızın bebeyle ilgilenmen, maddi anlamda da gereken imkânları sağlayabilmen lazım. hepsini geçtim işin içinde eş de var. hani ayrılık bir yere kadar sindiriliyor da, ben çocuğumun anasıyla ayrılmak zorunda kalsam kafayı yerim herhalde. birlikte çocuk yapmışız. çocuğa bakıyosun aklına o geliyo falan. öyle bi şey çok ağır gelir bana, bundan korkuyorum çok fazla.

o yüzden böyle düşünmene çok şaşırmadım ben. her ne kadar evlilik ve çocuk yanlısı olsam da, bunu istememenin istemeye kıyasla daha normal ve cazip olduğunu düşünüyorum. manevi olarak süper bi' şeydir tamam da insan niye kendini en az 16-17 sene sürecek bu mental ve duygusal yoğunluğun baskısı altına alır, niye gençliğini başka bir insanın üretim süreciyle uğraşarak harcar ki. düşünsene gece uykundan uyanıp gazı var şusu var busu var diye doktora götürüyosun. 16 yaşında justin bieber'a kim daha çok aşık diye arkadaşıyla kavga ediyo. tövbe biss. bu ne biçim yatırım yav.
0
der meister
(16.11.17)
aynı şeyleri yaşadım, aynı şekilde düşünüyorum. birkaç yıl peşinden geliyorum.
0
kahoan
(16.11.17)
32/e

Arkadaş ve hobi gruplarımdaki evli erkekleri hep kaybettik bir noktada. Evlilik + çocuk çok fazla vakit ve para yiyor. Olaya tamamen soğumuş durumdayım.
0
cleric
(16.11.17)
Traveller +1 ayni seyi dusundum ahaha
0
mor oje
(16.11.17)
(1)

Bayındır fenerbahçe diş kliniginde tecrubesi olan?

robokot
Yaptirdiniz mi bir sey? Tavsiye eder misiniz?
Yaptirdiniz mi bir sey? Tavsiye eder misiniz?
0
robokot
(15.11.17)
Ben varım. Ortodontiyi assla tavsiye etmem.
0
jazzabel
(15.11.17)
(20)

Kınadığınız şey başınıza geldi mi?

Tersidüzükilec
Hani derler ya kınadığın şeyi yaşamadan ölmezmişsin diye oldu mu size?
Hani derler ya kınadığın şeyi yaşamadan ölmezmişsin diye oldu mu size?
0
Tersidüzükilec
(14.11.17)
geldi.
0
vayezikhan
(14.11.17)
Evet, kesinlikle.Hatta başkalarında da örneklerini gördüm. Bu yüzden kimseyi ayıplamamalı.
0
harvey
(14.11.17)
başıma gelmeyeni kalmadı diyebilirim.
- okumam değilim bölümü okudum.
- gitmem dediğim üniversiteyi bitirdim.
- çalışmam dediğim sektörde işe başladım.
- arkadaşımın çalışmak için can attığı, bana anlattığında ne gerek var dediği bir departmanda hala çalışıyorum.
- taşınırken bir daha hayatta geri dönmem dediğim bir yerde yaşıyorum.

aklıma bir çıprıda gelenler bunlar. daha da düşünüp hatırlamak istemiyorum.
0
boyalı kuş
(14.11.17)
geldi de kınadığım için değil.
0
elorelia
(14.11.17)
geldi.
0
jimicik
(14.11.17)
Kesinlikle
0
curukturpkokusu
(14.11.17)
yessör. hem de ne biçim.
ama kınadıklarım başıma geldiği için memnunum. iyi ders oldu. kınamakla hata etmişim bunu fark ettim ve önyargılarım azaldı.

siz siz olun hastaneye sıçan teyzeyi bile kınamayın. vardır bir sebebi :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.11.17)
Daha gelmedi
0
jazzabel
(14.11.17)
Geldi.
Bunu keşfettiğimden beri, başıma gelmesini istediğim şeyleri kınadığımı fark ettim.
Olmuyor.
Karma hile kabul etmiyor.
Son olarak kınamayı bıraktım.
0
mutekebbir
(14.11.17)
Daha önce başkalarıyla ilgili görüp/duyup kınadığım bir şeyin çevremden birinin başına gelmesini umdum. Sayılır mı, bilmem.
0
auroraaurora
(14.11.17)
kınadığım şey de başıma geldi. başkasını kınamadığım ama büyük konuştuğum şeyler de başıma geldi.
0
monogram
(14.11.17)
Başkasında kinadigim seyler de basima geldi. Büyük konuştuğum seyleri de bi güzel yaşadım.
0
aquarium
(14.11.17)
Cok oldu. Aklimdan gecirdiklerim bile sak diye donuyo.
0
runagain
(14.11.17)
Hepsi geldi. Kınadıklarım da, büyük konuştuklarım da. Yıhılmadım xD
0
fallopian
(14.11.17)
Kinadigim seyin basima gelmedigi olmadi hatta.
0
aliza
(14.11.17)
kınamadım kimseyi :=)
0
eksimeksi
(14.11.17)
Hayatım boyu bilinçli olarak kimseyi kınamadım, ama henüz büyümemişken çokça büyük laf ettim, ben öyle yapmam ben böyle yapmadım ya da ben şöyle yaparım-yapardım gibi. Ne konuda yapmam dediysem yaptım, neyi yaparım dediysem de yapmadım. Şu hayatın bana öğrettiği en büyük ve acı şey büyük laf ettiğinde aynını yaşayacağın oldu, bugün yahut yarın. Şanslı olanlar bunun farkında olup ders çıkaranlar, o sebeple bana tek getirisi büyütmek oldu.
0
mslny
(14.11.17)
gelmedi. böyle safsataları da kınıyorum.
0
pispinti
(14.11.17)
defalarca, akıllanmıyorum ben de.
0
yaraticinick
(14.11.17)
Benim "yok yapmam" dedigim basima gelir o yuzden buyuk konusunca bu buyuyu bozmak adina tahtaya vuruyorum. :)
0
chezsoi
(15.11.17)
(8)

Bildiğiniz üzere sokaktan kedi aldım

gameofannen
Şimdi bu kedi dişi ve bi kaç ay sonra kızgınlık dönemine girecek ve benim param yok bunu kısırlastirmaya. Demem o ki bu kızıştıgi vakit ben bunun mumuşuna plaster yapıştırip sokağa salsam kızgınlığı dizginlenir mi?Troll sorusu değildir. Kendimce düşünüyorum.
Şimdi bu kedi dişi ve bi kaç ay sonra kızgınlık dönemine girecek ve benim param yok bunu kısırlastirmaya. Demem o ki bu kızıştıgi vakit ben bunun mumuşuna plaster yapıştırip sokağa salsam kızgınlığı dizginlenir mi?
Troll sorusu değildir. Kendimce düşünüyorum.
0
gameofannen
(13.11.17)
Ben de kedimi kızgınlığa girmeden kısırlaştıramadım ama birlikte yaşamaya devam ettik.
Sokağa salmak güvenliği açısından pek iyi gelmedi bana. Çiftleşmeyecekse neden sokağa salıyorsunuz ki? Aynı acıyı yaşayacak. Üstüne vücuduna bişeyler yapıştırmak bence mantıklı değil. Neden evde durmuyor? Geri gelebileceği de meçhul.
0
antikitleruhlu
(13.11.17)
Evde bağıracak çünkü. O andan korkuyorum çünkü
0
🌸gameofannen
(13.11.17)
Korkmayın. Genelde sesinin yankılandığı koridor banyo gibi yerlerde daha çok bağırıyorlar. Belki oralarda durmasını engelleyebilirsiniz.
Diğer zamanlarda oynatmaya, dikkatini dağıtmaya çalışırsınız, seversiniz çok dayanılmaz olmaz. Biz öyle atlattık :)
0
antikitleruhlu
(13.11.17)
Belediye bedava kısırlaştırıyor
0
ingazhi
(13.11.17)
Çare belediye veterineri
0
jazzabel
(13.11.17)
Burda belediye anca vuruyor :/
0
🌸gameofannen
(13.11.17)
Arkadaşım söyle üç beş göndersin millet kısırlaştırma ameliyatı belediye yapmıyorsa 250 liraya halleder bir veteriner.
0
FAtE
(14.11.17)
kediler uzerlerine bant yapistirilmasindan muthis nefret eder. yuruyusleri bozulur. psikolojileri de. muhtemelen mumusundaki banti 3 dakika icinde sokecektir. ki o kisma rahatlikla uzanabiliyor da.

kisirlastirmayi ucretsiz yapiyor belediyelerin rehabilitasyon merkezleri. ama sonra size teslim etmiyorlar. su sokaktan aldim diyorsun, o sokaga birakiyorlar. ondan sonra belki ceker gider baska yere.
0
jimicik
(14.11.17)
(20)

işe gitmek için kıta değiştiren insanlar

diffarentiationation
istanbul'u hiç bilmiyorum. millet neden çalıştığı yakadaki bir evde oturmuyor? anadolu çok ucuz, avrupa pahalı; köprüyü, vapuru çekmeye değer gibi bir şey mi?
istanbul'u hiç bilmiyorum. millet neden çalıştığı yakadaki bir evde oturmuyor? anadolu çok ucuz, avrupa pahalı; köprüyü, vapuru çekmeye değer gibi bir şey mi?
0
diffarentiationation
(09.11.17)
kadıköy'de yaşayıp bakırköy'de çalışıyorum işi bırakırım kadıköy' ü bırakmam
0
guitarissimo
(09.11.17)
Ev değiştirmek de çok pahalı çünkü. 2 kira depozito + taşınma masrafı + bilmemne, + işyerinde ne kadar kalacağın meçhul. Zor yani pis iş.
0
roket adam
(09.11.17)
yalnız yaşanmadığı zamanlarda bazen çoğunluğa yakın olan yerde oturulur ve yollar çekilmek zorunda kalınabilir.
0
karamaleksey
(09.11.17)
Abim avcilar-pendik.
Uyandi az obce, uzuluyorum bu cocuga :d
0
imelih
(09.11.17)
Vapura biniyorlar
0
nax
(09.11.17)
anadolu çok ucuz derken?
0
der meister
(09.11.17)
İstanbul’u gerçekten bilmiyorsun
0
nrmnm
(09.11.17)
vapur yolculugu yuruyerek ise gitmekten sonraki en rahat sey nerdeyse bu sehirde. eger tek vapurla ise gidip gelebiliyorsa cekiliyor. onun disinda ev degistirmek pahali, gonlune gore ev bulmak zaten milyonda bir falan sans. o yuzden mecbur kaliniyor. yoksa o lanet metrobus filan cekilir is degil.
0
in vino veritas
(09.11.17)
Cunku herkes aptal, Sen akillisin
0
baldur2
(09.11.17)
Silivri ya da tuzlada oturmuyorsan istanbuldaki bütün evler pahalı yalnız...

Ben önceden 2 saat yol çekiyordum ama sadece metroyla gittiğim için koymuyordu.
0
jazzabel
(09.11.17)
Istanbullu olmayan bekar insanlar evlerini de iş yerlerine yakın olacak şekilde taşıyorlar zaten. özellikle de beyaz yakalılar.

Sorun istanbullu için var, adamın ailesi arkadaşları mahallesi vs.ni bırakması gerekiyor, bu trafik mevzusu yüzünden biten ilişkiler var buna rağmen insanlar bulundukları ortamı terk etmeye meyilli değiller.
0
selam
(09.11.17)
Selam +1 öncelikle.
Genelde evli olanlarda var ev ile işin uzak olması. Çünkü eşlerden birine yakın tutuluyor ev veya ikisine de orta nokta bulunmaya çalışıyor.
Sonra çocuğu olanlar annesi babasına yakın ev tutuyor ki çocuğu işe giderken bırakabilsinler.
Veya bir ev almış oluyor tuzladan, beylikdüzünden bir siteden. Aldığı evde oturuyor, bir dünya yol gidiyor işe.
Bu arada gerçekten istanbul’u bilmiyorsun sanırım :) esenyurttan işe gelen arkadaşımız (iş avrupada) tuzladan gelenden daha çok trafikte kalıyor.
0
irene
(09.11.17)
guitarissimo +1

ev kadıköy, şirket 4.Levent. istanbul'da oturacaksam kadıköy'den başka yerde yaşamak benim huzurumu kaçırır. kaldı ki şirketin servisi var zaten uyuya uyuya gidip geliyoruz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.11.17)
Soruya İstanbul'u hiç bilmiyorum diye giren insana "herkes aptal, sen akıllısın" demeye gerek yok bence ya. Ben İstanbul'a geleli birkaç ay oldu, hâlâ buradaki bazı şeylere anlam veremiyorum ben de :(

Ben de her gün kıta değiştiriyorum; işime yakın yerlerde eski, leş gibi binalarda eşyalı odalara 1000+ tl istiyorlar. Anadolu'da yeni bina, pırıl pırıl evde oturuyorum, o leş odaya vereceğim parayı deniz otobüsüne verip trafiksiz gidip gelebiliyorum. Arada epey de yürümem gerekiyor ama trafik çekmekten iyidir. Avrupa'da oturan arkadaşım işten 6'da çıkarsa 9'da eve varabiliyor trafik yüzünden, ben 6'da çıksam 7.30'a doğru eve giriyorum. Deniz yoluyla gitmesem çekilmezdi tabii.
0
kobuzchu kiz
(09.11.17)
gazi mahallesinden ümraniye'ye gidip geldim bir yıl boyunca. sonraki yıl çekmeköye uzandım.

aile, ev taşımanın zorluğu, semtini terk etmek istememe gibi nedenleri var. benim sebep aileydi.

@imelih, o neymiş ya... harbiden, Allah kolaylık versin.

@unionall, evet o boğazdan her gün geçmek harikaydı. işe giderken günaydın derdim; dönüşte de iyi akşamlar, yarın görüşürüz :)
0
runagain
(09.11.17)
* Anadolu yakası ucuz değil, her iki yakada da daha ucuz ve daha pahalı semtler var
* Tarihsel olarak işyerleri daha çok Avrupa yakasında, özellikle bazı sektörler (bankacılık vs) komple Avrupa yakasında
* Anadolu yakasında şehirleşme daha geç başladı, o yüzden AVR yakasına göre nisbeten daha düzenli bir yapılaşmadan söz edebiliriz (bazen söz edemeyeceğimizi de düşünüyorum ama, kentsel dönüşümle s.tılar şehrin yapısına)
* Eğer işyeri vapur/deniz otobüsü ile ulaşılabilecek gibiyse lokum gibi olur, buna "çekmek" diyemeyiz.
* Genel sebep aileyi oluşturan herkesin İstanbul'un farklı bölgelerinde okuyor / çalışıyor oluşu.
0
SiyamkedisiZorro
(09.11.17)
İş ve ev aynı kıtada bile olsa bu şehirde trafik sorunu var, o yüzden normal karşılayabiliyor insanlar yol mesafesini, böyle tahmin ediyorum.
0
turuncu tonlarda
(09.11.17)
1 sene boyunca kita + sehir degistiriyordum. Istanbul avrupa yakasi eskiden sehrin bati siniri sayilabilecek bir ilcede yasiyorum, isyerim istanbul'un dogu sinirina komsu baska bir sehirdeydi. Evimi seviyorum, ailemle yasiyorum ve ailemle yasamayi seviyorum. Isimi de seviyordum. Servisim vardi. Dolayisiyla yolda okuyacak-izleyecek bir sey bulduktan ya da uyuyabildikten sonra cok da atla deve bir zorlugu yok. Ustune bir de gunde iki kere bogaci manzarasi. Daha ne olsun.
0
unionall
(09.11.17)
Aslinda bunun nedeni turkiyede bireylerin aileden kopamiyor olusu ve kendi ayaklari ustunde duramiyor olusu yatiyor.

Ilk olarak tr de 35 yasina gelmis bile olsa eleman hala aileyle yasiyor evli degilse. Buldugu is farkli kitada olsa bile evden ayrilmak aklinin ucundan gecmiyor.

Ikinci olarak evlerin yuksek fiyati engel oluyo, aile ile kalmak daha ucuza geliyor.

Ucuncu olarak gebelde bireyler pek mantikli kararlar vermiyorlar her gun 3 saat yolda gecirip 12 saatlik mesai ardindan eve gelip uyuyor, her gun ayni rutinden sanirim ayamiyor olaya.

Zamanin kiymetini bilmiyor kimse. Yolda gecen saatleri hesap etmiyor ya da edemiyor.
0
kurnaz
(09.11.17)
millet evine yakın iş bulamıyor, bekarsa zaten ailesiyle yaşıyor genelde, bir raddeden sonra da zaten işyerine yakın ama sosyal hayata daha yakın bi yerlere (beşiktaş, beyoğlu, kadıköy, mecidiyeköy, ortaköy vs..) taşınıyor. mevzubahis kadıköyse işyerine uzak olmasına da tahammül edebilen bir kitle de var.
0
yuto
(09.11.17)
(2)

5 yaşında ilkokul 1 e başlamış ukraynalı öğrencimin problemi

zinomseker
benim böyle bir öğrencim var. sınıf öğretmeni değilim. bu kızla beraber ders çalışıyor, ödevlerini yapıyor, kitap okuyoruz. annesi ukraynalı babası türk. baba çoğunlukla evde yok işi dolayısıyla(ayın yarısından daha fazla bir zaman gibi). çocuk annesi ve oniki yaşındaki ablasıyla rusça konuşuyor. a
benim böyle bir öğrencim var. sınıf öğretmeni değilim. bu kızla beraber ders çalışıyor, ödevlerini yapıyor, kitap okuyoruz. annesi ukraynalı babası türk. baba çoğunlukla evde yok işi dolayısıyla(ayın yarısından daha fazla bir zaman gibi). çocuk annesi ve oniki yaşındaki ablasıyla rusça konuşuyor. annesi ve ablası türkçe biliyorlar ancak oldukça kırık onların da türkçeleri. daha akıcı olduklarından rusça konuşuyorlar kendi aralarında. anne de yabancılar için türkçe eğitimi alıyor, b1 seviyesinde ancak kullanma olarak b1 seviyesinde değil kesinlikle. kızlarıyla türkçe konuştuğunda onların da yanlış türkçe öğreneceğinden çekiniyor. ilkokula maalesef5 yaşında başlatmışlar. sınıf öğretmeniyle görüştüğümde okuduğunu anlamakla ilgili bir sıkıntısı olan zeki bir çocuk olduğunu söyledi. türkçe çalışmaya ağırlık vermesi gerektiğini, mümkünse tömerden yabancılar için türkçe eğitimi alması gerektiğini ve ödevlerinde birinin yardımcı olması gerektiğini söyledi. çocuk şu an 6 yaşında ikinci sınıfa gidiyor. bu yaştaki çocuğa gramer anlatılmaz diye düşünüyorum. kitap okumasına, okuduğunu anlamasına yardımcı olacak yöntemler ya da başka yaratıcı tavsiyeleriniz varsa açığım. bu ufaklığa yardımcı olmak istiyorum.
0
zinomseker
(04.11.17)
Dil duyarak ve konuşarak öğrenilir. Türkçe çizgi film izlese bile iyi bir şey. Onun ilgisini çekecek Türkçe'si düzgün film, dizi bir şeyler bulun. Her gün zaten okulda konuşmak zorunda, duyarak ve zorlayarak konuşabilir. Annesi de çekinmesin emin olsun ki o çocuğun türkçesi ondan daha iyi olacak.
Dil öğrenme teoris vardı bizim eğitim derslerinde tam hatırlayamıyorum on yıl geçti çünkü üstünden onunla ilgili bir araştırma yapabilirsin.
0
fasulyek
(04.11.17)
Türkçeyi yabancılara küçük ve büyük ünlü uyumunu anlatarak öğretiyorlar. Türkçe öğrenmeye kafayı takmış arkadaşlar vardı. Tabloyu önlerine koyup alıştırma yapıyorlardı. İlkokul çocuğuna bunu anlatmak zor en güzeli pratik yaparak öğrenmesi.

Kuzenim yurtdışında doğdu büyüdü türkçe öğretmediler. Bizimle konuşarak, dizi ve film izleyerek öğrenmişti güzelce.
0
jazzabel
(05.11.17)
(7)

Kahve Çekirdeği dayanıklılığı

friov
Selamlar arkadaşlar. Hario Skerton öğütücüm ve 500 gr kahve çekirdeğim var. Günlük olarak da 15 gr kahve öğütüp, aeropressimle kahve yapıyorum. Merak ettiğim şey ise kahve çekirdeğinin ne kadar sürede bozulacağı. Sonuçta hesaplarsak 500 grlık kahve, 1 ay gibi bir sürede bitecektir. 500 grlık kahve ç
Selamlar arkadaşlar. Hario Skerton öğütücüm ve 500 gr kahve çekirdeğim var. Günlük olarak da 15 gr kahve öğütüp, aeropressimle kahve yapıyorum. Merak ettiğim şey ise kahve çekirdeğinin ne kadar sürede bozulacağı. Sonuçta hesaplarsak 500 grlık kahve, 1 ay gibi bir sürede bitecektir. 500 grlık kahve çekirdeği alarak hata mı yapıyorum?
0
friov
(04.11.17)
Kahve festivalinde Tchibo'dan konuştuğum yetkili bir abi kahvenin 2-3 günde bir alınmasını, hava ile temas etmeye başladığı andan itibaren aromasının ve kalitesinin düşeceğini söyledi.
0
dostoyevskinin tostu
(04.11.17)
Ben yıllık alıyorum 1.5 kiloluk kocaman paketlerde. Bir şeycik olmaz. Serin ortamda tut, açtıktan sonra paket hava almasın. Şu ana kadar bozulan kahvem olmadı ama iyi korumazsan bayatlar. Çekirdek kahve uzun süre saklanır ama öğütülmüş kahve bir kaç günde tüketilmeli.
0
jazzabel
(04.11.17)
Bozulmaz tabi ama taze kavrulmus daha sonra ogutulup icilmesiyle bir degil. Daha taze istiyorsan 250 grlik paket alirsin ama kavrulma tarihine de dikkat et. Ben de ayda bir aliyorum, icmeden once ogutunce baya taze geliyor bana lezzeti.
0
solenkol
(04.11.17)
Starbucks'ın kahvesi iyi dediler bana. Bi baktım kavrulma tarihi 3 ay önceymiş. Önerdiğiniz kaliteli taze kahve alabileceğim bir yer var mıdır?
0
🌸friov
(04.11.17)
urbancoffee.com.tr

Burası iyi, kavurup gönderiyorlar vakumlu pakette. Çekirdek bozulmaz ama 1 ay içinde tüketilmesi tavsiye ediliyor.
0
i was made for you
(04.11.17)
Ben paketi actiktan sonra hava almayan kilitli posette, buzdolabind muhafaza ediyorum.
0
kuehles blondes
(04.11.17)
ben iki ayda bir kiloluk paket alıyorum. geniş ağızlı cam şişelere doldurdum. buzdolabında saklıyorum. şimdiye kadar bayatlık sorunu yaşamadım. hem şişeden değirmene dökmek daha kolay oldu tavsiye ederim.
0
alperz
(04.11.17)
(16)

Makyaj yapmayan kadın bakımsız kadın mıdır?

ms brownstone
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan d
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var.

Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan daha mı anormal sizce de?

Bir de en çok aramızda okula, işe falan hiç makyaj yapmadan giden kadın var mı bunu merak ediyorum. Resmen günlük hayatta makyaj yapmamış kadın görmüyorum gibi bir şey ve yapmayanların garip karşılanması da çok saçma geliyor bana. Ben hayatımın %90'ında falan makyaj yapmıyorum ve bunu yapan tek insan değilimdir diye düşünüyorum. Değilim di mi kızlar? :(
0
ms brownstone
(03.11.17)
Alakasi yok bence. Tertipli olmasi kafi
0
oldboy
(03.11.17)
hayır. aksine güzel kadındır.
0
petek
(03.11.17)
Pis ve dağınık insan bakımsızdır. Ama makyaj=bakım algısı daha yaygın.
0
jazzabel
(03.11.17)
erkeğim, ben belirgin olmadığı sürece makyaj yapılıp yapılmadığını anlayamıyorum bile. hatta "ne güzel al al yanakları var" dediğim kızı makyajsız görünce "anaa makyaj mıymış lan o" diye şok geçirdiğim oldu, düşün o kadar uzağım mevzuya. haliyle bakımlılık kriterlerimden biri değil makyaj. anlamıyorum çünkü. genel olarak ağzı burnu kokmuyosa, güzel kokuyosa (ya da kötü kokmuyosa), parmağını tırnağını yemiyosa, yarısı sökülmüş ojeyle dolaşmıyosa, saçı başı düzgünse (düzgünlükten kastım belirli bir forma sahip olması sadece, orman kaçkını gibi olmaması yeterli) benim gözümde "kendine bakan kadın" izlenimi uyandırır o kişi. makyaj, krem gibi zımbırtılar işin ekstrası olur, ki birlikte olmadığım birinin ne kremi kullanıp neresine nasıl baktığını zaten bilmem.

haa kadınlara sorduysan onlar zaten itinayla gömer seni birazdan. siz hem kim ne makyaj yapmış ne halt etmiş anlayabiliyosunuz hem de rekabet şeysi var. siz kavga edersiniz şimdi :((
0
der meister
(03.11.17)
plazada çalışıyorum, hiç makyaj yapmıyorum. gerek görmüyorum yani doğallık bence çok daha güzel. kimse de bu güne kadar bakımsız demedi yüzüme karşı ama arkamdan diyorlar mıdır bilmiyorum. demiyorlardır bence :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
hayir, hepimiz beyinsiziz ve uzerimizde buyuk baskilar var.

cokuluslu bir zimbirtida calisiyorum, bir tek hicbir ise yaramayan mudurum suslu biraz. o da calismaya ihtiyaci olmayan, baglantilari sayesinde orada pozisyonlanmis, haftaya annelik iznine defolmasini aylardir bekledigimiz biri. topuklu giymez, ayda bir ojeli gorursun; yuzu ve saci kendiliginde cok iyi gorunuyor; tombul.

turkler kadin erkek cok sikintili.

ayrica olaylara kiclarindan bakiyorlar. gobeginden cekinen, fakat spora gitmek yerine korse giyen erkek insan var...

yine de, orada da, makyajli halinize alisinca, makyajsiz giderseniz (cumle kuramadim) hemen "hasta misin?" diyorlar... gozunun ustunu cizsen, ne guzel olmussun, diyorlar... fenasi, ben haftada 1 gordugum bir calisana bir gun "cicek gibi olmussun" dedim, kadin bana "sadece makyaj yaptigimda begeniyorsun beni" dedi; cok uzuldum.

memlekette sacini boyamaman bile tuhaf bulunuyor.

sacima tirnagima ayiracagim zamani birseyler okuyarak gecirmeyi tercih ederim. yine de uzerimde baski hissediyorum; bunun uzerinde calismak lazim...
0
e haliyle
(03.11.17)
ben yapmıyorum
son 1 senede bi tek kardeşimin düğününde makyaj yaptım. onu da taşradaki kuaför bir yaptı ki biz silip tekrar yaptık :)
çok güzel eyeliner çeken, düzgün makyaj yapan kadın tabi bakımlıdır ama paket program olacak; ojeler kalkmış olayacak, kıyafet ütüsüz (ütü gerektiryor ise) lekeli vs. olmayacak, saçlar yağlı olmayacak, ayakkabılar, çanta vs. dökülüyor olmayacak vs.
ama makyajı hiç yapmayan = bakımsız diye bir algım da yok, yine diğer paket program özelliklerini sağlaması şartıyla.
0
niye ama
(03.11.17)
İlgisi yok.

Hatta geçen bir cevapta da yazmıştım. Fransa'da, İspanya'da 'makeup shaming' akımı var. Birileri gündüz gözü fondötenli mondötenli makyaj yaptığında 'Kendine bakmıyor ki, kusurları var. O yüzden yüzünü boyamış' diye küçümsüyorlar. Bakımlı olmayan kadınların makyaj yaptığını düşünüyorlar.

İş yerine makyajla gelmemek falan dert değil ama saç baş dağınıktır, tırnak içi pistir, bunlarla birlikte makyajsızlık batabilir ama Stolk'un bir makyaj videosunda da dediği gibi 'Sapsarı artıklar kalmış dişin üstüne sürülen kırmızı ruj n'olacak'.

Makyaj bakımın üstüne ekstradan bir seçenektir sadece.

Ancak, şu var. Ben bugün 3 saat uyudum ve gözlerimin altı mosmor olmasa da, uyumadığım 3 km öteden belli. Az mor eklesem Yaşayan Ölülerin Dönüşü'nde oynarım. Bu yüzü istediğim kadar temizleyeyim, istediğim kadar nemleneyim; bakımlı görünmez. O yüzden gözün altına hafif bir kapatıcı sürerek insan gibi görünmeye çalışıyorum. Yine uyumadığım için surat kireç gibi, az allıkla iki renk getirmeye çalıştım. Bu da bakımın bir parçası. Bakım, temiz ve sağlıklı görünmek demek bence. Gerçi, saç baş aldı başını gitti uyandığım zamandan sonra; o da ayrı.
0
aychovsky
(03.11.17)
Valla rahmetli annanem "esas bakım su ve sabun" derdi.. Suya ve sabuna dokunmayanları da kınıyorum buradan bu vesileyle. :)

Bakımlı insan (cinsiyet ayırmaya gerek bile yok) günlük duşunu alır, tırnakları, dişleri, nefesi temizdir. Kıyafetleri temizdir. Eski bile olsa asla lekeli değildir.

Onun dışında makyaj yapması bakım filan değil.
0
old possum
(03.11.17)
sağlıksız alışkanlıkları olan, sağlıksız şeyler yiyen insan bakımsızdır. kadından ziyade herkes için. makyaj falan geçiniz.
0
AlsterWasser
(03.11.17)
Öz bakım ile süslenmek / makyaj yapmak çok farklı şeyler. 2003 yılından bu yana neredeyse hiç makyaj yapmadım. 14 yıldır toplasanız 10 defa değildir. Çok özgür ve doğal hissediyorum. Sistemin dayattığı bütün o kimyasal şeylere vereceğim parayı da çatır çatır gezmeye, yeni şeyler öğrenmeye falan harcıyorum.
0
Phoebe
(03.11.17)
asla, kat'a!
makyajın kadını gizlediğine inananlardanım, en güzel ve doğal göstereninin bile yapay durduğunu düşünenlerdenim. bu makyaj konusuna kadınlar erkeklerden çok takıyor, etrafımda "makyajsızsa bakımsızdır, bok yesin" diyen erkek yok mesela. gerçi her kadın makyajı sadece kendi için yapıyordu dimi, sori...
0
Bruce
(03.11.17)
Ne alaka?
Yüzüme o salak şeyleri süre süre mahvettim zaten. İsteyen bakımsız desin,
Bakımsız olmak tırnak diş ter saç gibi şeylere dikkat etmemektir
0
sagin
(03.11.17)
Bence bunu kişi belirliyor Eğer cildiniz güzelse puruzsuzse yada gözleriniz kirpikleriniz güzelse bakımlı ama gerçekten bakımlı ise cildiniz makyajli birinden cokha bakımlı ve güzel gorunulebilir
0
keditik
(03.11.17)
Makyaj yapmanın bakımla alakası pek yok. Olsa da %10 %20 yani.

Bir kadın makyajsız da güzel olabilir, bakımlı olabilir.

Makyaj yapıyorsa bakımlı da diyemeyiz.

İşte böyle
0
MaNOfTheYear
(03.11.17)
ben yapmıyorum, zaten istesem de yapamıyorum çünkü laboratuvarda asidin, sıcağın, tozun, kirin içinde çalışıyorum ve terliyorum çok fazlaca, artı göz kuruluğum var, gözlük kullanıyorum, makyaj yapmak istesem lens kullanmayınca kocaman gözlüğün arkasında kayboluyor yaptığım makyaj, lens de gözümü acıtıyor işte, ha canım isteyince kırk yılda bir yapıyorum bazen dışarı çıkarken/özel günlerde falan, o kadar. ama o dediğin algı cidden var, illa makyajlı, boyalı saçlı, ojeli, topuklulu -ne dedim lan ben??- olmak gerekiyormuş bakımlı olmak için, algısı var işte. ha benim çalıştığım yerde yapan da var yapmayan da var. kendim için de dersem: makyaj yaptığım zaman bazen göz kuruluğu vsden dolayı "sktiğimin makyajı!" şeklinde dolaşıyorum özellikle de düğün-dernek gibi hedesel hödösellikler yüzünden yapmak zorunda kaldıysam, bazen de "kızzzz çok güzel oldum ya laaa!" diye sevindirik oluyorum XD bence makyaj insanın kendine yakışanı giymesşislakakdsikaaksdassd olması da olmaması da tamamen kişiye kalmış birşey ama kimsenin yapılmasına ya da yapılmamasına yorum yapmaması gerekir. eyyorlamam bu kadar..
0
pasp
(04.11.17)
(18)

ikea'dan ev düzmek?

pasp
yakında evlenecek bir çift için soruyorum, öyle düğünlü dernekle evlenmeyecekler zaten, ailelerinin de durumu çok iyi değil. böyle perdeden dolaba, halıdan yatağa, koltuktan bardağa herşeylerini ikea'dan alsalar ne olur fiyat/performans açısından? kızın bir miktar çeyizi var tabi ama ikisi de ailele
yakında evlenecek bir çift için soruyorum, öyle düğünlü dernekle evlenmeyecekler zaten, ailelerinin de durumu çok iyi değil. böyle perdeden dolaba, halıdan yatağa, koltuktan bardağa herşeylerini ikea'dan alsalar ne olur fiyat/performans açısından? kızın bir miktar çeyizi var tabi ama ikisi de ailelerini zora sokmak istemiyor.

şimdi kızcağızla birlikte oturup bakıyoruz da -tanıdıklarım arasında salondaki koltuğudur ya da yatak odasındaki dolabıdır vs alan var ama hiç tüm evi ikea'dan düzen yok- yani enza mobilya'ya da baktık, kelebek'e de baktık, ne bileyim bir kuzenim işbir ve seray'dan aldı çoğu şeyini ikea'nın yanısıra, ikea tabi ki daha ucuz fiyat olarak (ne bileyim ektorp koltuklara baktık misal, orta kalite gibi diye düşündüm ben fiyatlarının ortalığından dolayı, ama tam da fiyat olayından anlamıyorum ikea'nın birazdan göreceğiniz üzere) daha ucuz yani bilindik markalara göre. duyurudan da bazı sorulara baktık, özellikle yatak ve karyola/baza için misal, kimi al demiş kimi alma demiş. genelde orta-yüksek fiyatlı ürünler için alınması tavsiye edilmiş ama orta-yüksek fiyatlı olanlar tam olarak ne oluyor misal? kızcağız zaten hiç anlamıyor, benden beter, alt tarafı sevdiceğiyle mutlu mesut yaşamak istiyor, bıkmış bu olaylardan XD

fikir verebileceklere teşekkürler şimdiden.
0
pasp
(03.11.17)
biz tüm evi o şekilde hallettik, bizde bizden önce evlenen arkadaşların yorumuna güvenerek o işi yaptık.

neden bunu yaptık bir kaç maddeyle açıklayayim
1. sade ev malzemesi bulmak zor sade derken orasından püskül olmayan sağından taş çıkmayan gibi var olanlar ya çok çok kötü yada çok pahalı ikea iyi geldi.

2. biz çok kısa zamanda karar verip evlendik (cidden) ve bir çok mobilyacı bize 15-20 günlerden bahsetti ürünlerin teslimine 3 arkadaş gidip tüm evi aldık 1 tam günü harcayarak kurdu (şarjlı matkap önemli onu sevin)

3. üstediğimiz yapıda koltuk ikeada vardı

4. istediğimiz gibi masa sandalye takımı en uygun ikeadaydı.

5 ve en önemlilerinden evin bir çok ürününü aynı renk aynı yapıda ürün şekilde aldık ve ihtiyacımız olan miktarda aldık ama atıyorum 5 ay sonra dolap ufak gelirse hiç görüntü kiriliği olmadan büyütme imkanı olması baya çekti bizi.

birde 1000tl 100 tl hediye çeki tüm evi aldığınız zaman tüm ıvır zıvır sayılan malzemeleri almaya yetiyor insana beleş gibi geliyor (evet biliyorum aslında gelmiyor)

kısacası bizden önce evlenen yakın arkadaşlarımız bunu yaptı bizde yaptık şu anda herkes memun durumundan öneririm.
0
exodia
(03.11.17)
ben evli değilim ama istanbula taşınırken bütün evi ikeadan aldım
ben de çok memnunum
hem varaklı takımlar yok ikeada hem de rahat ve kullanışlı :)
hem de nerdeyse 3 sene oldu hala baya sağlamlar.
0
interview with the vampire
(03.11.17)
Ben mobilyanın vs evladiyelik olması gerektiğini düşünmeyen bir insan olarak evimdeki yatak (döşek yani) hariç her şeyi İkea'dan aldım. Neticede işimiz değişiyor, evimiz değişiyor, o mobilyalar da değişebilir diye bakıyorum. Aldığım koltuktan da çok memnunum, yatak mobilyasından da, ufak dekoratif şeylerden de, kitaplıktan da.

Yatak rahatlığı çok önemli, neticede kötü uyku insanın moralini, çalışma performansını vs her şeyi etkiliyor. Bana bu düşünceyle ikeadaki yataklar fiyat performans açısından olumsuz geldi. Bellona'dan yatak aldım. Çok da iyi oldu.

Ayrıca tencere- tava da sağlık açısından önemli detaylar olduğundan bence onları da kaliteli, ne olduğu bilinen bir mağazadan, markadan almalarını tavsiye ederim.

Hediye çeki kısmına da katılıyorum, benim birkaç bin liralık alışverişim oldu sadece, 200 liralık herhangi bir koşulu olmayan hediye çeki verdiler. Onunla da ıvır zıvırları aldım.
0
sopiro
(03.11.17)
beğeniyolarsa neden olmasın, sonuçta oturacak olan onlar.

ama bence ikeadan daha uygun fiyata daha kaliteli ürün alabilirler. böyle marka olmayan ama gerçekten kaliteli ürün yapan yerler var, öyle yerler bulup bakabilirler ama yapım aşaması 1 ay kadar sürer.
0
contavolta
(03.11.17)
Malzeme kalitesi bakımından kelebekten falan iyi olur. Görüntü olarak da iyi olur.

El becerisi yoksa montajı zorlayabilir. Bir de modeller çok bilindik olduğu için ev öğrenci evi gibi durabilir.

Bir alternatif de iyi bir marangoz bulup pazarlık yapmak olabilir.

Her halukarda tavsiyem eşya adedini ve tasarımlarını olabildiğince sade tutmaları. Evleri ağzına kadar mobilya doldurmaya gerek yok.
0
chavezding
(03.11.17)
Bu biraz tarz meselesi. İkeadaki mobilyaların tarzını dışarıda bulmak pek mümkün olmuyor. Bir de koltuk vs. açısından kılıfları yikanabilen ve değiştirilebilen modellerin olması ayrı bir cazibe oluşturuyor. Mesela ektorplar gayet sağlam ve rahat koltuklar. Kılıflar yıkanabiliyor ve değiştirilebiliyor.
Ucuz etin yahnisi, ikeada da yavan oluyor. Ucuza kaçmamak lazım. Ama bana göre, fiyat ortalamaları diğer markalardan çok pahalı değil kalite vs.yi göz önüne alınca.
Bakılması gereken, kullanım amacına ve zevke uygunluk. Bunlara dikkat edilirse, ikeadan pek ala bütün ev düzülebilir, çok da zarar edilmez, kanaatimce.
Tabi, nakliye ve montaj işi biraz can sıkıyor ve ek masrafa sebep oluyor, bunu da hesaplamak lazım.
0
tingen
(03.11.17)
bizim de tüm ev ikea. tavan lambasından kitaplıktaki kutusuna hatta havlusuna kadar. daha önceleri bekar evinde de ikea kullandım ve haliyle en ucuz ürünlerdi hep. ucuz segmentteki ürünleri bir iki seneden sonra dağılmaya başlıyor ama orta-üst segmenttekilerde hiçbir sorun yaşamazlar.

istikbal, bellona, yataş vs. mobilyaları ikea'nın minimal tarzına alışınca çok kro geliyor. almayı bırak, tahammül bile edemiyorum öyle evlere. özetle ikea iyidir.

bununa ilgili şunu yazmıştım zamanında:
eksisozluk.com
0
sir gawain
(03.11.17)
çoook teşekkürler, yahu benim bile evlenesimi getirdiniz bea! (dur bizim sevgilitoşkoya diyim ailksdaidka) ama cidden, kızla şimdi bakıyoruz, çoğu marka yeni gelin evleri facebook sayfası gibi, zaten o sayfa da komple çingene pembesi kelebekle dolu :D eğer pembe yoksa da altın varak var :( gerçi bir-iki yerde hoş mobilyalar vardı, enza'da bir koltuk takımı beğendi misal, ama ikea'daki fiyattan 2000 tl daha pahalıya geliyor.

bir de şu aralar ikea'da gidip yerinden alırsanız yatak odası ve oturma odasını taşıma ve montaj bedava oluyormuş, bu da ilgi çekici cidden. biz de mesela fi tarihinde bir banyo dolabı almıştık ama herşeyini kendimiz yapmıştık, taşıma-montaj vs. işin içine taşıma girince benim babam ifrit kesiliyor misal :D babamın o tepkisinden beridir ikea'dan korkuyordum ama bunlar bedava ise bu da bir tercih sebebi tabi.
0
🌸pasp
(03.11.17)
anlattığın insanların tarzına bakarak naçizane önerimi şuraya koyayım.

koltuk, karyola, avize, yemek masası, dolap, tv ünitesi gibi ihtiyaçları için sahibinden'de ve letgo'da ikinci el ürünlere bakabilirler. arama kısmına "ikea" yazıp ikinci el ürünleri işaretlemelerini öneririm. ikea olmayanlar genelde garip garip şeyler oluyor. tabi güvenip bildikleri diğer markaların da adını yazıp aratabilirler.

ben geçen aylarda bir koltuk aldım, ikea'da 2800 liraya satılıyordu, ben 600 liraya aldım. ev arkadaşım karyola, yatak ve dolap aldı. sıfır alsa hepsine toplamda 2250 lira ödemesi gerekecekti, 400küsür liraya halletti. ürünler de gerçekten çok temiz kullanılmış, sıfırdan bir farkları yok. birçok insan evini boşaltırken, başka bir şehire taşınırken vs eşyalarını üç kuruşa bırakıyor sırf elden çıkarabilmek için. biz de öyle insanlardan aldık bu eşyaları.

üstelik mağaza mağaza gezmelerine gerek de kalmaz, bilgisayar başında oturdukları yerden hallederler alışverişlerini. bir de hazır kurulmuş ürünler olduğu için kurmakla da uğraşmazlar.

not. ikinci bir arama yöntemi olarak, örneğin ikea'deaki "malm" model yatağı beğendilerse ikinci el eşya satan sitelerde arama kutucuğuna "malm" yazarak arattıklarında tam istedikleri modelleri bulabilirler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
Ben her seyin tek yerden alinmasina karsiyim, magazada oturuyor hissi geliyor bana, genel olarak yasanilan evin biraz kisisellestirilmesinden yanayim. "Bi anda gideyim de bitsin hepsi hemen" olmamali bence.

Ha benim yatagim, bazam, yatak odamdaki sifonyer ve komidin ikea. Ama yatak odamdaki masam, sandalyem ve koltugum ikea degil.
Zaten ikea nin da farkli serileri, malm ve brimnes.

Bir de ayakkabiligim ikea.
Misafir odamda baza ikea, dolap ve sifonyer baska bi marka.

Salonumda 1 tane ikea sey yok. Genel olarak begendigim ikea koltuk yoktu cunku. Ikincisi begendigim 1-2 modeli (kotunun iyisi) avusturya'da bile ust fiyat gibi oluyordu, daha dogrusu diger markalardan begendigim koltuklarla ayni paraya ya da bir tik daha pahaliya geliyordu (avrupanin en ucuzu denir ya, degil iste arastirmak lazim)

Banyom tamamen ikea, lavabo, lavabo alti ve dolap, cunku cekmece dizayni ve lavabo hosuma gitmisti, yine ikeadan begebdigim ayna da uyuyordu.

Ben de evladiyelik olsun diye dusunenlerden degilim ve ikeayi da cok severim ama tum evi ikeadan dosemek cok gereksiz.
Tavsiyem kendi evlerinde kolaya/tembellige kacmasinlar, turkiyede cok iyi mobilyacilar var. (kro olanlar da cok ama genel olarak dunya trendlerini takip eden de cok! Biraz arastirmayla, masko vb gezmekle bulurlar.) ve insan kendi evi icin vakit ayirsin biraz.

En sonunda bakar, yoktur istedigi gibi bir sey ya da hakikaten ikeayla arasinda dev fiyat farki vardir, o zaman ikea katalogu gibi doseyebilir evini tabi :D
0
kuehles blondes
(03.11.17)
tarz meselesi +1

bana da ikea evi cok prototip geliyor. artik ezberledim cogu urununu. her gittigim evde en az 3-5 ikea parcasi goruyorum. cirkin degil ama cok sik gormek fazlasiyla baydi beni. bir zamanlar tum evlerde kelebek mobilyanin takimlari olurdu. simdi ikea var.

ikeanin alternatifi varakli ayna, puskullu koltuk demek degil. eger evlerine ozeniyorlarsa, zamanlari da varsa alinacak her esya icin daha saglam ve daha ucuz alternative kesinlikle var.
0
jimicik
(03.11.17)
biz de yatak odası takımını ve salonu (koltuk hariç) ve mutfak masasını ikeadan aldık. bunun en büyük etkisi diğer mağazaların ürünlerinin tarzını beğenmememiz beğendikleirmizin de (mesela classi) hayvan gibi pahalı olmasıydı. 1 yılı geçti, çok memnunuz. hem kullanış açısından iyi (mesela ikeanın şifonyerlerinin çekmeceleri derinken enza'nınkiler onun 3te 1i derinliğinde hep sığ idi).

sade ve minimalist insanlarsa bence çok memnun kalırlar.
0
111111
(03.11.17)
Bizim temel mobilyalar için ikeayı terci etme sebebimiz evimiz küçük olduğu için, bize güzel alternatifler sunmasıydı.
Mesela altı sandıklı kanepe, çekmeceli yatak, yemek masası olarak da kullandığımız raflı mutfak adası vs. Bunlar kurtardı bizi mesela.
Malzemesine göre değişiyor düşük-yüksek fiyat olayı; meşe ağacından masa vs sunta masa.
İkeanın düşük kaliteli malları çok uzun ömürlü olmasa da yine de idare ediyor, öğrencilik dönemimde kullandım. Eşimin yine bekar döneminde kullandığı 6-7 senelik ucuz ikea dolap şu an ıvır zıvır dolabı olarak hala iş görüyor, 2 kere taşınmaya rağmen.
0
peggy
(03.11.17)
ikea nın konsepti artık çok bilindik. sıradan görünecek hep. ayrıca ürünleri kaliteli değil. bence az ürün alarak evi geniş tutmak daha mantıklı. mesela, büyük bir köşe koltuk ya da 3+1+1 koltuk yerine sadece bir üçlü koltuk ortaya sehpa üstüne güzel bir lamba daha iyi.
0
silver apple
(03.11.17)
Evdeki mobilya ıvır zıvır vs. %70 i IKEA. Hem kolay, hem de sağı solu kırılsa çatlasa ağlamazsın, hem fiyatından hem de yedek parça desteği var gider alır yenisiyle değiştirirsin. Gayet keyifle kullanıyorum, sadece dolap vs. ürünlerde kapak takarken yamuk olmaması için biraz yetenekli olman lazım, onun dışında rahatlıkla tavsiye edebilirim.
0
ardolf rendall
(03.11.17)
ben büyük çoğunu ikeadan düzdüm eşimle. ıvır zıvırları da zevkimize göre sağdan soldan topladık. çok muyluyum.

ev çok ucuza çıktı ve çok ama çok güzel gözüküyor.
0
tchuck
(03.11.17)
İkeada sunta olanlar ucuz ve dağılmaya müsait. Oturduğu evden taşınana kadar idare eder. Sonra taşınmaya dayanamaz atarlar. Biz sade olsun kaliteli olsun bilmem ne ağacı olsun diye düşündüğümüz için mobilyacıya yaptırdık ama çok çok pahalıya geldi. İkeayla şu anda günü kurtarırlar ileride maddi durum rahatlayınca iyisini yaptırırlar isterlerse.
0
jazzabel
(03.11.17)
En temizi ikea. Bazı şeyler gereksiz pahalı onları başka yerden alabilirsiniz ama koltukları karyolaları gardropları sandalyeleri efsane. Ev tekstili tırt. Sehpalar biraz pahalı. Kullandıkları seramiklerin kalitesi kötü. Kütahya ya da güral almanızı öneririm. Sonraaaa bence iyi ya ikea. En iyi hatta. Gidip tepehomedan 20.00ü liraya da koltuk alabilirsiniz ama başka kalite o ikea başka.
0
Batuhanolabilir
(03.11.17)
(10)

Yağ hissi bırakmayan yüz nemlendiricisi

arma aski
son zamanlarda cildim aşırı derecede kuru, yüzüm pul pul dökülmeye başladı artık. düzenli bir nemlendirici kullanmak istiyorum ama yüzümde bıraktığı o yağlı hisse de pek tahammül edemiyorum.yıllar önce bir su bazlı nemlendirici kullanmıştım ama o da nem açısından pek bir fayda sağlamamıştı.kısacası,
son zamanlarda cildim aşırı derecede kuru, yüzüm pul pul dökülmeye başladı artık. düzenli bir nemlendirici kullanmak istiyorum ama yüzümde bıraktığı o yağlı hisse de pek tahammül edemiyorum.

yıllar önce bir su bazlı nemlendirici kullanmıştım ama o da nem açısından pek bir fayda sağlamamıştı.kısacası, pek yağlı etki bırakmayacak ama nem açısından da iyi fayda sağlayacak bir yüz nemlendiricisi arıyorum.

deneyip memnun kaldıklarınız varsa tavsiyelerinizi alabilirim. çok uçuk olmamak kaydıyla fiyatı problem değil.

bir de kokusu vs açısından önem teşkil edecekse erkeğim.

şimdiden teşekkürler.
0
arma aski
(02.11.17)
ev arkadaşım erkek, onun kullandığı neutrogena hydro boost-kuru ciltler için olanı. çok memnun.
garnier inkiler de iyi oluyor. onun dışında pahalı türlerden de clinique mouisture surge iyi.
clinique de hiç koku yok. garnierinkiler biraz parfümlüydü sanırım. neutrogena yı bilmiyorum.
0
interview with the vampire
(02.11.17)
bepanthene losyon en sağlamlarından.

the body shop'ta e vitaminli seriye bakabilirsiniz. 50 lira filan nemlendiricileri.
0
dasher
(02.11.17)
bepanthol losyon - mavi olan (normal ve yağlı ciltler için)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.11.17)
Gel tabanlı nemlendiriciler kuru ciltlere genelde az gelir drugstore ayağı özellikle.

Clinique moisture surge ekstra yoğun nemlendiricili krem öneririm. Roaccutene kullanorken bile kullanabildim kendisini çok hafif yağsız ama harika nemlendiriyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.11.17)
Bioderma hydrabio serum
0
jazzabel
(02.11.17)
Yves rocher nemlendiricisi. Aşığım kendisine
0
mutlusismankedi2015
(02.11.17)
Kuru cilt için - neutrogena oil free moisturiser
Karma cilt için - cetaphil derma control spf30
0
soyut park
(02.11.17)
Hyaluronik asitli serumlar asla yagli his birakmaz ama kuru cilde yetersiz gelebilir. Eger cok kuru ise cildin organik soguk sıkım yağ deneyebilirsin. Gozenekleri tikayip sivilce yapmayanlardan 3 ornek:argan,kuşburnu, aspir yaği.
0
whysoweird
(02.11.17)
ben geçen sene gratis'ten body fantasies isimli bir krem aldım. iki tane kalmıştı, kokusu çok hoşuma gitti kaptım, ellerim çok kuruyordu ki ben bu yağlı hissinden hiç hoşlanmadığım için krem sürmem hiç
her neyse hayatımda gördüğüm en güzel kremdi <3
sonra bir daha denk gelmedim ben ama gelirseniz mutlaka ondan alın.
0
dedi ayca
(02.11.17)
Physiogel-daily moisture therapy cream

Kokusuz,etkili, saglikli
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.11.17)
(5)

Evinizde öğrencilikten kalan eşyalarınızı kullanıyor musunuz?

ms brownstone
Mobilya, mutfak eşyaları vs. soruyorum. Biz öğrencilikten kalanları kullanıyoruz. Zaten aynı evdeyiz hala ama mesela bazen güzel bir şey görüp beğeniyorum. Alsam mı diye düşünürken evdeki diğer şeylerin yanında sırıtacağını falan düşünüp vazgeçiyorum. Zaten ev de küçük, bir şeyler atılmadan yenileri
Mobilya, mutfak eşyaları vs. soruyorum.

Biz öğrencilikten kalanları kullanıyoruz. Zaten aynı evdeyiz hala ama mesela bazen güzel bir şey görüp beğeniyorum. Alsam mı diye düşünürken evdeki diğer şeylerin yanında sırıtacağını falan düşünüp vazgeçiyorum. Zaten ev de küçük, bir şeyler atılmadan yenilerine yer bulmak çok zor. Bazen de taşınınca evi komple yenileriz diye düşünüyorum ama bir yanım da eskiler hala kullanılabilirken yeni almanın gereksiz olduğunu düşünüyor.

Siz kullanıyor musunuz öğrencilik yıllarından kalma eşyalarınızı? Yoksa çalışmaya başladıktan sonra yenilediniz mi eşyalarınızı? Eskiler hala iş görürken yenilerini almak ne kadar mantıklı sizce?
0
ms brownstone
(31.10.17)
Evet ama yavaş yavaş değişiyorlar.
Arada almak istediklerimiz olunca alıyoruz.
0
fasulyek
(01.11.17)
Ooo öğrencilik değil ama evimde her telden eşya var. Mesela perdelerim ve halılarım resmen toplama. Eşimin öğrenciliğinden kalan kitaplık var. Biz evlenip bambaşka bir şehire yerleştik tayin olaylarından dolayı. Hesapta 1.5 sene kalacaktık ama 15 temmuz nedeniyle 3 sene oldu kaldık burda tayin çıkmadı. Eşya alırken çok sıkılmıştım yanımda eşim dışında fikir verecek kimse yoktu, yabancı bir şehir hiç arkadaş yok. Eşim de daralır zaten çok gezemez alışveriş yaparken. Primer mobilya takımlarını aldıktan sonra bana o kadar daral geldi ki, annemden köy evinin yedek perdelerini, fazla halılarını istedim. Kalıcı olacağımız bir şehire taşınınca değiştircem hepsini. İş görse bile perdeler ütü istiyor, sene olmuş 2017 ben hala perde ütülüyorum. Evi dekore etme hevesimi büyük şehire taşınacağımız zamana bıraktım. Bu şehirde kezban evi tarzı şeyler var, hiçbirşey alamıyorum.
0
curukturpkokusu
(01.11.17)
ben kullanıyorum. ki ben öğrencilikten beri 4 kere taşındım ikisi yabancı ülkede :) şimdi de 5. evdeyim ama bir evden diğerine götürebildiklerimi kullanıyorum. taşımak mantıksız veya imkansızsa mecbur dağıtıyorum eşyaları...

eşyalarımı seviyorum. eşyalarımla aramda duygusal bağ gelişiyor (benim sevme kapasitem yüksek biraz) işe yarar eşyayı neden durup dururken yenileyeyim bilmiyorum ? zaten taşınırken mecbur bir kısmını dağıttığım ve sıkılacak kadar süre 1 evde kalmadığım için bana öyle geliyor da olabilir ama genel olarak israf gibi sanki.
0
niye ama
(01.11.17)
Geçen babamın öğrencilikten kalma 2 koltuğunu attık. 80de üniversiteye gitmiş neredeyse 50 yıllık koltuklar. İlk maaşımla aldım ben onları ilk eşyalarım diyince annem kıyamamış yüzünü değiştirdik eskidikçe.
0
jazzabel
(01.11.17)
Öğrencilikten kalma çalışma masamı ve onun kütüphanesini kızım kullanıyor <3

Evimizdeki halılardan birini annem evlenirken çeyiz olarak getirmiş. Bunların her ikisi de yüzyıl geçse de değeri olan şeyler. Ama ben zaten genelde az ve öz alıp uzun süre kullananlardanım. Eskisi güzelse ve iş görüyorsa yenisini almam. Klasikçiyim.
0
SiyamkedisiZorro
(01.11.17)
(13)

Maaşınızın Ne kadarını Cep Telefonuna verirsiniz?

Tyler89
Hep kira ve otomobil için bu oranlama yapılır. Merak ettim maaşınızın hangi yüzdelik kısmı ile cep telefonu alırsınız, bu konuda üst limitiniz nedir?Ben halihazırda %80'ini vermek üzere olan biri olarak merak ettim, sizin düşüncelerinizi.
Hep kira ve otomobil için bu oranlama yapılır. Merak ettim maaşınızın hangi yüzdelik kısmı ile cep telefonu alırsınız, bu konuda üst limitiniz nedir?

Ben halihazırda %80'ini vermek üzere olan biri olarak merak ettim, sizin düşüncelerinizi.
0
Tyler89
(31.10.17)
3te 1ini verdim.
0
dedim ben sana
(31.10.17)
20de 1'ini verdim. daha fazlasina gerek yok.
0
baldur2
(31.10.17)
Telefonla ne yaptığın önemli. Eğer standart bir kullanıcı olarak alıyorsan gerçekten çok pahalı bir telefona gerek yok, max 1000 küsür liraya müthiş telefonlar var. Ama iş gereği kullanıyorsan maaşının iki üç katını bile verirsin gerekirse.
0
roket adam
(31.10.17)
Maksimum %40'ı. O paraya da zaten flagship alınıyor
0
bos gezenin bos ustasi
(31.10.17)
1/3 ünü veririm ve en az 4 sene kullanmayı umarım.
0
chavezding
(31.10.17)
En son ne çıktıysa onu alır bozulana kadar kullanır sonra yine en son çıkanı alırım. Şimdi note 5 var bundan önce iphone 5 i kapanana kadar yıllarca kullandım. Note 5 bozulunca da artık note 10 falan alırım.
0
jazzabel
(31.10.17)
Maaşımla bir oran kurmam ben. 3000 TLden fazla telefon ne yapıyor olursa olsun vermezdim.
0
sopiro
(31.10.17)
Yüzde 25 kadar.
0
mezarkabul
(31.10.17)
yarısını verdim ve şu an 2.5 yıldır kullanıyorum. 1.5 sene falan daha götürür gibime geliyor.
0
blue eyes white dragon
(31.10.17)
Yakın vakitte 1/3 verdim.
0
cleric
(31.10.17)
Maaş oranı yapmam. 100k bile maaş alsam bi telefona 5k para vermekte bir mana görmüyorum. Son aldığım telefon maaşımın %70’i falandı, ama maaşım o zaman şimdikine göre çok düşüktü. Şimdi %70’ini vermem mesela, niye vereyim ki. Telefon alt tarafı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.10.17)
ya milletin maaşlar 10k dan aşağı değil ya da bu ayfonları kim kullanıyor hacı
0
gozu acik sevisen yahudi
(31.10.17)
aylık maaşımın beşte birinden fazlasını vermem. alacağım vep telefonunun fiyatı aylık net kazancımın %20'sini geçmemeli.
0
babilbaligi
(01.11.17)
(18)

Kadinlara soruyorum (sozlu ve gozlu taciz hakkinda)

rusyalı kozmonot
Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve
Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?

Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve dogru yururken hayvan evladinin teki arabayi yanimda yavaslatti hayvan gibi bastan asagi suzdu devam etti. Arkasindan onune bak ayi diye bagirdim. Cam acikti duydu. Ilerde durdurdu arabayi. Dedim buraya kadarmis yasamak guzeldi. Hemen bi apartmana dogru gittim. Neyse ki gitti goremeyince. Bir kez de babam yasindaki adam bastan asagi hayvan gibi suzdu. Ne bakiyosun der gibi elimi kaldirdim. Bagirmaya başladı senin niyetin bozuk senin gibiler araniyo bilmem ne. Bir orospu demedigi kaldi yani. O zaman orama burama ne bakiyorsun ayi oglu ayi? Sinirden adamin kafasini ezesim geldi. Ama tabii ki gucum yetmeyeceginden uzaklastim. Bu tip olaylarla gectigim yerlerden dolayi cok karsilasiyorum. Erkek arkadasim ceneni tut manyagin biri yuzunden basina is alacaksin diye kiziyor ama ben hazmedemiyorum. Siz nasil davraniyorsunuz? Ya da ne yapmali?
0
rusyalı kozmonot
(30.10.17)
Bana da tam yanından geçerken biri sessizce kucağıma oturturum dedi. Ben de bi şokla döndüm adamın adamın çenesinden tutup sıktım ne dedin sen dedim. Sana mı dedim ya manyak mısın falan demeye başladı geri adım attı.
Sen de en iyisini yapıyosun. Biz tepki vermedikçe artıyo bunlar böyle böyle
0
vodianova
(30.10.17)
3. sayfa haberlerine konu olmak istemiyosan tepki vermeden uzaklaş derim. delirdin heralde, nerden geliyo bu cesaret?

tutup ellemediği sürece sözle ya da gözle tacize asla tepki vermedim şimdiye kadar.
0
elorelia
(30.10.17)
üslup önemli bence.
terbiyesizliğe kaymadıkça iltifat olarak alıyorum, hoşuma gidiyor.
0
kayranin kedisi
(30.10.17)
fiziksel temas etmediği ve yüzüme baka baka çok bariz bir şey söylemediği sürece tepki vermem kolay kolay. arabadan laf atana cevap yetiştirmem yani. gözle rahatsız edene de bakışımı çevirip görmezden gelir ya da en fazla ters bir bakış atarım. ne bakıyorsun ayı gibi bir tarzım yok.
0
aquarium
(30.10.17)
ben görmezden geliyorum ama ne yaparsak yapalım fayda etmiyor bence. cevap verince cesaretlenip daha cevap veriyorlar çünkü. hatta eyleme bile geçecek cesareti bulabiliyor. görmezden gelince en azından susup yoluna devam etme şansları yüksek. takipteyim duyuruyu.
0
dedimmidemedimmi
(30.10.17)
bence abartıyorsun. yani sözle ya da ellemeli falan tacizler konusunda değil de, baktı diye "önüne bak ayı!" demek, üstüne alınma ama biraz avam bence. bakmış geçmiş işte ne bileyim, yakışıklı adam görünce biz de bakıyoruz, muhteşem bir mimari yapıya bakıyoruz, annesinin kucağındaki bebeğe bakıyoruz, trafik kazası olmuş ona bakıyoruz, belediye çukur açıyor durup ona bakıyoruz. insanoğlu dediğin meraklı, bakar işte bırak baksın.

ha ama elleyene olay çıkarırım. hele ki topluluk içinde çaktırmadan elliyorsa hemen herkesin duyabileceği şekilde bağırıp çağırırım, millet de üstüne gider. oh olsun. laf atana da bir şey demem ama, duymazlıktan gelirim. cevap verince "aha o da istiyor kesin" diye düşünüyorlar çünkü.

he bir de @kayranın kedisi'nin dediği gibi düzgün laf atanlar var. onlara cevap da veririm, teşekkür ederim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
Garip gelecek ama ben laf atmanin kotu bir sey oldugunu 20 kusur yasimdan sonra ogrendim. Bize lisedeyken laf atildiginda birbirimize bakip kikir kikir gulerdik, "Bana dedi", "Hayir, bana dedi" diye ustumuze almaya calisirdik. Arkadaslar falan "Bu hafta bu kadar kisi laf atti" diye sayardi. Teksek de mahcup mahcup gulumseyerek gecerdik. Belki de laf sadece lafta kaldigi ve laflar da cok agir olmadigi icindir, kimse attigi lafin ustune agresif harekette bulunmazdi. Sonra Istanbul'a geldim, baktim, millet laf atilmayi sevmiyor. Belki o surecte Turkiye degisti diye boyle olmus da olabilir. Sucu sehir degisikligine atmayayim. Belki o zaman daha masumane zamanlardi. Alisana kadar bir sure gecti. Sonra zaten baktim, laf atan kisiye gulunce tanismaya falan geliyor, korktum.

Yolda giderken cok kendi halimde, dunyadan habersiz ve kulaklikli oluyorum. O yuzden biri dibime gelip soylemedikce fark etmiyorum. Hele sozlu degil de, gozlu ise %90 fark etmem. Fark edersem ve hakkaten agir bir sey soylemisse, sinirden cok otomatikman bir acima duygusu cokuyor hemen. "Bu adam yoldan gecen bir kadina bunlari soyleyecek neleri yasadi, neleri yasamadi. Ne bicim toplumun kurbaniyiz hepimiz, erkekli kadinli. Bu adamin bu ihtiyaci hissetmesi ne kadar aci" diye dusuncelere daliyorum daha cok. Bakissa sadece ve okuz gibi degil de, goz kaymasi gibiyse gururum da oksanir acikcasi. "Ben yaptim bunu boyle. Beraber bakalim mi bir sure" diyesim gelir ama tabii demem, o ayri.
0
aychovsky
(30.10.17)
Arabadan uzun uzun bakış atanlara uyuz oluyorum. Pis pis bakıyorlar, ben de pis pis bakıp rahatsız olduğumu beden dilimle belirtip kafamı çeviriyorum. Uğraşamam ayılarla. Bir de o gereksiz özgüvenleri katlanılacak gibi değil.

Laf atanları görmüyorum bile, kafamı çeviriyorum. Yalnızca çok rahatsız edici olanlara bir şeyler söylüyorum dayanamayıp.

Zaten genellikle kulağımda kulaklık oluyor, müzik dinliyorum. O yüzden bakışlara ve süzmelere daha fazla dikkat etmiş olabilirim.

Bu tip erkekleri kesinlikle özgüvensiz ve zavallı olarak görüyorum.

Ek: Ayço'yu okuyunca ben de aynı kanıda olduğumu fark ettim. İstanbul'a gelene kadar kendi memleketimde bunun bu kadar kötü bir şey olduğunu düşünmezdim çünkü rahatsız edilmezdim. Niyeti anlıyorsunuz açıkçası ama İstanbul benim algımı değiştirdi ki pis pis bakışlar diyorum.
0
duyond
(30.10.17)
duymuyorum görmüyorum umursamıyorum.
0
devilone
(30.10.17)
Onların istediği onlara kötüde olsa tepki vermemiz bu taptıkları piçlikten haz almalarını sağlıyor bence. O yuzden ben asla atılan lafa tepki vermem duymamış gibi geçee giderim baştan aşağı süzeninde gözünü bağlayamayız baktığıyla kalır öyle kör olasıca.
0
hernezıkkımsa
(30.10.17)
Ben de genelde sokakta kulaklık ile müzik dinleyip kendi dünyamda kaybolmuş vaziyette olduğumdan laf atanı duymuyorum, tuhaf tuhaf bakışları algılamıyorum bile. insanların yüzüne bakan biri bile değilim; bu yaz babam karşımdan yürüyerek geliyormuş, gülümsemiş yanıma kadar gelmiş ben yürüdüm geçtim. sonra gelip omzuma dokununca fark ettim, O denli bir haber oluyorum etraftan. Hava güzeldi, eğlenceli müzik dinleyip tatil planı yapıyordum kafamda.

Durum böyle kimseye tepki vermeme de gerek kalmıyor tabii. Sadece bir kez istanbul'a ilk geldiğimde gündüz vakti adamın biri metrodan evin sokağına kadar takip etmişti; arkadan bir şeyler söyleyip duruyordu. Çok korkup tanıdık markete girdim. market sahibi ve bir iki esnaf dışarıya çıktı. adam da korkup kaçtı. Bu kadar bariz olanı dışında çoğunu ya farketmiyorum ya da önemsemiyorum.
0
fraise
(30.10.17)
gereksiz cengaverlik yapmam. sessiz kalırım.
fiziksel bir temas varsa, iş laf atmanın ilerisine gidiyorsa, tabiri doğru değil ama "tadında bırakılmıyorsa" bir şeyler yapmayı düşünürüm.

ama yine de elimi belime koyup çen çen laf dalaşına girmeye, adamı tutup dövmeye çalışmam, bunlar makul ve doğru savunma mekanizmaları değil. gereksiz kendini ispat çabaları, senin de bu tutumundan vazgeçmeni öneririm.
0
patty duke
(30.10.17)
Geçen gün Taksim'de başıma bir olay geldi. Bankta oturan bir adam bana seslendi. Baktım, kafasıyla beni yanına çağırıyor. Herhalde yanlış anladım deyip önüme döndüm, aynı şey tekrarlanınca ben de adama bağırmaya başladım. Ben bağırınca adam bildiğiniz kaçtı. Hayır tutamıyorum çenemi, tutmama da gerek yok zaten.
0
anumegha
(30.10.17)
Ben çok fazla göstermiyorum. Uzaktan biri bakınca delirmiyorum ama mesafe yakınsa tepki gösteririm. Asıl kardeşimle çıktığımda biri bakıyorsa deliriyorum. Yaşlı yaşlı adamlar kızın bacaklarına bakıyor öldürmem umarım birini.
0
jazzabel
(30.10.17)
Arabadan direkt şaf atıyorsa siktir git lan piç diyorum sonra arkasından el hareketi çekiyorum :):):):)):)

Süzen insanlara içimden küfür ediyorum :):):):)
0
powerpufgirl
(30.10.17)
Öküz gibi bakmak öküzlüktür taciz değildir
Laf atmak, takip etmek, temas etmek tacizdir bağırıp çağırma biber gazı sıkma ve polise şikayet etme hakkımız vardır. Hepsi yapılmalı bence, yanınızda biber gazı taşıyın mutlaka. Ayrıca bağırmak için kalabalık yerleri tercih etmeliyiz. Esnaf tek başına sallamazken, kalabalığın gazına gelip o kişiyi kovalayabiliyor.
Sonuç olarak öküzlere öküzlüklerini başka şekilde belli etmek tacize ise sessiz kalmamak en ağır tepkiyi vermek gerekir.
0
sagin
(30.10.17)
İşallah hepsi geberir. Hiç hoşlanmıyorum. Öncede karşılık verirdim, karşılık verince daha da cesaretleniyorlar, duymamazlıktan geliyorum. Bakışlara, arabalardan gelen korna seslerine de aldırmamaya çalışıyorum. Bir de bizim toplumda "kısa ete giymiş, gece geç saatte gelmiş, tabii laf atarlar" anlayışı var. Tepkisiz kalmaya çalışıyorum ellemedikleri surece.
0
geçerkenugradım
(30.10.17)
açıkçası gözle dik dik bakmayı taciz olarak görmeyen ve buna tepki vermeyi "avam"ve "dikkat çekme çabası" olarak nitelendiren yorumlara biraz şaşırdım ve hemcinslerimden geldiği için üzüldüm. taciz etmenin tdk'daki karşılığı "sıkıntı vermek, rahatsız etmek". bir adam sizi baştan aşağı süzüyorsa, memelerinize, poponuza, cinsel organınıza, bacaklarınıza vs dik dik bakıyorsa bu pekala tacizdir. ya da yolda yürürken arabasını yavaşlatıp baştan aşağı tedirgin edecek şekilde açlık içinde süzüyorsa bu da tacizdir. bakılan kişi burada açıkça nesne yerine konuyor. yeri geldiğinde güvenliğinden endişe ediyor. ve bu bakışın bir adım sonrasının ne olacağını da hepimiz az çok biliyoruz. bu olaylar çok sık yaşanıyorsa bakılan kişi giyinme özgürlüğünden feragat edip daha "kapalı" giyinmeye çalışıyor ve hatta sokağa çıkarken sıkılıp bunalıyorsa ortada taciz yoktur demek en hafif tabiriyle komik. burada birbirine "denk" iki insanın birbirini beğenerek flört amaçlı medeni bakışmasından bahsetmiyorum. kadını açıkça arzu nesnesi yerine koyup gayet kötü niyetlerle ve uzun uzun tedirgin edecek düzeyde bakan insanlardan bahsediyorum. bu ikisinin ayrımını kadınların çok kolay yapabileceğine de inanıyorum. sokakta tedirgin, rahatsız ve gardını almış şekilde yürümek zorunda kalan/bırakılan birinin tacize tepki vermesini "avam" ya da "dikkat çekme çabası" olarak adlandırmanın da "o saatte orada ne işi varmış", "o da öyle giyinmeseymiş canım" demekten bir adım öncesi olduğunu düşünüyorum. demek ki bizzat kadınlar olarak dahi kat etmemiz gereken çok yol var daha.
0
🌸rusyalı kozmonot
(30.10.17)
(10)

Solucan gübresi üreticiliğinin aslı astarı var mı?

Depik
Gireceğimden değil de medyada sürekli solucan gübresi üreticiliğinin reklamı yapılıyor. Yok şu kadar parayla başladı, milyon tane solucanı var diye. Bana hoax yaratma çabası gibi geldi. Gerçekten denildiği gibi mi?
Gireceğimden değil de medyada sürekli solucan gübresi üreticiliğinin reklamı yapılıyor. Yok şu kadar parayla başladı, milyon tane solucanı var diye. Bana hoax yaratma çabası gibi geldi. Gerçekten denildiği gibi mi?
0
Depik
(30.10.17)
reis hoax olabilir de olmayabilir de
ama uretimi biliyor musun nerede satacagini biliyor musun
bilmiyorsan hic girme derim

simdi bana da derler firma acti ilk senede 500 k usd ciro yapti
gelsin yapsinlar onlar da :)
yani is firma degil is alıcıları bilmekte iliskiyi iyi tutmakta
sen yine yaptir solucanı baska yere musteri varsa
0
kingcyrax
(30.10.17)
Solucan gübresi hpax değil ama pazarlanmasinda hoaxlar var. Yapsaniz para kazanirsiniz muhtemelen ancak kolay bir iş değil devamli özenle uğraşilmasi lazim. Teorik verimler tutmayabilir. Vs vs
0
tukenmez adam
(30.10.17)
herkes övüyorsa aslı astarı yoktur . girenlerin %99 u batar . net
0
uzman pratisyen
(30.10.17)
uzman pratisyen arti 1. herkesi zengin ediyorsa kimseyi zengin etmiyordur :)
0
baldur2
(30.10.17)
Yahu bilen bilmeyen konuşuyor ona bitiyorum :) En yakın arkadaşlarımdan birisi deneme amaçlı başladı yaklaşık 6-7 ay önce. Çok küçük bir meblağ ile (650-700 lirası arası bir şey) Evinin arkası müsaitti. Geçen ay 8 bin liraya sattı aldığı solucanların bir kısmını. Çocuk sosyal medyada pazarını iyi kurdu şimdi telefonlara bakamıyorum diyor. Ben en ince detayına kadar sordum çünkü bana da mümkün gelmiyordu ama az biraz kafasını kullanan sıyrılıyor gidiyor. Yaptığı iş de çok yok 2-3 günde bir besliyor hayvanları (yeme de para gitmiyor zaten, araştıran bilir)
0
Golden Ratio
(30.10.17)
golden ratio can
hocam bu isi bilmiyorsa girmesin dedim
hoax olabilir de olmayabilir de
ama biliyorsa yapsın kimseyi tutmuyoruz
arkadas da hoax mi degil mi diye sormus gireyim mi dememis
0
kingcyrax
(30.10.17)
Turkiyede yuz insandan yuzu de is kurmak ister 50 si sadece geyigini yapar 40 i her ise kulp takar 5 i kendi kapasitesinin ustunde is kurar batar 5 i de cesaretle kendine uygun is kurup yurur gider.95 i de o kazanan besin kazancinin altinda bisuru sey arar.
0
a r a m i s
(30.10.17)
satacağın yer garanti ise para kazanabilirsin.

o övücülerin övme sebebi elindeki solucanı da satmak çünkü ilk başta aldığı solucanı çok kolay 3-5 ay a katlayabiliyor. övecek ki sana solucan satsın.

kimisi sadece solucan üretiminden para kazanır kimisi gübreden.

ben yorumlarda fake olduğunu da gördüm neden dersen. gübredeki kaliteyi herkesin yakalamadığını. gübreyi alan kişi lab. değerlerinin iyi olmadığını bahane ettiğini söylüyordu.

bence bu iş yapılacaksa kendi bir tarım arazin olacak ve çıkan gübre senin tarım arazinde (öncesinde yapulan ilaç gübre masrafları ) kullanılacak. anca öyle.
0
qobel
(30.10.17)
Bu işlerden anlamak lazım. Arkadaşımın babasının çiftliği var. Zaten baya şeyi satıp ticaretini yaparken solucana geçtiler. Golden ratio +1 yetişemiyorlar şimdi telefonlara. Gittikçe de büyütüyorlar. Uğraştıran bir şey de değil
0
jazzabel
(30.10.17)
@kingcyrax üstad, bahsettiğim arkadaşın bu konuyla ve ticaretle ilgili hiç tecrübesi yoktu, zaten bahsettiğim çocukla liseden beri aynı sınıftaydık, ünide aynı evde kaldık 4 yıl. Önce bu işi yapanlara ulaştı, danıştı. Sonra küçük bir sermayeyle girdi bu işe. Yani hoax olması için söylentilerin yalan olması lazım. Ben de diyorum ki, bu işlerle hiç alakası olmayan ama zeki bir arkadaşım bu işe girdi ve şu an çok iyi kazançlar elde etmeye başladı. Yoksa ben de bu işe başlamadan adam gibi kar edemiyeceğini hatta zarar edeceğini düşünüyordum :) Ha ama şöyle de bir olay var bu iş çok yaygınlaşmaya başlıyor, tahminim 1-2 yıl sonra yapanlar güzel paralar kazanamıycak. Malı götüren şimdi götürüyor.
0
Golden Ratio
(30.10.17)
(6)

sokakta yol kesen bos-beles kesime karsi nasil davraniyorsunuz?

mayeskuel
cok gezdigim icin adim basi karsima cikan 1 sn bakarmisinizcilar(dilenci, sinyalci, yolda kaldimci, greenpeace'ci vs..)leri artik gormezden gelip goz kontagindan kaciyorum. ama bu durum beni bazen zora sokuyor. bu tipler hep maddi beklentiler icinde saldirdigi icin gercekten yardim ihtiyaci olan yad
cok gezdigim icin adim basi karsima cikan 1 sn bakarmisinizcilar(dilenci, sinyalci, yolda kaldimci, greenpeace'ci vs..)leri artik gormezden gelip goz kontagindan kaciyorum. ama bu durum beni bazen zora sokuyor. bu tipler hep maddi beklentiler icinde saldirdigi icin gercekten yardim ihtiyaci olan yada baska niyeti olanlar da arada kayniyor.

edit: greenpeace'ciler de bos beles kesimdir bana gore. cunku sumuk gibi yapisiyolar yok desen bile pesini birakmiyorlar.

siz nasil basa cikiyosunuz bu durumla?
0
mayeskuel
(29.10.17)
Yok kardesim sagol diyip kararli bi sekilde kafani yukari kaldir.

Su ana kadar israr eden olmadi.
0
imelih
(29.10.17)
Beşiktaş'ı bilen bilir; bahsettiğin insanların yuvasıdır. Üstümde bozuk varsa birkaç lira veriyorum yoksa yok kardeşim deyip geçiyorum onlar da sağ ol abi deyip başkasına gidiyorlar, yıllardır rutinimiz böyle ben hiç uzatanı görmedim ama Greenpeace'ci görünce yolumu değiştiriyorum artık bi kere ağına düşünce ne kadar çabalarsam çabalayayım kurtulmak mümkün olmuyor çünkü tinerci tayfası bunlardan daha anlayışlı.
0
angelus
(29.10.17)
İhtiyacı olan adam öyle şeyler yapmaz zaten rahat ol. Bas geç.
0
glamdr1ng
(29.10.17)
Yok diyip geçiyorum, hiç uzatan görmedim.
0
doxanikee
(29.10.17)
Param yok diyorum. Ben de bu para isteyenlerden cok biktik. Yok sokak hayvaniymis yok greenpeace'mis yok uyusturucu parasiymis. O sure boyunca bir iste calissalar belki daha cok kazanacaklar.
0
Traveller
(29.10.17)
Stk bünyesinde para isteyenlere eğitim verilirken karşınızdaki insan hayır bile dese dikkatini çektiniz o hayırı evete döndürün tarzında eğitim veriliyor. O yüzden kafanı bile çevirmemen lazım.

Ben yüzlerine bakmıyorum. Tinerci tayfaya bankamatik sırasında denk geliyorum. Popom tutuşuyo ama hayır mayırla başıma bi şey gelmedi şu ana kadar. Anketçiler var bir de bi tanesi kolumu tutup bırakmamıştı. Çingeneye dönüşüyorum öyle olunca da.
0
jazzabel
(29.10.17)
(6)

Yavru Kedi Isırması

kerem555
Sokaktaki bi ufaklığı veterinere götürmek için yakalarken işaret parmağımın aşağısını ısırdı eşşoleşşek.Çok hafif şişti, dokununca ağrı yapıyor.Google'a yazınca coşuyor tabii ki, enfeksiyon, parmak kaybı, ölüm! :))Yavru veterinerde, kuduzu yok gibi dedi.Batticon vs sürüyorum.Var mı aranızda yaşayan?
Sokaktaki bi ufaklığı veterinere götürmek için yakalarken işaret parmağımın aşağısını ısırdı eşşoleşşek.
Çok hafif şişti, dokununca ağrı yapıyor.
Google'a yazınca coşuyor tabii ki, enfeksiyon, parmak kaybı, ölüm! :))

Yavru veterinerde, kuduzu yok gibi dedi.

Batticon vs sürüyorum.
Var mı aranızda yaşayan? Ciddileşmiyor değil mi şişlik vs?
0
kerem555
(28.10.17)
bisey olmaz. olur da olmaz. sokak kedisi elimi bin kere kanatmistir hayatim boyu, mutfakta bicak kesmis gibi davran, temiz tut mikrop kaptirma baska bir sey olmaz. yani olma ihtimali var da olmaz. zaten gozetim altindaymis hayvan. korkacagin tek sey kuduz o da milyonda bir ihtimal. hayvan gozetim altindaysa ondan da bisey cikmaz iste.
0
robokot
(28.10.17)
Hiçbir şey olmaz
0
whatyougetiswhatyoudid
(28.10.17)
Ben de bir şey olmaz diyorum
0
kaymaktutmayansicaksut
(28.10.17)
Yok genelde bir şey olmuyor. Kediyi gözetim altında tutarsanız içiniz daha rahat eder. Yalnız ben yavru kedilerle haşır neşir olurken bana hep mantar bulaştı. Ona dikkat et.
0
jazzabel
(28.10.17)
Şişme enfeksiyondan dolayı olabilir. Benim de elim çok şişmişti antibiyotik verdi doktor. Tabi aşı da oldum 3 doz. Kedi her gün görebildiğim bir yerdeydi, 3. dozdan sonrasını yaptırmadım o yüzden. Kuduz olma ihtimali çooooook çok düşük evet ama dönüşü yok işte. Ben o riske giremedim.
0
ofelia
(28.10.17)
kuduz ve tetanos aşısı olup hayata rahat rahat devam edilir.
kuduz aşısını ücretsiz ve 5 doz olarak yapıyorlar ve iki yıl koruma da sağlıyormuş (en sağlamı hastanedeki görevlilere sormak tabii). şişme de kediden kaynaklanmayan ve yaradan kapılan bir enfeksiyon olabilir. bir doktorun yazacağı bir antibiyotiklik canı var.
0
tururo
(29.10.17)
(13)

Fondoten tavsiyesi istiyorum :(

hrvl
A dostlar, makyaj konusunda öyle derin bilgilere sahip değilim. Eyeliner, rimel, ruj, allık. Standartım bunlar. Ama bir fondoten edinmeye karar verdim. Tavsiye istiyorum, öyle kalıp gibi durmayacak, kalıcılık konusunda da fena olmayan bir şey. Cildim yağlı. Bakındım biraz Revlon Super Stay için olum
A dostlar, makyaj konusunda öyle derin bilgilere sahip değilim. Eyeliner, rimel, ruj, allık. Standartım bunlar. Ama bir fondoten edinmeye karar verdim. Tavsiye istiyorum, öyle kalıp gibi durmayacak, kalıcılık konusunda da fena olmayan bir şey. Cildim yağlı. Bakındım biraz Revlon Super Stay için olumlu şeyler okudum. Ha bir de şu var, makyaja aşırı paralar bayılan birisi de değilim :) Loreal, Max Factor, Deborah falan yani alacaklarım en fazla. Şimdiden teşekkür ettim.
0
hrvl
(27.10.17)
Revlon color staymiş :(
0
🌸hrvl
(27.10.17)
Ben yves rocher in zero defaut diye bir fondetenini kullanıyorum,memnunum. 50 tl civarı bulabilirsin, indirime giriyor bazen.
Fakat geçen gün arkadaşın Estee Lauder Double Wear ı kullandıktan sonra parası neyse vereceğim dedim.(150 TL) Öyle kalıp gibi durmuyor ve canlılık katıyor gibi.
0
kismisolungac
(27.10.17)
cilt makyajı yapmıyosan başlamanı tavsiye etmem. bi süre sonra makyajsız halin katlanılmaz geliyor. illa kullanıcam filan diyosan bb krem az buçuk daha zararsızdır.
0
elorelia
(27.10.17)
Drug store fondoten kullanma bence.
0
perfectum
(27.10.17)
Çok ihtiyacınız yoksa ama öyle bir genel renk eşitliği olsun cildimde diyorsanız bence renkli nemlendirici alın.
Benim cildim de yağlı, la roche posay effaclar duo unifiant kullanıyorum memnunum.
www.dermoeczanem.com

Bu arada ufak not: la roche'un effeclar serisi yağlı ve sivilceli ciltler için.Ben senelerdir kullanıyorum memnunum, hiç sivilce problemim kalmadı ama ilk kullanmaya başladığımda cildimdeki sivilceleri söktürdüğü için diyeyim, 1-2 hafta ekstra sivilce çıkarmıştı, sonra temizledi ve bitti. Renkli nemlendiricisinde öyle bir şey olur mu bilmiyorum. Sivilce probleminiz yoksa muhtemelen olmaz zaten.Yine de uyarayım dedim, cildimi daha kötü yaptı demeyin diye :)
0
demoniclewinsky
(27.10.17)
Fondoten yerine pudra kullan bence, daha hafif ve ferah. The balm'ın bir pudrasını kullanıyorum memnunum.
0
peggy
(27.10.17)
bence de baslamayin. cok zordaysaniz effaclar iyi tavsiye.

fondoten siralanan sorunlar yaninda bir de makyaj aliskanliginizi degistirecek. mesela goz cevresi sikinti olacak. rengi ayarlamak bir yana, goz cevresini sabitlemedinizde goz makyajinizi idare etmeniz zorlasacak, fondoten goz alti cizgilerinize dolacak; yuzunuzdeki tum renk esitlendiginde boyut kaybi gorulecek, belki kontor yapmak isteyeceksiniz; alligi alistiginiz gibi dagitamayacaksiniz; parlama sorununuz olacak; kaslariniz incelmis duracak, belki onlara dokunmaniz gerekecek; agiz cevreniz gibi daha kuru bolgelerdeki kusurlar belli olacak... akabinde fondotensiz cikamaz olacaksiniz. dilerim yeterince korkutmusumdur; sart degilse baslamayin.
0
e haliyle
(27.10.17)
Erkenden tıkamayın güzelim gözeneklerinizi, yalvarıyorum.
0
izmitcan
(27.10.17)
bence de başlamayın. Alacaksanız da çok kaliteli bir şey alın.

Ben makyaj yapmıyorum ama geçen hafta Kiehl'stan bazı ürünler aldım. O sırada bir ürün gösterdi kadın, hani bazı insanların burnu, yanağı falan kızarık olur ya; o gibi şeyler için kullanılan bir ürün. Rengi yok gibi, cilt renginize göre mineraller bilmemne oluyormuş falan, hatırlamıyorum şimdi, neticede kendi renginizde, ama pürüzsüz, gözenekler kapanmış halde kalıyorsunuz. Her yere değil sadece problemli bölgelere sürmek de yetiyor. Micro correcter deniyor sanırım. Fiyatı 120 lira civarı. Onu tavsiye ederim.
0
sopiro
(27.10.17)
Cilt bakımına dikkat edince sorun yok. Renkli güneş kremi de kullanabilirsin. Solante acnes tinted var mesela. Biodermanın da renkli ve yağlı cilde uygun güneş kremi vardı.

Bir de drugstore fondotenlerin içeriği kötü oluyor genelde. La roche un fondoten gibi nemlendiricisi var bana da dermatolog vermişti. Renk skalası biraz dar ama.
0
jazzabel
(27.10.17)
vichy'nin güneş koruyucu özellikli kapatıcıları var. hem farma hem fiyatı fena değil. bir bak derim.
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
estee lauder double wear kullanıyorum müthiş memnunum tavsiye ederim, fiyatı fazla gibi gelebilir ama indirim falan takip ederseniz makul bir fiyata alınabilir, her kuruşuna değer diyorum.
0
ozgur bir kusun hatirati
(27.10.17)
Tavsiyeler için teşekkürler. Her gün kullanmak için almadım aslında, haftada bir-iki kez anca kullanırım maksimum. Şimdilik söylediğim revlonu aldım, dayanamadım. Önerilen ürünleri de araştıracağım sonrası için. Sağolun.
0
🌸hrvl
(27.10.17)
(9)

Sporcular

aktuelbimurunu
Gençler bende menüsküs sıkıntısı başverdikten sonra sporu falan bırakıp 30 kilo aldım, ehhehe. Kardiyo yapmayı bırak kısa mesafeli yürüyüşler bile sıkıntı. Var mı diz bacak problemi çekip kardiyo yapabilen? Ufaktan başlamam lazım yoksa kapıdan geçemem yakında, homebrewing gibi hobilerde çok yardımcı
Gençler bende menüsküs sıkıntısı başverdikten sonra sporu falan bırakıp 30 kilo aldım, ehhehe. Kardiyo yapmayı bırak kısa mesafeli yürüyüşler bile sıkıntı. Var mı diz bacak problemi çekip kardiyo yapabilen? Ufaktan başlamam lazım yoksa kapıdan geçemem yakında, homebrewing gibi hobilerde çok yardımcı olmuyor.
0
aktuelbimurunu
(25.10.17)
Onları yapıyorum zaten, hatta kardiyo yapmadan kas kütlesi artırmak hiç problem değil ama çok yağladım sorun orda. Birde sadece ağrı değil problem, dizin kitlenme riski var o yüzden koşmak konu dışı ne yazık ki.

Ha bu arada kardiyo yapabilen ile kastım bacak kullanmadan. Yurtdışındaki spor salonlarında engelliler için elle çevirilen kardiyo aletleri falan var da TR de çalışan koşu bandı görünce seviniyoruz tabi.
0
🌸aktuelbimurunu
(25.10.17)
aslında yag kütlen artıyorsa mantıken harcadığından fazla kalori alıyorsun bu net. kiloyu azaltmak için öncelikle beslenmeyi düzenlemek daha iyi olur. ayrıca +30 kilo demek dizlere binen fazladan yük ve iyileşmenin gecikmesi demek.
0
orpheus
(25.10.17)
Menisküs ameliyatı sonrası spora dönen bir çok tanıdığım var ama hemen değil tabiki 1 yıl sonra yavaş yavaş başlanıyor. Rehabilitasyon dönemini atlattıktan sonra ağır şekilde eski antrenman programlarına dönüyorlar.

Bu sakatlığınız ne zaman oldu? Önce doktora gidip onayını alın ardından bilgili bir bocayla rehabilitasyonun son aşaması olan “spora sönüş” kısmını birlikte halledin ardından tek başınıza devam edersiniz
0
powerpufgirl
(25.10.17)
Ayağını hiç kullanmadan da vücut geliştirme ile gayet rahat kilo verirsin. Zaten gelenlerin %70 i bacak falan çalışmıyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(25.10.17)
birayi azalt.
0
jimicik
(25.10.17)
Beyler bayanlar, sorun "kilo veremiyorum =((" değil. Koşmadan,bacaklara çok yük bindirmeden nasıl kardiyo yaparım.

@orpheus menisküsten sporu bırakınca bir anda 30 kilo almadım. bir iki yıl 3-4 kilo fazlam vardı. max %14-15 yağ oranı yani. Buna rağmen iyileşmediyse kendi kendine iyileşmeyecek büyük ihtimalle zaten.

@powerpufgirl Ameliyat işine baktımda 10 yıl sonra kireçlenme riski çok yüksek. sporcular spora dönüyorlar ama hayatlarını spordan kazanıyorlar. yani ameliyat yürüyemeyecek gibi olursam düşünürüm ancak.

yahudi ve jimcik einsteinları, body building, fitness ve biyokimya geçmişim var.
0
🌸aktuelbimurunu
(25.10.17)
Sorunun cevabı yüzme. Bol bol yüz.
0
peggy
(25.10.17)
@peggy teşekkür ediyorum, aranan cevap bu hakikatten.
0
🌸aktuelbimurunu
(25.10.17)
Dizinde ağrı var mı şu anda? Birde doktorun demesi lazımdı aslında yüzme pilates falan diye. Benim dizimde 2 farklı sakatlık var ve menüsküsle benzer. Doktor fizik tedavi olarak pilates hareketleri verdi. Ayrıca yüzeceksin dedi. Hijyenden dolayı yüzemedim doktorun izniyle boksa başladım. 2 senedir de gidiyorum kiloları inanılmaz eritir ve dize yük bindirmez. Antremanlarda ağırlık çalışılıyor zaten. Hiit ve interval yapılıyor.

Benim gittiğim doktor spor hekimiydi. Fitness istiyorum neleri yapmamam gerekiyor dediğimde 30 tane alet saydı şunu yapma bunu yapma diye. Maceraya gerek duymadım ben de.
0
jazzabel
(26.10.17)
(4)

antibiyotik ve kaşıntı yan etkisi

tughan
Merhaba arkadaşlar bu ilacı uzun zamandır kullanıyordum ara ara. Yarım yamalak tedavi yüzünden bir türlü tam olarak geçiremediğim bi sıkıntım var en iyi sonucu bu ilaç veriyor. Sonunda doktora bunu yazdırabildim iki kutu derken ilacı aldıktan sonra aşırı bi kaşıntı başladı bende. Prospektüsü okudum
Merhaba arkadaşlar bu ilacı uzun zamandır kullanıyordum ara ara. Yarım yamalak tedavi yüzünden bir türlü tam olarak geçiremediğim bi sıkıntım var en iyi sonucu bu ilaç veriyor. Sonunda doktora bunu yazdırabildim iki kutu derken ilacı aldıktan sonra aşırı bi kaşıntı başladı bende. Prospektüsü okudum ve alerjiler kısmında deride kaşıntı yok fakat "yaygın yan etkiler" kısmında "deride kaşıntı" maddesi var. Eğer sonunda tedavi edecekse bu kaşıntıyı çekmeye razıyım çünkü. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
0
tughan
(25.10.17)
Bepanthol kaşıntı giderici krem var. İyi gelebilir ama eczacıya danışmakta fayda var.
0
jazzabel
(25.10.17)
Doktorunuza danışın.
0
beyaztenlikiz
(25.10.17)
O antibiyotiğe alerjiniz var belli ki. Bu durumda kullanmanız tehlikeli. (bkz: Anaflaksi) doktora tekrar gidin.
Ayeıca ilacı kenara not edip bir daha aynı ilaç reçete edilecek olura alerjiniz olduğunu belirtin doktora.
0
synesthesia
(25.10.17)
allerji yapiyordur, almayin antibiyotigi.
0
fayfim
(25.10.17)
(1)

Ben bu zıkkımı nasıl izleyeceğim?

fragile lady
Tasarımcıların yarıştığı Project Runway yarışmasını, VPN aracılığıyla ABD'den internete bağlanarak kendi kanalı mylifetime.com üzerinden izliyordum. Ama bir anda son iki sezonu hariç bütün sezonlarına kilit geldi ve tv provider istediği için izleyememeye başladım.Ben şimdi bu programı torrent harici
Tasarımcıların yarıştığı Project Runway yarışmasını, VPN aracılığıyla ABD'den internete bağlanarak kendi kanalı mylifetime.com üzerinden izliyordum. Ama bir anda son iki sezonu hariç bütün sezonlarına kilit geldi ve tv provider istediği için izleyememeye başladım.

Ben şimdi bu programı torrent haricinde nereden izleyebilirim? TV provider sorununu yaşayıp çözüm bulan var mıdır?
0
fragile lady
(24.10.17)
Baktım terrarium tv de 2017 sezonu var ve çalışıyor. terrariumtv.com telefonun android ise bu siteden apk dosyasını indirirsin.
0
jazzabel
(24.10.17)
(7)

iş arama

tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
ilanı görüp insan kaynaklarını aradık diyelim?ne demek gerekiyor?
ilanı görüp insan kaynaklarını aradık diyelim?

ne demek gerekiyor?
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(24.10.17)
ilanı görüp insan kaynakları'nı aramıyorsunuz. gördüğünüz ilana online olarak başvuruyorsunuz, onlar sizi arıyor.
0
dedimmidemedimmi
(24.10.17)
ilan için aradığını söyle, randevu vereceklerdir zaten. gidince görüşürsün. karışık bi durum yok rahat ol.
0
hasmetizm 2046
(24.10.17)
Kardeş bu agresiflik ne böyle. Madem daha önce öyle girdin o zaman neyi soruyorsun anlamadım. Yukarda arkadaşta benim gibi anladı sanırım.
0
bigcaptain
(24.10.17)
yaklaşımları görmek istedim.

bazıları kendini tanıtıyor olabilir. bazıları kısa kesip görüşme istiyor olabilir. o yüzden.
0
🌸tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(24.10.17)
18546 kişinin başvurduğu bir ilan değilse aramana gerek yok, hele ki ne diyeceğini bilmeyip (buraya sorduğuna göre kafadan "vurucu" bişey olmasa gerek) arayacaksan hiç gerek yok. ik "aaa bak bi de arama zahmetine girmiş, helal olsun bunu alalım" demiyor; hatta buna gıcık olanlar bile var(çünkü ik...)
0
Bruce
(24.10.17)
Yerine göre değişir. Bazı yerlerin rutini olur. Belli günler görüşmeye ayrılır işler ona göre ayarlanır. Eski çalıştığım yerde selam ilanınızı gördüm diyip gelen çok olurdu ve kimse sevmezdi. Kapıdan yollanırdı internetten başvur diye.
0
jazzabel
(24.10.17)
"Merhaba, ben xx, yy ilanınızı gördüm, işe alım süreci hakkında bilgi almak istemiştim." İyi günler dileyerek kapatın sonra telefonu.
0
archmage mahmut
(24.10.17)
(9)

Fotojenik mekanlar

Northern Mariner
Kendi kişisel portfolyoma ve instagramıma ekleyeceğim fotolarım için çekim yapacağız.Güzel dekorasyonlu bildiğiniz mekanlar var mı?Beşiktaş - Beer Hall gibi⚓⚓⚓⚓⚓ Teşekkürler! ⚓⚓⚓⚓⚓
Kendi kişisel portfolyoma ve instagramıma ekleyeceğim fotolarım için çekim yapacağız.

Güzel dekorasyonlu bildiğiniz mekanlar var mı?

Beşiktaş - Beer Hall gibi

⚓⚓⚓⚓⚓ Teşekkürler! ⚓⚓⚓⚓⚓
0
Northern Mariner
(24.10.17)
şişhane - Varuna gezgin cafe del mundo
0
sanquis
(24.10.17)
Şişhane- soho house

Nişantaşı- room and rumours

Sakıp sabancı müzesi
0
jazzabel
(24.10.17)
fahriye kafe
marika kurtuluş
0
kaset
(24.10.17)
Beykoz var. Anadolu hisarının yanında bir park var onun arka tarafına geçerseniz deniz kenarına çok az insan geliyor. Köprü de gözüküyor gayet güzel fotoğraflar çekmiştir ben kendim için.
0
powerpufgirl
(24.10.17)
koç müzesi
0
silah taciri
(24.10.17)
Şişli-Garden Cafe
0
veys zimmer
(24.10.17)
istiklal üzerindeki ravouna 1906'nın girişteki kafesinin dekoru ve ışığı çok güzel, fotoğrafla uğraşan biri olarak ışığın önemini bilirsin. ayrıca terasta teras barı var, hava güzelse manzaralı çekim de yapabilirsin.
www.zomato.com
0
Bruce
(24.10.17)
Teşekkürler herkese, hepsini tek tek inceliyorum.

@Bruce evet o nedenden dolayı Amerikan Burger - Western tarzı (sanırım - mimarlıkla alakam yok :) Beer Hall hoş geldi. Bokehler çok güzel yakalanabiliyor.
Neon ışıkları ve tuğla duvarlar renk katıyor.

api.zeroistanbul.com
img2.mekan.com
0
🌸Northern Mariner
(24.10.17)
Naif'in yaptığı mekanlar.

Draft Göztepe
www.ozanphoto.com

Gitmedim ama yine Naif'ten Hip Alsancak güzel duruyor aynı konseptte.
scontent.cdninstagram.com

www.instagram.com
0
demoniclewinsky
(24.10.17)
(13)

kızlara ücretsiz ped dağıtımı yapılıyor mu?

heves mi sandin
şimdi bi süredir ben bunu düşünüyorum. bu pedlere ulaşım herkes için kolay değildir mutlaka. bunun köyü, kasabası vs vs. var. şehirdeki biri için her hangi bir marketten vs temin etmek kolay. ama yukarıda yazdığım yerleşim yerlerinde insanlar ne yapıyor? düşünsene genç insanları. yani dertleniyorum
şimdi bi süredir ben bunu düşünüyorum. bu pedlere ulaşım herkes için kolay değildir mutlaka. bunun köyü, kasabası vs vs. var.

şehirdeki biri için her hangi bir marketten vs temin etmek kolay. ama yukarıda yazdığım yerleşim yerlerinde insanlar ne yapıyor? düşünsene genç insanları.

yani dertleniyorum bununla ilgili.

bi tercih olan seks için condom dağıtılması saçma gelirken bana anatomik bir olay olan regl için paranla satın al zorlaması haksızlık.

not: ped yok ise bez var diyenlere cevabım condom yoksa dışarısı var diyorum.
0
heves mi sandin
(23.10.17)
sağlık ocaklarında
0
synesthesia
(23.10.17)
hapishanelerde bile parayla satıldığını hatta durumu olmayan kişilerin temin edemediini bunun için imza toplandığını duymuştum.

ilkokuldayken farkındalık seminerleri yapılıyordu tam ergenlik zamanımızda o zaman dağıtılıyordu 1-2 kez o kadar
0
powerpufgirl
(23.10.17)
doğunun çok ücra yerlerinde bile artık bim a101 var. ya oralardan alıyorlar ya da eşlerine söyleyip eczaneden aldırtıyorlar. ben sağlık ocaklarında falan dağıtılanı duymadım. bez kullanan da böyle kışın kar yağdığında 6 ay yolu açılmayan yerler için mümkün olabilir ancak. onun dışında haftalık alışveriş için gittikleri yerden temin ediyorlar.
0
dedim ben sana
(23.10.17)
prezervatife niye taktın ki?
0
ghilleinthemist
(23.10.17)
:) pedlere ulaşım herkes için kolay değildir mutlaka...

Anadolunun en ücra yerlerindeki köylere yoğun kar yağışı altında ulaşım gibi bir şey mi ki bu?
Bizim insanımız ne yapar eder bulur. merak etme.
0
1adam
(23.10.17)
Ucretsiz dagitilmasini gec, "hijyen" degil "kozmetik" urunu olarak vergilendiriliyorlar, yani temel ihtiyac addedilmiyorlar (bati ulkelerindeki protestolardan biliyorum, Turkiye'yi kontrole usendim). Garip yani.
0
common of demons
(23.10.17)
don kızardı mı çöpe atarsın da çocuk rahme düştü mü o kadar kolay olmuyor çözüm; ehemmiyet konusunu böyle düşünebiliriz sanırım.

yıl olmuş 2017, tabii ki herkesin her şartta bulabilmesi lazım. ama ped her yerde satıldığı için ped bulamayacak durumda olan insan pirinç bulgur da bulamıyordur. bunları stok yapacak insan aynı zamanda pedini de alır, o yüzden pedsizlikten donsuz kalan kadın pek muhtemel gelmedi bana.

ücretsiz olması konusuna ise katılıyorum ama su bile ücretliyken başka herhangi bir şeye ücret ödüyor olmak şaşırtıcı gelmiyor günümüzde.
0
Bruce
(23.10.17)
Hapisteki kadınlara ücretsiz verilsin diye kampanya vardı bir ara. Köylerde ve kasabalarda da o kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Annemin köyündekiler zaten sık sık şehir merkezine gidiyorlar kış gelmeden de depoluyorlar ihtiyaçları. Keşke ücretsiz dağıtılsa ya da ek vergi konmasa.

Prezervatif dağıtıldığını duymadım. Hatta erzurumda kış olimpiyatlarında yabancı sporculara dağıtılırken türklere verilmemiş diye hatırlıyorum. Onu dağıtsınlar da çoğalmasın daha fazla insanlar işte ne güzel.
0
jazzabel
(23.10.17)
Bundan 30 sene evvel ped mi vardı ya. Abartmayın. Bez denen bir şey var
0
goodman
(23.10.17)
Öncelikle prezervatif insanlar seks yapsınlar diye icat edilmiş değil, eğer seks yapacaksan hastalıktan ve gebelikten korunabilmek için var.
Doğum kontrolü olmayan yerde kadınlar 6-8 çocuk doğurmak zorunda kalabiliyorlar...

Bu konulara çok meraklıysan: Oturup milletin köyde nasıl seks yaptığını, köyde nasıl adet gördüğünü düşünüyorsan: Buyur köylerde araştırma yap, anket yap. Buradan duyacağın hiçbir cevap gerçek olmayabilir. Bizzat oralarda yaşayanlara sor. Hele nereden ped alıyorsunuz? Doğum kontrol yöntemi uyguluyor musunuz?

İnsanların derdi başından aşkındır, ama merak da etme yıllardır köylerde doğup büyüyen milyonlarca kız çocuğu var. Herkes bir yolunu buluyordur:

'Dün bu bloğu facebooktan ilan edip arkadaşlardan ortak anılarımızı hatırlatmalarını rica ettiğim zaman, Hatice Çakır Saraç, Kutluca köyünde yaptığımız bir sağlık taramasında olan bir olayı hatırlattı. Bu köyde birden çok defa ikiz doğurmuş, bir çok çocuğu olan bir kadını muayene ediyorken ‘’doğum kontrolü’’ kullan demiştim. Köy öğretmeninin karısı olan bu hanım bana ’’şimdi fındık zamanı, çok işim var, öyle şeylerle uğraşamam’’ diye cevap vermişti.

Karadenizli olmayan bilmez buralarda ‘’fındık zamanı’’, ‘’çay zamanı’’ olur. İnsanlar bu dönemlerde o kadar meşgul olurlar ki, kolay kolay hastaneye bile gelemezler. Her şey ‘’çay bitsin, fındık çıksın da öyle’’ye ertelenir. Demek doğum kontrolü de fındık toplama işi bitene kadar erteleniyor.'

buranın sonuç kısmından alıntı: www.aysenurokten.com
0
idexo
(23.10.17)
tampon ve ped maalesef ülkemizde birincil ihtiyaç kabul edilmiyor henüz ve bu sebeple %18 vergi ödeniyor. Bu da fiyatlara yansıyor. Her yerde ulaşılabilir olmuş olabilir ancak hala azımsanmayacak bir kesimin alım gücü buna yetmiyor. maalesef ücretsiz dağıtım arada bir yapılan reklam kampanyaları dışında hiç duyduğum bir şey değil. oysa hijyenik ped ve tampon enfeksiyon v.b. durumları önlemeye yardımcı oluyor.

eskiden tampon mu vardı diyen arkadaşların; eskiden pamuk ve bez kullanılıyorken bu bezler gizli saklı kaynatılması, ütülenmesi, yanınızda taşıması, değiştirince kirli olanı tekrar eve götürmesi vesaire ne kadar meşakkatli ve sağlıksızdı hiç fikirleri yoktur bence.

pek çok ülke vergileri aşağıya çekti bu ürünlerde gelen tepkiler üzerine.

hapishanelerde kadınlar ücretli almak zorundalar, kampanya yapıldı evet ama sonuç alınamadı maalesef.
0
Phoebe
(24.10.17)
bu konu cidden üzerinde durulması gereken bir şey.

morçatı benzeri oluşumlar bu konuya eğilmeli. en azından devlet vergi oranını azaltsın ya da almasın ama olması gereken cidden ücretsiz sağlanması.

eskiden bu mu var diyenler vicdansız mısınız nesiniz anlamadım ki.
0
🌸heves mi sandin
(24.10.17)
Abi adam ne sormuş, siz ne cevaplar vermişsiniz yahu. Arada güzel cevap verenler de var, onlara ben de teşekkür ediyorum. Bildiğim kadarıyla anlatayım;

Öncelikle prezervatif - ped karşılaştırmasına şaşırmak doğru değil, çok alakalı olmasalar da "hijyenik pedin ücretsiz dağıtılmaması" kafaya taktığınız bir şey ise, prezervatifin ücretsiz dağıtılıyor olduğu gerçeği sizi gayet rahatsız edebilir. O yüzden karşılaştırılmış, çok takılmayın yani. Ha nerede prezervatif ücretsiz dağıtılıyor? synesthesia'nın dediği gibi özellikle sağlık ocaklarında. Veya en yakın hastanenin kadın doğum polikliniğine gidip sorarsanız verirler.

Yalnız "ped yoksa pamuk var bez var" diyenler, "hijyenik" ne anlama gelir, önce onu bir araştırsınlar.

Hijyenik pedin ücretsiz dağıtılma fikrini açıkçası hiç düşünmemiş olduğum için kendime kızdım bu duyuru sayesinde. Benim için de bir farkındalık oldu, o açıdan teşekkür ederim duyuru sahibine.

Duyuruyu okuduğumda aklıma şu geldi: www.bbc.com 2014 tarihli ama ben sanki çok daha önce okumuştum (hatta videosunu izlemiştim diye hatırlıyorum YouTube'dan).

maleficent'ın bahsettiği oluşuma göz attım, desteklenebilecek bir yapıysa bu tarz girişimlere destek vermek gerekiyor bence de.

Güzel tespit, güzel soru. Ama temelinde sağlam paraların döndüğünü düşününce, hayalden öte geçemez gibi geliyor böyle bir şey.
0
gonion
(24.10.17)
(4)

bu insanlar yurtdışından nasıl telefon sokuyor?

inannas jofn
2. telefona vergi kesiliyor telefona el konuluyor gibi ibareler mevcut (git: http://www.milliyet.com.tr/bavulda-getirilen-ikinci-telefona-ekonomi-2411475/)hali hazırda ben tanıdığıma nasıl yeni cihazlar geçirtebilirim, limitim nedir?sevgiler.
2. telefona vergi kesiliyor telefona el konuluyor gibi ibareler mevcut

(git: www.milliyet.com.tr)

hali hazırda ben tanıdığıma nasıl yeni cihazlar geçirtebilirim, limitim nedir?

sevgiler.
0
inannas jofn
(23.10.17)
şöyleki. eğer yakalanır isen gümrükten bu geçerli. gümrük rastgele çeviriyor insanları ve o şanslı insanlardan iseniz yakalanırsınız.
0
habula
(23.10.17)
gümrükte de mesela valizin içindeyse ve sana denk gelirse sıkıntı olur. beni şimdiye kadar bir kere çevirdiler valizi x-ray'den geçireyim diye. Ama kolumda lap-top çantasında 3 tane iphone vardı. o yüzden sorun olmadı. bir keresinde de polonya'da valizde çalıtığım firmanın ürettiği parçalardan vardı baya 200 tane falan. onun için valizi açtırdı polis. proforma faturayı gösterim bunlar numune parçalar, müşteriye götürüyorum deyince "haa ok o zaman" deyip bıraktılar. o esnada da sırt çantam vardı ona hiç bakmadılar mesela. o yüzden alınacaksa bile sırt çantası, el çantası gibi bir şeyin içine getirilebilri.
0
himmet dayi
(23.10.17)
Benim akrabalar çok getiriyor. Gümrük için uçaktan en son inerler genelde. Şu ana kadar bir şey gelmedi başlarına.
0
jazzabel
(23.10.17)
ben amerikaan 4 tane iphone getirmiştim valizde. hiç sorun olmadı
0
facebook
(16.11.17)
(25)

Türkçesi bozuk insanlara direkt ön yargı ile yaklaşıyor musunuz?

gezegen olan pluton
Özellikle yazılı Türkçe, yazım kuralları, noktalama gibi olayları bilmeyen insan eşittir kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil midir sizin için?Bir de son bir soru sorayım karşı cins değerlendirirken iyi bir filtre midir Türkçe'yi bilme seviyesi?
Özellikle yazılı Türkçe, yazım kuralları, noktalama gibi olayları bilmeyen insan eşittir kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil midir sizin için?

Bir de son bir soru sorayım karşı cins değerlendirirken iyi bir filtre midir Türkçe'yi bilme seviyesi?
0
gezegen olan pluton
(23.10.17)
şahsen ben son zamanlarda çokça tekrarlanan konuları bilmeyenleri eleştiriyorum.
nasıl got izlemeyen insan eleştirilebiliyorsa, bağlacı ayıramayan, soru ekini yazamayan insanlar da eleştirilebilir ve daha da haklı bir şekilde eleştirilir.

yıl olmuş 2017, sesli harf kullanmadan konuşanlar var. özellikle mesaj yazarken nbr, slm, ii, napysn falan yazıyorlar.

herkes yazamayan, her şey yazamayan haliyle değersiz oluyor gözümde.
geri kalan dil bilgisi kuralları böyle sanal ortamlarda biraz esnetilebilir ama genel olarak bence düzgün yazmak gerekiyor.

karşı cins de olsa eğer değerlendiririm ama karşı cins yok hiç buralarda.
0
attirmayin makedonun kafasini
(23.10.17)
Iki soru icin de cevabim evet.

Ayni sey sive icin gecerli degil, yani sive buyudugu cevreye bagli olabilir kisinin ve yoreden yoreye degisir. Ama Turkce yazim kurallari degisiklik gostermez, agir siveli konusan birisi bile dogru sekilde yazabilir.
0
crown
(23.10.17)
evet
0
burya
(23.10.17)
Evet. Kesinlikle objektif bir kriter.
0
doxanikee
(23.10.17)
Herkesin fark etmeden de olsa dikkat ettiğini düşünüyorum. Konuşur gibi yazdığı için, yazılı olarak anlattığı şeyi anlamadığım insanlara, kelimeleri eksik ve yanlış yazan insanlara, dilimizi kötü kullanan insanlara önyargım var, bunu yapan bir üniversite hocası bile olsa, bulunduğu yeri hak etmediğine inanırım.
0
patty duke
(23.10.17)
''okumuş insan'' sayılıp doğru cümle yazamayan birisini çok ciddiye almam. ama gündelik konuşmada yazışmada filan çok takılmam, fazla obsesif buluyorum alakalı alakasız yerde ''ama de ayrı'' diye konuya giren tipleri.

ama dediğim gibi, anayasa profösörü adamın maymun gibi tweet atmasını sevmiyorum.
0
otonomo
(23.10.17)
Bence karşıdaki kim olursa olsun çok iyi bir filtre. İnsan kendi dilini doğru kullanmaktan aciz olmasın yani bir zahmet.
0
ms brownstone
(23.10.17)
Mesleğim gereği fazlasıyla takılıyorum ve bazen hataları düzeltmekten konudan kopabiliyorum. İnsanların bu kadar basit ve şekilsel şeyleri yapamamaları bana garip geliyor. Kültürsüz vs. değil ama dikkatsiz, özensiz olduklarını; zaman zaman ise zeka ile ilgili problemlerinin olduğunu düşünebiliyorum. Olumsuzlar hakkında net olarak karar veremesem de Türkçesi iyi olan insanların kültürlü vb. olduğunu düşünüyorum kesinlikle.
0
duyond
(23.10.17)
Evet. Kültürsüz, cahil demem ama popüler kültür beslemesi, ilgisiz olduğunu düşünürüm.
Bağlaç konusu özellikle önemli çünkü cümlenin anlamı kayıyor, saçmasapan bişey oluyor. Kelimedeki harf hatalarına çok takılmıyorum, noktalamaları da anlam bozulmadığı sürece tolere ediyorum. Edebi metin, makale vb. değilse tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.10.17)
Evet ve evet
0
bloodymoon
(23.10.17)
Üniversite mezunu biriyse, yazdıklarını dikkate bile alamıyorum bazen. Böyle bir e-posta geldiğinde Word'e kopyalayıp yapıştırmıştım ve yazım yanlışlarını düzelttikten (de'leri, ki'leri uygun yerlerine koyduktan sonra) sonra okuyabilmiştim. Başka türlü yazılanı anlayamıyorum, okurken ana fikre gelemiyorum, içeriğe odaklanamıyorum.

Arada bir birkaç kelimenin yanlış yazılması önemli değil, herkesin başına gelebilir. TDK bazı dilbilgisi kurallarını 5-10 yılda bir değiştiriyor, senin öğrendiğin 10 yıl sonra yanlış bir bilgi haline gelebiliyor ama üniversite mezunu biri sürekli bir yazım yanlışı yapınca eğitime ve kendini geliştirmeye kapalı olduğunu düşünüyorum. Cahil olduğunu değil; cahil olmayı benimsediğini ve eğitimi reddettiğini düşünürüm. Okumamış biri bunu yapsa yargılamam. Virgül kullanımı çok zor, her yerde doğru kullanılamıyor; yanlış yerdeki virgülü de yadırgamam.

Şive ise apayrı. Şiveleri kültürel zenginlik olarak görüyorum.

Bu 'nbr', 'slm' gibi ifadeler bir mesajın iki kontör olduğu dönemden kaldı. Akranlarımın bir kısmı alışkanlıktan hala öyle yazar. 10 yıl 100 karaktere sığdıracağım diye maymun olmuş bir nesil helak oldu arada.

Karşı cinsle iletişimimde karşımdaki okumuş bir insansa çoook önemli. Şöyle söyleyeyim, 'İçkisi, kumarı yok. Karıya, kıza yan gözle bakmaz. Bir de bağlaç olan de'leri ayrı yazar' derecesinde.
0
aychovsky
(23.10.17)
evt yaklaş mamak mümkünmüki!
0
robokot
(23.10.17)
hepsine evet
0
sporty
(23.10.17)
Benim için yazım kurallarını bilip bilmemesi önemli açıkçası. bildiği halde kendi istediği gibi yazan kişilere karşı pek bi gıcığım yok. Çünkü ben de öyleyim. Mesela arkadaşım da öyle, cumhuriyet savcısıdır, ama internette beraber oyun filan oynarken ya da Chatlerde çok üstünkörü yazar. Hatta argo. Yazışmalarımızı o an görsen bizi kültürsüz filan görebilirsin belki yani...
0
ssiradanbirigibi
(23.10.17)
Evet.
0
jazzabel
(23.10.17)
nerede ve nasıl yapıldığına göre değişiyor. mesela yakın bir arkadaşımla mesajlaşırken, bir gönderi altında goygoy yaparken pek takılmıyorum ama konu ciddiyse yani en azından bir şeyleri anlatmayı amaçlayan bir yazıysa dikkat ediyorum. tabi tek tük hatalar göz ardı edilebilir bence, o an insan aklındakileri yazıya dökerken bir iki bağlacın, soru ekinin birleşik yazılması önemsiz yazının genelinde buna dikkat edilmişse. lakin bazı yazılar var ki okurken nasıl küfrediyorum anlatamam. bu yazım yanlışları arttıkça karşımdakinin cehalet kat sayısı da gözümde artıyor.

yazım yanlışları bir yere kadar ama şahsen karşımdaki insanı tamamen bitiren asıl şey türkçe kelime yerine özellikle yabancı kelime kullanmasıdır. içimdeki cengiz han açığa çıkıyor resmen, cahilliği falan geçtim doğrudan gerzek statüsüne ulaşıyor gözümde.

ölüm vuruşu ise hem yazım yanlışı yapıp hem yabancı kelime kullanıp üzerine bir de bunları matah bir şeymiş gibi savunması.

yukarıda yazdıklarım aynı zamanda her iki sorunun da cevabı.
0
issiz karga
(23.10.17)
Disleksi denen şeyden müzdarip olduğum için çok kötü yazdığım dönemler oluyor ve insanlar bana direk gerizekalı muamelesi yapıyor.
Elde olmayabiliyor bazen o yüzden çok çok saçma bir şey olmadığı sürece takılmıyorum.
0
fasulyek
(23.10.17)
tek başına yeterli bi filtre değildir tabi ki. adam düzgün türkçe ile yazıyor diye bu onun cahil olmadığı anlamına gelmez.

ama benim için filtrelerden biridir. türkçesi bozuksa karşı tarafın, baştan bi soğuma ve önyargı oluyor.
0
elorelia
(23.10.17)
evet evet evet!
(ayağa basar...)

karşı cinsi değerlendirirken çok iyi bir filtredir, düzgün yazıp da "benim bununla ne işim var" dediğim kimse olmadı. düzgün yazmaya çalışan insan özenlidir, hayatına da özen gösteriyordur. biliyor olması yetmiyor çünkü, bilip kullanmaması haklı çıkartmaz benim gözümde.
bilmiyorsa zaten kesin filtre, yazım kuralları ve imlayı bilmeyen biriyle ayrı dünyaların insanıyızdır, uyuşamayız. önyargıdan öte bir fikir oluşturur bende.

insanların buna dikkat etmemeyi tercih etmesini anlıyorum ama aynı empatiyi "niye bu kadar takıyorsunuz" diyenlerden bekliyorum.

disleksiyi görünce eklemeden edemedim, tabii ki bir bozukluktan ötürü yazamayanlar dahil değil bu genellememe.
0
Bruce
(23.10.17)
Evet. Kesinlikle.
0
MaNOfTheYear
(23.10.17)
Evet
0
i m cool with that
(23.10.17)
Bence de evet.
Cahil ağır kalır belki, belli bir bilgi birikimi olabilir ama bunu aktarma biçimi yanlışsa okuyamıyorum yazdıklarını. Şuna da rastladığım oldu; sohbeti çok iyi bilgili kültürlü duruyor, belli bir zeka seviyesinde falan ama bir yazışmaya başlıyorsun felaket. Haliyle ikinci durumun cevabına geçiyor olay, değerlendirme kriterime takılıyor ve soğuyorum.
0
Aman Sen de
(23.10.17)
kesinlikle bir önyargıyla yaklaşıyorum ama bunun çok da doğru olduğunu düşünmüyorum.
he ama "bu adam net kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil" falan da demem. o kadar abartmamak lazım bence.

ben çocukluğumda çok fazla kitap okudum. hep ablam sayesinde ama. yani ona özeniyordum, o çok kitap okuyordu ve ben de öyle oldum. ablam da annem babamdan görüp özenmiş onlar da çok okurlar. biz böyle bir ailede büyüdüğümüz için çok şanslıydık. her hafta sonu eve kitap alınırdı mesela çünkü bir önceki haftasonu alınan kitaplar okunup bitmiş olurdu. bizim yaşadığımız ilçede çok deli kitapçılar olmadığı için haftasonu yarım saat uzaklıktaki daha büyük ilçeye gidip oradan alırdık kitapları. kitap konusunda inanılmaz şımartıldım yani, bir gün bile "alamayız çok pahalı, daha yeni aldık ne gerek var, şimdi kim gidip alacak taa oradan kitap, bi haftasonumuz var zaten oturalım dinlenelim evde" falan demediler.

ama kitap dediğin pahalı bir şey aslında. hadi günümüzde e-book'lar var bi şekilde ucuza da okuma şansı var okumak isteyenin ama biz çocukken (90'ların başı) pahalıydı yani. hele daha eskilerde daha da pahalıydı. o yüzden çok da "cahil cühela, allah belanı versin" diyemiyorum. gene de istemsizce uyuz oluyorum ama. çünkü bu imla kuralları en çok çocuklukta öğrenilip yerleşiyor ama büyüyünce de öğrenilemez diye bir kaide yok. yazım kurallarını çocukluğunda öğrenememiş bir insanın büyüyünce bu eksikliğini fark edip oturup öğrenmesi lazım.

ama mesaj yazarken sesli harfleri yazmayanlara inanılmaz sinir oluyorum. onlar lütfen azalarak bitsin. iş maillerindeki kısaltmalara da sinir oluyorum. "FYI" ne ya. yıllarca "bye" gibi bir şey sandım onu ben :D

karşı cins değerlendirirken çok iyi bir kriter bence. tabiki trt spikeri gibi olun demem ama çok göze batan yanlışlar yapıyorsa ve sürekli yapıyorsa aramızda bariz bir kültür farkı var diye düşünürüm.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.10.17)
Evet, ister istemez fikirlerimi etkiliyor.
Arkadaşımla yazışırken ateşli ateşli bir şeylerden şikayet ediyor, anlatıyorsa vs "bende dedim ki" yazsa, "yuh, cahile bak" falan demem. Diğer bir çok durumda derim sanırım.

Benim en sinir olduklarımdan biri, "eylenmek, deyişik" falan diyenler. "Değim yerindeyse" vs yazanlar. Yahu hadi duya duya alıştın öyle sanıyorsun, hiç mi bir şey okumuyorsun da doğruyu öğrenmiyorsun?

Whatsapp/ Instagram/ Facebook vs gibi yerlerde de garip noktalama işaretleri kullanılmasını veya kelimelerin arasına emojiler sokulmasını hiç anlamıyorum. Biri bunu yaparsa hangi cins olursa olsun itici buluyorum. "Yine güzelmi güzel (kalp) (kalp) (kalp) bir Pazartesi (top emojisi) den herkeze (yonca yaprağıx4) şans diliyorum" falan yazan insanlar hayatın anlamını söylese, dönüp bakmam. Bilmesem daha iyi.
0
sopiro
(23.10.17)
Gercek hayatta tanistiysam takilmam, kisi onayimdan gecerek yazili iletisim safhasina ulasmis.

Cook gecmis zaman olur ki Resat Calislar'in "Bir ortamin/toplulugun ritmini yakalamak" ana fikrinde sahane bir analizi vardi bu konuya yakin sayilabilecek.

Bir ortamda/toplulukta yer edinmis, o ortamin ruhunu ve ritmini yakalamis kisiyi internet ortaminda "tabiki" derken bulabilirsiniz fakat bu kimsenin umrunda olmaz. Kisi gercek hayatta kendini kanitlamis ve ait oldugu grubun sartlarini saglayan bir bireydir.
0
perfectum
(24.10.17)
(20)

Anne ile izlemelik DİZİ

issiz karga
valide 62 yaşıında, şu ana kadar izleyip çok sevdikleri,LostColonyPrison BreakThe Walking Dead e başlayalım dedik ilk bölümde çok gerildiği için bıraktı zaten gore sahneler yüzünde devam edemezdi. Fringe başladık ama her bölüm ayrı konu işlediği için çok sarmadı. Sürekli aynı konu üzerinden giden di
valide 62 yaşıında, şu ana kadar izleyip çok sevdikleri,

Lost
Colony
Prison Break

The Walking Dead e başlayalım dedik ilk bölümde çok gerildiği için bıraktı zaten gore sahneler yüzünde devam edemezdi.

Fringe başladık ama her bölüm ayrı konu işlediği için çok sarmadı. Sürekli aynı konu üzerinden giden diziler arıyorum.

Cinselliğin çok olmadığı (GoT olmaz), gereğinden fazla şiddetin olmadığı falan fişman bir dizi.

Outlander aklıma geldi ama onda da başroldeki kadına önüne gelen tecavüz etmek istiyor sanırım o ve cima sahneleri yüzünden uygun olmaz.

neyse yukarıdaki lost, colony, pb ayarında dizi önerilerinizi bekliyorum dostlar.
0
issiz karga
(22.10.17)
Komedi: modern family
Masalsı: once upon a time (bunu sever kesin)
0
cemallamec
(23.10.17)
csi
0
sutlu nescafe
(23.10.17)
prison break'i çok sevdiydse oz'a bayılır.
0
rahip janick
(23.10.17)
pek kimselerin izlemediği ama bence son derece keyifli bir dizi önereyim size: imposters
0
a day at the races
(23.10.17)
blacklist
0
lupelius
(23.10.17)
breaking bad
0
sta
(23.10.17)
Oz izletmeyin sakın
0
clones
(23.10.17)
How to get away with murder
Big little lies
Desperate Housewives
0
cezzar dede
(23.10.17)
Sherlock tabisi de. minik kardeşle bile izleyebiliyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.10.17)
The mentalist bir de ama gerebilir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.10.17)
Stranger things!
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.10.17)
Scrubs friends tarzı komedi dizileri olabilir.

Biz evde eski dizileri izlemeye başladık. Tatlı hayat falan çok güzel diziydi. Öyle de olabilir.
0
jazzabel
(23.10.17)
The 100 olabilir, anamgille izlemek için dizi ararken tr dublajını bulmuştum.
0
ismayil
(23.10.17)
24'e bayılır bence.
0
sen git ben geliyorum
(23.10.17)
under the dome.
0
chachachablues
(23.10.17)
Orphan black
Homeland
The night of
0
halanne
(23.10.17)
Suits
0
himmet dayi
(23.10.17)
downtown abbey ve sherlock'u ailecek izlemiştik.
0
boyalı kuş
(23.10.17)
homeland'i seviyor benim annem. dene istersen.
0
eindaclub
(23.10.17)
Sherlock
Friends
Supernatural
0
mutlusismankedi2015
(23.10.17)
(7)

Hastalik mi degil mi

meyve parcacikli kadin
Vatikan muzelerini gezdiyseniz uzunlugunu ve kalabaligi biliyorsunuzdur. Gezmediyseniz, iki saat boyunca gıdım gıdım ilerleyen aşırı kalabalıkla, dar muzeleri geziyorsunuz, hic dışarı çıkmadan hep kapalı alanda. O gün çok kötü oldum, içim öyle daraldi ki, başım döndü, gözlerim karardi. Ayakta duramı
Vatikan muzelerini gezdiyseniz uzunlugunu ve kalabaligi biliyorsunuzdur. Gezmediyseniz, iki saat boyunca gıdım gıdım ilerleyen aşırı kalabalıkla, dar muzeleri geziyorsunuz, hic dışarı çıkmadan hep kapalı alanda. O gün çok kötü oldum, içim öyle daraldi ki, başım döndü, gözlerim karardi. Ayakta duramıyordum acil dışarı çıkmak istiyordum. Genel olarak hayatımda kalabalik arasında kalmak beni daraltir ama ornegin asansör gibi bir yerde kalmak cok etkilemez. O müzede yaşadığım şey nedir, nedendir, hastalık mıdır?
0
meyve parcacikli kadin
(22.10.17)
havasızlık daralma vs ile tansiyon falan oynamıştır normaldir
hastalık olduğunu düşünmüyorum.
0
basond
(22.10.17)
panik atak grcirmis olabilirsin.
0
keah
(22.10.17)
Babam panik atak hastasi, genetik mıdır bilmiyorum
0
🌸meyve parcacikli kadin
(22.10.17)
Selam,

Sadece Vatikan müzelerinde değil, civarımızdaki çoğu kalabalık yerde olabilecek bir durum bence. Çok ilgimi çekmesine rağmen Balat'taki kiliseleri dolaşırken benzer bir hisse kapıldım. Kasvet, rutubet, havasızlık ve ortamdaki ağır hava hepsi birleşince bence olağan.

Müzelerde zaten saatlerce ayakta duruyoruz sonuçta, daha bi olağan gibi, bu aralar İstiklal Caddesi'nden Şişhane'ye doğru yürümemenizi öneririm :)

PS. Panik atak klavye üzerinden teşhisi konabilecek bir durum değildir. Ben böyle bir endişeniz olmadığını varsayarak yazdım ancak varsa mutlaka bir doktorla görüşün.
0
hana bi
(22.10.17)
Ben de aynı durumdayım. Özellikle metroda ayaktaysam çok kötü oluyorum bir kere bu yüzden bayıldım, başka bir gün de bayılmak üzereyken indim gözlerim kararmıştı el yordamıyla çöktüm yere. Doktora bunun için gittim. Kışın oluyorsa kat kat giyinip kapalı-sıcak ve havasız ortamda bulunuyorsan normal demişti. Bir sorun bulunamadı benim için ama şimdi kahve, şeker, naneli sakız, atıştırmalık şeylerle kendimi oyalıyorum,
0
jazzabel
(22.10.17)
Panik atak gecirmemissiniz. Ama yasadiginiz sey anksiyeteyi cagristiriyor. Bu gibi durumlarda normale donene kadar o ortamda kalmak ilerde herhangi bir fobi gelistirmenizi onler. Yani kacinmak fobi kazandirir size.
0
tezek
(22.10.17)
(bkz: agorafobi)
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(22.10.17)
(6)

Sokak Kedisi Sahiplenme Hk.

a day at the races
Herkese merhaba,Biz bir sokak kedisini sahiplenmeyi planlıyoruz ama kedi bakımıyla ilgili çok sınırlı bilgimiz var. Bugün kediciği veterinere götürmeyi planlıyoruz, ancak eksik bir şey yapmayalım diye duyurunun hayvanseverlerine de bir danışmak istedik. Not: Kedimiz yetişkin ama yaşını maalesef şimd
Herkese merhaba,

Biz bir sokak kedisini sahiplenmeyi planlıyoruz ama kedi bakımıyla ilgili çok sınırlı bilgimiz var. Bugün kediciği veterinere götürmeyi planlıyoruz, ancak eksik bir şey yapmayalım diye duyurunun hayvanseverlerine de bir danışmak istedik.

Not: Kedimiz yetişkin ama yaşını maalesef şimdilik bilmiyoruz. 1 de olabilir, çok daha büyük de olabilir.

1. Kediye öncelikli olarak hangi aşıları yaptırmamız gerekir?
2. Bu aşıların maliyeti ne kadar olur tahminen (İstanbul Kadıköy'deyiz)
3. Geleceğe dönük bilgi edinmek için soruyoruz; kediye hangi sıklıkta hangi aşıları yaptırmak gerekecek?
4. Sokak kedisini kedi kumuna nasıl alıştıracağız? Kediler hangi sıklıkta büyük ve küçük tuvaletlerini yaparlar (tecrübesizliğimizden hayvanın bir sıkıntısı varsa fark etmeyiz diye endişe ediyorum)?
5. Evdeki eşyalara zarar verme ihtimalini azaltmak için kedinin tırnaklarını kesmemiz (muhtemelen biz beceremeyeceğimiz için veterinere rica ederiz bunu) yeterli olur mu? Yeni aldığımız koltuğu kediciğin tırnaklarından en iyi nasıl koruyabiliriz?

Yukarıdaki sorularım haricinde de özellikle kedi sahibi olan yazarlar bilmemiz gereken konuları yazabilirlerse memnun oluruz.

Çok teşekkürler.
0
a day at the races
(21.10.17)
Ben hiç anlamam sorduğunuz şeylerden ama size farklı bir açıdan yardım(öneri) etmek isterim. Ben bazı ilanlarda ''Aşıları tam, tuvalet eğitimi var'' vs vs şekillerde ilanlar gördüm. Yani sizin yazdığınız maddelerin çoğunu eleyebilirsiniz eğer bu tarz ilanlardan kedi sahiplenmek isterseniz.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(21.10.17)
@panda, öneriniz için teşekkürler ama biz sahipleneceğimiz kediye karar verdik bile :) aylardır apartmanımızın dibinde takılan yetişkin bir kedimiz var, onu eve almayı planlıyoruz.
0
🌸a day at the races
(21.10.17)
1, 2 ve 3- Kediye iç dış parazit 3 ayda bir, kuduz ve karma aşı yılda bir yapılıyor. İç dış parazit 60 TL Suadiye'de, kuduz için 50, karma için 80 TL istiyorlar. Bu aşıların hepsini bir kerede yaptırmıyorsunuz birer hafta arayla yapılacak. Önce iç-dış parazit yapılır.
4- Kediler eşeleyebilecekleri bir yere tuvaletlerini yapmak isterler içgüdüsel olarak. Eve geldiğinizde kedi kumunu kaba boşalttıktan sonra kediyi kumun üzerine oynatın biraz eşelensin onun orası olduğunu öğrensin.

Yalnız şöyle dikkat edilmesi gereken şeyler var kumla ilgili, kediler çok temiz canlılar o yüzden kumun yemeklerden uzak ve sakin bir yerde olması lazım, çok insanların olduğu bir yerdeyse de herkes görürken tuvaletini yapmak istemeyebilir... Kumu ayrıca düzenli olarak temizlemek gerekir, kum pis ve kokuyorsa kedi oraya tuvaletini yapmayı reddedebilir.
5- Tırnaklarını kesebilirsiniz sizin de dediğiniz gibi bir de kedilerin tırnaklarını kaşımaları için hasırdan yapılmış kaşıma tahtaları var onları kullanabilirsiniz.
0
soufigay
(21.10.17)
Yapılması gereken aşılar:
İç ve dış parazit 3 ayda bir
Karma ve kuduz yılda bir
Bir de lösemi aşısı var yılda bir yapılması gereken, onun öncesinde test yaptırın eğer pozitif ise aşı yapmıyorlar, negatifse yılda bir de lösemi eklenecek aşılara.

Koltukların kenarları için yapılmış tırmalama tahtaları var, internetten onlara bakın isterseniz yoksa normal tırmalama tahtası alın, oraya patilerini koyup tırmalatın nazikçe zaten anlayacak. Biz mobilyaları tırmalamaya başlayınca yüksek sesle hayır deyip, her tırmalama tahtasına gittiğinde ödül maması verdiğimiz için azar azar, öğrendi zamanla.
Veterineriniz tırnakları kesebilir ya da size göstermesini rica edin, zamanla veterineri de izledikçe öğrenirsiniz..
Bence üsttekilere ek kısırlaştırma önemli. Kediniz kısırlaştırılmamışsa eğer lütfen veterinerin uygun gördüğü en yakın zamanda kısırlaştırın.
Bunun dışında her kedi kumu iyi değil, mümkün mertebe kokusuz ve topaklanan kumları tercih edin. Bir de almadıysanız kapalı kedi tuvaleti alabilirsiniz.
Tüyleri azıcık da olsa dökülecek kedinizin o yüzden kediye bir fırça ve evinizle kendiniz için yapışkan rulo alsanız baya iyi olur :)
Bunlar zamanla olur bu arada, hepsini aynı anda yapmanıza/almanıza gerek yok, gözünüz korkmasın :)
Ve en önemlisi, fotoğraf görmek isteriz :)
0
dijalli
(21.10.17)
Arkadaşlar her şeyi yazmışlar zaten, ben de kapalı kum kabı edinmenizi tavsiye edeyim tekrardan. Bir de tarak alın, sık sık tararsınız :) ve de mutlaka mutlaka mutlaka kısırlaştırın lütfen, çiftleştirmeyin.

Bir de, evde camlarda mutlaka tente olmalı. Sonra çok üzülürsünüz :(

İç parazit için hap da yutturabilirsiniz. Hekime sorun, onu izleyin hap yuttururken ve dış parazit damlasını yaparken, sonra evde kendiniz yaparsınız hep damlayla hapı alıp.

Hayırlı olsun yavrunuz tekrar :)
0
mutlusismankedi2015
(21.10.17)
Yavruyken eğit. Evetin hayırın belli olsun. Evde kedinin salona ve mutfağa girmesi yasak. Yatak odalarımızda takılıyor. Yemek yiyorsak kapı açıksa bile gelmiyor. Kapının dibinde bizi bekler. Yatağı belli. Küçükken yuvaya alıştırdık yatağımızda uyumak istemiyor. Kendi alanına çekiliyor. Önemsiz gözüken ama önemli detaylar bence.

Anne avlanmayı bile öğretiyor. Kuma yapması gerektiğini bilir. Bizimkini köpeklerden kurtarıp eve götürüp dışarı çıkmıştık-acil işimiz vardı- saksılara ve balkon giderine yapmış tuvaletini. Annesi yetiştirsin yeter ki. Temizliği de tuvalet eğitimini de bilir o.

Kediyi battaniyeye sarıp tırnak kesebilirsin ama 2 kişi lazım bunun için. Küçükken alıştırır düzenli kesersen iyi olur bence.
0
jazzabel
(21.10.17)
(7)

sevgilinizle hangi uygulama yoluyla konuşursunuz?

ssiradanbirigibi
ya da direkt -sadece- telefondan mı konuşursunuz?
ya da direkt -sadece- telefondan mı konuşursunuz?
0
ssiradanbirigibi
(20.10.17)
direk telefon
0
basond
(20.10.17)
siri
0
wishboneash
(20.10.17)
Vatsap ve telefon. Baskasini kullanan insanlar var miymis ya?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.10.17)
iletisim kurmuyorum. gerek yok.
0
purple rain
(21.10.17)
Whatsapp telefon. Bazen Facebook Messenger
0
fosforlu cevriye
(21.10.17)
Whatsapp, telefon, facebook, instagram. Bazen mesajlaşırken aynı anda diğer platformlarda başka şeyleri konuşuyoruz.
0
jazzabel
(21.10.17)
whatsapp, viber, facebook.
0
sen git ben geliyorum
(21.10.17)
(2)

Kemik iyilşmesine iyi gelen btkisel besinler

Cursed Chico
Neler. sadece bitkisel şeylere ihtiyacım var. veganım.mesela ananas iyi geliyormuş. günde 2 ananas tesem ne olur?
Neler. sadece bitkisel şeylere ihtiyacım var. veganım.

mesela ananas iyi geliyormuş. günde 2 ananas tesem ne olur?
0
Cursed Chico
(19.10.17)
günde 2 ananas yerseniz diliniz erir falan bence, ananasın içinde dili minik minik yiyip garip hissettiren enzimler var. Diliniz mutsuz olur kısaca.

Sanırım en uygunu Solgar gibi vegan uyumlu markaların takviyeleri.
0
whoosie
(19.10.17)
Kolajen içeren her şey.
0
jazzabel
(20.10.17)
(4)

En uzun sure devam ettirdigimiz yalanlarimiz?

fakyoras
Selam,Lisedeyken internette adam akilli takilmaya basladigimda yasimi buyuk soylerdim hep. Neden bilmiyorum ama bir yas buyuturdum kendimi. 10 sene once tanisip hala gorustugumuz bi grup var, onlara da bir yas buyuk soylemistim. Hala oyle devam ediyor... cok fena :( nedense “ya hepiniz benden buyu
Selam,

Lisedeyken internette adam akilli takilmaya basladigimda yasimi buyuk soylerdim hep. Neden bilmiyorum ama bir yas buyuturdum kendimi.

10 sene once tanisip hala gorustugumuz bi grup var, onlara da bir yas buyuk soylemistim. Hala oyle devam ediyor... cok fena :( nedense “ya hepiniz benden buyuktunuz diye bir yas buyuttum kendimi, gercekte x yasindayim” demiyorum :D gruptan iki uc kisi evlendi, hep beraber dugune gittik, defalarca sehir icinde/disinda birbirimizde kaldik ama denmiyor...

Sizin boyle yapip sonra devam ettirdiginiz seyler var mi? Tek olmiyim lutfen :(

Kendimden utaniyorum :Normalde3MaymundanBiriOlanAmaOrtamlardaUtananEmojiOlarakGecenEmoji:
0
fakyoras
(19.10.17)
Yaklaşık beş yıldır akrabalarıma ve mahalledeki çevreme kolumdaki dövmede annemin, babamın ve kardeşimin adının yazdığını söylüyorum.

Zamanında ilk dövmemi yaptırırken annem fazla dırdır etmesin diye söylemiştim, öyle kaldı. Gayet memnunum.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(19.10.17)
Biraz korkutucu bir mahallede oturduğumuz için lisede, yaşadığım yer hakkında yalan söyledim. İnsanlar çok ön yargılıydı çünkü. Lise sonrasında da bir süre bu durum devam etti. Sonrasında şükür taşındık
0
foster
(19.10.17)
Eğer herşey yolunda giderse bir yalanımı ömür boyu sürdürmeyi planlıyorum. İki üç yıllık olan çok yalanım var. Site uçmazsa gelecekten bi selam veririm buraya
0
loser blueser
(19.10.17)
Ya yaş büyütme olayını ben de lisede söyledim ama 2,3 kişiye. Sonra msn bitti facebook geldi doğum tarihim kabak gibi yazıyor. Bir tanesi aa sen x yaşındaymışsın dedi eee dedim kapattım konuyu. Diğeri de görmüştür bir şey demedi ama. Yalan söylediğini unut bir şey olmaz.
0
jazzabel
(19.10.17)
(3)

Şişman çocuk görünce üzülmek

neverletyougodown
Ben bu çocukları görünce kendimi kötü hissedip, 10-15 dakika düşüncelere dalıyor, üzülüyorum. Arkadaşları tarafından dışlanmış, dalga geçilen, yalnız, ekonomik durumu kötü, ailesi tarafından ihmal edilen, ilgilenilmeyen, çocukluğunu yaşayamamış diye zihin ürettikçe üretiyor. Size de oluyor mu? Not:
Ben bu çocukları görünce kendimi kötü hissedip, 10-15 dakika düşüncelere dalıyor, üzülüyorum. Arkadaşları tarafından dışlanmış, dalga geçilen, yalnız, ekonomik durumu kötü, ailesi tarafından ihmal edilen, ilgilenilmeyen, çocukluğunu yaşayamamış diye zihin ürettikçe üretiyor. Size de oluyor mu?
Not: zayıfım
0
neverletyougodown
(18.10.17)
şişman çocukları biraz daha avantajlı buluyorum ben. tabi özgüvenleri kalıcı şekilde zedelenmediği sürece.

neden? diyecek olursan, zayıfladıkları takdirde çevresi tarafından "evrim" şeklinde nitelendiriliyor. insanların bakış açısı değişiyor, içindeki cevher ortaya çıkıyor kişinin ve insanların ilgisini daha çok çekiyor.
0
skid row
(18.10.17)
şişman bir çocuktum hala şişmanım. özgüvenim ailem sağolsun süper hiçbir problemim yok
0
kveldulv
(18.10.17)
Küçükken çok şişkoydum. Ailede şişmanlık=sağlık diye düşünülüyordu. Annem meyveleri robottan geçirip şişe şişe dizermiş ben kustukça diğer şişelere geçermiş. Çok dalga geçtiler valla. Ezilmemek için bully çocuklardan oldum dövdüm ben de diğerlerini. Normale göre daha tepkiliyim şişmanlığa ve ailelere. Kilom şu an normal ama bütün aile beni hasta zannediyor.
0
jazzabel
(18.10.17)
(17)

İş mi sevgili mi?

frankie
Ya başlıktaki kadar dramatik değil aslında durum. tek günlük bir şey.şimdi sevgilimle ayrı şehirlerdeyiz. ayda bir yüzyüze görüşebiliyoruz. haftaya haftasonu için yanıma gelecekti. ben de öyle durumlarda cuma günü de izin alıyorum. birlikte 3 gün geçiriyoruz.arkadaş olmaz olmaz olunca da böyle olur:
Ya başlıktaki kadar dramatik değil aslında durum. tek günlük bir şey.

şimdi sevgilimle ayrı şehirlerdeyiz. ayda bir yüzyüze görüşebiliyoruz. haftaya haftasonu için yanıma gelecekti. ben de öyle durumlarda cuma günü de izin alıyorum. birlikte 3 gün geçiriyoruz.

arkadaş olmaz olmaz olunca da böyle olur: haftaya cuma günü için cidden güzel bir iş geldi şimdi bana. ilerde portfoyümde de güzel duracak bir şey. ofiste olmamı gerektiren.

kafam karıştı? samimi olarak söyleyin siz olsanız napardınız? (içimden salla iş nedir ya, koş sevgilinin kollarına diyor)

not: iş durumundan dolayı erkek arkadaşım da pazartesi sabahın köründe dönmek durumunda.
0
frankie
(18.10.17)
işi seçer, pazartesi günü için izin alırdım.
0
logic
(18.10.17)
gelişini bikaç saat ertelesin cuma akşamı yine görüşün. işi kaçırma sevgilini de kaçırma :)
0
euphrat
(18.10.17)
sonuçta görüşülecek tek günü ofiste geçirmeyeceksin, 2 gün daha kalacak cebe. bence ofisteki işi hallet, kalan 2 günü beraber geçirin yine
0
gazozailacatmauzmani
(18.10.17)
3 değil de 2 buçuk gün görüşün, cuma akşamından buluşun.
ya da sonraki hafta gelsin azıcık daha özleşin.
0
sedat peker in yegeni
(18.10.17)
İş. sonra yine ayarlarsın sevgiliyle görüşmeyi.
0
veritaslibertas
(18.10.17)
is ama sonrasinda sevgiliye ekstra ozen, ilgi alaka
0
jimicik
(18.10.17)
İş. Sevgilim de ya bir gün geç gelsin ya da kendi başına takılsın birkaç saat, çocuk değil ya.
0
sopiro
(18.10.17)
İş.
0
Piukh
(18.10.17)
İşi seçerdim, tek seferlik bir şey, akşamdan itibaren beraber vakit geçirebilirsiniz.
0
elikası
(18.10.17)
Dediğin kadar iyiyse iş, iş. Sevgilin de anlar böyle bi durumu zaten.
0
noluyo yaa
(18.10.17)
İş
0
jazzabel
(18.10.17)
cuma akşamından pazar akşamına kadar yine beraber vakit geçirilir nedir yani. sevgiliyse anlar o da dert etmez.
0
captainobvious
(18.10.17)
kesinlikle iş :) uzun vadeli düşünmeniz gerek. Senin cv'ne katkı sağlayacak bir işle ilgilenmek için buluşma sürenizi kısa tutmanız ya da o seferlik ertelemek gayet kabul edilebilir bir şey. Sevgilin de aynı şekilde anlayış gösterecektir diye tahmin ediyorum.
0
chihirovekohaku
(18.10.17)
burada mantıklı olan seçim "iş".

ama şöyle bir gerçek var ki şehir dışından gelecek kişi erkek değil de kadın olsaydı o zaman bir daha düşünürdüm.

erkek bir şekilde sorun etmez, haklısın yahu bu fırsat bir kere gelir tabi ki değerlendir der.

ama kadın...
yok sen benim geleceğimi bildiğin halde nasıl işe gidersinler, zaten ayda bir kez zor görüşüyoruzlar, sen bize bu kadar değer veriyorsunlar...
0
eeb
(18.10.17)
İş
0
bass solo take one
(18.10.17)
0
acckr
(18.10.17)
iş. normal şartlarda sevgilin her zaman gelir, iş bazen gelir.
0
ssiradanbirigibi
(18.10.17)
(6)

surlara çıkabiliyor muyuz? (istanbul)

tolga asp
tarkan filmlerindeki gibi topkapı surlarının, özellikle kemerlerin üzerine çıkabiliyor muyuz yoksa rumeli hisarı ile mi yetinelim?
tarkan filmlerindeki gibi topkapı surlarının, özellikle kemerlerin üzerine çıkabiliyor muyuz yoksa rumeli hisarı ile mi yetinelim?
0
tolga asp
(16.10.17)
topkapi taraflarinda cikabiliyorsun. guvenlik falan yok, hayatindan sen sorumlusun :D
0
fakyoras
(16.10.17)
güvenlik derken beyin üstü düşüp ölme açısından mı dedin yoksa surlarda yaşayan tinerci tayfadan gelebilecek tehlike mi? :D
0
🌸tolga asp
(16.10.17)
gunduzleri tinerci pek olmuyor. guvenlik derken beynin dagilmasi :D

merkezefendi civarindan cikmistik biz. tam olarak surasi diyemiyorum :(
0
fakyoras
(16.10.17)
Rumeli hisarına da çıkış yasaktı. Yazın gittiğimizde güvenlik görevlisi dedi ki "Surlara çıkmak yasak sadece içerideki topu tüfeği görebilirsiniz"

edit: Zaten Rumeli Hisarı müzeymiş biz de girmeden döndük.
0
sanquis
(16.10.17)
Soruna cevap değil ama yoros kalesi var sevebilirsin belki.
0
jazzabel
(16.10.17)
seneler önce Kariye müzesinin oradaki surlara çıkmıştık, çıkışı zor, yüksek ve gerçekten tehlikeliydi de, şimdi ne durumdadır acaba, böyle şeyler aynı kalmaz
0
emeritus
(17.10.17)
(14)

Instagram'daki doktorların neden bu kadar kadın takipçisi var?

frodox
Merhabalar, sosyolojik bir soru sormak istiyorum, Instagram'daki erkek doktorların neden bu kadar fazla kadın hayranı var acaba? Bunun sebebi nedir?
Merhabalar, sosyolojik bir soru sormak istiyorum, Instagram'daki erkek doktorların neden bu kadar fazla kadın hayranı var acaba? Bunun sebebi nedir?
0
frodox
(15.10.17)
en az 10 bin maas, ortalama ustu zeka, itibar falan. bir doktor sokakta çevirdiği 10 kizdan dokuzuyla evlenir
0
partizan
(15.10.17)
Saglikla ilgili bir sorun yasadiklarinda hemen sorabilmek icin.
0
crown
(15.10.17)
peki kızlar kim de doktoru hak ettiklerini düşünüyorlar? erkek doktorların evlenmesi için kadın doktor yok mu? kızlar akıllı da erkekler salak mı?
0
🌸frodox
(15.10.17)
biraz vicdansız değil misiniz? ülkede 45 milyon erkek varsa bunların hepsi aynı anda doktor olamaz sanırım.
0
🌸frodox
(15.10.17)
diş doktoru dışında hiçbir doktoru takip etmiyorum, o da diş problemim olduğundan :x
0
expressive
(15.10.17)
Para
0
baldur2
(15.10.17)
Olm uyanin artik, kadin pesinde kosacaganiza para pesinde kosun, kadinlar sizin pesinizden kosacaktir. Birakin bu sapyoseksuel ayaklarini, tip onemli ayaklarini. Her sey para.
0
baldur2
(15.10.17)
valla para peşinde koşan bir canlının peşinden koşmak istemem şahsen, yalnız kalırım daha iyi.
0
🌸frodox
(15.10.17)
Sizin duymak istediğiniz cevap: çünkü kadınlara para olsun, doktor avukat gibi ünvan olsun. Kadınlar özellikle de türk kadınları cahil kezbanlar olduğundan doktor falan gibi laflar duyunca hemen soyunup "erkeğim, gel al beni yiğidim" diye sevişmek istiyor. Hepsi karaktersiz pislikler, allah belalarını versin. Gel rakı içip fırsat olsa erkeklik neymiş nasıl gösterirdik o kadınlara ondan bahsedip kendimizi aklayalım.

Benim vermek istediğim cevap:
1) Sanane arkadaş, bir bitmediniz saçma tespitlerinizle ha.
2) Böyle cahil cinsiyetçi erkeklerle vakit geçireceğime doktorla geçireyim diyor olabilirler.
3) kadın doktorları takip eden kadınlara veya erkeklere dair de istatistiğiniz var mı? Böyle sadece kendi argümanımızı destekleyen bilgileri sunarak tartışma yapılmaz.
4) bu doktorlar Estetik/plastik cerrahi gibi toplumsal beklentiler gibi sebeplerden kadınların ağırlıklı tercih ettiği alanlardaysa normal. Detay, fiyat, gelişme öğrenmek istiyorlardır.

Ama daha çok 1.

Edit: çok amatör bir trollsünüz. Biraz daha yaratıcılık, biraz daha emek.
0
sopiro
(15.10.17)
sunduğunuz argüman sadece karşıt olmak amaçlı. tutarlı bir argüman değil ne yazık ki.
0
🌸frodox
(15.10.17)
Sopiro+1

bir kadın olarak instagramda takip ettiğim 2 doktor var. birisi burun ameliyatımı yapan cerrah diğeri de param olsa ameliyatımı yaptırmak istediğim cerrah. ikisine de hayran değilim ama bir tanesinn yaptığı burunlar tam bir şaheser. hayranlığım işine ve sayfasında yorumları okuyorum kimse adama yazmıyor herkes ben de gelip size ameliyat olmak istiyorum harikasınız vs diyor. e ne diyecekti başka? kadınlar estetik cerrahlarına tabii ki hayran olacaklar hepsi onların ellerinden gelecek güzelliğe hayranlar aslında. Herkes para için yazmış da bu kadar kadının instagramdaki doktorlara belki parasını yerim mantığıyla hayran olduğunu düşünüyorsanız sizde de problem var bence.
0
eksi sozlugun tatli insani
(15.10.17)
Allah kitap estetik doktorları
0
jazzabel
(15.10.17)
erkekler arkadaşlarını ve güzel kadınların sayfalarını takip ediyor. geri kalan her şeyi kadınlar takip ediyor zaten.
0
cilekli krep
(15.10.17)
Estetik cerrahlarda yok sadece
0
🌸frodox
(15.10.17)
(10)

hunharca sevişiyorlar (mı ?)

concretestep
nerdeyse kiminle konuşsam laf arasında biriyle birlikte olduğunu, şöyle böyle olduğunu anlatıyor. ya da böyle şeyler duyuyorum. nerden geliyor bu bereket ve enerji ? yoksa el ele tutuşmak ya da yanaktan öpmeyi de mi sevişme kapsamına aldılar ? ya da hava atmak için iyi bir sallamasyon taktiği mi bu
nerdeyse kiminle konuşsam laf arasında biriyle birlikte olduğunu, şöyle böyle olduğunu anlatıyor. ya da böyle şeyler duyuyorum. nerden geliyor bu bereket ve enerji ? yoksa el ele tutuşmak ya da yanaktan öpmeyi de mi sevişme kapsamına aldılar ? ya da hava atmak için iyi bir sallamasyon taktiği mi bu ?

hayır tipsiz ve silik bir karaktere de sahip değilim, ama bir sorun mu var diye düşünmüyorum desem yalan olur. artık ‘yeter lan! banane kaç kez boşaldığından, bilmem ne yaptığından’ diyesim geliyor. hatta bir sosyal medya lafı var ya, “çok agresif hareketler sergiliyor, acilen s...mesi gerek” diye, ulan karikatürlük adam olduk diye oturup gülüyorum :D

ne düşünüyorsunuz bununla ilgili ? çevrenizde de böyle tipler var mı ? varsa nasıl tepki veriyorsunuz ? yoksa siz de, ben düzenli sevişiyorumculardan mısınız ?
0
concretestep
(14.10.17)
bazıları sallıyo, bazıları gercekten sevisiyor, bazıları da sesiz kalıyor. homojen bir karışım yok. ben? ben bir centilmen asla söylemezcilerdenim.

life.o life.

youtu.be
0
binder dandet
(14.10.17)
erkeğin içtim ve siktim dediğine inanılmaz diye bir laf var. çok doğru.

özel hayatlarını ifşa etmekten zevk alan ilgi orospuları onlar boşverin. yüzde 70'de yalandır çevremde var biraz böyle tiplerden. 3 kişilik bir arkadaş grubumuz var, 10 yıllık arkadaşız, biz bile böyle şeyleri konuşmayız aramızda. konuşsak bile şuna şöyle yaptım buna böyle yaptım değil de oldu bitti der geçeriz yani. kendini tatmin etmeye çalışan insanlar işte he deyin geçin.
0
golgi aygıtı
(14.10.17)
Böyle mevzuların konuşulduğu çevrelerde uzak durmayı tercih ediyorum. Madem rahatsızsınız siz de öyle yapın.
0
fever
(14.10.17)
Memlekette hayat kadını ile hayat kadını pazarlamacisi mi yok. Oluyordur bence.
0
secrexv3
(14.10.17)
Gayet sevişebilir. Ama anlatmak çok saçma
0
gazozailacatmauzmani
(14.10.17)
Bu tür özel konuları konuşanlar benim gözümde gereksiz, pespaye yaratiklardir. bunların konusuldugu bir ortamdan anında uzaklaşırim.
0
istististist
(14.10.17)
"Yalancıyı s.kmiyorlar ya"
0
yirmisantim
(14.10.17)
Yarın yokmuşcasına sevişiyorlar...
0
wishboneash
(14.10.17)
Anlata anlata bitiremeyenlere inanmıyorum.
0
jazzabel
(15.10.17)
Kimlerin kimlerle ve nasil sevistigini duysaniz sanirim tum gerceklik alginiz degisir. Bildikleriniz muhtemelen normal ve anlatilabilir olanlar. Olayin bir de sır boyutu var ki dudak ucuklatir. Cinsellik tum insan iiskilerini belirliyor ve herkes hunharca sevisiyor.
0
velvetmorning
(15.10.17)
(18)

Güneş gözlüğünüz kaybolsa

diffarentiationation
Kafanıza ne kadar takarsınız?3 gün önce kaybettim ve hala aklımda. Hala tekrar tekrar bakıyorum olabilecek yerlere. 100 lira vermiştim. Çok içime battı ya. Alınca uzun süre kıyamadığımdan eskisini kullanmıştım. Bundan sonra gözlüğe 40 liradan fazla verirsem nolayım.
Kafanıza ne kadar takarsınız?

3 gün önce kaybettim ve hala aklımda. Hala tekrar tekrar bakıyorum olabilecek yerlere. 100 lira vermiştim. Çok içime battı ya. Alınca uzun süre kıyamadığımdan eskisini kullanmıştım. Bundan sonra gözlüğe 40 liradan fazla verirsem nolayım.
0
diffarentiationation
(14.10.17)
2 hafta önce alıp bebekler gibi baktığım 300 lira tutarındaki kulaklığımı geçen gün kaybettim.

beterin beteri var diyelim.
0
thugster
(14.10.17)
sakınan göze çöp batar. mesela ben ilk zamanlar gözlüğe çok iyi bakıyordum, kabına koymadan çantaya atmıyordum sonra saldım iyice. gözlüğü 200 liraya aldım bu yüzden kaybolsa çok üzülürüm.
0
uyusam iyi olur
(14.10.17)
Valla bende üzülürdüm yüz lira için değilde çok severek aldıysam. Birde şöyle bir gerçek var ki sakınan göze çöp batar.
0
hernezıkkımsa
(14.10.17)
100 tl ise çok dert etmezdim herhalde ama çok severek aldığım ve 250+ olsa yas tutardım. Yalnız bundan sonra önlem olarak kaybetmemeye özen gösterin derim ben 40 tl lik gözlük ne kadar korur gözünüzü yada ne kadar iyi korur diyeyim.
0
eksi sozlugun tatli insani
(14.10.17)
kullandığım bir aksesuar olmadığı için açıkçası zkimde olmaz.
0
der meister
(14.10.17)
Ben de mi bandımı kaybettim,yastayım.Bulamayınca deliriyo insan,miktar kaç olursa olsun.Ben aldıgımda 84 tl idi,şimdi 119'a cikmis:(((Butun evi aradim yok.Kisacasi ne olursa olsun kaybetmek berbat.Yine de cana gelmesin,
0
maria puder
(14.10.17)
Benimki special edition bin küsüre almıştım kaybetsem piyasada bulamam su an fena kafaya takarım heralde
0
all girls dream
(14.10.17)
100 liralık herhangi bir şeyi kaybettiğim için kendimi paralamam. Ama... Camıyla beraber 1500'e gelen bir gözlüğüm var. Sarhoşken yanlış kaba koyup unutmuşum. Hiç de bakmıyordum ararken o kaba. 3 ay kayıp sandım mesela. Bulduğumda geri evden kaçan çocuğum geri dönmüş gibi sevindim.
0
jack of hearts
(14.10.17)
Gecen ay ben de 600 liralik gozlugumu kaybettim. Bir daha asla oyle pahali bir sey almiycam. Simdi hala gozluksuzum. Cok igrenc bir duydu.
0
Traveller
(14.10.17)
Herhangi bir gözlük için biraz üzülürüm, birkaç güne de geçer ama 1 seneden fazladır her gün kullandığım ve hayatımda inanılmaz bir manevi değeri olan bir gözlüğüm var. Onu kaybetsem oturur ağlarım herhalde.
0
ms brownstone
(14.10.17)
Ben 25 liraya aldığımı kaybetmiştim kahrımdan duramadım 1 ay :D ama çok güzeldi ben çok severek almıştım :(
0
turuncu tonlarda
(14.10.17)
2 sene önce 300'e aldığım gözlüğü bir ara kaybettiğimi sandım. Gideyim yenisini alayım madem dedim. Aynısı için 600 benzer, beğendiğim modeller için 450-500 civarı fiyatlar söylediler, gözüm acıyarak ya da gözümü kısarak yaşarım daha iyi dedim. Haliyle bulduğumda çok sevinmiştim. :)
0
nawar
(14.10.17)
Bir yildir her arabaya bindigimde calanin yedi sulalesine kufrediyorum.ayni gozlugu nereyi aradiysam bulamadim.uretimden kalkmis,ikinci elini bulsam alacam ama yok.bu saatte tekrar calana kufrediyorum.
0
duptıs
(14.10.17)
Bedavaya da alsam kaybolursa üzülürüm. Yüzüm küçük diye her gözlük yakışmıyor. Yakışan 3 tane var. 2si annemin gençliğinden kalma 30 senelik gözlük. Kaybolacak kırılacak diye takamıyorum.
0
jazzabel
(14.10.17)
Ben sürekli kaybettiğim için fazla kafaya takmıyorum.
0
[GODDARD]
(14.10.17)
Moralim bozlur biraz. Iyi para verdim.
0
stavro
(14.10.17)
Üzülürüm ama çok takmam, dünya malı işte. Hayat bu tarz şeylere üzülmek için, çok kısa.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.10.17)
100 tl'ye gunes gozlugumu var yav.
0
sizofren06
(14.10.17)
(3)

Saç Bakım Spreyi

l arrache coeur
Merhaba,Nispeten dalgalı saçlarımı, çalı süpürgesi modundan çıkartıp doğal, bakımlı, şekilli bir saça dönüştürecek saç spreyi arıyorum. Islak veya kuru saça sürülebilir. Gliss, Urban Care, Elidor, Morfose gibi markalar var. Hangisini almalıyım?
Merhaba,

Nispeten dalgalı saçlarımı, çalı süpürgesi modundan çıkartıp doğal, bakımlı, şekilli bir saça dönüştürecek saç spreyi arıyorum. Islak veya kuru saça sürülebilir. Gliss, Urban Care, Elidor, Morfose gibi markalar var. Hangisini almalıyım?
0
l arrache coeur
(13.10.17)
Senin ilacın milkshake.
0
manuel mandalina
(13.10.17)
Morfose nin bir spreyini kullanıyorum dolaşıklıkları açmak için o güzel ama yeterli değil.

Milkshake en güzeli.
0
jazzabel
(13.10.17)
Ayni çali süpürgesinden bende de var. Elseve 2li bakim iksiri özellikle beyaz sisede olani cok iyi geliyor. Hem islak hem kuru uygulayabilirsin
0
Mayhoş
(14.10.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.