Giriş
(4)

resmi yazışmalarda imza sıralaması

tempor
resmi yazışmalarda iki imzayı statüye göre sol/sağ olarak nasıl sıralarsınız?şirkette üst düzey bir yetkiliden usul yönünde usturuplu bir mail ile üst makamın solda olması üzerine maili aldım (ben kendisini sağa koymuştum) bana eski alışkanlıklardan ters geldi ve araştırdım, ikili imzada sağa konuyo
resmi yazışmalarda iki imzayı statüye göre sol/sağ olarak nasıl sıralarsınız?

şirkette üst düzey bir yetkiliden usul yönünde usturuplu bir mail ile üst makamın solda olması üzerine maili aldım (ben kendisini sağa koymuştum)

bana eski alışkanlıklardan ters geldi ve araştırdım, ikili imzada sağa konuyor. üç ve ötesinde statüler soldan sağa.

sizde uygulamada nasıl ilerliyor?

www.mevzuat.gov.tr
Madde 17/11
0
tempor
(18.04.22)
Biz de soldan sağa yapıyoruz. Yüksek solda.
0
mg3929
(19.04.22)
İki tane varsa yüksek sağda. Hem şirkette hem de askerlikte böyleydi (yazıcıydım).
0
dissendium
(19.04.22)
eger uygundur ya da olur imzasi atilacaksa da hepsinin altinda ortada imza acilir o kisiye.
0
alperz
(19.04.22)
eğer kişi varsa yüksek olan sağda, alt rütbe solda.
ikiden daha kişi ise en rütbeli en solda olacak şekilde soldan sağa.
0
eagle is free
(19.04.22)
(5)

yakın zamanda evde kıymalı pide içi

sanat guresi
hazırlayıp fırında vs. pide yaptıran oldu mu? pide başına ne kadar verdiniz?edit: pideyle birlikte kazık da yemişiz.
hazırlayıp fırında vs. pide yaptıran oldu mu? pide başına ne kadar verdiniz?

edit: pideyle birlikte kazık da yemişiz.
0
sanat guresi
(18.04.22)
5 TL
0
dissendium
(18.04.22)
6 lira normal pide fiyati iste
0
all girls dream
(18.04.22)
3 tl. Ekmek parası alırlar her zaman.
0
tss
(18.04.22)
4 tl bir ay once
0
deepfear
(19.04.22)
2 verdim küçük şehir.
0
paintov
(19.04.22)
(4)

Yuksek lisans icin yokdil gecerli mi hala?

floydian
Yds ve yokdil fiyati ayni. Zorluk kolaylik cok fark ediyor mu? Ona gore yakin tarihte olana basvuracagim. Yuksek lisans kayitlarinda ikisi de esit seviyede gecerliyse ve yokdil daha kolaysa ona basvurayim diye soruyorum.
Yds ve yokdil fiyati ayni. Zorluk kolaylik cok fark ediyor mu? Ona gore yakin tarihte olana basvuracagim. Yuksek lisans kayitlarinda ikisi de esit seviyede gecerliyse ve yokdil daha kolaysa ona basvurayim diye soruyorum.
0
floydian
(17.04.22)
Başvuracağınız üniversiteye bağlı. Mesela Boğaziçi'nde benim zamanımda ikisi de geçerli değildi, Toefl istiyorlardı, ya da kendi sınavları vardı. Yabancı dil sınavı kurumdan kuruma değişebilir. Başvuracağınız yerden bilgi alın o konuda.

Eğer bir kurumda YDS geçerliyse Yökdil de büyük ihtimalle geçerlidir.

Yökdil ilk çıktığı sırada YDS'yi geçemeyenler için kolay alternatif olarak çıkarılmıştı. Sonradan ikisi de eşit seviyeye geldi diye duydum. Ben Yökdil'e hiç girmedim ama, yanlış yönlendirmek istemem.
0
mantheman
(17.04.22)
Yökdil Yds'nin yanına yaklaşamaz. En yakın Yds geçen haftaydı. Bir sonraki Yds ekimde. Aralarda eYDS var ama onda da ücret aynı değil ve her şehirde yapılmıyor.
0
dissendium
(17.04.22)
ben yökdile girmiştim hem daha ucuz hem daha kolay diye. şimdi süresi bitti yeni yüksek lisansa başvururken lazım olacak acil değil. yokdil hala daha kolaysa ona gireyim.
0
🌸floydian
(17.04.22)
Artık aralarında pek de bir fark kalmadı. Hala biraz daha kolay sayılabilir, ama geçtiğimiz yıllardaki kadar bir fark yok bence. İkisine de giriyorum, soru tipleri farklı ama zorluk çok farklı değil artık.
0
yeninesiltupcu
(18.04.22)
(17)

Türk dizi tarihinin en karaktersiz tiplemesi

el conquerador
İzlediğiniz diziler arasında, böyle en karakter yoksunu, en kişiliksiz, güvenilmez vs. karakter sizce hangisi?
İzlediğiniz diziler arasında, böyle en karakter yoksunu, en kişiliksiz, güvenilmez vs. karakter sizce hangisi?
0
el conquerador
(16.04.22)
Eyşan.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.04.22)
Behlül
0
dissendium
(16.04.22)
erdal komurcu
0
nibba
(16.04.22)
Erdal Kömürcü +1

Bir dizide bir içgüveysi vardı hani gözleri fır dönerek "hallederiz" diyordu. Karısını kandırıp dururdu ama her seferinde tekrar gönlünü alırdı. Hatırlayan çıkar mutlaka (Edit: Hallederiz Kadir, Google'dan baktım şimdi.)

Bir de Fadıl Fıdıllıoğlu. O nasıl zayıf, kişiliksiz, dayaklık bir karakterdir öyle.
0
mantheman
(16.04.22)
güney tekinoğlu
0
amour fou
(16.04.22)
Memnun Kaygısız. Ötesini görmedim ben.
0
ultranil07
(16.04.22)
Burhan Altıntop.
0
auroraaurora
(16.04.22)
tak tak sedat - bizimkiler
kara melek
halil - üvey baba
0
gabe h coud
(16.04.22)
Kapıcı Cafer (Haktanır)
0
heritage
(16.04.22)
bizimkiler dizisindeki şükrü dışındaki bütün karakterler
0
rahmi pinkfloydoglu
(16.04.22)
Cafer
Tak tak Sedat
Feridun Bitir
Hallederiz Kadir
Fatmagüldeki tecavüzcüler
Burhan Altintop
Ali Kaptan
0
rewlack
(17.04.22)
Halil gunesli
Erdal komurcu
0
baldur2
(17.04.22)
Ayrica hakikaten memnun kaygisiz. Piskinligin kitabini yazmistir.
0
baldur2
(17.04.22)
behlül
0
damba
(17.04.22)
ali kırgız
"sen ölücen ki biz yaşayalım" bencilliğin son noktası
0
maraz alinin sag kolu
(17.04.22)
Meral Yılmaz (kurtlar vadisi)
0
sassot
(17.04.22)
Kuzey Güney dizisinin Güney'i demeye gelmiştim, hayret sadece bir kez yazılmış şu ana dek.

Kardeşi Kuzey'e yaptığı hainliklerden az sövdürmemişti.
0
jonas
(17.04.22)
(4)

sinüziti olanlar bir bakar mısınız

bohr atom modeli
artık her soğuk algınlığında bir hafta hayattan kopuyorum. özellikle pik yaptığı 3-4 gün yaşama sevincim kalmıyor resmen.şu çift yastıkla yatma muhabbeti biraz yardımcı oldu aslında. siz ne yapıyorsunuz? antibiyotik falan mı almalıyım bir dahakine, yoksa şu deniz suyu falan işe yarar mı? ya da spre
artık her soğuk algınlığında bir hafta hayattan kopuyorum. özellikle pik yaptığı 3-4 gün yaşama sevincim kalmıyor resmen.

şu çift yastıkla yatma muhabbeti biraz yardımcı oldu aslında. siz ne yapıyorsunuz? antibiyotik falan mı almalıyım bir dahakine, yoksa şu deniz suyu falan işe yarar mı? ya da spreyler...

help...
0
bohr atom modeli
(16.04.22)
Sinus rinse (ya da muadili) baya iş görüyor. Uyumadan önce güzelce temizlersiniz sinüslerinizi. Kronik sinüzit ve geniz akıntısı yaşayan bir doktor olarak tavsiye edebilirim :d
0
nundu
(16.04.22)
Çok yoğun sinüzitler atlattım. Hepsinin çözümü antibiyotikti maalesef. Ben burun spreyi kullanmıştım. En azından akmasını tetikliyor. Doktor değilim.
0
dissendium
(16.04.22)
Ben askere kadar hep sinüzit ile uğraştım. Hasta olmamak için bütün camları açıp uyuyordum.

Bere,boyunluk,eldiven ile uyuyordum.Bereyi gözümü kapatacak şekilde giyiyordun.

Sonra geçti bir daha olmadım.Temiz hava ile soğuktan koruma bana yetmişti.
0
aids rakun
(16.04.22)
sinupret tableti de deneyebilirsiniz, iyi geri dönüşler geliyor. günde 3 tablet.
0
fenoksibenzamin
(17.04.22)
(13)

Yabancılara konut satışı

Arthur Dayne
Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sınırlama gelmeli mi? Nasıl bir önlem alınmalı sizce? En kötü ev 750.000 tl. 1m dan aşağı oturulacak ev yok da hadi 750.000 olsun. 750.000 tl nin kredisi aylık 12.000 tl. Çalışan iki kişinin ev alması mümkün gözükmüyor. Hele bir de çocukları varsa tamamen hayal oluyor. B
Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sınırlama gelmeli mi? Nasıl bir önlem alınmalı sizce?

En kötü ev 750.000 tl. 1m dan aşağı oturulacak ev yok da hadi 750.000 olsun. 750.000 tl nin kredisi aylık 12.000 tl. Çalışan iki kişinin ev alması mümkün gözükmüyor. Hele bir de çocukları varsa tamamen hayal oluyor.

Bir Türk, gidip elini kolunu sallayarak Avrupanın herhangi bir ülkesinde parasını verip ev sahibi olabiliyor mu?
0
Arthur Dayne
(15.04.22)
Buna getirilecek sınırlama yamama bir iş olur. Sınırlama getirilmek istense zaten mülk edinmeyle vatandaşlık kanununda değişikliğe gidilir.

Şimdi ortada şöyle bir şey var, siz 10 taş getirene bir kavanoz bal vereceğim deyip sonra insanlar taş bulamasın diye ortalıktaki taşları toplatırsanız bu çok manasız bir iş olur.

Yabancıya ev satışlarının düşmesi isteniyorsa bu ancak 10 taş değil, bunu makul bir talebe indirgeyecek bir sayı istemeyle olur, atıyorum 1000 taş getirene bal vereceğim diyebilirsiniz ya da ben artık taşla bal vermiyorum diyebilirsiniz.

Olması gereken bu.
0
akhenaten
(15.04.22)
artık bir türk vatandaşının ev alamaması alım gücünün yerle bir olmasından kaynaklanıyor. yabancı ile pek alakası yok açıkçası. sınırlama getirilemez ancak ev alana vatandaşlık hediye saçmalığı kaldırılırsa talep azalır.

konut krizinin iki çözümü var. türkiye'de mesela 6,5-7 milyona yakın mülteciyi gönderirsen kafadan 1,5 milyon konut boşa çıkar. bu piyasayı baya rahatlatır.

bir türk avrupa'nın herhangi bir yerinde istediği gibi ev alabilir evet. onların da şartları var ama. mesela ingiltere'de kiraya verme şartıyla ev alabilirken almanya'da bu şartta yok.
0
avatar is back
(15.04.22)
Benim görüşüm vatandaşlık için 400.000 USD'nin sadece tek evden oluşması zorunlulugu, adamlar 100.000 USD'lik 4 ev alıp ta vatandaşlık alabiliyor.

Bir de vergisini verip aslında bu kadarlık ev almayıp vatandaşlık alanların tespit edilmesi lazım.

Başka ülkelerde paranın kaynagı sorulur o bizde yok.
0
liberal
(15.04.22)
yurtdışından ev satın alabilirsin ama vatandaşlık hediye etmiyorlar yanında.
0
deartheodosia
(15.04.22)
Yabanciya ev satisi milli guvenlik sorunudur, cunku bir sure sonra bayragi cekerler ulkene.
Bu yuzden butun devletler bu ise limit koyar.
Eskiden cok sinirliydi ve her ilde satis yoktu.
Hatay,mardin gibi illerden istese bile alamiyorlardi.

Simdi satis tesvik ediliyor sonu kotu bu isin. Esenyurt,fatih yabanci semt oldu
0
divit
(15.04.22)
Vatandaşlık alma kriterleri zorlaştırılmalı. Konut satışı sınırlandırılmalı ve ek şartlar getirilmeli.

Esenyurt, başakşehir, fatih gibi ilçelerde Türkler azınlığa düşecek yakında. Sadece Araplar değil, Avrupa ve ABD'liler de ev alıyorlar. İstanbul'da yaşayanların çoğu eski kiracı şu anda. Ev sahipleri piyasaya göre zam yapsa herkes kaçar.

Esenyurt'un resmi nufusu 1 milyona yakın. Gerçekte belki 1.5 milyon falandır. Nufusu bu kadar olan ülkeler var.
0
seaman
(15.04.22)
vatandaşlık alma kriterleri kesinlikle zorlaştırılmalı.
ev alınması ile ilgili engel değil de bölgesel kota getirilebilir gettolar oluşturulmaması için.
0
roket adam
(15.04.22)
Ben olsam bir ton sınırlama getiririm. En başta Türkçe sınavı. Üniversite sınavı düzeyinde 100 soruluk Türkçe testi olacak. Bir de dinleme ve konuşma sınavı olacak. Bu sınavı geçemeyene ev bile kiralanmasın. Her şey para değil. Her gelen kendi kültürünü getiriyor. Asıl sorun burada bence.
0
dissendium
(15.04.22)
divit +1. ben daha da sertim bu konuda. aldığı evi 5 sene satamayacak. ev alması sadece oturma izni sağlayacak, vatandaşlık 5 sene sonra yapılacak sınavla olacak. ve bu yolla vatandaş alımına sınırlama getirilecek. ayrıca bu konu referandum sonucu yapılmalı. ne ala memleket. 5 sene yönetsin diye seçtiğimiz kişiler ülkeyi satsın. apartmana yönetici seçtiğimiz adamın daireleri ya da otoparkı daire sahiplerine sormadan sattığını düşünün. ya da kat çıkmış olsun izin almadan. aynı olay :)
0
gabe h coud
(15.04.22)
Yabancıya asla ev ve arsa satılmamalı. Vatandaşlık zaten hiç kolay verilmemeli. Ev fiyatlarının artmasında bu önemli bir etken
0
photo85
(15.04.22)
çalışan iki kişinin neden ev alması hayal?

biraz eli yüzü düzgün bir işte 2 kişi 20bin tl alması anormal değil günümüzde.
bir bilemedin iki sene dişinizi sıkarsanız o kredi taksitleri enflasyonla baya hafifler. zaten şu an o öyle bir evin kirası 3-4bin tl civarı. 2 sene sonra belki 7-8bin olacak.

kimse kendini hiç sıkmak, zora gelmek istemiyor. tamam konut pahalı ama eskiden de ev dediğiniz öyle rahat rahat alınan bir şey değildi. (2020 yılındaki ilginç dönem hariç)
0
nuisance
(15.04.22)
Avusturya icin konusursam ab vatandasi olmayan kisiler ekstra basvuru ve bu basvurunun olumlu degerlendirmesi olmadikca ev/arsa satin alamiyorlar.
0
kuehles blondes
(16.04.22)
Elbette sınırlama gelmeli. Ülkede ekonomik kriz olmasa,yaşam kalitemiz yüksek olsa bile böyle rastgele konut satışı yapılmamalı. Gelişmiş bir dünya ülkesinde böyle bir şey olmaz, belirli bir oranda satış olur. Kalkan'ın yüzde kaçı ingizlilerin mesela,merak ediyorum. Yakında kendi bayraklarını asarlar,biz de ülkeyi vizeyle gezeriz.
0
asteriks
(16.04.22)
(4)

günlük hayatta bi sistemi olan şeylerin bilgisini elde ederken yaşadıklarım

sarızeybek
günlük hayatta, daha önce hiç deneyiminiz olmayan bir şeyi yapmanız gerekiyor olsun, bu şey kendi içinde komplike bir sürü adım ve yazılı olmayan kurallar dizisi gerektirsin. mesela emlakçı aracılığıyla ev tutmak, yeni inşa edilen sıfır bir evde faturaları üstüne almak, bir hastaneye gidip tedavi sü
günlük hayatta, daha önce hiç deneyiminiz olmayan bir şeyi yapmanız gerekiyor olsun, bu şey kendi içinde komplike bir sürü adım ve yazılı olmayan kurallar dizisi gerektirsin. mesela emlakçı aracılığıyla ev tutmak, yeni inşa edilen sıfır bir evde faturaları üstüne almak, bir hastaneye gidip tedavi süreçleri içinde olmak, şirket kurmak, sigorta problemleriyle uğraşmak, muhasebeciyle avukatla çalışma gerektiren süreçler içinde olmak vs vs. bunlarla ilgili pratikte işimize yarayacak, neyin nasıl yapılacağını anlatan bilgileri okullar öğretmiyor, aile bireylerinin de bilgisi olmayabiliyor. bir deneyimin bilgisini keşfetmek için internete bakabiliyoruz, bu platformda başlık açabiliyoruz, forumlarda ya da ekşi sözlük'teki "yeni başlayanlar için bla bla" başlıklarında deneyim aktarımları olabiliyor, youtube'ta videolar olabiliyor. daha önce deneyimi olan bir bilene sormak çözüm olabilir ya da hizmet aldığınız yer neresiyse oradan muhattap bulup sorularınıza cevap almak bir yöntem olabilir. aklıma gelen öğrenme şekilleri bunlar. çevrimiçi araştırma şekilleri okay ama her zaman tam aranılan bilgiyi nokta atışı bulamayabiliyorsunuz bu mecralarda. biraz kontrolcü bir yapım var ve içinde olduğum bir sürecin en başında "ama ya şöyle olursa bu nasıl ilerler" sorusunun cevabını bilerek her adımımı atmak istiyorum, öylesi beni güvende hissettiriyor. ama artık insanlarla muhattap olup sürekli yeni bir şeylerin nasıl yapılacağını çözmeye çalışmaktan da ciddi anlamda sıkılmaya başladım çünkü sorularım uzun oluyor. mesela bir muhattaba yazılı ulaşmaya çalışıyorsam o soruları açıklamam, yazıya dökmem bile dev vakit alıyor, karşı taraf da en sonunda ya tam bilgi sahibi çıkmıyor ya da benim kadar ilgili olmuyor ve ben o konuya dair bilgimi allah ne verdiyse deneyimleyerek tecrübe ediyorum. ben çok control freak birisiyim de işlerin akışını sahaya mı bırakmalıyım? yoksa eğitim sistemi zaten bizi hayatın pratiklerinden mahrum bıraktı, içinde bulunduğumuz toplumda da herkes her işi gelişi güzel yapıyor ve kişilerde/kurumlarda know-how birikmiyor ve bunlarla karşılaşmam doğal mı?
0
sarızeybek
(14.04.22)
-ben çok control freak birisiyim de işlerin akışını sahaya mı bırakmalıyım?
+kesinlikle öyle

Bu tarz sistematiği olmayan, kültürel birikimle gelişen sosyal ilişki içerikli konulara sistematik yaklaşmaya çalışırsan attığın taş ürküttüğün kuşa değmez, yorulursun.
0
Bruce
(15.04.22)
Bunları hayatında kaç kere yapıyorsun ki. Hepsi yılda bir olacak şeyler. Bence akışına bırak. Hayatımız gittikçe karmaşıklaşıyor. Büyük bir şehirde bir yerden bir yere gitmek bile dert. Bazen üç tane araç değiştirmen gerekebiliyor. Nerede ineceğini, nereden bineceğini araştırman gerekiyor. Bunlar aslında herkes için zaman alan şeyler. Sadece sen zaman harcamıyorsun. Herkes zaman harcıyor. Kontrolcü olmayan insanlar da zaman harcıyor. Bu şekilde kendini biraz rahatlatabilirsin.
0
dissendium
(15.04.22)
Dediğiniz şeylerin sistemi sadece onlarda değil sizin bakış açınızda da var, öyle düşünün bir de. Siz sistemlilik gerektiren bir şey olarak bakmazsaniz oyle bir sistem de ya olmaz ya asgari düzeye iner.
0
encokbenisevinnolur
(15.04.22)
Bu dedikleriniz hayat pratiği denilen şeyler. Bu pratiği de dünyanın hiç bir yerinde okullarda öğrenmiyor insanlar eğer meslekleri değil ise.

herkes her hayat pratiğinin her ayrıntısını bilemez, her zaman da gerçekleştirmez zaten. sonra bir ceza gelir, bir uyarı gelir, bir yerlerde arkadaşlar arası muhabbet de konusu geçer ve öğlece öğreniriz.

şimdiye kadar bu pratikleri bilmediği için kimse ölmedi, batmadı, hapse girmedi, bir miktar para cezası ödedi en fazla, biraz canı sıkıldı o kadar.

kontrol etmek elbette faydalı, ama her şeyi bilip her şeyi kontrol edemezsiniz. buna zamanınız da enerjiniz de yetmez. biraz akışında halledeceksiniz, temel adımları bildikten sonra, gerisi oradaki insanlardan bilgi alıp devam etmek.

emlakçıdan ev, taşınma sürecinde yapılması gerekenler vs. konusunda temel bilgi alabiliriz ve bu başlangıç için yeterli, bu süreçleri bir yada birden çok kez yaşamış arkadaşlarımıza danışabiliriz. tecrübelinin tavsiyesi dikkate alınır falan.

aslında her alanın kendine ait know how'ı var, kanunları düzenlemesi, yönetmeliği falan var, o işin içinde değil iseniz bilmeniz çokda gerekmiyor. herkes şirket kurmak istemiyor mesela, okullarda öğretilmesinin ne anlamı var? gerektiğinde deneye yanıla öğrenebiliyorsun ve mutlaka bir yerlerde başlangıç için ne gerekiği bilgisine ulaşabiliyorsun. ayrıca ne şirketi kuracaksın, burada da detaylar değişiyor. denetimler vs. olabiliyor.

akışında ilerler herşey, kanunda yeri bile var, hayatın olağan akışı diye :)
0
selam
(15.04.22)
(3)

IK nasıl ikna edilir.

cuma
Selamlar;Şu anda bir grup şirketinde çalışıyorum, burada rotasyon hem firma için hemde grup şirketleri içerisinde destekleniyor.şu anda mevcut işimde uzmanlık alanım dışında çalıştığımdan dolayı, grup içerisinde bana uygun olan ilanlara başvuruyorum. bir tanesinden dönüş aldım ve yönetici görüşmesin
Selamlar;

Şu anda bir grup şirketinde çalışıyorum, burada rotasyon hem firma için hemde grup şirketleri içerisinde destekleniyor.

şu anda mevcut işimde uzmanlık alanım dışında çalıştığımdan dolayı, grup içerisinde bana uygun olan ilanlara başvuruyorum. bir tanesinden dönüş aldım ve yönetici görüşmesini tamamladım. ingilzice sınavı kişilik envanteri derken İK görüşme yapmak istedi.

henüz mevcut firmada 9 aydır çalışmaktayım bu sebeple motivasyonun muhakkak sorgulanacaktır.

yöneticiyi teknik bir kaç konuda bilgimi göstererek ikna ettim
ancak ik içinde bu sizce yeterli olur mu? yoksa motivasyon konusundan mı ilerlemeliyim?

kısaca durumu özetlemem gerekirse

- mevcut işimde gerek tecrübelerim gerekse eğitimlerim ile uzmanlaştığım alanda çalışma fırsatı bulamıyorum, kısa veya uzun vadede böyle bir değişiklikte olacak gibi değil.
- bu da dolayısıyla performansımı tam olarak vermeme engel oluyor.
- üst düzey yönetimde şu anda yaptığım iş ile alakalı bir gram saygı yok.

-yeni pozisyonda ise çalışmayı sevdiğim konu ve uzmanı olduğum konu üzerine
-ileride tüm grup şirketlerine yayılacak bir yapıya dönüşmesi planlanıyor.
-maaş seviyeleri aynı ya da %5 üstü olur.
0
cuma
(14.04.22)
iki tane büyük kurumsal firmada çalıştım, üçüncüsünde de halen devam ediyorum. devam ettiğim ve bir önceki işimde yönetici pozisyonundayım. yöneticinin uygunluk verdiği kişiyi mevzuatsal bir sorun olmadığı sürece İK geri çeviremez.

sizin şirketinizde durumu bilmiyorum ama benim istediğim ve bildiğim bir personele İK veto koyarsa "o zaman bu pozisyona birisini bulun. ama eğer memnun kalmazsam sorumluluk sizde" derim. can sıkar, tebelleş olurum :)

bununla beraber argümanlarınız da gayet tutarlı.
0
teritori
(14.04.22)
Sadece uzmanlaştığım alanda çalışmak istiyorum de. Bu yeter. İkna eden konumunda olmana gerek yok.
0
dissendium
(14.04.22)
Ik boyle sikayetci insanlari hic sevmez.

Yeni firsatlar, yeni gelisim alanlari vs sallayacaksin.
Sirketiniz cok super, lider sirketsiniz falan yardir gitsin.

Zaten onlar ikna edilmeye hazir ki seni aramislar.
0
divit
(14.04.22)
(21)

Fıstıklı vs cevizli baklava

tamam sakinim
Oyumu kesinlikle cevizliden kullanıyor olmakla birlikte, cevizli baklavaya köylü işi falan diyenleri gördüm. Öyle denilmesinin sebebi nedir? Tamam fıstık pahalı da ceviz çok mu ucuz hayret bi şey köylü işiymiş...Sizce hangisi daha güzel?
Oyumu kesinlikle cevizliden kullanıyor olmakla birlikte, cevizli baklavaya köylü işi falan diyenleri gördüm. Öyle denilmesinin sebebi nedir? Tamam fıstık pahalı da ceviz çok mu ucuz hayret bi şey köylü işiymiş...
Sizce hangisi daha güzel?
0
tamam sakinim
(14.04.22)
Bence fıstıklı daha güzel. Ceviz ucuz olduğundan değil de yaygın olduğundan ikinci planda kalıyor. Birçok köyde ceviz bulunur. Bizim bahçemizde bile neredeyse 20 yıllık ceviz ağacı var.
0
dissendium
(14.04.22)
Fıstıklı baklava yiyemiyorum, 1 lokma alıyorum agzımda aşırı bir ağır tat oluyor. Sizi saygıyla selamlıyorum. Cevizli baklava daha iyi benim için de.
0
The_Lollok
(14.04.22)
baklava dedigimiz sey fistikli olandir.

evde yapilan cevizli baklavayi (ustu citir olmayan, koy usulu) severim.
0
fakyoras
(14.04.22)
Baklava fıstıklı olur. Ceviz nedir?
0
Arthur Dayne
(14.04.22)
Koy bahcesinde ceviz olur genelde, bu yuzden cevizin pek bir kiymeti yoktur.
Fiyati artsa da evin onundeki agac sonucta.

Bence ikisi de guzel ikisinin de yeri ayri, ama parayla aliyorsam fistikli alirim.
Sanki cevizli alinca evde yemedigin sebze yemegine disarda para vermisim gibi geliyor.
Bi kaziklanmislil hissi geliyor.
0
divit
(14.04.22)
Baklava fıstıklı olur +1
İçinde ceviz olan baklava bir yan çeşittir, sarmanın içine pirinç değil de bulgur koymak gibi bişi esasen.

Bak mesela fındıklı baklavayı anlıyorum çünkü güzel kavrulmuş bir fındığın verdiği isli aroma hafif şerbet ve kıtır hamurla güzel olabiliyor. Ev baklavası modunda fındıklısını yerim.
Ama cevizin hiç işi yok, yakışmıyor da zaten. Bir de teorisi haricinde pratikte de çok zor, kullanılan cevizler hep dandik, acı oluyor. En iyi cevizi hiçbir zaman baklavaya koymazlar ama fıstığın kalitelisi olmak zorunda iyi baklavada. Segmentasyon açısından da talihsiz bir seçim yani.

Köylü işi denir çünkü baklava alamaya parası yetmeyen cevizli baklava alır, çıkış noktası budur. Köylülük denilen şey de fakirliğin kanıksanması ve hatta "fakirlik daha iyi" diye savunulması olduğu için yapılan bağdaştırma pek yanlış değil.
0
Bruce
(14.04.22)
Daha bugün tam olarak böyle bir ikilemin ortasında bırakıldım, manidar oldu :v Öncelikle kesin yargıları garipsemekle birlikte ev baklavasında cevizliyi tercih ederim. Rakı adabı geyiğinden çok farklı bulmuyorum fıstıklı olur netliğini; zevk meselesi en nihayetinde.
0
lüzumsuz adam
(14.04.22)
fıstık tadı gelmiyor baklavada. ceviz şekeri dengeliyor.
0
ya ben lan neyse
(14.04.22)
Yediğimiz şeyleri tadı için yemiyor muyuz? Ben hem cevizli hem fıstıklı baklava seviyorum.

Çoğu insan yemekler konusunda sanki dini bir metinmişcesine katı. Baklava denilen şey ince yufkayla kat kat yapılan şireli bir tatlı. İçine ceviz koyarsanız cevizli olur, fıstık koyarsanız fıstıklı olur.

Eğer yemekler konusunda bu kadar dindar olacaksak hala mö 2000'de ne yeniyorsa onları yiyor olmamız gerekirdi, bence de çok anlamsız bu.

Gerekirse cevizli baklavaya baclava diyelim, ama bu muhabbetleri çekmeyelim. Gerçekten anlamsız bir şey.
0
akhenaten
(14.04.22)
Ben cevizciydim. Hala da öyleyim. Ama taa ki bi müsteriniz Antep kocak baklavadan bi tepsi fistikli baklava gönderene kadar. O neymis ya… meger iyi fistikli baklava yememisim o yyüzden cevizli seviyormusum.

Bu sebeple diyorum ki yapan yer cok kaliteli ise fistikli, normal bi yerse cevizli.
0
c1b2k3
(14.04.22)
baklava fıstıklı olur. her yerde fıstık olmadığından her köyde ceviz yetişebildiğinden her köylünün yapabileceği baklava cevizli baklavadır.
0
mikahakkinen
(14.04.22)
ev yapımı cevizli de güzel yapılırsa çok lezzetli oluyor. köylü işi derken bence de haklılar ama lezzetli.
0
bohr atom modeli
(14.04.22)
kadayıf cevizli, baklava fıstıklı olur
0
mantık
(14.04.22)
Ben de cevizli severim hatta yukarıdakilerin dediği gibi ılık cevizli ev baklavası bir numaradır bence.
0
peki madem
(14.04.22)
baklavanın iyisi güzeli cevizli olur.
Antep fıstığı lobisi yıllarca bize baklavanın default hali fıstıklı imiş gibi lanse etti.
fiyat önemli değil, ama : 2022 itibari ile ceviz içi, kabuksuz antep fıstığından daha pahalı.
0
ebabil curnatasi
(14.04.22)
fistikli tercih ederim
0
all girls dream
(14.04.22)
disardansa fistikli
ev yapimi ise cevizli
0
bay b
(14.04.22)
Baklava çok sevmem ama yiyeceğimde cevizliyi tercih ederim. Canım ülkemde neyi nasıl sevdiğimiz için de onay almamız lazım, ne hoş. Bir köyüm de yok, olaydı gidip organik tarım filan yapardım.
0
asteriks
(14.04.22)
Antepli ustalar fıstıktan baklava olmayacağını bilir ve yıllardır söyler, fıstık çok ucuz olduğu için zamanla popüler olup fıstık hakimiyetine girmiş piyasa yeni nesilde bir tek bunu biliyor ama aslında iyi baklava cevizli olur ve sarı yağdan yapılır ayrıca odun fırınında pişmesi gerekir ve tabi artık fıstık cevizden kat be kat daha pahalı.
0
babafingo
(14.04.22)
birinden olur, öbüründen olmaz demek bence yanlış. iki türlü de olur, neden olmasın? belki eskiden kim neye ulaşabiliyorsa onunla yapıyordu ama artık günümüzde herkes hem cevize hem de fıstığa ulaşabiliyor. canınız neyi çekiyorsa onu yiyin geçin :)
ben ikisini de severim, tatlıcıya gittiğimde de hep farklı cins baklavalardan bir porsiyon yapar öyle yerim.
0
semyasa
(14.04.22)
antep fıstıklı dışında bir baklavaya baklava gözüyle bakamıyorum.
0
Mossy
(14.04.22)
(2)

direksiyon dersi

in vino veritas
sifirdan ogrenmek isteyen biri nereden hoca bulabilir? ehliyet var pratik yok mumkun olan en kisa zamanda ogrenmek isteniyor. hocanin arabasi oluyor mu yoksa ogrencinin arabasiyla mi oluyor bir de? bir de piyasasi nasil bu isin? ders ucretleri ne kadardir ortalama? istanbul icin soruyorum.
sifirdan ogrenmek isteyen biri nereden hoca bulabilir? ehliyet var pratik yok mumkun olan en kisa zamanda ogrenmek isteniyor. hocanin arabasi oluyor mu yoksa ogrencinin arabasiyla mi oluyor bir de? bir de piyasasi nasil bu isin? ders ucretleri ne kadardir ortalama? istanbul icin soruyorum.
0
in vino veritas
(13.04.22)
Sürücü kurslarından hoca bulunabilir. Hocanın arabasıyla olması daha sağlıklı. Çünkü hocanın arabasında ekstra fren oluyor. Hoca müdahale edebiliyor. Öğrencinin arabası olursa sıkıntılı bir durumda hoca müdahale edemez. Ders ücreti şu an 200 vardır.
0
dissendium
(14.04.22)
armut.com'dan bulmuştum ben zamanında. kendi arabasıyla geliyor.
0
lazpalle
(14.04.22)
(8)

Açıköğretim mezunu iyi üniversitelerde yl yapabilir mi?

Unde bach canim
Aöf bölümünden mezun olan biri ortalaması iyi ise alesten iyi bir not alarak iyi üniversitelerden birine (boğaziçi, ytü gibi) kabul alma şansı var mı? Yoksa aöfü gören kurul hocaları direkt olumsuz gözle bakıp elerler mi?
Aöf bölümünden mezun olan biri ortalaması iyi ise alesten iyi bir not alarak iyi üniversitelerden birine (boğaziçi, ytü gibi) kabul alma şansı var mı? Yoksa aöfü gören kurul hocaları direkt olumsuz gözle bakıp elerler mi?
0
Unde bach canim
(13.04.22)
Yapabilir. AÖF çoğu özel üniversiteyle aynı ayarda.
0
nvidia
(13.04.22)
Benim okulum yüksek lisans için bilim sınavı yapıyordu. Bilim sınavı varsa biraz zor o iş. Ales iyi olsa da alan hakkında bilgi iyi durumda değilse kabul etmeyebilirler.
0
dissendium
(13.04.22)
Eğer kendini yeterince geliştirdiysen o alanla ilgili ve yazılı veya sözlü bilim sınavında iyi bir puan alabileceksen neden olmasın? AÖF'ün statü yönünden bir eksisi yok, yine üniversite mezunusun. Sadece bölümün hocaları AÖF mezunu istemem diyip el altından düşük puan verip çaktırırlarsa sıkıntı olur. Ama dediğim gibi kendini geliştirdiysen ve her sorulanı cevaplayabiliyorsan sorun olmaz.

Bir de AÖF mezunu olduğun için eğer varsa sözlü sınavda biraz yüklenebilirler.
0
mantheman
(13.04.22)
Elerler
0
Hallegadola
(14.04.22)
kişinin alan bilgisi iyi seviyedeyse ve bunu bilim/kabul sınavında veya mülakatta jüriye gösterebilirse gayet mümkün.
yeterli gereksinimlere sahip(dil, alan bilgisi, ales) ve ne istediğini bilen adaya genelde şans verilir.
ama elbette aöf olmasının ciddi dezavantajı var. bu da kişi alan bilgisini kendisi ekstra çaba göstermedikçe iyi seviyeye getiremez. çünkü aöf çoğu okula göre daha yüzeysel kalıyor. aöften daha yüzeysel eğitimlerin verildiği örgün yerler de var bu memlekette.

kimse kafadan şuradan mezunsun olmaz diye elemez. zaten o seviyeye geldiyseniz altı dolu olmalı. öylesine bir deneyeyim kafasındaysanız şansınız çok çok düşük. aklı başında bir akademisyen bu kadar sığ bakamaz. burası türkiye. en iyi okul diye bahsettikleriniz bile top 500'de yer almıyor. edirne'nin ötesinde kimsenin bildiği yok nerdeyse.
0
debian
(14.04.22)
aöf mezunları diğer aranan şartlara da sahipse havayolu şirketlerinin pilot yetiştirme programına dahi katılıyorlardı. yüksek lisansa hayli hayli kabul alırlar. yeterki istekli ve konusunda bilgili olsun, yabancı dili olsun.
0
pardus
(14.04.22)
boğaziçi'ne %99 kabul alamazsınız. %1 bile ihtimal vermiyorum aslında ama bölümden bölüme değişebilir diye %1 ihtimal veriyorum. tek diplomanızın bu olduğunu varsayıyorum.
YTÜ'ye kabul alabilirsiniz. Bu yıl örneğin YTÜ mülakat vs. yapmadı. Adaylar başvuru yaptılar ve otomatik olarak sıralandılar. ODTÜ de pandemi sebebiyle 2020'de mülakat yapmamıştı herhalde. ALES ve ortalamanız yüksekse mülakat olmayan yerlerde şansınız yüksek.
0
ted
(14.04.22)
AÖF bitirip yurtdışında yüksek lisans yapan arkadaşım var.
Hani buradaki snob akademisyenler beğenmezse aklınızda olsun:)
Hatta iyi ki Türkiye'dekiler kabul etmedi diye seviniyor.
0
anten
(14.04.22)
(2)

Lego’nun özel setleri nasıl?

nefertarii
Hogwarts’ın astronomi kulesi modelini almak istiyorum; güzel görünüyor ama merak ediyorum güzel oluyor mu bu setler?
Hogwarts’ın astronomi kulesi modelini almak istiyorum; güzel görünüyor ama merak ediyorum güzel oluyor mu bu setler?
0
nefertarii
(13.04.22)
İşin lego yapma kısmı senin için ayrıca ilgi çekici bir şey değilse, ben olsam bir prop ya da figür alırdım. Parça birleşimi, detay ve bütünlük açısından standart legolara göre daha başarılı ama neticede tasarım dili olarak "oyuncak" gibi görünüyorlar. O paraya daha dekoratif ya da gerçekçi bir şey alınabilir.
0
Bruce
(13.04.22)
Youtube'da ara. Bazılarını baştan sona videoya çekiyorlar yaparken. Lego çocukluğumdan beri çok severim, Harry Potter da aynı şekilde ama özel set almam. Çünkü özel setler yaratıcılığa engel oluyor. O seti alınca dur araba yapayım, helikopter yapayım diyemezsin. O açıdan Lego olmasının bir avantajı olmuyor.
0
dissendium
(13.04.22)
(9)

sözlükte mülteci gündemi yaratma operasyonu mu var?

mr.goodcat
bugün anlamadığım bir şekilde istisnasız baktığım her başlık mülteci içerikli. yok afganlar kıza bakmış yok suriyeliler birisini ezmiş. bu iş dün gece itibariyle başlamadı ki? sanırsın gece yarısı 1 milyon kişi sınırdan geçti. ne oldu da bugün komple tüm başlıklar bununla doldu anlamadım? belirli bi
bugün anlamadığım bir şekilde istisnasız baktığım her başlık mülteci içerikli. yok afganlar kıza bakmış yok suriyeliler birisini ezmiş.

bu iş dün gece itibariyle başlamadı ki? sanırsın gece yarısı 1 milyon kişi sınırdan geçti. ne oldu da bugün komple tüm başlıklar bununla doldu anlamadım? belirli bir grup var da bunlar gündem mi belirliyor?

geçenlerde de köpek sorunu vardı mesela. 8-10 tane köpeklerle ilgili başlık vardı. sürekli farklı farklı başlıklarda gündem yapıldı.

yanlış anlaşılmasın ben olmalı veya olmamalı diye sorgulamıyorum. bir anda bu şekilde "uzun süredir var olan bir şeyin" bir gün içinde gündem olup başlıkların neredeyse tamamını kaplamasını aklım almıyor.
0
mr.goodcat
(13.04.22)
Alakası yok, üst üste gündem olacak ahlaksızlıklar yapılıyor ülkede, haliyle sözlükte de gündem oluyor, normal yani.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.04.22)
Bir operasyon yok. Bu olaylar hep Twitter'da başlıyor. Ekşi Sözlük'ün sosyal medyada bir karşılığı yok. Twitter'daki olaylar da Sözlük'e taşınıyor. Twitter'da da uzun süredir gündemde bu konu. Hepsi de gerçeğe dayalı.
0
dissendium
(13.04.22)
Biri sağda solda gördüğü bir haberi gündeme taşıyıp provokatif şeyler yazıyor, diğerleri de tuzlukla koşuyorlar peşinden. Bunun ilgi çektiğini gören bir tane daha açıyor, böyle böyle kümülatif şekilde artıyor. Eminim ki Google'da "mülteci saldırı" gibi keywordlerle arama yapıp haber araştırıyorlardır.

Zira artık ekşi; twitter gibi herkesin kendi fikrinin benzersiz olduğunu düşündüğü ve daha önce bin kere yazılmış bile olsa aynı şeyi yazarak nefret kustuğu bir mecra. Maksat bişiler yazmak olsun insanlara.
0
Bruce
(13.04.22)
olaylar git gide sinir bozucu bir hal aldığı için artık en ufak şey bile göze batmaya başladı doğal olarak.

eskiden kimse bu kadar rahatsız değildi ama iş çığrından çıktı. en hümanistler bile şu an nefretle dolu. haliyle en ufak olay da sosyal medyaya yansıyor.
0
rose parks
(13.04.22)
Bir operasyon olduğunu sanmıyorum. Her iki popülasyon da ülkemizde "kontrolsüz" bir şekilde çoğalıyor. Bu çoğalma şimdilik hafif tehditlerle sürdürülebilir olsa da önümüzdeki 10 yıllık süreçte bu şekilde devam edip de sıkıntı yaratmayacağını düşünmek fazla iyimserce olurdu.
0
msb
(13.04.22)
E mizrak cuvala sigmiyor artik.

10 milyon multeci nedir? Dunyada boyle bir sacmalik yok.
0
baldur2
(14.04.22)
Gündem oluşturma çalışması diyebiliriz.
İstistiklerde geçiyor Türkiye için 2018-2019 yılları en fazla göçmenin geldiği zaman aralığı olmasına rağmen o zamanlarda bile bu kadar sözü edilmiyordu. Şu an TV'ye çeşitli sebeplerle çıkanlardan ayrı olarak yurt dışına gidenler de yok değil. suriyeliler bile yasal yollardan geri dönebiliyorlar şu an.

şimdi bize gelirsek ülkemizde malum siyasi,kültürel,inanç vs. arada bir çok parametre olduğundan gündem veya algı oluşturma açısından formül şöyle işliyor:
1 göçmen Türkiye'ye geldiği an 2 göçmen sayılıyor o da bir olaya karıştığı an bu 2'nin karesi alınıyor (4 eder) ve 10'la çarpılıyor. Sonuç olarak 40 rakamı her halükarda sosyal medyada paylaşım yapılmaya değer bir sayıdır.

Suriyelilerin karıştıkları olaylara ben de doğrudan şahit oldum. Yine kendi aralarında gerçekleşen (bazı videolarda görüldüğü üzere) toplu olarak kavga yaptıkları ortada. İstisnası vardır ama daha grup halindeki suriyeli veya başka ülkeden göçmenlerin bir ya da bir kaç vatandaşımıza saldırdığını duymadım denk gelmedim. (Karşılıklı kişisel tartışmaların içinde kendimde bulundum.)

Tabi göç akışı iyi kontrol edilmelidir.

Avrupa tarihine bakılırsa kavimler göçü büyük değişikliklere sebep oldu. Şu an bile çekince halindedir avrupa. Ukrayna Rusya savaşı uzadığı ve avrupaya giden göçmen sayısı arttığı sürece Avrupa ülkeleri de bir yerde kontenjanımız doldu diyecektir.
Geçenlerde göçmen almama/sınırlama adına bir kaç ülke adı sıralandı bu bakımdan ama adları şu an aklımda değil.

Sosyal medyada bir gruptapki paylaşımda Antalya (özellikle Konyaaltı) bölgesinde UK plakalarındaki belirgin artıştan ayrıca söz ediliyordu. Belli ki oraları da zengin kesim tercih ediyor.

Bazı sebeplerle özellikle Bursa ve İstanbul'da yaşayan suriyelilerle konuşma fırsatım da oldu geçmişte. Büyük çoğunluğu teksilde çalıştığını söyledi. İstihdam ve ucuz iş gücü konusunda önemli kaynak ve tercih sebebi oldukları da ortada.

Bir gençle yaptığım konuşmanın özeti ise,
ünlü bir markanın yine orjinal ürünlerini yapan yerde çalışanın aldığı aylık ücret herhalde bir çoğumuzun aldığı aylığın yarısının altında kalır. Bunlar da ayrı mesele.

Kısaca,
birileri göçmenlerden şikayet ediyor, birileri de (adil olsa çalıştırıyor diyeceğim ama aslında) kullanıyor.
0
Erva
(14.04.22)
her gün daha fazla mülteci videosu düşüyor. bu konuda bir algı operasyonu olduğunu sanmıyorum, gerçekten ciddi bir problem var.
0
roket adam
(14.04.22)
Onceden kendilerini yabanci hissedip baslarini belaya sokmuyorlardi.
Yani kriminal olanlari suc isliyordu normal olanlari da normal takiliyordu.

Simdi normal olanlar suc isleyince ceza almadiklarini fark ettiler.
Bu yuzden hergun haber oluyorlar.
Bagcilarda adam yol kesiyor, otekisi trafikte adam eziyor.
0
divit
(14.04.22)
(8)

Tayin isteyeyim mi?

rahmi pinkfloydoglu
İstanbul'da memur olarak çalışıyorum. Yaş 29E, bekar. Evden işe işten eve gidip geliyorum, kız arkadaş da yok 1 senedir. Tayin olup gideyim mi diye düşünüyorum.İstanbul için avantajlar işyerine 20 dk sürede gidiyorum, ev benim kira derdim yok, araba yok.Başka bir ile gidersem de yine büyükşehirlerd
İstanbul'da memur olarak çalışıyorum. Yaş 29E, bekar. Evden işe işten eve gidip geliyorum, kız arkadaş da yok 1 senedir. Tayin olup gideyim mi diye düşünüyorum.

İstanbul için avantajlar işyerine 20 dk sürede gidiyorum, ev benim kira derdim yok, araba yok.
Başka bir ile gidersem de yine büyükşehirlerden birisine giderim herhalde. Erzurum'a gidip bütün kış kolumu bacağımı kırana kadar kayak yapma fikrim var.

Büyükşehire gitmek istememin sebebi 8 senedir çalışıyorum, artık müdürlük sınavına girme imkanım var. İstanbul'da ortalama 500 müdür alıyorlarsa küçük şehirlerde 3-5 tane anca alıyorlar.
Napim tayin olayım mı yoksa İstanbul'da müdür olup 5 sene daha bekleyip öyle mi gideyim?
0
rahmi pinkfloydoglu
(13.04.22)
playing star +1
0
Mossy
(13.04.22)
@playing star again aslında derdim yok gidersem de aptallığıma gidicem. ne bilim değişiklik olsun istiyorum. bu can sıkıntısından 2-3 sene önce cafe açıp yüklü miktarda para batırmışlığım var. aklım başıma gelmedi yine kaşınıyorum.
0
🌸rahmi pinkfloydoglu
(13.04.22)
ev sizin, istanbul'da ev-iş arası 20dk bu büyük bir lüks bence, herhangi bir sebep göremedim ben tayin istemeniz için. Bulunduğunuz iş ortamından sıkıldıysanız şehiriçi tayin isteyin. not: bence ilginizi cezbeden ve zamanınızı harcadığınızda mutlu olacağınız bir hobi edinin. bonus olarak hobinizle birlikte yeni arkadaşlıklar da edinirsiniz.
0
dedim ben sana
(13.04.22)
Yerinde olsam Antalya'ya falan giderdim. Erzurum'da ne işin var. Uludağ'da hevesini al. Orası olmazsa Kartepe var.
0
dissendium
(13.04.22)
Evin semtine göre kira getirisi iyi olacaksa tayin iste.

Şu an kiralık krizi var. 10 bin TL ve üstü gibi kira getirecekse ev gittiğin yerde güzel yaşarsın.

İstanbul'da belli semtler dışında yaşıyorsan sadece eziyet. Haftasonu 1 saat sahilde oturacam diye 2.5 saat metrobüs çeken zihniyetsen o başka
0
nvidia
(13.04.22)
bekleyip müdür ol. sonra duruma bakarsın.
0
zgrydn
(13.04.22)
Şehir değiştirmek isteme nedeniniz nedir? Çünkü genel geçer nedenlerin hiçbirini yazmamışsınız hatta bunların sizin dertleriniz olmadığını görüyorum. Üstüne müdürlük için İstanbul'un daha cazip olduğunu söylemişsiniz.

Atıyorum İzmir'e giderseniz neyin değişeceğine inanıyorsunuz hayatınızda?

Yani size tam olarak neye dayalı cevap verebileceğimi anlamadım ben açıkçası.
0
akhenaten
(14.04.22)
bence dertsizlikten dert arıyorsun kendine.
0
KaraSakall
(14.04.22)
(9)

sigortasiz iste calismak

Lusid*
Ogrenci bir arkadasim, armada avmde eli yuzu duzgun bir yer sandigimiz bir yerde barista olarak ise girmisti. Sigorta yapmadilar ve isten ciktiginda 13 gunluk maasi yerine 7 gunluk odeme yaptilar, buna cevap olarak da ''uzun sure calismadiginiz icin bu kadar yardimci olabiliyoruz''gibi bir cevap ver
Ogrenci bir arkadasim, armada avmde eli yuzu duzgun bir yer sandigimiz bir yerde barista olarak ise girmisti. Sigorta yapmadilar ve isten ciktiginda 13 gunluk maasi yerine 7 gunluk odeme yaptilar, buna cevap olarak da ''uzun sure calismadiginiz icin bu kadar yardimci olabiliyoruz''gibi bir cevap vermisler. Gunde 12 saat kole gibi calistirip boyle bir sey yasayinca uzucu oluyor haliyle ancak sigortasiz bir iste calistigi icin herhangi bir hak iddia edebilir mi?
yasak olmasina ragmen ucuz diye migros sut kullanan, orijinal kahveleri yerine baska bir yerden alan, alkollerinde chivas satip icine jb dolduran, pahali sarap diye leyla satan bir yer. Gunde 20k kazanip ogrencinin parasina coktuler resmen, neler yapilabilir?
0
Lusid*
(13.04.22)
Cimer'e yazabilir. Sigorta yatırılmayan günlerde orada çalıştığını kanıtlarsa işin içine SGK giriyor zaten.
0
dissendium
(13.04.22)
Direkt cimer'e yazsın. Bir de sgk'nın sigortasız işçi çalıştıran yerlerle ilgili destek hattı falan vardı onları arayabilir varsa.
0
mg3929
(13.04.22)
ankaranin gobegi armada avm de sigortasiz isci calistirmak buyuk cesaret. kac gun calisti arkadasiniz ? eger ise yeni basladiysa sigortasi e devlette onumuzdeki ay gorunur cunku
0
sweetoffice
(13.04.22)
armada awm nerede bilmiyorum ama oradaki ilçe sosyal güvenlik merkezine gidersen yönlendirirler.

patrona gidip böyle başvuracagım de zaten direkt aradaki maaşı verirler.
0
liberal
(13.04.22)
@sweet
yok hocam 13 gun calisti ama hic bilgi falan da istememisler ki bu sure boyunca sigorta icin, gercekten 1 liranin hesabini yapan bir yer
0
🌸Lusid*
(13.04.22)
Çalıştığını kanıtlayabiliyorsa (tanık, belge vs) hizmet tespit davası açsın. 13 gün 13 gündür. Ama ilk aşamada Sgk’ye şikayet etsin. Hem sigortasız çalıştırma hem de eksik ücret sebebiyle.
0
kojonotsuki
(13.04.22)
aklına gelen her yere şikayet etsin.

1- SGK yok.
2- Paraya çökülmüş.

AVM yönetimi verir mi bilmem ama kamera görüntülerinden falan hangi günlerde orada çalıştığı kabak gibi ortaya çıkar
0
co2s2
(14.04.22)
keşke işletmenin adını paylaşsanız bizle de en azından bilsek.

hiç uğraşmasın, versin cimer+sgk söke söke alırlar, cezayı da yapıştırırlar oraya.
geçmiş olsun ayrıca, direkt yeni bir iş kovalasın. hukuki süreç uzarsa bile mutlaka ama mutlaka olumlu dönüş olacaktır.
0
rewlack
(14.04.22)
alo 170'i arayip sikayet olusturacak.
0
bay b
(14.04.22)
(5)

kpss ile olunabilecekler

encokbenisevinnolur
kpss'den düz memur olarak atanmak için bir sinirlama var mı? mezun olunan bölüm için açılan kadrolara değil de sadece gk-gy sınavına girilip gerekli puan da alınırsa düz memur atanmak mümkün mü?bir de bir tercih robotuna girdim google üzerinden, sertifika seçenekleri vardı bilgisayar işletmeni, prog
kpss'den düz memur olarak atanmak için bir sinirlama var mı?
mezun olunan bölüm için açılan kadrolara değil de sadece gk-gy sınavına girilip gerekli puan da alınırsa düz memur atanmak mümkün mü?

bir de bir tercih robotuna girdim google üzerinden, sertifika seçenekleri vardı bilgisayar işletmeni, programcı ya da muhasebe diye. o sertifikalar nereden alınıyor ya da almak bir avantaj sağlar mı?

sorulara cevap yerine genel olarak hiç bilmeyen biri için kpss nedir ne yapılır nereden nereye gidilir tarzı bir site blog öneriniz olursa ona da açığım
0
encokbenisevinnolur
(13.04.22)
Mobil olduğu için editleyemiyorum, bir sorum daha var, ALES ve YDS puanlarının ise yaradigi bir kısmı var mıdır bu sürecin.
0
🌸encokbenisevinnolur
(13.04.22)
Düz memurluk için 35 yaş sınırı vardı diye hatırlıyorum. 4001 nolu kadrolar için geçerli her lisans bölümünü kapsıyor. Ales bi yerde kullanılmıyor ama yds bazı uzmanlık kadrolarında isteniyor ama o da 4001 değil bölüm şartlı oluyor.
0
rebecca
(13.04.22)
Merkezî atama ve açıktan atama şeklinde iki atama var. Merkezî atama puanları yüksek olur. 90 ve üstü. Hatta bazıları 95. 98, 99 olanlar bile var. Açıktan atamada da istenen bir sürü şey olur. Kendimden örnek vereyim. Makine mühendisiyim. Bir alım ilanında 3 yıl bakım mühendisi tecrübesi istenebilir. Düz memurluklarda da bölüm şartı oluyor genelde. 1500 tane orman için memur alınıyor ama ormancılık bölümü mezunları başvurabiliyor sadece. Diyelim şoför olacaksın. Senden ehliyetinin 5 yıllık olmasını isteyebilirler. Alım ilanlarını incelerseniz zaten büyük bir kısmını anlarsınız.
0
dissendium
(13.04.22)
Ben burada 85 puanla düz memur olarak atananları okumuştum. Görüp cevaplarlar umarım. Ayrıca yaş sınırı da bazı memur grupları dışında kaldırıldı.
0
geçerkenugradım
(13.04.22)
Sertifikalar belediyelerin meslek edindirme kurslarından alınabiliyor
0
aids rakun
(13.04.22)
(7)

İktidar tarafı neden Mansur Yavaş'ı istiyor?

fistikthecat
Ekrem İmamoğlu ile uğraşıyorlar.Rakip olarak sanki Mansur u istiyorlar olarak algılıyorum.Pragmatist olduklarını düşünerek İmamoğlu onlar için daha büyük bir tehdit mi?
Ekrem İmamoğlu ile uğraşıyorlar.
Rakip olarak sanki Mansur u istiyorlar olarak algılıyorum.

Pragmatist olduklarını düşünerek İmamoğlu onlar için daha büyük bir tehdit mi?
0
fistikthecat
(12.04.22)
mansur yavaş ülkücü olduğu için kürtlerden yeterince oy alamaz. ayrıca kendisinin de dediği gibi siyasetçi gibi değil devlet adamı gibi davranıyor. yani seçim ortamına girildiğinde erdoğan veya imamoğlu kadar yırtıcı olamayacak. paramparça ederler. imamoğlu bunu yaşadı ama kazanmayı bildi. tabi imamoğlu olmazsa ondan sonra en iyisi mansur yavaş
0
paintov
(12.04.22)
@paintov a + olarak ülkücü kökenli olduğu için potansiyel adaylar arasında şimdiye kadar yapılanların hesabını en az soracak kişi de o bence.
0
fobfilm
(12.04.22)
Ekrem İmamoğlu'na cevap veremiyorlar ki. Adam ulaştırma bakanını azarlayabiliyor. Ekrem İmamoğlu pasif bir insan değil. Hakkını söke söke almış bir insan. Böyle birini tabii ki istemezler. Onlar için daha büyük bir tehdit.
0
dissendium
(12.04.22)
Ekrem İmamoğlundan çok korkuyorlar, aslında aday belli ama şu an rüzgar muhalefetten yana, direkt İmamoğlu'nu hedef almak da onlara eksi puan yazdığı için top sektiriyorlar
0
olaylar olaylar
(12.04.22)
Seçimler için 3 profil sayacağım. paintov güzel tespit yapmış, ben sadece örneklendireceğim.

Muharrem İnce -> CB seçimlerinde oylama bile sonlanmadan ortalıktan kayboldu ve bir televizyoncuya "Adam kazandı." mesajı attı. Destekçilerini yüzüstü bıraktı.

Mansur Yavaş -> 2014 yerel seçimlerinde göstere göstere seçimi çaldılar. Mücadelesini verdi ama çok sessiz ve pasif kaldı. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bile gittik." dedi ama kimsenin umrunda olmadı.

Ekrem İmamoğlu -> Yine göstere göstere çalınmak üzere olan seçimi tırnaklarıyla kazıyarak geri aldı. Yetmedi, seçimi iptal ettiler. Onu da ortaya koyduğu karakter ile farkla kazandı.

Şu an anketlerde Mansur Yavaş'ın adı öne çıksa da seçim ortamında RTE ile aşık atabilecek, kazanma potansiyeli olan tek aday İmamoğlu gibi duruyor. Bu yüzden onu karşılarına almak istemiyorlar.
0
himmet dayi
(12.04.22)
Aslında İmamoğlu'nun yaşadığı seçim dönemini bir önceki adaylık döneminde aynı şekilde Yavaş da yaşadı. Tek farkları İmamoğlu masaya yumruğunu vurdu ve kamuoyunun dikkatini çekti. Burada iki siyasi arasındaki (bana göre) en büyük fark siyasi kampanya yöneten ekip ve kendi dönemlerinde ki siyasi konjektur. Yani diyelim ki Yavaş'ın bir önceki dönemde yaşadığı o sıkıntılı seçim sürecini İmamoğlu yaşasa çok büyük ihtimalle İmamoğlu da benzer bir şekilde kabul etmek zorunda kalacaktı. Aktif siyasetin içinden birisi olarak yazıyorum bunları. Ayrıca zaferler kazanılan son yerel seçimde aktif olarak bir siyasi partinin (millet ittifakı içerisinde) siyasi kampanya yürütücüsüydüm. İnsanlar zannediyor ki siyaset=seçim dönemi. Bu düşünce yapısı her ne kadar halkın çoğunluğunda olsa da doğru değil. Seçim dönemi sadece işin vitrin kısmı. Esas mücadele pasif siyasetin ve politikaların yapıldığı, incelendiği, ana hatların belirlendiği zamanlarda oluyor.

İmamoğlu yerine Yavaş'ı mevcut durumda istediklerini düşünmüyorum. Hatta aksine Yavaş yerine İmamoğlu olsun isteniyor karşı mahallede. Bunun hem ideolojik hem politik hem de siyasi sebepleri de var.

- İdeolojik sebeplerden birisi İmamoğlu yerel seçimlerde (kimsenin nedense görmek istemediği bir durum bu) sağ kesimden (özellikle muhafazakâr ve ülkücü taraftan) beklentilerin üzerinde oy aldı. Bu sağ kesim esasında şunu dedi, yahu belki de bu defa sol başkadır denemek lazım. İmamoğlu ilk başlarda bu durumu dengeli sürdürse de yaptığı siyasi hamlelerden ötürü şuan için hanesine artı puan yazdırmayı bırak, var olan kendisini seçen o karşı mahalle oylarını eksiltti.

- Politik sebeplerden birisi Yavaş belediye başkanlığı makamına oturduğu ilk andan itibaren siyasetçi değil de, bürokrat gibi oturdu. Bu hamlesi sayesinde (inanmayacaksınız belki de ama böyle) özellikle seçim döneminde kendisine destek vermeyen hatta kendisinden nefret eden, Yavaş'ın fetöcü olduğunu düşünen insanların takdirini ve sevgisini kazandırdı. Bu sayede de şuan için politik olarak da +1 adım olarak İmamoğlu'nun önünde. Çünkü o karşı mahalle seçmenine karşı mahallenin ağabeylerinden daha fazla sahip çıktı, ötekileştirmedi.

- Siyasi sebeplerden birisi de, İmamoğlu da her ne kadar Yavaş gibi sağ ideolojiden gelmişse de (ailesel ve çevresel olarak) kendisini o karşı mahalle olarak bahsedebileceğimiz seçmen grubuna sevdiremedi. Yavaş'ın kalesi, seçmen kitlesi, doğduğu büyüdüğü yetiştiği mahalle zaten şuan karşı mahalle. Geçmişi ve bugünü (siyasi olarak) İmamoğlu'ndan çok daha fazla temiz. Mesela ben karşı mahalleden siyasetçi olsam şuan ellerimi ovuşturarak kendime rakip olarak İmamoğlu'nu isterim.

Biliyorum büyük ihtimalle bu yazdıklarımı okuduktan sonra bana küfredecek, karşılarında olsam beni dövmeye çalışacak arkadaşlar olacaktır ama politika yapmak, siyaset yapmak çok farklı şeyler. Neden böyle yazdığımı, neden böyle düşündüğümü aktif olarak siyasetin içerisine girince muhakkak anlayacaksınızdır. O yüzdendir ki siyasetin içerisine girip, yükselen insanlar göz önünde olurlar. Çünkü doğası gereği siyaset yapmak öyle herkesin harcı değildir.
0
skzr
(12.04.22)
bence iktidar tarafı kılıçdaroğlu'nun olmasını istiyor. sebep olarakta geçmişteki başarısızlıklarını söylüyorlar.. ancak bu kılıçdaroğlu'nun avantajı da olabilir bugünkü konjonktörde. çünkü hafife alıyorlar.

iktidar bloğunun imamoğlu'ndan korkutuğunu ve yavaş'ı öne çıkardığını falan hiç düşünmüyorum. bu bana oldukça komik geliyor. çünkü iktidar bloğunu potansiyel oy olarak kendisine çekebilecek kişi imamoğlu değil mansur yavaş. imamoğlu ilk günden beri asıl görevinin ötesinde cb adaylığı için lobicilik yapıyor. oysa mansur yavaş hiç bu tarz suni hareketlerde bulunmayarak sadece işine odaklanmış bir şekilde duruş sergilediği için halktan taktir görüyor. halk kendisine teveccüh gösteriyor. kendisinin böyle bir alt metni olmamasına rağmen halk kitleleri kendisini öne çıkartıyor. dolayısıyla bu sizin söylediğiniz önerme çelişkilerle dolu. asıl tehdit mansur yavaş'ın aday olması. zira son anketlerde mansur yavaş tüm olası muhalefet adaylarından daha önde.

yavaş'ın kürtlerden oy alamayacağını düşünmekte oldukça yanlış. ben bir kürt kökenli vatandaş olarak yavaş'ın adaylığından mutluluk duyarım. siyaseti basmakalıp ve dogmatik düşüncelerle nitelendirmeyi bırakmaları lazım artık herkesin. insanların kahir ekseriyeti etnik kökenlerine göre oy vermiyor bu memlekette.
0
debian
(12.04.22)
(4)

saha satış uzmanı olmak

Yoq
merhaba,35imden sonra icra ettiğim mesleği tamamen bırakıp saha satış pazarlama uzmanı olarak çalışmak istiyorum. mevcut işimde hayat standardım düşük, maaş sabit hatta sabit bile değil brüt maaş olduğundan gitgide azalan bir maaş. bu yüzden satış yapıp prim almak, gelirimi artırmak istiyorum. dört
merhaba,

35imden sonra icra ettiğim mesleği tamamen bırakıp saha satış pazarlama uzmanı olarak çalışmak istiyorum. mevcut işimde hayat standardım düşük, maaş sabit hatta sabit bile değil brüt maaş olduğundan gitgide azalan bir maaş. bu yüzden satış yapıp prim almak, gelirimi artırmak istiyorum. dört duvar arasında masa başında çalışmak da zor geliyor artık. dışarıda olmak, insanlarla iletişim kurmak istiyorum. mantıklı mı sizce? buna benzer bir şey yapan varsa hikayesini yazabilir mi?
0
Yoq
(12.04.22)
Önemli olan ne satacaksınız.

Ben satış kısmında şuna inanıyorum, satacağınız ürünün her şeyini bilmeniz lazım. Swot analizi mi diyoarlar, yani ürünün iyi, güçlü yönü neresi zayıf kısmı nedir. Bunlara hakim olunmadan o ürün satılamaz gibime geliyor.
0
kumandanim
(12.04.22)
satışta çalışan biri olarak masa başına geçme planındayım ev.et geliri daha fazla ancak sürekli seyahatler ve telefonlar, anlık programlamalar psikolojimi bozdu. özellikle pandemi sonrası nasılsa evdeyiz anlayışıyla haftasonu ve gece bile whatsapp ve telefonların susmaması bende son nokta oldu; prim, araba gibi avantajlarına rağmen değmediğine karar verdim. özellikle insanlarla iletişim konusunda bir süre sonra lütfen iletişmeyelim, mail gönderin moduna geçiliyor :)
0
lallala
(12.04.22)
Ben de mühendis olarak bu alana geçmek istiyorum. Geçen başvurduğum bir yer aradı ama iki ilin sorumluluğunu veriyor. Bir de araç veriyor. Sorumluluk tarafı aslında yüksek. Mantıklı olup olmaması sizin yapınıza göre değişir. İnsanlarla iletişim kurmayı seviyorsanız, araç kullanmayı seviyorsanız mantıklı. Ama bunlarla bitmiyor tabii ki.
0
dissendium
(12.04.22)
yılların pazarlamacısı olarak söylüyorum;
iyi bir karar vermişsin.
ama bu işler hemen öyle şıp diye de olmuyor. ben hayatta masa başında veya sabit bir yerde çalışamam, çalışamadımda zaten.
0
etna
(12.04.22)
(4)

Girit Hakkında

dakota
Geçen gün eski bi film izledim “ Zorba “ film Yunanistan’ın Girit adasında geçiyor. Ada hakkında araştırma yapıyorum. Yerleşilebilir bir yer mi? Aranızda daha önce gidip gören fikir beyan edebilecek arkadaşlar var mı?
Geçen gün eski bi film izledim “ Zorba “ film Yunanistan’ın Girit adasında geçiyor. Ada hakkında araştırma yapıyorum. Yerleşilebilir bir yer mi? Aranızda daha önce gidip gören fikir beyan edebilecek arkadaşlar var mı?
0
dakota
(12.04.22)
Gidip görmedim ama Google Maps ile bayağı yaşanabilecek bir yer olduğu gözüküyor.

www.google.com!3m7!1e1!3m5!1szmHzPWP10JteMfSYr0aiyQ!2e0!6shttps:%2F%2Fstreetviewpixels-pa.googleapis.com%2Fv1%2Fthumbnail%3Fpanoid%3DzmHzPWP10JteMfSYr0aiyQ%26cb_client%3Dmaps_sv.tactile.gps%26w%3D203%26h%3D100%26yaw%3D81.20855%26pitch%3D0%26thumbfov%3D100!7i13312!8i6656
0
dissendium
(12.04.22)
zorba kitabının yazarı nikos kazancakis hayranıyım.onun mezarı da girit adasında ve uzun zamandır oraya ziyaret etme hayalim var.yunanistan'dan uçakla gidiliyormuş ben gemi ile gitmeyi isterdim ama malesef olmuyormuş.
adaya gidersen ya da yerleşirsen görmeni isterim.

melerence.blogspot.com
0
devilone
(12.04.22)
üzerinden çok yıllar geçti ama pire limanından kalkan yüksek hızlı feribotlarla gidilebiliyordu, hatta ben öyle gitmiştim. ne zaman diye sorarsanız, feribotta yabancı damat dizisi oynuyordu, o aralar işte :)
yerleşme konusunda yorum yapamam zira o çok kişisel bir şey ancak ada olduğu için ufak vs diye düşünmeyin, oldukça büyük bir ada. tatil için düşünülürse çok keyifli bir tatil geçirebilirsiniz.
0
semyasa
(12.04.22)
giritlilerin yunanlılara benzemediğini okumuştum. hatta kuzeyinde bir türk mahallesi falanda varmış.
0
hayvan gibi yazar
(12.04.22)
(10)

33 yaşından sonra Tıp mı Yazılım mı?

duchess jessamine
Maddi bir engel yok bunun için. Tıp 20-30 yıl sonra da var olabilir. Ama yazılımcılıkta yazılımcı sayısı ve yoğun talep arttıkça sektörel bir doygunluk yaşama ihtimali var gibi orta-uzun vadede. Siz olsanız ne yaparsınız?
Maddi bir engel yok bunun için. Tıp 20-30 yıl sonra da var olabilir. Ama yazılımcılıkta yazılımcı sayısı ve yoğun talep arttıkça sektörel bir doygunluk yaşama ihtimali var gibi orta-uzun vadede.

Siz olsanız ne yaparsınız?
0
duchess jessamine
(11.04.22)
Çok alakasız iki alan.

Yazılımcı kişi mevcut işine devam edip aynı anda freelance iş de yapabilir. Hatta kendi yazılımlarını yapıp pazarlayabilir. Tıpa talep azalmaz tabii ama tıp doktorlarının da durumu ortada. Sağlıkta şiddet, düşük ücretler, hasta bakma sayısı vs. vs. bir sürü problemleri var.

Ben gönlümden geçeni değil ama mantıklı olanı söyleyecek olursam yazılım derdim.
0
himmet dayi
(11.04.22)
Tıp ve yazılım herhangi iki meslek gibi kıyaslanamaz. Atıyorum yazılım mı inşaat mühendisliği mi dersin ama tıp başka.

Çünkü mental olarak da uygun olmayı gerektiren bir alan. Kadavrayla karşılaştığın anı bir düşün. Buna hazır mısın? İnsanın en ummadık halleriyle karşılaşabilirsin bu meslekte, miden kaldırmayabilir.
0
anten
(11.04.22)
Ben yazılımı seçerdim. Bence diş hekimliği daha mantıklı olabilir tıp yerine.
0
dissendium
(11.04.22)
yazilim her yerde her ulkede her sart altinda yaparsin, doktorlugu her ulkede yapman icin tonla ugras tabi ki yazilim
0
bay b
(11.04.22)
Tıp mezunuyum. Tıp şu an 18 yaşında bile yazılmaz bu ülkede. 33 yaşında hiç gerek yok. Hem çok uzun bi bölüm hem de mezun oldum bitti yok uzmanlık yapmayınca bi şekilde eksikliği hissediliyor, 40 yaşınızda tus çalışacak, 45 yaşınızda uzman olacaksınız. Bence hiç gerek yok bu durumda bu ülkede tıp okumaya.

Yazılım okuyun geçin illa bu ikisinden biriyse
0
nundu
(11.04.22)
tabii ki yazılım sektörde hala çok büyük açık var ve sektör gittikçe genişliyor.
0
turbo sadık
(11.04.22)
Tıp okurdum. Dursun kenarda.
0
Deathrow
(11.04.22)
turkiye'de doktorluk yapmayi tercih etmem. yurtdisi ise ve doktorlugu sevebilecegini dusunuyorsan neden olmasin.

yazilimi kisa zamanda is olarak yapmaya baslayabilirsin. birkac aylik bir code camp ve kendin birkac proje gelistirmen is bulman icin yeterli olur. yurtdisinda is bulmasi kolay. turkiye'de issiz kalmazsin. diger sektorlere gore de her yerde daha iyi para kazanabilirsin.
0
lemmiwinks
(11.04.22)
33 yaşından sonra tıp eğitimine 6 yıl boyunca motivasyonu sürdürmek çok zor. özellikle bir yandan güzel para kazanmıyorsanız, ki bu eğitim esnasında başka şeylere çok zaman harcayamazsınız.
sonra bunun tus'u var, uzmanlığı var yan dalı var, 24 saat nöbetleri var o yaştan sonra çekilecek şey değil.

yazılım derim.
0
bohr atom modeli
(11.04.22)
abım tus ta turkıye 20.sı oldu hacettepe tıp mezunu. 42 yasında kardıyolojı profu ve kardıyolojı bolum dalı baskanı, aldıgı maas 15000 tl, ablam 44 yaşında,30-40 bın kazanıyor ozel sektorde kadındogumcu. o da ankara tıp ı besıncılıkle bıtırdı. ancak canı cıkıyor son 20 yıldır. sureklı rısk altında, en ufak bısey olsa hastalar dava acıyor. ikisi de karıyerının top noktasında iki doktor ornegı sana. ne bu ulkede ne de baska yerde ınsanla ugrasılmaz. ınsandan uzak duracaksın. tabıı kı yazılım. ben siber guvenlıkcıyım ve sımdı bana ozenıyorlar ve almanya ya gıdersem hepsı pesımden gelmek ıstıyor, almanca ogrenmeye bu yasta hazırlar. var gerısını sen dusun.
0
camene87
(12.04.22)
(2)

victoria secret fashion show

black mamba
ne oldu bu tamamen kalktı değil mi? mankenler ne yapıyor peki? işsiz mi kaldılar?
ne oldu bu tamamen kalktı değil mi? mankenler ne yapıyor peki? işsiz mi kaldılar?
0
black mamba
(10.04.22)
Manken işsiz kalır mı yav. Fotoğraf çekiminden zaten ömür boyu yetecek kadar para kazanıyorlar.
0
dissendium
(11.04.22)
zaten senede 1 olan bir seydi, nasil issiz kalabilirler ki.
0
hot potato
(11.04.22)
(12)

Yaş geçiyor diye evlenmek saçma değil mi?

put it in your appropriate place
Çevremde duymaya başladım sürekli, yaşın geçiyor ya evlen sonradan zor oluyor diye. Belki haklılık payı vardır ama ne bileyim bana saçma geliyor. Sırf yaşım geçiyor diye evlenmek pek mantıklı değil sanırsam.Edit: 33 er kişisi.
Çevremde duymaya başladım sürekli, yaşın geçiyor ya evlen sonradan zor oluyor diye. Belki haklılık payı vardır ama ne bileyim bana saçma geliyor. Sırf yaşım geçiyor diye evlenmek pek mantıklı değil sanırsam.

Edit: 33 er kişisi.
0
put it in your appropriate place
(10.04.22)
saçma, sonra kolay boşanırsın
0
jelly bear
(10.04.22)
kesinlikle katılıyorum. evlenmeyi ve evliliği kutsallaştıran kitlenin baskısının da etkisi var.
0
gottacatchemall
(10.04.22)
Şimdi saçma diye bakarsan ilerde keşke evlenmeyi düşünseymişim zamanında deme durumun da olabilir.
Bu cümlenin açılımını evlilik için açık ol, plan yap, gündemine al, kapıları kapatma vs gibi düşünmek gerekir
0
epitaf
(10.04.22)
Herkes aşk evliliği yapmıyor ki, insanların hayattan beklentileri farklı farklı, yaş geçiyor evliliği bi nevi mantık evliliği

Bu video da evlilik üzerine fena değil
youtu.be
0
freebird5406_2
(10.04.22)
Saçma ama bence şöyle bir durum var. Kaç yaşında olduğunuzu yazmamışsınız ama 40 yaşına gelince keşke evlenseydim diyecek biriyseniz bu konu üzerinde biraz düşünmek iyi olabilir sizin için. Buna saçma demek yapılabilecek en kolay şey. Bir ilkokul öğrencisi de buna saçma der. O yüzden fikrin saçmalığından çok vurgulanan şeyi biraz düşünmek faydalı olabilir.
0
dissendium
(10.04.22)
@epitaf zaten kapı açık ama ortada birileri yok. Annem diyor ki kim var diye soracağız etrafa. Görücü usulü kısaca. Dediğim gibi açık ama bilemiyorum.

@freebird5406_2 genel olarak +1

@dissendium Diyebileceğimi pek sanmıyorum.
0
🌸put it in your appropriate place
(10.04.22)
sevgilin varsa işleri hızlandır diye diyorlardır. Sevgilin yoksa bomboş bi laf o.

Tabii gençken biriyle ortak bir noktada buluşmak daha kolay oluyor sonra "benim hayatım bu, uyan gelsin" kafasında olacağın için evlenmen zor olacak onu da kastediyorlar. Hani kariyerin çok oturmamışsa evlenip bambaşka planlar da yapabilirsin, ama evin işin sabitse hareket etmen zor olur vs.

Ama hepsi öncelikle karşına sana uygun biri çıkmasıyla başlayacak şeyler. Evleneyim diye sıfırdan bir ilişkiye başlanmaz. İlişkin olur, sonra evlensek mi kafasına girmeye başlarsan tamam işte.

Bu arada tanıştırma işleri çok boş işler değil ama annen yapmamalı. Seni tanıyan arkadaşların, yine tanıdıkları ve seninle anlaşabileceğini düşündükleri bir kadınla tanıştırmak isterlerse bi flört et bence. Rasgele tanışıp uyumlu çıkmaktan daha başarılı olabiliyor bu. Aileler bizim "gerçekte" nasıl olduğumuzu bilemiyor, ama arkadaşlar biliyor aslında.
0
nhk ni youkosu
(10.04.22)
sanki içinden saçma değil mi acaba diye düşündüğünü ama bize yoo saçma değil cevabını duymak için sorduğunu düşündürttü bu soru nedense :D

Neyse dissendium +1. Çok kişisel bir şey bu. Herkesin hayattan beklentileri farklıdır.
0
mysticriver
(10.04.22)
Bence saçma değil. söyle düşün 30 yaşında çocuğun olsa 20 yaşına geldiğinde sen 50 yaşında olacaksın. 40 yaşında çocuğa bakmak daha zor ve yorucu.
0
komando kani var bende
(10.04.22)
sacma geliyor su an ama hic sacma degil. ben de sonradan anladim bu durumun dogrulugunu. evlilik yasi diye bir sey varmis gercekten.
mesela ne kadar guzel, akilli, isinde gucunde olursan ol "talep" azaliyor yil gectikce.

arti daha secici oluyorsun bir noktadan sonra. bu iyi bir sey gibi gelse de kulaga aslinda degil. kimse dort dortluk degil ki... ama yas ilerledikce tolerans sinirin azaliyor ve aslinda gayet uygun birini begenemez oluyorsun; bir hareketi gozune batiyor ve soguyorsun cunku.

tabii erkeklerde soyle bir durum var. 35 de olsan (20 yas civarini destekledigimden degil de) 20den baslar gittigi yere kadar bir secenegin olur.

bu laf daha cok kadinlar icin var yani. cunku maalesef su an seninle ayni yastaki bir kadinin secenek yelpazesi guzellikten, iyilikten, hosluktan bagimsiz 35ten basliyor o da her zaman degil cunku dedigim gibi o grubun secenekleri 20den basliyor.
0
Kittie
(10.04.22)
Komando kanı var bende +1

Çevremde çok örnekleri var. 2 yıla yapmazsam, gelecekteki eş adayıma beni kafalaması sürecinde başarılar diliyorum.
0
baldan kaymak
(10.04.22)
Evlilik zaten bir amaç doğrultusunda yapılmalı. Aşk evlilikleri sorunlu oluyor. Evliliğin amacı ve konforu olmalı.
0
Cruyff
(10.04.22)
(2)

özel ders verme konusunda bazı sorularım var

der meister
merhaba,ek gelire ihtiyacım olacağı için aklıma gelen ilk seçeneklerden biri rusça özel ders vermek oldu. kendi seviyem b2 civarında ama zaten sadece giriş seviyesi dersi vermeyi düşünüyorum, yani temel bilgiler, ismin halleri gibi başlayanları çok zorlayan konular. yalnız bu konuda (hatta açıkçası
merhaba,

ek gelire ihtiyacım olacağı için aklıma gelen ilk seçeneklerden biri rusça özel ders vermek oldu. kendi seviyem b2 civarında ama zaten sadece giriş seviyesi dersi vermeyi düşünüyorum, yani temel bilgiler, ismin halleri gibi başlayanları çok zorlayan konular. yalnız bu konuda (hatta açıkçası insan ilişkisi gerektiren hiçbir işte) tecrübem yok. o yüzden bazı sorularım olacak,

1) en başta şunu sorayım oluru var mı sizce? rus dili ve edebiyatı bölümü öğrencisiyim, sınıfta kendi arkadaşlarıma özel ders formatında olmasa da ders anlattığım olmuştu ve gerçekten çok memnun kalmışlardı. talep olur mu acaba? (ankara)

2) materyal konusu nasıl hallediliyor? çalışmak için kullanılabilecek birkaç kaynak düşündüm. öğrenciye "bunları al gel" mi diyorsunuz? öğretmen olarak dil dersinde mesela siz ne sağlıyorsunuz, konu anlatımı dışında nasıl bir yol izliyorsunuz herhangi bir dilde başlangıç seviyesinde?

bunun dışında genel olarak her türlü fikir/tavsiyenize açığım çünkü dediğim gibi çok yabancı olduğum bir konsept sayılır ve sheldon cooper'dan hallice bir tip olduğum için çekiniyorum biraz. genel olarak şu şöyledir, bu böyledir şeklinde en azından özel ders vermiş yahut almış olanlar kendi tecrübelerini paylaşırlarsa çok mutlu olurum. aynı şekilde öğrenci gözüyle bakıp şunu sevmem/sevmedim, hocam şöyle yapsa iyi olurdu vs. dediğiniz şeyler varsa çok iyi olur. teşekkürler.

(iyi düzeyde yazmalı konuşmalı ingilizcem var bu arada, yaz sonuna kadar tam zamanlı olarak çalışabilirim, sonrasında da ders programıma göre part-time'a dönüş yapabilirim, olursa eğer iş tekliflerinize açığım)
0
der meister
(09.04.22)
Matematik ve İngilizce dersleri verdim üniversitedeyken. İlkokul ve lise öğrencileri için tecrübem var.

Oluru var. Özel ders sitelerine üye olman lazım. Ama Rusça için şöyle bir durum var. Türkiye'de yaşayan Ruslar da özel ders verebiliyor. Onlarınki ana dil olduğu için daha çok tercih ediliyor.

Hedef kitle önemli. Öğrenci ve yetişkin arasında çok fark var. Yetişkinler hiç grammar konularına girmeyelim, direkt öğret diyebiliyor. Öğrencilere öğretmek daha kolay. Okullarda Rusça gösterilmediği için hedef kitlen büyük ihtimalle yetişkinler olur. Öğrenci olsa daha kolay. Çünkü öğrencilerin kitapları oluyor zaten. İlk dersten kitap almak istemeyenler de oluyor. Önce başlayalım, sonra bakarız diyorlar.

Özel ders verirken biraz samimi oluyorsun. İnsanların evine gidiyorsun. Gittiğim birçok öğrencinin ailesi ikramda bulunmuştu. Kuru yemiş, içecek veren de var, poğaça yapıp veren de var. O açıdan samimi oluyor. Kendi arabalarıyla defalarca durağa bırakan da oldu. Özel ders diyelim 1 saat. Ama hiçbir zaman 1 saat olmuyor. Evden çıkman, öğrencinin evine gitmen, evine dönmen ekstra 1 saat. Hatta bir öğrencimin babası Instagram hesabımda var. Doğum günümü kutlar genelde. Kısaca özel ders senin gününden en az 2 3 saat götürür. Fiyat belirlerken bunu da dikkate al. En iyisi öğrencinin sana gelmesi. Bu şekilde düzenin daha az bozulur. Masrafın azalır.

Ben hep yazı yazdırdım. Anlatılan şeylerin akılda kalması önemli.
0
dissendium
(09.04.22)
Özel ders işi en zor işlerden biri, öncelikle bunu iyi bilin ki ileride kendinize haksızlık edip çok canınızı sıkmayın tatsız durumlarla karşılaştığınızda.
Dil dersini hele bir de Rusça ise muhtemelen yetişkin grupta insanlar talep edeceği için bir avantaj; ne istediğini bilen, muhtemelen çalışıp gelen, birlikte ilerleyebileceğiniz bir kitle olacak. Dezavantaj ise yaş açısından daha zor anlayan, otorite ve dersi lead etme gibi konularda size daha çok zorluk çıkartacak bir grup.

Oluru var, bölümüzünü falan parlatın, altını çizin. Mutlaka bir iki popüler/kullanışlı kitap olsun konuları takip etme açısından. Ödevlerin içeriğini de buralardaki konulara göre belirlersiniz ama bu ödev/alıştırmalar için başka kaynaklar da kullanın.

Özellikle ilk öğrencileriniz için Saatlik değil kurluk paket halinde ders programı satın.
0
rewlack
(09.04.22)
(11)

instagram kullanmayan var mı

dafuq
bana artık çok boş geliyor.
bana artık çok boş geliyor.
0
dafuq
(09.04.22)
Var. Çıktığından beri toplam 1 yıl filan kullandım galiba.
0
allah yazdiysa bozsun
(09.04.22)
Twitter kullanıyorum sadece onu da instagramcılar bastığına göre kullanan sayısı azalmış olmalı
0
tamam sakinim
(09.04.22)
Ciktigi zamanki 1-2 yil kullanip silmistim. O zamandan beri kullanmiyorum. Instagramim yok demek t.c. Kimlik numaram yok demek gibi karsilandigi su gunlerde, kullanmayanlari gormek sevindirdi.
0
lynda.com
(09.04.22)
Ben sözlük harici hiçbir sosyal mecrayı kullanmıyorum. Bunu da üstün görülmek için yapmıyorum, bana hitap etmiyor genel olarak. Sosyal medya kullanmayan bazı insanlarda alâkalı alâkasız her yerde bunu belli ettikleri için irrite etmeye başladı son zamanlarda. .
0
skzr
(09.04.22)
Çok az bakıyorum. Belirli bir süreden fazlası boş. 5 dakikayı geçiyorsa zarar.
0
dissendium
(09.04.22)
Hayır kullanmıyorum, hiç kullanmadım. 1 sene önce filan bir projemin sosyal medya hesabı olarak açmam gerekti, onda bile akıllı telefon kullanımını öğrenen ihtiyar gibi tek tek öğrenmem gerekti. Facebook hesabım vardı iletişim amaçlı onu da geçenlerde kalıcı olarak sildim ve artık hiçbir sosyal medya hesabım yok.

İşim de bilişim ile ilgili. Bu kadar ilgisiz olmak bana biraz kendimi sorgulatıyor. Yeni trendleri, internet mecralarını filan hiç merak etmiyorum. Fazla old school biriyim galiba...
0
burka
(09.04.22)
Ben de kullanmıyorum. Hayatım çok boş zaten neyin resmini paylaşacağım.
0
peki madem
(09.04.22)
Eskiden kullanmıyordum ama çevremdeki insanlar bana asosyal, psikolojisi bozuk ve gizli saklı birşeyler çeviriyor kesin bu, bakışı yüzünden tekrar açtım. Halkımız çok tuhaf gerçekten. Fazla girmem ama haftada yarım saat en fazla. onda da takip ettiğim hesaplar vücut geliştirme, uzay, doğa gibi hesaplar.
0
komando kani var bende
(09.04.22)
Kendi adıma hiçbir sosyal medya aracı yok bende. Hepsi sahte hesap.
0
el conquerador
(09.04.22)
Kullanmıyorum ama işim bunları kullananlara içerik üretmek... ironik espirilerden ve tezat yorumlardan usanmış durumdayım. sanki hayatımızı kurtaracak tek şeymiş gibi.
0
papa ikinci jambon
(09.04.22)
var, hiç açmadım. ayrıca merak etmedim.
0
tantunisultansuleyman
(10.04.22)
(15)

Pandeminin hayatınızda kalıcı bir etkisi, bir alışkanlık var mı?

duchess jessamine
Varsa nedir?
Varsa nedir?
0
duchess jessamine
(08.04.22)
Aldıklarımı yıkamak. Aksini duşunemiyorum atık, onları yıkamazsam kafayı yiycek gibi oluyorum ve çok ciddiyim :)
0
e mice
(08.04.22)
el yıkama alışkanlığı hani şu ovalayarak sabunu her yere yayarak biraz uzun süren teknikle

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
freebird5406_2
(08.04.22)
Yok maskeli görmesem pandemi aklıma gelmez
0
olaylar olaylar
(08.04.22)
Eskisi gibi sürekli buluşma planları yapmıyorum cevremle, evimde vakit geçiriyorum. Çok az kişi ile genelde açık havada buluşmayı tercih ediyorum.

Artik kalabalığa tahammülüm yok.
0
brnbrs
(08.04.22)
Dışarda her yere kolay kolay dokunamıyorum artık. Dezenfektan spreyim hala yanımda, sürekli kullanıyorum.

Bir de ben pandemide yürüyüşe başladım, sağlıklı beslenmeye başladım. O devam ediyor. Hatta normalde çok yakın olmadığım bir arkadaşla pandemi yürüyüşlerimizde yakınlaştık. Hala düzenli olarak beraber gidiyoruz.

Önceden de insanlarla yakın temas kurmayı sevmezdim. Hala pandemeyi bahane edip insanlarla öpüşüp tokalaşmıyorum. Benim için güzel bahane oldu.
0
jazzabel
(08.04.22)
Hiç.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.04.22)
Bileklerde sinir sikismasi, goz bozuklugu, kurulugu.

ilk sene iyiydi sporumuzu yaptik da sonra iyice asosyale bagladim.
0
divit
(09.04.22)
İnsanlarla öpüşerek sarılarak selamlaşmama rahatlığı. Covidin tek getirisi herhalde benim için.
0
Josephine.
(09.04.22)
Yüzeylerin kirli olduğunu pek aklıma getirmezdim, önemsemezdim. Şimdi çok başka bakıyorum. Farkındalığım arttı.

Amele gibi çalışırdım eskiden. Şimdi iş özel hayat dengesini kurabiliyorum.
0
gabe h coud
(09.04.22)
Uzun süreli plan yapmıyorum. Hayatta ne olacağı belli değil. Şimdi düşününce çok büyük rezillikti ya. Günlerce sokağa çıkamadık, akşam ezanıyla eve girdik, komşu ile gidemedik. Allah tekrar yaşatmasın. Bunlar aklıma geldiği için gezme fırsatım varsa geziyorum, ertelemiyorum.
0
dissendium
(09.04.22)
yasadigim ulkede cok sik kapanmalar oluyor ve kapanma yokken dahi cok fazla tedbir var. Mesela, en son iki aydir uzun bir zamandir lockdowndayiz. zaten yurume aliskanligi kazanmaya baslamistim, bu kapanmada uzun sure evde kalinca izin verilen her anda uzun yuruyusler icin disari cikmak, cikamiyorsam kosu bandinda kosmak, evde egzersiz yapmaya onem vermek, usenmeyip kendi yemegimi pisirmek gibi seyler yani kisaca saglik icin kendi yapabilecegim ufak tefek aliskanliklari hafife almamak sanirim hayat boyu surecek bir aliskanlik oldu.
0
sopiro
(09.04.22)
kıyafetlerimi ayrı odada çıkarmak ve asmak.
0
mikahakkinen
(09.04.22)
Tokalaşma öpüşme ve sarılmayı bitirdi benim için ve bundan çok memnunum.
0
etna
(09.04.22)
Kapalı yerlerde maskeye devam edeceğim. Çünkü yalnızca Covid değil, gripten de koruyor.
Vıcık vıcık, dokunmalı selamlaşma bitti, çok memnunum.
Dezenfektan kullanımına devam. Elimi burnuma, ağzıma yaklaştırmamak da kalıcı olur sanırım.
0
pro9it9is9
(09.04.22)
tanıdıklar ile tokalaşma ve öpüşme çok azaldı. bir de hala evden çalışıyorum.
0
zgrydn
(09.04.22)
(7)

Şimdi ne olacak?

plutongezegendegilmi
Geçen gün tam evimin önünde motorlu kuryeye bi araba çarptı. Kurye baya kötü yaralandı, bacağı falan kırıldı sanırım. Ambulans polis vs. geldi götürdüler adamı, muhtemelen hala hastanededir.Ama adamın motoru yerde bırakıp gittiler. Ben de hırsızın biri alıp götürmesin diye kapının önüne zincirledim.
Geçen gün tam evimin önünde motorlu kuryeye bi araba çarptı. Kurye baya kötü yaralandı, bacağı falan kırıldı sanırım. Ambulans polis vs. geldi götürdüler adamı, muhtemelen hala hastanededir.

Ama adamın motoru yerde bırakıp gittiler. Ben de hırsızın biri alıp götürmesin diye kapının önüne zincirledim. Kıymetli bir şey mi onu da bilmiyorum, motordan hiç anlamam.

Fakat adamın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Motorun plakası da yok ortalarda. Adamın ailesine, arkadaşlarına falan ulaşmaya çalışayım mı? Nasıl ulaşırım? Yoksa dursun öyle, adam iyileşince gelir alır mı?

Bunun bi prosedürü falan yok mu ya? Kaza olunca polis araçları alıp parka falan çekmiyor mu?
0
plutongezegendegilmi
(08.04.22)
Ayağı kırıldıysa biraz zor gelir. Ben olsam ulaşmaya çalışırdım. Polisi arayabilirsin. Haber olduysa haberden adını bulup ulaşabilirsin. Çarpan aracın plakasını biliyorsan o kişi aracılığıyla da ulaşabilirsin. Fotoğraf çektiysen plaka gözükmüş olabilir. Kuryenin bağlı olduğu şirketle iletişime geçebilirsin.
0
dissendium
(08.04.22)
Trafik şube ya da karakola gidip olay günü, saati belirtip şahsa ya da ailesine ulaşmalarını isteyin.
0
zihua
(08.04.22)
Normalde o sirketten arkadaslari gelir 5dk sonra. Ben 2 kere mudahale ettim oyle olmustu.
Yok mu ustunde sirket logosu falan, en fazla 5km uzaktaki dukkandan gelmistir zaten.
0
divit
(08.04.22)
@divit, logo yok ya. kebapçı kuryesi falan herhalde.
0
🌸plutongezegendegilmi
(08.04.22)
polise haber vermekte fayda var. onlarda mutlaka bütün olayın kaydı vardır.
0
teritori
(08.04.22)
trafik şubeyi ara onlar baksın elleme.
0
mikahakkinen
(09.04.22)
Karakola gidip kendin arastirsan daha iyi, polisler gelip yediemine cekerler sonra adama 10bin tl otopark parasi cikar.
0
divit
(09.04.22)
(4)

Cayma durumları olur mu?

sadecesu
Pazartesi işe başlayacağım güya. Eğitim başlangıç tarihi olarak geçiyor. Her şeyi imzaladım, gönderdim. Raporları aldım. Ben hala kendimi garantide hissetmiyorum. Ekşide bu benzer bir durum okudum, iyice moralim bozuldu. Teklif formunu imzaladım. Sözleşmeyi işe başladıktan sonra imzalarız dediler.
Pazartesi işe başlayacağım güya. Eğitim başlangıç tarihi olarak geçiyor. Her şeyi imzaladım, gönderdim. Raporları aldım. Ben hala kendimi garantide hissetmiyorum. Ekşide bu benzer bir durum okudum, iyice moralim bozuldu. Teklif formunu imzaladım. Sözleşmeyi işe başladıktan sonra imzalarız dediler.
0
sadecesu
(08.04.22)
bence seni tedirgin edecek başka bir sinyal almadıysan çok endişelenmeye gerek yok. yeni işiniz hayırlı olsun :)

zaten normalde de ilk 2 ay deneme süresi olarak geçer, bu 2 ayda istedikleri zaman cayabilirler.
0
king lizard
(08.04.22)
Teorik olarak mümkün ama hayırlı olsun. Sorun olmaz bence
0
kisa
(08.04.22)
Deneme suresi boyunca risk var dogrudur. Siz yapmaniz gerekenleri yapin gerisi sans.

Sozlesme icin is baslangici beklenmez, taraflar anlastiysa imzalanir. Sozlesmeyi mutlaka erkenden imzalayin. (Burada kotu niyet gormuyorum tahminen imzala fotosunu cek vs ugrasmamak icin baslayinca imzalariz dediler)
0
cleric
(08.04.22)
Sözleşmeyi hep işe başladığım ilk pazartesi imzaladım. Pazartesi imzalayacaksan sorun yok. Önemli olan sigorta girişinin yapıldığı tarih. Bence sigorta girişin yapıldığında E-Devlet'ten kontrol et.
0
dissendium
(08.04.22)
(3)

Bu kurslar CV'ye eklenebilir mi?

vestasy
Harvard, Yale, Virginia gibi üniversitelerin İngiliz edebiyatının çeşitli alanları üzerine ücretsiz online kurslarından alıyorum bir süredir. Pek çoğunda sertifika yok, sertifika olanlar da sertifika için genelde 99 dolar istiyor. Benim de işim İngilizce üzerine. Sertifikasız aldığım bu kursları CV'
Harvard, Yale, Virginia gibi üniversitelerin İngiliz edebiyatının çeşitli alanları üzerine ücretsiz online kurslarından alıyorum bir süredir. Pek çoğunda sertifika yok, sertifika olanlar da sertifika için genelde 99 dolar istiyor. Benim de işim İngilizce üzerine. Sertifikasız aldığım bu kursları CV'ye eklesem sizce nasıl olur? Birkaç kişiyle konuştum, sertifika olmadığı için ve online aldığımdan uygun olmayacağını söylediler. Siz ne dersiniz?
0
vestasy
(08.04.22)
Hocam yaptığınız şeyleri kurs ya da sertifika olarak sınıflandırmak zorunda değilsiniz. İngiliz edebiyatının x, y, z alanlarında bilgi sahibiyim diyerek parantez içinde Harvard Üniversitesi, online eğitim yazsanız da olur.
0
dissendium
(08.04.22)
Sertifikasız da olsa bir emeğiniz ve ilgi alanınız var. Courslar diye bölüm açıp ben eklerdim. Sertifikalı sandıkları için sizi mülakata çağırsalar da bit şey olmaz. Zaten mülakatta kendinizi açıklarken lafı geçer.
0
zimbirik
(08.04.22)
Bu bence butun tuslara basip bolum gecmeye calismak gibi birsey..

Ben olsam CV'ye Yale, Harvard, MTI falan gibi isimleri koymam gidip diploma/sertifika falan almadiysaniz. CV'nin kalitesini dusurmekten baska ise yaramaz.
0
cooperr
(08.04.22)
(8)

15 bin tl maaşlı iş için 10 bin tl maaşlı iş bırakılır mı?

maraz alinin sag kolu
15k'lık işte yılın yarısı tüm ülkeyi gezmek durumunda kalacağımve belirli bir süre çalışma zorunluğu olduğu için şu anki işten ayrılmam durumunda sanıyorum 30 bin lira tazminat ödemek zorunda kalacağım.2021 mezunuyum
15k'lık işte yılın yarısı tüm ülkeyi gezmek durumunda kalacağım
ve belirli bir süre çalışma zorunluğu olduğu için şu anki işten ayrılmam durumunda sanıyorum 30 bin lira tazminat ödemek zorunda kalacağım.
2021 mezunuyum
0
maraz alinin sag kolu
(08.04.22)
Çalışma zorunluluğundan kastın nedir? Belirli süreli iş sözleşmesi mi imzaladın?
0
himmet dayi
(08.04.22)
belirli süreli sözleşme değildi, belirli bir süre öncesi işten ayrılmak istersem tazminat hükmü vardı
0
🌸maraz alinin sag kolu
(08.04.22)
O tarz hükümler ekleniyor sözleşmelere bazen ama işveren genelde o tazminatı istemez. benim sözleşmelerde de benzer hükümler oldu dönem dönem ama ayrıldığım hiçbir şirkete tazminat ödemedim.

eğer o tazminatı ödemeyeceksen %50 artış iş değişikliği için gayet iyi.
0
himmet dayi
(08.04.22)
Nasıl bir çalışma hayatı istediğine bağlı. Gezerken ne yapacaksın, kaç gün kalacaksın, ne kadar masrafın olacak, şirket hangi masraflarını karşılayacak, bir süre sonra evimde oturayım demeyecek misin ya da karda kışta niye dışarıdayım demeyecek misin, bu soruları düşünmen gerekiyor. O 5 bin lira masraflara gidecekse bir anlamı yok.
0
dissendium
(08.04.22)
bankada çalışıyorsun ve başka bankanın teftiş kuruluna geçiyorsun diye yorumladım. o 30bin tazminat genelde istenmez, alacaklarını sanmıyorum. isteseler de vermeyip dava edin desen hiçbi şey çıkmaz.
0
mg3929
(08.04.22)
%50 artış, kafadan geçilir.

tabi şuna bakmak lazım ülkeyi gezmenin sizin şahsı masraflarınızı artıracak mı? harcırah v.s. tam alabilecek misiniz?
0
nuisance
(08.04.22)
ben bir de yan haklardan bakardım, yani 10k lık işte araba vardır benzin vardır sağlık sigortası vs. vardır. 15k lık işte bunlar (veya birkaçı) yoktur. o yüzden maaşınızı hesaplarken sadece düz maaşınıza bakmayın bu yan haklara vb. bakıp ona göre karar verin derim
0
wendyangelamoiradarling
(08.04.22)
@nuisance, yol yemek karşılıyor şirket, en iyi otellerde kalınıyor
@wendyangelamoiradarling, özel sağlık sigortası ikisinde de var. 10 bin tl maaşlı elemanın altına araba çeken şirket mi var yav :)
@dissendium, sabit bir yerde kalınmıyor doğudan batıya gidiliyor dışarıdayken. iş seyahati bence işten çıkıp eve gitmekten daha güzel.
0
🌸maraz alinin sag kolu
(10.04.22)
(10)

Zenginlerin motivasyonu ne?

birmilyonunvarmi
Mesela adamın şirketi 100 milyon dolar kâr etmiş. Seneye hedefini 120 milyon dolara çıkartıyor. Yani bir seviyeden sonra parayla satın alınabilecek ne kalıyor da bu adamlarda böyle bir hırs var? Çoluğun çocuğun torunların 200 yıl yese bitiremeyecek zaten o parayı.
Mesela adamın şirketi 100 milyon dolar kâr etmiş. Seneye hedefini 120 milyon dolara çıkartıyor. Yani bir seviyeden sonra parayla satın alınabilecek ne kalıyor da bu adamlarda böyle bir hırs var? Çoluğun çocuğun torunların 200 yıl yese bitiremeyecek zaten o parayı.
0
birmilyonunvarmi
(07.04.22)
Bu olay bireysellikten çıkıyor bir noktada. Sen patron da olsan şirket büyüdüğü için senden bağımsız ilerlemeye başlıyor. Sen istemesen de kâr edebiliyorsun.
0
dissendium
(07.04.22)
amac satin almak, iphone yenilemek, avm turlamak degil. basari. rakiplerinden daha basarili olmak istiyor. politikacilar onunde ceketini iliklesin istiyor. tum gazeteler onu konussun istiyor. dunyayi ele gecirmek istiyor vs vs
0
hot potato
(07.04.22)
çünkü adamın bir limiti yok yani senin için 1 milyon dolar çok olabilir ama benim için değildir.

aynı şey 100milyon dolar ve 1 milyar dolar içinde geçerli.

elon musk'ın 280 milyar doları var adam hala fabrika açıyor.

motivasyon en iyisi, en zengini olmak. diğerini geçmek.
0
duyurukullanıcısı
(07.04.22)
çalışmak var çalışmak var. herkesin çalışması, çalışma şartları aynı değil ki. mesela o kadar büyük bir şirketin sahibi ya da genel müdürünün çalışma ortamı, ofisi çok lükstür mesela. senin, benim evimdeki olmayan bir lüks. şu ortamda çalışmak mı istersin yoksa 2+1 evinde oturmak mı?

img.archiexpo.com

o noktadaki bir insan kalkıp alt sınıfın yaşadığı bir çok zorluğu yaşamayacak zaten çalışmak için. yani aslında rahat ve lüks hayatına devam edecek ve enerjisini de bir alana kanalize ederek para kazanacak.

diğer taraftan akış teorisini araştırabilirsin. çalışmak da insana akış deneyimi yaşatıyor ve motive ediyor. mesela acun ılıcalı takım aldı. adama gidip desen ki o takımdan kazanacağın parayı biz sana verelim sen git tatil yap. kabul etmez. çünkü paradan ziyade o takımı alıp ayağa kaldırmak onu motive ediyor. onun peşinde aslında adam.

yine aynı şekilde doğru işi yapıyorsan iş de seni çok mutlu ettiği için çalışıyorsun. yani çalışmasa ne yapacak? maldivler'de 7-24 tatil mi yapacak? e onu da yapıyor birçoğu zaten. aşağı kalır bir hayat da yaşamıyor aslında.

benim rahatsız olduğum şöyle bir durum var. çalışmakta sorun yok ama sadece parayı düşünmeleri sıkıntı. bazıları gerçekten doymak bilmiyor. milyonlarca lira kazanıp da 200 liranın pazarlığını yapan müteahhit, ayda yüzbinlerce lira kazanıp 100 liranın muhabbetini yapan doktor gördüm. bu insanları anlayamıyorum. o para hayatında bir şey değiştirmeyecek ama hala ufak hesaplar peşinde.

ya da hayatında para kazanma ve harcama dışında bir motivasyon yok. bu da sıkıntı. zaten kazanmışsın mesela daha farklı motivasyonlar peşinde koşabilirsin.
0
black mamba
(07.04.22)
peki sizin tavsiyeniz ne olurdu? sıkıntıdan ölsün mü bu adam? çalışmak, sevdiğin bir işi yapmak insanı hayata bağlayan bir şey. bahsettiğiniz adama da bir amaç lazım her gün uyanması için. işini seviyosa ve işinde iyiyse neden çalışmasın? motivasyonları hayata tutunmak bence.
0
ehti
(07.04.22)
para cidden motivasyon için pek belirleyici ya da büyük bir etken değil.
başarı en önemlisi.
0
kisa
(07.04.22)
başarı, saygınlık ve güç.

bi de her şeye sahip olabilmek, hedefin olmaması sıkıcı şeyler. 365 gezsen tozsan her istediğini sınırsız yapsan bir süre sonra zevk vermemeye başlar.
0
jelly bear
(07.04.22)
Patronlar insan yonetmeyi sevdigi icin patron olur.
2 kat para ver butun calisanlari robot yapalim de kabul etmezler.

Kapida maraba olsun agalik yapayim istiyorlar.

Ha para da yetmiyor o da ayri.
Atiyorum adam banka almak istiyor ama alamiyor.
0
divit
(07.04.22)
adam senede 100 milyonluk yasiyor da ondan.
her sene 2-3 koleksiyonluk araba alsa 3-5 milyon harcar.
bunun yati var, ucagi var, var oglu var.
0
cooperr
(07.04.22)
her zaman bir üst hedef vardır.
diğer yandan ohoo bu para yedi sülaleme yeter ne çalışacağım be kafasındaki adam zaten o yerlere gelemez.
0
lazpalle
(08.04.22)
(1)

Adli tıp'ta çalışmak

umutsuzevjınıkı
Bir biyolog olarak adli tıp'ta çalışmak nasıl fikir. Maddi manevi olarak kişiyi tatmin eder mi?Özel sektörden daha mı mantıklı olur burda çalışmak karar veremiyorum açıkçası. Yardımcı olabilecek var mı?
Bir biyolog olarak adli tıp'ta çalışmak nasıl fikir. Maddi manevi olarak kişiyi tatmin eder mi?
Özel sektörden daha mı mantıklı olur burda çalışmak karar veremiyorum açıkçası. Yardımcı olabilecek var mı?
0
umutsuzevjınıkı
(07.04.22)
Memurluk özel sektörden daha iyi olabiliyor. Kötü bir fikir değil. Görevinize bağlı. Otopsi ile bağlantılı görevleriniz olursa, nöbet olursa, gecesi gündüzü belli olmazsa zorlayıcı olabilir.
0
dissendium
(07.04.22)
(4)

Bu sarkinin orijinali neydi?

mor oje
Hatta sarki ortasinda orijinalinden bi kuple geciyorhttps://youtu.be/-BkcictxDCA
Hatta sarki ortasinda orijinalinden bi kuple geciyor
youtu.be
0
mor oje
(06.04.22)
Pitbull Hotel Room Service diye tahmin ediyorum.
0
dissendium
(06.04.22)
Dinledim de simdi degilmis :/
0
🌸mor oje
(06.04.22)
gkhncnzdgn
(06.04.22)
Supersiniz!
0
🌸mor oje
(06.04.22)
(9)

Siz olsanız hangisini seçerdiniz? - Yurt dışı planı

hitokiri kenshin
ABD'de yüksek lisans yapıp sonrasında kalmayı düşünüyorum. Elimde iki seçenek var. Bu okullardan kabul aldım. Birisi Boston Üniversitesi. Gerçekten çok iyi bir üniversite ve bana Boston, New York bölgesinde iş kapıları açabilir. Ama açmayadabilir. Mezun olduktan sonra eve dönmek zorunda da kalabili
ABD'de yüksek lisans yapıp sonrasında kalmayı düşünüyorum. Elimde iki seçenek var. Bu okullardan kabul aldım. Birisi Boston Üniversitesi. Gerçekten çok iyi bir üniversite ve bana Boston, New York bölgesinde iş kapıları açabilir. Ama açmayadabilir. Mezun olduktan sonra eve dönmek zorunda da kalabilirim.

Diğeri Minnesota Üniversitesi. Burası da çok iyi bir üniversite. Minnesota eyaletinde, çevre eyaletlerde hemen hemen her kapıyı açabilecek bir okul. Ama açacağı kapılarda alacağınız maaşlar, Boston - New York bölgesine göre oldukça düşük. Ama yaşam masrafları da ona göre ucuz. Dengeli yani.

Boston'a gidersem bütün birikimimi tek sıkımda harcamış oluyorum. 12 ay içinde iş bulamazsam ve dönmek zorunda kalırsam bir daire parasını harcamış oluyorum.

Minnesota'ya gidersem çok daha rahatım. Yüksek burs aldım oradan. Rahat rahat, oda arkadaşları olmadan tek başıma yaşayıp üstüne Boston'da harcayacağım miktarın yaklaşık yarısını harcayacağım. Cebimde çok ciddi bir miktar cash para kalacak. Bu parayı kullanıp orada kalmaya çalışabilir, Green Card vs. kovalayabilirim. Boston'da ise hayatta kalma mücadelesi olacak daha çok.

İki seçenek de başarısız olabilir ve dönmek zorunda kalabilirim. Döndüğüm takdirde Boston'da yüksek lisans yapmış olmak muhtemelen daha yüksek maaşlı iş demek. Ama Minnesota'da yapmış olmaktan çok farkı olur mu? Aradaki fiyat farkıyla Minnesota gibi bir üniversitede ikinci yüksek lisans bile yapabilirim. Zaten Minnesota da çöp değil. Benim alanımda ABD'nin en iyi 21. okulu. Boston 17.

Siz hangisini seçerdiniz?
0
hitokiri kenshin
(06.04.22)
Minnesota tabii ki. Akılcı davranmak varken niye riske gireyim.
0
dissendium
(06.04.22)
Minnesota kararını vereceksem, yaşam şartlarını da iyi araştırırdım.
0
dreamnesiac
(06.04.22)
1 - Kuzey amerika'da tutunmak icin herkesin tercih etmedigi bir yerden baslamak her zaman avantajlidir, bos alan bulmak onemli. Ben olsam cok kalabalik, herkesin gitmek istedigi yerlerdne uzak dururum ilk 4-5 sene.

2 - Okulun siralamasinin Amerika'da kalsan da donsen de onemi yok. Donersen zaten yurtdisinda yuksek yapmis diyecekler o kadar. Kalirsan da siralamaya bakan olmayacak zaten.
0
cooperr
(06.04.22)
Minnesota net. Amerika fırsatlar ülkesi gerçekten de ve NY Boston maaşlarına ya da yaşam standartlarına sonradan ulaşman gayet mümkün. O yüzden bu konuda risk almaya değmez.
0
Nocturne
(06.04.22)
iki okul da iyi, hatta bizim alanda minnesota daha iyi bile. Sizin alanda boston daha iyi bile olsa bence boston aradaki farkı vermeye değmez. minnesota +1 o yüzden.
0
ted
(06.04.22)
17-21 cok farketmez. eger oldugun sektorde is imkanlari varsa minnesota +1
0
fakyoras
(06.04.22)
Yüksek lisans ABD'de tutunmanı sağlamaz. Orada geçireceğin her an iş bulmak için çabalaman lazım.

"Döndüğüm takdirde Boston'da yüksek lisans yapmış olmak muhtemelen daha yüksek maaşlı iş demek" ...güzel hayal ama Türkiye'de de bu şekilde fazla maaş alamazsın. Dönüp işsiz kalan bile çok.

Kısaca yüksek lisansa değil iş bulmaya odaklan. Bir de ABD'de tutunmak gerçekten zor. Rakibin çok olacak. Senin düşündüğünü düşünen çok insan var.
0
nvidia
(06.04.22)
Turkiye'deki isveren Boston vs Minnesota ayrimi yapmaz. Biri Harvard digeri community college degil neticede.

Yüksek lisans (tek basina) ABD'de tutunmanı sağlamaz. Orada geçireceğin her an iş bulmak için çabalaman lazım +1
0
hot potato
(06.04.22)
amerikadan bildiriyorum. oncelikle bence simdiden odaklanman gereken masterdan sonra is bulmak. Boston universitesinin adi senin alaninda daha iyi ise direk onu sec. maddi durumlari buraya gelince dusunursun, okulda calisabilirsin, hocan belki bir pozisyon fln ayarlayabilir. ( herkes bir sekil maddi sorunlari cozuyor burada) biliyorsundur ki, okuldan sonra teklif alsan bile is verenin sana sponsor olmasi gerekiyor h1b icin daha sonra da kuradan cikman gerekiyor ki, bunlar bile cok dusuk ihtimaller. opt yapma sansin varsa belki o sirada is veren sponsor olsa dahi yine h1 kurasina gireceksin.
0
oscar
(06.04.22)
(11)

Yurtdışına Yerleşmek yada Yerleşmemek

comf
Herkese selamlar,İçinden çıkamadığım bir durum var sözlük ahalisine bir danışayım dedim.Yaklaşık 10 senedir uluslararası bir otomotiv şirketinde mühendis olarak çalışıyorum. Yaklaşık 2 sene yurtdışında expat olarak çalıştım.Evliyim ve 3 yaşında bir kızım var. Sene başında Avrupa'daki şirketin genel
Herkese selamlar,
İçinden çıkamadığım bir durum var sözlük ahalisine bir danışayım dedim.

Yaklaşık 10 senedir uluslararası bir otomotiv şirketinde mühendis olarak çalışıyorum. Yaklaşık 2 sene yurtdışında expat olarak çalıştım.
Evliyim ve 3 yaşında bir kızım var.

Sene başında Avrupa'daki şirketin genel merkezinden bir teklif aldım.
Gitmek istediğimi belirttim fakat Türkiye'deki yönetim burada ihtiyaçları olduğunu belirterek bu gidişi engellediler.

Aslında o dakika istifa etmeliydim ama ev, çocuk maddi durumu göz önünde bulundurarak yapamadım. Fakat Avrupa'da iş aramaya başladım.

Yaklaşık 2 ay içerisinde Çekya-Prag'da bir şirketten yöneticilik pozisyonunda teklif aldım. Yaptığı işte dünyada ilk 10'da bir şirket, Amerikan menşeili fakat Prag ofisi oldukça küçük.

Tabii bu esnada çalıştığım yerdeki durumlarda hem maddi hem manevi iyileştirilmeye çalışıldı. İstifa edemedik dediysem sesimi çıkartıp oturduğum düşünülmesin gerçekten psikolojik olarak benim için ne kadar zor olduysa, yönetim ve insan kaynakları için de o kadar zor olmasını sağlamaya çalıştım.


Şimdi buraya kadar dayanabildiyseniz zurnanın zırt dediği yere geliyorum.
Alım gücümüz hemen hemen aynı olacak, eşim de mühendis ve iş bulması çok zor olmayacaktır.
Yaş 35 , otur oturduğun yerde gidersen ne emekliliğin ne iş güvencen olacak, tutunmayıp dönüp gelsen veya orada kalsan 35 yaşında aynı şartlarda iş bulamayacaksın, ailen arkadaşların yok mu olm senin özlemeyecek misin ? dersiniz

Yoksa artislik mi yapıyon lan defol git, sen yaşamamışsın it gibi çalışmışsın kızın insan gibi yaşasın, günde 2 saat daha az çalış, müziğini sporunu yap, 10 numara biralar iç,al eşini Avrupa'yı daha da gez, iş güç hallolur canavar gibi adamsın zaten uluslararası tecrüben var sana kurban olsunlar mı dersiniz?

Yurtdışına kaçıyorum heyecanından bağımsız fikir verir misiniz?

Herkese saygılar
Vaktinizi aldım kusuruma bakmayın
Teşekkürler
0
comf
(06.04.22)
"lan defol git, sen yaşamamışsın it gibi çalışmışsın kızın insan gibi yaşasın, günde 2 saat daha az çalış, müziğini sporunu yap, 10 numara biralar iç,al eşini Avrupa'yı daha da gez, iş güç hallolur canavar gibi adamsın zaten uluslararası tecrüben var sana kurban olsunlar mı dersiniz?"


cok fazla yorum yapacak bir sey bulamadim, nereden baksaniz 50-55 sene daha yasayacaksiniz, su ana kadarkinden cok daha fazla, guzel gecirin oralarda...
0
hewit
(06.04.22)
Dil sorun olmayacak mı? Çocuk okula başlayacak. Hepiniz yeni dil öğrenmek zorundasınız. Alım gücü değişmeyecek diyorsunuz. Bence gidiyorsanız geri dönmemek üzere gidin. Bence bir süre deneyeyim düşüncesi sizi daha da geri götürebilir.
0
dissendium
(06.04.22)
emeklilik ve is guvencesi neden olmuyor gittigin yerde onu anlamadim. oluyor olmasi lazim ikisi de. daha az prim odedigin icin belki daha az emekli maasi alirsin, o kadar. turkiye'ye donsen ayni sartlarda hatta belki daha iyi sartlarda is de bulunur bence, en azindan benim sektorde oyle.

aile, arkadaslari falan birakmak hos olmuyor, ayni sosyal hayati yurtdisinda yasamak zor. ozellikle cocuk konusunda, aile bakmakta destek oluyorsa o konuda zorlanabilirsiniz.

cekya'ya ozel bir iliginiz varsa, bu sartlarda ben olsam giderdim yine de. ama cekya'ya ozel bir ilgi yoksa, ben anadili ingilizce olan ulkeleri tercih ederdim. ya da nufusun en az %70'inin ingilizce konustugu ulkeleri. ki oyle de yaptim :)
0
lemmiwinks
(06.04.22)
prag çok uluslu güzel bir şehir, eğer size gelen teklif relokasyon ve aile destek paketi gibi bir içeriğe sahipse bence değerlendirilebilir. teklif ingiltere, almanya veya hollanda'nın herhangi bir şehrinden gelseydi atlayın derdim ama dürüst olmak gerekirse çekya görece daha zorlama potansiyeli taşıyor. heyecandan bağımsız söylüyorum, 35 yaşında alamadığınız riski ilerleyen zamanlarda hiç alamazsınız. ben eşinizin yerinde olsam biraz ilanlara falan bakıp ön görüşme kovalamaya başlardım.
0
evde liyakat kalmamis
(06.04.22)
Çekya’da bulunmadım fakat Macaristan Slovakya civar ülkeleri gezdim. Kültür özellikle Slovakya’da biraz uzak geldi. Çok yaşanabilir bulmadım gelişmişlik açısından. Artı yabancı olmanın zorlukları. Ben olsam “sanırım” Batı Avrupa’da daha iyi bir iş için zorlamaya devam ederdim.
0
but that was just a dream
(06.04.22)
Bir arkadaşım 2 yıl Prag'da master yaptı, yaşadı, orada iş hayatına devam etmeyip döndü. Gerçi sektör (reklamcılık-görüntü yönetmenliği) Türkiye'de daha iyi o yüzden dönmüştür ama ülkeye de çok ısınmadı gibi hissetmiştim ben.

Ek olarak Çekya kaç yıl yaşayınca kalıcı oturma izni veriyor, kaç yıl sonra vatandaşlığa başvuru kabul ediyor bunları bir araştır derim. Şu an gidip çalışsan atıyorum ileride Almanya'da iş bulsan çalışma vizen işine yaramayacak (ülke bazlı oluyor) ve Çekçe öğrenmeye başlamış olacaksın tahminen, ona değer mi vs. bunları düşün.
0
nhk ni youkosu
(06.04.22)
merhaba,
cekya 5 yil sonrasinda A2 seviyesinde dile 10 yillik (sinirsiz deniyor buna, her 10 yilda bir yenileniyor) oturum veriyor. azicik kasarsaniz dili rahatlikla a2'ye getirebilirsiniz, ders almak sartiyla.
prag sanildigi gibi oyle cok ucuz bir sehir degil, kiralar baya pahali, iyi ev daha da onemlisi iyi ev sahibi bulmak ugrastirici.
esim is bulmakta zorlanmaz demissiniz ama emin olmayin, cekler pek oyle disardan almaya acik degiller. Esim "Amerikan menşeili fakat Prag ofisi oldukça küçük" tarzda bir sirketle gorustu uzunca bir sure, sonrasinda cek almaya karar verdiler (oturum ve calisma izni var kendisinin), esime ozel dusunmeyin bu durumu, biraz kapalilar diyeyim.
kisin cok soguk prag, ama inanilmaz guzel bir yandan da.
ben seviyorum pragdaki yasami, avrupanin bir cok sehrinden farkli olarak (nispeten daha kucuk olanlardan bahsediyorum) haftasonu her yer acik, yapacak bir cok sey var, her yer park dolu, cocuklar icin muhtesem.

bence aklinizda kalmasin, gidin deneyin. "35 yaşında aynı şartlarda iş bulamayacaksın" katilmiyorum buna, daha iyi sartlarda en en kotu ihtimalle ayni sartlarda isi cok rahatlikla bulursunuz. deneyin mutlaka. prag cok merkezi, her yere ucus var, tren var. ama yazin tasinin, kisin gidip depresyona girmeyin :)
0
65 derece
(06.04.22)
Cok kolay bir cevap degil. Maddi olarak benzer sartlar olacaksa asagidakilere bakmak lazim,

- cocugun gelecegi hangi ulkede daha iyi olur?
- sen ve esin icin 5-10-20 yil sonra hangi karardan sonra daha iyi gelecek olur?
- yurtdisinda yasama vs aileden/arkadaslardan uzak kalma - hangisi daha agir basiyor ? (Ben baya zorlaniyorum ailemden/arkadaslarimdan uzak kalma konusunda mesela)


Birkac arkadasim benzer sirketler/yerlerden abd'ye gecebilmisti. Eger hedef buysa bu da dusunulebilir.
0
fakyoras
(06.04.22)
Cekya'ya gitmezdim. Daha gelismis bati/kuzey avrupa ulkelerinde, hatta belki abd'de falan is bakardim. Bence bir cok kisinin anlamadigi sey, o tip turkiye'nin anca bir tik ustu ulkelere gitmek ilk bakista cok harika bir sey gibi gorunuyor ama 5-10 sene yasayinca balayi donemi bitiyor ve ozellikle cekya gibi yerlerde yasanan irkcilik, ortadogulu dusmanligi falan goze batmaya basliyor. Prag guzel sehir denmis de sonsuza kadar prag'in tarihi kisminda turist hayati yasamayacaksiniz neticede.

esinizin de is bulmasi kolay falan olmayacaktir kanimca. hem ekonomisi itibariyle genis bir isgucu talebi olan bir ulke degil, hem de kulterel kapalilik, dil bariyeri, vb bunlar hep zorlastirici unsurlar.

yurtdisina gitmek var, yurtdisina gitmek var yani. ulkemizin genel psikolojisi butun yurtdislari ayniymis gibi yaklasiyor mevzuya.
0
hot potato
(06.04.22)
Yorumlarınızı için teşekkür ederim. Çok bariz tek bir doğru var ve ben onu göremiyor muyum acaba diye endişeleniyordum ama hemen hemen aynı oranda git veya gitme şeklinde yorumlanmış. En azından kararsızlığımın boşuna olmadığını anlamış oldum. Tekrardan teşekkürler.
0
🌸comf
(06.04.22)
"Alım gücümüz hemen hemen aynı olacak" insanlar bu nasilsa bir sekilde duzeltilir diye dusunuyor ama benim deneyimim pek o kadar kolay olmadigi, bu da baya buyuk bir sikinti. Bunun ustune toplumdaki statudeki irtifa kaybini da eklemek lazim.
Bunlar buyuk eksiler.

Bu eksilerin karsi tarafina teraziye: kızın insan gibi yaşasın, günde 2 saat daha az çalış, müziğini sporunu yap, 10 numara biralar iç,al eşini Avrupa'yı daha da gez..bunlari koyunca daha agir basiyorsa cik, dengedeyse cikma derim. Yurtdisinda boyle takilabilemek icin paraya ihtiyacin var..

Ben isi gucu evi barki ailesi olan bir sekilde hayata tutunan bir beyaz yakaya, cok saglam bir teklif almadikca yurtdisi macerasi girme derim. Ama her koyun kendi bacagindan asiliyor sonucta..zor karar, bol sans.
0
cooperr
(07.04.22)
(8)

Hangi işi seçerdiniz?

regina phalange
Title aynı müdürlük, altta ekip yok, direkt c levela bağlı çalışıyorsunMaaşı %10 daha fazla olan şirket eve daha uzak, daha yoğun, hybrit deniyor ama bir süre gidilecek şirkete, yabncı şirket ama raporlama yaplacak kişi türk, yurtdışıyla çok alakan yokDiğeri bilindik bir holdingin yabancı sermayeli
Title aynı müdürlük, altta ekip yok, direkt c levela bağlı çalışıyorsun
Maaşı %10 daha fazla olan şirket eve daha uzak, daha yoğun, hybrit deniyor ama bir süre gidilecek şirkete, yabncı şirket ama raporlama yaplacak kişi türk, yurtdışıyla çok alakan yok

Diğeri bilindik bir holdingin yabancı sermayeli bir iştiraki. Çoğunluk hisse yabancı şirketin, kalan hisseyi de alacaklar yakın zamanda. Yurtdışıyla oldukça alakadar olunacak. Maaşı diğerine göre %10 daha düşük, daha az yoğun diğerine göre ama hisselerin kalanının alınması kararı verilince yoğunluk artabilir, bir de benden daha kalifiye biri yok şirkette zaten bölümde tekim, yırtdışıyla da bi tek ben muhattap oluyorum nerdeyse bir de c level kişi. O yüzden yurtdışının gözüne girmek daha oolay gibi geliyor.


Hangisini seçersiniz?
0
regina phalange
(05.04.22)
2. Yi seçerdim
0
kisa
(05.04.22)
1'i seçmek için tek sebep %10 farkın hayat kalitene çok etki edecek olması. Xx yapamıyorum, o farkla yaparım dediğin bişey varsa, xx de senin için çok önemli bişeyse anca.
Yoksa 2.
0
Bruce
(05.04.22)
2
0
sta
(05.04.22)
Bence bunlardan birini seçmek zorunda değilsin. İş değiştirecek kadar akıl çeldirici bir şey göremedim. Yüzde 10 iyi gibi dursa da eve uzaklık kötü bence. Bunlardan 2.
0
dissendium
(05.04.22)
2 daha cazip gibi duruyor. %10 çok ciddi bir fark değil. Ben daha az yoğun ve daha uluslararası olan işi tercih ederdim.
0
himmet dayi
(05.04.22)
"bir de benden daha kalifiye biri yok şirkette zaten bölümde tekim"

bu cümleye kadar 2. seçenek diyordum fakat böyle bir pozisyonda kendine ne katababilirsin?
0
nuisance
(05.04.22)
Bencede ikinci seçenek
0
primetime
(06.04.22)
Çok emin olamadım ama sanırım herkes 2.yi seçmiş :) iyi ama neden iki?
0
🌸regina phalange
(06.04.22)
(10)

Oversized Modası?

jonas
Bu moda niye bu kadar tuttu, nesi bu kadar sevildi, fikri olanlar paylaşırsa sevinirim.Vücudu gayet düzgün insanların tüm vücut estetiğini kamufle edercesine çuval gibi giysilerle takılmasını mantığım almıyor bir türlü.Nedir bunun sevilme olayı?
Bu moda niye bu kadar tuttu, nesi bu kadar sevildi, fikri olanlar paylaşırsa sevinirim.

Vücudu gayet düzgün insanların tüm vücut estetiğini kamufle edercesine çuval gibi giysilerle takılmasını mantığım almıyor bir türlü.

Nedir bunun sevilme olayı?
0
jonas
(05.04.22)
Kendi adıma rahatlık.
0
fotrsapka
(05.04.22)
yeni urun satmalari icin donem donem yeni trendler uretmeleri lazim, olay bundan ibaret. 20 sene sonra tekrar slim fite doner, klasik.
0
hot potato
(05.04.22)
ben de aynı fikirdeyim. günümüzdeki bu sjw akımının getirdiği sağlıksız beden yoktur tüm bedenler güzel ve sağlıklıdır tarzı bi obez dostu ve anti-fit akımlar var ya sanıyorum ondan ötürü birden moda oldu. yoksa hiç estetik durmuyor.
0
roket adam
(05.04.22)
Fazla kilom yok gayet fit durumdayım ama kendimi bildim bileli salaş giyinmeyi tercih ederim. Yani fotrsapka +1

Geçen bir kot alayım dedim. Üst bacağım kalın, belimi uydurmak ayrı dert bir hayli ince kalıyor. Her şey skinny, ultra tight, extremely skinny. Yani tamam popülarite, pazarlama bunu gerektiriyor olabilir ama bu kadar likra da fazla sanki. Nargileci tiktokerlara döndüm deneyince. Haliyle gidip yine normal kere normal bir model bulup onu almak durumunda kaldım.
0
lüzumsuz adam
(05.04.22)
Cunku dunyaya estetik borclu degiliz, vucudumuz guzelse de istedigimiz zaman istedigimiz kisilere gostermeyi genel olarak dunyaya gostermemeyi dusunebiliriz insanlik olarak. O onaya ihtiyac yoktur. Bu daha estetik gorunuyordur. vs vs

Sokakta skinny jean pantolonla hele bir de ustune nispeten kisa bir sey vs giymisseniz yurumek zor, etek giymek zor, dekolte giymek zor vs.

Bol kiyafetler daha rahat, daha az dikkat cekiyor.

Ama ben de Rihanna veya Kim Kardashian'in vs giydigi gibi sanki bir dev icin yapilmis da normal insan giymis gibi garip seviyede bol seyleri anlamiyorum, evet. Kastettiginiz oysa bana da garip geliyor. Ama bol pantolon, uzunca sweatshirt gibi seylerse cok rahat.
0
sopiro
(05.04.22)
Erkeklerde de tam tersi var. Adamlar bir kot yapmış. Kota bacağım girmez. Birileri bir şeyler çıkarıyor işte.
0
dissendium
(05.04.22)
Rahat ediyoruz. Ben hep bol üstler giyerdim bana erkek gibi giyiniyorsun diyip laf ederlerdi. Sonunda popülerleşti de hepimiz giyiyoruz.
0
jazzabel
(05.04.22)
Kusur kapatıyor, özellikle fit değilsen. Bence bu yüzden tercih ediliyor
0
olaylar olaylar
(05.04.22)
Mode bir endüstri. Sürekli birşeyler çıkarmak zorundalar. Bundan önce bazı dönemlere geri dönüşler olurdu. Mesela 90larda, 70lerin ispanyol paçaları geri gelmişti. Şimdi geri dönüş yapılacak şeyler yapıldı. Son dönem artık herşey trend. Her kesim, her model. En ciddi takımların elbiselerin altına koca koca spor ayakkabılar giymek moda. En alakasız şeyleri bir arada giyince trend oluyor. Oversize'ın da bir kullanım alanı var, mesela ben de dar ve yapışan şeyleri sevmem, ayakkabım dahil büyük alırım. Ama yorgan sarmış gibi montlar, yamuk yumuk gömlekler bunların estetik bir yanını göremiyorum. Giyimi ihtiyaç ve zevk dışı bir satın alma kalemi haline getirdiler. Şu an satılan şey kıyafet değil, imaj. O imajla görenlere mesaj veriyorsun ve bu mesajı verebilmek için para ödüyorsun aslında.
0
curukturpkokusu
(06.04.22)
Kilosu olan biriyim, gocunmuyorum da 40 beden olmaktan. Ancak ben de oversize olayından nefret ediyorum ve popüler markalar ya oversize ya crop top. Oversize obez değilseniz kilolu insanda iyi durmuyor bence. Mesela popom büyük, omuzlarım geniş; tek avantajım ince bel ama oversize giyindiğimde belim de kayboluyor, iyice dikdörtgen bir şey oluyorum. Rezalet. Tamam oversize olmasın demiyorum ama 10 sweatshirtün en azından 4'ünün omuzları olması gereken yerde olsun.

Bence bu oversize dayatmasının sebebi modacılardaki cinsiyetsizlik furyası. Herkes gender fluid olsun dayatması.
0
marla is in my head
(06.04.22)
(5)

Bilale anlatır gibi ısı pompası çalışma prensibini anlatır mısınız?

skzr
Sb. Teşekkürler.
Sb. Teşekkürler.
0
skzr
(05.04.22)
Yaklaşık 1 metre toprağı kazın, bir boru koyun. Borunun diğer ucu, evin içinde olsun. Bir de havayı üfleyen fan takın, topraktaki havayı eve üfleyin.

Toprak hep 14 derece civarında olduğu için, yazın soğuk ve kışın sıcak hava elde edersiniz. Neredeyse bedava üstelik.

Daha fazla soğutmak, veya daha fazla ısitmak isterseniz de klima, soba, vs ek olarak kullanırsınız.
0
alfired
(05.04.22)
@alfired o zaman Einstein'ın termodinamik yasasıyla söylediği her şey çöp olmuş oluyor.

Bir diğer sorum, enerji/ısı transferinde kayıplar varken, bu ısı pompası sistemi nasıl oluyor da kayıpsız yapıyor?

Ayrıca bir maddeden diğer bir tarafa ısı transferi varsa, bir tarafta ısı artışı diğer tarafta ısı azalışı da olmak zorunda. Misalen topraktan alınan ısı aynı zamanda toprağın belirli bir derecede vereceği verimi de göz önünde bulundurursak nasıl oluyor da her yerde en çevreci iklimlendirme sistemi denebiliyor? Yani en nihayetinde topraktaki ısıyı alıyoruz, toprak o ısıdan mahrum oluyor ve doğal olarak verimliliği düşüyor.
0
🌸skzr
(05.04.22)
@alfried

Oha! Isı pompası bu muymuş! Ben sanıyordum ki bir tane merkezi sistem var (sitelerde filan görüyordum çünkü ısı pompasını) orada gerçekleşen ısınma sistemi evlere dağıtılıyor. Üstelik ısıyı da kombideki gibi sıcak suyla filan yapıyorlar sanıyordum, hava ile yapıldığından haberim yoktu.

E muhteşem bir çözümmüş bu. Büyük mekanlar için pek aklıma yatmadı (muhakkak verimli kullanımı vardır) ama küçük kullanım alanları için çok verimli görünüyor. Klima gibi çalışıyor aslında yani değil mi? Yani toprak ısı kaynağı oluyor, boru ısıyı üzerine çekiyor. Fan da iletimini sağlıyor? Ben bu sistemi araştırırım arkadaş!
0
burka
(05.04.22)
Termodinamik yasaları Einstein'a ait değil. Isı pompasında da kayıp var. Yüzde 100 verimle çalışan bir sistem yok termodinamikte.
0
dissendium
(05.04.22)
ısı pompası dediğin şey bir soğutucu akışkanın basınç değişimi vasıtasıyla hal değiştirmesi sayesinde dışarıya verdiği ısı enerjisinden ya da dışarıdan aldığı ısıdan faydalanılan klima gibi aletlere denir. döngüyü tamamamak için de kapalı alanın dışında bir "ısı atıcı" vardır. topraktan sıcak hava taşımak ne allah aşkına. ahaha.

bu toprak olayı o ısı atıcı vasıtasını görüyor sadece. ya da tam tersi. evin dışına asılan klima pervaneleri gibi.
0
bohr atom modeli
(05.04.22)
(11)

Avrupada sonradan vatandaş olanlar

kanepeee
Şu anda rusların yaşadığını türkiye yaşasa, yani tüm dünyada istenmeyen ülke durumuna gelse, avrupa ülkelerinde sonradan vatandaşlık almış olan türklere ne olur?Avrupada hukuk iyi işliyor diyordum ama, fransada "ruslar giremez" yazan restoranı görünce (ve bu restorana bir yaptırım uygulanmayınca) fi
Şu anda rusların yaşadığını türkiye yaşasa, yani tüm dünyada istenmeyen ülke durumuna gelse, avrupa ülkelerinde sonradan vatandaşlık almış olan türklere ne olur?

Avrupada hukuk iyi işliyor diyordum ama, fransada "ruslar giremez" yazan restoranı görünce (ve bu restorana bir yaptırım uygulanmayınca) fikrim biraz değişti.

Oranın vatandaşı olsan bile sana ev/araba satmasalar, restoranlara sokmasalar, iş vermeseler bir noktada yapabileceğin bir şey kalmaz. Mecburen dönersin sivas'taki köyüne.

edit: fransadaki restoranı bulamadım, çek cumhuriyetinde benzer bir şey olmuş: www.washingtonpost.com
0
kanepeee
(05.04.22)
Benzeri amerika'da oldu, japonlari toplama kampina attilar.
Sartlar degisince kimse insan hakki falan sallamaz.
en.m.wikipedia.org

Hem de kanunu 1976'ya kadar kaldirmamis adamlar.
0
divit
(05.04.22)
Fransa'da restoran olayının kaynağı var mi? Ben bulamadim. Bulamadığım için net yorum yapamıyorum.

Fransa'da vatandaş olmuş birinin ikinci sinif hale dusurulmesi için çok acayip bir durum olması lazım. Misal verdiğiniz örnek de uç geldi bana doğru olduğuna emin olamadim. Kaynak verirseniz Fransızca aratayim'

Yani Fransa'da şu an etrafımda bir sürü restoran var, bir sürü şey var. Daha rusya ile alakalı bir şey duymadım.
Bana tek tük olaylar büyütülüyor gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(05.04.22)
Sonradan vatandas olanlarin her zaman deport riski oldugunu dusunuyorum, ozellikle ikinci vatandasliklarini kaybetmedilerse. Hak hukuk gukuk diyenler cikacaktir ama is o noktaya gelirse kimse kimsenin gozunun yasina bakmaz, ucaklara doldurup yollarlar..

O yuzden hicbir turlu TC vatandasligini kaybetmek istemem, sonucta donecegimiz yer kurkcu dukkani.
0
cooperr
(05.04.22)
Vatandaşlık açısından ben bir şey olacağını sanmıyorum. Teröre destek veren kişiler bile vatandaşlıktan atılmıyor. Toplum baskısı yıllardır var. Almanya'da Türklerin evlerini yakıyorlardı bir zamanlar. Türklerin kolay kolay boyun eğeceğini sanmam. Bir de bu olaylar genelleştirilemez. Burger King kapısına Türkler giremez yazacak hâlleri yok. Restorana giremeyen adam gidip döner yer.
0
dissendium
(05.04.22)
Bunlar bireysel şeyler. Her ne kadar yaptırımlar var olsa da ülkeye yönelikler. Bireysel olarak bunu yapamazsın demek yerine komple yasaklıyor.

Bundan hareketle vatandaşlıklarını kaldırması mantıklı değil. Ancak çifte vatandaşlık için seçim yaptırtabilir. O da bazı ülkelerde yapıldı zaten.

Kız arkadaşım rus vatandaşı be italyda burslu okuyor. Bir restaurantta çalışıyor. Dediğim gibi bireysel bir sıkıntı yok.
0
Unde bach canim
(05.04.22)
Yazdığını okuyunca şu mevzu geldi aklıma www.google.com

Bu kız Türkiye üzerinden Suriye’ye giden 3 kızan biri. İngiltere doğumlu, hayatında hiç Bangladeş e gitmemiş ama Bangladeş asıllı olduğu için kızı british vatandaşlığından atıyorlar terörist olduğu için.
Senin dediğin tam bu değil tabi bu kişinin suça karıştığı iddiası var ama o zaman çok acayip gelmişti bana
0
euteamo
(05.04.22)
o restoran fransa'da değil almanya'da bu arada.

www.bz-berlin.de
0
bohr atom modeli
(05.04.22)
oncelikle bireysel tepki, toplu tepki ile devletlerin aldigi aksiyonlari ayirmak lazim. ornegin almanyada "ruslar giremez" diyen is yeri sahipleri oldugu gibi berlinde "pro-rus yuruyusu" de oldu www.youtube.com

bireysel tepkiler her rusu ayni kefeye koyup dislayabilir. ama unutulmamalidir ki avrupa da putin karsiti ruslar da yasiyor. eger toplu bir dislama olursa avrupada buna karsi cikan gruplar da cikacaktir.

yani ornegin almanyada toplu halde tum 80 milyon alman hep beraber "turkleri disliyoruz, araba ev satmiyoruz" diye bir fikir birligine varmasi guc. cok farkli sesler cikacaktir,"turkler disari" diyen cikacagi gibi turklere destek olanlar da cikacaktir, orta yolcular da cikacaktir, demokratlar kalsin muhafazakarlar gitsin diyen de cikacaktir. yani yek vucut bir tepki zor.

bir de isin ironik tarafi da su, almanyada gida sektorunun dominant toplulugu turkler, araba ev satanlar turkler. almanin en onemli fast-foot yemegi doner. bu durumda kimin kimi dukkana almayacagi cok karisir.

yani kisaca bireysel ve sosyal tepkiler olur. ama bu tepkilerin devlete etkisi limitli kalir. belki devlet dairelerinde bazi guclukler cikarirlar ama hadi hep beraber tum turklerin kazanilmis vatandasligini iptal ediyoruz, ulkelerine gonderiyoruz diyemezler. isid teroristlerini bile sinir disi ederken bir suru kanuna takiliyorlar.

ama bir gun 3. dunya savasi cikarsa o zaman durum ne olur kimse bilemez. savas durumunda her tepki asiridir.
0
emrahday
(05.04.22)
Almanya’da Bizim enstitü Rus projelerini iptal etti, burslarını Rusya’dan alanlar geri dönmek zorunda kaldılar. Mail gelince ben korkmuştum açıkçası yarın Tr ile ilgili bişey olsa postalayacaklar demek ki diye.
Ellerinden geleni yaparlar ama vatandaşlık alana bişey olmaz gibi.
0
spherical
(05.04.22)
Ruslarin yasadigi olaylar ilk 2-3 gunun gaziydi ve genelde cahil insanlarin basindan cikti, sonra da sondu zaten.

NATO'nun merkezine 15 dakika mesafede yasiyorum, burada acikca Putin ovmedikce toplumdan dislanmiyorsunuz. O tarz durumlarda bile gidip destek alabileceginiz kurumlar var.

Bizim sirkette ve duyum aldigim bazi sirketlerdeki Ruslar firma IKlarina "Bizim durum ne olacak?" tarzi mail atmislar, genel cevap "Oyna devam" seklinde.
0
cleric
(05.04.22)
verdiginiz ornekler cok radikal, kucuk zumreler icinde belki benzerleri gorulur ancak avrupa'da genele yayilabilmesi cok dusuk ihtimal. Vatandaslik alanlara da bu ve benzeri durumdan bir sey olmaz. Toplumsal degerlere acikca saldirmak gerek sorun yasamak icin. Su an benim tecrubem cercevesinde bu islerden dolayi sorun yasayan normal rus vatandas yok.
0
hewit
(05.04.22)
(5)

izlemelik oyun önerisi

encokbenisevinnolur
senaryo tarafı çok geri planda kalmayan, örneğin zombileri/canavarları vb. öldürüldüğü kısımlar da büyük bir kısmını kaplamayan... ne onerebilirsiniz?A plague tale tonunda bir şey olabilir, evil within minvalli bir şey de olabilir
senaryo tarafı çok geri planda kalmayan, örneğin zombileri/canavarları vb. öldürüldüğü kısımlar da büyük bir kısmını kaplamayan... ne onerebilirsiniz?

A plague tale tonunda bir şey olabilir, evil within minvalli bir şey de olabilir
0
encokbenisevinnolur
(02.04.22)
Uncharted 4. Çok severim.
0
dissendium
(02.04.22)
Last of us i ve ii.
0
signore
(03.04.22)
Detriot: Become Human
0
himmet dayi
(03.04.22)
Project Zomboid. senaryosu yok aslinda ama community'si cok keyifli bir oyun.
0
reavelyn
(03.04.22)
Until Dawn
0
peki madem
(03.04.22)
(6)

yalancı marangoz hikayesi

la lykia
Yazlık evin mutfağı yenileniyor.Marangoz ile 40.000 TL'ye anlaştık.Yarısı başta, yarısı montajda dedik.Süre için şöyle dedi: "En erken 1 ay diyebilirim ama çok yoğunum, 1 ayı da geçebilir."Biz de şöyle dedik: "Sürenin bizim için hiç önemi yok, şu an gitmiyoruz, acelemiz yok, bayrama yetişsin yeter."
Yazlık evin mutfağı yenileniyor.

Marangoz ile 40.000 TL'ye anlaştık.
Yarısı başta, yarısı montajda dedik.

Süre için şöyle dedi: "En erken 1 ay diyebilirim ama çok yoğunum, 1 ayı da geçebilir."
Biz de şöyle dedik: "Sürenin bizim için hiç önemi yok, şu an gitmiyoruz, acelemiz yok, bayrama yetişsin yeter."

19 Şubat günü montaj tarini karşılıklı belirleriz diye el sıkıştık, parayı verip işi başlattık.

19 Mart'ta arayıp sordum, "Biraz daha işi var, Nisan başı olur." dedi. Yine karşılıklı olarak 4 Nisan haftası olarak anlaştık. Biz "5-6 Nisan gibi olabilir, günü yine konuşuruz." dedik, tamam dedi.

Bu arada adamla hep ben konuştum, whatsapptan ben yazıştım, parayı ben eft yaptım.

Cuma günü babamın bu hafta içi için bir işi çıktı, montaj için yazlığa gidemeyecek. Ben de marangoza montajı cuma veya cumartesi yapabilir miyiz diye yazdım. Yani 5-6 Nisan'dan 8-9 Nisan'a kalıyor.

Babamı aramış, "Siz işi geciktirdiniz, benim alacağım da gecikiyor, siz bana bugün ödeme yapın, kalan 15.000 TL'yi yatırın." demiş. Babam da ödeme işlerini kızım takip ediyor, ben bilemem, evdekilerle bir konuşayım, size döneriz demiş. Tüm bütçeyi gerçekten ben takip ettiğim için babam zaten gerçekten hayatta girmez o toplara.

Daha babam beni aramadan marangoz bana yazıyor, ben babanızla konuştum, bana tamam dedi, bana 15.000 TL göndereceksiniz şimdi diye. Tarz da aynen bu. Babamı aradım, tabi ki tamam demedim diye dediklerini anlattı bana.

Sonra ben marangozu aradım, babam size öyle dememiş niye bana tamam dedi diye yazıyorsunuz diye.

Bu sefer lafı çevirdi, mazota çok zam gelecek, siz geciktiniz mazot farkı bana yazacak diye bir sürü mazot hikayesi anlatıyor.

Ben de montaj olmadan tek kuruş ödeyemem diye konuyu kapattım.

Hem bu kadar aleni yalan söylemesine hem de maks 50 TL mazot lafı etmesine aşırı gıcık oldum.

Yapacağı toplamda maksimum 200 km yol. 3 günde mazota 5 TL zam gelse bile ne kadar farkedebilir ki maksimum?

Şeytan diyor iş bitiminde 100 TL'yi kafasına fırlat al sana mazot farkı diye.

Siz olsaydınız ne yapardınız?
0
la lykia
(02.04.22)
Ustaya acelemiz yok denmez. En başta yanlış yapmışsınız. Ustayı bastıracaksın. Ben olsam atölyeye gidip projenin ne durumda olduğunu incelerim. Dolap yaptırıyorsanız parçalar kesilmiş mi, montaja hazır mı gibi. Mazot için de biz bu fiyatta anlaştık, mazot beni ilgilendirmez derdim.
0
dissendium
(02.04.22)
40bin'lik işte mazot parası konuşulmaz

montaj tamamen bitmeden asla para vermeyin
2-3bin filan eksik gönderin eft limiti var vs.

işi bitirdikten sonra sakin kafayla ertesi gün kontrol edin

illaki bir şey çıkar ancak parası kalırsa gelir düzeltir
o zaman yol paranı verebilirsiniz
0
mantık
(03.04.22)
bizde mutfagi yeni yaptirdik. yaptirmadan once baya yerden fiyat aldik. herkes minimum 1-1.5 ay dedi. sonra bi tanidigin mutfagini yapan marangozu aradim. kac gunde yapacagini sordum ustaya, 15 gunde teslim ederim dedi. pek inanmadim tabi, genelde ustalara guven olmaz. @dissendium'un dedigi dogru asla bir ustafa acelem yok dememelisin. bende bir kurus para vermedim pesin. 15 gun sonra mutfagi getir montajini yap parani al diye soyledim. gercektende 15 gun sonra hem duzgun iscilikle hemde tam istedigim gibi mutfak yapti oyle verdim parasini.

bence arayip bir guzel firca kayman lazim, baska turlu anlasman pek mumkun degil
0
tahtakafa
(03.04.22)
Parayı geri alın yada para karşılığı malzeme alın. İşi başkasına yaptırın çok net
0
opitseri
(03.04.22)
iş bitmeden parayı ödemeyin tabii. çok koşarsınız peşinde. parayı da yüzüne atma. sorun çıkar. hatta abiniz vs. varsa bence bir erkek muhattap olsun ustayla. kadın olunca ciddiye almayabilir çok.
0
black mamba
(03.04.22)
Sektörden biri olarak işinizin çok zor olacağını söylemeliyim, yazan arkadaşlara katılıyorum asla iş bitmeden daha fazla para vermeyin.

En azından kaptırdığınız para miktarını arttırmayın, kimsenin günahına girmeyelim ama sizin mutfak için lazım olan malzeme alınıp kesilmemiş bile olabilir.

Ramazan günü kimsenin günahına girmeyelim ama, yani o verdiğiniz 20 bin karşılığında şu an hiç bir şey olmayabilir, genel olarak karşılaşılan bir durum maalesef.

Şu an sizden alacağı para ile malzeme alıp işi bitirmek istiyor olabilir, ama burada durum aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu.

İşi bitirsin, malzeme alsın diye para versek o parayı da başka yere harcayıp sizin malzemeyi hiç almayıp sallama ihtimali de olabilir.

Parayı vermesek, malzeme alamayacak işi bitiremeyecek. Gerçekten zor durum.

Gelinen son noktada durum şu mu?

Ustaya göre her şey hazır montaja, ama siz gitmiyorsunuz diye iş gecikiyor ve parasını erken istiyor.

Eğer bu durumdaysa malzemeciden gövdeyi, kapakcıdan da kapakları açık hesap alıp ödemesini buna göre söz verdiyse sıkıntıya düşecek olabilir.

Tamam ustaları asalım keselim ama böyle bir durum varsa adam zor durumda olabilir.

Bu işlerinden göbeğinden bir adam olarak tavsiyemi yazayım;

Ustayı arayın ve "ustam her şey montaja hazır mı? hazırsa çok zor şartlarda izin alıp hemen geleceğim, montajın bitince de ödemeni hemen yapacağım" diyin.

Her şey hazır gelin hemen montaj yapalım derse bence hiç ikiletmeyin ya siz ya başkası atlasın gitsin işi bitirsin.

Ha yok zaten malzeme montaja hazır değilse, o da blöf yapıyorsa, atlar gider durumu net görürsünüz.
0
John Bloor
(04.04.22)
(2)

En etkili nasıl iş bulma yöntemleri neler?

goodyes
Şimdiye kadar aile şirketimizde çalışıyordum fakat artık bunaldım, ayrılmayı düşünüyorum. Staj dışında şuana kadar başka yerde çalışmadım, iş aramadım hiç dolayısıyla pek bilgim yok. Biraz araştırdım kariyer.net gibi sitelerden çok dönüş olmadığı yazılmış. Belirlediğim sektörler için hangi yolları i
Şimdiye kadar aile şirketimizde çalışıyordum fakat artık bunaldım, ayrılmayı düşünüyorum. Staj dışında şuana kadar başka yerde çalışmadım, iş aramadım hiç dolayısıyla pek bilgim yok. Biraz araştırdım kariyer.net gibi sitelerden çok dönüş olmadığı yazılmış. Belirlediğim sektörler için hangi yolları izleyebilirim öneriniz var mı?
0
goodyes
(01.04.22)
İşkur sitesi çok iyi. Bugün başvurduğumda ertesi gün arıyorlar.
0
dissendium
(01.04.22)
İş ilanları artık genelde LinkedIn üzerinden ilerliyor. Kariyer.net eskisi gibi değil ama halihazırda birçok şirket hala kariyer.net üzerinden alım yapıyor. Bu konudaki iş ortağı kariyer yani. Bizim şirketin de öyle mesela. Birileri "sizin şirkette şu ilanı gördüm" gibi bir şey deyince "kariyer'den başvurun" diye dönüyor insanlar. O yüzden iş arayan birinin kariyer.net'i es geçmesi mantıksız olur. Sonuçta ilana başvurmak zor bir işlem ya da paralı değil. Mutlaka dikkate alın.
0
himmet dayi
(02.04.22)
(3)

CNC tasarım programı

takıl yani takmıyo belli
Pileksi ya da sunta gibi malzemeler üzerine yazı , logo gibi tasarımlar yapmak istiyorum.Bunu yapabileceğim, kullanması çok zor olmayan bir program önerebilir misiniz?
Pileksi ya da sunta gibi malzemeler üzerine yazı , logo gibi tasarımlar yapmak istiyorum.
Bunu yapabileceğim, kullanması çok zor olmayan bir program önerebilir misiniz?
0
takıl yani takmıyo belli
(01.04.22)
Fusion 360 veya Freecad bunların hepsini yapabilir ancak konu cnc olduğunda toolpath çıkarman gerekecek. yani hangi uç, hangi devir vs gibi. daha sonra üretilen G kodunu makinaya aktarıp işletecek, sıfır noktasını, malzemenin kalınlığına göre ofsetlerini vs. belirleyecek bir yazılım daha gerekli.

sanırım bir de Vcarve (ücretsiz olmayabilir) bu anlattıklarımın hepsini tek bir yazılım içinde yapabiliyor.
0
orpheus
(01.04.22)
Solidcam
0
dissendium
(01.04.22)
Top Solid
0
kanlakarisikyagmur
(02.04.22)
(5)

fabrika - mavi/beyaz yaka maaşları

KidLazer
merhaba,otomotiv veya benzeri sektörlerde üretim yapan fabrikalarda (skala olarak Ford'u örnek vereyim mesela) iki kişi işe aldığınızı düşünün. biri tekniker öteki mühendisbu iki profil arasındaki maaş farkı yüzdesel olarak ne kadar olmalı?maaştan örnek verecek olursam örneğin teknik 7k, mühendis 10
merhaba,

otomotiv veya benzeri sektörlerde üretim yapan fabrikalarda (skala olarak Ford'u örnek vereyim mesela) iki kişi işe aldığınızı düşünün. biri tekniker öteki mühendis

bu iki profil arasındaki maaş farkı yüzdesel olarak ne kadar olmalı?
maaştan örnek verecek olursam örneğin teknik 7k, mühendis 10k olarak mıdır yoksa makas daha dar/geniş midir?
0
KidLazer
(01.04.22)
Teknik 7k dan daha az alır. Otomotiv sektörü çalışanıydım mavi yaka olarak. 8.5 yıl çalıştığım işten istifa ettiğimde 5.3k net maaşım vardı. Performans primi, vs derken anca 6k yı buluyordu maaş. Ford skala olarak biraz daha üst seviyede orada teknik 7k dan fazla bile alıyor olabilir Koç grubunda olduğu için. Çalışan hakları vs de çok iyi Ford da ama diğer firmalar sömürme odaklı çalışıyorlar. Özellikle Doğuş grubu. Başvurdum Ford a, alsalar yarın iş başı yaparım yani. Orda çalışılır.
0
Arthur Dayne
(01.04.22)
Maaş tecrübeye göre verilir. 10 yıllık teknikerle yeni mezun mühendis maaşı aynı olmaz. Zaten böyle yerlerde maaş bilgisi paylaşmak yasak. Tekniker mühendisten daha çok da alabilir. Yine de ortalama fark 2 bin lira olabilir. Mühendisin de düz mühendis olduğunu kabul ediyorum. Üretim müdürü, kalite müdürü falansa o fark 10 bin liraya da çıkabilir.
0
dissendium
(01.04.22)
Şirket ne kadar büyük, ne kadar spesifik bir iş yaparsa yapsın her zaman işin pratiğinde iş yapabilen insana daha çok para verir. Bu sadece ülkemizde değil, dünya genelinde böyledir.

@dissendium'un da dediği gibi tekniker her zaman daha az alır diye klasik bir cümle kurulamaz.

Babam yıllar yıllar evvel Ford Otosan'ın personel müdür yardımcılığını yapmış mesela, bize çocukken hep derdi ki ünvan değil bir şirketin sorununa ne gibi katkı sunarak çözüm bulabiliyorsunuz? Sizi o şirkette yükseltecek yegâne temel kriter bu. Tabii bu söyledikleri salt olarak belki eskiden geçerlidir, şimdi işin başka boyutları da var. Yine de ne olursa olsun babamın söylemine temel olarak baktığımızda hâlen geçerli olduğunu düşünüyorum


Kısaca özetlemek gerekirse, sırf birisinin isminin önünde xxx mühendisi ünvanı var diye, şirketinize gerek çalışmalarıyla gerekse üretim/pazarlama/satış hattında yaptığı önerilerle problemleri çözen teknikerden daha fazla maaş mı vereceğiz?
0
skzr
(01.04.22)
Öncelikle kavramları iyi bilmek gerekiyor. Bir çok fabrikada teknikerler beyaz yaka olarak çalıştırılabiliyor. O yüzden iki profil arasında yaka ayrımı yapmak zor olabilir. Mavi yaka (teknisyenler) ise sendikaya bağlı olarak çalışırlar ve onların da ekstra yan hakları vardır. Sen özellikle mühendis ve tekniker arasındaki farkı soruyorsun diye düşünerek;

Rakamlar deneyime göre değişir. 10 yıllık tekniker yeni mezun mühendisten daha fazla maaş alır. İki yeni mezun profili kıyas edersek günümüz şartlarında mühendis 8K alıyorsa tekniker ortalama 6K alır.
0
kanlakarisikyagmur
(02.04.22)
herkese teşekkür ederim amacım bir unvanı ötekinden üstün kılmak değildi ve verdiğiniz bilgiler kafamda konunun şekillenmesine vesile oldu. fabrika ölçeğinde bir işletme değiliz, özel sektörde fabrikalara hizmet veren bir firmayız. ekipte bir kişi tecrübeli tekniker, diğeri de az tecrübeli mühendis. aralarındaki maaşı makul mantıklı bir tabana oturtmak için bu bilgi gerekliydi.
0
🌸KidLazer
(04.04.22)
(6)

Bu üniversite sistemi Türkiye'de var mi?

logisticsmanager
Fransa'da alternance diye bir olay var.Direkt bizdeki çalışan kizdan örnek verirsem;3 hafta is 1 hafta okul yapıyor, meslek tedarik zincirinde.Sonuç olarak bu kız mezun olduğunda yaklaşık 1 senelik deneyimle çıkacak.Planlama, talep tahmini, güvenlik stoğu, müşteri yönetimi, siop hepsini bilecek.Üstü
Fransa'da alternance diye bir olay var.
Direkt bizdeki çalışan kizdan örnek verirsem;
3 hafta is 1 hafta okul yapıyor, meslek tedarik zincirinde.
Sonuç olarak bu kız mezun olduğunda yaklaşık 1 senelik deneyimle çıkacak.
Planlama, talep tahmini, güvenlik stoğu, müşteri yönetimi, siop hepsini bilecek.
Üstüne erp bilecek, exceli daha iyi olacak.

Su sistem Türkiye'de var mi diye merak ettim. Ben hiç görmedim ama bana acayip mantıklı geliyor. Zaten bu mesleklerde teori değil pratik daha önemli.
Misal ben de lojistik mezunuyum ama sadece 2 ay staj zorunlulugu var (ben totalde 5 ay falan yaptım tabi). Saçmalık, hiçbir şey öğrenemez insan bu sürede.
Mezun olan adam da deneyimsiz mezun oluyor bu şekilde.

Misal bir arkadaşın oğlu da kimya teknisyenliğine girdi.
Aynı mantıkla uluslararası bir kimya ürünleri firmasında çalışıp para kazanıp okula ayda 1 hafta falan gidiyor. Hem iş yeri kazanıyor hem o deneyim ve para kazanıyor. Mezun olunca da büyük ihtimal isi hazır.
0
logisticsmanager
(31.03.22)
Türkiye'de buna en yakın şey uzun dönem staj adıyla var. Şirketler belirli dönemlerde uzun dönem stajyer alımı yapar. Özel sektörde büyük torpil var. Bizim bölümde bir kız Toyota'da çalışıyordu ama kızın derslerle alakası yoktu. Sırf adı olduğu için büyük şirketlerin kadroları dolduruluyor. Sistem zaten olması gereken sistem ama Türkiye'de tutmaz. Adamlar daha çalışanına sigorta yapmıyordu düne kadar. Öğrenci için kim sigorta ödesin. Ben iki ay staj yaptım. İki stajda da sigortayı okul ödedi. Şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz diye şov yapan şirketler bile sigortayı okuldan bekliyor.
0
dissendium
(31.03.22)
buna en yakini meslek liselerinde vardi eskiden, hala var mi bilmiyorum, 17 yasinda haftanin 3 gunu calisiyordun, 2 gun okul...
0
hewit
(31.03.22)
tobb etü'nün ortak eğitim sistemi bahsettiğinize türkiye'de en yakın şey
www.etu.edu.tr
0
ted
(31.03.22)
4. En yakın gelsin o zaman :)

Teknoloji fakültelerinde ki bölümlerin son sınıfında iş yeri eğitimi olarak geçen bir sistem var. 8 dönemin en az 1 dönemi iş yerine gidiyorlarmış.
0
ceketimi alip cikcam
(31.03.22)
hiçbiri değil, buna en yakını çıraklık meslek liseleri, diğer adıyla mesleki eğitim merkezleri.
bu liselerde bulunan bölümlerde okuyan öğrenciler haftanın belli günü okula gelirler ve sene sonunda hem yazılı hem de uygulamalı sınav olurlar.
bölümlerin kısıtlı olması ve liseden sonra böyle uygulamaların yeterli sayıda okulda olmaması ülkemiz için ara eleman sıkıntısını doğuruyor.
berber, kuaför, aşçı vb. meslek gruplarında okuyanlar, çıraklık ve kalfalık belgelerini de bu okullardan mezun olarak alabiliyorlar.
0
pccopath
(31.03.22)
Ben bizzat lisede (turizm ve otelcilik meslek lisesi) böyle bir şey yaşadım.

Klasik liseler gibi eğitim sistemimiz yoktu, zaten bizim okulda biraz kendi sistemini, özerkliğini ilan etmiş gibi bir şeydi. Atıyorum normalde okullar Eylül başında açılıyorsa bizimkisi Kasım ayında açılıyordu, aynı şekilde normal okullar Mayıs sonunda kapanıyorsa bizim okul Mart sonunda kapanıyordu. İki üç hafta tatilden sonra okul açılana kadar ki süreçte staj yapıyorduk otellerde.

Artısı büyük mü? Eğer denetmen öğretmenler otellerin/işletmelerin hakkından gelebilecek nitelikteyse ve okulun sektör içerisinde ağırlığı varsa çok büyük artıları olan bir sistem.

Lakin gelgelelim bizimle beraber başka okulların öğrencileri de staj yaparlardı, bize yaptıramadıkları, yaptırmayı teklif dahi edemedikleri her işi o okulun öğrencilerine yaptırırlardı. Mesela biz staj parası+ek ücret olarak neredeyse asgari ücret alıyorken garibim o diğer stajyerler staj parası alıyorlardı.

Mesela bizimle beraber staj yapan üniversite (fakülte) öğrencileri de vardı, bize imrenerek bakarlardı. Çünkü ne staj parası alabilirlerdi ne de insan gibi iş öğretirlerdi.

Daha o günlerde anlamıştım, özel sektörde ki torpilin/imtiyazın kamu kurumlarında bile olmadığını.
0
skzr
(31.03.22)
(15)

Etik ikilem, sizce yanlış mı yaptım?

bir adam0
Merhaba, sizlere bugün yaşadığım ve düşüncenizi gerçekten merak ettiğim bir şey soracağım. Öncelikle başta belirteyim hadise son derece önemsiz. Eğer hala okumak istiyorsanız anlatmaya başlıyorum.Bugün a şehrinden b şehrine x turizm (x= büyük olmayan yerel firmalar, hani şu şehir ismi taşıyanlardan)
Merhaba, sizlere bugün yaşadığım ve düşüncenizi gerçekten merak ettiğim bir şey soracağım. Öncelikle başta belirteyim hadise son derece önemsiz. Eğer hala okumak istiyorsanız anlatmaya başlıyorum.

Bugün a şehrinden b şehrine x turizm (x= büyük olmayan yerel firmalar, hani şu şehir ismi taşıyanlardan) firması aracılığıyla beş saatlik bir şehirlerarası otobüs yolculuğunun sonlarına gelmiştim. Ufaktan yanda asılı duran montumun ceplerini falan karıştırıp cüzdan, anahtar falan yerinde mi diye kontrol etmeye başlamışken muavin abinin yaklaştığını gördüm. Öncelikle yanımda duran ve yolculuğun başından beri sadece bir kez konuştuğum kişiye b şehrinde sen mi inecektin hocam diye sordu. O da beni işaret etti ve muavin abiyle aşağıdaki konuşma vuku buldu.

M: Seni ışıklarda indirsek olur mu?
B: Otogarda inmem gerekiyor abi.
M: (Eliyle çizer gibi yapıp) Hemen karşısında otogarın ışıklar, Işıklar burada ya otogar şurası.
B: Beni otogarda bekliyorlar yapacak bir şey yok.
M: Şimdi sadece sen varsın biliyor musun, 3 kişi daha var onlar ışıklarda inmeyi kabul etti. Otogara girsek 100 lira vereceğiz biliyor musun?
B: Yok abi girelim Otogara.
M: Girelim mi? Tamam, peki.

Diyalogtan sonra ışıklarda duruldu, hatta tam durulmadı da tam amk, 3. inen çocuk düşüyordu neredeyse her neyse sonra otogara girildi ben indim, inerken de kolay gelsin dedim muavine o da teşekkürler dedi. Şimdi tüm konuşmalar sırasında sesimi falan yükseltmedim, yanlış bir hareketim olmadı. Sadece bana ısrarla sorulan bir şeyi ısrarla reddettim. Allah var muavin abi de bir kaç kez sorduktan sonra bir şey demedi çok fazla. Ben neden kabul etmedim? Otogardan a şehrindeki ev zaten 1 saat neredeyse, arada üniversiteye gittik geldik falan sonra direkt yolculuk -ki şu hayatta en nefret ettiğim şey yolculuk yapmak olabilir gerçekten hiç hiç hiç sevmem- baya yorgun ve açtım. İnmeden bir süre önce yemek videoları falan izliyordum baya. O ruh haliyle ışıklarda in denince ben düşündüm ki, iki tane sırt çantasıyla otogara kadar yürüyeceğim. Aslında beni alacak kişiler ışıklardan da alabilirlerdi ama beynimin kalan son hücreleriyle bunu düşünemedim ve otogara girilmesini istedim. Şimdi size soruyorum. Yaptığım hareket yanlış mıydı? Kimi tanıdıklarım iniverseydin diyor, kimisi senden bilet parasını otogara götürmek için aldılar diyor. Açıkçası ben de öyle düşünüyorum. Sonuçta saygısızca bir şey söylemedim. Ben yolcu olarak görevimi ve sorumluluklarımı yerine getirmişim. Biletimin parasını ödemiş, doğru koltuğa oturmuş, kimseyi rahatsız etmemiş, yiyecek veya ter yoluyla ortama kötü koku salmamış, yüksek sesle uzun süreler telefonda konuşmamış, binerken kaptana inerken muavin abiye kolay gelsin demişim. Onlarda bana vaadettikleri gibi A şehrinin otogarından B şehrinin otogarına bırakmalılar. Haksız mıyım ey romalılar?

Edit 1: Öncelikle beni haklı bulan arkadaşlar teşekkürler. Kıllık yaptığımı söylen arkadaşlara kendimi şöyle savunabilirim; Orada, otogarda inmem gerektiğini söylerken, yorgunluk ve açlığın etkisiyle indiğim yerde beni alabilecekleri aklıma gelmedi. Elimde ve sırtımda yüklerle gece karanlığında otogara yürümem gerektiğini düşündüm. Amacım kıllık yapmak değildi yani.
0
bir adam0
(31.03.22)
bazı firmalar otogara girmemesiyle bilinir zaten girmeyiz der. Öyle olsa tamam ama bilette otogar yazıyorsa, üstüne sorduysa girin demek hakkın. Türkiye'de çalışanlar da çok ilginç bir kez şirketi sahiplenmeyiversinler. 100 lira onların cebinden mi çıkacak veya ödemezlerse cebe mi atacaklardı acaba?
0
nhk ni youkosu
(31.03.22)
kıllık yapmışsın. böyle insanları da hiç sevmem.
0
rose parks
(31.03.22)
sonuc olarak haklisiniz ama ben olsam inerdim. Kibarca rica etmis, nedenini de soylemis.otogata yurumeniz de gerekmiyormus, sizi alacaklarmis isiklardan. Birwz killik yapmissiniz yani
0
oscar
(31.03.22)
Bence haklısın. Onlar o şekilde aslında vergi kaçırıyorlar. Birçok terminalde terminal gerisinde indirmek yasak. Işıkta dolmuşlar bile yolcu indirmiyor. Belediye otobüsleri durak haricinde durmuyor. Koca otobüsün ışıkta yolcu indirmesi bir kere trafiği riske atar. O zaman terminal neden var. Herkes aynısını yapsa yeşil yanınca kimse ilerleyemez. Bir de ışıklarda çok kaza oluyor. Bu şekilde ışıkta ölen insanlar var. Çantayla yolun ortasında inmek zorunda değilsin.
0
dissendium
(31.03.22)
1- etik probleminizin denklemi farklı olsa yorumlar da değişebilirdi diye düşünüyorum. öncelikle cinsiyetinizi belirtmemişsiniz ama yolculuğunuz gece bitiyor ve cinsiyetiniz de kadın olsa sanırım konu neredeyse tartışmaya kapalı olurdu.

2- otogara girmeyerek iyilik yapmış olmayacaktınız ki otogarda inmek isteyince kötülük olsun.
ayrıca belki otobüsün terminale ödediği 100 TL ile orada girişte gişede duran adamın maaşı ödeniyor, iyilik yapmış bile olabilirsiniz.

orada bir sistem kurulmuş, tabii ki garibandan ziyade başka birileri zengin oluyor ama çark da böyle dönüyor. orada çalışan personel de bu bütçelerden alıyor maaşını belki.

4- içiniz rahat olsun, yemeğinizi yediyseniz de afiyet olsun.
0
nıç
(31.03.22)
bu duyuru bilinen etik ile turkiye etigini ozetliyor resmen. aslinda etik acidan bakarsan sen haklisin bunda suphe yok. ama turkiye etigine gore killik yapmissin. nereden biliyorum cunku insanlarla ugrasilan islerde calistim. kimse keyfinden sana oyle bir sey teklif etmez, bunu biliyorum.

hayat bunlari dusunmek icin gercekten cok kisa. bosver gitsin. dogrulugu tartisilir fakat bir ortamda cogunluga uymak uygundur.

bu arada tamamini okumadim :))))) hehehe
0
nibba
(31.03.22)
İçini ferah tutman gerekir bu durumda. Eğer ki otogara girmenin bedeli 100 TL ise bunu bilerek otobüs şirketi/sahibi planlamasını yapacak.

O şehire yolcu götürmüş mü? Götürmüş.

O şehire yolcu götürmek için yolculardan para alınmış mı? Alınmış.

Peki tüm bu bilgiler ışığında yolcuyu o şehirde resmi ve yasal zorunluluk olarak indirmesi gereken yer neresi? Otogar. Neden? Çünkü hem yolcunun güvenliği hem de çeşitli kanunlar. Birincisi ışıklarda inmek demek o şehrin belediyesinden para kaçırmak hatta çalmak demek. Senin yaptığın gayet yerinde ve tutarlı bir davranış olmuş. Esas olarak onların yapmaya çalıştığı şark kurnazlığı ve etik değil.
0
skzr
(31.03.22)
o kadar işlemiş ki zihnimize toplumun çakallığı, doğru bir şey yaptığımızda bile kafamızda soru işaretleri oluşuyor.

hem yasal hem etik açıdan doğru olanı yapmışsınız. bu saydığınız gerekçelerin (açlık, yorgunluk, sırt çantaları, yürümek zorunda kalmak vb) hiç biri olmasaydı bile siz haklısınız.

edit: bu kadar düşünmenizden yola çıkarak böyle konulara fazla takılıyorsunuz gibi hissettim. kendinizi bu kadar yorup meşgul etmeyin böyle konularla.
0
Phoebe
(31.03.22)
gerekce gostermeksizin haklisiniz. inmek zorunda degilsiniz, hele cantalarla hic degilsiniz.
0
65 derece
(31.03.22)
İnsafa (size) kalmış bir konuda istediğiniz şey sadece hakkınız olan şey. Firma nazikçe sordu ve olumsuz cevabınıza karşılık söz ve davranışlarıyla nezaketsizlik yapmadıysa onları da kutlarım.
Hakkınız olanı istemekte hiç bir beis yok bence. Adamların iş akdinde 'ışıklarda indirilir' yazmıyor olsa gerek.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(31.03.22)
burada haklı ya da haksız olman önemli değil
yaşanmış bitmiş

odaklanmak gereken yer yorgunluk anlarında doğru karar verebilmek
bizi gerçekten zahmete sokacak bir ricada da bulunabilirler hayatta bu durumda da verilen karardan sonra huzurlu olacağımızı seçebilmek lazım
0
mantık
(31.03.22)
adamın iş güzarlığı sen bilmediğin bir yerde ışıklarda inmek zorunda değilsin. otogar neden var? insanlar güvenli bir şekilde inip binebilsin diye. o zaman herkesi sağda solda bırakması gerekiyor otobüsün.

normal yani senin dediğin şey.
0
duyurukullanıcısı
(31.03.22)
Size karşı ön yargılı olarak okudum ama haklısınız. Ben de aynısını yapardım. Onlar kar edecek diye ben neden kendimden ödün veriyorum bilmediğim bir yerde iniyorum ki. Bilet satarken otogara gideceğini söylüyorsa gidecek tabii ki. Paşama bak bir de diğerleri tamam dedi sen demedin demiş. Ben sonrasında şikayet de ederdim. Babamın oğlu sanki iyilik yapmak zorundayım.
0
jazzabel
(31.03.22)
Yuzde yuz haklisin. Hic sorgulamana bile gerek yok.

Ben olsam inerdim ama isiklarda :)
0
brkylmz
(31.03.22)
Edit 2: İlgilenip cevap veren tüm arkadaşlara teşekkürler. Çoğunluğun benim gibi yapacağını (veya yapmayacak olsa bile doğru olanın bu olduğunu düşünmelerini) bilmek mutluluk verici. Son olarak yazarların sorduğu bir kaç şeye cevap vereyim;

1- Erkeğim.
2- Teşekkürler sevgili Nıç :D Yemeği yedim çok teşekkür ederim :))
3- Böyle şeyleri gereğinden fazla düşünüyor olabileceğim konusunda, sadece acaba o anlık gerginlikle yanlış bir şey mi yaptım diye düşünmüştüm. Ama bugün sakin kafayla düşününce ben de Phobe gibi düşünüyorum.
4- Nibba'nın normal etik-Türkiye etiği kıyasını fazla anlamadım ama olayın tamamını okusa daha isabetli olurdu diye düşünüyorum.
0
🌸bir adam0
(31.03.22)
(13)

iş hayatına nasıl başladınız ve devamı

bismarck
kaç yaşınızda çalışmaya başladınız? kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar olan süreç nasıl ilerledi? ilk çalıştığınız sektör neydi, sonrasında hep oradan mı devam ettiniz? değiştirdiyseniz hangi sektörlerden devam ettiniz?
kaç yaşınızda çalışmaya başladınız? kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar olan süreç nasıl ilerledi? ilk çalıştığınız sektör neydi, sonrasında hep oradan mı devam ettiniz? değiştirdiyseniz hangi sektörlerden devam ettiniz?
0
bismarck
(30.03.22)
Cv atalım bu iş huzur içinde çözülsün.
0
Bruce
(30.03.22)
@Bruce, o kadar detaya gerek yok. genel bir izlenime ihtiyacım var sadece.
0
🌸bismarck
(30.03.22)
Matematik bölümünü bırakıp makine mühendisliği kazanmıştım. Matematik bölümünde öğrenciyken dershanede matematik öğretmeni olarak çalışmıştım. Makine mühendisliğinde de hep fabrikalar. Üretim, kalite... Çok bilinen bir giyim mağazasında da çalışmıştım yine üniversite öğrencisiyken. Ama oradan devam etmedim. 20'li yaşlar diyebilirim genel olarak.
0
dissendium
(30.03.22)
17 yaşımda muhasebe ofisinde ilk işe başladım. Şu an mali müşavirim.
0
naksidil
(30.03.22)
12 yaşında konfeksiyon atölyesinde ortacı olarak 1 yaz çalıştım, dijital saat almıştım kendime :) Sonra 1 yaz berberde çırak, bazı yazlar pazarda su sattım. Lisede canlı müzik yapan lüks restoranın seslendirme işlerini yaptım, sahneyi ayarla, sound-check...vb. Üniversitede(iktisat) halk dansları öğretmenliği ve düğün açılış kovalayıp harçlık çıkardım. Mezun olduğumda 3 ay ofis boy, 5 ay ayakkabı satıcısı, okulu uzattığımda LCW'de satış danışmanlığı yaptım. Bir bankada operasyon bölümünde 3 ay çalıştım. Askere git gel kadroya alalım dediler, gittim geldim banka satıldı, beni almadılar. Başka bir bankanın çağrı merkezinde 3,5 sene çalıştım, dibin dibi nedir gördüm. Kafayı yedim ve bu iş böyle olmaz dedim. Yazılım öğrendim, başka bir bankada test uzmanı işi buldum, müdürümün sana hiç güvenim yoktu, beceremezsin sandım ama çalışma ve öğrenme azmine hayran kaldım demişti. Müdürüm bi deneyelim demese bambaşka bir sektörde bambaşka şeyler yapacaktım. Eski müdürümü minnetle anarım, bana bir şans vermişti. burada da yükseldim başka bankaya geçtim, analist oldum. Telekom ve yazılım firmalarına girdim, 7-8 firma değiştirdim. Her iş değişikliğinde kendime bişiler kattım, maaşımı katladım. Mühendislik fakültesinde yüksek lisans yaptım. Şuan bir bankada yazılım/otomasyon mühendisiyim. Artık iş değiştirmekten yoruldum, kariyerimde gelebilecek en üst seviyeye geldim sayılır. Yönetim için hiç hevesli değilim. Bulunduğum konumda 20 yıl daha çalışıp emekli olmayı hayal ediyorum 39M :)
0
rastinon
(30.03.22)
Ben mezun oldugumda it departmanlarinda kekolar iyi yerleri kapmisti.
It direktorlerinin hepsi egitimsizdi.
Haliyle aralarina almadilar muhendis adami.
Network,sistem,db ne denediysem giremedim.

Mecburen onlarin sevmedigi tek alana girdim, yazilimci oldum.
Sonrasi les gibi hayat.

Simdi mezun olsam o bilgiyle direkt it muduru baslardim.
0
divit
(31.03.22)
Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. 25 yaşında mezun olduktan sonra çeşitli başvurular yaptım, bir bankanın IT biriminde yazılımcı olarak başladım. Sonra farklı bankaların yazılım birimlerinde çeşitli pozisyonlarda devam ettim. 11 sene oldu aynen devam. :)
0
Lethe
(31.03.22)
9 ile 16 yaş arası bir çok iş yaptım. Ayrı bir hikaye.

Üniversiteden sonra 23 yaşında kariyerime denetçi olarak başladım. 15 senelik tecrübem var. Çoğunluğu köpek gibi çalışmakla geçti. İlk 5 senede özellikle, haftasonları dahil günde 14-15 saat bilfiil çalıştım. Şimdi finans ve idari işlerden sorumlu genel müdürüm. Sektörler çok çeşitli. Çalışmadığım sektör yok gibi.
0
gabe h coud
(31.03.22)
sevmediğim bir bölüm olan harita mühendisliğini 8 senede bitirdim. mezun olduğunda 27 yaşında ve tecrübesiz olduğumdan özel sektörde tutunamayacağımı biliyordum. tutunsam da asgari ücretten hallice paralara çalışmak gözüme hoş gelmedi.

oturdum kpss çalıştım ve ilk defa 27 yaşımda bir kamu kurumunda mühendis olarak iş başı yaptım. ha işimi yine sevmiyorum o ayrı
0
egokalp
(31.03.22)
okulum 4 dersten 2 sene uzadı.
bu sürede sadece sınavlara gittiğim için dayımla beraber gayrimenkul değerleme sektöründe çalışmaya başladım.
mezun olduğumda tecrübeli bir personel olduğum için sektörün en köklü firmalarından birisinde uzman olarak başladım. orada yönetici yardımcılığı yaptıktan sonra bir bankada kıdemli uzman oldum. akabinde yine eski şirketime döndüm ve 6 sene bölüm müdürlüğü yaptım.

şimdi de kendi şirketimi kurdum.
0
teritori
(31.03.22)
25 yaşında çalışmaya başladım.
2 sene çalıştıktan sonra kesinlikle kreatif bir iş yapmak istemediğime ve yeteneğimin de olmadığına karar verdim ve bölümümle çok alakasız olan IT sektörüne geçtim. Sevdim çok, 9 yıl oldu halen devam ediyorum. Bu esnada IT ile ilgili yüksek lisans yapıp, sertifikalar alıp bilgi eksikliklerimi kapattım.
0
kenarortay
(31.03.22)
23 yasinda universiteden mezun olduktan sonra basladim. Veri mimari olarak geciyor rolum

Big4 (6 ay)
Banka (3 yil)
Banka (1.5 yil)
Yurtdisi big4 (1.5yil) - finans sektoru
Yurtdisi danismanlik sirketi (2 ay) - saglik sektoru
0
fakyoras
(31.03.22)
21 yaşında üniversite okurken kendi firmamı kurdum. hiç bir firmada çalışmadım henüz.ondan öncede türkiye'deki büyük konserleri düzenleyen ekipdeydim. 17-21 arası.

sonra birinci elden teknoloji nasıl geliştirilir, prototipleme, pilotlama, mass production ve satışı nasıl yapılır 10 yıldır iskandinavya, avrupa ve türkiye'de koşturuyorum. technology investment consultant rolüm. kendi firmam. mühendislik tabanlı bir ürün geliştirecekseniz kapısını çalmanız gereken kişi benim ama hizmet sektörüne karışmam illa içinde mühendislik olacak mesela sigorta, turizm, retail vb şeylere bakmam ama biz bunların içine veri madenciliği sokacağız derseniz yine mevzu bende.

işi sizin için tasarlar, paketler, bütçelendirir, anahtar noktalarını gösterir ve teslim ederim. cto-ceo karışımıyım.

sektör ve oyuncular çok çeşitli. siemens, ge gibi devasa firmalara iş yaptım uk, norveç italya'da ki yatırımcılara da iş yaptım. yalnız sadece kendi networküme çalışıyorum yani googlelayıp beni bulamazsınız. o ona öneriyor o diğerine öneriyor diye gidiyor. olmayacak işe olmayacak derim o sebeple diğer danışmanlar kadar kazanamıyorum. onlar olmayacak işe neden olmasın? diyor sonra olmayınca siz yapamamışsınız biz zaten danışmanız sadece diyip sakalını alıp uzuyorlar. öyle olmak lazım. büyük danışmanlık firmalarından teklif geldi bir kaç kez ortamlarına baktım çok hoşuma gitmedi bilemiyorum altan.

pandemi resmen beni çökertti. tüm yurtdışı işlerim durdu o sebeple tr'ye döndüm derken kriz falan vurunca artık digitalleşmeye döndüm. vay arkadaş herkes ölmeyi bayılmak sanmış. adam tüm şirketin, holdingin digitalleşmesini cidden windows parasına yapmayı filan hedefliyor. herkes digitalleşelim diye bağırıyor adamın çıkardığı bütçe ile araba kiralayamazsın.

haziran'da 3 ay falan eu'yu dolaşıp networkü toparlayacağım. al sana bi pandemi zararı daha.

:(
0
duyurukullanıcısı
(31.03.22)
(13)

Rutin olarak ne yapıyorsunuz?

balllooon
Merhaba herkese,Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Merhaba herkese,
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
0
balllooon
(30.03.22)
hiç bir şey yok, eve gelip internette geziniyorum bir şeyler izliyorum ve uyuyup ertesi gün işe gidiyorum.
0
oldz
(30.03.22)
içerim, 2-3 günde bir.
0
erty_ksk
(30.03.22)
Her gün İngilizce kelime öğreniyorum. Bazen de Almanca ve İspanyolca.
0
dissendium
(30.03.22)
Soğuklarda yapamadım son bikaç ayda ama hafta sonu sokağa çıkar, sokakta yemek yiyen insanların fotoğrafını çekerim.
0
Bruce
(30.03.22)
Bu aralar kripto projelerinde testnetlere katılmaya çok alıştım, bir gün yapmazsam bir şeyler eksik kaldı gibi hissediyorum. Eğlenceli geliyor.
0
uvcray
(30.03.22)
Her gün spora giderim başka da bir şey yok
0
olaylar olaylar
(30.03.22)
* İşyerinden üç kişi her hafta bir "etkinlik" kararı aldık birkaç aydır. Konser oluyor, içmeye gitmek oluyor, tiyatro oluyor ama oluyor bir şeyler.

* Spora yazıldım, pazartesi çarşamba cuma öğlen aralarında hemen işten spor salonuna koşuyorum

* Her akşam Microsoft Sudoku ve Solitaire Collection'da günlük challenge'ları yaparım :D

* Cumartesi, Pazar tenis kursuna yazılmaya çalışıyorum bir arkadaşla birlikte, boş yer bulur bulmaz başlayacağız.
0
aguen
(30.03.22)
Her çarşamba TSM koro çalışması, (konser mayısta) her perşembe smmmo seçim çalışması (seçim haziranda) bunlar bitince Çarşamba akşamları koşu akademisi ile koşu sezon bitmemişse perşembe akşamı senfoni konseri, Cumartesi sabah aynı grupla koşu. Her ayın ilk haftası bir arkadaş grubumuzla toplanma. Başka da rutinim yok.
0
naksidil
(30.03.22)
3 gün spora gidiyorum, gitmezsem birşeyler eksik oluyor.
0
Lethe
(31.03.22)
haftada 2-3 kere içerim
0
sta
(31.03.22)
belgrad ormanı'nda 3 tur koşuyorum. arkadaşlarımla caddebostan'da yürüyorum. tenis dersi alıyorum. sitenin salonunda spor yapıyorum.
0
gabe h coud
(31.03.22)
bi' çok şey var da pazar sabah 7-8 gibi kalkıp 22 km. koşmazsam gerçekten çekilmez birine dönüşüyorum, normalde sütlaç gibi bi' insan olmama rağmen.
0
kumandanim
(31.03.22)
Her gun yuruyuse gidiyorum. Asagi yukari haftada bir terapiye gidiyorum.
0
sopiro
(31.03.22)
(2)

Baskalarindan onay görme ihtiyaci

polopan
Asagidaki bir duyuruda bahsi gecmis, oradan esinlenerek soruyorum. Baskalarindan onay görme ihtiyaci bende had safhada. Kücüklügümden beri bu böyle. Eskiden okulda-üniversitede derslerimin falan iyi olmasinin sebebi bile bu diyebilirim. Örnegin veli toplantilarinda ögretmenlerin hakkimda iyi seyler
Asagidaki bir duyuruda bahsi gecmis, oradan esinlenerek soruyorum. Baskalarindan onay görme ihtiyaci bende had safhada. Kücüklügümden beri bu böyle. Eskiden okulda-üniversitede derslerimin falan iyi olmasinin sebebi bile bu diyebilirim. Örnegin veli toplantilarinda ögretmenlerin hakkimda iyi seyler söylemesi olmazsa olmaz bir seydi benim icin. Okul sonrasi da bu devam etti. Cevreme sürekli iyi bir imaj yayma dürtüsü, hayatimda her sey yolunda gidiyormus gibi bir izlenim birakma arzusu var. Belki bunun getirdigi disiplin sayesinde iyi sayilabilecek bir kariyerim de var ama tam mutlu degilim. Simdi 30'lu yaslardayim ve hala hayatta, iliskilerde, kariyerimde tam olarak ne istedigimi tanimlamak zor birsey benim icin. Kendi isteklerimden cok, benden beklenen bir takim seyler varmis da onlara göre hareket etmem gerekiyormus gibi geliyor. Ailem baskici degildi ama benim basarili ve sorunsuz olmamin onlari cok mutlu ettigini gözlemleyerek yetistim. Is yasaminda veya iliskilerde birisi bana ne istiyorsun diye sorunca genelde tikaniyorum ve baskalarinin benden bekledigini sandigim seyleri tarif ediyorum, ya da tam bir cevap veremiyorum. Hayatta su an icin bulundugum nokta fena degil, ama sanirim bu bahsettigim seyden dolayi motivasyonum düsük, biraz ittirerek yasiyorum hayati, asamadigim bir görünmez duvar var sanki etrafimda.

Bunu bir terapistle konusmaya basladim ama henüz bir asama kaydedemedim. Benzer durumda olanlar var mi? Kendi isteklerinizi nasil belirlediniz? Size kendini böyle tarif eden arkadasiniza ne tavsiye edersiniz?
0
polopan
(30.03.22)
sürekli onaylanma ihtiyacı, çocukluğunda kendisi olmasına izin verilmemiş ya da kendisi olursa bir şekilde sevilmeyeceği fikrine kapılmış kişilerde oluyor daha çok.
aynı zamanda bir şeyleri hak etmediğini düşünen insanlarda da görülebiliyor.

yani onaylanmak aslında sevilmek yerine koyulan bir şey.
çocukluğunuzu, annenizle, babanızla ya da birincil derecede yakın olduğunuz bakıcınızla (anneanne, teyze, dede vs. gibi ebeveynlerin olmadığı zamanlarda çok zaman geçirdiğiniz, bakımınızdan sorumlu olanlar varsa) olan ilişkinizi düşünün.

bu onlardan model olarak aldığınız bir şey mi, yani davranış olarak birini mi taklit ediyorsunuz, yoksa direkt olarak susturulan, eleştirilen, her zaman pek beğenilmeyen ya da yanındakinden (kardeş, kuzen, yeğen vb.) daha az beğenilen ve az ilgi gören bir çocuk muydunuz?

aynı zamanda kardeş rekabeti var mı?
sizden önce veya sonra düşük, kürtaj, doğal ölüm vs. şeklinde kaybedilmiş bir kardeşiniz var mı?

bu aslında kendiniz olamamak demek.
kendiniz olamadığınız için ittirerek yaşıyorsunuz çünkü bu şekilde yaşanmaz, siz de o noktaya gelmişsiniz.
bu sorunları aştıktan, kendiniz olabilmeye başladıktan sonra, kendiniz için yaşayabildiğinizde sorunlarınız ortadan kalkar.
bunlar insanın hayatında yol alması gereken süreçler, akşamdan sabaha olmaz tabii ama kim ne tepki verirse versin ilerlemeye devam etmenizi öneririm.

edit:
hayatınızdaki sorunları tespit edip öne bakma diye bir şey yoktur.
köküne inip nedenini çözemediğiniz her sorun zaman geçtikçe büyür.
0
blatta hiberna
(30.03.22)
Size kendini böyle tarif eden arkadasiniza ne tavsiye edersiniz?

Bence nedenlerini aramaya gerek yok. Hobi olarak arayabilirsiniz de problem olarak gördüğünüz bir durumu tespit ettiyseniz artık o noktadan sonra önünüze bakmanız lazım. Bence başkalarının onayıyla ilerlemiş bir hayat yaşanmamış bir hayattır. Siz bir şey yaparken başkaları için "ne derlerse desinler" olgunluğuna ulaşmanız gerekiyor. Bu da biraz orijinal insan olmakla alakalı. Ülkesinde devrim yapan bir insanı da belki milyonlarca kişi onaylamazdı ama o kişiler kendi bildiğini yaptı. Zaten bu yüzden devrimci olarak görülüyorlar. Onay görme ihtiyacı belki sizin hiçbir zaman bir devrim yapamamanıza neden olacak. Hayatınızda beklediğiniz sıçramayı yapmanıza engel olacak.
0
dissendium
(30.03.22)
(11)

Mezun olduktan sonra ne zaman ve nasıl hk.

optimistbakunin
Iş buldunuz? Bu surec ne kadar sürdü neler yaptınız? Nasıl iş buldunuz? Mezun olmama 2 ay var ve şimdiden yüzlerce yere başvurmusumdur. Ya dönmediler ya da olumsuz. Sizce ne yapmalıyım? Siz ne yapmıştınız
Iş buldunuz? Bu surec ne kadar sürdü neler yaptınız? Nasıl iş buldunuz? Mezun olmama 2 ay var ve şimdiden yüzlerce yere başvurmusumdur. Ya dönmediler ya da olumsuz. Sizce ne yapmalıyım? Siz ne yapmıştınız
0
optimistbakunin
(30.03.22)
okulum 4 dersten 2 sene uzadı.
bu süre zarfında, dayımın yanında şu anda yapmış olduğum mesleğe başladım.
mezun olduğumda 2 sene tecrübeliydim yani.
mezun olur olmaz da çalıştığım sektörün en iyi firmalarından birinde uzman olarak iş buldum.

yani okulu uzatmam benim şansım oldu hayatımda.
0
teritori
(30.03.22)
4. sınıfta Mayıs ayında Big4'dan bir şirketle sözleşme imzaladım. Çift anadal dersleri dahil tüm dersleri 4. sınıfın ilk döneminde bitirdim. Son döneme sadece seçmeli İngilizce konuşma dersi bıraktım. Bunları hep önceden planladım. 3. sınıfın 2. dönemi ve yaz okulunda 4. sınıfın son dönemindeki dersleri üstten aldım, çift anadal derslerini tamamlamıştım.

Bu şekilde iş görüşmeleri için vaktim oldu. Sınavlarına, görüşmelere girdim. Toplamda 5 yere başvurdum, 3 banka, 2 Big4. 3 yerden teklif aldım; 1 banka ve 2 Big4'dan.

Ne kadar sürdü? Şubat'ta başvuruları yaptım. Mayıs'ta sözleşme imzaladım.
0
gabe h coud
(30.03.22)
Mezun olduktan sonra askere gittim. 6 ay geçti. Sonra biraz dinleneyim derken virüs çıktı. Virüs azaldıktan sonra buldum. Kariyer.net'ten bulmuştum. Düzenli başvuru yapmıştım. Bölüme göre değişir bu.
0
dissendium
(30.03.22)
Mesleğe göre değişir ne yapılacağı. Az çok demeden ne iş bulursan başla. Sakın boşta kaldım yüksek lisans falan yapayım deme.
0
nvidia
(30.03.22)
Yaza dogru yeni mezun pozisyonlari daha fazla aciliyor. Merak etme bulursun, hangi universite?

Bir de ben mesela mayis ortasinda falan kesinlestirmistim. Tum bankalarin, e ticaret sirketlerinin, telekominikasyon sirketlerinin ilanlari oluyordu. Ulasabildigim her kanaldan basvurmustum martta falan. Mayista imzalari atmistik.

Ayrica cvne bir on yazi ekleyebilirsin. Her sirket icin ozel hazirlaman gerekli. Bi kac basvuru sonrasunda formati otutturursun zaten.

Linkedin den yardirmistim ben cogunlukla. Yeni mezun icin ozel acilan ilanlara yonelmistim.
0
zimbirik
(30.03.22)
@zimbirik istanbul üniversitesi hocam
0
🌸optimistbakunin
(30.03.22)
Bir vefat ile beraber ben iş arayışında başlayamamıştım, o süreçte işe giren tüm arkadaşlar CV doldur demişti, boş moş yaz bişiler demişti, sonradan gerçekten etikisi olmuştu. Acemi bir web geliştirici olarak o sıralarda spagetti kod falan bir iki proje yapmıştım kendim için, onlar bir nevi portfolyom oldular ve iş buldum. ertesi yıl nisanda aramaya başlayıp haziran sonunda iş bulmuştum ama ona göre.
0
atom karincanin torunu
(30.03.22)
Askerlik sonrası 1 ayda buldum.
Iki staj yaptığım yerle görüştüm, ikisi de istedi ama önce davranana gittim.
0
logisticsmanager
(30.03.22)
Celp bekleme + askerlik toplam 1 yıl sürdü, üstüne 1 yıl da iş aradım, pes etmeden düzenli başvuru yapmak önemli. İndeed çok işe yarıyor her gün kaç ilan verilmiş mail atıyor.

Bir arkadaşıma da her gün 10 ilana başvurursa 2 ayda iş bulacağını söylemiştim 7'nci haftada iş buldu
0
alicek
(30.03.22)
Ben ilginç bir tesadüftür ilk iş teklifimi okuldan mezuniyet belgemi temin ettikten 1-2 saat sonra almıştım, Koç grubunun IT şirketiydi. Reddeetim, başka bir kurumla mülakatım devam ediyordu, 3 hafta kadar sonra oradan teklif alınca işe başlamıştım.

Sektör, alan, mezun olduğun üniversiteye göre süreç çok değişir. Düzgün bir cv hazırla ve başvurulara devam et yapacağın bu. Bir de şirketlerin İK'larına direk mail atmanı öneririm. Ayrıca linkedin üzerinden yine ilgili şirketlerin İK yetkililerini bulup direk iletişime geçebilirsin.
0
Lethe
(31.03.22)
8 ay sürmüştü. Erasmus dönüşü bürokratik işleri halledip mezuniyeti almam temmuz ortası, işe başlamam mart başı oldu.

İzmir'de iş bulacağım, İstanbul'a gitmeyeceğim diye çok direndim ama en sonunda dayanamayıp 5. Ay civarında İstanbul ilanlarına da başvurmuştum.

Türkiye'nin en büyük tekstil perakende şirketinin genel merkezinde yurtdıșı operasyonlardan sorumlu olarak başlamıştım. Yeni mezun için gayet iyi ve öğretici bir pozisyondu, çalışma ortamını da seviyordum aslında kalabalık, genç ve kafa dengi çalışma arkadaşları falan. Ama çalışma saatleri çok uzuyordu, pandemi öncesi haftada 3 gün banko mesaiye kalıyorduk iş yetişmediği için. Yetişmeyen de genelde rutin operasyonel işler değil, üst yönetimden sürekli istenen birtakım raporlar, kök neden analizleri, iş geliştirme sunumları veya komple sistem değişimi kaynaklı revizeler sebepliydi Şirket kullandığı sistemleri çok hızlı değiştirip adapte olabilmesiyle çok övünürdü ama ağlayarak çalışırdık gece yarılarına kadar.

Pandemiyle birlikte 1. Yılımin dolmasıyla evden çalışmaya geçince İstanbul'daki evin kirasını ödemeye devam ederek Ege'ye ailemin yanına dönünce epey bi keyfim yerine gelmiş motivasyonum artmıştı. Uzaktan çalışmanın çok daha verimli olması sebebiyle pandemi sonrası da lokal çalışma gibi seçenekler olacağından bahsetmeye başladı üst yönetim, herkesin İstanbul'a bağlı kalmasına gerek olmayacak diğer bölgelerdeki ofislere Bağlı olarak seçime bağlı hybrid bir model vs. Hatta yurtdıșı mağazalardan sorumlu olduğumuz için, sorumlu olduğumuz ülkelere göndereceklerini oradan devam edeceğimizi söylediler falan. 2020 yaz ortasına doğru pandemi kaynaklı sis yavaş yavaş kalkmaya başlayınca eski sisteme eninde sonunda döküleceğinin sinyalleri verilmeye başlandı. Artık çalışma saatleri çok daha fazla uzamıştı üstelik, sabah 7.45 te başlayan Mesai için yarım saat öğle yarım saat akşam yemeği haricinde akşam 10'dan önce bilgisayarı kapatamadim hiçbir zaman. Gece 2 ye kadar sarkan mesailer çok sık olmaya başlamıştı ve is yetiştirmek için cumartesi akşamları dahi çalışmaya başlamıştık ekipce. Ailemin evinde, terasta biramı içip rapor hazırlamak çok normal bir rutindi ama İstanbul'a dönme zorunluluğum yok en azından diye ses etmiyordum ki en son evden çalışmaya devam edileceğini ama İstanbul dışında bulunulamayacağını söylediler Temmuz sonu... Bu da benim için bardağı taşıran son damla oldu ve zaten bitmek üzere olan tecilim ve bedelli mi gitsem ikilemimi askerlik şubeye gidip uzun dönem silah altına alınmak istiyorum diyerek noktalamıș oldum.

Askerlik olayını netleştirince bi özgüven geldi ve çoğu kişi İstanbul'a dönmüş olmasına rağmen Allem ettim kallem ettim Eylül'e kadar gitmedim. Eylül'de de 2 hafta gidip evimi vs kapatıp 1 ücretsiz izne ayrıldım askere gidene kadar kafa dinleyeceğim diyerek.

Kasım 2020'de askere gittim, Nisan 2021 sonunda döndüm ve döndükten sonra nihayet İzmir'de yaşamami sağlayan büyük 1 şirkette çalışmaya başladım. Arada nadiren ofise gidiyoruz ama 1 gün full dönüş deseler dahi İzmir'deyim artık en azından.

İstediğim işi yapmıyorum ama mevcut düzende hiçbir iş beni tatmin etmeyecek, malum sebeplerle çok büyük çoğunluğumuz boşa çalışıyoruz gibi 1 durum söz konusu. Bütün bu negatif ambiansa en azından İstanbul'da yaşama zorunluluğu dahil değil diyerek kendimi avutuyorum.
0
materyalist imam
(31.03.22)
(1)

Speaking özel ders ile ilgili

esinikaybetmiscorap
Merhabalar,B2 seviyesinde ingilizcem vardı ancak speaking kısmında çok zayıfladığımı düşünüyorum. Bu sebeple speaking yapabileceğim 3 platform üzerinden araştırma yaptım. Ancak maliyeleri de önemli olduğu için özel ders almak daha mantıklı geldi siz ne düşünüyorsunuz, kursa giderek özel ders almakla
Merhabalar,

B2 seviyesinde ingilizcem vardı ancak speaking kısmında çok zayıfladığımı düşünüyorum. Bu sebeple speaking yapabileceğim 3 platform üzerinden araştırma yaptım. Ancak maliyeleri de önemli olduğu için özel ders almak daha mantıklı geldi siz ne düşünüyorsunuz, kursa giderek özel ders almakla ilerleyebilir miyim?

Aşağıdaki 2-3. Paltformda 6 aylık programlar yaklaşık 10 bin tl ve saat olarak 30 saat bile etmiyorken 1. Programda 60 saat 6500 tl gibi bir fiyat ediyor. Dilersem zoom üzerinden görüşme imkanı sunuyor.

1 ingiliz kültür derneğinde özel ders almak
2 cambly de haftada 3 gün yarım saat speaking
3 konuşarak öğren platformunda haftada 3 gün 20 dk speaking

Bu arada işteyken yazışma dilinde ingilizce kullanıyorum. 3 ay kadar da ingilterede dil okuluna gitmiştim.

Özel derse ek olarak ingilizce alt yazılı dizi izleme, ingilzce haber okuma, kitap okuma, soeaking ve make up cluplara katılma gibi etkinlikler ile pekiştireceğim.

Sizce bu koşullarda ingilizcem gelişir mi?
2 ve 3. Maddelerdeki kafama takılan şey orada haftada 3 gün 2 gün hep ingilizceye maruz kalıcağımdan daha hızlı gelişirim diye düşünüyorum ama özel derste de bu imkan var aslında sadece ben kendim haftasonları sadece zaman agırmak istiyorum. Bu haldeyken bile gelişme kaydeder miyim?

Ayrıca İngilizce speaking özel ders alanlar var mıdır? Memnun kalmış mıydınız?
0
esinikaybetmiscorap
(29.03.22)
Bence native olan kişileri tercih etmek daha iyi olabilir. Hangisinde native varsa onu seçmeyi düşünebilirsiniz. Dil kurslarında native diye yutturulan ama native olmayan kişiler oluyor. Buna dikkat edin. Böyle bir şey duydum, okudum. Gelişmesine gelişir de grammar ve kelime bilgisine bakıyor biraz. Yani kelime eksiği varsa ne duyduğunuzu tam anlıyorsunuz ne de iyi cümleler kurabiliyorsunuz. Konuşma olayı bence büyük ölçüde temele bağlı.
0
dissendium
(29.03.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.