Giriş
(5)

Nesquik

dissendium
İndirimle 10 liraya 450 gram Nesquik aldım. Son kullanma tarihinin bitmesine 1 ay var diye günde üç kez Nesquik yiyorum. Bir sağlık sorunu olur mu?Bir de ben sütsüz yiyorum, katur kutur. Öyle hoşuma gidiyor. Ben bu şekilde hep Nesquik yesem bir sağlık sorunu olur mu?Ürün de şu.https://www.migros.com
İndirimle 10 liraya 450 gram Nesquik aldım. Son kullanma tarihinin bitmesine 1 ay var diye günde üç kez Nesquik yiyorum. Bir sağlık sorunu olur mu?

Bir de ben sütsüz yiyorum, katur kutur. Öyle hoşuma gidiyor. Ben bu şekilde hep Nesquik yesem bir sağlık sorunu olur mu?

Ürün de şu.

www.migros.com.tr
0
dissendium
(29.01.22)
biraz kilo yapabilir.
0
zgrydn
(29.01.22)
Uzun süreli Nesquik kullanımının zararlarıyla ilgili bi makale göremedim, en fazla ishal olursun sivilce mivilce yapar belki.
0
Zaman Tamircisi
(29.01.22)
skt dolunca hemen bozulacak diye bir şey yok, 3-5 ay daha rahat gider, bana kalsa 1 yıl :)
0
do you remember me
(29.01.22)
Günde 25 gram şekerden türlü türlü sağlık sorunları çıkabilir.
0
ryhmer
(29.01.22)
@konetsu, hiç hesaplamadım. Aslında sevdiğimden yiyorum, yetişsin diye çok düşünmüyorum ama kısa sürede bitsin. Tam bir ay sonra bitmek zorunda değil.
0
🌸dissendium
(29.01.22)
(2)

asyalı hayvanların gözleri neden çekik değil

bugisme
Selam size Darvinizm fedaileri!sorum saçma görünebilir; lakin ki öyle değil :)Şimdi insan ırkının dış görünüş farklılıklarının pek çok çevresel sebebi var. Bu da binlerce yıl süren genetik aktarımlarla günümüze kadar ulaşmış. Örneğin, Asya kökenli insanların gözlerinin çekik olması da benzer şekilde
Selam size Darvinizm fedaileri!

sorum saçma görünebilir; lakin ki öyle değil :)

Şimdi insan ırkının dış görünüş farklılıklarının pek çok çevresel sebebi var. Bu da binlerce yıl süren genetik aktarımlarla günümüze kadar ulaşmış. Örneğin, Asya kökenli insanların gözlerinin çekik olması da benzer şekilde o coğrafyanın etkilerinden (iklim ve coğrafi şekiller) dolayı meydana geldiği biliniyor.

Peki neden Asya’ya özgü, aynı şartlarda yaşayan hayvanlar(japon makakları, bengal kaplanı, asya fili vs) genel olarak diğer kıtalarda yaşayan akrabalarına göre daha çekik gözlü değiller?
0
bugisme
(28.01.22)
İnsanın coğrafi etkilere verdiği tepkiyle hayvanın verdiği tepki neden aynı olsun ki evrimi de paralel gitsin.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
İngilizce biliyorsanız sorulmuş.

www.quora.com
0
dissendium
(28.01.22)
(11)

motive olamıyorum

passion rules the game
işim gereği (akademi, püü) yapmam gereken işler var, makale yazmak daha doğrusu diğer işler kolay. ne var ki doktora bitti biteli bir türlü yapamıyorum istediğim gibi, yarım yamalak onlarca şey yazdım ve biraz vakit ayırsam en az 5-6 makale çıkacak ama içimden gelmiyor. deadline olunca işler kolay,
işim gereği (akademi, püü) yapmam gereken işler var, makale yazmak daha doğrusu diğer işler kolay. ne var ki doktora bitti biteli bir türlü yapamıyorum istediğim gibi, yarım yamalak onlarca şey yazdım ve biraz vakit ayırsam en az 5-6 makale çıkacak ama içimden gelmiyor. deadline olunca işler kolay, 1 haftada 2 kitap bölümü lazımdı ingilizce yazdım yayınlattım ama kendi öz disiplinim olmayınca makaleler aksıyor. gerçi o bölümler içinde 1,5-2 ay falan süre vermişlerdi, son hafta bitirdim. bir şekilde bu gelecek 2 ayda kendi makalelerimi de halletmem lazım.

bu konuda ne yapabilirim? ülkenin bilinmezliği beni de sürüklüyor resmen, aşabilen var mı durumu? 3 ay sonra ne olacak belli değilken hiçbir şey yapasım gelmiyor. millet evlenip çocuk falan yapıyor.

danke.
0
passion rules the game
(28.01.22)
Ben de deadline yaklaşmadıkça işlerimi bitiremiyorum. Bir çeviri elimde bir sene sürünüyor, "bu çok acil, haftaya matbaaya gidecek" dediklerinde 800 sayfa redaksiyonu bir haftada yapıyorum. Birbirimize yalan deadline'lar verip sıkıştıralım mı? :)
0
kobuzchu kiz
(28.01.22)
Özel sektörde olsanız bu motivasyonla işten çıkarılabileceğinizi düşünerek motivasyon sağlayabilirsiniz.
0
dissendium
(28.01.22)
@dissendium özel sektörde çalışıyor olsam zaten ilgili işleri mesai saatleri bile bitmeden çoktan halletmiş ve mesai dışı işi düşünmüyor, baya da daha fazla para kazanıyor olurdum :) o yüzden o pek motive edici değil iyice kırdı hatta
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
Motivasyon dünyanın en boş kavramı olabilir bence ya, eğer dikkat eksikliği vs gibi bir sağlık sorunu yoksa insanlar sorumlu olduğu konuda hareket etmek için motive olmayı beklememeli bunu sana yaptıracak şey motivasyon değil özdisiplin olmalı, konulara bu şekilde yaklaşırsan bitirmen daha olası olabilir motivasyon bugün var yarın yok; özdisiplin her zaman var.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
@passion rules the game, o zaman çözüm ortaya çıktı. İstifa.
0
dissendium
(28.01.22)
@dissendium doktora tezi için de aynı şey denmişti, genelde herkesin en kolay önerisi bu ama herkes baya yararlandı, öğrenciler de derslerden memnun. özel sektör madden tatmin eder ama ruhen veya mental olarak yapılacak iş değil :) parayla motive olanlar için uygun olsa da bana gelmez. çözüm orada değil yani.
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
Ben deadline sız yazamıyorum maalesef. Halihazırda doktora tezimi yazıyorum. Ayrıca danışmanım bir makale istedi işte bilmem kaçıncı sayıya yetiştirelim mutlaka dedi. Yetişecek gerçekten de. Benim sorunum aşırı mükemmel yazmaya çalışmaktı ama danışmanım sayesinde artık akıllandım. Yaz düzelt yaz düzelt zaten adam oluyor o taslak. Kısacası yayına dönüştürmek istediğiniz yarım kalan işlerinizden birini seçin. Güncel literatürü tarayarak hedef dergilerinizi de seçin. Bu noktada teşvik, puan vs hesabına kadar yapın. Sonra da yetiştirmek için 2 haftanız kaldığını düşünüp yazmaya başlayın. Ödev gibi, zorunluluk gibi. 2 hafta sonunda yazdıklarınız sizi tatmin etmese de ilerlemiş olmak gaz verecek. Bir yayın daha bitmeye yaklaşmış olacak. Kimse güle oynaya yazamıyor bence.
0
buzbebek
(28.01.22)
@buzbebek en iyi tez bitmiş tez ama sonrasını daha farklı hayal etmitşim :₺
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
daha fazla iş edin :) bu akademik anlamda olmak zorunda değil ev temizliği ve market alışverişi bile olabilir. o zaman bi tanesini aksatınca hepsi birden kaydığı için motive oluyorsun ama dezavantajı; sürekli gerginlik :D
0
e mice
(28.01.22)
motivasyon mesajı iste arsiv.ntv.com.tr
0
garylineker
(28.01.22)
@lineker bu mesaj akademide atılsa ortalık baya karışır, kesin atılıyordur da :D
0
🌸passion rules the game
(29.01.22)
(4)

Elektrik neden kesilir

dissendium
Yaşadığım yerde iki gündür elektrik kesiliyor. Elektrik neden kesilir? Bunun teknik açıklamalarını merak ediyorum. Bakım yapılıyorsa neye bakım yapılır? Mühendis ya da tekniker açısından teknik bilgiyi soruyorum. Gündüz ya da akşam elektrik kesilmesinin mantığı ne? Neden gece 3, 4 gibi saatlerde yap
Yaşadığım yerde iki gündür elektrik kesiliyor. Elektrik neden kesilir? Bunun teknik açıklamalarını merak ediyorum. Bakım yapılıyorsa neye bakım yapılır? Mühendis ya da tekniker açısından teknik bilgiyi soruyorum. Gündüz ya da akşam elektrik kesilmesinin mantığı ne? Neden gece 3, 4 gibi saatlerde yapılmıyor? Teşekkür ederim bilgi veren olursa.
0
dissendium
(28.01.22)
eğer türkiyedeysen, iran bize doğalgaz vermiyor, ayrıca azeybaycan'da bize doğalgaz vermediği hakkında söylentiler var(borç yüzünden)

geriye sadece rusyadan aldığımız ama günlük ihtiyacımızı karşılamayan bir miktar doğalgaz kalıyor.

sanayi bölgelerinde fabrikaların üretimini durdurdular bu yüzden.

günümüzde enerjinin sanıyorum ki ciddi bir kısmı da doğalgaz kojenereasyon jenaratörleri ile üretiliyor.

ve türkiyenin yaklaşık 6 günlük gaz rezervi kalmış, daha sonra ne olur hiç bilmiyorum.
0
killerbee
(28.01.22)
@killerbee, Türkiye'de, bir sanayi şehrindeyim. İlk defa bu kadar zamansız, sık kesildiğini görüyorum. Ya birileri iş bilmiyor, ya da durum cidden kötü.
0
🌸dissendium
(28.01.22)
Son zamanlarda yaşanan bakımlardan bağımsız. Elektrik üretimi, tüketim talebine yetişemediği noktada tüm sistemin çökmemesi için kasıtlı olarak kesinti uygulanıyor. Gece tüketim az olduğu için üretilen elektrik o saatlerde yeterli oluyor, kesintiye gidilmesine gerek kalmıyor.
0
archmage mahmut
(28.01.22)
kesintiyi biraz açmak gerekiyor bölgesel bir kesinti mi mesken bazlı bir kesinti mi, planlı kesinti de olabilir arıza da olabilir.

Bugünlerde kar yağışının yoğun olduğu bölgelerden birinde iseniz kesintilerin sebebi havai hat arızaları olabilir kar ve buz yükü yüzünden faz toprak ve faz faz arızaları sık olur (izolatörler, başlıklar üzerinden deşarjlar atlamalar olur, izolatörler üzerinde kırılma çatlama olmuş olabilir, kesici ve ayırıcılar üzerinde mekaniksel sorunlar olabilir, kablolar birbirine temas etmiş olabilir v.s) ve trafolarının aşırı yüklenmesinden dolayı rölelerin açmasından kaynaklı da olabilir.

Bunların haricinde bulunduğunuz bölge de yapımı devam eden nakil hatları veya altyapı çalışmaları varsa manevra ve hat bağlantısı(direk trafo bağlantıları, campır atlamaları, yol geçişleri v.b) için enerji kesilir.

Mevcut doğalgaz ve enerji kısıtlamalarından kaynaklı Teiaş edaşlardan yük atmalarını istedi, bunun üzerine dağıtım şebekesi üzerinde ki 1000 kva üzeri trafolar sanayi tesisleri öncelikli olmak üzere devreden çıkarılabiliyor, bulunduğunuz bölge de bu tip tesisler varsa manevra sırasında kesintiye gidiyor olabilirler.

Elektrik şebekesinin en büyük düşmanı nemdir, ekipmanlar üzerinde düzenli bakım yapılmazsa izolasyonların zarar görmesine ve deşarjlara sebep olur ki bu da zamanla çok büyük arızalara sebebiyet verir.
0
sealth
(28.01.22)
(10)

is yerinden bir problem

durgunfoton
Arkadaslar,sacma birsey ama is arkadaslarimdan biri ile sorunum vardı, ben kanıtım onlana kadar bekledim, sonra sikayet ettim, simdi aramiz kötü. bu sikayetten sonra kendi sorumlulugundaki isleri yapmayı bıraktı, sımarık bir prenses oldugu icin, ben de toplantıda yapılmayan isleri söyledim. ufak bi
Arkadaslar,

sacma birsey ama

is arkadaslarimdan biri ile sorunum vardı, ben kanıtım onlana kadar bekledim, sonra sikayet ettim, simdi aramiz kötü.
bu sikayetten sonra kendi sorumlulugundaki isleri yapmayı bıraktı, sımarık bir prenses oldugu icin, ben de toplantıda yapılmayan isleri söyledim. ufak bi tartısma oldu, laf atısması.

iste o toplantida gruba yeni katilan iki kisi vardi.
bugün onlarin bilgisayarlarini düzeltmeye gittim ve ne gördüm? bu tartıstıgım arkadas bunlara mail atmıs, -sahit oldugunuz görüntüden cok utandım, bunun istediginiz is ortami olmadıgını biliyorum, bunun hakkında sizinle konusmak isterim ama burada ofiste olmaz, cikista birlikte gidebiliriz.-

hemen tabi ki cevaplarına da baktım, onlarda -önemli degil istersen konusuruz, cıkarken haber veririz- yazmıslar.
maillerini karıstırmadım, zaten e-postalarında yeni oldukları icin birsey yok, ekranı acınca önüme cıktı, zimbra mailde belki bilirsiniz, maili atanlar bir sütunda, mail bir sütunda görünüyor..cevaplarina baktim evet :).


simdi ne konustular, benim hakkımda iyi mi kötü mü bilmiyorum? uyanık bir de ofis dısında konusalım demis.
umrunda mı derseniz degil ama, ilk geldiklerinde bana o kisiyi sorduklarında ben 'biz konusmuyoruz benim birsey demem dogru olmaz' demistim, istesem ben de bircok sey söylerim. bu yüzden cok rahatsız oldum.

fotografını falan cekmedim, ceksem ne olacak ki zaten bir de suclu konumuna düserim.

fakat ben cok yıprandım ve sinirlerim de cok bozuk cünkü daha önceki kanıtlama süreci beni cok ugrastırdı, ne yapmalıyım veya bu yeni gelenlere de nasil davranayım bilmiyorum. patronu da cok bunalttım iyi niyetli davrandı tekrar kimseyi sıkmak istemiyorum.
0
durgunfoton
(27.01.22)
Yeni gelen arkadaşların ne düşündüğünü boşverin.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
O kişi yeni gelenleri örgütleme yoluna girmiş, belki örgütlemiştir bile. Bu şekilde devam ederseniz sevilmeyen kişi olursunuz. Bence bir süre konuşmalara çok dâhil olmayın.
0
dissendium
(27.01.22)
bu yazışmaları okuma konusu ortaya çıkarsa, yönetimin yapacağı en mantıklı şey seni işten çıkarmak olur.
0
reanarchy
(28.01.22)
Hocam kendi sorumluluğundaki işleri bıraktı şımarık bir premses diyorsun da bunun hesabını kesmek sana mı kaldı? :) yani eğer senin alt seviyense tamam ama değilse bunu çıkıp da laf dalaşına çevirip ispiyonlayamazsın. Senin işin onun yüzünden kilit duruma düşüyorsa bile, bunu ifade edişin kritik.
Yeni gelenler de dışarıdan bakınca birinin diğerine saldırdığını gördülerse cephe alırlar yakında.
0
lcha
(28.01.22)
kelimesi kelimesine KnoxOverstreet +1

sorun yaşadığınız insanla sorununuzu çözmeye değil, direkt karşı tarafa zarar vermeyi düşünmüşsünüz.

toplantıda yaşananlar ve anlattığınız diğer her şey profesyonellikten tamamen uzak.
0
blatta hiberna
(28.01.22)
konuyu biraz daha acayim,
bu olaylar yurtdisinda, ben ilk yapilan irkcilik mi artik mobbing mi bilmiyorum rapor ettigim de bunu sen yanlis anlamissindir, kültür farkliligina cektiler. ben de aynen yazdiginiz gibi pusuya yatip kanit bekledim, ondan sonra ciddiye aldilar ve egitim almak zorunuda kaldi.
ondan sonra kendi sorumlulugundaki isleri birakti, grup icin yaptigi ama benim de yaptigim seyler var, mesela 2 metre sisleri degistiriyorum hanimefendi deney yapacak diye ama benim gelen postalarimi birakmamis, digerlerininkini birakmis. bu yüzden ben de cok sinir oldum. ama farkindayim yani.

aslinda acikca cephe alsalar benim isime gelir, cünkü o zaman yardim etmek, gereksiz iyi davranmak zorunda kalmam, hem benim dedikodumu yapiyorlar hem de yardim istiyorlar.

bana kötülük yapmayan hic kimseye kötülük yapmadim, suclu konumuna düsmeyecek olsam brosür yapar dagitirim.
0
🌸durgunfoton
(28.01.22)
@Knox+1
Valla uzun zamandır bu kadar katıldığım bir yorum okumamıştım. Yazmak istediğim çoğu şeyi yazıp beni yükten kurtarmış.

Ne yapacağına gelince, bence kendinle ilgili özeleştiri yapma olayına başlayabilirsin. Bu sayede olayları daha net yorumlayıp ona göre hareket edebilirsin. En basitinden mesela karşı tarafın diğerlerine mail atmasını çok yanlış bişey gibi görürken, senin yeni gelenlerin maillerini okumanın "evet cevaplarını okudum :)" şeklinde smile içeren bir yorumla sempatikleştirilebilecek bir olay olmadığının farkına varabilirsin. Onun yaptığı yanlışsa senin yaptığın da o kadar yanlış.
0
j r r tolkien hayrani
(28.01.22)
Uzatirsan kovulursun, onun da sana bir faydasi yok. Baskalarinin emaillerini acip okumak falan bunlar ortaya cikarsa kovulakla da kalmazsin, sehir degistirmek zorunda bile kalabilirsin..

Eger isyerinde kafan rahat degilse baska is bak, bulunca istifayi bas cik. Yurtdisinda calisacaksan derinin kalin olmasi lazim, cok net irkciliga maruz kalmadigin surece ki bunun olma olasiligi oldukca dusuk, sikayet falan islerini bosver, isine bak. Pusu kurdum bekledim falan bunlar pek normal hareketler degil..
0
cooperr
(28.01.22)
Benim farklı bir düşüncem var, sen bu kişiyi küçük düşürmeyi başardın, eğitim vs. aldı diyorsun, yabancılar bizim gibi değil. İyiyse, nice-cool kötüyse sorry derler o kadar daha ilerisi olmaz, bitiremezsin.
benzer şeyleri ben de yaşadım, tahmin edebiliyorum.
Bu kişi artık aşağılandığı için hata yapmaz. bence yeni gelenlerle konuşma sebebi de bu, ama saldırgan davranırsan barbar Türk olursun, sana zararı olur.
o yaşananları yapan sen olsaydın, kovulurdun.
0
spherical
(29.01.22)
ırkçı hastaya bak sen, ortada laf edemediğini anladı artık alttan alta insanları size karşı gruplayacak. o yeni gelenler bunun kanıtlanmış ırkçı olduğunu biliyorlar mi? bence bilmeleri lazım.

mailleri okuduğunuzu söyleyemeyeceğinizs göre (lütfen tekrar yapmayın), ki bunu belirtirseniz kesinlikle size karşı kullanacaktır, bundan sonra ona koz vermemeye çalışmalısınız. yeni gelenler de iş ortamında tutunmaya çalışacak insan ararlar doğal olarak. bu pisliğe tutulabilirler.

eğer önemliyse sizin için siz de konuşun ama bence gerek yok. huzurunuzu bozacak ve işinize engel olacak bir sey yapmadıkları sürece sizi üzmelerine izin vermeyin lütfen, o pisliğin amacı o.
0
rallied
(30.01.22)
(5)

yerimde olsanız ne yapardınız?

birmilyonunvarmi
2,5 yıllık elektronik mühendisim. zamlar hala belli olmadı. muhtemelen oldu bittiye getirecekler. 2021'de 100 küsür milyon dolar ciro yapan bir şirket burası ancak maaşlar hiç de öyle tatmin edici değil. bedelliye gidecem. yarın bedelli yerleri belli olacak. fırsat bu fırsat diyip bedelliye giderken
2,5 yıllık elektronik mühendisim. zamlar hala belli olmadı. muhtemelen oldu bittiye getirecekler. 2021'de 100 küsür milyon dolar ciro yapan bir şirket burası ancak maaşlar hiç de öyle tatmin edici değil.

bedelliye gidecem. yarın bedelli yerleri belli olacak. fırsat bu fırsat diyip bedelliye giderken tazminatımı alıp işten mi çıksam diye düşünüyorum. bu arada bir süredir ek olarak flutter öğreniyorum. mesleğimde ise 2,5 yılda basit kompleks toplamda 37 proje yaptım.

yerimde olsanız hazır tazminat alma fırsatı varken işten çıkar mıydınız?
0
birmilyonunvarmi
(27.01.22)
tazminatı alıp çıkmak en iyisi.
0
yonge and bloor
(27.01.22)
Subatta zamli maas yattiktan sonra o maas uzerinden tazminatini al cik bence de.
0
brkylmz
(27.01.22)
Yerinde olsam çıkmam. Askerlikten sonra işe devam ederdim. Belki istediğin gibi iş bulamayacaksın. Üç haftalık askerlik için işten ayrılmayı çok mantıksız buluyorum. Şirketin cirosuyla kendinizi gaza getirmeyin. Siz sadece bir çalışansınız. Askerlikten sonra iş ararsınız, daha iyisini bulursanız çıkarsınız. Tazminat dediğiniz şey zaten çalışmadığınız sürede harcanacak.
0
dissendium
(27.01.22)
tazminatını al çık. büyük ihtimalle geri dönersin zaten. önümüzdeki sene daha iyi bir iş bulduğunda bir daha tazminatını alamayacaksın.
0
belkider
(27.01.22)
Bedellide tazminat ödenmiyor
0
Yavuşuhlu
(27.01.22)
(18)

Erkek çocuk ismi

tiny toon
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, ken
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, kendilerine sorsanız öyle bir beklentimiz yok derler ama içten içe istediklerinden eminim. Aşağıdaki seçenekler arasından hangi ismi önerirsiniz? Teşekkürler.

Yiğit Ege,
Yiğit Alp,
Ahmet Ege,
Ahmet Yiğit,
Ahmet Yiğit Alp (Üç isim biraz zorlama gibi duruyor).
0
tiny toon
(27.01.22)
Ben iki isme karşıyım. Sadece Alp olsun derim.
0
dissendium
(27.01.22)
öncelikle gözünüz aydın, sağlıkla, güzellikle analı babalı büyüsün :)

önerim ahmet alp ya da sadece alp
0
elma
(27.01.22)
Hayırlı olsun ama üç ismi de beğenmedim. Oy vermem gerekirse Ahmet Yiğit'e oy veririm.
0
prole
(27.01.22)
gözünüz aydın. şansı açık olsun.
oğlunuz portekizli futbolcu değilse Ahmet Yiğit Alp'i eleyin derim.
sadece alp +1
0
brakgn
(27.01.22)
İki isim çok zorlama. Zaten bir tanesiyle seslenecek herkes. İçlerinde en iyisi Ahmet.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
tek isim iyidir yiğit koy gitsin
allah analı babalı büyütsün bu arada
0
all girls dream
(27.01.22)
İki isim çok zor. Yiğit ya da Alp tek başlarına çok güzel isimler bence.
0
jazzabel
(27.01.22)
ege ismini koymayan kalmadı diğer isimlerde gayet popüler. bence tek sade isimler daha güzel.
0
mikahakkinen
(27.01.22)
öncelikle tebrikler, mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim oğlunuzla.

siz hep yancı isim gibi değerlendirmişsiniz sanırım ama Yiğit tek başına da çok güzel isim. Yiğit'i tek düşünmez misiniz?
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
iki isim çok gereksiz ve saçma. bence çok kro hatta "ahmet yiğiiit" diye seslenmek çocuğuna. ege, yiğit, alp bunların üçü de çok güzel.
0
kenarortay
(27.01.22)
İki isimli biri olarak gayet memnunum iki isimli olmaktan. Ahmet gibi demode bi isim koyacaksanız yanında Alp ya da Yiğit koyabilirsiniz. Yiğitte türkçe karakter olduğu için Alp daha tercih edilebilir gibi.
0
nundu
(27.01.22)
Ben bir ek yapmak istiyorum. Eğer soyadınız çok bulunan bir soyad ise iki isim işlevseldir. İki ismi var diye çocuğa iki isimle seslenmek zorunda değilsiniz tabi ki.
0
prole
(27.01.22)
Yiğit güzel
0
Josephine.
(27.01.22)
ne kadar cok isim o kadar yuk, gobek adi falan bunlara gerek yok.
Alp yeterli +1
0
cooperr
(27.01.22)
İki isimli biri olarak tek isim +1
0
estella
(27.01.22)
ay lütfen artık iki isim koyan bile kalmamışken 3 işim nedir? lütfen alp yada sadece ahmet.
0
morden kainen
(27.01.22)
Uc isim biraz degil bayagi zorlama. Buna bir de soyad eklenince ortalik fena karisacak. Iki isim bence iyi, en azindan ona da secim hakki veriliyor gibi. Hangi isimle cagrilmak istiyorsa onu kullanir. Yigit ahmet olsun.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Soyadınızı bilmek uyum konusunda fikir verebilir.
0
cekcekli
(27.01.22)
(12)

hacklendik. acl yardım.

Acil kan
kız arkadaşımn okul mailine hacklendiğine dair mail geldi. şifresini falan yazmış adam. para istiyor. elinde porno görüntülerim var diyor ama bu tarz bir şey olması imkansız. bizim için sıkıntı olan kısım mail adresinin şifresini öğrenmiş olması. aynı şifreyi bir kaç yerde daha kullanıyor çünkü. pc'
kız arkadaşımn okul mailine hacklendiğine dair mail geldi. şifresini falan yazmış adam. para istiyor. elinde porno görüntülerim var diyor ama bu tarz bir şey olması imkansız. bizim için sıkıntı olan kısım mail adresinin şifresini öğrenmiş olması. aynı şifreyi bir kaç yerde daha kullanıyor çünkü. pc'ne virüs soktum diyor. biz ne yapmalıyız sizce şu an?
0
Acil kan
(27.01.22)
Öyle bir şey yok, merak etmeyin. Olta atıyor onlar, ya tutarsa diye. %99.99 böyledir.

Bir sürü siteye kaydoluyoruz. Zaman zaman bu siteler hackleniyor. İşte bu adamların yaptığı da, o hacklenmiş sitelerin veritabanlarındaki halihazırda ortaya saçılmış bilgileri (eposta, şifre, adsoyad, adres vb) alıp, eposta servislerinin giriş bilgileri ile karşılaştırarak, tutarsa karşı tarafa olta atmak için kullanılıyor.

Aynı olan tüm şifrelerinizi, mail adresindeki üyeliğinizin olduğu yerler de dahil (örn hepsiburada, twitter, facebook üyeliğiniz o maile kayıtlıdır, vb), değiştirin.

Aynı şifreyi birden fazla sitede kullanmayın, bu kadar.

Ben illa kuşkulandım derseniz, aşağıdaki linkten malwarebytes indirip taratın.

Benim ele ayağa düşmüş, 12-13 yıldır kullandığım bir eposta adresim var, ona bu mailler sık sık geliyor mesela.

www.malwarebytes.com

Biraz aramayla ekşisözlükteki konuyu buldum, buyrun okuyun :)
eksisozluk.com
0
hayirsiz
(27.01.22)
Şifreleri değiştirin. Sorun ortadan kalkarsa süper kalkmazsa kullandığı pcye virüs taraması, format diye sırayla gidersiniz.
0
Amory Lorch
(27.01.22)
şifreyi nasıl öğrenmiştir peki. teamviewer benzeri bir programla görüyorum yaptıklarını diyor.
0
🌸Acil kan
(27.01.22)
Telefonda email hesabı açıksa Google başka bir yerden oturum açılınca haber veriyor. Oturum açan ben değilim seçeneğine tıklayıp şifreyi değiştirebilir belki.

Okulun email hesabıysa okula haber versin. Giriş yapılan yer tespit edilebilir. Polise gidip şikâyetçi olursanız bulabilirler.

Tüm şifrelerini değiştirsin. Güçlü şifre oluştursun.

Bilgisayarda da virüs taraması yapsın.
0
dissendium
(27.01.22)
bu mail ve şifre zoom goreact getir ve gain dışında bir yerde kullanılmamış. genelde akademik yerlerde kullanılmış. bunların serverlarından şifre ve mail alınmış olma ihtimali yüksek diyoesunuz yani.
0
🌸Acil kan
(27.01.22)
önemsenecek, endişelenecek hiçbir şey yok. kimsenin sizi hacklediği ya da görüntülerinizi kaydettiği de yok telaşlanmayın. ilk mesajda hayirsiz güzelce açıklamış nasıl yapıldığını. bana aynı içerikte mailler birkaç senedir ayda 5-6 kere geliyor en az.

internette çeşitli yerlere kaydoluyoruz, önemsemeyip genelde aynı şifreleri kullanıyoruz, her gün bir sitenin veritabanı ortalığa saçılıyor, bir site hackleniyor. işte bu hacklenen sitelerden ortalığa sızan veritabanlarındaki bilgileri kullanarak otomatik olarak binlerce kişiye bu olta maillerini atıyorlar. yani o sana söylediği şifre aslında senin bir siteye kaydolurken kullandığın şifre, o site de hacklenmiş ve veritabanı ortalığa düşmüş. oradan alıyorlar yani bilgiyi. tesadüf olarak burada arkadaşın o siteye üye olurken email adresinin şifresiyle aynı şifreyi kullanmış demek ki.

şifrelerinizi değiştirin yeterli. başka bir şeye gerek yok. kimsenin sizi tehdit ettiği filan da yok polis filan uğraşmanıza hiç gerek yok, böyle bir şey ile uğraşmazlar zaten. basit, klasik ve bilinen bir phishing mail nihayetinde, herkese geliyor.
0
bugungityaringel
(27.01.22)
Aynisi benim hanima da geldi zamaninda. Bir şey olduğu yok, olta atiliyor böyle, kime tutarsa. Iyice açıklamış arkadaşlar zaten.
0
logisticsmanager
(27.01.22)
Kesin olta +1
0
karayel
(27.01.22)
Cevap verme maile
0
gabe h coud
(27.01.22)
Olta +1

Gecen bana da geldi. Sifremi de yazmışlar güldüm gectim. Neredeyse bütün ıvır zıvır sitelere üye oldugum şifre. Zaten Google ile o sitelere girince şifre çalınma uyarısı alıyorum sürekli. Yemeksepeti, n11 falan şifre de çaldırmisti geçen senelerde. Onunla alakalıdır.
0
westblack
(27.01.22)
ben bunu yaşadım bana verdiği şifre benim şifremdi ama hepsiburadada vs kulalndıgım şifre id amaç zaten panikletmek gerçeklik hissi vermek zaten ikinci mail gelmez çünkü aynı anda binlerce kişiye gidiyor
0
seyyar satıcı
(27.01.22)
Heryere verdiğim ikinci fake bir mailim ve şifrem var. Bir keresinde bana da bu şekilde bir mail gelmişti. Adama,

Fake mailimi ve şifremi bulduğun için tebrikler. Istersen internete bu bilgileri içeren reklam da verebilirsin. Umrumda değil. Zaten bu ihtimale karşı 2 yıldır aklına gelebilecek bütün sitelerde rahatça kullandığım bir maili bulman şaşırtıcı değil, bu kadar geç bulmam şaşırtıcı.

Demiştim. Ahahaha.
0
mobydick
(27.01.22)
(5)

Pandemi öncesindeki hayatıma dönemiyorum? Siz de böyle misiniz?

ms brownstone
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar. Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ih
Tabii ki herkesin hayatı çok değişti, hala pandemi devam ediyor ve hala dikkat etmek lazım falan ama çok temel şeylerde bile eski halimden eser olmadığını fark ettim şu sıralar.

Mesela 3-4 hafta önce çok büyük ihtimalle vapurda üşüttüğüm bir günün ardından hafiften hasta gibiydim ve yine de covid ihtimaline karşın 10 gün kendimi karantinaya alayım dedim. 10 gün boyunca evden çıkmadım ve ciddi ciddi çok da sıkılmadım. Oldum olası aşırı dışadönük bir insan değilimdir zaten ama 10 gün asla dayanamazdım normalde.

Beni şaşırtan bir diğer şey de şu ki ben bu hayatta en çok seyahat etmeyi özellikle farklı ülkeler görmeyi seven bir insanım. Önümde hep bir seyahat planım olurdu ve bazen haftalarca buna odaklanırdım. Şimdi nisan için normalde gitmemin zor olacağı uzak bir ülkeye bilet aldık. 2 sene önce olsa havalara uçardım ama şu an sanki çok normalmiş ya da büyük ihtimalle iptal etmek zorunda kalırmışız gibi geliyor ve hiç sevinemiyorum. Geçen hafta da Lviv’e gidip gelmiştim. Sonra arkadaşlarım nasıl geçtiğini sorunca neyi sorduklarını bile anlayamadım. O kadar önemsizleştirip yok saymışım yani içimde.

Bu arada pandemi sürecinde özellikle de 2020’nin bahar aylarında o kadar çok kesinleşmiş planım iptal oldu ki genel olarak artık her şeye karşı hevessiz oluşum bununla da ilgili galiba çünkü ufak tefek şeyler değil hayatımı çok etkileyecek şeylerdi hepsi.

Sizler de böyle misiniz merak ediyorum. Pandemiden önce zevk aldığınız şeylerden hala aynı zevki alıyor musunuz? Genel olarak sizde de bir hevessizlik var mı hayata karşı? Varsa da nasıl düzelecek sizce?
0
ms brownstone
(26.01.22)
Valla kimse eskisi gibi değil. Hayatlarımız inanılmaz bir şekilde değişti ve aradan geçen sürede bizler de çok değiştik. Kişiliklerimizi de etkiledi yani. Pandemi yüzünden kaç tane seyahatim (iş-kişisel) iptal oldu bilmiyorum. Öyle olunca insan hayal kırıklığına uğramasın diye umutlanmayı, plan yapmayı bırakıyor resmen.

10-15 gün sonra meksikaya bilet almıştık. Resmen daha otel bile ayarlamadık. Normalde olsa aylar önceden gideceğim yerlere kadar excel yapardım. Biliyorum ki iptal olursa üzüleceğim, bırakıyorum yani. Eskiden sabahlara kadar dışarılarda olurduk, güzel yerlere gitmeye çalışırdık, ya en basitinden güzel giyinmeye falan çalışırdık, son 2 senedir giydiğim şey sayısı aynı yılda 1 defa kuaföre gidiyorum şu anda. Herkes böyle yani takma kafana.
0
roket adam
(26.01.22)
Maske olduğu sürece hayattan zevk almıyorum.
0
dissendium
(26.01.22)
maske+1
disari cikmak cok tatsizlasti. sadece sen zevk almiyosun gibi degil de gittigin yerlerin enerjisi de insani açmiyor. tr icin diger olumsuz etkenlerin de bu durumu tetikledigini dusunuyorum. bi cenaze namazimiz kilinmadi o kadarxd
0
ala09
(26.01.22)
Belirsizliği yönetmesi zor ve bu kadar kısıtlı, çoğunlukla da hareketsiz ve yüzyüze etkileşim olmayan bir yaşam insani değil de ondan.

Pandemiden önceki fotoğraflara baktığımda bambaşka bir hayatım olduğunu görüyorum, şuanki yaşantım belki çoğu açıdan avantajlı ancak bir o kadar da soyutlayıcı. En basitinden düzenli spor yapardım, beslenmeme, kendime dikkat ederdim, etkinliklere giderdim, arkadaşlarımla görüşürdüm, rahatça toplu taşıma kullanır bağımsızca gezerdim. Pandemide önceliklerim tersine döndü: Hareketsiz ve çok da sağlıklı sayılmayacak bir hayatım oldu, sürekli bilgisayar başındayım, arkadaşlarımla ya pandemiden dolayı görüşmüyoruz ya da yine pandemi nedeniyle farklı yerlere dağıldılar. Her şeyi internetten alır oldum, dolabımın büyük kısmı pijama:) en büyük hobim temizlik, kahve ve şanslıysam belki haftasonu 1-2 film izlemek. İş başında günlerim, saatlerim, gecelerim, hayatım geçiyor, sanal toplantılarda tanışıp vedalaştığım insanlar var. Sonsuzluğa uzanan Zoom'dan Skype'tan Whatsapp'tan fenalık geldi. Beyoğlu'na Beşiktaş'a gidip sokakları dolaşmayı, belki bir iki bir şey yiyip kahve içip mekan keşfetmeyi, kalabalık konserlere, etkinliklere gitmeyi, hatta mağaza pasaj gezmeyi, sinemaya gitmeyi özledim. Bu kadar basit şeyler, ne kadar zor. Şuan günü kurtarmaya bakıyorum. 2 sene çok uzun bir süre hayat için ve yaşam daha ne kadar ertelenir cevabı bende de yok. Umarım buluruz.
0
dreamnesiac
(26.01.22)
Ben de yasadigim ulke sebebiyle her sene bir ayi araliksiz karantinada gecirmek zorundayim otelde ve evde. Hapis cezasi gibi geliyor kulaga, ama iki defada da cok zorlanmadim. Ucuncude de zorlanmayacagim muhtemelen. Ama sosyal aktiviteler konusunda hevessizlik cok var.

Sinemaya, tiyatroya en son 2019'da gittim sanirim. Restoranlara gitmiyorum. Seyahat etmek artik hic ilgimi cekmiyor.
0
sopiro
(27.01.22)
(9)

Covid tat ve koku kaybı

dissendium
Covid olduğumdan şüphelendiğim için bir hafta kendime karantina uyguladım. İyileştim ancak tat ve koku kaybı kaldı. Bu ne zaman düzeliyor?
Covid olduğumdan şüphelendiğim için bir hafta kendime karantina uyguladım. İyileştim ancak tat ve koku kaybı kaldı. Bu ne zaman düzeliyor?
0
dissendium
(26.01.22)
gecmis olsun. bu problemi yasayan herkeste degisik. 7 gunde duzelen de var, 2020 basinda covid olmus ve hala duzelmesini bekleyen de.
0
robokot
(26.01.22)
3 ay sonra düzeldi.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.22)
bende 1 haftada düzelmişti. benim bir arkadaşımda 1.5 senedir düzelme yok. çok garip gerçekten.
0
motosiklet burclu adam
(26.01.22)
0
false pretension
(26.01.22)
Bir hafta dolmadan yaklaşık 5 günde geçti. Covid geçiren tanıdıklarımdan bazıları 3-6 ayda hala tadları normal almada sıkıntı yaşıyorlar. Bazılarını uzun süreli etkiliyor.
0
sevilen progressive türkücü
(26.01.22)
Benim de bir haftada koku geldi, hem tat hem koku iki haftada komple normale döndü.
0
fraise
(26.01.22)
Delta varyantı olmuştum bu yaz. Koku ve tat 2 gün boyunca yoktu. 1 hafta sonra tam anlamıyla geldi ama hala bazı kokular(yumurta/ çamaşır suyu) gibi rahatsız edici geliyor. Eskiden bunlardan rahatsız olmazdım.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(30.01.22)
Son durum. Omicron geçirdiğimden şüpheleniyorum ve 10 günden sonra iyileşme oldu ama hâlâ tam performansa ulaşmış değil.
0
🌸dissendium
(30.01.22)
valla tam 1 sene gecti hala düzelmedi. elmadan portakal, lavantadan çürümüş erik kokusu gibi sacma sapan kokular alıyorum. pek ümidim de kalmadı beyinde bir bölge hasar almış olabilir diye dusunuyorum. yaklaşık 150-200 bin liralik parfüm koleksiyonum var ve parfümlerin kokusuyla alakasız kokular alıyorum en kötü tarafı da bu sanırım.
0
aramizda jesus var
(23.03.22)
(9)

sanayi elektrik kesintileri ile ilgili

kibritsuyu
bu işin tekniğinden çok anlamam. haberlerde falan özetle dediler ki "aydınlatma, ısınma vs. için elektrik verilecek, sadece üretim için elektrik kesilecek".fabrikada sadece bir tane sayaç var. bütün elektrik oradan geçip panoya giriyor, sonra dağılıyor.bugün mükellefe gittim ivedik osb'de, sıfır ele
bu işin tekniğinden çok anlamam. haberlerde falan özetle dediler ki "aydınlatma, ısınma vs. için elektrik verilecek, sadece üretim için elektrik kesilecek".

fabrikada sadece bir tane sayaç var. bütün elektrik oradan geçip panoya giriyor, sonra dağılıyor.

bugün mükellefe gittim ivedik osb'de, sıfır elektrik. karanlıkta montları giymiş buz gibi oturuyorlar. dedim hani sadece üretime kesilecekti?

şimdi elektrik sağlayan şirketin; fabrikanın sadece üretim elektriğini kesip, aydınlatma, ısınma vs. için elektrik verebilmesi mümkün mü?

yani üç faz elektrik geliyor. bunun ikisini kesip birini vereyim, tek fazla makineler çalışmasın ama aydınlatmalar, bilgisayarlar falan çalışsın olabiliyor mu? elektrik panosunun dizaynı ile çözülebilir bir durum mu?

yani bu mükellefin panosunda bir değişiklikle tesisi kullanmayıp aydınlatmayı vs. kullanabilmek mümkün olur mu?
0
kibritsuyu
(25.01.22)
Bahsettiğin haliyle onu yapmak mümkün değil. Ancak eğer bu kesintiler sürekli olacak olsa ve ben fabrika sahibi olsa ve gerçekten ihtiyaç olacak olursa sadece ofisleri vb. besleyecek şekilde jeneratör ile ofis elektriğini verebilirim. Sanayi elektriği gelince jeneratör devre dışı kalır, tüm fabrika sanayiden beslenir. Gidince jen devreye girer sadece ofisleri besler vb.
0
malheiros
(26.01.22)
Benim bildiğim şöyle bir şey var. Ev elektriğinin gerilimi 220 V, sanayi elektriğinin gerilimi 380 V. İki hat varsa ve sadece 380 V olan kesilirse, 220 V olan kesilmezse o elektrikle aydınlatma, ısıtma sağlanabilir. Üretim için dediği şey büyük ihtimalle makineler için olan 380 V hattı.
0
dissendium
(26.01.22)
soruyu çok uzatmışım. yani asıl sormak istediğim şu.

"sadece üretim için elektrik kesintisi yapılacak. aydınlatma, ısınma, ofis vs" için elektrik verilecek" diye çıktı haberlerde.

fabrikada tek bir elektrik sayacı varken böyle bir şey mümkün mü? hani makinelerin sayacı ayrı, diğerlerinin sayacı ayrı olsa birini kesersin de, tek sayaçla bu nasıl oluyor? nasıl olacak ki böyle bir açıklama yapılıyor?
0
🌸kibritsuyu
(26.01.22)
Evimde trifaze sayaç kullanıyorum. Ayrıca 220yi ölçen bir saat yok. 220 ve 380' i aynı sayaç ölçüyor yeni gelen faturaya baktım 220-380 olarak ayrılmamış. 220v dediğimiz zaten trifazenin bir ucu ve nötr hat. Bunun ayrımını saatten yapabileceklerini sanmıyorum.


Ayrıca şunu eklemekte fayda var. Teiaş elektriği kesmiyor osb ye diyor ki şu günlerde osb genelinde kurulu gücünün %10 unu geçme geçersen osb elektriğini, gaz santralleri tekrar elektrik üretinceye kadar keserim. Osbler anlık %10u üyeleri arasında paylaştıramayacağı için teiaşın belirttiği tarihlerde şalteri komple üyelerine indirttiriyor.

Örnek bir osb duyurusu: www.aso2osb.org.tr
0
krtkartal
(26.01.22)
Her yerde öyle mi bilmiyorum ama bazı yerlerde elektriknkesilmemiş, işletmelere %10 ü geçmeyin denmiş. Yani 100 makinen varsa 10 unu kullan denmiş.
0
syabk
(26.01.22)
OSB kesintisi mevzusuna hakim değilim beni ilgilendirmediği için hiç okumadım.

Ama dediğiniz pratikte mümkün, işletmeye trifaze elektrik gelir sayaca kadar. Hatta uzun süredir evlerde bile trifaze elektrik geliyor sayaca kadar.

Sayaçtan sonra trifaze enerji isteyen makinelere kadar trifaze hat çekilir, normal ışıklandırma ve ofis için ise monofaze hat çekilir.

Eğer elektrik şirketi dediğiniz gibi 3 fazdan ikisini keserse kalan 1 faz ve nötr ile 220 volt olan tüm aydınlatma ve cihazlar çalışmaya devam edebilir.

Ama tabiki bize lazım olan 220 cihazlar ve aydınlatmanın hattı bu kesilmeyen faza denk gelmeli. Denk gelmediyse elektrik panosundan kabloların yerini değiştirerek kolayca sağlanabilir.

Ama dikkatli olmak gerekli, makinelere giden fazların yönü değişirse ve makinelerin panosunda faz sırası rölesi yoksa motorlar terse döner.
0
John Bloor
(26.01.22)
'sadece üretim için elektrik kesintisi yapılacak. aydınlatma, ısınma, ofis vs.' böyle birşey yok. Bizim fabrikaya da kota verildi. Detayını bilmiyorum ama X KW diyelim bu kotaya mesela. fabrikanın günlük elektrik tüketimi ise 100X kw. bu 100X kw'nın zaten 95'ini falan üretim bölümleri harcıyor. sana nereye harcayacağını söylemiyor sen karar veriyorsun kapatmak istediğin bölümlere, verilen kotayı geçmemek için.
0
t joe
(26.01.22)
Merhaba;
İşin direkt Osb tarafında bu işlerin sorumlusu olarak cevap vereyim;
Bu kısıntılarda ki amaç üretimin durdurulmasından kaynaklı elektrik tüketiminin düşürülmesi yoluyla ulusal şebekede ki elektrik arzının dengelenmesidir.

Osb'lerde herbir fabrikanın parsel beton köşkünde, fabrikanın beslendiği trafo binasınında ki og hücresi üzerinde sayaçları ve hat koruma röleleri bulunmaktadır, bu sistemler üzerinden anlık tüketimler izlenebilmektedir. (bunu yapamayan osbler komple kesintiye gitti genel olarak)

Biz bildirim yaparken firmaların aralık ayındaki en yüksek demand tüketimleri baz alarak %15 civarı bir kapasite belirledik ( bu da sadece bahsettiğiniz aydınlatma, ısınma, sevkiyat işleri için yeterli bir miktar, üretim yapmak amacıyla tezgah, cnc, pota, fırın, kaynak makinası v.s prosesleri devreye aldığınız anda bu limitleri aşıyorsunuz, bu durumda osb tarafından kesinti yapılabilir demek ki bu da büyük bir risktir.

Ayrıca osb tarafında hiçbir şey yapılmasa dahi tüketimi olan sistemler vardır, dm trafoları ve parsel trafolarının boşta ki yükleri, çevre aydınlatma, arıtma tesisleri, su depoları kuyuları, doğalgaz istasyonları, iletişim merkezleri v.b bunlarda TEİAŞ tarafından belirtilen kapasite sınırın içinde hesaplanmaktadır) bunu firmalara tebliğ ettik, bu değerlerin üzerinde çıkıldığı tespit edildiğinde uyarı, uyulmadığı takdirde kesinti yoluna gidileceğini belirttik.

Şu ana kadar tüm firmalar bu uyarıları dikkate alıp üretimlerini durdurdular ya da komple fabrikayı kapattılar.

Bu sınrlama işlemleri scada istemleri üzerinden otomatik olarak da limit, güç sınırlaması tanımlanarak da yapılabilir ancak işletme açısından ilk tercih değil, anlık tüketim takibi daha sağlıklı mevcut durumda, ayrıca dağıtım şebekesi 34.5 kv 'tur, 380v düşümü parsel trafosundan sonra olur.

Küçük sanayi sitesi tarzı atölye ve dükkanlar genelde ag şebekesinden beslenir, 3 faz 380V direkt dm binasındaki trafo çıkışından gelir bu sebepten scada sistemlerine dahil edilemez(edilebilir de mantıklı birşey değil yatırım maliyeti yüksek olur, basit enerji analizörü tarzı cihazlarla bunlarında takibini yapan yerler var) çünkü bir trafodan 50'den fazla dükkan beslenebilir.
Bu tip üretim yapan yerlerin tüketimleri osos(otomatik sayaç okuma sistemi) tarafından takip edilir bu da yatırım maliyetlerinden dolayı çok tercih edilmez, birçok sanayi sitesinde bu sistemler kurulu değildir.

Sizin bahsettiğiniz durumda olayın faz sayısı 220-380 v olması ile bir ilgisi yok, konu OSB'nin tüketimi kontrol altına almak amacıyla direkt kesinti yoluna gitmesinden kaynaklı, istenilirse limitler dahilinde ofis ve sevkiyat kullanımı için enerji tüm fabrika ve atölyeler beslenebilir.

@john bloor'un yazdıklarına ek olarak og şebekelerde faz kesintisi yapılmaz sistemin çalışma mantığına ters bir durum, bir fabrikada düzgün projelendirme ve uygulama yapılmışsa adp ana dağıtım panosundan sonra fazlar dağıtım panolarında yüke göre ayrılır zaten, makine beslemeleri, priz kombinasyonlar, aydınlatma, ups, ofis prizleri v.s enerji olması durumunda panolar(sigorta ve şalterler) üzerinden istenilen yerler kapatılıp açılabilir.
0
sealth
(26.01.22)
3 fazli sistemlerde, tek fazla calisan cihazlarin tumu ayni faza baglanmaz. Yuklerin 3 faza esit dagitilmasi hedeflenir, aksi taktirde faz dengesi bozulur. O yuzden tek fazi aktif tutsalar bile baglanti durumuna gore cihazlarin (yuk bazinda) 3te 1i calisir teorik olarak.
0
icim urperiyor
(26.01.22)
(5)

İstanbul - Kira Durumları Hk.

biseysorucam
Arkadaşlar merhabalar,Şimdi şöyle bir durumumuz var, Temmuz ayına kadar taşınmamız gerekebilir.1- Ne zaman?Yoğun olarak hangi dönemde daha fazla alternatifimiz olur, fiyat konusunda daha avantajlı oluruz, ne dersiniz? Bana sanki okulların kapanışı vs derken Haziran ayı gibi geldi. Malum enflasyon tr
Arkadaşlar merhabalar,

Şimdi şöyle bir durumumuz var, Temmuz ayına kadar taşınmamız gerekebilir.

1- Ne zaman?

Yoğun olarak hangi dönemde daha fazla alternatifimiz olur, fiyat konusunda daha avantajlı oluruz, ne dersiniz? Bana sanki okulların kapanışı vs derken Haziran ayı gibi geldi. Malum enflasyon trendine bakarsak da bir yanım bir an önce taşının diyor. Sizce hangisi daha mantıklı?

2- Lokasyon?

Şu anda kadıköyde nispeten şehrin en güzel muhitlerinden birinde oturuyoruz ancak memnun olmadığımız en önemli konu çevremizde sadece konutlar var, çarşıya uzağız ve atmye para çekmeye, çarşı pazar alışverişe bile arabasız gitmek çok çok zor annemle babam için. Muhit kaynaklı market alışverişi vs aşırı pahalı ve bütçeyi zorluyor zaman zaman, yani astarı yüzünden ciddi bir masraf da çıkıyor. daha da önemlisi dediğim gibi çıkıp kafa dağıtmak için bir yerde oturup çay içeyim bir şeyler atıştırayım desen sağlam bir mesafe yürümen gerekiyor ve çeşitlilik çok az. çarşıya veya işlek işletmelerin olduğu yerlere uzağız. bu durum bizi çok zorluyor dediğim gibi annemle babam açısından.

3- Sarı sitede gördüğüm 6.5-7.5 bandındaki ilanlar için teklifte bulunsak aşağı yukarı ne kadar düşürme şansımız olur sizce? Düşerler mi dersiniz şu piyasada çevrenizde örnekleri var mı?

Özel durum:
Ben en geç 1.5-2 sene içinde evlenip taşınacağım evden bu yüzden kendi eksenimde, mesela işyerim 4 leventte olduğu için oraya yakın bir yerde olsun gibi düşünmüyorum şu kısa süre için ancak evlendikten sonra avrupa yakasında oturma ihtimalimiz çok yüksek kağıthane şişli sarıyer taraflarında belki, işyerlerimiz açısından. kaldı ki artık benzin ve köprü parası can yakıyor ülkede her ne kadar karşılayabilecek durumda olsak da. daha da önemlisi sağlık problemleri oluyor annem ile babamın ve bu tür durumlarda onlara yakın olmak istiyorum doğal olarak bir yere götürme getirme ve yetişebilme açısından. dolayısıyla şu ekonomik durumda daha fazla taşınma masrafı olmaması için onların uzun yıllar yaşayabileceği bir yere taşınmak daha mantıklı geliyor bize.

bu durumda siz olsanız nasıl bir yol izlerdiniz? Nereye taşınırdınız böyle düz ayak yokuşu vs pek olmayan çarşıya pazara yakın düzgün bir muhitte oturmak istesek..

Bütçe olarak ise 5, maksimum 6 bin lira civarı bir şey verebiliriz minimum 2+1 bir ev için. yani üstü de zorlanır biraz ama zorlamasak daha iyi tabi çünkü ilerde bir ev daha açacağız malum masraflar iyice artacak. Ev için ise asansör şart, yeni bir bina olsa ne güzel olur tabi içimiz rahat eder.

Çok teşekkürler arkadaşlar şimdiden.
0
biseysorucam
(25.01.22)
1. Sadece okula göre düşünmek yeterli değil. İstanbul'a atananlar da oluyor. En iyi zamanı bulmaya çalışmak yerine taşınmak istediğiniz zamandan 3 ay önce aramaya başlayın. Ev öyle "bulayım" denince bulunabilen bir şey değil. Bazı ilanlar bir günde bile kapanabiliyor. Açılır açılmaz tutuluyor.

3. 100 lira sembolik düşürürler. Kira yerine bence komisyon için indirim daha iyi olabilir.
0
dissendium
(25.01.22)
Çok detaylı okuma şansım olmadı ancak bahsettiğiniz semtlerde ev fiyatlarına bakma şansınız oldu mu son zamanlarda? Olmadıysa bir gözatın derim hızlıca. Ben uzun süredir bahsettiğiniz standartlarda belirtilen fiyat bandında ev gördüğümü hatırlamıyorum. Ya semtleri revize etmeniz ya da beklentiyi değiştirmeniz gerekecek gibi.
0
dreamnesiac
(25.01.22)
Artık uygun zaman falan yok. Uzaktan çalışan Avrupalılar tutup geçiyor evleri. İstanbul'da azınsanmayacak kadar expat vardır. 700-800 euro'yla mis gibi yaşıyorlar, birikim de yapıyorlar. Artık merkezi yerler Almancıların, expatların ya da ultra zenginlerin.
0
garylineker
(25.01.22)
Ne zaman? Hemen. muhtemelen aylarca ev arayacağınız bir süreç olacak zaten. temmuz diyorsan şimdiden aramaya başlaman lazım.
Lokasyon tamamen hayat beklentine göre değişir. anadolu yakası semtlerini ben daha yaşanabilir buluyorum.
Pazarlık - 100-200 kar edeyim derken beğendiğin evi kaptırırsın. insanlar ev görmeden kapora veriyor şu an. büyük bi pazarlık payı düşünme yani.
0
roket adam
(26.01.22)
1.herhangi bir zaman. en doğru zaman size uygun evi bulduğunuz/gördüğünüz andır.

2.paranıza bağlı. yenisahra-kozyatağı hattında e-5 veya min. yoluna yakın yerler gayet güzel bir seçenek olabilir. evler aşırı eski değil, ulaşım iyi. cadde'ye yakın. yine de deprem etütü vs o olaylara dikkat edin. küçükyalı-idealtepe falan oralara kadar minibüs yolu, sahil hattında da bakabilirsiniz ayrıca. anne-baba için başka bir seçenek düşünemiyorum.

3.aşağı düşürme şansınız olmaz.

özel durum; kağıthane şişli deprem açısından tam risk. ayrıca kaos, keşmekeş yaşam kalitesini aşırı düşüren yerler.

son olarak daha önce hem kaçırdığıma üzüldüğüm hem de benim tuttuğum evler 24 saatte tutuldu. aklınızda olsun.
0
rewlack
(26.01.22)
(6)

hediye alan birini terk etmek

Pertev nail
merhaba,bi süredir görüştüğüm biri var, geçenki buluşmamızda gelecek göremediğimi ve ayrılmak istediğimi söyleyecektim ancak elinde hediyeyle gelmişti buluşmaya. hasta olduğumda da epey ilgilendi benimle. açıkçası biraz vicdan yaptım, terk edemiyorum. sizce ne yapmalıyım? yakın zamanda bi planımız
merhaba,

bi süredir görüştüğüm biri var, geçenki buluşmamızda gelecek göremediğimi ve ayrılmak istediğimi söyleyecektim ancak elinde hediyeyle gelmişti buluşmaya. hasta olduğumda da epey ilgilendi benimle. açıkçası biraz vicdan yaptım, terk edemiyorum. sizce ne yapmalıyım? yakın zamanda bi planımız var orada mı söylesem telefonda mı söylesem?
0
Pertev nail
(25.01.22)
Bence iyi niyetli biri. Yüz yüze konuşulmayı hak ediyor.
0
dissendium
(25.01.22)
Sen de ona hediye al ödeşmiş olursunuz, sonra ayrıl.
0
Bruce
(25.01.22)
Yüz yüze +1, sen de hediye al.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Plan sirasinda gene gurultuye gidecek muhtemelen. Ben olsam bu gece veya yarin bulusup konusurdum acilen. Hediye almaya gerek yok bence ama cok pahali bir sey aldiysa onu geri verebilirsin. Geri vermene bozulacaktir ama vermesen de suclu olursun, kacisi yok.
0
hot potato
(25.01.22)
Hot potato +1
0
invictae
(25.01.22)
Uzatmaya gerek yok. Söyle gitsin.
Hediye konusunda Hot potato haklı. Pahalıya geri ver. İşte bu yüzden hediyeye karşıyım ne gerek var ya eski adetler bunlar hep
0
dafuq
(25.01.22)
(5)

Yuz yuze is gorusmesine gitmeden maas araligi sorulur mu?

floydian
Cok yakin bi mesafe degil. Telefonda bi 10 dk konustuk ufak bi firma su anda calistigima gore. Yuz yuze gorusme teklif etti yarin doneyim dedim. Yarin donup sizin maas araliginiz nedir diye sorulur mu bosu bosuna yol gitmemek icin? Is remote ya da hybrid degil ama ofis isi
Cok yakin bi mesafe degil. Telefonda bi 10 dk konustuk ufak bi firma su anda calistigima gore. Yuz yuze gorusme teklif etti yarin doneyim dedim. Yarin donup sizin maas araliginiz nedir diye sorulur mu bosu bosuna yol gitmemek icin? Is remote ya da hybrid degil ama ofis isi
0
floydian
(24.01.22)
Sorulur. Ya da beklentin neyse onu söyle. Ne senin ne de onun zamanı boşa harcansın. Eğer arada bir IK firması varsa, görüşmeye yolladığı adam başına para aldıkları için evet beklentinize yakın derler, finalde de cücük gibi bir maaşla karşılaşabilirsin. Arada IK firması yoktur umarım.
0
rastinon
(24.01.22)
Yok ya ufacik sirket. Peki uslubu nedir bunun?
0
🌸floydian
(24.01.22)
Kibarca, sizi de yormamak ve vaktinizi almamak adına sormak istiyorum; benim iş değiştirmemi sağlayacak teklif X lira civarında. Bunun altında bir teklif için iş değiştirmek istemem. Bütçeniz bu çerçevedeyse görüşmeye devam edelim —diyebilirsin.
0
kaptankedi
(24.01.22)
Pozisyon için maaş ne düşünüyorsunuz de direkt.
0
dissendium
(24.01.22)
ben yazılım sektöründe haftada 5-6 iş fırsatı mesajı alıyorum ve ilk mesajım. "maaş beklentim şu aralıktadır. eğer uygunsa, detaylı iş ilanını atabilir misiniz" diyorum. 2 tarafı da yormaya gerek yok maaş aralığı uymuyorsa
0
ShadowOfMoon
(24.01.22)
(9)

pandemide biriyle tanismak/gelecek

my pink
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?bu ki
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?

bu kisi hayatinda birini istiyor.cevresindekiler evli. bulundugu yer kucuk oldugu icin istedigi profilde biriyle tanisma ihtimali dusuk. cocuk istiyor. karsisina cikanlar bosanmis ve cocuklu oldugu icin genellikle evlilik/cocuk gibi konularda uzun zamana ihtiyac duyan veya bunlari tekrar istemeyen kisiler oluyorlar.

siz bu durumda olsaniz ne yapardiniz?

edit: online dating denemis uzun bir sure fakat cogunlukla casual dating isteyenler cikmis karsisina veya evliler
0
my pink
(24.01.22)
Bu kişinin internet ile tanışması gerektiğini düşünüyorum. Ya da şehir değiştirecek.
0
dissendium
(24.01.22)
Hocam duyuruyu silmişsiniz, yine yazıyorum.

Çocuk istiyorsanız kocanızın olması şart değil. Kendinize, şartlarınıza güveniyorsanız tabii. Yoksa birlikte yaşamak, evlenmek sevmeden çekilecek çile değil.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.22)
@dissendium edit yaptim
0
🌸my pink
(24.01.22)
evlat edinsin ya da şehir değiştirsin, iş değiştirsin.
0
gabe h coud
(24.01.22)
Bazen de kısmet ya, olmayınca olmuyor.
0
lcha
(24.01.22)
Öncelikle kriterleri, beklentileri değiştirmek lazım. Birinin karşısına sürekli ciddi ilişki istemeyen kişiler çıkıyorsa bu kişinin kendi beklentisi, kriterleri ile alakalı. Daha efendi, daha sorumluluk sahibi insanlara yönelmek gerekir.

Etrafınızda evli çiftler varmış, bu evli çiftlerin mutlaka etrafında "iyi çocuk ama hala evlenemedi" dediği kişiler vardır. Böyle evli arkadaşlarla konuşurken "uygun biri var mı" diye sorabilir ya da bunu sormadan öyle bir ağızlarını arayabilir. Birde bulunduğunuz yerdeki üniversitenin varsa yabancı dil gibi kurslarını bir araştırın. O kurslara üniversitelerin hocaları giriyor. Böyle başka hafta sonu kursları olur. Genelde haftasonu kurslara bekar kişiler giderler. Kendi alanınızda yükseklisansa kaydolun, çevre edinin. Birde şu var bulunduğu şehirde değil de ne bileyim böyle daha yakın ama yaşayabileceği bir şehirde de yükseklisansa başlayabilir.
0
GoodMorningTeacher
(24.01.22)
Yabancı damat bulmasını tavsiye ederdim. Arkadaşlarım 37 ve 40 yaşlarında evlenip, çocuk yaptılar.
0
barguzhale
(24.01.22)
arkadaşın arkadaşı veya internet diyorum. ancak ben ciddi düşünüyorum mesajı verip direkt insanları kaçırmaktansa bir süre "takılıp" sonra ciddiyete çevirmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum. çünkü yaş ilerledikçe direkt ciddi düşünenler zaten evlenmiş oluyor, geriye evlenmek istemeyen - zamanında düşünmeyen - düşünüp pişman olmuş kişiler kalıyor. bir süre casual dating yapmak şart bence.
0
roket adam
(24.01.22)
35'ime geldim hayatımda ilişki istiyorum, çocuk istiyorum diye dolanırsa ortalarda ve kısa sürede buluştuğu ettiği insanlara bundan bahsederse herkes uzaklaşır bu normal, hatta ilişki isteyen erkekde uzaklaşır.

ilişki dediğin şey bu yaşlarda birden başlamaz, olgunlaşır bunun için beraber olunan kişi ile birlikte geçirilecek zamana ihtiyaç var.

yaş nedeni ile beraber olacağı insanlar da daha önce edinmiş oldukları tecrübeden dolayı acele etmiyorlar ki çok haklılar, haklı olmasalardı boşanmazlardı zaten.
0
selam
(24.01.22)
(10)

Kargocuların iş yerine girmek istememesi

top_secret
İş yerine ne zaman bir şeyler alsam kargocular içeri girmek istemiyor. Mesela trendyol geliyor, aras gelmiyor. Yurtiçi bazen geliyor bazen gelmiyor gibi.(iş yerinde herhangi kısıtlama bulunmamaktadır, fakat biz dahil girişte xrayden geçmek zorundayız güvenlik amaçlı)Genelde pandemiyi bahane ediyorla
İş yerine ne zaman bir şeyler alsam kargocular içeri girmek istemiyor. Mesela trendyol geliyor, aras gelmiyor. Yurtiçi bazen geliyor bazen gelmiyor gibi.
(iş yerinde herhangi kısıtlama bulunmamaktadır, fakat biz dahil girişte xrayden geçmek zorundayız güvenlik amaçlı)

Genelde pandemiyi bahane ediyorlar fakat çok saçma şeyler söyledikleri olabiliyor. Mesela "Maskem yok, hes kodum yok, çocuğu okula götüreceğim, yönetim kurulu karar aldı üstümde metal eşya var xrayden geçemem" vs.

Bir keresinde iş yerinin dışında bulunan duvara tüm kargoları dizip, "gelin alın kargonuzu" dediler.

Yani açıkçası çok yoğun çalışıyorum ve 8 kat aşağıya inmek hem zor geliyor hem de o kadar zamanım olmuyor.

Bir de mesela ben çalıştığım işte üstteki bahaneleri söylesem muhtemelen işsiz kalırım, nasıl bu kadar rahatlar?

Şimdi sorularım şunlar;
1- Bu yaptıkları normal ve yasal bişey mi?
2- Eğer değilse bir yaptırımı var mı?
3- Bu kargo şirketlerinin korkacağı, bağlayıcılığı olan bir devlet kurumu var mı?
0
top_secret
(23.01.22)
kargo değil ama çalıştığın yerin bir muhaberat servisi olmalı bence. Muhaberat servisleri genelde giriş katta olur ve onlar teslim alırlar kargoları, daha sonra ilgili kişilere dağıtırlar.
0
hlt1985
(23.01.22)
Bence normal. X Ray, Hes kodu kontrolü zaman alıcı şeyler. Ben olsam ben de girmem. Yasal değil denebilecek bir durum yok ortada. Kargo kavramını ayağa kadar getirmek olarak algılamamak lazım. ABD'de kargoların direkt evin bahçesine atıldığı videolar var.
0
dissendium
(23.01.22)
Her binaya girişte hes kodu okut, metalleri çıkar, x-ray ile uğraş, can mi dayanır, mesai mi yetişir? Çalıştığınız binada muhaberat olması gerekiyor.
0
kaptankedi
(23.01.22)
Normal. İki yıldır binaya girmiyorlar. Karar alındığını söylediler. İş yeri de zaten girmelerini istemiyordu. Pandemi başından bu yana böyle devam ediyor.
Kendimiz alıyoruz ya da bir hizmetli alıyor.
Aşağı inmek yetmiyor. Epeyce bir mesafe gidip alıyoruz.
0
pro9it9is9
(23.01.22)
Dediğiniz gibiyse bence de normal. Binayı adres olarak düşünürsek, ötesi ayağınıza kadar getirmek gibi oluyor. Sadece binaya girip kata çıkmak değil çünkü anlattığınız şey, daha çok evin içine girmek gibi. Ayrıca x-ray’den geçmek ve kimlik vermek gibi şeylerde kargo şirketi yapın dese bile kargo çalışanı istemiyorsa yapmak zorunda olmaması gerekir. Kişi hakkı.
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.01.22)
Motorcuyu metal dedektorune sokmak da buyuk zulum.
Adamin her yeri metal.

Zaten kapina getirerek gorevlerini yapmis oluyorlar.
0
divit
(23.01.22)
Onları da anlamak lazım. Zaten işyeri gibi binalarda bi görevli varsa ona bırakabilir
0
photo85
(23.01.22)
- bina girişindeki alet xray değil metal dedektörü. xray içinden geçiyor olamazsınız.

teorik olarak paketi elden teslim etmek zorunda olsa da günde 150 paket yetiştirmesi gereken bir kişi için 10 dakikalık yukarı çık adamı bul falan kimsenin uğraşmak istememesi bana normal geliyor.

yaptırım kargogu gönderenin imza attığı sözleşme içeriği kadar. aras kargo bizim 13k değerinde laptopumuzu kaybetti ne parasını alabildik ne de cihazı bulabildiler. resmi olarak 30 iş günü süresi varmış. parasını ödediğimiz cihazı teslim alamadan bu süreyi mecbur bekledik. o cihazla iş/ödev yapılması gerekiyor. ucuz bir şey de değil bir tane daha alalım. yaşattıkları mağduriyeti düşün. hiçbir hak iddia edemedik (30 gün sonra parasını tl olarak iade aldık)
0
orpheus
(24.01.22)
bence de gayet normal bir durum. bazı plazalarda kata çıkıp inmek gerçek manada 10-15 dakika sürüyor. güvenlikte sıra beklemesi, asansör sırası beklemesi, çıkıp adamı bulması vs, kargocuya büyük çile. inip çalışanın kendisinin alması lazım.
0
roket adam
(24.01.22)
normal falan değil. kargocular işten kaçmak için böyle şeyleri hep yaparlar. iş yoğunluğu gibi kendince haklı sebepleri vardır. ama bunun sorumlusu siz değilsiniz. herhangi bir yaptırımı yok o kargo firmasını kullanmamayı tercih edersiniz ancak
0
paintov
(24.01.22)
(3)

spor sonrası bolu dağı'ndan geçmiş gibi olmak normal mi?

der meister
her zaman olmuyor bu. bazen. spor bittikten 3-4 dakika sonra başlıyor, 10-15 dakika sürüyor. mesela bulaşık yıkıyorum diyelim, bir tabak çarpıyor, kafamın içinde çok daha güçlü ama farklı bir ses duyuyorum. ani irtifa değişiminde olan tarzda, hani uçak inerken ya da otobüsle bolu dağı'ndan geçerken
her zaman olmuyor bu. bazen. spor bittikten 3-4 dakika sonra başlıyor, 10-15 dakika sürüyor. mesela bulaşık yıkıyorum diyelim, bir tabak çarpıyor, kafamın içinde çok daha güçlü ama farklı bir ses duyuyorum. ani irtifa değişiminde olan tarzda, hani uçak inerken ya da otobüsle bolu dağı'ndan geçerken kulaklara olan şeyden oluyor... o yüzden basınçla ilgili olduğunu düşündüm.

bu dikkate alınması gereken tehlikeli bir durum mu yoksa ağır fiziksel aktivite sonrasında kısa süreliğine olması normal midir? ağır dediysem benim için ağır, az buçuk hareket eden sağlıklı bir insanın tek ayak üstünde tamamlayabileceği egzersizlerden söz ediyorum.
0
der meister
(23.01.22)
Kulak çınlaması, kulak uğultusu durumundan bahsediyorsan yüksek tansiyon olabilir. Bunu hissettiğin an tansiyonuna bak.
0
dissendium
(23.01.22)
aynen tam olarak bundan bahsediyorum, başka bir şey yok. genel olarak gayet iyi hissediyorum ama yere bir çatal düşsün mesela kafamın içinde VOVUGFODFDFOF diye sesler çıkıyor. böyle kafama iğne batırıp fısss diye fazla havayı alasım geliyor.

iyi fikirmiş bu, hazır evde aleti de varken yarın bakacağım tansiyonuma hemen sonra.
0
🌸der meister
(23.01.22)
bi dönem fazla kardiyo yaptığım için spor sonrası şekerim düşüyordu benzer durumları yaşıyordum, bi paket jelibon yediğimde kendime geliyordum.
0
marlonbranda
(23.01.22)
(4)

Yds kelime çalışması

put it in your appropriate place
Yds'de nasıl kelime çalışması yapıyorsunuz? Online üzerinden Yds dersleri aldım. Kelime çalışmasında öyle kelimeler var ki öeeehhh diyorum. Yazıp, çalışsam bir türlü çalışmasam bir türlü.Nasıl yapıyorsunuz kelime çalışmasını?
Yds'de nasıl kelime çalışması yapıyorsunuz? Online üzerinden Yds dersleri aldım. Kelime çalışmasında öyle kelimeler var ki öeeehhh diyorum. Yazıp, çalışsam bir türlü çalışmasam bir türlü.

Nasıl yapıyorsunuz kelime çalışmasını?
0
put it in your appropriate place
(23.01.22)
En az 2 3 cumle icinde gormen lazim.
0
floydian
(23.01.22)
YDS'ye özel çalışmıyorum. Her gün BBC okuyarak kelimeleri yazı içinde öğreniyorum. Ezberlemek akılcı bir yol değil. En kötü Oxford sitesinden açıklamalara bakın.

Öeh dediğiniz kelimeler hangileri?
0
dissendium
(23.01.22)
@dissendium

- Idleness
- Abate
- Hitherto
0
🌸put it in your appropriate place
(23.01.22)
bright uygulaması kullandım tavsiye ederim. tabiki ücretli
0
bugisme
(23.01.22)
(4)

Yıllardır bir şeyler satmak istiyorum [kariyer tavsiyesi]

hadi ya la
Dedemin dedesi bile memur olan bir aileden geliyorum. Farkındayım, ticaret hiç kolay değil, evet çok riskli.Bir konu hakkında uzun yıllar çok araştırma yapıp hiçbir aksiyon almayan bir kişiliğim var. Belki mükemmeliyetçiyim, bilmiyorum. Yabancı dil öğretmeniyim, lisans bitirdim, aynı alanda yüksek l
Dedemin dedesi bile memur olan bir aileden geliyorum. Farkındayım, ticaret hiç kolay değil, evet çok riskli.

Bir konu hakkında uzun yıllar çok araştırma yapıp hiçbir aksiyon almayan bir kişiliğim var. Belki mükemmeliyetçiyim, bilmiyorum. Yabancı dil öğretmeniyim, lisans bitirdim, aynı alanda yüksek lisansa devam ediyorum fakat herhangi bir yerde çalışmıyorum. Düzensiz olarak özel ders gelirim var sadece. Sanki yarın bu işi en iyi şekilde yapmak için okumalar yapıyorum, ders planları oluşturuyorum, makaleler yazıyorum fakat bu işin sahasında değilim.

Farklı meslek gruplarından insanları sürekli gözlemleyen bir yapım var. Belki çok kişi yapıyordur bunları ama her tipte insanı analiz etmeye çalışıyorum. Ne kadar mutlu, ne kadar kazanıyor, kaç gün tatil yapabiliyor, nasıl risk alıyor, yıpranma payı ne düzeyde, nasıl bir hayat yaşıyor gibi sorular.

Çok uzun zamandır da beni heyecanlandıran şey bir değer/marka oluşturup o şeyi internet üzerinden satmak. İnternetteki pazar yerlerine girmek, instagram'da marka hesabı açmak; web sitesi oluşturup bir şekilde ticaret yapmak. Özellikle kendince bir çaba gösterip gelir elde edebilen gençleri, çok düşük sermayeli insanları görünce iyice gıpta ediyorum.

Anlattığım gibi, bir işi hiç bilmeden o işe girebilecek bir kişiliğimin olmamasının yanısıra, o iş hakkında optimum düzeyde bilgi sahibi olsam bile adım atmaya çekiniyorum, bahaneler üretiyorum. Neyse ki sosyal konularda böyle değilim. İş sadece para kazanmaya geldiğinde inanılmaz çekingenim.

Tembel biri de değilim, disiplinliyim. Sürekli bir şeyler yapıyorum. Okuyorum, yazıyorum, ama bir gelir modeli oluşturmuyorum.

Bana ne önerirsiniz? İçimde çok büyük bir potansiyel var gibi hissediyorum. Ama o işler öyle değil, sen bildiğin işi yap mı dersiniz, yoksa gözümü açacak yollar da gösterebilir misiniz?
0
hadi ya la
(23.01.22)
Ürün konusunda hiç fikriniz yok mu? En önemli kısmı düşünmemişsiniz. Bu belirsizlikle sadece bir şirkette satış departmanında iş bulmaya çalışmanızı ve satış tecrübesi kazanmanızı tavsiye ederim.
0
dissendium
(23.01.22)
Satış yapmak istiyorsunuz.
Yabancı dil öğretmenliği düzgün yapıldığında, özel ders verildiğinde çok iyi kazanç getirebilecek bir meslek.

Öncelikle hizmetinizi güzelce satmaya odaklanın derim.
Hizmetinizi satarken edindiğiniz tecrübe ve ders verirken edineceğiniz network sayesinde bir gün istediğiniz gibi bir ürün satma aşamasına gelmeniz gayet mümkün.

Hatta belki de satacağınız şey yabancı dil öğretme ile ilgili bir şey olacaktır.
Bir kitap, bir kurs, bir öğretme şekli, farklı ve yaratıcı bir yöntem.

Ben kendinizi ve hizmetinizi satmaya odaklanın şimdilik derim. Bir yandan da satmak isteyeceğiniz ne ürün üretebileceğinizi düşünün.

Toptancıdan ucuza mal alıp internette satmak konusunda çok ciddi bir rekabet var ve kar marjları çok düşük. İadeler, kargo paraları sebebiyle eskisi kadar kazançlı bir iş değil sanırım.
0
michael_knight
(23.01.22)
Pahalı olan bir şeyi ucuza üretip satmaniz lazım. Bir Türk işadamı/usta vardı. Bir makineyi görünce biraz inceleyince aynısından çok daha ucuza yapıyordu. Sanırım makine fuarlarına girişi vs yasaklanmıştı.

Sizde piyasada pahalı olan bir şeyi ucuz yollu üretmenin yolunu bulun. İlla makine vs olacak diye bir şey yok. Kedi köpekler için barf mama vs üretmek de olabilir, hediyelik kar küresi de olabilir, sadece örnek olsun diye yazıyorum bunları.

Pazar araştırması yapın ve neler fahiş fiyata satılıyor onları bulun. Bazılarının aslında fahiş fiyat olmadığı vs ortaya çıkar araştırmanız sonrasında. Sonra fahiş fiyatlı olanlar arasında hangisi daha kolay üretilir, hangisi daha çok kesime hitap eder vs diye düşünün. Sonra da kaynak bulmaya odaklanin.
0
mezarkabul
(23.01.22)
satış yapacaksan etsy.com da yap. hem iyi para kazanırsın, hemde ingilizce olduğu için zorluk çekmezsin.

ya da orda bulduğun bir ürünü tr uyarlamasını yapıp sen ürettirebilirsen belki şansın türk e ticaret sitelerinde artar.
0
al basmadan donu var
(24.01.22)
(8)

Yeterli yiyeceğin olmaması

naksidil
Bu kadar insan için yeterli sebze-meyve-et üretiminin olmadığını düşünüyorum. Evet Türkiye için şu an biraz pahalı oldu her şey ama öncesinde her şey bol bol vardı. Bakıldığında Türkiye’de çiftçilik artık yapılmıyor. Tarım yapanlar ancak kendi ihtiyaçları kadar ekip dikiyor. Büyük çaplı üretim yapan
Bu kadar insan için yeterli sebze-meyve-et üretiminin olmadığını düşünüyorum. Evet Türkiye için şu an biraz pahalı oldu her şey ama öncesinde her şey bol bol vardı. Bakıldığında Türkiye’de çiftçilik artık yapılmıyor. Tarım yapanlar ancak kendi ihtiyaçları kadar ekip dikiyor. Büyük çaplı üretim yapan pek yok. Dünyada da durum pek farklı değil. Peki bunca insan ne yiyor? Sebze et diye yediğimiz şeylerin suni şeyler olduğunu düşünüyorum. Haksız mıyım? Suniden kastım plastik türü şeyler.
0
naksidil
(23.01.22)
Valla ben de markete gittiğimde özellikle son iki senedir pek de bir çeşit olmadığını düşünüyorum. Sadece sebze meyve değil ama ambalajlı ürün çeşitliliği de azaldı sanki.
0
prole
(23.01.22)
yoo haklısın. sebzeyle et yine EH İŞTE, nispeten düzgün beslenen ve çok sağlıklı olan insanlar biliyorum; yani sanırım hormonlu, antibiyotikli, zartlı zurtlu olmasına rağmen atıyorum brokoli, ıspanak, dana eti vs. yemek hâlâ market ürünlerinden daha iyi... ama dünyanın hemen her yerinde zenginler haricinde insanlar zaten ya kuş kadar yiyor ya da karbonhidrat bombası, saçmasapan şeyler tüketmek zorunda kalıyor. bilinç yok genel olarak, bilinç olsa para veya ürün yok.

"zengin" derken avrupa'da 3 bin euro maaş alan kişiyi de kastediyorum bu arada. çünkü avrupa'da vasat üstünü geçtim vasat yaşayan birisi bile muhtemelen dünyanın en zengin %10'u arasındadır. nispeten temiz, sağlıklı meyve/sebzeye erişimi vardır. bizim yok mesela, anca çok paran varsa doğal ürünlerin peşine kendin koşup araştırırsın ama onda da regülasyon filan hak getire, yumurtaya tavuk boku sürüp yanına saman ekleştirip organik diye satarlar; doğru mu, değil mi, bilemiyorsun.

son 20-30 yılda kalp hastalıklarının, obezitenin fırlaması sürpriz değil. standart diyet aşırı şeker ve çok fazla işlenmiş ürün içeriyor. ciddi ciddi corn flakes ve sütün sağlıklı ve yeterli bir kahvaltı olduğunu düşünen insanlar var mesela... medya yoluyla da insanların "normal" algısını değiştiriyorlar. öyle ya, bugün doğan bir çocuğun içinde yetişeceği reklam/sosyal medya ortamını düşün. bu bebe biraz açık gözlü değilse, kendisi araştırmazsa neyin sağlıklı olduğunu asla bilemeyebilir bile...

kısacası tüm para bir avuç zenginin elinde; geri kalan insanlar da elindeki üç kuruşu karbonhidrat deposu, sağlıksız besinlere vermek zorunda kalıp aynen o zenginlerin eline geri sayıyor :) hadi kamboçyalı bir çocuk "ben sağlıklı olacağım, haftada üç gün kırmızı et yiyeceğim, ketojenik diyet yapıp kafama gözüme zeytinyağı süreceğim" desin bakalım... bir ay çalışsın, üç günlük yemek masrafını anca karşılar. e ne yapıyor garibim, basıyor karbonhidratı. hadi o taraflarda en azından fakir oldukları için çok şişmiyorlar ama türkiye gibi, abd gibi fakirlerin kendini "potansiyel zengin" zannettiği topraklarda işte millet bol bol ucuz gıda ve sağlıksız gıda tüketebildiği için davul gibi şişiyor. bir örneği de benim.
0
der meister
(23.01.22)
uretilen yiyeceklerin neredeyse yarisinin cope gittigini dusundugumuzde haksizsin diyebiliriz rahatca.
0
baldur2
(23.01.22)
Söylediklerinizin yüzde 95'i yanlış. Tek tek çürütmeye üşendim. Sadece şunu yazayım. Hayvanlara alan açmak için Amazon Ormanları yok edildi. Amazon Ormanları dünyanın akciğerleri. Küresel ısınmaya neden en büyük etkenlerden biri de aşırı et tüketimi. Dünya et tüketiminin zirvesini yaşıyor. Gelecekte et tüketimi azalmak zorunda. Asıl bundan sonra yapay et yiyeceksiniz.
0
dissendium
(23.01.22)
www.tarimdunyasi.net

Muhtemelen ciftcinin devamli aglamasina inaniyorsun.
Almancilar,esnaf,ciftci devamli zarar ettiginden bahseder ama etmezler.

Herkese acik veriler var oturup senelik uretimlere bakip kendi kendini curutebilirsin.
Turkiye hayvani boyutlarda tarim yapiyor ama bizim sofraya kalitelisi gelmiyor.
0
divit
(23.01.22)
dissendium Biraz abartarak dalmış olaya Amazon ormanları dünyanın akciğeri değil tabii Amazon ormanları %20 oranında oksijen üretir onu da lokal olarak oradaki canlılar tüketir, dünyadaki oksijen ihtiyacının %70-80'ini okyanuslardaki algler üretir, yani amazon ormanlarının tamamı da yok olsa yapay et yemek zorunda kalmayız.
0
Zaman Tamircisi
(23.01.22)
Güncel teknolojilerle tarım, verimliliği yüksek bir alan haline geldi. Örneğin ABD'de 1800'lerde nüfusun %68'i tarımda istihdam edilirken şu anda bu oran %1.3. Çok daha az insanın çalışmasıyla çok büyük kitleler beslenebiliyor. Türkiye'de de, Antalya'nın ovalarını gezseniz örneğin, ne kadar büyük tarım potansiyelimiz olduğunu görebilirsiniz. Çiftçinin verimliliği, yerel üretim-satıştaki karlılığı ile ilgili sorun olabilir, bu anlamda gıdaya erişmekle ilgili sıkıntılar da yaşarız belki sektörü bilemiyorum ama yüksek verimlilikle yapılan tarımla çok insan beslenebiliyor onu biliyorum.

Hollanda'yı araştırırsanız topraksız hatta güneşsiz tarım yapan işletmelerle kısıtlı alanda, daha az su, daha az enerji tüketerek dünyanın en büyük sebze ihracatçısı haline geldiğini göreceksiniz. Bunu da teknoloji, inovasyon ve yüksek verimlilikle başarıyorlar. Bunun için yıllardır emek ve para harcıyorlar tabi.
0
asbeila
(23.01.22)
Efenim bi insanın peynir yemesine gerek yok.
Süt zararlı
Yapay et sağlıklı vs

Bu gibi haberler gıda kıtlığını topluma kabullendirme çabasının öncülleri sadece

Dünya ciddi gıda kıtlığının ve su kıtlığının eşiğinde. Türkiye acilen tarım ve hayvancılık yapmalı
0
photo85
(23.01.22)
(22)

Haftalık kaç saat çalışma?

plutongezegendegilmi
Elinizde 3 opsiyon var:1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün g
Elinizde 3 opsiyon var:

1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.
2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.
3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.

X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün gereksiz harcamalar yapmazsanız.

Hangisini tercih ederdiniz? Neden?
0
plutongezegendegilmi
(22.01.22)
3.
Çünkü henüz gençsiniz.

Bir süre sonra daha az saat çalışarak 3X-4X kazanmanın yolları da açılacak böylece.
0
michael_knight
(22.01.22)
3 kesinlikle. Önce save le sonra live.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Gittiği yere kadar 3, burn out olunca, vites küçültüp 2.
0
gabe h coud
(22.01.22)
1 derdim. Hayat bir kere yaşanıyor. İhtiyaçlarımı karşılayabiliyorsam sorun olmaz.
0
mysticriver
(22.01.22)
2. Çünkü madem çalışmaya başladım, başlamışken tam çalışayım. 40 saat uygun. Ama süre 20'den 40'a çıkarken ücret niye x'ten 2x'e çıkmıyor, ona takıldım.
0
dissendium
(22.01.22)
gabe h coud +1

akarken doldurmak mantıklı.
üstelik yaş gençken, iş performansı iyiyken daha da mantıklı.
yaş ilerleyince o performansı istikrarla sürdürmek zaten pek mümkün olmayacak.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
1.

hayatımı minimum sürdürmeme yeten paranın iki katı ortalama bir hayat sürmeme yetecektir. haftada sadece 20 saat çalışarak bu parayı kazanan yetişkin insanın yanakları al al olur, saçları ahenkle dans eder. sağlığına dikkat eder, yemeğini kendisi hazırlayabilir, kitap okumak istiyorsa sabahlara kadar okur, ne bileyim çok masraflı olmayacak her türlü hobi ve aktiviteyle dilediğince ilgilenebilir... kaldı ki bazı iş kollarında freelance olarak ek gelir elde etmek de mümkün olabilir; yani atıyorum çevirmenlik yapabilecek biriyse çok lazım olursa öyle de para kazanabilir.

eğer arada kayda değer bir gelir farkı oluşacaksa veya belli planlarım varsa 2'yi de düşünebilirim ama 3 asla olmaz. başka çıkış yolumun olmaması lazım onun için, mecbur olmam lazım. kendi işim değilse haftada 60 saat çalışmaya asla rıza göstermem.

bu hustle kültüründen nefret ediyorum açıkçası. ben her saniyeyi aktif geçirmek, kendimi geliştirmek, daha çok kazanmak, daha çok öğrenmek vs. istemiyorum abi. bazen parkta yürüyüp kuşları muşları izlemek, bazen evde yatıp tavana bakmak, hiçbir şey yapmamak filan şahane özgürlükler. maaşlı olarak haftada 60 saat çalışmam. gerçi böyle diyorum da üç sene sonra "abi yeter ki işe alın bkunuzu yiyim gerekirse ofiste yatarım" demeye başlarım, garibanın suyunu sıkmadan bırakmayacak zenginler, nasılsa her geçen gün daha da zenginleşiyorlar, yakında biz fakirlerin/işçilerin elinde koz da kalmayacak hehe.
0
der meister
(22.01.22)
3u kesinlikle tavsiye etmiyorum. Paraya cok ihtiyaciniz vardir vs o ayri. Insan bunaliyor, hayati kacirma hissi, asosyallik, kulturel, sanatsal aclik ot gibi bir yasam kisaca. Trafigi, yolu da vardir onun. Gencligi harcamaya deger mi, firsat maliyeti kurtariyor mu supheli. O degil oran-oranti onemli konu lisede dinlemediniz galiba:) Garip garip farkli saatlere farkli maaslar falan
0
neverletyougodown
(22.01.22)
Şu anda tam olarak içinde bulunduğum durum, sayılar ile açıklayalım:

5 yıl önce başladığım gemi adamlığında (cruise sektörü) kontratlarım 6 aydı ve maaşım 10x kadardı. Gerek işimde yeni olmam, gerekse de iş yoğunluğu sebebiyle bu süreç zorlayıcı geçti ama yukarıda yazıldığı gibi yaşın genç olması, motivasyonun yüksek olması vb. ile yıpratıcı olmadı.

1 sene önce terfi aldım, kontratım 4 aya düştü, maaşım ise 16x'e çıktı. Zaten deneyimim, iş becerim arttığı için artık çok daha verimli çalışıyordum. Şimdi olgunluk dönemindeyim.

Bu terfinin kattığı yan avantajlar sayesinde tasarruf ve yatırım imkanlarım arttı, çeşitlendi. Önümüzdeki 4-5 yılı daha böyle geçirip sonrasında yavaş yavaş kontrat aralıklarımı açmayı planlıyorum. Hayat bir kere yaşanıyor kısmına katılıyorum ama akarken doldurmak da önemli. Genç, verimli yaşımda gece gündüz parti mi yapacağım? İşimde, gücümde yaşayıp kendime ait zamanı kaliteli değerlendirmeyi tercih ediyorum. Zaten evde dursam çok sıkılırım. Muhtemelen bir yaştan sonra insan zoraki olarak işe gitmek istemeyecek, yük olacak. Şimdilik böyle devam etmek daha uygun geliyor bana.
0
burka
(22.01.22)
@dermeister
3X kazanan bir insan 10 yıl çalışıp, doğru yatırımları da yapıp emekli olabilir ve yapmak istediğin bu aktiviteleri çok daha uzun yıllar yapabilir.
X kazanan bir insan 30 yıl çalışır ve aynı yatırımları, emekliliği yapabileceği şüpheli.

Ayrıca arada işsiz kalmak, hasta olmak gibi öngöremeyeceğimiz durumlar ortaya çıkabilir.
O yüzden gençken, sağlık varken doldurdukça doldursun derim.

Ama elbette tercih meselesi, diğer seçeneklere yanlış diyemem.
0
michael_knight
(22.01.22)
cok net 1

baskasina calisarak zengin olunmaz
0
foster
(22.01.22)
Ben sahsen gunde 10dk calisarak X kazanmayi sectim.

Belirli bir birikimin varsa arabani falan aldiysan her turlu 1 numarayi secerim.

Araba yoksa 3 secerim 2 sene kafayi kirarim.
Bu sekilde 2 sene gecirip iyi bir servet edinmistim. Sonra 6 ayri doktora falan gitmem gerekti :)
0
divit
(22.01.22)
@michael_knight,

abi ben yapacak hiçbir şeyim olmasa zaten kafama sıkarım. asosyal adamım. kaldı ki sadece türkiye değil, dünyanın ekonomik gidişatına bakarsan şurası çok açık: bizim neslimiz (90 sonrası doğanlar diyeyim) muhtemelen emekli olamayacak. temel ihtiyaçta sorun yok ama şu an en varlıklı ülkelerde bile gençler iş bulmakta, ev almakta vs. zorlanmaya başladı... daha da zorlaşacak bu.

doğru yatırım yapmak kolay bir şey değil, yatırdığım paradan fayda sağlayacağım kesin değil. tabii ki birikim yapmak, yatırım yapmak har vurup harman savurmaktan çok daha mantıklı ama 3x parayla 10-15 yılda emekli olmak hele ki ülke şartlarında bence imkânsız. burada x lirayı 8-10 bin lira olarak kabul ediyorum, hadi 15 bin diyelim... ayda 60 bin kazansam bile 10-15 yılda emeklilik parası çıkaracağımı sanmıyorum. bu durumda ne olur? 30-45 yaş arasını köpek gibi çalışmış olarak geçiririm; geri kalan 30-40 senemi ise hep tutumlu olarak, daha az harcayarak ve "yatarak" geçirmem gerekir.

o yüzden ben mümkünse 70-75 yaşıma kadar çalışmak, her zaman aktif kalmak ama sürdürülebilir bir iş yüküne sahip olmak isterim açıkçası... günde beş saat çalışmakla insana hiçbir şey olmaz. ne yorulurum, ne sıkılırım. gençliğimde de, yaşlılığımda da keyif alırım diye düşünüyorum.

bu tabii ki benim şahsi fikrim, kendi düşüncemi açıklıyorum sadece. başkası için 3x çok daha makuldur, ona bir şey diyemem. kendi adıma ama saçmalık olarak görüyorum, haftada 60-70 saat çalışmak zorunda kalsam muhtemelen 3-5 yıla intihar ederdim, akıl sağlığımı koruyamazdım.
0
der meister
(22.01.22)
@dissendium, @ neverletyougodown, oran orantı olmama sebebi, opsiyonların farklı çalışma şekilleri olması :) Biri danışmanlık, öbürü freelance vs. gibi.
0
🌸plutongezegendegilmi
(22.01.22)
Ben 2 diyorum. 32 yaşındayım, para bir şekilde kazanılıyor ama zaman geçtikten sonra insanın gözüne gitmediği tatiller çok daha fazla batmaya başlıyor. Haftada 60-80 saat ayrıca bilişsel işlerde sürdürülebilir değil, uzun vadeli kariyer hedefleyen biri olarak burnout riski çok yüksek. Yaşamadıktan sonra, stresler içinde uyuyamadıktan, sağlığımı arkadaşlarımı ailemi ihmal ettikten sonra benim için kazandığım paranın hiç bir önemi yok.

Bir de şu da var, ben şimdi deli gibi çalışayım 40 yaşında emekli olayım kafasında değilim çünkü çalışmayı seviyorum, ilerledikçe tempoyu düşüreceğim ama yine de çalışacağım. Şu an aşırı çalışıp erken emekli olmak da bi model ama benim hoşuma gitmiyor, her yaşın ayrı güzelliği var o güzellikleri çok kaçırmış oluyorsun o şekilde. Ya da mesela zaten hayatın yoksa (ailesiyle görüşmeyen, arkadaşı olmayan, hayattan tat almayan çok insan var vs), o zaman da bari deli gibi çalışayım da sonra hayatın tadını çıkarırım, parayla saygınlık kazanırım diyen insanlar olacaktır, buna da saygı duyuyorum.
0
roket adam
(22.01.22)
üçüncü seçenek
parasını versinler 7-24 çalışırım, hiç dert değil
zaten 20 saat çalışsam, arda kalan zamanda deliririm herhalde sıkıntıdan
0
rain when i die
(22.01.22)
İkinci seçenek

@dermeister +1
0
put it in your appropriate place
(22.01.22)
bu durumda 3 diyenlere anlam veremedim vallahi.
1 veya 2. 2 ile belki biraz de dogru yatirimlarla orta vadede erken emeklilik-finansal bagimsizlik bile kazanabilirsin.

3'e gelirsek biraz kasayim, 40 yasinda hic calismama gerek kalmaz, ondan sonra her seyi yaparim diyorsan o biraz zor. atiyorum 40 yasindan sonra mesela ne kadar clubbing yapabilirsin, veya konser insani olabilirsin, basketbol oynayabilirsin, vucut gelistirme yapabilirsin, yeni bir dil veya muzik aleti calmayi ogrenebilirsin? bunlar icin azmin ve istegin kalmayabilir mesela? o yuzden bazi seyleri yasinda yasamak daha mantikli. o yuzden denge onemli bence.
0
baldur2
(23.01.22)
3 - direk elenir,3-5 ay icinde burnout olursun, o sekilde yasanmaz.
2 - 1.5x veriyor ama 40 saatini kapatiyor, seni yine kitliyor. 20 saatini 0.5x'e satmak mantiksiz.
1 - ben bunu secerim, cunku senin 20 saatini bosa cikariyor ve bu zamanda sana 10x kazandiracak bir is kovalayabilirsin.
0
cooperr
(23.01.22)
1'i seçip ek uğraş / iş (mümkünse tamamen kendime ait) yaratırım.
0
gmzo
(23.01.22)
60 saat calisip 3X. Haftada 40 saat calisiyorum su an ve bos zamandan bol seyim yok. Ozellikle evdeysen (yolda vakit kaybi yok)
0
hot potato
(23.01.22)
ben biraz tembel olduğumdan 1>2>3

ama ortalama bi insan için 2>1>3. hem anlattığına göre iyi bir para kazanıyorsun hem de fazla çalışmaktan yorulmuyorsun. fazla çalıştıkça verimin düşer. üstelik kazandığın parayı harcayacağın yaşında hala çalışıyor olmak iyi değil.
0
paintov
(23.01.22)
(3)

Bireysel olarak elektrik üretmeye çalışmalı mıyız?

dahinnotha
Çok saçma bir soru gibi görünüyor, farkındayım. ama saçma değil ve ciddi ciddi soruyorum.enerjiye bağımlıyız ve devlet(ler)e güvenmiyorum. bireysel olarak (en azından cep telefonumu şarj edebilecek ve karanlıkta kalmayacak kadar) elektriğimi üretecek şekilde kendimi planlamalı mıyım?---bir kaç yıldı
Çok saçma bir soru gibi görünüyor, farkındayım. ama saçma değil ve ciddi ciddi soruyorum.

enerjiye bağımlıyız ve devlet(ler)e güvenmiyorum. bireysel olarak (en azından cep telefonumu şarj edebilecek ve karanlıkta kalmayacak kadar) elektriğimi üretecek şekilde kendimi planlamalı mıyım?

---
bir kaç yıldır küresel enerji krizinden bahsediliyordu ve geçen sene de the economist dergisi bu krizi kapak sayfasına taşımıştı. iran'ın doğalgazı kesmesi ve sanayi bölgelerindeki 3 günlük elektrik kesintisi haberi tam bir felaket değil mi? hiç hafife alınacak bir durum değil.

müstakil bir evde ya da kırsalda yaşıyor olsam şuana dek zaten bir önlem alırdım. ancak şehirlerde sık sık elektrik kesintisi uzak geliyordu bana, görünüşe göre artık öyle değil. önlem almak gerektiğini düşünüyorum.
0
dahinnotha
(22.01.22)
Kendi eviniz yoksa yapabileceğiniz bir şey yok. Kendi eviniz varsa güneş enerjisinden faydalanmak mantıklı.
0
dissendium
(22.01.22)
üretebilirsin tabi ama tüm evinin elektriğini 3 gün boyunca (hatta 24 saat) güneşten karşılayacak ve depolayacak sistem kurmak 100k -150k civarı tutar.

çok kritik ve kapanmaması gereken cihazların varsa online bir ups ile desteklemek ve buna bir iki tane aydınlatma eklemek çok daha ucuza malolur.

telefonumu şarj edeyim, gece aydınlatma ihtiyacım görülsün, arada tablet-laptop şarj edebileyim gibi minimal ihtiyaçlar için portatif kampçı setleri var onlardan temin edebilirsin.

ancak 3 günlük sürekli kesinti ve devletlere güvenmiyorum gibi bir durumda yani hayatı ciddi zora sokacak kesintilerin olacağına inanıyorsan. bence bu durumda elektrikten çok daha büyük dertlerimiz olacaktır.
0
orpheus
(22.01.22)
Enerji krizi diye bir sey yok, is bilmezlik yuzunden patliyoruz. Bizden baska patlayan ulke de yok zaten.

Telefon sarj edecek kadar sistem kurmak basit.
Zaten 5volt tuketiyor ufak bir panelle sarj edersin.
Arabanin akusunu sokup eve getirsen 2 ay falan sarj olur muhtemelen.
0
divit
(22.01.22)
(6)

Eski sevgiliyi sevmeye devam ederken baska biriyle evlenmek

my pink
Benim yasadigim bir olay degil fakat cevremde tanik oldum. Iliski bitmis (5aylik iliski biteli 1.5 sene gecmis. Yeni iliski de 6 ay once baslamis), eski sevgili asla konusmuyor, mesajlara cevap vermiyordu yeni iliskiye kadar. Haliyle bu kisi yeni bir iliskiye baslamis. Su anda evlenmek uzereler. Yak
Benim yasadigim bir olay degil fakat cevremde tanik oldum. Iliski bitmis (5aylik iliski biteli 1.5 sene gecmis. Yeni iliski de 6 ay once baslamis), eski sevgili asla konusmuyor, mesajlara cevap vermiyordu yeni iliskiye kadar. Haliyle bu kisi yeni bir iliskiye baslamis. Su anda evlenmek uzereler. Yakinlarindan saklamiyor onu unutamadigini. Aramiyor, mesaj atmiyor, takip etmiyor, icten ice unutamadigini dusunuyor.

Siz bu durumda olsaniz ne yapardiniz? Sizde birini unutamamak diye birsey var mi? Omur boyu sevecek mi?
0
my pink
(22.01.22)
birini unutamamak diye bir şey var ama birini unutamamışken başka bir ilişkinin içinde bulunmak da bu unutamamayı pekiştiren bir şey oluyor genel kanının aksine.
evet, çivi çiviyi söker de, bazen de sökmez.
ya da taraflardan biri evlidir ya da evlenir, o evlilik bir akıl dağıtma aracı, bir değişiklik gibi görünse de, hapishaneye de dönüşebilir.
bunlar ters tepiyor böyle durumlarda.

belki günlük hayat içinde aklı dağılır, teknik olarak yalnız kalmaz ama küf gibi içeriden yürüyen bir şeydir o.
o yüzden zaten acıları yaşamak lazım.
gerekirse bir yıl eve kapanıp aşk acısı çekilecekse bu çekilmeli.
psikolojik destekse psikolojik destek, ne gerekiyorsa onu içinden atmadan başka ilişkiye başlayınca böyle oluyor.

genelde bir şey yarım ya da kursakta kalırsa unutmak daha zor olur.
ya da unutamayan taraf ilişki konusunda genelde kendini suçlayan, pişmanlıkları olan taraftır.
kıymet bilememiştir, belki hatalar yapmıştır vb.
yani kayıp duygusu yaşayan taraf genelde unutamayan taraf olur bu gibi durumlarda.
yapacağını yapmış, vermesi gerekeni vermiş olan taraf özgürleşir.
o ilişki içinde yapılan ya da yapılamayan şeylerle yüzleşip kabullenebilmek gerekiyor işte.

ilişkilerde sonraki kişiye geçmeden, içsel olarak öyle ya da böyle noktayı koyabilmek şart.
bu şekilde yaşanmaz.
üstelik birlikte olduğu insanı da boşuna yaralar.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
Hayatımda gördüğüm en büyük saygısızlıklardan biri. O kişinin yeni sevgilisi 6 aydır sevildiğini düşünürken aslında sevilmiyor. Kandırmak ve aldatmak bir arada.

Birini unutamamak diye bir şey var. 5 aylık bir ilişki için bu süre en fazla 2 yıldır. 2 yıldan fazlası anormal.

Bu durumda olan biri yeni sevgilisine haksızlık etmemek için, onun hayatından çalmamak için ayrılmalı. Evlenmek gibi bir hata yapmamalı. Bir insan kendini kurtarmak için başkasının hayatına zarar vermemeli.
0
dissendium
(22.01.22)
Çok kötü bir şey! İnsanlara güvenemeyecek miyiz? Ben öğrensem ayrılırdım. Olaydaki kişi biten bir ilişkinin hemen ardından yarabandı olmayı kabul ettiyse, belki bu durumu da kabul etmiştir. Neredeyse hiç ara vermeden, yenisine geçmiş:/ Evlerden ırak!
0
barguzhale
(22.01.22)
Boyle vaka sandiginizdan cok cok daha fazla var. Bunlsrin içinde bu ornekteki gibi arayip sormayan var, hala gorusen konuşan var, konusmakla kalmayip kapalı kapilar ardinda takilan var her turlu var ama cok var. Olanagustu bir durum değil.
0
stavro
(22.01.22)
anlattığınız durumda arkadaşınız var olmayan birine kendini aşık etmiş gibi.
ilişki biteli bir buçuk sene olmuş ve bir sene boyunca konuşulmamış, sonra başkası ile görüşmeye başlayınca yeni insanlarında eski insan tekrar canlanmış. yeni insanla beraberken sürekli eski kişiyi düşünüp kafasında büyütüp durmuş, kendi kendine bir saplantı haline getirmiş.

yeni insanı sevmediği belli ama bir şey olsa ve eski sevgiliyle yeniden başlansa yine olmayacak bence.

ben hiç bir kız arkadaşımı unutmadım. bir tanesi dışında hepsine sevgi besliyorum. bir tanesi de beni uzunca bir sevmemiş, sevdiğini sanmış, bahsettiğinize benzer bir durumda bırakmıştı. o kişiye de nefretim yok. ancak o kişiyi belli bir tarihte ölmüş gibi kabul ediyor ve o tarihten sonrasını farklı bir insan olarak kabul ediyorum. sorunuza cevaben evet hiç birini unutmadım, ama hiç biri severek başladığım yeni bir ilişkimde önüme engel olmadı. anlattığınız durum ise bir sorun gibi görünüyor. bu bir çeşit aldatmak ve yalan.
0
dahinnotha
(22.01.22)
çevremde buna benzer örnekler var benim de. hayat böyle birşey sanırım. kimisi normal karşılar kimisi karşılamaz. Ama çok eski dönemlerde de olduğunu düşünüyorum zira vizontele filminde bile işlenmişti. düşünüyorum, zaten insan gibi duygusal bir varlığın olduğu yerde bunlar normal. Bende yaşadım. Ama öyle acısı biticek sonra devam diye birşey olamaz. İnsan için sıfır diye bir tabi yok ki dolayısıyla bir tabiri de yok. 0,20 var belki yada 0,80 ve 0,50 noktasına göre karar veriyoruz. Dolayısıyla aklında biri varken evleniyorsa yada hiçkimse yok diye evleniyorsa ikisi de aslında hiçbir bilmediği ve belki de sahip olmadığı bir fikri savunuyor olabilir. Burada kritik olan evlendiği kişi. Zeki biri olmayabilirsiniz ama hayatınızı etkileyecek kararlar alırken, akıllı olmak zorundasınız. Yoksa kandırılmanızın tek sorumlusu sizsiniz maalesef.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
(7)

4 ay kalmış tez teslimine...

estranged
literatür okuma dışında bir şey yapmadım desem yeridir. bir prototip ürün çıkaracak şekilde y.lisans tezi yazmayı hedeflemiştim. takvime bir baktım 4 ay kadar kalmış. yavaş yavaş bu iş olmaz moduna giriyorum. ne dersiniz?not: mühendisliknot2: çalıştığım için vaktimin büyük çoğunluğu iş yerinde geçiy
literatür okuma dışında bir şey yapmadım desem yeridir. bir prototip ürün çıkaracak şekilde y.lisans tezi yazmayı hedeflemiştim. takvime bir baktım 4 ay kadar kalmış. yavaş yavaş bu iş olmaz moduna giriyorum. ne dersiniz?

not: mühendislik

not2: çalıştığım için vaktimin büyük çoğunluğu iş yerinde geçiyor.
0
estranged
(21.01.22)
Kafanızda şunu şunu yaparım diyerek planlama yapabiliyorsanız devam edin.
0
dissendium
(21.01.22)
Literatür okuması tamamsa 2 ayda yazılır
0
photo85
(21.01.22)
Kelime sınırı alt limit olarak yoksa 25-30 sayfa yaz geç. Çoğu Avrupa ülkesinde yüksek lisans tezi 3 ayda yazılıyor. Bu sürede nitelikli bir iş yapamazsın ama zaten senden beklenen de bu değil.
0
garylineker
(21.01.22)
@garylineker

Deneysel bir şey ise 3 ayda nasıl yazılsın deney yapmadan ?
0
ceketimi alip cikcam
(21.01.22)
@ceketimi alip cikcam

Konu, yöntem vb ona göre seçilmiş olması lazım. 3 ayda yazılıyor diye ben kişisel görüş belirtmiyorum. Süre bu kadar. Top 20'deki okullarda üstelik. Sütçü İmam'da minimum 3 sene getirip götürürler mesela
0
garylineker
(22.01.22)
Yüksek lisans tezinin abartıldığını düşünüyorum. Çok ekstrem deney vs yoksa her türlü hallolur.
0
mg3929
(22.01.22)
Simülasyon yap bilgisayarda oluyorsa
0
vatanperver
(22.01.22)
(10)

Almanca dizi/film

stejerners
Tavsiye edebileceğiniz Almanca dizi veya film var mı?
Tavsiye edebileceğiniz Almanca dizi veya film var mı?
0
stejerners
(21.01.22)
Alman yapimi olmasi gerekmiyorsa ben pixar'in dublajli animasyon filmlerini izlerdim. Bol ve gundelik seviyede diyalog oldugu icin en faydali kaynaklardan biri.
0
hot potato
(21.01.22)
Who Am I (film)
0
dissendium
(21.01.22)
How to Sell Drugs Online (Fast)
0
old possum
(21.01.22)
Werk ohne Autor
0
frankfurt skyliners
(21.01.22)
dizi: babylon berlin, dogs of berlin, unsere mütter unsere vater

film: barbara
0
kornisch
(21.01.22)
The Man In The High Castle. Yarı İngilizce, yarı Almanca ama çok sürükleyici.
Der Untergang
0
PhoenixRising
(21.01.22)
İlk aklıma gelen birer film ve dizi önerisi
Film: der Himmel Über Berlin
Dizi: Babylon Berlin
0
candanag
(21.01.22)
Türkisch für Anfänger i kesin izle.

Dil öğrenmek içinse.

Birde olay yeri temizlikçisi vardı bulamadım o diziyi Netflix de vardı vpn ile girince çıkıyordu.

Okunuşu; totorganika gibi bir şeydi
0
aligan
(22.01.22)
Nico’s Weg :))
Deutschland 83/89
Das Parfume
Dark
Der Untergang
0
arenas
(22.01.22)
The billion dollar code (4 bölümlük mini dizi)
0
oldtimer
(22.01.22)
(4)

evin hep soğuk olması

ShadowOfMoon
evin çizdiğim basit fotosu ekte. şehir antalyafotoda sağ taraftan güneş geliyor. yani güney cephe. 11 sonrası sabah güneş giriyor eve. öğlen daha az geliyor yükseldiği için. balkona çok geliyor.o sıralarda sıcak oluyor. hatta camları açıyorum. dışarısı daha sıcak. ev buz gibiama akşam soğuk. özellik
evin çizdiğim basit fotosu ekte. şehir antalya

fotoda sağ taraftan güneş geliyor. yani güney cephe. 11 sonrası sabah güneş giriyor eve. öğlen daha az geliyor yükseldiği için. balkona çok geliyor.

o sıralarda sıcak oluyor. hatta camları açıyorum. dışarısı daha sıcak. ev buz gibi

ama akşam soğuk. özellikle gece.

ısıtıcı var www.migros.com.tr
bunla ısıttığımda uzun dakikalar, fena olmuyor ama kapatınca yine başlıyor.

şimdi klima alacağım ama klimayı salona koysam da benim yatak odada. orası yine soğuk olacak.

sabah uyandığımda boğazmda ağrıyor gibi kaç gündür. bir yandan da terlemiş gibiyim. yorgan altı sıcak mı oluyor tam çözemedim.

evde halı yok şimdilik küçük 2-3 tane hariç. çok fazla eşya da yok. bunla ilgili olabilir mi.

üst kattaki bildiğim kadarıyla odun sobası kullanıyor. alttakiler de pek evde yok. yani oralardan ısınma şansı zor.

kombi yok doğalgaz yok. arada bir kahve yaptığım elektrikli ocak var sadece
0
ShadowOfMoon
(21.01.22)
"sabah uyandığımda boğazmda ağrıyor gibi kaç gündür. bir yandan da terlemiş gibiyim. yorgan altı sıcak mı oluyor tam çözemedim"

Evde nem var diye düşünüyorum
0
freebird5406_2
(21.01.22)
Kombiyi açıyor musunuz, açmıyor musunuz. O kısmı anlamadım. O ısıtıcıyla herhangi bir odayı uzun süre sıcak tutmak zaten zor.
0
dissendium
(21.01.22)
Alt ve üst komşunuz adam akıllı yakmıyorsa sizin adamakıllı ısınmanız mümkün değil. Yerlerde bütün halı olmalı. Kapı pencere izolasyonuna dikkat edin. Bir de gündüz evin havalandırın yorgan altında terlemenizin sebebi kullandığınız kumaşlar naylon alaşımlı nefes almayan kumaşlardır. O ter yapar.
0
limonlu eksi
(21.01.22)
sanırım yeni taşındınız antalya'ya. antalya evleri yalıtımsız olur ve herkes kışların sıcak geçtiğini zanneder. halbuki antalya kışı çok pis üşütür insanı, rüzgarla birlikte kemiklerine işler o nemli soğuk. doğalgazı kombiyi de pek tercih etmezler. hatta ev sahipleri kombi-petek soran kiracı adaylarına "siz yaptırın, çıkarken götürürsünüz" gibi saçma bi argümanla dahi gelebilir. ev bir de kuzey cepheyse dondunuz! yazın da yanarsınız.

doğalgaz yok, klima yok, yerlerde halı yok. bu şartlarda en iyi seçenek evin küçük bir odasına yerleşip yağlı radyatör kullanmak. ihmal etmeyin, donarsınız böyle.
0
Improbable
(21.01.22)
(6)

Sosyal aktivite önerisi

art pepper
23 yaşındaki erkek kardeşimle yapabileceğim aktivite önerileriniz var mıdır? Buz pateni, gokart, atış poligonu, müze gezisi falan geldi aklıma. Kültür sanat faaliyeti de olur, deli gibi yoracak hareketli bir etkinlik de olur.Not: ablayım. Futbol falan olmaz :)
23 yaşındaki erkek kardeşimle yapabileceğim aktivite önerileriniz var mıdır? Buz pateni, gokart, atış poligonu, müze gezisi falan geldi aklıma. Kültür sanat faaliyeti de olur, deli gibi yoracak hareketli bir etkinlik de olur.
Not: ablayım. Futbol falan olmaz :)
0
art pepper
(20.01.22)
Hareketli etkinlikse masa tenisi olabilir. Bowling yazmamışsınız. O da olur.
0
dissendium
(20.01.22)
şehrin tarihi noktalarını gezmek.
0
nasil olacak bazi seyler
(20.01.22)
Biralamak? :)
0
dreamnesiac
(21.01.22)
şehir hangisi

bisiklet kiralama?
0
çınarım
(21.01.22)
Şehirde varsa lasertag oynamak. Hem üşümezsiniz hem hareketli ve eğlenceli. Takım olsa daha iyi tabii.
0
inanna
(21.01.22)
Kaçış odası
0
asteriks
(21.01.22)
(4)

ingiltere'de ekonomi ne durumda?

avatar is back
özellikle vatandaş ve alım güçleri üzerinde soruyorum. bir süredir araştırıyorum ama pek iç açıcı olmadığını fark ettim. özellikle londra harici maaşların düşük olması ve konut durumu (hem pahalı olması hem de eski küçük binalar olması) beni şaşırttı. biraz redditte bişeyler kovaladım pek kayda değe
özellikle vatandaş ve alım güçleri üzerinde soruyorum. bir süredir araştırıyorum ama pek iç açıcı olmadığını fark ettim. özellikle londra harici maaşların düşük olması ve konut durumu (hem pahalı olması hem de eski küçük binalar olması) beni şaşırttı.

biraz redditte bişeyler kovaladım pek kayda değer bişeyler bulamadım ama 3-5 yorumda okuduğum kadarıyla insanların bu durumdan rahatsız olduklarını farkettim. özellikle brexit meselesine takılıp daha kötü olacağını yazmıştı ingilizler. kağıt üzerinde hala inanılmaz zengin bir ülke ama bu zenginlik diğer avrupa ülkeleri kadar eşit değil mi orada? durum nedir kısacası?
0
avatar is back
(20.01.22)
Bugün şu yazıyı okudum.

www.bbc.co.uk

Küresel enflasyon var şu an.

Kereste maliyeti yüzde 80 artmış.

Lojistikte de sıkıntılar devam ediyor.

Asya'dan Avrupa'ya bir konteyner göndermenin maliyeti 10 kat artmış.

Brexit sonrasında AB'den İngiltere'ye yapılan ithalat azalmış.
0
dissendium
(20.01.22)
konut için: çevremde yeni hayata atılan, 20-30 yaş arası diyelim, gelecekte ev alma imkanının olmadığını söylüyor hep. irlanda için de geçerli bu. maaş yetersizliği dışında bir de özellikle londra, manchester gibi büyük şehirlerde yatırım amaçlı ev alan çok insan var ve bu durum fiyatları artırıyor, konut yetersizliği durumu var evlerin küçüklüğünden ziyade. aynı zamanda dünyada büyük bir çoğunluğun expat olarak gelmek istediği ilk yerlerden biri, sonuç olarak talep çok fazla.
0
william morris
(20.01.22)
ev almak londra'da cok zor. 2021'de londra'daki ortalama maas 40bin poundmus, hadi diyelim evde iki kisi calisiyor hanehalki geliri 80bin pound, bunun 5 katina kadar mortgage alabiliyorsun 400bin pound, %10 filan da nakitin olmali, 450 bin pounda dogru duzgun ev yok ilk 3 zone icinde, illa uzaklasacaksin, 1 odali evler bu bahsettiklerim. (bizdeki 1+1) ev almak dunyanin her yerinde oldugu gibi burda da zorlasti :( yabancilara almayi yasaklasalar keske kanada gibi ama yemez. 700-800bin'e anca duzgun bir yerde eli yuzu duzgun ev bulunuyor. oyle cok cok merkezde ve cok cok guzel de degil ha :) merkeze yakin yerlerde studyo evler 700-800 nerdeyse.

ekonomiye brexit'in de etkileri oluyor ama bazi seyler brexit'ten mi yoksa covid'den mi anlayamiyorum. enflasyon uk'de de var, almanya'da da. ordaki arkadaslarla konusuyorum orda da marketteki fiyatlar artiyor burda da.

londra harici maaslar %10 filan daha dusuk olabiliyor, ama londra'da 450bin pound'a bulamadigin 1+1 yerine, londra disinda 450bin pounda mustakil ev alabiliyorsun, otobus filan da daha uygun, araba kullanmak da. (londra'nin merkezine arabayla girmek ucretli)

insanlar hala geziyor, parasi hala her seye ragmen kuvvetli. kahvecide barista olarak calisan biri 3 haftaligina vegas'a tatile gidebiliyor.
0
fakyoras
(20.01.22)
dunyanin her yerinde enflasyon var, abd , almanya rekor enflasyon açıkladı %5 in üzerinde. hem brexit bocalaması hem covid derken uk yine iyi durdu bence. parası çok güçlü , elektronik herşey neredeyse birim olarak avrupadan daha ucuz paradan dolayı. onun haricinde londra’da yeme içme bir tık pahalı ama o kadar da olur, dünyanın cazibe merkezi. o açıdan istanbul gibi, gecede 20-30 k sterlin ezen de var, 50 -100 sterline ziyafet çeken de.

ev konusu, allaha emanet. kelimenin tam anlamıyla allaha emanet. dünyanın her yerinde ev fiyatları inanılmaz artıyor ( türkiye 1. idi sanırım ) ama londra’da almak gerçekten çok zor. şöyle olur, kenarda 50k sterlin varsa girersin eve mortgage yaparsın aylık 1,5-2 olacak şekilde ayarlarsın artık 20 sene mi ödersin 30 mu bilmem. eve min 5-6 k net girmesi lazım bunun için de ki gayet olası bişey bu da.

bi gıda şirketindeyim, en alt kademede çalışan 18 yaşında çocukta 13 pro max var tr’de genel müdür alırken düşünür o telefonu , bir tane forkliftçi adamda 2020 yeni kasa bmw 2 serisi, diğerinde 2018 full paket tiguan.ikisi de 40-50 arası sayıp 0 alıyor. bunlar tr’de şuan ancak gerçekten zenginlerin sahip olabileceği şeylerken burda forklift kullanıp reyon dizen biri sahip olabiliyor.

tabi 20 yıldır burada olup ev sorununu halletmişler dememe gerek yok sanırım ? :)
0
garavel
(20.01.22)
(3)

İş mülakatları - Tekrarlılık

uyku inadim inat
Selam ola EkşiDuyuru ahalisi,Teyit etmek amacıyla sormak istediğim şöyle bir soru var: Yakın zamanda katıldığınız farklı iş mülakatlarında size aynı soruların tekrar tekrar sorulduğunu/sorduğunuzu düşünüyor musunuz? Bundan bir rahatsızlık yahut bıkkınlık duymuşluğunuz var mı?Hem iş arayan, hem iş ve
Selam ola EkşiDuyuru ahalisi,

Teyit etmek amacıyla sormak istediğim şöyle bir soru var: Yakın zamanda katıldığınız farklı iş mülakatlarında size aynı soruların tekrar tekrar sorulduğunu/sorduğunuzu düşünüyor musunuz? Bundan bir rahatsızlık yahut bıkkınlık duymuşluğunuz var mı?

Hem iş arayan, hem iş veren (HR, şirket sahibi, vs. hepsini kapsayacak şekilde) fikirlerinizi merak ediyorum. Herhangi bir sebepten dolayı görüşünüzü özel mesajla bildirmek isterseniz lütfen çekinmeyin :)
0
uyku inadim inat
(20.01.22)
Yüzde 80 aynı soruları soruyorlar. Bıkkınlık oluyor tabii ki.
0
dissendium
(20.01.22)
Aynı mülakatta aynı soruyu değiştirip soranlar da var. Bir de bunları forma yazmamıza isteyenler de var. 1 saat manasız sorularla uğraşmak insanı bunaltıyor.
0
sevilen progressive türkücü
(20.01.22)
yok canım, sanki her gün mülakata giriyoruz. en baştan mülakata giresim yoksa, öylesine giriyorsam olabilir. istediğim bir işse, motive bir şekilde girerim, sıkılmak, bıkmak aklıma bile gelmez.
0
gabe h coud
(20.01.22)
(2)

Hastanede 10 saniye maskesizken covid kapma ihtimali

norules
Bugün hastanede kısa bir işim vardı, kafamı ters tarafa çevirirken maskenin ipinin kulağımdan fırlayacağı tuttu. İki elim de doluydu, hepi topu 10 saniye kadar hastanenin koridorunda korumasız kaldım. Hastane gibi bir ortamda, bu kadar sürelik bir korunmasızlıkla covid kapma olasılığı var mıdır sizc
Bugün hastanede kısa bir işim vardı, kafamı ters tarafa çevirirken maskenin ipinin kulağımdan fırlayacağı tuttu. İki elim de doluydu, hepi topu 10 saniye kadar hastanenin koridorunda korumasız kaldım.

Hastane gibi bir ortamda, bu kadar sürelik bir korunmasızlıkla covid kapma olasılığı var mıdır sizce, varsa ne düzeydedir?

Yine lanet evham modunu açtım, hay arkadaş ya.
0
norules
(20.01.22)
Yok artık. Maske olsa da maskenin üst tarafındaki burun çevresinden de hava giriyor sonuçta az da olsa. Bence çok çok düşük.
0
dissendium
(20.01.22)
pandemi basindan beri N95 maskesini 1 saniye bile insan icinde cikarmamis biri olarak soyluyorum: bir sey olmaz. karsinda covid pozitif biriyle konusuyor olsan bile 10 saniye genel olarak enfeksiyon icin yeterli gorulmuyor, kafaya takilmayacak kucuk bir ihtimal yani.

burada FFP2 / N95 ustu bir masken oldugunu varsayiyorum yoksa zaten takmissin takmamissin bir farki yok kendin icin (aerosol yollu dagilan bir hastalik oldugundan).
0
robokot
(20.01.22)
(2)

Geometri nasıl öğrenilir?

asaf
YKS'ye tekrar hazırlanmaya karar verdim ama soru tipleri bayağı değişmiş ve bende üçgenlerden sonrası yok. Nasıl verimli ve hızlı bir şekilde öğrenebilirim geometriyi?
YKS'ye tekrar hazırlanmaya karar verdim ama soru tipleri bayağı değişmiş ve bende üçgenlerden sonrası yok. Nasıl verimli ve hızlı bir şekilde öğrenebilirim geometriyi?
0
asaf
(20.01.22)
Çözümlü soru bankası alın. Youtube'da Matematiğin Fatihi kanalını tavsiye ederim. Güzel geometri soruları çözüyor bir sürü kaynaktan.
0
dissendium
(20.01.22)
YouTube+1

Yeni nesil çözen bir hoca vardı adını unuttum su an. Acayip faydalı.

Kenan Karaymis.
0
westblack
(20.01.22)
(7)

İngilizce kelime öğrenme

dissendium
Durumumu kısaca açıklayayım. Var olan kelime bilgimin üstüne bol bol BBC okumayla bayağı kelime ekledim. Artık BBC okuyunca bir yazıda belki 2 3 tane bilmediğim kelime çıkıyor. Bazılarında hiç çıkmıyor. Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim. Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde. Be
Durumumu kısaca açıklayayım. Var olan kelime bilgimin üstüne bol bol BBC okumayla bayağı kelime ekledim. Artık BBC okuyunca bir yazıda belki 2 3 tane bilmediğim kelime çıkıyor. Bazılarında hiç çıkmıyor. Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim. Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde. Ben bu durumda kelime öğrenmeye ne şekilde devam edebilirim? Dizi seçenek dışı. Kelimelere, cümlelere odaklanınca diziye odaklanamıyorum. Aklıma iki seçenek geliyor. Sürekli dinleyebileceğim radyo ve kitap. Ama kitabın da basit olmaması lazım. Çok edebî de olmaması lazım. Seviyemi bir adım öteye taşıyacak hangi kitapları önerirsiniz?
0
dissendium
(20.01.22)
Anki veya quizlet tarzı tekrarlı öğrenme metoduna dayanan uygulamalar kullanabilirsiniz.Şahsen Ankiyi,kendi öğrenme kartlarınızı kendiniz oluşturarak, kullanmanızı tavsiye ederim.
0
arenas
(20.01.22)
Tureng Kelime Defteri uygulamasındaki hazır Oxford listelerine bakın
0
kaset
(20.01.22)
@kaset, o şekilde ezber istemiyorum. Yazı içinde öğrenmek istiyorum.
0
🌸dissendium
(20.01.22)
@dissendium Simple Wiki basit kaçar sanırım. En son Sally Rooney kitapları okudum, ona bakabilirsiniz. E-kitap olarak güncel yazarların kitaplarını previewlerine bakarak satın alıyorum.

Psychology Today websitesi düzeyinize uygun olabilir, ben verim alıyorum. Burada bilmediğim kelimeleri Tureng Kelime Defteri’ne ekleyip sonradan çalışıyorum.
0
kaset
(20.01.22)
non fiction kitaplar olabilir şuradakiler gibi www.goodreads.com bilim kurgular da zor olmuyor "the martian" mesela. podcast olarak da şu gerçekten çok güzel www.thisamericanlife.org transkripti de var. bunun çok fazla bölümü var, babysitter ve the ghost in the machine bölümlerini dinledim en son harikaydılar.

ne sevdiğinize bağlı. en iyisi bence ilginizi çeken birkaç kitap belirleyip birkaç paragraf okuyup deneyin. young adult romanlara da bakabilirsiniz. harry potter da iyi olabilir. gerçi baştan anlamasanız da aynı kelimeler tekrar edebiliyor, bir süre sonra da alışılabiliyor. yani birkaç paragraf okumak da o kadar belirleyici olmayabilir. ama çok keyifsiz olacaksa daha basitlere dönülebilir.

non fiction için mesela bunun ilk bikaç sayfasına bakabilirsiniz buradan www.amazon.com
0
curious mind
(20.01.22)
@curious mind, Harry Potter uzun süre önce okudum. Oradan öğrendiğim çok kelime var ama ben güncel yazılar arıyorum daha çok.

Teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸dissendium
(20.01.22)
"Eskisi kadar verim alamadığımı fark ettim"
Bu normal bir sey, (bkz: diminishing returns) madem konumuz ingilizce.

"Zaten BBC yazıları çok ileri düzey olmuyor genelde."
Yani anlatim olarak cok allengirli olmasa da BBC gibi yerlerde kelimeler super duzgun kullanilir, cumleler olmasi gerektigi gibi duru ve yanlissiz kurulur. O yuzden "anlamadigim kelime yok, demek ki gereksiz" diye bakma, illa ki cok faydali olacaktir.

Kitap onerilerine referans olarak New York Times'ta listebasi olan kitaplara bakabilirsin. En populer kitaplar hem cok uyduruk olmaz hem de cok uclarda/agir olmaz. Harry Potter falan okumasi eglenceli olsa bile bir noktadan sonra cok sey katmayabilir. Biyografi veya guncel nonfiction faydali olacaktir.
0
hot potato
(21.01.22)
(10)

Survivor sürgün kampı olayı çok korkunç ve suç değil mi?

sonhakan
Oraya katılan yarışmacılar daha önceki formata uygun yarissacaklarini düşünerek sözleşme imzaladılar. Başka bircyerde tek başına hiç birseybyapmadan 5 gün bir insanı zorla yaşatmak insan psikolojisini derinden bozabilir. Üstelikte bu durumu bir yarışmacı defalarca yaşayabilir. Ben bu yeni durumun h
Oraya katılan yarışmacılar daha önceki formata uygun yarissacaklarini düşünerek sözleşme imzaladılar. Başka bircyerde tek başına hiç birseybyapmadan 5 gün bir insanı zorla yaşatmak insan psikolojisini derinden bozabilir. Üstelikte bu durumu bir yarışmacı defalarca yaşayabilir. Ben bu yeni durumun hukuki sonuçları bile olabileceğini düşünüyorum. Kimseye survivorda yarışıyor diye istediğinizi yaptiramazsibjz
0
sonhakan
(20.01.22)
Sen de bunu yedin? Bildiklerimi anlatırsam yer yerinden oynar! 10 yıldır medya sektöründeyim. TV de gördüğün duyduğun ne Varsa, aklına ne gelirse 10da 9u yalan. Kalanı da şüpheli.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.01.22)
bu sene hiç izlemedim. kanal değiştirirken bile denk gelmedim. bu mevzuyu senin yazdıklarından gördüm şimdi.

birini cezalı olarak bir adaya sürgün gönderiyorlarsa bile, sırf biz "bu herif ne yapıyor" izleyelim diye çekiyorlardır herhalde.

adaya sabit kamera kurmadılarsa illa kameramanlar, asistanlar, yönetmen mönetmen var yani.

zaten normal adada da, kayanın üstünde oturmuş gizli gizli dedikodu yapan adamları ta diplerinden kamera çekiyor. ortama uzaktan baktığını düşününce ne anlamsız bi görüntü.
0
kibritsuyu
(20.01.22)
Yarışmacılar bizi buradan kurtarın diyerek kıyıya S.O.S yazmadıkları sürece sorun yok.
0
Erva
(20.01.22)
Program bir reality sov.
Yani zaten tamamen yalandan ibaret. Durdur tekrar cek seklinde ilerliyor onlar bir nevi senin oyuncun.
Ac karna 1 saat kosmayi ya da biriyle bagirarak tartismayi dene zaten kafanda netlesir her sey.

Hadi diyelim her sey gercek olsun ve seni surgune yolladilar.
Yarismayi birakip ulkene donebilirsin.
Kimse zorla tutmuyor seni.

O yarismada en hasta oldugum konu da budur.
Uhuhu annemi ozledim diye aglayip dururlar.
Birak gel tutan mi var.
0
divit
(20.01.22)
Ben de medya ile ilişkili bir sektördeyim. Survivor'ı bilemem ama bu tarz yayınlar reality show adını alır ve büyük oranda kurgudur. Normal bir diziden farkı şudur, dizide senaryo bellidir.

Diziden farkı ortam, konu ve ana fikir belli. Senaryo yok sadece. Geri kalan şeyler oradaki insanların doğaçlaması ve kurgu masasındaki kurgucuların marifeti. Arada tabii ki senaryosal yönlendirmeler de oluyordur. Olmasa bile kavga edecek iki insanı özellikle yan yana getirme gibi işlere girişiliyordur.

Zaten mantıken ıssız bir adada aylarca "coconut" yiyen bir adamın vücudunda kas mas kalır mı? Maaşallah dalyan gibi dönüyor alayı yarışmadan.

Bu arada sağlam ödeme alır bu tarz "yarışmacıların" çoğu bölüm başına. Çok sağlam gizlilik anlaşmaları da imzalanır.
0
anten
(20.01.22)
Çok kafana takmışsın. Okurken güldüm. İzlediklerin kurgudan ibaret.
reality show'lar hep böyledir. kurgudur ama gerçekmiş gibi algı yaratılır. izleyicinin gerçek zannettiği birer dizi film'dir bu tarz programlar.
0
limonlu eksi
(20.01.22)
onlar zamanının çoğunu civar otellerde geçirmiyorsa ben de bu işi bilmiyorum
0
KidLazer
(20.01.22)
Google maps'te Playa Conda Samana diye aratırsan oteller vs olan bölgede çekim yapıldığını görebilirsin :)
0
Northern Mariner
(20.01.22)
@kidlazer
Otelde kalmıyorlar. Gerçekten o barakadalar.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.01.22)
Suç denemez çünkü ortada zorlama yok. Bir de şöyle bir şey var. Güney Amerika'da gerçekten Survivor'daki gibi hayat yaşayan halka sahip ülkeler var. Örnek olarak Brezilya'da sadece balıkçılık ile geçinen, yoksulluk içinde yaşayan bir sürü insan var. Survivor aslında o bölgedeki birçok insanın doğal yaşam şekli. Sadece bize uzak geliyor. Türkiye'de bir eve fare girmesi büyük bir olaydır ama söylediğim bazı yerlerde bu çok normal bir şey. Dava açılsa bu açıdan kendilerini savunabilirler.
0
dissendium
(20.01.22)
(14)

hangisini seçerdiniz? (yemek masa takımı)

filteria
merhabalar, linklerdeki takımlardan hangisini tercih ederdiniz? ve diğerini neden etmeezdiniz? teşekkürler. https://www.vivense.com/woodesk-beril-masif-tik-renk-sandalyeli-masa-takimi-140x70-modeli.htmlhttps://www.vivense.com/palace-masa-takimi-krem-modeli.html
merhabalar,

linklerdeki takımlardan hangisini tercih ederdiniz?
ve diğerini neden etmeezdiniz?

teşekkürler.

www.vivense.com

www.vivense.com
0
filteria
(19.01.22)
1'i seçerim. Cam masa sevmem.
0
dissendium
(19.01.22)
1

diğeri de güzel ama onu temizlemek dert. nemli bezle silince leke kalır, kurulaman lazım falan.
0
himmet dayi
(19.01.22)
1. daha iyi.
Camın kullanımı çok zor. Çok güzel de değil.
0
heritage
(19.01.22)
1
0
floydian
(19.01.22)
Kesinlikle 1.

O cam kırılır, hiç olmadı taşınırken kırılır. kırılmasa da silersin silerin tertemiz olmaz, uyuz eder.
0
antihero
(19.01.22)
Birincisi güzel.

1. link o siyah renk tonuyla biraz daha ağırbaşlı bir ortam sağlıyor.

2. linkteki ise itici tasarıma sahip.
0
Erva
(19.01.22)
Camın yukarıda yazılan dezavantajlarına ek olarak iskeletinde oyuk desen var, masayla ayakların arasında boşluk var, hep toz tutar oralar.

1 daha güzel hem.
0
kobuzchu kiz
(19.01.22)
beyaz olan sandalyeler cok sekilsiz. ktuk gibi. o yuzden 1 olan daha masa ve sandalye gibi
0
exlibris
(19.01.22)
illa ki birini secmem gerekiyorsa 1 diyorum. ozellikle 2 cok 'trendy' bir tasarim. 5 sene icinde asiri demode olmasi kacinilmaz.
0
hot potato
(19.01.22)
@herkes:

ben de 1'ciydim zaten de kafamı karıştırdılar.
yalnız diğerinin ne temizliği ne de kırılganlığı aklıma gelmemişti.
cidden üzerine 20 santimden kupa düşürsem çat diye kırılabilir.
tereddüt kalmadı şimdi. teşekkürler.
0
🌸filteria
(19.01.22)
@filteria

o cam muhtemelen 8 ya da 10 mm kalınlığında temperli camdır. o cam bırak kupa düşürmeyi, üstüne çıksan kırılmaz. temperli camın kırılması için yan duvarından çekiçle vurmak gerekiyor. üst yüzeyinden darbe ile kırılması imkansıza yakın.
0
himmet dayi
(19.01.22)
1’deki masa ile başka sandalyeler seçerdim. Youtube daire kanalından fikir alabilirsiniz.
0
kaset
(19.01.22)
1’i seçerdim çünkü 2 biraz göz yorucu ve sandalyelerinin biçimi hoşuma gitmedi pek.
0
ms brownstone
(20.01.22)
2'yi bilmiyorum ama robot süpürgeniz varsa ya da almayı düşünüyorsanız 1'in ayaklarına takılır.
0
nonik
(20.01.22)
(8)

Uçağa el bombası şeklinde süs sokulabilir mi?

alkolik imam
Haftaya ukraynadayım. Geçen gittiğimde bir kafede gözümün kaldığı bir hediyelik var görsel olarak da ekledim. 2. dünya savaşında kullanılan el bombalarından. Bunu el bagajında değil normal bagajda alıp götürsem sorun yaratır mı?Tahtadan yapılma. (THY)
Haftaya ukraynadayım. Geçen gittiğimde bir kafede gözümün kaldığı bir hediyelik var görsel olarak da ekledim. 2. dünya savaşında kullanılan el bombalarından. Bunu el bagajında değil normal bagajda alıp götürsem sorun yaratır mı?

Tahtadan yapılma. (THY)
0
alkolik imam
(18.01.22)
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık)

Adamlar teyakkuzda hocam aman diyeyim :D
0
chicha_v2
(18.01.22)
X Ray cihazında çıkınca bir panik olabilir. Elinde tutsan tarayabilirler. Bilemedim. Bence ayrı bir poşete koyup görevliye durumu önceden anlatmayı deneyebilirsin.
0
dissendium
(18.01.22)
3 saat boyunca yaşayacağın strese ve paniğe değmez.
0
senbensennedenbenlen
(18.01.22)
daha önce girdiniz mi bilmiyorum ama ukrayna sınır ekipleri çok anlayışlı insanlar değiller. ben o riski almazdım.
0
brakgn
(19.01.22)
üstüne de bundan giyersen olur

www.polissepeti.com
0
killerbee
(19.01.22)
her ulkede havaalanina girer girmez x-ray yok. Mesela kanada'da bavulu x-rayden gecirmeden veriyorsun, sonra icerde ne yapiyorlar bilmiyorum ama herhalde sikintili bir bavul varsa ayiklarlar.

bu etiketli falan bir replika ise ve xray yoksa birsey olmaz diyorum. xray varsa cikarttirip sorguya cekebilirler, ama gecersin diye tahmin ediyorum.
0
cooperr
(19.01.22)
Bir arkadaşımın başından geçen olayı anlatayım kararı siz verin,

Arkadaşım Kıbrısta mühendislik okuyor, bölümü gereği de çantasında şu elektronikçilerin kullandığı ölçüm aletinden var sarı olan sanırım fluke marka,

Okuldan mezun olmasına yakın İstanbul'dan büyük bir şirketten iş teklifi alıyor iş görüşmesine gidecek biletler vs alınıyor, arkadaş da madem Türkiye'ye dönüyorum yavaştan kişisel eşyalarımı da götüreyim diyerekten bu ölçüm aletini de çantasına koyuyor. Hava limanında pasaport kontrolden geçtikten sonra bu xray cihazında bu aleti görüyor polis açtırıyor çantayı, ne bu diye soruyor arkadaşa, tam o sorusunu cevaplamadan oradan avare bir polis memuru eli kıçında ağzını yayarak biliyorum yaw ben bunu bomba imha işlerinde filan kullanıyorlar diyor, bir anda ortalık savaş alanına dönüyor arkadaş elleri arkada yüzükoyun yerde sırtında bir diz kafasında ayrı bir diz elleri kelepçelenirken arkadaş ne olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Hikayenin sonunda 6 saatlik sorgulama ve karşılıklı yazışmalarla (Üniversiteden o aletin ne olduğuna dair teknik bilgi geliyor vs Türk konsolosluğundan yetkili geliyor filan) arkadaş uçağı ve iş görüşmesini kaçırıyor.

Bu olayda, KKTC polisleri Türk, arkadaş Türk herkes Türkçe konuşuyor buna rağmen kriz 6 saat sürüyor düşün ki sen kaç saatte anlatırsın derdini.

Soracak olanlara ise : O geri zekalı polis aradan sıvışıp kayboluyor.
0
solo
(19.01.22)
Bu konuda iki tecrübem var:

Biri askere giderken arkadaşımın hediye ettiği bir cakiyi, yanımda goturdugum ceketimin cebinde götürmeye çalışmam. Orada unutmuşum dememe bile agresif tepki verdiler, bırakayım atalim cope askere gidiyorum teslim olucam vs dememe rağmen kısa sürede etrafımda bir sürü güvenlik toplanmıştı. Neyse bıraktım geçtim ama nedense askere gidiyor olma kısmı beni kurtardı gibi hissetmiştim nedense o teyakkuz halinden.

İkincisinde bir oyuncak sözkonusu. Bir polis oyuncak seti vardı kuzenime aldığım onun içindeki bıçak oyuncağı işte. Plastikten, dolayısıyla metal falan değil. O da el cantamdaydi bagaja verme kaydıyla kabul ettiler.

Bu ikisi de yurtiçi uçuşu. Yurtdışında en az kötü ihtimalle dert anlatmakla uğraşırsınız.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
(11)

barınma sorununa dünya'da getirilen çözüm önerileri neler?

avatar is back
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliy
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.

peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliyor? ne öneriliyor? bir aralar fast installation house dalgası vardı. hatta kuzey ülkelerin bazılarında baya 3-4 katlı 70-80m2 evler falan yapılmıştı ama sonra depremdi yangındı sağlamlıktı derken yattı o mesela.

binlerce yıldır süre gelen bu barınma problemi böyle devam edecek mi? gıdayı beslenmeyi ulaşımı giyinmeyi çok kolaylaştırdık ve neredeyse beleşe yapar olduk tarihe bakınca. ama barınmada geride kaldık gibi. nedir çözüm önerileri? özellikle teknoloji şirketlerinin falan bazen oluyordu önerileri falan
0
avatar is back
(18.01.22)
Büyük oranda bireysel seçimlerin sonucunda ortaya çıkan bir sorun bu. Örneğin İstanbul'da sadece yaşamış olmak için yaşıyor millet. Aynı gelirle başka bir şehirde çok daha kaliteli yaşanabilir. 1950'lerin İstanbul'unda değiliz. O dönemdeki yaşam kalitesini başka yerde aramak gerek.

Ayrıca devletler nufus planması politikaları izlemeli. 3-4 çocuk günümüz için çok fazla. Bu doğan çocuklar birçok şeyden mahrum kalacaklar.
0
antropolog
(18.01.22)
@antropolog; planlamadan ve diğer durumlardan ziyade teknik çözümleri merak ediyorum aslında.
0
🌸avatar is back
(18.01.22)
Çin, Hong Kong bu soruna şöyle çözüm bulmuş.

www.boredpanda.com

Benim gözlemim eski insanlar daha insanca bir dünya hayal etmiş, tasarlamış. Her eve güneş girsin deyip bir sürü cam yapmışlar, balkon yapmışlar. Herkesin kendi bahçesi olsun deyip her eve bahçe koymuşlar. Bir de bahçesini ağaçlandırmışlar.

İnsanca olmayan şey ise insanları güneş görmeyen, bahçesi olmayan, ağaç bile olmayan yerlere tıkmak. Buna ne kadar çözüm denir, orası tartışmaya açık.
0
dissendium
(18.01.22)
Ev yaparak çözmeye kalksan bu sefer göç durmadan devam eder. Bu sefer de trafik sorunu başlar. Tarihi doku varsa yok olur gider. Her taraf beton olur.

Barınma sorunu dünyanın her yerinde yok bunu kabul etmek gerek. Bazı bölgelerde çok masraflı.
0
antropolog
(18.01.22)
Avrupa'daki sorun daha ziyade yogun conservation kaynakli. Yani teknik cozumluk, innovasyonluk bir yani yok zira sorun para olmamasi kaynakli degil. Sehirlerin disa dogru yayilmasini, doga ve tarim alanlarinin azalmasini istemiyorlar. Gene halihazirdaki sehir merkezlerinde de eski binalarin yikilip daha cok katli yeni kulelerin dikilmesinin onunde engeller var, sehrin atmosferini ve kimligini korumak adina.
0
hot potato
(18.01.22)
"Çözüm" gerçekten aranıyor mu, ya da bu bir problem olarak görülüyor mu? Mesela Birleşik Krallık, Londra daha fazla büyüsün istemiyor. Ülkenin diğer şehirlerine bakarak orantısızca fazla nüfusu var, bu yüzden farklı büyük şehirlerin nüfus/iş çekmek için teşvik programları var. Yine Fransa'da Paris daha fazla büyüsün istenmiyor.

Almanya görece nüfusunu homojen dağıtabilmiş bir yer, en çok Berlin'de barınma sıkıntısı görülüyor. Emin olmamakla birlikte, orada da nüfus artsın istenmiyor diye hatırlıyorum.

Silikon vadisi civarında barınma korkunç bir sorun olduğundan, bazı şirketler barınmanın sorun olmadığı eyaletlere doğru akın ediyorlar.

20 -30 milyonluk metropolleri sanıyorum sadece Çin benimsedi, yine bu başlık altında gösterildiği gibi distopik toplu konutlar yapıyorlar ama hava kirliliği gibi çözülemeyen bazı problemleri var.

Bu şartlar altında sorunuzu yeniden alabilir miyim? :)
0
kaptankedi
(18.01.22)
sosyalizm.

Bunu ilk dile getirenlerden biri de bizzat Engels. Konut Sorunu adlı kitabı var 1872 İngiltere'sindeki konut sorununu anlatan. Bunu okursanız 1872'den 2022'ye hiçbir şeyin değişmediğini, çıldırtıcı derecede aynı olduğunu görebilirsiniz.

Bugün vikipedi'ye göre sovyetlerin üzerinden 30-32 yıl geçmesine rağmen en yüksek ev sahipliği oranları listesinde eski sovyet ülkeleri hep tepelerde. tr.wikipedia.org
0
patronaj1
(18.01.22)
Sabaha herkes şehir merkezinde yaşamasıncılar gelir ama sosyal konut kavramını araştırabilirsiniz.
0
gmzo
(19.01.22)
Bu söyleyeceğim bir veri ya da verilere dayanmıyor ancak bu istihdam, çalışma alanları ile olduğu kadar medyanin oluşturduğu algılar ile de ilgili diye düşünüyorum.

Mesela akşam haberlerini açın. Kanal farketmeksizin İstanbul + meclis/siyaset tahakkümü var. Yani İstanbul da yasiyormus kadar İstanbul'da olan biteni de sorunlarını da biliyor gibi hissediyorum. Sanki ülke oradan ibaret. Yerel, bölgesel kanallara geçtiğinizde de o bölgedeki merkezler domine ediyor. Mesela yaşadığım yer olan İzmir'deki her şey, bütün kayda değer olaylar sanki Alsancak konak civarında oluyor gibi. Halbuki haber yaptıkları şeylerin benzerleri (mademki haber değeri var) diğer ilçelerde de oluyor. ​


Yani bana kalırsa bu "merkez orası" algısını percinliyor ve hem para harcamaya gidilecek yerler (mal veya hizmet alımı olan her şeyi dahil edebilirsiniz) hem de yatırım yapılacak yer orasidir şeklinde bir onyargi oluşturuyor.

Sonucunda da birçok insanın sebepsizce oraya yerleşmek ya da orada olmayı istemesi geliyor doğal olarak.

İş seçeneği daha fazla olması vb. durumlar da var. Ya da kasaba algısı ve baskısından yılmak ve çıkmak/kaçmak istemek.

Neyse sözün özü, benim çözüm önerim haber ajanslarinin yarattığı bu algıya bir sekilde müdahale edilmesi. Artık şube mi açarlar naparlar Afyon'a Giresun'a da yer versinler. Aynı şekilde mesela İzmir için Alsancak kadar menemen e de deginilsin.

Bu kadarı sorunuza cevap olmuş mudur emin değilim, ancak postfordizm ve fordizm ile mimari ilişkisine dair de okuyabilirsiniz derim bulduklarinizi, bu anahtar kelimeleri kullanarak.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
barinma problemi kotuleserek artacak, metropollerde tutunmak git gide zorlasacak.

devlet buyuk binalar satin aliyor ya da yaptiriyor. sonra daireleri ihtiyac sahiplerine uygun fiyata kiraliyor. sen basvurup listeye adini yazdiriyorsun, boyle bir formu arkadas icin doldurdum. banka hesap dokumlerinden arabanin markasina kadar veriyorsun. kac cocugun var, cocuklar nerede okuyor vs. Sonra sana gore bir yer buluyorlar ama bulmalari birkac sene surebiliyor. normalde o sehirde 2 oda bir daire $1200'e kiralaniyorsa sen 500-600 verip oturuyorsun. binalar le$ tabii cogunlukla soylemeye gerek yok.
0
cooperr
(19.01.22)
encokbenisevinnolur +1

Türkiye sanki istanbul'dan ibaret gibi. Oysa ki yaşam kalitesi yerlerde. Kasaba baskısı istanbul varoşlarında taşradan daha çok mesela. Gelen rahat etmek için geliyor ama başını sokacak yer bulamıyor. Her imkan istanbul'da deniliyor ama her şey paraya dayalı. 8-10 bin lira kazanan biri ancak her şeye uzaktan bakar, o imkanları izleyip sinir stres olur.
0
garylineker
(19.01.22)
(8)

Ankara'da kpss çalışabileceğim kütüphaneler nerelerdir?

skzr
Sb. Şimdiden teşekkürler.
Sb. Şimdiden teşekkürler.
0
skzr
(18.01.22)
Millet Kütüphanesi
0
dissendium
(18.01.22)
@dissendium daha önce gittiniz mi sessiz ortam var mı çalışma alanında?
0
🌸skzr
(18.01.22)
Millet kütüphanesi aşırı kalabalık bence. İki kez gittim, ikisinde de yer bulamadım.
0
marla is in my head
(18.01.22)
adnan otuken vardi, iyiydi zamaninda ama yer bulmak icin erken gitmek gerekiyordu.
0
gonzo opera
(18.01.22)
mobile.twitter.com Şu twit doğruysa adnan ötüken. Adını da çok duydum gitmek nasip olmadı.
0
izza
(18.01.22)
@izza hocam öyle bir kütüphane Türkiye sınırları içerisinde sence olabilir mi? Tweet sahibi milleti güzel yemiş, görselde ki kütüphanenin ismi George Peabody :)
0
🌸skzr
(18.01.22)
uyanık kütüphane. birkaç şubesi var bildiğim kadarıyla. sohbet edilebilen ve sessiz iki ayrı bölümü oluyor. girişte verilen ücret ile bir içecek alınıyordu son..

batıkentte silence cafe var.. kişiye özel kabinleri vardı. yine batıkentte arkadaş kitabevinde de çalışma masaları var ama klasik müzik eşliğinde ve kitabevinin genel gürültüsü içinde çalışırım derseniz olabilir.
0
jepa
(18.01.22)
@skzr harbiden ben de inanmak istediğim için onaylamışım bilgiyi, bayağı uçurum varmış türkiyeyle :D
0
izza
(19.01.22)
(2)

otomobillerin teknik ölçü ve detaylarına nerden ulaşabilirim?

avatar is back
herhangi x marka model araç. bazıları bunların netten nerdeyse fabrika üretim projesine kadar buluyor sonra gidip parçalarını falan ürettiriyorlar. özellikle 60-70 modellerde bile bulabiliyorlar. sallıyorum 2015 octavia için böyle verilere nasıl ulaşılır?
herhangi x marka model araç. bazıları bunların netten nerdeyse fabrika üretim projesine kadar buluyor sonra gidip parçalarını falan ürettiriyorlar. özellikle 60-70 modellerde bile bulabiliyorlar.

sallıyorum 2015 octavia için böyle verilere nasıl ulaşılır?
0
avatar is back
(17.01.22)
Abi araba dediğimiz şey yüzlerce parçadan oluşuyor. Arabanın neresi?

Octavia'nın fren diski şuymuş.

tecdoc-new.alpics.info

Nasıl ulaşılır?

Google Görseller'de aşağıdaki aramalar yapılabilir model adı yazılarak.

technical drawings

dimensions

blueprints

Örnek

drawingdatabase.com
0
dissendium
(17.01.22)
yedek parçacılar, yan sanayi parçanın aracımıza uygun olup olmadığını şasi numarası ile sorgulayıp kontrol ediyorlar.

demek ki öncelikli olarak aracı tanımlarken 2015 octavia değil, aracın şasi numarasına bakmamız gerekiyor. tahmin ediyorum ki 2015 octavia'ların (daha doğrusu aynı marka modele ait araçların) şasi numaralarının ilk birkaç hanesi aynı oluyor. o şaseli araca ait bir kod gibi.

o kod ile sorgulayarak teknik verilere ulaşabilirsiniz eğer paylaşılmışsa.
0
kibritsuyu
(17.01.22)
(10)

Ne yapmalıyım

Cenk Daniels
Yeni bir işe başladım ve bana önceden gece çalışması vs olacağından bahsetmemişlerdi, şimdi görüyorum ki haftanın en az 2 günü gece 4 e kadar çalışmaya katılıyorum. Ne yapmalıyım? Bu konuda ik ile görüşüp hayırdır biz böyle anlaşmamıştık demeli miyim? Ekstra bir ücret ödemesi yapılmıyor ve bu çalışm
Yeni bir işe başladım ve bana önceden gece çalışması vs olacağından bahsetmemişlerdi, şimdi görüyorum ki haftanın en az 2 günü gece 4 e kadar çalışmaya katılıyorum. Ne yapmalıyım? Bu konuda ik ile görüşüp hayırdır biz böyle anlaşmamıştık demeli miyim? Ekstra bir ücret ödemesi yapılmıyor ve bu çalışma hayatımın kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Tavsiyelere açığım. (Deneme sürem bitti)

Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(17.01.22)
Valla durduğun kabahat hocam git konuş da işe girerken belgeleri falan okumadın mi? Orda yazıyordur belki çalışma koşulları falan, eğer öyle durum varsa kabul etmiş sayılıyorsun sanırım.
0
j r r tolkien hayrani
(17.01.22)
Mesai yapılır gibi bir madde var ama özellikle gece çalışması ile ilgili madde yer almıyor.
0
🌸Cenk Daniels
(17.01.22)
Fazla mesai ücreti dandik yerlerde bile olur. Fazla mesai ücreti vermiyorlarsa yeni iş ara.
0
dissendium
(17.01.22)
Gece 4e kadar kim ne için çalışır ki?
Aklima ya fabrikada üretimci olmak gelir ama remote calistiginiza göre önceden sanmıyorum.
Sonra başka ülkeye çalışıyor olabilirsiniz ama o zaman neden sadece 2 gün.

Tabiki gidip sorun. Bana göre işin başında söylenmesi gereken şeyler bunlar. Kaç şirket sabah 4e kadar çalışıyor ki normal bir şey gibi karsilansin.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
dissendium +1

oto sanayilerde bile fazla mesai ücreti veriyorlar. iş değiştir derim.
0
senbensennedenbenlen
(17.01.22)
gece 4'e kadar çalışacağınız gün işe de o şekilde geç mi geliyorsunuz?
İK'dan talebinizin ne olduğunu netleştirip öyle gidin bence. Bu sisteme katılmamak veya ek ücret almak gibi.
0
michael_knight
(17.01.22)
gece 4 kadar calisip sabah devam mi ediyorsunuz ? cidden cok merak ettim, ne isi bu
0
oscar
(18.01.22)
nicke bakilirsa arkadas kacak icki imalethanesinde herhalde.
hocam ik'na git fazla mesaiyi yabanci icki olarak almak istiyorum de bakalim ne diyecekler. cevabi bize yaz merak ettik...
0
cooperr
(18.01.22)
mesai ücretini yazılı olarak talep et
günde 11 saatten fazla çalışma
mesaiye kalmama hakkına sahipsin
işten ayrılırsan kıdem+mesai ücretlerini talep et, mahkmeyle fazlasını alma hakkına sahipsin
0
bir soru sorcam
(18.01.22)
it sektörü arkadaşlar.. kaçak içki diyen olmuş hahaha :))) sabah tabi dinlenip öyle başlıyorum işe.
0
🌸Cenk Daniels
(18.01.22)
(18)

Sağlıklı beslenme kaygınız var mı? Yüzde kaç sağlıklı besleniyorsunuzdur?

ms brownstone
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
Asıl sormak istediklerim başlıkta ama genel olarak bu “sağlıklı beslenme” dediğimiz şeyi nasıl ve ne şekilde algılayıp uyguladığınızı da merak ediyorum. Sizin için ne kadar önemli ve ne kadar uyuyorsunuz buna?
0
ms brownstone
(17.01.22)
hiç bu tarz kaygılarım yok, 43 kiloyum.
0
rose parks
(17.01.22)
Var.

Yuzde 55 60 gibi
0
floydian
(17.01.22)
Evet bu kaygıyı taşıyorum. Yüzde seksen uyduğumu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kaygim var ama tembelim. %15 diyorum.
0
hot potato
(17.01.22)
Kaygım yok, %70-80
0
gabe h coud
(17.01.22)
kesinlikle var. kendi yaptığım ev yemeği olmak zorunda illa. dışarıdan söyleyince uyku düzenimden tut cildim bile bozuluyor.

tatlı dışında %80 sağlıklı besleniyorumdur. kendime söz verdim, ayda yılda bir evde yaptığım sütlaç dışında tatlıyı da keseceğim artık.
0
adse
(17.01.22)
Kaygım var hatta takıntı seviyesinde. %80-90 sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Dışarda yemek ve paketli gıdalar minimum seviyede. Canım tatlı isterse sağlıklı bir tarif bulmaya çalışıyorum. Şu an evden çalıştığım için buna uymak kolay ama işe gidince zor oluyor.
0
jazzabel
(17.01.22)
Valla hiç öyle bir kaygım yok. Yediğim sağlıklı şeyleri hep kazara yiyorum sanırım. Yani atıyorum 3-4 lahmacun yiyorsam lahmacun içine kattığım yeşillik falan sağlıklı sayılır herhalde anca. O yüzden benim yüzdem 20 falandır herhalde.
0
j r r tolkien hayrani
(17.01.22)
Yemek seçerim. Ispanak, pırasa falan yemem. Ama dikkat ediyorum. Gidip kekin üstüne çikolata yemem. Bir cips yediysem sonra bir hafta yemem. Kola içtiysem iki bardağı geçmem. Ben bu şekilde sınırlamayla kontrol ediyorum.
0
dissendium
(17.01.22)
Maaşımın çoğunu organik ürünlere ve vitamin takviyelerine verdiğim için %80 diyebilirim ancak sağlıklı beslenme kaygısından çok pahalılığın artacağından ve sağlıklı ürün alamayacağımdan kaynaklı bir kaygı mevcut.
0
BuddyGuy
(17.01.22)
Günlük aldığım kaloriye ve aldığım besindeki protein, karbonhidrat, yağ dengesine dikkat ediyorum.
Yıllardır şeker ve şekerli bir besin, dolayısıyla paketli gıda tüketmiyorum.
Günde en az 2 litre su (sıvılar hariç) tüketiyorum.
Her gün mutlaka farklı bir sebze (Çiğ ya da haşlanmış) tüketiyorum.
Kendi ekmeğimi, zeytinimi, peynirimi, yoğurdumu, şarabımı, cider ımı kendim yapıyorum.

Yüzde hesabı nasıl yapılır bilemediğim için cevaplayamayacağım.

Beslenmeyle alakasız gerçi de iyi de spor yaparım.
0
Mirket
(17.01.22)
Yok. Sevdiğim şeylerden sağlıklı olanlar sayesinde yüzde 10u tutturuyorumdur herhalde yani umarım:)
0
asteriks
(17.01.22)
Canımın çektiği şeyi ne olursa olsun tüketecek kadar sağlıklı besleniyorum. Sağlıklı beslenmek uğruna anlık isteğimi yadsıyacak kadar sevmiyorum bu hayatı.
0
Bruce
(17.01.22)
benim de var, şöyle var. evde abur cubur, kolay şeker tutmuyoruz. gereksiz kalori almıyoruz (hani açlık ve stres anında bi gofret yiyeyim dersin ya o), gereksiz alkol kullanımımız yok sadece sosyal okazyonlarda kullanıyoruz. dengeli beslenmeye çalışıyoruz (evde pişecek şekilde arada bi sebze, çoğunlukla tavuk, et) kahvaltı dışında ekmek yemiyoruz. tabii ki sağlıksız beslendiğimiz, hamburger baklava vs yediğimiz oluyor ama sık sık ve dandik yemektense seyrek ama kaliteli yiyoruz mutlaka, yediğimize değiyor yani.
0
roket adam
(17.01.22)
kızartma ve rafine şekerden mümkün olduğunca uzak duruyorum. yemeklerimi evde kendim yapmaya çalışıyorum, dışarıda yiyeceksem sağlıklı şeyler seçemeye özen gösteriyorum.

yemeklerde zeytinyağı kullanıyorum.

bazı dönemler tatlıya karşı zaafım oluşuyor, kontrollü bir şekilde yemeye çalışıyorum sonra geçiyor.

asitli içecekler on yıldan fazladır hayatımda yok.

bu şekilde idare etmeye çalışıyorum, iyi beslendiğimde iyi hissediyorum ama yemek yemeyi de çok seviyorum:) denge kurmaya çalışarak devam ediyorum diyebilirim.

bir de haftanın üç günü direnç antremanı yapıyorum, bu hayat kalitemi baya yükseltti.
0
elma
(17.01.22)
Midem her şeyi kaldırmadığı için dikkat ediyorum.

Şeker, tuz, ekmek, paketli gıdalar, katı yağ ,yağlı gıdalar minimumda yiyorum.

Bakliyat,yumurta,peynir,tavuk tüketmeye çalışıyorum
Meyve ve sebzeye ilaveten yulaf, kinoa , börülce tüketiyorum
Kuru kayısı ceviz kuru üzüm enerjim düştüğünde yiyorum
Kahvemi çayımı sade içiyorum

Canım çok tatlı isterse ki senede 2-3 supangle tercih ediyorum.

Tek sorun yeni tarifler bulamıyorum ve bazı tarifler yavan olduğu için en ufak lezzet verici bir sos-krema-baharat filan eklemek maliyeti arttırıyor.
0
kararsızataletfilozofu
(18.01.22)
sağlıklı beslenme çok geniş bir kavram ülkemizde.
Sadece "Fit" gıdalar tüketen de sağlıklı yiyorum diyor.
Organik beslenen de...
Karatay diyeti uygulayan da.
Kendince tuhaf diyet rituelleri uygulayanlar da sağlıklı yediğine inanıyor.

Sağlıklı beslenmeden benim anladığım katkısız (bu şartlar altında düşük katkılı), gıda ürünleriyle dengeli ve düzenli yemek (akdeniz diyetine yakınım diyelim)

Ama maalesef ülkemizde marketten alınan ürünlerin birçoğu bu tanıma uymuyor. Tamam dengeli beslenmek mümkün bir şekilde. Ama tükettiğimiz ürünler sorun.

Tohumlara güvenemiyorum, et ürünlerine güvenemiyorum çünkü hayvan nasıl yemleniyor, nasıl ilaçlanıyor bilmiyoruz.

Gıdalara eklenen birçok renk ve katkı maddesi bir şekilde "sağlığa olumsuz bir etkisi kanıtlanmamıştır" denerek yırtıyor.

Ne yazık ki doğal gıdaya ulaşmak hem çok maliyetli, hem de çok eforlu. Çünkü her ürünü Türkiye'nin dört bir yanından almak ve bunu düzenli bir şekilde almak dert.
Sırf bu iş için bir ekibinizin olması lazım.
0
anten
(18.01.22)
Üniversiteye başladığım dönem sağlıklı beslenmeyle ilgili neyin ne olduğunu öğrenmeye başladım, fakat sağlıklı yemeklerin üstüne ek olarak dışarıdan aperatif söylerdim, kilo sorunum hiç olmadı ama yağ oranım biraz yüksekti, hep rahatsız oldum bu durumdan.

Üniversite sonrası yemek yapma konusunda çok iyi noktaya geldim, nadir yediğim abur cubur ve dışarıdan yemeleri özel günler haricinde bıraktım.

Artık her gün evde spor yapıyorum, beslenmeyle ilgili son gelişmeleri takip edip vücuduma iyi gelen rutinleri oluşturuyorum.

Nadiren dışarı çıktığımda burger, pizza gibi kaçamaklar yapıyorum. Hayatım bu sayede kökünden değişti, çok iyi hissediyorum. %95 diyebilirim.
0
hadi ya la
(18.01.22)
(14)

Doktor maaşı zabıta maaşı olayı doğru mu?

avatar is back
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de.. Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de..

Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
0
avatar is back
(17.01.22)
Doktor maaşı doğru. Daha fazla değil cidden. Herkes 20-30 yıl öncesinde yaşadığımızı, doktorların düzgün para kazandığını zannediyor. Bu günlere geleceğimizi bilsem tıp okumazdım asla. Bizim buradaki yan dal yapan uzmanlar 9-10bin alıyordu. Yandal uzmanı ya yandal! 6 yıl tıp, 4 yıl uzmanlık, 2 yıl zorunlu, 2 yıl da yandal eğitimi...
0
helena
(17.01.22)
Benim doğu Anadoluda şu an uzmanlık eğitimini tamamlamaya çalışan arkadaşlarım minimum 12-13 civarı alıyorlar ben inanmıyorum doktor maaşlarının doğruluğuna
0
mg3929
(17.01.22)
devlet hastanesindeki memur çıplak maaşı öyle. döner çok değişken. dönerden 20 de alan var, 5 de.

edit: doktorların, hakimlerin, savcıların açık çekle maaş alması gerektiğini düşünüyorum. maaşlarının ne olacağına kendileri karar versinler. canını, adaleti emanet ettiğin insanlara güvenmek gerekiyor. aynı zamanda mezuniyeti, uzman doktorluğu, hakimliğe ve savcılığa geçişi çok daha zorlaştırmalılar. üniversite sayısı azaltılmalı. ilk 20 binin üstü bu görevlere gelmemeli. parayla tıp okunmamalı.
0
gabe h coud
(17.01.22)
ciplak maasi soyluyorlar genelde. doner ve ek odemeler soylenmiyor. donerden cok az alanlar da var tabi bu arada.
0
antikadimag
(17.01.22)
tus çalışıp bir alanda uzmanlaşmazsanız doktorluğun hiçbir getirisi yok.
0
rose parks
(17.01.22)
Kendini zabıta ile karşılaştıran bir doktor tweet'i vardı. Onun doğru olmadığına yemin ederim ama ispatlayamam. 21 yıllık doktor, doçent nasıl 10 bin lira maaş alsın. O doktorun para basması lazım. Sadece bir yerden aldığı maaş olabilir belki.
0
dissendium
(17.01.22)
doğru, devlet hastanesinde uzmanlığı olmayan doktor dört senedir çalışıyor. en son yatan maaşı 7500₺.
başka bir arkadaşım geçen sene mezun oldu. altı ay önce işe girdi, x bir firmada operasyon sorumlusu, aldığı maaş 7500₺.

doktorlar hak ettikleri paraları kazanmıyor, çoğu alternatif yollar arıyor. bir çoğunun alternatif yolu da ya yurt dışı, ya işte botoks motoks öyle şeyler artık. zabıtaya hiç şaşırmadım.
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
Degil, muhtemelen docentlik gelirini paylasmis.

Maas = yillik gelir/12

Bunun disinda paylasimlar gercegi yansitmaz.
Ben de bu ay komik bir maas aldim paylassam gulerler ama gercek gelirim bu degil.
0
divit
(17.01.22)
Bahsettikleri ana maas, bir de döner falan var.
Yalnız döner benim bildiğim değişken bir para ve emeklilige katilmiyor.

Kısacası şirkette size 10 bin lira verilirken asgariden sigortaniz yatinca nasil şirketi ıfsa edesiniz geliyorsa aynisini buraya da uygulayin.

Ki döner denilen olay değişken, garanti değil. Herkes ayni parayı almiyor.

Bence insanlar böyle "yok ya yalan çok iyi aliyorlar" falan dedikçe birkaç yil sonra devlette doktor bulamayınca da umarım doktorlarin iyi maas aldığını düşünürler ve O zaman doktor bulmak için maas artirilirsa da karsi çıkarlar. Özele giden adama dokunmaz zaten onlar rahat.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
denizlide uzman doktor, döner ile birlikte toplam 10bin alıyor. şimdi yurtdışını araştırıyor, zabıta maaşını bilmiyorum
0
yemrem
(17.01.22)
İlgili gonderiyi tweetter'da yollayan Erhan hoca ile uzun süredir takiplesiyoruz. Kendisini yakından takip ediyorum.Erhan hoca gibi birinin ABD'de alacagı para yıllık 400-450K USD'dır. Yok 10 bin paylasmıs bir de doner odeme falan varmıs aslında 15-20 bın TL imis vs. bunlar cok ayıp geliyor bana. Boyle bir kardiyologun duz zabıtayla aynı maası alması Turkiye'nin ayıbıdır.
0
turkuaz
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak Türkiye'ye göre daha zor, eğitim süreci, elenme süreci vb şeyler daha zor. Eğitim süresi daha uzun. ABD ile kıyaslamak mantıksız çünkü TÜrkiye'de yaşıyor ve burada doktor olmuş. Ona bakarsan Afrika ülkelerinde olanlar ne yapsın.

Esas mesele şu, ekonomik kriz nedeniyle alım gücü düştü. Doktor artık araba, ev falan alamıyor. Marka giyinemiyor. Çoğunun doktor olma motivasyonu para olduğu için de böyle ağlamalar başladı.

Uzman doktor 12-13 civarı alıyor diye biliyorum. Özelde çalışanlar daha fazla alıyorlar. Bundan kaç sene öncesinde özel bir hastanede çalışan beyin cerrahı bir tanıdık aylık 60 bin tl'den fazla maaş alıyordu. Şimdi 100 bin tl'yi bulmuştur. Ameliyat yapan bir göz doktoru aylık 300 bin tl'ye çıkabiliyor. Bu paraları kazanabilmen için özelde çalışacaksın, ameliyat falan yapacaksın. Masa başında oturan dermatologa bu paraları kimse vermez.

Zabıtanın işi doktora göre çok da kolay değil. Bir sürü sorunlu tiple uğraşıyorlar. Dilenci vb tiplerle 10 dk muhatap olan sinir krizi geçirir. Bu adamların işi bunlarla uğraşmak. Esnafı denetlemek vb. Bu tip işlerde muhatap olunan kitle cahil ve sorunlu insanlar. Çelik gibi sinir lazım.
0
garylineker
(17.01.22)
mezun sayısı arttıkça daha da doğru olacak
cerrahi branşları ayrı tutarsak
girmek için zeka sonrası için ezber gerekiyor
0
bir soru sorcam
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak hem zor hem pahalı, 250-500.000 arası borçla mezun oluyorsunuz.

türkiyede ise maaşlar çok yüksek değil maalesef. eski maaşlar yalan oldu. özele geçenler iyi kazanıyor. o yüzden devlette adamakıllı inan kalmadı
0
KaraSakall
(17.01.22)
(1)

yds ispanyolca'dan 75 almak için kaynak tavsiyeleri

yassayf
değerli arkadaşlar merhabalar,yds ispanyolca'dan 75 puan alma hedefim var.ispanyolca bilgim : 0 (sıfır)bana nerelerden çalışmamı önerirsiniz ?udemy'den hangi dersi satın almamı tavsiye edersiniz ?hangi kitapları sipariş etmemi önerirsiniz ?kitap ve video dersler tabiiki hiç bilmeyenler için anlatım
değerli arkadaşlar merhabalar,

yds ispanyolca'dan 75 puan alma hedefim var.

ispanyolca bilgim : 0 (sıfır)

bana nerelerden çalışmamı önerirsiniz ?

udemy'den hangi dersi satın almamı tavsiye edersiniz ?

hangi kitapları sipariş etmemi önerirsiniz ?

kitap ve video dersler tabiiki hiç bilmeyenler için anlatım içeriyor olmalı.

ayrıca son bir sorum daha;

yds ispanyolca sadece elektronik mi yapılıyor ? yazılı yds'de ispanyolca testi yok mu ?

cevaplarınız benim için çok değerli olacak.
0
yassayf
(16.01.22)
İspanyolca sadece elektronik.

Türkçe kaynak aramaya çalışmadan İngilizce İspanyolca kaynak ararsanız daha verimli olur.
0
dissendium
(16.01.22)
(11)

gunde ne kadar su iciyorsunuz

Kittie
ben 1 veya 2 bardak. (cay, kola, meyve suyu falan da icmiyorum ama susamiyorum gun icinde ve aklima da gelmiyor.)yanima surahi de koysam dalip gidiyorum. miktar yaninda su tuketme sisteminiz nasil?
ben 1 veya 2 bardak. (cay, kola, meyve suyu falan da icmiyorum ama susamiyorum gun icinde ve aklima da gelmiyor.)
yanima surahi de koysam dalip gidiyorum.
miktar yaninda su tuketme sisteminiz nasil?
0
Kittie
(16.01.22)
mimimum 1 litre. maks 2
0
çih
(16.01.22)
Spor yaptığım donemlerde günde en az 3 litre

Diğer zamanlar 1.5-2 lt arasi
0
dafuq
(16.01.22)
Sabah kalkar kalkmaz 1 litre, öğleye kadar 1 litre, akşam yemeğine kadar 1 litre daha. Arada çok açık çay ve kahve
0
gabe h coud
(16.01.22)
Ben genelde her saat bir bardak içerim. Günde 10 15 bardak arası.

Sistem olarak değil ama alışkanlık olarak evdeyken mutfağa her gittiğimde içerim.

Yemekten sonra içerim. Tatlı bir şey yedikten sonra sonra içerim. Canım isteyince içerim.
0
dissendium
(16.01.22)
4
0
bir soru sorcam
(16.01.22)
4'ün üstüdür, gün boyu çok konuştuğum için ağzım kuruyor susuyorum sık sık. Hatta içsem daha çok içerim, susamış kaldığım anlar da oluyor. ama sürekli çişimin gelmesinden de rahatsızım.

Konuşmadığım günler, yani çalışmadığım günler yarısını içiyorumdur. Susamanı sağlayacak şeyler yaparsan kana kana içersin.
0
Bruce
(16.01.22)
Kışın, görece iyi beslediğim (kızartma gibi aşırı susamaya sebep olan besinler tüketmediysem) ve alkol almadığım bir günde 4 - 5 litre civarı.

Kızartma alkol tüketimi kafadan 2 litre ekliyor.

Yazın 6x1.5 luk su paketini bitiriyorum 1 günde ve gene alkol + kızartma gibi şeyler varsa fazlası da oluyor.

Aşırı anormal geldiği için doktora gittim tetkik falan da yaptırmıştım herhangi bir sorun çıkmadı.

Ayda 300 lira su masrafı mı olur 1 insanın ya.
0
materyalist imam
(17.01.22)
2 litre. Sudan nefret ederim, sagligim icin iciyorum. Yillardir alisamadim, alisilmiyor. 1 hafta su vermesen yasarim ama saglik icin iciyorum iste. Tavsiyelerim; telefonuna/saatine alarm kur, yaninda siseyle gez, tek seferde cok yuklenme. Bir de gece icmeni onermem, cis mubabbeti uykunun icine ediyor amk!
0
halitkin
(17.01.22)
3 - 4 ortalama.
çay/kahve tüketimim minimum miktarda.
yoğun spor yaptığım günlerde 4 litre su + başka sıvılar alıyorum.

ilk günlerde 4 lt su çok fazla demiştim ama bi kaç hafta içinde alıştım.
su çok içince "kahve içmeden kendime gelemiyorum" triplerim de yok oldu.
0
dahinnotha
(17.01.22)
1 bardak, bazen hiç
günde 9 litre içen varmış şaşkınım
0
harmanyeri
(17.01.22)
2 litre civarı, o da sağlık için.

Ötesi imkansız, zırt pırt işemekten nefret ediyorum.
0
jonas
(17.01.22)
(1)

Proje için isim önerisi

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Görme ve işitme engelliler için bir müze projesi var. Mimari yapıların maketleri olacak görme engelliler dokunarak tarihi yapıları inceleyecek, sesli betimlemeler olacak örneğin. Bu tarz müzelerin örneği var ama ben projeye bir isim arıyorum. Kültürümü duyumsuyorum ya da hissediyorum gibi b
Selamlar,

Görme ve işitme engelliler için bir müze projesi var. Mimari yapıların maketleri olacak görme engelliler dokunarak tarihi yapıları inceleyecek, sesli betimlemeler olacak örneğin. Bu tarz müzelerin örneği var ama ben projeye bir isim arıyorum. Kültürümü duyumsuyorum ya da hissediyorum gibi bir şey düşündüm ama sizin önerilerinizi bekliyorum. Eminim daha güzel fikirler gelir.

Şimdiden teşekkür ederim
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(16.01.22)
Tarihe dokun projesi
0
dissendium
(16.01.22)
(9)

Ön yazı (İngilizce)

dissendium
Ön yazı yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Aşağıdaki yazıya başka ne ekleyebilirim?I am a mechanical engineer and I live in X. I can use Microsoft Excel, Microsoft Word, AutoCAD, SolidWorks. My work experience is less than two years. I worked as a mechanical engineer in the production
Ön yazı yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Aşağıdaki yazıya başka ne ekleyebilirim?

I am a mechanical engineer and I live in X. I can use Microsoft Excel, Microsoft Word, AutoCAD, SolidWorks. My work experience is less than two years. I worked as a mechanical engineer in the production department of a food company located in the X Organized Industrial Zone. Therefore I think that I am suitable for the position of mechanical engineer.

I am interested in the automotive sector and I want to have experience in this sector. Toyota is a company that will carry me to an advanced point in my profession with its technology. I believe that I can improve myself in the fields of design, production and quality while working at Toyota.

Şirketi övmek mi gerekiyor?
0
dissendium
(14.01.22)
çook kısa bir şekilde neler başardığın ve neler yapmak istediğini yazabilirsin bence. İngilizce seviyesi önemliyse değiştirecek şeyler var bi de burada. İyi İngilizce seviyesine sahip birinin yazacağı bir yazı değil bence pek.
0
floydian
(14.01.22)
@floydian, yazı üstünde düşünmedim, aklımdan geçenleri yazdım kısaca taslak olarak. Düzenleyeceğim daha sonra.
0
🌸dissendium
(14.01.22)
Hazir ing cover letter yazan platformlar var. Su an aklima gelmedi ama googleda bulabilirsiniz. Sadece kisisel bilgilerinizi girmeniz yeterli.
0
geçerkenugradım
(14.01.22)
Övmekten ziyade şirkete ne katacaksınız ondan bahsetmeniz daha beklenti dahilinde olur, hâli hazırda ilanda beklentilerini paylaştılarsa, proje çizimi, planlaması vb. onunla ilgili yaptığınız gönüllülük veya staj gibi bağlantı kurabileceğiniz bir tecrübeniz varsa ondan bahsedebilirsiniz. Ayrıca internette bolca örnek var us,eu için göz atabilirsiniz.
0
mas
(14.01.22)
Bu yazı biraz informal. "I can use ", "I can improve", "Therefore I think that" bunlar profesyonel yazılarda pek kullanılmaz. Meseala "automative sector" demişsiniz. Alan dışı olmama rağmen bunu diyen kişinin alana yabancı olduğunu ve büyük ihtimalle Türk olduğunu anlarım çünkü ecnebiler "automative industry" der genelde. Ki benim ingilizcem de süper değildir ama düzeltsem bir sürü şey var daha.

İngilizcesi iyi birine okutup öyle gönderin bence.
0
pembe mezarlık
(14.01.22)
Daha önceki deneyimleriniz, görev tanımlarınız, edindiğiniz beceriler tam olarak neler ve bunları yeni şirkete nasıl aktaracaksınız; onlara hangi becerilerinizle ne şekilde katkıda bulunacaksınız bunları anlatmanız gerekiyor. Bu haliyle okuyan kişi sizin nelere sahip olduğunuzu, dolayısı ile size neden maaş vermesi gerektiğini anlayamaz.
0
fotrsapka
(14.01.22)
In the rapidly changing and growing automotive industry, an engineer who closely follows the latest developments in the sector, in a company like Toyota that prioritizes research and development studies, designs cars with environmental awareness, and provides maximum user satisfaction, safety, comfort, and extensive spare parts network services. I am confident that I will be a productive and competent employee.

In addition, I am an employee who is interested in other organizations' creative methods, is disciplined, harmonic in a collaborative environment, and has no problems about working overtime.

Toyota's popularity and demand in Turkey can be attributed to its design's fit for Turkish conditions as well as its engineering success. As a result, I'd like you to be aware that I can be a part of the electric based automobile / self-drive designed production that will become widespread in the coming years.

I would like to present my best wishes for the evaluation of my CV and the oral interview.

Başvurunuzda başarılar dilerim. :)
0
birhayat
(15.01.22)
Abi Toyota'yı övmene gerek yok. O Toyota zaten. Otomotiv dünyasına yön veren, dünyanın en çok araç satan şirketi. Daha çok adı sanı belli olmayan firmaları översen belki gururları okşanır. Bunu geçelim.

Kendinden bahsederken biraz daha seni diğer adaylardan ayırabilecek özelliklerine değinmen, daha çok pozitif şeyler üzerinde durman lazım. Tecrübenin '2 yıldan daha az' olmasını bu şekilde ifade etmen sanki negatif bir şeyden bahsediyormuşsun gibi oluyor. Belki de negatif bir durumdan bahsediyorsundur. Eğer öyle ise bundan bahsetme. 'less than two years' demektense direkt 'two years' demek daha iyidir.

Bir de çalıştığın firma için başardığın bir şeyler varsa onların üzerinde durabilirsin. Üretim bölümünde çalışmışsın. Ne yaptın? Örneğin -atıyorum- "20 milyon euroluk bir projenin devreye alma sürecini yönettim" ya da "üretim iyileştirmeleri ile firmaya yıllık 2 milyon euro tasarruf sağladım" gibi içinde direkt sayısal veriler olan şeyleri de ekleyebilirsin. "Üretim verimliliğini %65'ten, %80'e çıkardım", "Firmanın en önemli ekipmanının OEE değerini %60'tan %70'e çıkaran ekipteydim" gibi.

Bu tarz sayısal veriler çok dikkat çekicidir. İşe alım personeli bir CV'yi incelerken 10 saniyede karar verir diye bir geyik var. Bu doğru. Bu yüzden derli toplu ve hemen göze çarpan şeyleri öne çıkaran bir CV ve önyazı olması lazım. Bu duyuruda içinde hiç sayısal değerler olmayan yazılara bir de içinde %60 gibi sayısal değerler olan yazılara çok hızlı bir bak. Okuma, göz gezdir. Hemen dikkat çektiğini fark edeceksin.

Son olarak yazının İngilizcesi için taslak metinlere başvur +1
0
himmet dayi
(15.01.22)
Hocam son zamanlarda AutoCAD ve solidworks biliyorum diyerek gelen bir sürü adayı geri gönderen bir mühendis olarak şunu söyleyebilirim ki, şunları biliyorum demektense şu programları kullanarak şu işleri, projeleri yaptım demek daha doğru olur.
Diğer yorumlara ek olarak bunu da paylaşmak istedim, başarılar.
0
va
(15.01.22)
(3)

güzel güney kore filmi var mı tavsiye edeceğiniz?

plastic_angel
Geçen yıl yada bu yıl izleyebileceğimiz güzel aksiyonlu veya konusu sıkmayacak bir yapım var mı tavsiye edebileceğiniz? izlenecek film kalmadı fiyasko hepsi :(
Geçen yıl yada bu yıl izleyebileceğimiz güzel aksiyonlu veya konusu sıkmayacak bir yapım var mı tavsiye edebileceğiniz? izlenecek film kalmadı fiyasko hepsi :(
0
plastic_angel
(14.01.22)
Yeni değil ama izlediğim güzel iki Kore filmi yazayım.

The Classic

Forgotten
0
dissendium
(14.01.22)
eski ama çok güzel.

Kimssi pyoryugi

www.imdb.com

bunlar da yeni

www.imdb.com
www.imdb.com
0
gabe h coud
(14.01.22)
Ben Hollywood zombi filmlerini sevmem, Train to Busan'ı çok sevmiştim :D öyle diyim.
0
nhk ni youkosu
(14.01.22)
(7)

work & travel nasil yapilir? acente sart midir?

antikadimag
bu surec nasil isliyor? acentelere para kaptirmadan yapmak mumkun mu? kardesim icin soruyorum, gerekirse surecleri ben yuruturum amerika'dayim zaten. yanima almak istiyorum w&t ile. bir yaz vakit gecirsin.
bu surec nasil isliyor? acentelere para kaptirmadan yapmak mumkun mu? kardesim icin soruyorum, gerekirse surecleri ben yuruturum amerika'dayim zaten. yanima almak istiyorum w&t ile. bir yaz vakit gecirsin.
0
antikadimag
(14.01.22)
Üzerinden zaman geçti biraz ama araştırmıştım. Danışmanlık şirketiyle hareket edince daha sağlıklı oluyormuş. Onlar size çalışabileceğiniz pozisyonları sunuyorlar. Bir yer görüşmek isterse online mülakat oluyormuş. Anlaşma sağlanırsa işlemlere başlanıyor. Yanınıza alma gibi bir şey olabilir mi bilmiyorum. Benim gördüğüm pozisyonlar Starbucks'ta kasiyerlik, yüzme havuzunda cankurtaranlık gibi şeylerdi.
0
dissendium
(14.01.22)
@dissendium; yanima alma dedigim benim eyalette bana yakin bir yere w&t genclerinin geldigini biliyorum. ben gidip konussam o isletmelerle ayni seyi saglayamaz miyim acente yerine. zira acente olsa da yine ayni eyalete yerlestirmelerini rica edecegiz.
0
🌸antikadimag
(14.01.22)
Selamlar

Bence mümkün çünkü ilk sefer acenta ile giden gençlerin daha sonra kendi bağlantıları ile devamını getirdikleri gördüm. Dolayısıyla gidip hem o çalışanlar ile hem de işverenler ile görüşün. Birşey kaybetmezsiniz.
0
burka
(14.01.22)
@antikadimag, olabilir, neden olmasın. Görüşmenin zararı yok.
0
dissendium
(14.01.22)
abi çok zor, gerçi ben konudan uzaklaşalı baya oldu da o acenteler amerikada belli şirketlerden ds2019 formu alıyor ve hepsinin kotası var. emin ol çoğu bazen kendi arasında alıp satıyor ellerindeki ds2019 formlarını. senin bireysel olarak amerikadaki bir acenteden ds2019 formu alman çok kolay değil malesef...
0
bay b
(14.01.22)
Acenta sart degil fakat ingilizcen iyi olmali.

Is veren ile iletisimde aranda kimse olmayacak direk goruseceksin.

Is ilanlarinin yayinlandigi bir link vardi bulursam ekleyecegim.
0
kaiserr76
(14.01.22)
J1jobs diye bir site vardi. Hatirlayamadim. J1 jobs diye arama yapabilirsin.
0
kaiserr76
(14.01.22)
(8)

Mülakat-iş arayışı

atina
işletme lisans ve yüksek lisans eğitimlerim, çeşitli sektörlerde iş deneyimlerim, mesleki sertifikalarım ve kendime güvendiğim için iyi olduğunu düşündüğüm iletişim becerilerim var. iş arayışım devam ettiği için kendimce başvurular yapıyorum ama birçok görüşme yapmama rağmen bir türlü işe alımım ger
işletme lisans ve yüksek lisans eğitimlerim, çeşitli sektörlerde iş deneyimlerim, mesleki sertifikalarım ve kendime güvendiğim için iyi olduğunu düşündüğüm iletişim becerilerim var. iş arayışım devam ettiği için kendimce başvurular yapıyorum ama birçok görüşme yapmama rağmen bir türlü işe alımım gerçekleşmiyor.Başvurduğum alanlar da insan kaynakları uzmanı- uzman yardımcısı. bu kadar görüşme sonrasına rağmen kendi kendime neden çağırdılar acaba demişliğim oluyor. halbuki doğru soru neden kabul etmediler diye soracak olmam değil mi?

bir aydan fazladır olumsuz bile dönmeyen mi dersiniz, iki görüşme yapmama rağmen teklif yapmayan mı dersiniz hepsini yaşadım resmen.Linkedinden mesaj yolluyorum adamlar bakıyor, çağırıyor ama sonrası yok. Para fazla bile istemiyorum hatta zaman zaman oldukça makul dememe rağmen bir türlü olmadı. 5 bin desem de olmuyor 7 bin desem de. beni almayan bazı şirketlerin sonraki aldıkları elemanları zaman zaman linkedinde öğrenme şansım oluyor ağımdan dolayı ama öğrenmez olayım. resmen öncesi olmayan adamlarla çalışmaya başlamışlar.hiçbir tecrübesi olmayan kişiler ve yetkinlikler bile nerdeyse eğitimsel olarak aşağı seviyede.


gerçekten istanbul'da ve Türkiye'de herkes torpil ile mi çalışıyor? kimse özverili, doğru dürüst çalışabilen ve eski işlerinden referas verebilen adamlarla çalışmaktansa iç kaynaklardan ya da kendi kişisel referanslarından mı çalışmayı tercih ediyor? ben bu soğuk kış gününde kendimi beğendirmek için görüşmeye gidiyorum ama kişisel gelişimini tamamlayamamış ik'cılar ile neden muhattap oluyorum. ben çalışırken böyle olmadım ve asla da olmayı düşünmüyorum.

sorum şu: napayım?
0
atina
(14.01.22)
Bitirdiğin okullar önemli. Özellikle işletme için önemli çünkü mezun çok. Yüksek lisansı özel sektörde fazla takmazlar. İş deneyimi de önemli. Bir şekilde referans (ya da torpil de) bulmaya bak. Arkadaş çevresi olur, aile çevresi olur, eski işinden birileri olur vb.

Görüştüğün İK'cıların çoğu torpillidir mesela. AÖF'li mi dersin, taşra üniversitelerinden mezun mu dersin...bir şekilde torpille İK'cı olmuşlar
0
antropolog
(14.01.22)
Başvuru için kullandığınız kanal nedir? Ben Kariyer.net'ten çağıran birkaç yere gittim. Bazı şirketler kendilerini çok yüksekte görüyor. Tavsiyem İşkur ilanlarına bakın. İK için özlük işleri personeli gibi pozisyonlar başlangıç için uygun olabilir. Bordro hazırlamayı öğrenirsiniz. Demek istediğim şey şu. Abartılı bir örnek olacak ama gidip Tesla, Inc. şirketine girmeye çalışmak yerine önce Xoğulları A.Ş.'de çalışmayı deneyin. LinkedIn çok saçma bir ortam bana göre. Hesabımı kapattım bir süre önce.
0
dissendium
(14.01.22)
@dissendium ben de sizin gibi kariyer.net üzerinden ilanı görüp başvuruyorum ama linkedin üzerinden de o şirketin ik'cılarına mesaj atıyorum. zatem çoğu facebook gibi kullanıyor orayı boş yani. ama bazen dönüş de oluyor ama o dönüşler de bir iki görüşme sonrası duraklıyor, olumsuz oluyor vs.

işkur için bulunduğumuz il için mi kayıt olması gerekiyor? başka şehirden yapmıştım ben kaydımı ama istanbul'dayım. bir de işkur'dan siz sadece internet başvurusu mu yapıyorsunuz yoksa direkt merkeze mi gidiyorsunuz?genellikle dönmüyorlar ya da eski ilanlardı hep
0
🌸atina
(14.01.22)
İşkur sitesinden istediğiniz şehir için yapabilirsiniz. Sadece başvuru yapmıyorum. Başvuruya ek olarak yazan e-posta adresine CV atıyorum. E-posta adresi yoksa şirketin e-posta adresini buluyorum Google'dan. Her gün yeni ilanlar oluyor.
0
dissendium
(14.01.22)
@dissendium teşekkür ederim. bunu da bir deneyeyim. çok sağolun
0
🌸atina
(14.01.22)
Basvurdugun alan ise girmenin en zor oldugu yer zaten.
Bir uzman icim piramidin tepesi.

Yillardir tonla is degistirdim disardan ik personeli alan firma gormedim gibi bir sey.
Bir sekilde icerde hucreden falan sifirdan uretiyorlar.

O kadar kaymak bir alana herkes girmek ister ama giremez.
Muhasebeyi zorlasan girersin.
0
divit
(14.01.22)
Belki İK danışmanlık ya da butik headhunting firmalarının listelerini çıkarıp onlara başvuruda bulunabilirsiniz.

İK'da da farklı farklı alanlar var, ne istediğinizden -deneyiminiz çerçevesinde- net olmak gerekiyor olabilir.

Belki başka faktörler de etkilidir, yabancı şirketse İngilizce seviyeniz vb.
0
dreamnesiac
(14.01.22)
@dreamnesiac ilana göre başvurumu yapıyorum ve genellikle türk firmalar oluyor. Yabancı bile olsa perfect dil seviyesi isteyen görmedim ve zaten hiç ingilizce yeterliliğim de ölçülmedi. Yani bunu soran, soruşturan da yok. zaten pratikte ve literatürde de tecrübem var ilgili alanda. ben hem yüksek lisansını yaptım hem de 3 yıl çalıştım daha önce. ayrıca siz de takdir edersiniz ki ilanların büyük bir çoğunluğu ik uzmanı ya da ik uzman yardımcısı şeklind açılıyor. Yoksa çalışan bağlılığı, performans ve eğitim uzmanı, bordrocu da var tabiki.
0
🌸atina
(14.01.22)
(8)

yeni kullanılmamış mobilyaları satmak

jepa
yeni alınan koltuk takımı, yemek odası, yatak odası takımı var. 30 bine yakın fiyatlı. bazı nedenlerden dolayı kullanılmayacak.. firma iade kabul etmediği için başka yollardan satmaya çalışılacak artık. aklıma dekopasaj geldi ama letgo gibi ölü fiyatına mı gidiyor bilmiyorum.. bir de spotçular var.
yeni alınan koltuk takımı, yemek odası, yatak odası takımı var. 30 bine yakın fiyatlı. bazı nedenlerden dolayı kullanılmayacak.. firma iade kabul etmediği için başka yollardan satmaya çalışılacak artık. aklıma dekopasaj geldi ama letgo gibi ölü fiyatına mı gidiyor bilmiyorum.. bir de spotçular var. başka neresi olabilir?
0
jepa
(13.01.22)
Sahibinden'de de var.
0
dissendium
(13.01.22)
İlan verip burdan da yayınlanabilir
0
baldan kaymak
(13.01.22)
spotçular letgodan daha ölücü. internet üzerinden satmaya çalışcaksınız, belki 6-7 ayı bulur birden satamayabilirsiniz.

birden satmak isterseniz spotçu 30 binlik o eşyaya 10 bin falan verir.
0
çih
(13.01.22)
biraz zarar etmeyi kabul edip, sahibinden.com'dan satacaksınız. mobilya işi ikinci elde çok saçma. spotçu sizden sıfırı 100 lira olan o ürünü 25 liraya alır; daha sonra pasajda başka müşteriye 100 liraya satar. o fiyatlar da sizi aldatıyor işte, sanki adam 70'e alıp 100'e satıyormuş gibi ama alakası yok. mobilya spotçularında düzgün ürünler hiçbir zaman uygun fiyata olmaz, hep mağaza fiyatınadır.

mesela siz internetten 80'e müşteri bulur musunuz? tamamen şans. sizin mobilyayı beğenen kişi 500km uzaktadır, nakliyesi batar almaktan vazgeçer. ilana koyup bekleyeceksiniz.
0
malheiros
(13.01.22)
tamamen şans işi
internetten genelde çok uygun fiyatlı olanlar tercih ediliyor
ya da kaliteli bi şeyler arayanlar bütçeleri kısıtlı olduğu için senin ilanı tercih edecek
nakliyeyi de sen fiyat olarak ayarla şu kadar tutuyor filan demen avantajın olur
0
bir soru sorcam
(13.01.22)
Dekopasaj mı? Yorumları okuyun öyle bakın. Mobilya sıfır da olsa ikinci el satışı zarar yazan bir ürün.
0
mahsus mahal
(13.01.22)
Sıfıra yakın fiyata satmanız mümkün değil, her halükarda bir zararınız olacaktır. Letgo ya da sahibinden denerim ben olsam, spotçu genelde en ölü fiyatı verenler oluyor. Letgo'da gelen teklifleri gerçek değeri gibi düşünebilirsiniz.
0
roket adam
(13.01.22)
Eger markasi modeli belliyse tam model adiyla her yere ilan acip deneyin. (Ikea modelleri bu konuda avantajli, spesifik isimleri oldugu icin almak istedigin masayi sandalyeyi hemen bulabiliyorsun ve satisi da rahat)

Kumasindan, rengine tam olarak almayi dusundugum 30binlik bi mobilya takimini internette ilanda gorsem, karta taksit ve evde sifir kurulum yerine nakit parayla almam icin 20bin veririm anca. Sokulmesi, nakliyesi, evde tekrar kurulumu ve nakit odemesi hep dert cunku. Cazibesi olacak ki alayim. (Bu benim dusuncem tabi)
0
brkylmz
(13.01.22)
(3)

İK'cılara Uzmanlık Sorusu

fernandoenes
Merhaba Duyuru Ahalisi,Duyurunun İK'cılarına bir sorum olacaktı.AOF lisans mezunu bir kişinin Yüksek Lisans yapması CV'sinde herhangi bir fark yaratır mı ? Örgün lisans programını şartlar sebebiyle bırakmak zorunda kalıp AOF olarak tamamlamış. Fikirlerinizi saygıyla okuyor olacağız :)
Merhaba Duyuru Ahalisi,

Duyurunun İK'cılarına bir sorum olacaktı.

AOF lisans mezunu bir kişinin Yüksek Lisans yapması CV'sinde herhangi bir fark yaratır mı ? Örgün lisans programını şartlar sebebiyle bırakmak zorunda kalıp AOF olarak tamamlamış. Fikirlerinizi saygıyla okuyor olacağız :)
0
fernandoenes
(13.01.22)
hedef pozisyon, hedef şirket ne bilmemekle beraber tabi ki faydası olur ama aşırı faydası olacağını düşünmüyorum.
0
a darkness coming
(13.01.22)
İK'cı değilim ama iş arama tecrübem var. Yüksek lisans olumsuz etki yapabilir. İş bulmada en önemli şey işe uygunluk. İşe uygunluk sadece bir şeyler yaptığında değil, bir şeyler yapmadığında da artabilir. Yüksek lisans yaptıysan uygunluktan uzaklaşmış olabilirsin. Bunu bir teraziye ağırlık eklemek, teraziden ağırlık almak olarak düşün.
0
dissendium
(13.01.22)
1 yil boyunca is aramis birisi olarak bence yuksek lisansin getirdigi avantaj az, yastan dolayi olumsuz baktiklari bile oluyor. Ama ote yandan odtu bogazici koc sabanci bilkent gibi bi yerde yuksek lisansini yaparsan girebilecegin is skalasini genisletirsin. Ornek olarak eskiden x sirket icin uygun bir adayken, 2-3-4-5x olabilirsin.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(13.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.