Giriş
(10)

Başarısız olunan şeyden kolay vazgeçmek

Bruce
Zayıflık mı?Başarısızlıktan korkmak mı?Özgüven eksikliği mi?Boşa vakit harcamamış olabileceği için sonuç odaklı olmak mı? ​Ayran gönüllülük denen şeyn aslı bununla ilgili olabilir mi? Çabuk pes eder misiniz? Pes etmeniz için ne gerekir?
Zayıflık mı?
Başarısızlıktan korkmak mı?
Özgüven eksikliği mi?
Boşa vakit harcamamış olabileceği için sonuç odaklı olmak mı? ​

Ayran gönüllülük denen şeyn aslı bununla ilgili olabilir mi?

Çabuk pes eder misiniz? Pes etmeniz için ne gerekir?
0
Bruce
(11.12.21)
Beni yoran ya da yoracak şeyden pes ederim. Daha doğrusu vazgeçerim. Az enerjiyle çok verim alma taraftarıyım.
0
ruhen hastayim ben
(11.12.21)
Cem Yılmaz'ın bir gösterisinde anlattığı bir olay var. Cem Yılmaz abisine "sen de komiksin, neden sahneye çıkmıyorsun" demiş. Abisi de "sen milyonlara seslenmeyi tercih ettin, ben etmedim" demiş. Bence gayet güzel bir cevap. Bazen başarılı olmak tercih edilmeyebilir.

Örnek olarak gitar kursuna gitmiştim ama eğitim çok verimli olmadı. Başarısız oldum diyemem ama başarılı oldum da diyemem. İstesem saatlerimi harcayıp öğrenirim ama bunu tercih etmiyorum. Çünkü başarı demek emek ve zaman karşılığında bir şey almak demek. Ben alacağım şey için emek, zaman harcamayı tercih etmiyorsam, başarılı olmanın katkıları istediğim seviyede olmayacaksa başarısız sayılmam.
0
dissendium
(11.12.21)
Kendini ne kadar tanıdığın, mental bilincinin yüksekliği gibi pek çok değişkene göre bu sorunun yanıtı değişir. Bence en doğru cevabı kendi içinizde bulursunuz.

Kimi insan vardır, kendisinden çok daha deneyimli ve başarılı insanlardan başarısız olduğuna dair pek çok feedback almasına rağmen bilinç seviyesi yetersiz kaldığı için durumun farkına varmaz ve beceremediği işe hayatı boyunca devam eder. Hayat boyu mutsuz olur, hayat boyu başarısızlığına başka şeyleri bahane eder.

Kimi insan da içerisinde bulunduğu durumu doğru analiz edebilecek mantık ve bilinç seviyesine ulaşmıştır, durumu pozitif ve negatif her açıdan inceler ve başarılı olmak için ayıracağı vakit/nakit gibi konuları tartıp doğru kararı verir. Eğer yeterince emek verdikten sonra o işte bir noktaya gelebileceğine inanırsa ve bunun sonucunda elde edecekleri de bu sürece değecekse zorlamaya devam eder. veya tam tersi...

Eğer ilk bahsettiğim tipte bir insansanız zaten bunu asla bilemeyeceksiniz ve burada yazılanların sizin için bir anlamı olmayacak. Ama ikinci sırada bahsettiğim tipte biriyseniz en doğrusunu biz değil, siz bilirsiniz.

Yolunuz açık olsun.
0
kent sakini
(11.12.21)
"Quitter" diye bir terim var bilirsiniz. Tam bir başarısız etiketi.
Şimdi bakınca çok da keyif alarak yapmıyorsak bir şeyi, istemeye istemeye yapmaktansa "bırakma" olmasa da değiştirmek, dönüştürmek daha mantıklı geliyor.

Benim bıraktığım da oldu bırakmadığım da. Bırakmadığım bazı şeyleri daha farklı yapsaydım olurmuş dediğim oldu, bıraktığım bazı şeyleri de aslında yaparmışım ve devam etsem şuan daha farklı noktada olurdum dediğim de. Genelde istesem yapardım ve yeterince istemedim diye düşünüp o zaman neden istemediğime ve şimdi neleri istediğime, neyi sevdiğime odaklanmayı seçtim. Aslında yeterince sevilmeyen ya da alışılamayan şeyden vazgeçmek de hep daha kolay olan galiba.

"Ayran gönüllü" de statükocu sıkıcılar için bir etiket:)
0
dreamnesiac
(11.12.21)
isteyip alamadığım/başaramadığım bir şey yok. vazgeçmişsem zaten istememişimdir. buradan bakınca pes edenlerin de yeterince istemediklerini düşünürüm. ve yeterince istememek zayıflık da değildir eksiklik de. sadece istemiyorsundur işte o kadar. o yüzden vazgeçme cesareti/hürriyetine sahip olmak da güzel. zira istememesine rağmen başarmak için uğraşanlar bunu başkaları için yapıyordur. bu da kendin olamamak olduğu için asıl zayıflık/eksiklik budur.
0
erenderk
(12.12.21)
bende de var. pısırıklık bence. çok uğraşıp başaramama korkusu.
0
floydian
(12.12.21)
Bu çok genel bir soru ve aslında kişi ya da olay örgüsü üzerinden konuşmak gerekir derim ben.

Ben iş, eylem anlamında değil de insanlardan görece çabuk vazgeçiyorum diyebilirim, yani o insana vereceğim emeğin -bir şey anlatmak, öğretmek vs.- alabileceğim sonuca degmeyecegine çabuk karar veriyorum.

Diğer konularda "mı" olarak sorduğun her şeye evet demek mümkün, ondan dedim somut bir şey ya da biri gerek diye.

Ortak bir çatı altında toplamaya çalışsam, herhalde o işi sonuclandirmayan kendini tercih etmektir hepsi. Çünkü sonuca ulaştığında da "sonuca ulaşan sen" olursun ve onun getirileri vardır. Mesela ozguvensiz degilsindir artık, mesela guclusundur artık, mesela başarısızlıktan korkmamis birisindir artık...

sözün özü, olmak ya da olmamak meselesi bu.
0
encokbenisevinnolur
(12.12.21)
Yetiştirilmeyle alakalı sanırım biraz da. Ben bir hedef koydum mu ulaşırım mesela, er ya da geç. Başarısız olmaktan korkmam da, vazgeçmekten korkarım diyeyim. Asıl başarısızlık vazgeçmek çünkü bana göre. Böyle söyleyince çok iddialı veya havalı bir şey gibi duruyor ama pek öyle değil.

Bazen insanın mutlu ve huzurlu olması için vazgeçebilmesi gerekiyor. Ben vazgeçemiyorum, illa bir önceki denememdeki eksikleri bulup, düzeltip, tekrar denemem gerekiyor. Bu esnada gerçekten bunu istiyor muyum, bunu yaparken mutlu muyum bir kenara konuyorum. Evet hedeflerine ulaşan, dışarıdan başarılı görünen insanların bir özelliği bu genel olarak.

Ama başarıyı nasıl tanımladığınıza bağlı. Kendi çocuğumu böyle yetiştirmek istemiyorum mesela. Asıl başarının mutlu ve huzurlu olmak olduğunu öğretmeye çalışacağım.

Öte yandan, sizin sorduğunuz da sanırım aslında bu, en küçük başarısızlıkta vazgeçmek de bir problem. Yani aslında gerçekten istediğiniz bir şeyi en küçük pürüzde bırakmak. Bence iki uçta da özgüven problemleri yatıyor, sağlıklı özgüvene sahip ve kendine değer veren bir kişi, durumları değerlendirip, kendisini merkeze alıp, buna göre en doğru kararı verebilmeli. Ben bu yönde adım atmaya çalışıyorum ama kolay değil elbette..
0
gmzo
(12.12.21)
Çabuk pes etmiyorum ama path dependence denilen döngüye çok giriyorum. Bu noktalarda inat etmem beni yoruyor, yıpratıyor.
0
Amaranta ursula
(12.12.21)
Self coping mechanism diye bir sey var ya o yani. Biraz ugras olmazsa "amaan istesem yapardim" deyip vazgec.
0
floydian
(12.12.21)
(5)

31 yaşında stajyer olarak başlanılır mi sizce?

meraklitursucu
Dip not, işsizsiniz. Deneyiminiz pek yok.
Dip not, işsizsiniz. Deneyiminiz pek yok.
0
meraklitursucu
(11.12.21)
Başlanılır tabii ki.
0
dissendium
(11.12.21)
evet, başlanır. bu yaş olayları biz de böyle. avrupada zaten 29,30 yaşında başlıyor insanlar işe gözlemlerime göre. hatta 38 yaşında junior biliyorum.
0
tuborg yesili
(11.12.21)
Yani baska sans yoksa tabiki. Sonuçta bir şekilde baslamak lazim.

Tuborg; Malesef benim gözlemlerime göre de avrupa insani, en azindan fransiz, is deneyimi bizden bile erken. Normal üniversite 3 yil. Çoğu programda alternant var 3 hafta is 1 hafta okul gibi. O sebepten ben bu yorumu yapamam. Bir üniversite mezununun is deneyimi bizden cok daha fazla. Biz stajyer aldık satin alma stajyeri dedik her isi yapti. Ben Türkiye'de staja girdigimde öyle otururdum.
0
logisticsmanager
(11.12.21)
Hic bir seyin yasi yoktur. Baslanir tabiki. Ayrica 31 yas gayet genc. 40 yas bile bence genctir :)
0
bu benim teorim
(11.12.21)
çalıştığım yerde 30 yaşında ücretli staj yapan metin yazarı var. yapılmasına yapılır ama bence burda şirket çok önemli bir husus. işi öğrenmek için abidik gubidik bi yerde başlamaktansa cv'nize büyük hevesle ekleyebileceğiniz bi yerde başlamak geleceğiniz için önemli rol oynuyor.
0
isveperver
(11.12.21)
(5)

LinkedIn takipçi silme

dissendium
Takipçi nasıl siliniyor? Aradım ama bulamadım.
Takipçi nasıl siliniyor? Aradım ama bulamadım.
0
dissendium
(11.12.21)
Ağım bölümüne gelin. En üstte Ağımı Yönet var. Oraya girince Bağlantılar kısmına gelin. Çıkarmak istediğiniz bağlantının sağında yer alan üç noktaya basıp bağlantıyı kaldırın.
0
himmet dayi
(11.12.21)
@himmet dayi, takipten çıkarmak istediğim kullanıcılarla bağlantım yok. Sadece takip etmişler.
0
🌸dissendium
(11.12.21)
Seni takip edenleri nereden görüyorsun? Beni kimse takip etmiyor galiba. O kısmı bulamadım.
0
himmet dayi
(11.12.21)
@himmet dayi, profilde Faaliyet kısmında takipçi yazıyor.
0
🌸dissendium
(11.12.21)
Takipçileri tek tek takipçin olmaktan çıkaramıyorsun gördüğüm kadarıyla. Bunun yerine Gizlilik/Görünürlük ayarları altında faaliyetlerimi sadece bağlantılarım görsün ya da herkes görsün seçenekleri var. Birinin faaliyetlerini takip etmesini istemiyorsan o kişiyi engellemen gerekiyor. Onun takip ettiklerinden senin hesabı sen çıkaramıyorsun aksi halde.
0
himmet dayi
(11.12.21)
(7)

En sevdiğiniz film hangisi?

goodyes
Benimki Leon mesela, apayrı bir yeri var yanımda. sizinki?
Benimki Leon mesela, apayrı bir yeri var yanımda. sizinki?
0
goodyes
(11.12.21)
World war z
0
sopiro
(11.12.21)
Harry Potter, 8 filmin hepsi
0
dissendium
(11.12.21)
Geleceğe Dönüş (1-3) ve The Mask
0
nhk ni youkosu
(11.12.21)
Gainsbourg
Filmin çok değişik bir kafası var. Unutup unutup izliyorum.
0
ganbatte
(11.12.21)
Saving Private Ryan
Love Actually
Departed

Çok var ya, bir taneyi geçtim 3 tane yazmak bile diğerlerine haksızlık
0
gabe h coud
(11.12.21)
True romance ve heat. Her defasında ayrı bir şey yakalıyorum.
0
deer hunter
(11.12.21)
Bir Zamanlar Amerika,
Kasabanın Sırrı,
Çingeneler Zamanı....
diye uzar gider bu...
0
ankarakecisi
(11.12.21)
(8)

radyo programı dinliyor musunuz?

erenderk
her ne kadar olumsuz haberlerden kendimi kesecek raddede bunalmış olsam da sabahları nihat'ı dinliyorum ben iş için hazırlanırken. zam mam haberi alınca (yani 2 saniyede 1) hemen eşe dosta haber veriyorum benzin alın diye. denk gelirse mete güçlü mete. bazen de akşamları sivrisinekle nihat. siz?
her ne kadar olumsuz haberlerden kendimi kesecek raddede bunalmış olsam da sabahları nihat'ı dinliyorum ben iş için hazırlanırken. zam mam haberi alınca (yani 2 saniyede 1) hemen eşe dosta haber veriyorum benzin alın diye. denk gelirse mete güçlü mete. bazen de akşamları sivrisinekle nihat. siz?
0
erenderk
(10.12.21)
çalışırken bazen radio.garden'ı açıyorum.

enstrumental, dinlendirici müzik dinliyorum.

bazen rastgele bir konum seçip orayı dinliyorum.

radyoda kişi, sohbet vs dinlemiyorum. bbc radyoları hariç. ingilizce geliştirmek için dinliyorum onları.

türkiye'den sadece ankara üniversitesi radyosu dinliyorum. (radyo ilef)
nadiren radyo eksen ve trt turku.
0
tabudeviren
(11.12.21)
nihat'la sivrisinek dinliyorum sadece.
0
do you remember me
(11.12.21)
Radyo dinleyeceğime müzik ya da podcast dinliyorum. Reklam tahammül edebildiğim bişi değil.
0
Bruce
(11.12.21)
Nihat'ı dinlemeye ortaokulda başlamıştım (ciddiyim). Şu an dinlemiyorum. Zeki Kayahan Coşkun'u öğrendim sevgilimden. Onu dinlediğim olmuştu. Akla Kara programını da dinliyordum. Bir de adını hatırlayamadığım bir program daha var. Konuşurken "evet" dememe yarışması oluyor. Bilen varsa yazar belki. Ben müzik için dinliyorum yüzde 95.
0
dissendium
(11.12.21)
Düşündüm de bayağı uzun süredir dinlemiyorum herhalde. Genelde radyo yerine podcast tercih ediyorum.
0
fraise
(11.12.21)
Eskiden sabah ve aksamlari nihati dinlerdim bi ara pascal ile kadir copdemir vardı dinlemesi keyifli tabi ise giderken dinlerdim simdi home office olunca artık dinlemiyorum
0
all girls dream
(11.12.21)
19 yıldır Nihat :)

Liseye başladığımda dinlemeye başlamıştım. Mp3 bile yoktu ama dandik cep radyoları vardı, onunla dinlerdim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(11.12.21)
Sabahları işe giderken Nihat'ı, akşamları eve dönerken de Rabarba'yı dinliyorum. Salı akşamları TRT Radyo 3'te Cenk Durmazel ile oğlunun birlikte hazırlayıp sundukları Jenerasyon X+z'yi kaçırmamaya çalışıyorum.
0
ultranil07
(11.12.21)
(20)

Memleketin gidişatı hakkında

les yeux blanches
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.
Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.
Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.
Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.
Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri kapalı gişe.
Bu ne arkadaş ya millet keyif için bu paraları harcayabiliyorsa sıkıntı yok o zaman.
Dün hafta içi olmasına rağmen bebek tarafında gittim, araba park edecek yer, oturacak Cafe bulamadım kalabalıktan. Ücretli otoparkı bırak valeler bile dolmuş araba almıyorlar.
Kimse bana demesin 80 milyonda o insanlar azınlık diye.
Her zaman bu ülkede fakir bir kesim vardı ama zengin kesim bu kadar yoktu sanki. Herşeye rahat rahat bilet, yer bulabiliyorduk.
Ehli keyif, zengin kesimde bayağı bir artış var sanki.
Fox TV izlesen milletin hepsi duvarları kemiriyor.

Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Acaba yanlış mı düşünüyorum yorumlarınızı merak ettim.
0
les yeux blanches
(10.12.21)
Yanlış düşünüyorsun, 80 milyonda azınlık o insanlar.
0
Bruce
(10.12.21)
@Bruce
Ama bu zamana özel birşey değil bu. Ben kendimi bildim bileli 80 milyonda o fakir insanlar hep var. Şimdi niye bu kadar yaygara yapılıyor anlamıyorum.
0
🌸les yeux blanches
(10.12.21)
Sosyal medyanın gösteriş etkisi de var bence. Ortalama maaş alan insanlar bile keyfi harcamalarda bulunuyor sıklıkla. Ama zor durumda olan insan sayısı da oldukça fazla. Pandemi de işsiz kalan çok insan oldu en basitinden. Çoğu isyeri açılmadı bile. Ve henüz zamlar yapılmadı. Daha kötü günler geliyor yani.
0
meraklitursucu
(10.12.21)
E çünkü şu anda temel sorunumuz gelir dağılımı adaletsizliği. Fakir giderek daha da fakirlesiyor, bunun dışında zengin dednilen gruplar da zenginleşmeye devam ediyor. Orta sınıf denilen grup giderek fakir denilen gruba yaklaşıyor. 1 litre süt 16 lira olmuş; bu durumda ortada sorun olmadığından bahsetmek mümkün mü? Çevremizdeki çoğu insanın standarti düşüyor; bu duvar kemirmesi gerektiği anlamına gelmiyor ama eskiden yılda iki kere yurtdışı tatiline rahatça gidebiliyorsam şimdi zorlanıyorum. Bana göre sorun var. İlla açlıktan ölmek mi gerekiyor sorun var demek için? He bir grup da standartinin düştüğünün farkında olmadan hala eski aliskinlarina devam ediyor, sonuç kredi kartı borcu yığını.

Derin fakirlik dediğimiz şey de giderek artıyor.
0
fraise
(10.12.21)
Türkiye'yi geçiyorum, gel sadece Istanbul'a bakalım.

Istanbul'da 16 milyon insan var. Bunun sadece en zengin %2sini alsak: 320bin insan yapıyor!

Böyle bakarsan, Istanbul'da 320bin insanı ağırlayacak nitelikli, kalburüstü mekan yok. E bir de dışardan (Istanbul dışı, Türkiye dışı) gelenler var. Mekanların ağzına kadar dolup taşması çok normal.

Bahsettiğin sanatçı, grup, ve gösterilerin toplam arzı nedir? her biri ayrı ayrı 10biner bilet arzedebiliyor mu? Dolup taşması çok normal değil mi?

Özet: Yanlış düşünüyorsun.
0
kaptankedi
(10.12.21)
Ben de A Haber izledim geçen. Anladığıma göre Mars'ta koloni kuracakmışız. Durum çok iyi. Ben haklı buldum sizi. Var ki yiyorlar.
0
dissendium
(10.12.21)
Bakınız doğruluğu tartışmalı da olsa TUIK verisi, en zengin %20, toplam gelirin %50'sine çökmekte.

En alttaki %20'ye bakınız, toplam gelirin yalnızca %5.9'unu alabiliyor. Bu dilim içinde 16milyon insan var. Evet, bu 16 milyon insan duvarları kemiriyor. Ciddiyim.

data.tuik.gov.tr
0
kaptankedi
(10.12.21)
Dolar 30 lira da olsa o mekanları dolduracak kadar nüfus hala olacak, bunun üzerinden çıkarım yapılamaz
0
freebird5406_2
(10.12.21)
ülke istanbul'dan ibaret değil.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir. O gördüğün zenginler yüzde 20 bile değildir. Biz fakirler oturacak ev bulsak şükrediyoruz, değil dışarı çıkmak.
0
photo85
(10.12.21)
Orta sınıfın alışkanlıklarından vazgeçmeme isteği + corona ile gelen "şimdi yapamazsam ileride belki hiç fırsat olmaz" kafası ile herkes her şeyi yapıyor artık.

Ben de normalde gitmeyeceğim metal grubunun konserine 200 lira verdim mesela. Arkadaşlarla gidelim bir etkinlik olsun diye.

İstanbul'da artık daha çok insan var ve çoğu aynı yerlere sıkışmış durumda(mesela taksim bitti diye herkes beşiktaş veya kadıköye gidiyor. Eskiden Floryaya giden bir kesim vardı artık Suriyeliler bastı diye gitmiyorlar), ayrıca sosyal medya sayesinde/nedeniyle insanlar aynılaştı. Herkes o etkinliği görüp ona gitmek istiyor. Eskiden sadece ilgisi olan görürdü.

Ekonomik veriler açık. Fakir daha fakirleşti, orta sınıf fakirleştiği için alışverişe ve bu tür etkinliklere saldırdı (çevremdeki birçok kişi bir sürü elektronik eşya aldı, zamlanmadan alalım diye. Bence websiteleri bu dönemde satış rekorları kırmıştır), zengin kesim zaten pek etkilenmiyor veya eskiden yılda 3 kere tatile giderken artık 2 kere gidiyor.

Örneğin bir noktada araba alabilmiş insanlar onu satıp 350 bin lirayı Clio'ya verebiliyor. Ben sıfırdan veremiyorum. Ama bu arabalar satılıyor, tükeniyor, sıraya girmen gerekiyor. Evler aynı şekilde...
0
nhk ni youkosu
(10.12.21)
A+ 200000 KİŞİ
A 3 Milyon kişi
B 10 milyon kişi
C 65 milyon kişi
sen A ya da B den söz ediyorsun.
0
ankarakecisi
(10.12.21)
placebo, arctic monkeys bangladeşe gitsin orda da biletler tükenir.

bebekte park edecek yer konusu ise istanbulun aşırı kalabalık olması sebebiyle.

kısacası ülkede zengin var elbette ama azınlıktalar. gelir dağılımı eşitsizliği var. ve istanbul fazla kalabalık.
0
dafuq
(10.12.21)
Ben anladim seni.
Eskiden keyif islerine bu kadar para harcanmiyordu, bu tarz etkinliklere daha kolay yer bulunuyordu.
Mekanlar da bu kadar full cekmiyordu.

Mesela vapur iskelesinden mac ya da konser bileti alip gitmisligim coktu.
Siraya falan girmem gerekmiyordu rock n coke bileti falan aylarca bulabiliyordun.
Mac gunu stad kapisinda kuyruga girsem yetiyordu.
Sadece devlet tiyatrosu bileti zordu, bir de sinema festivalleri. Onlar da az kisi aliyordu cok reklam yapiyorlardi.

Simdi sosyal medya var, hem giderek hava atiyorsun, hem de aha bitiyor alayim havasi olusuyor.
En son bi sertab konserine boyle zor gittim bir de esek kadar para verdik.
Sertab dedigin 2005te ayni konseri verse eminim haftalarca bilet satmaya ugrasirdi.
Bedava alirdik sonra gitmeyi unuturduk.

Simdi rockncoke olsa 10 milyon bilet satar herhalde.

Milletin kafa yapisi degisti parayla pek alakali degil.
0
divit
(11.12.21)
@divit

Aynen merak ettiğim buydu.
Bu arada Sertab erener'in eurovision'da şampiyon olduğu sene, yanılmıyorsam 2004 baharında harbiye açık havada konser vermişti. Gidip son gün 2 tane bilet almıştım rahat rahat.
Düşün o pohpohlamaya rağmen bilet bulunabiliyordu.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
Çıkar telefonunu göster mantığının aynısı bu
Millet aç ssdece sen zengin kısmın yaptıklarını görüyorsun
0
basond
(11.12.21)
Ben de anladım demek istediğinizi. Bazen bu his bana da oluyor. Türkiye şartlarında iyi bir gelirim var ancak telefon değiştirirken bile çok düşünüyorum. Bakıyorum asgari ücret alan arkadaşımda en yeni iphone modeli var. Bence tüm bunlar tamamen zenginin daha zenginleşmesinden kaynaklanmıyor. Keza bir kafede oturmak için zengin olmak gerekmiyor. Etkisi muhakkak var. Ama bence sebebi gösteriş merakı. O kafeye gitmezse nereden story atacak? O telefonu almazsa pahalı telefon kullanan arkadaşlarının yanında statüsü düşük hissedecek. Herkes placebo konserinden bahsediyor. Bizim gencimiz ben de gittim diye hava atamayacak mı yani?

Yani herkesin bunlara hatta en iyisine hakkı var tabi ki. Ama içten gelerek yapılan şeyler olduğunu düşünmüyorum.
0
mysticriver
(11.12.21)
@playing star again

Hocam sadece etiler örnek değil. Varoş semtinede gitsen otopark bulamıyorsun artık araba bolluğundan.
Bağcılar, şirinevler vs hayatta otopark bulamazsın.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
demek istediğinizi hem anladım hem de yanlış baktığınızı düşünüyorum.
bu göreceli bir şey.
dediğiniz şekilde bazı konserlere hâlâ son gün bilet bulunabiliyor ama 2001'deki depeche mode konseri için biletix önünde yatan olmuştu, internet sitesi çökmüştü.
divit'in dediği gibi rock'n'coke'a gününde bile bilet bulunabiliyordu ama.

placebo zaten normal şartlarda bileti hemen tükenecek bir grup.
cem yılmaz'a bir tat bir doku'dan beri çıktığı anda bilet bulunamıyor.
ben bu yüzden bilet bulamayıp izleyememiştim mesela.

yani bunlar biraz gruba, kişiye, etkinliğe göre de değişiyor.
ne olursa olsun, her zaman sold out olacak gruplar, kişiler ve etkinlikler var.
bunlar ölçek olamaz.

bir de sosyal medyayla, gündemle, corona'dan sonra insanların sosyalleşmek için delirmesiyle falan da ilgili olan durumlar var.

mesela artık çalışanlar sürekli dışarıda ya da eve siparişle yemek yiyor.
eskiden bu kadar değildi.
dönemle birlikte yaşam tarzları da değişiyor.
eskiden hafta sonu akşamları dışarı çıkılıp yemek yenirdi ve bu bir sosyal aktiviteydi.
artık "dışarıda yemek" veya "dışarıdan yemek" lüks değil, normal günlük hayatın parçası oldu çünkü zaman içinde seçenekler, restoranlar, cafeler, bistrolar, barlar, publar, bir sürü seçenek türedi ve hayat hızlandığı için insanların bakış açısı da değişti.

eskiden araba almak "araba almak"tı, artık araba ihtiyaç oldu.
ister etiler'de olsun, ister fikirtepe'de.
millet yemeyip içmeyip araba alıyor gerekirse.
hayat tarzları, hayatın akışı sosyal medyayla, teknolojiyle, gündemle, ortamla vb. değişiyor sürekli.

eskiden derken son 10 yıllık bir süreçten bahsediyorum bu arada.

bahsettiğiniz kitlenin azınlığa dahil olması da ayrı bir durum tabii.
yani tutarsız bir tespit.
0
blatta hiberna
(11.12.21)
80 milyonluk ülkede 1 milyon insanın durumu iyi güzel kardeşim niye şaşırıyorsun.
0
komando kani var bende
(11.12.21)
(4)

Yalova/Armutlu hakkında ne düşünürsünüz?

msb
İhlas civarı çok kötü müdür? Denizi insanı vb nasıl bilen var mı? Yatırım yapılır mı?
İhlas civarı çok kötü müdür? Denizi insanı vb nasıl bilen var mı? Yatırım yapılır mı?
0
msb
(10.12.21)
Çocukken gitmiştim. Denizi kötüydü. Bence yatırım yapılmaz. Daha güzel yerler var bütçeye göre. Kocaeli'nin Karadeniz sahilleri daha iyi.
0
dissendium
(10.12.21)
Havasi, yesilligi guzel ama insanlari gercekten cekilmez. ya yaslilar ya muhafazakar cocuklu ekip ruh emici bir ortam var. dedikleri gibi hamam, havuz tarzi yerler kadin erkek ayri. denizi de guzel degil ama sosyal ortama okeysen emlak degeri hakkinda bir sey diyemeyecegim. istanbuldan idoyla direkt gidis oldugu icin avantajli
0
ala09
(10.12.21)
biz su an orada sahil sitesi yapiyoruz. yazlik yer. yazlari civil civil kislari kurak ve sicak eheuehe.
ozet geceyim beni cekmiyor yollari berbat ama yatirimdan kasit ev alip satmaysa basarili olunur.
0
turbo sadık
(10.12.21)
Sadece yaşlılar var artık oralarda. Denizi de pek girilecek gibi değil ama oranın yazlıkçı profili pek denize girmiyor zaten. Ama yazlık bu kazandırır illa ki.
0
anneboleyn
(10.12.21)
(4)

Bisiklet hk.

tchuck
şehir içinde kullanmak için istiyorum. özellikle spora gidip gelmek için. gidişte biraz yokuş var (maslak).bu amaç için kullanacağım ne bisiklet önerirsiniz?cambaz bisikleti olmayna katlanır bisikletler var mıdır, arabanın bagajna atabilmek amaçlı?ilk etapta spor için vs. istemiyorum bisikleti. sade
şehir içinde kullanmak için istiyorum. özellikle spora gidip gelmek için. gidişte biraz yokuş var (maslak).

bu amaç için kullanacağım ne bisiklet önerirsiniz?
cambaz bisikleti olmayna katlanır bisikletler var mıdır, arabanın bagajna atabilmek amaçlı?

ilk etapta spor için vs. istemiyorum bisikleti. sadece spor salonuna ulaşım için istiyorum. o yüzden çok bir aksiyon için kullanacağımı düşünmüyorum.
0
tchuck
(10.12.21)
26 inç katlanır bisikletler var ama katlansa da arabaya sığar mı bilmiyorum, mosso idi sanırım markası

dediğim model bu, ikinci el bulabilirsin sanırım çok tutulan bir model oldu çünkü.

www.hepsiburada.com
0
killerbee
(10.12.21)
aslında şehir içi ulaşım için en fazla 3 vites kullanıyoruz, düz yolda yokuşta işimizi görüyor

mümkünse arka rublesinde megarange dişlisi olsun, modeli çok önemli değil, google görsellerde megarange diye aratırsan rubledeki en büyük siyah dişli, çok pahalı bir eklenti de değil, çoğu bisiklette standart geliyor, hatta insanlar bunun ne işe yaradığını aldıktan sonra öğreniyorlar, bu dişli ile sırtında 5 kilo yük varken dik bir yokuşu kolayca çıkabilirsin
0
freebird5406_2
(10.12.21)
@killerbee,

bizim arabanın bagajı baya geniş. koltuklarda da ray var daha da genişliyor. sığabilir diye düşünüyorum. sevindim büyük bisikletlerin katalabilir olmasına.
0
🌸tchuck
(10.12.21)
Size yol bisikleti yeter.

Edit: Biraz yanlış anlaşıldı sanırım.

Yol bisikleti derken ucuz modelleri kast ettim.

www.hepsiburada.com

Aynı markanın ucuz dağ bisikletleri de var.

Ucuz demek istemiştim fazla kullanmayacağınız için.
0
dissendium
(10.12.21)
(2)

yüksek lisans puanları ve ales

burty
yüksek lisans yapmak için 64 ales puanı bir işe yarar mı, tercihler ne şekilde yapılıyor, kpss, ygs atamaları gibi mi? bu konuda çok cahilim vereceğiniz her bilgi bana bir şeyler öğretir.
yüksek lisans yapmak için 64 ales puanı bir işe yarar mı, tercihler ne şekilde yapılıyor, kpss, ygs atamaları gibi mi? bu konuda çok cahilim vereceğiniz her bilgi bana bir şeyler öğretir.
0
burty
(10.12.21)
yüksek lisans'ın en temelinde ales ve okul ortalaması var. bazı okullar ise yanında yds veya diğer dil yeterlilik sınavlarına koyar. ek olarakta mülakat (yazılı ya da sözlü) yaparlar.

örneğin benim yüksek lisansa giriş şeklim %25 ales %25 gano %20 yazılı sınav %30 dil sınavı şeklindeydi. bazı okullar 50 ales 50 gano da yapabilirler.

bölüme göre değişebilir ama 64 çok düşük bir puan. ben 89,6 ales ile yedeklerden girmiştim (mühendislik) küçük illerdeki alt seviye okulların daha çok sözel ve arka plan bölümlerine girebilmek şansınız olabilir.
0
avatar is back
(10.12.21)
Ales sadece tezli yüksek lisans için gerekli. Tezsiz yüksek lisansı Ales olmadan, parasını verip yapabiliyorsunuz. Başvuracağınız okulun, başvuracağınız yüksek lisans programını araştırın. Genel bir formül yok.
0
dissendium
(10.12.21)
(9)

Gece gelen çiğ köfte yeme isteği

dissendium
Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.
Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.
0
dissendium
(09.12.21)
karnım açken oluyor. zaman fark etmez. kahvaltıda da yerim.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
bana da oluyor öyle arada. şöyle bol otlu limonlu malzemeli yiyesim geliyor. bazen söylüyorum.
0
tabudeviren
(10.12.21)
Evet, ansızın ve çok şiddetli geliyor hem de. En karşı koyamadığım yiyecek galiba.
0
on and off
(10.12.21)
Midye dolma veya kokoreç isteği oluyor.
0
muhayyer divan
(10.12.21)
aynı şekilde kumpir isteği de geliyor bazen.
0
tabudeviren
(10.12.21)
sadece 1 kez oldu, yemedim. bir daha da olmadı.
0
erenderk
(10.12.21)
Millete tost perileri gelir, bana çiğköfte periler geliyor. Ve evet genelde gece yarısı. Kim bulduysa Allah razı olsun.
0
hrvl
(10.12.21)
bazen patates cipsi, cheetos, doritos vb krizleri de geliyor.
0
tabudeviren
(11.12.21)
@tabudeviren, abi sen bir markete, bir çiğ köfteciye git en iyisi.
0
🌸dissendium
(11.12.21)
(2)

Teknik resim, tasarım

dissendium
Teknik resim, tasarım konusunda kitap tavsiyesi arıyorum. Geniş kapsamlı olması, tolerans gibi konuları da içermesi önemli.Bir de D&R'da satılan Catia için kitaplar var. Bir tanesi şu.https://www.dr.com.tr/Kitap/Projeler-Ile-Catia/Egitim-Basvuru/Bilgisayar/urunno=0001726367001Bu kitaplardan almak is
Teknik resim, tasarım konusunda kitap tavsiyesi arıyorum. Geniş kapsamlı olması, tolerans gibi konuları da içermesi önemli.

Bir de D&R'da satılan Catia için kitaplar var. Bir tanesi şu.

www.dr.com.tr

Bu kitaplardan almak istiyorum. Kullanmış olanlar varsa faydasını gördüler mi?

Youtube ile zaman harcamak istemiyorum pek.
0
dissendium
(09.12.21)
Merhaba, eğer Teknik Resim konusunda bakıyorsanız bu kitap sizin işinizi görmez. Şimdi bilgisayar destekli çizim tasarım derslerini Teknik Resim dersini vermeden önce vermek gibi bir moda başladı.

Adamlar CAD öğreniyor ama Teknik ve Mesleki Resim kısmı (görünüş, ölçülendirme, kesit, perspektif, tolerans) geride kalıyor.

Kitapları ise mutlaka inceleyerek alın.

YouTube olmaz demişsiniz ama birkaç kanal (Atilla Çınar vb) bulup bakmanızı öneririm.
0
buck rogers
(10.12.21)
@buck rogers, hocam ben üniversitede teknik resim dersi gördüm. Makine mühendisiyim. Bahsettiğim CAD kitapları dışında ekstra teknik resim kitabı da arıyorum. Kitapları inceleyeceğim. Teşekkür ederim.
0
🌸dissendium
(10.12.21)
(7)

İthal ham madde ve aramalı olmadan üretim yapmak

emir135
Türkiye ham madde ve aramalların büyük bir kısmını ithal olarak karşılıyor deniliyor. Tamamen türkiyede üretilen ürünler var mıdır ya da minimum ithal girdi ile üretilen ürünler? (Tarım Sektörü Hariç)Türkiye'de ihracat yapan firmaların hepsi üretimden ziyade aslında ithal girdilerin montaj ve birleş
Türkiye ham madde ve aramalların büyük bir kısmını ithal olarak karşılıyor deniliyor. Tamamen türkiyede üretilen ürünler var mıdır ya da minimum ithal girdi ile üretilen ürünler? (Tarım Sektörü Hariç)

Türkiye'de ihracat yapan firmaların hepsi üretimden ziyade aslında ithal girdilerin montaj ve birleştirilmesini yaparak ortaya çıkan nihai ürünün ihracatını yapıyor. Öyle mi?
0
emir135
(09.12.21)
Var tabii ki. En basit Kardemir çelik üretiyor.

Yani koskoca üretimi montaj yapıyorlar seviyesine indirmek doğru değil. Gıda ve kimya sektöründe montaj söz konusu değil. Montajı yapılan her ürünün her bileşeni de ithal değil. Örnek olarak plastik sektöründe yerli polietilen üreticisi bulabilirsin. Bu yerli polietilen ile yerli ürün üretebilirsin.
0
dissendium
(09.12.21)
Tekstil var o yüzden ucuz zaten türkiyede.
0
Wakatakakage
(09.12.21)
Katma deger meselesi. Zaten uretimde kullandigin malzemelerin ne kadarini disarida alirsan o kadar iyidir koydugun katma degere gore.

Soyle dusun, high tech urun yaparsin anakarti islemciyi vs alir sadece plastik govde icine lehimleyip satarsan uc kurusa ameleligini yapmis olursun.

Anakart ve islemciyi alip icine ozel bir yazilimini yukleyip satarsin icine koydugun vidayi bile yurt disindan aldigin halde buyuk deger yaratmis olursun

Bizdeki sorun malin cogunu zaten yurt disinsan aliyoruz anca birlestiriyoruz degil. Aldigimiz mallarin ustune bir sey koyamiyoruz, aksine devlet dahilde isleme rejimiyle destekliyor bunlari ama ortaya koydugun degere bakmiyor. Gunun sonunda asil kazanan o mallari ithal ettigin ulkeler oluyor.
0
floydian
(09.12.21)
Demir celik konusunda ufak bir not duseyim. Demir celik sektorumuz hammaddelerden biri olan hurda demirin ciddi kismini ithal ediyor.
0
cleric
(09.12.21)
kardemir'in çelik üretiminde kullandığı makineler, enerji, vb. %100 yerli değil. elektrik kullanılan her yerde ithalat var.

gıda için gübre ithal, traktör mazotundan sulama için elektriğe ithal. taşındığı kamyon yine ithal...

kimya sektörünü bilmiyorum makine kullanımı yoğun mu, santrifüjler falan ithal mesela.

yerli polietilen... iyiymiş. çoğunluğu ithal onun da.
0
freiefeeler
(09.12.21)
Tekstil kesinlikle değil. Türkiye’de iplik üretiliyor fakat iplik üretilmesi için gerekli hammaddenin ciddi bir kısmı Asya ülkelerinden geliyor. Kullanılan makineler ise yabancı menşeili.
0
Depik
(09.12.21)
Çok az var. Ama burada gözden kaçırılan şeyler de var. Sen yurtdışından ithal hammadde alabilirsin ama onu araştırarak tasarımın gücünü kullanarak katmadegerli bişeye dönüştürürsen ithal hammaddenin dezavantajını yokedersin. Kendimden örnek vereyim 2 TL ye aldığım hammadeye 1 TL daha masraf edip 3 TL ye ürüne dönüştürüp Türkiye'de 30 TL ye perakende, yurtdışında 45 TL ye toptan 100 TL'ye perakende satış yapıyorum. Bazen şartlar neyi gerektiriyorsa onun hakkını vermek gerekir. Realite ne. Döviz yüksek ihracat kazançlı. Diğer realite ne. Hammadde ithal. O zaman bu iki gerçeği nasıl doğru kullanırım a odaklanacaksın.
0
deer hunter
(09.12.21)
(11)

kendine has büyük fan kitlesi olan kültür öğeleri

syozkn
başlık çok saçma oldu farkındayım ama şimdi anlatınca anlayacaksınız. dünya çapında isim yapmış, kendi fan kitlesi olan içeriklerden bahsediyorum. hala anlatamadım pardon... örnek vermeden olmayacak :(örneğin yüzüklerin efendisiörneğin harry potteroyun dünyasında atıyorum witcher, fallout. ne biley
başlık çok saçma oldu farkındayım ama şimdi anlatınca anlayacaksınız.

dünya çapında isim yapmış, kendi fan kitlesi olan içeriklerden bahsediyorum. hala anlatamadım pardon... örnek vermeden olmayacak :(

örneğin yüzüklerin efendisi
örneğin harry potter
oyun dünyasında atıyorum witcher, fallout. ne bileyim büyük bir sporcu da olabilir. misal ronaldo veya messi buna örnek ama futbolculuklarıyla değil karşıt fan gruplarıyla kitleler oluşturmasıyla. federer nadal keza öyle... star wars da çok iyi bir örnek. alt kültürler de olabilir keza. mesela cyberpunk alt kültürü, steampunk vs. vs. esasen geniş ama dar bir şeyler arıyorum umarım anlatabilmişimdir.

başka neler var bu tarz büyük kitlelere yön verecek karakter, film, oyun, şarkıcı vs. şarkıcı derken örneğin beyonce bence buna örnek değil ama bob marley iyi bir örnek.


daha çok kendi fan kitlesini oluşturmuş, iyi bir lore'a sahip oyun, film vs. arıyorum. kendi nerdleri olmalı. adam sadece sevip izlememeli, posterini , oyuncaklarını kısacası ürünlerini de satın almalı.

yukarıda saydığım örnekler harici başka neler olabilir sizce? aklınıza gelen var mıdır?
0
syozkn
(09.12.21)
Marvel - dc
0
uvbray
(09.12.21)
animeler
0
do you remember me
(09.12.21)
star wars

lego. yetiskin olup manyagi olan cok var.
ayni sekilde hot wheels arabalari.

age of empires serisi,
counter strike serisi
blizzard'in oyunlari. mesela starcraft kore'de bir kultur ogesi basli basina. diablo ve warcraft da mesela kendi manyaklari olan seriler.
0
baldur2
(09.12.21)
Şarkıcı Justin Bieber, Beliebers

Joker olur mu bilmem.
0
dissendium
(09.12.21)
Pc master race
Ps
Xbox
0
floydian
(09.12.21)
Beatles, Abba, RuPaul's Drag Race
0
hot potato
(09.12.21)
k-pop fanları. müzikten çıkıp bir alt kültüre döndü bu olay artık
animeler ve kore dizileri de bunun yanında değerlendirilebilir.
directioners vardı eskiden one direction fanları.
lol oyunu. dizisi çıktı mesela arcane o da deli gibi izleniyor.
fifa, pes, cs, pubg, valorant gibi başka oyunlar da konuşulabilir burda.
metallica gibi bir sürü köklü rock/metal grupları da buna güzel örnek olur.
amelie filminin de bir kitlesi var posterleri vs. çok satar, replikleri vs. nette çok var.
godfather serisi, matrix serisi, fight club
friends, game of thrones, himym, lost, sherlock, breaking bad, doctor who (en deli kitle bunda olabilir ürünleri de çok satılıyor), battlestar galactica gibi popüler diziler
0
semaforo de medianoche
(09.12.21)
Penauts snoopy
0
kediperili
(09.12.21)
Warhammer 40000
Battletech
Dungeons and Dragons
Star Trek
0
cleric
(09.12.21)
metal gear solid
skyrim
world of warcraft
dota
0
freiefeeler
(09.12.21)
Halo
Mario ( bayağı delisi var)
Legend of Zelda
Joker( Nolan'ın Joker'i)
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(09.12.21)
(6)

Çarpışma sorusu (fizik)

kullanilamayan ruhumuzlar
İç güdüsel veya mantıksal olarak çarpışma sonunda trenin 200 km/sa'da ve topun 400 km/sa'da gideceği aşikar. Ancak enerji ve momentum korunum denklemlerimden topun hızını 400 km/sa bulamıyorum.Soru ekte.
İç güdüsel veya mantıksal olarak çarpışma sonunda trenin 200 km/sa'da ve topun 400 km/sa'da gideceği aşikar. Ancak enerji ve momentum korunum denklemlerimden topun hızını 400 km/sa bulamıyorum.

Soru ekte.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(08.12.21)
momentum korunumunu kullanabilirsin. m1*v1 + m2*v2 = m1*v1son + m2*v2son ilk denklem, ardından kinetik enerji korunumunu kullanıyoruz. çıkan iki denklem birlikte çözülür.
0
dynamico
(08.12.21)
Trenin hızı v1, topun hızı v2 olsun.

Formül şöyle verilmiş.

acikders.ankara.edu.tr

Sayfa 4.

v1son=(m1-m2/m1+m2).v1

Burada m1 m2'den çok büyük olduğu için m2 0 gibi kabul edilmiş.

Kaynak şurada.

acikders.ankara.edu.tr

Sayfa 20.

Yani direkt v1son=v1=200 km/s

v2son=2.v1=2.200 km/s=400 km/s

Buradaki v1son, v2son formülleri momentum korunum formülünden elde ediliyor. Bu ifadeler yalnız bırakılıyor.
0
dissendium
(08.12.21)
v1son=(m1-m2/m1+m2).v1

m2 sıfır olursa

v1son=v1 oluyor. 2 nereden geldi?
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(08.12.21)
2 için de v2son=(2.m1/m1+m2).v1 verilmiş.

m2 0 olursa m1'ler sadeleşiyor, 2 kalıyor.

v2son=2.v1 oluyor.
0
dissendium
(08.12.21)
Tamam, formülde var da 2 nereden geliyor? Yoksa ben amprik düşünceyle topun 400 km/sa gideceğine varabiliyorum. Çünkü tren topa çaptığında top ileri doğru fırlayacak. Bunu daha da geliştiriyorum. Bu topu duvara 200 km/sa ile fırlatsaydım 200 km/sa ile dönecekti; ileri giden trene 200 km/sa fırlatırsam top trene göre 200 km/sa gitmesi gerek yani 400 km/sa.
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(08.12.21)
Onun ispatı burada.

www.batesville.k12.in.us
0
dissendium
(08.12.21)
(8)

internetten parfüm alırken nelere dikkat etmeliyiz?

we are floating in space
almak istediğim parfüm örneğin çiçekspeti'nde 225 tl, hepsiburada'da 400 tl, boyner ve sevil'de 1000 tl. aynı marka, aynı ml.
almak istediğim parfüm örneğin çiçekspeti'nde 225 tl, hepsiburada'da 400 tl, boyner ve sevil'de 1000 tl. aynı marka, aynı ml.
0
we are floating in space
(08.12.21)
Edt, Edp farkına bir bakmak lazım.
0
dissendium
(08.12.21)
Almamaya dikkat edebilirsin. Sevilden alinir da diger firmalara guvenmezdim ben.
0
floydian
(08.12.21)
çiçeksepeti'nde daha önce aldığım ürünler korsan çıkmıştı. hatta burada çok detay vermek istemediğim bazı illegal şeyleri satın almak istersem ilk oraya bakıyorum. muhtemelen satılan ürünleri diğer firmalar kadar iyi denetlemedikleri için orada öyle bir sektör büyümüş. diğerleri için bir yorumum yok.
0
kent sakini
(08.12.21)
Çiçeksepetinde adidas ayakkabılar var hep çakma. O yüzden güvenmiyorum. Otekileri bilmem
0
olaylar olaylar
(08.12.21)
Her isteyenin satıcı olabildiği yerlerden KESİNLİKLE parfüm almam.
0
hayirsiz
(08.12.21)
Biri Avrupa'dan bile ucuz biri ya avrupa ile ayni fiyat ya da daha pahalı.
Türkiye'de döviz ile giren bir ürünün Avrupa'dan çok daha ucuza satilacagina inaniyorsaniz alin ama sahte cikacak.
Eskiden çok iyi siteler vardi ama çoğu gitmiş gibi son yillarda.
0
logisticsmanager
(09.12.21)
seçeneklerde yok ama bana bir tek sephora güvenilir geliyor. boyner ve sevil e de güvenmiyorum.
0
isyankar tosbaga
(09.12.21)
Beymen ya da Sephora.
0
marla is in my head
(09.12.21)
(9)

Favori fantastik kurgunuz hangisi? Neden?

lafıolmaz
SB.
SB.
0
lafıolmaz
(08.12.21)
Harry Potter serisi. Seriyle beraber büyüdüm. Yeri ayrı.
0
dissendium
(08.12.21)
lotr külttür ama Harry Potter evrenine gönülden bağlıyım <3 yanıtım harry potter
0
helena
(08.12.21)
Silmarillion ve dolayısıyla orta Dünya çünkü Tolkien.
0
j r r tolkien hayrani
(08.12.21)
Silmarillion ve dolayısıyla orta Dünya çünkü Tolkien + 1
0
the end of time
(08.12.21)
ejderha mızrağı serisi. çünkü lotr'dan önce onu biliyordum. ilk göz ağrım :P
yaklaşık hepsi aynı kafa zaten. yol arkadaşları ordan oraya gidiyor falan filan büyücüler cart curt
0
neira
(08.12.21)
Dune diyecektim ama o fantastik kurgudan ziyade sci-fi sayılır.

O yüzden Yerdeniz Büyücüsü diye güncelliyorum cevabımı.
0
plutongezegendegilmi
(08.12.21)
edebiyatta lotr
oyunlarda the elder scrools, witcher (ben oyunuyla tanıdım)

edit: neden? bilmiyorum. çocuğun masal sevmesi gibi bir şey.
0
ya ben lan neyse
(08.12.21)
serçe+tanrının cocukları
fantastik/bilimkurgu olmasının ötesinde cok da iyi bir edebiyat ürünü. özellikle serçe okudugum en iyi şey olabilir. dostoyevski kitapları ile ilk sırada benim için.
0
suyin
(09.12.21)
Açıklayarak gidiyorum, favorilerimi sonda belirteceğim.

LOTR değil. Çok değerli olduğunu kabul ediyorum ve seriyi 1 kez okudum. Bunun yanı sıra Silmarillion'da bitirdim. Beğeniyorum ama ağır buluyorum. Yani birden fazla kez okuduğum pek çok kitap olmasına rağmen LOTR bunlardan biri olamadı. Hobbit'i daha çok seviyorum mesela.

Harry Potter'a gelirsek kitapları deli gibi beklerdik. "Oley! Bu seferki 1000 sayfadan fazla" diye sevinçten deliye de döndüm. Güzel bir seri olduğunu düşünüyorum ancak öte yandan asıl güzelliğinin seri ile birlikte büyümek olduğunu düşünüyorum. Tam olarak hem Harry hem de film oyuncuları ile aynı yaşta olmak kendimde çok fazla şey bulmamı sağlamıştı. Öte yandan şimdi dönüp bakınca bana yetişkin halimde pek hitap etmiyor. Favori serim diyemem bu yüzden.

Yerdeniz Büyücüsü ve Yerdeniz evreni benim tartışmasız favorim. İlk kitapla gençken tanışmıştım be serinin kitaplarını pek çok kez tekrar okudum. Hatta Yerdeniz Büyücüsü kitabını neredeyse sayfa sayfa anlatabilecek kadar hakimim (resmen hatim indirmişim...) ve bu seride gençken nasıl birşeyler bulabiliyorsam şimdi de bulabiliyorum. Nazarımda tarz olarak birbirlerinden farklı olmakla birlikte LOTR'dan daha güzel bulurum.

Son zamanlarda da Disk Dünya serisini keşfettim ve eşsiz bir eser! Bir diğer favori olarak bunu seçmekte hiçbir sakınca görmüyorum çünkü tam bir zeka ürünü. O kadar eğlenceli, komik ve yaratıcı bir evren ki bir arkadaşıma bahsederken "Disk Dünya olmasaydı yaşamımdaki toplam mutluluğumda farkedilir bir azalma olurdu" demiştim. Adeta bu dünya Terry Pratchett'in yüzü suyu hürmetine dönüyor vallahi.

Yazacaklarım bunlardır :)
0
burka
(09.12.21)
(19)

Merkezi ısınma 500 lira normal mi?

Gradient_tabanlı_mor
Kasım ayı ısınma 500, aidat 700 toplam 1200 ödedim. Bu evde ilk kışım olduğu icin şaşırdım. 1+1 eve en düşük derecede yaktım hep evde yoktum diye. Bana çok fazla geldi 500 lira 1+1 eve hem de ev buz gibiyken.Ne yapabilirim peki? Mecbur ödeyeceğim öyle mi? Daha 3 ay önce taşınmıştım:')Edit: evet aid
Kasım ayı ısınma 500, aidat 700 toplam 1200 ödedim.
Bu evde ilk kışım olduğu icin şaşırdım. 1+1 eve en düşük derecede yaktım hep evde yoktum diye. Bana çok fazla geldi 500 lira 1+1 eve hem de ev buz gibiyken.

Ne yapabilirim peki? Mecbur ödeyeceğim öyle mi? Daha 3 ay önce taşınmıştım:')

Edit: evet aidatin da çok olduğunun farkındayım ama eve girerken emlakçı bundan bahsetmemisti. 580 lira aidat sadece demişti. Isınma içinde gibi konuştu. İmza attıktan sonra farkettim. Aidata bir de havuz ısıtma, sıcak su vs ekleniyormus bunlardan da haberim yoktu. Enayi buldular söğüşlüyorlar kısaca.
0
Gradient_tabanlı_mor
(08.12.21)
O paraya öküz alınır. Bence fazla
0
birmilyonunvarmi
(08.12.21)
Yaşadığım ilçede ev kiraları şu anda 1200 lira.
0
hayirsiz
(08.12.21)
ben komple 450 ödüyorum aidat + yakıt. 110 m2 merkezi sistem. kapıcı + asansör + çevre düzenlemesi vb vb...

güzel sistem kurmuşlar.
0
killerbee
(08.12.21)
geçen sene 500 falan öderken bu ay 290 ödedik. bizim de merkezi, sıcak su dışarıdan sitedeki diğer iki apartmana taşınıyor. baya fazla sizinki
0
Wakatakakage
(08.12.21)
geçen sene merkezi sistem 3+1 evim için kışın en soğuk karlı döneminde 350 lira ödüyodum ki evin içi baya sıcak olduğu için neredeyse kısa kollu ile duruyordum, bu sene yeni taşındığım yine 3+1 evde geçen ay havaların çok güzel olması sebebiyle neredeyse minimum seviyede yakmalarına , bazı günler hiç yakmamalına rağmen 300 lira ödedim, sanırım evin hangi katta olduğu, yalıtımı, doğal gaz zammı vs gibi sebeplerle ciddi farklar oluşuyor. öyle bi dönem yaşıyoruz ki ben bişeylerin fiyatlarına şaşırmayı bıraktım,
0
hypathia
(08.12.21)
aşırı fazla. biz 1+1 eve taşş çatlasın sıcak su+ısınma 150 tl falan ödüyoruz. ve evde sürekli şort atletle dolaşıyorum. konum: ankara
0
jelly bear
(08.12.21)
Benim oturduğum ev dogalgazlı ve devamlı çalışıyor. Evde kısa kolluyla oturuyoruz. Ev 3+1 gelen fatura 450 lira
0
limonlu eksi
(08.12.21)
muhtemelen eviniz lüks sitelerden birinde. sistem kurulmuş ödeyeceksiniz. ben olsam çıkar giderim. 1200 liranın yarısını verip paşalar gibi ısınırım
0
iddaaci
(08.12.21)
@iddaaci evet havuzlu filan bir site. Çıkabilecek olsam çıkardım ama mecburum şu an.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(08.12.21)
Isınmadan ziyade aidat çok pahalı değil mi? Tamam site falan ama 700 nedir kira öder gibi.. Bizim geçtiğimiz ayın yakıtı 350 tl geldi merkezi doğalgaz ve doğru düzgün ısınamadık bile. Ondan normal geldi. Bu arada 1+1 olması bir şeyi değiştirmiyor apartmana komple geliyor dairelere bölüştürülüyor. Pay ölçer taktırılması için yönetici ile görüşebilirsiniz belki
0
eatpraylaw
(08.12.21)
Taşınmadan önce sormadınız mı? Aşırı aşırı fazla çünkü. Ankara’da 9 ay 330 ödüyoruz merkezi sistem ısınmaya.
0
elorelia
(08.12.21)
Normal değil. 700 aidat ödediğinize göre parayı sokakta buluyorsunuz sanırım. Bir şey yapmanıza gerek yok. Böyle devam.
0
dissendium
(08.12.21)
Biz ısınma 300 + 250 lira aidat ödüyoruz. 1+1 evimiz. Markalı bir site değil. Genelde büyük ve isim yapmış firmaların aidatları ve yakıt giderler çok olur. Yapacak bir şey yok.
0
makarnacanavari
(08.12.21)
500 lira ısınma + aidat olsa normal diyecektim. 700 lira ısınma + aidat olsa oo fazlaymış diyecektim.

ama 500 ısınmanın üstüne 700 de aidat ise ohhaa. hem de 1+1 imiş.

doğalgaz zammı falan 500 lira ısınma yine uygun görülebilir de ayrıca 700 lira aidat nedir?
0
kibritsuyu
(08.12.21)
aşırı.

Ben ilk defa merkezi ısıtmalı apartmana taşındım, 100 lira aidat, ısınma 135 lira toplam 235 :D ve gayet iyi ısınıyor 3+1 ev.

Bana aidat normal geldi yani spor salonlu havuzlu çevremdeki birkaç düzgün site 700-800 ama ısınmada kazıklıyorlar bence sizi.
0
nhk ni youkosu
(08.12.21)
Biz az daireli, kapıcılı ve site olmayan bir evde oturuyoruz. Aidat 500 lira falan, ısıtma da merkezi ve geçen sene en soğuk zamanlarda 400-450 tl geliyordu.

Ama sizinki cidden fazla. Birkaç yüz kişinin oturduğu bir sitede falan çok ciddi bir para eder bu ve bu kadar harcama olmuyordur eminim.

İmkanınız varsa başka yere geçin diyeceğim ama nakliyeyi, yeni eve ödeyeceğiniz depozitoyu ve emlakçı ücretini düşününce kalmak daha mantıklı olabilir.
0
chicha_v2
(08.12.21)
havuzlu spor salonu güvenliği vs olan siteyse 700 800 lira son derece normal. ısınma yüksek gibi
0
all girls dream
(08.12.21)
aynı sitede olabiliriz. ısınma normal yaktığınız için.
0
neverlose
(08.12.21)
fazla gelmiş, peteklerde termostatlı vana var mı? taktırın bence, o bayağı düşürür faturayı
0
mya
(09.12.21)
(9)

Bazı insanların hiç üşümemesi

jonas
Bu soğuk İstanbul gününde kapüşonlu sweat+montumla öğlen dışarı çıktım, karşımdan t-shirt ile gelen bir kardeş görünce yine aklımdan aynı soru geçti; üşümeden nasıl olabiliyor? Kar soğuğunda bile gömlekle takılan insanlar görüyorum mesela.Bünye meselesi diyebilirsiniz de bu nasıl olabiliyor yani, ka
Bu soğuk İstanbul gününde kapüşonlu sweat+montumla öğlen dışarı çıktım, karşımdan t-shirt ile gelen bir kardeş görünce yine aklımdan aynı soru geçti; üşümeden nasıl olabiliyor? Kar soğuğunda bile gömlekle takılan insanlar görüyorum mesela.

Bünye meselesi diyebilirsiniz de bu nasıl olabiliyor yani, kan akışı mı hızlı oluyor bu insanların, nasıl sıcak hissedebiliyorlar?
0
jonas
(08.12.21)
Alışkanlık en çok. Bir Eskişehirli olarak Antalya'da yaşarken Antalyalı arkadaşlarım kışlık mont giymeye başladığında ben hâlâ hırka giyiyordum ki aslında çok kolay üşürüm. Sıcaklığın sıfırın çok altında olduğu yerlerden gelen insanlar İstanbul'un kışında tişört ya da gömlekle üşümüyorlar.

Bi de metabolizma yavaş çalışıyorsa daha çok üşüyoruz galiba.
0
kobuzchu kiz
(08.12.21)
Hiç üşümemek diye bir şey yok. Üşümüyorum diyenlerin 3 5 nöbeti tutması lazım. Kansızlık da bir üşüme sebebi olabilir. Bir de o eski kışlar yok. Ben kombi en düşükteyken kısa kollu tişörtle oturabiliyorum.
0
dissendium
(08.12.21)
kan değerleri iyi oluyor muhtemelen. ben de onlardan biriyim herhalde. hiç katlanamadığım şey kışın otobüs ortamı. otobüs yanaşırken montu çıkarıp öyle giriyorum ona rağmen pişiyorum, buram buram terliyorum. millet içeride önü kapalı montlarla kabanlarla kafada bereyle nasıl duruyor aklım ermiyor.
0
lazpalle
(08.12.21)
Spor ve beslenme ile de bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Eskiden kat kat giyinir üşürdüm, şimdi o halimden eser yok. Ben aynı ben.
0
ruhen hastayim ben
(08.12.21)
Esim evde çift çorap t-shirt üstü kazak/hirka ve uzun esofman ile dolaşıyor.
Ben günün yüzde 90'i sort, t-shirt ya da hiçbir şey. Akşam yatarken de uzun esofman giyiyorum. Daha çorap giymedim.
Eşim bu halde hala soğuk iken ben üstüm çıplak sıcacık vücudum. Neden bilmiyorum. Bünye heralde.
0
logisticsmanager
(08.12.21)
www.youtube.com

aklıma şu geldi. Küçüklükten gelen bir bünye/adaptasyon meselesi de olabilir. Fakat kadınların daha çok üşüdüğü gibi bir ön kabul var, kan değerleri ile de ilgili bir yanı vardır illa ki.
0
nhk ni youkosu
(08.12.21)
Yerden ısıtma var evde, Aralık ortası neredeyse hala açmadım. Ofiste odama sekreter geldi bugün, soğuktan kaçarak çıktı, nolursunuz klimayı açın nasıl üşümüyorsunuz dedi. Uzun mesafe koştuğumdan büyük ihtimal, kalbim güçlü, vücudum hep sıcak.
0
gabe h coud
(08.12.21)
Vucut isisi 1 dereceye kadar fark edebiliyor insanlarda. Bazilari icten kaloriferliymis gibi, o tip insanlara cok yaklastigimda, yanlarinda oturdugumda farki anliyorum.

Yukaridakiler de dogru. Almanya´nin pek sicak ve gunesli olmayan bir sehrinde yasiyorum ve ondan oncede Ankara´da yasadim uc yil. Istanbul´dan arkadasim gelince donarken, ben daha usume moduna gecmemistim. Alisiyoruz da.
0
buf-e kür
(08.12.21)
Kendini/bünyeyi alıştırmakla da ilgili bence. Birkaç yıl evvel çok üşüyen biriyken artık canıma tak edince kendimi hepten soğuğa alıştırdım. Bu aylarda evde ince bir sweat ile duruyorum. Mont sezonunu açmadım. İnce bir yağmurluğu önü açık giyiyorum dışarıda. Kapatınca bile bunalıyorum. Ha ama ayaklarıma bir şey bulamadım. Çorap:)+patik:)+panduf:) kombosuyla bile hala buz gibi olabiliyorlar. ¯\_(ツ)_/¯
0
Amaranta ursula
(08.12.21)
(10)

Bir iş için Program Yazmak veya Excell

sakince
Programcılık geçmişim var. 2 yıllık lise. Şuan yeni bir işe başladım. Pek bir şey yaptığım yok. Patron programcılık okuduğumu bildiği için bana bir konuda danıştı. (Bu arada okuduğum bölümle alakalı bir iş yapmıyorum).Neyse istediği şey :Diğer ofislere başvuran müşterilerin bilgilerini kayıt edilmes
Programcılık geçmişim var. 2 yıllık lise. Şuan yeni bir işe başladım. Pek bir şey yaptığım yok. Patron programcılık okuduğumu bildiği için bana bir konuda danıştı. (Bu arada okuduğum bölümle alakalı bir iş yapmıyorum).

Neyse istediği şey :Diğer ofislere başvuran müşterilerin bilgilerini kayıt edilmesi ve bunu kendi bilgisayarında güncel şekilde görmek istemesi. Atıyorum Hataydaki müşterinin ad-soyad-telefon numarası-giriş tarihi. Böyle böyle veritabanı oluşacak.

Ben bu işlerde uğraşmadığımı zamanında sadece okul kayıt gibi program yaptığımı söyledim. Ama içim buruk kaldı. Kendimi kanıtlamam için extra bu işi almakta istiyorum. Yoksa dışarıya yaptıracakmış.

Özetle: Kişilerin bilgisinin diğer ofislerden girildiği ve merkezdeki kişinin bunları görüp sorgulayabileceği birşeyi nasıl yaparım?

Excelde halledilir birşey mi? Sizden bana yol haritası çizmenizi istiyorum. Geri kalanları araştırarak yapıcağımı düşünüyorum. Atıyorum paket programı şunla hazırlayıp servera mı bağlayacağım. Yoksa web arayüzlü birşeyi şununla yapıp kayıt mı tutacağım.

belkide bu iş bana ofiste farklı pozisyona katabilir. En kolay yoldan nasıl hallederim.

Son bir not: Öyle hesap kitap veya muhasebeyi etkileyecek birşey olmadığından sorumluluğum olmayacak.
0
sakince
(08.12.21)
Excel ile yapılabilir ama Excel bu iş için doğru program değil. Veri koruma açısından uygun olmaz. Ne demek bu? X kişisi verileri göreyim diye dosyayı açar, içindekileri siler, üzerine kaydeder: Tüm veriler uçar. Hadi onun için sadece okuyabilir şifresi oluşturdun ve dağıttın, bu kez de her açılışta şifre ister vs. vs.

Ben olsam şöyle yaparım: Visual Basic ya da muadili bir programlama diliyle çok basit bir arayüz çizip bunu Access veritabanına bağlar, görüntüleme için de ikinci bir arayüz yapardım. Kayıt giren ilk arayüzden girer, görüntülemek isteyen ikinci arayüzden. Veritabanını da server'da bir yere koyardım. Böylece ağa bağlı her yerden bu verilere erişim sağlanabilir.

Bu zor diyorsan Excel'i server'da bir yere koyup kaydı girecek kişinin masaüstüne kısayol yollarsın. ama o kişi hata yapıp silerse o dosyayı geri getiremezsin.
0
himmet dayi
(08.12.21)
@himmet dayi öncelikle teşekkür ediyorum her zaman yetişiyorsun. Veritabanını serverda bir yere koyma kısmını anlamadım. Bu programı web arayüzlü yapmayacağım anlamına mı geliyor?

Excel'in tek sıkıntısı veri koruma, anladığım kadarıyla, sadece veri ekleyen kişiyi üzerinde değişiklik yapamayacağı şekilde yetkilendirebilir miyim? Müşteriler zaten standart yani sürekli bir sirkülasyon olmuyor. Eğer excel de karar verirsem araştırmamı nasıl yapıyım hangi anahtar kelimeleri kullanıyım?
0
🌸sakince
(08.12.21)
excel olmaz. himmet dayı güzel açıklamış ama bu iş böyle kalmayacaktır, şu da olsun bu da olsun derken işin içinden çıkamayabilirsin, kapsam büyüyebilir, yapmak istemeni anlıyorum ame talebi alırken iyi netleştir sonra "sakince'ye verdiydik yapamadı" olmasın.
0
kenarortay
(08.12.21)
@kenarortay onuda düşündüm hocam, patron açıkca basit bişey olsun derken üzerine basa basa söyledi. Zaten bu işin benim asıl işimi olmadığını özellikle vurguladım. Ama bir yanımda belki uğraşa uğraşa kendime başka kapı açarım diye.
0
🌸sakince
(08.12.21)
Selamlar, yapmak istediğin şey çok zor bir şey değil. Bence işi al.
Basit bir web arayüzü yapacaksın, online sunucu kullanabilirsin. Gerisi Veritabanina kayıt ekleme silme işlemi.
Bence yaparsın :)
0
kaptan maydanoz
(08.12.21)
Çok bilgim yok ama Excel yerine web üzerinden olması daha kolay olur diye düşünüyorum. Bir sitede siz yönetici olursunuz. Veri girişini sadece siz yaparsınız. Sizden başka ya da erişim izni verilenlerden başka kimse verilere ulaşamaz. Bir de kullanıcı hesabı oluşturursunuz. O hesabı da müdüre verirsiniz. Kendi bilgisayarından giriş yapıp son durumu görebilir.
0
dissendium
(08.12.21)
Programlama yapmakla uğraşmamanızı öneririm bu aşamada.

Google Forma kullanın, müşteri kaydı için basitçe bir form oluşturun. Şubeler o form üzerinden veri girişi yaptıkça Google Spreadsheets üzerinden Excel formatında görür, filtreler, arar ya da artık ne isterseniz onu yaparsınız.

Toplamda 15 dakikanızı alır. İsterseniz bir deneyin, biraz uğraşın. Hoşunuza giderse, hızlıca böyle çözdüm dersiniz :)
0
kaptankedi
(08.12.21)
Web arayüzüyle de olur. Nasıl olduğu size kalmış.

Server'a koymaktan kastım da şu; örneğin Visual Basic ile yazdınız programı ve veritabanı olarak Access kullandınız diyelim. Bunun için Access ile bir veritabanı tasarlayıp bunu kaydetmeniz lazım ilk etapta. Vertabanını tasarlamak kolay. Excel gibi sütunları olan ve sütun başlıkları birbirinden farklı olan bir tablo olacak. Bu dosyayı kaydedeceksiniz. Tıpkı excel gibi bir dosya oluşacak. Siz bunu alıp şirketin serverında ortak erişim olan bir klasöre koyacaksınız.

Atıyorum:
\\server\ortak\veritabani
ya da
\\192.168.16.85\ortak\veritabani

gibi bir dizine koyacaksınız. Önemli olan bu programı çalıştıracak kişilerin bu dizine erişiminin olması. Ortak klasör var ise zaten ağa bağlı herkes erişir. Herkesin erişmesi şart değil. Programı kullanacak kişilerin erişebildiği bir dizin olması yeterli.

Web arayüzüyle de benzer mantık olacak ama web kodlaması bilmediğim için access ile olur mu yoksa SQL mi kullanmak lazım onu bilmiyorum.

edit: bu arada @kaptankedi +1
ilk olarak basit bir şeyle başlayın. Excel ya da Google Forms mantıklı. O tablo son halini alsın, biraz veri girişi olsun, daha sonra ihtiyaç halinde program yazma kısmına bakarsınız.

Şimdi bir şey yazacaksınız. Sonra talepler gelmeye devam edecek vs. Veri girişi sırasında önceden aklınıza gelmeyen şeyler çıkacak ortaya vs. Var olan bir şeyi sürekli değiştireyim deyince yamalı bohçaya dönüyor. En mantıklısı veri girişi stabil hale geldikten sonra program yazmaya girişmek.
0
himmet dayi
(08.12.21)
yazan derdimi dert eden herkese çok teşekkür ediyorum tek tek. Baştada söylediğim gibi profesyonel bir iş beklenmiyor. Kişi bilgileri ekleme diğer görevli personel tarafından yapılacak. Patronda listeleyip arama yapabilecek bu kadar.
0
🌸sakince
(08.12.21)
php mysql apache üçgeni ile 1 saatlik iş.
0
tunaktunaktun
(08.12.21)
(2)

iş değiştirme ve deneme teklifi

bir soru sorcam
2 saat iş 6 saat boşlukolan işten tam tersine geçmek salaklık mı olur,maaş çok değişmeyecek, farklı bir alanda kariyer ilerlemesi sağlayacakmuhtemelen iş daha çok hoşuma gidecek2. nokta yeni işvereneben 1-2 hafta yıllık izin alcamkısa dönem staj gibi bir programlaişin uygun olup olmadığını öğrenmek
2 saat iş 6 saat boşluk
olan işten tam tersine geçmek salaklık mı olur,
maaş çok değişmeyecek, farklı bir alanda kariyer ilerlemesi sağlayacak
muhtemelen iş daha çok hoşuma gidecek

2. nokta yeni işverene
ben 1-2 hafta yıllık izin alcam
kısa dönem staj gibi bir programla
işin uygun olup olmadığını öğrenmek için çalışmak istiyorum
karşılıklı olarak memnun kalırsak direk devam ederim şeklinde (uygun uslupla)
teklif sunmak ne kadar makul

(kıdem, ihbar vs. hak kaybı ve bekleme olmayacak şekilde düşünebilirsiniz)
0
bir soru sorcam
(08.12.21)
Bence tecrüben varsa staj gibi şeyler değerini/seviyeni/pazarlık şansını düşürür. Adam sana tecrübesiz gözüyle bakar. Aslında öyle değil ama öyle işte. Stajyer kelimesi geçince iş değişiyor biraz. İlk işinde kal.
0
dissendium
(08.12.21)
stajdan kastım, iş güvenliği vs. şirkette bulunmak sıkıntı olur
kılıfına uydurcak bir görev tanımı
0
🌸bir soru sorcam
(08.12.21)
(5)

İngilizcenin Tıkanması

meşe
Merhaba,İyi kötü İngilizce biliyorum B2 denilen garabet içinde olduğumu düşünüyorum, girdiğim sınavlar mülakatlar da bunu onaylıyor(upper intermediate) fakat ben çok iyi İngilizcem olsun istiyorum.En baştan başlayayım dedim grammar in use aldım(kırmızı) çok kolaydı, mavisini yaptım o da kolaydı.Son
Merhaba,

İyi kötü İngilizce biliyorum B2 denilen garabet içinde olduğumu düşünüyorum, girdiğim sınavlar mülakatlar da bunu onaylıyor(upper intermediate) fakat ben çok iyi İngilizcem olsun istiyorum.

En baştan başlayayım dedim grammar in use aldım(kırmızı) çok kolaydı, mavisini yaptım o da kolaydı.

Son olarak cesur öztürk'ün building skills for proficiency kitabını aldım başladım e ben bunu da anlamıyorum.

İsim cümleleri, fiil cümleleri edatlar zarflar bi şeyler dolu. Tablolar yapılmış orda bile kısaltmalarda boğuluyorum.

Liseden beri Türkçe dilbilgisi dersi bile görmedim şu an cümlenin öğeleri anadilde bile sıkıntı benim için yani bu kitabı anlamıyorum ve aşırı moralim bozuldu özgüvenim düştü.

Bu B2 batağından neyle nasıl çıkacağım, toefl olsun yds olsun yüksek puanlar almak istiyorum mail yazarken afilli kalıplar kelimeler olsun istiyorum.
0
meşe
(08.12.21)
Merhaba, sorunuz tamamen dil kullanım alışkanlığı ile alakalı. Hata yaptığınızda sizi düzeltebilecek kapasitede bir kişiyle sohbet etmeniz ve yazışmanız zamanla doğru ve doğal kalıpları dilinize oturtacaktır.

Bunun için iki etkili yöntem var; ingilizce anadili olan arkadaş / sevgili ya da konuşma kursu ve mektup arkadaşı.

Eğer bu imkanlarınız yoksa bir diğer çok etkili yöntem şarkı sözü ezberleyip şarkılara eşlik etmek ve ingilizce anadili olan edebi eserleri her bir cümleyi anlayarak okumak. Gerekirse günde yarım sayfa okuyun, ama bir cümlede ne yazdığını anlamadan diğerine geçmeyin, zamanla artık hiç sözlük kullanmadığınızı göreceksiniz. the Wizard of Oz gibi klasik öykü kitapları artık public license altında olduğu için project gutenberg'in websitesinde bulabilirsiniz.

Ezber yapmak kafanıza cümle yapılarını yerleştirir. Daha sonra hiç farkında olmadan yanlış yapılar kulağınızı tırmalamaya başlar. Dil soyuttur, bozuk bir yapıya bile kulağınız alışsa size doğal gelir ve gerçekte olmayan bu dili siz gerçek gibi doğru algılamaya başlarsınız. Dil tamamen kullanım alışkanlığıyla yerleşen bir şey. "Mantığını" öğrenmek bir yere kadar taşıyor sizi o yüzden. Önemli olan ritmini ve akışını içselleştirmeniz.
0
akhenaten
(08.12.21)
Bizim ülke kadar grammar kitaplarına saplanıp kalan, İngilizceyi çok iyi öğrenmeyi kitaplarda arayan başka ülke yoktur. 2022'ye girerken her gün BBC ve CNN yazılarını okumamak büyük bir eksiklik. Bir tane National Geographic yazısı okusanız 20 tane kelime öğrenirsiniz.
0
dissendium
(08.12.21)
ingilizceyi öğretmeyecekseniz dil bilgisine edattı zarftı vs bu kadar hakim olmanıza gerek var mı?

bene speaking ve listening üzerine odaklanın. farklı aksanlar dinleyin, anlamaya çalışın. konuşmayı ne kadar sürdürebiliyorsunuz test edin. bunların olması için en başta kelime bilgisi gerekiyor tabii. ingilizce basın, website, forum vs takip edin.
0
south park in kapusonlu uyesi
(08.12.21)
keptınsın çok güzel bi tespiti var türkler yabancı "dili" (bknz dil) öğrenmek istemiyor puan almak istiyor. sınavlar da zaten gerçeği ölçmüyor e o zaman bu çaba neden? :D
dil, iletişim kurmak için edinilen bişey. yani öyle olmalı. konuşabilmeli ve/veya yazabilmelisiniz.

önerim; çok okumalı, çok yazmalı ve çok konuşmalısınız. cambly preply falan olur başka bişey olur. her gün düzenli bişeyler okumanızı da öneririm.
0
rewlack
(08.12.21)
Yabanci dil vücud geliştirmeye benzer heryeri eşit çalışmak lazım.

Bütün beceriler birbirleri ile bağlantılıdır.

Sadece grammer çözerek ilerleyemezsin.
0
Slynmaster
(15.12.21)
(10)

Maaş sorusu

dissendium
Şu ilandaki pozisyon için maaş ne olur sizce?https://www.kariyer.net/is-ilani/tufan-demir-celik-san-tic-a-s-fabrika-muduru-2917315
Şu ilandaki pozisyon için maaş ne olur sizce?

www.kariyer.net
0
dissendium
(07.12.21)
80 bin tl
0
himmet dayi
(07.12.21)
Maksimum 40-45 bin brüt, o da 2022 maaşı.
0
gabe h coud
(07.12.21)
Bu sene başlarında 7-8 bin aylık alırdı. Şu an 10.000 civarı olur diye tahmin ediyorum
0
monicapp
(07.12.21)
40 küsur brüt +1
0
pispinti
(07.12.21)
@monicapp, fabrika müdürüne 7, 8 bin lira verilmesi imkânsız.
0
🌸dissendium
(07.12.21)
Tamamen sallıyorum. 20bin falan bence
0
dafuq
(07.12.21)
20-25k + araç + diğer yan haklar.
0
golgi aygıtı
(07.12.21)
25bin bürüt, fazla istenirse olmaz o iş.
0
ravenudon
(08.12.21)
Çok sağlam rakamlar verenler olmuş, sektörden birisi olarak diyorum ki, tamamen şirkete bağlı olmakla birlikte 12-16 net arası olur diye düşünüyorum.
0
va
(08.12.21)
4 farklı şehirde fabrikası olan şirketin tek ik’sı bendim. Birazcık biliyorum bu işleri :)
0
monicapp
(09.12.21)
(4)

Yılbaşı hediyesi

SiyamkedisiZorro
Kızlarıma alacağım. Yakın zamanda doğumgünü olduğu için ikisine de hediye aldım. Büyük (16) daha kolay gibi ama küçük (12) çok zor. Resim yapmayı sevdiği için doğumgününde profi boya kalemi seti aldım, ablam ve dedesi de bir kursa yazdırdılar. Kıyafet istemiyor, en düşüncesizce alınmış hediye olarak
Kızlarıma alacağım. Yakın zamanda doğumgünü olduğu için ikisine de hediye aldım. Büyük (16) daha kolay gibi ama küçük (12) çok zor. Resim yapmayı sevdiği için doğumgününde profi boya kalemi seti aldım, ablam ve dedesi de bir kursa yazdırdılar. Kıyafet istemiyor, en düşüncesizce alınmış hediye olarak kabul ediyor.
O yaş dönemi için (bilgisayar haricinde) oyuncak vs. hediye tavsiye edebilecek var mıdır?
0
SiyamkedisiZorro
(07.12.21)
Bence kıyafet alıp "bu kıyafete ulaşamayan milyonlar var" mesajı içeren bir fotoğrafla hem hediye hem de ders verebilirsiniz.
0
dissendium
(07.12.21)
müzik enstrümanı, bisiklet, kaykay, paten, vr
0
gabe h coud
(07.12.21)
Küçük, kompakt, renkli bir dijital kamera. (ya da polaroid)
0
archmage mahmut
(07.12.21)
Beraber olduğunuz bir fotoğrafınızı basıp çerçeveletebilirsiniz. Benim bilmediğim 3d vs neler neler vardır şimdi kimbilir eski usül çerçeve yerine. Sizin ön sözünüzle başlayan bir anı defteri, 100 tane dilek yazdığınız fişlerden oluşan dilek kavanozu, her güne güzel bir söz... hediyede işlevsellik çok önemli tabii ki ama anı mı bıraksanız böyle
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(07.12.21)
(5)

yurtdisindan turkiye'ye getirip satmalik urun

baldur2
yukte hafif pahada agir, turkiye'deki satis fiyati, urunun alindigi yerdeki dolar fiyatini turk lirasina cevirince bile cok daha fazla olan hangi urunler geliyor akliniza? saat, telefon, parfum, belki bazi kozmetik urunleri? baska ne olabilir bavulda tasinabilecek, kolayca da tasinabilecek.
yukte hafif pahada agir, turkiye'deki satis fiyati, urunun alindigi yerdeki dolar fiyatini turk lirasina cevirince bile cok daha fazla olan hangi urunler geliyor akliniza? saat, telefon, parfum, belki bazi kozmetik urunleri? baska ne olabilir bavulda tasinabilecek, kolayca da tasinabilecek.
0
baldur2
(07.12.21)
USB bellek, hafıza kartı, HDD, SSD, ekran kartı, tablet, kulaklık
0
dissendium
(07.12.21)
Kol saati
0
roe
(07.12.21)
arkadaşım zippo getirecek.
0
sutlu nescafe
(07.12.21)
kol saati kesinlikle, ama buradan musteri bul marka modeli istesin onu getir,yoksa macera olur
0
sweetoffice
(07.12.21)
Oyun dizüstü bilgisayarı, xbox controller, 3000 serisi ekran kartı, kindle, oculus (sipariş usulü olmalı yoksa satışı uzar), gopro ( bu da aynı şekilde) rgb klavye, oyun faresi, kaliteli kulaklıklar özellikle wireless modeller, bluetooth hoparörler, vs parfümleri, müşterisini bulmak kaydıyla belirli makyaj malzemeleri
0
yüzyıllık yalnızlık
(07.12.21)
(9)

Siz olsaydınız ne yapardınız vol 2

Kronikkötümser
Selamlar,Geçen gün aşağıdaki soruyu sormuştum sizlere,http://eksiduyu.ru/1504709Oyuna gittim, çıkışta kendisini tebrik ettim bi yarım saat oyun ile ilgili sohbet ettik, enerjik ve pozitif konuşmalar geçti aramızda bir soğukluk veya zoraki konuşma gibi bir durum sezmedim, oyun günü migreninin tuttuğu
Selamlar,

Geçen gün aşağıdaki soruyu sormuştum sizlere,

eksiduyu.ru

Oyuna gittim, çıkışta kendisini tebrik ettim bi yarım saat oyun ile ilgili sohbet ettik, enerjik ve pozitif konuşmalar geçti aramızda bir soğukluk veya zoraki konuşma gibi bir durum sezmedim, oyun günü migreninin tuttuğunu iğne ile oynadığını söyledi sohbet arasında muhabbet bitincede '' ben seni daha faizla tutmayayım zaten yorgunsun ve hastasın tekrar tebrikler çok geçmiş olsun'' dedim ve tokalaşıp bitirdik sohbeti.

Şimdi ben bu arkadaştan umudu keseyim mi ?
Gerçekten davet etmek istese oyun sonrası bir yerelere davet eder miydi ?
Bugün bir arkadaşıma anlattım konuyu '' abi tokalaştıysa olmaz o iş dedi'' bu işler böylemi oluyor, bi mesaj yöntemi mi bu ?
Birde yeni bir oyuna başlayacaklarmış ocak ayında ona da gidip izlesem mi ?

Instagram vs eklemedim hala siz olsaydınız ne yapardınız vol2 ile karşınızdayım :)
0
Kronikkötümser
(06.12.21)
Bence artık sen durmalısın, eğer gerçekten migreni tuttuysa ve önceki konuşmamızdaki drink muhabbetini hatirlarsa numaranı alıp ulaşsın sana
0
galandar kostumu
(06.12.21)
Açıkça söylemek gerekirse, "zor zamanlar geçiriyorum kimseyi üzmek istemem'' sözünün gerçekliğine ben pek inanmıyorum. Gerçekten çok ilgisini çeken birisi olsaydınız farklı bir yaklaşımı olurdu mutlaka. Bakın mesela sizin gerçekten ilginizi çekmiş ve farklı bir yaklaşımda bulunmuşsunuz. Benim tahminim sizden görünüş olarak o kadar da etkilenmedi ama kibar ve olumlu anlamda sohbeti olan birisiyseniz ters de yapmadı. Bakalım duruma göre oyuna girersiniz belki,karşı tarafın özel hayatına bağlı.

not: Erkek olduğunuzu varsayıyorum.

not2: nick-entry uyumu takdire şayan.

not3: tekrar okuyunca kırıcı mı oldu diye düşündüm ama hepimiz anonimiz, birileri de dark side olmalı değil mi?
0
biravekahve
(06.12.21)
Bence boş ver. Kimseyi şımartma. O iletişime geçerse düşünürsün.
0
dissendium
(06.12.21)
@biravekahve, yok yok kırıcı olur mu hç, gayet kibar bir şekilde ifade etmişsiniz düşüncelerinizi, Yani tip olarak tabi ki karşı tarafı tatmin edememiş olabilirim, zaten pek yakışıklı / karizmatik olduğumuda söyleyemem :)

Nick kesinlikle şahsımı yansıtıyor :)

Yani oyuna gideyim diyorum ama bu seferde çok rahatsız etmiş olur muyum ? Taciz etmiş olur muyum diye düşünüyorum. Amadım karşı tarafın ilgisini çekmekten önce onu rahatsız etmemek.

Evet er kişisiyim :)
0
🌸Kronikkötümser
(06.12.21)
kadın oyuncu, sana istediği duyguyu yansıtabilir
iş yerine gitmek yerine net olup bi kahve içmeye davet edebilirsin
0
bir soru sorcam
(07.12.21)
Bir sey yapmayin. Sizde olan sosyal medya, internet, soru sorma becerisi vs onda da var. O da istese arar bulur.

Tokalasmanin kotu isaret oldugunu sanmiyorum, aksine abartili olmayan bir temas iste, neden kotu olsun. Ama 'hastaydim' vs gibi seyleri bir yere davet etmeyin diye soylemis olabilir diye dusundum ben. Cok da zorlamamak lazim.
0
sopiro
(07.12.21)
sosyal medyada takip et, arada like bas. görsün :) ilgileniyorsa o gelir zaten.
0
lcha
(07.12.21)
o işin peşini bırak. Kadın sana pas vermemiş, görüşmek istese zaten anlardın.
0
KaraSakall
(08.12.21)
bence buradan bir şey çıkar gibi durmuyor. arada ortak tanıdık olduğu için çok terslemek istememiş de olabilir. tatlı tatlı uzak tutmaya çalışıyordur belki.

sopiro'nun da dediği gibi, migreninin tutması meselesi de çıkışta bir şeyler yapma konusu açılmasın diye uydurulmuş olabilir. ben de migrenimi çok alet etmişimdir bir şeylerden kaçmak için, oradan biliyorum.

başka hamle yapmayın. sizi tanıştıran arkadaşınızın fikrini alabilirsiniz bir kez daha belki. olumlu bir şey duymazsanız da bırakın tamamen, çıkarın aklınızdan. "ay yapıştı bu da" pozisyonuna düşmeyin. istiyorsa kendi bir adım atsın bir an önce.
kaç yaşına gelmiş insanların daha seri ve net davranması gerektiği kanaatindeyim ben.
0
treize
(08.12.21)
(3)

Kadıköy, gezilecek yerler

dissendium
Kadıköy'e bir gün ayırabilirim. Nerelere gidebilirim? Avm severim. Avm tavsiyesi de olur.
Kadıköy'e bir gün ayırabilirim. Nerelere gidebilirim? Avm severim. Avm tavsiyesi de olur.
0
dissendium
(06.12.21)
ekspres inegöl köftecisinde 1,5 köfte ye. karşısındaki hacıbekir'den de lokum al (acıktım).
0
zgrydn
(06.12.21)
@zgrydn, ben de mutfağa gidip tost yapmanı tavsiye ederim, boş göndermeyeyim.
0
🌸dissendium
(06.12.21)
Kadıköye nispeten yakın avm'ler Tepe Natilüs, Akasya, Kozzy, Emaar sayılabilir. İçlerinde en iyisi hangisi dersen şahsen Akasya derim. Hem gezmelik, hem alışverişlik, hem yemelik çok yer var. Ama hiçbiri Kadıköy Merkezde değil.

Kadıköy gezmek diyince avm'leri falan boşverip kendisini gezin derim.

Kadıköy Çarşı'yı gezebilirsiniz.
Nezih Kitabevinin olduğu sokağı gezebilirsiniz.
Bahariye'yi baştan sona gezebilirsiniz. Hatta boğa tarafından başlarsanız finalde kendinizi moda'da bulursunuz.
Moda Barlar sokağına gidersiniz, oradan da moda caddesi ve nihayetinde moda sahile gidersiniz. Bu sırada Dondurmacı Ali Usta, Waffle'cı Kemal Usta var. Paul's Lasagna var. Onun dışında kahveciler var bir sürü. Barış Manço müzesine geçebilirsiniz oradan.

Kadıköy rıhtıma da inebilirsiniz ama moda sahilden sonra ne kadar anlamlı olur bilemem.

Oyuncak müzesi göztepe tarafında, o yüzden bu söylediğim yerlere biraz ters kalıyor.
0
la traviata
(06.12.21)
(18)

Elektrikli araç sorusu

logisticsmanager
Şimdi her yerde ev pohpohlamasi var. Ev alin ev alin, benzin fiyatlari ucacak diye. Bizim arac sarj cihazlarinin direktörü de toplantida sonraki arabaniz ev olsun goygoyu yapiyor da İsviçre'de yaşıyor yer gok sarj istasyonu, zaten direktör. Onun demesi normal. Iyi guzel de bu sarj isini ne yapacagiz
Şimdi her yerde ev pohpohlamasi var. Ev alin ev alin, benzin fiyatlari ucacak diye. Bizim arac sarj cihazlarinin direktörü de toplantida sonraki arabaniz ev olsun goygoyu yapiyor da İsviçre'de yaşıyor yer gok sarj istasyonu, zaten direktör. Onun demesi normal.

Iyi guzel de bu sarj isini ne yapacagiz.
Evde sarj desen apartmanda zor çünkü komple yatirim lazim ya da apartmanin direkt buna uyumlu sekilde yapilmasi lazim ama eminim o apartman fiyatlari da temiz 50 bin euro ekstradir. Kendi bütcemde ev sarj yerine sahip ev bulmam gelecek 5 yilda imkansiz gibi.

Buna ek olarak hosuma giden arabanin elektrik versiyonunun +15-20 bin euro olmasi var. (Su açıklama misal;
www.greencarreports.com)


Eh arac sarj sistemi de 5 dk değil yani e napicaz sürekli sarj peşinde mi kosacagiz?

Bugün herkes ev alsa Türkiye'yi geçtim Avrupa'daki altyapi bile yetmez.

O zaman gelecek 1-2 senede araba alacak birinin evinde sarj cihazi yoksa ice almasi ya da en kötü hibrit almasi daha mantikli diyebilir miyiz?
0
logisticsmanager
(06.12.21)
Elektrik konusundaki amaç nedir? Küresel ısınma falansa onu geçin. Sorunun çözümüne katkınız çok çok az olacak. Hibrit daha mantıklı olur.
0
dissendium
(06.12.21)
istanbulda bir sitede oturuyorum, bizde irili ufaklı birkaç tane elektrikli araç istasyonu var. ev sahipleri kapalı otoparka kendisi hat çektirip kendileri taktırmışlar, o şekilde kullanıyorlar. keza ofiste ve sık sık gittiğim avm'de de elektrikli araç sistemi mevcut. eğer şehir dışına çıkmıyorsan istanbul gibi bi şehirde bile mantıklı olmaya başladı yani, zira gündüz gezip akşam geri şarja takıyorsun sonuçta hızlı ya da yavaş çok fark etmiyor.

ama genel olarak herkes için henüz uygun değil çünkü özellikle şehir dışına çıkacaksan biraz zorluk oluyor gerçekten. bence hala biraz daha yolu var bu işin, ben de alacak olsam 2. araç olarak alırdım.
0
roket adam
(06.12.21)
Türkiye şartlarında alınabilmesi için ülke olarak elektrik dağıtımına yatırım yapılması lazım.

Ev tipi elektrik ile evdeki otoparka bir şarj modülü yerleştirip aracını şarj edebilirsin. Ama tüm gece sürer. Ayrıca evine alıp koyacağın şarj modülü de ucuz değil. O yatırımı da otoparka yapman lazım araba aldığında. Zaten apartmanında kapalı otopark yoksa ya da sabit park yerin yoksa ev tipi şarj modülü alman da işe yaramaz.

Ayrıca şehirler arası seyahat edebilmek için hızlı şarj modülü bulman, yolda mola verip şarj etmen lazım. Bazı Benzinliklerde birer tane var. Bunların sayılarını arttıramıyorlar çünkü benzinliğe gelen elektrik altyapısı 1,2 tane hızlı şarj modülünden fazlasını kaldırmaz. Aracı 1 saatte şarj edebilmen için ülke olarak altyapının ona göre değiştirilmesi lazım falan.

Bu nedenlerle türkiyede elektrikli araç alıp kullanmanın 10 senesi var.

Temiz elnerji kullanan ülkeler iklim endişesi ile kümül değişikliklere ve yatırımlara gidebiliyor. Ama bizde öyle bi durum görmüyorum ben.
0
zimbirik
(06.12.21)
çevreye zararım dokunmasın diye alacaksanız; elektrikli araçlar o kadar da çevreci olmayabilir.

biraz araştırırsanız, üretiminden ekonomik ömrünü tamamlayıp hurdaya çıkana dek geçen süreçte bir tesla aracın toplam karbon salınımı, mitsubishi benzinli küçük araçtan daha fazla olduğunu göreceksiniz. hele bir de az kilometre yapıyorsanız daha da fena durumlar.

eğer aracınız varsa, herhangi bir yeni araç almayıp mevcut aracınızı kullanmaya devam etmeniz çok daha çevreci bir tutum olabilir.

sorunuza gelecek olursak; evet, türkiye için mild-hybrid araç kullanmak çok daha mantıklı olacaktır. eğer ikametinizde sabit park alanınız varsa plug-in hybrid düşünebilirsiniz. oraya şarj ünitesi kurup, geceleri şarj edersiniz.
0
kaptankedi
(06.12.21)
@zimbirik; direkt bu sektörde çalışıyorum. Tek sattigimiz bu değil ama elektrik dagitimindan stoklamasina arac sarj cihazina hepsi bizde var. Bir projede bir apartmanın bu sistem ile yapılması 250 bin euro falan demislerdi çünkü komple degismesi lazim. Bir de dediginiz gibi 20 tane sarj cihazi da koysan gelen elektrik sinirli olacağı için ya hepsine cok az elektrik gidecek ya da belli kismi çalışacak vs. Ki ben Fransa'nın 600-700 bin kişilik sehirlerinden birindeyim ve cok seyrek goruyorum sarj noktasi. Ikeada var ama tesla supercharger.

@roket adam; eminim paris'te de rahattir ama işte büyük sehirde olmayan kisi icin zor. Cok ciddi yatirim lazim ki daha araclarin cok pahali olmasi da var.

Anladığım kendi apartmaninda bu sistem olmayan ve ülke altyapisi da buna net sahip olmayan birinin gidip 15-20 bin euro ekstra vermesi anlamsiz.
Ben en kötü hybrid devam.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
Evet zaten AC ile kedi osuruğu kadar şarj oluyor. Yani aracın 400km menzili olsa dahi 3 gün üst üste 100km yol yapmak zorunda kalırsan, 4. Gün yolda kalmanız olası. O yüzden DC şart ama DC şarj da ucuz değil. Bence de hibrit araçlar olmasa bile plug-in hibrit araçlar popüler olacak.
0
malheiros
(06.12.21)
Yanda 1 tane benzinli aracin yoksa elektrik arac sacmalik.

Gezdin gezdin eve geldin gece aniden arac lazim oldu ne yapacaksin.

Telefonu her yerde 30dk icinde sarj edebildigin halde, senede 1-2 kere powerbank tasiman gerekiyor cunku ters bir anda sarjin %10 kalmis olabiliyor.
0
divit
(06.12.21)
elektrikli araçların yaygınlaşması konusundaki en büyük darboğaz bu zaten.

şu an istanbuldaki araçların %10'u elektrikli olsa ve genel olarak bu araçların çoğu akşam 8 sabah 7 arası şarj edilse. şehrin elektrik şebekesi çöküyor. bu araçların yaklaşık batarya kapasitesi 50-60kw - kayıpları vs eklersek daha da artıyor.

bu araçları 4 saat (bu bile yavaş) içinde şarj etmeye kalkınca bir aracın şebekeye olan yükü 20kw ve üzeri

şehiriçi elektrik sistemleri bir ev için yaklaşık 10-12kw (bunu da sürekli çekemeyeceği için) toplamda 10 daire için 100-120kw değil. 30-40kw toplam güce göre hesaplanıyor.

şu anda eşantiyon olarak 300 dairelik sitede 3 araç şarj etmek, koca avm içinde 5 tane şarj istasyonu kurmak kolay. gün gelip o siteye 50 araçlık istasyon, o avmye 100 araçlık istasyon kurmak gerekince işler karışacak.

sadece altyapı sorunu da değil bu, zaten elektrik talebi her gün artıyor bu defa hiç yetmemeye başlayacak.
0
orpheus
(06.12.21)
@orpheus; zaten sıkıntı da orada. Biz su an bu yatirimi yaptik (apartmanlari vs böyle dönüşüm yapıp baştan aşağı yenileyip ev sürecine hatta enerji depolamaya hazırlamak) ama pahali haliyle herkes alamaz.

Mantıken kendi evinde/apartmaninda aksam takamayacak biri için pek anlami kalmıyor.

Belli ki hybrid şimdilik devam. Zaten kafamda hep bir adet benzinli araba hep bulundurmak vardi gerekirse ikinci araba elektrik yapilir.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
benim bildiğim örneğin bmw elektrik araçlar için şarj istasyonunu beraberinde veriyor. montajını kendileri mi yapıyor bilmiyorum ama. herkesin park yeri belliyse sadece montaja para veriyorsunuz. cihazın kendisi 1000 dolardan satılıyor şu an. bmw'den ekip gelip keşif yapıp bağlıyormuş.
0
false pretension
(06.12.21)
Şehir içinde çok uzak olmayan mesafelerde küçük işleri görmek, ya da her gün işe gidip geliniyorsa Honda E gibi araçlar mantıklı olabilir bu arada.

honda.com.tr ya da hatta Citroen Ami? :)
0
kaptankedi
(06.12.21)
10 kişilik bir aparmanda 5 kişi 5kw ile şarj olan araçları akşam yemekten önce eve gelip prize taksa apartman'ın tüketimide düşünüldüğünde apartman şalterlerini kaldıramazlar kavga çıkar.

Herkesin elektrik araç kullanabilmesi için şehir içindeki tüm elektrik altyapısının min 2 kat daha fazla güce göre yeniden hazırlanması gerek ki batarya teknolojisinin gelişmesine paralel olarak anlık çekilen elektriğin bir kaç kat artabileceği için alt yapının çok daha fazla güce göre tekrar kurulması gerek
Bunun içinde 20 milyon hanenin ve dağıtım sisteminin en baştan projelendirilmesi, yapılması tabi en başta bu elektriği sağlayabilecek tesislerin inşa edilmesi gerek.

Elektrik araç iyidir hoştur ama ülke olarak milyonlarca elektrik araç kullanacağım dersen çok çok çok ciddi paralar harcaman gerek. Gelişmiş ülkeler bu dönüşümü daha hızlı tamamlayabilir ama bizim gibi gelişmemiş ülkeler için kısa sürede harcanabilecek paralar değil.
0
srjkvon
(06.12.21)
Her gün işe gidip gelmek, çoluğu çocuğu okula bırakmak için kullanılacaksa bence hybrid tercih edilebilir ama fiyatlar uçmuş.

Yaşadığım yerde orta donanımlı hybrid Yaris olmuş 24k, Jazz 26k, Corolla 30k. Bu fiyata birkaç opsiyon, kış lastiği, koruma filmi cart curt ücreti dahil değil.

30k'ya Corolla mı olur lan deyip üzerine 5-6k daha ekleyip MX-5 almaya karar verdim. Zaten tek yaşıyorum ve evden çalışıyorum. Benim gibi biri için yeterince pratik.
0
yürümeyin
(06.12.21)
@yurumeyin; tedarik zincirinde olan sikintilar her şeyi pahalalastirdi. Biz misal yüzde 15-20 arasi zam yaptık bütün ürün gruplarina.

Zaten şimdi ihtiyacim yok ama bir iki seneye çocuk dedik, köpek var. Haliyle arabayı büyütmem lazım. O sirada da hangi teknoloji sorusu ortaya çıktı.

Su an çoğu araba fiyatlari saçmalık. 2022 sonu öncesi pek düzelme beklemiyorum.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
@logisticsmanager Finlandiya'da fiyatları arttıran emisyon vergisi. En azından üreticilerin web sitelerindeki fiyat listelerinde fazla bir artış yok ama bekleme listesi kabarık. İkinci el fiyatları acayip arttı ama.

Acil ihtiyacım olmadığı için ben de şimdilik beklemedeyim.
0
yürümeyin
(06.12.21)
bir de şunu da eklemek lazım, pil dediğin olay kısıtlı ömrü olan bir şey. şu an mesela şikayetvar'da bir sürü yaris hybrid pil sorunu diye şikayet var, garanti süresinden sonra aletin pili bitmiş, hibrit fonksiyonu çalışmadığı için sıkıntı yaşıyorlar. bence onu da hesaba katmak lazım, pil maliyeti arabanın yarısı çünkü.

ha mesela fiyatı daha az olsa kesinlikle sırf istanbulda kullanmalık bir citroen ami gibi bir cihaz alırdım yani ancak vereceğim max rakam 50 bin tl.
0
roket adam
(06.12.21)
@roket adam; ami burada zaten 7bin euro mu ne. Ama daha bir kere gördüm. Burada onu almanin mantığı heralde cocuklara vermek içindir. Misal benim müdür cocuklarina bu tarz bir olay almıştı ehliyet istemeyen. Bu da 14 yaş itibaren kullanıliyormus, mantıklı çocuklar toplu tasima vs kafayi takacagina.

Benim bildiğim hybrid pillerde 5 yıl garanti var. 5 yıl mi kullanmislar?
Biraz araştırdım, sorun yasayan var ama o kadar da yok gibi. Hatta ingiltere'de 10 yil garanti vermisler misal. Bu arada fiyat nasıl yarisi, baktım şimdi camry için misal 4 bin euro mu ne demişler. Yaris de 2 bin falan olsun.
0
🌸logisticsmanager
(06.12.21)
Türkiye’de sektörün içinden biri olarak durumu aktarmaya çalışayım. Elektrikli araç sahipleri ya günlük mesafeleri kısa işenir gel yapan gelir düzeyi orta sayılabilecek kişiler ya da yükse gelir düzeyinde 2 3 4. Aracını elektrikli alan kişiler. Bir de tek aracı olup elektrikli araç dünyasını içselleştirmiş ve hayatını buna göre organize esen kişiler kullanıyor elektrikli araçlar.
Şarj konusunda en ideali bir adet evde garajda, diğeri iş yerinde ve ayrıca araçta mobil şarj cihazı bulundurup bulduğun prize yapışmak.
Şarj cihazı kurulumları garajı olan sitelerden bireysel olarak kendi evinin elektrik sayacağından enerji alınarak kurulumlar var, site yönetiminin sakinlerin talebiyle ödeme sistemli olarak genel kullanım için kurdurduğu şeklinde olabiliyor. Enerjisa ve zorlu enerji gibi firmalar şarj istasyonları ve enerji dağıtımda da oldukları için sayaç abonelikleri vb tabi kolaylaştırıyor işleri.
Uzun mesafede istanbul izmir ve istanbul Ankara rahatlıkla yapılabilir ZES ve EŞARJ sayesinde. Otobanlarda hızlı şarjlar mevcut.
Yeni gelec K yasayla şarj istasyonları teşvik edilecek ve sayılar da çha da artacak.
Şarj içim gerekli elektrik enerjisi konusunda da akıllı şarj yönetimi, dağıtık enerji, yerinde yenilenebilir üretim ve tüketim, enerji depolama gibi yeniliklerle uzun bir sürece yayarak aşılabileceğini düşünüyorum.
Bataryalar konusunda şimdilik bir sıkıntı görünmüyor. Verimliliği azalan bataryaların da enerji depolamada kullanımına gidiliyor.
0
syabk
(07.12.21)
(4)

NBA'nın seyir zevki bitti mi ?

Avoiding The Puddle
Yoksa tam gaz devam mı ?Bir de size göre NBA'in NBA olduğu "decade" aralığı hangisiydi ? (90'lar, 2000'ler vs. gibi)
Yoksa tam gaz devam mı ?

Bir de size göre NBA'in NBA olduğu "decade" aralığı hangisiydi ? (90'lar, 2000'ler vs. gibi)
0
Avoiding The Puddle
(05.12.21)
Ben aralığı daraltıp 2005 ve 2010 arası diyorum.
0
dissendium
(05.12.21)
Valla en son paso 3'lük atıyorlardı daha "efektif" diye, ondan beridir izlemiyorum, değiştiğini de sanmam.

2005-2010 +1.
0
plutongezegendegilmi
(05.12.21)
2008'den sonra ciddi takibe başladım -geceleri kalkmalı, nba için d-smart bağlatmalı bir takip-, şöyle diyebilirim tam sezonu hatırlamıyorum 2017 ya da 18 olmalı, okc gsw'ye 3-1'den seri verip Durant gsw'ye gittikten sonra nba benim için bitti. Ondan sonra tek başıma maçı geçtim özet bile izlememişimdir. Takip ettiğim bu 10 yıl içinde de 2008-2014 benim için zirveydi.
0
signore
(05.12.21)
Seyir zevki falan bitmedi, sadece biz buyuduk. Nba tam bir ergen liseli eglencesi. Amerika'nin zenci sorununu cozmek, zencileri topluma kazandirmak icin icat ettigi platformun adidir nba.
0
neverletyougodown
(06.12.21)
(13)

Batik biri ne yapmali?

goklerdengelenkarar
Konu gercekten bir arkadas. 4 bin civari maasi var. Kisisel gideri (eglence, gezme, viyim vb) sifir. Ailesiyle yasiyor. Anne baba kardes. Aile cahil bir aile. Elektrik, su faturasi odemeyip icralik olan tiplerden. Arkadasim bunlari kurtarmak icin once ufak ufak basladi sonra birc sarmalina girdi. Ai
Konu gercekten bir arkadas. 4 bin civari maasi var. Kisisel gideri (eglence, gezme, viyim vb) sifir. Ailesiyle yasiyor. Anne baba kardes. Aile cahil bir aile.

Elektrik, su faturasi odemeyip icralik olan tiplerden. Arkadasim bunlari kurtarmak icin once ufak ufak basladi sonra birc sarmalina girdi. Aile batirdi cocugu. Icki, sigara, kumar, eglencd vb yuzunden borçlanma durumu hic olmadı.

Su an onlara destegi sifir. Ama batik durumda. Oyle boyle degil. Benim de durumum parlak sayilmaz. Zaten esinin dostunun ufak destegi ile kurtulacak gibi degil.

Borcu borcla kapama çabasından borcu 200 bini gordu ya da geçti.

Alteenatif gelir olusturacak, ticarete atilacak bir secenegi yok. Ozel bir egitim kurumunda ogretmen.

Yani su an durum ya piyango cikacak, ya miras kalacak ya da bir hayursevertum borcunu kapatacak da kurtulsun. E bunlar da olmayacagina gore.

Nasil cikaririz bu adami batakliktan? Haketmiyor yasadiklarini. Intihar esiginde resmen.
0
goklerdengelenkarar
(05.12.21)
fatura ödemekiçin 200 bin borç mu yaptı? arkadaşın seni kekliyor olmasın?
0
ayseee
(05.12.21)
ek iş yapacak sisteme ek para enjekte edecek
hayal kurmayı acilen bırakacak
miras, hayırsever gibi.
gerçekle yüzleşmedikçe, çözüme gidemez.

bu saatten sonra 1 lira bile bu batık sisteme harcamayacak.
200bin nasıl borç yaptı, karşılığında ne aldı? onu anlamak lazım.

bu kadar hesapsız nasıl oluyor insanlar şaşırıyorum
0
Corc
(05.12.21)
elektrik de su da 3-5 ay ödenmeyince kapanıyor. max 1000'er lira elektrikleri her ay ödemese max 200 suları ödemese zaten 4-5bin lira borç anca yapar.

başka bir şey vardır. muhtemelen kriptodan batmıştır ya da başka bişey. 200 imkansız.

ya eksik anlatıyorsunuz ya da kandırılmışsınız
0
avatar is back
(05.12.21)
tüm borcunu kredi kartlarına yığsın (arkadaş, tefeci vs borçları olmasın) sonra da yapılandırma talebinde bulunsun. maaşının en fazla %25'ini haczedebilirler. o da bir seçenek. iflas etmesi lazım normalde.

www.youtube.com
0
gabe h coud
(05.12.21)
Valla @ayse nin dedigi gibi elektrik, su faturasi gibi seylerle 200 bin borc batagina dusmek de pek mantikli degil. Isin icinde bence baska bir seyler var. Yine de su durumda ilk adim kangren olan parcayi kesmek. Yani madem ailesi onu borc batagina suruklemis o yuzden ailesiyle iletisimi koparacak. Aile ile iletisimi koparmayip, onlarla yasadigi muddetce durum iyilesmez.

Sonra da borclari krediyle vs kapatmaya calisacak. Yani zor bir surec ancak yapacak bir sey yok. Tabii aileyi borcu ustune almasi icin de zorlayabilir. Yani o borc nereden cikti, aile neden odemiyor, baska kim var odeyecek, niye arkadasin direkt o borclari yuklendi vs vs. Bu tip sorularin cevaplarini bilmek de onemli.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Yok arkadaslar tum surecine sahidim. Elektrik su isin en basit ornekleri. Ailesi araba aldi kredi cektirdi odemedi, kasko sigorta odemedi kaza yapip perte cikardilar. Bunu duzeltmek icin kredi cekti. Yagina suyuna bakmayip motor yediler. Yaptirup arabayi duzeltip satmak icin kredi cekti arabayi babasinin baska borclarina kurban ettiler.

Ne bileyim bunun gibi bir suru seyden icralar sunlar bunlar. Her seyi cozmek tek yere borcu naglamak icin bir kredi daha. Sonra issiz kaldj odeyemedj. Odemek icin el borcu. Onu odemek icin kredi. Su bu derken nasil acilsigini biz de anlayamadik.

Evet ailesini hatalariyla basbasa birakmaliydi. Yapamadi. Insan o sarmal surecini icindeyken anlamiyor. Anlasa devam etmezdi.

Durum cok enteresan ama boyle. Ben ozetledigim icin (mobilde cok yazmasini beceremiyorum) mantiksiz geliyor ama bir senede ipin ucu kacti. Fark etmesi 3-4 sene gecti. Simdi icinden daha da cikilmaz halde.

Ben surec icinde uyarsam da ailesinin pisligini temizleyip kendi isine gucu e odaklanma gudusuyle devam etti hep bu surece.

Simdi istese de yapamiyor. Ne kredi cikiyor ne bor sey zaten. Arrik istese de borclanamuyor. Ama temizlenemiyor da.

Mantiksiz mi evet. Ama cocuk masum mu evet. Aptallik mi etti. Kocaman evet. Ama iyi niyetle ciktigi yolda fark etmeden batti.
0
🌸goklerdengelenkarar
(05.12.21)
Evleri kendilerininse evi satsınlar. 200 bin lira öyle azar azar bitmez. Bitse de 10 yıl sürer.
0
dissendium
(05.12.21)
Yok evleri de kira zaten. Kira da odemiyordu babasi. Odedik diyorlardi. 4-5 ay hatta 1 seneye yakin birikiyormus. Ev sahibi yurtdisinda, umursamuyor grcikmeyi. Birikince bizimkini aruyor. O da borc harc bulyp odeyip o borcu ödemeye calisiyor. O borcu oderken krediler aksiyor. Kredi aksayinca tekrar borc aruyorvs.

Ya sacmaliyor cocuk ama icinde olmadikca anlasilamayacak seyler bunlar.
0
🌸goklerdengelenkarar
(05.12.21)
mevzu karışık anlamadım resmen,

adama ailesi araba alıyor kendide kredi çekiyor ödemiyor
aracın giderlerini de ödemiyor
elektrik su vs giderlerini de ödemiyor
araç ile kaza yapıyor masraflara kredi çekiyor ödemiyor
aracı tamir ettirip sonra perte çıkartıyor ödemiyor
perte çıkan araçda pederin borçlarına sayılıyor zaten başta destek atmıştı ona sayıyorlar.

genel olarak arkadaşın ödemiyor yani ödemesi gereken giderleri diye anlıyorum.

yani ödemediği parayı bir yerde harcaması lazım ki öyle olur bu arkadaş bu ödemediği paraları nerelerde harcadı onu biliyor musun?

ben valla onu sorarım yani çünkü hepimiz belli bir borç-kazanç döngüsü içerisindeyiz bu borçlar öyle havadan gelmez.
0
bebekbebesi
(05.12.21)
Yuzeye cikmak icin once bataklikla iliskisini kesecek. Sonra da aslinda bana salabilir gibi geliyor. Neden olmasin?
0
dunal
(05.12.21)
ne yapacak konkordato ilan edecek. piyango-hayırsever bir yerde büyük para gelecek bunlar boş işler. borcun kime olduğu önemli. bankalar, devlet gibi resmi kurumlarsa ödemeyecek. maaşının %25'ine haciz gelecek kalanı ile yaşamaya devam edecek.

borç kişilere, tefeciye falansa durum karışık o zaman topuğuna sıkarlar. gerçi tefeci teminat almadan kimseye borç vermez. bence arkadaşının sana anlatmadığı detaylar var.

kredi çekti araç aldı, kazada pert oldu diyorsun. banka kaskosuz kredi vermez. aracın borcu devam ettiği sürece de zorunlu kasko devam eder.
0
orpheus
(06.12.21)
orpheus'a ve diğer arkadaşlara katılıyorum. bu kadar saflık olmaz bence de, farklı bir şeyler olduğu kesin.
0
roket adam
(06.12.21)
arkadaşın borc arsızı olmus. bu olaylardan uzak tut kendini. hayat baskalarinin hatalarıni dert etmek icin çok kısa.
0
buenosdias
(06.12.21)
(24)

gardırobun kapağı açıkken uyur musunuz?

Bruce
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
0
Bruce
(05.12.21)
Umrumda olmaz, dewamke.. ama normalde de dağınık bir insanim
0
abuzer
(05.12.21)
Hiç dikkate almam. Hatta hep açık bırakıyorum kıyafetler hava alsın, dolap kokusu olmasın diye.
0
zimbirik
(05.12.21)
Kapatıp uyurum.
0
Amaranta ursula
(05.12.21)
hayır. hatta bir şeyleri açıp kapatamama hastalığım olduğu için evde bir çok dolabın kapakları hep açıktır..:D
0
theseachange
(05.12.21)
aşırı iyi soru. geçen açık kalmış bu ne lan diye bi uyuz oldum kalkıp kapatma refleksi oluştu ama sonra düşündüm "niye ki?" diye ve yattım uyudum. ama o kadar kolay olmadı kısa bi kafaya taktım. batıl inançlı biri bence daha fazla takardı.
0
floydian
(05.12.21)
kapağı açıkken ışığı yanıyor, zifiri karanlıkta uyuduğum için kapatırım.
0
gabe h coud
(05.12.21)
@gabe h coud, benimki de cereyan yapıyor Narnia'dan, o yüzden ben de mecbur kapatıyorum; bizim durumlar sayılmıyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
aldığımdan beri kapaklardan birisini hiç kapatmadım daha.
0
reactionic
(05.12.21)
Yıllar önce bir şirketin çözmemi istediği, içinde bu sorunun da olduğu 50 tane yine bunun gibi sorular olan online test yapmıştım.

Eğer gece takılma ihtimalim varsa kapatırım yoksa kapatmam şeklinde düşünmüştüm. Ama o zamanlar kedim yoktu şimdi kedim olduğu için içine girmesin diye kapatırım.

Peki, bu bir soruya verilen cevap neyi gösterirmiş, bir bilgi var mı? Sempatik, sevimli olup olmadığımızı mı gösteriyor acaba?
0
sevilen progressive türkücü
(05.12.21)
Başak burcu olarak kapatırdım.
0
olaylar olaylar
(05.12.21)
@sevilen progressive türkücü aynen öyle, mülakatlarda adaylara uygulanan kişilik envanter testi sorularından bir tanesi bu.
cevap kendi başına pek bir anlam ifade etmez ama benzer soruların cevaplarına beraber bakınca genel bir fikir veriyor.
bu soru özelinde, bence asıl fikir verici cevap kapatıp kapatmamak değil neden kapatıp kapatmadığını temellendirme şekli. gördüğün gibi kimi bunu burcuyla ilişkilendiriyor, kimi anlam veremiyor, kimi de takıntısından dem vuruyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
Valla birak isigi, gardirobu ciddi ciddi dis kapinin acik oldugunu gormeme ragmen kapatmaya usenip yatttigim oldu. O yuzden gardirobun acik olmasina hic aldirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Hiç açıkken uyumadım sanırım.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Kapatmadan önce içinde canavar olup olmadığını kontrol eder, sonra kapatır, sonra uyurum. Açık olması huzursuz edici.
0
dissendium
(05.12.21)
Önceden hiç açık bırakmaz, hep kapalı tutardım. Ama artık kapalıysa kedi gidip tırmalıyor, bazen içinde uyumak istiyor uyumasa bile açık görmek istiyor (:)) bundan sebeple bir kapak açık, bir kapak kapalı takılıyoruz :D
0
kucukne
(05.12.21)
tabi ki uyumam. ama zaten açık hatta aralık ya da tam kapanmamış (araya bişey sıkışmış mesela) bir kapak gördüğüm zaman kapatmadan rahat edemediğim için yatmadan evvel mutlaka açık olduğunu fark eder ve kapatırdım. ha ola ki fark etmedim ve yatınca gördüm belki kalkıp kapatmam ama kafaya taktığım için de sabaha kadar uyumam.

ayrıca elim ve ayağım yatak dışına taşarsa da uyuyamam.
0
halanne
(05.12.21)
yatmadan once kapatmis olurum muhtemelen o yuzden uyku moduna girerken fark etme durumum olmaz pek. ha ben yattiktan sonra biri gelip acti sonra da birakip gitti diyelim, kalkip kapatmam, isim olmaz. uyurum :)
0
in vino veritas
(05.12.21)
umrumda olmaz farketmem bile, ama esim uyuyamaz oyle.
0
robokot
(05.12.21)
Kapatırım hatta sürgülü kapak, bazen azıcık açık kalıyor kalkıp kapatıyorum. Eşim de ne gerek var sal diyor ama novv
Sadece, bebek yanımda yatarken deprem olur da gardrop üstümüze devrilirse diye kafamda kurar, rafların hizasını hesaplar, devrilirse de tam raf arasına gelsin diye bebeği oraya yerleştirirdim bir dönem :( öf nerden geldi aklıma
0
somethinginthewayshemoves
(06.12.21)
herhangi bir gardrobtan bahsediyorsak kalkıp kaparım, fark ettiğim anomalileri düzeltmeden rahat edemiyorum. bu eve ilk taşındığımızda zemindeki bir problem sebebiyle on santim kadar aralanıyordu gardrop kapısı, uykumun arasında kalkıp kapıyordum. bir süre öyle devam etti. sonra bizim gardrobun normali o oldu, artık kalkıp kapamıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
Kapatırım. Çünkü evde iki kedi var ve gardırop kapağı açık ise kesin olarak içine giriyorlar. Kıyafetler tüy oluyor. Onlar olmasa umurumda olmaz.
0
himmet dayi
(06.12.21)
Zannedersem ben aslında himmet dayı'yım. Evde iki kedi var, hem de biri özellikle yün giysileri kemirmeye bayılıyor, kapak açıkken bırakıp tuvalete bile gidemiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(07.12.21)
kapatırım. açık kapak fobim var, açık olan her kapağı kapatırım.
0
erenderk
(10.12.21)
kedi girip her şeyi tüylüyor mecbur kapanacak o
0
argent dawn
(10.12.21)
(4)

Buyuk istanbul depremi olursa bogazdaki yalilar yikilir mi?

nefertarii
Wikipedia’da bundan onceki buyuk istanbul depremi ile alakali makaleyi okuyordum (19. Yy’daki). Orda ahsap binalarin yikilmadigi ama betonlarin buyuk olcude yikildigini soyluyordu. Merak ediyorum cogu ahsap olan bu yalilar (mesela adalar’daki eski yapilar da oyle) buyuk bir depremde yikilir mi?
Wikipedia’da bundan onceki buyuk istanbul depremi ile alakali makaleyi okuyordum (19. Yy’daki). Orda ahsap binalarin yikilmadigi ama betonlarin buyuk olcude yikildigini soyluyordu.

Merak ediyorum cogu ahsap olan bu yalilar (mesela adalar’daki eski yapilar da oyle) buyuk bir depremde yikilir mi?
0
nefertarii
(05.12.21)
İstanbul'un önemli bir kısmındaki binaların etkilenebileceği konun uzmanlarınca defalarca dile getirildiğinden yalıların ayrıca bir önemi var mı bilmiyorum. Düz mantıkla, sahil şeridindeki yapıların daha fazla etkilenebileceği de söyleniyor zaten.

19.yy'daki beton teknojisiyle 21. arasında da fark olmuştur mutlaka. Binanın yaşına, bulunduğu bölgeye, fay hattına yakınlığına gibi farklı etmenlere de bağlı olarak değişebilir.
0
dreamnesiac
(05.12.21)
Deprem bölgelerinde ahşap tercih edilen bir malzeme. Bunun sebebi beton ya da taşın aksine esneyebilmesi. Hatta ABD'den gelen bir arkadaşım İatanbul'da neden evlerin betonarme olduğunu, ahşap ev yapılmadığını sormuştu. Eski İstanbul'daki evlerin ekseriyetle ahşap olmasının sebebi de bu idi. Yani depreme dayanıklılık. Zira öncesinde de hep taş evler yapılırmış. Fakat ahşap evlerin yaygınlaşmasıyla bu sefer de yangın sorunu ortaya çıkıyordu. Ahşap evlerden müteşekkil mahallelerde bir evde çıkan bir yangının her tarafa yayılması işten bile değildi.
0
kurmaca
(05.12.21)
Şu yazıyı okuyabilirsiniz.

www.imo.org.tr

Bence yazıdaki en önemli cümle "tek başına yapı malzemesi deprem dayanımını belirlemez"

Olay maalesef ahşap iyi, beton kötü gibi tek kriterle açıklanamayacak kadar karmaşık.

Yalılar belki yıkılmaz ama tsunami olursa etkilenebilirler. İzmir depreminde gözle görülür tsunami olmuştu. Boğaz'da durum daha ciddi olabilir.

Kısaca söylemek gerekirse yapı depreme dayanıklıysa yıkılmaz, depreme dayanıksızsa yıkılır.

Bu yalılar milyonlarca liraya satılıyor. Mutlaka değerlendirmeleri yapılmıştır. Yıkılacak evlere kimse milyonlarca lira harcamaz. Ama yıkılan olur büyük ihtimalle.
0
dissendium
(05.12.21)
bence yikilir ama tetkiki yaptirilip guclendirilmis da olabilirler. yine de zamaninda esktra bir teknoloji kullanilmadi sonucta. ote yandaj dissendium'un dedigi mantikli ama insanlarin cogu da buna bakmiyor zengini de fakiri de ayni. mesela besiktasta yikildi yikilacak evlerin bahce katlari 3500e kiralaniyor :D

benim de bir diger merak ettigim yerler nisantasi civarindaki 60-70 yillik bazi unlulerin de oturdugu apartman daireleri. ozellikle birinin oturdugu yer tek kelimeyle harika ama iceriden. disaridan eski oldugu ya da icerideki parkesinden vs de anlasiliyor.

fizik kurallarina aykiri olacak ama ben zenginin oldugu apartmana/yaliya hicbir sey olmaz diyorum.
0
Kittie
(05.12.21)
(8)

Ekonomiyle, piyasayla, ticaretle ilgili bir soru?

Trafalgar
Ben diyelim BİM in sahibiyim ve iki hafta önce 10000 adet selpak 32li tuvalet kağıdı aldım. bunları 10 tl karla 47 liraya satmaya başladım. bugüne kadar, yani iki haftada, 8000 adetini sattım ve bugün ürünün fiyatı piyasada 87 liraya çıktı. ben de kalan ürünleri(2000 adet) 47 liradan değil de 87 lir
Ben diyelim BİM in sahibiyim ve iki hafta önce 10000 adet selpak 32li tuvalet kağıdı aldım. bunları 10 tl karla 47 liraya satmaya başladım. bugüne kadar, yani iki haftada, 8000 adetini sattım ve bugün ürünün fiyatı piyasada 87 liraya çıktı. ben de kalan ürünleri(2000 adet) 47 liradan değil de 87 liradan sattım.
derdim stokçuluk değil ve olan ürünü satıldığı kadarıyla raflara diziyorum.

bu normal bir durum mu? muhasebede kaydı nasıl oluyor? ve kalan 2000 ürünü 47 liradan satsam ne olurdu?
0
Trafalgar
(04.12.21)
Normal değil tabii ki. Haksız fiyat. 100 bin liraya kadar cezası varmış.
0
dissendium
(04.12.21)
Normal tabiiki 87 liralık ürünü 47 liraya satarsan ürün bittikten sonra yerine koyamazsın.
0
primetime
(04.12.21)
Normal. Piyasa fiyatını bu örnekte sen belirlemiyorsun çünkü. Canın istedi ve birden bire 87 yapmıyorsun; kendin demişsin “piyasa fiyatı 87 liraya çıktı” öyle bişey olduysa (şu an yaşandığı gibi) muhtemelen başka kalemlere de zam gelmiştir. Ödediğin elektrik, nakliye, taşıma, hizmet vs. Ayrıca sen al sat yapıp bitirmiyorsun, ticaret yapıyorsun ve süreklilik lazım. Yeni ürünü hangi karla alacaksın? Zamlanan diğer kalemleri nasıl karşılayacaksın? Duruma göre zararda bile olabilirsin.
Örnek verdiğin ürünün srok hızına bağlı olarak artışları başka ürünlere pay etme ihtimalin olabilir.
0
rewlack
(05.12.21)
normalden "kasit etik mi?" ise cevabi bilemem, ama ticari perspektiften baktiginizda normal bir durum. primetime'a katilmakla birlikte, ticarette unutulmamasi gereken sudur: elinizdeki para artiyor ancak sattiginiz malin adedi azaliyorsa, sermayeniz eriyor, zarar ediyorsunuz demektir.

ticarette ideal olan 10 lira yatirim yapip 5 adet aldiginiz urunu sattiktan sonra yerine 5 adet'ten daha fazla urun koyabilmektir. eger satis sonrasi elinizde 15 lira var ama yerine <=5 adet urun koyuyorsaniz fiyat artirmaniz lazim.
0
soppy cunt
(05.12.21)
Gayet normal, herhangi bir sıkıntı yok bu noktada. Zaten enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde esnaf böyle para kazanır. Stok maliyetine katlanıp riske giren adamın daha çok kazanması lazım zaten.
0
roket adam
(06.12.21)
Bir satıcı için esas olan rafındaki malın sayısıdır, kaça alıp kaça sattığı değil.

Paramla 10 adet ürün aldım üreticiden/toptancıdan, hepsini satıp da 11 ya da daha fazla aynı üründen alamıyorsam zarar etmişimdir.

Senin normal zamanda 10.000 adet ürünün vardı, sermayen 370.000 Lira.

8000 adetini 47 liraya sattın, eldeki paran 376.000 lira, kalan 2000 adetini 87 liraya sattın 174.000 lira da buradan geldi, toplam eldeki paran 550.000 sermayen oldu.

Tekrar ürün almaya gittin, ürünün yeni alış fiyatı 72 lira, senin 10 lira kar zamla 15 oldu diyelim.

550.000/72 = 7639

Zamdan önce 10.000 tane ürünün vardı rafında, zamdan sonra stok sayın 7640'a düştü. Zarardasın aslında.

"sen bu malı zamlı almadın ki zamlı satıyorsun" mantığı gerçeklere uyuşmuyor maalesef.
0
John Bloor
(06.12.21)
kardan zararda oluyor

kira, personel maaşı değişmiyor 1 sene boyunca

önümüzdeki sene için yeterli karlılığa ulaşamayıp zarar edebilir
0
bir soru sorcam
(06.12.21)
muhasebe kaydında bir değişiklik olmaz, sadece daha fazla kâr elde etmiş olursun o kadar.
0
liberal
(06.01.22)
(6)

Bu parfümün ucuz alternatifi/çakması var mı?

havadakarada
Dior Sauvage 100 mlhttps://i.hizliresim.com/1mbeus4.pngOrijinali 1000 Tl üstü gibi bir meblağ Beymen'de.
Dior Sauvage 100 ml

i.hizliresim.com

Orijinali 1000 Tl üstü gibi bir meblağ Beymen'de.
0
havadakarada
(04.12.21)
Var. Muscent satıyor.
0
dissendium
(04.12.21)
instagramda kutusuz ama orijinal parfum satan bir hesaptan aldim ben de 100€luk parfumu alamayinca.
yasmin_parfume hesap bu
0
ala09
(04.12.21)
@ dissendium buldum umarım yakındır. yeşil şişe farkını merak ettim
0
🌸havadakarada
(04.12.21)
yamulmuyorsam bargello 567
0
made in ece
(05.12.21)
bu parfümü çok seviyorum ve yıllardır kullanıyorum. orijinal alamıyorum artık :( tutaste alıyorum bir süredir. ozelparfum.com kokusu en yakın çakma bu sanırım.
0
scudman1
(05.12.21)
biseysorucam
(05.12.21)
(6)

coğrafya iklim sorusu

baldan kaymak
selamlar,ön edit: yağışlı gün sayısı az olan yer lazım.Elimizde yağmurdan hiç hoşlanmayan biri var. Yaşamak içim bir yer seçmeli. Güneşi ve mavi açık gökyüzünü seviyor bulutlu da olsa ok.Ama yılın 3 ayı değil 6-9 ayı böyle olsun kalanı da hep yaz olsun istiyorsa nerede yaşamalıdır?Türkiye özelinde d
selamlar,

ön edit: yağışlı gün sayısı az olan yer lazım.

Elimizde yağmurdan hiç hoşlanmayan biri var. Yaşamak içim bir yer seçmeli. Güneşi ve mavi açık gökyüzünü seviyor bulutlu da olsa ok.

Ama yılın 3 ayı değil 6-9 ayı böyle olsun kalanı da hep yaz olsun istiyorsa nerede yaşamalıdır?

Türkiye özelinde değil de daha çok lokasyon soruyorum. Örneğin Antalya da diyebilirsiniz. Coğrafya derslerinden hatırladığım kadarıyla sıfır noktasına yakın ve ekvator çizgisine en yakın yerler yazı en uzun yaşayan ve en sıcak olan yerlerdi.

Ama tam olarak aranılan ve doğru olan yanıt: 6 ay Kuzey Yarım Küre 6 ay Güney Yarım Küre de yaşamak mıdır? Bunun bir tık üstü olan Yarım Küre değiştirmeden olanını soruyorum aslında, teşekkürler.
0
baldan kaymak
(04.12.21)
ekvatora ne kadar yaklaşırsan istediğini elde edersin gibi.
0
sutlu nescafe
(04.12.21)
mgm.gov.tr

yıllık yağışlı gün sayısı istatistikleri var, harita üzerinden şehirleri seçip tabloda bu kısma bak istersen
0
freebird5406_2
(04.12.21)
Akdeniz ikliminde kışlar yağışlı geçer. Yazlar zaten sıcak. Akdeniz kar görmemek için bir alternatif olur. Yağış istemiyorsan İç Anadolu bir seçenek olabilir. Türkiye'de yağışın çok düşük olduğu yerler var. Ama bu yerlerin nüfusu fazla değil. Çünkü tarım açısından verimi düşük. Güney Yarım küre de tam doğru değil. Örnek olarak Brezilya Ekvator'a yakın ama yağışlı bir ülke. Yağışta sadece iklim etkili değil. Dağların uzanış yönü bile etkili.
0
dissendium
(04.12.21)
Bunun tek çaresi bence Arap Yarımadası. Bahreyn, SA, Katar, BAE, Kuveyt. Ya da biraz daha kuzeye Mısır, Ürdün, İsrail.
0
heritage
(04.12.21)
yagmurdan hoslanmayan ve acik gokyuzu seven biri ekvatora yaklasmamali. zira ekvator az gunes gorur ve bol yagis alir.

bu kisi col ikliminde yasamali. semi arid climate sever gibi geldi bana. amerika icin new mexico, arizona turkiye icin ic anadolu, guneydogu.
0
antikadimag
(04.12.21)
Türkiye içinde en uygun yerler güneydoğu Anadolu'da Adıyaman,Urfa,Mardin. İç Anadolu güneydoğudan totalde daha az yağış alır ama yağışlı gün sayısı daha fazladır.
0
cekcekli
(05.12.21)
(4)

Ay ortasında işe giren birinini maaşını hesaplama

django
15 Kasım'da, net 4,500 tl maaşla işe başladım. bugün hesabıma 2400 küsür tl para yatırılmış.bu para az değil mi? nasıl hesaplayabilirim bunu?
15 Kasım'da, net 4,500 tl maaşla işe başladım. bugün hesabıma 2400 küsür tl para yatırılmış.bu para az değil mi? nasıl hesaplayabilirim bunu?
0
django
(04.12.21)
O 15 Kasım ile 30 Kasım arası içindir. Aralık için 1 Aralık'tan hesaplanır büyük ihtimalle.
0
dissendium
(04.12.21)
4500/30*16

net maas/30*takvim gunu sayisi (haftasonlari da dahil edilerek)

ay sonunda kesildigini farz ediyorum tabi. bazi sirketler (ayin 1'inda odeyenler mesela) daha erken de kesebiliyor maasi.

bordro neyin yok mu?
0
yoggi
(04.12.21)
15 gün çalışmışsınız işte kasım ayında. 2250TL o ediyor + agi vardır kısmi olarak normal gözüküyor herşey.

pardon 15inde başlayınca 15i de var, 16 gün çalışmışsınız. 2400+agi gibi olmalı.
0
prodeq
(04.12.21)
Bireysel emeklilik parası kesilmiş olabilir
0
niyazi mısri
(04.12.21)
(6)

maaş önemli değilin profesyonelcesi

Wakatakakage
Asgariye okeyim hemen başlatın beni nasıl söylenir? Hocamın referansıyla görüşme yapacağım. "Hocam benim için uygun görmüş, yapabileceğimi, kendimi geliştirebileceğimi düşünmüş. ücreti önemli değil." gibi bir şey arıyorum.
Asgariye okeyim hemen başlatın beni nasıl söylenir? Hocamın referansıyla görüşme yapacağım. "Hocam benim için uygun görmüş, yapabileceğimi, kendimi geliştirebileceğimi düşünmüş. ücreti önemli değil." gibi bir şey arıyorum.
0
Wakatakakage
(04.12.21)
Ucret benim icin bir kriter degil.
0
floydian
(04.12.21)
Ücret benim için ikinci planda.
0
dissendium
(04.12.21)
maddi beklentiden çok işin bana katacağı bilgi ve deneyim ile ilgileniyorum.
0
Northern Mariner
(04.12.21)
"Önceliğim maaş değil" en kısası.
0
dreamnesiac
(04.12.21)
hayatımın şu aşamasında maaş beklentisi benim için birinci kriter değil. şuan önceliğim işe yönelik bilgi ve becerilerimi geliştirebilmek ve kendi potanstiyelimi ortaya çıkarmak.
0
debian
(04.12.21)
Misha
(05.12.21)
(4)

buz pateni yapmış olanlar veya buz pateni sevdalıları

neymiş
merhaba öncelikle tekerlekli paten kayabilen biri buz patenini yapabilir mi?2. istanbul'da önerebileceğiniz kalabalık olmayan pistler nerelerdir.
merhaba öncelikle tekerlekli paten kayabilen biri buz patenini yapabilir mi?
2. istanbul'da önerebileceğiniz kalabalık olmayan pistler nerelerdir.
0
neymiş
(03.12.21)
Ben tekerlekli paten hiç bilmeden buz pateni yaptım. Yapılabilir ama buzun iyi olması lazım. Temiz bir buzda öğrenirsin ama buz temiz değilse takılıp düşersin.
0
dissendium
(03.12.21)
Ben küçükken tekerlekli patenle çok kayardım. üniversitedeyken buz pistine gittim ve neredeyse hiç düşmeden çok hızlı ve rahat kayabiliyordum.
0
veritaslibertas
(03.12.21)
(bkz: dekkistanbul)
0
kalp kadar temiz sayfa tesekkuru
(03.12.21)
İyi paten kayardım, buz patenini denediğimde de kayabildim ama ürkek tavşan gibiydim, yapabildiğim hareketlerin hiçbirisini yapamadım (ayağı diğerinin üzerinden atarak hız kaybetmeden dönmek, düz giderken ters dönmek, ters kaymak, sert duruşlar, slalom vs)
0
kimlanbu
(04.12.21)
(8)

Çaylakları ne etcez?

AlsterWasser
Merak ettim de sorayım dedim.Sözlükte mesajlarınız çaylaklara açık mı sizin? Benim açık ama kapatmayı düşünüyorum artık. Sürekli yazdığım entarilere mesaj geliyor yüzde 86.9u çaylak. hayır tamam da public yazamadıklarından heralde illa bana fikrini özelden okutmuş oluyor. size de oluyordur heralde
Merak ettim de sorayım dedim.

Sözlükte mesajlarınız çaylaklara açık mı sizin?

Benim açık ama kapatmayı düşünüyorum artık. Sürekli yazdığım entarilere mesaj geliyor yüzde 86.9u çaylak.

hayır tamam da public yazamadıklarından heralde illa bana fikrini özelden okutmuş oluyor.

size de oluyordur heralde değil mi?
0
AlsterWasser
(02.12.21)
Herkese kapalı. Bir süre önce sadece bu mesajlara cevap verirken yarım saatimin gittiğini fark edince kapattım.
0
dissendium
(02.12.21)
Geçen yıl Fransızca öğrenirken sözlüğe haftalık gelişimimi yazıyordum. Beni "gavurun dili" mesajları ile bezdirdiler. Tek sürdürebildiğim hobimi de onlar yüzünden bırakıyordum neredeyse.

Şimdi mesaj alımı çaylaklara kapalı + belirli aralıklarla entry siliyorum.
Herkese kapatamam çünkü yanlışımı düzeltenler var, yol gösterenler var...^^
dissendium da haklı. Mesajlara cevap vermek ciddi vakit alabiliyor. Yarar-zarar karşılaştırması yapıp karar vermek gerek.
0
ganbatte
(02.12.21)
yok. ben çaylak olduğum için ben ciddiye alınmıyorum. halbuki 17 yıllık sözlükçüyüm, ilk kez 2007'de yazar olmuştum. ama "çaylak" sıfatı yazdığı için insanlar çocuk falan sanıyor herhalde.
0
ya ben lan neyse
(02.12.21)
ya ben lan neyse, bence alakası yok, çok çaylakla yazıştım son zamanlar, içlerinde efsane insanlar da vardı.

tabi her ota boka söven trol tipler çoğunlukta orası ayrı.
0
killerbee
(02.12.21)
Benim açık valla. Yani yazar olmayı olmayı fikir paylaşımında bir önceleyici olarak görmüyorum ben. Belli bir konuda bilgi/deneyim lazım olduğunda herhalde yazarlardan çok çaylaklar yardımcı olmuştur. Hatta çok güzel müzikler bulmama da yardımcı oldular sağ olsunlar:D
Ama bana denk gelenler öyleydi ya da size tam tersi olanlar denk geldi herhalde.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
1-2 aydır çaylaklara mesaj alımı kapalıydı bende. bayadır küfürlü mesaj yemedim.

çaylakların çoğunluğu yazar olmak istemeyen sadece yazarlara küfür etmeyi görev bilmiş insan topluluğu.
0
false pretension
(03.12.21)
Siyasal konulara sosyal medyada kolay kolay bulasmiyorum. Birkac defa kroniklesmis siyasal sikintilar ile ilgili yazdim, her sene birkac mesaj alirim. Son 20 senede bir kere kufurlu mesaj aldim, ona da misliyle cevap verip engelledim.

Muhabbete acikcsan acik kalsin, yok degilsen ve cok kufur yiyorsan kapat gitsin.
0
cooperr
(03.12.21)
50 mesajın 5-6'sı çaylaklar oluyor ben de genelde. onda da gayet normal yazmış oluyorlar. sanırım gündem ya da kişisel şeylere saçma mesajlar geliyordur
0
avatar is back
(03.12.21)
(19)

cüzdanı kaç yıl kullanıyorsunuz?

dafuq
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünür
kaliteli, severek kullandıgım, levis marka 10 yaşında bir cüzdanım var. bazen düşünüyorum bu kadar uzun süre kullanmak anormal mi?

siz kaç yıl kullanıyorsunuz? erkekler için soruyorum aslında ama kadınlar da cinsiyet belirterek cevap verebilir.

yıllarca aynı cüzdanı kullanan birisi hakkında ne düşünürsünüz :)
0
dafuq
(02.12.21)
6 yıldır kullanıyorum. Kullanılmayacak duruma gelene kadar kullanmaya devam edeceğim. Yıllarca aynı cüzdanı kullanan birinin eşyalarını düzgün ve temiz kullandığını düşünürüm. Ne düşünelim ki başka.
0
her seye atarlanan adam
(02.12.21)
Lise 2'de kazandığım bursluluk sınavından aldığım burs parasıyla Adidas cüzdan almıştım. 10 yıla yakın kullandım. En son kız arkadaşım cüzdan hediye etti de kullanmayı bıraktım. Hâlâ saklıyorum o cüzdanı. Hem kaliteli, hem de inanılmaz ucuzdu bugüne göre. Tam hatırlamıyorum ama 50, 60 lira düzeyindeydi. Şimdi aynı cüzdanın fiyatı uçmuştur. Lisede daha kaliteli hayat yaşıyormuşum asadad. Ben yıpranma olmadıysa bayağı kullanıyorum. Deri cüzdan sevmem. Spor cüzdan kullanıyorum. Erkeğim.
0
dissendium
(02.12.21)
para verip almam. sevgili kişisi hediye ederse kullanırım ama cebimde taşımam, laptop çantası, arabanın gözünde durur. genelde 2-3 kartla işim oluyor, onlar da ceketimin iç cebindedir. pantolonda kumaş dışında bir şey olması rahatsız ediyor. kıç cebinde düşünmek bile istemiyorum :)

kaç sene kullanırım, kaybolana kadar, deriyse parçalanana kadar kullanırım. aktif kullanmadığım için eskimez zaten yeni gibidir.

yıllarca aynı cüzdanı aktif bir şekilde kullanan kişide biraz düzen takıntısı vardır, kolay kolay rahatlayamaz diye düşünüyorum. bunlar tabii çok genel düşünceler.
0
gabe h coud
(02.12.21)
18-20 arası bir yıl,

c:erkek.
0
liberal
(02.12.21)
Lise 1de almıştım 14 yaşımda fln. Nike. 30 yaşıma geldim. Aynı cuzdanla dewamke xd

Not kadin
0
abuzer
(02.12.21)
Sevdiğim şeyleri, eskimediği, çalınmadığı, başına bir şey gelmediği sürece kullanırım, şu an kullandığım cüzdan benim için çok yeni ama düşününce sanırım 6-7 yıl olmuş alalı, mesela saatimi 17 yıldır kullanıyorum, genel olarak tüketimden hoşlanmıyorum, yıllarca aynı cüzdanı kullanan birini 'ne güzel değer biliyor' diye takdir ederim, , ha belki bu kişi de benim gibi sıkıcıymış diyebilirim:) Erkek değilim ama cevap verdim.
0
(02.12.21)
12 senedir aynı cüzdanı kullanıyorum, herhangi bir yıpranma belirtisi yok, neden değiştireyim.
0
bana kedicik derdi
(02.12.21)
elimde olsa ömür boyu kullanırım. keşke hiç eskimese. ben de en az bi 10-15 yıl kullanırım diye düşünüyorum. Şu andaki 4 yıldır bende imiş.
0
jelly bear
(02.12.21)
elvis cüzdan 10 sene kullanılır mi ya tergan dan aldığım bu cüzdan vardı bir iki sene kullandım sıkılıyor insan sonra vakkodan aldım o da 2 3 sene oluyor ona devam şimdilik
0
all girls dream
(02.12.21)
herhangi bir urunu hosafi cikana kadar kullanirim, cuzdan da bu kuraldan muaf degildir. en son ali expressten cakma deri bi cuzdan almistim 5-6 sene gitti heralde sonra arkadasin kullanmayip kenara attigi cuzdani aldim dusun baskasinin eskisi ama kac yildir mis gibi kullaniyorum :)
0
bay b
(02.12.21)
lise birdeki cüzdanımı hala kullanıyorum ve hala sıfır gibi. çünkü kart kimlik, az miktar nakit taşıyıp cüzdan taşımıyorum. sanırım öldüğümde hala yepyeni kalmaya devam edecek.
0
killerbee
(02.12.21)
Valla 11 yıllık cüzdanı kullanıyorum. Deri ve kondisyonu oldukça iyi. Yıllanmış eşyaları kullanmak çok güzel bence.Hatta yeni şeyler çiğ geliyor.
Neyse soruya cevap verirsem eğer yıllarca aynı şeyi kullanan insanın samimi olduğunu düşünürüm.
Kadın.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
deri cuzdan alirim, 3-4 senede bir sikilip degistiriyorum yoksa 10 sene rahat gider.
0
cooperr
(02.12.21)
pert olana kadar.
0
tabudeviren
(02.12.21)
Çatlayıp patlayıp yırtılana kadar kullanırım. Bi eşyayı uzun zaman kullanan, imza objeleri ya da belli rutinleri olan insanları da ilginç bulurum, öyle pinti minti sıkıcı demem.

F
0
kulaktan dolma biber
(02.12.21)
Senegal spor cüzdanları, 1 sene.
0
dre mithatoğlu
(02.12.21)
Kendi yaptığım tyvek cüzdanı 5 yıldır kullanıyorum, ondan önce hazır aldığım tyvek cüzdan kullanıyodum onu da 6-7 yıl kullandım, kendim farklı bişey yapmak istediğim için değiştirdim, hala iyi durumdaydı öbürü yoksa.
0
mirafiori
(02.12.21)
+15 yıl oldu sanırım belki 20 yıl oldu Matraş kullanıyorum. cidden yıprandı artık değiştirme zamanı geldi. ancak istediğim gibi bulamıyorum.
0
surprise
(03.12.21)
+10 sene. sıfır kullanmadığım cüzdanım var ama alışıp geçemedim.
0
false pretension
(03.12.21)
(4)

Güncel durum hakkında

pudra
Ne düşünüyorsunuz? Son üç günlük ekşi başlıkları, zamlar vs. bende noluyo yaw tepkisi oluşturdu. Değişik bir şaşkınlık var üzerimde ama aylardır da stok yaparım, plan programı şu anki duruma göre ayarladım. Bekliyordum yani ama bebekler olsun, şiddet olayları olsun, ekonomi olsun anlamlandıramıyorum
Ne düşünüyorsunuz? Son üç günlük ekşi başlıkları, zamlar vs. bende noluyo yaw tepkisi oluşturdu. Değişik bir şaşkınlık var üzerimde ama aylardır da stok yaparım, plan programı şu anki duruma göre ayarladım. Bekliyordum yani ama bebekler olsun, şiddet olayları olsun, ekonomi olsun anlamlandıramıyorum. Kendimi bildim bileli haber izlerim, haberleri takip ederim ama farklı bir durum yok mu? Bende mi bir hassasiyet var sizce?
0
pudra
(02.12.21)
Hassasiyet yok. Durum kötü. Hukuk yıllar içinde yok edildi. Kurumlar işlevini, bağımsızlığını, kalitesini kaybetti. Bunların aslında birçoğunun sebebi, kaynağı belli. Bunları düzeltmek mümkün ama akla önem verilmiyor bu topraklarda.
0
dissendium
(02.12.21)
şunu düşünüyorum:

"Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için Cesaret, Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için Sabır, İkisi arasındaki farkı bilmek için Akıl ver."

tanrıya inanmasam da elinden geleni yap, gerisini koyuver yaşam felsefem. burada da geçerli.
0
gabe h coud
(02.12.21)
Yurtdışından bakan birisi olarak hiçbir fark yok. Olması gereken şeyler oluyor. Senelerce halı altına süpürülen ekonomik/sosyolojik sorunlar artık daha belirgin ve saklanamaz hale gelmiş durumda. Böyle de devam edecek uzun bir süre.
0
bana kedicik derdi
(02.12.21)
Bi başıboşluk var sanki. hem yönetimde hem insanlarda. duyarlı vatandaş geçim kaygısı içerisinde kara kara düşünmekte ne olacak diye. orta direk sınıfı zaten kalmadı. fakirler ve zenginler var artık. fakir parayı nasıl bulurum derdinde, zengin daha çok daha çok diye kasmakta. herkes ekonomist oldu. kimisi coin peşinde, kimisi döviz. kimisi paramı nasıl korurum, kimisi nasıl çoğaltırım derdinde. bu da hayatı yaşatmıyor aslında. herkes her şeyi erteliyor. küçücük ekranlara boynumuzu kıvırıp bakıyoruz her daim. balkonda, tuvalette, her yerde.. iki gündür şeridinde gidemeyip götün götün önüme kıran araçlarla karşılaşıyorum, bi bakıyorum elinde telefon.

haberlere bakıyosun, delisi akıllısı saçma sapan hareketler peşinde. adam tüfeği çekmiş ateş ediyor sağa sola, resmen vurmak için ateş ediyor ya. birisi gitmiş bebeğini sobada yakıyor, birisi el kadar bebeği yumrukluyor. yani normal bi haber yok hep böyle. çünkü kimse yaşamıyor bence. pandemisi, maskesi, aşısı, mültecisi derken düzgün insanda bile kaygı bozukluğu oluştu çoğunlukla.

Kızımı düşünüyorum nasıl yapacağız ne edeceğiz diye. ölümden hiç bu kadar korkmamıştım. onu babasız bırakırım diye çok korkuyorum. velhasılı kelam sindik içimize. höst diyene eyvallah diyeceğim yakında ki hiç yakıştıramam kendime. adam çekip vurabilir ne bileyim döner bıçağı, kılıç falan çekebilir. millet kafayı yemiş gibi. hapishanelerde yer yok, geleni geçeni salıyorlar. bu da suç oranını artırıyor. koruyun kendinizi dalaşmayın ite köpeğe.
0
Improbable
(02.12.21)
(7)

Evim soyuldu, ne yapayım?

babafingo
1- yaklaşık 150 bin liralık eşya, laptoplar telefonlar ve içindeki sanal para hesaplarıyla 350-400 bin liralık varlığım çalındı.2- parmak izleri ve video kaydı alındı ve 17 yaşındaki hırsız çocuk bulunup içeri atıldı.3- telefoncuyum evdeki telefon kutusunun üzerinde parmak izimin bulunması normal ta
1- yaklaşık 150 bin liralık eşya, laptoplar telefonlar ve içindeki sanal para hesaplarıyla 350-400 bin liralık varlığım çalındı.

2- parmak izleri ve video kaydı alındı ve 17 yaşındaki hırsız çocuk bulunup içeri atıldı.

3- telefoncuyum evdeki telefon kutusunun üzerinde parmak izimin bulunması normal tamire getirilmiştir yada satınalmıştır vs dedi. hakime hanımda sağolsun telefonları buradan almadığına dair elindeki tüm telefonların faturalarını getir diyip çocuğu tahliye etti.

4- Ben şimdi ne yapayım? yerimde olsanız ne yapardınız?
inanılır gibi değil evime girmiş parmak izi bile bulunmuş ama tahliye!
0
babafingo
(01.12.21)
açıkcası hırsıza doğrudan ulaşabiliyorsam sağlam bir şekilde tehdit ederek hepsini geri alırdım. ama tek başıma yapmazdım bunu, bu konularda tecrübeli ve gerekli imkanlara sahip kişilerle yapardım. güvendiğim insanlarla.
0
reanarchy
(01.12.21)
Geçmiş olsun. @reanarchy +1
0
dissendium
(01.12.21)
iyi bir avukat bulun.
iş yeri güvenlik kameralarını ya da komşuların güvenlik kameralarını geriye dönük yedekleyebildiğiniz kadar yedekleyin. fatura ile gelir şu tarihte gittim o dükkana falan derse, o tarihin görüntüsü şansa sizde ya da komşularınızda çıkabilir.
0
ykyt
(01.12.21)
valla dostum yerinde olsam hiç öyle çocuğa atar falan yapmazdım, gider çocuğu bulur kardeşim şikayetçi olmayacağım o bilgisayarı ver deyip, en azından sanal para hesaplarını kurtarırdım. sanal para hesaplarının yasal bir karşılığı olduğunu sanmıyorum, tazminatın kralını alsan bile ancak eşyanın bedelini öderler sana.
0
roket adam
(01.12.21)
geçmiş olsun. eğer mahkemede gerçekten böyle olduysa malum şahısla anlaşma yoluna gitmeniz daha mantıklı sanki.

bir de bu kadar varlıklıysanız iyi bir yerde oturuyorsunuzdur. evinize nasıl girmişler ki?
0
tavish11
(01.12.21)
Bu hırsızın evinize girebileceği sokak noktasında komşuda dükkanda elbet kamera vardır. Bu kayıtlara ulaşmayı Denediniz mi?. Ayrıca telefonlarınızın faturasını aldıgınız yerlerden geçmişe dönük talep edebiliyorsunuz

Ayrıca saglam bir avukata ihtiyacınız var
0
limonlu eksi
(01.12.21)
sana yılların sağlam tiyosunu veriyorum.
bu çalıntı mallar bir süre satılmaz bekletilir nüfuzlu birinin malına denk gelirse diye.
senn yapman gereken bulunduğun karakolun en üst amirine çıkacaksın durumu anlatacaksın ve belli miktar da yardımda bulunacaksın anla işte.
çünkü polis bölgelerindeki tüm hırsızları tanır bilir..
0
jamswety
(01.12.21)
(19)

ekşi dili ve edebiyatı

yetkili birine benzeyen abi
falan filan sorunsalı, bkz. vermek gibi sözlük'ten çok aşina olduğumuz kalıplar neler, ilk akla gelen? xx rezaleti hariç :)
falan filan sorunsalı, bkz. vermek gibi sözlük'ten çok aşina olduğumuz kalıplar neler, ilk akla gelen? xx rezaleti hariç :)
0
yetkili birine benzeyen abi
(30.11.21)
X'in abartılmış bir balon olması, hede
0
dissendium
(30.11.21)
0
pispinti
(30.11.21)
.... gerçeği
0
olaylar olaylar
(30.11.21)
Suser vardı eskiden.

Ayrıl coco daha çok buranın jargonu sanırım. Cocodancer'dan geliyor yanlış hatırlamıyorsam.
0
peki madem
(30.11.21)
(bkz: salndalyeden kaydfım gulerken) vardı eskiden.
0
kobuzchu kiz
(30.11.21)
valla ekşi denince aklıma ilk olarak (bkz: oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu) geliyor :D
0
rose parks
(30.11.21)
otoban kenarinda ebegumeci toplayan yurdumun cefak

isten cikarken adama ingilizce am gunu yag

.. dedirten baslik
0
in vino veritas
(30.11.21)
ay bi de sey vardi

erkek arkadasimin birasini doktun ve simdi gelecek

bu arada bora ben
0
in vino veritas
(30.11.21)
hanım koş...

vay anam vay neler dönmüş serhat

dediğini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum
0
juliette
(30.11.21)
Çıkış noktası Facebook olsa da eskiden şükela butonuna gaza gelip birden fazla kez basınca diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık gelirdi.
0
Amaranta ursula
(30.11.21)
Fularim yetmedi tarzı fular geyikleri var. Onun dışında bir de yeşillendirme olayı var.
0
j r r tolkien hayrani
(30.11.21)
bizim bir ara bir arkadaşımla kendi aramızda da çok kullanıp güldüğümüz seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım vardı.

(bkz: turkishmusic.org'daki sezen aksu tartışması)
0
nimberjack
(30.11.21)
owencan'in kattigi "vasat" var. nutella/uludag gazoz bi ara inanilmaz populerdi sozlukte. lara gofret'in katkisi "kaba erkek" var.

kezban lafi mesela komple turkceye author adli yazar tarafindan kazandirildi. yani kelime tabii ki evvelden beridir var ama ben mainstream ortamlarda ilk kez eksi'de author yazilarinda gormustum.

bu kadar eskiyi andik son olarak ilk akpli troll nasilbirdemokrasiistiyoruz'a da bir selam gonderelim :)
0
reavelyn
(30.11.21)
bir de az ünlü biri ya da gereksiz yere ünlü olan biri hakkında başlık açılınca altında o kişi hakkında soru olarak o kim amk diye girdi yazılır. mesela "booty hunter kim amk?"
0
booty hunter
(30.11.21)
"kezban lafi mesela komple turkceye author adli yazar tarafindan kazandirildi."

Hocam alakası yok, "kezban" tabiri daha sözlük popüler değilken bile kullanılan bir sıfattı.
0
Avoiding The Puddle
(17.12.21)
isten cikarken adama ingilizce am gunu yag: inci sözlük
nasilbirdemokrasiistiyoruz akpli değil. avukat yazar avasas
0
comp
(17.12.21)
aradim mamafih bulamadim, eyyorlamam bu kadar, baslik basa, swh populer bakinizlardi.

ayar verme kalibi sik kullanilirdi..
0
cooperr
(17.12.21)
Avoiding The Puddle, hocam haklisiniz cok kotu ifade etmisim kendimi. kezban kelimesi belki onlarca yildir var olan bir kelimeydi. ama su an insanlarin gozunde ifade ettigi stereotipi tanimlamasini saglayan kisi author oldu. atiyorum 50 yil once birisi kezban dese anlayacagimiz seyle su an biri kezban dediginde anlayacagimiz sey arasindaki farkin sebebi author, onu demeye calistim. ama cok kotu demisim :D


ha eger bu dedigim de yanlissa, ben ilk kez author'dan duydum kezbanin o kullanimini, o yuzden demistim :)
0
reavelyn
(18.12.21)
"küsuratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın"

bir de yukarıda yazılanlar kadar bilinmez belki ama "ev işi yapmış kadın siniri" var. bu tabiri yayma cemiyeti başkanıyım, her fırsatta kullanırım :)
0
evanka
(18.12.21)
(3)

Yüksek Lisans ücret

adwokat
Yüzde elli burs hakkım var. Olur da kamu hukuku için yüksek lisansa başvursam ne kadar ödemem gerekecek? Tabloda 70 bin yazıyor ama bu toplam mı yoksa senelik mi sizce?https://bau.edu.tr/icerik/15849-yuksek-lisans-ve-doktora-program-ucretleri
Yüzde elli burs hakkım var. Olur da kamu hukuku için yüksek lisansa başvursam ne kadar ödemem gerekecek? Tabloda 70 bin yazıyor ama bu toplam mı yoksa senelik mi sizce?

bau.edu.tr
0
adwokat
(29.11.21)
Tamamı yazıyor. Bitene kadar anladım.
0
dissendium
(29.11.21)
sadece 2021 - 2022 Akademik Yılı icin.

edit: ilgincmis. atiyorum 4-5 senelik doktora icin toplam 80 bin cok az geldi
0
hot potato
(29.11.21)
Tüm program ücreti, kesin bilgi ödüyorum :)
0
cilekli pasta
(29.11.21)
(4)

Farklı pozisyonlar için iki defa iletişime geçen şirket

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Daha önceki görüşmenizden bir şeyin çıkmadığı şirket aradan zaman geçince farklı bir pozisyon için iletişime geçtiğinde ne tepki veriyorsunuz ve görüşme olursa nasıl geçiyor? Bildiğiniz bir şirket diyelim. Daha önce böyle bir şey olmadıysa nasıl geçerdi? Tecrübelerinizi ve düşünce
Merhaba arkadaşlar,

Daha önceki görüşmenizden bir şeyin çıkmadığı şirket aradan zaman geçince farklı bir pozisyon için iletişime geçtiğinde ne tepki veriyorsunuz ve görüşme olursa nasıl geçiyor? Bildiğiniz bir şirket diyelim. Daha önce böyle bir şey olmadıysa nasıl geçerdi? Tecrübelerinizi ve düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(29.11.21)
İkinci pozisyonu kabul edip yıllarca çalıştığım bir şirket oldu açıkçası.
0
lappuntamento
(29.11.21)
Açıkçası İK çalışanlarına pek güven olmuyor. Günü doldurmak için çağırmış da olabilirler. Çok umutlanmadan bir şans gibi görmek lazım.
0
dissendium
(29.11.21)
İkinci pozisyonu kabul ettiğim oldu. İlk görüşmede görüştüğüm bölüm yöneticisi sağ olsun benim için 'tecrübesi şu bölüme daha uygun' diye geribildirimde bulunmuş. Birkaç gün sonra diğer pozisyon için aradılar. Gidip görüştüm ve 1 hafta içinde süreç tamamlandı.
0
himmet dayi
(30.11.21)
Ben 3 kere arandım. İkinci aranmam ilk aranmanın üzerinden 1 gün geçmişti ve o gün de ilk aranmanın mülakatı vardı. Arandığım pozisyonlar birbirine karıştı, IK ile tam anlaşamadık. İlk aramanın mülakatını yaptık. İlk aranmadaki pozisyona göre konuştum, mülakat ikinci aranmadaki pozisyon için çıktı. Mülakat sonunda öğrendim. Bu pozisyon için çalışır mısın diye sordular, olabilir dedim. Sonra olumsuz dönüş geldi. Aradan bir süre geçti ve ben daha kurumsal bir yerde işe girdim. Üçüncü aramayı yapıp ilk aramadaki pozisyon için mülakata davet ettiler, kabul etmedim.
0
birşeylersoracağım
(30.11.21)
(12)

Gurbetçiler neden Türkiye'den ev alıyorlar.

liberal
Tamam 2020 Temmuzdan sonra evler dolar bazında bile artış gösterdi ama 5-10 senelik döneme bakarsanız döviz bozdurup ev alanlardan artıda olan kişi çok azdır, kaldı ki kiralar doviz bazında eridi gitti.Gurbetçiler oldukları ülkede gayet iyi bir şekilde o bölgeyi bilmekte ve tanımakta, neden misal be
Tamam 2020 Temmuzdan sonra evler dolar bazında bile artış gösterdi ama 5-10 senelik döneme bakarsanız döviz bozdurup ev alanlardan artıda olan kişi çok azdır, kaldı ki kiralar doviz bazında eridi gitti.

Gurbetçiler oldukları ülkede gayet iyi bir şekilde o bölgeyi bilmekte ve tanımakta, neden misal berlin'den hamburg'tan paris'ten ev almak yerine türkiye'den ev alıyorlar?

Bir de bu yabancı ülkelerde kira çarpanı genelde kaç?
0
liberal
(29.11.21)
Çoğu yazlık bölgeden ev alıyorlar. Yazın zaten deniz, kum için başka ülkeye gideyim diye düşünmüyorlar ki, Türkiye'deler genelde. E bu durumda niye almasınlar ki?

Ayrıca bir kısmı da emekli olunca Türkiye'ye dönüş yapıyor.
0
fraise
(29.11.21)
gurbetçilerin çoğunun emeklilik planı trye dönmek çünkü. yazın da buraya geliyorlar. bizim bi akraba evi boş tutuyor sadece kendi gelip oturuyor arada.
0
roket adam
(29.11.21)
Oturduğum apartmanın yarısı ingiltere, almanya ve dubaide yaşayan türklere ait. Evlerin fiyatları 2milyon üstü. Karşı apartmanın tamamı bir ingiltere'de yaşayan bir türk vatandaşa aitmiş. Amaç her zaman bir kapımız olsun. Bu civarlarda oturmak için beyaz yaka 10 yıl kendini bankaya köle ederken bu adamlar yılda 15 gün bu evleri açıp ve toplamda 10-15bin tl yakın (merkezi ısıtma) aidat ödüyorlar.
0
godspell
(29.11.21)
İki sebebi var:
-Biz rant ekonomisini biliyoruz, alternatifini değil.
-Türkiye'ye dönerim mantığı.

Rant deyince herkes negatif algılayaiblir ama rant bir malın (araba, otobüs vs) ya da mülkün (arazi, dükkan, ev) çok az eforla sağladığı getiridir. Rent'in fransızcası işte. Yani kira.

Mesela Avrupa ülkelerinde ve ABD'de de özellikle yatırımcı ve girişimci bir kültür var. Adam birikiminin bir kısmını hemen yatırıma dönüştürmek istiyor. Dükkan açıyor, iş kuruyor, üretim tesisi açıyor, kendi girişimci olamayacaksa bile iş kuran birine ortak oluyor. Ona sermaye sağlıyor. Hiçbirini denemiyorsa bile, yatırım fonlarına ya da hisselere koyuyor nakitini ki, o birikim girişimciye sermaye olsun, girişimci kazansın. Yatırımcısına da kazandırsın.

Biz bunu sevmiyoruz. Eline 500bin geçen ev alayım kiraya vereyim diye geziyor. Bu da aslında ekonomik büyüme için çok verimli mi tartışılır. Ülke sermayesinin büyük bölümü gayrimenkulde.

Halbuki gurbetçiler kazandıkları dövizi eve değil, türkiye'deki yatırım fonlarına koysa, halka arz olan şirketlere bağlasa ülkeye bir miktar sermaye akışı sağlanır.

Bu söylediğim tabii Türkiye'de ev alayım kira getirsin, sonra da ben döner otururum diyen Gurbetçiler için geçerli.

Yoksa adam yazlık ev almak istiyordur ona bişey diyemem. Sonuçta sahil şeridi güzel bir ülke, bir de ucuz. Aynı dili konuşuyorsun. Bütün AB ülkeleri yazın zaten akdenize iniyor. Sen kendi ülkene gidiyorsun.
0
anten
(29.11.21)
Mesela Kanada'daki arkadaşlarım 30 yıl mortgage ödemek yerine biraz para biriktirip Türkiye'de ev alacak galiba. Ev almak imkansız falan diyorlardı. Türkler uzun vadeyi sevmiyor, daha az sürede 100 bin euro/dolar biriktirsen atıyorum, Türkiye'de güzelce bir ev alırsın. Orada 700 bin euroya düzgün bir ev alamıyordur belki de.

Ayrıca evet çoğu emeklilikte Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor. Orada kalacak kişi yatırımını oraya yapar.
0
nhk ni youkosu
(29.11.21)
Berlin'den, Paris'ten nasıl ev alsınlar, o kadar zengin değiller ki. Berlin'de evler 500 bin euro. Bir Alman, bir Fransız için bile oralarda ev almak çok kolay değil. Ev alma konusunda da bir vizyonsuzluk var. Yatırım konusunda @anten +1. Bir de Türkiye'de kanunlar çok zayıf. Bir şekilde zengin olmuş biri onlarca ev toplayabiliyor.
0
dissendium
(29.11.21)
Edmond honda +1

Şimdi ben misal ayda sicak su ve isitma, apartman/site aidati ile 831 euro veriyorum. Düz kira 740 civari. Piyasayi ve oturduğum evin icinin yeni yapilmasi ile tahmini 250 bin euro derim ev icin. Bu da 28-29 yillik kira geliri demek. Ki ben 600-700 bin kisilik yerdeyim. Lyon/paris/bordeaux/toulouse/Strasbourg gibi yerler daha fenadir. Haliyle türk birinin Avrupa'da kira geliri yerine Türkiye'ye yollamasi mantıksız değil. Sonuçta çoğu geri geliyor emekli olunca ya da 6 ay gelip 6 ay ulkesine dönüyor gene.

Gecen spor salonunda türk eleman ile denk geldim, ailesi Kuşadası'na yerleselim demis mutluydu. Ayni yerde yasiyoruz, 300bin ev desek 3-3.5 milyon liraya Kuşadası'nda güzel yer bulurlar.

Bir de çoğunun herhangi bir yatırım bilgisi yok (anten+1). Ben misal ayda 300 euro en az world etf yatirimi yapiyorum, buna ek olarak takip ediyorum, hayat sigortası fonu actirdim vs. Ama misal arkadasinin ailesinin oturduğu yer, sahibi Almanya'da yasayan kayserili. Demisler buradan ev al, adam evi almis ama 7-8 sene olmus evi gormemis bile. Gecen gelmişler ya evi görelim istedik hiç gormemistik diye. Yani insanların çoğunun bildiği tek sey ev almak kiraya vermek.

Bu arada Avrupa'da herkes büyük metropolde yasamiyor. Yaşadığım yerde 300bin euroya 3+1 apartman dairesi var, sirketin fabrikasinin olduğu şehirde 300 bin euroya havuzlu villa var. Yani her insan da 25-30 yıl kredi ödemiyor. Istanbul'da da su an ev fiyatlari öyle 10-15 yil ile karsilanabilecek seviyede değil.

Ha ben misal; Türkiye'de izmir civarinda yazlik alirim, annemleri oraya yollarim. Yazin gelir 3-4 hafta kalir dönerim. Ama hayatta Türkiye'ye temelli dönüş yapacagimi sanmam (büyük konusmamak lazım) çünkü genel Türkiye ile temelde ayriyim. Ama Avrupa'da hala kahvehaneye giden, hayatında oranin bayramini kutlamamis, alisverisini hala türk marketinden yapan adamin Türkiye'ye yatirim yapmasi kadar normal bir olay yok. Adam zaten orali olmamis parasi ve olanaklari icin orada. Ilk firsatta azicik emekli maasini Avrupa'dan aldi mi hemen kacar Türkiye. Benim kayinpeder depresyon sebebiyle malulen emekli 700-800 euro net. Su an Fransa'da kira zor verirdi bu paraya ama Türkiye'ye normal yasar. Bu mantik iste.
0
logisticsmanager
(29.11.21)
@logisticsmanager, bu soruyu sorma nedenim fransa'da paris'te yaşayan kuzenimin türkye'de ev alması ve buna da alalı kaç ay oldu şu kadar arttı diye sevinmesi.

paris'te veya fransa'da kira çarpanı oranı senin gözlemlerine göre kaç?

120.000 - 130.000 euro alınan bir oda/daire'nin 700-800 euro getirmesi mümkün mü sence?
0
🌸liberal
(29.11.21)
@liberal; imkansiz. Bir kere ya o paraya daire bulunmaz ya da o kirayi alamaz. Paris'
Biraz paris'e rastgele baktim, 130bin olan dairenin tahmini vergi öncesi kira geliri masraflari çıkartsak 400-450€, bu da 27-28 yıl yapıyor. Ki dediğim gibi daha vergisi var.

Ha arrti diye sevinmesinin mantığı ancak ve ancak Euro karşısında artması ile olabilir. Ki izmir'den biliyorum deprem sonrasi fiyati katlanan yerler var ama Euro karşısında değer kaybeden yer de. Haliyle kendi aldığı yere göre değişir.
Sorduğun sorunun cevabı su linkte var;
www.immobilier-danger.com

Misal bakarsan Paris çok uzun yillar sonra getiri verirken misal turistik beziers şehri resmen 10-12 yil sonra getiri veriyor.
0
logisticsmanager
(29.11.21)
bu arada Avrupa'da ev sahibi olmak mantıklı bişey değil sanırım, orada yaşayanlar anlatır da, örneğin birden fazla evin olsa(alabilsen) ve kiraya versen neredeyse kiranın tamamı vergiye gidecek diyordu bir arkadaşım. Oturacağın ev mantıklı ama ikinci ev devlet tarafından engellenen(vergiyle) bir şey sanırım.
0
nhk ni youkosu
(29.11.21)
Abd'yi bilemem ama Avrupa'da ev alıp da değerini katlamak diye bir mantık yok. Avrupa'da aldığın ev her daim aşağı yukarı benzer değerlerdedir. Türkiye'de Allah'ın unuttuğu yere apartman dikerler ucuza satarlar alırsın 10 sene sonra şehir büyür ayağına gelir apartmanın, değeri de katlanır ona göre.
0
bana kedicik derdi
(30.11.21)
biz isviçre'de yaşarken kesin dönüş yapmak için almıştık ama adam gurbetçi diye ülkeyle bağlarını koparmak zorunda değil ki. yatırım bilgisiyle filan da alakası olabilir arkadaşların dediği gibi ama onunla sınırlı değil kesinlikle. mesela istanbul'da yaşayan birçok kişinin memleketinde, ya da şehirde yaşayan birçok kişinin köyünde evi var, neden? gidersek kalırız diyorlar, duygusal bağı koparmak istemiyorlar. bir de mesela türkiye'ye gelince otelde veya aile evinde kalmaktansa açıyorlar kapılarını, rahat rahat kalıyorlar evlerinde. ben bile bazen düşünüyorum memlekete gittiğimizde apartta filan mı kalsak diye. hani 3-5 gün bir şey değil de, 3 hafta filan kalmaya niyetlendiğimizde çok rahat edemeyebiliyoruz anne-baba evinde. tek başına aile ziyaretine gitmek gibi değil aile olarak gitmek.
0
gmzo
(30.11.21)
(8)

Yılbaşında ne yapıcaksınız?

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,İstanbulda mekanların fiyatları kaç olmuştur bilmiyorum, merak da ediyorum açıkçası.Evde olsa evde de 3 çifti ağırlamak masraflı olacak.Siz neler yapıcaksınız merake diyorum belki ona göre bir yol izleriz.Teşekkürler
Merhabalar,

İstanbulda mekanların fiyatları kaç olmuştur bilmiyorum, merak da ediyorum açıkçası.
Evde olsa evde de 3 çifti ağırlamak masraflı olacak.

Siz neler yapıcaksınız merake diyorum belki ona göre bir yol izleriz.

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(28.11.21)
evde 3 çift ağırlamak dışarı gitmekten her türlü daha ucuz olur
0
jelly bear
(28.11.21)
Dışarıda 2 kişilik maliyetle evde 5 çift ağırlarsınız. Henüz net bir planımız yok, eşle dostla ev ortamlarında oluruz muhtemelen.
0
msb
(28.11.21)
Eskiden beri dışarida yılbaşı kutlamayı sevmem. Her yer gereksiz kalabalık oluyor, eglenemiyoruz doğru düzgün.

Evde olacağız; bir çift bir tek olmak üzere en yakın üç arkadaşımızi da davet ettik. Hep beraber guzel bir sofrayla rahat rahat gireceğiz yeni yıla.
0
fraise
(28.11.21)
ekonomik şartlarımız eskisi gibi değil malum.

hani zaten sofra kuracaksınız, alkol de buna eklenince çok ciddi bir para tutuyor. çok haklısınız, hem o kadar yorulup yemek yapacaksınız, hem servisi bulaşığı bir de eşek yüküyle para harcadınız mı olmaz.

alkol olarak ortaya bi büyük rakı koyun, artık bitince diğer alkolleri de misafirler alsın. başka türlü başa çıkmaz yani. zaten bunun da bir adeti vardır, misafirliğe gidiyorsanız sorarsınız ne içeceksiniz diye, atıyorum hem sizin içeceğinizi alır getirirler hediye gibi, hem de kendi içeceklerini. adet böyledir de pratikte olur mu bilemedim.

yılbaşını dışarda kutlamak kadar rezil bişey yok ne yazık ki, 50 kişilik mekana 150 kişi dolduruyolar, ne hizmette hayır kalıyor, ne sigara dumanından nefes alabiliyorsunuz ne de verdiğiniz paranın karşılığını alabiliyorsunuz bence bunu düşünmeyin. yılbaşınız rezil olur.

menü konusunda illa kuzu çevirmenize gerek yok, çorba, pilav, tavuk ızgara(fırında but vb) yanına işte salatadır, haydaridir, turşudur bi kaç böyle acuka gibi evde yapılabilinecek mezedir bitti.

tatlı olarak bisküvili puding gibi bişey yaparsınız masraf olarak çok tutmaz da , tabi çerez lazım, alkol olayı var.
0
killerbee
(28.11.21)
Ben evde olmayı sevmiyorum. Sevgilimle buluşuyorum, geziyoruz. Sadece son bir saat evde oluyoruz. Bence evde olunca daha fazla yemek yeniyor bir sürü şey alındığı için. Dışarıda olunca fazla yenmiyor.
0
dissendium
(28.11.21)
bir aksilik olmazsa kıbrıs'a gideceğim, yılbaşında orası çok güzel oluyor hava da ılık oluyor daha önce 7-8 defa yılbaşını orada geçirmiştim.
yılın ilk günlerinde çalıştığım sektörde hep sayım işleri olduğundan pek iş olmuyor 1 hafta kalmayı planlıyorum.
0
devilone
(28.11.21)
yılbaşında dışarı kesinlikle çıkmam. genelde evde arkadşalarla buluşuyoruz. yılbaşında dışarı çıkmak genelde hayatında genel olarak dışarı çıkmayan, bi gece felekten bi gece çalalım diyen, içmeyi bilmeyen bir sürü adamın o kadar para verdik bari sarhoş olalım diyerek ayı gibi içmesi ve rezalet çıkarmasıyla sonuçlanıyor. belki yurtdışı ya da kıbrıs tarzı bi otel programına katılırız ama istanbulda olursam kesinlikle çıkmayacağım.
0
roket adam
(29.11.21)
tek takılıcam her yılbaşında olduğu gibi.
0
clones
(29.11.21)
(4)

kocaelide kiralık ev

xiii
ben sabiha gökçene, kardeşim de muhtemelen gebzeye gidip gelecek. sessiz sakin güvenli diyebileceğiniz muhitleri yazabilir misiniz?gebze'den de olabilir. bütçe = 4000'e kadar. teşekkürler
ben sabiha gökçene, kardeşim de muhtemelen gebzeye gidip gelecek.

sessiz sakin güvenli diyebileceğiniz muhitleri yazabilir misiniz?

gebze'den de olabilir.

bütçe = 4000'e kadar.

teşekkürler
0
xiii
(28.11.21)
Güzeltepe mutlukent cagdaskent bölgesinde guvenlikli siteler mevcut, gebze kalabalığından iyidir.
Kardeşinizde araç varsa kurtköy de olabilir.
0
siyah gece
(28.11.21)
Tuzla, Aydıntepe Evora İstanbul sitesi. E5'e yakın. Hem Sabiha Gökçen'e hemde Gebze'ye ulaşım rahat.
0
Northern Mariner
(28.11.21)
Mutlukent iyi ama Sabiha Gökçen için Pendik de olabilir.
0
dissendium
(28.11.21)
Kiraları bilmiyorum ama Darıca Bayramoğlu Adası huzurlu, sessiz, sakin, güvenli ve güzel bir yer. Bakabilirsiniz.
0
yercekimini kendine ceken adam
(28.11.21)
(5)

Fi dizisi gelmiş geçmiş en iyi Türk yapımı değil mi?

redskull
Soru başlıkta pampalar.... Kitabı okumadım ama Can Manay, Özge Egeli, SMK, Duru, Deniz, Eti falan inanılmaz ve bir Türk yapımı için zamanının çok ötesinde karakterler ve kurgu değil mi? Dizi uyarlamasını da çok başarılı buluyorum.
Soru başlıkta pampalar.... Kitabı okumadım ama Can Manay, Özge Egeli, SMK, Duru, Deniz, Eti falan inanılmaz ve bir Türk yapımı için zamanının çok ötesinde karakterler ve kurgu değil mi? Dizi uyarlamasını da çok başarılı buluyorum.
0
redskull
(27.11.21)
Değil valla ya, dizinin estetiği güzel ve kitaplardan daha akıllıca ama yani daha iyi işler var, Şahsiyet daha iyi mesela bence.
0
turk kizi
(27.11.21)
Behzat Ç.'nin bir bölümü olamaz.
0
dissendium
(27.11.21)
en iyi işlerden biri bence de. keşke son sezonu da yapılsaydı (pi) belki gelecekte yapılır. kim bilir.

dizi genel hatlarıyla çok iyi tasarlanmış kitabı okumadım ben ama hikaye güzel. kurgu güzel. ama oyunculuk olarak mesela her oyuncu bir ozan güven kalitesinde oyunculuk sergileyemiyor. tek eksisi bu bence. çok iyi oyunculuklar var ama kötülerde var. onun dışında benim için en iyi 10 türk dizisinden biridir seviye olarak. ve ekşi sözlük başlığında hakkında sayfalarca detaylı entry var orayı takip edebilirsiniz. güzel yorumlar vardı.
0
debian
(28.11.21)
aslında fena başlamıyor ilk sezon itibariyle. aha iyi bir şeyler geliyor galiba kafasına sokmuştu beni. sonrasında ise ağır sıçıyor. klişelere boğuluyor. türk dizisi kıvamına geliyor. pembe diziye dönüşüyor. açıkçası bu diziye gelmiş geçmiş en iyi türk dizisi yorumunu yapan insana net bir şekilde sinemadan anlamıyor yaftasını yapıştırırım. o kadar uzak çünkü o sıfata.

zaten daha çok saçmalamalarına izin vermemek için yazarı izin vermedi sanırım devamının çekilmesine.
0
syozkn
(28.11.21)
İlk sezon guzel. Gerisi tırt
0
matilda
(28.11.21)
(6)

kötü mesaj fobisi

bebekbebesi
sanki her an bir kötü mesaj gelebilir telefonuma ve her şey alt üst olabilir fobisi var mı?böyle her mesaj geldiğinde o endişe ile telefona bakıyor musunuz?ortada bir neden yokken. haberiniz olmadan bir şeyler olmuş gibi.
sanki her an bir kötü mesaj gelebilir telefonuma ve her şey alt üst olabilir fobisi var mı?

böyle her mesaj geldiğinde o endişe ile telefona bakıyor musunuz?

ortada bir neden yokken. haberiniz olmadan bir şeyler olmuş gibi.
0
bebekbebesi
(27.11.21)
Bazen anksiyete oluyor ama bu düzeye ulaşmadım çok şükür.
0
dissendium
(27.11.21)
www.eganba.com

Bu kitap bununla ilgili
0
freebird5406_2
(27.11.21)
sevdiklerinize kötülük yapacak potansiyelde biri vardır, belki ondan olabilir.
0
xrated
(27.11.21)
En son ne zaman kotu mesaj geldi hatırlamıyorum bile. O yuzden kotu mesaj gelecek endisesi yok.
0
stavro
(27.11.21)
bana da gelmedi ama sanki gelecekmiş gibi her an
0
🌸bebekbebesi
(27.11.21)
Mesajda değil de telefonda oluyor. Özellikle akşam saatlerinde çalan telefonlarda. 7-8 yıl önce sabah erken saatte çalan telefonla çok kötü bir haber almıştım. O günden sonra, zamansız telefon çaldığında yüreğim hop eder hep.
0
hrvl
(28.11.21)
(4)

Müzik, org

dissendium
Merhabalar. Daha önce gitar kursuna gittim ama maalesef iyi durumda değilim gitar konusunda. Yaylılar da bana göre değil diye düşünüyorum. Denemedim ama becerim olmadığını düşünüyorum. Nefesliler de aynı şekilde. Piyanoyu kendime uygun buluyorum. Ama piyanoya da şu an için para harcamak istemiyorum.
Merhabalar. Daha önce gitar kursuna gittim ama maalesef iyi durumda değilim gitar konusunda. Yaylılar da bana göre değil diye düşünüyorum. Denemedim ama becerim olmadığını düşünüyorum. Nefesliler de aynı şekilde. Piyanoyu kendime uygun buluyorum. Ama piyanoya da şu an için para harcamak istemiyorum. Kısaca müzik durumum bu. Müzik yapabilmek, öğrenmek istiyorum.

Bu nedenle de org almak mantıklı gelmeye başladı. 400 liraya bile org var. Benim öğrenmek istediğim şeyler şunlar.

1. Org mantığıyla piyano mantığı aynı mı? Klasik gitar öğren, sonra elektro gitar öğrenirsin gibi yanlış bir mantık olur mu org ile başlayıp, başarılı olursam piyano almam?

2. Kendi kendime Youtube'dan öğrenebilir miyim org çalmayı? Şu an klavyeye hâkim olsam, hangi nota nerede öğrensem, basit parçaları çalabilsem bile hoşuma gider.

Bunları dikkate alarak neler tavsiye edersiniz?
0
dissendium
(27.11.21)
kendine tuş hassasiyetli bir m-audio midi klavye alabilirsin, sarı sitede ikinci el bulabilirsin, kolay bozulabilecek bir alet olmadığından ikinci el almak mantıklı

zaman ayırırsan youtube dan öğrenirsin
0
freebird5406_2
(27.11.21)
@freebird5406_2, onun orgdan bir farkı var mı? Ben birkaç video izledim. Orglarda tuş sayısı fazlaydı. 5 oktav demişti. Ben özellikle piyanoya benzemesini istiyorum. Çünkü amacım piyanoya geçiş yapabilmek.
0
🌸dissendium
(27.11.21)
org genel olarak ritimli düğünlerde kullanılan alet
piyanoyu da biliyoruz

midi klavye'nin oktavına takılmışsın sanırım, midi klavye 1 oktav da olabilir 8 oktavda olabilir bu tamamen senin seçimine bağlı

piyano istiyorsan sıfır uygun fiyatlı dolar yüzünden zor ama ikinci el 88 tuş midi klavye bakabilirsin.

muzikdoktoru.com

bikaç ay önce şundan aldım ama aşırı büyük geldi satmayı düşünüyorum bugün yarın ilana koyarım, sana satayım diye düşünme de fiyat performans olarak en uygunu buydu ben aldığımda 3 ay önce falan 1700 liraydı.

bi tane çok eski olmayan windows bilgisayar, bi tane asio 2 sıfır destekleyen ucuz ses kartıyla, bi tane sustain pedal ile piyano ihtiyacını çok güzel bi şekilde karışlayabilirsin

eğer bilgisayarın mac ise ses kartına da ihtiyacın yok.

bilgisayarlara kurulan çeşitli sample libraryler var, çeşitli piyano öğrenme uygulamaları var, muhtemelen türkiyede yaşadığımız için bunları korsan indirip para vermek durumunda da kalmayacaksın.

çocuk orgu ile bu dediğim sistemi karıştırma bu eşek yüküyle para saçıp alacağın dijital piyanolardan bile çok daha güzel piano soundları sunacaktır sana.

kaliteli hammer action midi klavyeler de var ama fiyatları çok yüksek 5 10 15 20 gidiyo. hammer action demek piyanoı içindeki çekiç sistemini taklit etmişler, tuşesi piyano tuşesine yakın falan. geçmişte çok kullandım kaliteli tuşesi olan aletler de kullandım ama bana hitap etmedi pek.

hesaplayamadım şimdi 7.5 oktav mı 8 oktav mı oluyor ama 88 tuş olduğuna eminim :D
0
killerbee
(27.11.21)
Midi klavyenin 49,61,88 tuşlu olanı var

Piyano gibi olsun istersen 88 tuşlu bak

Orgdan farkı ise tuş hassasiyeti denen şey, bu açıdan piyanoya yakın, tuş hassasiyeti nedir onu da bir araştır, sonrasında buna bir pedal da ekleyebilirsin piyanodaki gibi

Maudio keystation 88 review gibi aratırsan youtubeda neler yapabileceğini görebilirsin
0
freebird5406_2
(27.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.