Aslında İmamoğlu'nun yaşadığı seçim dönemini bir önceki adaylık döneminde aynı şekilde Yavaş da yaşadı. Tek farkları İmamoğlu masaya yumruğunu vurdu ve kamuoyunun dikkatini çekti. Burada iki siyasi arasındaki (bana göre) en büyük fark siyasi kampanya yöneten ekip ve kendi dönemlerinde ki siyasi konjektur. Yani diyelim ki Yavaş'ın bir önceki dönemde yaşadığı o sıkıntılı seçim sürecini İmamoğlu yaşasa çok büyük ihtimalle İmamoğlu da benzer bir şekilde kabul etmek zorunda kalacaktı. Aktif siyasetin içinden birisi olarak yazıyorum bunları. Ayrıca zaferler kazanılan son yerel seçimde aktif olarak bir siyasi partinin (millet ittifakı içerisinde) siyasi kampanya yürütücüsüydüm. İnsanlar zannediyor ki siyaset=seçim dönemi. Bu düşünce yapısı her ne kadar halkın çoğunluğunda olsa da doğru değil. Seçim dönemi sadece işin vitrin kısmı. Esas mücadele pasif siyasetin ve politikaların yapıldığı, incelendiği, ana hatların belirlendiği zamanlarda oluyor.
İmamoğlu yerine Yavaş'ı mevcut durumda istediklerini düşünmüyorum. Hatta aksine Yavaş yerine İmamoğlu olsun isteniyor karşı mahallede. Bunun hem ideolojik hem politik hem de siyasi sebepleri de var.
- İdeolojik sebeplerden birisi İmamoğlu yerel seçimlerde (kimsenin nedense görmek istemediği bir durum bu) sağ kesimden (özellikle muhafazakâr ve ülkücü taraftan) beklentilerin üzerinde oy aldı. Bu sağ kesim esasında şunu dedi, yahu belki de bu defa sol başkadır denemek lazım. İmamoğlu ilk başlarda bu durumu dengeli sürdürse de yaptığı siyasi hamlelerden ötürü şuan için hanesine artı puan yazdırmayı bırak, var olan kendisini seçen o karşı mahalle oylarını eksiltti.
- Politik sebeplerden birisi Yavaş belediye başkanlığı makamına oturduğu ilk andan itibaren siyasetçi değil de, bürokrat gibi oturdu. Bu hamlesi sayesinde (inanmayacaksınız belki de ama böyle) özellikle seçim döneminde kendisine destek vermeyen hatta kendisinden nefret eden, Yavaş'ın fetöcü olduğunu düşünen insanların takdirini ve sevgisini kazandırdı. Bu sayede de şuan için politik olarak da +1 adım olarak İmamoğlu'nun önünde. Çünkü o karşı mahalle seçmenine karşı mahallenin ağabeylerinden daha fazla sahip çıktı, ötekileştirmedi.
- Siyasi sebeplerden birisi de, İmamoğlu da her ne kadar Yavaş gibi sağ ideolojiden gelmişse de (ailesel ve çevresel olarak) kendisini o karşı mahalle olarak bahsedebileceğimiz seçmen grubuna sevdiremedi. Yavaş'ın kalesi, seçmen kitlesi, doğduğu büyüdüğü yetiştiği mahalle zaten şuan karşı mahalle. Geçmişi ve bugünü (siyasi olarak) İmamoğlu'ndan çok daha fazla temiz. Mesela ben karşı mahalleden siyasetçi olsam şuan ellerimi ovuşturarak kendime rakip olarak İmamoğlu'nu isterim.
Biliyorum büyük ihtimalle bu yazdıklarımı okuduktan sonra bana küfredecek, karşılarında olsam beni dövmeye çalışacak arkadaşlar olacaktır ama politika yapmak, siyaset yapmak çok farklı şeyler. Neden böyle yazdığımı, neden böyle düşündüğümü aktif olarak siyasetin içerisine girince muhakkak anlayacaksınızdır. O yüzdendir ki siyasetin içerisine girip, yükselen insanlar göz önünde olurlar. Çünkü doğası gereği siyaset yapmak öyle herkesin harcı değildir.
0