Giriş
(16)

Nasıl ateist oldunuz?

neil manke
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şe
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.
ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.

90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şey yoktu tabi. namaz falan kılardım bebeyken, cumalara giderdim oruç tutardım arada. ailem çok dindar değildi ama yine dine bağlılardı, annem hiç başörtüsü falan takmamıştır mesela.

2011-2012 gibi facebookta karikateist sayfasına rastladım ve sorguladıkça olaylar gelişti. ilk postlarını "tövbe allam affet" diye okuyordum sonra sonra ar namus kalmadı tabi. richard dawkins denen abimizin varlığından haberdar oldum daha sonra, yazılarını kitaplarını okudukça daha da koyu bir ateist oldum.

dinler kesin olarak yalandır ama yine de tanrı kesin olarak yoktur demiyorum, tanrı neredeyse kesin olarak yoktur bence.

sizin hikayeniz?
0
neil manke
(30.07.17)
Bir hikayem yok aslında.

Genel olarak seküler bir yaşam tarzıyla yetiştirildim aileden zaten. Çocukluğumdan beri, ortaokul civarlarından beri bu tarz dini şeylere hiç anlam veremedim. O zorunlu din dersinden nerdeyse kalıyordum..Çok net hatırlıyorum son anda hoca 2 vermişti. Beni çekemedi içine ne biliyim.. Hep kuşkulu sorgulayan bir yapıdaydım zaten ama adını koymadan dine bulaşmadan çocukluk geçti.

Oturduğum yerdeki çevremdeki çekirdek arkadaş grubunun da benim gibi olamasının büyük, çok büyük bir etkisi vardır yalnız. Çocukluk arkadaşlarım..Şu an o grupta herkes ateist. Hatta nerdeyse aktif olarak iletişim olarak kurduğum tüm çevrem bu şekilde.

Sonra biraz daha büyüyünce kendimi daha da tanımaya, bilmeye başlayınca özellikle felsefe dersleri almaya başlayınca, üzerine tarih, sosyoloji, psikoloji, dersleri almaya ve bu tarz alakalı kitaplar okumaya başlayınca her şey daha da netleşti.

Sonra daha da sistematik bir hal almaya başladı tabii..
0
qazaqwsx
(30.07.17)
agnostizm

küçükken kuran kursuna, camiye aile teşviğiyle gitmiş biriyim. insanın kafasına vura vura ibadet etmeyi öğrettikleri için ilk önce soğudum. sonra lise zamanımda izlediğim belgeseller, okuduğum kitaplar ve çevremdeki insanların görüşlerini de dikkate alarak, bu kutsal kitaplarda tasvir edilen yaratıcının gerçek olabileceğine dair şüphelerim arttı. tabi ilk zamanlarda şüpheyle başlar, ya varsa dersin. inkar etmeye çekinirsin falan.

zamanla daha da ileri gidip bir yaratıcıyı reddettim. her inanmayanın bir isyankar dönemi olur. artık o kadar isyankar değilim. bu fikirlerin oluşması için insanın düşünsel olarak olgunlaşması gerekli tabi. tanrıyı reddetiğimin 7. yılında kafamda olgunlaşan bir düşünce var o da " yaratıcı illa bir tanrı formunda olup insanlara çeşitli testler uygulayıp sonunda onlara mükafatlandıracak/cezalandıracak bir kavram olmak zorunda değil. hatta yaratıcı, yaratıcı olduğunun bile farkında olmayabilir. "
0
bir sevgi faresi jamal
(30.07.17)
kızlara hava atmak için farklı olmaya çalışırken herkese atayistim deyince geri dönemedim bi daha...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.17)
Agnostik ateistim. İlkokulda sokaktaki bütün arkadaşlarım gidiyor diye kıskanıp ben de kuran kursuna gittim, lisede müdür yardımcısı kafamız çalışmadığı için oruç tutmamızı istemeyince inatlaşıp kadınla kavga edip azimle oruç tuttum. Ama bütün bu zaman boyunca Jules Verne'le başlayıp bilim kurgu okudum, ansiklopediler, Bilim Çocuk dergileri derken bilime hurafeden daha çok güvenmeye başladım. Sonra gerisi geldi zaten.
0
kobuzchu kiz
(30.07.17)
kuran okudum. yeterli oldu.
0
eriksatie
(30.07.17)
annem babam müslüman ama pek ibadetlerle ilgisi olmayan chp zihniyetinde insanlardı. (şimdi namaza falan başladılar o ayrı). babam yazları cumaya gider, bir de ramazanlarda oruç tutarlardı falan. pek dindar olmayan rahat bi çevrede büyüdüm. bir dönem kendi kendime 5 vakit namaz kılmak bir de yaz kuran kursları haricinde zaten dinle pek ilgim yoktu. üniversiteye başlayınca da doğal süreç sonucu ateist oldum işte.

hani böyle kırılma noktası ararsak ilkokul'da okula kuran getirdiğimiz 1-2 ders olmuştu dkab dersinde. o gün rastgele açtığım "kadınlar sizin tarlanızdır, istediğiniz gibi sürün" ayeti beni gerçekten dehşete düşürmüştü o yaşta. onu söyleyebilirim belki.
0
doxanikee
(30.07.17)
Ateistim. Çok uzun sürdü benim süreç. Çünkü son derece dindar bir ailede büyüdüm. Lise çağlarına kadar 5 vakit namaz kılar ağzıma içki sürmezdim. İlk oruç tutmayan insanları ben lisede gördüm mesela, şok olmuştum görünce.

Üniversite yıllarında yavaş yavaş sorgulamaya başladım, ama soğuk denize girer gibi oldu bu süreç, önce ayak parmağımı soktum, geri çektim, bi daha soktum. Önce ufak şüpheler, içimden töğbestağfrullah demeler falan. Sonra kuranın mealini okudum, diğer dini kitapları okudum. Evrim teorisini okudum. Dinlere karşı olan görüşleri okudum falan derken yavaş yavaş kopmaya başladım. O sorgulama korkusundan sıyrıldıkça iyice saçma gelmeye başladı. Böylece dinden çıkmış oldum. Tabii ki bu anlattığım süreç 18 yaşımdan 22-23 yaşıma kadar süren, oldukça uzun bir süreç oldu. Burda yazarken bi anda olmuş gibi gelse de o çocuk yaşlarda derinlere yerleştirilen şeyleri sarsmak oldukça zorluydu.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.07.17)
18-19 yaşlarında, (bkz: an american crime) diye bir film izleyip sonra dünyanın her yerinde bu tür olayların olduğunu idrak edince birşeylerin bize anlatıldığı gibi olmadığını anladım.
0
perloneth
(31.07.17)
İlkokul 5. sınıftayken insanların putlara, güneşe, aya vs taptığını öğrendikten sonra oldu. Bir gün bahçedeki tahta sedirde oturmuş ağaçlara kuşlara bakarken güneş batmaya başladı.
"Güeş her zaman bizimle değil, ay desen keza aynı, demek insanların daha kalıcı bişeye ihtiyacı olmuş, elleriyle putlar yapıp ona tapmışşlar, bi şekilde onların da yandığını yıkıldığını görmüşler ve ulaşılamaz, yanmaz yıkılmaz batmaz bişey bulmuşlar adına da tanrı demişler. Bir düzene kurallara ihtiyaçları vardı çünkü kalabalklaştılar, düzeni bu şekilde sağlamışlar işte..." dedim.

17 yaşarımdayken diğer dinlere ait kitapların bazılarını, islamın çeşitli çevirilerini okudum. 30'lu yaşlarımda antropolojiye, felsefeye baktım,insan davranışlarının kökenleri konusunda inclemelerim oldu, ekonomiyle marksizmden gelen bi yakınlığımız oluştu vs. sonrasında edindiğim her bilgi bana din konusunda ilk düşüncemin doğruluğunu gösterdi. sadece toplumsal düzen gerekliliğine başka olgular ekledim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
ya cokta kasmaya gerek yok,
biraz aklin , fikrin, beynin varsa, dogustan gelen malligi egitim sayesinde ustunden attiysan ve artik bir gerizekali degilsen , bir tanri olmadigini ve olamayacagini coooookk rahat anliyorsun ve dogal bir ateist haline ister istemez geliyorsun, hepsi tastamam bu iste..
0
alttaraf
(31.07.17)
inançsız olarak yetiştirildim. babam dinlerle dalga geçerdi, dedem bayramlarda falan akrabalarla din tartışmaları yapardı. bana da sirayet etti bu durum. ben de okulda arkadaşlarımla dalga geçerdim. din dersi sınavlarında komikli cevaplar verirdim falan. büyüyünce de dinler inanmadığım, tanrı kavramı da ilgilenmediğim bir şey olarak kaldı.
0
misterturist
(31.07.17)
Doğuştan engelli insanlar beni bu sorgulayışa itti. Ha aileden de aman aman din aşılaması görmedim ama bu tür eşitsizlikleri sorgulamam, ilahi adalet denilen şeyin bir tür kılıfmışçasına şükürcülüğe hizmet ettiğini düşünmem beni bu muğlaklığa itti.
0
lüzumsuz adam
(31.07.17)
Müslüman ve dini bütün? bir ailede yetiştim. yazları camiye gönderildim, ergenliğimde yazları kuran okumayı öğrettiler. ama kimse meali konusunda bir şey söylemiyordu.

2008'de merak edip elmalılı hamdi yazır'ın tefsirini okudum, benim müslümanlık hikayem orada bitti. Allah inancımı kaybetmedim, illa adı konulacaksa deist oldum.
0
kimlanbu
(31.07.17)
Küçükken çok dindardım, anneme kapanması için baskı yapıyordum. Bu tabii ilkokul, en fazla ortaokul zamanı. Ailemde anneannem dışında dindar yoktur. Yazları anneanneme gidiyordum kalmaya, beni kuran kursuna gönderiyordu. Mahallede bir abla vardı, o ara ara çocuklarını çevresine topluyor, din temalı korkunçlu hikayeler anlatıyordu, cehennemde nasıl yanacağımızı falan. Sanırım bunların etkisiyle dindar oldum. Dindar demeyeyim de aslında, korkmaya başladım. O yüzden anneme falan baskı yapıyordum kapanması için:P

Sonra büyüyüp kendi düşüncelerim oluşmaya başlayınca, bu da lise son ve üni ilk yılı oluyor, dinle ilgili her şey saçma gelmeye başladı. Sanki birden aydınlanmaya başladım. Kuranı okudum (türkçe- diyanet vakfı çevirisi), tüm evreni yaratan ilahi güç böyle bir kitap yazmış olamaz dedim. Etkilendiğim biri veya bir olay olmadı. Kendi kendime dinsiz oldum yani. Dünya üzerindeki büyük-küçük hiçbir dine inanmıyorum. Ama bir yaratıcının olup olmadığını bilmiyorum. O yüzden sanırım agnostik düşünceye daha yatkınım. Ateizm de bir inanç şekli bana göre.
0
peggy
(31.07.17)
1-14 yaş arası almanya'da büyüyüp, sonrasında kız çocuklarının inanılmaz kısıtlandığı ve hor görüldüğü bir ortama döndük. almanya'da da kuran kursuna yollardı ailem bizi. ama türkiye'ye o küçük iç anadolu kentine döndükten sonra, kız çocuğu onu yapmaz günah, öyle oturmaz günah, abisine sarılmaz günah, okula gitmez günah diye diye çıldırttılar beni. lise 1 gibi falan oruç tutmayı, eve mahallede ki şeyh gelince başımı kapatmayı, sohbet toplantılarına gitmek için zorlanmayı falan reddetmeye başladım. mahalle muhtarının evinde sabahlara kadar zikir çekildiği bir ortamdan bahsediyorum, senelerde 90 ların başı, refah partisi ev toplantıları falan almış başını gidiyor. kendi öz ablamda bir tarikata girmiş, onunda yöneldirmesiyle, okulumun kapısına falan çarşaflı kadınlar geliyor beni ikna edip doğru yola sokmak için. çok kuvvetli çatışmalar yaşadım ve hatta şiddet gördüm, evden kaçtım üni okuyabilmek için. kişisel gelişimimde önce feminist oldum ben, sonra deist. benim çıkış noktam din ve kadın ilişkisi idi, sadece islamiyetten bahsetmiyorum bu arada.

birden fazla meal okudum, inceledim, notlar aldım, araştırdım derken üniversite hazırlık sınıfının ortalarında din kavramına hiç bir şekilde inanmadığımdan emindim. hala ara ara bu konularda ki yayınları, araştırmaları, belgeselleri falan takip ederim.

şu anda din konusunda inananlara karşı bir saygısızlık etmiyorum, bana saygısızlık edildiğini hissettiğimde tepkimi koyup restimi çekiyorum o kadar. ama bir fikir tartışması olduğunda, karşımdakiler neden inandıklarını, benim neden inanmadığımı anlatabildiğim kadar sağlam bir argümanla anlatamıyorlar ve sohbet mutlak bir sessizlikle bitiyor.

tarikatta olan ablam 80 yaşındaki annemle hiç bir şekilde ilgilenmiyor, telefonlarını açmıyor, yıllardır görüşmüyor. ama ben, hacı annemin orospu olacağından emin olduğu dinsiz kadın, 17 yıldır anneme bakıyorum, her türlü sorunu ile ilgileniyorum, maddi manevi elimden geleni yapıyorum. vicdan sahibi olmak, iyi bir insan olma gayretiyle yaşamak, bütünsel alandan bakabilmek, hümanist olmak gibi yaklaşımların din ile hiç bir ilgisi yok. din eşittir erdemli insan düşüncesine kesinlikle katılmıyorum.
0
Phoebe
(31.07.17)
internetin büyük etkisi oldu. belki üyeleri vardır burada, eskiden ütopyam diye bir forum vardı, hala duruyor mu bilmiyorum. ben o zamanlar 12-13 yaşındayım. atatürk'ün deccal olduğunu söyleyen, el kaide militanından hallice efsanevi bir elemanım. o forumda beni ciddiye alıp da benimle iletişim kuran insanlara cidden çok şey borçluyum. oradan tanıştığım kişiler olmasa belki şu an ışid'e katılmış olurdum jsfhsjk.

benim ailem dindar ama laf olsun diye söylemiyorum gerçekten çok ılımlı insanlar, özellikle annem. bizim evimizde atatürk de dahil kimseye karşı öyle nefret dolu bir konuşma ya da fikir gelişmedi. ben tamamen kendi ergenliğim ve manyaklığım yüzünden aşırıya kaçmıştım.

sonra beni bir aile büyüğümüzün isteği ve desteğiyle "kamp"a gönderdiler üst üste üç sene boyunca. abiler ortamı işte ama fetöcülerin değil, nurcuların. ortam şahaneydı, öyle apartmanda falan değil koskocaman havuzlu, futbol sahalı tesiste takılıyorduk. iki hafta sürüyordu bi kamp. bizim paramız yoktu, aile büyüğü göndermek isteyince ben hiç istemediğim halde (çekingendim ondan istemiyodum, yoksa din iman konusunda dünya markasıydım) ona diş geçiremeyecekleri için mecbur "git oğlum" dediler, gittim.

orada her şey güzeldi. bize iyi davranıyolardı, çokça eğleniyoduk falan, o açıdan hiçbi sıkıntı yok. yani tacizdir, itliktir serseriliktir ben kendim hiç öyle bi şeyle karşılaşmadım. gelgelelim, ilk defa o kadar kalabalık ve "dinli" bir ortama girmiştim ve zamanla soğudum. anlattıkları şeyler olsun, dikte ettikleri yaşam tarzı olsun, din-iman-milliyet üçgeninde anlattıkları olsun pek hoşuma gitmedi. bi keresinde babam aramıştı. "ben burda biraz daha kalırsam ateist olcam baba" dediğimde çıldırmıştı, bağırıp çağırıp küfürler etmişti. daha önce hiç öyle görmemiş, duymamıştım. o olaydan sonra kayış iyice koptu. kendimi yalnız hissettim, "ben bu işlerin adamı değilim, benim yaşayacağım insanlar bu insanlar değil" düşüncesi oluşmaya başladı.

bu kamp mevzuu 12-14 yaş aralığında gerçekleşti diye hatırlıyorum, üç yaz. internette sürtmeye başlamam da yanlış hatırlamıyorsam 12 yaşıma tekabül ediyor. ütopyam'da militanlık yaptığım dönemler. orada bir sürü kuul, atayiz gençle tanışmıştım. başta birbirimizden nefret ediyoduk ama forumda göre göre, iletişim kura kura zamanla aradaki buzlar eridi ve oradan iyi arkadaşlar edindim. ben 12 yaşındaydım ama düzenli olarak benimle konuşan, bana arkadaşı gibi davranan 20-22 yaşında insanlar vardı. o zaman anlamıyosun tabii bunun ne kadar kıymetli olduğunu. ben şimdi 12 yaşında bi çocukla çok samimi olamam, düzenli olarak konuşamam sanırım, hele ki bu arkadaş islamcı militan ayarında biriyse. "amk çocuğu" deyip basarım engeli. onlar öyle yapmadı, babam bile tükmüklü tükmüklü küfrederken her türlü saçmalığımı dinleyip yanımda oldular, yardımcı oldular.

öyle öyle "dış dünya"yla iletişim kurmaya başladım işte. 14 yaşına geldiğimde dinle alakam kalmamıştı, öyle ergen ergen takılıyordum ama ateist falan da değildim. annemle babamın arası o ara pek iyi değildi, kendileri bana gerekli din eğitimini de verdikleri kanısındaydılar, haliyle üzerimdeki baskı azalmıştı - gerçi allah var (pun intended), hiçbir zaman baskıcı sayılmazdı ailem, hiçbir şeye zorlamadılar. ben onlardan görüp istiyodum.

bu arada kamptaki ikinci ve üçüncü senemde satanist olduğunu söyleyen birkaç çocukla tanışmıştım. nurcu kampında allahsız terör örgütü oluşturmuştuk bi nevi, boş vakitlerimizde birlikte takılıp din falan konuşuyoduk artist artist. ergenliğin zirvesindeydik ama gerçekten güzel muhabbetimiz vardı, kendimizce neyi yanlış bulduğumuzu anlatıyoduk birbirimize. o yaşta, öyle bi ortamda, öyle ailelerde büyümüş çocuklar olarak cidden çok büyük cesaretmiş harbiden. ya casus olsalardı? eheh.

neyse işte böyle gelişti mevzu, "öfkeli militan"dan "yontulmuş ayı"ya döndüm. 14-16 yaş aralığında sanırım dinle ilgili hiçbi şey düşünmedim. sonra tekrar bi boşluğa düştüm, dedim ulan allah'ı tamamen unuttuk, böyle yaşanmaz, benim hayata tutunabilmem için bi şey lazım. o dönemde hatırlıyorum, irem diye bi arkadaş vardı. hatta facebook'umda ekli hala haha. ateist olduğunu biliyodum. gittim ona dedim, irem nasıl dayanıyosun amk, ben allah'ın olmadığını düşündükçe delirecek gibi oluyorum. ölünce toprak olmak istemiyorum, cruise seyahatine falan çıkabilmek istiyorum. o da sağolsun aşırı kuul davranıp "deal with it" demişti sadece. o anları hiç unutmuyorum. kendimi o kadar çaresiz ve ezik hissettiğim an sayısı azdır. karşımda ateist ve gayet rahat bi insan var, bense "allah bence yok ama allah'ın olmamasını kabullenemiyorum, bana yardım et" diyen, kafası karışık bi elemanım. kendimi ona kıyasla çok küçük ve güçsüz hissetmiştim.

sonra bi sene falan cidden bayağı kafa patlatmıştım, hatta bi ara delireceğimi düşünüp ekstra üzülmeye başlamıştım. malum, "dinli" çevrelerde böyle hikayeler çok sevilir. allah'ı sorgulamaya başladıktan sonra aklını kaybeden bir sürü insan vardır. öyle olurum, herkesin efendi-zeki bildiği, sevdiği bi çocukken allah'ı sorgulamaya cüret ettiği için kafayı yiyen biri olurum diye korkuyodum.

sanırım lise 2'den itibaren tamamen geçti o mesele de. alıştım ölünce toprak olma, yeryüzünde başıboş olma fikrine. öyle yani. o günden beri de atayiz militan olup çıktım. insan manyak olunca müslümanmış dinsizmiş fark etmiyo, ruh hastası her yerde ruh hastası :((

velhasıl kelam benim hikayem potansiyel ışid militanının yontulup sosyal hayata ve dünyaya kazandırılması şeklinde gerçekleşti. verilmiş sadakam varmış. internet üzerinden türlü türlü "bullying"e maruz kalıp daha da yalnızlaşıp radikalleşebilirdim mesela, haberlerde "çok sakin bi çocuktu, kimseye zararı yoktu, 75 kişiyi niye öldürdü anlamadık :((" diye görebilirdiniz. ama anamın babamın göstermediği anlayışı elin atayizi gösterdi işte, "bak kardeşim böyle bi hayat da var" dediler, sonra kuran'ı falan da okuyunca dedim bence allah yok. öyle yani. şu an 23 yaşında ateistim, bekarım, çocuğum yok. ha "umarım tanrı vardır" diyorum içten içe çünkü sonsuza kadar değilse bile bi 500-600 sene yaşamak istiyorum açıkçası. yaratıcı olsa güzel olurdu.
0
der meister
(31.07.17)
(8)

insanların kötü niyeti

yuvarlanantencereninkapagi
aslında bu genel bir kötü niyet sorusu değil. genel olarak kötü niyetli olan birini tanırız, ongoruruz. insanlarla birtakım konularda anlaşmazlığa düştüğünüzde; problem yaşadığınızda, " acaba kötü niyetle mi yaklaşıyor" diye düşündüğünüzde buna nasıl karar veriyorsunuz? yani bu acabayi nasıl yok edi
aslında bu genel bir kötü niyet sorusu değil. genel olarak kötü niyetli olan birini tanırız, ongoruruz.

insanlarla birtakım konularda anlaşmazlığa düştüğünüzde; problem yaşadığınızda, " acaba kötü niyetle mi yaklaşıyor" diye düşündüğünüzde buna nasıl karar veriyorsunuz? yani bu acabayi nasıl yok ediyorsunuz? ve tavrınız nasıl oluyor? iyi niyetle , samimiyetinizle davranmaya devam mı ediyorsunuz yoksa kendinizi korumaya alıp ona göre mi davraniyorsunuz?

bu kişi yakin diyebileceğimiz bir arkadaşımız olsun.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
iyi günümde yanımda olanı da, kötü günde yanımda olmayanı da biliyorum misal. telefon ettiğimde açmayanı...

:) zor günler geçiriyorum. maddi, manevi... o kadar sıkıntılı ama bir o kadar da öğretici ki...

beni kötü günümde umursamayanın, geçmişte bana yaptığı güzellikleri de var. o güzelliklerin hatrına, ben de bana yakışanı yapıyorum. eski patronu yaklaşık 50 bin liralık bir zarara sokacak şikayeti etmeyeceğim mesela.

kendisine maddi-manevi, elimden geldiğince destek olduğum insanların, bugün yanımda olmamasını ya da saçmasapan yalanlarla kaçmasını çok önemsemiyorum artık.

selamı sabahı kesiyoruz, azaltıyoruz. hiçbir şey yokmuş gibi havadan sudan muhabbet ediyoruz gerekli olduğunda.

"yakın diyebileceğim bir arkadaşım" olamaz artık o kişi.
0
runagain
(25.07.17)
ben insanları sınamaktan çekinmem, yani teste tutuyoruz tabiri caizse.

Ama bu şöyle; herkes herşeyi veremez sana, insanların potansiyelleri ve senin için tahammül edeceği/vazgeçeceği şeyler farklı oluyor. O yüzden kırmızı çizgiden sonrasını sınıyorsun, mesela hangi durumlarda yardım eder hangi durumlarda etmez, hangi durumlarda kıskançlık, çekememezlik yapar hangi durumlarda yapmaz. güvenilirmidir, sır tutarmı, dedikodu yaparmı, borcuna sadık mı, borç verir mi gibi gibi.

mesela adam borcuna sadıktır ama dedikodunu yapabilir; ya da sır tutar ama borcuna sadık değildir, yahut bazı konularda çok yardımseverdir o kadar çok şeyden feragat edebilir ama bazı durumlarda çok kıskançtır onu başarmanı istemez, ve bu yönde hamle de yapabilir.

yani insanları kalıplara sokma sistemi çalışmadığı için böyle bi' sonuç yakalattı hayat bana. bi' özelliği olumlu olabiliyorken aynı konuda başka bi' özelliği olumsuz olabiliyor. Bu yüzden insanları mod-a mod şu özelliklerinden dolayı hayatıma sokarım ya da şu özelliklerinden dolayı hayatımdan çıkartırım, ona artık samimi davranmam ona şunu bunu yapmam diyemiyorum.

Alışveriş gibi birşey bu ikili ilişkiler. biz istesek de istemesek de böyle. Acıklı bi' durum.
Yani onun bu özelliklerini farkedip, arkadaşımızı dostumuzu tanıyıp, bu kişinin bu karakterini tölere edip edemeyeceğimizi kendimize sorarak ilerliyoruz, mesela çok iyi birisi ama sohbeti kötü çekilmiyorsa; sohbet konusunda alternatif doğuruyoruz, onunla film izliyoruz, ortak bi' nesnede eğlence doğuruyoruz. ya da sohbeti çok iyi ama borcuna sadık değilse ona borç vermiyoruz gibi gibi. karakter özelliklerine göre tavrımızla ilerliyoruz.

Onun dışında tavır ile değilde karakterle ilerlersen çok canın yanar.
0
mete kudur
(25.07.17)
Sizden bağımsız olan hayatına bakın. En yakınları hakkında ne düşündüğüne, size neler anlattığına. İlişkisini bitirdiği insanlara neler yaptığına bakın. Kimlerle nasıl ayrılmış. Kime ne yaptıysa size de onu yapacak. Hazırlıklı olun.
0
etfalmorgu
(25.07.17)
Tecrubelerimi on yargilarimla harmanliyorum genelde dogru cikiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
Bir tanıdıklar kendi yiyecekleri tarlaya ilaç katmıyor ama satacaklarına katiyor. Bu kötü niyet iste.
0
for day to break
(25.07.17)
daha önceki hareketleri ile karşılaştırıyorum. benzer hareketlerde bulunmuşsa kötü niyetlidir diyorum. tavrım samimiyeti azaltmak tabiki
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.07.17)
Niyete bakıyorum. Bir irade veya amaç var mı olumsuz bir davranış gösterirken yoksa gayri ihtiyari, insani bir boşluk anında farkında olmadan mı yapmış? Bilerek ve bir amaç doğrultusunda öyle davrandıysa iletişimi minimuma indiriyorum. Yok diğer türlüyse, olayın derecesine göre bazen şakayla bazen ciddi paylaşıyorum hissiyatımı ve yaptığını.
0
Phoebe
(26.07.17)
Önce bir kendime bakarım, eğer hali hazırda zor zamanlar geçirdiğim ve o kişiden bağımsız paranoyaklaştığım bir zaman ise, benefit of the doubt'ı veririm yakın diyebileceğim arkadaşıma. Ama emareler ciddi görünüyorsa, ilişkisine bağlı olarak ya söylerim ya da kendimi çekerim zarar göreceğimi düşünüyorsam.
0
fengari
(26.07.17)
(6)

Anket- İzmir'de Yaşayanlar İçin

velasco
Selamlar, İzmir'de yaşıyorum ve bir dondurma firması için çalışmaktayım. Bir projemiz var. Bu projede bisiklette dondurma satmak amaçlı. Sizce, İzmir'de bisiklet kullanıp aynı zamanda dondurma satılabilecek noktalar nereler olabilir? Örneğin: Bostanlı sahil'de iyi olur vs. gibi
Selamlar, İzmir'de yaşıyorum ve bir dondurma firması için çalışmaktayım. Bir projemiz var. Bu projede bisiklette dondurma satmak amaçlı. Sizce, İzmir'de bisiklet kullanıp aynı zamanda dondurma satılabilecek noktalar nereler olabilir? Örneğin: Bostanlı sahil'de iyi olur vs. gibi
0
velasco
(20.07.17)
inciralti olur. güzelbahcede gece pazari var orasi olur. urla iskele olur. gel bu tarafa bornova kücükpark ve büyükpark civari olur. gel öteki tarafa sirinyerde forbes olur, bucada gölet olur. git öte tarafa alsancakta kordon olur.
0
eriksatie
(20.07.17)
Güzelyalı sahil olabilir.
0
fengari
(20.07.17)
Sahilevleri, foça.
0
turuncujelibondanhazzetmeyensarijelibon
(20.07.17)
karşıyaka çarşı. çarşıdan yanlış hatırlamıyosam her gün 1 milyon insan geçiyormuş diye okumuştum bir yerde, hatta daha fazla sanırım. hedef kitlesi de bence uygun.
0
veritaslibertas
(20.07.17)
Alsancak gar ve iskele önü. Karşıyaka iskele önü. Bayraklıda yeni düzenlemesi yapılan sahil kısmı. Aşık veysel rekreasyon alanı. Fuar alanı. belli gün ve satlerde.
0
Phoebe
(20.07.17)
Geçen hafta Bostanlı sahilde gördüm Algida logosu vardı. Gece 12'de ben kalktım o hala geziyordu.
0
joker06
(20.07.17)
(5)

izmirde kitap kulübü olusturalim mi?

eriksatie
istekli olan arkadaslarla kosullari konusalim, ya o işler yürümüyor boş verin diyen arkadaslar hic zahmet etmesin.
istekli olan arkadaslarla kosullari konusalim, ya o işler yürümüyor boş verin diyen arkadaslar hic zahmet etmesin.
0
eriksatie
(19.07.17)
+1'inle katılabilirim. ne tarz kitaplar ne vakitler ne taraflar mühim ancak.
0
fosforlu cevriye
(19.07.17)
Nasıl oluyor o işler bilmiyorum ama vaktim olduğunca +1imle katılmak isterim
0
111111
(19.07.17)
Nasıl olduğu hakkında benim de fikrim yok fakat bende katılabilirim.
0
joker06
(19.07.17)
olur tabii, neden olmasın
0
oldtimer
(20.07.17)
Halihazırda küçük bir okuma grubumuz var genişletmeyi planladığımız. Ayda bir toplanıyoruz. Haberleşebiliriz isterseniz.
0
Phoebe
(20.07.17)
(1)

izmir de sgk geçen özel hastane

sipsiyah
diz kapağımın altında bir sızı var merdiven çıkarken, bunun için hastaneye baktırmak istiyorum, izmirde sgk % desi yüksek fiyatları uygun olan temiz karşıyakaya yakın bir hastane var mı bildiğiniz?
diz kapağımın altında bir sızı var merdiven çıkarken, bunun için hastaneye baktırmak istiyorum, izmirde sgk % desi yüksek fiyatları uygun olan temiz karşıyakaya yakın bir hastane var mı bildiğiniz?
0
sipsiyah
(17.07.17)
medikalpark. 45-85 arası ödüyorsunuz doktoruna ve branşına göre. aynı gün içinde 2. bir doktora görünürseniz indirimli ödüyorsunuz 2. ci doktoru.

bonus: ben şu doktordan çok memnun kalmıştım dizimde ki ödem ve kuyruksokumu ağrımla ilgili.

www.medicalpark.com.tr
0
Phoebe
(17.07.17)
(4)

İzmir'de denize girilecek yer?

leylaomega
Bu hafta sonu bir düğün için İzmir'e gideceğim. Pazar günü de denize girip öyle döneyim diye düşündüm. Ama hiç bilmiyorum İzmir'i. Ayrıca arabam da yok. Merkeze nispeten yakın, ulaşımın kolay olduğu bir plaj/koy var mıdır?
Bu hafta sonu bir düğün için İzmir'e gideceğim. Pazar günü de denize girip öyle döneyim diye düşündüm. Ama hiç bilmiyorum İzmir'i. Ayrıca arabam da yok. Merkeze nispeten yakın, ulaşımın kolay olduğu bir plaj/koy var mıdır?
0
leylaomega
(17.07.17)
Urla Kum Denizi Plajı: goo.gl
Ulaşım otobüsle: 725 - URLA - F.ALTAY ya da Dolmuşla gidebilirsiniz.
0
teknikekip
(17.07.17)
Kalacağınız yer neresi? Ona göre değişir. Karşıyaka tarafında kalacaksanız Foça'ya gitmek daha kolay. Alsancak/Konak falan tarafıysa Urla vs. kolay.
0
himmet dayi
(17.07.17)
Urla kum denizi plajı için pek temiz değil diyorlar ama bilemedim. Alsancak tarafında otel.
0
🌸leylaomega
(17.07.17)
alsancaktan izbana binip hatunderede aktarma yapacaksınız foça otobüsü için. foça da inip ya merkezden gireceksiniz, kavala kafenin oralardan ya da şehiriçi dolmuşlarla beachlere gitceksiniz. vodoo beach tavsiye ederim.

ya da basmaneden metroya binip fahrettin altayda inip çeşme, urla tarafına giden dolmuşlara bineceksiniz.

her ikisi de yol yordam bilmiyorsanız ve sadece birkaç saat için gidecekseniz çektiğiniz yola değmez. sabah erkenden yollara düşüp, günü tamamen orda geçirecekseniz değer.
0
Phoebe
(17.07.17)
(2)

Adnan Menderes Havalimanı - Karşılama

hümanist tabutçu
Bu gece Adnan Menderes'e İstanbul'dan gelen birilerini karşılamam gerekiyor. Arabayla orada bekleyemezsin, nasıl alacaksın diyorlar. Nasıl yapmam gerekiyor? Gelenleri hem onlar için hem benim için rahat alabileğim bir nokta var mı mesela?
Bu gece Adnan Menderes'e İstanbul'dan gelen birilerini karşılamam gerekiyor. Arabayla orada bekleyemezsin, nasıl alacaksın diyorlar. Nasıl yapmam gerekiyor? Gelenleri hem onlar için hem benim için rahat alabileğim bir nokta var mı mesela?
0
hümanist tabutçu
(15.07.17)
Ben güvenliği geçtikten sonra iç hatlara sola döner dönmez kenarda bekliyorum ve çıktıklarını haber verdiklerinde iki dakika içinde gidiyorum. Pek çok araç oluyor böyle. Bazende güvenliği geçmeden bekliyorum.
0
Phoebe
(15.07.17)
park alanı kesim bir çözüm. yada gelen giden yolcu kapılarının önüne yanaşmadan geride sağda bekleyip çıktıkları anda yanaşırsan bir şey demiyorlar.
0
mikahakkinen
(15.07.17)
(5)

Whatsapp fotoğraflarını bilgisayara aktarma (programsızı makbul)

Camelar
Arkadaşlar aradım fakat böyle bir başlık bulamadım. IOS işletim sisteminden binlercesinin olduğu konuşmadaki fotoğrafları bilgisayarıma programsız nasıl aktarabilirim? Whatsapp Web kullanmıyorum.Doğrudan USB ile bağlantı kurmayı denedim fakat telefona gelen seçeneklerden ilgili bilgisayara güven ded
Arkadaşlar aradım fakat böyle bir başlık bulamadım. IOS işletim sisteminden binlercesinin olduğu konuşmadaki fotoğrafları bilgisayarıma programsız nasıl aktarabilirim? Whatsapp Web kullanmıyorum.

Doğrudan USB ile bağlantı kurmayı denedim fakat telefona gelen seçeneklerden ilgili bilgisayara güven dediysem de bilgisayar görmedi.

Telefon Iphone 7 plus. Biraz da aciliyeti var.
0
Camelar
(15.07.17)
Bir konuşmadaki için konuşmayı e postala seçeneği işe yaramaz mı?
0
atom karincanin torunu
(15.07.17)
Program olmasın demişsiniz ama Wifi file transferi çok tavsiye ederim. Telefon ve bilgisayarın aynı wifi'ya bağlı olması yeterli.
0
Phoebe
(15.07.17)
E-posta
Phone drive
Bulut sürücüler
Cam scanner ile de tarattıklarını
0
kararsızataletfilozofu
(15.07.17)
Google fotoğraflar uygulaması kurulur google onları bulut sistemine yükler sizde her yerden erişebilirsiniz.
0
murtiii
(15.07.17)
Ya da yandex disc kur telefona, Otomatik senkronize et.
0
insomnia
(16.07.17)
(14)

Selda Bağcan & Sabahat Akkiraz Hangisi?

arockm
Merhaba ikisi de çok büyük sanatçı. İkisinin de tarzı farklı. Ama seçecek olsaydınız hangisini seçerdiniz?
Merhaba ikisi de çok büyük sanatçı. İkisinin de tarzı farklı.

Ama seçecek olsaydınız hangisini seçerdiniz?
0
arockm
(07.07.17)
Tabii ki Selda Bağcan.
0
mevsimler
(07.07.17)
Selda yazsın Sebahat okusun.
0
gozu acik sevisen yahudi
(07.07.17)
Niye birini dinleyince digeri küsüyor mu?
0
Traveller
(07.07.17)
alkol alırken sabahat, arabayla gezerkene selda.
0
seyduna6687
(07.07.17)
selda bağcan.
0
filteria
(07.07.17)
sabahat akkiraz
0
Phoebe
(07.07.17)
İkisi de çok güzel insanlar ama birini seçeceksek Sabahat Akkiraz.
0
yirmisantim
(07.07.17)
Sabahat akkiraz
0
sen nasıl bir insansın
(07.07.17)
Selda Bağcan
0
battal gemalmaz
(07.07.17)
İkisine de hayranım çok severim ama Selda Bağcan'ın yeri daha başka.
0
mutekebbir
(07.07.17)
Sabahat akkiraz
0
tociess
(07.07.17)
seldayı tek geçerim
0
re noreno
(07.07.17)
seçim yapmak istemem
0
burya
(07.07.17)
sabahat akkiraz
0
since1907
(07.07.17)
(1)

izmir de güzel müzik yapan yer

fosforlu cevriye
bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama izmirde canlı müzik sürekli bir "anla beni yaz aşkım" modunda. farklı alternatif, caz blues ya da hadi india falan yapan bir yerler var mı acaba? nerlerdeler? (karşıyaka- bostanlı öncelikli)
bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama izmirde canlı müzik sürekli bir "anla beni yaz aşkım" modunda. farklı alternatif, caz blues ya da hadi india falan yapan bir yerler var mı acaba? nerlerdeler? (karşıyaka- bostanlı öncelikli)
0
fosforlu cevriye
(04.07.17)
0
Phoebe
(04.07.17)
(4)

Doğum günü sürprizi bağış tarzı

markasiz
Selam arkadaşlar. yakın bir arkadaşımın doğum günü var. bağış tarzı bir hediye yapmayı düşünüyoruz. kimi arkadşaşlarım köpek maması aldılar. ben de düşündüm ki, böyle köylerde yaşayan falan öğretmenler vs olur. ya da barınaklarda bu tarz işler yapan insanlar. onlara yardımcı olmak adına para falan y
Selam arkadaşlar. yakın bir arkadaşımın doğum günü var. bağış tarzı bir hediye yapmayı düşünüyoruz. kimi arkadşaşlarım köpek maması aldılar. ben de düşündüm ki, böyle köylerde yaşayan falan öğretmenler vs olur. ya da barınaklarda bu tarz işler yapan insanlar. onlara yardımcı olmak adına para falan yollayım. o da bana köpeklerle falan video göndersin. gülelim mutlu olalım. bu tarz bir şey biliyor muusnuz? herhangi bir dernek olabilir. yeterki insanlık adına bir şey yapıyor olsun.

not: dini siyasi ve terörist faaliyetli dernekler olmamalı. hatta dernek yerine "Gökçer Korkmaz" tarzı birinin olması daha iyi.

önerilerinizi, tanıdıklarınızı falan bana atabilirsiniz.

Sevgiler.
0
markasiz
(04.07.17)
barınaklı köpekli değil fakat aynebilim aş evi var, belki oraya bağışta bulunabilirsiniz. oradaki çocuklar da kutlama yapar :)

aynsoupkitchen.com
0
evde liyakat kalmamis
(04.07.17)
www.wwf.org.tr

evlat edindirebilirsiniz buradan ayrica tema'nin falan da var tegv ve cydd'nin de var. bir de instagram'da doguda omer ogretmen var ona yardimci olabilirsiniz.
0
kassiopeia
(04.07.17)
çok faydalı oldu. tema'nın falan bağış olarak yapabildiklerini biliyorum da, benim aradığım ömer öğretmen ve ay ne biliyim tarzı :) teşekkürler.
0
🌸markasiz
(04.07.17)
kadın cinayetlerini durduracağız derneğinin maddi sıkıntısı oluyor dönem dönem.

www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net adresindeki hesaba veya görseldeki SMS sistemi ile gönderebilirsiniz.
0
Phoebe
(04.07.17)
(7)

Evlilik cüzdanı isteyen otel

apolitikherif
1-neden ister? Fuhuş olayı olmasın diye mi? 2-böyle bir otelde ben kız arkadaşımın odasına çıksam ne olur? Atılır mıyız?
1-neden ister? Fuhuş olayı olmasın diye mi?
2-böyle bir otelde ben kız arkadaşımın odasına çıksam ne olur? Atılır mıyız?
0
apolitikherif
(04.07.17)
Herhalde sadece islami oteller falan ister kalmadı diye biliyorum artık.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.07.17)
muhafazakar bir yobazdır, o yüzden ister.
gitmeyin böyle otellere. bu yüzden gitmediğinizi de belirtin onlara hatta.
0
fragile lady
(04.07.17)
böyle oteller ancak anadoluda falan kaldı. onun dışında zaten kimsenin odasına çıkmanıza müsade etmelzer,, ancak kimliğinizi verir ikinci kişi olarak kayıt yaptırıp ikinci kişi ücretini öderseniz çıkarsınız konaklayan birinin odasına. ha ikiniz de otelde ayrı ayrı odalar tutup sonra birbirinizin odasına geçerseniz buna kimse karışamaz.
0
nevrochaotica
(04.07.17)
Bence öyle bir otelde kalma. Ahlak bekçiliği yaptıklarıyla kalsınlar.
0
lcha
(04.07.17)
böyle bir otelde kalmadım fakat otellerde odaya kimin girip kimin çıktığına karışamazlar. hatta 1. sınıf denilen otellerde (hilton, sheraton vs) nereye gidiyorsun diye sorulmaz bile, sadece oda numarasını bilmiyorsan onu sorarsın resepsiyona o kadar.
0
re noreno
(04.07.17)
turizm bakanlığına bağlı 3 yıldız ve üstü oteller kanunen isteyemez. istiyorsa tipi beğenmemiştir, bahane yaratmaya çalışıyordur.

belediyeye bağlı otellerde istenebilir, kanunidir.

edit: oteller kanunen kimlerin kaldığını her gece konaklama listesi ile bildirmek zorundadır. bununda çeşitli sebepleri vardır, reşit olmayıp kaçanlar, intihar notu bırakıp ortadan kaybolanlar, asker kaçakları, kanun kaçakları v.b. eskiden biz çarşaf çarşaf kağıt halinde verirdik jandarmaya ben otelciyken. sonra entegre bir sistem kuruldu, emniyete otomatik gidiyordu bilgiler en son. çalıştığım otelde intihar vakası olmuştu örneğin.

ha buyük otellerde kalabalık arasında sormayabilirler, fark etmeyebilirler. sorunsuz girip çıkmışsınızdır. ama bu yasal veya kurallara uygun olduğu anlamına gelmez. güvenlik fark ederse hem ücret tahsil etme hemde evet sizi otelden çıkarma ve hatta polis çağırma yetkisine sahiptir. otel ne bilsin sizin neden odaya kaçak girdiğinizi? ya taciz için girdiyseniz? ya amacınız takip ettiğinizi kişiye soygun gerçekleştirmekse?
0
Phoebe
(04.07.17)
adi fuhus yuvasina cikmasin diye +1. ozellikle kucuk yerlerde bu tip seyler Cabuk duyuluyor. o otele de artik kimse gitmiyor. otel sahibi de kim kimin gercekten sevgilisi, kim kiralik bilemedigi icin Boyle davraniyor.
0
fayfim
(04.07.17)
(11)

İzmir'i bilenlere bir sorum var

sos fistik olsun mu
İzmir'de ev yemekleri yapan bir yer açmak istiyoruz. zeytinyağlılar falan. hedef kitle beyaz yaka. bu nedenle de plaza, iş yerleri veya mağazaların falan yoğun olduğu bölgeleri araştırıyorum.niyetim sadece beyazyakaya hizmet vermek. yani akşam iş yerleri boşalınca ben de 6-7 gibi kapatmayı düşünüyor
İzmir'de ev yemekleri yapan bir yer açmak istiyoruz. zeytinyağlılar falan. hedef kitle beyaz yaka. bu nedenle de plaza, iş yerleri veya mağazaların falan yoğun olduğu bölgeleri araştırıyorum.

niyetim sadece beyazyakaya hizmet vermek. yani akşam iş yerleri boşalınca ben de 6-7 gibi kapatmayı düşünüyorum.

Benimle İzmir'deki böyle yerleri paylaşırsanız çok sevinirim. ben de ona göre bir seyahat planı belirleyip keşfe çıkacağım.
0
sos fistik olsun mu
(03.07.17)
izmir'de sadece beyaz yakaya hizmet edebileceğin yer yok desem yeridir. Manisa bu iş için daha uygun. Hatta öğle yemeği vakti fabrikalara servis kaldıran yerler var.

Sanayilerde açamazsın (1-2-3-4), hedef kitlenin tam tersi bir kitleye sahip olursun. Organize sanayide de benzer bir tablo seni bekliyor.

En fazla ofislerin de olduğu rezidans bölgelerinde bir yer açmayı düşünebilirsin. Bizim gittiğimiz yer "ayda 30bin tl kar ediyorum, ufak paralar için uğraşamam" diyip kapattı sdkjfgd. Şimdi sanırım el değiştirmiş, ufalarak tekrar açıldı. Keşfedilmemiş böyle bir bölge bulursan olabilir.
0
kimlanbu
(03.07.17)
izmirde şehir içindeki iş yerleri, bayraklı ve alsancakta.

aslında şehir dışında daha yoğun beyaz yaka var, onlar da şu şekilde: gaziemir serbest bölge, çiğli organize sanayi, pınarbaşı, kemalpaşa

ayrıca kimlanbu+1
0
helmet
(03.07.17)
çankaya'da gümrük diye geçen bölge yani migros çevresi. güzel yemek yapan 3-5 yer var. kebapçılar ve 11-12 tl ye 3-4 çeşit yemek veren yerler dolu var. hepsi de güzel iş yapıyor. yemekleri süper güzel değil gerçi. ev yemeklerine rağbet ancak çok güzel yemek yaparsanız olur benim görüşüm. insanlar kebabın yağına lavaş banmak istiyor, zyağlı deyince yüzü buruşuyor milletin öğle vakti :)
0
hasmetizm 2046
(03.07.17)
ne kadar kazanmayı düşünüyorsunuz? ortak olacak mı? kaç masa x kaç defa sirkülasyon olsun istiyorsunuz? beyaz yakalılara hizmet vermenin en büyük handikapı her öğlen o masaları 1,5 saat meşgul etmeleridir. masa döngüsü bu şekilde yetecek mi size?

bu gibi soruların yanıtını verdiğinizde daha isabetli yer önerilerinde bulunabiliriz bence. mesela haşmetizm in söylediği bölgede ev yemekleri yapan bir arkadaşımız var. en büyük derdi öğle yemeği saatinde beyaz yakalıların 1,5 saat oturması ve masa sirkülasyonu olmaması. hedeflediği ciroya bu sebeple hiç ulaşamıyor.
0
Phoebe
(03.07.17)
alsancak vali kazim dirik'ten bildiriyorum. burlarda ev yemeği gidiyor. bankalar falan da var. alternatfi 3 tane falan 4. olsa tutar. boşta dükkan da var.
0
fosforlu cevriye
(03.07.17)
@Phoebe

yanlış yönlendirmemek için detay sorduğunun farkındayım, çok teşekkür ederim ama bu konuda tecrübeliyim o nedenle şu an sadece bölgeleri öğrenmek istiyorum, sonra işin işletmecilik ve gereksinimleri konusunda o bölgeleri detaylıca inceleyip bizim iş planımıza uygun olup olmadığını araştıracağım.
0
🌸sos fistik olsun mu
(03.07.17)
tecrübeliyseniz yekten yazıyorum o zaman :).

gümrük bölgesi. topçularla hilton arasında ki sokak.

bayraklı manavkuyu/adliye, yeni plazalara ve açılan banka şubelerine yakın bir dükkan olmalı. ben olsam burayı seçerdim, daha önce ev yemekleri yapan küçük bir cafe işlettim, tecrübeye istinaden söylüyorum. sevim lokantası var orda, öğlenleri bir uğrayıp bakabilirsiniz.

aynı şekilde bayraklı towers, tepekule, hilton double tree tarafı yenileniyor orayı araştırmakta fayda var. ama bu çok çok kısa vadede oturmaz. 1 yılı var daha bu bölgenin. kendi yemek çıkaran yerler var mı emin değilim ama tam istediğiniz gibi, 6 dan sonra müşteri olmaz orda.

edit: alsancak merkezde çalışıyorum ben. zeytinyağlı restoran var mesela, bana göre iğrenç ötesi. ama millet bayılıyor. onun karşıyaka çarşıda da şubeleri var. alsancak merkezde aklınızda olabilir. gerçi çok seçenek var bu tarafta.
0
Phoebe
(03.07.17)
izmir'de adalet mah. bunun için biçilmiş kaftan olabilir, gerçi orada rekabet de çok olabilir :)
Phoebe'nin dediği gibi adliye-folkart-öğretmenevi civarında oldukça iş yaparsınız diye düşünüyorum.

bir de alternatif olarak buca'da güzel ev yemeği yapan tek bir yer var. zeytin diye, devlet hastanesinin karşısında. onun dışında bir de sini köşk var ama kalite giderek düşerken fiyatları anlamsızca arttı. 9 eylül'ün teknoparkının içindeki kafe/yemekhanenin yemekleri çok kötü ama seçenek olmadığından mecburen yiyoruz. burada en az 20 şirket, bilemmkaç beyaz yakalıyız, bu taraflara gelirseniz bizi mutlu edebilirsiniz :)
0
111111
(03.07.17)
konak konak konak baska diyecegim yoktur
0
moderniko
(03.07.17)
gümrük'te selahattin'in yeri diye bir esnaf lokantası vardı mesela, hasmetizm'in bahsettiği yerlerden biri de kesin orasıdır, baksan aşırı salaş bi yer ama her öğle arasında etraftan gelen banka memurları, dershane öğretmenleri(ve öğrencileri) vs gelip orada yerdi. Sahibi de hayatımda gördüğüm en kibar insandı sanırım, bayadır yolum o tarafa düşmediği için gidemiyorum ama o taraflarda açacağın bir ev yemeği konsepti tutabilir.

Bayraklı da zaten çok bahsedilmiş. İzmir'in iş merkezi orası olacak şekilde bir planlama var yıllardır ve gelecekte de sürecek gibi. Pek çok gökdelen yapılıyor o bölgeye ve beyaz yakalı nüfusu gayet fazla. Ama bu konuda rekabet çok olabilir çünkü bunu düşünen tek girişimci siz olmayacaksınızdır muhtemelen
0
nundu
(03.07.17)
tam dediğiniz işi yapan bir yer izmirde. hakkıyla yapıyor ve her yerden geliyorlar sadece beyaz yakalılar degil ama hep duzgun insanlar. fiyatlarda makul. yemekler harika. gelince bence ilk oraya bir gidin. karşıyaka yeni girne caddesinde meftune ismi.
0
cptxxx
(03.07.17)
(2)

İzmirde ders çalışmalık Serin yer

oculi electrica
Sakin bir starbucks şubesi olur, farklı bir mekan olur sakin ve serin rahatsız edilmeyeceğim bir yer arıyorum. Örneğin optimum veya point bornova daki starbuckslar bu iş için uygun mudur? Yoksa çok mu yoğun olur. Yarın bütün gün çalışmaya ihtiyacım var evim abartısız 80 °C. Pzt çok önemli bir sınavı
Sakin bir starbucks şubesi olur, farklı bir mekan olur sakin ve serin rahatsız edilmeyeceğim bir yer arıyorum. Örneğin optimum veya point bornova daki starbuckslar bu iş için uygun mudur? Yoksa çok mu yoğun olur. Yarın bütün gün çalışmaya ihtiyacım var evim abartısız 80 °C. Pzt çok önemli bir sınavım var yarınım verimli geçmek zorunda o yüzden.
0
oculi electrica
(01.07.17)
İlla bişiler içmek zorunda değilseniz alsancak garın karşısında şahane bir kütüphane var.
0
Phoebe
(01.07.17)
İçmek zorunda değilim. Klimalı ve sakin bir yer istiyorum sadece
0
🌸oculi electrica
(02.07.17)
(10)

yabancı eş vs. türk eş

fallopian
şimdi benim bir huyum var. eşinin yabancı olduğunu öğrendiğim birine üzülüyorum istemeyerek.konuşup anlaşıyorsunuz ama dil kıvraklığı gerektiren, sadece Türklerin anlayabileceği şeyler otomatikman hayatınızdan yok oluyor. benim herhalde en çok önem verdiğim mecazlı anlatımlar. karşı tarafla bu mecaz
şimdi benim bir huyum var. eşinin yabancı olduğunu öğrendiğim birine üzülüyorum istemeyerek.

konuşup anlaşıyorsunuz ama dil kıvraklığı gerektiren, sadece Türklerin anlayabileceği şeyler otomatikman hayatınızdan yok oluyor. benim herhalde en çok önem verdiğim mecazlı anlatımlar. karşı tarafla bu mecaz frekansını tutturmak yıllar alacak, uluslararasılaşacaksın. Tamam bazen güzel olabilir ama Türkçe de anne sütü gibi bir şey değil mi dostlar? Yani başka dilde aşk olsa bile yavan olmaz mı sevgili duyuru? Ben de 2 defa yabancı birileriyle yemeğe gitmiştim, ayıp olmasın diye. Sarmadı yani, ne bileyim. Sizin düşünceleriniz ne bu konuda?
0
fallopian
(01.07.17)
bence hiçbir sıkıntı olmuyor aksine ikinizin de ana dili olmayan ingilizce ile iletişim kurduğunuzu bildiğiniz için birbirinize karşı daha toleranslı ve anlayışlı oluyorsunuz.

edit: gerçi eş özelinde bahsediyorsan bilemem evlenmedim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.07.17)
1.5 yıl süren yabancı bi ilişkim oldu. sık kullandığım mecazi şeyleri öğretip söylediğimde tam olarak anlamasını sağlamam maksimum 2-3 hafta sürmüştür.

oturup öğreticem desen 1-2 gününü almaz ben kullandıkça açıklıyodum
0
berginyonbaenre
(01.07.17)
bıraksan avrupa'ya koşup sokaklarında evsiz olmaya razı gelecek bir vatan hayını olarak bu konuda seninle aynı fikirdeyim. iki taraf iletiştikleri dili anadil seviyesinde bilmeyince doğal olmayan bişeyler var gibi hissediliyor. hele ki dili iyi kullanmayı bilenler, onunla oynayıp kendini daha iyi ifade edenler için zor olduğunu düşünüyorum.

hoş, 45 kuşak türk olup hala anlaşamadığım o kadar insan varken overall açıdan evlenme kriterlerimi karşılayan bir ingrid için buna takılmazdım ama günün sonunda evet; bi bişeylik oluyor.
0
baba jo
(01.07.17)
2,5 yıl ingiliz bir sevgilim oldu. en son hiç ingilizce bilmeyen bir arkadaşımla neşet babadan ahirim sensini dinleyip tarzanca anlatıyorlardı birbirlerine :). kapıcıya kolay gelsin halil efendi falan diyordu. bizimle fasıla gelip hüzünlü şarkılardan aniden hareketli şarkılara geçişlerimize falan katıla katıla gülüyordu. onun esprilerini anlamadığımda english humour diye dalga geçiyordum, o da benim esprilerimi anlamadığında aynı şekilde dalga geçiyordu, bu durumla eğleniyorduk. karşınızdaki kişiyle ilgili bu durum bence, dil ile değil...
0
Phoebe
(01.07.17)
iliskiye bu yabanci ya da degil gibi bakmadan 'bu insanla anlasiyor muyum, bu kisiden yol arkadasi olur mu' diye dusunebilmek onemli sanirim. Eger kisi onceliklerinizi sagliyorsa yabanci olup olmamasinin bir onemi kalmiyor benim icin. Benim iliskimde esimin mecazi ifadeleri anlamasi ya da anlamamasi 'karin doyurmuyor', baska oncelikleri saglamasi daha onemli. Bu nedenle de bence bu iliskiyi yavanlastiran bir sey degil, ondan daha cok yavanlastiran seyler var. Ama bu sizin iliskinizde farklidir mesela, bu sizin icin olmazsa olmazdir o zaman yapamazsiniz tabii ki. Hem iyi hem kotu yonleri var ama her iliskide var, hangi konular elzem, goturusu getirisi nedir onu tespit etmek lazim.
Bunu turkler soyle boyle demek icin demiyorum, eger ayni sekilde hissettigim ve/veya anlasabildigim kisi turk olsaydi da ben turk istemem, yabanci isterim demezdim.
0
kassiopeia
(01.07.17)
Yavan degil, Umut Sarıkaya karikatürlerine Türk arkadaslarımla da gülüyorum. Eksikligini hissettigim sey, Türkce konusamamak aslında genel olarak. En son 5 yıl önce Türk sevgilim olmustu, o vakitten beri hic boyle dusunmedım, bir eksiklik hic hissetmedim. Baska seyler konu oluyor, baska seylere ironi yapılıp beraber gülünüyor.

Bir de, aynı dil ve kültürden gelmek benim öncelligim degil. Öyle biriyseniz tabii ki mutlu olamayabilirsiniz.

Üzülmeyin yani, o ciftlerin onundeki en son engel belki aynı dilde mecaz frekansı olmaması.
0
buf-e kür
(01.07.17)
Türkçe konuşmaya çalışan ecnebi hatunlar çok sevimli. Bir de onu düşün.
0
arnold schwarzeneger
(03.07.17)
kusura bakma ama hayatımda duyduğum en manasız, en cahilce şeylerden biri olabilir bu. yabancı ya da türk eşi tercih etmek için sebepler vardır, ona diyecek sözüm yok da "mecazlı anlatımlar, türkçe, anne sütü" romantizmi falan çok saçma. evleniyosun yahu kitap çevirmiyosun. yabancı sevgilim varken hiçbir zaman geyik ya da mecaz konusunda sıkıntı çekmedim, aşağı yukarı aynı kafa-zevk insanı olduğunda benzer şeylere gülüp ağlayarak ortak bi kültür zaten oluşturuyosun. ha türkle konuşmak yabancı dilin ne kadar iyi olursa olsun çoooook daha rahat ama bu ilişkiye etkisi olan bi şey değil. anca bu anlamsız romantizm sahiplerinde olur. eşi yabancı olan birine üzülmek ne ya jsfksl
0
der meister
(03.07.17)
şimdiki aklım olsa gavur hatunla evlenirdim.
(mecazdan hoşlanmam.)
0
battal gemalmaz
(03.07.17)
Ben öyle düşünmüyorum ya. Kafalar uyuşunca inanılmaz gırgır şamata dönüyor. Çok eğlenceli oluyor. Hem her geçen gün dil becerilerin de gelişeceğinden kendini çok daha iyi, anadil seviyesinde ifade edebilecek raddeye geliyorsun. Ama böyle önyargılı yaklaşırsan olmaz o iş.
0
i m cool with that
(03.07.17)
(4)

KOSGEB'den destek meselesi?

tchuck
selam arkadaşlar. soruma geçeyim hızlıca;bir şahıs firmam var. burada annem sigortalı olarak çalışıyor ve nikah/nişan süsleri yapıyor.işlerimiz iyi gidiyor şükür ama bir sonraki aşamaya atlayamıyoruz.o aşama da şu; işyerine 3-4 kişi daha alıp istihdam etmek. ve reklam bütçesini 2 katına çıkarıp şua
selam arkadaşlar. soruma geçeyim hızlıca;

bir şahıs firmam var. burada annem sigortalı olarak çalışıyor ve nikah/nişan süsleri yapıyor.
işlerimiz iyi gidiyor şükür ama bir sonraki aşamaya atlayamıyoruz.

o aşama da şu; işyerine 3-4 kişi daha alıp istihdam etmek.
ve reklam bütçesini 2 katına çıkarıp şuanki gelirimizi 3-4 katına çıkarmak.
(burda rakamları çok yuvarlak verdim ancak hepsi hesaplı kitaplı gerçek değerler :) )

şimdi sorum şu;
kosgeb'den benim işimi geliştirmek için alabileceğim bir destek var mıdır?
örneğin bu alacağım 3-4 kişinin tamamı kadın istihdam olacak. buna dair bir avantajı olur mu?
veya başka bir yerden?

en azından ilk birkaç ay için sgk masraflarını falan karışlasa kosgeb, o bile bizim için bir şeydir.

ama hiç bilgim yok bu işler hk.

diğer sorum da; ben şuan şahıs firmamın yanında başka bir işyerinde çalışıyorum ve sigortalıyım. bu kosgeb'den gelme ihtimali olan desteği olumsuz etkiler mi?
0
tchuck
(28.06.17)
kosgeb in internet sayfasında aradığınız bütün cevaplara ulaşabilirsiniz . ben yeni girişimci eğitimini almıştım 3 haftalık kursuna gittim . destek alabilmek için önce eğitim alınacak sonra şirket kurulacak şeklinde öğrettiler bize .
gerçi kursu bitirdim projemi onaylattım ama ne şirket açtım ne de destek aldım . ömür boyu geçerli olduğu için beklemede kaldı .
sigortalı oluşunuz problem olur diye düşünüyorum
0
devilone
(28.06.17)
uygulamalı girişimcilik desteğinden faydalanamazsınız şirket halihazırda var olduğu için ama "kosgeb genel destek" koşullarını araştırmanızı tavsiye ederim. birde işkurun sgkprim desteğini araştırın.
0
Phoebe
(28.06.17)
anneniz kosgeb egitimine gitsin. sonra şirketi annenize devredin?
anneniz başvursun hilelere?
0
balik kraker
(28.06.17)
özür dilerim otomatik düzeltme

hile değil hibe olacak
0
balik kraker
(28.06.17)
(5)

Sağlıklı ve Pratik Kahvaltı (İş Hayatı)

dave87
Sabah ofiste yemek üzere, sağlıklı ve pratik kahvaltı önerileriniz neler?Evde kahvaltı yapacak vaktim olmuyor. Her sabah sandviç/simit, kahve/çay döngüsünü de bozmak istiyorum. Haftada en az 2-3 gün sağlıklı ve hafif kahvaltı yaparak.Ne alabilirim? Ne hazırlayabilirim? Ne önerirsiniz?
Sabah ofiste yemek üzere, sağlıklı ve pratik kahvaltı önerileriniz neler?
Evde kahvaltı yapacak vaktim olmuyor. Her sabah sandviç/simit, kahve/çay döngüsünü de bozmak istiyorum. Haftada en az 2-3 gün sağlıklı ve hafif kahvaltı yaparak.

Ne alabilirim? Ne hazırlayabilirim? Ne önerirsiniz?
0
dave87
(27.06.17)
Haslanmis yumurta (aksamdan) ve peynir. Yanina da bi dilim ekmek belki. Domates ve salatalik da olur. Hepsini bi saklama kabina koysan yeter.
0
kuehles blondes
(27.06.17)
d1rn3d78e3d9hc.cloudfront.net
Bende soldaki saklama kabından var. Hiç dökülmüyor, kokmuyor içindekiler. Küçük gözün birine, evde hazırladığım kekikli pul biberli loru, 2-3 adet suda beklemiş kuru domatesi ve 2-3 yarım cevizi koyuyorum. Diğer küçük göze yeşil ve siyah zeytin koyuyorum. En büyük göze de domates ve biber koyuyorum doğranmış.
Ya da
Küçük gözün birine beyaz peynir ve ceviz, diğer küçük göze siyah zeytin ve ceviz. Büyük göze nane, maydonoz ve fesleğen koyuyorum.
Ya da
Yarım muz, 1 su bardağı süt, bir avuç dolusu çiğ ıspanak,3-4 çiğ bademi blenderdan geçirip termosla iş yerine götürüyorum.
0
irene
(27.06.17)
Ekleyecektim, cevabımı düzenleyemedim.
Bir yumurtadan peynirli ve maydonozlu omlet yapıp (ne kadar güzel çırparsanız o kadar krep görüntüsünde olur piştiğinde) omletin üzerine karabiberli süzme yoğurt veya labne veya tam yağlı beyaz peynir sürüp, onun üzerine hindi göğüs füme gibi bir şarküteri ürünü koyup rulo yapıp dilimleyerek de iş yerine götürebilirsiniz.
Bunları anlatması uzun sürse de yapması kısa sürüyor. Ben yine de sabah üşendiğimden sulanmayacak şeyleri hep akşamdan hazırlıyorum.

Akşamdan yumurta muffinler yapabilirsiniz. İçerisine renkli biberler, baharatlar, otlar ekleyerek pişirirsiniz sabah da direkt yanınıza alabilirsiniz.

Sebzeli kiş hazırlayabilirsiniz. En güzeli kabaklı oluyor bence. Yazın serin serin yemesi de ferah.

İşin içinde un ve şeker olsa, bu öneriler iki katına çıkar ama. Yemiyoruz :)
0
irene
(27.06.17)
irene+1

eğer ofiste koku oluşma sorunu olmayacaksa, haşlanmış yumurtayı küçük küçük doğrayıp bol maydonoz, nane ve dereotu ekle. limon, zeytinyağı, pul biber, karabiber ve kimyonla sos hazırlayıp dök. malzemeleri akşamdan hazırlayabilirsin, sabah sadece sosu ekleyebilirsin.
0
Phoebe
(27.06.17)
Haslanmis yumurta, peynir, ceviz ve yarim ya da ceyrek avokado bir kapta gayet yeterli olur bence. Aksamdan hazirlayip kapla goturulur. Ama tabii ofiste rahat yeme imkaniniz oluyorsa. Yoksa wasa tipi seyler
0
red g
(27.06.17)
(21)

En az iki kez izlediğinjz film?

pavlis
İsmini ve türünü de yazarak söyler misiniz?
İsmini ve türünü de yazarak söyler misiniz?
0
pavlis
(26.06.17)
98 yapımı Sefiller
0
harvey
(26.06.17)
memento, ilkinde anlamadım.
0
goodz
(26.06.17)
Snatch
Fight Club
Dictator
0
gozu acik sevisen yahudi
(26.06.17)
çok var ama sayı olarak en çok izlediğim captain america: the winter soldier olabilir büyük ihtimal
0
peki madem
(26.06.17)
12 Angry Men. 50 defa izlemişimdir.
0
angelus
(26.06.17)
çok var +1

inglorious basterds
pulp fiction
dr. strangelove.

en çok izlediklerim içinde en çok izlediklerim bunlardır herhalde.
0
ravenclaw
(26.06.17)
Goodfellas - biyografi
Wolf of wall street- biyografi
Shutter Island - Gerilim
Whatever works - komedi
The king's speech - biyografi
A beautiful mind - biyografi
The pianist - biyografi
The social network - biyografi
Man on the moon - biyografi
Faq about time travel - bilim kurgu
Back to the future serisi - bilim kurgu
Doctor strangelove: Komedi
Deadpool - komedi
Midnight in Paris - Bilim kurgu mu komedi mi bilemedim
The matrix(sadece ilk film) - bilim kurgu
K-pax - bilim kurgu
Ice Age - komedi

Aklıma gelenler bunlar.
0
noluyo yaa
(26.06.17)
interstate 60, fantastik, yol, macera.
train de vie, nazilerden korkan bir yahudi köyünün hikayesi, komedi, dram, yol.

çok keyifli ve sevimli filmler.
0
dahinnotha
(26.06.17)
kosmos
the green mile
color of paradise
0
wilhelmwasmuss
(26.06.17)
Twelve monkeys, matrix, akira, moon, ghost in the shell, 2001:a space odyssey, minority report. Tümü fantastik ya da bilim kurgu ya da türevi.
0
kargn
(26.06.17)
The fountain hatta üç gün üst üstte izlemiştim. Her bir izleyişte bir başka olmuştu.
0
clones
(26.06.17)
başkalarının hayatı / dram (eminde olamadım) 4-5 defa izlemişimdir. hem konu hem ulrich mühe efsanedir bu filmde.
0
Phoebe
(26.06.17)
Life of Brian- Komedi
Repulsion - Korku, Gerilim
The Tenant- Gerilim
Burn After Reading - Komedi
Everything You Always Wanted to Know About Sex But Were Afraid to Ask- Komedi
Paris Texas- Dram
Dangerous Liaisons- Dram(?)
0
buf-e kür
(26.06.17)
The danish girl, biyografi
Gülen gözler, neşeli günler

Aklıma ilk gelenler bunlar oldu
0
mutlusismankedi2015
(26.06.17)
apartman teyze
(26.06.17)
Oldboy - türe ne yazayim bilemedim.
0
o ben degilim
(26.06.17)
lotr serisi - fantastik
vizontele - komedi
naked - drama
pulp fiction - reservoir dogs - kill bill - drama/suç
v for vendetta - suç/drama

daha onlarca vardır ama ilk aklıma gelenler bunlar.
0
Apocalypse
(27.06.17)
back to the future serisinin (bilim kurgu - komedi) her filmini en az 5'er kere izlemişimdir
0
yuto
(27.06.17)
yeşilçam fileleri var bink ere izlemişimdir. sadri alışık, kemal sunal filmleri falan. umut var (haya5). otobüs (hayat), the gold rusjh(komedi), shadows and fog(komedi), korkarlen(hayat), au haard balthazar(hayatın ağababası), kader(dram), tabutta rovasata(hyat, rahatlatma filmi), i hired a contract killer(rahatlatma filmi, komedi), üşütük(saçma komedi)..

daha var da aklıma bunalr geldi.
0
misterturist
(27.06.17)
hemen her filmi 2 kez izlemişimdir ben. ya çok sevdiğim için, ya anlamadığım veya sonunu/önemli sahnelerinden birini falan unuttuğum için, ya arkadaşıma/sevgilime/misafirime vs de izletmek istediğim için. sevmediğim ve yarım bıraktığım filmler hariç (tabi ki hariç olcak zaten, adı üstünde yarım kere izlemişim asdf) her filmi en az 2 kere izlemişimdir. bu da çok fazla sayıda film eder. sen şunu 10 falan yap bence.

soruya bir tane cevap: beetlejuice / fantastik komedi
0
reso aga
(27.06.17)
pride and prejudice 2005 yapımı olan.
bir de bir the x files bölümü olan "memento mori" dönüp dönüp izliyorum.
0
denne
(27.06.17)
(2)

Otobüs durakların sigara içmek

cancoskn
Sigara içmeyen biri olarak otobüs duraklarında insanların sigara içmesi beni aşırı rahatsız ediyor. Yasal olarak cezası olmasına rağmen kimse de takıyor gözükmüyor. Sizce bunu nereye şikayet edebiliriz ve bunun en aza inmesini sağlayabiliriz?
Sigara içmeyen biri olarak otobüs duraklarında insanların sigara içmesi beni aşırı rahatsız ediyor. Yasal olarak cezası olmasına rağmen kimse de takıyor gözükmüyor. Sizce bunu nereye şikayet edebiliriz ve bunun en aza inmesini sağlayabiliriz?
0
cancoskn
(24.06.17)
Rica edin.
Ben içmeden önce yan tarafına geçsem de insanlara soruyorum rahatsız eder mi sigara diye.

Sigara o kadar yerleşmiş bir şey ki bazen dalgınlıkla aslında içmeyeceğimiz yerlerde de içebiliyoruz, tamamen bilinçsizce yapılan bir alışkanlık.
Kibar bir dille uyardığınız zaman ille de burada içeceğim diye direten biri olacağını sanmıyorum.
0
bir nick var benden iceri
(24.06.17)
Özellikle yağmur çamurda o sıkış tepiş halde bile içen oluyor ve "rica" ettiğimde %75 tersleniyorum açık hava burası diye. Belediye'ye birkaç defa mail attım uyarı afişleri falan diye. Takıldı da hatta birkaç durağa. Ama nafile. O pis koku ve dumanı herkes çekmek zorunda gibi davranıyorlar çoğunlukla. Elbette dikkatli olanlar var ama çok azınlıkta. Otobüsün kapısına kadar sırada içip, sonra izmariti atıp o son nefesi üfleyip biniyorlar ya, inanılmaz tiksiniyorum onunla otobüse giren o kokudan. Ki koku hassasiyetim falan yok yani. Bu da bilinçlenmeleri gereken başka bir konu.

İçimi döktüm gibi oldu ama sigara içen 3 kişi şunu okuyup napıyoruz biz ya dese, kardır sana bana.
0
Phoebe
(24.06.17)
(2)

İzmir'de nerede kalmalı?

lcha
Ağustos ayında 1 hafta boyunca İzmir-Konak'ta olacağım. Çalışacağım yer Konak meydana aşırı yakın. Civarda kalacak yerlere (booking, airbnb vs.) baktım ama doğrusu pek içime sinmedi. İzmir'i çok bilmem ama old city denen muhitleri genelde güvenli bulmam ve sevmem...Neyse, İzmirliler bi el atarsa sev
Ağustos ayında 1 hafta boyunca İzmir-Konak'ta olacağım. Çalışacağım yer Konak meydana aşırı yakın. Civarda kalacak yerlere (booking, airbnb vs.) baktım ama doğrusu pek içime sinmedi. İzmir'i çok bilmem ama old city denen muhitleri genelde güvenli bulmam ve sevmem...

Neyse, İzmirliler bi el atarsa sevinirim.

Konak'ta mı kalayım? Üçyol vs. gibi alternatifler mi baksam? Yoksa Bostanlı'dan filan bi yer bulmaya çalışıp her sabah vapurla mı geçsem?

Yönlendirmenize açığım... Gidince pişman olup burnumdan gelsin istemem :)
0
lcha
(21.06.17)
Hepsi olur. Vapurla karsiya gecmek 13 dk. Bostanlidan. Ucyol konak arasi 4 dk metroyla. Hepsi rahat olur senin için. Maddiyatina göre belirle bence. Alsancakta kalma ama bence. Ya da kalirsan düzgün bir yerde kal. Pavyon genelev cakmasi hostel/apartlarda kalma.
0
westblack
(21.06.17)
kordonotel.com.tr

yakın olursunuz konak meydana. sahildeki kordon otel değil yalnız bu, aynı grubun, swiss ve desem arasında kalan bir sokaktaki oteli.
0
Phoebe
(22.06.17)
(2)

İzmir hk.

advest
Merhaba arkadaşlar. Öğretmenim. İl dışı tayinle İzmir düşünüyorum. Konakta çok fazla okul açık ama tabi Konak'ın o arka tarafları filan. Oturulacak yerler değil. Acaba tek vasıtayla ya da şahsi araçla o bölgeye nereden gidilip gelinir. Hem kiraları uygun olan, kreş imkanı temiz semtleri nereleridir
Merhaba arkadaşlar. Öğretmenim. İl dışı tayinle İzmir düşünüyorum. Konakta çok fazla okul açık ama tabi Konak'ın o arka tarafları filan. Oturulacak yerler değil. Acaba tek vasıtayla ya da şahsi araçla o bölgeye nereden gidilip gelinir. Hem kiraları uygun olan, kreş imkanı temiz semtleri nereleridir Konak'tan gidilip gelinecek.
0
advest
(19.06.17)
Konak en büyük ilçe. 113 mahallesi var diye biliyorum. Yani fikir verebilmemiz için daha net bir tarifte bulunmanız lazım okullarla ilgili.

edit: www.haritamap.com

bu haritaya göre her yer yakın değil konağa. iyi araştırın derim naçizane.

toplu ulaşım değiştirildi izmirde. aktarma sistemi var artık. bostanlıdan tek araçla mümkün değil bu haritada ki pek çok konak mahallesine ulaşamazsınız.
0
Phoebe
(19.06.17)
İzmir küçük olduğu için Alsancak, Karşıyaka, Bostanlı gibi yerlerin hepsi yakın zaten. Buralarda düşünebilirsiniz.
0
awareim
(19.06.17)
(7)

Kefirlerrrr

fyodor dostoyevski
Arkadaşlar Kefirler ilk İçim ile tanıştım. Üzerinde bir porsiyonunda bilmem şu kadar probiyotik bakteri vardır diye yazıyordu. Sonra buradaki bir öneri üzerine Altınkılıç a başladım ve ondan devam ediyorum ama onda bakteri miktarı yazmıyordu. Geçen gün altınkılıç ın tek porsiyonluk küçüklerini acaba
Arkadaşlar Kefirler ilk İçim ile tanıştım. Üzerinde bir porsiyonunda bilmem şu kadar probiyotik bakteri vardır diye yazıyordu. Sonra buradaki bir öneri üzerine Altınkılıç a başladım ve ondan devam ediyorum ama onda bakteri miktarı yazmıyordu. Geçen gün altınkılıç ın tek porsiyonluk küçüklerini acaba şeker var mı diye incelerken bakteri miktarını yazdıklarını gördüm. 1X10^6. Litrelik olana baktım onda yazmıyor. Hemen yanındaki içim e baktım 1X10^8. Tabi ben şok tekrar tekrar baktım rakamlara. Eker'e baktım yazmıyor.

Demem o ki. şimdi İçim Altınkılıçtan kaba hesap 100 kat faydalı mı ?

1 yıl Altınkılıç içeceğime 3 gün içim içsek aynı mı yani ?

Siz hangisini kullanıyorsunuz ?

Tam da Altınkılıç'ın tadına alışmıştım. Ne yapacağım şimdi. Moralim çok bozuk. Acaba çok kısa mayalıyorlar diye mi tadı böyle güzel ve buna bağlı olarak mı probiyotiği az :(


Not: Yuh ne dertlenmişim de ne uzun yazmışım :(
0
fyodor dostoyevski
(19.06.17)
kefir al kendin yap. çay demlemek kadar kolay. en sağlıklısı her zaman kendin yaptığın.
0
babilbaligi
(19.06.17)
dediğiniz şey aklınıza yatıyor mu? o zaman altınkılıç'ın hiçbir işe yaramaması, içim'in ise kansere, vereme, kabızlığa ve depresyona iyi gelmesi falan gerekir.

kaldı ki ambalajlı kutularda satılan kefirlerin bir faydası olmadığı gibi daha çok zararı var diyorlar. bence hiçbirini içmeyin. eşe dosta sorun, birilerinden "gerçek" kefir alın, buzdolabınızda besleyin. hem bir işe yarar, hem de daha sevimli.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.06.17)
ben kendim yapıyorum. hazırlardan daha lezzetli (ve bence daha faydalı) oluyor. migroslarda mayası satılıyor.
0
rusyalı kozmonot
(19.06.17)
kendiniz yapın+1. kendiniz yapamıyorsanız migroslarda şu kefirdanem markası var, hem cam şişe hem diğerlerinden daha lezzetli. aynı markanın kefir mayası satışıda var.

www.kefirdanem.com
0
Phoebe
(19.06.17)
Ya marketlerde mayası var da hiç duyulmamış markalar olunca güvenemedim. Sağa sola sordum kefir mayalayan bulamadım gerçek maya da yok.

@istanbul Faydadan çok zararı var da biraz acımasız bir eleştiri olmuş sanki adamlar ne katıyor bunun içine.

@rusyalı Migrosta hangi marka maya alıyorsun ? Toz maya mı ? tek kullanımlık mı ?

@Buffay Verdiğin link açılmadı ama ona bakacğaım. teşekkürler.

Kurtarın beni şu açmazdan. Kefirrrrrrrrrrrrrrrrrr.

Link açıldı bu Kefirdanem mayaları aklıma yattı migrosda varsa alırım bunu ! Vadettikleri bakteri miktarı gerçekse markettekiler gerçekten fasa fiso (:
0
🌸fyodor dostoyevski
(19.06.17)
markette satılan yoğurtlardan yememeniz gerektiğini bir yerlerden duymuşsunuzdur eminim. doktor olan babam yıllardır söyler bunu, gıda mühendisi olan kuzenim de öyle. daha geçenlerde arkadaşım anlattı, göğüs kanseri olan annesine doktorunun ilk dediği şey "asla kapalı satılan yoğurtlardan yemeyeceksin" olmuş. bizim çevremizde çok uzun süredir kimse yoğurt almıyor artık. tadını bile unuttum.

kefir için de farklı bir durum olduğunu sanmıyorum. hatta hiçbir kapalı/ambalajlı ürün için farklı bir durum olduğunu sanmıyorum. bir de faydalı falan diye binbir katkı maddeli şeyleri içiriyorlar insanlara. aynı içim markası, bol proteinli kakaolu süt çıkarmış mesela. içim fit mi ne adı. tamamen zırvalık. günümüzde kısırlığın bu kadar yaygın olmasının bir numaralı sebebi bu katkı maddeleri.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.06.17)
Yoğurt konusunu biliyorum sebebi pastorize edilince içindeki faydalı bakterilerin ölüp çöpe dönmesi ve bunu yiyen insanların doğal yoğurttaki faydaları alamaması diye biliyorum. Ben de zorunda kalmadıkça yemiyorum. Kefir için böyle bir bilgi duymadım ve farklı olur diye düşünüyorum zira evde kefir mayalama tariflerinde bile marketlerdeki sütlerle yapılıyor yapılabiliyor çünkü faydalı bakteriyi kefir daneleri veriyor. Neyse ben cevabımı aldım bundan sonrası için konudan saparız. Herkese cevabı için teşekkürler.
0
🌸fyodor dostoyevski
(19.06.17)
(4)

İzmir otogarından Karşıyaka Adliyesi'ne nasıl gidebilirim?

xavininarapasi
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
xavininarapasi
(15.06.17)
En rahat Karşıyaka - Otogar dolmuşları ile gidebilirsin. Ya da otobüs firmasının servisi gidiyordur yüzde 90.
0
kismisolungac
(15.06.17)
Servisle gidersin. En kötü servislerin indirdikleri yerden dolmus ya da taksi.
0
westblack
(15.06.17)
Karşıyaka- Otogar/Altındağ dolmuşu olduğundan haberim yoktu, en temizi bu olur servis yoksa. Çarşı dolmuş duraklarına gelmeden önce direkt önünde inersin.
0
kimlanbu
(15.06.17)
dolmuş. tam önünde inersiniz. servis sahilde indiriyor. gereksiz yürürsünüz bu sıcakta.
0
Phoebe
(15.06.17)
(11)

Kadınlara soruyorum; konumuz tampon !

burchak
Merhabalar, uzun zamandır tampon kullanıyorum bir şey fark ettim tampon kullandığım dönem adet surem kısaldı. Orkid kullandığım zaman 1 haftayı buluyordu tampon ile 5 günde bitiyor her şey. Bu psikolojik mı sizde de aynı durum oluyor mu ? Sebebi ne olabilir ki ?
Merhabalar, uzun zamandır tampon kullanıyorum bir şey fark ettim tampon kullandığım dönem adet surem kısaldı. Orkid kullandığım zaman 1 haftayı buluyordu tampon ile 5 günde bitiyor her şey.

Bu psikolojik mı sizde de aynı durum oluyor mu ? Sebebi ne olabilir ki ?
0
burchak
(14.06.17)
bi kısmı içerde kalıp kuruyordur bence. 30 saniye falan düşünüp bunu buldum.
0
pgup
(14.06.17)
Bende hic olmadi böyle bir sey.
0
fraise
(14.06.17)
Yaşlanmak böyle bir şey.
0
bipolar
(14.06.17)
ben de öyle gözlemliyorum ama jinekologlar öyle bir şeyin olmadığını söylüyor ısrarla.
0
orange coffee
(14.06.17)
benim öyle bir tespitim olmadı ya, ilginçsedim.
0
turk kizi
(14.06.17)
benim de öyle bir gözlemim olmadı.
0
blatta hiberna
(14.06.17)
Bende öyle bir şey olmuyor. Tampon ile regl süresi alakasız geldi düşünsem de bilimsel olarak bir bağ bulamadım.
0
peggy
(14.06.17)
25 yaşındayım yahu ara ara tüm periodu orkidle geçirdiğim oluyor yine de tampons gore daha uzun sanki.
0
🌸burchak
(14.06.17)
Tamponla alakalı değil bence de yaşla alakalı gibi geldi.
0
lcha
(14.06.17)
bende de aynısı oluyor. pede ulaşma mesafesi ile tampona ulaşma mesafesi diyorum ben kendi kendime.
0
Phoebe
(14.06.17)
Aynısını yaşıyorum, tampon kullanınca o son akıntı süresi kısalıyor, sanırım içeride emdiğinden
0
kaymaktutmayansicaksut
(14.06.17)
(12)

türkü sevenlere

swallowed arsenic
rüyama bu türkü düştü, uyandım, sabah sabah demo kaydettim.dinleyip yorumlarsanız çok sevinirim.https://goo.gl/0r6fM1
rüyama bu türkü düştü, uyandım, sabah sabah demo kaydettim.

dinleyip yorumlarsanız çok sevinirim.

goo.gl
0
swallowed arsenic
(14.06.17)
Ne güzel sesin varmış... gitarın da güzelmiş... arada sesin kayıyor ama ya heyecandan ya da içtiğin sigaradan. Ama çok güzel.
0
yaren
(14.06.17)
@yaren: çok teşekkür ederim; uykudan yeni uyanmışlık sesi, eh sigaranın da etkisi var tabi :)
0
🌸swallowed arsenic
(14.06.17)
cok guzel bu yav. agzina saglik!
0
neumann
(14.06.17)
Canlı dinlesem ağlardım kesin. Hiç böyle bir şey çıkmasını beklemiyordum, çakılıp kaldım duyunca. Ağzına sağlık.
0
irene
(14.06.17)
oyyy pek güzel olmuş. yüreğinize sağlık...
0
Phoebe
(14.06.17)
Sattas dinlerken, linke tıkladım ve sabah sabah içirecek duruma soktu. Ağzına sağlık, çok güzel.
0
ir10
(14.06.17)
sabah sabah iyi yakaladı. teşekkür ederim, ağzına sağlık.
0
filteria
(14.06.17)
çok teşekkürler. uzun zamandır türkü dinlememiştim, şimdi sizinki gibi bir sesten dinleyince ne kadar da özlediğimi fark ettim.
bravo.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.06.17)
ne guzel ses
0
jimicik
(14.06.17)
Hacim ben begendim ya sabah sabah. Allah sesinin guzelligine gore versin :)
0
allah yazdiysa bozsun
(14.06.17)
yorumlari gorunce isyerinde epey zahmete girdim dinlemek icin ama degdi. sesiniz cok guzelmis. turku de cok severim. agziniza saglik.
0
kassiopeia
(14.06.17)
@neumann @irene @Phoebe @ir10 @filteria @istanbul kanatlarimin altinda @jimicik @allah yazdiysa bozsun @kassiopeia

çok teşekkür ederim, duygularımı bir şekilde aktarabildiysem ne mutlu bana.
0
🌸swallowed arsenic
(14.06.17)
(25)

Cinsiyetçi Küfüre Takılmak

aradaki uzaklik
ya beyler bayanlar,bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin"
ya beyler bayanlar,

bu ülkeye yarın öbür gün şeriat gelecek, bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var, ülkenin yarısı oruç tutmayanlara kafa göz dalacak kıvamda, mezhep çatışmasının dibindeyiz, kalkmış bir hanımefendi, sinirle küfür edip "...na ..yayım" diyen bir adama "cinsiyetçi küfür edemezsin" diyor.

ya kadın ve erkek eşitliği için canımı veririm, ama şimdi bu zurnanın en en en son deliği değil mi? lütfen böyle şeylere takılmayalım.

ne düşünüyorsunuz?
0
aradaki uzaklik
(08.06.17)
katılıyorum zurnanın son deliği, sonuçta küfür etmek güzel bir şey değil cinsiyetten bağımsız ama alfabe gibi bir şey bu kalıplar. Cinsiyetçi küfür olarak takılmak bence fazla marjinal.
0
basond
(08.06.17)
cinsiyetçi küfür ne oluyor ben hiç anlamıyorum. ben de ediyorum bu küfrü. yani takılacağımız daha somut sorunlar var bence. ama bunun sınırını şahsi olarak sen ben belirleyemeyiz, kişi kendisi belirler. ki bence bunun sınırı zurnanın en zırt dediği yerden belirlenmeli ki bu tip ayrımcılıkları kökten kazıyabilelim. sen bugün bu küfrü mü sorun edicez dersin, başkası çıkar vagonlara gelene kadar cinayetler var der. anlatabiliyorumdur umarım.

bu biraz şey gibi. sokakta kuşlara yem atan insana afrikada insanlar ölüyor demek gibi.
0
elorelia
(08.06.17)
kadın erkek eşitliği için canınızı vereceğinize cinsiyetçi küfür etmemeyi deneseniz daha kolay olmaz mı? gerçi cinsiyetçi olmayan küfür pek yok.
0
luchetti
(08.06.17)
olaya tersinden bakmaya çalışın. o zurnanın son deliğini bu kadar normalleştirdiğimiz için zurnanın sonraki deliklerine sırayla sıra geldi. göle bile bir taş attığınızda, halka en küçükten başlayıp büyüyor ve dağılıyor. o en küçük halkaya dahi tepki göstermek, normalleştirilmesine, bu eril söylemin yaygınlaşmasına katkı koymamak gerekiyor ki o halkalar büyümesin. taşın atılmasına tepki göstermek asıl mesele ama o çok başka başlıklarda konuşmamız gereken bir alan bence. bu tarz ifadelerin gündelik dilimize çok yerleşmiş olması, kadın cinayetlerine/ayrı vagonlara vesaireye kadar götüren zihniyete hizmet ettiği ve katkı koyduğu gerçeğini değiştirmiyor.
0
Phoebe
(08.06.17)
böyle yaklaşırsak yapılan her şeyi normalleştirmiş oluruz, bu da çok tehlikeli bir bakış açısı.
0
veritaslibertas
(08.06.17)
küfür edilir edilmez bilmiyorum ama erkeklerin böyle konularda öncelik belirlemeye çalışması saçma görünüyor. hem alışkanlık deyip bir insan cinsini aşağılıyorsun, hem de aşağıladığın insanların önceliğini belirlemek de istiyorsun. takıntı yapıyorlar diyorsun.

can vermeye gerek yok kadınlarla empati yapabilmek lazım.
0
otonomo
(08.06.17)
küfür etmek dışarıdan iğrenç görünen bi şey.
herhangi bi şeye de cinsiyetçi demek çok aptalca görünüyor ama :D
bu kelimeyi cümle içinde kullanan 10 kişiden 9'u laf olsun diye kullanıyor.
0
sanrı
(08.06.17)
Bi yerden baslamak gerek. Belki de zurnanin son deliginden baslamak gerekiyordur.
0
baldur2
(08.06.17)
az önceki duyuruya yazdığım koymalı küfür için bir yazar tepki göstermiş ki bence kesinlikle haklı. cinsiyetçi küfürler+adamlık muhabbetleri tatlı şeyler değil. ama şunlar şunlar var, sıra buna mı geldi?" bahanesine de katılmıyorum. bunlar böyle basamak basamak savunulacak, sırası gelecek şeyler değil. her koşulda savunulmalı, hiçbiri lüks değil. aynı şekilde veganlık, feminizm vb. de hepsi kendi cephesinde savunulmalı bana kalırsa.
0
doxanikee
(08.06.17)
kendini kufur kullanmadan ifade edememek buyuk sikinti.
0
jimicik
(08.06.17)
Phoebe +1

"bursa'da kadınlara ayrı metro vagonları var" Cinsiyetçi küfürler ufak sorunlar gibi görünüyor, ya da sizin deyiminizle zurnanın son deliği gibi. Ama verdiğiniz örnekteki büyük durumlar da böyle "ufak" yanlışlardan doğuyor ve güç alıyor malesef.
0
fotrsapka
(08.06.17)
Zurnanin son deligi degil. Sasilacak sey, bu kadar hice saymaniz, hele de böyle bir toplumda? kadincinayetleri.org

Bana göre de, dünyanin en büyük sorunu küresel mevsim degisikligi. Ne yapayim, bu sorun disindaki her seyi kücümseyeyim mi? Mesela kuraklik ve cöllesme artarken, Hollanda´daki gay nicin yeni haklar istiyor, daha önemli sorunlar var demeli miyim?

Sence kadini bu kadar asagilayan, kadina fiziki siddet uygulamayi her alanda sorunsuz olarak goren bir yerde, senin dilinle bunu desteklemen dogru mu?

Cinsiyetciligi kücümsemek, gecmiste kaldi, gercek degil demek, ya da su an yaptigin gibi "daha büyük sorunlarimiz" var demek cok tehlikeli bir sey.

Ayrica, düzgün konusarak kimseye bir iyilik yapmayacaksin.
0
buf-e kür
(08.06.17)
Bizim üniversiteden bi kız arkadaş vardı .mına koyma cebine koy derdi.
0
[GODDARD]
(08.06.17)
dilin yapısı ve kültürel nedenler dolayısıyla, argo öyle şekillenmiş.

günlük hayatta ağız dolusu küfür etmek istesen, başka bir şey söyleyemiyorsun zaten.
ben bu tip şeyler yerine, daha geniş kapsamlı, daha iş bitirici şeylerden yanayım.
şimdi biri "a.ına koyayım" dedi diye, kimse gidip kadın cinayeti işlemiyor.
ama belki kadın cinayetleri konusunda net adımlar atılır, denetim artar, cezalar ciddileşirse, o zaman toplumda bu algı oluşabilir, insanlar yeni bir argo türü yaratmaya meyledebilirler.

yani toplum yapısı ve kültür değişmeden, dil de değişmez.
değiştirmeye çalıştığınızda, radikal kalır, sivri ve emanet durur.
ki öyle de oluyor zaten.

bizim ülkemiz için olayı biraz her türlü kuş ve leylek ilişkisi olarak görüyorum açıkçası.
0
blatta hiberna
(08.06.17)
Küfür dilden eğriliyor. Malesef bu ülkede cinsiyetçi olmayan küfür yok gibi. Benim bildiğim en ağır küfür "o.. çocuğu" cinsiyetçiliğin gibi. Ama yerine şöyle okkalı bir küfür bulamıyorum.
0
lcha
(08.06.17)
ettiğin küfür cinsiyetçi mi? evet,

küfür etmek kaba bir eylem mi? evet,

ne diye tepki gösteriyorsun anlamadım. hepimiz yeri geliyor küfür edebiliyoruz ama bunun savunulacak bir yanı yok, hele ki biri kalkıp da bize karşılık verirken küfür etmeden yaptığımızın yanlış olduğunu söylüyorsa bir durup düşünmemiz lazım. bahanelere sığınmak yerine. alışkanlıktan yaptığın bir şey olduğunu düşünsen de cinsiyetçi olduğu gerçeği değişmiyor sonuçta.
0
neseranni
(08.06.17)
bu ülkede cinsiyetçi kelimesinin anlamını bilmeyen 30 milyon insan bulabilirim, hatta belki daha fazla da bulurum. sistemi değiştirmek konusundaki klişe burada da işliyor; bir sorunu üreten yapıyı değiştirmeden, yapı üzerinde kökten bir değişim veya reform gerçekleştirmeden sorunu çözemezsin. yani niyeti sorgulamıyorum ama bir karşılığı olmaz.
0
yeraltindan potlar
(08.06.17)
ben bunu söyleyene hak veriyorum. bu konuda da "elimden geleni yapıyorum. etmiyorum, ettirmiyorum. elim nereye kadar uzanabiliyorsa oraya kadar olan şeylere engel oluyorum." diye düşünüyorum. etmiyorum, ettirmiyorum. çevremde eden olunca da rahatsızlığımı dile getiriyorum.
0
mojiziku
(08.06.17)
Kufurleri acik acik yazinca silmisler asdgg
O zaman soyle diyelim. Kadin cinsel orgni yerine herkesin sahip oldugu delikleri uyaran kufurler kullanabilirsiniz bence.
Bir de birinin annesine kiz kardesine ya da esine tecavuz edeceginiz beyani yerine erkek akrabalarini siraya koyabilirsiniz. Dayini mikiim ne kadar tatli bi ifade oysa:) (bunu da silmezsiniz umarim. Biliyorum en basta agza tam oturmuyor ama zamanla verim alacaksiniz ve yillarca neden sadece tek bir cinsiyet uzerinden kufur etmisim, boyle daha genis bir yelpazeye hitap ediyorum diye mutlu olacaksiniz.

(Aslinda mikmek, mokmak, koymak filan da cinsiyetci cunku eril guce vurgu yapiyor bu nedenle cinsel organinizi degil kolunuzu bacaginizi kufurlerinize meze ederseniz tam super olur, bye)
0
red g
(08.06.17)
cinsiyetçi küfür hassasiyetinin aşırı dangalakça bir şey olduğunu düşünmekle birlikte bakış açını sağlıksız ve mantıksız buluyorum. "ona gelene kadar bu var" diyecek olursan, çok fazla "olmaması gereken" şeyi meşrulaştırmış olursun. bu, sokakta tecavüze uğrayan bir kadın görünce, "yav ışid milleti seks kölesi olarak satıyor" deyip hiçbir şey olmamış gibi yürümeye benziyor. sonuç olarak, ona gelene kadar neler var... bunu her zaman, her şey için söyleyebilirsin.

küfür dediğin şey cinsiyetçi olur zaten bence, yani bunun özünde ahlaksızca ve kirli olması yok mu? evet küfür bazılarınca samimiyet olarak algılanıyor ama bunun temelinde bile "kibarlığa gerek bırakmayacak kadar yakın olmak" yatmıyor mu? ben "mna koyim" küfrünü sık sık kullanan birisi olarak kadınların "koyulacak" şeyler olmadığının bilincindeyim mesela. adı üstünde, KÜFÜR bu. çocuklar bu küfürleri duydu diye cinsiyetçi olmaz, bu eğitimle ilgilidir. bugün çok daha medeni, kadınların çok daha fazla saygı gördüğü toplumlarda dahi küfür dediğin şeyin çok büyük bölümü cinsiyetçidir.

kendi adıma konuşayım, bu tip saçmalıklara takıldığını gördüğüm kadınların büyük bölümü sikimsonik bir üniversitede sikimsonik bir bölüm okuduğu için kendini aydın veya önemli zanneden insanlardı. çok ciddi söylüyorum. duyuruda bile görebilirsin bunu. çok iyi eğitim almış, önemli yerlere gelmiş, çok fazla insan tanımış, kendine güvenen kadınların bu tarz bulşitlerle uğraştığını hiç görmedim. nerede vasat karı var, ağzını açsan CİNSİYETÇİ!1!1!! diye höykürüyorlar. bu mevzunun büyük bölümünün kompleksten kaynaklandığını düşünüyorum. şu sosyal medya feministleri kocasından dayak yiyen bir kadına destek olsun, bu sosyal medya feministleri sayesinde bir kadın daha iyi eğitim alma fırsatına kavuşsun, o zaman ben diz çöküp tövbe isterim, derim ki siz gerçekten çok kıymetli insanlarsınız, sağolun. ama bunların derdi öyle bi' şey değil, tek istedikleri mevzu çıkarıp kendilerini önemli hissetmek.

özellikle belirtmek isterim ki bu söylediğim herkes için geçerli değil elbette. muhakkak bu konuda çok güzel işler yapan değerli insanlar da vardır. onlara öpücükler.
0
der meister
(08.06.17)
cinsiyetçi küfür hassasiyetinin aşırı dangalakça olduğunu düşünmek başlı başına dangalakça bir davranış aslında.

"mna koyiyim" derken kadınların koyulacak varlıklar olmadığının bilincindeyseniz o küfürü etmeyin o zaman. yoksa emre belözoğlu'nun zamanında zokora'ya "pis zenci" deyip sonra basın toplantısı düzenleyip "içimden ırkçılık geçmiyordu yea, benim de zenci arkadaşlarım var :(" demesinden ne farkınız kalıyor?

üniversite bölümünden vasatlık çıkarımı yapıp cinsiyetçiliğe tepki vermelerini de komplekse bağlamanız karşısında ise nutkum tutuldu.
0
luchetti
(08.06.17)
@luchetti, ahahaha birine pis zenci demekle iki erkeğin birbiri arasında "mna koyim" demesi aynı şey yani, öyle mi? sırf bana uyuzluk yapmak için her yazdığımın altına salak salak argümanlarla geliyorsun, kaçıncı oluyor bu. ayrıca evet, kendini gerçekleştirmiş ve özgüven sahibi olan insanların çok büyük bölümü böyle gerzekçe şeylere takılmıyor bunun aşırı duyar kasmaktan ileri gelen bir hastalık olduğunu bildikleri için. konu "cinsiyetçilik" ise müdahale edilmesi gereken son şey küfürlerdir. adı üstünde, küfür bu. cinsiyetçiliği küfre indirgemek de tipik karşı çomar kafası işte; kitapla fotoğraf çektirip yazar olduğunu zannetmenin başka bir çeşidi. KÜFREDERKEN AM FALAN KULLANMAYIN!1!!! deyince otomatik olarak cinsiyetçiliği yeryüzünden silmiş oluyorsunuz, çok faydalı bir iş yapmış oluyorsunuz falan. içi boş, tamamen anlamsız çabalar.
0
der meister
(08.06.17)
insanlığın en büyük düşünüş sorunu ne biliyor musunuz? her örneklemi kendi üzerinden meşrulaştırması. mesela 5 kişi tanımış hayatında, onlar "böyle" değil diye herkes aynı koşulda "böyle" olmayacak sanıyor. bu var ya gerçekten çok enteresan geliyor bana. mesela bazısı çıkıp, ben hiç böyle birini görmedim, böyle oldu diye kadına şiddet gösterilmez, çocuklar böyle böyle olduğunu görünce böyle düşünmez falan diyor.

ben de örnek veriyorum o halde. ben gönüllü olarak bir çok kadın derneğinde çalıştım. okuduğum bölümle alakası olmamasına rağmen; öğrencilik hayatımda gönüllü olarak "kadın çalışmalarına" katıldım ve hala katılıyorum. hiçbir şey yapamazsam bu konuda yapılan araştırmalardaki kayıtları deşifre ediyorum, -yani yazıya döküyorum- gönüllü olarak. bunlar söylenmesi doğru olmayan şeyler ama bir sürü örnekle karşılaştığımı vurgulamak için söylüyorum.

yıllarca şiddet görmüş, bir sürü kadın ve çocuk ile konuştum. bütün bunlarda gördüğüm şeylerden kendini en çok tekrar eden şu oldu. erkek, fiziksel şiddet uygulamadan önce hakaret etmeye başlıyor. sürekli şunu duydum; normalde küfür etmezdi ama 3 ay önce küfür etmeye başladı. sesimi çıkarmadım, kızgındır dedim, geçtim. sonra üstüme yürümeye başladı. sonra bir kere vurdu ve uzun süre vurmadı. sonra çok vurdu...

hiç vurmadığı halde sürekli küfür edeni de gördüm. sadece futbol maçı izlerken küfür edeni de. çocukların bunlara maruz kaldığında nasıl şiddete eğilim gösterdiklerini, oyun oynarken kendi akranlarına anlamını bilmediği halde küfür ettiğini, belirli hareketleri temsili olarak yaptıklarıyla da karşılaştım. bu konuda ortaya konulan çalışmalar da var.

yani yok kimse böyle olmaz, şöyle olmaz falan demek; boyundan fazla büyük konuşmak. durumu algılayamamak. yeri geliyor sosyologlar bile bir "şey "söyleyemeden bitiyor araştırmalar, o dönem için. bunu söylemeye geldim.

küfrün ne olduğunu ve neden edilmemesi gerektiğini sağ olsunlar bazı arkadaşlar açıklamış. işte o insanlar çok güzel insanlar.
0
windowsguvenlikduvari
(08.06.17)
benim yazdığım cevapta "pis zenci" demek ile "mna koyiyim" demek aynıdır gibi bir şey yazmıyor,
"pis zenci" dedikten sonra "ama benim zenci arkadaşlarım var yea, ırkçı değilim" demek ile "mna koyiyim" dedikten sonra "kadınlar koyulacak varlıklar değildir :(" demek arasında bir bağlantı kurmuştum, bunu bile anlamaktan acizsiniz.

her yazdığınızın altına salak salak argümanlar yazdığımın farkında değildim, nicklere dikkat etmiyorum. Ancak bundan sonra sizin nickinizi gördükten sonra pek fazla ciddiye alacağımı sanmıyorum yazdıklarınızı.

"aşırı duyar kasmak", "özgüven sahibi insanlar", "hastalık" anahtar kelimelerini kullanarak oluşturduğunuz kısıma ise maalesef cevap verme gereği duymuyorum.
0
luchetti
(08.06.17)
Bunların arkasında hep bahanecilik var. Ondan bu tür kıytırık şeylerle uğraşıyorlar.
0
arnold schwarzeneger
(08.06.17)
(20)

yaş 35 yolun yarısı mı?

limoncello
an itibariyle 35 oldum. yolun yarısına mı geldik şimdi?bu zamandan sonra hayatıma birini alıp belki evlenip çoluk çocuğa karışabilir miyim?bir kısım arkadaşım evli, çocukları falan da var ama benim için çok uzak gibi bu ihtimaller...bomboş bir hayatım var gibi, yalnız mı ölücem, kedim falan da yok?h
an itibariyle 35 oldum. yolun yarısına mı geldik şimdi?

bu zamandan sonra hayatıma birini alıp belki evlenip çoluk çocuğa karışabilir miyim?
bir kısım arkadaşım evli, çocukları falan da var ama benim için çok uzak gibi bu ihtimaller...

bomboş bir hayatım var gibi, yalnız mı ölücem, kedim falan da yok?

her şey çok zor geliyor gözüme. çok yaşlanmış hissediyorum kendimi üniversiteye başlayacak 2000lileri falan görünce.
0
limoncello
(07.06.17)
orta yaş bunalımına giriyor olabilirsin orta yaşlı olmamana rağmen.
Yolun yarısı 35 değil fikrimce.
0
basond
(07.06.17)
35 hiçbir şey için geç değil, çok büyük bir yaş da değil kesinlikle. Öyle düşünme. Neden uzak olsun ki bu dediklerin, istersen olabilir. Böyle mutluysan yalnız yaşamak da kötü bir şey olmaz veya evlenip çocuk yapmamayı da tercih edebilirsin. Sana bağlı her şey.
0
ekaterina
(07.06.17)
şimdi her şey o kadar zor geliyor ki gözüme yeni biriyle tanış, anlaşabil her konuda, uyuşabil, sonra zaman geçsin, sonra ikiniz de evlenmek isteyin, evlenin falan çok zor gibi. amaç evlenmek değil ama bu saatten sonra ilişkiler çok zor geliyor. yeni biriyle başlamak falan birkaç ay önce sevgilimden ayrıldım, yakın zamanlarda görüştüğüm biriyle de olmadı.
0
🌸limoncello
(07.06.17)
yok yahu, 35 dediginiz ne ki? daha upuzun bir hayat var onunuzde. yasayacaginiz cok guzel gunler olacaktir. yalnizliktan mutlu degilseniz bir sekilde beraber mutlu olacaginiz birisi karsiniza cikacaktir. boyle mutluysaniz, o da guzel. boyle kotu seyler dusunmek yerine kendizi mutlu edecek seyleri bulmaya calisin derim. umarim her sey gonlunuzce olur.

daha nice mutlu, saglikli, guzel yillariniz olsun.
0
fraise
(07.06.17)
Annem bugün (daha doğrusu teknik olarak dün) 73 oldu.

Abim haftaya 45 olacak ve geçen sene sevgililiğini ilan ettiği kişi ile birlikte yaşıyorlar, evlenmeyi düşünüyorlar. Çocuk da olabilir arada bir yerlerde. Öncesinde de kendine dert etmiyordu böyle şeyler, az çok mutlu bir hayatı vardı.

Demek ki yolun yarısı olmak zorunda değil. Yalnız ölmek içinse aşırı genç bir yaş. Çoluk çocuk için, erkeksin, zaman limitin yok sonuçta. 'Şimdi doğurdum, doğurdum' gibi bir stresin de yok.

basond'un dediği orta yaş bunalımı da olabilir ama daha erken de onun için. Genel olarak bunların doğum gününe denk gelmiş olması ile yüzleşmiş gibisin. Aslında yüzleşmen gereken çok bir şey de yok. Hepsi zamanla yerine oturacak, beklemediğin anda başına gelecek şeyler. Ve o zamana kadar keyfine de bakabilirsin, oturup 'Ne zaman olacak' diye sabretmek zorunda da değilsin, ki belki doğum günün olmasa aklına gelmeyecek şeyler.

Üniversiteye başlayacak 2000'liler bana çok komik görünüyorlar mesela. Yani, komik değil ve hayatın güzel zamanlarından biri de, biri 'Geri dönmek ister misin' dese, 'Aman aman, iyi böyle' derim. O kadar yılı boşuna mı yaşadım, fıstık gibi yıllardı hepsi. Aradakini kaybetmek istemem.

Doğum günün kutlu olsun!
0
aychovsky
(07.06.17)
kedin yoksa hala şansın var.
0
floydian
(07.06.17)
birisiyle evlenmek ve cocuk yapmak zorunda falan degilsin. evlenmek saka degil. evlenmek icin de hic kimse evlenmemeli. ideali 2 yil ayni evde yasayip, görüp, tartip öyle evlenmek.

bu arada kedi cok özel bir hayvandir. kedi seven de özeldir.

hayatina bir amac bul ve o amac icin yasa. anlamli hale gelir böylece.
0
ingenieur und musiker
(07.06.17)
Yok yav naptın. Benim hoşlandığım kız 33 yaşında 3. üniversitesini okuyor. Aynı bölümdeyiz. Bizim gibi takılıyor hep. Çok eminim ki kendi yaşını hissetmiyor. Kimsenin yaşını bildiğini de düşünmüyorum. Sadece ben araştırıp buldum. Hayatın bir anlamı yok. Hayat bir yol değil. İki günlük bir bebeğin savaşta öldüğü bir dünyada 35 yıl yaşamak büyük bir şanstır. Yaşayacağın bir dakikanın bile garantisi yok bu hayatta. Ya bundan sonra istediklerinin peşinden koşarsın ve mutlu ölürsün, ya da hiçbir şeyi değiştirmeyip mutsuz ölürsün. Finalde ölünüyor. Nasıl hissederek öleceğin senin elinde.
0
dissendium
(07.06.17)
15 yasina kadar gecen süreyi yasamdan sayma. Elinde olmadan geçti hatta onemli anlar hariç çoğunu hatırlamıyorsun bile. Dolayisiyla 20 yasinda gibi bir sey çıkıyor ortaya. Uzerine bir 20 sene daha koydugunda bir bu kadar daha zaman gecmis olacak bir 20 daha koydugunda aslinda ne kadar daha cok zamanin olduğunu anlayacaksin. Hayatinin 3te1 ini daha yeni geride bıraktın.bu acidan bak
0
goodman
(07.06.17)
yaşıtız. bana yolun yarısından da fazlaymış gibi geliyor ama bu öznel mevzu tabi. fizik yasalarının elverdiği her şey her yaşta yapılır. burada düşünülmesi gereken kısım yapıldıktan sonrası. evlilik tecrübesi olan biri olarak söylüyorum ki boşa atıp tuttuğum sanılmasın: benim yalnızken sahip olduğum stabil huzur hali, 21. yüzyıldaki evliliklerin çoğunu havada karada katlar. soğuk mağara köşelerinde yapayalnız titreyerek otuzbir çekerim de yine de bir daha o kurumsal zindana girmem. tabi bu benim kişisel gözlemim, tecrübelerim ve buna benzer sik sok bir takım birikimlerimden damıtılmış son tahlil. sen dene belki çok mutlu olursun kimbilir.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
yolun yarısı.
0
alkolsuz icecek
(07.06.17)
@yeraltından aslında ben de evlilik isteyen biri değilim yani hep korktum. evliliği genel olarak söyledim ama hayatımda uzun süreli sevebileceğim, zor da olsa bağlanabileceğim biri olması, ama bağlanmaktan da korkuyorum. ve son zamanlarda çocuklara düşkünlüğüm arttı. benim de bir tane olsa nasıl bir duygu olur diye düşünüyorum ve çevrende herkes bu anlamda bir yere gelmişken sanki bir şeyleri kaçırdım ya da kaçırıyorum hissi var
0
🌸limoncello
(07.06.17)
yolun yarısı 27 falan bence. 55 yaşını geçtikten sonra öl demek değil bu. o yaşa kadar bir şeyler oturtmuş artık rölantiye düşebiliyor olman lazım bence. 55 yaşına gelmiş ve hayatını düzene sokmuş (bu kesinlikle evli demek değil) ya da zengin değilsen başarısız bir hayat geçirmişsin demek bence. 35'te elinde bir şey olmamış olabilir ama 50'ye kadar yolun var yani bir şeyler başarmış olmak için.

tabii "yarı" derken kasıt başkaysa bilemedim. kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme şeklinde osmanlılarsak, 0-25 kuruluş, 26-50 yükselme, 51-65 duraklama sonrası gerileme.
0
nawar
(07.06.17)
o -bir şeyleri kaçırıyorum hissi-nin sorumlusu büyük oranda sosyal medya. insanların suratına "kimse senin eblek yetiştirdiğin çocuğunun bugün ne bok yediğini merak etmiyor" denmez, ayıp ama bunun dışında bireysel olarak çocukla kurulan ilişkinin büyük oranda bir boşluk doldurucu, anlam katıcı etkisi olacağını ben de düşünüyorum. o sorumluluğu gerçekten almak istiyorsan, zaman içinde bu sorumluluğu sana vermek isteyen bir takım kadınlar da elbet çıkar. ama bence her zaman iki yönlü bakmak lazım; klişe bir ilke olarak hayat çoğu zaman kötü, ender olarak güzeldir, bu durumda kaçırdıklarının çoğu da kötüdür, böyle düşünüp rahat rahat uyuyabilirsin karşim.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
Yolun yarısı 35 ise mutlu olmalısın.
0
devilred
(07.06.17)
daha yeni olgunluğa adım atıyorsun, kadın erkek fark etmez. herkes yalnız ölür bu konuda sağlam olmalıyız.
0
algoritma uzmani
(07.06.17)
Yolun uzunluğunu bilmiyorsun. Elinde olan tek şey kalan kısmı ne kadar kaliteli yaşayabileceğin.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.17)
Arnold+1

Kendinize, ben hayatımın kalanını söylenerek, şikayetlenerek,kendimi başkalarıyla kıyaslayarak ve bana dayatılan sosyal rollere uymuyorum diye kendimi suçlayarak mı geçirmek istiyorum diye sorun.
0
Phoebe
(07.06.17)
Çoğu insanın 70'ine kadar sağlıklı bir yaşam sürmediğini düşünürsek, 35 için yolun yarısından da öte diyebiliriz.Sıfırdan başlamak için çok geç, mesafe kat etmek için güzel yaşlar.
0
harvey
(07.06.17)
bunu diyen şair 46 yaşında öldü. yani 35 yolun yarısı değil. yarısı deyip fazla şey etme hayatı.
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(07.06.17)
(5)

izmir'de dövmeci tavsiyesi

Phoebe
çok eski bir dövmemi değiştirmek istiyorum. var mı önerebileceğiniz özellikle bu cover up işinde iyi olan birisi?
çok eski bir dövmemi değiştirmek istiyorum. var mı önerebileceğiniz özellikle bu cover up işinde iyi olan birisi?
0
Phoebe
(05.06.17)
On kere yüz kere can gürgül.
Bi cover up yaptırdım arkhe tattooda üstüne yeni bir cover up gerekecek kıvamda eskisi daha iyiydi, parama kıymadığım için hiç bu kadar pişman olmamıştım.
Can gürgüle sıfırdan dövme yaptırdım, adam çok ama çok iyi.
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.06.17)
Ilgin Ozdogan. Instagramdan takip ediyorum.
Cizgisine bayiliyorum, yerini bilmiyorum elbette.
0
janderzel zartanyan
(05.06.17)
@hasmetizm,

başka bir şeye dönüşmesini istiyorum ama hiç fikrim yok nasıl yapılır. yaptırmadım daha önce.
0
🌸Phoebe
(05.06.17)
Ilgın Özdoğan +1
İnstadan takip ediyorum ve hayli iyi. Randevuyu DM ile veriyor bildiğim kadarıyla
0
helena
(05.06.17)
para sorun değilse Can Gürgül. Ilgın'da çok beğenilen bir sanatçı, fakat bariz bir tavır sorunu varmış, uğraşma derim. Ben en son Alp Soydaş'a yaptırdım çok memnun kaldım.

www.instagram.com
0
awareim
(06.06.17)
(5)

bir pasta cesidi (izmir)

dik dur egilme kanzuk durum seninle
hala var mi bilmiyorum, gazi okulunun arka sokagindan "blanc" pastahanesinden dogru, dr. mustafa enver bey caddesinden de kordon'a dogru 1. veya 2. sokakta bir pastahane var(di).adini hatirlamakta gucluk cekiyorum, o pastahanenin guzel bir pastasi vardi, cikolatali, tamamen kahverengi, hamursuz, do
hala var mi bilmiyorum, gazi okulunun arka sokagindan "blanc" pastahanesinden dogru, dr. mustafa enver bey caddesinden de kordon'a dogru 1. veya 2. sokakta bir pastahane var(di).

adini hatirlamakta gucluk cekiyorum, o pastahanenin guzel bir pastasi vardi, cikolatali, tamamen kahverengi, hamursuz, dondurma kivaminda soguk bir tatlisi yapiyorlardi.


bu pastanin ismini bilen var mi?
0
dik dur egilme kanzuk durum seninle
(03.06.17)
Reyhan
0
fasulyek
(03.06.17)
Adisebaba veya rokoko olabilir tarif ettiğiniz tatlı.
0
cinsi kisi
(03.06.17)
Bahsettiğin bölge pastane ve patiseri cenneti, herbirinde de değişik güzel pastalar oluyor, mekanı bilemedim, tatlı Trüf pasta olabilir mi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.06.17)
Rain pastanesi olabilir mi?
tr.foursquare.com
0
Phoebe
(03.06.17)
evet rokoko.
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(04.06.17)
(31)

Cok bunaldim

uzun kulaklı yalnız tavşan
O kadar kotu hissediyorum ki. Ogluma bagirdim. 14 aylik oglumla bir basimayim. Annem kardeslerim kimsenin umrunda degilim. Ayni sehirdeyiz 15 gun hasta yattim bir tabak yemek gondermedi annem. Kardesim ne zaman sorsam gezmede tozmada. Esim zaten aksam 8 den once gelemiyor gelince de herseye yetismey
O kadar kotu hissediyorum ki. Ogluma bagirdim. 14 aylik oglumla bir basimayim. Annem kardeslerim kimsenin umrunda degilim. Ayni sehirdeyiz 15 gun hasta yattim bir tabak yemek gondermedi annem. Kardesim ne zaman sorsam gezmede tozmada. Esim zaten aksam 8 den once gelemiyor gelince de herseye yetismeye calisiyor. Eziliyorum yaptiklari karsisinda. Bunaldim. Bazen olmek istiyorum sonra oglum kahkaha atmaya basliyor vazgeciyorum.

Dun cocugumu kontrole goturecektim. 1 sataten fazla pesinde giyinsin diye dolastim. Her gun durum bu. Gel soyle yapalim gel boyle yapalim. Bazen o kadar israrci ki. Canini yakacak seylerin o kadar pesinde ki. Kizdim sesimi yukselttim. Geldi yine optu beni. Sarildi agladim agladim. O kadar masum ki. Aklimdan cikmiyor hic o an.

Unutamiyorum. Ne yapicam ben? Psikiyatriste de gittim. Davranisci terapi dedi ayri kalin dedi. Aksam babasiyla oynarken bile yanimdan ayrilmak istemeyen bir cocugu nasil baskasina emanet ederim ki.

Niye kimse yardim etmiyor bana? Niye delirdim bu kadar? Ne zaman off desem aaa saglikli cocugun var sikayet edemezsinle karsima geliyorlar. Dayanacak gucum kalmadi.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
eşiniz ve çocuğunuzla birlikte bir tatile çıksanız?

biraz olsun aynı ortamdan ve günlük işlerden uzaklaşırsınız. toparlanmanıza yardımcı olabilir.
0
eeb
(02.06.17)
@eeb esimin isten izin almasi sikintili. Haftasonu da her yer tiklim tiklim daha cok bunaliyorum.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
doktor bişey önermiş onu neden gözardı ediyosunuz ki? nasıl yapayım diye bişey yok yapacaksınız.

hastaysanız dışardan yemek söyleyin ya da arayın annenizden rica edin. yemek yapamayacak kadar hasta olduğunuzu ne bilsin kadın, söylediniz de yok yapmam mı dedi? dediyse işte dışarda her yer lokanta arayın göndersinler ya da koyun bi hazır çorba.
0
elorelia
(02.06.17)
aklını başına topla ablacım. sağlıklısınız, eşin yardımcı oluyomuş, daha ne.. anneni kardeşini boşver, herkes kendi hayatının derdinde. sen ise sadece bunalmışsın, normaldir. çocuğu da al, çıkın, dışarıda vakit geçirin. temiz hava iyi gelir. terapiye gidebiliyosan daha da iyi.
0
manuel mandalina
(02.06.17)
acaba bu sorumluluğa -çocuk sahibi olmak- hazır olmayabilir misiniz? ya da büyüdükçe aslında hazır olmadığınızı mı anladınız?

bunlardan çok daha zor sınavlarınız da olacak maalesef. @eeb'in dediği gibi biraz uzaklaşmak iyi olabilirdi.
0
piremses
(02.06.17)
başka bir uzman bulun ve yeniden gidin. lohusalık depresyonunda birine bu kadar düz tavsiyeler veren bir uzman ilk defa duyuyorum. lohusalık depresyonu gerçekten çok çok zor atlatılan bir durum. lütfen bir uzmanla görüşün. sizde bir tuhaflık yok. bilimsel olarak kanıtlanmış/kabul edilen bir durum yaşıyorsunuz sadece.
0
Phoebe
(02.06.17)
@elorelia goz ardi etmiyorum yapamiyorum. Elimde degil deniyorum olmuyor. Mevzu hasta oldum yemek yapamiyorum da degil bunu bilmesine ragmen ailemin hic bisey olmuyormus gibi davranmasi.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
çocuğun davranışları normal, anormal olan sensin gibi. canını yakacak şeylerin peşinde olabilir, sen ona güzel güzel anlatacaksın. yetişkin biri yok karşında sonuçta. olur öyle şeyler, kızabilirsin de o da çocuktur ağlar ya da üzülür vs. sen abartma olayları derim.
0
cekilmis gayfe
(02.06.17)
@krempeynir ogretmenim. Ucretsiz izindeyim. Ise donsem bakacak kimse yok. Guvenebilecegim kimse yok. Guvenmeyi deniyorum ama babasiylayken bile gozum hep uzerinde. Hic rahat olamiyorum. Cok zor bir gebelikti oncesinde dusuk hikayem falan da vardi. Neredeyse 9 ay yattim. O arada calisamadim tabi. Isimi ozluyorum. Donemiyorum.

Psikiyatrist emzirdigim icin ilac vermedi emme aralarini acabilirsem -6 saat gibi- o zaman kisa etkili bir ilactan bahsetti. Memeyi de aralayamiyorum dis cikartma doneminde oldukca huysuz. O terapiye yonlendirdi ama onu da yapamiyorum.

Bagirdigimi unutur mu? Uzulmus mudur? Kirilmis midir? Kontrolumu ne kadar kaybettim hic bilemiyorum. ( fiziksel siddet falan yok kesinlikle) sozlu siddetim bile rahatsiz etti. Bugun yine koynumda opuyor seviyor ama icim rahat degil.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
yeterince denemiyosundur, doktor sana imkansız bişeyi tavsiye etmemişir nihayetinde. ya da dedikleri gibi başka bi uzmanla görüşebilirsin. tedavisi olmayan bi hastalık durumu yok ortada allah korusun sadece davranışları açısından seni yoran bi çocuğun düzeni değiştirilecek. kadınlar kulubunde filan takıl atavsiye ederim bilinçli anneler var.

ben hala ailene neden kızdığına anlam veremedim. evine geip gidip sana yardıme etsinler istiyosun sanırım ama herkesin bi hayatı var. sonuçta seni ve kardeşini yetiştirip çocuk işini sonlandırdılar değil mi belki onlar da kendi yağlarında kavrulmak istiyolardır. ya da gerçekten bencil insanlardır. ama durum bu sonuçta. sen de görmüş oldun. kabullenip yola devam ediceksin. sizin aileniz 3 kişilik artık ve kendi başınızasınız.

biraz bunalmışsın belli ama ölmek isteyecek ne var? hiç ağza yakışan bi laf değil. ailenizi filan boşverin iyi bi uzman bulup çocuğun rutininiz size de bireysel olarak bi yaşam alanı sağlayacak şekilde düzeltin.

ayrıca küçükken annemden çokça azar yediğimi hatırlıyorum kim yemedi ki? hiç birimiz sağlıksız insanlar değiliz. şimdiki anneler bu konuda evet çok hassas ama bir iki bağırma ile çocuğa bişey olmaz. tavsiye ettiğimden değil ama bence gerçek bu.

ayrıca babasına bile güvenemiyorum diye bişey yok. siz de biraz kendinizdeki yanlışları görün. babasına da güvenin bi zahmet. ayrıca annesi işe dönen bebekler sokaklara düşmüyor değil mi bakıcı veya kreş alternatifleri var. güvenmeme konusunu aşmanız lazım. illa ki bi gün başkasına emanet edeceksiniz.
0
elorelia
(02.06.17)
@piremses 6 yillik evliligin ardindan cok isteyerek bebek sahibi oldum o zamanlar hazir hissediyordum simdi bocaliyorum. Onsuz olmak istemiyorum sadece isler biraz kolaylassin istiyorum.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
ablacım aşırı drama yapmışsın sıkıntıdan. evlilik çocuk işleri böyle, çalışmıyorsan ve çocuğa aile bakmıyorsa. para sıkıntın yoksa çık gez, parka git avm ye git, yaz geldi ne işiniz var evde. haftasonu da sakin bi yerlere gidin, ağaç olan su olan, piknik yapın. kafana takıp büyütme. iyi durumdasın. geçer hepsi
0
hasmetizm 2046
(02.06.17)
saglikli cocugun var sikayet edemezsin denir tabi işin zor kısmını halledip sığ suda mı boğulacaksın
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(02.06.17)
@hasmetizm evden cikana adar oglanin pesinde kirk takla atiyorum. Cantasini al yemek hazirla atistirmalik al. Hop giydirmeye calis. Altini degistir bunlar rutin ama savas halinde olan seyler. 1 saat kiyafet elimde kovaliyorum. Zorlamadan olsun gonlu olsun diye. Yine de olmuyor. Bende de gezecek heves falan kalmiyor.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
Cevabım silinmiş oysa çok haklıydım, başka duyurularına da baktım psikolojin bozuk, ağır takıntıların var ve en çok da çocukla kocana takmışsın. acilen tedavi olman lazım. İyi bir psikolog bul mutlaka, yoksa o çocuk büyüdükçe hayatı zehir olacak yavrunun. Ablamın da oğlu var hiç 1 saatte giydirdiğini görmedim, gönlü olmak başka zorlamak başka şeyler, bunu zorlamadan da çocuğa anlatarak yapabilirsin. Takıntın burda da kendisini gösteriyor.

not: krem peynir silmez misin lütfen. Birisinin doğruları söylemesi lazım.
0
ubba
(02.06.17)
Gönlünü ederek kıyafet giydirilmez çocuğa. O şekilde alıştırmışsın, çocuk oyun bellemiş. Tut yatır yere, hızlıca giydir. Ağlasa zırlasa bile, çocuk bu, çıkınca unutur.
0
arnold schwarzeneger
(02.06.17)
@arnold kiyamiyorum. O aglarken ben oluyorum. Uzuluyorum. Yanlis burada galiba.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
@krem peynir psikiyatristimle birebir aynu cumleleri kurmussunuz. Aklin yolu bir belli ki.

Emzirme kismina gelince tuhaf bir bag hissediyorum. Sanirim oglumdan cok benim ona ihtiyacim var. Mesela aksam babasiyla oynarken kucaginda uyudu cok uzuldum emmeden uyudu diye. Aslinda sacma biliyorum ama engel olamiyorum. Onunla tutunuyorum bir ise yaradigimi hissediyorum.

Farkli bir doktor arayisi icersindeyim. Yardimlariniz icin tesekkurler.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
bir şey söyleyeceğim, ailenizden hayır yok belli ki. peki bu süreci atlatmak için çağırabileceğiniz -yardım için değil de eğlenmek için- yakın bir arkadaşınız yok mu?

insanın kafası dağılıyor gerçekten arkadaşlarıyla vakit geçirdiğinde.
0
piremses
(02.06.17)
@piremses var elbette ama surekli darlamak istemiyorum onlari da. Hem cocuktan ayri pek etkinlik yapamiyorum
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
Emin ol birçok aile senden daha kötü durumda.
Aklını başına al bence.
Unutma
Çaresizseniz çare "siz" siniz
0
bana her yer cehennem
(02.06.17)
Siz sanırım ailenizi geri kafalılar diye çocuğunuzdan uzak tutmak istiyordunuz. Birkaç sorunuzu hatırlıyorum sanki. Çocuk ilk doğduğunda sürekli en çok ben biliyorum benzeri Duyuru'lar açıyordunuz. Eğer o kişi sizseniz aileniz haklı. İnsanları en başta tersledikten sonra onlardan yardım beklemek anlamsız.

Şimdi baktım. O kişisiniz.

eksiduyu.ru

Bir de sünnet konusunda tartışmıştınız.

Hakkınızda ne hali varsa görsün diye düşünüyor olabilirler.
0
dissendium
(02.06.17)
Ya ayni yegenim de senin gibi. Çocuğu yokken deli gibi ağlardi. Aşi tedavisi oldu Allah ona ikiz çocuk verdi hiç mutlu degil. Simdi de genc omrum gidiyor bu cocuklarin telasiyla diyor. Saka gibisiniz. Kinamak da istemem ama yine de elimde olmadan icin icin kiniyorum sizi. o cocuğu buyuturken onun mutluluğuyla mutlu olmaniz gerekiyor sizin artik. Mesela cocugum olunca disleri cikacak 2 tane vampir gibi ben ona cok gulecem. Sonra ilk adimini atacak ben yurumus gibi olacam. Onla okula gidicem, onla okumayi sokecem. Ben yeniden dogacakmisim gibi hissediyorum. Belki coook yaniliyorumdur. Basima gelince her sey farkli olur mu acaba.
0
for day to break
(02.06.17)
düşünsene dünyaya geleceksin, milyarlarca seçenek var ama bu kadının çocuğu olma talihsizliğini yaşıyorsun. hayata 1-0 yenik başlıyorsun. ne acı bir şey.
umarım çocuk size benzemeden büyür. senin için zor bacım, keşke çocuk yapmasaydın.
0
cekilmis gayfe
(02.06.17)
bir cocugun sorumlulugunu almak kolay mi? bak degil. bununla birlikte hamilelik sonrasi sendromu diye bir gerceklik var. sorunlarin altindan kalkamayacagini da dusunuyor olabilirsin icten ice fazla geliyordur. bir iki yil sonra bircok seyin duzeldigini soyluyorlar genelde. yapabilecegin bir sey yok. cocugunla birlikte eglenmeye caliş. ve evet mumkunse aksamlari kendine ayirmaya caliş. onlar insanlik yapmasa da sen onlarin insan olmasini bekle ve annenden kardesinden yardimniste. spesifik yardimlar iste. iki saat gel cocuga bak uyuyayim de. sizde yemek var mi aksama yemek yok de. Zaten yapmiyorlar lanet olsun de me sen iste onlar utansin. sabret. Allah kolaylik versin.
0
sparkle kiddle
(02.06.17)
"Annem bi tas yemek getirmedi, kardeşim gezmede tozmada"
Onlara güvenerek mi çocuk sahibi oldunuz? Hayır. 6 sene çabalamışsınız istemişsiniz ve olmuş. Kendi başınızın çaresine bakmak zorundasınız. Herkesin bebeği var, dünya bebek sahibi olanları. Etrafında dönmüyor.
Annelere kardeşlere bu kadar yüklenmek, sürekli beklenti içinde olmak yersiz. Herkesin kendi düzeni kendi hayatı var. Kaç yaşında kadın, kaç çocuk büyütmüş ve artık eleğini asmış. Allah belli yaştan sonra insanların çocuk sahibi olmasını engelliyorsa var işte bi bildiği, vücut kaldırmaz o yorgunluğu artık.
Kardeşiniz de kendi hayatını yaşıyor, hazır hissettiğinde o da çocuk sahibi olacak veya olmayacak, ama bu size yardım etmesi gerektiği manasına gelmiyor.

Hormonlarınız, vücudunuz buna hazırlanmış ve o çocuğu doğurmuşsanız, siz ve eşinizden başka kimse bu kadar hazır değil şuan çocuğu büyütmek için. Biyolojik olarak bu süreçleri aşmışsınız gayet de başınızın çaresine bakabilirsiniz, hiçbir sebep yok yapmamanız için.

Güçlü olun, dramatikliği bi kenara bırakın. Ücretsiz izin süreniz dolduğunda çocuğunuzu emanet edebileceğiniz güzel bi kreş bulun şuan yapacak en mantıklı hareket bu. Ha yok ben anneme bırakırım, onun ömründen 5-10 sene gitsin yeter ki çocuğum yabancılarla büyümesin derseniz, sizin için yapılacak bir şey kalmamış demektir.
0
megalomaniac
(02.06.17)
Hımm. Şey. Çok ivedi bir şekilde sizi düzenli olarak takip edecek bir pskiyatr bulmanız gerekiyor. Burada yazarak ve dinleyerek vakit kaybetmeyin. Yazdığınız birkaç durum değerlendirmenizden bile durum çok açık. Emzirmeyi bırakın, ivedilikle ilaçlarınıza başlayın.
0
velvetmorning
(02.06.17)
Önce çocuğun alışkanlıklarını düzenleyin yoksa sizi parmağında oynatmaya devam eder.

www.idefix.com

Kitabı alın, okuyun, hatmedin ve ısrarlı biçimde uygulayın.

Bizim 6 aylık ufaklığın emme, oynama ve uyku düzeni var. Uykusu gelince yatağına koyuyoruz, kendi kendine uykuya dalıyor. Çocuğun düzeninin olmayışı sizi epeyce yıpratmış.

Çocuk düzene girince siz de hayatınızı toparlarsınız bence.
0
cakabo
(02.06.17)
14 ay boyunca bir çocukla birlikte kalmanın etkileri gibi geliyor bana. siz oğlunuzla birlikte vakit geçirmekten ona benzemişsiniz. çocuk gibi olmuşsunuz, her şeye ağlayıp sinirleniyorsunuz. sürekli bir pms döneminde gibisiniz sanki. sizi eleştirmiyorum, sizinle aynı olgunluğa sahip olmaktan çoook uzak bir bireyle 7/24 zaman geçiriyorsunuz ve onunla anlaşmaya çalışıyorsunuz. normal olarak böyle olmuşsunuz. ben olsam kelimenin tam anlamıyla delirirdim. zaten bütün anneler nasıl delirmiyor anlamıyorum. gerçi benim bildiğim kadarıyla anneler çocuk 1 yaşını doldurmadan çalışmaya başlıyor, sizin bu süre fazla uzamış.

sakin olun öncelikle. psikiyatrist doğru demiş, çocuğunuzdan ayrı kalın. anneniz gelmiyorsa bile bakıcı ayarlayıp eşinizle baş başa bir şeyler yapın. kendinize bakmayı ihmal etmeyin. eskiden nasıl giyiniyorsanız öyle giyinin dışarı çıkarken. eskiden nerelerde en çok eğleniyordunuz onu hatırlayın, gidin onları yapın. çocuğunuz sizden ayrı kaldı diye de başına bir şey gelmez, pimpirikli anne moduna girmeyin.

sizin gibi yenilerde anne olmuş insanların toplaştığı bir yerler yok mu, ya da instagramda hep görüyorum "alaranın annesi" falan gibi hesaplar, oralara yazsanız, onlarla konuşsanız? neler yapıyorlar nasıl atlatıyorlar bu dönemi?

bana uzaktan bakınca hiçbir sorununuz yok gibi geldi bu arada. "dayanacak gücüm kalmadı" falan derken biraz abartmıyor musunuz sizce de?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.06.17)
sabah abim ile konuştum benzer konuları. yengem çalışmıyor. çocuk 3,5 yaşında. tam bir canavar. tüm ilgiyi üzerine çekmek için elinden geleni yapıyor. kendine zarar verecek şeylerde dahil. yanına gitmeyi çok istiyorum ve seviyorum. ancak gittiğimde tahammül edemiyorum. ben böyleyken baba ve anne daha da bunalmış durumdalar.
@cakabo senin kitap tavsiyeni görünce, mağazayı gezdim ve iki kitap sipariş ettim. birinin adı 'Bağırmayan Anne Baba Olmak', diğeri de 'beni ödülle cezalandırma'. ilk fırsatta hem okuyup hemde abim ve yengeme vericem. tahammülleri kalmadığı zaman çocuğa bağırıyorlar. çocuk ise ilk başta korkup, sonra her şeyi oyun gibi kurgulayıp, çıldırmaya devam ediyor.

Özellikle problemimiz, yemek yememe. Aile büyükleri dahil herkes çocuğa abur cubur veriyor ve beslenme düzeni bozulduğu için yemekte bizimle yemiyor. sonra da zorla yedirmeye çalıştıklarından yemek yemeyi oyun sanıyor. kısır döngüdeler. yemek işkenceye döndü. bu ve buna benzer çok problem yaşıyorlar.

@uzun kulaklı yalnız tavşan psikiyatristin önerisi gayet yerinde gibi görünüyor. aynı abim ve yengem gibi her şeye verilecek bir yanıtın var. demek ki yanıtların ya doğru değil, ya da senin bahanelerin haline gelmiş. davranışlarını değiştirmek zorundasın. hem çocuğuna, hem kendine...
0
cliquot
(02.06.17)
şimdi eski duyurularınızı okudum da, siz de karı-koca aileleri her zaman yanınızda isteyen kişiler değilmişsiniz. anne nereden bilecek yanında istediğiniz ya da istemediğiniz zamanları?

bir kadının anneliğinin eleştirilmesine çok kızarım, bence çok iyi bir annesinizdir de. az çok öyle anlıyorum. ama şu çocuk peşinde koşmayı da anlamadım. benim yapım biraz serttir ondan da olabilir ama oturtun çocuğu giydirin işte, neden giyinmesi için peşinde dolaşıyorsunuz? çok çocuk baktım, tuvaletleridir giyinmeleridir az çok biliyorum. devamlı hareketliler zaten, çocuğun sakin olması beklenemez ki.

bence de psikiyatristin önerisi güzel. ayrı vakit geçirin. iyi gelecektir. devamlı çocukla kalmak anneyi de çok yoruyor. bir de vicdan yapıyor anneler çocuklarından ayrı kaldığında halbuki öyle bir şey yok.
0
pinkpeony
(03.06.17)
(9)

Okumayı yeni öğrenmiş bir yetişkin için kitap tavsiyeleri

benimadımmayıs
Arkadaşlar selam, okuma yazmayı yeni öğrenen bir tanıdığım var. Kendisi çok hevesli; şimdi açıktan ortaokulu bitirmeyi düşünüyor. Okumasını pekiştirmek için kitap arıyor ama çocuklar için olan kitaplardan yeterince okuduğu için artık yetişkinler için olan kitaplardan almak istiyor. Böyle dilli basit
Arkadaşlar selam, okuma yazmayı yeni öğrenen bir tanıdığım var. Kendisi çok hevesli; şimdi açıktan ortaokulu bitirmeyi düşünüyor. Okumasını pekiştirmek için kitap arıyor ama çocuklar için olan kitaplardan yeterince okuduğu için artık yetişkinler için olan kitaplardan almak istiyor. Böyle dilli basit, az da olsa sürükleyici ve kalın olmayan hikaye/roman önerileriniz var mıdır? Herkese şimdiden teşekkürler.
0
benimadımmayıs
(01.06.17)
Öykü kitapları okuyabilir. Bence şimdilik çeviri kitap okumasın. Okuma alışkanlığını yeni kazanmaya başlayan ve sıkıldıklarını fark ettiğim arkadaşlarıma bunu söylediğimde, hepsi bir süre sonra çok olumlu dönüş yapıyor.
0
Phoebe
(01.06.17)
Küçük Prens.

Mutlaka okunmalı
0
MaNOfTheYear
(01.06.17)
ortaokul müfredatında olan kitaplar okunulabilir belki.
Benim öğrencilerimden bazıları Çizgili Pijamalı Çocuk okuyorlar mesela Türkçe dersinde. Anne Frank'ın günlüğünü okuyorlar. Kardelenler okuyorlar vs.

Bu kişi bir yetişkin olduğundan ve anadilini okumayı yeni öğrendiğinden illa içeriği basit olacak, çocuk kitapları gibi şeyler okumasına gerek yok bence. Algısı açık, çok cahil vs biri değilse, ilgi alanı olan herhangi bir öykü-roman vs ile başlayabilir.
0
sopiro
(01.06.17)
yetiskin kitabi olarak alper caniguz'un kitaplari olabilir. hem dili basit, hem de cok kalin degil.
0
pide
(01.06.17)
montaigne, denemeler
0
sik kullanilanlar
(01.06.17)
Sabahattin ali omer seyfettin hikayeleri.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.06.17)
@sopiro evet çok haklısın; onu da belki belirtmeliydim. Bu kişinin anadili Türkçe değil aslında ama gündelik olarak Türkçe'yi çok rahat kullanıyor. İçerik olarak daha basit, sürükleyici vs. olmasını belirtmemin nedeni kendisinin diğer türlü kitapları takip edemeyecek olması.
0
🌸benimadımmayıs
(01.06.17)
Agatha Cristie serisi gibi sürükleyici kitaplar olabilir. Ortaokul seviyesinde ilgisini çekebilecek kitaplar, dünya klasiklerinin basitleştirilmiş basımları olabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(01.06.17)
Yaşar kemal ince memed. Çok ince değil ama aşırı sürükleyici.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.17)
(5)

ulaşım-izmir

Google01
izmir adnan menderes havalimanından otogara toplu taşımayla nasıl gidebilirim? metro falan var mıdır? finalde balıkesire gidicem.tşkrler
izmir adnan menderes havalimanından otogara toplu taşımayla nasıl gidebilirim?
metro falan var mıdır? finalde balıkesire gidicem.

tşkrler
0
Google01
(31.05.17)
havalimanından izban ile kemer aktarma durağında inip, aşağıdaki otobüse binebilirsiniz. otobüs durakları hemen izban çıkışında. izmirimkartınız yoksa havalimanından alabilirsiniz, tüm toplu taşıma araçlarında geçerli.

www.eshot.gov.tr
0
Phoebe
(31.05.17)
Saatte bir dogrudan otobus var. Eshot sitesinden bakabilirsin
0
cunnilinguist
(31.05.17)
cunnilinguist +1

204 numaralı hat

40 geçelerde kalkıyor havalimanından
0
helmet
(31.05.17)
izban karsıyaka duragında in hemen istasyonun onunde dolmus durakları var oradanda karsıyaka yeni garaj dolmusuna bin bu kadar basit.
0
hannibalbarca
(31.05.17)
İzban'a binip Kemer durağında ineceksin. Oradan 59 ya da 60 numaralı otobüs gider.

Karşıyaka'ya gidip bi daha o kadar yolu boşuna geri dönme. Çok vakit kaybedersin Karşıyaka'ya gidersen. Bu nasıl mantık anlamadım. En kötü ihtimalle Anadolu Caddesinde inip (Altınyol) oradan saniye başı geçen Menemen - İzmir dolmuşuna binersin. Karşıyaka önerisi ilginçmiş.
0
himmet dayi
(31.05.17)
(38)

evlenmek istemeyen kadın var mı aramızda?

galandar kostumu
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum. benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabil
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum.

benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabilir misiniz?
yok 5 sene önce dusunuyordum simdi pismanım diyen ya da farklı gorusler varsa da basım ustune.
0
galandar kostumu
(31.05.17)
bence evlencek birini bul pişman olmazsın

not : erkeğim
0
empty bottle
(31.05.17)
23 yaşındayım, 5 yıllık bi ilişkim var, sürekli evlenelim artık daha ne kadar böyle sürecek siye baskı görüyorum, ama evlenmeye hiç niyetim yok. Evlilik gerçekten çok korkutuyor beni. 5 yıl önce de böyleydi, 5 yıl sonra da böyle olacağını öngörebiliyorum.
Daha sonrası için bir fikrim yok, benim kafamda hep 30umdan sonra evlenirim gibi bir plan olduğu için 30a kadar korkup kaçacağımı düşünüyorum.
0
bir nick var benden iceri
(31.05.17)
İnsanlar sorun değil bence ama sen yaşının geçtiğini düşündüğün için evlilikten korkuyorsun gibi geldi bana. Evlen mutlaka ileride zor olur.
0
powerpufgirl
(31.05.17)
İsteyip istemediğimi bilmiyorum ama düşencesi bile titremeye yol açıyor bende. Lafın gelişi söylemiyorum bunu, gerçekten fiziksel tepki veriyor vücudum.

Geçen gün anneme de dedim, hiçbir zaman o evlilik tanımı içerisinde konumlandırmadım kendimi, konumlandırmadım. Neden bilmiyorum ama olmadı işte, içimden gelmedi hiç. Büyük sorumluluk, daha kendi hayatım içinde tam olmamışım ben, tam olmadan olmaz ki bu işler diyorum sanırım kendi kendime. Yalnız kalmak da istemiyorum ileride, birtakım çelişkilerdeyim.

31 yaşın son demlerindeyim, bitse de gitsek hatta, hiç sevemedim kendisini.
0
devilred
(31.05.17)
ben. her geçen gün evlilik fikrinden daha da soğuyorum.
0
i m cool with that
(31.05.17)
29-30 yaşındayken ben de delicesine ürküyordum. Hatta bol bol 'Niye sevdiğim kişiden evlenerek nefret etme riskini göze alayım ki' diyordum. Meğer sorun o zaman birlikte olduğum kişideymiş. Yeni yeni fikre ısınıyorum. Şu anda da çocuk fikri delicesine 'Hayatta olmaz, imkansız, istemem' görünüyor. Ona da zamanı gelince bakacağım. Ailemde 40-45 yaşları arası doğumlar bol, o yüzden çok da düşünmüyorum.

Bir arkadaşımla konuştum az önce. O da 36 yaşında. 'Benim hayalim hep evlenmemekti. Şimdi evlenmek istediğimi fark ettim' dedi. Yeni bir sevgili sahibi, göreceğiz.

Bir kuzenim var, 48 yaşında evlenmedi. O bile, 'Bilmem, zamanı gelince bakarız' diyor.

Eski patronum, 60 yaşında. O da 3 ay sonra evleniyor.

Dördümüzün de kız kurusu olmak dışında ortak noktası şu, pişman değiliz. Kendim hakkında polemik yapmayayım, taraflı olur; bu kuzen evlilik teklifi almamış ya da cinsel hayatı olmayan biri değil. Hazır hissetmemiş, istememiş ve yeni yeni hazır hissediyor. Açıkçası ben de tren kaçtığını düşünmüyorum çocuk düşünülmüyorsa. Yapabilinecek insan ne zaman denk gelirse. Bunun için zorlamaya, o an içinden gelmeyen bir şeyi yapmaya gerek yok. Zamanı geri çevirememek gerçekten bir dert, o konuda söyleyeceğim bir şey yok ama ilerisi için çok korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
0
aychovsky
(31.05.17)
Bende bu durum tam tersi. Is guc sahibi de olduktan sonra evlenmek istiyor artik insan. Evlilik dusuncesini hicbir zaman aklindan gecirmemis bir insan olarak evlilik olabilir artik diyorum. Evlenilecek kadin atsin birileri ustume.

25 / erkek.
0
murakami
(31.05.17)
kendimi bildim bileli gözümü korkutan bir şeydi. boşanmış aile çocuğuyum onun da etkisi vardı. şu an 25 yaşındayım, son 1 senedir nedense çok sıcak bakıyorum evliliğe. özellikle çocuk olacaksa bu yaşlarda olsun ki, yaş ilerleyince kafam kaldırmaz gibi geliyor. neden sıcak bakmaya başladın dersen, sevgili gibi gez toz beraber yaşa. nereye kadar. asıl o sıkıcı geliyor bana artık.
0
rayde
(31.05.17)
@ayça, aslında evlilik bizim kulturumuzde cekilcek cile degil zaten de o cocuk olayı tum işi tereddute sokuyor zaten:/
0
🌸galandar kostumu
(31.05.17)
Evlilik kurumu keşke baştan hiç olmasaymış diyorum. Ama evlilik denen şeyin var oldugu mevcut durumda evlilik deyince korkup kaçanlardan da degilim. Tabi ilerisi icin. Su yaşımda evlenmek kötü olurdu. Sevdigim bir insanla makul bir zamanda evlenme fikrine gayet sıcak bakıyorum ama çocuk olayından emin degilim. Su an icin cocuga cok soguk bakiyorum. Ileride degisir muhtemelen.
0
aquarium
(31.05.17)
Ergenliğimden beri evliliğe bakış açım hiç değişmedi. Hep nefret ettim toplumdaki bu evlilik dayatmasından. Bir an bile "acaba olur mu" diye geçirmedim aklımdan, her zaman aşırı uzaktım evlilik fikrine. Yıllardır bu fikrim değişmediyse artık yeni insanlar tanıyıp yeni şeyler gördükten, sorunlu evliliklere şahit olduktan sonra fikrimin değişeceğini sanmıyorum hiç.

Ben varım yani sonuç olarak. 24 yaşındayım.
0
ms brownstone
(31.05.17)
31 k evlenmek istemiyorum. Ömür boyu gömlek ütüleyemem.
0
suicides underground
(31.05.17)
Ne gerek evlilige. Herkes yapiyor diye mi yani.

Suicides underground +1

Bir is arkadasim gecen baktim erkek arkadasinin gomlegini utuluyor. Sogudum cidden kizdan
0
Traveller
(31.05.17)
27 k
Evlilik son 1 seneye kadar hep manasız ve eziyet dolu görünmüştü bana. İçinde illa ki aldatma olacakmış gibi, neden bu ihaneti yaşayayım ve hayatımı çıkmaza sokup modumu düşüreyim ki? diyodum.
Ama şuan öyle bakmıyorum, güven problemini biraz daha aştım, yalnız yaşamaktan alabildiğine korkuyorum. Aile dostlar falan biyere kadar, insan kendini yalnız hissediyor. Aileyle yaşamak kalabalık geliyor, tek yaşamak da çok yalnız. En iyisi 2 kişi olmak, sevdiğinle uyumak, her şeyden senin haber vermene gerek olmadan haberdar olması, senin hikayeni yarı yarıya paylaşması ve bunun resmiyete bağlanmış olması.
"Tam ve sürekli bir hayat ortaklığı" kanun tanımını ilk okuduğumda kabus gibi hapis gibi boğucu bir çıkmaz demiştim. Ama şuan tam tersi, tek başına olmak arkadaşlarla aileyle avunmaya çalışmak karanlık bi çukur gibi geliyor.

Çocuk sahibi olma konusunu düşünmek bile istemiyorum. Bazen kabuslarımda hamile olduğumu karnımın kocaman olduğunu görüyorum.
0
megalomaniac
(31.05.17)
evliligi gomlek utulemeye indirgeyen, sevgilisinin gomlegini utuledi diye kizdan soguyan lumpenler kadar garip, sig bir topluluk gormedim sanirim. evlenmeyi istemeyenlere hicbir lafim yok da bu zihniyet muthis ya, ciddi ciddi yetiskin insanlarin boyle seyler yazabilmesi, bu konuda bu kadar dar goruslu olmasi urkutucu.
0
der meister
(31.05.17)
Tamamen tanıştığın insanla ilgili bence. Ben ütü yapmayı pek sevmiyorum diye gömlek giymem yaka takar üstüne kazak giyerim diyen sevgilim vardı mesela. Tamam belki ileride böyle olmaz ütülerim illa ama o da başka bir şey yapar bir şekilde beraber yürür. Evlenince de hayatında güzel ve kötü anlar olacak evlenmeyince de. O yüzden evliliği bir şeylerden vazgeçiş ya da kazanma olarak görmek biraz saçma geliyor bana. Bakarsın biri olur evlenirsin olmaz evlenmezsin. Her şey mümkün.
0
jazzabel
(31.05.17)
29,5! yaşımdayım ve seninle az çok aynı şeyleri düşünüyorum fakat şöyle de inandığım bir şey var; evlilik istenilmez istetilir diye. Yani muhtemelen o kafaya sokacak birisi çıkmadığı için karşımıza böyle düşünüyoruz.
0
scomalt
(31.05.17)
evlenmeyi bilmem de
cocuk dogurup sonradan pişman olan hiç görmedim.

evlilik konusunda muhtemelen pişman olursun.
çünkü burası türkiye.
erkek halimle beni bunaltıyor dost akraba.
0
supermatik
(31.05.17)
der meister +1

nutkum tutuldu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.05.17)
Of cok guldum, hep utuden konusulmus. Utu muhim beyler. kimler kimler istedi de dedim utu yabmayi bilmiyorsan aufwiedersehen. Ben evlenmeyi cok seviyorum, herkese evlenme teklif ediyordum baska bir sosyal ortamda, cok komikti. Seye de heb gulmusumdur. Evlilik diyorsun, aklina dugun, akraba sorumluluklari bir seyler bi seyler geliyor. Olm bi gun beyaz bir elbise, bir takim giyeceksin, iki ayakta durup el cirpacaksin, biraz yorulacaksin, anneannen mutlu olacak! Olay bu yani. Yaşlılar mutlu olsun, ne olacak yani, sanki hergununu muthis anlamli seyler yaparak dolduruyorsun da bir geceye gelince ay dugunler cok sacma. Konudan dagildim, ne diyordum? Evliligin bu sevgili disinda geti4digi sevilmeyen seyleri iki dakikada halledince geriye muthis bir sey kaliyor bence. Yalniz hepimizin olmesi cok dandik bir sey. Gelecekteki kocamin olecek olmasina katlanamiyorum.
0
velvetmorning
(31.05.17)
çocuk çok severim ama o sorumluluğu almak istemediğimden çocuk yapmam, o yüzden uzun süre evlenmem de diye düşünüyordum.

beni evliliğe itebilecek hiçbir neden yoktu bana göre zira 3 yıldır bir ilişkim var, birlikte yaşıyoruz, maddi sorunumuz yok vs. vs.

ama toplumun içine karıştıkça maalesef o sosyal baskıyı hissederek sudan çıkmış balığa dönüyorsun. en basitinden, halası beni komşularına "sözlüsü" diye tanıtırken daha ailemle bile tanışmamıştı sevgilim. yaptığımız ayıp günah değil neden böyle deme gereği duydu diye üzülmüştüm. o yüzden çocuk konusunda hala benzer düşünsem de 2-3 seneye evlenirim muhtemelen çünkü artık bu ülkenin kokuşmuş zihniyetiyle mücadele edemiyorum.
0
piremses
(31.05.17)
evlenmeyi iki kişinin canının istediği gibi şekillendirmek, kendi kurallarını belirlemek, yoldaşlık, heyecan, destek, eğlence gibi kavramları kaybetmeden sürdürülebilecek bir seçim olarak bakacak erkeği bırakın, genel olarak insan bulmanın çok zor olduğunu düşündüğümden evlenmek gibi bir düşüncem yok.

evlenmekten korkmuyorum da, kendi seçtiğim bir şeyden niye korkayım. En kötü ihtimalle boşanırsın, biter gider diye düşünüyorum, ama benim tuzum kuru. Çalışan bir kadınım, kendi param var, modern bir ailem/sosyal çevrem var, bu yaşıma kadar kimseden "evlen, çocuk yap" gibi bir baskı görmedim, görmüyorum.

daha önce evlendim, iki sene sürmedi. hayatımda yaptığım en saçma ve gereksiz şeydi.

Genel olarak evlilikten korkma kavramını pek anlamıyorum. Misal, durup dururken "ya attan düşersem" diye uykum kaçmıyor benim, zira ata binmeyeceğim, ata binmemi gerektiren ortamlarda bulunmayacağım, illa ata binmem gerekirse belki ders alıp pratik yapıp bunu başarıp başaramayacağımı deneyeceğim, hayat illa ata binmemi gerektiren bir şekilde ilerlerse de başka alternatiflerin de kabul göreceği bir yerde yaşamak için gerekenleri yaparak bir yol planı çizeceğim. Saçma bir metafor oldu ama, korkuyorsanız evlenmeyin demek istiyor şair burada.
0
sopiro
(31.05.17)
Bence hızlı bir hayatınız yoksa çok pişman olursunuz. Birkaç tanıdığım var, hepsi açıkca belirtmese de pişmanlar. Bir tanesi geçen evlenmeyi denedi ama bu yaştan sonra sıkıntılı, olmadı...

Standart ev kadını veya evden-işe şeklinde bir hayatınız varsa mutlaka evlenin. Ancak ekstrem bir hayatınız varsa (örneğin dünyayı geziyorsanız), uzun bir süre niyetinizde buysa o zaman evlenmek istemiyorsanız evlenmeyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.05.17)
Benim arkadaşım beş yıl önce aklımdan geçmezdi evlenmek ama şimdi çok pişmanım diyor. Ciddi anlamda da istiyor evlilik. Bahsettiğim kişi 34,k.
Ben de biraz @kartallar yuksek ucar gibi düşünüyorum bu konuda.
0
uzunuzunilgi
(31.05.17)
İnsanlar hala bunun zorunluluk değil bir tercih olduğunu anlayamıyor.
Kadın bir erkeğe ait veya anne olmayınca daha değersiz değil, bunu karşındaki ile tartışmayı bilmek, ona gerçekten ne söylemeye çalıştığı konusunda yardım etmek lazım.
Çevresinde tek başına durabilen güçlü kadınların tü kaka ise kime neye göre olduğunu.. Bir insanın hayat kavgasını aşağılamaya vakit ayıran insanın vaktini almayı da bilmek lazım. Evliliğin zıttı Yalnızlık değil.
0
sadegazoz
(31.05.17)
27-kadın

küçüklüğümden beri hiç evlenmek istemedim çünkü evlenmeye gerek olduğunu düşünmüyorum. eskiden korkutucu gelirdi sürekli aynı adamla yaşama fikri. şimdi ise tam tersi, bütün ömrümü aynı adamla geçirmek istiyorum ama bunun için niye evlenelim ki? bizim birbirimize "sana söz, iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta yanında olacağım. bunun altına imzamı dahi atarım. te bunlar da şahitlerim" demeye ihtiyacımız yok :D bunu zaten biliyoruz.

ailelerimiz açısından da şanslıyız, yıllardır sevgilimle beraber yaşamama rağmen hiç baskı kurmuyorlar "niye evlenmiyorsunuz" diye.

hem sonra evlenmeye kalksak düğün yapıcaz, annemler ablamın düğününde yaptıkları gibi 600 kişiyi çağırmak isteyecek, ben olmaz diyeceğim, kavga edeceğiz, sonuçta o 600 kişi gelecek, ve bir sürü gereksiz masraf olacak. yazık günah.

çocuk istersem o zaman evlenirim tabi. ama çocukları çok sevmeme rağmen şu yaşımda bir çocuğun minimum 18 yıllık sorumluluğunu almak istemiyorum. şu anki yaşam tarzım bir çocuk yetiştirmek için kesinlikle uygun değil. çocuk için hayatımı toptan değiştirmem gerekecek. çok zor. 

sevgilimin gömleğini de ütülerim donunu da yıkarım ayrıca. o da benim için yapar. bunlar da bir şey mi, insan sevdiğinin yüzü gülsün diye neler yapmaz ki. sanırım birbirimiz için yapmaktan gocunacağımız hiçbir şey yok şu hayatta. gömleğini ütülemekten şikayetçi olacağınız biriyle evlenmemelisiniz zaten.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
bir kez evlendim(aslında imza atmamak için oldukça direndim ama işte enerjimizi neden insanlara bunu izah etmeye çalışarak harcayalım, kendimize harcarız söylemleriyle ikna oldum, belki de o dönem ikna olmak istedim). öyle travmalı, çok kötü bir evliliğim olmamasına rağmen inanılmaz pişman oldum. hayatımda verdiğim en yanlış karardı. balayından döndükten sonra pek çok kişiden, evlenmeden önceki etkinliklerime/hobilerime/iş tempoma vesaire devam edince, artık evli barklı kadınsın "uyarısı" aldığımda ne "halt" ettiğimi idrak edebilmiştim. eskiden işyerinde asiliklerim, aferin phoebe hakkımızı aldın diye yorumlanırken, evlilik sonrası e ama sende kendine bir çeki düzen vere dönüştü. hayatta evlilik kadar pişman olduğum hiç bir kararım olmadı gerçekten. o yaşa kadar inşa ettiğim bütün kimliğimi/zihinsel birikimimi sınırlamam ve evliliğe uygun bir kadın profiline dönüştürmem beklendi. bunu yaşamayan kadın sayısı son derece sınırlı bu ülkede. sosyo kültürel-ekonomik düzeyi farketmiyor. kadınlar bunu kendi aralarında dahi dile getiremiyor çoğunlukla. çünkü seçilmemiş/tercih edilmemiş kadın algısıyla anılmayı göze alamıyorlar. yemişim bu algıyı. benim mutluluğumdan, huzurumdan daha önemli ne var bu bir kere yaşayacağım hayatta? istisnai evlilikler elbette vardır, her evlilik böyledir diye ahkam kesmeyeceğim.

herkes tekrar evlenmeme sebebimin evlilik fobisi falan olduğunu düşünüyor. hiç alakası yok. bunun bir tercih olduğunu kabul etmek istememe sebepleri, çoğunlukla, kendileri bu sosyal algıyla mücadele edecek gücü kendilerinde göremedikleri için yaşadıkları iç çekişmeler. şükür iç huzurum çok yerinde ve son derece mutluyum. 50 yaşımı 50 yaşına gelince düşünürüm. neden olasılıklar üzerinden senaryolar yazıp bugünümü anksiyete ile geçireyim?

ezcümle; bir başkası ile birlikte olmadanda ben tam ve bütünüm. bir başkası ile hayatımı birleştirme kararı alırsam şayet, bu toplum istedi diye, kendimi tamamlamak için vesaire olmaz. bir yol arkadaşı istediğim için olur, ki imza atmayı yinede düşünmüyorum.
0
Phoebe
(31.05.17)
27 k, birebir aynı fikirdeyim sizinle.

yalnızca evlilik değil, genel olarak ilişki olayına alerjim var. ne zaman gereğinden fazla bir samimiyet oluşsa biriyle, ya bi yolunu bulup kendimden soğutuyorum, ya da ayaklarım totoma çarpa çarpa kaçıyorum. çevremdeki ilişkilere ve evliliklere baktıkça bu fikrim sadece pekişiyor. bundan 4-5 yıl önce bu görüşümün 30a yaklaştıkça değişeceğini ve isteyeceğimi düşünüyordum, tam tersi oldu. kafamda soru işareti bırakan tek husus toplum baskısı. bu yüzden mümkün olan en kısa zamanda daha medeni topraklara kaçmaya çalışıyorum, evlenmemiş kadınların buradaki kadar yadırganmadığı yeni diyarlara doğru.

sebebi ise büyük ihtimalle korkunç bir babaya sahip olmaktan kaynaklı çocukluk travmalarım. çok severek evlenen annemin neler yaşadığına doğrudan şahit oldum. önceden mantık evliliğine veya paravan evliliğe biraz daha yakındım, şimdi o da gitti. sevmediğim sürece aynı evin içinde ikinci bir kişinin varlığına katlanamıyorum. hiç gerek yok o yüzden. ama işte, dediğiniz gibi, 50 yaşıma geldiğimde akranlarım çocuk, ve hatta torun severken acaba pişman olur muyum diyorum ben de. hayırlısı yaa.

ekleme: sebep demişim, havada bırakmışım. tamamen kısıtlanma psikolojisiyle alakalı. istediğim an, istediğim kişilerle, istediğim aktivitelerde bulunmaya çok alıştım. yukarıda da bahsedilmiş, evlilik "kendine çeki düzen verme"ye mecbur bırakıyor insanı biraz. çok hareketli bir hayatım olduğundan da değil de, canımın istediği gibi hareket etme özgürlüğüme biraz fazla düşkünüm. hayatımı ikinci bir kişiye (çocuk da giriyor devreye bu noktada) göre şekillendirmek istemiyorum. aldığım kararların hepsini kendim öyle istediğim için almak istiyorum, mecburiyetten veya sırf uyum sağlayayım diye değil.
0
cansins beybi kolonya
(31.05.17)
Hiç kimseyi sevmemiş, hiç kimse tarafından da sevilmemişsiniz.

Çağımızın sorunu bu olduğu için, kimse evlilik düşünmüyor ya da korkuyor.
0
MaNOfTheYear
(31.05.17)
evliliği ömür boyu gömlek ütülemek sananlar var. tamam evlenmenin bana göre de pek bir mantığı yok ama evlenince ev işini kadın yapar mantığındaki erkeklerle evlenip sonra da evlilikten soğuyorum demek salakça.
0
bohr atom modeli
(31.05.17)
öyle delicesine istememek değil de biriyle nasıl geçineceğim konusunda ciddi endişelerim var. Bu da beni geride tutuyor.

Ailemde ve yakınımda geç evlenen/hala bekar olan ileri yaşlar var. 39'dan 73 yaşa kadar bir aralıktan bahsediyorum. Evlenenler keşke erken yaşta evlenseydik, bekarlar da keşke evlenseydik diyorlar.
0
fallopian
(31.05.17)
Türkiye medeni bir yer olduğunda evlenen çift sayısı azalacak. İstemediğiniz kimseyle evlenmek zorunda değilsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.17)
öncelikle der meister +1


biriyle sürekli beraber olacak olmak, geçinme dusuncesi korkutucu. su yıla kadar evlilik benim de korktuğum bir şeydi. ama bilhassa su günlerde ' neden olmasın ya ^^ ' cümleleri geçiyor icimden.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(31.05.17)
22 k istemiyorum, korkunç
0
fragile lady
(31.05.17)
Insanlarla yapamamak ayrı bir sorun, onun evlenmeyi istemekle alakası yok. Iyi vakit gecirdiginiz insanlar yok demek ki etrafınızda?

Evlenme kısmına gelince, iki yıl öncesine kadar evlenmek istemiyordum. Hala da, çok baskı yoksa evlenmeyi sebepsiz görüyorum. Yaklasık iki senedir evliyim. Bu denli aile baskısı üzerimde olmasa ve beraber yasadıgım insanı sürekli 'saklama'ya calısmaktan bıkmıs olmasam, ikimiz de sacma buluyorduk evliliği,özellikle asla cocuk istemeyen bir cift olarak, hala da öyle buluyoruz.

27-k.

Eşim çift olmadan birey olmayı bildiği için evlilik öcü gibi gelmiyor şu an bana. Omuzuma binen hiçbir ekstra yük yok. Öyle oldugu için de, bir imza atıp aileyi rahatlatmak çok büyümedi gözümde.
0
buf-e kür
(31.05.17)
23 yaşında bi erkek arkadaşım oldu, ilk 1 sene evlensem evlenirdim. Sonra bir soğudum bu evlilik olaylarından, 29 yaşımda da ayrıldık zaten...

30 yaşındayım, çocuk doğurmaya karar vermedikçe evlenmem diyorum. Korkmak ürkmek vs. değil, sadece gereksiz buluyorum.
0
lcha
(31.05.17)
var.
bulduğun adam
1. hem çok aşık olduğun bir adam olacak
2. hem sana çok aşık olacak.
3. hem sorun çıkartmayan düzgün bir dünür ailesi olacak.
4. hem ekonomik-kültürel olarak senin aile kültürüne uyum sağlayacak.
5. hem aldatma ihtimali düşük olacak, sadık kalacak.

böyle bir adam bulma olasılığı yerlerde sürünüyor açıkçası, en güzel kızlar için bile zor, hatta güzeller için beğeni skalası daraldığı için daha da zor. dolayısıyla bu sebeple bekar kalan bir sürü kız arkadaşım var bende bunlardan biriyim.
0
semitika
(31.05.17)
evlenmek istemeyen kadın yoktur, kendine layık gördüğü adamlar onunla evlenmek istemeyen kadın vardır. dolayısı ile yoktur, ütü mütü hikaye. coni dep gelsin gömleğimi ütüle desin yuvarlanarak ütüler. boş geyik bu, farklıyım ben edebiyatı işte. meriç avcısı şişman teyzeler daha çok girer bu işe.
0
jangbogo
(31.05.17)
(2)

KOSGEB başvurusu nasıl yapılır ?

Wolfware
merhabalar arkadaşlar.benim sigorta danışmanlığı yaptığım bir şirketim var. yani şirket dediysem küçük bir ofiste çalışıyoruz işte. kosgeb kredisiyle bir iş yapayım diye düşündüm. burada bir link buldum fakat çok karışık geldi. bir de hangi şartları istediklerini tam anlayamadım.http://www.kosgeb.go
merhabalar arkadaşlar.

benim sigorta danışmanlığı yaptığım bir şirketim var. yani şirket dediysem küçük bir ofiste çalışıyoruz işte. kosgeb kredisiyle bir iş yapayım diye düşündüm. burada bir link buldum fakat çok karışık geldi. bir de hangi şartları istediklerini tam anlayamadım.

www.kosgeb.gov.tr

şimdi benim üzerime vergi levhası var ve şuan aktif olarak da devam ediyor. bu programa katılıp, eğitim alıp kredi için nasıl başvurabilirim ? bu sürece hakim biri biraz aydınlatabilir mi?
0
Wolfware
(29.05.17)
2 haftalık kursu oluyor onu tamamlayıp sertifika alıp sonrasında şirket kurup sonra desteğe başvuracaksınız.

desteğe başvurduktan sonra onaylanan tutarlar üzerinden hibe oranında ödeme yapılır size harcamayı yapıp, başvurunuzu yapıp kabul ettirdikten sonra kosgeb ne zaman keyfi gelirse - ortalama 6 ay diyelim. benim gözlemlediğim istanbul vb. büyük şehirlerde yoğunluk sebebiyle işler boka sarmış ve de ödemeler oldukça sarkmakta. para kazanacağınız bir iş olduğunu düşünüyorsanız bence bunlarla uğraşacağınız zamanı işinize harcasanız daha iyi edersiniz.
0
kveldulv
(29.05.17)
2 haftalık kurslar 4 güne indirildi. geçen yaz bir hayli değişiklik oldu. şirketi kurmadan önce uygulamalı girişimcilik sertifikasını almanız gerekiyor bu kursu tamamlayıp. bu sertifika diploma gibi, süresiz. sertifikayı aldıktan sonra ilgili kosgeb sayfasından dökümanları doldurup projenizi hazırlayıp sunuyorsunuz. kabul edilirse şirketi kurup, başlayabilirsiniz. ancak kosgebin ödemeleri genellikle sıkıntılı, çok geç yapıyorlar ödemeleri. kendi özsermayeniz yoksa, girişmek akıllıca değil.

ayrıca projelerin değerlendirilmesi aşamalarını değiştirmişler ve bence oldukça torpile açık hale getirmişler.

sertifikayı daha geçen ay aldım, ordan biliyorum.

edit: bahsettiğiniz 0 faizli kredilerse, onu da şu an çalıştığım şirket için başvurup aldım, süresi geçti diye biliyorum.
0
Phoebe
(29.05.17)
(12)

Baglanmaktan korkuyor musunuz?

balpolen
Baglanmaktan korkuyor musunuz? Sanirim ben cok korkuyorum. Sirf baglanmak istemedigim icin adamlarda zibilyon tane kotu yan arayip, surekli problem cikarmaya calisiyorum. Neden boyle?
Baglanmaktan korkuyor musunuz? Sanirim ben cok korkuyorum. Sirf baglanmak istemedigim icin adamlarda zibilyon tane kotu yan arayip, surekli problem cikarmaya calisiyorum. Neden boyle?
0
balpolen
(26.05.17)
bende durum tam tersi.
0
elorelia
(26.05.17)
korkulacak bir şey göremiyorum
0
cay koy geliyorum
(26.05.17)
bağlanmakla bağımlı olmayı karıştırıyor bence insanlar. bağlanmaktan korkmaya lüzum yok. ama bizim aile içi ilişkilerimiz bile birbirine bağımlı olmaktan geçtiği için, bu öğretiyle büyüyoruz ve maalesef ilişkilerimizide öyle yaşamaya çalışıyoruz. aradaki farkı irdeleyip, ilişkine ve karşındaki kişiye sadece "bağlı" olunca , bir sorun olmaz.
0
Phoebe
(26.05.17)
Bagimli olmakla ilgili bir sikintim yok,dolayisiyla korktugum bagimli olmak degil. Bir kisiye baglandiktan sonra, ya kaybedersem onu korkusuyla mucadele edemiyorim ve baglanmaya basladimi hissettigim an kaciyorum
0
🌸balpolen
(26.05.17)
Ben biri bana bağlansın istemiyorum. Kendim bağlanmıyorum zaten.
0
arnold schwarzeneger
(26.05.17)
Birinin bana baglanmasini da istemiyorum. Ben anlamadim nasil manyaklik
0
🌸balpolen
(26.05.17)
Bağladığın kişinin kopma riski ürkütücü gerçekten. Ama o risk dışında bağlanmak güzel bir şey gibi geliyor. Ben çok korkmuyorum sanırım
0
bir ileti paylastim
(26.05.17)
Ben de korkuyorum. Kendimi birine fazlaca kaptırma fikri beni çok ürkütüyor. Çünkü insanlar çok kötü, eninde sonunda seni üzmenin bir yolunu buluyorlar. Seni hayal kırıklığına uğratıp hayatından çekip gidiyorlar. O yüzden en başından ipleri kimsenin eline vermeye gönüllü olmuyorum ben. O kişi hayatımdan çıkıp gittiği anda bunu en hafif şekilde atlatabilmenin en makul yolu bu benim için.
0
i m cool with that
(26.05.17)
sevgililik müessesesinde her defasında bağlanıyorum ve aslında bunu hiç istemiyorum. hatta belli de etmemeye çalışıyorum.

her defasında bir dahakine bağlanmayacağım diyorum. korkmak değil de ilişki bitince fazla yıprandığım için istemiyorum.
0
eeb
(26.05.17)
hayır, korkulması gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum.
ama illa her önüne gelene bağlanıyorsun diye bir şey de yok elbette.
bir sorun olursa da, konuşulmalı.
direkt olarak davranışlarla yansıtmaya çalışmak doğru değil.
iletişimi bozacak bir şey.
0
blatta hiberna
(26.05.17)
korkmuyorum ama bağlanmak da istemiyorum pek. bu yüzden 1 - 1.5 seneden uzun ilişkilerim pek olmuyor. neden böyleyim sorusunayanıt vermem güç. bana korku değil de tercihmiş gibi geliyor.
0
orpheus
(26.05.17)
korkmuyorum, seviyosan bağlanırsın tabi ki. yoksa sevgili olmanın ne anlamı var ki...
daha önce kötü bir şey yaşadıysan korkuyor olabilirsin. sen çok sevmişsindir, o sevmemiştir vs.
0
nesenbilneben
(26.05.17)
(29)

ilişkide olmazsa olmaz

bana her yer cehennem
Karşı tarafta olmazsa olmaz tek madde olarak ne dersiniz.Ben şansımı zekadan yana kullanıyorumÇünkü aptal insanlara katlanamıyorumCinsiyet de belirtelim lütfenErkek
Karşı tarafta olmazsa olmaz tek madde olarak ne dersiniz.
Ben şansımı zekadan yana kullanıyorum
Çünkü aptal insanlara katlanamıyorum

Cinsiyet de belirtelim lütfen
Erkek
0
bana her yer cehennem
(25.05.17)
Olması
0
clones
(25.05.17)
Tek madde çok zor oldu:)

Düzgün iletişim diyorum

Erkek
0
bir ileti paylastim
(25.05.17)
güzellik.

şahsen ben zeki sevgili istemem. fazla zeki olmayan insanları manipüle etmek daha kolay, yalanlarını vs kolayca yakalayabilirsin :D
0
elvedui
(25.05.17)
iletişim, muhakeme, farkındalık, hatta seks algısı gibi şeylerin de zekayla ilgili olduğunu varsayarak, ben de zeka diyorum.

kadın
0
blatta hiberna
(25.05.17)
duygusal zeka

kadın
0
rayde
(25.05.17)
Huy, Soy, inanç
Erkek
0
EXXE01
(25.05.17)
Olması +1
0
lcha
(25.05.17)
Zeka olmazsa olmaz tabii bu her ilişki için geçerli arkadaşlık vb.

Kadın
0
megerse
(25.05.17)
Antrikotta medium rare ayarını tutturabilmesi.

Erkek.
0
arnold schwarzeneger
(25.05.17)
sinirli, çabuk parlayan bir insan olmaması

kadın
0
zimbirik
(25.05.17)
saygı
0
cahilperiler
(25.05.17)
duygusal empati
0
cikis yolu
(25.05.17)
Cinsiyetçi olmaması. (K)
0
i m cool with that
(25.05.17)
nezaket ve vicdan. Bu ikisi varsa geri kalan klasik problemler kolay kolay yaşanmaz

Kadin
0
aquarium
(25.05.17)
İyi seks.
0
shenergy
(25.05.17)
Yanında rahat hissetmem.
Duygusal zeka ya da iletişim (zaten iç içe şeyler) diyecektim ama mevcut ilişkimde eksik, olduruyoruz bir şekilde.
0
dahayeniymis
(25.05.17)
Güzel olması. (Erkek)
0
dissendium
(25.05.17)
zeka, vicdanlı ve hakkaniyetli olmak. bunlar varsa zaten pek çok olumsuz özelliği kolay kolay barındırmaz.

kadın.
0
Phoebe
(25.05.17)
Ütü yapabilmesi. (._.)
Ütüden nefret ediyorum.
Kadın.
0
velvetmorning
(25.05.17)
kahkül.

e.
0
Apocalypse
(25.05.17)
güzellik, tatlılık çok önemli.
0
roket adam
(25.05.17)
İsteklerime saygı duyabilen (duyamıyorsa da ilişkiyi bitirebilecek kadar kendine güvenen) biri olması.

Gına geldi artık her şeyin kendi istediği gibi olması için trip atan, mevzu ayrılığa gelince de ühühühü ayrılmayalım diyen karaktersizlerden.
0
bir nick var benden iceri
(25.05.17)
Zeka, kültür, anlayış, açık fikirli.
Erkek
0
tahin pekmez yoğurt
(25.05.17)
tek seçenek olduğu için ilişkide seks olmazsa olmaz diyorum.
0
orijinal nick bulamadim
(25.05.17)
Vicdan
0
dunyatuhaf
(25.05.17)
tedx konuşmacılarından birisi ilişkide ilk sıraya seksin yerleştirilmesi gerektiğini söylüyordu
0
gazozailacatmauzmani
(25.05.17)
Yaşam tarzlarımız benzesin

K
0
jazzabel
(25.05.17)
Birlikteyken eğlenebilmek
0
pastörizesüt
(25.05.17)
zeka, sadakat, merhamet.

kadın
0
guneslihavalardacokmutluoluyorum
(26.05.17)
(20)

istifçi misiniz?

kurnaz
istifçilikten kastım şu, evde sürekli 10 kutu makarna, 10 kutu ton balığı, 3 kilo kahve, 5 kilo çay, 20 hazır çorba, 20 paket çikolata gibi sürekli giden şeyleri ya da bozulmayacak şeyleri 10-20 şer adet saklar mısınız?
istifçilikten kastım şu, evde sürekli 10 kutu makarna, 10 kutu ton balığı, 3 kilo kahve, 5 kilo çay, 20 hazır çorba, 20 paket çikolata gibi sürekli giden şeyleri ya da bozulmayacak şeyleri 10-20 şer adet saklar mısınız?
0
kurnaz
(25.05.17)
10- 20 çok da sürekli kullandığım şeyleri stoklama huyu var biraz. ama maksimum 5'tir. özellikle indirimde bulursam alıp koyuyorum bir kenara.
0
ofelia
(25.05.17)
hayır
0
sta
(25.05.17)
tam olarak tersiyim. her şeyden az sayıda olmalı, bittikçe yenisini almalıyım. boşuna yer kapladıkça bana fenalık basıyor.
0
pide
(25.05.17)
savaş çıkacakmış gibi stoklamak değil, ama evden çalıştığım için bazen hemen çıkıp almak zor olabildiğinden, elimin altında bulunsun isterim.

özellikle mutfak konusunda bereket meselesine inandığımdan, genelde tam teşekküllü sayılırım, her zaman kullanılan şeyleri mutlaka yedeklerim.
dolu mutfak severim.
her yemek yapmaya başladığımda, "ah bunu almam lazım, şunu unuttum" falan demekten nefret ederim.
0
blatta hiberna
(25.05.17)
gömücü değilim hayır.
0
cay koy geliyorum
(25.05.17)
artık ürünler çabuk bozuluyor ve tazeliğini yitiriyor, o yüzden hep haftalık ya da iki haftalık saklıyoruz..
0
redeath
(25.05.17)
evdeki nüfus sayısı fazla olsa kesin olurdum :)

eve malzeme alırken yedek almayı seviyorum, tabiki abartmadan.
örneğin çamaşır deterjanı hep 1 tane yedeklidir, diş macunu, diş fırçası vs.
gıda ürünlerinin son kullanma tarihi olayından dolayı kullanacağımdan fazlasını almıyorum genelde.

kıyafet konusunda da çorap ve boxer yedeğim vardır hep.
0
sarlatan
(25.05.17)
istifçiyim
0
dafuq
(25.05.17)
Hayır değilim. Bir sonraki alışverişe yetecek kadar alırım. Heryerin Tıka basa eşya, malzeme dolu olmasından hoşlanmıyorum. Yiyecek için de geçerli, eşya için de geçerli.
0
battal gemalmaz
(25.05.17)
istifçiyim, evim büyük olsun, bi kiler yapayım, bozulmayacak ürünleri ağzına kadar yığarım, tuvalet kağıdı, makarna, kahve, çay vs vs..
hatta iki de derin dondurucu olsun onu da doldurayım.
0
ravenudon
(25.05.17)
Biraz.
Alırken fazla almak değil de bitmeden alma huyum var.
Mesela tuvalet kağıdı pakette 3 taneyse bitmiş gibi hemen gider alırım.
Ya da 5 tane yumurta varsa bitmiş gibi davranıp bi kutu yumurta alırım.
0
mutekebbir
(25.05.17)
ben değilim ama annem öyle. ne zaman markete gitsek yağ alıyoruz. yağ lobisiyle annemin arası çok iyi galiba.
0
hemsta
(25.05.17)
Benim bildiğim istifçilik gereksiz eşyaları atamama, her şeyi biriktirme hastalığı oluyor.

İki şekilde de değilim. Sık kullandığım gıda ürünlerini fazlaca alırım, 10 kutu değilse bile 8 kutu ton balığı aldığım olmuştur. İndirimde gördüysem fazlaca alırım.
0
peggy
(25.05.17)
yemek yaparken elimi attigimda bulamayacagim seyler icin evet
0
ingenue
(25.05.17)
market 3dk uzaklıkta. mutfağım ise 2 m2. o yüzden pek bişey yok evde.
0
sttc
(25.05.17)
Tam tersi. Her gün markete gidiyorum o günün yemeği için. Bazen annem geliyor, eve yığıp gidiyor ama bittiği gibi yine markete günlük gidiyorum.
0
norek
(25.05.17)
Memleketten geldiği için bakliyat, pirinç, bulgur bol bulunur evde. Bunlar dışında hiçbir şeyi yedeklemem.
0
auroraaurora
(25.05.17)
soru, stokçu musunuz? biçiminde olmalı +1
istifçi değilim, fenalık basar. ama evet, stokçuyum. ped, krem türleri, diş macunu, sıklıkla kullandığım makyaj malzemeleri falan 2-3 takım stokludur bende. bunun nedeni daha çok ürünleri indirimde kovalamamdan, fiyatı sabit olan şeyler için pek girmem stok işine. sonuçta o da bi kalabalık yaratıyor.

analarımızın yağ, deterjan stok merakı falan da darbe dönemleriyle bağlantılı. kıtlığı yaşayan bilir.
0
manuel mandalina
(25.05.17)
indirimde, kampanyada olan şeylerden alıp, nasılsa akmıyor kokmuyor derdim eskiden. karlı bir durumdayım gibi gelirdi her şeyi öyle alıyorum diye. sonra okuduğum bir kaç şeyden etkilenip ne biterse sadece onu al mantığına geçtim. artık her taraf süpermarket, bugün şu üründe kampanya varsa yarın öbür üründe kampanya var birinden birinde. illa birinin önünden geçiyorsun bir yerden bir yere giderken. totale baktığında aslında mutlaka hemen her şeyi kampanyalı denk getirebiliyorsun. hem de poşetler dolusu eşya taşımamış oluyorum. yine aynı şeyleri yiyorum, aynı şekilde mutfağımda hiç eksik yok. aylarca kullanmadığım ama alıp mutfak dolaplarına yığdığım malzemelerin parasını peşinen ödemiyorum artık böylece. aylık market harcamalarım yarı yarıya düştü.
0
Phoebe
(25.05.17)
hayır değilim. yedeğim en fazla 2'dir o da makarnada. yani şeker, kahve, çay gibi şeyleri asla yedeklemem. bitmek üzereyken alırım.
0
matilda
(25.05.17)
(9)

meditasyon

charlotte blanc
aramizda meditasyon yapanlar var mi? rutininiz nasil ? kac dk yapiyorsunuz ? yararlari neler ?
aramizda meditasyon yapanlar var mi? rutininiz nasil ? kac dk yapiyorsunuz ? yararlari neler ?
0
charlotte blanc
(24.05.17)
günde 10 dakikayla, birkaç saat arasında değişiyor.

akşamları yatarken 5 dakika en hafif haliyle bile olsa yaparım.
erken kalktığım (5.30-6.00) günlerde sabah yapmaya çalışırım.

onun dışında belirli bir rutinim yok.
genelde günde 1-2 kere oluyor.
eğer sinirlendiğim ya da üzüldüğüm bir şey varsa sayısı ya da süresi artar.

yararları; dinginlik, hayata bağlılık, iç huzuru, kendini sevmek, hoşgörülü olmak gibi şeylerde lastik gibi esnetmesi.
merkezde kalmayı, dış dünyayı dışarıda bırakabilmeyi çok kolaylaştırması.
hayata karşı bakış açınızı değiştirmesi.

bunun dışında, yaptığınız meditasyon türüne göre etkileri de farklı olabiliyor.
0
blatta hiberna
(24.05.17)
ingilizcen varsa headspace i bir arastir derim.
0
tezek
(24.05.17)
Yatmadan önce 5dk. Kafamı boşaltıp daha rahat uyumamı sağlıyor.
0
peggy
(24.05.17)
dönem dönem yapıyorum. maalesef alışkanlığı oturtamadım. yaptığım günlerde 10-20 dk arası zamanlayıcı kurmadan yaparım.
0
Goldstein
(24.05.17)
dönem dönem yapmaya çalışıyorum. Mindfulness hakkında bir kitap almıştım, onunla birlikte gelen kayıtlar ve nefes egzersizleri var, onları dinleyerek yapıyorum.
0
sopiro
(24.05.17)
Derin gevşeme diye bir şey var yoga hocası öğretmişti, bazı günler yatarken yapıyorum ve çok rahat uyumamı sağlıyor. Normal spor sonrası da yapabilirsin ya da herhangi bir anda.

Sırt üstü yere/ yatağa artık neredeyse oraya uzanıp avuç içlerin yukarı bakacak şekilde kollarını yana serbest bırakıyorsun. Kollarını, bacaklarını, parmaklarını, çeneni, dilini kısacası tek tek tüm uzuvlarını serbest bıraktığını kontrol ediyor ve en rahat olduğun pozisyonda hareket etmeksizin kalıyorsun. Bunu yapmadan önce üzerine ince bir örtü /battaniye örtebilirsin çünkü gevşeme esnasında hiç hareket etmediğin için üşüyebilirsin. İlk başta hareket etmemek çok rahatsız ediyor ve hareket etme ihtiyacı duyuyorsun ama o sırada önce karnına sonra göğsüne nefes almaya odaklanıyorsun ve sadece nefes sesine odaklanıyorsun. Belli bir süre sonra hareketsizlik resmen seni uyuşturuyor ve bu sefer de hareket etmek istemiyorsun. Bu pozisyonda uykun da gelebilir ancak meditasyon amaçlı yapacaksan uyumaya değil nefese odaklan. Zaman kavramını ve anın akışını önemsememeyi başardıktan sonra gevşemeyi sonlandırmak aklına geldiğinde; önce parmak uçlarından yavaş yavaş bedenini hareketlendir. Bu aşamada parmak uçlarını oynatmak bile sana aşırı zor gelecektir eğer derin gevşemeye girdiysen. Sonra cenin pozisyonuna gelip bir süre vücudunu dinlendir ve kalk. Kalktığında uykudan uyanmışçasına dinlenmiş olacaksın.

Ben bunu yaparken uyanık halde rüya bile gördüm ama ne gördüğümü hatırlamıyorum şu an :)

Nefese odaklanmak en kolay meditasyonlardan, diğer teknikleri bilmiyorum ama derin gevşeme çok keyifli gelecektir.
0
neferkitty
(24.05.17)
neferkitty + 1

ilk başlarda kendini tamamen bırakmakta zorlanabilirsin. kendini kontrol ederek başlayabilirsin; kaşlarım çatık mı, dişlerimi çok mu sıkıyorum, sırtımı ve omuzlarımı tam olarak bıraktım mı, bacaklarımın yere teması nasıl/tamamen bıraktım mı gibi gibi.

bu esnada göz bandı kullanırsan şahane, derinleşmene yardımcı oluyor. benim yoga eğitmeni arkadaşım bana kendi hazırladıklarından verdi, içinde lavanta var. şöyle bir şey;

www.google.com.tr

birde uykuya dalmakta zorlanıyorsam kurbağa pozisyonunda kalıyorum bir süre, çok rahatlatıyor. dikkat etmen gereken nokta bacaklarını cart diye birleştirmemek, ellerinin yardımı ile kapatmak. 5 numaralı poz;
blog.gittigidiyor.com

ihtiyaç duydukça ve yogaya gittikçe yapıyorum, belirli bir rutinim yok. 20 dakikaya yakın sürüyor.
0
Phoebe
(24.05.17)
bir dönem tek oturuşta iki saate yakın odaklı kalabiliyordum.
şimdi savsakladım.
meditasyon yararı çok hızlı ve somut biçimde görüleiblen bir pratik.
yoga da yapasım var.
0
filteria
(24.05.17)
@ phoebe evet goz bandini unutmusum bana verdigi bant da vanilya tarcin kokuyordu sanirim kokuyla da gevsemeyi bagdastirma hedefleniyor ama o kokuyu duyunca mutlu oluyorum beynin koku hafizasini etkiliyor galiba etkili oluyor cidden :)
0
neferkitty
(24.05.17)
(6)

iş - maaş - şehir sorunsalı

ampirikukumil
Merhaba arkadaşlar,Bir arkadaşımın başlıktaki gibi bir sorunu var, Mercedes Benz Türk Aksaray fabrikasından Arbeitsvorbereitung (İş hazırlama) mühendisi olarak teklifi aldım, YTU elektrik müh. yeni mezunum, bu ve dengi fabrikalarda istemem gereken ücret nedir ? Dip Not :  5 yil
Merhaba arkadaşlar,

Bir arkadaşımın başlıktaki gibi bir sorunu var,

Mercedes Benz Türk Aksaray fabrikasından Arbeitsvorbereitung (İş hazırlama) mühendisi olarak teklifi aldım, YTU elektrik müh. yeni mezunum, bu ve dengi fabrikalarda istemem gereken ücret nedir ?

Dip Not :  5 yillik sozlesme, ve şehir değişikliği olacaktır.
0
ampirikukumil
(20.05.17)
bir iki sene tecrübeniz olsa 5-6 derdim ama yeni mezun olduğunuz için 4 diyorum. şehir değişikliği önemli bir etken.
0
golgi aygıtı
(20.05.17)
orda büyümedim ama anne tarafım aksaraylı ve hala orda yaşıyor. sürekli gidip geliyorum. çok küçük, muhafazakar bir anadolu şehrine gidiyor. 5 yıllık sözleşmeyi okuyunca belirtmek istedim.

ayrıca orda para harcayabileceği bir yer/alan nerdeyse hiç yok. şayet sosyal biriyse bu sefer sürekli ürgüp, göreme, konya, kayseri gezecek hafta sonları. o para bir avuç pul olacak ay sonlarında diyorum naçizane.

edit: soruya tam cevap değil ama cevap gibi aynı zamanda, bilemedim.
0
Phoebe
(20.05.17)
4.5k
0
hayde bre
(20.05.17)
4 bin tl den fazla vermezler. Zamanla artar yüzde 9 10.

Daha fazla bekleme hayal olur.
0
lion de la Turquie
(20.05.17)
5 de.risk budur.
0
fyodor dostoyevski
(20.05.17)
Artıları

Mercedes iyi bir referans ilerisi için
Dil öğrenme imkanın var(Almanca dersi verebilirler)
İlk iş yeri için maaş

Eksileri

Aksaray
5 yıllık sözleşme(Sana 5 sene içerisinde yükselme vermeyebilirler ve gidicem de diyemezsin) 5 sene uzun bi süre.

Maaş 4-4.5 arası olur. 4ün altını düşünmeden reddet. Ben yıldız elektrik mezunu olsam gitmezdim bu derece yüksek maaş bekleme ama çok daha güzel firmalar var İstanbul Kocaeli bölgesinde senin için.
0
Mcfly
(20.05.17)
(5)

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

tahin pekmez yoğurt
2 saatte gezilir mi? Ben çok ayrıntılı gezen biriyim. Oradan çıkıp etnografya müzesine gideceğim. 2 saat orası için de yeterli olur mu?
2 saatte gezilir mi? Ben çok ayrıntılı gezen biriyim. Oradan çıkıp etnografya müzesine gideceğim. 2 saat orası için de yeterli olur mu?
0
tahin pekmez yoğurt
(18.05.17)
Ben de ayrintili gezenlerdenim 4.5 saat gezmistim o muzeyi. Turkiye nin en guzel muzesi
0
lucky strike
(18.05.17)
resim heykel ve cermodern'e de gitmelisin o taraftayken.
0
kayranin kedisi
(18.05.17)
yetmez bence. bende 4 saat kadar gezmiştim.
0
Phoebe
(18.05.17)
en az 4-5 saat, değeri bilinmeyen muhteşem bir müze
0
cedex
(18.05.17)
2,5 saatte gezdim. Biraz acelem vardı tadını tam alamadım bir daha gideceğim.
0
🌸tahin pekmez yoğurt
(18.05.17)
(4)

didim'de ne yapılır

çınarım
19 mayısta didim'de olacağımhava kapalı gösteriyordidim de ne yapılırnere gezilir yakın çevredeşimdiden teşekkürler
19 mayısta didim'de olacağım

hava kapalı gösteriyor
didim de ne yapılır
nere gezilir yakın çevrede
şimdiden teşekkürler
0
çınarım
(15.05.17)
apollon tapınağı ve çevresindeki ören yeri gezilir.
araç varsa akköy ve doğanbey ziyaret edilir. akköy'de kütüphaneye uğramayı ihmal etmeyin. vaktiniz varsa prieneye gidin.
inönü bulvarı üzerindeki denizli pide-kebap-çorba salonu'nda çorba içip tahinli pide yiyin.
ek olarak mis gibi bahar havasını içinize çekmeyi unutmayın.
0
nax
(15.05.17)
Neresinde olacaksın bilmiyorum ama
Apollon tapınağı gezisi güzel olur
Mavişehir'de bi günbatımı ile çibörek gömmece etkinliği ile sonlanabilir.
Aklıma gelenler bunlar oldu bu dönem için
0
ir10
(15.05.17)
19 mayista biz de yazliga gitmeyi düşünüyoduk kapali mi gosteriyo havayı :/ apollo tapınağı yazilmis zaten, araba varsa priene disinda milet var o yorede o da baya büyük bi antik kent, yani zamanının en büyük şehirlerindenmiş oraya gidebilirsiniz. Ama tek gun varsa apollo tapınağı yeter bence, gun batiminda da Mavişehir baya iyi cidden, deniz uzerinde gunesin en guzel battigi yerlerden biri gördüğüm
0
nundu
(15.05.17)
Apollon tapınağı ve balat köyünde milet ören yeri (gayet yakın) + 1

didim şehir lokantasında yemek yiyebilirsiniz.

priene ve doğanbeye giderseniz karina'da balık yenilebilir.
0
Phoebe
(15.05.17)
(12)

Berlin / Potsdam icin tavsiyeler

shi aila
Daha önce Berlin'e gidip Brandenburger Tor, Museumsinsel, Alexanderplatz, East Side Gallery gibi popüler turistik yerleri gördüm. Daha farkli tavsiyelere ihtiyacim var. Reichstag ve Spree turu önerildi mesela. Daha baska ne yapilabilir Berlin'de?Bi de önünde kuyruk olan bi dönerci vardi, Ali miydi n
Daha önce Berlin'e gidip Brandenburger Tor, Museumsinsel, Alexanderplatz, East Side Gallery gibi popüler turistik yerleri gördüm. Daha farkli tavsiyelere ihtiyacim var.

Reichstag ve Spree turu önerildi mesela. Daha baska ne yapilabilir Berlin'de?
Bi de önünde kuyruk olan bi dönerci vardi, Ali miydi neydi. Nerdeydi o?

Ayrica bir gün ayirip Potsdam'a gitmek istiyorum. Gidis-dönüs dahil Sanssouci ne kadar vaktimi alir? Potsdam'da gitmisken görmem gereken baska ne var?

Haftaya irlikte gezmek/gezdirmek, kahve/bira icmek isteyen birileri var mi?

danke schön.
0
shi aila
(11.05.17)
Spree turu hava güzelse cok guzel fikir. Reichstag düsünüyorsan kesin onceden internetten randevu sistemine gir, gün-saat belirle. Cok bekleniyor bazen.

DDR Muzesi´ne gitmeni kesinlikle tavsiye ederim.

Mustafa's Gemüse Kebap dedigin yer.

Neresinde kalacaksin Berlin´in o onemli. Bazi noktalarindan yarim saatten bile az sürüyor cünkü.

Berlin Filarmoni´nin oglen arasi ucretsiz konserleri oluyor. Yanina bir sandvic alip orada dinlenmeye gidebilirsin.

Neukölln´de hip cafeler/yemek yenecek yerler: Frollein Langner, Brammibal's Vegan Donuts(donut yemeyecekseniz de gidin, müzikler cok iyi ve amerikanosu muhtesem!) ama Maybachufer Ufer´a gidip kanal yaninda bira icmek de güzel.



Berlin´de olsam seve seve yardimci olurdum. 4 aya yakin orada yasadim, spesifik sorulariniz varsa tabii cevaplamaya calisirim.
0
buf-e kür
(11.05.17)
Reichstag bence de cok guzel. Internetten randevu alindigini bilmiyordum ama biz gittigimizde bir gun sonrasina vermislerdi. Internetten aliniyorsa daha iyi. Yani reichstag hem cok bilgilendirici oldu, hem de guzel, aksam gunbatimina yakin daha guzel oluyor.

Mustaga's gemüse kebap bence abartilmis bir balon. Hem yemesi cok zor. Durumun icine o kadar cok sey koyuyor ki, kapkalin bir sey oluyor. Kreuzberg taraflarinda, U-bahnla gidiliyor, Mehringdamm duraginda iniyorsun hemen orada.

Gitmediyseniz Holocaust Memorial gorulebilir. Reichstag'a cok yakin zaten. Ama oyle oha efso fln degil bence.

Edit: Berliner Dom'u begenmistim bir de ben. Onunde fotograf cekilmelik tam hehe.
0
yuzır
(11.05.17)
Mustafa's Gemüse Kreuzberg'de, Mehringdamm'da. Lezzet arayarak döner yenmez ama Berlin'de, meşhur bir şeyi denemiş olmak için tad tadacaksan.

Potsdam bir günde hallolur.

Şehirde yeni sayılırım ve biraz meşgulum bu sıralar, yoksa seve seve gezdirirdim. İyi eğlenceler.
0
hkaan
(11.05.17)
Turistik şeyler yazılmış. Vaktim olsaydı Sony center'da 3D bi film izlerdim ben.
0
manuel mandalina
(11.05.17)
museum island, mitte, pranzlauberg
0
try again fail again fail better
(11.05.17)
Mustafa's gemüse kebap'ta 1 saat sira bekleyip umdugunu bulamayacaksin. Lutfen gitme rica ediyorum, zamanina yazik.
0
scuderia
(11.05.17)
Havalar şu sıralar düzeliyor ve Berlin'in en güzel zamanları başlıyor. Açık havada vakit geçirmek ayrı güzel oluyor spree tur bunlardan biri. Sansoucci için bir gün yeterli ve pfaueninsel e gidebilirsin tavuskuşu adası,hem farklı hem tarihi. Çünkü her yer zaten saray Berlin'de.

Kısaca ilgi alanlarını belirtsen daha rahat tavsiye verilebilirdi. Ama eğer modern sanata ilgin varsa başka yerde bulamayacağın "picasso ve dönemi" ismiyle şuan sergilenen yüzün üzerinde picasso -ilk çizimlerinden ölümüne kadar- klee, matisse, cezanne için berggruen müzesini ziyaret edebilirsin.Heinz berggruen un kendi koleksiyonun sergilendiği müzede picasso'nun etkilediği ve etkilendiği dönemi bir arada görünce ayrı bir çarpıcı oluyor.hepsi de çok önemli ve özgün isimler.ilk katta aynı zamanda çok önemli giacometti eserleri ve afrika heykelleri de mevcut.

Mustafa's gemuse denildiği gibi gayet kolay bir lokasyona sahip ama bütün gün 100 mt sıra olması sadece ucuz ve doyurucu olmasi ve turistik bir ziyaret yerine donusmesinden. Defalarca kullanılmış yağda kizartilan yikanmamis sebzeler ile tavuk eti,salata, mayonez ve quark bazlı bir kaç sos , soya sosu , limon suyu (konsantre),beyaz peynir ve yetmiyormus gibi biraz daha tuz dan oluşan dürümü yemek için bekleyeceksen , sen bilirsin tabi :)

Belki de visitberlin.de ve berlin.de adreslerini kullanmışsindir mutlaka, aradığın spesifik bir yer ya da kategoride işine yarar. Bloggerlar da ayni şekilde belirli kategorilerde çok işe yariyor. Tavsiye edeyim dicem ama blogger arkadaslarimin, alman ya da yabancı,hepsi yeme-içme üzerine yaziyor o yüzden bişey diyemiyorum.
0
boklu yumurta
(11.05.17)
Sachsenhausen toplama kampı. 35 dk otobüsle yolculuk sonrası 15 dk yürümüştük. İlginizi çekiyorsa bu tarz konular, gidilip görülmeli.
0
Phoebe
(11.05.17)
Potsdam gidiş dönüşünüz neredeyse bütün gündüzünüzü alır. park çok büyük. hepsini yavaş yavaş gezmek ister, kasabada vakit geçirmek isterseniz bir gününüzü ayırın derim ben. onun dışında herşey yazılmış. park bahçe seviyorsanız treptow a gidin. akşam içmek için neukölln sokakları ideal, daha hipster ortam istiyorsanız prenzlauer berg e gidin.
pazar günü mauer park a gidip karaoke dinleyin.
ben de bir sene kadar yaşadım berlin'de. sorunuz olursa cevaplamaya çalışırım.
0
interview with the vampire
(11.05.17)
Farklı bir şeyler arıyorsanız Berghain'a gidin derim ben.
Gitmeden biraz araştırın ama, sonra orada şok olmayın =)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.05.17)
cevaplar icin tesekkür ederim.
Tegel havaalaninin yakininda kalicam. o civarda bisikletle gezmelik güzel rotalar var mi? Tegeler see civari nasil mesela?

bir de mustafa'yi gömenler 2-3 yer önerseymis keske.
0
🌸shi aila
(11.05.17)
Mustafa Gemüse Kebab güzel bence.
O kadar sıra beklemeye değmez, o yüzden warschauer straße'dekinde yemek en mantıklısı.
0
chitosan
(11.05.17)
(4)

türkiye' de kürtaj meselesi

yuvarlanantencereninkapagi
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1189060/saglik-ocagi-ve-kadinlarin-adet-tarihisu soruyu görünce dehsete düştüm. aslında resmen beta- hcg testi yaptırınca bile " fişleniyor" muyuz? the handmaid' s tale' deki distopya pek de uzak sayılmaz. güncel olarak türkiye' de bu kürtaj prosedürü nasıl işliyor?
www.eksiduyuru.com

su soruyu görünce dehsete düştüm. aslında resmen beta- hcg testi yaptırınca bile " fişleniyor" muyuz? the handmaid' s tale' deki distopya pek de uzak sayılmaz.

güncel olarak türkiye' de bu kürtaj prosedürü nasıl işliyor? diyelim ki bekar bir kadın hamile kaldı ve kürtaj yaptırmak istiyor. bunu herhangi bir devlet ya da üniversite hastanesinde özgürce yaptırabiliyor mu? özel bir hastane ya da klinikte yapılırsa bu kayıtlara gecen bir durum mu?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.05.17)
fişleme olayını hiç duymadım, 10 haftaya kadar yasal olmasına karşın pratikte zorluk çıkarıyorlar lgbtisagligi.org
0
kaset
(10.05.17)
Söz konusu duyuruda ki aramaların sebebi gebeliği ilk andan itibaren takip edip anne-bebek sağlığını kontrol altında tutmak. Eskiden ebeler kapı kapı dolaşır yeni evli var mı, gebelik var mı sorardı. Cevaplara göre ellerinde ki formlara son adet tarihini falan yazarlardı. Tamam iktidarın bu konularda zihniyeti çağ dışı ama bu derece paranoya yaratmakta abes yani.
0
Phoebe
(10.05.17)
Devlet ya da özel hastaneleri bilmiyorum ama şu durum var "Her kürtaj bir Uludere'dir' açıklamasından önce çok sayıda özel hastanede yapılan bir işlemken, açıklamadan sonra çok sayıda özel hastanede kaldırılmış. Yapan hastaneler de az olduklarından fiyatları oldukça yükseltmişler.
0
aychovsky
(10.05.17)
bekar ise ve yasal süreler içindeyse özgürce yaptırabiliyor olması lazım. evli ise eş onayı gerek galiba.

özel hastanede yaptırıyorsa bence kayıtlara geçmeme ihtimali var, doktorla olan anlaşmaya bağlı olarak.

yasal sınırları geçtiği halde kürtaj yapan doktorlar da var. onlar hiç kayıtlara geçmiyor tabi.
0
elorelia
(10.05.17)
(7)

Almanya daki iş arkadaşlarına hediye

lion de la Turquie
Bu arkadaslarla ilk defa tanisacagim. İşe yeni basladim ve onlarla tanismaya gidiyorum. Türkiye den ne hediye gotureyim? Hoş bi anısı hoş bi tadı olabilir. İlk defa tanisacagimiz için ne severler ne hoşlarına gider bilmiyorum.
Bu arkadaslarla ilk defa tanisacagim. İşe yeni basladim ve onlarla tanismaya gidiyorum. Türkiye den ne hediye gotureyim? Hoş bi anısı hoş bi tadı olabilir. İlk defa tanisacagimiz için ne severler ne hoşlarına gider bilmiyorum.
0
lion de la Turquie
(09.05.17)
Yabancıların çoğu nazar boncuğunu bilmiyor ve gördüklerinde çok seviyor, seviniyorlar. Hem ucuz hem de işe yarar bir hediye. Şöyle anahtarlık şeklinde felan, iyi olur bence.
0
deadwampir
(09.05.17)
Lokum ve nazar boncugu.

Antep fistikli cifte kavrulmus lokum sevmeyen alman/avusturyali henuz gormedim.
0
kuehles blondes
(09.05.17)
Aynen lokum. Ama ucuz, şeker dolu olanindan değil.
Antep fistiği ezmesi
Güzelinden baklava
Minik, süslü cezerye paketi
Cevizli sucuk
0
chitosan
(09.05.17)
Antep fistikli cifte kavrulmus lokum. Cok seviyor ibneler. Ilk zamanlar ben de gotururdum :)
0
japon askeri
(09.05.17)
Bizim Almanya ekip lokuma bayılıyor. Çifte kavrulmuş +1. Jelimsi olanlardan değil.
0
Phoebe
(09.05.17)
Lokum gotur arti 1. Cok hediye etmisligim var, hep cok sevdiklerini soylediler ama oyle gul lokumu falan degil, cifte kavrulmus fistiklisindan.

Ya da, kuru baklava. Buradaki baklavalar cok dandik :-(

Ayrica cok hos bir jest olacak. Genelde Almanlar bir isi bitirdiklerinde böyle bir sey yaparlar, mesela isin son günü bir kek yapar getirirler falan fisman. Güzel fikriniz.
0
buf-e kür
(09.05.17)
Almanlarda ilk is gununde ofise tatli getirme gelenegi var, lokum bu konuda uygun olur. Baklava kimisi seviyor ama sevmeyen de oluyor, agir geliyor. Lokuma bayiliyorlar.

Bunun yanida masanda da bir bardak icine nazar boncugu doldur, gorulebilecek yere koy, masana gelip gidenler bu ne diye sorarsa hikayesini anlatip hediye et. hem muhabbet etmek icin ortam olur, hem de almanlar spontane hediyelere cok sasiriyorlar, planlanmamis incelik onlara cok guzel ve ilginc geliyor.
0
emrahday
(09.05.17)
(7)

Sabiha Gökçen Ulaşım & Pegasus Servisi

fyodor dostoyevski
Pegasusun Sabiha gökçen çıkışlı uçuşlarda 19.90 a servis hizmeti vardı kalktı mı bilen var mı ?Birde sabah 8:00 daki uçağa yetişmek için nasıl gitmeli. Yenisahra dan havataş a binsem doldu kardeşim yer yok deyip almamazlık yaparlar mı ? Kaçta binmek lazım ?Uçuşum 19 mayısta olduğu için bide yoğun ol
Pegasusun Sabiha gökçen çıkışlı uçuşlarda 19.90 a servis hizmeti vardı kalktı mı bilen var mı ?
Birde sabah 8:00 daki uçağa yetişmek için nasıl gitmeli. Yenisahra dan havataş a binsem doldu kardeşim yer yok deyip almamazlık yaparlar mı ? Kaçta binmek lazım ?

Uçuşum 19 mayısta olduğu için bide yoğun olur dimi :( Yardım edin :(

Not: Bagaj vermeyi düşünmüyorum.
0
fyodor dostoyevski
(08.05.17)
19.90 tl olan servis kampanyası bitti, taze bilgi.

ben en son şu yolu izledim;
www.eksiduyuru.com
0
Phoebe
(08.05.17)
genelde o tarz tarihlerde yenisahradan da otobüs kaldırıyo havataş. 6'da binmen yeterli olur.

pegasus servisine bimmedim hiç
0
hosein
(08.05.17)
yenisahra'dan hiç binmedim ama kadıköy'den bindiğimde hiçbir zaman sorun yaşamadım.
tabi 19 mayısta neler olur belli olmaz. siz bence her ihtimale karşı havaş'ın kalkış saatinden 15 dakika önce havaş durağında olun.

sabah erken saatlerde yenisahra'dan sabiha'ya gitmeniz muhtemelen 30-40 dakika falan sürer. ben olsam, 19 mayıs yoğunluğunu da düşünerek; yurtiçi uçacaksam 5.30'da, yurtdışı uçacaksam da 5'te yenisahra'dan binerdim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.05.17)
@Buffay toplu taksi olayı çok enteresanmış ya. pendike dolmuşla nasıl gittin. e-5 den gebze harem e filan mı bindin.

@Hosein gracias sinyor havataşa sorayım olmadı varsa diye.

@istanbul kadıköye uzak kalıyo neredeyse sabihadan biraz uzak (: yinede teşekkürler. evet erken gidicem.

Pegasusun servisi çok iyiydi yaa :(
0
🌸fyodor dostoyevski
(08.05.17)
diyelim havataş'ta yer yok. bagajın yoksa yenisahra'dan e-11'e ya da e-10'a atlayıp git işte. pegasusla, pendik'ten taksiyle falan niye uğraşıyorsun ki...

not: e-10 24 saat var. yarım saat aralıklarla geçiyor.
0
zgrydn
(08.05.17)
@buffay yazınca üstüme hiç alınmadım önce, sonra algıladım soruyu.

doğrudur dolmuşla gittim.

ben yeni sahra'dan bineceğim zamanlarda da birkaç defa orda bekleyenlerle toplaşıp taksiyle gittiğimiz oldu.

e11 o kadar erken saatte yoktu ben iett sayfasından baktığımda, 6 da başlıyordu. e10 da 4:40-5:50 arası yok, telefonla arayıp teyit etmiştim geçen hafta.
0
Phoebe
(08.05.17)
18 mayısta bende kalırsın sabah 3dk de gidersin alana. Çözüm gibi çözüm
0
Nature Works
(08.05.17)
(6)

enerji için vitamin desteği

manuel mandalina
selam!sınav hazırlığı için 3-4 aydır çok yoğun bir dönem geçiriyorum, son 3 haftam ama çok yoruldum ve en fazla performansı bu ara göstermem gerek. son bir kaç de gündür göz seğirmesi, baş ağrısıyla uyanma gibi şeyler başgösterdi. süreci daha rahat atlatmamı sağlayacak öneriniz var mıdır?not: kısa b
selam!
sınav hazırlığı için 3-4 aydır çok yoğun bir dönem geçiriyorum, son 3 haftam ama çok yoruldum ve en fazla performansı bu ara göstermem gerek. son bir kaç de gündür göz seğirmesi, baş ağrısıyla uyanma gibi şeyler başgösterdi. süreci daha rahat atlatmamı sağlayacak öneriniz var mıdır?

not: kısa bi dönem pharmaton kullandım ama aşırı iştah ve uykusuzluk yaptı. özellikle uykusuzluk yapmadığını bildiğiniz bi seçenek varsa çok iyi olur.

en güzel haftalar sizlerin olsun :*
0
manuel mandalina
(08.05.17)
kefir ve probiyotik yoğurt, ev yapımı. bir de magnezyum desteği alabilirsiniz.

doktor değilim, kişisel tecrübelerim.
0
Phoebe
(08.05.17)
her sabah kefir içiyorum. son iki haftadır magnezyum da kullanıyorum.
tüm kaynakları tüketmişim anlaşılan :P
0
🌸manuel mandalina
(08.05.17)
Vitaminleri en iyi meyvelerden alırsın. Havalar ısındı. Meyveler çok kötü değil artık. Pazara çıkıp hepsinden yarım kilo alsan, bir hafta boyunca yersin hepsini. Bir yerde göz seğirmesinin vücuttaki su yetersizliğinden olduğunu okumuştum. En az 3 litre su iç. Alkol ve sigara zaten kullanma. Bir de bilimsel anlamda vitaminler enerji vermez. Karbonhidratlar, proteinler ve yağlar enerji verir. Mineraller de enerji vermez. Çünkü hücresel solunumla yakılmazlar. Enerji için yeterli uyku, yeterli spor, yeterli temiz hava ve düzgün bir psikoloji gerekli.
0
dissendium
(08.05.17)
suyu gereğinden fazla içiyorum, kötü alışkanlığım yok, meyveyi arttırabilirim. ama yeterli uyku, yeterli spor, yeterli temiz hava ve düzgün bir psikolojiyi şu ara sağlamam mümkün değil. bu nedenle yorgunluk belirtileri artış gösterdi ve bunun için geçici bir destek arıyorum aslında.
0
🌸manuel mandalina
(08.05.17)
şöyle ki tam zamanlı bir işim var ve onun dışındaki vakitlerde daha enerjik olma ihtiyacındayım. yani bana takviye lazım :)
0
🌸manuel mandalina
(08.05.17)
ne ettiniz, kefir de magnezyum da aksam alinmasi gereken seyler. uyku kacirmaz, getirir.

enerji istiyorsan B-kompleks vitamin tabletlerinden alabilirsin ama sabah, yoksa aksama uyku kacirir. bunun yanisira kahve ve abartmadan meyvelerle destekleyebilirsin ama kafein oranina bagli olarak 6 saat dus uyku vaktinden, one gore ic son yudumunu. yoksa kafein damarlarinda gezip dolasirken yine uyku tutmaz ve yine gozun segire segire uyanirsin sabah.

not: ben de doktor degilim ama kronik ogrenciyim.
0
superfluid
(08.05.17)
(1)

psikolog izmir

makus talihim degismez lan benim
Merhaba,Yetişkinlerde depresyon tedavisinde deneyimi olan bir psikolog arıyorum izmir'de. bilen duyan tavsiye eden yazabilir mi?
Merhaba,

Yetişkinlerde depresyon tedavisinde deneyimi olan bir psikolog arıyorum izmir'de. bilen duyan tavsiye eden yazabilir mi?
0
makus talihim degismez lan benim
(02.05.17)
bir arkadaşımız gitti, o kadar iyi toparlandı ki artık kim sorsa ayşe hanımı tavsiye ediyor.

www.tavsiyeediyorum.com
0
Phoebe
(02.05.17)
(7)

Depremi hissedenler?

helena
Bir onbeş dakika önce filan oldu, yer izmir. Acaba manisa merkezli miydi?
Bir onbeş dakika önce filan oldu, yer izmir. Acaba manisa merkezli miydi?
0
helena
(21.04.17)
Manisaymış. Ben de izmirden hissettim.
0
aquarium
(21.04.17)
izmir bayraklı da yeğenim bayağı korkmuş
0
devilone
(21.04.17)
Ben manisa'dayim çok sağlam salladı.
0
Apocalypse
(21.04.17)
Alsancak 3. kat ofiste çok ciddi hissettik.
0
Phoebe
(21.04.17)
Manisa merkezde 5.1 şiddetinde olmuş. Narlıdere de çok fena sallandı.
0
dahayeniymis
(21.04.17)
Konakta güçlü salladı
0
hasmetizm 2046
(21.04.17)
merkezi bilmiyorum da sağlam salladı, pencere falan yerinden oynadı.
0
keçeli kalem
(21.04.17)
(11)

toz bezi filmi benzeri filmler

kirmizipilotkalem
arkadaşlarım başlıkta da belirttiğim gibi toz bezi filmine benzer filmler arıyorum. hikaye kadın üzerinden ilerlesin, aynı gerçeklikte olsun, birde yavaş olsun. tavsiyelerinizi bekliyorum.kadınlarla ilgili bir yazı yazacağım da zaten sürekli içlerindeyim birde film ve kitaplarda araştırmak istiyorum
arkadaşlarım başlıkta da belirttiğim gibi toz bezi filmine benzer filmler arıyorum.
hikaye kadın üzerinden ilerlesin, aynı gerçeklikte olsun, birde yavaş olsun.
tavsiyelerinizi bekliyorum.
kadınlarla ilgili bir yazı yazacağım da zaten sürekli içlerindeyim birde film ve kitaplarda araştırmak istiyorum.

saygılarımla.
0
kirmizipilotkalem
(18.04.17)
onu izlemedim ama kadın (kız) üzerinden ilerleyen reha erdem'in hayat var filmi var.
0
bohr atom modeli
(18.04.17)
O filmi izlemedim ama ilk aklıma gelenler:

Zerre

Köksüz
0
rodriguez2
(18.04.17)
gözetleme kulesi
araf
0
Phoebe
(18.04.17)
Tereddüt
Pandora'nın Kutusu
Ekşi Elmalar

Ve ne kadar berbat olsa da Mustang izlenebilir.
0
fragile lady
(18.04.17)
Frances Ha (2012)
The Help (2011)
North Country (2005)
0
iwasbornonamountainside
(18.04.17)
Soyleyeceklerim soylenmis... Geriye Kalan var bir de. (Daha modern kadinin hayati uzerinden)
0
lcha
(18.04.17)
Nefesim kesilene kadar www.imdb.com
Zefir www.imdb.com
Simdiki Zaman www.imdb.com
Pek iyi film degil ama tum filmleri izledikten sonra suna da goz atabilirsin: Mavi Dalga www.imdb.com

Certain Women www.imdb.com
Wendy and Lucy www.imdb.com
American Honey www.imdb.com
Fish Tank www.imdb.com
0
perkele
(18.04.17)
Autumn sonata (bergman)

Ana yurdu(2015)
0
ordinov
(18.04.17)
Bergman'ın persona, sessizlik filmlerini de sayabiliriz
0
ordinov
(18.04.17)
sağ olun hepiniz, hiçbirini izlememiştim daha önce. izleyebildiğim kadarını oturup izleyeceğim bu gece. ve sonraki günler.
aklınıza gelen olursa yine bekliyorum tavsiyeleri.
0
🌸kirmizipilotkalem
(18.04.17)
toz bezi nasıldır bilmiyorum ama meleğin düşüşü olabilir.
0
lalu
(19.04.17)
(2)

t3 başlığında souliko'nun sorularına şu cevapları iletebilir misiniz?

Phoebe
sözlük yazarı değilim. biriniz t3.oyveotesi.org başlığında souliko nickli kullanıcının sorularına yanıtları yazabilir mi lütfen?şunları sormuş;1- kayıt ol linki yok. sadece giriş linki görünüyor bende. tıkladım ve mail adresimi girdim, hiç şifre falan sormadan doğrudan çitlemeye başladı.2- bir kaç t
sözlük yazarı değilim. biriniz t3.oyveotesi.org başlığında souliko nickli kullanıcının sorularına yanıtları yazabilir mi lütfen?

şunları sormuş;
1- kayıt ol linki yok. sadece giriş linki görünüyor bende. tıkladım ve mail adresimi girdim, hiç şifre falan sormadan doğrudan çitlemeye başladı.
2- bir kaç tane doldurup yolladım ama sayaç kısmım hala 0 görünüyor.
3- bu tutanakları yanlış doldurup gönderme durumu olduğunda ne oluyor? acaba aynı tutanak başkalarına da görünüyor da sistem gelen bilgilerin doğruluğunu birden fazla kaynaktan mı sağlıyor? yani benim doldurduğum tutanak/çetele bir kaç kişiye daha gidiyor ve sistem

yanıtlar şu şekilde;
1) dün aşırı yığılma olunca doğrulama kodu ile uğraşmamak için sadece e-mail ile giriş olacak şekilde değiştirildi. mail adresi ile birkaç defa denerseniz girebilirsiniz. bazen yine yoğunluktan dolayı ilk denemede girilemeyebiliyor.
2) sayaç yine yoğunluktan kaynaklı veri girişini yavaşlatınca devreden çıkarıldı. ama tutanaklar sisteme düşüyor girdiğinizde. çitlemeye devam :).
3) sizin girdiğiniz tutanak rastgele 2 farklı kullanıcıya daha düşüyor. toplamda 3 kişi aynı tutanağı aynı bilgilerle girerse, sistem onu güvenli tutanak havuzuna alıyor. ondan sonra ysk sonuçları ile karşılaştırıyor.

sevgiler, teşekkürler.
0
Phoebe
(17.04.17)
tutanakta olağandışı durumlar farkedince napıyoruz :( birkaç tutanak denk geldi öyle. çetelede 180 hayır oyu var ancak alta 130 yazmış mesela. ya da sonradan tutanaktaki rakamlar değiştirilmiş
0
dog day afternoon
(17.04.17)
olanı yazmak esas. maalesef böyle. zira ysk o şekilde girecek ve sistem karşılaştırmayı ysknın sistemi ile yapacak.
0
🌸Phoebe
(17.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.