Giriş
(2)

Sandık görevlisi olarak kabul edildigimizi

die so slowly
Kesin olarak nasıl anlarız? Sms falan gelir mi?
Kesin olarak nasıl anlarız? Sms falan gelir mi?
0
die so slowly
(03.04.23)
hayır. sizi son seçimde en çok oy alan 5 parti sandık görevlisi olarak bildirebilir. daha düşük oy alan siyasi partilerinde bildirme hakkı olsa da öncelik en çok oy alan 5 partidedir. eğer onlardan bildirim olmadıysa daha sonraki partilere sıra gelmektedir.

askı listeleri kesinleştikten sonra mahalle/köy'lerdeki kesin son sonuçlara göre sandık listeleri oluşturulacak ve nihai listeler ilgili siyasi partilere tebliğ edilecek.

ilgili partiler sizi sandık atama raporlarına göre asil yahut yedek olarak bir okulda bir sandığa yazacak.

298 sayılı kanunun 23 maddesine göre son 5 parti yahut bildiren olmama durumuna göre diğer partilerden bildirilen sandık görevlisi çekilişi yapılıp sandık atamaları kesinleştirilerek her sandıkta görevli başkan, memur üye ve parti sandık görevlilerin listesi tekrar partilere geri gönderilecek.

siz hangi parti üzerinden başvuruyorsanız o partinin seçimden sorumlu üye/başkanına telefon açıp "başkan ne oldu bizim iş ya" diyorsunuz o da size "falanca okul, filanca sandık, en geç 6.30'da başında hazır ol" diyecek.

en geç 7de yemininizi eder, işe başlarsınız.

(Hiçbir tesir altında kalmaksızın, hiç kimseden korkmadan, seçim sonuçlarının tam ve
doğru olarak belirmesi için görevimi kanuna göre, dosdoğru yapacağıma namusum, vicdanım
ve bütün mukaddesatım üzerine and içerim.)
0
phonex
(07.04.23)
partili görevli ise @phonex'in dediği gibi, resmi sandık görevlisi ise görev kağıdı posta ile eve geliyor.
0
nawar
(07.04.23)
(13)

Eşinizin siz öldükten sonra...

dissendium
Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini is
Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini ister miydiniz? Ya da eşiniz öldükten sonra evlenir miydiniz? Ya da birinin yeni eşi olsanız ve eşiniz rahmetli eşini ansa bu sizi rahatsız eder miydi?

Şarkıcı eşine belki bir sürü şarkı yazdı. Zamanına göre anlamlıydı ama şu an çok boş geliyor bana. Ölenle ölünmez, kimse tek yaşamak zorunda değil gibi bir sürü şey sıralanabilir. Bunlar zaten bilinen şeyler. Ama bir tarafta kulağa çok sağlıklı gelmese de bir ihanet, bir değersizlik duygusu oluşmuyor mu? Kimsenin mutluluğunda gözüm yok bu arada. Umarım mutlu yaşarlar. Hatta eşinize ve size sağlıklı ve uzun ömürler. Ben burada çok temel bir kıskançlık duygusundan bahsediyorum.
0
dissendium
(03.04.23)
Ben mutlu olmasini isterdim. Sonucta ben canliyken birakip gitmis degil, olmusum yapacak bi sey yok. Sonsuza dek aci icinde takilip kalmasi, devam edememesi uzerdi beni.
0
aguen
(03.04.23)
Eşimin ölümümden sonra başkasıyla evlenmesi hakkında konuşacak olursam, yani kimse şen şakrak, hevesli bir şekilde aman da eşim ben ölünce gitsin başkasıyla evlensin diyor olsun sanmıyorum. Sonuçta burada bir mecburi ayrılık söz konusu. Önce bunu kavramak gerekiyor. Ben ölüyorken tutup da eşimin önünde artık ne kadar hayat varsa oturup benim yadımı tut, hayat da senin için burda bitsin artık demeye ya da bunu hissettirmeye utanırım şahsen. Bence bu ayıp bir şey. Ha tabi başka biriyle mutlu olacağını düşünüp sevinmem de. Sadece en azından hayatına devam edebileceğini düşünüp içim rahatlar. Bunlar birbiriyle iç içe ama birbirinden ayrı konular.

Diğer konuysa tamamen insanlar ve onların amaçlarıyla ilgili. Herkes aynı şeyi aynı amaçla veya aynı şekilde yapmıyor ki, normalde temiz kalple eski eşini andığına inanıyorsam rahatsız olmam, aksine güvenim artar. Ama başka hesaplar peşinde olduğunu hissetssem rahatsız olurdum. Her iki durumda da ihanet duygusu hissetmem.
0
akhenaten
(03.04.23)
kayahan'ı anlatıyorsun sandım açıkçası :) evet ben ölürsem eşimin hayatına olması gerektiği gibi devam etmesini isterim. kimse ben erken ölürsem, kendisi ölene kadar benim yasımı tutmasın, aksi bir düşünce çok bencilce olur. keza evlilik de hayatın içinde, gerekirse evlenebilir.
0
roket adam
(03.04.23)
sevdiceğimi her şeyden çok seviyorum. sıklıkla derim ben erken ölürsem mutlaka evlen ama çocuklarımın hakkını ihmal etme diye ahahahhaha.

bence bir insan ölünce bitiyor işte her şey. geride kalanın ise hayatı devam ediyor. eğer hissedilecek bir şey olursa onun mutluluğunu hissetmek isterim.

büyük konuşmiyim ama ben evlenmem bu arada.
0
Hallegadola
(03.04.23)
ben öldükten sonra eşimin, sabah akşam yas tutması, yemeden içmeden kesilmesi, sersefil ortada gezmesi ahirette kemiklerimi nurla dolduracaksa isterim tabi. ama sanmam öyle olacağını. o yüzden eşim dahil tüm insanlar için huzurlu bir hayat dilerim.
0
sanemz
(03.04.23)
Ben eşimin evlenmesini isterim yaa, tek kalmasını hiç istemem, üzülmesini karalar bağlamasını hiç istemem :( zaten benim minnoşum daha karabiberle kimyonu ayırt edemiyor, yalnız kalamaz :(
0
turuncu tonlarda
(03.04.23)
Ölüm geride kalanlar için büyük bir olay, yani biz erkekler için o kadar travmatik oluyor mu bilmiyorum, aranızda hiç babası ölen oldu mu annenizin durumunu gözlemleyebildiniz mi onu da bilmiyorum ama babam ölmemiş olmasa muhtemelen ben de "evlenmesin ya" bencilliği yapardım ama babam öldükten sonra gördüm ki o psikolojiyi atlatabilmesi biraz daha mutlu olabilmesi için keşke annem evlenseydi diyorum, yani tabii üstünden yıllar geçti hayata küsmedi şu anda da gayet sağlıklı ama ne gereği var yani "ölüm onları ayırana dek" mutlu yaşamışlar işte, sonradan neden mutsuzluğa mahkum olsunlar ki? Ben öldükten sonra da aynı şekilde eşimin evlenmesini mutlu olmasını hayatına kaldığı yerden devam etmesini isterim, normal olan bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.04.23)
gercek sevginin, biriyle birlikte olsaniz da olmasaniz da karsinizdaki kisinin gercekten mutlu olmasini istemekle epey ic ice oldugunu dusunuyorum. bunu karsimdaki icin gercekten isteyemiyorsam da gercekten sevdigimi degil, ego kaynakli bir bencillik ve sahiplenme hissi oldugunu ve esasen kendi kendimi degersiz gormem ve karsimdaki evlenmesin de ne kadar degerli oldugumu kanitlasin gibi bir yerden geldigini dusunurdum sanirim. yani olumumden sonra bile, degerimi 3. kisilerin insiyatifine biraktigimi fark eder, yasarken bunun uzerine kafa yorardim sanirim. dolayisiyla, hele de ben oldukten sonra cok cok cok mutlu olmasini isterdim.

ayrica, o dediginiz ihanet duygusu ve gecmise aniya deger vermeme duygusu zaten, yasanmislik ne kadar guzel ve biricikse siz isteseniz de istemeseniz de olusuyor. yasamayan bilmez. yasayan biri olarak, sevdigim hic kimsenin de boyle bir aci cekmesini istemem. basiniza gelmeyen hakkinda atip tutmak hakkaten kolay.
0
kassiopeia
(03.04.23)
Ben öldükten sonra kim ne yapıyorsa yapsın. Ben öldüm diye eşim de yaşarken mi ölsün? Eşimin, eski eşini düzenli olarak anmasından rahatsız olurum ama bir yerden sonra. İlişkide sessiz 3. kişi var ve eşim asla tamamen benimle/bende değil gibi hissettirir.

Ünlü bir eski eş başka tabii. Onu çok fazla kişi anıyor. Michael Jackson öldüğünde eski eşi falan yoktu ama ölüm gününde 1412512 milyar kişi anıyor kendisini. Orada biraz farklı.
0
nawar
(03.04.23)
ben evlenmezdim. benden sonra herkes canı ne isterse yapsın.
0
gabe h coud
(03.04.23)
bu tamamen olayin nasil gelistigine gore degisir.

kayahan uzerinden gidersek, ipek zaten kayahan'in asik oldugu milyonuncu hatundu buyuk ihtimal, ergenler hatirlamaz ama ben "sari sekerim" ile savanora'da yaptigi dugunu net hatirliyorum. gider ayak taze bir ceviz daha kiralim dedi, hatun da gelecegini dusundu peki dedi. Kayahan'in benden sonra evlenmez diye dusundugunu sanmiyorum, evlenecegi belliydi.

Obur taraftan, diyelimki 20li yaslarda birisiyle evlenmisim. 40 sene evli kalmisiz, coluk cocuga karismisiz. Ikimiz de 60li yaslara gelmisiz. Ben geberdikten sonra hatun gidip biriyle evlenirse, obur tarafta yanima geldiginde soyleyecek iki cift lafim olur.

Bir tanidigimiz 40 sene evli kaldiktan sonra kocasini kaybetti, birakin baskasini bulmayi 1 sene yas tuttu hatun, surekli siyah giydi, makyaj yok vs..saygi duyulacak bir hareket bu, olmasi gereken budur..
0
cooperr
(03.04.23)
ahiret inancı olan birisi değilim, öldükten sonrasının tıpkı doğmadan önceki gibi olacağına inanıyorum. o açıdan eşimin ben öldükten sonra yapacaklarıyla ilgili hiçbir kaygım/düşüncem yok. kaldı ki öteki taraf inancım da olsa sanırım önemsemezdim - ben iyi anması, kalbinin bir köşesinde hayatına dokunmuş önemli birisi olarak görmesi güzel geliyor kulağa ama onun dışında benimle ölsün istemem. gönlüne göre birini bulacaksa, hayatının geri kalanını mutlu ve iyi geçirecekse evlensin. ölmüşüm yav aklı bende kalsa kime ne faydası olacak. güzel hatırlasın, hatırama sahip çıksın yeter. onu yapmasa bile bana ne, ölüyüm çünkü.

ben şu yaşta eşim ölse muhtemelen 5-6 yıl filan toparlayamam ama gerçek şu ki insan özellikle yaşlandıkça yol arkadaşına ihtiyaç duyuyor. belki tekrar aşık olurum, belki sadece kendim gibi birisiyle bir hayat paylaşmak için o yola girerim... bilemiyorum. karşıma çıkacak kişiye bağlı. eşim ölünce "aaa ne güzel karım vardı lan, olmadı böyle. iyisi mi yine evlenem" diye düşünmem ama bir noktadan sonra önüne bakmalı insan. önünde başka bir evlilik mi, aşk mı, asla bitmeyen bir acı ve yalnızlık mı olur orasını bilemem elbet.

birlikte olduğum kişinin eski eşini anması konusu da beni rahatsız etmezdi. ben 28 yaşındayım, şu an olsa üzer belki evet çünkü genciz, eşimin "hayatının aşkı" olmak, ilişki anlamında onun hayatına girmiş en özel insan olmak isterim. olamamak biraz burukluk yaratır sanırım. ama 35-40'tan sonra öyle olmaz diye düşünüyorum. hatta aksine hoşuma bile gidebilir eşimin eski kocasına vefa duyması, onu iyi anması. neticede adam ölmüş yani kalkıp ona kaçacak hali yok ki, kıskanacağım biri değil. "ne iyi kadın lan ben ölünce beni de özler herhalde" derim herhalde.

şahsi görüşümce hayat ne yazık ki romantik komedi tadında değil, öyle rüya gibi ilişki yaşayan insan sayısı yüzde 1-2 filandır. o açıdan ben vefalı, dürüst, sevgili, saygılı kadına tavım. eski kocasını özlesin, ben ölünce evlensin vs. bunlar zaten ilişkiyi ilgilendiren şeyler değil pek; denklemden en az bir kişi çıkınca oluşan ihtimaller. o yüzden o açıdan kafam rahat.
0
mark greg sputnik
(03.04.23)
Evlenmezdim, onun da evlenmesini istemezdim. Anlaşamama vs gibi bir durumdan ilişkimiz bitmemiş ki, öyle olsa hayatına devam etme kafasını anlıyorum. Ama hayat arkadaşım ölmüş, yani nasıl evlenebilirim ki.
0
kafasizbiri
(13.04.23)
(6)

zarayi begeniyor musunuz

Kittie
ben son yillarda giderek hicbi sey bulamiyorum.elle tutulur bi sey yok. 2k'lik hediye cekim var bi urun iadesinden. mont iade etmistim.sadece mont aldigim bi yer oldu zaten artik.bari canta alayim dedim cekle. alt sinif kalitede deri imitasyonu cantalar var hep. icinde astar bile yok. heybe gibi ne
ben son yillarda giderek hicbi sey bulamiyorum.
elle tutulur bi sey yok.
2k'lik hediye cekim var bi urun iadesinden. mont iade etmistim.
sadece mont aldigim bi yer oldu zaten artik.

bari canta alayim dedim cekle. alt sinif kalitede deri imitasyonu cantalar var hep. icinde astar bile yok. heybe gibi ne bi fermuar ne bi sey.

siz ne aliyorsunuz oradan? ceki 1500 liraya satasim falan var fgh
0
Kittie
(02.04.23)
Er kişi olarak söylüyorum. İnsanların üzerinde beğendiğim şeylerin epey Zara çıkıyor ama bunun üzerine Zara'ya gidince beğendiğim şey sayısı 0. Gizli bir Zara var bence.
0
nawar
(02.04.23)
Marka tutkunu değilim ama bu yıl beğendiğim birkaç bir şey oldu aldım. Onlara da pişman oldum. Almasam da olurmuş.

Az önce baktım blazerları falan güzelmiş.
0
Kahvedesu
(02.04.23)
Basic trikoları güzel oluyor genelde. Onun dışında böyle aşırıııı özel bir şey yok ama bazen denk geliyor. Montlar hakikaten güzel sanki.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.04.23)
nawar cok hakli. ben de ayni sendromu yasadim. magazasina gore urunler degisiyor, iyi bi urun cikarsa cabucak tukeniyor, cantalari kotu, indirimde cok uygun oluyor fakat izdiham da icinde. ben de bu sezon bi urun begendim bedeni bulamayip ikinci el etiketlisini aldim. meger bu zara kara borsacilarin elindeymis.
en son su pantolon aldim www.zara.com benzeri urunleri de baharlik, yazlik icin guzel bence.
baslika cevap==> begenerek kullaniyoruz. ozellikle pantolon ve yünlü kislik urunleri iyi. dandirik magazalari gezince zaraya tesekkur ederim geliyor.
0
ala09
(02.04.23)
Tasarımlar on numara ama yakında trden çıkar giderler mi acaba
Bu fiyatlar bizim için çok zor,ürünleri tabi ki kalitesiz fiyata göre
Sorun kur kaynaklı
0
photo85
(03.04.23)
tasarimlar 10 numara mi.. yok, bende bi sorun var demek ki. bu sebepten de verdim ceki birine gitti :D
0
🌸Kittie
(04.04.23)
(5)

yatırım için ev alınır mı?

romario
Kiraya vermek için ev almak mantıklı mı? Banka faizi veya yatırım fonuna göre getiri az değil mi?
Kiraya vermek için ev almak mantıklı mı? Banka faizi veya yatırım fonuna göre getiri az değil mi?
0
romario
(31.03.23)
Hayır değil. Şu an kiracısı olmayan evlerde çok yüksekten kiraya vermeye çalışanlar dışında kiracı arayan kimse kalmamıştır herhalde. Özellikle %25 limit, düşük gösterilen enflasyon gibi ev sahiplerinin anasını ağlatan hareketlerden sonra. Kimse en az 5 sene o evden umudu keseyim demez. Kiralar şu an ev fiyatlarına oranlar çok düşük zaten.
0
nawar
(31.03.23)
Yatırım için ev alınır ama kira için değil. Kira geliri yatırım zannediliyor ama bu öyle bir şey değil. İstanbul değilse aldığın 4 5 bin TL kirayla bir şey yapamazsın. Ev gerçekten iyiyse kira getirisi çok yüksekse mantıklı olabilir. Ev alacağın parayla ticaret yapsan daha çok kazabilirsin. En basit örnek telefon alıp satmak. 1 yıl önce 5 bin TL olan telefon şu an 10 bin TL. Araba da satabilirsin anlıyorsan.
0
dissendium
(31.03.23)
amaç kiradan para kazanmaksa bilmiyorum ama şimdi alayım ileride 3x olunca alamayacağım zaten, X şehirde bir evim olsun mantığıyla bakarsan bence alınır.

Faiz veya fon olayına uzun vadeli bakmak lazım ama kimse bilemez ki. Şimdi 2m lira ile ev alsan 5 yıl sonra kaç para edecek, şimdi 2m lirayı fona koysan 5 yıl sonra kaç olacak ve aynı eve alabilecek misin veya 2 ev mi alabileceksin bunları tahmin etmek lazım.
0
nhk ni youkosu
(31.03.23)
alırsanız kiraya vermeyip boş tutun seneye kiralar oturunca verirsiniz onu da tahliye tahahütnamesi almadan kesinlikle yapmayın.
0
nuisance
(31.03.23)
Yüksek kaldıraç harici alınmaz suanda .
0
Mcfly
(31.03.23)
(3)

madenciler maske filan takmıyor mu?

mark greg sputnik
türkiye gibi insan canının ve emeğinin hiçbir değer taşımadığı bir coğrafya için belki fazla masum soru olacak ama merak ettim. işçinin ölümü belgeselindeki ukrayna kısmını izleyince yine aklıma geldi. malumunuz madenci deyince akla klasik yüzü kapkara olmuş, elinde çekiciyle kafa lambalı klasik ima
türkiye gibi insan canının ve emeğinin hiçbir değer taşımadığı bir coğrafya için belki fazla masum soru olacak ama merak ettim. işçinin ölümü belgeselindeki ukrayna kısmını izleyince yine aklıma geldi. malumunuz madenci deyince akla klasik yüzü kapkara olmuş, elinde çekiciyle kafa lambalı klasik imaj geliyor. bu insanlar zaten toprağın altında çalışıyor, yerine göre makinayla veya elle dan dun habire toz kaldıracak türlü türlü şeye vuruyor. tamam ekmek parası ama o kadar şeye maruz kalınca sigaranın yanından geçmemiş adamın dahi iç organları daha 30-35 yaşında perişan olmaz mı? patlama ve çökme riskini geçiyorum, bu insanların işten dolayı yıpranmasını engelleyecek önlem/teknoloji yok mu?

bonus olarak örneğin avrupa'da, abd'de vs. işin koşulları daha iyi mi? yani bazı iş kolları gelişmemiş dediğimiz ülkelerde daha rahat veya kazançlı olabiliyor mesela, ondan soruyorum.

benim konuyla ilgili hiç bilgim yok, "olur mu lan öyle şey tabii ki özel maskeleri var, yoksa 20 yaşında madene giren üç yıl sonra ölürdü" gibi bir cevap duymayı çok isterim açıkçası ama pek umudum yok :/ durduk yere üzüldüm lan şimdi
0
mark greg sputnik
(31.03.23)
Zonguldak, is kazasi ve "meslek hastaliklarina" bagli ölümlerin en yüksek oldugu ildir(sanirim bu sorunun cevabi).

Ayrica madencilerin en çok yakalandigi hastalik türu akciger hastaliklari, dolayisiyla maske vs bir ise yaramaz.

Son olarak madencilik, gelisen teknolojiye ragmen dünyada hâlâ insan gücünün en çok gereksinim duydugu agir islerden biridir.
0
Yourcousinmarvinberry
(31.03.23)
Yer altı madenciliğinde toz maskesi veriliyor zaten. İşçilerin çoğu maske kullanmaz ama taktırmak istersen üstüne bile yürür. Bir madenciye maske taktırmaya çalıştığında "Zaten yer altındayız, ter içindeyiz. Bir de bunu takıp nefes almamızı zorlaştırıyorsun" diye dayak yeme ihtimalin, "Ah! Teşekkürler. Akciğerlerimi korumalıyım" denildiğini duymandan daha yüksek. Aynı şey baret ve eldiven için de geçerli.

Bu arada evet, yer altı madenciliğinde çalışan işçilerin yıpranmayı payı sebepli erken emekliliği ve yer altında çalışırken sektöre özel sigortaları var. Makinenin olmadığı hemen hemen her madende aşağı yukarı aynı havalandırma, ölçüm ve kişisel koruyucu donanım var. Bunların kalitesinde farklar olabilir. Alternatif olarak Türkiye'de operasyon çocuğu işveren bunun parasına kıyamadığı için yaptırmamış olabilir. Türkiye'de işçi sayısının en fazla olduğu yer altı madenciliği kömür bu arada. Kullanılacak ekipmanından, kurulacak teçhizatına kadar ciddi farklılıklar olabiliyor Almanya'daki gümüş madeni ile arasında haliyle.
0
nawar
(31.03.23)
nawar +1

İşçilerin yüzde 90'ı koruyucu ekipman düşmanıdır.

Fabrika en kaliteli maskeyi, gözlüğü, bareti, kulaklığı verir ama kimse takmaz.

Normalde tabii ki takılıyor.
0
dissendium
(31.03.23)
(5)

dolandiricilik psikolojisi/motivasyonu/profili???

buenosdias
malumunuz ulkede surekli bir dolandiricilik haberleri donuyor. bu adamlarin cogunda vicdan da olmuyor.sehit yakinlari, yaslilar, toki, depremzede, ev hayali kuranlar vs.. hepsini dolandiriyorlar.benim anlamadigim bu kadar dolandirici var cevremizde. kim bunlar abi? cevremizde efendi diye takilanlar
malumunuz ulkede surekli bir dolandiricilik haberleri donuyor. bu adamlarin cogunda vicdan da olmuyor.

sehit yakinlari, yaslilar, toki, depremzede, ev hayali kuranlar vs.. hepsini dolandiriyorlar.

benim anlamadigim bu kadar dolandirici var cevremizde. kim bunlar abi? cevremizde efendi diye takilanlar mi?

bu adamlari hirsizlik, gasp, cinayet, tecavuz'den alikoyan nedir? bir insanin hayatini yikmayi abes goren insan hirsizliktan niye cekiniyor?

gercekten merak ediyorum bu konuyu. fikri olan, bilgisi olan herkes yazabilir.
0
buenosdias
(30.03.23)
attığı taş ürküttüğü kuşa değiyorsa yapıyor. bu kadar.
0
sert siyah krom
(30.03.23)
Abi sence dolandırıcılıkla cinayet ve gasp aynı noktada mı? Yani birini dolandırdığında cezası yok denecek kadar az, gasp cinayet vs işine girdiğinde hayatın kayıyor, tecavüzden girsen tecavüze uğrama ihtimalin var içeride. Yani bunları yapanalar tabii var ama adam dolandırıcılığı suç olarak bile görmüyor temizim ben diyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.03.23)
benim çok yakınlarımda var. gayet düzgün insanlar tanısanız seversiniz. escort dolandırıcılığı yapıyorlar. yeri gelince vatan millet çok seviyo gibiler ben de anlamıyorum. milleti dolandırıyorlar ama çoğu konuda da ahlaklı olduklarını düşünüyorlar. bir kere bi askeri dolandırdıklarında üzüldüklerini biliyorum.
ayrıca bunu hırsızlık gasp tecavüzle bir tutmamalısın.
0
hobarey
(30.03.23)
Hırsızlık, gasp, cinayet ve tecavüz ile dolandırıcılığın hiçbir alakası yok çünkü. Sen "suç ise o da suç" diyorsun ama bunun "domuz niye yemiyorsunuz?" kafasından farkı yok. Her suçun, suç olarak belirlenmesinin başka bir sebebi var ve onların yapılmasının farklı motivasyonu var. Dünya iyi ve kötü ayrımından oluşmuyor. Bizim suç diye ifade ettiğimiz her şey ise o şeye karşı kendini koruyamayacak kişileri, toplum olarak bir arada yaşarken koruma amaçlı. Yani toplum olma kuralları içerisinde kalkıp bir önceki cümleye bağlı olarak bazı şeylere iyi, bazı şeylere kötü demişiz.

Bu insanlar evlerinde oturup kahkahalar atarak hainlikler planlayan uzun ve ince bıyıklı çizgi film karakteri değiller. Toplum kurallarını benimsemiyorlar. Cinayet ya da tecavüz için gereken dürtü toplum kurallarını benimsememekten farklı. Onlar için başka canlıların varlıklarının da bir şey ifade etmemesi lazım. Hırsızlık ise daha fazla sahada fiili bulunma içeriyor.

Oysa dolandırıcılıkta böyle durum yok. Temelde, insanların empati hissetmek zorunda bırakıldıkları durumlara karşı empati hissetmiyorlar. Kaldı ki dolandırıcılıkların büyük bir kısmı kısa yoldan zengin olmak için karşısındakini kazıkladığını sanan şark kurnazlarının ve yobazlık seviyesindeki dinlilerin başına gelen bir şey. "Acil ihtiyaç diye külçe altını çok düşüğe satıyorum" diyeni görüp tuzlukla koşmayan kişiye bir tane çakmağı 3700 TL'ye satamazsın mesela. Kalanların da büyük çoğunluğu kanunları bilmemek ya da cehalet sebepli. Bunun dışında kalanlar ise ufak bir oran oluşturuyorlar ve maalesef gerçekten ihtiyaç anlarında destek geldiğini düşünenler ya da halk arasında "basiretin bağlanması" denilen şekilde algı ve analiz yetisini anlık olarak kaybedenler oluyor. Bunlar dışında olanları artık yetenekle açıklayabilirsiniz.

Bu arada dolandırıcı değilim ama evinde cin var, Mekke'den kum getirdim, Allah benimle konuştu, Kudüs'te müslüman otel yapacağız, acil ihtiyaçtan yeni aldığım iPhone 14'ü kutusundan çıkarmadan 20 bin liraya satıyorum, Suriye'den kaçarken yanımda en fazla bu altın külçesini (aslında çakmak) getirdim ve kuyumcular almıyor ama karnımı doyurmam lazım falan gibi fikirlerle dolandırsam gram rahatsızlık hissetmezdim. Böyle dolandırılanlara gram üzülmüyorum. Diğer suçlar aklımın ucundan bile geçmiyor ama kesinlikle yapmayacağım şeyler. Bunu da yapmıyorum gerçi, girişken değilim sanırım. Asfşlaksfl
0
nawar
(30.03.23)
tesekkurler arkadaslar. bu konuda bircok insandan farkli dusundugumu farkettim. niye oyle geliyor bilmiyorum bana gore bir insani dolandirmak ile tecavuz etmek ayni sey. tecavuzu kucumsedigimden degil dolandiriciligi korkunc birsey olarak gormemden kaynakli.
0
🌸buenosdias
(31.03.23)
(11)

bu tekne turunun 5k tl olması normal mi?

avatar is back
çinli arkadaşlarım türkiye'ye tatile gidecekler. fethiyede görseldeki gibi bir tekneyi ayarlamak istiyorlar. sabah 9 akşam 16 civarlarına kadar ve yemek dahil bir şekilde 4 kişi 5ktl. açıkçası bana uygun geldi, bir arkadaşım geçen sene 6-7tl vermişlerdi günlük öyle bakınca normal gibi de geliyor ama
çinli arkadaşlarım türkiye'ye tatile gidecekler. fethiyede görseldeki gibi bir tekneyi ayarlamak istiyorlar. sabah 9 akşam 16 civarlarına kadar ve yemek dahil bir şekilde 4 kişi 5ktl.

açıkçası bana uygun geldi, bir arkadaşım geçen sene 6-7tl vermişlerdi günlük öyle bakınca normal gibi de geliyor ama bilemedim.

ne diyeyim arkadaşlara? ideal bu mu diyeyim ucuz mu diyeyim? kendileri tr hakkında hiç bir şey bilmiyorlar muhtemelen 1-2 yerden "türkiye'de kazıklanmaya karşı dikkatli olun" gibi şeyler okumuşlardır ondan soruyorlardır.

i.hizliresim.com
0
avatar is back
(30.03.23)
260 dolar yapıyor aslında abi bence gayet normal.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.03.23)
Çok ucuz bence de içinde yemek de var fotoğrafa göre

izmirde 1 saatlik akşamüstü tekne turu kişi başı 80 liraydı en az 6 kişi olman gerekiyordu, fethiyede bütün gün düzgün bir tekne kapamak iyi
0
freebird5406_2
(30.03.23)
yakın bir tarihteyse sezon açık olmadığından normal
0
deepex
(30.03.23)
Çok bence ya Max 500 kişi başı
0
olaylar olaylar
(30.03.23)
fiyat normal ama yemeği öyle kallavi düşünmeyin, tavuk makarna geçiştiriyorlar. içki de hariçtir. fiyat fethiye için normal
0
delidiyorum
(30.03.23)
yeme içme dahil çok çok iyi fiyat.
0
hobarey
(30.03.23)
fiyat iyi. sezon dışı o yüzden.
0
jelly bear
(30.03.23)
Sezonda değil diye mi acaba? 4 kişi 5k TL düşük geldi bana. Gerçi ya yemek kalitesi düşüktür ya da tekne. 3 ay sonra kiralasa günlük olarak kişi başı 5k öderlerdi. Oradan baktım. Gerçi alkolsüz olacak ve açılmayacaksa 5k olabilir gibi de gelmedi değil.
0
nawar
(30.03.23)
cok uygun bence. isterlerse italya'ya fransa'ya falan gidip benzer bir seye 6-7 katini verebilirler.
0
hot potato
(30.03.23)
Temmuz ayi icin daha dandik bir tekneye kaş'ta sıkı pazarlik sonucu 7 bin vericem
0
duster
(30.03.23)
Biz geçen sene Göcek'te bu şekilde bir tekneye 1000 lira vermiştik, içecekler dahil değildi. Göcek Fethiye'den daha pahalı, o yüzden bu sene benzer fiyatı Fethiye'de vermeleri çok normal.

Daha ucuza bulunur mu? Bulunur ama kalitesi düşer. Biz bayağı memnun ayrılmıştık.
0
fraise
(30.03.23)
(10)

yıkılan şehirler nasıl olur, uzun binalar olmaz de mi artık?

sanemz
depreme dayanıklı olmasının kat sayısıyla ilgisi yok diyen de var ama merak ettiğim yine mimari istanbul depremi gibi boşverilir aynı düzende mi kurulur.olmaz diycem de geçen biri yazdı burda 17 ağustos depreminde de aynısı denmiş ama şimdi istanbul gökdelenden geçilmiyor. keşke aklı başında kursala
depreme dayanıklı olmasının kat sayısıyla ilgisi yok diyen de var ama merak ettiğim yine mimari istanbul depremi gibi boşverilir aynı düzende mi kurulur.
olmaz diycem de geçen biri yazdı burda 17 ağustos depreminde de aynısı denmiş ama şimdi istanbul gökdelenden geçilmiyor. keşke aklı başında kursalar bari.
0
sanemz
(30.03.23)
Temelini sağlam yapıp malzemeden çalmazsan yapılır neden yapılmasın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.03.23)
Gölcük depreminden 10 sene sonra herşeyi unuttuk. B
Bundan da 10 sene sonra her şeyi unutacağız.

Arazi ve bina konusunda bu kadar fazla rant ve bizde de bu cehalet olduğu sürece bir şey değişmez.

Selin yıktığı dere yatağındaki binayı aynı yere kondurmuyor muyuz?
0
Mirket
(30.03.23)
Bu tip sözler çok klasikleşti ama uygun zemine uygun binayı uygun şekilde yapmak esas olan. Ben hiçbir depremde şaşalı bir göktelenin yıkıldığını görmedim mesela, belki vardır.

11 Eylül'de 2 tane uçak çarptırdılar mesela yıkmak için.

Deprem dalgalarının niteliği de çok önemli, şu videoya bakın.

youtu.be
0
akhenaten
(30.03.23)
gökdelenler bilinenin aksine depreme çok daha dayanıklı yapılar. 5-10 katı geleneksel yöntemlerle yapabilirsin ama 40 katı arkasında destekleyici ciddi bir ekip ve çalışma olmadan ayakta bile tutamazsın. türkiye’de büyük şehirlerde nüfus artışı bu seviyede olduğu sürece dikey mimarinin alternatifi yok.
0
roket adam
(30.03.23)
Depreme 3 katlı betonarme bina yerine uygun zemine doğru mimari ve mühendislik ile çalışılmış 30 katlı çelik konstrüksyonlu, radye temelli, sismik izolatörlü 2018 sonrası yapılan gökdelende yakalanmayı tercih ederim. Neden uzun binalar olmasın? Dikey yapılaşmanın birçok sorunu var ama deprem bunlardan biri değil.
0
nawar
(30.03.23)
ya rönesans rezidansı görmediniz mi tuz buz oldu. ay yok ben oturamam artık şu saatten sonra çok katlı binada, büyük konuşmayım Allah esirgesin. hem ayrıca ben deprem az olan bi yerdeyim ama maraş depremi burda bile hissedildi yukardakiler daha çok sallandık dediler.
0
🌸sanemz
(30.03.23)
Ulkenin yuzde 60'inin asgari ucretle calistigi ve asgari ucret'in 300 dolar oldugu ulkede herkesin mustakil evde oturmasini daha cok beklersin kanka.
0
baldur2
(30.03.23)
rönesans rezidans gökdelen değildi.
0
mark greg sputnik
(30.03.23)
rönesans dediğin yer 11 katlı normal apartman, gökdelen dediğin en az 30-40 katlı olur.
0
roket adam
(30.03.23)
dayanikliligin kat sayisi ile alakasi yok. sikinti rant ve ahlak cokuntusu.

turkiye'deki en guvenilir binalar gokdelen sinifindaki yapilar. kat sayisini 3'e de dusursen, amele kafasiyla yaparsan ve hicbir denetime tabi tutmazsan yine cokecektir.
0
cooperr
(31.03.23)
(17)

kaloriferi actiniz mi?

tantavizisyon
hissedilen - 1C an itibariyle istanbuldabrrr
hissedilen - 1C an itibariyle istanbulda

brrr
0
tantavizisyon
(29.03.23)
Eylül sonundan beri açık malum bebekli ev olunca. En kısık derecede.
0
takilagimacanim
(29.03.23)
Eylül başından beri açık. Son 2 aydır tavan modda açık ki hele bu ay.. Ne gelecek heyecanka bekliyoruz.
0
baldan kaymak
(29.03.23)
Kasimdan beri kapanmadi
0
unidentified floating object
(29.03.23)
Bizim de Ekim sonundan beri hep açık, arada derecesi düşüyor o kadar.
0
fraise
(29.03.23)
Kapatmamıştım.
0
ruhen hastayim ben
(29.03.23)
Kim kapatti ki?
0
balpolen
(29.03.23)
Bir süredir kapalıydı tekrar açtım. Gün içi soğuktu epey.
0
Lethe
(29.03.23)
Hep acik zaten.
0
stavro
(29.03.23)
kışı kombi açmadan geçirdim.
0
konetsu
(29.03.23)
yerden ısıtma. açmadım. ev 24 derece
0
gabe h coud
(30.03.23)
ankarada daha kapatmadık, havalar iyiyken de en dusukte calisiyordu
0
sweetoffice
(30.03.23)
kapatmıştım petekleri bu hafta tekrar açtım
0
roket adam
(30.03.23)
Pay ölçerli sistemdeyiz. İzin verilen minimumun üstüne 1-2 gün dışında çıkmadı bu sene hiç. Evde t-shirt ile gezdim hep. Yalıtım muazzam bir şey.
0
nawar
(30.03.23)
açtık açtık. vicdan azabından kurtulabilirsin aksşdkaşdla
0
blackkmamba
(30.03.23)
izmirde hava 15 derece, bizim binada bile yanıyor
0
kondansator
(30.03.23)
Hiç kapatmamıştık zaten, sanırım şöyle böyle 1 ay daha yakarız.
0
hiçmiyok
(30.03.23)
eylül'den beri ev sabit 23 derece, mekan romanya, kombi hiç kapanmadı
0
rain when i die
(30.03.23)
(21)

Arabanızı kilitlerken tuşa bir kere mi basıyorsunuz ?

garavel
Soru basit, yoksa benim gibi dönüp dönüp 3-4 kere basıyor musunuz eve girene kadar kilitlendiği halde..
Soru basit, yoksa benim gibi dönüp dönüp 3-4 kere basıyor musunuz eve girene kadar kilitlendiği halde..
0
garavel
(29.03.23)
elimde poşet falan varsa, kafam meşgulse bazen kilitlendiğinden emin olamıyorum ve tekrar kumandadan kilitlediğim oluyor. Normalde kapıdan kilitliyorum ama, kumanda hep çantada, cepte oluyor.
0
orient blue
(29.03.23)
2 kez basiyorum. once arabadan inip kapiyi kapatinca, sonra arabadan biraz uzaklasinca bi daha.
0
taurina
(29.03.23)
Basılı tutunca aynaları kapatıyor. Bakıyorum ayna kapanmadıysa 2., 3.kez basıyorum.
0
heritage
(29.03.23)
1 kez basıp kapı açma deneyi yapıyorum. bazen sadece bi kere kapatıp gidiyorum
0
ala09
(29.03.23)
otomatik kapanıyor. basmıyorum
0
glamdr1ng
(29.03.23)
şahsen aynalar kapanıyor, kilitlendiği %100 ama emin olamıyorum ne hikmetse. kapıyı kontrol amaçlı açma atraksiyonuna da giremiyorum keyless var.. obsesif miyim acaba
0
🌸garavel
(29.03.23)
Bir kac kere basmam zaten algilayinca sesten veya farlardan anliyorum.

Ama şeyi cok sık yapıyorum, iner inmez kitlemisim ama unutuyorum kafam doluyken.

20 metre uzaktan ulan acaba basmis miydim deyip uzaktan tekrar basiyorum.

Yalniz şey yapan varmis dikkat edin. Siz kitlemeden veya otomatik kitleniyorsa da siz cok uzaklasmadan birisi sizin ters tarafiniza egilerek saklanip siz kitlemeden kapinin birini sessizce azicik aciyorlar. Siz kitledim sanip uzaklastiktan sonra icine giriyorlar.
0
ananiyimioguz
(29.03.23)
Eski arabam otomatik kitleniyordu 1dk sonra, o yuzden tek basıyordum.
Su anki arabda bazen kitledigimi hatirlamayop yürürken tekrar bastigim oluyor.
0
stavro
(29.03.23)
iki kere, ikincide kornayla "kitledin kardesim kitledin" tribi atiyor, o sekilde emin oluyorum.
0
cooperr
(29.03.23)
uzaktan 2-3 kere basarım. basınca o sinyallerin yanıp söndüğünü görmem lazım.
0
bisorumvargaliba
(30.03.23)
1 kere basıp yoluma devam ediyorum.
0
nawar
(30.03.23)
Ahah ha bu kişi tek benim sanıyordum :))

Yalnız olmadığımı gösteren soru ve cevaplar için en kalbi şükranlarımı sunarım.

Yukarıdaki cevapların pek çoğunu yerine ve zamanına göre uygulamaktayım. Uzaklardan hatta bazen evin camından bile farlarla göz kırpışmak muhteşem bir huzur :)
0
epitaf
(30.03.23)
benim arabada bir tane düğme var, bir kere basınca kilitliyor, tekrar basınca açıyor.

hadi sıkıyosa buna da iki kere bas. tek bsıp kilitliyorum, kapı kolunu çekip kontrol ediyorum.

tekrar basarsan sıçtın, açıldı kapı.
0
kibritsuyu
(30.03.23)
bir kere. ayna kapanıyorsa okdir.
0
gabe h coud
(30.03.23)
"basınca o sinyallerin yanıp söndüğünü görmem lazım."
0
bir soru sorcam
(30.03.23)
Klasik OKB, yapmamaya çalışın.

Şunu deneyin, kapının birini tam kapanmadan, yani bir kapı açıkken kumandaya basın ve bakın bakalım aynalar kapanıyor mu?

Eğer kapı açık unutulduğunda, kumandaya basınca aynalar kitlenmiyorsa (ki genelde böyledir) şüpheye düşmenize gerek yok.

Kumandaya basın ve aynaların kapandığını görürken bir elinizle de kolu kontrol edin.

Sonra eve doğru giderken illa ki bi döner bakarsınız, aynalar kapalı görünüyorsa kilitlidir zaten.

Kumandaya 3-4 kere basmak, pilin ömrünü 3-4 kat azaltmaktan başka işe yaramayacak.
0
John Bloor
(30.03.23)
kapı kolu çekmek +1

fiziksel olarak o eylemi yapmak hatırlamayı da kolaylaştırıyor. (kilitledim mi diye geri dönüyorsan :D)

bir de herkes şu hikayeyi duymuştur sanırım, bi şekilde sinyali kesip kilitlenmesini engelliyorlarmış arabayı çalamasalar bile bagajda vs. ne varsa yürütüyorlarmış. Böyle laptop çalındığını duydum ama araba kilitlendim derken neden kilitlenmiyor o işi nasıl çözüyorlar ilk ağızdan dinleyemediğim için bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(30.03.23)
Kilitlenme sesini duyarsam bir kere basarım, gürültülü bir yerse ve sesi duyamadıysam sadece sinyallere bakarak uzaklaşmam çünkü kapılardan birisi açık kaldıysa da sinyaller yanıyor ama kapı açık kalıyor. Bu durumda elimle kontrol ederim.

Ayrıca ar-ge'ci olduğum için elimizde ekipman var, şirket araçlarının kumandalarını hack rf one ile test ettik, mevcut sinyalleri kopyalayıp tekrar oluşturduk. Linea ve dacia'ları çalması çok kolay, aynı kodu her seferinde kabul ediyor :)

Diğer araçların bazılarında aynı kodu tekrar kullanamıyorsunuz, bazılarında ise saate bağlı bir üretme algoritaması olduğundan bir süre sonra kod geçersiz kalıyor.

Bunları bildikten sonra bazı marka ve modellerde dönüp kontrol etseniz de fayda etmeyeceğinin farkında olmak baya kötü hissettiriyor :)

Fiat gurubunda arabada değerli bir şey bırakmamaya çalışın.
0
kimlanbu
(30.03.23)
@kimlanbu, bu çok bariz bir güvenlik açığı değil mi nasıl üretime onay alıyorlar :/
0
ananiyimioguz
(30.03.23)
1 kere basıp kapiyi da elimle yoklarim. Tamamdir.
0
wilhelmwasmuss
(30.03.23)
eski opel aracımızdan kalan alışkanlık olarak 2 kez basıyorum sürekli.

bunu çoğu kişi bilmez. opellerin bir kısmında çift kilit mekanizması vardır. kilide iki kez arka arkaya basınca kapı içerideki koldan açılmaz. yani birisi camınızı kırıp, kolunu sokup içerideki kapı mandalından kapıyı açmaya çalışırsa açamaz. o cam kırıklarının içinden girmek zorundadır, ona da çoğu hırsız yanaşmaz.

o yüzden sanki aracımda varmışçasına çift basıyorum kilide.
0
artci sarsinti
(30.03.23)
(7)

Kılıçdaroğlu KKM'yi Ödeyecek Mi?

depresif çocuk
Dolara geçmek istiyorum, haliyle KKM daha güvenli olduğu için paramı oraya yatırmayı düşünüyorum.Fakat yen, hükümet dolardaki artış farkını ödemeyeceğini belirtmişti, bu durum hala geçerli mi ve böyle bir şey mümkün mü?
Dolara geçmek istiyorum, haliyle KKM daha güvenli olduğu için paramı oraya yatırmayı düşünüyorum.

Fakat yen, hükümet dolardaki artış farkını ödemeyeceğini belirtmişti, bu durum hala geçerli mi ve böyle bir şey mümkün mü?
0
depresif çocuk
(18.03.23)
Eger secilirse mevcut sistemdekileri oder, odemek zorunda. buyuk ihtimalle ilk birkac kararname ile de iptal edecektir yeni hukumet.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(18.03.23)
Amerika'da bir banka battı. Devlet, halk paniğe kapılıp Bankalara hücum etmesin diye hemen tüm mevduatları güvence altına aldı.

Yani hiçbir ülkede hiçbir hükümet, halkın bankalardaki parasıyla ilgili güvenini riske atacak adımlara cesaret edemez.
0
Mirket
(18.03.23)
Yıl sonuna kdar devam ediyor zTen o arada vadesi dolanlar aynen devam eder yılbaşı sonrasında iptal olur bence
0
regina phalange
(18.03.23)
şu an kkm ile ile ilgili en ufak olumsuz haberde doları tepe noktasını bulamazsınız, ayrıca kk seçimi kazanamaz.
0
nuisance
(18.03.23)
Seve seve ödeyecek.
0
Mistyimage
(18.03.23)
seçilemez ve ödemeyecek
0
Erestor
(19.03.23)
Mevcut olanı mecbur ödeyecek ama şu KKM rezaletinden kurtulmak gerekiyor bir an önce.
0
nawar
(19.03.23)
(3)

Eskiden depremde kirişte durun denmesi

regina phalange
Hatırlıyorum okuldaki kitaplarda dahil deprem yanında kriişte durum masa altına girin yazardı hocalar da böyşe öğretirdi. Şimdi ise bunların yanlış olduğu ortaya çıktı. E madem eskiden niye öyle dendi ki herkesin aklında o eski yanlış bilgi kalmış durumda çünkü öEllikle yaşlılarda. Nasıl silicrz bun
Hatırlıyorum okuldaki kitaplarda dahil deprem yanında kriişte durum masa altına girin yazardı hocalar da böyşe öğretirdi. Şimdi ise bunların yanlış olduğu ortaya çıktı. E madem eskiden niye öyle dendi ki herkesin aklında o eski yanlış bilgi kalmış durumda çünkü öEllikle yaşlılarda. Nasıl silicrz bunu kafalardan?
0
regina phalange
(25.02.23)
masa alti binanin yikilmayacagindan emin oldugumuz durumlarda kafamiza bir seyler (kitaplik, tablo, avize vs.) dusmesini engellemek icin guvenli bir alan. japonya gibi ulkelerdeki depremler icin dogru bir uygulama. biz su anda binalarimizin yikilacagindan neredeyse emin oldugumuz icin bina cokerse masanin altinda eziliriz o yuzden yanlis. binanin yikilmasi durumunda bir ihtimal yasayabilmek icin bina cokse de betonu biraz olsun havada tutabilecek dolu baza, sandik, koltuk veya sabitlenmis beyaz esya gibi seylerin yaninda durmak gerekiyor hayat ucgeni olusturmak amaciyla.

kiristen kastiniz kapi kirisleriyse bu da yanlis bilmiyorsam ahsap binalarda guvenliydi ama emin degilim bundan.

yapilacak sey ozellikle yaslilarin izledigi yayinlarda bol bol kamu spotu vs. gibi uygulamali gosterimler olmali tv'de diye dusunuyorum. ben ailemde herkese tek tek evde saklanmanin guvenli oldugu yerleri gosterdim mesela. kesinlikle uzak durmalari gereken alanlari da belirledik. gerisi tamamen sansa kalmis umarim ihtiyac duymayiz.
0
in vino veritas
(25.02.23)
sadece yaşlılar değil ki. depremden sonra dışarda yemek yerken adamın biri yanındakine hemen masanın altına girmeyi tavsiye ediyordu. söyleyip o adamdaki bilgiyi düzelttim ama demek ki yaygın olarak yanlış bilinen bir durum. insanları bu konuda eğitmek lazım. bireysel olarak yapılacak bir şey değil.
0
paintov
(25.02.23)
Normal şartlarda fayın tam üstünde değilse binanın çökmemesi lazım. Bu sebeple deprem öldürmez bina öldürür diyoruz. Binanın da çökmediği durumlarda masaların altında durmak hala sorun değil. Masa derken fakir olduğumuz için ya da reklam/popüler kültür gazına gelinip (evet, o çok meşhur 4 harfli markanınkiler dahil) alınan o dandik sıkıştırma kağıt ya da talaş masalardan bahsetmiyorum. Eskisi gibi ağaçtan yapılan masalar. Kafanıza düşen malzemelerden korunup sonra da masadan çıkıyorsunuz ve tahliye ediyorsunuz. Haliyle masa yanlarında hala sorun yok.

Bu arada hatırladığım kadarıyla, "kiriş altında durun" değil de kapı eşiklerinde durun şeklindeydi eskiden. Kapıların da kirişler gibi tutacağını düşünüyorlardı ya da gerçekten tutuyordu herhalde. Nereden çıktı bilmiyorum. Kolonların dipleri ve yönetmeliğe uygun yapıldıysa kolon kiriş kesişim yerleri hala güvenli yani.
0
nawar
(26.02.23)
(11)

Üşümezsoy vs Şengör, kim haklı?

vizivozo
Şengör daha büyük bir bilim insanı, dünyaca ünlü, ama yanılıyor mu acaba?
Şengör daha büyük bir bilim insanı, dünyaca ünlü, ama yanılıyor mu acaba?
0
vizivozo
(22.02.23)
Ben de sordum çoğunluk Naci Görür-Celal Şengör ikilisini haklı buldu ama aslında en kafalısı Cenk Yaltırak'mış.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.02.23)
şengör ve görür ikisi de inşaat şirketi olan kişiler. ben güvenmiyorum
0
sert siyah krom
(22.02.23)
eleştirenler üşümezsoy'u bilimsel makalesi yok diye eleştiriyor fakat boş adam değil kariyerini eleştirmekte haddimiz değil:

"İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünü bitirdi. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını bitirdi. 1991’te profesör oldu. Almanya’da bir üniversitede de öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bir dönem MTA’da da çalıştı. Halen İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümünde öğretim üyeliği yapmaktadır."

geçenlerde şengör candaş tolga "bazı bilim adamları da şiddetli deprem olmayacak diyor" dediğinde şengör "demek ki o bilim adamı değilmiş" dedi. Şu aralar ahmet ercan ile çok atışıyor belki de onu kastetmiştir.

Şengör ve görüşlerini destekleyenler de burdaki şiddetli depremden acayip derecede eminler. ayrıca marmara denizinin resmen fotokopisinin çekildiğini söylüyorlar bilemiyorum altan.

Benim bir tek kafamı kurcalayan istanbul depremi için verdikleri şu 450-500 yıl istatistiğinin tutarlılığı. Yani 1509'dan önceki kaç deprem hesaba katılarak işte bu fay 500 yılda bir büyük fay üretiyor denilebiliyor onu anlayamıyorum.
0
joehigashi
(22.02.23)
Akademisyenlik böyle bir şey.
Biri bir yoldan yürüyüp bir sonuç bulur, diğeri başka bir yoldan gidip başka sonuç bulur.
Birbirlerinin tezlerine bakar, antitez geliştirmeye çalışırlar.

Ama sonuçta bir laboratuvar ortamında deneyimleyip, kimin haklı olduğu test edilemeyeceğine göre aksi kanıtlanana kadar konu hakkında iki tez olduğu ortaya konmuş olur.

Hangisinin daha büyük bilim adamı olduğu hususu da daha da büyük bilim adamı olmadığımız sürece bizim boyumuzu aşan bir husustur.
0
Mirket
(22.02.23)
@Mirket
hangisinin daha büyük bilim adamı olduğu belli aslında, Şengör bilimsel makale ve atıf sayısında Üşümezsoy'dan çok üstün. Fakat bu her dediğinin doğru olduğu manasına gelmiyor.
Yanılmış olabilir.
0
🌸vizivozo
(22.02.23)
@joehigashi

İBB'nin hazırladığı raporlarda bir sürü senaryoya yer verilmiş ~70 yıl ~500 yıl (seneleri tam hatırlamıyorum) ~1400 yılda bir tekrarlanan deprem olmasına karşı farklı hasar can kaybı olasılıkları var orada. demek ki hepsi ihtimal dahilinde diye anlıyorum ben bunu. senelerin azlığına çokluğuna göre deprem şiddeti de farklı, en kötü senaryo 1400küsür yılda tekrar eden. 7.8di yanılmıyorsam çok uykusuzum şu an hatırlamıyorum.

---

bi de ben de istanbuldaki deprem riskiyle ilgili bikaç makaleye baktım tabii jeoloji uzmanı olmadığım için anca sonuçlarını özetini anlayabiliyorum. ama bence burda kimin büyük bilim insanı olduğundan ziyade bu konuda ortak kanının ne olduğu asıl önemli. şu çok söylenen Parsons et al. makalesine baktım, oturup ona referens veren güncel şeylere bakmak lazım. Parsons ve diğerlerinin makalesinde (2004'te yazılmış) "Son tahminler, 2034 yılına kadar bir yerde M>7 büyüklüğünde bir depremin meydana gelme olasılığının %35-70 olduğunu gösteriyor." böyle bi ifade var.

2019 tarihli bi makale 5 hoca yazmış: www.sciencedirect.com

hakkında türkçe haber: www.odatv4.com

zamanla ilgili kısımda Özener şöyle diyor: "İzmit depreminden sonra geçen süre tüm Marmara’nın kırılması 60 yıl kadar sürmüş. Yani İzmit depremlerinden sonra ardışık deprem süreleri arasında 19 yılla, maksimum 60 yıl arasında bir süre var."

şiddet tahmini "Burada ilk deprem için iyi ihtimal 7.2, kötü ihtimal 7.5’lik bir deprem. Hepsi aynı anda kırılırsa, ama tarihte kırılmamış, aralarında hep aydan yıllara süre var. Biz tek seferde kırılacağını düşünmüyoruz. Şunu da söylemek lazım, 7’lik bir deprem olursa her şey şahane de 7.4 olursa mı ortalık yıkılacak, hayır! 7’lik bir deprem de Marmara için çok ciddi yıkımlara sebep olur."

5 tane bilim insanı düşünmüş bu sonuca ulaşmış. eğer bu konudaki uzmanların çoğu bunu söylüyorsa (oturup hepsine bakmadım tabi. bunu bilmiyorum) en mantıklı olan buna inanmak bence. belki de gerçekten uzun bi süre olmaz deprem, umarım da olmaz, ama buna inanıp buna göre yaşamanın hiçbir mantıklı tarafı yok.
0
curious mind
(22.02.23)
atıf ve makale akademik olarak elimizdeki en iyi ölçü ancak ölçü değil. kitap yazıp seminer veren, yahut araştırmalarını başka şekillerde yürüten - paylaşan - üreten akademisyenler de var. çoğunluk öyle yapıyor evet. ayrıca "bu makaledeki görüş hatalı" diye atıf yapsan da sorarsan atıf oluyor, gibi gibi.
0
sert siyah krom
(22.02.23)
ikisi de haksız.
0
prole
(22.02.23)
bunu kimse bilemez. bilmek için bunlardan daha büyük bilim adamı olmak gerekir.
0
abelardo
(22.02.23)
Jeoloji mühendisiyim. Celal Şengör haklı.
0
nawar
(22.02.23)
üşümezsoy deli, akli dengesi yok, ehliyetsiz. sırf eğlence olsun diye çıkarıyorlar.
0
duyurukullanıcısı
(22.02.23)
(17)

Fast food için hiç şunu düşündünüz mü

dissendium
Merhaba arkadaşlar. Derdimi şey edebilirsiniz ama aklıma hep şu geliyor. Bir fast food menüsüne 100 150 TL vermektense 100 TL'ye marketten fena olmayan bir sucuk alıp sucuk ekmek yiyebilirim. Ya da ne bileyim, kıyma alıp bayağı doyacağın kadar evde ızgara köfte yapabilirsin. Aile babası olma yaşım m
Merhaba arkadaşlar. Derdimi şey edebilirsiniz ama aklıma hep şu geliyor. Bir fast food menüsüne 100 150 TL vermektense 100 TL'ye marketten fena olmayan bir sucuk alıp sucuk ekmek yiyebilirim. Ya da ne bileyim, kıyma alıp bayağı doyacağın kadar evde ızgara köfte yapabilirsin. Aile babası olma yaşım mı geldi acaba. Siz böyle şeyler yapıyor musunuz?
0
dissendium
(18.02.23)
Yok abi ne aile babalığı gayet mantıklı bi davranış. Keşke kimse bulaşmasa şu restoranlara. iyice suyunu çıkardılar her siparişimde 20-30 ekliyorlar üzerine.

Instagram'da vb acayip kolay güzel tarifler oluyor al malzemeyi kendin takıl. Kimse evde de pahalı oluyor ama demesin arada muazzam fark var.
0
msb
(18.02.23)
Aile babalığı değil bro dışarıda böyle şeyler yemek kerizlik gibi artık. Gerçi ben dışarıda yapılan yemeklerden tiksinme seviyesinde nefret ediyorum benim durumum farklı ama günümüzün ekonomik şartlarında senin yaptığın doğru.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.02.23)
evet bunu düşünüyorum, onun yerine şunu yaparım diye
0
freebird5406_2
(18.02.23)
Düşünmedim çünkü bazen o kadar yorgun oluyorum ki fast food değil de ev yemeğini dışarıdan söylüyorum. Atıyorum çorba + sulu yemek 150 gibi bir şey oluyor. Kendi kendime 150₺’ye yorgunluğumu ve zamanımı satın aldım diyorum. Evet maliyetler yüksek ama yemek yapmak da motivasyon işi haftada en fazla iki defa mutfağa girip birkaç günlük yemek çıkarabiliyorum. Bu da haftada sadece beş günü kapsıyor, yetmiyor.
0
ruhen hastayim ben
(18.02.23)
mesele fiyat degil, bir seyler hazirlayacak takatin olmamasi.
0
nibba
(18.02.23)
Yani mantıksız bence. Canım fast food çektiyse alırım. Bunlar alternatif değil de aç karnı doyurmaksa kıyma alıp köfte yapmak tabii ki fast food yemekten iyi.
0
nawar
(18.02.23)
Fast food son dönemde artık rahatsız edecek şekilde pahalandı. 100-150 TL arasına tavuk dürüm yemediğiniz sürece ancak doyuyorsunuz.

Ama merket ve kasaplar da artık çok ucuz değil. Fena olmayan kasap sucuk olmuş 350-400 tl
250 gr (yarım kangal falan) 100 tl + 5 tl ekmek doyurur.

Dana kıyma 240 TL kilosu. Yarım kilo alsan içine giren malzemelerle 5-6 porsiyon çıkar.

sucuk arada bir kendini şımartmak adına güzel olur. ama köfte ekmek kesinlikle daha ekonomik duruyor.
0
janavarorion
(18.02.23)
100 gram döner ~80 lira (gerçi bunun da %30u yağ)
175 gram kıyma ~43 lira (pişince 100 gram kalır, bunda da %15 yağ olsun)

o kıymayı pişirmesi, yağı, bulaşığı, yanında ekmeği, salatası, baharatı harcadığın zaman
aşırı ekonomik olmuyor tek kişi için
yemek indirim kuponları da denk geliyor genelde
0
bir soru sorcam
(18.02.23)
Mesele hazırlayacak enerji ve adam saatin kurtarmaması
0
basond
(18.02.23)
vaktinin daha değerli olup olmadığıyla ilgili. o dediğin köfteyi yapmak(alışverişi, hazırlığı, pişirmesi ve etrafı toplaması) en az 1 saat sürecek mi? büyük ihtimalle daha fazla.

ne kadar kar ettin 70 lira mı? 1.5 saatin 70 lira etmiyorsa evet öyle yapacaksın.
0
another satisfied lover
(18.02.23)
Tembelim ben, konforuma da düşkünüm. Bu hesaplara girmiyorum o yüzden, enerjim yoksa söylüyorum dışardan.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(18.02.23)
dışarda yemeğin tadı başka da ama evde de dışardaki kadar lezzetli şeyler yapıyorsun. uygun alet edevat olduktan sonra. birtek lahmacunu evde yapamadım. hamurun inceliğini ayarlaymıyorum. onun dışında, pizza, kuşbaşılı pide, hamburger, makarna dünyası çeşitleri, tavuk dürüm, kokoreç.. gayet güzel oluyor.
0
sanemz
(18.02.23)
yok. canım fastfood yemek istiyorsa gider/sipariş eder yerim. girmem öyle hesaplara.
0
invictae
(18.02.23)
eskiden tek derdim temiz midir acabaydi. ama giderdim fast food veya baska tur yemek restoranlarina. sik da giderdim. severim disarida yemegi. ve hep fiyat olarak ort ustu yerlere giderdim daha temizdir belki diye.

simdi fiyat yuzunden gitmiyorum. kaziklandigimi hissediyorum cunku. oyle fiyatlar ki aklim almiyor. gecen subesi bile olmayan ama dizayni yeri iyi bi yere gittim. et durum soyledim. 200 kusur liraydi ve icinde 10 tane falan minnacik et parcasi m&ms drajeleri dusunebilirsin boyut olarak gerisi full biberdi.
disaridan kaziklanmamak icin yemiyorum mecbur kalmadikca yani. dedigin sey artik olmasi gereken. evde yari fiyatina alasini yaparim. biraz musteri kaybetsinler isletmeler de.
0
Kittie
(18.02.23)
Haklı düşünce. Ben de öyle yaparım.
Aile babası olmayla ilgisi yok aslında.

Tam da denk geldi:
eksisozluk.com
0
diyecevaplandı
(18.02.23)
ben tek yaşıyorum ve evde en son ne zaman yemek pişirdiğimi unuttum. zaten 7'de evde oluyorum ve bir şeyleri hazırlamak içimden bile gelmiyor, hazırlığı yemesi sonra bulaşığı falan derken uğraşmak fazla yorucu, bi de bazı günler spora gittiğim için hiç vakit olmuyor. bunun alternatifi olarak dışarıdan da söylemiyorum ama, ingiltere'de ( maalesef türkiye'de gıdaların kalitesine ve denetimine zerre güvenmiyorum ) market ürünleri gerçekten üst kalitede - biliyorum yine de ev yemeği kadar sağlıklı olamaz ama en azından kafam daha rahat yiyorum - alıyorum konserve bi yemek tavuk, kırmızı et, kımymalı yemek bişeyler vs tek kullanımlık 350-400 gr, atıyorum mikrodalgaya 3-4 dakikada hazır. yine yanında microwave için basmati pilavlarından falan atıyorum yanında da ayran vs o şekilde değirmeni döndürmeye çalışıyorum. arada canım isterse dışardan yiyorum. birisinin bana maliyeti £3 iken dışardan yemenin iyimser olarak £10-12.

biraz konu dışına da çıktım ama, senin dediğini yapmak için sanki ciddi zaman lazım. mesele zaman ve konfor sanki.
0
hayati cozemeyen adam
(19.02.23)
öyle yapıyoruz zaten. fast food dediğin yiyebileceğin en kötü ve endüstriyel yemek.yemek pişirmek öyle saatler istemiyor 100 liraya kalın dilim antrikot alıp 15 dkya yiyebilirsin. üşengeçlik ayrı tabii.

dandik bir airfryer veya bir fırın ile bile hiç uğraştırmasan 10 çeşit yemek yapılır. insanımız biraz tembel maalesef.
0
roket adam
(19.02.23)
(13)

Nikita ismi

dissendium
Nikita ismini kadın ismi sandım ama erkek ismi çıktı. Sizce de kadın ismi gibi değil mi? Ruslar sık kullanıyor sanırım.
Nikita ismini kadın ismi sandım ama erkek ismi çıktı. Sizce de kadın ismi gibi değil mi? Ruslar sık kullanıyor sanırım.
0
dissendium
(16.02.23)
andrea italya'da erkek ingilizce konusan yerlerde kadin ismi mesela. genel bir yargida bulunmak zor. cok istisna var.
0
hot potato
(16.02.23)
Sasha mesela erkek ismi ama Sasha Grey var.

Sosyal medyada cinsiyet sorunuz. Sizi gereksiz zaman kayıplarından önler eğer maksat chat, tanışma vs ise.
0
Cesario
(16.02.23)
Ruslar dışında herkes kadın ismi gibi kullandığı için öyle bir algı oluşmuş olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.02.23)
Hindistan'da kadin ismi mesela: www.behindthename.com
0
freedonia
(16.02.23)
Nikita Khrushchev var yav eski sovyet lideri. Ruslar erkek ismi olarak kullanıyor
0
nundu
(16.02.23)
Nikita Kurbanov var basketçi.

Umarım erkek olduğunu anlama süreciniz travmatik bir deneyime yol açmamıştır :)
0
armagan abanuz
(16.02.23)
Ruslar işi bozuyor. Onların bir isimleri bir de nickleri var. Almanlar'da da var bu. @Cesario "Sasha" demiş mesela. Sasha erkek ismi değil aslında. Adamın adı Aleksandr ona Sasha diyorlar. Bizdeki Süleyman - Sülo gibi değil çok insafsızca değiştiriyorlar. Bu tip kısaltmaları İngilizce konuşanlar yapıyor. Bu Rus arkadaşları anlayamayabiliyorsun bazen.

Nikita da şuradan kalma olabilir: www.imdb.com
0
nawar
(16.02.23)
burada kadın www.imdb.com

bana da kadın adı gibi geliyor
0
exlibris
(16.02.23)
armagan abanuz, işle ilgili bir belgede gördüm bu ismi. İsminin önünde Dr. yazıyordu. Bu kim deyip baktım.
0
🌸dissendium
(16.02.23)
ben de Nikita %100 kadin ismi saniyordum, Elton John abimizin bunda etkisi buyuk.
Sonradan bir tane erkege denk gelinca baya sasirmistim.

kadinsi bir vibe i olan erkek ismi diyebiliriz.
0
cooperr
(16.02.23)
Evet kulaga asiri kadin geliyor.
0
stavro
(16.02.23)
evet kulaga kadın gibi geliyor ama erkek ismi ruslarda. nikita adında tanıdığım erkekler var. yaygın da.

sacha örneği tam olmuyor. sacha alexander için kullanılan bir kısaltma. gerçek isim değil.
0
fatihkkk
(16.02.23)
slavlar kadın isimlerini -a ile bitirir genelde ama istisnaları var. erkekte nikita, kadında lyubov gibi. rusların isim formatı genelde şu şekilde,

erkek: ebeveynlerin verdiği isim + patronim (baba ismi + oviç/yeviç vs.) + soyad

kadın: ebeveynlerin verdiği isim + patronim (baba ismi + ovna/yevna vs.) + soyad + a


diyelim ki sergey kuznetsov adında bir adam anna'yla evleniyor. bir erkek, bir kız çocukları oluyor. erkeğe oleg, kıza anastasiya ismini veriyorlar.

oğlanın tam adı oleg sergeyeviç kuznetsov, kızın tam adı anastasiya sergeyevna kuznetsova olur. ruslar genelde "saygılı hitap" olarak isim + patronim kullanır, yani anastasiya hanım değil de anastasiya sergeyevna dersin. resmi ortamlar dışında da kimse anastasiya demez; nastya der, stasya der, asya der, nyusya der vs...

"saşa" tıpkı verdiğim nastya-stasya örnekleri gibi daha sevimli bir takma isim. gerçek isim değil. ismi aleksandr olan erkeğe de, aleksandra olan kadına da kullanılır. rusların kültüründe bu her şeyi "küçültme" merakı var. neredeyse kimseye gerçek adlarıyla hitap etmedikleri gibi günlük eşyaları da küçültüyorlar. stakan (bardak) mesela stakançik oluyor, su isteyeceklerse (voda) vodiçka diyorlar vs.

bu küçültmeler, sevimlilikler saşa örneğinde görülebileceği gibi isimle benzeşmek zorunda da değil. bunu daha çok eskiler kullanır ama mesela dimitri için bu küçültmelerden biri mitya.
0
mark greg sputnik
(17.02.23)
(8)

beklenen buyuk istanbul depremi

baldur2
bununla ilgili bilimsel makale okumak istiyorum, nedir bunun olabilirligi, neden beklendigi, muhtemel sonuclari vs, arastirma, senaryo, bilimsel makale, uzman gorusu, entry vs. atesleyin dostlar lutfen.
bununla ilgili bilimsel makale okumak istiyorum, nedir bunun olabilirligi, neden beklendigi, muhtemel sonuclari vs, arastirma, senaryo, bilimsel makale, uzman gorusu, entry vs. atesleyin dostlar lutfen.
0
baldur2
(16.02.23)
Yapı stoğuyla ilgili uzman görüşü.

eksisozluk.com
0
msb
(16.02.23)
dr doofenshmirtz
(16.02.23)
abuzer
(16.02.23)
En ozet halini soyleyeyim abi, istatistiksel olarak bekleniyor. Yoksa yerin icine inip analiz edip orsda yakin zamanda depreme neden olacagi tespit edilebilen bir durum yok.

Deprem bilimin en az sey bildigi doga olayi diyebiliriz, halen bugünku teknolojide buyuk bilinmezlikler iceriyor.

İstanbul'da deprem beklemenmesinin nedeni geçmişte birbirine yakin periyodlarda İstanbul'da deprem olmus olması ve bir sonraki periyoda cok yaklaşılmis olmasi. Yani taibat seriyi bozmayacaksa deprem olacak istatistiksel olarak.
0
stavro
(16.02.23)
@sta, ekleyelim.Sadece periyodik olarak degil, fayların kirilim ve enerji aktarım durumları da çizilen resme uyuyor. Kuzey Anadolu fay hattı, en sağdan kırıla kırıla ilerlemiş. Hep bir soldakine aktarmış enerjisini. İzmit-golcuk sırasını savdi. Şimdi de sırada İstanbul var.
0
abuzer
(16.02.23)
tarih boyunca çeşitli dönemlerde hep olmuş. öğrenmek istediğim tam olarak ne bilmiyorum ama olabilirliği var. net zamanını bilmek imkansız.

sonuçları ise bence bu son depremden kötü olacak. 25 milyon insan var. kimi kurtaracaksın?? 10 milyona yakın insan etkilenir. yapılacak tek şey nufusu azaltıp riskli bölgeleri boşaltmak.
0
scholar
(16.02.23)
Açılın ben jeoloji mühendisiyim. Bu TV'de gördüğünüz kişiler de Celal Şengör hariç benim öğretmenlerimdi. Celal Şengör lisans derslerine girmiyordu, o yüzden ders almadım.

Temelde levha tektoniğini bilmek gerekiyor. Yerküre dediğimiz şey tek bir parçadan oluşmuyor. Büyük kümeler var hareket halinde. Bunların hareket yönleri de rastgele değil, belli. Mevcut şartlarda Arap levhası 1,5-2 cm ilerliyor Anadolu levhasının üzerine doğru. Aynı şekilde Avrasya'yı da takip ediyoruz. Aradaki sıkışmadan dolayı Bu hareketlere bağlı olarak da dayanımın yenildiği yerlerde faylar oluşuyor zaten. Fay hatlarını da onun üzerindeki fayların davranış şekillerini de bu sebeple biliyoruz.

İstanbul'da deprem olacağını da bu harekete bağlı olarak biliyoruz. Olacak yani. Levhanın büyüklüğü, hareket hızı, hareket yönü/şekli, toprağın yapısı, geçmiş depremler üzerinden baktığımızda da tahmini büyüklüğünü ön görüyoruz. Bütün bunlara baktıktan sonra da geçmiş depremlere baktığımızda aslında aşağı yukarı 250 yılda bir tekrarlayan büyük bir deprem görüyoruz. İşte @stavro'nun dediği kısım da burada dahil oluyor.

Hani Dünya'nın yaklaşık 200 milyon yıl önce Pangea olarak süper kıta resimleri/animasyonları görüyoruz ya. Sonrasında işte şimdi bildiğimiz hali ile kıtalar oluşuyor ve şimdiki yerlerine geliyor. İşte bunu nihai durum sanan yanlış bir bakış açısı var. İnsan beyni ile ilgili bir konu bu. Kendini merkeze koyuyor ve zamanı kendisine göre yorumluyor. Oysa Dünya için 250 yıl dediğimiz şey Dünya'nın soğuyup kabuğunun oluşmaya başladığı zamandan şimdiye kadar baktığımızda geçen ömrün 1/18.000.000'i demek. Yani 80 yıllık bir insan ömrünün 2,5 dakikası gibi düşünebilirsiniz. Bunu da tam 250 yılda bir deprem olmamasını hayatınızı tam 2,5 dakikada olmayan şeylerin önemsizliği ile karşılaştırın diye söyledim. Yani 250 değil de 300 yıl sonra olmuş olsa Dünya düzeninde muazzam bir değişiklik olmuyor. 50 yıl bize çok gelebilir ama karşılaştırma için 2,5 dakikada olacak hazır noodle'ın, 3 dakikada pişmesi gibi düşünün.

Telefondan bu kadar yazdım, metro yolculuğum bitmek üzere :P İstanbul depremi değil ama deprem hakkında ufak bir miktar fikir vermesi için şunu yazmıştım bakabilirsin. eksisozluk.com

Sen makale istedin ama ben biraz özet geçtim. İstediğin cevap olmadı tabii. Makalelere erişim için Google'a yazdığında çıkan makaleler hakemli dergilerde çıkmış olsun ve hazırlayanlar da kayda değer kendilerine atıf yapılmış güvenilir uzmanlar olsun yeter. Scholar'dan yapılan atıflara baksan bile fikir verir. Diğer bazı çalışmalar için depremzemin.ibb.istanbul ve evrimagaci.org linklerini @dr doofenshmirtz ve @abuzer vermiş zaten.
0
nawar
(16.02.23)
(6)

depreme karşı güvenilir bina nedir - nasıl olmalı?

stationary traveller
selamlar, çok fazla bilgi kirliliği olduğu için bu konuda bilgili olan kişiler varsa sormak istiyorum.- 5-10 yaşında binaların hepsi sağlam mıdır? (bu yaş aralığında olup yıkılan binalar var)- 5-10 yaşında olması tek başına yetmiyor yani gerçekten iyi bir şekilde yapılmış olması şart, peki gerçekten
selamlar, çok fazla bilgi kirliliği olduğu için bu konuda bilgili olan kişiler varsa sormak istiyorum.

- 5-10 yaşında binaların hepsi sağlam mıdır? (bu yaş aralığında olup yıkılan binalar var)
- 5-10 yaşında olması tek başına yetmiyor yani gerçekten iyi bir şekilde yapılmış olması şart, peki gerçekten dayanıklı olduğunu nasıl anlayacağız?
- en iyi alternatifler max 5 katlı binalarda yaşamak mıdır?

elimizde şöyle bir örnek var: twitter.com

yani bina sağlamsa hiçbir şey olmuyor diyebilir miyiz?
0
stationary traveller
(16.02.23)
konunun uzmanı değilim; ama mantık yürütünce birçok faktörün beraber hayat kurtardığı sonucuna varıyorum.

-bina yaşı.
-belediye kalitesi.
-kat sayısı.
-mütaahit karakteri.
-semtin zemin durumu.
-lokasyonun zemin durumu.
-maliklerin kalitesi

mesela hepsi ok olsa, ama sondaki olmasa. örn: bir malik altaki dükkana fırın yapsa ve gizliden kolonları kesse hepsi boşa gitti.
0
buenosdias
(16.02.23)
Zemin, projelendirme, işçilik, yapı denetim vs. çok fazla değişkeni olan konular bunlar.

Ama sade vatandaş gözüyle şu an yeni ev alacak veya kiralayacak olan insanlar için öncelikli önereceğim şeyler şunlar olur:

-Maksimum 5 katlı bina,
-Altında dükkan, depo vs. olmaması tercih sebebi olabilir(kolon kesme furyasından dolayı),
-Müteahhit firmanın kim olduğu araştırılıp yetkinliği ve dürüstlüğü sorgulanmalı. İlkokul mezunu patronlu firmalardan kaçınmak lazım.
-Mümkünse 2018 sonrası yapılan binalar tercih edilmeli.
0
nopnog
(16.02.23)
Hocam izolator olmayan hicbir bina guvenilir degildir derim ben. Sahsi dusuncem bu.

Vay saglam binaymis, vay deprem yönetmeliğine gore yapılmış neymis bunların hiçbiri bana güven vermez sahsen. Bina yıkıldıktan sonra yönetmelikmis neymis hiçbir seyin anlamı kalmaz. Bu depremde yonetmelige aykırı hiçbir seyi olmayan tamamen yonetmelige uygun ama yikilmis olan yuzlerce bina olduguna eminim.

Kat muhabbeti de bana sacma geliyor. Az katli yapınca yikilmiyor mu bina? Japonya'da gökdelen yapıyor adamlar 9.1'de yikilmiyor. Olay kat değilmiş demek ki.
0
stavro
(16.02.23)
Bina sağlamsa bir şey olmaz. Hasar alır belki ama içinden kesinlikle çıkabilirsin. Fayın tam üzerine yapmadılarsa binaların deprem oldu diye yıkılmaması lazım. 5-10 yaşındaki binalar yeni yönetmelikle yapıldıkları için ve 30-40 yılı geçtikten sonra artık artan çürüme ihtimali ile karşılaşmadıkları için daha güvenilir.

Normal bir ülkede 5-10 yıllık binaya gözün kapalı güvenmen lazım ama bizde müteahhit, mühendis, denetçi ve işçi sorunları var. Müteahhit uygun zemine, mimarın mükemmel bir şekilde çizdiği projeye mühendisin projelendirmesi ve denetçinin sıkı kontrollerine rağmen işçinin eğitimsizliği ve cahilliği yüzünden yapılan hata sonucu yine yıkılabilir bina. Her işçinin başına bir mühendis ve bir denetçi dikemiyorsun. Ben pas payı koymadan kalıp çakan işçi yüzünden yıkılıp baştan yapılan kolon gördüm. Bu kolonu fark etmeseler 50 yıl kafam rahat dediğin binada 3. seneyi görmeden çürüyecekti kolonun.
0
nawar
(16.02.23)
herkes kafasına göre bir şey yazmış. mühendis arkadaşlar yorum yaparsa sağlıklı olur.

binanın yaşı şu açıdan önemli, 2008 yılında bina yapımına ilişkin yönetmelik değişti. yani bir standarda kavuştu. 2011 yılında ise yapı denetim başladı. 2018 yılında ise bina yapımına ilişkin yönetmelik güncellendi. yani yönetmeliğe uygun yapılmış, denetlenmiş ve zemini uygun olan binalar güvenlidir. tabi deprem bölgesindeyse kat yüksekliği de önemli tabi.

altta dükkan varsa illa ki bina yıkılmaz. zaten o binaya göre hesaplamayı yapıyorlar. dükkan varsa illa kolon kesecekler manası da taşımaz. yan yana binaları riskli olduğu iddiası da çok doğru değil. izolator olmayan binalar da güvenlidir.
0
paintov
(16.02.23)
-turkiye sartlarinda yeni bina kesinlikle saglamdir diyemeyiz.
-gercekten depreme dayanikli yapildigini malesef uzmanlar bile sadece binaya ve ya cizimlere bakarak soyleyemez. Uygulama cok onemli ve beton kapali bir kutu.
- bina saglamsa hicbirsey olmayacak diyemeyiz. bina hasar alabilir, ama icinden cikabilmeniz onemli. 7.5luk 30-40 saniye suren bir depremde bence binanin icinden yuruyerek cikiyorsan bina gorevini tamamlamistir. Bir iki kolon kiris patlayabilir, binanin durumuna bakilir, tamir edilir ya da yikilir.
- max. 5 kat olmali diye birsey yok. bina kalfa isiyse ne kadar az kadar iyi, ama bu 15 kat ustu dayaniksiz anlamina gelmiyor. Kat yukseldikce dandik muteahhitleri eliyorsun bence cunku hesap kitap gerekiyor. O yuzden en guvenli yapilar aslinda ya 1-2 katli ufak binalar ya da gokdelenler.
0
cooperr
(17.02.23)
(7)

Depremzedelere yapılacak

mekaniker
evler sadece ev sahibi olanlara mı yapılıyor? Kiracı olup evi yıkılanlara da mı ev verilecek?
evler sadece ev sahibi olanlara mı yapılıyor? Kiracı olup evi yıkılanlara da mı ev verilecek?
0
mekaniker
(15.02.23)
Abi ev sahibi kiracı ayırt etmesinler artık insaf ya. Önemli olan kiracının kiracı kalması mı bu insanların barınabilmesi mi... böyle bir ayrıma giderlerse çok ağır küfrederim ya.
0
muhayyer divan
(15.02.23)
gerçekten ev verilirse öpüp başımıza koyalım.
izmir gerçeği varken.
0
jelly bear
(15.02.23)
öncelikle dask'ı olan %50'ye direkt ev verilir diye tahmin ediyorum. dask toki anlaşması vs ile. daha sonra kalan %50'ye de aylık 3-4bin lira taksitle evleri satarlar muhtemelen
0
avatar is back
(15.02.23)
kiracı olup evi yıkılanlara ev verilmesi vahşi kapitalizmin mantığına aykırı.
bildiğiniz gibi insanlık olarak medeniyetimiz vahşi kapitalizmin sarsılmaz temelleri üstüne inşa edilmiştir.
izmit depreminde kiracılara sadece belli süre kira yardımı yapıldı. ev verilmedi.
0
aslindasorunumpsikolojik
(15.02.23)
Kiracı olanların bir evi olmadığı için yıkılan evlerine ev verilmiş olmuyor böyle bir durumda. Yani teoride bakarsak mantıksız. Bunun yerine kira yardımı yapmak daha uygun. Öte yandan şehirleri dümdüz oldu bu insanların. Aile üyelerini kaybettiler. Belki eve gelir sağlayan kişilerini kaybettiler. Bu kişiler nasıl kira ödesin? Çalıştıkları işleri, iş yerlerini vs. yerle bir oldu. Toki konutlarından en azından kurayla ya da ihtiyaç durumuna göre bir kısmına ücretsiz, bir kısmına çok uygun devlet destekli şartlarla falan diyerek daire verilse ya da örneğin 5 sene boyunca kira bedeli olmadan TOKİ evinde oturma gibi bir destek verilirse bunu sorun eden çıkmaz bence.
0
nawar
(16.02.23)
dask diye bir şey var. yani zorunlu deprem sigortası. bunu sadece ev sahipleri ödüyor.
0
nickini degistiren yazar
(16.02.23)
cumhurbaşkanı kiracılara da çok düşük ödemelerle ev alma imkanı vereceklerini söyledi. kiracılara ev verilmesi hakkaniyetli de olmaz. örneğin adamın depremde kiraya verdiği 10 dairesi yıkıldı, adama 1 ev verip kalan evler kiracılara mı verilecek?
0
faberkastelli
(16.02.23)
(6)

Sürekli statik elektrik çarpması

o kadar da degil aga
Son 1-2 aydır günde en az 20-25 kez statik elektrikle çarpılıyorum. Kıyafet, ayakkabı, ortam, statik elektrik kaynaklarına yakınlık vs. hiç bir şey fark etmiyor. Tüm ayakkabılarımda durum aynı. Halbuki sürekli ayakkabılar üzerinden deşarj olması lazım. Benzer durumu yaşıyor musunuz ve ne yapılabilir
Son 1-2 aydır günde en az 20-25 kez statik elektrikle çarpılıyorum. Kıyafet, ayakkabı, ortam, statik elektrik kaynaklarına yakınlık vs. hiç bir şey fark etmiyor. Tüm ayakkabılarımda durum aynı. Halbuki sürekli ayakkabılar üzerinden deşarj olması lazım. Benzer durumu yaşıyor musunuz ve ne yapılabilir?
0
o kadar da degil aga
(15.02.23)
Kış aylarında kazaklar ve mont kaynakli sanırım. Sürekli yaşıyoruz evet
0
abuzer
(15.02.23)
kablosuz antistatik bileklikler satılıyor bir araştırabilirsiniz , elektronikçileri de kullanıyor
0
mrctrk
(15.02.23)
kablosuz antistatik bilekliklerin işe yaramadığını ispatlayan tonla youtube videosu var.
0
aslindasorunumpsikolojik
(16.02.23)
Ayakkabılar üzerinden "deşarj" olması için ayakkabılarının iletken olması lazım. Suni deri, polyester vs. ayakkabılar elektriği iletmeyecektir. Ayrıca yün, keçe, polyester vb. ürünlü kıyafetler ya da yine belirli ayakkabılar da statik elektrik yüklenmene sebep olabilir.
0
nawar
(16.02.23)
Cevaplar için teşekkürler. Yeni ayakkabım yok aslında, hepsi geçen seneden. Geçen sene bu kadar olduğunu hatırlamıyorum. Kıyafetler de aynı sayılır. İlginç şekilde sürekli çarpılıyorum.
0
🌸o kadar da degil aga
(16.02.23)
bazı bilgisayarlardan da geçiyor bence macbook çok ufak ufak elektrik çarptığına şarjdayken şahit oluyorum.
0
Ranchoddas
(16.02.23)
(3)

Depremin etki alanı

unseal
Merhaba. Depremin etki alanı ile ilgili kafamı karıştıran bir detay var. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş iken etki alanında kuzey batı sınırının da Kahramanmaraş olması nasıl oluyor anlamadım. Yani Suriye kuzeyine kadar etki edip iç Anadolu'daki illere tesir etmemesi neden kaynaklanıyor?
Merhaba. Depremin etki alanı ile ilgili kafamı karıştıran bir detay var. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş iken etki alanında kuzey batı sınırının da Kahramanmaraş olması nasıl oluyor anlamadım. Yani Suriye kuzeyine kadar etki edip iç Anadolu'daki illere tesir etmemesi neden kaynaklanıyor?
0
unseal
(15.02.23)
Bahsettiğin izoseist haritayı atabilir misin? Ben şunu buldum ve burada etki alanı bahsettiğin gibi değil:

static01.nytimes.com

bir de bu var:

img3.aksam.com.tr

Doğrultu yönünü diyorsan fay hattı ile ilgili ama etkinin o bölgede sınırlanması durumu söz konusu değil.
0
nawar
(15.02.23)
İl bazlı gösterdikleri bir harita var tv kanallarının. Ona binaen sormuştum.
0
🌸unseal
(15.02.23)
Fay kirilimi guneye dogru oluyor.dogu anadolu fay hattindan inip oludeniz fay hattina geciyor. Ikinci deprem, dogu anadolu fayinin uzantisi olan baska fay hattinda ve kirilan uzunluk daha az sanirim.

Hatay'in antakya'nin cok etkilenmesinin bir sebebi de aluvyon zemin yapisi. Bu binalarin tepki ivmelerini arttirdi baya ve yikilmalarina neden oldu.
0
ermanen
(15.02.23)
(9)

Deprem nedeni ile mesaj atma/atmama

isimmisimyok
Aslında gönül işi vs değilDeprem dolayısıyla mesafeli bi tanıdığa bi mesaj metni yazdım ama atarsam komik duruma mı düşerim diye yollayamadımÖzelden mesajı size atsam bunu okuyunca ne düşünürsünüz kabaca fikir verir misinizBunca dert içinde saçmalamış bu demesini istemediğim için emin olamadım
Aslında gönül işi vs değil
Deprem dolayısıyla mesafeli bi tanıdığa bi mesaj metni yazdım ama atarsam komik duruma mı düşerim diye yollayamadım
Özelden mesajı size atsam bunu okuyunca ne düşünürsünüz kabaca fikir verir misiniz
Bunca dert içinde saçmalamış bu demesini istemediğim için emin olamadım
0
isimmisimyok
(15.02.23)
9 gün sonra mı atacaksınız?
0
ruhen hastayim ben
(15.02.23)
Kişi depremde doğrudan zarar alan biri değil ve bölgede de değil. Bu nedenle 9 günün önemi yok.
0
🌸isimmisimyok
(15.02.23)
depremde zarar almış değil, deprem bölgesinde değil, üstünden 9 gün geçmiş... bu noktada mesaj atarsanız komik duruma düşmeyebilirsiniz ama depremle ilgili bir mesaj atarsanız kesinlikle komik olur diye düşünüyorum.
0
mark greg sputnik
(15.02.23)
Keşke biri de sen bana bi at bakalım ne yazdın deseydi çünkü içeriği burada yazamazdım ama herkesin şu an derdi büyük biliyorum
Yine de teşekkürler
0
🌸isimmisimyok
(15.02.23)
at bakalım

yani bu durumda atacağın mesaj 4-5 cümleyi geçmemeli

beton gibi mesaj yazmamışsındır umarım :)
0
freebird5406_2
(15.02.23)
Depremde zarar alan biri değil, deprem bölgesinde değil, konunun deprem ile ilgisini çözebilen yok. Hele bir de 9 gün geçmiş. Artık enkazda bile canlı olması mucize. Yani gönül işi değilse borç ya da kira mı isteniyor? Bence net komik duruma düşülür.

"Ölüm var kardeş, bak insanlar ölüyor. Gel barışalım" temalı da olabilir. O komik olmaz gerçi.
0
nawar
(15.02.23)
Ben arkadaşımın Hatay'da olduğunu unuttum. 2 gün önce iyi misin diye yazdım. Neden komik?
0
Kahvedesu
(15.02.23)
Ben de depremden doğrudan etkilenmemiş biriyim ve eski bir arkadaşımın bana depremi kastederek nasılsın diye sorması çok hoşuma gitti. Ben de bunu göz önünde bulundurarak deprem bölgesinde olmadığını ve herhangi bir zarar almadığını bildiğim mesafeli bir tanıdığıma mesaj attım geçen hafta. Fiziksel olarak etkilenmemiş olmak zarar almamış olmak anlamına gelmiyor. Bence nasılsın, bu felaketle/haberlerle nasıl baş ediyorsun gibi konuşmalar yapılabilir -aranızın halihazırda kötü olmadığı biriyse-.
0
south park in kapusonlu uyesi
(15.02.23)
Bu tür durumlarda zaman aşımı diye bir şey olduğuna inanmıyorum. Anne ve babamı kaybettiğimde 1 ay sonra arayan dostum da oldu "ne diyeceğimi bilmiyordum" diyerek. Yalnızca araması bile iyi geliyor insana. Dün de üniversite arkadaşımın deprem bölgesinde olduğunu öğrendim ve aradım. "Özür dilerim..." diye konuya girdiğimde, özür dilememe gerek olmadığını, bilmemin normal olduğunu ve akıl edip aradığım için çok sevindiğini dile getirdi.
0
charbiel
(16.02.23)
(5)

binayı yıkım kararı çıkmadan inceletmek?

matilda
bizim bina 1987 yapımı, evlerde de binanın kendisinde de tek bir çatlak yok ama malum durumlardan ötürü, pek çok binada olduğu gibi bizim binada da inceleme yaptırmak istiyorlar. karot yöntemi binaya zarar verdiği için onu düşünmüyoruz. bir de bu bina sağlam değil dediklerinde apar topar yeni ev ara
bizim bina 1987 yapımı, evlerde de binanın kendisinde de tek bir çatlak yok ama malum durumlardan ötürü, pek çok binada olduğu gibi bizim binada da inceleme yaptırmak istiyorlar. karot yöntemi binaya zarar verdiği için onu düşünmüyoruz. bir de bu bina sağlam değil dediklerinde apar topar yeni ev aramak zorunda kalmayalım diye, yıkım kararına sebep olmayacak birilerine kontrol ettirmek istiyoruz. bu işi bu şekilde, düzgünce kime yaptırabiliriz?
0
matilda
(15.02.23)
twitter.com

hocam şu zinciri bir okuyun, önce bina riskli çıkarsa bina tahliye edilir yıkılır dendi şimdi de yetkin biri binanız yıkılmaz diyor, bu konuyu ben de araştırıyorum, yeni bilgi bulursam paylaşırım
0
freebird5406_2
(15.02.23)
karot testiyle twitterdaki "hızlı tespit" denilen şey aynı değil
0
sert siyah krom
(15.02.23)
Riskli olarak tespit edilen binada tahliye ve yıkım süreci başlıyor.

csb.gov.tr

Riskli olarak tespit edilen bina yıkım kararına itiraz ile eğer uygulanabilir durumdaysa ve yeterli çoğunluk sağlandığında güçlendirme yoluna gidebiliyor.

csb.gov.tr

Karot, yılda bir aldırmayacaksanız binaya düşündüğünüz kadar zarar vermiyor.

Bir de merak ediyorum binanız "sağlam değil, oturmak için tehlikeli" dediklerinde "olsun biz şansımızı deneyip oturmak istiyoruz" diyecekseniz neden test yaptırıyorsunuz? Yani siz "ev ararız bir ara" dediğiniz sürede yıkılacak belki eviniz. Siz şimdi ev aramak istemediğiniz için sonucu önemsemeyecekseniz bir anlamı kalmıyor testin. Ben mi anlamadım?
0
nawar
(15.02.23)
Bu arada bu süreç eninde sonunda olacak, size gelip test yapılacak zaten. Bu testin sonunda da çok yüksek ihtimalle binanız zayıf çıkacak ve o süreçlerle uğraşacaksınız. Ben olsam hiç testle falan uğraşmadan bir an önce kendimi kurtarırım. 87 teknolojisindeki bir binanın istanbul depreminden kurtulma şansı çok çok düşük deniliyor zira. Duvarlarda çatlama olmaması, ustaların binanın çimentosunu el arabasında karıştırdığı, deniz kabuklarıyla dolu deniz kumu kullandığı, nervürlü değil 3-5 tane düz demir kullandığı gerçeğini değiştirmiyor. O zaman yok çünkü öyle bir teknoloji.
0
roket adam
(15.02.23)
87 yapımı bina mühendislik hizmeti almamıştır. düşük bir ihtimal alsa bile denetimden geçmemiştir. beton ve demir standartlar çok yükseldi. yıkımdan öte bir çözüm yok.
0
paintov
(15.02.23)
(4)

Atom bombasının gücü sandığımızdan daha mı düşük? Ben anlamadım

bir fincan kahve ile film izlemek
Depremin ürettiği enerji için 500 atom bombası gücünde deniyor, bunu pek aklım hafsalam almadı. Böyle kıyasları görünce kafam karışıyor. Atıldığı iki şehirde hayat bırakmayan, yüzlerce yıl sürecek hasar bırakan atom bombası neticede şu zamana kadar kullanılmış en dehşet verici, güçlü bomba değil mid
Depremin ürettiği enerji için 500 atom bombası gücünde deniyor, bunu pek aklım hafsalam almadı.
Böyle kıyasları görünce kafam karışıyor. Atıldığı iki şehirde hayat bırakmayan, yüzlerce yıl sürecek hasar bırakan atom bombası neticede şu zamana kadar kullanılmış en dehşet verici, güçlü bomba değil midir? ama böyle kıyaslanınca, 500 atom bombası kadar güçlü denince kafada atom bombasına dair bilgiler karışıyor
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(14.02.23)
500 atom bombasının yaratacağı hasarı yüzeyde tabiki yaratmıyor. en büyük tehlike olan radyasyon da yok... o seviyede bir güç yerin kilometrelerce altında açığa çıkıyor, yüzeye olan etkisi tek bir atom bombası ile bile kıyaslanamaz. ayakta kalan binalar varsa, açık mekandaki insanlar hayattaysa ne kadar mantıksız olduğunu anlayabilmek zor değil zaten bu kıyaslamanın. birim enerji olarak kıyaslanıyor sadece.
0
konetsu
(14.02.23)
"yüzlerce yıl sürecek hasar bırakan" bu radyasyon ile ilgili kalanları doğru. Ortaya çıkan enerji, o bahsettiğin bombaların (daha sonra geliştirilen diğerlerinin değil) çıkardığı enerji üzerinden hesaplanıyor. Magnitude karşılaştırmaları yapan siteler var. Oradan çıkan enerjilere bakabilirsin. Yer yüzünde olan ve çıkardığı basınç ile oluşturduğu yıkımı ve radyasyonu düşünme. Patlama anında ortaya çıkan enerjiyi düşün.
0
nawar
(14.02.23)
biraz da komplocular yüzünden buna vurgu yapılıyor. "yapay deprem yapıyorlar"cıları susturmak için. o kadar derindeki fayı, böyle hareket ettirmek için gerekli gücün yapay olarak üretilemeyecek kadar büyük olduğunu belirtmek için.
0
late viper
(15.02.23)
Bilimsel bilgi saçma sapan şekilde cımbızlanarak kullanıldığında ne kadar anlamsız ifadeler çıkacağına bir örnek vereyim. Güneşten dünyaya 1 günde ulaşan enerji yaklaşık 1.5 x 10^19 joule. Bu da Hiroşima ölçeğindeki bir atom bombasıyla karşılaştırıldığında kabaca 180 milyon atom bombası yapıyor. Bundan bizim anlamamız gereken nedir dersen hiçbir şey, çünkü bunlar sadece bilimadamlarını ilgilendiren hesaplamalar, bu türden karşılaştırmalara bakarak afetin büyüklüğüyle ilgili fikir edinemeyiz.
0
mikro patlama
(15.02.23)
(12)

Enkaz kaldırma sorusu

quaker
Selamlar,Biraz evvel enkazlarla ilgili bir duyuru okurken tekrar aklıma geldi. Çok acı olacak soracağım şey; şimdi bu enkazların içerisinde vefat etmiş on binlerce insan var belkide. Hükümet bir panikle enkaz kaldırmaya başladı, bu vefat eden insanlar ne olacak? Vinçlerle, eksavatörler ile girip top
Selamlar,

Biraz evvel enkazlarla ilgili bir duyuru okurken tekrar aklıma geldi. Çok acı olacak soracağım şey; şimdi bu enkazların içerisinde vefat etmiş on binlerce insan var belkide. Hükümet bir panikle enkaz kaldırmaya başladı, bu vefat eden insanlar ne olacak? Vinçlerle, eksavatörler ile girip toptan sanki inşaat kalıntısıymış gibi götürüyorlar diye düşünmek istemiyorum.
Tek tek her enkazı araştırıp, cesetleri çıkartma ve sonra enkazı temizleme durumu var değil mi?
0
quaker
(14.02.23)
Mutlaka cenazeleri zarar görecek olanlar vardır, çünkü bazı beton blokları vinç veya ekskavatör tek parça yerinden oynatamayabilir. Onlar kırılırken veya ötelenirken falan, altında görülmeyen cenazeler zarar görebilir. Ama gördükleri an ya daha dikkatli olurlar ya da ekibin çıkarmasını beklerler. Normal kazı çalışmalarında bile mezara falan denk gelirlerse iş durur. Türkiye'deki inşaatçılar dediğiniz gibi enkaz kaldırmazlar zaten. Bir de moloz parça parça olduğundan makinenin kovasına öyle kazı toprağı gibi dolu dolu gelmez, içine başka bir şey karışmışsa ayırt edilebilir.
0
malheiros
(14.02.23)
şöyle garip durumlar da var. Bu işin içinden nasıl çıkılacak hiç kimse bilmiyor bence.
twitter.com
0
blackidom
(14.02.23)
@blackidom: Sormaya korktuğum şey buydu. Bu enkazlar nereye gidecek, denize mi dökülecek ne olacak? İçinde kalanlar olacak fikri beni delirtiyor. Neden böyleyim bilmiyorum ama çok kötü hissediyorum, canlarını koruyamadık, cansız hallerine bile böyle mi davranılacak diye.
0
🌸quaker
(14.02.23)
ceset bulma konusunda eğitimli köpekler kullanılacak/kullanılıyor öncesinde.
0
Improbable
(14.02.23)
@Improbable: Bu kadar büyük bir coğrafyaya yayılmış enkazda nasıl olur o bilemedim. Yeterli insan bile yoktu arama için, kaç köpek vardır acaba..
0
🌸quaker
(14.02.23)
@quaker yani işte mümkün olduğunca ulaşılmaya / çıkarılmaya çalışılır. hurraa diye alıp dökemezler. sadece köpekler değil arama-kurtarma ekipleri de olacak zaten. çoğunun yakınları diyecek ki burda şu kişi var sağ çıkmadı en azından naaşını alalım diyecekler. her ölünün ölüm belgesi düzenlenmek zorunda. birçok adliyeden savcı ve katip arkadaşlar gönüllü olarak gittiler deprem bölgelerine, ölü muayene ve teşhis işlemleri için. yani topyekün olarak ince eleyip sık dokumaları gereken bir konu bu.
0
Improbable
(14.02.23)
@Improbable : Umarım dediğin gibi olur. 99 depreminden sonra o kadar şey duyduk ki beynime işledi. İnsanlar en azından acılarını hakkıyla yaşayabilsinler.
0
🌸quaker
(14.02.23)
tek tek enkazda ceset aramaları pek mümkün durmuyor. hafriyatlar kaldırılmadan önce muhtemelen kırıcılı iş makinalarıyla küçük parçalara ayrılacak zaten, o esnada gözükebilir. bir de bu cesetler artık aşırı kokmaya başlayacağı için cesetlere yaklaşıldığında veya üstü açıldığında kokudan farkedilir diye düşünüyorum.
0
b1020
(14.02.23)
Valla benim gordugum bam gum giriyorlar enkaza is makineleriyle.

Hatta is makineleri devreye sokulma kadari alındığında bir cok yabanci kurtarma ekibi "is makinelerini sokmak potansiyel hayatta kalanları direkt oldurmek demektir, biz bununun bir parçası olmak istemiyoruz" diyip ulkeyi terkettiler. Cesetleri gectim yani.

Bugün hala canli çıkanlar var, uc bes bina disinda tum enkazlarda arama kurtarma durduruldu yıkıma girisildi. E hala canli cikabiliyorsa bu arama kurtarma isi niye durduruldu, binlerce binayo tek tek termal ile dinleme cihazı ile kontrol ettiniz mi de arama kurtarmayi durduruyorsunuz sorusu geliyor akla. Cevap cok acik, olen oldu kalan kaldi, artik bu saatten sonra canli kalan varsa da...
0
stavro
(14.02.23)
bugün fox ana haberde vardı böyle bir durum.

kepçe molozu kaldırırken bir kadını taşların arasında farkediyor yaşıyormuş.
0
gatherer
(14.02.23)
Söz ağızdan çıktı bi kere, bu şehirler 1 senede tekrar dikilecek. Bedeli ne olursa olsun.

Evet cenazeler kaybolacak, belki henüz vefat etmemiş bi kaç kişi vefat edecek. Ama bu şehirler temizlenip 1 seneye tekrar yapılacak.
0
zimbirik
(14.02.23)
Tek tek enkaz araştırılmaz. Yıkıp kaldırırlar. Buna erken başladıkları yerlerde canlı olduğu halde enkaz kaldırırken ölenler bile olmuştur belki.
0
nawar
(14.02.23)
(16)

türklerin yahudilerin derdi nedir?

roket adam
theodor herzl'in `yahudi devleti` kitabını okuyorum. kitabın ön kısmında yahudilerin osmanlıdaki durumundan ve abdulhamit'in yahudi devletinin kurulması adına yaptığı yardımlardan bahsediyor. öyle bir noktaya gelmiş ki abdulhamit benim halkım müslümanlar ve yahudilerdir, diğerlerini bizden saymıyoru
theodor herzl'in yahudi devleti kitabını okuyorum. kitabın ön kısmında yahudilerin osmanlıdaki durumundan ve abdulhamit'in yahudi devletinin kurulması adına yaptığı yardımlardan bahsediyor. öyle bir noktaya gelmiş ki abdulhamit benim halkım müslümanlar ve yahudilerdir, diğerlerini bizden saymıyorum falan demiş bizimkiler zamanında.

bizim tarihimizde yahudilerle hiç bir sıkıntımız yoksa, bu bizdeki genel anti-semitizm nereden geliyor? ya da tarihimizde yahudilerle sürtüştüğümüz bir dönem olmuş mudur? ya da durum bu kadar barışçıl değil de, kitabın çevirmeni önsözde biraz şov yapmış olabilir mi?
0
roket adam
(14.02.23)
türklerin yahudiler ile bir problemi yok zaten. anti semitizm siyasal islam tayfasının romantizmi.
0
tantunisultansuleyman
(14.02.23)
Türklerin de Müslümanların da bi sıkıntısı yok aslında, Kuran okumadım ama sanırım Kuran'da da Yahudilerden bahsederken hem değerli hem de sıkıntılı taraflarından eşit olarak bahsetmiş ama Hristiyan dünyasının tabii bunlar İsa'yı çarmıha gerip öldürdü tadında bir yaklaşımları olduğu için sevmiyorlar ve düşmanlık besleyebiliyorlar. Bizim kültürümüzde böyle bir durum yok, sonradan Filistin meselesi falan derken oradan bi düşmanlık çıkmış olabilir Müslüman Türkler arasında. Tamam Kuran'da da İsa'nın öldürülmesi meselesi nedeniyle Yahudilere karşı bi tatsızlık var ama o daha çok abi yolda görseniz merhaba-merhabadan öte muhabbetiniz olmazsa iyi olur tadında bir olay, açık açık bunlarla düşman olun susuz kalsalar su vermeyin gibi bir olayı yok sanırım Müslümanların düşmanlığı kendi kendilerine gelin güvey olma düzeyinde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.02.23)
Filistin meselesi ve ulusal kanalların yaptığı propagandanın da payı büyük bence.

Şu an açıp tekrar bakmıyorum ama hatırladığım kadarıyla kuranda da yahudilerden “aşağılık maymunlar” şeklinde bahsediliyordu. Hatta şaka mı bu diye dönüp dönüp bakmıştım bayağı adamlar böyle çevirmişler :d Yahudilerin en başında “herkesten üstün” yaratıldığı da bizzat kuranda yazar. Sebt gününde çalıştıkları için yaratıcı tarafından cezalandırılıyorlar sonra.
0
ruhen hastayim ben
(14.02.23)
Bu soru çalıştığım yerden geldi :)

Kuranda İsra suresinde Yahudilerin kötülük yaptığı veya yapacağı anlatılıyor. Geçmiş zamandan mı gelecek zamandan mı bahsedildiği konusunda görüş ayrılığı var.

Konu hakkında bir de hadis var. Yahudilerin taşların, ağaçların arkalarına saklanacağı, taşların ve ağaçların dile gelerek arkalarındaki Yahudileri ifşa edeceği, Sadece Gargat ağacı'nın arkasındaki Yahudiyi gizleyeceği, bu yüzden Gargat ağacının kötü olduğu minvalinde bir hadis. Ne kadar sahih olduğunu bilemem.

Osmanlı tarihinde Yahudiler hiçbir zaman sorun olmamış, hep iyi vatandaş olmuşlardır. (Sabetayistlerin durumu istisna ve biraz karışık.)
Hatta İspanyadan Yahudiler kovulduğunda Osmanlı bütün İspanya Yahudilerine kucak açmıştır.

Birinci Dünya savaşında saf değiştiren Yahudiler olmuş, yanılmıyorsam bir bölük kadar Yahudi birliği Çanakkale'de bize karşı saf tutmuştur.

Yanılmıyorsam daha önceki yıllarda Filistin bölgesinde Yahudilerin mülk edinmesi yasak iken Abdülhamit zamanında bu yasak kalkmış mülk edinmeye başlamıştır.

İsrail devletinde Filistin halkı ezilen bir millettir. Geçmişte Sovyetler Birliği ve Türk solu tarafından sahip çıkılan Filistin (Deniz Gezmiş'in Filistin'de gerilla eğitimi aldığı söylenir), bugün Türkiye'de İslami kesim tarafından sahiplenilmektedir.

Yahudi inanışında düşünceler muhteliftir. Dinini idrak edebilmek için daima kovulmuş ve diasporada yaşamak gerektiğine inanan, bu yüzden de İsrail devletine karşı olan Yahudiler bile vardır.

Bu karışık düşünceler içinde kendilerince kutsal kabul edilen Kenan arazisini ele geçirmek gerektiğini düşünenler de vardır.

Kenan arazisinin sınırları da kafa karıştırıcıdır. Kimileri sadece şu anki Filistin, İsrail devletini işaret ederken, kimileri sınırı Nil'den Fırat'a kadar uzatır ki bu düşüncenin ucu Türkiye Cumhuriyetine kadar uzanır.

Sözde Kürdistan devletinin bu amaca hizmet için kurulmaya çalışıldığına dair ve bir düşünce vardır.

Bugüne kadar okuduklarımdan aklımda kalanlar bunlar. Yanlış hatırladıklarım olabilir.
0
Mirket
(14.02.23)
Bu arada Yahudiler arasında mesela İsrail'i devlet olarak kabul etmeyen Ortodoks Yahudiler de var, bunlar Mesih gelene kadar herhangi bir İsrail devletinin kurulamayacağını düşünen İsrail'de Filistin bayrağı taşıyıp İsrail bayrağı yakan insanalar, kendi aralarında bile çatışmalılar yani fikir olarak.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.02.23)
O zaman yazdıklarınızı yanlış yorumlamıyorsam, "türkler" ile yahudiler arasında bir sorun yok, genel olarak müslümanlık ile yahudilik arasında bir sorun var. Doğru mu anlıyorum?

Çanakkale savaşındaki yahudilerin bize karşı olma durumu da sanırım katır birliğinden kaynaklanıyor, bu da istisnai denilebilecek kadar küçük bir bölük değil mi zaten www.salom.com.tr

Biz kendi topraklarını parayla satan araplar yüzünden, koca bir milletle düşman olmaya çalışıyor olabilir miyiz, sorguladığım şey bu aslında. Filistin ve kudüs meselesi trajik bir mesele evet, ama bizim gücümüz korumaya yetmemiş, yerel halk da o toprakları satmış gitmiş. Bunun kinini tutmak bana anlamsız geliyor. Filistin'i, Kudüs'ü biz sonsuza kadar nasıl koruyabilirdik.
0
🌸roket adam
(14.02.23)
islamcıların gazlama , kutuplaştırma ve motive etme aparatı filistin.
Sanırım içlerindeki arap hayranlığının da önemi büyük.
Saf yurdum insanının beynini yıkıyorlar bu propaganda ile.
Mesele eziyet ise eziyetin kralını Çin, müslüman uygur Türklerine yapıyor.
Ama bunu dert edinen islamcı görmedim.
Bu arada filistinliler de sanırım osmanlı yüzünden bizi pek sevmezler.
0
vizivozo
(14.02.23)
Abi Müslümanlarla olan durum son dönemde gerçekleşen bir olay, teknik olarak Müslümanlarla da bir sorun yok aslında, öyle olsa (kendi söylemlerine göre) Allah'ın yeryüzündeki gölgesi olan Osmanlı padişahı neden İspanya'dan sürülen Yahudileri kabul etsin ki kendi topraklarına. Türk siyaseti çatışmalardan beslenen bi siyaset, Yahudi düşmanlığı da bunun ürünlerinden.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.02.23)
ortada bir filistin gercegi var, bu yuzden dunyanin ciddi bir kesminde israil devleti kotuleniyor, guner amerika'dan avrupa'ya toplumlarin kayda deger bir kismi devlete ve filistin politikalarina mesafeli... cok ciddi bir lobileri olmasa bu kadar olumsuz karsi goruse karsi perisan olmuslardi...
0
hewit
(14.02.23)
Bu arada @vizivozo'nın son cümlesine bir ek yapayım. Filistin bayrağı 3 renkten oluşmaktadır ve kırmızı rengiz ne için oraya konduğu her yerde yazar.
0
Mirket
(14.02.23)
Devlet iliskileri acisindan ele aliyorsan bir derdi yok, fazlasiyla ic ice. Son zamanlarda Israil'in dis politikasina bagli olarak ara hafifce acilmis olabilir. Halklar arasindaki iliskiler acisindan ele aliyorsan, Turkiye icinde yine kimsenin bir derdi yok, Turkiye'de herkes buyuk cogunlukla ic ice baris ve yardim icerisinde yasayagelmis. Fakat Yahudi halklari kendi iclerine cok kapanik ve genel olarak diger tum halklarla tarihsel akista problemleri olmus bir halk. Turkce'de de kendilerine karsi birtakim asagilayici ifadeler dil icerisine yerlesmis. Sadece din acisindan ele aliyorsan bir karsitliktan bahsedilebilir ki bunun da en buyuk sebebi Filistin olmali. Bunun disinda muslumanlar ile yahudiler, hiristiyanlara kiyasla birbirleri ile yine iyi anlasirlar. Nihayetinde ikisi de ayni kokenlere sahip benzer bir din. Ben iki din arasinda sorun var demezdim.
0
dunal
(14.02.23)
Türklerin ya da Müslümanların Yahudilerle bir derdi yok.

Son derece güçlü siyasi ve ekonomik otoriteye sahip, kendini siyonist olarak tanımlayan, nicelik olarak azınlık hükmündeki Yahudilerin Büyük İsrail'i kurma planı adı altında bütün dünyayı kan gölüne çevirmekten imtina etmemesi ve bölge ülkelerindeki tüm savaşları ve yıkımı finanse etmesiyle derdi var.

Tüm dünyada büyük bir mülteci sorunu çıkaran, PKK'yı, IŞİD'i ve bilimum terör örgütlerini paravan ve kukla şekilde İsveç çakısı misali kullanıp onlara silah, para ve lojistik sağlayan Yahudi görünümlü kafirlerle derdi var.
0
duchess jessamine
(14.02.23)
Arkadaşlar Kur'an çeşitli ayetlerin çeşitli surelerinde Yahudilerin nasıl lanetli olduğundan söz ederken Müslüman ile Yahudi arasında sıkıntı olmadığını söylemek aşırı iddialı değil mi? Ayetler var, ayetler:

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

Türklerin, Yahudiler ile doğrudan sorunları yok. Ümmetçiler, Müslümanlar, Siyasal İslamcılar ve Arapperestler Yahudileri sevmezler. Türkiye'de de yaklaşık 70 yıldır bu akım yaygın olduğu ve son 20 yılda da tavan yaptığı için aksi bir algı varmış gibi görünüyor. Yoksa Türk-Yahudi ilişkileri çok eski zamanlara kadar gerek ticari, gerek askeri olarak devam eder. Osmanlı'da Yahudi ilişkileri bile başlı başına buna kanıttır. Diğerleri yazılmış ama Napolyon'un Filistin üzerindeki seferinde Akka kuşatmasında Yahudi devleti sözü verdiği halde bölgedeki Yahudiler bu kuşatmada Fransa safında ya da desteğinde konumlandırmadılar kendilerini. Hatta bu kuşatmada Napolyon'a karşı Akka'yı savunan Cezzar Ahmet Paşa'nın sağ kolu da Yahudi Haim Farhi de kuşatmada etkin rol oynamıştır.

Bu arada İsrail, Yahudilerin inançlarına göre tanrı tarafından vadedilmiş olduğu için Mısır'dan kaçtıklarından sonra (bulmaları yıllar sürmüş) gelip yerleştikleri bölgede 1948'de kurulmuştur. Gerek inançları sebebiyle sahip oldukları "yurtsuzluk" bakışıyla, gerek de bölgede yeterli kuvvete sahip olamadıklarından ya da durumdan şikayetçi olmadıklarından olsa gerek böyle devam etmiş. Roma, Mısır, Arap, Eyyübi, Osmanlı vs. döneminde de yaşamışlar orada. Kuruldukları günden itibaren de çevredeki ülkeler tarafından yok edilmekle tehdit edilmişler. Bu tehditlerin sözde kalmaması ve Holokost'un taze olmasını birlikte incelersek çevredeki kaç ülkeye karşı tek başına mücadele eden küçük ülkenin öfkesini ve bu durumdaki sertliğini anlayabiliyorsunuz. (Sahil bombalayıp çocukların ölmesi gibi örnekler verenin kalbini kırarım. Onları kastetmediğim belli olmalı).

İsrail'in zamanında ve şu an soğuk ve sıcak çatışma halinde olduğu ülkeler ve toplumların neredeyse hepsi Arap Baharı'nda Osmanlı'ya isyan etmiş. Osmanlı askerlerinin midesini deşerek "kaçırılan altınları bulmaya çalışmış", demiryollarını bombalayıp su kanallarını zehirleyerek 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı karşısında yer almış ülkeler ve toplumlar. Halifeci ümmetçiler bu gerçeği kabullenmezler pek. Kaldı ki Filistin-İsrail'in yaşadığı durumun temelinde de İsrail'e evlerini sata sata Filistinlilerin yaşadığı mahalleleri İsrail mahallelerine çeviren Filistinliler ve onların Yahudi düşmanlığı da yatmaktadır. Türk-Filistin-İsrail ilişkilerinde ise Türkiye'nin Filistin ile yakın durmasının temel sebebi ümmetçi kafadır. Asala ve PKK'nın teröristleri ilk yıllarında gerilla eğitimini Filistin Kurtuluş Örgütü'nde aldılar. Ermeni sorununda da Filistin Türkiye karşısında yer aldı.

Türkiye'nin coğrafyadaki doğal müttefiki olması gereken İsrail böyle ümmetçi-Siyasal İslamcı bakış ile eğreti kuruluyor ve Filistin'e göz kırpan şekilde yer alıyor. Neyse konu böyle devam eder.
0
nawar
(14.02.23)
islamcıların karşılıksız filistin aşkından kaynaklanan israil düşmanlığı var.fakat.
amerika'nın fetö ve akp eliyle yürüttüğü ülkemizi yıkma projesi gerçeği de var.
amerikada kararların yahudi lobisi onayı ve desteği olmadan alınamayacağını biliyoruz.
tarihi bir satışa getirilmiş olabiliriz yahudiler tarafından.
0
vizivozo
(14.02.23)
turklerin yahudilerle derdi yok, arap muslumanlarin var. biz de son 20 senede vahabiligin dumen suyuna girdigimiz icin yahudi dusmani pozisyonu aldik. Bir nevi gecici eksen kaymasi yasiyoruz.

muslumanlardaki genel nefretin nedeni bence kiskanclik. Ufak tefek insanlar, araplarla ayni cografyadan cikmislar ama kafalari zehir gibi calisiyor. Teker teker sabun yapilmislar, binbir iskenceye maruz kalip dunyanin dort bir yanina dagilmislar ama hala gucluler, yasamaya devam ediyorlar.

fistik kadar akli olan yahudilere yakin durur, birseyler ogrenmeye calisir.
0
cooperr
(14.02.23)
Yahudilerle sorunu olsa yıllarca birlikte yaşamazlardı.

İsrail'i sevmeyiz.Bunun nedenini herkes biliyor her yerde de yazıyor.
Müslümanların israil devletini istememesinin nedeni İslam dinin güçlüye değil haklıya taraf olunmasını emretmesidir.

Dejenerasyona uğramış, öz güvenini yitirmiş olanları korkudan ve kendini onlardan aşağı gördüğünden onlara yakın durup birşeyler öğrenme hevesine kapılırlar.

Biz onlardan değiliz onlar arap, diyerek sıyırmaya çalışırlar.

Fanatik İsraillilere göre bu tür yanaşmalara yüz vermemek gerekir.Yoksa böcek gibi çoğalacaklarından bahsedilir.
0
hebanon
(15.02.23)
(22)

Depremde cok kapan yasam ucgeni vs iceride kalmak size mantikli geliyor mu?

stavro
Oncelikle sunu soyleyeyim, yuksek kattaysan zaten yapacak bir sey yok mantikli olsa da olmasa da çıkamazsin disari onu ayri tutuyorum.Ama eger cikma ihtimali varsa cikisa nispeten yakinsan bana cok-kapan yasam alani oluştur vs evin icinde kalip iceride onlem alma isi bana hicbir surette hiçbir şekil
Oncelikle sunu soyleyeyim, yuksek kattaysan zaten yapacak bir sey yok mantikli olsa da olmasa da çıkamazsin disari onu ayri tutuyorum.


Ama eger cikma ihtimali varsa cikisa nispeten yakinsan bana cok-kapan yasam alani oluştur vs evin icinde kalip iceride onlem alma isi bana hicbir surette hiçbir şekilde asla mantikli gelmiyor.
Hep böyle düşünüyordum ve bu depremden sonra daha guclendi bu fikrim.

1- Simdi düşünüyorum, coken koca bir binanin icindesin bir sefer. Bir bina sonsuz farkli sekilde cokebilir. Hicbir bina tam olarak birbirinin ayni sekilde cokmuyor nihayetinde. Dolasiyla nereye ne dusecek, tavan ne kadar kasagi inecek, nerede bosluk kalacak asla bilemezsin, kumar.
Televizyonlarda enkazsan sag cikarilan sansli insanlari görüyoruz hep, binlerce kisi ezilerek parcalanarak oldu, bir yasam ucgeni icerisinde falan kalmadi ve korkunc şekilde öldüler, ama haliyle Tv'de bu parcalanmis cesetleri gormuyoruz, sansli olanları goruyoruz. Su ana dek 24.671 kisi oldu en son okudugum rakam. Bunlari sadece rakam olarak görüyoruz ama kurtulanlari kanli canli görüyoruz Tv'de. O mucizeci kurtuluş yaşayanlar kadar şanslı olacak miyiz bakalim?
Bazi binalar var ozellikle alt katlar bildiğin yok, sifir. Yok yatagin yanina cok, yok kolon kirisin yanına cok flaan hikaye, kat bildiğin yok! Nereye siginacaksin o katin içerisinde?


2- Oldu da bina oyle bir şekilde coktu ki sen cokup kapandığın kısımda boslukta kaldın diyelim. Kafana gozune bir parca falan da dusmemesi lazim, o boslukta sana bir blok parçası bir tugla falan kafana dusmemesi seni tamamen korunakli bir alanda birakmasi lazım, kafaya 30*30cm bir parça çarpsa zatrn oldun.

3- buraya kadar saydigim tum iyi ihtimaller gerçeklesti,bolsukta yasam ucgeninde kaldin, kafaya goze sirtina falan bir yerine parca da dusmedi sag salim boşlukta kaldin sag durundasin diyelim. Yikici bir deprem oldu ve sen enkaz altindasin, sana yardim ne zaman gelecek? Binlerce binanın yikildigi bir ortamda senin altında kaldığın binaya yardim gelecek ve seni kurtaracaklar. Sen de o yardım gelene kadar ac susuz kalip olmeyeckesin hayatta kalacaksın. Bir de kis mevsimi ise donmadan kalman gerekecek bir de.
Bunun İstanbul'da oldugunu dusunsenize. İstanbulda semtlerin uydu goruntulerine bir bakın, binalar ic ice dip dibe. Oyle bir yerde size siz hayattayken bir yardim ulasabilecegini düşünüyor musunuz mesela, ben hic sanmıyorum.
Kotumser oldugumu düşünebilirsiniz ama bana sorsarsaniz istnabulda size yardımın zamaninda ulasmasi imkansiz, sahsi fikrim bu yonde.
He yukarisa saydigim tum iyi ihitmaller gerceklesecek hayatta kalacaksınız, yardim da bir sekilde siz hayattayken bolgeye ulasacak ama grlip sesinizi de duymalari lazim bir de o var. Enkazin icinde nerdeysesiniz artik o noktadan sesinizi birileri duyacak. Veya tam techizatli termal kameralı veya kalp atisi dedektorlu ekip falan gelecek.
Tv'de sadece kurtarılanlari görüyoruz ve dolasiyla kurtarılma umidi besliyoruz böyle bir senaryoda. Ama kac kisinin deprem sonrasinda enkazda sag kalip da takip eden surecte yardim gelene kadar iceride oldugunden haberimiz yok, tv hiçbirini gosteremiyor. Birkaç gun sonra kurtarilan 3-5 kisi asiri istisnai ve mucizevi olaylar. Buzdağının alti gorunmuyor. Binlerce kişi öldü nihayetinde.

Simdi yukarıda siraladigim sizi kurtarabilecek iyi ihitmalleri gayet de olagan ihitmaller olarak düşünebilirsiniz (ki ben oyle düşünmüyorum ama neyse) ama bu ihtimllarin hepsini carpinca cikan olasiligi dusunmek lazim. Yani bu ihtimallerin hepsi birden gerceklesmesi lazım evin icinde kalip da kurtulmamiz icin. Yani isvec peyniri olayi, butun deliklerin denk gelmesi lazım. Ama olumsuz ihitmallerin bir tanesi olmeye yetiyor.

Disari cikmaya calismanin da bir suru kotu ihtimali var evet, cikmaya calisirken bina ustune cokebilir en basitinden, cunku zamam hariciyoesun. Vrya çıktığında bina ustune dusebilir sokakta caddede neredeysen. Ama simdi yukarıda saydıklarımla karşılastirinca bana disariya cikmsya calismak (eger cikisa yakin yerdeysen, 5-6katta zaten sans yok onu soykedim yukarida) cok dsha mantikli ve kurtulma sansi cok daha yuksek bir senaryo geliyor. Yani sen disari cik da bina ustune dusese zaten yapacak bir sey yok, iceride kalsan zaten oldugu gibi ustune cokuyor o kesin. Kaldi ki gordugum kadarıyla cogu bina oldugu yere çöküyor istif gibi katlariyla. Yola ya da saga sola yatanlarin sayisi daha az gibi.
İceride sag kalsan bile kurtulusun halen zor ama dışarıya kendini atabilir kurtardiysan en azından isinma, yiyecek icecek bulma sansin var.


Ozet olarak bana iceride kalmak olum fermanını imzalamak geliyor neresen bakarsam bakayim. Deprem aninda planim kesinlikle olabildigince hizli bir sekilde disariya kacmak, hiçbir surete hiçbir sekilde iceride kalma yoluna gitmemek. Bina coktuyse öldün diye bakıyorum ben olaya.
Sizde durum nasıl?
0
stavro
(12.02.23)
Depremi yaşayanlar deprem olurken yerinden hareket etmenin çok zor olduğunu söylüyorlar. Herkes bulunduğu yere çöküyor genelde. Bu durumda dışarı nasıl kaçılacak? Biz ailecek depremi çok yakın illerde çok hissettik. Ben kaçmaya çalışırken dengemi kaybedip düştüm. Yani dediğiniz pratikte olmaz.
Hadi diyelim evden çıktın, bu sefer kapı eşikleri ve merdiven altları daha da tehlikeli. Her türlü bu tür büyük depremde yapılacak en uygun hareketi öneriyorlar.
5-10 sn içinde depremi algılayıp kaçabileceğiniz ortam varsa zaten dışarı çıkarsınız.
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
abi valla sıkıntılı durum ya. şu an annemin oturduğu yerde deprem olsa ben kapıdan fırlarım mesela. çünkü bina yıkılana kadar kendimi sokağa atma şansım var - etraftaki binalar da fazla yüksek olmadığı için kafama gözüme düşmeyebilirler. camdan, balkondan vs. 10-15 saniye içinde fırlayıp gidebilirim, duruma göre daha kısa sürede.

yalnız bir apartmanın ikinci katında ya da daha üstünde yaşıyorsan merdivenlerdeyken (ki bildiğim kadarıyla yapıların en zayıf elemanlarından) pat diye aşağı düşüp ciddi yara almak veya ölmek ihtimal dahilinde. ben o yüzden yaşam üçgeni yapardım eğer 10 saniye içinde sokağa veya en azından apartmanın girişine kadar ilerleme şansım yoksa.

her deprem bu kadar felaket olmuyor. istanbul'daki depremde evet enkaz altında kaldıysan (hatta sokağa çıktıysan bile) öldün demektir ama atıyorum tek şehri etkileyen, 50-60 binanın yıkıldığı bir depremde enkazda sağ kalmak önemli kurtuluş şansı.

bir deprem çantasının yanına hayat üçgeniyle çöktüğünde bence şansın az değil. kafana kepçe filan vurmazlarsa çıkarırlar 3-4 gün içinde, hatta belki daha kısa sürede. fay hatlarının üstünde yaşamayı çok seven bir sülalenin bireyi olarak bir sürü deprem yaşadım, hepsinde öncelikli tercihim evin içinde güvenliği sağlamak oldu kaçmak yerine. ha ev yıkılsa yaşar mıydım orasını bilmiyorum.
0
mark greg sputnik
(12.02.23)
Abi "deprem cantasinin yaninda yasam ucgeninfe kalmak" diyorsun mesela. Didisinin didisi yani.

"Çıkarsin 3-4 gune" bu depremde gorduk abi bunu, bayagi günlerce kimsenin gitmedigi yerler oldu. Yani durum " bir sekilde çıkarız yav" gibi basit
değil aslinda. Dedim ya biliyor muyuz kac kisi basta sag kaldı da iceride beklerken öldü.

Bir de ev başına yikildiginda disarida nasil bir sey yasandi bilemezsin zaten 50-60 bina mi yikildi yoksa sehir dumduz mu oldu. Umutsuzca bekleyeceksin. İstanbul'da deprem bekleniyor, İstanbul icin konsuiyirum zaten istnabulda nasil bir ortam olacagini tahmin edebilirsiniz.


Bir de bu zamana kadar izledigim deprem görüntülerinde gördüğüm genel olarak deprem önce hafif bir sarsintiyla başlayıp birkac saniye sonra hizlaniyor. Yani o ilk saniyelerde depremi hissedersem ben kosarak cikma yoluna giderdim.
İceride kalıp yukarıda sayidigim tum olumlu senaryoların gerceklesmesine bel baglayamam abi, kosarken cikabilirsem çıkarım cikamazsam kaçarken ölürüm diye düşünüyorum.
0
🌸stavro
(12.02.23)
tamam da dışarı kaçabilmek için girişe yakın yerlerde olmak gerekiyor.

girişe yakın değilseniz de tek seçenek merdivenlerden inip dışarı çıkmak. depremde ise ilk çöken yerler merdivenler oluyor.

sonuç olarak evde sağlam bir şeyin yanına uzanıp kendinizi küçültmekten başka seçenek kalmıyor.

pencereden/balkondan atlamayı da düşünmeyin. ya ölür ya yaralanırsınız. bacağınız, ayağınız vs. kırılırsa da öyle binadan uzaklaşamazsınız. bu sefer bina direkt üstünüze devrilir ki, bu içerde enkaz altında kalmaktan daha feci bi ölüm şekli.
0
candide
(12.02.23)
@candide
"tamam da dışarı kaçabilmek için girişe yakın yerlerde olmak gerekiyor."

Abi yazdigimi okumuyor musunuz:)
Bunu ben de soyledim ve bunu soyleyeceginizi bildiğim icin zaten en basta yazdim sonra konuya girdim ama yine ise yaramamış:)
0
🌸stavro
(12.02.23)
Stavro+1 kere +1 ayrıca Antakya'da çöküp kapanan yakınım hayatını kaybetti, binadan dışarı kaçanlar kurtuldu
0
primetime
(12.02.23)
@primetime dediğiniz kişi hariç binadan herkes kaçabildi mi? Kaç katlı binaydı? Kaçanlar kaçıncı kattalardı?
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
Giriş kattaysanız ve kapı kilitli değilse, tabii kiilk sarsıntıyı hissettiğiniz an hemen dışarı çıkın. Depremde ilk sarsıntı nispeten hafif oluyor, o an kaçmak mümkün. Ama sarsıntı hızlanınca, hareket etmek asla mümkün değil. İnsanın dizleri titriyor. Asla dengede durulmuyor. Ben 99 depremini İstanbul'da yaşamış biri olarak bunu söylüyorum. Yani ilk 5 sn'de kaçabilecekseniz kaçın, diğer türlü hareket etmek imkansız.
0
PhoenixRising
(12.02.23)
ben giriş katındayım ama gece kapıları kilitleyip yatıyorum. O bir sıkıntı olabilir ayrıca 7 üstü depremlerde hareket etmek zor diyorlar.

Ben 6 civarı deprem yaşadım onda hareket edebilmiştik ama çıkmak için depremin durmasını beklemiştik. Aslında o an binaya/kadere vs. güvenip durmak, bitince koşmak lazım ki sonuçta da böyle olacak bence. Bazı binalar deprem bittikten sonra, bazıları ikinci depremde, bazıları da deprem anında çökmüş. O anında çöken binaları tespit edip kullandırmamak lazım ama bunun için gereken yapılacak mı dersek, sanmıyorum.

Bu arada, çöken binalarda kurtarılanlar hep en üst kat falandır tahminimce. Giriş katındaki biri olarak bana kötü hissettirdi bu. Kendi avantajım hızlıca dışarı çıkabilmek, madem bunu yapabilirsem yapmalıyım.
0
nhk ni youkosu
(12.02.23)
Saniyeler içinde çıkabilecek durumdaysan çıkılabilir. Onun için zemin veya 1. katta olman lazım. Onun dışında kendini daha çok riske atmış olursun. Merdivenler ilk çöken yerler, çok zayıf yapılıyorlar genelde.

Eğer enkaz altında kaldıysan kurtulman zaten mucize, yüz binde bir gibi düşün. O yüzden enkaz altında kalma ihtimaline yatırım yapmak ve kafa yormak yerine, enkaz altında kalmayacağın bir yaşamın peşinde koşmak daha doğru. Benim tüm planlarım deprem olduğu ve bina çökmediği ihtimalleri kapsıyor, bina çöktüğünde zaten kurtulma ihtimalim minimum. Çök kapan falan bunlara kafa yormuyorum, depreme dayanıklı bina nereden bulurum onu düşünüyorum.
0
roket adam
(12.02.23)
İstediğin cevap bu değil biliyorum ama kesin çözüm bence; yikilmayacak binaya geçiş yapmali. Bir şekilde... İmkansızlıklari ve bahaneleri siralamadan... O binaları belirlemek için de elimizden geleni yapmalıyız. Test yaptırmak, az katlı, sağlam zeminli ev aramak vsvs.

Belli ki bizim binalar ve depremlerin şiddeti ne çökmeye kapanmaya, ne dışarı çıkmaya izin verecek.
0
abuzer
(12.02.23)
Gaziantep te 2. Katta yakalandım depreme uyanıktım. Ve ilk titremeye hanımla fırlayıp çocuğu alıp daire kapısına geldik kilidi açtım kapıyı açtım ve artık sallanma aşırı hızlandı ayakta kalma şansı kalmadı mecburen olduğumuz yere çöktük. Tutunduğum kapı eşiği ve elimin altından gidip gidip geldi. Eğer giriş katında olsaydım dediğin gibi kesinlikle dışarı kaçmış olurdum. Bina yıkılsaydı enkazdan değil dışarıda bi yerlerde olurdum. Ama tam uzaklaşabilir miydim bilmiyorum. Çünkü 10 katlı bina dolu etrafım.
0
rodeocu
(12.02.23)
yaşam üçgeninden kasıt zaten ezilmeyecek şeylerin yanında bi üçgen oluşturmak. kat komple ezilirse, kafana bişey düşerse vs. şans yok zaten. kafana yastık falan koy imkanın varsa diyolar. ses vermek için düdük ve suyu komidine koymayı tavsiye ediyolar. deprem çantası bina yıkılmazsa dışarı çıkarken yanına alman lazım. ben balıkesir'de yaşıyorum. izmir, bursa, istanbul varken buraya sıra geleceğini düşünmüyorum. dışarı çıkarsan da yüksek katlı yapıların dar sokakların olduğu yerde yol kalmaz. çıksan da risk yüksek deprem anında. nerenin yıkılacağını bilemezsin. dışarı kaçmama sebebi merdivenlerin sağlam olmaması. düzayak yerdeysen bi yere kapanana kadar çıkabilirim diyosan çık zaten.
0
b1020
(12.02.23)
www.eksiduyuru.com

şurada da belirtildi. 4-5 saniye içerisinde çıkamıyorsan çıkmayı deneme. çıkamazsın zaten. merdivenlere koştuğunda merdivenler çöktüğü için ya da o sallantıda savrulduğun için ölme ihtimalin, çök-kapan-tutun yaptığında ölme ihtimalinden ÇOK daha yüksek.

Bu arada bir yanlış anlaşılma var. Çök-Kapan-Tutun sizi çöken binadan kurtarmak için verilen tavsiye değil. Şimdi bu da yanlış anlaşılmasın. Hedef küçültmek tabii ki yaşam şansınızı artırır. Fakat normal şartlarda binaların, ekranlarda gördüğümüz gibi yıkılmaması lazım. O yıkıldığında zaten yatak, masa, dolap vs. kenarında olmanız muazzam bir fark yaratmıyor. Yani çöken bina olarak düşünecekseniz zaten sabitlediğiniz dolaplar da anlamsız kalmıyor mu?

Tekrar ediyorum. Normal şartlarda binalar tam ya da görece ayakta kalırlar. Çök-Kapan-Tutunlar ve eşyaları duvara sabitlemeler işte bunun için anlatılır. Çünkü bütün bina çökmez ama duvarlar, eşyalar belki tavandan parçalar vs. düşebilir. İşte bu ön çalışmalar ve çök-kapan-tutun sizi buna karşı korur.

Zemin uygun hale getirilmiş ve bina ona göre yapılmışsa o bina belki yıkılıp tekrar inşa edilmeden içine girilemeyecek hale gelebilir ama ayakta kalır. İşte bu yüzden deprem öldürmez, ihmal/hırsızlık/beceriksizlik/kaçak/rüşvet vs. ile yapılan bina öldürür diyoruz.
0
nawar
(12.02.23)
Millet yıkılmayacak binada oturmayı konuşur biz yıkılınca nasıl hayatta kalırız diye konuşuyoruz. Bina yıkılırsa yüksek ihtimalle ölüyoruz, düşük bir şans ile kurtulabiliyoruz.
Uçak duşerse kanat hizasındaki koltuklarda hayatta kalma ihtimali daha yüksek diyor kimileri. Atıyorum, düşen 100 uçakta toplam 3 kişi hayatta kalmış, ikisi kanat hizasındaki koltuklardaymış... Bu kadar az veri ile istatistik çıkarılmaz.



Deprem anında yaşam üçgeni, kaçış beşgeni düşünemiyor insan. Zemin katta bile kırılan camlardan dolayı dışarı kaçış zorlaşıyor.
İzmit 'te kitap gazete yığınları sayesinde hayatta kalan birkaç kişiden dolayı insanlar yataklarının etrafına kağıt döşemişti, ama aylar sonra bile artçı sarsıntı sonrası barakalara çadırlara döndük.

Bina yıkılırsa ezilmemek tamamen şans işi. Sanırım yatakta yakalanırsam kendimi yatağın yanına yere atar başımı kollarımın arasına alırım. Ama yan yatan binada yatakla yan yana kalma ihtimalim tamamen şans yine.

Neredeyse 25 yıl olmuş, hala başucumda bir buçuk litrelik su şişesi bulundururum. Tabi yıkılma durumunda hayatta kalırsak o şişe sırtımıza dayalı şekilde kollarımızı oynatamadığımız için içememe ihtimalimiz yüksek. En iyisi, sosyal olanaklar, ulaşım bakmadan sağlam zeminli, fay hatlarından makul uzaklıkta bir yerlere yerleşmek.

99'un izmit'inde olan kaos, 2023 Istanbul, izmir'inin yanında çok küçük kalır. O da başka bir konu
0
nop
(13.02.23)
Dışarı kaçma imkanın varsa, kaç. Giriş katta filansan camdan atla. Yapacak başka hiçbir şey kalmadıysa çök tutun kapan.

Zemin katta kapının dibindeysen zaten kaç!
0
babilfish
(13.02.23)
Yukarıda yazılanlarin hepsini okudum ve hala fikrim değişmedi açıkçası.

@nawar
Abi merdiven faktoru vs evet bunlsri anlıyorum, disari kacmaya calisirken cok da sansin olmamasini da anlıyorum da (ki giris katindaysam kesinlikle ve kesinlikle her surette kacma yoluna giderim yine de) yukarida saydigim tüm ihitmalleri asip kurtulabilme ihitmalini bu kadar olasi görüyor musunuz gercekten? Yani bu kadar sansli olabileceginizi düşünüyor musunz, bu ihtimalleri dusunup basit temel bir olasilik hesabi yapin.

Evet disari kacmak giris katinda değilsen cok zor bunu anlıyorum, ama cokup kapanıp hayatta kalma ihitmalinin COK daha yuksek olacagini düşünmek cok fazla iyimser kalıyor.

Disari kacmak veya cokup kapanmak, her iki durumda da kurtulma sansin yok dersin bunu anlarim da (giris katsan zaten her turlu kacmak avantajlı, onu saymıyorum) çöküp kapanarak hayatta kalma ihitmalinin cok daha yuksek olması bana hiç gercekci gelmiyor. Fazla iyimser bakıyorsunuz, kurtulma hikayelerine odaklaniyorsunuz. Coken bir binanin içinde ölürsün. Ölmezsen de artçılarda ölürsün, 3-5 gun sonra gelecek olan yardimi beklerken ölürsün, soguktan ölürsün açlıktan ölürsün, ölürsün kere ölürsün.

Kaç kisi ilk anda sag kurtulup artçılarda içerde sıkışarak öldü kim bilir. 99 depreminde eniştem böyle ölmüştü. Cocuklsri başında beklerken sabaha karsi bir artci daha oldu ve ezilerek öldü. Enkaz altindasin yahu, sayisiz riskin altindasin.

Tekrar ediyorum, enkaz altinda sag kaldigini varsayarak söylüyorum bu ihitmalleri, didisinin didisi yani daha baştan zaten sag kalma ihitmalinin cok cok cok az. Uzerine bina çöküyor. İlk anda sag kalma ihitmalinin üzerine saydığım ihitmalleri ekleyin.


Sunu netleşelim;
Bana sorarsaniz binanın yıkıldığı bir deprem senaryosunda kactin, kostun, oturdun, kalktin, yattin, uzandin, balkondan atladin, her halükarda her senaryoda cok yüksek ihtimalle öldün demektir.
Bina yikilirsa ölürsün diyorum ben ozetle.

Yani dışarı kaçma senaryosunda da buyuk ihtimalle olecegim, giris katta olsam bile oyle cok yuksek sans görmüyorum.
Ama su var, disariya kacarak da hayatta kalma ihtimalim cok düşük ama iceride hayatta kalma ihitmalim kat be kat daha dusuk matematiksel olarak zaten.
Eger disari kacamayscaksam son duami eder sevdiklerimi son kez bi düşünür, yaptığım yanlışlardan son pişmanlığımi yasar veda ederim.
0
🌸stavro
(13.02.23)
Bence de kacabilecek durumdayken kacmak en iyisi. bakis aciniza tamamen katiliyorum.

Bize sadece kurtulanlari gosterip buyuk basarisiziliklara ve ihmallere ragmen umut satmayi tercih ediyorlar. boylece dikkatler sorumlulara degil kahramanlara, kahramanlik hikayelerine yoneliyor. Bunu bilincli yapiyorlar cunku her seye ragmen toplumun sukunetini korumasi gerekiyor, bir nevi morfinliyorlar halki. 10 binlerce insan olecek, kurtulan onlarca insan icin hepimizin ici umut dolacak, elimizden geldigince yardim edecez ve rahatlayacaz. bu is bu kadar kolay olmamali.

Deprem, savas gibi konular bir kisinin kisiel onlemleri ile yasam sansini ancak ve ancak belki de binde 1 ihtimalle arttirabilecegi seyler. hepimiz yasam sansimizi binde 1 arttirmak icin kazanma sansimizin cok dusuk oldugu bir kumar oynuyoruz. en iyisi bu kumara hic girmemek.

bu kumara girmemenin 1. ve kazanma ihtimalimizi arttiracak yolu bu toplumu bu kumara sokmayacak insanlari yonetici olarak secmek, bunun icin cevremizi bilinclendirmek.

2. ve yine buyuk ihtimal kazanma itimalimizi arttiracak yolu felaket gelmeden bilincli tercihlerde bulunmak. ornegin daha az katli binalari tercih etmek. kimse saglamlik raporu, deprem yonetmeligi demesin, goruyoruz o saglamlik raporlarininin gercekligini, ve onay verenlerin guvenirligini. hepsi yalan dolan.

televizyonlarin bas bas bagirdigi, aslinda dikkatleri asil noktadan uzaklasitirip sirf bize binde 1 oraninda ihtimalle umut sattigi, deprem cantasi, duduk, fener, yok soyle yatin boyle durun dedigi durumlari gecin. diger hersey makul olur, bu detaylara odaklaniriz ama coken binada kurtulma sansimiz cok az. o nedenle bu olasilikta diger hersey detay kaliyor.

reflekslerin kacmani soyluyorsa kacacaksin baska secenek yok.
0
emrahday
(13.02.23)
şöyle biraz düşününce felaket tellallığı yapıyor gibi olacak ama istanbulda olacak şiddetli bi depremden sonra canlı kurtulmak bi işe yarar mı ondan da emin olamıyor insan. ekonomi ne durumda olacak mesela, ülkenin her şeyi istanbul'da nerdeyse. dışarıda ekmek dışında bişey bulabilecek misin? ülke tekrar inşa edilebilir durumda olacak mı?
0
b1020
(13.02.23)
@emrahday
Aslinda buradaki kullanicilar enkazlar kaldirilirken fiilen bulunmus ve görmüş olsalardı demek istedigim anlaşılacaktı. İlk gun bile enkazlardan çıkan sey sadece ceset!
1-2canlinin çiktigi enkazdan onlarca ceset cikiyor onlarca ceset. Bircok enkazda da o 1-2 kisi de yok sadece ceset. Ezilmis, parçalanmis, boynu kırılmıs, uzuvları kopmuş, aklina gelen ve gelmeyen her sekilde. İc karartici konuşuyorum ama gercek bu.

30binin uzerinde sayı ekrandan sadece rakam olarak gözüküyor ama bunlarin hepsi binalarin icinden cikan ceset, hepsi senin benim gibi insan.

Binanin icinde yasam yok, mucize beklemenin alemi yok. Cokup kapanıp hayatta kalma ihtimalini nasıl düşünebiliyorsunuz anlamıyorum abi.

Ekranlarda kurtulan insanlarla roportaj yapiyorlar ama kurtlamayanjn hicbiri hikayesini anlatamiyor size. Ve onlar binlerce kisi.


@b1020
Valla bina kafama cokecegi durumda en son düşüneceğim şeyler bunlar olur, tek gayem hayatta kalmak olur. Disarida kalayım da ekmek peşine duseyim.
0
🌸stavro
(13.02.23)
Hayatında 1 kere depreme şahit olmuş olsaydın depremde koşarak çıkma hayalinin ne kadar gerçek dışı olduğunu görebilirdin. Yani anlamadığın kısmı anlayabilsem yardımcı olurum. Kafana çökecek olan binadan giriş katta değilsen kaçamazsın. Kaçabiliyorsan muhtemelen o bina yıkılmayacak zaten. Yıkıldıysa da deprem çok uzun sürdüğünden ya da artçı depremlerden birinde yıkılır eğer yıkılırsa. Depremde koşabileceğine olan inancını anlayamıyorum zaten.

Bu arada depremde hayatta kalan herkes ama herkes o yaşam üçgenlerinden biri oluştuğu için hayatta kalıyor. O yaşam üçgeninde de en az yer kaplamanın yolu hedef küçültme zaten. Dediğim gibi normal şartlarda o bina yıkılmamalı. 7.5'te de yıkılmamalı, 7.8'de de yıkılmamalı. Yıkılmayan binada üzerine düşecek şeylerden, devrilen eşyalardan belki de tavanın bir kısmından kopan parçalardan kurtulmak için ÇÖKÜP hedef küçültüyor, KAPANIP hayati organlarını koruyor TUTUNUP o sallantıda savrulmuyorsun.

Haliyle bu ilk depremde yıkılıp dümdüz olan evlerle ilgili bakacaksak 3. katta koşarak kaçmaya çalışan birinin cesedini koridor ya da merdivenlerde bulma ihtimalleri, güvenli bir yere sığınabilmiş birini canlı olarak çıkarmalarından ÇOK daha yüksek. Bir önceki cevapta da söyledim.

"Evet disari kacmak giris katinda değilsen cok zor bunu anlıyorum, ama cokup kapanıp hayatta kalma ihitmalinin COK daha yuksek olacagini düşünmek cok fazla iyimser kalıyor."

Birincisi zaten "çok zor" değil, "neredeyse (%99,9) imkansız" olacak o. İkincisi ise çökecek binada ikisinde hayatta kalma ihtimaline bakacaksak kaçarken %0,1 ise (çok güçlü malzemeler arasında net bir yaşam üçgeni imkanı olmayan bir yerde) çök-kapan-tutun ile kurtulma ihtimalin %3 falandır. Dediğim gibi binalar fay hattı üzerine kurulmadıkça çökmemelidirler zaten.
0
nawar
(14.02.23)
@nawar
hayatımda 1 değil 1den fazla deprem yasadim (17 agustos dahil) ve yukarida da yazdim bunu daha once yaptığımı. Bildigin kactim. Kacabilecegime olan inancim buradan geliyor. Lambur lumbir her taraf salllanirken bildiğin kaçtım abi nesini anlamadin ki? Kurana el mi basayim ne yapayım yani:) Neye inanmak isteyecdgine karar verecek kisi sensin nihayetinde, ben sadece bunu bizzat yaptığımı soyleyebilirim en fazla. Kamera kaydım falan yok ne yazik ki.

"Normak sartlarda bina cokmemeli"
İyi de hocam normal sartlara gore konuşmuyoruz ki zaten binanin coktugu senaryosnuna gore konusuyoruz. Bu depremde binlercesi nasil coktuyse oyle coktugu senaryosuna gore konusuyoruz. Bahsettigin normal sartlar realitede yok, normal sartlar icerisinde olsak kacip kacmama konusunun neyini tartisalim zaten cok sacma değil mi? Oturur bir kosede depremin geçmesini beklerim ben de boyle bir soru aklıma gelmezdi.


3. Kat 5. Kat giris kat cikis kat bu muhabbete yukarida 250 kere cevap verdim onu uzatmiyirum artik.
Son kez sunu soyleyeyim, bahsetigim dışarı kactigim olayda giris kattaydim, ksctim. Yine olsa yine kacarim ayni durumda. 1. Kattaysam balkondan falan atlarım, 1.kat atlsyabilecrgim bir yukseklik. 2. Kattaysam zaten öldüm, mucize icin dua ederim.

Ki iceride hayatta kaldiktan sonraki ihitmallerden de sadece birkaçını yukarida siraladim. Hala bana bu kadar elekten gecip hayatta kalabilecegin ihtimaline bel bağlamak mantiksiz geliyor bana. Hatta tum bu eleklerden geçip kurtulup sonrasinda hastanede haystini kaybedenler de var uzun sure hareketsiz kalmaktan dolayı olan su an adini hatirlamadigin sendromdan dolayı.
0
🌸stavro
(16.02.23)
(29)

Hatay’daki Suriyelilere nefret söylemleri

damba
Arkadaşlar direkt orada olan sivil ve STK çalışanı arkadaşlarım var Hatay’da. Buradaki Suriyelilerle yağmacı muamelesi yaptıkları için, Suriyeli vatandaşlar da zor durumda kalmışlar. Çadır alamayanlar, kimsesi olmadığı için sessiz sedasız ölenler varmış ki bazı Suriyeli vatandaşların enkazlara yardı
Arkadaşlar direkt orada olan sivil ve STK çalışanı arkadaşlarım var Hatay’da. Buradaki Suriyelilerle yağmacı muamelesi yaptıkları için, Suriyeli vatandaşlar da zor durumda kalmışlar. Çadır alamayanlar, kimsesi olmadığı için sessiz sedasız ölenler varmış ki bazı Suriyeli vatandaşların enkazlara yardım ettiği de söyleniyor.

Oradaki Suriyelilerlerin yağmacı olduğuna dair entryler ve ekşi sözlük’te bu anlamda girilen bir sürü şey var. Bu nefretin yayılmaması için bir şeyler yapamaz mıyız?

Sonuçta bu insanlar da isteyerek mülteci olan, memleketlerini terk eden insanlar değiller.

Bir arkadaşımın gönderisini dosyaya ekleyemedim
0
damba
(12.02.23)
@damba

Sözlerim bir nefret söylemi falan değil, yanlış anlaşılmasın. Yağma kısmıyla ilgili bir şey söylemiyorum.
Bir yanlışı düzeltmek istiyorum.
Onlar 'mülteci' değil. 'Geçici sığınmacı' veya 'kaçak göçmen'

Bir de bildiğim kadarıyla ülkelerindeki savaş ya da her ne ise o bitti.
0
Mirket
(12.02.23)
Bir ülkenin kaynakları bellidir ve sınırlıdır. Şu an kalmaları için hiçbir sebep yok. Ülke 10 milyondan fazla kişiye kaynak harcıyor durmadan. Tepki görmeleri çok normal.
0
scholar
(12.02.23)
Ben bitane bile video ya da güvenilir kaynaktan bilgi görmedim yardım ettiklerine dair. Koyu akp li arkadaşım bile şikayetçi sırf bu yüzden oy vermeyeceğini söylüyor.

Kendi fikrimse bir an önce gitmeliler. 10-20 sene sonra en hümanistimiz bile istemeyecek ama çok geç olacak. Sayıları az değil çünkü.
0
andy kaufman
(12.02.23)
suriyeliler gider gitmez konu bu değil hükümet şu an gündemi değiştiştirecek dikkatleri dağıtacak konu arıyor, yağmacılık konusu suriyeliler buna fırsat olmasın

evet böyle afetlerde bunun gibi asayiş sorunları olur, 99 depreminde sokaklarda enkazların başında askerler nöbet tutuyordu

güvenlik zaafiyeti varsa linç örgütleyerek çözülmez, o durumda yağmacı olup olmadığını bilmediğiniz bir çok insan zarar görür

güvenlik ihtiyacını doğru kişilerden talep etmek gerek
0
freebird5406_2
(12.02.23)
bu nefretin yayılmaması için yapılacak en iyi şey ülkelerine göndermek olur. burada kaldıkları müddetçe nefreti üzerine çekmeye devam edecekler.
0
abelardo
(12.02.23)
suriyeliler GECICI siginmaci. artik gitmeleri gerekiyor. savas bitti.
0
alperz
(12.02.23)
Ben de çok üzgünüm. Antep'teki arkadaşim deprem nedeniyle konaklama merkezlerinde kalan Türkiyeli ve Suriyeliler içindeki Suriyelilere 2 gün içinde orayı terk etmeleri gerektiğini söylediklerini aktarmıştı. Orada kalanlarca da teyit ettik. UNHCR'a haber verildi haber bekliyoruz.
Suriye'nin geri dönüş için güvenli olmadığına dair raporlar var:
archive.md
teyit.org
0
Amaranta ursula
(12.02.23)
kurunun yanında yaş da yanar. normal.
0
candide
(12.02.23)
Ben deprem bölgesindeyim. İlk günlerde ihtiyacı olmayan suriyeliler gelerek ihtiyacı olan türkleri yardım tırlarından kovdular. gelen yardım tırlarını yağmaladılar. yağmacıların yüzde 80'i suriyeli.
0
komando kani var bende
(12.02.23)
türkiye'de göçmen olmak istemezdim. ülkenin refah seviyesi de yüksek olsa hiç değilse.
0
deartheodosia
(12.02.23)
Göçmenlere karşı biriken ciddi bir nefret ve öfke var ve bu bir gün patlayacak. Ülkede hem ekonomilk, hem de diğer konularda yaşam sıkıntıları da had safhada olduğundan bu tarz olayların yaşanması çok normal. Suriyelileri seviyorsanız yapabileceğiniz en iyi şey bir şekilde buradan kurtulmalarını sağlamak olacaktır. Trde bu konuda bir bilinçlendirme sağlamaya çalışmak nafile, çünkü pasta çok küçüldü ekmek aslanın ağzında, insanlar geçrek manada aç ve paylaşacak ekmekleri de artık yok. 2010'lardaki TR değil burası artık.
0
roket adam
(12.02.23)
yapamayiz. siz belli ki zenginsiniz bu kadar humanist davranabildiginiz icin. milletin sabri tasti artik tasti.
ayrica multeci degil, gecici siginmaci!! ve madem kotu hissediyorlar gitsinler bir zahmet. biz kendimize yetemiyoruz. amerika degil burasi. kaynaklarimiz kit bizim. siz de nolur tr vatandasi olarak bir de kendi vatandasiniz gozuyle bakin olaylara.
0
Kittie
(12.02.23)
Arkadaşlar hepinize cevaplarınız için teşekkür ederim.

Tamam belki mülteci değil geçici sığınmacı, belki o, belki şu. Biraz eksik yazmışım, orada bir sürü Arap vatandaş da vardı, onlar Suriyeli değil burada senelerce yaşayan insanlar. Hatay farklı milletlerden insanların olduğu bir şehirdi. Bu durumda Suriyelilerin suçlarını orada yaşayan Araplara mı yükleyeceğiz?

Bazı arkadaşlar sabırlarının azaldığını söylüyorlar, burada da anlamaya çalışıyorum, çok şey yaşadık, haksızlıklar var, adaletsizlikler var vs. Suriyelilerle alakalı yapılanlar o “insanların” değil, Avrupa’dan oradan buradan yüklü miktar para alıp onların burada yaşamasına müsaade edenler, ister para için, ister politika için ister insanlık için olsun ama bu insanların gidecek yerlerinin olmaması ve kaçak olması her zaman onların problemi mi? Tüm irade onlara mı bağlıydı sizce?

Diyelim ki yetişkinlerin iradeleri vardı ve bilerek burada kaldılar. Bu durumda diğer Arapları da mı yok sayacağız? Ya da o insanların çocuklarını da mı yok sayacağız?

Nerede onlara “insan” olarak davranmak gerektiğini, onların enkaz altından çıkarılmamasına yardım etmemek gerektiğini, nerelerde temel ihtiyaçlarını yok sayacağımızı bilmiyorum, siz biliyor musunuz? Eğer eminseniz sorun yok.
0
🌸damba
(12.02.23)
@kittie zengin değilim, gelirim asgari ücretin altında :) sosyoloji ve psikoloji mezunuyum, dezavantajlı grupla bol bol temas eden bir insanım, belki bu yüzden durup düşünmek gerektiğini savunuyorum.

Lakin ben de oralarda olsam, gözümün önünde temel ihtiyaçlarımı Suriyeliler alsa (yağmalasa) yine de bunu savunur muydum bilmiyorum, düşününce savunurdum, ama duygularımla, zihnimle, orada olarak yaşamadım da bu deneyimi bi yandan.
0
🌸damba
(12.02.23)
6 yıl orada yaşadım. Orada yaşayan Araplar var demişsin. Öyle bir şey yok. Oranın insanı Hataylıya Hataylı der. Kimse kimsenin kökenine bakmaz. Ve oranın yerlisi kökenine bakılmaksızın müstesnadır, özeldir. Bunu düzelteyim.

Bir de gidecek yerler yok demişsin diğerleri için. Geçmiş bayramlarda gördük, gidecek yerlerinin olup olmadığını. Bu sene de göreceğiz var mı yok mu.
0
Mirket
(12.02.23)
arkadaşlar tahammülsüz oluşunuza, Suriyelilerin gitmesini istemenize, burada kaynaklarımıza ortak olmalarını istememenize diyecek bir sözüm yok, yeri ve zamanı değil.

demek istediğim deprem ortamında, neredeyse SAVAŞA EŞ DEĞER BİR ORTAMDA, bu insanları dışlayacak mıyız? insanlara yardım edebilecekken etmeyecek miyiz? Onlardan hoşlanmıyorsak dile getirecek ve gitmelerini istememizin söylem zamanı bugün mü? Deprem olmuşken, insanlar çaresizken mi bunu yapacağız?

Ben bu dışlanmayı bugün yapmasak, onlar geri durmasa sırf Suriyeli oldukları için yardım vs durumlarına, olmaz mı diye soruyorum.
0
🌸damba
(12.02.23)
+40 yazar eskisi geldi, açılın.

1999'da Sakarya'da Suriyeli yoktu. Diğer şehirlerden kamyonlara doluşup yağmaya geldiler. Şimdilerde Suriyelileri, Arapları dilinden düşürmeyen muhalif kesim komşularım (hiçbirinin evi hasarlı değildi) Danimarka'dan gelen kıyafet paketlerini yağmalamak için okul basmakla meşgullerdi. İstifçilik kısmına girmeyeyim, yapanın partisine, eğitimine, kökenine bakılmaksızın öyle çok örneğini gördük ki.

Kimse çıkıp ben ırkçıyım demez. Bugünlerde Suriyelilere saydıran biri 10 sene önce yerli etnik kökenden bir grup için "x şehirde çok arttılar, belediye neden toplamıyor bunları" diyordu mesela. Sığ fikirli, empati yeteneği gelişmemiş kişiler için dillerine dolayacakları toplumsal sorun her zaman bulunur.

Ekşi sözlüğün son 10 yıldaki değişimi tam bir hayal kırıklığı. Farklı kültürlerden zehir gibi insanları keşfettiğim, bin çeşit bilgiye ulaştığım bir yerdi. Giderek siyasileşen, siyaseten tek tipleşen, yobazlaşan bir mecra oldu zamanla. Twitter'ın dünya çapında böyle bir etkisi oldu sanırım. Ekşi de bundan nasibini aldı. Naif sorunuza gelecek cevapların yoğunluğunu tahmin ettiğimden, sırf farklı bir ses çıksın diye üşenmedim yazdım. Silinmezse okursunuz.
0
zihua
(12.02.23)
daha bebekli vs Türkler aileler cadir bulamadi, bu hassasiyeti anlamiyorum. Onlar da bu nefret yayilmasin diye birsey yapsin millet durdugu yerde kinlenmiyor.
0
wishmaythşngs
(12.02.23)
@damba
1)göçmenler hakkında, benim ülkeme sonradan gelip bana zarar veren ve ülkede benden çok hak elde etmiş kişilerin başına gelen şeylere üzülemeyeceğim kusura bakma.
2)Arap kökenli vatandaşlar üzerinden suriyeli göçmenleri savunmuşsunuz. Bu kişiler göçmen sanıldığına göre türkçe bilmiyorlar. İnsan istediği dilde okur, konuşur buna kimse karışamaz. Ama sen bunun yanında vatandaşı olduğun ülkenin resmi dilini anlamak ve konuşmak zorundasın. bunu yapmıyorsan buraya ait değilsin. Mesela bu kişiler oy kullanacak, neye göre kullanacak?
3)Birisi yazmış. Benim yurtta kalan yeğenimin de eşyalarını çöp poşetine koyup gelin alın demişler. Okul tatil olduğu için memleketteydi, apar topar eşyalarını almaya istanbula gidiyor çocuk.
0
vizivozo
(12.02.23)
tekrar edeyim kurumların güvenlik sağlaması gerekli fakat lince varabilecek söylemler düşündüğünüz gibi yerel halkın türklerin oraya yardıma giden gönüllülerin de hayatını zorlaştırıyor

örnek: twitter.com

twitter.com
0
freebird5406_2
(12.02.23)
geçici sığınmacı suriyeliler arasında elbette yağmacılar vardır. biz türkler arasında yok mu? var. bu yüzden birkaç kişinin eylemini tüm bir millete yüklemek zekadan uzak bir harekettir. suçun şahsiliği ilkesi vardır.

ülkelerine geri gönderilme süreçleri depremden ayrı tutulmalı.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.02.23)
Suriyelilerin bir kısmı yardımcı oluyordur. Ben öyle bir örnek duymadım ama kesin vardır. İnsanlığı ve insanları komple kategori edemiyoruz tabii ki. Yardımcı olandan fazla hiçbir şey yapmayan nargilesini alıp KYK yurdunda takılan ya da başka yere giden de vardır. Yardımcı olan kadar da yağmalayan vardır. Benim de bölgedeki yardım amaçlı giden arkadaşlarımdan yağma haberleri geliyor. Hatta Hatay'dakiler polisten ve askerden destek istiyordu. Güvenlik sorunu olduğu için merkeze dönenler ve Hatay'dan ayrılanlar oldu.

Yalnız nefret söylemleri(!) genelde ateş-duman ilişkisiyle ortaya çıkar. Ateş olmayan yerden duman gelmez şeklinde. Bunlar bazen örnekleri aslında genelleyemeyecek seviyede olmasına rağmen algı oyunu ile abartılır. İşte buna nefret söylemi diyebiliriz. Diğerlerinde ise örnek sayısı o kadar fazladır ki artık inkar edemeyiz. O zaman yaptığın artık aynı kategoride incelenmemeli.
0
nawar
(12.02.23)
Ülkecek bir üzülmedigimiz cadir bulamayan suriyeliler kalmisti sanki herkes bir yerlere yerlestirilmis gibi duyar kasmaniz komik.
öneri olarak, o yardima giden 'bazi' suriyeli arkadaslar cadir bulmada vs. yardimci olabilir.
Herkes caninin derdinde ben orada hic kimsenin suriyeli Türk depremzede ayrimi yaptigini düsünmüyorum, bunu elinde kanit olmadan dile getirenler, duyuru acanlar, sözlükte twitterda yazanlar neyi amacliyor, Türk halkina karsi nefret söylemi olmuyor mu? sonucta bu halkta isteyerek veya istemeyerk yillardir milyonlarca suriyeliye evsahipligi yapiyor.
0
Coma
(12.02.23)
@Coma bahsettiğim bu ortamda, enkaz altında ırkçılık yapılmaması, uzun vadeli durumu ya da geleceği tartışmıyorum

www.instagram.com
0
🌸damba
(13.02.23)
enkaz altinda irkcilik yapildigina dair kanitiniz varsa savciliga gidebilirsiniz, yoksa yillardir isteyerek veya istemeyerek milyonlarca suriyeliye ev sahipligi yapan halka ve devlete -enkaz altinda irkcilik- hassasiyetiniz ayni sekilde nefret söylemi.

Hamit kardeşimizi yeni gördüm, kendisi gibi dürüst ve yardımcı birine suriyede daha çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
0
Coma
(14.02.23)
@Coma ben savcılığa gitmeyi akıl etseydim, buraya yazmazdım. Buradaki insanlara “bir şey yapamaz mıyız” diye sorduğum için buradayım. Yazdıklarım X, ama sizler Y’den bahsediyor gibisiniz.

Yine de teşekkür ederim.
0
🌸damba
(14.02.23)
Suriyelilerin içinde azgın bir grup var. Ben oranlarının çok yüksek olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu kişiler göze battıkları için, hükümet bu kişileri şımartıp, bir şey demediği için, iş kötü noktalara doğru gidiyor.

Siz orada yakınlarını toprağa vermiş insanların malını yağmalarsanız, adam bir tane yardımı almaya çekinirken, çekirge gibi üşüsüp 15 defa aynı yardımı alırsanız vs. vs. tepki olması normal.

Aslında hükümet askeri sokarak, bu durumu çok kolay engelleyebilirdi. Ancak vatandaş çokta umurlarında değil...


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.02.23)
Sizin cümleleriniz ile size cevap verdim, başka birşeyden bahsetmedim.
Olmayan durum için ne yapabilirsiniz? Eğer varsa kanıtlarsınız, insanları örgütleyebilir, hem depremzedelere yardımcı olabilir hem de yasal yollara başvurabilirsiniz. Kanıtnız yoksa başka birşey peşinde olduğunuzu düşünüyorum.
0
Coma
(14.02.23)
Kurumumuzda Suriyeli bir tercümanımız vardı. Bize gelen Türkçe bilmeyen öğrenci velilerine tercümanlık yapardı. İlk işe girdiğinde sevincinden tatlı dağıtmıştı.
Ağzı var dili yok denir ya öyle bir kadındı.
Bugün oğlunun acı haberini aldık. Karı koca oğullarının cansız bedeniyle baş başa kaldılar. Acısı büyük ama o yine aynı, ağzı var dili yok.

Onun da acısı aynı, Türk'ün de nusayrinin de. Bu ortamda Irkçılık yapanlara söyleyebilecek bir sözüm yok, sinirden ellerim titreyerek olan biteni takip ediyor ve lanet okuyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(14.02.23)
(22)

Sözlükteki Netflix ve Starbucks boykot ile linçi

put it in your appropriate place
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.

Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
0
put it in your appropriate place
(12.02.23)
Marka ve ünlülerden hesap sormak yerine olayın muhataplarına yönelmeli. Netflix zaten çöp. Starbucksa da gideceğim evet. Çünkü onlarlık bir mevzu değil. Kapısına dayanmamız gereken asıl sorumlular başka.

Edit: Ha bu arada yardımlar konusunda kendi açımdan vicdanım çok rahat. Fakat bir tane bile gönderi/story/mesaj paylaşmadım çünkü bunların somut bir katkısı yok kimseye. Elimiz iş görsün. Ağzımız laf yapmasın.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.23)
Bu tür bir tepkiyi genel olarak saçma buluyorum. Şirketlerin mesaj yayınlaması, destek olması, bağış yağpması vb. güzel şeyler tabi ancak bir şirket destek mesajı yayınlamadı diye buna tepki göstermek anlamsız geliyor. Depremin sonuçlarının suçlusu belli, tepkilerimizi onlara göstermek daha mantıklı... Şahsen bir boykot vb. olacağını, olsa da bunun bu şirketleri herhangi bir şekilde etkileyecek boyuta ulaşacağını da düşünmüyorum.
0
salihdt
(12.02.23)
başıma bir şey gelmeyecekse hiç bir şirketin bağış yapmak zorunda olmadığını düşünüyorum. vergi veriyorsa, suç işlemiyorsa benim için yeterlidir.
baskı yaparak bağış yaptırmayı vandalca buluyorum.
dolayısıyla hiç bir şirketi boykot etmeyeceğim.
sorumluluklarını yapmayan şehir planlamacıları, müteahhitleri, siyasileri, bürokrotları boykot etmek lazım.
0
abelardo
(12.02.23)
bir kere fazlaca "kötü şey yapan" kişi ve kurumlarla muhattap olduğumuz bir dönemde "yeterince iyi şeyler yapmadı" diye gösterilen aşırı tepkiler inanılmaz saçma. bir temel gıda şirketi veya tekstil şirketi olsalar duyarsızlıklarından ötürü bu tarz tepkiler gösterenlerin mantığını anlayabilirim ama netflix ve starbucks gibi tamamen alakasız 2 şirkete bu tepkilerin gösterilmesi garip. tabi böyle küresel çapta bilinen markaların küresel çapta farkındalığın artmasına sağlayacak yardım kampanyaları vs. yapması güzel olurdu ama dediğim gibi bu en fazla yeterince iyi şeyler yapmamaktır. bunun için boykot vs. çok abartılı tepkiler.

öte yandan bu boyutta olup hem de türkiye'de ofisleri olan şirketlerin hiçbir yardım yapmamış olmasının da imkansız olduğunu düşünüyorum. benim şirketim en büyüklerden olmasa da gene de ilgilisinin adını sanını bildiği bir holding. onlar da mesela bağışlarını ve kampanyalarını duyurmamışlardı başta, sadece şirket içi maillerde duyurulmuştu sosyal medyada değil. yani bu şirketlerin de türkiye merkez ofisleri 3-5 kişiden oluşmuyorsa az veya çok bir şeyler yapmışlardır mutlaka.
0
semaforo de medianoche
(12.02.23)
Platforma üyeliğim yok. Türkçe içerikler de üretilen bir platform. Çok fazla üyesi de var.
Duyarlı olmak kötü değildir, her firma yapmalı diye düşünüyorum. Tepki göstermeyi de anlamsız bulmuyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
Yardım yapabilecek şirketlerin yapması çok iyi oluyor. Örneğin Arçelik-Beko grubunun baya iş görecek aletleri gönderdiğini biliyorum ki bu çok güzel.

Netflix'in öyle bir ürünü yok (ama dizi yaptırıyor sektör bağlantılarını kullanıp o bölgeye ışık ve jeneratör yığabilirdi mesela) fakat yakın arkadaşım şunu söyledi ve mantıklı geldi, bu yabancı şirketler "biz de sizdeniz" diye kültüre adapte olmaya çalışıyor sürekli reklamlar yapıyorlar madem öyle kötü durumda da yanımızda olsunlar. Ayrıca para bağışlamasına bile gerek yok, Netflix'in erişimi çok yüksek, sitede ve sosyal medyada bir duyuruyla veya birkaç ünlü oyuncunun paylaşımıyla çok büyük yardımlar toplanabilir*, uluslararası kitlelerin ilgisi çekilebilir. Şunun için ceplerinden para bile çıkmaz. Bu açıdan bakınca çok mantıklı. Tabii global şirketler de "dünyanın her yerinde sürekli büyük şeyler oluyor hangi birine bunu yapacağız" gibi düşünüyor sanırım.

*örneğin ABD kitlesi olan Hasanabi diye bir twitch yayıncısı 1m dolar topladı. Yuh yani böyle bir adam bile milyon dolar toplayabiliyorsa daha büyük erişimi olanlar neler yapar onu düşünemiyorum. Tabii bu bağışların kitlelere düzgün aktarımı ayrı bir organizasyon. O iyi yapılabilecek mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(12.02.23)
@nhk, netflix jeneratör, starbucks kahve vs her şeyi sağladı aslında. reklam yapmadıkları için duyulmuyor ve linç yiyorlar.
0
neira
(12.02.23)
Yardım yapmaları ayrı şey ancak ben bir üzgünüz mesajı yayınlamaları gerektiğini düşünüyorum.

Burada iş yapıyorsun. Deprem olmuş. Senin müşterilerin veya yakınlarının canı yanmış. Bir "üzgünüz", "geçmiş olsun" mesajı koymaları gerekirdi. Yardım yaparmış, gizli yaparmış, hiç yapmazmış kendi bilecekleri iş. Biz, bize yeteriz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.02.23)
Starbucks'a kırk yılda bir giderdim, Netflix desen aboneliğim yok. İkisi için de; bulundukları alanlarda hizmet almayı düşünürsem son tercihim olur. Böyle büyük firmaların doğal afet gibi durumlarda hızlı ve makul reaksiyonlar gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece kendileri değil, iş ortakları aracılığı ile de zor şeyleri hızlı bir şekilde çözebilirler.

Sapla samanı karıştırmamak adına: bu şirketlere sitem etmek ile sorumlulardan hesap sormak bağımsız iki olay.
0
giovanne
(12.02.23)
Netflix ve Starbucks günah keçisi oldular ama benim için hiç sıkıntı değiller, ben bu ülkede milyonlarca lira kazanan ama Twitter kesilince çıkıp tek kelime etmeyen dizicilere şarkıcılara falan daha çok ayarım, para yardımını zaten herkes yapıyor bu işler parayla alakalı konular değil, bu ülkenin Twitter kesilince "ya birader bak bu Twitter'la hayat kurtarıyor insanlar kesmeyin şunu" diye çıkıp 2 çift laf edecek insana daha çok ihtiyacı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.02.23)
Valla yardim etmek bir zorunluluk değil nihayetinde evet ama lgbt derneğine bagis yapip duyarli gozukmeye calisan bir firma bu durumda bagis yapmiyorsa samimiyetsizdir ikiyuzludur. Onlar insan da bunlar ne?
Hic bir bsgista bulunmamamis olsalardi markaya antipati duymayacaktim ama boyle duyarli gecinip de boyle felaketi gormezden gelmek...
0
stavro
(12.02.23)
Starbucks gerçekten samimiyetsiz bir firma, bunu da burada al-shaya grup tarafından temsil edilmelerine bağladım ben. Globalde bu tarz yardım kampanyalarını daha önceden yapmışlar çünkü. Ama sonrasında tepkiler üzerine güzel kampanya başlattılar buna sevindim. Yine de sbux'a gitmemeye çalışıyorum fiyatlarından ötürü.

Netflix üyesi değilim, torrentçiyim :) Ailemde nflix üyeleri var, onlara da bir şey demem.

Bu bütün markalar için bir case study oldu. Trde iş yapacaksanız bu üllenin yardıma ihtiyacı olduğunda hemen aktif olduğunuzu göstereceksiniz gibi bir mesaj almış olması lazım tüm yabancı firmaların. Öyle parayı alıp gideyim yok artık. Kamuoyu çok aktif, bizi tebrik ediyorum bu konuda. Seve seve bağış yaptırdık adamlara.
0
roket adam
(12.02.23)
zorunlu değiller ama yardım yapmalılardı. eleştirilen konu yardım yapmamalarından önce sosyal medyada ilk 2 gün içinde geçmiş olsun mesajı bile paylaşmamaları değil mi, ben mi yanlış biliyorum? marka kimlikleri herhalde felaketlerde sessiz kalmak ama twitter'dan salak salak esprili içerik paylaşmak? bu firmaların takibini yapıp sosyal medyada paylaşan kişiye teşekkürümü edeyim buradan. starbucks zaten alshaya isimli arap bir gruba ait.

bir de turkcell'in borçlarınızı 1 hafta erteleyeceğiz açıklaması var. düşük zekalı insanlara mı karar verme ve açıklama yapma yetkisi veriyorlar, bilmiyorum?
0
deartheodosia
(12.02.23)
7/24 tweet atan sosyal medyacılar ve şirketler için taziye mesajı yayınlamak zor değil. bağış çok sonradan da yapılır. önemli olan hızlı biçimde aksiyon alabilmek mesaj konusunda.

netflix'i ablamın üzerinden kullanıyordum hatta you'nun son sezonunu izleyecektim vazgeçtim, açmadım bile.
starbucks'a çok nadir giderdim evde kahve yapıyorum zaten. artık gitmem.
0
false pretension
(12.02.23)
ben de ilk kez böyle bir boykota katıldım.

bu felaket normal bir felaket değil çünkü. 20-25 bin öl üyazdıklarına bakmayın. en iyi senaryoda 200-250binden fazla cenaze var. büyük ihtimalle 300-400bin arası. atom bombası atıldığında bile bu kadar insan ölmedi.

bir ülkede iş yapıyorsan böyle bir şeyi görmezden gelemezsin. geliyorsan, 5sn'lik bir metin yayılnayamıyorsan bunun altında kasıt ve kötü niyet vardır.
0
tchuck
(12.02.23)
kapısına dayanmamız gerekenler başka, ama starbucks'a da gitmeyeceğim, netflix'i de iptal edeceğim tabii ki.
0
damba
(12.02.23)
netflixi zaten önceden birakmistim.
en sevdigim marka starbucks, ben bile lincleyecegim. Bir sehre gittigimde oranin starbucks neredeymis vs diye bakar giderim, Seattledakini bile gördüm. ama artik düz kafelerde garson mobbingini cekecegim.

soru gayet net, netflix ve starbucks özelinde sorulmus, kimse bunlari boykot edip digerlerinden hesap sormayacagiz da demiyor.
0
wishmaythşngs
(12.02.23)
şahsen boykot taraftarı değilim. boykot yapanlara asla niye boykot yapıyorsunuz demem ancak söylendiği gibi bu tarz firmalardan çook önce hesap sorulması gereken başkaları var. vakti zamanında bu yapılar düzgün yapılsaydı bu boyutta bir felaketi yaşamayacaktık.

benim şu vaziyette hangi şirket yardım yapmış, hangi şirket taziye mesajı yollamış, bunları araştırıp soruşturacak enerjim yok. umurumda da değil açıkçası. bölgenin ihtiyaçları sağlandığı sürece bunu kim sağlamış mühim değil. tüm enerjimi bu günleri yaşamamıza neden olan siyasilerden, müteahhitlerden ve başkalarından hesap sormaya ayırma niyetindeyim.
0
knight of cydonia
(12.02.23)
Netflix hesabım var. Kullanmaya devam edeceğim. Starbucks'a ayda 1-2 kere gidiyorum belki. Bundan etkilenmeyecek. Bizim milletimiz böyle. Hesap sorması gerekenlere gücü yetmez, gücü yettiğinden çıkarır öfkesini. Devlete dair saçma bir kutsal bakışları var. Bu arada devletçiyim ben, buna rağmen söylüyorum. Twitter ve linç kültürünün böyle saçma sonuçları var. Rüzgar nereden esiyorsa ona göre konum alanlar var bir de.

Yani tabii ki insanlar kullandığı firmaların bu gibi konularda hassasiyet gösterip konuyla ilgili bir açıklama yapmasını ya da el atmasını isteyebilir. Bunu yapmayanları protesto da edebilir. Fakat şu an durum bundan çok farklı yerlere geldi.
0
nawar
(12.02.23)
linci doğru bulmuyorum ancak verilen tepkiyi anlıyorum. en azından tekiye almadan önce bir başsağlığı mesajı yayınlayabilirlerdi. insani bir jest bu.
Starbucks zaten pahalı bulduğumdan gitmiyordum. netflix'i kullanmaya devam edeceğim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.02.23)
Turkiye'de starbucks'a gitmeyi dusunmuyorum. Netflix'i de herhalde sifre paylasma iptal oldugunda iptal ettiririm. İkisi de gozumde cok buyuk eksi puan aldi. Farkedilen baska bu tarz sirketler varsa ilerde onlari da alirim listeye.

Bu arada sunlar da shaya(starbucks'in turkiyedeki sahibi) grubuna aitmis turkiye'de:
The Body Shop, Debenhams, Topshop/Topman, Miss Selfridge, Dorothy Perkins, Evans, Claire's, Le Pain Quotidien, Starbucks Coffee, Shake Shack, Bath&Body Works, Victoria's Secret, Coast, Warehouse ve Pinkberry,
0
fakyoras
(13.02.23)
Benim bildigim kadariyla bagistan ziyade olayi tanimamis olmalarina tepkili insanlar. Yani sey gibi, ananiz babaniz oluyor, ertesi gun ise gidiyorsunuz ofiste kimse basin sagolsun demiyor, gibi. Demek zorundalar mi? Hayir. Deseler bir sey degisir mi? Hayir. Ama sosyal, duygusal, ve iliskisel kodlar bunun taninmasini gerektirir mi? Evet.

Mesela Caffe Nero "deprem felaketi sebebiyle gecmis olsun diliyoruz. Kurumsal bagsi yaptik. Yemek de yolluyoruz." gibi bir post yayinlamisti hesaplarinda.
0
sopiro
(13.02.23)
(19)

Deprem anında

adwokat
Hızlıca dışarı mı kaçmalıyız yoksa çök kapan mı uygulamalıyız??Kaçayım desem merdivenler binanın en sakat kısmı. Belki de ilk göçecek kısım.Kalayım desem hayat üçgeni her durumda işe yaramıyor…Bilim ne diyor?
Hızlıca dışarı mı kaçmalıyız yoksa çök kapan mı uygulamalıyız??

Kaçayım desem merdivenler binanın en sakat kısmı. Belki de ilk göçecek kısım.
Kalayım desem hayat üçgeni her durumda işe yaramıyor…

Bilim ne diyor?
0
adwokat
(10.02.23)
%100 kurtuluş garantisi veren bir yöntem yok. Enkaz altında kalan herkesi canlı olarak kurtarmak mümkün değil. Bu noktada şans faktörü var.

Bina birden çökmüyor. Hızlıca bir şekilde dışarı atarsan kendini kurtulursun. Alt kattaysan denenebilir. Üst katta hayat üçgeni gibi stratejiler daha mantıklı çünkü aşağı ulaşman zaten zor
0
scholar
(10.02.23)
şans işi

eğer dükkan gibi sokağa açılan bir yerdeysem kendimi dışarı atarım

4 kattan yüksek bir binada isen hem deprem hem salınımdan iki adım atamıyorsun eğer yatakta uzanıyorsan kalkamıyorsun
0
freebird5406_2
(10.02.23)
Binaya güvenmiyorsan yoğun, ezilmeyecek, ağırlık merkezi yere yakın bir cismin yanına kapaklan.
Çekyat, çamaşır makinesi vs..,
0
trixi
(10.02.23)
Ev birinci katsa camdan atla en fazla ayağını kırarsın ama kafa üstü atlama sporcu gibi atlaman lazım ayaklarının üzerine inip dizlerini büküp yere yatıp yıvarlanarak. Bizim ev birinci kat hemen balkonun altında da araba var üstüne atlasam zıp diye hiç yuvarlanmama gerek yok ayağım dahi ağrımaz beş metre çünkü arabanın tavanı ile balkonun tabanının arası ama ben atlamam çünkü ailemi bırakıp kaçmak istemem y*vşak gibi anca beraber kanca beraber. Yalnız yaşayıp depremden korkanlar için en iyisi ya bahçeye açılan bir kapıya sahip bir zemin kat ya da birinci kat. İkinci kattan atlanmaz biraz fazla maceralı yani yapan yapar aslında ama ben yapmam aslında balkon demirine ip bağlasan ondan sarkarsın ama çabuk davranman lazım sen sarkarken bina yıkılırsa çok pis düşersin. Bunların hiçbirisini denemedim önermiyorum beni dinlemeyin dinleyip zararlı çıkarsanız mesıl değilim.
0
Batuhanolabilir
(10.02.23)
Bildiğim kadarıyla şiddetli bir deprem anında yürüme, koşma şansınız çok yok. Hele de çok katlı bir binada oturuyorsanız... Bir de işin içine şok etkisi vb. girince, mesela 90 saniye süren şiddetli bir depremde çok katlı bir binadan kaçmak çok mümkün olmaz sanıyorum. Anca yukarda bahsedildiği gibi kendinizi dükkandan dışarı falan atabilirsiniz... O yüzden evde güvenli bir yerde çöküp beklemek daha mantıklı.
0
salihdt
(10.02.23)
Gaziantep teydim. Deprem anında uyanıktım ve sarsıntının ilk saniyesinde zıpladım ayağa. Koşarak çocuğu alıp kapıya geldik eşimle yaklaşık 7 8 saniyede belki de daha az. Çelik kapıyı açtım Kapıda şiddetlendi ve sallantıdan dolayı adım atamadık. 2. Kattan aşağıya yetişemedik yani.
Arkadaşların dediği gibi bahçe katı filan olsaydı belki apartmanın dışına atardık kendimizi ama yine çok uzaklaşamazdık. O yüzden güzel bir yer bulup çökmek daha iyi. 7.4 yalova depremini de yaşadım. Orda 13 yaşında atik biriydim. Ancak uyandığımda çok şiddetliydi ve yatağımdan dahi çıkmamıştım.
0
rodeocu
(10.02.23)
@rodeocu +1

Benim bu yönde bir tecrübem yok fakat bu son deprem insanları yatağından atmış. Kaçacağım derken başınızı bir yerlere vurmanız, bilincinizi kaybetmeniz, vs. olası. Dolayısıyla binadan ayrılmak için depremin bitmesini beklemek gerekiyor.
0
gmzo
(10.02.23)
yukarıda çamaşır makinasının yanına çökmek örnek verilmiş, uyarmak istedim aman diim sakın. çamaşır makinası, bulaşık makinası, buzdolabı gibi beyaz eşyalar sarsıntı sonrası dümdüz oluyor. yöntem doğru sadece sadece beyaz eşyalar yanına çökülecek şeyler değil uyarmak sitedim.
0
a7x
(10.02.23)
bunu bile kimse doğru dürüst bilmiyor, herkes farklı bi şey yazmış.
0
sanemz
(10.02.23)
Binanız önceden hasarlı değilse depremin ilk dalgaları genel olarak yıkıcı değildir. Depremin kuvvetli dalgalarına kadar yaklaşık 10 saniye kadar bir süreniz var. Bu sürede binadan dışarı takılmadan, herhangi bir engelle karşılaşmadan ve merdiven/asansör kullanmadan çıkabileceğinize inanıyorsanız kaçmak bir fikir olabilir.

Fakat depremin esas yıkıcı dalgaları geldiğinde yaşam üçgeni oluşacağını düşündüğünüz bir yerde bedeninizi en ufak pozisyona getirip depremin şiddetiyle savrulmayacağınızı düşündüğünüz bir yerde durmanız en iyisi. Bu esas yıkıcı etki geldiğinde kararsız halde ortalıkta bulunmamalısınız.

Bunun için de mutlaka önceden tatbikat yapıp deprem anında ne yapacağınızı uygulamalı olarak zihninize yerleştirmelisiniz. Yoksa o şok anında, özellikle de gece uykudan uyandıysanız gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalmanız olası.

EK: Ek olarak depremde beyaz eşyaların yanına sığınmamalıyız, dümdüz oluyorlar şeklinde yanlış yönlendirmeler yapmamak lazım. Devrilme riski olan buzdolabı hariç diğer beyaz eşyalar, eğer evinizde özel hazırlanmış kitap dolu sandık gibi mukavemeti yüksek bir eşya yoksa sığınılabilecek alanlardır. Evet enkaz altında ezilir, falkat dümdüz olmazlar. 85 cm yüksekliğinde bir çamaşır makinesi enkaz altında 30 cm olabilir, yaşam üçgeni dediğimiz şey de bu zaten. Öteki türlü evden kaçmaktan başka çaremiz kalmıyor zaten zira evlerimizde daha dirençli objeler yok maalesef. Koca bir eve yalnızca çamaşır makinesi koyarsanız tek başına enkaz altında çok fazla ezilebilir fakat yaşanan bir evde diğer eşyalarla, duvar molozları vb gibi etmenlerle birlikte yükü kısmen sırtlanıp yaşam alanı oluştururlar. Elbette hiçbir şekilde garantisi yoktur ama alternatifiniz yoksa özellikle çamaşır makinesi ev şartlarında dirençli bir eşyadır.
0
msb
(10.02.23)
Ben kaçmayı mantıklı buluyorum. Evin dışına doğru yaklaştığında bulunma şansın artıyor. Merkezde kalırsan ulaşmaları uzun sürer. 2 saniyede yerle bir olan evleri görünce 2 kata kadar kontrollü bir şekilde camdan, balkondan atlamayı bile mantıklı bulmaya başladım.
0
dissendium
(10.02.23)
Çök kapan uygulamasını mantıklı bulmuyorum. Yıkılma anında her şeyin yeri değişiyor. Sanki kenarına çöktüğün yatak sabit kalacak. Tek mantıklı gelen hacmi mümkün olduğunca küçültmek. Dikkat ederseniz hep çocuklar kurtarılıyor.
0
dissendium
(10.02.23)
kosarak kacabileceginizi sanmiyorum. algilayacaksiniz da, kapilari acacaksiniz da merdivenden ineceksiniz de.
0
baldur2
(10.02.23)
geçen bi uzman paylaşımı yapmışlardı, sosyal medyada gördüm. çöken insanların hepsi ezilmeye bağlı ölüyormuş. en mantıklısı yan yatıp cenin pozisyonuna geçmekmiş. yatakta yatıyorsanız devrilerek yatak yanında yaşam üçgeni oluşturun diyordu. kapılardan geçmek çok tehlikeliymiş çünkü kirişler kırıldığında direkt üstümüze çökermiş, ikiye böyle ihtimali de varmış. merdivenler ise binalardan daha farklı bir yapıda olduğu için asla önerilmiyor.

zaten 99 depreminde ankara'da olan dayım anlatmıştı. onlar da direkt dışarı kapısı olan bi evde oturuyolardı ama koridoru aşıp kapıya ulaşamamışlar. sağa sola savrulmuşlar sürekli.

bir yerde de bozdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyalar ezilmeye daha dayanıklı olduğu için onların yanı daha güvenli olabilirmiş. yukarıda bi arkadaş önermemiş ama mesela ama hangimiz haklı bilmiyorum. konunun uzmanı değilim.

bir de camdan korunarak bina dışına en yakın yere yatmak da mantıklı diyorlar.

99 depreminden sonra bize okulda deprem olduğunda sıraların altına girip çökmemiz gerektiği şeklinde tatbikatlar yaptırılıyordu bu en yanlışı mesela. keşke düzgünce bir eğitim verilse tüm kanallarda.
0
elorelia
(10.02.23)
99 depreminde izmitteydim. Deprem suresince kapiya bir turlu gidemiyorduk. En mantiklisi comelip beklemek ve biter bitmez cikmak gibi geliyor. Duz ayaksa disari firlanabilir.
0
brkylmz
(10.02.23)
Dükkan gibi 4-5 saniyede kaçabileceğiniz bir yerde değilseniz *ASLA* kaçmaya çalışmayın. Çök kapan tutun yapın. Bunu soranlar genelde depremi hafif sallantı ile yaşayanlar oluyor. Depremi merkezinde yaşayanların durumu için deprem anına ait kamera görüntülerini izleyebilirsiniz. O sallantıda koşarak ancak kendinizi yaralarsınız/sakatlarsınız. Kaldı ki merdivenlerin siz üzerindeyken yıkılmayacağının garantisi de yok. Sallantının geçmesini bekleyin sonra merdivenleri kullanarak binayı tahliye edin.

Çök-Kapan-Tutun yatay eksende yüzey alanınızı azaltan ve sallantı sırasında savrulmanızı engelleyen bir uygulama. Dikey eksendeki uzunluğunuz tutunduğunuz şeyden yüksekte kalıyorsa elbette ezilme ya da darbe ile yaralanma veya ölme riskiniz var. Cenin pozisyonu dikey eksende minimum alan kaplarken yatayda daha fazla alan kaplamanız anlamına gelir. Hangisinin nerde güvenli olacağını eviniz içinde uygun yerleri belirleyerek kararlaştırabilirsiniz.
0
nawar
(10.02.23)
Malatya'da yakalandım depreme. İmkanı yok, öyle şiddette bir depremde bir adım atamıyorsun zaten, olduğun yere çöküp çaresizce bitmesini beklersin. Bina sağlamsa, şanslıysan ölmezsin. Böyle maalesef.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.02.23)
niğde'de yakalandım depreme ben de. maraş'a uzak olmasına rağmen belki binadan da dolayı çok hissettik. sallanması bir noktaya kadar beni çok etkilemedi ama bu kadar uzun sürmesi çok etkilemişti. bursa'da yaşıyorum normalde şimdiye kadar büyük küçük on tane deprem yaşamışımdır. bazısını okulda da yaşadım yani deprem bölgesinde büyüdüğüm için okulda da çok üstünde durdular çök-kapan-tutun vs. aklıma hiçbir şey gelmedi o an. uykuda yakalandım hissedince kalktım ve yeğenimin odasına gidip kapının girişinde bekledim. kiriş altında beklemek aptalca, ayakta beklemek çok daha aptalca, hiçbir yere çökmemek aptalca ama o an sadece sallanan dolaba ve yeğenime bakıp durdum. zaten kapılar çarpıp duruyordu bir yandan onu tutmaya çalışıyorum falan. sakin kalabilmek en önemlisi o da çok zor. ama yukarıda da yazılmış bir yerden bir yere gitmek çok mümkün olmuyor ama evde 2 küçük çocuk olunca biz onları düşündük mesela bana ne olacağı umrumda değildi o an.

binadan tam çıkacakken 6+ büyüklüğündeki artçı sarsıntıya yakalandık yeğenimin ayakkabılarını giydiriyordum hemen içeri soktum. artçı sallantı bitince ayakkabılarını giydirdim aşağı indik hemen.

ikinci depremde yine ayakta bekliyordum eniştemin uyarısıyla koltuğun kenarına çöktüm bulunduğum yerde başka bir şey yoktu. orada çok daha hızlı hareket edip 2 dakika içerisinde aşağı indik ama 2 dakika bile çok fazla aslında.

mantıklı olan evde güvenilir noktaları belirleyip gidiliyorsa o noktaya gidilip çök-kapan-tutun yapmak ama bazen yürümek bile mümkün olmuyor. sallantı bittikten sonra evde ocak falan açıksa onu kapatıp varsa deprem çantasını alıp aşağı inmek ve mümkünatı varsa bir müddet o eve girmemek. ama dediğim gibi böyle işlemeyebiliyor.
0
black holes in the sky
(10.02.23)
beyaz eşya konusu biraz tartışmalı gördüğüm kadarıyla. linkte ilettiğim ekipten depremde ne yapılır eğitimi almış bir kişi olarak aktarmıştım, tabii ki herkes kendi araştırmasını kendisi yapsın muhakkak.

www.instagram.com

www.instagram.com

www.instagram.com
0
a7x
(10.02.23)
(14)

Deprem sonrası otoparka inmek

nhk ni youkosu
Bir olası senaryo da benden:Deprem bitti bina yıkılmadı, direkt dışarı çıkabiliriz veya en alttaki otoparka gidip arabayı alıp çıkabiliriz (ama ya bina üstüne çökerse veya merdivenler sıkıntılıysa? otopark kapısı açılacak mı o da bir sıkıntı)Fakat arabayı almak uyumak, başka yere gitmek vb. için iyi
Bir olası senaryo da benden:

Deprem bitti bina yıkılmadı, direkt dışarı çıkabiliriz veya en alttaki otoparka gidip arabayı alıp çıkabiliriz (ama ya bina üstüne çökerse veya merdivenler sıkıntılıysa? otopark kapısı açılacak mı o da bir sıkıntı)

Fakat arabayı almak uyumak, başka yere gitmek vb. için iyi olacak.

ne yaparsınız?
0
nhk ni youkosu
(09.02.23)
Ilk depremde yikilma, catlak olusmadiysa artcida yikilma sansi daha dusuktur
diye
hic bir bilimsel yani olmayan, sadece kendimi rahatlatacagim bir dusunceyle, iner arabayi alir hemen disari cikarim.

bilimsel degil, tamamen kendi uydurmam, kimseye ornek teskil etmesin.
0
Corc
(09.02.23)
Otoparka asansörle inme konusu sıkıntılı bence ama artçıları beklemektense kesinlikle merdivenlerden uçarak aşağı iner arabayı alır kaçardım.
0
vedatchilipeppers
(09.02.23)
aslında doğru olan depremden dışarı çıkabiliyorsan çıkman. bir sürü hiç eve girmemen.
2. artçı ile çok yıkılan ev oldu.

ki bazı evler artçı olmasa da yıkıldı. çünkü gücünün %99unu kaybetmişti. videolarda gördük.

ben olsam heralde panik halde arabayı alır açık bi alana geçerdim.
0
jelly bear
(09.02.23)
Böyle bir durumda sizin gibi otoparka telaşla inecek bir sürü insan olacak.

Öncelikle elektriklerin kesik olacağını unutmayın. Yani kapalı otoparksa zifiri karanlık olacak. Telaşla kontrolsüz hareket eden çok olacaktır. Herkes aynı anda çıkışa gidecek.

Arabayı çıkarmaya çalışırken sağa sola çarpanlar, karanlıkta otoparkta yürüyenleri koşturanları fark etmeyip çarpanlar vb. bunlar çok olası senaryolar.
Özellikle residence tarzı yüzlerce dairenin olduğu binaların otoparkları.

Bir de aynı anda bir sürü araç çıkışa yönelecek, orada yığılma olacak. Hele bariyerli, otomatik kapılı vs bir otoparksa arabayla çıkış konusu epey uzun sürebilir. Kapıda kuyruk da oluşabilir.

Böyle bir durumda öncelik her zaman can güvenliği olmalı.

Dışarı çıkmayı başardınız. Bina sağlam duruyor. Komşularınızla koordineli bir şekilde araçları çıkarmayı konuşabilirsiniz. Ya da varsa açık otopark alanı orayı tercih edin.

Benim oturduğum sitede 1000'in üstünde daire var. Otoparkta en boş halinde bile 100'ün üstünde araç oluyor. Düşünsenize aynı anda 100 arabanın son sürat çıkmaya çalıştığını

İşte bu yüzden büyük sitelerde özellikle deprem tatbikatları, toplanma alanları çok önemli. İnsanlara ilk olarak bu noktaya ulaşmaları tembihlenmeli. ama eminim buna rağmen birçok insan hemen arabasına koşacaktır.
0
anten
(09.02.23)
Deprem sırasında merdivenler ya da asansörler kullanılmaz. Depremden sonra merdivenleri kullanabilirsiniz ama asansör yine kullanılmaz. @Corc'un dediği, kendisinin de ifade ettiği üzere bilimsel yanı olmayan ve yanlış bir bilgi.

Geri kalan her şey için @anten +yıldızlı 1
0
nawar
(09.02.23)
Şart değilse arabayı almam. Şart ise önce yakınları dışarı çıkarırım, garaj kapısı ve rampası sağlam mı kontrol ederim, sonra hızla merdivenle inip arabayı çıkarmayı denerim. Anten'e katılıyorum bu noktada. Bizim sitede 41 katlı 3 bloktan 1000 daire var ve tek şeritli fakir bir mahalleye çıkıyor. O yoldan çıkmak imkansız olacaktır.
0
roket adam
(09.02.23)
deprem anında binanın en riskli-kurtulması en zor hatta imkansız alanı olan bodruma inmezdim.

önce ilk fırsatta dışarı çıkarım. binayı ve çevre binaları dışarıdan gözle kontrol ederek hasar tespiti yaparım. artçıların ne zaman geleceği belli değil bu yüzden binada risk görüyorsam uzaklaşırım. ayrıca denildiği gibi ortalıktaki kaos geçmeden kabalık otoparktan araç çıkarmak imkansız gibi.
0
orpheus
(09.02.23)
deprem sarsılması bittikten sonra ilk fırsatta dışarı çıkmalısınız. deprem durumunda asansör kullanılmaz. merdivenler de binaların en zayıf yerleridir. buralarda vakit kaybetmeyin. bir kısım vatandaşımız eşya almak için evine girdiği sırada 2. depreme yakalanarak vefat etti, yani hasar tespit yapılmadan eve girmek de pek mantıklı durmuyor. deprem çantasıyla en yakın toplanma alanına gitmek lazım.
0
b1020
(09.02.23)
yanlis biliyor olabilirim ama kapali garajlar ayni anda siginak olarak üretilmiyor mu? mesela bizim istanbuldaki binanin kapali garaji(8 kat 8 daire ve 8 araclik otopark) ayni anda siginak olarak insaa edildi ve öyle kayitli. oraya güvenirim yani.(2015 yapim)

önce ailemle disari cikar,etrafin durumana göre tek basima gidip arabayi cikartirdim. garaj kapilari manuel olarak da aciliyor iceriden zincir ile
0
c1b2k3
(09.02.23)
Önce canımı düşünürüm. Dışarı çıkarım. Dışarıda ne olup bittiğini, depremin ayrıntılarını öğrenirim. Sonra otoparkın durumunu kolaçan ederim, çıkış ve yoğunluk var mı şeklinde. Arabayı illa alacaksam bunlardan sonra alırım
0
mellifica
(09.02.23)
o zaman temel olarak, kapalı değil açık otopark daha mantıklı çıkarımı yapıyorum şu an. Eskiden hep kapalı otoparklı bina bakardık sanırım artık deprem bölgesinde tersi daha mantıklı.

Çünkü İskenderun'daki arkadaşlarım arabalarıyla akrabalarının olduğu köye gittiler ve o sayede bir şekilde yemek-su-ateş vs. buluyorlar. Başlangıçta toplanma alanı, ısınma, yemek, tuvalet falan olmuyor ki İstanbul'daki durumda çok daha uzun sürecektir. Tabii arabayla şehri terk edecek yol da kalmaz sanırım veya aşırı trafik olur. Ama yine de o depremde sağ kalmak ve şehri terk etmemek de çok riskli olacak gibi geliyor bana.

edit: benimki de tek apartman 20 araba falan var. Büyük rezidanslar siteler güvenli tasarlanmıştır diye umuyorum ama onlarda da insan kalabalığı çok dediğiniz gibi.
0
🌸nhk ni youkosu
(09.02.23)
ilk çöken merdivenler,asansör boşlukları ve balkonlar olmaktadır. bilin de.
0
deepex
(09.02.23)
99 depremini izmitte yaşadım.
tabi depreme zihnen hazırlanmak, bina sallandığında deprem çantasını alrıım, merdivenden kaçarım, şunu yaparım diye planlamak hiç yapmamaktan iyidir.

ama deprem olduğunda bu planların hiçbirisi aklınıza gelmeyecek. o an panikle saçmada olsa aklınıza ilk gelen şeyi yapacaksınız. bir amaca yönelik hareket etmeyi deneseniz bile çok büyük ihtimalel yapamayacaksınız.

depremin sizi odanın içinde savurma gücünü yaşamadan tahmin edemezsiniz.
99 depreminde 1 dakikaya yakın salladı.

amcam yıkılmayan evde, deprem süresince yatak odasının kapısına ulaşıp yan odaya çocukların yanına geçememiş. bildiğin yerde emekleyerek kapıya ulaşamamış.
aynı amcam kendisinde kalan yeğenini unutup onsuz bahçeye inmişler. dakilar sonra aileden birisinin aklına gelmişte eve dönüp yeğeni indirmişler.

başka örnek annem yatakta kitlenip kalmış, rahmetli babamın omzuna boynuna tırnaklarını öyle bir geçirmişki babam annemden kurtulup yatakdan çıkamamış.

kendimden örnek vereyim. çatı katında deprem esnasında hemen uyandım, kendimi üstü açık terasa attım. deprem sürecinde değil binadan çıkmak, ayağa kalkamadım.
2 ayağımın üstüne kalkmayı her becerdiğimde sarsıntı beni yeniden yere yapıştırdı. ulan bu böyle olmayacak deyip kedi gibi sürüneyim bari dedim, onu bile beceremedim zaten sarsıntı bitti.


ayrıca filmlerde hani yüzlerce binlerce at toplu halde koşar, çok güçlü bir nal sesi gelir. işte ben şahsen o sesin 100 kat güçlüsünün topraktan geldiğini duydum. ancak bu kadar tarif edebiliyorum. sadece o ses bile insanın donup kalmasına yeter.

deprem oldu koştum merdivenden dışarı attım kendimi diyenler, deprem değilde depremcik oldu desinler.

depreme depremden önce hazırlanılır.
deprem olunca şunu bunu yaparım demek, ancak deprem teğet geçerse uygulanabilir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.02.23)
önce kendimi kurtarırdım. 10 15 dk sonra bina yıkılmadıysa arabayı alırdım alabilirsem
0
gizemli dede
(10.02.23)
(13)

Haluk Levent'i cb yapmamız için bir engel var mı?

chicha_v2
100 bin imza bir gün içinde toplanır zaten.Ukrayna'da Zelensky'le de komedyen vs. diye dalga geçmişlerdi ama bizim beceriksizlerin savaş durumunda yöneteceğinden iyi yönetiyor ülkeyi.Biz niye Anadolu rakçıyı cb yapmayalım?
100 bin imza bir gün içinde toplanır zaten.

Ukrayna'da Zelensky'le de komedyen vs. diye dalga geçmişlerdi ama bizim beceriksizlerin savaş durumunda yöneteceğinden iyi yönetiyor ülkeyi.

Biz niye Anadolu rakçıyı cb yapmayalım?
0
chicha_v2
(09.02.23)
üniversite mezunu olmaması
0
adivar
(09.02.23)
Universite mezunu olmamasi bence sorun olmaz.

haluk levent'in buyuk ihtimalle sicil kaydi var.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.02.23)
kendisi hakkinda olumlu/olumsuz bi fikrim yok, yakinen tanidigim biri degil sonucta. ama abartmasaniz mi bi seyi de?!

gecen biri ahbap nasil bu kadar guven topladi demisti. ha olusum iyidir, kotudur yine orasinda degilim..

ama iste bu soru onun bi yansimasi... her seyle galeyana geliyor milletimiz, hemen bir iki iyi sey gorunce ilahlastiriyor her seyi.
sonra da tayyibi olumune savunanlari elestiriyoruz. bizim milletin icinde var bu... kurtulusumuz yok.

adam bile duysa guler su fikre. zelensky'nin bi hukuk gecmisi vardi sanirim. salt komedyene indirilecek bi sey de degil yani de neyse

aman ustume geliyorlar +1
birakin adam muzigini yapsin, arada da topladigi saygi, sevgi sayesinde bu tur seyleri organize etsin iste..
0
Kittie
(09.02.23)
@chicha_v2 sana ilk doğru cevabı veren bana niçin tik atmadın açıklayabilir misin?

c.başkanı olabilmenin ön şartının 4 yıllık fakülte diploması olması gerektiğini bilmediğinden olabilir mi acaba?

engel olan şey var mı diye sormuşsun ve cevapladım. sana yorum yapmadım. İster haluk levent ister izel-çelik-ercan olsun. benim için sorun yok. kendine iyi bak.
0
adivar
(09.02.23)
@adivar Mevcut cb üniversite mezunu değil ya hani? Ondan. Olduğunu iddia ediyor ama kanıtlayamıyor.

Sakin ol, bir tik için birbirimizi kırmayalım. Sen de kendine iyi bak.
0
🌸chicha_v2
(09.02.23)
mevcut cb 11 sene başbakanlık yapıp yargıyı kontrol edip cumhurbaşkanı oldu. Bir şekilde ysk'dan aday olur kararını aldı. Şimdi üniversite mezunu olmayan birini aday göstermeye çalışsan hop kardeşim denir.

Ayrıca adamın ne alakası var ya cumhurbaşkanlığıyla. Afet Bakanı falan desen hadi bak neyse de cuhurbaşkanı olmak için ne özelliği var? Kendisi de istemez bence özellikle siyasete bulaşmamak için çaba gösteriyor.
0
nundu
(09.02.23)
Ergenlerin destekleyeceği bir düşünce sadece.
0
ruhen hastayim ben
(09.02.23)
şu anda yapılması gereken devlet kurumunu tekrar ayağa kaldırmak. toplu olarak bir değişim şart. sadece cb değil.
0
gabe h coud
(09.02.23)
@ruhen hastayim ben +1 arkadaşlar sınıf başkanı seçer gibi her hoşunuza giden kişi için şöyle gaza gelmeyin. Sırf platin saçlı diye Melek Mızrak Subaşı için de yapıldı aynısı. Tabii geyik yapıyorsanız başka, kusura bakmayın.

Yönetim kabiliyeti olmayan kişilerin, yönetim tecrübesi olsa bile ülkeyi getirdikleri hali görüyoruz. Bir de hiç tecrübesi olmayan kişiyi getirip iyice kabile devletine mi çevirelim?

@aman üstüme geliyorlar +1
0
nawar
(09.02.23)
soru yanlis, haluk levent'i cb yapmamiz icin bir neden var mi olmali soru?

CB devleti temsil eden en yuksek organ, kanunlarin anayasaya uygunlugunu denetleyebilecek, temel insan haklarinin ne demek oldugunu, hukuk devleti ilkesini, kuvvetler ilkesini algilayabilecek ve benimseyebilecek bilgi ve birikime sahip, devletin devamliligini ve devlet geleneginin devamliligini saglayabilecek bir insan olmasi gerekiyor.

Bu Olmadiginda ne oldugunu 25 yildir gormek size yetmedi mi? birisi ay ne guzel yardim dagitiyor diye CB olmasinin, devlet yonetmekle ne alakasi var? karizmasi iyi diye Erdogan'a oy vermekle bunun ne farki var? saka gibi gercekten. Bu ulkede firsat verildiginde CB olabilecek yetkinlikle ve deneyimde milyonlarca insan var emin olun. Oy verenleri egitmek daha onemli bu nedenle.
0
kassiopeia
(09.02.23)
adam yaklaşık 6 ay önce yardım işini bırakıcam ülkeyi terk etcem diyordu. bu depremden sonra bu arkadaş bir daha bu işlere girmez
0
mikahakkinen
(09.02.23)
www.flickriver.com

elton john sir oldu karikaturu bu
umut sarikaya'nin

elton john sir oldu diye imtiyaz isteyince
kralice
maclara bedava girersin bir de trafikte cevirmeye girmezsin iste o kadar
2 sarki soyledin diye ulkeyi sana mi verelim yavsak diyor
gayri safi milli hasila bilmezsin, ekonomi bilmezsin diye de devam ediyor

tam o hesap bu sordugunuz sey de :)
0
Corc
(09.02.23)
corc +1

hahah
0
cooperr
(09.02.23)
(12)

İstanbul'da kaç yaşında binada oturuyorsunuz? Güvende hissediyor musunuz?

magni
Soru başlıkta."Binanızda güvende hissediyor musunuz?" kısmı, beklenen büyük İstanbul depremine dair tabii.
Soru başlıkta.

"Binanızda güvende hissediyor musunuz?" kısmı, beklenen büyük İstanbul depremine dair tabii.
0
magni
(08.02.23)
3 yıllık ama çok güvende hissetmiyorum sanki. "depreme dayanıklı bina"lara bek inanmamaya başladım bu depremden sonra.
0
nothing in my way
(08.02.23)
Aşağı yukarı 3 yıllık bina.

Müteahhit binayı bitirmeden kaçtığı için daire sahipleri olarak kendi dairemizi tamamlayıp öyle girdik eve.
Böyle birinin attığı temele de güvenim sıfır tabii ki.
Geçenlerde sabah olan depremde de hep bu geldi aklıma. Uzun zamandır en büyük korkum beklenen büyük İstanbul depremi.
0
mutekebbir
(08.02.23)
30 yıllık. Güvende hissediyorum. Birkaç yıl içinde kentsel dönüşürse daha güvende hissederim tabii ki.
0
nawar
(08.02.23)
50 yıllık güvende hissetmiyorum
0
ebeş
(08.02.23)
Bina sanırım 4-5 yaşında. Duvarlar kağıt gibi, afedersiniz yan daire tuvalette yelleniyor onu bile duyuyorum, hesap edin. Dere yatağı üzerine yapmıslar burayı, sonradan öğrendik. İlk depremde yerle bir olacaktır. Bir de bir değerli bir değerli bu mezarlıklar, yere göğe sığdırılamıyor.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(09.02.23)
ben uzaktayim ama annem ve kardesim 10 sene once yapilmis bir evde yasiyor, hic guvenmiyorum... perdelerin takildigi kornisler dusuyor, pimapenler dogru duzgun kapanmiyor, kapi barfix cubugu takinca yanlara dogru genisledi. belli ki her seyin en ucuzunu kullanmislar. nasil guveneyim?
0
supergirl
(09.02.23)
ailem kentsel donusumle yeniledi.
eski bina 50 senelikti ama duzgun bir yapiydi.
yeni bina 3 yasinda ama yamuk yumuk, is bilmez dangalak bir kuyumcu tarafindan yapildi, herifin ilk muteahhitlik deneyimiydi.

guven olarak eskisi/yenisi arasinda bir fark yok. En ust katta olduklari icin cokse bile icinden cikarlar diye umuyorum.
0
cooperr
(09.02.23)
Maalesef son depremden gördük ki yönetmelik falan değil uygulama sıkıntılı.

dünkü fatih altaylı "birebir" programını izleyin. Orada deprem derneği başkanı vardı, ilk defa gördüm ama çok saygın bir mühendismiş.

şöyle bir örnek verdi, sen en iyi malzemeyi de hazırlasan oradaki ustaya da çok iş düşüyor. hadi büyük inşaatlarda şantiyede onlarca mühendis var. Ama mahalle arası apartmanda kaç mühendis var işin başında?

en iyi betonu getiriyorsun, binaya dökülürken harcı çok yoğun yavaş akıyor iş hızlansın diye oradaki kalfa sulandırmak istiyor betonu diye anlattı adam. Kağıt üstünde malzeme 1. sınıf, ama uygulayan adam üşeniyor diye malzemenin canına okuyormuş.

Ya da beton döküldükten sonra sulanması gerekiyor, adam onu layıkıyla yapmıyor ya da göz kararı yapıyor.

Gibi gibi...

Bunu da hani kötü niyetle yapmıyor, maalesef bizde bu işler sistemli bir eğitimle değil usta çırak ilişkisiyle öğretiliyor. Adam ustasından ne gördüyse, ne anladıysa onu uyguluyor. Adamı istediğin kadar uyar, "ben böyle 50 tane ev yaptım hiçbir şey olmadı" diyor.

Yani anladığım konu sadece müteahhit ile bitmiyor. Adam kendisi bir mühendis olmasına rağmen 4 senelik inşaat mühendisliği bitiren direkt imza yetkisi kazanıyor bu olamaz olmamalı dedi.

İnşaattaki ustaların kalfaların sertifikasyonu, mesleki eğitimi falan kaç kişi bunlarlauğraşıyor?

Şimdi gitsen bir müteahhite son yaptığın 10 inşaatta temeli kim döktü, betonu hangi usta döktü diye sor kaydı var mıdır acaba?

Programı izledikten sonra benim anladığım şu an tamamen bir şansa dönüyor bu iş.

yetki sorumluluk ve güvence herkese makul ölçüde dağıtılmalı.

Şey de yanlış, mesela sadece imza yetkisi olan adamın üstüne atılması her şeyin. O da bozuk bir sistem.

Şantiyeye giren çıkan kalıpçısından mimarına, projeye bakan onaylayan her yetkilinin sorumluluk ve yeterlilik şartları belirlenirse net çizgilerle o zaman bir güven ortamı olur.
0
anten
(09.02.23)
5 senelik ev. Taşınmadan önce binanın planlarına bakıp dükkan içlerini gezmiştik kolon kesildi mi diye. O yüzden rahattık ama artık rahat hissetmiyorum.
0
jazzabel
(09.02.23)
25 yıllık yüksek bir bina.
1998 deprem yönetmeliğine göre yapılmış.

güvende hissetmek zor, orta diyelim çok daha kötü yerler var istanbulda.
0
nuisance
(09.02.23)
1995 senesinde başladın 1997 senesinde bitti. Psikoloji olarak güvende hissetmiyorum apartmandan bağımsız.
0
put it in your appropriate place
(09.02.23)
25 yıllık ama tünel kalıp kooperatif binası. Müteahhit işi değil. Zemin kayalık. Yönetim İTÜ'den bilirkişiler getirtip incelem yaptırmıştı sağlam raporu verdiler. Evde güvende hissediyorum evet ama ne zaman ve nerede yakalancagimiz belli değil. Bu ülkede kimse güvende değil.
0
old possum
(09.02.23)
(8)

Haluk Levent ve dolandırıcılık olayi

sanguine
Aktroller neden elbirliği yapmış, devletten talimat almış gibi Haluk Leventi bokluyorlar, bu dolandırıcılık dedikodusunun kaynağı ne? Bütün paralar bize gelsin diye mi yapıyorlar
Aktroller neden elbirliği yapmış, devletten talimat almış gibi Haluk Leventi bokluyorlar, bu dolandırıcılık dedikodusunun kaynağı ne? Bütün paralar bize gelsin diye mi yapıyorlar
0
sanguine
(08.02.23)
İki sebebi var. Birincisi devletin bütün organlarını mahvettikleri için halk devlete değil bir sanatçıya güveniyor. Bu bir itibar konusu. Diğeri ise Kızılay ve AFAD'a giden paralar dolaylı yollardan yandaşların cebine akıyor genelde. Onlara akan musluklar kesiliyor diye saldırıyorlardır.
0
nawar
(08.02.23)
3 - yaşı 30 u geçen herkes için haluk levent için hep bir acaba sorusu olması.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.02.23)
Haluk Levent ile ilgili dolandırıcılık muhabbeti çok eski. 2000lerin ortası diye hatırlıyorum. Adamın son yıllarda yaptıkları ortada. 15 yıl önce böyle bir olay yaşamıştır belki bir hata yapmıştır ama Ahbapla yaptıkları yıllardır görülüyor, üstelik devlet didik didik ediyodur gelen giden paraları ki kendisi de açıklıyor diye biliyorum. Yani adam 5 yıllık masterplan yapmadıysa büyük vurgun yapmak için, şu an kendisine güvenmemek için bir sebep yok diye düşünüyorum.
0
nundu
(08.02.23)
Haluk Levent'e yüzde yüz güvenim yok. Şimdiye kadar hiç kendisine bağış yapmadım, yapanları anlayabiliyorum umarım ben yanılırım.

Buna rağmen sabah kardeşim Afad'a para gönderdiğini söylediğinde keşke Ahbap'a gönderseydin dedim. Şu an birçok insan devlete bağlı herhangi bir kurumdansa eski bir kumarbaza daha çok güveniyor ve bunun sorumlusu biz değiliz kendileri.

Birden bire böyle bir karalamaya gidildiyse de daha önceki yıllar kadar yardım gelmemiştir yardımın yapıldığı yeri karalayarak kendilerine para akmasını sağlamak istiyorlardır.
0
mutekebbir
(08.02.23)
Hayat bu kadar siyah beyaz degil, gerekli sartlar olustugunda herkes her seyi yapar, aksine ben hayatta bunu yapmam diyen insana ve hayati siyah beyaz goren kisilere guvenmiyorum.

Dolandiricilik olayi ne bilmiyorum ama olduysa da belli ki dersini almis, kendini degistirmis, yillardir yaptiklari ortada. Sistematik bir sekilde hirsizlik yapmayi normallestirmis bir yapiyla kiyasladigimda ve @nundu'nun dedigi gibi tek bir acigi olsa bugune kadar erdogan'in kopekleri elli kere cokerdi uzerine, oraya bagis yapmakta bir behis gormuyorum.
0
kassiopeia
(09.02.23)
Arkadaşlar Ayşe diye fenomen bir kız vardı, kanser hastalığına yakalanmış çocuklara yardım ediyordu. Bu kızla bir süre aynı yerde çakıştım, 100 bin takipçisi vardı. Haluk Levent kendisine ahbap’ta ortaklık teklif etmişti, o da bunların yanında bir süre yardım toplamıştı. Kız bana avukatların ve Haluk Levent’in ciddi miktarda parayı cebe indirdiğini, bu yüzden onların yanından ayrıldığını ve kimseye anlatsa inanmayacakları için açıklama yapmadığını söylemişti. Kendi halinde, öğretmen bir kızcağızdı, yalan söyleyeceğini düşünmüyorum.

Nasıl daha önce dolandırıcılık yapan birinin zamanla değiştiğinden emin olabiliriz? Bu düşündürüyor beni? Haluk Levent bir şeyleri gözümüze sokarak yapıyor, bunun için mi? Yine de nasıl emin olabiliriz ki bağışların %20’sini cebine atmadığını? Bunu bilmeden ben de siz de kesin hüküm veremezsiniz gibi geliyor?
0
damba
(09.02.23)
@damba haklı kimseye %100 güvenemezsin. Haluk Levent de koordinasyon sürecine bağlı olarak pay alıyordur. %20 alıyorsa bunu çıkıp net bir şekilde söylesin. Bağış yapanların çoğunun devam edeceğine eminim. Çünkü alternatifi yok. Kızılay'a yapılan yardımların %20'si ancak ihtiyaç sahiplerine gidiyordur mesela. Örtbas edilen skandallardan erişim engeli konmayanlar hala internette. Karşılaştırınca hala Ahbap daha güvenilir. İnsanlar da o sebeple güvenerek yardımcı oluyor. Tabii benim ilk yazdığım şu an saldırı yapılmasının amacı.
0
nawar
(09.02.23)
haluk leventin avukato yakin bir arkadasimdi. haluk leventin hapse girmesine sebep olan konu senet meselesi. zamanında abisi haluk levent adına oraya buraya senet kesiyor.. haluk levent de olayi polis kapiya dayandiginda ögreniyor.

güvenilirlik meselesine gelince, para söz konusu oldugunda kimseye güvenmemek gerekiyor. stkların bagıslari nasil harcadigi bütün dünyada tartisilan bir konu ve cok güvendiginiz bm'den oxfam ve shelterbox a bir cok uluslararasi yardim kurulusu gelen bagislarin önemli bir kismini operasyonel giderler (maasi, kirasi, calisanların yol ve otel paralari gibi) icin harciyor. yardim kurulusu isi cok güzel paralarin döndügü bir sektöre dönüsmüs durumda, bugun türkiyede görev yapan uluslararasi kuruluslarda calisan büro memurlari bile profesör maasinin üstünde maas aliyor. yıllar önce van depreminde göcük altında ölen japon grubun tercümanligini yapan arkadasa, bizim ekibe katil, 5000 dolar arti tüm masraflar bir gelirin olur demislerdi.
0
tadellesever
(09.02.23)
(6)

İstanbul'da deprem açısından yüksek riskli bölgelerdeki yeni binalar?

jonas
Başlıktaki "yeni"den kastım, 99 depreminden sonra yapılmış, yani 99'un o darbesini yememiş olan yapılar diyeyim.İstanbul'da deprem açısından yüksek riskli bölgelerdeki 99'dan sonra sağlam ve hakkıyla yapılmış binaların, beklenen İstanbul depreminde yıkılma olasılığı ne düzeylerdedir acaba? Bölge ris
Başlıktaki "yeni"den kastım, 99 depreminden sonra yapılmış, yani 99'un o darbesini yememiş olan yapılar diyeyim.

İstanbul'da deprem açısından yüksek riskli bölgelerdeki 99'dan sonra sağlam ve hakkıyla yapılmış binaların, beklenen İstanbul depreminde yıkılma olasılığı ne düzeylerdedir acaba? Bölge riskli olsa da bina sağlamsa güvenli hissedebilir miyiz? Bu konuda bilgi, fikir sahibi olan arkadaşlar paylaşırsa sevinirim.
0
jonas
(08.02.23)
Depremin büyüklüğüne bağlı abi biraz da bu. Yani yapanlar 7 şiddetine dayanıklı bina yapar ona göre malzeme kullanır ama 7,8 büyüklüğünde deprem olursa nasıl kurtulacak ki. ha İstanbul'da maks. 8 büyüklüğünde deprem olur da sen 8,5'a dayanabilecek bina yaparsın o zaman bi şey olmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.02.23)
en iyi yapılan bile depremin merkezine göre rezonans vb. ters durumlara göre yıkılabiliyormuş galiba.

Fakat 2007 sonrası düzgün yapılan bir bina genelde dayanır diyorlar. Zaten amaç ilk depremde çökmemesi, gerekirse ağır hasar alıp yine senin kaçabilmen. İkinci 7 üzeri olursa (geçen olduğu gibi) o çok ekstrem bir durum.
0
nhk ni youkosu
(08.02.23)
bu depremde şunu gördük; yeni bir site yapılıyor 3 bina var. 2 bina sağlam kalıyor ama 3. bina yıkılıyor.

bulunduğu konuma/toprağa/temele, yapılırken kullanılan malzemeden çalınıp çalınmamasına, binada ikamet edenlerin/iş merkezlerinin kolonları yıktırmalarına göre vesaire değişiyor. o kadar çok etken var ki.

yıkılmaz dersin yıkılır, yıkılır dersin yıkılmaz. ben artık tamamen şans meselesi olduğuna inanıyorum.

ha bir de evin yıkılmaz ama işte olursun çalıştığın iş yeri yıkılır, seyahatte olursun kaldığın otel yıkılır, bir yakınının evinde olursun onun evi yıkılır…
0
deartheodosia
(08.02.23)
Parayı kıyıp mühendisliğe önem verdiğin sürece istediğin yere istediğin binayı dikebilirsin. Binayı, fayın (özellikle yanal atımlı) ortasından geçeceği şekilde yapmadığın sürece sorun yaşamazsın.

2020'de yapılan çeliğinde ucuza katılmış, belediyesine rüşvet verildiği için denetlenmemiş, işçiliği kötü, mühendisi boş üniversitelerin birinden mezun olan vasıfsız eleman olan binanın yıkılma ihtimali 1990 yılında, bu konulara dikkat edilerek bilinçli kişiler ile tecrübeli mimar ve mühendisler tarafından yapılan binaya göre çok daha yüksek.
0
nawar
(08.02.23)
2018den sonra deprem bölgesi harıtaşandırması değişti. Yapının koordinatlarını girince deprem riski şak diye çıkıyor. 2018 öncesinde, birinci, ikinci gibi deprem risk sınıflandırması yapılıyordu. Yani 2018 sonrasında küçük alan kaplayan bir mahalle yanda köyün deprem riski bağlı şehirden fazlaysa dikkate alınmaya başladı. Bu açıdan 2018 öncesi yapılanlar riskli mi yani derseniz- pek sayılmaz..
gelelim hangi şiddette depreme dayanacağı: deprem risk haritaları tam da bunun için hazırlanıyor. 7-8 gibi güçlü deprem oluşturabilecek bir bölgenin risk haritasında çıkan değer de buna uyumlu oluyor.
Deprem yönetmeliği bina hasar alsın ama içinden insan çıkabilsin der. Tabii rafineri ya da hastane gibi yerler de şartlar çok sıkı.
99 sonrası deprem yönemliğine uygun projeşendirilmiş ve düzgünce yapılmış bina yerle bir olmaz.
İkinci konu zeminin durumu, bunun içinde sondaj yapılır, laboratuvar testleri ile zeminin ne kadar kuvvet taşıyacağı hesaplanır. Yanyana iki bina yıkılıyorsa sorun ya projelendirme de ya da yapım aşamasında.
Dikkat edilecek konular bununla sınırlı değil; yapı dayanımlı için daha kapsayıcı bakmak lazım, dere yatağında bir evi ne kadar güzlü yaparsan fark etmez, temel altındaki toprak binayı ve temeli beraberinde sürükleyip öteler. Maalesef İstanbul’da dere yatağında bir sürü ev var.
Diğer bir konu ise, deprem anında zeminin normalden farklı davranıp davranmaması, bu bir sır değil ama dikkatlı gözle fark edilir ve önlenebilir fakat ilave masraftır. 99 depreminde yerin içine giren binalar buna bir örnek.
Özetin özeti: içiniz rahat değilse, yapının projelerini yapan firmaya bakın. Tr de projelendirme yanlışı pek olmaz. Sonra müteahhit firmaya bakın. Kiracısınız ve bunlara bakacak durumunuz yok; yapı basit be sade görünmeli yani kolon kiriş sistemi sade, her kiriş bir kolonu tutan şekilde olmalı. Kiriş kirişe binmesin, ya da çok az olsun. En iyi otopark ve bodrum katdan anlarsınız.
0
ya volna
(08.02.23)
99 ve öncesi yapılan binalar yıkılacak.

99-07 arası yapılan binalar öncesi ile aynı yönetilmeliğe göre yapıldı. Tek artısı depremden sonra insanların korkudan bir miktar daha işine önem verip yapması olabilir. Bence riskliler, muhtemelen yıkılırlar.

2007 den sonra projelendirilen ve 2008ve sonrası biten binalar kağıt üzerinde yıkılmaz.

Normal şartlarda bina inşa edileceği zemine göre projelendirilir. Bölge ve zemin yapısına göre, bölgenin deprem potansiyeline göre boyutlandırılır. O bölgede gerçekleşebilecek en büyük depremin bir tık büyüğü olması durumunda bile kolon kiriş birleşimlerinde çatlaklar olabilir, duvarlar yıkılabilir ancak bina asla yıkılamaz. Hesaplama buna göre yapılır.

Öldüren deprem de değil, bina da değil. Öldüren sürece haksız kazanç saglamak isteyen şerefsizlerdir. Malzemeden çalar, projeyi kopyala - yapıştır yapar. Denetçiye para verir vs vs.
0
yercekimini kendine ceken adam
(08.02.23)
(4)

Balyoz ve keski ile kaya kırılıyor iken, beton kırılamaz mı?

summerof69
Yüz yıllardır kullanilan bu basit teknik ile enkazdaki betonlar kırılamaz mıydı? Hatta bazıları sadece balyoz ile kırmış :https://youtu.be/jbtBRvqAFPA
Yüz yıllardır kullanilan bu basit teknik ile enkazdaki betonlar kırılamaz mıydı?


Hatta bazıları sadece balyoz ile kırmış :

youtu.be
0
summerof69
(08.02.23)
İnsanlar zaten ne buluyorlarsa kullanmaya çalışıyorlar ama içinde demir bulunan koca beton blokların bir sürü eşyayla iç içe geçtiği, tonlarca ağırlıktan oluşan bir kütleden canlı insan çıkartmaya çalışıyorsanız hem işi bilen, nerede destek oluşuyor, nereye dokunursanız çökmeler olabilir, nereden ne kadar malzeme kaldırmak lazım bilen eleman hem de o malzemeyi hızlı ve güvenli kaldıracak araç lazım.
0
salihdt
(08.02.23)
o betonun altında insan varken balyozla beton kırarsan, betonun altındaki insan ölür.

edit: evet. şimdi altında biri canlı kaldığına göre, beton iki destek arasında oturmuş demek oluyor. Sen onu balyoz darbesiyle ortadan kırarsan, altında kalana saplanıyor. bu yüzden vinçle dikkatli bir şekilde kaldırmak gerekiyor.

ayrıca @nawar+1.
0
babilfish
(08.02.23)
@babilfish, o betonun üstünde 10 kişi çıktığında sorun olmuyor da, bir keski darbesi mi sorun olacak?

@ermanen, sorun da zaten yeterli teknik eleman olmaması ve 72 saat içinde depremzedelerin ölecek olması. Boyle bekleyene kadar, bacağına kolon düştüğü için hareket edemeyen bir kurbanın tam da o bacagiyla temas noktasi daki beton/kolon bu teknikle kırılsa muhtemelen o enkaz statigini bozmaz. Daha fazla yıkıma neden olmaz diye düşünüyorum.

@salihdt, > nereden ne kadar malzeme kaldırmak lazım bilen eleman

Ya afad ekibi bunun simulasyonunu yapmıyor, onlar da zaten göz kararı ve elle kontrol ettikten sonra enkazı kirarak kurbanlara ulaşmaya çalışıyorlar. Onlar sadece daha modern, hidrolik destekli ya da kesicilerle enkaza giriyor.
0
🌸summerof69
(08.02.23)
Konu betonu kırıp geçmek değil. Enkaz kaldırma işi hafriyat kaldırmaya benzemez. O yüzden eğitimsiz kesimin arama-kurtarma yapması da tehlikeli. Yapının üstüne çıkıp yukarıdan aşağı jenga parçaları alır gibi kaldırmak bile riskli. o aldığın bir şekilde başka bir parçanın yıkılmasına sebep olabiliyor.
0
nawar
(08.02.23)
(9)

Devlet Ahbap'a da çöker mi?

Kaleci Saçlı Forvet
Yani biliyorsunuz devletimizin iyi çalışan herhangi bir sisteme tahammülü yok hemen ona çöküp sindirip işlevsiz hale getirme çabasına girer, Ahbap da görünen o ki devletin kendi kanallarından daha iyi iş çıkardı bu deprem felaketinde. Devlet büyüklerimiz bu işler biraz soğuduğunda Akut'a yaptığı gib
Yani biliyorsunuz devletimizin iyi çalışan herhangi bir sisteme tahammülü yok hemen ona çöküp sindirip işlevsiz hale getirme çabasına girer, Ahbap da görünen o ki devletin kendi kanallarından daha iyi iş çıkardı bu deprem felaketinde. Devlet büyüklerimiz bu işler biraz soğuduğunda Akut'a yaptığı gibi "gel bakalım Haluk efendi" deyip böyle bir işin içine girer mi sizce? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.02.23)
Kısa vadede onunla uğraşacaklarını sanmıyorum. Ayrıca Haluk Levent politik olarak taraf almıyor (İyi de yapıyor), dolayısıyla da çok bahane vermiyor.
0
salihdt
(08.02.23)
düzen değişmezse %100.
0
gabe h coud
(08.02.23)
Iyi olan her şeye çokerler ellerinden geldigince.
0
logisticsmanager
(08.02.23)
Şu an benim gördüğüm Haluk Levent üzerinden bir itibarsızlaştırma çabası var. Derneğe kimse laf edemiyor şimdilik. Ama sular durulunca derneği kapatmak için muhtemelen ellerinden geleni yaparlar.
0
alex_pearson
(08.02.23)
az kaldı çökerler.
0
mikahakkinen
(08.02.23)
az önce oğuzhan uğur bir twit ve görüntü paylaştı. sağlık bakanı ve savunma bakanı deprem bölgesinde haluk levent'ten kurtarma ve yardım organizsyonuyla ilgili brifing alıyorlardı. devlet ahbap'tan destek alır durumda yani şu an. sanmıyorum kolay kolay öyle bir çökme durumu yaşanacağını kısa vadede.
0
del piero10
(08.02.23)
abi valla dediğin gibi, bir aralar akut vardı benim çocukluğumda 1.sınıta yardım toplamışlardı, herkesin de afet dendiği zaman dilindeydi ismi. sene 2004'tü.

ahbap'ın da adını hatırlayamayabiliriz yani 5-10 sene sonra.
akut'a ne oldu?
0
thedepressed
(08.02.23)
Şu an sıcağı sıcağına olmaz ama gelen yardım oranları ve miktarları artar, yardım kuruluşları dolayısıyla yandaşlara aktardıkları paranın musluğu kesilirse çökerler. PKK'ya yardım ediyor ya da Fetö'ye yardım ediyor falan deyip kayyum atarlar her yere yaptıkları gibi.
0
nawar
(08.02.23)
En başta yazdığımı geri alıyorum... Başladılar bile üstlerine gitmeye. Muhtemelen Ahbap'ı topladıkları tüm parayı AFAD'a aktarmaya zorlayacaklar.
0
salihdt
(10.02.23)
(20)

Evimize ne zaman dönelim? - Yer Antep

ananiyimioguz
Tam yerleştik huzur icinde uyuyalim diyorduk ki sokakta bulduk kendimizi. 2dk boyunca besik gibi sallanmistik öldük dedik herhalde de neyse ki bizim bina yıkılmadı.Durulunca araca indik baya bir orada bekledik. Sonra da akrabalarla buluşup köye gectik çünkü sürekli deprem oluyor hala.Ne zaman dönmem
Tam yerleştik huzur icinde uyuyalim diyorduk ki sokakta bulduk kendimizi. 2dk boyunca besik gibi sallanmistik öldük dedik herhalde de neyse ki bizim bina yıkılmadı.

Durulunca araca indik baya bir orada bekledik. Sonra da akrabalarla buluşup köye gectik çünkü sürekli deprem oluyor hala.

Ne zaman dönmemiz gerektiğini kim aciklayacak?

Binamizin merdiven kolonlarında yatay ince catlaklar gördük riskli mi bilmiyoruz. Baska bir yerinde bir sey yoktu. Evde de catlak yoktu.

İs yerine ugradik o bina 3 yıllık büyük bir site olmasina ragmen orada daha fazla catlak vardı.

Tek merak ettigimiz kac güne ihtiyac var faydaki enerjinin atılması için bilen var mı?

30 gün riskli derseniz sehir değiştireceğiz. Gerci bazi yollar da kapali ama olsun.

Marketler fırınlar benzin istasyonları yagmalandi pek bir sey bulamiyoruz. Neyse ki 1 hafta yetecek kadar falan depoladik koye gelmeden.

Babam memlekete cagiriyor ama eşim annemi kardeslerimi birakip 2miz nereye gidelim diyor.

İş yeri orda durmayin ucaklar varmis istanbula gelin, ekibin birazi orada sivasa gidin falan diyor.

Ben uzaktan çalışıyordum calisamiyorum. Kac gun izin almaliyim bilmiyorum.

Babam 15 kisiyseniz 15 kisi gelin diyor ama 12 saat yol nasil gidilir bilmiyorum.

Eşim zaten borclar var belki 3 gün sonra durulur, çalışmaya baslamam lazim diyor buralarda durmasi daha iyi olurmus.

E benim de calismam lazim tek gitmem olmaz.. nasil yapayim bilemedim. Koyde internet var ama arada elektrik su gidiyor.
0
ananiyimioguz
(07.02.23)
Binanın durumu için yetkili firmaları çağırıp test yaptırın. Belediyeler şu anda yetişemiyordur. Uygunluk raporu alınca geçersiniz. Bu sırada 1-2 hafta başka yerde olursunuz zaten.
0
nawar
(07.02.23)
artcilarin bitmesi evlere donmeniz gerektigini gostermez, imkaniniz varsa bolgeden ayrilin, evinizin grcekte ne kadar hasar aldiginin incelenmesi gerek ve bu su anda yakin zamanda olabilecek bir sey degil...
0
hewit
(07.02.23)
oguz,

eve mumkunse girmeyin, 6 ay geri donmeyecekmis gibi toparlanip biran once bolgeden ayrilin.

gecmis olsun, kolay gelsin..
0
cooperr
(07.02.23)
şehir içine 6 ay düzgün elektrik ve 1 sene düzgün su gelmez, bunu hem ev hem de işyeri için düşünün işlerinizi böyle görebilecek misiniz kar zarar hesabı size kalmış, şehrin altyapısı da hasar görüyor ve düzeltilmesi uzun sürüyor

twitter.com

ev yıkılmasa da bu depremin en az 10 tane 4-5 şiddetinde artçısı olacak bir sene içinde, bunun korkusu da var, eviniz sağlam olsa da insan korkuyor
0
freebird5406_2
(07.02.23)
allah yardımcınız olsun.
yaptığınız işe göre değişir tabi çalışma durumu.
ama en mantıklısı şu an eve girmemek. Allah korusun bir artçı deprem daha olabilir.
0
alt4y
(07.02.23)
esin su ortamda ne is yapacak ki? borclar depremzedeler icin ertelenir diye dusunuyorum tabi bu daha cok temenni. yani odemeyince eve haciz getirecek halleri yok herhalde.
0
hot potato
(07.02.23)
kirası ucuz, deprem riski olmayan şehirlere göç etmek mantıklı bence. karadeniz'de herhangi bir il olabilir.
0
kanasla intihar eden adam
(07.02.23)
2-3 haftada toparlanabilecek bir sey degil bu. imkani zorlayin uzaklara gidin es dost akraba koyevi fark etmez.
0
turbo sadık
(07.02.23)
Ahmet Ercan bu boyutlarda depremlerde artçılar 5-6 ay boyunca devam edebilir demişti. Biz 99 depeminde İstanbuldaydık ve 6 ay eve sadece hızlıca banyo yapıp çıkmak için gidik hep çadırdaydık. Kışın zor geçmişti ama neyseki şimdiki kadar soguk degildi. Sona sona girmeye başladık o zaman da 5.5likler oluyordu ara ara ama ilk zamanlardaki kadar sık degildi.

Kimse ne kadar surecegi konusunda net bilgi veremez ama Prof. Ercanın dedigi gibi 6 ay benze buyukluklerde olabiliyor. Ev saglam olsa da bazen yuzeye yakın vudugunda daha fazla hissediliyor, duvarda çatlaklar oluşabiliyor. Eger kalacak yeriniz varsa bu şekilde bi sure merkezden uzak kalmak iyi olabilir.
0
e mice
(07.02.23)
Abi seni daha önce de biliyorum. Neden sürekli eşinin her dediğini sorgulamadan kabul ediyorsun. Eşin aşırı bencil. Sana bir şey olsa senin ailene nasıl hesap verecek, varsa yoksa kendi ailesi. Hep beraber ailesiyle gidin bir sureligine. Baban gayet mantıklı konuşmuş. Eşin nasıl hekim olmuş o da ilginç :( aldığı kararlar hiç mantıklı ve etik degil.
0
stejerners
(08.02.23)
hocam sen hala ayrılmadın mı o hatundan?

valla berbat durum nedeniyle duyurulara cevap bile yazasım gelmiyor ama sizi görünce dayanamadım.

daha önce de yazmıştım, siz karınızın sözünden çıkamazsınız, boşuna buradan akıl arayıp canınızı sıkmayın. "ignorance is bliss" deyiminin karşılığı budur aslında.

ben hatırlamıyorum burada en az 3-4 konu danıştınız hiç birinde sizin dediğiniz oldu mu?

bu arada geçmiş olsun.
0
nuisance
(08.02.23)
1999 depremini yaşamış biriyim. İlk ay çadırda geçer. Artçılar olmaya devam eder. Eve sadece tuvalet için girilir. Bu deprem bana göre 1999 depreminden de kötü. Bu sefer eşinizi dinlemeyin. Mümkün olduğunca o bölgeden uzaklaşın.
0
dissendium
(08.02.23)
Aslında tehlike varsa, devam ediyorsa, binalar da güvensiz ise tabii ki uzaklaşmamız konusunda herkes hemfikir.

Ama hayatın normala dönme ihtimali kısa ise, aylık eşimin 40k kadar ödemesi gereken borç var. Amaan dursun deyip gidersek o borcu kim ödeyecek burada kalıp çalışılmaz ise?

"Ölseniz daha mı iyi yani?" tabii ki değil ama sürünmek de istemiyor insan. Sıfırı tükettik biz ne bilelim son zamanların en büyük depremini yiyeceğimizi :/
0
🌸ananiyimioguz
(08.02.23)
babanız haklı.
aylarca toparlanamayacak o şehirler, borcu harcı düşünecek zaman değil, her şeyin bir yolu bulunur.
orada şu anki durum sizi yanıltmasın, çok değil bir kaç gün sonra daha da kötü olacak alt yapı ve temel ihtiyaç ürünlerine ulaşım.
şehri terkedip, daha güvenli yerlere doğru yola çıkın.

geçmiş olsun.
0
jimjim
(08.02.23)
bir şey daha ekleyelim; biraz olaylar durulunca diğer şehirlerde kiralık ev bulmak sorun olacak, o yüzden niyetiniz varsa elinizi çabuk tutun.
0
nuisance
(08.02.23)
Bro eşin belli ki şoktan mantıklı düşünemiyor, bir kere olsun sorumluluk alsan nasıl olur?

İşyerin sana Sivas'a geç başka yere geç demiş, bir süre tek maddi kaynağınız senin işin olacak. Çözüm üretmediğini görürlerse şu andaki işini de kaybedersin, istediğin bu mu? Sürekli buraya sorarak hiçbir sonuç elde edemiyorsun, sorumluluk almadığın sürece sorup yine eşinin söyledikleriyle ilerlemeye devam edeceksin ve gördük ki çok isabetli kararlar veremiyor.
0
montreal
(09.02.23)
hocam dedenize benzeyen bir insan haline gelip, annenize cok benzeyen bir kadinla evlenmissiniz. kolayliklar diliyorum. bence bu ailede en sansli kisi babanizmis, erkenden ayrilip kafayi dinlemis. esinizin borclarini bilemem de, o bolgede yarin obur gun dukkan acmak ve insanlardan hizmet karsiligi para istemek esiniz icin bir ruya sadece sanki.
0
kassiopeia
(09.02.23)
Tesekkurler babamin yanina, memlekete geldik simdi. Yarımız Antep'te köyde kaldi gelmek istemediler. Köy nispeten daha guvenliymis.

İş konusu da hayirlisi artik evlere girebilirsiniz falan derlerse döneriz herhalde tüm para oraya yatırıldı.

@kassiopeia, dedeme hic benzemiyorum harcama konusunda dikkatliyim, ama diger konuda benim de suphelerim var :( hayirlisi artik.

Hayat cabuk normale doner ya o konuda kotumser dusunmuyorum. Zaten bizim oturdugumuz mahalle ve klinik actigimiz komsu mahallede hic yıkılan bina yok. Genel olarak Antep de az hasar gördü.

Sadece hem ülke olarak hem de illaki ki herkesin bir tanidigi kaybedildi, travmatik bir olay yaşadık. Etkisi surebilir ama hayatin normala donmesini etkilemez diye düşünüyorum.

Aksi gibi işler de çok iyiydi yani actigimiz andan itibaren. 6 ay bisey beklemeyin demislerdi, 2 aya anca kurarsiniz demislerdi. Biz 25 günde kurduk, musteriler de vardı baya.

Şu olay hic olacak sey miydi.. şans
0
🌸ananiyimioguz
(10.02.23)
dedeniz anlattiklarinizdan bir 'people pleaser' gibi geldi bana, insanlari memnun etmeye calisarak sevilme ihtiyacini gidermek isteyen, kendini bu sekilde degerli hisseden, bu nedenle insanlara belki hayir diyemeyen, sinir koyamayan, belki etrafinda tutmak icin farkli seyler deneyen biri olabilir mi objektif bakinca? paraya odaklanmayin. kendinizde buna benzer huylar goruyor musunuz? kendi ihtiyaclarinin farkinda olmamak, ya da vazgecmek, kendi ihtiyaclarini ikinci plana atip digerlerine evet demek, sinir koyamamak vs. vs.?

anneanneniz ve anneniz belki bu nedenle belki baska yasantilarla erkeklere guvenmeyen, erkeklerin is bilmez oldugunu dusunen, saglikli bagimsiz belki, ayrica kontrol etme ihtiyaci yuksek, kendini koruma ihtiyaci yuksek gibi sanki. ben bilemem tabii ki, sizi hic tanimiyorum, en dogrusunu siz bilirsiniz. sevgiler.
0
kassiopeia
(10.02.23)
Evet o açıdan bakınca vardı üniversitenin ilk yıllarına kadar. Fakat sonra uzaklaştım baya. Hala bazı karar ve davranışlarımda izleri gözüküyor olabilir keskin değişimler yapmak zor oluyor.

Ama burada biraz şey zannedildi, sanki bir şey masaya yatırılıyor, sonra ben diyorum ki tamam karıcım senin dediğin olsun.

Sizin "hayır şöyle yapmalıydın sürekli manipüle ediliyorsun" dediğiniz şeyi de uzun uzadıya konuşuyoruz. Onun ucu bir yere çıkmıyor. Çözemiyoruz sıkıntıyı. Yani denklemde elimizde olanlarla çözemiyoruz. Siz olsaydınız erkek tarafı olarak veya bireysel olarak çözerdiniz belki. Veya çift olarak. Fakat bizim durumumuzda olmuyor.

Olmayınca diğer seçenek hanımın dediği oluyor. Son durumda da başta nereye gideceğiz her şey burada demesine rağmen oturup konuşunca ikna oldu yani ben nasıl çalışacağım doğru düzgün sabit bir yer bulamazsam?

O yüzden bazı şeylerin tam anlaşılmadığını, içeriden bakılmayınca dışarıdan nasıl gözüktüğünü çok iyi anlıyorum ama haksızlık edildiğini düşünüyorum.

Çünkü eşim mantıklı bir yol sunulduğu zaman "aa yok bunu ben demedim o yüzden hayır kabul etmiyorum" gibi saçmalamıyor yani. Yanlışları vardır, bazı zamanlarda farklı davranabilirdi evet, ama bu onu mantıksız yapmaz.

Bazı zamanlarda kendi yolumuzu çizmek durumunda kaldık, yolu çizmek kısmında evet zorunda kaldığım oldu ama yolda beni hiç bir zaman zorunda hissettirmedi maddi manevi destek oluyor. Ama gidilen yere bakılınca da hep o yönlendiriyormuş gibi gözükmesi veya kukla gibi durmam normal sanırım dışarıdan bakılınca.

Başka ilişki yaşamasam, diğer ilişkilerimdeki dinamiklerimi bilmesem tam anlamıyla hak verebilirdim fakat şu anki durumlar bazı bu tarz sonuçları getiriyor, şu an bazı şeyleri ben yönlendiremiyorum. Sevgililiklerde evet yapabiliyordum öncesinde. Ama evlilik ve sonrası ciddi konulara hazır değildim. Öyle olunca ister istemez güçsüz konuma düştüğüm yerler çok oluyor.
0
🌸ananiyimioguz
(10.02.23)
(10)

Ahbap Derneği nasıl bu kadar güven topladı?

Stoneface
Merak ediyorum, herkes oraya yardım ediyor? Bahsi geçen miktarlar da çok yüksek. Ahbap derneğinin bu kadar büyük desteği karşılayacak ve kullanacak bir altyapısı var mı? Nasıl insanların gözünde tarıtşılmasız en güvenilir dernek haline geldiler? Artık ülkede her şeye şüpheyle yaklaşmak gerektiğinden
Merak ediyorum, herkes oraya yardım ediyor? Bahsi geçen miktarlar da çok yüksek. Ahbap derneğinin bu kadar büyük desteği karşılayacak ve kullanacak bir altyapısı var mı? Nasıl insanların gözünde tarıtşılmasız en güvenilir dernek haline geldiler? Artık ülkede her şeye şüpheyle yaklaşmak gerektiğinden sorma ihtiyacı duydum.
0
Stoneface
(07.02.23)
öncesinde yaptıkları... cevap bu kadar...
0
chetinn
(07.02.23)
Linç ve küfür yiyeceğimi bile bile yazıyorum, başındaki kişinin nasıl biri olduğunu birinci dereceden gözlemlemiştim. Bu yüzden bana samimi gelmiyor. Yine de somut şeyler görüyoruz, bu hiç yoktan iyi. Açıkcası bu ülkede samimi tek bir yapı bulmak mümkün gelmiyor. Elimizdekiyle yetiniyoruz.
0
ruhen hastayim ben
(07.02.23)
Gecmiste suphelerim vardı ama su ortamda calisan yardim eden onlar var. Oncesinde belediyelere baktım para degil esya topluyorlardi onlar, ahbap'a bastim bagisi.
0
aguen
(07.02.23)
Diğer yardım kurumlarına olan güvensizlik bu oluşumu tepeye çıkardı
0
olaylar olaylar
(07.02.23)
@ruhen hastayım üzerine ben de yazmak istiyorum, benim de insanlara sosyal medya üzerinden yardımcı olan bi arkadaşımla işbirliği yapmıştı ahbap, arkadaşım oradaki usulsüzlükleri gördüğü için ortaklığı kesmişti onlarla seneler önce. Evet belki yardım yapıyorlar somut olarak ama ben de emin olamıyorum ne kadarını kendi ceplerine alıyorlar. Belki de oradaki avukat diyor ki, ben bu ay bu işle uğraştım ettim, maaşımı 300 bin tl olarak tayin ediyorum. Ne diyeceksin? İtiraz mı edeceksin? Edemezsin, sonuçta kurum onların ve istediklerini belirlerler dite düşünüyorum :) Şeffaflık mı isteyeceksin, neye dayanarak? Benim da kafam karışıkmış :)
0
damba
(07.02.23)
Toplanan her bir kuruşu takibe açtılar. Muhtemelen harcamaları da belgeleyecekler. Zaten yazmışsınız %100 güvenilir değil "en güvenilir".

Hele alternatifler AFAD ve Kızılay'a bakınca...
0
lancelot du lac
(07.02.23)
bir parti örgütlenmesinden daha iyiler çünkü.
çünkü amaçları yardım. din, dil, ırk, parti gözetmeksiniz, her koşulda yardım.
ayrıca bu ülkenin yöneticilerine güven yok.
0
ankarakecisi
(07.02.23)
işin içine insan giriyorsa ne kadar gvenilir olabilir ki
bu tip ahlaksız insanlar daha azdır diğer organizasyonlardan

haluk levent cebe atacak biri değil
çoğu işlemi birebir takip ediyor büyük ihitmal
mal tedariğin rekabetçliği açısından olmasa bile kime ne gideceği kontrol altındadır

gerçek gönüllü sayısı fazla, para için yapmıyor bu işi, dolayısıyla kendilerine almak yerine kendileri fazldan vermeyi tercih ediyor

tabi yapı büyüdükçe kontrol zorlaşacak
0
bir soru sorcam
(07.02.23)
Somut sonuçlar göstererek. Haliyle halka daha şeffaf geliyor. Fanatikler hariç herkes malum partinin teması sonucu devlet kurumlarının nasıl yozlaştığını yine aynı şekilde somut sonuçlar ile görülüyor. Ahbap'ta da sonuçta insanlar var, insanların olduğu hiçbir yere/şeye gözüm kapalı güvenmem. Kızılay'a yapılan yardımın %10'u ihtiyaç sahiplerine gidiyorsa, Ahbap'ta belki %60'ı gidiyordur ve bu insanlara yetiyor sanırım.
0
nawar
(07.02.23)
Türkiye'de işin içinde para varsa kimseye güvenmem ama devlet kanallarına daha çok güvenmem, o nedenle bi tık kime daha fazla güveniyorsam ona yöneliyorum o da şu an için Ahbap, başka bir seçenek yok bu yardımı birine yapacağız işte.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.02.23)
(6)

Türkiye'deki bütün helikopterler afet bölgesine gidemez mi?

ya ben lan neyse
sivil, askeri, yangın söndürme, şahıslara ait... hangisi olursa. ülkedeki tüm helikopterler... içi mümkün olduğunca doldurulup oraya gönderiliyor mu? düz alanlara da iniş yapabilir, üstelik hızlı. kara yolunu da meşgul etmez. hatta bazıları iş makinelerini de taşıyabilir hızlı şekilde.zaten yapılıyo
sivil, askeri, yangın söndürme, şahıslara ait... hangisi olursa. ülkedeki tüm helikopterler... içi mümkün olduğunca doldurulup oraya gönderiliyor mu? düz alanlara da iniş yapabilir, üstelik hızlı. kara yolunu da meşgul etmez. hatta bazıları iş makinelerini de taşıyabilir hızlı şekilde.

zaten yapılıyor mu ya da birilerinin aklına geliyor mu? önünde engel var mı? uygulanabilirliği var mı?
0
ya ben lan neyse
(07.02.23)
bölgede benzin bulunmuyor. helikopter de içer bu mereti. iş makinesini taşımak için karayolu daha verimli.
0
sert siyah krom
(07.02.23)
skorsky'ler sadece 590km menzile sahipler daha fazla uçamazlar. aşağı yukarı 2 saat havada kalabiliyorlar yani. çevre illere ve ilçelere yardım ve ekipmanlar yığılabilirse sadece onları çok hızlı ve pratik merkeze getirme de işe yararlar.
0
avatar is back
(07.02.23)
Burnunun dibinde İskenderun limanı var ama oraya neden deniz yoluyla yardım gitmiyor diye sorsan abi limanda yangın var derler. Yani amacın yardım götürmek olsa götürürsün her şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.02.23)
bölgede benzin yok ve yollar kullanılamaz durumda olduğu için benzin tankerleri benzin takviyesi yapamıyor. böyle bir ortamda helikopteri kullanamazsınız.
olması gereken denizden limana tüm yardım ve benzin tankerlerini göndermek ama nedense bu yapılmıyor. limanda ciddi hasar görmüş, belki gemi yanaşamıyor bilmiyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.02.23)
Bolgede benzin olmaması ne alaka, helikopter kalktigo noktada alacak benzini.

590km de az buz bir menzil değil, tr nin bircok noktasına ulaşabilirsin 590km menzil ile.
Karayolu gibi düşünmeyin.
0
stavro
(07.02.23)
Yani bilgisayar oyunu gibi olsa bile o hava trafiğinin operasyonunu kimse yönetemez. Ayrıca helikopterler her hava koşulunda, günün her saati, her miktar yük ile, her yere uçurabildiğiniz araçlar değil. Hele deprem bölgesinde kış ortasında dediğin anda 3/4'ünü zaten uçuramazsın o helikopterlerin. Kalanları yeterli yetkili personelin olması durumunda kullanılabilir elbette. Çok büyük ihtimalle bu, alternatiflere göre aşırı pahalı bir yöntem olacağı için yapılmıyor tabii ki. Gerçi hava koşulları da uygunsa belirli bir seviyeye kadar yapılıyordur muhtemelen.
0
nawar
(07.02.23)
(15)

Kahramanmaraş Depremi, can kaybı

Kaleci Saçlı Forvet
Biz 7,4 diyoruz ama ABD 7,8 vermiş, ben "abi böyle bi şey varsa can kaybı 10 bin de olur 20 bin de olur" dedim arkadaşlar beni linç etti şom ağızlılıkla itham edildim. Yav Gölcük depremi 7,6'ydı binlerce can kaybı oldu, burada da olacaktır muhtemelen yanlış bi çıkarım mı yaptım ben? Teşekkür ederim.
Biz 7,4 diyoruz ama ABD 7,8 vermiş, ben "abi böyle bi şey varsa can kaybı 10 bin de olur 20 bin de olur" dedim arkadaşlar beni linç etti şom ağızlılıkla itham edildim. Yav Gölcük depremi 7,6'ydı binlerce can kaybı oldu, burada da olacaktır muhtemelen yanlış bi çıkarım mı yaptım ben? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(06.02.23)
yanlış değil. baya büyük bi deprem bu.
0
jelly bear
(06.02.23)
Büyük, şiddeti yüksek, uzun süreli, yüzeye yakın, etki alanı geniş bir deprem. Deprem merkezi için de alüvyon zemin diyor uzmanlar. Sanırım yıkım tahmin ettiğimizden çok daha büyük olacak. Şom ağızlılık başka bi şey, ortada bi realite var.
0
msb
(06.02.23)
10 bin'de kalırsa iyi bence.

resmi rakamlar ne olur bilemeyiz ama ben en az 20.000 ölü bekliyoruz ne yazık ki.
0
fatihkkk
(06.02.23)
milletimizin gerçeğe tahammülü yok maalesef.
0
nothing in my way
(06.02.23)
olay sıcakken böyle sayılarla konuşmamak lazım
0
duyurukullanıcısı
(06.02.23)
Aynen kardeşim olay sıcakken böyle şeyler konuşmayalım hatta olmamış gibi davranalım, bunları konuşursak can kaybı daha da artabilir çünkü, ben şimdi Müge Anlı'yı açtım onu izleyeceğim bakalım kim kimin eşiyle kaçmış neler olmuş.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(06.02.23)
abi 7.4 ile 7.8 arasindaki fark o kadar buyuk ki aslinda sayilara bakinca bir sey yokmus gibi geliyor. su an sehir merkezlerinden dogru duzgun bilgi yeni geliyordur. daha ilcelerden ve koylerden bilgimiz yok. twitterda antep-islahiye ve hatay-kirikhandan videolar var herkes allaha emanet bekliyor orada.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.02.23)
Abi 7,4'le 7,8'in arasındaki fark 2 tane 7,4 büyüklüğünde deprem olması gibi bir şey, adamlar "ya 7,8 olsa ne olur" falan diyor inanılır gibi değil.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(06.02.23)
AFAD 7,7 olarak güncellemiş şu an.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(06.02.23)
Demin TRT'de bir uzman 7.4 ile 7.7 arasında 6-7 kat büyüklüğünde fark olduğunu söyledi.
0
Amaranta ursula
(06.02.23)
Yaptığınız çıkarım teknik olarak doğru olsa bile (ki sadece büyüklük depremin yaratacağı etkiyi tahmin etmek için yeterli olmuyor) insani olarak hoş değil.

Sizin tanıdıklarınızın, sevdiklerinizin olduğu bir yerde deprem olmuş olsa ve birisi "10 bin, 20 bin kişi ölmüştür" dese siz nasıl sinirlenecek ve üzülecek ve çaresiz hissedecekseniz onlar da öyle yapmıştır.
Özellikle ölüm, hastalık gibi konularda konuşmadan önce birkaç saniye de olsa düşünmeyi alışkanlık edinmeye, kızan kişileri de anlamaya çalışın.
Doğru ile gerçek farklı kavramlar. Bazen aynı yerde kullanılmamaları gerekiyor.
0
michael_knight
(06.02.23)
Hayır hocam ben çıkıp Twitter'da "abi 20 bin kişi ölür" demedim, hepimiz İstanbul'da yaşayan afet bölgesinde bir tane tanıdığı olmayan insanlarınız, aramızda konuşuyoruz işte depremle ilgili, söylediğinle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir durum bizimkisi. Yani evdeyiz işte 3-4 kişi konuşuyoruz, normalde o kadar can kaybı olmaz da ben dedim diye olacakmış gibi bir hava oluştu, benim sorun ettiğim konu bu.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(06.02.23)
Yerel ölçüm Ml 7.4, moment magnitude ölçümü 7.7 olarak hesaplanmış. Arada, çıkan enerji olarak yaklaşık 3 kat fark var. Hasarın çok daha büyük olacağı doğru. Bu arada depremi küçük açıkladılar, büyük açıkladılar olayı çok gerçekçi değil. Küresel olarak ölçüm yapılıyor, uzaklaştıkça hesaplarda hata payı değişiyor tabii ki.

Arkadaşlar linç konusunda hem haklı hem haksız. Şiddet hesabı böyle yapılmaz tam olarak. Birçok etken var. Gölcük ile Kahramanmaraş arasında yapılar, kat sayıları, nüfus yoğunluğu, zemin vs. bir sürü etken var. Bunun fix tarifesi yok. 2011'de Japonya'da 9.0 büyüklüğünde deprem oldu. 7.4'ün 251 katı enerji açığa çıktı demek bu. Yaklaşık 20 bin kişi öldü. Bunların 15 bini tsunamiden öldü. Yani 9.0 büyüklüğünde depremde ölenlerin sayısı 5 bin'den az diyebiliriz. Türkiye'de 9.0 olsa (olmaz ama) İstanbul'da olsa milyonlarca, Doğu'da olsa yüz binlerce ölüm olurdu mesela.
0
nawar
(06.02.23)
akademide yaygin olarak kullanilan deprem sebebli bölgesel kayip tahminleri icin kullanilan bircok program var. bunlardan biri de bogazici‘nde kullanilan eler isimli program. buradaki ön rapora göre tahmin etmeye calisacagim nacizane.

bugün yayinladiklari rapora göre kismen veya tamamen yikilan bina sayisini 3500 civari tahmin etmisler. eger yanlis okunadiysam bu tahmin öglen olan ikinci büyük depremden önce.

burdan sonrasindaki sayilari tamamen tahmini cünkü henüz bir bilgi bulamadim. ikinci depremde ilkindeki kadar bina daha hasar aldi desek 7000 kismen veya tamamen yikilmis yapar.

eski depremlerdeki kayitlara göre ölümlerin genelinin tamamen yikilan binalarda oldugunu göz önünde bulundurup tamamen yikilan bina sayisini yaklasik 4000 diye tahmin ediyorum. bina basina 7 daire ve daire basi 2.5 kisi diye farzediyorum. bina tipine göre ölüm oranlari %10-%30 arasi kabul ediliyor genelde literatürde. yani 4000 x 7 x 2.5 x 20%= 14000 civari kayip beklemek sürpriz olmaz diye düsünüyorum.
0
ben de
(06.02.23)
mesaj yazmadan önce yukaridaki arkadaslarin mesajlarini okumamistim, bu tarz mesajlari kirici bulanlar olabilir, düsüncesizlik ettiysem affola.
0
ben de
(06.02.23)
(6)

deprem için çelik yatak 75bin

ShadowOfMoon
https://www.trendyol.com/binadestek/deprem-yatagi-p-92809904 bu kadar para vermek zor buna. benzer ne alınabilir? istanbul depremi gelmedi henüz. gelmeden bir şeyler yapmak lazım
www.trendyol.com bu kadar para vermek zor buna. benzer ne alınabilir? istanbul depremi gelmedi henüz. gelmeden bir şeyler yapmak lazım
0
ShadowOfMoon
(06.02.23)
ben sanmiyorum ki bu urunun tum testleri, kontrolleri yapilsin, gerekli kalite standartlarini saglasin,

kanka, aklimda super fikir var trendyol'da satis yapalim parayi koyalim gaziyla ortaya cikmis bir urun bence.

saka gibi adam bi de enkaz fotolarinda ayakta kalan dolaplari falan koymus. aklinca aha boyle koruyacak demeye getiriyor.
0
buenosdias
(06.02.23)
adam test bile etmemiş, hangi kalite çelik kullandı vs belli değil "ağır çelikten üretilmiştir" demiş mesela. ağır çelik nedir!?

dümdüz saçmalık.
0
duyurukullanıcısı
(06.02.23)
Tam sjw ürünü, deprem anında bina sağlam değilse bu tip ürünlerden medet ummak biraz hayalperestlik
0
olaylar olaylar
(06.02.23)
Kesinlikle güvenilmez duruyor dikine inerse işe yarayabilir ancak yataydan gelirse yeterli bağlantısı yok gibi duruyor.
0
andy kaufman
(06.02.23)
sanayi bölgesinde takım çeliği satan bir dükkana gidip baza yüksekliğine göre 6 cm çapında onlarca çubuk kestirip
bir de yay plaka uyduracaksın hem alta hem üste
bunları bazaya kaynatıp, yan tarafını açık bırakcaksın
deprem güvenlik tabutun hazır
içine su kuru gıda
depremde uyanıp içine girersen muhtemelen bina yükünü taşıyabilir
ya da üst katlarda oturup üstündeki yüke göre daha düşük maliyetlisini hazırlayabilirsin
0
bir soru sorcam
(06.02.23)
Bu biraz uçuk bir fantezi.

Gerçekçi çözüm için:

- Oturulan bölgenin yerleşime uygunluğu raporu
- Yaşanılan evin depreme uygunluğunun testi
- Eşyaların duvarlara sabitlenmesi
- Yaşam alanlarını belirlemek
- Deprem tatbikatı yapmak
- Çök-Kapan-Tutun
0
nawar
(06.02.23)
(2)

deprem

hknty
kandilli'nin sitesindeki büyüklüklerden hangisi önemli? ML mi yoksa Mw mi? 40'tan fazla 3 üzeri deprem olmuş ML'yi baz alırsak. ve hala oluyor. yoksa Mw'ye mi bakmak lazım?bu kadar uzun süren ve çok artçısı olan deprem olmuş muydu daha önce?http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst9.asp
kandilli'nin sitesindeki büyüklüklerden hangisi önemli? ML mi yoksa Mw mi? 40'tan fazla 3 üzeri deprem olmuş ML'yi baz alırsak. ve hala oluyor. yoksa Mw'ye mi bakmak lazım?

bu kadar uzun süren ve çok artçısı olan deprem olmuş muydu daha önce?

www.koeri.boun.edu.tr
0
hknty
(06.02.23)
99 depreminden sonra günlerce 4 ve üzeri deprem olmaya devam etmişti.

Diğer soruyu bilmiyorum ama açıklamalar falan hep ML'ye göre yapılıyor. MW hepsinde yok zaten.
0
chicha_v2
(06.02.23)
ML 600 km çapındaki sismograflar ile yapılan yerel salınım ölçümüdür. MW'deki hesap ise moment yani birçok veri ile yapılan bir hesaplama sonucu. Her yerde ve her deprem için ölçülemiyor ama büyük depremlerde daha net sonuç verebiliyor ML ile kıyaslayınca. Hesaplaması daha uzun sürer tabii.
0
nawar
(06.02.23)
(20)

Erkekler leopar desen (tortoise) gözlük takıyor değil mi

iddaaci
Merhaba, leopar desen dediğimiz tortoise diye geçen gözlükleri erkekler de takar değil mi? Kadınlara özel değildir umarım.Leopar diyince yanlış anlaşıldı, gözlük şu;https://www.zennioptical.com/p/round-eyeglass-frames/78092?skuId=7809225
Merhaba, leopar desen dediğimiz tortoise diye geçen gözlükleri erkekler de takar değil mi? Kadınlara özel değildir umarım.


Leopar diyince yanlış anlaşıldı, gözlük şu;

www.zennioptical.com
0
iddaaci
(04.02.23)
Takar da takmasa daha iyi.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.02.23)
Takanların yönü belirli. Belli
0
pavlis
(04.02.23)
bence alisveris merkezi gezerken magazin muhabirine yakalanan futbolcu aksesuari.
0
hot potato
(04.02.23)
Takıyor o kadar abartılı bir şey değil ki dediğiniz. Tabii modelden model değişir. Bu desende bir rayban gözlüğüm var önce erkek bir arkadaşımda beğendim de aldım, sapları metal, unisex bir gözlük.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.02.23)
Her gözlük almaya gittiğimde gözlükçüler öneriyor böyle bir modelimiz var diye. Artık en başında uyarıyorum leopar desen lütfen önermeyin diye shdhdh hiç sevmiyorum ben ama bu kadar önerdiklerine göre erkekler de takıyor sıklıkla demek ki
0
nundu
(04.02.23)
Gözlük şu

www.zennioptical.com
0
🌸iddaaci
(04.02.23)
Arı Maya gözlüğü gibi, takılmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.02.23)
Eskiden çok yaygındı. Kadınlar da erkekler de takardı. Kemik çerçeve deyince çıkar Google'da falan.
Leopar desen diye ilk defa duydum.
Leopar desen icat edilmeden önce vardı bunlar.
Dedelerimiz, ninelerimiz takardı.
0
Mirket
(04.02.23)
cevaplari okuyunca ben mi yanlis bir sey hayal ettim dedim ve fotografa da baktim.
gayet takilir yani abartmasak mi her seyi...
0
Kittie
(04.02.23)
yine boyle bir gozluk duyurusuna soyle guzel bir cevap gelmisti
"homo gozlugu bu. delikanli adami bozar"
:D
0
nibba
(04.02.23)
Abi leopar diyince sunu düşündüm;
images.app.goo.gl

Ama attığın gözlük takan insan çok gördüm. Genelde yönetici, orta yaş, zayıf, beyaz saç tiplerde :) ama takılıyor yani. Bana olmaz ama abartı bir şey yok.
0
logisticsmanager
(04.02.23)
gecen gozlukcu tum cerceveleri onume serdi, deniyorum tek tek, size cok yakisacak diye bunlardan cikartti, dalga mi geciyorsun babaanne isi bu falan diye cok pis rencide ettim:) Efendim cok moda bu ara falan dedi, fiyatlari da cok yuksekmis zaten, dedim bedava versen almam onu
0
freedonia
(05.02.23)
Erkek arkadasımın gözlüğü. Gayet de takar neden takmasın. Çok guzel.

Kahverengi ve siyah renklerden olusan bir deseni nasıl kadin cinsiyetine atfedebiliyorsunuz sadece anlamıyorum.
Hadi pembe olsa herkesin alıştığı renkler var diyeceğim ama bu gözlük özünde siyah-kahve.
0
zimbirik
(05.02.23)
takılır. çok da güzelmiş tarz baya.
0
theseachange
(05.02.23)
hocam bu çok klasik bir desen yani modası kadın erkek hiç geçmez ama yüzüne gitmesi gerek, güzel duruyorsa kullan
0
freebird5406_2
(05.02.23)
kadife pantolon ve ceket giyen, slim fit avrupalı bir akademisyensen kullanabilirsin tabii ahsjd.
0
deartheodosia
(05.02.23)
Leopar deyince, ben dahil, insanların gözünde başka bir şey canlandı. Aratınca gördüm. 70 yaş üstü ya da fizik öğretmeni ya da hipster ya da @deartheodosia +1 canlandı gözümde. giyen giyer ama bence.
0
nawar
(05.02.23)
Uğurkan Erez İşte Benim Stilim Gözlüğü
0
Kahvedesu
(05.02.23)
Çevremde takan bir tane erkek görmedim.
Kendim de gözlük kullanıyorum, takmam.
0
bass solo take one
(05.02.23)
bunun koyu kahvesi var bu kadar desenli olmasa da
cilt tonu uyduğu için çerçevesiz gibi oluyor
www.edel-optics.com.tr

beyaz tenlilerde linkteki güzel durur
ama o kadar benekli olması fazla daha ağır olması lazım erkek için
0
bir soru sorcam
(05.02.23)
(8)

Kiracı Ev sahibi durumlari

skoylu
2 senelik kiraciyim evsahibi normal bir insandı ama bu oluşan fiyatlardan sonra o da içindeki gizli canavarı çıkardı %300 zam istiyor nerdeyse. Ben de gaza gelip çıkacağımi söyledim ama piyasa daha da kötüymüş. Ben daha sonra tekrar görüşüp %100 zam teklif ettim ötesini veremem diyerek. Adam birden
2 senelik kiraciyim evsahibi normal bir insandı ama bu oluşan fiyatlardan sonra o da içindeki gizli canavarı çıkardı %300 zam istiyor nerdeyse. Ben de gaza gelip çıkacağımi söyledim ama piyasa daha da kötüymüş.

Ben daha sonra tekrar görüşüp %100 zam teklif ettim ötesini veremem diyerek. Adam birden ben zaten evi satıyorum demeye başladı böyle bir konudan hiç bahsetmemisken öncesinde.

Ben şimdi burada oturmaya devam edersem formalite bir satış yapabilir mi? Evin değeri 3 milyon gibi birşey örneğin 1 milyon gösterip tapu masraflarini azaltarak sırf kiracı çıksın diye bu duruma girer mi. Tedirgin etti bizi çıkayım mi kalayım mi bilemiyorum:/
0
skoylu
(04.02.23)
Evi satsa bile siz bir süre daha oturabiliyorsunuz. Sonra dava olur şaibeli satış olduğu çıkar ortaya falan. Hepimiz yalan yanlış avukat olduk piyasa yüzünden. En doğrusunu avukat bilir ama ev satılsa bile bir süre oturuyorsunuz. Evi gerçekten satsa bir sürü vergi verecek, ona yanaşmaz. Korkmayın.
0
ruhen hastayim ben
(04.02.23)
Vergi bir suru degil. Gercek fiyattan kimse gostermiyor. Ama formalite satis kendisi icin de riskli. Kime guvenecen
0
camussar
(04.02.23)
Abi ben anlamadim; ev sahibi yüzde 300 istedi diye siz niye gaza geldiniz? Kanun var yani sabahlara kadar da aglasa yapamaz, ha elinde tahliye taahhütnamesi denilen zimbirti varsa farklı.
0
logisticsmanager
(04.02.23)
@logisticsmanager zaten çıkma niyetim vardı o yüzden pek zorlamak istemim ilk etapta. Sonra evlere bakmaya başlayınca dışarıda daha beter bir durum olduğundan fikrim değişti.
0
🌸skoylu
(04.02.23)
Abi sunu unutmayin; bugun yüzde 300 diyen seneye gene der cani isterse. Bunun sonu yok.
2 senelik kiraci olarak haklarinizi öğrenin, piyasa çok kötü. Çünkü gördüğümüz üzere herkes tahliye taahhütnamesi pesinde. Ciktiginiz zaman size "al bu da taahhütname, imzala. Istediğim zammi vermezsen kapi önündesin" diyecek tipler olacak, ne kadar kacarsaniz bu isten o kadar karlı.
0
logisticsmanager
(04.02.23)
Hiç kimse kiracı çıkarmak için formalite satış yapmaz. Yapıyorsa mallık bence.

Ev satın alınınca yeni ev sahibi ihtar çekecek. Süresinde tebliğ ettirmeye çalışacak. Ki çok zordur.

Sonra dava açacak ihtiyaç iddiasını kanıtlayacak. Dava 1 sene sürecek.

İstinaf edeceksin, 1 sene de orada sürecek..

En iti ihtimalle 2.5 sene uğraşacaklar.
0
adwokat
(04.02.23)
www.hesapkurdu.com
%25 zamlı halini hesaplayıp atın sözleşmede yazan günde . " şubat 2023 kirası %25 zam" gibi bir şey yazın. satarsa satsın boşverin. bu fırsatçılara pabuç bırakmayın. sırf kalmayacaksanız bile bu sebeple kalın. mahkeme vs derken en az 1.5 yıl sürer satsa bile evden çıkmanız. Tahliye davaları yoğun şehirlerde uzun sürüyor. Tahliye kararı gelse bile 6 ay vakit var diye biliyorum. o zaman zaten kiralar düzelmiş olur belki - sanmasam da

ama gününde kira atmak önemli. %300 veya %100e boyun eğmeyin. hem de yasal değil. khkya karşı gelinmemeli.


Ancak, tahliye davaları için Temmuz 2022 itibariyle Sulh
Hukuk Mahkemeleri’nde minimum üç dört ay sonraya gün
verilmektedir. Tahliye davaları Ankara ve İstanbul gibi
yoğun adliyelerde ortalama 1-1.5 yılı bulabilmektedir. Dava
devam ederken kiracılar yasal oranlarla kira artışı yaparak
taşınmazda oturmaya devam edebilirler.
0
ShadowOfMoon
(05.02.23)
"içindeki gizli canavarı çıkardı %300 zam istiyor nerdeyse. Ben de gaza gelip çıkacağımi söyledim ama piyasa daha da kötüymüş."

Şu, durumu açıklıyor zaten. Demek ki adamda gizli canavar yokmuş. Siz çevredekilerin altında fiyatlarda yaşıyormuşsunuz. Siz adamın evinde oturmasanız çevreden yola çıkarsak daha uygun fiyatlara oturacakmış.

Bu arada evet, çok düşük fiyatta satış gösterip evi satabilir. Yeni gelen de tahliye için gerekli işlemleri yapar ve uygunsa çıkarır.

%25 gibi saçma sapan ve adaletsiz bir konu var. Yine de hukuki. Bunu, dedikleri gibi yapabilirsiniz/yapabilirsiniz ama aynı şekilde hukuki olup adil olmayan sözde satışlar ile evden çıkarabilir ev sahibi sizi. Atıyorum 10k kiraya verebileceği yerde 3k'ya oturuyorsanız 2 defa satış yapıp payları ödeyerek yeniden alarak kiraya verebilir. Hatta bekleyebilir de bunun için.3 yıl olayı da devreye girmez.

Tabii ki bunlar olasılıklar. Siz yine de 25%'e uyup ona göre zam yapsanız yasak olarak kimse bir şey diyemez.
0
nawar
(05.02.23)
(7)

İs gereği cumartesi de çalışma hk

japon balığı
İs yeri, bir projenin uygulanmasında uluslararası bir kurumun ortak taşeron uygulayicilarindan. Bu kurum 6 haftalık ve cumartesi dahil olmak üzere haftada 6 günlük bir eğitim verecek. İş yerim bu eğitimin taseronlarindan olduğu için beni görevlendirdi. Şimdi ben cumartesi de çalışmak istemiyorum. Am
İs yeri, bir projenin uygulanmasında uluslararası bir kurumun ortak taşeron uygulayicilarindan. Bu kurum 6 haftalık ve cumartesi dahil olmak üzere haftada 6 günlük bir eğitim verecek. İş yerim bu eğitimin taseronlarindan olduğu için beni görevlendirdi. Şimdi ben cumartesi de çalışmak istemiyorum. Ama program, otel vs ayarlandığı için caymak zor bu saatten sonra. Ben iş yerime çalışacağım cumartesi günleri için sonradan izin talep edebilir miyim?
Bu işi içinden haklarımı koruyarak nasıl yapabilirim.
Ek: sözleşmem belirli süreli idi ama yenilemeyeyip belirsiz olarak devam ettik.
Ek2: normalde cumartesi çalışmıyoruz.
Teşekkürler.
0
japon balığı
(04.02.23)
5 gününü, yıllık eğitim izninden kullanabilirler. Onun dışında eğitim aldığın süreler de çalışma saatlerinden sayılıyor. Çalışılan her 1 saat için 1,5 saatlik izin ya da ücret talebinde bulunabilirsin. Tabii kanuni olarak. Yani bunu yapıp sana tavır da alabilirler, yapmayabilip konuyu mahkeme sürecine de çekebilirler ya da hakkını teslim de edebilirler. Türkiye burası sonuçta :)
0
nawar
(04.02.23)
@nawar eğitimi almayacağim ben vereceğim. Uluslararası kuruluş vermemizi istiyor. Biz taşeron olduğumuz için bizden beni gorevlendirdiler. Cumartesi de vermem gerekiyor uluslararası kuruluşun programına göre.
0
🌸japon balığı
(04.02.23)
O zaman yıllık eğitim izninden düşmez ama kalan kısım dediğim gibi.
0
nawar
(04.02.23)
Sonra izin alma işi yalan olur. Ücret isteyin.
0
dissendium
(04.02.23)
45 çalışma saatini geçmiyorsanız o iş nanay diye biliyorum. İsterseniz hatta cuma günü yıllık izin kullanmaya çalışın. 1 gün mü 2 gün mü kesiliyor görünce bi şaşırabilirsiniz. Cumartesi günü yasaya göre çalışma günüdür, işveren haftalık çalışma saatleri dahilinde çalışma isteyebilir.
0
zoque
(04.02.23)
kontratınızda cumartesi çalışma günü olarak yazıyor mu? yazıyorsa 45 saatten sonrası fazla mesai olur. yazmıyorsa bütün cumartesi fazla mesai olur. para mı izin mi alacağınızı siz tercih ediyorsunuz yasaya göre.
0
argent dawn
(05.02.23)
sözleşmenizde yazanın üstü 45 saate kadar fazla süreli çalışma
45in üstü fazla mesai
bunu maaş olarak da isteyebilrsiniz izin süresi olarak da
iş kanuna göre sizin tercihiniz verilmek zorunda

ama bunları en baştan inatlaşmadan konuşun
iş kanuna istinaden bu süreler kadar izin istiyorum şeklinde
1.25 ve 1.5 katı veriliyor
0
bir soru sorcam
(05.02.23)
(4)

unpopular opinion

AlsterWasser
türkçede unpopular opinion ifadesine karşılık gelen bir kelime var mı direkt çevirisi dışında?
türkçede unpopular opinion ifadesine karşılık gelen bir kelime var mı direkt çevirisi dışında?
0
AlsterWasser
(03.02.23)
Rağbet görmeyen
0
inawen
(03.02.23)
Çeviri dışında biz ona en yakını "başıma bir iş gelmeyecekse" olarak kullanıyoruz aslında.
0
nawar
(03.02.23)
Karsit fikir
Aykiri fikir.

Fikir yerine dusunce de kullanilabilir.
0
baldur2
(04.02.23)
Doğal bir çevirisi yok

"Karşı çıkanlar olacaktır ama bence..." İle başlayan cümleler kurabilirsiniz.
0
akhenaten
(04.02.23)
(17)

istenmeyen/kazara hamilelik

ala09
korunursun ama o %5 %10 ihtimaller gerceklesir buna tamam. ama esinin korunmasini istememek ustune de kazara kadinin hamile kalmasi olayina inanalim mi? butun arkadaslarim bu yalana inaniyor. eskiden vardi ya biri bir yere bosalmis da uc gun sonra bi kadin oraya oturmus hop hamile kalmis xd hikayele
korunursun ama o %5 %10 ihtimaller gerceklesir buna tamam. ama esinin korunmasini istememek ustune de kazara kadinin hamile kalmasi olayina inanalim mi? butun arkadaslarim bu yalana inaniyor. eskiden vardi ya biri bir yere bosalmis da uc gun sonra bi kadin oraya oturmus hop hamile kalmis xd hikayeleri gibi. boyle istemeyerek hamile kalanlarin iddiasi disari bosalarak korunmak oluyor. benim dinledigim hikayelerde de erkeklerin cocuk istemesi veya olmasina sevinmesi seklinde sonuclaniyor. bana biraz destek cikar misiniz bu cahil kadin arkadaslarima tek basima aptal muamelesi yapmak istemiyorum
0
ala09
(03.02.23)
Ya neyine destek çıkalım karşında hem korunmayan hem de hamile kalıp kazara hamile kaldım diyen bi gerizekalı var, geri çekilme yöntemi bi doğum kontrol yöntemi değil ki kazara olsun geri çekilme yöntemi rus ruleti gibi denk gelebilir de gelmeyebilir de. Rus ruletinde mermi denk gelirse "ya kazara oldu" diyebiliyor musun? Diyemiyorsun. Bu da öyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.02.23)
Benzer bir hikayeyi en son 25 yıl önce filan okudum, Tonguç mastürbasyon yaptıktan sonra damlayan spermlerinin üstüne yanlışlıkla dişi kedisi oturmuş ve de Kötü Kedi Şerafettin böyle dünyaya gelmişti :)

Eşimin korunmasını istemiyorsam (kadın erkek far ketmez) çocuk sahibi olmak istiyorumdur.

Edit: Geri çekilmeyi bir korunma yöntemi sanıp, kazara hamile kalmak salaklık da olsa gerçek bir durumdur.

Ama eş korunuyorken "sen artık korunma" demek ve sonra hamilelik olması yok daha neler!
0
John Bloor
(03.02.23)
(tahtaya vurarak başlıyorum) millet "hamileymişim çok şaşırdım" diyince biz de şaşırıyorduk ama birçok çiftin korunmadan seviştiğini anladım ben. Sonra da şaşırıyorlar :D yani en basitinden prezervatif kullanıp hamile kalan kaç kişi vardır ki? O an patlasa bişey olsa yine anlayıp ona göre önlem alırsın yani.

edit: bu çocuk isteyen ama "hadi yapalım" diyemeyenlerin psikolojisi olabilir gibi geldi şimdi. İçten içe istiyorlar, bu şekilde akışına bırakıyorlar belki de.
0
nhk ni youkosu
(03.02.23)
Korunmasını istemeyip kazara nasıl oluyo ki? Korunmazsan, dışarı da boşalsa çocuk ihtimali hiç de az değil zaten. Kazara falan da olmuyo bu, gözünü kapatıp kalabalık yolda ksrsıdan karşıya geçmeye çalıştığında araba çarparsa kaza olmaz onun gibi geliyor bu durum bana.
0
nundu
(03.02.23)
:) geçenlerde eşimle konuşmuştuk bu konuyu. nasıl istenmeden hamile kalınıyor diye. bir türlü çıkar yol bulamadık. yani kondom patlasa anlarsın önlemini alırsın zaten. dışarı boşalmayı beceremeyince (zamanlamasını tutturamayınca) bu "kazayla" hamilelik gerçekleşiyor işte. başka mantıklı açıklaması yok.

dışarı boşalmak bir doğum kontrol yöntemi değil tabii ki ama biz 3 yıldır bu şekilde "korunuyoruz" tanesi 10 lira olan ve hazzı %90 azaltan bir muşambayı takacak halim yok. doğum kontrol hapı/iğnesi kadının anasını ağlatıyor, hormonları mahvediyor eşime bu kötülüğü yapamamam. bunu da eledik. spiral varmış o da çocuksuzlara tavsiye edilmiyor.

"dışarı boşalmaktan" başka çare kalmıyor. bunu da saniyelik çok iyi ayarlamak gerekiyor. 3 yıldır kaza çıkmadı çok şükür:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.02.23)
cahillik ama bana da @nhk nin dediği gibi hissettirdi, sorumluluktan kaçıp olayı kazaya bağlamak

karşındakileri ikna edemezsin, düşüncelerini söyler yürürsün
0
freebird5406_2
(03.02.23)
bu işin kazası korunmazsan olur. korunan birinin kaza ihtimali çok zor. tüp bebek aşılama vb tedavi yapan doktorlardan sıra dahi alınamıyor. hamile kalmak o kadar zor bir denk gelme olayı ki kazayla olma ihtimali çok zor.
0
mikahakkinen
(03.02.23)
Yani yalan mı değil mi bilmem ama kim kondom kullanmak ister ki zaten, kimse keyfinden takmıyor sonuçta. Eşi istemiyorsa başka şekilde korunsunlar, kadın spiral taksın veya ne bileyim bir sürü yöntem var. Ayrıca dışarı boşalma bir yöntem değil, içeri boşalma olmadan korunmasız seks yaptı diye 2 kez hamile kalan arkadaşım var yanlışlıkla. Aşırı doğurgan bir kadın. Şimdi korunmadan penetrasyonu bırak değse yine mi hamile kalıcam diye triplere giriyor. Herkes de istiyor ki hem ayranları dökülmesin hem de bazı tatsız olaylar yaşanmasın. Göze alamayan korunsun bir sürü yöntemi var bunun artık.
0
vedatchilipeppers
(03.02.23)
Cehaletinden mutlu olan insanları kurcalamayın, eğitmeye kalkmayın.

Elbette bir çok çeşidi vardır ama benim tahminim bu çiftlerin çoğu geri çekilme yöntemini uyguluyor. Tabi bu yöntemde hamile kalınabiliyor, kalınca da şaşırıyorlar.
Hassas konular bunlar, birisi söyleyince öyle detayı çok sorgulanmaz. Çok yakın arkadaşınızsa zaten sorup konuşursunuz ne demek kaza diye.

Bu konuyla tam alakalı değil ama Boris Becker'in başına gelmişti. Kadın oral seks yapıyor Boris'e. Sonra kadın Boris'ten aldıklarıyla bir şekilde hamile kalıyor. DNA testi de yapılmıştı, çocuk Boris'ten. Boris de diyor ki "e biz şey yapmadık ki!". Bu olayda Boris'in babalık sorumluluğu nedir, ne olmalı diye tartışılmıştı bir süre.
0
michael_knight
(03.02.23)
michael_knight'ın dediği gibi örnekler de olabiliyor evet, sanırım Drake prezervatifin içine ketçap falan sıkıyordu spremlerimi çalıp çocuk yapıyorlar diye asdas.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.02.23)
@yazar yazmaz yazan yazar aynı sekilde dikkat ediyoruz sanırım bu da bana çok ürkütücü geldiği için "gerçekten geri çekilme" veya "kaza olsa da bi şey olmaz" rahatlığı arasında fark olduguna inanıyorum :)
0
🌸ala09
(03.02.23)
ya bu devamlı hamile kalan kadınları/hamile bırakan erkekleri anlamıyorum ben asıl. bu nasıl bir doğurganlıktır, dölleme yeteneğidir ya? geri çekilmeyle hamilelik de zor bir şey yani bu şekilde hamile kalan varsa doğursun.
0
deartheodosia
(03.02.23)
benim çevremde kimse hamile kalamıyor. takvim takibi, yumurta çatlatma iğneleri, tüp bebek tedavileri. görünürde bir sıkıntıları da yok. bu kadınlar da 91 doğumlu. kazara hamile nasıl kalınıyor ben de onu anlamıyorum, korunmasan bile hamilelik öyle kolay bir şey değil.
0
deartheodosia
(03.02.23)
Direkt çevremde penetrasyon olmadan hamile kalabilmiş biri var. Bu kadar doğurgan olsaydım el ele tutuşmazdım bile çok korkunç. Öte yandan da düzenli olarak çocuk için çaba gösterip hamile kalamayanlar da var. İnsanın “bu işler kısmet” diyesi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(03.02.23)
Eşinin korunmasını (doğum kontrol hapı ya da iud) sağlık sebeplerinden istemiyorsa ve kendisi de prezervatif kullanmak istemiyorsa buna rağmen hamile kalıyorsa tabii ki istenmeyen/kazara hamilelik olabilir. Vücut ısısı, regl döngüsü, dışarı boşalma (bu yöntem komik ama neyse) vs. olaylarına da bakmıyorlarsa o artık kazadan çıkmış oluyor tabii. Eşinin korunmasını dini sebeplerden istemiyorsa ayrı bir seviyede o, söyle de dalga geçelim.
0
nawar
(03.02.23)
Yorumlari okurken aklima suradaki yenge geldi m.youtube.com
0
Kahvedesu
(03.02.23)
Ben de hep adetten önceki beş gün, sonraki yedi gün mu neydi güvenlidir diye hareket ettim hiç de hayal kırıklığı olmadı ama şimdi bakıyorum da Allah korumuş. Ovulasyon tarihini saptıran şeyler var, ev taşımak, yola gitmek vs. muhtemelen bottle bir şey sonucu hamile kalınmıştır.
0
bir varmis bir yokmus
(03.02.23)
(8)

İstifa eden çalışan hak ettiği primleri alabilir mi?

zero times infinity
Merhaba duyuru sakinleri. Çalıştığım şirketten istifa edeceğim. Prim ödemeleri mart ayının sonunda olacak. Ancak o zamanı beklemeden istifa edeceğim. 2022 yılı boyunca hak ettiğim önemli bir miktar prim var. Bunları alma şansım nedir?Sözleşmede açıkça yazıyor istifa etmemiş olması gerekir diye ama b
Merhaba duyuru sakinleri. Çalıştığım şirketten istifa edeceğim. Prim ödemeleri mart ayının sonunda olacak. Ancak o zamanı beklemeden istifa edeceğim. 2022 yılı boyunca hak ettiğim önemli bir miktar prim var. Bunları alma şansım nedir?

Sözleşmede açıkça yazıyor istifa etmemiş olması gerekir diye ama benzer durumlarda çalışanı haklı bulan emsal Yargıtay kararı varmış sanırım. Var mıdır benzer deneyimi olan? Bir avukata danışacağım ama öncesinde fikir sahibi olmak istedim.
0
zero times infinity
(03.02.23)
Alamaz hocam. Sözleşme ile koruyolar kendilerini. Prime hak etmiş olsan da ilgili dönemde aktif çalışan değilsen geçmiş olsun. Bizzat başıma geldi.
0
lcha
(03.02.23)
Peki bununla ilgili dava vs açtınız mı? Yargıtay kararı varsa, Yargıtayın kararı iş sözleşmesinden önce gelmez mi?
0
🌸zero times infinity
(03.02.23)
Ya zaten şuan istifa etsen en az 1 ay ihbar süresi, mart başında anca olur son günün. Sen şuan istifa ederken söylesen 1 nisan son günüm olacak şekilde istifa ediyorum diye primlerini de alırsın.

Eğer primi hakettiğin gün şirketteysen o yeterli. Martta hakettiğin pirimi mayısta yatırıyorlarsa mayısta çalışmana gerek yok. Hakedecek kadar çalışsan yeter.
0
zimbirik
(03.02.23)
Primler yıllık olarak hocam, 2022’nin primini alacağız. Yani prim dönemini zaten çalıştım. Mart sonunda yatıracaklar primi, yatırana kadar da istifa etmemiş olmam gerektiğini ileri sürüyorlar.

İş değişikliği yapacağım. Yeni teklif aldığım yer de o kadar beklemiyor maalesef.
0
🌸zero times infinity
(03.02.23)
İstifa ettiğiniz zaman şirketin sizi çalıştırmayıp ihbar tazminatınızı verip direkt ilişiğinizi kesmesi ihtimali de var. en garantisi prim banka hesabınıza yatırıldıktan sonra istifa etmek.
0
montreal
(03.02.23)
Şimdi baktım bizim sözleşmemizde de istifasını vermiş kişi hak edilmemiş primlerinden feragat etmiş sayılır gibi bir madde var. Hak edebilmek için o süreyi tamamlaman ve ödeneceği tarihi beklemen gerekiyor bizde de.
0
roket adam
(03.02.23)
4857 No'lu İş Kanunu'nun 32, 39 ve 102. maddeleri ücret, ikramiye ve primlerden söz eder. Kazanılmış hak olduğu için iş sözleşmesi sonlanmadan önce ödemesinin yapılmış olması gerekir. Sözleşmede söylenmek istenen 2022'yi tamamlamadan istifa etmiş olsaydınız o primi alamazdınız şeklinde belki diye düşünüyorum.
0
nawar
(03.02.23)
Benim aslında güvendiğim nokta yargıtayın kararı olması bu konuda. Sözleşmede öyle bir madde olsa bile daha üst bir merciin kararı önemlidir diye düşünüyorum. Kanunlar arası hiyerarşik bir düzen yok mu, kanunlar anayasaya aykırı olamaz, sözleşmeler kanuna aykırı olamaz vs.
0
🌸zero times infinity
(03.02.23)
(5)

son sozu soyleyip engellemek

Kittie
bunu bazi istisnai durumlarda yapilabilir buluyorum ama su durumlar cok itici geliyor: mesela karsilikli konusulan bi durum var. karsi taraf hassas dusunup yapici bir uslupla yazarken obur taraf cirkinlesiyor ve karsi tarafa soz hakki birakmamak icin bir de engeli basiyor ustune.bunu yaptiginiz oldu
bunu bazi istisnai durumlarda yapilabilir buluyorum ama su durumlar cok itici geliyor: mesela karsilikli konusulan bi durum var. karsi taraf hassas dusunup yapici bir uslupla yazarken obur taraf cirkinlesiyor ve karsi tarafa soz hakki birakmamak icin bir de engeli basiyor ustune.
bunu yaptiginiz oldu mu hic. ne dusundunuz bunu yaparken.
benim icin prenses sendromlu birinin yapacagi bi sey bu.
sizce?
0
Kittie
(31.01.23)
Ben yapmadım hiç yapmam da, çocukca geliyor. En fazla "ya hadi siktir git" derim sonra karşıdan ne geldiğine bakmam.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Duyuruda kafayı cinselliğe ve güzelliğe/yakışıklılığa takmış biri var. Mesajları ile hakaret ediyor. Ben engelledikçe yan hesabından mesaj atıyor falan. En son ona cevap verip engelledim. Hayatımda bir kere yaptım sanırım. Belki 18’ken ergen sevgilime kızıp yapmışımdır en fazla. Başka normal bir zamanda düşünemiyorum. Tanıdığım kimseye bunu yapma ihtiyacı hissetmem. Çocukça. Ancak sosyal medya trollerine uygulanabilecek bir tarife.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
hayatimda yuz yuze gorustugum hic kimseyi engellemedim. cok buyuk terbiyesizlik ve toyluk gibi geliyor bana.

sozlukte salak salak mesaj atanlari engelliyorum bazen. burada da birini engelledim gecen ilk olarak.
0
antikadimag
(31.01.23)
her sene mutlaka biri sozlukten kufrediyor, direk ana avrat.
ben de mumkun oldugunca kreatif kufurler kullarak arkadasin cevabini verip, hemen ardindan engeli basiyorum.

super aktivite, tavsiye ederim. obur turliu vakit kaybi.
0
cooperr
(01.02.23)
Ergence bir hareket. Ben bunu yapmak yerine o şekilde mesaj geldiyse cevapsız bırakıp konuşma oraya evrikdiyse de daha fazla konuşmayacağımı belirtip geçiyorum. Ekşi Sözlük hesabım cevapsız bıraktığım küfür içerikli veya saldırgan mesajlar ile dolu. Cevap vermeye değmez.
0
nawar
(01.02.23)
(13)

kadınlar erkekleri genelleyince seksist oluyorlar mı?

duyurukullanıcısı
bütün erkekler öküzdürbütün erkekler şerefsizdirbütün erkekler x'tirbütün erkekler y'dirfalan derlersebu seksist bir düşünce diyebiliyor muyuz?geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.çok seksist oldu bu dedi biri.
bütün erkekler öküzdür
bütün erkekler şerefsizdir
bütün erkekler x'tir
bütün erkekler y'dir

falan derlerse

bu seksist bir düşünce diyebiliyor muyuz?

geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri.
0
duyurukullanıcısı
(31.01.23)
abartmış. ortada bir seksistlik yok.
0
jelly bear
(31.01.23)
Seksizm herkes için seksizm ama seksizmden kim daha çok zarar görüyorsa onun için daha da seksizm.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.01.23)
Seksist diyip dememek bir yana, söyleyenin çift haneli IQ puanına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Feminist olacağım derken feminazi olmuş bir kezbanın cümleleri de diyebiliriz.

Ayrıca kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar deyince neden seksist olunuyor onu da çözemedim. Benim bir erkek arkadaşım var mesela, çocuk çılgın kurbiye yapıyor ve zaman zaman arkadaş ortamlarında bunun mevzusu da oluyor. Bugüne kadar bu yüzden kimse kimseye seksist demedi. Mesele kadın bireyin kurabiye yapıyor oluşuysa, yine karşı tarafta ağır bir eziklik kokusu alırım ben.
0
gallienus
(31.01.23)
"bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar" dediniz ve seksist dediler? çok saçmaymış, bunda ben seksist bir şey göremedim.

ayrıca bütün erkekler x'tir y'dir demek de bütün kadınlar x'tir y'dir demekle eşit düzeyde seksist.
0
nimberjack
(31.01.23)
"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Ota, kakaya duyar kasan biri sanırım. Muhabbeti kesiniz. Hiç tahammül edemiyorum böylelerine. Bizim iş yerimizdeki insanların da çoğu böyle. Sohbet edilmiyor, 2 cümlede bir durdurup düzeltmeye ve duyar kasmaya çalışıyorlar.
0
Cesario
(31.01.23)
kurabiye hikayesi değil fakat üstteki genellemeler de seksist
0
freebird5406_2
(31.01.23)
"Erkekler hep böyle" diyebilirsin ama "kadınların bir kısmı şöyle olabiliyor" diyemezsin. Çünkü dediğin anda kralının yanına bayır aşağı dört nala koşan Eomer'in yanındaki atlılar gibi bir anda gelip laf eden a*cılar ve meriçlerle dolu Dünya. Şu an özellikle internette ve büyük şehirlerde feminazi akımı hüküm sürüyor.


"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Bu bağlantıyı nasıl kurmuş acaba?
0
nawar
(31.01.23)
“Bütün erkekler x’tir” genellemesi seksisttir kesin bir şekilde.

Arkadaşınız ise olayı “kadınlar güzel yemek yapar, erkekler yapamaz” ekseninde yorumladığı için öyle dedi muhtemelen. Fakat saçma olmuş, seksistlik falan değil bu.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.23)
Onu diyen ile muhabbeti kesmek lazım.
0
logisticsmanager
(31.01.23)
"geçen benim bir kız arkadaşım çok güzel kurabiye yapar dedim.
çok seksist oldu bu dedi biri."

Bu çok saçma. Kız arkadaşınızla ilgili bir şey paylaşmışsınız bunun seksistlikle alakası yok.

Yine de erkeklerin kadınları genellemesi ile kadınların erkekleri genellemesi arasında bazı durumlarda bir fark olduğunu düşünüyorum. Mesela internette tam şu an karşılaştığım bir konuşmada bir kadın büyük memeleri olduğu için erkeklerin ona çok baktığını ve taciz ettiğini söylüyordu. Başka bir kadın da küçük memelerin olsa bile erkekler taciz edecek bir şey buluyor diyordu. Bu konuşmaya bir erkek gelip, bütün erkekler böyle değil neden hepimize bok atıyorsunuz diye girdi. Bence bu da saçma. Yeterince erkek bu şekilde davranıyor ki her kadının böyle bir hikayesi vardır. Bunun hakkında konuşurken duyabilecek her erkeğin duygularının korunması ile uğraşmak sadece konuyu bulandırır. Bilmiyorum benim görüşüm böyle.
0
peki madem
(31.01.23)
soylediginiz seksist degil.

seksizim nedir, seksizim cinsiyetciliktir, dolayisiyla kadinlar iyi yemek yapmalidir, kadinlar cocuk bakmalidir cinsiyetci bir soylemdir, ayni sekilde erkekler para kazanmali ve ailesini gecindirmelidir de cinsiyetci bir soylemdir.

feminizmin amaci, eksi sozlukteki ve buradaki cehaleti bir yana birakirsak, her iki cinsiyete karsi da bu tur soylemlerin sona ermesi ve insanlarin diledigi gibi yasayabilmesidir. Nasil ki 'kadinlar yemek yapmalidir, x yasinda evlenmelidir, evin icindeki islerden onlar sorumludur' gibi cinsiyetci soylemlerin altinda eziliyorsa, erkekler de 'erkekler duygularini gostermez, aglamaz, para kazanir, gucludur, evde oturup cocuk bakmaz' gibi soylemlerin altinda eziliyor. Her iki cins de farkli yerlerden yasamlarini belli bir kaliba uygun yasamak zorundaymis gibi hissediyor. Halbuki cocugu olduktan sonra 1-2 sene izin alip cocuguna bakmak isteyen erkekler oldugu gibi, direk calismaya donmek isteyen kadinlar da var. Dolayisiyla ataerkil dusunce tarzi her iki tarafi da zorluyor aslinda. Iki taraf da toplum baskisi yuzunden diledigi gibi yasayamiyor. herkes kendi isine baksa ve birbirini yargilamayi kesse epey mutlu toplumlar oluruz bence.

neden kadinlara karsi cinsiyetci soylemlere daha cok sesimiz cikiyor? cunku kadinlara karsi ayrimcilik cok daha sistematik ve daha fazla, daha cok zarar goruyorlar, ayni isip yapip cok daha az para kazanmaktan tutun, ev islerinin gorunmez masrafini ve emegini kimsenin sallamamasina kadar, kadinlara dogrudan gorev atfedilmesine kadar, kadinlarin secme secilme hakkini her ulkede cok gec almalarina kadar vs. vs.
Ancak ataerkil dusunce, her iki cinsi de belli kaliplara sikistirip potansiyellerini kullanmalarinin ve diledikleri gibi yasamalarinin onune geciyor.
0
kassiopeia
(31.01.23)
ne münasebet.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
seksizm-cinsiyetçilik: bir cinsiyetin herhangi bir konuda diğer cinsiyetten üstün oldugunu söylemektir.

bir insanın cinsiyetini söylemek, onu kadın veya erkek diye nitelendirmek cinsiyetçilik değildir. bu konunun cılkı çıktı. cahil cühela insanlar ağzımızdan herhangi bir cinsiyet belirten bir şey duyunca seksist diyorlar. halbuki alakası yok
0
abelardo
(31.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.