Giriş
(2)

Jeoloji müh. vs Jeofizik müh. okuma kolaylığı

mistikherif
Okuma kolaylığı olarak hangisi daha kolaydır ey ahali.Fizik - matematik gibi yoğun tekrar - ders takibi isteyen derslerin daha az olduğu. hangisi 2. üniversite okumak için 2. öğretim sabah iş akşam okul yapmaya daha yatkın bölümdür?bir iki basit nedenle cevaplarınızı beklemekteyim..
Okuma kolaylığı olarak hangisi daha kolaydır ey ahali.

Fizik - matematik gibi yoğun tekrar - ders takibi isteyen derslerin daha az olduğu. hangisi 2. üniversite okumak için 2. öğretim sabah iş akşam okul yapmaya daha yatkın bölümdür?

bir iki basit nedenle cevaplarınızı beklemekteyim..
0
mistikherif
(02.08.23)
fizik matematiğe yatkınsan kafan öyle çalışıyorsa jeofizik, daha çok okuma ezber gözlem seviyorsan jeoloji
0
freebird5406_2
(02.08.23)
Bunlar hangi üniversitede okuduğuna bağlı. İkisinde de fizik ve matematik yoğun bir şekilde gerekiyor. Jeoloji'nin de yaklaşık yarısı matematik gerektiriyor. Jeofizik aksine jeoloji'de fizik biraz daha az ama onun yerine bolca kimya var. Sonuçta ikisi de "mühendislik" ama dümdüz jeoloji okumak istersen çok daha az tabii.
0
nawar
(02.08.23)
(6)

Age of Empires Benzeri Oyun Arıyorum

kernelpanic
AoE serisinden bağımsız bir oyun çıkmıştı. Oynanış mekanikleri tıpkı AoE gibiydi ama adını hatırlayamadım. Güncel bir oyundu yani 2020 ve sonrasında çıktı büyük ihtimalle. İnternette aradım ama bulamadım. Belki de yanlış hatırlıyorum.
AoE serisinden bağımsız bir oyun çıkmıştı. Oynanış mekanikleri tıpkı AoE gibiydi ama adını hatırlayamadım. Güncel bir oyundu yani 2020 ve sonrasında çıktı büyük ihtimalle. İnternette aradım ama bulamadım. Belki de yanlış hatırlıyorum.
0
kernelpanic
(02.08.23)
freebird5406_2
(02.08.23)
Cossacs serisi var, tek kişilik oyunda AoE'den daha çok keyif alırdım.
0
avianthem
(02.08.23)
avianthem
(02.08.23)
Age of Mythology'nin remake'i geliyor. 2020 sonrası deme sebebi o mu acaba?
0
nawar
(02.08.23)
aradığım oyun stronghold crusader 2 imiş. güncel diyerek yanlış yönlendirmiş oldum özür dilerim. ben öyle hatırlıyordum.
0
🌸kernelpanic
(02.08.23)
stronghold serisinin 2010 sonrası çıkanları aşırı kötü.
0
NightBringer
(02.08.23)
(12)

Nezaket sorusu

Mirabel
Diyelim ki tek başınıza tatile gidiyorsunuz. Orada yaşayan ve uzun zamandır görmediğiniz arkadaşınıza 2 gün önceden mesaj atıyorsunuz x tarihine kadar oradayım müsait olursan görüşelim diye. Tamam diyor. Hiç nerede kalacaksın, kimle geliyorsun vb.de sormuyor. Gidince ben geldim diye mesaj atar mısın
Diyelim ki tek başınıza tatile gidiyorsunuz. Orada yaşayan ve uzun zamandır görmediğiniz arkadaşınıza 2 gün önceden mesaj atıyorsunuz x tarihine kadar oradayım müsait olursan görüşelim diye. Tamam diyor. Hiç nerede kalacaksın, kimle geliyorsun vb.de sormuyor.

Gidince ben geldim diye mesaj atar mısınız yoksa arkadaşın geldin mi diye sorması daha uygun olur?
Samimiyet derecesi:orta ama resmiyet yok.
0
Mirabel
(23.07.23)
atmasan da olur ama ben olsam atardim. belki her seyi karsidan bekleyen tembel, umursamaz biri?
0
baldur2
(23.07.23)
Atın canim bence adam size bu zamana kadar yazmadiysaniz durduk yere yük almak istemeyebilir
0
olaylar olaylar
(23.07.23)
Cosmic+1
0
kisa
(23.07.23)
ben hep insanlara bi fırsat verme derdinde olan biriyim. evet atar görüşürdüm.
0
mimikikili
(23.07.23)
2 gün önceden gideceğimi söylediysem bir de gittiğimde "geldim" demezdim ben.
Sonraki adımı ondan beklerim.
Ama adım gelmezse de bozulmam.
0
Dağcı
(23.07.23)
Kesinlikle mesaj atar, geldiğimi söylerdim.
0
kaptan memo
(23.07.23)
cosmic +1
0
la lykia
(23.07.23)
Siz onunla görüşmek istiyorsanız mesaj atın. Başkalarının ne düşündüğü, ne yapmaya çalıştığı hakkında akıl yürütmek her zaman doğru sonuç vermiyor. Siz kendisiyle iyi vakit geçireceğinize inanıyorsanız, yalnız kalmak istemiyorsanız ya da başka herhangi bir motivasyonunuz varsa sizi onunla görüşmek istemeye iten, mesaj atın. Gerçekten görüşmek istemezse o zaman reddeder.
0
sekizdokuzon
(23.07.23)
Mesaj atarım.

Siz söylemediğiniz için biz de sormadık nerede kalacağınızı, kiminle neden gittiğinizi vs. Söylemek istesiniz söylerdiniz.
Ayrıca tatil şehirlerinde yaşayan insanlar özellikle de uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarından gelen bu gibi mesajlara temkinli yaklaşıyordur. 2 gün otel ayırtıp sonraki 3-5 gün de onda kalma niyeti olan pek çok insan olmuştur daha önce.
0
michael_knight
(23.07.23)
@cosmicstring +1 (Noktasına virgülüne dokunmadan)
0
nawar
(23.07.23)
ben nerede kalacaksın diye sorduğum arkadaşıma "gel bende kal lan otel motel paranı kaptırma içeriz o parayla manyak" demiş oluyorum. o yüzden nerede kalacaksın diye sormadıysa "ben müsait değilim bende kalamazsın" demiş de olur.

hadsizlik bilmemne değil.
0
alperz
(23.07.23)
Turistik bir yerde yaşayan biri olarak, aramazdım. Arkadaşlar yazdığı zaman, görüşmek istediklerime ben soruyorum, ki iki gün birşey değil, görüşmek isteyen görüşür.
0
wishmaythşngs
(24.07.23)
(15)

Neden doğuştan gelen bir anatomi/biyoloji bilgimiz yok

sanguine
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? B
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? Beyin hangi koşullarda hangi hormonların sağlanması gerektiğini, hangi müdahalenin uygulanacağını biliyor ve yapıyor. Ben neden doğduğum andan itibaren organlarimin neler olduğunu nasıl çalıştığını vs bilmiyorum? Niye yüklü gelmiyor daha doğrusu yüklü olduğu halde bu bilgilere sonradan okuyup öğrenerek erişebiliyoruz?

Umarım anlatabilmisimdir. Bir de bu durumu İngilizce araştırmak istiyorum ama tam olarak bir türlü yaziya dokemedim, eminim bu durumun İngilizce kavramsal bir adı vardır.
0
sanguine
(20.07.23)
Çünkü bilinç sürekli aktif ve devrede olursa, beyin inanılmaz enerji harcar, yürümek gibi yaptığımız gözümüze en basit görünen eylemde vücutta neler olduğunun farkındalığına sahip olsak herhalde başka hiçbir şeye odaklanamazdık. Vücudun bunu otomatik gerçekleştirmesi zaten etkileyici olan kısım bence. Beyin işinin %99ını otomatik halledip %1inde bilinci devreye sokuyor sallıyorum. Otomatik şekilde gerçekleşen nefes alışverişini düşünmeye başladığımızda bile düzen sarsılıyor, bunu tüm vücutta yaptığını düşün
0
personaa
(20.07.23)
Bilmek sözcüğü kilit nokta aslında.

Çok derin gibi görünen ancak çok da basit bir konu aslında. Kısaca beyniniz bir şey bilmiyor, bilgisayar kendini ne kadar biliyorsa beyniniz de o kadar biliyor. Ancak beynin bilişsel fonkiyonları bütün bir organizma olarak sizde kişisel farkındalık sağlıyor. Bunlar duyular yoluyla dışardan aldığınız uyaranlara karşı tepki vererek çalışıyor ışık, ses, dokunma, koku ve tat.

Bir organizma olarak beyniniz gibi siz de bir bilgisayar gibisiniz. Kendinizle ilgili şeyleri bilmenize gerek yok, dna'nın kendini kopyalama tekniğini geliştirmesinin sonucu oluşmuş bir organizmasınız. Biyolojik olarak bütün göreviniz bu kopyalanmayı sağlamak, ama sağlayamasanız da olur. Doğa müsriftir bir ağaçtan milyonlarca polen çıkar onlardan bir tane ağaç belki yetişir. Bu açıdan siz de o şaşırdığınız hücrelerin ne yaptığını bildiği kadar ne yapacağınızı biliyorsunuz aslında (ya da bilmiyorsunuz, bu durumda ikisi de aynı şey)

Diğer taraftan insan ses duyusunu kullanarak dil geliştirme kapasitesine sahip bir canlı. Bu şekilde diğer duyularınızla algıladığınız şeyleri başkalarıyla paylaşıp bu bilgiyi saklayıp gelecek nesillere aktarabiliyorsunuz. "Bilmek" aslında bu. Yoksa ne beynin ne de başka dokuların bir şey biliyor olduğundan bahsedemeyiz. Ancak kültür çok güçlü bir şey, insan hayatının da özü. Bu yüzden insanlar kültürel olarak edindikleri şeyleri doğanın temel kanunları sanmaya çok eğilimli canlılar. Bütün uyarlanma mekanizmamız kültür geliştirmek üzerine kurulu.

Bilinç ve bilinç dışı kavramları ve hayatımızın aslında büyük bölümünün bilinçdışı dürtülerle yönlendiği hakkında bir şey okumak isterseniz incognito kolay okunur ve akıcı bir kitap.

Ayrıca bir adet kültürel antropoloji kitabı edinip okumanızı da şiddetle öneriyorum
0
akhenaten
(20.07.23)
Ingilizce'de "innate knowledge" deniyor. Yani dogustan gelen bilgi. Filozofide "innatism" olarak geciyor. Bazi bilimsel arastirmalar var bunun hakkinda.

Mesela su arastirmaya gore bebekler sezgisel fizik (intuitive physics) bilgisiyle doguyorlarmis: www.sciencedaily.com

Evrimden gelen bir "bilgi" de olabilir. Bu otomatik, içgüdüsel oluyor tabii. Mesela doğar doğmaz annesinden bağımsız hareket etmeye başlayan yavru hayvanlar var. Ingilizce'de "precocial" deniyor. Ornek olarak wildebeest yavrulari dogduktan 6 dakika icinde yurumeye basliyor. Bu dogada hayatta kalmayla ilgili evrimsel bir durum tabii.
0
ermanen
(20.07.23)
soruyu anlamadim. sperm gibi ufacik biseyden 170lik bir insana donusuyorsun. dunyada hersey boyle calisiyor. bitkiler, hayvanlar...
0
buenosdias
(20.07.23)
Çünkü ruh diye bir şey yok. Haliyle bilinç oluşup gelişirken hali hazırda bilgilerle döşeli olarak gelmiyor. İç güdü bundan farklı bir konu.
0
nawar
(20.07.23)
@nawar

Gene benim dedigimle alakası yok. Ben diyorum ki beyin hangi anda neyin salgılanması gerektiğini biliyor, vücudun neresinde problem olduğunu biliyor. Benim bir parcamin bildiği bir şeyi ben neden sonradan okuyarak öğreniyorum da en başından beri bilmiyorum. Niye temel biyolojiyi sonradan öğrenmek zorundayiz
0
🌸sanguine
(20.07.23)
"Bilmek" diyorsan cevap bu. Susadığında damağında kuruluk hissediyorsun. Su içmen gerektiğini "biliyorsun" ve gidip su içiyorsun. Beynin bilgisi de bu kadar zaten. Daha fazla değil. Kaldı ki "beyin" zaten sensin, o da bazı şeyleri bilerek değil kodlanmış bir ezber ile gerçekleştiriyor. Evrimsel süreçte vücuda eklenen bazı kodlar var. Buna sahip olanlar varlığını genetik olarak aktarana kadar sürdürmeyi başarmış, diğerleri başaramamış.

Yani vücuduna yabancı bir mikroorganizma giriyor. Vücut bunun DNA/RNA kodunu okur ve tanırsa sorun yok. Tanıyamazsa bunu yabancı olarak gördüğü için mücadeleye geçiyor ama "dur ısıyı yükseltip virüsün çoğunlukta olduğu şu bölgeye hücum edeyim" demiyor. Tüm vücuda salıyor. Onda da fagositoz ile lökositler mücadele etmeye çalışıyor. Bildikleri başka bir şey yok. Vücudun bir kısmında bölünmeler sırasında oluşan ya da hastalık ile değişen hücre DNA/RNAları yüzünden bu sefer sağlıklı hücreleri "farklı" olarak okuyup yok edebiliyor. Yani beyinde de bir "bilme" konusu yok. Olsa otoimmün hastalıklar olmazdı en basitinden.

O yüzden "ruh" üzerinden açıkladım. Yani ihtiyacın kadar bilgiye zaten "susamak" ya da ağrıyan yerine müdahale etmek gibi basit çözümler ile "biliyorsun."
0
nawar
(20.07.23)
Vücudunuz da bilmiyor.

Örneğin öldükten sonra, sinire dokunursanız vücut hareket edebilir vs. Otonon reflex veya motor hareketler ile, bilinçli hareketler aynı şey değil.

Refleksler milyon yılda gelişmiş ve bir çoğu kalıtımsal. Ancak öğrendikleriniz ise bilinçli davranış.
0
alfired
(20.07.23)
(otonom reflex)
0
alfired
(20.07.23)
@sanguine

Beyniniz hangi anda neyin salgılanması gerektiğini bilmiyor aslında.

Öylece duran bir demir, durmaktan vazgeçip kendisine yaklaşan bir mıknatısa doğru harekete geçmesi gerektiğini, hem de bunu mıknatısın boyutunu ve mesafesini tahmin ederek belli bir şiddetle yapması gerektiğini nasıl biliyorsa beyniniz de o şekilde biliyor. Yani bilmiyor. Bu önemsiz gibi görünen önemli bir durum. Beyniniz yalnızca bir uyarana tepki veriyor.

Bilmek, farkında olmak gibi bilişsel sözcükleri kullanmadan bu soruyu tekrar sormaya çalışsanız bunun zor olacağını fark edeceksiniz. Beyni kişileştirerek sadece anlatımı kolaylaştırmış olmuyorsunuz aslında, aynı zamanda paralel bir gerçeklik de yaratmış oluyorsunuz.

Ben de merak ettim, soruyu yukarda tarif ettiğim gibi beyni kişileştirmeden yeniden sormayı dener misiniz? Belki bir faydası olur tartışmaya.
0
akhenaten
(20.07.23)
Bilmemize gerek yok. İnsan belli basit refleksler dışında boş bir bir zihinle doğuyor. İnsan beyninin güzelliği de burada. Tamamen boş olduğu için inanılmaz bir plastisite kabiliyeti var. Bir bebeği at hırsızı da yapabiliriz doktor da akrobat da. Insan beyni hayvanlarda olduğu gibi daha fazla bilgi içerseydi (yüzme, yavrusuna bakabilme, doğuracağı veya öleceği zamanı hissedip ıssız ve güvenli bir yere çekilebilme vb) bu kadar muazzam bir plastisite imkanı olmazdı. Organlarımızın yerinin doğuştan beynimizde olmasına gerek yok, hatta kötü bile olabilirdi.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
@akhenaten vd

Beyin sadece bir örnek beyin demeseydim keşke, örneğin benim ellerimdeki veya bacagimdaki herhangi bir hücre, nasıl bölünecegini, hangi parçaların nereye dizilecegini, hangi maddelerin kullanilacagini, bütün bu bilgileri DNAdan veya başka bir şeyden aldığı kodlari da kullanarak bunları bir düzen ve bilgi icerisinde yapıyor. Milyonlarca hücrenin her gün uyguladığı işlemlerin ne olduğunu ben doğduğum andan itibaren built-in biçimde neden bilmiyorum?
0
🌸sanguine
(20.07.23)
Soyle biraz daha ek yapayim. Sonucta farkli "bilgi" kavramlari var. Dna koduna islenmis bilgi farkli, beyin noronlari ile ogrenilmis bilgi farkli. Mesela icgudu de dna'ya islenmis bir bilgi ve farkli canlilarda atalarindan gelen farkli aktarimlar olabiliyor. Canlilarda ortak icguduler de var tabii. Dna'daki bilgiler biyolojik olarak isleyisimizi sagliyor. "Neden" sorusu filozofiye de girebilir. Ama cevap verirsek, en basitinden gerekmedigi icin ya da evrimsel olarak boyle bilgere dogustan gerek olmamis. Dna'ya islenmis zaten bilgi, beyin noronlarimiz neden otomatik bilsin ki. Yasayarak, deneyimleyerek ogrenmek farkli bir "bilgi" kavrami. Bununla birlikte dogusta beynimiz daha az gelismis bir seviyede, buyudukce ve ogrendikce beyin daha cok gelisiyor (daha cok noron, daha cok noron baglantisi vs.)

Daha ayrintili ogrenmek istersen dna'yi, dna koduna bilgilerin nasil islendigini, ogrenmenin beyinde noronlarla nasil oldugunu, nörobilimi arastirabilirsin.

Edit: konu genis baya. Bazi onemli ek kisimlari daha yazayim. Dna'ya islenmis bilgi dedigim azimsanacak bisey degil tabii. Bir cok hucre, hucre cesidi ve iclerindeki nukleus, ve icindeki dna kodlarini dusunursen biyolojik isleyisimiz icin o kadar cok kodlanmis "bilgi" var ki. Bu beynimizin (hele ki dogustaki) kaldiramayacagi kadar bilgi, ve farkli bir bilgi cesidi. Ogrenmekten gelen bilgi noronlarin, noral agin etkilesimiyle ilgili ve beyin noronlari bu cesit bilgiye gore isliyor. Bu arada noronlarin da dna'si var tabii ve onlarin dna'sinda da onlarin isleyisi ile ilgili kodlanmis bilgi var. Umarim aciklayici olmustur.

Kim bilir belki evrende bir yerde milyonlarca yil evrimlesmis bi canli vardir ve dogusta bile genis bilgilerle donatilmistir.
0
ermanen
(20.07.23)
@Sanguine

Çünkü sizi oluşturan yapıtaşlarının işleyişini anlamanızı zorunlu kılan bir sebepten bahsedemiyoruz. Şu ana kadar gözlemleyebildiğimiz her şey başka bir yapı grubunun birleşiminin bir sonucu olarak var. İnsan özelinde, toplumlar insanlardan, insanlar organlardan, organlar dokulardan, dokular hücrelerden, hücreler çeşitli organik ve inorganik maddelerden, bunlarsa atomlardan, atomlarsa atom altı parçacıklardan oluşuyor. Bunun ucunun nereye kadar gittiği bilimi hali hazırda fazlasıyla meşgul eden bir husus. Ancak neticede oluşturulmuş bir yapı doğrudan kendisini oluşturan yapıtaşlarıyla bilinçli bir farkındalığın doğurduğu bir iletişim içinde değil. Bu sadece doğru olmayan bir ön kabul.

Örneğin size elinizi nasıl havaya kaldırdığınızı sorsam sadece yapıyorum dersiniz. Kalbinizin dili olsa ve ona nasıl kan pompaladığını sorsak muhtemelen o da sadece yapıyorum diyebilirdi. DNA'ya nasıl bölünüyorsun diye sorsak aynı şekilde o da sadece yapıyorum diyebilirdi. Çünkü gerçekte olan sadece bu.

Bu sıralama içerisinde siz de diğer organlarınız kadar ne yaptığınızı biliyorsunuz aslında. Size iğne batırıyoruz ve siz kendinizi geri çekiyorsunuz, yaptığınız bu, bunu biliyorsunuz. Bu sırada eş zamanlı olarak böbreküstü bezlerinize ve beyninize sinirler üzerinden sinyaller gidiyor ve o adrenalin salgılanmasına yol açacak süreci başlatıyor, onların bildiği bu, aynı anda vücudunuzdaki diğer ilgili hücreler salgıların dolaylı etkisiyle atp sentezini artırıyor, onların bildiği de bu.

Ne hücrelerin iğneden haberi var ne de sizin hücrelerin ne yaptığından haberiniz var. Hepiniz kendi klasmanınızda ne yapmanız gerektiğini "biliyorsunuz" zaten. Tabi bu daha karmaşık bir süreç, bu sırada olan birden fazla eş zamanlı işlem var. Ancak neticede iğne batması sonucu makro boyuttan mikro boyuta kadar işleyen tek bir bütün süreç var. Organizma bu demek zaten. Siz sizi oluşturan yapıtaşlarıyla aynı şey de değilsiniz, farklı ve bağımsız da değilsiniz bütünsünüz.

Beyninizin bildiğini söylediğiniz şey sizin de bildiğiniz şey zaten doğal olarak. Ancak sizin düşünce akışınızdaki aksaklık son basamak organizma olan kendinizi kendi yapısal elemanlarınızla kıyaslamak bir yerde.

Neyse, benden bu kadar sanırım :) iyi akşamlar dileyeyim.
0
akhenaten
(20.07.23)
@amenhotep ben de anlamaya çalışıyorum işte ki soruyorum, güzel de aciklamissiniz teşekkür ederim
0
🌸sanguine
(20.07.23)
(13)

Sizce yakın zamanda AB vize muafiyeti gelir mi?

deadwampir
Sb
Sb
0
deadwampir
(20.07.23)
Gelmez.

Bunca zamandır değişen ne var ki vize konusunda bir şeyler değişsin?
0
kisa
(20.07.23)
erdoğan'ın "demokratik ve kucaklayıcı" olduğu, suriye iç savaşının yaşanmadığı, lise öğrencilerinin yazın üç ay çalışıp interrail hayali kurabildiği ekonomiye sahip olduğumuz dönemde gelmemiş AB vize muafiyeti şimdi gelir mi sence?

buna inanmak saflıktır. böyle bir şey mevcut hükümetle asla olmayacak, 10 sene sonra olma ihtimali de yüzde 2 filandır.
0
mark greg sputnik
(20.07.23)
Avrupa kaçak yollarla gelmiş mülteci türk kaynıyor. Sizce gelir mi?
0
fraise
(20.07.23)
hayır.
0
bir ileti paylastim
(20.07.23)
bunun icin ancak guney kore-tayvan-polonya gelismisligine ulasma gerek bence.
0
baldur2
(20.07.23)
20 yıl önce öyle bir ihtimal vardı. Artık bir ortadoğu ülkesiyiz.
0
Mirket
(20.07.23)
avrupa ile türkiye(osmanlı) tarihine çok meraklı birisiyim. benim fikrim bu kaynaşma hiçbir zaman mümkün değildi veya mümkünatı olacaksa bile 10 kasım 1938'den sonra o ihtimal ortadan kalktı.

tabii çok daha derine açılabilir konu fakat cevap hayır.
0
gule gule
(20.07.23)
Yakın zamandan kastın 40 yıl falan ise gelebilir. Aksi halde hayır. Kafamda "acaba?" bile yok.
0
nawar
(20.07.23)
Bence verseler önce Afrika ülkelerine verirler sonra ihtiyaç duyarlarsa bize verirler.
0
hebanon
(20.07.23)
birlige girme olasiligimiz yok, hicbir zaman olmadi. Ciller'in bir palavrasiydi, simdiki iktidar da baslarda isine yaradigi icin oyunu surdurdu.

simdiki hukumeti degistirsek, avrupadan siyasetci ithal etsek, yine olmaz.
neden olmayacagi icin Erol Manisali'nin kitaplarina bakin..
0
cooperr
(20.07.23)
hayır
ama keşke romanya schengen'e girse de oturma izni bir işe yarasa
bu arada vize muafiyetinin temeli "türk korkusu" + "islam korkusu" kriter falan değil.
0
rain when i die
(20.07.23)
Yakın zamanda değil uzun zamanda da gelmez ne sen ne de senin evladın göremez gibime geliyor
0
basond
(21.07.23)
Çok düşük bir ihtimalle imtiyazlı çalışma vizesi, imtiyazlı seyahat vizesi vb şeyler uygulanabilir eğitimli ve paralı kesimi ayıklamak için.

Ama bunun dışında sınırsız serbest dolaşım uzak bir ihtimal.

AB üyeliği ise tamamen güç dengesiyle alakalı.
Türkiye nüfus sebebiyle AB'ye girdiği anda AB parlementosunun en büyük koltuk sahiplerinden biri olacak. Yani oylamalarda vs istediğini onaylayıp, işine gelmeyeni reddedip tüm AB sistemini zorlayabilir.

Fransa ve Almanya gibi AB'nin baş aktörleri bunu istemez. İstemiyor da.
0
anten
(21.07.23)
(7)

euro düşer mi?

cosmicgadin
ne diyosunuz?
ne diyosunuz?
0
cosmicgadin
(20.07.23)
türk lirası karşısında hayır.
0
gule gule
(20.07.23)
Ne kadar bir vadeden bahsettiğinize göre değişiyor bu tip soruların cevabı. Atıyorum siz 1 ay için euro alayım dursun diyorsanız kimse bir şey diyemez. Yani bir günde liralarca düşüşe de şahit olduk sonuçta...

Ancak yıl sonu kur beklentilerinin sürekli yükseldiği de bir gerçek.

Objektif olan şu ki açıklanan neredeyse bütün beklentiler her türlü dövizin yükseleceğini ön görüyor. Düşüşüne göre plan yapmak isteseniz bu beklentiyi nedenleriyle açıklayacak elle tutulur bir kaynak bulmak zor.
0
akhenaten
(20.07.23)
1984'den beri çıkan bir şeyin düştüğünü görmedim.
0
egmardernagon
(20.07.23)
Türk Lirası karşısında ise hayır. Düşmesi için hiçbir sebep yok. Şakkadanak amcanın taktiği ile Türk halkını tokatlayan şekilde anlık düşüş yarattığında yine o noktaya dönüyorsun işte. Hem de çok kısa sürede.
0
nawar
(20.07.23)
bir programda, döviz geldiği yeri unutmaz diye bir cümle kurmuşlardı. gerçekten zaman zaman hafif düşüşler olsa da düşmüyor meret. dolayısıyla hep çıkacakmış gibi düşünerek alım yapmaya çalışıyorum.
0
kondansator
(20.07.23)
Elbette ki hayır(tanrı korusun).
0
Avoiding The Puddle
(20.07.23)
Düşmez
0
basond
(21.07.23)
(19)

En toksik özelliğiniz?

sekizdokuzon
Benimki tembellik. Sizinki?
Benimki tembellik. Sizinki?
0
sekizdokuzon
(19.07.23)
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.
0
in vino veritas
(19.07.23)
kindarlık
0
pide
(19.07.23)
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.
0
AlsterWasser
(19.07.23)
Lafı bazen çok uzatmak :)
0
gadlemler
(19.07.23)
Kesin yargılı olmam.
0
Amaranta ursula
(19.07.23)
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.23)
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.07.23)
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
0
cooperr
(20.07.23)
dengesiz ruh hali
0
personaa
(20.07.23)
Lovebombing, ıssız adam sendromu.
0
Bruce
(20.07.23)
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.
0
akhenaten
(20.07.23)
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.
0
jazzabel
(20.07.23)
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
0
nundu
(20.07.23)
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.
0
baldur2
(20.07.23)
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.
0
wishmaythşngs
(20.07.23)
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.
0
naksidil
(20.07.23)
yedi büyük günahın hepsi
0
Hallegadola
(20.07.23)
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
0
nawar
(20.07.23)
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
0
rain when i die
(20.07.23)
(16)

Yıllık gelirinizin ne kadarı tatile ayrılmalı?

bak raist tavsanciklar
Eşimle tatil ucuz/pahalı tartışması yapıyoruz ve sizin de fikirlerinizi merak ettim. Bence hane gelirininin bir aylık tutarını senede bir tatilde ezmek pahalı değil.
Eşimle tatil ucuz/pahalı tartışması yapıyoruz ve sizin de fikirlerinizi merak ettim. Bence hane gelirininin bir aylık tutarını senede bir tatilde ezmek pahalı değil.
0
bak raist tavsanciklar
(19.07.23)
bence pahalı. en fazla yarısı olsun.
0
jelly bear
(19.07.23)
1 aylık hane geliri biraz pahalı olur bence. 1 maaş hadi biraz daha fazlası okey derdim. (eşler çalışıyor eve 24 maaş giriyor gibi düşününce)

aslında yılda ne kadar para biriktirilebildiğine bağlı. Ayda 100 bin mi giriyor 40 bin mi, tasarruf yapılabiliyor mu hepsi gidiyor mu vs. çok değişir. Tatilin zaten minimum bi maliyeti var asgari ücretli de x gün gitse minimum bilmemkaç lira verecek, ayda 300 bin tl kazanan da o minimumdan başlayıp istediği kadar yukarı çıkacak.
0
nhk ni youkosu
(19.07.23)
Gelire göre değişir. Binlerce dolar kazanan biri bir aylık maaşını tatile gömmez ama asgari düzeyde kazancı olan biri de ortalama bir tatile “çok pahalı” tatavası yapmamalı bence. Sanki ucuzu varmış da siz organize etmiyormuşsunuz gibi.

Ben son dakika maaşımın bir tık azıyla yurt dışı tatili ayarladım. Erken rez ile yarı yarıya getirebilirdim ama bunu düşünüp dert etmemeli insan.
0
ruhen hastayim ben
(19.07.23)
bu konuda tek bir yanıt vermek zor. gelir gider dengeniz, senede kaç tatil yapıyorsunuz gibi konular da var işin içinde..ben kendi adıma bu rakamı veriyorum ama tek bir tatile değil, bölerek
0
delidiyorum
(19.07.23)
yılda bir kere yapılcak kafa dinlencek bir tatil için 2 maaş veriyorum genelde 2 kişi için.
0
eja
(19.07.23)
Gordugum kadariyla Kadinlar daha comert genelikle. Ben fazlapara harcamama taraftariyim
0
camussar
(19.07.23)
Hane geliriniz ve tatil anlayışınız ile çok ilintili bu durum. Kişiden kişiye çok değişiyor ama biraz üst seviye otel konaklamaları tatiller haftalık 70-80K TL civarından başlıyor diye biliyorum ki az bile söylüyorumdur fazla bilgim yok. Hane gelirinle orantılı 1 aylık geliri harcamak normal.

Çok kazanıyorsan farklı lokasyonlarda daha kaliteli ve/veya uzun süreli tatil yaparsın, az kazanıyorsan daha mütevazı ve/veya kısa süreli olur.
0
Lethe
(19.07.23)
Kesinlikle pahalı. ama gelir de önemli tabii.

Bu arada doğru planlamayla aynı tatili çok daha ucuza yapabilirsiniz acenteleri aradan çıkartıp erken rezerve edip vs.
0
anten
(19.07.23)
1 aylik toplam hane geliri normal bence de sene icindeki tum tatiller icin.
0
taurina
(19.07.23)
tüm sene icin ve yol masrafi da dahilse uygun bence de.
0
sonsuz
(19.07.23)
1 aylik toplam hane gelirinin yarısı olmalı bence
0
Topalordek
(19.07.23)
Tek bir tatilden söz ediyorsanız 9 gün falandır o en fazla. Haliyle 1 aylık hane gelirinin altında kalmalı.
0
nawar
(20.07.23)
öncelikle iyi tatiller diliyorum. ve evdeki hesabın tatile uymayacağını belirtmek isterim.

şöyle söyleyeyim. hafta sonu bozcaada'da sadece 1 gün beach'e giriş+oradaki yeme içmeye 2 kişi 2.000 TL akşam yemeğine 1.500 TL (alkollü) ödedik. daha az olur düşüncesindeydik ama fiyatlar uçmuş. ona göre hesap yapın diye yazmak istedim. çocuk varsa abur cuburu-dondurması onun yemesi içmesi de çok tutar :)
0
naksidil
(20.07.23)
Yurt içi tatilse çok fazla ve gereksiz ama yurt dışında daha önce gitmediğiniz ülkeler ve şehirler için hem gezmeli hem dinlenmeli hem de denize, okyanusa girmeli tatilse olabilir.
0
iwasbornonamountainside
(20.07.23)
1 aylik parayi harciyorsun, kacari bence pek yok ozellikle aileni gezdiriyorsan.
direk maasla bir alakasi yok, cunku iyi kazanan gidip 2 yildizli otelde kalmiyor.
0
cooperr
(20.07.23)
bütçeye bağlı harcanabilirde harcanamazda asgari ücretle çalışıyorsa eşler ve tatil 5 yıldızlı herşey dahil falansa zor o iş ama aylık net kazanç 10k dolar falansa harcanır normaldir
0
basond
(21.07.23)
(9)

GTA oynayınca kötü hissetmek

ahm1
Cocukken aslinda sevmeme ragmen birkac saat GTA oynayinca kendimi psikolojik olarak kotu hissediyordum ve bunun sebebini anlamiyordum. Simdi pubg icin benzer bir sey hissedince aklima geldi (aslinda haftalarca keyifle pubg oynadigim da oldu, bu oyun icin bu hissim şu ana ozel) ama su anki hissiyatim
Cocukken aslinda sevmeme ragmen birkac saat GTA oynayinca kendimi psikolojik olarak kotu hissediyordum ve bunun sebebini anlamiyordum. Simdi pubg icin benzer bir sey hissedince aklima geldi (aslinda haftalarca keyifle pubg oynadigim da oldu, bu oyun icin bu hissim şu ana ozel) ama su anki hissiyatimin nedeni bunu "boşa gecen zaman" olarak gormem. Oysa cocuklukta boyle bir hissiyatim yoktu.

Sizde de benzer seyler olmus muydu? Neden olabilir acaba? Hicbir fiziksel sikinti yasamamistim, sadece psikolojik. Yetiskinligimde ise GTA oynamadigim icin bilemiyorum ayni etkisi suruyor mu.
0
ahm1
(18.07.23)
Bana da oluyo4 bazen bf oynarken
0
sekerler diyarinda bir ruya
(18.07.23)
Benzer soruyu bir iki sene önce sordum.
Çocuklukta çoğu seyde böyle bir olay yoktu, sabahtan aksama uyusam umrumda olmazdı su an 10dan sonra uyaninca ulan gün öldü oluyor.
Oyun konusunda da ayda bir iki gün anca oynuyorum. Fazlasinda sizin duruma düşüyorum.
Fiziksel sikinti değil tabiki ama kisinin isi değilse ya da kisinin çok rahat bir hayati yoksa bu tarz şeyler gelecegimizden caliyormusuz gibi oluyor. Yoksa su an zengin olsam sabahlara kadar oyun oynarım umursamam ama değilim haliyle sucluluk hissediyorum:)
0
logisticsmanager
(18.07.23)
@logisticmanager +1
Oyun oynamıyorum ama oynasam 1-2 gün oynar sonra bırakırdım.

Eskiden geç vakte kadar uyurdum. Şimdi hafta sonları ne kadar yorgun olursam olayım 10u geçirmemeye çalışıyorum. Çok bir şey yaptığım yok ama gün ölüyor, zamanı boşa geçirmiş hissediyorum.

Dizi, film izlerken de aynı şekilde. Her şeyi izlememeye çalışıyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(18.07.23)
Çocukluğumdan beri hep ps'im oksun istedim, yaş 35 olunca anca imkan oldu alabildim. Şimdi açıyorum haftada 1 saatten fazla baksam dediğin hissiyat oluyor, para kazanma kaygım olmasa 1 hafta başından kalkmam :')
0
mirty
(18.07.23)
Yıllardır oyun oynarım, iş hayatına başlayınca da oyun oynamaya, boş zamanlarımda saatlerimi gömmeye devam ettim; hiç böyle bir hissiyat gelmedi bana.

Online oyun oynamayı sevmiyorum ben çocukluktan beri ama çok nadir de olsa LoL falan oynayınca bu birazcık oluyor. Çünkü sonu olmayan bir süreç yani LoL ya da Pubg saatlerce tekrar tekrar oynarsın ve sana kazandırdığı ilerleme hissiyatı yok. Ama hikayesi olan oyunlar bir sonu olduğu için saatlerce oynasan da bi yerde bitiyor ve o tatmini sağlıyor.

Ha çalışma hayatına başlayınca oyun oynama hevesim zaman zaman azalma gösteriyor ama o daha çok gün boyu çalıştıktan sonra akşam boş boş uzanma isteğinden dolayı. Saatlerce telefonda twitterda vs gezip boş boş dizi izleyesim geliyor bazı günler.

Bi de benim şu anki işim eve gidince de çalışmamı gerektirecek bir iş değil. Ha tabii ki kendimi geliştirebilirim araştırma yapabilirim vs ama onları mesai saatinde de yapabiliyorum görece rahat olduğum için. Öyle olunca akşam evde kendime zaman ayırabiliyorum. Puzzle yapıyorum, telefonda zaman öldürüyorum ya da @mirty'nin durumundaki gibi çocukluktan beri hayalim olan ve yakın zamanda aldığım PS 5'imde oyun oynuyorum. Oyun oynarken de hiç "Şu an R öğrenebilirdin ya da makale okuyabilirdin" gibi bir hissiyat gelmiyor aklıma. Belki birkaç seneye farklı bir yere geçersem olabilir ama şimdilik memnunum
0
nundu
(18.07.23)
Daha önce bitirdiğin/oynadığın bir oyunu tekrar oynuyorsan vakit kaybı olarak gelmiştir. Pek fazla oyun oynayamıyorum. Oynadığım zaman da ya kafamı dağıtacak ya da yeni bir şey olacak ki bana kalan haftalık bilmemkaç saati ona harcamama değsin. Yoksa arada hevesle yükledikten sonra bana da boşa harcamanın rahatsızlığı geliyor.
0
nawar
(18.07.23)
buyudun iste kisacasi. baska seyler basarmak istiyorsun. baska seylerden zevk almak istiyorsun. ne yapiyorum ben diyorsun kendine hakli olarak.
0
baldur2
(18.07.23)
Bunun böyle olmadığını düşünüyorum.

Özellikle belli bir yaşta oynanılan bazı oyunlarda kaotik ortam, sorumluluk taşımak, görev bitirmek, yüksek aksiyon bazı kişiler için belli bir yaşın sonrası yorucu olabiliyor.

Yetersizlik hissi, karmaşa, işin içinde çıkamama, eylemlerden keyif alamama, gerçeklik/zaman algısında gerçeğe tutunma sonrası kırılma olamaması, yalnızlık hissettiren atmosferler, melodramatik müzikler, melankoli, vahşetten suçluluk duyma gibi etkenler çok belirleyici.
Ama asıl önemli olan konu, bilişsel tatminin son derece sanal olduğundan mütevellit kişinin bir çelişki hissetmesi.

Aslında konu son derece basit bir çözümle sonlanıyor, ilerlemeli ve yüksek miktarda konsantrasyon gerektiren karmaşık oyunlar yerine daha basit, hikaye modunun olmadığı anlık oyunlar oynamak.
0
Lir Psikoloji
(18.07.23)
Aslinda ben cocukluktaki hissiyatimdan bahsetmistim. @lir psikoloji, sanirim beni en cok anlayan kisi oldu. Cocukken cok yalnizdim. Sanal hayattaki durumun gercek hayattakiyle celiskili olmasi etkiledi belki de. Football manager oynarken kotu hissetmiyordum ya da medieval total war.
0
🌸ahm1
(18.07.23)
(3)

Boyu kısa gelen elbise plajda giyilir mi

regina phalange
Bi sürü para verip aldıgım markalı bir elbiseydi zamanında çok giydim ama artık kısa geliyor. Plajda giyilir mi nasıl olsa zaten her yerimiz meydanda yani.
Bi sürü para verip aldıgım markalı bir elbiseydi zamanında çok giydim ama artık kısa geliyor. Plajda giyilir mi nasıl olsa zaten her yerimiz meydanda yani.
0
regina phalange
(17.07.23)
Giyilir
0
asap raki
(17.07.23)
niye giyilmesin dugun elbisesi gibi degilse giyilir
0
hot potato
(17.07.23)
Elbisenin boyu değil işlevi önemli sanırım. Kumaşını ve tipini görmek gerekir sanki. Şu halde atıyorum %30 polyester, parıltılı, tüllü bilmemne elbiseyi "plajda giyebilirsin" diyenlere vicdan yükü paylaşamayacağım :p
0
nawar
(18.07.23)
(7)

trafikte sağ şeritten yavaş gidiyorum diye laf yedim

ShadowOfMoon
2 şeritli yol. ben sağdan 38-45 arası hızla gidiyorum. önümde bisiklet de vardı bir ara. onu da perdelemek için ama o gittikten sonra da devam ettim. sonuçta sağ şerit. isteyen sola geçer diye düşündüm. öğretilen buydu ama aslında sol şerit sadece sollamak için kullanılmalı görğşü de vardı.neyse bu
2 şeritli yol. ben sağdan 38-45 arası hızla gidiyorum. önümde bisiklet de vardı bir ara. onu da perdelemek için ama o gittikten sonra da devam ettim. sonuçta sağ şerit. isteyen sola geçer diye düşündüm. öğretilen buydu ama aslında sol şerit sadece sollamak için kullanılmalı görğşü de vardı.

neyse bu yol şehir için yani. sağ şeritte çok yavaş gitmek etik mi. suç mu ya da. zaten şehir içi hız limiti 50 km. ben 35 40 la gidiyorum.

yol üç şeritli olsa, orta şeritte bunu yapsam ne olurdu
0
ShadowOfMoon
(17.07.23)
Otoyollarda asgari hız limiti 40 km/s, diğer yollarda ise 15 km/s. Dolayısıyla şehir içinde 15-55 km/s arasında gidebilirsiniz yasal olarak. Taciz edeni kafaya takmayın, bırakın geçsin. 3 şeritli yolda sağ şeritte kalın ama.
0
orient blue
(17.07.23)
Hangi şeritte olursanız olsun, trafiğin bir akış hızı var. O hıza uymamanız genel trafiğin akışını sıkıntıya sokar. 'Bana ne kardeşim, en sağdayım, istediğim hızda giderim.' diyebilirsiniz ama, bu hareketiniz çok etik olmaz.

Sağ şerit boşken, soldan gitmek ise tamamen yanlış bir hareket.
0
Mirket
(17.07.23)
Şehiriçi şehir dışı hız limitlerini, yasal konuları filan bı kenara bırak. Arkadaşın dediği gibi trafiğin akış hızı vardır. O hızı bozarsan sonrası Mahmutbey gişeler gibi oluyor işte.
Mesela otobanların alt limit hızı 40 kilometredir. 40 ile gitsen yemediğin küfür kalmaz. Ama yasal?
Bu söylediğim kurallara uymayın anlamında değil, işleri daha pratik hâle getirin anlamında.
0
etna
(18.07.23)
@Mirket +1

Trafiğin genel akışının altında kalmak, oluşturacağı trafik ve yaratacağı stres bir yana direkt trafik kazası riski doğurur. Araç kullanmayı yeni öğrenenler için tıkere edilebilir tabii o başka.

Yani yasal olarak belirtilen hız limitleri altına inilmedikçe sorun yok ama yasal olarak bu hareket yüzünden laf yemeye de engel yok. Küfür de ediyorlardır ama oradan hakaret davası çıkar.
0
nawar
(18.07.23)
Bro hız limiti diye bir şey var ama bu sadece azami değil asgari limiti de kapsıyor. Ayrıca arkadaşları dediği gibi trafiğin bi akışı var, sen akan trafikte sağ şeritte keyfiyen düşük hızla seyredersen insanalrın tadı kaçar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.07.23)
Trafikte yavaş gidenler yüzünden de çok fazla kaza olur (Hızlı gidenler yüzünden olmuyor demiyorum). Bir çok sabırsız kişi, abuk sabuk hareketlerle geçmeye çalışıyor, takip mesafesi filan kalmıyor, riskli hareketlerde bulunuyor bu kişiler yüzünden.

O yüzden trafiğin akış hızına uyum sağlamak önemli.

Bir fikir almak adına, akan trafikte önünüzdeki araba ile mesafe, arkanızdaki araba ile olan mesafeden farklıysa, ya çok hızlısınız, ya da çok yavaş.
0
burfak
(18.07.23)
çevreyolu/ otobanda yavaş gitmek, hızlı gitmekten çok daha tehlikeli. tavsiyem 80-90'ın altına inmeyin. şehir içinde arkadaşların dediği gibi genel akışa uymak senin sürüş güvenliğin açısından da önemli. birisi aniden önüne kırabilir, makas atmaya çalışabilir vs vs

ayrıca bence bisikletleri perdelemek riskli bir durum, ufacık bir dikkat dağılmasında altına alırsın korumaya çalıştığın kişiyi. bir de ben daha fazla gerilirdim herhalde. bilmiyorum. bu kısım tahmin sadece.
0
not sure if serious
(18.07.23)
(21)

bekarlık sultanlık mı değil mi?

olimpia
Sizce?
Sizce?
0
olimpia
(14.07.23)
Evliysen sultanlık, bekarsan değil.
0
michael_knight
(14.07.23)
değişir. rezillik olan evlilik de var sultanlık olan da. aynısı bekarlık için de geçerli.
0
oceanthousand
(14.07.23)
Günümüzdeki ortalama ilişkilere baktığımızda evet bekarlık sultanlık.

Kişisel alanlara ve özgürlüklere saygı varsa ve her an yanında hissettiğin güvenilir bir omuz bulabiliyorsan nimettir işte. Hiçbir bekarlıkla kıyaslanamaz.
0
ruhen hastayim ben
(14.07.23)
Belli bir yaşta öyle, belli bir yaştan sonra değil. Bu sözün çıkış noktası bence 20'lerinin başında evlenen insanlar. O çağlarda evlilik çok kısıtlayıcı bir şey.

Ama göreceğinizi görüp yettiğini hissettikten sonra evlilik ya da eşdeğeri bir ortaklaşma işi insana iyi geliyor. Tabi severek evlendiyseniz.

İnsanların azımsanmayacak bir kısmı evliliği hayatın bir aşaması olarak gördüğü için evleniyor, düzgün bir sevgililik dönemi yaşayıp evlenen çevremde gördüğüm çiftlerin hepsi görünürde gayet mutlu, birlikte bir şeyler yapmaktan zevk alıyorlar. Hatta ben de onlarla birlikteyken mutlu oluyorum. 20'lerin başında evlenen çok kişi de tanıyorum iş ortamında, daha ziyade onlar evlilikle ilgili olumsuz konuşuyor.

Ben evli değilim ama çok uzun süredir bir birlikteliğim var. Halimden gayet memnunum açıkçası.
0
akhenaten
(14.07.23)
bence gayet de sultanlık.
0
nothing in my way
(14.07.23)
Sevdigin ve anlastigin biriyle olmak sultanlik. Sevdigin ve anlastigin biri yoksa bekarlik da sultanlik. Sultanligi kafa rahatligi olarak goruyorum, bu bekarken de olabilir iliskide de. Surekli yalnizligin da yanlis partnerle iliskinin de sultanlikla alakasi yok.
0
unidentified floating object
(14.07.23)
Tipin iyiyse paran da varsa (arkadaşlarının yarısından fazlası evlenene kadar) sultanlık. Sonra evliler ayrı sosyalleşmeye başlıyor. O zaman değişiyor tabii.
0
nawar
(14.07.23)
Sevgili olup gezip tozmak, kavda edip ayrılmak barışmak yerine evlendiyseniz bekarlık sultanlık.

Ama 20lerinizde baya güzel eğlendiyseniz, yanında da varsa sana göre biri varsa o zaman evlenmek sultanlık.
0
zimbirik
(14.07.23)
Belirli bir yaşa kadar evet, sonra değil +1

Kimse evlenmek zorunda değil elbette, ama yaşamın zorluklarını birlikte sırtlayabileceğiniz, güzelliklerin tadını birlikte çıkarabileceğiniz bir hayat arkadaşınızın olması önemli bence. O yüzden herkes bu insanı bulabilsin isterim.

Mesela çocuk da çok güzel bir şey ama sorumluluğu bambaşka. Dolayısıyla bu sorumluluğu almadan da yaşayabilir insan. Ama hayat arkadaşı olmadan çok zor.

Fakat doğru insanla doğru zamanda yapılmış evlilikten bahsediyorum tabii. Yoksa yanlış zamanda, yanlış kişiyle evlenmek hayatı cehenneme çevirebilir.
0
gmzo
(14.07.23)
Erkek için sultanlık olabilir de kadın için bilmem, erkekler hayatları boyunca çok az kadına ulaşabiliyor günümüzde. 30dan sonra parası da varsa kıymetli oluyor ve o sırada bekar olacaktım varya demeye başlıyorlar işte bu yüzden erkek için farklı kadın için farklı diyeyim.
0
olaylar olaylar
(14.07.23)
Mutlu bir evlilik yapildiysa bekarlik sultanligin yanından gecmez
0
instant crush
(14.07.23)
kafa dengi, hayatı güzelce paylaşabileceğin bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık değil. ancak hayatı dinzan edecek kapasitede, darlayan bir eş ile olma ihtimali karşısında sultanlık
0
kondansator
(14.07.23)
evlilik de bekarlık da bir seçim, kimse evlenmek yada bekar kalmak zorunda değil ve seçiminizden memnunsanız ikisi de sultanlık olabilir. ama sizi seven, değer veren, emek bilen biriyle hayatınızı paylaşıyorsanız evlilik bence sultanlık, ben bekarlık dönemimde çok dağınıktım mesela o zamanda sultanlık dönemlerim oldu ama evlilikle birlikte esas sultanlık buymuş dedim , birlikte her şeyi paylaşabileceğiniz bir eşiniz varsa evlilik de sultanlık, hatta ayrı bir güzel.
0
crackcodemood
(14.07.23)
ben evliliğimde mutluyum bekarlığa dönmek istemem ancak çocuk problem :)
0
mirty
(14.07.23)
Birçok değişken var. Maddi durum ve sosyal çevre önemli. Yapışkan bir ailen varsa ve bekarken de olsa her işine salça oluyorsa sıkıntı. Tek maaşla kira ödeme zorluyorsa yine sıkıntı. Bence insanlar biraz da zorunluluktan evleniyor. Bu zorunluluk maddiyat olur veya cinsellik vb şeyler olabilir gibi
0
roe
(14.07.23)
benim icin kesinlikle sultanlik. evlenip standartini ciddi oranda yukseltirsen evlilik de iyi bir seye donusebilir ama ben hala neden evlenildigini tam olarak cozebilmis degilim. kendine yetmeyen insanlar genelde bu yola hizli giriyor ve eksiklikleri azalmak yerine cogaliyor
0
mess
(14.07.23)
Duruma göre değişiyor.
0
poncikkurabiye
(14.07.23)
Duruma göre değişir+1
Su an Türkiye'deyim, hanımı özledim 10 günde. Vallaha şu an evde olup televizyon karşısında uyumayi, hanımın üstüme örtü örtmesini(bu sicakta değil tabi) arkadaslarla dışarı çıkıp kokteyl içmeye tercih ederim.
Bana göre sultanlik değil çünkü eşimin hayatima kisitlamasi sıfır; oyun oynarim hatta o benden fazla oynuyor son zamanlarda, alkol alir sigara icerim, canim isterse ondan farkli yemek yerim, cikar arkadaslarla dışarıda icerim vs yani bunu bekarken de evliyken de yapıyorum ama esimle beraber aynı ortamda bulunmak, sabah kahve içmek apayrı olay.
0
logisticsmanager
(15.07.23)
Bekarlık sultanlık değil tabi…
0
yalniz kizkulesi
(15.07.23)
değil. Bu hayatı aynı şekilde algıladığın, anlaşabildiğin, güvendiğin destek olduğun, desteğini aldığın bir insanla yaşamak sultanlık. Bunların olmadığı zorlama bir ilişkidense bekarlık sultanlık.
0
sparkle kiddle
(16.07.23)
Bekarlık sultanlık net, er geç demokrasiye geçiliyor.
0
abi bi dizi buldum on numara
(01.08.23)
(10)

Klima alternatifi

damba
Arkadaşlar eriyoruz sıcaktan, klima alamayız ama hem kiradayız hem çok pahalı. Yerine alternatif bir şey önerebilir misiniz?
Arkadaşlar eriyoruz sıcaktan, klima alamayız ama hem kiradayız hem çok pahalı. Yerine alternatif bir şey önerebilir misiniz?
0
damba
(14.07.23)
e vantilatör?
0
antihero
(14.07.23)
(bkz: serin minder)

Ev yapımı klima da yapabilirsiniz. Youtube'a yazarsanız, var nasıl yapıldığı.
0
yadigar
(14.07.23)
Vantilatörlerin de güçlüleri var ve işe yarıyor
0
cccbehzatccc
(14.07.23)
bir arkadaşım tepe pervanesini öv öv bitiremiyor. çok memnunmuş.

ama klimaların en önemli özelliği bence soğutmaktan ziyade ortamdaki nemi de yok etmesi. bu yüzden hiçbir şey kolay kolay klimaya alternatif olamaz bence.
0
teritori
(14.07.23)
İkinci el bir portatif klima alın.
Mesela 4 bin liraya.

Sonra onun borusuydu, boru için delik, camı aralık bırakıp boruyu sarkıt etrafı bantla, poşetle vs. diye uğraşın.
Portatif klimanın hiçbir işe yaramadığına ikna olduğunuzda da yaz bitmeden 5 bin liraya veya seneye yaz başlarken 8-9 bin liraya satın.

Belki de benim portatif klima deneyimim kötüdür, sizinki daha iyi olur.
Beko marka 12000 BTU sıfırı 9 bin TL olarak görmüştüm internette.
0
michael_knight
(14.07.23)
@michael_knight gerçekten işe yaramıyor mu?:/
0
🌸damba
(14.07.23)
@damba belki bendeki öyledir. Eski olduğundan.

Akrabadan birinden ikinci el olarak aldım. Ofisini kapattı, eskiden orada kullanıyormuş. Sanırım 4-5 yaşında. 4 saat aralıksız çalışsa da küçük bir odayı 26 dereceye düşüremedi. Hatta 27 dereceye de düşüremedi.

Önceleri camı aralık bırakarak yaptım. Şimdi Pimapen kapının plastik kısmını delip oradan soba bacası gibi taktım bacasını. Yine de olmuyor.
Elimi önüne tuttuğumda gelen hava soğuk. Ama gürültüsünden durulmuyor. 9000 BTU diyor bendeki.
0
michael_knight
(14.07.23)
klimanın yerini tutacak bir şey yok maalesef. portatif klimaların neden işe yaramadığına dair bir video (ingilizce): www.youtube.com
0
inheritance
(14.07.23)
"Vantilatör klima alternatifi değildir" denme sebebini açıklayayım. Klima havayı soğutur, vantilatör hava akımı oluşturarak serinlik hissi yaratır. Doğrudan hava akımında bulunmak da sağlıklı bir şey değil. Bir de cayır cayır elektrik yakıyorlar tabii.

Cevap olmayan cevaplar tam bir işgüzarlık biliyorum ama tekrarlamam lazım. Klimayı alıp kiradan çıkınca onu da taşımayı düşünün bence. Portatif klimalar da iş görüyor ama aynı derecede etkili değiller.
0
nawar
(14.07.23)
Tavan pervanesi kullanın. Vantilatörden farkı, tüm odaya esinti vermesidir. Sık duş alın. Mentollü sabun veya duş jeli kullanın. Pervaneyi balkona da taktırabilirsiniz aklınızda olsun.

Veya normal klimanın en küçüğünü alın. Klimanın olduğu odanın kapısını kapalı tutun. Klimayı 24 derece ve nem alma modunda (soğutma değil) kullanın. Malum, elektrik faturası az gelsin, ama rahat edin.
0
alfired
(14.07.23)
(8)

Hintlilerin konuştuğu dil?

Bir ben var benden şurada
Bu ara Hint filmleri izliyorum da dikkatimi çekti, yani bunların konuştuğu dili zaman zaman anlayacak gibi oluyorum ama anlamıyorum, neyce konuşuyor bunlar tam olarak? Yani Hintçe böyle bir dil değildir diye düşünüyorum günlük hayatta kullandıkları dil nedir tam olarak İngilizce gibi ama tam da deği
Bu ara Hint filmleri izliyorum da dikkatimi çekti, yani bunların konuştuğu dili zaman zaman anlayacak gibi oluyorum ama anlamıyorum, neyce konuşuyor bunlar tam olarak? Yani Hintçe böyle bir dil değildir diye düşünüyorum günlük hayatta kullandıkları dil nedir tam olarak İngilizce gibi ama tam da değil gibi.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.23)
çok fazla lehçe veya her neyse ondan var diye biliyorum. Kendi aralarında bile anlaşamıyorlarmış.

İngilizce'den çok fazla kelime almışlar (mecburen belki de) o kelimeler veya onların değişmiş halleri tanıdık geliyordur bence.
0
nhk ni youkosu
(13.07.23)
Resmi dil Hindi ve İngilizce ama çok fazla insan Bengali, Punjabi falan gibi yerel dilleri de konuşuyor. Bir de günlük dillerine epeyce İngilizce karışıyor diye biliyorum.
en.wikipedia.org

localingual.com
bir de şöyle bir site var, Hindistan'ın farklı bölgelerinden yerel konuşma örneklerini dinleyebilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(13.07.23)
Birkaç dil konuşuyorlar. Hele güneye indikçe koy koy farklı dil konuşuluyor. Hintce Türkçe ile çok ortak kelimeye sahip. Ya doğrudan hintce kaynaklı ya da farsça kaynaklı kelimeler. Onun haricinde de çok fazla kelime kalıp ya da doğrudan ingilizce cümle kullanıyorlar dilin içinde.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.07.23)
Hindistan'dayken cumleleri anlamsam da pek cok kelimeyi anlayabildigimi farkettim, sordugum kelimeler hep Farsca kokenli cikti. Ayni kelimeler hem onlarin diline hem bizimkine girmis. Ilk aklima gelen ortak kelimeler cihan, kabza, dusman, sarap...
0
sertac akin
(13.07.23)
Punjab ve Tamil de çok yaygın. İngilizce ve kırık İngilizce de var. Hem coğrafya çok büyük hem de insan sayısı çok fazla. Kaçınılmaz şekilde bunlar birbirine girmiş halde. Günlük hayatta daha girift kullanımı vardır. Bizim dilimiz de öyle değil mi şu an? Bir yabancı salı sabahına meeting set ettiğimizi duyunca şaşırıyordur. Kürtler de Kürtçe konuşurken bolca Türkçe kelime kullanıyor. Biz hem nüfus olarak hem yüz ölçümü olarak onların çeyreği bile değiliz.
0
nawar
(13.07.23)
Hepsi farklı dil konuşuyor. Her bölgenin dili farklı. Kendi aralarında ingilizce konuşuyorlar, o yüzden herkes ingilizce biliyo ve konuşuyo, bu nedenle kendi dillerine de ingilizce çok karışıyor.
0
zimbirik
(14.07.23)
farsça kelimeler türkçeye girmiş = hindistan iran afganistan türklerin de yaşadığı bir havza, zaten oralıyız. orayla buranın arası da çok yok.
0
mimo
(14.07.23)
İngilizce dahil bir suru dilleri var turkcede anabaci girmek tarzinda ne varsa konusuyorlar
0
Slynmaster
(15.07.23)
(7)

Fifa 23 spikerin kullandığı laflar

kibritsuyu
Fifa 23'te spikerin kullandığı cümlelerin bir listesi var mı?Böyle bir liste yoksa bile korner atılırken "huukenıpakıc" gibi bir şey diyor. Kesinlikle anlamıyorum veya bir şeye benzetemiyorum bu lafı. Ne diyor?edit: şurada duyabilirsiniz: https://youtu.be/qBs1lObloeE?t=275
Fifa 23'te spikerin kullandığı cümlelerin bir listesi var mı?

Böyle bir liste yoksa bile korner atılırken "huukenıpakıc" gibi bir şey diyor. Kesinlikle anlamıyorum veya bir şeye benzetemiyorum bu lafı.

Ne diyor?

edit: şurada duyabilirsiniz: youtu.be
0
kibritsuyu
(10.07.23)
"Who would expect this?" gibi birşey diyordu sanırım.
0
nerobianco
(10.07.23)
sesi kaydedip paylaşırsan daha kolay bulunur sanki.
0
bohr atom modeli
(10.07.23)
Her sefer söylemiyor ki, söyleyeceği zamanı denk getirip kaydetmek epey zor. Ama deneyeceğim.
0
🌸kibritsuyu
(10.07.23)
bakınız şurada diyor: youtu.be
0
🌸kibritsuyu
(10.07.23)
"oh can they peck out?" diye anladım. peck out söküp alma, rakipten çıkarma diye bir anlam taşıyor olabilir.
0
bohr atom modeli
(11.07.23)
"Who can they pick out?" diyor bence. Köşe vuruşunu kalabalığın ortasına açınca "açılan orta kimi bulacak/ortayı açan ceza sahasında kimi bulacak?" gibi bir anlam.
0
nawar
(11.07.23)
nawar +1
cevabı görmeden ben de böyle anladım. Sonra baktım nawar yazmış.
0
burfak
(11.07.23)
(4)

Bir karikatür vardı

not sure if serious
Bilindik geyik; “öylesini bulursan gelsin beni de yapsın” diye bir laf atıyor eleman ortamda ama sonra kız gidip buluyor dediği gibi. Diğer hatırladığım kare de bu eleman kızın bulduğu çocukla birlikte yatakta, çocuk buna delikanlıymış/ sözünün eriymişsin gibi bir şey diyor.Var mı hatırlayan, bulabi
Bilindik geyik; “öylesini bulursan gelsin beni de yapsın” diye bir laf atıyor eleman ortamda ama sonra kız gidip buluyor dediği gibi. Diğer hatırladığım kare de bu eleman kızın bulduğu çocukla birlikte yatakta, çocuk buna delikanlıymış/ sözünün eriymişsin gibi bir şey diyor.

Var mı hatırlayan, bulabilecek olan. Bulamadım bir türlü.

Teşekkürler şimdiden.
0
not sure if serious
(09.07.23)
Karikatür değil de öyle bi skeç vardı "harbi delikanlıymışsın" diye Mustafa ak falan oynuyordu.
0
laputa
(10.07.23)
bluemax
(10.07.23)
Nasıl kodladıysam zihnimde, videoyu biliyor gibiyim ama beynimin bir noktasında bu hala bir karikatür benim için :D

Video bir karikatürden ilhamla çekilmiş olabilir mi acaba?
0
🌸not sure if serious
(13.07.23)
www.youtube.com

Bunda da var aynı muhabbet. Fıkra sanırım.
0
nawar
(13.07.23)
(20)

"aslen nerelisin" muhabbeti / sizin için bir insan nerelidir?

mark greg sputnik
çocukken bu mevzuya acayip uyuz olurdum. trakya'da doğup büyüdüm ama annem ve babam türkiye'nin çok farklı yerlerinden. e malum "baba nereliyse oralısın" anlayışı hakim. çocukken sayısız kez maruz kalmışımdır şu diyaloğa,- nerelisin?+ adana- ne zaman geldiniz?+ burda doğdum- o zaman buralısın olm ni
çocukken bu mevzuya acayip uyuz olurdum. trakya'da doğup büyüdüm ama annem ve babam türkiye'nin çok farklı yerlerinden. e malum "baba nereliyse oralısın" anlayışı hakim. çocukken sayısız kez maruz kalmışımdır şu diyaloğa,

- nerelisin?
+ adana
- ne zaman geldiniz?
+ burda doğdum
- o zaman buralısın olm niye adana diyon

***

yani o zaman bana fark etmiyordu açıkçası bana ne, nereliysem nereliyim. şimdi tabii ki kafama hangisi eserse orayı söylüyorum ama sanki hepsi yalanmış gibi geliyor jdjfdk. benim açımdan bu sorun değil - hiçbir yere "kök salmış" değilim ama milletin "nereli" olduğunu bilme isteği acayip cidden.

benim gibi "karışık" geçmişi olanlar neyi tercih ediyor sorulduğu zaman? sizin için "bir yerli" olmanın kriteri nedir? mesela kırşehir'de doğup 24 yaşına kadar orada yaşamış, anası-babası kongolu bir zenci sizin nezdinizde pure 100 percent kigga mıdır? gerçi işi böyle değerlendirmek ırkçılık olur herhalde, ben daha ziyade kültürel olarak merak ediyorum.

sizin için bunun kriteri, kıstası nedir? babanızın memleketi mi? doğup büyüdüğünüz yer mi? doğduğunuz yer mi? kendi çocuğunuzun doğup büyüdüğü yer mi?
0
mark greg sputnik
(05.07.23)
Kongoludur bence.. çünkü kongolu bı aile tarafından, o kültürle yetismis. Ama kendi çocuğu olursa artık kirsehirliyim diyebilir. Nerenin kültürünü aliyorsak oraliyiz bence
0
abuzer
(05.07.23)
Şöyle düşün.

Tunceli'den Adana'dan, Rize'den göç etmiş ailelerin İstanbul'da doğmuş çocuklarının örf adetleri, olaylara bakışı falan aynı mıdır sence?
0
Mirket
(05.07.23)
yok kongoludur ama mesela adam belki hiç görmedi orayı. kırşehir'de doğup büyüdü. arkadaşları, tanıdığı esnaf, hayatı vs. hep kırşehir'di. tam olarak bundan söz ediyorum, güzel noktaya değindin aslında. adam %100 kongolu ama aynı zamanda %100 kırşehirli? allah allah. acayip.

@mirket, hocam valla bilemedim ki, çok değişkenlik göstermez mi bu? kimisi muhafazakar olup aile değerlerini direkt benimseyebiliyor, kimisi çok farklı olabiliyor.
0
🌸mark greg sputnik
(05.07.23)
istanbulda dogdum buyudum, istanbulluyum diyorum. dogrusu da o bence.
bu cevabim uzerine bir tek taksicilerden asil nerelisin sorusu aldim simdiye kadar. onlara da babamin dogum yerini soyluyorum geciyorum.
duymak istedikleri de o zaten.

ama annem ve babam turk olmasaydi ve ben istanbulda dogsaydim o zaman yabanci kokenimi soylerdim direkt.
0
Kittie
(05.07.23)
Nerelisin diye sorduklarında babamın memleketini baz alarak memleketim … diyorum. Sonra da çok yer değiştirdik, en çok x şehrinde yaşadım o yüzden x şehirliyim bence diyorum:)
0
boyalı kuş
(05.07.23)
e-devlet'te soy ağacı aratmak

aslen nereli olduğun genetik özellikleri belirliyor
o bölgenin kültürü hakkında bilgi veriyor
yazın memlekete gidip gitmeyeceğini belirliyor
toprak çekiyor

2 nesil farklı bir şehirde büyüdüyse kopma başlıyor
0
bir soru sorcam
(05.07.23)
bence insan nerede doğduysa oralıdır. küçüklüğümden beri soranlara inadına istanbul diyorum. hemen arkasından deden nereli sorusu geliyor:)
0
nothing in my way
(05.07.23)
Nerelisin bence direkt doğduğun yer. Tartışmasız.
0
dissendium
(05.07.23)
Aslen nereli olundugu iki kuşağa anca değişir
0
abuzer
(05.07.23)
eski köye yeni adete gerek yok, baba nerede doğduysa oralısındır.
0
gule gule
(05.07.23)
Kütüğüm istanbul ama ben sivaslıyım diyorum. Hayatımda hiç gitmedim ve yolum da düşmez herhalde diye düşünüyorum. Hatta babam bile ilkokula istanbul’da başlamış ve bir daha sivas’a dönmemiş. Annem ise batı trakyalı (iskeçeli) onunla fiziken benzemediğimiz için kendimi babamın memleketine yakın bulduğumdan böyle diyorum. Çünkü kimse istanbullu olmayı kabullenmiyor. Acayip bi fetiş.
0
ruhen hastayim ben
(05.07.23)
toplumsal bir şey olduğu için kabul görmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. yani istiyorsanız Trakyalıyım diyebilirsiniz tabii ancak Trakyalıların en az %90'ı sizi Trakyalı olmayacak görmeyecek sonuçta. Belki çocuklarınız veya torunlarınız derse kabul görür.
0
ted
(05.07.23)
trakyada doğup büyüdüysen kendini trakyalı hissetmiyor musun? trakyalı olmak çok özel bir durum çünkü. kapı gıcırtısına oynar mısın? hanımcı mısın? h harfini söylemiyor musun? sünger gibi alkol içiyor musun? bunlara evet diyorsan trakyalısın işte.

yukarıdakilere evet demiyorsan demek ki trakyalı değilsin ve babanın memleketini söylemelisin. büyük ihtimalle evet demiyorsun bence ve memleketin babanın memleketi.

nerelisin sorusu bence önemsiz bir soru değil. çocuk aklınla uyuz olman normal ama büyüdüğün halde hala uyuz olman normal değil. her yörenin insanı farklıdır. adanalı, kayserili, balıkesirli, trabzonlu, erzurumlu, sinoplu, tuncelili, malatyalı, konyalı, çorumlu hepsi için ayrı özellikler vardır. tanıdıkça anlaşılıyor.
0
abelardo
(05.07.23)
@abelardo,

abi beni geç ben manyağım. kapı gıcırtısına oynamam ama öküz gibi içerim, hanımcıyım ve yugonostaljik bir beyim. erkek kardeşim trakya'dan çok daha erken (8-9 yaşlarında) ayrılmasına rağmen iki yudum alkol tüketse "NABÜYÜN BEYA" diyen bir çocuk. rahmetli babam da esasen güneyli olmasına rağmen hayatının büyük bölümünü trakya'da geçirmiş, keza hal hatır sorarken "NABÜYÜN BEYA" diyen, mezarı da trakya'da olan bir insan.

ben genel olarak görüşü merak ediyorum açıkçası, benim nereli olduğum çok önemli değil. ben aynı anda trakyalı, adanalı ve orta asyalı hissediyorum, beni boşver jdfjdfk. ben hiçbir yere tam olarak ait hissetmiyorum. baktığında evet trakyalıyım ama ne biliyim.
0
🌸mark greg sputnik
(05.07.23)
Kırşehirlidir. Bu arada "Aslen nerelisin?" muhabbeti kadar ezik bir muhabbet yok. Sen nereli olduğunu söylemek istiyorsan, onu söyle @Michael Gary Scott

Bizimkiler İstanbullu mesela, uğraşıp kütüğü almamışlar ama İstanbul'a ben doğana kadar. Ben İstanbullu değil miyim mesela? Bir de 3 kuşak İstanbul deyince kuduruyor sonradan göçenler. Aslen nerelisin deyip Yavuz Sultan Selim sefere çıktığında dedemin dedesinin dedesinin dedesinin nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorlar. Öğrenince de "hah, bak oralısın işte" diyorlar. Kendileri İstanbullu olmadıkları için kuduruyorlar çünkü, başkası da olmasın diyorlar. Sanki İstanbullu olmak ya da herhangi bir memleketli olmak övünülecekmiş gibi.
0
nawar
(05.07.23)
Nerede doğduysan oralısındır da tam değil bence. Ben Almanyada doğmuşum 2 yaşındayken geri dönmüş bizimkiler. Anne başka yerden baba başka yerden. TR ye dönünce ise bambaşka şehre yerleşmişler. Ben de o şehirde büyüdüm. O yüzden nerde büyüdüysem o mu?
0
medre
(05.07.23)
X'te doğdum/büyüdüm, anam babam y'li +1
En genel manada fikri bunlar verir. Gerisini istisnai olarak farklılık görmeyen birine ne anlatsan az.
0
Bruce
(05.07.23)
babamın memleketi annemin memleketi ve doğup büyüdüğüm yer farklı. kendimi babamın memleketinden hissediyorum. ama sorulduğunda işime geldiği gibi birini seçiyorum
0
paintov
(06.07.23)
İzmirde doğdum büyüdüm. 25 yıl İzmirde yaşadım. Annem babam Trabzon Oflu ama hayatımda Of'un bi kez içinden geçtim sadece Karadeniz turuna çıktığımızda yıllar önce. Ailem de Of diyince akla gelen klasik insanların tam tersi, sol görüşlü, aydın insanlar. Anneme sorsan o bile İzmirliyim diyebilir 30 yıla yakındır İzmirde yaşıyor o da Of'u hiç sevmez, 3-4 kez gitti herhalde son 30 yılda.

Nüfusa kayıtlı olduğum yer de ikisiyle tamamen alakasız bi yer, dedem zamanında çok alakasız, kimsenin ismini duymadığı bi ilçeye göçmüş babam 7 yaşındayken. Kütüğü de oraya aldırmış. Artık değiştirilemediği için orası kaldı kütük.

Sordukları zaman eskiden hep İzmirliyim diyodum. Ailemi bilenler oflusun diyodu baya itiraz ediyodum. Şimdi uzuuun uzuuun açıklıyorum yani biraz sorduğuna pişman etme durumu yaşatıyorum shdhd

Bence İzmirliyim, aslen Ofluyum ama çok da umrumda değil yani Of. Oraya bağlayan hiçbir şey yok beni. Sadece yılda bi kez fındık ve çay geliyor bize ordaki ufak bahçemizden dhdhdh

Soyadım da Of'un meşhur ailesinin soyadı. Sık sık haberlere konu olan, sıkıntılı bir soyad. Sülale olarak aynı sülaledeyiz ama bizim aile olarak onlarla bi tanışıklığımız falan yok, biz kendi halimizde takılıyoruz. Arada haberlerde denk gelip duyanlar "Aa sen onlardan mısın, sizin sülale mafya" diyip eğleniyor. Ben de geyiğe vuruyorum evet bak sinirlendirmeyin beni arkam sağlam diye. Ama dediğim gibi normalde asla tanımadığım etmediğim insanlar :d
0
nundu
(06.07.23)
babanın öz memleketi kıstastır. nerede doğarsan oralı olmuyorsun, kültürel belirleyiciler özüne çekiyor.
0
mikahakkinen
(06.07.23)
(14)

Black Mirror yeni sezon

anlamsiz geliyor
İzlenir mi zaman kaybı mı? En beğendiğin bölüm neydi?
İzlenir mi zaman kaybı mı? En beğendiğin bölüm neydi?
0
anlamsiz geliyor
(26.06.23)
İlk ikisi beni sarmadı, 3.ye başladım ama yarıda kaldı. Devam bile etmedim henüz. Yine de black mirror hayranı olarak izlemek gerekir diye düşünüyorum.
0
cemallamec
(26.06.23)
İlk 3 bölümü ben de destekledim ama son 2 bölüm ne saçmalıktı ya öyle.
0
put it in your appropriate place
(26.06.23)
Azıcık sinefil damarı olan herkesin keyif alacağı bir sezon olmuş. Özellikle ucinciu e beşinci bölüm çok tatmin edici bu anlamda.
0
sekizdokuzon
(26.06.23)
Zaman kaybı değil. Bir gecede oturdum izledim, keyifliydi. Her gün sağda solda peynir ekmek gibi film/dizi yorumlayanların görüşlerine aldanmamak gerekiyor.


3>5>1>2>4 diye sıralayabilirim. Bir tek 4. bölüm sarmadı.
0
ruhen hastayim ben
(26.06.23)
Woke/SJW ekolü tavanken ve Netflix - Black Mirror ikilisi normal zamanlarda bile bunları konu içerisine yedirirken, artık propaganda seviyesine dönmüştür diye bir ön yargım var. İkinci ön yargım ise son birkaç yıldır çıkan yapımların %99'unun çöp olması. Görsel var, müzik var, kostüm var ama oyunculuk yok, senaryo yok. Hızlı tüketim.

Tabii izleyecek miyim? İzleyeceğim.
0
nawar
(27.06.23)
bir oturuşta hepsini bitirenlerdenim, uzun zamandır yorumlara bakmadan film dizi izlemeyi öğrendim, black mirror ı ilk yayınlandığı zaman izleyip bayılan biri olarak sezonu da gayet sevdim. sonrasında entryleri okudum, yazılan bazı eleştirilere hak veriyorum ancak günümüzde akıcı, merak uyandırıcı şeyler bulmanın kolay olmadığını düşünüyorum. sıralamam da 3-2-5-1-4 olurdu sanırım ama aralarında büyük fark yok.
0
hypathia
(27.06.23)
ben cok begendim. özellikle 2. bölüm hatta sezonun en güzel bölümüydü.

3 ü begenenler oyunculara biraz tav olmuslar gibi geliyor bana, kötü degildi ama 2 cok daha basariliydi mesela.
0
bora benim lan aslında
(27.06.23)
ben begendim ama black mirror gozuyle izlemedim bi yerden sonra. ilk bolum haric kisa birer psikolojik gerilim filmi gibi olmus her bolum. cok uykusuz ve yorgun bir donemde olmama ragmen gece 2lerde yata yata 2 gecede bitirdim ben de. en cok 1. bolumu sevdim sanirim. zaten en cok black mirror'a benzeyen bolum de oydu bence. beklentiyi dusuk tutup gerilim izleyecegim havasinda izlerseniz seversiniz bence. ama white christmas beklerseniz cok beklersiniz.
0
in vino veritas
(27.06.23)
İlk uc bolumu izledim, ikinci ve ucuncu bolumleri gorev gibi, karsisinda uyuklaya uyuklaya bitirdim, ilk bolumu de fikren begendim seyir zevki verdi diyemem, izledigim kadarıyla black mirror ve bu hikayeler (ilk bolum haric) ne alaka hissi oluştu ve hep guzel bir fikir bulmuşlar ama senaryo mu iyi yazilamamis yoksa görsele mi dönüştürülememis bilmiyorum merak uyandirmiyor diye düşündüm. Son iki bolumu bilmiyorum ama ozellikle dorduncu bolumle ilgili iyi seyler duymadim
0
(27.06.23)
aaron paul ve salma hayek'li bölümler iyiydi. gerisi fos.
0
mstiteltr90
(27.06.23)
İlk bölüm gayet iyiydi.
İki de fena değildi ama standart Black Mirror evrenine uygun bulmadım. Hikaye olarak sevdim.
Üç çok iyiydi çok beğendim zaten Aaron Paul’dan dolayı çok merak ediyordum.
Dört aşırı derecede kötüydü.
Beş kötüydü.
0
Dağcı
(27.06.23)
1-3-5 güzel
2-4 tırt
0
hobarey
(27.06.23)
1 biraz sıkıcı geldi bana ama izleniyor.
3 güzeldi.
5. bölümü kimse sevmemiş, evet standart bi black mirror bölümü gibi değil ama ben sevdim, müzikler güzeldi ve ingiltere görmek bile yetiyor :)
0
nathanieltroy
(27.06.23)
3 ve 1 disinda digerleri Black Mirror gibi degildi.
0
congratulationsyouwon
(27.06.23)
(8)

Bira koymak için başımızda bekleyen garson

Mirabel
Yurtdışından arkadaşım geldi bir yerde yemek yiyelim dedik. Kız birası daha varken bir tane daha söyledi. Garson getirdi başımızda bekliyor. Kız da bırabilirsiniz masaya dedi ingilizce çevirdim. Yok ben süzeceğim dedi. Siz bırakın diyorum hala bekliyor başımızda. Kız da niye bekliyor ya kendimi bask
Yurtdışından arkadaşım geldi bir yerde yemek yiyelim dedik. Kız birası daha varken bir tane daha söyledi. Garson getirdi başımızda bekliyor. Kız da bırabilirsiniz masaya dedi ingilizce çevirdim. Yok ben süzeceğim dedi. Siz bırakın diyorum hala bekliyor başımızda. Kız da niye bekliyor ya kendimi baskı altında hissediyorum dedi. Adama söyledim şişeyi bırakıp gider misiniz diye. Yok ben süzüp koyacağım, bırakamam, işim bu beklerim sıkıntı yok dedi. Bekledi öyle, sonra kız bitirince bardağa koydu birayı gitti. Anlam veremedim.
Neden böyle bişey yaptı? Şişeyi almak için mi bekledi yani anlamadım. Bu restoranlarda bilmediğim bi olay mı var?
0
Mirabel
(26.06.23)
bahsis almak için yapmış olabilir. birayi bardaga koymak bıraz uzmanlik gerektiriyor. yada show yapmak istemiş yada kızdan hoslanmis falan da olabilir. bırak git kardeşim adamı hatta etme deyip köpek çekmen lazımdı biraz kibarsiniz diye bu hadsizligi yapmış.
0
buenosdias
(26.06.23)
Musteriye ickisini kendiniz koyun, sise birakip gitmeyin diye tembihlenmistir buyuk ihtimal. Mekani, musteri kitlesini bilmeden bir sey diyemeyiz. Restoranin snobluk seviyesine gore degisir bu isler.

Ya da turist gorunce direk asilmaya baslayan tayfadandir. Bir de icki bitmeden erken cagirmissiniz iste, aha bana is atiyor diye algilamistir.
0
speedy
(26.06.23)
hocam hangi birayı söylediniz bazı biraların kendine özel bardağa dökme tekniği var köpüğünden dolayı

bira kültürüne önem veren bir işletmeyse bunda ısrar ediyor olabilir
0
freebird5406_2
(26.06.23)
Hic böyle bir mekanda bulunup böyle bir şeyle karşılaşmadım ama durumu iyi idare edemediğin için içten içe kendini yiyorsan, yeme. Çünkü yabancı insanlarla normalde yasamayacagin tuhaflıkta şeyler gelir insanın başına. Hiç ummadığın mücadelelerin içinde bulursun kendini. Kimbilir niye öyle yaptı o garson.
0
sekizdokuzon
(26.06.23)
Sizde ekstra tepki verecek potansiyeli göremedi, ki dediğini yaptırmış. Sonra baktı masada yabancı kız var. Kız biraz da alımlıysa lan acaba bana ekmek çıkar mı diye muhabbete girmek istedi.

Türkiye'de böyle kültürüne sıkı sıkıya ölesiye bağlı bir mekan yok. Ki genel itibarıyla böyle bi kültür de yok zaten.
0
asap raki
(27.06.23)
Birayı üreten/dağıtan firmanın ya da mekanın prensibi olabilir. İnsanların sosyal medya ya da forumlarda hesapları olduğu için saçma sapan şeylerde milyonluk firmaların itibarını zedelediği, insanları linç ettiği dönemdeyiz. Uygun servis olmadığı için tadı hakkında olumsuz yorum gelmesin ya da mekanda garsonlar ilgisiz gözükmesin vs. diye alınmış karar olabilir. Adabı vardır aşlfskşlasfk
0
nawar
(27.06.23)
Patron, şef garson falan görürse azar kayar çünkü. Boş boş dikiliyorsunuz, müşteri içeceğini bile kendi koyuyor bilmemne. Gokhan ünver diye bir fenomen var, kıl patron rollerini iyi yapıyor o tipler gerçek hayatta var birebir
0
neck_and_neck
(27.06.23)
ingilizce çevirdim demişsiniz. bu olay türkiyede mi yaşanıyor, nerede oluyor?

rahatsızlığınızı belli edince eğer yukarıdakilerin dediği gibi biranın köpüğü, taşması vb gibi özel bir durum varsa bilgi vermesi gerekmez miydi? Bana saçma geldi
0
0zlem
(27.06.23)
(4)

5 günlük iznin 6 gün olarak sayılması

teritori
selam,mesai saatleri 08:30 - 18:30 olan bir işyeri düşünün.yani haftaiçi 45 saat mesai tamamlanıyor.bu durumda pzt-cuma arası 5 gün izin alan bir personelin izninden 5 gün mü düşülmeli yoksa 6 gün mü?
selam,

mesai saatleri 08:30 - 18:30 olan bir işyeri düşünün.
yani haftaiçi 45 saat mesai tamamlanıyor.

bu durumda pzt-cuma arası 5 gün izin alan bir personelin izninden 5 gün mü düşülmeli yoksa 6 gün mü?
0
teritori
(26.06.23)
çalışma saatlerinden bağımsız olarak, sözleşmede cumartesi iş günü pazar hafta tatili olarak belirtildiyse ( ki büyük ihtimalle öyledir) 6 gün sayılır.
0
benaslinda
(26.06.23)
hafta içi 45 doluyorsa cmtsi sayılmaz
0
bir soru sorcam
(26.06.23)
Cumartesi iş günü ama hafta içi 45 saat dolduruluyorsa cumartesiyi çalışma gününden düşmemeli. Öğle aranız 1 saat, değil mi? Yani sabahtan öğlene kadar, öğlenden de akşama kadar çay molası vs. adı altında 15'er dakika aralar yok, değil mi? Varsa yine 6 gün yapabilir ama yoksa ı ıh. 5 olacak o.
0
nawar
(26.06.23)
Çalıştığım şirkette Cumartesi kağıt üstünde iş günü ancak Pazartesi-Cuma arası haftalık 45 saat doluyor. Buna karşılık Cuma günü alınan izin 2 gün sayılıyor.

Bu, şirket çalışanlarının 30 gün ve üzeri izin gün sayısına sahip oldukları için gün sayısını da düşürebilmek adına uygulanıyor. Herhangi bir iş akdi sonlanması durumunda şirkete büyük mali yük yaratıyor.

Diğer yandan görece rahat bir çalışma düzeni olduğu için gündelik hayatta birkaç saat izne ihtiyacımız olduğu vakit bunlar izinden düşülmediği için alan razı veren razı gibi bir durum söz konusu.
0
desdenova34
(27.06.23)
(4)

Birisi sizin sevginize, ilginize bir türlü güvenmiyorsa ne yaparsiniz?

karanlik yanim
Sevdigim ve bir kac aydir beraber oldugum kadin kisisi ona gercek anlamda ilgi duyduguma bir türlü ikna olmuyor. En alakasiz sekillerde ufak bir davranisimdan ya da söyledigim bir sözden dolayi da ikna olmamak icin kendince kanit yaratiyor. Ben de onu telkin etmekten yoruldum, sevdigim insandan tavi
Sevdigim ve bir kac aydir beraber oldugum kadin kisisi ona gercek anlamda ilgi duyduguma bir türlü ikna olmuyor. En alakasiz sekillerde ufak bir davranisimdan ya da söyledigim bir sözden dolayi da ikna olmamak icin kendince kanit yaratiyor. Ben de onu telkin etmekten yoruldum, sevdigim insandan tavir yemekten dolayi hafiften bir burukluk hissediyorum icimde ve kendisiyle ilgili tereddütler yasamaya basladim. Bunu hissedip bu sefer daha da fazla ikna oluyor onu istemedigime. Sacma bir döngüye girdik. Sevdigimi ve sevildigimi biliyorken ayrilma fikri de cok sacma geliyor ama isin icinden cikamadim. Cok büyük bir jest falan yapmaya niyetim yok, ben kendi normal halimle ilgimi, sevgimi, sicakligimi elimden geldikce gösteriyorum, duyarsiz ve kötü niyetli bir insan degilim. Nasil cikilir bu durumdan?
0
karanlik yanim
(25.06.23)
İlişkiler konusunda çokta uzman sayılmam, ona göre :) Ben olsam oturur açık açık konuşurdum.

Kadınlar genelde durduk yere böyle bir tribe girmezler. Muhtemelen yanlış bir hareketinizi yakalamıştır. Ondan sonra kafasında, her hareketinizi yanlışa yoruyordur. Açık açık konuşup, bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtin. Devam ederse ayrılacağınızı söyleyin. Onun gerekçelerini dinleyin. Haklı sebebi yoksa, ikna olmuyorsa, yol verin gitsin. Kendisini ikna edebilecek birini bulsun.

Bunlar öyle matematiksel izah gibi bilimsel olarak kanıtlanabilecek işler değil. Karşı tarafın beklentisi ve algısı, yanlış algısı çok önemli.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.06.23)
sorun sende değil onda
yalvarmandan zevk alıyor büyük ihtimalle
sevgini ispatlaman değil sevgini neden kabul edemediğini sorgulaması gerekiyor
0
bir soru sorcam
(26.06.23)
alperz
(26.06.23)
23 yaşından büyükseniz -> yol ver gitsin +1
0
nawar
(26.06.23)
(2)

İş makineleri yüzünden evin sallanması

fadetoreality
Normal midir?Sokağın karşı tarafında bir bina yıkılıyor, birkaç saattir sık sık ufak sarsıntı hissediyorum ama avize filan da sallanmıyor. Bu durum normal mi?Bir de, küçük depremler binalara zarar veriyor mu? Yani 1-2 küçük depremde bir şey olmaz ama birikip 30 deprem sonrası risk oluşturmaya başlar
Normal midir?

Sokağın karşı tarafında bir bina yıkılıyor, birkaç saattir sık sık ufak sarsıntı hissediyorum ama avize filan da sallanmıyor. Bu durum normal mi?

Bir de, küçük depremler binalara zarar veriyor mu? Yani 1-2 küçük depremde bir şey olmaz ama birikip 30 deprem sonrası risk oluşturmaya başlar diyebilir miyiz?

Teşekkürler.
0
fadetoreality
(23.06.23)
sallanmazsa sıkıntı. titreşim yani
0
aureolus
(23.06.23)
Son derece normal.
0
nawar
(23.06.23)
(5)

Çocukken yapılan saçma ve kötü şeylerin vebali, günahı, karmaya etkisi ?

sassot
Kötü şeylerden kastım ortaokul zamanında birkaç kez gaza getirmeleri sonucu kavga etmiştim birileriyle anlamsız yere.Durduk yere birilerine zarar verdim yani. 14 yaşından önce.Bunların şu anki hayatımıza etkisi nedir sizce ?
Kötü şeylerden kastım ortaokul zamanında birkaç kez gaza getirmeleri sonucu kavga etmiştim birileriyle anlamsız yere.Durduk yere birilerine zarar verdim yani. 14 yaşından önce.

Bunların şu anki hayatımıza etkisi nedir sizce ?
0
sassot
(20.06.23)
Ben bir kere zorbalık yaptim, hala utanırım aklıma gelir.
Zorbalik gördüğüm diziler ve filmlerde sinir doluyorum. Ha kendim de çok gördüm ama gürbüz bir delikanli olduğum için sınırlıydı yapılanlar.
Karma vs bir etkisi olduğunu sanmam. Nice kötü insanlar çok güzel hayatlar yaşadı.
0
logisticsmanager
(20.06.23)
İlkokul 2.sinifa giderken ekonomik durumu iyi olmayan biriyle sınıftaki çocuklar dalga geçiyordu, bir gün okul çıkışı köşeye kapatıp sebebini bilmediğim bir sebeple çocuğu tekmeliyorlardi. İçlerinde benim samimi olduğum sıra arkadaşım da vardı, bana seslendi. O an hayatımın en utandigim anı oldu. Ben de onlara katıldım ve tekme attım çocuğa. O yaşta yaptığımin vicdani rahatsızlığını yıllar boyu taşıdım, ve bugün hala da yaşıyorum. Sonraki süreçte bu çocuğu her gördüğümde bir acıma duygusuyla yaklaştım, herkesten korudum, kolladim çok da iyi arkadaş olduk ama yine de o an çıkmıyor işte aklımdan.
Güçlü olanın zayıf olanı ezmek istediği bir durum görünce hep bu an gelir aklıma elimden geldiğince karşı çıkarım. Sözle affettim diyor ama yıllar geçse de hala içim buruk. İnşallah kalben de affetmistir beni :(
0
bedrozan
(21.06.23)
direkt etkisi, karma vs. inanmıyorum, fakat ilköğretimde ben de çocuklarla dalga geçtiğim çok oluyordu bana soru getirdiklerin de bunu da yapamadın mı şeklinde.

devlet okulu olduğu için aile yapıları zaten kızları okutmak değil evlendirmek üzerineydi, buna rağmen çabalıyordu kızlar gelip beni de iyi gördüklerinden soruyorlardı. tabii çocuk halimle bunun farkına varmadan yargıladığımdan şimdi bunlar aklımdan çıkmıyor. kendimde de sürekli bir suç hissetme durumu oluyor.
0
gule gule
(21.06.23)
Psikolojik etkisi yük olarak seninle gelir. Bak, geliyor hala. Onun dışında çevrendekiler gaza gelip saçma şeyler yapan biri olarak kodlamıştır kafalarında. Kavga ettiğin kişi de küfür ediyordur.

Onun dışında bunların ilerleyen zamanda karma, günahının çıkması vb. şeyler yok.
0
nawar
(21.06.23)
Bence siz küçükken yaptığınız bir şeyden utanmışsanız yetişkin hayatınızda o türlü olaylara herkesten daha dikkatli-özenli yaklaşıyorsunuz ve bu sizi iyi bir insan yapıyor. Olaydan negatif etkilenen kişiyle konuşup helallik alabilmişseniz ne mutlu size, çoğunlukla o kısım havada kalıyor ve ömür boyu onun acısını içinizde hissediyorsunuz. Günahını vebalini 18 yaş üzeri yetişkinlikle açıklamak zor, aklı eriyorsa, yaptığının yanlış olduğunu bile bile yaptıysa illa ki günahtır (küçükken hayvanlara yaptığımız işkenceler). Tövbe etmek iyidir. Hala daha (kelebek koleksiyonu yapıyordum) elimde can veren kelebeğin acısını hissederim içimde. Allah affetsin, daha da yapmadım, kertenkeleden korkmam kelebekten korkarım bu yüzden.
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.23)
(3)

Afyon tatlıları nereden sipariş verilir?

marowak
Vişneli ekmek kadayıfı, afyon kaynağı, kaymaklı lokum vs. gibi şeyler sipariş vermek istiyorum. Nereden sipariş vereyim, hangisi lezzetlidir ve iyi kargolama yapar?
Vişneli ekmek kadayıfı, afyon kaynağı, kaymaklı lokum vs. gibi şeyler sipariş vermek istiyorum. Nereden sipariş vereyim, hangisi lezzetlidir ve iyi kargolama yapar?
0
marowak
(18.06.23)
Mirimoğlu
0
KUCO
(18.06.23)
lokum için Yayla Şekerleme: www.oztaylanyayla.com
Afyon'a gidersen zaten önündeki sırayı görürsün. Gerçekten de güzel.

Ekmek kadayıfı için şurası güzeldi: aftatonline.com
(strafor içinde buz aküsüyle falan kargoluyorlar)
0
nhk ni youkosu
(18.06.23)
En iyi lokum Akdede Şekerleme'de. Yayla gibi turistik değil ama yerlisi ve bileni oradan alır. Oradan alan ve getiren aracı kurum var mı bilmiyorum. Bulabilirsen oradan, bulamazsan Yayla'dan alabilirsin.

Ekmek kadayıfı için de tatlıcı olarak Aftat +1
0
nawar
(18.06.23)
(6)

İlk buluşmaya getirilen papatya

muhayyer divan
SelamSözlük'ten biri (çaylak hesabı ve hiçbir şekilde bir tanım, fav, hiçbir şey yok) nereden esmişse(!) benimle iletişime geçti, son derece kararlı ve kendinden emin bir tarzda konuştu, uzun zaman sorguladım, sonunda peki dedim görüşelim. Görüştük. Buluşmaya gelirken montunun cebine 1 dal papatya a
Selam

Sözlük'ten biri (çaylak hesabı ve hiçbir şekilde bir tanım, fav, hiçbir şey yok) nereden esmişse(!) benimle iletişime geçti, son derece kararlı ve kendinden emin bir tarzda konuştu, uzun zaman sorguladım, sonunda peki dedim görüşelim. Görüştük.

Buluşmaya gelirken montunun cebine 1 dal papatya atmış, yanına da cüzdanını koymuş. Papatya hırpalanmış ve yaprakları da hem yamulmuş hem kurumuş. Bu yaptığını da "cüzdanın azizliği eheheh" şeklinde anlatmaktan çekinmedi.

Ne düşünürsünüz?
0
muhayyer divan
(17.06.23)
Mecaz değil de özensizlik anlamında kastettim.
0
🌸muhayyer divan
(18.06.23)
özensizlik zaten, göstermeye utanırdım ben böyle bir şeyi. ah canım ne düşüncelisin demeni mi beklemiş anlamadım.

"Sözlük'ten biri (çaylak hesabı ve hiçbir şekilde bir tanım, fav, hiçbir şey yok)"
bunu okuduktan sonra zaten aklıma gelen şey herkese olta attığı oldu, siz de takılmışsınız.

yani herkese mesaj atmasındaki umursamazlıkla, o papatyayı verme umursamazlığı aynı gibi olursa olur olmazsa da devam havasında.
0
gule gule
(18.06.23)
Özensiz maalesef. Bu sadece şu durumda anlamlı olabilirdi. Gezerken siz ona papatya verirdiniz. Onu saklayıp bir gün size gösterirdi. Yani 100 TL'ye bile güzel bir çiçek alınabilir.
0
dissendium
(18.06.23)
Erkeklerden çok şey bekliyorsunuz. O kadarını düşünemeyebiliyoruz bazen. Görmüş papatya koparmış sana getirmek istemiş, bu güzel bir hareket. Cebine koyduğunda öyle olacağını hesaplamamış olabilir. Çocuk olsa düşünür dersin, haklısın da okur öyle bazen.

Ayrıca “100 liraya bile” derken nasıl yani :) tamam ekonomik algımız çok bozuldu da 100 lirayı herkes her an çıkartıp veremeyebiliyor bir çiçeğe.

Bu durumda da spontane gelişen bir eylem gibi geldi bana. Görmüş kopartıp getirmek istemiş iştez
0
not sure if serious
(18.06.23)
erkekler teoride iyidir, pratikte sikinti cekebilirler..
0
cooperr
(18.06.23)
Gelirken, görüp beğenmiş ve cebine atmış. Cüzdanı da oraya atması ve onun zarar vereceğini düşünememesi özensizlik de olabilir düşünememek de olabilir. Adam belki heyecan yaptı aklına gelmedi öyle yıpranacağı.

@dissendium -1
0
nawar
(18.06.23)
(3)

ekonominin iyiye dönme ihtimali

bir soru sorcam
diyelim yolsuzluk, saçma sapan ihaleler olmadıpetrol doğalgaz biraz ithalatı düşürsünsanayi, ihracatta yok değilyine gerçek düşük enflasyonlu yıllara döner mibi mahkeme var da uzatayım mı paramı mı alayım ondan soruyorum
diyelim yolsuzluk, saçma sapan ihaleler olmadı
petrol doğalgaz biraz ithalatı düşürsün
sanayi, ihracatta yok değil

yine gerçek düşük enflasyonlu yıllara döner mi
bi mahkeme var da uzatayım mı paramı mı alayım ondan soruyorum
0
bir soru sorcam
(17.06.23)
Ekonominin iyiye dönmesi dersen, önümüzdeki 5 sene öyle bir ihtimal yok. Enflasyonun artış hızının düşmesi ve sonra da yıllık %20 civarına düşmesi ihtimali var ama. İşsizlik yüksek daha da artacak. Üstüne sığınmacılar da var. Hem işsizliğin hem de enflasyonun artması sık görülmeyen üst düzey bir başarısızlık örneği. 10 yıl boyunca devam etmez o.
0
nawar
(17.06.23)
Umudum yok, sıfır bile değil, negatifte.
0
kimlanbu
(17.06.23)
ekonomide dengeleri bozmak bir aciklamaya bakiyor bizim ulkede, ekonomistlerin gorusu bir seyi ne kadar surede bozduysan duzeltmesi de o kadar surer. son 10 yilda icinden gectiler sistemin, ekonominin duzelmesi icin bir de sadece ekonomi politikan yetmiyor, yanina hukuk, egitim gibi alanlari da eklemen gerek. bizde bir de nufusumuzun %15-20'si kadar multeci-siginmaci(adina her ne diyorsaniz) var. simdi bir de nitelikli eleman kaybi yasiyoruz. 10-15 yil kaybimiz olacak buradan. bence parani al bir mal alip oyle bekle.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(17.06.23)
(18)

Çocuğunuzu sünnet ettirir misiniz ?

kimlanbu
5 yaşına geldi kiyamiyorum, yaptirmasam mi. Annesi ile tartışıyoruz. Ben onun çükü kendi karar versin diyorum, bu konuda cok mu haksızım?
5 yaşına geldi kiyamiyorum, yaptirmasam mi. Annesi ile tartışıyoruz. Ben onun çükü kendi karar versin diyorum, bu konuda cok mu haksızım?
0
kimlanbu
(17.06.23)
Ben olsam yaptırmazdım. Tamam geri dönüşü olmayan bir şey olduğu için bizde hijyen mijyen diye iç rahatlatılıyor ancak tarafsız makaleler büyük oranda yaptırılmamalı diyor. Kadın sünneti ne kadar yanlışsa bu da o kadar yanlış. Sebeplerini söylemeye gerek yok.
0
ruhen hastayim ben
(17.06.23)
Tabiki, hem olması gereken hem de kendi karar versin ne demek, 18’ine gelince mi yaptıracak.
Ayrıca Allah hayırlı ömürler versin de kimin nerede öleceği belli değil, dini açıdan ölümde buna göre muamele ediliyor trde diye biliyorum, dini açıdan müslümansa o da bir sorun.
0
epitaf
(17.06.23)
çocuğunu sünnet ettirmek istemeyen arkadaşımın çocuğu ilkokula başlayınca çevresinden arkadaşlarından gördüğü için sünnet olmak istedi haftasonu sünneti var, gerçekten kültürel olarak da karşı çıkması zor bir durum

geri dönüşü olmayan bir müdahale +1
hijyenik olduğu kısmı da geçersiz bu çağda gün aşırı duş alıyoruz ya da musluğumuzdan istediğimiz zaman su akıyor, erkek organı temizliği kolay bir organ

gözümüz de enfeksiyonlara açık bir organ fakat gidip önlem olarak sakatlamıyoruz günlük temizliğimizi yapıp buna rağmen enfeksiyon kaparsa tedavi oluyoruz geçiyor

eğer çocuk ilkokulda çevresinden görüp isterse 5. sınıftan sonra yaptıracaz diye ötelerim, zamanı geldiğinde de açık açık konuşurum

babam da ateist adamdı niye yaptırdıysa
0
freebird5406_2
(17.06.23)
vücuda o kadar büyük bir negatif etkisi olduğunu sanmıyorum. bazı şeyler şehir efsanesi. abd'de de sünnet mahalle baskısı olmamasına rağmen çok yaygın bir olay.

"In the United States, newborn circumcision is an elective procedure. The National Center for Health Statistics estimates that about 64 percent of newborn boys undergo circumcision."
www.childrenshospital.org

kararı verirken sosyal olarak dışlanma ya da ezik hissetme boyutunu da değerlendirmek lazım. çocuklar arasında bir erkek olma sembolü gibi bu türkiye'de. bazı konularda sürüden ayrılmamak iyidir.
0
bohr atom modeli
(17.06.23)
duyuru tarihinin garip bir şekilde en çok sorulan sorusu olabilir. Neye karar verirsiniz bilmem ama eğer yaptırtmamaya karar verirseniz bir şekilde çocuğun bu durumu bilmesi gerekir. Çünkü arkadaşlarından ayrışması durumu, farklı etkiler de bırakabilir.
0
sparkle kiddle
(17.06.23)
Günümüzde hiçbir sorun olmaz. Eskiden sünnet düğünü yaptırmak ve komşu, akraba, arkadaş çağırma modası vardı. Bunun bir baskısı oluyordu. Artık bunlar çağ dışı kaldı. Şuan olsa ben kendim olmak istemezdim. Ne gereği var
0
socially awkward
(17.06.23)
Ben ileride çocuğum olursa yaptırmamayı düşünüyorum. Dehşet bir aile ve çevre baskısı var bu konuda milletin üzerinde. Müslüman ya da musevi olmadığı halde çocuklarını sünnet ettiren arkadaşlarım var. Kimisi sağlık hurafeleri kimisi de aile baskısı yüzünden. Karı-koca ateist olup dini nikah kıyan arkadaşlarım da oldu mesela. Üstüne bir de olay dini ritüelden ziyade bir kutlama, büyüme, partiler vs. diye aktarıldığı için küçük çocuklar tabii ki bir hevesle istiyor. Ben hevesli değildim ama kesinlikle karşı da değildim. Şimdiki aklımla bana o gün sorsalar istemezdim.

Bu sağlık konusu da komedi. Gören de sanacak ki şu an inanç dayatması olmadığı için ya da İbrahim toplumlarında olmadığı için sünnet olmayan milyarlarca insan ürolojiden çıkamadı ve sürekli iltihaplı gezdi. Tabii ki belirli sağlık durumlarda ihtimal var ama kesin olacak bir şey değil. Apadisi de aldırıyor musunuz henüz 5 yaşındayken, "ya ileride hastalanırsa" diye?
0
nawar
(17.06.23)
Dünyaya gelmesi için çocuğa baştan soru sormadık. Sünnet için de sormak olmaz. Dini kaynaklarda şu ana kadar okuduğum kadarıyla tek sünnet yapılmama nedeni ise, eğer yaşlı kimse dayanamayacak olursa (sünnet) terkedilir" diyordu.

İnanç husus burada önemli ve anne babanın görevleri arasındadır bu.
0
diyecevaplandı
(17.06.23)
Dinle alakam yok ama toplum baskısı benim de kafama takılıyor.
0
🌸kimlanbu
(17.06.23)
sunnet benim icin ciddi travmaydi o yuzden cocuga pek yaptirmak istemedim. ustune bir de cocuk yurtdisinda dogdugu ve orada yasama olasiligi sifira yakin oldugu icin yaptirmama karari aldik.

ama turkiye'de olsaydim dogar dogmaz hallettirirdim, turkiye'de yasayan bir adamin muslumansa eger sunnetsiz olmasi ilerde sikinti yaratabilir.
0
cooperr
(17.06.23)
Hayır.
0
burka
(17.06.23)
Çocuğun parmağını kesmekten hiç bir farkı yok, tıbbi hiç bir faydası yok kaynak için: Evrim ağacından bakabilirsiniz.

çocuğumun bir parçasını kültür baskısıyla değil yer yarılıp bin yıl içine geçse yine kestirmem ne inanç, ne ideoloji nede kültür için çocuğumun tek bir kılına dokunmayı bile aklıma getiremem. Karar sizin.
0
babafingo
(17.06.23)
"kim ne der" baskılarına anne babası olarak sizin hazır olmanız, çocuğunuzun da arkadaşları tarafından dalga geçilmeye hazır olacağı anlamına gelmiyor. Hangi profilde bir aileden geliyorsa gelsin, çocuklar acımasızdır. Mutlaka dışlayanlar dalga geçenler olur.
0
beyfendi
(17.06.23)
Ettiririm tabikide hem sağlık hem dini açıdan ettirilmeli.
0
yalniz kizkulesi
(17.06.23)
Kişisel görüşüm yaptırmamak olurdu çünkü dinsizim ama en büyük çekincem, çocuğun büyüyünce yaşayacağı ikili ilişkilerde sıkıntı yaşaması olur herhalde. Toplumumuzdaki kadınlar, ne kadar açık görüşlü olursa olsun, sünnetsiz erkeği tuhaf bulabilir gibi geliyor bana. Belki bir doktora danışabilirsiniz, 18 yaş civarı sünnet olmak çok zorlu bir operasyon muymuş? Aklı baliğ olduğunda kendi karar verip operasyon geçirebilir sonuçta.
0
inawen
(17.06.23)
Bugünkü aklım olsaydı ettirmezdim.
Çünkü, tıbbi bir zorunluluk olmaksızın ve izinsiz olarak çocuğun vücut bütünlüğüne zarar veriliyor.
O zamanlar oğlumun yakın bir arkadaşı sünnet oluyordu ve "sağlık için" gerekçesiyle o da oldu. Bu işi ticarete dökmüş çocuk cerrahı eline "erkeklik sertifikası"nı tutuşturdu ancak bizimki dönüp bakmadı bile.
Doğrusu, biz de sağlık için gerekli sanıyorduk. Dinle minle ilgisi yok. Zaten dinde de zorunlu değil. Musevilikten geçme bir adet.
Hâlâ neden yaptırdık diye kahrolurum. Sonra da, biraz fimozis vardı diye kendimi rahatlatmaya çalışırım.
Sünnet hakkında çok şey okudum sonradan ve yaptırmazdım.
0
pro9it9is9
(18.06.23)
penil derinin ozellikle nemli kalmasi ve oradaki dokunun sagligini koruyabilmesi icin organ oyle evrimlesmis. o deri fazlaligini kesince, artik korunmasiz oluyor. bir sure sonra orada daha mulayim bi deri olmasi gerekirken zamanla kalinlasiyor ve hissizlesiyor vb.

eskiden gerekli hijyen sartlari saglanamadigindan ve/veya belirli bakteri,virus, manter turleri o kesede bir sekilde hapsoldugundan nemli ortam dolayisiyla da kolay cogalabiliyorlar.

genel gorusler boyle. ben de olsam yaptırmazdım fakat toplumun gittigi yone gore ileride daha da buyuk sosyal sorunlar cikarabilir gibi.
0
kobretti
(18.06.23)
Kız çocuklarının genital mutilasyonu barbarlık, çağdışı, cehalet ve rezaletken (ki öyle) oğlan çocuklarının sünnet ettirilmesinin hâlâ bu kadar normal görülmesini ve "gelenek, âdet" diye açıklanmasını aklım almıyor.

www.unicef.org
0
kobuzchu kiz
(18.06.23)
(3)

Asics marka ayakkabı kullananlar

anna sun
en rahat ettiğiniz model neydi? Uzun yürüyüşler için soruyorum.
en rahat ettiğiniz model neydi? Uzun yürüyüşler için soruyorum.
0
anna sun
(17.06.23)
Asics ayakkabıları tam olarak öyle değil aslında, yani mesela ben Asics Gel-Nimbus 24 süper derim ama Asics Gel-Nimbus serisi dışa basan ayaklar için üretilmiş bir ürün, yani destek noktası yastıklaması bu bu şekilde basan ayaklar için dizayn edilmiş, ben sana bunu öneririm ama senin ayağın içe basıyorsa ya da nötrse sana yaramaz, misal bir başkası Gel-Kayano der ama o da içe basan ayaklara göre dizayn edilmiş bir ayakkabı. Senin ayak yapın bunlardan hangisine uyuyor ya da nötr basan bi ayağın mı var onu biliyorsan o doğrultuda tavsiye almak daha faydalı olabilir kanaatindeyim.

www.asics.com.tr
www.asics.com.tr
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.23)
www.asics.com.tr

bunu kullanıyorum şu an, çok rahat, zorlu'da deneyip deneyip bakabilirsiniz :)
0
fakat
(17.06.23)
Benim koşu/yürüyüş ayakkabılarımdan biri Asics gayet memnunum. Uzun yürüyüşlerde mesafe kastın ne bilmiyorum ama ben 10-12 km arası yürüyorum. Şunu kullanıyorum:

www.asics.com.tr
0
nawar
(17.06.23)
(4)

İşe girişte iki ay önce aldığım sağlık raporu kullanılır mı?

sekizdokuzon
Süreçte herhangi bir güçlük yaratır mı?Teşekkür ederim, gününüz aydın olsun.
Süreçte herhangi bir güçlük yaratır mı?

Teşekkür ederim, gününüz aydın olsun.
0
sekizdokuzon
(17.06.23)
www.saglik.gov.tr

alakalı mı bilmiyorum ama bakanlığın sitesinde şöyle bir bilgi mevcut, farklı sitelerde de bir yıl geçerli olduğu söylenmiş. Bana sorarsan bir problem olmaz kullanılır.
0
Sumashi
(17.06.23)
6 ay
0
Kahvedesu
(17.06.23)
İş yeri hekiminin kanaatine bağlı. Genelde 6 aylık içindekileri kabul ederler.
0
nawar
(17.06.23)
Tetanoz aşısı veya pnömokok gibi ekstra tahliller istemiyorlarsa bence kabul ederler. Ben işe girerken 1 kaç aylık olanı kabul etmişlerdi.
0
kimlanbu
(17.06.23)
(6)

Araba model yılı mı kilometre mi?

senolll
Nerhaba,Eski araba az km mi daha iyidir, yeni araba çok km mi?Örnek2017 model, 50000 kmde.2019 model, 100000 kmde. Geri kalan her şeyin aynı olduğunu düşünürsek.Daha uç örneği 2014 model, 62000 km2019 model, 177000 kmTeşekkürler
Nerhaba,

Eski araba az km mi daha iyidir, yeni araba çok km mi?

Örnek
2017 model, 50000 kmde.
2019 model, 100000 kmde. Geri kalan her şeyin aynı olduğunu düşünürsek.

Daha uç örneği
2014 model, 62000 km
2019 model, 177000 km


Teşekkürler
0
senolll
(16.06.23)
iki alternatif arasında yaş farkının makul olduğu senaryoda eski ama az yol yapmış olanı tercih ederim ben.
0
orient blue
(16.06.23)
yatmış araba problem çıkarır. contaları vesaire sertleşir. avrupa arabası alıyorsanız arabanın kilometre yapmış olmasına takılmayın, hatta tercih sebebi bile olabilir. hele hala ilk sahibindeyse ve bakımları düzgün yapılmışsa. 2014 model 62 bin kilometrede olan araba tehlikeli bence. 2019 model 100 bin araba mantıklı.
0
rain when i die
(16.06.23)
Türkiye yollarında 90 bin kilometreyi aşmış her araca şüpheli bakarım. Anası ağlamıştır amiyane tabir ile. Öte yandan 10 yıllık olup da kilometre yapmadığı için çok uzun süre yattığı için sorun yaratır. Uç örnekteki 2014 - 62000'i, 177000'e tercih ederim mesela.
0
nawar
(16.06.23)
Yıl, yıl.

Km 1 yılda 100.000 olmuş vs 33 yaşında 30.000 aynı değil tabi.
0
baldan kaymak
(16.06.23)
Yil km farketmeksizin hangisi bakımlıysa o
0
mirty
(16.06.23)
alttaki örnekte 2019 modeli alırdım. arada çok fark var. üstteki örnekte 2017'yi alırdım.

tam bir yanıtı yok bence. 2014 model 60 bindeyse direkt şüphe uyandırır bende. bir entry vardı çok eski model ama hiç kullanılmamış bir araç alınır mı diye. asla alınmayacağı söyleniyordu çünkü araçtaki bazı parçalar kilometre yaptığından değil zaman geçtiği için eskiyor. kullanılmadığı için de teker teker sorun çıkardıkça değiştirilemiyor. arabayı kullanmaya başladığınız an her bir yandan sorun çıkarmaya başlıyor ve bunlar daha büyük sorunlara da neden olabilir.

edit: buldum eksiseyler.com
0
bohr atom modeli
(17.06.23)
(7)

Bu Maaş Uygun Mu?

Etanglement
Yıllık 450 Brüt - Başlangıç Tarihi 03 TemmuzAylık Net 25000 civarına geliyor. İlk işim. Global ilaç firması. Rol: Veri AnalistiTamamen "yanlışlıkla" maaş beklentime 18000 ilk telefon görüşmesinde. Sonra pişman oldum. Pazarlık edeyim mi? Nasıl pazarlık edebilirim?
Yıllık 450 Brüt - Başlangıç Tarihi 03 Temmuz
Aylık Net 25000 civarına geliyor.
İlk işim. Global ilaç firması. Rol: Veri Analisti

Tamamen "yanlışlıkla" maaş beklentime 18000 ilk telefon görüşmesinde. Sonra pişman oldum. Pazarlık edeyim mi?
Nasıl pazarlık edebilirim?
0
Etanglement
(14.06.23)
Rol ve şirket iyi gibi duruyor, maaş yeni mezun/ilk iş için de iyi.
Tecrübeli, yılların personellerinin kurumsal şirketlerde 20'nin altına çalıştığını biliyorum.
Satış vs. yorucu tempolu iş olmaması açısından kendi maliyet hesabınıza bakın.
Eğer gelen gideni kurtarıyorsa ilk iş deneyimi olarak kabul edilebilir. Alternatif görüştüğünü yerler yoksa, sektörünüzdeki maaşların çok altında olduğunu düşünüyorsanız o başka. Ancak yeni mezun veri analistine ilk işinde 50 bin vereceklerini sanmıyorum.
şu an pazarlık yapabilirsiniz evet ama maaş beklentiniz 18k iken pazarlık yapmaya kalkışmanız inandırıcı olmayacak, ne koparsam kardır gibi görüneceğinden ben olsam hiç o topa girmezdim. muhtemelen aralık sonunda yıl sonu maaş zammına dahil edilmeyeceksiniz o yüzden 18+zam=25k üzerinden size teklif sunulmuş olabilir.
Zam dönemlerini, yan hakları, yoksa özel sağlık sigortası gibi ekstraları istemekte fayda var. zam istemenize olumlu yaklaşılacağını sanmıyorum. yine de karar sizin.
şimdiden hayırlı olsun.
Not: iş işte bulunur. daha ilk işiniz olması açısından sektörü görüp tanıyacak, işi daha detaylı öğrenecek tecrübe kazanacaksınız. bu süreçte daha çok fırsatlar çıkacak karşınıza.
0
erty_ksk
(14.06.23)
bana normal gorundu
0
ala09
(14.06.23)
maas ilk is icin cok guzel hayirli ugurlu olsun. zaten yilbasinda da zam yaparlar
0
nibba
(14.06.23)
Görüşme asgari ücret zammı öncesi olduğu için 18k dedim ama yıl başında (ya da performansıma bağlı olarak) 25k (eğer hedeflediğiniz rakam buysa) olacak şekilde teklifi düzenlemenizi rica ederim. Beklentim bu yönde vs. Denebilir.
0
filipis
(14.06.23)
Ben anlamadım. Sen 18bin dedim ama sana net 25bin mı veriyorlar.
İstediğinden yüksek vermişler işte daha ne istiyorsun.
0
abelardo
(14.06.23)
Rol güzel, ilk işe verilen maaş gayet iyi (25 k olarak anladım). Kendini geliştirip çıkacaksın zaten fazla takılma :) hayırlı olsun.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(14.06.23)
18K dedin ve 25K dediler ve pişman mı oldun? Anlamadım. 25K net maaş sıfır tecrübeli biri için gayet iyi zaten. Hadi hayırlı olsun.

Bu arada global firma, yerel fiyatlandırma yapar. Örneğin ABD ya da Alman firması ise oradaki verdiği maaşlar ya da döviz üzerinden onlara ucuz geldiği için yüksek maaş bekleme. Onlar da zaten döviz üzerinden onlara ucuz geldiği için düşük maaşlı ülkelerde çalışan istihdam ediyorlar. Kafan takılmasın yani ona.
0
nawar
(14.06.23)
(4)

Müdüre mail atmak

felixtg
Selamlar,Bulunduğum şehirdeki en büyük firmada bana çok uygun bir pozisyon var.Kariyer.net e başvurdum ancak ilan açılalı baya olmuş ve cv m görüntülenmedi bile.İşe alım yapan müdürü ve mail adresini öğrendim. Şimdi ona bir mail atmam nasıl olur sizce? ters bir etki yaratır mı?Kendimi tanıttığım ve
Selamlar,

Bulunduğum şehirdeki en büyük firmada bana çok uygun bir pozisyon var.

Kariyer.net e başvurdum ancak ilan açılalı baya olmuş ve cv m görüntülenmedi bile.

İşe alım yapan müdürü ve mail adresini öğrendim. Şimdi ona bir mail atmam nasıl olur sizce? ters bir etki yaratır mı?

Kendimi tanıttığım ve pozisyon için değerlendirilmek istediğimi belirttiğim kibar bir mail sadece.

Ancak müdürü hiç tanımıyorum ve bir ilişkim yok.

Nasıl olur sizce?

Tikler hemen gelecek,

Sevgilerle.
0
felixtg
(13.06.23)
mail at. kaybedecek bir seyin yok, sen diyorsun zaten "açılalı baya olmuş ve cv'm görüntülenmedi bile" diye.
0
hot potato
(13.06.23)
aglamayana meme yok dostum. vur kir parcala savasa devam
0
nibba
(14.06.23)
at, hatta linkedin'den de ekle.
0
hrskrs
(14.06.23)
Ters etki yaratmaz. İstek önemli her zaman. Denemekten zarar çıkmaz. Bir şekilde LinkedIn, zamanında bizle çalışan kişi şu bu üzerinden bilgilerime ulaşıp bizim açtığımız pozisyonlara ya da pozisyon olmasa da şansını denemek için iş başvurusu yapanlar oldu. CV'leri incelemeye değer olduğu sürece havuza yönlendirdim maillerini, değilse de ters bakmadım. Müdür diye triplere giren itici beyaz yaka tiplerden olsa bile ters tepmez en fazla yoksayılır.

Aranan kriterlere uymuyorsanız bakmamışlardır çünkü Kariyer.net işveren ara yüzünde de bütün başvuranlar bir havuz halinde duruyor ama iş aradığında yaptığın gibi filtre yazıp CV eliyorsun. Kalanlara bakıyorsun.
0
nawar
(14.06.23)
(14)

Yeni lacoste tişörtüm

adwokat
Merhaba, Yeni bir lacoste tişört aldım. Pazardan 100 TL’ye aldım.https://ibb.co/8PR16WZÇakma olduğu belli mi? Nereden anlaşılır? Sağda solda giyersek rezil olur muyuz ?
Merhaba,

Yeni bir lacoste tişört aldım.

Pazardan 100 TL’ye aldım.

ibb.co

Çakma olduğu belli mi? Nereden anlaşılır? Sağda solda giyersek rezil olur muyuz ?
0
adwokat
(13.06.23)
belli olmuyor fakat üstündeki lacoste amblemi sayısını az buldum
0
freebird5406_2
(13.06.23)
Timsah fake duruyor. Gözlerin konumu ve ağzı yüzünden. Onun dışında Lacoste takipçisi değilse pek takılmaz sanırım.

upload.wikimedia.org
0
nawar
(13.06.23)
Bu buna bu parayı vermiştir deniyorsa senin için çakma denmez
0
olaylar olaylar
(13.06.23)
@olaylar +1

Asgari kazanıyorsan bir tişörte 2k veremeyeceğin için çakma olduğu belli olur. Diğer türlü kim nereden anlayacak.
0
chicha_v2
(13.06.23)
2006’dan beri çoğunlukla lacoste giyerim. Asla bu kadar büyük logolu ürün almadım. Arkadaş ortamımda dahi görmedim. Sahteliğini ya da orijinalliğini bir kenara bırakarak zaten modelden varoşluk akıyor.
0
andy kaufman
(13.06.23)
Yazılanlar harici;

Duruyor. Rengi canlı değil, bir de ince duruyor fotoda.
0
not sure if serious
(13.06.23)
böyle büyük logolu lacoste tişörtler var. ama daha çok sana bağlı. parayı verecek durumun varsa rezil olmazsın.
0
paintov
(13.06.23)
yani hocam yanlis anlama da insanlar niye bir markanin kocaman logosunu giymek ister hic anlamiyorum. ama arkadaslarin dedigi gibi az kazaniyorsan sahte derler. ama kim sallar tisort yaw :)))
0
nibba
(14.06.23)
amerika'da gercek lacoste t-shirt'u $100'den asagi alamazsin, populer polo yakalar $120 falan. outletlerde indirimler oluyor ama cogu hem defolu hem de dandik renkler.

ozetle %99.9 cakma.
0
cooperr
(14.06.23)
hocam dev logolu bir sürü Lacoste tshirt var, giy geç beğendiysen kim ne diyebilir. bir tek polo yakalar için ve muhtemelen bazıları t-shirtler için de geçerli olan şöyle bir metodolojisi varmış ben de yeni gördüm öğrenmiş oldum, ilgilendiğimden değil.

www.wikihow.com
0
engelbert humperdinck
(14.06.23)
Kızmayın aşırı belli… tasarım, kumaş belli ediyor. Düz çakmalardan alsaydınız keşke.
0
sibertenik
(14.06.23)
Orijinal lacoste matah bi marka olsa keske :)

Orijinalinden bile kaliteli olabilir kumasi bakarak kumas anlama super yetenegim yok ama bi sey olmaz
0
floydian
(14.06.23)
hafta sonu cokoviç yeniden 1 numaraya yükselip kırmadık rekor bırakmadığı için timsahlardan oluşan 23 numaralı tişörtü sayesinde bir iki ay trend gider. bu hype'la yazı çıkarırsın yani :)

storage.googleapis.com

ama sonrası için zaten geriye bakıp la ben bunu nasıl giymişim de dersin. o yüzden akışına bırakmak lazım. bursa'da yeşim diye bir fabrika var, nike'ın ürünlerini yapıyor, içindeki mağazada da defolu ürünleri satıyor 3'te 1'i fiyatına. birinin iç etiketi kayık, birinin bi kolu çok az uzun, birinin beli bol falan, defolardan biri de nike logosunun devasa basılması :) görünce onu hatırlattı yalan yok.
0
onemoremile
(14.06.23)
asadf gerçekte şöyle bişey yaşanmaz mesela.

youtube.com

ayrıca ersoy'un bu bölümdeki diğer tişörtleri de efsane.
0
onemoremile
(14.06.23)
(11)

Pamukkale, Efe Tur, Kamil Koç

allahkitapwesli
Hangisini tercih edersiniz, neden?
Hangisini tercih edersiniz, neden?
0
allahkitapwesli
(13.06.23)
Pamukkale'ye marka sadakatim çok yüksek. Çoculuklan beri imkan varsa hep Pamukkale'yi kullanıyorum. Diğer firmalara güvenemiyorum pek.

Pamukkale mümkün değilse Kamil Koç tercih ederim. Efe Tur'u çoook uzun yıllar önce bi kere kullanıp pek memnun kalmamıştım ama değişmiştir tabii.
0
nundu
(13.06.23)
içlerinden en çok pamukkaleyi kullandım. kötü bir deneyimim de hiç olmadı. öğrenciyken kamil koç da kullanıyordum, sonra sahibinin değiştiği dönem dinlenme tesislerindeki yemeklerinden sinek çıkmıştı, şikayet edince de sinek ilacını yemekhaneye soktular :D sonra tercih etmedim hiç. efe tur da tanıdık geliyor, kesin onu da tercih etmişimdir. ama pamukkale daha kurumsal geliyor.
0
pide
(13.06.23)
Kamil Koç

Son on yıldır kullanıyorum. Hiçbir sıkıntı yaşamadım.

Diğerlerini bilmiyorum. Maceraya gerek yok.
0
Mirket
(13.06.23)
tabi ki pamukkale. kamil koç köy otobüsü oldu. efe tur nereye gidiyor alakasız bir kıyas.
0
mikahakkinen
(13.06.23)
Çok teşekkürler herkese. Pamukkale’den devam o zaman.
0
🌸allahkitapwesli
(13.06.23)
kamil koç'tan uzak dur yeter.
0
koela
(13.06.23)
Kaza yapma oranı Pamukkale de yüksek ama onun dışında mukayese kabul etmeyecek kadar hepsine fark atar. Koltuk aralığı, ikram, konfor, temizlik, personel.
0
deer hunter
(13.06.23)
Son 4-5 yıldır otobüs kullanmadım hiç ama ondan önceki kullanımlarımdan %90'ı Kamil Koç'tu. Aile üyelerim de onu kullanıyor hep. Hiçbir şikayetim(iz) de yok. O yüzden güvenle kullanıyoruz. Metro Turizm olmasın da gerisi belirli bir firma büyüklüğünden sonra kayda değer fark yaratmıyor sanırım.
0
nawar
(13.06.23)
artık Pamukkale/Anadolu (aynı firmaymış veya bağlıymış bunlar)

2009-15 arası sürekli Kamil Koç kullandım ama Flixbus olduktan sonra çok şikayet duydum. Herhalde bir şeylerde ucuza kaçmaya başladılar (rötar vs. de duydum)
0
nhk ni youkosu
(13.06.23)
öğrencilik zamanımda pamukkale den çok hoşnuttum. 5 sene öncesinden bahsediyorum.
0
benibulmanlazim
(13.06.23)
Pamukkale sürücüleri çok güvensiz geliyor bana da.

Kamil Koç'u tercih ediyorum genellikle.

Efe tur??
0
baldan kaymak
(13.06.23)
(3)

Çivi batmasına rağmen havası inmeyen araba lastiği

biravekahve
Bugün arabanın lastiğine çivi battığını fark ettim ama havası inmemiş, ne zamandan beri çivinin lastikte olduğunu bilmiyorum. Eğer havası inmezse bu şekilde birkaç gün kullanmanın zararı olur mu?
Bugün arabanın lastiğine çivi battığını fark ettim ama havası inmemiş, ne zamandan beri çivinin lastikte olduğunu bilmiyorum. Eğer havası inmezse bu şekilde birkaç gün kullanmanın zararı olur mu?
0
biravekahve
(10.06.23)
Birkaç gün idare etme ihtimali de var, sabah canta kadar inmiş bir lastikle karşılaşma ihtimaliniz de.

Riski göze alıyorsanız aynen devam.
0
Mirket
(10.06.23)
Lastik tamir dediğiniz şey 100 TL , pazar günleri de çoğu yer açık olur. riske girmeyin.
0
janavarorion
(10.06.23)
Benzincilerde satılan köpükler var. Ne olur ne olmaz arabada bulundurun. O da olmazsa lastik tamiri için deliğe göre fitil de takabilirler o zaman 20-30 TL bir şeydi geçen sene. Olmadı yama veya değişim yolları var. Otoyola çıkmayacaksanız inmelerde patlamalarda köpük çözüm olarak işinizi görür. Siz yine de riske girmeyip tamir ettirin.
0
nawar
(10.06.23)
(6)

İstanbuldaki en güzel manzara nerdedir

yalniz kizkulesi
İstanbuldaki en güzel manzara ?
İstanbuldaki en güzel manzara ?
0
yalniz kizkulesi
(08.06.23)
Konsept nedir? Çamlıca'daki şu yeni anten en üst nokta sanırım. O olabilir. Onun dışında Çamlıca Tepesi ve Galata Kulesi olabilir. Diğerleri de rezidans, plaza üst katları ve restoranlar sanırım.
0
nawar
(08.06.23)
Ne manzarası; şehir silueti mi, yeşillik mi, boğaz mı, gün batımı mı?
Çamlıca tepesinden şehir ve boğaz güzel görünür. Ben kalpazankaya'dan günbatımı izlemeyi severim şehir olmadan. Şehirle beraber için Kadıköy Beşiktaş vapurunda gün batımı saatinden yarım saat önce bulunmak, şanslı günde çok güzel tarihi yarımada manzarası sunuyor.
Yuşa tepesinden boğaz da güzel görünüyor, 3. köprü de. Gündoğumu Rumelihisar tarafından keyiflidir.
Büyük validehan'dan Haliç boğaz manzarası fena değil ama şehrin kötü silueti de dahil oluyor.
0
Bruce
(08.06.23)
beylerbeyi bogaz'daki en güzel manzara bence. bunun dışında galata +1.
0
gule gule
(08.06.23)
Adalar.
0
Yourcousinmarvinberry
(09.06.23)
çengelköy
0
koela
(09.06.23)
Cihangir'den.
Sonra Beylerbeyi, Harem, Salacak aklıma geliyor.
0
michael_knight
(09.06.23)
(14)

0 otomobili akrabaya emanet verir misiniz?

ikiicidisibirkisi
otomobille birlikte gidilmesi planlanan bir tatile siz zorunlu olarak iş kaynaklı gidemiyorsunuz diyelim.diğer kişilerin planı bozulmasın ve rahat etsinler diye onlara emanet verip siz gidin der misiniz.aynı yere çok rahat otobüs veya uçakla gideblicekler bu arada.birde kaçıncı derece yakınlık ölçüt
otomobille birlikte gidilmesi planlanan bir tatile siz zorunlu olarak iş kaynaklı gidemiyorsunuz diyelim.

diğer kişilerin planı bozulmasın ve rahat etsinler diye onlara emanet verip siz gidin der misiniz.

aynı yere çok rahat otobüs veya uçakla gideblicekler bu arada.

birde kaçıncı derece yakınlık ölçütünüz olur.

yaklaşık 1 hafta onlarda kalacak ve sizin otomobile ihtiyacınız olmayacak.
0
ikiicidisibirkisi
(07.06.23)
Bugüne kadar kimsenin direksiyonuna oturmadım.
Ailem dışında hiç kimse arabamın direksiyonuna oturamaz.

Kardeşlerim bile o 'hiç kimse'ye dahildirler ve bilirler.
0
Mirket
(07.06.23)
Ekşi'de arabayı bi tanıdığa veren ve sonucunda başına türlü belalar gelen biriyle ilgili bi entry/başlık vs vardı, konuyu araştır ve esasında masum gibi görünen bu hareketin ne komplike bir probleme yol açtığına kendin şahit ol. Kısacası emanet araba verilmez de alınmaz da, en yakınım kardeşimdir çok çok çok uç bir durum olmadığı sürece ondan da almam ben de çok çok çok uç bir durum olmadığı sürece kimseye vermem. Aklı başında kimse de araba alıp vermez zaten.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.06.23)
kücükken bisikletimi büyüyünce de arabami kimseye vermem
0
sonsuz
(07.06.23)
İsterse verirdim.

Ama o istemeden teklif etmeyin derim.

Benim için yakınlık ölçütü olarak kuzenlerime arabayı veririm ama bu kişiden kişiye değişecektir. Kimisi kardeşini bile yakını hissetmez. Veya kardeşi serseridir, ona güvenmez de amcasının oğlunun kaynına güvenir ve verir arabasını.

Bu arada kasko yoksa veya kaskoda farklı şoförlerin hasarını karşılamak maddesi yoksa kolay kolay vermezdim. Arabayı isteyenin biraz ısrar etmesi gerekirdi.
Yeniden hatırlatırım ki onlar istemeden vermeyin, istesinler.

Edit: Arabanın sıfır olduğunu yeni farkettim. "o" harfi olarak okumuşum.
Sıfır aracımı (birkaç aylık da olsa) hiçbir şekilde vermezdim. Zaten bunu isteyebilecek karakterde biriyle samimiyetim de olmaz. Varsa bile olmasın samimiyetimiz. Zorda kalır, mecbur kalır o başka. Ama ille de vermem gerekse bile "sana araba kiralayayım" diyerek başımdan savardım. Mecbur kalırsam gerçekten 4-5 bin lira verip araba kiralar bu derdi başımdan def ederdim.
0
michael_knight
(07.06.23)
Araba emanet verilmez. Olası bir kazada sorumlu sensin.
0
socially awkward
(07.06.23)
Akraba ya da arkadaş farketmez böyle uzun süreli vermem. Belki bir kaç saat ihtiyaç halinde neyse.
Güven, samimiyette ayrıca önemli bu tür hallerde.

Onların rahatlığı ve planları benim için risk unsuru olmamalı. Onların planlarına sizin araba dahil olmasın.
Kiralık araç baksınlar.
0
diyecevaplandı
(07.06.23)
Kişiye özel ruhsatı olan bişeyden söz ediyoruz. Gitse birine çarpsa araç sahibi olarak belası gelip sizi de bulacak. Araba kimseye ödünç verilmez. İstemek de ayıp bence
0
photo85
(07.06.23)
Araba ödünç verilmez. Çok yakın arkadaşa gün içerisinde bir yere gidip gelme konusunda neyse de uzun süreli olmaz. Çok fazla vicdan yapıyorsan ortak olabilirsin kiralayacakları araca.

Hani herhangi bir sorun çıktığında kimseye bir zarar gelmese de sigortan geçerli olmayacağı için karşılamayacak hiçbir şeyi ya da koşa koşa gidip tutanağa kendini tutturacak evrakta sahtecilik yapacaksın. Sana kalmış.
0
nawar
(08.06.23)
burada yakınlıkla birlikte en önemli ölçütüm arabayı pert ederse parasını ödeyebilecek finansal gücü olup ve bu konuda tatava yapmayacak kişilere veririm sadece.
0
The_Lollok
(08.06.23)
Hakikaten iyi ve tecrübeli bir şoför varsa verilebilir.
0
etna
(08.06.23)
veririm tabii ki neden vermeyeyim. böyle zamanlar için dostluk kuruyoruz. yoksa yemişim dostluğunu.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.06.23)
Bir kişiye, zarar verdiği zaman üzülmeyeceğim kadar emanet veya borç veriyorum.

Biri borç istedi, bu kişi kaç TL'yi geri vermezse üzülmem ona bakıyorum. Emanette de aynı şekilde.

Bu akrabanız arabayı pert etse üzülmezseniz, "canın sağolsun" derseniz, verin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.06.23)
ruhsati bana ait bir arabayi kardesime bile kullandirmam.

olumlu kazada seni de alirlar. cok lazimsa kiralasin.
0
alperz
(08.06.23)
annem ve babam dışında kimseye vermem. çünkü arabanın başına bir şey geldiğinde kaza yapacak kişiden masrafları almak için dilencilik yapamam. ki zaten kazanın maddi boyutu kolaylıkla ölçülebilecek bir şey değil. değerinin ne kadar düştüğü alıcının ödemeye razı olduğu fiyata göre karar verilebilecek bir şey.

bir de onun kazasını falan takip etmekle uğraşamam.
0
bohr atom modeli
(08.06.23)
(12)

Kaç tane ingilizce kelime biliyorsunuz?

Unde bach canim
Sb.
Sb.
0
Unde bach canim
(07.06.23)
Upper intermediate civarında sanırım 4000-5000 civarıdır. Mesleki olarak da teknik kelimeler bildiğim için bu civarda olduğunu tahmin ediyorum.
0
kimlanbu
(07.06.23)
preply.com
Seneler önce şu testi yapıp sonuç paylaşmıştık galiba burada :)

Bu teste göre 23000+ kelime biliyormuşum. (İngilizceden edebiyat çevirisi ve editörlüğü yapıyorum.)
0
kobuzchu kiz
(07.06.23)
üstteki teste göre 8 bin bana kalsa 2-3 bin derdim (her harften ortalama 100 kelime çıkarırım mantığıyla).
0
gule gule
(07.06.23)
Zor denebilecek 1000'e yakın kelime biliyorum. Kolay olanları saymak mümkün değil. Yani conifer kelimesini bilince hair kelimesine biliyorum deyip sayı belirlemek çok zor. Bence kelime sayısı değil, çeviri sayısı önemli. Bir kelimenin bir anlamını 100 kişi biliyorsa başka anlamını belki 10 kişi biliyor. Türemeyle ortaya çıkan kelimeler de bir sorun. Derail kelimesini bilince derailment kelimesini de biliyorsun.
0
dissendium
(07.06.23)
Teste göre 11.969 çıktı benimki de
0
akhenaten
(07.06.23)
@kobuzchu kiz'in linkine göre 21791 kelime biliyormuşum. Bu ifade bana biraz abartı geldi gerçi. Buradan fantastik edebiyat ve FRP oyunlarına sevgilerimi iletiyorum.
0
nawar
(07.06.23)
Teste gore 15830. Test iyi olcum yapmiyor nerde bunun phrasal verbu, phrase'i , redublication'i, idiom'u, interjections'i.
0
speedy
(07.06.23)
Teste göre 29 bin çıktı. Geçen sefer bana sırf hava atmak için sallıyorsun demişlerdi ama işim gereği çok fazla İngilizce teknik ve hukuki metin okuyorum ve yazıyorum. Bu nedenle saçma sapan kelimelerle karşılaşma ihtimalim fazla oluyor.

Büdüt: Bu tür bir soruya yine cevap vermek de benim mallığım olsun.
0
peki madem
(07.06.23)
kobuzchu kiz'in testine göre 14770! yalnız test bir yerden sonra fransızca kelime bilgisi testine dönüyor. melange, bruit gibi kelimelerin ingilizce bir metinde kullanıldığını hiç görmedim.
0
gnosis
(07.06.23)
14k, 29k lik cevaptan suphem var. Yapim ekleri vs eklenirse benim de 20 yi bulur
0
lapaz
(07.06.23)
Wordup tan 14k bu arada.
0
lapaz
(07.06.23)
yukaridaki testten 19894 cikti. ha bu arada kuru kuruya kelime anlami ezberlemenin/kelime sayisinin dil ogrenmedeki degeri sifira yakin bence.
0
hot potato
(07.06.23)
(3)

Gram mı Çeyrek mi? Ne takmalı

brkwashere
İstanbul'da yaşayan bir arkadaşım düğüne çağırdı, 2. kez "ağustosta düğün için istanbul'a geleceksin, yurtdışına falan çıkma ona göre ayarla kendini" dedi. (arkadaşım kadın, ben erkeğim)güzel bir bahanem yok ve arkadaşımı da kırmak istemiyorum, izmir'den kalkıp gideceğim.sorum: gram altın taksam çok
İstanbul'da yaşayan bir arkadaşım düğüne çağırdı, 2. kez "ağustosta düğün için istanbul'a geleceksin, yurtdışına falan çıkma ona göre ayarla kendini" dedi. (arkadaşım kadın, ben erkeğim)

güzel bir bahanem yok ve arkadaşımı da kırmak istemiyorum, izmir'den kalkıp gideceğim.

sorum: gram altın taksam çok mu abes durur? çeyrek mi takmak lazım ne dersiniz?
0
brkwashere
(06.06.23)
gram is the yeni çeyrek. Geçen yıl düğünümüzde en ummadığımız (zengince) kişiler gram taktı. Normalleşmiş gibi geldi bana ama çok yakın arkadaşım olsa çeyrekten aşağısını takmam ben. Fakat farklı şehir olayı da sıkıntı, yol ve kalacak yer bile masraf zaten. Yarım gram bile taksan hakkındır bence.
0
nhk ni youkosu
(06.06.23)
Çok yakın arkadaş: Çeyrek
Arkadaş: Gram
Dışarıda görüşülmeyen iş arkadaşı: Ortak toplanan paraya 150-200 katkı.
0
la traviata
(06.06.23)
Gram is the new Çeyrek +1
Yakın arkadaş: Çeyrek
Çok yakın arkadaş: Onun ne kadar üstüne bütçe yetiyorsa
0
nawar
(06.06.23)
(25)

eve temizliğe gelen ablanın çok yemek seçmesi

la lykia
akşam işten eve 9'a doğru ancak dönmüş oluyoruz. hafta sonu da dışarıda işlerimiz oluyor veya çalışıyoruz. haliyle yemek pişirecek, evi temizleyecek pek zaman yok.eve haftada 2 veya 3 gün yardımcı ablamız geliyor. yaklaşık 6-7 yıldır tanıdığımız biri ancak son zamanlarda kendisine öğlen için ne yeme
akşam işten eve 9'a doğru ancak dönmüş oluyoruz. hafta sonu da dışarıda işlerimiz oluyor veya çalışıyoruz. haliyle yemek pişirecek, evi temizleyecek pek zaman yok.

eve haftada 2 veya 3 gün yardımcı ablamız geliyor. yaklaşık 6-7 yıldır tanıdığımız biri ancak son zamanlarda kendisine öğlen için ne yemek hazırlayacağımızı şaşırmış durumdayız ve bu konuda nasıl bir iletişim kurmalıyız bilemedik.

gelmediği günler biz evde ne pişirdiysek aynısını ona da hazırlıyoruz. şimdiye kadar da yediği içtiği hiçbir şeye karışmadık, evde ne varsa ona da ikram ederiz vs.

(bu arada eskiden böyle bir durumu yoktu, son aylarda ortaya çıkan bir durum)

Birkaç örnek;

normal yoğurt yemiyor, sadece mandıra'dan alınmış süzme yoğurt yiyor.
sadece inek sütünden yapılmış ezine beyaz yiyor. (o da bana dokunuyor mesela, reflü yaptığı için eve almıyoruz.)
patlıcanlı yemekleri sevmiyor, biz de çok seviyoruz, evde patlıcanlı yemek olunca ucundan yiyor, yemeğin ona ayrılan gerisi atıldı birkaç kez.
makarna sevmiyor.
normal çay sevmiyor, sadece yeşil çay içiyor.
normal türk kahvesi sevmiyor, sadece mirvari kahvesi içiyormuş.

buna benzer bir sürü şey...

yani bir şey dokunuyor olur, alerjisi olur, o da değil.

yemediği zaman da aç aç geziyor, çok üzülüyorum, bedenen çalışıyor sonuçta.

ablaya yiyebileceği bir şeyler hazırlama mecburiyetinde hissediyorum kendimi ama bu ablamıza sen bize sevdiğin şeyleri söyle onları alalım mı diyelim? onun gelmediği günler onun sevdiği şeyleri mi pişirelim ona hazırlamak için? e bu da bana saçma geliyor. ben de fabrikada çalışıyorum, öğlen ne çıkıyorsa onu yiyorum. ev de onun iş yeri sonuçta.

nedir bu işi doğrusu?
0
la lykia
(06.06.23)
yiyorsa yesin yemiyorsa kendi bilir. eğer baştaki anlaşmanızda öğle yemeğini sen karşılayacağını taahhüt ettiysen çek karşına "bazı şeyleri yemiyorsun. benim senin yiyeceğin şeyleri hazırlamaya harcayacak vaktim yok. sana günlük şu kadar lira daha fazla vereyim. yemek işini bundan sonra kendin çöz" de geç.

darılmaca gücenmece yok.
0
alperz
(06.06.23)
Yanlış anlamayın ama robot süpürge, çamaşır kurutma makinesi, sıcak hava fritözü vb. gibi cihazlar siz gibi yoğun çalışanlar bu tip çileleri çekmesin diye icat edildi. Kendisine veda etme zamanınız gelmiş bence, çünkü fazlaca içli dışlı olmuşsunuz, kaynana nazı sergilemeye başlamış.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(06.06.23)
@alperz, aynısı aklıma geldi yemin ediyorum, ayıp mı olur acaba diyordum.

ama böyle de bize ayıp oluyor tabii. pazar günü dışarıda işlerim vardı, daha kahvaltıya oturmadan patlıcan silkme yemeği yaptım sırf pazartesi öğlen evde yemek olsun diye. dün akşam bir baktım hiç dokunmamış bile, çok üzüldüm.
0
🌸la lykia
(06.06.23)
ne çıkıyorsa onu yiyecek maalesef, zaten yemek hazırlamaya da çok vaktiniz olsa bir yardımcı gelmezdi.
0
wonnka
(06.06.23)
yemedigi seyler bana cok ekstrem gelmedi patlican ve makarna yemiyo geriye bi suru sey kaliyo. yogurt falan onemli seyler degil

alperz+1
0
ala09
(06.06.23)
şımarmış, yol verin.
0
jacque
(06.06.23)
Bizim iki haftada bir gelen ablamız önce kahvaltı hazırlıyor (evden çalışıyoruz), hem bizi hem kendini doyuruyor. Ortalıkta sebze, bakliyat falan varsa "akşama bir şey yapacaksan söyle de ben bi yandan hazırlayıp ocağa koyarım" diyor. Evde ne varsa yiyoruz beraber.

Bu kadıncağız sizin iş yükünüzü ve stresinizi azaltmak için geliyor ama haftada 2-3 gün ne yiyecek diye strese giriyorsunuz, saçma değil mi? @alperz +1 makul bir yemek ücreti ekleyin, yemeğini kendi getirsin.
0
kobuzchu kiz
(06.06.23)
Haftada 2-3 gün gelen kişinin ev yemeği yapmasını bekliyorum. Yoğurt, peynir, çay hikayesi o kadar mühim değil, evde onun için bulundururum, ama yemeği onun yapmasını beklerim, hatta sevmese de ben sevdiğim için bana patlıcan kızartsın isterim. Bunu yapacak kişiyle çalışırım. Haftada 3 defa gelen kişi yemek yapmıyorsa ne yapacak Allah aşkına? Çok mütevazı istekleriniz var sanırım.
0
SiyamkedisiZorro
(06.06.23)
Simarmis ablaniz.
0
floydian
(06.06.23)
Ona farklı yemek yapmaya mecbur değilsiniz. Umduğunu değil bulduğunu yer misafir derler.

Buraya bu soruyu sorduğunuzda göre sizin onu kıramayacağınızı çözmüş olmalı. 6-7 yıl az değil.

En baştaki kendi varsayılan ayalarınıza dönün.
0
diyecevaplandı
(06.06.23)
onları yemiyorsa kendi sevdiği basit bir şeyi hazırlayıp yiyebilir. sizin dert etmenize gerek yok. yumurta, menemen vs. ne isterse.
0
sizofren06
(06.06.23)
hanımefendinin sigortasını ödüyor musunuz ?
0
wonderdondi
(06.06.23)
Bize gelen abla sadece et olursa yiyor, birkaç kere istediğin varsa söyleyelim dedim disardan, bisey demedi. Kendi haline bıraktık keyfi olursa yer çok takılmayın.
0
mirty
(06.06.23)
@ wonderdondi, evet ödüyoruz, neden ki?
0
🌸la lykia
(06.06.23)
Sigortasını ödeyin, yemek ücreti verin. Ne istiyorsa yesin. Ev işlerine gelen kişi için alışveriş yapıp ona göre yemek hazırlamayın bir zahmet :)
0
nawar
(06.06.23)
Ben kendi evimde bu kadar naz yapamıyorum ya. Özellikle tükettiğim şeyleri kendim alıp koyuyorum dolaba.

Evde ne yemek varsa o yenir bu kadar kasmayın, beğenmiyorsa yemesin, kendi bilir.
0
mutekebbir
(06.06.23)
Patlican ve makarna konusunda hakliymis, onlari sahsen ben de yemem.

Birkaç çesit çorba, bulgur pilavi ve yanina yenecek baklagil olsa daha makbul olurdu. Bir de mevcut durumunuza göre etli yemekler.

Yogurt ve kahve konusunda saçmalasa da ana yemek konusunda hakliymis abla.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.06.23)
Yemek pişirmesini isteyin.
Temizlik yaptığı süreden 1 saat eksiltsin ve o süreyi yemek yapmaya harcasın. Hem kendi yemeğini kendisi yiyecektir hem de size yemek pişirmekte destek olmuş olur.
Afiyet olsun,
0
michael_knight
(06.06.23)
işyerinde yemek parası veriyoruz. çalışanlar kadın yoğunlukta. 3-5 kişi birleşip kendi yemeklerini yapıp yiyorlar. buraya kadar sorun yok.

bir ara yemek parası vermeyelim dışarıdan yemek getirtelim dedik. kimse yemek/malzeme taşımasın yemek yesin dedik. (çünkü bazen aç aç dolaşıyorlar.)

fikri ortaya atınca herkes itiraz etti. yok ben patates yemiyorum yok hergün makarna/pilav gelir vs.

öğlen mutfağa gidiyorum bunu söyleyen kadınların her gün yedikleri indir patates (kızartması, kavurması, salatası, yemeği vs) kaldır pilav/makarna. biri et yemiyor diye güya etli yemek yemiyorlar ama et pahalı olduğu için aslında.

neyse demem o ki siz kadına günlük bir yemek parası verseniz muhtemelen hem parayı alır hem de yemeği yer.
0
gozo
(06.06.23)
yaptığı iş ile istekleri örtüşmüyor. şaka yollu konuya girip bir nabzını yoklayın. çok istiyorsa kendi yemeğini yanında getirmesini teklif edebilirsiniz.
0
orpheus
(06.06.23)
ben de calistigim yerlerde sevmedigim yemek olunca ac kaliyordum. atistirmalik olurdu yanimda hep onlarla idare ederdim. yani cocuk degiliz, kimse bana uzulmuyordu mesela. siz niye uzuluyorsunuz ki. evde dolap var sonucta en kotu bi kasar peyniriniz vardir. abla sen arada ac kaliyosunuz bi tost yap kendine bari cekinme ya da omlet yap falan diyin yeterli.
0
Kittie
(06.06.23)
@kittie
tam şu diyaloğu yaşadık, okuyunca istemsiz güldüm :)
tam dediğiniz gibi dedik de ben sadece ezine peynir yiyebiliyorum dedi, kaşarlı tost da yemiyor :))
0
🌸la lykia
(06.06.23)
Bir zamanlar tatlı hayat dizisi vardi. Onun bir bölümünde bu durum ( yardımcı kadının yemek beğenmemesi) parodi olarak işlenmişti.

Ve evet diziydi, kurguydu, absürd bir durum olduğu belli edilerek parodi olarak işlenmiştir. Sözlerim bu kadar.
0
wilhelmwasmuss
(06.06.23)
mirvari kahvesini ilk defa duydum. Bence karakteri gercekten böyle degilse ya sizin yemeklerinizi begenmeyip bahane ediyor ya da para icin.
0
durgunfoton
(07.06.23)
sevmiyorsa kendi tercihi. ben de saydıklarının hiç birini tüketmiyorum mesela. genel olarak sağlıksız şeyler zaten bunlar... ha bahsettiğiniz kişide muhtemelen böyle bir durum yoktur, yedikleri bunlardan daha sağlıklı değildir, direkt tadına göre bir ayrım yapıyor olabilir. mesela ben sağlığım için carnivore besleniyorum o yüzden yemiyorum.

çalışma şartlarında yemeğini karşılamak üzerine anlaşmadıysanız hiç umursamayın öyle bir anlaşma yaptıysanız da bu anlaşma sırasında yemek seçtiğini belirtmediyse yine umursamayın. siz koyarsınız yemeği, ister yer ister yemez... ben son 2.5 yıldır kendi hazırlamadığım tek bir öğün bile yemedim. dışarıdan sipariş vermedim.
0
konetsu
(07.06.23)
(20)

Tatil ücretini kim karşılar?

infinitedreams
Merhaba,3 aydır devam eden bir ilişkide yaz tatiline çıkılacağı zaman bu ücretin kim tarafından karşılanması gerekir? bölüşülür mü yoksa erkek mi öder? iki tarafta çalışıyor, yaşlar 30+teşekkürler.
Merhaba,
3 aydır devam eden bir ilişkide yaz tatiline çıkılacağı zaman bu ücretin kim tarafından karşılanması gerekir? bölüşülür mü yoksa erkek mi öder? iki tarafta çalışıyor, yaşlar 30+

teşekkürler.
0
infinitedreams
(06.06.23)
bu harcama tek basina sizin butcenizi sarsmiyorsa siz odeyin.
bu harcama tek basina onun butcesini sarsmiyorsa o odesin.
bu harcama tek basina odediginiz senaryolarda size zarar veriyorsa beraber odeyin.
0
badcode
(06.06.23)
bolusulur yav, ne munasebet bir taraf tek basina odesin.
0
bay b
(06.06.23)
erkek kişisi olarak beni sarsmazsa ben öderim.
0
kondansator
(06.06.23)
Iliskide her bir hesap odemesinin yari yariya bolunmesini sacma buluyorum (isteyen oder, bu sefer benden filan denir, sirayla odenir denge gozeterek bence) ama tatil daha yuklu bir tutar oldugu icin yari yariya olmasi mantikli. Biri oteli biri yolu oder falan oyle bolusulebilir.
0
mor oje
(06.06.23)
3 aydır devam eden ilişkide tatile çıksak ve bütün masrafları o ödese ben baya kötü hissederdim ya(31k). Bence iki taraf da çalışıyorsa beraber ödenmeli.

Ben kocamla tatil yaparken bile her şeyi o öderse bi tık kötü hissediyorum hala. İçinizden nasıl geliyorsa öyle yapın ama.

Erkek tarafıysanız da her şeyi ödeme mecburiyetinde hissetmeyin. Hatta eğer karşı taraf bi şeyleri ödemek için hamle yapmazsa bence eksi puan verin. İyi eğlenceler:)
0
sacrilegious
(06.06.23)
Gelirler yakınsa yarı yarıya,
Eğer gelirler arasında fark varsa max 35-65 olacak şekilde bir tarafa ağırlık kayabilir.
Ama ilişkinin üçüncü ayında kimse parasını ödeyemeyeceği tatile gitmemeli. O yüzden oluyorsa 50-50 olmuyorsa daha ucuz tatil.
0
zimbirik
(06.06.23)
Mor oje+1
0
kisa
(06.06.23)
ya annemin psikopat yetistirme tarzi nedeniyle kimseye bir sey odetmeden her seyimi kendim yapardim. 29 yasindayim su anki kafam her halti bolusursem o iliskiye girmem. sevgilim=arkadasim degil. odesin bi seyleri. ama burda "odetme dayatmasi" da olmamasi lazim :?)
0
ala09
(06.06.23)
Tatil ücreti bölüşülür (40+K)
Tatilde ufak tefek, dondurmaydı, içecekti beyefendinin ödemesini beklerdim.
Evlenince durum farklı tabii, tatili ben ayarlayıp ödüyorum, eşim tatildeykenki masrafları karşılıyor çoğunlukla.
0
SiyamkedisiZorro
(06.06.23)
İki taraf da maaşlı çalışansa bölüşsünler. Arada uçurum varsa bütçesi sarsılmayan ödesin diyeceğim ama biraz da karşı tarafın tutumuna göre de değişir.
0
ruhen hastayim ben
(06.06.23)
otel ve yol kesinlikle bölünmeli.
yemekler de arada paylaşılır. alman usülüne gerek yok.
0
jelly bear
(06.06.23)
İlişkinin süresi ne kadar olursa olsun tatil harcaması bölünmeli.
Yol ve otel büyük gider olduğu için direkt ikiye bölünebilir.
Oradaki harcamalarda yeme içme vs sırayla olabilir, birini biri öderken sonrakini diğeri öder gibi öyle ortamlarda hesap bölünmesi hoş olmuyor ama konaklama ve yol önemli bence mutlaka bölünmeli.
Tutarlar birbirine yakınsa biri yol ücretini diğeri konaklamayı karşılayabilir.
0
mutekebbir
(06.06.23)
Türkiye'de tatil lüks oldu. Millet kredi çekiyor gitmek için. Siz de bölüşün. Hele 3 aylık ilişkide erkek sugar daddy değilse ya da taraflardan biri öğrenci veya asgari ücretli çalışan değilse net paylaşılmalı. Yemeklerde, içkilerde, kahvelerde vs. düzenli olarak tek tarafa yüklenmiyorsa 3. ayda artık takip edilmez kimin ne zaman ödediği ama tatili bölüşün.
0
nawar
(06.06.23)
Icinizden biri zengin degilse ortaklasa iyi olur.
0
unidentified floating object
(06.06.23)
bölüşülür tabiiki ne alaka.
0
jimjim
(06.06.23)
Erkek bunu ödemiyorsa sana alman hesabı yapıyorsa ayrıl derim
İlk tatil bu. Oteli yolu vs erkek öder, sen de altta kalmazsın yemekti içkiydi ödersin ama 3 kuruşun hesabını tutup senle daha ilk tatilde masraf bölecek erkekle uzun yola çıkılmaz
0
photo85
(06.06.23)
kadın öder.
0
ayseee
(06.06.23)
ya ortak ödenir ya da kim daha zenginse o öder. diğer her türlüsü geri kafalalılık bana göre.
0
gule gule
(06.06.23)
kız tarafının ortak ödeme konusunda ısrarcı olması ilişkinin geleceği açısından faydalı olacaktır. parasını almak istemeyen zaten hiçbir türlü almaz. iban da vermez nakit de almaz vs vs.

ısrar edildiğinde kabul edince de ödeyesi yokmuş gibi düşünmemek lazım. ilerde mutlaka bu hamlenin olumlu geri dönüşü olur. ortadoğu erkeği zihniyetinden çıkmakta fayda var. alman usulü insanın kendine saygısını arttırır ama bizim kültürümüzle biraz ters olduğundan ısrarla ona dönmekte fayda var.

kendi ödemediğiniz bir tatili eleştirirken bile çekinirsiniz. en güzeli kendiniz ödeyip her noktasında söz sahibi olabilmek.
0
enteg
(08.06.23)
zengin varsa o ödesin yoksa bölüşün ama şunu sen ödedin bunu ben ödiyim tribine girmeyin
0
abi bi dizi buldum on numara
(15.06.23)
(13)

Story'lerde neler paylaşıyorsunuz? (Whatsapp,Instagram)

sifir
İnsan, hayvan harici. Sb.
İnsan, hayvan harici. Sb.
0
sifir
(05.06.23)
Wp story paylaşanlara iyi gözle bakmıyorum, haliyle ben de paylaşmıyorum.
Ig'de post atmaya değer görmediğim çektiğim fotoları ve anlık olarak ilgi çekici bişi görüyor ya da yapıyorsam onu atıyorum. Mesela geçenlerde gittiğim rakı mekanında memelerini ağzıma sokmaya çalışan bir dansöz paylaştım.
0
Bruce
(05.06.23)
boyle seyler www.instagram.com

tiktok mizahi, mekan fotolari, sergi, dizi kesitleri falan bi ton sey paylasiyormusum
0
ala09
(05.06.23)
Şarkı linki, doğal güzellikler (dağ, çiçek, yeşillik, ova vb. paylaşıyorum.
0
Amaranta ursula
(05.06.23)
WhatsApp'ta story paylaşanlara iyi gözle bakmıyorum, haliyle ben de paylaşmıyorum +1
Instagram'da kitap, manzara, yeni denediğim tarif, insansız deniz, değişik bulut, kedilerimin gerizekalılıkları, müze/antik kent geziyorsam bir şeyler, etkinliklerde mekânı etiketleyerek bir şeyler...

* Edit: Çünkü Whatsapp'ı temel iletişim aracı olarak kullanıyorum. Rehberimde emlakçılar, 5 sene önce beraber çalıştığım çevirmenler, matbaacılar, babaannemin halasının torununun çocuğu, senede bir iki kez yazıştığım bankacı, eski apartmanımdaki meraklı komşu... var. Onların çok hisli cheesy mesajlarını, çocuklarının yıl sonu gösterisini, siyasi paylaşımlarını vs görmek istemediğim gibi benim her türlü geyiğimi de onların görmesini istemiyorum.
0
kobuzchu kiz
(05.06.23)
Wp story paylaşanlara neden iyi gözle bakmıyorsunuz bana da deyin hele. Paylaşmayayım bundan sonra.

Ben komik şeyler paylaşıyorum.
0
komando kani var bende
(05.06.23)
Wp'ta bir babam durum paylaşıyor :) Ben de iyi gözle bakmıyorum, saçma geliyor...
instagramda, resmi bayramlar, doğa ve nadiren sosyalleştiğim dostlarım
0
cccbehzatccc
(05.06.23)
Instagram storyi günlük gibi kullanıyorum.
Hangi yemeği nerede yediğime bakmak için dönüyorum, ya da hangi etkinliği ne zaman izlediğime bakmak istediğimde bakıyorum gibi...
Whatsapp story kullanmıyorum.
0
mutekebbir
(05.06.23)
- Yurtdışına çıkarsam gittiğim yerleri.
- Board game oynadığımızda board game'i.
0
put it in your appropriate place
(05.06.23)
bir şeylere referans veren şeyler paylaşıyorum genelde. neden böyle yaptığımı bilmiyorum ama gerçek hayatta karşılaştığım bir şey daha önce karşılaştığım bir sanat eseriyle ya da politik bir olayla falan örtüştüğünde bağlantıyı kurup paylaşasım geliyor.

geçenlerde goodbye lenin'de çocuğun annesinin ölmeden önce yemek istediği turşudan almıştım. sonra filmden bir şey paylaştım çok eski bir arkadaşım kurdu bağlantıyı ve hoşuma gitti. :d
0
bohr atom modeli
(05.06.23)
WhatsApp'da story paylaşanlar meczup mu, fahişe mi mesela. İyi gözle bakmamak ne demek, biri açıkça yazarsa biz de öğreniriz.
Bilakis, ben Instagram'a iyi gözle bakmıyorum.
0
pro9it9is9
(05.06.23)
40 yaşının altında olduğum için WhatsApp durumunda bir şey paylaşmıyorum. Instagram'da siyaset, manzara, spor ve (post olarak atmak istemediğim) özünde benim olduğum fotoğraflar.
0
nawar
(06.06.23)
sosyal medya kullanmıyorum. whatsapp'ta yılda 1 kere motorla gidilen yerin en güzel manzarasını dashboard'la birlikte paylaşırım. geçen haftalarda istisna olarak bir kereye mahsus, dayanamayarak, Neil deGrasse Tyson'ın yeni nesil Game of Thrones dizisinde gölden zincirle ejderha çekme sahnesindeki görsel hakkında attığı tweet ss'ini adam haklı yazarak paylaştım. afdasfaf yok böyle bi fizik çünkü.

whatsapp'ta birincisi diğer mecralar gibi altına bodoslama yorum yapılamıyor. yorum yapmak isteyen dm'den yapmış oluyor. ikincisi şunlar şunlar görsün, yok bu murtazağ amca görmesin, şeklinde seçim yapılabiliyor.

kimsenin whatsapp durumuna da bakmıyorum.
0
onemoremile
(06.06.23)
akrabalara hava atilacak birsey ise Whatsapp onun disinda birsey paylasmiyorum.
manzara, sarki, yemek instagram
0
durgunfoton
(06.06.23)
(12)

Üniversite adını önemser miydiniz?

psipsipsi
Bir tane eğitim var, ismini söylemeyeceğim. Bu eğitim bir işi yapmak için gerekli (zorunlu) bir eğitim. Türkiyede'ki üniversitelerin %80'inde falan bu eğitim veriliyor. İstanbul Üniversitesinde 7000 lirayken, Gedik Üniversitesinde 2500 lira. Ama söylediğim gibi, ikisi de aynı içerikte, benzer niteli
Bir tane eğitim var, ismini söylemeyeceğim. Bu eğitim bir işi yapmak için gerekli (zorunlu) bir eğitim. Türkiyede'ki üniversitelerin %80'inde falan bu eğitim veriliyor. İstanbul Üniversitesinde 7000 lirayken, Gedik Üniversitesinde 2500 lira. Ama söylediğim gibi, ikisi de aynı içerikte, benzer nitelikte.

Kararsız kaldığım şey şu; işim gereği insanlar benim profilime bakmak ve eğitimlerimi görmek durumunda kalacaklar. Orada mesela "İstanbul Üni" ya da "Gedik Üni" yazması sizin için bir şeyi değiştirir miydi? İstanbul'u görünce "oo kaliteli bu" der miydiniz?
0
psipsipsi
(02.06.23)
Bu soruyu TR içinde bakacak insanlar için soruyorsanız üni ismine çok önem veriyorlar TR'de. Ama yurt dışında bakan biri için diyorsanız zaten yurt dışında hiçbir TR ünisinin ismini cismini bilmiyorlar, onlar için hiç fark etmez. Hedefiniz hangisiyse ona göre karar verirsiniz bence.
0
kurbanlik koyun
(02.06.23)
İstanbul Universitesi iyi değil bence. İsim için Boğaziçi falan düşün. Cevap olarak üniversite adını önemserim.
0
dissendium
(02.06.23)
Üniversite ismini önemserim. Üniversite ismini işe alım yapan herkes önemser. Türkiye'de üniversiteler arasında uçurum var. Eğitim içeriği bunu değiştirmiyor. Nadir de olsa başka üniversitelerde okuyup kendini geliştirenler çıkıyor. O da genelde CV ya da iletişimde kendini belli ediyor ama kalanlarda şimdiye kadar ön yargılarımda yanılmadım.
0
nawar
(02.06.23)
önemserim, üniversitenin sıralamasıyla verdiği eğitimi ne kadar ciddiye aldığının doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. gerçi paralı eğitimlerde her yerde boşverme ihtimali oluyor ama yine de önemsememe engel olamam galiba.
0
mezzosprite
(02.06.23)
Kaliteyi kendim icin mi yoksa bi kurum icin mi ispatlamam lazim ona bakarim. Kendim icinse egitimi veren kisiler onemli, kuruma ibrazsa ulke siralamasi maalesef. Cunku ozellikle bu ulkede sekilcilik onemli.
0
e mice
(02.06.23)
önemserim ama iü de kaliteli eğitim vermiyor benim gözümde zaten, o yüzden gedik'i tercih ederdim en azından ucuz
0
ted
(02.06.23)
İü mezunuyum kaliteli bir eğitimi yok +1

Türkiye’de kaliteli üniversite yok zaten.
0
ruhen hastayim ben
(02.06.23)
Boğaziçi, itü, odtü, bilkent, koç, sabancı dışındaki her üniversite aynı.
0
roe
(02.06.23)
eğer buradaki eğitim formasyon ise nereden olduğu hiç önemli değil.
0
benaslinda
(02.06.23)
turkiye'de bilkent, sabanci ve koc'tan baska universite yoktur. odtu dahil devlet unilerinin tamami tiriska. bir tek bogazici'ni gormedim ondan emin olamiyorum belki iyidir.

odtu, itu gibi yerlerde egitim iyi degil oraya giden ogrenciler kaliteli.
0
antikadimag
(02.06.23)
bir tane sertifika icin okul ismi fark etmez. Ben bu tarz sertifikalari gidip Harvard'dan falan alanlara icten ice katilarak guluyorum acikcasi..

okul kalitesine gelince, bence bizim insanimizin garip bir sekilde "ekol"den pek haberi yok, insanlara tabelaya bakiyor. Odtu/Itu/Bogazici uclemesinin ekolleri farkli. Siz eger bilim adami olmak istiyorsaniz, bence bogazici uygun bir okul degil. Ayni sekilde girisimci olacaksaniz da Odtu pek uygun degil. Istekler ile okulun ekolu birbirini tutmayinca okul kalitesiz oluyor, halbuki suc okulda degil. Zaten ulkede duzgun egitim veren kurumlarin sayisi iki elin parmaklari gecmiyor, secenekler sinirli.
0
cooperr
(02.06.23)
Kullanılma yerine göre değişir. Sertifika göz önünde olacaksa alındığı yer önemli olabilir. Kamu gibi bir yer için gerekliyse önemli değil.

İstanbul üniversitesinin eğitimi kötü. Hiçbir vizyon katamayacak bir üniversite. Gedik Üniversitesinden çok farkı yok. Yani bence artık bu tip okullardan alınacak eğitimlere para ve zaman harcamamak lazım. Buralardaki hocalar da çok vasıfsız. Ağa, amca, hoca torpili ile akademisyen olmuş yetersiz kişiler.
0
socially awkward
(02.06.23)
(2)

Acıbadem Muhitinde Fırın

Etanglement
Buralarda halka açık fırın var mı? Kendi harcımızı pişirim için gönderdiğimiz türden?
Buralarda halka açık fırın var mı? Kendi harcımızı pişirim için gönderdiğimiz türden?
0
Etanglement
(02.06.23)
sahra kebapta bir kere öyle pide yaptırdım ama çok kalın yaptılar beğenmedim pek.
0
karsiyakaliyiz
(02.06.23)
Ekmek istiyorsanız bilmem ama pide, lahmacun vb. şeyleri kebapçılar yapıyor. Koşuyolu'nda Gözde Kebap ve Kardeşim Kebap var. İkisinde de fena değildi.
0
nawar
(02.06.23)
(15)

manuel vitesten otomatiğe geçmek

metematik
ilk başlarda zorlar mı? yoksa çok mu kolay? tecrübe edenler nasıl aştılar acaba?
ilk başlarda zorlar mı? yoksa çok mu kolay? tecrübe edenler nasıl aştılar acaba?
0
metematik
(30.05.23)
İlk başta 3-5 gün zorluyor ama sonrası baya konforlu bence ki ben manuel de baya ısrarcıydım
0
Angelismeee
(30.05.23)
cok kolay. vitesleri bildikten sonrasi gaz fren. vites de cok az zaten :D
0
lemmiwinks
(30.05.23)
sol ayagini kullanmaya kalkmadiktan sonra sorun yok.
0
alperz
(30.05.23)
İlk günler ani frenlerde ayak debriyaj arıyor, onun dışında problem yok.
0
kimlanbu
(30.05.23)
manuelden otomatik bence inanilmaz kolay. Ben ayni gun icinde sanki hep otomatik kullaniyormusum gibi olmustum son 7 senedir otomatik kullaniyorum. Sol ayaginizi solda yaslayip sanki surekli basiyor mussunuz gibi dusunceksiniz.

Otomatikten tekrar manuele gecmek 1-2 gun istiyor. Onda da sorun yavaslarken, yada isiklarda dururken vites dusurmek tekrar 1 e takmak falan akla gelmiyor ana problemli sebep o, yoksa debraja basiyosun o akla geliyor yada hizlanirken araba net bagirdigindan vites degistirmeliyim komutu beyne gidiyor ama iste tersi zorluyor beni. O da ama 1 gun ertesi gun system update i geliyor beyne.
0
wallcan
(30.05.23)
Şey derler, ilk günler sol ayakkabıyı çıkarın. Ayağı popo altına alın :)

Sedirde oturan anadolulu gibi, çünkü ilk günler kas hafızasıyla sol ayak debriyaja gidiyor ve yanlışlıkla sert frenler oluyor.
0
John Bloor
(30.05.23)
birkaç kere sol ayakla frene basıyorsun sonra geçiyor.
0
jelly bear
(30.05.23)
Sol ayağın yokmuş gibi davrandıkça problem yaşamazsın.
0
halitkin
(30.05.23)
15 sene düz vites kullandım. Yarım saat sonra sanki hep otomatik kullanıyor gibi rahattım. Tabi ne olur ne olmaz sol ayağını sakla.
0
i am a legal alien
(30.05.23)
60 saniye içinde neyin ne olduğunu öğrendikten sonra alışma süresi bile yok o derece.

manuelden otomatiğe geçince gerçekten manuelden nefret ettim. kayıp zamanlar.
0
AlsterWasser
(30.05.23)
Frenden önce debriyajı kökleme alışkanlığı olanlar, birkaç kez kendilerini ve yayındakini ön cama yapıştırabiliyor.
0
Mirket
(30.05.23)
İ am a legal +7

Manuelden sonra otomatiğe anında alıştım. Otomatikten manuele dönmekte hiç sorun yasamadim
0
abuzer
(30.05.23)
22 yıl manuel vites kullandım. otomatik vites arabaya anında alıştım. hatta aracı satın aldıktan sonra hiç sıkıntısız eve kadar getirdim. dururken önce frene basma alışkanlığım olduğu için arkadaşların dediği gibi sol ayakla debriyaja basıcam diye freni köklemedim bile. frene bastım ve durdu. sadece bir sefer ani yavaşlamam gerektiğinde ikisine aynı anda basmak üzere sol ayağım debriyaja gitti, boşluğa bastım.

otomatikten sonra tekrar manuele geçince de ilk kırmızı ışıkta vitesi boşa almadığım için arabayı stop ettirdim bir sefer.

şimdi ikisini de aynı anda sorunsuz kullanıyorum.
0
kibritsuyu
(31.05.23)
Tersi zordur ama manuel vitesten otomatiğe geçmek kolay. Hep aklınızda olması lazım, sol ayak hiçbir işe karışmayacak, kenarda duracak. Senelerce manuel kullandıktan sonra benim için tek farkı elimin hala vites kolunda olması, ki bu da geçiyor bir süre sonra.
0
SiyamkedisiZorro
(31.05.23)
Sol ayağını kullanmaya çalışmadığın ve gaza basmadığın halde aracın düşük hızda hareket etmesine adapte olduğun sürece hiçbir sıkıntı olmaz. Çok saçma bir şekilde, fren yerine gaza basanlarla mücadele için manuel vitesle öğrenmeyi tavsiye ediyor "manueltaparlar" sürekli. Oysa sol bacağını kullanmayı hiç aklından bile geçirtmeyen otomatik vites kullanımı ile başlamasında hiçbir sakınca yok. Asıl manuelden geçince sol ayağı devreye sokmaya çalışanlar sorun yaşayabilir başta.

Max. 2 gün sürer alışmak.
0
nawar
(31.05.23)
(15)

Gece modu kullanıyor musunuz?

psipsipsi
Uygulamalarda ya da internet sitelerinde çok istememe rağmen gece modu kullanamıyorum. Simsiyah arka plan üstünde parlayan beyaz boşluklar konforumu inanılmaz derecede düşürüyor. Ama mesela Twitter'ın koyu lacivert bir teması var, o güzel.Gece modu ilk çıktığında bu tutmaz demiştim, tuttu gibi. Siz
Uygulamalarda ya da internet sitelerinde çok istememe rağmen gece modu kullanamıyorum. Simsiyah arka plan üstünde parlayan beyaz boşluklar konforumu inanılmaz derecede düşürüyor. Ama mesela Twitter'ın koyu lacivert bir teması var, o güzel.

Gece modu ilk çıktığında bu tutmaz demiştim, tuttu gibi. Siz kullanırken sizi rahatsız etmiyor mu, nasıl alıştınız?
0
psipsipsi
(29.05.23)
Etmiyor. Gece modsuz yoruluyor hatta gözler. Gözlerime kıyamıyorum açıkçası.

Bir kötü yanı vardı hatırlamıyorum şimdi. Bir uygulamada çalışmıyordu sanki.
0
baldan kaymak
(29.05.23)
alışkanlıklarına çok bağlı bi insan olarak ilk kullanmaya başladığım bir hafta-10 gün gün çok garip geldi gece modu, ama sonra alşıtım, gözlerimin bozuk olmasından mı bilmiyorum ama koyu renk tema üzerinde açık renk yazı ve görseller daha rahat görmemi ve algılamamı sağlıyor gibi geliyor bana.
0
hypathia
(29.05.23)
Sürekli beyaz temaya bakmanin nasil yorucu oldugunu bilemezsin. Etmiyor yani.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.05.23)
başlarda beyazcıydım sonra geceye döndüm her şeyde. telefon teması hariç.
beyaz ekrana bakmak yoruyor. özellikle geceleri.
0
jelly bear
(29.05.23)
Evet kullanıyorum, hatta ayrıca telefon ve monitörlerde "Warm" renk seçeneğini seçiyorum. Bu bile çok fark yaratıyor.
0
burka
(29.05.23)
Kullanmiyorum, o ne oyle cok depresif kapkara shshsj. Beyaz iyidir, gozu yormuyor.
0
mor oje
(29.05.23)
Valla şöyle diyeyim, gece modsuz kullanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(29.05.23)
Gece modunda olmayan uygulama yok. Buna (Word hariç) office uygulamaları dahil.
0
nawar
(29.05.23)
Neredeyse mütemadiyen gece modundayım. Hatta dark mode'u olmayan web siteleri için dark reader plugini kullanıyorum. Benim kullandıklarımda beyaz boşluklar yok sanırım?

Açık renk arkaplanlar gereksiz parlak bence. Düzgün bi kontrast ayarlanmış koyu temalar daha az yoruyor gözü.
0
hedep
(29.05.23)
outlook haric her seyi gece modunda kullaniyorum. outlook'takine alisamadim :(
0
fakyoras
(29.05.23)
Gece modu olan her şeyi (Google maps ve Gmail dışında) sürekli gece modunda kullanıyorum. Ben <3 gece modu
0
kobuzchu kiz
(29.05.23)
koyu renk iyidir ama simsiyah olanlar gözümü daha çok yoruyor ki böyle bir araştırma da okumuştum (çünkü yazılar da bembeyaz)

düz modu sarartıp kullanmak daha mantıklı geliyor bana.
0
nhk ni youkosu
(29.05.23)
hayir, denedim olmuyor..
0
cooperr
(30.05.23)
Sabah akşam gece modu. Mavi ışık filtresi de hep açık. Gözlerimin hala sapasağlam olmasını buna borçluyum. (abarttı)
0
Bruce
(30.05.23)
Ben gündüz de gece modunda kullanıyorum. Aksi durum çok daha fazla rahatsız ediyor. En gıcık olduğum şey de gece moduna uygun olmayan, ve gece modunda saçmalayan uygulamalar. Örneğin Amazon.
Tabi okuyucu modu (mavi ışık filtresi) de her daim açık, hatta o resmen telefonu aldığımdan beri aktif.
0
yeninesiltupcu
(30.05.23)
(5)

viyana budapeşte prag berlin

andlee
bu şehirler arasında ulaşımı nasıl sağlayabilirim? yeşil pasaport ile ilk viyanaya ya da budapeşteye gitsem dönüşü berlinden yapmayı planlıyorum şehir arasında geçişleri yeşil pasaport ile sağlayabilir miyim sorun yaşar mıyım?
bu şehirler arasında ulaşımı nasıl sağlayabilirim? yeşil pasaport ile ilk viyanaya ya da budapeşteye gitsem dönüşü berlinden yapmayı planlıyorum şehir arasında geçişleri yeşil pasaport ile sağlayabilir miyim sorun yaşar mıyım?
0
andlee
(27.05.23)
Bunların hepsinin arasında tren ya da otobüsle ulaşım sağlayabilirsiniz.
0
nawar
(27.05.23)
Berlin kısmını bilmemekle birlikte Viyana-Prag-Budapeşte üçgeninde çalışan otobüs hatları ve trenler mevcut. Otobüsleri zamanında sık kullanmıştım. Viyana, Prag otobüsleri ana tren istasyonundan kalkıyorlardı ve oldukça pratiklerdi. Zaten tahmini 3-4 saat filan sürüyor.Pasaport kısmını bilmiyorum.
0
burka
(27.05.23)
Shengen bölgesinden çıkmadıkça sorun yok, pasaporta bakarlarsa ancak kimlik kontrolü için bakarlar.
0
kobuzchu kiz
(27.05.23)
flixbus, flixtrain ya da regiojet ile bu şehirler arasında ulaşım sağlayabilirsin. fiyatlar güne ve saate göre çok değişken olabiliyor.
0
sir gawain
(28.05.23)
donusu berlin'den planliyorsaniz oncelikle budapeste'ye gidin. oradan viyana'ya, oradan prag'a ve son olarak berlin'e. ilk viyana'ya giderseniz budapeste guneyde kaliyor. prag'a gecmek icin tekrar viyana'ya gitmek veya viyana'dan gecmek zorunda kalirsiniz. gereksiz bir sekilde yolu uzatmis olursunuz. tren veya otobus (flix bus) kullanabilirsiniz.

sengen bolgesinde oldugunuz icin kimse pasaportunuza bakmaz sanirim. ben macaristan'dan slovakya ve avusturya'ya yuruyerek bile gectim. sinirda kimse yoktu, daha dogrusu sinir yoktu. yesil pasaportum yok, nasil isliyor bilmiyorum.
0
Sour
(28.05.23)
(8)

Yeni görgü kuralları

akhenaten
Önceden gerek bugünkü teknolojilerin var olmaması gerekse yaşam tarzındaki değişiklerden ötürü yeni geliştiğine ve sessizce genele yayıldığına şahit olduğunuz görgü kuralları neler? Burda kıstas bu kural örneklerinin doğrudan kendi değer yargınızı yansıtmasından ziyade sizde yeterince geniş bir çevr
Önceden gerek bugünkü teknolojilerin var olmaması gerekse yaşam tarzındaki değişiklerden ötürü yeni geliştiğine ve sessizce genele yayıldığına şahit olduğunuz görgü kuralları neler? Burda kıstas bu kural örneklerinin doğrudan kendi değer yargınızı yansıtmasından ziyade sizde yeterince geniş bir çevre tarafından kabul gördüğü intibası uyandırmış olması. Hatta bu size ters gelen bir şey de olabilir.

Benim aklıma gelenler;

-Toplum içinde telefonla bir şey izlenip dinlenecekse ya kulaklık kullanılır ya da izlenmez, dinlenmez.

-Sıradışı bir durum yoksa günlük haberleşme için; Mesaj atmak > Telefon etmek

-Başkasının çocuğuna mümkün olduğunca bir şey öğretmekten, benimsetmekten kaçınılır. Bir sorun olduğunda doğrudan çocukla muhatap olunmaz ailesine söylenir.

-Romantik anlamda tanışma talebi iletmek için tek bir hak vardır, ikinci defası olmaz.
0
akhenaten
(27.05.23)
Ben daha apartmandakilere camdan cop atilmamasi gerektigini ogretemedim. Bu gorgu kurallari cok ileri seviyede.
0
Kahvedesu
(27.05.23)
Plajda veya sahilde otururken sesli müzik açılmaz.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.23)
Valla -mali -meli tarzinda degil de genel olarak dusuncemi soyleyecek olursam da karsi tarafla anlasmadan goruntulu arama cok sacma geliyor bana. Gecen mesela evde oyle malak gibi yayilirken bir baktim neredeyse 10 yil once yuzyuze konustugum kisi beni goruntulu ariyor. Ne alaka ulan deyip reddediyorsun aramayi dogal olarak. Sonra da sen kaba oluyorsun.


Bir de mesaja ses kaydiyla donen kisiler cok sacma geliyor bana. Bisey yaziyorsun adam sana ses kaydi gonderiyor cevap olarak. 'Sesle iletisim kurmak istesem zaten arardim dingil, ozet gec yaz' deyince de yine sen kaba oluyorsun. Ilginc.
0
j r r tolkien hayrani
(27.05.23)
İş yerinde masası başında telefonuyla uğraşan arkadaşın arkasından geçerken biraz daha acele etmek.
Kendisinin malum özel şeyleri olabilir, gözümüz takılabilir, rahatsız olabilir, şüphelenebilir. Bizde ağzında bakla ıslanmayan biriysek hemen öğle molasında sağa sola etrafa duyurabiliriz belki.

Sokakta yalnız başına sakin adımlarla yürüyen kadını hızlıca geçmemek gibi birşey bu.

Başkasının çocuğuna bir şey öğretmek kısmına katılmıyorum doğrusu.
Bir çok kez yere çöp atan çocuğu uyarmışımdır ve söz dinlemiştir çoğu. Yine biri arkadaşını üzdüyse nasihat vermişimdir.
Dersleriyle alakalı sorular ve bilmeceler sormuşumdur.
Bazı kelime manalarını öğretmişimdir.

Tabi bu zamanda insanların fiziki anlamda birbirine çok yakın olmalarına rağmen yabancılaşması, suizan ve karamsarlığımız karşıdaki kişiye ait herşeye de bir sorun yaşamama adına mesafeli olmamıza neden oluyor. Böyle konularda yer , tavır ve zamanlama önemli ki bu da ayrı konu.
0
diyecevaplandı
(27.05.23)
Biriyle (romantik anlamda) yeni yeni tanışıp konuşurken, sen istemeden ya da konusu geçmeden fotoğraf atması, fotoğraf istemesi. Wtf?
0
Amaranta ursula
(27.05.23)
İlk madde dışındakilere katılmıyorum. Siz neye göre genellediniz bunları acaba? Çok yeni değil ama hâlâ benimsenmeyen bir şey olduğu için yazacağım. Atm sırasındayken işlem yapanın dibinde durmamak
0
yazdonumu
(27.05.23)
Bence de öncelik telefon etmek değil, mesaj atmak olmalı ama buna bir görgü kuralı demem sanırım. Nick yazacaktım ama yukarıdakilerin hepsine +3 diyeyim bir iki maddeye şerh düşerek.

Trafikte mesela hiçbir görgü kuralı uygulanmıyor hatta bildiğin ahlaksızlık almış başını gitmiş. Tek görgü kuralı yol verene işaret ile teşekkür etmek sanırım.

Mesai bitişi çok yakınken gün içinde gönderilebilecek ya da acil bir durumu olmayan bir şey istememek, diyeyim ben de. Hatta mesai saati dışında ya da hafta sonu acil olmayan bir iş için aramak ya da mesaj atmak diye ekleyeyim.
0
nawar
(27.05.23)
@yazdonumu

Çevreden gördüklerim ve internette meme haline gelmiş, üstüne bolca esprisi yapılan konulardan çıkardıklarımdı.

Özellikle mesaj > telefon konusu 25 yaş ve daha alt yaş grubunda gün geçtikçe daha hassas bir konu haline geliyor gibi. Telefon edenlerden şikayetlenen gençlerden tutun çocuklarına telefon edip neden mesaj atmıyorsun dedi diye yakınan anne babalara kadar baya geniş bir gündemi var bu konunun.

Diğerleri de az çok böyle şeyler.
0
🌸akhenaten
(27.05.23)
(6)

90'larda abur cuburlardan cikan seyler

antikadimag
hatirladigim kadariyla hobby cikolatalarinin bilgi stickerlari oluyordu dolabima yapistirdigimi hatirliyorum. cok kisa ansiklopedik bilgi veren. dogru mu hatirliyorum?bir de yine bir seylerden cikan fosforlu sekiller oluyordu. bunlar neydi, neyden cikiyordu hatirlayan var mi?hatirladiginiz baska sey
hatirladigim kadariyla hobby cikolatalarinin bilgi stickerlari oluyordu dolabima yapistirdigimi hatirliyorum. cok kisa ansiklopedik bilgi veren. dogru mu hatirliyorum?

bir de yine bir seylerden cikan fosforlu sekiller oluyordu. bunlar neydi, neyden cikiyordu hatirlayan var mi?

hatirladiginiz baska seyler varsa onlari da yazabilirsiniz.
0
antikadimag
(26.05.23)
cipslerden çıkan tasolar. yukarı aşağı oynatınca şekilleri değişirdi
0
bahçedekisandal
(26.05.23)
wall sakız vardı içinden komikli sözler olan şeyler çıkıyordu.(Mate-matik yeni bir deterjan mı? gibi)
0
basond
(26.05.23)
tasolar looney tunes ile baslayip, pokemona evrilmisti. o cok klasik.

su cikolatalari hatirlayan yok mu, internette de bulamadim aratinca.

sonra bir gofretten pervane cikiyordu sanki. boyle elimizde dondurup ucuruyorduk havada. bunlari hatirliyor muyum yoksa uyduruyor muyum? nostalji yapalim nerede 80'liler 90'lilar.
0
🌸antikadimag
(26.05.23)
@basond, sakizlardan dovme cikiyordu benim hatirladigim.
0
🌸antikadimag
(26.05.23)
productimages.hepsiburada.net

dediğin bu gofrete bantlı şekkilde veriyorlardı evet. şununla oynuyorduk küçükken yav. tabletle falan kıyaslayınca bi gülme geldi.
0
bohr atom modeli
(27.05.23)
Hobby'den bilgi stickerını hiç hatırlamıyorum. Dövme çıkanları hatırlıyorum. İşte karikatür, çıkartma vs. çıkan sakızlar vardı. Standart o zaten.

Bir de kutular vardı. Adlarını hatırlamıyorum. İçinden süngerimsi dokulu sakızımsı/şekerimsi bir şey çıkıyordu. Onun dışında kutu içinde kolye, oyuncak, sticker vs. garip şeylerden biri çıkıyordu rastgele. Yani 3-4 itemli kutulardı. Duyuruyu gördüğüm anda o geldi aklıma. Şimdiki aylık bilmemne liralık üyeliğe içinde çeşitli ürünler gönderilen kutu muhabbetinin atası ve bir avuç büyüklüğünde olanıydı.
0
nawar
(27.05.23)
(7)

Yeni arkadaşlara "kanka" diyememek

ananiyimioguz
Çok eski arkadaşlarıma diyebiliyorum ama yenilere hemen kanki kanka moduna geçemiyorum ismiyle hitap ediyorum.Gerçi zaman geçince de diyemiyorum. Onlar arada diyorlar ama ben ne münasebet sen sonradan geldin gibi tribe giriyorum.Bunu aşabilen var mı? Özellikle iş arkadaşlarıma karşı oluyor. Onlar he
Çok eski arkadaşlarıma diyebiliyorum ama yenilere hemen kanki kanka moduna geçemiyorum ismiyle hitap ediyorum.

Gerçi zaman geçince de diyemiyorum. Onlar arada diyorlar ama ben ne münasebet sen sonradan geldin gibi tribe giriyorum.

Bunu aşabilen var mı? Özellikle iş arkadaşlarıma karşı oluyor. Onlar hemen kankalıyorlar ben Ahmet bi bakar mısın, Mustafa bi gelir misin diye dikkat çekiyorum sanki dilim varmıyor.

Bunu yaşayan var mı bende mi bir tuhaflık var?
0
ananiyimioguz
(24.05.23)
Ben yeni ve eskiden bağımsız sadece 3 kişiye kanka diyorum. Herkese kullandığım bir hitap olsaydı yıl konusuna takılmazdım sanırım.
0
nawar
(24.05.23)
Bende aynıyım. Yeni tanıştığım biri ile sizli bizli muhabbeti bile bırakmam biraz sürüyor.
Kankalar, bebişler çoook geç geliyor. ama ben bunu yapabilenlerin daha sağlıklı ilişkiler kurduğuna inanıyorum. Kısacası bence ben bi tık asosyalim
0
zimbirik
(24.05.23)
Ben de sosyal medyadan tanımadığım insanlara kanka diyorum. İş arkadaşlarına zaten kanka demem.
0
Kahvedesu
(24.05.23)
calistiginiz yerin kulturu o sekildedir, yoksa gercek manada kanka demiyorlardir bence. kurumsal yerlerde kanka kullanimi pek olmuyor. benim normal hayatta da kullanmayi sevmedigim bir soz zaten, bana karsi kullanan da cok seyrek olur. bence siz normalsiniz. yakin arkadaslara falan kullaninca ok de, az samimi insanlarin kullanmasi daha samimiyetsizlik katiyor bana gore.
0
lemmiwinks
(24.05.23)
Kanka, kuşum, kuzum, aşkım gibi sözler samimiyetsiz geliyor ve ne kadar samimi olsam da hiçbir arkadaşıma kullanmadım. Samimiyetimi davranışlarımla gösterebildiğimi düşünüyorum.
0
pro9it9is9
(24.05.23)
İş yerinde kullanılan sözlerin gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum ben de. Ofiste kardeşim, kanka modunda gezen insanların birbirleri hakkında kötü konuştuğuna çok denk geldim. O kelimelerin samimiyet yaratarak aradaki mesafeyi kapatıp iş yaptırma amacı güttüğünü düşünüyorum. Ben de abi ablayı kullanamam, yetişilen ortamlarla alakalı sanırım. Özellikle iş arkadaşlarıma samimi davranmak yerine kibar davranmayı tercih ediyorum bu da mesafeyi korumaya yaratıyor.
0
boyalı kuş
(24.05.23)
Şimdiye kadar hiçbir arkadaşıma "kanka" demedim. İçtenliği ve sağlam dostluğu başka şekilde hissettirebilirsiniz. "Kanka" bana yapmacık geliyor.
0
SiyamkedisiZorro
(31.05.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.