Giriş
(9)

Arabayı çekiciden düşüren şoförün para isteyip hakkım haram olsun demesi?

dejame
Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.Mevzu şöyle:Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yo
Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.

Mevzu şöyle:
Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yokuşta halat kopuyor ve araba yola düşüyor. Arkadaşın aracı ağır hasar aldı. Kendileri de canından olabilirdi otobanda.

Şoför olay anında sürücüyü suçlayıp kavga ediyor, el frenini çekmediğini iddia ediyor fakat üç kişi şahit, el freni çekildi. Zaten asıl problem çürüyen halatın kopması, yani çekicinin sorumluluğunda olan bir olau. Ardından aracı sanayiye götürüp yaptırıyor ama ilk andan beri para istiyor. Üstüne hakkım haram olsun diyor.

Bu durumda arkadaşım ne yapmalı?

A. Normal çekici hizmetinin bedeli neyse ödesin, kaza bu, olabilir.
B. Sadece yakıt parasını ödesin, 20 km kadar bir mesafede taşıma yaptı.
C. Araca o kadar hasar vermiş, üstelik canlarından da olabilirdi. Üstüne o kadar kavga etmiş ve hiç özür dilememiş, geçmiş olsun bile dememiş. Hiç ödeme yapmasın.
0
dejame
(04.05.24)
C
0
grimavi
(04.05.24)
Kaza müşterinin sorumluluğunda değil. Çekici, vermesi gereken hizmeti doğru dürüst veremediği gibi bir de kazaya neden olmuş. Normalde sigorta şirketinin bile araçta oluşan hasarı çekici firmasından tahsil etmesi lazım, en azından teorik olarak. Ben olsam para falan vermezdim.
0
salihdt
(04.05.24)
D. Bilirkişiye gidilsin. Bahsedildiği gibi halattaki hasar ile olduysa çekiciden araca gelen hasar için para istensin ve konu ilgili mahkemeye sevk edilsin. Aracın periyodik kontrolünü yapmak müşterinin sorumluluğunda değil.
0
nawar
(04.05.24)
E. şıkkı çekici şöforunu sizden bunu isteyecek kadar kendimi ezik duruma getirmezdim.
normal şartlarda o şoforun sizin isminizi gördüğü yerde gerilmesi mahcup olması lazım.
0
nuisance2
(04.05.24)
Çekiciden aracın hasar masrafı talep edilsin. Ödemezse yargıya gidilsin.

Bildiğim kadarıyla çekiciye yüklenmiş araçta yolculuk edilmez, bunu sağlamak ve el freninin çekili olmasını sağlamak çekicinin sorumluluğunda.

Aracı teslim ettiğiniz gibi teslim alma hakkınız var.

Bir avukatla görüşün.
0
Mirket
(04.05.24)
D hiç birisi. çekici araca hasar verdiyse bedelini ödemek zorunda. tam bir köylü kurnazlığı çekicinin yaptığı.
0
abelardo
(04.05.24)
Aracı kim tamir ettirdi, Cekici mi arkadaşınız mı?

Cekiciye araç içinde binmek yasak hemde 3 kişi araç içinde. Bu konu hakkinda oncesinde yasak vs denildigi halde birsey olmaz denilsi mi?


Halatın kopması araç+3 kisi yuzundense arkadaşinız haksız.
0
Fritz-X
(04.05.24)
Hata arkadaşınızda kanuni olarak hakkını aramak yerine (burada ihmal olduğu anlaşılıyor ) saçma sapan polemiklere giriliyor kavga ediliyor forumlarda çözüm aranmaya çalışılıyor Allah bilir arabanın sigortası kaskosuda yoktur bu kafayla daha çok sıkıntı yaşarsınız. Kaza yok ihmal var suç duyurusunda bulunun ayrıca hasar için tazminat talep edin.
0
doharkoman
(04.05.24)
araba çekici üstüne çıktığı anda çekicinin sorumluluğu başlar, arabanın bütün önlemlerini almak onun sorumluluğunda. ayrıca arabanın içinde de sizi taşımamalıydı siz başka bir şekilde gelmeliydiniz. kural,sistem olmayan güzel ülkemde bu işlerle ilgili mevzuat olduğunu da düşünmüyorum. ben olsam dava açardım, çekicinin iş bilmezliği yüzünden niye arabam zarar görsün. çekici ilk önce kendini garantiye alıp çalışmalı, çocuk oyuncağı değil bu işler.
0
firavunfaresi
(05.05.24)
(5)

Acilde ücret alınması

meraklitursucu
Acil ambulansla gelen hastaya anjiyo yapıldı, yoğun bakıma alındı, 2 gündür yoğun bakımda. Özel hastane hangi ücretleri talep edebilecek?
Acil ambulansla gelen hastaya anjiyo yapıldı, yoğun bakıma alındı, 2 gündür yoğun bakımda. Özel hastane hangi ücretleri talep edebilecek?
0
meraklitursucu
(03.05.24)
yoğun bakımdan servise çıkana kadar ücret alamazlar
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(03.05.24)
ucret oderseniz cimer ve tuketici hakem heyetine yazin geri alirsiniz
0
tahtakafa
(03.05.24)
detayli fatura almayi unutmayin hastaneden
0
tahtakafa
(03.05.24)
Bildiğim kadarıyla ücret alamazlar. Ama acil durumu sonlanınca yapılacak işlemler için ücret alınmasını kabul ediyorum gibi bir kağıt imzalatmaya çalışabiller herhangi bir şeye imza atmayın. Ödemek zorunda kalınsanız da detaylı fatura isteyin. Gerekirse şikayet edersiniz.
0
bhhs
(04.05.24)
Yoğun bakımdan çıkana kadar ücret al(a)mazlar +1

Yoğun bakımdan çıktıktan sonra "durumunu takip etmek için hastayı müşahede altına alalım" ile başlayan süreçte fatura kesebilirler.
0
nawar
(04.05.24)
(3)

Afyon erenler

sezar35
Bir tanıdığım aracılığıyla afyon erenlerde yatırımlık daire teklif edildi.2+1. Afyonu erenleri hiç bilmiyorum.yatırımlık denilen yerde alınır mı? 1 milyon civarında.orası değerli midir? Geleceği nasıldır? Bir fikrim yok.fikirlere açığım..yarından sonra sarsak sıkıntı yaşar mıyız vs.
Bir tanıdığım aracılığıyla afyon erenlerde yatırımlık daire teklif edildi.2+1. Afyonu erenleri hiç bilmiyorum.yatırımlık denilen yerde alınır mı? 1 milyon civarında.orası değerli midir? Geleceği nasıldır? Bir fikrim yok.fikirlere açığım..yarından sonra sarsak sıkıntı yaşar mıyız vs.
0
sezar35
(02.05.24)
Alınır. 1 Milyona daire bulmuşsunuz daha ne istiyorsunuz?
0
doharkoman
(03.05.24)
Aaa Köye apartman mı yapmışlar demiştim ki ben görmeyeli Afyon'un epey geliştiğini öğrenmiş oldum.
Şurada güzel anlatmış.
(bkz: afyon'a üniversite için geleceklere tavsiyeler )
0
Mirket
(03.05.24)
Afyon Erenler üniversitenin karşısındaki mahalle. Öğrenci mahallesi. Yurtlar ve öğrencilerin kaldığı evler ile dolu. Afyon'un tek canlı bölgesi diyebilirim. Merkezden uzakta ama Afyon'un merkezinde de 2 AVM dışında belirli bir saatten sonra hiçbir şey yok zaten.
0
nawar
(03.05.24)
(10)

Futbol

el conquerador
Artık kaleciler topu dikmek yerine, ceza sahasından paslaşarak çıkıyorlar. Bu taktik kimin icadı?
Artık kaleciler topu dikmek yerine, ceza sahasından paslaşarak çıkıyorlar. Bu taktik kimin icadı?
0
el conquerador
(02.05.24)
Hep yok muydu zaten?
0
Mirket
(02.05.24)
daha öncesini bilmiyorum ama yaklaşık 20 yıl önce as roma'da doni adında bir kaleci vardı, eliyle oyun kuran ilk onda görmüştüm.
0
g7mor
(02.05.24)
Çünkü artık top, topu ileri şisirip %50 şansla ona sahip olmaya kıyasla çok daha değerli.
0
makbur
(02.05.24)
Guardiolalı Barcelona’da çok sık görüyordum ama öncesinde de vardı tabi
0
olaylar olaylar
(03.05.24)
"Top çok değerli" +1

Ayağı iyi ve presten çıkabilecek stoper varsa hem rakip takımı öne çekip pasla hızlı şekilde rakip sahaya yüklenilebiliyor hem de hava topu mücadelesinden daha garanti. Gerekirse yine dikersin topu defanstan ileri ama en azından rakip takım senin sahana yüklendiği için daha şanslı bir durum.

Tabii her zaman, her takıma karşı ve her savunma ekibi ile yapılabilecek bir şey değil. O yüzden bizim ligde birkaç senedir görüyoruz.
0
nawar
(03.05.24)
guardiolanın işi. geriden oyun kurmada onun işi. son 4-5 yıldaki neredeyse çoğu radikal değişiklik pepin kel başının altından çıkıyor
0
avatar is back
(03.05.24)
sadece bir kişinin icadı değil, yıllardır olan bir şey. geride pas yapabilen bir topçun varsa, topu dikip de alırsan ne ala, yoksa kazanmaya çalış, bu arada it gibi koş mantığından uzaklaşıyorsun. bunun sebebi de, artık takımların geride daha fazla oyuncuyla oynamaları, bu yüzden de topu diktiğinde ileride topu kazanma ihtimalinin azalması. ama paslaşarak çıktığında bol topçuyla geride bekleyen karşı takımın geriye yaslanma olayını çözebiliyorsun, rakip ufak ufak ileri çıkmak zorunda kalıyor.
0
co2s2
(03.05.24)
bu olay barcelona ve guardiola ile yayılsa da guardiolanın bielsadan etkilendiği söylenir.
0
mikahakkinen
(03.05.24)
eskiden daha bodoslamaydı bu işler. kaleci hedef gözetmeksizin topu havaya dikerdi. hatta eskiden (80'ler) bizim kalecilerin degajı orta sahayı zor geçerdi. kornerler de keza ortaya doğru vur gitsin şeklinde yapılıyordu. artık çok daha verimli kullanılmaya çalışılıyor toplar.
0
lazpalle
(03.05.24)
hava topu ile fiziksel mücadeleyi arttırarak forvetin yıpranması yerine forveti yormadan topu 3. bölgeye paslaşarak götürmek amacı yatar bu oyun sebebinde. Mucidi değil ama geliştiricisi guardioladır. topu beklere fazla taşımamak gerekir pres yersen ve kaptırırsan baskıya gelen rakip golle burun buruna gelir. Stoperleri arasına becerikli bir 6 numara atmak gerekir. bu 6 numara topu hem saklar gerekirse faul alır kaptırmaz ve topu nereye yönlendireceğini iyi bilir. eğer ki takım ileri çıkarken top kaptırılırsa tekrar baskıyı presi iyi başlatır. 6 numaran yoksa oyun kuramazsın topu şişirirsin modern futbolda adım attırmaz rakip sana bu şekilde. vs.vs.
0
iiiiiiiiiiii
(03.05.24)
(11)

Karşı cinsin fotoğrafları ön yargı oluşturur mu?

Boris
Özellikle erkekler için soruyorum. Tinder, okcupid ya da herhangi bir date uygulamasında birilerini beğenirken bikinili vs fotoğrafının olması sizin o kişiyi sağa kaydırmanızda rol oynuyor mu?Ya da kadınlar erkeklerin kaslı çıplak fotoğrafları sizi etkiliyor mu?Ben şahsen bikiniyle vs fotoğraf atan
Özellikle erkekler için soruyorum. Tinder, okcupid ya da herhangi bir date uygulamasında birilerini beğenirken bikinili vs fotoğrafının olması sizin o kişiyi sağa kaydırmanızda rol oynuyor mu?
Ya da kadınlar erkeklerin kaslı çıplak fotoğrafları sizi etkiliyor mu?
Ben şahsen bikiniyle vs fotoğraf atan birisi varsa direkt sola gönderiyorum. Yani çoğu kişi ne var bikini denize gidiyosunuz görüyosunuz vs diyor ama bu tarz yerlerde ben biraz daha mahremiyetten yanayım. O sebeple bikinili ya da farklı şekilde açık saçık fotoğraf koyan birisi varsa beğenmiyorum hiç bir şekilde.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Boris
(02.05.24)
İnsan elinde ne varsa onu ortaya koyuyor. Elinde başka hiçbir şey yoksa, olanı abartılı bir şekilde ortaya koyuyor diye düşünüyorum.
Ve elinde sadece o varsa da paylaşmaya ondan başlayacaktır.
0
Mirket
(02.05.24)
Vücudu sergileyen kadını direk sola kaydırırım.
0
HellKeePer
(02.05.24)
Sonuçta nikahıma almayacağım değil mi
0
anon1m
(02.05.24)
Anon1m; yani herkesin arayışı farklı tabii ki bu platformlarda. Fakat çok fazla insanın ileriye dönük ilişkisi oluyor ondan dedim.
0
🌸Boris
(02.05.24)
Farklı libido ve ruh hallerinde giriyorum uygulamalara. Lewd-suggesting vs. gibi terimlerin tam karşılığı ne bizde? Müstehcen mi? Onları ya da bikinili fotoğraflıları yüksek libidolu kısa süreli ilişki temelli uygulama ziyaretleri dışında sağa atmıyorum hiç. Gerçi son birkaç aydır uygulamalarda selam verdiklerimden %90'ı (dış görünüşünden, kıyafetinden ve pozdan bağımsız olarak) direkt saatlik ücretini söylüyor. Yani artık bir gösterge değil bu.

Zaten uygulama dönemi duraklamaları oynuyordu, bitti artık komple. Kadınların karşılarındaki profil desteleri fake ya da escort dolu olmadığı için onlar istediklerini beğeniyorlardır tabii.
0
nawar
(02.05.24)
Bu tip uygulamalar çoğunluk tarafından beklentisi düşük ilişkiler için kullanılıyor, o yüzden belki de ileri dönük ilişki yaşayabileceğin insan amacına uygun davranıp çok güzel çıktığını düşündüğü bikinili bir fotoğrafını koyabilir.

Bu insanla sokakta tanışsan ileriye dönük ilişki yaşayacaksın belki, sırf bikinili foto koydu diye mi elendi?
Alkol içmeyen birinin bara gidip alkol içen insanlara iş atmaması gibi bişey senin durumun.
0
Bruce
(02.05.24)
Bruce; ikisi tamamen farklı örnekler hocam. Tabii ki isteyen istediği fotoğrafı koyabilir herkesin bir beğeneni var. Fakat ben tanıdığım insanla uyumlu olursam ileride bu sitelerde bu fotoğraflarının olmasını tercih etmem.
0
🌸Boris
(02.05.24)
"Tinder, okcupid ya da herhangi bir date uygulamasında birilerini beğenirken bikinili vs fotoğrafının olması sizin o kişiyi sağa kaydırmanızda rol oynuyor mu?"

- hayır, sola kaydırırım.
instagram hesabı yazılıysa da sola kaydırırım.
0
tabudeviren
(02.05.24)
mirket+

"İnsan elinde ne varsa onu ortaya koyuyor"

hicbir ozelligi olmayan insan davranisi. ciddi dusunuyordur, tek gecelik ariyordur bilemem; ama fiziksel ozellikleri disinda karsi tarafa sunacagi bir sey yok anlamina geliyor bana gore. kisacasi: red flag!
0
ubi dubium ibi libertas
(02.05.24)
Zaten fotoğrafın amacı önyargı oluşturmak diil mi
0
abuzer
(03.05.24)
bu tur platformlarda zaten resim disinda ne uzerinden karar verilebilir ki? yani uzun uzadiya profil dolduran cok az benim gordugum kadariyla.
kadin olarak (yurtdisi) kullandigim donemde sadece kasli / ust ciplak foto koymus olanlari direk sola kaydirirdim, tek istisnasi enteresan baska bir resim koymus olmasi (hobilerine iliskin) ya da profilini duzgun doldurmus olmasi olabilir. ayrica araba ile foto koyanlar da direk sola. ne kadar serseri, cilgin, issiz adam tarzi olduguna iliskin foto koymaya calisanlar da direk sola.
kadin olarak, bikinili fotomu koymam, feminenlik bir kadin olarak elbiseli tatli bir foto ile de gosterilebilir ya da caldigim muzik aleti ile bir fotom vs.
0
songforsomeone
(03.05.24)
(5)

işveren personele şube değişikliği yaptırabilir mi?

oldz
şehir içinde farklı bir mağazaya yollamak istiyorlar, bunu reddedersek nasıl bir yol izlemeliyiz?
şehir içinde farklı bir mağazaya yollamak istiyorlar, bunu reddedersek nasıl bir yol izlemeliyiz?
0
oldz
(02.05.24)
İmzalanan İş sözleşmesindeki maddelerde geçiyor olması lazım bu husus.
0
diyecevaplandı
(02.05.24)
Görev tanımınızda yoksa, çalışma koşullarınızda köklü değişikliğe giriyor.
Haklı feshedebilirsiniz sözleşmenizi. Seneniz doldu ise kıdem alırsınız. İhbar alamazsınız. Dolmadıysa helalleşip ayrılırsınız.
0
artci sarsinti
(02.05.24)
İlk bakışta 4857 No'lu İş Kanunu'ndaki Madde 22 gibi gözüküyor ama şubeler arası ve eviniz ile yeni iş yeri arasındaki mesafe farkı gibi şeylere bakmak lazım. Atıyorum. Kartal'da oturup Maltepe'de çalışıyorken, Beylikdüzü'ne rıza olmadan gönderemez fakat Bostancı'da ya da Pendik'te görevlendirebilir. "Görevlendirme hakkı var" ya da "Görevlendirirse hiç sorun olmaz" demiyorum, "görevlendirebilir" diyorum. Konu mahkemeye intikal edince genelde sözleşmedeki görev tanımı ve ev-şube-yeni yer gibi mesafe konularına bakıyorlar.
0
nawar
(03.05.24)
kötü niyet varsa ve bunu belgeyebiliyorsanız, iş hukuku bilen bir avukatla konuşun. sözleşmenizi de iyice okuyun. yoksa şehir içinde her yere gönderebiliyorlar şeklinde biliyorum.
0
co2s2
(03.05.24)
şurada detaylı anlatılmış:
mihci.av.tr

büyük bir değişiklik olduğunu ispatlayabilirseniz (örneğin mesafe veya çalışma koşulları vs), yazılı olarak bildirim isteyip sonrasında da gerekçeli itirazınızı yaparsınız yazılı olarak. akabinde de iş akdinin feshi yada mahkeme yollarını değerlendirebilirsiniz.
0
vampir akrep
(03.05.24)
(7)

yurtdışından gelirken içki sınırı

mister green
selamlar,yurtdışından gelirken 1 litre yüksek alkollü içki sınırı olduğunu bilyorum. fakat yurtdışından dönüşlerimde hiçbir şekilde türkiyedeki havaalanında bir kontrol yapılmadı. bana mı öyle denk geldi acaba, sizin hiç ülkeye girdikten sonra dış hatlarda valizinizin veya elinizdeki duty free poşet
selamlar,
yurtdışından gelirken 1 litre yüksek alkollü içki sınırı olduğunu bilyorum. fakat yurtdışından dönüşlerimde hiçbir şekilde türkiyedeki havaalanında bir kontrol yapılmadı.

bana mı öyle denk geldi acaba, sizin hiç ülkeye girdikten sonra dış hatlarda valizinizin veya elinizdeki duty free poşetlerinizin kontrol edildiği oldu mu?

ben hep izmirden giriyorum, izmirde mi sıkı değil bu diye düşünmeye başladım, o yüzden çok merak ediyorum. :)
0
mister green
(29.04.24)
Belli bir sınırı var. Dönemsel olarak basiyorlar kontrolu. 2 sise geldin mi kimse umursamaz da gidip 6 sise getirirsen karşına çıkar.

Ben de İzmir'e geliyorum. Bana da denk gelmedi ama hiç de öyle cosmadim getirirken.
0
logisticsmanager
(29.04.24)
ben de denk gelmedim ama sınırı aşacak kadar almış olsam da coşmadım da +1
sabiha gökçen
0
tepedeki psychedelic adam
(29.04.24)
3 kapak diyorlar, normalde 1 litre yüksek alkollü, 2 litre düşük alkollü diye geçiyor ama xray'de 3 şişeden fazla olmadığı sürece açılıp bakmakla uğraşmayacakları için 3 şişe kabulü var genel olarak, çok şanssız değilseniz 3 şişeye bir şey demezler.
0
atom karincanin torunu
(29.04.24)
Ben bir kez Sarp sınır kapısında tek tek, didik didik aranıp el konuşmasına rastladım.

Ayrıca bir kez Atatürk bir kez de İstanbul Havaalanında herkesi değil ama, arada birilerini durdurup baktıkları gördüm.
0
Mirket
(29.04.24)
Hiç belli olmaz, rastgele kontrol ediyorlar
0
jülsezar
(29.04.24)
Ülkeden çıkarken geçtiğin kontrollerde takılıyorlar genelde. Takılan tanıdığım var.
0
nawar
(30.04.24)
3 sise sert icki ile gectim istanbul'da, el bagajimi actiklarinda gorduler birsey demediler. senelerdir gidip geliyorum, hic sinirda ickisine el konulan biri gormedim.
0
cooperr
(30.04.24)
(23)

eksisozlukte yazarlari engellemek iyi mi kotu mu size?

buenosdias
eskiden sevmedigim goruse sahip yazarlari engelliyordum. ama sonra baktim ki nerdeyse gundem olan her 10 basliktan 7'sinin ilk 2,3 entrysi gorunmuyordu. bu da sinir bozucuydu. mantikli dusununce yanlis geliyor. bir insani tek basligi ile yargilayip susturuyorum gibi..belki adamin baska alanlarda isi
eskiden sevmedigim goruse sahip yazarlari engelliyordum. ama sonra baktim ki nerdeyse gundem olan her 10 basliktan 7'sinin ilk 2,3 entrysi gorunmuyordu. bu da sinir bozucuydu. mantikli dusununce yanlis geliyor. bir insani tek basligi ile yargilayip susturuyorum gibi..belki adamin baska alanlarda isime yarayacak, hosuma gidecek faydali entryleri vardir.... simdi yeni uyelik yaptim. herseyi gorebiliyorum.

acaba engellemeye devam mi edeyim bilemedim? siz ne dusunuyorsunuz.
0
buenosdias
(29.04.24)
İnsanları neden engellediğinize bağlı. Çok troll var mesela onların diğer görüşlerini okumak size bir şey kazandırmayacaktır. Belki arada kaldıklarınız için not alabilirsiniz baktınız farklı konularda görüşlerine not almaya başlıyorsunuz o zaman engellersiniz.

Bir de birisini engellediğinizde onu susturuyormuşsunuz gibi düşünmeyin, suseri uçurmuyorsunuz ki o yazmaya devam ediyor okuyan da okuyor.
0
peki madem
(29.04.24)
ben engellemiyorum bırak mal ne yazarsa yazsın diyorum.
siyasi görüşünden dolayı küfür edeceğim adam bambaşka bir konuda bana çok yardımcı olabiliyor.
0
OgutucuRecep
(29.04.24)
engelliyorum nickaltımda engellediğim troller yazmış hatta öncemesaj atıp kudurtup sonra engelliyorum, özellikle aktrolleri engellemeye 10 dk harcıyorumdur her gün. eklentiler çok işe yaramadı gördüğümü salak salak konuşanı amaçsız anket dolduranlarıda engelliyorum
0
eja
(29.04.24)
politik gorusu nedeniyle genellikle engellemiyorum, gorusune katilmayabilirim ancak dediginiz gibi baska alanlarda enteresan bilgi verebilirler. engelledigim yazarlar genellikle kadinlara ve lgbt bireylere karsi nefret dolu basliklar acan/entryler giren kisiler oluyor, ya da yine bu anlamda kendi kucucuk dunyalari ile 'dahice' tespitler yapan kisiler oluyor. bu kisilerin baska alanlarda verebilecegi bilgileri bilmem gerekiyorsa evrenin bana baska yollarla ulastiracagina inaniyorum. zira bu tur entryleri gormek benim ruh sagligim icin daha zararli. varsin bunlarin en begendigi kiyida kosede kalmis 10 filmi de bilmeyivereyim.
0
kassiopeia
(29.04.24)
AKP'li ve dinci bir insanın, yukarıda bahsedildiği şekilde başka bir konuda bana faydalı olmasi bu sebeple onu engellememek imkansız. Onun bakış acisina ihtiyacim yok, onun bakıp gördüğü bir şeyin bana faydalı olması mümkün değil.

Her şeyden önce siyasi görüş ve dünya görüşü önemli. İlk üye olduğumda 15-20 sene önce umrumda değildi, çok uzun yillar kimseyi engellemedim. Ama son yıllarda korkunç bir radikallesme var AKP'lilerde. Ve her zamanki eleştirileri siraladigimda cimere şikayet ederimler bir kenara ölüm tehdidi bile gönderen oluyor. Ilımlı ılımsız fark etmeden AKP'liyse veya dinciyle direkt engelliyorum neden bahsettiğinin bir önemi yok.
0
sanguine
(29.04.24)
Ekşi sözlükte senelerce mal listemde 3 kişi vardı, ne zaman ki aktroll'ler azıttı, şu an binlerce engelli vardır.

Olması gereken sözlük yönetiminin dik durup hepsini şutlaması ama sonra gidip sözlüğü kapatıyorlar, bet sitelerine dönüyor iş. Binlerce hesabı kontrol edenlere baksan da bir avuç hain bebe.

Özetle engellemek iyidir, en azından bir gün dik duracak olurlarsa engelli listelerini kullanıp tek bir satır kodla hepsini temizleyebilirler.
0
kimlanbu
(29.04.24)
Karşıt görüş başka, aktroll başka önce bu ayrımı yapabilmek lazım.

Aktroll denen kitle organize bir şekilde insanları ve dahası sözlük gündemini manipüle etmeye çalışan Prof bir yapı. Yani merak etme bu insanları engelleyerek hiçbir şey kaybetmezsin. Atıyorum bilim kanalında, sinema, müzik vs zaten bir entrysi yoktur herifin:)

2.si de üslup. Sadece futbol fanatikleri değil en entelektüel konularda bile insanlar saçma bir şekilde kamplasip karşısındaki herkese her şeye sovebiliyor. Bunları da kesinlikle affetmiyorum.

3. Astral seyahate inanan, Evrim karşıtı böyle aciklayamadigim luzumsuz bir tayfa var. Bunları da engelliyorum anında.
0
makbur
(29.04.24)
engelliyorum. başlıklarını engellemiyorum. çok lazımsa log out olup başlığa bakıyorum.
0
gabe h coud
(29.04.24)
irkci, ayristirici, cinsiyetci, nefret dolu söylemleri, gereksiz erotizm icerigi olanlari bazen engelliyorum.
bir sey kacirdigimi düsünmüyorum.
0
robert bosch
(29.04.24)
engellemeden olur mu,

- atatürk hakkında karalayıcı yazı engelle geç.
- terörist, dersimci, soykırımcı engelle geç.
- aktroll, oktroll, boktroll engelle geç.
- sikimsonik ünlü ile ilgili paylaşım engelle geç.
- ad hominem yapanları (özellikle siyasi başlıklarda) engelle geç.
- xx.xx.xxxx tarihli lig maçları engelle geç.
- kadınlar şöyle böyle diyeni engelle geç(buna karşı yine erkekler de şöyle yazanı engelle geç).
- herhangi bir kutsala sallayanı engelle geç.
- şu işsiz kalacak bu işsiz kalacak tayfada spesifik yavşaklar var o tayfayı engelle geç.
- istenmeden ref link paylaşanları engelle geç.
- gerçekleşmemiş olay hakkında başlık engelle geç.

daha da aklıma geldikçe eklerim, bunları engellemeden sözlüğe bakınmak adblocksuz internette gezinmeye benziyor.. çoğu başlığın ilk 2-3 entrysi kayıp zaten bende zamanında başlıklarını engelle yapmadığımdan, düzeltmesi de çok zor oluyor sonra.

bir de özel mesaja sen'li şekilde yazanları yine engelle geç.
0
gule gule
(29.04.24)
Başkalarının fikirlerine göre hareket edecekseniz, benim fikrime göre iyi değil hatta kötü. Ben olsam engellemezdim katılmadığım fikirlere dahi tahammül ederdim. Farklı fikirlere açık olmak lazım. Not: Engelleme içgüdüsünün arka planında sanırım değişim korkusu yer alıyor
0
doharkoman
(29.04.24)
Terör örgütü (PKK, Hizbullah, FETÖ, DHKP-C, Adnan Oktar vs) sempatizanları,
Kötü trol olup açtığı başlıkla insanları birbirine düşürmeyi amaçlayanlar, (Benim tuttuğum takım, desteklediğim siyasi görüş vs olması hiç fark etmez, derhal engellerim. Eskiden trollüğün bir adabı vardı, artık yok.)
Düz dünyacı - aşı karşıtları,
Spiritüalizm, doğu mistisizmi ve benzeri şeyler meraklısı olup ipe sapa gelmez şeyler anlatanlar,
Herhangi birine karşı yazdığı entryde hakaret içeren ifadeler kullananlar,
Boş başlıklar açanlar, (Özellikle sosyal medyada etkileşimi arttırmak için yapılan ünlü kişilerle olan tartışmaların sözlüğe başlık olarak taşınması durumundan bahsediyorum)
Anketçiler,
Nefret söyleminde bulunanlar, (genelde ırkçı ya da cinsiyetçi söylemler üzerinden somutlaşıyor)
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenler,
Haddini bilmeden, terbiyesiz bir üslupla özel mesaj gönderenler,

Başta olmak üzere pek çok yazarın hem entrylerini hem de başlıklarını derhal engelliyorum. Bir kullanıcıyı sadece karşıt görüşte olduğu için engellemem. Örneğin "XXX gerekçelerle aşı yaptırmadım, yaptırmayı da düşünmüyorum." demesi benim için engelleme nedeni değildir ama "Aşı yaptıranlar gerizekalıdır." ya da "Aşı yaptıranlar X süre sonra ölecek." gibi ifadeler kullanıcıyı ışık hızıyla engellemem için yeterlidir.

"X partisine/kişisine oy verdim zira Y politikalarından çok memnunum." demesi istediği kadar karşıt görüş olsun, benim için engelleme nedeni değildir ancak bu düşüncelerini diğer parti ya da adaylara hakaret eder şekilde ifade etmesi derhal engel nedenidir.
0
10551037
(29.04.24)
Sözlüğü 4te 3ü engelli +1

Benden başkalarının da deneyimlemiş olmasına sevindim, dediğin gibi gündem olan başlıkların ezici çoğunluğu engellediğim tipler tarafından açılıyor. Bu da bu başlıkların kasıtlı açıldığının göstergesi, sözlük gündemi suni olarak belirleniyor.

İlla aktroll olmak zorunda değiller, gule gule'nin söylediği konularda ayrıştırıcı ve kışkırtıcı fikri olanlar da engelli bende. Mesela maç başlığında gs'ye fetöcü, koç ürünlerini boykot ediyoruz vs diyenleri de engelliyorum.
Yahu bunu diyen adamın başka konudaki fikri niye önemli olsun benim için. Yazacağı max bilgi onedio'dan çaldığı ilginç bilgiler aparması olacak.

Kaldı ki sıradan insanların fikirlerini merak etsem twitter kullanırdım, ekşinin bir artısı yok bu anlamda.

Ben badi ekliyorum değerli birilerini gördükçe, onların entrylerini okuyorum.
0
Bruce
(29.04.24)
eskiden kimseyi engellemiyordum, eskiden...
fikir özgürlüğü mü dersiniz, bozuk saat bile günde 2 kez doğru gösterir mi dersiniz bilemem ama kimseyi engellemezdim.
ancak bir noktadan sonra boş yapan o kadar arttı ki sadece okuması bile büyük zaman kaybı oluyordu. bir de ciddiye alıp vakit ayırmaya kalksam ömrümden boşa giden zamana yazık.
tek başlıktan/entryden engellemiyorum. beni huylandıran bir şey görürsem profili açıp bakıyorum, tek tük mü yoksa hep mi saçmalıyor diye. boş yapmaya adanmış hesaplar kendini belli ediyor zaten ve engelliyorum.

o kadar yazmışım da şimdi baktım 15 kişi engellemişim, daha fazla sanıyordum..
0
late viper
(29.04.24)
Engellemek istemiyorum fakat maaşlı troller cidden can sıkmaya başladı. Adam partisi lehine başlık açıyor, diğer troller de 1 dakika içinde entry giriyor. Bayadır sözlükte gündem takibi yapmıyorum, merak ettiğim bir konu varsa başlığa uçuyorum.
0
Erestor
(29.04.24)
biri direk mesajla kufur etmedikce engellemiyorum, umrumda degil.
bunlar engelle engelle bitmez cunku, ayrik otu..
0
cooperr
(29.04.24)
Yani kaç kişi engellediğimi bilmiyorum. Bunun sayısına bakabiliyorsak biri söylesin, bakıp güncelleyeyim bu yazıyı. Engelle engelle bitmiyorlar. O yüzden "bu hali ile bile Ekşi Çöplük olduğuna göre demek ki engellemesem nasıl bir lağım olacak" diyorum. Hiçbir şey kaybettiğimi düşünmüyorum. Aksine engelleme kriterlerimi genişletiyorum. Kimsenin düşük zekalı ve salt küfür içerikli entrylerini göremedim diye üzülecek değilim.

Kaldı ki başkalarının fikirlerine de o fikirler objektif bir şekilde düşük zeka ürünü* ise saygı duymak zorunda değiliz. Engeli bas, geç.

* eksisozluk.com
0
nawar
(29.04.24)
rahatsız edeni, trollü engellersiniz tamam. hadi hoşuna gitmeyeni de engellersiniz ama hoşunuza gitmeyen herkesi engelliyorsanız bu ciddi bir sıkıntı. tahammülsüzlük. geçen biri yazmış şu kadar bin kişi engelledim diye. bu baya hastalıklı bir kafa yapısı. ondan sonra toplumda neden kutuplaşma var. bu zihniyetle uzlaşılmaz ki. her farklı düşünceye engel basıyor.
0
blackkmamba
(29.04.24)
Kimseyi engellemiyorum zira sozlugu okumuyorum. %95 cop yazar. Ya hepsini engellemem lazim, ya da hic bakmamam lazim. Ikinci secenek daha efektif.
0
hot potato
(29.04.24)
bu arada kusura bakmayın da bu kadar çok kişiyi engelliyorsanız iktidar olsanız muhalif gazetecileri içeri atarsınız :D hiç inkar etmeyin. aynı zihniyet çünkü. beni de çok engellediler ama küfür falan yoktu. tartışmada cevap veremeyince basıyorlar engeli.
0
blackkmamba
(29.04.24)
Bütün sözlüğü engellemekle uğraşacağıma sadece badilere eklediğim kişilerin entrylerini okuyordum. Yeni badileri de mevcut badilerin beğendikleri entryler üzerinden buluyordum. Ha bir süredir sözlükten gündem takip etmeyi tamamen bıraktım tabii.
0
aloha snackbar 3
(30.04.24)
Siz ekşi sözlükteki ifade özgürlüğüyle ilgili adaleti sağlamakla görevli bir pozisyonda mısınız? Sanmıyorum. O halde neden kişisel alanınızı kurmayasınız? Bu da sizin kendi özel alanınızdaki hakkınız.

Zaten sözlüğü ne için kullandığınıza göre belli bir grubu komple de engelleyebilirsiniz. Atıyorum siz ekşi sözlüğü sadece teknolojik incelemeler için kullanıyorsunuzdur elinizden geliyorsa kalan herkesi engelleyip sadece teknoloji incelemesi yazanları bırakabilirsiniz yani, siz engellediniz diye kimsenin ifade özgürlüğüne halel gelmiyor ki :D bu hususa dikkat etmesi gereken kişiler sözlük yönetimi. Sizin gibi diğer insanların da orada içerik üretmeye hakları var. İşin özgürlüklerle ilgili kısmı burası. Ancak sizin de onların hangilerini görmek istediğinize karar verme hakkınız var. Bu durum diğerlerinin ifade özgürlüğünü engellemez ya da zararlı bir durum da yaratmaz.

Bu kadar büyütmeyin olayı, şaşırdım yorumların bazılarına :D

Siyaset konuştuğunuz ayrı bir mecra vardır, ekşi sözlüğe geldiğinizde kafanızı rahatlatıp biraz başka şeyler görmek istiyorsunuzdur. Sorun ne bunda? Ya da hiç konuşmak istemiyorsunuzdur. Yapmayın lütfen.
0
akhenaten
(30.04.24)
Ben farklı fikirleri de takip etmek, iletişimde kalmak istediğim için KÜFÜR EDENLER HARİÇ kimseyi engellemiyorum.

Çok faydasını da gördüm. Pek çok yanlışımı düzelttim, pek çok yeni şey öğrendim.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.04.24)
(3)

Cem Yılmaz Hasan Can Kaya olayı nedir?

mikahakkinen
Bir şeyler paylaşılmış tam anlamadım.cem yılmazı severim hasan canı 2 dk dinledim tahammül edemedim. Yani cem yılmazın çoluğa çocuğa çatmasına gerek yok gibi geldi?Genel görüş ne merak ettim.
Bir şeyler paylaşılmış tam anlamadım.cem yılmazı severim hasan canı 2 dk dinledim tahammül edemedim. Yani cem yılmazın çoluğa çocuğa çatmasına gerek yok gibi geldi?

Genel görüş ne merak ettim.
0
mikahakkinen
(27.04.24)
cem yılmaz gider böyle tiplere prim verirse olacağı bu çok normal.
0
gule gule
(27.04.24)
Cem artik yaşli ve başarisiz. Buna rağmen ben üstadım havasina girdi. Populer olanlara sataşiyot. En son hasan can cok kufur ediyor muhabbeti yapti. Hasan şahane cevap verdi.
Hasan cem e beni birak kendi işini yap dedi.
0
halk
(28.04.24)
twitter.com

www.youtube.com

Kendini tekrar eden vasat bir tip Hasan Can. Sürekli aynı cümleler ve here cümleyi koya koya bitiriyor. Oturup birkaç bölümden birkaç kısmı gören için şovu bu ve katılanların başından geçen komik anlardan ibaret. Haliyle Cem Yılmaz bu olaya bir laf ediyor. Komedi biraz dönemsel olduğu için zaten 25 yaş altında, üstü kadar popüler değil. HCK da hem prim fırsatı geldiği hem de sonuçta kendisine laf geldiği için laf sokuyor kendince.

Tabii röportajı da "kral sen veteransın amına koyayım" ya da "sevgilisiniz yani?" ile bitiremediği için konuşma stili dışına çıkmış oluyor. Yoksa komedyenlerin birbirine laf sokması arada güzel gönderme içerir biraz komik olur falan ama işte...
0
nawar
(28.04.24)
(6)

30 yaş üstü karşı cins eski arkadaşları çaya kahveye çağırmak

duyurukullanıcısı
30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?
30+ herkesin bir şekilde eşi, sevgili oluyor olmasa bile bir süre sonra oluyor. sevgililik veya evlenme sonrası karşı cins eski arkadaşınızı rahat rahat çaya, kahveye, öğle yemeğine, yeni bir yer denemesine çağırabiliyor musunuz?

yoksa biraz mesafe koymaya başlıyor musunuz?
0
duyurukullanıcısı
(20.04.24)
Eşi ya da uzun süreli sevgilisi varsa davetimi çift olarak yapıyorum.
İş arkadaşı falan gibi düzenli görüştüğüm biriyse o zaman hani eşini de çağırabilirsin demeden plan yaparım ama yine karşı tarafa eşini de dahil etme özgürlüğünü vermiş olurum.

Eğer yalnız biriyse tabi ki yapıyorum plan. Ne olacak.
0
zimbirik
(20.04.24)
aramdaki iletişime bağlı. o kişiyle bire bir olarak yakın bir dostluğum, paylaşımlarım olmuşsa normal plan yapabilirim -o kişi de eşini/sevgilisini yanında getirmek isteyebilir bazen-. ne kadar yakın bir geçmişimiz olursa olsun çok da sık yapamam bunu ama arada bir belki. içimden gelmez yani. ancak o kadar da özel bir muhabbettim olmadıysa zaten çağırmam ama illa çağıracaksam da tek başına çağırmaya utanırdım herhalde.
0
semaforo de medianoche
(20.04.24)
Evlilik dinamikleri çok farklı, erkeğim, eşimi bir erkek arkadaşıyla dışarı göndermem, gurupça gidebilirler, kız kıza gidebilirler vs.

Sevgiliysen daha gevşek davranabilirsin duruma ve karaktere göre.
0
kimlanbu
(20.04.24)
Evli değilim fakat benim gözlemim de şu:

Evliliğin ilk yıllarının heyecanıyla kendini dışarıya kapayan, arkadaşlıklarını sonlandıran kişiler o insanları ve ortamları tekrar yerinde bulamıyor, bir yaştan sonra yeni arkadaşlıklar ve çevre kurmak da zor

Çiftler sosyal anlamda yanlız kalıyorlar ve birbirlerine sarmaya başlıyorlar
0
grimavi
(20.04.24)
Uzun süredir görüşmüyorsam bir anda çağıramam ama evli ya da sevgilisi olan arkadaşlarımla çay-kahve-içki içiyor. Öğle yemeğinde bir yerlere gidiyoruz. Aynı şekilde kocaları ile de aram iyi olduğu için arkadaşlarım olmadan buluştuklarım var tabii ki. Tamamen evlilik öncesi ilişkiye ve evlendikleri eşlerine bağlı bence.
0
nawar
(20.04.24)
sevgilileri ya da esleri bana uygun insanlarsa zaten onlari daha cok seviyor oluyorum flgkh o yüzden cift olarak cagiririm. gelmezlerse de ok. sevgililerinden hoslanmadiysam ikisine de mesafe koyarim cünkü tekli plan yapmam ve cift olarak da onlari hic cekemem.
0
robert bosch
(20.04.24)
(14)

Bu saat nasil

Kittie
https://www.swatch.com/tr-tr/trendy-lines-in-sienna-so28o703/SO28O703.htmlIlk defa boyle bi soru sordum.Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.Basit tasarimlari seviyorum.Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi ne
www.swatch.com

Ilk defa boyle bi soru sordum.
Kucukken babam arada dogum gunlerimde bana swatch saat alirdi.
Saat tutkum yok ama bu acidan bi swatch sevgim var.
Basit tasarimlari seviyorum.

Kendime de bi sebepten bi hediye almak istiyorum. Bi nevi odul olacak bana.
Bunu alayim mi?
30+ kadin icin komik mi sizce. Cocuksu mu?
Veya cok gosterisli bi renk mi?
0
Kittie
(19.04.24)
30+ için çocuksu.
0
adivar
(19.04.24)
ben de sade seviyorum, model iyi ama rengi farklı seçmeniz lazım.
0
candide
(19.04.24)
Böyle çocukça tasarımları severim, herkes sevmez tabi
0
grimavi
(19.04.24)
güzel saat alınır, komik ya da çocuksu değil, çok gösterişli de değil tam kıvamında bence.
0
gule gule
(19.04.24)
baya kötü :(
0
robert bosch
(19.04.24)
saatin kendisi de kötü renk de kötü. ucuz duruyor bir de.
0
elorelia
(19.04.24)
swatch severim ama bu dandik çocuk saati gibi duruyor.
0
sir gawain
(19.04.24)
Elorelia ve sir gawain: swatchun olayi o zaten cogu modelinde. Renge odaklanalim, renk oksa alicam :)
0
🌸Kittie
(19.04.24)
Bence de gayet tatlı. Seviyorum Swatch tasarımlarını, alınır
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.04.24)
turuncu, fosforlu yesil, civciv sarisi vs..bunlar iddiali renkler.
Serra Yılmaz kafasinda bir hatunsa takan olur.
Yoksa bir $eye kelebek konmus gibi de olabilir.
tikkat etmek lazimdir.
0
cooperr
(19.04.24)
Hocam bu çok kişisel bi karar. Kendinize güvenin. Hoşunuza gittiyse alın. Dış kapının dış mandalıyız biz. Neden burada dışarıdan görseniz tarzını beğenmeyeceğiniz insanlardan fikir alıyorsunuz. Belki de biz kısa kollu çizgili gömlek giyen, kösele ayakkabı giyen biriyiz. Gerçekten fikrimizi merak ediyor musun?

Benim fikrime gelirsek, Tarzı böyle olan insanlara bu tarz saatler çok yakışıyor. baya güzel saat, ben de alıp takardım bu rengi. Bence kotla ve beyaz renkli üstlerle falan baya güzel durur.
0
zimbirik
(19.04.24)
Swatch bence tam olarak böyle renklerle alınması gereken bir saat. Bu renk elbette her zaman her yerde kullanılmaz ama iş ortamınız elveriyorsa uygun giyimle bence gayet güzel kombine edilebilir. Hafta sonu ve tatiller için zaten harika bir renk.

Swatch az paraya güzel görünecek saatler üreten bir marka. Bu tip aykırı renkler Swatch ve benzeri markalara çok yakışıyor. bir Rolex ya da Omega alacak olsanız elbette böyle bir renk olmaz ama Swatch bu renklerin saati. Beğendiyseniz alın.
0
10551037
(19.04.24)
kadınsan soruya gerek bile yok. Kadınlar her şeyi kendilerinde hoş gösterebiliyorlar. Enerjik çocuk ruhlu kadın olursun ne olacak.

Ayrıca mesela Dan Brown romanlarındaki profesörün mickie mouse'lu saat takması gibi, alanında uzman vs. biri aşırı çocuksu veya saçma bişey yapınca da cool durabilir. Senin nasıl taşıdığına bağlı.

edit: titanic kemancısı güzel örneklerle gelmiş.
0
nhk ni youkosu
(19.04.24)
TV ya da bilişim sektöründe değilsen kötü bence.
0
nawar
(19.04.24)
(8)

Siz Olsanız Hangi Saati Alırdınız? (Casio Retro Serisi)

halitkin
Ya bu: https://shopcasio.ersasaat.com.tr/casio-standart-a100wegg-1a2df-kol-saati-d2Ya da bu: https://shopcasio.ersasaat.com.tr/casio-standart-a100wegg-1adf-kol-saati-d2Gönlüm bir tık ilkinden yana ancak ikincisinin kontrastlı kadranı hoşuma gitti. Siz hangisini tercih ederdiniz? Bir de bunlar resin
Ya bu: shopcasio.ersasaat.com.tr

Ya da bu: shopcasio.ersasaat.com.tr

Gönlüm bir tık ilkinden yana ancak ikincisinin kontrastlı kadranı hoşuma gitti. Siz hangisini tercih ederdiniz? Bir de bunlar resin şeklinde bir kaplamayla geldiği için çizilmeye ve boya atmasına müsait diye biliyorum, uzun ömürlü olması için bir öneriniz olur mu?
0
halitkin
(19.04.24)
alttaki.
0
vss
(19.04.24)
Tarzınıza bağlı. Ikincisi daha spor. Birincisi daha casual resmi.
0
prole
(19.04.24)
ilki
0
co2s2
(19.04.24)
robert bosch
(19.04.24)
numero 2.
0
cooperr
(19.04.24)
İkincisi tüplü televizyon kumandası gibi durmuş. Üstteki.
0
nawar
(19.04.24)
Casio aşığı biri olarak ikisi de çok hoş ama 1 demek istiyorum.
0
Amaranta ursula
(19.04.24)
İkincisini beğendim baya. İlk daha klasik tabii o da güzel de alttaki diyorum ben
0
nundu
(20.04.24)
(12)

Ne Sıklıkta Kıyafet Alışverişi Yapıyorsunuz?

rock n roll
Bir de sadece ihtiyaç halinde mi kıyafet alıyorsunuz yoksa sadece beğendiğiniz için de aldığınız oluyor mu?
Bir de sadece ihtiyaç halinde mi kıyafet alıyorsunuz yoksa sadece beğendiğiniz için de aldığınız oluyor mu?
0
rock n roll
(18.04.24)
Giymiyeceğim bir kıyafeti almam. Aldığım yeni bir kıyafeti de ilk fırsatta giyerim hiç öyle bekletemem. Geçen anabilim dalı başkanı hocamızla konuşuyodum, ceketiniz güzelmiş hocam dedim, 5 sene önce almıştım etiketini sabah giyerken kestim dedi. Kendisi de her gün ceket giyen bir kadın yani fırsat olmamıştır durumu da değil. Bana çok değişik geliyor almak için kıyafet almak ve yıllarca giymemek.

Yani ihtiyacım yokken beğendiğim bi tişört vs olursa da alırım ama zaten muhtemelen benim kıyafet sayım ortalama bir insana göre azdır o yüzden arada kaynamıyor aldığım kıyafetler

Sıklığıyla ilgili yorum yapamam çünkü haftada 4-5 parça aldığım da oluyor aylarca alamadığım da, çok değişken
0
nundu
(18.04.24)
bir sebepten ihtiyaç doğduğunda alıyorum.

- iş yeri/düğün/okul vbg. konularda kıyafet yönetmeliği
- kilo değişiklikleri
- kıyafetlerin eskiyip renklerinin solması
- kıyafetlerin eskiyip hasarlı hale gelmesi

kıyafet alışverişi yaparken midem bulanıyor. Aşırı sıkıcı bir süreç. Keşke tek tip şu uzay zamanı kıyafetlerine geçsek.
0
nawar
(18.04.24)
Nadiren begendigim icin aliyorum. Aldiklarim hep ihtiyac. Ihtiyac derken mont falan gibiler cogunlukta ama mesela bi yere gidicem o ortam icin giysiyi de ihtiyac kategorisine sokuyorum. Ama hep bir amaca yonelik oluyor alisverislerim. Zengin degilim ama kaliteli urunler alirim hep. Uzun zaman giyerim aldiklarimi da o yuzden oyle pek sik alisveris yapmiyorum. Bu yil mont aldim mesela ama en son 5 yil once almistim bi mont.
0
Kittie
(18.04.24)
sadece ihtiyac halinde. begenmek icin bakmak lazim. bakmiyorum bile. cok az para harciyorum üste basa.
0
robert bosch
(18.04.24)
her fırsatta sevdiğim markaları hızlıca gezer yeni ne varmış bakarım. online olarak da beğendiğim kıyafetleri alır, evde dener, olmazsa iade ederim.

her sene en az 4-5 takım elbise alıyorum. 20'den fazla gömlek alıyorum. 3-4 kot, 10-15 tişört. 5-10 ayakkabı.

her zaman jilet gibiyimdir. spor yaptığım için kıyafetler üzerimde iyi duruyor.
0
gabe h coud
(19.04.24)
ihtiyacım olursa alırım. dolapta daha yeni alınmış, az kullanılmış giysiler varken sırf beğendim diye almam.
3 tane kot varsa ancak bir şey olursa,aşınırsa falan yenisini alırım. mümkün oldukça gider aynısından alırım.
veya çok çok indirimli bulursam yedek olarak alır saklarım.

öyle çok beğendiğim-hoşuma giden bir şey görürsem mağazada görüp doğrudan hiç bir zaman almam. dener, bedenine bakar, internetten araştırırım. bir indirim veya kupon bulursam anca öyle alırım.
0
my fault
(19.04.24)
nawar +1
0
hrskrs
(19.04.24)
Elbise sevdiğim için görüp beğendikçe alırım. Kot,kazak vs ihtiyaç olunca alıyorum.
0
asteriks
(19.04.24)
beğenmek için önce bakmak araştırmak gerekiyor. ölümüne ihtiyacım yoksa kıyafet almam. sevmiyorum alışveriş yapmakla uğraşmakla.
0
co2s2
(19.04.24)
ben sık alırım. beyaz tişörtün, gömleğin fazlası olmaz. giyiyorum da.
0
oyokbuyoknevar
(19.04.24)
devamlı kilo verip durduğum için bu ara sık sık alma ihtiyacım oluyor ama normalde kendime kıyafette pek alışveriş yapmam, bayağı keskin kurallarım var giyimde. çantaya, ayakkabıya vs. para harcarım. beğendiğim bir şey çıkarsa da parayı düşünmem alırım, çok bir şey bulamıyorum çünkü tasarım olarak hoşuma giden ve kumaşı ve dikişi kaliteli olan şeyler.
0
deartheodosia
(19.04.24)
is ve disarisi icin bluz, elbise adl, ipekyol, mavi her sezon bakarim, cok begendigimi alirim, indirim beklerim.

dusununce pantolon mesela pandemiden beri almadim, tisort vs lazim oldukca aliyormusum.
0
durgunfoton
(20.04.24)
(14)

Mobil tarifenize ne kadar ödüyorsunuz?

kukuleta
Yıllardır kullandığım 40 GB internetli epey bi konuşmalı tarifeme 130 lira gibi bir tutar ödüyordum.Bugün Türk Telekom'dan aradılar. Taahhütüm bitiyormuş, aynı paketin taahhütsüz fiyatı 1900 küsür lira, taahhütlüsü de 580 liraymış.Bana çok uçuk geldi bu artış.Tamam o zaman başka operatöre geçeceğim
Yıllardır kullandığım 40 GB internetli epey bi konuşmalı tarifeme 130 lira gibi bir tutar ödüyordum.

Bugün Türk Telekom'dan aradılar. Taahhütüm bitiyormuş, aynı paketin taahhütsüz fiyatı 1900 küsür lira, taahhütlüsü de 580 liraymış.

Bana çok uçuk geldi bu artış.

Tamam o zaman başka operatöre geçeceğim muhtemelen diyerek kapattım.

Haziran'da taahhütüm bitmeden yeni bir teklif sunarlar mı acaba?

Siz ne kadar ödüyorsunuz?
0
kukuleta
(18.04.24)
30gb işte ek şeyler falan 425tl vodafone
0
duyurukullanıcısı
(18.04.24)
15 gb,1000 dk 125 tl türk telekom faturalı.

taahhüt bitiyorsa kendi numaranızla başka bir firmaya geçin. geçiş yapacağınız firma en az yarı yarıya daha ucuz bir öneri sunacaktır size.

not: türk telekom ev internetim bitti aradım istediğim tarife için 350 tl önerdiler comnet'e geçiş yaptım 170 tl ödüyorum aylığa vurunca.
0
biravekahve
(18.04.24)
30 gb 2000 dk 250 sms tt
320 tl taahhütlü faturalı
0
sevilen progressive türkücü
(18.04.24)
Aynı paket derken aynı içeriklere sahip adı farklı başka bir tarife mi yoksa doğrudan bire bir kendi tarifenizin taahhütsüz fiyatı mı?

Sözlükte bunla ilgili entryler vardı. Operatörler doğrudan kendi kullandığınız tarifenin taahhütsüz fiyatını söylemekten çekiniyor. Gerekirse cimerden bilgi edinme dilekçesi falan atarak tam olarak kendi tarifenizin taahhütsüz ücreti nedir onu öğrenin. Bunun sebebi var olan tarifelerin fiyatlarında değişiklik yapmanın, yeni tarifeye fiyat biçmekten daha zor olması deniyordu. Eski tarifeye sadece zam yapılabiliyor, haliyle %200-300 gibi fark koymak zor oluyor yasal olarak. Ancak yeni tarifeye sıfırdan fiyat vermek başka. Bu yüzden atıyorum 30gb internet görünen ama çok ufak tefek farklılıkların olduğu bir ton naylon tarife var ortalıkta.

Bunun dışında 580 lira piyasa fiyatı, doğrudur. Malesef böyle paket fiyatları.
0
akhenaten
(18.04.24)
taahhutsuz 34GB int+1000dk 550₺

sms bile yok
0
ala09
(18.04.24)
Vodafone 40 GB. 390 TL. Şubat ayında bu tarifeye geçtiğim için böyle ucuz. (Düzeltme: ilk 3 ay böyleymiş sonra 500 küsür bir şey olacaktı galiba, şimdi aklıma geldi.)

580 lira bana biraz fazla göründü. Biraz daha inceleseniz 400 - 450 civarında bir teklif olması gerek gibi geliyor bana. Bilgi değil, his.
Şubat ayından önce 200 TL karşılığında sınırsız internet paketim vardı.
0
michael_knight
(18.04.24)
Vodafone
20gb
1000dk
250 sms

194tl. Faturalı.
0
Amaranta ursula
(18.04.24)
500 lira ödüyorum 20 gb spotify ucretsiz vodafone
0
eja
(18.04.24)
Turkcell yıllık 120GB, 12.000 dakika ve 6.000 SMS paketine aylık 310TL ödüyorum.
0
pispinti
(18.04.24)
Vodafone 260 sanırım. 30 gb faturalı
0
gabe h coud
(18.04.24)
35GB 2000DK 250SMS - 320TL - Türktelekom - 1 Yıllık taahhütlü
0
ananiyimioguz
(18.04.24)
Prime 25 GB ₺140. 2-3 ay sonra yenilenecek. ₺300 falan fiyat çıkar herhalde.
0
nawar
(18.04.24)
Bu arada artık herkes numara değiştirerek operatörün kendi abonelerinden bile daha uyguna paket alıyorlar ve haksızlık oluyor, hem sürekli bir operatör geçişi oluyor vs. diye numara geçişleri arasındaki kampanyaları ya kaldırmışlar ya da düşürmüşler avantajlarını diye duydum, yanlışım varsa düzeltin
0
ananiyimioguz
(18.04.24)
160 ödüyorum sonbaharda yaptım taahhüdü, 12 GB 1000 dk 100 sms Vodafone
0
sanguine
(19.04.24)
(16)

ekmeği bırakanlar

WithWorth
Banma soruları:- zeytin yağına ne banıyorsunuz ?- sulu yemeklerin suyuna ne banıyorsunuz ?Sürme soruları:- bal nasıl yiyorsunuz ?Lezzet soruları:- zeytini nasıl yiyorsunuz ?- menemen nasıl yiyorsunuz ?- salata nasıl yiyorsunuz ?
Banma soruları:
- zeytin yağına ne banıyorsunuz ?
- sulu yemeklerin suyuna ne banıyorsunuz ?

Sürme soruları:
- bal nasıl yiyorsunuz ?

Lezzet soruları:
- zeytini nasıl yiyorsunuz ?
- menemen nasıl yiyorsunuz ?
- salata nasıl yiyorsunuz ?
0
WithWorth
(17.04.24)
ekmeği bırakmadım ama sadece kahvaltıda yerim.

bi şey banmıyosun suyunu içiyosun direkt.
balı da kaşıkla yiyebilirsin.
diğerlerini de aynı şekilde ekmeksiz hüpletebilirsin.

ekmekle tadı daha iyi çıkar o ayrı tabi.
0
jelly bear
(17.04.24)
Ekmeği bırakmadım ama ekmek yoksa vs şu şekilde takılıyorum
Yemeğin suyunu pilava katıp yiyorum
Balı peynire sürüp yiyorum(tatlı tuzlu severim)
Zeytini ymurtayla yiyebilirim. menemeni öyle dümdüz yiyebilirim mesela.ekmek yoksa bam güm dümdüz ye gitsin
Bunlar tabi
0
yazdonumu
(17.04.24)
salatalık.
pilav varsa pilavla karıştırıyorum, yoksa birşey banmıyorum.

bal yemiyorum normalde ama arada yediğimde birşe banacaksam yine salatalık.

tek başına. salatanın suyunu kaşıklarım çoksa.
0
inheritance
(17.04.24)
bal kaşıkla direkt yenebilir

zeytin de peynirle cevizle vs yenebilir

salata menemen çatalla yenir evet ekmekle daha güzel olur mu olur. salatanın suyu kaşıklanır
0
jülsezar
(17.04.24)
Banma:

Sulu yemekleri yancı ile karıştırıyorum. Pilav ve makarna gibi

Sürme:

Tam tahıllı lavaş ile sabah kahvaltısı

Lezzet:
En çok zorlandığım bu. İlla menemen yiyeceksem ekmeksiz yiyemem cidden. Salata ve mezelerde de ufacık koparıyorum. Zeytini hayatımda hiç ekmekle yemedim.
0
wild honey suckle
(17.04.24)
ceviz ya da çeşitli peynirleri bala bandırarak yiyiorum.
0
a7x
(17.04.24)
Ekmeği bırakınca aramıyorsunuz bile
0
bir demet ben
(17.04.24)
Ekmegi sadece haftasonu kahvaltida yiyorum.Menemen'e veya zeytinyagina ekmek banmayi haftada bir yapiyorum.Onda da cok abartmadan yapiyorum.illa %100 birakmak sart degil
0
turkuaz
(17.04.24)
Ben ekmeği bırakmıyorum güzel ekmek alıp az tüketiyorum, pazarda bir ekmekçi var ağırlığı 1.5 kilo gelen ekşimaya ekmeği 120 liraya satıyor

Pasta börek kek gözleme poğaça tost gibi ekstra karbonhidratları kestikten sonra, yemeğin yanında avuç içim kadar doygun ekmeği yemeğin ve salatanın suyuna banamayacaksam niye yaşıyorum :)

Tabi benim çok sıkı bir diyetim yok
0
grimavi
(17.04.24)
banmıyorum. hepsi ekmeksiz yenir.
0
gabe h coud
(17.04.24)
öncelikle şu yaşıma kadar banma/sünnetleme isteğim hiç olmadı.
sulu yemek suyunu sevmem yemem. zeytinyağlıya banma isteğim yok.

balın üstüne kaymak koyar karıştırıp yerim.

zeytini sade tek tek atarım, salatada ekmek hiç kullanmadım. sadece menemende ihtiyaç duyarım.
0
mikahakkinen
(17.04.24)
Sulu şeyleri ekmekle değil kaşıkla yiyorum veya pilav.
Çeşitli zararsız tahıl unları ile omleti ekmek gibi pofur bir hale getirebiliyorum.

Ekmek yediğim zaman midemde gereksiz bir şişkinlik varmış.
Şimdi bu hafifliği kaybetmek istemiyorum. Ayda bir makarna yiyorum, al sana diyerek, sonrasında uyuyakalıyorum.
0
sadegazoz
(17.04.24)
Ekmeği komple bırakmadım. Şu dilimli tam tahıllı vs. ekmekler ile tost ekmeği alıyorum. Tost, sandviç, bal (vb. sürülen şeyler) ve menemen için onları kullanıyorum. Menemen zamanı bazen baget ekmek alıyorum alıyorum.

Sulu yemeklerin suyuna bir şey banmıyorum. Barbunya, kuru fasulye gibi şeyleri zaten pilavla karıştırıp yiyorum. Gerisini normal suyunu kaşıklayarak. Zeytin yağına ekmek banmak pek yaptığım ya da aradığım bir şey değil.

Zeytini normal yiyorum. Salatayı da aynı şekilde. Bunlarla ekmeğin alakasını çözemedim. Zeytini hadi zeytin yağı için dedin desek, onu da yukarıda yazmışsın ayrıca zaten ama salata ve 30 küsur yaşındayım salata ve ekmek olayını şantiye ve asker dahil hiçbir yerde görmedim. :)

Bence sizdeki asıl konu ekmek, onu yiyecek bahaneler arıyorsunuz.
0
nawar
(17.04.24)
Bir dönem bırakmıştım ekmeği. Ekmek ile yemeyi sevdiğim şeyleri, ekmeksiz yemeye alıştırmıştım kendimi. Zor oluyordu başlarda sonra ekmeği çok önemsememeye başladım alıştığım için herhalde.
0
rock n roll
(17.04.24)
Ekmege hiçbir zaman bağımlı olmadım, sadece kahvaltıda yerim ama ben hep. Akşam yemeğinde ancak çorba varsa yerim.

Kahvaltıda yarim- 1 dilim ekşi mayalı/ tahıllı-proteinli ekmek yiyorum. Bu dediklerinizi de onunla yapıyorum.

Sulu yemek ve salataları hep sade yerim.
0
fraise
(17.04.24)
diyet bozma günümde banıyorum yağı.
bal yiyeceksem kaşarın üstüne döküyorum.
menemeni çok özledim :(
0
neira
(17.04.24)
(17)

Ofise çalışanları mutlu edecek ne alınabilir?

PoscheN
Şirketin 20.000 civarı mili birikti, ofistekileri mutlu edecek bir cihaz vs alayım istiyorum.Tam otomatik kahve makinelerinden düşündüm ama onu aldıktan sonra asıl mesele başlıyor. Tahmini aylık 20.000 üzerinde kahve süt vs masrafı olur. Başka öneriniz var mı?
Şirketin 20.000 civarı mili birikti, ofistekileri mutlu edecek bir cihaz vs alayım istiyorum.

Tam otomatik kahve makinelerinden düşündüm ama onu aldıktan sonra asıl mesele başlıyor. Tahmini aylık 20.000 üzerinde kahve süt vs masrafı olur.

Başka öneriniz var mı?
0
PoscheN
(17.04.24)
Onların fikirlerini al ona göre hep birlikte karar verin.
0
rock n roll
(17.04.24)
Çalışanlara sorun.
Hem fikirlerinin alınması hoşlarına gidecektir.
Hem de sizin görmediğiniz bir ihtiyaç vardır belki de.
0
Mirket
(17.04.24)
Eğer herkesin çok iyi geçindiği bir ortam değilse bence fikir almayın. Konu iş dışındaki şeyler, örneğin sürprizse hiç hesapta yokken gelen şeyi herkes az çok beğeniyor genelde. Ama tartışmaya açınca çok öznel ve zevke dayalı bir konu olduğundan haliyle ortaya birçok fikir çıkıyor, herkesin beklentisi farklı doğal olarak. Bu fikirler çok değişkense hem sonuçta büyük kısmının hevesi boşa çıkıyor hem de varsa gruplar arasında "onların dediği oldu" vs. sürtüşmeleri besleyen bir durum oluşuyor.

Tam otomatik kahve makinası bence iyi, kahve masrafınız yok mu zaten onu tam anlamadım? Eğer normalde çekirdek değil de türk kahvesi tüketiliyorsa espresso yerine suyunu vs. kendi veren arçelik telvelere de bakabilirsiniz.
0
akhenaten
(17.04.24)
Hava temizleme cihazi?
0
eja
(17.04.24)
bence de fikir almayın sonra hepsinin ortak fikri olan şeyin kahve makinesindeki gibi sürekli maliyeti de olabilir bu sefer siz zor durumda kalırsınız.

öneri olarak ise ofis çalışan sayınızı bilmediğim için yazıyorum siz uygunsa değerlendirirsiniz

Herkese bir travel mug alınabilir, kahvelerini evden gelirken getirirler.

Masaüstü oyun seti olabilir arada bir kısa molalar vermenin ve stresi azaltmanın eğlenceli bir yolunu sağlamış olursunuz :)

Kablosuz şarj pedlerinden alabilirsiniz sayıca çoksanız 3 kişiye bir tane düşecek gibi gibi
0
Kediyi üzdün
(17.04.24)
1-2 kişi çalışıyorsa fikirlerini al. fazlasıyla fikir sormanın manası yok. iyi bir kahve makinesi alın, kullanmak isteyenler şahsi kahvelerini filtrelerini getirip kullansınlar. biz de öyle, sütü kahvesi herkesin dolapta duruyor.
0
avatar is back
(17.04.24)
Belirlediğiniz seçeneklerden birini seçmelerini isteyin. Hem sizin istediğiniz bir şey olur hem onlar da istedikleri olmuş gibi hissederler
0
sumuklurakun
(17.04.24)
Kapsül kahve makinesi olabilir. Her çalışan kendi kahvesini alır size masraf olmaz. Benim çalıştığım yerde böyle.
0
jazzabel
(17.04.24)
Ben kötümserim bu konularda.
Kahve makinesi kesinlikle almayın. Kahve masrafı var, arızası-tamiri var, temizliği var, etrafa pislik yaratması var.
Hava temizleme cihazı alırsanız nereye koyulacağı sıkıntı çıkarır, herkes kendine yakın olsun diyecek. Birileri de "ofiste hava o kadar kötü ki cihaz aldılar" diyecek.
Çalışanlara sormanın ne kadar kötü bir fikir olduğunu zaten güzelce anlatmışlar.

Bence en iyisi o millerin yok olup gitmesi. Millerle printer kağıdı, tükenmez kalem gibi şirketin zaten aldığı bir şey alıp geçin.
Mümkünse hiçbir şey almayın. Yapacağınız alışverişi beğenmeyen mutlaka olacaktır, bu sorumluluğa girmeyin.
0
michael_knight
(17.04.24)
yeni beklentiler yaratmayacak, hakkinda dedikodu yapilmayacak seyler alin. isyeri oldugu icin kiymet bilinmemesi, nankor yorumlar yapilmasi olasi. kotu insanlar olduklarindan degil sen, ben de yapariz. is hayatinin dinamikleri yuzunden dogamizda var.
0
buenosdias
(17.04.24)
Yani nasıl bir yerde çalıştığınızı bizden iyi biliyorsunuz. Ben böyle sorunlar olmayan bir ofisteyim. 15 kisiyiz ve bir tane bile sıkıntılı insan yok.
Bu sebepten bu sorunun bende cevabı ekip toplantısında sormak. Ha ama yok garip bir ortamdaysaniz, bu sıkıntı olacaksa o zaman başka fikir bir anket yapıp içine x adet fikir koymak olabilir. Bu sekilde en azından demokrasi olur.

Ben çok şaşırıyorum bazen insanlarin nerelerde calistigina. Iş arkadaşı olunmaz, ofiste bir şey sorulmaz falan. Herkes çok negatif genelde iş hayatı ile alakalı.
0
logisticsmanager
(17.04.24)
Kapsül kahve makinası +1.
0
drako
(17.04.24)
Kesinlikle fikir sormayın. Mutlu sonla bitme imkanı yok. Hatta çalışan sayısı ne kadar fazla ise o kadar sorun çıkabilir.

Beyaz yaka kahve ile çalışır ama kahve makinesinin bakımı, gideri şusu busu fazla. Sırf bakım vb. maliyetlerden kaçınmak için satın alma maliyetini 1 yıllık kira bedeli olarak ödeyip kiralayan büyük firmalar biliyorum.

Kapsül ya da 87 çeşit yapmaya filtre kahve makinesi fikirleri güzelmiş. Alternatif olarak sandalyeler yeni ve ergonomik değilse onlar denenebilir. Gerçi ofis sandalyelerinin fiyatları aldı başını gitti. Dinlenme/Eğlence odası gibi bir şey için TV+PS5 olabilir.

Ofise demirbaş olarak alınmayacaksa hediye çekleri de olabilir. Attık bütçeye göre bir yemek organizasyonu ya da ofiste "Happy Friday" falan da olur.
0
nawar
(17.04.24)
Kesinlikle fikir sormayın. @nawar +10
0
WithWorth
(17.04.24)
tam otomatik kahve makinesi alın. bu çekirdekli olanlarından. ilk başta jest olarak siz alın 1 kg'luk çekirdek kahvelerden birkaç paket. (amazonda bolivar marka çok iyi 1kg 319TL)
sonrası sizde deyin. aralarında bittikçe dönüşümlü alsınlar. eski iş yerimde öyleydi
0
limonlu eksi
(17.04.24)
hediye/alisveris ceki
0
icim urperiyor
(17.04.24)
Carbonator
0
lapaz
(17.04.24)
(13)

yap / yapma

inspired by a true story
2 hafta flort ettigimiz, coookkk hoslandigim adam beni aniden ghostladiktan sonra klasik "sorun sende degil bende" konusmasi yaparak benimle gorusmek istemedigini soyledi. ben de ne yapayim, durumu kabullenmeye calisiyorum. sorun su ki bu arkadasla biz ayni dans kursuna gidiyoruz ve kursta her turda
2 hafta flort ettigimiz, coookkk hoslandigim adam beni aniden ghostladiktan sonra klasik "sorun sende degil bende" konusmasi yaparak benimle gorusmek istemedigini soyledi. ben de ne yapayim, durumu kabullenmeye calisiyorum.

sorun su ki bu arkadasla biz ayni dans kursuna gidiyoruz ve kursta her turda partner degistirerek dans ettigimiz icin denk gelme ihtimalimiz cok yuksek. beni reddettikten sonraki ilk derste ozellikle benimle dans etmek icin yanima geldi (denk gelmedik) hayir diyemedim ama kendimi cok huzursuz hissettim. belki yaniliyorumdur ama benim ilgimi kaybetmek istemiyor ya da beni gormezden geliyormus gibi gorunup kalbimi daha fazla kirmamak icin de fake bir ilgi gosteriyor olabilir. iki turlu de kalbim daha cok kiriliyor. ayrica kafami resetlemeye calisirken, kursta onu gorucem anksiyetesi yetmezmis gibi bir de "acaba benimle dans etmek isteyecek mi" gerginligi yasiyorum.

bu durumu ortadan kaldirmak icin kendisine acikca "bana biraz zaman ver, sana karsi ilgimi kaybedince, kendimi hazir hissedince yeniden seninle dans etmek icin ben sana gelirim" demeyi dusunuyorum. boyle hem fake ilgisinden kurtulurum, hem dans etme ihtimalimiz ortadan kalkar, hem de ben kendimi hazir hissettigimde o da bunu biliyor olur.
ne dersiniz? sacma mi dusunuyorum?

dipnot: karsimdaki kisi (tamamen benim yorumum) aldatilarak terk edilmis olma travmasini atlatamamis, o gunden beri yaklasik 20 kadinla gecici iliskiler yasamis, ozguveni cok yuksek gorunen ama bir yandan da cok kirilgan bir adam. taktik filan yapip ilgisini nasil yeniden kazanirim derdinde degilim, boyle bir adami hayatimda istemiyorum ama ilgim hala bitmedi, azalarak bitsin istiyorum.tesekkurler.
0
inspired by a true story
(16.04.24)
Kral oltayı atmış bekliyor. 21. Olma yolunda gidiyorsunuz. Reis yaaaa
0
allah yazdiysa bozsun
(16.04.24)
@arbre valla baska dans kursu yok, kucuk bir ilcede yasiyoruz. ayrica olsa bile neden ondan kacinmak icin kursumu degistireyim? ben sadece ilgim bitene kadar kafam rahat gidip geleyim istiyorum.
0
🌸inspired by a true story
(16.04.24)
Öyle bir konuşma yapmanıza gerek yok. Kurstaki diğer insanlara nasıl davranıyorsanız ona da öyle davranmalısınız. Bunu yapabileceğinizi düşünüyorum. Sizi reddetmiş bir insan var karşınızda, bırakın ne yapıyorsa yapsın sizin hayatınızda bir etkisi olmamalı artık.
0
pispinti
(16.04.24)
Kursu birakiniz derim. Baska kurs olmamasina ragmen.
0
WithWorth
(16.04.24)
hocam arkadaş sıradakine geçmiş, sizi de mesafeli ama yedekte tutuyor. yazması kolay uygulaması zordur ama yapmanız gereken tek şey umursamamak.

Bu arada aldatılarak terk edilmiş ve travmasını atlatmak için 20 kadında ilişkiye girmiş adam zaten bir önceki ilişkisinde kendisi de aldatıyordur. Bu kesin gibi bir şey...
0
yeninesiltupcu
(16.04.24)
Hiçbir şey yapmayın.
"Benimle dans etme" diye konuşmanız büyük bir şey yapmak oluyor. Siz hiçbir şey yapmayın.
Onunla dans ettiğiniz 5-6 dakikada da kendinize hakim olun.

GKK. Gönül kaçanı kovalar.

Siz ilgilenmeyince büyük ihtimalle o sizinle ilgilenecek. Yine ilgilenmeyin. İlgilenirseniz anında yine kaçacak.
Bu güvenilmez adamı unutun. Zaten bu kişiyle geçireceğiniz zaman harcanmış zaman olacak, sonradan pişman olursunuz.
Hiçbir güzel aşk hikayesi bu anlattığınız şekilde başlamıyor.
0
michael_knight
(16.04.24)
bambambam diye konuşacağım.

Önünüzde iki seçenek var
1. Kurstan ayrılmak
2. Kursta kalmak

Böyle bir sebep yüzünden kursu bırakıp kendinizden ödün vermemelisiniz.

Kaldığınız takdirde de bir an evvel bu tabulaşmaya müsait tavrınızdan vazgeçip bu kişiyle dans edip konuyu kapatmalısınız.

Bu kişiyle bundan sonra kendisi istese dahi birlikte olmamalısınız. Yaptığı şey en objektif haliyle dengesizce. İnsan hayatta dengesizlikler de yapabilir, ama bundan kendisi ders çıkarıp kendi hayatını düzene sokmalı. Bu görev size ait değil. Bu kişiden zarar görme ihtimaliniz yüksek. Benim bu zamana kadar gördüğüm kadarıyla insanlar ilişkilerde hata yaptıklarında affedildiklerinde ders çıkaramıyorlar, affedilmediklerinde alıyorlar bu dersi. (tabi bu kişinin ne hissettiğini bilmiyorum, sadece bu kişi size geri dönmek isterse diye size söylüyorum bunu, belki de umrunda değil onun.)

Hal böyleyken olayı daha fazla romantize etmeyin. Bittiğini kabullenin. Bunu kabullenmeniz için onunla dans etmek bir yöntem. Eğer olayı kafanızda büyütüp bu dans işini tabu haline getirirseniz kendiniz zarar görürsünüz. Yapmanız gereken şey sanki yaşananların hiçbir önemi yokmuş gibi her şeyi normalize etmek. Yalnız siz böyle umarsız göründüğünüz zaman bu kişinin egosunu incitip ondan tekrar ilgi görmeye başlayabilirsiniz. İşte o aşamada bu ilgiyi kibarca elinizin tersiyle itebilirseniz fenafillaha ermiş olacaksınız :D bir daha da böyle bir konuda bu şekilde hissetmeyeceksiniz hiçbir zaman.

Ayrıca "biraz zaman ver" tarzı şeyler söylemeyin lütfen, hiç tasvip etmedim. Böyle davranmak sizi duygusallaştırıp olayla baş etme sürecinizi uzatır sadece. "Belki sonra" deyip geçin en fazla.
0
akhenaten
(16.04.24)
ercu+1 hem ozguvenli hem kirilgan olmasina gumledim. tam bi narsist reismis amq hastasi
0
ala09
(17.04.24)
Yapma

Ortam garip olmasın, dans partnerini değiştirirken denk gelince sorun olmasın diye direkt gelmiş olabilir.

Ayrıca aynı kurstasınız, 2 hafta flört ettiniz, ghostladı ama ghostlamayıp ilgilenmediğini belirtti. Ben bu zaman çizelgesini anlamadım. Aynı kursta olduğunuz için ne zaman ghostladı ne zaman dansa kaldırdı karıştı orası.

Bu arada yaklaşık 20 kadınla geçici ilişkiler yaşamış olmasının paylaşım sebebi ya arkadaşça sohbet ya da 21. geçici ilişki olmanızı iistemesi. Siz onu istemeyince de devam etmeye çalışmış normal iletişime.
0
nawar
(17.04.24)
@ercu direkt sayi vermedi ama aldatildigi iliskisi bittiginden beri (5 yilda) hayatina 15-20 kadin girdigini soyledi.

@nawar yok oyle degil, bariz sekilde benimle dans etmek icin salonun obur kosesinden bana dogru geliyor. zaman cizelgesi basitce soyle. ayni dans kursunda birkac aydir tanisiyoruz, 2 hafta flort ettik, sonra birden iletisimi kesti. bir hafta sonra dans kursunda karsilastik ve iliski istemiyorum vs dedi.

guncelleme: sonuc olarak yapmadim arkadaslar. ama ben mesafemi korumaya calistikca, o beni daha cok zorluyor, gozunu surekli ustumde hissediyorum. yine benimle dans etmek icin karsi koseden geldi. dersten sonra salondan cikarken herkese dogru el sallayip iyi aksamlar dedim, bana eliyle opucuk atti. ne kafasi yasiyor bilemiyorum.
0
🌸inspired by a true story
(17.04.24)
Sende heyecan uyandirmayi seviyor.Sen bu hikayede sadece bahanesin.Hic sallamasan, sallamadigini da belli edecek kadar cool olsan muhtemelen o tekrar kapini calacak ama bunu yapabilecek gibi gozukmuyorsun.
0
turkuaz
(17.04.24)
@turkuaz belki haklisin ama hoslandigim ve (sayesinde) cok yukseldigim adam beni istemedi diye 3 gun sonra onu sallamiyor gibi davransam, bu onu sallamadigim anlamina gelir mi? bence gelmez, sallamiyor gibi yaptigim kabak gibi gorunur olur. zaten su anda gercekten sallamiyor olsam, flort ederken o kadar da hoslanmamis olurdum. e adam biliyor benim ondan cok hoslandigimi, demez mi ayak yapiyor diye. bence der.
0
🌸inspired by a true story
(17.04.24)
@inspired by a true story,flort doneminiz ile su an arasinda fark var.O zaman iliski ihtimali varmis ancak su an neden olmayacagina dair aciklama yapilmis bir tarafsiniz.Dolayisiyla bir gunde beyazdan siyaha gececek psikolojide olun demiyorum ama bu surec yasanmisken ayni ilgiyi gostermemeniz ona daha notr davranmaniz eski duygularinizin sahte oldugunu gostermez.Bence dogru olan bu.
0
turkuaz
(18.04.24)
(12)

Yaptığım kekler bir türlü kabarmıyor

jonas
Selamlar. Kek tarzı şeyleri çok sevdiğim için son dönemlerde yapmaya başladım ama bir türlü istediğim kıvamda kabarmıyor, sönüyor.Malzemeleri oda sıcaklığına getiriyorum. Kurularla sıvıları ayrı koyuyorum. Kuruları elekten geçiriyorum. Pişerken fırının kapağını hiç açmıyorum. 1 paket kabartma tozu k
Selamlar. Kek tarzı şeyleri çok sevdiğim için son dönemlerde yapmaya başladım ama bir türlü istediğim kıvamda kabarmıyor, sönüyor.

Malzemeleri oda sıcaklığına getiriyorum. Kurularla sıvıları ayrı koyuyorum. Kuruları elekten geçiriyorum. Pişerken fırının kapağını hiç açmıyorum. 1 paket kabartma tozu kullanıyorum. Bunları yapmama rağmen hem tam istediğim gibi kabarmıyor hem de fırından çıkmış halinde de bir miktar sönme oluyor.

Belki eski fırınım dandiktir diye düşünüyordum ama sonradan Arçelik mini fırın aldım, onda da sonuç benzer oluyor.

Bu kekler nasıl kabarıyor yav? Ben nerede hata yapıyor olabilirim sizce?

*Bir de ÖNEMLİ SORU: Kek yaparken fırının fanını çalıştırmak mı, çalıştırmamak mı daha iyidir?
0
jonas
(16.04.24)
fan çalıştırmamak gerek kekte.
ununda mı sıkıntı var acaba bilemedim ya da tarifi mi yanlış uyguluyorsun?
başka tariflerle başka unla-kabartma tozuyla dene.
0
jelly bear
(16.04.24)
Tüm malzemelerin oda sıcaklığında olması en önemli noktalardan biri, bunu yapıyormussunuz zaten.

İkinci olarak yumurta ve şekeri çok çok iyi çırpmak gerekiyor; köpük kıvamına gelmeleri lazım. Kuru malzemeleri ekleyince ise tam tersi; hafifçe cirpsaniz yeterli. Yumurta taze olsun mutlaka, un miktarında ayarı çok kaçırmayin. 1 su bardağı ölçüsündeki su bardaginiz normalden büyükse un da çok gelir, kabarmaz. Mutfak tartisi alabilirsiniz, fiyatları çok yüksek değil.


Kabartma tozu yerine karbonat da kullanabilirsiniz. Ben bir seferinde evde kabartma tozu olmadığını fark edince eklemiştim, daha çok kabardigini görünce artık çoğunlukla karbonat kullanıyorum.

Fırından çıkarınca direkt soğuk bir şeyin üzerine almayın. Genelde hata olarak soğuk bez uzerine koyuyorlar, e sönüyor haliyle.


Aklıma bunlar geldi. Ben fan çalıştırmam bu arada.
0
fraise
(16.04.24)
kabartma tozunun skt tarihi bitmeye yakınsa kabarmıyor, taze kabartma tozu almak gerek. Markasıda önemli bence
un koyduktan sonra keki çok karıştırmamak lazım.
0
eja
(16.04.24)
malzemelerini bir yazar mısın neler koyuyorsun görelim
0
neira
(16.04.24)
kaç yumurta koyuyorsun? minimum 2 lazım.
0
theseachange
(16.04.24)
valla benim de hiç bugüne kadar kabarmadı keklerim artık bunun kişisel olduğunu düşünmeye başladım çünkü siz her püf noktaya dikkat etmişsiniz ve yine de kabarmıyorsa bence kek kabartma perimiz yok bizim :(
0
Kediyi üzdün
(16.04.24)
Hem karbonat hem kabartma tozu birlikte koyun.
Genelde 3 yumurta kullanılıyor.
0
pro9it9is9
(16.04.24)
Pastalarda ve içeriği farklı keklerde durum değişiyor ama standart vanilyalı veya kakaolu kekte bu kadar adıma dikkat edilmese de kabarır o kek. Kabarmıyorsa ya kabartma tozunda (skt, marka vs.) sorun vardır ya da keki pişirirken sık sık fırının kapağını açıyorsunuzdur. Yüzey gerilimini kırdıktan sonra kekin iç basıncı ile dış basıncın dengede olduğu yerde kabarma duracak. Siz açtıkça o bir sorun. Fan da pek yardımcı olmuyor. Normal pişsin içeride.

Hala olmuyorsa:

twitter.com
0
nawar
(16.04.24)
Malzemeler ve miktarlarına dair sorular olmuş. Şöyle;

3 yumurta
2.5 su bardağı un
1 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 limonun suyu
1 limon kabuğu rendesi
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
0
🌸jonas
(16.04.24)
Kabartma tozunu ekledikten sonra çok karıştırmamak gerek. Sadece bir tür karıştırıp hemen fırına sürmek gerek.
0
Amaranta ursula
(16.04.24)
Limonlu kek hiç yapmadım ama duyduğum kadarıyla süt yerine su koymak gerekiyormus limonlu kek te.

Ben genelde havuçlu tarçınlı yapıyorum hemen hemen aynı malzeme ile çok güzel kabarıyor.
0
brnbrs
(16.04.24)
1 su bardagi yagi 1 cay bardagi yag ile degistirip denemenizi tavsiye ederim.

bunun disinda kekin kabarmasi icin abartildigi kadar dikkatle yapilmasina gerek yok +1 , bu nedenle sorun baska bir yerde gibi geldi
kabartma tozunun diger toz malzemelerle iyi sekilde karismasi yeterli, mutfakta en sevdigim seylerden biri kek yapmaktir, eksik ve sacma malzemelerle cok kek yaptim. firin onceden isinmis olmali ve kek icin kullandiginiz kalibiniz elbette asiri buyuk olmamali
0
kassiopeia
(17.04.24)
(16)

Duyurunun eski hali

rock n roll
Bir ben mi özledim duyurunun eski halini. Eğlenceliydi, ilginçti. Şimdi çok sönük. Tamam arada saçma şeyler de oluyordu ama genel olarak iyiydi. Sizce?
Bir ben mi özledim duyurunun eski halini. Eğlenceliydi, ilginçti. Şimdi çok sönük. Tamam arada saçma şeyler de oluyordu ama genel olarak iyiydi. Sizce?
0
rock n roll
(14.04.24)
+1
Eskiden cok guzeldi. Simdi cok kekremsi.
0
mor oje
(14.04.24)
Kendini çok akıllı zanneden bir iki tip var her duyurumun altına bitiyorlar. Ben İngilizce bir şey soruyorum mesela, adam İngilizce bilmeyenler de yurtdışına gidiyor, bu ne özgüven diye duyuru açıyor. Sanki işim İngilizce!

mor oje+1
0
Kahvedesu
(14.04.24)
+1
0
nawar
(14.04.24)
eksi sözlük yazarligina bagli olmayan bir hesabim daha var. onda en eski cevabimi 2009'da girmisim :)
13 yasinda kaydolmusum, 15 yildir varim :)
önceden cok goygoy dönüyordu su an daha soru cevap odakli ve daha az cevap var sanki.
0
robert bosch
(14.04.24)
+1
1. duyuruyu yönetenler insanları soğuttular. eskiden her başlıkta bir espri, muhabbet olurdu. ben artık yazasım varsa da yazmıyorum. aptal saptal bahanelerle silecekler çünkü o cevabı biliyorum. alttan üstten reklam fışkırsın, içerik önemli değil.
2. samimiyet dağıldı. yeni hesap almak çok kolay, tek seferlikler, farklı isimle devam edenler, küsüşenler...
3. @robert'in dediği gibi daha cevap odaklı oldu ama cevap vermeye istekli kimse olmayınca ne anlamı kaldı ki...
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.04.24)
Duyuru kuralları geçtiğimiz aylarda biraz esnetildi artık her şey silinmiyor, artık herkes üften püften ban yemiyor diye biliyorum.

Bu sebeplerden gidenler yüzünden sönükleşti baya evet. Ama bu ufak değişimden sonra yavaş yavaş geri gelirlerse ne mutlu.
0
ananiyimioguz
(14.04.24)
ben de çok özlüyorum :’) 2012’den beri buradayım ama o zamandan bu yana malesef çok şey değişti. alışkanlıktan her gün mutlaka bir kere girerim ne var ne yol şöyle bi okurum ama eski tadı yok. oysa ki harika bir potansiyel ve çok eğlenceli bir formatı var. kullanıcı alımını açıp biraz reklamı yapılsa belki toparlayabilir.
0
theseachange
(15.04.24)
7 yıldır kullanıyormuşum burayı eskisi mi yenisi mi sayılıyorum bilemiyorum. bence bu sitenin çok büyük potansiyeli var veya vardı mı demeli bilemiyorum. quora dünyada ne biçim kullanılıyor, türkiye'de bir muadili olmamasından ötürü kızlarsoruyor gibi alakasız bir site o talebi karşılamaya çalışıyor kısmen. bu sitenin belki reklamını yapacak, tasarımını, içeriğini geliştirecek bütçesi olmadı hiç ama bir şekilde alttan alta popülerleşip para kazandıracak seviyeye gelecekti ve zorla yatırım yaptırtacaktı kendine. ama sanırım site adminleri biraz fazla koruyucu ve müdahil olduğundan küsüp gidenler oldu şahsen ben de bazen gidiyorum birkaç ay sonra bir sıkıntı anında tekrar uğramaya başlıyorum. ilk girdiğim yıllardaki enerjisini de kaybetti bence de. tekrar kazanır ve daha da gelişir umarım.
0
semaforo de medianoche
(15.04.24)
anlık gelen ifşa geceleri... :Sadge
0
cassey
(15.04.24)
ifşa bile yok. çoğu kişi de değişti.
0
baldan kaymak
(15.04.24)
Yazdigim cevaplar siliniyor. Ben de artik cevap yazmamaya basladim mesela.
0
halk
(15.04.24)
yeni/eski fark etmeksizin son zamanlarda girmesem dahi bence kıymeti hiç bilinmeyen kendine has bir yer burası. en alakasız sorularda dahi bilen birinin çıkması mesela paha biçilemez. aynı zamanda, önceki duyurularına bakıyorsun, bundan 10 yıl önce demek böyle hissediyormuşum bunları merak ediyormuşum diyorsun. güzel bir his
0
KUCO
(15.04.24)
eski dediğimiz en az 7-8 sene ve öncesinden bahsediyoruz sanırım. her telden insan vardı. herkesin bildiği gibi çoğu insan küstürüldü ve banlandı. şu anda ben dahil yazanlar da bilgisini paylaşmak istemiyor. efor sarfetmek istemiyor. buna benzer duyurularda 2-3 satır yazıp geçiyor. ben bilgi sorulan konularda bile evet hayır diye cevap veriyorum. cevap doğru ama açıklama yapmak içimden gelmiyor.
0
gabe h coud
(15.04.24)
Eskiden ozlerdim ama artik hayir. Cevremde cesit cesit bilgili insanlar var, akil danisabilecegim cok kisi olunca buranin eksikligi de pek aranmiyor.

Ha sunu ozluyorum zorlayici sorular. Mesela soru goruyorsun acaba ne diye sen de arastiriyorsun falan sana bi katkisi oluyordu. Simdi oyle sorular yok. Benim oldugunda da ben de sormuyorum gerci.
0
floydian
(15.04.24)
Bizim insanimiz eline aldigi gucu dibine kadar kullanir. Ota boka duzgun adamlari ucurursan ortamin collesmesi ve kalitenin dusmesi kacinilmaz olur.
0
cooperr
(15.04.24)
Buluşkalar vardı 2 tanesine katıldım hatta dünyalar güzeli bir hanım arkadaşı hala unutamıyorum öyleliydi. İfşalar vardı çok eğlenirdik, random gülme gibi bir kullanıcı vardı onunla ifşa başlatırdık o da gitti.
0
guitarissimo
(18.04.24)
(7)

"sınıfsal" ne demek?

kibritsuyu
Sosyal medyada çokça görür oldum. Mesela büfe hamburgeri resmi koymuşlar, biri de "sınıfsal" yazmış. Altında sayfalarca tartışma, sınıfsaldır, değildir, yok asıl sınıfsal budur, sınıfsalı şunlar bilir. Okudum bir halt anlamadım. Ne demek lan sınıfsal? "Bu hamburgeri üst/alt sınıfa mensup insanlar ye
Sosyal medyada çokça görür oldum. Mesela büfe hamburgeri resmi koymuşlar, biri de "sınıfsal" yazmış. Altında sayfalarca tartışma, sınıfsaldır, değildir, yok asıl sınıfsal budur, sınıfsalı şunlar bilir. Okudum bir halt anlamadım. Ne demek lan sınıfsal? "Bu hamburgeri üst/alt sınıfa mensup insanlar yer/yemez" falan mı demek istiyorlar?
0
kibritsuyu
(14.04.24)
Durum düşündüğünüze benziyor.

Vol. 2 olarakta salça sürülmüş
ekmek görselinin altına
"alt sınıf" yazabilirler.

Bu sadece yeme ile sınırlı da kalamaz.
değerler, hobiler, kültürel seviye, yapılan düğünün genel temasına kadar uzanır.
0
diyecevaplandı
(14.04.24)
Evet, öyle. Yani sınıf farkı göndermesi yapıyorlar. O tweet'teki ilgili konu sadece o sınıfın derdi/zevki anlamında. Başka sınıf buna erişemiyor ya da daha iyileri ile yaşadığı için tenezzül etmiyor diye. AŞIRI BOŞ bir tartışma konusu çünkü fakirliğin alt sınırı, zenginliğin üst sınırı yok. Her konuyu "sınıfsal" diye sulandırabiliyorsun. O yüzden onunla dalga geçmek için gerek kelime oyunları gerek alakasız şeyler üzerinden atılan tweetleri beğeniyorum.
0
nawar
(14.04.24)
"Sınıf ile ilgili" diyebiliriz belki. Türkçe'de -sal -sel ekleri olmadığı için kullanımı dil bilgisi açısından yanlış. o sebeple bu ucube sözcük havada kalıyor. Dar bir çerçevede çarpık materyalist bakış açısıyla türlü materyale uygulanabilir görünürde.

Nasırlı ellerimi çekip koysam altına "sınıf ile ilgili" yazsam kimse yüzüne bakmayacakken. tayt görseli paylaşıp altına "sınıfsal" yazınca bu boş ama anlaşılması güç illüzyon daha fazla ilgi çekiyor çünkü kimsenin aslında tam olarak ne olduğuyla ilgili bilgisi yok dolayısıyla da fikir yürütmek için sonsuz boş bir uzay var.
0
Jazz
(14.04.24)
toplumlarda sınıflar vardır, şunu yapanlar üst sınıftır, zengindir, şanslıdır demeye getiriyor. özellikle vasat kişiler, başarısızlıklarını son zamanlarda bu söylem ile aklayıp "aslında çok akıllıyım ama bişeyleri başaramadıysam iyi bir aileden, iyi bir ortamdan yetişemediğim için öyle oldu yoksa ben mütüş biriyim" demek amaçlı söyleniyor. 2-3 sene önce bir an da patladı herkesin dilindeydi ama aşırı uzun sürmedi popüleritesi, şimdi ise tekrar daha geniş kapsamda gündem oldu.

gül geç. vasattan nasihat, analiz dinlemeye gerek yok
0
avatar is back
(14.04.24)
insanların özellikle gençlerin ekonomik durumu kötü, bir şekilde mizah olsun başka şey olsun günü geçirmeye çalışıyor. eğlence amaçlı kullanılıyor yoksa kimsenin gidip felsefe/derin analiz konuştuğu yok.

soruya gelecek olursak evet bu hamburgeri bir sınıf yer bir sınıf yiyemez şeklinde.
0
gule gule
(14.04.24)
patronaj1
(15.04.24)
O tweette bahsedilen olay hamburger değil, denizden çıkıp hamburger yeme aktivitesi. Bu hamburgeri görünce direkt plaj işletmesi hamburgeri geliyor herkesin aklına çünkü 90larda ve 2000lerin başında özellikle kamu kurumlarının ve bazı fabrikaların böyle plaj tesisleri vardı çalışanların gidebildiği, orada ucuza tatil yapan memur/işçilerin çocukları bu hamburgeri görünce direkt hatırlar. Sınıfsaldır yazan tweetin alıntıladığı tweette de bu denizden çıkıp büfe hamburgeri yeme aktivitesinden bahsedilmiş ki bu sınıfsal bir olay değil çünkü 90larda dediğim gibi işçi çocukları da bu hakka sahipti. Ama tabii ki bunu da yapamayan milyonlarca çocuk vardır, ama bu fakirlik kıyası değil, sınıfsal olması ayrı bir durum. Monako'ya gidip ıstakoz yemek sınıfsaldır ama plaj büfesinde ucuz burger yemek sınıfsal değildir
0
nundu
(15.04.24)
(15)

başka bir dilde yazılan tabelalardan neden rahatsız olunur?

ezkaza
hayatım boyunca bunu anlayamadım. kategorik olarak ingilizce, arapça, rusça veya türkçe tabelalara karşı nötr durumdayım. bir önyargım yok. ancak tabela tarafında tıpkı menülerde olduğu gibi belirli bir standardizasyon getirilmesini destekleyebilirim. örneğin türkçe anadilimiz olduğu için türkçe ola
hayatım boyunca bunu anlayamadım. kategorik olarak ingilizce, arapça, rusça veya türkçe tabelalara karşı nötr durumdayım. bir önyargım yok. ancak tabela tarafında tıpkı menülerde olduğu gibi belirli bir standardizasyon getirilmesini destekleyebilirim. örneğin türkçe anadilimiz olduğu için türkçe olarak ne olduğu belirtilmek koşuluyla diğer başka dillerde de isteyenler tabelasını asabilmeli bence. sonuçta ticari bir işletme bu. ve işletmeci kendi kararını verebilmeli. biraz yeni doğan bebeğe isim koymak gibi düşünüyorum. isteyen istediği ismi koyar. isteyen istediği dilde tabelasını yazar.

diğer yandan özellikle arapça tabelalar konusunda ekstra bir hassasiyet söz konusu iken ingilizce, rusça veya başka dillerdeki tabelalar için bu hassasiyet yok gibi. kendimi bir arapsevici olarak nitelendiremeyeceğim gibi arapça karşıtı olarak da nitelendiremem. bu konuda oldukça şeffafım.
sonuçta türkçe tarih boyunca farklı alfabeler kullanmış bir dil. bugün malesef latin alfabeleriyle yazılan her şey türkçe gibi algılanıyor.

eğer amaç türkçe dilini korumak ise en başta ingilizce tabelalarla mücadele etmek gerekmez mi?
patisseri olmayan pastane veya rent a car olmayan araba kiralama şirketi kalmadı artık çünkü.
ama ingilizce global dil vs diye normalleştirmeyin lütfen. 2 yıl sırbistan'da yaşadım. starbucks tabelası latin harfleriyle yazılmanın dışında kendi dillerindeki okunuşuna göre ve kendi alfabeleriyle de yazılıydı. ingilizce sırbistan'da global değil mi yani şimdi koskoca şirket global markasını tek başına kullanamıyor.
0
ezkaza
(14.04.24)
ingilizce bilmek ve bir şeyleri ingilizce yapmak daha cool geliyor çünkü birçok insana. anadolu'da açılmasa hiçbir şey değişmeyecek üniversitelerde okuyup biosuna bölümünü üniversitesini ingilizce yazanları düşünün mesela. tabela mevzusuyla aynı kökten geliyor.

arapçada ise alfabe latin değil. ayrıca arapça tabeleların birçoğunluğu suriyeli dükkanlarında var. bazı yerlerde kendi mahallelerini kurdukları için neredeyse antipatik geliyor tabi ki tabelaları.

bir de ingilizce bilen ya da ingilizce marka kullanan kişi de yüzde doksan dokuz türk. neyin mücadelesini vereceksin ki? arapça tabelada öyle bir durum yok. mülteci muhabbeti olmasa yabancı tabela indirmenin ben bu kadar yaygın olacağını da düşünmem açıkçası.

benim şahsi fikrim kesinlikle başka alfabe kullanılmaması ve mümkün mertebe hepsinin türkçe olması yönünde.
0
black holes in the sky
(14.04.24)
ingilizce tabelalara dahi sınırlama gelmesi lazım..bunun x sevicilik x düşmanlığıyla alakası yok, tamamen kendimizle alakalı bir durum. tabii halkta bilinç olmadığı gibi bir de buna izin veren yönetici şaklabanlar olduktan sonra hiç umudum yok.
0
gule gule
(14.04.24)
kültür erozyonu dediğimiz durum bu. buradan bana sadece tabela değil, dilin doğru kullanılmaması da geliyor. buradaki amaç kendi kültürünü koruyup kollamak. bunun iktisadi durum için turist için kabul edebilirsiniz. ancak ülkesinde savaş olup maddiyatı sayesinde burada ikamet eden insanlardan böyle bir talep gelirse de verilecek cevap bellidir. "misafir umduğunu değil bulduğunu okumalıdır."
0
phonex
(14.04.24)
aslında olmamak lazım dediğiniz gibi yanında bir yerinde türkçesi de varsa. esnafın bölge şartlarından veya yaptığı işten kaynaklı hedef kitlesi olarak belirlediği bir millet varsa onların diline özgü tabela yapması gayet doğal. ancak şöyle bir şey var bir bölgede farklı dilden tabelaların olması o bölgede o dili kullanan milletten epey bir kişi olduğunun göstergesi. yani rahatsız olunan görünürde tabela gibi ama özünde bu durum oluyor esasında.

hayat tarzı, ideoloji gibi sebeplerden ötürü kendi şehrinde rusların yaşaması rahatsız etmeyip arapların yaşaması edebilir bir kesmi bu da gayet kendi içinde mantığı olan bir durum normal yani. tam tersi araplardan rahatsız olmayıp ruslardan olan bolca insan da var. bunlar kişiye göre değişir ve hepsinin kendine göre sebepleri var. amaç dili korumak değil yani o yüzden ingilizce de global dil olduğundan normal. ayrıca dili korumak da enteresan bir kavram dil canlı ve gelişen bir varlık işte bugün 100 yıl önce kullanılan dil ne kadar farklı geliyorsa bize 100 yıl sonraki türkçe de bugüne göre farklı gelecek muhtemelen beyhude bir çaba.
0
semaforo de medianoche
(14.04.24)
Beni rahatsız etmiyor. Türkçesi belirtildikten sonra isterse Elfçe yazsın. Kültürün böyle şekilci şeylerle korunacak bir şey olduğunu düşünmüyorum, daha kompleks bir olay
0
nundu
(14.04.24)
Bu tip sorular beni çok güldürüyor. Ya dışarıdan aşırı izolesiniz ya da gerçekleri umursamıyorsunuz.
0
sevilen progressive türkücü
(14.04.24)
Eğer ingilizler ülkeye gelip kendi mahallelerini falan yaratmaya baslasaydi belki de dediğiniz daha önemli olurdu.
Ama ben izmir'e geldiğim zaman bazı geçtiğim yerler resmen orta doğu olmuş. Bir sürü arapça tabela falan.
Eğer Türkiye'de arap mahalleleri yaratıyorsak o zaman sorun yok ama amaç bu değilse o zaman sorun var.
Misal al bak şunun aciklanabilir yanı var mi?
www.aykiri.com.tr

Ben de türkücüye katılıyorum yani. Ben iki üç haftalık tatilde bile Türkiye'nin geldiği hali görüyorum ve sonunda birilerinin buna karşı savaş baslatmasi güzel.
Örnek veriyorum Fransa'da da orta doğu, asya vs restoranları var ama isimleri iki isimli oluyor, tabelalar zaten Fransızca. Ben dil koruma konusunda fransiz gibi olmamizi tercih ederim. Misal sizin tepkinizde katıldığım örneklerden biri tobacco shop. Türkiye'de her yer tobacco shop olmuş, kim neresinden uydurduysa. Bunun da duzenlenmesi lazım.
0
logisticsmanager
(14.04.24)
Managerın bahsettiği gibi fransızların tek özendiğim yanı dillerini koruma konusundaki tutumlarıdır. Bizim ülkenin milliyetçisi bile nedense lütfedip diline önem vermez. Sadece dili korumak kültürü korumaya yetmez ama dili korumadan da kültür olmaz.
0
asteriks
(14.04.24)
Çok uzun yazacaktım da üşendim.
@sevilen progressive türkücü +1
demekle yetineyim.
0
Mirket
(14.04.24)
ben hicbiri olmasin istiyorum, o kadar ulke gezdim museum, city centre diye gosteren ingilizce tabela bile yok.
arapca da ise daha fazlasi var.
0
durgunfoton
(14.04.24)
Sevilen progressive turkucu +1
0
Kittie
(14.04.24)
sevilen progressive türkücü +1000
0
ercu cozer
(14.04.24)
İki önerme ile başlıyorum.
* Dil iletişim içindir.
* Tabelalar ticaridir.

Kusura bakmayın, tüccar kime ulaşmak derdinde ise onun dilinde yazar. Oyuncakçının şirin fontlu tabelası çocuğa nasıl hitap ediyorsa araç kiralama şirketi de turiste öyle hitap eder. Fırıncılar fırındır. Bakery değildir. İnadına yazanı göremezsiniz. Ancak pastacılık bize ithal gelmiştir. Haliyle patiseriden Éclair (ekler) almak da tabiidir.

En büyük derdimiz bu olsun. İyi pazarlar.
0
Etanglement
(14.04.24)
Başka dildeki tabelalar kültür istilası çünkü. Turistik bölgelerdeki tabelalar bile bilgilendirici olarak İngilizce alt metinli yapılabilir ama Türkçe olmalı. Bu arada marka adı ile tabela arasındaki ayrımı da yapmak lazım. Marka adlarını da hep yabancı yapmak ezik bir yabancı özentiliği ama verdiğin örnekteki gibi "patisserie" detayı gibi şeylere müdahale edilmeli bence. Yine aynı paragraftaki notunda olduğu gibi yabancı markalar da latin harfleri ile yazılmalı tabii ki.

Marka isimlerine Türkçe dayatamazsın tabii ki ama arapça seçmek isteyen "El Shaarawy Kafe" yazsın. Başka alfabe ile değil. Marka isimlerinde de Türkçe seçenlere teşvik ya da yabancı seçeceklere ekstra yük gelsin. Artık hangisi X'i o dönem daha mutlu edecekse.
0
nawar
(14.04.24)
yanıtlar için teşekkür ederim arkadaşlar,

@sevilen progressive türkücü
ne dışarıdan aşırı izoleyim ne de gerçekleri önemsemeyen bir tipim.
tabelaların hangi dilde olduğu konusuyla ilgilenmek benim dünya görüşümde oldukça gereksiz bir ayrıntı ve salt bu konu üzerinden milletçilik taslamak bana oldukça gülünç geliyor. çünkü milliyetçilik böyle şekilci uygulamalarla değil bu memeleket için katma değer üretmekle veya işini iyi yapmakla ülkeni milletini iyi temsil etmekle çok daha ilgili bir mesele.

tabelalar fransızca olunca ben frankofon bir kültüre sempati duymuyorum. fransızcaya bir hayranlık veya düşmanlık da beslemiyorum. diğer diller için de aynı. bu oldukça gereksiz ve keyfi bir durum çünkü. her dil ve kültür kendi temsilcisi için özeldir. eşimin kardeşinin londra'da bir restoranı var ve ismi türkçe. müşterileri büyük çoğunlukla türkler ve araplar.

tacir hangi kitleye hitap etmek istiyorsa veya bundan da bağımsız hangi alfabeyle hangi dille tabela yazmak istiyorsa yazsın bundan kime ne? gerekli standardizasyonu sağladıktan sonra yazılan dile tepki göstermek bana gerçekten çok gülünç geliyor.

arapça veya başka bir dilde yazılan tabeladan niçin rahatsız olayım ki? arapça tabela asılınca benim türklüğüm niye zarar görsün? ingilizce zaten dilimizi tarumar etmiş maksadın dil ve kültür hassasiyeti olmadığı gayet net burada.

bir süredir alanya'da yaşıyorum burada neredeyse her iş kolunda her yerde rusça tabela görmek mümkün. yani mağazadan restorana ve hatta avukatlık ofisleri bile. ben bundan rahatsız olmuyorum çünkü insanların hedef kitlesi belli. demografi belli. hatta belki mülk sahibi yabancı kendi dilinde tabela asıyor ve burada bir yatırım yapmış oluyor.
bundan bir insan niçin rahatsızlık duyar?
0
🌸ezkaza
(15.04.24)
(19)

Fenerbahce neyi protesto ediyor?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(07.04.24)
Başarısızlıkları harici her şeyi
0
glamdr1ng
(07.04.24)
Birazdan çıkıp savunacaklar ama çok enteresan ki Galatasaray'ı hükümete benzetenlerin benzettiği tek şey sürekli kazanmak. Onun dışında bizde sürekli yönetim değişir, başarılı yönetim bile ertesi sene yollanır vs.

Şu an Fenerbahçe'de doğru ile yanlış, kurgu ile gerçek, iyi ile kötü farkı kalmadı. Başkanları ne sallarsa peşinden gidiliyor. Bunu ben bir fenerlilerde bir de bir siyasi partinin destekcilerinde gördüm. Yani cerrah bile olsa adamlar rambo okan seviyesine düşüyorlar.
Yani normal bir insanda olması gereken şuydu;
Federasyon söylediği gibi Karagümrük maçını ertele
Bugünkü maça çık ki yagiz'a göre futbolcular çıkmak istemiş ama özellikle antrenman koymuslar.
Ne olabilir yani çok da önemli değil.

Şimdi u-19 gençlerine yazık ettiler.

Protesto ettiği de klasik iste geçen bilmem kaç yıl önceki maçı video olup gösteren kişi neyi protesto edebilir. Protesto görmek isteyen şunu izlesin, aradaki klas farkını görsün;
youtu.be

Şimdi olağanüstü durum diyip başkanlığa aday olacakmış gibi de konuştu. Mis gibi oldu.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Protesto değil mızmızlık
0
benarrivo
(07.04.24)
Bence bunu Fenerbahçe taraftarının bile çoğu açıklayamaz.

@logistics +123456 Kötü bir ruh halindeler 5. yıldız, sürekli başarısız olup rakiplere, hakemlere suç bulmalar, Fenerbahçe cumhuriyeti vs. bir sürü örnekle köyün delisi oldu çıktılar iyice.
0
chicha_v2
(07.04.24)
kendileri de bilmiyor ki:)
0
nothing in my way
(07.04.24)
Yani 1542151251 gündür, aydır hatta yıldır açıklanıyor. Hala anlamıyorsanız ve "bışırısızlıklırı, ıyrıcılık ırıyışı" falan deniyor ve 1254215215 ayrı başlıkta tekrar tekrar tekrar tekrar tekrar tekrar soruluyorsa boşverin. Çok yormayın kendinizi. Bir karikatür var, onu atacağım ama tartışma başlatıcı diye ban yiyeceğim sonra ahahaha
0
nawar
(07.04.24)
federasyonu ve hükümet yanlısı gs başkanını.

not: beşiktaşlıyım
0
HellKeePer
(07.04.24)
Gördüğümüz üzere gol yemeyi protesto ediyormuş çünkü savunma yaparken golü yiyince bir anda cekildiler hahaha. Eminim "plan buydu" diyecekler ve buna da inananlar olacak.
Icardi'yi de ediyor olabilirler malum araları iyi değil.
0
logisticsmanager
(07.04.24)
Bir önceki lig maçında 250-300 kişi sahaya inip takımı linç etmeye, belki öldürmeye çalıştı. Neyi protesto ediyor olabilir? Aynı deplasman dönüşünde takım otobüsü kurşunlandı, yıllardır bi bok değişmiyor.

Yukarıdaki yüksek zekaya sahip gs’li şakacıların daha komik olmasını beklerdim. Kollanmaktan dolayı bunun ne anlama geldiğini bekleyemezsin gs’lilerden o da ayrı hikaye.

Oynasaydı da Fenerbahçe çok rahat kazanırdı. İttirmeyle ve 1-0 kazanmakla geldiler buraya kadar, Fenerbahçe yenebilirdi, hata yaptı
0
avatar is back
(07.04.24)
Üstteki mesaja ek olarak, gs hükümetin arka bahçesi olduğu için bakış farklılığı oluyor ve taraftarları bunu idrak edemiyor. Bu adama tff’yi şikayet etsen, oluşumu anlatsan ne fark eder? Tartışabilmek için önce sorun ne anlaşılması gerekiyor, gs’liler kabul etmeyi geç farkında değil ki olay ne, ne değil :) adam hala maç günü falan sanıyor olayı hahaha
0
avatar is back
(07.04.24)
spacevan
(07.04.24)
30 senedir FB ligi satin aldi, FB kollaniyor diyen zeka pariltisina sahip arkadaslari protesto ediyor olabilirler. 10 senede 1 sampiyon olan takimin kollandigini, hakemlerin federasyonun ayarlandigini iddia eden Hincal'dan beter utanmazlari protesto ediyor olabilir. Guc odaklari Fenerbahce'ye giremiyor. 90larin derin devlet artiklari, Fetullah, AKP GS'yi ciftlige cevirdi. FB'ye ise hicbir sekilde nufus edemediler. FB'li oyuncular buyuk Turkiye icin evet videosu cekmez, Dursun, Aysal gibi ona buna yagcilik yapmaz, bize stad yapin diye onun bunun kapisinda yatmaz, muhaliftir. O yuzden de son 13 yilda 1 sampiyonlugu var, ondan oncekiler de inanilmaz zar zor kazanilmistir hepsi. Geleneksel bir buyugun son 13 sezonda 1 sampiyonlugunun olmasi asiri anormal bir olay zaten. Normal zekaya sahip birinin uyanmasi lazim bir seyler dondugune. GS da zamaninda senelerce sampiyon olamamis ama o zamanlar takim rezilmis zaten, Ikincilikleri bile yok dogru duzgun, sampiyonluk yarisi bile veremiyorlarmis
0
speedy
(07.04.24)
fenerbahçe haksızlığı hak olarak gören bir kuluptür.

özkan sümer
0
jamswety
(08.04.24)
Feto bitince biten takımın taraftarı olsam ben de malum parti taktiği yapıp kendim hariç herkese fetocu derdim.

Çok enteresan hem karakterleri hem taktikleri benziyor.
0
logisticsmanager
(08.04.24)
@logisticsmanager "feto bitince ..." bu muhabbete de hastayim. Feto bitmis:) Bunu diyenin dunyadan haberi yoktur. Olaylari yorumlama, algilama, anlama, kavrama kabiliyeti sifirdir. Feto falan bitmedi kardesim sadece fetoculer kandirildik dedi ve sonrasinda seni beni fetocu ilan edip dalgasina bakti, hayatlarina devam ettiler. Daha bunu bile algilayamacak derecede Fb dusmanligindan gozu donmus bir guruhtan bahsediyoruz.

Super kupa muhabbetine gelirsek yazin GS sampiyonlar ligi icin 3 on eleme oynayacak diye CL'ye katilsin, cl gelirlerinden mahrum kalmasin diye oynatilmadi super kupa. Erteleme belasindan kurtulmustu Turk futbolu senelerdir tekrar baslattilar Gs icin. Simdi ise GS Avrupa'dan elendi diye super kupayi zorla oynatip emri vaki cektiler fb'ye. Fb bu ikiyuzlulugu protesto ediyor.
0
neck_and_neck
(08.04.24)
@neck_and_neck; ben de tanımadığı insanlara sürekli takımları üstünden fetocu diyen kişilere hastayım. Ve özellikle bu kesimin kendisini muhalif diye yedirmesine de hastayim.

Ha bu kadar uzatmayacaktim ama Fenerbahçe'yi sahadan ceken adamin babasi kimin dunuru bir bak biraz. hatta hangi sirketlerde calismis, misal belediyenin hangi sirketleri gecmisi var falan. Babasının adı osman ketenci.

Fb dusmanligim yok, sadece herkese fetocu diyen iki kitle var, onlara dusmanligim var.
0
logisticsmanager
(08.04.24)
problemi yaratan zihniyetle problemi çözemezsinizi protesto ediyor.
0
since1907
(08.04.24)
ALi Koc deli gibi para harcadi buna ragmen bonus penaltilara ragmen ikinciler ve GS deplasmanina gidecekler.Simdiden on almaya calisiyorlar.Bu kadar beles penaltiya ragmen halen neyi protesto ediyorlar diye sormaniz cok normal.Mantikli bir protesto nedeni olsa cogu kisi bunu merak etmezdi.
0
turkuaz
(08.04.24)
kendileri de bilmiyor. trabzon'da yaşanan olayları mı, otobüs kurşunlama olayını mı, denizli olayını mı? sorsan hepsi derler. ama maç ertelense oynayacaklar. bu nasıl protesto o zaman? eğer gs hükümetin arka bahçesiyse zaten şampiyon olacaktır. niye oynuyorsunuz çekilin ligden
0
paintov
(08.04.24)
(7)

Peniste cikan sigiller?

terlikleri calinan depremzede
Arkadaslar merhaba, bir kac haftadir killarimi uzatmistim. Simdi bir sürü sivilceler ciktigini gördüm killari kestikten sonra.Icinde iltihap yok, sikinca bir sey cikmiyor icinden. Kasinma veya bir agri da yok.Özelden fotograflari gönderebilirim bir fikir verebilecek varsa eger. Sali günü doktor rand
Arkadaslar merhaba,

bir kac haftadir killarimi uzatmistim. Simdi bir sürü sivilceler ciktigini gördüm killari kestikten sonra.

Icinde iltihap yok, sikinca bir sey cikmiyor icinden. Kasinma veya bir agri da yok.

Özelden fotograflari gönderebilirim bir fikir verebilecek varsa eger. Sali günü doktor randevum var ama o zaman kadar baya ehvam yaptim cinsel hastalik olabilir mi diye. 6 aydir yeni bir partnerim var ve onda bu sivilcelerden yok.

Simdiden sagolun.
0
terlikleri calinan depremzede
(06.04.24)
Bende de çıkmıştı sorgulamadım, sonra kendi kendine azaldılar. anal yolla korunmasız ilişkiden kesinlikle sakının.
0
HellKeePer
(06.04.24)
hpv olabilir.
0
alt4y
(06.04.24)
Jilet kullandınız büyük ihtimal kılları keserken. Yüzde 75 hpv kaynaklı siğildir. Hpvnin tuvaletten ordan burdan bulaşma ihtimali çok düşük, cinsel yolla bulaşıyor.

Bir ihtimal molloskum olabilir. Onun cinsel yolla bulaşmama ihtimali de var.

Partnerinizde lezyon olmamasının önemi yok. Ondan ya da başkasından kapmış olabilirsiniz, bilemeyiz.

Cildiyeye gideceksiniz bu arada. Geçmiş olsun.
0
kojonotsuki
(06.04.24)
Kılların olduğu yerde çıkıyorsa tahriş ya da çıkamayan kıl sebepli olabilir. Bunlar değil de siğil ise HPV. Belirli bir yerde varken tıraş olunca yaymış olabilirsiniz. Devlette testi yok bildiğim kadarıyla. KETEM'de de sadece kanser yapan HPV versiyonları kontrol ediliyor. 100'ün üstünde versiyonu var. Laboratuvarda sürüntü almaları lazım.
0
nawar
(06.04.24)
%99,99 kılların kesilmesinden kaynaklıdır
0
Euxinos
(06.04.24)
hocam tıraş tamamen. hpv olma ihtimali çok düşük. her erkekte tıraş kazası olur bunlar. sonra azalarak kaybolur.
0
summerjam0306
(06.04.24)
Jiletin etkisidir kılların uzayınca geçer bence. Ama emin olmak istersen git cildiyeye.
0
volkandemircan
(01.05.24)
(2)

Football manager'dan anlayanlar lütfen.

dite
Arkadaşlar diğer duyurulara göre bayağı gereksiz bir şey gibi gelebilir ama yardımcı olabilecek birisi var mıdır merak ediyorum. Footbal manager son sürümü indirdim yanında da editör satın aldım ama editörü kullanmayı beceremedim. Oyunda yapmak istediğim uç bir şey değil şampiyonlar ligi, uefa, konf
Arkadaşlar diğer duyurulara göre bayağı gereksiz bir şey gibi gelebilir ama yardımcı olabilecek birisi var mıdır merak ediyorum. Footbal manager son sürümü indirdim yanında da editör satın aldım ama editörü kullanmayı beceremedim. Oyunda yapmak istediğim uç bir şey değil şampiyonlar ligi, uefa, konferans gibi kupalara avrupalı olmayan ulusların da katılmasını istiyorum (asya kıtasındakiler) bunu nasıl yapabileceğime dair yardımcı olabilecek birileri varsa iletişime geçerse çok memnun olurum, teşekkürler.
0
dite
(05.04.24)
fm sitelerinden yama arayın derim. yapılabiliyorsa yapılmışı vardır sanırım.
0
kehende
(05.04.24)
Satın aldıysanız o In-Game Editor'dür. Orada öyle değişiklik yapamazsınız. Pre-Game Editör ücretsiz olması lazım. Onu açıp, yeni veritabanında turnuvular kısmında istediğiniz kupayı seçip "düzenle" deyin. Sınırları, kıtaları ya da eklenmesini istediğiniz takımları oradaki alt menülerde seçebilirsiniz.
0
nawar
(06.04.24)
(10)

yaşlandıkça muhafazakarlaşmak

robert bosch
yıllar geçtikçe muhafazakarlaştığınızı düşünüyor musunuz? örnek verebilir misiniz?
yıllar geçtikçe muhafazakarlaştığınızı düşünüyor musunuz? örnek verebilir misiniz
?
0
robert bosch
(05.04.24)
Yeni şeyler denemeden bildiğini yapma/alma açısından olabilir. Muhafaza etme anlamında.

Dini anlamda soruyorsan hayır.
0
nhk ni youkosu
(05.04.24)
Yaşlandıkça muhafazakarlaşmak insanın doğasında olan bir şey. Ölüme yaklaştıkça daha da artıyor. Yaşamayanlar istisna durumdadır. Yaşamadığını iddia edenler ise "muhafazakar" deyince aklına sadece din gelenler.

Surat yamultma efektli komedi(?), kelimenin ilk harfinden sonrasını silip yerine "ş" harfi koyulması ile türetilen(!) kelimeler, harflerin yerini değiştirerek oluşturulan kelimeler, arabesk keko Türkçe rap, yeni nesil komedyenlerin ciddi kısmı, restoranlardaki sunum komedisi, SJW zırvaları vb. şeylerden rahatsız oluyorum. Aptal insanlara tahammülüm azaldı. Bir de eskiden hemen hemen her hafta sonu dışarı çıkar, gece 2-3'ten önce dönmezdik. Şimdi maddi yükü olmasa bile dışarı çıkmak yerine evde toplanıyoruz.

Din, tanrı vs. olarak ise herhangi bir muhafazakarlaşma söz konusu değil. Gelenekçi tipte aileler ile toplanma, akraba gezme, büyük bayram kutlamaları vs. gibi şeylerden nefret ederdim küçükken. Şimdi yapmadığım için çok mutluyum. O devam ediyor.

Yaşlandı derken 40'lara daha yolum var.
0
nawar
(05.04.24)
Dini anlamda da düsünebiliriz ama öyle sormadim. Mesela bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu? Bu tarz şeyleri demek istedim.
0
🌸robert bosch
(05.04.24)
"bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu?"

buna muhafazakarlık demezdim ama evet ben böyle düşünüyorum artık. Özellikle 30+ olunca (ve aslında bizim yaşımızdan bağımsız, aile ve akrabalar 60+ olunca) onlarla sağlıklı şekilde kaç kere buluşabileceğimizi sorguluyorum. Sadece bayramdan bayrama görüyorsam, sayı çok az. Sevdiklerimle geçirdiğim vaktin kıymetini anladım evet.
0
nhk ni youkosu
(05.04.24)
kesinlikle. üstelik bunu 30'a yaklaşan biri olarak söylüyorum ahaha.

hayatımı avrupa aşığı birisi olarak geçirdim. daha 9-10 yaşında politikadan, ekonomiden anlamazken bile "batı medeniyeti" hayranıydım. ha şu da var: hala doğru yapılan işe "doğru" derim, bu konuda tarafgirliği mantıksız buluyorum ama geldiğimiz noktada kesin doğruları (diğer bir deyişle medya propagandasıyla "batı yapıyosa doğrudur") mantığını benimsemeyi bıraktım diyebilirim.

bu berbat ekonomiden, çürük ülkeden kurtulup daha güzel hayatlara kavuşan akranlarım için gerçekten seviniyorum; buna hiç itirazım yok ama diğer taraftan türkiye'de yaşayanlar olarak "almanya'da market vidyosu" izlemekten beynimizin muşmulaya döndüğünü düşünüyorum.

azılı bir atayiz ve özgürlükçü olarak ben son birkaç yılda biraz daha kendi içime kapandım açıkçası. yaşadığım hayattan mutlu değilim ama deli gibi yırtınmamın bana bi katkı sağlayacağını da düşünmüyorum. ya gidersin ya da uyum sağlarsın.

onun dışında artık almanya veya sibirya'da yaşamayı da fazla düşünmüyorum. annem yaşlanıyor. babam öldü. erkek kardeşim benim için hala bebek gibi. yakın zamanda dayı oldum. ailemi, her şeyi sırf daha iyi maaş veya koşullar için geride bırakmak eskisi kadar kolay gelmiyor.

bir yandan kendi durumumu çok üzücü buluyorum aslında. kendini özel zannederken hayatın yonttuğu, yoğurduğu, tükürüp öylece bıraktığı insanlardan biriyim. hayallerimin önemli bir bölümüne ulaşamadım, öyle de öleceğim. bununla gurur duymuyorum ama bir yandan da nasıl desem, hayatın olağan akışına uymaya çalışıp "esnek" davranmak arzusundayım. yoksa kafayı yerdim (bu yememiş halim).

o yüzden ben daha 30'una varmamış bir sultanbeyli hızlısı olarak KESİNLİKLE muhafazakarlaştığımı söyleyebilirim. daha ürkek, daha ketum, daha savunma ağırlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye başlıyorum yavaş yavaş.

içimde AHA ŞU KADAR inanç olsaydı zaten samimi söylüyorum gidip ortodoks keşişi filan olurdum, nesiller boyu anlatılacak şahane bir manyak olurdum. dini ve manevi olarak pek inancım yoktur, o konuda zayıfım ama geldiğim noktada artık 1+1 ev, kedi, akşamları dizi-film-maç izleme fikri beni mutlu etmiyor açıkçası. eşim, 50 tane çocuğum olsun filan diye düşünmeye başladım.

özellikle genç yaşta "açılan" insanlar için hele ki türkiye gibi ülkelerde uzun vadede muhafazakarlaşmak sanırım büyük ölçüde kaçınılmaz.

yine de milletim müsterih olsun, ben her şeyden nefret eden aksi bir ihtiyar olmamaya gayret edeceğim.

son not olarak ekleyeyim, "bayramlarda bi araya gelmek kısmı" beni ayrıca vurdu. çocukken, ergenken NEFRET ederdim. şimdi "sevdiğin insanları bi daha göremeyebilirsin" kafasındayım.
0
mark greg sputnik
(05.04.24)
kesinlikle.

28’ken rahattım. 30 oldum, manken gibi kızları iplemiyorum. hata yapanın üstünü çiziyorum. güvenli duruşta muhafazakarlıkta çığır atladım. şakasız yalnız kalmaktan falan da korkmuyorum, bal porsuğu gibi date’ler geçiriyorum. biraz zayıflayalım, görüşürüz fıstıklar modunda takılmaya devamke.
0
baldan kaymak
(05.04.24)
Dini olarak hayır. Hatta radikal ateist oluyorum.

Diğer konularda evet. Mesela artık etik şeylere daha fazla önem veriyorum. Ailevi anlamda sürekli annemle babamın kalan ömrünü düşünüp kalan tatillerimizi hesaplıyorum vs.

Hala bayram sevmem. Çok travmam var. Ömür billah bayram kutlamam.
0
jazzabel
(05.04.24)
insanlari daha rahat kategorize edebildiğimiz icin tahammul dusmesi olabiliyor veya sınırları daha koruyoruz. aslında iyi kalbi temizden vs ziyade o kişi neyin ürünü, neyden besleniyor bilip buna göre ona zaman ve enerji harcıyoruz. bu konuda muhafazakarlastigimi soyleyebilirim

geleneksellik konusunda ise bir akım var yine ananne babanne dönemini övmek, köy övmek, temizlik yapmak, ev yapımı olan her şeyin güzellenmesi. bunlar güzel şeyler zaten de biz çocukken paketlilik, hazır gıda, dışardaki yemekler, eve temizlikçi almak, oteller, gece hayatı vs daha mühim bir şeydi. bunu ünlülerden bile çıkarıyoruz herkes köye yerleşmeye çalışıyor çapkınlığın yerini iyi ilişki kuram insanlar alıyor gibi örnekler uzatilabilir. akraba ilişkisinde de dönemsel bir şey yaşıyor olabiliriz yine geçmişe özlem ve övgü. belki sosyal bağlarımızın zayıflığı, samimşyetsizliği ve çiğliği bizi akrabada(zorunlu birliktelik) bir arayışa götürmüş olabilir. bunun yaşla yok diyemem ama bi süre akrabalarla fazla haşır neşir olsak o gelenekten neden uzaklaştığımızı anlariz diye düşünüyorum
muhafazakarligi pek de saglikli bir sey olarak gormuyorum biraz evrilmek lazim sanki
0
ala09
(06.04.24)
Dini anlamda kesinlikle hayır.

Gelenek görenek anlamında kesinlikle hayır.

Ama tecrübe edilmiş ve doğruluğu tarafımdan görülmüş davranışlarımda ısrarcılığım genç nesilde muhafazakarlık olarak algılanıyor olabilir ki ona bir şey diyemem.
0
Mirket
(06.04.24)
Babam daha chill bir adama dönüşmüştü. Hatta ondan bir olayı saklıyordu aile sonra bir şekilde söylediler o da “ genç adam olur öyle şeyler” dedi ve iplemedi.

Bana gelecek olursak ben 30 larımda özellikle ilişkiler konusunda baya bir laçkalaşmıştım ama tabii sonunda o ilişkilerden güzel bir şey çıkmadı. O zamanlar savunduğum şeylerin tersine geleneksel ilişkiyi daha arar ve savunur oldum. Eskisi kadar geniş değilim. Eski düşüncelerimin arkasımdayım ama benlik değil onun da farkındayım. Bunun dışında aileme daha çok vakit ayırmaya, aramaya sormaya başladım. Ama ailemin gençleri benimle çok rahatlar hem sırdaşlarıyım hem de dert ortaklarıyım konu ne olursa olsun. Bunun dışında hala chill im.
0
guitarissimo
(22.04.24)
(6)

E devlete giremiyorum, NFC doğrulaması yapmiyor.

sirisum
Milyonlarca insan ayni sorunu yaşıyormus. Aradim konustum, sorunun ekran görüntüsünü mail atın dediler. Bin saat bekleyecek vaktim yok, acil bir belgeye ihtiyacım vardi. Ne yapmaliyim? Her sey guncel ve doğru. Ama asla nfc doğrulaması yapmıyor
Milyonlarca insan ayni sorunu yaşıyormus. Aradim konustum, sorunun ekran görüntüsünü mail atın dediler. Bin saat bekleyecek vaktim yok, acil bir belgeye ihtiyacım vardi. Ne yapmaliyim? Her sey guncel ve doğru. Ama asla nfc doğrulaması yapmıyor
0
sirisum
(05.04.24)
Mübalağa diye bir sey duymussunuzdur hani?
0
🌸sirisum
(05.04.24)
çok uğraştım, arkadaşlarımın telefonlarından e devlete tek tek girip denedim, sadece arkadaşın yanılmıyorsam ayfon 13ünden oldu. hemde öyle saniyesinde oldu ki ben bile inanamadım. şaka yapmaıyorum 15 gün e devlete girip nfc ile kimlik doğrulaması yapmak için uğraştım, dükkana gelen müşterilere bile abi senin telefondan e devlete girebilir miyim abi falan çekmeye başlamıştım.
0
Fodera
(05.04.24)
Kimlik sorunlu. Benim kimliğim nfc ile okunamıyorken aynı gün yenildiğimiz eşimin kimliği okunuyor. Farklı telefonlarda da denedik. Muhtemelen milyonlarca bozuk kimlik var böyle.
0
prole
(05.04.24)
Kimlik kartını mı okumuyor yoksa, okuyup hata mı veriyor? Benim telefonda sorunsuz sıkıntısız okuyor kartlarımı. Arkadaşımın ise kartı telefonun her yerinde gezdirdikten sonra ucunda köşesinde bir yerlerde okuduğunu gördük. Normalde okuması gerektiği yerlerde kesiliyordu.

Bu arada sistemde hata yok. Yani artık yok, ilk hafta biterken çözüldü o konu. İnsanlar tarama kısmına gelemiyor (çoğunlukla yönergeleri okumadıkları için) ya da geldiklerinde telefon veya kimlik yüzünden NFC konusunu çözemiyorlar. Hata bunlardan biri olabilir.
0
nawar
(05.04.24)
2 ayrı telefondan denedik olmadı
2 ayrı kimlik denedik olmadı
ptt ye gittik eki eki evet sorun var nfc ile çoğu kişinin olmuyor dediler
0
eja
(06.04.24)
E ben nasil alicam o zaman belgeyi ya. Saka gibi. Tarama asamasina kadar geliyorum, tarama yaptığında saniyesinde hata veriyor, yeniden dene diyor. Mobil imza ile mi yapsak napsak
0
🌸sirisum
(06.04.24)
(5)

Erkekler ve beyaz yalanları (sorum erkeklere)

gnosis
Başlığı gönül işleri olarak açtım ama sadece sevgili-partner olarak değil, genel olarak erkekleri kastediyorum. Çevremdeki erkekler: sevgili, arkadaş, iş arkadaşı, baba, abi, amca...hepsi sürekli ufak tefek yalanlar söylüyor. Genelde bir işi yapmamak, savsaklamak, yaptığı yanlışı başkasının üstüne a
Başlığı gönül işleri olarak açtım ama sadece sevgili-partner olarak değil, genel olarak erkekleri kastediyorum. Çevremdeki erkekler: sevgili, arkadaş, iş arkadaşı, baba, abi, amca...hepsi sürekli ufak tefek yalanlar söylüyor. Genelde bir işi yapmamak, savsaklamak, yaptığı yanlışı başkasının üstüne atmak için yapıyorlar. Sonra bu ortaya çıksa da kabul etmiyorlar. Ben kavga da çıkacak olsa doğruyu söyleyip pazarlık yapıyorum ama çevremdeki erkekler her şeyden yalanla sıyrılıyor.
Siz de böyle yalanlar söylüyorsanız, konuşup anlaşmak yerine sizi yalana iten nedir? Çalıştığınız yerde de aynı şekilde yalan söylüyor musunuz?
0
gnosis
(05.04.24)
Ben söylemiyorum.
Yalan söylemenin erkek ya da kadın için ayrımı yok bence.

Ha ama illa cinsiyet açısından bakacaksak, istersen yalan söyleme ve benzeri konuların istatistikleri araştırmaları internette mevcut. Kadınlar açık ara farkla önde.

Çalıştığım yerde de hiç bir erkeğin iş ile ilgili bir yalan söylediğine şahit olmadım. Vardır illaki ama ben şahit olmadım.
0
sorularimicinfeykhesap
(05.04.24)
Kendi çıkarıma olacak değil de başka birilerinin huzuru, çıkarı için yalan değilse de bilgi sakladığım oluyor.
Çalıştığım bir yerde biri diğeri için "bu gerizekalı o işi beceremez" derse mesela diğer kişiye "X bu işin yetişmeyeceğinden endişeli" diyorum. Yalan söylemek dediğiniz bu mu bilmiyorum.

Bence erkekler çatışmaları daha fazla önlemek istiyor. Çünkü çatışma çıkınca ciddi bir kayba uğruyor (Kavgayı kazanan taraf olsan bile 2-3 yumruk yersin)
Kadınlarsa çatışmaya girmek konusunda daha hevesliler çünkü daha az kayıp yaşıyorlar.

Yalan söyleme konusunda kadınların daha önde olduğunu sanıyorum. Mesela toplumumuzda pek çok erkek sevgilisiyle buluşmaya gittiğini söylemeye çekinirken pek çok kadın bunu saklamak zorunda. Bunun gibi sebeplerle büyürken kadınlar yalan söyleme konusunda daha antremanlı oluyor diye düşünüyorum.

Yine de insanları hele de ofisteyken kadın-erkek olarak çok ayırmıyorum kafamda.

Hatalı olduğunu kabul etmemek kadın veya erkeğe has değil bence. Pek çok insanda var. Haksız mıyım?
0
michael_knight
(05.04.24)
Çalıştığım yerde de yakın arkadaş çevrem hariç çevremde de kadınlar çatır çatır yalan söylüyor ama yakalanınca adı "yalan" olduğu için böyle geçmiyor tabii ki. Erkeklerde yalan söyleme mekanizması daha yeni yeni gelişiyor. O yüzden hem sıkça yakalanıyorlar hem de yalanları (satışçılar ve reklamcılar hariç) çok başarılı değil.

Ben yalanı sevmem. Neredeyse hiç söylemiyorum da. Belirli başlı durumlarda yalan söylüyorum. Özellikle konuşup anlaşmak istemediğim kişilerle "he deyip geçmek" ya da aileme bir konuda detay vermemek vs. gibi herkesin söylediği yalanlar onlar da. Yani berbat kesilmiş bir saç için güzel ya da olmuş demem ama bok gibi olmuş da demem. Fuckbuddy'mle buluşacaksam "arkadaşımla buluşacağım" derim. Depresyonda olsam da "iyiyim" derim. Bir sebeple bir yere geç kaldıysam dert/sebep anlatmak yerine süreyi daha kısa söyleyip gelmek üzereyim falan derim. Söylediğim yalanlar bunlar.

İnsanlarla uğraşmak bir şey anlatmaya çalışmak yoruyor.
0
nawar
(05.04.24)
biz erkekler genel olarak yalan soyleyemiyoruz, soyleyemedigimiz icin erkekler cok yalan soyluyor diye bir kanaat var. zaten yalan denilen kavram, basarisiz oldugunda ortaya cikan birsey, ortaya cikmayan yalanin yalan oldugunu soyleyenden baska kimse bilmiyor ki.

peki neden yalan soylemeye calisiyor bu erkekler? tartismadan kacinmanin en kisa yolu oldugu icin, bunda da basarili olamiyoruz zaten.
0
emrahday
(05.04.24)
bu erkeğin doğasında var. bence hala avcı toplayıcı ruhumuz var. bir erkek her zaman kendini olduğundan fazla gösterir. yalanda bunun bir parçası
0
100binZar
(11.06.24)
(8)

Soba Zehirlenmesi - Karbonmonoksit dedektörü

michael_knight
Sobalı bir evde birkaç gece kalmamız ihtimali var. 1 yaşın altında bebeğimiz var.Eşim de ben de soba zehirlenmesinden korkuyoruz, sobalı evde hiç yaşamadık.Karbonmonoksit dedektörü alırsam soba zehirlenmesinden %100 korunmuş oluyor muyuz?Linkteki 600 TL'lik ürün bu iş için yeterli mi?https://www.hep
Sobalı bir evde birkaç gece kalmamız ihtimali var. 1 yaşın altında bebeğimiz var.
Eşim de ben de soba zehirlenmesinden korkuyoruz, sobalı evde hiç yaşamadık.

Karbonmonoksit dedektörü alırsam soba zehirlenmesinden %100 korunmuş oluyor muyuz?
Linkteki 600 TL'lik ürün bu iş için yeterli mi?
www.hepsiburada.com

Önerebileceğiniz başka bir çözüm olur mu?
0
michael_knight
(29.03.24)
50 sene öncesine kadar her evde soba vardı ve karbonmonoksit zehirlenmesi binde, onbinde bir olan bir şey.
Zaten bunun olması için de ya lodos olacak ya da biri gelip bacayı tıkayacak.
Gece soba yakmalık hava mı kaldı abi, akşamdan sonra yeni kömür yüklemesi yapmazsın olur biter.
0
Mirket
(29.03.24)
@mirket bayram tatilinde bir kamp alanındaki "oba çadırı" veya ahşap karavan gibi bir konaklama seçeneğine bakıyoruz.
O yüzden hem soba tesisatının düzgünlüğüne güvenemedim hem de yakmazsak çok üşürüz diye düşündüm.
0
🌸michael_knight
(29.03.24)
Karbonmonoksit yarı yanma ürünü. Bacadan geri beslenme, havasız ortam, tam söndürülmemiş yakacak, kurum ile vs. tıkalı boru olmadığı sürece düşük ihtimal +1

Hepsiburada'daki random bir satıcının sattığı random bir ürüne güvenmezdim. +1

Uygun ve bakımı yapılmış bir dedektör elbette işinizi görebilir. Bireysel olarak hiç almadığım için marka fikrim yok. Başka çözüm de yok pek. Havalandırma sistemi de kuramayacaksınız çünkü. Eskiden madenlerde küçük kuşları bulunduruyorlarmış yanlarında, gazdan zehirlenmede onlar bayılınca tahliye yoluna geçiyorlarmış tabii bu da uyanık olmayı gerektiriyor :)
0
nawar
(29.03.24)
Abi ben kendi evime aldım iki kata da sebebi de şömine olması.
O dönem çok araştırdım ve çok fazla çin işi, hiçbir testi olmayan ve sadece amazonda bulunan firmalar var.

Bu sebepten araştırıp merkezi hollanda'da olan smartwares ürünü aldım.

O yüzden Türkiye'de alacaksan en azından nerede üretildiği belli olan, testi olan, firmasının yeri belli olan bir şey al.

Misal baktim ve ben alsam hepsiburadada olanlardan;
Fireangel
Eds
Itek
3mk

Bunlar arkasında firma olan ürünler. Senin attığın bildiğin Aliexpress ürünü.
0
logisticsmanager
(29.03.24)
gece uyumadan önce sobayı güzelce söndürün yeterli.
0
orpheus
(29.03.24)
Yanarken kömür ilave etmeyin derler ,
sadece odun yakmak da olabilir .
0
dunyatuhaf
(31.03.24)
iyi bir marka alırsan, evet, %100 çalışıyor. bizde var. memnunuz.
bunu kullanıyoruz: www.amazon.de
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(31.03.24)
Çok teşekkürler cevaplarınız için.
Bebeği yanımıza almamaya karar verdik.
Öyle olunca da bungalow'da kalmak gereksiz pahalı göründü gözümüze zaten sobadan korkuyorduk. Çadırda kalmaya karar verdik.
0
🌸michael_knight
(01.04.24)
(3)

arac pillerindeki kobalt ve nikelin elde edilme sureci

theconqueror
Altin arama surecindeki kadar dogaya zarar veriyor mu? Yani siyanur vs. kullaniliyor mu bunlarin cikarilmasi ve ayristirilmasinda?Elektrikli araclar cevre dostu olarak sunulurken bunlarin uretilme sureci goz ardi ediliyor mu diye sormak istedim.
Altin arama surecindeki kadar dogaya zarar veriyor mu? Yani siyanur vs. kullaniliyor mu bunlarin cikarilmasi ve ayristirilmasinda?
Elektrikli araclar cevre dostu olarak sunulurken bunlarin uretilme sureci goz ardi ediliyor mu diye sormak istedim.
0
theconqueror
(25.03.24)
Siyanürü bilmiyorum ama Afrika'da cocuk işçiler insanlık dışı şartlarda çalıştırılıyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(25.03.24)
Göz ardı ediliyor tabiki. Ama bu normal araç için de geçerli. Yani bugün yeni ne alırsanız alın maden kullanilacak, su kullanılacak.

Ama kesinlikle insanlara sunulan elektrikli araç olayında bundan direkt bahsedilmez.

Ama uzun döneme bakarsak benzinli bir arabanin dogaya etkisi elektrikliden fazla. Ha ama elektriği gidip kömürden elde edersen gene olmaz.

En ideali ikinci el ne olursa :)
0
logisticsmanager
(25.03.24)
Elde edilme süreci de pillerin kendisi de imha edilme süreci de doğaya çok ciddi zarar veriyor. Geri kalan kısım ise zaten içten yanmalı motorlu araç üretmekle aynı. Green Capitalism denen şey bu işte. Badem sütü de doğa düşmanı ama çevreci ve hayvan dostu diye iteleniyor. Güneş enerjisi de öyle doğa dostu falan değil. Çöle koymadığın sürece paneller çöle çeviriyor zaten bölgeyi. Bunun bir de Rainbow Capitalism versiyonu var. O dönem popüler olan neyse "-mış gibi" yaparak sömürüyorsun.
0
nawar
(25.03.24)
(4)

şu hizmetçi kıyafetini nasıl betimlersiniz?

fakat
https://www.trendyol.com/annee-bakk/hizmetci-kostumu-p-106977200bir hikaye yazsaydınız, şu linkteki gibi kıyafetleri nasıl betimlerdiniz? bilmeyen biri bile gözünde canlandırabilsin
www.trendyol.com

bir hikaye yazsaydınız, şu linkteki gibi kıyafetleri nasıl betimlerdiniz? bilmeyen biri bile gözünde canlandırabilsin
0
fakat
(25.03.24)
'+18 sitelerdeki fantezi hizmetçi kostümü' şeklinde anlatılabilir.

Keşke tıklamasaydım. Her yerde karşıma çıkacak şimdi.
0
Mirket
(25.03.24)
french maid costume

fransız hizmetçi kostümü
0
inheritance
(25.03.24)
1800lü yıllardaki alışılageldik o hizmetçi giysisinin daha kısa bir etek ve parlak saten kumaşla yeniden tasarlanmış, papyon ve diğer süslemelerle bir fantazi kostümüne dönüştürülmüş hali.

Genel referans olarak "o bilindik hizmetçi giysisi" diye kullanırdım. Zaten çok klişe bir dizayn, birinin bilmediğini varsayıp yeni ya da alışılageldik olmayan bir şeymiş gibi en baştan betimlemek sıkıcı olacak ve gereksiz yer tutacaktır.
0
akhenaten
(25.03.24)
Gülse Birsel'in komedi dizilerinde zengin eve gelen hizmetçinin kıyafeti.
0
nawar
(25.03.24)
(7)

Tercümanlik neden bu kadar önemseniyor

Yourcousinmarvinberry
Geçen tercümanlik okuyan arkadaslarla bunun muhasebesini yaptik.ismi lazim degil, bir hoca var bazi piyasa kitaplarini Fransizcadan Türkçeye çeviren. Konu da tam buydu, çevirmenlik öyle yüksek meziyet veya derin birikim gerektirecek bir meslek degil fakat buna ragmen bahsettigim kisiye neredeyse Pla
Geçen tercümanlik okuyan arkadaslarla bunun muhasebesini yaptik.
ismi lazim degil, bir hoca var bazi piyasa kitaplarini Fransizcadan Türkçeye çeviren. Konu da tam buydu, çevirmenlik öyle yüksek meziyet veya derin birikim gerektirecek bir meslek degil fakat buna ragmen bahsettigim kisiye neredeyse Platon etiketi yapistiriliyor. Oysa ki kendisi ne sanatçi ne de yazar. Baska eserleri çevirmek disinda bir katkisi da yok.

Su durumda tercümanlikla, edebiyatla ugrasanlari niye abartiyorlar ki ?
0
Yourcousinmarvinberry
(24.03.24)
çünkü tercüman olmak için iki dili bilmek yeterli değil

iki kültürü bilmek, edebiyattan dilden genel kültürden anlamak, söyleyişi bilmek gibi insanın uzun birikimle edinebileceği şeyler

ama dediğin gibi daha düz çevirmenler hatta makina çevirisi yaptırıp basan yayın evleri de var
0
grimavi
(24.03.24)
hem ana dilini hem yabancı dili bileceksin, üstüne alanı bileceksin. mesela nietzsche çevirmek için almanca'yı bileceksin, nietzsche'yi bileceksin ki bu da yetmez üstüne ana diline de hakim olacaksın. bu kadar meziyete sahip türkiye'de kaç kişi var.

tabii çevirmenlerin çoğu palavra orası ayrı.
0
gule gule
(24.03.24)
Tercümanlık hakkındaki önyargınız doğru değil mütercimler derin entellektüel bilgiye sahip kişilerdir her dil bilen mütercim olamaz mesleğin itibarı buradan gelir.
0
doharkoman
(24.03.24)
En kısa yoldan kendi yaşadığım ve çok canımı sıkan bir yerden örnek vermem gerekirse kolay olsun diye çevirinden gideyim diye okumaya başladığım birçok kaynakta kafamı karıştıran yerler oluyor ve "dur bakalım orjinalinde ne demiş" diye orjinal kaynağa gidiyorum. Nihayetinde kolay olsun diye başladığım çeviri kaynağı tamamen terk edip orjinalden devam ediyorum. Bu cidden can sıkıcı.

İyi çeviri kötü çeviri diye bir durum var. Edebi metinlerde ve bilimsel metinlerde ayrı ayrı şeylere çok dikkat etmek gerekiyor. Bazı edebi metinlerin çeviri olduğu o kadar bariz ki, dilin donukluğundan eserden soğuyorsunuz bu da satış rakamlarının düşmesi demek. Bilimsel metinlerde ise konuya hakim olmayan çevirmenin yaptığı çeviriler sözcük seçimlerinden ötürü anlaşılmaz ve hatta daha ötesinde yanıltıcı bilgi verebiliyor.

Bunların dışında, örneğin oyun çevrileri çoğunlukla amatörlerce yapılıyor ve bu ciddi anlamda göz kanatıyor. Özellikle oyunlar söz konusu olduğunda neyin çevrilip neyin çevrilmemesi gerektiği de çok önemli. Karakter sınıflarında "mahir" falan gibi şeyler görmek çok anlamsız.

Bir şeyi okurken onun çeviri olduğunun farkına varmadan okumanızı sağlayan bir çevirmen cidden oldukça yetenekli biri olmalı.

Söylediğiniz şeye şaşırdım.
0
akhenaten
(24.03.24)
bence önemsenmiyor. ilk defa böyle bir şey duydum. çevremde tercümanlığı önemseyen tek bir kişi bile yok. hatta küfür falan ediyorlar.
0
zeleno
(24.03.24)
yabancı bir kitap alacaksam mutlaka hangi çevirisi daha iyi diye araştırıyorum.

Çevirmenlik benim gözümde yarı yazarlık gibi bir şey. Eseri vezir de eder rezil de.

Bu dediğim edebi eserler için geçerli.
0
burfak
(25.03.24)
Tarihi eserleri çevirenlere saygı duyar önemserim. Sonuçta o dönemin kelimelerinin, o dönemki anlamlarını bulmak ve o döneme uygun çevirmek kolay iş değil. Aynı şekilde fantastik kurguda hem o evrene uygun hem de çok güzel çeviri yapanlar var. Ona saygı duyarım. Bunların hepsi zeka, tecrübe ve emek istiyor. Bunların orijinalini görünce fark ediyorsun ne kadar iyi olduğunu. Yine kötü örnekleri görünce de ne kadar kötü olabileceğini... Aynı şekilde simultane çevirilere de (cümlenin yarısını atlayan futbolcu tercümanlarına değil) saygı duyuyorum. Çok kaliteli hareketler.

Onlar dışında tercümanlar ölü dillerden falan çevirmiyorlarsa ekstra bir saygı görmüyorlar hiçbir yerde. Evet, benim tercüman arkadaşlarım var. İngilizce-Türkçe çeviri işleri de yaptım öğrenciyken. Düz iş işte.
0
nawar
(25.03.24)
(14)

Oyalanmamız doğru mu?

ananiyimioguz
Uzun bir süredir insan ırkı olarak çok azımız dışında geri kalan herkesin oyalanıp gittiğini düşünüyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.Çünkü ben de oyalanıyorum. Kendi ırkım için faydalı bir şeyler yaptığımı veya yaptığımızı düşünmüyorum.Kitaplar, kurgular, filmler, diziler, siyaset, ideolojiler ha
Uzun bir süredir insan ırkı olarak çok azımız dışında geri kalan herkesin oyalanıp gittiğini düşünüyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.

Çünkü ben de oyalanıyorum. Kendi ırkım için faydalı bir şeyler yaptığımı veya yaptığımızı düşünmüyorum.

Kitaplar, kurgular, filmler, diziler, siyaset, ideolojiler hatta dinler.

Kısacık ümrümüzü güzel geçirdiğimizi düşünmemiz/sanmamız için yine kendimizin yaptığı, yani yine kendi beynimizden çıkan araçlar olarak görüyorum.

Bir kitabı okurken veya filmi izlerken o heyecan hoşuma gidiyor. Bir inanca kaptırıp gitmek, ölümden sonraki bilinmezliği doldurmak hoşuma gidiyor. Fakat yoğunlaşma bittiğinde pişmanlık hissi duyuyorum.

Sürekli belli yalanlar kurguluyor, birbirimizi inandırıyor ve bu kurgular hakkında tartışıp duruyoruz. Herkes kendince bir amaç buluyor, kimi dini inancı gereği orada söylenenleri uyguluyor veya uyguladığını düşünüyor en azından iyi hissediyor, kimi farklı duygusal veya bilimsel inanclar geliştiriyor onlara sarılıyor.

Bunu yapıyoruz çünkü birileri öyle istediği için değil de, yapmasaydık eğer türümüzün devamlılığını kendi kendine getiremezdik yani inanç meselesinin de evrimin bir parçası olduğunu düşünüyorum yani bu inancın illa dini olması gerekmiyor.

Fakat her ne olursa olsun, her ne bulursak bulalım oyalandığımızı düşünüyorum. Çoğumuzun "anlamlı" bulduğu şeylerin bile bir yalandan ibaret olduğunu düşünmek bana rahatsızlık veriyor.

Bu konuda ne yapabilirim?
0
ananiyimioguz
(23.03.24)
çocuk xd senin ilacın bu.. yap bak kalıyo mu bi tane varoluşsal sancın

bi de domates salata falan ekebilirsin
0
abuzer
(23.03.24)
çocuk da umduğum gibi olmayabilir :( ayrıca o da bir çeşit oyalanma ve anlam bulma nesnesi değil mi?

gerçi hoş, başka ne yapabiliriz ki herkes bir buluş yapacak diye bir şey yok.
0
🌸ananiyimioguz
(23.03.24)
öncelikle zaten her şey çok anlamsız, anlamı biz yaratıyoruz. sizin de kendi anlamınızı inşa etmeniz gerekir. oyalanıyoruz bu beni rahatsız ediyor, bir şeyler yapıyorum hoşuma gidiyor sonrasında pişman oluyorum demişsiniz ya. başka bir şey yapamazsınız çünkü. değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın. değiştiremeyeceğiniz şeylerin peşinde heba olmayın. neye inanıyorsanız ailenize, sevdiğinize ya da devletinize, ona en iyi hizmeti kendinize yatırım yaparak, kendinizi geliştirerek, bu iğrenç sistemin dişlilerinden biri olmayarak yapmış olursunuz. savaşarak bir şeylerin elde edildiği dönem bitti. kim akıl sağlığını koruyorsa o güçlüdür.
0
tabii lan manyak mısın
(23.03.24)
türümün devamlılığı ya da insanlık umrumda değil, ben dünyaya oyalanmaya gelmişim kimseye bir zarar vermeden de zamanı gelince ayrılacam bu kadar
0
grimavi
(23.03.24)
Ne kadar kaliteli oyalanabiliyorsan o kadar iyi.
0
kimlanbu
(23.03.24)
Git Mardinli Şeyhmuz Amca'yla tanış. Yakınsın nasıl olsa.

www.youtube.com

Jadav Molai Payeng'la tanış diyeceğim de o uzakta.

onedio.com
0
Mirket
(23.03.24)
@grimavi +1

Dünyaya bir şey katmak benim de pek umrumda değil. Mesleğimdeki ilerlemem ya da ilgi duyduğum başka bir şey belirsiz bir gelecekte "dünyaya bir şey katmakla" sonuçlanırsa bile böyle bir niyetim olduğundan dolayı olmayacaktır. Zaten böyle bir şey de olmayacaktır.

Hayatın genel bir anlamı olduğunu sanmıyorum, ama yaşamaktan memnunum. Canımı sıkan şeyler var, ilgimi çeken şeyler de var. İnişli çıkışlı gidiyor işte. Olması gereken de bu gibi geliyor.

Gününüzün güzel geçmesiyle, güzel geçtiğini sanmanız arasında bir fark olduğunu da sanmıyorum. Hayatınızı kimseye muhtaç olmadan geçirmek için belli başlı sorumluluklar var, bunları yerine getirdiğiniz sürece geri kalan zamanda ne olduğu çok önemli değil bence.
0
akhenaten
(23.03.24)
Valla anlamsız da gelse sabah erken kalkıp kahvaltımızı yapacaz sporumuzu yogamızı yapacaz işimize gidecek en az emekle max parayı kazanmaya çalışacaz mutlaka her ay para biriktirecez en ucuza en güzel yemekleri nasıl yiycez onu düşünecez kaliteli uyku uyuyacağız mümkün olduğunca doyurucu cinsellik yaşayacaz. Buraya kadar olanları anlamsız da olsa yapacaz. Bunlar oyalanma değil. Bunlar yoksa sağlığımız ekonomimiz bozuluyor. Gücümüz azalıyor. Gücümüzü artıracağız. Fiziksel maddi manevi sosyal ekonomik gücümüzü artıracağız. Bunları düzenli yapıyoruz peki sonra? Hayatla ve insanlarla bağ kuracağız. Bu bağları da güçlendirecekğiz. Hayatın her anını bir festival olarak göreceğiz. Tamam herkes çok acılar çekti herkes oyalandı falan ama bi sürü güzellik de gördük. Öteki sperm birinci gelseydi sen bu güzelliklerin hiçbirini göremeyecektin. İyi ki gelmişiz.
0
gece abisi
(23.03.24)
Felsefe okumya başla. Uzun zamandır okuyorum
0
sonhakan
(23.03.24)
On not: telden uzun cevap yazarken site log off etmis beni ve gondere basinca cevap gitmedi. Cok sagol eksi duyuru. Genis konu ve oyalanmanin anlami degisebilir veya daha felsefi/derin de dusunulebilir. Biraz daha kisa maddeler yazim:

- hayata bir sey birakma istegi, oyalanmamanin ana temasi sanirim ya da toplum bilinci onu dayatiyor. Bunun en yaygin ve gecerli olani cocuk yapmak oluyor. Tabii bunu biyolojik/evrimsel bir icgudu olarak da dusunebiliriz.

- kendimizi karsilastiriyoruz. Son yillarda sosyal medya en buyuk etken. Bence karsilastirmayi birakmaliyiz. En azindan bir cok rastgele insanla. Ama ilham almak iyi bir sey veya sonucu iyi olabilir. Daha onemli kisilerden, sanatkarlardan, bilimadamlarindan ilham almak daha anlamli bence. Onlar da kendilerinden once gelmis buyuk kisilerden ilham alabiliyorlar veya onlarin calismalarini ilerletebiliyorlar. Boyle insanlar sayesinde de medeniyet/bilim/teknoloji vs. ilerlemis.

- dini ve ruhani durumlar da insani etkileyebiliyor ve kisi icin hayatin anlami oluyor. Ruhun veya bilincin sonsuz oldugu inanci ve bu umutla yasamak, dunyanin bir test oldugu inanci ve kendini bir yaraticiya adamak. Kisi, dunyada, dine ve kurallarina gore yasayinca da zaten tatmin oluyor ve oyalanmamis oluyor.

- kendimizi veya dunyayi evrenle karsilastirdigimizda her sey anlamsiz kaliyor. Bir anlam aramamiz da anlamsiz gibi. Ani yasamali bir nevi. Mutlu olmak ve insani degerlerimizi korumak en guzeli. En basitinden dusunursek, etrafimiza/cevremize yaptigimiz kucuk iyilikler ve yardimlar yeterli olabilir.
0
ermanen
(23.03.24)
bu dunya zaten oyalanma yeri

aslinda dinlere gore, bir cesit nezarethane. bir suc islendi ve biz o nedenle buradayiz.

babaannem cocukken hep soyle derdi, o zamanlar anlamazdim


malda yalan mulkte yalan, var birazda sen oyalan
0
foster
(24.03.24)
@grimavi +1
Bütün bilgeliğimle şunu eklemek istiyorum: ya ne yapacağıdık?

Girdiğiniz yolun sonu nihilizme çıkıyor, güzel bura.
0
kobuzchu kiz
(24.03.24)
einstein da olsan, mehmet emmi de olsan yasayacagin omur belli. bence oyalanmak daha iyi. einstein hayati boyunca calismis, belki de berbat bir hayat gecirmis. sonunda ikisi de hayatini kaybediyor ve yaptiklarinin kendileri icin hicbir anlami olmuyor.

biz einstein'i guzel aniyorsak bunun einstein'a ne faydasi var? adam oldu gitti. belki cok calistigi icin cok sevdigi bir yemegi bir kez daha yiyemeden oldu. bu yemek bence einstein acisindan tum bilimsel calismalarindan daha onemli bir sey olabilirdi. cunku hazzin da bir siniri var. belki bu adamin aldigi nobel mehmet emminin aldigi ikinci inekle ayni derecede haz verdi ona. on yillarca calisma sonucu aldigin haz mehmetin alti ay para biriktirip aldigi inekle ayni hazzi veriyor. kisisel olarak asiri kotu bir emek fayda orani degil mi bu?

biyolojik olarak ayniyiz, salgiladigimiz hormonlar ve yasadigimiz haz ayni. ne kadar cok sey yaparsak bu hazza ulasma esigimiz artiyor ki bu olumsuz bir sey.

ozetle bence oyalanmak dunyaya bir seyler katmaktan cok daha iyi. ignorance is bliss diye bosuna dememisler.
0
bohr atom modeli
(24.03.24)
Uzun bir süredir dediğin 200 bin yıldır böyle zaten. İnsanlığın küçük bir kısmı ilerlemeyi ve gelişmeyi sağlıyor. Geri kalanı da ikiye ayrılıyor. Buna doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayanlar ya da uyanlar bir grup, topluma gram faydası olmayan yük olarak arkadan getirilenler/geri çekenler de diğer grup. Bırak tamamını, aynı anda yaşayan nüfusunun çeyreğinin Dünya'yı ileriye taşıyan adımlar atıp icatlar yaptığı bir toplum hiç olmadı zaten.

Sende yaşanan şey işte bu diğer iki gruptan birinde olduğunu fark etme anı. Nasıl oyalanacağın ve oylanırken topluma yük olup olmayacağın senin elinde. Kendini fazla yıpratmana gerek yok.
0
nawar
(24.03.24)
(12)

Tanıştığım kızların neden hep Ruh Sagligi gecmisi var?

dapda
35 yasimi geride bıraktım, son 7-8 senede kaç kişi ile gorussem, date gerçekleşse hep bir ruh sağlığı hastanesi geçmişleri var..Geçmişte 2 kız arkadaşım intihar girişiminde bulunmustu, birisi maalesef başarılı oldu. Ve ben artık böyle insanlarla tanışmak istemiyorum. Kafa olarak sağlıklı bireyler ci
35 yasimi geride bıraktım, son 7-8 senede kaç kişi ile gorussem, date gerçekleşse hep bir ruh sağlığı hastanesi geçmişleri var..

Geçmişte 2 kız arkadaşım intihar girişiminde bulunmustu, birisi maalesef başarılı oldu. Ve ben artık böyle insanlarla tanışmak istemiyorum.

Kafa olarak sağlıklı bireyler cidden yok denecek kadar azaldı mi?
0
dapda
(23.03.24)
klasik cevap olacak ama bu ülkede yaşayıp mental sağlığı iyi olan birisi var mı? kadınlar erkeklere göre daha baskı altında ve psikolojik anlamda daha çok zarar görüyorlar. ve tabi ilişkilerinde verdikleri yanlış kararlar da buna neden oluyor.
0
false pretension
(23.03.24)
Tanıştığınız kadınların hepsi sorununun farkında ve çözüm aramaya çalışıyor gibi gözüküyor.

Asıl tehlike benim bir şeyim yok diyerek, sorunlarının farkında olmayanlarda.
0
biryazgünü
(23.03.24)
Belki sen de sağlıklı değilsindir haberin yoktur. Kendinde bir problem görmüyorsundur ama bir uzman degerlendirse bir sürü şey çıkar belki. Yanlış anlama, sataşma anlamında demiyorum gerçekten olabilir yani. Hepimizde olabilir sıkıntılar farkında olmayabiliriz.
0
rock n roll
(23.03.24)
Diğer sebepleri bir yana koyuyorum. Erkeklerin ve kadınların mevcut/zorlu şartlara zihinsel adaptasyondaki farklılıkları şu bu konuları ayrıca tartışılır.

Bence ülkenin tamamının ruh ve sinir hastalıkları problemi var. Erkeklerde gerek "ileride boşanma sürecinde aleyhimde kullanılır" gerek de toplumun erkeklerden beklentisi yüzünden "elalem ne der?" endişeleri olduğu için yumurta kapıya dayanana kadar (hatta bazen o zaman bile) bu konuda destek almaya gitmiyorlar. Kadınlar ise daha açık bu konuya. O yüzden onlar destek alıyor ve destek alanlara rahatça denk gelebiliyorsun.
0
nawar
(23.03.24)
abuk subuk tiplerle takılıp yaşadıklarını kaldıramıyorlar..
0
tabudeviren
(23.03.24)
Türkiye'de narsist, egoist, para düşkünü, ilgi budalası, kendini beğenmiş olmayan aklı başında kadın kaldı mı? Erkeklerinde geri kalır tarafı yok orası ayrı bir konu aslında toplumca iyi durumda değiliz. Ruh sagligindan antidepresan kullanımını kastetmediginizi düşünüyorum. Genel olarak son dönemlerde kadınlarda "istediğimi yaparım özgürüm" havası var bu algı özellikle sosyal medyadan pompalanıyor ve birbirlerini sürekli bu yönde motive ediyorlar ama aslında ortada reaksiyon göstermeleri gereken bir olguda yok aslında kendi kendilerine bir havalara giriyorlar disarindan çok komik ve kompleksli duruyor. Bir erkek olarak sokakta dikkat çekmek için çıplaklık seviyesinde gezen
(caddede çıplak gezen ruh hastası kadın gibi) sağı solu dövmeli kadınlar çok itici ve düşündürücü geliyor acaba diyorum küçüklüklerinde ne tür travma yaşadılarda bu tarz ilgi budalası hareketlerle kendilerini teşhir ediyorlar bu tarz kadınlardan özellikle uzak durmakta fayda var ilgi budalalığı narsizmin ve kişilik bozukluğunun bir göstergesidir.
0
doharkoman
(23.03.24)
kendi felsefemi yazayım: bir şey çok fazla oluyorsa sorunu kendinde ara. Yani karşına hep öyle insanlar çıkıyor olamaz bence, ama "senin hoşlandıkların, dikkatini çekenler" hep öyle insanlar olabilir. Bu da senin tercihlerinle ilgili. Atıyorum çok tutarlı psikolojisi olanlar sana sıkıcı mı geliyor, bunu bir çöz.(belki de bir psikologla konuşarak:)
0
nhk ni youkosu
(23.03.24)
"normal" olamayan insanlar biraz "delice" seyler yapmaya yatkinlar bu durum sana heyecan veriyor olabilir. eksideki profiline bakayim dedim. bir kiz arkadasinla birlikte tanimadiginiz birinin dügününe gidip dans etmissiniz.
2017 yili yani 28 yasindasin. bu 16-20 yasinda insanlarin yapacagi bir cilginlik degil mi aslinda? karsindaki insan bunu sana yaptirtiyor. sen bu cilginligi, instabiliteyi ask saniyor olabilir misin?

intihar eden kiz arkadasina cok üzüldüm. intihar girisimi erkeklere oranla kadinlarda düsük. istatiksel olarak karsilasmasi düsük olasikli insanlarla yakin temas kuruyorsun. sen bu tip insanlardan hoslaniyorsun bence.
0
robert bosch
(23.03.24)
Çünkü kadinlar hayatlarini bireysel degil, erkek odakli yasarlar. En introvert olan bile böyle. Dolayisiyla seninle tanismadan evvel tanistiklari bir erkek daima oluyor ve ondan olumsuz etkilenip, travma sahibi oluyorlar.
0
Yourcousinmarvinberry
(23.03.24)
nhk ni youkosu+1 sayko kizlari cekici buluyormussunuz. bir arkadasimi hatirlatti bu durum. kisi kendinden daha dusuk profil, nisbeten tecrubesiz ve maddi olarak kendinden daha alt, daddy/family issues olan kadinlardan hoslaniyor daha ait hissediyordu ve o kisilere maddi manevi ailesiymis gibi her detayina karsi sorumluluk hissedip yardimci oluyordu(genelleyebilecek kadar ornek var). bu sekilde karsi tarafin kendine daha iyi baglandigini soyluyordu(ipler elimde) siz de belki ruh hastasi insanlara iyi geldiginiz icin iyi bi tatmin duygusu yasiyorsunuzdur. bunun sebepleri ve cozmek isteyip istemediginizi dusunebilirsiniz
0
ala09
(24.03.24)
İlişki aradığın yeri çevreyi değiştir ruh sağlığı bozulmamış insan bulmak zor lakin dating app veya sosyal medyadan biriyle tanışıp ilişki yürütmek nerdeyse imkansız zaten. Gece kulübüne barlarda takılmayan her gün story atmayanlar da var ama siz de kendinize böyle tipleri çekiyorsanız bence aynada ufak bi eleştiri yapın
0
olaylar olaylar
(24.03.24)
senin ilgini çeken kızlar öyle. bu durumdan hoşlanmıyorsan profesyonel destek alıp altında yatan nedeni bulabilirsin.

aynı şey tüm kızlar x, tüm erkekler y diyenler için de geçerli. milyon çeşit insan içinden size hep o tipler denk geliyorsa siz onlarla muhatap olmayı özellikle istiyorsunuz demektir. istisnasız hem de.
0
yenibirgüzelnick
(27.03.24)
(2)

Son zamanlarda e-kitap okuyucu alan oldu mu?

dejame
Veya bu dönem alınması en mantıklı ürünler hangileridir, fikir verebilir misiniz?
Veya bu dönem alınması en mantıklı ürünler hangileridir, fikir verebilir misiniz?
0
dejame
(23.03.24)
ben 3 yıl ipad mini kullandım,
nispeten şarj dışında bi dezavantajını görmedim.
tavsiye demeyelim de alternatif olabilir.
şimdi başka bir ipad mini ile devam etmeyi planlıyorum.
Hem tablet hem e-book reader all-in-one olmuştu benim için.
Sevgiler.
0
mhm
(23.03.24)
Geçen sene aldım. Yeterince son zaman sayılırsa. Kindle Paperwhite 5 aldım. Birkaç senedir 0'a inen okuma alışkanlığım tekrar başladı. Birkaç ayrı versiyona arkadaşlar, internet yorumları vs. diyerek bakmıştım. Kesinlikle tablet ya da telefon kullanarak bir şeyler okumak arasındaki farkı hissediyorsun. Özellikle karanlıkta okurken. Şarjı da resmen bir ömür gidiyor.

PW5'in dokusu ve boyutları çok güzel. Ben seyahat için kap aldım. Bazen onunla okuyorum ama çoğunlukla kabını çıkarıyorum zaten.
0
nawar
(23.03.24)
(11)

Duyuruda son dönemde bı aktroll mu turedi

abuzer
Fark ettiniz mi?
Fark ettiniz mi?
0
abuzer
(23.03.24)
nüfusumuz az diye sadece 1 tane musallat etmeleri çok minnoş değil mi ^^
0
pide
(23.03.24)
Evet, her seçim öncesinde bi tane veriyolar buraya. Bu dönemin de şanslısı var bi tane :d
0
nundu
(23.03.24)
Derivative bilen biri olsa gerek.
0
gabe h coud
(23.03.24)
Duyuruda herhangi bir trol olacağını sanmıyorum burası troller için uygun bir ortam değil onlar daha çok Twitter veya ekşisözlükte ama görünen o ki ekşisözlükte oktrol daha fazla. Her taşın altından buzağı aramamak lazım herkes aynı düşünecek diye bir kaide yok.
0
doharkoman
(23.03.24)
Evet fark ettim, “herkes aynı düşünecek diye bir şey yok” maalesef genel geçer konularda aklın yolu bir. O nedenle ben de bir aktroll türediğini düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.03.24)
@doharkoman, youhh yauvv olmaz olur mu? var bi tane Türkiye çoh eyi diye övüp Avrupa b.klayıp sonra "sokakta yatarak avrupa gezebilir miyim" diye soru soran ama diğer öneri isteyen insanları da yallah arabistana yönlendiren; yüklü miktar dövizlerle oynayan, yandaşı olduğu siyasilerin yüklü mal varlıklarını aklayan bi aktroll
0
🌸abuzer
(23.03.24)
@abuzer +1

Sokakta yatmaya gerek yok, aktroll maaşı ile bir hostel tutulabilir. Hem aktroll hem beceriksiz.
0
ruhen hastayim ben
(23.03.24)
evet. bu soruyu da kaçırmamış.
0
paintov
(23.03.24)
Hehe hiç kacirmam hemen anlıyorum duyuruya tekrar geldiklerinde. Aktroll sense oluştu.
Önceden biri vardi covid dönemi bütün Çin'deki üretim buralara akacak, Türkiye cosacak yazıp duruyordu. o gitti, sonra biri daha geldi o da gitti gibi. Şimdi yeni bir tane var evet. Genelde hepsi de aynı şekilde konuşuyor aynı kişinin gelip durduğunu düşünüyorum.

Yalnız kendisi şimdilik tek gibi, hem çalışan hem müdür misal rakibi yok. Güzel iş.
0
logisticsmanager
(23.03.24)
Bir tane de tarihi Maraş Dondurmacısı'ndan öğrenen bir kullanıcı var. Tarihle ilgili her soruya gelip yanlış cevap vererek giden. Aynı kişiden mi söz ediliyor acaba?

@ruhen hastayim ben : i.pinimg.com
0
nawar
(23.03.24)
Ben başkası için konuşuyormuşum. Şimdi 2-3 gündür gözüme çarpıyor. "Türkiye çoh eyi" diyor tamamen. Bir tane de ortağı var. Bozacı-Şıracı ekibi gibi arka arkaya geliyorlar. Hatta fake hesabı bile olabilir.
0
nawar
(28.05.24)
(3)

Baldur's Gate 3 hangi ekiple oynanmalı?

Wolfware
merhabalarbu muhteşem oyunu bir kez bitirdim. o zaman kadrom şu şekildeydi: ben(savaşçı) karlach(savaşçı) shadowhearth(büyücü) gale(büyücü) şeklindeydi. çoğu kişi oyunun en önemli karakterinin astarion olduğunu belirtiyor. wyll ve lazael'de var tabi.acaba yeni bir oyuna bu karakterlerden biriyle baş
merhabalar

bu muhteşem oyunu bir kez bitirdim. o zaman kadrom şu şekildeydi: ben(savaşçı) karlach(savaşçı) shadowhearth(büyücü) gale(büyücü) şeklindeydi. çoğu kişi oyunun en önemli karakterinin astarion olduğunu belirtiyor. wyll ve lazael'de var tabi.

acaba yeni bir oyuna bu karakterlerden biriyle başlayıp daha önceden oynamadığım bir ekip mi yaratsam? ama bu sefer de dengeli bir ekip nasıl oluşturabilirim? veya dark urge ile mi başlasam? o karakterin farkı ne? yardımcı olursanız çok sevinirim
0
Wolfware
(22.03.24)
Az önce BG3 ekranına baktım, kapattım sonra.

Ben (Fighter), Shadowheart (Cleric), Astarion (Rogue), Lae'zel (Fighter)/Gale (Wizard) olarak oynamıştım. Benim hemen hemen her RPG/FRP oyunum böyle 1 rogue/assassin, 1 healer, +1 warior/caster oynuyorum hep. Kendim de genelde Fighter bazen de Paladin oynuyorum. Lisede hep Paladin oynardım ama oyunlarda Lawful kalamıyorum eskisi gibi. Yani oyundan oyuna değişiyor. Neverwinter Nights oynadım yakın zamanda. Lawful olarak bitirdim. BG3'te net bir şekilde Chaotic Good'a kayabiliyor. Paladin olsam Oathbreaker falan olurdu Act II'ye doğru kesin :P

Wyl, Halsin ve (oyunun başında öldürdüğüm) Minthara en az oynadığım yancılar. Jaheira ve Karlach. Lae'zel/Gale değişikliğinde bahsettiğim gibi Astarion ya da Shadowheart yerine zaman zaman dahil oldular.

DUrge özel hikaye yazılmış bir karakter. Hiç oynamadım. Yani diğer karakterlerle de oynayabiliyorsun ama bu biraz daha farklı. Oyun yapımcılarının tavsiyesi önce başka hazır karakterlerle ya da kendi karakteriniz ile bitirmeniz sonra isterseniz Dark Urge ile oynamanız yönünde. Hikayesi ana hikayeye hafif bir twist ekliyormuş.
0
nawar
(22.03.24)
bence act ve boss'a gitmeden önce ekip yaratman lazım. bazı bosslar bazı karakterlerle rival. o yüzden ekibi öncesinde ayarlaman lazım.
0
false pretension
(23.03.24)
@false pretension'a ek olarak. Sadece boss değil, bazı görevler ve bölgelerde de farklı companionların farklı etkileşimleri oluyor. Bazılarını yakalamak lazım onların.
0
nawar
(23.03.24)
(3)

2000'li yıllardan bir animasyon

Improbable
muhtemelen flash'la yapılmış grafi2000 tarzı bir şeydi. içeriğine gelecek olursak at hırsızı bir tip vardı, buna tokat falan atılıyordu. her seferinde başka bir şey söylüyordu bu tip; "kankasın olm, sigara var mı, mp3 falan ne varsa kap gel, çok seviyorum olm seni" hatırladıklarım. bi buldurun be
muhtemelen flash'la yapılmış grafi2000 tarzı bir şeydi. içeriğine gelecek olursak at hırsızı bir tip vardı, buna tokat falan atılıyordu. her seferinde başka bir şey söylüyordu bu tip; "kankasın olm, sigara var mı, mp3 falan ne varsa kap gel, çok seviyorum olm seni" hatırladıklarım.

bi buldurun be
0
Improbable
(22.03.24)
yanlis hatirlamiyorsam bir destroyonur uretimiydi..
interaktif oldugu icin bulmak imkansiz bence.. imam videolari duruyor gibi youtube'da..
0
cooperr
(22.03.24)
nawar
(22.03.24)
quaketrigger
(23.03.24)
(13)

İnsanların çocuk ismi seçme kriterleri neden bu kadar değişti?

wild honey suckle
Eskiden türkçüler, türkçü isimleri koyar, dinciler, klasik arapça kaynaklı ama mantıklı isimler koyar, bir tık daha modernler de dönemin moda isimlerini koyar geçerdi.Şimdi isimler her kesim için o kadar kötü olmaya başladı ki.Paşa, Alfa gibi evcil hayvan isimleri koyanlar mı ararsın, liya, miya, ni
Eskiden türkçüler, türkçü isimleri koyar, dinciler, klasik arapça kaynaklı ama mantıklı isimler koyar, bir tık daha modernler de dönemin moda isimlerini koyar geçerdi.
Şimdi isimler her kesim için o kadar kötü olmaya başladı ki.

Paşa, Alfa gibi evcil hayvan isimleri koyanlar mı ararsın, liya, miya, nina, gibi dört harfli nereden geldiği ne anlam ifade ettiği isimler koyanlar mı, dincilerin 2 isim sevdası mı.. nerede kaldı zeynepler, mehmetler falan. islami isimse bunlar da islami. modern isimse, batuhanlar, gökçeler, dilaralar falan nerede? cidden anlamıyorum yeni nesilin bu denli kötü isimler koymasının bir sosyolojik nedeni var mıdır?

şu an okuttuğum sınıflarda sarya, parscan, hafız falan isimli çocuklar var. isim seçme kriterlerimizi bu kadar kökten değiştiren neydi?
0
wild honey suckle
(22.03.24)
Değişen kültürel yapı tabiiki.

İsim bir imajdır, insanların kılık kıyafeti, hangi restoranlara gittiği, nerede kahve içtiği nasıl değiştiyse, isimler de bununla paralel olarak değişti. Dizilere bakın kaç tane ahmet, dilara var, anlarsınız.

Hafız eski bir isim buarada.
0
biryazgünü
(22.03.24)
İsimler eskiyen şeyler bence ya. Bebek isimleri ve yetişkin-yaşlı isimleri her dönemde az çok farklı oluyor. Çok klasik mehmet falan gibi isimleri saymazsak bu hep böyleydi.

Bebekler isimleriyle birlikte büyüyor büyürken de eskitiyor. Sonrasında yeni gelen nesiller bunları dede, nene adı olarak görüp demode buluyor. Şu üst soy sorgulama modülü e devlette ilk açıldığında herkes gördüğü tuhaf isimleri yazıyordu neler neler vardı ekşide başlığı var hala.

İsimlerin garip gelmesi tamamen alışılmışlıkla ilgili değil mi sizce de. O isimlerle büyüyen insanlar bunları tuhaf bulmayacaklar. Ben bu tarz tartışmaları 10-15 sene öncesinden de hatırlıyorum. Furkanlar bile garip geliyordu, ilerde furkan dedeler mi olacak şimdi diye kıkırdıyordu insanlar. Şimdi her yer furkan doldu, çok alışıldık bir isim haline geldi hatta demode bile oldu.
0
akhenaten
(22.03.24)
Farklı olma çabası. Ve bence ülkede kültürel olarak bir kafa karışıklığı yaşanıyor. Özellikle batıda böyle bir isim vermede kültürel değişim yaşanmıyor gördüğüm kadarıyla.
0
prole
(22.03.24)
bizim ülkenin insanı çok konuda eksik, bir şekilde eksikliklerini çocuklarından çıkarıyorlar. hem bizim kuşak hem bizden önceki kuşak.
0
gule gule
(22.03.24)
çocuğuma alper koyduğum için neden modern isim koymadın linci yedim arkadaşlarımdan. böyle bir algı var. erkek çocukların tamamı aras uraz pars filan
0
kaptan maydanoz
(22.03.24)
@prole evet batıda hala jack, sarah, beth ne bileyim klasik isimler devam ediyor. bizde herkes farklı olmaya çalışıyor. cidden artık yeni nesil isimleri hem anlamıyorum hem de garipsiyorum. Meva diye isim var mesela. Meva nedir? Nereden geliyor bunlar.
0
🌸wild honey suckle
(22.03.24)
Farklı olma çabası +1
Bir de Türkçe karakter olmasın, yabancılar kolay telaffuz etsin isteği var.
0
auroraaurora
(22.03.24)
böyle giderse insana isim yerine barkod dahi verilebilir.
www.indyturk.com
0
diyecevaplandı
(22.03.24)
Yabancı ülkelerde telaffuz konusu oldukça mantıklı ama farklı olma çabasına kahkaha atıyorum. Farklı olacağız diye girdikleri yolda herkesin kızının adı Lena, Eva falan oldu. Mehmet-Ayşe yerine Ömer Eymen-Eva olacak en yaygın isim. Farkında değiller :)
0
nawar
(22.03.24)
bi tanıdığım çocuğunun adını "efra" koymuş.
anlamını çok merak ettim google'da kaynağı birinin götü herhalde, allahtan gelen esinti yazıyor. lol
evde osmanlı türkçesi sözlüğüm var, tuğla kadar ona baktım. "kuruntulu, vesveseli adam" demekmiş. azıcık araştırsalar bari.
0
ofelia
(22.03.24)
ben de tersine klasik isim cok duyuyorum hatta icim bayiliyo mesela ayse, zeynep, ahmet, ali, muhammed. bi de bunlarin junioruni istemem cevremde herkesin ismi ayni en az 10 tane busra vardir aktif gorustugum, bir o kadar sena, zeynep, merve..... artik birinden bahsederken parantez acmam gerejiyor, mehmet zaten bizde dededen toruna kadar silsile seklinde gidiyo soyadlari da ayni olacak sekilde. kesinlikle farkli olmayi savunacagiz hele bu konudaki magduriyetim hat safhadayken. sorun sadcee farkli zannettiklerinin yine furya seklinde akranlariyla ayni ismi tasiyacak olmalari. en korkuncu benim icin ecrin ile ceylin...
0
ala09
(22.03.24)
Çünkü ebeveynler, çocuklarını yetişkinlik projeleei olarak görüyorlar. Isim koyma ile bu süreç başlıyor.
0
Amaranta ursula
(23.03.24)
orijinal olma isteği.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.03.24)
(21)

Gezi direnişi zamanında WhatsApp var mıydı?

fakat
Ben iddia ettim ki 2013 yazında WhatsApp yoktu, çünkü biz hiç kullanmadık, duymadık o zamanlar. Ama arkadaş o tarihlerde olduğunu ve kullandıklarını söyledi. İnanamadim. 2010'dan beri var mıydı bu uygulama, hatırlıyor musunuz?
Ben iddia ettim ki 2013 yazında WhatsApp yoktu, çünkü biz hiç kullanmadık, duymadık o zamanlar. Ama arkadaş o tarihlerde olduğunu ve kullandıklarını söyledi. İnanamadim. 2010'dan beri var mıydı bu uygulama, hatırlıyor musunuz?
0
fakat
(21.03.24)
Vardı tabii. Ben 2012 Başından beri aktif kullanıyorum, öncesinde de vardı.
0
fraise
(21.03.24)
Kurulduğunu gördüm zaten, yani bunu kullanıyor muydunuz, yaygın mıydı, biliniyor muydu, gezi'de gruplar kurulmuş muydu
0
🌸fakat
(21.03.24)
2013 yılına girerken yılbaşı hediyesi olarak kendime samsung galaxy s3 aldım. şimdi harici harddiske yedeklediğim fotoğraflara bakıyorum, whatsapp klasörü ve whatsapp
'tan gönderdilmiş fotoğraflar, videolar var. yani 2013'ün başında varmış.
0
kibritsuyu
(21.03.24)
Nasıl hiç kullanmamış olabilirsiniz 2013'te ki

Gayet tabi ki vardı, hatta ana mesajlaşma uygulaması whatsapp'tı zaten. Siz kaç yaşındaydınız ki 2013'te? Belki size ulaşmamıştı.

Gruplar da vardı ama her şey için hadi bi grup kuralım olayı yoktu, group chatler sonradan yaygınlaştı, aslında group chatleri yaygınlaştıranlar daha ziyade orta yaş üstü anne - baba tayfasıydı. Gençler o dönemde facebook gruplarını aktif kullanıyordu.

Whatsapp'ın çıkışı 2009, grup chatleri de 2011'miş şimdi google'dan bakınca.
0
akhenaten
(21.03.24)
Twitter daha güvenli görünüyordu bu yüzden Twitter kullanıldı daha çok. Gezi çok anonim bir olaydı.

Zaten bir süre sonra terör listesindeki gruplar ön plana çıktı ve olayları domine ettiler. Ben de bir çok twitimi sildim. WhatsApp güvenli gelmesi.
0
hebanon
(21.03.24)
20 yaşındaydım, Eskişehir'de hiç yoktu bizim orada , gerçekten şaşırdım. Facebook, Twitter kullanıyorduk, hatta telsiz uygulamaları vardı, garip
0
🌸fakat
(21.03.24)
Yaygındı ya, ben liseye 2010'da başladım, lisenin ilk yılında değilse bile sonrasında hep WhatsApp kullanıyoduk. 2013'te kesin vardı, inek öğrenci grubu olarak birbirimize çözemediğimiz soruları atıyoduk :D

Mesela eylül 2013'te kurulan sınıf grubumuz var ki öncesinde de aktif şekilde whatsapp kullanıldığını çok net hatırlıyorum. Twitter gezi ile beraber ülkede popülerleşti ama whatsapp öncesinde de vardı.

Ha ama bak şunu hatırlıyorum, whatsapp ilk çıktığında ücretliydi, ilk sene bedava sonra ücretli gibi bir olayı vardı, ha ben 2 sene bedava kullanmıştım, sonra da Facebook satın aldı whatsapp'i bedava oldu tamamen. Şubat 2014'te satın alım gerçekleşmiş ki 19 milyar dolardı bak hâlâ hatırlıyorum ödenen miktarı, o zaman zaten whatsapp kullanmayan yoktu ülkede.
0
nundu
(21.03.24)
2011de Kütahya’da üniversite okurken kullanıyorduk biz. Grup filan hatırlamıyorum ama.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
gezide telefonum tuşluydu, ben mesajla haberleşiyordum, akıllı telefonlara geçiş dönemiydi herkeste yoktu
0
grimavi
(21.03.24)
vardi. ben lisedeydim ve sinifin whatsapp grubu bile vardi.
ama whatsapp e girince aa senin de mi whatsapp in var yazilan bir dönemdi :)
0
robert bosch
(21.03.24)
29 nisan 2012'de yüklemişim ilk olarak. hatta parayla yüklemiştim. 1 usd miydi neydi. sonra parasız falan olmuştu. tango ve viber diye baska alternatifler de vardi onlar ücretsizdi. muhtemelen onlar da kullanılıyordu o zamanlar. whatsapp bugünkü kadar popüler olmayabilir.

bir de internet paketleri daha sınırlıydı o zamanlar. o yüzden bu kadar yoğun kullanılmıyor olabilir. (internet paketleri 1-2 gb gibiydi sanırım. o yüzden insanlar cep internetini daha temkinli kullanıyordu ve bundan dolayı kullanım bu kadar popüler değildi.)

not: iOS kullanıcıları appstore - accounts - purchased başlığı altında hangi tarihte yükledikleriini görebilirler. android'de de vardır ama o kadarını bilmiyorum... prnt.sc
0
exlibris
(21.03.24)
İlk akıllı telefonumu (iPhone 4) 2010 sonunda aldım ve ilk yüklediğim uygulama Whatsapp'tı. Hatta Z kuşağı bilmez, o zaman WhatsApp ücretliydi, 1 dolar ödemiştim. Z kuşağı onu da bilmez, o zamanlar bu tip marketler TL üzerinden değil, USD üzerinden işlem görürdü.

Gezi zamanı WhatsApp gayet yaygın bir uygulamaydı, cayır cayır kullanıyorduk ama bu kadar kabiliyetli değildi. Grup kurma vardı ama sesli mesaj, arama, görüntülü görüşme ve konferans gibi özellikler yoktu.

Sesli mesajlar için telsiz benzeri kullanılan uygulamalar kullanıyorduk, Zello gibi.

Ancak grup haberleşmesi için Whatsapp'ı pek kullanmıyorduk, en azından ben ve çevrem öyleydi. WhatsApp daha ziyade kişisel yakın çevre ile iletişim kurmak içindi, kitlelerle iletişim için Twitter ve Facebook kullanılıyordu. Ekşi de aktifti.
0
10551037
(21.03.24)
Vardi, gruplardan bilgi akiyordu. Wp, twitter sag olsun guzel orgutlendik.
0
nic cage
(21.03.24)
Hatirladigim en eski tarih. 2011 son bahari idi. Universitedeydim hatta grup projesi falan vardi, bizimkiler whatsapp'da grup kurmuslar ordan haberlesiyorlardi, bana da whatsapp indir, gruba katil diye baski yapiyorlardi. Ben yenilige kapali, istemezukcu oldugum icin yuklememistim. Gezi zamani hayli hayli vardi ve populerdi, ben bile yuklemistim:)
0
freedonia
(21.03.24)
2011 eylulde bir kiz arkadasim 'whatsapl kursana ordan konusuruz' demişti de kurmustum ilk.
0
duster
(21.03.24)
2013 yazında whatsapp vardı. kesin bilgi.
0
benarrivo
(21.03.24)
vardı ama akıllı telefon herkeste yoktu.
0
ferenc
(21.03.24)
Ben whatsappı 2011 ya da 2012de kullanmaya başladım.
Şu anki telefonumda 2013ten sohbetler duruyor. Hiç silmiyorum. Baya aktif kullanıyordum.
0
jelly bear
(21.03.24)
Vardı. 2012'den beri kullanıyorum ben. Gezi'de daha ziyade Facebook ve Twitter kullanılıyordu. Twitter'ı da 2012'de açmıştım. Facebook'u ne zaman açtım hatırlamıyorum ama 2016 gibi bıraktım tamamen. Gezi döneminde yaygın olarak kullandığımızı hatırlıyorum. Gezi dönemi WhatsApp gruplarını hatırlamıyorum ama. Zaten Gezi pek organize bir direniş değildi. Sadece dezenformasyon ve dezenformasyon ile mücadele vardı internette de.
0
nawar
(22.03.24)
Biz lisede kullanıyorduk (2010) hatta android yeni yeni yaygınlaşıyordu hepimizde yoktu.

O yüzden bende nokia n96 vardı symbian için olan whatsapp ı yüklemiştim.

Sonra onu sattım sony ericsson xperia x10 aldım (2011) benim ilk android cihazım.

Ondan sonra gelsin uygulamalar gitsin uygulamalar.

Hatta o dönem çoğu arkadaşım blackberry massenger kullanıyordu ikisi arasındaki iyi kötü yönleri tartışıyorduk. Bir süre sonra bbm, wp ye direnemedi kayboldu gitti.

Edit: 2011 gibi yine çoğu arkadaşımda klavyeli nokia c3 veya e6 falan vardı oradan yazışıyorduk.

Geziye gelene kadar whatsapp ı yalayıp yutmuştuk. Sonra herkes android veya ios a geçti baya hayatımıza girdi whatsapp. Ama herkeste yoktu kısmına katılıyorum. Ben yaygınlaşma sürecine tanık oldum. Hatta 2-3 yıl sonra telegrama da ilk geçenlerdeniz arkadaş çevresi olarak. sene 2013 falan.

Gezide artık normal bir şeymiş gibi kullanıyorduk. Ama yoğunluktan mıdır sabotelerden midir bilmiyorum internette sıkıntılar oluyordu bağlanamıyorduk. O yüzden herkes konum ve wifi bilgisi paylaşıyordu.

Hey gidi günler.
0
ananiyimioguz
(22.03.24)
Whatsapp ilk sürümünü Şubat 2009'da yayınladı. en.wikipedia.org

Ben ilk kez 2010'da kullandığımı hatırlıyorum, eski yani bayağı.
0
vampir akrep
(22.03.24)
(6)

Seçim sonrası kiralar nasıl olur?

foreignsilhouette
Selam dostlar. Kentsel dönüşüm nedeniyle birkaç aya evden çıkmam gerekecek (en azından süreç başlayacak). Sorum şu, maddi açıdan düşününce şimdiden çıkmam benim için iyi olur mu, yoksa beklemem mi daha iyi olur? Faiz artışı ev araba vs alımını zorlaştıracak gibi, bu da ister istemez minör de olsa dü
Selam dostlar. Kentsel dönüşüm nedeniyle birkaç aya evden çıkmam gerekecek (en azından süreç başlayacak).

Sorum şu, maddi açıdan düşününce şimdiden çıkmam benim için iyi olur mu, yoksa beklemem mi daha iyi olur? Faiz artışı ev araba vs alımını zorlaştıracak gibi, bu da ister istemez minör de olsa düşüşe sebep olacak gibi görünüyor. Sizce kira fiyatları da bundan etkilenir mi?

Şahsi fikirlerinizin yanı sıra uzman dostlarım da yanıtlarsa sevinirim. Teşekkürler.
0
foreignsilhouette
(21.03.24)
kiralar enflasyonist dönemlerde sürekli yükselir.
erken tutarak avantaj sağlayabilirsiniz.
yerinizde olsam evde kalırken yapacağım ödeme ile yeni eve yapacağım ödeme arasındaki farkı tespit edip fayda/maliyet hesabı yapardım.

mevcut evinizde kalıp örneğin 4K az ödeyecekseniz ama seçimden sonra aylık 4K fazla ödeyeceğiniz bir duruma gelecekseniz bugünden taşınmak mantıklı olacaktır.
0
mhm
(21.03.24)
TL bazında artacaktır.

+ Piyasadaki kiralık evler gittikçe azalıyor, en azından benim oturduğum çevrede gözlemim bu.

İmkan varsa, seçimden önce tutun. Dolar vs. yükselmeye başlayınca, ev sahipleri de fiyata dokunur.


NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.03.24)
kafana yatan kirası felan daire var sa hemen tut. Yoksa pişman olursun.
0
jamswety
(21.03.24)
Kira ücretlerinin düşmesi için talebin düşmesi veya arz fazlası oluşması lazım fakat ikiside yok kiralar artmaya devam edecek zaten kiraların düşmesi istisnai ve geçici bir durumdur imkanınız varsa ev alın şu dönem ev almak için fırsat zamanı bir kaç sene sonra bugün parası olup da ev almayanlar çok pişman olacak
0
doharkoman
(22.03.24)
Bu arada kiralarda %25 artış sınırı temmuz ayında kaldırılabilir bu durum kira ücretlerinin daha hızlı yükselmesine sebep olabilir
0
doharkoman
(22.03.24)
Kiraların düşmesi için şu an hiçbir sebep yok. %25 zırvasının bitmesi, yeni kiralanacak evlerdeki kiralardaki artışın düşmesini sağlayacak. Yani enflasyon ile olması gereken yere yaklaşmaya başlayacak evler. Bu da azalarak artış (ya da bu durumda enflasyona yaklaşarak artış) demek, düşüş demek değil.
0
nawar
(22.03.24)
(24)

Bu şımarıklık mı?

dejame
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda yürüyerek kıyafeti götürüyor, ama birazcık sinirleri bozuk. Zaten yürüdüğü yollar berbat, hava berbat, üstelik A kişisinin 2. ve 3. dersi boş, aslında gelebilir ama regl olduğu için rica etmiş oluyor sadece.

A kişisi B'ye çok teşekkür ediyor, B de ne demek, her zaman yaparım senin için diye güzel bir cevap veriyor.

Siz A olsanız böyle bir talepte bulunur muydunuz?
B olsaydınız aynı şeyi yapar mıydınız?

edit: kişi sevgilim
0
dejame
(21.03.24)
A olsam böyle talepte bulunmam. Prenseslik yapmış. hem arabası yok. Bye acımamış resmen.

B olsam şu an gelemem derim. Çünkü kıyafet acil değil. darlanmış sadece. Acil bi şey olsa giderim.
0
jelly bear
(21.03.24)
A olsaydım böyle bir talepte bulunmazdımi tam bir premseslik. Kollar çekilir yelpaze falan yapılır öyle deli sıcak basmıyor reglde. ha havasız sıcak ortam ile birleşip fenalaşacak kadar sıcak olsa herkes cam kapı açtırır.

b kişisi olsam zaten benden böyle birşey istenmezdi. annem babam olsa yaparım, arkadaşlığa artık okadar kıymet verilmemesi gerektiğini anladım.
0
eja
(21.03.24)
A ile B arasındaki samimiyet nedir? İlişki durumu nedir?

Mesela sevgilim istese böyle bir şey yapmam. Çocuğum istese yine yapmam. Ama arkadaşımsa eğer, yine yapmam tabi ki. Resmen şımarıklık bu :)
0
mustafakesekci
(21.03.24)
A kişisi, B'nin evden çalıştığı için hiç dışarı çıkmadığını, iki adım da olsa yürüyüş yapmadığını, kilo almaya başladığını, hep ev ortamında olmasının psikolojisini olumsuz etkilediğini düşünüp bir bahaneyle onu evden çıkarayım demiş olabilir.

Düşünceli arkadaş, eş, sevgili veya her neyse.
0
Mirket
(21.03.24)
Ben istemezdim aklıma bile gelmezdi bir insanı 20 dakika o havada yürütmek sırf sıcakladım diye. Kişinin genel tavrı ve talepleri de hep bu şekildeyse sorun bence. Ayrıca siz de o sırada çalışıyormuşsunuz, işiniz bölünmüş. Ama sevgiliniz genelde bu şekilde davranan biri değilse bir seferlik demek ki çok kötü hissetmiş deyip normal karşılanabilir sonuçta o anda ne hissettiğini biz bilemeyiz.
0
Mossy
(21.03.24)
a kişisi olsam çok zorda kalmadıkça böyle bir şey istemezdim, belki araba olsa ancak.
b kişisi olsam büyük ihtimal yapardım, ancak her zaman yapardım senin için gibi yalan bir cevap vermezdim. yani daha dürüst olmakta fayda var, çünkü b kişisi belli ki kızmış. valla getirdim ama çok ıslandım, yolda biraz sinirlerim bozuldu. belki boş dersinde gelsen ikimiz için de daha iyi olurmuş diye düşündüm filan demek en doğrusu ki sınırlar biraz otursun. yoksa karşı tarafa da haksızlık yapılıyor o içeride kalan öfkeyle.
0
red g
(21.03.24)
A olsam böyle bir talepte bulunmam. cocuk degilim.
hayatimdaki b'lere bakiyorum. onlar da getirmezdi heralde. belki ilkinde sasirdiklari icin yaparlardi ama rutinde yapmazlardi.

ben b olsam böyle bir sey hayatta yapmam. yan o zaman biraz der gecerim.
0
robert bosch
(21.03.24)
müdür taksi diye bir şey icat edildi. ben olsam taksiye atlar götürürdüm. 20 dakika yokuş gidilir mi
0
sizofren06
(21.03.24)
Hayatımdaki A kişisi benden böyle bir şey istemezdi zaten. İstedi diyelim, taksiyle göndereyim kapıdan al derdim. Ya da direkt kendisi söylerdi taksiye ver ben alayım diye. 20 dakkalık yokuşlu yol yürütecek de yürünecek de bir durum yok, şımarıklık evet.
0
pianeta
(21.03.24)
regli ve ateş basmasını bilen biri olarak isterdim ne abartmışsınız he. şemsiyen ve yağmurluğunun olmaması veya taksi binmemek (ki git gel muhtemelen indi-bindiye tekabül eder) erkeğin problemi. ayrıca kadını şımartasınız yoksa sevgili olmayın fwb veya ev arkisi olabilirsiniz (erkolara genel cevap). 20 dk yürüdü diye hayıflanan erkeğe selam veren kız kardeşime de yazıklar olsun(hepimizin başına gelir önemli olan ders çıkarmak)
0
ala09
(21.03.24)
A'nın talebi kesinlikle normal değil. O yüzden B'nin buna izin veren tavırları olmasa A'nın böyle bir şey talep etme ihtimali olduğunu sanmıyorum. B'nin konunun mantıksızlığına dikkat çekmeyip o yolu gittikten sonra şikayet etme hakkı yok. A da bu hareketi için çok teşekkür etmiş zaten. Başka ne yapacaktı, cebine harçlık mı sıkıştırsaydı bir de? :)

Hayatımda hiç A da B de olmadım ama B durumuna düşüren çok A gördüm. Tekrar edeyim burada bir hata aranacaksa hatalı olan A değil B. İnsanları belirli bir standarda/şımarıklığa alıştırıp sonra kendi yaptıklarınızdan dolayı onları suçlamamalısınız.
0
nawar
(21.03.24)
Bence simariklik. Ama sevgiliye simariklik yapilabilir. Uygunsa ve getiriyorsa ve soylendigi sekliyle ilerlemisse zaten sorun yok. Cift icin okeyse nasil durdugunun onemi yok. Ben olsam boyle bi simariklik yapmam, sevgilimin de yapmasini istemem. Abarti cunku.
0
nic cage
(21.03.24)
Normal bu durum, sevgiliyse ok.

Ha ciddi değilse yapmam orası ayrı ama hayat da müşterek. Belki şımartılmaya ihtiyacı vardı. Değer böyle ölçülmez tabi ama bazılarımızın bu yanıtlara da ihtiyacı var.
0
baldan kaymak
(21.03.24)
Şımarıklık.
Ama sevgilisine de şımarıklık yapamayacaksa kime yapacak insan?
Kimseye ne sevgilisine şımardığı için, ne kazağı getirdiği ne de getirmediği için yanlışsın demem.

Ama B kişisine derim ki "Eğer sinirleneceksen en başta getirmek istemediğini söyleseydin. Hem getiririm deyip hem sinirlenerek yanlış yapıyorsun. Sevgiline de haksızlık ediyorsun."
0
michael_knight
(21.03.24)
Şımarıklık, ben B olsam A ile o kadar ilerleyebileceğimi sanmıyorum.

Sevgiliye yeri gelir şımarılır tamam da sırf sıcak bastı diye yağmurlu havada birini işinden kaldırıp ince giysi istemezsin ya. O kadar mühimse 20-30dk izin alır kendin çıkarsın en fazla, hiç olmadı öğleni beklersin. Ben utanırım şahsen, ayıp da bir şey.

İlla şımaracaksan bir beklentiye girmeden laf arasında geçirirsin, karşındakinin jest yapası varsa kalkar gelir. Ama arayıp getir demek hoş değil cidden.

Çok daha güç şeyler de yapılır bir ilişkide ama tema sıcaklamak olmamalı bence.
0
akhenaten
(21.03.24)
A prenseslik yapmış burası kesin.
B olsam işim var sevgilim getiremem birtanem derdim.

bu olay ben ve eşim arasında yaşansa ben eşimden böyle bi talepte bulunmam normalde ama çok kötüysem ve istersem o bana çook çok önemli bir işi olmadığı sürece kesin getirirdi. benim prenseslik yaptığımı düşünse bile kesin getirirdi yani. işte bu yüzden evliyiz :D
0
turuncu tonlarda
(21.03.24)
B'nin fazla kilosu varsa A ona spor yaptırmak istemiş olabilir.

A nın böyle bi talepte bulunmaması gerekirdi ama B de kurulmasın. Takmaya başlarsa ayrılık çanları çalar
0
bass solo take one
(21.03.24)
Ben istemem erkeğim. Gerekirse taksiye biner gider gelirim.

Maalesef yapım gereği kimseye yük olmak istemem.
0
drako
(21.03.24)
eşim isterse yaparım çünkü bilirim ki eşim şımarıklık yapmak için böyle bir şey istemez, gerçekten ihtiyacı olduğu için ister. belki "nereden çıktı şimdi bu" diye hafif kendi içimde söylenirdim ama eşime karşı değil, anlık plan değişiklikleri genel olarak beni gerer.

burada kilit nokta sen kız arkadaşının ihtiyacı olduğu için değil şımarıklıktan istediğini düşünüyorsun hatta bundan eminsin. geçmiş şımarıklıklarının bardağı taşıran son damlası gibi görüyorsun belki de ama buradaki insanlar geçmişinizi bilmiyor. aranızdaki dinamiği bilmeyen insanlardan gelecek gazla aksiyon almayın bence, durduk yere gerginlik yaşayabilirsiniz. kız arkadaşınızsa o kadar da şımarabilsin size ki çok da teşekkür etmiş ne güzel.
0
hrskrs
(21.03.24)
Ben istemem kesinlikle ama bir yandan da erkek dediğin nazımı çekmiyorsa neden yanımda dursun diye düşünürüm.

Eşim istese de seve seve götürürüm alt tarafı 20 dk yol yürümüşsün nedir yani. Benden istesin üç tur kazak getirip defile yaptırırım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
A olsam böyle bir şey istemem. bir şekilde idare ederim.

B olsam, mal yaradılışlı bir insan olduğum için A daha bunu talep dahi etmeden "ayh kazan giymişim sıcak bastı" dediği anda " ben sana ince bir şeyler getireyim" diyip kendiliğimden götürürüm. A teşekkür eder, ama iki gün sonra da anlam bile veremediğin bir durumda "sen düşüncesizsin, umursamazsın, beni hiç umursamadın" diyip ağzına sıçar.

o yüzden istese bile götürmemek gerekiyor sanırım.
0
kibritsuyu
(21.03.24)
B kişisi kullanılıyor.
argo tabiri var ama banlanmayalım.
bunu ancak insan çocuğu için felan yapar.
0
nuisance2
(21.03.24)
A olsam istemem ama B olsam yaparim ne olacak gucenmem hic
0
aguen
(21.03.24)
aklıma bile gelmez böyle bir şey istemek. gider kendim alır gelirim. millet ne güzel seviliyor ama orası da ayrı...
0
suyin
(22.03.24)
(7)

Sanitarium gibi oyunlarda rehbersiz ilerlemek

p133mmx
Rehbere bakmadan oynayayım diyorum ama bazen nasıl ilerleyeceğini bulmak için saatlerim gidiyor. Bu sırada bir zevk de almıyorum. Bu zamanda bu tür oyunlarda nasıl ilerleyeceğini bulmaya sizce saatlerini gömmek sizce mantıklı mı, zevkli mi? Görüşlerinizi merak etmekteyim.
Rehbere bakmadan oynayayım diyorum ama bazen nasıl ilerleyeceğini bulmak için saatlerim gidiyor. Bu sırada bir zevk de almıyorum. Bu zamanda bu tür oyunlarda nasıl ilerleyeceğini bulmaya sizce saatlerini gömmek sizce mantıklı mı, zevkli mi? Görüşlerinizi merak etmekteyim.
0
p133mmx
(21.03.24)
Yakın zamanda Sanitarium oynadım, öyle çok rehber gerektiren bir oyun değildi, biraz diyaloglara dikkat etmek lazım sadece. Oyun iyi tasarlandıysa çok sorun olmaması lazım ama kilit bir diyalog ya da işaret kaçınca sıkıntı olabiliyor. Eğer ben biraz debelenip geçemezsem hızlıca internetten bakıyorum neyi kaçırdığımı anlamak için.
0
salihdt
(21.03.24)
Temiz 5 yıl olmuştur ama ben de bir yerde baktım galiba. Bence çok güzel oyun, yüzde 99 rehbersiz yaptiktan sonra çok da kafaya takmamak lazım.
0
logisticsmanager
(21.03.24)
bu hikayeli adventure oyunlarının keyfi yanında bir arkadaşın varken çıkar, o da senin gibi sevecek, kafa yoracak, hem oyunun muhabbeti hem de günlük muhabbet yapılacak, yanında cips kola takviyesi olacak

2000 lerde bu oyunları tüplü monitörlerle böyle oynadık :)
0
grimavi
(21.03.24)
bazi yerleri cozmek zor olabilir. takildigin yerde cozume bakilabilir. ben de bakmistim diye hatirliyorum. baya uzun zaman oldu oynayali.

cozume bakmak istemeyip ugrasmaktan da zevk alan olur. kisiye bagli. cok daha zor puzzle olan oyunlar var.
0
ermanen
(21.03.24)
Eskiden takıldığım ve zorlayıp bulamadığım yerde 2-3 forum arardım. Şimdi en ufak şeyde elim gidiyor bazen. Biraz yorgunluk ve tahammül ile ilgili sanırım. Yani 20 yaşında olsam yapmazdım herhalde.

Gerçi bu kadar fazla çözüm rehberi olması ve genel olarak internette oyun çözümlerinin kolay ulaşılabilir olması olayı hikaye anlatımını bozdu zaten. Yani kendimi oyuna vermek yerine "acaba şu kararı alırsam, oyunun kendi belirlediği standartlara göre doğru olanı mı yapmış oluyorum" düşüncesi dürtüyor beni de. Oysa ki önceden kendi doğrularımla oyunu oynardım.
0
nawar
(21.03.24)
@grimavi tüplü monitör önünde arkadaşlarla geçen saatleri ben de çok özlüyorum. bu zamanda her şey var ama arkadaş kalmadı.
0
🌸p133mmx
(21.03.24)
Grim Fandango diye bir oyun vardı 1998'de çıkan. Grim Fandango'yu rehbersiz oynayamam misal.
0
put it in your appropriate place
(21.03.24)
(19)

ligden çekilme

grinito
fenerbahçe ligden neden çekilmeyi düşünüyor?trabzonspor maçı olayları ile ligden çekilmenin alakası tam olarak ne acaba?
fenerbahçe ligden neden çekilmeyi düşünüyor?trabzonspor maçı olayları ile ligden çekilmenin alakası tam olarak ne acaba?
0
grinito
(19.03.24)
Ben de anlamadim
0
camussar
(19.03.24)
birkaç teori var.

ilki ali koç uç başkanlığı bitiyor. bırakmak istemediği için böyle kızıştırarak ortamı koltukta kalmak istediği yönünde. ligden çekilirse benim başkanlığımda çekildik diyerek kulubun başında kalacağını söyledi zaten. böylelikle birkaç yıl daha kazanacağı ve seçimle tekrar kalmak istediği yönünde. nitekim ilk kez söylediğinde de camiadan ses geleceği ve üçüncü dönem kalmak istediği söylentisi mevcuttu.

ikincisi trabzon maçı olayları sonrası takımın alacağı cezalar. skandal açıklamalarla kazanamadığı söylenen bir psikolojik savaş olduğu ve sonrasında da bu olaylar sonrası alınacak cezalarla takımın şampiyonluğu kaybetmesi.

sonuncusu diğer takımlarca ağlaklık olarak nitelendirilen mevzu. bir grup kalıp savaşılmalıdır ne küme düşmesi diyor, bir grup da ali koç a inanıyor ve bu iyi bir ders olur çekilelim ligden diyor. kime ders olacağını inanın bende anlamadım.

bence ligden çekilmezler. daha önce de benzer blöfler gördük. ha oldu ki çekildiler, şahsen benim için iyi olur trt’den izlerim ben.
0
baldan kaymak
(19.03.24)
Ali koç'un kaoslarından biri işte. Daha önce de dedi bunu.
0
ferenc
(19.03.24)
ülke futbol tarihinin en büyük rezaleti yaşandı, 3-5 dk sonra herkes "osayiye ne ceza verilecek, mhy olta işareti yapmış, fenerbahçe neden sahada seviniyor" gibi beyinsizce şeyler söyleyerek neredeyse ts tribünü masum temiz, her haltı fb yaptırdı ya getirdiler.

başka ülkede olsa, trabzonun sahası 1-2 sene kapatılır, federasyon tepeden tırnağa istifaya zorlanır giderken, türkiye'de fanatizmden gözü kör olmuşlar yüzünden ee fb sahada kutlarsa şöyle böyle dediği için ali koçta çıktı eh yeter ulan her boka bizi suçlu görüyorsunuz ligden çekilelim görürsünüze getirdi konuyu.

arabistan mevzusunda da fb'lik bişey yokken erdoğana ve akp'lilere giden bilgi "ali koç oynansın istemedi, onun yüzünden uzadı süreç ve iptal oldu" konusuna getirdi. tüm bunlar birikince de o açıklama oldu.

bu sene hem fb hem gs ligde kayrılıyor çünkü başka takım yok ve ikisi rekabet edince reytingler artıyor. ancak gs'nin hükümet lobisi ve ts'nin kabine lobisi, bu kayrılmada fb'yi "sen rekabette kal ama fazla ileri gitme" ye getiriyor.

not: takım tutmayanspor
0
avatar is back
(19.03.24)
bence oyuncular ceza almasın diye önünü almak istedi. yoksa tr'de böyle olaylar yaşanıyor. bjk-ankaragücü maçında aynısı yaşandı. futbolculara saldırılmadı ama bjk-gs maçında yaşandı. sahaya madde atıldı ertelensin deniyordu ama sulu derbi oynandı. sulu derbi üzerine maç yok heralde tr'de madde atma konusunda. şenol güneşin kafasına dikiş atıldı. gs maçında rakı şişesi attılar. ankg başkanı hakem dövdü, ts taraftarı hakem dövdü. ts fb maçında sahaya falçata atıldı. son gs bjk maçında yine madde attılar. iki gs oyuncusuna çarptı hatta. saysan belki yüz maç çıkar böyle.

tabi yaygın olması tasvip edilmesi, tepki verilmemesi anlamına gelmez. ali koç doğal olarak bir şeyler yapmak zorunda ama ligden çekilme ondan biri değil
0
paintov
(20.03.24)
Klasik Fenerbahçe. Zamanında bjk tribünü sahaya inerken olayı melo başlattı diyen adamlar şu an tam bir hümanist.
Ne ilk defa ne son defa olan bir olay. Ama öyle oldu ki ilk defa oldu gibi davraniliyor.

Ha umarım çekilirler ve tff de gider. Buna ek olarak çekilince Fenerbahçeli yorumcular da gider. Şöyle sessiz sakin sürekli feto, x yılındaki sampiyonluklar konuşulmayan, Atatürk posterinden büyük RTE posteri atip sonra son kaleyim diye takılan takim olmayan sakin bir lig görürüz ama nerde o yürek.
0
logisticsmanager
(20.03.24)
Olay cunku sacma sapan bir yere gitmeye basladi. FB biat etmedigi icin, bu goruntuyu vermedigi icin hedefte: twitter.com Onlar istiyor ki Binali icin destek isteyelim, Murat Kurum sanstir diyelim, boyuk dorkiye icin eved diyorum diye video cekip maymunluk yapalim. Arabistan olayi olur tum yandaslar Fb'ye saldirir. Bu olayda da GS lobisi ve yandas medya yine FB'yi suclu gosterdi. Yuzyilin skandallarindan biri yasanip, futbolcular linc edilebilirdi, birinin canina bir sey olsa tum dunyada ilk haber gecilip ulkemiz tum dunyaya rezil olacakti, ne barbarligimiz kalacakti, ne onurumuz, tum uluslararasi organizasyonlardan men edilip belki de hic bir yabanci gelmeyecekti on yillar boyunca bu ulkeye, ulan turist bile gelmezdi ulkeye. Ceza sahasinda yanici cisim var, top oynaniyor hala, yuzlerce madde yagiyor top oynaniyor hala. Bats golu atmasaydi bu macta FB yaristan kopmus olacakti gene. FB cekilsin bakalim kim futbol izliyor konusuyor bu ulkede. Fb'ye 3 kisilik mucadele eden rakip oyuncular bile, GS, BJK maclarinda bitse de gitsek, bu mac nerden cikti havasinda. Hocalar FB karsi macinda taca itiraz ederken ziplayip, agzindan kopukler sacarken, diger maclarda yedek kulubesinden cikmayip, uyukluyorlar. Siz hangi ligi izliyorsunuz? Bu ligin tek gercegi Fenerbahce.
0
freedonia
(20.03.24)
Fb'ye Daum'lu 2004'den beri inanilmaz bir antipati, dusmanlik var. iktidar tarafinda. Cunku FB onlarin istedigi profilin tam tersi. Kadikoy, sekulerlik, chp secmeni, Ugur Dundar, Koc grubu, kaymak tabaka, elit, kulturlu kesim vs. Iktidarla taban tabana zit bir ekol var karsilarinda. www.youtube.com Muzeye teneke koymak icin digerleri gibi egilip, bukulmedigi icin de hedef tahtasinda.
0
neck_and_neck
(20.03.24)
sadece taraftar profili değil. 2014 yılında yayımlanan ses kayıtlarına göre recep tayyip erdoğan fenerbahçe başkanlık seçimlerinde aziz yıldırım'ın karşısına mehmet ali aydınlar'ı koyuyor. tüm kulüp seçimlerinde bunu yapıyordu zaten: tr.wikipedia.org

kongre şimdiki gibi biat etmeyip aziz yıldırım yeniden seçilince artık tüm oyunu fenerbahçe'ye karşı kuruyor. mehmet büyükekşi, nihat özdemir, mehmet ali aydınlar, göksel gümüşdağ, dursun özbek, ahmet nur çebi vs vs hemen tüm başkanlar yetkililer baştan ayağa tayyip erdoğan tarafından atanıyor. beyefendi kimi işaret ederse o seçiliyor. bu zaten spor kulüplerine özel bir şey de değil, meslek odaları seçimlerinden sendika seçimlerine kadar tüm seçimlerde aşağı yukarı böyle.
www.odatv.com
0
ensar
(20.03.24)
ligden çekilecekleri falan yok. çekilmeleri kanunen de mümkün değil zaten. futbolcuları ciddi ceza alacağı için bunun önünü almaya çalışıyorlar.

kimse ciddiye almayınca bu kez gazetecilere "ligden çekilirsek avrupa'da kazandığımız puanlar silinir" gibi abuk haberler yaptırıyorlar.
0
tantunisultansuleyman
(20.03.24)
şu ana kadar 4-5 kez aynı ayağı yaptılar. geçen sene ali koç "ligden çekilme falan saçma sapan şeyler bunlar" diyordu. yani ne dedikleri belli değil, ne yaptıkları belli değil. yıllardır süren başarısızlığı taraftara nasıl unuttururuz taktiği bu. taraftar da yiyor maalesef. bakın hiç bir fb taraftarı neden 10 senedir şampiyon olamadığını sorgulamıyor, ali koç kahraman oluverdi iki günde :)
ligden falan çekilemezler. halka açık bir şirket, oraya buraya milyonlarca dolar borçları var. sponsorluk anlaşmaları var, kolay mı öyle çekilmek? ali koç diyor ki bir alt lige düşelim, geri çıkalım. iyi de alt ligi italya futbol federasyonu mu yönetiyor? yine aynı tff ile, aynı hakemlerle yola devam edicen. ayrıca FM mi oynuyon birader, takım alalım çıkalım inelim :) fantezi bunların hepsi. seçim öncesi iktidara göz dağı verme işi. yemezler. ama çok dua ediyorum, inşallah bu sefer ciddidir iş, gerçekten çekilirler diye. düşünsene tertemiz bir lig :) hadi inşallah...
0
mustafakesekci
(20.03.24)
çekilmeyi düşünmüyor, tamamen oyuncuları ceza almasın diye tff'yi tehdit ediyor olay bundan ibaret. havlayan köpek ısırmaz derler ya, çekilecek olan takım çoktan çekilirdi, ama klasik fenerbahce her 2 senede 1 çekilme tehdidi yapar, alacağını alır ve geri çekilir.
0
monicapp
(20.03.24)
fenerbahçe her sene şampiyonluk yarışından kopacağını anladığı an "ligden çekiliriz haaa", "dekoderler iptal haaa" diye yaygara koparır. sonunda da hiçbirini yapmaz ve yönetimleri 1 sene daha kazanır. böyle böyle taraftarlarını psikolojik olarak bitirmiş durumdalar. artık fenerbahçe başarılıysa "siz hepiniz biz tek" kafasına giriyorlar (10 senedir yapamıyor), başarısız olunca da suç hep dış minnaklar oluyor.

o yüzden boş martavallar. arkadaşların da dediği gibi cezaları hafifletmek için yapıyorlar.
0
ilgeru
(20.03.24)
fener çekilince kimse ligi takip etmez kafası da çok güzel :) dünya fb etrafında dönüyor zannediyorlar ya, ona bitiyorum. sizin maçı sizden başka izleyen yok sayın minik kanaryalar. wifi şifresi gibi takımdan 6 gol yediğiniz maçın özetini izledim ama, yalan yok.
biz çekilirsek ülke puanı düşer > tamam, düşsün. çekilecekseniz size ne? biz razıyız.
yayın gelirleriniz düşer > tamam, düşsün, size ne?
küçük kulüpler batar > siz çekildikten sonra kim batarsa batsın, size ne?

Allah aşkına çekilin, sonuçlarına razıyız biz. Vallahi de razıyız, billahi de razıyız.
0
mustafakesekci
(20.03.24)
ali koç'un küçük oyunları. fenerlilerin bunu her seferinde yiyerek ali koç'u ve feneri kahraman ilan etmeleri de üniversitelerin psikoloji/sosyoloji bölümlerinde tez konusu olmalı.
0
makarnavodka
(20.03.24)
fener taraftarı algı konusunda bir numara gerçekten. aynı olaylar bjk ya da gs'nin başına gelse onlar suçlu olurdu. kendi oyuncuları taraftar dövünce kahraman ilan ettiler. aynı şekilde josef kendilerinde oynarken kahramandı, beşiktaş'a gelince tü kaka oldu:) cidden bu adamlar algıda bir numara.
0
nothing in my way
(20.03.24)
Yıllardır Fenerbahçe düşmanı bir tutum var. Gerek Fetö ile gerek hükumet ile gerek de lobileri ile hiç yüzü kızarmadan, bunun tam tersi oluyormuş gibi algı oyunları yapıp mağdur edebiyatı yapanlar var. Fenerbahçe şampiyonluğa giderken otobüsü kurşunlanınca, Fenerbahçe'yi tehdit edenler var.

Bir de sadece düşük zekalıların ve fanatizmden kör olmuş kişilerin inandığı "Fenerbahçe'yi şampiyon yapacaklar" muhabbeti var. Birileri için dizayn ediliyor lig. O takımlar Avrupa'ya gittiklerinde Türk hakemleri ve kendilerine yatan Türk takımları olmayınca yani ittirilmediklerinde rezil oluyorlar. Hayır, sadece Galatasaray'dan söz etmiyorum. Trabzonspor şampiyon yapılıp Avrupa'ya gönderilince Kopenhag'a elendi, daha sonra Ferencvaroş maçında rezil oldu. Random isimli Sırp takımı ve Ferençvaroşlu grupta 6 maçta 3 puanı ancak topladı ve elendi. Elenince Konferans kupasındaki ilk turunda bir de Basel'e elendi. Başakşehir de şampiyon yapıldıktan sonra benzerini yaşadı.

Riyad sonrasında bile iki takım birlikte çekilmişken sadece Fenerbahçe ve Ali Koç'a saldırıldı. Bunlar aslında Aziz Yıldırım'ın taraftarı AKP'ye karşı kullanma iması ile siyasi olarak AKP-Hükümet çekişmesi ve 17'ye karşı tek sözleri yüzünden de destek bulamayıp algı oyunlarının ve Fenerbahçe düşmanlığının sonuçları.

Fenerbahçe aslında ligden çekilme muhabbetini yaptığı her sezonda serzeniş konusunda haklıydı. Gel gör ki bu tür şeyler güven, özveri ve tecrübe ister. O da Türkiye'de hiçbir kulüpte yok. O yüzden bunu söyleyip söyleyip eyleme dökmeyince böyle ergenlerin maskarası oluyorsun. Kulüp imajına da zarar veriyorsun.

Bir de mesela ligden çekilsen ne olacak? Türkiye hatasından ders alan ya da yaptıklarından pişman olanların ülkesi değil ki. 2 sene sonra tekrar gelsen arada 2 sene şampiyon yapılan başka birini görmüş olacaksın. Aynı kirli düzen devam edecek. Bence havuzdan bir şekilde çıkıp işin maddi boyutunda savaşını vermeli. Gel gör ki Halil Umut Meler'e düdük astıramayan yönetimden ben pek de duruş/başarı beklemiyorum. Ali Koç'un finansal yönetimi ve desteğinin hakkını kimse ödeyemez ama Fenerbahçe'nim haklarını savunmada sınıfta kalıyor.
0
nawar
(20.03.24)
Yorumlari okumadan yaziyorum.Bu lig kirli bir lig. Sirf reyting ugruna FB ve GS hakemlerle yarista tutuluyor.Bu kir icinde ligde FB de kendi mantiginda avantaj elde etmeye calisiyor iste.Cekilme olmayacagi da bariz hak edenlerin hic bir zaman hak ettikleri cezalari almayacaklari da bariz.
0
turkuaz
(20.03.24)
trabzonspor kapatılmalıdır.
0
alicandan
(20.03.24)
(6)

Spor salonunda kosu bandi kullanmada sinirlama mi var?

Zetnikov
Salon zaten bos ve bisikletin pedali cok agir ( bacak calismaya gerek kalmiyor resmen)Bana kosu bandi kullanimi 25 dk dan fazla yapmak yasak dedi onun yanina bisiklet flan yap dediBende bisikletler sikintili ve dinlenme gunu 1 saat tempo yuruyus yaptigimi salon kalabalik olursa yapmam hocam dedimSoh
Salon zaten bos ve bisikletin pedali cok agir ( bacak calismaya gerek kalmiyor resmen)

Bana kosu bandi kullanimi 25 dk dan fazla yapmak yasak dedi onun yanina bisiklet flan yap dedi

Bende bisikletler sikintili ve dinlenme gunu 1 saat tempo yuruyus yaptigimi salon kalabalik olursa yapmam hocam dedim


Sohbet boyleydi sizce 25dk kosu bandi siniri normal midir merak ettigimden soruyorum
0
Zetnikov
(19.03.24)
Salonun yoğun olduğu zamanlarda tek aleti uzun süre kullanmak yerine daha az yoğun zamanları tercih edebilirsiniz.

Ancak salon boşken böyle bir sınırlama mantıksız. Zaten böyle bir kuralın çıkış noktası salonun yoğun olduğu zamanlarla ilgilidir, ama size bunu söyleyen görevlinin bundan haberi yok ya da olayı yanlış anlamıştır. Bu da bir sıkıntı. Salon yönetimiyle konuyu görüşün.
0
akhenaten
(19.03.24)
Bisikletin ayarlari olur genelde. Çok yüksekse düşürün.

Salon kalabaliksa sınır olması normal. Ilk defa duymadım ben.
Yürüyüşü spor salonunda yapmaya da pek gerek yok.
0
logisticsmanager
(19.03.24)
25 dakikadan uzun süre koşu bandında olmanın kas iskelet sistemine vereceği zarar ya da kas yakmaya başlamak vs. gibi sebepler dışında bir sebebi yoktur herhalde. Ben gidip 40 dakika 2 bölüm dizi izlerken yürüyüp dönüyorum koşu bandıyla işim olunca.

Salon dolu olduğunda da kullanabilirsin sabaha kadar. Kimse karışamaz ama yazılı olmayan kurallara uygun değil. İşin kadar kullanıp geçersin onda da. Elektrik mi yakıyormuş? Neden yasakmış?
0
nawar
(19.03.24)
gittiğim spor salonlarında 30 dk derlerdi hep ama ben 1 saat de yapardım. dizlerimde hiç sıkıntı yaşamadım. bunun nedeni bana kalırsa cihazın ömrünü uzatmak adına uydurulmuş bir kural gibi geliyor. ve evet diğer üyeler de kullansın isteniyor olabilir.
0
false pretension
(19.03.24)
Koşu bandı, bakımı onarımı, amortismanı maliyetli bir alet. Kurumsal salonlar dışındakiler bu çeşit kısıtlama koyuyor.

Yoğunluğun yanında amortisman giderleri kaygısıyla yapılan bir kısıtlama yani.

Benim şu an gittiğim salonda 15 dakika diye yazı asılı mesela.
0
Mirket
(19.03.24)
Kimse yoksa istersen 6 saat koş ama sıra olursa 25 mantıklı
0
basond
(19.03.24)
(17)

aktarmacılık (?) işi yapmak güvenli ve yasal mı?

sassybossy
şimdi, yeni bir işe başladım ama açıkçası ne yaptığımı, niye yaptığımı bile bilmiyorum. bir de işi kendileri yapabilecek olan işverenlerim beni kullanarak kendilerini akladığını düşünmeye başladım, paranoyaklaştım. ortada yasadışı bir şey varsa ben bilmiyorum. şimdi bunlar çeşitli ürünlerden, elektr
şimdi, yeni bir işe başladım ama açıkçası ne yaptığımı, niye yaptığımı bile bilmiyorum. bir de işi kendileri yapabilecek olan işverenlerim beni kullanarak kendilerini akladığını düşünmeye başladım, paranoyaklaştım. ortada yasadışı bir şey varsa ben bilmiyorum. şimdi bunlar çeşitli ürünlerden, elektronik aletlerden falan ödeme alıyor, bu ödemeler de benim banka hesaplarına yatıyor, ben bunları kriptoya çevirip (binance) onların kripto hesabına gönderiyorum. şimdi banka hesaplarımda da yüksek meblağ paralar düştüğü için sürekli teyitten arıyorlar beni, adresimi falan soruyorlar iyice korktum. biri aydınlatsın beni. belki bu işin bir ismi falan vardır, yaygındır, ben ismini bile koyamadım.
0
sassybossy
(19.03.24)
hocam sen napıyosun gözünü seveyim. derhal o hesapları falan kapat, o kişilerden de uzak dur.

sanmıyorum kabul edeceklerini ama sana gelen paraları, gönderen hesaba geri yollamayı teklif et.

durumun varsa parasıyla, yoksa da tanıdığın bir avukatla görüşüp bilgi al.
0
brkylmz
(19.03.24)
Paranın neden geldiğini ve nereye gittiğini açıklayamayacağın bir iş(?) olmuş bu. Kendi hesabına neden alıyorsun? Madem bu bir iş şirketin hesabına gelseydi paralar. Sen de şirketten çevirip aktarırdın böylece. İmza attırıp şirketi de üstüne yaparak terfi aldığını da söylediler mi? :)

Bence önce bir avukat ile görüş, sonra da bağını kes.
0
nawar
(19.03.24)
(bkz: dilan polat)
0
biryazgünü
(19.03.24)
abi ciddi değilsin inşallah?

böyle bir iş yapılır mı? başın şimdiden büyük belada, bu kısmı bile zor temizlersin de bundan sonrasını ne yapacaksın asıl?
0
tchuck
(19.03.24)
derhal avukat ile görüşün
0
bartholomew87
(19.03.24)
abi bu kadar da olamaz :( hemen ayrılın ve avukatla görüşün.
0
summerjam0306
(19.03.24)
yeni bir iş olduğuna nasıl ikna oldun. bildiğin hesabını kiralıyorsun. dolandırılanların muhatabı sensin şu anda. iyi temiz bi şey olsa kendi hesaplarından yaparlardı zaten
0
efruz
(19.03.24)
yasal olmayan parayı senin hesaba aktarıyorlar. (tahminen çalıntı kredi kartı, dolandırıcı parası yada uyuşturucu parası bile olabilir.)
0
sizofren06
(19.03.24)
hesaplarımın hepsini silmem gerek di mi? silmesem ne olur? silsem kurtulur muyum ki? Çok korkuyorum şuan ya
0
🌸sassybossy
(19.03.24)
155'i ararın bile.

emniyete ihbar ettim kardeşim yapacak bir şey yok şu saatten sonra. iş birlikçi olman senin için hayırlı olur.

hizliresim.com
0
gabe h coud
(19.03.24)
Net söylüyeyim süzme safsın. Yakinda hakkinda davalar açılır. Patron vs seni tanımaz.

Ortada şirket varsa onun hesapları da vardır ve muhasebecisi vs vergisi algısı vardır. Hiçbir yasal şirket 3.sahıslar üzerinden para alıp vermez, yil sonu vergi cart curt belli olsun diye.

Bir an önce şuanda hesaplarını kapa. Allah bilir ne parası onlar tahminim var ama bana kalsın.
0
Fritz-X
(19.03.24)
bu işin ismi var
organize dolandırılıkta kullanılan piyon.
0
nuisance2
(19.03.24)
Öncelikle sakin kalın şu an net bir şey yok ve sakın fevri davranmayın. Burada yazılan tavsiyelere uymayın bir avukatla görüşün ve durumu şeffaf biçimde anlatın o size yol gösterecektir.
0
doharkoman
(19.03.24)
yasadışı parayı ülke dışına çıkartıyorsunuz farkında mısınız? avukatla görüşün gerekirse beraber savcılığa gidip suç duyurusunda bulunup etkin pişmanlıktan faydalanın
0
paintov
(20.03.24)
yarin sabah ilk is avukata gidip durumu anlatin. Eger avukata verecek paraniz yok ise direk savciliga gidip kendinizi ihbar edin. Eninde sonunda yakalanacaksiniz ve is isten gecmis olacak. Kendinizi ihbar ederseniz en azindan cezaniz azalir.
0
oscar
(20.03.24)
Büyük geçmiş olsun. Daha önce bi üni başlığı açmışsın yaşın üni 1 civarı sanırım. Dolandırıcılar çokça genç üniversitelilere musallat oluyorlar. Çoğunlukla paparadan yapıyorlar. Muhtemelen haftalık 2-3k’da bir para teklif etmişlerdir. Olan şu, sen illegal parayı hesabına alıp temiz hesabından parayı kripto vasıtasıyla baronlara gönderiyorsun. Ortada bir şirket iş vs hiç bişey yok. Muhtemelen uzaktan çalışma vs’dir zaten. “Hesap silme” demişsin ama öyle bir şey yok. Beni bile bugüne kadar banka hesabıma gelen para için aramamışken seni aramışlarsa büyük paralar gelmiştir.

Direkt burada duyuru açıp iyi bir avukat bulun ve tamamen şeffaf şekilde işlemleri başlatın. Para %70 ihtimalle illegal bahis parasıdır. Bir ihtimal de uyuşturucudur. Eğer bir şey yapmadan ses çıkarmadan bekleyeyim dersen ilerisi için daha kötü olabilir. Bankacılık sektöründe bir kere bu işlerden kara listeye alınırsan 10 sene düze çıkamayabilirsin
0
avatar is back
(20.03.24)
merak ettim ne yaptıniz son durum nedir ?
0
oscar
(28.03.24)
(7)

Şuraya Nasıl Park Edebilirim?

french lover
https://i.hizliresim.com/5rsisvu.pngMerhaba.Apartmanın otoparkı asansörlü sisteme sahip. Girerken resimdeki gibi bir senaryo ile karşılaşıyorum. Çok dar bir alan olduğu için sağa doğru tek hamlede asansöre girmem mümkün değil. Daha emniyetli olduğu için hep arka arkaya girmeyi deniyorum ancak bu hem
i.hizliresim.com

Merhaba.
Apartmanın otoparkı asansörlü sisteme sahip. Girerken resimdeki gibi bir senaryo ile karşılaşıyorum. Çok dar bir alan olduğu için sağa doğru tek hamlede asansöre girmem mümkün değil. Daha emniyetli olduğu için hep arka arkaya girmeyi deniyorum ancak bu hem çok zaman alıyor hem de içeri girdiğimde asansörün düğmesi kapının diğer tarafında kalıyor ve yan koltuğa atlayıp akrobasi yapmam gerekiyor.

Benim buraya bir şekilde düz girmem gerekiyor. Ancak düz girince yan aynalar görüş vermediği için aracım ile asansör duvarı arasındaki yanal mesafeyi kestiremiyorum. Sensörler zaten hep ötüyor.

Temel sorun:
- Aracı doğrultup asansörü ortaladığımdan emin olamıyorum.
- Diyelim ki ortalayamadım ve azıcık dönerek girmem gerekiyor. İşte o anda aracın yan kapısını asansörün duvarına çarpma riski oluyor.
0
french lover
(19.03.24)
geçen yine sormuştun heralde. en sağlıklısı ileri gidip geri geri olacaktır. tecrübeli bir şoför olmadan dediklerini yapman zor. geri girmen demek aynalarla kolayca asansörü ortalaman anlamına gelir.
0
paintov
(19.03.24)
Yaklaşırken sol tarafa sıfırlayıp, Arabanın burnu asansörün kapısı hizasına gelince sağa kırarım. Yolun genişliğine ve arabanın dönüş çapına göre değişir duvara ne kadar yaklaşacağım ve ne zaman sağa dönmeye başlayacağım. O koridorda karşılıklı iki araba geçiyorsa kafadan girmek zor olmaz.
0
reactionic
(19.03.24)
reactionic +1

sol tarafa sifira yakin gideceksin ki zaten senin tarafinda, aynalara bakmana gerek yok.
asansore geldiginde tam saga kiracaksin. kurtarmiyorsa tek manevra ile rahat girersin.
0
cooperr
(19.03.24)
Geri geri gir sence de. Çıkış kolay oluyor böylece. Düğmeye ulaşmak için de dr house'unki gibi bir baston işe yarer.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.03.24)
abi dümdüz gir ileri dogru git. sonra direksiyonu iyice saga cevir geri geri git. azıcık gir. direksiyonu iyice sola cevir duvara kadar git sonra saga cevir geri geri git. böyle böyle gireceksin. 1 aya iyice alışırsın.
0
sizofren06
(19.03.24)
Disarida buna benzer bi pratik alani kur duba gibi biseylerle, 10-20 kere dene orada ondan sonra girersin
0
The_Lollok
(19.03.24)
Bu tarz yerlere ve dik olarak park edilen her konuma geri geri gelerek park edilmesi gerekir. Eğer asansör kapısı iki taraftan da açıldığını sanmıyorum. Tuşların yeri mantıksız. Yine de önce burun olacak şekilde girip geri geri çıkmak istiyorsanız tamamen tecrübe konusu. Başlarda biraz zorlanıp biraz küfür ettikten sonra alışacaksınız. Şu an aracın boyutları da 3B konumlandırma konuları da yeni sizin için. Normal bunlar.
0
nawar
(19.03.24)
(20)

Nasıl hissederdiniz?

sacrilegious
Babanız/anneniz çok zengin olsa, ne bileyim mesela iyi yerlerde 7-8 ev,3-4 milyonluk araba, senelik 3-4 milyon kazanç, dededen kalan milyonluk tarlalar vs. vs. olsa;1-Size ekonomik olarak zorlandığınızda, yeni bir hayat ya da yeni bir iş kurmaya çalıştığınızda destek olmasalar nasıl hissederdiniz? 2
Babanız/anneniz çok zengin olsa, ne bileyim mesela iyi yerlerde 7-8 ev,3-4 milyonluk araba, senelik 3-4 milyon kazanç, dededen kalan milyonluk tarlalar vs. vs. olsa;

1-Size ekonomik olarak zorlandığınızda, yeni bir hayat ya da yeni bir iş kurmaya çalıştığınızda destek olmasalar nasıl hissederdiniz?

2-Sizce ailenin çocuğa maddi destek olma durumu atıyorum mesela 30 yaşında falan biter mi/ bitmeli mi?

3-Ben bu durumda olsam kaç yaşında olursa olsun her ay belli bir miktar gönderirdim çocuğuma ya siz?

(Aranızda herhangi bir tartışma vs. olmadığını varsayalım)

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(18.03.24)
1. niyetleri egitmek ise ve kendileri bu mirasa konmayip emek verdilerse tesekkur ederdim. kendilerine miras kalip cimrilik yaptilarsa irtibati keserdim.
2. madde 1'deki senaryoya gore evet veya hayir.
3. hayir gondermem. ortalik baba parasi yiyen asalak cocuk, kizlarla dolu. baba parasiyla ozel unilerde, starbuckslarda, bmwlerde, cafelerde, estetik merkezlerinde dolasan bir cocugu kabul etmem. hayat gorusume aykiri,
0
buenosdias
(18.03.24)
Çok ihtimal var böyle durumlarda.
Çocuk çok savurgansa bir şey akıllanana kadar vermeyebilirler.
Diğer yandan,
şimdiden malımıza göz dikmesin miras olarak bırakana kadar kendi ayakları üstünde dursun.. diye de düşünebilirler.
0
diyecevaplandı
(18.03.24)
1- mutsuz hissederdim.
2- bitmemeli. benim de çocuğum var. bu hayattaki malımı mülkümü onun mutlu-huzurlu olması için harcamayacağım da ne için harcayacağım?
3- ben de gönderirdim tabiki eğer istiyorsa veya ihtiyacı varsa.
0
nuevo
(18.03.24)
Ömür boyunca anne babaniz yaninizda olmucak, onların manevi destegi elbet onemli ama maddi destek beklemek bence kolaya kaçmak.

Ailesi fakir olup, ayakta duran iş kuran onbinlerce insan var.

En güzeli mucadele etmek ayaklarinin ustunde durmak seni güçlü kılan bu olacaktır.

Çok ama çok varlıklı olsam manevi destek olurum maddi destek konusunda fazla destek olmam. Hayat mücadelesi bu her zaman toz pembe hayat olmucak.
0
Fritz-X
(18.03.24)
Ailemin durumu tam olarak böyle. Şu an ev sahibimle davalığım babamın sadece istanbulda on evi var ve hepsi güzel semtlerde buna rağmen yine yanımda durmuyor yine durmuyor. Halbuki ben babama açık açık kira vermeyi teklif etmiştim en azından yabancı bir ev sahibi ile muhatap olmak zorunda kalmam diye. Bu ve benzeri davranışları yüzünden eskiden kızardım şimdi cimrilikten diyerek geçiyorum. Ben de aç açıkta kalmıyorum çünkü kazandığım yetiyor.

Aileler dünyaya getirdikleri çocuklarına imkanları dahilinde güzel bir hayat sunmalılar zaten. Kimse ellerinde avuçlarında ne varsa çocuklarına versin demiyor. Ama mümkün olanı esirmek de bencillik. Bu yüzden çocuğum olsa ondan imkanlarımı esirgemezdim. Her şeyi yaşında deneyimlemek lazım. Benim anneme 62 yaşında milyonluk daireler yazlıklar kaldı fakat bu yaşında neye yarar?
0
ruhen hastayim ben
(18.03.24)
cocugun hayatiyla ne yaptigi onemli benim icin. salliyorum ozel universitede tip okumasi icin para veririm ama bos bos takilmasi icin vermem. verdigim parayla ne yaptigini ve niye daha cok paraya ihtiyaci oldugunu aciklayabilmesi lazim.
0
hot potato
(18.03.24)
universiteyi bitirene kadar aileden yardim beklemek dogal. sonra herkes kendi basinin caresine bakabilmeli. herkese anasindan babasindan miras kalmiyor. onlar nasil yapiyorsa aglayip sizlanmak yerine o yonde ilerlenebilir. calismak zor geliyorsa orasini bilemem.

saglik problemi olur orasi ayri. bunun disinda yardim beklemek icin bir bahane goremiyorum. bir insan gerektiginde bulasikci ya da garson olarak calismayi da goze alabiliyor olmali. diplomanizla alakasiz da olsa calismak hangi is olursa olsun utanilacak bir sey degildir.

mirasin da esasen cok adaletsiz bir sey oldugunu dusunuyorum ama toplum henuz buna hazir degil. :d
0
bohr atom modeli
(18.03.24)
1- Ekonomik olarak zorlanma sebebi nedir? Örneğin benim yapma dediğim bir işe girip zorlanıyorsa destek olmam bir süre. Yeni iş kurması da aynı şekilde.

2-Bitmez, ihtiyacı varsa devam edebilir. Ama neden ihtiyaç devam ediyor? Bu önemli. Atıyorum okumuştur, iş bulamıyordur destek devam etmelidir.

3-Göndermezdim herhalde, tembelliğe alışır bu durumda.
0
drako
(18.03.24)
1- eh o zaman iliskileri o seviyeye çekerim. Şu an annem babamin bir parası yok ama eminim ki bir ihtiyacim olsa kredi cekerler. Benim gördüğüm anne babalik bu, yapacağım anne babalik budur.

2- bitmemeli. Anne babalik 30 yaşında biten bir şey değil.

3- yollamam. Egitim, yeni hayata baslarken destek ya da bir ihtiyacta destek vs olur. Aylık para mantiksiz.

Çevremde ailesinin kendisine ev aldığı, is kurarken ailesinin ev satip destek verdiği falan bir sürü adam var. Bu kisilerin de hepsi 30 yaşından sonra aldı bu desteği ve hiçbiri de hayatında kötü yerlerde degiller. Ya ailesinin fabrikalari olan arkadaslarim var, hayatımda babasinin hayatını kursun diye sanayiye ise verdiğini duymadim. Adamlar alplerde noel falan kutladi ogrenciyken ama şu an sanayiciler derneginde, sürekli is adamı bakan ziyaretinde falan.
0
logisticsmanager
(18.03.24)
Doğrusu nedir bilmiyorum ama 187 milyar dolarlık serveti olan warren buffet servetini çocuklarına bırakmıyor.Fon kuruyor ve bu fonda warren buffet öldükten belli bir yıl içinde (tam yılını hatırlamıyorum ) warren buffet'ın servetini hayır amaçlı tükecetecek.
Warren Buffet bu konuda şöyle diyor:
'Bana göre çok zengin insanlar çocuklarına her şeyi yapmaya yetecek kadar ama hiçbir şey yapmamalarına yol açmayacak kadar para bırakmalı'
0
ramazanali
(18.03.24)
1 - bu soruda soyle bir sorun var, eger onlarin destek vermesini istiyorsaniz aslinda onlara soz hakki da tanimis oluyorsunuz dolayli olarak. dolayisiyla inanmadigi bir ise destek vermesini beklemek mantikli degil gibi geliyor. genel olarak uzulurum sanirim.
2 - bu soruya soyle yanit vermek istiyorum, bence 30 yasinda kimse sizi desteklemek zorunda degil. ancak, bu kadar parasi varsa 2 ebeveynin yapilmasi gereken o cocugu hayata karsi en iyi sekilde hazirlamaktir. yani yurtdisinda en iyi okullarda mi okutulur, 2-3 dil mi ogretilir, yurtdisinda masterlar doktoralar mi yaptirilir, stajlarda destek mi verilir bilemem ama benim yapacagim sey (ve ailemden ne yazik ki gormedigim sey) cocugumu bu anlamda en iyi sekilde hazirlayip, 30 yasinda zaten artik benim destegime ihtiyac duymayacak seviyeye getirmektir. ben bu seviyeye kendi cabamla geldim, burslar buldum vs. ve ailemi de suclamiyorum, onlarin secimidir. ama kendi cocugum olsa ve bu kadar param olsa (benim ailem ornekteki kadar zengin degildi elbette ama yurtdisina mastera gonderebilirlermis mesela zamaninda) bu sekilde bir yol cizerdim. ayrica, bu kadar param varsa, geleneksel sekilde yetistirmezdim, mesela sanata spora ilgisi varsa mutlaka degerlendirirdim, dogru duzgun anlamli bir uretim icinde olmasi icin yonlendirirdim, yaptigimiz meslekler bana cok sacma geliyor zira, yasamin bundan ibaret olmadigini dusunuyorum. ama mutlaka ev araba alirdim diye dusunuyorum, herkesin kafasini sokacak bir eve ihtiyaci var ve bunun icin endiselenmeme hakki var.
3 - yetiskin olmak boyle bir sey degil bence, ailelerimiz bizi hayata karsi ellerinden gelen en iyi sekilde hazirlamakla yukumlu, asalak yapmakla degil. yukaridaki cevabim ile dogru orantili olarak cocugumu da ayagini yere basacak sekilde yetistirmeye calisirdim. ihtiyaci olsa gonderirdim. ve bu kadar param varsa en kisa zamanda calismayi birakip kendi hayatimi yasardim.

bunun en guzel ornegini bir arkadasim yasadi, inanilmaz varlikli bir ailesi vardi. cok guzel okudu. okuldan mezun olur olmaz biz is bulma cabasinda iken, o uzun uzun sanat ile ilgilendi. Ailesi evini aldi, yasadigi yerde galeri acmasi icin bir yer aldi, ay sonunu dusunmeden orayi yola soktu. Simdi kendi isini cok guzel yapiyor, istedigi seyi yapiyor, aile destegi ile yapti ama artik bu yasta bahsettiginiz anlamda bir destege ihtiyaci yok.
0
songforsomeone
(18.03.24)
Kendi kurduğum ailemle kök aileme nazaran daha mütevazi bir yaşam sürüyorum. Üniversite döneminde, eğitim almam gerektiği durumlarda, evlenirken vs hiç esirgemeden ellerinden geleni yaptılar; sağ olsunlar. Fakat ben artık kendimi "yetişkin" olarak gördüğüm için, sonrasında herhangi bir talepte bulunmadım, bulunmam. Bu biraz duruşla ilgili sanırım. Onlar ben istemediğim için ekstra bir şey yapmıyor, ben de onlardan istemiyorum. Tabii ki destek istesem yaparlar ama araba modelini yükseltmek için de babamdan para isteyemem bu yaştan sonra. Kendi ayakları üstünde durmak önemli benim için.


Sağlık vs durumlarını es geçiyorum.
0
fraise
(18.03.24)
1- ailemin maddi durumu iyi. boyle bir durum olsa hicbir sey hissetmezdim. eger destek aliyorsam borc olarak aliyorum. mesela anneme su an 1000 euro civari borcum var. daha once de aldim ve odedim. bastan soyluyorum, o her ne kadar kabul etmek istemese de borcumu oduyorum. borc olmadigi surece istemeye utanirim zaten.

2- 30 yas bence cok gec. 25'te yani universite sonrasi bitmeli, en azindan bizde bitti. hatta o zamana kadar kalmadi bile. ben de para istemeye utandim acikcasi. sanirim bu kulturel bir durum. 30 yasi ornek olarak verdiginizde biraz sasirdim.

3- duruma gore degisir. dedigim gibi bizim icin tuhaf seyler. 30 yasinda adamin/kadinin benden gelip para istemesini hayalimde canlandiramiyorum. istenen seye bagli. is kurmak icinse hayir, gitsin calissin para biriktirsin sonra is kursun veya ortak alsin. yeni bir hayat kurmak nedir? bana cok keyfi bir durum gibi geldi. kisacasi eger ki barinma, saglik, beslenme gibi eksiklikleri yoksa para vermem. hatta bunda barinma bile cocugumun ne kadar ozveride bulunduguna bagli olur: bizimle yasayabilir, birileriyle ortak eve cikabilir, tek yasayacaksa nerede ve nasil bir evde yasayacak vs.

30 yasinda bir insana her ay maas verir gibi belirli bir miktar para gondermek ise tamamen konu disi olur.yetistirirken bunu talep edecek bir cocuk yetistirmezdim. ben nasil istemiyorsam, o da benden istemesin. yani beni yetistirdikleri gibi yetistiririm.

@ramazanali'nin dedigine benzer bir baska ornek de jackie chan. o da servetini cocuguna birakmadi. eger yeterince caliskansa ne yapar ne eder kendi parasini kazanabilir demisti. eger kazanamiyorsa zaten haketmiyordur veya benim parami da carcur edecektir dedi ve hayir islerine harcadi.
0
Sour
(18.03.24)
ben istemem. ne yaparsam kendim yaparım. 17,5 yaşımdan beri desteksiz yaşıyorum. ondan öncesi de çalışıp eve getirdiğim para bana harcanandan fazladır. aram iyi bile olsa, destek olmak isteseler bile istemem. ki annem zorla harçlık tam altın koyar cebime, bir şekilde geri veririm ya da yemeğe çıkarırım, bir başka hediye alırım. altında kalmamak da değil konu, ego değil yani. borçlu kalmak istememek de değil. istemiyorum. ne gerek var.

para kazanmak çok kolay benim için. maaşlı çalışmasaydım şimdi bir sakıp ağa'ydım. çok önemli değil. hayatı yaşıyoruz bir şekilde. yarım ekmek arasına domates soğan da yerim, mutlu olurum ben.
0
gabe h coud
(18.03.24)
Neyim varsa verirdim sonuna kadar. Gidip de bankadan kredi çekip, bankanın kurallarına göre yaşamasına izin vermem. Bir gün ödemesini geciktirdi diye kapısına haciz gelsin istemem. O benim çocuğum, o ben ve babası istediği için dünyaya geldi. Dünyaya getirdiysem sonuna kadar arkasındayım. Çocuğum yok, olsa da böyle davranırım. Eşim de benim gibi düşünür diye tahmin ediyorum. Eğer farklı düşünürse de yollarımız ayrılır. Çocuğum benim herşeyim.
0
rock n roll
(18.03.24)
3 düzenli göndermem. Kendi çalışıyorsa para biriktirmişse ama eve arabaya yetmiyorsa işte ya karşılıksız ama bu alacağı şeyin 4te bir fiyatını falan geçmez, ya da geri ödemesi üzerine taksitli bir plan yaparak kredi çekmesin diye vs vs. Ve bunu bütün çocuklara eşit olacak şekilde sana verdiysem kardeşinin ihtiyacı olmasa bile ona da vererek.

2 bitmez 50 60 da destek olunur.

1 valla bi kere çalışıyor muyum ona bakarım. Bana 3 milyon ver de batırayım ya da demleme kahveci dükkanı açacam diyorsam babama tüh kandıramadık diye düşünür üzülürüm.
0
gece abisi
(18.03.24)
Üzülürdüm.
0
Amaranta ursula
(18.03.24)
1. Her şeyi kendim yapmaya çalıştığım için genelde yardım istemem. Ama acil bir şey oldu ve yardım etmedilerse evet üzülürüm.
2. Benim ailem hep istemekten çekinme, talep et, bakmakla yükümlüyüz, her zaman iste diye büyüttükleri için bana maddi destek normal geliyor. Aynı şey annemle babamın ailesi için de geçerli. Büyükler hep çocuklara yardımcı oluyor. Ben de maaşlı normal çalışanım ama babam sürekli para atar, arkadaşlarınla kahveni, yemeğini ısmarlamış olayım der. Kendime elektronik bir şey alırım, babam neden bana demedin, kızıma bir şeyler alamayacak mıyım bu zevkten beni mahrum etme falan der. Yine istemem ama üç beş bir şeyler atar.
3. Ben de gönderirim ama mirasımın bir kısmını çocuğuma bırakmadan kendim için yeme planım var.
0
jazzabel
(19.03.24)
1- ev alacak olsam, faizler yüksek olsa mesela nakit isteyebilirim onlardan. vermezlerse bozulurum. ama ben x kazaniyorken 1,5x lik kazaniyormusum gibi yasamami finansa etmek zorunda degiller. böyle bir sey istemem.
2- 30 gibi maddi destek bitmeli. ama aileler mülkü parayi cocuga aktarmaya basliyorlar. miras vergisinden muaf olmak icin, evli degilse mal ayrimina girmesin evlendiginde vs diye.
3- göndermem. herkesin ayaklarinin üzerinde durmasi lazim. parayi harcamasi, tatil yapmasi, daha lüks bir yerde kirada oturmasi icin yapmam. ev alacaksa falan yardim ederim.
ama bu mal mülk bana kendi miras kaldiysa gönderirim cünkü benim de degil sonucta tam olarak.
0
robert bosch
(19.03.24)
1 ve 2- Şu an için mi konuşuyoruz, yoksa genel olarak mı? 5 sene önceye kadar sorsan hepsinin cevabı farklı olurdu, şimdi farklı. Yani 5 sene önceye kadar 40 yaşına geldiği halde ailesi olmadan ayakta duramayan insan için "ailesi yetiştirmeyi becerememiş" ya da "kaç yaşına gelmiş hala ailesinin eline bakıyor" derdim. Yaşın bir üst sınırı yok. Şu an ise ekonomi öyle bir felaket halde ki anne-babanın durumu varsa yardım etsin tabii ki diyorum. Her halükarda yeni bir iş kurulurken zorunda değiller ama onların parasına bakarak iş kurmaya çalışmak biraz şımarık geliyor ama destek olmaması bir üzer tabii ki.

3- 30+ yaştayım ben. Geliri/Mal varlığı ne kadar olursa olsun bu yaşta her ay annemden-babamdan belirli bir miktar harçlık geliyor olsa utanırdım.
0
nawar
(19.03.24)
(19)

Sizce bir yaratıcı var mı?

slm ben yalnız komando yasin
Yani bu evren tesadüfen mi oluştu yoksa deizmde ki gibi bir yaratıcı var ama dünyaya karışmıyor mu?
Yani bu evren tesadüfen mi oluştu yoksa deizmde ki gibi bir yaratıcı var ama dünyaya karışmıyor mu?
0
slm ben yalnız komando yasin
(17.03.24)
Stephen hawking fizik yasaları ile big bang’i defalarca açıklamaya çalıştı. Evet tesadüfen. Ama günlük dilimizde kullandığımız tesadüften bağımsız yasalarla mümkün kılınan bir tesadüf.
0
ruhen hastayim ben
(17.03.24)
Var mı yok mu bilmiyorum, bilen de yok zaten ve olmayacak. o yüzden umursamiyorum ve hayatımı da bu şekilde yaşıyorum.
0
logisticsmanager
(17.03.24)
yaratıcı yok ama çok umurumda da değil +1
0
gabe h coud
(17.03.24)
Olabilir ama bilemeyiz..
0
anon1m
(17.03.24)
inançsız biri olmama rağmen bunu olasılıklardan biri olarak görüyorum, simülasyonu da bir olasılık gördüğüm gibi o yüzden ateizme değil agnostizme yakınım sonunda ne çıkacak ben de merakla bekliyorum :)
0
grimavi
(17.03.24)
din mensubu kişiler tanrı der.

ama bilime göre evrenin oluşumu (ve/veya big bang) ile ilgili teoriler var. son görüşlerden birisi de kuantum dalgalanması (quantum fluctuation). yoktan enerji oluşmasıyla ilgili kısaca ama daha ayrıntılı tabii. çoklu evren teorileri de var.

metafizik/ütopik durumlar da düşünülebilir. veya daha üstün ırkların/uzaylıların/varlıkların yaratıcı olması veya onların bir deneyi olmamız vs.
0
ermanen
(17.03.24)
Her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten diye birer cümleye sığdırdığımız devasa ve imkansız özellikleri bir varlığa atfedince ve onu aynı zamanda hem ezeli hem de ebedi ilan edince nasıl bütün mantıksızlıkları ortadan kaldırmış olabileceğimizi ben anlamıyorum şahsen.

Anlamadığımız her şeyi bir tanrı figürüne atfetmek her şeyi yatağın altına itip odayı topladım diyen bir çocuğun davranışı gibi bence.

Kısacası bunun sizcesi bizcesi yok. Ya görüp bildiğimiz bu evren henüz tam olarak bilmediğimiz belli yasaların etkileşimleri sonucu var oldu ya da bu her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, ezeli ve edebi varlık evreni "oldurdu".

İnsanlığın geçmişteki deneyimlerine de bakınca 1. İhtimal tartışmasız doğru olsa gerek.
0
akhenaten
(17.03.24)
Bence yok.

tesadüf ve teori terimlerini günlük hayatta kullandığımız halleri ile karıştırmanıza sebep olan fen bilgisi öğretmenlerinizin suçu hep.
0
nawar
(17.03.24)
+1 @grimavi
Kitaplarda yazdığı gibi olduğunu düşünmüyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(17.03.24)
var kardes kesin bilgi.
0
gule gule
(17.03.24)
ya benim anlamadığım bir durum var. tanrı, allah, yaratıcı vs. diyince herkesin gözünde sanki yukarılarda bir yerde, kocaman tahtında oturmuş, önünde dev bir kontrol paneli olan bir figür canlanıyor. ona tanrı deniyor, yaratıcı deniyor. orada bir varlık var, oturmuş panelden yaratıyor, yok ediyor, kontrol ediyor sanki. var mı yok mu, tesadüf mü, bilimsel mi diye tartışılıp duruluyor.

yahu senin tesadüf, ötekinin bilimsel dediği, quantum dediği şey tanrının kendisi işte. dine inanan tanrı diyor, sen tesadüf diyorsun. bütün dinlerdeki tanrı tanımına uyuyor. tanrı dediğin şey o tesadüfün, o bilimselin ta kendisi işte. "tanrı diye bir şey yok, tesadüfen oldu", evet tesadüfen oldu, o tesadüfen olan döngüye biri çıkıp evrim diyor öteki çıkıp quantum diyor, beriki çıkıp tanrı diyor, ben de diyorum ki, tanrı dediğin şey doğanın, kainatın, bu yaşam döngüsünün ta kendisi işte.
0
kibritsuyu
(17.03.24)
@kibritsuyu

hocam bu tartışmalarda genelde semavi dinlerdeki gibi bir tanrı modeli üzerine konuşuluyor

senin dediğin gibi fizik kuralları da tanrıdır diyen açılımlar var tabi
0
grimavi
(17.03.24)
@ruhen hastayim bene ithafen... Stephen Hawking evrenin "neden" oluştuğunu açıklamadı, "nasıl" oluştuğu üzerine fikir beyanında bulundu. Popüler bilim zırvalarından ziyade makalelerine baksanız öğrenmiş olurdunuz.

Dolayısıyla evrenin tesadüfen oluştuğunu iddia edemeyiz çünkü büyük patlamadan öncesine yönelik hiçbir kanıt yok elimizde. Haliyle yaratıcı denen kavramın olup olmadığını da bilemeyiz. Tek bildiğimiz büyük patlamadan sonra evrenin nasıl gelişip hayat bulduğu.
0
truf
(17.03.24)
bilmiyorum. nereden bileyim :) büyük ihtimalle tanrı yok ama olsa da şaşırmam

@kibrit suyu: senin bakış açın ile tanrı yok denmesine imkan yok ki. tesadüfe de evrime de her şeye de tanrı diyorsun sen. bu tartısmalar genelde tam da dediğin gibi önünde kontrol paneli olan bir tanrı var mı yok mu şeklinde geçiyor. olaya senin gibi bakınca ateizmi çökertmiş oluyorsun :)
0
benarrivo
(17.03.24)
Vala ben var olduğu üzerine yaşamımı temellendirip, şekillendiriyorum. Bu benim için daha mantıklı ve iyi hissettiriyor.
0
Amaranta ursula
(17.03.24)
kitap gönderen bir tanrı olduğuna inanmıyorum ama kibritsuyu'nun dediği gibi bir şeye inanıyorum. Yani ben tencereyi dışarıda unuttuğumda içindeki şeyler küflenip bir ortam yarattığında tesadüfen de olsa onların yaratıcısı ben oluyorum sanki. Bu tür "her şeyi başlatan" bir yaratıcımız olabilir.
0
nhk ni youkosu
(17.03.24)
Hawking'in böyle bir iddiasi veya makalesi yok, olamaz da.

internette her okudugunuz, izlediginiz seye atlamayin derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
bir yaratici olabilir ama bence bu dinlerdeki gibi bir sey degil. einstein da boyle diyor.
0
bohr atom modeli
(18.03.24)
Yaratıcı var, dünyanın her bir zerresinde her an her şeyi o olduruyor, fakat sistemi öyle kurmuş ki, yarattıklarından özgür irade verdiklerinin müdahaleleriyle de işleyen ve şekil alan ama her zaman doğal haline mutlaka geri dönen bir sistem. Geri dönerken de onu bozanları bozarak geri dönüyor, ona saygı gösterenlere ise saygılı davranıyor, bozanlardan çok iseler.

İnsan denen o özgür irade sahiplerinin kendilerini tanımaları, anlamalı ve eğitmeleri için yaratılmış bir ortam diye düşünüyorum. Yaratıcı var, her an karışıyor ve müdahaleye izin veriyor, sıradışı müdahaleleri de oluyor. Ben çok yaşadığım için rahatlıkla söylüyorum.
0
muhayyer divan
(18.03.24)
(6)

Seçimde daha önce görev alan var mı?

dedeminhirkasi
Merhaba,Maalesef seçimde başkan olarak görevlendirildim. Daha önce başkanlık yapmış arkadaşlardan tavsiye almak isterim.Genel bir sıralama yapacak olursak bu nasıl olmalı. Örneğin İlk etapta;Toplam zarf sayısını,Oy pusulalarının sayısı,Daha sonra sandık açılınca;Sandıktan çıkan toplam zarf sayısıGeç
Merhaba,
Maalesef seçimde başkan olarak görevlendirildim. Daha önce başkanlık yapmış arkadaşlardan tavsiye almak isterim.
Genel bir sıralama yapacak olursak bu nasıl olmalı. Örneğin İlk etapta;
Toplam zarf sayısını,
Oy pusulalarının sayısı,
Daha sonra sandık açılınca;
Sandıktan çıkan toplam zarf sayısı
Geçerli ve geçersiz zarf sayısı
Gibi…
Yani kafamda kemik bir sıralama oluşturayım diye soruyorum. Aşamaları bilirsem en azından o kargaşa da ilk başta sandıktan çıkan zarfı mı sayacaktık geçerli zarflarımı sayacaktık vs olmasın diye bir sıralamaya koyarsak bu iş nasıl olur?
Teşekkürler şimdiden.
0
dedeminhirkasi
(16.03.24)
sizi seçimden önce eğitime çağıracaklar. orada detaylı bilgilendirme yaparlar zaten, endişe etmeyin.
0
mustafakesekci
(16.03.24)
Hocam orada slayt göstermekten başka bir şey yaptıkları yok.
0
🌸dedeminhirkasi
(16.03.24)
Oy ve ötesinin detaylı eğitimleri vardı youtube da, hala duruyor mu bilmiyorum. Müşahitlik eğitimleri ama neyi gözlemlemeleri gerektiği anlatıldığı için muhakkak fayda sağlar diye düşünüyorum.
0
Phoebe
(16.03.24)
Detaylı bir eğitim almanız lazım. Başkan bilgisiz olunca partili üyeler saldırgan oluyor. Sizin sayim işi gece 12 ye kadar bitmez.

Mutlaka detaylı eğitim alın ve partilerin kitapçıklarından edinip okuyun
0
dre mithatoğlu
(16.03.24)
Seçim öncesi için eğitim, seçim sırası için ise rehber bulunuyor. Rehber olarak verdikleri o kitapçıkta adım adım hangi noktada ne yapacağınız yazıyor. YSK tarafından görevlendirilmemiş olan müşahit ile başkan ve üyelerin statüsü aynı değil. Görev dağıtımı ve ilgili sürecin takibi sırasında ona dikkat etmeniz gerekebilir. Ben başkan olmadan ama üye olarak görev aldım. Partili veya bağımsız müşahitlere gözü kapalı güvenmemek gerekiyor.
0
nawar
(16.03.24)
@nawarın dediği gibi sabahtan akşama kadar yapılacak işleri adım adım checklist şeklinde söyleyen bir sheet veriyorlar. ayrıca klavuz veriyorlar orda da yazıyor ve smsler de geliyor gün içinde hatırlatma olarak. eğitimde de söylerler zaten seçime özel bazı önemli hususları. muhtarlık seçimi biraz farklı çünkü.

genel olarak bence iki püf nokta önemli:

1) listeyi iyi kontrol edip oy kullandırmak. hemen pusulayı verip oy kullandırdıktan sonra isminin listede olmadığını öğrenince hoş olmuyor. önce kimlik ve listede isim ve imza hanesi kontrolü yapılmalı. bazen isim listede olsa da imza hanesine "oy kullanamaz" ya da "görevli" vs yazıyor. orada dikkat etmek lazım.

2)sayımda da önce oy kullanan kişi sayısı ile sandıktan çıkan zarfları kontrol etmek lazım. zaten nizami yaparsanız oy kullandırma işlemini eşit çıkar bunların ikisi. sonra zarflar açılmadan zarfları saymak ve geçerli geçersiz olarak tasniflemek. ondan sonra "geçerli zarfları" açıp oy pusulasını saymaya geçmek.

yani önce kapalı halde zarflar sonra "geçerli zarfların" içi.

bir de tutanakları direkt doldurmadan önce müsvedde kullanın derim. orda her şey tamam olunca asıl tutanağı doldurursunuz.
0
Lubb
(17.03.24)
(16)

Yerimde Olsanız?

french lover
Merhaba.Yeni bir araba aldım (arabasına göre değişir yorumları geldiği için: sıfır Peugeot 408 GT), acemi şoförüm.Oturduğum binanın asansörle girilip çıkılan katlı otoparkı var, onu kullanırken çok zorlanıyorum. Her defasında arabayı daracık bir asansöre sokmam gerekiyor. Manevra yapacak alan da yok
Merhaba.

Yeni bir araba aldım (arabasına göre değişir yorumları geldiği için: sıfır Peugeot 408 GT), acemi şoförüm.
Oturduğum binanın asansörle girilip çıkılan katlı otoparkı var, onu kullanırken çok zorlanıyorum. Her defasında arabayı daracık bir asansöre sokmam gerekiyor. Manevra yapacak alan da yok. Her gün 5-10 dk vakit harcıyorum. Bir şekilde başarıyorum ancak çok stresli bir iş ve arkamda sıra bekleyen varsa muhtemelen sövüyordur. Hatta bir defasında sitem eden de oldu, haklı olarak.

Gerçekten sırf bu sebepten arabayla muhatap olmak istemiyorum. Mutlak gereklilik olmadıkça arabayı kullanasım gelmiyor.

Neyse, acemiliğim var evet, belki zamanla daha iyi olurum diye düşündüm ama bugün iyi bir şoför olan arkadaşım da duruma şahit oldu ve "gerçekten de burası sıkıntılıymış, ben de zorlanırım" dedi.

Önümde üç seçenek var gibi:

- Denemelere devam edeceğim ve zamanla daha iyi olacağım (zor)
- Rezidansın valesi mevcut, adamın tüm işi otopark ile ilgilenmek. Aracı kapıya kadar çıkartıyor, geri döndüğünüzde ise alıp park ediyor. Resepsiyona sordum, vurma/kırma olayları oldu mu diye. Bugüne kadar hiç olmadığını söyledi.
- Arabayı dışarıda bir yere park edeceğim.

Sizce hangisini yapmalıyım?
0
french lover
(15.03.24)
Arabasına bağlı
Hayalet ekranlı fln lüks arabaysa dışarı kesinlikle park etmem, öncelik valede olur.
Ama sıradan bir arabaysa öncelik vale sonra dışarısı olurdu.
0
les yeux blanches
(15.03.24)
bizimde kapalı otopark çok dar birde olur olmadık araba çekiyorlar girmesi çıkması dert hiç o strese girmiyorum bırakıyorum yol kenarına. hiç çekilmiyor sabah sabah 100 kere manevra yapmak.
başkasıda dediyse zor diye hiç uğraşma birde stress olucan her gün gerek yok bunca dert stressli yaşam arasında
0
eja
(15.03.24)
Çok yakın çevremde 3 tane sürücü kursu var. Bütün bölge sürücü adayı çalışma bölgesi. Dolayısıyla sıklıkla kağnı gibi giden bir sürücü adayının arkasına takılmış bulabiliyorum kendimi. Bugüne kadar hiçbir rahatsızlık duymadım. Rahatsız olan, korna çalan falan olursa camı açıp küfrediyorum.
,20 yıllık şöförüm. Hiç kimse anasının karnında öğrenmedi. Hepimiz geçtik o yollardan. Rahatsız olanı görmezden gel. Denemeye devam. Halledersin sen o işi.
0
Mirket
(15.03.24)
Aracı kullanarak tecrübe edin. Otoparka park etmeye devam et. Zorlansan da yapabiliyorsan araç hacmi ve manevra alanı olarak yapılabilir demek bu. Geri kalanı tamamen tecrübe konusu. 3 hafta da sürebilir 3 ay da sürebilir ama bir yerden sonra alışacaksın. Farkında olmadan gerekli manevraları yapıp park edeceksin. Park asistanı olmayan araçlar ile geri manevra biraz daha zor tabii.

Herkes sıfırdan başlıyor. Bizim uzun bir sedanımız vardı, park ederken geriliyordum arkaya biri gelecek açıkta kalıp duracağım diye. Aynı şekilde ilk defa düz vites araç kullanırken günde 3-4 defa trafikte stop ediyordum. Yokuştaki her yavaşlamada küfür ediyordum. Stop edip kaldıramayınca geriliyordum vs. diye devam ediyordu. Yaptıkça alışıyorsun. Düzenli kullanımda çok kısa sürede alışırsın. Şimdi aklımın ucundan bile geçmiyor benim bu konular.

Valeye muhtaç olacağıma aracı sürte sürte alış :P
0
nawar
(15.03.24)
hayirli olsun. ilk secenek. yapa yapa ogreneceksin. kim bekliyosa da beklesin araba kullaninca mecburen sabir gerekiyor trafikteki magandaya da acemiye de sabretmeyen kullanmasin
0
ala09
(15.03.24)
Aracın arkasına acemi şoför diye bir kağıt yapıştırın ve o asansörü kullanmaya devam edin. Sabredemeyen varsa da canı cehenneme.
0
don baba donelim
(15.03.24)
arkadaşınızın dediği muhtemelen ilk birkaç deneme için zorlanmaktır. bence trafikte ne kadar acemi olursanız olun birkaç ay içerisinde oldukça rahat bir şekilde girip-çıkarsınız oraya.
Korkuyu üstünüzden atmaya çalışın, yaparken tedirgin olmak normal ancak "ben acemiyim yapamam" diye düşünmemek lazım. Yavaş hareketlerle mümkünse gaza basmadan (debriyajı yavaş yavaş kaldırınca araba gitmeye başlar ya) girmeye çalışın.
Ben de ilk araç kullanmaya başladığımda ışıksız kavşaklarda sola dönmekten nefret ediyordum mesela :)
0
Euxinos
(15.03.24)
Hocam ben olsam ki ben de acemiyim cizmeyecegim araci almazdim. Biraz cizilsin ya nolacak kafasindayim ogrenene dek. Aslinda genel olarak da oyle dusunuyorum da iste neyse. Sizin icin mantiklisi biraz alisip disarda park ettikten sonra bir sure sonra iceri park etmek bence.
0
nic cage
(15.03.24)
Asansore geri geri girme sansiniz varsa bi de oyle deneyin. Geri gorus kamerasi ve yan aynalarla geri geri park etmek cok daha konforludur. (Gece kimse yokken alistirma yapin, bol bol girip cikin :)
0
brkylmz
(15.03.24)
En başta hatayı acemiyken gidip iri yarı bir suv araç almış olmanız. İlk başta hatchback almanız lazımdı. Ben 15 yıllık şöförüm bende de aynı boyutlarda suv var. Hergün lanet ediyorum bu boyutlarda araba aldıgıma. Parketmesi ayrı dert yer bulması ayrı dert. Trafikte ayrı dert. Eski aracım hatchbacktı onunla 2 manevrada 15 saniyede aracı parkettigim yere bu arabayı sıgdıramıyorum bile.
0
limonlu eksi
(15.03.24)
Dirayet edip zoru seçeceksiniz valeye vermek kolaya kaçmak pes etmek olur hem araç kullanmayı öğrenemezsiniz. Söven varsa sövenin kendi ayıbıdır bu arwda sizde gayret edip öğrenin kısa sürede öğrenirsiniz bir gün boş bir alanda alıştırma yapsanız öğrenirsiniz diye düşünüyorum
0
doharkoman
(15.03.24)
bende 408GT olucak bende direksiyonu başkasına emanet edeceğim?

yok öyle bir dünya hele de lacivert ise.

valeye parasını öder ben park ederim. eğitimse eğitim alınız.
0
baldan kaymak
(16.03.24)
çok zor bir şey değil, kendin denemeye devam et. zamanla çok kolay gelecek.
0
tabudeviren
(16.03.24)
denemeye devam et diyenler 408 gt'nin fiyatından haberdarlar mı acaba? hata acemi şoförken büyük araba almakta. 2-3-1 bence. her gün stres yapacaksın. acemiliği saçma sapan dar bir yerde yapacağına dışarda yap. acemi psikolojisindeyken ufak bir kaza bile aşırı moral bozar.
0
paintov
(16.03.24)
güle güle kullan öncelikle. abicim arabayı valeye ver. ancak aktif kullanmaya devam et. yeterince alıştığın "piştiğin" zaman kendin girip çıkmaya başlarsın.
0
unabomber
(16.03.24)
Muhtemelen aracın boyutlarından dolayı hiçbir zaman o kadar kolay olmayacak. Ben olsam b segment hatchback'e geçerdim. Param çoksa mini cooper.
0
duguit
(16.03.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.