Giriş
(8)

Bazı Matkap Soruları…

eisberg
Merhabalar. Bir tane bataryalı Makita darbesiz vidalama matkabım var. Benimse duvar delmek için bir matkaba ihtiyacım var. Bildiğim kadarı ile darbesiz matkapla duvar delmek pek mümkün değil (denemedim).Seçenekler şu şekilde;1- kablolu darbeli matkap2- şarjlı darbeli matkap (bunların bazıları darbel
Merhabalar. Bir tane bataryalı Makita darbesiz vidalama matkabım var. Benimse duvar delmek için bir matkaba ihtiyacım var. Bildiğim kadarı ile darbesiz matkapla duvar delmek pek mümkün değil (denemedim).

Seçenekler şu şekilde;
1- kablolu darbeli matkap
2- şarjlı darbeli matkap (bunların bazıları darbeli vidalama diye geçiyor). Bu durumda delme yapılamıyor mu?

Bunlara ek olarak bataryasız satılan şarjlı&darbeli matkaplar var. Uygun fiyatlılar. Bende de 2 tane batarya var. Acaba Makita bataryaları einhell gibi markalara uyumlu mu deneyen oldu mu?

Teşekkürler.
0
eisberg
(24.08.24)
darbesiz matkapla duvar delinemez değil, zorlar ama iyi bir matkap ve matkap ucu, artı biraz da sabırla büyük ihtimal hallolur. tuğla değil betona denk gelirseniz sorun olabilir.
0
halanne
(24.08.24)
Duvar delmek için darbeli matkap kullanmak gerekiyor.
Bu matkaplar darbesiz olarak da kullanılabiliyor. Yani bir anahtarı var. Bir yana basınca darbeli diğer yana basınca darbesiz oluyor.
Bunlardan bazıları ayrıva vidalama fonksiyonlu da olabiliyor.
Her gün matkap elde dolaşan biri değilsen, ev için alıyorsan, ara sıra kullanırım diyorsan şarjlı almak çok mantıklı değil. O bataryanın bir ömrü var ve uzun süre kullanmamak bataryanın ömrünü kısaltıyor.
0
Mirket
(24.08.24)
Zorlarken matkabı bozma ihtimalim var mı peki?
0
🌸eisberg
(24.08.24)
Perde beton duvar degilse iyi bir beton/duvar matkap ucuyla tugla/ytong duvari delebilirsiniz
0
c1b2k3
(24.08.24)
Önce pilsiz satılan matkapların pili ve dolum ünitesi daha fa la para tutar ve markalar birbirleri ile uyumsuzdur.

Akülü Vidalama, akülü darbeli matkap ayrı şeyler ve hepsinin kalibresini voltaj ve Torque değeri belirler. 50nm Torque bir darbeli matkap işini görecektir
0
mahsus mahal
(24.08.24)
Azimli sıçan taşı deler. Yeterince uzun süre matkabı çalıştırıp duvarı zorlarsan elbet uygun bir uçla yavaş yavaş delinir. Akülü vidalama farklı bir şey ama onunla bile delersin ama bahsettiğim süre farkı 10 saniye yerine 10 saat falan gibi bir şey tabii ki.

Darbeli matkap ve beton ucu almalısın. Perde betonu deleceksen alternatiflerinin elinde kalması ya da bir yerden sonra öfke ile fırlatman olası.

@mirket ve @mahsus mahal +1
0
nawar
(24.08.24)
"Zorlarken matkabı bozma ihtimalim var mı peki?"

matkap zorlandığında anlarsınız, matkapınız çok küçük veya güçsüz değilse bozma ihtimaliniz sandığınızdan küçük. ilk duman çıktığında bıraksanız bile henüz bozulmamış olma ihtimali çok yüksek.
0
halanne
(24.08.24)
İlaveten ve bence:
Tuğla, yutong ya da priket değil de betona rastlarsan ve darbeli olmayan ve ev tipi bir matkapla delmeyi becerirsen, o evden taşın.
'Deprem öldürmez, bina öldürür.' cümlesindeki binada oturuyorsun demektir.
0
Mirket
(24.08.24)
(13)

örümcek adam hayranlarına soruyorum

abelardo
sizce en iyi ikili hangisidir?1- tobey maguire - kirsten dunst2- andrew garfield - emma stone3- tom holland - zendayabenim sıralamam 2-1-3 şeklinde ama sizi merak ettim.
sizce en iyi ikili hangisidir?

1- tobey maguire - kirsten dunst

2- andrew garfield - emma stone

3- tom holland - zendaya

benim sıralamam 2-1-3 şeklinde ama sizi merak ettim.
0
abelardo
(22.08.24)
Ben Andrew Garfield-Emma Stone çiftini daha çok seviyorum ama Örümcek Adam için çizgi roman özelinde en iyi seçim Tom Holland diyebilirim ama partner olarak Zendaya olabilecek en komik seçimdi bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.08.24)
1-3-2

2 nin aşağıda olmasının sebebi birincisi tabloda MJ yok. ikincisi Garfield, Peter Parker'a uymuyor. havalı ve popüler bir tipleme oluşturmuş ancak Peter Parker sivil hayatta tam tersi olmalı.
0
nuevo
(22.08.24)
Tobey - Krirstern bence.

Andrew-Emma zaten bildiğimiz Spidey değil de Amazing olanı. Amazing için uyuyor ama ben de Amazing fanı değilim pek.

Zendaya'yı sevmiyorum. Yoksa Tom fena değil. Çizgi romandaki çenesi düşük haline de yakın.

Çiftler:
1-2-3

Peterlar:
1-3-2
0
nawar
(22.08.24)
123
0
grimavi
(22.08.24)
tobey-kirsten çifti canımdır ya da bilmiyorum benim kuşağa onlar denk geldiği için belki daha duygusal yaklaşıyorum:)

sıralamam: 1-2-3
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.08.24)
2-3-1 benim

3 numara Iron Man desteği olmasa, çok da matah değildi. Üni öğrencisi ve karakter çok da yetenekli değildi bana göre. zendaya sıfır etki benim için, çocuk tek götürüyordu.

1 numara ise kadının eskort gibi sergilendiği bir karakterdi. 3 numaranın parasız versiyonu işte. üni okumuş ama üni sonunu beklemiş kapak atmak için :)

2 numara hem emma stone hem de yakıştırma olarak çok fit geldi bana.
0
baldan kaymak
(22.08.24)
Emma Stone'a taparım, Zendaya'ya bayılırım fakat konu Örümcek Adam olunca her zaman favorim ilk göz ağrım;

Tobey Maguire - Kirsten Dunst
0
mutekebbir
(22.08.24)
Tobey Maguire ve Kirsten Dunst. Tom Holland'ı severim, çok da yakıştığını düşünüyorum ama Zendaya kadar saçma bir seçim olamazdı.
0
moonie
(22.08.24)
her zaman 1
0
nothing in my way
(22.08.24)
acik ara 1, sonrasinda 2, 3 ise olabilecek en les secim bence
0
sutcuyumbensutcu
(22.08.24)
hepsi de gerçek hayatta çiftlerdi.

örümcek adam-mj olarak 1-2-3
ama gerçek hayatta 2-1-3

en iyi spideyler 1-2-3

tobey bambaşkaydı
0
Hallegadola
(22.08.24)
bir de siyahi mj olmaz çok saçma. bir an önce amazing spider man'in mj'ini bulması dileğiyle
0
Hallegadola
(22.08.24)
Andrew Garfield serisini izlemedim, Tom Hollandlı olana da çok üstünkörü bakabildim. Spiderman olarak Tom Holland bence cuk bir peter parker ama tobey maguire'ın nostalji bakımından yeri de ayrı tabii. Andrew Garfield da çok sevdiğim bir aktör ama filmi hiç izlemediğim için yorum yapamam. 3>1 diyorum, 2 ile ilgili yorum yapmıyorum.

Partnerleri konusunda durum biraz karışık. Kirsten Dunst'ın MJ karakteri çok itici ve ebleh bir tip. MJ dediğimiz gayet badass, kendi işini kendi gören bir karakter. Kirsten Dunst MJ olarak iyi bar casting olsa da karakter çok sıkıcı.

Amazing serisini izlemediğim için yine yorum yok ama Emma Stone çok beğendiğim bir oyuncu yine. Yani isim olarak bakınca en ideal çift Amazing serisinde ama filmler çok yerildi diye hevesim kaçtı.

Zendaya'nın MJ'i, Mary Jane Watson değil, Michelle Jane Watson bu arada. Muhtemelen fanlardan gelecek eleştirilere ön almak için "Bakın bu farklı bir karakter" diyebilmek için böyle bir tercihe gittiler. O açıdan bakınca tipi benzemiyor yorumları suya düşüyor ve karakter olarak Zendaya'nın oynadığı daha havalı gibi Kirsten Dunst'ın karakteriyle kıyaslanınca.

Bence Orijinal spiderman filmleri, çok iyi filmler ve Tobey'i çok sevsem de, Peter Parker denince aklıma gelen tip o değil. Playstation'a çıkan oyun serisindeki Peter Parker mesela tam çok uygun. Ya da Spiderverse animasyon serisinde görünen Peter Parker da öyle. Onun yaşı daha ileri hali tabi ama.

Bu arada spiderverse, en iyi spiderman filmi bence. Miles Morales karakterine de baya ısındım ben o seri ve oyunlar sayesinde. İzlemeyen varsa mutlaka izlesin
0
nundu
(22.08.24)
(17)

hakaret davası açabilir miyim?

hhhh99
arkadaşlar merhaba eşim ile dava olmasa da boşanma aşamasındayım hiçbir şekilde benimle iletişime geçmiyor yer yerden engelli.fotoğraf daki erkek ve eşim Almanya da yaşıyor,ben Türkiye de. Instagram dan birbirlerini takip ediyorlar çocuk ile aramdaki yazışmalar göründüğü gibi.bu durumda bu şahısa yö
arkadaşlar merhaba eşim ile dava olmasa da boşanma aşamasındayım hiçbir şekilde benimle iletişime geçmiyor yer yerden engelli.
fotoğraf daki erkek ve eşim Almanya da yaşıyor,ben Türkiye de. Instagram dan birbirlerini takip ediyorlar çocuk ile aramdaki yazışmalar göründüğü gibi.

bu durumda bu şahısa yönelik hakaret için şikayetçi olabilir miyim ve sonucu ne olur ayrıca eşime yakında boşanma davası açacağım bunu kullanabilir miyim?


hizliresim.com
0
hhhh99
(22.08.24)
eşinize karşı ne olarak kullanacaksınız ki? hiçbir şey söylememiş evet ya da hayır dememiş takipsizlik verir. instagramım hacklendi bana ait değil derse meta bilgileri vermiyor hiçbir şey yapmazlar. kabul ederse de yaparlar mı bilemedim.
not: avukat değilim.
0
matilda
(22.08.24)
Ben adama niye yazdiginizi ve niye bu uslupla konustugunuzu anlayamadim. Esinize ulasmaya calismak icin miydi? Boyle "ne baglantin var" gibi neden cikistiniz?
0
mbond
(22.08.24)
Hocam aylardır duyurularda almanyadaki eşiniz ile ilgili bu muhabbetleri soruyorsunuz üstelik deport edildiğiniz bilgisine de hakimiz şimdiye kadar bir avukat tutup olayı en başından karmaşık hal almadan çözmeniz gerekirdi sizin işler yaş açık söyleyeyim hayatınıza devam edin sizin olaylar milletler arası hukuka dayanıyor çözümü de ciddi para harcamayı gerektiriyor
0
apocalipy
(22.08.24)
#matilda
eşim şahsın baş harfini Instagram da kalp yapıyor yanına. artık savcıya derdini anlatır hack olayını.

#mbond
nasıl bir üslupla konuştum ki gayet hemen soruyu sordum eşim heryerden engelliyor zaten ne alakası olduğunu merak ettim.herhangi bir çıkışma yok gördüğünüz gibi koç kelimeside görüntüsü iri olduğu için

#apocalipy

avukat Almanya dakiler dönüş yapmıyor ve Almanya daki avukatım bile engellemiş beni.
Türkiye de görüştüklerim suç duyurusu ve boşanma için ayrı ayrı ücret alacaklarını ve benim yaptığımdan ekstra başka bir işlem yapmayacaklarını söylüyorlar ve sadece boşanma için 70.000 TL isteniyor
bende o ücret yok ancak çözebilecek Almanya daki aracımı alabilecek bir avukat bulsam aracın yarı ücreti istedikleri miktardan çok daha fazlası ancak kimse işlem yapmıyor
0
🌸hhhh99
(22.08.24)
Iri goruntusu de olsa tanimadiginiz kisiye karsi lafa koc diye girmek bana garip geldi. Devaminda gelen soru da biraz hesap sorar tonda yazilmis. Devami da ayni sekilde ilerlemis, bu tanimadiginiz, konuyla ilgili bir hatasi olmayan rastgele bir kisi. Durumu aciklayip bir talebiniz varsa iletmeniz normal olurdu.
Bu arada ekran goruntusundeki yazilari okurken hakaretin sizin yazdiginiz mesajlardan gelmesini bekliyordum, ta ki son mesaji gorene kadar.
0
mbond
(22.08.24)
Bu mesajlar, daha önceki sorularınız, üslubunuz vs. hepsi birleşince sıkıntılı biri imajı uyandırıyorsunuz. Zaten adama yazmanız saçma, üstüne üslubunuz da üstenci. Hesap sormaya hakkınız bile yok, buna rağmen size cevap vermiş ama ergen gibi atarlı giderli konuşmuşsunuz asıl derdinizi yazmayıp. 16 yaşında mısınız? Görüntüsü iri diye koç dediniz yani, ha tamam o zaman :d Ergen üslubuyla yazayım, salın artık.
0
duygusalatasi
(22.08.24)
-Bir engelleme seçeneği olsaydı keşke- diye düşündürüyor duyuruların. Keşke
0
kel aynak kusu
(22.08.24)
#titanic kemancısı
evet zorunda değil ancak küfür etme hakkıda yok ve darlamadim baya saat sonra tekrar yazdım

#geveze yazar
ayrıca bu şahsa hakaret suç duyurusu açmayı düşünüyorum yakında boşanma açacağım terk sebebiyle önce ihtarname yazacağım Adresi yok mailine göndermeyi düşünüyorum tehdit ispatlanmadı başkasıyla konuşmasında bana küfür var oda işe yaramaz ismim geçmiyor.

#mbond
rastgele bir kişi değil eski komşuları ve isminin harfi kalp yapılıyor benim konuşmamda bir hakeret suç varmı varsa dava açmayacagim ancak gayet normal bir şekilde sordum.gerligim yazıma yansımış olabilir ama hiçbir hakaret veya küfür yok bende

#duygusalatasi

sıkıntılı biri değilim hakkımı yasal olarak arıyorum.

#kel aynak kusu

nickim konu girişinde yazıyor
0
🌸hhhh99
(22.08.24)
Hakikatten aylardir bu konuda ortalama bir insandan cok az daha ozen ve caba ile bir suru duyuru aciyorsunuz. Ben iki fikir arasinda gidip geliyorum, ya asiri agir, bos bir trollsunuz, insanlara boyle sacma olta atarak keyif aliyorsunuz ya da psikolojik olarak cok kotu durumdasiniz ve bu anlattiginiz yasadiklarinizi artik kaldiramayacak durumdasiniz. Her iki durumda da destek almaniz gerekiyor, ama avukattan degil.

Ne soyledikleriniz uzun suredir manali veya mantikli, ne de yazim stiliniz inandirici. Birseyler oldukca yanlis gitmis veya gidiyor.
Sizin yeriniz (eger troll degilseniz) burasi degil. Cok daha profesyonel destege ihtiyaciniz var.
0
quaker
(22.08.24)
karşı taraf size "huzuru ve sükunu bozma"dan dava açma hakkına sahip olmuş gibi. aldatıldığınızı düşünüyorsanız çekişmeli boşanmanıza bahsettiğiniz kalpli baş harf olayını eklersiniz ve gerekçenize sadakatsizliği eklersiniz. çekişmeli boşanma davaları uzun süren işler ve belki yıllar sürecek, sizden bir kere ücret alacak. avukatların bağlı olduğu baroların "avukatlık asgari ücret tarifesi" diye bir şeyi var. bunun altında bir ücret aldığında barodan atılma durumları var.
0
phonex
(22.08.24)
Anladığım kadarıyla daha fazla iletişime geçmeye çalışmak hem sizin hem de birlikteliğinizin aleyhine olacak.

İletişim kurmak istiyorsanız sizin ailenizden ve onların ailesinden kişiler iletişim kurabilirse daha iyi olur.

Boşanmak kaçınılmazsa mutlaka bir avukatla anlaşmanızı tavsiye ederim.

Başkasıyla ilişkisi olduğuna dair veriler varsa kenarda dursun. Avukatınız değerlendirebilir.
0
hebanon
(22.08.24)
#quaker

Merhaba, maalesef uzun süredir ciddi sıkıntılar yaşıyorum ve ne yazık ki hiçbiri çözüme kavuşmuyor. Zaman geçtikçe durumum daha da kötüleşiyor. Başkalarını meşgul ederek bir şey kazanamam; eğer hesabıma girerseniz, bunu daha önce de yapabileceğimi anlarsınız. Anlattıklarım, yaşadıklarımın çok küçük bir kısmı. İnanın, bir kısmını delillerle avukata anlattığımda, onlar bile inanmakta zorluk çekti.

Psikolojik destekten bahsediyorsanız, geçerli bir sigortam yok. Referans olarak konuştuğum doktor, tedaviye yönelik standart prosedürlerden bahsetti.

Yazım tarzım şu an düşünebileceğim son şeylerden biri.

Eğer bana faydanız olacağını düşünüyorsanız, size eski tarihli bir şikayet dilekçesini gönderebilirim.



#phonex

Böyle bir suç işlediğimi düşünmüyorum. Mesajlaşma özelliğinin açık olması, buna engel değil mi? Eğer karşı dava açabilirse, ben şikayetçi olmayacağım. veya açtığı davayı kazanabilecek ise.
Boşanmaya ekleyeceğim, ancak bunu avukat olmadan yapmayı düşünüyorum. Çünkü görüştüğüm avukat bana "delilli gerekçe sun" dedi. Sayısız gerekçe sunmama rağmen, hepsini ya yurtdışı ile ilgili ya da işe yaramaz buldu. Ayrıca pek ilgili de davranmadı.

#hebanon
Uzun süre iletişime geçmedim, ancak usulsüz ihbarlara devam ettiler. Aile büyüklerim, farklı kişilerle iletişime geçti fakat ya engellendiler ya da tehdit ve küfürlerle karşılaştılar.

#geveze yazar


Kurtulmak için hiçbir şey almadan ülkeyi, hatta evi bile terk ettim. Kaybettiklerimin yanı sıra, özgürlüğüme ve canıma göz dikmiş durumdalar. Ailesiyle en son 2 yıl önce yüz yüze görüştüm. İki yıl aradan sonra sadece babası telefonda hakaretlerde bulundu. Buna rağmen hâlâ bu durumdayım. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
0
🌸hhhh99
(23.08.24)
cevaba cevap :)

biriyle iletişime geçebiliyor olmak istediğiniz an istediğiniz mecrada istediğiniz şekilde konuşabileceğiniz anlamına gelmiyor.

avukat zaten sizi bilgilendirmiş. davacı davasını ispatla mükelleftir. bunu bizzat şahitlerle yahut kanıtlarla ispatlamanız gerekecektir.

yıllar evvel seyirci olarak ağır cezada takip ettiğim bir dava vardı. kadının iddiası eski kocasının kendisini vurmak istediği ve elinden tabancayı alıp vurduğu yönündeydi. eski kocasının evli olmasına rağmen gizli ilişki yaşadıklarını iddia ediyordu. kadının avukatı her söz aldığında savunmaya katkısı olmayacak, uzatıp durduğu hikayeler anlatıyor ve alakalı alakasız şahitler dinletiyordu. genç bir kız şahit vardı. hakimler heyeti başkanı soru sordu "tarafların ilişkisine şahit misin?" kız da "evet el ele tutuşup geziyorlardı" diye cevap verdi. hakim yanında ki hakimin elini tutup havaya kaldırıp "söyle kızım bizim de ilişkimiz var mı?" diye sordu. sonra sorusuna ek yapıp "kızım tarafları özel bir alanda anadan üryan don atlet çok yakın halde gördün mü? onu söyle" dedi. kızcağız da "hayır efendim" dedi. sayın başkan da "tamam gönderin" diyerek mübaşire işaret etti.

gülmemek için kendimi zor tuttum. sonuca gelirsek sanık kadın müebbet hapis cezası aldı çünkü rahmetli üç adet kurşunu sırtından yemişti. ne olay yeri ne de adli bilirkişi raporları ne de şahitleri kadının ifadesini desteklemiyordu.

dava kazanılmaz ya da kaybedilmez. siz davacı olarak iddialarınızı ispatlarsanız davanız ve talepleriniz kabul edilir. yok ispatlayamazsanız reddedilir, dosya kapanır. konu bu kadar basit. tarafların anlaşamadığı konuda biz anlaşamadık sen karar ver diye mahkemeye gidilir. mahkeme ise muhakeme için tarafların ortaya koyduğu delil ve tanıklara bakar. ilgili kanun maddesinin hükmü neyse ona göre bir karar alır. kararda bir hata görüyorsanız bunu detaylıca gerekçelendirir ve bir üst mahkemeye taşırsınız.

öncelikle olayı taraflar olarak kendi aranızda anlaşarak çözme yoluna gidiniz. mahkeme muhakeme edilen yerdir. canınızı sıkan kişinin hayatını dar edeceğiniz bir yer değil.
0
phonex
(24.08.24)
Buradan hakaret davası çıkmaz. Bu arada bence üsluba uygun cevap vermiş. Öyle "koç" diye girip, hesap sorup, üzerine de bunaltınca ne diyecekti?

"Koç, X ile ne bağlantın var?" dediğinde "sana ne amk?" diyebilirdi mesela gayet haklı olarak. Onun yerine "Sen kimsin, bundan sana ne? Nereden çıktı?" yerine "?" atmış. Üstüne buraların komutanı gibi "sana soru sordum" falan diye girmişsiniz. Siz açamazsınız ama adam size "taciz ve rahatsız ediyor" diye TCK 123'ten huzur ve sükunu bozma suçu davası açabilir gibi gözüküyor.

Eşinizle ilişkiniz neden boşanma aşamasında, süreçte neler oldu? Bu kişi ile iletişimi ne vs. kısmını bilmem ama sırf birbirleri ile ekliler diye delil çıkarmaya çalışıyorsanız %99 bundan bir şey çıkmaz.
0
nawar
(24.08.24)
#phonex

Sizin deneyim ve tecrübenize göre, karşı tarafın dava açma hakkı var ve benim hakaret davam takipsizlik alır diye düşünüyorsunuz. Anladığım kadarıyla bu durumda, hakaret olayıyla uğraşmamam en mantıklısı. Ayrıca ben rahatsız etmiş olabilirim; ancak hiçbir hakaret etmeden soru soruyorum ve bu hakaret olayı için tanık sunamam. Ortada delil var.

Diğer konulara gelecek olursak, Almanya’daki mahkemeye tüm saatleri, plaka tanıma güzergahına kadar, WhatsApp görüşmelerine kadar birçok detayı ilettim. Elimdeki delillerin çoğunu hukuk olarak delil kabul etmediler ve diğer bilgilere de ben ulaşamam. Bu nedenle polise gerekli bilgiyi veriyorum; ancak kendileri, hiçbir kanıt olmamasına ve aynı kişilerin eski benzer şikayetleri olmasına rağmen hiçbir soruşturma yapmadan iddianameye göre hareket ediyorlar. Hiçbir ifadem dikkate alınmıyor. Bu durumu Almanya İçişleri Bakanlığı’na ilettim; ancak yine aynı, sanırım farklı bir işleyiş içinde ilerliyor benim durum.

#geveze yazar

Kurban durumundayım zaten. Sana kanıt olarak dosya dedim, baktın olmuyor; dosya içeriğini istiyorsun. Bunlardan kurtulmak istiyorum ki kaçtım onlardan; ancak hiçbir yerde kaybettiklerimden vazgeçtim dediğimi düşünmüyorum. Farklı bir yol çizmek için çabalıyorum; uykuyu, hayatı, sağlığı düşünecek yaşam standartlarına erişmek için çabalıyorum.

#nawar

O zaman en mantıklısı hiç hakaret davası açmamam. esim baş harfini kalp emojisi ile biyografisine ekliyor; bu konuşmadan sonra siliyor. Delil çıkarmadan çok, gerçekten meraktan dolayı sordum.
0
🌸hhhh99
(24.08.24)
olay yurtdışında geçtiği ve alman hukukuna dair hiçbir bilgi sahibi olmadığım için yapacağım yorumun zerre katkısı olmayacaktır. bunun için alman bir avukat ile anlaşmanız ve onun üzerinden işlemlerinizi yürütmeniz gerekecektir. hukuki süreçler internet ortamından destek olarak yürütebileceğiniz işler değildir.

2017 senesine kadar karakola bile girmedim ben. sonra bir şeyler oldu ve mahkemeden çıkmaz olduk. bir şekilde avukatımla tanıştık ve sürekli onunla çalışmaya başladım. ben avukatıma her yıl görece iyi sayılabilecek rakamlar ödüyorum. ödediğim rakamı da boşa görmüyorum çünkü adam beni gelecekte oluşabilecek her türlü zarardan koruyor. bu adamın işi bu. bilgisini pazarlıyor ve tecrübelerinden faydalanıyorum. artık en basit sayılabilecek kira sözleşmelerimi bile vekilim olarak avukatım imza atıyor. en küçük olumsuzlukta kişi karşında avukatımı buluyor. bana artistlik yaparken avukata kedi oluyor.

bu nedenle yurtiçi ve yurtdışı bir avukat ile anlaşın ve onların direktifleri doğrultusunda kanıt ve şahitlerinizi hazırlayıp hukuki sürecinizi başlatınız.
0
phonex
(26.08.24)
#phonex


Fikirleriniz için teşekkür ederim. Ben de sizin gibi, hayatımda hiç karakola gitmemiş biriyken Almanya'da çok farklı deneyimler yaşadım ve şu anda Türkiye'de de bazı zorluklarla uğraşıyorum. Ne yazık ki, maddi durumum şu anda Türkiye'de bile yeterli gelmiyor. Ayrıca Almanya'da 30'dan fazla avukata durumu anlatan e-postalar gönderdim, ancak hiçbir dönüş alamadım. Eğer Almanya'da olumlu sonuç alabileceğini düşünen bir avukat bulabilirsem, ücretini bir şekilde karşılamaya çalışacağım; hatta aracımın yarısını bile teklif edeceğim. Ancak maalesef hâlâ geri dönüş alabilmiş değilim.
0
🌸hhhh99
(26.08.24)
(13)

Şirket için otelde kalındığında akşam yemeği hariç mi oluyor genelde?

benaslindayohum
Bizim şirketin cimriliği mi bu? Gece gece yemek arattırıyor
Bizim şirketin cimriliği mi bu? Gece gece yemek arattırıyor
0
benaslindayohum
(20.08.24)
Şirket için otelde kalındığında derken şirket sizi bir yere seyahate yolladı o mu? Öyleyse ben hayatımda böyle cimrilik duymadim.
0
logisticsmanager
(20.08.24)
@logistic
Aynen
0
🌸benaslindayohum
(20.08.24)
İş için gittiginizde günlük masraflarınız için ekstra para vermiyorlar mi? (Yeme-icme, ulaşım vs).
0
fraise
(20.08.24)
Bizim şirket über cimridir. Akşam yemeği için ya da seyahat sırasındaki herhangi bir yemek için 5 kuruş ödediğimi hatırlamıyorum. Harcırah vermedilerse sonradan masraf oluşturmanız bekleniyordur belki.
0
nawar
(20.08.24)
@fraise hayır. Günlük yemeğimiz var tabi
0
🌸benaslindayohum
(20.08.24)
Cimrilikten değil de kalınan otelde öyle bir paket yoktur. Odayı önden öderler. Kahvaltı dahildir.
Ulaşım + yemek masraflarını karşılıyordur. Taksi fişleri ve restoran fişlerini masraf gösterip sonradan şirketten alma gibi yapabilirler. Ama halihazırda yemek kartı veriyorsa ona saymış olabilirler.
0
nickini vermek istemeyen uye
(20.08.24)
bizde genelde konaklama oda+kahvalti seklinde oluyor. aksam yemeklerini ve taksi gibi harcamalari fis alip masraf yaziyoruz. sizde de oyle olabilir belki.
0
in vino veritas
(20.08.24)
gunluk harcirah var ise otelde yemek eklenmez, istedigi yerde yesin personel diye dusunulur diye dusunuyorum
0
The_Lollok
(20.08.24)
Şimdi eğer olay otelde yemek dahil olayiysa zaten otellerde yemek dahil olmaz. Sen harcarsin, şirkete masraf edersin.
Ben iki kere çok geç geldigim için oda servisi kullandim, ikisini de masraf ettim.
Ama normalde yemekli oda almaz şirket.
0
logisticsmanager
(20.08.24)
is gezileri icin gittigin otellerde aksam yemegi dahil olmaz, sabah kahvaltisi dahil olabilir. aksam yemegini bir yerde yersin sonra masraf gosterirsin, oderler.
bazi sirketler ise per diem verir, ordan harcarsin.
0
cooperr
(21.08.24)
bizde de oda kahvalti hep konaklamalar, diger odemeleri de ayrica masraf gosteriyoruz sirkete aksam yemegi dahil.
0
tahtakafa
(21.08.24)
otellerin çoğunda akşam yemeği organizasyonu bile olmaz ki. normal her şey yolunda.
0
enteg
(21.08.24)
otellerin hepsi aynı hizmeti sağlamıyor kimi oteller her şey dahil hizmet verirken kimilerinde kahvaltı servisi bile yok. yani bölgedeki otellere göre bu durum değişir. ayriyeten oteller genelde kurumsal ve kalabalık konaklamalara yemek fiyatı da sunarlar ama işletme cimriyse kabul etmeyebilir.
0
bravoteam
(21.08.24)
(5)

Duyuru'ya gece modu

muhayyer divan
Ya da karanlık mod eklenmesi hâlâ imkansız mı? Compumaster'ı ikna edebilecek biri var mı?
Ya da karanlık mod eklenmesi hâlâ imkansız mı? Compumaster'ı ikna edebilecek biri var mı?
0
muhayyer divan
(20.08.24)
Mümkün değil. Benim tanıdığım compu bu hizmeti getirmez bu memlekete
0
war of the world
(20.08.24)
(bkz: stylebot) ile kendinizin yapabileceği hede.
0
goodz
(20.08.24)
ekşiduyuru minor buglar haricinde geliştirilmiyor. 20 senedir burdayım hâlâ ilk girdiğim günkü gibi.
0
synesthesia
(20.08.24)
benim tanidigim compu birak karanlik modu getirmeyi, dua edelim ki burayi kapatmasin :)

12-13 senedir icerideyim ben hala cevap oylama ve bahsetme (@) getirecek :)
0
c1b2k3
(20.08.24)
Oylama gelmesin de bahsetme/etiketleme ve karanlık mod gelmeli bence.
0
nawar
(20.08.24)
(5)

"iyzico" nasıl okunur?

ezkaza
1-iyziko şeklinde2-ayziko şeklindeben 1 diyorum sanırım bir internet reklamında görmüştüm böyle zikredildiğini.sizce?
1-iyziko şeklinde
2-ayziko şeklinde

ben 1 diyorum sanırım bir internet reklamında görmüştüm böyle zikredildiğini.
sizce?
0
ezkaza
(19.08.24)
Ben iş görüşmesine gitmiştim iyziko diye okuyorlardı.
0
vedatchilipeppers
(19.08.24)
Türkler tarafından kurulan bir firma ve "Easy" kelimesinin Türkçe okunuşu ismi. O yüzden gönül rahatlığıyla "İyziko"
0
nawar
(19.08.24)
Kurucusu 1 şeklinde okuyor ben de onu duymadan önce de öyle okuyordum.

Türk şirketi zaten ikinciyi hiç sunum falan yapılmayan yabancı okuyordur ancak :)
0
chicha_v2
(20.08.24)
Ayziko diye okunması için izico diye yazılması lazım.
0
kibritsuyu
(20.08.24)
ingilizce olarak 2 şeklinde okunur. Ama türkiyede bu marka 1 şeklinde okunuyor.

Başka kelimelerde de var bu.
Mesela donut ingilizcede doğnat şeklinde okunur ama bizimkiler danıt diyor.
0
nuevo
(20.08.24)
(16)

Günde kaç kere alkol alıyorsunuz?

goodz
S.B.Alkol alma periyodunuz ne? Sorunun cevabına ek olarak kendinizi alkolik olarak tanımlıyor musunuz?
S.B.

Alkol alma periyodunuz ne? Sorunun cevabına ek olarak kendinizi alkolik olarak tanımlıyor musunuz?
0
goodz
(17.08.24)
ayın 20 günü rahat alkol alıyorumdur.
bazen 1 2 bira. bazen rakı üstüne bira.

sanırım alkoliğim.
0
tekkisilikbirordu
(17.08.24)
Alkol kullanmıyorum. Sadece özel günlerde çok az alırım.
0
rock n roll
(17.08.24)
4-5 sene oncesine kadar her gun aliyordum. Simdi ayda 3-4 defa anca. O zaman da alkolik degildim, simdi de degilim.

Insanlar alkolikligi her gun alkol almak zannediyorlar. Alkolik tanidiklarim oldu, alkolik olmaniz icin alkol almadan duramiyor olmaniz lazim. Tanidigim kisiler sabah kalkinca gune votkayla basliyorlardi, gun boyu durmadan alkol aliyorlardi. Mesela derste su sisesinden votkaya devam ediyorlardi. Bir kac saatten daha uzun sure alkole ara verirlerse ya cok agresif ya da cok depresif oluyorlardi.

Yani her aksam alkol aliyorsaniz alkolik degilsiniz, ama kendinizi kontrol etmezseniz alkolik olma riskiniz yuksek. Test etmek icin ara ara 3 gun alkol almama hedefi koyun kendinize.
0
sertac akin
(17.08.24)
Kardeşim yanıma geldiğinde sadece, o da birkaç ayda bir, bazen biraz daha uzun. Bazen sene içinde sadece bir iki kere içtiğim oluyor bazen de 2-3 sene hiç içki içmediğim oluyor sosyal içinin de bir tık altıyım sanırım. Ben daha çok limonata bağımlısıyım evde yedekte limonata olmayınca elim ayağım titriyor, strese giriyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
Tatilde her gün alırım neredeyse. Normalde ayda 1-2
0
gabe h coud
(17.08.24)
26-27 yaşına kadar daha çok aliyordum, sosyal icicilik sigara ile beraber.
Şimdi yaş 32 olacak, vallaha haftada bir belki iki gün o da biraz viski ya da şarap. Sigara da ayda 5-10 tane arkadaşlar ile dışarı cikarsak.

Alkolik değilim tabi:) ama zamanında peaky blinders izlerken 1 sise bourbonu 1 haftada bitirip "oha lan" demiştim kendime.
0
logisticsmanager
(17.08.24)
Ayda 2-3. Ozel bir gun varsa + olarak o eklenir.
Eskiden haftada 2 raki masasi + bazen birkac bira olurdu ama kalmadi onlar artik. Simdi maks haftada 1. O da bazen sarap gecesi, kokteyl gecesi, raki masasi veya hadi bira icelim plani seklinde oluyor.
Ha tatildeysem ogle birasi, ogleden sonra drink’i ve aksam icmecesi kesin olur, asla bos gecmem.
0
mor oje
(17.08.24)
ayda 1 2 bilemedin 3 defa arkadaş ortamında cin tonik içerim 4 5 bardak
öyle durduk yerde gün içinde veya akşam can sıkıntısına içme huyum yoktur
0
neira
(17.08.24)
Ayda 1-2 defa. Alkolik değilim, sosyal içiyim. Sosyal ortamda da 1-2 kadeh/şişe
0
nawar
(17.08.24)
yılda 2

yılbaşı kutlaması
doğum günüm
0
baldan kaymak
(17.08.24)
eskiden neredeyse her gün içiyordum, karaciğer yağlanması çıktı alkolü bıraktım. dengeli beslenmeye başladım. son 3-4 yıldır ancak bir düğün dernek veya özel bir şey olursa anca içiyorum.
bu süre zarfında hiç aramadım, yoksunluk hissetmedim. demek ki her gün içmeme rağmen alkolik değilmişim.
0
my fault
(17.08.24)
Haftada 1. Bazen süre kısaldığı oluyor bazen uzadığı.
0
put it in your appropriate place
(17.08.24)
Cocuktan önce evden calisirken neredeyse her gun aksam ustu 1-2 kadeh sarap ya da 1-2 bira iciyordum zaman gecsin diye. Hamilelikti emzirmekti derken 1 yildir hic alkol almadim
0
passive aggressive
(17.08.24)
haftada 1-2 bira olabilir. 1 ay icmesem aklima gelmez.

alkolik tanidigim oldu, her sabah kalkar kalkmaz bir bira aciyordu.
0
cooperr
(17.08.24)
Haftada iki üç içiyorum ama bu düzeni Vehbi Koç’un her akşam bi kadeh viski sistemine döndürmeyi düşünüyorum. Alkolik kesinlikle değilim.
0
vedatchilipeppers
(17.08.24)
Sadece cok ozel bir gun olursa tas catlasin 2 bira icerim nerdeyse hic seviyesindeyim.

Arkadasim var 7 gun 24 saat iciyor sabah kahvaltisi alkoldur o derece. Sorsak alkolik olmusun diye kabul etmez. Bence kabul etmemekte binsebep alkolik olduguna kanittir insanlarin.
0
Zetnikov
(18.08.24)
(8)

Ayın ortasında ise başladığınızda aysonu 15 günlük maaş verilmesi

sonhakan
Yerine diğer ay başında 1 aylık maaş verilecekmiş bu yasal mıdır? üstelik başta çalıştığın 15 günü işten çıkarken vereceklermiş.
Yerine diğer ay başında 1 aylık maaş verilecekmiş bu yasal mıdır? üstelik başta çalıştığın 15 günü işten çıkarken vereceklermiş.
0
sonhakan
(17.08.24)
Bildiğim kadarıyla değil, çalıştığın günü vermesi gerekir. Üstüne yatacaklar gibi sigorta girişi yapılmış mı
0
mirty
(17.08.24)
Hayır değil, maaşlar her 30 günde bir ödenmek zorunda. Ödeme günü 20 gün geciktiği takdirde iş bırakabilirsiniz. Ayrıca diyelim işten 4 sene sonra ayrıldınız, o 15 günlük maaş enflasyon dolayısıyla cep harçlığı kadar kalacak. Kabul etmeyin. Baya 15 gün ücretsiz çalıştırmış olacaklar sizi. En azından çıkışta verecekleri ücreti çıkıştaki maaşınız üzerinden 15 gün hesaplamalarını isteyebilirsiniz.

Ayrıca bu paranın ihbar tazminatı yerine sayılmayacağının teminatını da alın.

15 günlük ödeme yapılmaması dışında diğer ay başı ödeme almanız normal. 15 gün çalışıp maaş almayacaksınız, sonra bir ay çalışıp diğer ay başında çalıştığınız ayın maaşını alacaksınız.
0
akhenaten
(17.08.24)
İçerde paranızı tutmaya çalışan hiçbir iş yerinde çalışmayın.
0
kimlanbu
(17.08.24)
@akhenaten yani ilk 15 gün maaş almayıp 1.5 ay sonra 1.5 aylık maaş mı alınacak. Baktım iskanunda ay başı geldiğinde çalıştığı gün kadar maaş alır diyor
0
🌸sonhakan
(17.08.24)
@sonhakan, doğrusu ay başında çalıştığınız gün kadar maaş almak ancak size ilk 15 günü işten çıkarken vereceğiz demişler bu işin yanlış olan ve yasal olmayan kısmı.

Onun dışında "eğer" 15 günlük maaşı almamayı "kabul ederseniz" 1,5 ay sonra tek maaş alacaksınız. Bu normal olan kısmı.

Yani siz işe girdiniz 15 gün çalıştınız 16. gün maaş almadınız dediniz ki ben bunu işten ayrılırken alacağım. Ondan sonra 30 gün daha çalışacaksınız ve 31. Gün çalıştığınız ayın "tek" maaşını alacaksınız.

1,5 ay çalışıp 1,5 maaş almayacaksınız, size böyle denmemiş ki. Yani, eğer işiniz 1,5 ayda bitecekse ve işten 1,5 ay sonra çıkacaksanız evet 1,5 maaş alacaksınız ama böyle mi durum? Kısa süreli bir iş mi bu?
0
akhenaten
(17.08.24)
Sen de ay ortasından ay sonuna kadar çalışmayıp bu 15 günlük süreyi çıkarken çalışmayı teklif et. Maaşlar takvim ayı tamamlandıktan sonra mücbir sebepler olmadığı sürece 20 gün içerisinde ödenmelidir. Ödenmemesi haklı fesih sebebi.

4857 arkadaşlar. Memur olmayan herkesin okuması lazım. Ya işçiyiz ya da işvereniz çoğumuz. TBK ile birlikte hepimizi ilgilendiriyor.
0
nawar
(17.08.24)
Site yönetimine bakerken muhasebeci ay bitiminde bordroları düzenliyordu. Ay ortasında işe başlayanın ilk maaşı doğal olarak çalıştığı gün oranında oluyordu. Ocak 20'sinde beşlamışsa 12 ganlük maaş alıyordu 1 Şubet'ta. Sonrasında her ey başında önceki ayı tam alıyordu. Sizinki de bunun gibi ise bir sorun olmasa gerek
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
Benim de başıma gelmişti çok zor 1,5 ay geçirmiştim. O 15 günü işten çıkarken o günkü maaşımdan verilmişti.
0
guitarissimo
(17.08.24)
(15)

Bu duruma gıcık olmam normal mi?

m e b
Selamlar. Yaşım 33, erkeğim. Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında. Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden. Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım dah
Selamlar.
Yaşım 33, erkeğim.

Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında.
Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden.

Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım daha var. Kendisiyle aramda 4 yaş var. Eşiyle aramda 8 yaş var.
Bu kadın da bana adımla hitap ediyor.

Tabii ki “m e b abi” denilip durmasını istemem ama bana “Sana nasıl hitap edeyim?” sorusu gelmeden böyle cart diye sadece ismimle hitap edilmesine de gıcık oluyorum.

Kısacası arkadaşlarımızla aramızdaki abilik-ablalık yaş farkına rağmen sırf samimiyet var diye abi-abla hitabının ortadan kalkması, muhatabımızın eşlerine de aynı hakkı veriyor da ben mi bilmiyorum?
0
m e b
(16.08.24)
Sen onlara abi/abla diye hitap et. Kıvrak zekâlı olanlar anlar.

Öyle bir hak vermiyor tabii ama o kişiler muhtemelen o "rahatlık"ta insanlar. Çok yüksek ihtimalle de saygı anlayışları, saygı kaliteleri yerlerdedir.

Bu biraz da kendi iç dünyamızla alakalı. İstersek bir anda karar verir ve bu tarz hitaplardan artık etkilenmeyiz. Şalteri ters yöne çevirmek gibi düşün.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Yani benim eşimle aramda 9 yaş fark var. arkadaş grubu da onunla benzer yaşlarda. Hatta bir kısmı daha büyük. Ben 12 yıldır bir kere bile "acaba abi/ abla desem mi?" Diye düşünmedim, hepsine isimleriyle hitap ediyorum. Onlar da sanıyorum ki bunu hiç dert etmedi.

Eşimin arkadaşlarına abla/ abi demek bana çok tuhaf gelir işin açıkçası.
0
fraise
(16.08.24)
Yani bu ''abi abla'' demek sadece bizim kültürümüzde, dilimizde var galiba. 33 yaşındayım 50 yaşında arkadaşım da var benim abi demem mesela ya da benden küçük 20-21 yaşında tanıdıklarım, arkadaşlarımdan da abi demesini beklemem. Demek isteyen desin tabi dert etmem.

ha bu hakkı veriyor mu vermiyor bu sorununun cevabı bende yok maalesef ancak ben saygısızlık olarak görmediğim için bir şey diyemiyorum. Bunun sen-siz olayından farklı bir durum olduğunu düşünüyorum. Ha herkesin beklentisi, bakış açısı farklı olduğu için de sizi rahatsız eden bir durum olabilir elbette.

bunu samimiyetinize göre açıklayabilir ya da bir şekilde hissettirebilirsiniz belki ancak ikinci seçenek için bir fikrim yok maalesef :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(16.08.24)
Bahsedilen eşler %99,99 kadın. Kadınlar, yaş farkı olmadan herkese (yürüdüklerini düşündükleri kişiyle araya mesafe koymak istedikleri zaman hariç) ismi ile hitap etmeye yatkın. Bonus olarak ünlülere de isimle hitap etme var. Yani "Burak Kut" yerine "Burak" demek gibi. Bu arada Burak Kut bunun yapılmadığı tek ünlü olabilir sanırım ahahah.

Ekleme yapayım. Bunu tespit olarak yaptım. Bana ağabey/abi de ya da amca/dayı de diye bir beklentim ya da derdim yok.
0
nawar
(16.08.24)
Genelde yaş farklı ilişkiler yaşayan biri olarak merak ettiğim, neden kendime her anlamda denk gördüğüm ve ilişki yaşadığım adamın aynı yaş grubundaki arkadaşlarına abla veya abi demem gerekiyor? Adamla birlikteyim ama aynı adamın yaşıtına abla ve abi diyorum. Garip gelmiyor mu kulağa?

Türkiye ve "gelenekselük, değişmeyeceğük" diye kendini parçalayan Asya toplumları dışında birtakım sıfatlara, sözcüklere bu denli anlamlar yükleyip saygı devşiren kaç tane millet var acaba? Gereksiz şeylere takıyor, anlamsız konuları varlığınıza saygısızlık addedip boş yere alınganlık yapıyorsunuz.
0
moonie
(17.08.24)
hocam oglumla aramizda 30 yas var o da bana adimla hitap ediyor.
bu hitap isleri artik biraz bayatlamadi mi yaw?
sal gitsin..
0
cooperr
(17.08.24)
Bu biraz "herkes benim etik/ahlak anlayışıma uymalı" muhafazakarlığı.

Eşin yanında kendini denk olmayan, dışlanmış hissetmeyi engellemek açısından denmemesi daha mantıklı.
0
Bruce
(17.08.24)
30 umdan sonra insanlara abi/abla demeyi bıraktım. avrupada küçücük çocuklar bile isimle hitap ediyor. Ben neden edeyim?

Zaten kime abi abla dersen kendini üstün görmeye başlıyor. o yüzden bıraktım demeyi, rahatsız olan varsa da umrumda değil
0
respect
(17.08.24)
İsmiyle hitap etmek daha guzel
0
abuzer
(17.08.24)
İsimle hitap ve sen-siz meselesi çok abartılıyor bence. Büyük bir tartışma yaşanıyor sosyal medyada mesela. Biri aniden argüman üretmeyi bırakıp ben size siz diyorum, siz bana sen diyorsunuz diyor. Abi sen dese ne olur siz dese ne olur.

Abi abla da bunun gibi gereksiz kaldı artık. Saygısızlık olmadığı sürece isimle seslenmenin bir mahsuru yok bence. Ayrınca yukarıda @fraise yazmış, katılıyorum. Kadının eşiyle yaşıtsanız size abi demesi de biraz garip kaçar sanki.
0
dre mithatoğlu
(17.08.24)
Yaş kimseye saygınlık kazandırmıyor, sadece isimle hitap edilerek de saygı ve resmiyet korunabilir

Sen eşleri sanki biraz diğer eşe tabii düşük rütbeli insanlar gibi görüyorsun
0
grimavi
(17.08.24)
Hiyerarşiye gönül vermiş bir insan olduğunu görüyorum. Askerliği sevmişsindir. Ben isterim ki herkes bana adımla hitap etsin. Abi hiyerarşinin ilk basamağıdır. Bekarlık ve çapkınlık günlerim geçmiş olmasına rağmen genç kızların abi çekmesini normal karşılıyor ve sebebini de alınıyorum. Abi amca modunu aşmış insanlar cool'dur, medenidir, hayatının anlamını osuruk içinde aramazlar.
0
hasmetizm 2046
(17.08.24)
Üniversitede benden 22 yaş küçük olan da bana adımla hitap ediyor. İsimle hitap bence en güzel hitap şekli. Aşalım bunları.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
bence gıcık olma benim eşimde herkese ismiyle hitap eder ben alıştım.
0
sizofren06
(19.08.24)
kimse kocasının arkadaşına abi demez. benim lisede sınıf arkadaşımla evlenen benim üst dönemim abi dediğim adam dönem arkadaşıyla evlenince direk ismi ile hitap etmeye başladım. benim arkadaş da kocasının arkadaşlarına abi abladan isim hitabına geçti.
0
andlee
(20.08.24)
(8)

Geri Dönüşüm Amacına Ulaşıyor mu?

Bluesque
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, ha
Her zamanki gibi atıkları didim didik ayrıştırıp Belediye'nin dönüşüm kutusuna attıktan sonra bildiriyorum:) Bir arkadaşım o kadar ayırmana gerek yok, Belediyeler hepsini aynı yerde topluyorlar deyince içime bir kurt düştü. Bilginiz var mı bu konuda, belediyeler layıkıyla bu işi yapıyor mu sizce, havanda su mu dövüyoruz?

Teşekkürler
0
Bluesque
(16.08.24)
geri dönüşüm dünyanın anasını belleyenler tarafından uydurulmuş bir saçmalıktan başka şey değil.

ben kendi adıma dünyaya, doğaya elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum, orası ayrı... ama bir fabrikanın sadece bir günde yaptığı atık herhalde koskoca şehirlerin senelik sarfiyatına denk geliyordur. bunlar tamamen sorumluluğu "sıradan vatandaş"a yükleme çabasının sonucu. ben cebime 20-25 bin lira girerken doğayı düşüneceğim ama affedersin zıçmaya bile özel jetiyle giden, yatlarıyla gezen zenginler hiçbir şey yapmayacak?? bu iş böyle. umrumda bile değil.
0
mark greg sputnik
(16.08.24)
Bazı plastikler geri donüşebilir, gerisi çöp. Cam ve metal dönüşür. Kağıt kısmen ve belirli ölçüde dönüşür. En mükemmel planlamada bile total geri dönüşüm oranı yüzde 30'dur diyorum (biyolojik atıktan enerji elde etme dahil). Ama bu geri dönüşümü çöpe atmak için geçerli bir sebep değil. Yine de şöyle diyelim: environmentalism without anti-capitalism is just gardening. Biz bireysel çabamızla kısmen ekolojik fayda sağlayabilsek de endüstriyle üretimi radikal biçimde dönüştürmeden kıyameti öteleyemeyiz.
0
prole
(16.08.24)
Bazı metaller ve cam çatır çatır dönüşüyor. Plastikler bazıları kısmen dönüşüyor. Yağlardan biodizel üretiyorlar zaten. Gerisi elektrikli araçlar, badem sütü ve biraz da güneş panelleri gibi toplum duygularını sömüren yeşil kapitalizm hikayesi. Ambalaj üreten firmaların o atıkları toplama sorumlulukları var. Geri dönüşüm, tekerlekli sandalye vs. adı altında sana toplatıyorlar.
0
nawar
(16.08.24)
ayrıştırmak en azından çöpe çıkanlar için kolaylık oluyor, poşetleri parçalamadan alacaklarını alıyorlar. sokakların çöp içinde olmasının iki nedeni var, birincisi çöpe çıkanlar, ikincisi kediler. poşetler parçalanıyor, sonra rüzgarda içindekiler uçuyor.

en başta tüketmemek (ki bu nerede ise imkansız) yeniden kullanmak veya yeniden değerlendirmek (başka bir amaç için kullanmak, kola şişesini su şişesi yapmak gibi) daha önemli, poşetler parayla olmadan önce dahi ben aynı poşetleri defalarca kullanıyordum, hala da öyleyim.

markette paketli/dilimli peynir almak yerine, şarküteri reyonundan almak dahi 1 parça daha az plastik tüketilmesine neden oluyor (bir peynirin poşeti, bir plastik kap), eskisini yıkayıp (yada en azından biraz daha dayanıklı buzdolabı poşeti ile gitmek) götürmek, bakliyatları paketli ürün olarak değil açık olanlardan almak (kendi poşetin/torban ile gideceksin) vs. gibi önlemlerle tüketimi azaltmak önemli.

sadece elindekileri bir defa daha kullansan tüm tüketimin %50 azalıyor ki bu çok muazzam bir rakam.

pek çok şey geri dönüştürülebilinir malzemeden üretilse dahi, kullanıldıktan sonra temizlenmediği sürece geri dönüşümü çok maliyetli.

bir de dayanıklı malzemeler var, evet dayanıklılar ancak kullanım süresi arttıkça, geri dönüşümü de zorlaşıyor, kimi plastik türleri değerli olmasına rağmen açık alanda olduklarından temizlenmesi/arındırılması çok zor yada maliyetli oluyor. örn: araç içi plastikler. dayanıklı ve değerli malzeme, ancak işi bittikten sonra dönüştürmek için tozdan pislikten arındırılması çok zor. arındırılamadığı için tekrar kullanımı düşük.

geri dönüşüm/yeniden kullanım, ancak ve ancak sen yaparsan yüksek verimli oluyor.

bir ara 0 plastik konusunu kafaya takmıştım, bir nevi test etmek istedim kendimi ancak 2 nci gün yalan oldu, plastiksiz bir şey bulabilmek nerede ise imkansız.
0
selam
(17.08.24)
Belediyeler bu işi hakkıyla yapmıyorlarsa bu onların sorunu. Bizim yapmamız gereken çöpleri doğru düzgün ayrıştırmak.

Mesela ıslak çöplere streç film, alüminyum folyo, kağıt, naylon ambalaj, plastik, mika ve daha pek çok doğal olmayan çöpleri asla karıştırmam.

Bana göre özellikle streç film ve benzeri "geri dönüştürülemediği" iddia edilen atıklar tamamen plastikler naylonlar kategorisinde toplanmalı, belki de özel bir biriktirme yordamı kullanarak biriktirip geri dönüşüme gönderilmeli. Ama hiç değilse ıslak çöplere (yiyecek atıkları) ve diğer geri dönüştürülebilir atıklara karışması önlenmeli. Bunu çok önemsiyorum.

Belediyeler işini yapsın. Belediyeleri halk kendi denetlemeli belki de.
0
muhayyer divan
(17.08.24)
unuttum, birde tür ayırmak gerekiyor, pet şişenin kimyasal yapısı ile, poşetin kimyasal yapısı bir değil, sen plastikler plastiklere diye ayırıyorsun ama bunların da kendi içlerinde yeniden ayrışması gerekiyor.

pet şişeyi eritirken, pazar poşetinide eritirsen pet'in özelliği gidiyor.

ve tabii her plastik üretici aynı oranlarla, aynı renk/kimya yapısı ile üretim de yapmıyor, bunlarda ap ayrı sorunlar.

son olarak; arkadaşının dediği doğru ama senin yaptığın daha doğru.
0
selam
(17.08.24)
Geri dönüşümü organik çöpten ayrı tutuyorlar.
Geri dönüşümü plastik, kağıt, cam vs diye kategırize edip ayrı ayrı atman şart değil. Geri dönüşüm tesisinde kategorilerune göre ayırıyorlar.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.08.24)
"8. kıta" diye bir mevzu var, internette araştır derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
(35)

Covid 19 un bilinçli yapılması

ananiyimioguz
Selam arkadaşlar. Bugüne kadar pandemik virüslerin evrimin bir parçası olduğunu ve zaman zaman vuku bulabileceğini savunuyordum.O yüzden yok işte virüsü bilinçli çıkarmışlar da aşılar da zararlıymış da falan bir tarafımla gülüyordum.Ancak geçenlerde genetik mühendisi bir arkadaş denk geldi eşimin iş
Selam arkadaşlar. Bugüne kadar pandemik virüslerin evrimin bir parçası olduğunu ve zaman zaman vuku bulabileceğini savunuyordum.

O yüzden yok işte virüsü bilinçli çıkarmışlar da aşılar da zararlıymış da falan bir tarafımla gülüyordum.

Ancak geçenlerde genetik mühendisi bir arkadaş denk geldi eşimin iş yerine onunla sohbet ettik.

Biz şuan biliyoruz dedi o virüsün doğal yollarla değil de laboratuvar ortamında hazırlandığını dedi.

Nasıl ya ciddi misin dedim?

Şöyle açıklıyor, her ülke kendi patlayıcı silahlarını üretmeye çalıştığı gibi kapalı kapılar ardında biyolojik silah da üretiyormuş.

2015te bunun için wuhanda bir lab kurulmuş. Tabi öyle denmemiş araştırma labı altında kurulmuş. Adını falan unuttum az önce chat gpt ile konuştum şöyle diyor;

"2015 yılında Çin'deki ilk Biyogüvenlik Düzey 4 (BSL-4) laboratuvarını açmıştır. Bu laboratuvar, dünyanın en tehlikeli ve bulaşıcı patojenlerini araştırmak için tasarlanmıştır ve en yüksek güvenlik standartlarına sahiptir. BSL-4 laboratuvarı, özellikle koronavirüsler gibi yüksek riskli virüslerin incelenmesinde kullanılan bir tesis olarak bilinmektedir."

Şimdi bu lab her ne kadar araştırma yeri gibi gözükse de gizli olarak çin hükümeti tarafından biyolojik silah geliştirildiği abd nin kulağına gitmiş. Artık içeride ajanı mı var ne var bilmiyorum.

Abd bunu öğrenince bu virüsü lab dışına çıkarılmasını sağlamış ve onları kendi silahı ile vurmak istemiş.

Ancak virüsun bu denli hızla yayılacağını hatta kendilerine bile dokunacağını tahmin edemediler bence diyor bu arkadaş.

Peki dedim çin kendi nüfusunu azaltmak için kendi kendine yapmış olabilir mi dedim? Ona bir şey diyemiyor.

Abd genel dünya nüfusunu azaltmak için yapmış olamaz mı diyorum? Ona da bir şey diyemiyor.

Tek bildiği su testisinin su yolunda kırıldığı.

Ne diyorsunuz? Serin hikaye değil mi? Ben yine de buraya sormak istedim bu aslında popüler dönen bir konu da arkadaş beni mi yiyor komplo teorisi ile yoksa benzer bulgulara ulaşanınız oldu mu?
0
ananiyimioguz
(15.08.24)
Bana şunu söyle sadece:

AIDS hastalığını yapan virüs yapay olarak geliştirildi mi geliştirilmedi mi? Sadece buna cevap vermek bile her şeyi aydınlatır.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
@ muhayyer divan, geçmişte, özellikle de teknolojini t si yokken çıkan virüsler lab ortamında gelişmedi, şempanzelerden geldi diye bundan sonra olacaklar doğal yollardan olmalıdır diye bir kaide mi var ki?

cevabı bilmiyorum. bildiğim şeyi yukarıda yazdım. ama günümüz teknolojisinde bence her virüs lab ortamında geliştirilebilir. ilk çıktığı zaman tabii ki lab falan yoktu ortada.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
soru çok uzun, okumadım.
lamı cimi yok, nüfus düşmeli, düşecek.
0
pavlis
(15.08.24)
@ananiyimioguz

Kendileri dahi kabul ediyorlar kendimiz geliştirdik ve amacımız siyahileri ülkeden yok etmekti diye. Cevabın komik.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Bu sorunun günümüzde bilimsel olarak kabul edilen cevabı şu;

"Olasılık dahilinde ama çok çok düşük bir ihtimal"

Yani başta WHO olmak üzere, diğer bilimsel otoriteler bu ihtimali kesin olarak dışlamamakla beraber çok düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor. İnanıp inanmamak size kalmış sonuçta aramızda HIV'in siyahileri öldürmek için üretildiğine inanan beyni yıkanmış arkadaşlar da var. Herkes her şeye inanabiliyor yani görüldüğü üzere. Ben bilimsel kabul edilene itimat etmeyi seçiyorum.
0
nundu
(15.08.24)
Ben arkadışını haklı görüyorum.
Çünkü o dönemden sonra da bazı araştırmacılar belirtti
"Komplo teorisyenleri" olarak etiketlendiler hemen ama zamanla haklı da çıktılar. Çin'den çıkmış gibi olsa da o laboratuvarın batı destekli olduğu ortada
Covid salgınından biraz öncesinde (2018-2019 gibi) ise ABD tarafından yapılan bir salgının ne kadar etkili olacağı ile ilgili bazı hazırlıklar senaryolar yapılmış raporlar sunulmuş. Ve sonrasında da beklenen (planlanan) salgın çıktı.

Asker, silah, yığınak bu zamanda devletler için zor, uzun ve maliyetli iş. Kimyasal nükleer silahların kullanımı ise ayrı ve başka bir sorun. sonuçta dünyayı karşına almak, tazminat, yargılanma vs var.

Devletler arası savaş bu kez bilimsel mikro biyolojik bir alan üstünden yürütülüyor. Geçmişte de bazı virüslerle denemeleri olan bir husus.
ABD deki Anthony Fauci bu konuda karanlık yönü olan yine kilit isimlerden birisi olarak gösteriliyor. Hakkındaki haberlere bakın.

Arkadaşınızın diğer soruları yanıtlamaması ise alanı dışından olduğu için olmalı. sorularınızın siyasi strateji yönleri var
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
@ muhayyer divan, aynen sen gül diye yazdım.

te allahım bir bilgim yok diyorum fikrimi söylüyorum kendin sorup kendin cevaplıyorsun.

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
@nundu güzel söylemiş, kesin olarak bilemicez ama lakin ki öyle değildir.


ama amerika ve çin in sakladığı sırları şakkadanak deşifre ettiğini düşünmek hangi özgüven seviyesi bilmiyorum. bi de baturay özdemir'indi sanırım şu minvalde bi sözü vardı "diyelim aşı gerçekten öldürüyo ve aşı olmayanlar hayatta kaldı :) o dünyayı bi gözünün önüne getir. öliyim daha iyi"
0
abuzer
(15.08.24)
Abuzer + nundu + mirket+1

Aşı kısır yapacak diye beklemekten senelerdir kısır yiyemedik :(

Global komployu bozdular ya her şey ortaya çıktı. Çok enteresan ki birbiri ile kanlı bıçaklı bütün ülkeler covid olunca kankilermis, beraber komplo yapmislar. Bunun bir diğeri de abd aya ayak basmadi. Kanli bıçaklı ülkeler böyle global komplo oldu mu hiçbir mantığı olmasa da anlasiyorlar çok enteresan...
0
logisticsmanager
(15.08.24)
Ben gerçekten anlamıyorum. Siz birçok alanda dehşet verici gücü olan bir yapı ya da kişi olsanız ve amacınız dünyayı bizzat sizin kontrolünüz altına almak olsa, bunu en kolay ve garanti şekilde nasıl yaparsınız?

Şahıslar sağlık sektörünü seçtiler ve kimyasal/biyolojik silah kullandılar. Kötüler, bunu anlamak bu kadar zor mu?

Dünyanın nüfusu çok fazla azaltılmalı diyen arkadaş herhalde en önce kendisi bağışlayacak canını. Bu kadar inanıp kabul ettiğine göre... Ama sorsam insan haklarından falan da bahseder.

Bu kadar söylüyorum. Siz her tıp eğitimi alanı doktor, her doktoru da tamamen iyi insan sanmakla büyük bir yanılgı yaşıyorsunuz ama farkına varmamak için de neredeyse bilinçli çaba harcıyorsunuz. Yazık.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Bana göre muhayyer divan reptiliandır ve bunun farkına varamamak nasıl bu kadar zor olabilir anlamıyorum.
Yazık.
0
logisticsmanager
(15.08.24)
Serin hikaye kardeş.

Yani

"Abd bunu öğrenince bu virüsü lab dışına çıkarılmasını sağlamış ve onları kendi silahı ile vurmak istemiş." ve "Ancak virüsun bu denli hızla yayılacağını hatta kendilerine bile dokunacağını tahmin edemediler bence diyor bu arkadaş." ikilisi tam kıraathane ve facebook üretimi bir fikir. Damlacık yolu ile bulaşan ve 24 saatten uzun süreli kuluçka süresi olan hastalığın Çin'de kalacağını sandığına gerçekten inanmışlar mı? Orada hastalığa yakalananların Dünya'daki 115215 şehirden birine gideceği oradan da Dünya'ya yayılacağını gerçekten düşünemeyecek zeka seviyesi çok "dayılar" seviyesi.

Bu arada Türkiye'de herhangi bir şey mühendisi ya da uzmanı olmak inanılmaz kolay bir şey. Önemli olan hangi üniversiteden mezun olup hangi firmada çalıştığı. Gerçi hangi firmada çalıştığı kısmı da Toprilye ülkesinde kolay ya neyse.

Sars-Cov-2 SARS temelli ilk virüs değil. Laboratuvar ortamında yapılmış da olabilir ama bahsedilenler serin hikaye.

Ayrıca @mirket +3 milyar yedi yüz elli milyon milyar

Şu her boku kapitalizme bağlama liseliliği baydı. Kapitalizm ucuza çalıştırmak için çok işçi, satın alması için çok alıcı ihtiyacı duyar. Nüfusu azaltmak hiç işine gelmez. Öyle aşıyla kısırlaştıracaklarmış, Dünya'yı 5 tane lizard ailesi yönetiyormuş, aşıda çip varmış, aşı olanlar ölecekmiş falan. Bir bitsin artık. Bak, ölmedik buradayız. Şüpheye düştüğünüzde "sen ağa ben ağa inekleri kim sağa" deyin.

Ayrıca ABD başta olmak üzere, her ülkenin kriz ile mücadele planları var. Bunların arasında nükleer saldırı, biyolojik saldırı, doğal afetler cart curt da var. Türkiye Afet Müdahale Planı 2014'ten beri yürürlükte. 2015 yılında Zika ve H1N1 salgını yaşandı. Pakistanlılar da "Türkiye'nin işi olduğu bariz" diyor mudur mesela? :D

@logisticsmanager +1 ve arttırıyorum. muhayyer kesin illuminati ajanı bir reptilian. Konuyu başkalarının üstüne çekmeye çalışıyor.
0
nawar
(15.08.24)
@logistics ve nawar +1

Ayrıca muhayyer chemtrailları uçaklardan salan kişidir, aksini iddia edenlere tek sözüm yazık.
0
nundu
(15.08.24)
@ nawar, hikaye belki öyledir ama genomlarını incelemişler, yapısında müdahale olduğunu söyledi yani normalde doğal yollarla evrimleşen virüslerde belli bir dizilim zincirini takip edebiliyorlarmış geriye dönük ama bunda bir öncekilerde olmayan şekilde mutasyon tespit etmişler yani dışarıdan bir müdahale söz konusuymuş.

Edit: isim vermeyeyim ama istanbulda tıp alanında köklü bir uni mezunu ve dediğine göre bu işler için sayılı, donanımlı bir labda çalışıyormuş.

biliyorum böyle anlatınca biraz berber muhabbeti gibi oldu ben de zaten zaman mekan karmaşası yaşadım ne anlatıyor bu mk daha geçen berber niyazi anlatıyordu aynısını diye ama böyle anlattı valla ne diyeyim :(
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
ek olarak konudan bağımsız, arkadaşlar kızmasın ama bana biraz

muhayyer divan ve mesela bir de kahvedesu da aynı izlenimi almıştım,

böyle çok zeki değil ama hırslı arkadaşlar vardır ya o şekilde çok çalışarak tırmanmışlar bir yerleri ama çoğu şeyi de ıskalamışlar hayatta. bazı tecrübeleri edinememişler hatta biraz alıklaşmış veya sıyırmış olabilirler. özel sektörde yükselip enerji menerji çakra falan diye rahatlıkla kafayı bulan kişilerdenmişler veya her an olabilirlermiş gibi geliyor.

yani bu benim düşüncem, sizleri tanımıyorum, hislerimde yanılıyor olabilirim.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
@ananiyimioguz @nundu @nawar @logisticmanager

Bunlar bana kızmasın ama bana biraz farklı açılardan düşünmeyi çok zekî olmakla karıştıran ve kendilerinden başka kötü olamayacağına inanan hayatsızlardır gibi geliyor. Kendilerini tanımıyorum, gözlerimle gördüklerimde yanılıyor olabilirim.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Doğru olsa bile ispatsız bilgiye inanıp o fikri benimserseniz gelecekte tamamen deli saçması komplo teorilerine inanmak için zihninizin kapısını da açmış oluyorsunuz. Bu insanın saygınlığını çok ciddi zedeleyen bir durum.

Ben, siz, buradaki herkes ve örnek verdiğiniz genetik mühendisi arkadaşınız da dahil olmak üzere bu bilgiyi ispatlamak bizim elimizde değil. Bu gerçekse bile ortada bir kanıtı yok. Bu tarz durumlar sizi kötü etkiler. Bakın örneğin mesleğinden dolayı genetik mühendisi bir arkadaşınızın söylediklerini örnek vermişsiniz ancak söylediği şeylerin hiçbirinin genetik mühendisliğiyle bir alakası yok. Gizli kurumlar ve uluslararası istibarat ağlarından bahsetmiş. Bu düşünce akışıyla bir kanıya varılamaz.

Böyle bir durum varsa doğru olan yaklaşım insanların devlet otoritelerine bu durumun aydınlatılması için baskı kurup kurulacak komisyonlarda bir usülsüzlük yapılmadan olayın araştırılıp araştırılmadığının denetlenmesi olur. Ancak böyle somut bir sonuca ulaşılır. Gerisi üstüne kafa yormak sadece size zarar verir. Etrafınıza bakın, komplolardan kafayı sıyırmış insan kaynıyor ortalık, gözleri bile bir acayip bakıyor çoğunun. O noktaya giden yol böyle şeylerden geçiyor işte.
0
akhenaten
(15.08.24)
İnsanlar maalesef başlarına gelen kötü şeylerin onlardan daha büyük bir güç tarafından yapıldığını inanmaya çok yatkınlar. Ben pek ihtimal vermiyorum açıkcası.

Kovid ilk çıktığı dönemlerde de bu konu baya aktifti ve o sırada bu hastalığın yarasadan insanlara bulaşıp bir pandemiye neden olabileceği 10 senedir bilindiğini söyleyen kaynaklar da vardı.

Hatırladığım kadarıyla;
2010ların başında bir araştırma laboratuvarı o dönem henüz insanlara bulaşmamış ama insanlara bulaşma ihtimali olan ve insanlığı tehdit edebilecek hayvan hastalıklarını araştırıyordu. bu kovid 19 diye adlandırdığımız virüsde onların bu araştırmalarının sonucunda insanlığa bulaşması çok olası olarak belirlenmişti.
Sadece çok minimal bir mutasyon sonrasında insanlara da rahatlıkla bulaşabileceğini belirlemişler. Ki virüsler mutasyon geçiren varlıklar.

O dönem tabi ki bu ses çok yankılanamadı. Çünkü sıkıcı bi fikir. Büyük güçlerin etkisi yok falan. Ben konuyla alakalı bulduğum kaynakları araştırıp doğruluğuna inanmıştım bu görüşün. Eski tarifli makale falan da paylaşılmıştı.
Ama artık bulmak imkansız tabi. İnternet bir covid çöplüğü.
0
zimbirik
(15.08.24)
@zimbirik; evet ben de ilk günlerinden çok net hatırlıyorum. Ki biraz arastirilsa aslında bu tarz arastirmalar vs hep vardi.
Bak sıkıcı fikir demissin;
www.politico.com

2018 yılında wuhan labini gören us diplomatlari "bunlar çok dandik kosullarda yarasa virusleri üzerinde çalışıyor" diye uyarmis ama kimse iplememis Amerika'da. Çünkü sıkıcı bir düşünce yani bununla uğraşmak.

Virüs belki hayvandan bulasti, belki bu virüsler üzerinde calisilan labdan kaçtı. De bunun global güçlerin planı olması falan filan...
0
logisticsmanager
(15.08.24)
burda dönen tartışmadan bağımsız, global çaptaki pandeminin tam 1 sene öncesinden ekşide yazılması hakkında ne düşünüyorsunuz acaba? hani 2020 başında çıkan the economist kapağından pandemiyi tahmin edenler vardı da 2019 nisanında bunu bu kadar detayıyla dile getirmek ya çok büyük tesadüf ya da zaten hazırlığı yapılıp ortamlarda dedikodusu dönen bir şeydi sanki.

eksisozluk.com
0
lifeisopeth
(15.08.24)
Hocam ben de senin gibi septik bir insanım ve senin dediğini doğru kabul edelim, peki bu pandemi sonucunda nüfusta değer miktarda bir azalma oldu mu yerel ya da global anlamda, yani Çinliler ya da Amerikalılar "ulan verdik virüsü verdik virüsü yemin ediyorum nefes aldık neydi lan o öyle milyonlarca insan" şeklinde bir fark yarattı mı pandemi nedeniyle yaşanan ölümler yoksa mültecilerim hızlı üreme süreci ile bu açık kapandı mı, ne diyorsun?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
@kaleci,

bu virüsün birileri tarafından planlı şekilde üretildiğini ve nihai amacın nüfus azaltılması olduğunu kabul edersek bunun kesin ve tek seferde yapılmak istendiğine inanmak şart değil. tam tersine böyle bir amaç varsa bunun aşama aşama yapılması ve covid'in bu yoldaki ilk deneme olduğu, dünya çapında insanların tepkilerini ölçmek ve söylenecek yalanlara kimin direkt inanacağı, kimin karşı çıkacağını tespit etmek, covid sonrası ortaya çıkacak asıl büyük pandemide bu verilerden hareketle daha etkili bir stratejiyle hareket ederek öldürücü darbenin vurulacağını düşünmek daha rasyonel sanki.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
@lifeisopeth

Davos toplantılarından birinden sonra 2019 yılı Eylül ayında t.c. hükümetinin imzaladığı hatta burada yapılan bir pandemi toplantısı ve sözleşmesi dahi var. Bu belgeyi çarşaf çarşaf paylaşmışlardı, indirmiştim.

Önceden planlanmış bir pandemiydi yani, ilan edileceği biliniyordu, hazırlıkları vardı. Hükümetler arası bir anlaşması vardı, hatta ismini şimdi hatırlayamadığım üç veya dört ülkenin başkanına bu gündeme katılmaları şart koşuldu, biri kabul etmediği için öldürüldü. Bunları kimse görmüyor nedense.
0
muhayyer divan
(15.08.24)
Yazmayayım diyordum duramadım.
Gemiciler bilir. Sık sık gemi yangın ve gemi terk tatbikatı yapılır. Yangın ve batma senaryoları vardır. Nerde yangın çıkınca kimin ne yapacağı tek tek belirlenmiştir.
Askerlerin savaş, baskın planları vardır.
Okulların deprem, yangın plan ve tatbikatları vardır.
Dünya sağlık örgütünün ve ülkelerin de pandemi planları var.

Bu planların ülkeler arası anlaşma gerektirdiğini herkes idrak ediyordur. Bu plana bakıp da 'Aha pandemiyi biliyorlardı' demek için şizofreniye bağlamak gerek.

Maraş depreminden bir yıl önce İçişleri bakanlığı organizesinde ve olan depremle neredeyse birebir aynı tatbikat yapıldı bu ülkede. Aha biliyorlardı mı diyeceksiniz diyeceğim de siz onu da tutar bizdeki depremleri zaten Amerikan gemisi yapıyor dersiniz.
0
Mirket
(15.08.24)
@ Mirket, uzun zamandır ülke genelinde yapılmayıp da depremden önce tatbikat yapılıp, sonra deprem olunca birileri yaptırdı demem ama depremin yakın zamanda olacağına dair ciddi bilgiler ellerine geçmiş demek ki derim. Çünkü deprem az da olsa kestirilebiliyor ve şuan günümüz teknolojisi ile suni deprem yaratamıyoruz.

Ancak dso pandemi öncesi bir aksiyon alınca işkillenmek illa komplo seviciliği demek değildir bence. Çünkü virüs bilinçli de yaydırılabilir gayet.
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
hadi ya demek savaş, deprem, felaket gibi durumların tatbikatları oluyormuş. şu yaşımda ilk defa duydum, thank you captain obvious.

tabi bazı şeylerin tatbikatının olması o şeylerin planlanarak da yapılabiliyor oluşunu nasıl engelliyor, orası belli değil. burada kimsenin pandemi yüzde yüz planlanarak yapıldı dediğini zannetmiyorum. öte yandan pandemi kesinlikle planlanmış olamaz. ancak doğal yollarla oluşmuş olabilir demekteki kendini aydınlanmış sayan özgüvenin hastasıyım ama.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
lifeisopeth ananiyimioguz'un alter hesabı bence; kendi hesabından çizgisini bozmadan cevap veriyor lifeisopeth hesabından da laf sokuyor :)
0
Bir ben var benden şurada
(15.08.24)
@lifeisopeth.
Birinci paragrafta söylediğinde ciddi olamazsın. Onu geçtik de.

İkinci paragrafta söylediğin 'hiçkimsenin yüzde yüz planlanarak yapıldı dediğini zannetmiyorum.' sözü için de benim iki üstümdeki cevabı bir oku. Sonra söyle '
0
Mirket
(15.08.24)
yüzde yüz planlı bir şeydi diyene diyorsan bir şey diyemem de. yazdığından sanki planlanmış olma ihtimalini olası görenleri de kast etmiş olabileceğin anlamı çıkıyor. yaşadığımız dünyada herhangi bir konuyu tek ihtimalli kabul edenleri çok ciddiye alamıyorum. yaygın kabul edilenin aksine şu ihtimal de var diyenleri direkt komplo teorisyeni sayanları da aynı şekilde. sen öyle değilsen sıkıntı yok.
0
lifeisopeth
(15.08.24)
Tamam. Sıkıntı sebebi olmadığıma sevindim efendim.
0
Mirket
(15.08.24)
çok bariz ironileri ya da genel geçer kalıpları fark edememe, düz anlamlarıyla algılama gibi bir sıkıntı sezdim ama. orayı da halledersek mükemmel olacak :)
0
lifeisopeth
(15.08.24)
@ Bir ben var benden şurada, ikinizin de nickini ilk defa görüyorum hakaret edecekseniz mesajla sövün daha iyi böyle çok daha ağır oluyor.

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(15.08.24)
Şurada 2004 yılından bu yana pandemiyle ilgili planlar ve çalışmalar yapıldığı, uluslararası işbirliği ve anlaşmaların olduğu anlatılıyor. DSÖ o yıllarda da devrede. O yıllarda tehdit influanza'dan beklendiği için planlarda influanzadan bahsediyor ama pandemi pandemidir.

grip.saglik.gov.tr
0
Mirket
(15.08.24)
Hadi buyur: kibrisgazetesi.com
0
🌸ananiyimioguz
(01.02.25)
göğüs hastalıkları alanında türkiyedeki sayılı prof.lardan biriyle konuşmuştum. covid-19 ile ilgili "covid-19 virüsü diğer covid ailesindeki diğer virüslere benzemiyor. kendi başına başkalaşım geçirerek bu hale gelmesi imkansız. dışarıdan müdahale ile bu hale getirildiği bariz" demişti. diğer covid ailesi virüslerinden farklılıklarını ve bu farklılıkların kendiliğinden niçin olamayacağını vs. anlatmıştı.
0
yemrem
(01.02.25)
(10)

Drone kullaniyorum çok zevkli

abuzer
Diyen var mı?
Diyen var mı?
0
abuzer
(13.08.24)
bir iş için kullanıyorsanız ve işe yarıyorsa keyifli

mesela ben ziyaret ettiğim fabrikaların çekimlerini yapıyorum vs o zaman bir amaç için kullanıyorum güzel

ama bugün de gideyim drone uçurayımın bir anlamı yok bence.

dji mini spor
0
duyurukullanıcısı
(13.08.24)
yani bu amaca bağlı değil mi? yarışanlar falan var mesela, kendisine parkur yapıp ucuranlar falan var.

bana kız arkadaşım aldı, uçurmaya kıyamıyorum ya bişi olursa diye :) ilk uçurmaya gittiğimizde çok eğlenmiştik ikimizde, beceremediğimiz için, izleyince çok kolay gibi geliyor ama göz niyet el/kumanda senkronizasyonu hemen olmuyor
0
selam
(13.08.24)
Benim icin anksiyete sebebi, geri donene kadar elin ayagin titriyor. Bir bilene emanet etmek uzere kutusuna kaldirdim.
0
cosmicgadin
(13.08.24)
Arkadaşım kullanıyor çok da eğleniyor. Eğlendiğini attığı videolar ile bana da göstermeye çalışıyor ama öyle köpek gezdirir gibi drone gezdiremem ben. Bir amaçla yapıyorsam (drone'u geliştirmek ya da bir iş yapmak vs.) keyiflidir +1
0
nawar
(13.08.24)
inanılmaz keyif alıyordum, ta ki nasıl olduğunu anlamadığım şekilde drone kontrolden çıkıp fabrikanın duvarına bodoslama girene kadar. şu an drone da kalbim gibi paramparça:(

ibb.co
0
mustafakesekci
(14.08.24)
@mustafa, ups hem de dji sanırım :o eyvaaaa niye öyle oldu kii
0
🌸abuzer
(14.08.24)
@abuzer valla anlamadım hocam, RTH yapmıştım, kalktığı noktanın üzerine gelip inişe başladıktan sonra birden geri geri gitmeye başladı, kontrolü de ele alamadım çok sert şekilde duvara çarptı, kaçmasam kafama iniyordu hatta. tahminim rüzgara direnç sağlarken duvar hizasına inince rüzgar kesildi ve o sebeple birden o eksende hareket etti. ama fiziken düşününce de ters yöne doğru gitmesi lazımdı bu senaryoda. anlayamadım. ön kısmında çarpma önleyici sensör de var fakat geri geri gitti sanırım, tam algılayamadım.

makine çok yeni değil, mavic pro modeli.
0
mustafakesekci
(14.08.24)
teknoloji ile içli dışlıyım.

yakın zamanda meta quest 3 aldım, kenarda tozlu duruyor.
direksiyon seti aldım, kenarda tozlu duruyor.
aksiyon kamerası aldım, kenarda tozlu duruyor.

aklımda drone da var ama hevesimi alıp kenara atmak için almak istemiyorum.

lisede rc helikopterim vardı uçuruma işlerini seviyorum. hatta gözlükle kullanılan dronelar var kesin çok zevklidir ama eğer işini yapmıyorsam, bir şey üretmiyorsam kullanıp sıkılırım atarım bir kenara.

bu tarz bir karakterdeyseniz bence girişmeyin. ya da uyguna 2. el alın yine 2. el satarsınız.
0
ananiyimioguz
(14.08.24)
Entep'te nere bakcan zaten @oguz, her taraf taş toprak :(((
0
🌸abuzer
(14.08.24)
@ abuzer, dsfjgdfjh ask olsun

ayrıca şöyle de bir şey var: www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(14.08.24)
(5)

Tıraş olma süresi

don’t panic
Son zamanlarda bana mı denk geliyor bilmiyorum, farklı berberlere de gittim; hepsi hepi topu maximum 10 dakikada tıraş edip olayı bitiriyorlar. Yalapşap veya özensiz diyemeyeceğim buna çünkü sonuçtan da memnun kalıyorum. Eskiden bu tıraş olma işlemi nerden baksanız bi yarım saat sürmez miydi? Berber
Son zamanlarda bana mı denk geliyor bilmiyorum, farklı berberlere de gittim; hepsi hepi topu maximum 10 dakikada tıraş edip olayı bitiriyorlar. Yalapşap veya özensiz diyemeyeceğim buna çünkü sonuçtan da memnun kalıyorum. Eskiden bu tıraş olma işlemi nerden baksanız bi yarım saat sürmez miydi? Berber yavaş davranırdı falan. Şimdi adeta seri üretime döndü. Makineye sokup çıkartıyorlar gibi her şey çok hızlı gelişiyor. Bilmiyorum sizde de öyle mi? :D
0
don’t panic
(13.08.24)
daha da eskiden neredeyse 1 saatti. geçen bizim berber ile aynı muhabbeti yaptık, bu şarjlı el makinaları süreyi çok kısalttı dedi. bir de şu an tıraşlar genelde yanlar arkalar makine ile alındığı için çok kısaldı. evet max 15-20 dakikada yıkama dahil bitiyor artık.
0
surprise
(13.08.24)
Saç kesiminden bahsediyorsanız ben de aynı şeyi hissediyorum. Şimdi daha fazla makine kullanıyorlar sanki. Makas kullanımı azaldığı için de çabuk oluyor, hele bir de enseyi jiletle falan değil yine o makinelerden biriyle alırlarsa, oradan da birkaç dakika kısalıyor.
0
salihdt
(13.08.24)
10 dakikada bitirene denk gelmedim. makas az kullaniliyorduk muhtemelen; farkli farkli berberlere de gidiyorum sac-sakal 45 dk. ile 1 saat arasi suruyor
0
sweetoffice
(13.08.24)
Bence cok haklisin. Adam gibi bi berber bulamadim. Her seferinde farklı bi berbere gidiyorum. Sadece saç en fazla 15 dk sürüyor. En son gittiğim berber düzgün kesti o da o günlük desteğe gelmiş.
0
krmzbvl
(13.08.24)
Eskiden bol bol havaya makas atıp boşluğu kırpıyorlardı. O olay kalmadı. Bizim rahmetli bir akrabamızın kuaförü vardı Bağdat Caddesi'nde. Birkaç defa ona kestirdim. O zaman da berberde 40 dakika tıraş olurken onda kısa sürüyordu.

Şimdi makine ile yapıyorlar büyük oranda kısaltma işini. Eski makinelerden daha güzel ayarları var. Sonra rötuşta makas kullanıyorlar. Epey kısa sürüyor. Ben de fark ettim ama.
0
nawar
(13.08.24)
(13)

Maile Yanıt Vermeyen İş Arkadaşını Şikayet Etmek İçin Gerekli Süre

depresif çocuk
Medeni bir şekilde mail atıp bir talepte bulundunuz. Cevap gelmedi. Skype'tan da yazdınız, ona da yanıt gelmedi. 5 iş günü sonra tekrar bir hatırlatma maili attınız. Yine cevap yok.6. günde yöneticisine şikayet maili atmak uygun mudur?Şikayet ederken kendi yöneticinizi de CC'de tutar mısınız?
Medeni bir şekilde mail atıp bir talepte bulundunuz. Cevap gelmedi. Skype'tan da yazdınız, ona da yanıt gelmedi. 5 iş günü sonra tekrar bir hatırlatma maili attınız. Yine cevap yok.

6. günde yöneticisine şikayet maili atmak uygun mudur?
Şikayet ederken kendi yöneticinizi de CC'de tutar mısınız?
0
depresif çocuk
(12.08.24)
(bkz: eskale etmek)
0
tahtakafa
(12.08.24)
ya hocam bu sorular iyi güzel de, kimse bu kadar yoğun olamaz. kızı işyerinde piknik yaparken görüyorum. ne gibi bir aciliyet olabilir ki. maile cevap yazmamak nezaketsizlik. yapamıyorum da bir cevaptır ve ona göre planımı yaparım ben de.
0
🌸depresif çocuk
(12.08.24)
bazan 15 gün dönemiyorum şakasız.

ama boş görünüp böyle ise cevap eskale etmek.

üstüne atın maili. kendi üstünüzü de koyun cc ye.
0
baldan kaymak
(12.08.24)
Cc ye yöneticinizi ekleyerek aciliyetinizi, dönüş beklediğinizi yazın. Yine dönmezse yöneticiniz yazsın yöneticisine ekipten başka yönlendirebilecek biri var mı der muhtemelen.
Ben bazen yoğunluktan talebi alıp yapmama karşın yaptık maili bile dönemiyorum. Kibar kibar yazıyor insanlar çilekli ne oldu bu iş diye. Ben de insan gibi dönüyorum yaptık dönemedik kusura bakmayın veya yapacağız ama en erken şu tarih müsaitiz diye.
0
cilekli pasta
(12.08.24)
Türkiye'de iş etiği ve iş ahlakı eksikliği var ciddi seviyede. Özellikle beyaz yaka iş yapmadan iş yapıyor görünenler ile dolu. Hal böyle olunca zaman zaman masasına gitmek ya da koridorda karşılaşıp hatırlatmak gerekebiliyor. Haliyle uzaktan çalışma ve hibrit çalışma gibi işlerde en çok bu sebeple sorun yaşanıyor. Bir de 5 dakikalık iş için yapılan 30 dakikalık toplantılar var tabii ki. Şirketler de uzaktan çalışma ve hibrit çalışma gibi lütuflara bu yüzden sıcak bakmıyorlar.

Kendi yöneticinizi bilgide tutarak hatırlatma maili atın. Böylece hem iş ciddiye biner hem de sizin performans verilerinizde de sorun olmaz. Onda da dönüş olmazsa karşı yöneticinizden destek ya da karşı tarafın da yöneticisini bilge tutarak yazabilirsiniz. Bırakın yangın yeri olsun. Konunun dönüp sizin takip etmemenizde kalmasından iyidir.
0
nawar
(12.08.24)
Vallaha ben kendi yaptığımı soyleyeyim de hayatımda ne chate ne emaile cevap vermeyen birini görmedim;
-emaila kendi müdürümü eklerim.
-kendi müdürüm onun müdürünü ekler ve mail atar.

Sizin direkt karşı kişinin müdürüne eskalade etmeniz süper olmaz gibi. Ama dediğim gibi hayatımda chate bile cevap veremeyen insan denk gelmedim. Ben 200 m$ operasyon yönetiyorum, chate 5 saat geç olsa da cevap veririm. Misal az önce tam 8 saat önce yazılmış chate cevap verdim.
0
logisticsmanager
(12.08.24)
bazi cevaplara guluyorum kusura bakmayin cok iyi niyetlisiniz, yok bir haftadir calisiyormus tam yapacakmis gonderecekmis mesai yapmis falan. maili okuyup yanitlamak 5 dakikalik is. illa cozum urettigine dair bir yanit donulmesi zorunlu degil. talebi aldigini, degerlendirdigini, planlayacagini yazabilirsin, ne zaman planlayabilecegini, planlamayi sen yapmiyorsan ilgili kisileri vs eklersin maili cevirir isi uzerinden atarsin en kotu. o yuzden maile cevap vermemek hele 5 gun asla kabul edileblecek bir sey degil benim gozumde.
0
tahtakafa
(12.08.24)
acımayınız, çok düşünmeyiniz.
bu huzusuzluk meyvesini şikayetle vermelidir.
0
diyecevaplandı
(12.08.24)
6 gun nedir ya. Cevaplarda da bekletenler varmis. Cok sasirdim. Ben atiyorum maili. O gun cevap gelmezse ertesi sabah yoneticiyi ccleyip bi daha yaziyorum. Ben bi maile en fazla bikac saat sonra cevap vermisimdir ki onda da kisiye isim var, bikac saate donucem yazarim.
0
Kittie
(12.08.24)
Valla benzer durumda cevap vermediğim durumlar oluyor ama daha önce defalarca benimle ilgisi olmadığına dair uyarıda bulunduğum konularda vs ise oluyor.

Onun haricinde benim sorumluluğumda bir şeyse ve kısa zamanda dönemeyeceksem, mesacını aldım canım kardeşim konu takibimde bilgi vericem şu işler hallolunca temalı dönüşümü yapıyorum ki oluru budur bence.

Yabıştır müdürünü gitsin.
0
materyalist imam
(12.08.24)
Valla eğer ki iş yerinde olmamak, sahada olmak, izinde olmak gibi bir durum yoksa hatırlatma mailinden sonra bile dönmeyen kişi için dediğinizi yapardım. Ayrıca @Kittie+1 birçok kişinin bunu normal görmesine acayip şaşırdım.
0
Amaranta ursula
(12.08.24)
telefonla arayıp isteyin.

yöneticiler şikayet eden değil çözüm üreten çalışan isterler.

benim onlarca outlook rulelarim yüzünden bazı mailler inboxima düşmüyor, her şey olabilir.
0
nuisance2
(12.08.24)
kendi bireysel hayatimda canim istemezse telefonu acmayan biriyim ama is hayatinda bunu kabul etmem.
o gün mailime yanit gelmediye, aciliyetine göre ya hemen sonraki gün ya da iki gün sonra cc'ye yöneticiyi ekler tekrar yazarim ve yazarken de ilk mailimi quote'larim. bu arada aciliyeti yoksa ve iki gün bekleyeceksem eger, bir defa insaniyet namina hatirlatma emaili de atarim yöneticiyi eklemeden.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.08.24)
(7)

Hindistan ın olimpiyat başarısızlığı

benaslindayohum
Ya bu adamlar nasıl bu kadar başarısız olabiliyor? Bir milyar nüfus var bir altın bile yok. Ne biçim ülke böyle
Ya bu adamlar nasıl bu kadar başarısız olabiliyor? Bir milyar nüfus var bir altın bile yok. Ne biçim ülke böyle
0
benaslindayohum
(12.08.24)
Kriket dışında başarılı oldukları pek spor yok. Kriket delisi tüm ülke ve muhtemelen ülkedeki spor algısı krikette başarılı olmak üzerine. Sporun diğer alanlarına yönelik pek altyapı sistemleri de yok. Tokyo 2020'de ciritte bir altın madalya almışlardı da baya olay olmuştu yani (ilginç bir şekilde bu olimpiyatlarda da Pakistan altın madalya aldı aynı branşta hem de olimpik rekor kırarak).

Mesela aynı coğrafyada Bangladeş'in 170 milyon nüfusu var ve henüz hiçbir olimpik madalyaları yok. Pakistan'ın da 240 milyon nüfusu var ve toplam 11 madalya almışlar tarihleri boyunca. Yani bu bölge dünyada genç nüfusun afrika ile beraber en yüksek olduğu yer ama spora gerekli altyapı desteği ve önem verilmiyor kriket hariç. Bunun sonucu olarak 17 milyon nüfuslu ve çoğu yaşlı nüfus olan Hollanda sadece Paris 2024'te 15'i altın 34 madalya alırken bu üç ülke tarihlerinde toplamda bu sayıyı zar zor geçiyor
0
nundu
(12.08.24)
nufüs da bir parametre bu işlerde ama nüfustan çok daha önemli parametreler var.

- güçlü bir ekonomi lazım ki devlet tesis yatırımları yapabilsin antrenörler ve sporculara düzgün para kazanma imkanı sunulsun ki insanlar spora yönlensin ve tek odakları spor olabilsin.

- spor kültürü lazım ülkede. yukarda ekonomi dedim ama dünyanın en zengin ülkesi de olsan spor kültürüne sahip değilse ulusun spora doğru düzgün yatırım yapmazsın. spesifik spor branşlarından ziyade genel olarak bir spor kültüründen bahsediyorum burada. mesela abd'de eğitim sistemine spor çok entegre ve atletizm, jimnastik, yüzme, basketbol vs. hepsini kapsıyor bu, çocuklar ilkokul lise çağında birçok spor dalını deneyimliyebiliyor, buradaki yetenekler teşvik ediliyor ve böylece ulusal bir spor kültürü oluyor. böyle genel bir kültür yoksa da ne kadar çok branş özelinde bir ulusal kültür olsa o kadar iyi bizdeki futbol, voleybol veya hindistan'daki kriket kültürü gibi. hindistan'da genel bir spor kültürü yok ve kriket dışında özel olarak bir spor kültürü de pek yok.

- başta güçlü ekonomi dedim ama ondan daha da önemlisi gelir eşitsizliğinin mümkün olduğunca az olması lazım. hindistan'ın devlet ekonomisi büyük olabilir ama gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu bir ülke. bu ne demek küçük bir kesim çok zenginken büyük kesimler çok fakir. çok fakir kitlelerin de pek sporla işleri olmuyor doğal olarak. avrupa'da abd'de o seviye fakirlik daha az yaygın.

- genetik faktörler. iyi sprinterlerin çoğu siyahi (hatta karayip kökenli), iyi basketbolcularun çoğu siyahi, iyi uzun mesafe koşucularının çoğu afrikalı, iyi masa tenisçilerinin, badmintoncuların çoğu asyalı oluyorsa bir sebebi var. kültürel sebepler de var tabi ama genetik yatkınlıklar da söz konusu. uzak doğuluların çevikliği, siyahların hızı ve dayanıklılığı onlara avantaj sağlıyor. ortadoğu bölgesi ve güney asya bölgesi sportif açıdan en dezavantajlı fiziksel yapıya sahip bölgeler. uganda, botswana, saint lucia çıkıp altın alabilirken hindistan'ın türkiye'nin altın alamamasında bu da önemli bir sebep. (hindistan'la bu konuda aynı kefede değiliz tabi bizde genetik çeşitlilik çok daha fazla balkan genleri, kafkas genleri, ortadoğu genleri, orta asya genleri, lazı, çerkezi, vs derken farklı farklı fenotipler mevcut ama bizim de çoğumuz spora bir avrupalı veya afrikalı kadar yatkın değil. hindistan'da çeşitlilik de az)

yukarda saydığım faktörler senin nüfusunun spordaki başarı yüzdesini belirler. bunlarda çok kötüysen hindistan gibi milyar nüfusun da olsa bir başarı elde edemezsin. ancak bu parametrelerde iyiysen nüfusun arttıkça başarın da artar. bu parametlerde iyi tek ülke abd ve çin değil ama biri 300 küsür milyon diğeri de 1 milyar nüfuslu olduğu için olimpiyatları onlar domine ediyor. almanya, italya bir yere kadar gelebiliyor, isveç, finlandiya da bir yere kadar.
0
semaforo de medianoche
(12.08.24)
Olimpiyata bağlı olarak çok başarılı olabiliyorlar.

Örneğin satrançta çok iyiler. Fizik, matematik olimpiyatlarında çok iyiler. Ama atletizm yok bunlarda
0
ferenc
(12.08.24)
ben olimpiyatlardan şu çıkarımı yaptım; iyi ve kaliteli beslenen madalyayı alır.
0
gameofannen
(12.08.24)
Gameofannen +1

Birde hibdistanla ilgili belgeseller izlemistim 1 tane ortam yokki spor yapsin egitim alsin yada saglikli yemek yesinler. Çöplük gibi ülke.
0
Zetnikov
(12.08.24)
Orta çağda yaşamıyoruz. Salt nüfus lütuf değil zulüm. Bizim ülkede genç nüfus, kalabalık cart curt itelemeye çalışıyorlar ama göğüs göğüse çarpmışmaya ya da tarla sürmeye göndermeyeceksen hiçbir işe yaramıyor.

Nüfusun yüksek olmasının geniş havuz oluşturarak birçok aday çıkarmaya yaraması için eğitim, disiplin ve beslenme şart. Türkiye'de bu konuda 0/3 bizim durumumuz. Bizden 15 yaşında çıkan sporcu ile nüfusu yakın olup madalyaya doyan ülkelerden çıkan sporcuların vücutları ve eğitimleri arasında büyük fark var. Müsabakalarda çocuğu gibi duruyor bizimkiler, sikletlere ayrıldığında ise disiplin ve eğitimdeki eksiklikler yüzünden hepsinde bir aşırı heyecan ve panik var. Yüzüp yüzüp kuyruğunda patlıyoruz.

Hindistan bundan daha beter eğitim ve beslenme sorununa sahip. Orada artık havuz inanılmaz büyüdüğü için arada denk gelebiliyor bazı sporcular. Biraz da görece daha iyi bölgelerinde bu konuda istekli ve destek alabilecek kişiler çıkabiliyor.
0
nawar
(12.08.24)
Adamlar benim sorumu çalmış analiz yapmış adiler
edition.cnn.com
0
🌸benaslindayohum
(15.08.24)
(4)

İngilizce öğrenmek isteyen birisine ne önerirsiniz?

tahirkemalbozoglu
Dualingo memrise vb programlar arasından hangisini önerirsiniz.Seviye sıfır. Neyi amacliyorum... İkili diyalog, basit konular, yer yön sosyal hayatta konuşabileceğim kadar bir dil. Yoksa oturup makale yazma düşüncem yok.
Dualingo memrise vb programlar arasından hangisini önerirsiniz.
Seviye sıfır. Neyi amacliyorum... İkili diyalog, basit konular, yer yön sosyal hayatta konuşabileceğim kadar bir dil. Yoksa oturup makale yazma düşüncem yok.
0
tahirkemalbozoglu
(10.08.24)
Memrise hakkında hiçbir fikrim yok ama DuoLingo'dan kötü olamaz herhalde. İhtiyacın olursa daha rahat ve hızlı öğrenirsin. İngilizce gereken iletişim ortamlarında (iş, etkinlik, oyun, dizi, film, kitap vb.) bulunarak daha hızlı ilerlersin. İhtiyaç dışında istek ile öğrenmeye çalışınca motivasyonun getirdiği kadar öğreniliyor genelde.
0
nawar
(10.08.24)
Bir defter al tum zamanlari yaz

Genis zaman gecmis zaman gelrcek zaman falan misli zaman

bunlara calis ogren

İnternetten en cok kullanilan 1000 kelimeyi ogren

Kendi kendine kafanda sohbet et ve hikayeler uydur


En hizli ogrenme sekli bu kardes
0
Zetnikov
(10.08.24)
orijinal dublajlı dizi filme abanmasını öneririm. bir şeyleri anlayana kadar Türkçe altyazılı, sonra o dildeki altyazısıyla izlemesini öneririm.
0
titanyum22
(10.08.24)
Duolingo, Rosetta Stone ve benzerleri çok tekrarlatıp kelimeyi unutmamayı falan sağlıyor. Bence en babası gene Rosetta Stone, Memrise falan gözüme çok basit göründü. Ancak ben bunların yanında formal olarak da oturup çalışmanın faydası olacağı kanaatindeyim. Mesela Cambridge'in Grammar in Use kitabı, temeller varsa mavi kitap, yoksa kırmızı, ayrıca Oxford Bookworms Library'nin küçük hikaye kitapları, her seviye var, harika dil kullanımı oluyor.
0
mbond
(11.08.24)
(4)

ingilizce de tidely diye bir kelime yok muydu ya?

buenosdias
az önce sözlükte öyle birşey olmadığını görünce çok şaşırdım. tightly ile karıştırıyor olabilirim; ama benim aklımda hep sıkıca = tidely diye kalmis. bugune kadar hep yanlis mi bilmisim yoksa vaktinde vardi yada avusturya ingilizcesi falan miydi?
az önce sözlükte öyle birşey olmadığını görünce çok şaşırdım.

tightly ile karıştırıyor olabilirim; ama benim aklımda hep

sıkıca = tidely

diye kalmis. bugune kadar hep yanlis mi bilmisim yoksa vaktinde vardi yada avusturya ingilizcesi falan miydi?
0
buenosdias
(10.08.24)
Tidily olmasın aradığınız? Derli toplu, düzenli.
0
akhenaten
(10.08.24)
Tightly ile karıştırıyorsun, evet.
0
nawar
(10.08.24)
widely'dir o :)
0
kyroze
(07.10.24)
Temizlikle alakalı diyorsan tidely, tidy vs gibi şeyler var. Dip bucak anlamında gibi.
0
Shepard
(07.10.24)
(18)

güzel bir kadının çirkin olduğunu söylemesi

deartheodosia
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?kendim için sormuyo
diyelim ki bir kadın var ve güzellik standartlarına göre açık bir şekilde güzel. ama kendisini beğenmiyor ve çekici görmüyor. ilişkide bunu erkeğe söylemesi erkekler için ne kadar dezavantajlı? güzel bir kadın bunu söyledikçe erkeğin kadına bakış açısı da değişir mi, değişiyor mu?
kendim için sormuyorum elbette.
0
deartheodosia
(10.08.24)
Pick me girl. İçten pazarlıklı. Bunların modası geçti çoktan diye düşünürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(10.08.24)
Kendisini begenmiyorsa ileride sacma sapan hareketler yapabilme potansiyeli yuksek

Bknz asiri makyaj yada botox estetik vs.

Ben olsam konusurduk hala ayniysa gelecegime katmazdim onu sorry kardes
0
Zetnikov
(10.08.24)
Aklıma bir Yiğit Özgür karikatürü geldi, nette bulamadım. Bayağı güzel, çekici, seksi bir kadın karşısındaki adama "Kendimi güzel bulmuyorum." diyordu, adam da kadının göğüslerine şaplak atıp "Bunlar ne lan, o zaman?" diyordu. Şimdi çizse o karikatürü sağlam zorbalanırmıs bu arada. :)

Kendini cidden güzel bulmayan güzel kadın başkalarını da buna ikna eder. Gerçek göreceli bir yerden sonra.
0
sekizdokuzon
(10.08.24)
ya ben pick me girl olup olmadığını sormuyorum ki. kendini gerçekten beğenmeyen ve kusurlarını büyüten kadının bunu paylaştıkça erkeğin bakış açısının da değişip değişmeyeceğini soruyorum. hani bi insan atıyorum ben çok inatçıyım der ve buna işaret edince karşı taraf da hmm inatçı gibi aklında kodlar ya.
0
🌸deartheodosia
(10.08.24)
insanlardan "yaaa hayır, sen çok güzelsin" lafını duymak istediği için böyle diyor olabilir.

kadına bakış açım değişir, güzel bulmaya devam eder miyim etmez miyim bilemiyorum ama sürekli "çirkinim" diye dolaşan insandan soğurum.

not: erkek.
0
ahm1
(10.08.24)
Kadınlar iyi hissetmek için kendilerini güzel olduklarına inandırırlar. Ancak duygusal olarak birine açıldıklarında, onaylanma ve ilgi açlığı nedeniyle "kendimi beğenmiyorum" gibi ifadeler kullanarak ters psikoloji ile iltifat beklerler.

Çok üzerinde düşünme derim. Yaradılışları böyle.
0
plastic_angel
(10.08.24)
Bence bakış değişmesi dışında kendini sürekli herhangi bir nedenden aşağılayan insanlar karşısındaki kişiye yorucu geliyor. Sürekli birisini telkin etmeye uğraşmak zorunda olmak bir süre sonra batmaya başlıyor. Bu ben çirkinim de olabilir, ben aptalım da, tembelim de vb. örnekleri çoğaltmak mümkün. Tabi hatalarımızı hiç görmeyelim ve her durumda en doğrusu biz olduğuma inanalım demiyorum ama bu tür düşüncelerin daha sağlıklı ve verimli şekilde üstesinden gelmenin yolunu bulmak lazım.
0
peki madem
(10.08.24)
İlk başta yürüme fırsatı olarak kullandığı için erkeğin biraz işine geliyor ama bir yerden sonra yoruyor ve sıkıyor. Övgü/ilgi kovalayıp tekrara düşüyor sürekli.

@8910 ibb.co

Bu, "hayır" denildiğinde ya da reddedildiğinde karşı taraf o cevaba göre hareket edince beni kovalamadı ikna etmeye çalışmadı diye tribe girme, 20 yaşını geçtiği halde fikrini insan gibi belli etmek yerine imayı bile dolaylı yolda yapıp sonra neden istediği olmadı karşı taraf anlamadı diye iletişim bozukluklarını tedavi etmesi gereken kişiler normali buymuş da "erkekler/kadınlar çok rerörerö" diye geziyorlar.

Geçen gün de bir duyuru vardı bu paragraftaki gibi iletişim sorunlu. Ondan sonra "Neden kimse ilişki istemiyor?" İnsanlar, ilişki yürüttükleri insanları yormasın artık.
0
nawar
(10.08.24)
gunes balcikla sivanmaz
0
foster
(10.08.24)
İlgi çekmek için bunu yapanlar dışında gerçekte böyle hisseden birinde özgüven eksikliği, değersizlik, beden imgesinde sorun vs vardır. Evet, karşıdakini de etkiler. Erkek ilk başta ilgisini korur, sonrasında yorulabilir, verdiği değeri azaltır, eleştirel olabilir gibi. Tek güzellik için değil, kişi iyi bir özelliğinden şüphe edince çevre de ediyor, ona göre davranıyor.
0
asteriks
(10.08.24)
Değersizlik hissi.

Erkeğe söylemesi yanlış çünkü erkek de bir zaman sonra onun çirkin olduğunu kabullenecek.
0
cemallamec
(10.08.24)
Güzel ama çirkin bir kadın olarak söylüyorum,

Bazı kadınlar güzel olduklarını gerçekten bilmiyorlar ya da bir türlü güzel bulamıyorlar kendilerini. Çünkü yetişirken annelerinden güzellikleri hakkında geri bildirim almamış oluyorlar, babalarından almamış oluyorlar, anneleri bakımsız biri oluyor, sosyal çevre içinde büyümüyorlar, kendine bakmasını söyleyen olunca ne demek istendiğini kavrayamıyorlar vs.

Güzel olduklarına inanacakları tutunca da, mesela benim gibi çok kilolularsa hemen saklanma ihtiyacı duyuyorlar çünkü güzel olmak suçmuş gibi gelebiliyor, güzel olmaya alışkın olmadıkları için ne yapacaklarını nasıl davranacaklarını bilemiyorlar, bazen de savunma mekanizması olarak ben çirkinim diyorlar. Başkaları demesin diye, ya da birileri onlara musallat olmasın diye, bir erkekten alabildiğine kaçmak için vs vs.

Sebebi çok olabilir yani. Ama erkeklerin kadınların kendileri hakkındaki görüşlerini blinçaltı seviyesinde hissedip kabul ettiklerini düşünüyorum. Normalde de böyledir, kişi kendini ne kadar değerli hissediyorsa o hisleri davranışlarına ve sözlerine yansıdığı için çevresi de onu o değerle kabul edip ona o değeri veriyor. Aynı şey karşı cins ilişkileri için de geçerli sanırım.

42 yaş bitiyor, hayat tecrübemin öğrettiği bu.
0
muhayyer divan
(10.08.24)
ben böyle kadınlara saygı duyuyor ve daha çok begeniyorum. buradaki cevaplara şaşırdım. türk insanı böbürlenmeyi marifet sanıyor aksini düşünemiyor bile. hayret.
0
abelardo
(10.08.24)
diger bir ihtimal de zarf atiyordur. ilgi manyagi kendini ovdurmeyi bekliyordur. oyleyse surekli problem cikarir. arkana bakmadan kac.
0
buenosdias
(10.08.24)
Bir süre sonra hayır olur mu öyle şey sen ne kadar güzelsin diyen başka birini arayışa çıkar, gibi gelirdi bana.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.24)
erkeğe göre değişir bu. her erkek farklı. karşı tarafla ilişkisi de farklı. yani kimi adam her gördüğüne karısı gözüyle bakıyor, kimisi çok affedersin vurup geçeyim kafasında. belli olmaz.

ama ben güzel olduğu halde çirkin olduğunu söyleyen birine pek enerji harcayamazdım ya açıkçası, uğraşamam. her insanın kendi sorunları, güvensizlikleri olur filan ama bariz biçimde güzel olduğu halde "güzel değilim" diyen birinin psikolojisi sağlam değildir diye düşünüyorum, onun tribiyle uğraşamam açıkçası ben kendi kafamı zor idare ediyorum
0
mark greg sputnik
(11.08.24)
erkeğin bakış açısı şöyle değişebilir; güzel bir kadın kendini gerçekten beğenmiyor ise ortada hem cazip hem de kolay bir av olarak dolaşıyor diye bakılır bu kadına. ortalama bir erkeğin gözünde uzun vadeli ilişki düşünülmeyecek kadınların başında kolay ve cazip av görünümlü kadınlar geliyor. onların akılları kolayca karıştırılabilir , kendi flört ve ilişki ligini bilemedikleri düşünülürse her ligden güvenli bağlanan veya vur-kaççı erkeklerin radarına girer. bence hiçbir erkek, çok sayıda erkeğin radarındaki bir kadına tam manasıyla güvenemez.
0
loch ness
(12.08.24)
ben kendimizle ilgili eksik bulduğumuz yanları karşı tarafa sürekli olarak aktarmama taraftarıyım. bir kere veya iki kere söylenir, "ben kendimde şu eksikliği görüyorum", ya da "şurayla ilgili sıkıntım var" diye, kendini anlatma amacıyla. ama sürekli olarak bunu karşıya yansıtmak bu eksikliği karşı tarafın doldurmasını bekleme eğiliminin belirtisi olabiliyor. ondan bu konuyla ilgili güvence alma isteği; bu da karşıdaki insanı çok yorar. ve hatta, eğer tam güvenmediğiniz ya da yanlış tanıdığınız biriyse, ileride bunu kullanma ortamı doğurur.

eğer bir konuda eksiğim varsa, bunu dile getirmek yerine "bununla ilgili ne yapabilirim?"e odaklanmalı. güzel görmediğim tarafları düzeltebilirim mesela, eğer yapamıyorsam, bakış açımı düzeltmem lazım gibi (ben de yapmaya çalışıyorum bunu)
0
mizore
(14.08.24)
(8)

Dukkana çalışan bulmak için site

passive aggressive
Dükkanımızda çalışacak birini arıyoruz işinolsun'a ilan verdim ama pek bir sey cikmadi. Kariyer net falan biraz daha beyaz yakaya yonelik kaliyor sanirim. Baska nerelere ilan açıp nereden bulabiliriz birini? Teşekkürler
Dükkanımızda çalışacak birini arıyoruz işinolsun'a ilan verdim ama pek bir sey cikmadi. Kariyer net falan biraz daha beyaz yakaya yonelik kaliyor sanirim. Baska nerelere ilan açıp nereden bulabiliriz birini? Teşekkürler
0
passive aggressive
(08.08.24)
kariyer.net dene bence.

linkedin beyaz yaka daha çok.
0
jelly bear
(08.08.24)
işkur
0
jülsezar
(08.08.24)
Çalışacak kişi ile ilgili herhangi bir bilgi yoksa giriş seviye bir iş olsa gerek. Onun için de kimse CV oluşturmaz. Haliyle iş arama sitelerinden pek bir şey çıkmaz diye düşünüyorum.

İşKur'u bir denemek lazım. Olmazsa WhatsApp, Telegram, Facebook, Instagram gibi yerlerde iş arama/bulma grupları var. Oralar kesin sonuç verir ama işte büyük bir eleme süreci var orada da.
0
nawar
(08.08.24)
Civarınıza yakın bu husustaki face gruplarına bakın.
0
diyecevaplandı
(08.08.24)
sahibinden.com'a ilan verebilirsiniz. çok kullanılıyor orası.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(08.08.24)
getir'de getir iş var, hiç kullananı görmedim ama ilan çok içinde.
0
lalu
(08.08.24)
eleman.net ücretsiz ilan verilebiliniyormuş diye duydum.
0
Fodera
(08.08.24)
Gazeteye ilan vereceksiniz, bir dolu adam gelir
0
oscar
(09.08.24)
(4)

Kadıköy kadife sokakta bir mekan

les yeux blanches
SelamlarSöz konusu sokakta bir mekan var önünde tabela vs hicbirsey yok.Yanında incir pub var, karşısında dilim pizza satan bir mekan var.Onu bayağı kalabalık oluyor bu mekanınGoogle mapsde de ismi yokNedir bu mekanın adı?
Selamlar

Söz konusu sokakta bir mekan var önünde tabela vs hicbirsey yok.
Yanında incir pub var, karşısında dilim pizza satan bir mekan var.
Onu bayağı kalabalık oluyor bu mekanın
Google mapsde de ismi yok
Nedir bu mekanın adı?
0
les yeux blanches
(07.08.24)
(bkz: karga bar )
0
Ruprect
(07.08.24)
Arka oda.
0
vedatchilipeppers
(07.08.24)
hemen incir'in yanıysa arka oda, ama karga'yı da soruyor olabilirsin diğer yandan. ama ikisi de google maps'te var.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.08.24)
Karga'nın önünde karga şeklinde tabela var. Arka Oda komple 1 göz odalı isimsiz yer gibi. İncir'in hemen yanı Arka Oda.
0
nawar
(08.08.24)
(3)

kafadaki dikisle denize girilse ne olur?

ala09
4dikis yani 3-4 cm lik bi yara 10 gun su degmemesi lazim demisti dr. 2. gun yikattim saci dikkatlice tam dikise gelmedi. 3. gun de su degdi muhtemelen, aci hissetmedim ve batticon suruyorum her gun. bone veya sapka takamam ama it gibin yuzsem yine de islanir sanirim kafam ama dusta acimayinca bi cr
4dikis yani 3-4 cm lik bi yara 10 gun su degmemesi lazim demisti dr. 2. gun yikattim saci dikkatlice tam dikise gelmedi. 3. gun de su degdi muhtemelen, aci hissetmedim ve batticon suruyorum her gun. bone veya sapka takamam ama it gibin yuzsem yine de islanir sanirim kafam ama dusta acimayinca bi crsaret geldi. basina gelen varsa zevkle dinlerim
0
ala09
(07.08.24)
Geçmiş olsun
Enfeksiyon riski, tuzlu suyun ve hareketin dikişleri zorlaması gibi riskler var.
Üzerine şu dovmecilerin kullandığı bantlardan koyma şansı var mı? Saç bölgesinde değilse
0
kisa
(07.08.24)
Sorun olması için acıması gerekmiyor zaten. Açık yarada canın yanar diye değil çünkü o uyarı. İyileşmeyi olumsuz etkileme, dikişlere hasar verme ve enfeksiyon riski var. O yüzden dikişlerde 3 gün, kafadaki dikişlerde en az 7 gün su ile temas etmemesi tavsiye edilir. Sen 2. günden girmişsin bodoslama :)

Bunlar kitap bilgiler tabii ki. Su değdi diye %100 olumsuz sonuçlanmayacak tabii ama...
0
nawar
(07.08.24)
Havuz-deniz suyu çeşme suyu gibi mikropsuz, temiz değil. Büyük risk. 10 değil de 6 gün diyelim en azından
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(07.08.24)
(8)

pismemis kofte ve manti buzlukta ne kadar dayanir?

nefertarii
2022 aralik’ta yapilmis bir suru kofte ve manti var. -20 derecede duruyorlar. Apartmanda jenerator var, dolayisiyla elektrik kesilmesi sorun olmuyor.Eve gelen ablaya yaptirmistim ama cok begenmedim o yuzden cok az yenildi, simdi bunlar cop mu oldu cidden? Max 6 ay diyorlar, o yuzden sordum.
2022 aralik’ta yapilmis bir suru kofte ve manti var. -20 derecede duruyorlar. Apartmanda jenerator var, dolayisiyla elektrik kesilmesi sorun olmuyor.

Eve gelen ablaya yaptirmistim ama cok begenmedim o yuzden cok az yenildi, simdi bunlar cop mu oldu cidden? Max 6 ay diyorlar, o yuzden sordum.
0
nefertarii
(06.08.24)
Acı hayat. Peki ne yapacağım ben bu etleri şimdi?
0
🌸nefertarii
(06.08.24)
Valla ben geçen seneden kalan şeyleri yiyorum bir şey olmadı.

Bir kısmını çıkarıp pişirin bakalım koku filan olmazsa, azıcık tadına bakınca bi farklılık hissetmezseniz yiyin bence :D

Not: asla ve asla işin uzmanı değilim :)
0
turuncu tonlarda
(07.08.24)
Hic bir sey olmaz,

Askeriye eski sistemde yillarca once dondurulmus etleri kullaniyorlardi.bizim evde askeriyeden beter 3 tane derin dondurucu var.yalan olmasin ama diplere inersem 5 seneden fazla bekleyen et kesin vardir.
0
duptıs
(07.08.24)
Derin dondurucuda uzun süre bekletilebiliyor işlem görmemiş etler de kurutulmuş etler de bekletilebiliyor ama kıymanın ömrü aynı şekilde değil. Emin olamadım. Kesilmemiş et olsa dene derdim ama kıyma için 6 ay bile uzun.

Bak aşağı yukarı aynı süreyi geçirmiş bir video buldum.
www.reddit.com

@duptıs yıllarca önce dondurulmuş etlerden kastın ne kadar eski? Alaydaki birçok yerin bağlı olduğu komutanlıkta yazıcı olarak görevliydim. Yemekhane denetlemelerine katılıyorduk. 1 kere bile 2 yıldan eski konserveye denk gelmedim. O 2 yılı da iki defa gördüm. Gerçekten bahsettiğin gibi yerler var mı?
0
nawar
(07.08.24)
@nawar
ben askerliğimi 2005`te yaptım. O zaman yemekhaneye gelen 1970 damgalı etler vardı, gerisini sen düşün.
0
zikardo
(07.08.24)
10 sene önce dondurucuya konmuş geyik eti ile ev sahibim bize bi ziyafet yapmıştı. Eğer eriyip donma durumu yoksa bi şey olmaz.
0
zimbirik
(07.08.24)
Zimbirik +1
Dondur-çöz olayı olmazsa uzun yıllar durur. İçinize dert olacaksa ilan verin burdan, ziyafete gelelim uzak değilseniz :)
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(07.08.24)
@zikardo ben ondan bir 10 sene sonra yaptım. 1 tane bile eski ürün yoktu. Bedellilerde eritmişler demek ki hepsini ya da denetlemeler artmış.

@zimbirik kıyma farklı bir konu. Tuzlanan, tütsülenen veya işlem görmeden dondurulan et aynı değil. Şok dondurulması tavsiye edilir, işlem görüp sonrasında buzdolabında yavaş soğuma değil. -18'in altı, dondurulmuş ürünleri saklamak için ideal ısı ama tabii ki.

Söz konusu kıyma olmasa +1 verebilirdim Zimbirik'e ama kıymayı dondurup evde buzdolabına atmak farklı bir şey. Riskli biraz.
0
nawar
(08.08.24)
(9)

Türk Telekomu operatör olarak kullanan var mı?

Kediyi üzdün
Memnun musunuz?
Memnun musunuz?
0
Kediyi üzdün
(05.08.24)
F/P olarak memnunum.
0
isiaha
(05.08.24)
Fp olarak çok memnunum ama son indirimle Turkcell’e geçeceğim. İnanılmaz uygun 30.tıl kampanyaları
0
jackyr
(05.08.24)
iki hattım var. bir tanesi eski ve seyrek kullanıyorum. o hattım telekom üzerinde. sorun yaşamıyorum.
0
kisa
(05.08.24)
Mecbur memnunum. Evde Vodafone çekmiyor.

Evvelsi ay Turkcell e geçmiştim, sağ olsun başvurumu alan beyin fukarası arkadaş sözleşmeyi devreye sokmadığı için taahhütsüz olarak abonelik yapmış bana. Kol gibi fatura çıkardılar ilk ay. Gittiğimde de beni güncel fiyattan taahhüt yapabiliriz ancak şeklinde karşıladılar, bir ton kavga kıyamet.
0
lüzumsuz adam
(05.08.24)
Ekonomik bir sıkıntınız yoksa ve sadece ev-iş arasında giden birisi değilseniz, uzun yol yapıyorsanız, yurtdışına çıkıyorsanız şu an Turkcell'den ötesi yalan. Vodafone da aynı rezillikte, tt da.

Çekme sıkıntısı yok diyen kardeşlerim turkcelli birisi ile uzun yol yapıp dağın başında telefona ihtiyacınız olduğunda tekrar konuşalım
0
kimlanbu
(05.08.24)
bırakın dağın başını istanbul maltepe’de(altayçeşme) asla çekmiyor turk telekom.
0
melodi
(05.08.24)
Oturduğunuz ve çalıştığınız yere göre karar verin bence buna. Çekim gücü açısından çok fark eder.
0
pispinti
(05.08.24)
Belirli başlı yerlerde Turkcell hariç hiçbir hat çekmiyor. Birkaç yılda bir bu ağlar için ihale dönüyor. Genelde kazanan Turkcell.

Çekmediği yerlere nadir de olsa denk geldim. O yerler ev ya da iş yeriniz ise rezil bir durum. Aksi durumlar için memnunum ben. Vodafone gibi nazlı, Turkcell gibi pahalı değil.
0
nawar
(05.08.24)
@nawar, vodafoneda çalışan bir tanıdık uydu yatırımları için eli uzun ve iktidara yakın olan malum operatörün engel olduğunu söylemişti. Ne kadar doğrudur bilemem ama çekim gücü olmasa tercih edilmeyecek bir operatör olduğunu düşününce garip gelmiyor, inanırım.
0
🌸Kediyi üzdün
(05.08.24)
(5)

şeytanın avukatlığı - instagram'ın engellenmesi haklı olabilir mi?

gitdaddy
sizce instagram ne olursa olsun hiçbir zaman engellenmemeli mi, yoksa türkiye için hassas bir konuda (atatürk, islam, cumhurbaşkanı, pkk vs.) bize ters ya da ayrımcılık yapıldığında engellenebilir mi?zira instagram'a karşı bir ülkenin en büyük kozu, kendi sınırları içerisinde ona erişimi engelleyip
sizce instagram ne olursa olsun hiçbir zaman engellenmemeli mi, yoksa türkiye için hassas bir konuda (atatürk, islam, cumhurbaşkanı, pkk vs.) bize ters ya da ayrımcılık yapıldığında engellenebilir mi?

zira instagram'a karşı bir ülkenin en büyük kozu, kendi sınırları içerisinde ona erişimi engelleyip bütçesini etkilemek. instagram'ı en çok kullanan 3-5 ülkeden birisiyiz ve çok ciddi bir pazarız. engel onun için büyük bir mali tehdit.

son senaryoda instagram'ın israil'in suikastle öldürdüğü elemanla ilgili gönderilere sansür uygulaması, türkiye'nin bu tepkisini haklı kılar mı?
0
gitdaddy
(03.08.24)
Bu tür bir yasağın haklı gerekçesi olması çok zor, zira özgürlüklerin engellenmesi ile ilgili en büyük sorun o çizginin nerede çekileceği ile alakalı. O "Türkiye ile ilgili hassas bir konu" dediğiniz şeyin içine sokulamayacak bir şey var mı mesela?

"Milli değerleri zedeleyen", "Çocukların gelişimini olumsuz etkileyen", "Halkı kin ve nefrete sürükleyen" ve daha niceleri gibi o anda argümanı üreten kişinin işine ne gelirse öyle şekillenen şeyleri kıstas almaya çalışırsanız İnstagram'ı değil elektriği bile yasaklarsınız.

Haliyle bu tür bir kategorik engelin bence haklı bir yanı, o anki engel sebebi ne olursa olsun, olamaz.
0
salihdt
(03.08.24)
bu o kadar tezat garip bi konu ki. Normalde Türkiye bişeyleri yasaklatır sildirir, silmediler diye platform kapatır ama bu sefer onlar sildi diye kapatıyor ahah.

Şimdi Türkiye adamı terörist olarak görmedi yas ilan etti bişeyler paylaştı okey, yarın Öcalan öldüğünde bi AB ülkesi yas ilan edip taziye mesajı yayınlasa aynı insanlar "düşünce özgürlüğü abi, tabii Twitterda Instagramda paylaşacak" diyecekler mi? Demeyecekler. O zaman sildireceksen şimdi de sildir, o zaman kabul edeceksen şimdi de kabul et.
0
nhk ni youkosu
(03.08.24)
Hiçbir şekilde engellenemez.

Rahatsız olanlar istediği gibi girmeme, boykot etme, boykota çağırma, eleştirme hakkına sahiptir ama canınızın istediği zaman herhangi bir mecraya ulaşımı engelleyemezsiniz.

Hepsi için geçerli bu, yok bunu yerine o olsaymış demek de, bir tanesinin engellenmesine sevinip diğerine ses çıkarmak da olmaz.
0
mutekebbir
(03.08.24)
Engellenemez değil de engellenmemeli.

Sayacağınız tüm kutsal değerler sabun üzerinde yürümek gibidir. Zamandan zamana, mekandan mekana değişirler. En basit ispatını yaşıyoruz: Haniye terörist mi yoksa kahraman bir lider mi? Herkes farklı yanıt veriyor. Hangisi bizim kutsal değerimiz olacak?

Protesto etmekle yasaklamak çok başka şeyler
0
her giriste sifresini unutan adam
(03.08.24)
İslamcı teröristleri mücahit ilan edenler, Kürtçü teröristleri özgürlük savaşçıları ilan edenlerle tartışıyor diye biz sosyal medyaya giremiyoruz. Günün sonunda olan bu. Biz her ikisine de terörist dediğimiz için zaten iki taraftan da laf işitiyoruz. Instagram'a erişimi yasaklayan partinin yaranmaya çalıştığı tarikatlar ve seçmeninin bir kısmı Atatürk'e hakaret ve Türklere hakaret edip iftira atarken böyle hamlelerin gerçekten uygulandığını görmüyoruz.

Şehrin göbeğinde terör örgütü marşları ile halay çeken yaratıklar bu paylaşımlarını aynı sosyal medyada yapmıyor muydu? Sosyal medyanın kendisi tepki koymasa umurlarında olmayacaktı. İşte ulusal değerlerimiz adı altında başkasının değerlerini bize dayatmaya çalışıyorlar. Bu arada asıl amaç da örgüt elebaşlarının infazı değil, insanların yas ilan edilmesi saçmalığına tepki göstermesini engellemek bile olabilir.
0
nawar
(03.08.24)
(5)

diyarbakır gezilecek yerler

alp9900
yarın diyarbakır havalimanından araba kiralayacağım yanımda annem olarak. sabah 9 - öğlen 16.00 arası gezmek için vaktimiz var. sizce nasıl bir program yapabiliriz. Önce on gözlü köprüye gezmek için nasıl? çay kahve içilecek yerler mevcut mu? (park yeri sıkıntısı mevcut mu?)hevsel bahçelerine gitme
yarın diyarbakır havalimanından araba kiralayacağım yanımda annem olarak.

sabah 9 - öğlen 16.00 arası gezmek için vaktimiz var.

sizce nasıl bir program yapabiliriz.

Önce on gözlü köprüye gezmek için nasıl? çay kahve içilecek yerler mevcut mu? (park yeri sıkıntısı mevcut mu?)
hevsel bahçelerine gitmeye değer mi?


sur bölgesi tam olarak neresi ? (park yeri sıkıntısı mevcut mu?)
hasan paşa hanı
ulu cami

ayrıca ciğer nerede yiyelim?
0
alp9900
(01.08.24)
Arabayı Balıkçılar'da (Suriçi'nin göbeği) yer altı parkına bırakabilirsiniz. Hasan paşa hanında kahvaltı yapın. Ya da 10.00 gibi ciğerciler de hizmete başlar; Dağkapı Ciğercisi Hüseyin veya Ciğerci Remzi popüler ve lezzetlidir. Benim favorim, Sülüklü hanın güney dış yüzünde, mutfağı-ocağı sokağın bir yüzünde, masaları karşı tarafta bir ciğircidir.
Ulu Camiyi gezin
Ahmet Arif ve Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Gökalp müzelerini gezin.
4 ayaklı minareyi görün.
Naneli ayran için (sokak satıcıları).
Dağkapı tarafında, Nebi Camii'nin doğu tarafında, yan yana iki 'Saim Usta Kadayıfçısı' var. Cami arkanızda, dükkanlar karşınızda iken soldakine 12:30-12:45 gibi sıcacık, tepside peynirli kadayıf gelir. Birer porsiyon ondan yiyin. Aman dikkat, sağdakinin lezzeti soldaki kadar iyi değil.
Sülüklü handa mümkünse reyhan şerbeti ve illa ki menengeç kahvesi için.
Hacı Halit ustada (Hasan paşa hanının güney dış yüzünde) ne beğenirseniz yiyin.
Surp gıragos ve ermenu katolik kiliselerini gezin. Deliller hanını ve Keçi burcunu gezin.
Urfa kapı ile Mardin kapı arasında, yüzyıllar önce surlara işlenmiş kocaman mesajı görün.
İç kalede (hz süleyman cami arkası) müzeyi gezin. En uçtaki kafede manzarayı seyredin.
...
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.08.24)
Dönüş yolunuzu uzatıp Eski mardin yolunda Gazi köşkünü ve 10 gözlü köprüyü görün.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.08.24)
Dönüşte Tatvan tarafına gideceğiz
0
🌸alp9900
(01.08.24)
Cigerci Hüsnü Usta'ydı sanırım şimdi baktım da çarşı-han içi hepsi benziyor az çok. gitmiştim ben. Günde 3 öğün ciğer yiyebilirdim orada. Yedim de. Acısı gerçekten acı ve bu güzel bir şey. Acı diye pul biberli gelen yerlerden yıldık.

Arkeoloji müzesi, kiliseler ve hanlar ziyaret edilebilir. @ab... saymış zaten. +1 Tabii 4 ayaklı minare hariç. Yani zaten geçerken görüyorsun da bir beklentin olmasın :D
0
nawar
(01.08.24)
Fırın ci nin yemekleri de güzel denenebilir merkezde. Ulu cami ve etrafı güzel. Kiliseler hanlar bahsedilmiş. 10 gözlü köprü de gidilir.tatvana dönerken akşam bişey yok uğrayacak. Gündüz vakti ahlat a gidilebilir ama yol ordan geçiyor mu onu bilmiyorum. Geçmese de yakındır Tatvan dan Ahlat.
0
Topalordek
(01.08.24)
(16)

Dışardaki mekanlarda yalnız takılır mısınız?

slm ben yalnız komando yasin
Diyelim bir şehirdesiniz arkadaşınız yok. Akşamları evde de canınız sıkılıyor mesela bir mekana gidip yalnız başına birşeyler içer misiniz? bir pub'a gidiyorsunuz ve yalnız başınıza içiyorsunuz Böyle yapıyor musunuz? yapar mısınız?
Diyelim bir şehirdesiniz arkadaşınız yok. Akşamları evde de canınız sıkılıyor mesela bir mekana gidip yalnız başına birşeyler içer misiniz? bir pub'a gidiyorsunuz ve yalnız başınıza içiyorsunuz Böyle yapıyor musunuz? yapar mısınız?
0
slm ben yalnız komando yasin
(31.07.24)
Tek başıma aktivite yapmak en keyif aldığım şey.

Bir kafeye giderim, gidiyorum da zaten ama alkol olan bir yere gitmem yalnız. Ben kontrollü bir insanım ama saçma sapan tipler rahatsız edici olabilirler, keyfim kaçsın istemem.
0
rock n roll
(31.07.24)
kendi basima restorana kafeye falan giderim bol miktarda ama tek icmem kesinlikle.
0
hot potato
(31.07.24)
aksam cikmam.
yolumun üstünde bir yerde oturup alkollü bisi icerim ama aksam cikmam ya da gündüzden cafeye giderim gazete falan okurum diger insanlari izlerim fkdlkd
0
robert bosch
(31.07.24)
yapıyorum çoooook.

tek başıma içtim de dans da ettim seyahat de ettim.

aşın bunları sene 24 :D

not: boy
0
baldan kaymak
(31.07.24)
Yemeğe, konsere, sinemaya, tiyatroya vs yalnız giderim.
İçmeye de ancak bir iki bira içip kalkacaksam giderim.
Ama gece eğlencesine yalnız gitmiyorum, prensip meselesi değil de bilmem hiç olmadı böyle bir durum.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Yapabilirim ama genelde yalnız kalmıyorum,
0
gabe h coud
(31.07.24)
Yaparim tabii ya cok keyifli. Tek basima sinemaya/tiyatroya/konsere giderim, bira icmeye veya yemege giderim, tatile cikarim, uzun araba yolculuguna cikarim.
Asiri keyiflidir. Kendisiyle guzel vakit geciremeyen insan hayattan gercekten zevk alamaz
0
mor oje
(31.07.24)
Kendi evimdeysem %99 kendi evimde takılıyorum. İş ya da benzer sebeple başka bir şehre ya da ülkeye gidersem çıkarım ve tek başıma takılırım, takıldım ve takılıyorum da.
0
nawar
(31.07.24)
Yapıyorum, sürekli gittiğim mekanlar var müdavimcilik sevdiğim içün. Hatta şu anda o mekanlardan birinde biramı yudumluyorum. Güzel bir akşam, esiyo.
0
vedatchilipeppers
(31.07.24)
Tek gidip tek içiyorum. Personeller tanıyor beni.
0
put it in your appropriate place
(31.07.24)
tabi ki gider içerim.
0
abelardo
(31.07.24)
Tek basima alisveris, tatil, yemek, eskiden sinema cok sevdigim seyler. Ama aksam eglenmeye falan bi yerlere gitmem tek basima. Icmeye de gitmem tek basima. Benim icin icki muhabbet ortaminda guzel cunku. Teksem gunduz saatlerinde cikiyorum.
0
Kittie
(31.07.24)
Tek başıma çıktığım tatillerde yapıyorum. Bunun verdiği keyif de ayrı oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(31.07.24)
teksem yaparım tabi. tek başıma yapmadıgım şey azdır hayatta. enteresan şekilde bazen tek çıktığın tatil çok daha sosyal geçiyor çünkü tek olduğun için insanlarla muhabbet etme şansın çok artıyor.
0
kurcalamabozarsin
(01.08.24)
zorunda olmasam tuvalete bile yalnız başıma gitmem.
0
brakgn
(01.08.24)
hemen herkes yalnız takılıyormuş vayansnı.

tek başıma yaşadığım bi dönem evden sadece işe ve markete gitmek için çıkıyordum. bazen markete de gitmeyip getirden sipariş veriyordum ben ya ahsjks
0
oekuklu
(01.08.24)
(12)

bozulan güven, kirilan kalp ye`niden onarilir mi

robert bosch
illa ask iliskisi olmak zorunda degil.güveninizi zedeleyen biriyle üzerinde ugrasip tekrardan güvendiginiz oldu mu?
illa ask iliskisi olmak zorunda degil.

güveninizi zedeleyen biriyle üzerinde ugrasip tekrardan güvendiginiz oldu mu?
0
robert bosch
(31.07.24)
Ben o konuda dünya markası denebilecek seviyede kötüyüm. Maalesef bir kere o güven kırılınca eskiye dönemiyorum. Çıkartıyorum hayatımdan o kişiyi.

Bu huyumdan memnun değilim. Ama değiştiremedim.
0
pispinti
(31.07.24)
Ben sanırım tekrar tekrar şans veriyorum ama bende ya da karşıda değişen bir tavır ya da anlayış yoksa tarih tekerrür ediyor.
0
sekizdokuzon
(31.07.24)
öncelikle: youtu.be
kendi adima olmuyor. 21 senelik arkadasimla sorunlar yasadim, basta kabullenemedim, anlam veremedim, bahaneler ürettim falan ama bir süre sonra mecbur kabullendim ve sonra da astim. duygusal olarak arindim.
su noktada özür gelse de eskisi gibi olmaz. hem tecrübe edindigim icin hem de kendimi birini yeniden sevmeye zorlayamadigim icin.
kendisiyle görüsüyorum hala ama artik hayatimda iyi ya da kötü bir gelisme olunca onunla paylasmiyorum. senede 3-4 defa konusuyoruz, o kisa sürede belki birkac sey anlatiyorum ama asla her seyimi paylasmiyorum artik. cünkü biliyorum ki fesat kocasiyla beraber evimize aldigimiz yumurtalarin numarasina kadar kontrol edip yumurta numarasi yaristiriyorlar.

tam bu olayla ilgili entry'm var hatta: eksisozluk.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(31.07.24)
oldu tekrar başka bokluk yaptı
0
eja
(31.07.24)
Bana göre bir insan bir yanlışı bir kez yaptıysa her zaman yapar.
İlla birebir aynısını yapmak zorunda değil ama mutlaka yanlış yapar.
Bu yüzden affetmek bende yok.

Hiç mi tekrar konuştuğun biri olmadı dersen;
Oldu, mecburiyetten oldu, aynı ortamlarda bulununca ve aşırı ısrar sonucu artık sussun diye oldu.
Ama sonuca baktığımızda yine ben haklı çıktım.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Fiili olarak oldu, zihnen olmadı. Davranış bazında güvenen biri gibi davranıyorum ama samimi olarak eskisi gibi güvenmiyorum. Yanlış bir şey olsa "aa nasıl olabilir" demem yani. Bu da güvenmiyorum demenin daha ılımlı bir hali gerçi :D
0
akhenaten
(31.07.24)
Her seyi güven üzerine insa etmek narsizm alametidir. Meali su'dur:

"Sen benim prensiplerime ayak uyduramadin öyleyse benimle degilsin"
0
Yourcousinmarvinberry
(31.07.24)
İnsan istedikten sonra her şey olur. Kinci olmaya gerek yok.
0
numlock
(31.07.24)
Kırılan kalp onarılır tabii ki ama bozulan güvenin onarılması için biraz enayi olmak şart.
0
nawar
(31.07.24)
Karşı tarafın ne yaptığına bağlı.

Affedilebilecek şeylerde de iki taraf karşılıklı, yaşanılan durum için ne hissettiğini birbirine samimi bir şekilde anlatır, duygularını ifade ederse ve iki taraf da samimi bir şekilde özür dilerse güven de geri kazanılır, kırılan kalp de onarılır.
0
rock n roll
(31.07.24)
rock n roll + 1
0
gabe h coud
(31.07.24)
Karşı tarafın pişmanlığı samimi gelirse devam. Arkadaşlık çok uzun yıllardır sürüyorsa daha töleranslı davranırım çünkü kaç yıldır birlikte inşa edilen bir şeyi hemen yıkmak kolay olmuyor. Daha kısa süreli arkadaşlıklar için de gelecekteki daha büyük kalp kırıklıkları için uyarı olur derim bırakırım ya da eski samimiyeti göstermem.

Yarın bir gün ben de isteyerek istemeyerek kalp kırarım, hata yaparım. Tek bir hatamdan dolayı sevdiklerimi kaybetmek istemem
0
black holes in the sky
(31.07.24)
(12)

Duyurudan sözlükten giden nereye gitti?

ananiyimioguz
Reddit e mi geçti, quora ya mı yoksa çoluğa çocuğa işe güce karıştılar da çıkardılar mı hayatlarından?
Reddit e mi geçti, quora ya mı yoksa çoluğa çocuğa işe güce karıştılar da çıkardılar mı hayatlarından?
0
ananiyimioguz
(30.07.24)
Quora değildir. Diğer seçenekler diye düşünüyorum. Ben de senelerce girmedim. Son bir senedir geri döndüm.

Ben instagramı da kapattım ve %80 reddit %10 sözlük %10 duyuru takılıyorum.
0
gabe h coud
(30.07.24)
Quora çok uzun zaman oldu.
Bence reddit en efsanesi. Hayatımda böyle efsane site görmedim.
0
logisticsmanager
(30.07.24)
Ben bir süre Süslü Sözlük'te takıldım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.07.24)
Duyuru ya da sözlük hiç kimsenin hayatında 1. sırada değil. Girer ya da girmez farkında bile olmayabilir.

Ben de uzun yıllar girmedim ki ben çok aktif bir kullanıcıydım. Bir kaç aydır giriyorum yine. Ama eskisi kadar aktif kullanmıyorum.

Sözlük ve duyuru çok ciddi anlamda hayvan, kadın, doğa düşmanı kaynıyor. Bunlar çok ciddi problem aslında.

Bazen gerçekten ne işim var burada diyorum.
0
rock n roll
(30.07.24)
Bizim gibi adhd li her konuda meraklı ve bilgi sahibi olmak okumak isteyenler için reddit
0
grimavi
(30.07.24)
Ben biraz tersine göç yaptım sanırım, Reddit'ten buraya geldim. Reddit'te Türk kullanıcı sayısı son yıllarda hızla arttı. r/turkey 1m oldu, alternatif Türkçe sub'lar açtılar. Büyük bir kısım Reddit'e göçmüştür. Hiçbir site çeşitlilik ve içerik bakımından Reddit ile yarışamaz. Belki YouTube yarışır(?) İçine girince hayatınızdan tamamen çıkarmanız pek mümkün değil.

Bence de Quora'ya gitmemişlerdir. Quora'nın popüler olduğu dönem 2010'ların başıydı.
0
gnosis
(30.07.24)
Reddit. Birçok subda tam bir ekşici gibi yorum yerine tanım yapanlar ve Ekşi Sözlük ağzıyla konuşanlar var.
0
nawar
(30.07.24)
Gün içinde twitterdan sonra en çok açtığım sosyal medya ekşi duyuru benim. Çok soru sormuyorum ya da bi iki gün hiç cevap vermediğim oluyor ama telefonu her elime aldığımda bi açıyorum siteyi (ki telefon elimden düşmez).

Sözlüğe neredeyse hiç girmiyorum artık. Sadece spesifik bir konudaki yorumları okuyacaksam giriyorum. İğrenç toksik bir ortam oldu, debeye günee 3-4 kadın, lgbt, hayvan vs düşmanı entry giriyor falan leş bir ortam hüküm sürüyor. Duyuruda da benzer yorumlar ara ara var ama sözlüğe göre çok daha az hâlâ

Reddite iki yıl önceye kadar çok giriyodum ama salak reddit api paylaşmayı kestiği için third party applerle giriş bitti. Redditin kendi uygulamasını da sevmediğim için neredeyse hiç girmiyorum artık. Mis gibi siteden soğuttular ya baya güzel şeyler okuyodum orda. Çok mutsuzum.

Twitter zaten dakika başı açıp yeniliyorum refleks olarak. Youtube da çok giriyorum ama genelde abone olduğum kanalları izliyorum, nadiren keşfetteki videolara bakıyorum çok ilgimi çekerse. Instagram günde 3-4 kez tüm storyleri izleyip çıkıyorum, postlara ya da keşfete bakmıyorum orada, reels falan anca kız arkadaşımın attıklarına bakıyorum :d
0
nundu
(30.07.24)
Ben reddit'te yurtdışına göçtüm :D Türkçe sublarla bir bağlantım yok. Duyuru dışında hiçbir yerli sosyal medyaya tahammülüm yok. İnsanlar tartışmaktan başka bir şey yapmıyor. Sözlük hesabım yıllardır donuk vaziyette duruyor zaten, hiç bakmıyorum. Bakmayı da düşünmüyorum, bakasım da gelmiyor.
0
akhenaten
(30.07.24)
@akhenaten +1 bu arada, redditte Türkçe sublara ayda yılda bir giriyodum. Kendi ilgi alanlarıma göre takip ettiğim sublara giriyorum genelde girdiğimde.
0
nundu
(30.07.24)
Akhenaten +1
Redditte Türkiye alakalı hiçbir şeyde yokum. Harbiden türk sosyal medyam bolca duyuru çok az eksi, geri kalanı sıfır.
0
logisticsmanager
(30.07.24)
Yaşlanıp çoluk çocuğa karıştılar
0
boray eris
(31.07.24)
(15)

''Yoğurtlamak'' ne demek?

morca
Birkaç kere farklı erkek gruplarının muhabbetlerinde denk geldim. O işi yoğurtladık gitti gibi kullanılıyordu. Baştan atma veya halletme gibi bir anlamı mı var? Arka arkaya iki gün boyunca duyunca bir şaşırdım çünkü daha önce hiç duymamıştım. Sık kullanılan bir ifade midir bu?
Birkaç kere farklı erkek gruplarının muhabbetlerinde denk geldim. O işi yoğurtladık gitti gibi kullanılıyordu. Baştan atma veya halletme gibi bir anlamı mı var? Arka arkaya iki gün boyunca duyunca bir şaşırdım çünkü daha önce hiç duymamıştım. Sık kullanılan bir ifade midir bu?
0
morca
(29.07.24)
Yeni nesil mahalle ağzı. "en iyisinden halledik" demek.
-naptın araba işini?
#yoğurtladım (hallettim)
0
numlock
(29.07.24)
Bu erkekler biz ne konuştuklarını anlamayalım diye mi böyle şeyler uyduruyorlar? Hiç duymadım bu tabiri. Gelişmeye bıraktık, oluruna bıraktık gibi bir şey mi acaba?
0
sekizdokuzon
(29.07.24)
aklıma metin arolatın klibi geldi, merve ildenizin üstüne yoğurt döküp kaşıklıyordu. ekşide o kadar alakalı alakasız yerlerde hortlatıyorlar ki bunu, istesem de unutamıyorum. kesin buradan çıkarmışlardır sapıklar. dünya ahiret yoğurdundan tiksindirecekler.

hayır sık kullanılan bir ifade değil.
0
titanyum22
(29.07.24)
Kaşıkla gibi bir anlamı var. Hadi şunu kaşıkla yani şunu bitir şeklinde. Yani o işi hallettim, bitirdim, yedim, yuttum anlamında.
0
tahirkemalbozoglu
(29.07.24)
Ben de hiç duymamıştım. Ulan sadece erkeklerin bildiği cumartesi olayı da troll değil de gerçek olabilir mi acaba bak şimdi bi şüphelendim. Erkeklerin kullandıği diye geçen bir ifadeyi bilmiyorsam, cumartesi de bi şeyler yapıyor olabilir ama bana haber vermemiş olabilir hemcinslerim lol
0
nundu
(29.07.24)
hiç duymadım da kullanmadım da.

benim bildiğim küfürde geçiyor sadece şuradaki gibi son kısımda:

www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(29.07.24)
Yoğurtlama diye bir yemek var. Bayılırım. Kızartma yaparsın, patlıcan, biber, havuç, pattis falan ve üstüne sarımsaklı yoğurt dökersin. Ay aklima geldi gece gece, canım çekti. Bu tabiri ilk defa duyuyorum ama, bana biraz kenar mahalle lafı gibi geldi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.07.24)
İlk defa duydum +1
Kenar mahalle +1
0
Bruce
(30.07.24)
Ben bu lafı daha önce İbrahim Selim'den duymuştum. Çok da kenar mahalle lafı değil sanki. :p
0
moonie
(30.07.24)
@ moonie, aa sanki orada muhabbeti geçmişti şimdi sen deyince hatırladım link var mı hangisindeydi?
0
ananiyimioguz
(30.07.24)
İlk defa duyuyorum. Çok kenar mahalle geldi. Acaba küfürlü bir ifadenin yarı sansürlü hali olabilir mi? Küfürün kaynağı olarak şunları buldum yani @ananiyimioguz +1

(3. dakika)
www.facebook.com

eksisozluk.com

eksisozluk.com
0
nawar
(30.07.24)
@ananiyimioguz, muhabbeti geçme şeklinde değil de bir yerde 'onu da yoğurtladık' diyordu Erkan Avcı'nın konuk olduğu bölümde. İlginç geldiği için aklımda kaldı. :)
0
moonie
(30.07.24)
@ moonie, he yok ben o bölümü hiç izlemedim o zaman başka bir bölümde geçiyordur hatta konuk anlamıyordu ufak bir muhabbeti geçiyordu diye anımsıyorum.
0
ananiyimioguz
(30.07.24)
ilk defa duydum. en azından istanbul'da kullanılmadığı kesin.
0
xrated
(30.07.24)
ilk defa burada okudum/duydum.
0
phonex
(30.07.24)
(13)

Teams zoom yokken

pavlis
Nasıl oluyordu?O 5-10 kişi bir araya mi geliyordu cidden 5-10 dakikalık şeyi konuşmak için?
Nasıl oluyordu?
O 5-10 kişi bir araya mi geliyordu cidden 5-10 dakikalık şeyi konuşmak için?
0
pavlis
(29.07.24)
whatsapp ve skype dışında aklıma bir şey gelmedi ama skype çoğu sektörde kesin vardı.
0
patronaj1
(29.07.24)
Ondan da öncesini soruyorum o zaman
0
🌸pavlis
(29.07.24)
Evet tabi.

Outlook'tan toplantı odası kovalıyorduk yeri geliyordu hepsi dolu oluyordu illa biri gelmeyen müdür/direktör odasında toplantı yapıyorduk.

Öyle 2000'lerden bahsetmiyorum bu arada 2019'a kadar böyleydi benim çalıştığım şirkette :)
0
chicha_v2
(29.07.24)
skype 2003'ten beridir var zaten, internet tarihini dusunursek eski. msn messenger falan daha da eski. yok onun da oncesini soruyorsan telekonferans servisleri vardi (hala varlar), telefonunda herkes ayni numarayi ariyor, sifreyi girip baglaniyor toplantiya.
0
hot potato
(29.07.24)
Conference call yapiliyordu, baska ofiste ya da mobil olanlar telefonlarindan katiliyorlardi. Toplanti odalarinda da spider denen zimbirtilar oluyordu: supplycentre.oxfam.org.uk
0
sertac akin
(29.07.24)
Farklı firmalardaki kişiler birbiriyle genelde skype üzerinden ekleşip konuşurlardı. Firma içinde ise yine skype, whatsapp veya microsoft lync kullanıyordu. Çok nadir de olsa bir ara google hangouts da kullanıldı.
0
plastic_angel
(29.07.24)
Konferans çağrı +1
Ofis telefonlarında bu yetenek olurdu, spider da kullanılırdı.
16-17 gibi skype ve google meet kullandığımızı hatırlıyorum.
0
Bruce
(30.07.24)
Skype. Skype'tan öncesinde ben ilköğretim öğrencisiydim. O yüzden bende yok o bilgi. Ya telefon ya da toplantıdır zaten.
0
nawar
(30.07.24)
Ofis telefonlarından tele konferans yapıyorduk. Hem zaten bu kadar da toplantı olmuyordu ve bir şekilde işler yürüyordu. Şimdi toplantıdan iş yapamıyoruz )
0
koskoca kirpi
(30.07.24)
Danışmanlık verdiğimiz bankada pandemi öncesi kullandıkları telefonlar görüntülü idi ve tele-konferans yapılabiliyordu. Toplantılara fiziken gelemeyenler telefonu açıp görüntülü olarak katılabiliyorlardı.

Bir de 5-10 dakikada çözülebilecek bir konu genelde 2-3 kişi ile halledilirdi, 2-3 kişi bir araya gelip gereğinde ofisten telefonla ekstra kişiler bağlanırdı falan. Katılımcı sayısı 10'u buluyorsa o konu 1 saatin altında çözülmez ona da toplantı odası ayarlamak lazımdı ki çok zahmetli işlerdi hey gidi.
0
Lethe
(30.07.24)
allahin belasi skype vardi, insanlik tarihinin gordugu en berbat yazilimlardan biri...
0
bay b
(30.07.24)
2013 yılında google hangouts kullanıyorduk biz.
skype'ı birden fazla kişi ile beraber hiç kullanmadım. öyle bi özelliği olduğunu bile bilmiyordum. msn messenger'da webcam ile görüntü konuşma 2006'da falan yapılıyordu, muhtemelen öncesinde de.

skype efsaneydi ama. bilgisayardan telefonu arayabiliyordun ya da tam tersi. microsoft aldıktan sonra hem msn (live messenger) öldü hem de skype daha garip oldu.

gerçi değişen kullanım alışkanlıkları da buna sebep olabilir.
0
biseysorcaktim
(30.07.24)
şu videoda tüm cevaplar var

www.youtube.com
0
duyurukullanıcısı
(30.07.24)
(16)

peynir seviyor musunuz?

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
günde ne kadar peynir yiyorsunuz? ben galiba biraz fazla yiyor olabilirim. emin degilim. günde yaklasik olarak 140-150 gram kasar yiyorum. en cok butterkäse, gouda ya da bergkäse tüketiyorum, kasar derken türk kasari degil.buna ek olarak mozarella, ricotta ve beyaz peynir de görünce gömüyorum. aksam
günde ne kadar peynir yiyorsunuz?
ben galiba biraz fazla yiyor olabilirim. emin degilim. günde yaklasik olarak 140-150 gram kasar yiyorum. en cok butterkäse, gouda ya da bergkäse tüketiyorum, kasar derken türk kasari degil.
buna ek olarak mozarella, ricotta ve beyaz peynir de görünce gömüyorum. aksam yemegin yanina bile beyaz peynir cikariyorum. bazen peyniri görünce dayanamiyorum kalipla isirasin geliyor. charlie gibi hissediyorum kendimi.
peynir kaynakli bir saglik sikintim yok aktif bir hayatim da oldugu icin ama kesin ileride kolesterol falan cikar.

static.wikia.nocookie.net
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.07.24)
Sizin kadar olmasa da arkanızdan koşturuyorum ben de
0
akhenaten
(29.07.24)
Peynir çok severim ve ben de sanırım günde 150 gram kadar yiyorum ama daha fazla yemem. Yaprak tulumu dedikleri bir çeşit var, lavaş tulumu denen bir çeşit var, Elazığ/Erzincan tulumu var (deli gibi severim), taze kaşar çok severim (tost peyniri değil taze kaşar olacak), dil peynirine bayılırım... Filan.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Kolesterol konusunu lütfen Ümit Aktaş'tan bi dinle olur mu, kolesterol epey ciddi konu ve çok yanlış yönlendiriliyormuşuz.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
sevme ötesi bayılıyorum. şöyle ki;

kahvaltımda her sabah mutlaka 2 çeşit peynir vardır. eski kaşar, taze kaşar filan da yerim, camambert de, küflü göğermiş de. o dönem canım nasıl bir çeşit isterse öyle seçerim. peyniri kibrit kutusu kadar koymam tabii ki, daha çok yerim. zararlı olabilir vücuda ok ama seviyorum ve miktarını ayarda tutmaya çalışıyorum.
2 gün yemesem canım peynir ister.
evde şu an 5 çeşit peynir var paketi açılmamış. hafta sonu yunanistan'da alkol hariç en çok peynire koştum markette. feta çiçeğimdir.
1 ay spor hocam peyniri kestirdi, hayata küsüyordum.
çok yağlı yememeye çalışıyorum kaşar vs. gibi. Sporla, hareketle dengelemeye çalışıyorum zaten yediklerimi.

peynir güzel..
0
mor oje
(29.07.24)
Besinlerden gelen kolesterol vücutta işlem görmez %90'ı idrarla atılır ve fakat gereğinden fazla kalsiyum damarlarda plak oluşumuna neden olabilir, bir not olması açısından hatırlatmak isterim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.07.24)
seviyorum ama yemem. ayda bir kaç kere bir kaç dilimdir en fazla. kahvaltı yapmıyorum, onun dışında kullanım alanı pek yok.
0
gabe h coud
(29.07.24)
Erzincan tulum peyniri denediniz mi cok fena bisey

Hele karpuz ekmek yaninda aglatmali
0
Zetnikov
(29.07.24)
bende peynir çok severim. özellikle tam yağlı kaşar peyniri. beyaz peynirlerde az tuzlu köy peyniri ve sepet peyniri.
0
my fault
(29.07.24)
Sadece peynirle beslenebilirim.
0
numlock
(29.07.24)
Peynir kahvaltının olmazsa olmazıdır benim için. farklı çeşit peynirleri yemeyi de çok severim. ama onun dışında diğer öğünlerde peyniri çok aramam
0
evelekk
(29.07.24)
bayılıyorum, hatta check up yaptırdığımda doktor kalsiyumu azalt demişti böbrek taşı sorunu yaşayabilirim diye. ona rağmen ayran, peynir, yoğurtan vaz geçemiyorum. kaşarı tost ya da fırına attığım yemeğin üzerine rendelemek dışında pek sevmiyorum. her türlü beyaz peynir, parmesan, mozarella, ezineye varım, makarna , börek ve pizzada peyniri çok severim. ama kahvaltı yapmadığım için aşırı tüketmiyorum.
0
hypathia
(29.07.24)
Biliyorsunuz peynirdeki kazein tıpkı morfin gibi bağımlılık yapıyor. Ben de kazeinin köpeği olarak peynirsiz bir kahvaltı, bir hafta düşünemiyorum.

Yaşım 30 küsür olduğu için yağdan kaçınmak adına azaltmaya çalışıyorum ama ne mümkün en az iki çeşit peynir koyuyorum sofraya.
0
chicha_v2
(29.07.24)
Çok çok seviyorum. Her öğün yiyebilirim ama sadece kahvaltı ile sınırlandırmaya çalışıyorum kendimi.
0
peki madem
(29.07.24)
Peyniri ve çeşitlerini çok severim. Günlük belirli bir tüketimim yok. Genelde kahvaltılarda ve bazı yemek çeşitlerinde kullanıyorum. Haftalık tüketimim senin günlük tüketiminin biraz daha üstünde.

Umut Sarıkaya'nın karikatüründeki mezarına kaşar dökülen kişiye epey yakınım. Yani "lüx ve en iyi yemek" sanmıyorum tabii ki.

galeri14.uludagsozluk.com
0
nawar
(29.07.24)
Fransa'da yaşayan biri olarak damarlarimda türk olarak karpuz, Fransız olarak peynir akıyor.
0
logisticsmanager
(29.07.24)
Çok severim, her türünü yerim. Ama gramaj hesabım yoktur, günde bir kahvaltı porsiyonunda olması gerektiği kadar tüketirim. Örgü olur, beyaz peynir olur, labne olur vs.
0
Amaranta ursula
(29.07.24)
(18)

Gönül islerinde sigara mevzusu

polopan
En bastan sevgili olma niyetiyle tanissaydik muhtemelen günde yarim paket sigara icmesini görüsmeye devam etmeme sebebi olarak görürdüm. Ama kendisini is arkadasim olarak taniyorum. Aramizda cekim olustu, hoslanmaya basladim, sanirim karsilikli. Is dolayisiyla tanistigimizdan dolayi zaten cok agirda
En bastan sevgili olma niyetiyle tanissaydik muhtemelen günde yarim paket sigara icmesini görüsmeye devam etmeme sebebi olarak görürdüm. Ama kendisini is arkadasim olarak taniyorum. Aramizda cekim olustu, hoslanmaya basladim, sanirim karsilikli. Is dolayisiyla tanistigimizdan dolayi zaten cok agirdan almaya niyetim var. Is ortamindan sevgili yapmak benim de tercihim degil ama bulundugumuz yerde tanisan sevgililer mevcut, bu konuyla ilgili negatif bir algi yok. Ama is ilerlerse sigara icmesini kabul edebilecek miyim sorusu kafami kurcaliyor. Is ortamindan tanimasam belki bir deneyeyim, nasil hissettigime bakarak karar veririm derdim ama is arkadasligi oldugu icin daha bir temkinliyim, denerim olmazsa devam etmem demek daha zor geliyor.

Sigara icenle olmaz gibi düsünürken yine de oldurmaya calistiginiz bir durum oldu mu? Ya da siz icerken sigara icmeyen biriyle? Nasil bir deneyimdi?
0
polopan
(28.07.24)
Sigara mevzusu çok sıkıntılı, yani birlikte olursun tabii seversen göz bazı şeyleri görmez derler ama ben şahsen sıkıntı çıkaracağımı bildiğim için en baştan o yola girmem sigara kullanan biriyle. Ha biri de bana mesela sen de çok protein tüketiyorsun osuruğun kötü kokuyor dese alınmam, haklı olabilir derim. Her insanın hassasiyetleri olabilir yani yola ona göre çıkmalı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.07.24)
kesinlikle sigara içen biriyle birliktelik yaşamam kimseye de önermem.

iş arkadaşından sevgili olur ama sigara kesinlikle kaçın.
0
kanasla intihar eden adam
(28.07.24)
sigaradan önce iş arkadaşıyla olmaz. attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmez, sonrası vıcık vıcık kalıyor.
0
titanyum22
(28.07.24)
Bir taraf sigara içerken diğer tarafın sigaradan rahatsız olan bir insan olması çok katlanılabilir bir şey değil. Boşverin gitsin bence.
0
pispinti
(28.07.24)
Bir de sigara içen kişinin hareketleri norm oluyor, gece kalkıp balkonda bir keyif sigarası içip yatağa dönüyor koku üzerine sinmiş oluyor, dışarıda buluşacaksınız beklerken bi sigara yakıyor sen gelince sarılacak oluyorsun kokuyor

ilişkiye başlamamak bence en iyisi, diğer yandan sigara kullanan kişilerin gözünden de merak ediyorum konuyu, yazsalar iyi olur
0
grimavi
(28.07.24)
Maalesef sigara içmeyen birisini bulmak çok zor. Ülkemizin erkekleri bedenine ve sağlığına bakmamaya, temiz beslenmemeye yemin etmiş sanki. Bu yüzden kriterlerimi saat başı içmemesine günde maks 2 dal içmesine kadar düşürdüm :d Kırmızı çizgim düzenli ve sık alkol tüketmesi ve ot alışkanlığı olması.

Bir de iş arkadaşından olmaz.
0
ruhen hastayim ben
(28.07.24)
Bu şekilde olmaz, konu sigaradan ayrı bir şey. Yani sabah uyandığında iki kere komodinin üstüne tıklatıyor ve bu benim gözüme batıyor diye gıcık olsaydınız o da olmazdı. Böyle şeyler siz çırpındıkça sıkılaşan düğümler gibi. Zaman içinde etkisi artarak devam edecek. Örneğin siz gayet tahammül edebildiğinizi düşünürken tartıştığınız esnada bir sigara yakacak ve bu durum artık öncekinden daha irrite edici bir hale gelecek. Zaman içinde dayanılmaz boyuta ulaşana kadar bu içinizde büyüyecek.

Bu işin olacağı varsa en başta buna kafa yormaktan vazgeçmeniz gerek. Duyunca saçma geliyor ancak böyle şeyler gayet kişinin kendi elinde aslında. "İnsanlar sigara içebilir, var böyle bir olay ne yapayım?" fikrini beimsemeniz gerek. Buna gerek var mı o sizin bileceğiniz iş.

Ya da o sigarayı bırakabilir pek tabi ki, ancak bu sizin dışınızda bir konu.
0
akhenaten
(28.07.24)
Sigara içmeyen biri olarak sigara içen biriyle asla diyorum. İçen ve içmeyen insanın gündelik yaşam pratikleri bile çok farklı. Ben arkadaşlarıma bile posta koydum kışın soğuğunda her seferinde dışarıda oturmak zorunda değilim diye mesela. Ya da bir mekana gidilecek, keyfimce gezmek istiyorum, içen kişi çoğunlukla bitse de çıksak ve sigara yaksam modunda oluyor. İstedikleri kadar dikkat etsinler o kokunun tenlerine, parmaklarına, ağızlarına ne kadar sindiğini fark etmiyorlar. İçen taraf içinde haksızlık bu arada zira sürekli içmeyen tarafı rahatsız etmemeye çalışma gayreti ve stresi çok yorucu, yıpratıcı.

İş arkadaşıyla ilişki olmamalı, asıl soru o değil o yüzden detaya girmiyorum :).
0
Phoebe
(28.07.24)
sigara içen biri olarak sigara içmeyen biri ile sevgili olma fikrine sıcak bakmıyorum. uzun yıllar önce içmeyen bir sevgilim olmuştu , sürekli rahatsız olup olmadığını sormama ve dikkat etmemee rağmen o bu durumdan rahatsız olmadığını söylese de ben asla rahat hissedemedim,

dışarıda kafelerde, parklarda vs etrafımda biri varken bile duman kimseye gitmesin diye aşırı dikkat eden biriyim, bu sebeple başka birini rahatsız etme hissi benim için kötüydü. etrafımda bundan rahatsız olmayan çiftler de var, ablam sigara içmiyorken eşi içiyor ve bu yıllardır hiç sorun olmadı onlar için. ama bana göre de olur yanı pek yok, ben tercih etmiyorum.
0
hypathia
(28.07.24)
Bir de sigara içen birinin yorumu bulunsun. @Phoebe'nin dediği gibi sigara içmeyen birini rahatsız etmemeye uğraşmak ciddi efor gerektiriyor. Yine gündelik pratiklerimiz farklı. Biz mesela sevindiğimizde, heyecanlandığımızda, üzüldüğümüzde elimiz hemen sigaraya gidiyor. Bir kapıya çıkayım da sigara içeyim istiyoruz. Karşıdaki sigara içmiyorsa sohbet bölünüyor, içiyorsa dışarıda sigaralarimizi içerken kaldığımız yerden devam ediyoruz. Günahı paylaşma hazzı giriyor bir de işin içine. İşyerlerinde mesela sigara içen ekip arasında ayrı bir samimiyet oluşur, birbirlerini neredeyse korur kollarlar aynı haltı yedikleri için. Geçen sene bir ara sigarayı bırakmıştım, sigarayı değil, bahsettiğim ekibin muhabbetini özlemiştim. Ayıbını paylaştığın insanla daha şeffaf, daha dolaysız bir iletişim kuruyorsun. Bu yüzden genellikle biz de sigara içenlerle birlikte oluyoruz, birlikte bırakacağımıza dair hayaller kuruyoruz.
0
sekizdokuzon
(28.07.24)
Sigara deal breaker. Hoşlanma durumu varsa da kendime rot balans ayarı çekerdim.
0
gabe h coud
(28.07.24)
@rhb'nin kadın versiyonu ile +1 Çünkü ülkemizin kadınları bedenine ve sağlığına bakmamaya, temiz beslenmemeye yemin etmiş sanki. Ayrıca iş yerinden biriyle zor ve riskli, o yüzden gerek yok bence.

Sigara içmiyorum. Maalesef kadınların çoğu sigara içtiği için mutlaka sigara içen giriyor hayatına. Sigara içmeyen biri için sigara içenle olmak zor ve rahatsız edici. Öpüşmediğin ve sarılmadığın insanların içtiği sigara eğer fabrika bacası ya da kara trene dönmüyorlarsa daha az rahatsız edici tabii ki. O yüzden arkadaşlarımın %90'ının sigara içiyor olması aynı derecede sorun değil haliyle.
0
nawar
(28.07.24)
Ben, sigara içen birine asla ilgi duyamam. Hayatım boyunca sigara içmedim ve içmeyi de düşünmüyorum.

Sigara içenlerin her yerine sigara siniyor ve hiç hoş değil. Özellikle gözlemliyorum sanki sigara içen sayısı artmış gibi geliyor. Erkekler de kadınlar da çok dikkat etmiyorlar kendilerine.
0
rock n roll
(28.07.24)
Yıllar önce sigarayı bırakan biri olarak partnerimin sigara içmesini istemem, kırmızı çizgimdir, o içerse kesin ben de içmeye başlarım, ikinci olarak kokusu çok kötü, partnerin çekiciliğini azaltır, geçen massive attack konserinde arkadaş sigara uzattı, almadım tekrar başlarım korkusuyla.
0
blue rebel motorcycle club
(28.07.24)
Bu şekilde yok sigara iciyor olmaz. Yok erken yatıyor olmaz. Yok çok geveze olmaz gibi kesin bariyerler konursa hiç kimse birlikte olamaz daha da öte evlenen. Sevmek böyle birsey bir çok durumda karşılıklı hata ve kusurları kabullenilmezse hiçbir birliktelik yaşanmaz..
0
sonhakan
(28.07.24)
ben astımım yanımda biri sigara içince boğuluyorum.

ama sigara içip de dikkat eden birçok insan var bence ilişki kurmaya sorun değil.

belki bırakır
0
Hallegadola
(29.07.24)
Ben sigara içen tarafım. Karşı tarafı rahatsız edeceğini bildiğim için "o gözle" bakamıyorum sigara içmeyen insanlara. Arkadaşlık ilişkilerinde dahi sıkıntı yaratan bir olay. Sigara içmeyen insanlara dumanımı solutunca mahcup hissediyorum kendimi.
0
auroraaurora
(29.07.24)
biraz önce bir toplantıdan çıktım. kurum yetkilileri yasak falan dinlemeden fosur fosur sigara içtiler toplantı boyunca, çıktık üstümüz başımız saçımız leş gibi sigara kokuyor, başım ağrıyor dumandan. bir sonraki toplantıya böyle gitmek zorundayım şimdi. yani demem o ki, koku, duman ve zehire sizde pasif içici olarak maruz kalıyorsunuz maalesef :(. toplantıda sizin duyurunuz aklıma geldi :)), önceki yanıtıma ek olsun bu da.
0
Phoebe
(29.07.24)
(2)

Bu yangın tüpü ne kadar zamanda bir yenilenmeli

coner
Bu tüpü değiştiren kişi her sene diyor ancak başkasına sordum iki veya üç sene olabiliyor diyor hangisi doğrudur?https://hizliresim.com/2z9cklxhttps://i.hizliresim.com/yc4sput.jpeg
Bu tüpü değiştiren kişi her sene diyor ancak başkasına sordum iki veya üç sene olabiliyor diyor hangisi doğrudur?

hizliresim.com



i.hizliresim.com
0
coner
(26.07.24)
TS EN 615'e göre ayda 1 gözle kontrol, yılda 1 genel kontrol, 4 senede 1 toz değişimi yapılmalı.
ülkede maalesef yangın gibi önemli bir konu tamamen merdiven altı. 1 yıllık kontrolde doblonun bagajına koyup 1-2 gün gezdirip geri getirirler. Toz yerine memeer tozu koyarlar. maalesef ülkede ahlak bu seviyede
0
renegade
(26.07.24)
İbre şu anda ideal noktada. Kırmızıya düşerse direkt, düşmezse tercihen 2 yılda doluma götürmek lazım. Alınan firmadan periyodik kontrole gelebilirler ya da siz götürebilirsiniz. Etiket ile tarihi işaretlenir.
0
nawar
(26.07.24)
(8)

Kumru denen yiyeceğin nesini bu kadar abarttiniz

dedeminhirkasi
İzmire gidince şurada mutlaka Kumru ye, aman ha kumrusu harikadır es geçme. Immm harika bisey arkadaşlar mutlaka deneyin. Gittim denedim dostlar ne buldunuz bu Kumru denen kuru sert damak yaralayan ekmekli içi kaşar sucuklu garip şeyden. Bildiğin tost gibi bisey. Ha tost daha iyi o ayrı.
İzmire gidince şurada mutlaka Kumru ye, aman ha kumrusu harikadır es geçme. Immm harika bisey arkadaşlar mutlaka deneyin.
Gittim denedim dostlar ne buldunuz bu Kumru denen kuru sert damak yaralayan ekmekli içi kaşar sucuklu garip şeyden. Bildiğin tost gibi bisey. Ha tost daha iyi o ayrı.
0
dedeminhirkasi
(26.07.24)
Ankara'da da Goralı vardı. Gittim baktım Goralı denince amerikan salatalı sosisli getiriyorlar. Bence bu tarz yemekler günümüze adapte oldu. O geçmişten gelen ve isim yapan olayları yerine sadece isimleri kaldı. Hint ve Meksika mutfağının Hint ve Meksika değil, Amerikan versiyonu ile geldi bizim ülkeye de. Mutfaklar böyle yayılıyor. Almanya'da da döner diye ekmek arası dönerli salata yiyorlar mesela :)
0
nawar
(26.07.24)
Bir sokak lezzeti olarak güzel, ıslak hamburger gibi düşün tek başına anlamsız ama o an güzel bir seçenek

Arkadaşlarla gece dışardayken mideniz kazındı yenir, içtikten sonra sabaha karşı yenir, denizden çıktın yenir
0
grimavi
(26.07.24)
Kumruyla 30 yaşımda tanıştım sayilir, ba yıl dım
0
abuzer
(26.07.24)
Kumru ekmeğin adı. Ben kahvaltılık versiyonunu seviyorum, içinde izmir tulum, iyi bi domates ve çok çok acı olmayan sivri biberle favori kahvaltılığım izmirdeyken. İzmir dışında da en çok özlediğim gıdalardan biri.

Ama senin dediğin ve "Çeşme Kumrusu" diye popüler olan tost versiyonu yaanii pek aramam. Onun yerine karışık İzmir sandviç yerim yumurtalı falan :d dediğin gibi kumru ekmeği tost yapılınca çok kuruyor.

Bi de kumru dediğimiz şey yani ekmek işte ekmeğin mayası, hamuru, susamlı olması falan ordaki olay ama günümüzde ne kadar dikkat ediliyor, tost yapıp içine kaşar vs koyunca tadı ne kadar alınıyor tartışılır. Beklentiyi yüksek tutmaya da gerek yok
0
nundu
(26.07.24)
Güzel olanı çok güzel oluyor bence ama ender bulunuyor.
0
peki madem
(26.07.24)
nerde yediniz, pasaj içinde nohut ekmeğinden yapılan yerde ekmeği tam tersine çok güzeldi, bir kere daha başka yerde deneyin derim. ilçe adını unuttum bu açık pasajlı dükkanların olduğu yerdi.
0
eja
(26.07.24)
Ben de sevmem o kumruyu.
Sevdiğim tek kumru peynir, domates, biber olan özellikle feribota binip yeneni daha güzel geleni.
0
logisticsmanager
(26.07.24)
Kumru ekmeğin adı +1 kumru sandviç dendiğinde kumru ekmeği ile yapılan sandviçten bahsediliyor. Tombik döner gibi.

İçerik olarak sizin bahsettiğiniz şey aslında yengen. Karışık sandviç olarak da satılıyor.

Bu teknik bilgiden sonra esas olaya gelirsek :D sadece insanlar beklentinizi çok yükseltmiş. Kendiniz öylesine rastlayıp yeseydiniz daha çok severdiniz bence. Neticede bu sokak yemeği ya da ayaküstü yenen bir şey; ânı kurtarmak için. Ne kadar güzel olabilir ki? En şahane yarım ekmek döner ne kadar şahane mesela? Bilemiyorum. Ben seviyorum, gayet yenebilir bir şey.
0
akhenaten
(26.07.24)
(16)

Ahlaksızlık görüyor musunuz etrafınızda?

michael_knight
Dünyanın her yerinde ahlaksızlık var, ama Türkiye’de ahlaksızlık sanki utanılacak bir şey olmaktan çıkmış gibi. İnsanlar, yaptıkları uyanıklıkları, hırsızlıkları ve yalanları bir marifetmiş gibi anlatıyor ve merakla takip ediliyorlar.- Siz de etrafınızda veya medyada övünçle ahlaksızlıklarını anlata
Dünyanın her yerinde ahlaksızlık var, ama Türkiye’de ahlaksızlık sanki utanılacak bir şey olmaktan çıkmış gibi. İnsanlar, yaptıkları uyanıklıkları, hırsızlıkları ve yalanları bir marifetmiş gibi anlatıyor ve merakla takip ediliyorlar.

- Siz de etrafınızda veya medyada övünçle ahlaksızlıklarını anlatan insanlara rastlıyor musunuz?
- Türkiye’nin bu konuda dünyanın geri kalanından daha kötü durumda olduğunu düşünmekte yanılıyor muyum?

Not: Ahlaksızlık derken seksle ilgili şeylerden bahsetmiyorum; seks konusunu dışarıda tutalım lütfen.
0
michael_knight
(26.07.24)
evet her yerdeler ve normalleştirmiş durumdalar.
şaşırıyorum
Türkiye, dünyanın kalanından kötü durumda değil bence genel olarak bir rezillik var. bence dünya üzerinde her yerde artık ahlaksızlık diz boyu.
0
mantarliborekk
(26.07.24)
geri kalmislikla alakali. ekonomi kotuyse hirsizlik ahlaksizliktan cikar, bunun gibi
0
ala09
(26.07.24)
Çok görüyorum geçende müdürlük sınavı hakkında konuşuyoruz. Konu mülakatlardan açıldı herkes torpil bulmanın peşinde. Dindar görünen namaz kılıp oruç tutanlar bile torpili savunuyor. Torpil kul hakkına girmez mi? diye sordum. Herkes ben torpil bulmasam başkası bulacak benim yerime girecek diyor. Artık herkese torpil mevzusu normal geliyor.
Böyle olunca kendimi enayi gibi hissediyorum. Dünyada bir enayi ben kaldım sanırım diyorum.
0
komando kani var bende
(26.07.24)
Ahlaklı insanlar her zaman azınlıktaydı. Şimdi de farklı değil durum. ahlak kelimesi farklı anlamda kullanılıyor artık, seks hiç bir Zaman ahlakla ilgili değildi zaten.
0
hasmetizm 2046
(26.07.24)
Ahlaksızlık olarak değerlendirdiğim şeyler görmüyorum, ama iş etiğine kendimce aykırı bulduğum çok şey oluyor. Adam otelde masaj yaptırıyor, şirkete fatura ediyor mesela. Bana ters. :)
0
auroraaurora
(26.07.24)
türkiye'de ahlaksizlik, adam kayirma, kücüp hesaplar pesinde kosma, torpil kol geziyor.

yere cöp atmak bile ahlaksizlik, terbiyesizliktir benim gözümde.

gecen sene yazin sahilde otururken önümden bir sürü süt misir, cekirdek falan satan cocuk gecti. bundan daha büyük bir ahlaksizlik olabilir mi? cocuklari koruyamiyoruz. bu zaten basli basina en büyük ahlaksizlik. sonra kirmizi isikta arabaya mendil falan satmak icin gelen cocuklar...

türkiye'de yasayabilmen icin bunlara göz yumman lazim. bu da ahlaksizliktir
0
sonsuz
(26.07.24)
sonsuz +1

Ben de kendimce ahlaksız bulduğum bir dünya şeyle karşılaşıyorum gün içinde. Dün mesela işlek bir sokakta yürürken yolun tam ortasında boş bir cam soda şişesi gördüm. O şişenin üstünden geçip lastiğini parçalayacak bir araç mutlaka olur. Bunu akıl etmek çok zor olmasa gerek. Tamam hadi, yine yere at çöpünü, geri dönüşüm falan hiç düşünme ama yolun ortasına da atma mesela. Bu tip detaylar beni çok rahatsız ediyor. Kolay çünkü o çöpü oraya atmamak.
0
sekizdokuzon
(26.07.24)
Ahlaksızlık yapmakla kalmayıp övünmek var. Arkadaş çevremde yok ama günlük hayatta denk geliyorum. En büyük sorun bunun ahlaksızlık olduğunu fark etmeyip/kabul etmeyip bunu pratik zeka, kurnazlık, yolunu bulmak vs. sanmak. Bir trafikte herhangi bir şey için sıra halinde bekleyenlerin yanından geçip ilerde bir yerde kaynak yapmak büyük ahlaksızlıklardan mesela.

İnanılmaz derecede normalleştirilmiş. Kaçak elektrik kullanımı, alınan yiyeceği farklı kategoriden göstererek yapılan KDV kaçakçılığı, vergi kaçırma, iftira, rüşvet, torpil, ayıplı mal satmak, dolandırıcılık hepsi ahlaksızlık ve hepsi iliklerine kadar işlemiş milletin.
0
nawar
(26.07.24)
Hani rusların meşhur bir sözü var ya;

çeçenden canını, azeriden paranı, rusdan karını.. diye

bu üç milletin 2 si türk...dünyada zirve yapmışızdır...
0
digits
(26.07.24)
sokağa, alışverişe, dışarı kısacası topluma çıktığımda her türlü ahlaksızlığı görüyorum. biri bin para. çöp atan, başkasını her türlü rahatsız eden, kendinden başkasını düşünmeyen vs.

ancak kendi çevreme baktığımda (kısıtlı bi iş, arkadaş ve aile çevrem var), böyle buram buram bi ahlaksızlık görmüyorum.

muhakkak yaptığımız yanlışlıklar ya da farkına varmadan verdiğimiz rahatsızlıklar oluyordur ancak o konuda oldukça dikkat ediyorum.

olaya ahlak/ahlaksızlık olarak değil de, başkasına herhangi bi konuda rahatsızlık vermek/kötülük yapmak olarak yaklaştım
0
biseysorcaktim
(26.07.24)
Görüyorum ve çok bunalmış vaziyetteyim.

Torpilden çok kere bahsedilmiş, ancak ne kadar bahsedilse az. Torpil saklanacak bir şey bile değil artık. Çok normal bir şey olmuş. Bu tür insanlara bunun ne kadar olağandışı bir şey olduğunu anlatamıyorum bile, garipseniyorum.

Sosyal medyada yapılan yorumlara bakıyorum, torpil ve din ilişkisi bile kurulmuş. Akrabaları, komşuları kollamak gerekir tarzı hadislerle bağdaştırılmış torpil artık. Adam kayırmak kollamak olarak görülüyor. Bu şahit olması çok yıpratıcı bir şey.

Özellikle alt gelir grubu erkekler arasında ise aldatmak son derece normal. Sadece alt gelir grubu aldatıyor demiyorum, her kesimde yaygın sadakatsizlik; ancak bu kişiler saklanmıyor. Hatta övünüyorlar. Her yerde anlatıyor bu "maceraları." Yazık evde eşleri oturup aile, çocuk düşünüyor. Bayramda falan ne yapmak gerekir bunlara kafa yoruyor. Zaten kocalarının sıkı denetimi altındalar. Kocalarsa her fırsatta "arada olacak tabi hocam" denen "kaçamaklar" peşinde. Sadakat diye bir şey yok. Sadakat olmadığı gibi eşlerin birbirine bakış şekli de çok çirkin. Resmen çirkin yani. Mide bulandırıcı. Bu insanlar aynı zamanda eşlerini her fırsatta aldatıp yine dinden imandan bahsedip cumalara falan gidiyor. Gerçekten insanın karnına kramp giriyor şahit oldukça.

Yine firmalarda kadın çalışanların arkasından yapılan muhabbetler tiksinti verici. Gerçek anlamda tiksinti verici.

Türkiye'de çalışma kanunu da boşuna var. Mavi yaka dışında nerdeyse kimse mesai almıyor. İş güvenlikçileri boşuna var. İş güvenliği önlemleri dalga konusu. İşverenler bunların gereksizliğine çene yorarken işçiler de bunlara uymamakla, iş güvenlikçilere verdikleri ayarlarla övünüyor. İhbar, kıdem tazminatları ödenmiyor, çok az yer ödeme yapıyor. Maaşlar elden veriliyor birçok yerde. Mavi yakanın aldıkları mesailerde de pazar mesaisi düşük veriliyor çoğu zaman. Esnaf vergi falan vermiyor. Kaçak işçi çalıştırılıyor birçok yerde.

Olmayan ne var ki?

İnsanlarda bir boşlamışlık... Herkes kendini nimetten sayıyor. Hakkında açılan suç dosyasıyla övünen tipler ortalıkta kol geziyor. Trafikte maganda dolu, çakarlı araç dolu. Makas atan dolu. Daha dün kamyonun biri kırmızı ışığı beklememek için kamyonla kaldırıma tırmanıp döndü döneceği yere. Kaldırıma çıktı ya kamyonla. 1 dakika fazla beklememek için.

Saya saya bitiremem. Gerçekten iğrenerek yaşıyorum.
0
akhenaten
(26.07.24)
sosyal(!) paylaşım yaptıkları mecralara bakarsanız ahlaksızlıkları anlatmayı geçin bunu övünçle sergiliyorlar bile, ülkenin özeti resmen. gecenin köründe drift atanlar, motor bağırtıp milleti rahatsız edenler ve işin trajikomik kısmı bunların binlerce beğeni alması. bunu beğenenler var ya düşünsenize binlerce.
0
Improbable
(26.07.24)
cahillik, fakirlik, açgözlülük, denetimsizlik, kutuplaşma ve dinin saptırılmasının doğal sonucu bu.
0
parka
(26.07.24)
mesela torpilli bir kadin vardi ben yuksek lisans yaparken. atiyorum Kars'ta ogretim gorevlisi ama Izmir'de doktora yapiyor.
Haliyle Kars'ta falan calismadan maas aliyor.
projeye eklemisler oradan da para aliyor.
yuksek lisansi, tezsiz, okulun yonetmeligine aykiri vs. vs.
doktora yaptigi bolum, onun lisans bolumunu normalde kabul etmiyor, yine usulsuz.

Zaten kendi saklamiyordu, ben de diger detaylari herkese anlattim. Diger arkadaslar da gariban yuksek lisans ogrencisi, atama bekliyor, ales vs ugrasiyor, tuzu kuru tipler degiller ama buna saygili davrandilar, hatta hocam falan diyorlardi ki torpilden bagimsiz kadinin birsey bildigi yok, turist gibi takiliyordu.
Bu bence onun yaptigi ahlaksizliktan cok daha buyuk ahlaksizlik.
buna kopek ceken bir tek ben vardim ve bilin bakalim kim dislandi?
0
spherical
(26.07.24)
Dünyanın başka yerlerinde farklı bir şey olduğuna pek de inanasım yok.

Sorun ahlaksızlık kısmından ziyade utanmama kısmı sanki. Yani ahlaksızlık kol gezse ama daha gizli saklı olsa bir dönüşüm mümkün dersiniz, ama pişkinlik ve utanmazlık var.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
adalet bakanlığına bağlı memurum, kurumun içinde öyle bir torpil dönüyor ki. yalakalar ve arkası sağlam olanları kayıran idare yüzünden kurumdaki düzgün iş yapan insanlar bıktı ve eah ben mi düşünecem devletin işini, ben mi kurtarıcam dünyayı ben de yapmıyom lan modunda herkes. şeflerden birinin yüzüne ben kendim direkt dedim sizin gibi insanlar yüzünden sistem çöküyor ülke çöküyor diye. hepinizin aq dedim iş yerimde odamdan çıkmıyorum midem bulanıyor ikiyüzlülerden.

ülkenin geneli de bu model, her şeyde her yerde ahlaksızlık var. hem hak yeme hem de çarpık ilişkiler anlamında. artık evimden de çıkmıyorum insan içine. ülke dışını bilemiyorum ama ülkenin çivisi çıkmış durumda malesef
0
a gun and a pack of sandwiches and nothing
(27.07.24)
(5)

Aşağıdaki PC oyunlarından hangilerini indirmeliyim?

inancsiz deve
selamlar, internet altyapısı olmayan bir yerdeyim.sınırlı mobil internetim var. toplam 45 GB internet ayırdım oyun için.aşağıya listemdeki oyunları ortalama boyutlarıyla yazıyorum. bana bir kombin yaparsanız sevinirim :)Watch Dogs Legion (40 GB)Batman Arkham Knight (30 GB)Days Gone (20 GB)Just Cause
selamlar, internet altyapısı olmayan bir yerdeyim.
sınırlı mobil internetim var. toplam 45 GB internet ayırdım oyun için.
aşağıya listemdeki oyunları ortalama boyutlarıyla yazıyorum.
bana bir kombin yaparsanız sevinirim :)

Watch Dogs Legion (40 GB)
Batman Arkham Knight (30 GB)
Days Gone (20 GB)
Just Cause 3 (20 GB)
Control (20 GB)
Sackboy A Big Adventure (20 GB)
Psychonauts 2 (20 GB)
Anno 1800 (20 GB)
Atlas Fallen (15 GB)
Vampyr (15 GB)
Sunset Overdrive (10 GB)
Pacific Drive (10 GB)
Half-Life Black Mesa (10 GB)
Nier Automata (10 GB)
Ghostrunner (10 GB)
Disco Elysium (10 GB)
0
inancsiz deve
(25.07.24)
orijinal mi indireceksiniz korsan mi?

repack versiyonlari oluyor belki kurulum yarim saat daha uzun oluyor ama yari boyutta oluyor dosyalar. Bazen o dosyalari indirip Steam dizinine atip da halledebiliyorsunuz ama tanimazsa bosa inmis oluyor.

Ek olarak hesaplarinizda eksiklikler var :( Anno 1800 88GB mesela ya da Watch Dogs Legion'da hq textures indirirseniz 80gb.


Ben disco elysium diyorum net her turlu olmali. +10GB
Eger Anno 1800u 20gb indirebiliyorsaniz kesinlikle onu da ekleyin +20GB
Bu kadar beyin kullandiktan sonra biraz da oyle bos bos takilmali aksiyon oyunu olarak Sunset Overdrive ekliyorum. +10GB

5GB da cebinizde kaldi :D
0
aguen
(25.07.24)
days gone, control, half life black mesa.
0
false pretension
(25.07.24)
Half-Life Black Mesa (10 GB)
Batman Arkham Knight (30 GB)
Disco Elysium (10 GB)

Bunları oynadım bu listeden. Bu sırayla tavsiye ederim.
0
nawar
(25.07.24)
@aguen hepsi fitgirl repack torrent ve işime yaramayan opsiyonel dosyalar çıkarılmış hali ;)
0
🌸inancsiz deve
(25.07.24)
Anno asiri zor ama keyifli bir oyun eger cheat ile oynicam dersen cheat internet istiyordu gecen sene pandemide oynayip sonra birdaha indirip oynamistm cok keyifli ama zor ilerliyor
0
eja
(25.07.24)
(18)

Kisinin memleketini sorup etiketi yapistirmak sizce dogru bisey mi?

Zetnikov
İlk zamanlar cok kiziyordum memleket soranlaraSimdi anliyorum ki cogu insan memleketine bakinca ortalama fikir sahibi olunabiliyorMisa A sehrinden gelenler genelde yalanciB sehrinden gelenler tutucu vs oluyor.Bu sekilde etiket yapistiran insanlarin memleket sormasina cok sahit oldumCok az da belki h
İlk zamanlar cok kiziyordum memleket soranlara
Simdi anliyorum ki cogu insan memleketine bakinca ortalama fikir sahibi olunabiliyor
Misa A sehrinden gelenler genelde yalanci
B sehrinden gelenler tutucu vs oluyor.

Bu sekilde etiket yapistiran insanlarin memleket sormasina cok sahit oldum
Cok az da belki hemseri cikmak icin soruyordur belki

Memlekete gore etiketi yapistirir misiniz yorumlariniz nedir
0
Zetnikov
(25.07.24)
yapıştırmam. çünkü bolca istisnalar oluyor
0
jelly bear
(25.07.24)
Memleket çok sorarım ama etiket yapıştırmak için değil. Hatta insanların bu amaçla memleket sorduğunu çok yeni öğrendim ve üzüldüm ben de böyle mi anlaşılıyorum diye :')

Ben muhabbet olsun, gidip gördüğüm bi yerse muhabbetini yapmak; görmediğim bi yerse de orayla ilgili bi şeyler öğrenmek için soruyorum çünkü coğrafya, şehirler vs ilgi alanım yani severim bu muhabbetleri.

Ha bi de yüz hafızam çok kötü olduğu için tanıştığım insanları memleketine göre pinliyip kafamda tutuyorum :d


edit: mesela ilkokul/lisede öğretmeninin meslek sormasının altında yatan amaçları da yıllaaar sonra, üniversite okurken falan öğrenmiştim ve şok olmuştum. Benim için gayet masum bir soruydu ve her okul döneminde severdim yani yeni gelen öğretmenin tanışmak için sıradan sorduğu soruları. Çok saf bi çocuktum, bundan rahatsız olabilecek arkadaşlarım olduğunu da fark etmemiştim ki sosyoekonomik olarak kötü bir sınıfta okudum ilkokulda :(
0
nundu
(25.07.24)
Farklı bölgelerin farklı kültürleri var bu doğru, sonuçta bir yerde yetişen insan "büyük oranda" oranın hayata bakışını farkında olarak ya da olmayarak ediniyor. Ancak aynı şehirde bile bir mahalle diğerini tutmayabiliyor. Sosyal statü, kişisel değerler vs. gibi şeylerin de etkisi var kuşkusuz. O kadar istisna var ki "memleket fikir edinmek için etkilidir" demek yanlış geliyor bana.

Ancak bazı meslekler bazı şehirlerde yaygın, şehirlerin ötesinde o şehrin belli bir köyünde yaygın hatta; bu kadar daralabiliyor kapsam. Onun için bu tip mesleklerde böyle bir yanılgı oluşuyor bence. Adam "X'liler" şöyledir diyor ama halbuki X'liler diye tanıdığı herkes birbirinin köylüsü. Haliyle çok benziyorlar ve o meslek içerisinde X'li birisi denildiğinde az çok fikir oluşuyor.

Ben sormuyorum, özel bir hissasiyetim de yok :D sadece merak etmiyorum.
0
akhenaten
(25.07.24)
Aklıma 'Var Bunlar' dizisindeki şu diyalog geldi:

- arkadaşım, kardeşim bak uzatmayalım olur mu? tamam mı? yani ben adanalıyım sinirlenince çok iyi bir insan olamıyorum
- ben de izmitliyim, sanayileşiyorum. ne ki şimdi bu!?


Dünyanın her yerinde vardır bu indirgemecilik. Tabii ki sağlıklı değil ama yapıyoruz.
0
sekizdokuzon
(25.07.24)
Etiket değil de az çok fikir sahibi olmak için öğrenmek isterim ama nerelisin diye sormam.

Örneğin çok belirgin bir olumsuzluk görmüyorsam üç şehrin insanına güvenirim.
0
hebanon
(25.07.24)
Bir de hayatımız boyunca onlarca kişiyle tanışıyoruz, çoğunu çok ayrıntılı tanımamıza, anlamamıza gerek yok. Öyle olunca da kaba bir sınıflandırma yapmak gerekiyor; cinsiyeti, memleketi, tuttuğu takım, burcu, boyu poşu vs. Genellikle insanla alakası olmayan izlenimler edinip sınıflandırıyoruz ama işte hayatımızı kolaylaştırıyor. Herkesi tanıyamaz, anlayamayız. İslevselse devam.
0
sekizdokuzon
(25.07.24)
Olumlu anlamda yapıştırırım :)
0
gabe h coud
(25.07.24)
Yapıştırmıyorum ama nereli olduğunu sorarım, bir fikir edinmeyi severim. Bu insanları kafamda sınıflandırmak için değil içinde büyüdüğü kültür üzerinden karakter yapısını az çok anlamak için yaptığım bir şey. Ben de dahil istisnalar çok çıkıyor. Artık eskisi gibi kendi içine kapalı kültür nerdeyse kalmadı.
0
muhayyer divan
(25.07.24)
Ünivetsiteye kadar saçma bulurdum, üniversiteden sonra anladım ki haklılık ve doğruluk payı var maalesef. Tabi ki istisnalar var ve memleket insanı kötü de yapmaz ama belli tipik özelliklere sahip olunuyor.
0
black holes in the sky
(25.07.24)
Eğer mikro milliyetçilik yapıyorsa ya da anne-babası o memleketten ilgili kişi doğmadan yaklaşık 10 yıl önce ayrılmadıysa memleket üzerinden ön yargılı yaklaşmak çok büyük oranda tutuyor. Aksi halde doğru tespit ihtimali çok düşük. Her halükarda burç sorup genellemekten çok daha akıllıca bir hareket.

Ek bilgi: kimseye memleketini sormam.
0
nawar
(25.07.24)
Ben hiç bilmem ki nerenin insanı nasıldır.
Bir etiket yapıştıramayacağım için de sormam ve önemsemem.

Kafamda bazı cümleler var mesela;
Konya insanı çok kapalı dindardır.
Kayserili kesin pintidir...

Bunlar bana çok garip geliyor, bir karakter yapısını bir ille bağdaştırmak çok saçma bilmiyorum.
Kimseye nereli olduğunu sormam.
Bana sorulunca da garip karşılıyorum ne bileyim ben İstanbul'da doğdum ve burada yaşadım, ailemin kütüğü bir yerde diye oralı mı oluyorum saçma. Bunu kabul etmiyorlar illa soruyorlar baban nereli, annen nereli o zaman diye. Bu ısrar ne.

Ben bir de il milliyetçiliği sevmem, bunlar övünülecek gururlanılacak ya da tersi utanılacak şeyler değil. Anlamıyorum bu konuyu kafam çok karışık.
0
mutekebbir
(25.07.24)
çok saçma bence de. ben de afyonluyum ama önünden geçmişliğim yok. kütük orada yani.
yalnız nedense erkekler pek bir meraklı ve hakim memleket konularına. işte atıyorum "sivaslı mı aaa onunla çalışılmaz" veya "antepli mi aman onlar hırsız oluyor" şehirleri attım da böyle muhabbetler çok duyuyorum.
0
neira
(25.07.24)
ben yapıştırırım. memleket karakter ve yaşam tarzı konusunda ipucu veriyor
0
abelardo
(25.07.24)
Taksiciler cok yapiyor tam lafi sokucaklar memleket soruyorlar once bakiyorlar arkan saglam mi ondan sonra boşalmaya başliyorlar sana
0
🌸Zetnikov
(26.07.24)
ben yapıştırırım ve genelde de tutar
0
mantarliborekk
(26.07.24)
Ben çorumluyum :D ve yeterince naif, düzgün bir insanım, küfür dahi etmem. Muhafazakar da değilim. Babam da öyle.

Ama memleketi söyleyince bi garip oluyor.
0
ananiyimioguz
(26.07.24)
@ananiyimioguz

bizim burada "senin yaptıgını corumlu yapmaz" diye bi söz var. nedenini bilmiyorum. aydınlatabilir misin?
0
🌸Zetnikov
(26.07.24)
@ Zetnikov, bir sürü varyasyonu olsa da aslında kayserilere sallayacakken çorumlulara da denk gelmesi olayıdır.

Genelde hikayede biri birine ufak da olsa ihanet ediyor, aldatıyor, hırsızlık veya düzenbazlık yapıyor. Sonra aynı adam kayseriliye denk geliyor. kayserili daha beterini yapıyor ve diyor ki "pü senin ben anon senin yaptığını çorumlu yapmadı be!"

çorum olarak biraz kırıldım açıkçası www.youtube.com

yani "çorumdan zaten adam çıkmaz onu anladık da senden de bu kadarını beklemiyordum" gibi bir anlam çıkıyor.
0
ananiyimioguz
(27.07.24)
(5)

yurtdışı alışverişinde 150 euro sınırı pazar yerlerinde yok mu?

istististist
n11, amazon com tr gibi pazaryerlerinde satılan ve fiyatı 150 euro üzeri olan ürünlerde, türkiye'ye gönderilebileceği yazıyor. gümrük işlemleri de tamamen kendileri tarafından mı hallediliyor? yani bu sitelerden alacağım 150 euro üzeri herhangi bir ürünün gümrüğe takılma ihtimali yok mu?
n11, amazon com tr gibi pazaryerlerinde satılan ve fiyatı 150 euro üzeri olan ürünlerde, türkiye'ye gönderilebileceği yazıyor.

gümrük işlemleri de tamamen kendileri tarafından mı hallediliyor?

yani bu sitelerden alacağım 150 euro üzeri herhangi bir ürünün gümrüğe takılma ihtimali yok mu?
0
istististist
(25.07.24)
gümrüğe takılmadan gümrükteki vergisini peşin ödediğin için geliyor diye biliyorum.
0
erty_ksk
(25.07.24)
oralardan yapılan alısverişler de gümrüğe tabi ve evet 150 euro sınırına takılırsın. ithalat depozitosu ile vergiyi önden almış oluyorlar ama yine şahış ithalatı gerekecek gelince, yok gümrükçü yok beyanname vs vs. X2 masraf ile alabilirsin en iyi ihtimalle
0
delidiyorum
(25.07.24)
bu siteler yurt dışından 50 bin lira tutarında ürün de satarlar ancak ürün gümrükte takılırsa sizin başınıza patlar. Amazon Türkiye İthalat Gümrük Sınırlamaları başlığı altında açıklamada da bulunmuş ancak çoğu tüketici bu linki fark etmez bile, çünkü ürün satın alma aşamasında kenara bir yere koymuşlar:

Siparişinizin gümrükte ek bir işleme tabi olması veya takılması riskini önlemek için lütfen aşağıda yer alan bilgileri dikkatlice okuyun.

Ürününüz aşağıdaki durumlarda gümrükte takılabilir:

Ürünü teslim alacak kişinin isim ve adres bilgisini eksik veya yanlış girdiyseniz,
Ürünü teslim alacak kişi için bir şirket veya işletme adresi belirttiyseniz,
Satın alma işlemi sırasında TCKN bilgisini eksik veya hatalı girdiyseniz,
Bir ay içerisinde 5 adetten fazla sipariş verdiyseniz,
Aynı üründen tek siparişte 2 adetten fazla talep ettiyseniz,
Satın aldığınız ürün 30 kg’nin üzerindeyse,
Satın aldığınız ürünün fiyatı ve vergiler toplamı 150 EUR üstündeyse,
Eğer satın aldığınız ürün kitapsa ve ürünün fiyatı ve vergiler toplamı 1500 EUR üstündeyse ürünleriniz gümrükte takılabilir.

İlgili Link: www.amazon.com.tr
0
s0phiesw0rld
(25.07.24)
türkiye'ye gönderilmesinde değil olay, türkiye'ye giriş yaptıktan sonra gümrükten geçmesi sorun. ürün işlemler için gümrük müşavirliğine devredilir, müşavirlik firmasına ücret ödeyip işlemleri yaptırmanız gerekiyor. astarı yüzünü geçebilir yani.
0
elorelia
(25.07.24)
ticaret.gov.tr

3.Soru: Posta/hızlı kargo yoluyla gönderilen eşyanın tek başına kıymetinin 150 Avro’yu aşması halinde ne işlem yapılır?
Cevap: Ağırlığı brüt 30 kilogramı ve bedeli 150-1500 Avro arasında kişisel kullanım için gelen, ticari miktar ve mahiyette olmayan eşya için hızlı kargo operatörleri sizin adınıza detaylı beyan vererek işlemi gerçekleştirebilmektedir. Bu kapsamda eşyanın ithalat vergilerinin ödenmesi ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir. Bununla birlikte, operatör firmaları gönderi geldiğine dair bildirimin tarafınıza yapıldığı tarihten itibaren ardiye, müşavirlik v.b. ücretleri talep edebilir.
4.Soru: Posta/hızlı kargo yoluyla gönderilen eşyanın tek başına kıymetinin 1500 Avro'yu aşması halinde ne işlem yapılır?
Söz konusu eşyaya yürürlükte olan ithalat vergilerine ilişkin oranlar uygulanacaktır.
0
nawar
(25.07.24)
(11)

iş başvurularında neden maaş yazmıyor?

hsktr
sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...
sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...
0
hsktr
(24.07.24)
maliyeti düşürmek.
0
jelly bear
(24.07.24)
Mehmet hakli, calisanlarin maasinin paylasmasini da ayip/yasak olarak goren bircok yer var. Ayni sebep. Kimsenin gelip de, falanciyla ayni isi yapiyorum, neden daha az aliyorum sorusunu cevaplamakla ugrasmak isteyecegini sanmiyorum. Ozune inilince hep acik acik soylenmek istenmeyen seylerden kacinma goruyorum.
0
mbond
(24.07.24)
İşinize gelmeyen, sizi zarara sokacak bir şeyi yasal zorunluluk olmadıkça yapmazsınız çünkü, neden yapasınız ki bunu?
0
akhenaten
(24.07.24)
Bu biraz kültürle, biraz da ekonomiyle alakalı. Ekonomisi stabil, enflasyon oranı düşük ülkelerin bazılarında ilanlarda maaç aralığı yazıyor çünkü piyasadaki maaş belli. Bu maaş hiçbir zaman içerde aynı işi yapan insanlarından uçuk derecede yüksek olmuyor. Halbuki enflasyonun yüksek olduğu Türkiye gibi bir ülkede piyasadaki maaş ortalaması içerdeki maaşlardan daha hızlı artıyor. Maaş gizliliği geyiği biraz da bu "Mevcut çalışanların maaşını enflasyona ezdiriyoruz ama yeni aldığımız elemanlara piyasadaki yüksek maaşı veriyoruz, aman herkes çenesini tutsun da huzursuzluk çıkmasın" durumu. Ha işe yarıyor mu? Kimse salak olmadığı için yaramıyor tabi ki.
0
salihdt
(24.07.24)
Türkiye özel sektörü köle aradığı için asla yazmaz.
0
ferenc
(24.07.24)
Cunku yazacaklari maas cok dusuk olacak ve kimsede basvuru yapmayip s*k gibi ortada kalacaklari icin.

Bide sen basvurunca onlar seni secmis oluyor yada eliyorlar buda ayri bi zevksel döngü

Sen is ariyorken mecbur basvuruyorsun diyelim cagirdilar seviniyorsun gidiyorsun sana asgari ucret vericez diyorlar sende o kadar yorulmusun zaten kabul ediyorsun

WELCOME TO KÖLELİK OWWWW YEEEAH BRO
0
Zetnikov
(24.07.24)
1- Çalışanın maaş bilgisi de kişisel veridir. Siz o işe başvurup girdiğinizde, firmanın çalışanları ve ilanı görenler dahil herkesin maaşınızı öğrenmesi gibi durum ortaya çıkıyor.
2- Firmaların bazı pozisyonlar ve işlerde görece bazılarında ise net bütçeleri olur. Bunların bir kısmı başka ihtiyaçları karşılamak için ayrılan bütçeden geri döner. Kalan durumlarda ise firmaya kar olarak döner.
3- Mevcut çalışanların, benzer pozisyonlardayken farklı maaşlar almaları sebebiyle zam talebi ile gelmesinin önüne geçmek.
4- O pozisyona başlayan Olabildiğince düşükten maaş vermeye çalışmak. Bu da anlaşılabilir. Sonuçta burada da ilanlarını ve duyurularını gördüğümüz gibi herkes her işi en ucuza yaptırmaya çalışıyor. Hepimiz bir tamir işi olduğunda son derece kalifiye bir ustaya 50000 TL'den iş yaptırmak yerine 5000 liraya iyice öldürmeyecek usta arıyoruz sonuçta.

Vicdan ve mağduriyet sıralaması ile yazdım :)
0
nawar
(24.07.24)
çünkü düşük yazsa kimse başvurmaz, ayrıca aynı pozisyona sahip şirketler arasında açık bir rekabet olur ve maaşlar yükselir.

yüksek yazsa düşük maaşa razı olan adamları kandırıp düşük maaş veremez.
mesela o pozisyon için bütçesi 100bin lira olan şirkete başvuran adam bunu bilmezse 70bin lira isteyebilir, şirket 30bin lira daha düşük maaşla eleman çalıştırmış olur. köle arayan özel sektör için bulunmaz nimet
0
abelardo
(24.07.24)
yaklaşık 1 aydır yeğenimle almanya'da ilanlara bakıyoruz. bazı ilanlarda saat ücreti yazıyor bazılarında maaş aralığı brüt olarak tabiki. bazılarında ise hiç yazmıyor. zaten çalışanlar da birbiriyle maaş konuşmuyormuş hiç. türkiye'deki durum ise bambaşka yukarda arkadaşlar yazmış zaten.
0
izole
(24.07.24)
Mehmettheslim+1

almanya, abd, türkiye fark etmez. bunun tek sebebi pazarlıkta çalışan kısmın elini güçlendirmemektir. bakın kaç ay önce yazmışız: eksisozluk.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.07.24)
Isveren, isciyi daha iyi somursun diye.
0
Kittie
(25.07.24)
(13)

63 yaşında anneme dadanan sapık, ne yapalım?

dejame
90'lı yıllarda annem çalışırken aynı birime Tokat'tan birinin tayini çıkıyor. Bu kadın geldiği günden beri herkesin kendisine büyü yaptığını iddia ediyor, her yerde domuz kanı olduğunu söylüyor, sürekli kendini zehirlemeye çalıştıklarını öne sürüyor.1995 gibi bu kadını memleketine geri yolluyorlar,
90'lı yıllarda annem çalışırken aynı birime Tokat'tan birinin tayini çıkıyor. Bu kadın geldiği günden beri herkesin kendisine büyü yaptığını iddia ediyor, her yerde domuz kanı olduğunu söylüyor, sürekli kendini zehirlemeye çalıştıklarını öne sürüyor.

1995 gibi bu kadını memleketine geri yolluyorlar, aradan 30 yıl geçtikten sonra bize bir telefon geliyor. Bu kadın annemi bulmak için Aydın'a gelmiş, her yerde annemi arıyormuş. 8 sayfalık bir mektup bırakmış, hayatını mahvettiğini ve sürekli kendisini zehirlemeye çalıştığını söylüyormuş. Sanırım polise de gitmiş, 30 yıl önceki sanrılarını anlatıp annemi şikayet etmiş ama polis bu kişiyi başından savmış duyduğumuza göre.

Üstelik ailem o kadar naif ve kimseye zararı olmayan, inanılmaz kibar insanlardır ki, bu olay karşısında gerçekten sinirlerim bozuldu.

En büyük kaygım bu kadının anneme fiziksel zarar verme ihtimali. Polise gitsek bir şey olmayacak. Kadın şizofren gibi bir şey anladığım kadarıyla. Ne yapsak?
0
dejame
(24.07.24)
Kadının ailesi ile konuşma imkanınız var mı? Eşi, çocukları vs? Annenize sahip çıkın, saçma şeyler yapıyor demek işe yarayabilir.
0
amortisman
(24.07.24)
Ne kadar özenli yaşarsa yaşasın insan bir şekilde böyle saçma sapan, hiç olmadık bir şeyin içine düşebiliyor. Çok üzüldüm yaşadıklarınıza.

Bu tip sanrıları olan insanlarla iletişime geçip aktif uzaklaştırma yöntemlerine başvurursanız kafasındaki senaryoları daha da artıracak malzeme vermiş olursunuz sadece. Polise başvurun, şimdilik bir şey yapmayacak olsalar bile aşama aşama şikayetçi olursanız her şey patlak verdikten sonra bir anda başvuru yapaya kıyasla daha rahat ve tutarlı bir süreç olur. Ayrıca elinizde gösterebileceğiniz, bir sürece yayılmış daha sağlam kanıtlarınız olur bu kişi iyice saçmalamaya başlarsa.
0
akhenaten
(24.07.24)
Ailesi bulunmalı ve hastaneye yatırmaları sağlanmalı.
Resmi makamlar en azından bunun için yardımcı olabilir belki.
Şikayet dilekçesi verin.
Telefonla arayan kim?
0
pro9it9is9
(24.07.24)
direk bulup uzaktan gözleyin. tehlikesiz biriyse gidin konusun. tehlikeliyse toplanıp zorla otobüse bindirip gözünü korkutup memleketine postalayın.
0
xrated
(24.07.24)
Siz yinede polise gidin şikayetçi olun, her ihtimale karşı şikayeti siz yapın annenizin adresini vermeyin birşekilde ulaşmayı başarırsa adrese.

delinin ailesine ulaşsanızda bişey olacağını düşünmüyorum demekki ailesi başından atmış bu kadını yoksa nasıl şehir değiştirsin.

benim sık geçtiğim bir yerde böyle olay olmuştu, deli evinden kaçıp milleti kovalıyordu, geçen gün birisi ayağını kötü kırmış yine bu deli yüzünden ambulans gelmişti. ilk kaçtığında bildirilseydi böyle problem olmazdı.
0
eja
(24.07.24)
ne demek zarar verebileceği durumda değil ya? bu ülkede bir kadın şizofren biri tarafından katana ile öldürüldü! mental rahatsızlığa sahip bireyler zarar verme yetisinden yoksunmuş gibi bir algı yaratıp zarar verebilecek önerilerde bulunmayın lütfen.

mektubu nereye bırakmış? telefon kimden geldi size, direkt kadının kendisinden mi? polise gidip şikayetçi olun, bunlar sizi rahatsız ettiğini kanıtlamanıza yetecek sebepler. uzaklaştırma kararı çıkarttırın. annenizi yalnız bırakmayın. kadın size tekrar ulaştığında da tutuklanır zaten.
0
nolmus yani
(24.07.24)
kadini korkutun ama yüzyüze yapin bunu. yazili falan asla degil. düs yakamizdan yoksa senin üstüne yedi alemin cinlerini salariz, kirk bela büyüsü yapariz, ne bu dünyada ne öte dünyada cözebilen yoktur onu, falan diyin. bizi arar sorar, geldigimiz sehre gelirsen seni lanetleriz diyin.

kirk bela büyüsü nedir ya da yedi alem nerelerdir ben de bilmiyorum ama anladiniz demek istedigimi. arastirarak bulamayacagi seyler sallayin kadina ki korksun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.07.24)
şikayetçi olun, ailesine vesaire siz kendiniz ulaşmaya çalışırsanız ailesi de sorunlu tiplerse konu bambaşka noktalara gider, kendinizi belalı/sorunlu tiplerin ortasında bulursunuz. her ne yapılacaksa resmi yollardan ilerlemeye çalışın. sakın kendiniz kadını bulup kolundan tutma, otobüse bindirmeye çalışma vesaire hareketlerde bulunup haklıyken haksız duruma düşmeyin.

uzaklaştırma kararı bu gibi durumlarda da geçerli olabilir, bunu da araştırın.

edit: paranoid şizofreni teşhisi olan bir ablam vardı, öyle bela okuma, korkutma falan daha çok trigger eder onları. sakın diyorum, sakınnn.
0
Phoebe
(24.07.24)
polise şikayet ve twitterdan olayı yaymak geldi aklıma. eşi dostu varsa gelsin toplasın kadını, böyle şey mi olur. akıl hastaları bildiğim kadarıyla bir yakınına zimmetleniyor, onun sürekli denetimi altında olması gerekiyor.
0
titanyum22
(24.07.24)
bu insan paranoyak sizofren muhtemelen.

annenize zarar verebilir. kesinlikle uzak durun.
yüzlesmek, yok üzerine cin salarim falan sacma sapan düsüncelerini iyice tetikler.
0
sonsuz
(24.07.24)
Sakın tedbir almayın bırakmayın. Hiçbir iletişime de geçmeyin, herhangi bir cümlenizle kolayca tetiklenebilir.

Ayrıca annenize zarar verebilecek durumda değil diyen kişinin kendisi de bir şizofren, bu insanların vereceği dönüşü olmayan zararları bu saçma sapan önerilerden bile anlayabilirsiniz. Bu ülkede bir kadın sokak ortasında ruh hastası bir şizofren tarafından kılıçla öldürüldü yahu.

Yaşadığınıza çok üzüldüm. Bazen insan çaresiz kalıyor, o yüzden bu tarz mental rahatsızlıklara sahip insanların çok büyük bir kısmının tecrit edilmesi gerekli.
0
duygusalatasi
(24.07.24)
Belli ki zihinsel-psikolojik sorunları var ve Annenize zarar vermeye teşebbüs etme ihtimali yüksek. Ailesini bulmanın pek bir faydası olacağını sanmıyorum. Ailelerindeki tedavi görmesi gereken kişileri saklama ya da belki düzelir diye evlendirme, evde tutma, işe sokma ya da yoksayma gibi aptalca hareketleri var ülkemdeki insanların. Ailesi zaten belirli bir kavrama seviyesinde olsa çoktan tedaviye yöneltmişlerdi.

Cin musallat olması, çarpması, nazar göz vs. söz konusu olunca koşa koşa hacı-hoca tecavüzüne uğramaya gidenler söz konusu psikiyatri yolu olunca 400 takla atıyor. Kolluk kuvvetlerine haber verin konuyla ilgili. Gerçi ne olur ne olmaz diye ailesi ile iletişime geçmeniz belki kısa bir süre için başkasının başına bela olmasını sağlayabilir.

Annenizin naif ve kimseye zararı olmayan olmasına gerek yok. Her yerde domuz kanı olduğunu ve kendisine büyü yapıldığını iddia ederek 30 yıl boyunca buna takılı olan biri ile sokaktaki rastgele bir insan arasında taraf tutacak olsam da sokaktaki insanı tutarım zaten.
0
nawar
(24.07.24)
tehlikeli bir durum. yakinlarina ulasilmali ve tedavi almalı +1
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.24)
(6)

Marketteki fiyat farkını kime şikayet edebilirim telefon ya da online?

Cesario
Böyle bir birim var mı tüketici mahkemesine gitmeden?30 tl yazan sodayı kasaya gelince 55 tl olduğunu gördüm, ödedim. Sen yanlış görmüşsündür dediler.Kontrol ettim 30 yazıyor. Kasa kapandı falan dediler yarın öğlenden sonra fiyat farkını veririz falan dediler pişkin pişkin.25 tlsinde değilim de yapı
Böyle bir birim var mı tüketici mahkemesine gitmeden?

30 tl yazan sodayı kasaya gelince 55 tl olduğunu gördüm, ödedim. Sen yanlış görmüşsündür dediler.

Kontrol ettim 30 yazıyor. Kasa kapandı falan dediler yarın öğlenden sonra fiyat farkını veririz falan dediler pişkin pişkin.

25 tlsinde değilim de yapılan muameleye uyuz oldum.

Cimer, bimer, maliye vs şikayet edebiliyor muyuz fiyat farkını online ya da telefonla?
0
Cesario
(23.07.24)
Eğer zincir marketse en hızlı ve sorunsuz sonuç alma ihtimaliniz markanın müşteri iletişim merkezine şikayet iletip oradan çözüm beklemek olur. Bu noktada çözüm olmazsa bu konuşmayı / yazışmayı da alıntılayarak cimere yazarsınız ancak şikayetin doğası gereği çok bir sonuç çıkmaz. Gerekli uyarılar yapılmıştır diye bir dönüş alırsınız zannediyorum.
0
akhenaten
(23.07.24)
Fiyat farkını değil de marketi şikayet et bence. Bu nasıl bir laubalilik?
0
nawar
(23.07.24)
ben fırın ekmeği pahalıya satıyor diye şikayet etmek için aradım fakat serbest piyasa, yapacak bişi yok cevabını aldım.
0
neira
(23.07.24)
ha pardon postu okumamıştım. etiketleri yanlış yere koyabiliyorlar ya da kasada fark edeceksin başka türlü bir yolu yok. geçen gün başıma geldi ve kasadaki adam "eee şimdi ne yapacağız" diye bana sordu :D
0
neira
(23.07.24)
muameleye bir şey diyemem ama başında sahibinin durduğu mahalle bakkalına gitmediyseniz personelin bi kastı yok bu durumda. zammı onlar yapmıyor, işin işleyişine onlar belirlemiyor.
0
elorelia
(24.07.24)
Dün trt de ticaret bakanının röportajı vardı. Bakanlığın ihbar hattı mevcut. Alo 175. Arayın yönlendirirler muhtemelen.
0
o kadar da degil aga
(24.07.24)
(18)

Selamın Aleyküm

michael_knight
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?Sizce nasıl olmalı?
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?
Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?

Sizce nasıl olmalı?
0
michael_knight
(22.07.24)
ben karşımdakinin eğitim seviyesine göre ve günlük kaç insan gördüğüne göre selam veriyorum. pazarcıya dolmuşçuya bakkala selamınaleyküm diyorum. bende para olduğunu sezdiği anda beni yolacak birine mutlaka selamınaleyküm diyorum. böyle demezsen "aha entel dantel geldi, bunda para vardır" derler. örnek: sanayi.

diğerlerine merhaba, kolay gelsin, iyi akşamlar vb
0
AWD
(22.07.24)
Demiyorum. Muhafazakarlik bir yana kadinlarin diyecegi bir laf gibi gelmiyor bana. Muhafazakar da degilim. Ama soyleyenler oluyor tabii mesela basi kapali bi teyze adres soracak s.a. diye baslayabiliyor. A.s. diyorum tarzim olmasa da.

Bence hic kimse kullanmasin. Turkce degil sonucta.
0
Kittie
(22.07.24)
Çol yadırgamayacağını düşündüğüm herkese, her ortama girerken selamın aleyküm diyorum. Özellikle büyüklerime. Tutup 60-70 yaşında adamlara “Selamlarrr” diye gelmek hoşuma gitmiyor.
0
hrvl
(22.07.24)
Demem. Müslüman değilim. Arap da değilim.

Çevremde sa diyecek kimse yok. Biri ayda yılda bir bana derse sorun çıkartmam as derim.
0
gabe h coud
(22.07.24)
Türküm, müslümanım, "selamı yayınız" diye bir hadis-i şerif vardır ve Selam Allah'ın isimlerindendir, birine selam vermek ona "benden sana zarar gelmeyeceğini taahhüt ediyorum" anlamına gelen bir söz vermektir ve yerine getirmek de gerekir. Bu sebeple selamı yaymak adına muhakkak selamlaşırım ama çok büyük çoğunlukla "selamlar" derim. Özellikle bir mekana girerken. "selamün aleyküm"ü evde kullanıyorum, sabahları uyanır uyanmaz mutfakta olduğunu bildiğim anneme sataşırken :)

Bana göre "selamlar" ya da "selam" iyidir, selam vermekle verilmiş bulunan sözü tutmak şartıyla. O sözü tutmayacaksa insan hiç selam vermesin daha iyi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Demiyorum. Arap mıyım da diyeyim.
0
pianeta
(22.07.24)
selam vermem ama selam alırım, cinsliğin lüzumu yok.
0
dr doofenshmirtz
(22.07.24)
sadece babamla selamlaşma şeklimizdir. başkasıyla kullanmıyorum ama diyen olursa aleykümselam derim geçerim kasmam. arapçı değilim de yani artık bunun bizim dilimize yerleşmiş bir ifade olduğunu düşünüyorum. çok şaapmamak lazım.
0
titanyum22
(22.07.24)
Kendim ateist bir insanım bir ortama girerken genelde "merhaba" derim ama bana biri selamın aleyküm derse de nezaketen aleyküm selam der geçerim bunu karakter meselesi yapmam.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
Demiyorum. Çünkü arap değilim. Kullananlara karşı da aşırı ön yargılıyım. Genelde merhaba diyorum. Selam demekte de sorun yok. İkisi de arapça kökenli olsa da Türkçeye geçmiş kelimeler. Araplaştırmanın gereği yok. Duyduğumda ön yargılı oluyorum. Tatavasını çekmemek için tipine göre aleykümselam, as ya da selam diyorum. Etkileşimi başlatmaya sebep olan konudan 1 saniye fazla geçirmek istemiyorum.

@muhayyer divan'ın dediği gibi "es-selam" Allah'ın adlarından biri. Barış getiren anlamında. Selam (Salam) ise kelime olarak barış ve esenlik zaten. Haliyle selam deyince karşısındakinin kafir olduğunu düşünen ve cevap vermeyen ama selamın aleyküm deyince "ALLAH'IN SELAMINI VERİYORUZ ONU DA MI ALMIYORSUNUZ? TÖVBE TÖVBE" diyen çomarları adam yerine koymuyorum.

Bu arada sırf Arapça değil. Datee çıkmak, lovebombing yapmak falan gibi lümpen İngilizce-Türkçe karışımı ifadelerden de rahatsız oluyorum. Türkçesi olmayan ya da anlamı uzak kalan şeylerde kullanılmasından o kadar rahatsız değilim tabii. Yapacak bir şey yok.
0
nawar
(22.07.24)
kaleci saçlı forvet icardi +1
0
baldan kaymak
(22.07.24)
merhaba diye cevap veririm :d
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
Tanıdığım biriyle selamlaşırken ya da biri bir şey soracağı zaman ağız alışkanlığıyla doğal şekilde söylerse karşılık veriyorum. Ancak bazen bunu ideolojik kullananlar var. Yolda random tipler durduk yere selam veriyor. O zaman sert bir bakış atıp devam ediyorum. Bu insanlardaki bu kadar yakınlaşma isteği, bu kadar her yerde bir temas kurma dürtüsü çok rahatsız edici. Selamı yayın diye hadis varsa bile eminim önünüze gelene selam verin anlamında söylenmemiştir, yeri geldiğince selam verilmesi istenmiştir. Çünkü tuhaf yani. Kimse böyle bir şey istemez kimseden. Birileri yine kendine vazife çıkarıp en müslüman benim kafasına girmiş belli ki.

Kendim kullanmam.
0
akhenaten
(22.07.24)
Herhangi bir yere girerken merhaba der geçerim, selamün aleyküm demem, bende anısı var, lisede yatılı okurken cemaatçi tipler pansiyondaki odalara girerken yüksek sesle selamün aleyküm derlerdi, aleykümselam demediğinde de triplere girerlerdi, hey gidi günler:)
0
blue rebel motorcycle club
(22.07.24)
Müslüman değilim. selamın aleyküm'ü, kültürel bir alışkanlıkla kullanan köylü bir amucaysa örneğin tabii ki aleyküm selam diye karşılık veririm ama bu genelde çok küçük bir kesimi oluşturur. Onun dışında selamın aleykümü kültürel bir asimilasyon olarak kullanmaya çalışan pek çok dallama mevcut, onlara merhaba poğaçacı şeklinde cevap veririm genelde.
0
thracia
(23.07.24)
Ben de dalgasına esselamu aleyküm ve rahmetullah diye girerim bazı ortamlara. 3 kez tekrar ediyorum hatta. :) Şunun selamı var dediklerinde aleyküm selam derim. Kasmıyorum.
0
auroraaurora
(23.07.24)
bunun arap olmakla ilgisi yok, selam ve merhaba kelimeleri nasıl Türkçeye yerleşmişse yüzyıllardır kullanılan selamun aleyküm ifadesi de Türkçeye yerleşmiştir. Araplar başındaki Elif lam takısı ile birlikte esselamu aleykum olarak kullanır zaten bizden farklı olarak. Selamlaşmayı Peygamber efendimiz tavsiye ediyor, bu her selamun aleyküm diyenin müslüman olması gerektiği anlamına gelmiyor. zira yahudiler de ibranicede neredeyse aynı olan şalom aleyhim ifadesini kullanır.
merhaba diyene aleyküm selam diyip kıllık yapmam, selamun aleyküm dediğimde merhaba diye karşılık verene kıllık yapmam ama selam vererek girdiğim yerde adam buyrun diye karşılık veriyorsa ayar olurum. nasıl karşılık verdiğin önemli değil be adam, nezaketen bir karşılık ver en azından. sözün özü, elimden geldiğince selam veririm.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
bana selam verildiğinde aleyküm selam derim ama kendim hiçbir zaman s.a demedim kimseye. sonuçta bu da bir selamlaşma şekli, sadece dili farklı. çok düşünmüyorum üstüne bu yüzden. inançsız olduğumu bilen tanıdıklarım da farkında olmayarak bu şekilde selam veriyorlar. insanlarda "selam", "merhaba" deme kültürü pek yok sanırım...
0
dilhun
(23.07.24)
(20)

Abur cubur yiyor musunuz

Kediyi üzdün
Yiyorsanız neler? Önereceğiniz, görece piyasadaki en ünlü malum markanınki gibi sağlıksız olmadığını düşündüğünüz, arada derede kalıp adı duyulmamış ama über leziz olan junk foodunuz varsa paylaşıverir misiniz? Ben en son Eti burçak serisine taktım. Tatlı tuzlu hepsi çogzel geliyor bana. Abartmadan
Yiyorsanız neler?
Önereceğiniz, görece piyasadaki en ünlü malum markanınki gibi sağlıksız olmadığını düşündüğünüz, arada derede kalıp adı duyulmamış ama über leziz olan junk foodunuz varsa paylaşıverir misiniz?

Ben en son Eti burçak serisine taktım. Tatlı tuzlu hepsi çogzel geliyor bana. Abartmadan yemeye çalışıyorum arada bir. Probise obsesifimdir. Bir de yer fıstığı çok sevdiğimden bidolu gofretine hastayım.

Bunlar hep palm dolu ben yemiyorum diyorsanız alternatifleriniz neler?
0
Kediyi üzdün
(22.07.24)
Arada eti puf, sık sık çekirdek ve patlamış mısır yiyorum. çok tatlı krizim gelirse de coco star, tadelle veya gofrik. ama bu sıcakta çikolatalar eriyor o yüzden yiyesim gelmiyor.
0
oekuklu
(22.07.24)
Çoğu abur cubur aklımda yemek yokken aç değilken bir parça yemek beni birden acıktırıyor

Ama favori abur cuburum eti susamlı çubuk, uzun yola çıkacaksam gün boyu dışarıda olacaksam yanıma bir paket alırım, açlığımı çok güzel tutuyor resmen kurtarıcım
0
grimavi
(22.07.24)
Neredeyse her gün biraz gong yiyorum. Eti burçak da güzeldir dediğiniz gibi, en son sultaninin çikolata kaplısını denedim 10 numaraydı. Daha sağlıklı yemeye çalışıyorum bu aralar, onun için Tadım'ın hurmalı barını seviyorum.
0
peki madem
(22.07.24)
Yemem.
0
gabe h coud
(22.07.24)
Kinder bueno ve ferrero rocher. Reglken bunlarla besleniyorum adeta. Bir de cola zerodan vazgeçemiyorum. Bu ürünler evime ayda bir giriyordur ama sürekli almam.

Sağlıklı atıştırmalık olarak meyve beni tatmin ediyor. Bazen dondurulmuş meyveden sorbe yapıyorum. Tuzlu olarak kruvasan sandviç kaçamaklarım oluyor.
0
ruhen hastayim ben
(22.07.24)
Eti gong cips gibi olandan.
Daim cikolata ki cikolata bile degil galiba ama paketi ayni gun bitirmemek icin zor tutuyorum kendimi.
Bu kadar.
0
Kittie
(22.07.24)
Burcak bitter cikolataliya asiktim.
Tadelle, cekirdek, eti karam bitter, bazi rittersport cikolatalarina bayiliyordum hepsini biraktim.
Tek zaafim var reese’s cikolata
0
mor oje
(22.07.24)
@mor oje reeses ilk kez duydum. her markette var mı?
0
🌸Kediyi üzdün
(22.07.24)
Her sene kilo kilo aldığım blueberry :) buzlugu doldurup atıştırıyorum :)
0
kisa
(22.07.24)
abur cubur insanı sayılmam , ayda bir belki aklıma gelir, aç kalmışımdır ya da dışardayımdır ancak o zaman tüketiyorum. genellikle evde sade çubuk kraker ve susamlı çubuk kraker, ve altınbaşak bulundururum. çantamda altınbaşak mutlaka taşırım acil durumlarda işe yarıyor. cips olarak da sade, düz patates cipsi seviyorum ama yine ayda bir ancak tüketiyorum. tatlı sevmiyorum ama kan şekeri düşmesi, regl vs gibi durumlar için de eti fındıklı hoşbeş bulunduruyorum.
0
hypathia
(22.07.24)
Ülker Pötibör ve Eti Burçak dışında dışında aburcubur neredeyse hiç yemiyorum. Bu saydıklarımı da çok nadir. Arada da patlamış mısır yiyorum. Burada evde yaptığımız kek, kurabiye, poğaça gibi şeyleri değil ambalajlı ürünleri sayıyoruz bu arada değil mi?
0
nawar
(22.07.24)
Dondurma ve elmalı turtaya zaafım var, en hard diyet dönemimde bile önüme çıkarsa nefes almadan yerim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
Dondurma abur cubur mu sayılıyor? Tatlılar da mı? Meyveler nasıl abur cubur yaa? :D Bence sayılmaz. Abur cubur alüminyum astarlı paketli ürünler bana göre.

Sayılanlara bakarsak, o zaman yerim. Dondurma yerim, çilek, muz, kayısı, karpuz. Dondurma demiş miydim?
0
gabe h coud
(22.07.24)
bu nasıl soru? abur cubur yemeyen var mı gerçekten? ben ayak kokulu peynirli doritosçuyum.
0
titanyum22
(22.07.24)
Her gün iki paket cips gömen biriydim. Artık elimden geldiğince sağlıklı yaşamaya dikkat ediyorum. Züber Noutos bence cips ihtiyacını gidermek için gayet başarılı, fıstıklı barlarının da tadını beğenmiştim. Bir de altınbaşak tahıl cipsi hoşuma gitmişti lays fırından gibi.
0
hrvl
(22.07.24)
bademli patlamis mısır yeni favorim.
kola içmeyi çok seviyorum. hergün içerim neredeyse
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
sakına benim gibi üstünde şekersiz yazan ürünleri alıp hunharca yiyip sonra neden kilo aldım demeyin. sonradan farkedip herşeyin kalorisi varmış amk diye ayar olunabilir.
0
Zetnikov
(22.07.24)
abur cubur yemiyorum.
0
abelardo
(22.07.24)
Abur cubur ortamlarda denk gelince yerdim aliskanlik degildi. Sonra kulagima birsey calindi, bitter cikolata iyiymis diye, dedim alim, baktim sade gitmiyor, bitterle birlikte antep fistigi yedim. Bunu cok az miktarlarda yiyordum ama duzenliydi, bu nedenle su an asiri siddetli bagimlilik oldu.

Adi duyulmamis ornekler verecegim ama bunlar tam abur cubur da sayilmaz aslinda. Ekmege falan surulebilir veya direk kasiklanabilir.

- Toros naturel markali Ermenek Helvasi, sadece susam ve keciboynuzu pekmezinden olusuyor.
- Patar marka findik ezmesi, digerleri de iyi genelde ama bu dehset-ul vahset.

Her yerde bulunamayacak da olsa bir kac ornek daha vereyim.

- tony's chocolonely cikolatalari,
- Lindt orange intense,
0
mbond
(22.07.24)
@kediyi uzdun: her markette yok ithal bir urun. Migros, macro ve carrefourlarda var ama hepsinde olmuyor. Biraz magaza gezmek lazim. Tuzlu, yer fistikli muhtesem bisi
0
mor oje
(23.07.24)
(2)

Tam yeni bir işe baslayacakken daha iyi bir teklif almak.

sonhakan
Evrakları teslim ettim aybaşı baslayacakken çok daha iyi bir teklif geldi. Vazgeçersem bir yaptırımı olur mu?
Evrakları teslim ettim aybaşı baslayacakken çok daha iyi bir teklif geldi. Vazgeçersem bir yaptırımı olur mu?
0
sonhakan
(21.07.24)
ilk iki ay icinde istedigin gibi istifa edebilirsin sozlesme imzaladiysan bile, onlar da seni cikarabilir zaten.
0
ghilleinthemist
(21.07.24)
İlk 2 ay içerisinde ihbarsız ve sebepsiz bir şekilde istifanı verip işten ayrılabilirsin.
0
nawar
(22.07.24)
(6)

Erkeklerde "ne zaman evleniyorsun" muhabbeti

encokbenisevinnolur
Başlık durumu net anlat(a)mıyor muhtemelen de, açacağım:32 yaşındayım. Ben bu sosyal baskının sadece kadınlara has olduğunu düşünüyordum ve kenardan "yapılmasa keşke" dediğim bir şeydi de öyle değilmiş.Tabii sosyal çevreye de bağlı sanırım bu.Biraz aynı dertten muzdarip birilerinin yorumlarını duyma
Başlık durumu net anlat(a)mıyor muhtemelen de, açacağım:

32 yaşındayım. Ben bu sosyal baskının sadece kadınlara has olduğunu düşünüyordum ve kenardan "yapılmasa keşke" dediğim bir şeydi de öyle değilmiş.

Tabii sosyal çevreye de bağlı sanırım bu.
Biraz aynı dertten muzdarip birilerinin yorumlarını duymaya ihtiyacim var sanırım.

Ama 30'uma girdim gireli böyle bir mesele var, etrafimdaki herkes tarafından "ne zaman evleniyorsun" vs vs. Sevgili şeklinde söyleyeni de var. Bu konuyu açan rastgele birinin üstüne saldıracak kıvama geldim bir ara "sanane lan" diyerek. Neyse bu tepki de pek normal değil de, şimdilerde sakinlestim biraz en azından ama yine de sinir bozucu.
Alakasız konularda şöyle şeyler söyleniyor.

- senin çocuğun yok bilmezsin
- ne zaman evleniyorsun
- bir de sevgili yapman lazım senin
- evli olsan x konusuna bu kadar takılmazsın
- vay ben senin gibi bekar olsam xyz yaparım

Bunları söyleyen çeşitli yaş gruplarından erkek tanıdıklar.

Farkli yaş gruplarından kadın tanıdıklar da ya birileriyle tanistirmayi teklif ediyor ya da birini bul "artık" kendine diyor.

Soru kısmı, belki şu olabilir:
Nedir bunun kaynağı ve amacı? Anlayamiyorum çünkü biriyle tanistirmayi teklif etme dışında (şayet kendi beyan ettiği bir isteği varsa o da) kimsenin sevgilisi ya da evliligini vs takip etmiyor ya da yaşamındaki alakalı alakasız şeyleri buna baglamiyorum. Bu nedir nereden çıkıyor?
0
encokbenisevinnolur
(21.07.24)
Öncelikle; sen erko muydun oha.. bu benim kadın olmamdan daha skandal bı bilgi

Nys konuya gelirsek;evlilik hayatın çok içinde, ortasında bı mevzu. İnsanın hayatini da baştan sona degistiriyo. Dolayısıyla günlük sohbetlerde yer bulmasi normal geliyor bana. Ve boş muhabbet konusu işte mis

Bi de şey gibi, sohbete "nasılsın" ile başlamak gibi... Derine inince anlamsız ve gereksiz bir soru ama yerleşmiş...
0
abuzer
(21.07.24)
Ağza yerleşmiş bir muhabbet +1

Değer verdiğim insanlar bana bu muhabbeti yapmaya başladığında “belki sizin acele edişiniz yüzünden paniğe kapılıp yanlış karar vereceğim neden bilinçaltıma hep evlenmeliymişim fikrini ekiyorsunuz” şeklinde konuşma yaptığımda bu ısrarlar, tavsiyeler, dokundurmalar bıçak gibi kesilmişti. Size de tavsiye edebilirim. Az samimi olduğum insanlara da “ben evlilik baskısı görmek için daha çok gencim” diyip gülüyorum :d

Sizi gerçekten seven insanlar ilk konuşmayı yaptığınızda yaptıklarının kötü bir şey olduğunu fark edip düzelteceklerdir. Diğer insanları da kafanıza takmayın. Çok sinir oluyorsanız siz de bekarlık övün ne olacak.
0
ruhen hastayim ben
(21.07.24)
Cidden bos beles seyleri kendine dert ediniyor ve muhabbetini yapıyor olabilirsin, insanlar da birini bul daha somut dertlerin olsun hem de mutlu ol istiyordur.
0
passive aggressive
(22.07.24)
30 yaşını geçip de bu baskıyı yaşamamış erkek çok azdır zaten. Evlenmem yönünde baskı yapanlara ya da fikrini sormuşum gibi akıl verenlere evliliklerini ve evdeki mutluluklarını sorgulatıyorum. Biraz da onlar huzursuz olsun.
0
nawar
(22.07.24)
hepsine mesafeyi koydum.

yalnızlaştık ama olsun.

galatasaray, aga ortamı, büyüklerle takılmak (50+), spor, arada kafa dengi hatunlarla tanışma dışında devamke.

evde halen bu baskı var. yakında evimi alınca o da bitecek :d
0
baldan kaymak
(22.07.24)
bey arkadaşım, üstüne alınma lütfen, soruna cevap vermek için genelleme yapacağım. ama bu ülkede evlenene kadar erkeklerin önemli bir kısmı ayı gibi yaşıyor. insan gibi değiller. otuzluk adamın hayatında doğru dürüst ilişkisi olmamışsa mağara adamı gibi bir şey oluyor. evcilleşmiş olanları da bunlara bakıyor ve tiksiniyor. hem kendini hatırlattığı hem de evcil ortamına yakıştıramadığı için onun da evcilleşmesi adına evlenmesini salık veriyor. sen düzgün adamsındır, aklından bile geçmez ama bir diğer bekar adam, senin arkadaşının karısına ortamda ayı gibi ağzını ayırıp bakmıştır, hatta öküz öküz konuşmuştur da. o yüzden bekar erkek, ortamlarda sıkıntı olarak görülür. senin yerinde olsam evlilerle arkadaşlığımı sürdürmem. şahsen sürdürmüyorum da, highly tavsiye ederim eksikliklerini aramadım hiç.

ha yukarıda bahsettiğim evcilleşme olayının da tamamen rol olduğunun farkındayım. yeri gelince anında özüne dönerler.
0
titanyum22
(22.07.24)
(5)

alibaba siparişi

duyurukullanıcısı
https://i.hizliresim.com/sz81mme.jpgşu ürün bana sorunsuz gelir mi?3d printer
i.hizliresim.com

şu ürün bana sorunsuz gelir mi?

3d printer
0
duyurukullanıcısı
(19.07.24)
Gelmez gumruk sinirini geciyor. Eger gumruk belgeniz yoksa ticari bir kurulus degilseniz alamazsiniz.
0
synthetic a priori
(19.07.24)
ticaret.gov.tr

3.Soru: Posta/hızlı kargo yoluyla gönderilen eşyanın tek başına kıymetinin 150 Avro’yu aşması halinde ne işlem yapılır?
Cevap: Ağırlığı brüt 30 kilogramı ve bedeli 150-1500 Avro arasında kişisel kullanım için gelen, ticari miktar ve mahiyette olmayan eşya için hızlı kargo operatörleri sizin adınıza detaylı beyan vererek işlemi gerçekleştirebilmektedir. Bu kapsamda eşyanın ithalat vergilerinin ödenmesi ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir. Bununla birlikte, operatör firmaları gönderi geldiğine dair bildirimin tarafınıza yapıldığı tarihten itibaren ardiye, müşavirlik v.b. ücretleri talep edebilir.
0
nawar
(19.07.24)
Hangi yazıcı merak ettim
0
glamdr1ng
(19.07.24)
Bir printer parasi daha ödersin en iyi ihtimalle.
İthalat yapacaksınız. cE belgesi bilmem ne tescil belgesi isterler. Ters zamanlarına gelirse burada TSE akredite bir laboratuvara gönderip onay belgesi isterler.
0
nop
(20.07.24)
🌸duyurukullanıcısı
(20.07.24)
(1)

Rezerv yasasinin belediyenin cokmesinden farki ne?

lapaz
? Mesela ankarada cukurambardaki gecekondulara cokulmesi olayi.
? Mesela ankarada cukurambardaki gecekondulara cokulmesi olayi.
0
lapaz
(19.07.24)
Gecekondular hazine arazisine çöküyorlar. Yani gecekonduda oturanlar kamu arazisini gasp ediyorlar. Onlardan ya da başka kaçak yapılardan bu arazileri geri almak "çökmek" değil, kamu hizmeti. Bazı hükümetler zamanında bu şekilde gasp edenlerin oyunu alabilmek için onlara tapu çıkardı. Bu da şehre ve halka ihanet aslında. İstanbul'da bu tapu verme rezaleti yüzünden yaşanan çarpık kentleşmenin sonuçlarını yaşıyoruz yıllardır.

Çukurambar özelinde farklı bir durum mu var bilmiyorum. Rezerv yapı konusunda ise yasanın yeni hali ile yeni yapılar için boş arazilerin kullanımına ek olarak kusurlu/hasarlı evler konusu da geldi. Yani bir bina hasarlı olarak tespit edilince tahliye sürecine geçilmesi gerekiyor. Eğer daire sahipleri kendi aralarında anlaşamazsa bir nevi "ortaklığın giderilmesi davası" dönüyor ve araziyi devlet alıp paydaşlara/tapu sahiplerine biçilen bedeli ödüyor. Kötüye kullanım olmaması durumunda hasarlı evi kentsel dönüşme sokmak isterken sorun çıkaran kat sakinleri ile kilitlenen sorunu çözüyor. Tabii kötüye kullanıma çok açık.

Yani biri her türlü kamu yararınayken, diğeri sadece kötüye kullanım olmadığı durumda apartman sakinlerine faydalı.
0
nawar
(19.07.24)
(14)

Deniz varken neden havuzu tercih ediyorlar?

michael_knight
İki seçenek de varken havuzu tercih edenleri görüyorum ve neden öyle yaptıklarını anlayamıyorum.Deniz dururken neden havuzu tercih ediyorlar?
İki seçenek de varken havuzu tercih edenleri görüyorum ve neden öyle yaptıklarını anlayamıyorum.
Deniz dururken neden havuzu tercih ediyorlar?
0
michael_knight
(19.07.24)
Muhtemelen dalga yok boğulma riski az bir de temiz olduğu düşünülüyor diye tahmin ediyorum.
0
Bir ben var benden şurada
(19.07.24)
Genelde çocuklar/gençler havuzu daha çok seviyor. Eskiden ben de öyleydim mesela, yazlıkta deniz yerine havuza girerdik hep. Şimdi en son ne zaman havuza girdiğimi hatırlamıyorum bile. Deniz varsa denize girerim.

Bir de çocuklu aileler mecbur çocukları için havuzda takılabiliyorlar.
0
jonas
(19.07.24)
Deniz suyunun tuzlu olması hoşlarına gitmiyor olabilir.
0
pispinti
(19.07.24)
Günes, güneslenmek ve plajdan nefret ediyor olabilirler.

Ayrica yasadigim yerde deniz yok ve olsa da sirf yüzmek için tonla para vermezdim. Havuz daha pratik.
0
Yourcousinmarvinberry
(19.07.24)
güzel deniz bulmak o kadar kolay değil özellikle birde halk plajı falan ise insanların rahat edememesi normal, kirlilik vs de işin içine girince bildiğin bir havuz daha mantıklı olabiliyor
0
duyurukullanıcısı
(19.07.24)
Öngörülemeyen canlı popülasyonu korkutucu geliyor olabilir. Yüzerken savunmasız canlılarız aslında. Denize açıldığımda yunus sürüsü ile burun buruna geldiğimden beri ben de varsa havuz tercih ediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(19.07.24)
Denizdeki canlılar, çevredeki kalabalık, sahilde her yerin kum olması, tuzlu su, dalgalar, tatil yerindeysen türlü varoş su üstü etkinlikleri (muz, simit, jetski, hede hödö)...

Tabii genelde denizi tercih ederim. Çünkü yandan kalabalık bir yerde ya da düşük yıldızlı bir otelde havuza gireceğime -denize de giremiyorsam- duşa girerim daha iyi. Havuzlar pislik ve hastalık yuvası. Denizde 100 metre çapında çevrenizde mutlaka denize işeyen biri oluyor(dur) ama o kadar büyük ve hareketli su kütlesinde size düşen ppm'i hesaplayamazsınız bile.
0
nawar
(19.07.24)
yüzme bilmiyor olabilir.
balıklardan korkuyor olabilir.
kalabalıktan kaçıyor olabilir.
tuzlu su sevmiyor olabilir.
0
jelly bear
(19.07.24)
Dalga,
Tuzlu su genize kaçınca daha rahatsız edici,
Temiz,
Kum, çakıl vs yok,
Her giriş çıkışta tuzlu su tahrişi yok.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.07.24)
Ben de anlamlandıramıyorum. Deniz harika bir şey.
0
gabe h coud
(19.07.24)
Kumsal temiz olmuyor, insanlar ne var ne yok kumlara atıyor, ayağına temas etsin istemiyordur. Denizin içinde de cam kırıkları olabiliyor, deniz kestanesi batabiliyor, bazı kişiler balıklardan ve diğer deniz canlilarindan korkabiliyor. Bunun yanında havuz daha pis aslında. Ben denizi seviyorum. Balıkları izlemek için özellikle denizde olmayı seçerim ve korkmam. Ayağıma bir şey batarsa diye deniz ayakkabısı giyiyorum ama aslında deniz ayakkabısı giymeyi istemezdim. Bir de kumsallar gerçekten çok pis ya.
0
rock n roll
(19.07.24)
Havuz her acidan denizden daha avantajlidir. Guvenlik olsun suyun tuzlu olusu sudan ne cikacagi belli degil misal.

Havuzun 2 dez avantaji var

1 temizlik konusunda sikintili deniz gibi kendini cok iyi yenileyemiyor birisi isedi diyelim bu suyu yutma ihtimalin var yada dus almadan apis arasi kokan bi amcanin girmesi fln alan dar vs bu konuda deniz cok iyi

2 havuzun kaldirma kuvvet az direk batabiliyorsun

2
0
Zetnikov
(20.07.24)
idman icin havuz daha iyi.
sürekli git gel yaptiginda tamamen transa geciyorsun.
0
robert bosch
(20.07.24)
Havuza temiz diyeni de gördük burada vay arkadaş
0
Cezcez
(20.07.24)
(18)

hangi marka ayakkabı giyiyorsunuz - erkekler

baldan kaymak
puma, adidas, nike. bende şu an bu üç markanın 4 ayakkabısı var.sizleri merak ettim.
puma, adidas, nike. bende şu an bu üç markanın 4 ayakkabısı var.
sizleri merak ettim.
0
baldan kaymak
(19.07.24)
Pumaya gectim deniyorum bakalim ne kadar dayanacak.
Onceden nike ve hummel midir nedir onu kullandim.

Sen bize saglamlik f/p vs yorum yapabilirsin baya ayakkabin varmis
0
Zetnikov
(19.07.24)
Adidas ve decathlon
0
nothing in my way
(19.07.24)
son 6 ayakkabım da adidas koşu ayakkabısı. ultra boost light'ı özellikle beğendiğimden 2 çift aldım biri açık biri koyu renk. 2012'den beri adidas dışında ayakkabı almadım.
0
konetsu
(19.07.24)
Asics'ten şaşmam.
0
biergarten
(19.07.24)
ecco - buna benzer 4-5 ayakkabı
tr.ecco.com
buna benzer 5 ayakkabı
tr.ecco.com
adidas ultraboost 5 tane
nike alphafly next %3
nike vaporfly next 3
nike pegasus trail
massimo dutti 5-10 tane
0
gabe h coud
(19.07.24)
Aldo derimod mudo fabrika
0
lapaz
(19.07.24)
Under armour iki tane basketbol bir tane yazlık bot
Salomon patika koşu için
Lomer günlük kullanım için
Adidas powerlift ayakkabı gym için
Columbia kışlık bot aldım yeni soğuk hava yürüyüşü için
Keen uneek sandaletim var
merrell deniz ayakkabım var
Uyuduruk adidas var bir tane de giymiyorum hiç.
0
hasmetizm 2046
(19.07.24)
2 tane daha adidas sneaker var biri kısa biri uzun. Çok rahatsızlar onları da giymiyorum hiç.
2 tane de deri yazlık ayakkabım var onları da çok nadir giyerim.
0
hasmetizm 2046
(19.07.24)
adidas
altra
camper (bot)
nike
skechers (eski, kisa mesafede kullaniyorum)
adidas (bu biraz sorunlu)
camper
asics (indoor spor)
nike (basket sahasi)
0
lemmiwinks
(19.07.24)
2 gündür ayakkabılara bakıyorum. Kalıba göre 45 ya da 46 numara almam lazım. Ya çirkin modeller var ya da plastikten yapılmış şeyler. Ayakkabı numarasını yazdığım anda ürünlerin %90'ı uymuyor zaten. Şuraya ekmek kırıntısı olarak bu yorumu bırakayım da akşam bakarım.
0
nawar
(19.07.24)
columbia ve sketchers. smart casual da timberland.
0
kveldulv
(19.07.24)
new balance ve adidas cogunluk. skechers, puma, reebok ve asics de var kral.
0
baldur2
(19.07.24)
Nike idi son üç dört yıldır. Asics'e geçtim.
0
unalub
(19.07.24)
Timberland, ecco, clarks, hoff, camper business casual için
new balance, adidas, vans, reebok north face sneaker, spor, outdoor
0
Bruce
(19.07.24)
Bütün ayakkabılarım Skechers. Kalktım saydım 11 çift varmış.
Kışlık bot olarak da bir tane Helly Hansen var ama neredeyse hiç giymedim. Artık eskisi kadar soğuk olmuyor buralar.
0
pispinti
(19.07.24)
daha önce adidas, nike, skechers giydim. en son salomon alınca "oh be" dedim. bundan sonra şaşmam spor ayakkabıda salomon'dan.
0
mustafakesekci
(19.07.24)
15 yıldır falan sadece geox

şimdi bulamıyorum artık
0
duyurukullanıcısı
(19.07.24)
Nike air force
Nike air max
Dr martens
0
ferenc
(19.07.24)
(12)

gösterge panelindeki isaret nedir

ala09
selamlar https://hizliresim.com/lum9ccz
selamlar

hizliresim.com
0
ala09
(19.07.24)
marka model nedir? hiç görmedim bunu ama kırmızılar ciddi uyarılardır. fren hidroliği olabilir gibi geldi (sadece tahmin)
0
kisa
(19.07.24)
lastiğe de benziyor. lastik basınç işareti başka bir yerde mi acaba?
0
jelly bear
(19.07.24)
pejo 407
0
🌸ala09
(19.07.24)
Kırmızı "STOP" ışığı acil bir durumu işaret eder ve aracın hemen durdurulması gerektiğini belirtir.El freni veya fren sıvısı seviyesi düşük olabilir.Fren hidroliği basıncı veya fren pedlerinde bir problem olabilir.
0
numlock
(19.07.24)
Sol üstteki fren hidroliği, kaputu açarsan aynı simgenin olduğu kapağı da görürsün ama servise götür işte.

Ortadakini bilmiyorum ama balataya benzettim onu da.
0
nhk ni youkosu
(19.07.24)
Peugeot 407 flat tyre warning light - indicates that one of the tyres in your Peugeot 407 is not inflated correctly - please check your tyre pressures.

Hava basıncı yani.

www.diagnostic-world.com
0
jackyr
(19.07.24)
Sanirim lastik hava basinc uyarisi, internette uzun ugraslar sonucunda bunu bulabildim.

"Peugeot 407 flat tyre warning light - indicates that one of the tyres in your Peugeot 407 is not inflated correctly - please check your tyre pressures."

www.diagnostic-world.com
0
mbond
(19.07.24)
ünlem olan el freni ikaz lambası.
0
jelly bear
(19.07.24)
işaret lastiğe çivi girmiş olarak görünüyor. Yani lastiklerden birinde hava basıncı azalmış
0
Kediyi üzdün
(19.07.24)
www.kullanimkilavuzu.com.tr

Patlak lastik gösterge lambası
0
nawar
(19.07.24)
Nawarın attığı iyiymiş. Stop ile birlikte yanarsa el freni değil hidrolik veya başka Bi fren arızası diyor. Ortadaki de patlak lastik.(belki de basınç çok düşük?) Naptınız hocam bu arabaya
0
nhk ni youkosu
(19.07.24)
lastik patlakmis evet her cevaba ayri ayri cok tesekkur ederim. stopla lastik ayni anda yandi aslinda el freni cekince de diger ikaz. arabayla markete firina falan gidip geliyorum ama biraz oyle bi durumumuz var sanayi seviyo biz almisiz zamaninda siz sakin yapmayin*-*
0
🌸ala09
(19.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.