Giriş
(9)

2. dünya savaşı ve Alman askerlerinin durumu?

mikahakkinen
her türlü film dizi müttefik grubu anlatıyor. bir kaç film dışında alman askerlerini anlatan dizi vb. yok. alman askerlerinin hepsi mi nefretle doluydu?
her türlü film dizi müttefik grubu anlatıyor. bir kaç film dışında alman askerlerini anlatan dizi vb. yok.
alman askerlerinin hepsi mi nefretle doluydu?
0
mikahakkinen
(13.12.24)
Batı cephesinde yeni bir şey yok.

@amour fou hakli ben karıştırdım.
0
Amaranta ursula
(13.12.24)
@amaranta batı cephesinde yeni bir şey yok 1. dünya savaşını anlatıyor.

mini dizi olarak (bkz: unsere mütter unsere vater) e bakabilirsin.
0
amour fou
(13.12.24)
2. Dünya Savaşı'nı Almanların gözünden objektif bir şekilde anlatan en önemli film Cross Of Iron olabilir onu da bi izle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
Generation war izle
0
sonsuz
(13.12.24)
The Zone of Interest (2024). Oscarlı filandır, Amazon Prime TR'de var.
0
alfired
(13.12.24)
Unsere Mutter, Unsere Vater +1
Das Boot

Savaşı Almanlar kaybettiği için sadece Almanlar pislik ve nefret dolu. Berlin'de bir çatıda Sovyet bayrağı sallanan o ünlü fotoğrafta aşağıda Alman çocukarına tecavüz edildiğini, Polonya'da savaş esiri Alman askerlerin ormana götürülüp katledildiğini, kimyasal silah kullanımı ile 3 gün yanan Alman şehirlerini anlatmazlar tabii ki.

Japonya'da atom bombası ile öldürülen sivillerin konusu geçmesin diye sanırım, Japonların Çin'de işledikleri insanlık suçlarını da konuşan yok. Tarih böyle işliyor. II. Dünya Savaşı'nda "iyi" yok kötü ve daha kötü var diyerek linç kapılarını açardım ama konu dizi film. Ona dönelim :)
0
nawar
(13.12.24)
Amerikalı havacı komutanlardan Curtis Lemay'in "Savaşı kaybetseydik savaş suçlusu olarak yargılanırdım" diye bir sözü var. Tarihi kazananlar yazıyor. Almanya'nın da bir Hollywood'u yok. Yani almanların dizi ve filmlerinin olmamasının sebebi biraz savaşı başlatmış olmanın ve yahudi soykırımının verdiği bir mahcubiyet biraz da zaten öyle gelişmiş bir film endüstrisinin olmaması diye düşünüyorum. www.imdb.com bu filmi izlemediysen tavsiye ederim almanların gözünden bir film oldukça da objektif.
0
RodionBazarov
(13.12.24)
operation valkyrie
izlemediysen izle. tamamen alman askerlerini anlatıyor
0
abelardo
(13.12.24)
anonyma - eine frau in berlin
stalingrad (1993)

filmleri var alman cephesinden anlatıyordu.
0
gibicibicis
(13.12.24)
(42)

Sisli havada dörtlüleri yakmak

birmilyonunvarmi
Mantıklı mı?
Mantıklı mı?
0
birmilyonunvarmi
(12.12.24)
Gorulmeyeceginizi dusundugunuz, diger suruculeri potansiyel bir tehlike sebebiy uyarmaniz gereken her anda 4 luleri yakmak mantikli. Cok yogun yagmur, sis, ani yavaslama bunlar hep sebep olabilir. Amac sizin gormeniz degil gorulmeniz.
0
wallcan
(12.12.24)
evet tabiki, arkadan gelen araba beni görsün isterim
0
benaslinda
(12.12.24)
Sisli havada seyir halindeyken dörtlüleri açarsan kimse senin "diğer araçlar beni görsün diye açtım" dediğini düşünmez yolda bir kaza vs bir şeyler olduğunu düşünür, havada sis varsa sis farı açılır dörtlüler dörtlülerin açılması dışında kullanılıyorsa trafikte kargaşaya neden olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
ben çok sis varsa 4lü yakarım. görünür olmak lazım.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Kaleciye ilk -1 imizi verelim ;) her arabada sis farı yok. Dörtlü yakmak mantıklı ve kullanılan da bir yöntem. Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir ;)))

Edit: tx'lerde fln her arabada var mı, bilmiyodum? Sadece arkadan gelen değil karşıdan gelen için de işlevsel.
0
abuzer
(12.12.24)
O dörtlülere boşuna "hazard lights" demiyor adamlar. Boşuna turuncu değil o renkler. Bunlar sis için değil ama sis için de kullanımında sorun yok. Dörtlüler "istediğim yere park ederim" ışıkları değil, arıza, tehlike ve uyarı bildirim ışıkları.

Özellikle Bolu'da inen sislerde görünürlüğü arttırmak için kullanılabilir. Sis farı sizi muazzam bir farkla görünür kılmaz, dörtlüleri yakmak da görüşünüzü ciddi bir oranda iyileştirmez. Kullanımında bir sorun yok. Özellikle araçlar sis sebebi ile yavaşladığında takip mesafesi için de uyarmış olursun.
0
nawar
(12.12.24)
Abuzer arka sis farı fabrika çıkışlı zorunlu bir donanım, olmaması mümkün değil, seni görmesini istediğin sürücü de arkadan gelen sürücü zaten, -1'i geri almanı rica edeceğim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
sisli havada dörtlüleri yakanları gördüğümde: "a aa niye herkes dörtlüleri yakmış? galiba herkesin aracı aynı anda arıza yapmış." diye düşünürüm.

amacı bu olmasa bile "sis var dikkatli ol" anlamına geldiğini asla düşünemem. kapasitem bu kadar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.12.24)
Sisli havada dörtlüleri yakmak bir kural değildir.
Kişinin kendini koruma yöntemidir.

Sisli havada ben yavaş giderim fakat arkamdan hızlı gelen araç benim yavaş gittiğimi ancak yaklaşınca anlayabilir. eğer dörtlüler yanıyorsa arkadan gelen araç benim yavaş gittiğimi anlar ve önceden tepki verir.

Sisli havadan dörtlü açmakta bence fayda var.
0
durbidakka
(12.12.24)
ya normalde yakılmaması lazım sis farlarının yakılması lazım ama dörtlü olunca yanıp sönünce insanlar daha dikkatli türkiye'de.
o yüzden yakmakta fayda var.
yanıp sönünce dikkat çekiyor.
0
OgutucuRecep
(12.12.24)
@kaleci

belirli bir hızda seyrederken öndeki trafik aniden tıkanınca, frene basarken aynı anda dörtlüleri de yakıyorum, arkadan gelen kişinin dikkatini daha fazla çekebilmek için. arabada standart ve zorunlu donanım olarak sağda, solda ve ortada stop lambası var, frene basınca otomatik yanıyor. onu da kullanıyorum. ama onlar frene dokunduğun anda yanıyor. ben arkadakine "ileride trafik duruyor, stop lambalarım pedala dokunduğum için değil, aniden durduğum için yanıyor, önüne bak dikkat et" demek istiyorum ve dörtlüleri yakıyorum. hatta bazı araçlarda bunu özelliğe eklemişler, sert frende kendi kendine yanıyor.

yani standart donanımı kullanma demiyoruz, onu da kullan, ama dikkat çekmek istiyorsan dörtlüyü de yak ne zararı var ki? arıza yapıp kenara çekmiş zannederlerse etsinler. zaten amaç bana dikkat etmesini sağlamak değil mi? ha sisten dolayı yakmış olayım, ha arızadan dolayı, ne fark eder? arıza yapmış zannediyorsa da yanımdan dikkatlice geçmek isteyecek, benim de yürüdüğümü fark edince gerizekalı değilse anlayacak haa sisten dolayı yakmış diye. dikkat çektiysem gerisi teferruat.
0
kibritsuyu
(12.12.24)
sisli havada sis lambası yakılır. dörtlünün olayla bir alakası yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.12.24)
buna mantikli diyenler herhalde trafik kurallarini ve arac donanimlarini yetersiz buluyor. araclarda arka sis farklari zorunlu guvenlik donanimi olarak bulunur. sis farinin gorunumu diger farlardan farkli olarak daha belirgindir. bunun nedeni isigi daha alcaktan ve genis yaymasidir. trafikte hangi donanimin hangi durumda kullanilacagi acik ve net sekilde belirlenmistir. bence bunun nedenleri oldukca basit.

1 - 4lu flasor yani ikaz lambalari herhangi bir sebeble trafikte durmaniz gerektiginde ya da ani yavaslamalarda kullanilir. ariza, kaza vb bir durum yoksa 4lu kullanimi gereksizdir.
2 - Siz 4lu yaktiginiz icin arkanizdaki arac aniden trafigin duracagini, kaza oldugunu vs dusunebilir panik manevrasi yapabilir ve kazaya sebeb olabilirsiniz.
3 - Gereksiz 4lu kullanarak yon belirsizligine neden olur serit degisikligi yaparken kullanicilari zor durumda birabilirsiniz.

gereksiz sekilde 4lu kullananlar, sis olmayan havada sis fari acanlar ve sag seridi bosken sol seritten gidenler ayni kisiler gibi geliyor bana.
0
tahtakafa
(12.12.24)
hem sis var hem de trafik yavaş hatta dur kalk şeklinde ilerliyorsa dörtlü yakarım. arka sis farları yeteri kadar görünür olmuyor.

sadece sis var ve trafik cayır cayır akıyorsa dörtlü yakmam.
0
scudman1
(12.12.24)
Kibritsuyu, abi siz sis lambasının yeterli gelmediğini düşünüp gereksiz stres yaptığınız için böyle bir kaygı hissediyorsunuz anlayabiliyorum ama sisli havada sis lambaları gayet yeterli bir uyarı sağlıyor, daha çok dikkat etsinler deyip dörtlüleri açmanın bir anlamı var mı bilemiyorum, bence yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
Mantikli degil, oyle bir kuralda yok zaten, herkes birbirinden gorup yapiyor, kullanim amaci disinda. Sis olmasi bir acil durum degil arkadaslar, araciniz hala seyir halinde, yalnizca daha dikkatli surmesi gerekiyor herkesin. Ulkede hicbir sey tam olmadigindan, surus egitimi de verilmedigi icin dogru duzgun bilmiyor kimse, kulaktan dolma bilgiler dogruymus gibi savunuluyor ne yazik ki.
0
bosver nicki
(12.12.24)
ben yakarım bana göre mantıklı
0
gilbeys
(12.12.24)
bir zararı yok. arkanızdaki kişi sis dolayısıyla dörtlüleri yaktığınızı, aynı ortamda seyrettiği için anlar. ekstra görülebilir olmak da böyle bir ortamda avantajdır.
0
zgrydn
(12.12.24)
hatali hareket, 4luler durulmamasi gereken bir yerde durman gerekirse yakilir.
mesela onunde kaza vardir, anayolda trafik tikanmistir millet arkadan basmis geliyordur yakarsin.
Hareket halinde iken dortluleri yakmak hatali.
Zaten eger olmasi gereken bu olsaydi araclar arka sis lambalari olmazdi.
Yogun sis var ise on arka sisleri acip, kontrollu sekilde yoluna devam edeceksin.
0
cooperr
(12.12.24)
dortlu lambalar kulturel bir muamma.

TR de "istedig9m yerde dururum" anlamina gelir eger araba park halindeyse.

Birlesik Kralligin irlanda taraflarinda eger diger arabaya onunuze gecsin diye yol vermisseniz, ondeki araba tarafindan size tesekkur etmek icin yakilir.,, uc kere click click click.
0
parcxerox
(12.12.24)
Her sisli havada kullanmam ama ekstrem seviyedeyse kullanirim. Cunku o durumda da ozellikle akici yollarda hiz beklenmedik sekilde yavaslayabiliyor. Sis falan umursamayip cilginca arkadan gelenler de olabiliyor. Mantikli bir tedbir bence. Ayni durum yagmurda da gecerli, genelde Sakarya civarlarinda denk geldim hep, normal siddetli yagmurdan bahsetmiyorum, butun otoban 70'e falan dusuyor o derece bir yagmur.
0
mbond
(12.12.24)
Sisli havada dörtlülüler yakılır. Dörtlünün olayı zaten dikkatli ol demektir. Aşırı sis varsa her an fren yapabilir, yoldan çıkabilir, sorun yaşayabilirsin. Arkadan gelen kişinin bunu bilmesinde fayda var.
Ayrıca gayet de faydalı.

Yakmak kural mıdır bilmiyorum ancak kuraldışı değil. Gayet tabii bir durum. Hatta kural değilse bile racon budur diyebiliriz
0
biseysorcaktim
(12.12.24)
dörtlüler yakılır. Sis farı yakılır diyenler sadece kendi görmek istediklerinin derdindeler. Millet beni görsün, dikkat etsin anlamında yakılır dörtlüler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.12.24)
Benim arabamda sis farı yok. Dörtlüyü yakıyorum. Bunun da nesine itiraz ediliyor anlamadım. "Şu ya da bu nedenle sıkıntı var, dikkat edin" demiş oluyoruz.
0
firez
(13.12.24)
Dün istanbul İzmir arası gidip geldim ve yollarda baya sis vardı, görüş mesafesi düşüktü ve ben dahil etrafımdaki dötlüleri yakan araclarla uyum içinde ilerledik. Direk anlaşılır kılıyor ışıkların yanıp sönmesi çevredeki araçları.
Bir de yakmayanlar vardı, onlar biraz güven vermiyordu falan.

Bana göre son derece faydalı ve yapılması gereken bir birşey.
0
va
(13.12.24)
yorumları okuyunca bu kadar insanın yanlışı savunması karşısında hayrete düştüm. "dörtlüler tehlikeli durumlar için uyarı amacıyla yakılır siste görüş mesafesinin düşmesi de tehlikeli bir durumdur ne var bunda" gibi bir mantık yürütülmüş de tam da bu duruma özel spesifik olarak üretilip arabalara konulmuş bir donanım olan sis farı varken onu kullanmak teoride de pratikte de doğru ve mantıklı olanken bunu reddetmek çok ilginç. dörtlüler açıkken sinyal vermek sıkıntı bir kere. bir de sis dışında bir uyarı amacıyla yakan da olabilir o sebeple karmaşa oluşabilir. belki adamın arabası arızalandı duruyor yolun ortasında sen de sisten dolayı yakıyor diye başta önemsemedin durduğunu geç fark ettin ani kırıp yan şeritteki araca çarptın falan kafadan bir gereksiz kaza senaryosu size. bence sis farı çok gereken bir şey olmadığı için insanlar bilmiyor ya da unutuyor o yüzden dörtlü yakıyorlar bile bile yanlışı yaptığını sanmıyorum kimsenin.
0
semaforo de medianoche
(13.12.24)
sis farı yeterli diyen arkadaşlar aynı zamanda, dörtlüler ani yavaşlamalarda yakılır yazmış.

frene basınca birkaç milisaniye içinde yanan ve standart donanımda tam üç tane birden bulunan stop lambaları yetersiz mi? demek ki standart donanımın yetersiz olduğunu düşünüyor ve dörtlü yakma ihtiyacı hissediyorsunuz. yani ben sis varken sis lambasının yetersiz olduğunu düşünüp dörtlü yakınca stres yapmış oluyorum, ama aniden tıkanan trafikte frene basınca anında yanan stop lambasının yetersiz olduğunu düşünüp elle dörtlü yakınca siz stres olmamış mı oluyorsunuz?

neticede neymiş? arabanın standart donanımının yetersiz olduğunu düşünerek kendini ve trafiği güvene almak istediğin her durumda yakabilirmişsin.

ayrıca dörtlüyü yakınca "galiba önümde ani fren yapıyorlar" diye panik yapıp kaza yapacak kadar acemi sürücü, sis farını da stop lambası zanneder, fren yapıyorlar diyip kaza yapar. o denli acemiden bu da beklenir.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Abi bu araçların mühendisleri ar-ge çalışanları her türlü hava koşulu için sayısız defa test ediyorlar bu araçları o yetmiyor bağımsız kuruluşlar ayrıca test edip en güvenli şekilde trafiğe çıkmaları için okey veriyorlar, siz bu araçların sdandart donanımının tüm bunlara rağmen yetmeyeceğini kendinizi de sisli havada Sevimli Hayalet Casper gibi görünmez olduğunuzu düşünüp illa dörtlüleri de yakacam kardeşim bana ne diyorsanız ekstra olarak dörtlüleri de açın tabii ne olacak usta sürücü böyle yapmalı :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
bak mesela o arge çalışmasnı yapan mühendisler, ani bir frenleme durumunda dörtlülerin de otomatik yanmasını sisteme eklediler. ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor.

yarın bir gün sis yoğunluğunu ölçen bir sensör koyup, fazla siste dörtlüleri otomatik yakmayacaklarının bir garantisi yok. bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz? 5-10 yıl önce frene ani basınca dörtlüler de yanacak desen ona da gülerlerdi. hatta chery'lerde arkaya da sensör koymuşlar, belirli bir hız üstüne arkadaki araç fazla yaklaşırsa da dörtlü yanıyor gelmee gelmeee diye. trafikte oyuncak etmişler, dibine girip girip yaktırıp eğleniyorlar.

hepsinde amaç aynı, fark edilmeyi arttırmak. sis farı yeter diyorsan yakma, tedirgin hissediyor, yetmez daha çok dikkat çekeyim diyorsan yak. bu tamamen kullanıcı tercihi artık. yakılır diye bir kural da yok, yakılmaz diye bir kural da yok.

yok kenara çekmiş zanneder, yok ani fren yapıyor zannedip panikler kaza yapar falan bunlar komik bahaneler. azıcık trafiği okusun, zannetmesin.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Yoğun siste açılır dörtlüler hocam. Teamül böyle. Yanlış bir şey de değil. Görünürlüğü her türlü arttırmak lazım öyle durumlarda. Arabada çakar (turuncu), hatta pavyon ışıkları olsa onlar dahi açılır.

Şehir içi dip dibe dur kalk trafikte yahut az/normal siste açılmaz.
0
yadigar
(14.12.24)
"ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor" kaza aninda dortluler yanabiliyor, dogru. ama ani frende yanan dortlu gormedim, hatta bu buyuk ihtimal eli yuzu duzgun ulkelerde yasal bile degildir.

4luler yogun siste gorunurlugunuzu falan arttirmaz, cunku sinyallerin icinde dandik bir tane led yada ampul var.

araclarda on sis farlari opsiyonel olabilir, ama arka sisler opsiyonel degil. arka sisler acin, gecin aracin arkasina, sislere bakmakta zorlanirsiniz, cunku oldukca kuvvetlidir. sinyaller ile arasinda kuvvet olarak ciddi fark var.

ezcumle, yogun siste 4lu yakmak kurallardan ve teknikten bir haber ortadogu insani hareketi, uzgunum ama boyle.
0
cooperr
(15.12.24)
Ortadoğu: ben nalaka

Hep otobanda sürüyorsunuz glb.. tek şeritli ucurumlu dağ yolunda yoğun sise yakalanmamis kimse

ve madem standart donanim olan arka sisler yeterli, ön sis opsiyonu neden var? Tüm mühendisler ortadogulu mu diyosun

Dörtlü yakıldı diye eli ayağına dolasip kaza yapacak kisi zaten net araba kullanamiyordur +7 yoğun siste kaza yapmama ihtimali yok, bari kendimizi kurtaralim
0
abuzer
(15.12.24)
yağmur sis görüş mesafesi düştüğünde dörtlüleri yakarım. çok faydalı
0
duyurukullanıcısı
(15.12.24)
"Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir" diyen arkadas, aynen dedigin gibi on sis farklarinin senin farkedilmede pek etkisi yok, onemli olan arkadan gelen birinin sana gommemesi.

O yuzden onler opsiyonel ki bazi modern araclarda opsiyonal bile degil artik. Arkalar ise bildigim kadariyla her aracta var, yanlisim varsa buyrun duzeltin. Mesela bendeki 2021 model f segment SUV aracta on sis farlari opsiyonel olarak bile yok, arkalar standart.

tekrar ediyorum, yogun siste 4luler sizin normal stop lambalariniz kadar bile gozukmuyor olabilir cunku yaktiginiz lambanin kuvveti belli, o yuzden pek ise yaramayan bir aktivite. 4lu yerine bir zahmet sislerinizi yakin, devam edin.

ortada tartisacak bisey yok aslinda, insan hayret ediyor :D
0
cooperr
(16.12.24)
ne bulursam yakarım, ara ara da korna çalarım. yolda uyuyan eden çok. çarpacaklarına sinir olsunlar.
0
titanyum22
(16.12.24)
Arkadaşlar ar-ge ve mühendislik böyle çalışmaz. Yani sen su altında da sorunsuz bir şekilde hayat kurtaracak bir sistemi ya da önünün belli olmadığı kadar sisli yollarda da görüşü sorunsuz bir şekilde sağlayacak far üretebilirsin. işin bu kısmında sorun yok. Yalnız mühendislik burada bitmiyor. Basit tabir ile attığın taşın ürküttüğün kuşa değmesi lazım. Yılda iki kere denk geleceğin yoğunluktaki sis için hiçbir firma standart donanıma bu kadar maliyetli yatırım yapmaz. Görülme sis yoğunluğunun görüş azaltma oranına bakarak görülme sıklığı yüksek olan sis için önlem standart üretilir. Örneğin arazi araçlarındaki sis farları ve standart bir şehir içi aracındakiler de aynı değil. Neden? Çünkü en başta ihtiyaç sıklığı sebepli olan arz-talep konusuna geri dönüyoruz.

"bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz?" @kibritsuyu ve gelişim süreci tespiti doğru. Yan aynalar, silecekler, emniyet kemerleri, hava yastıkları vs. hep ihtiyaca bağlı olarak kullanıma göre artan konular.

Ayrıca yoğun siste dörtlüleri yakıp yavaşlayan aracın makas atarak gitme ihtimali sebebiyle trafikte kaos yaratması, öndeki aracın fren lambası yanmadığı halde dörtlüleri gördüğü için başka şeride aniden direksiyonu kırması gibi şeylerin parçası olacak kişiler trafiğe çıkmasın zaten +1500 Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları gibi fikirleriniz de şahaneymiş. Bu konu neden bu kadar uzadı diye merak ettim, gereksiz Ekşi Duyuru gerginliği yaşanmış :)
0
nawar
(16.12.24)
tartisma gereksiz yere uzuyor cunku ortalama duyuru kullanicisinin tartisma dusturu adhominem. ornek:

- sinyaller siste gorunurlugu arttirir.
- arttirmaz cunku sisler yeterli kuvvete sahip degil.
- Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları...
- peki yogun sis?
- onu salla, benim amacim bir sekilde sana cift dalmak.
- peki.
0
cooperr
(16.12.24)
Olsun acelemiz yok @cooper. Şunu da tekrar cevaplayabilir misin? Önemli olan tek şeyin arkadan gelenin bana gommemesi olduğu fikrine tam olarak nasıl ulastin? Karşıdan gelen istediği gibi geçirsin, rahat mı olayım?

Bı de senin dışında herkesin dün ehliyet alıp bugün ilk kez sise yakalandigi fikri var tabii... Kimse yoğun siste karşıdan ya da önünde giden kisinin dortlulerini görmedi, fark edilirligi arttirdigini deneyimlemedi, o nedenle senin "hayır arttirmaz" tespitin/teorin kesinlige sahip.

Amacı çift dalmak olan da ortadoguya: ben nalaka'yi ilk dedirtendir
0
abuzer
(17.12.24)
ben de bu konu niye bu kadar uzadı onu anlamadım.

kimse sis lambası gereksiz, onun yerine dörtlü yakayım daha iyi demiyor ki. yahu çok basit. siste görünürlüğümü arttıracak ne kadar özellik varsa açıyorum, çünkü neden olmasın? arka sisi de açarım, ön sisi de açarım, dörtlüyü de yakarım, beşlisi altılısı olsa onu da yakarım, modifiye şahin gibi yere mor ışık veren renkli ledlerim varsa onu da açarım, japon keranesi gibi, ankara pavyonu gibi şıkır şıkır gezerim, yeter ki etrafımda daha fark edilir olayım. onu açan toptur bunu açan ortadoğuludur falan. dandik ledliyse gözükmüyorsa da fazladan boşu boşuna yansın amk elektrik mi yazıyor? sis farı gibi sabit yanmıyor, dandik de olsa sis farı gibi sabit değil yanıp söndüğü için dikkat çekiyor işte bunun nesini tartışıyoruz anlamadım ki?

dörtlüyü yanlış anlayıp kaza yapacak angut da trafiğe çıkmasın bir zahmet. azıcık önündeki trafiği okumayı öğrensin öyle gelsin. ben salağın teki yanlış anlar da ani fren yapıp kayar, tam kayarken de fren yerine gaza basıp uçurumdan düşer falan diye niye kullanmamazlık edip görünürlüğümü düşüreyim?
0
kibritsuyu
(17.12.24)
kibritsuyu +1.
0
unalub
(17.12.24)
@abuzer

karsidan gelen farlar ve sis yuzunden zaten 4luleri pek goremeyecek.

bircok aracta artik farlar oldukca kuvvetli, sis olmadigi zamanlarda bile sinyaller karsidan gorunmedigi icin sinyal verdiginizde o taraftaki far ya kapaniyor ya da kisiliyor.

ortadogulu olayindan benim kastim da zaten "ben ne varsa kerhane gibi yakayim, maksat gorunur olmak" mantigi, sagolsun kibritsuyu arkadas da bu tezi hemen dogrulamis...

isik, yanar doner seyleri seven bir milletiz, yapcak bisey yok.
0
cooperr
(17.12.24)
@cooper, ARTİK farlar kuvvetliyse ve dortlumun gorulmesini engelliyorsa 2025 volvomda ona uygun davranırım.

Bir de "goremeyecek" diye future konusmamiza gerek yok, onu diyorum. Hepimiz en az bir kez yoğun siste sürmüşüz belli ki. Ozellikle ben Max 2 günde 1, sisli tek seritli dağ yollarında sürüyorum. Ve yoğun siste dortlulerin faydasini sık sık deneyimliyorum. Teori uretmemize gerek kalmadı bak ilk ağızdan söylüyorum. Zaten yol kenarı uyarı ışıkları bile yanip sönen cinsten. Yoksa dümdüz ışığı koyar gecerlerdi di mi :)

Evet herkes fikrine daha da sıkı sıkıya bağlandığına göre duyuru gorevini tamamladi sanırım ;)
0
abuzer
(18.12.24)
(11)

özgürlüğün çok muğlak ifade olması ya da benim gereksiz hassasiyetim...

m e b
selamlar.gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz? mis
selamlar.

gün geçmiyor ki insan ve toplum arasındaki ilişkileri irdelemeden kafayı yemeyeyim.

bir insanı bizi/diğerlerini rahatsız edecek seviyede sesli konuşunca uyarabiliyoruz da neden gürültülü şekilde yemek yediğinde, cak cak sakız çiğnediğinde, kulaklık olmadan video izlediğinde uyaramıyoruz?

misal yanımda kahvaltı eden bir eleman var, bildiğin biberi çatır çutur yiyor, o biberi her çatırdatışında kafama silahla ateş eder gibi hissediyorum. çayını içmiyor, hüpletiyor. o her hüüüppğppp edişinde beynim ikiye ayrılıyor sanki.

yan tarafta da temizlikten sorumlu kadın cak cak sakız çiğniyor, aynı şekilde metroda da denk geliyorum. adam hiçbir rahatsızlık duymuyor ve sakızı ağzında havai fişek gibi patlatıyor veya cak cak geviş getiriyor.
başka bir adam hiçbir şekilde etrafı önemsemeden kulaklıksız bir şekilde video izliyor, hiçbir rahatsızlık da duymuyor.

ofiste beni zerre ilgilendirmeyen, hatta nazik bir şekilde "bu konu hakkında pek bir bilgim veya alakam yok, bu yüzden yorum getiremiyorum" dememe rağmen yarım saat boyunca bana hiçbir katkı sağlamayacak veya karşı tarafa yararım dokunmayacak bir konunun muhatabı oluyorum.

metrobüste kadın yanına kimse oturmasın ve diğer koltuklar boş diye yanına çanta koyuyor, siz oturmak isteyince of puf ediyor.

atm'de sıra bekliyorum, önümdeki kişi işini bitirmiş ama hala kenara geçmiyor, çektiği parayı orada sayıyor ve bu süreçte de küçük çocuğunun atm'nin düğmelerine rastgele basmasına göz yumarak atm'nin donmasına sebep oluyor.
asansörde de çocuklarının her düğmeye basmasına ses etmeyen ve asansörün her katta durmasına sebep olan tipler de aynı şekilde.

ya bu toplum içinde yaşamaya uyum sağlayamamış tipler, anladık da bu şeyler özgürlüğün minimal örnekleri mi yoksa uyarmak en olağan ve doğal bir eylem midir? kafayı mı sıyırıyorum? çok mu takıyorum?
0
m e b
(12.12.24)
bu durum ülkemizin bir anda köylüyken şehire geçmesiyle oluşmuş bir durum. bu durumun seni rahatsız ettiğini karşı taraf düşünmüyor. ben de senin gibi aynı şeylerden rahatsızım.
dolmuşta ayakta gitmemek için dolmuşu durdurup inen kadına dolmuşta oturan ve ayakta duranlar tepki gösterdi. söylemleri şuydu: biz her gün böyle gidip geliyoruz.
olay kabullenmek...
önemli olan kabullenmeyip bu insanları uyara uyara adam edeceğiz ya skt.r olup gideceğiz.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Öncelikle çok rahatsız olursanız insanları uyarırsınız da, insanları uyararak bir yere varamazsınız. Bahsettiğiniz şeyler, ki ne kadar büyük problemler oldukları tartışılır, bir insanın yetişkinliğinde sizin uyarınızla ya da bir başka sebeple "Toplu taşıma araçlarında yüksek sesle müzik dinlememeliyim" diye bir aydınlanmayla değişecek bir davranış kalıbı değil.

İnsanlar bu tür şeyleri yapmayı ya bu tür şeyler artık normal karşılanmadığında bırakıyorlar, bunun için de bu tür şeylerin görece nadir şeyler olması lazım ki yapanlar üzerinde belli bir toplum baskısı olsun. Ya da en başından bunları yapmamak üzerine eğitilmeleri gerekiyor.
0
salihdt
(12.12.24)
özgürlük çok da muğlak bi ifade değil aslında. zaten saydıklarınızın da özgürlükle alakası yok. saygısızlık diyebiliriz daha çok.
0
elorelia
(12.12.24)
benim kriterim su. bir yerde azinliksam sesimi cikarmam. cunku kabul gormus ve normali bu. ama cogunluksam ilk ses cikaran ben olurum.

yani zurih'te bir metroda boyle bisey olsa hakkimi ararim; ama istanbulda metrobuste sadece rica ile yetinirim. diger turlu basina bela, stres almak disinda hic bir fayda gelmez.
0
buenosdias
(12.12.24)
Maruz kalmamak için kulaklık şart. Bu insanları siz değiştiremezsiniz. Uyarsanız ya kabahatli çıkarsınız ya da etkisi olmaz.
0
auroraaurora
(12.12.24)
yazdıklarında haklısın, ben de çok rahatsız oluyorum bunlardan. ilk defa cevapların neredeyse tamamına katıldım.
cinnet ne alaka onu anlamadım
"bu durum ülkemizin bir anda köylüyken şehire geçmesiyle oluşmuş bir durum."
"özgürlük çok da muğlak bi ifade değil aslında. zaten saydıklarınızın da özgürlükle alakası yok. saygısızlık diyebiliriz daha çok."
"İnsanlar bu tür şeyleri yapmayı ya bu tür şeyler artık normal karşılanmadığında bırakıyorlar, bunun için de bu tür şeylerin görece nadir şeyler olması lazım ki yapanlar üzerinde belli bir toplum baskısı olsun."
"benim kriterim su. bir yerde azinliksam sesimi cikarmam. cunku kabul gormus ve normali bu. ama cogunluksam ilk ses cikaran ben olurum."
0
abelardo
(12.12.24)
Hepsini okudum. Muğlak olan neresi? Bunların hiçbiri özgürlükler içinde değil. Hepsi toplum içinde yaşama kurallarına uymama. Evet çay dahil.

Belki biber hariç. Onda da kahvaltı yeri önemli. Yemekhane, restoran, cafe falan ise biber ses çıkarabilir. Ofis içinde çalışma alanında ise o da özgürlük değil. Yani sen rahatsız oluyorsan değil. Olmuyorsan çayınızı beraber hüpletirsiniz
0
nawar
(12.12.24)
Saydıklarınızın hepsi, %100 oranında beni de rahatsız ediyor. Bir tanesi bile istisna değil.

Ancak yanındaki boş koltuğu parselleyen kişinin yaptığı şey dışında bunlar "özgürlüğün minimal örnekleri"

İnsanlar kaba olmak konusunda özgür. Saçmalamak konusunda da özgür. Her saygısızlık, toplumun her genel geçer kuralına aykırılık özgürlük sınırları dışında tutulamaz.

Özgürlüğün sınırı bir şeyin sizi veya bir grubu rahatsız etmesi üzerine çizilemez. Eğer birisi kendi doğruları üzerine, sizin o ortamdaki davranışınızı aktif şekilde kısıtlamıyorsa (örneğin ezan vakti diye kulaklığınızı çekip almıyorsa) ve yaptığı şey yasalarca özellikle kısıtlanmamışsa (çıplak dolaşmak vs.) o kişi o yaptığı şeyi yapmakta özgür. En genel geçer tanım bu. Yasaları işin içine kattığımız için felsefik anlamdan ziyade pratik anlamda özgürlüğün tanımı bu.

Özgürlüğün tanımı içine başka ne giriyor peki? Siz de bunlar hakkında rahatsızlığınızı dile getirmekte özgürsünüz. İnsanlar özgürlüğü hep tek taraflı düşünüyor. Ancak yapılan davranışların sonuçları olur. Bir şeyi yapmakta özgürsünüz diye onu yaptığınızda tepki görmeyeceğiniz anlamına gelmez.

Siz de bu kişilerin alanını kısıtlamadan kendi rahatsızlığınızı dile getirebilirsiniz. Siz de bunu yapmakta özgürsünüz.

Toplumsal denge bu şekilde teraziye geliyor. Bu işler böyle yani. Çok karışık değil aslında. Her şeyin bir kuralı, formülü olamaz, bazı şeyler uzlaşıyla hallolur.

Birisi sesli sakız çiğniyor diye ona kabahatler kanunundan ceza kesildiği bir ortam düşünün, sizce de bu absürt olmaz mı?
0
akhenaten
(12.12.24)
Hocam askere gittiniz mi ?
6 aylik mi ?
Merak ettim.
0
WithWorth
(12.12.24)
@WithWorth: hayır, askerlikten muafım.
0
🌸m e b
(13.12.24)
skerler eşiğine gelip insanların suratına içinden geçenleri dan dan konuşmaya başlayana kadar böyle gidecek. fakat sen erkek olduğun için olayın alevlenip yaralamalı kavgaya dönüşme olasılığı yüksek. karşındakini ölçüp biçip ona göre içindekileri söylemeye başla derim. işin zor meb kardeşim.
0
titanyum22
(13.12.24)
(6)

yüzüklerin efendisi ayrı ayrı mı, yoksa tek cilt mi alınmalı?

m e b
selamlar.bu seriyi hiç okumadım, izlemedim.önce kitaplarını okumak istiyorum. ama ayrı ayrı üç kitap olarak mı yoksa tek ciltlik basımını mı almalıyım? tek ciltlik basımı çok şık ve daha ağırbaşlı duruyor ve o dünyanın/hikayenin derinliğiyle örtüşüyor gibi ve biraz daha ucuz. ama ayrı ayrı almayı da
selamlar.

bu seriyi hiç okumadım, izlemedim.

önce kitaplarını okumak istiyorum. ama ayrı ayrı üç kitap olarak mı yoksa tek ciltlik basımını mı almalıyım?

tek ciltlik basımı çok şık ve daha ağırbaşlı duruyor ve o dünyanın/hikayenin derinliğiyle örtüşüyor gibi ve biraz daha ucuz. ama ayrı ayrı almayı da arşiv anlamında istiyorum, toplu taşımada taşıması daha kolay olacak vs.

ayrıca tek ciltlik basımında kırpmalar mevcut mu, hiçbir fikrim de yok.

ya da ayrı ayrı basımlarını e-kitap olarak okuyup arşivimde yer alması açısından tek ciltlik eserini mi satın alayım?

bu bağlamda, bu seriyi çok sevenlerden fikir almak isterim.
0
m e b
(10.12.24)
Ben okumak için 3 cilt koleksiyon için tek cilt almıştım 100 sene önce falan ama bugün olsa sadece 3 cilt alırdım diyorum ama muhtemelen yine 3 ciltle birlikte tek cilt olanı da alırdım, çok güzel çünkü.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.12.24)
Tek cilt kitaplıkta güzel duruyor kulağa hoş geliyor ama kütük gibi kitabı okuması zor, bunu otostopçunun galaksi rehberinde yaşamıştım, ayrı ayrı okumak için daha iyi
0
grimavi
(10.12.24)
nasıl, hangi pozisyonda kitap okuduğuna bağlı :) tek cildi öyle yatarken ya da tuvalette filan okunmaz, baya ağır.

okumak için ayrı ayrı, kitaplıkta durması için de tek cilt aldım ben.
0
king lizard
(10.12.24)
elimde hem yüzüklerin efendisi, hem de otostopçunun galaksi rehberi tek cilt vardı ama rahat okuyabilmek için ayrıca set olarak alıp öyle okudum. çünkü tek cilt hakikaten okunmuyor, oradan oraya taşınmıyor. kucakta bile okunmaz o kitap, çalışma masasına açıp öyle okuman lazım.

benzer bir sorunu şu an denemeler’de yaşıyorum. alfa’nın 1200 sayfa civarı ciltli baskısını aldım, okumak resmen çile. gece vardiyalarında kitap okuyabiliyorum diye işe de götürüyorum, postacı çantamı tek başına dolduruyor.
0
phoarbix
(10.12.24)
Bende hem dijital (e-kitap) hem de tek ciltlik hali var. Tek cilt olanı taşımak da oturarak ya da masa başında olmadığı sürece okumak da zor. Hatta Silmarillion ve Hobbit de kitap olarak var ama tekrar okurken e-kitap olarak okudum. Çünkü Kindle'da okumak daha kolay. Kağıt olarak okumak istersen 3 cilt, koleksiyon/arşiv istersen tek cilt alabilirsin. Tamamen sende yani konu.
0
nawar
(10.12.24)
tek ciltten okumak zor olur, seri şeklinde alın. çok severseniz tek ciltliğini de alıp saklarsınız. ben kara kitap'ı çok severim misal, 25. yılda özel baskısı çıktı onu da aldım.
kısaltma yok.
şu dediğiniz de mantıklı: "ya da ayrı ayrı basımlarını e-kitap olarak okuyup arşivimde yer alması açısından tek ciltlik eserini mi satın alayım?"
e-kitap okumakta sorun yoksa öyle yapın.
0
suyin
(10.12.24)
(12)

Viski hediye sorunsalı

kondansator
Yurtdışına çıkmışken kayınpedere viski alayım istiyorum, oldukça sever. Ama ne alacağıma dair fikrim yok. O da masraf etme vb diye kapatıyor. Tek bildiğim ballı viski sevmemesi. Bir viski sevene nasıl bir viski almalıyım sizce ?
Yurtdışına çıkmışken kayınpedere viski alayım istiyorum, oldukça sever. Ama ne alacağıma dair fikrim yok. O da masraf etme vb diye kapatıyor. Tek bildiğim ballı viski sevmemesi. Bir viski sevene nasıl bir viski almalıyım sizce ?
0
kondansator
(10.12.24)
Fiyat falan belirtmediğin için black label al geç hocam f/p viskisidir.
0
chicha_v2
(10.12.24)
bütce ne kadar bilmiyorum ama son dönemin en popülerlerinden The Sassenach cok basarili. Galiba 80 pound civari bir sisesi. En son öyleydi yani, su an kac bilmiyorum.
0
alice in potatoland
(10.12.24)
Adam sana kızını vermiş, sen de ona bir şişe Hibiki ver.
0
salihdt
(10.12.24)
bütçe belirtmemişsin ama ortalama bir single malt (mesela talisker) alabilirsin.
0
kibritsuyu
(10.12.24)
peated, is kokulu viski seviyorsa, caol ila 12 ,lagavulin 8 veya jameson black barrel,Johny Walker Green Label olabilir.

is kokusunu sevmiyorsa glenmorangie, Monkey Shoulder(blend), aberlour 12 alabilirsin,

farklı birşey olsun dersen de makers mark veya woodford reserve burbon olabilir.

şekilli olsun, birazda pahalı olsun dersen royal salute 21(blend) olur.
0
sealth
(10.12.24)
Bütçe yazmamışım kusura bakmayın, orta halli, çok pahalı olmayan bir şey arıyorum. Diğer türlü zorla parasını vermeye kalkar, durduk yere adamı masrafa sokmayayım. Kabul edebileceği bir düzeyde olmalı aslında
0
🌸kondansator
(10.12.24)
Dutyfree poşetine koyduktan sonra hepsi prim yapar. 15-20 euro civarı güzel viskiler var. görevliye sorun f/p ürünleri gösterir.
0
HellKeePer
(10.12.24)
Jameson olur hocam, Monkey Shoulder olur, akar yani bunlar.
0
kumandanim
(10.12.24)
Talisker (10 yıllık), Chivas (12 yıllık) ve Black Label hediyelik değil, marketten alıp evde içmelik viskiler. Bunun altı "canım hamburger çekti" dedikten sonra büfeye gitmek ile McDonald's'a gitmek arasında gibi :) Yani evde kendi kendime ve kalite aramadan öyle içeyim dersen alınır.

Hediye olarak Green Label, Lagavulin, Jameson Black Barrel, Glenlivet dörtlüsünden yıl ve hacim olarak uygun gördüğünü alabilirsin. +1
0
nawar
(10.12.24)
Hangi ülke?

Ülkenin viski kültürü varsa ülkeye göre bakılanabilir.
0
put it in your appropriate place
(10.12.24)
kıbrıstan gelir iken elijah craig almıştım. tadını inanılmaz sevdim. ama aynı paraya single maltlarda var.
0
belkider
(10.12.24)
1L JD iyidir.
0
sonsuz
(10.12.24)
(2)

Ücretsiz doğum izni sonra yeni bir işe başlamak

esinikaybetmiscorap.
Merhaba,Şuan ücretli doğum iznindeyim ama 3-4 ay ücretsiz doğum iznini de kullanmak istiyorum bebekle daha iyi vakit geçirmek için sonrasında da bu süreçte evdeyken belki yeni bir işe de başlamak istiyorum tabi bulabilirsem. Ancak şunu merak ediyorum yeni bir yer ile görüştüğümde ücretsiz izinde olm
Merhaba,

Şuan ücretli doğum iznindeyim ama 3-4 ay ücretsiz doğum iznini de kullanmak istiyorum bebekle daha iyi vakit geçirmek için sonrasında da bu süreçte evdeyken belki yeni bir işe de başlamak istiyorum tabi bulabilirsem. Ancak şunu merak ediyorum yeni bir yer ile görüştüğümde ücretsiz izinde olmam onları beni işe almalarına engel olur mu? Yani sektörde geriye düştüğümü düşünürler mi? Bu bir megatif etki mi olur bana? Bakış açısını merak ediyorum. Bu arada sektör finans-raporlama

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(10.12.24)
3-4 ayda bir şey değişmez, sadece malesef başka çocuk düşünüyor musun diye sorarlar.

hayır dersen bir daha dogum izni gibi bir izin alınmayacagı için belki tercih nedeni bile olabilirsin, iki kadın arasında bu tercih nedeni olabilir.
0
liberal
(10.12.24)
Analık izni bittikten sonra 6 aya kadar ücretsiz izin ya da kısmi çalışmadan faydalanabilirsin. Şirkete ücretsiz izinli olarak almaya sıcak bakmayabilirler ama tıpkı ihbar süresi beklemek gibi iş başı tarihi belirleyip o gün iş başı yapacağın şekilde anlaşacağın firmalar bulabilirsin. Alternatif olarak ücretsiz izin değil, kısmi çalışma olarak talebini iletirsen daha erken de başlatmayı kabul eden çıkabilir.

Eğer iş tecrübesi 3 yıldan az değilse analık izni+süt izni sebepli yaklaşık 1 yıl işten uzak kalmaya "çalışmayı unutmuştur" diye bakmazlar büyük firmalar :)
0
nawar
(10.12.24)
(1)

Zirkon vs pirlanta yuzuk

meyve parcacikli kadin
Yuzuk alacagiz evlilik icin, kuyumcuda yuzuklere bakarken zirkon yüzüklerin pirlantalardan çok çok daha ucuz olduğunu gördüm. Erkek arkadaşım için fiyatının önemli olmadığını belirtti ama bana çok saçma geldi aradaki fark. Çünkü neredeyse birebir aynı goruntudeler, benim için tasin suni degerinin de
Yuzuk alacagiz evlilik icin, kuyumcuda yuzuklere bakarken zirkon yüzüklerin pirlantalardan çok çok daha ucuz olduğunu gördüm. Erkek arkadaşım için fiyatının önemli olmadığını belirtti ama bana çok saçma geldi aradaki fark. Çünkü neredeyse birebir aynı goruntudeler, benim için tasin suni degerinin de bir önemli yok. Sadece yuzugun tipini begenmem yeterli. Kullanim umrumda acisindan bir fark var mi sizce? Safir yüzükler de aynı şekilde, onun bir farkı var mi?
0
meyve parcacikli kadin
(07.12.24)
Biri elmas, diğeri başka bir taş. Swarovski'nin ağırlaştırılmış camlarını da zirkonu da pahalı yapan tamamen tasarım. Elmas daha çok parlar ve camı kesebilirsin (belirli şartları sağlayan elmaslar nadir olduğu için fiyatları artar) ama zirkon ve swarovski kolay olmasa da zarar görebilir uzun süreli kullanımda. Günün sonunda takı işte, senin anlam yüklediğin kadar önemli, küresel piyasa kadar değerli.
0
nawar
(07.12.24)
(2)

Indiana Jones yeni oyunu için RTX 4060 mı yoksa 4070 mi?

atanamayan jedi
Indiana Jones Great Circle(yeni) oyunu emektar gtx 1060 kartımla açılmadığı için yeni ekran kartı bakıyorum. RTX 4060 mı yoksa 4070 mi alsam karar veremedim. Tavsiyesi olanlar için şimdiden teşekkür ederim. (istanbul'dayım ve bugün almak istiyorum, mağaza tavsiyesi de kabul ediyorum:)
Indiana Jones Great Circle(yeni) oyunu emektar gtx 1060 kartımla açılmadığı için yeni ekran kartı bakıyorum. RTX 4060 mı yoksa 4070 mi alsam karar veremedim. Tavsiyesi olanlar için şimdiden teşekkür ederim. (istanbul'dayım ve bugün almak istiyorum, mağaza tavsiyesi de kabul ediyorum:)
0
atanamayan jedi
(07.12.24)
4070 TI'dan bildiriyorum. Özellikle 2022 sonrasında çıkan oyunları DLSS'ler ile (gözüne çok batmayacak şekilde hafif hatalı) değil, doğal 4K ve yüksek FPS ile büyük ekranda oynamak istiyorsan 4090 ya da ocak'taki CEM 2025 sonrası 50xx serisi. Ben 4070 TI ile yer yer FPS düşüklükleri ya da DLSS ile oynuyorum. Yani ikisi arasında seçim yapacaksan 4070.

YouTube'daki grafik ve FPS karşılaştırmalarına bakabilirsin. Oynayacağın oyunlar için fikir verir.
0
nawar
(07.12.24)
bir de bunların "super" versiyonları çıktı. Paran yetiyorsa onlara bakman daha mantıklı galiba, öyle diyorlardı.

Yine de mantık çok basit aslında, paran kadar yukarı çıkacaksın.

4060 < 4070 < 4070 super
(kaç gb bellek var, 128 bit mi 192 bit mi vs. sayı arttıkça daha iyi tabi)

ek olarak, işlemcin ne?
pc-builds.com
atıyorum hızlı bi ekran kartı alırsın ama işlemcin yetmediği için alabileceğin kareyi alamazsın, veya tam tersi işlemcin iyidir ekran kartı yetişemez vs. şu siteden bi bak.

yine de 1060'tan geçen birini 4060 bile gayet tatmin eder.
0
nhk ni youkosu
(07.12.24)
(18)

Is yeri iletişim uygulamasında profil resminiz var mi?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Bu konuda başlarda ne gerek var noktasindaydim. Şimdilerde insanların kiminle konustugunu bilmesi iyi olursa evrildim. Ama hala emin değilim. Sizce is yerinde iletişim uygulamasinda ki genellikle teams oluyor, sizce profil fotoğrafımız olmalı mi? Siz kendi fotoğrafınızı kullanıyo
Merhaba arkadaşlar,

Bu konuda başlarda ne gerek var noktasindaydim. Şimdilerde insanların kiminle konustugunu bilmesi iyi olursa evrildim. Ama hala emin değilim.

Sizce is yerinde iletişim uygulamasinda ki genellikle teams oluyor, sizce profil fotoğrafımız olmalı mi? Siz kendi fotoğrafınızı kullanıyor musunuz?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(06.12.24)
Ben resim kullanmıyorum ama bizim şirket çok küçük olduğu için öyle uzak bir departmandan birisi ile konuşmak gibi bir durum yok. Şimdi baktım sadece patronlardan bir tanesinin resmi varmış.
0
peki madem
(06.12.24)
Var. Ben tercih ediyorum.
0
logisticsmanager
(06.12.24)
lütfen koyacaksanızda vesikalık ya da kurumsal elleri önde bireştirmiş şekilde bir poz koyun. profile dudak büzerek resim koyan sekreter var çok cringe oluyor.
0
eja
(06.12.24)
var, kullanıyorum ve eha nın dediğine de katılıyorum.
0
kisa
(06.12.24)
Eja +1

Vesikalık gibi yüzün gözün normal göründüğü kurumsal bir poz
0
grimavi
(06.12.24)
İşe girerken vesikalık istemişlerdi onların dijitalini koyuyorlar zoom'a.

İsteyen kaldırıyor veya değiştiriyor da ben değiştirmedim. Uzaktan çalıştığımız ve büyükçe bir şirket olduğumuz için aylarca kendi ekibimde bile neye benzediğini bilmediğim, hiç kamera da açmayan bir gri gölge ile konuşmaktan daha iyi oluyor.
0
chicha_v2
(06.12.24)
Koyuyorum. Olması gerektiğine inanıyorum.

En başta cinsiyet her isim için tahmin edilemeyebiliyor.
Ben karşımdakinin yaşına göre faklı aksiyonlar alabiliyorum.
Mesela eğer karşımda yaşlı biri varsa o zaman daha sakin ve anlayışlı cevaplar veriyorum. Artık algılarının yavaşladığını hesaba katarak konuşuyorum.
Genç biri varsa acemiliklerini görmezden gelebiliyorum. Tam doğru tavrı takınamıyorsa o zaman kibarca uyarıyorum. Daha yolun başında çünkü.

Bunlar benim farkında olarak yaptığım şeyler. Bilinç altı daha envai çeşit farklı ayarlama yapıyordur karşı tarafın fotosuna göre.

Toplantılarda kamera açmakla açmamak arasında bile stress açısından fark oluyor. Karşıdakinin yüzünü görmemek daha çok güç yiyo beyinden.

Yani sonuç olarak karşıdakinim yüzünü görmek, en azından fotosunu görmek mental sağlık açısından rahatlatıcı bir durum. Herkese koymasını öneririm.
0
zimbirik
(06.12.24)
Var, olmasi da gerekiyor ben kiminle konusuyorum bilmem lazim. Saygidir bu.
Ve evet kafeden, plajdan kot sortla falan foto koyulmaz is agina. Kurumsal, yuzunun gorundugu business casual bir foto gerekir.
0
mor oje
(06.12.24)
yok, hic olmadi. olmasi da guzel aslinda hic bilmediginiz biri nasil biri goruyorsunuz falan ama ugrasip koymuyorum da :) whatsapp'ta bile fotom yok zaten.
0
bay b
(06.12.24)
profesyonel cekilmis bir fotografim var.
önemli nokta: gülümsemek. pozitif, cözüm odakliyim algisini vermek.

profil resmi koymayanlar, kamera da acmiyor görüsmelerde wow diyorum.
0
sonsuz
(06.12.24)
koyarım evet.
0
gabe h coud
(06.12.24)
Biz kurum olarak fonda şirket logosu ile fotoğraf çektirdik. Onu kullanıyoruz. Diğer uygulamalarda ise logo önünde adımız ve soyadımız olan bir avatar var.

Bence çok işlevsel. Şirkette personel değişimi olunca ya da tanışmadığım biriyse görüyorsun olduğunu. Hem de "Amaranta Bey" gibi bir şey yaşamazsın. Gerçi woke tayfa gelir şimdi "did you just assume..." Ahsbsh
0
nawar
(06.12.24)
İş yerine göre değişir. Ben hiç çok kurumsal yerde çalışmadım küçük ve büyük startuplarda çalıştım. fotoğraf koymak iyi oluyor.

Yüzün net göründüğü smart-casual bir foto koyuyorum ben. Takım elbiseli ceketli foto koysam bile işyerinde asla öyle görünmüyorum ki.
0
biseysorcaktim
(06.12.24)
Kurumsal şirkette profil fotomuz var vesikalık şekilde sen yüklüyorsun uygunsa yayınlıyorlar. Uygun değilse düzgün olanı istiyorlar ama herkes koymak zorunda.
0
basond
(06.12.24)
Bu amaçla toplu fotoğraf çekimi oldu, başta saçma geliyordu ama sonra alıştım ve kullanıyorum. Şirketin çektiğini değil aynı arkaplanda arkadaşın çektiğini kullanıyorum ama :)
0
reversal of fortune
(06.12.24)
böyle şeylerde fotografsiz olması tercihim olur fakat işe girdigimde onbin kişinin fotografi varken fotografi olmayan bir insanla (ki tercih konusu degildi bu, bug idi) yazışarak uzun süre iletisimde olmak durumunda olduk. Kendisini aslında ben goruyormusum ama o olduğunu bilmiyormuşum. yani kimse koymuyor değilse koymakta bu givi sebeplerle fayda olabilir.
0
sparkle kiddle
(06.12.24)
ne uğraşcam. insanoğlu kuş misali, işten ayrılırsam mal gibi fotom kalsın istemem. çalıştığım yer öyle aşırı kurumsal bir yer değil ama onu belirteyim. soyadımı bile tam yazmadım, isim ve soyadımın ilk harfi şeklinde duruyor senelerdir
0
titanyum22
(06.12.24)
Bizde koyma ozelligini disable etmisler. Mail fotograflarini da editleyemiyoruz, ik vesikalik yukluyor.

Ama git olsun su bu olsun fotograf yuklenebilen tum internal sistemlerin her birinde baska sacma fotomu yukledim.
0
aguen
(06.12.24)
(10)

Dolandırılmam, değil mi?

dejame
Dün kulaklığımı sahibinden üzerinden ilana koydum. Bugün bir kadın aradı, acil kulaklık ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de güvenli ödeme ile alışveriş yapabileceğimizi söyledim. Kendisi buna gerek olmadığını söyleyerek iban adresimi istedi. Ben de verdim, hemen parayı attı. Sonra adresini gönderip ka
Dün kulaklığımı sahibinden üzerinden ilana koydum. Bugün bir kadın aradı, acil kulaklık ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de güvenli ödeme ile alışveriş yapabileceğimizi söyledim. Kendisi buna gerek olmadığını söyleyerek iban adresimi istedi. Ben de verdim, hemen parayı attı. Sonra adresini gönderip kargolamamı rica etti.

Bu durumda dolandırılma ihtimalim var mı? Bana nasıl böyle güvenebiliyor?
0
dejame
(06.12.24)
ennn kötü ihtimalle çalıntı veya kiralık karttan ödeme yapmıştır. ödemeyi kim göndermiş dekontu kontrol et. yarın öbür gün kartın asıl sahibi havalenin sana geldiğini görerek şikayet edebilir.

ilanının ve mesajların vs.. fotoğrafını çek kenarda dursun..

tabi bu en kötü ihtimal.
0
adwokat
(06.12.24)
Dolandırıcılık yapacak insan bunu ikinci el kulaklıklamı yapar.bu kadar güvensiz olmayın hayata karşı.
0
duptıs
(06.12.24)
Şaka sanırım. Ben bütün alisverislerimi böyle yapiyorum.
0
alimcgraw
(06.12.24)
komisyon vermek istemiyordur.
0
jepa
(06.12.24)
para gelmiş işte neyin dolandırıcılığı
0
jelly bear
(06.12.24)
Para gelmiş işte neyin dolandırıcılığı demek dogru değil, noterde araç satılıp sazan sarmalı yapılan olayda da para alınabiliyor.

Olayın özü şu, parayı kimden aldıysan malı ona verirsin. Para'nın geldiği isme kargoyu yap.
0
liberal
(06.12.24)
paranın geldiği hesap sahibiyle ürünü gönderdiğin kişi aynıysa sorun olmaz. farklı kişilerse şüphelenmekte haklısın.
0
Improbable
(06.12.24)
@sivri sinek +1

Haberlere defalarca düşmedi mi böyle olaylar?
0
nawar
(06.12.24)
Sahibinden güvenli zımbırtıda sizden değil karşıdan alıyor komisyonu o yüzden sahibinden veteranıysa öyle yapmıştır.

Mega pahalı bi kulaklık değilse sanmıyorum tatsız bir şey yaşasınsın.

Macbook, DSLR kamera, Playstation, iPhone gibi aşşşşırı hızlı piyasası olan şeylerde tatsızlıklar yaşanabiliyor.

~en bi orijinal [böyle alışveriş olmaz] ikinci el alışveriş bayadır öyle bişey aslında. Alan parayı yollar satan malı yollar bu sırayla. Hayatı al sat olan birden fazla insan var çevremde, malı gönder parayı yollayım, yarısını yollayım malı gönder sonra diğer yarısı vs kimse uğraşmıyor.
0
hedep
(06.12.24)
,geçen ay araç üzeri bisiklet taşıyıcımı sattım. Toplam üç ayrı parçadan oluşuyordu, üçünün alıcısı parayı önden yollamakta ısrar etti, ben riski az insan olarak "abi böyle alışveriş olmaz, dolandırılırsınız" dedim ama yolla dediler. Yaklaşımları sebebiyle kargoyla saatlerce pazarlık ettim, adamlara kazandırmaya çalıştım. Kötüleri okuyup odaklanınca güvensizlik oluyor ama toplumda iyiler çoğunlukta aslında.
0
en bi orijinal
(06.12.24)
(4)

Emniyet niye bu adamı almadı hala?

m4a1
Hamit çelik diye bi lavuk var, net şekilde doktor falan değil. İsmi de hamit çelik değil sanırım. Bir diploma bulmuş üstündenİş yapıyor gibi… Su diyeti diye bir dalga ile dolandırıyor insanları hayvan gibi. Konuşması bozuk, tipi bozuk… resmen dolandırıcı. Ama bu adamı tv programlarına, sağa sola çık
Hamit çelik diye bi lavuk var, net şekilde doktor falan değil.
İsmi de hamit çelik değil sanırım. Bir diploma bulmuş üstünden
İş yapıyor gibi…
Su diyeti diye bir dalga ile dolandırıyor insanları hayvan gibi.
Konuşması bozuk, tipi bozuk… resmen dolandırıcı.

Ama bu adamı tv programlarına, sağa sola çıkarıyorlar, karşısında doktor oluyor yine de ekmeğini yemeye devam ediyor. Armağan bile oturtmuş karşısına aq.
Adam spor yapmayın organları yormayın diyor olm…
Ötesi yok.

En sikko twitter yorumunda kapıda biten emniyet bu adama hiçbirşey yapmıyor, sorgulamıyor. Çok büyük bir bokluk var bu işin altında givi geliyor bana ama bilmiyorum altan…

Nedir bu dayının hala insanları tokatlamaya devam etmesini sağlayan, var mı bilen?
0
m4a1
(05.12.24)
Ben doktor olmadığını zannetmiyor muhtemelen doktordur, bunun gibi bir tane de ketojenik diyet şöyle süperdir böyle mükemeldir diye bunun üstüne yazdığı kitapları insanlara iteleyen bi doktor daha var, neticede bu işler müritlik yoluyla ilerliyor gibi yaptıkları yasal olarak suç değil, kerizlik üzerinden para kazanıyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.12.24)
merhaba. demek istediğinizi anlıyorum, falcılar, spiritüel uzmanlar, aile dizimi, numeroloji uzmanı, şaman köklerimize dönüyoruz cart curt uydurma new age hacı/hoca tayfasına ayrı uyuzum göbeklitepe'de boyut kapısından mesnevi ile geçiyoruz falan diyen bi tayfa var accayip keriz (beyaz yakalı) silkeliyorlar.

bi de bilim değil "ilim" tayfası var. batı bizi zehirliyor/çipliyor. peygamber sünnetti, sahabeler de yapıyordu padişahlarda baktırıyordu yıldıznamesiydi, tılsımlı gömleklerdi falan konuları çarptırıp çarpıyorlar.

maranki gibi bi tayfa var. türki bi devlette yalandan tütün okumuş doktor/prof ünvanı almış onunla sabah programlarında bitki, macun falan ayrı keriz silkeliyolar. hatta bi benzeri sarayda danışman.

bahsettiginiz ismi merak ettim kendi isim soyismiyle biyografi bölümünde eğitimini, çalıştığı hastaneleri belirtmiş. iddia ettiği yöntemi bilmiyorum, ben de iplemezdim ama tıp diplomalı hatta çalıştığı hastaneleri belirtmjş (teyit etmedim).

falcılar yanında kahve mahve de satıp legalize etmenin yöntemini bulmuştu mesela yoksa büyü/fal suç + nasıl vergi verecekler (eğlence sektörü?).

insanlar bi şeye inanmak istiyor illa.
0
libertine
(05.12.24)
Libertine'in yazdığı gibi gerçek doktor olabilir ama geçen sene (ya da bu sene başı da olabilir), sosyal medyada kendini doktor olarak tanıtan ve baya bir insanı ikna eden bir kadının doktorlukla alakası olmadığı ortaya çıkmıştı twitter'da. Baya dalgası da geçildi kendine inanılmaz bir persona yarattığına dair. Yani diploma örneğini falan görmeden inanmamak lazım neredeyse :d

Onun dışında maalesef Canan Karatay'dan beri böyle şarlatan doktorlarda büyük bir artış var. Ümit Aktaş, Ayşegül Çoruhlu falan hep aynı tarz. Doktorluğun medyatik bir meslek hâline gelmesi (bunun asıl nedeni tabii tıbbın ve sağlığın vatandaşlık hakkı yerine endüstri hâline gelmesi) sonucu böyle şarlatanlara para kazanma yolu doğdu. Bunlar kadar popüler olmayanlar da homeopati, hacamat, sülük falan yapıp dünya para kazanıyor. Ee ülkedeki sağlık sistemi de pompalıyor bunları. İlaç şirketleri düşmanınız, aşılar zararlı, x otu yiyin şifa bulun, y diyeti yapın 30 kilo verin gibi safsatalar da patlıyor tabii ki
0
nundu
(05.12.24)
@Libertine +1 yazdığı sektörlerin eksiği var, fazlası yok. Özellikle teknoloji ve düşünce yapısının gelişmesine ayak uydurmayan semavi dinlere laf edip ardından daha ilkel inanç sistemleri ile spiritüel açlıklarını doyurmaya çalışanlar var. Tıpkı dinlilerde olduğu gibi "Ben doğruyu biliyorum, görüyorum sen göremiyorsun. Ben senden zekiyim" diye bakıp kendi egolarını ve boşa geçen hayatlarını anlamlı kılmaya çalışıyorlar. Psikolojik bir var oluş mücadelesi.

Devlet bunları umursamayıp takip etmiyor ya da işin ucu cinci hocalar ve oradan ip tutturup günah silen tarikatlara gelir diye bulaşmıyor sanırım.
0
nawar
(06.12.24)
(12)

Faraziyi faraazi diye okuyan birinden

benim icin hic boyle suslenmemistin
Soğur musunuz?
Soğur musunuz?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
haayir
0
sonsuz
(04.12.24)
Hayır.
Doğrusu o zaten.
0
pro9it9is9
(04.12.24)
Kırk yıllık Haalit olmuş Halit.
Kaatil olmuş katil.
0
pro9it9is9
(04.12.24)
Yoo neden ki ?
0
feastofthedamned
(04.12.24)
soğumak ne çekip vururum direkt, böyle bi şey yapılır mı yani.
0
mark greg sputnik
(04.12.24)
Faraazi doğru falan değil. Faraaz diye bir kelime yok.
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
Faaarazi, faaarabi, sahil kenarı vs. Kişiden soğumam da, verdiğim değeri daha yavaş artırma yoluna giderim. Değer verişim yavaşlar. Kendini daha başka alanlarda da ispatlamak zorunda kalır o kişi.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Şarz diyenden bile soğumam.
0
mbond
(05.12.24)
Ağzını burnunu kırıp diline acı biber sürerim.
0
10551037
(05.12.24)
erkek arkadaşım börek kelimesini böööörek diye okuyor, her seferinde gülüp dalga geçiyorum henüz soğumadım :)
0
benaslinda
(06.12.24)
Börek yerine bööüğürek ya da yağı yerine yağsı derse soğurum. Farazi yerine faraazi derken de çile bülbülüm'ün çilesi gibi nefessiz kalana kadar uzatmadıysa sorun yok.
0
nawar
(06.12.24)
çok faraaaaazi duyurular açıyosun bro. al sana faraaaazi bir cevap.
0
titanyum22
(06.12.24)
(11)

Korsan dosya indirirken tirsmiyor musunuz artik?

Zetnikov
TorrentApkOyunlarTarzi seyler de hep bi exe dosyasi ve acik kapi birakicak sekilde durumlar var.Oyun indiriyorsun exe calistirman lazim lak diye sifreler gidebilir misalBen hic rahat olamiyorum bu yuzden platformlara para bayiliyorumAma goruyorum insanlar cator catir indiriyor halenGenel yorumunuz n
Torrent
Apk
Oyunlar

Tarzi seyler de hep bi exe dosyasi ve acik kapi birakicak sekilde durumlar var.
Oyun indiriyorsun exe calistirman lazim lak diye sifreler gidebilir misal
Ben hic rahat olamiyorum bu yuzden platformlara para bayiliyorum
Ama goruyorum insanlar cator catir indiriyor halen

Genel yorumunuz nedir tirsmakta hakli miyim?
0
Zetnikov
(25.11.24)
Sadece film müzik
Oyun oynamıyorum indirmiyorum, diğer tüm programların da açık kaynaklı ücretsiz muadilleri var
0
grimavi
(25.11.24)
Sadece torrent, apk'lar ve oyunlar için demiyorum ancak ben hayatımda hiç düzenli anti-virüs yazılımı kullanmadım. Windows'un kendi yazılımı hariç diye de ekleyeyim, ancak bundan da hiç güvenlik uyarısı almadım.

Kırk yılda bir bilgisayarda bir sorun olur da aklıma düşerse önerilen bir belki iki yazılımın deneme sürümüyle bilgisayarı taratıp "hmm virüs yokmuş" deyip siliyorum.

Diğer taraftan özellikle iş bilgisayarlarında, usb'lerin ortalıkta dolaştığı yerlerde insanların usb'lerinin virüs kaynadığını görüp şaşırıyorum.

Yukardaki gibi bir kişi olarak konuşacak olursam ben virüsten aslında çok basit bir şekilde uzak kalıyorum sanırım. Reklam sevmiyorum ve berbat tasarımlardan iğreniyorum ve biraz da ne indirdiğime dikkat ediyorum.

Virüslerin cirit attığı mecralar genellikle insanın gözünü kanatan cinsten bir zevksizlik barındırıyor. Bu normal çünkü kısa sürede tespit edilip yok olacak bir şeye özen göstermiyor kimse. İndireceğim şeyin beklenen olası dosya boyutu ve indiriyor olduğum dosyanın boyutu şüphe uyandıracak derecede farklıysa indirmiyorum. Reddit vs. gibi yerlerden çeşitli sitelerin ne kadar güvenli olduğuyla ilgili tarama yapıyorum. Torrentlerde seed ve leech sayılarının yüksek olmasına dikkat ediyorum. Ancak ben de artık bu tür yerleri kullanmıyorum, sebep yine göz zevki. Güvenli siteler ne kadar güvenli olsalar da yine de zevksizlikten ölüyorlar.
0
akhenaten
(25.11.24)
İlaçlı uygulamaların tamamı internetle bağlantısı kesilmiş, şifrelenmiş virtual box (vmware) içinde çalışır bende.

Ana işletim sistemimde tek bir kaynağı belli olmayan yazılım olmaz.

Torrent uzun süredir kullanmıyorum, en fazla günah keçisi niyetine 3-5 kuruş ceza keserler.
0
kimlanbu
(25.11.24)
dizi film anime sadece indirdiğim şeyler. çok oyun oynamıyorum, oynadıklarımı da steam gibi yerlerden indiriyorum. indirdiğim dizi/filmleri de antivirüs taramasından geçiriyorum, dosya isimlerini kontrol ediyorum dosya.mp4.exe gibi olmasın diye.
0
inheritance
(25.11.24)
@inheritance +1 Bende de durum böyle. Steam, Battle.Net, Epic ve GoG'um var. Bunlardan oynuyorum. Torrent ile en son ne zaman oyun indirdiğimi hatırlamıyorum. Bu 4 kanalda olmayan tek oyun 200 yıl önce indirdiğim Heroes 3.

Play'de olmayan uygulama olarak da iş yerinin ve spor salonunun uygulamaları hariç hiçbir uygulamam yok.
0
nawar
(25.11.24)
asla apk kullanmayın. telefonda banka uygulaması vs olunca korkunç sonuçlara yol açabiliyor.
steam dışında oyun oynamam, crackli oyun tavsiye etmem. ama yıllardır cracklayip oynayanlar ve virüs kapmayanlar var. illa bulaşılacaksa yerini yurdunu bilmek lazım.
dizi film konusunda torrent tam bir cennet. güvenilir sitelerden şaşmazsanız sorun yaşamazsınız.
0
beatbox yapan metalci
(25.11.24)
@akhenaten

yazmayı unuttum bi ara usb den bulasan kendını kopyalayıp sılınemeyen bı zıkkım vardı.
sonrada bılmem ne .inf dosyasını kilitliyordun virus bulasmıyordu falan ne oldu ona bılmıyorum uzun zamandır ınternet cafe tarzı yerlere usb takmadıgımdan hatırlamıyorum.

bu usb olayıda sakat cunku bazı pc lerde mesela ınternet cafe yada ofıste dosyanın uzantısı gızlı oluyor. normalde sonu exe ama gozukmeyınce cıft tıklayınca patlıyorsun acayip tırsıyorum kankalar bu yuzden google drive atıyorum tüm sulalemi.
0
🌸Zetnikov
(25.11.24)
Ben bilgisayara firewall kuruyorum. Bilmiyorum faydası oluyor mu bankacılık işlemleri yaparken sanal klavye kullandım.
0
komando kani var bende
(25.11.24)
Apk zaten indirmiyorum, hiç indirmedim hayatım boyunca. Oyun da indirmiyorum. Sadece film/dizi torrent olarak. O da ayda yılda bir.
0
put it in your appropriate place
(25.11.24)
Korsanlar da uyandı artık eskisi gibi bilgisayara zarar veren ya da çalışmaz hale getiren virüsler yapmıyorlar.

Ya da abuk sabuk pop up reklamlar gösteren içerikler de yapmıyorlar.

Onun yerine "safe" görünen ve sorunsuz çalışan dosyalar ve crackli uygulamalar kullanıyorlar.

Çünkü sana uyduruk popuplar çıkaran eski tarz virüsler koysa sen 2 gün sonra bilgisayarından sileceksin. O reklam gelirinden kazanamayacak.

Halbuki bilgisayarında ne kadar uzun barınabilirse ona kar. Çünkü senin bankacılık işlemlerini, şifrelerini görebiliyor. Bu sayede dolandırıcılık vb şeyler yapabiliyor. Ya da kartından para çekiyor vs.
0
anten
(25.11.24)
bu zamana kadar hiç bir platforma, hiç bir yazılıma, hiç bir filme, hiç bir oyuna para vermedim.
korsan cd bitene kadar korsan cd, ondan sonra limewire ve türevleri ardında torrent.
demirden korksak trene binmeyiz.
0
my fault
(25.11.24)
(4)

chatbot'u chatbot'la doğrulamak

biseysorcaktim
claude'u aktif kullanıyorum ve çok mutluyuz. ancak bazen bildiğim konularda yanlış yanıt verdiğine şahit oluyorum. bilmediğim konularda da kim bilir nasıl yönlendirir beni. hatta peşpeşe iki cevapta bile tutarsızlık olabiliyor biraz sıkıştırınca. aldığım yanıtları chatgpt'ye doğrulatıyorum. sorumu g
claude'u aktif kullanıyorum ve çok mutluyuz. ancak bazen bildiğim konularda yanlış yanıt verdiğine şahit oluyorum. bilmediğim konularda da kim bilir nasıl yönlendirir beni. hatta peşpeşe iki cevapta bile tutarsızlık olabiliyor biraz sıkıştırınca.

aldığım yanıtları chatgpt'ye doğrulatıyorum. sorumu girip sen düşünüyorsun, bu verilen cevap hakkında ne düşünüyorsun dediğimde genelde onaylıyor ve mantıklı olduğunu söylüyor. itiraz ettiği de oluyor nadiren.
ancak genelde paralel. tam tersi doğrulama da yapıyorum.

merak ediyorum;
zaten doğası gereği X bir chatbot'un dediğini Y chatbot'u doğrular mı? ya da biri öyle düşünüyorsa diğerinin de böyle düşünmesi normal midir? eğitim kümeleri farklı olsa da ortak olan çokça materyal vardır.

yani benim;
X'in dediğini Y'ye doğrulatmam aslında hükümsüz sayılabilir mi?
0
biseysorcaktim
(25.11.24)
Hiç bilmediğim bir konuda çok da güvenmezdim.

işim gereği claude'u da chatgpt'yi de üye olarak günlük kullanıyorum. çok işe yarıyorlar, asistan ihtiyacımı neredeyse yok ediyorlar. Metin veya verilen bir doküman silsilesi dahilindeki çalışmalarda çok çok iyi ama dış araştırma gereken konularda çokça da yanlış cevap veriyorlar. Çapraz değil, kendisine bile farklı bir prompt ile yeniden sorsanız farklı bir cevap alabilirsiniz. Yani bilgiler ai'da kesin olarak yazılmış şekilde değil, o andaki araştırmasının sonucunu veriyor ki, bir sonraki prompt'da bu değişebiliyor. (ki bu da şuan için oldukça doğal)

Sonuç olarak, kendilerinin de önerdiği gibi kontrol ederek, emin olduğunuz bilgileri kullanmanız gerekiyor.
0
yeninesiltupcu
(25.11.24)
Şöyle düşünün, karşınızda çok bilgili saygın birisi var, bilmediğiniz konu hakkında yanlış bilgiler veriyor ama bu bilgileri verirken öyle cümleler kuruyor ki hem mantıklı konuşuyormuş gibi geliyor hem de doğru konuşuyormuş gibi geliyor.

Claude size böyle konuşuyor.
AI'lar genel olarak kullanıcıyı dinlemeye ve onları doğrulamaya ayarlı, yani mesela ben de claude'de yazılımla ilgili destek alıyorum, mesela bir tavsiye veriyor ve verdiği tavsiye çok doğru ama ben ona şöyle şöyle yapsak daha mantıklı olmaz mı dediğimde hemen dediğimi doğru kabul edip ona göre güncelliyor içeriği.
Tabi bunu önlemek için de ona göre cümleler kurulabilir ama anlatmaya çalıştığım senin verdiğin bilgiyi doğru kabul etmeye meyilliler.
Yine claude'nin yazdığı metni chatgpt'ye verdiğinde bu şekilde davranıyor olması muhtemeldir.
0
atom karincanin torunu
(25.11.24)
Dil programları filmlerde gördüğümüz yapay zekalar gibi değiller. Arama motorundaki bilgilerden büyük bir kısmını veri tabanlarından okuyup insan gibi hissettirecek şekilde cevap veriyorlar. Sokaktaki rastgele adama güvendiğimden birazcık daha fazla güvenirim o kadar. Kana kırmızı rengini veren vişne suyu demez en azından. Sen, ben, o konuştukça da olumlu ve olumsuz geri dönüşler ile program düzenleniyor işte.

ChatGPT'ye kendi verdiği cevabı başka sekmeleri başka konuşma penceresinde teyit ettirmeye çalışırsanız ona da itiraz edebilir. Beklentilerinizi bu yönde ayarlayın. Düz yazı yazdırıyorum ben genelde iş için. Örneklerden faydalanıp güzel derleme yapabiliyor.

www.reddit.com
0
nawar
(25.11.24)
chatgpt kisa bir internet arastirmasiyla dogru cevap bulamayacagin bir seyin cevabini veremiyor. yani benim gordugum bir konuda 5-10 kaynak bulup onlari karsilastirip sana coherent bir cevap sunuyor. yani internette zaten 5-10 clickle bulabilecegin bir cevabi ozetliyor ve hizlica sana ulastiriyor.

ama detayli bilgi yok. tartismali konularda yetersiz. cok kaba bir resim ciziyor.

chatgpt'ten yeni bir bilgi ogrenilmez. hizlica bir ozet alirsin ve arastirmanin sonraki asamalari icin yol gosterir. ama google'dan farki cok daha hizli olmasi. benim gordugum bu.
0
antikadimag
(26.11.24)
(22)

Çocuklu ailelere ayar olmak

tahirkemalbozoglu
Ayar olmak ama neyine?“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; i
Ayar olmak ama neyine?
“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…
Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; insanları rahatsız etmeye hakkın yok.” demiyor beyefendi, hanımefendi.
Ama yok… Bu basit uyarıyı bile yapmıyorlar. Neden? Çünkü kendileri de yaşamayı bilmiyor. Saygısızlar. Toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini öğrenmemişler. Çocuklarına da öğretmiyorlar. Aksine bu çocuklu aile bunu kendilerinde bir hak görüyorlar. Diğer insanların kendileriyle beraber bunu anlayışla karşılamaları gerektiğini düşünüyorlar. Sonra o çocuk büyüyor, aynı saygısızlıkla devam ediyor. Çünkü ne görmüş ki ne öğrensin?
Saygıyı, empatiyi ve başkalarının haklarını önemsemeyi aileden öğrenir insan. Ama aile bunu bilmiyorsa? İşte o zaman ortaya, diğer insanları hiçe sayan bencil bir nesil çıkıyor. Ve böyle bireylerden oluşan bir toplumda huzur aramak da hayal oluyor.
Böyle çocuk yapacaksanız yapmayın, hadi yaptınız size benzeyen o sevimsiz evladınızı da alın ötede yaşayın lütfen.
Sizin çevrenizde var mı böyle çevresine saygısız aile? Huzur içinde yaşayan o mutlu ve nadir azgınlıktan mısınız?
0
tahirkemalbozoglu
(25.11.24)
Her çocuk ebeveyninin aynasıdır. Çünkü annesini ve babasını örnek alır, aynen kopyalar ve davranışlarıyla aynısını sergiler.

Anne baba evde bağırarak konuşuyorsa onlar da bağırırlar. Evde kavga çoksa çocuklar da kavgacıdırlar veya çok pısırıktırlar. Çocukların enerjik ve coşkulu anlardaki gürültüleri aileden değil kendi sağlıklı enerjilerinden gelir ama kontrol sorumluluğu çocuklarda değil anne babalardadır, onlar ise bu zamanda çoğunlukla ilgisizler, çünkü onlarla da ilgilenilmedi, onlara insanlara saygılı olmak yaşayarak gösterilmedi. Yani zihinlerinde böyle hatıralar yok, örnek alma klasörü boş.

Ana babanın saygılı ve ölçülü ve hatta dengeli insanlar olduğu aile çok az. Ben o talihli azınlıktanım. Bunu nasıl aşarız diyorsan bence birbirimize yılmadan ve bıkmadan, yumuşaklıkla ve kendimiz örnek olarak destek teşkil etmek çözüm olacak. Çocuklara karşı saygıyı ve nezaketi asla elden bırakmamak lazım, eğer ailelerinde görmüyorlarsa görmeleri ve kaydedip sorgulamaları için. Hatta içlerinin ısınması için. Muhakkak hatırlayacaklardır.

Bizim kendi davranışlarımız istemesek bile herhangi bir anda herhangi bir insana şahane örnek olabiliyor, hiç ummadığımız kadar. Onun için belki de öncelik bizim kendimizi düzeltmemizdir...
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanicadi

Onun derdi sen ve senin gibi ebeveynler değil ki, sen sorumluluğunu bilen, saygılı, insan gibi bir ebeveynsin, onun sıkıntısı sorumsuz saygısız haddini bilmez anne babalar ve onların yetiştirdikleri çocukların zorbalıkları. Ben öyle anladım.

Ben de tam aynı yerden geriliyorum hatta, tam da aynı sebeple anne olmak istemedim, istemiyorum. Çünkü güvenemiyorum, kimseyi güvenilir bulmuyorum ben de. Hepimiz toplumu bir şekilde tecrübe ediyoruz her gün ve benim gördüklerim beni çok huzursuz ediyor. O da sanırım bunun için yazdı buraya. Senle ilgisi yok ki.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanıcıadi
Çocuğun çevreye rahatsızlık veriyorsa ve bunu önleyemiyorsan bu senin suçun olur. Bizim bir günahımız yok ama senin yaptığın çocuğun derdini beraber çekmemizi istemen çok tuhaf.
Keyifsizse senin oğlan bunu sabah kahvaltıya gelen herkese yaşatma. Gelme kahvaltıya.

Çok basit aslında ama çocuğu olanlar sessizliğin lüks olduğunu sanıyorlar.
0
Shepard
(25.11.24)
+1'imle geldim.

Hastayım, yarın işe gitcem dinlenmem lazım diye kapısına gidiyorum çünkü artık mesaj yoluyla uyarmaktan bezdum. Bana diyo ki ben de hastayım nolmuş, şuramdan buramdan ameliyatlıyım. Bu zamana kadar kimse kapımıza şikayete gelmedi diye beni suçlu çıkarmaya çalışıyo üstelik. Apartman hayatında gürültü olurmuş. Ben anlayış gösterecekmişim. Yok erkek çocuğuymuş enerjikmiş, yok muhabbet kuşunu görmüş heyecanlanmış, misafir gelmiş onun çocuğuyla coşmuş, bahaneler bahaneler...

Çocuk napcak, dur diyen sus diyen olmazsa kuduracak tabi. Bana hmm ok diyor ama davranışı asla düzeltmiyolar bi de.

Çok doluyum çoook!
0
beetlejuice
(25.11.24)
aşırı derecede ortadoğulu bir sorun.

şımarık veletler ortadoğulu bir kavram.

anası da babası da gerçek normal insan gibi insan olan veletler zaten çağcıl insanları o kadar da rahatsız etmiyor. 2024 yılında ortadoğulu islamik bi ortamda beklentileri ona göre ayarlamak lazım sanki.

soruya cevap olarak ise evet, huzur içinde yaşıyorum çünkü civarımda pek ortadoğulu yok.
0
fevzi123
(25.11.24)
+1'imle geldim daha dün bu durumu ilk kez aklimdan geçirdim.

İki çok küçük çocuk başta şakalaşıyorlardi, çocuktur dedim. Ama erkek kizi israrla bagirtiyor, diyorsunuz ayni masadalar(!), ana uyaracak herhalde. Hiç bir uyari yok. Ardindan yarim saat belki gaz cikarma sesi yapti cocuklar. Kesintisiz! Cunku uyaran yok. Ve ana baba AYNI restoran masasinda. Geri kalan tum tespitleri siz yapmissiniz zaten.
Buyuyunce normal insanlarin normal cocuklarina zorbalik yapacak cocuklar olacaklar bence. Ana babasinin durdurmadigi cocugu ogretmen nasil durdursun.

Avrupada bu islerin olmadigi ile ilgili cok saglam tespitlerin oldugu bir iki meshur baslik vardi ekside.
0
WithWorth
(25.11.24)
Sizin kadar sert bakmıyorum, ancak bence bu tür durumların ortaya çıkmasının en büyük sebebi bazı ailelerin çocuklarını hiç de çocuklara yönelik olmayan yerlere getirmesi.

Örneğin eşinizle ya da sevgilinizle gayet yetişkinlere yönelik bir tiyatroya, restorana, bir yere gidiyorsunuz. çocuklara yönelik bir şeyler olmadığı besbelli. Ama bir bakıyorsunuz bir çift çocuğunu getirmiş böyle bir ortamı "deneyimlemesini" falan bekliyor. Çocuk ortamı sevmemiş, mızmızlanıyor ancak ailesi hiç oralı olmuyor, gitmeye niyetleri yok. Çocuk sürekli bir şeyler soruyor, konuşulmaması gereken bir ortamda sürekli konuşuyor vs. Bir şey söyleyince de "ama o daha çocuk, ne yapayım?" Deniyor.

Dünyanın en saçma şeylerinden birisi. Çocuklara yönelik, onun yaşına uygun veya genele yönelik birçok yapılacak şey varken hayır; Çocuk illa onu "deneyimleyecek."

Ciddi anlamda sinir bozucu. Hatta bence açık olmak gerekirse çocuğun uygun bir zamanda seveceği varsa bile önüne ket vuruyor o yaşadığı şey. Her şey zamanında güzel.
0
akhenaten
(25.11.24)
Toplumda maalesef aşırı cahil insan var. Sadece çocuk konusu değil konu. İnsanlar birbirine karşı saygı sevgi nedir bilmiyorlar. Kavram karmaşası yaşıyorlar. Bu köpek konusunda da böyle çocuk konusunda da.

Bak neler var. Olayı nasıl da demagoji yapıyor. Dünyadaki en güzel şey çocuk sesi diye. Nasıl da gerçekleri carpitarak eğip büküyor. Bak böyle narsist insanlar gelip çocuk sevgisinden bahseder. Sen bencil bir kişi olarak bireyi önemsemiyorsun ki çocuğu onemseyesin zir cahil, saygısız. İnsanların birbirini rahatsız etmemesi isteğine bile nasıl kudurarak tepki veriyorlar, e nolacak öyle görmüş, öyle öğrenmiş.
0
dedeminhirkasi
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. keşke öyle olsa. tabi ki abartı durumlarda müdahale edilir, özellikle restoranda, toplu taşımada vs. ama onun dışında çok da şey yapmamak lazım. anne baba etkeni önemli tabi de, bir de genetik var. her çocuk evinin aynası olmuyor.
zor konu yani.
anne olana kadar ben de benzer düşünüyordum. ama anne olduktan sonra asla kınayarak bakmıyorum bu tip durumlara.
0
elorelia
(25.11.24)
duyuruyu okur okumaz sebepsiz veya incir çekirdeğini doldurmayan bir nedenden ötürü atılan çocuk sesi belirdi kulaklarımda bir an, başıma ağrı girdi.

şu hayatta artık çocuklardan daha gıcık olduğum bir şey varsa o da yeryüzüne padişah/kral(içe)/prens(es) doğurduğunu sanıp herkesin bu şizofrenik bakış açılarına uymamızı bekleyen ailelerdir. çocuk bu, kukladan veya yontulmamış odundan farksız. o çocuğun hala yontulmamış odun olarak kalmasında bu tip ebeveynlerin payı çok büyük.


artık bir ortamda çocuklu aile varsa mümkün mertebede kaçmaya çalışıyorum. anlamsız bağırış çağırışlar, pis ayaklarıyla koltuğa basmalar, etrafındakileri rahatsız etmeler, koşturmalar, herhangi bir mekanik sisteme parmak sokmaları ve anne-babalarının buna hiçbir şey dememeleri beni o kadar sinirlendiriyor ki anlatamam.


çocukların hiç dahil edilmediği ortamların yaygınlaşmasını o kadar çok istiyorum ki. hatta buna sosyal faaliyetleri geçiyorum, gündelik ve zorunlu alanlar da dahil edilmeli. örneğin toplu taşıma araçları, kafeler, restoranlar, avm'ler de dahil. eğer iki konu hakkında diktatörlük yapma imkanım olsaydı bunlardan biri futbolu yasaklamak, biri de toplumla entegre olmayı başaramamış çocuklu aileleri sosyal çevreden mahrum etmek üzerine olurdu.

kendi çocuklarına tahammül edemeyen tipler gelip senin tahammül etmeni bekliyor, şaka gibi.


ayrıca çok absürt şekilde kendisi çok anlayışlı, nazik ve etrafındakilere daima kibar olan ince bir arkadaşım söz konusu çocuğu olunca etrafta kim var, kim yok asla önemsemeyip ortalığın çocuğu yüzünden savaş alanına dönmesine asla müdahalede bulunmuyor.
0
m e b
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. +1

Cocuklarin toplumsal ortamlarda cevreyi rahatsiz ettigi durumlarda ebeveynler genelde bir ihtiyaci karsilamamis olduklari icin hatalidir. Ancak her zaman, her durum on gorulemeyebiliyor. Cocuk yeri geliyor okulda/kreste yasadigi bir sorundan dolayi da gurultu yapabiliyor. Toplumsal ortamda uyarilir, halledilmeye calisilir falan ama bazen de olmuyor.

Ayrica cocuk her zaman ebeveynlerini yansitmiyor. Biz evde hic bagirmiyoruz, cocuk da genelde bagirmiyor ama bir arkadasi falan gelse bagirarak konusmaya basliyorlar. Arada uyararak bir nebze normallestirilebiliyor. Her hareketine mudahale edilen cocugun ileride topluma etkisinin hic de iyi olacagini sanmiyorum.
0
mbond
(25.11.24)
sende çocuk yap bırak onlar düşünsün.
0
nuisance2
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil evet çok doğru ama öyle yetiştirirseniz öyle olur ancak.

istisnai örnekleri var tabi ki ama burada gördüğümüz ortadoğu kafası ile yetişirse istisna olması gereken şey genel geçer hale gelir.
kimse de çocuğu suçlamıyor, onu yetiştiren kafayı suçluyor.
0
kisa
(25.11.24)
Nadir de olsa çocuğunu susturmaya çalışan, bir şekilde dikkatini dağıtmaya çalışan ebeveynlere denk geliyorum, ona bir şey diyemezsin mesela, onları anlayabiliyorum çocuk işte durmuyor susmuyor rahatsız ediyor ne yapabilirsin ki.

Ama çoğu zaman çocuğunun yaptığı gürültüye sesini çıkarmayan insanlarla karşılaşıyorum bu çok kötü bir şey. Deliriyorum sinirden, çocuğa değil de onlara kızıyorum, bir çaba ya bir adım bir şey yap susturmaya çalış.
Bir gün otobüste bir çocuk ayağıma kusmuştu ne diyebilirsin mesela çocuk yani maksimum 3 yaşındaydı ama kadın bir özür dile be bir şey söyle yani kusura bakmayın de hay allah çocuk işte de. bir şey yap.
benden özür dilemesini geçtim çocukla bile ilgilenmedi kadın, o an çocuğa daha çok üzüldüm.
0
mutekebbir
(25.11.24)
mbond muazzam özetlemiş.

biz de insanları rahatsız etmemesi konusunda uyarıyoruz ancak çocuğa her ses çıkardığında sus demek de çok yanlış bir yaklaşım. Çocuk sahibi olmayıp her çocuğu ağlayanı cahil sananlar bilsin ki 200 tane kitap okuyoruz doğru yaklaşımı öğrenmek için. benim oğlan mesela 2 yaş bunalımında. olmadık yerde inadından ağlama krizine giriyor. bu hesaba göre sırf sussun diye istediğini yapmalıyım. öyle bir dünya yok tabii ki.

bu durum suistimale açık. her ne olursa çocuktur yapar diyen ve sadece etraftakiler değil kendi çocuğu da aslında umrunda bile olmayan manyaklara da rastlıyoruz.

işin özü hayat bu gibi şeylere kafayı takmak için çok kısa.
0
brakgn
(25.11.24)
hocam duyurularin hep gozume carpiyor. surekli sosyal problemler ve problemlerin kaynagi hep baska insanlar. tamam zor bir cografyada yasiyoruz insan kalitesi cok dusuk ama boyle bir profil cizmeniz de hic saglikli degil. acaba bir durulup benim dusunce, davranis, tepkilerimde hata olabilir mi diye dusundunuz mu hic? bunu yapici bir elestiri olarak degerlendirin. cunku surekli dert yanmak yeni dertler getirmekten baska bir halta yaramiyor. sad but true.
0
buenosdias
(25.11.24)
3 çocuğum oldu. en büyüğü 7 yaşında.

belirli dönemleri var, ağlama krizlerine girerler 2 hafta kadar (büyüme krizi denir). Dışarda, evde nerede olursak olalım en ufak şeye ağlarlar. Örneğin avm'de yürürken benim ayakkabım neden pembe değil diye dakikalarca yırtındığını hatırlarım.

bu durumlarda üstüne gitmek çocuğu daha da sinirlendiriyor, o an ağlaması gerek ve yapacak bir şey yok :) çevresindeki insanlar rahatsız oluyorlar evet, farkındayım. ama insan olarak toplumda beraber yaşıyorsak bazı zaruri şeyler karşısında birbirimize sabretmemiz gerekiyor. örneğin yaşlıların araba kullanmasına ayar oluyorum, yolda yürümesine ayar oluyorum, toplu taşımada şişmanlara ayar oluyorum, engelli insanlara ayar oluyorum gibi bir sürü benzer bahane çıkartabilirim. ama aynı toplumda yaşıyoruz işte, zaruri sebepler dolayısıyla sabredeceğiz birbirimize.
0
xephyr
(25.11.24)
Daha önce anlatmıştım,
Bir hastanenin bekleme salonundayım, kalabalık epey. İki kadın geldi çocuk arabalı ve eteklerine yapışmış ikişer çocukla. Yani en az üç çocuk sözünü buyruk olarak kabul etmişler. Oturdular bir yere, yıllardır görüşememişler gibi koyu bir muhabbete başladılar.
4 çocuk olay yerini ahıra çevirmekte gecikmedi. Rahatsız olan erkekler, Titanyum korkusuyla kadınlara bir şey diyemediler ama birkaç kadın homurdandı. Kadınlar 'Onlar çocuk.' deyip kestirip attı.
Daha sonra kulağı küpeli saçı tokalı 7-8 tel sakallı bir genç, en küçük çocuk yanından geçerken, 'şu ne?' dedi. Çocuk durdu. Yangın dolabının üstündeki tabelalardan ikisi arası bir diyalog başladı. 'Sen renkleri biliyor musun falan derken sohbete diğer üç çocuk da katıldı. Ortam bir anda sükunete kavuştu. Ben oradan ayrılırken o üniversite öğrencisi o 4 çocukla hala sohbet ediyordu.

Çocuğu birey olarak görürsen o da insan gibi davranabiliyor. Bu işi orada o anneler yapmalıydı. Ama onlar enerjisini boşaltsın diye köpeği parka götürme mantığıyla çıkarıyorlar çocuklarını evden.

İzban'da bir anne çocuğa rasladım. Anne 3-4 yaşlarındaki oğluyla yol boyu büyük bir insanla sohbet eder gibi sohbet etti. Çocuğun sorduğu bir soruya cevap veremedi. Bunun cevabını ben de bilmiyorum, akşam babamıza soralım. Ama ben unutabilirim, sen hatırlatır mısın dedi. Eminim o çocuk evde alt kattakinin tepesinde tepinmiyordur.

Şu an bir komşum var. Her akşam iki oğlunu alıp ön bahçeye iniyor. Önce bankta baba oğul muhabbeti oluyor, yaz kış. Sonra 15-20 dakika, sanırım akşam yemeği hazır telefonu gelene kadar futbol oynuyorlar.

İnsanlar insan yetiştirmenin bilinciyle çocuk yapmalı. Saldım çayıra, mevlam kayıra deyince söylediğiniz görüntüler çıkıyor ortaya.
0
Mirket
(25.11.24)
Çocuk sus deyince susan bir canlı değil diyenler olmuş. Kişisel cevabımı vereyim. Bahsettiğim toddler dediğimiz yaş grubu değil, ilkokul çağına gelmiş çocuklar. Toddlerlara zaten her sosyal ortamda anlayış gösteriyoruz mecbur. Ilkokul çocuklarının da evde öğrenmediği saygıyı okulda random bi öğretmenden öğrenmesi hadi bi nebze mümkün de her ortamda istikrarlı şekilde uygulayabilmesi mümkün görünmüyor aile saygısızsa.

Sus demek zaten birinci adım. Onu bile yapmayan var. Yukarıda da bir kaç örnek verildi, sus deyince susmuyorsa dikkatini dağıtmak, çocuğun enerjisini boşaltacak başka yöntemler, aktiviteler bulmak ebeveynin görevi değil mi? Benim çocuğum yok ama arkadaşlarımın üst level haşarı çocuklarında bunu deneyimledim. Çocuklar bu tarz aktivitelere olumlu ve hızlı geri dönüş yapıyorlar. Sonra da millet sanıyo ki ben çocuklarla iyi anlaşıyorum. Biz bunu yaptık ama canımız ilgilenmek istemiyo diyen yok, o anda kendi keyiflerini sürmek varken... ekonomik durumu kötü insanlar da değiller çocuğa sosyal ve fiziksel aktivite alanları açamasınlar.

Hayır yani ben en doğal hakkım olarak evimde, konfor alanımda dinlenebilmek, uyuyabilmek için komşudan icazet mi almalıyım?
0
beetlejuice
(25.11.24)
Çocuklular ve çocuksuzların tatlı seviyede çatışmasına dönmüş :D

Çocuksuz olarak evimde otururken başkasının çocuk sahibi olma kararının beni rahatsız etmesine çok mana veremeyenlerdenim.

Memlekette sokakta çocuk oynayan kalan son sokaklardan birinde oturuyorum özellikle havalar ısınınca okullar tatil olunca çekilmez bir hal alıyor. "Çocuktur oynuyacaklar elbette"nin üzerinde bir bağırış çığırış var. Evebeynlerinin umrunda değil çocuklar ciddi riske girdiklerinde dahi gayet rahatlar.

Bu rahatsızlığıma şehirde yaşıyorsun bunları göze almışsın argümanı ile gelinmesini de bi yere kadar anlayabiliyorum. Zira o argümanı üzerime savuranın 1 hafta benim çalışma odamda yaşamasından sonra rahatsız olmama ihtimalleri yok :D

Maalesef çocuk ayarsız bişey elimden geldiğince kaçınmaya çalıştıkça gelip ağzıma giriyorlar.
0
hedep
(25.11.24)
Bunların %90'ı kalitesiz anne ve babalar yüzünden. Onların da yarısı fındık kadar beyinleri ile 2-3 kitap okuduktan sonra öz güveni yüksek birey yetiştirdiğini sanan kamiller, diğer yarısı da spermle yumurtayı birleştirmek dışında hiçbir fikri olmayan ve çocuğu tehdit ederek ya da milletin ortasında bağırta bağırta büyüyenler. Her şımarık çocuğun arkasında bir vasıfsız aile vardır.

"Çocuktur.." diye bahane olmaz. Bebek dediğin tabii ki ağlar da etrafı da dağıtır 2 yaşına kadar istenmese de anlaşılır ama 4 ve üzeri çocuğun böyle bir lüksü yok. O artık başarısız ebeveyn hikayesi. Açık hava hayvanat bahçesi değil şehirler. O kısımda +1
0
nawar
(25.11.24)
Mirket çok güzel anlatmış.
Saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetinin sonuçları bunlar. Çocuk cıvıltısı, çocuk sesi, çocuk sesi... Bunlar farklı şeyler.
Evde çocuğuyla uğraşmak istemediği için eşlik etmeden sokağa bırakıyor. Çocuk sokaktan evdeki anne babasına sesleniyor 10-15 dakika; bakan yok. Uyarsanız kahabatli oluyorsunuz. Beğenmiyorsan taşın noktasına geliniyor illa ki. Geçenlerde komşum gayet nazik dinlenmeye çalıştığını söylediğinde çocuğun babasının tepkisi bu oldu. Ben domates biber diye aralıksız böğüren veledi direkt azarladım. Gerekirse polise şikayet etmek dahil her şeyi yaparım; hiç çekinmem.
Geçtiğimiz yaz yeğenlerimle 2 hafta aynı evde geçirdim. Tabletlerinin sesini kısmalarını söylemekten dilimde tüy bitti. En sonunda pes edip başka odada takılmakta buldum çareyi -ki bu çocuklar normalde çevrelerine rahatsızlık vermemeleri gerektiğini biliyorlar. Evlerinde ellerine tablet tutuşturulup kendi hallerine bırakıldıkları için onlara göre gayet normal yaptıkları.
Kimse çocuklardan biblo gibi oturmalarını bekleyemez; ama oyun oynayan (tablet, telefon vb. ile değil.), sohbet eden çocuk ile gürültücü çocuk aynı şey değil.
Birkaç hafta önce otobüste gecenin ikisinde yüksek sesle sohbet eden 'yetişkinleri' uyarmak zorunda kaldım. Çok şaşırdılar bu tepkime. Işıklar kapanmış, herkes uyumaya çalışır veya sessizce vakit geçirirken yüksek sesle konuşmak çok normal onlar için. Çoğu insan bulaşmamak için müdahale etmiyor; ama ben dayanamıyorum bazen.
Sessizlik gerçekten lüks bu ülkede. Kulaklıksız evden dışarı adım atmamak lazım.
0
auroraaurora
(26.11.24)
(10)

bu videodaki ortam kirli değil mi? (tostçu)

avatar is back
https://youtube.com/shorts/DUXW3uqploA?si=9sb69C4DwNiLcql3yorumlar oo mükemmel böyle temiz şöyle temiz hiç böyle temizini görmedimlerden geçilmiyor ama ben izlerken gözüme hem yumurtayı döktüğü yerdeki kapkara tabaka hem de tostun üst tarafındaki katman katman siyah şeylerden başka bişey göremedim.
youtube.com

yorumlar oo mükemmel böyle temiz şöyle temiz hiç böyle temizini görmedimlerden geçilmiyor ama ben izlerken gözüme hem yumurtayı döktüğü yerdeki kapkara tabaka hem de tostun üst tarafındaki katman katman siyah şeylerden başka bişey göremedim. baya kirli yani makine vs. yorumlarda kötü diyen bir kişi de yok.

ben mi bişey kaçırıyorum
0
avatar is back
(23.11.24)
makineler bence de kirli.
0
lemmiwinks
(23.11.24)
Pleytler dışında her taraf pırıl pırıl.
Her tost arası o pleytlere tel fırçayla girişilemeyeceğine göre de dışarıda tost yerken görebileceğin azami temizlik bu kadar olur.

Maalesef böyle.
0
Mirket
(23.11.24)
Girişilir aslında yanmadan, 2 hareketlik iş. Ya da yakmayacak tostu.
0
gabe h coud
(23.11.24)
temiz. daha iyisini bulamazsin.

o metaller kirli degil, surekli kullanilan her metal tezgah kararir. her yemek arasinda temizleyen japon teppanyakiler'den yersen $100'dan basliyor.
0
antikadimag
(23.11.24)
Sen kirli Tostçu görmemişsin.
0
wd40
(23.11.24)
Ben de temiz diyorum. Ekmeğin üstünde siyah katman göremedim, ekmek yanmış da gelmedi bana. Izgara durmadan ısınmaktan renk değiştirmiş gibi sadece, onun dışında bir tostçu ne kadar temiz olabilirse o kadar temiz. Şu videoya bakıp "aa ne kadar kirli" diyen kişi dışarıdan hiç yemek yememeli
0
nundu
(23.11.24)
Huylu biri olmama rağmen temiz diyorum. Ayrıca buna pis diyorsanız gurme bükücü roma ve gurme bacı hesaplarına bakmanızı tavsiye ederim.
0
playing star again
(23.11.24)
Yumurta yaptığı tezgah her yerde ateşten zamanla kararır, orasını her gün siliyordur zaten

Ama tost makinasının üstündeki yanıkları temizlemeyi akıl etmeyecek biri değil bu, wok tavalardaki gibi tost ekmeğinde isli ve hafif yanık bir tat bırakması için çok sık temizlemiyor olabilir
0
grimavi
(23.11.24)
En son 1937 yılında "Atatürk şehrimize ziyarete gelecek" dendiğini duyunca ne olur ne olmaz diye temizlemiş makineleri. O günden beri peçete ile üstünden geçmiş sadece. Yine de sokakta önünde 500 kişi olan büfelerden, sosyal medyada ünlü olan yerlerden ya da restoranların çoğundan 10 kat temiz gözüküyor.
0
nawar
(23.11.24)
buraya kirli diyen dışarıda yemek yemesin, zira fazla yaşamaz.
0
adivar
(23.11.24)
(12)

eksisozlugun chp akp ajans ve genclik kollari trollerine goz yummasi?

buenosdias
artik o kadar belli oluyor ki, dikkat cekici bir imamaoglu basligi aciliyor cat ilk 5-10 entry birbirini destekleyen seylerle hemen gundem yapiliyor. ayni naneyi tam tersi chp trolleri de yapiyor. sozluk neden bunlara goz yumuyor sizce? rating aldigi icin mi?
artik o kadar belli oluyor ki, dikkat cekici bir imamaoglu basligi aciliyor cat ilk 5-10 entry birbirini destekleyen seylerle hemen gundem yapiliyor. ayni naneyi tam tersi chp trolleri de yapiyor. sozluk neden bunlara goz yumuyor sizce? rating aldigi icin mi?
0
buenosdias
(22.11.24)
Para.
0
10551037
(22.11.24)
evet.
rating -> daha çok reklam -> daha çok para.
0
WithWorth
(22.11.24)
1-Etkileşime açık kapı bırakılıyor.
2-Cevheri Güven TC iletişim başkanlığında ekşisözlük ofisi kurulduğunu söylemişti. Yönetim sözlüğün kapatılmaması için bu duruma göz yumdu.
0
HellKeePer
(22.11.24)
Sence sözlük akp çalışanlarının hesabını silebilir mi?
0
osssy
(23.11.24)
korku > baskı > para.
sözlük artık bir anı defteri bile değil...
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.11.24)
Benim kafa mesela nasıl çalışıyor biliyor musun..

"Chp ve akp trolleri ne göz yummasi.." diye acmissin duyuruyu.

Hani akp yapıyor tamam ok, ama chp de yapıyor ya vallahi billahi..

Sonra duyuruyu açan senin diğer Duyurularına bakıyorum

"İstanbul Metrosu les gibi.."

"Rte bir gecede İsrail'e girse.. "

Sonra emin oluyorum, "evet akp yapıyor ama bakın chp de yapıyor chp trolleri de var" algılı minik başarısız çalışma.

Valla kusura bakma benim kafam böyle çalışıyor.

Manyak ettiniz artık bizi :)
0
makbur
(23.11.24)
Şeytanın avukatlığını yapayım; işin biraz da moderasyonun zorluğu boyutu var bence. "Aha bu Troll içerik, aha bu kullanıcı troll" demek her zaman o kadar kolay değil. Evet bazı durumlarda çok bariz gibi geliyor ama bunların üzerine moderasyon uygulamaya başladığınızda "Kesin Troll" ile "Normal kullanıcı" arasında çok ciddi bir gri alan kalacak. Bu noktada da moderasyonun sürekli tartışılan kararlar alması gerekecek. Bir yanda belki çoğunluğun troll olduğunu düşündüğü insanlar atılmazken arada troll olmadığı halde atılanlar olacak...

Tabi bir de işin taraf olma boyutu var; sözlük moderasyonu Türkiye hakkında hiçbir fikri olmayan tam anlamıyla bağımsız uzaylılardan bile seçilse her kararlarından sonra tarfgir olmakla suçlanacaklar; AKP, CHP, HDP, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı, vb. bir sürü grup tarafından itilip kakılacaklar.

Eh yukarıdaki dediklerimin hepsi, moderasyon görece hiçbir şey yapmadan da oluyor zaten; neden sorumluluk alsınlar? Sözlük gibi bir mecrada total kontrol çok zor, maliyeti yüksek, işe yarayıp yaramayacağı tartışılır...

Bu arada benzer dinamikler hemen her sosyal ağda var; yani Twitter, Facebook, Tiktok vb. de trolleniyor.
0
salihdt
(23.11.24)
para degil de acik kalmasinin yolu bu. muhtemelen iktidara sozler verildi sizin propagandanizi yapanlari yasaklamayacagiz, cok seslilik saglayacagiz vs diye.
0
antikadimag
(23.11.24)
@makbur, basit bir duyurudan hareketle diğer duyurularıma bakıp analiz etmen ya iflah olmaz bir işssiz yada fanatik derecede bir parti trollü olduğunu gösterir. ama biraz daha işssizlik emaresi gösterseydin diğer sayfalarda da anti akpli duyurular görürdün.
0
🌸buenosdias
(23.11.24)
@makbur internette her 100 AKP'li troll'e karşılık 10 CHP, 5 Memleket, 3 Zafer, 0,2 Perinçek troll'ü var. @buenosdias da AKP troll'ü olabilir ama bu CHP trollü varlığını değiştirmiyor.

Soruya cevap vereceksek. Evet, etkileşim üzerinden gelen para için göz yumuyor. Adamın adı duyuluyor, reklamını veriyor. Parası cebine akıyor. Arada 85 hesaplı kişiler ve Ekşi Sözlük'ün kapanmasına yol açacak şeyler dışında bir konuya müdahale etmiyor.

Mesela ben bir arap terörist ile ilgili yazdığım 3 entry'den dolayı başlık açma cezası aldım. Şikaye üzerine gge ile silindiler. Öte yanda ne Atatürk'ümüz kalıyor, ne Türklüğümüz ne başka bir şey ama silmiyor. Çünkü onlara müdahale ederse sözlüğe müdahale gelecek, onlar da parasından olacak. Türkiye'deki en kalitesiz ortamlardan biri Ekşi Sözlük. Birçok başlığa girmiyorum o yüzden.

Bu arada bence asıl sorun troll başlıkları değil, o başlıklara cevap yazanlar.
0
nawar
(23.11.24)
@nawar

Haklısın, ki en dandirik partilerin hatta kişilerin bile trolleri mevcut.

Burada benim itiraz ettiğim; bütün medyayı ana akım medya yapmış, twitter eksi facebook hatta en dandik forumlarda bile çok ciddi bir organizasyonu olan devlet (!) destekli aktroll organizasyonunu chp ya da herhangi bir partiyle denk gösterme çabasına benim itirazım. ki, bu da aktrollerin sinsi bir organize çalışması (bak mesela beni de parti troll'u olarak etiketlemiş :))

Amaç: hükümeti eleştiren sen ben gibi sıradan insanları chp parti Troll u olarak yaftalamak ki alın işte kanıtı :)

Birazdan buraya yazılacaklari da yazayim; "akp yi normal insan destekleyip savunamaz mi kardeşim.." ve "işte bu yüzden hep kaybediyorsunuz daha da kaybetmeye devam edeceksiniz" (tabi aralarda "bakın rte'ye ben de eleştiriyorum" sosları ile :))
0
makbur
(23.11.24)
makbur, devlet destekli medya konusudaki yazdıklarına katılıyorum ama sonraki bakış açın mağduriyetten ahlaksızlığı hak görmek gibi bişey. akp katbekatını yapıyor diye chp'ye laf söyleyecek miyiz? benim derdim ne akp ne chp, bu leş ortamı eleştiriyorum ama sen chp koruma güdüsüyle gelip konuyu akp chp savaşına indirgiyorsun. ayrıca bana troll iması yapıp aynı şekilde karşılık görünce bakın bana troll dedi diye manipülasyon yapman basitlik.
0
🌸buenosdias
(24.11.24)
(9)

Ziraii kalıntılar, meyve-sebzeleri iyi yıkayarak arınır mı?

jamiro
SbMalum bu aralar yediklerimiz çok şüpheli ama beslenmek de elzem. Ne yapmalı?
Sb

Malum bu aralar yediklerimiz çok şüpheli ama beslenmek de elzem. Ne yapmalı?
0
jamiro
(21.11.24)
Biraz olduğuna dair ölçü ve kaynak nedir?
Biraz miktarı ile zararlı miktar arasında nasıl bir fark var?

Bilen birisin sanırım. Öğrenmek isterim ben de merak ediyorum.
0
kisa
(21.11.24)
karbonatli suda beklet, sonra bol suyla durula.
0
robert bosch
(21.11.24)
karbonatli suda beklet, sonra bol suyla durula.
0
Shepard
(21.11.24)
Sodyum bikarbonat en etkili temizleme yöntemlerinden biri. Aşağıya ilgili araştırmanın linkini bırakıyorum;

pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
0
thracia
(21.11.24)
bilen yazsın. örneğin çilek gibi içine geçirgen bir meyve nasıl temizlenir? çilek çok ilaçlanan bir meyve herhangi bir şekilde temizlenebileceğini sanmıyorum.
0
mikahakkinen
(21.11.24)
Hayır.

Yüzeyde birikenlerin önemli bir kısmı temizlenir büyük ihtimalle ama diğerleri hayır. Hatta bazı ilaçların hasattan daha önce kullanılması ve yaklaşık en az 7 ideal olarak 14 gün boyunca toplanmaması lazım. Zaten onlar yıkanarak gribi vücuttan arındırmaya çalışmak gibi düşünülebilir.
0
nawar
(21.11.24)
nawar+1.

Genellikle Migros ve Carrefour bu açıdan bence iyidir, üreticiler bu firmaları üzmeyi göze alamaz. Manav ve pazar tezgahı ise çok risklidir. Her halikarda nawar+1.
0
alfired
(21.11.24)
Açılın Ziraat Mühendisi geldi :)) Ben de kaç yıldır tarım ile ilgili soru bekliyordum, bugüne nasipmiş :)

Zirai kalıntılar nedir diye sorarak başlamak lazım. Eğer bahsettiğiniz ilaçlama nedeniyle meyve-sebzelerin dışında oluşan kalıntı ise kısmen (ilacın mantar-böcek-bakteriyel ilaç olmasına bağlı olarak değişmekle birlikte), sirkeli suda bekletmek, karbonatlı suda bekletmek gibi fiziksel işlemler yeterli olabilir.
Ancak bitki büyümesi için gerekli ilaç-gübre-kimyasallar maalesef bitkiden arındırılmıyor. Hatta öyle ki, bunlar çok minimal değerlerde (milyonda bir dediğimiz ppm seviyesi) kullanıldığı için çoğu yenilen meyve ve sebzede bunu ayırt etmek bizler için çok mümkün değil.
Mümkün olmadığını bilsem de eğer imkanınız varsa, ticari kaygısı olmayan üreticilerden, hayvan gübresinden başka gübre kullanılmayan ürünleri almayı tercih edebilirsiniz.

İlave not: Bu sorunun çözümü için üreticilerin bilgilendirilmesi, kaliteli ve sürdürülebilir bir gelecek için doğru yetiştirme tekniklerini uygulaması ve aynı zamanda bilinçli tüketicilerin olması gerekir.
Köy sütü diyerek aldığımız sütte brusella gibi çok ciddi hastalık bulunabilir ya da gezen tavuk yumurtası diyerek aldığınız o yumurta, köyde kanalizasyon çukurundan beslenen bir tavuğun yumurtası olabilir.

Sonuç: Aldığınız, alacağınız ürünlerin kurtlanma, karınca tarafından yenmesi gibi görsel etkiler daha az zararlı içerdiğine işaret edebilir.
0
pccopath
(21.11.24)
pccopath+1
0
digits
(21.11.24)
(3)

güncel torrent siteleri

inheritance
en son kickasstorrents ve rarbg de kaldım. dizi film için güncel siteler nelerdir?
en son kickasstorrents ve rarbg de kaldım. dizi film için güncel siteler nelerdir?
0
inheritance
(21.11.24)
zamunda devam ediyor.
0
tolgan
(21.11.24)
piratebay
0
nawar
(21.11.24)
torrentfreak.com

bu site genel olarak torrentle ilgili gelişmeleri vs duyurur ama redditlere de bakabilirsin
0
hoot
(22.11.24)
(5)

Çökertme Kebabı et ile mi yapılır kıyma ile mi ?

ataman
Şirketin menüsünde "Çökertme Kebabı" vardı. -Sanıyorum- catering firması maliyetten kısmak için kıyma ile yapmış.Çökertme kebabının bonfile et ile yapılması gerektiği hususunda arkadaşların iddiaları var. bunun bir standardı varmı? ya da ülkemizin ulusal yemek standardı ya da benzer bir döküman varm
Şirketin menüsünde "Çökertme Kebabı" vardı.
-Sanıyorum- catering firması maliyetten kısmak için kıyma ile yapmış.Çökertme kebabının bonfile et ile yapılması gerektiği hususunda arkadaşların iddiaları var.

bunun bir standardı varmı? ya da ülkemizin ulusal yemek standardı ya da benzer bir döküman varmı bildiğiniz ?
0
ataman
(19.11.24)
Aslı bonfile evet. Ama maliyetten dolayı kıymadan d yapan var hatta tavuktan da yapan var.
0
etna
(19.11.24)
Edit; kıymayla da çok lezzetli oluyor, tavukla da.
0
etna
(19.11.24)
et ile yapılır. her türlü lezzetli olduğuna katılıyorum ama birine ÇÖKERTME KEBABI yapıyorsanız etle yapmanız lazım. aksi takdirde şahsen kavga ederim, arabaya bomba koyarım, gece 4'te motosikletle dükkana sıkarım.
0
mark greg sputnik
(19.11.24)
Bonfile ile yapılır. Kıymayı duydum ama hiç yemedim. O da güzeldir kesin.
0
nawar
(19.11.24)
Bonfile orjinali.

Sizinki çökertme kebabı( kıymadan) olmuş
0
jülsezar
(19.11.24)
(27)

kız ismi önerisi

yazar yazmaz yazan yazar
doğuma 1.5 ay kaldı hâlâ isim belirleyemedik. hiçbir isim içimize sinmiyor, her şeye bir kulp bulunuyor. artık çok sıkıldık bu konudan.şu 4 isim arasındayız:belis: aşkın ilk meyvesibilgebirce: tek, biricikece: kraliçe, yeryüzündeki ilk kadın. sizce hangisi? bunların dışında umay hariç "türkçe" isim
doğuma 1.5 ay kaldı hâlâ isim belirleyemedik. hiçbir isim içimize sinmiyor, her şeye bir kulp bulunuyor. artık çok sıkıldık bu konudan.

şu 4 isim arasındayız:

belis: aşkın ilk meyvesi
bilge
birce: tek, biricik
ece: kraliçe, yeryüzündeki ilk kadın.

sizce hangisi? bunların dışında umay hariç "türkçe" isim tavsiyelerinizi
beklerim.

küfür ve hakaret etmeyen, üst perdeden konuşmayan herkesin cevabı tiklenecektir. teşekkürler.

anket eklendi:
strawpoll.com
0
yazar yazmaz yazan yazar
(19.11.24)
Ece
0
rock n roll
(19.11.24)
kesinlikle ece. okul ve iş hayatında müthiş kolaylık sağlar kızınıza, karşı tarafa defalarca hecelemek, kodlamak zorunda kalmaz. ece hanım, nasıl güzel geliyor kulağa :).

edit: yurtdışında eğitim veya çalışma hayatı açısından da düşünün.
0
Phoebe
(19.11.24)
Ece güzel aralarindan. Çağla da güzel. Doğuştan gelen güzel huy demekmiş.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(19.11.24)
bilge

tavsiye: belkıs
0
lüzumsuz adam
(19.11.24)
Bilge harika bir isim, çok severim. Tanıdığım Bilge'leri de hep çok sevdim.
0
fotrsapka
(19.11.24)
bilge ve ece ikisi de cok guzel isim
0
tahtakafa
(19.11.24)
Tam beliz yazmaya gelmistim.
Beliz ama z ile
0
robert bosch
(19.11.24)
Başak
0
abuzer
(19.11.24)
Asya
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
bilge veya ece
0
elorelia
(19.11.24)
oyum ece'den yana ama iki isim düşünürseniz birce ece birlikte güzel olurmuş.
0
theseachange
(19.11.24)
Ben de Bilge'ye oy verdim.
0
peki madem
(19.11.24)
bilge güneş.
0
mikahakkinen
(19.11.24)
Bilge ve Ece benim de isim listemde ikisi de güzel. Ek olarak önerilerim

Burçak ve İlay
0
Kediyi üzdün
(19.11.24)
başka isimle karışma, yanlış yazılma ihtimali için belis'i doğrudan eleyin. ya beliz olacak, ya yeliz olacak, ya melis olacak, doğru yazılma ihtimali %50 o kadar söyleyeyim. her seferinde "belis, s ile" diye belirtmek zorunda kalacak, yine de olmayacak. her şeye bir kulp bulurken bunu nasıl gözden kaçırdınız?

bu isimlerin içinde en güzeli ece. ondan sonra da bilge. birce'ye de çok ısınamadım.
0
kibritsuyu
(19.11.24)
Inci güzel isim.

Bir kirgiz arkadasim var, Ayperi adinda. cok tatli geliyor bana ismi.

ek: Bu arada Belis ismine baktim biraz. Askin ilk meyvesi anlamina geldigine dair saglam bir kaynak göremedim ben. Askin ilk meyvesi anlamina gelmesi biraz sallamasyon olabilir. Yoksa güzel tinlayan bir isim.
0
chihirovekohaku
(19.11.24)
Bu dördü arasından Bilge ve Ece çok güzel.
Türkçe alternatif isim; Asena.
Benim kızım olsa ne isim koyacağım? Elif (ilk, tek, doğru)
0
etna
(19.11.24)
Ecem
0
lapaz
(19.11.24)
humay/umay
0
dogredsector
(19.11.24)
bilge ve ece guzel bence bunlardan
0
bay b
(19.11.24)
ilge ismini duydum yakin zamanda aryalardan sonra iyi geldi. birce, bircem
0
ala09
(19.11.24)
Birce çok güzel.
0
sinematikcrop
(19.11.24)
Bilge
0
brnbrs
(19.11.24)
Bilge
0
efx
(19.11.24)
belis diye bir isim koyma okulda dalga geçer arkadaşları.

Ece en güzeli.
0
komando kani var bende
(19.11.24)
Ece
0
nawar
(19.11.24)
allah saglikli kucaginiza almayı nasip etsin.

bilge ya da ece derim ben
0
oscar
(20.11.24)
(16)

A arabasından B arabasına geçince bocalıyor musunuz?

ya ben lan neyse
benim sürüş tecrübem yok.mesela corolla'dan focus'a geçmen pinokyo bisikletten bianchi ye geçinde yaşanan bocalamadan daha mı fazla? bu kaza riskini artırmıyor mu?,edit: mesela dönüşlerde fark yaşıyor musunuz? "a arabasıyla direksiyonu 10 derece çevirince araba daha çok dönüyordu. bu dönmüyor." gibi
benim sürüş tecrübem yok.

mesela corolla'dan focus'a geçmen pinokyo bisikletten bianchi ye geçinde yaşanan bocalamadan daha mı fazla? bu kaza riskini artırmıyor mu?,

edit: mesela dönüşlerde fark yaşıyor musunuz? "a arabasıyla direksiyonu 10 derece çevirince araba daha çok dönüyordu. bu dönmüyor." gibi?
0
ya ben lan neyse
(16.11.24)
Sadece pedallarda özellikle debriyajda sorun yaşarsam yaşıyorum. O da, bazı markalar daha aşağıdan kavrarken bazıları daha yukarıda kavrıyor ondan dolayı oluyo. Otomatik viteslerde o da olmuyor.
0
etna
(16.11.24)
Bir yerde okumuştum hatırlamıyorum. ne kadar uzun süre araba kullanırsan kullan yeni arabaya geçince o arabaya alışman için 3000 ya da 5000 km yol yapman lazımmış.
0
komando kani var bende
(16.11.24)
Bocalıyorum hemen alışamıyorum. Birkaç hafta yakın çevrede sürüyorum önce
0
kullanicadi
(16.11.24)
ben yaşıyorum. düz frene basıyorum ama ani fren gibi zıplatıyor mesela. ama bunu yaşamayanlar da var kendi arabamı birine veriyorum, adapte olması zor olduğunu düşündüğüm halde yağ gibi akıyor
0
ala09
(16.11.24)
Yeni arabanın uzunluk ölçülerine ve oluşturduğu açılara alışamama korkusu yaşıyorum. Arka pencerenin büyüklüğü değişir, açısı değişir, arabanın uzunluğu yüksekliği değişir, dikiz aynalarının yerleşimi değişir... Beni hep bunlar korkutur, dar yerlere yaklaşamam bir süre, geri geri mesafe alamam, park edemem.
0
muhayyer divan
(16.11.24)
Araba afedersiniz vücudumun parçası. Yaşamıyorum bu sorunu.
0
Shepard
(16.11.24)
henüz 2 yılı aşkın bi süredir sürücüyüm, aracımı yeni değiştirdim. ilk fark ettiğim pedallar farklı tepki veriyor fren ve gaz daha hassas mesela, park ederken de alıştığım ölçülerden biraz daha farklı. bir kaç gün yakın civarda denedim sonra alıştım. araçlarım otomatik olduğundan çok zorlanmamış olabilirim tabi.
0
siyah gece
(16.11.24)
max 1 günde alışırım. ama tabii ki her arabanın boyu dönüş yarıçapıı gaz ve fren tepkisi farklı.
0
jelly bear
(16.11.24)
Otomatik viteste birkaç saatte alışırsın. Manuelde daha uzun zaman alabilir. Arabaya alışmak trafiğe alışmaktan kolay. Farklı bir şehirde yol ve trafik akışına alışmak daha zor bence
0
wd40
(17.11.24)
Bir hafta içinde 5 araç farklı araç kullandığım oluyor. Bocalama olmuyor. Riskli hareketler yapmıyorum aracın fren mesafesini hızlanmasını ölçüyorum. Ona göre kullanıyorum.
0
mikahakkinen
(17.11.24)
Uzun yıllardır o arabayı kullanıyor gibi rahat kullanirim
0
abuzer
(17.11.24)
yaşamıyorum 3-4 sene önce düz vites arabamı satıp bikaç gün içinde otomatik vites bir araç aldım açıkçası bir fark hissetmedim. iki araç da C sınıfı. yani sürüş farkı tabi var. ilk birkaç gün gaz-fren tepkisi daha farklı geliyor ama tedirgin edecek bir durum olmadı.
0
orpheus
(17.11.24)
eller serbest ve düğmeli çalıştırmalı manuel arabam var.
babamın arabası da eller serbest ve düğmeli çalıştırmalı otomatik.
babamın arabasını çalıştırırken debriyaja bastığmı zannediyorum.
müzik ve cruise control ayarları da tam tersi konumda.
öte yandan 1 ay 2012 chevrolet impala kullandıktan sonra 2009 astra h'ıma geçince arabanın ne kadar sert olduğunu hissettim.
onun dışında bir kaza riski yaşanacak durum yok.
arabaya alışmak benim için 1-2 dakika maksimum.
0
rain when i die
(17.11.24)
Araba kullanmaya başlayalı 1 ay bile olmadı. Pratik olsun diye birkaç defa araç kiraladım. Hiç sıkıntı yaşamadım. Belki de öğrenme aşamasında farklı araçları denemek lazım.
0
auroraaurora
(18.11.24)
@jelly bear +1 debriyajı, yokuş kalkış desteği şusu busunu da eklemek lazım. Kısa sürede adapte oluyorsun. Ona bocalamak denmiyor ama fren sertliği, kavrama noktasının pozisyonu/açısı ve gaz ilk 100-200 metrede hissettirecek kadar değişiyor tabii.
0
nawar
(18.11.24)
kiralık aracı bu sabah teslime giderken start-stop özelliği yüzünden hafif yokuşta kalkış yapamadım. otomatik araba geri kaçtı. dün gece yollar ıslakken fulya'nın dik yokuşlarında araba epey patinaj yaptı. gaza az bastım çıkamadı. çok bastım tekerlekler boşta döndü. geri viteste arkaya kaldırıma çıkarmaya çalışırken çıkmadı bi türlü, gücü yetmedi, çok basınca da fiyuu uçar diye azar azar bastım. dışarıdan tank gibi görünüyordu araba. nissan juke.

bunları bi kez yaşadım, ikinciye adapte oldum.
yeni araba kiralayınca yine bir kez yaşayacağım bu dertleri. gücünü, torkunu, nazını anlıyorsun.

arabalar arasında en çok fren hissiyatı farklı oluyor benim gözlemlerime göre. birini az basıyorsun hiç basmamış gibi oluyor. diğerinde o kadar dokununca yavaşlıyor. ama çok kolay adapte olunuyor.

sık sık kiralık araç kullanıyorum. hep farklı araç kullanmaya gayret ediyorum meraktan. ilk bir kaç saat ekstra dikkatli oluyorum ilk kez araba sürüyor gibi. sonra normal sürüş dikkatiyle devam ediyorum.
0
biseysorcaktim
(18.11.24)
(10)

Ülkemizde cinsellik oyuncaklarını erkekler neden tercih etmiyor?

summerof69
Muhafazakar kadınlar bile masturbasyon yapmak için seks oyuncakları kullanıyor iken, ülkemizde erkekler cinsel birlikteliğe çokyakın zevk verebilen ve elle yapılan masturbasyonun aksine duyarsızlaşmaya yol açmadığı için cinsel sağlığa da zarar vermeyen, erkekler için üretilmiş bu oyuncakları neden k
Muhafazakar kadınlar bile masturbasyon yapmak için seks oyuncakları kullanıyor iken, ülkemizde erkekler cinsel birlikteliğe çokyakın zevk verebilen ve elle yapılan masturbasyonun aksine duyarsızlaşmaya yol açmadığı için cinsel sağlığa da zarar vermeyen, erkekler için üretilmiş bu oyuncakları neden kullanmıyor? Tamam fleshlight gibileri çok ucube duruyor ama tenga gibi sıradan görünüşe sahip markalar da var.

Yurtdışında veli erkekler bile bunları kullanıyor iken, cinselliğin afrikası olan ülkemizde bu oyuncaklar neden tercih edilmez merak ettim. Beyler, neden kullanmıyorsunuz?

Teşekkürler.
0
summerof69
(12.11.24)
Türkiyede çeşitlilik yok, yurtdışında bir sürü seçenek var ve fiyatları da uygun
0
grimavi
(12.11.24)
Kanka ekmek olmuş kaç lira insanların bir de bunun için bütçe ayırmasını beklemek doğru olmaz ama alıp kullanan yok mudur vardır illa ki ama onlar da bunu uluorta söylemez söylerlerse "cinsel hayatı yok bunun püü" diye atıp tutarlar arkasından, ayrıca kullanılmıyor olsa satılmaz da, satıldığına göre demek ki kullanılıyor.
0
Bir ben var benden şurada
(12.11.24)
@bir ben, hatalı çıkarım. Sosyal medya ya da ürün yorumlarından ne oranda kullanıldığı tahmin edilebilir. Pek kullanılmıyor.

Ekmek kaç para olmuş ama bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar. Bu oyuncaklar 1500 tl civarında ve 1 sene gider.
0
🌸summerof69
(12.11.24)
Öyle bir oyuncak olduğunu sanmıyorum erkekler için. Normal masttan daha fazla zevk verebilecek
0
Cezcez
(12.11.24)
Utanıyorlar çünkü. Bir kadının flört aşamasında olduğu erkeğin evinde 240 volt fuckmaster pro 5000 bulduğunu düşünün. Kimse inkar edemez, içinden "Kendini geliştirip kız tavlayacak zekası yok, bu oyuncağa kim bilir kaç para verdi ve ne tür sapıklıklar hayal ederek mastürbasyon yapıyor, ezik." diye düşünecek.
0
herzan
(12.11.24)
erkekler için oldukça fazla çeşitli oyuncak var ve satılıyor. yorum sayısına bakarak az satıyor argümanı gerçek bir argüman sayılmaz. sayılar lazım.

oyuncaklar duygusal boşluğu doldurabilecek bir şey değil. cinsel açlığın afrikası olabiliriz ancak cinsel açlık giderilince her şey yoluna girecek değil. kadın için on binlerce lira harcayanlar o paranın çok daha azını harcayarak hayatlarında beraber olamayacakları kadar güzel kadınlarla beraber olabilirler, escort müessesi ile, ancak konu cinsellik ile çözülmüyor.

kullanım oranı düşük argümanı için ise elimde sayısal veriler yok tabii bu argümanı doğrulayacak yada çürütecek, 35 yaşında evleninceye kadar aile ile oturan erkekler var, kadınların odalarına girilmezken erkeklerin odasına patır kütür giriliyor. erkeğin donu çorabı sağda solda gezerken aynı evdeki kadının hiç bişiyi ortalarda gezmiyor. kadın oyuncakları çok daha küçük boyutta olabilirken erkeklerinki biraz daha hacimli, saklaması daha zor.

temizlik ve saklama koşulları da hijyen konusunu getiriyor. öyle bir sene rahat gider değil yani olay, tenga sanırım 10 kullanım gibi bir limite sahip ki duruma göre kısalabilir, fleshlight daha fazla kullanım süresine sahip ancak yine de bir sene değil, bakteri gibi hususlar var.

birde kadınlara ait oyuncaklara yapılan yorumların (özellikle dildo, vibratör olanları) sahte veya kadın gibi görünen erkek profiller olup olmadıklarını nasıl belirledin?
0
selam
(12.11.24)
Hocam yorum sayısına göre kullanıcı oranını hesaplamak çok doğru bir çıkarım değil, yani insanların gerçekten bu ürünü aldıktan sonra "satıcı çok güzel paketlemiş" şeklinde bile yorum yapmazlar gibi sanki.
0
Bir ben var benden şurada
(12.11.24)
Erkeklerin herhangi bir mastürbasyon aracı kullanmasına eziklik ve küçümseme gözüyle bakılıyor. Hatta "ev yapımı oyuncak" diye sayfalarca tavsiyeler ve nasıl yapılırlar var. Onlarda daha büyük baskı var. Çünkü kadın duş başlığından, fallik sebzelere/meyvelere kadar her şeyi kullandığında çok tepki çekmiyor. Benzerini erkek yaptığında ise erkek o cisme tecavüz etmiş oluyor. Hatta haber değeri taşıyor. "Bu ülkede rulmana bile tecavüz ediyorlar" oluyor adı ve erkek gömme malzemesi çıkıyor.

Yani her iki cinsiyette de bulunan toplum baskısı ve utanmaya ek olarak erkeklerde bu konu var. Kadınlarda ise "özgürleştirici" bakışı var son dönemde. Yani muz ile mastürbasyon yapan kadın en kötü ihtimalle pornografik öge olarak görülüyorken sünger ve eldiven ile oyuncak yapan eleman ile kaç yıl dalga geçildi. Böyle bir senaryoda en iyi ihtimalle "otuzbirci abazan" ilan ediliyorsun.

Mastübasyon ve seks oyuncakları konusunda böyle bir iki yüzlülük var. Haliyle gidemiyor, korkuyor erkekler. Buna ek olarak @selam'ın bahsettiği bir takım şeyler.
0
nawar
(12.11.24)
Kimse soylememis

Bence en buyuk sorun saklamasi

Birde kisinin ozguvenli olup oraya gidip oyuncagi almasida lazim

Ayrica sex shop bulmasi cok kolay degil bence ben hoc gormuyorum etrafta
0
Zetnikov
(13.11.24)
- Kadınlar için olan ürünlerin basit ve ucuz modelleri varken erkekler için olanlar nispeten daha kompleks ürünler ve haliyle fiyatları daha yüksek. Türkiye'de satmak zor. Materyalleri de çok uzun süreler kullanmaya izin vermiyor.
- Kadınların bu ürünleri kullanması normal karşılanırken erkekler kullandığında otuzbirci abazan damgası yeme olasılıkları yüksek.
- Fleshlight gibi ürünlerin en kolay temizleneniyle uğraşması bile zahmetli. Yıka, alkolle temizle, kuruması için kenara koy... Kim uğraşacak her seferinde? Fayda/efor oranı düşük.
- Kadınların kullandığı vibratör, dildo gibi ürünler el yordamıyla basitçe simüle edilemeyecek şeyler. Vajinayı dolduracak bir ürüne ihtiyaç duyuyorlar. Erkek için içine penisini sokabileceği bir oyuncak o kadar elzem bir şey değil. "bu hazzı kadından alabilmek için onbinlerce lirayı harcamaktan çekinmiyorlar" düşüncesi yanlış. bir insanla beraber olmakla bir oyuncağa siki sokup boşalmayı aynı yere koyamazsınız.
- Saklama sorunu var. Fleshlight dediğiniz şey 1 litrelik kola şişesinden büyük bir ürün. Evde nereye koyacaksın? Yıkadıktan sonra kurusun diye kenara koyuyorsun, odanın içinde açıkta duran bir tane yapay am görünüyor kabak gibi.
0
kakaolu kremali biskuvi
(13.11.24)
(8)

Düğün zamanı çocuklara boş zarf dağıtılması olayına yorum yapabilir misinz

Zetnikov
türk kültüründe böyle bişey var diye biliyorum eskiden beri, araba gecerken cocuklar atlıyor para almak ıcın zarfa normalde para koyuyorlar 3-5 neyse cocuklar sevınsın dıye dıkkatımı cektı bazen bı cuval zarf atıyorlar neyse onları toplarken bu esnada araba yoluna rahat devam edıyor sanırım ama butu
türk kültüründe böyle bişey var diye biliyorum eskiden beri, araba gecerken cocuklar atlıyor para almak ıcın zarfa normalde para koyuyorlar 3-5 neyse cocuklar sevınsın dıye dıkkatımı cektı bazen bı cuval zarf atıyorlar neyse onları toplarken bu esnada araba yoluna rahat devam edıyor sanırım ama butun zarflar bos oluyor


dusuncelerınız nedır merak edıyorum
0
Zetnikov
(11.11.24)
Destekliyorum. Zarf kovalayanlar azalır ve bahşiş terörü son bulur. Bahşiş alamadığı için araca zarar vermekle tehdit edenler var. Yola atlayıp hem kendini hem trafiği tehlikeye atanlar var. Karambol yaratıp gelinin ya da damadın üstünde 3 kuruş varsa çalanlar var. Zarfları ya da araçtaki başka değerli şeyleri çalmaya çalışanlar var. Yolunu kesip gitmene izin vermeyenler var. Var da var.

Ben iki yakın arkadaşım evlenirken ricası üzerine onların düğün arabası şoförlüğünü yapmıştım. Tek şartım arabayı süslemeyip bahşişçilere meze olmamaktı. Gelin de araba süsü olayını sevmediğini yıllardır söyleyen biri olduğu için sorunsuz sıkıntısız gittik ve döndük.
0
nawar
(11.11.24)
Artık bazı adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi bırakmamız lazım. Çocuklar tanımadıkları insanlardan herhangi bir şeyi anne ve babalarının onayı olmadan almamaları gerektiğini öğrenmek zorundalar. Araba yola rahat devam edebilsin diye insanlar para atmamalı dişarıya. Bunu çocuklar mutlu olsun diye de yapmamalı. Kimse kimsenin çocuğuna bir şey vermesin. Anne, babası yanındaysa çocuğun, önce anne ve babasına sorsun " bunu çocuğa verebilir miyim?" diye. Çocuklar yabancılardan bir şey almayı normalleştirmemeli. Bunu yetişkinler de normalleştirmemeli. Para alabilmek için arabanın önüne atlayamaz çocuk. Ben çocukken hiç düğün arabasının önüne atlamadım, bayramlarda şeker toplamadım. Belki, paraya ihtiyacı var çocuğun ondan arabanın önüne atlıyor, işte bu yüzden insanlar, çocuğum para alabilmek için arabanın önüne atlamasın diye bakabilecekleri kadar çocuk yapsın. Ayrıca çocuklarını egitsinler.

İnsanlar, çocuklar mutlu olsun diye şefkat duygusuyla bazı şeyleri gelenek haline getirmiş ama herkes iyi niyetli değil.
0
rock n roll
(11.11.24)
"sanırım"dan yola çıkarak fikir yürütülecek bir konu değil bu. Eğer bunu yapanlardan gözünle gördüğün olduysa o zaman sanırım demezsin, ama görmedinse sadece öyle zannediyorsun belki de insanların günahını alıyorsundur.

Yapmak istemediği halde bu parayı bu şekilde dağıtma işini yapan niceler var. İmkanı olmadığı halde kredi çekip "âdet gelenek görenek"i yerine getirenler. Onların canı yanar. Bakarsın bir gün sana da canını yakacak şekilde iftira ederler. Bunu yapma.

Eğer böyle yapılıyorsa da hiç hoş değil, boş zarf saçmak hem doğaya ihanet hem oradaki insanları kandırmak ve ihanet etmek hem boşa zarf masrafı. Üçlü yalancılık. İnsanların önlerini kesmeyecekleri şekilde hareket etseler, mesela gelin arabası süslemeleri uygulanmasa veya bilindik arabayla değil de farklı bir arabayla ve vakitsizce gidilse çok daha iyi olur, çünkü üzerlerinde hak etmedikleri çok ağır bir baskı var, onları zararsızca atlatmak için bu yapılır. Ama ortalığa boş zarf saçmak sonuna kadar eblehçe.
0
muhayyer divan
(11.11.24)
boş zarf atmayı yanlış buluyorum. ya hiç atma, ya da atıyorsan içine para koy at. boş zarf atıp, çocukları kandırmanın lüzumu yok.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.11.24)
zetnikov madrm tik atabiliyordun önceki duyurularda niye atmıyorsun??
0
titanyum22
(11.11.24)
@muhayyer divan

Evet gozumle gordum ama malesef mi desem yoksa demsemmi bilemiyorum

Ben ortadayim bu konuda pek yorum yapamiyorum goruslerinizi merak ettim
0
🌸Zetnikov
(12.11.24)
@titanyum22

Hocam yeni ögrendim bilmiyordum bu ay cozdum bu olayi
0
🌸Zetnikov
(12.11.24)
normal insanların çocukları zarf peşinde koşmuyor zaten. geleceğin keko adayları salça oluyor arabaya o yüzden zarfı destekliyorum
0
Hallegadola
(12.11.24)
(14)

Çayı nasıl demliyorsunuz?

michael_knight
Çayı nasıl demliyorsunuz, hangi marka?Rize Turist çayı iyi mi? Her demliğe de bir kaşık o küçük metal kutudaki filiz miydi neydi ondan koyuyorum.
Çayı nasıl demliyorsunuz, hangi marka?
Rize Turist çayı iyi mi? Her demliğe de bir kaşık o küçük metal kutudaki filiz miydi neydi ondan koyuyorum.
0
michael_knight
(11.11.24)
Siyah çay içeceksem, Lazika mayıs hasatı siyah çay (demlik poşet) kullanıyorum.

Yatmadan önce bir fincan (poşet çay) sleep tea yapıyorum. (Herby)
0
gabe h coud
(11.11.24)
Arzum elektrikli çay makinem var.
Çaydanlıktan çay temizlemekten nefret ederim. O yüzden Rossmann'dan aldığım çay filtrelerini kullanıyorum.
Bir ölçeğim var. İçeceğim her kupa için bir ölçek koyuyorum.
Altınbaş çay seviyorum. Arada Ahmad Tea'ye geçiş yapıyorum.

Çay Çin'den çıkıp bütün dünyaya yayılmış. Tüm Dünya'da karayoluyla gittiği yerlerde adı Çay, Deniz yoluyla gittiği yerlerde adı Tea'dır. İstisna varsa bilemem. Lüzumsuz bilgiler dağarcığımdan bir kuple :)
0
Mirket
(11.11.24)
Arkadaşlar nasıl demliyorsunuz derken; çayı önce demliğe koyarım, sonra soğuk su ile yıkarım, kaynar suyu şu şekilde dökerim gibi cevaplar verirsiniz sanmıştım.
Şu şekilde sorayım;

Demliğe Rize turist çayı koyuyorum, bir çay kaşığı da Çaykur Tomurcuk koyuyorum. Üstüne kaynar suyu döküyorum. Çayım lezzetli olmuyor.
Ne yapsam daha iyi olur?
0
🌸michael_knight
(11.11.24)
kaynar suyu demliğe alıp bir kaç dakika beklettikten sonra çayı üzerine koyarsan çayın yanmasının önüne geçmiş olursun.

www.betateashop.com
0
gabe h coud
(11.11.24)
Abi ben açıkçası babamdan böyle öğrendim günde 2 demlik içen adam bilir diyorum; çayı üste koyup biraz normal su koyuyorsun. Sonra suyu akitiyorsun, temizlemek deniliyor ama bir işe yaradigindan emin değilim.
0
logisticsmanager
(11.11.24)
100 derece suda 15 dakika. Sonra tercihe göre su ekliyoruz. Çay camelia sinensis bitkisidir, munsoon ikliminde yetişir. Üst yaprakları elle koparılır. Rize çayı bu bitkinin bir melezidir. Başka bir deyişle piçtir piiiiç. bilim isanlarının yoğun çabasıyla rize çiftçisine ektirilmiştir. O gün bugündür makasla kesilir, kesim işleri de paki, suri, congolesi ve afganilere yaptırılır.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(11.11.24)
üşengeç olduğumdan komple soğuk demliyorum. poşet sevmem balıklı olır çayım
0
titanyum22
(11.11.24)
Hala hoşuma giden bir marka bulamadım. Normal çayin içine biraz bergamot çayı ekliyorum. Marketten ilk aldığımda bunları harmanlayarak kavanozuna alıyorum. Ama bu sırada elek yardımı ile ekliyorum çünkü çok toz oluyor içinde. Su kaynamaya başlayınca hemen demlemiyorum. Suyun iki üç dakika kaynamasını bekliyorum. Kaynamış olan suyu küçük demliğe aktarıp çayı kaynamış olan suyun üzerine bırakıp kapağını kapıyorum yoksa çay haşlanır. Kaynayan suya bir küp şeker de koyuyorum ben. Eskilerden gelen bir şey ama bir zararı ya da faydası var mı bilmiyorum . Bizimkiler öyle yapardı. Kapağı kapatıyorum. Atılan çayın tamami kendiliğinden dibe çöktüğünde tamamdır. Bir on dakika sanırım. Miktar için bir olcum yok acikcasi. Demlik büyüklüğüne göre değişiyor. El kararı diyebiliriz. Çünkü çay bardaklari, fincanlar ve demlikler farklı büyüklükte neticede. Küçük bir demlik için ağzına kadar dolu olmaması şartıyla bir kahve fincanı mesela. Ben de hala tam istediğim gibi yapamıyorum ama sabırla suyu çok kaynatir ve çayın tamaminin dibe çökmesini beklersem içilebilir bir çay elde ediyorum. Bir de demligi kireç temizleyici ile temizlemiyorum. Bizimkiler sudaki kirecin çayın lezzetini verdiğini söylerlerdi :)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(11.11.24)
Biz demlige cay koyup ustune kaynar su basip 15 dk dinlendiriyoruz.

Ablam ise boyle yapinca altina ek demlik koyup kisik ateste pisiriyor

Biz asiri sicak cay sevmiyoruz o yuzden 1 sini yapip 2 ser bardak icip birakiyoruz

En memnun kaldigimiz cay dogus fliz
O yoksa lipton yellie label aliriz
0
Zetnikov
(11.11.24)
Çaykur tiryaki'den göz kararı çaycının haznesine koyarım, 2 yemek kaşığı diyebiliriz.

Çay bulanık olmasın diye soğuk sudan geçirip yıkarım, o esnada su kaynar. Kaynadıktan sonra bir kaç dakika beklerim, suyu koyup çayın oturmasını beklerim.

eskiden 1 kesme şeker atardım, daha lezzetli olurdu ama şekersiz içtiğim için artık atmıyorum.
0
kimlanbu
(11.11.24)
Kaynamış suyu demliğe alır, buharının azalmasını bekler, kafama göre çay koyarım. Benden görüp önce su üstüne çay şeklinde yapmaya başlayan herkes tadının daha güzel olduğunu söylüyor.

Demlik poşeti kullanmıyorum, asla aynı tadı vermiyor. Çayı da Lipton, Doğadan vb. hangisi kampanyada ve ucuzsa ondan alıyorum. Tomurcuk vesaire hiç eklemem, uğraşmam. Bu tarz şeyler eklenmiş çayları da içemiyorum, çok ağır geliyor.
0
Phoebe
(11.11.24)
Kaynar suyu demliğe alıp biraz dinlendirdikten sonra çayı koyarım. Çaydanlığın altına suyu koyup orta ateşe getiririm. Kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşe alıp çayın çökmesini beklerim. Çay demlendikten sonra bitene kadar kısık ateşte bırakırım.

Alternatif olarak demliğe çay koyarken 1 adet kesme şekeri koyulabilir. Bir başka demleme yöntemi olarak ise oda sıcaklığındaki su hem alta hem üste koyulabilir. Demliğe çay da eklenir. Ondan sonra orta ateşte demlenmesi beklenir.

Çay olarak da çaykur ve doğuş arasında rotasyon. Bazen tomurcuk da eklerim.
0
nawar
(11.11.24)
bosuna en iyi metodu, cayi arama. bence bir suru faktorun toplamiyla oluyor o guzellik.

100 farkli, cay, su, teknik denedim, entry, baslik okudum, yapay zekaya sordum ama yok gene de teyzemlerde, annemlerde, bi kac mekanda ictigim tadi yakalayamiyorum. bence cayin kalitesini etkiyelen faktorler:

%20 ekipman (bakir demlik, kettle, porselen demlik vs..)
%20 ortam (ev, aile, cafe, arkadas ortami)
%20 psikoloji (iyi yemek sonrasi, keyifli bir aksam vs..)
%20 cayin kalitesi
%20 demleme metodu

sen bence %20'yi ariyosun. onu bulunca hala istedigin gibi olmazsa beni hatirla:)
0
buenosdias
(11.11.24)
Çay tercihim Earl Grey.
Önce suyu kaynatırım bu süreçte çayı üst kısma koymam ki ısınmasın.
Su kaynadıktan sonra duruma göre minimum 3 kaşık olacak şekilde 3-6 kaşık arası değişen oranda çay koyup suyu yavaş ve dairesel hareketlerle eklerim. (Neden diye sorma asla bilmiyorum alışkanlık.)
Uzun demletirim ben öyle 10 dakika bekletip içmem bi 20 dakika beklerim güzelce demlenmesini.
0
mutekebbir
(11.11.24)
(14)

Atamizin bursadaki celik heykelini begendiniz mi

Kittie
Ekside gordum. Herkes begenmis. Begenmekle kalmamis ne mehtiyeler ne methiyeler. Benim mi estetik algimda bi sorun var acaba.Hic begenmedim. Ataturk gibi degil. Ayrica elinin durdugu yer de garip gozukuyor.Siz begendiniz mi merak ettim.
Ekside gordum. Herkes begenmis. Begenmekle kalmamis ne mehtiyeler ne methiyeler. Benim mi estetik algimda bi sorun var acaba.
Hic begenmedim. Ataturk gibi degil. Ayrica elinin durdugu yer de garip gozukuyor.
Siz begendiniz mi merak ettim.
0
Kittie
(10.11.24)
Gayet güzelmiş...
0
Shepard
(10.11.24)
Ben görmemiştim sen de böyle bir duyuru açınca Nasreddin Hoca heykeli gibi bir şey zannettim ama ben çok beğendim çok iyi bir sanat eseri olmuş, çelik gibi bir malzeme kullanıp pardösüdeki o kıvrımları vermek bilemedim çok kolay değil gibi sanki o ışık yansımaları çok estetik olmuş, ben beğendim.

Nasreddin Hoca için; image.hurimg.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.11.24)
Bence güzel gibi. Bir de bu tür eserlere uzak mesafeden bakmak lazım. Daha da iyi görüneceğini düşünüyorum. En kısa zamanda gidip bakayım
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(10.11.24)
Gördüğüm en güzel ataturk heykeli.
0
deer hunter
(11.11.24)
Güzel. Daha güzel olabilirmiş ama fiyat performans oranı iyidir büyük ihtimalle.
0
gabe h coud
(11.11.24)
bana guzel gorundu. yalniz hangi kurum yapti, bursa'da nereye yapti gibi bilgiler yok sozlukteki basliginda. klasik siyasi cekismelere girmis yine herkes.
0
fevzi123
(11.11.24)
Yeni bir tarz olması pozitif ama bence bu tarz içinde değerlendirirsek çok da başarılı olmamış. Daha güzel görünen heykeller gördüm bu stilde yapılmış. 6/10 diyorum
0
nundu
(11.11.24)
Ben beğendim
0
mirty
(11.11.24)
Beğendim.
0
nawar
(11.11.24)
Bir Afyon Karahisar Atatürk heykeli kadar değilse de Güzel. Beğendim.
0
Mirket
(11.11.24)
bilmeyenler için twitter linki:
x.com

ben sadece bu resmi gördüm. başka bir açısını, ebatını, etrafına olan uyumunu falan bilmiyorum.

beklentim de sehirheykelleri.com 'daki heykeller gibi olunca, bu işi evet beğendim.
0
biseysorcaktim
(11.11.24)
Ataturkcu bir birey olarak, artik heykele ve goruntusune degil de fikirlerine odaklanmamiz taraftariyim
0
foster
(11.11.24)
değişik bir izlenim verdi bana: bir yandan çok estetik duruyor, sıradan kara heykeller görmektense bunu görmek isterdim. ama bir yandan da korku veren olumsuz bir enerjisi var. böyle bir ikilem yarattı bende.


deadpool'daki colossus ile gürcistan'daki man and woman heykelinden ilham alınmış gibi.

ama hepsinden önemlisi heykel için yapılan açılış şaşırttı beni. "benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır." diyen bir liderin ölüm yıldönümünde bunu yapmak da pek bir ironik kaçmış.
0
m e b
(11.11.24)
Dandik durmadigi kesin ama pek benzemiyor gibi bu acidan. Eksicilerin beğenmesine de şaşırdım, genelde beğenmezler çünkü :)
0
mbond
(11.11.24)
(24)

Bir erkek yeni tanıştığı bir kadınla neden sürekli dalga geçer?

sekizdokuzon
Bugün bi stand-up a gittim, çıkışta sanatçıyla oturduk, konuştuk. Dönüşte birlikte Marmaraya bindik. Eleman benden ya da ilgimden rahatsız olmadı ama sürekli yanındakilerle birlikte sonra solo bir şekilde beni tiye aldı. Tamam komedyen anladık da bu tipler yeni tanıştıkları insanlara da mi böyle say
Bugün bi stand-up a gittim, çıkışta sanatçıyla oturduk, konuştuk. Dönüşte birlikte Marmaraya bindik. Eleman benden ya da ilgimden rahatsız olmadı ama sürekli yanındakilerle birlikte sonra solo bir şekilde beni tiye aldı. Tamam komedyen anladık da bu tipler yeni tanıştıkları insanlara da mi böyle saygı sınırlarını esneten hareketlerde bulunuyor. Herifi uzun zamandır takip ediyorum, güzel de bir enerjisi var, bozmadım ama ayrıldıktan sonra ağırıma gittiğini fark ettim. Bu kekonun benle ne alıp veremediği olabilir?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(09.11.24)
1) bullylemeyi komiklik sandigi icin
2) yürüdügü kizi senin üzerinden saka yaparak güldürmeye calistigi icin

bi daha yaparsa boz. huysuz virjin gibi yapistir bir laf sen de ki mal mal konusamasin.
0
robert bosch
(09.11.24)
Robert +1

Buyuyememis ve yavşak
Kesinlikle taviz verilmemesi gereken bir model.
0
kisa
(09.11.24)
stand-up'tan tam çıkamamıştır, belki normalde (kahvaltıda vb) böyle bir insan değildir.
0
engelbert humperdinck
(09.11.24)
Keko dedigin adamla niye Marmaraya biniyorsun diye sorayim ben de.
0
Yourcousinmarvinberry
(09.11.24)
Bunun komedyen olmasıyla ilgisi yok ya densiz işte belli ki mesleği bu olmasa da böyle tiplerden biri olacaktı.
Elbet vardır etrafında böyle densiz şakalar yapmaya çalışan tipler bu da onlardan.
Salak herif ya gıcık oldum sabah sabah umarım sevdiğim biri değildir :):)

Takılma boşver, geçmiş olsun.
0
mutekebbir
(09.11.24)
Bunu kendince bi flört, iletişim yöntemi olarak kullanıyor, böyle çok var
0
grimavi
(09.11.24)
Senden hoşlanmadığını belli etmeye calismis
0
abuzer
(09.11.24)
Hayti ciddiye aliyon bacim
0
lapaz
(09.11.24)
Bu tip ve yanındaki tiplerin kimseyle bir sorunları yok, kendi kendileriyle sorunları var. Bunu kişisel alma, senin yerine başkası olsa aynısı olacaktı. Önemseme, bir daha görmeyeceksin zaten.
0
rock n roll
(09.11.24)
Senin üzerinde şaklabanlık yaparak etraftakileri güldürmeye çalışmış tam bir embesil hareketi tekrar görüşmemek en iyisi
0
basond
(09.11.24)
Bazi stand upcilarda, eger istedigi kadar unlu & basarili hissetmiyorsa komplekse girip kendiyle ilgilenenlere boyle davranma halleri olabiliyor. Gosterilerde de az cok fark edebilirsin az kisi gelince salona laf sokma, espriye gulmeyince yine salona laf sokma gibi seyler de yapiyor bu tipler. Karsindakini zorbalamak, bir kendine guvensizlik sembolu. Sahane bir red flag bir de
0
mor oje
(09.11.24)
Haftaya cuma başka bir stand-up a gidiyorum, o sanatçının da kulisine gidip bu arkadaşı gömeyim, sektörün Hıncal Uluç'u olayım ben o zaman. Yok sosyal anksiyetem varmış da yok hayatı bilmiyormusum da yok yorgun görünüyormuşum. Sana ne lan, sana ne! Deniz Göktaş da sahnede put gibi duruyor, büyük sahnelere ne diye çıkıyor diyor bir de kıskanç madafaka.
0
🌸sekizdokuzon
(09.11.24)
Yalnız başlıkta gereksiz bir cinsiyetçilik var.
Şahıs hadsiz biriymiş ama bunun onun ya da sizin cinsiyetinizle bir alakası yok.
0
Mirket
(09.11.24)
bence yazdığınız şeyi elli kere okursanız bir sonuca varırsınız:
"Bugün bi stand-up a gittim, çıkışta sanatçıyla oturduk, konuştuk. Dönüşte birlikte Marmaraya bindik. Eleman benden ya da ilgimden rahatsız olmadı ama sürekli yanındakilerle birlikte sonra solo bir şekilde beni tiye aldı. Tamam komedyen anladık"
0
sparkle kiddle
(09.11.24)
1) İlkokul seviyesinden çıkamayıp ilgisini böyle belirttiği için
2) Sohbet şekli böyle olduğu için
3) "yürüdügü kizi senin üzerinden saka yaparak güldürmeye calistigi icin" R.B.
0
nawar
(09.11.24)
Dalga konusu neydi? Böyle sorunca da garip oldu ama burada dalga geçilebilecek samimiyet seviyesi önemli tabii düşük bütçeli stand-upçı olması da bunda etken olabilir. Piyasadaki çoğu gösterileri izlemişimdir ama kulisine girdiğim biri hiç olmadı.

Bir kere birine çok ayar olmuştum onun da sahnesini iktim attım finalde bana kusura bakma falan demişti :)
0
gilbeys
(09.11.24)
Groupie gibi yanasmissin adama. Ne bekliyordun?
0
freedonia
(09.11.24)
sen tam olarak hangi beklenti ile oturup,konuşup sonrda marmaray a beraber bindin acaba? edebi veya felsefi bir sohbet mi hedefliyordun? "bu tipler,keko" dediğin kişiye yürümüşsün işte.

kendine sorman gereken sorular var dostum.

edit: sırf haklı olabilmek için konuyu anlamsız yerlere çekmen asıl gerçeği değiştirmiyor.
0
duyurukullanıcısı
(09.11.24)
O saatte orada ne işim varmış?
0
🌸sekizdokuzon
(09.11.24)
olasılık1 : sana yürümek için yapmış olabilir evet biz erkekler ilkokuldaki gibi saç çeme gibi flört edebiliyoruz :)

olasılık2: erkek dünyasında biriyle dalga geçerek o grupta popüler olma içgüdüsü var. çok gıcık bi durum.

olasılık3: adamın karakteri budur. ben de sevdiğim insanlarla çok uğraşırım, azaltmaya çalışıyorum. dalgacı bir karakterdir yani.

eldeki verilerle benim aklıma bu olasılklar geldi. ama kendine sorman gereken bir diğer soru da aman salla bi daha nerede görcem demiyip burada bunu sorman. bence çok da takılma yani. insanlar böyle işte diyorum ben artık :)
0
high hopes of the sozluk
(09.11.24)
@high: son zamanlarda üst üste gereksiz trip ve zorbalık gördüm çevreden. Bu üstüne tüy dikti, asabim bozuldu. İnsanlar en berbat taraflarını bana filtresiz göstermekten hiç çekinmiyorlar nedense, kendimi sorguluyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(09.11.24)
Beyefendiliğe artık kıymet verilmediği için olabilir.
0
buluty
(09.11.24)
@buluty: beyefendilik "Karım telefonumun ekran kilidini acamaz, akşamları da mesaj atabilirsin" demek mi kanka?
0
🌸sekizdokuzon
(09.11.24)
Adam senden hoşlanıyor senin yaptığına bak. İnşallah numarasını almışsındır
0
respect
(09.11.24)
(15)

Her tarz ve türde muzik dinleyebilen var mi?

Zetnikov
Bu soruyu sorma sebebim insanlar grnelde popcuyum metalciyim yada operaciyim tarzi seyler duyuyorumBen hicbirseyci degilim meselaKuvuk emrah dinlerken drowning pool - bodies yada çince japonca da olur sarki secmiyorumTurku dinlerken pavarotti ye geciyorumKendim gibi insanlar var mi merak ediyorumYem
Bu soruyu sorma sebebim insanlar grnelde popcuyum metalciyim yada operaciyim tarzi seyler duyuyorum

Ben hicbirseyci degilim mesela

Kuvuk emrah dinlerken drowning pool - bodies yada çince japonca da olur sarki secmiyorum
Turku dinlerken pavarotti ye geciyorum

Kendim gibi insanlar var mi merak ediyorum

Yemektede boyleyim makarnayla sutlaci karistirip yiyebiliyorum yememde sira yok karisik mesela
0
Zetnikov
(08.11.24)
sevdigim birisi "bak bu sarkiyi dinleyelim cok seviyorum" diye bir şarki acarsa, hic hosuma gitmedigi halde yorumsuz dinlerim ve kabalık etmemeye calisirim.

bunun disinda müzik konusunda seciciyim, cogu zaman bir insandan ya da bir mekandan soguma sebebim olur.
0
deckard
(08.11.24)
keko rap ve r&b harici herseyi dinlerim.
0
buenosdias
(08.11.24)
Rap ve tekno dışında çünkü onlardan anlamıyorum, diğer türler arasında sert geçişler yapabiliyorum

Black sabbath dinlerken mustafa kandıralı, ordan faruk tınaz sonrası yine alakasız bir türe sıçradığım oluyor
0
grimavi
(08.11.24)
ünv ortamı da konfeksiyon ortamı da gördüğüm için arabesk'ten metal'e her türlü müzik listemde mevcut.
rap hariç diyebilirim. o benim moruk dönemime denk geldiğinden hiç sevemedim.
0
lazpalle
(08.11.24)
Benim de belli bir müzik zevkim yok kulağıma güzel gelen her şeyi dinlerim.
Metal dinlemem mesela artık bunun için yaşlıyım kafam kaldırmıyor.

Bu yılın başlarını serdar ortaç'ın eski şarkılarını, sonlarınıysa kürtçe halay şarkıları dinleyerek geçirdim.
Arada da işte karmaşık başka şeyler.
Spotify listemi deli gibi merak ediyorum bu yıl :D
0
mutekebbir
(08.11.24)
Teknik olarak imkansız.

Dünyada o kadar çok çeşit müzik var ki, mesela her şeyi dinleyebiliyorum diyen birisi "12 ton müziği" dinlemiş mi hiç merak ettim.

Cazın çok uç örnekleri, daha önce hiç gormedigin duymadığın enstrümanlarla çalınan etnik yöresel müzikler..

Poptan metale hepsini dinlerim diyen zaten o turlerin en popüler örneklerini dinliyor; insanların kulaklarına en az yabancı gelecek harmoniler seslerle yapılan müzikler bunlar zaten.

Ha muzikolog falansaniz o başka tabii.
0
makbur
(08.11.24)
Piyasada rapçi, metalci, rockçı kalmadı ya bence. Yani dinleyici olarak. Benim çevremdeki de burada yazanlar gibi farklı türleri art arda dinleyen ve bunu çok yapan yokmuş gibi hayretle anlatan kişiler. Ha bunu ben de yaptım, Eminemin peşinden Müslüm Gürses geliyor listemde diye coolluk(!) tasladım zamanında ama o zaman lise/üniversite çağlarındaydık. Yani şu an gerçekten ben metalciyim ve başka bir şey dinlemem diyen kimse kalmamış olabilir. Belki numunelik olarak Kadıköy rockbarlardaki uzun beyaz saçlı dayılar :D

Kısacası, spotify ve YouTube gibi farklı şarkıları peş peşe dinlemeye olanak sağlayan platformlar geliştikçe bu olay yaygınlaşıyor. Eskiden ya albüm alırdın ya da kaset/cd doldurturdun. E o zaman da benzer tarzlar peş peşe gelirdi. Şimdi öyle bir şart olmayınca çoğunluk roman havası peşine arya tadında takılıyor ki bence güzel bir gelişme bu
0
nundu
(08.11.24)
Şeytanlı metalden metin şentürke uzanan bir skala var, gül gibi geçiniyoruz.
0
thesomberlain
(08.11.24)
rock dan arabesk e pop dan elektroniğe savrulup dururum.
barzo rap hariç tabi ki o kadar düşmedim.

mesela biraz önce hakan taşıyan dan PRANGA ları dinleyip şu an
Charlotte de Witte at Tomorrowland Brasil 2024 setini şevkle dinliyorum.
0
jamswety
(08.11.24)
Keko rap dışında hemen her türden bir tane de olsa sevdiğim şarkı var. Ben de öyle ani geçişler yapıyorum zaman zaman.
0
akhenaten
(08.11.24)
keko rap hariç hepsi. önceden bilmediğim dilleri dinlemeyi sevmezdim anlamıyorum diye, artık daha çok melodiye takılıyorum böyle müziklerde.
Bir de her hafta fln 1 tane de olsa hiç dinlemediğim bi' şarkı, grup, şarkıcı vb. dinlemeye çalışıyorum.
0
kumandanim
(08.11.24)
keyifle olmasa da, neredeyse her müziği dinlerim. ama iki türü kesinlikle dinleyemiyorum:

1- biri minibüslerde/pavyonlarda dinlenen sikko arabesk.
2- diğeri de keko rap. zaten keko rapin atası sikko arabesktir.
0
co2s2
(08.11.24)
Keko rap, arabesk veya fantezi müzik (deniyor sanırım) dinlemiyorum. Kalanları için de hepsini değil ama hoşuma gideni dinlerim.
0
nawar
(08.11.24)
ben, özellikle keşif açıyorum farklı tarzlarda farklı dillerde.

lehçe falan şarkılar var sürekli dinlediğim.
0
duyurukullanıcısı
(08.11.24)
(6)

Futbolcu eşleri kime aittir?

michael_knight
Yıllar önce bir gazetenin internet haberleri kısmında bu soru ortaya atıldı. Her iki servis de o haberleri kendileri vermek istiyordu. Sizce futbolcu eşleriyle ilgili haberleri internette magazin servisi mi yoksa spor servisi mi vermeli?Basılı gazete için aynı soruya cevabınız nedir?
Yıllar önce bir gazetenin internet haberleri kısmında bu soru ortaya atıldı.
Her iki servis de o haberleri kendileri vermek istiyordu.

Sizce futbolcu eşleriyle ilgili haberleri internette magazin servisi mi yoksa spor servisi mi vermeli?
Basılı gazete için aynı soruya cevabınız nedir?
0
michael_knight
(08.11.24)
hangi servisten verileceği içeriğine göre değişen sorunsal.

Eğer haber, futbolcu eşlerinin kişisel yaşamları, ilişkileri veya moda gibi konulara ele alıyorsa, magazin. Ancak haber, futbolcu eşlerinin sporcuların kariyerine, performansına ya da sosyal sorumluluk gibi projelerine etki ediyorsa, spor servisi.
0
gilbeys
(08.11.24)
magazin vermeli tabi ki.
0
tantunisultansuleyman
(08.11.24)
bana göre magazinsel
0
kondansator
(08.11.24)
soru basligi cok fantastik olmus :D

bence sporcu esleri haber degeri tasimamalidir
0
foster
(08.11.24)
Futbolcunun kendisinden bağımsız olacak şekilde paylaşılacaksa haber değeri taşımamalı, yani magazin. Fenerbahçe'nin/Galatasaray'ın/Beşiktaş'ın yengesi haberleri de onların hayatları da (kariyerleri dışında) itici.
0
nawar
(08.11.24)
bence magazine ait olmalı, hatta hiç haber yapılmamalı. bu kişilerin sportif bir başarısı ya da haber değeri olan bir durumu varsa o zaman spor bölümünden servis edilmeli, ama futbolcu eşi kimliği ile değil.
0
biseysorcaktim
(08.11.24)
(28)

Rakı sever misiniz?

Bir ben var benden şurada
Ben hiç alışamadım, siz?
Ben hiç alışamadım, siz?
0
Bir ben var benden şurada
(06.11.24)
Bi yaşa kadar pek sevmiyodum. Acı da gelmiyodu aksine fazla tatlı geliyordu. Şimdi seviyorum
0
nundu
(06.11.24)
Mecburen içmeye başladım.
Bir süre sonra her yemeğin yanında ister oldum.
Evet bir ege sahil kasabasına damat gittim ve herkes bizim ayran içtiğimiz gibi rakı iciyorken ben de mecburen içmeye başladım.
0
etna
(06.11.24)
Ben genel olarak içki içmesini seven bir insan değilim ama mecbur kalsam kafama silah dayayıp birinden birini seçmemi isteseler rakı yerine kolonya içmeyi tercih ederdim en azından kokusu güzel.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.11.24)
sevemedim. baskın bir tadı var. ferahlatıcı içkiler vardır kokusuyla falan haz verir tekila gibi, cin gibi... alkol sağlığa zararlıdır...
0
exlibris
(06.11.24)
zaten artık içki içmiyorum da içtiğim zamanlarda da bi daha içersem siksinler beni demiştim. kokusundan bile hoşlanmıyorum geçtim tadını
0
high hopes of the sozluk
(06.11.24)
İçki içtiğim dönemde bira, viski ve rakı içerdim yalnızca. Rakı en son tercihimdi ama canımı da sıkmıyordu.
0
hedep
(06.11.24)
1- küçük yudum al sonra bekle sohbet koy yavas yavas iç acele etme muhabbeti koy cok tatlanıcak o masada

2- meze koyman lazım ozellıkle peynır olmalı baslangıc olarak 1 yudum rakıdan sonra cok az kucucuk peynırden al agzın alıssın acısını alacak peynır yavas yavas devam

3- rakı içerken ozellıkle masadaki insanlarda cok onemlı eger cok sevdıklerın ve sohbet guzel olmazsa da ıcılmez
0
Zetnikov
(06.11.24)
cok severim özellikle yazin karpuz peynir ile.

tekirdag gold, beylerbeyi göbek icimi daha rahattir. yeni raki kötü.
0
robert bosch
(06.11.24)
Sevmem.
0
rock n roll
(06.11.24)
Eskiden epey severdim. Artık sevmiyorum. Adabı var muhabbetini, ikinci kadehte yamulanları, rakı içilen mekanları, üçüncü kadehte bağırarak konuşmaya başlayanları ve bangır bangır müziği ile kültürünü de sevmiyorum. İçtiğim zamanda da arkadaşlarla evde içmeyi severdim. Dili uyuşturduğu için yoğun tatları olanlar ve ısı dışında yediğinden tat olarak bir şey anlamıyorsun zaten. Tadı da ertesi günü de kötü.
0
nawar
(06.11.24)
hastasıyım. 2002den beri keyifle rakı içerim. özellikle yemek yaparken içmeyi severim. yanıma kadehimi koyup, takılır(d)ım.
eskiden kulüp rakıdan başkasını içmezdim. şimdi maalesef ne bulduysam onu içer oldum.
malum, pahalılık.
0
strawberry first
(06.11.24)
Sevmiyorum, lezzetini sevmediğim içkiyi içemiyorum, rakıyı da hiç sevemedim.
0
mutekebbir
(06.11.24)
Muhabbet, eş dost ve mezeyle gidiyor. Bir de şalgam
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.11.24)
Liseden beri icmeme rağmen benim de bünyem alışmadi hiçbir zaman. 3-4 kadehi geçtiğim anda o gecenjn sonunda ya da sabahında kesin kusarim. (Ancak 5-6 kadehle zaten kafa hoslasiyor)

Ancak seneler sonra fark ettim ki benim sorunum meğerse reflu imiş (liseden beri) ve Benim içkim viski imis. (Refluyu harekete geçirmiyor rakı ya da şarap gibi)

Bu sebeple rakı sevmiyorum ama lise arkadaşları ile bir araya gelince bir şekilde içiyorum, o masada etil alkol olsa içersin zaten :)
0
makbur
(06.11.24)
bayılıyorum. olsa da içsek
0
abelardo
(06.11.24)
Minik minik, gıdım gıdım içersen seviyorum. Gerçi bir ara biri bana lıkır lıkır içirmişti ve kafam epey güzelleşmişti ama onun gibi içirebilen olmadı. Kendim öyle içebilecek biri değilim. Severim, ayrı.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Çok severim
0
mirty
(06.11.24)
nefret ediyorum. zaten tadı güzel olsa o kadar meze hazırlanmazdı derler ya, hak veriyorum. fransa'da "aha aynı rakıya benziyor" diye ricard diye bir şey denettiler, meraktan bir kadeh içeyim dedim ondan da nefret ettim. alkole bayılmasam bile bira, şarap, cin, tekila çok severim. viski, vodka da içerim.
0
duguit
(07.11.24)
Her içkiyi eşlik etmek için azar azar içebilirim rakı hariç. Leş gibi kokuyor

Kaleci +1
0
kullanicadi
(07.11.24)
hiç sevmedim. bir tanesi biraz şekerli gibi ondan zorda kalınca içtim. toplamda 5-6 kadeh içmemişimdir ömrü hayatımda. iğrenç bir şey.
0
gabe h coud
(07.11.24)
rakının marka ve yapılışına göre değişen bir şey. sevmediğim şey yoğun ve baskın anason kokusu. ve son dönemde aşırı tatlandırılması. baskın anason kokulu ve yoğun şeker tatlı rakıları içemiyorum.
0
phonex
(07.11.24)
sevmem, alisamadim.
anason hosuma giden bisey degil, millet neden bu kadar bayilip ayiliyor onu da anlamis degilim.
sarap candir, olmadi craft bira.
0
cooperr
(07.11.24)
yaklaşık 30 senedir içiyorum diyebilirim, son 5-6 senesi haftada 4-5 gün ortalama. rakıyı heralde hayatımda 10 defa falan içmişimdir. En son da heralde 20-25 sene önce flndı. Öyle sevmiyorum yani, memleketimi söylesem şaşar kalırsınız :)))
0
kumandanim
(07.11.24)
Severim. Sofrası güzel oluyor.
0
auroraaurora
(07.11.24)
@nundu +1 cin tonik, viski vb. denemelerim oldu ama rakıya döndüm geri.
0
mikahakkinen
(07.11.24)
Sofrası güzel oluyor diye alıştım ben de.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.24)
Ben seviyorum, nedeni yok :D Alkollü içecekler görece geç yaşlarda tüketilmeye başladığından damak zevki çoktan yerleşmiş oluyor. Haliyle 20lerin başında bir şeyler içenler zaten genelde tat için değil yarattığı etkiler nedeniyle içiyorlar. Ancak zaman içinde bir damak tadı gelişiyor. Size uymamıştır demek ki, çok da üstüne düşünmeyin bence.
0
akhenaten
(07.11.24)
Rakının markası ve çeşidi inanılmaz fark ediyor. Rakıyı çok sevmeme rağmen beni öldürseniz mesela yeni rakı içmem, içemem. Bir de yanında su değil şalgam, mümkünse acılı (acılı yiyemem normalde ama şalgam acılı olduğu zaman o rahatsız edici koku ya da tadı 0'lıyor). Araya da çay (çay da hiç sevmem ama rakıyı o da 0'lıyor hhahah).
0
charbiel
(07.11.24)
(18)

Aksanlı konuşmak ve yapmacıklık sorunsalı hakkında bakabilir misiniz?

Zetnikov
uzun zamandır ingilizce konusuyorum 2 tane aksana hakimim mükemmel olmasadasoyle bır sıkıntım var. aksanlı konusunca insanlar ooo guzel falan begenılıyor ama ben konusunca kendımı yapmacık hıssedıyorum kendim gibi değilmişim gibi hissiyata kapılıyorum ve bu sorunu aşamıyorum.ornegın bır amerıkalıyı
uzun zamandır ingilizce konusuyorum 2 tane aksana hakimim mükemmel olmasada

soyle bır sıkıntım var. aksanlı konusunca insanlar ooo guzel falan begenılıyor ama ben konusunca kendımı yapmacık hıssedıyorum kendim gibi değilmişim gibi hissiyata kapılıyorum ve bu sorunu aşamıyorum.

ornegın bır amerıkalıyı taklıt etmek konusurken benimsiyemedim tam olarak nedendir bilmiyorum konusurken gormemıslık sendromu yasıyor gibiyim tabi bu benım kuruntum olabılır.

dedıgım gıbı cevremden olumlu yorum alsamda sankı ozentı damgası yıyebılır mısım gıbı de bı kafa yasıyorum


bu sebeple daha standart bir sekılde yuvarlamadan konusuyorum.
bu seferde sanki verdigim o kadar emek bosuna gıtmıs gıbı gelıyor

ısın ıcınden cıkamadım.

sız aksanlı konusuyor musunuz bu konuda ne yapmamı onerırsınız

sızce senelerdır kendımı gelıstırmısım ortalama bır telaffuzla kendım olarak mı konusayım yoksa amerikalı gibi ileri seviye ama bir taklitci mantıgıyla mı konusayım

dip not : bu sorun yurt dısında yoktu TR ye gelince böyle aksansız konusmaya basladım
0
Zetnikov
(06.11.24)
Benim, ingilizcem fevkalade değil. Çok iyi konuşuyor olsaydım da asla kasmazdım kendimi aksanlı konuşmak için. Yabancılar bizim nasıl konuştuğumuza hiç takılmıyor mesela. Konuştuğumda karşımdaki beni anlıyor mu cevap verebiliyor mu, ben onu anlıyor muyum ve cevap verebiliyor muyum? benim için bu önemli. Bir de aksanlı konuşmak için niye zorlayım kendimi. Benim ana dilim ingilizce değil ki. İngilizce benim sonradan öğrendiğim bir dil.
0
rock n roll
(06.11.24)
turklerle niye ingilizce konuşuyosun? yabancı biriyle konusuyorsan da o kendi aksanına baksın napalım yani. dil taklittir zaten
0
ala09
(06.11.24)
Aksanlı konuşmak kötü algılanıyor sanki karşıya yaranmaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum. Onlar basıl Türkçeyi konuşurken aksan yapmıyorsa ben de yapmıyorum. Ha yapana da neden yapıyorsun demem.
0
olaylar olaylar
(06.11.24)
Kelimelerin ağzından aksanlı çıkması için ilgili ülkede bulunuyor olması lazım. Türkiye'de aksansız konuşman çok normal, çünkü İngilizcenin aksanlarını kullanmanın doğru olduğu bir yer değil burası, ayrıca sen de İngiliz veya Amerikan veya bir başka milletten değilsin, kendi ülkende yabancı dili kullanmak zorunda olduğunda aksanlı konuşmana yani daha fazla enerji harcamaya gerek yok. Dolayısıyla emeğin boşa falan gitmiyor. Yıllık izinleri de yurt dışında tatil yapmaya çalışırsın veya ilgili bölgelerden edindiğin arkadaşlarınla sıklıkla konuşursun, aksanını da kaybetmezsin. Üzülecek gerilecek bir şey yok.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Geçenlerde İdil Bilgen'in bir zoom yayınındaki konuşmasında "miss world" demesine denk geldim, world kelimesi sonuna kadar aksanlıydı ve bizimle konuşurken bu şekilde konuşması çok ağırıma gitti, kanıma dokundu. Yapmacıklıkla ilgisi olmasa da ben bir İngiliz'i veya Amerikan'ı dinlemiyorum, bir Türk'ü dinliyorum, bir Türk olarak.

Bunun en güçlü açıklamasını Fransızlara Japonlara Çinlilerr sorarsan anlatırlar.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
ana dilin değilse aksan bildiğin yapmacıklık. onlar gibi olma çabası. aksan ileri seviye veya iyi ingilizce konuşmak demek değil ki.
bu türkçe konuşanlar içinde böyle. adam doğuda şiveli konuşuyor batıya gelince istanbul Türkçesine dönüyor.

bu durumda en çok bizim türklerde var. izlediğim youtube videolarında hep türkler bu amerikan aksanı yapma çabasında. asyalıya, afrikalıya hele hintlilere bakıyorsun kendi aksanında bam bam konuşuyor. bir bizimkiler özenti.
0
my fault
(06.11.24)
abi kasmayın aksan için ya, karşındaki native olsa bile senin aksanını hiç sallamaz. onun yerine mümkün olduğunca sözcük dağarcığınızı geliştirin. grammer bile bir yere kadar. ben bir şirkette ihracatta çalışıyorum. anadili ingilizce olmayan yüzlerce insanla ingilizce konuşuyorum. bir cümleler kuruyorlar kafayı yersin ama ne dediğini anladıktan sonra hiç sallamıyorum. Turkish english en güzeli. Önemli olan söylemek istediğin şeyi karşıdakinin anlaması, onun söylediğini de senin anlaman. gerisi hikaye geliyor bana.
0
mustafakesekci
(06.11.24)
Ayy doğru dürüst telaffuz bilmeyenler takılıyor birinin aksanlı konuşmasına. Yapamıyorsak sorun yok ama yapabiliyorsanız geri durmayın bence. Özellikle eğitimci iseniz daha iyi aksanlı konuşmanız. Çocukların kulak aşinalığı gelişiyor. Yurt dışında veya yabancı birini dinlerken zorlanmıyorlar. Ek olarak zaten İngilizceye çok maruz kalan veya çocuklukta düzgün öğrenen herkes genelde aksanlı konuşuyor.

Özellikle Türkçede bulunmayan a-e arasındaki açık "e" sesi ve "i-ı" arasındaki sesleri çok çıkaramıyoruz milletçe. Bu ve benzeri sesleri düzgün çıkarana direkt aksan kasıyor diyorlar ama alakası yok. Dil konusundaki kompleksleri asla yenemeyen ve bu yüzden bu konuda bir gıdım ileri gidemeyen bir toplumuz.
0
playing star again
(06.11.24)
Türk'ün cehenneme ihtiyacı yok, biz çekiyoruz birbirimizi aşağıya :(

Ben bu durumu lisedeyken Almanca için yaşadım. Düzgün aksanla konuşunca aşağılamak adına "Almancı" derlerdi. Bu "sınavla bu okulu kazanamadın da yurtdışı kontenjanından İEL'ye giren vasatsın" demek gibi bir şeydi. Üniversiteye girince kurtuldum bu önyargıdan. Bir dilin anadiline en yakın konuşabiliyorsanız konuşmalısınız. Telaffuzu beceremeyenler günlüklerine yazarak ağlayabilirler.
0
SiyamkedisiZorro
(06.11.24)
@ala09 +1

Ayrıca onlarınki eziklik psikolojisi. İngilizceyi yeni konuşan biri gibi konuşmadığın zaman ezik hissedip, kıskanıp, utandırmaya çalışıyorlar aslında. Bunun dışında çoklu kültürel firmalarla çalıştım, denetlemeye gittim, kaç ayrı ülkeden arkadaşım var. Amerikanlar dışında Amerikan aksanı ile konuşmaya çalışan yok. Bir Almanlar biraz yanlış anladıkları Amerikan aksanı ile konuşuyor. Herkes nasıl konuşuyorsa, öyle devam ediyor. İstersen "ayh lukıt tivi" de. Karşıdaki anlıyorsa devam.

Biz de "listening" kısmını çok büyük oranda Amerikan yapımı film, dizi, oyun, müziklerden aldığımız için Amerikan aksanına kayması normal. Aynı şey İngiliz dizilerinin ya da İngiltere'de geçen dizilerin daha popüler olduğunu dönemde İngiliz aksanı için geçerliydi. Su gibi İngilizce konuşurum. Türkler ile konuştuğum zaman dışında aksan konusunda tuhaf hissettirildiğim an olmadı. O yüzden anlıyorum. Sen gönlünden geldiği gibi konuş.
0
nawar
(06.11.24)
Aksan bana hep komik gelmiştir. Lan sen Edinburg'da mı doğdun? Lancashire köyünde mi büyüdün nedir yani? İngilizin karadeniz veya kürt gibi Türkçe konuşmasını düşünemiyorum. Lan ne boş adam der geçerim.
0
Shepard
(06.11.24)
türk bir arkadaşım yanımda aksanlı ingilizce konuştuğunda benim de çok gülesim geliyor. eğreti durduğunu düşünüyorum. aksan doğal sürecinde gelişmediyse (uzun yıllar o bölgenin diline maruz kalmak gibi) bence anlamsız ki bir fransız, rus, ispanyol ingilizce konuştuğunda ana dillerini zorlanmadan tahmin edebiliyorsunuz.
0
brakgn
(06.11.24)
yapmacıklık tabi ki. aksanlı konuşmaya çalışmak yapmacıklık. ha aksanlı bir yerde yaşarsın ve orada öğrenirsin o zaman aksanın olur. ama sen türkiyede yaşıyorsan amerikan aksanı ile konusman komik. aksan öğreneceğine kelime öğrensen daha iyi. ooo güzel falan diyenler havalı göründüğü için öyle diyen dil bilmezler.
0
abelardo
(06.11.24)
dili nereden öğrenirsen öyle konuşursun. Amerikan filmlerden öğrendiysen Amerikan gibi konuşursun.

Türklerin ne düşündüğünü boşver. Ha karşı taraf anlamıyorsa aksanı düzleştirmek (bkz. Türk İngilizcesi) mantıklı ama Amerikan veya İngiliz aksanı konuşana "kasıyor" demek saçma bence.

Ben İngiltere'de bir süre yaşadım şu an da kalıcı geldim gibi inşallah. E buradaki insanları duyup onlarla konuştukça bazı kelimeler ağzımdan otomatik olarak İngiliz RP aksanı gibi çıkıyor. Bırak Türkleri, Amerikanlar duysa ne diyor bu ibiş diyebilir ama burada böyle konuşuluyor :D Türkiye'ye gelip İngilizce konuşacak olsam kendimi "düzeltmeye" yani dümdüz aşırı net konuşmaya çalışsam o da garip.

Dil taklittir. Ben olsam Amerikalı gibi yetiştiysem öyle konuşmaya devam ederdim.
Bu arada Türkçe'yi Fransa'daki doğulu bi Türkten öğrenmiş bi Fransız, baya doğu ağzıyla Türkçe konuşuyordu ahah.
0
nhk ni youkosu
(06.11.24)
aksan bence bir dili olması gerektiği gibi konuşabilmenin bir parçası. aksan yapmayanları veya yapamayanları tamamen normal karşılıyorum. ancak yapanların linçlenmesini anlayamıyorum. sonuçta her kelimenin bir doğru telaffuzu var.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.11.24)
amerikan aksanim vardir benim de. ex de amerikaliydi. cok iyi konusuyorsun falan derdi ayiptir söylemesi.

türkce aksanli ingiliyce konusurken aksansiz oldugunuzu mu saniyorsunuz...
0
robert bosch
(07.11.24)
dogru telaffuz baska aksan baska bisey.
bkz. António Guterres
adamda agir aksan var, ama telaffuzu hatali degil, her dedigi gayet net anlasiliyor.

Anadilin ingilizce degilse, ve ortaokula kadar ingilizce gormediysen aksan normal ve bence yok etmesi imkansiz.

Aksanli konusmanin bence ciddi karizmasi var, birkac dile hakim olmak kolay degil, ve bu diller arasinda kolayca gecis yapabilmek guzel olay.

falan filan..
0
cooperr
(07.11.24)
aksanlı konuşmadım hiç. aksana da sahip olmadım, 94 senesinden beri.

çünkü önemli olan anlaşılır olmak.

senin hissin önemli. yapmacık hissediyorsanız salınız gitsin. benim derdim telaffuz.
arkansas, roosevelt falan önemli.

çocukken trt spikerleri konuşurken nasıl telaffuz hatası yapmıyorlar, nasıl biliyorlar ki nasıl telaffuz edildiğini, ya benim başıma gelirse diye kendi kendime dertlenmiştim.

böyle bir geçmiş hikayeniz olabilir mi? bir yerden bir anı çakılı kaldıysa o hissi çözebilirsiniz. yurtdışında yaşamış ve buraya gelmiş biri olarak aksanlı konuşmanızda bence sakınca yok. ama salın gitsin.
0
janderzel zartanyan
(07.11.24)
(25)

Seçimleri Trump'ın kazanması

Bir ben var benden şurada
Etkisi ne olur küresel ve yerel siyasi ekonomi vs olarak?
Etkisi ne olur küresel ve yerel siyasi ekonomi vs olarak?
0
Bir ben var benden şurada
(06.11.24)
seçimin en büyük kaybedeni zelenski oldu. trump açıkça savaşı bitireceğini söyledi. ukraynaya yardımları kesecek belki doğrudan barış sağlanmaz ama çatışma rusyanın üstünlüğünde sona erecektir.
ikinci kaybeden ab oldu. onlarda trump sonrası ukraynaya yardımı baya bir azaltacaklardır.
diğer kaybeden nato oldu. trumpın önceki döneminde olduğu gibi "bir tek ben miyim enayi buraya bu kadar para yatırıyorum" deyip natonun musluklarını kısacaktır. natonun yayılmacı politikası bir süre rafa kalkacaktır.
israil konusunda açık destek verdi ama biraz olsun israili dizginleyebilir.
rusya ile zaten ilişkileri iyi aynen devam edecektir. ambargoları hafifleterek ticareti arttıracaktır.
ben bir kuzey kore ziyareti daha bekliyorum.

bizim için geçen dönemi nasılsa yine aynı olacak gibi. bakarsın yine bir mektup yazıp ayar verebilir.
geçen seferki gibi çinle uğraşabilir ama orada da elon musk devreye girecektir.

en azından daha çatışmasız bir 4 yıl bizi bekliyor.
0
my fault
(06.11.24)
Bence Tr için olumlu
0
Cezcez
(06.11.24)
kamala'yı hiç istemiyordum yalan yok o kadın bana güven vermiyor. trump delidir melidir ama daha önce gördük. ben trump'ı seviyorum ya. amerikada yaşasam ona oy verirdim. trump türkiye'yi de sever. bence iyi olacak. kamala Türkiye'yi eziklerdi kesin. iyi oldu iyi.
0
matilda
(06.11.24)
ukrayna rusya ekseninde, savasin bitme ihtimali olursa turkiyenin ticaret hacminde hem pozitif hem negatif etki yaratabilir ancak sinirli pozitif diyelim.
Bugun borsa istanbul a bakarsaniz hem anadolu efesin hem enkanin nerdeyse tavan yaptigini gorursunuz. Rusya da calisma imkani artacak diyedir bu. Ayrica savas biterse, ukraynanin belirli bolgelerinin yeniden yapilmasi gundemde olacak. Biz iki tarafa da muteahhitlik hizmeti verdigimizden donusu pozitif olur.

Global de bu savastan rusya nin galip cikmasi; sanilan aksine defans yatirimlarini arttirir avrupada cunku artik girmis ve "basarmis" bir putin ve rusya olur. Yarin letonyadan estonyadan ufak ufak tirtiklamaya kalkmayacaginin garantisi kalmaz. Dolayisiyla bir savas biter ama belkide 3 savas getirir bu. Gorecegiz.
0
wallcan
(06.11.24)
israil-filistin devam eder. ama trump ukrayna'yi desteklemeyecegini söylüyordu. böyle olunca rusya da hamas'i desteklemekten vazgecer. hamas'in parasi biter, savas da böylecek bitmis olur.

bu durum ukrayna icin kötü, nato hayalleri suya düser ama savas da bitmis olur.

abd'nin ekonomisi icin iyi olacak bence. sirketlerin kazanacagi bir dönem olacak. avrupali sirketlerin güney amerika'da üret, abd'de sat plani zarar görecek.
0
robert bosch
(06.11.24)
geçen ay burda sorulan trump mı harris mi sorusu aklıma geldi. klasik ekşici kafasıyla birtakım yiğitler, aklı başında bir insan nasıl trump'a oy verir, trump'ın karşısında deccal olsa deccale oy verilmeliymiş türünden yüksek zekadan kaynaklı özgüvenle bol keseden sallıyorlardı. çok geçmeden öğrendik sonucu. o boş özgüvenle buralarda bol bol tespit dinleriz yine aynı kişilerden.

trump'ın kazanması alternatifine göre çok daha iyi oldu tabii ki. trump tam tamına bir palyaço ama karşısındaki embesillerden muteber olduğu kesin. savaşların durulduğu ve hatta biteceği bir dönem olur. trump demokrat kılıklı ikiyüzlüler gibi dünyanın jandarmalığına soyunmaz, kendi iç işlerini düzeltmeye koyulur. borsa ve kriptolara muhakkak olumlu yansır. olimpiyatlarda kadınların erkeklere dövdürülmesi gibi saçmalıklar son bulur. netflix vb platformlarda en kaliteli yapımların içine woke ideolojisi sokuşturulmaz. aileler çocuklarına her an hormon basılması korkusu yaşamaz. sınırlardan elini kolunu sallayan kaçkınların girdiği, medeni insanlarınsa vize almada sorun yaşadığı rezil dönem son bulur. sıradan insanın hayatını her anlamda olumlu etkileyecek bir dönem olur önceki döneme kıyasla.
0
lifeisopeth
(06.11.24)
@lifeisopeth

deccal gelse ona verilmeli diyen bendim. Hâlâ savımın arkasındaydım. Saydığın gelişmeler(!) tamamen alt right saçmalıklar. ABD borsası ya da kriptolar zerre umrumda değil. Yine zenginlerin zenginleşmeye devam edeceği, fakirlerin daha fakirleşeceği bir dönem olacak. Ayrıca tüm dünyada palyaço kılıklı liderler(!) peydahlanacak. Kamala Harris melek değil, ama ehven-i şer olan oydu ikili arasında.
0
nundu
(06.11.24)
@nundu,

alt right ne, redditte öğrenip burda sattığın bir terim mi? alt right'ın karşısında wokecu, sjwci, sol-lib phd tayfa var bu sırada. türkiye'nin ve birçok gelişmiş avrupa medeniyetinin son 10 senede içinden geçen akım. kimin deccal olduğu net değil mi bu denklemde? :)
0
lifeisopeth
(06.11.24)
@lifeisopeth
woke, sjw, sol lib kavramlarında pek bir sıkıntı görmüyorum. Hiçbir woke ya da sjw yüzünden insanların öldürüldüğünü duymadım. Ama ırkçı, kadın düşmanı, lgbt düşmanı ve alt right olarak tanımlanabilecek insanlar yüzünden işlenen cinayetlere tanık olduk hepimiz. Reddit falan da takılmıyorum çok şükür kendi fikirlerimi kendim oluşturabiliyorum. "Netflix'e woke ideolojisi sokacaklar! Bizi gay yapacaklar!" diye üçüncü sınıf salaklıkta fikirleri papağan gibi tekrarlamıyorum.
0
nundu
(06.11.24)
netflixe şunu sokacaklar diye tahminde bulunmuyor kimse. bir dolu efsane yapımın senelerdir içinden geçildiğini görüyor zaten aklı başında herkes. amerikalı ailelere soracaksın o çocuklarına küçük yaştan itibaren hangi saçmalıkların dayatıldığını. sen çocuğun cinsiyetine karışamazsın diye çocuğu aileden koparma saçmalıklarına girişildiğini senin gibi tuzu kuru sol liberaller değil, aileler haykırıyor. sizin gibi tiplerin değil, onların görüşü de seçim sonuçlarına yansıyor gördüğün gibi. kafanızda bir dünya var, onu herkese dayatacaksınız, aklınız sıra. cevap da böyle geliyor işte.
0
lifeisopeth
(06.11.24)
tr için iyi olduğunu düşünüyorum.

daha önce brunson krizi yaşamıştık, türkiye'den ihraç edilen çeliğe ek vergi koyduğu için ciddi bir kriz yaşamıştık, "dont be fool" şeklindeki mektubu diplomatik kriz yaratmıştı. bugünlerde yaşadığımız krizlerin bir ucunu trump zamanında bulabiliyoruz.

ancak kök neden trump değildi, zaten süre gelen problemlerin bir çıktısıydı bunlar.

geçen dönemdeki bu saydığım negatif durumları gözönünde bulundurarak, yine de bizim açımızdan öbür adaydan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
0
biseysorcaktim
(06.11.24)
ayrıca insan ölümlerinden bu kadar etkilenen hassas biriysen, ortadoğu ve dünyada milyonlarca insanın güya o çok demokrat obama döneminden beri hangi zihniyet döneminde öldürüldüğüne bakacaksın önce. arap baharı adı altında ülkelerin içinden nasıl geçildiğine göz gezdireceksin önce. ne hikmetse dünyada savaşların en azaldığı dönem 4 senelik trump döneminde yaşandı, şimdi de gelir gelmez ilk dediği savaşları bitireceğim. bunak biden'la, şeytan hillary'le insan ölümlerine karşı çıkan tarafta yer alıyorsun değil mi sen?
0
lifeisopeth
(06.11.24)
herifin kendisini sevmem. ama kendi ülkemden ve ortadoğu tarafından bakınca en huzurlu (daha doğrusu en az dürtülmüş) zamanımız da trump zamanı. şu obama sevenleri ömrüm boyunca anlamayacağım, adamın fellucede yaptıkları yeter tek başına. başımıza ne geldiyse ezik alt kültürden çıkan adamlardan geldi.
0
titanyum22
(06.11.24)
bu adamın kim jong un ile görüşmesini obama yapsaydı adama bir nobel barış ödülü daha verirlerdi. ya sırf zenci diye başkan olmadan nobel vermişlerdi obama'ya. ortadoğunun anasını belledi. bush'dan daha beter bir başkandı ama hala tapıyor insanlar buna.

trump amerika'nın büyüklüğünü kabul edin, uslu durun ben de size karışmayayım kafasında. onun döneminde savaş olmadı. ne zaman o gitti savaşlar tekrar başladı. manyağın önde gideni ama demokratlar'dan kat kat iyidir.
0
efreet sultan
(06.11.24)
adamın istanbulun göneğinde devasa bir gökdelen var adı TRUMP TOWER o kadar diyim.
0
jamswety
(06.11.24)
Ukrayna savaşının bitirir.
Dışarıya gereksiz yere çok para harcandığından içeriye dönük işler yapar.
İran'nın bazı önemli noktalarını bombalayabilir.
(Bu arada İran'ın onlara yaptığı gibi kendisi bombalama öncesi haber verir mi bilmiyorum)

Dışarıdan gelen ürünlere yeni vergiler..
siyonistler bir ara kendisini satmışlardı. İntikamını almaya çalışabilir.(Gazze ve seçim sebebiyle pek onların aleyhine konuşmadı)
0
diyecevaplandı
(06.11.24)
Woke en cok %1 e yaradi, nundu root hesabin hacklenmis abi
0
lapaz
(06.11.24)
sınırdan kaçak girişler ve göçmenlere engel olucaktı galiba. bilmiyorum uzulsem mı
0
Zetnikov
(06.11.24)
Pekekeliler üzgün. Ukrayna'ya milyonlar aktığı için Zelensky de üzgün. LGBT çatısına sızmaya çalışan +pedofililer üzgün. "Çocuklarınız için geliyoruz!" diyenler üzgün. Yaşadığı kimlik bunalımını woke kanseri ile döktüğü öfke ile insanlara kusanlar üzgün. Hollywood, müzik ve iş dünyasının tecavüzcü ve pedofili grupları üzgün. Dükkanları kapattıracak kadar hırsızlık yapıp bunun için de ırk kartı ile mazlumu oynarken elini kolunu sallayarak gezenler üzgün.

Onun dışında kalanlarda üç aşağı beş yukarı aynı şeyler olurdu. Vergi, sağlık sistemi, eğitim sistemi vs. için radikal olmayan değişimlere gidilir. İsrail'in arkasında ordu ile aba altından sopa göstererek aynı şekilde destek gösteren bir ABD yok ama onun yerine Arap ülkeleri ile ticari ortaklıklarla pekişerek Abraham Accords süreci ilerler. Türkiye 2 al ver yapıp bir şekilde zararlı çıkar. Biden yaptığı ve onu takip edecek olan Kamala'nın yapacağı şekilde Türkiye'yi dışlayıp Türkiye dışında orta-doğu dengesi kurulması planları bitecek. BRICS'in kapısından dönülmüş olsa da Rusya ve Çin ile yakınlaşan Türkiye, Trump'ın işine gelen bir şey değil. Project 2025'te de buna değinilmiş zaten.
0
nawar
(06.11.24)
Turklerin "woke, sjw, sol lib" kotulemesi yapmasi kadar sacma bir sey yok. Sagci amerikalilarin gozunde kopekten farki yok acikcasi Turklerin. Hem musluman hem middle eastern hem "brown". Hadi beyaz adamin keyfi yerinde, benden olmayan herkesin cani cehenneme diyor. Peki sen neyine guvenip onlara katiliyorsun? Cok garip. Yarin birgun Trump'in savunma sanayii lobicileri savaslari Turkiye'ye sicrattiginda 100 binlerce kisi olse Trump secmeni %100 bane ne der gecer. Bana ne'yi gecti, ohh iyi olmus seriatci terorizlere der.

Sadece ve sadece Lib, woke, SJW diye asagilik kompleksiyle karalanan kesim savunur, eylem yapar. Onlarin da gucu yok.
0
hot potato
(06.11.24)
Wokesever arkadaşların bu dediklerinin "İsrailliler size goyim diyor, araplara tapın" diyen siyasal islamcı tayfadan farkı yok. Sağ-sol ABD'de öyle bir şey değil ama kastettikleri şekilde bile "sağcıların" gözünde Türkiye öyle olsa bile "solcuların" gözünde de Türkiye islamcı terör örgütü destekçisi, işgalci, faşist, soykırımcı aşağılık bir yobaz ülkesi. "Lib, woke, SJW diye asagilik kompleksiyle karalanan" kesim ise "Soykırımcı faşist Türkiye yıkılacak Constantinople, Ermenistan ve K**n özgür olacak. Kıbrıs'ta Rumlara, K**n'da Kürtlere yapılan soykırım ve işgal bitecek" diye kutlamalar yapar.

pbs.twimg.com


Neyse umarım Trump yönetimi ilk olarak woke çöplüğünün ağzına sıçtığı oyun, dizi ve film olayını bitirir, diğerleri uzun zaman alacak zaten. Öncelikle R**gs of P***r dizisi iptal edilsin. Tolkien mezarında yeterince döndü. Sonra Henry Cavill gibi kaynağa saygılı arkadaşların önü açılsın.
0
nawar
(06.11.24)
nawar madem benim yazdigim seye cevap yazdin ben de yazdigin bir seye atifta bulunayim:
protestoculer yuzunden amerikada bazi dukkan sahiplerinin kapanmak zorunda kaldigindan bahsetmissin. bu sana tam olarak hangi noktada dert oldu? sana ne yani? muhtelemen hic gelemeyecegin, belki bundan sonra (ozellikle yeni bir muslim ban gelirse trumptan) vize bile alamayacagin, ucak bileti parasi biriktirmenin bile senelerini alacagi uzak bir ulkedeki, hic tanimadigin insanlarin malinin bekciligini yapmak ne alaka? bu bir tek sende degil, asiri internette vakit geciren turk gencliginde sikca gordugum bir sey. anlamiyorum. bu adamlar nasil kendi dertlerini ortadaguda gecinmeye calisan adamlarin derdi yapmislar.

cok garip x 2.

"LGBT çatısına sızmaya çalışan +pedofililer üzgün" denmis. uzaklara bakmaya gerek yok. Turkiye'de son 15 senede sayisiz cocuk istismari ve cinayeti cikti. Bildigim kadariyla bunu yapanlarin 0'i (yaziyla: sifir) LGBT veya woke. Hepsi "normal" kesimden. Garip ki ne garip.
0
hot potato
(06.11.24)
@hot potato dam üstünde saksağan, gel bana bazı bazı

Ben ne dedim, sen ne diyorsun. Ben üst kısımda olacakları, alt kısımda beni etkileyenleri yazdım. Beni etkileyenlerden örnek vermeyeceksen "senin hemşehrin benim dedemin dedesini pamuk tarlasında köle olarak çalıştırdı, o yüzden iphone çalmam lazım" diyenin bende doğrudan bir etkisi yok ama Amerika'da biri gaz çıkarsa burada fırtına çıkar. ABD kültür emperyalizminin böyle bir etkisi var. Haliyle dolaylı olarak her zaman burası etkileniyor. Öte yandan bana soykırımcı, işgalci vs. deyip terör örgütü güzelleyenler ile tabii ki derdim olacak. Ayrıca aynen. Şimdi 2 sene beklemeden vizeye başvurup gidebiliyoruz çünkü, değil mi? travel.state.gov :)

"...uzaklara bakmaya gerek yok..." Hayır. Uzaklara bakmaya gerek var. Çünkü uzaklardaki bir konudan bahsediyorum. Türkiye'deki LGBT sorunları ile ABD'deki LGBT hareketinin yaptıkları da aynı değil zaten. Yine de yukarıdaki gaz-fırtına konusu var. "Bildigim kadariyla bunu yapanlarin 0'i (yaziyla: sifir) LGBT veya woke. Hepsi 'normal' kesimden. Garip ki ne garip." Ne alakası var? Yani ne alakası var? Bildiğin kadarının bilgisi eksik. Önce o bilgiyi tamamla. Sonra yazdığıma tekrar bak. Ben LGBT bireyler için anormal dedim mi? LGBT bireyler pedofili dedim mi? Hayır. Bak alıntıladığın cümlede yazıyor benim söz ettiklerim. Öfkeyle klavyeye vurmayalım. Okuduğumuzu anlayıp yazalım lütfen. Neyse şimdi kavga falan deyip silecek modlar.
0
nawar
(06.11.24)
trump'in almasi ortadoguya yarar, obama dahil maviler orta dogunun icinden gectiler. Adam iceriye yogunlasacagi icin umarim savaslar durur.

bu arada biz ne ara brown olduk onu anlamadim :)
0
cooperr
(07.11.24)
brown dediği Amerikalıların Türk algısı. hatta youtubeda bazı aklıevvel Amerikalılar var. Türkiyeye gelmişler, brown Türk görememişler. "Türkler turistik bölgelere sadece white Türklerin girişine izin veriliyor" çıkarımında bulunmuşlar.
0
titanyum22
(07.11.24)
(24)

Aşağıdaki illerden hangisinde yaşamayı tercih ederdiniz?

infernalcadre
En az 3 yıl olacak. Sebep belirtebilirsiniz yada sadece il seçebilirsiniz. Seçimlerinizi kendinize göre belirleyebilirsiniz (ilin büyüklüğü, önemli yerlere yakınlık, ulaşım, sosyal hayat, ekonomi vs.)Lütfen "en fazla" ve "en az" 5 adet seçiniz.1-Afyonkarahisar, 2-Aksaray, 3-Amasya, 4-Ardahan, 5-Artv
En az 3 yıl olacak. Sebep belirtebilirsiniz yada sadece il seçebilirsiniz. Seçimlerinizi kendinize göre belirleyebilirsiniz (ilin büyüklüğü, önemli yerlere yakınlık, ulaşım, sosyal hayat, ekonomi vs.)

Lütfen "en fazla" ve "en az" 5 adet seçiniz.

1-Afyonkarahisar,
2-Aksaray,
3-Amasya,
4-Ardahan,
5-Artvin,
6-Bartın,
7-Bayburt,
8-Bilecik,
9-Bolu,
10-Burdur
11-Çanakkale,
12-Çankırı,
13-Çorum,
14-Düzce,
15-Edirne,
16-Giresun,
17-Gümüşhane,
18-Iğdır,
19-Isparta,
20-Karabük,
21-Kastamonu,
22-Karaman,
23-Kırıkkale,
24-Kırklareli,
25-Kırşehir,
26-Kütahya,
27-Nevşehir,
28-Niğde,
29-Osmaniye,
30-Rize,
31-Sinop,
32-Sivas,
33-Tokat,
34-Uşak,
35-Yalova,
36-Yozgat
37-Zonguldak
0
infernalcadre
(06.11.24)
Bolu, ormanları çok güzel doğası çok güzel ankara istanbul doğrultusunda konumu merkrezi
Düzce, bolu ile aynı sebeplerden
Sinop, ufak şirin bir yer
Çanakkale kuzey ege havası
Edirne, yine batıda büyükşehir imkanları ve çevresi güzel
0
grimavi
(06.11.24)
Amasya
Artvin
Çanakkale
Edirne
Yalova

Sıralamayı tercih değil liste sırasına göre yaptım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.11.24)
Isparta
Burdur
Sinop

isparta ve burdur hem ucuzdur hem de antalyaya yakin. haftasonu kacmak istersen gidebilirsin.

sinop da güzel bir sehir oldugu icin.
0
robert bosch
(06.11.24)
Büyük şehirlere yakın, yaşam tarzıma uygun küçük bir şehri seçerim. Denize de yakın olsun.

Büyük şehire yakın olsun ki sıkılınca gidebilesiniz.
Küçük şehir olsun ki büyük şehir masrafından ucuz olsun.
0
anten
(06.11.24)
çanakkale,
bolu,
düzce (akçakoca güzel yer)

yalova,
edirne

yalova'ya gitmedim.
edirne'ye insanlar güzel diyor, ben çok vakit geçirmedim ama olumsuz yargım yok.

marmara'dan uzaklaşmamaya çalışırdım.
bu şehirler hem küçük ve sakin sayılır, hem de büyük şehirlere ulaşımı iyi.
0
biseysorcaktim
(06.11.24)
Çanakkale
Edirne
Bolu
Yalova
Afyon
0
nawar
(06.11.24)
Bartın
Çanakkale
Edirne
Isparta
Kırklareli
0
inheritance
(06.11.24)
çok farklı iller ve 3 yıl seçeneği olması sebebiyle memur/öğretmen olduğunuzu düşünerek yazıyorum.

1- çanakkale
2 -edirne ( burada yaşıyorum, hele özellikle yeşil pasaportunuz varsa edirne'den yunanistan bulgaristan gibi ülkelere giriş yapmak, semt değiştirmek kadar kolay. sabah birden karar verip yunanistana gidip takılıp akşamına dönebilirsiniz. şehrin kendisi ise ortalama, nihayetinde burası büyükşehir belediyesi bile değil.)

benim kriterlerime göre 1/2 ve diğerleri arasında uçurum var tercih edilebilirlik açısından

3 - bolu
4 - kırıkkale (tek özelliği ankara'nın hemen dibinde olması)
5- sivas (doğu taraflarında bir yer yazacaksam ve seçeneklerde erzurum yoksa sivası seçerim)

bir de bu illerin merkezine göre yorumladım. ilçe bazlı bakılacaksa ooo çok karışır. çünkü anadolu'da genellikle bütün konfor il merkezindedir. merkezi gayet yaşanılır olan ilin ilçesi it bağlasan durmaz mahrumiyet bölgesi çıkabilir.

ekleme: seçeneklerde kırklareli de varmış görmemişim. 1-2-3 çanakkale - edirne- kırklareli diğerlerinde : sivas iptal
0
wilhelmwasmuss
(06.11.24)
çanakkale, edirne, yalova, bolu, sinop.
0
candide
(06.11.24)
1-zonguldak : memleketim, insanı negatif değildir genel olarak, doğası güzel ama kışın muhtemelen baya sıkıcıdır.
2-edirne: üni'yi okumuştum, severim küçük, güzel bi şehir ama öğrenci sayısı galiba çok arttı, o yüzden gereksiz bi kalabalalık olabilir.
3-çanakkale: hep yaşanır bi il olarak geliyor bana, hiç gitmedim ama :)
4-bolu: bi kere arkadaşın düğününe gitmiştim, hoşuma gitmişti baya. zaten şu anda artı temzilik konusu da ayrı bi güzel
5-artvin: sonbahar filminden ötürü hep merak etmişimdir. macera olarak gidebilirdim.
0
high hopes of the sozluk
(06.11.24)
çanakkale edirne sinop
0
mikahakkinen
(06.11.24)
1-yalova ( ege ve marmara ya kara yolu ile çok yakın mesafeler içerisinde.doğası güzel,deniz yolu ile istanbul 35dakika )
2- liste de olmayan trabzon her ne kadar arap akını felan diye kötülenmeye çalışsada çok iyi yatırımlar yapılmakta hava alanı büyümekte,depreme en uzak il ve doğası harika,hırsızlık,anarşi yok )
0
jamswety
(06.11.24)
sinop sinop sinop sinop çanakkale
0
anna sun
(06.11.24)
Edirne (Insani iyi diyorlar, istanbul'a yakin olmasi iyi, cevremin cogu istanbulda)
Giresun (Ailem cogu zaman burada, tanidigim insanlar da var, dogasi harika)
Çanakkale (Aslinda bilmiyorum, iyi deniyor, ne cok sekuler, ne cok muhafazakar, dengeli bir yer gibi hissediyorum genel olarak, deniz baglantisi olmasi onemli)
Yalova (Istanbul'a yakin, kucuk, sakin)
Artvin (Insani iyi sanirim, dogasi iyi, Giresun'a gorece yakin)
0
mbond
(06.11.24)
Yalova
Çanakkale
Edirne
Bolu
Sinop
0
iwasbornonamountainside
(06.11.24)
İnfo, artvine gel
0
abuzer
(06.11.24)
amasya
artvin
canakkale
edirne
sinop
0
antikadimag
(06.11.24)
çanakkale

insanı güzel. bir çok büyük şehire yakın. iklimi güzel. üniversitesi var. adalara ulaşım var. hayat pahalı değil. denizi var.
0
brakgn
(06.11.24)
Çanakkale hepsine tek atar
0
Zetnikov
(06.11.24)
Çanakkale
Edirne
Isparta
Yalova
Bolu
0
essoist
(07.11.24)
canakkale
amasya
duzce
edirne
sinop
0
cooperr
(07.11.24)
canakkale
kirklareli
yalova
edirne

en fazla bunlari isterdim. gelismislik, istanbul'a yakinliktan falan dolayi.
0
baldur2
(07.11.24)
bolu (yeri güzel ist ankara arası)
çanakkale (aralarında en iyi şehir)
ısparta (gittiğimde beklentimin üzerinde çıkmıştı)
sinop (çok sakin güzel bir yer)
yalova (sakin, istanbula yakın)
0
sabenburak
(07.11.24)
Edirne - Memleketim. İstanbul'a yakın. En büyük dezavantajı kışın çok soğuk oluyor.
Kırklareli - İstanbul'a yakın, doğası ve insanı güzel. Soğuk sıkıntı.
Yalova - İstanbul'a yakın
Çanakkale - Yaz turizmi ve insanların birbirine saygısı. İstanbul'a da yakın.
Artvin - Turistik olarak harika bir yer; ama yaşamak için nasıl olduğuna dair fikrim yok. En kötü Batum'a kaçılır.
0
auroraaurora
(07.11.24)
(3)

İstanbul Kongre Merkezi ile Haliç'i karıştırdım?

Cesario
Bugün bir gösteriye gidiyorum. Son anda farkettim.Farketmesem Haliç Kongre Merkezine gidecektim ve gösteriyi kaçıracaktım, verdiğim para da çöpe gidecekti.Şimdi İstanbul Kongre merkezine gidiyorum.Karıştırılan bir şey mi Haliç Kongre Merkezi ile İstanbul Kongre merkezi yoksa benim saftirikliğim mi?
Bugün bir gösteriye gidiyorum. Son anda farkettim.

Farketmesem Haliç Kongre Merkezine gidecektim ve gösteriyi kaçıracaktım, verdiğim para da çöpe gidecekti.

Şimdi İstanbul Kongre merkezine gidiyorum.

Karıştırılan bir şey mi Haliç Kongre Merkezi ile İstanbul Kongre merkezi yoksa benim saftirikliğim mi? :d
0
Cesario
(05.11.24)
Hemen her gün iş için gidiyoruz. Her defasında iki üç kez ulan diye düşünüyorum ve haritaya yazıyorum emin olabilmek için. Yalnız değilsin...
0
Shepard
(05.11.24)
daha önce benim de başıma gelmişti sanırım öyle bir şey.
neyseki yalnız değildim, diğerleri doğrusunu biliyordu.
0
biseysorcaktim
(05.11.24)
İlk defa karıştırıldığını duydum. İstanbul Kongre Merkezi'ne, Haliç'ten daha çok yolum düştüğü için olabilir. Ben de Caddebostan Kültür Merkezi ile bir yeri karıştırmıştım ama nereyi karıştırmıştım hatırlamıyorum şu an. Olabiliyor. :)
0
nawar
(05.11.24)
(8)

Sigortasız çalıştırıldığınız eski iş yerini şikayet eder miydiniz?

psmstc
3 sene önce 8 ay boyunca "sizin mezuniyetinize (eğitim fakültesi mezunuyum) sigorta yapamıyoruz" denilerek sigortasız şekilde haftanın 6 günü asgari ücretin altında bir maaşla bir kişisel gelişim kursunda çalıştım. Sıra, sandalye filan da taşıdık patron sağolsun.Şimdi bu kurslarda sigorta yapılabile
3 sene önce 8 ay boyunca "sizin mezuniyetinize (eğitim fakültesi mezunuyum) sigorta yapamıyoruz" denilerek sigortasız şekilde haftanın 6 günü asgari ücretin altında bir maaşla bir kişisel gelişim kursunda çalıştım. Sıra, sandalye filan da taşıdık patron sağolsun.

Şimdi bu kurslarda sigorta yapılabileceğine dair bir bilgi edindim.

3 sene sonra dava açmalı mıyım can mal aileme zarar gelmesinden de çekiniyorum bir taraftan. Alacağım çünkü canını acıtır patronun. Veya gizli şikayet gibi birşey de olmuyor sanırım.

Nasıl hareket etmeyi önerirsiniz? Şimdiden teşekkürler...
0
psmstc
(05.11.24)
Ederdim. O tarihlerde çalışan başka arkadaşlar varsa onlarla da konuşurdum. İnsanlar sıkıntı içerisinde yaşarken onlar refah içerisinde başkalarının hakkıyla hayat sürüyorlar.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(05.11.24)
Sadece kurumu şikayet edebilirsiniz mesela bir arkadasiniza söyleyin o ihbar etsin. Şikayette basınız ağrımaz.

Ama sigortasız surelerin hizmete sayılmasını istiyorsanız dava açacaksınız, o davanın davalisi işyeri olacak, bu da her duruşmada karşı karşıya geleceksiniz demek.
0
sanguine
(05.11.24)
Normalde sikayet etmezdim diyecektim ama detaylardan sonra sikayet ederdim yonunde oy kullaniyorum.
0
mbond
(05.11.24)
silah zoruyla çalıştırmamışlar ya sonuçta siz bu şartları kabul edip çalışmaya devam etmişsiniz.
ayrıca sormazlar mı 3 yıl sonra mı aklın başına geldi
0
my fault
(05.11.24)
Sorumluluğu çalışana bırakan bakış açılarına çok katılmıyorum. Bu tarz yerlerde çalışacak biri elbette bulunur. Neticede burada mağdur olan sadece çalışan değil, birisi bu şartları kabul edip çalıştığında diğer firmalar bunun olabildiğini görüp aynı usülsüzlükleri yapıyor ve çember genişliyor. Sonuçta herkes mağdur oluyor. Biri kabul etmezse diğeri eder. insanlar işsiz kalmamak adına çoğu şeye mecbur kalıyor. Herkesin iş geri çevirme lüksü yok. Bu şekilde iş yapılabildiğini gören diğer işletmeler de aynı modeli devam ettirdiğinde Hindistan'a dönüşmüş oluyorsunuz zaten. Bu usülsüzlükleri önlemek vatandaşın görevi olamaz.

Sigortasız işçi çalıştırmak yasak, lamı cimi yok bunun. Bu yasağa uyulmadığı takdirde de yukarda da söylendiği gibi şikayet ve dava mekanizmaları var. Ben olsam özellikle şu süreçte şikayette bulunurdum, bu tip olaylara çok dikkat ediliyor şu anda. Devlete para lazım, sigortasız işçi çalıştıran birinin çok bir şansı yok.
0
akhenaten
(05.11.24)
hocam sen laf edenlere bakma boyle dertleri ceken bilir, icine dert olduysa 170'i arayip sikayet edebilirsin isim soyisim vermeden. ancak bu durumda olan tek kisi sensen yine dikkat cekecektir eger ki isverenin hal ve tavrindan cekiniyorsan. dava etmek zaten dogrudan adamlarla muhatap olmak demektir o konuda bir sey diyemem. sgk iki mufettis gonderir inceler en kotu adamin biraz basi agrir sonucu ne olur kimse bilemez sonucta.
0
bay b
(05.11.24)
başınıza hiç bir şey gelmez, neden korkuyorsunuz ki? iki önerim var:

- gidin SGK'da bir memurla konuşun. "böyle böyle bir durum oldu, neler yapabilirim?" diye sorun.
- gidin patronla konuşun, ya sizi şu anda sigortalı göstersin belli bir süre, ya da belli bir para versin. yapmazsa dava açacağınızı söyleyin.

ilkokul mezunu olmayan birisine bile sigorta yapılabilir. zaten kandırıldığınızı siz de öğrenmişsiniz.
0
co2s2
(05.11.24)
Cahilliğinize gelmiş. Bilgili olmak sizin sorumluluğunuz. Bu konuda yukarıdakiler haklı ama hakkınızı arayamayacağınız konusunda haksızlar.

Zamanaşımına uğramadan önce 170'i arayıp şikayet edin. Üşenir, çekinir ya da ertelerseniz 2 sene sonra yapabileceğiniz şeyler kısıtlı.
0
nawar
(05.11.24)
(26)

sizce bir telefon kaç sene kullanılmalı? siz kaç senedir kullanıyorsunuz?

Zetnikov
elimde 5 senelik telefon var yeni cıkan telefonlara özensem de bu baya iyi bi sıkıntı yasamıyorum.tek sorun kamerası mukemmel degıl suan ıcın. bu yuzden seytan durtuyor* sizce kaç sene kullanılmalı bir telefon android / ios?* siz kaç senedir kullanıyorsunuz ve telefonda sıkıntı yoksa sonsuza kadar k
elimde 5 senelik telefon var yeni cıkan telefonlara özensem de bu baya iyi bi sıkıntı yasamıyorum.

tek sorun kamerası mukemmel degıl suan ıcın. bu yuzden seytan durtuyor


* sizce kaç sene kullanılmalı bir telefon android / ios?

* siz kaç senedir kullanıyorsunuz ve telefonda sıkıntı yoksa sonsuza kadar kullanır mısınız?
0
Zetnikov
(04.11.24)
5. yıla giriyorum. Bozulursa tamir ettiririm, düzelmezse yenisini alırım.
0
rock n roll
(04.11.24)
temmuz 2018'den beri hunharca kullanıyorum.
bozulana kadar veya özellikleri yetmemeye başlayıncaya kadar kullanılması gerektiğini düşünüyorum.
0
candide
(04.11.24)
Huawei p20 kullanıyordum 7 sene oldu, sırf hafıza ve kameradan dolayı değiştireyim dedim. Redmi note 12 pro aldım. 108mpxel kamera var ama b.k gibi çekiyor,7 yıllık telefonumun kamerası 100 basardı
0
seindfeld
(04.11.24)
9.aydayım

iphone 15

beter olsun, kafama edeyim alan. şarjı berbat. son ios’la kasılıyor. samsung s20 fe’m vardı. kardeş baskısıyla bunu aldım. memnun değilim.

şahsen snapdragonlu mümkünse gen 3 ve üstü, samsung s serisi bir cihaz alıp ben ölene kadar kullanayım diyorum. başlarım apple’ına da yenilemeye de.
0
baldan kaymak
(04.11.24)
aslında 5 yıl falan rahat gider ama 2-3 yıl içinde çıkan telefonların kameraları gerçekten iyileştiği için insan onlara geçmek istiyor. Artık çoğu anımız bu telefonlarla çekiliyor çünkü. O yüzden benim ortalamam 2-3 yıl işte. Fakat eski telefonu değişim kampanyasına falan sokmazsam bir aile büyüğüne veriyorum telefon işlevini sürdürmeye devam ediyor. Samsung Galaxy S7 halen aktif şekilde annemde :D bi değiştirmenin vakti geldi ama.
0
nhk ni youkosu
(04.11.24)
samsung galaxy j7 ile 7 yıl oldu sanırım.
0
nothing in my way
(04.11.24)
4-5 senedir galaxy note 10+ kullanıyorum, şuan biraz bataryası öldü ama ölüsü bile iş görüyor.

Daha gençken 2 senede bir telefon değiştirirdim. Şimdi bozulana veya işimi görmeyene kadar devam ediyorum.

İşim ne? Yazışma, sosyal medya, oyun, fotoğraf düzenleme, fotoğraf/video çekme... Şuan bunları yerine getiriyor. Bunları yapıp da sürekli telefon yenileyenleri anlamıyorum. Sanki yenisinde farklı bir şey yapıyor... Yenilikleri de takip ediyorum ama hem android hem iphone tarafonda beni aşırı heyacanlandıra bir şey olmadı. Video/fotoğraf kısmında güzel yenilikler var ama profesyonel değilseniz pek gereği olduğunu sanmıyorum.
0
ananiyimioguz
(04.11.24)
Son dört telefonumu aldığım seneleri düşündüm, 2014 2017 2021 2024 diye gitmişim. 3-4 yıl oluyor ortalama olarak. 2021'de aldığım hariç hepsi Samsung son modeldi, 2021de aldığım A serisiydi.

Şimdi S24 Ultra kullanıyorum. Bi 2-3 sene sonra değiştiririm belki şimdilik memnunum gayet. Telefona yapışık yaşayan biri olduğum için teknolojiyi takip etmek hoşuma gidiyor. Her sene yenisini alacak kadar kasmam ama çok eskitmeyi de sevmiyorum. Zaten eski telefonları da ailemden birine veriyorum hep, o yüzden çöpe gitme ya da ikinci elde satma durumum da olmuyor
0
nundu
(04.11.24)
7. nesil iPhone'u 7 sene kullanip 14. nesil almistim. Bunu da gene o kadar kullanirim herhalde. Genel mantigim alirken en guncelin en ust modelini alip uzun sure kullanmak seklinde.
0
sertac akin
(04.11.24)
2012
2017
2023

yeni telefon alma sikligim boyle.
0
hot potato
(04.11.24)
Ülkenin ekonomik şartları gerekçesiyle eğer gözümün tuttuğu bir telefon varsa ve param da yetiyorsa yeni telefon alırım. Çünkü elindeki telefon da planlı eskitme dahil, bugün yarın zaten su koyuverecek. Telefonsuz kalmamış olursun.

Bir önceki telefonum paspas suyuna düştüğü için tamirci görmek zorunda kaldı, 3 yılı geçmişti alalı. Yine de hâlâ tıkır tıkır kullanılıyor. Samsung idi, yenisini General Mobile aldım, daha ilk günlerde "ulan bunu kenara koyup Samsung mu alsam" dedim yani, çok zor alıştım bu telefona, hâlâ hoşlaşmıyorum ama gittiği yere kadar diyorum işte.
0
muhayyer divan
(05.11.24)
Kullanım amacına göre değişir.
Örneğin, benim için sosyal medyada paylaşım yapmak gibi bir amaç söz konusu değil. Bu yüzden gittiği yere kadar kullanırım.
Kapitalizmin kölesi olmak hoşuma gitmiyor.
0
pro9it9is9
(05.11.24)
2016
2019
2022

3 yilda birmis benim.
0
robert bosch
(05.11.24)
Mümkün olduğunca uzun kullanırım, suyunu çıkarırım.

İPhone 4: 2010 Kasım
İPhone 6S Plus: 2016 Mayıs
İPhone 15 Pro Max: 2023 Aralık
0
10551037
(05.11.24)
yavaşlamadığı, daha doğrusu yeni app'leri yeterince hızlı çalıştırdığı sürece telefon değiştirmem. pil değişimi ve benzer bazı değişim/tamirlerle bir telefon 5-6 sene rahatlıkla gider. son yıllarda yeni telefonlarla yeni bir özellik gelmiyor. cezbedecek bir şey yok açıkçası.

akıllı telefonlardan önce telefonların boyutları küçülüyordu, ekranları değişiyordu, zilleri değişiyordu, internetli telefonlar geliyordu, daha iyi kameralı telefonlar geliyordu. ama artık bu tarz kritik değişimler yok. mesela bende şu anda iPhone XS Max var, bu telefon yerine iPhone pro max alsam yeni bir özellik olmayacak. evet daha hızlı, daha iyi kamerası var, daha iyi bok püsürü var ama o telefonda olan her şey bu telefonda da var.
0
co2s2
(05.11.24)
xiaomi mi 6, mayis 2018'de almistim. ana kart arizasi verdi yeni anakart bulup taktirdim. ekran boyunu ve hala cok stabil calismasini sevdigim icin yenilemiyorum. hafizasi az geliyor ama onu da google photos'la cozuyorum. aldigimda iphone kullanan arkadaslar oha kamerasi cok iyi falan diyordu ama su an fersah fersah geri de tabi ozellikle gece cekimleri :D ama cok onemsemiyorum. bozulana ya da 5g cikana kadar devam gibi gorunuyor simdilik.
0
bay b
(05.11.24)
IPhonelar, 4 sene rahat kullanilir, maddi durum iyiyse yegene vs verilip yenilenebilir, degilse 6-7 seneye kadar gideri var.

Iphone 15 kullaniyorum, yani alali cok uzun zaman olmadi. Gunumuz akilli telefonlarinda sonsuza kadar sikinti olmamasi pek mumkun gorunmuyor. Bir noktadan sonra kullanilamayacak kadar yavasliyor. Oncesinde Iphone 2020 SE vardi, 2-3 sene falan kullanmis oldum. Daha fazla kullanmak isterdim de gunumuz telefon kullanim aliskanliklariyla bataryasi yolda birakiyordu.
0
mbond
(05.11.24)
Su an aynı telefonu 5. Senem ama o da google bedavaya değiştirdi telefonu batarya sisince.

Bana kalsa ideali 5-6 yıl. Ben anladığım benim iki derdim oluyor;
Batarya
Güncelleme

Şu ikisi sağlandigi muddetce zerre umrumda olmuyor geri kalan.
0
logisticsmanager
(05.11.24)
3 sene olmuş. Tamir edilemeyecek şekilde bozulana kadar kullanırım. Önceki telefonlarımı da öyle değiştirmiştim.
0
peki madem
(05.11.24)
Android kullanıyorum. Normal kullanımda 4-5 yıl ömürleri var ama iki telefonum tamamen kullanıcı hatası hatta sakarlığı ile gitti. Sonuncusu ömrünü doldurdu. Birkaç ay önce şu an kullandığım telefonu aldım. 13 yılda 3 Android telefon eskittim. Bu 4.
0
nawar
(05.11.24)
önceki iki akıllı telefonu 7şer sene kullandım. şimdiki galiba 3 senelik. ilki windows phonedu, hala canavar gibi ama mağazasında hiçbir şey olmadığı için mecburen androide geçmiştim. diğerleri android. dağılana kadar kullanıyorum.
0
titanyum22
(05.11.24)
2 yıl. iphone 15 pro max var. 17 pro max alırım.
0
gabe h coud
(05.11.24)
Çalıştığı ve aşırı yavaşlamadığı müddetçe kullanmaya devam ederim. Çalıştığım şirket alışveriş çeki verdiği ve telefondan başka bir şey alınamadığı için mecburen 2 yıl önce değiştirdim son telefonumu. Sadece benzer bir durumda hali vakti yerindeyken değiştiririm.
0
auroraaurora
(06.11.24)
Saydım 2012 den beri 4 telefon değiştirmişim şu an bu dördüncü
0
kullanicadi
(06.11.24)
. verimli çalıştığı, idare ettiği, aşırı yavaşlamadığı sürece değiştirmem telefonu - ki bu da hep 3 yıl a denk geliyor benim için.

. ufak tefek hemen şipşak tamiratla hallolmayacak bir arıza varsa, güvenlik endişelerim sebebiyle tamir e bırakmam yenisini alırım.
0
wilhelmwasmuss
(06.11.24)
ilk telefonlarım 2 sene civarındaydı. hem gençtik o zamanlar hem o telefonların ömrü o kadardı.

2018 - 2022 arası yaklaşık 4 yıl kadar huawei orta kalite bi cihaz kullandım. iyiydi bıraktığımda.
sonra iphone'a geçtim. 2buçuk yıldır iyi. değiştirmeyi bi ara düşündüm yakınıma verip kendime daha iyisini almak için ama memnun olduğum için değiştirmedim. yenileri de ateş pahası, gereksiz bir harcama olacaktı.

orta-üst segment telefonlar 4-5 sene rahat kullanılıyor.
alt segment ucuz telefonlar 2 sene sonra değiştirme ihtiyacı doğuruyor.
0
biseysorcaktim
(06.11.24)
(7)

bi şarkı arıyorum, sanırım pitbull'undu

mark greg sputnik
böyle çok komik ve saçma bi sesle nı nı nı nı nı nı diye giden bi kısmı vardı. kafama takıldı. bu tarz işte na na na nuh nuh gibi aratınca hep yakın zamandan bi şarkısı var, o çıkıyor. benim bu bahsettiğim şarkı eski, 10-12 senesi olabilir belki. bayağı popülerdi o dönem, en meşhurlarından biridir s
böyle çok komik ve saçma bi sesle nı nı nı nı nı nı diye giden bi kısmı vardı. kafama takıldı. bu tarz işte na na na nuh nuh gibi aratınca hep yakın zamandan bi şarkısı var, o çıkıyor. benim bu bahsettiğim şarkı eski, 10-12 senesi olabilir belki. bayağı popülerdi o dönem, en meşhurlarından biridir sanırım ama biraz baktım bulamadım.
0
mark greg sputnik
(04.11.24)
Bilgiler bana yetersiz geldi Mike. Bir şey daha eklersen buluruz bence.

www.youtube.com
0
nawar
(04.11.24)
çok komik ve saçma ses bana sadece bunu hatırlattı:

www.youtube.com
0
matilda
(04.11.24)
ahahahaha teşekkür ederim @matilda evet bundan bahsediyordum, aklımda pitbull diye kalmış hep öyle aratıyordum. çok keyiflendim gülmekten yazasım gelmiyor djfdf
0
🌸mark greg sputnik
(04.11.24)
nı nı nı diyince aklıma wiggle wiggle geldi ama pitbull değildi
0
nundu
(04.11.24)
Aa bulunmuş ben yazana kadar neyse :D
0
nundu
(04.11.24)
@mark, nı nı nı ile şarkı bulmadım demem bu vesileyle efsaneyi hatırlayalım:

galeri0.uludagsozluk.com
0
matilda
(04.11.24)
Hahaha çok güldüm ben de na na nuh dan nasıl buldunuz tebrik ederim :) @mathilda
Paylaştığınız caps sizi anlatmış
0
hain kostokk
(05.11.24)
(6)

rapor nedeniyle şirket maaşımdan kesti

nathanieltroy
selamlar.ekim ayında 2 gün ve 3 gün olmak üzere iki farklı zamanda rapor aldım. şirket maaşımdan 3 gün kesmiş. e-devlete baktığımda da sgk 1 gün ödeyecek olarak görünüyor. şirket muhasebesine nedenini sorduğumda "sadece 2 günlük bir rapor alsaydınız ben onu girmeyecektim zaten fakat iki rapor 3 günü
selamlar.

ekim ayında 2 gün ve 3 gün olmak üzere iki farklı zamanda rapor aldım.

şirket maaşımdan 3 gün kesmiş. e-devlete baktığımda da sgk 1 gün ödeyecek olarak görünüyor. şirket muhasebesine nedenini sorduğumda "sadece 2 günlük bir rapor alsaydınız ben onu girmeyecektim zaten fakat iki rapor 3 günü geçtiği için mecbur girmek zorunda kaldık. dikkat ettiyseniz genelde rapor alanlar çok uzun süreli ameliyat vs olmadıysa 2 gün rapor alırlar, bilirler ki is yeri 3 günlük raporu girmekle mükellef ve devlet de 2 günlük raporların parasını vermiyor. otomatikman devlet 3 günlük maaşınıza el koymuş gibi oluyor."

ben bundan hiçbi şey anlamadım. ben hasta olup 10 gün rapor alsam maaşımın yarısı gidecek mi yani? hasta oldum diye maaşımdan kesilmiş oldu ve ne şirket ne de devlet ödemiyor :)

haklılar mı yoksa kurnazlık mı yapıyorlar, bilgisi olan var mı?
0
nathanieltroy
(04.11.24)
düzen şöyle. sgk raporu 3. günden itibaren ödemeye başlar. yani ilk 2 günü ödemez. 2 gün rapor alırsanız sgk ödeme yapmaz.

o 2 günü de şirket ödemek zorunda değil. şirket ödeyebilir kendi inisiyatifiyle. bi de senin durumunda bunların hepsi ayrı birleşmiyor yani. aslında şirket 5 gün kesebilirdi ücretinden. 1 gün ücretini de sana sgk öderdi. şirket yine iyilik yapmış gibi.

"İşçinin istirahat raporlu olduğu süre boyunca iş sözleşmesi askıya alınmış kabul edilir. İş sözleşmesi askı halindeyken işçinin iş edimini sunma zorunluluğu olmadığı gibi, işverenin de işçiye ücret ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır."
0
jelly bear
(04.11.24)
@jelly bear

çok teşekkürler. o zaman aynı ay içinde 3 günden fazla rapor almamak gerekiyor diye anlıyorum. peki ciddi rahatsızlık sonucu uzun süre rapor alanların maaşından baya bi miktar kesilmiş mi oluyor? hiç bilmiyodum böyle bi şeyi. ben hep şirket 2 gününü, kalanı devlet öder diye düşünüyodum.
0
🌸nathanieltroy
(04.11.24)
şirket iyilik yapmış +1
0
benaslinda
(04.11.24)
devlette günlük kazancınızın hepsini ödemiyor, bir tavan ve %70 gibi bir oran var sanırım.
0
benaslinda
(04.11.24)
3 günde fazla alabilirsiniz ama 3. günden itibaren sgk öder.
0
jelly bear
(04.11.24)
@jelly bear +1

@nathanieltroy ay içinde değil, tek seferde 3 ve üzeri olmazsa kimsenin ödeme yükümlülüğü yok. 3 ve üzerinde ise SGK yatılı tedavi ise yarısını, ayakta ise 2/3'ünü öder.
0
nawar
(04.11.24)
(2)

ise giris saglik raporu

bay b
daha onceki isimde aile hekiminden almistim bu sefer alttakileri istiyorlar ve hicbir fikrim yok bunlari devlet/egitim arastirma hastanesi ya da ozele cok bayilmadan almanin bir yolu var midir?- tam kan sayimi- goz muayenesi- isitme testi- akciger grafisi
daha onceki isimde aile hekiminden almistim bu sefer alttakileri istiyorlar ve hicbir fikrim yok bunlari devlet/egitim arastirma hastanesi ya da ozele cok bayilmadan almanin bir yolu var midir?

- tam kan sayimi
- goz muayenesi
- isitme testi
- akciger grafisi
0
bay b
(04.11.24)
bazı işyerlerinin anlaşmalı olduğu osgb'ler var, bi sorun isterseniz. eğer yoksa herhangi birinde bunları yaptırabilirsiniz.
0
mustafakesekci
(04.11.24)
Gireceğin işe bağlı olarak hangi sağlık taramalarının yapılacağına o iş yerine hizmet veren iş yeri hekimi belirler. Neler istediklerini firmanın söylemesi lazım. Ondan sonra da bazı iş yerlerinin anlaşmalı olduğu sağlık kurumları ya da bu işe giriş sağlık taramaları da yapan OSGB'ler var.
0
nawar
(04.11.24)
(5)

Legolas burada ne diyor ?

skr1292
Yıllardır defalarca izledim, şu sahnede ne dediğini anlamadım;https://www.hdfilmizle.to/yuzuklerin-efendisi-1-yuzuk-kardesligi-hd-izle/1:37:30'da.Saruman gozculerini gönderirken yere eğiliyorlar o sırada ne diyor abi ?
Yıllardır defalarca izledim, şu sahnede ne dediğini anlamadım;

www.hdfilmizle.to

1:37:30'da.

Saruman gozculerini gönderirken yere eğiliyorlar o sırada ne diyor abi ?
0
skr1292
(02.11.24)
Ya uş yerden krebay :)))))
Valla ben de anlamadım
0
kisa
(02.11.24)
şurada da tartışmışlar ama net bi cevap yok

ortadunya.com
0
high hopes of the sozluk
(02.11.24)
Bende Rivendell'e "Ayrık Vadi" değil "Yarma Vadi" denen eski basım kitap var. Orada Dunland bazen Garpeli bazen Dunland olarak geçiyor. Ne olarak çevirmişler "Yauşyer'den Crebain" gibi çıkmış o bilmiyorum. Kitapta "Fangorn ve Garpeli'nden gelen Crebain" olarak geçiyor kara kargalar. Amazon'da da "Yokuşyer'den Crebain" diye çevirmişler.
0
nawar
(02.11.24)
Crebain from Dunland diyor dublajsız filmde. Crebain kargaların adı. Orc, uruk gibi çevirmemişler özel ad olduğu için. Ama yer isimleri kulağa güzel geliyor diye çevrilmiş.

Neyse soruna cevap Yokuşyer'den Crebain diyor. Altyazıları(tr ve en) da indirdim teyit ettim.
0
Shepard
(02.11.24)
"sarilarin sülü ben, ya sen kimsen gardaş?" Diyor hocam. Elf dili biliyorum
0
Zetnikov
(03.11.24)
(9)

İstanbul Metrosu Merdiven Sorunu Neden Çözülemiyor?

calmdown
Belediye konusunda bilgisi olan nedenini bilen bi arkadaş var mıdır? Bu konuda belediyenin farkındalığı ve çözüm çabası hangi aşamada? Bu merdivenler eskiden de bozulurdu ama şimdi üzerine oynanan bir algı var. Ayrıca istanbulun nüfusu çok arttı, provokasyon da var. Çok fazla çalışmayan merdivene de
Belediye konusunda bilgisi olan nedenini bilen bi arkadaş var mıdır? Bu konuda belediyenin farkındalığı ve çözüm çabası hangi aşamada? Bu merdivenler eskiden de bozulurdu ama şimdi üzerine oynanan bir algı var. Ayrıca istanbulun nüfusu çok arttı, provokasyon da var. Çok fazla çalışmayan merdivene denk geliyoruz. Nedir bu konunun özeti ve çözümü?
0
calmdown
(02.11.24)
Fikrimi yazayım: Birincisi merdivenler eskidi. Daha sık arızalanıyorlar ve o kadar fazla var ki bence servis bence yetişemiyor. Bildiğim bir durakta yukarı çıkan bir merdiven 10 gündür bozuktu. İkincisi, yağmur. Merdivenler dışarıda ve yağmurda hayvan gibi su alan bir hareketli ve elektrikli aksam. Merdivenlerin üzerini kapatmadıkları için özellikle sonbahar ve kış aylarında daha da pert oluyorlar.
0
prole
(02.11.24)
Çok eskidi +1. M4 metrosuna yeni açılan durakları (fevzi çakmak - sabiha) açıldığından beri her hafta kullanıyorum nerdeyse. Bir kere bozulduğunu görmedim. Belki çok çok nadir. Ama ünalan metrodan metrobüse çıkarkenki merdivenler çok bozuluyor son aylardır. Zincirlikuyu metrobüs durağındakiler çok daha eski mesela, onlar resmen çalışmıyor.
0
substituent
(02.11.24)
akepe tamir parası vermiyor
bi de akepeliler arada merdivenleri bozuyor, tornavida falan sokuyorlar
hıhım, tam olarak böyle
0
lambırcek
(02.11.24)
Her ürünün belirli bir taşıma kapasitesi ve ömrü var. İstanbul'un mevcut kapasitesini kaldırmıyor birçok yerdeki merdivenler. Üstüne bir de kasıtlı olarak zarar verenler var. Bazıları gerçekten siyasi ideolojiden dolayı yapıyor ama çoğunluğu mağarada yetişen ve medeniyetten uzakta beslenmesi gereken yaratıklar. Bunlardan her şehirde var. Bunların toplanması, ıslah edilene kadar insan arasına salınmaması gerekiyor. Şunları diyorum:

www.instagram.com

www.youtube.com

Yoksa "Ekrem İmamoğlu belediyeye harcanacak parayla şarap içiyor" değil. Aynısı otobüsler için de geçerli. Bu kadar göz önündeki konular gerçekten fark edilmiyor olabilir mi sanıyorsunuz?
0
nawar
(02.11.24)
Her merdiven basina 1 kamera koy
Kameraya bakan eleman baslata bassin durursa

Bence cogu zaman insanlar stop tusuna basiyorlar zevk yapiyorlar
0
Zetnikov
(02.11.24)
eksisozluk.com sözlükte şöyle bi entry var.

istanbul metro'da hizmet veren yaklaşık 1500 yürüyen merdiven varmış, yaklaşık 1400 tanesi aktif. arızalı olduğu için kapalı olanların sayısı 10 civarı. ama sanırım en işlek yerdekiler arızalı olduğu için hepsi bozuk gibi düşünüyoruz.

arızalı olmanın dışında başka sebeplerle kapalı olabiliyorlarmış.
konu ile ilgili eski bi açıklama:
www.metro.istanbul
0
biseysorcaktim
(02.11.24)
üstteki yazara ve açıklamaya katılmıyorum.

bunlar mekanik cihazlar. kaliteli cihaz koyarsın, bozulmaz. bizi yemeyin artık.

30 yaşındayım ben hadi neyse, siz 70 yaşına gelin, göreceğim sizi. bahaneyi bırakacağız önce toplum olarak. bir tane siyasinin yaşlısı kullansın bakayım, kaç saatte çözülüyor, hiç bozuluyor mu?
0
baldan kaymak
(03.11.24)
@camdown neredeyse belediyeden özür dileyeceksin:) Sayın duyuru sahibi yürüyen merdiven bozulmalarını çoook kibarca dile getirmeye mi çalışıyor? Yazar, yürüyemeyen merdivenlerin mağduru mu yoksa yürüyen merdivenlerin bozulmasının gündem olmasından mı rahatsız tam anlaşılamıyor. "Merdivenler eskiden de bozulurdu..." "....üzerine oynanan bir algı var." Mazereti yöneticiler dile getirir ama burada bizzat şikayetçi (!) mazeret beyan ediyor:"istanbulun nüfusu çok arttı, provokasyon da var." Ama realiteyi ağzından da kaçırıveriyor: "Çok fazla çalışmayan merdivene denk geliyoruz."

Arkadaşlar biz bu şehrin sakinleriyiz. Oy kullanırız, seçim olur, biter. Koltuğa oturan yöneticiler hangi partiden olursa olsun onları denetlemek, uyarmak, eksikliklerini dile getirmek en tabii hakkımızdır. Şehrin yönetimine talip olanlar şehrin artan nüfusunu da, provakasyonları da vs.'yi de bilerek şehri yönetmeye talip oluyorlar. Halk da onları seçtiyse mazeretsiz vazifelerini yapacaklar. Eksik gördüğüm, ihmalkarlık gördüğüm kamu hizmetlerinde a partisi b partisi bakmaksızın bam bam bam yazarım, ararım, sesimi yükseltirim. Türkiye'deki demokrasi anlayışı "halkın yönetime alet edilmesi" bağlamında işliyor. Mazbatayı alan kişi salt çoğunluk arkamda diyerek salıyor işleri. İstanbul'da yaşayanlar Arnavutköy, Sultanbeyli ilçelerinin geri kalmışlığını bilirler. O ilçeler niçin öyledir? Çünkü oraların yönetimine seçilenler o lokasyondaki sosyolojinin çalışsalar da çalışmasalar da her türlü kendilerini destekleyeceğini bilirler. Yapmayın etmeyin.... Siyaseti bu ilkel dayanışmaya alıştırmayalım.
0
erdoyil
(03.11.24)
Türkiye ekonomik olarak güç durumda.

Artık Hükümetten de Belediyeden de almış olduğumuz hizmetin her geçen gün biraz daha kötüsüne razı olmak zorunda kalacağız.

Özeti bu.

Eskiden iyiydi demenin de alemi yok. Çünkü o eskiden yapılanlar borçla yapılıyordu. Şimdi o borçları ödeyeceğiz. İşi siyasete dökmenin alemi de yok.Genel resim bu.

Vatandaş olarak hizmetin en iyisini istemek en doğal hakkımız. O ayrı.
0
Mirket
(03.11.24)
(16)

İş yerinin 28 Ekim’i tüm gün tatil ilan etmesi ve olayların gelişmesi..

Caremio
Sevgili işçi ve iş veren kardeşlerim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazartesi günü yarım gün resmi tatildi. İş yerim yarım günü çalıştırmak yerine tatil ilan etti. Ben bu şirkette yeniyim, o yüzden usüllerini bilemedim. Ücretli izin verilmesi gerekirdi diye düşündüm. Çarşamba iş başı yaptık dediler ki
Sevgili işçi ve iş veren kardeşlerim. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazartesi günü yarım gün resmi tatildi. İş yerim yarım günü çalıştırmak yerine tatil ilan etti. Ben bu şirkette yeniyim, o yüzden usüllerini bilemedim. Ücretli izin verilmesi gerekirdi diye düşündüm. Çarşamba iş başı yaptık dediler ki yıllık izin formu ya da mazeret izni formu doldur. Dedim ki ne alaka.
Pandemi ya da ilaçlama vs gibi bir sebep olsa ortada şirketi tatil etmek için tamam. Ama kendi inisiyatifiyle yarım gün iş yeri tatil ilan etmiş ama ben talep etmişim gibi gelmemeyi ya maaşımdan kestirecekmişim ya da yıllık izne saydıracakmışım. Üçüncü bir seçenek sunulmuyor. İK müdürü açıklama yapamadı, bizde böyle dedi geçti. Bilgisi de yok üstelik sesini yükseltti bir de. 100 yıllık bir özel şirket burası ama müdürleri zır cahil.
Ben kafasına göre işverenlerin iş kanununu eğip bükmesini sevmiyorum. Hem maliyetten kaç hem işçiyinin hakkını veya parasını gasp et. İyiymiş.
Neyse, sıtkımız sıyrıldı böyle şeylere sinirlenmekten.

Ben ne yapayım şimdi?? Hangisi daha az mağdur eder? Maaştan kestireyim diyorum. Yıllık izin gerektiğinde geriye dönük bu konuyu açmak istemem diye sanırım. Siz olsanız ne yaparsınız?
0
Caremio
(31.10.24)
bizim şirket de bazen böyle tatilleri birleştirip izinleri düşüyor.

işveren ne zaman izin kullanacağına karar verebilir.
0
jelly bear
(31.10.24)
haklı da olsam kovulmamak için mesele yapmam mevzuyu
mazeret izni varsa onu kullan
0
bir soru sorcam
(31.10.24)
Cok enteresanmis, benim en son calistigim sirket 28 Ekim'i birak 27 Ekim Pazartesi'ne denk gelse onu bile tatil ilan edip, hic bir yerden dusmuyorlardi.

Yapmaniz gereken basit, baska acilardan asiri iyi bir is degilse, kendinizi fazla hirpalamadan normal calismaniza devam edebilirsiniz. Bu sirada piyasa sartlarini okuyup daha duzgun bir yerde is arayabilirsiniz. Tabii baska buyuk sorunlar yoksa acele etmeden de yapilabilir. Turkiye'deki durumu bilmiyorum ama uluslararasi ortamlarda beklentiler kuculme, issizlik vs karamsar mod hakim. Malumunuz dunyadaki olaylar er yada gec ulkemize de yansir.
0
mbond
(31.10.24)
bildiğim en az 5 büyük kurumsal şirket de bağladığında yarısını izinden düşüyor. baya tr'nin ilk 30 kuruluşunun içinde olan şirketler. para kesmezler, kullanmayacaksan şirkete gelebilirsin yönetici onayı ile. genelde böyle yürütülüyor.

mazeret izni girin, en temizi.
0
awlmi
(31.10.24)
@mbond
Her neredeyseniz Cvmi ileteyim mi? Hatta yok kimliğimi ileteyim de o şirket beni nüfusuna alsın lütfen :))
0
🌸Caremio
(31.10.24)
Dediğin şey köprü tatil adında uygulanılıyor. Hafta tatili ile bayram vs. sebepli tatil olduğunda çalışma bu şekilde durdurulup şirket bünyesinde köprü tatil ilan ediliyor. Bunun için telafi çalışması ya da ücretli izin şeklinde dönüş yaptırılabiliyor. Yaygın bir kullanım. Biraz şirket kültürüne biraz da şuna dayıyorlar:

İŞ KANUNU
...
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İşin Düzenlenmesi
...
Telafi çalışması
Madde 64 - Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce
veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. (Ek cümle:25/3/2020-7226/43 md.) Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
0
nawar
(31.10.24)
Bu yılın başında insan kaynaklarından böyle bol gülücüklü bir mail geldi, başlığı "sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirebilin diye :)"

Maili okumaya başlayınca 2024 yılının dini ve resmi bayram takvimi paylaşılmmış ve ara günler tatil ilan edilmiş ve sevdiklerimizle daha çok vakit geçirelim diye böyle güzellik yapmışlar gibi.

devamında ise anlaşılıyor ki o günlerde yıllık izin kullanabilirmişiz.

Kanunlarda belirtilen izin hakkımızı kullanabileceğimizi bize yan hak gibi anlatmışlar.

Şirket Bist30'da ve sektöründe Türkiye'de birinci Avrupa'da ilk üçte bu arada.
0
materyalist imam
(31.10.24)
@Caremio Şirket Ingenico, yeni adı artık Worldline sanırım, ITU Teknokent ARI-3'deler. 1,5 güne kadar dini/milli bayramları bağlıyorlardı, hala öyledir sanırım. Yasal sınırdan 3 gün fazla yıllık izni de vardı, ayrıca 3 gün de mazeret izni yıllık, bunlar iyi tabii ama günün sonunda Euro'nun kısa sürede 18 TL'ye çıktığı günlerde maddi olarak çalışanları çok uzun süre ezdiler. Ben başka sebeplerden dolayı çıktım herkese %80'leri dayadılar. Ben yeni yılda 2,5 aylık mesaim olmasına rağmen sembolik bir fark bile alamadım.
0
mbond
(01.11.24)
ya ne güzel bütün şirket izne çıkıyorsunuz, kafa rahat hsonu ile birleştirip 4 gün izin yapılıyor. herkes çalıştığı için arama, mail v.s. taciz edilmiyorsunuz.

bu olumsuz değil tam tersine çalışan için iyi bir şey.

hadi siz olumsuz algıladınız fakat bunun için de önemli bir sorunmuş gibi dert etmeniz, şirket içinde tartışmanız v.s. çok çok gereksiz.
ayrıca şirket içinde uyumsuz davranış göze batar, yapmayın.
0
nuisance2
(01.11.24)
nuisance2'ye katılıyorum bir ölçüde ve bu uygulama yeni değil yurtiçinde de yurtdışında da var. Özellikle birçok kişinin izin aldığı, iznini bağladığı durumlarda şirketlerde işi yürütecek kadar adam kalmayabiliyor çünkü herkesin amzereti "Aaa X yok izinde, Y yok tatilde, bunları sonra halledelim oluyor" haklı olarak. Haliyle de bazı şirketler bu arada derede kalan günleri kapatıp çalışanların yıllık izninden düşüyor.

Burada ciddi bir sorun var tabi; TR'de genel olarak yıllık izin gününün az oluşu.
0
salihdt
(01.11.24)
Kurumsal firmaların çoğunun yaptığı ve yasal bir durum. Yukarda anlattıkları gibi yani.
0
enteg
(01.11.24)
@nuisance2
Göze batmamak gibi bir derdim yok. Ortada bir yanlış varsa her ortamda söylerim. En fazla ne olabilir, işten atarlar yani :) kafa rahatizne çıkılmıyor ayrıca siz farklı hayal ediyorsunuz durumu. 80 ülkeye İhtacat yapan şirkette müşteri temsilcisiyim ben. Telefon gece gündüz asla susmaz ve ofise gelmeyince o günün işleri birikir. Burda problem ben sana iyilik yapıyorum kisvesiyle hak gaspı yapılması.Basit sorulara da yetkin olması gereken yöneticilerin cevap vermemesi. Konu üst yöneticilere de gitti. Kimse beni ciddiye alıp cevap bile vermiyor. Sormaya hakkım var usulen izin işlemlerini nasıl yaptıklarını. Köle gibi davranılmaktan gerçekten sıkıldmı. İş kontratı altında emeğimi kiralıyorum ve konu bundan ibaret. Ben ne dersem ona tamamdiyeceksin ve sorgulamayacaksın yoksa işten atarım kafası da sıktı artık ya. İnsan muamelesi görsek yetecek. Konu bu
0
🌸Caremio
(01.11.24)
@mbond
Hayallerimin yıkılması bu kadar kısa sürecekti, biliyordum :)
0
🌸Caremio
(01.11.24)
anormal bir durum değil. bizim şirket ne yıllık izinden düşüyor ne de ücret kesiyor. hatta bayramları 9 güne tamamlanan tatillerde de aynı şeyi yapıyor. eşimin şirketi yıllık izinden düşüyormuş, duyduğumda ben de şaşırmıştım. ama olabiliyormuş.
yıllık izin mi maaş mı derseniz sizin özel durumunuz neyi rahat kaldıracaksa onu yapın. bir günlük ücretiniz yüksek ise izin düşün, izniniz çok azsa maaştan vazgeçin.
0
elorelia
(01.11.24)
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nde belirtildiği üzere yıllık izin kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamındadır. Bu sebeple işveren bu tatilleri köprü tatili yapıp şirketi kapatabilir ve bu izinleri de işçinin yıllık izninden düşebilir.
0
wendyangelamoiradarling
(01.11.24)
@wendy
Aynı yönetmelikte işveren tarafından yıl içinde verilmiş diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez de yazıyor.
Ayrıca iş kanunu 56/4 de zaten bunu belirtiyor.
Bu köprü izni meselesi telafi çalışması yaptırırım ama tatil ederim yarım gün diyor. Ben buna tamam derim zaten. Ama benim durumumda şirket bunu önermiyor. Ya ücretsiz izin yazıcam sana yarım günü ya da yıllık iznine mahsup edeceğim diyor.
Ayrıca bilmeyenler için, mazeret izni de ücret kesintisiyle oluyor
0
🌸Caremio
(01.11.24)
(13)

Çocuk yapın diye ağlayan anne

dedeminhirkasi
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem
Böyle bir şey yaşadım dün. Eşimle yaşlarımız 33. Evleneli 7 yıl oldu. Zaten sürekli bir baskı vardı. Yapın, edin herkes yaptı bir çocuğunuz olsun. Dün de otururken bir anda drama bağladı, ağlamaya basladi. Ölüp gitse sanki vicdan azabı çekerim gibi geliyor. Öldüğünde de çocuk yoksa bu sefer de annem varken yapmadım şimdi hiç yapmam gibi bir düşünce olabilir yani böyle bok gibi bir durum. Anne üzülmesin diye çocuk mu yapılır arkadaş. Cahil bir anne hatta ultra cahil. Tövbe bismillah. Eşim biraz daha yatkın, istiyora yakın ama asla öyle net bir kararımız yok bu konuda. Böyle bir durum içindeyiz.
0
dedeminhirkasi
(30.10.24)
anneyi hariç tutuyorum. anne istiyor diye çocuk yapılmaz. ilkini yapsan ikinciyi de ister bu tek kalmasın diye.

amaaaaa eğer ilerisi için çocuk planı varsa çok geçmeden yapın. yaşlar 33 olmuş. ne kadar gecikirseniz o kadar zorlanırsınız bence. tamamen kendimi baz alarak söylüyorum bunu ama genelde geç anne baba olmak tavsiye edilen bir şey değil zaten. çocuk 10 yaşına geldiğinde siz 44 olacaksınız (en iyi ihtimal) peşinde koşturacak, ödevlerine kafa yoracak enerjiniz eskisi gibi olmayacak. yani düşünüyorsanız 7 senelik evlilikten sonra neyi bekliyorsunuz, anlayamıyorum. ama asla düşünmüyorum, hiç istemiyoruz diyorsanız zaten yapmayın.
0
elorelia
(30.10.24)
sen istemiyosan ve anneni de yatistirmak istiyorsan iktidarsizlik kartini oyna. arada bir doktora, terapiye gittiginizden falan bahset.
0
buenosdias
(30.10.24)
Kararsızsaniz yapmayın, 2,5 yaşında oğlum var. Dünyanın en zor işi gerçekten, gece uykusuz kalınca kimse yanınızda olmayacak, içinizden gelirse, maddi gücünüz varsa yapın.
0
mirty
(30.10.24)
Oldu, o haftada bir kucagina bebek alip agu cugu yapacak diye biz 3 yil uykusuz kalalim, kaldirabilecegimizden emin olmadigimiz bir omurluk yuk alalim ustumuze.
Yavas derler.
Cocuk yapmak, dusunup tasinmayi, ciftin ortak karar vermesini, iki tarafin da yeterince hazir olmasini gerektirir. Oyle baskasinin cani cekti diye bu ise girisilmez.
0
quaker
(30.10.24)
Çocuk, onu topluma kazandırma amaçlı iyi niyetlerle ve eğitimi, bakımı güzel planlanıyorsa yapılır diğer türlü birileri istedi, arkadaş komşu çocuk yaptı diye çocuk yapılmaz.
Dede ve nineye her zaman tatlı gelir torunlar.
onları da anlamak lazım burada.

Üstteki yorumlarda genelde uyku alamamaktan dolayı dertlenme olsa da bir düşünün. sonuçta yetiştirdiğimiz bir insan.
Biraz zahmeti tabi ki olacaktır.
Genel düşüncem böyle.

Bazı çevreden bildiğim gördüğüm aileler var. Kimisi sadece çocuk "olsun" diye yapmış.
Çocuk büyüyor mu ? yemeğini yedi mi? tamam iş bitmiş o anne ve baba için.
Ama öyle değil.
Çocuğun babası olmakla, ona babalık yapmak bir şeyler öğretmek, değer katmakayrı şeyler.
Anne için de öyle.

Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)
0
diyecevaplandı
(30.10.24)
diyecevaplandı'ya bir yorum yapma istegi duydum, izninizle:

Biz uykuyu dert ederken, zaten "Dünya nüfusunun yoğunluğuna bakıldığında çocuktan dolayı uykusuz kalmak pek sorun edilmemiş olmalı ki bir gecede olan olmuş :)" burada dert etmeyenlerden ayrildigimizi belirtmeye calisiyoruz.
Biz o cocugu buyutmenin ne kadar zor oldugunu, ne kadar caba gerektirdigini bilerek yapiyoruz. Uc yilini o canliya adayamayacak insanlarin yapmamasi gerektigi zaten altta yatan mesaj.

Cok guzel bir kisa video vardi, amerikada geciyor. Iki lise arkadasi, ayni anda mezun oluyor, biri redneck, dunya skinde degil, 10 yilda 3 es degistirip 6 cocuk yapiyor. Digeri universite okuyor, orada tanistigi esiyle evleniyor, 40 yaslarina yaklasirken "Bu dunyaya cocuk getirmek ona haksizlik olur mu olmaz mi" diye tartisiyor hala.. Durum boyle maalesef.
0
quaker
(30.10.24)
Sanki kendisi karnında taşıyacak, kendisi bakacak, kendisi büyütecek, masraflarını kendisi karşılayacak gibi ailelerin çocuk manipülasyonu yapması çok saygısızca. 2 torun sevecek kendini mutlu edecek diye başkalarının hayatını bitiriyor/değiştiriyor. Çocuğu, siz istiyorsanız yapın. Hatta siz istiyorsanız, istediğiniz zaman yapın. İster 26 ister 33 isterseniz de 10. sene kutlaması olarak 36.

Çevremde (işyeri ve arkadaşlar) gördüğüm kadarıyla her şeye yardımcı olacağını söyleyen ailelerin %90'ı ya 3. ayda arazi ya da yanlış yetiştiriyor.
0
nawar
(30.10.24)
"ağbi birbirinizi sevdiyseniz ailelere neeğ" diyenlere ağlayan kayınvalide şoku. evlerden ırak rabbim korusun bu kişiyle herhangi bir ortak düşüncem çıkarsa üzerine 30 kez daha düşünürüm. toksik ebeveyn stay away from us
0
ala09
(30.10.24)
Biz 2 yıllık evliyiz, bize de aynı baskı var. Her telefon konuşmasında geçiyor, sürekli çocuk muhabbeti. Biz 30 yaşındayız. Benim 10 arkadaşımdan 2sinin çocuğu vardır. Zaten 30 yaşın altında çocuk yapma oranı düşüyor bence. Emin değilseniz 1-2 yıl daha bekleyin ya.
0
turuncu tonlarda
(30.10.24)
kırmamak için olmuyor deyin?
0
nuisance2
(30.10.24)
Asla bu sebeple çocuk yapılmaz.
Çok isteyerek çocuk yaptıktan sonra bile işler çok zor. Başka birisi istedi diye sakın ha yapmayın.

Anne öyle bir hareket yapmış, yaptığı doğru değil siz de biliyorsunuz. O ağlamayı umursamamaya çalışın.
Kısmet deyip geçin.
0
michael_knight
(31.10.24)
İlk evliliğim 10yıl sürdü, eşim de ben de çocuk istemedik. İkinci evliliğim 1,5 yıl sürdü. Bir oğlum var ellerinizden öper.36 yaşında doğurdum.
Babası ile bebeğim 7 aylıkken ayrıldık. o günden beri bir daha hiç görmedi, nafaka ödemedi. Ailemin desteği ve sosyal yardımla yaşayan bekar bir anneyim.
Asla pişman değilim. Çocuk istemeyen de bendim, sonra fikir değiştirip isteyen de...geç oldu bir daha istersem olmaz gibi korkularla değil, sadece istediğim için doğurdum.
Arkadaşlara katılıyorum, anneniz istiyor diye çocuk yapılmaz. Kimse istiyor diye yapılmaz, bu tamamen eşinizin ve sizin kararınız.
Ablam evlendi ve çocuk sahibi olmadı. Eşinin ablası da çocuk istemedi. Yani o ailede hiç torun yok,ebeveynleri bunu problem ediyorlarsa bile asla asla çocuklarına yansıtmadılar.
Kısacası gerçekten istiyorsanız geciktirmeyin. 43 yaşından sonra çocukla idmansız basketbol oynamak, yeni çizgi film karakterlerine adapte olmak zor oluyor. :)
0
strawberry first
(31.10.24)
(14)

bu paranoyaklık mı?

inheritance
anahtarı kapının dışında unutmuşum, 12 saat kadar kapının dışında kalmış. kilitleri değiştiriyorum. belki birisi anahtarları kopyaladı bilemem. bir şey olmamıştır büyük ihtimalle ama %1 olasılık bile olsa aklımın bir köşesinde ya ben evde yokken birisi kopya anahtarla girerse endişesi olacak.
anahtarı kapının dışında unutmuşum, 12 saat kadar kapının dışında kalmış. kilitleri değiştiriyorum. belki birisi anahtarları kopyaladı bilemem. bir şey olmamıştır büyük ihtimalle ama %1 olasılık bile olsa aklımın bir köşesinde ya ben evde yokken birisi kopya anahtarla girerse endişesi olacak.
0
inheritance
(30.10.24)
tr'de yasiyorsan paranoya falan degil.
0
robert bosch
(30.10.24)
Temkinli olmak iyidir.
0
rock n roll
(30.10.24)
Muhtemelen bir şey olmaz ama değiştirmekte fayda var.
0
nawar
(30.10.24)
Simdi ben de tedirgin oldum. Ben de ayni seyi yaptim gecen ay falan. Hic aklima anahtari degistirmek gelmemisti. Paranoya degil bence, rock n roll +1
0
Kittie
(30.10.24)
O kadar normal ki asla paranoya falan değil.
Ülke özelinde de değil ya böyle şeyler hiç belli olmaz.
Önlem önlemdir ileride pişman olmaktan iyidir.
0
mutekebbir
(30.10.24)
Bence biraz paranoya.
0
but that was just a dream
(30.10.24)
Maalesef evhamsa bile haklı bir evham. İyi yapmışsınız kafanız rahat eder.
0
visnebahcesi
(30.10.24)
Bir kere ben de tüm gece üstünde unutmuştum. Sabah 8'de kapım çalınca (tipik birine bir şey mi oldu acaba turk telasi) panikle açtım bir baktım komşu anahtari gösteriyor, ha tamam deyip girdim içeri.

10 sene falan olmuştur kapı hala aynı kapı.

Aslında dediğiniz çok mantıklı binada guvenlik vs varsa bile.. tr'de kesinlikle paranoya değil.
0
makbur
(30.10.24)
Ben olsam üşendiğim için "yaşayıp görelim bakalım neler olacak" deyip birkaç gün tedirginlik hissettikten sonra unuturdum ama senin yaptığın daha doğru bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.10.24)
O arada ev soyulmadiysa ek korkuya gerek yok bence.
0
hububrad
(30.10.24)
bizde o kadar kaliteli hırsız yok, soyacak olsa hazır ev boş girer soyardı.
0
orpheus
(31.10.24)
o kadar kaliteli hırsız yok +1

kopyalayıp geri getirip takması lazım, zor. Filmlerdeki gibi izini çıkarıp kopyalayan ajan tarzı biri de olamaz herhalde.

Yine de kafa rahatlığı iyidir tabii. Bu arada, kopyalayan biri olduysa evde yokken girmesinden daha korkuncu siz evdeyken girmesi. Gece yatarken anahtarı kapıda bırakmak(iç tarafında) iyidir bu açıdan. Hadi iyi geceler
0
nhk ni youkosu
(31.10.24)
tr'de hirsizlar kilit kopyalamakla ugrasmaz +1
bosuna ugrasma.
0
cooperr
(31.10.24)
ben de yazdım, sonra göndermekten vazgeçtim.

bence de endişelenmekte haklısın ama bizde kopyaladığı anahtarı, "kopyaladığım anlaşılmasın da kilidi değiştirmesinler, birkaç gün sonra gelir soyarım" diye getirip geri takacak zekada hırsız yok. alır anahtarı gider, kopyalamakla da uğraşmaz, aldığı anahtarla girmeye çalışır.

anahtarın kaybolursa ve bulamazsan değiştir. ama kapının üstünde duruyor ise %99 bir sıkıntı olmaz.
0
kibritsuyu
(31.10.24)
(5)

Ofis/gamer sandalye koltuk önerisi

Chips
Günde 12 saat pc başındayım. Rahat konforlu olması çok önemli. Gamer koltuklarına mı bakayım yoksa ofis mi ? Model belirtirseniz çok sevinirim. Ayrıca xDrive kullananlar memnun musunuz?
Günde 12 saat pc başındayım. Rahat konforlu olması çok önemli. Gamer koltuklarına mı bakayım yoksa ofis mi ? Model belirtirseniz çok sevinirim.

Ayrıca xDrive kullananlar memnun musunuz?
0
Chips
(29.10.24)
gamer koltuk rahatsa da görüntüsünü sevmiyorum. Ikea markus kullanıyorum memnunum.
0
awlmi
(29.10.24)
ziogaming.com

Boyum 190 olduğu için epey bir canlarını sıktım satın alma sürecinde. Çünkü genel olarak 170-180 civarına uygun olarak üretiliyor bu tip koltuklar gördüğüm kadarıyla. Benim bir koltuk için o kadar talep karşısında bana tahammül edebileceğimden çok daha iyi bir şekilde güler yüzlü ve ilgiliydiler. Ek bir iki parça ve ayar gerekti. Bir süredir kullanıyorum ve memnunum.
0
nawar
(29.10.24)
hawk future almayı planlıyorum. gittim, denedim iyidi. satış yapan arkadaş kasımda indirim gelecek dedi, onu bekliyorum bakalım
0
high hopes of the sozluk
(29.10.24)
90 kg, boyum 180 bu arada. Xl modellere mi bakmalıyım ?
0
🌸Chips
(29.10.24)
gaming koltuk alcaksaniz yerli markalardan uzak durun.

dxracer file olanlara bakabilir misiniz. eger eviniz klimali ise o deri olanlardan da alabilirsiniz.

bel destegi cok onemli. ikealardaki bel destegi yetersiz. ikinci el bulabilirseniz herman miller bakabilirsiniz.

nurus metoo ve dxracer tank kullaniyorum.
0
badcode
(29.10.24)
(11)

Teknesiz duşakabin oluyor mu?

dejame
Bizde çok eski bir duşakabin var. Eskiden kompakt sistem deniyordu, telefon bağlantısı, radyosu, ışıkları var. Bunu değiştirip basit bir şey taktırmak istiyoruz ama bildiğim kadarıyla direkt fayansın üstüne duşakabin monte ediliyor.Ailem diyor ki buna tekne şart, içerideki sular dışarı sızar. Nasıl
Bizde çok eski bir duşakabin var. Eskiden kompakt sistem deniyordu, telefon bağlantısı, radyosu, ışıkları var. Bunu değiştirip basit bir şey taktırmak istiyoruz ama bildiğim kadarıyla direkt fayansın üstüne duşakabin monte ediliyor.

Ailem diyor ki buna tekne şart, içerideki sular dışarı sızar. Nasıl oluyor? Hatırladığım kadarıyla bazı evlerde kiriş gibi hafif yükselti oluyordu. İlgili yere gidip bu olayı nasıl anlatmam gerekir ki doğru ürünü seçelim?
0
dejame
(29.10.24)
teknesiz olabiliyor gayet tekne şart değil. zemine ekstra taş döşenmesi gerekebilir sadece.
0
jelly bear
(29.10.24)
İmkan varsa duşakabin alma yaptır ama onun iicn fayansı sökülmesi, yalıtım yapılması üzerine kaydırmaz fayans döşemesi lazım. Sonra da dusakabinci gelip etrafını kapatacak.
Duşakabinden su sizmaz.
Böyle, teknesiz daha güzel bence ama dediğim yalıtım şart
0
kisa
(29.10.24)
Bu arada kırmadan yalıtım ve yeni fayans üzerine döşenebikir doğru ama yalıtım şart
0
kisa
(29.10.24)
Oluyor şuan kiracı olduğum evde öyle
0
jülsezar
(29.10.24)
www.koctas.com.tr

Şunlardan mı diyorsun? Bunlar ya da tek tarafı kapalı olanları otellerde yaygın olarak kullanılıyor. Bazı yeni evlerde de böyle.
0
nawar
(29.10.24)
Oluyor.

Ama suyun dogru akmasi icin zemine verilecek egimi yapmasi ustalik istiyor.

Turk tipi ustaya dert anlatamazsiniz, eline verdiginiz cizimi anlamaz, kendi bildigini yapar, her banyo sonrasi daireyi su basar.

YouTube dan Alman ustalarin videolarina bakin derim
0
parcxerox
(29.10.24)
fayans kırılması geremiyor sadece gider için yer açılıyor var olan fayans üzerine kaydırmaz fayans döşeniyor sadece önemli olan duşu yapacak olan adam fayanscıyı ayarlasın çünkü fayansı kabin ölçülerinde yapması gerek
biz eski akuziyi atıp bu şeilde düz yaptırdık ama baya uğraştırdı fayansçıyı ayrı çağırdığımız için
0
eja
(29.10.24)
Öyleyse fayans işiyle uğraşmayıp direkt tekne dahil duşakabin almak daha mantıklı sanırım.
0
🌸dejame
(29.10.24)
Ek
Duşa kabin ölçüsü istediğin ölçülerde olabildiği için fayans sonrası da yaptırabilirsin
O kısım dert değil
Ama 4 ya da 6 parça fayans dosenecektir. 1 günlük iş. Kendi evin ve uzun süre kullanacaksan bence tekneden çok çok daha iyi
0
kisa
(29.10.24)
Benim kaldığım evde, mevcut fayansın üzerine duşakabin koymuşlar. Ekstra kaymaz fayans vs döşenmemiş. Ancak daha da önemlisi gider eğimi. Benim duşta eğim gidere ayarlanmamış. Her duş sonrası çekçek paspas ile suyu gidere itiyorum. Yoksa başka köşede birikiyor.
0
jülsezar
(29.10.24)
Hemzemin duş diye arat örnekleri çıkar karşına.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.10.24)
(21)

iyi semt yüksek kira mı, düşük kira kötü semt mi?

saturn
bostancı sahil şeridinde oturuyorum yıllardır. düzenli sporum var, haftada 2-3 sahilde gün koşuyorum. en büyük lüksüm bu ve vazgeçmeyi hiç istemediğim birşey. insan profili, sosyal hayat vs bu detaylara girmiyorum, anadoluyu tarafını bilenler biliyordur.oturdugum bina kentsel dönüşüme girecek. ev ar
bostancı sahil şeridinde oturuyorum yıllardır. düzenli sporum var, haftada 2-3 sahilde gün koşuyorum. en büyük lüksüm bu ve vazgeçmeyi hiç istemediğim birşey. insan profili, sosyal hayat vs bu detaylara girmiyorum, anadoluyu tarafını bilenler biliyordur.

oturdugum bina kentsel dönüşüme girecek. ev arayışındayım. şu anki bölgemde e5 altı yerlerde 30 bini gözden çıkarmam gerekecek. (eşyalı ve yeni bina)

kurtkö-pendik-sultanbeyli taraflarında da ise 22-23 bandına kadar güzel evler var. (yine eşyalı ve yeni bina)

siz olsanız nasıl hareket ederdiniz?
ocak maaşım tahmini 75-80 bin olacak. temmuzda 100 bin olacak. yalnız yaşıyorum. içkim sigaram kumar bahis alışkanlığım yok :)

cevaplarınız okuyup tik atacağım.
tşkler.
0
saturn
(28.10.24)
alınabiliyorsa ev almak.

alınamıyorsa iyi semt yüksek kira.

(istanbulu pek bilmiyorum genel cevap)
0
AlsterWasser
(28.10.24)
İyi semt, yüksek kira
0
asteriks
(28.10.24)
çocuk varsa iyi semt
yoksa işe yakınlık çok çok önemli
kurtköy taraflarında güzel siteler de var ama ulaşım sorun olur mu olmaz mı bakmak lazım.
0
kisa
(28.10.24)
İstanbul'u bilmiyorum ama iyi semt yüksek kira derim. Kötü semtte oturulmaz.
0
rock n roll
(28.10.24)
hayatımın en az 20 senesi pendikte geçti. pendiğin iyi bir konumu olmasına rağmen ben pendiği hiç sevmedim. Şu an başa bir şehirdeyim benzer bir kararı verme arifesindeyim ve kesinlikle imkanın yetiyorsa iyi semt diyorum. Pendik benim gençliğini çürüttü desem yeridir İstanbul içi her yere uzak her işe 1-0 geride başlarsın burada. Bence iyi semt sonra pişman olursun.
0
saaman
(28.10.24)
kesinlikle iyi semt yüksek kira. hayat kalitesi, çevre şartları, güvenlik vs çok önemli. suanda kira yüksek gelebilir ama zamanla daha rahat edersiniz. 5-6K için ebesinin nikahına gidilmez. başka şeylerden kısın, sevdiğiniz yerde oturun.
0
awlmi
(28.10.24)
İstanbul'un kötü semti çok kötü. İyi semt yüksek kira +1
0
nawar
(28.10.24)
Başka şehir iyi semt
0
1837837
(28.10.24)
Bu arada neden pendik kurtköy, denize yakın maltepe mahalleleri diyorum.
0
1837837
(28.10.24)
30 binse iyi semt, hic dusunme. 3-5 az harcarsin, en azindan yasam kaliten ayni kalir. Bostancidan sonra sultanbeylide, pendikte filan aglarsin hic gerek yok.
0
mor oje
(28.10.24)
asiri cimri biri olarak yuksek kira iyi semt diyorum. gerekirse yiyecegimden kisip iyi semtte otururum.
0
hot potato
(28.10.24)
anadolu yakası sahili nimet kesinlikle bu taraflarda kalmalısın. özellikle altıntepe, küçükyalı, idealtepe hattını tercih et. en kötü kartal cevizli-dragos taraflarına kadar.
istanbulda anadolu yakasında sahil şeridi dışında yaşanmaz. e5 üstü kısımlarında da yaşanmaz. gerekirse 10-15 fazla verir yine buralarda kalırdım.
0
my fault
(28.10.24)
30bine eşyalı buluyorsanız hemen tutun.
bostancı sahil şeridie alışmış biri pendikte yapamaz.

bir şekilde oralarda ev almaya kasın hayatınızın bir döneminde.
0
nuisance2
(28.10.24)
kurtkoyde de kartalda da bostancida da yasamis biri olarak, kesinlikle iyi semt. iyi mahalledeki en kotu ev > kotu mahalledeki en iyi ev.

hele hele disariya bagli olarak oturmus sporunuz kosunuz vs bir duzeniniz varken, asla bozmaya degmez. sunun surasinda sahillerde saglikla kosabilecegimiz yillarimiz kac tane zaten. finansal olarak cok zorluyorsa maltepe sahil +1.
0
taurina
(29.10.24)
aradaki fark bu kadar düşükse tabii ki iyi semt.
ama fazla mı iyimsersiniz acaba bu rakamlar için?

bu arada maaşın 3te1'ini kiraya vermek günümüz koşullarda şaşılacak bir şey değil.

---
kadın iş arkadaşlarımdan biliyorum, kimisi kadınlar için yüzde elliye kadar çıkmayı makul buluyordu.
--

haftada iki-üç dertsiz tasasız koşuya çıkmak istanbul şartlarında lüks.
evde sıkılınca dışarı çıkıp bi kahve içmek ya da para vermeden bi bankta oturmak, 30 dk yürüyerek de olsa sahile ulaşmak özellikleri; bunların olmadığı yere kıyasla yüzde elli daha fazla kira vermeye değer.
0
biseysorcaktim
(29.10.24)
araç varsa izole yaşam sorun olmayacaksa kurtköy-pendik site içi evler o kadar üzmez, ama asla iyi semtin tadını ve olanaklarını da vermez.

feneryolunda oturuyoruz 10 dakika yürüme ile fenerbahçeye-sahile ulaşabilmek büyük nimet.
0
orpheus
(29.10.24)
Ayni durumda Bostanci'da yasayan arkadas Tuzla merkezde mustakil evlerin oldugu bir siteden ev kiraladi, o zaman 30 binli bir rakamdi, ofise gitme durumu yoksa semt olarak Tuzla merkez fena degildir. Sahilde belki tam Bostanci havasi esmez ama gene de iyidir bence.
0
mbond
(29.10.24)
hayatinda sultanbeyli'ne gittin mi? acil cikar listeden. petrolis mahallesi hem sahilde hem nezih bekleris
0
ala09
(29.10.24)
"Kötü semt, imkanları iyi site (spor salonu, havuz, bahçe)" seçeneğini de değerlendirin derim.
0
michael_knight
(29.10.24)
Bro sen Kurtköy Pendik Sultanbeyli üçgenine gittin mi hiç bilmiyorum ben Sultanbeyli'den geçmek zorunda kaldığımda kendimi İran'a girmiş gibi hissetmiştim, Pendik'in bazı bölümleri yaşanabilir Kurtköy de dünyadan uzakta bir bölge, mümkünse buralarda yaşamak da istemem yolum düşsün de istemem.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.10.24)
insan Attan inip essege biner mi tabiki iyi semt

Az para verip psikolojini sifirlamakta var
0
Zetnikov
(29.10.24)
(20)

Bikinili-mayolu fotoğraflar paylaşıyor musunuz?

potasyum bebek
Tüm vücuttan bahsediyorum, yarım vücutlu selfieden vs. değil. Ben rahat hissedemiyorum kendimi ya. Bir de takipleştiğim bir sürü az-orta samimiyetteki insanın beni bikinili görmesine gerek olmadığını düşünüyorum. Siz paylaşıyor musunuz? Paylaşan veya paylaşmayanlara karşı ön yargınız var mı? Bazılar
Tüm vücuttan bahsediyorum, yarım vücutlu selfieden vs. değil. Ben rahat hissedemiyorum kendimi ya. Bir de takipleştiğim bir sürü az-orta samimiyetteki insanın beni bikinili görmesine gerek olmadığını düşünüyorum.

Siz paylaşıyor musunuz? Paylaşan veya paylaşmayanlara karşı ön yargınız var mı? Bazıları da paylaşmayanlara özgüvensiz misin falan diyor çünkü.
0
potasyum bebek
(28.10.24)
Paylaşmıyorum.

Bunun özgüvenli olmakla ya da olmamakla ilgisi yok. Instagram hesabım herkese açık değil, sadece tanıdığım insanlar görebilir ama ne gerek var. Herkese açık olanların hiç paylaşmaması lazım zaten. Yarın, öbür gün saçma sapan sitelere fotoğraflarını koyabilirler ne gerek var.
0
rock n roll
(28.10.24)
vücudum yeterince fit olsa paylasirim. karsi tarafin paylasmasi da cok hosuma gider.
pozitif önyargim var.

paylasmayanlar ya dincidir ya da vücutlari kötüdür. ya da her ikisi de.
0
robert bosch
(28.10.24)
Brad pitt gibi olsam paylaşırım ama İsmail turut gibiyim

Paylaşan ya da paylaşmayana karşı bir ön yargım yok.
0
kisa
(28.10.24)
Paylaşana iyi cesaret lan herkes görüyor ama sorun etmiyor. Paylaşmayana ise, paylaşmadığı için bu konu aklımıza gelmiyor tabii. Özgüvenli, iyi vücutlu gibi pozitif düşünceler hasıl olmuyor. Oha namahrem pu sana da dedirtmiyor.
0
Shepard
(28.10.24)
yaz mevsiminde sık sık paylaşıyorum.
0
yurtsuz john
(28.10.24)
Çok az takipçim var aile ve aşırı samimi arkadaş harici eklemiyorum zaten instagram hesabıma. Az samimi az tanıdık falan yok yani arkadaş listemde. O yüzden paylaşıyorum. Yani paylaşıyorum dediğim yazın falan tek tük 1 2 denk gelirse.

Ya herkese açık profilde paylaşanlara iyi cesaret diyorum ama. Yoga ile alakalı bir hobi profilim vardı taytlı tişörtlü normal fotolar. Herkese açık profildi bir süre. Sonradan gizlemek zorunda kaldım. Her gün bir 5 6 kişi engelliyordum. Etiket falan koyunca çok kötü oluyordu zaten Hindistan dan sapık yağıyordu.
0
kullanicadi
(28.10.24)
Instagram hesabımı ilk açtığımda herkese açıktı. Bikinili bir fotoğraf olmamasına rağmen engellediğim sapık sayısını bilmiyorum. Bu arada herkese saygım var, herkes kendi profilini istediği gibi yönetir.
0
rock n roll
(28.10.24)
Instagram'da antrenman vs paylaşımlarımızı yaptığımız bir grubumuz var orada hep paylaşıyoruz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.10.24)
ig yok, varken iş dünyasından insanlar olduğu için paylaşmayı düşünmedim. paylaşanlara bir ön yargım yok.
0
gabe h coud
(28.10.24)
paylasmiyorum, fazla ciplaklik bana zarif gelmiyor.
0
sanxis
(28.10.24)
gayet açık görüşlü biriyim ama insanın sürekli kendi vücudunu sergilemesi hoşuma gitmez.
0
mikahakkinen
(28.10.24)
Paylaşmıyorum, rahat edemem, kendimi sergiliyorum gibi gelir. Paylaşana ön yargım yok. Ama bir profilde sürekli bikinili poz varsa da olumlu düşünmem.
0
asteriks
(28.10.24)
Paylasmam, maks gogsun ust tarafindan (iman tahtasi tarafi). Bunun mustehcenlik, aciklikla da alakasi yok, kisisel cok az sey paylasirim, ikea kanepesi gibi surekli her acidan kendini ve hayatinin her anini paylasanlari sevmiyorum, benlik degil.
0
mor oje
(28.10.24)
Paylasmiom

Akışta, o an oyle denk geldiği için standart bir fotoğraf/video gibi paylasilinca güzel. "Bakın bu benim g.tüm" modunda paylasilinca gözümden düşüyor. Benzeri hissim spor yaptığı için yağlı/terli vicudunu çekip instaya atanlar için de olusuyor

İnsanlari elekten geçirmekten vazgecemiyorum
0
abuzer
(28.10.24)
6 sene vücut geliştirme yapıp hiç fotoğraf paylaşmadım. Çevremin muhafazakar yapısı(çoğunlukla akrabalar) ve kaslı bir vücudu gösterene olan aptal imajı yüzünden toplum baskısı hissediyorum. Yoksa paylaşırdım.
0
filipis
(28.10.24)
Tatile gidince bikinili veya mayolu fotoğrafı tatil fotoğrafı ya da spor sonrası kaslı vücudu spor sonrası kazanım olarak bir iki defa paylaşmış olmakta sorun yok. İyi hoş. Paylaşılır yani. Benim de 8-pack+Adonisim olsa bu yaz öyle tatilden ya da spor salonundan fotoğraf atardım bir tane. Fakat bunu sıkça yapılmasını ve/veya bikinili olsaa da olmasa da her fotoğrafa ayak, bacak, göğüs dekoltesi sıkıştırma çabasıyla yapılmasını ucuz buluyorum.

Bunları yapanlar ve bir süredir yapmaya başlayanlar var arkadaşlarım arasında da. İnkar edecekleri/ettikleri için pek uğraşmıyorum ama gözümde değerleri düşüyor. Bunlardan bir tanesinden hoşlanıyordum. Hafif de flörtöz bir sohbetimiz vardı. Paylaşımlarda bu tema artınca soğudum.
0
nawar
(28.10.24)
Paylaşanlara ya da paylaşmayanlara önyargım yok.
Ben paylaşmıyorum ama ben zaten bikinili ya da mayolu fotoğraf çektirmiyorum şişman olduğum için :)
Ama çeksem beğensem paylaşabilirim benim hesabım zaten kapalı ve tanımadığım kimse yok.
Açık olsa paylaşır mıyım sanmıyorum açıkçası ama yine de önyargım olmaz paylaşanlara.
0
mutekebbir
(28.10.24)
Sadece profil fotom var.
0
Kahvedesu
(28.10.24)
paylaşmıyorum. sebebi sanal alemde yayılıyor rahatsızlığı veya teşhir hissi değil de düzenli fotoğraf paylaşma huyumun olmaması. instayı aktif kullanmıyorum zaten.

paylaşanlara nötrüm. poz estetik açıdan vasat ya da zorlama değilse likelarım.
paylaştıkları için daha fazla özgüvenli olduklarını da düşünmüyorum, paylaşmamaları gerektiğini de.
0
juliette
(28.10.24)
hayır.
amcamın oğluna bile güvenmem.
0
janderzel zartanyan
(28.10.24)
(2)

Kız burada ne diyor?

ya ben lan neyse
özetleseniz de olur. çok çıkıyor bugün karşıma.https://img-9gag-fun.9cache.com/photo/aAygE4p_460svav1.mp4teşekkürler.
özetleseniz de olur. çok çıkıyor bugün karşıma.

img-9gag-fun.9cache.com

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(27.10.24)
blackrock ve vanguard diye iki fon kurulusu var. onlarin dünyadaki bircok sirketin hissedari oldugunu söylüyor. büyüklügünü anlatmak icin örnekler veriyor.

basta kiz mala yatiyor, dondurma cok güzel vs diye. sanki sikici bir videonun arasina insanlar ayikmak icin bilgi veriyor gibi.
0
robert bosch
(27.10.24)
"büyüklügünü anlatmak icin örnekler veriyor." tam olarak konu o değil. Algı yönetimi ve "yeni dünya düzeni" temalı bir paylaşım bu. Sahip olunan haber ve medya kanalları ile yönlendirecek haberlerin ve yapımların yapılmasından söz ediliyor. Şu an bu algı yönetimini her yerde cayır cayır yaşıyor insanlar. Herkes "özgün" olduğu sanrısı ile birbirinin kopyası olan şekilde yaşıyor ve farklı odaklara doğru güdülmeye çalışılıyor. Algı yönetimi konusunda fonlanan "haberciler" ve kurumla ile oyun ve dizi sektöründe sadece belirli unsurları barındıran şeylere yeşil ışık yakıp fonlayan firmalar üzerinden burada da tartışıyoruz bunu zaten.

Ekonomik kısım ise isminden sürekli söz ettiren, enflasyon ve küresel krizler söz konusu oldukça da kendini hatırlatan "hiçbir şeyin sahibi olmayacaksınız ama bundan mutlu olacaksınız" görüşü.

en.wikipedia.org

Özetle distopyalarda anlatılan "Efendilerin" ya da "Çıkar Odaklarının" (ESG bazlı çalışmalar ile oyun ve dizi fonlayan gruplar, çeşitli ülkelerdeki çeşitli kurumları fonlayanlar, büyük fon kuruluşlarının medyayı yönetmesi vs. ile) istediği gibi yönlendirdiği halde yaşıyoruz diyor.

Bu arada buna kanıt olarak çok fazla şey olduğu için çok fazla kişi inanıyor. Haliyle "çip takacaklar" ve "Dünya'yı 5 aile yönetiyor yeenim" tayfa da katılınca çok sulanıyor.
0
nawar
(27.10.24)
(14)

akpliler tekrar Atatürk düşmanı mı oldu benim haberim yok?

titanyum22
şimdi şöyleEvin balkonuna Atatürklü Türk bayrağı astım malum CUMHURİYET BAYRAMI hani. annemlerle aynı apartmanda oturuyorum, konu komşu benim onların kızı olduğumı biliyor. geldiler bana oturmaya. babam bana geldi vayy kaldır o bayrağı vayy herkes senin ne olduğunu bilmek zorunda değil falan bir şey
şimdi şöyle

Evin balkonuna Atatürklü Türk bayrağı astım malum CUMHURİYET BAYRAMI hani. annemlerle aynı apartmanda oturuyorum, konu komşu benim onların kızı olduğumı biliyor. geldiler bana oturmaya. babam bana geldi vayy kaldır o bayrağı vayy herkes senin ne olduğunu bilmek zorunda değil falan bir şeyler söyledi. babam iflah olmaz bir tayyiptapar (literally) olduğu için bu konularda pek konuşmam, o da benle konuşmaz. o yüzden bu çıkışına şaşırdım nooooluyo hayırdır "Sevdiğim şarkıcının posterini asmadım, bu ülkenin kurucusu bu adam farkında mısın" dedim hala bir şeyler diyor. en sonunda kavga çıktı. doğu perinçekin meşhur videosu gibi oldu, karşılıklı birbirimizi vatan haini ilan ettik falan klasik neyse

neyse yeterince içimi döktüm. şimdi en son akpliler baya Atatürkçü kesildiydi, noldu yine mi düşman oldular?? babam dışında etrafımda bu kafada insan yok. var olan bir açıklasın noluyor gene??
0
titanyum22
(26.10.24)
Hep öyleydiler: Takiyye icabı arada Atatürkçü gözükmek zorunda kalıyorlar. Sonra yine eski haline dönüyor.
0
gabe h coud
(26.10.24)
Hep öyleydiler. Rüzgar Atatürkçülükten yana eserse Atatürkçü olurlar yine. Değişen hiçbir şey yok.
0
muhayyer divan
(26.10.24)
anladım da ben bu yaşıma kadar Atatürklü Türk bayrağınalaf etme cüretini en koyu şeriatçıyım diyem insanda görmedim kendi kanımdan insandan gördüm!!! yine ortalığı karıştıran mımoldu merak ediyorum ama sorunca yoköle bişi kaldır onu ben öyle istiyorum diyor çıldıracağım
0
🌸titanyum22
(26.10.24)
"Tekrar" derken? Ne zaman Atatürk düşmanı olmayı bırakmışlardı? En fazla seçim yaklaşınca 3 gün bırakmış rolü yaparlar.
0
nawar
(26.10.24)
Öyle bir babanın kızı olabildiğine göre sorduğun sorunun cevabını da en iyi sen bilirsin.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.10.24)
hayatının büyük çoğunluğunu atatürkçü şeklinde geçiren ben bile türk bayrağının üstünde kim olursa olsun bundan ne geçmişte ne de şimdi hiç hoşlanmam. zaten bayrağın kanunda da belirtildiği şeklin dışında yani bu şekilde veya başka şekilde olması da hukuksuz ayrıca. bana göre atatürk ayrı bayrak ayrı şeklinde asılması daha doğru. nitekim kamu dairelerinde programlarda vs her zaman bu şekilde asılırlar. çünkü doğru olan işleyiş budur.

bu arada ak parti bir kitle partisi olmadığı için (yıllardır iktidarda kalması da bir kitle partisi olmadığını çok farklı tabanlara ait kimselerden oy alabildiğini gösteriyor) dolayısıyla ak partiye oy veren seçmenlerin içinde kemalist olanda vardır atatürkten hiç hazetmeyende. veya islamcı da vardır hristiyan veya ateistte. büyük partiler homojen bir seçemene sahip değildir. kitle partileri görece daha çok homojenize özellik taşıyan seçmen kitlelerine sahip olur sosyolojik olarak.

ben yıllarca atatürkçü siyasi görüş ile yaşadım. koluma dövmesini odama resmini bile yaptırdım. ki bu şekilciliktir bir bakıma sonrasında sildirmeyi başardım.
önceden böyle düşünmezdim. ancak atatürk benim için geçmişte taşıdığı anlamı ifade etmiyor. insanlar değişebilir. bir türk olarak atatürk'e şahsen bir borcum olduğunu artık düşünmüyorum. kazım karabekir benim için çok daha yüce bir profil mesela. geçmişte tam tersi olarak benim için yarı tanrı profilinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

baban veya çok yakın aile üyeleri ile siyasi olarak polemiğe girmemeni salık veririm. ben geçmişte çok yaptım. pişmanım.
0
ezkaza
(26.10.24)
Bizim çevremizdeki ak partililerin Atatürkçü kesildiğini hiç görmedim ben. Çok tartışma boşver gitsin ben de dedem ve teyzemle hiç bu konuları konuşmuyorum teyzem biraz soğudu ama dedem çok koyu ak partili
0
kullanicadi
(26.10.24)
hanımlar beyler, benim babamın tayyipçilik dışında herhangi bir ülkü aidiyeti hiç olmadı ama karşıtlığı da olmadı bildim bileli. yani doğuştan cumhuriyet düşmanı bir dayı değil. memur emeklisi bir mühendis bu adam. suratına da onu söyledim, sen üni mezunu adamsın nasıl Atatürk düşmanı olursun diye. koskoca 75 yaşında adam tepine tepine ağladı baktım öyle. çevresi varmış, rezil etmişim. aklım almıyor başka ülkede mi yaşıyoruz, Atatürk bayrağı astık diye rezil oluyoruz?? bu adam böyle değildi.

aklıma gelen tek şey, Atatürk hakkında anormal bir iftira çıktı babam da ona inandı oldu. ama görüyorum ki öyle bir şey yok. ben de inat ettim bayrağın yanında nöbet tutucam 30 ekime kadar.

ayrıca dedem yani babamın babası anormal bir özalcıydı ve 2000 yılıma kadar evde kocaman özal posteri asılıydı duvarda. ÖZAL. 1993TE ÖLEN TURGUT ÖZAL. yani resim poster karşıtlığı yok. herkese cevaplar için teşekkür ederim, bu yaşta bu saçmalığı çekmek de varmış
0
🌸titanyum22
(26.10.24)
Aslında parti kuruluşunda zaten resmi olarak deklare ettikleri ilkeleri farklı olsa da temelde seçmenlerinin çoğunu kuruluşundan beri birleştiren sey zaten Atatürk düşmanlığıydi bence. Halifeliğin kaldırılmasını bir türlü hazmedemediler. Medrese eğitimi kafası nesillerce değişmez. Hinclarini bir türlü alamıyorlar sanki.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(26.10.24)
@asla gülümseyen

çok mantıklı dediğin ama benim babam cumhuriyet nimetlerinin dibini sıyırmış bir adam, okumuş gezmiş tozmuş, miras yemiş. hatta kız kardeşine çalışmıyor diye kendi payından vermiş, ortada kalmasın bir şey olursa boşanırsa diye. ve kız çocuğu var, okutmuş çalıştırmış. benim kafama sığmayan tarafı cumhuriyetten faydalandığı halde bu kafada olması.
0
🌸titanyum22
(26.10.24)
"anladım da ben bu yaşıma kadar Atatürklü Türk bayrağınalaf etme cüretini en koyu şeriatçıyım diyem insanda görmedim"

Bence sizin çevrenizde yokmuş, ben çok gördüm mesela. Hatta tanıdığım birçok akp'li hardcore Atatürk düşmanıydı diyebilirim.

@asla gülümseyen'e katılıyorum. O kitleyi birleştiren şey Atatürk düşmanlığı. Ve bu 22 yıl boyunca pek de değişmedi.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(27.10.24)
AKP'liler basindan beri Ataturk dusmaniydi +1
Bir turlu hazmedemiyorlar.Bir kuyruk acilari var.
0
turkuaz
(27.10.24)
Çekirdek akp'li kitle hep Atatürk düşmanı idi ama bunların sayısı azdı (refah'tan gelen kitle) Ama ellerindeki medya ile yıllardır kara propaganda ile neredeyse tüm AKP'liler Atatürk düşmanı yapıldı malesef.
0
parka
(27.10.24)
Facebook’ta atılan iftiranın bini bir para. Neyse siz aklınıza mukayyet olun. Ülkenin kurucusunu anmaktan utanacak değiliz.
0
sibertenik
(27.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.