Giriş
(8)

Doğum Günü Sürprizi

rock n roll
Selam, yarın çok sevdiğim bir arkadaşımın doğum günü. 5 yıldır görüşmedik, en son birkaç ay önce Instagram'da çok kısa bir mesajlasmamiz oldu. Ben şimdi saat tam 12' de onun doğum gününü kutlamak istiyorum. Beraber fotoğraflarımız maalesef eski telefonumu yenileyince gitti. Onunla iş arkadaşıydık. i
Selam, yarın çok sevdiğim bir arkadaşımın doğum günü. 5 yıldır görüşmedik, en son birkaç ay önce Instagram'da çok kısa bir mesajlasmamiz oldu. Ben şimdi saat tam 12' de onun doğum gününü kutlamak istiyorum. Beraber fotoğraflarımız maalesef eski telefonumu yenileyince gitti. Onunla iş arkadaşıydık. instagramında caliştığımız iş yerinde çektirdiği bir fotoğrafını story olarak onu etiketleyip kutlasam diyorum, hem de anlamlı olur. Fakat niye bu fotoğrafımı story attı der mi acaba? Gerçi dünyanın en tatlı insanıdır, sorun edeceğini sanmıyorum ama siz olsanız rahatsız olur muydunuz?

Hemen cevap verin sürem az :)
0
rock n roll
(25.10.24)
Çok güzel bir hareket olur
0
kisa
(25.10.24)
Ben tam gece onikide ilk kim doğum günümü kutlayacak diye hep bakarım çok mutlu eder beni :) Eğer kaygısız güzel bir günde çekilmiş samimi bir fotoğraf ise rahatsız olmak bir yana güzel olur bence ...
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(25.10.24)
cok güzel olur
0
robert bosch
(25.10.24)
story gerer be. duz kutlamak taraftariyim
0
ala09
(25.10.24)
Sonra da beni arar kesin. Peki ağlarsam ne yapmalıyım :))
0
🌸rock n roll
(25.10.24)
Kadınsa hoşuna gider sanırım. Doğum günleri böyle kutlanıyor. Erkekse ayıp olmasın diye teşekkür edip gereksiz bulma ihtimali yüksek.
0
nawar
(25.10.24)
Çok sevdiğim ve 5 yıldır görüşmedik ironisi.
Biraz büyümeni öneririm.
0
pavlis
(25.10.24)
Story'de doğum günümün kutlanmasından hoşlanmıyorum. Acaba onun doğum günü olduğunda da benden story bekler mi diye çok geriliyorum. Mesajla ya da arayarak kutlama taraftarıyım.

Arkadaşın doğum gününü kutlayanları story sine koymaktan hoşlanan biriyse ya da kendisi de sık sık instagram dan başkalarının doğum gününü kutluyorsa mutlu olur.
0
kullanicadi
(26.10.24)
(13)

Kadının ilk adımı attığı ilişkiler

potasyum bebek
Kadının ilk adımı attığı ilişkiler hep mi bitmeye mahkum? Bu ilişkilerin erkeğin çabalamadığı, kadını hazırda gördüğü için devam etmemesi bir şehir efsanesi mi? Sizde veya çevrenizde en başta kadının adım attığı, çaba gösterdiği ve uzun süren herhangi bir ilişki oldu mu?
Kadının ilk adımı attığı ilişkiler hep mi bitmeye mahkum? Bu ilişkilerin erkeğin çabalamadığı, kadını hazırda gördüğü için devam etmemesi bir şehir efsanesi mi? Sizde veya çevrenizde en başta kadının adım attığı, çaba gösterdiği ve uzun süren herhangi bir ilişki oldu mu?
0
potasyum bebek
(25.10.24)
Çok yıllık eski ilişkim böyle başlamıştı. O beni sevip bana geldi. Ben de sevgisine karşılık verdim, onu sevdim. Aradan yıllar geçince o değişti. Bir şeyleri sorun edip, sebep gösterip ayrılmaya çalıştı. Sebep gösterdiği şeyleri büyük ölçüde çözdüm, yani onun için çabaladım. O pek çabalamadı, o yüzden de sonucu değiştirmedi. Çünkü problem o sebep gösterdiği şeyler değildi, onlar sadece bahaneydi. Sıkılmıştı, gitti.
0
gloomy
(25.10.24)
canim potasyumcum, bence ilk adimi kadinin atmasi kötü bir sey degil. hatta bu sekilde ilk adimi erkek atmali yhaaa diyen keko erkekleri de elemis olursun.
avci erkeklerin de agina düsme olasiligin azaliyor.

ama kiymet bilene atmak lazim adimlari. her seyi de bir taraf yapamaz. iki tarafin da caba harcamasi lazim yoksa bir taraf isteksiz demek oluyor zaten.

diger sorundan dolayi da kalbin kirilmis biraz diye düsünüyorum ama kendin olmaktan vazgecme. fakat senin degerini bilen insanlar icin ugras.

ben de hep ilk adimi atarim. hic bekleyemem. ya da karsidaki bir adim atmissa ben kosarim. iyi de oldugu oldu kötü de.
0
robert bosch
(25.10.24)
Yuvayı dişi kuş yapar. Nokta.
0
sekizdokuzon
(25.10.24)
Çok yıllık iki ilişkim böyle başlamıştı. Nasıl başladığı önemli değil. Nasıl devam ettiği önemli, ilişkinin kalitesi önemli.

Bir 'kolay elde edilen kadın' düşüncesi ortaya çıkıyorsa, ya adamda bir kalitesizlik vardır ya da kadında. Ya da ikisinde de.
0
Mirket
(25.10.24)
Bende veya çevremde en başta kadının adım attığı herhangi bir ilişki olmadı.
0
aloha snackbar 3
(25.10.24)
İlk adımı kimin attığı fark etmiyor ama peşinden koşmak ya da koşturmak hiç sağlıklı bir ilişkiye evrilmez.

Eski ilişkimde ilk adımı o atmıştı, ben koşmuştum.
0
gabe h coud
(25.10.24)
Erkeğin adım attığı hatta koştuğu ilişkiler hiç bitmiyor çünkü, değil mi? :D

En uzun ilişkimde kız arkadaşım ilk adımı atmıştı. Ondan sonra da adım atanlar oldu, onlar da benim adım attıklarımla aşağı yukarı aynı sürdü. El yükselteyim, kadının çabalamadığı ilişkiler bitmeye mahkum diyeyim ben de. :)
0
nawar
(25.10.24)
Bu, kimin adim attigina degil adim atilan kisinin karakterine gore degisir. Sirf kadin adim atiyor diye kadini cepte gormek veya tam tersi sadece erkek adim atmali kadin piremses kalmali diye gerim gerim gerilmek asagilik kompleksiyle alakali diye dusunuyorum. Boyleleri illaki hayatin bi yerinde hizlica fire veriyor, herhangi bir konuda kirmizi bayragi dalgalandiriyor.
0
mor oje
(25.10.24)
benim yakın çevremde 2 tane evlilik var böyle sevgililik kısımları dahil biri 10 yıllık biri de 7-8 yıllık yaklaşık. çok da geniş bir yakın çevrem yok zaten. aynı zamanda yakın çevremdeki en sağlam ilişkiler bunlar bence. bana da böylesi daha sağlıklı gibi geliyor aslında. erkeğine kadınına göre değişir tabi genellemelere uymayan da çoktur ama erkek ilk adımı üst üste rastgele 50 kişiye atabiliyor 1'iyle şansı yaver gidiyor ve ilişki başlıyor gibi bir durum var. kadın ise genelde gerçekten sevdiği, etkilendiği, iyi anlaştığı veya anlaşacağını düşündüğü kişiye ilk adımı atıyor. hem de bu şekilde önüne gelene yazan tipleri de elemiş olmuyor çünkü zaten öyle bir erkek olsaydı karşısındaki kadının ilk adımı atması gerekmezdi.

ama robert bosch'un dediği kısım önemli kıymet bilene atmak lazım adımları. yani futbolcuya, voleybolcuya, influencera, bi çeşit az ünlüye veya dümdüz bir clubber boya falan yandıysa gönlün o tarz tiplerin çoğu için ilk adımı kadının atması kolay skordan başka bir anlam ifade etmez. kadınların karşı cinsle ilişki konusunda ciddi bir avantajı var (insanları puanlamanın doğru olmadığını düşünsem de bir şey anlatmak için kullanıcam şimdi) 5-6/10'luk bir kadın bile 8-9/10'luk adamları çok çaba harcamadan tavlayabilir. bunun büyüsüne kapılıp gözü yükseklerde gezen çok kadın da oluyor ama bu tavlama sağlam temellere dayanmayan bir tavlamaysa (arada iyi bir arkadaşlık ilişkisi, gerçek bir elektrik vs. yoksa yani) genelde hüsranla sonuçlanır. erkek için de geçerli aynısı da erkekler zaten kendisinden çok üst ligde olan bir kadını bahsettiğim sağlam temeller (veya ciddi bir ekonomik güç) olmadan tavlayamıyor genellikle.
0
semaforo de medianoche
(25.10.24)
Bana ilk adımı, hatta 2 ve 3. adimlarida atan bir kadin ile 5 yıllık beraberliğimiz oldu. Elbette bu konunun iliskinin bitmesiyle hiç alakasi yok.
0
onheil
(25.10.24)
kadın çabaladığı ile kalıyor adam adam değilse, zorla zorla bir yere kadar kadın genelde sonunda tükeniyor ilişkiyi ayakta tutan olmaktan, erkeğinde işine geliyor
0
eja
(25.10.24)
Ben varım, ilk adımı eşim attı, beni o ısındırdı ilişkiye. 5 yıldır evli ve mutluyuz iyi ki hayatıma girmiş.
0
mirty
(26.10.24)
oldu. Fakat erkeğin bakış açısını iyi anlaman lazım (ki kadınlar bunu rahatlıkla yapabilir bence) gerçekten hoşlandı değer vermeye başladı mı, yoksa "hazır yürüyen var biraz sevişelim" mi dedi. İkinciyse biter.

"çaba gösterdiği"
bu sevmeyen adamı sevdirmeye çalışmaksa, olmaz o. Ama kadın flört başlattı, sonra karşılıklı devam ettiyse güzel işte.
0
nhk ni youkosu
(26.10.24)
(6)

Sorum insta profili herkese açık olanlara,

buluty
Sizi takip etmeyen, hiç tanımadığınız birisi, ortak 3 5 tanıdık var diyelim, storylerinize düzenli bakıyorsa, ama kalp mesaj ya da takip isteği göndermiyorsa, ne yapıyorsunuz?
Sizi takip etmeyen, hiç tanımadığınız birisi, ortak 3 5 tanıdık var diyelim, storylerinize düzenli bakıyorsa, ama kalp mesaj ya da takip isteği göndermiyorsa, ne yapıyorsunuz?
0
buluty
(24.10.24)
duz insan profiliyse bi sey yapmiyorum fake hesapsa engel
0
ala09
(24.10.24)
Çatlıyorum ulan acaba bu kim diye
0
olaylar olaylar
(24.10.24)
Düz insansa bişi yapmıyorum, diyeceği olan gelsin konuşsun. fake hesapsa hangi ex'imsin söyle bakalım diyorum.
0
Bruce
(24.10.24)
Hiçbir şey yapmıyorum. Zaten böyle biri varsa da fark edeceğimi sanmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(24.10.24)
banane ya

bir sürü var, umrumda bile değil. kalp atsa da umursamıyorum, dm atsa da.

not: erkek
0
baldan kaymak
(24.10.24)
Bir şey yapmıyorum. Dün insan ise düz insan işte. Yok değil de eski sevgilisi ile ilgili bir şey kovalayan takıntılı bir ruh hastası olsa bile bana ne? "XX'i tanıyor musun?/Nereden tanıyorsun?/İlişkiniz ne?" diye bıdı bıdı yaparsa basarım engeli.

Gerçi ben hikayeme kimler bakmış? Diye kontrol edip durmuyorum. Bazen bir iki kere bakıyorum. Bazen onu bile yapmayıp kontrol bile etmiyorum. Hikaye görmenin hiçbir anlamı yok. Önemli olan etkileşime girip girmemek.
0
nawar
(24.10.24)
(28)

10 defadan fazla izlediğiniz

Bir ben var benden şurada
Bir film var mı, birkaç film de olabilir.
Bir film var mı, birkaç film de olabilir.
0
Bir ben var benden şurada
(24.10.24)
12 Angry Men'i 20 defa da izlemiş olabilirim kaç kez izlediğimi bilmiyorum her izlediğimde ilk kez izlemiş gibi zevk alıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.10.24)
Back To The Future serisi. En çok de 1. ve 2. filmi seviyordum ama
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(24.10.24)
-Atla Gel Şaban
-Tokatçı
-Mavi Boncuk
-Titanik
-Kuzuların Sessizliği
-Rocky IV
0
yurtsuz john
(24.10.24)
the dark knight, gora olabilir.
belki birkaç kemal sunal filmi
0
jelly bear
(24.10.24)
Senede en az 2 kere Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin extended halini izlerim.
0
nawar
(24.10.24)
The Shawshank Redemption
0
pilot monitoring
(24.10.24)
Buz devri serisi
0
Mirket
(24.10.24)
Esaretin bedeli
Braveheart
0
etna
(24.10.24)
Çocukken vcd playerımızın olduğu dönemde okuldan eve gelip defalarca aynı filmleri izlerdim. Harry Potter ilk üç filmi, disney/pixar fimleri, shrek 1 ve 2, bruce almighty, first 50 dates ilk aklıma gelenler. Ha bi de pokemon ve digimon filmleri vardı :d bunları 20 kez de izlemişimdir. Sonraki dönemde izlediğim çok az filmi ikinci kez izledim. Mesela geçen hafta forrest gump'ı ikinci kez izledim netflixten ayrılmadan önce
0
nundu
(24.10.24)
bilumum yeşilçam filmlerini saymıyorum. 30 yaş ve üzeri olan hemen herkes izlemiştir çünkü,

daha yakın zamanlar için ise:

- yahşi batı
- hacıvat karagöz neden öldürüldü?
0
wilhelmwasmuss
(24.10.24)
kooperatif kemal
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.10.24)
Lord of the rings, Hobbit bir de Harry Potter
Rahat 10 kez izlemişimdir hepsini
0
kullanicadi
(24.10.24)
Heat

5 ten fazla izlediklerim de
The Godfather
True romance
A Perfect murder
Ahlat ağacı
Collateral
Kuzuların sessizligi
0
deer hunter
(24.10.24)
hababam sınıfı
tosun paşa

tv'de görürsem izlerim.
hiçbir zaman bir filmi tekrar tekrar izleyeyim diye oturup açmışlığım yok.
0
yetkili birine benzeyen abi
(24.10.24)
you've got mail <3
0
robert bosch
(24.10.24)
The Fall
Titanic
Closer
The Holiday
LOTR
Yerli de çilekli pasta
0
a perfect lie
(24.10.24)
kimse de blade runner dememis, 30'dan fazla kez izlemişimdir.
0
deckard
(24.10.24)
Pardon
Geleceğe dönüş 1 2 3
Big fish
0
duster
(24.10.24)
eski türk filmlerini saymayalım, onlar dışında LOTR var.
gerçi nasıl izlemişim bilmiyorum, filme dair bilmediğim bir sürü şey var. pek dikkatli değilmişim belli ki.

10 değil ama çok izlediğim ben-hur var bi de (eski versiyon)
0
biseysorcaktim
(24.10.24)
Matrix üçleme
Star Wars ilk 6 film
Yüzüklerin Efendisi üçleme
Hobbit üçleme
Terminator
0
kumandanim
(24.10.24)
Eski Türk filmleri dışında 10'dan fazla izlediğim film yoktur. Harry Potter 3-4 kere izlemişimdir. Heat 3-4 kere. James Bond serisini (Daniel Craig) 5-6 kere, Bourne serisini 3-4 kere izlemişimdir. Bunlar dışında birden fazla izlediğim çok nadir.

Dizilerden de Gilmore Girls, Dexter, Scrubs, Breaking Bad birden fazla izlediğim diziler.
0
gabe h coud
(24.10.24)
geleceğe dönüş serisi
terminator 2
0
abelardo
(24.10.24)
kemal sunal klasikleri dışında yok. ertem eğilmez, osman seden ve natuk baytan filmleri onlar da. bir de zeki metin filmlerinden 2-3 tanesi.
0
ya ben lan neyse
(24.10.24)
Ruhlar Bölgesi, the others, bugün aslında dündü, hawl un yürüyen şatosu. Sakinleşmek için hep aynı filmleri izlerim genelde
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(24.10.24)
Leon
Brian in hayatı (monty Python)
0
abuzer
(25.10.24)
soul kitchen'ı 4-5 kere izlemişimdir.
0
kullanıcı adı
(25.10.24)
lotr
alien
blade runner
interstellar
0
deartheodosia
(26.10.24)
-Geleceğe Dönüş serisi
-Harry Potter serisi
-Duvara Karşı
-Kader
0
mutekebbir
(26.10.24)
(5)

iş hukuku/remote çalışma talebi

krater
dostlar, romalılar, yurttaşlar8 yıldır çalışmakta olduğum şirkete, evlilik dolayısıyla küçük bir şehre taşınacağım için görevime remote olarak devam etmek istediğime dair bir talepte bulundum.Yaptığım talep için maalesef olumlu dönüş umudum az olduğu için, seçeneklerimi değerlendiriyorum.Remote çalı
dostlar, romalılar, yurttaşlar

8 yıldır çalışmakta olduğum şirkete, evlilik dolayısıyla küçük bir şehre taşınacağım için görevime remote olarak devam etmek istediğime dair bir talepte bulundum.

Yaptığım talep için maalesef olumlu dönüş umudum az olduğu için, seçeneklerimi değerlendiriyorum.

Remote çalışma talebimin reddi durumunda, istifa etmeksizin taşınıp sorumluluk ve görevlerimi o şehirde devam ettirerek kendimi remote ilan etmem durumunda başıma neler gelebilir?

Doneler şu şekilde:
* halihazırda ben dahil tüm muhasebe personeli yoğun günlerde ve bazen hafta sonları evden çalışabiliyor. bunun için teknolojik altyapı mevcut. Kağıt/evrak işlerimiz ise epey kısıtlı.
* halihazırda bir muhasebe yöneticisi 3
4 yıldır sağlık ve ulaşım gerekçeleriyle tamamen evden çalışıyor.
* işten çıkmam durumunda yerime yeni bir personel bulmalarının en az 6 ay sürebileceğini tahmin ediyorum. engelli statüsünde çalıştığım için yerime engelli bir çalışan bulmak isterlerse bu süre daha da uzayabilir ve işlerini aksatabilir.
* şirketi dava etmekle tehdit edebilirim. remote çalışmakta olan bir personele sunulan hakkın bana da sunulmadığı gibi bir gerekçe ile. şirketin hukuk biriminin personel davalarına zaman ve insan gücü ayirmamayi tercih edeceğini düşünüyorum.

sizce neler yapabilirim? saatlik ücret ile danışmanlık hizmeti veren iş hukuku avukatlarına mı danışmalıyım? kafam çok karışık ve gelecek belirsizliklerle dolu.
0
krater
(24.10.24)
geçerli bir bahane olmadığı için üç gün üst üste işe gitmediğiniz taktirde tazminatsız işten atılırsınız. kalanı için dava etseniz de haklı çıkacağınızı pek sanmam.
0
matilda
(24.10.24)
kendini remote ilan etme gibi bir hakkın yok. olması gerekeni yapmışsınız ama burada ikili ilişkileri devreye sokmak gerekli. şefiniz ya da sorumlunuz üst yönetimle görüşüp işi çözebilir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.10.24)
böyle bir dünya yok :)

başka bir çalışana sağlanan haklar size de sağlanmak zorunda değil.
yeni bir personel bulmak sanıldığı kadar zor değil, engelli kadrosunu da başka bir pozisyona kaydırırlar. ki açık kalması da 4-5 ay sorun değil, işkurda ilanın açık olması yeterli.
şirketin hukuk biriminin tercihi zaman ayırmamak değil, şirketin menfaatini düşünmektir.

ben sizin yerinizde olsam, 8 yıldır birlikte çalışıyoruz, en azından kıdem tazminatımı alarak ayrılayım vs.. konuşması yaparım.
0
benaslinda
(24.10.24)
Kadınsanız evlilik sebebiyle işten ayrılmanız durumunda kıdem tazminatınızı alabiliyorsunuz. Erkekseniz ya da asıl istediğiniz işten ayrılmamaksa, şirketin remote görevlendirmeyi kabul etmemesi durumunda yapabileceğiniz bir şey yok. Ben olsam tehdit etmek yerine uzlaşma yolu arardım, en azından karşılıklı olarak iş/eleman bulana kadar geçici bir süre remote devam etmek gibi
0
sanxis
(24.10.24)
@Matilda +1

İŞ KANUNU
...
İKİNCİ BÖLÜM
İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi
...
İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı
Madde 25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş
sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
...
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
...
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına
iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir
ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
0
nawar
(24.10.24)
(12)

Celal Şengör'ün ateistliği

parka
Şimdi bu abimiz delilsiz, ispatsız hiçbir şeyeinanmam diyor tamam güzel.Peki tanrının olmadığını nerden biliyor?Çünkü tanrının varlığını ispat edemediğimiz gibi, yokluğunu da ispat edemeyiz.En azından agnostik olması gerekmez mi?Genel fikrinizi değil de, Celal Şengör'ün düşüncesini merak ediyorum.
Şimdi bu abimiz delilsiz, ispatsız hiçbir şeye
inanmam diyor tamam güzel.
Peki tanrının olmadığını nerden biliyor?
Çünkü tanrının varlığını ispat edemediğimiz gibi, yokluğunu da ispat edemeyiz.
En azından agnostik olması gerekmez mi?
Genel fikrinizi değil de, Celal Şengör'ün düşüncesini merak ediyorum.
0
parka
(24.10.24)
Bro bir şeyin olmadığını ispat etmeye çalışmak kerizliktir, çünkü yoktur, Celal Şengör de keriz olmadığı için böyle bir ispatlama zorunluluğu hissetmiyordur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.10.24)
Bizim fikrimizi merak etmiyorsan gidip adama sorsana karşim, biz ne bilelim adamın düşüncesini.
0
Bruce
(24.10.24)
İspat dediğiniz şey elle tutulur gözle görülür bir olay olmadığı için bilimsel verilerin güçlü yanında duruyordur, mantıken olmadığına daha yakın hissediyordur.
0
olaylar olaylar
(24.10.24)
Şimdi üstat üstü boş bir masa düşünelim, Celal Şengör diyor ki bu masada bardak yok; sen diyorsun ki masada bardak var. Şimdi Celal Şengör mü masada bardak olmadığını ispatlamak zorunda yoksa sen mi boş masada bardak olduğunu ispatlamak zorundasın? Celal Şengör ve diğer ateistler masada bardak yok diyor, kim masada bardak olduğunu düşünüyorsa o ispatlamak zorunda. Bilal'e anlatır gibi anlattım.
0
Bir ben var benden şurada
(24.10.24)
mantık101
0
anna sun
(24.10.24)
Bruce +1
0
thracia
(24.10.24)
Bir video görmüştüm "sanatlı kalem" seviyesine aynı şekilde cevap veren. Kalemi yerw bırakıp "tanrı varsa kalemi yere düşmeden durdursun" diyorsu. Kalem düşüyordu tabii ki. Al sana aynı seviyede bilimsel veri.

Tanrı gibi bir olgunun "yokluğunu" değil, "varlığını" kanıtlaman gerekir. Kaldı ki varlığını bugün kanıtlayamıyor olman yarın kanıtlayamayacağın anlamına gelmez. Kanıtlayabildiğin şeyler ise artık kanıtlanmıştır. Kıvırmanın lüzumu yok.

500 sene önce mikroorganizmayı kanıtlayamıyordun. İnsanlar hastalıklar için binbir komik sebep arıyordu. 1000 sene önce levha tektoniğini kanıtlayamıyordun. İnsanlar yanardağ patlamaları ve depremler için binbir komik sebep arıyordu. Şu an "tanrı yoksa insan yarat" gibi sözde zekice laf sokmalar da bundan 500 sene sonra teknoloji ilerleyince aynı şekilde komik iddialar olarak anlatılacak.

Şu ana kadarki veriler bir tanrı ya da tarikat sloganı gibi kusursuz evren vb. olduğuna dair yeterli kanıt sunamıyor. Şu halde inançsızlığın ağır basması normal. Ben ateist değil, agnostiğim bu arada.
0
nawar
(24.10.24)
senin odanda bir öcü olmadığını ispat etsene nasıl edeceksin merak ediyorum
bir şey yoksa yoktur. var olduğunu ispat edemiyorsan o yoktur. bu kadar basit.
inanmak istiyorsanız inanın ama yok işte. bunu mantık zeminine oturtmaya çalışmayın.
0
abelardo
(24.10.24)
birinin bir ist olması lazım değil. bir terim altına girmekte gerekmiyor. @kaleci saçlı yırtıcı forvet +1
0
mikahakkinen
(24.10.24)
Bence Celal Şengör inanmak istemeyişine dayanak buluyor sadece, inanırsa sorumluluk alacak, ona göre değişimler yaşaması gerekecek, bunları istemediği için inanmamayı tercih ediyor ama bu dediklerimi delikanlı gibi dümdüz söylemeye yüreği olmadığından ispatsız delilsiz bir şeye inanmam kafasında geziyor. Tek olayı inanmak istememesi onun.

Tanrının varlığı ispat edilmiyorsa yokluğu da ispat edilemez. Yokluğu ispat edilemiyorsa varlığı ispat edilmiş sayılamaz. Dolayısıyla evet, agnostik olması gerekirdi, bilinemezciyim diyerek gezmesi gerekirdi. İnanmıyorumcu olmasının tek sebebi tepkiselliği.
0
muhayyer divan
(24.10.24)
Bence dini inancı olanlar inanmak isteyişlerine bahaneler buluyor sadece, çünkü sorgularsa sorumluluk alacak, ona göre değişimler yaşaması gerekecek, bunları istemediği için dümdüz inanmayı tercih ediyor ama bu dediklerimi delikanlı gibi dümdüz söylemeye yüreği olmadığından ispatsız delilsiz ben istediğime inanırım, bu benim inancım kafasında geziyor. Tek olayı inanmak istemesi onların.

Tanrının varlığı ispat edilmiyorsa yokluğu da ispat edilemez. Yokluğu ispat edilemiyorsa varlığı ispat edilmiş sayılamaz. Dolayısıyla evet, aslında tüm inanların agnostik olması gerekirdi, bilinemezciyim diyerek gezmesi gerekirdi. Dini inancın olmasının tek sebebi böyle bir kültürün içine doğmuş olması ve sorgulamaktan korkması. Yoksa hangi coğrafyada doğduğuna göre müslüman, hristiyan, budist ya da pagan olabilirdi.
0
thracia
(24.10.24)
mail atabilirsin kendisine. bana cevap vermisti.
0
antikadimag
(25.10.24)
(6)

yapay zekaya sunun tüm lıstesını yap dedıgımde neden tamamını listelemiyor?

Zetnikov
ornegın dıyorum kı emır kıpınde duzensız fıılerın tumunu lıstelenormalde 300 tane varsa bana 60 tanesını lıstelıyorbır komut var mı bunun ıcın nasıl ıkna edebılırım
ornegın dıyorum kı emır kıpınde duzensız fıılerın tumunu lıstele

normalde 300 tane varsa bana 60 tanesını lıstelıyor

bır komut var mı bunun ıcın nasıl ıkna edebılırım
0
Zetnikov
(23.10.24)
Ben program yazdırırken excel veya verdiğim bir tablodaki değerleri aktarmasını istediğimde her seferinde 3-5tanesini yazıp bırakıyordu. Her seferinde özellikle tamamını aktar diye belirtmem gerekiyor, ilk komutta söylersem gene sallamıyor.

Ben olsam öncelikle başka var mı, bu kadar mı, tamamını excel'e atar mısın vs diye sorardım
0
kimlanbu
(23.10.24)
baska
0
buenosdias
(23.10.24)
Komutlari Turkce yerine İngilizce vermeyi deneyebilirsin
0
nosmoke
(23.10.24)
fazla token harcamak istememesinden olabilir. cevabı parçalar halinde almaya çalış.
0
razzraziel
(23.10.24)
Çünkü ChatGPT gibi programlar dil programları. Person of Interest'teki machine değil. Amaçları ellerindeki veri tabanından dq faydalanarak olabildiğince gerçekçi bir şekilde insanla konuşuyor hissi yaratmak. Nihai doğruları vermek ya da araştırma yapmak değil. Mail yazdırabilirsiniz ama test çözdüremezsiniz.
0
nawar
(24.10.24)
@nawar, fena sallamissin kardes. test cozdurmenin kralini yaparsin.
0
buenosdias
(25.10.24)
(12)

Eşcinsel futbolcu

sanguine
Türkiye'de geçmişten günümüze, açık ya da closeted eşcinsel bir futbolcu oldu mu hiç. Futbolla hiç alakam olmadığı için bilmiyorum. Ya da hiç bu yönde dedikodulaei çıkan futbolcular. Merakimdan soruyorum, diğer alanlarda (müzisyen vb) genelde üstü kapalı da olsa biliniyor.
Türkiye'de geçmişten günümüze, açık ya da closeted eşcinsel bir futbolcu oldu mu hiç. Futbolla hiç alakam olmadığı için bilmiyorum. Ya da hiç bu yönde dedikodulaei çıkan futbolcular. Merakimdan soruyorum, diğer alanlarda (müzisyen vb) genelde üstü kapalı da olsa biliniyor.
0
sanguine
(23.10.24)
Hocam böyle bir şey açıklanabilir mi sence Avrupa'da bile benim bildiğim 2 kişi açıkladı onların da futbol hayatı bitti, biri daha sonra yetişkin film oyuncusu oldu galiba ama karıştırıyor da olabilirim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.10.24)
gökhan çıra - selin ciğerci'yi biliyorum en fazla.
0
janderzel zartanyan
(23.10.24)
Elbette var. Bir dönem Fenerbahçe'de oynamış bir futbolcuyla birlikte olan eşcinsel arkadaşım var. Bu arada bu futbolcu aynı zamanda evli. Dolayısıyla bilmiyor oluşumuz var olmadığı anlamına gelmiyor.
0
thracia
(23.10.24)
Kapalı olabilir ama açık bir şekilde hiç duyulmadı. Tribünlerdeki sloganların yaratıcılığıdan, soyunma odasına kadar her şeyi sıkıntı olurdu. Futbol erkek sporu olarak bilinir ve fanatiktir. Cinsel tercihi farklı olanlar için tam bir cehennem bence. Açık olsaydı herkes bilirdi.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(23.10.24)
Türkiye'de yok. Avrupa'da var, aktif olarak oynayan da var. Ha ama futbol tabiki bu tarz şeylere açık olmayan bir spor. Misal zaniolo kardesimiz kitap okumam film varken ya diyen biri. Zannetmiyorum ki kendisi openminded olsun.
0
logisticsmanager
(23.10.24)
Yemin edebilirim ama ispatlayamam: Kerem Akturkoglu
0
freedonia
(23.10.24)
Kerem‘le okan buruk un arasinda bir seyler var gibi geliyor bana da. Okan karisindan bosandi ve kerem in de hic public sevgilisi yok.

Okanin kurdugu 2022/23 sezonu takimi da türk futbolunun birlikte görüp görebilecegi en seksi futbolculardan olusuyor resmen

@logistic, zaniolo film de izlemiyorum demisti o röportajda ve en son izledigi dizi prison breakmis djdkfk
0
robert bosch
(23.10.24)
bence kesin çoktur biz bilmiyoruzdur. kahvede takılan dayılar arasında bile ortaya düşecek kadar çekim oluyorsa beraber spor kapan kaslı gençler arasında olmaması imkansız.

burada 20 kişi saymışlar www.out.com
0
titanyum22
(23.10.24)
dunyanin yuzde kaci escinsel egilimli ise, spor, politika, muzik cart curt bunlarin hepsindeki oran aynidir.

google'a sordum , erkeklerin %5i civari diyor.
superlig'de 19 takim var, yedeklerle berabe 25'er oyuncu desek 475 adam yapar.

yani 20-25 arasi "egilimli" olabilir. aktiftir, pasiftir, bisexdir, taocudur, mazosisttir, kim nedir orasinin bilemem.
0
cooperr
(24.10.24)
Beşiktaş'ta Guti, Galatasaray'da Milan Baros vardı. Günün sonunda "Tarkan gay olduğunu açıklasaydı..." yoluna gidiyor ama biseksüel ve gayler var. Sadece açıklayınca başına gelenler yüzünden gizli kalıyorlar. +1

Halil İbrahim Dinçdağ örneği var Türkiye'de.
0
nawar
(24.10.24)
Hidetoshi Nakata eşcinsel olduğunu açıklamıştı diye okumuştum.
0
burka
(24.10.24)
Kerem Akturkoglu +1

Gay arkadasim soylemisti, onlar birbirini taniyormus Ezel'deki gibi:) Yuruyus, konusma, durus, hal ve hareketlerden www.youtube.com
0
speedy
(24.10.24)
(8)

İşten Çıkarma Gerekçelenmek Zorunda mıdır?

pantepember
Selamlar,İşveren bir çalışanı, ihbar ve kıdem tazminatını ödeyerek işten çıkarma hakkına "her koşulda" sahip midir?Yoksa çalışan işten çıkarmaya itiraz ederse, işveren işten çıkarmayı gerekçelendirmek ve kanıtlamak zorunda mıdır? Bunu yapmazsa daha fazla (4-8 aylık maaş tutarında) tazminat ödemek zo
Selamlar,

İşveren bir çalışanı, ihbar ve kıdem tazminatını ödeyerek işten çıkarma hakkına "her koşulda" sahip midir?
Yoksa çalışan işten çıkarmaya itiraz ederse, işveren işten çıkarmayı gerekçelendirmek ve kanıtlamak zorunda mıdır? Bunu yapmazsa daha fazla (4-8 aylık maaş tutarında) tazminat ödemek zorunda mıdır?

Bir arkadaşımın arkadaşı olan HR uzmanı durumun son söylediğim gibi olduğunu, yani itiraz edebileceğimi ve gerekçe gösterilmezse ekstra tazminat için anlaşma teklif edebileceğimi söyledi.

Doğru mudur? Bir avukata danışmamı önerir misiniz (masraf yapmaya değer mi)?

Şu avukatlık sitesinde konu anlatılmış:
www.tahanci.av.tr

Teşekkürler.
0
pantepember
(23.10.24)
Arkadaşın haklı.
Avukat bul bu konularda tecrübeli, davaya gitmeden arabulucuk aşamasında tazminatların üstüne 5 maaştan kapıyı açıp işvereni sıkıştırsın. 3 maaştan aşağı düşmesin.
0
Bruce
(23.10.24)
dediğiniz iş garantisi olan yerlerde yani en az 30 ve üstü çalışanı olan yerlerde geçerli. ayrıca işveren onu kabul etmez büyük ihtimalle, arkadaşınız işten çıkartıldıktan sonra işe iade davası açmak için arabulucuya başvurur, şirket isterse araulucuda anlaşır 2-4 maaş verir, anlaşmak istemezse sava sürecini bekler. ben özellikle şu dönemde kimsenin aa öyle mi, o zaman biz sana 4 maaş verelim hadi diyeceğini sanmıyorum. uzun uğraş sonucu alabilir.
0
benaslinda
(23.10.24)
Sitede çalışan iki görevliyi zıkarırken muhasebeci bir gerekçeye ihtiyaç duymadı. Keyfi çıkarma denilebilecek bir kod girdi ve çıkardık.
Ayrıca, keyfi çıkarma olmasaydı, patnohlar pükümetleri öyle bir sıkıştırırdı ki işçi de keyfi istifa edemezdi.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(23.10.24)
Ekstra tazminat adında bir şey yok. İşe iade davası var. İşe iade davasını kazanırsanız çalışmadığınız döneme ait 4 aya kadar maaşı alıyorsunuz. Bir de bunlara ek olarak şu var. İşveren sizi istemediği için sizden kurtulmak için bedelini sorar siz de o bedeli söyleyip ondan "haraç" alıp işe dönmeme kartını kullanırsınız. Haksız şekilde işten çıkarıldıysanız tabii ki işe iade davası hakkınız. Sonuna kadar kullanın.


İŞ KANUNU
...
İKİNCİ BÖLÜM
İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi
...
Feshin geçerli sebebe dayandırılması

Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/2 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.

Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.

Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:

a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.[6]

d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.

e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.

f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.

İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.


Sözleşmenin feshinde usul

Madde 19 - İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.


Fesih bildirimine itiraz ve usulü

Madde 20 – (Değişik birinci fıkra: 12/10/2017-7036/11 md.) İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

(Değişik üçüncü fıkra: 12/10/2017-7036/11 md.) Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.

(İptal dördüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 19/10/2005 tarihli ve E.:2003/66, K.:2005/72 sayılı Kararı ile.)
0
nawar
(23.10.24)
Tesekkurler cevaplar için.
Peki isyeri 30 kisinin altındaysa ne olur? Bu durumda kesinlikle boyle bir hak yok mu?
0
🌸pantepember
(23.10.24)
04 kodu ile çıkartılmışsa yani işten çıkarma bildirim formunda 04 yazıyorsa haksız fesih demektir.
Arabulucuya gidersin ve anlaşırsanız kıdem ve ihbar tazminatını verir. Kullanılmamış iznin varsa onu da vermek zorunda.
Eğer arabulucuda anlaşamazsanız yada anlaşmayı tercih etmezseniz mahkemeye gidip 4 maaş daha fazla alma hakkına sahipsin. (haksız fesih olduğu için kesinlikle kazanırsın.)

ancak arabulucuda anlaşmazsanız herhangi bir para alamazsınız, mahkeme bitince arabulucuda anlaşmadığınız rakam ve 4 maaş daha alırsınız. Mahkeme ne kadar sürer, o sürede enflasyon ne olur bilemeyiz. örneğin 1 sene sürerse mahkeme, arabulucuda alacağın paranın faiz gelirinden de vazgeçmiş oluyorsun. Bunları da düşünmek lazım.

arabulucuda anlaşırsanız mahkemeye gitme hakkınızı kaybetmiş olursunuz. (Zaten onu belirten bir belge imzalamak zorunda kalırsınız.)

size tavsiyem arabulucuya gitmeden arabuluculuk konusunda tecrübeli bir avukatla anlaşın. Zaten arabulucuda anlaşırsanız avukatlık ücretini de işten çıkaran işyeri öder sizin bir kaybınız olmaz.
0
tembel fil
(23.10.24)
Sanirim sorum eksik oldugu icin yanlis anlasilmisim.

Isveren tum tazminatlarimi (sanirim yaklasik birer aylik ihbar ve kidem) veriyor, ama is bulmakta bir sure zorlanacagimi dusunuyorum. Bu nedenle acaba isten cikarilmaya itiraz edersem biraz daha tazminat alabilir miyim diye merak ediyorum.
0
🌸pantepember
(23.10.24)
1 kıdem ve 1 ihbar dediğinize göre 1.5 yıldan az çalışıyorsunuz.
Anladığım kadarı ile işyeri 30'dan az kişi çalıştırıyor.
Anladığım kadarı ile işveren çalıştığınız süre yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş.
Anladığım kadarı ile işveren çıkışınızda yasal yükümlülüklerini yerine getirecek.
Anladığım kadarıyla ikale yapılacak derecede üst pozisyonda değilsiniz/ ya da ikale gerektirecek bir sorun yaşamadınız.
Eğer bu yazdıklarım doğruysa elbette işe iade davası açmaya hakkınız var fakat bir yere varacağını da sanmıyorum.
Nasıl istifa etmeniz bir haksa, istifanız durumunda işveren ihbar süreci ile korunuyorsa, istifanız durumunda kıdeminiz yanıyorsa, işçi de aynı mantıkla çıkarılmaya karşı ihbar ve kıdem tazminatı ile korunuyor ve bunları karşıladığı sürece işverenin de işten çıkarma ve kişi ile çalışmamaya hakkı var.
0
denizgonen
(23.10.24)
(16)

Son secimlerde oy vermeye gidenler enayi hissediyo musunuz?

lapaz
İyi ki gitmemisim.
İyi ki gitmemisim.
0
lapaz
(22.10.24)
Oy kullanmayan kıt kafalılar yüzünden seçimi kaybetmiş olabileceğimizi düşünüp biraz üzülüyorum sadece.
0
Bir ben var benden şurada
(22.10.24)
Tavşan dağa küsmüş, dağdaki kötü gidişattan, o dağda yaşadığını unutup kendine pay çıkarmış.
0
Mirket
(22.10.24)
bir ben var benden şurada +1

oy vermek asla enayilik olmaz, vatandaşlık görevidir.
0
blatta hiberna
(22.10.24)
Blatta +1
0
jülsezar
(22.10.24)
Yaş itibariyle ilk oy verdiğim seçim Ekmeleddin'di. Ondan bile pişman olmadıysam diğerlerinden hiç olmam ki tüm seçimlerde oy kullandım. İnce'ye de Kılışdar'a da oy verdim, şu an ikisini de desteklemiyorum ama o tarihlerde doğru olan eylem onlara oy vermekti. Oy verebilecek durumda olup oy vermesem çok pişman olurdum ama. Oy vermeye gitmeyip, verenlere enayi diyecek biri olsam daha da üzülürdüm
0
nundu
(22.10.24)
Bence anlamadığınız husus şu, ülkede büyük ve köklü değişimler yaşanıyor. Uzun süredir yaşanıyor ve bu artık öyle bir noktaya ilerliyor ki ülkenin kültürel ekosistemi değişiyor. Haliyle çölde yaşıyorsanız orada ağaçlarda yayılan mantar hastalıklarına nasıl çare bulacağınızı konuşmazsınız. Yaşadığınız yer eskiden orman olup sonradan çölleştiyse bile bunu konuşmazsınız çünkü ortada ağaç falan kalmamıştır, sizin derdiniz alakasızlaşmıştır. Orada artık çöl fırtınalarına nasıl önlem alacağınızı falan konuşursunuz.

Oy vermemeye devam ettikçe bundan daha çok şaşıracağınız şeyler duymaya da devam edeceksiniz. Oy verenlerin taleplerine göre şekilleniyor bu politikalar, oy getirdiği için partiler bunlara yöneliyor. Ama bu durumda omurgasız oluyorlar, ama şöyle oluyorlar ama böyle oluyorlar. Neticede bir şey oluyorlar, önemli değil. Umursayan yok. Ama sonuçta değişen sizin hayatınız oluyor.
0
akhenaten
(22.10.24)
Oy kullandığım için değil de maalesef chp’ye verdiğim için çok üzgünüm. Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için.
0
megalomaniac
(22.10.24)
@Bir ben var benden şurada +6728062

RTE: 26.086.102 oy
KK: 23.873.749 oy
Fark: 2.212.353 oy

Sandığa gitmeyen seçmen: 6.728.062 kişi
Gerçersiz oy (protesto da içerir): 1.020.749 oy

S.Oğan: 2.796.613 oy
M.İnce: 216.470 oy

İnsanlar değişim isteseydi sandıktan değişim çıkardı. 36.847.996 kişi KK'nın cumhurbaşkanı olmasını istemedi. Mevcut durumdan daha kötü olacağını düşünerek oy verdi ya da sandığa gitmedi. Ben sistemden rahatsız olduğumu belirtir şekilde sandığa gidip oyumu verdim. Enayi gibi hissetmiyorum.
0
nawar
(22.10.24)
Kendini gerçekleştiren kehanet: www.psikoterapi.pro:~:text=Kendini%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftiren%20kehanet%20kavram%C4%B1%20g%C3%BCnl%C3%BCk,davran%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20de%C4%9Fi%C5%9Ftirme%20g%C3%BCc%C3%BC%20olarak%20tan%C4%B1mlan%C4%B1r.
0
bu ne bilimsizlik
(22.10.24)
kazananlar enayi hissetmeli, teröristler ülkeyi ele geçirmesin diye ve anca akp ülkeyi kurtarır diye düşünerek onlara oy verdiler. Tam tersi olduğunu gördüler(?). İkinci olarak da Sinan Oğan'a verenler enayi gibi hissedebilir.

Muhalefete verenler ülkenin kötüye gittiğini/gideceğini biliyordu ve farklı bi durum yok. Ha muhalefet partileri de hükümetle anlaşmış gibi duruyor pek bir karşıtlıkları yok o açıdan enayi gibi hissediyorum ben.

Ek olarak, bence oy vermeyenlere yüklenmenin anlamı yok. %87 katılım olan bir seçim zaten aşırı katılınmış bir seçimdir. Öyle herkesin gittiği seçim çok zor, gerçekçi değil.
0
nhk ni youkosu
(22.10.24)
şu hayatta yönetimle ilgili söz sahibi olmak için tek hakkımız var, o da oy vermek. elimizden gelen başka hiçbir şey yok. bu sebeple, oy verdiğim için kendimi hiçbir zaman enayi gibi hissetmedim. bilakis, elimden geleni yaptım diye hissettim.
0
inawen
(23.10.24)
hayır. en azından hesap soruyor, halkı örgütlemeye çalıştı. sesi çıkan tek adam. öte yandan gitmeyene de bir söz söyleyemem kendi adıma. ana muhalefet cexap'ın da ne olduğu ortada. ülkedeki en büyük skandala ses çıkaran yok, yasa tasarısı da reddedilmiş. zahmet olmuş yalandan vermişler.

tavşan dağa sürtmüs, dağı şey yaptım demiş +1. ülke(lerdeki) paranın çok zengin bir avuç insanların elinde toplandığı çağda böcekten farkımız ve yetkimiz yok. alınan kararlara karşı olacak, halkı savunacak bir muhalefet de yok. o yüzden bak keyfine evinde.
0
sarahkerrigan
(23.10.24)
Sonuçlar belli olur olmaz atom fiziğine de profesörlüğe de lanet ettim. Karşı cephenin 'koyun sürüsü' olarak gördüğüm fertlerinden farkım yokmuş. Eklemettin mi nedir, o adama bile oy verdim. Bir daha tövbe. Dayatılan adaya oy moy vermem.
0
auroraaurora
(23.10.24)
siyasetten hala medet umanlar bana enayi gibi geliyorlar evet.
0
abelardo
(23.10.24)
Yalnızca oy vermek çözüm için yeterli olmayabilir, bunu kabul ederim, ama "oy vermedin de ne yaptın onun yerine?" diye sorarlar.

Ben, oy vermemiş olsam, keşke verseydim derdim.
0
burfak
(23.10.24)
iyi ki gitmemişim +1
bu ülkede muhalefet yok, iktidarı başta tutmak için muhalif taklidi yapanlar var
bıktım hepsinden
0
titanyum22
(23.10.24)
(18)

MHP'liler ne diyor?

parka
Bahçeli'nin son açıklamalarına?
Bahçeli'nin son açıklamalarına?
0
parka
(22.10.24)
Fanatizm ve cehalet sorgulama yeteneğinin önündedir. Bahçeli bir gün çıkıp "Tayyip bey ile birlikte sizi 23 yıldır kandırıyoruz", dese oylarında en fazla yüzde 1 kayıp olur.
0
HellKeePer
(22.10.24)
o sırada en ortalama mhpli: mafya olayım, çakarlı araçla ihale kovalayım, çakıcının uyuşturucusunu satayım.

elemanın tabanı çok iyi.
düne kadar fetullahçı dediğin erdoğanla yan yanasın sorusuna "milli beka için" deyip sıyrılıyor.
düne kadar barış süreci hani ihanet süreciydi sorusuna "milli beka için" deyip sıyrılıyor.

yine "beka için" dese kimse bir şey demez. beka dediği beka şurada bahsedilen çiftlik: siir.gen.tr

az buçuk gündemi takip eden biri varsa bu olayın dönüp dolaşıp chp'ye patlayacağını bilir. :D
0
patronaj1
(22.10.24)
biraz akli basinda mhp'liler zaten coktan yol verdi mhp'ye.
hala mhp'li kalan bir kisi tanisan zaten bu soruyu sormazdin :)
0
bay b
(22.10.24)
Nasıl realize edecekler çok merak ediyorum.
0
🌸parka
(22.10.24)
Tam olarak şöyle bir tepki bekliyorum
www.facebook.com

MHP'de lider sorgulanmaz, biat edilir.
Hareketin lideri, vardır bir bildiği der geçerler.
0
yetkili birine benzeyen abi
(22.10.24)
Oyları artacaktır, siyaset sandığınız gibi duyguyla yapılan bir iş değil aksine çıkara dayalıdır
0
olaylar olaylar
(22.10.24)
MHP'nin mevcut tabanı da AKP tabanı gibi az iq'lu ve "Başkurt bi plan yapıyordur" kafasındaki insanlardan oluşuyor, o nedenle bi tepki vereceklerini düşünmüyorum ortam tam Meral Mommy'ye yarardı ama o da zamansız gitti.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
100 yıldır olduğu gibi "vardır bir bildiği" diyor ne diyecek:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(22.10.24)
Seçime kadar MHP'den uzaklaşıp, seçim günü bir arkadaşından duyduğu "Devlet Bey'in bir bildiği vardır" lafıyla MHP'ye oy veren ciddi eğitimi olan yaşlı başlı tipler var. Bunlar bir kısmı.

Diğeri de bir gruba ait olmak isteyen, kendini buna göre tanımlamış insanlar, ne yapılırsa yapılsın savunmak zorunda ve bunu yaparken içten içe kötü hissetmez.

Bir de çıkarcılar var, ihale kovalayan vs. Onlar CHP iktidara gelsin en azılı CHP'li olur. TİP gelsin, TİP'çi olur.
0
gabe h coud
(22.10.24)
@HellKeeper +1000000
0
WithWorth
(22.10.24)
@hell, masaya bırakmış +7777
0
abuzer
(22.10.24)
Ne dicek atıl kurt diyor. Vallahi ülkücülerin şu geldiği hal tüm siyasi görüşler arasında en rezil hal. Adamların en çok oy alabilecekleri dönem yerlerde sürülüyorlar.
0
mikahakkinen
(22.10.24)
siyaset koyunları gütme işidir. lider ne derse onlarda hülooğğ diye koşacak peşinden.
mhpnin türklük, milliyetçilik gibi bir derdi yok ki. mhp bildiğin ümmetçidir. milliyetçi kısmı tamamen maskeleme işidir.
yarın çıkıp apo hapiste her gün namaz kılıyor dua ediyor deyip yanınada ümmet için dışarıda olması gerekli deyip araya katil israil, gazzeli kardeşlerimizi sıkıştırdımı işlem tamamdır.
0
my fault
(22.10.24)
2015 öncesi Bahçeli mitinglerde erdogan'a nerdeyse ana arat kufrediyordu:)

Sonra ittifak doğunca mhp'liler "erdogan Bahçeli ile ortak olunca milliyetçi cepheye kaydı doğru yolu buldu; açılım macilim pkk yanlislarindan döndü "

Bu memleket ne yazık ki böyle. Şimdi de birileri gelip, duyurudaki bu yorumlari, kitleyi kucumseyici mesajları referans alıp "yaa işte bak kucumsuyorsunuz kucumsuyorsunuz daha çok seçim kaybedersiniz"

Memleket kaybediyor bunlar hala içten içe seviniyorlar. Bu guruhun özeti budur.
0
makbur
(22.10.24)
%10'u falan "bu kadarı da yeter" demiştir. Kalanların yarısı başbuğlarının bir bildiğinin olduğunu düşünüyordur, diğer yarısı da MHP'ye tepki olarak AKP'ye oy verir.
0
nawar
(22.10.24)
Gördüğüm kadarıyla devletin menfaatleri gereği ya da son çağrı filan gibi diyor kanaat önderleri. Onlar da aynı şeyleri tekrarlayacaktır.
0
osssy
(22.10.24)
Çok TV'ye bakmıyorum ama sanki yeterince haberini vermediler.
0
🌸parka
(23.10.24)
0
Mirket
(23.10.24)
(8)

hayatimin 6. sezonundaki insan sirkulasyonu

ala09
selam arklarbu red flag olayini arkadas/flort cevresinde nasil ayarlayacagimi bazen kaciriyorum. cok musamahli davradigim da oluyor kucuk bir seyden hayatimdan cikardigim da. bazen fazla hassas davranip davranmadigimu secemiyorum. herkesin kusuru var elbette ama isin sonu kimsesizlige dogru kayacak
selam arklar

bu red flag olayini arkadas/flort cevresinde nasil ayarlayacagimi bazen kaciriyorum. cok musamahli davradigim da oluyor kucuk bir seyden hayatimdan cikardigim da. bazen fazla hassas davranip davranmadigimu secemiyorum. herkesin kusuru var elbette ama isin sonu kimsesizlige dogru kayacak gibi duruyor. yeni tanidigim birinin agir irkciligina sahit oluyorum da bir olay her seyi bitiriyor sanki. arapcadan bahsedince laik atak geciriyor(o=ezanlar turkce okunsun fan club, ben=ezan ne mw kapatilsin) zihniyet var ama faaliyette yok(e ne olsun). bazen ozel hayatindaki iliskilerinden dolayi da mesafe koydugum oluyor, kendine saygisi olmadigini gorunce elimi etegimu cekiyorum. ne olacak simdi? boyle seylerden insan temizligi cok mu ince? "yeterince solcu degil" bakisi hayatima hakimiyet kurunca magarama mi donmus oluyorum?

help
0
ala09
(22.10.24)
Flört konusu başka, arkadaş başka. Flört etmek, flört edecek insan bulmak çok kolay. Burada red flag aktif çalışsın derim.

Arkadaş konusunda red flag değil de filtre çalışıyor. Aradığım özellikler filtreden geçiyorsa, varsa geri kalanlar ile yola devam edilebiliyor ve kendime de aslında ne kadar liberal, fikirlere saygı duyan biri olduğum hissi yükleniyor, yüklenmese de bu şekilde orta yolu bulabiliyorum. Uzlaşı olmazsa arkadaşsız kalırsın. Benim için samimiyet, güven, verdiği sözü tutan, arkadaşlığa değer veren insan olması önemli. Kendi görüşünü bana empoze etmeye çalışmıyorsa, dindar olabilir, spor sevmiyor olabilir, aşı karşıtı olabilir, apolitik olabilir, conspiracy teorilerine inanabilir.
0
gabe h coud
(22.10.24)
İnsanın hayatında en azından 1 tane arkadaşı olmalı. Arkadaş çok önemli. Benim çok yakın bir arkadaşım var hatta artık kardeş gibiyiz onunla, iş yerinde tanıştık. Benzer yönlerimiz olsa da çok alakasız yönlerimiz de var. Ben bu bana uygun değil deyip, arkadaşlık kurmasaydım böyle bir insanın hayatımda olmasını engellemiş olurdum ve bu benim için şanssızlık olurdu.

Hemen hemen her gün telefonla konuşuyoruz, konuşamazsak mesajlaşıyoruz. Geçen gün telefonumu başka odada bırakmışım , o da beni aramış acmayinca ben, çok korkmuş. "Evine geliyordum neredeyse" dedi. Çok önemli bir şey benim için bu. Aynı şekilde ben de haber alamasam onun evine giderim.

Mutluluğumuzda, hüznümüzde hep birbirimizin yanindayız. O yüzden insanlarla arkadaşlık kur. Herkesin kusuru vardır tabi çok ciddi kötüyse zaten uzak dur.

Flört konusunda biraz daha seçici olmalısın tabii.
0
rock n roll
(22.10.24)
Bahsettiğiniz filtreler ince falan değil, gayet normal buldum. elbette kimseyle %100 aynı fikirde olacağız, hayata aynı pencereden bakacağız diye bir kural yok. Bu mümkün de değil zaten. Ancak ilişkinin yürümesi için belirli temel noktalarda anlaşabiliyor olmak gerekiyor. Zaten bu temel noktaları oluşturan şey de hayatı nasıl algıladığı, özetle zihniyet.

Siyasi görüş, din kavramına bakış, insan ilişkilerindeki tavır vs gibi temel direklerde anlaşılamıyorsa bunların üzerine inşa edilen ilişkinin de maalesef yürüme olasılığı pek yok.

Arkadaşlık ilişkilerinde bir miktar daha esneklik payı olabiliyor. Yani örneğin ben ateistken kendince inancını yaşayan biri ile arkadaşlık ilişkimi yürütebilirim. ama dini hayatının temel noktasına almış biri ile arkadaşlık yürütmem mümkün değil. Ya da politik bilinci olmayan biri ile arkadaşlık yürütülebilir ama bir siyasal islamcı ile bırakın arkadaşlığı aynı masaya oturmam bile mümkün değil.

Kısaca zaten koyduğunuz filtrele takılan insanlar, sizin içinize sinmediği için o filtrelere takılıyor. Karpuzu kestiniz, baktınız kelek. Hala yemeye devam mı edeceksiniz?
0
thracia
(22.10.24)
Bu ülkede kendini solcu olarak tanımlayandan da bir cacık olmaz. Sağcı olarak tanımlayan kalmadı zaten sanırım. Saf nefret kaldı geriye siyasi görüşlerden. Sosyal medyadaki algı yönetimi getirdi insanları buralara. Tüm dinciler ahlaksız, tüm solcular terör örgütleri tarafından davar gibi güdülüyor, tüm Kürtler Türk düşmanı, tüm araplar işgalci gibi bir sonuca yöneltiyor sosyal medya. O yüzden özellikle bu konularda kırmızı bayrak dikmeden önce kök-sebep analizini yapmak lazım.

Onun dışında genel olarak konulara bakacaksak da eğer buluttan nem kapan biri değilsek ve o kırmızı bayraklar gerçekten mayının üstüne dikilmişse ona uymak lazım. Yalnız kalmak, toksik, sorunlu, takıntılı tipleri hayatına alıp hayatını zehir etmekten iyidir. Keşke bunu tanrısal bir güçle adeta bir oyun gibi herkesi etiketleyecek şekilde görebilseydik. Karaktersizler, karaktersizliklerini yeni tanışmanın handikapı ile rahatça gizleyip hayatımıza sızamasaydı.
0
nawar
(22.10.24)
Bu hayatta herkese ihtiyaç olabiliyor. Sağcı veya solcu diye insan ayırmak seneler önce yaptığım bir hataydı. Şimdi her kafadan insan ile tanışıyorum ve ayırt etmiyorum(terörisler hariç). Çünkü o adam onu doğru biliyorsa sen o kişiyi kendisinden koruyamazsın. Aynı fikirde olduğun adamlarla da muhabbet akmayabiliyor. Adam ırkçı ise, aşırı dinci ise tatlı tartışmalar yapabiliyorsun. Ama ikimiz de Atatürkçüysek, evet doğru diyorsun ve konu kapanıyor. Böyle çok daha mutluyum.

Örnek kırtasiyeden bir şeyler yazdırıyorum, ama ofiste yazıcı var. Gitme sebebim adamın koyu çarşaflı dinci olması. Noldu bak meclise bilmem ne başını çağırdılar diyorum, cuma günleri namazda seni göremedik diyor. Gülüp geçiyoruz. Gibi gibi. Bence adam elemeye yer aramasak çok daha güzel olacak.
0
Shepard
(22.10.24)
siz bu sekilde ali riza bey gibi davraniyorsunuz. dogru bir tane degil. herkesin dogrusu kendine.

alevi diye onun görüsmem diyen haci dededen farkiniz yok bunu yaparak.

ayrica birinin sizinle düsünce anlaminda carpismasi güzel bir sey. beyin acar.
0
robert bosch
(22.10.24)
Flört için değil ama arkadaş edinme konusunda bu tarz bir yaklaşım zaten temelden sakat. Böyle bir tutumla hayatınıza insan kazanmaya değil, yanınıza yaklaşanları sürekli olarak elemeye çalışıyorsunuz. Bu da en ufak şeyde insanların üzerlerini çizmeye sebep oluyor. Size özel bir şey de değil bu. Etrafımda çok görüyorum. İnsanlar birbirlerine tahammülsüz. Kimse kimseyi tanımak, dinlemek istemiyor. Kendi hayat tecrübelerine göre kısa yoldan etkiketler yapıştırıp tanıştıkları insanları büyük bir özgüvenle "notlandırılıyorlar". Sonra şöyle yalnızım, böyle yalnızım diye ağlıyor herkes. E ne bekliyorsunuz?
0
synesthesia
(22.10.24)
Fikri, düşüncesi ne olursa olsun bunları mantıklı savunabilmesine, kendini ifade edebilmesine bakıyorum ben. Bazısı gerçekten neyi neden yaptığını, neyi neden düşündüğünü dahi bilmiyor. Açıkçası aptal olmaması yeterli. İlk süzgecim bu.
0
lüzumsuz adam
(22.10.24)
(12)

Gönülsüz buluşma mı?

Shepard
29K o32E benCuma günü dedik ki, buluşalım Pazar günü, anlaştık. Cumartesi günü ise aradim, dedi ki izinliyim Pazar günü, yatayım bugün dedi ve Pazartesiye erteledik. Bugun aradı, aksilik var mi dedim. Yok, nereye gideceğiz dedi. Beşiktaş dedim. Ofisine 2 vasita, 10km uzaklıkta. 30 dakika sürer. Beşi
29K o
32E ben

Cuma günü dedik ki, buluşalım Pazar günü, anlaştık. Cumartesi günü ise aradim, dedi ki izinliyim Pazar günü, yatayım bugün dedi ve Pazartesiye erteledik. Bugun aradı, aksilik var mi dedim. Yok, nereye gideceğiz dedi. Beşiktaş dedim. Ofisine 2 vasita, 10km uzaklıkta. 30 dakika sürer. Beşiktaş'ı sevmiyorum, ofise yakın bir yerlere gitsek dedi. Tamamdır dedim ama ofisine yakın yürüyüş yapabileceğin yer bile yok, kahve içilecek yer var. Ben bunu gönülsüz olmak olarak yorumladım. Sizden gelecek cevaplara göre de cevap vereceğim. Sizce nedir?
0
Shepard
(21.10.24)
Bence gönülsüz ya hani olsa da olur olmasa da olur gibi davranıyor

Ben olsam yine de ona yakın bir yerde kahveci seçeneğini kabul eder oradaki sohbetin gidişatına göre son kararımı verirdim
0
grimavi
(21.10.24)
Bana da gonulsuz gibi geldi. Ancak su da var, bu bir cift olma potansiyeli tasiyan bulusma ise daha net olunabilirdi bence, direk mekan, saat. Boyle tekrar yoklamak falan da heyecani dusuruyor bence.
0
mbond
(21.10.24)
Bence gidip bir gör gönüllü mü gönülsüz mü yüz yüze daha belli olur yürüyüş yapmazsanız oturup bir kahve içersiniz senin kafanda da netleşir
0
kisa
(21.10.24)
Hep mi uyuşuktu yoksa bana mı özel?
Vallahi bilemiyorum. O kadar tanımıyorum.

Kesin mekan, saat ve araba olayi.
Biraz yürür öyle bir yere oturur, sonra iyi gidiyorsa duruma göre bakarız diye düşündüm. Yanlış düşünmüş olabilirim tabii. Araba var ama serviste, yoksa alırdım tabii.

Tekrar yoklamamin sebebi ise yilan hikayesine döndü, 3-4 kez ertelendi, iptal oldu.
0
🌸Shepard
(21.10.24)
"pazar günü seninle buluşacağıma yatayım tavanı izleyeyim" demiş işte, daha gönülsüzü mü kalmış ya? Bal gibi biliyor işte pazarın izin günü olduğunu, listede senin önünde biri olur diyince seni yedeğe atmış işte.

şimdi de yol gitmek istemiyor.

sen istiyorsan git bir kahve iç, bilemiyorum.
0
babilfish
(21.10.24)
Gönülsüz. En iyi ihtimalle naz sınırlarını zorluyor. 3. bir şart gelirse ben veda ederim mesela. Bence olmaz.

3-4 kez ertelenebilir. İptal olabilir. İşi çıkabilir ya da o gün canı istemeyebilir insanın ama %90 ihtimalle sıkıntılı.

Senden araba bekleyen, 2 durak öteye gitmeyen kişinin de 500T ile İstanbul turu yapıp gideceği kişi(ler) vardır.
0
nawar
(21.10.24)
Gönülsüz ama bunun senden kaynaklı sebepleri olabilir. ilişki başında gelişine plan yapmak savrukluk getirir. Dün belli olduysa buluşmanız, nerede nasılı niye bugün konuşuyorsunuz? Yarın 7de Beşiktaş, şuraya gidicez ok mu dicektin dün konuşacaktınız olur olmazı.
Bunun son saate kalmış olmasından ötürü, hatta belki de pazar planını da bu plansızlık, ciddiyetsizlik yüzünden rahatsız olup gönülsüz hale gelmiş olabilir.

Bi kadına nereye gideceğiz sorusunu, sürpriz yapmadığın sürece sordurma ilişki başında.

Tüm bunlardan bağımsız olarak da gönülsüz olabilir tabii, sen ölç biç orasını ben gördüğüm kadarına yorum yaptım.
0
Bruce
(21.10.24)
Evet merak eden duyurucular, hanım kızımız tekrar ekti. Bir yerde randevum vardı dedi. Can sağlığı, iş dışında iletişime geçmeyelim dedim. Olur mu öyle şey biz iş dışında da iletişime geçebiliyoruz dedi. Cevap yazmadım.
0
🌸Shepard
(21.10.24)
Salla gitsin, ilgi budalası dediğimiz tür kendisi.
0
mirty
(21.10.24)
Mirty+1

Sendeki de net hareket. Tebrikler
0
kisa
(22.10.24)
kız kokuyu almış. varoş yerine incel olarak dinle şapırt.

m.youtube.com

senin o turuncu kafanın içi böyle kaldığı sürece herhangi bir kadınla sağlıklı ilişki kuramayacaksın. işin tuhafı, zerre haz etmediğin ve dahi nefret ettiğin kadınlarla iletişim kurmak için isteğin var. erişmek istiyorsun o sevmediğin şeye. karşı taraf da negatif enerjiyi alıyor haliyle.
0
titanyum22
(25.10.24)
titantum+1000
0
Kahvedesu
(25.10.24)
(16)

tipi 10/10 ama sorunlu vs sorunsuz ama eh iste tipli

robert bosch
hangisiniz secersiniz?dipnot: ikisini de secmem diyenler disari
hangisiniz secersiniz?

dipnot: ikisini de secmem diyenler disari
0
robert bosch
(20.10.24)
Uzun süreli düşünüyorsan sorunsuz

Kısa süreli takılırım diyorsan sorunlu
0
grimavi
(20.10.24)
Sorunsuz, eh işte tipli.

Tipi 10/10 diye kendimi mi dövdüreceğim?
0
rock n roll
(20.10.24)
@rock n roll, sorunlu dediysek siddete meyilli ruh hastasi degil canim. ama böyle isleri yokusan süren, memnuniyetsiz, mod düsüren zor bir insan olmasi. mutlu etmemesi yani. senin onu mutlu etmen gerekmesi genel olarak.
0
🌸robert bosch
(20.10.24)
sen kararını vermişsin niye soruyorsun? :)
bizim kadınlar brad pittin gençliği gelse de "aman onun ayağı bokludur" diyip bakmaz hale geldi artık. 10/10luk olup sıkıntısına değecek olan yoktur ne kısa süreli ne uzun süreli.

ROBER TİKİMİ VER
0
titanyum22
(20.10.24)
@ Robert bosh

O tip bir insanda şiddete meyilli olabilir ama. O bir kere sinirli potansiyeli olan bir kişi olur bence. Bir de niye hep ben mutlu edeyim, belki ben de mutlu olmak istiyorum? Beni aşağı çeken bir insanı istemem.
0
rock n roll
(20.10.24)
sorunlu ve tipi eh erkolar&sorunsuz ve tipi eh kadinlar

tercihlerim bu sekil
0
ala09
(20.10.24)
Tipi 10/10 birey bana kadar geldiyse kesin ekstra ekstra sorunludur deyip kaçmak lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
10/10 olup sorunsuz kimseye denk gelmedim, o yüzden 10/10lar kapsam dışı.
Haliyle eh işte. Tipe önem vermeyi bırakalı çok oldu.
0
Bruce
(20.10.24)
@kaleci, niye ya hayatinin son 20 senesini sporla gecirmis birinin vücudu nerden baksan 9.75/10dur.:)

@titanyum, sen benim icin yoksun. kullanici engelleme gelsin ilk seni engelliycem.
0
🌸robert bosch
(20.10.24)
Seçmek zorundaysak sorunsuz eh işte tipli. 40’tan sonra hiç çekemem sorunlu insanları. Gun to your head değilse eh işte tipliyi de seçmem ama senin hatırın için seçmiş bulundum.
0
gabe h coud
(20.10.24)
Sorunsuz eh işte
0
Amaranta ursula
(20.10.24)
Sorun nasıl bir sorun? Okb mi, bipolar mı, borderline mı…?
Çözülebilecek sorunlarsa kesinlikle 10/10 tipi olan. Birlikte aşarız.
Çözülemeyecek (şiddet yanlısı, aşağılık kompleksi olan, pedofili gibi gibi) ve kalıtımsal problemler varsa eh işteli olan.
0
hain kostokk
(20.10.24)
10/10, oteki turlu monoton olur
İliski dedigin film tadinda olmali
0
lapaz
(21.10.24)
Sorunsuz ama eh işte kalp ben
0
nawar
(21.10.24)
açılın, yeryüzünün en sığ ama bir o kadar da gerçek tespitini yapacağım (kaynak oturma organım değil de gözlemlerim):

tipi 10/10 olan biri hayatta her istediğini kolayca elde edebilmiş kişiler oluyor genelde. dikkat edin, fazla güzel/yakışıklı kişiler bu yüzden kendini geliştirme zorluğuna hiç girmemişlerdir. tipi kötü/eh işte olanlar ise bu "yalnız kalmama/tercih edilme" yarışında gerilerde kalmamak için kendini hep geliştirmek zorunda kalmış kişilerdir.

kısacası bu 10/10'luk kişinin hayatın her alanında zorluk/sorun çıkarma ihtimali %99.97 (bilerek küsuratlı oran verdim). bu sebeple, sorunsuz ama eh işte ile yola devam daha iyi seçenek gibi.
0
m e b
(21.10.24)
@meb, hahahah cok dogru.
ünide tipi 10/10 insanlar partide dans bile etmiyordu. sadece bir yerde oturuyorlardi ve onlara gelen insanlarla azicik göz ucuyla konusuyorlardi.ben de bir arkadasa (10 üzerinden 15 falan) hadi gel dans edelim demistim o da benim herhangi bir sey yapmama gerek yok ama sen dans et demisti dkfgjf off
0
🌸robert bosch
(21.10.24)
(13)

İdam propagandası

makbur
Sosyal medyada inanılmaz gaza basmış durumdalar.İdam karşıtı açılan başlıkların da yine bu propagandanin bir ürünü olduğunu düşünüyorum: idamı tartışarak gündemde kalmasını sağlıyorlar, daha da mühimi insanların kafasına "idamın tartisilabilir bir şey oldugu fikri"ni eşik altı eşik üstü vs yerleştir
Sosyal medyada inanılmaz gaza basmış durumdalar.

İdam karşıtı açılan başlıkların da yine bu propagandanin bir ürünü olduğunu düşünüyorum: idamı tartışarak gündemde kalmasını sağlıyorlar, daha da mühimi insanların kafasına "idamın tartisilabilir bir şey oldugu fikri"ni eşik altı eşik üstü vs yerleştirmeye çalışıyorlar.

Ya da bu aktroller vs beni iyice paranoyaklastirdilar mı?

Peki ya aktroll olmayan insanların da bunlara tuzlukla kosmasi?
0
makbur
(20.10.24)
Bunu başka şeylerle bir torbaya koyup referandum yapalım bile diyebilir. Mültecileri tuttuğu sürece batıya uyumlanma derdi yok. Halk ajite ve her zaman olduğu gibi rasyonel düşünemiyor.
0
anon1m
(20.10.24)
Gündemi bulandırma çabaları.
0
sibertenik
(20.10.24)
İdam demek Şeriat propagandası demektir, idamı bu halka benimseterek şeriatı dayayacaklar bizim halk da tıpış tıpış seyredecek her şeyi seyrettiği gibi, izleyin görün…
0
olaylar olaylar
(20.10.24)
İki boyutu olabilir; birincisi klasik hedef şaşırtma; insanlar "İdam gelmeli mi gelmemeli mi" diye tartışırken asıl sorunun suç işleyene verilecek ceza değil o suçlulara alan açan ve onları yaratan sistemin olduğunu unutsun. İkincisi de tabi ki "Yeni Anayasa" konusu. İktidar yeni bir Kürt açılımı, İsrail saldırdı saldıracak iddaları vb. de dahil yeni anayasa üzerinden RTE'ye tekrar seçilme ortamı yaratmak için her tuşa basıyor; bu idam konusu da onu beslemek için kullanılabilir.

Ancak açıkçası ben birinci kısmın daha ön planda olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya çağındayız, devlet bu tür konuların bir nevi demir perde dönemindekine benzer bir şekilde konuşulmasını engelleyip kapatılamayacağının farkında. O yüzden de hemen her konuyu bastırmak yerine bir sürü farklı açıdan köpürtmeyi tercih ediyor. Böylece görece basit adli konular bile komplo teorilerine gark olup uzunca bir süre insanların gündemini meşgul ederken yüksek enflasyon ve yüksek vergilerle birkaç hafta daha geçiştirilmiş oluyor.
0
salihdt
(20.10.24)
Tamamen dikkatleri ekonomiden uzaklastirma çabası. Halkta zaten odaklanamama sorunu var. Alım değil Arif olmak lazım. Hükümet İmralı'daki haini asabilir mi? Onun için kalkmıştı zaten vardı ülkede idam. Cumhurbaşkanınin geçen gün yaptığı kapımız mültecilere açık açıklaması gibi bir şey. Şu gündemi sen belirleme biraz da ekonomi konuşalım diyen yok. İllüzyonistler de bu yöntemi izler. Başka bir yerde dikkati toplarken numaralarını yaparlar. Öyle üzülüyorum ki şu anda hayalimdeki hayatı yaşayan farklı coğrafyalar var ve ben Türkiye similasyonudayım. Ben diğer ülkelerin refahını değil kanunları sıkı bir şekilde uygulayan ve buna uyan, maliyetin üzerine çıkan küçücük bir zamda bile örgütlenip o malı boykot eden vatandaşının bilincini istiyorum. Ulkemiz Ortadoğu kafasında. Yolsuzluk bitmesin ki bir gün başa geçersek bize de yarasın düşüncesi ile idamı on yıl sonra bile önümüze getirirler lazım oldukça.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.10.24)
15 Temmuz sonrası siyasetçiler dw idam deyip halkın gazını aldılar. İdam gelmez ama millet kendini böyle şeylerle oyalıyor. Normal yasalar adamlara uygulanmazken idam mı uygulanacak.
0
cemallamec
(20.10.24)
O kadar uc noktalarda yaşanıyorki idam konusunda bile farklı düşünülüyor. Bunun hükümetle, partiyle troll olmayla bir ilgisi yok diye düşünüyorum.

Dünya yıkılsa ve yeniden kurulsa insan nesli de geçmiş tarih hiç yaşanmamamış gibi dünya üstünde yeniden var olsa toplumsal hayatı düzenlemek için bazı suçlarda idamın yine olması gerekir.

Yakın zamandaki yaşanan suç örneklerini burada sıralamaya gerek yok.
Daha kestirmeden gidecek olursak, bu cezayı gerektiren şuçu işleyen biri sebebiyle müşteki olduğumuz ana kadar idam karşıtlıkları sürecek gibi.

AKP'nin girdiği ilk seçimi kazanması ve sahip olduğu milletvekili sayısı ile anayasayı değiştirecek gücü vardı. O dönem basında çıkan haberleri hatırlıyorum.
Şeriat gelecek mi? türünde yazılan sürüyle konu başlıkları vardı medyada
Çeyrek asra varan sürede bir şey de olmadı. Üstelik idam cezası da kalktı.

İdamın, hiç değilse kesin kanaat oluşturan hiç şüpheye yer bırakmayan cinayetlerde gelmesi gerek.
İdam cezası olmadığı için bebeklerimiz bile (hem de bazı hastanelerde) şu an maktül olmuş durumda ve failleri hala yaşıyor.
Bunlar aklın aldığı, boş felsefik hümanist fikirlerin kasılacağı ve kanunen affedilecek hususlar değildir.

Bir olay olduğundan fail için sosyal medyada "hapishane de onu benzetirler" türünden sürüden yorumlar yazılıyor.
Gelmesini istediğimiz adaleti bile hapishanedeki mahkumlarda arar olduk. Adalet, tam manasıyla sağlandıktan sonra mahkumun da suçluya şiddet göstermesine gerek yok.
Ceza için mahkumlardan medet ummayla ve sürekli hapishane inşa etmeyle nereye kadar?
Hapise konmaktan maksat, kişinin dışarıdaki özgürlüğün kıymetinin farkında olmasını sağlamak ve onu bu şekilde ıslah etmek demek değil mi?
Ama yok.. suç kaydında sürekli level atlayan için hapishane adeta bir tür "durak" olmuş durumda.

Hep söylenilen;
- hükümlüye insanca muamele, hapiste bir süre yattıktan sonra topluma kazandırma vs.
Bu sözlerinde samimi olan evinde neden (katili hadi geçtim) bir tecavüzcüye, gaspçıya yer vermiyor, neden her şey devletten bekleniyor?

Onlarca sabıkası olanlar, suçlarıyla övünebiliyor. Bu suçlarını başka kötü işlerinde korkutma amaçlı adeta silah olarak kullanabiliyorlar.

Ayrıca insanlar bir suçtan dolayı zarar görmüş olsalar bile bazen dava açmaya bile çekinir oldular.
Neden ?
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
Peki ya aktroll olmayan insanların da bunlara tuzlukla kosmasi?

Bu niye şaşırttı ki seni?
Politik açıdan ülkede memnun olmadığı şeyleri değiştirmek adına kılını dahi kıpırdatmayan bu uyuşuk kitle klavye delikanlığı harici bir şey yapamadığı için, içinde bulunduğu sıkışmışlık yüzünden kendinden o kadar nefret ediyor ki tamamen ilkel bir dürtüsellikle, mağara insanı gibi, toplumsal infiallerde öldür yok et hörörörö demekten başka bir tepki veremiyor. Çenesini tutup, azıcık izan gösterse çanak tutmamış, kullanılmamış olacak ama onu bile yapamıyor. Varlığının safi zarar olduğunun farkında değil ki işe yarar be şey yapmak zorunda olduğunun, aksi takdirde daha da boka batacağının farkında olsun.
0
Bruce
(20.10.24)
Türkiye'de idam gelse bile kimseye bunun uygulanamayacağını bilmeyen insanların cehaleti biraz, bir de toplumsal olayların gazına gelip böyle çıkışlar yapan seküler tayfa var, en son Giray Altınok'un aptalca bir açıklaması vardı okurken ben utandım. Bunların dışında Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde uygulanmıyordu ama idam cezası bizde hala vardı, yanlış hatırlamıyorsam MHP de koalisyon ortağıydı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
ya idam kimin ne isine yarayacak halki gazlamak icin populist siyasetci soylemleri iste. bunun tartismasi zaten hep vardi. 96'ya kadar idam vardi bu ulkede zaten teorik olarak.

avrupa ile baglari koparmaya degecek bir sey degil hicbir hukumet icin.
0
bohr atom modeli
(20.10.24)
@diyecevaplandi

Kusura bakma ama senin nickini çok net hatırlıyorum. Bir kaç başlıkta daha "acaba aktroll mu bu yahu" diye şüpheye düştüğüm, bu şekilde her şüpheye düştüğüm insanda önce kendime kizdigim, ama ne hikmetse dönüp dolaşıp yine haklı çıktığım başka bir vaka...


1- öncelikle akp-rte girdiği ilk seçimde şeriat havaları falan esmiyordu. Aksine, Erbakan'dan ayrılan çok daha modern ve liberal goygoyu yapılıyordu nerdeyse bütün medyada. Hatta o dönemki penguen'lerde falan Rte'nin kanatlı aydın doğan üzerinde uctugu karikatürler vardı. Bırak şeriatı vs inanılmaz bir medya desteği vardı AKP'nin. Tüm bunlara arti Rte'nin ilk kadrosunda eski CHP'li vs kalburustu adamlar da vardı.

2-"kesin kanaat oluşturan şüpheye yer bırakmayan cinayetler.."

Yahu bu ülkede bu ülkenin en onurlu şerefli askerlerine ne kumaşlar kuruldu bu itler tarafından çabuk unutmus(!)sunuz.

CNC tezgahları ile ıslak imza attirdilar, evlerinin bahçelerinde kendi oluşturdukları delilleri gomduler, kanıt diye mahkemeye çıkardılar.

Neyin kesin kanıtından suphesinden bahsediyorsunuz yahu??

Daha yazacaktım ama şimdi de düşündüm normal bir insana mi yazıyorum ki bu emeği çabayı veriyorum :)
0
🌸makbur
(20.10.24)
Çünkü idam tartışılabilir bir konu. Ben idamın çözüm olduğuna da inanıyorum. Yaşamın kutsallığı palavrasını çoluk çocuğa anlatırsınız. Belirli suçları işleyen kişinin yaşamının hiçbir değeri ya da kutsallığı yoktur. Ayrıca rehabilitasyonun başarılı bir şey olduğuna inananın da hiçbir şekilde yolu hiçbir cezaevine ya da suçluya denk gelmemiştir.

Peki Türkiye'de idam ister miyim? Özellikle şu durumdayken asla. İdam geldiğinde belirli bir zekaya sahip olan herkesin kabul edeceği suçlular değil, çarpık adalet sisteminde birilerinin işine gelen/gelmeyen kişiler idam edilecek. O yüzden bazı görüşlerin yaptığının aksine "gerçek x o değil" gibi kıvırmıyorum. İdamın gerekliliğine inanıyorum ama uygulanabilir bir düzende olduğumuzu sanmıyorum. Bir de bizimki gibi çarpık olmayan ve çatır çatır işleyen adalet sistemlerinde bile suçsuz yere cezası infaz edilenler oluyorken tartışmaya gerek olmayan konu.

Bizde neden şu an konuşuluyor? Çünkü gündem bulandırma ve gaz alma amaçlı. "İdam demek Şeriat propagandası demektir" cümlesi -1500 çünkü alakası yok. Bu, sadece orta-doğudaki müslüman yoğun topraklar için böyle. ABD'de ya da Japonya'da şeriat için idam etmiyorlar. Öte yandan " idamı bu halka benimseterek şeriatı dayayacaklar" ise +1500 çünkü arada bunun yolunu yapıyorlar.
0
nawar
(20.10.24)
@makbur
Kusura bakma her bir yazdığın ayrı açıklama gerektiriyor.

konu çok uzamasın.

Sadece "1." yazdığın için diyeceğim, gerekli görüldüğü anda o ilk başlardaki iç ve dış siyaset zamanla değişir ve değişti.
Ortam eskisi gibi de değil.

Partiler geçer gider önemli olan devlettir. Parti hastasi başımlısı biri değilim
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
(12)

Daha önce ben aldıran var mı ?

caffeinecontent
Herkese merhaba,Daha önce ben aldırma işlemi yaptıran varsa birkaç sorum olacak.Eşim açık tenli ve yüzündeki mercimek büyüklüğündeki benden rahatsız.Daha önce bu işlemi yaptıran varsa iz kaldı mı? Ve hangi yönetimi tercih ettiniz?Tercihiniz dermatoloji uzmanından mı yoksa plastik cerrahtan yana mı o
Herkese merhaba,

Daha önce ben aldırma işlemi yaptıran varsa birkaç sorum olacak.

Eşim açık tenli ve yüzündeki mercimek büyüklüğündeki benden rahatsız.

Daha önce bu işlemi yaptıran varsa iz kaldı mı? Ve hangi yönetimi tercih ettiniz?

Tercihiniz dermatoloji uzmanından mı yoksa plastik cerrahtan yana mı oldu? Daha önce muayene ettirdik zararsız bu arada.

Şimdiden teşekkürler.
0
caffeinecontent
(18.10.24)
Göz altımda vardi kabarık ben. Yüzde oldugu için Plastik cerrahin yapması gerektiğini söyledi dermatolog. Özel hastanede totalde 20dk da fln alındı. Hiç iz kalmadı
0
abuzer
(18.10.24)
Teşekkürler yorum için :) lazerle mi alındı sizin?
0
🌸caffeinecontent
(18.10.24)
He hayır, keserekkkkkk
0
abuzer
(18.10.24)
Tamamdır, tekrar teşekkürler :))
0
🌸caffeinecontent
(18.10.24)
abuzer +1, birebir bizim senaryo da boyle. yalniz ilk zaman birkac hafta dikis izi cok belirgindi, su an yeri bile belli degil tam goz cukurunun alt cizgisine denk geldigi icin.
0
in vino veritas
(18.10.24)
Cerrahi işlemle iz kalır diye korkuyorduk biz de. Çünkü ilk muayane olduğumuz doktor ısrarla iz kalır demişti. Şimdi yeni bir doktorla görüşücez. Yorumlarınız bi nevi içimizi rahatlattı teşekkürler :) @invinoveritas
0
🌸caffeinecontent
(18.10.24)
Arkadaşımın yüzünde dikiş izi duruyor. Benim yüzümdeki sakala denk geldiği için gözükmüyor çok da büyük olmasa da belirli belirsiz duruyor. Dermatolojiye gittim, plastik cerrahiye yönlendirdiler. Kesen, dikiş atan ve atılan dikiş önemli. Sakalın altında kalacak diye özel hastanede ya da plastik cerrahi sektöründe bir yerde yapmadım. Devlette yaptım ben.

Sonuçta orayı kesip tekrar diktirdiğin için kime yaptırırsan yaptır belli belirsiz iz kalacak. Çünkü vücudun diğer yerlerindeki gibi ter bezi, kıl kökü vs. kalmıyor. İşini iyi yaparsa, özellikle yüzdekini sudan ve herhangi bir kontaminasyondan korursa, doku/yara izi iyileştiriciler kullanılırsa bilen kişilerin dışında neredeyse kimsenin fark etmeyeceği hafif iz kalır.
0
nawar
(18.10.24)
Evet, yoruma ek olarak çok açık tenli birinde bir tık daha belli olabilir. Fakat fark edilse de ben kadar dikkat çekmez diye düşünüyorum.
Teşekkürler yorum için :)
0
🌸caffeinecontent
(18.10.24)
bana söylenen dikiş, ten rengi vs’den daha önemli olan cilt yapınız ve cildinizin nasıl tolere ettiği.

göğsümün altındaki beni aldırmıştım, cildiyeci yüzümdeki benler için önce bi göğüs altındakini alalım vücudunun tepkisine bakalım iz kalmazsa onu da alalım demişti. aldırdım ve hiç iz kalmadı gata’da alınmıştı bu arada
0
melodi
(18.10.24)
Anladım, bize ilk söylenen teniniz açık daha çok belli olur yorumu olduğu için bu şekilde düşünüyoruz artık biz de.

Çok doğru olan başka bişi, önce görünmeyen bir kısımda denemek mantıklı bir seçim.

Bu şekilde bilinçlenip yeni görüşmeye gideceğiz. Teşekkür ederiim :) @melodi
0
🌸caffeinecontent
(18.10.24)
Üniversiteye başlarken çok rahatsız olduğum bir bezelye büyüklüğünde ben vardı karnımda plastik cerrah ufak operasyonla aldı derinlemesine aldığı için iyileşmesi 1 ay kadar sürdü,
Eriyen dikişler olmasına rağmen çok kaşındı ve oynadım üstüne contratubex sürmek pahalı gelmişti o dönem o yüzden iz kaldı.
Ama alırken uyuşturdular sürekli konuşturdu heyecan yaptığım için yarım saatte kolaylıkla aldılar
0
kararsızataletfilozofu
(18.10.24)
Plastik cerrahi devlet hastanesinde almisti. 2-3dk surmustu. dikis te atmislardi ama iz kalmadi.
0
summerof69
(19.10.24)
(11)

Çocukken transa geçmek ve aura görebilmek mümkün mü? Başınıza geldi mi?

anaphylacticshock
Merhaba, Çocukken bazen okula giderken ya da okuldan dönerken yolda yürürken bazı insanların etrafında beyaz ve mor tonlarında (daha çok beyaz) bir ışık haresi görürdüm. (Bu durum hep olmazdı, yani hep görmezdim. Arada sırada sadece) İnsanların vücut hatlarını kapsayan, onların kontürünü çizer gibi
Merhaba,

Çocukken bazen okula giderken ya da okuldan dönerken yolda yürürken bazı insanların etrafında beyaz ve mor tonlarında (daha çok beyaz) bir ışık haresi görürdüm. (Bu durum hep olmazdı, yani hep görmezdim. Arada sırada sadece)

İnsanların vücut hatlarını kapsayan, onların kontürünü çizer gibi vücutları etrafında çizilmiş gibi duran, hafifçe ışıldayan bir hare.

Ve işin ilginç yanı bazen bu hareyi eşyaların etrafında da görürdüm. Yani evdeki sehpanın ya da sokaktaki bir tezgahın etrafında vs.

Bu durum genellikle istemsizce, kendiliğinden gerçekleşirdi ama bazen bu hareyi görebilmek için özellikle odaklanmaya, konsantre olmaya çalıştığımı da hatırlıyorum. Nadiren de olsa bu konsantrasyon hali de işe yarardı.

Bu durumun herhangi bir göz yanılsaması olmadığına eminim. Çok net hatırlıyorum. O zaman da bu durumun normal olmadığının farkındaydım.

Neyse bu durum ilkokul sonlarına kadar devam etti. Ve sonra yavaş yavaş tamamen geçti.

Çocukluğunuzda ya da hayatınızın herhangi bir döneminde böyle bir olay yaşadınız mı?

Bu durumun açıklaması bir çeşit trans haline geçmek olabilir mi?

İnternette biraz araştırdım, bu durumun beynin theta frekansına geçmesiyle alakalı olabileceği ve çocukken yaşanabileceği yazıyor.

Sizin bu konudaki fikirleriniz neler?

Daha önce böyle bir şey yaşadınız mı ya da duydunuz mu?
0
anaphylacticshock
(17.10.24)
Duymadım ama şimdi bakınca şunu buldum:

www.reddit.com
0
playing star again
(17.10.24)
ben bazen etrafımdaki hadiselerin çok yavaş yaşandığına dair bir şeyler hatırlıyorum. sanki ben quiksilver gibiyim de etrafımdaki olaylar çok yavaş yaşanıyor.
bence bunlar çocukluk sanrıları. hayal gücünü yüksek olması ile alakalı.
o da bir şey mi, hayali arkadaşı olanlar falan var.
seninkisi de böyle psikolojik bir şey olsa gerek
0
abelardo
(17.10.24)
Ben birkaç kez yaşadım. Görsel olarak, lars von trier'in nymphomaniac filminde kızın küçükken çayırda yaşadığı deneyim gibi bir şeydi. Annem elimden tutarken bir yere gidiyorduk ve anlattığı şeyden ne etki aldım bilmiyorum ama ucuyormusum göğe yukseliyormusum gibi hissetmiştim.
0
encokbenisevinnolur
(17.10.24)
Bir an benim hanım eksiduyuruya girdi sandım soruyu görünce,hemen öbür duyurularına baktım.sonra da duyurunu ona gosterdim güldü.hafifmiş onun ki dedi.

Ne olduğuna dair bir fikri yok ama çocukluğunda çokça yaşadığı bir durummuş bu.şimdi de fantastik rüyalar görmekle meşgul
0
duptıs
(17.10.24)
Sinestezi, astigmat, tümör ya da hayal gücü.

Benim oyum hayal gücünden yana. Beynin işlevi ve özellikle görme olayı bizim bir şeyi kamera ile kaydedip başka zaman izlememiz gibi değil. Görme işinde çok fazla tahmin ve "tamamlama" var. O yüzden anlık birine benzetme, okuma hataları, bulutları bir şeylere benzetme vs. gibi şeyler yapıyoruz.
0
nawar
(17.10.24)
mümkün.
belirli bir yaştan sonra bu yetenek köreliyor.

burada yazılanlarla dalga geçen bir tayfa olduğu için detay vermiyorum. her bilgi herkese verilmez.
0
janderzel zartanyan
(17.10.24)
Bu değil de sizin durumdan daha farklı olarak bazı insanlara baktığında onların başının çeşitli hayvanların başı olarak gören kimseler olabiliyor.
Dine yakın, manevi olarak kalbi daha saf olan kimselerde ortaya çıkıyor bu durum.

Tabi burada belitmek gerekir ki insana bakarken onda bir hayvan başını görmekten kasıt, insanın hangi huyunun daha ağır bastığı ile ilgilidir.

Mesela (gerçek mana olarak karşılıklarını bilmiyorum)
at için aceleci, sığır için tembel, aslan için cesaret gibi.
0
diyecevaplandı
(18.10.24)
Sinestezi olabilir. Çocukken nöronlar arası bağlantılar yeni kurulduğu için saçma durumlar yaşanabiliyor. Mistik, uhrevi ya da psişik bir durum yok.

Ben de küçükken her gece uyumadan önce odanın içinde peri tozu gibi şeylerin uçuştuğunu görürdüm. Her gece de farklı bir şekilde olurdu bunlar. Büyüdükçe geçti.
0
nundu
(18.10.24)
astigmat olduğumu öğrendikten sonra gözlükle geçti.
0
Hallegadola
(18.10.24)
yoğun yoga meditasyon yapan insanlarda da renkli çakraları gördüğünü iddia edenler var ama bu gerçek olabilir mi emin değilim çünkü beyin bazen çok yoğunlaşıldığında kişiye bir şeylerin olduğuna inandırabiliyor o şey olmadığı halde, bazen küçükken rüyanızda gördüğünüz bir şeyi büyüdüğünüzde yaşamışsınız hissi gibi durumlar da olabiliyor aynı şekilde tamamı ile gerçek bir şekilde beynin
termal göz gibi kızılötesi renkleri de görmüş olabilir. Burada bence bu konuda bilimsel çalışmalar var mı kontrol edin varsa sizinki de öyle olabilir
0
gezegen olan pluton
(18.10.24)
zorlarsan her şeyi görebilirsin. beynin kendini her şeye adapte edebilir, görebilir, yanlış anı oluşturabilir vs.
0
deartheodosia
(18.10.24)
(14)

özgüveni yüksek alt seviye çalışan

baldan kaymak
özgüveni üsttekini rahatsız ediyor.üst, altın çok bildiğini ve hayır duvarı olmamasını istiyor.alttaki ise elindekine göre konuştuğunu ifade ediyor.üstteki kişi kırıyor bu özgüveni ama yine doluyor çok geçmeden özgüvenle. self çünkü içten geliyor.söyledi de ama bir ifade etmiyor alttaki çalışan için
özgüveni üsttekini rahatsız ediyor.
üst, altın çok bildiğini ve hayır duvarı olmamasını istiyor.
alttaki ise elindekine göre konuştuğunu ifade ediyor.

üstteki kişi kırıyor bu özgüveni ama yine doluyor çok geçmeden özgüvenle. self çünkü içten geliyor.
söyledi de ama bir ifade etmiyor alttaki çalışan için.
ne yapılabilir?

kimseye zararı olmayan ama iletişimi yoran bir süreç.
siz olsaydınız bu alttaki çalışana durumu nasıl anlatırdınız?
0
baldan kaymak
(17.10.24)
rahatsız olunan şey ukalalık mı, nedir tam olarak? bir insanın "öz"güveni diğerini niye rahatsız etsin? adı üstünde ÖZgüven
0
titanyum22
(17.10.24)
gerçekten neden rahatsız oluyorsun tam olarak? egon bu kadar kırılgan mı da başka birinin özgüvenini kırmayı normal karşılayıp bir de anlatıyorsun? kimseye zararı yok da diyorsun üstelik. yanında çalışanlara sabır diliyorum.
0
duygusalatasi
(17.10.24)
Alt takımın pısırık, tamam efendim evet efendim demesi gerektiği sanırım zihninizde işlemiş. Bu nedenle saygısızlık yapmadığı sürece özgüvenli bir personeli dahi kabul edememe durumu var. Enteresanmis..
0
dedeminhirkasi
(17.10.24)
alt seviye çalışan ne yahu. klasik beyaz yaka egosu:)
0
nothing in my way
(17.10.24)
Soruyu çok anlayamadım, anlayabildiğim şu yanlışsa düzelt. "Alt seviye çalışan" işiyle ilgili çok donanımlı, kendini "üst çalışan " olarak konumlandiran kişi çok bilmiyor ve ondan bazı konularda fazla fedakar ve verici olarak çalışmasını istiyor. " Alt seviyede olan" daha fazla ücret ve imkan istiyor. Böyle anladım. Üst olan da özgüvenini kırdım sanıyor, alt olan umursamıyor bu kişiyi.

Biraz daha açarsan soruyu daha iyi cevap verebilir insanlar. Bir de bu alt konum çalışan, üst konum çalışan ifadesi beni çok rahatsız ediyor.
0
rock n roll
(17.10.24)
Şaşkın olayım beni senden natı natı tanatom

Bir şey anlamadım duyurudan. Bomboş bir öz güveni olan her şeyi bildiğini sanıp hiçbir şey beceremeyen bir kesim var. Ondan mı bahsediliyor acaba? O değilse muhtemelen haksız.
0
nawar
(17.10.24)
Hiçbir şey anlaşılmayan bir duyuru yazmışsın. Daha açık anlatır mısın A kişisi B kişisi şeklinde? Hayır duvarı ne demek mesela hiç anlamadım.
0
muhayyer divan
(17.10.24)
@muhayyer divan; " hayır duvarı olmasın" derken herhalde bilgini saklama bizden. Sorduğumuzda söyle, cevap vermemezlik yapma demek istiyor galiba.
0
rock n roll
(17.10.24)
Abi çok kötü anlattın vallahi anlamadık. Ezmişsin de birilerini.
0
Shepard
(17.10.24)
Ya seni hiç anlamadım ama bence haksizsin ya.
0
dedeminhirkasi
(17.10.24)
alt seviye çalışan :):)

Ahh yıllarca alıştınız ezik büzük, sessiz sakin insanlarla çalışmaya azıcık kendinin farkında olan birini görünce garip hallere giriyorsunuz.
Şu yeni kuşakların en sevdiğim yanı bu işte, müdanasızlar, özgüvenliler, kendilerinin ve yeteneklerinin farkındalar ve "üst seviye çalışana da" bunu göstermekten çekinmiyorlar.

Özgüven güzel bir şeydir, buradaki sorunu da bir tık anlayabiliyorum, benim de birlikte çalıştığım insanlarla koordineli olmam, yaptıklarından haberdar olmam gereken bir işim var ve bunlar doğru iletişimle çözülebilecek şeyler.
Temelde yatan bu "alt çalışan" mantığını yok edip "birlikte çalışıyoruz" kafasına geçtiğinizde doğru iletişimi kurup verimli çalışma ortamı yaratacağınıza inanıyorum.
0
mutekebbir
(17.10.24)
galiba yeni nesil boyle, bencillik mi ozguven mi ayirmakta lazim. sizin durumu anlamadim ama, benim yasadigim; birsey istiyorum laboratuarda -benim isim degil- cevabini aliyorum ama kendi birsey isteyince yapilmasini bekliyor. bizim ki ile once konusuldu ama devam edince isten cikarildi.
0
durgunfoton
(17.10.24)
"alt seviye çalışan" şeklinde tanımlama yapan birini özgüvensiz olarak görürdüm o kesin.

helal olsun ezdirmiyor kendini. pısırıklığa alışmışsınız kendini ezdirmeye sindirilmeye izin vermeyen birini görünce hemen tepki veriyorsunuz.


üst seviye çalışan milleti ezerek özgüven sahibi olunmaycağını öğrenmeli
0
Hallegadola
(17.10.24)
Eğer özgüven dediğiniz assın talimat almayi kişiselleştirmesi ve işi sabote etme pahasına çeşitli sözde hassasiyetleri bahane ederek üstü kapalı ayak diremesi ise öncelikle diğer çalışanların bu olumsuz tavrı örnek alma durumu nedir bunu gözlemleyin. Bu önemli. Tavsiyem kesinlikle görmezden gelin ve tavırlarını alevlendirmeyin. Çünkü tepki çekmeyi severler bu kendini önemli hissettirir. Gayet profesyonel ve mesafeli davranın ve bir önerisi var ise ilgilenirmis gibi yapıp kendi mantiksizligi varsa buna kendi sözleri ile ulaşmasını sağlayın. Lider olma arzusu vardır muhtemelen
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(16)

Sizce bu batıl inanç mi?

Zetnikov
"İnsanlara herseyinizi anlatirsaniz özellikle planlarinizi, Gerçekleşmezler"Bu tarz bir yazi ve dusunce sekliydiYorumunuz nedir hakli mi yoksa alakasi yok mu
"İnsanlara herseyinizi anlatirsaniz özellikle planlarinizi, Gerçekleşmezler"

Bu tarz bir yazi ve dusunce sekliydi

Yorumunuz nedir hakli mi yoksa alakasi yok mu
0
Zetnikov
(17.10.24)
anlatinca gerceklesmiyor diye bir sey yok tabii ki de e bazilari gerceklesmiyor, yeni plan yapiyorsun, degistiriyorsun, ya da baska bir sey cikiyor karsina ona tamam diyorsun.
böyle olunca sanki sen cok karar degistiriyormussun gibi duruyor ya da bir isi beceremiyormussun gibi.

hic anlatmamak da olmaz. o zaman kulagina gelecek gelismeleri kacirabilirsin. dozunu ayarlamak ve spesifik seyler söylememek lazim.

mesela x firmasinda calismak istiyorum degil de su alanda calismak istiyorum daha iyi olabilir.
0
robert bosch
(17.10.24)
Batıl inanç tabii ki, mantıklı bir konu değil ki yorumlanacak bir tarafı olsun. Benimde anlayamadığım bir sürü planım var ama aksiyon almazsam hiçbiri gerçekleşmiyo..
0
mirty
(17.10.24)
Haklı. Yaşamışlığım var.
0
muhayyer divan
(17.10.24)
Batıl tabi ki böyle bir korelasyon yok. Nazar enerji manifest hepsi zırva.
0
anon1m
(17.10.24)
algıda seçicilik. kimseye söylemeden yapılan bütün planlar gerçekleşirdi, başarılı olurdu bu mantığa göre.

o yüzden öyle nazardı falan tamamen ademoğlunun kendini avutma şekli.

sen sakarsın bardak kırıyorsun sonra diyorsun ki nazar çıktı hasektor oradan.

birine bişey anlatıyorsan başına kötü bir şey gelince sorumluluk atacak kimseyi bulamazsan "ona anlattım diye oldu" diyorsun. bahane got gibidir ne kadar dönersen dön arkandadır. halbuki kimseye anlatmayınca olmayan şeyler neden olmuyor?

ama şuna inanıyorum, birilerine planlarını, hayallerini, hedeflerini veya güzel yaşantını anlattığında; özellikle bizim millet aşağı çekmeye çalışıyor. senin moralini bizzat ya da dolaylı olarak ne yapıp edip bozuyor. en kötü hiç bişey yapamazsa kıskançlığından muhabbetini falan azaltıyor sen de kötü hissediyorsun yapacağın işe odaklanamıyorsun başarısız olabiliyorsun....

en fazla böyle bir etkisi olabilir.
0
ananiyimioguz
(17.10.24)
Bazen anlatmayınca da gerçekleşmiyor batıl inanç
0
olaylar olaylar
(17.10.24)
baskalarini suclamak daha kolay cunku.
0
baldur2
(17.10.24)
sadece anlattın diye olmadığını ispatlayamazsın. yani böyle bir şey var demek çok saçma
0
kisa
(17.10.24)
borsa konusunda kesinlikle böyle bir şey var. hiçbir hikayeyi, kazanç potansiyelini burası da dahil anlatmamaya karar verdim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.10.24)
Herkes olayi nazara falan baglamis ama konu bambaska bir durumdan ibaret. Disiplinlisindir, makul bir plandir, calisirir, basarirsin. Konu biraz anlattiktan sonra ic dunyamizda yasanan hislerle ilgili. Daha birsey basarmadan is tamamlanmis hissi geliyor bilinc altina, bu da konuya olan motivasyonu dusuruyor.

www.inc.com
0
mbond
(17.10.24)
haha
batıl tabii
0
OgutucuRecep
(17.10.24)
Batıl falan değil gayet mantıklı.

Beyin hayal ile gerçeği ayırt edemez. Birine planlarınızı, hayallerinizi hevesle anlatırken onlar zaten gerçekleşmiş gibi hissedersiniz ve bu da motivasyonunuzu düşürür. Zaten yukarıda link paylaşılmış.

Nazar da etkilidir (inanmayan için bir şey ifade etmeyecek ama söylemem gerekir)
0
marsli gocmen
(17.10.24)
Bunun batıl inanç olmadığını düşündüren nedir? Çevrenize her şeyi değil en çok önem verdiğiniz şeyleri paylaşıyor olabilirsiniz ya da önem vermediğiniz ve olmayan şeyleri çok dert etmiyorken önem verip çok istediğiniz şeylerin olmaması doğal olarak koyuyor olabilir. Zaten çok istiyorsanız ve çok önemliyse içiniz içinize sığmamış ve paylaşmışsınızdır muhtemelen. Paylaşmadıklarınızın sorunsuz ilerlemesi gibi bir kontrol listeniz yoksa batıl deyip geçebilirsiniz.
0
nawar
(17.10.24)
Bence batıl değil. Çok anlatınca ya heves kırılıyor ya çok anlatilinca içsel istek azalıyor ya da gerçekleşmesi durumunda yaşanacak başarı kıskanıldığı için negatif bir sürü enerjiler ile engelleniyorsunuz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
değil.

gerçek. benim mesela öyledir. şuraya yazayım hemen biter ne yaşıyorsam.

bunun cevabı haklı ve alakası yok. ikisi de geçerli. kişiye göre fark ediyor. bazısına bir şey olmaz bazısı benim gibi saniyeler içinde kaybeder.
0
janderzel zartanyan
(17.10.24)
bir şeylerden çok fazla bahsedince sanki o şeyi yapmış gibi düşünüyor beyin ve o iş için çabalamayı bırakıyorsun, farkında olmadan.

aslagülümseyenbirkediyegüvenme, mbond + 1.
0
selam
(18.10.24)
(15)

Dışarida kahve içer misiniz?

Zetnikov
Bu aralar minimalizm ve ekonomi para biriktirme olaylarina sardimSoyle diyorlar illa kahve iceceksem evde icerimSebep disarisi pahaliİste haftada 2 kahve icsen 100 liradan bilmem kac lira oluyor vs yoksa fakirlesirsin para biriktiremezsin seneye vurunca on yil sonra araba alirsin tarzi seyler falanl
Bu aralar minimalizm ve ekonomi para biriktirme olaylarina sardim

Soyle diyorlar illa kahve iceceksem evde icerim
Sebep disarisi pahali

İste haftada 2 kahve icsen 100 liradan bilmem kac lira oluyor vs yoksa fakirlesirsin para biriktiremezsin seneye vurunca on yil sonra araba alirsin tarzi seyler falanlar fistanlar

Bu durumu tam kabule gecemedim cunku

Evde kahve icmeyi coknseven biri degilim

Soyle bir zevkim mesela sizin yok mu arkadaslar

Cafeye gidip hava alip sosyalesirkene yada ziyaretcimle konusurken kahve icme atmosfer vs zevki

Yorumlariniz nedir evde kahve icmek cebimi rahatlaticak peki huzurum ne olur muallakta
0
Zetnikov
(16.10.24)
onun dengesini kurmak gerekiyor, bütçenize göre aşırıya kaçmadan keyif aldığınız şeyleri yapın. yapmayınca başka psikolojik sorunları doğuruyor, o da fizyolojik sorunlara evrilebiliyor.
0
orient blue
(16.10.24)
Dışarıda içilen kahve hem sunum hizmetini hem kahveyi satın almaktır. Oturulan ortamın güzelliği, dışarıda olmak, hava değişikliği de cabasıdır. Evde kahve içmenin olayı iste "istediğin an istediğin kahveyi istediğin tertiple" içebilmektir. İster çalışma arasında, ister misafirle, ister temizlik sonrası, ister uyanınca veya dışarıdan gelince...

İkisinin yerleri farklı.

Dışarıda kahve içmem masraf oluyor diyenler çoğunlukla ikiye ayrılır,

Ya ev araba gibi büyük bir alışverişi gerçekleştirmek için para biriktirecektir, yemeyip içmeyip biriktirme sürecindedir ya da cidden dar gelirlidir, parasını dışarıda oturup kahve içmeye değil dükkan vergisi ödemeye yarıyor gibi hissediyordur. Çok az da olsa bazıları parasına kıyamamaktan çıkmıyorlardır. Olabilir, insanız.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
Evde kahve içmeyi seviyorum. Dışarıda sadece arkadaşlar dışarıda kahveyi sadece sosyalleşmenin parçası olarak içiyorum. Zaten ortalama fiyatlı kahveler lezzetli değil, lezzetli olanlar gereksiz pahalı.
0
nawar
(16.10.24)
Zevk aldığım bir şeyse parasına bakmam içerim.
0
mikahakkinen
(16.10.24)
Çok çıkmadığım için ayda yılda bir kafeye oturup dinlenirken bu keyiften kendimi mahrum etmem

Senin dediğini her gün dışarıda parasını harcayan gençler için diyor, 100 liraya kahve içsen ayda 3000 yapar
0
grimavi
(16.10.24)
Ben her gün kahve içiyorum. Bu hesabı ben de yaptım ama kahveden başka bir alışkanlığım yok. Yani dışarıda yemek yok, başka alışkanlığım yok.
0
Kahvedesu
(16.10.24)
Iciyorum. Bana da fiyatlar cok geliyor. Ama simdi hesapladim. 150 liradan diyelim ayda 600 lira. Yilda 7200 lira. Yahu ne alican yilda 7200 birikse. 10 senede 72000 diye hesap mi olur ayrica.
Hadi haftada iki ic. Ayni hesap. Cok sacma.

Kahvedesu turkiyede olsan napiyorum ben derdin :))
0
Kittie
(16.10.24)
Ayda 1-2 defayı buluyor o da arkadaşlarla buluşunca ya da ben kitabımı pc'mi alıp çalışmak için bir kafeye gittiysem içerim.
0
Amaranta ursula
(16.10.24)
Neredeyse hergün dışarıda bir kahve içerim. Bazen birden fazla oluyor. Para işlerinden pek anlamam ama bunun bizi kurtaracağını düşünmüyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.10.24)
Sonra psikologlara çok daha fazlasını ödeme ihtimali var
0
parka
(16.10.24)
Ben dışarda kahve vs her şeye çok para harcıyorum . Para biriktiremiyorum gerçekten :) ama vazgeçemem dışarda kahve tatlı gibi şeylere para harcamaktan. Çünkü bir faydası olacağına inanmıyorum :(
0
turuncu tonlarda
(16.10.24)
abi çok fakirsem zaten hesap kitap yapmadan hiç harcamamaya çalışıyorum ama bir yandan hayatı kaliteli yaşayıp diğer taraftan fazla açılmamak amacındaysam onu kendi kafamda hesaplıyorum. genelde süreklilik arz etmeyen harcamalardan kaçmam yüksek olsalar bile. atıyorum ayda bir kez terapiye giderken 1 saat yürüyüp üstüne otobüse 30-40 lira vermek yerine taksiye atlarım, 300 lira hatta daha az paraya konforlu ve hızlıca hallederim işimi. yahut kahve merakım ya da dışarıda oturma alışkanlığım yoktur, o yüzden böyle bir durum olursa "dur lan bi kahve içiyim" deyip girer içerim pahalı bile bulsam.

para, maddi güvence her zaman önemli tabii ama bir taraftan eğer imkan varsa hayatı da olabildiğince güzel ve kaliteli yaşamak gerektiğini düşünüyorum. atıyorum sürekli kahve içen birisi "ben bunu evde yapıp yanıma alsam ayda 1000 lira masraf kısmış olurum" diyor olabilir, onun için bu vazgeçilebilir bir lükstür ama haftada bir dışarıda kahve içemedikten sonra ekstra tasarruf neye yarar onu da düşünmek lazım. bu parayı değerlendireceksindir, bi fikrin vardır, çok uzak olmayan bi gelecekte o birikiminle daha kaliteli yaşayacağını düşünüyorsundur o zaman eyvallah.

ben de kendimce minimalist yaşama taraftarıyım. bir çift botum, onun dışında sadece bir çift ayakkabım var. paso birbirinin aynısı siyah tişörtlerle acun gibi gezerim. bundan fazlasına ihtiyaç duymuyorum. ben miminalist ve masrafsız yaşamı daha ziyade ev içi/kişisel yürütmeye çalışıyorum. yoksa arkadaşımla dışarı çıkamayacaksam, airsoft tüftüfü alamayacaksam, arada kahve içemeyeceksem o kemer sıkmanın ne faydasını görcem ki.
0
mark greg sputnik
(16.10.24)
Cebimde 200 tl kalsa gider bi yere oturur kahve icip napicagimi düşünürüm lol
0
robert bosch
(16.10.24)
Amaç sadece kahve içmekse evde içerim. Lezzet aynı…
Ama dışarıda olmak, sosyalleşmek, hava almak ise içilir.
Mesele sizin ne istediğiniz.
0
master of ceremonies
(17.10.24)
Kahve içmeyi çok sevdiğim için kendime bir makine alıp evde içiyorum, bazen termosuma koyup işe getiriyorum öyle tüketiyorum.
Bu ayrı bir olay ve dürüst olayım makine ilk başta beni çok sarssa da uzun vadede beni büyük kara geçirdi çünkü benim günlük kahve tüketimim minimum 4 bardak.

Ama dışarıda kahve içmenin de tadı bir ayrı oluyor özellikle sosyalleşme mevzusunda.

Ben şöyle bir karar vermiştim;
Arkadaşlarımla dışarıda buluşmadığım sürece kahve içmeyeceğim.
Bir süre uyguladım da ama bazen insan gerçekten bi hava almak istiyor, farklı bir ortamda oturmak istiyor, yalnız da olsa etrafı seyredip, kitap okuyup, bir şeyler izleyip kahve içmek istiyor.
Ama bu bende gerçekten minimuma indi.

Hem kahvemi azaltmaya çalıştığım bir dönemdeyim hem de tasarruf dönemindeyim. Sabah evden çıkmadan bir kahve içiyorum o beni zaten bir süre kesiyor.
Bazen hiç dışarıda içmeden eve gittiğimde de iki fincan içip kapatabiliyorum günü.

Kahve içmeyi seven biri değilseniz makine size göre değil boşuna masraf etmiş olursunuz siz ortamı seviyorsunuz çünkü alsanız da kullanmaz yine dışarıda içersiniz.

Bir kahve keyfimiz var ya ondan da tasarruf etmeyiverelim yani, mutlaka başka aşırı harcamanız vardır oralardan kısabilirsiniz.
0
mutekebbir
(17.10.24)
(16)

RTE bugün ölse ne olur?

Bir ben var benden şurada
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
0
Bir ben var benden şurada
(15.10.24)
şu dönemde olursa çok kötü olur.
gerçekten dış güçlere alan açılır. ben sempatizanı veya partizanı değilim. sadece reel bakıyorum.

başka da siyasi yorum yapmayacağım.
0
janderzel zartanyan
(15.10.24)
Temizlik mi ?
Soruyu diğer yandan düşünürsek mesela :
Fetöcüler sevinçten havalara uçar. Yeniden resmi kurumlara geçmeyi ve kripto yapıları ile dışarıya bilgi,belge sızdırma hayalleri kurarlar.
Diğer terör örgütleri de aynı şekilde.
Asla bu gibi tehlikeler tam olarak bitmiş değil.
Beni İsrail, hazır savaşı bölgeye yaymaya çalışırken bu arada Türkiye'yi de asla göz ardı etmez.

Tabi daha başka çok şeyler var söylenecek.
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
Rte 2002'de başa geldiğinde kurduğu partide pek çok farklı yerden gelen öyle ya da böyle liyakat sahibi insanlar vardı. 1 mart 2003 tezkeresini Rte meclisten geciremeyince partide kıyıma başladı. (Çünkü kendi partisinden de red verenler olmuştu)

O zamandan bu zamana bu kıyım öyle bir hale geldi ki "artık bundan daha Vasıfsızı da gelemez amk" dediğin her mevki makama daha da Vasıfsızları geldi.

Geçen yine burada eskiden dış işlerinde çok iyi eğitim almış yetişmiş Rte'nin "monşer" dediği devlet çalışanlarından bahsetmiştim. Hani bırak eğitimi yetişmeyi, yabancı dili olmayan adamları doldurdu dış işlerine.

Bütün bunları sunun için anlattım, Türkiye şu anda bomboş. Nasıl yürüyor nasıl gidiyor aklım almıyor :)

Ve inanin bundan daha da kötü olamaz.

Rte ölünce muhtemelen avaneleri de çil yavrusu gibi dagilacak sağ sola. Erken seçime gidilir.

Tukiye'ni kaderini de malesef seçilen o kişinin merhameti belirleyecek :) -Rte gibi olma ihtimali çok yüksek çünkü o yetkiler en aklı selim adamı bile yoldan çıkartır-
0
makbur
(15.10.24)
Orta ve uzun vadede ABD BOP için başka bir işbirlikçi bulana kadar mirasyediler birbirine düşer. Eğer cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşaltılmamış ve güçler ayrılığı yok edilmemiş olsaydı hiçbir şey olmadan direkt güzel günlere geçerdik.

PKK'lılar ve yeni Fetö olma yolunda yol alan tarikatlar ile ülkeyi parsel parsel satın alan araplar üzülürdü. Doğru düzgün bir vatansever devlet refleksimiz kalmadığı için kısa vadede işler nasıl ilerler bilmiyorum ama erken seçim yoluna gidilmesini engelleyip yönetimi gasp etmeye çalışırdı ya tarikatlar ya da dağılan AKP grubu. Öyle ya da böyle 2025 yazında seçim olurdu herhalde. Cahil halkı tek adama tapar hale getirmenin kötü yanı da bu. Sonrasında kime tapacaklarını bilmedikleri için aralarında toparlanamazlar.

Bir şekilde erken seçimde vatansever bir parti göreve gelirse seyreyle cümbüşü. Bütün haramzadeler birbirlerini satıp kendilerini kurtarmaya ya da yurt dışına kaçmaya çalışırlar. Orta yollu her devrin adamı haramzadeler ise yeni hükümete yanaşıp zenginliklerine zenginlik katmaya çalışırdı.

@diyecevaplandı -1 AKP dönemi aksine cumhuriyet kurumlarının çalıştığı, yaptım oldu değil hesap verilerek ve denetlenerek yönetilen bir ülkede terör örgütleri de sızıntılar da en fazla 90'lardaki gibi masaldan mağduriyetler oluşturup cahil halkı kandırmaya çalışırdı. Türkiye Cumhuriyeti AKP döneminde olduğu kadar aciz ve güçsüz dönem yaşamadı. En yakını Düyun-ı Umumiye+Herkese Tavizler/Kapütilasyonlar+Toprak Kayıpları+Rüşvet+Ordunun yıkımı+Türke korku imparatorluğu ile II. Abdülhamid dönemi.
0
nawar
(15.10.24)
Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem. Rte sonrası dönemle ani bir şekilde yüzleşmek zorunda kalırsak vay halimize. Ha bir sonraki seçim olur rte aday olmaz, bir adayı destekler ve o da kaybeder, o zaman daha yumuşak bir geçiş olur tabii. Rte’nin elindeki gücün paylaşılması için ne ocaklar sönecek kim bilir.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Ooo sozlukteki RTE sempatizanlari basmis burayi. Cevabimi vereyim.Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz. Gul gibi olur
0
turkuaz
(15.10.24)
Bence biz ülke olarak hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal olarak kendi Hindistan'ımız Pakistan'ımız Afganistan'mız olmuş durumdayız, tabii ayrıcalıklı ve çok süper yaşayan bir gürah da var ama konumuz değiliz, ne olursa olsun mevcut durumumuzdan daha kötü olmayız muhtemelen parmağımıza batıp rahatsızlık huzursuzluk veren kıymığın çıktığında yaşadığımız rahatlığı yaşarız, tabii bizim neslimiz pozitif değere geçtiğimizi görür mü bilem ama en azından negatifden çıkmaya başlarız, hiç öyle RTE ölürse başımıza şu işler gelir gibi bir durum olmaz o başımıza büyük işler gelir algısı RTE ve güruhunun inandırdığı yoktan varedilmiş bir korku, bütün dünyanın işi gücü yok RTE ölse de şunlara çöksek diye gün saydığını sanmıyorum hiç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
"Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem" - Bu hayatımda duyduğum en komik söylem.

Akp ve RTE şuanda bir tane faydalı iş yapamıyor ve yapabilme ihtimali yok. Akp ve vatandaşın menfaati birbiriyle çelişiyor.

Sigara örneğindeki gibi kademeli olarak iyileşme olur ancak bu oldukça uzun sürecektir. En önemlisi de Türkiye ne olursa olsun bir süper güç olamaz. Bir ekonomik dev olamaz. 90'lar ortamı gibi bir ülke olur.

Ekonomik düzelme vatandaşın 90'lardaki gibi ev-araba alabilme güçlerinin yerine gelmesi kadar olsa bile yeterli. Tek maaşla ailelerin geçindiği günler vardı. Bu seviye bile çok çok iyi.
0
ferenc
(15.10.24)
Dağda aç kalan aktroller şehre inmişler:)

Döviz dibi görür, yabancı yatırımcı akar, avrupalı turist akımı başlar. Tabi yerine soylu, Bilal gibi bir isim seçilirse hiçbir değişiklik olmaz.
0
HellKeePer
(15.10.24)
Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz +1000 hatta +yüzbin

Bişeyler kötü olursa da daha iyi olacağı için kötü olur. Günün en karanlık zamanı gün doğumundan hemen öncesidir.
Hepsinden öte milyonlarca insan yarına umutla bakmaya başlar, ülkenin yarısının motivasyonu artar. Diğerleriz zaten fakirlikten kırıldığı için en fazla vah vah çeker, yerine gelene biat etmeye devam ederler o yüzden onlar için bişi değişmez.
0
Bruce
(15.10.24)
@ferenc

Bu tespit bana değil TR’nin yetiştirdiği en büyük siyasi tarihçilerden birisi olan Fahir Armaoğlu’na ait. İlk cümleden bahsediyorum.

Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden de sorulan soruya cevap verebilirsiniz. Beğenmedikleri cevapları verenleri bu hızda yaftalayan şu güruh bu denli sıkıntıya rağmen mevcut iktidarın hala iktidar olmasını açıklar nitelikte.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Numan Kurtulmuş cumhurbaşkanı olur. akp dağılır. 45 gün içinde seçim olur. Yatırımcılar, siyasi istikrar ve güven ortamını ararlar. bu süreçte piyasalar dengesiz ve bence negatif hareket eder. gıda, enerji ve ithalata dayalı sektörlerde fiyatlar yükselir. hisseler düşer. bu belirsizlik sürdükçe olağan ve beklenen bir durum. ama aşırı bir şey olmaz.
sonra seçim olur. bir parti veya ittifak kazanır. ve bence bu ak parti tarafı olmaz. yeni iktidar partisi, ekonomi, hukuk, adalet, eğitim, dış politikada değişimler yapar.
zamanla biraz daha düzeleceğimizi düşünüyorum.

sonra bir bakmışız biz de ölmüşüz. çocuklarımız torunlarımız döngüyü sürdürmeye devam edecek. değişik bir şey.
imam hatiplilerin şu an yetişme aşamasında olduğunu ve bu neslin ileride partileşip ülke yönetiminde tekrar rol alacağını, Erdoğan'ın ideolojisini baz alarak yol alacaklarını düşünüyorum. inşallah o günleri görmeden ölürüm:) bir tane daha görmeye dayanamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.10.24)
Size %100 olacağı söyleyeyim chp, akp iktidar olsun diye gerekirse Tayyibi mezarından çıkarır aday yapar tekrar seçtirir.
0
olaylar olaylar
(16.10.24)
duyuruyu da troller basmis. akp aninda yok olur. akp diye bir parti yok su an, tayyip'in partisi var. oldugu an chp de facto yonetim olur akpliler birbirine saldirirken. akpdeki ic savas sebebiyle su an bildigimizden cok daha fazla yaptiklari pislikler ortaya cikar.

su an olan durumdan daha kotusu olamaz emin olun.
0
aguen
(16.10.24)
Taht kavgalarını izleriz fetönün kaçarken yabinda götürdüğü arşivler ortaya çıkabilir etkisiz ana muhalefet güven vermediği için sağ cenahtan akp dışı bir partinin yıldızı parlar ve koalisyon hükümeti görürüz bence. Neticede hiç kötü olacağını düşünmüyorum. Cumhurbaşkanı İmamoğlu olabilir. Parlementer sistemi hiçbir cumhurbaşkanının istemeyecegini düşünüyorum ama ekonomi ve hukuk şu andakinden daha iyi olabilir:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
güç ayrılığı kurulmadığı sürece sadece kaos bekliyor bizi.

daha kötü olmaz diyenlere, kısa vadede escobarın ölümünden sonra kolombiya da ne olduysa onlar olacak, en büyük güç, diğer minnak güçleri kontrol altında tutuyor, o ipler boşalınca herkes kafasına göre hareket etmeye başlayacak. mafya savaşları bekliyor bizi, hem kurumsal olarak, hem de gerçekten sokakta yaşanacak.

çoğunluk tayfa zaten tarikatçı, dinci (muhafazakar falan değil, dinci, din satıyorlar), 18-30 genç nesil güç ayrılığı, etki alanı vs. ne farkındalar nede umursuyorlar (ki gayet normal), hayatta kalmaya çalışıyorlar sadece.

gelecek olan kişi kim olursa olsun, faşist bir tavırla tüm kurumları tek tek yeniden yapılandırması ve güç ayrılığını kurması gerekiyor.

daha kötü olamaz diyenlere de murphy kanunlarını hatırlatmak isterim,
bir şeyin kötü ihtimali varsa kesinlike kötü gidecektir.

geri kalanda leonardo+1, döngü devam edecek.
0
selam
(18.10.24)
(17)

Kek mi , un helvası mı?

rock n roll
Bu ikisinden hangisini yapayım, size sormak istedim?Kısa sürecek bir anket, bir kaç cevap alıp sileceğim. Sabahtan beri düşünüyorum ama karar veremedim.
Bu ikisinden hangisini yapayım, size sormak istedim?

Kısa sürecek bir anket, bir kaç cevap alıp sileceğim. Sabahtan beri düşünüyorum ama karar veremedim.
0
rock n roll
(15.10.24)
Kek
0
kisa
(15.10.24)
100 defa sorsan 99 defa kek derim ama ne zamandır un helvası yemiyorum. Canım çekti bir an. İrmik helvası seçeneği varsa dondurmalı olarak o da olur.
0
nawar
(15.10.24)
İrmik helvası +7

Bu seçeneklerden un helva.. daha kcalli
0
abuzer
(15.10.24)
Kek
0
mor oje
(15.10.24)
Havuçlu kek
0
grimavi
(15.10.24)
Un helvası. Kendine un helvası yapabilen biri olmak müthiş olmalı. Afiyet olsun.
0
a perfect lie
(15.10.24)
havuclu tarcin muskat rendeli kek <3
0
robert bosch
(15.10.24)
un helvası çok ağır yav, cenazeler harici bir yerde yiyesim gelmiyor.

kek olacaksa şekeri ayarında olmalı. çok tatlı olmamalı.
0
tabudeviren
(15.10.24)
Acaba ikisini birden yapsam hem ondan hem ondan mı yesem?
0
🌸rock n roll
(15.10.24)
Kek. Helva olacaksa da irmik olsun.
0
gabe h coud
(15.10.24)
kek her yerde her zaman yenir
sıcak sıcak un helvasının tadına doyum olmaz
0
bahçedekisandal
(15.10.24)
fistikli un helvasi <3
0
in vino veritas
(16.10.24)
sonuç ne oldu
foto falan yok mu?
0
kisa
(16.10.24)
yazın kek kışın un hevlası
0
nuisance2
(16.10.24)
elmalı kek aşeriyorum günlerdir. kek olsun bence. kesin kek. son kararım kek.
0
Phoebe
(16.10.24)
@kisa; ikisini de yapmadım. Bu soruyu sorduğumda çok acıkmıştım. Yemeğimi yedikten sonra canım istemedi :)
0
🌸rock n roll
(16.10.24)
İnsanların hayalleriyle oynadın :(
0
kisa
(17.10.24)
(6)

Evlilik cüzdanı istemeyen otel kaldı mı?

muhayyer divan
Soru başlıkta hahahahah :)
Soru başlıkta hahahahah :)
0
muhayyer divan
(15.10.24)
kaldı muhahahah
0
bass solo take one
(15.10.24)
Mimlenmiş yerler dışındaki 4 ve üstü yıldızlı otellerde sormuyorlar hahahahah
0
nawar
(15.10.24)
Ehu Ehu evet
0
kisa
(15.10.24)
Ohahahaha çok şakacısınız eheh
0
🌸muhayyer divan
(15.10.24)
Soru ciddi miydi ki??
0
kisa
(15.10.24)
Yoo :)) aslında ciddiydi ama sorma sebebim bir arkadaşına gösterip kendisiyle dalga geçmekti onun için eğleniyordum :))
0
🌸muhayyer divan
(15.10.24)
(3)

İstanbul'da "%10 servis ücreti" standart bir hale mi geldi?

winston insani
Merhabalar1.5 sene sonra ilk kez İstanbul'a geldim 2 gün önce. `Büyükçekmece`'de `kıyı istanbul` diye bir avm tarzı yere gittik. `Happy moon's` ta 2 kahve içtik ve öderken hesaba otomatik %10 eklendiğini gördüm.Sorduğumda istanbulda bu tarz (avm demeye çalıştı sanırım veya muadili restoranlarda) yer
Merhabalar

1.5 sene sonra ilk kez İstanbul'a geldim 2 gün önce. Büyükçekmece'de kıyı istanbul diye bir avm tarzı yere gittik. Happy moon's ta 2 kahve içtik ve öderken hesaba otomatik %10 eklendiğini gördüm.

Sorduğumda istanbulda bu tarz (avm demeye çalıştı sanırım veya muadili restoranlarda) yerlerde bir süredir standart olduğunu söyledi çalışan arkadaş.

Bu doğru mu?
0
winston insani
(15.10.24)
doğru
0
ala09
(15.10.24)
ben de bir çok yerde görmeye başladım

menüde yazmayıp fişte görmek hoş değil.

ama bahşiş bırakmıyorum öyle olunca. garsonlar da mutlu değilmiş. servis ücreti tüm personele gidiyor diyor. bahşiş sadece garsonlara kalıyordu vs dedi bir tanesi.
0
jülsezar
(15.10.24)
Standart falan değil. Böyle sabit müşterisi olduğu için geçiren yerler var ama. Evime yakın bir barda vardı böyle bir mekan. Bir daha gitmedim. Geçen gün arkadaşlar ile gittim. Kalkmış sistem. Önceden belirtilmemişse ödemem. Ödemeyin. Maliyeye söyleyin. Bahşiş verecekseniz de uğraşmak istemiyorsanız bahşişe sayın isterseniz.


TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
---
Sipariş edilmeyen mal veya hizmetler

MADDE 7- (1) Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur.

(2) Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.



FİYAT ETİKETİ YÖNETMELİĞİ
---
Tarife ve fiyat listesi

MADDE 8 – (1) (Değişik:RG-19/12/2023-32404)(3) Hizmetlerin özelliğine ve tüketiciye sunuluş biçimine göre, tarife ve fiyat listelerine ilişkin belge, levha, pano ve benzerleri, hizmetin sunulduğu işyerinde, ayrıca lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunulan işyerlerinde ise işyerinin giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne, tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde asılır, takılır veya konulur.

(2) Tarife ve fiyat listesinde gösterilen fiyatların dışında; servis ücreti veya herhangi bir isim altında başka bir ücret alınması halinde, bunun tarife ve fiyat listesinde gösterilmesi zorunludur.
0
nawar
(15.10.24)
(2)

10 yıl aynı yerde çalışan biri tazminatı alabilir mi?

OgutucuRecep
ben seneye iş yerinden çıkmayı düşünüyordum.biz de her sene 1 yıl sözleşme imzalardık.teşeron firma burası.şimndi 3 yıllık sözleşme yapacaklarmış. ama ben 1 sene sonra çıkmayı düşünüyordum.11 yıl oldu. acaba tazminat alma hakkım var mıdır?
ben seneye iş yerinden çıkmayı düşünüyordum.
biz de her sene 1 yıl sözleşme imzalardık.
teşeron firma burası.

şimndi 3 yıllık sözleşme yapacaklarmış. ama ben 1 sene sonra çıkmayı düşünüyordum.
11 yıl oldu. acaba tazminat alma hakkım var mıdır?
0
OgutucuRecep
(15.10.24)
bi avukatla görüşün, öyle her yıl 1 yıllık sözleşme olmuyor, bir yerden sonra belirsiz süreli sözleşmeye dönüyor sözleşmeniz.
0
benaslinda
(15.10.24)
Her sene 1 yıllık sözleşme diye bir şey yok. Ne zaman işe girdiysen, o zamandan beri çalışıyorsun sayılır. Şark kurnazları haklarını bilmeyen insanları kandırmaya çalışıyor.

İŞ KANUNU
---
İKİNCİ BÖLÜM

İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi
---
Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi

Madde 11 - İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.

Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.
0
nawar
(15.10.24)
(2)

İhbar tazminatı

grinito
Yaklaşık 4 ay önce işe girdiğim yerden ayrılmak istiyorum çünkü çok daha iyi şartlarda bir teklif aldım.ihbar süremi de tamamladım ama iş sözleşmesinde birde istifa halinde tazminat maddesi var.ben bunu ödemek zorunda mıyım çok saçma değil mi?ödemezsem ne olur benden alabilirler mi acaba?
Yaklaşık 4 ay önce işe girdiğim yerden ayrılmak istiyorum çünkü çok daha iyi şartlarda bir teklif aldım.ihbar süremi de tamamladım ama iş sözleşmesinde birde istifa halinde tazminat maddesi var.ben bunu ödemek zorunda mıyım çok saçma değil mi?ödemezsem ne olur benden alabilirler mi acaba?
0
grinito
(14.10.24)
ödemezsin çık git bir şey olmaz. Uzaktan istifa verme hakkın da var gitmene gerek yok. Mahkemeye gitse bile sana böyle bir şey dayatma hakkı yok eğitim vs olsa bile
0
croswell
(14.10.24)
Ödeyecek bir tazminatın kalmamış. 6 aya kadar 2 hafta zaten. Onu da doldurmuşsun. İstifa halinde başka tazminat yükümlülüğün yok.
0
nawar
(14.10.24)
(9)

Otomatik vites araba kullanan biri manuel'i ne kadar sürede öğrenir?

ferenc
Hiç manuel araç kullanmadım. Ders almadan kendi kendime öğrenmem mümkün müdür?
Hiç manuel araç kullanmadım. Ders almadan kendi kendime öğrenmem mümkün müdür?
0
ferenc
(14.10.24)
Ben sadece ehliyet alırken manuel kullandım 300 sene önce falan sonra hep otomatik kullandım, geçen sene bi vesileyle manuel araç kullanabilir miyim acaba diye bi merak oluştu birkaç saatte trafiğe çıkabilecek kadar ilerleme kaydettim, motor hafızası geri geldi ama aman evlerden ırak deyip bıraktım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.10.24)
YouTubedan izleyip arabanın tepkilerine bakarak deneye yanıla öğrenmen mümkün ama biri öğretse 2 saat kurs alsan daha mantıklı.

Bu arada dizel arabayı manuel kullanmak çok fark ediyor. Dizel aşırı rahat. (torku mu bişeyi yüksekmiş gaz vermeden sadece debriyajla bile hareket ediyorsun. Yani stop ettirmek çok zor. Araba ve modeline göre kavrama noktası değişiyor mesela ben babamın arabasıyla manuele lanet etmişken şimdi Ford fiesta dizel manueli çok sevdim)
0
nhk ni youkosu
(14.10.24)
Temel mekaniği ne kadar öğrendiğine bağlı. Trafikte alışmak panik ve öfkeyi kontrol edip kullanmaya bağlı. 3. haftanda yokuşta kalma, trafik ortasında stop etme, aracı kaldıramama gibi endişelerin geçmiş ve rahat kullanıyor olursun. Araba yine stop eder arada ama manuel kullandığın ilk zamanlardaki gibi küfür kıyamete dönmez.

@Kaleci gibiydi benim de düz vites tecrübem. Trafik olan ya da yokuşu olan yerlere girmemeye çalışıyordum rölantiye ya da 1. vitese düşmeyeyim diye. Kırmızı ışık dahil bir yerde kalınca çok küfür ediyordum. Kavrama noktasına alıştığın anda oyunlardaki "skill unlock" gibi bir anda geçiyor hepsi.
0
nawar
(14.10.24)
ilk 10 sene manuel kullandım açılın.

öğrenirsin ama zaman alır. sen sıfırdan öğrenmeyeceksin, alışkanlık değiştireceksin. insan beyninin alışkanlık üretmesi 19 gün alıyor diye okumuştum ve tecrübe etmiştim. 19 gün boyunca her gün trafiğe kapalı yerde kullan. arabayı dikkatli dinle, titreşimlerini hisset (oyş) ilk başlarda bol ol istop ettireceksin. ama tamamen alışmadan lütfen trafiğe çıkma.
0
titanyum22
(14.10.24)
hiç kullanmadı ise 100-200 km sürer öğrenmen
0
gezegen olan pluton
(14.10.24)
ogrenmenin dereceleri var. normal trafikte gidecek kadar ogrenmen 1 hadi en fazla 2 gun surer. ancak yokuslarda kendine guvenmen daha uzun zaman alir.
0
antikadimag
(14.10.24)
hiç kullanmadıysan kendi başına öğrenmen çok zor.
0
gabe h coud
(15.10.24)
Esasında öğrenebilirsin ama motor kas hafızası gelişene kadar arabayla zor bir manevra yapman gerektiğinde ya da arabayı çalışma alanına getirip götürürken zorlanacağın için yanında düz vites kullanıcısı birinin olmasında büyük yarar var.

Ayrıca, düz vites kullanıcısı biri hatalarını sana anında söyleyip nasıl gidereceğini de anlatacağı için yine yanında birinin olması yararlı olur.
0
10551037
(15.10.24)
modern bir araçsa (mesela yokuş kalkış desteği sistemi varsa) bir kaç saatte çok yoğun olmayan trafiğe çıkabilirsiniz.

dur-kalk yaparken ya da yürüme hızında giden trafikte giderken hele bir de hafif bayırda ışıklara falan takılırsanız zorlanırsınız. o durumlar için hazırlklı olun ve pratik yapın. onun dışında sorun olmaz.
0
biseysorcaktim
(15.10.24)
(14)

seviyorum ama asik degilim

robert bosch
sevgiliniz size sana asik degilim ama seni seviyorum dese naparsiniz?ya da seni seviyorum ama asik degilim de olur
sevgiliniz size sana asik degilim ama seni seviyorum dese naparsiniz?

ya da seni seviyorum ama asik degilim de olur
0
robert bosch
(14.10.24)
Aşka mefhumuna inanmayan biri olarak, benimle aynı noktadan bakarak söylüyorsa ben de seni seviyorum bebeyim der öper geçerim.

Sana olan duygularım yoğun değil, aramızdaki şey gönül ilişkisi içindeki sevgi spektrumunda uçlarda değil demek istiyorsa ok kib bye diyip yoluma bakarım.
0
Bruce
(14.10.24)
Ok bye...
0
abuzer
(14.10.24)
Terk ederdim.

Sıradan bir arkadaşından ne farkım var ki o zaman?
0
rock n roll
(14.10.24)
ne demek istediği bu kişinin karakterine göre bence değişir.

ayrılmaya yol yapıyor da olabilir, bak ben böyle düz mantık insanıyım. seninle mutluyum ama aşırı romantik şeyler bekleme demek istiyor da olabilir.
0
orpheus
(14.10.24)
Aşk zaten gelip geçici kafanın vücudunun high olma durumu

Dürüstlüğü için sevinirim, benim için sevgi, tutarlılık ve sorumluluk daha önemli, çekip öperim +1
0
grimavi
(14.10.24)
Orpheus +1
Ne demek istediğini bilmek lazım.
Bana zamanında bir kız arkadaşım böyle demişti. En son olarak da olay ben aslında seni sevmiyoruma geldiydi. 8 aylık ilişkide buraya varmak da garip gelmişti tabi.

O yüzden ben bir tık negatif yaklaşacağım.
0
logisticsmanager
(14.10.24)
Aranizdaki iliskiye ve iletisim biciminize bagli olarak anlami degisir. Hicbir kiz arkadasima asik degildim (ask nedir?) ama sevip deger verdim hepsine. Bana asik misin diye sorsalardi ben de hayir derdim. saygi, sevgi, stabilite, tutarlilik benim icin daha onemli. grimavi+1 diyorum.
0
synesthesia
(14.10.24)
gönlümü çelen olursa seni koyar giderim diye anlıyorum ben. ki olur da yani insanız
0
titanyum22
(14.10.24)
Geçen biri "Aşık değilim ama birlikteyiz işte. Aç mı kalalım?" gibi atarlı giderli ilişki hakkında bir şeyler yazmıştı. Sen miydin o da? Üşenmez de bakıp bulursam oraya yazdığımı buraya yapıştırırım.
0
nawar
(14.10.24)
Ne gerek varmış ki böyle bir şey söylemiş.
0
gabe h coud
(14.10.24)
gabe+1 bence iliskide gercek olmayacak kadar iyi iltifat gerekir. biz yalandan neler yapiyoruz o da asigim desin gecsin ne felsefe kasiyor. gayet kirici
0
ala09
(14.10.24)
bunu böyle cart diye söyleme rahatlığına sahipse, kaybetme korkusu çekecek kadar da sevmiyordur. ben ayrılırdım.
0
visnebahcesi
(14.10.24)
fazla dürüst ve açık olmak iyi bir şey değil.
söylediği şey çok mantıklı ve çoğu insanın düşüncesi budur.
ama bunu bu şekilde söylemek karşı tarafa pek önem vermediğini gösterir.
0
abelardo
(14.10.24)
Hayatınız boyunca bir sürü insanı gerçekten sevebilirsiniz ama muhtemelen sadece bir, şanslıysanız iki kişiye aşık olursunuz. Çok farklı bir seviyedir. Sevilmek güzel ama o kadar özel oluşmadığını bilmek tatsız. Burada önemli olan onun ne hissettiği değil sizin ne hissettiğiniz. Onu çok seviyorsanız bu münasebetsiz açık sözlüğünü hazmedin ama bir süre sonra sizin de aklınıza onun canını yakacak bir şey gelecektir çünkü bu tür hayal kırıklıkları bir sure sonra kendini farkli sekillerde su yüzüne çıkaracaktır. Şimdilik bilinçaltına güvenin size en uyan çözümü hiç dusunmediginiz bir anda söyleyecektir
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(18)

İneklerin de insanlarla kedi köpekler gibi iletişimi var mı?

mrvln
Soru çok saçma oldu ama nasıl anlatayım bilemedim. Kedim var, köpekleri zaten biliyoruz. İnekler falan da böyleler mi? Yani sevgiyi falan anlıyorlar mı? Ne bileyim sahipleriyle iletişim kurabiliyorlar mı? Ailem de yemek yemekten keyif alıyor ben de. Kırmızı eti de çok seviyorum. Bayılıyorum hatta. D
Soru çok saçma oldu ama nasıl anlatayım bilemedim. Kedim var, köpekleri zaten biliyoruz. İnekler falan da böyleler mi? Yani sevgiyi falan anlıyorlar mı? Ne bileyim sahipleriyle iletişim kurabiliyorlar mı?
Ailem de yemek yemekten keyif alıyor ben de. Kırmızı eti de çok seviyorum. Bayılıyorum hatta. Daha dün karşıda bir yerde yemek yedim ve o kadar iyiydi ki şoktayım şu an. Bi kamyon insanı götüreceğim oraya.
Ama instagramda bi video gördüm. Köpek gibi kelebeklerle oynayıp kendini falan sevdiriyor bi tane inek ya da dana artık cinsini bilmiyorum.
Ne yapıcam ben? Evcil hayvan gibi bir şeyse bu arkadaşlar çok üzüleceğim. Yediklerim için üzüleceğim, yemeyeceklerim için üzüleceğim. Uyuşturucudan 10 sene önce falan gitmediysem yemek sayesindedir bu. Yemek beni mutlu eden bir şey. Nolcak şimdi?
Nasıl hayvanlar bunlar? Anlıyorlar mı bizi kedi köpek gibi?
0
mrvln
(14.10.24)
Bunları ezelden beri yediğimiz için yenmeye evrildiler, o yüzden konuşmayı bıraktılar. İneklik bi durum yok, gömmeye devam afiyet olsun...
0
Bruce
(14.10.24)
Size afiyet olsun ama bana olamıyor şu an :(
Kendini sevdiren canlıyı nasıl gömeyim ben.
0
🌸mrvln
(14.10.24)
O zaman buradan devam
youtu.be
0
Bruce
(14.10.24)
Az biraz köyde zaman geçiren herkes bilir ki bu hayvanlar da gayet evcil ve etkileşime giren hayvanlar. Koyun, kuzu, dana, oğlak, kaz, ördek, tavuk... Et yemekten keyif almanızın tek sebebi bunların bir kedi - köpek kadar evcil olmadığını sanmanızsa, geçmiş olsun.
0
salihdt
(14.10.24)
Peter Singer'ın "All Animals are Equal" makalesini öneririm.

"Gömmeye devam"cılar ile ilgili olarak: Genel olarak düşünmüyoruz ve bize öğretilen, hoşumuza giden neyse sorgulamadan onu yapmaya devam ediyoruz. Yapıyoruz çünkü haz alıyoruz ama haz aldığımız her şey iyi değil.

Ha zaten biraz daha meseleyi kurcalarsanız vejateryen beslenmeyi düşünürsünüz ki burada da antroposentriklerin argümanı genelde "ama sağlıklı beslenme için ete ihtiyacımız var" oluyor. El cevap: hayır, yok. Proteini bitkisel kaynaklardan da oldukça verimli biçimde alabiliyorsun, hem de sıfır kolesterol. Bunun üstüne durur mu antroposentrik, "ama omega 3" diyor. Zibilyon tane araştırma omega 3'ün de ham halde bitkiden alındığını, hayvanların daha uzun zincirli omega 3'e sahip olduğunu ama zaten tüm hayvanların bu uzun zincirli omega 3'ü vücutlarında sentezlediklerini, dolayısıyla hayvanda sentezlenmiş omega 3 almakla bitkisel kaynaklardan ham halde omega 3 almak ve kendimiz sentezlemek arasında fark olmadığını, hatta bitkisel kaynaklı olanın daha faydalı olduğunu gösteriyor. Kaynak da koyayım: www.pcrm.org

İneklerin bilissel kapasitelerine gelince: "cows display the ability to rapidly learn different tasks, display long-term memory, extrapolate the location of a hidden moving object, discriminate complex stimuli, and discriminate humans from one another." Yani oldukça yüksek ve sahibiyle duygusal ilişki kurabilecek biçimde gelişkinler. Peki neden değilmiş gibi? Çünkü yiyeceğin şeyle duygusal bağ kurmak istemezsin. O yüzden kendini yabancılaştırırsın. Orta asya'da atalarımız (eğer gerçekten atalarımızsa) göçebe yaşıyordu. Göçebe yaşamda tarım yok. Besin kaynağı hayvanlar. Dolayısıyla öldüreceğin insanla duygusal bağ kurmaktan kaçındığın gibi beslenmek için kullanacağın hayvanı da zamanla araç olarak görüp duygusal bağ kurmaktan kaçınarak bir savunma mekanizması geliştiriyorsun. Ama artık şehirlerde yaşayan büyük oranda tarım toplumlarıyız ve hayvan öldürmek zorunda değiliz. Nitekim öldürmeye ve bağ kurmamaya eğilimimiz gelenekselleşmiş. Tam unutacak gibi olsan da her kurban bayramı toplu katliam yapıyorsun ve egemen pratik kendini yeniden üretiyor. Tarım bitse ve inekler olmasa aynısını kedi köpeğe, hatta insana da yapacaksın aslında. Neyseki üretici güçler gelişti ve artık çıplak hayatta kalma koşullarının dayattığı zorunluluklara tabii degiliz ve tercih yapma şansımız var. Bu tercihler büyük oranda da ahkaki tercihler.
0
prole
(14.10.24)
Evet köpekler gibi bilişsel yetenekleri, kendi sürüsü ve insanlarla bağı tanışıklığı var
0
grimavi
(14.10.24)
Hayvanlar da aynı insanlar gibi üzülür, mutlu olur, sinirlenir ve acıyı hisseder ve bağ kurarlar. İnsanlarla iletişim kurarlar. Et yemeyin ve hayvanlardan elde edilmiş hiç bir ürünü kullanmayın. Vegan olun.
0
rock n roll
(14.10.24)
youtu.be

Seni anlatiyo
0
halk
(14.10.24)
inek baya akıllı bi hayvan. kırlarda top oynuyo veya elektrikli çitin kapısını çarpılmadan açmayı sadece izleyerek öğrenmiş inekler var. çağrıldığında ismine tepki vererek gelmesi vs. çok sıradan olaylar. kediden-köpekten daha akıllı bile olabilir.
0
orpheus
(14.10.24)
Balık?
Tavuğa daha hazır değilim.
0
🌸mrvln
(14.10.24)
@mrvln

Balık da, tavuk da. Bütün hayvanlar hissediyor ve duyguları var. Hazır olup olmama meselesi değil. Yememelisin.
0
rock n roll
(14.10.24)
Evcil hayvan gibi bir şey değil ama sağlıklı olan BÜTÜN canlılar belirli bir düzeyde iletişim kuruyorlar, bilişsel ve çevresel farkındalığa sahipler. Sadece hayvanlar değil. Evet, bitkiler de. İnsanla düzenli iletişim halinde olan canlılar insan davranışlarını anlamaya ve ona göre tepki vermeye daha yatkınlar. O yüzden biz onları (bilimsel değil, genel bakışta) diğerlerinden farklı görüyoruz.
0
nawar
(14.10.24)
@mrvln sadece balık yiyenlere pesketaryen deniyor ve genellikle vejateryenlik içinde kategorize ediliyor. Ben de pesketaryen olarak başladım, 6 ay sonra balığı da bıraktım ama omega-3 ikame ederek yaptım tabi. Oldukça sağlıklıyım şu an ve vicdanım rahat :D Pesketaryen olarak başlayıp gidişata bakabilirsin. Muhtemelen balığı da bırakırsın bir süre sonra isteyerek.
0
prole
(14.10.24)
şunu düşün. dünya dediğimiz bu fanus içinde sıkışıp kalmışız. doğa dediğimiz habitatda da hayvanlar ya bitki yiyerek ya da birbirlerini yiyerek hayatta kalıyor. burası acımasız bir yer. biz de karnımızı doyurmak için bu besin zincirine dahil olabiliriz. çok vicdan kasmaya gerek yok
0
xrated
(14.10.24)
Bu arada "davuk çok leziz" falan diye düşünüyorsan bir sır vereyim, ağız tadı toplumsal olarak kuruludur. Yani tamamen alışkanlık. Mesela buradan bir orta asya'ya ya da afrika'ya git, tiksindiğin, çirkin tatlı yiyeceklerin orada acayip haz veren yiyecekler olduğunu göreceksin. Mesela iskandinavya'da havyar hem statü göstergesi, hem besleyici, hem de lezzetli bir gıda iken sen ben yesek tükürürüz. Beslenme alışkanlığın ağız tadını şekillendirecek zamanla ve zaten canın et çekmeyecek. Bunun için tabi güzel yiyeceklere, tariflere de bakman lazım. Airfryer da iyi oluyor bu arada.
0
prole
(14.10.24)
Bu arada xrated'in söylediği "naturalistic fallacy" ve entelektüel tembellik.
0
prole
(14.10.24)
sen asıl evde tavuk besleyenleri gör instağğramda. bildiğin kedi gibiler
0
titanyum22
(14.10.24)
inekler bayağı zeki, öğrenebilen hayvanlar, köylerde akşam sürüler köy girişinde serbest bırakılır inekler de işten geliyormuş gibi kendi evlerini kendi bulur, insanlarla da etkileşime girebilirler bence zaman geçirmek ile alakalı.
0
gezegen olan pluton
(14.10.24)
(6)

2024 yılında kırık slim kasa ps3 almaya değer mi?

grimavi
Temiz bulabilir miyim yoksa o makinalar çok yorulmuştur artık ısınır çipi yanar anakartı yanar çöp olur mu dersiniz ?Online oynamaya ihtiyacım yok, oynamak istediğim 15-20 tane hikayeli oyun var, rdr, bioshock, dishonored, last of us gibiBunları da haftada 2-3 saat oynayabileceğim için (bazen de hiç
Temiz bulabilir miyim yoksa o makinalar çok yorulmuştur artık ısınır çipi yanar anakartı yanar çöp olur mu dersiniz ?

Online oynamaya ihtiyacım yok, oynamak istediğim 15-20 tane hikayeli oyun var, rdr, bioshock, dishonored, last of us gibi

Bunları da haftada 2-3 saat oynayabileceğim için (bazen de hiç fırsat olmaz) bana 1-2 sene rahat gider diye düşünüyorum, beklentim bu kadar
0
grimavi
(12.10.24)
Hiç PS almadım ona cevabım yok.

Bunların hepsi pcye geldi veya geliyor(rdr), bioshock remastered falan çıktı ben olsam ortalama ucuzca pc veya laptop alırdım hem başka işlere de yarar hem daha kaliteli oynarım. Ama para vermeye hiç gerek yok diyorsan bilemem.

Bu arada Bioshock (hikayesini ve tasarımlarını) en sevdiğim oyun serisidir. Dishonored da bayağı iyi. İyi eğlenceler! Yakında steam halloween indirimleri falan da gelir, oyun almak için de alet almak için de güzel zamanlar.
0
nhk ni youkosu
(12.10.24)
Kendi adıma konuşacaksam;

Ps3 almanın pek bir mantığı yok. Alacak olsam en kötü Ps4 alırdım.
0
put it in your appropriate place
(12.10.24)
15 senelik üzerine 4 model çıkmış ikinci el elektronik aletlere para vermeye değmez. Grafikler de tatmin etmeyecek. 5 pro çıkmak üzere. 5'lerin fiyatı daha uygun hale gelir o zaman. O da olmazsa en azından 4 pro. Bahsettiğin hikayeli oyunların yenilenmiş versiyonlarının ya da yeni olanlarının önemli bir kısmı görsel. Onu göremeyeceksen tadını alamazsın.
0
nawar
(12.10.24)
Ps 3 Alma.

İkinci el ps5 ya da ps5 düşün.

Grafikleri Atari gibi geliyor artık ps4ün
0
jackyr
(12.10.24)
Hocam siz ps4 ve ps5 grafiklerini gördüğünüz için ps3 size atari gibi geliyor da bende o kısım olmadığı için hala güzel geliyor ps3 :) bu açıdan bakalım
0
🌸grimavi
(12.10.24)
Hocam sen zengin olduğu halde çocukluğundan kalma, babasını içeren travma kaynaklı hayali ile kavrulduğu için Ferrari yerine Murat 124 alan Nuri Bilge Ceylan karakteri misin? İşte yenisi/yenileri var. Al geç :)

Benim de PS'im olmadı ama cafede oynadım, arkadaşta oynadım. Bilgisayarda da grafik farkını görebiliyoruz. Hani daha iyisi bilinmeyen bir şey olsa neyse ama... :)
0
nawar
(12.10.24)
(17)

Köfteci Yusuf olayı

makbur
Hanımlar beyler nedir bu olayın aslı astarı sizce?Önce domuz eti çıktı dendi, sonra 2021'de adamların mekanına çökmeye çalışılmış vs vs.Çok derinlemesine takip edemedim ve merak da ediyorum..Yani komplo teorisine olmaz diyemiyorsun ama diğer taraftan Türk insanının inanılmaz bir yüzsüzlüğü ve arsızl
Hanımlar beyler nedir bu olayın aslı astarı sizce?

Önce domuz eti çıktı dendi, sonra 2021'de adamların mekanına çökmeye çalışılmış vs vs.

Çok derinlemesine takip edemedim ve merak da ediyorum..

Yani komplo teorisine olmaz diyemiyorsun ama diğer taraftan Türk insanının inanılmaz bir yüzsüzlüğü ve arsızlığı da mevcut, hani yedikleri bütün pislikleri haltları "yeğenim bunlar komplo montaj" şeklinde geçiştirmeleri..
0
makbur
(12.10.24)
ağa ne çıkarsa çıksın umurumda değil. o an seçeneklerime bakarım, mantıklı olan köfte yusufsa yerim.
0
pavlis
(12.10.24)
Tum linçlere rağmen coca cola satmaya devam ettiği icin kalemi kırıldı.
0
duster
(12.10.24)
2021deki çökme olayları yeni değil, o yıllarda olmuştu. Çok haber olmadı galiba o günlerde o haberleri okuduğumu hatırlıyorum.

O sebeple domuz eti meselesini hiç inandırıcı bulmadım ben.

Yeğenim bunlar komplodan ziyade yönetimde koltuk sahibi olup da neler neler ne yalanlar söyledi kimileri. O gücü çökmeye çalıştığı firmanın bedelini düşürmek için de kullanabilirler pekala
0
biseysorcaktim
(12.10.24)
ilk fırsatta köfteci yusufa gidip antrikot yiyeceğim. fiyatı çok uygunmuş. ben de yeni inceledim. sadece köfte yemiştim önceden artık antrikot ve pirzola yiyeceğim
0
abelardo
(12.10.24)
Alıp oyalanmamız için her hafta önümüze bir konu konuyor.

Nu haftanın konusu bu idi.
0
Mirket
(12.10.24)
youtube videosunu izledim. adamin temiz oldugu 10 km oteden belli oluyor. turkiye mafya cumhuriyetinde adamin kurdugu deger yaratan isletmeye salca olmaya calismislar. milyonlar yeniyor boyle ve sadece haydutlukla krallar gibi yasayan haramzadeler var bu ulkede. hatta son 10 yildir sadece onlarin borusu otuyor.
0
antikadimag
(12.10.24)
Şu olay bile ülkenin ne hale geldiğini göstermek açısından ibretlik. Adalet söz konusu olduğu zaman her olay "Schrodinger'in Kedisi" durumuna geliyor; suçlu da olabilir ama haklı da olabilir bizzat şahit olmadığımız sürece bilemeyiz.
0
salihdt
(12.10.24)
domuz olmasa da başka bir hile hurda olduğu zaten belliydi...

adam sıfırdan gelerek burger king, mcdonalds gücüne erişti. bunu yapmak bir destek olmadan çok çok zor. çakmış domuzu olay bu. adam temiz falan değil
0
ferenc
(12.10.24)
koskoca köfteci zincirinin domuzdan elde edeceği kazanç ne olacak, ne kadar olacak ki böyle bir riske girsin? mahalle köftecisi yapar, 10.000 olan cirosunu 15.000 yapsa faydadır. katmayı bırak, köfteleri komple %100 domuz etinden yapsa kazancı ne kadar artacak, adamın buna ihtiyacı mı var?

var bir iş, bana da komplo gibi geliyor.
0
kibritsuyu
(12.10.24)
Valla benim bu tür işletmelere güvenim çok düşük o yüzden birisi bana baya büyük ölçekli bir firmanın domuz eti kullanarak nasıl kar ettiğini anlatırsa inanacak durumdayım :D

Küçük bir yer olsa anlarım işletme köydeki avcıdan bir domuz alsa belki bir iki günlük ucuz et demek bu. Ancak yusuf gibi büyük bir işletmede bundan kar etmek için cidden büyük miktarda domuz eklemek gerekir sanırım. Denetime yakalanıp ciddi iş döndüren işletmeyi batırma riskini almak da bu kar beklentisini daha da yükseltiyor olmalı. Bu kadar büyük ölçekli bir şeyi de saklayamazsınız, nasıl saklanabilir ki? Yani, işçilerin birçok fabrikada çıplak ayaklarıyla bir şeylerin üstüne basarken tiktoka videolar attıklarını falan gördük. İş devlet denetimine gelene kadar bir yerden patlardı bu olay.
0
akhenaten
(12.10.24)
Bu adamın tipi bakışları tişörtü tişörtünden çıkan meme uçları bana hiç domuz eti kullanacak bir insan izlenimi vermiyor: pbs.twimg.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.10.24)
Çok net çökecekler
0
jackyr
(12.10.24)
Pişmiş ette çıkmış. Çiğ örnek almamışlar. Pişmiş ette benim bile DNA'm çıkabilir istersen. Çökme olayı konusu geçti. Siyasal islamcı kanadı yok kokakola, yok domuz, yok bilmemne diye laf ediyor. Köfteci Yusuf'un sonucunda ise vatan, millet, ezan, dış mihrak falan geçmiyor. Açıkçası ben ikna oldum.
0
nawar
(12.10.24)
Hic kofteci yusuftan alisveris yapmadim ama bilseydim domuz eti katmislar siparis verirdim. Cunku cok lezzetli oluyor.
0
Zetnikov
(12.10.24)
Neden at eşek daha ucuzken değil de domuz? Dini bütün arkadaşlara oynamak için yapılmış gibi geliyor bence de çökmek için.
0
mirty
(12.10.24)
fetöynen aynı. lahanayı yerken, olmadık yerlere çöküp her şehre en az bir şube açarken kıtır kıtır, bize attığın sakalı artır denince meeeğğ. tamamen çıkar çatışması. sömürgeci yusufun eline verilmesi.

akp Türkiye'sinde 1200 şube açmış adama temiz demezsin ya :)))))))

edit: ayrıca yeni öğrendiğim bir şey var. bu dayı meb ile anlaşma yapmış. meslek lisesinde yemek bölümlerinde okuyan öğrenciler yusufta saat doldurmadan mezun olamıyorlarmış. öğrenci başka yerde staj yapmak istese olmuyormuş. illa yusufta üç kuruşa, onun karar verdiği saatlerde çalışıyormuş küçücük çocuklar. asgari ücretin çok çok altına bir paraya. elemanları akp bağlantısı sayesinde beleşe getirmiş tosuncuk. sorarlarsa "garip kuşum" dersin.
0
titanyum22
(12.10.24)
belkide hiç işletme ve yöneticilik tecrübesi olmayan kişiler bile kalkıp yorum yapıyor, bir kere bu kadar şubenin operasyonlarını yönetmek kolay bir şey değil, kaldı ki bu gıda raporu siyası bağlantıları olan birilerinin yusuf a kumpas yapmadığını kim iddia edebilir. Biliyoruz ki başta tuik olmak üzere devlet kurumlarının şeffaflığı konusunda türlü şüpheler mevcut.

Diyelim ki adamlar içerisine domuz eti koyuyor, bu şekilde mi büyüttüler şubelerini, madem bu eti kullanıyorlardı şimdiye kadar neden bir rapor yayınlanmadı. ?

Diyeceğim o ki bu ülkede , her türlü olumlu ve olumsuz haberlerin peşin hüküm vermeden sorgulanması gerekir.

Şansen benim için değişen bir şey yok, gider köftemi de yer çayımıda içerim. Hatta ben gitmeden bile online sipariş verip, siparişin ihtiyaç sahibi birisine teslim edilmesi notunu yazdım.

Ha olurda içime kurt düşerse, küçük bir parça alıp gıda tarım müdürlüğüne bir numune göndermeye bakar.
0
Rao
(12.10.24)
(7)

Burası neresi olabilir?

morca
İstanbul, Yalova, İzmir?https://ibb.co/f48dbw2
İstanbul, Yalova, İzmir?

ibb.co
0
morca
(11.10.24)
Sen bizi geoguessr oyunu oynarken hile olarak mı kullanıyon?
0
Bruce
(11.10.24)
istanbul. yüksek bina da the marmara.
0
awlmi
(11.10.24)
@Bruce ve @awlmi +1

Nakkaştepe olabilir
0
nawar
(11.10.24)
Stalkerlik mi var ben anlamadim, sonunda cinayet falan olursa bizi bulacaklar kurbanin yerini bulmaya yardim ettik diye.
0
logisticsmanager
(11.10.24)
@logisticsmanager haklı. Bu, benim 3. defa konumuna kadar yer bildirişim. Hani cinayet yok da fotoğraflardan yer bulup aldatan sevgilileri ifşa etme varsa. 3-5 lira bize atsın P.I. işinden :)
0
nawar
(11.10.24)
Komiksiniz :D Sevgilisi olan bir bey ile sevgilisini aldattığını düşündüğüm hanımın storylerini match etmeye çalışıyorum, stalker modundayım :)
0
🌸morca
(11.10.24)
izmir ve yalovada yaşamış biri olarak kesinlikle izmir veya yalova değil
0
oekuklu
(12.10.24)
(10)

Japonya robot işinde ileriyken neden yerinde saydı?

parka
s.b.
s.b.
0
parka
(11.10.24)
Abi robot işi dediğin Asimo gibi şeylerse bunların günümüzde oyuncaktan öte bir yararlılığı yok ama endüstriyel robot alanında yine güzel ürünler çıkarıyorlar Yaskawa gibi Kawasaki şirketlerle ama son dönemde Avrupalılar, özellikle Almanya İsviçre gibi ülkeler daha önde sanırım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
Kaleci +1
Endüstriyel robot/otomatizasyon vs konularında hala çok iyiler ama Avrupa da baya iyi ki en ünlüsü abb galiba şu an piyasada bu işte.
0
logisticsmanager
(11.10.24)
Hocam Asimov'u neden bugünle karşılaştırıyorsunuz. Zamanında bir robotun iki ayak üstünde yürümesi, merdiven çıkması büyük olaydı. Sorduğum şey o noktadan fazla ileri gidemediler insansı/hareketli robotlar konusunda.
Endüstriyel robotları bilemem.
0
🌸parka
(11.10.24)
Tamam hocam o dönem için büyük olaydı ama şu an bir önemi yok denendi bitti, mevcut teknoloji de henüz Jetgiller ya da Blade Runner seviyesinde bir atılıma izin vermediği için o alan ilerlemiyor/ilerleyemez, o eşik teknolojik olarak aşılırsa bi 200 sene sonra yine bazı atılımlar olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
sanırım soru boston dynmaics ya da dün akşamki elon musk'ın tanıtınımındaki taş-kağıt-makas oynayıp insanlara içecek dağıtan robotlar japonlar tarafından neden geliştirmedi şeklinde.

bana abd'den çıkan bu eylemler biraz populist gibi geliyor.
japonlar bu yarışta hiç de geride değil gibi.
edition.cnn.com

bunun gibi bir çok haber var.
0
biseysorcaktim
(11.10.24)
ben robot gelıstırsem ılk olarak fabrıkada bısey ureten robotlardan basardım
cunku ekonomıye katkı serı uretım vs.

japonyanın kafası animelerde kaldı heralde alakasız seyler yapıyorlar yok garson robot falan.

laf sokacaklar ıcın koruma kalkanı acayım. haberlerde vs gormedım hanı fabrıka ıcın robot kastıklarını falan hep boyle cocuksu oyuncaklar yada hızmetcı garson robot yaptıklarını gordum o bakımdan bu yorumu yaptım
0
Zetnikov
(11.10.24)
japonların son 20 yılda teknolojide yavaşladığını bende düşünüyorum, azalan nüfüs, azalan doğurganlık, ülkenin pahalılaşması bunlarda etmen olabilir, aynı şey ingiltere içinde geçerli. teknoloji 90lı yıllarda japonya iken, şimdi çin, taywan gibi. sony mesela dünyanın en iyi şirketi olabilirdi, herkesden önce tüketici elektroniği yaptı, zirvedeydi ama şimdi çok altlarda.
0
ravenudon
(11.10.24)
@Kaleci +1

@zetnikov Türkiye'deki fabrikalar dahil otomotiv sektöründe (belki ABD hariç hemen hemen her yerde) Japon robotiği çalışıyor. Yani robot derken üretim bandı üzerinde tabii. Yoksa Asimov ya da Boston Dynamics gibi robotlar değil. Gerçi onlar belirli başlı iş alanları dışında yaygın değil. Carrefour'da reyon kontrolü yapan robot var. Sipariş alan robotlar var. Henüz o seviyedeler.
0
nawar
(11.10.24)
Sadece robot olarak bakmamak lazım.

Japonya inovasyonu neden durdurdu diye yazdığınızda bütün popüler aitelerde bununla alakalı başlıklar göreceksiniz.bunlarda da geriatriden başlayıp,çalışma yüküne vs bir sürü düşünce göreceksiniz.japonya da görülen bir düşüş var ama asıl olay çin in çok büyümesi.sadece 2000 yılından bu yana bakarsanız patent üretiminde listelerde bile olmayan çin,şu anda patent sayısında dünya lideri,peşine amerika ve japonya geliyor.onların hızlı büyümesi ve üretimi japonya bir şey yapmıyormuş algısı yaratıyor.

70 li yıllardan itibaren popüler son kullanıcı elektronik üretiminde japonya ön plana çıkan japonya artık yeterli kar marjını çin yüzünden yakalayamıyor.göz önünde çok ğrünleri olmadığı içinde sanki geriliyormuş hissi yaratıyor.arka planda eskisi kadar hızlı olmasada varlığını sürdürüyor.
0
duptıs
(11.10.24)
Soylemeyi unuttum belgesellerde vs goruyorum japonyada genc nufus sorunu var diye baya bagiriyorlardi yabancilarida sevmiyorlar ne yapacaklar merak konusu
0
Zetnikov
(12.10.24)
(20)

Yemek masasına davet edilen yabancı hk

tahirkemalbozoglu
Öğle saatlerinde şirketin yemekhanesinde üç kişi yemek yiyoruz. İçimizden biri, bize sormadan başka bir çalışanı masaya davet etti. Bu durum bana biraz saçma geldi. Sonuçta, masadaki diğer kişilerin bu durumu isteyip istemediğini düşünmek gerekmez mi? En basit nezaket kurallarından biri yahu. Şunu b
Öğle saatlerinde şirketin yemekhanesinde üç kişi yemek yiyoruz. İçimizden biri, bize sormadan başka bir çalışanı masaya davet etti. Bu durum bana biraz saçma geldi. Sonuçta, masadaki diğer kişilerin bu durumu isteyip istemediğini düşünmek gerekmez mi? En basit nezaket kurallarından biri yahu. Şunu bir masadakilere sormak nasıl aklına gelmiyor? Tamam elemanı tanıyoruz da adamla oturup yemek yemek istemiyorum. Yoruyor artık böyle insanlar. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(11.10.24)
Şirket yemekhanesi için gereksiz bir hassasiyet gibi geldi bana, yani bir restoranda falan olsanız tamam ama şirket yemekhanesi, bilemedim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
baya sağlıksız düşünce.
0
patronaj1
(11.10.24)
bu olay türkiye sınırları içerisinde geliştiyse eğer; üzülerek beklentiniz çok yüksek demek istiyorum.
teşekkür etmesini bilmeyen, yol vermeyen vs bir toplumdan çok şey beklememk lazım.

lakin şöyle bir durum da var, çocuk değiliz. iş yerinde yenilecek yemeğin süresi max 20dk. istemediğiniz kişi masanıza oturduğunda hızlıca yiyip kalkabilirsiniz. veya çok rahatsız oldunuzsa müsade isteyip kalkarsınız. sonrasında isterseniz arkadaşınızı uyarırsınız böyle şeylerden hoşlanmadığınıza dair. büyütecek, yoracak bir durum değil bence.
0
nwnd
(11.10.24)
Vallahi mi ya ben takıntılıyım yani öyle mi
0
🌸tahirkemalbozoglu
(11.10.24)
Brocum bilemeyiz takıntılı mısın değil misin bu olay özelinde konuşuyoruz sadece, belki de normalde dünyanın en şeker insanısındır kim bilir, kim bilir belki de etkileşimde olmak istemediğin biriyle zorunlu bir paylaşım yaşadığın için gerilmiş olabilirsin, bu seni takıntılı yapmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.10.24)
Randevulaşılmış bir yemeğe sorulup edilmeden bir başkası davet edilmiş olsa sonuna kadar haklısınız da şirket yemekhanesi için saçma bir hassasiyet. Neticede orası bir yemekhane, masayı kendinize rezerv etmiş falan değilsiniz. İcap ettiğinde hiç tanımadığınız insanların bile afiyet olsun diyerek boş yere oturduğu bir yerden bahsediyoruz. Adı üzerinde yemekhane, restoran değil. maksimum 10-15 dakikada yenilip kalkılacak bir yer için "benden izin istenmeliydi, nezaket kurallarına uyulmalıydı" gibi beklentileri duyunca insanın istemsiz yüzü ekşiyor.
0
thracia
(11.10.24)
Hocam bence haklısın. Yemekhanede de olsa 3 kişi gitmişsiniz ve en azından davet edilirken sorulmalı. Ama burada da görüldüğü üzere bu tarz şeylere aldırış eden çok az insan kaldı. Yüzü ekşiyen, en basit kafası çalışan birisinin isteyeceği şeyi beklemeyi nezaketsizsin diyen kişiler olduk. Yani evet bu ortamda ve böyle insanlarla daha çok beklersin. Ama umudum şu ki keşke bu anlayış, yaklaşım artsa ama nerde
0
dedeminhirkasi
(11.10.24)
abi yemekhane ise abartıyorsun, restoran ise haklısın.
seninde iş arkadaşın sonuçta, aynı kişilerle aynı yemeği yiyosun, nesi sıkıntı anlamadım.
sevmediğin konuşmadığın biri olursa, sende o gelince masadan kalkarsın hepsi bu.
0
etna
(11.10.24)
Ben de öyleyim.
2 yada 3 kişi bir masaydaysak önceden gelebileceği hesap edilmeyen veya beklenmeyen kişi için masadaki diğer arkadaşlara da sormak gerek.
Sonuçta başkalarının yanında konuşulmayacak konular da var.

Arkadaşlar arası yapılması planlanan piknik mevzusu da öyle. Muhakkak cinsin biri akrabasını getiriyor son anda. Asla sevmem.
0
diyecevaplandı
(11.10.24)
Şirket yemekhanesi için gereksiz hassasiyet +1
Şu noktada yoran insan hareketi seninki.
0
Bruce
(11.10.24)
şirket yemekhanesinde öğle yemeği için gereksiz hassasiyet. ben olsam hiç takmazdım. sadece sevmediğim biri bilerek özellikle davet edilirse sorun olur onun harici önemsiz. dışarda akşam yemeğiyse bilgi verilmesi gerekir. gereksiz takılmışsınız.
0
jelly bear
(11.10.24)
şirket yemekhanesinde haksızsın +1
0
jülsezar
(11.10.24)
Sirket disinda haklisin ama sirkette gereksiz alinganlik +1
0
turkuaz
(11.10.24)
hiyerarşik durumlar dışında o yemekhanede herkes istediği yere oturabilmeli ve hatta o kişi sizden izin almadan masanızdaki boş yere oturabilir. şirket mutfağında bir oturma düzeni olmamasının bir nedeni var.
sizin nezaket kuralı diye bahsettiğiniz şey tam tersi sizin nezaketsizliğiniz olmuş.
0
neira
(11.10.24)
"Saçma" demek yerine "nezaketen daha iyi olmaz mıydı?" deseydin biraz farklı yaklaşılabilirdi ama varacağı sonuç şirket yemekhanesinde gereksiz hassasiyet +1
0
nawar
(11.10.24)
Yemekhane mantığıyla ters bir düşünce. Lokantadaki masanız özeldir ama yemekhane öyle deıil. Davet edilsin veya edilmesin, isteyen istediği yere oturur.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(11.10.24)
tanımadığın adamla 4 kişilik grup halinde oturup yemek yiyince noluyor ki yani tam olarak nasıl bir zarar görüyorsun? belki bilmediğimiz bir durum vardır
0
titanyum22
(11.10.24)
mahsus mahal
(12.10.24)
Koç Grubunda çalışırken stajyerinden birim genel müdürüne dek herkes aynı yemekhanede yemek yiyordu; tepe yönetim ayrı yer ya da misafirhane vardır bilemem ama şunu biliyorum bir gün şefimiz birini çağırdı 6 kişilik masaya davetsiz, rahmetli Mustafa Koç. Adam bildiğin yatay dilimlenmiş karpuzu piknikteymișcesine yedi ki, başka türlü de yenmez.

Takılmayın bunlara, saç baş yolmayın. Fabrikada, atölyede usta başı değilseniz yani borunuzun öttüğü yerde geçerli bu istediğiniz.
0
mahsus mahal
(12.10.24)
Sirket yemekhanesinde baska bir is arkadasinizun tek basina yemek yemedi mi daha nezaketli bir davranis?
Sacmalamissin
0
robert bosch
(12.10.24)
(10)

ilgi beklemek

mantarliborekk
iş yerinde partnerinizle (gerekli bir sebep yokken) iletişime geçme ihtiyacı hissediyor musunuz ? aradığınızda mesaj attığınızda, cevap vermediği zaman öfkeleniyor musunuz? akşam görüşeceksiniz ama yinede gün içinde ilgi bekliyor musunuz? böyle hisseden ve yaşayan varsa , bu beklentiye girmek sizi v
iş yerinde partnerinizle (gerekli bir sebep yokken) iletişime geçme ihtiyacı hissediyor musunuz ?

aradığınızda mesaj attığınızda, cevap vermediği zaman öfkeleniyor musunuz?

akşam görüşeceksiniz ama yinede gün içinde ilgi bekliyor musunuz?

böyle hisseden ve yaşayan varsa , bu beklentiye girmek sizi ve karşı tarafı yoruyor mu ?

yorumlarda erkek-kadın belirtirseniz çok sevinirim.
0
mantarliborekk
(11.10.24)
ilgi ve iletişimde olmak istemek insani bir durum, beni yormazdı.Hocam ona spicy içerikler at şaşırt :) Şuradan bir içerik seç gönder bakalım, böyle şeyler eğlenceli oluyor
www.instagram.com
0
grimavi
(11.10.24)
K,28

Hayir yormuyor. Gün icinde mesajlasiriz. Komik video vs atariz
0
robert bosch
(11.10.24)
Konuya "ilgi beklemek" olarak bakmak sıkıntı. İlişkideki iki insan gün içinde, mesai içinde sohbet eder iletişim kurar; işin getirdiği engeller yoksa.

Bunu böyle dillendiriyorsan yeterince ilgi görmediğini düşünüyorsundur. Bunun nedeni önemli, bu saydıkların sonuç. Kaldı ki herkesin cevabı farklı olacaktır. Her ilişkinin dinamiği de farklı.
Sen kendini sevgisiz hissediyorsan bu genelde senin suçun değildir. En kötü senaryoda, ekstra sevgiye ihtiyacın olsa bile hayatındaki insandan bunu almış olman gerekir. O yüzden burada fazladan ilgi beklemenin bir kabahat olduğundan bahsedemeyiz.

İşin karşı taraf boyutu ise, herkesin sevgi gösterme şekli farklı. Senin ihtiyacın olanla karşı tarafın sağladığı seviye uymuyorsa o ilişki genelde yürümez. İnsanları ilişkide olmadıkları karaktere sokmaya çalışmak sorunlu bir davranış. Adam mesai içinde elinde sürekli telefonla mesajlaştığı bir ilişkide olmak istemeyebilir, herhangi bir sebepten bundan rahatsız oluyor olabilir. Bu adamın huyu mu yoksa sevgisizliği mi ayırt etmek lazım.
0
Bruce
(11.10.24)
Ayrica biz yatirimla ilgili de konusuyoruz. Hisse senedi, satilik ev ilani falan atiyoruz birbirimize. Öyle bir ask bizimkisi de lol
0
robert bosch
(11.10.24)
ilgi anlaminda pek konusmuyoruz. Konusulmasi gereken birsey varsa gundemde onun icin yaziyorum. Onun disinda ayrica gene yaziyorum arada ama temel sebebim aslinda bebekle ilgili, aklim kaliyor bir ping atim guncellenim diye yaziyorum.


Erkek.
0
mbond
(11.10.24)
Gün içinde iletişim kurmak ve mesajını beklemek keyifli ve doğal olarak gelişen bir şey. Zaman oldukça konuşmak özellikle ilişki başında yormuyor. İlerleyince konuşmaktan çok video, reel, meme vs. gibi hoşuna giden şeyleri paylaşmaya da dönebiliyor.

Mesaj attığı anda cevap gelmediği için öfkelenmek ise hastalıklı ve saygısız bir bakış. Adı üstünde. Yaşına göre milletin işi ya da okulu var demek ki. Karşıdaki insan yormaya başlıyor işine saygı göstermeyip sürekli ilgi bekler olunca.

E
0
nawar
(11.10.24)
İletişim olması gerekir bence. Aradığımda ya da mesaj attığımda cevap vermezse, müsait değildir o yüzden cevap veremiyordur. Müsait olunca zaten döner, bunun için öfkelenmem. 7/24 benimle ilgilenemez ki. Ben de sürekli onunla ilgilenemem.

Kadın
0
rock n roll
(11.10.24)
doğal akışında bir iletişim olması güzel bir şey. ama taraflardan birinin "benimle ilgilenmiyorsun, ilgi ver" gibi bir şeyle gelmesi bana patolojik geliyor.
0
gloomy
(11.10.24)
@gloomy

Hocam insanları bir kelimeyle patolojik diye etiketlemek yanlış, altında ne demek istiyor ona da bakmak gerek

ilgi ver deyince evet kulağa tuhaf geliyor zaten bu şekilde ifade edildiğini de düşünmüyorum, burada istenen şey "daha sık iletişimde ve birbirinden haberdar" olma isteği ve birinin bunu talep etmesi ilişki içinde doğal
0
grimavi
(11.10.24)
bir sözlük teyzesi olarak çalışırken ilgi görüyordum zira hep iş yerinden seçtim. sürekli 9gag'den memeler vs atardık.

şu an gün içinde kısa ve öz "seni özledim, bak bu seni hatırlattı" vb mesajlar beklerim açıkcası ama gününün tamamını benimle geçiriyorsa işi ciddiye almadığını düşünür ve bundan rahatsız olurum.

ben evde o işte ise ve beni arayıp saatlerce konuşuyorsa bu red flag.
0
janderzel zartanyan
(11.10.24)
(10)

bu bir dolandırıcılık mı?

kibritsuyu
çok büyük ihtimalle evet, ama instagram nasıl buna alet oluyor?instagram'da gezinirken "c.... müzik market" diye SPONSORLU yazan bir post gördüm. marshall (hoparlör, amfi üreticisi) 60. yılı şerefine 14 bin liralık bluetooth hoparlörlerinden 60 tanesini 350 liraya satıyormuş. 14 bin lira nere, 350 l
çok büyük ihtimalle evet, ama instagram nasıl buna alet oluyor?

instagram'da gezinirken "c.... müzik market" diye SPONSORLU yazan bir post gördüm. marshall (hoparlör, amfi üreticisi) 60. yılı şerefine 14 bin liralık bluetooth hoparlörlerinden 60 tanesini 350 liraya satıyormuş. 14 bin lira nere, 350 lira nere. işportadan çin malı alamazsın. aklıma ilk sülün osman'ın "ben hep beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım" hikayesi geldi.

olacak iş değil. ama koca firmanın da 60 tane hoparlör için böyle bir güzellik yapıyor olması da gayet mümkün. bir de bulmaca falan yapmışlar, kutuya tıklıyon, üç hakkın var kutudan hoparlör çıkarsa hak kazanıyon falan. üçüncü denemede çıkıyor hoparlör, şans faktörünü de sokmuşlar devreye. sonrası ise form doldurma, ödeme bilgileri vs. kredi kartını sorduğu yere kadar gelip kapattım.

sorum şu. instagram bana bunu "sponsorlu" olarak gösterdi. dolandırıcılar mı reklam veriyor, intagram mı önüne gelenden reklam alıyor? böyle güven sağlamak bu kadar kolay mı?

yoksa 14 bin liralık hoparlörü 350 liraya almak gerçek mi lan?
0
kibritsuyu
(10.10.24)
Evet dolandırıcılar reklam veriyor. Çalıştığım firmanın ürünlerini 50 TL'den instagramda gördüm ve firmamızın ürün ile alakalı böyle bir kampanyası olsa kesin bilirdim.

Facebook tarafından veriliyor reklam, instagram ile entegre.
Mağazamızın adı ve görselleri de kullanılıyor. Yasal yollarla şikayet ettiğimizde herhangi bir sonuç alınamıyor, reklam veren merkezini zimbabve vb. ülke olarak göstermiş oluyor ya da facebook'tan bu bilgiler paylaşılmıyor. Sadece facebook'a bu firma dolandırıcı ve bizim adımıza reklam oluşturmuş diye kayıt açabiliyoruz.

O sırada bazı müşteriler kredi kartı bilgilerini çoktan çaldırmış oluyor ve 50 TL'lik ürünün geleceğini sanıyorlar ayrıca bir de tüketici mahkemesine gideceğini söyleyenler bile var.
0
c0sh_kun
(10.10.24)
İnstagram Facebook google'da bir sürü dolandırıcı reklamı var. Bu büyük firmalar reklam verenin ne olduguna bakmıyor reklamın parasına bakıyor. Reklam şikayet yerse o zaman kaldırıyorlar.

Mesela Facebook üzerinden dolandırıcılar x kuşagını öyle bir yiyor ki akıllara zarar.

Google da arama yaptıgında en üstte reklam içerigi sayesinde seni dolandırıcıların sitesine sokuyorlar.

Dikkatli olmak lazım.
0
limonlu eksi
(10.10.24)
peki amaç ne burada? yani kart numarasını ele geçirip patlatmak mı, 350 liraya hoparlör alacağını sanan kerizlerden 350 350 toplamak mı? kart numaramı girersem başıma hangisi gelir?
0
🌸kibritsuyu
(10.10.24)
350 liradan fazla çekecek kart numaranı girersen. gerçek olması imkansız.
0
jelly bear
(10.10.24)
Evet kart bilgilerini almak,

Hatta ben zaman zaman öyle siteler gördüm mü arada sırada kart bilgilerine ad soyad kısmına "İşler nasıl" "Düşüyormu Böyle" gibi datalar girip trollemeyi seviyorum, yalnız o sitelere giriş bile çok riskli.

Sipariş veren müşteriler genelde orada gördüğü kadarki tutarı ödemiş oluyorlar. Bu yüzden hemen şüphelenmiyor. Ama kart bilgileri gittiği için gece geç saatlerde kredi kartından paralar çekilmeye başlıyor.
0
c0sh_kun
(10.10.24)
instagram ekmeğine bakıyor sanırım. kaç kere şu türkiye petrollerini falan şikayet ettim. olumsuz geri dönüş yaptılar. adamlar yapay zeka ile rte'yi konuşturarak reklam verecek kadar ileri gitmişler.
0
lazpalle
(10.10.24)
Dolandırıcılığın dik alası her gördüğümde şikayet ediyorum silmedik reklamı diye geri dönüş yapıyor instagram.

İnstagram sponsorlular baya mayın tarlası istediğiniz şirketin adı logosu ürününü 5 kuruşa koyup bi de benzer web sitesine link atıp kart toplayabiliyorsunuz.
0
hedep
(10.10.24)
instagram reklam vereni araştırmıyor. şikayet edince de kabul edilmiyor. facebook öyle mi? reklamları değerlendirtiyor. reklamdaki ürünü satıp alıp gelip gelmediğini ve gerçek olup olmadığını kargo süresine ve ödediğin vergisine kadar denetliyorsun ve facebooka bildiriyorsun. gizli müşteri gibi yani.
0
neira
(10.10.24)
@kibritsuyu amaç şu sen mesala kanıyorsun bu olaya kredi kartı bilgilerini giriyorsun. Sanıyorsun ki 350 lira çekecek. Hayır. Kredi kartı bilgilerini sen o ara yüze girdigin zaman onlar senin kredi kartı limitin ne kadarsa o kadar çekiyorlar. Mesela 200 bin lira limit var. Onu dakikalar içinde buhar ediyorlar. Onun için hep derim İnternetten nereden alışveriş yaparsanız yapın limitli sanal kartınızla yapın. En fazla giden 350 liranız olur
0
limonlu eksi
(10.10.24)
"ama koca firmanın da 60 tane hoparlör için böyle bir güzellik yapıyor olması da gayet mümkün." alakası yok. Koca firma 60 tane ürün için neden Instagram'da kampanya yapsın? Kaldı ki 350 TL'nin kime ne faydası var? Çekilişle ya da bedavaya dağıtır.

"Sülün Osman'ın 'ben hep beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım' hikayesi geldi." konu tamamen bu. Çok pahalı bir şeyi ucuza kapattığını sanan kerizleri tokatlamak. Yani sokakta biri külçe altını fiyatına ya da %10 daha ucuzuna sattığında almazlar ama "Ben Suri geldi. Para lazım" deyince külçe altın kaplamalı çakmağı da üzerinde ülker filigranı olan alüminyum folyolu taşı da külçe altının yarı fiyatına alıyorlar. Kısa yoldan zengin olmak isteyenler kolay yoldan dolandırılırlar.

Muhtemelen kişisel bilgiler, kart bilgileri vs. toplanıyor. Ürünü iletirken ek masraflar çıkıyor ya da boş kutuda salatalık yolluyorlar.
0
nawar
(10.10.24)
(5)

Sadece müzik dinlemek için kullandığınız taşınabilir cihaz var mı?

ferenc
eski mp3 çalarlar tarzında bir şeyler kullanıyor musunuz?
eski mp3 çalarlar tarzında bir şeyler kullanıyor musunuz?
0
ferenc
(10.10.24)
hayir. gerek yok be kral.
0
baldur2
(10.10.24)
Youtube muzik uygulamasi herseye yetiyor

Podcast icin spotify kullaniyorum

Bir nevi sanal cihaz iste fiziksel degil

cebimde ve elimde bısey tasımak benı cok rahatsız edıyor o yuzden telefondan devam herseye.
0
Zetnikov
(10.10.24)
evet kullanıyorum. sony marka.
spotify ve youtube aboneliğim de var bu arada.
0
tabudeviren
(10.10.24)
ipod classic ve touch kullandım son canlarına kadar. Pilleri ayvayı yedi uğraşmadım kaldılar öyle şimdi telefon spotify devam.

Aslında klasik pil yenileme, flash hafızaya geçme bi an gaz gelmişti ama bluetooh falan alıştım artık çok sanmıyorum uğraşayım. indirme aktarma falan da eskiden çok güzel arvişim vardı da artık sanmıyorum ona da koşturayım.
0
hedep
(10.10.24)
13-14 yıl önceye kadar 2. nesil iPod Nano kullanıyordum. Kendisi sahip olduğum tek Apple ürünü hatta. Bir daha hiç almadım. Telefonlar benim arayışımı karşılıyor.
0
nawar
(10.10.24)
(5)

futbol severlerle sorum var - osimhen & icardi

baldan kaymak
osimhen ve icardi gibi ikilinin bir daha uzun süre gelmeyeceğini düşünüyorum.hatta kişisel olarak ömrümün sonuna kadar bir daha zor diyor.osimhen 100m euro iken geldi. icardi ise koca bi nesili gs li yaptı.ben johan elmander’i seviyordum bunlar ayrı seviyede.neyse uzatmayayım, ben ikisinin de imzalı
osimhen ve icardi gibi ikilinin bir daha uzun süre gelmeyeceğini düşünüyorum.
hatta kişisel olarak ömrümün sonuna kadar bir daha zor diyor.
osimhen 100m euro iken geldi. icardi ise koca bi nesili gs li yaptı.
ben johan elmander’i seviyordum bunlar ayrı seviyede.
neyse uzatmayayım, ben ikisinin de imzalı formasını almak istedim ama arada kaldım.
sizce hangisi?

1) bir icardi ve bir osimhen forması al imzalat (3.000 tl tutuyor 2 adet forma)
2) 100.yıl formasına imzalattır ikisine de (forma zafen elimde var 0 tl maliyeti olacak)

sizce 1 mi 2 mi?
0
baldan kaymak
(09.10.24)
2
0
high hopes of the sozluk
(10.10.24)
icardi gsda sembol oldu. osimhen var yok.
0
mikahakkinen
(10.10.24)
2

icardi gs tarihinde yerini aldı. osimhen dediğin adam birkaç ay sonra toz olup gidecek adı bile anılmayacak. ben olsam sadece icardi imzası alırdım.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(10.10.24)
birine imzalatma imkanım olsa icardi'ye imzalatırdım. ikisine de imzalatma imkanım olsa iki forma alır ayrı ayrı imzalatırdım. bahsettiğiniz fırsat karşısında 3bin liralar sakız parası.
0
brakgn
(10.10.24)
2

2 sene sonra Osimhen formasına boşuna para ödediğine pişman olursun zaten bir anlamı da olmaz.
0
nawar
(10.10.24)
(18)

Köftesinde domuz eti çıkan üründe ne kadar vardır ki?

avatar is back
https://x.com/denetlecomtr/status/1844015778519245284?s=46Mesela 300 gr köftede? 50 gram falansa korkunç yüksek oran ama tadından bile anlaşılırdı o. Yarım gram falansa o ayrı şeyler düşündürtür.
x.com

Mesela 300 gr köftede? 50 gram falansa korkunç yüksek oran ama tadından bile anlaşılırdı o. Yarım gram falansa o ayrı şeyler düşündürtür.
0
avatar is back
(09.10.24)
tadından anlamazsın. o etlerde kıkırdak, atık et, kanatlı eti bile olabiliyor.
0
jelly bear
(09.10.24)
benim anlamadığım da domuz eti tr'de ucuz et mi ki, normal kıymaya karıştırıp miktarını artırsınlar. bu şeye benzemiyor mu? çeyrek altınları eritip 1 krş basmak gibi!!!
çok da yemişliğimiz var ve lezzetli lezzetli yedik. yedirdiler tüm t'ye. nasıl bir döneme denk geldik. her şey sahte
0
exlibris
(09.10.24)
Et piştikten sonra oranı az ise tadından anlamak zor.
Pişmemiş et analiz yapılıyor.

Gıda dedektifi YouTube sayfası büyük işler yapıyor.
Bir de damacana su işlerine bakılması lazım. Zamanında lağım suyu içirdiler bu millete.
0
diyecevaplandı
(09.10.24)
tadından anlaşılması mümkün değil, normalde kullandıkları dananın ne kadar dana olduğu bile meçhul, binbir çeşit koruyucusu baharatı kıkırdağı vs. var.

benim bu konuda en çok takıldığım şey exlibris'in bahsettiği nokta. yav türkiye'de domuz yetiştiriciliği zaten çok problemli bir konu. talep yok. siyasi baskı var. üretim çok kısıtlı. domuz eti yemek isteyen muhtemelen çok daha fazla para ödemek zorunda kalıyordur. hani atı eşeği bi yerde anlarım da domuzu "masraf kısma" yöntemi olarak nasıl kullanabilirsin ki türkiye'de? cidden altın eritip kuruş basma gibi.
0
mark greg sputnik
(09.10.24)
benimde merak ettigim su; eti nasil analiz edip icinde ne oldugu anlasiliyor ki ?


her gun tonlarca et satilan bir yerde, nasil denk geliyor bide.
0
foster
(09.10.24)
adamlar bu ekonomik kriz ortamında ucuza köfte satıyorlar hala yaranamıyorlar.
bizim milletimiz riyakar.
fakirin karnını doyurmak suç olmuş.
0
my fault
(09.10.24)
1) bu durumun ne kadar süredir devam ettiği belli değil, belki son 2 haftadır, belki son 3 yıldır böyle, sorun bunu bilmiyor oluşumuz.
2) domuz eti dediğiniz çiftlik domuzu olmayabilir, domuz avına 365 yıl izin veriliyor, yaban domuzu falan olabilir gayet.
0
selam
(09.10.24)
kıyma, normalde yenmeyecek etin degerlendirilmesi icin yapilir. kemik artigi, parca et, sakatat karismamis hazir kiyma olmaz. domuz etinin yenebilen kisimlarini zaten et olarak satiyorlar, satilamayan kisimlarini degerlendirmek icin kiymaya karistiriyorlar.
0
deckard
(09.10.24)
mesele domuz olması bile değil. amerikalının avrupalının yediği domuzun yenebilir taraflarını değil, kulağını anüsünü temizlemeden karıştırıyorlar. kaç defa malum köfteciye gittiğimizde ortası pişmemiş köfteler geldi geri gönderdik. temizlenmemiş domuz anüsünün tamamen pişmeden yendiğini düşünün. geçen yıl dizanteri vakası çıkmıştı, muhtemelen bu sebepten.

edit: üstteki arkadaşı görmemişim biraz tekrar oldu sori
0
titanyum22
(09.10.24)
0
Mirket
(09.10.24)
Domuz eti candir gerisi heyecandir
0
Zetnikov
(09.10.24)
TR de domuz eti fiyatları ne kadardır?
ayrıca TR de o kadar domuz eti üreTiliyor mudur?
0
ankarakecisi
(09.10.24)
Ben domuz falan çıktığını düşünmüyorum ya açıkçası, bir işin içine domuz giriyorsa orada muhtemelen siyasal islamcıların bi parmağı vardır, misal raporda kanatlı tek tırnaklı hayvan eti tespit edilse olabilir derdim de domuz eti olunca çok belli gibi sanki ya ne olduğu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.10.24)
ben çok düşük miktarda olduğunu düşünüyorum ve bu bilerek bile içerden adam satın alarak karıştırılmış olabilir.
0
enteg
(10.10.24)
Türkiye'de, sanıldığının aksine domuz çiftliği sayısı az değil. Epey fazla var ve domuz yetiştirmek neredeyse masrafsız.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.10.24)
Türkiye'de domuz eti için çiftlikler var. Domuz eti diğer etlerden ucuz. Yusuf'un araya domuz eti katarak fiyat kırdığını sanmıyorum. Et tedarik zincirinde kullandığı yerlerden birindeki aynı et üretim bandında kalan artık ürünler ya da kalıntıdır muhtemelen. Tıpkı alakasız ürünlerde okuduğunuz alerjen uyarıları (eser miktarda fındık içerebilir) gibi. Böyle bir durumda kontaminasyon riski ile Yusuf'tan önce üreticiye denetim gerekiyor demek.
0
nawar
(10.10.24)
komplo buyuk ihtimalle. rakip firma bi calışana 10k verse biter iş. yusufun ihtiyacı yok domuz etinden edeceği 3 kuruş kaara.
0
cptxxx
(10.10.24)
Domuz eti tespit edildi denilen miktar binde 1, yani 1 kiloda 1 gram, yanımda çevremde bu oranları öğrendikten sonra "abi domuz eti çıkmış ya" diyen olsa onunla selamı sabahı keserdim ben açıkçası ekonomi bilmez gayri safi milli hasıla bilmez diyerek.
0
Bir ben var benden şurada
(10.10.24)
(6)

Ingilizcede "district" kelimesinin %100 anlami var mi?

Zetnikov
Semt midirIlce midirBolge midirMahalle midirKafami karistiriyor bazenYada yabanci kulture dair anlamam gereken birsey mi varOrnegin adres yazarken istanbul ili, bahcelievler ilcesi, yenibosna semti, fevzicakmak mahallesiNasil yazilir hepsi district gozukuyor yazmayi dener misiniz yoksa kultur farkim
Semt midir
Ilce midir
Bolge midir
Mahalle midir

Kafami karistiriyor bazen

Yada yabanci kulture dair anlamam gereken birsey mi var

Ornegin adres yazarken

istanbul ili, bahcelievler ilcesi, yenibosna semti, fevzicakmak mahallesi

Nasil yazilir hepsi district gozukuyor yazmayi dener misiniz yoksa kultur farkimi var
0
Zetnikov
(09.10.24)
en cok karsilayani ilce.

where do you live?
sisli district.
0
buenosdias
(09.10.24)
Kültür farkından ziyade idari farklar var. İngilizce konuşulan farklı ülkelerde bile district farklı anlama geliyor. Bizde İl ilçe var abd'de state county diye bölünüyor, sadece başkent Washington DC (district of columbia) federal district olarak geçiyor. uk'de district sistemi var ama biraz değişik vs yani biraz hangi ülkeyse o ülkedeki idari bölümleri bilmen gerekiyor.

Türkiye için ilçe kavramı olarak karşılanıyor ama evet

en.m.wikipedia.org

verdiğin örnekte;

istanbul province, bahcelievler district, fevzicakmak neighbourhood idari bölümler. Semt idari bir bölüm değil, adrese yazman gereken bir şey de değil. Tam ingilizce karşılığı nedir bilemiyorum ama wiki'de bizim semt başlığına gidip ingilizceye geç diyince quarter sayfasına yönlendiriyor. Quarter da biraz belli grupların yaşadığı yerler anlamına geliyor tam karşılar mı bilemiyorum. Belki ABD'deki downtown manhattan gibi bölgelere karşılık olabilir, region denebilir bilemiyorum
0
nundu
(09.10.24)
@nundu kalbimi biraktim buraya
0
🌸Zetnikov
(09.10.24)
aslinda bolge anlamina da gelir ama senin sorun bazinda evet ilce.
0
baldur2
(09.10.24)
bunun doğrusu devlet evraklarında olanıdır. bana lazım olduğunda edevletten ingilizce nüfus kaydı çıkarıp bakmıştım şimdi unuttum
0
titanyum22
(09.10.24)
Hayır, yok.

@nundu idari +1 ama onlar için Borough kullanılıyor. District için bölge uygun ama bizimki gibi coğrafi bölge değil. Seçimlerdeki İstanbul 1. Bölge gibi bir şey daha yakın. Bizde tam karşılığı olmadığı için ilçe kullanımı yaygın.
0
nawar
(09.10.24)
(5)

Budapeşte'de sadece euro ile gezebilir miyim?

chicha_v2
Cebimde biraz nakit ve euro harcayabildiğim kredi kartım var.Yerel para da almam gerekiyor mu? Evetse nereden kazık yemeden euro'yu florine dönüştürebilirim?
Cebimde biraz nakit ve euro harcayabildiğim kredi kartım var.

Yerel para da almam gerekiyor mu? Evetse nereden kazık yemeden euro'yu florine dönüştürebilirim?
0
chicha_v2
(09.10.24)
Turkiye'de yasiyorsan yerel para biriminden ufak bir miktarda gitmeden edin bence. Touristik sehre gidip para degisiminde kazil yasamamayi beklemek gercekci degil.
0
hot potato
(09.10.24)
Gezebilirsin. Kredi kartı ile ödeme yaparken genellikle macar parası mı euro mu diye soruyor pos makinası. Orada euroyu seçersen çok kazık bir kurdan çeviriyor. Tabii macar parasını seçersen de bu sefer bankan euroya çevirip ekstrene yansıtıyor ama onun kuru daha mı iyi olur bilemedim.

Ayrıca gittiğin yerlerde kredi kartı geçiyor mu diye sorman önemli. Geçmiyorsa kafalarına göre bir kurdan nakit euro isteyip kazıklarlar.
0
cek
(09.10.24)
Kredi karti odemesi yaparken macar parasini secmelisin. Pos makinesinin oranlati visa/MasterCardin oranlarindan daha kotu olur
0
hot potato
(09.10.24)
Gezebilirsiniz ama Euro ile daha pahalı.
0
nawar
(09.10.24)
Gittiğim bi teyze dükkanında dahi pos cihazı vardı. Cebimdeki Euro’yu harcamasan geri dönmüştüm
0
Hallegadola
(09.10.24)
(9)

Hangi ayakkabı

but that was just a dream
Sb1: https://www.tradeinn.com/trekkinn/en/columbia-crestwood-hiking-shoes/138711761/p?tqw=EU%20452: https://www.tradeinn.com/trekkinn/en/columbia-peakfreak-venture-lt-hiking-shoes/136364833/p
0
but that was just a dream
(09.10.24)
1 bence.

ama columbia almasan çok daha iyi
0
ferenc
(09.10.24)
Ben de 1 diyorum
0
kullanicadi
(09.10.24)
1 numara
0
mchslmdnc
(09.10.24)
Ben kontrastı sevdiğim için 2 diyeceğim müsadenizle.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.10.24)
1 şu an ayağımdaki ayakkabı
0
oekuklu
(09.10.24)
1
0
nawar
(09.10.24)
daga cikmayacaksan ikiside degil
0
foster
(09.10.24)
Çok kalitesizler yav. O dikişler ne öyle. İkincidekinin önündeki yama abooo. Birincinin tabanı çok kalitesiz görünüyor. Başka ayakkabı vardır illa onlara da bak
0
Shepard
(09.10.24)
kaleci +1

2
0
cooperr
(09.10.24)
(10)

Duyuru modlarından memnun musunuz?

potasyum bebek
Bu aralar pek sakin ve kendi halinde değiller mi? :)
Bu aralar pek sakin ve kendi halinde değiller mi? :)
0
potasyum bebek
(08.10.24)
Bundan yıllar önce teşekkür etsen silinirdi, cevap kesin silinirdi.
Sonra ne oldu anlamadim silinmemeye başladı, rahatladı ortam.

Bence de saldilar gibi bir hava var. Snickers yemiş olabilirler.
0
logisticsmanager
(08.10.24)
Teşekkürü silme olayına anlam veremiyordum.
0
kisa
(08.10.24)
kim olduklarını bile bilmiyorum :)
0
tabudeviren
(08.10.24)
Ben de yıllar önce bir kere ucurulmuştum. Sebebi iki kişi arası diyalog. O zaman kızmadım hiç çünkü burası soru cevap sitesi ve sadece soruya cevap vermen bekleniyor. Söylemek istediğini o kişiye mesaj atarak söyleyeceksin o konuda haklı. Teşekkür etmek kısmını belki çok da silmeye gerek yok ama o da yine konsepte aykırı. Biraz yumuşatmak iyidir aslında. Modlar şu an kimler bilmiyorum. Sadece kibritsuyu bildiğim. Diğer modlar belki bırakmış bile olabilirler bilemiyorum.
0
rock n roll
(08.10.24)
Hala bazen sacma silmeler oluyor, bazen modlar fazla kasiyor :)
Ama eskisine gore biraz daha iyi. Eskiden daha katilardi, simdi biraz daha diyalog tarzinds cevap yazilabiliyor aro
0
mor oje
(09.10.24)
sürekli yazılarım siliniyor ama o kadar olur herhalde. atılmaktan iyidir, dediğinize göre

e biz de yasadışı bişi yapmıyoruz burada, altı üstü forum yani
0
titanyum22
(09.10.24)
Saçma sebeplerden ucurulan niklerimiz geri gelsin bu arada
0
parka
(09.10.24)
bir ara cevaplarım siliniyordu özellikle de ilişkiler konusunda yazdıklarım, biraz sert giriyorum cevaplarımda, (hala öyle gerçi) bazen bir yoruma cevap verdiğim için dialog veya tartışma başlatıcı diye siliyorlardı.

tartışma başlatıcı diye silinenler için genellikle moderasyonun kendi kişisel fikir ve düşüncelerine ters geldiği için silindiğini düşünüyorum açıkcası.

dialog diye silinenlerde duyuru sahibi yazdığım yoruma cevaben yada durumu daha açıklayıcı bir yorum yapıyor moderasyon dialog diye siliyordu.

o sıralar daha az yanıt vermeye başladım. birazda iyi oldu benim için herşeye cevap vermemem gerektiğini anladım.

bunlardan hariç moderasyona bir işim düşmedi çok şükür. zaten normal şartlarda hiç işim düşmemesi gerekiyor.

şimdi biraz daha rahat bencede. sanırım artık içeriğin kendisine daha fazla bakıyorlar. hmm cevap vermiş sileyim diye değilde, neden, niye cevap vermiş ona bakıyorlar gibi geliyor. yada sert yazdığım şeylere haklı haksız diye değilde içerikte bir sorun var mı diye bakıyorlar gibi geliyor.
0
selam
(09.10.24)
kufur etmeyince, konuyla alakasiz cevap vermeyince modlarla pek isiniz olmuyor aslinda.
0
baldur2
(09.10.24)
Modların herkesin şikayetçi olduğu halinden şikayetçiyken şimdiki halinden memnunum, dedim. Tartışma başlatıcı diye silmişler ahahsh. Kimle tartışma? Ayrıca memnun olmayalım mı? :)
0
nawar
(09.10.24)
(15)

Aşı karşıtları haklı mı çıktı?

potasyum bebek
Niye genç herkes ölüyor bu aralar? Hepsi de kalp krizi ne tesadüfse. O zamanlar hepsine cahiller diyerek gülüp geçmiştik ama şimdi insan düşünüyor ya.
Niye genç herkes ölüyor bu aralar? Hepsi de kalp krizi ne tesadüfse. O zamanlar hepsine cahiller diyerek gülüp geçmiştik ama şimdi insan düşünüyor ya.
0
potasyum bebek
(07.10.24)
Herkes derken kaç kişiden bahsediyoruz.
Kaç kişi çlmüş fazladan.
Aşıdan öldüklerine dair elimizde bir veri var mı?
Velev ki aşıdan öldüler. Bu aşıdan ölenlerin sayısıyla, aşı bulunmasaydı covidden öleceklerin sayısıyla kıyaslandı mı?
Var mı bu veriler elimizde?
0
Mirket
(07.10.24)
Benim babam pandemiden ve aşı çıkmadan çok önce kalp krizi geçirip öldü, insanlar yüzlerce yıldır kalp krizi geçirip ölebiliyor, şu an kalp krizi nedeniyle ölenlerin aşı olmuş olmaları ortak bir korelasyon değil yani ve evet öyle düşünenler hala cahil benim için. Ayrıca ben 120 doz falan aşı oldum sanırım ben neden ölmüyorum, kardeşim de ölmedi, benim çevremde son 5 yılda kimse kalp krizi geçirip ölmedi, demek ki benim çevremdekiler ölümsüz, ya ölümsüz ya da aşı böyle bir şeye neden olmuyor, hangisi daha mantıklı?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.10.24)
aşı olmuş ve "acaba olmasa mıydım lan?" diyen birisi olarak yazacağım.

birincisi elimizde net veri var mı? yok. benim babam aşıdan kısa süre sonra beyin tümöründen 55 yaşında öldü mesela... onun dışında 20'sinden 90'ına ailedir akrabadır kimseye hiçbir şey olmadı.

ayrıca şu an kalp hastalıklarına çok açığız. hareket az, besinler rafine şeker ağırlıklı, kursağımızdan düzgün bir şey geçmiyor. tıp gelişti filan da temel olay çocuk ölümlerinin azalması. yoksa 30-40 yaşına gelen biri yine pat diye kalpten gidebiliyor. hatta ihtimali eskiye kıyasla daha yüksek. çünkü dediğim gibi hareket etmiyoruz, kalitesiz şeylerle besleniyoruz. 50 yaşında çapa yapan adam yüksek teknolojiye erişimi olmadığı için ölebiliyordu eskiden. şimdiyse biz yüksek teknolojiye sahibiz ama korkunç yaşıyoruz. haliyle çat diye bi felç/kriz geldiğinde yapabileceğimiz pek bi şey kalmıyor.

ayrıca covid ilişkili ölümlerin tamamının aşıya bağlanmasını da tuhaf buluyorum. yahu bu zaten ölümcül bi hastalık? ölenlerin bir kısmı covid'ın bıraktığı hasar sebebiyle ölüyor olamaz mı mesela? belki ben 40 yaşında kalpten gidicem, zamanında covid aşısı olmuş diyecekler, halbuki olmasam belki 28 yaşında ölecektim?

farkındayım veriler de manipüle edilebiliyor, kesin doğruyu bulmak özellikle sıradan vatandaş için kolay değil ama ben bunun biraz algıda seçicilik olduğunu düşünüyorum. covid başladığından beri (görünürde covid'den tamamen alakasız sebeple) sadece babamı kaybettim ben. aşı olanı da olmayanı da sapasağlam. gerçi aşı olmayıp iki kişi ölmüştü sanırım.
0
mark greg sputnik
(07.10.24)
Algida seçicilik+1
Misal benim etrafimda sıfır kişi kalpten gitti. Demek ki hakli çıkan kimse yok. Nasıl algida seçtim?

Bir tane tanidigim var, genç cocuktu. Astim vs sorunu vardi. Covid dönemi asi maaşı olmam diyordu, umursamiyordu. Malesef covidden gitti. Yani gördüğümüz üzere tam tersi örnek de var.

Neyse birazdan damlar bir iki kişi de elimizde net bir veri yok. Türk halki zaten sagliksiz bir halk, gida kalitesi igrenc, spor yok, çalışma hayatı iğrenç, stres var, sigara çok. Burada kalpten gitmek sasirtan bir şey değil. Benim babam misal kalp krizi+ 3 stent üstüne 4 sene hala güne 3 paket sigara içmiş bir insan. Cahillik işte.
0
logisticsmanager
(07.10.24)
kalp krizi dünyada en yaygın ölüm sebebi. aşıdan önce de böyleydi sonra da böyle olacak. insanlar ölüyor zaten ve bunu aşıya bağlamak saçmalık.
0
jelly bear
(07.10.24)
@Mirket +1
Algıda seçicilik +1

Aşı cahilleri her şeyi aşı ile ilişkilendiriyor. Normal insanın bile aklında "acaba?" oluşabilir. He deyip geçin. Kimse 2020'den beri hızla artan ekonomik çökmeyi, ülke genelinde artan stresi, gelecek kaygısını, sosyal medyanının durumunu, düzensiz göçleri, aldığımız besinlerin düşen değerlerini, hastalığın vücudumuzda (özellikle solunum ve dolaşım sisteminde) bıraktığı hasarları vs. konuşmuyor. Bu saydıklarımın her biri ayrı ayrı bağışıklık sistemini çökerten şeyler. Öyle grip oldum geçti gitti gibi değil.

"Çikolatanın/domatesin tadı eskisi gibi değil" derken içeriğinin değiştiğini kabul ediyoruz ama "sağlıksız ve dengesiz beslendiğimiz için sağlığımız zarar görüyor" kısmını bağlarken zorlanılıyor. Miyokardit aşının yan etkileri içinde de var ama aynı zamanda hastalığın sonuçları arasında da yer alıyor. Hangisi, hangi sebeple kalp krizi sebebi olarak seçildi?

Ekleme: Aşı karşıtlarına göre ya 3 sene önce eylül ayında ölecektik ya hepimiz kısır olacaktık ya da aşıyla ekledikleri çiplerle bizi kontrol edeceklerdi. Cidden çok haklılarmış ahahaha
0
nawar
(07.10.24)
Yiyecek kalitesi çok bozuldu bence bununla da çok ilgisi var.

Ek olarak, kimse pek şunu düşünmüyor ama bir iki eski kuşak doğal seçilimle büyüyordu. Anneannemin falan ölmüş kardeşleri var. Sağlıklı olanlar devam ediyordu. Şimdi her çocuk modern tıp sayesinde büyüyor. Fakat büyüyünce de genetik bazı sıkıntılar varsa onlar ortaya çıkıp sorun yaratıyor işte. Nedense kimse bu açıdan bakmıyor.
0
nhk ni youkosu
(07.10.24)
mRNA aşılarının yan etkisi olarak görülebilen miyokarditin görünme olasılığı, covidin yan etkisi olarak görülenden çok daha düşük, göz ardı edilebilir bir seviyede hatta. Onun dışında üstteki yorumların hepsine +1. Aşı karşıtları benim için hâlâ cahil ve söyledikleri herhangi başka bir şeyi de ciddiye almama konusunda bir gösterge
0
nundu
(07.10.24)
amerika'ya giris icin asi gerekiyordu. istemeden zorla oldum. 2022 basinda. 2024 yilinda kalp problemleri yasamaya basladim. tansiyon yukselmesi, tasikardi, aritmi vs.

ancak asiri stres altindaydim ve icki, sigara, esrar, kahve kullaniyordum. simdi hepsini biraktim umarim duzelirim.
0
antikadimag
(07.10.24)
Haklı çıktılar.
Şu an bulmam zor ama tanınmış ilaç şirketi yetkililerinin bile aşıların yetersizliği veya yan etkileri hususunda itiraf niteliğinde açıklamaları oldu.
Covid için testleri vs ile beraber 5 yılda ancak hazır olur denen aşılar 1 yıla yakın sürede hazır hale geldi ve % 95-99 etkili diyerek reklamları yapıldı uygulandı.

Kalp krizleri sonucunda ölenlerin aşı durumunun ne olduğu hususnda açıklama, ayrıntılı otopsilerinin yapılmaması ayrı husus.
Almanya'da olanların aşı hususnda zarar görenlerin açtığı davaları da duymaması imkansız.
Davaların nasıl sonuçlandığını bilen varsa belirtirse iyi olur.
Tazminat almaları da söz konusuydu.

Ayrıca bazı ülkelerin meclisindeki bu durumu ele aldığı konuşmalar,yabancı doktorların açıklamaları Türkçe alt yazılı olarak sosyal medyada da paylaşıldı.

Daha geçen 1-2 aylık sürede maymun çiçeği virüsü yaygarası koparıldı ama her devlet şu an kendi derdiyle uğraştığından ilgi görmedi ve bu yöndeki haberler bıçak gibi kesildi.
Şu an ses seda yok.
Bizdeki ana medya da böyle kriz ve dert, korku içeren haberleri sever doğrusu.

Evet aşı da lazım ama kimin eliyle bu işler yürüyor bunu da iyi bilmek anlamak lazım.
Bir devlet, vatandaşlarını dışarıdaki bazı kurum ve yapıların kendince söylemlerine,uygulamalarına bırakmamalı.
Salgına bağlı aşı konusu, küresel uygulamalardan sadece biri.
Olaya daha büyük ölçekte bakmak lazım. Mesela devletlerin dışında çok büyük sermaye sahibi aktörlere.
Böyle krizlerde kimin kazandığına.
Salgında insanlar, devletler kaybetti.
Özel şirketler, internette bilişim alanında söz sahibi teknoloji firmaları ve herzamanki gibi bankalar kazandı.

Tuhaf değil mi?
Dünya nüfusunu azaltmak istemenin savaş dışında daha bir çok yolu var.
Konu uzun ve daha insanlara ssözde sağlık için takılmak istenen çiplere bile gelmedik.
0
diyecevaplandı
(07.10.24)
Aşı ve kalp krizi çipler düz dünya, yeterince gerizekalıysanız hepsine inanabilirsiniz.
0
Bir ben var benden şurada
(07.10.24)
şu anda hiç pandemi olmamışcasına, gözümüzün önümde capcanlı insanlar günler içinde ölmemiş gibi kalabalıklarda geziyoruz, otellerde konaklıyoruz, konserlere gidiyoruz. bunun tek sebebi aşıdır. aşı karşıtlığı nankörlüktür, hem de insanoğlunun en büyük icatlarından birine karşı nankörlüktür. yapmayın.

çok kötü besleniyoruz. denetim yok, al işte sözde çok müslüman yusufta domuz eti çıkmış. gençler alkol alamadığından redbul denen garabete da dadanıyor. kırk yıllık kamyoncu gibi sigara içiyorlar. ya ne olacağıdı?
0
titanyum22
(07.10.24)
1 örnek ile olayı aşıya bağlayamayız ama aşı öncesi angio olup sorunu olmayan birey bi kaç biontek aşısından 1 sene sonra yarı kalp krizi geçirip 4 damarı değişti. ben şahsen pişmanım.
0
eja
(08.10.24)
buna cevap vermek için kontrollü olarak kalp rahatsızlığı olmayan yeteri kadar fazla bireyi kontrol ve deney grubu olarak ayırıp deney yapmak lazım. hatta o da yetmez, deney grubundaki kalp rahatsızlığından ölenlere detaylı otopsi yapıp ölüm nedenlerini aşıya bağlamak lazım.

şu durumda "yok öyle bir şey" de diyemeyiz, "aşıdan dolayı kalp rahatsızlıkları oluşuyor" da diyemeyiz. tamamen tesadüf de olabilir, gerçekten aşı kalp rahatsızlığı da yapıyor olabilir.
0
kibritsuyu
(08.10.24)
kibritsuyu +1

Bu sorunun cevabini bilemeyiz. Bilim biraz otorite haline gelmis ve astigim astik takiliyor. Bir kisi bilim adami iken, bir gorusu yuzunden direk aforoz edilebiliyor. Bilimsel olarak arastirilip sonuca baglanmis konularla ilgili bir problemim yok esasinda ama bilimin dogasina aykiri sacma bir ozguven goruyorum.
0
mbond
(08.10.24)
(9)

Sizce insanlarin % kaci sıkıcı

lapaz
50? 70?
50? 70?
0
lapaz
(07.10.24)
99
0
ala09
(07.10.24)
99
0
Shepard
(07.10.24)
Her şey tekrar ediyormuş gibime geliyor
0
anon1m
(07.10.24)
%82.45

kusurlu rakam verin ki attiginiz belli olmasin olm..
0
cooperr
(07.10.24)
80-90
0
gabe h coud
(07.10.24)
kendi politik görüşüne uymayan herkes sıkıcıdır.
0
yurtsuz john
(07.10.24)
İnsanların çoğu sıkıcı. Öte yandan insanların sıkıcı olduğunu söyleyenlerin ciddi bir kısmı da başka insanlar için sıkıcı. Öte yandan sıkıcı bulduğumuz insanlar da başka insanların sıkıcı olduğunu düşünüyor. Sıkıcı piramiti içinde yaşıyoruz.
0
nawar
(07.10.24)
Kendi yas grubum için en fazla 40-50% derdim ama z kusagina maruz kaliyorsan oran 1000‰
0
Yourcousinmarvinberry
(07.10.24)
Deliler ve çocuklar haricinde hepimiz sıkıcıyız, öyle olmak zorundayız.
0
sekizdokuzon
(07.10.24)
(7)

şubatta bedelliye gidilirse 2 gün eksik mi yapılıyor?

avatar is back
bir arkadaş böyle bişey söyledi, şubat 28 gün olduğu için diğer aylarda gitmekten 2 gün avantajlı oluyor dedi ama hiç aklıma yatmadı. eğer bu bilgi doğruysa ona göre şubata yazılıp erken gideyim
bir arkadaş böyle bişey söyledi, şubat 28 gün olduğu için diğer aylarda gitmekten 2 gün avantajlı oluyor dedi ama hiç aklıma yatmadı. eğer bu bilgi doğruysa ona göre şubata yazılıp erken gideyim
0
avatar is back
(06.10.24)
alakası yok. her ay aynı yapıyorsun. 24 ya da 25 gece kalıyorsun. yol iznine göre.
0
jelly bear
(06.10.24)
eski sisteme göre doğruydu kısa dönem 6 ay askerlik yaptığında ay üzerinden hesap yapılırdı o ay kaç çekerse çeksin 1 ay yapmış olurdun.
şimdi bedelliyi bilmiyorum.
0
basond
(06.10.24)
@basond, işte bedellide de geçerli midir acaba
0
🌸avatar is back
(06.10.24)
askerlikte hesap toplam gün üzerinden yapılıyor, ay değil.
0
biergarten
(06.10.24)
askeri hesaplamalarda bu tür açıklar bulunmaz.
0
baldan kaymak
(06.10.24)
Takvim günü değil 4. haftanın cuması asıl konu. Celp dönemlerinde en fazla yol izni ile azalıyor süresi.
0
nawar
(07.10.24)
@nawar o ne demek? Açar mısın hocam? 4.cumadan çıkış yapmaya mı çalışalım anlamadım :)
0
🌸avatar is back
(07.10.24)
(8)

ruyaniz hayrolsun

ala09
gercekteki hislerinizden farkli oluyor mu? eskiden gercekle ayni duyguyu yasarken simdi cok farkli hissediyorum, gercekten cok bagimsiz. mesela cok sevdigim birine zarar veriyorum ve bundan hic rahatsizlik duymuyorum gibi. cok uzuluyom:(
gercekteki hislerinizden farkli oluyor mu? eskiden gercekle ayni duyguyu yasarken simdi cok farkli hissediyorum, gercekten cok bagimsiz. mesela cok sevdigim birine zarar veriyorum ve bundan hic rahatsizlik duymuyorum gibi. cok uzuluyom:(
0
ala09
(06.10.24)
rüyalarim güzeldir genelde. hayal ettiklerimi görürüm hep ya da güncel hayatta olanlari.
sacma seyler görmem. realist rüyalardir.
0
sonsuz
(06.10.24)
Benim hepsi deli saçması oluyor zaten. Öğlene kadar da unutmuş oluyorum
0
kullanicadi
(06.10.24)
Gerçek hislerim ile rüyalarım genelde aynı olmuyor.

Bir rüyamda deprem oluyordu, kurtaramadığım sevdiklerim oldu. Uyandım, geçti.
Öteki rüyada neler neler oldu, uyandım ve yine geçti.
Çok nadir ise uyanıyorum ama hemen uyumaya çalışıyorum ki rüyama kaldığım yerden devam edebileyim, ve evet devam ediyorum da hemen uyuyabilirsem.

Rüyalarımda hep aynı karakterde davran(a)mıyorum ve ben bunu kabullendim. Çok daha keyifli oluyor. Ayrı bir dünya, ne sorgulayan ne yadırgayan var. Orada olan orada kalıyor.
0
Shepard
(06.10.24)
Ben rüyalarımı gerçek gibi hissediyorum.

Bir de benim rüyalarım çok uzun sürüyor gibi sanki. Bildiğin film gibi, mısırını, çayını al, izle yani.
0
rock n roll
(06.10.24)
Geçen gün rüya gördüm. Bir arkadaşım gece evde yarı çıplak yürüyerek buzdolabını açıyor. Sonra dolabı kapatıyor ve mutfakta yerde mermerler üzerinde olaylar gelişiyor. Bu arkadaş teyze gibi biri normalde en ufak cinsel düşüncem yok ama rüya bu. Lustral de renkli rüyalar gördürüyormuş, belki ondandır. Bir de rüyada birini fiziksel olarak görmüşsündür, başka biriyle yaşadığın his buraya montajlanmış olabilir. Mantık aramamak lazım.
0
gabe h coud
(06.10.24)
@geveze yazar; ben de her detayı hatırlıyorum. Bazen de rüya gördüğümü anlıyorum, rüyayı istediğim şekilde yönlendiriyorum :))
0
rock n roll
(06.10.24)
@rock n roll aaa lucid rüya deniliyor ona çoook isterdim yapabilmeyi :)
0
kullanicadi
(06.10.24)
Her zaman değil ama oldu, oluyor. Hatta normalde alakam olmayacak kişilerle duygusal/cinsel rüya gördüğüm; normalde canımı vereceğim kişiler ile saçma sapan şekilde kanlı bıçaklı olduğum rüyalar oldu.
0
nawar
(07.10.24)
(12)

Tas kafa arızalı erkek saç modeli ilk kimden çıktı?

Cesario
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSB_Y3t2r-U1IbklZAf9LVBz59_ZS3-GnT2FuXBcS7jOJI1wo_5cK1lvxyj&s=10İlk kimden yayıldı bu akım?Çoğu neden arızalı gerçekten, kavgaya meyilli vs?Saç şekli böyle olan birini gördüm mü uzak durmaya çalışıyorum hır gür çıkmasın diye.
encrypted-tbn0.gstatic.com

İlk kimden yayıldı bu akım?

Çoğu neden arızalı gerçekten, kavgaya meyilli vs?

Saç şekli böyle olan birini gördüm mü uzak durmaya çalışıyorum hır gür çıkmasın diye.
0
Cesario
(06.10.24)
tüm dünyada yaygın bir model, bizim ülkeye özgü değil.

ülkedeki genç erkeklerin büyük çoğunluğu arızalı, saç kesiminden bağımsız. saç modeli arızayle bağlantılı olsaydı yurtdışındaki gençler de öyle davranırdı.
0
titanyum22
(06.10.24)
Hiç bilmiyorum ama aşırı itici geliyor "aaa bak buna da yakışmış şimdi" dediğim olmadı şu ana kadar.
0
kullanicadi
(06.10.24)
O modele Kürt tıraşı deniyordu. Bayadır var yeni bir şey değil.
0
ferenc
(06.10.24)
Bizim ülkede keko arabesk müptezel rapçiler ve T*kT*k ile yayıldı. Diğer ülkelerde ne ile bilmiyorum.
0
nawar
(06.10.24)
90'ların ortasında doğudaydım.
ergenliğe yakın zamanlarımız.
Doğulu kürt arkadaşlar "oğlan traşı" derdi. Oğlandan kasıt gay tabi.
Güney Amerika ülkelerinde de yaygın bir şekil.
Şimdilerde ise suça meyilli 3-5 kişilik gruplarda yaygın
0
diyecevaplandı
(06.10.24)
1. Dünya Savaşından kalmadır. 2. DS öncesi ve sonrasında da çok yaygındır.
Asker tıraşı ya da Amerikan tıraşı da denir
Savaş zamanlarında temizlik zordur. Hastalık yaygındır.
Saçlar 0 sıfıra vurdulurdu. Fakat bazı uyanıklar yanları sıfır, üstü 2-3 yaptırırdı.
0
ankarakecisi
(06.10.24)
Valla ilk demek dogru olmaz belki ancak benim aklimda bu tarz sac ilk olarak (bkz: kim jong-un) ile vucut bulmustur. Belki daha oncesinde falan bircok kisi bu tarz sac tirasini tercih etse de oyle dikkat cekici bir yani yoktu. Tabii diger yandan belki (bkz: inglourious basterds ) filmi de etken olmus olabilir. Klasik berber dukkanlarinda hep brad pitt resmi oldugundan o tarz bir olayla da tarz birazcik degismis olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(06.10.24)
yanlar kısa üstler uzun kalsın diye diye bu model çıkmış olabilir
bu kesime uygun kafa yapısı çok az
ama inatla niye kestiriyor herkes onu da bilmiyorum

genelde futbolculardan yayılıyor bence
0
bir soru sorcam
(06.10.24)
Sıfır bir den sonra patladı bence
0
rodeocu
(06.10.24)
Benim berber Adana'da cekilen 01 diye bir dizi varmis, onun sayesinde populer oldu demisti. Yani ilk o diziden cikmamistir ama o sayede yayilmis.
0
sertac akin
(06.10.24)
Diyarbakır tıraşı bu.
0
mikahakkinen
(06.10.24)
merhaba. "the hitler youth haircut" olarak görsellere bakabilirsiniz. wiki de "undercut" başlığıyla toplanmış.
0
libertine
(06.10.24)
(19)

çocuk sevmeyenlere sorum - neden?

mark greg sputnik
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium
BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.

bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium üye, çocukla keyifli vakit geçirip sıkılınca anasına babasına verebiliyorlar.

ama genel olarak hani mesela işte arkadaşıyla buluşurken onun bebeğini de getirmesine bile kızan, bebeklerle, çocuklarla aynı ortamda bulunmayı hiç sevmeyen insanları merak ediyorum.

ben her zaman çok sevmişimdir mesela, yaş çok fark etmez, ergenliğe kadar hepsini aşırı sevimli buluyorum. bi yandan çok saflar, diğer taraftan bizim asla aklımıza gelmeyecek düşünceleri olabiliyor. bebek zaten sevimli ve saftirik, biraz daha büyükleri "anaa harbi lan!" dedirtecek bissürü enteresan fikir üretebiliyor vs...

bir çocuğun devamlı sorumluluğunu almak dünyanın muhtemelen en zor işidir, ona itirazım yok ama neblim hani çocuk deyince yüzü düşen insanlar var. onu merak ediyorum. niye sevmiyosunuz? ağladığı için mi? makul bi şekilde iletişim kurulamadığı için mi?
0
mark greg sputnik
(05.10.24)
Çocuk bence çok büyük sorumluluk. ekonomik açıdan ve ilgilenme açısından bana yük geliyor.
0
ferenc
(05.10.24)
Ben çocuk sesinden nefret ediyorum bağran çağıran zırlayan bi çocuk hayattan soğutuyor beni.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.10.24)
e arkadasinla oturup iki muhabbet edeceksin ya cocuk orda ses yapacak ya ilgilenilmesi gereken bi seyler olacak. laf bolmek zaten hepsinin yaptigi bi sey sonuc olarak rahat degil. hele is yerine getirmek, daha fazla yorum yok
0
ala09
(05.10.24)
Çok çocuklu ailede büyümüş (birisi 3 diğeri 4 kardeş) iki arkadaşım da çocuk istemiyor. Kardeşlerine anne babalık yapmak durumunda kalmışlar ve bıkmışlar öyle söylüyorlar
0
kullanicadi
(05.10.24)
Sürekli bitmeyen bir ses... Ve o ses kulaklarini tirmalayacak seviyede olmadığında bile ilgini çekecek herhangi bir şey anlatmiyor
0
abuzer
(05.10.24)
Ben o yüzü düşen kişiyim. Çünkü doğası gereği hareketli, meraklı ve gürültülü oluyor. Sınır kavramları da yok. Duygusal bağımın olmadığı çocuklar sevimli gelmiyor o yüzden. Bir çocuğa sevgi besleyip tahammül edebilmem için ya öğrencim ya da kan bağımın olması gerekiyor. Diğer türlü uzaktan seviyorum yetiyor.
0
ruhen hastayim ben
(05.10.24)
Çocukları değil ebeveynlerini sevmemek aslında konu. Tek vasfı hamile kalmak-hamile bırakmak olan kişiler anne-baba olunca şımarık, sürekli ağlayan, bağıran, etrafı dağıtan, olay çıkaran insanların 2 saat dinlenmek için gittikleri yerin içine sıçan veletler ile hayvanlara ve kendilerinden daha küçüklere işkence eden p*çler doğuyor. Yoksa insan evladı gibi çocuklar ile ilgili sorunum yok. Baldan tatlı çocukları olan arkadaşlarım var.
0
nawar
(05.10.24)
@nawar, güzel nokta hocam. buna kesinlikle katılıyorum. bebek istediği kadar saçmalasın neticede birkaç senelik insan evladıdır, laf anlatsan da anlamaz ama çocuk yaptığı için kendini takdire layık gören sorumsuz ve dangalak ebeveynler gerçekten çekilmiyor.
0
🌸mark greg sputnik
(05.10.24)
Kaleci sacli +1
Nawar +1
0
mor oje
(05.10.24)
Çocukları "sevmeyen" biri değilim, onlarla iletişimi beceremeyen, kısa süre sonra elinde olmadan bunalan, darlanan, zaman zaman (çocuğun şımarıklığına, ailesinin ona yaklaşımına göre) sinirlenen biriyim. Hiçbir zaman hiçbir çocuğa hiçbir şekilde zarar gelmesini şstemem ve zarar vermem. Fakat çocuklarla bir arada olmak beni fena halde darlar, bunalırım, bazen sinirlenebilirim. Uzaklaşırım, elimden geldiği kadar da sorumluluk almam,bir arada durmam.

Dediğin örneği de cevaplayayım,

Arkadaşımla buluşmaya gelirken bebeğini getirmesi beni çok bozmaz, ama 2 yaştan itibaren o bir bebek değildir çocuktur ve çocuk sürekli anne ilgisini üzerinde ister, ben ise annesini ondan çalıyormuş gibi hissederim ve bu histen nefret ediyorum. Ayrıca bir çocuk hiçbir zaman büyüklerin kendi aralarındaki sohbetleri dinlememeli, duymamalıdır. Çünkü bilinçaltı bunlaro kaydeder ve kendi hayatımda yaşadığım gibi hayata dair bazı şeylerden nefret yahut korku geliştirebilirler. Bunu çok şiddetli yaşıyorum, onun için arkadaşımla görüşürken yanımda çocuk istemem.

Çocukları severim, çocukluğun o hesapsız ve korkusuz coşkusuna çok imrenirim ama bir arada duramam, bunalırım. Belki ben baskı altında (kime göre neye göre baskı) büyüdüğüm içindir, bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(05.10.24)
Bebeklere agucuk gugucuk yapmak hoşuma gitmiyor. Yani bebekler sevimli gelmiyor bana, bi de kontrol edilemeyen, iletişime geçilemeyen canlılar olması da rahatsız ediyor. Gürültü de zaten söylenmiş.

Şöyle 7-8 yaşından itibaren en azından sohbet edilebilir seviyedeki çocuklarla bir sorunum yok. Hele böyle spesifik bir ilgi alanı olan, meraklı ve hafif büyümüş de küçülmüş çocuklarla sohbet etmekten keyif de alırım. Ama ne bileyim gel boyama yapalım, evcilik oynayalım tarzı işlerde de yokum :D

Ben genelin aksine ergenler konusunda daha pozitifim. Tabii ki bu salak kanzi tip ya da zevzek ergenler değil de biraz okuyan eden ergenlerle sohbet etmek keyifli oluyor.

Benim kardeşimle aramda 11 yaş var, bebekken doğru düzgün zaman geçirmişliğim yoktu neredeyse. Büyüdükçe, bir şeyler paylaşabildikçe yakınlaştık ve şimdi 17 yaşında bir ergen olarak kendisini çok seviyorum. Kendi öz kardeşimi bebekken pek sevmiyodum yani, elin veledi de kusuruma bakmasın :D
0
nundu
(05.10.24)
Neyi neden sevip neden sevmediğimizi pek bilmeyiz aslında. Çok daha derinden gelen şeyler bunlar en fazla justify edebiliriz bi bahane açıklama uydururuz hemen aslında şundan dolayı diye.

Yani seven anlaşan bi şekilde seviyor, sevmeyen de sevmiyor dünyanın en bayağı dandik yanıtı gibi dursa da mevzu böyle cidden.

Ben sevmeyen taraftayım niye sevmiyorum diye düşündüğümde ne yapacağı belli olmayan kontrolsüz, ayarsız, salyalı yüksek sesli inanılmaz dikkat edilmesi gereken bi yaratık sonuçta diyorum. Tanımadığım çocuklarla ilgili sıkıntım var sanırım. (bunu beni tanımadan okuyunca vay g*t herif deniyor çok doğal olarak da öyle değil durum yani dediğim gibi mantıklı bi sebep aradığımda aklıma bunlar geliyor)

Ha çocuk görünce goblin görmüşüm gibi kaçmıyorum çok iyi anlaştığım çocuklar da oldu, yeğenlerimle gayet güzel vakit geçirdim ufaklıklarında çok da seviyordum. Ama 20 yaş altı olmayan bi yere gönder beni ay çocuk seveyim göreyim demek aklıma 20 sene gelmez sanıyorum.
0
hedep
(05.10.24)
sevgi dolu ortamda buyumemistir, genel olarak iletisim sorunu da vardir muhtelemen.
cok kalabalik ortamda buyumustur nefret etmistr
bir suru sebep olabilir
0
kurcalamabozarsin
(05.10.24)
Ben de pek sevmem ya çocukları çünkü anlaşamam ve onu anlamaya çalışacsk sabrı gösteremem.

*geçen gün havuza gittim, çalışanlardan birinin çocuğu da gelmişti. Suya atlayıp bağrınıp çığrınıp duruyodu. Sabahın 8inde 2 kulaç atıcam, yarım saat 1 saat yüzüp gidicem, çocuk huzur bırakmadı.

*metroya biniyorum, bebek arabasıyla terör estiren biri biniyor, zaten sıkıl tepiş gidiyoz, bi de arabadaki çocuk zırıl zırıl ağlıyor, moral filan kalmıyor.

*bayram günü akraba evine gidiyorum, kahvaltımı yapıp kahvemi içip milletle sohbet edicem sanıyorum, çocuk eğlemekten başka bi şey yapmadan dönüyoruz eve. Acıkıyolar oyun istiyolar.

*bi ara amcamın evine gidemiyorduk çünkü kızı 4-5 yaşındaydı, gittiğimiz andan çıkana kadar barbi bebeklerle oynama simülasyonuna giriyoduk, oynamazsak mızmızlanıp ağlıyodu. Korkunç bi dönemdi.

Bu gibi şeyler yani. Ben de sevmiyorum. Zaten şöyle bi söz duymuştum çocuklar osuruk gibidir kimse kendisininkinden başkasına katlanamaz fjfkfkgk

Bi gün kendi çocuğum olursa bu bana yük gelmez muhtemelen içgüdüler sayesinde ama şu an başkasının çocuğunu pek de sevecek bi psikolojide değilim fmgkgkf
0
turuncu tonlarda
(05.10.24)
çok yeni bir şey söylemeyeceğim görünüşe bakılırsa:

çocuklarla çalışmayı seviyorum ama arkadaşlarımın çocuklarıyla ilgili toplumsal zorunlulukları yerine getirmek (örneğin, ilgilenmek, sevgi gösterisinde bulunmak, beğeni ifade etmek, hediye almak) istemiyorum. içimden gelirse bunları zaten yapıyorum, ama çok zaman söz konusu çocuk, benimle arkadaşımın arasındakı kopuşun "sorumlusu" oluyor. çünkü birlikte geçirilen zamanlarda çocuk bir şekilde odakta oluyor, veya çocuksuz bir insan olarak çocuklu akranlarınla geçirdiğin zamanlarda görünmez kalıyorsun senin bir hayatın yokmuş gibi. bezin kaç para olduğu da ilgimi çekmiyor, 3 yaşındaki çocuklarını kreşe vermek için milyor milyar gerekmesi de.

genelde de çocuktan çok, sorumsuz veya umursamaz ebeveynlerine kızıyorum. çocuğa yapacak bir şey yok, çok günahı veya sorumluluğu yok davranışlarında (mizaç olarak kiminin yamyam olduğunu kabul etmek gerek. ayrıca hepsinin öyle çok saf olduğunu da hiç düşünmüyorum).

arkadaşlarımın çocukları bir yana, hiç alakam olmayan insanların çocukları söz konusu olduğunda tahammülüm kendilerine ve ebeveynlerine çok çok daha düşük.
0
harfitarif
(06.10.24)
Açıkçası benim şahsen en zorlandığım şey çocuklu bir arkadaşla buluşup sohbet edebilmek. Sohbetin "Tamam yavrum, efendim canım, yapma evladım" gibi bir şeyle bölünmeden 10 saniye devam edebilmesi mümkün değil. Haliyle insan konuştuğundan da buluştuğundan da bir şey anlamıyor. Ha bir de tabi çocukla gelen kısıtlar var; oraya gidemeyiz, o saatte ayakta olamayız, onu yapamayız; o da zaman zaman zorlayıcı oluyor.
0
salihdt
(06.10.24)
güzel noktalara değinilmiş aslında insanların sevmediği eğitimsiz şımarık çocuklar, ailesi biraz kaliteli ilgi alaka gösterip doğru şekilde ahlak kurallarını verirse insanları rahatsız etmeyen oyun oynayıp başkalarını üzmeyen çocuklar ortaya çıkabiliyor.

ha bazı çocuklar o yaşta o eğitimi reddediyor bazısı reddetmiyor olay çok değişkenli.

ben küçükken düzgün aile eğitimi almış çocukları seviyorum ama her bir halta ağlayan zırlayan mızmızlanan şımarık çocukları sevemiyorum. deniyorum oynamayı iletişimi vs baktım olmuyor hadi yoluna diyorum yok güzelce anlaşırsak tüm gün oynuyoruz.
0
basond
(06.10.24)
Ben anneyim ve kendi çocuğumu çok seviyorum ama başka çocukları hiç sevmiyorum maalesef. Doğurmadan önce de sevmezdim çocukları.

Çünkü çok gürültü yapıyorlar, kontrol etmek zor, strese giriyorum, sürekli korumak gerekiyor, ilgi istiyor. Sevmiyorum arkadaş buluşmasında çocuk.
Ama kendi çocuğumda bunları kontrol edebildiğim için çok seviyorum.
0
kaptan maydanoz
(06.10.24)
çocukları sevmeyenler bence sevenlerden fazla. çoğu insan seviyormuş gibi rol yapıyor.

çocuklar sevilmez çünkü ağlarlar, zırlarlar, inatçıdırlar, şımarırlar
sürekli oyun oynamak isterler, yorarlar.
agucuk gugucuk yapmayı sevmiyorum. yapmadığım zaman ay ne soğuk diyorlar. bizim çocugu sevmedi, bizi de sevmiyor diyip gönül koyuyorlar.
agucuk yapıp çocuğu eğlendirince şımarıyor, bu sefer yapışıyor hep istiyor. ciddi olman gereken yerde de yapışıyor. hatta geçen başıma geldi, ciddi bir şey konusuluyor çocuk yapıstı konusup duruyor 4 yaşında falan. bir sus da diyemiyorsun anlamıyor.
ayrıca çocuklar her şeyi hemen söyler. adamı ipe götürür valla. anne bu bana böyle dediii diye hemen ispiyonlar. olay yanlış anlaşılır saçma sapan yerlere gider. bu sefer annesi ile aran kötü olur.
çocukların çoğu çirkindir. kirpi yavrusunu pamugun diye severmiş. herkese kendi çocugu yegeni güzel geliyor ama çogunlugu çirkin. foto gösteriyorlar bak ne kadar güzel diye, halbuki güzel falan değil.
geçen gün şöyle dedi diye anlatır dururlar halbuki her çocugun söyleyeceği normal şeyleri söylemiştir. ama annesi teyzesi öyle bir anlatır ki çocuk süper zeka sanki.
olur olmadık şeylere ağladıklarını söylemişmiydim
0
abelardo
(06.10.24)
(6)

Iki gol soruyorum

halk
Hagi elbette iyi topcudur ama bu gol kalecinin kazmaligi degil mi?https://youtu.be/CKHztVHCosA?si=EDtcGT5WP2X2lXpwDiğeri bulamadigim meshur bi gol. Kirmizi beyaz formali bi topcu atiyor. 2000 lerde oynamis. Bi ayagiyla topu havalandirarak rakibi calimliyor, diger ayagiyla donerek gol atiyor. Tam bi
Hagi elbette iyi topcudur ama bu gol kalecinin kazmaligi degil mi?

youtu.be

Diğeri bulamadigim meshur bi gol. Kirmizi beyaz formali bi topcu atiyor. 2000 lerde oynamis. Bi ayagiyla topu havalandirarak rakibi calimliyor, diger ayagiyla donerek gol atiyor. Tam bi denge isi. Herif sanirim ingiliz ligindeydi. Ara ara bulamadim.

Huzurlu bi gün olsun hepinize..
0
halk
(05.10.24)
Aradığın ikinci gol bu olabilir
youtu.be
0
grimavi
(05.10.24)
O açıdan o topu o şiddetle o açıyla vurmak çok zor. Kazmalık bir durum değil bu,beklemediği açıdan beklemediği hızla top gelmiş kaleci karşılayamamış. Kazmalık elinden top kaçırıp gol yemek falan. Burda kazmalık bir durum yok.
0
mikahakkinen
(05.10.24)
Hagi'nin en büyük numarası çok iyi knuckleball vuruşları yapabilmesiydi, misal dünya sahnesine çıktığı 94 Dünya Kupası'nda Kolombiya'ya attığı gol ya da 2000 yılında Monaco'ya attığı gol, "lan bu kaleci bu golü nasıl yedi amk" diyeceğimiz böyle sayısız gol. Bu tip şutlarında top hızla belli bir yönde giderken aniden yön değiştirerek kaleciyi yanıltır ve gol olur, bu şutta da öyle olmuş top kalecinin soluna gidecek gibiyken yön değiştirip sağına gidiyor, bunu biz uzaktan gördüğümüz için çok basit zannediyoruz ama bir de kalecinin konumundayken görmek lazım. Tabii ben iflah olmaz bir Fenerbahçeli olduğum için çok abartmadan anlatmaya çalışıyorum ama Hagi bu işlerin büyük bir sanatçısıydı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.10.24)
Bilbao maci kalecinin malligi, 20 yildir her muhabbette soylemisimdir zaten. Ama Monaco ve Milan maci asirtmasi efsanedir, arada acip izlerim defalarca
0
freedonia
(05.10.24)
90'lardan önceki şey piknikte karşı tarafa doğru topa vurmak ile eşdeğer. 2005'e kadar oynanan şey halısaha futbolundan hallice. 2010 biraz sarkarsa 2015'e kadar ise başlangıç seviyesi. Yetenekli ve futbol görüşü olan kişilerin takımları sırtladığı dönemler. Taktiğin, atletizmin, teknik antrenmanların, takım oyununun çıkışı işte o 3. evre sonrası. Yani kalecinin kazma olması son derece normal bir şey. Bunu söylemek de Hagi'yi yeteneksiz yapmaz.
0
nawar
(05.10.24)
Dakika 90+ zaten kaleci uyuklamis. Bu isler boyledir Hagi, Zidane'dan gelen en berbat sutu yesen bile falso koydu, top dondu, ruzgari hesaba katti buyuk usta falan derler, ayni golu Selcuk Sahin'den yiyince sonun Leo Franco gibi olur ama:)
0
speedy
(05.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.