Giriş
(22)

Bu kısa muhabbeti yorumlar mısınız? Bu talep normal mi?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Konuşma aşağıdaki gibi. Ön bilgi vermek gerekirse Ahmet Ayşe'nin müdürü. Ayşe iş yeri iletişim uygulamasından her mesaj attığında karşıdaki kişiye "Adı selamlar" diye girizgah yapıyor. Bu Ahmet ile de aynı. Sizce aşağıdaki talep normal bir talep mi? Yoksa müdürlük böyle mi? Ayşe:
Merhaba arkadaşlar,

Konuşma aşağıdaki gibi. Ön bilgi vermek gerekirse Ahmet Ayşe'nin müdürü. Ayşe iş yeri iletişim uygulamasından her mesaj attığında karşıdaki kişiye "Adı selamlar" diye girizgah yapıyor. Bu Ahmet ile de aynı. Sizce aşağıdaki talep normal bir talep mi? Yoksa müdürlük böyle mi?

Ayşe: Ahmet selamlar
Ahmet: Ayşe, senden bir şey isteyeceğim
Ayşe: X'e work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak ister misin?
Ayşe: Tabii-->> "Ayşe senden bir şey isteyeceğim"

Ahmet: Yazacağın talebi komple yazıp gönderir misin? Ahmet selamlar diye giriş mesajı atmadan. illa yazacaksan Ahmet selamlar, xxxxx, diye bir mesaj at lütfen. (Ayşe buraya onaylar emojisi koyar)
Ahmet: Olur bakarım. --->>"Z'ye work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak ister misin?"
0
Amaranta ursula
(03.10.24)
Ahmet haklı. İşyeri mesajlaşmaları ve mailleşmeleri taraflar için çok sıkıcı formaliteler genelde, içerikten ziyade mesaj formatını ayarlamak sıkıcı. Sonsuza kadar "merhabalar, yeniden merhabalar, iyi çalışmalar dilerim" vs döngüsü yoruyor herkesi. Dolayısıyla selamlaşma ve iyi dilekler kısmını minimumda tutmak en mantıklısı çünkü birisi size "Xxx selamlar" yazınca sizin de bunu cevaplamanız gerekiyor, gereksiz bir mesajlaşma girizgahı oluyor, kim ister ki bunu? Orada iş yapmak için bulunuyorsunuz. "xxx selamlar, yyy konusu hakkındaki dokümanı ekte paylaşıyorum iyi çalışmalar" mis gibi tertemiz bir mesaj/mail.

Yani bu sadece Ahmetin müdür olmasıyla ilgili değil, iş ortamındaki herkes bundan yorulur bir yerden sonra.
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
ben de ahmet gibi düşünüyorum genelde ama ahmet gibi yüzleşmeci biri olmadığımdan yazmıyorum :D

birisi selamlar yazıyor, ben görüp cevap verene kadar ya da yaptığım işi bitirene kadar 15-30 dk. geçmiş oluyor. ben selam deyince karşımdaki başka bir şeye dalmış oluyor o görüp cevap verene kadar yine bir yarım saat geçiyor. böyle muhabbet çok oldu. halbuki ilk mesajda istedikleri şeyi yazsalar benim ilk cevabımda konu 15 dakikada kapanacak.
0
king lizard
(03.10.24)
King lizard +1 benim anlatmak istediğimi güzel bir örnekle daha net anlatmış eline sağlık
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
Dünyanın en haklı isteği bu biliyor musun fakat sen yine "Ahmet selamlar" mesajı attıktan sonra karşılık beklemeden 2. mesajla derdini anlatıyorsun ben bazen "selamlar amk selamlar" demeden 2. mesaj gelmiyor, keşke tüm mesajlaşmalar sıfır selamlama ile hal hatır vs sormadan direkt konuya giriş şeklinde olsa bu kabalık değil çünkü, selamlaşma ritüeli bazen öyle bir kısır döngüye giriyor ki mesajın içeriğini bulmak için zaman harcamak zorunda kalıyoruz :(
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.10.24)
Aslında Ayşe selam verirken karşılık beklemeden veriyor ve akabinde diğer mesajda direkt konuya giriyor, karşı taraf cevap versin ya da vermesin. Biz arkadaş grubu olarak nezaketten maraz doğar diye yorumlanmıştık ama sormak iyi oldu karşıt görüşü görmüş olduk.
0
🌸Amaranta ursula
(03.10.24)
Ahmet abi gibi düşünüyorum ama yuzlesmem +7 açıkça soylemek kabalık gibi gelir

Merhaba sonrası asıl içeriği yazmak için cevap almayi bekliyor musun?
0
abuzer
(03.10.24)
Heh yazmışsın, selamina cevap beklemiyorsan çok da şey diil yeaa
0
abuzer
(03.10.24)
Biraz kaba bir tavır. Ben de direkt sadede gelinsin isterim ama karşıdakinin selam verme tercihine müdahale etmek pek nezaketli bir davranış değil.
0
playing star again
(03.10.24)
Ben de eskiden Ayşe gibi yapıyordum.
Sonra yabancı bir şirkette çalışmaya başladım, sadece iki türktük. Bir gün diğer türk arkadaşım yöneticisine sadece “hi maria” yazmış göndermiş ve başka da bişey yazmamış. Maria bana geldi ve dedi ki “bu ne demek oluyor?? hep böyle hello yazıp gönderiyor başka da bişey demiyor, bu çocuk pek normal değil galiba” :D Senin de ona selam vermeni bekliyor ki müsaitsen, okuyorsan lafa girecek dedim. O ne saçma şey öyle filan diye sinirlendi asdmsls. Ben de yabancılarla çalışma deneyimi sayesinde bu huydan vazgeçtim.

Ayşe’nin yaptığı aynı şey değil ama ben Ahmet’i anlıyorum. Bir mesaj bildirimi geliyor, belki o anda başka bir şey yaparken dikkati dağılıyor ve mesajı okuyor “Ahmet selamlar”, bekle ki diğer mesaj gelsin. Beklemeyip yaptığı işe geri dönse 1 dakika içinde yine dağılacak, ne yapsın oturup mesajlaşma ekranına bakarak üç noktayı mı izlesin?
Umarım ülkece bu alışkanlıktan vazgeçeriz.
0
sanxis
(03.10.24)
Selam melam boş iş. İş yapıyoruz, sade ve düz olmak zor olmamalı. Bir de nasılsınız diyeni var bunların. Cevap vermeden işi de söylemezler. En sıkıcı ve düşüncesiz iş insanı derim.

Bunu yap desen ve yapsak ne güzel. Böyle bizi rolantide bırakmasanız keşke
0
Shepard
(04.10.24)
is yeri icin normal. Bunun icin site bile var:

www.nohello.com
0
sertac akin
(04.10.24)
Ayşe, selam mesajından sonra cevabı beklemek yerine yazmak istediği şeyi yazıyorsa sorun yok. Ahmet'ten selam cevabı bekliyorsa, Ahmet +1.
0
nawar
(04.10.24)
nawar+1
0
Bruce
(04.10.24)
Eğer her seferinde konuşmanın devamını getirmek için selamınıza cevap beklemiyorsanız (ki buradan beklemediğiniz anlaşılıyor) çok gereksiz bir istek olmuş. Çünkü temelde tek seferde göndermekle aynı şey zaten bu.

Arkadaş sinrliymiş, morali bozukmuş, bunalmış. Sonra da bunu size yansıtmış.

Her seferinde merhaba yazıp daha fazla şey yazmadan merhabasına cevap bekleyen insanlarla ilgili konuşuluyor böyle şeyler. Sizin müdür de burdan temel alarak olayı ileriye taşımış. Sinirli bir zamanda, ezberden iş yapmış

Sizin durumunuzda hepsini tek seferde yazmanız daha mı işlevsel? Belki... Ancak bu şeylerin sonu yok. Her şeyi müdürün keyfine uyarlayamayız. Birinden bunu istemek yanlış bence. Beğenmesi gerekmiyor. Bu müdahale etmek için çok detay bir konu, sonu yok bunun.
0
akhenaten
(04.10.24)
Ahmet,bence, yerden göğe kadar haklı.

Ciddi odaklanma gerektiren işlerde, bu iletişim penceresi hop diye açılıyor, ne diye bakıyorsun 'Ahmet selam' .
Bir de altında " Ayşe yazıyor " ibaresi yanıp sönüyorsa bizdeki gibi, yalan yok, içimden ağır küfür ederek beklerim..

Yaz gönder kardeşim, 'Ahmet selam, template hazır göndermeden bakmak ister misin ?'.

Ben olsam Ahmet gibi girizgah da yapmam, "Ayşe lütfen selam mesajını ayırma, tek bir mesajda tamamını gönder."
0
latchet
(04.10.24)
buradaki aşırı profesyonel ve selam vermeyerek kazandığı 3-5 dk ile dünyayı kurtarmaya devam eden arkadaşlar gibi düşünmüyorum. her şeyi bir kenara bırakarak selam vermek, merhaba demek gibi insani hareketlerin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum yoksa hayvanlardan bir farkımız kalmıyor gibi, onlar da kendi çıkardığı sesler veya fiziksel hareketler ile bir şekilde anlaşıyorlar.

çoğu zaman mailde, mesajda, aramada eğer o gün daha önce iletişimde bulunmadıysam selam veya merhaba nasılsın diyerek cümleye başlarım.

bu arada bir zamanlar ben de diğer arkadaşlar gibi bunu boş muhabbet olarak görürdüm. iyiyim desem veya kötüyüm desem ne değişecek gibi, yada zaman öldürme selam sabahla vs. vs. sonrasında bu lafların aşırı sanatsal veya mesaj kaygısı içeren 2. sınıf film ve dizilerde gözümüze sokulan ve ilk duyduğumuzda vay arkadaş haklı galiba dedirten, sonrasında ise insanlığın gereği selam vermenin var olduğunu düşünmeye başladım. böyle düşünmemde bir diğer etken de yaşadığım büyük şehirden daha sakin bir yere geçmemle oldu.
0
bravoteam
(04.10.24)
Bence hayvanlardan farkımızın bir yolu da insanların seçimlerine ve düşüncelerine saygılı olup 12 iq seviyesinde bir zeka göstergesiyle laf sokmamaya çalışmaktan da geçebilir, merhabaya selamlamaya bu kadar hassas olan ve eksikliğinde hayvanlardan bir farkının kalmayacağını düşünen insanlar medeniyetin girişi olan başkalarının fikirlerini önemseme konusunda da hassas olmalı zira belki de bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliklik selamlaşma ve hal hatır sormak değil birbirlerinin doğru ya da yanlış düşüncelerine saygı göstermektir diye düşünüyorum, yoksa hoşuna gitmeyen bir konuda anında leşe hücum eden bir sırtlan gibi hücum edersen hayvandan ne farkın kalır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.10.24)
mobilden bakinca bildirimde benim mesaj icergini gorebiliyor olmam lazim. selam yazip gonderince ve bekleyince olmaz. hepsini yaz, is araligima alayim. is arasinda konusuruz istersen halimizi hatrimizi sorariz ama is istiyorsan direkt gondermelisin
0
mizore
(04.10.24)
selamına cevap beklemiyorsa ikinci önerideki formülü de öneriyorsa fazla bildirim almak istemediğindendir. bazı insanlar cümle cümle mesaj atıyor biliyorsunuz, çok tat kaçırıcı. bir de bu selamlar sanki gün içinde ilk kullanımında okey olabilir ama gün içinde her mesaj böyle başlıyorsa bayar bence de gereksiz bi nezaket.
0
red g
(04.10.24)
Ahmet'te kendimi gördüm, gün içinde yoğun bir yazışma oluyorsa bu şekilde yapılmasında benim açından bir sorun yok, hatta tercih sebebimdir. Gün içinde ki ilk mesajda nezaketen bir selamlaşma yapılsa yeterlidir. Mesai saatleri dışında ise ekstra bir selamlaşma yazılabilir.

Selam yazıp, karşıdan cevap gelmeden birşey yazmayanların durumu daha can sıkıcı. Çalışma hayatında bir sorun, talep varsa bunun direkt yazılmasını tercih ederim ki ilk mesajda konu neymiş öğreneyim, müsaitlik durumuna & işin önceliğine göre cevap yazayım.
0
sealth
(04.10.24)
ahmet yüzde bir milyon haklı ya. ben normal arkadaşlarımın ya da akrabalarımın bile "turuncu merhaba" diye attığı mesajlara gıcık olan biriyim. iş arkadaşım neden bana "turuncu selamlar" diye mesaj atsın ne münasebet. hepimiz burda para kazanmak için bir araya gelmiş zorunlu ortam arkadaşıyız :) ne bu selam melam.
0
turuncu tonlarda
(04.10.24)
üst ast farketmeksizin tek kalıp mesaj yazma taraftırıyım.

Ayşe: "Ahmet selam, kolay gelsin; X'e work plan template'i göndereceğim. Göndermeden önce bakmak istersen ektedir. iyi çalışmalar."

Ahmet: "Ayşe, bakıp dönüş yaparım. kolay gelsin" ya da "senin için tamamsa gönder gitsin. kolay gelsin"

yazılabilir ya da doğrudan selamlama ya da iyi dilek çıkarılabilir. bu durum mesajlaşan tarafların anlaşmasına bağlı bir durum.

tüm mecalini sayfalarca da olsa tek kalıp mesajda göndermesini isterim açıkçası.
0
phonex
(05.10.24)
(13)

fazlaca cinsel cagrisim

make a wish
bir sure once arkadas grubunda biriyle tanistim, birlikte gecirdigimiz kisa surede icinde dikkatimi cekecek derecede cinsel icerikli espriler yaptigini fark ettim. bana siradan gelen cogu sey ona cinsel cagrisim yapiyor gibiydi. en son bir soyledigime "that's what she said" diyip kahkaha atinca daya
bir sure once arkadas grubunda biriyle tanistim, birlikte gecirdigimiz kisa surede icinde dikkatimi cekecek derecede cinsel icerikli espriler yaptigini fark ettim. bana siradan gelen cogu sey ona cinsel cagrisim yapiyor gibiydi. en son bir soyledigime "that's what she said" diyip kahkaha atinca dayanamadim sakayla karisik "bu espriyi yapabilmek icin pusuda boyle bir cumle kurmami mi bekliyordun" dedim. "yoo bir anda aklima geldi" dedi. sonra grup icinde bu konu hakkinda tartismaya basladik. bu arkadas ozetle "hemen hemen herkesin siklikla seks dusundugunu, cogu kisinin bunun farkinda bile olmadigini, kendisi ise bu cagrisimlarin farkina vardigi icin espri malzemesi olarak kullandigini" soyledi. kendisine soylemedim ama bana zihni cinsellikle cok mesgul biri gibi gorundu, yanlis mi dusunuyorum acaba. yorumunuz nedir?
0
make a wish
(03.10.24)
Neyi ararsan onu görürsün, arkadasinki de bunu içeriyor gibi geldi.
0
encokbenisevinnolur
(03.10.24)
Arkadaşın özetle söylediği şey çok doğru olduğu için ve bunu sorgulamanıza çok agresif, içerleyen ya da antitez sunup duran bir perspektifle yaklaşmadığı için, ben ortada bir sorun göremiyorum. Arkadaşın kafasında cinselliğin normalden çok daha fazla ya da sağlıksız yer işgal ettiği çıkarımını yapabileceğim bir malzeme yok şahsen.

Ha sorun olabilecek şey şu olur, bu şakaları yaptığı ortam o muhabbeti kaldırabilecek ortam değildir (mesela sizin ortam kaldıramıyor ya da siz kaldıramıyorsunuz pek), o zaman sizin yanınızda bunu yapmaması ya da azaltması gerek, ya da bunlarsız yapamayacaksa da diğer arkadaş ortamlarında daha fazla takılması gerek.

Ayrıca "thats what she said" pusuya yatıldığında içe sinmiyor, komik olmuyor. Gerçek cinsel şaka gurmeleri bunu çok iyi bilir:) emin olun ki doğaçlama gelişmiştir.
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
Erkekse kalkmıo...
0
ırene adler
(03.10.24)
Cinsel performansı berbat olan erkeklerde sık görülen bir davranış türü bu, hiç şaşmaz.
0
duygusalatasi
(03.10.24)
erkekse kalkmıyo +1 cialis götür garibana doğum gününde hehhehe

eskiler der, dilinde olanın belinde olmaz. şaka bir yana iğrenç ayrıca. gayet haklısın.
0
titanyum22
(03.10.24)
"that's what she said" tipik white trash esprisi yaw. surekli tekrarlaniyorsa ve eger bunlar sizi rahatsiz ediyorsa cevrenizi gozden gecirin derim.

onun disinda yok kalkmiyo, yok bamya, yok yamuk, dandik bir espriden bu sonuclara nasil ulasiliyor anlamis degilim.
0
cooperr
(03.10.24)
Cinsel performansı berbat+1

Belki de hiç cinselliği yaşamadı ve bunalıma girdi. Bir de kendince tespitler yapmış. Hemen hemen herkes sıklıkla seks düşünüyormuş ama farkında bile olmuyormuş.

Geçen bir sokak röportajı izledim. Muhabir kadın, bir adama bir kelime söyledi, kelimeyi şu an hatırlamıyorum. Bu kelimenin kendisine ne cagristirdigini sordu. Adamın cevabı erotizm. Hatta başka bir şey çağrıştırmiyormuş. Kelimeyi hatırlamıyorum şu an ama o zaman ne alaka demiştim. Çok alakasız yani erotizmle.

@cooper

Espri üzerinden değil, adam iki tane cümle kuruyorsa, bu iki cümlenin üç tanesi cinsellik. Diline vurmuş mutsuzluğu.
0
rock n roll
(03.10.24)
Konuyu cinsel performansa bağlayan arkadaşları ben de pek anlayamadım, çok dolaylı bir genelleme olmuş.

Cinsel geçmişimde performans kategorisinde birinci sırada olan beyefendi de cinsel içerikli şakalar yapmayı ve bunu sıkça yapmayı şiar edinmiş biriydi ve komikti de, gülüp geçilecek şeyler sonuçta. Performansı az ya da mutsuz çıkarımları nasıl bu kadar soru işaretsiz yapılabilir pek emin olamadım:/
0
@stubborn inferno
(03.10.24)
gerçekten ulaşabilen insanın dilinde olmaz +1. bakınız hacı hoca tayfaya, sadece dillerinde. akılları fikirleri cinsellik, kadın vs. neden? çünkü yok. ulaşamıyor.

aktif bir cinsel yaşamı olan yahut aktif olmasa bile bunu artık içselleştirmiş insanın dilinde olmuyor. dilinde olanın cinsellikle ilgili problemleri vardır ve bu hiç sekmez.
0
ilgeru
(04.10.24)
@ırene adler +1

Bir daha yaparsa eline peçete verip "Git, rahatla gel" deyip yollayın. Hatta mümkünse üstüne kahkaha atın.

Arada ve tam fırsat gelince yapılan cinsel içerikli espriden rahatsız olanla da her fırsatta ve çoğunlukla cinsellik temalı espri yapandan da olmaz.
0
nawar
(04.10.24)
Herkes seks düşünüyor diye bunu dile getirmek, naaptın bugün kaç kere osurdun diye sormak gibi bişi. Düşünüyoruz diye bunu dile getirmek zorunda değiliz, bi açık yakalamış gibi ukalalık yapmak ergence.

Zihni seksle çalışmaktam öte ilgi çekmeye çalışan biri geldi bana.
0
Bruce
(04.10.24)
İşin "cinsel açlık" kısmını geçersek bu tür şakaların bir iki fonksiyonu var bence. Birincisi cinsellik gibi görece tabu bir konu üzerinden şaka yapmak bir nevi "Bak ben aslında ne kadar rahat biriyim" demek, diğer yandan da karşı tarafı bir anlamda yoklayıp ilişkinin samimiyetini o frekansa taşımak. Bu illa ki karşı tarafa dair cinsel bir dürtüyle alakalı olmak zorunda değil, erkekler kendi aralarında da bu tür espriler yapıyor. Öte yandan konu illa cinsellikle alakalı olmak zorunda da değil; din, etnisite, siyaset, vb. gibi konular üzerinden dönen şakalar da aynı amaca hizmet eder genelde.
0
salihdt
(04.10.24)
oral ve anal dönemi sıkıntılı geçmiştir.
0
mikahakkinen
(04.10.24)
(12)

çekici bir kadın/erkekle tokalaştığınızda

deartheodosia
bir amerikayı yeniden keşfetme sorusu olacak ama bir şeyler hissediyor musunuz? hissedilebilecek olması bana göre çok saçma ama insanların çoğu hissediyor-muş (etkilenme). sizde durumlar nasıl? insan biyolojisi gerçekten bu kadar basit mi ilerliyor? medenileşme konularını bir kenara bırakarak yanıtl
bir amerikayı yeniden keşfetme sorusu olacak ama bir şeyler hissediyor musunuz? hissedilebilecek olması bana göre çok saçma ama insanların çoğu hissediyor-muş (etkilenme). sizde durumlar nasıl? insan biyolojisi gerçekten bu kadar basit mi ilerliyor? medenileşme konularını bir kenara bırakarak yanıtlarsanız? tokalaşma yani bu en basitinden. dini yasaklar çok mantıklı değil mi budurumda?
0
deartheodosia
(03.10.24)
Hissetmiyorum
0
abuzer
(03.10.24)
Hissetmiyorum.
0
rock n roll
(03.10.24)
Sırf tokalaşmayla ilgili bişi değil bu bence, tipini beğendin diksiyonu beğendin giyimi beğendin, üstüne temas oldu kibarlık yaptı göz göze baktı falan filan; paket olarak etkilenilir.

Ten uyumu, dokununca elektrik alma da öyle bi tokalaşma ile anlaşılacak şeyler değil.

Hissedenler paket olarak beğenip, temas anına kadar yükselip, temas olduğunda bunun farkına varanlar olabilir. Yoksa her tokalaşma bi yükseliş olurdu, mümkün mü?
0
Bruce
(03.10.24)
günde 100 kişi ile konuşan/el sıkışan bir pazarlamacı artık bir şey hissetmez bence kolay kolay.
onun dışında, genel için türkçemizde dahi bir tabir var "kız/erkek eli tutmamış" diye.
insan ne kadar sakınırsa o kadar hissedilir derim.
0
WithWorth
(03.10.24)
Tokalaşma formal bir durum tıpkı selamlaşma gibi. Birisi sana selam verdiğinde nasıl etkilenmiyorsan tokalaşınca da etkilenmezsin.
0
Yourcousinmarvinberry
(03.10.24)
Cinsel, duygusal bir şey hissetmiyorum ama ilk gördüğüm bir kişiyse izlenim zaten o bir kaç saniyede oluşuyor.
0
gabe h coud
(03.10.24)
Ergenken ereksiyon oluyordum. Şuan bir şey yok
0
ferenc
(03.10.24)
o anki duygusal boşlukla alakalı
hisssetme değil ama istemsiz gülüş oluyor öyle birini fark ettiğim zaman
0
bir soru sorcam
(03.10.24)
birkac saatligine asik olma sonra azalarak bitme.

nasil kimse bir sey hissetmiyor olamazzzz please
0
sonsuz
(03.10.24)
Hissetmiyorum +1

Bir şey söylemek için bana döndüğü anda göz göze gelince kalbime ritim atlatıp ne diyeceğimi unutturan kadınlar oldu ama tokalaştığım anda şafiler gibi kendimden geçtiğim kimse olmadı.
0
nawar
(04.10.24)
sonsuz+1 genelde goz goze geldigim kisilere tutuluyorum cok. 2 saat ask, sonra bitiyo. el temasi ilk gorustekinden daha etkili degil bence
0
ala09
(04.10.24)
İnsanlarla tokalaşmaktan hiç hoşlanmıyorum. Pandemi öncesinde de hoşlanmıyordum. Hemen ıslak mendil çıkarıp elimi siliyorum.
Ellerini doğru düzgün yıkamayan bir toplum bu.

Tokalaşmam gerektiğinde tokalaşıyorum. Kimseden etkilenmiyorum.
0
kalemdefter
(04.10.24)
(10)

Daha iyi bir teklif gelirse giderim demek yanlış mıydı?

skr1292
Yöneticim ve onun yöneticisiyle sohbet havasında bir görüşme gerçekleştirdik. Kendileri konuşmak istediler. Memnun musun sıkıntın var mı vs dediler.Maaş konusunda sıkıntım olduğunu, düşük aldığımı biliyorlar onlar da kabul ediyor. "Açıkçası daha iyi bir teklif gelirse giderim" dedim.Bu sözün üstüne
Yöneticim ve onun yöneticisiyle sohbet havasında bir görüşme gerçekleştirdik. Kendileri konuşmak istediler. Memnun musun sıkıntın var mı vs dediler.

Maaş konusunda sıkıntım olduğunu, düşük aldığımı biliyorlar onlar da kabul ediyor. "Açıkçası daha iyi bir teklif gelirse giderim" dedim.

Bu sözün üstüne bir durdular duraksadılar.

Yanlış bir söz müydü, düşüncelerimi açık açık söylemek istedim.
0
skr1292
(02.10.24)
yanlış tabii ki. bağlılık her şeyden önce gelir. (öyle olmasa bile) profesyonellik icabı sadakat yemini edebilir, ertesi gün gelen teklifi kabul edebilirsin. kimse ne oluyor demez. ama daha iyi teklif gelirse giderim demek kabul görmez. yöneticin ve onun yöneticisi için de bu geçerli.
0
gabe h coud
(02.10.24)
yanlış olan bir tarafı yok. memnunlarsa maaşını düzeltirlerler. memnun değillerse iplemezler. iş hayatı bu, herkes daha iyi teklifi dinler ve gider. iyi bile olmuş, babanızın hayrına çalışmıyorsunuz.
0
awlmi
(02.10.24)
iyi demişsin. hepimiz işimize bütün hayatımızı endeksliyoruz. sıkıntın olması verimini de etkiler haliyle. düşünsünler bırak.
0
titanyum22
(02.10.24)
Yanlışı doğrusu bence sizin takınmak istediğiniz tavra bağlı. Böyle demeseniz e memnunum diyor diye iplememelerini onaylamış gibi olurdunuz.

İşin kişisel tarafı, daha iyi bir teklif dışında guvenceniz olması kısmı.
0
encokbenisevinnolur
(02.10.24)
Maaşının düşük olduğunu kabul edip bişi yapmıyorlarsa yanlış değil. Yöneticinin en temel görevi ekibinin iş/ücret dengesini sağlamaktır. Değiştiremeyeceği dengeler yüzünden bunu yapamıyorsa da bunu söylemelidir.

Ekibin bağlılığını sadece maaşla sağlayan yöneticiler bu gerçekle yüzleşmeli, dengeyi sadece ücretle kurarsan daha yüksek maaş alan gider.
0
Bruce
(02.10.24)
daha iyi bir teklif bak bence sözün havada kalmasın

şu maaşı istiyorum deseydin daha iyiydi
0
bir soru sorcam
(02.10.24)
Abi çok uzun zamandır isinden sikayet ediyorsun, müdüründen ediyorsun, maastan ediyorsun.
Is hayatında ben böyle çok insan gördüm ama sonuç olarak çoğu aksiyon almadan sikayet ederek devam ediyor aynı yerde.
Sen eğer bunu soylediysen arkasını doldurursan bir şey olur (başka yerden teklif vs). Ama olmazsa bu is yeri sana zam falan vermez çünkü sonuçta adamlara açık açık iş aradığını söylemissin, birkaç aya cikmazsan senin piyasanin bu olduğunu dusunecekler.

Kısacası senin is bulman kolaysa vs sorun yok. Yok ben blöf yaptimsa arkasını doldurmazsan sözün havada kalacak+1
0
logisticsmanager
(03.10.24)
dürüstlük her yer de tutmuyor maalesef, ben asla söylemezdim.
0
kondansator
(03.10.24)
"böyle söylenmez" diyen arkadaşlar nasıl söylemesi gerektiğinin örneğini verebilir mi, çok samimi şekilde merak ettim

yani adam "bıktım kuş kadar maaştan, böyle iş mi olur" diye çıkışmış gibi yorum yapmışsınız. cidden konu sahibinin dediğinden başka türlüsünü bilmediğim için merak ediyorum
0
titanyum22
(03.10.24)
Eğer vazgeçilmez bir personel değilseniz, yerinize alınacak kişi sizden çok daha maliyetli değilse ya da yöneticileriniz ile iş dünyası seviyesi değil gerçekten samimiyetiniz yoksa "Bana yatırım yapmayın. Yarın giderim. Maaşı da çok yükseltmeyin ki tazminat izin falan derken cebinizden çok para çıkmasın." cümlesi bu. Bu işi gözünden çıkarıp başka işlere bakmaya başlamadıysan bu şirkette kuş gibi maaşlı kariyere devam edersin. Yukarıdaki kriterlerin aksi durumunda peşinden koşarlar elbette.
0
nawar
(03.10.24)
(16)

Kiracının evden çıkarkan istediği depozito bedeli

dolantindr
Merhaba.Arkadaşlar şimdi beş sene önce kiraya tutulan yerin sözleşmesinde teminat 800 lira denilmiş. Beş sene sonra çıkarken, kiracı depozito olarak 800 lira mı almalı, yoksa son kira bedelini mi depozito olarak almalı? Yasal dayanak ile cevaplayabilir misiniz?edit: beş sene sonraki de 7 bin olsun k
Merhaba.

Arkadaşlar şimdi beş sene önce kiraya tutulan yerin sözleşmesinde teminat 800 lira denilmiş. Beş sene sonra çıkarken, kiracı depozito olarak 800 lira mı almalı, yoksa son kira bedelini mi depozito olarak almalı? Yasal dayanak ile cevaplayabilir misiniz?

edit: beş sene sonraki de 7 bin olsun kira.
0
dolantindr
(02.10.24)
girerken ne verdiyse onu alır.
0
neira
(02.10.24)
Hocam yasada (Borçlar Kanunu) normalde ev sahibi depozito aldığında onu (para olarak almışsa) vadeli tasarruf hesabına yatırmalı ve kiracının onayı olmadan çekilmemeli, kiracı evden çıkacağı zaman da bu para çekilip kiracıya iade edilmeli, depozitonun değer kaybı da bu şekilde önlenmeli şeklinde bir madde var, tabii burada illa ki faiz-enflasyon nedeniyle değer kaybı olacaktır ama yasa koyucular "ülkede bu kadar da boktan bir ekonomi olmaz amk" diye düşünüp ekstra bir önlem düşünmemiş muhtemelen. Neyse, eğer böyle bir şey yapılmamışsa depozito güncel kira üzerinden verilmeli, eğer araştırırsan bununla ilgili yargı kararlarını görürsün zaten.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
kiracı düz mantıkla güncel kira bedelini istiyor, ama oraya kira bedeli yazılmadığı sürece geri ödemesi yazılan tutar deniliyor.
bende tutar yazmasına rağmen kiracıma kira bedeli ve kendi ev sahibimede kira bedeli olarak konuştum anlaştım.
doğrusu bence kira bedeli
0
eja
(02.10.24)
Yasal olarak 800 tl, etik olarak Kira bedeli.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.10.24)
Tabi şu var. Kiracı kira bedeli yönünde talepte bulununca, ev sahibi de evdeki zarardan düştüm diyecek. İşin bir de bu tarafı var.
0
🌸dolantindr
(02.10.24)
sözleşmede tutar yazıldı ise tutar kira bedeli yazıldı ise kira bedeli ama insanlık açısından kira bedelini vermek daha şık bir davranış olur bu enflasyon ortamında
0
gezegen olan pluton
(02.10.24)
Ev sahibi olarak kira bedeli verdim hep ancak bunun karsiliginda makul bir sure once cikis tarihini haber vermesini talep ettim.Son dakika haber verenlerin emrivaki cikis tarihini kabul etmedim depozitodan kestim.
0
turkuaz
(02.10.24)
5 sene önce 800 lira ile alınan emtia, ziynet vs ile bugünkü aynı olmadığına göre siz de kanuna göre parayı vadeli hesaba yatırmadıysanız elbette güncelden vermelisiniz. Sizin kiranız artıyorken depozito bedelinin aynı kalması akla mantığa sığmıyor.
0
Kediyi üzdün
(02.10.24)
burada ters taraftan bakınca da şöyle bi durum var. O 800 lira evdeki bi sıkıntıyı karşılayabilecek mi şimdi? Bu sebeple faizde bekletme olayı en mantıklısı ama kimse yapmıyor.

Ben kiracı olarak sözleşmede yazanı aldım hep. (tl olarak miktar yazıyordu kira iki katına çıkmış olsa bile önceki parayı aldım)
0
nhk ni youkosu
(02.10.24)
@kaleci +1

800 TL + yasal faiz. TBK 342

Evde bir hasar oluşsa ya da kiradan kaçsa kiracı "dur 1 aylık kira bedeline göre güncelleyeyim" mi diyecek yoksa depozitodan düşmeni mi isteyecek sence? %99 depozito bahane edecek. Eğer %1'lik bir kiracı ise kira bedeli mi, yoksa borç+yasal faiz mi sana kalmış. Ben güncel kira bedeline sıcak bakardım.

Bunun yasal da etik de hali bu.
0
nawar
(02.10.24)
eğer 800 tl olarak vermeyi teklif ederse. evi boyatmadan çıkın depozitonuz yansın :)
0
bigcaptain
(02.10.24)
eğer kiracı bu geçtiğimiz pandemi döneminde yasal artış oranı %25 kardeşim diyip kira artırmada etik dışı davrandı ise depozito iadesinde de kısasa kısas yapılıp 800 tl + yasal faiz olarak ödenmeli. %25 de insafsızlık kardeşim, piyasa şartlarına göre kirayı artırmayı kabul ediyorum dediyse de aynı etik yaklaşımla güncel 1 kira bedeli olarak iade edilmeli. ne ekersen onu biçersin.

800 tl olarak iade etmek ne yasal ne de etik.
0
mustafakesekci
(02.10.24)
yasal faiz oranı haziran 2024e kadar %9du hazirandan sonrada %24 oldu. ona göre hesaplayın. 1250 lira gibi birşey çıkacaktır. o zaman onu ödeyin geçin.

ama olması gereken sözleşmede alınan paramı yazıldı yoksa bir kira bedelimi yazıldı. madem bunu bu kadar dert ediyormuş dolar-euro olarak verseymiş.

ha hala diretiyorsa o zaman boya badana parası, temizlik parası isteyin sizde. tadilat gerektiren birşey mutlaka olmuştur bunları belirtin.

ayrıca anahtar teslim tutanağı tutmayı unutmayın.
0
my fault
(02.10.24)
Olm adamlar söylemiş işte kiracının verdiği depozitoyu bankaya yatırman lazımmış, yatırılmış mı? Yok. Yatırılmadıysa güncel bedel neyse ondan ödenecek işte yasa bu kanun bu, hala yok dolarla ödeseymiş yok dövizle ödeseymiş yok faiz şu yok bu, ayrıca burada sizin etik anlayışınıza ihtiyaç da yok yasa sizin insiyatifinize bırakmamış konuyu öyle olsa zaten herkes depozitonun üstüne yatmak için 40 takla atardı, yasa ne yapacağını söylemiş, burada muallakta kalmış bir durum yok.
0
Bir ben var benden şurada
(02.10.24)
işte bu nedenle uyanık kiracı dolar olarak depozito verir ve sözleşmeye yazar.
Ben döviz olarak yazdığım halde döviz çok arttığı için çıkarken güncel 1 kirayı kabul etmiştim.
adil olan evi kiralarken 800 TL 1 kiraya denk geliyorsa yine güncel 1 kira vermektir.
0
merhum
(02.10.24)
uzman geldi
kontratta özellikle depozito bedeli bir kira karşılığı verilmiştir diye belirtmediyse verdiği parayı alır.yani 800 tl
0
jamswety
(02.10.24)
(8)

not almak için tablet mi yoksa kağıt kalem mi

estranged
hangisini tercih ediyorsunuz? tablet için marka model de önerebilirsiniz.klavyede yazı yazarak not almayı sevmiyorum. şimdiye kadar birçok defter tükettim ama hiç tablet kullanmadım.iş, okul, kitap notları gibi düzenli bir kişisel arşiv oluşturmak istiyorum. defterlerde bunu pek beceremedim. çünkü t
hangisini tercih ediyorsunuz? tablet için marka model de önerebilirsiniz.

klavyede yazı yazarak not almayı sevmiyorum. şimdiye kadar birçok defter tükettim ama hiç tablet kullanmadım.

iş, okul, kitap notları gibi düzenli bir kişisel arşiv oluşturmak istiyorum. defterlerde bunu pek beceremedim. çünkü takibi zor ve "ctrl + f" komutu yok.
0
estranged
(02.10.24)
kağıt kalem çok severim. pc veya tablet ile not alsam bile geri dönüp bakmadığı fark ettim. deftere yazmak hem eğlenceli hem de defterden dönüp çalışma alışkanlığım var.
0
nolmus yani
(02.10.24)
Ben akıllı telefonumun not defteri bölümünü kullanıyorum.
0
dolantindr
(02.10.24)
elle yazı yazmaktan nefret ettiğim için tablet de çok işimi görmüyor yine kalemle yazı yazılıyor ve daha konforsuz kağıt kaleme göre. Ben telefonuma ya da pc'ye alıyorum notlarımı. Klavye ile yazı yazmaya bayılıyorum ama ben, 10 sayfa yazı dikte edeceksin deseler gıkım çıkmaz. Sen kalem kullanmayı seviyorsan tavsiyem tablet olur çünkü kalemle yazı yazmayı seven biri için tabletin sağladığı imkanlar apayrı
0
nundu
(02.10.24)
onenote kullaniyorum not almak icin.Deftere not almayi sevmiyorum cunku geriye donup notlarimi bulmak zor oluyor.Onenote'da folder yapisini guzel olusturursaniz bayagi kullanisli
0
turkuaz
(02.10.24)
old school olmak iyidir

hizliresim.com
0
yurtsuz john
(02.10.24)
Yerine göre. Bilgisayar başında ise bilgisayar, değilse telefona not alıyorum. Zaten sırf ona özenip S24Ultra aldım. Kalemle yazıyorum. Deftere not almak 3. seçenek
0
nawar
(02.10.24)
yeni cikan ipad pro dan aldim kalem vs sikir sikir. ama not alma deneyim kotu diyebilirim belki paperlike tarzi ekran filmleriyle iyidir ama bir kac kere denedim biraktim normal deftere aliyorum
0
sutcuyumbensutcu
(02.10.24)
9ultra var karşımda. O kadar denedim bir not defterinin yeri değil. Bizden sonraki nesiller alışkanlığı edeceltir.
0
hunharca ben
(02.10.24)
(3)

İş görüşmelerinde transfer parası nasıl isteniyor

regina phalange
Yani konuyu oraya nasıl getiriyorsunuz?
Yani konuyu oraya nasıl getiriyorsunuz?
0
regina phalange
(01.10.24)
Transfer parası nedir? Bonservis bedeli gibi birsey mi :). Bence gelen tekliften memnun olunmayip, ya tamam soyle olsun ama transfer parasi da verin falan denebilir. Sign-in bonus falan da diyorlar sanırım.
0
mbond
(01.10.24)
İmza parası, sign bonus. Ben genelde yeni işe geçerken aldığım riski ve şirkete katacağım değeri aktararak istiyorum. İki kere aldım. Avanta değil, rüşvet değil, ezilip büzülmeye gerek yok. Geçiş yapmam için şöyle bir sign bonus benim için motive edici olur vs.
0
gabe h coud
(01.10.24)
Yan haklar ve imkanları sorarken araya sıkıştırıyorsun. Son zamanlarda maaşı düşük tutup bununla ikna etmeye çalıştıkları için onlar ikinci ile sonuncu görüşme arasında açıyor zaten konuyu.

Sen ilk bakışta "sign in/on boarding package" falan diye gelen parayı aya bölüp maaşın da yüksek gibi kendini ikna etmek istiyorlar ama yıl sonu zam döneminde o hesap değil maaş üzerinden yapıldığı için 2 sene sonra gelir seviyeni korumak için iş arıyorsun yine sonra.
0
nawar
(01.10.24)
(18)

Sizce psikologun hacamatla alakası olur mu?

Kahvedesu
Psikolog olduğunu iddia eden bir kadın şunu dedi ''Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi''Sallıyor mu?
Psikolog olduğunu iddia eden bir kadın şunu dedi ''Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi''

Sallıyor mu?
0
Kahvedesu
(30.09.24)
Hacamat ve sülüğün muhtemelen kan değerlerine olumlu bir etkisi vardır, onu kastediyordur. Ama psikoloji eğitimi almak hacamat ve sülük eğitimi almış olmak demek değil. Bunların eğitimini ayrıca aldı ise belgelemesi gerekir, cv'sini ortaya koyması gerekir. Özgeçmişini veya hacamat ve sülük uygulama uzmanlığını belgelemesini isteyince verdiği cevaba göre vaziyet almak lazım diyorum.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Ruh çağırma seansları düzenleyip tarot falı da bakıyorsa ona, 'Olmuş' derim ben.
Yoksa olmamış.
0
Mirket
(30.09.24)
dolandırıcı sürüsü
0
ala09
(30.09.24)
hacamat ve sülük yaptıran ve faydasını görmüş bir bireyim. ama bunlar işin tezeğini çıkardı artık, ne alaka aw?? dolandırıcı bence de
0
titanyum22
(30.09.24)
Ben 3 psikolog değiştirdim isteğimi bulamadım ancak eşim kendi psikologundan oldukça memnun. Denk mi geldi nedir bilmiyorum deneme yanılma sanırım.
0
mirty
(30.09.24)
Klinik psikoloji uzmanlık alanım deprem travması iyileşmesi hacamat ve sülükle iyileşmesi üzerine de tez yazıyormuş.

Lisansı da çocuk gelişimmiş. Bütünleşik doktora yapıyormuş beynim yandı.
0
🌸Kahvedesu
(30.09.24)
hmm. eminim o doktorayı ya fatih sultan mehmet ya da ibni haldun ünisinde yapıyordur abla.
0
titanyum22
(30.09.24)
Sülük ve hacamat uygulamaları için ayrı ayrı sertifika iste özellikle de resmî evrak numaraları görünecek şekilde. Hatta bunu da belirt, araştırmam gerek, gerçek ise düşüneceğim de. Çekinme sor bunları. İçin rahat etsin, bedenine müdahale sonuçta. Uzmanlık ister.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
Ne sülüğü ne hacamatı ya. Saçma sapan işlerle zaman kaybetme hiçbir işe yaramayacak, zırvalar. Doğru düzgün bilimsel yöntemlerle tedavi edecek birine git. Sağlığına, zamanına ve parana yazık yani üçü de risk altında bu durumda
0
nundu
(30.09.24)
Salliyorsa dolandiricilik, sallamiyorsa salaklik, cunku hacamat ve suluk bilimsel yontemler degil, bilimsel bir yonteme saygisi olan ve etige uyan biri bunu yazmaz. Her turlu uzak durulmali bence.
0
gibicibicis
(30.09.24)
Bunu yapan seni badelemeye falan da kalkar. Temkinli ol, badelenme.
0
ferenc
(30.09.24)
@gibicibicis

Hacamat ve sülüğün dünya üzerinde çeşitli üniversitelerde çalışıldığını biliyorum. Onun için uzmanlık belgelerini sorsun dedim soru sahibine.
0
muhayyer divan
(30.09.24)
@mirket ve @gibicibicis +1

Klinik arkadaşın CV: pbs.twimg.com

Bu tip şeylere inananlar tabii ki bu tip şeylerden etkilenir (bkz: plasebo etkisi). Onun dışında dışında bir faydası yok. Sabahtan akşama kadar üniversitelerde üzerine çalışsınlar. Bu onların işe yarar olduğunu değil, öncelikle işe yarama ihtimali var mı diye merak edildiğini gösterir. Alternatif olarak ise üniversite ve profesör kavramlarını çok da ciddiye almayın. Bizim ülkedekilerin %90'ı üniversite bile değil. Dünya çapında da birçoğu işte öylesine eğitim kurumu. Klinik psikoloji de aşırı donanımlı ve kaliteli insanlarla dolu değil. Temel kavramları bile karıştıran bomboş insanlar var ya torpille ya da piyasadaki eksikle bir yerlere gelen.

"İsrayil istibaratı ve ciaye cinlerle çalışıyormuş."
0
nawar
(30.09.24)
psikolojide hacamat,salavat,rüya tabiri,fal,burç vb spiritüel şeyler kabul görmez. çünkü psikoloji bir bilimdir. herhangi bir alanda uzman psikolog bu tarz şeyleri önermemeli.
ayrıca psikoloji bölümü mezunu olmayan; çocuk gelişim uzmanı, aile danışmanı, pdrciler terapi de yapamaz. sektör perşembe pazarı oldu. milletin ne doktora ne bilime saygısı kalmıyor bu tarz yalancı pazarlamacılar yüzünden.
0
mikahakkinen
(01.10.24)
çocuk gelişimi lisans mezunu olan biri nasıl klinik psikoloji bütünleşik doktorasına alınabilir, klinik psikolojiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir konuda doktora tezi yazabilir. kaçın uzak durun rezalet
0
red g
(01.10.24)
"Bu tür şeylerin bunlara inanan insanlara plasebo etkisiyle olumlu yansımaları oluyor" tarzında bir bakış açısıyla destekleyenler var.

Şayet doğruysa bile ben bunu desteklemiyorum. Herkes kendi rolünün gerektirdiği şeyi yapmalı. Bir psikolog sırf işlevsel olduğunu düşünüyor diye hacamat önermemeli ya da yapmamalı. Bazı sınırlar olmalı. Ben psikoloğa gidiyorsam psikoloji disiplininin bana verdiği imkanlardan yararlanmak için gidiyorum. Burada psikolog olan kişi kendi disiplininin hizmet sağlayıcısı. Ben ona giderek psikolog olan X kişisinden medet ummuyorum. Psikoloji biliminden medet umuyorum, psikoloğun kendisi sadece bir kaynak. Temsil ettiği şeye uygun hizmet vermeli.

Ne yazık ki sadece bu konuda değil hiçbir konuda ilkesellik kalmadı gibi geliyor ülkede. Herkes çok işlevsel bakıyor. Üstüne vazife olan olmayan her konuda bir önerisi oluyor. Üzücü bence.
0
akhenaten
(01.10.24)
Kaçarak uzaklaşın
0
master of ceremonies
(01.10.24)
öncelikle bu kişi psikolog değil. bence onu unutmayın.
0
red g
(01.10.24)
(2)

Gandalf geçmişi hatırlamıyor mu ?

skr1292
Gandalf ölüp ak Gandalf olarak geri döndüğünde "aaa evet bana bir zamanlar gri Gandalf derlerdi" vs diye bir şeyler söylüyor.O arada ne oluyor, bildiğim kadarıyla eru görevini tamamlasın diye kendisini geri gönderiyor da önceki yaptıkları hayatı vs hepsini unutuyor mu ?filmde sanki böyle bir izlenim
Gandalf ölüp ak Gandalf olarak geri döndüğünde "aaa evet bana bir zamanlar gri Gandalf derlerdi" vs diye bir şeyler söylüyor.

O arada ne oluyor, bildiğim kadarıyla eru görevini tamamlasın diye kendisini geri gönderiyor da önceki yaptıkları hayatı vs hepsini unutuyor mu ?

filmde sanki böyle bir izlenim veriyor.
0
skr1292
(29.09.24)
Gandalf Maia. Evrenin kuruluşundan önce yaratılıyor. Elflerden yaşlı. Asıl adı Olorin. Elfler ve elflerle bağlantılı olarak insanlar ona Mithrandir diyor. 3. çağda orta dünyaya yollanıyor Sauron'a karşı. Orada da Elf ve Valar'a sadıkların kurduğu Gondorlular Sindarin'deki ismi olan Mithrandir'i kullanıyor. Gandalf aşağı yukarı 60000 yaşında. O sürecin 2000 yıl kadarında Gandalf adı biliniyor ve kullanıyor. O da her zaman değil. Öldüğünde de zaman ve mekandan ayrı kalıyor. Orada her gün dünyada bir ömür kadar uzundu diyor. Dünyadan ve hayattan onun bakışında ne kadar uzakta kaldığını bilmiyoruz. İşte o kadar uzun sürelik hafızada bu kadar kısa dönem kullanılan bir isim Gandalf.

Ölümden sonra dönüşü ve Gandalf ismini hatırlanmaması konusu bunla ilgili. Yani 50 yaşında asker arkadaşınla karşılaştığında sana askerde kullandıkları lakabı hatırlatması gibi düşün :) Kim olduğunu ve görevini hatırlıyor ama elbette.
0
nawar
(29.09.24)
Biliyor hocam bilmez mi. Gandalf sürekli evrim geçiren bir canlı, normalde bizim Gandalf olarak bildiğimiz kişi Olorin isminde bir Maia, Olorin normal şartlarda çok güçlü biri ama aynı zamanda biraz da kırılgan bir canlı. Valar, Sauron tehlikesine karşı Orta Dünya'ya göndereceği büyücüler arasına Gandalf'ı da dahil ediyor ama Gandalf Sauron'dan acayip tırsıyor gitmek istemiyor ama Valar özellikle korktuğu için, "korkanın anasını ağlamaz" kavlinden Gandalf'ı da gönderiyor ama Gandalf'ı bir ölümlü olarak, Gri Gandalf formunda gönderiyor, Gri Gandalf'ı bu aşamada bir tırtıl gibi düşünebilirsin, bunlar filmde yok tabii, geri kalan süreçlerin büyük bir kısmını da zaten filmlerden biliyorsun oraları geçiyorum, sonrasında Gri Gandalf artık Sauron'dan korkmayacak ve ona karşı ırkları bir araya getirip örgütleyip savaşacak kadar güçlendikten sonra Balrog'a dövüşüp öldü ve bu defa tırtıllık süreci bitip tüm gücüyle Ak Gandalf oldu ve Balrog'la dövüşüp öldükten sonra yaşadığı süreçleri anlattığı bir bölüm var filmde, orası da senin söylediğin yer ama orada dikkat edersen suratında müstehzi bir ifade var, çünkü Orta Dünya'ya gönderilmesinden o güne kadar geçen süreç binlerce yıl, zor hatırlıyormuş gibi yapıyor ama süreç zaten önceden planlanmış ve ne olduğu ve ne olacağı önceden bilinen bir süreç, yani hatırlamamasına imkan yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.09.24)
(7)

Kışın Kış Lastiği Olmadan Kesinlikle Yola Çıkamaz Mıyız?

depresif çocuk
Araba cahilinden bir soru.Aracımda normal lastik var.Kışın ne gibi durumlarda yola çıkabilirim? Dört mevsimlik lastik alıp kafam rahat takılabilir miyim?
Araba cahilinden bir soru.
Aracımda normal lastik var.
Kışın ne gibi durumlarda yola çıkabilirim? Dört mevsimlik lastik alıp kafam rahat takılabilir miyim?
0
depresif çocuk
(29.09.24)
Güvenlik açısından her mevsimin kendi lastiği iyidir ama kışın arabayı çok kullanmıyorsan ve bütçen de uygun değilse kışın da yaz lastiği kullanabilirsin. Ama karlı ya da 3-4 derecenin altında havalarda trafiğe çıkman tehlikeli olur. Onun dışında kış lastiği zorunluluğu binek araçlarda yok. Ben istanbul'da (ılıman iklim) kışın az araba kullandığımdan hiç değiştirmedim.
0
prole
(29.09.24)
Nerede yasadigina bağlı.
İzmir'de kış lastiği takan duymadim görmedim misal. Ama kars soruyorsan sorunun cevabı başka.
0
logisticsmanager
(29.09.24)
Uzun süre +4 derecenin altında düşmüyorsa gerek yok. Dört mevsim işini görür. +4'ün altına 2-3 gün düşüyorsa falan düşüyorsa trafiğe çıkmazsın olur biter.
0
nawar
(29.09.24)
oncelikle elbette cikarsin, niye cikamayasin. kisin buz gibi ankara sogugunda normal lastikle cok araba surmuslugum var. bu tarz o olmadan olmaz vs gibi soylemler hep kapitalizmin insanlara mal satma cabasi. her seye o kadar optimize olmak sart degil.

evet kullanilan hamur farkli oldugundan soguk havada yol tutusu daha iyi olur kis lastiginin. ancak oyle cok da bir fark yok arada. hele hele araba surulmeyecek kadar hic degil.

kar yagiyorsa ve ozellikle tepelikli bir sehirde yasiyorsan o zaman cikma derim kis lastigi olmadan. normal bir kis gununde hicbir sey olmaz, o performans farkini anlamazsin bile.
0
antikadimag
(29.09.24)
ankaranin batisinda %95 dort mevsim yeter derim.
ankara ve dogusunda sehire gore kislik gerekebilir.
0
cooperr
(29.09.24)
yeni lastik değiştirdim, istanbul için kar yağmadığı ve sıfırın altına düşmediğin sürece kışın yaz lastiği kullanabilirsin dedi usta tabi kısa mesafe kullanıyorum ben uzun yol için hiç sormadım.
0
eja
(29.09.24)
romanyada aralıktan nisan ortasına kadar kış lastiği kullanıyorum çünkü hava cidden soğuk oluyor. yaz lastiğinin sertleştiğini hissediyorum ama romanya'ya taşınmadan önce kış lastiği nedir bilmezdim. ankarada ailemde 4 mevsim lastiği var.
0
rain when i die
(29.09.24)
(15)

Bir film bulamadım delirecem - Ölümsüz veya yüzlerce yıl yaşayan adam

ermanen
öncelikle "the man from earth" değil. bütün keyword aramalarında bu çıkıyor. daha az bilindik bir film.adam ya ölümsüzdü ya da çok uzun yıllar yaşıyordu. farklı zaman dilimlerinde görüyorduk. dünya savaşı'na veya başka bir savaşa katılıyordu sanırım. bir dönem karısı oluyordu, o ölüyordu. karısı sen
öncelikle "the man from earth" değil. bütün keyword aramalarında bu çıkıyor. daha az bilindik bir film.

adam ya ölümsüzdü ya da çok uzun yıllar yaşıyordu. farklı zaman dilimlerinde görüyorduk. dünya savaşı'na veya başka bir savaşa katılıyordu sanırım. bir dönem karısı oluyordu, o ölüyordu. karısı sen hiç yaşlanmıyorsun tarzı bir şey demişti heralde.

kimliğini zaman zaman değiştiriyordu sanırım. bir de senede bir kere bir adamla bir yerde mi görüşüyordu ne. böyle uzun yaşadığını öğrenen biri oluyordu heralde.

bi ihtimal zaman yolculuğu içeriyor olabilir. karıştırdığım yerler olabilir. çok film izlediğim için bu aklıma gelemedi bir türlü.

şunlar değil:
the man from earth (tekrar yazdım çünkü en çok tahmin edilebilecek olan bu)
the age of adaline (bunda yaşlanmayan karakter kadın ve tam uymuyor)
the curious case of benjamin button (bunda yaşlı doğup geriye doğru yaşıyor)

bütün ölümsüzlük film listelerine baktım bulamadım. aklım bana oyun mu oynuyor nedir.

"Movies and TV shows with immortality / Where the main character is immortal" başlıklı şu IMDB listesine de baktım hiç biri uymuyor:
www.imdb.com
0
ermanen
(25.09.24)
The Sandman'de vardı sizin dediğinize benzer bir hikaye ama, film değildi tabi.
0
salihdt
(25.09.24)
highlander olabilir mi?
0
Phoebe
(25.09.24)
' Zaman Yolcusunun Karısı ' kitabını hatırlattı; filmi de varmış izlemedim ancak bir hayli örtüşüyor.
0
lüzumsuz adam
(25.09.24)
@salihdt

güzel tahmin. ama film olması lazım ya. The Sandman dizisini izledim evet, barda görüşme sahnelerini bu Sandman'daki görüşmelerle karıştırmış olabilirim.

edit: bi dakka o bölümü bi daha izleyim. bu olabilir. aklım çok karmançorman.

@Phoebe

highlander değil. bu kadar eski değildi

@lüzumsuz adam

time traveler's wife değil. bunda kadın ölmüyordu heralde. benim aradığım filmde komedi unsuru yoktu. daha çok dram
0
🌸ermanen
(25.09.24)
the old guard
0
brakgn
(25.09.24)
Forever diye bir dizi vardı ama çok kısa sürdü o. Yine de tanımınıza uyuyor.
0
bu ne bilimsizlik
(25.09.24)
Mr nobody?
0
wild honey suckle
(25.09.24)
hasmetizm 2046
(25.09.24)
Forever dizisi de olabilir. Forever ve The Sandman veya başka şeyleri de aklım karıştırıp harmanlamış olabilir.
0
🌸ermanen
(25.09.24)
Cloud atlas ?
0
grimavi
(25.09.24)
The Sandman, Doctor Who ve Highlander geldi okur okumaz benim de aklıma. İlişki katmasan işin içine bir adamla buluşma deyince Good Omens de geldi aklıma.

Böyle yaşlanmamalı/ölümsüz bir ton film geldi aklıma. Underworld, X-Men Origins, Eternals. Ben yazayım da bunları elerken aklına başka sahne gelir belki :)
0
nawar
(25.09.24)
Forever ile sandman karmasi bir şey olmus galiba.
0
logisticsmanager
(25.09.24)
(bkz: The Fountain)
0
jepa
(26.09.24)
Benim de aklıma Cloud Atlas geldi
0
atom karincanin torunu
(26.09.24)
Outlander dizisi olabilir mi?
0
Amaranta ursula
(26.09.24)
(14)

AB vatandaşı birinin Anadolu'nun bağrında öğretmen olması?

dejame
Düpedüz mantıksız bir durum mu sizce?Tabii ki kişiye göre değişir, idealist ve yaşadığı yeri çok seven kişi mutlu olabilir ama bu kişi her gün ağlıyor, orta doğunun kalbinde bir konumda, kaba, anlayışsız, şiddetin ve pisliğin hakim olduğu bir şehirde öğretmenlik yapıyor.En son tırnakları ojeli olduğ
Düpedüz mantıksız bir durum mu sizce?

Tabii ki kişiye göre değişir, idealist ve yaşadığı yeri çok seven kişi mutlu olabilir ama bu kişi her gün ağlıyor, orta doğunun kalbinde bir konumda, kaba, anlayışsız, şiddetin ve pisliğin hakim olduğu bir şehirde öğretmenlik yapıyor.

En son tırnakları ojeli olduğu için linçlenmiş öğretmen çevresi tarafından, abdestsiz nasıl gezermiş.

Kendisi İngilizce öğretmeni, bir de yüksek lisans bitirmiş biri. MEB'de görebileceğiniz standart biri değil.

Diyorum ki niye duruyorsun, git alakalı iş bulamazsan vasıfsız bir işe gir, AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir.

Siz ne diyorsunuz bu duruma?
0
dejame
(24.09.24)
önce bir onu dinlemek lazım

niye duruyorsun deyince ne cevap veriyor ?
0
jülsezar
(24.09.24)
"AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir."

Bu kaniya nasil vardiniz? Avrupa'da issizlik yok mu? Bazen insanlar gercekten konu hakkinda bilgi sahibi olmadan cevap veriyor. Sanki siz burada doktorsunuz, Avrupa'da ben geldim, bana is verin diyince size is veriyorlar mi?

Ben olsam ben de bir yerde duzenim garantiyse kisa donemlik isler icin duzenimi bozmazdim.
0
Kahvedesu
(24.09.24)
Hiçbir detayı bilmeden sadece senin anlattıklarından yola çıkarsak, kişi bir şekilde bir düzen kurmuş ve konfor alanını terk etmek istemiyor.

Bunu özgüveni yokluğu ile de taçlandırabiliriz.
0
VIPCH
(24.09.24)
Ben hala Turkiye'de calisirken, bizim firmaya bir cocuk gelmisti. Ingiliz/Turk orada buyumus okumus, ailesi hala Ingilterede yasiyordu. Arastirmis, Turkiyede en cok girilmek istenen firmaya Ingiltereden basvurmus, kabul almis buraya tasinmis. Kafamiz bir turlu almiyordu, kac sefer sorduk gecirsitrdi Turkiyeye gelme sebebini.
Ufak ufak bilgiler geldi sonra kulagimiza, irkciliga maruz kalmis, hic oraya ait hissedememis gibi. Hala gidip geliyor, ama Turkiyede yasamayi tercih ediyor, sehir sehir geziyor.
Binlerce sebep olabilir birinin yurtdisina gitmemesi icin, ki ornekte adam orada dogmus buyumus Turkiyeye geri geliyor.
0
quaker
(24.09.24)
çevresel faktörlere rağmen mesleğinden vazgeçmediği için hem tebrik hem de teşekkür ediyorum.

birinin hayata bakışı sizden farklı diye yaptıkları neden "mantıksız" oluyor? vakıfların, sivil toplum örgütlerinin, birleşmiş milletlerin, dünya sağlık örgütünün, unicef'in, sınır tanımayan doktorların vs. afrikada ne işi var demek gibi.
0
tnz
(24.09.24)
ozguven eksikligine bagli konfor alanini terk edememe sendromu. aynisini kendimden biliyorum.
0
baldur2
(24.09.24)
@jülsezar, evlenmeyi bekliyor. uzun süredir bir ilişkisi var, yalnız gitmek istemiyor. muhtemelen seneye evlenecek, birtakım durumlar gelişti.

@Kahvedesu, yarın başlayabilir. babası, kardeşi sürekli git - gel yapıyor hollanda ve almanya'ya. biraz çalışıp dönüyorlar, çok vasıf gerektirmeyen binlerce iş var, hazır bekliyor.

@VIPCH, bir sene durup gitme niyetiyle atanmıştı. önce depremden etkilendi, evi yıkılınca yakınlarda başka bir şehre atandı. kendisini çok yakından tanıyorum. aynı şehirde üniversiteden iki yakın haricinde hiçbir düzeni yok. iliğiyle, kemiğiyle nefret ediyor bulunduğu yerden.

@quaker, Türkiye'nin nezih yerinde yaşayabilen, gezebilen kişileri anlayabiliyorum. durumu olan için bana da mantıklı geliyor. fakat kendisi yalnızca suriyeli öğrencilerle muhatap olup her gün bıçaklanmamak için çabalıyor.

@tnz, haklısınız. kendisi mesleğini gerçekten çok seviyor. öğretmenlik yapabildiği her saniye çok mutlu. ama ders saatleri içinde bile öğrenciler iletişim kurulacak halde değil, disiplin, saygı sıfır. her gün birbirlerini hastanelik ediyorlar, dışarı çıkınca da cehennemi yaşıyor, bugün ojelerinden dolayı linçlenmesi çok küçük bir örnek. fakat "dünya sağlık örgütünün, unicef'in, sınır tanımayan doktorların" dönecek bir evi var. onlar harika misyonlarla müthiş işler yapıyorlar ve kendi hayatlarına dönüyorlar. eğer bahsettiğim kişi başka bir yere gitmezse hayatı o şehirde yaşadığı çileden ibaret olacak. ayrıca hayata bakışı zaten her gün o şehirden gidip yurtdışında yaşama hayali üzerine kurulu. ben dışarıdan eleştiri getirmiyorum, olanı anlatıyorum.
0
🌸dejame
(24.09.24)
Bırakın BND işini yapsın kardeşim.

İdealist kafalar olabilir tabii ki. Şikayet ettiğiniz tipleri eğiterek şikayet etmediğiniz kişilere çevirmek istiyor olabilir.
0
nawar
(24.09.24)
Bildiği dillere göre değişir. AB’de İrlanda dışında İngilizce konuşulan bir ülke yok. Türkiye’den alınmış öğretmenlik diplomasıyla o ülkenin dilini bilmeden kendi mesleğini yapması imkansız. Hadi diyelim gitt Aldi’de işe başladı ki o ülkenin dilini bilmeden bu bile zor ama Alacağı üç kuruş para, düzensiz mesailer vs. Avrupa’da birçok ülkede ev krizi var. Yabancı düşmanlığı, olmayan sosyal çevre, yalnızlık vs de çabası.

TR’de ise itibarlı bir meslek, fena olmayan bir maaş, sosyal çevre, varsa aidiyet duygusu vs var.

Kısacası random bir yere gidip vasıfsız bir şekilde tek başına hayat kurmak kolay değil.

Ben epeydir yurtdışında yaşıyorum. Eşimle birlikte taşındım. İşim hazırdı, maaşımız iyiydi vs. Ama yine de hiç kolay olmadı yeni bir hayata uyum sağlamak.
0
but that was just a dream
(24.09.24)
Belli bir yaştan sonra keskin değişiklikler yapmak zor. Özellikle başka bir ülkede sıfırdan başlamak hiç kolay değil. Eksi sozlükteki türkiye'den siktr olup gitmek tarzı başlıklar gibi olmuyor.

Öğretmenliğe gelirsek dünyanın her yerinde az kazandıran bir iş. Hatta Türkiye maaşları ve çalışma koşulları iyi bile denilebilir. Avrupa'da alım gücü çok yüksek değil.

Ben Türkiye'de ciddi bir konfor yaratmış olsam ülkeden çıkmazdım - ki benim yaşadığım yerde alım gücü Türkiye'ye göre ekstrem yüksek. Buna rağmen yalnızlık hissi bazen doruk noktalara ulaşabiliyor.
0
ferenc
(24.09.24)
Buradan diyebilecek hiç bir şey yok bu durumda.anadoluda ya da büyükşehirlerden birinde durum çok farklı değil,devlet okullarında aşağı yukarı durum aynı.kendisi bir tercih yapmış,evlenecem edecem diyip bunun sonuçlarını yaşıyor.çok yaşamak istemezse istifa eder,ailesiyle beraber aynı şekilde yaşar.

Ben uzun zamandır bulgaristanda iş yapıyorum.dediğin koşullarda yüzlerce kişi tanıyorum.en son şu an bizim turkiye ofisine aldığımız kadın var.eşinden boşanmış hollandaya 3000 euro civarında maaşla işe başlamış,amsterdamda bulabildiği ev 1500 euro.çocuk okuldan geliyor bu işte,kısaca yapamamış,o firmadan bana söyledi başka bir çalışan arkadaşım,geldi şimdi turkiyede bizde çalışıyor.evine 10 dakika,çocuğa annesi babası bakıyor.

Arkadaşında bu şartlar uymuyorsa yeni bir yolculuğa çıkacak,bir düzen kurmaya çalışacak.becerebilirse gelip evlenip yeni hayatını kuracak.kısacası atacağı doğru adımları ondan başka bilen yok.bizim bulgaristanda çalışan elemanlar 1000 euronun altında maaş alıyorlar ama kalkıp almanya gitmiyorlar.akşam işten çıkınca apartmanın önündeki bankta bira içip sohbet etmek onlar için paha biçilemez.germanyaya gidip ,işleyip,bir odada 5 kişi kalmak istemiyorlar.
0
duptıs
(24.09.24)
AB vatandasi,tirnaklari ojeli bir Ingilizce ogretmeninin esiyim.Esim de standart biri degil,onun da elleri ojeli falan.Almanyaya tasindik ama vasifsiz bir ise girmesini bir saniye bile aklimizdan gecirmedik. Hayatta her sey para degil. Herkesin hayata karsi bir durusu var.Turkiyede ogretmen olarak calismak Avrupada vasifsiz bir iste calismaktan daha iyi bence.
0
turkuaz
(24.09.24)
AB vatandaşı da değil, genellikle çok daha yüksek standartlara sahip olduğu düşünülen bir ülkenin vatandaşıyım. Üstelik o ülkede büyudum, çekirdek ailem de orada yaşıyor. 18 yasimdan-29 yaşına kadar İstanbul'da yaşadım; iki üniversite+ yüksek lisans mezunuyum. Kötü sayılmayacak bir mesleğim var. (Zaten yurtdışında denklik de alabildim).

Eşim mühendis, iyi bir kariyeri var, anadili seviyesinde de ingilizce biliyor. Vatandaşı olduğum ülkeye tasindigimizda İngilizceyle iş bulması zor değildi kısacası.


Ben tüm bunlara rağmen yıllarca ama yıllarca İstanbul'dan tasinmamak için direndim. Çünku arkadaşlarımı, kurduğum düzeni, yaşadığım hayatı (ülkenin içinde bulunduğu lanet duruma rağmen) seviyordum (bu konfor alanına giriyor). Aynı düzeni kuramama korkusu vardı. Bir de "ben neden ulkemden gideyim, onlar eninde sonunda gidecekler tabii ki" diye düşünüyordum.

Onlar gitmedi, biz de en sonunda geçen ilkbahar'da taşındık. Düşündüğüm kadar zor olmadı, düşündüğüm kadar kolay da değil. İstanbul'daki fotoğraflarımizi görünce burnumun direği sızlıyor. Beni kendi ülkeme yabancı edenlere hakkım bir gün bile helal değil ama guvenli, refah seviyesi yüksek ve yeşillikler içinde bir ulkede yaşamak şimdilik beni tatmin ediyor.

Herkesin hayattan beklentileri farklı, bir de cesareti. O ilk adımı atmak herkes için öyle kolay değil.

Bahsettiğiniz kişi kışın ekstra dil, aile uzaklığı ve meslek konuları gündeme geliyordur. Eşim öğretmen olsa, alıp buraya getiremezdim mesela. Gelmezdi.

Ayrıca istediği zaman yurtdışında yasayabilecegini bilmek bilinçdisinda arkadaşınıza bir rahatlık sağlıyordur zaten, istediği zaman gidebilir. En azından benim için böyleydi durum.
0
fraise
(24.09.24)
hanımablanın yaşı kaç? gençse normal.

benim de almancı kankeytolarım var, aileleri parayı vurup komple buraya dönüş yapmışlar. almanyaya gitse gider ama kalacak yeri yok. yaşları 30 altı. aileler yobazoğlu yobaz. evden iş dışında burun çıkarmıyorlar, bütün hayatlarını aile yönlendiriyor. var baya böyle mavi kartlı gacı. birimizle evlensin diye bekliyoruz :P
0
titanyum22
(24.09.24)
(3)

araç içi telefon tutacağı

logisticsmanager
Bunun düzgünü var mı? Clio 4 var, android auto yok haliyle.Annemlere böyle alalım bari maps falan koyarsiniz dedim ama yorumlardan okuduklarim hep telefon düşüyor falan diyor.
Bunun düzgünü var mı? Clio 4 var, android auto yok haliyle.
Annemlere böyle alalım bari maps falan koyarsiniz dedim ama yorumlardan okuduklarim hep telefon düşüyor falan diyor.
0
logisticsmanager
(23.09.24)
uzun zamandır kullanmıyorum ama spigen in mıknatıslı tutacakları hiç bir şekilde düşmüyordu. kuzenim arazi aracında kullanıyor. camdan düşme kısmı ise yazın aşırı sıcaklarda oluyor.
(baktım da ne fiyatlar öyle, oha)
2021 de 218 tl ye almışım
www.hepsiburada.com

bu ise direkt havalandırma ızgarasına takılıyor
www.hepsiburada.com
0
kisa
(23.09.24)
m.n11.com

Ben bunu almıştım sıfır beklenti ile, 7 aydır kullanıyorum, bir kere bile telefon düşmedi. Ki düzgün olmayan arazide de çok kullandım. Mıknatısı çok sağlam, kendisi de iyi yapışıyor konsola.
Mıknatısı telefon kabına yapıştırdım, kendisini de konsolda telefonu koyunca tuşlara ekrana engel olmayacak bir yere.
0
Bruce
(23.09.24)
Att-39 Otomatik Klipsli Araba Telefon Tutucu Ayarlanabilir Cam Ve Torpido Için Yüksek Kalite Tutucu Powerstar Att-39 amzn.eu

Konsolun üstüne ya da cama değil, direkt olarak ön kısmına, torpido gözünün üstündekş banda yapıştırdım. Yani zemini ideal değil, üstüne yapıştığı yer itibarıla yer çekimine meydan okumaya çalılıyor. Bozuk arazide, yüksek hızda, çeşitli rampalarda gittiğim bir 5 ay geçirdim. Hafta içi her gün telefonum oradaydı diyebiliriz. O momente ve sarsıntılara çok dayanamadı. Yaklaşık bir 5-10 derece döndü. Yine de yapıştığı yerde duruyor.

Böyle değil de insan gibi yere koyup daha az kullanacaksınız çok daha uzun işinizi görür sanırım.
0
nawar
(23.09.24)
(26)

terk edilmek ve aldatılmak

gloomy
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...spesifik örnek de olsun: biri hayatının
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...

spesifik örnek de olsun: biri hayatının çok zor bir döneminden geçerken, partnerine çok ihtiyacı varken yüzüstü bırakılıp, terk edildiğinde aldatılmışlıktan pek farkı yok gibi geliyor bana. ikisi de ihanet.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
gloomy
(20.09.24)
Katılmıyorum.
Terk edilen insanlar genelde toparlaniyor ama aldatilan insan resmen yaralaniyor, travma gibi oluyor. Sonraki iliskilerindeki güveni de etkileniyor vs.
0
logisticsmanager
(20.09.24)
Katılıyorum. İhanet sadece üçüncü şahsın bedenen veya ruhen veya hem bedenen hem ruhen varlığı demek değildir. İhanet güveni boşa çıkarmaktır, verilen sözleri tutmamak, verilen güvenceleri yıkmaktır. Güven ortamını huzur atmosferini paramparça etmektir.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
Katiliyorum. Gittikten sonra neden gittiginin benim icin önemi yok. Ikisi de ihanet degil de ikisi gidis.
0
robert bosch
(20.09.24)
spesifik örnek biraz daha yaralayıcı normal terk edilmeye göre ama katılmıyorum aynı şey değil.
0
jülsezar
(20.09.24)
katilmiyorum. zor donem muhabbeti çok yorucu, gereksiz, drama queenliktir. istenmeyen iliski derhal bitmeli. yok sinava girecektim oncesinde ayrildi falan bos muhabbet

aldatilmak cok ayri bir dunya
0
ala09
(20.09.24)
Yani sizinle mutlu olmayan bir yetişkin, ayrılıp kendi hayatına bakmak yerine sırf siz istiyorsunuz diye, size destek olmakla (veya sizin yüklediğiniz sorumlulukla) yükümlü, yoksa aldatmış oluyor? Yani ilişkide mutsuz biçimde kalsa, göstermelik olarak destek olsa aldatmış olmayacak mıydı?

Bu bana bir tanıtığımı hatırlattı. Ayrıldıktan sonra başkasıyla flörtleşen *eski* sevgilisini, kendisini aldatmış ilan eden bir çocuktu. Ona göre ayrılıktan sonra da *eski* sevgilisi onunla ilgilenmeliydi, neden ayrıldıktan sonra onu bir kere bile aramadığını soracak kadar da ayrılık kavramını anlayamamış bir çocuktu. Yazık.
0
bu ne bilimsizlik
(20.09.24)
Aldattıktan sonra hala seninleyse bir şekilde hazmediyorsun da terk edilmek korkunç birşey. sanki o insan ölmüş gibi oluyor bir daha göremiyorsun.
0
ashleybon
(20.09.24)
Benzesen tarafları olduğuna katiliyorum. Terkedilmek, o artık yok demek bir bakıma. Aldatılmak aynı zamanda bir çeşit degersizlestirme aşağılama içeriyor, aldatilanin güvenine dair. Aynı zamanda terkedilme doğrudan bir tahrip etme amacı içermedigi için (bu amaçla yapılamaz demiyorum da, işte usturupluca ben senden ayrılıyorum diyip terkedeni düşünerek söylüyorum bunu), onarılması elzem olarak kalan şey, onun yokluğu.
Aldatilmada, ancak aldatanin onarabilecegi türden bir şey var gibi. Bu açıdan farklı.
0
encokbenisevinnolur
(20.09.24)
Kesinlikle katılmıyorum. Aldatmak ahlaksızlık. Kimseyi aldatmadım. Affedilir bir yanı yok. Terk etmek başka. 1 kere aldatılmak yerine 20 kere terk edilmeyi tercih ederim.
0
nawar
(20.09.24)
katılıyorum. ikisi temelde aynı şey.

hatta örnek vereyim. birisi sizi aldatmasa, ama bir başkası için terketse, bu çok farklı mı olacak? hayır ikisi de aynı şey.

hatta artırıyorum. bu durumu anlatmasa ve bilmesen bile böyle bir ihtimal oldugunu hep düşüneceksin. e bunun aldatılmaktan pek farkı yok gibi.
0
abelardo
(20.09.24)
Terk edince sebebini nereden bileceksiniz ki?
0
Kahvedesu
(20.09.24)
Bizim halkımızın en büyük sorunu her şeyi arabeskleştirmek, acı içinde debelenmekten zevk almak. Küçük Emrah'la büyüyünce böyle oluyor demek ki.

Terk etmenin tam olarak neresi aldatmakla bir? Sırf sen üzülme diye istemediği bir ilişkiyi mi devam ettirseydi? Kendinizi ne önemsiyorsunuz, karşınızdakini ne kadar değersiz görüyorsunuz ya. Yarım kalmışlık hissini ahlaksızlıkla bir tutup kimseyi suçlayamazsın. @bu ne bilimsizlik +1
0
potasyum bebek
(20.09.24)
@potasyum bebek, emrahla ne alakasi var ya?

bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa bu hainlik gibi bisi evet. bu saatten sonra ha bana ayrilik konusmasi yapmadan biriyle birlikte olmus ha benden ayrilip senelerce evinde yalniz oturmus, bana ne.

o kisi kendi kendine gitmeye karar verdikten ve bana en son ben ayriliyorum yhaa diye geldikten sonra beni artik hicbir sey ilgilendirmez.

bence @gloomy'nin kastettigi de biraz böyle bir sey. karsi tarafa sans vermemek. sevgiyi kafanda bitirmek. ayriligi iliskideyken yasayip en son zahmet edip söylemek :)
o uzaklasma döneminde de ha bos zamaninda gidip baskasiyla görüsmüs ha yanimda oturup ic sesiyle ayriligi düsünüp durmus. no difference.
0
robert bosch
(20.09.24)
Katılmıyorum ve bazı cevaplar ilginç geldi çünkü bu bakışla kimse sevgilisinden ayrılmamalı, ancak iki taraf da medenice ilişkinin bitmesine karar verip el sıkışarak ters yönlere gider ise doğru. Hayatın olağan akışına uygun değil bu bence.
0
peki madem
(20.09.24)
Yani ayağınız takılıp başınızı betona çarpıp öldünüz diyelim.

Başka senaryoda da birisi sizi bıçaklayıp öldürdü.

Sonuçta ortaya çıkan yıkım aynı. Ancak sonuçları aynı oldu diye bu sebepleri eş yapmaz.

Her iki olay da üzücü ve kıyaslamaya gerek yok, ancak birini diğerinden ayırabiliyor olmanız lazım.

Sizden ayrılmayı düşünen biri size karşı sizin ona beslediğiniz hisleri beslemiyordur.

Bu durumda ilişkiye devam ettiği sürece hem kendi geleceğinden, hem sizin geleceğinizden çalmış olur. Zaman durmuyor biliyorsunuz değil mi?

Terk edilmek üzücü, kuşkusuz. Peki sizi terk edecek aşamaya gelmiş birinin ne yapması olağan?

Yani siz sizi sevmediği halde sırf sizin duygularınızı düşündüğü için birinin kendi hayatından komple vazgeçip ömrübillah sizi mutlu etmeye uğraşmasını mı bekliyorsunuz? Bu nasıl mümkün olabilir? Cidden soruyorum. Nasıl olacak ki yani?
0
akhenaten
(20.09.24)
bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali

Senin bakış açına göre, hissettiğin duyguların suçlusu karşı taraf, o yüzden iki eylemde de karşı taraf suçlu çünkü kendimi kötü hissediyorum. Onların da kendi hayatı var ve yaptıklarını bir ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyor. Suçlu arıyorsan bulursun zaten. Karşılaştırma yapmak istersen kedinin evden kaçması da benzer etiketler yarayacaktır. Hayatta başımıza bir sürü kötü olay gelecektir, kabullenmeyi öğrenmek olmalı asıl hedef. Niyesini araştırmak geçmişte tutmaktan başka şeye yaramıyor, yas süresini uzatır sadece. Suck it up and move on. Kabullen ve devam et.
0
hasmetizm 2046
(20.09.24)
@robert bosch

''bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa'' bu neden hainlik olsun? İnsanların çözüm arayıp ilişkiyi devam ettirme gibi bir zorunluluğu, ahlaki yükümlülüğü mü var? Karşı taraf ayrılmak istemiyorsa, ikimiz de ayrılmak gibi ortak bir karara varamadıysak ama ben onunla devam etmek istemiyor ve haliyle ayrılmak istiyorsam sırf ''hainlik'' yapmamak için o istemediğim ilişkiye devam mı etmeliyim?

Ciddi mi cevap veriyorsunuz, anlamıyorum arkadaşlar çünkü o kadar mantıksız ve duygusal ki bakış açınız. İşleri bu kadar arabeskleştirmeye, acı devşirmeye gerek yok. Romantik komedi filminde yaşıyorsak neden olmasın ama gerçek hayat böyle fazla hassas beklentiler için son derece sert. @peki madem ve @akhenaten çok güzel açıklamış.
0
potasyum bebek
(20.09.24)
benden onceki son 4 cevaba asiri katiliyorum, bana da cevaplar cok enteresan geldi ya da yaslar cok genc.
terk edilmek acisindan; arkadaslar kafaniz mi guzel? birisi sizinle olmak istemiyor, bir sekilde sevgisi bitmis, ya da farkli yerlere evrilmis yasamlariniz, yani nereden baksaniz 20-30 hatta daha fazla yildan bahsediyoruz, siz kendinizi bu kadar mi degersiz goruyorsunuz, kendi yasaminiz bu kadar mi onemsiz sizin icin sizi sevmeyen ya da artik baska yollara gittiginiz asikar olan biriyle illa yasamimizin bir noktasinda bir soz verdik diye birlikte kalmayi sececeksiniz. yani baskasinin yasamini cope atmasini birakiyorum, kendi yasaminizi niye cope atiyorsunuz?
her iliskide onarilacak ya da onarilmayacak yaralar vardir, bazen bunlara karsimizdaki tek basina karar verir ve ayrilir, yapacak bir sey yok. aci mi? aci ama arabesklestirmek herhangi bir seyi iyilestirmez.
son olarak bi tik daha mantikla bakmak istiyorum, iki insanin 20li yaslarda tanisip taaa 70 yasinin sonuna kadar, hic degismeden, hisleri hic degismeden, hayatlarini derinden sarsacak olaylar yasamadan sabit kalmalari ne kadar mumkun? herkes biz fark etsek de etmesek de surekli bir devinim ve degisim icindediler, zaman zaman yollarimiz ayni yonde evrilmedigimiz icin ayrilabilir.
ayrica aldatilmanin travmasi bambaska bir sey, yalan soylenmesi, guvenin sarsilmasi farkli bir travma. dolayisiyla yazara burada da katilmiyorum.
0
kassiopeia
(20.09.24)
kassiopeia +1

Ayrica evet terk edilmenin acısıyla aldatılmanın acısı aynı değildir.
Aldatılmak daha kötüdür.
Terk etmek cogu zaman onurlu da bir davranıştır.
İstisnalar olabilir... yine de aldatilmakla eş değer değildir.
0
ananiyimioguz
(20.09.24)
kendine ve karşıdaki kişiye saygıdan, mutsuz olduğu hâlde ilişkide bulunmanın mantıksızlığından dem vuran arkadaşlara cevaben:

burada sorgulanan mevzu ayrılmak değil, terk edilmek. ayrılmak karşılıklı ve anlaşmalı da olabilir. ama terk edilmek farklı ve "ben mutlu değilim" ile haklı gösterilecek kadar basit değil. acun'un yarışmasında jürilik yapan bir yönetmen adam vardı. karısı kanser olunca onu boşamıştı. kurduğu cümle "ben artık mutlu değilim." olmuştur herhalde, ve kendisine ve karısına saygısı da büyüktür, değil mi?
0
🌸gloomy
(20.09.24)
neredeyse her ilişkimde terk edildim. bazılarında aldatılmış olabilirim ama bilgim yok açıkçası, ben hep terk edildim diye biliyorum.

üstelik kendi mental sağlığı problemli biri olduğumu söyleyebilirim, yani kolay kolay yol alamam vs. ama görüşünüze katılmıyorum.

terk edilmek ve aldatılmak bence ÇOK FARKLI şeyler. terk edilmek milyon tane sebeple gerçekleşebilecek, aslında doğal sayılabilecek bir durum. bazen olmaz yani. insanca veda etmek, "olmuyor" demek kendi içinde bence tutarlı ve makul.

aldatılmak ihanetin bambaşka bir boyutu. aldatıldığımı duysam, bilsem muhtemelen çok daha fazla üzülür ve yıpranırdım.
0
mark greg sputnik
(20.09.24)
Aldatılmak: temelde yalan söylenmesi ve ego sarsıcı etkisi var. Ve o ana kadar yasananlarin da doğruluğunu sorgulatir


Terk edilmek: temelde fazla dürüst olunması <3 ego yine sarsılır ama aldatilirkenki kadar değil... Ve yaşananlar hatıra kalır


Yüz üstü bırakma olayı saşmalik zaten ama spesifik örnek verdiğin için yazayım; Biri beni artık sevmiyorsa, yanımda durması en başta beni rahatsız eder zaten. İstersem yatalak olayım kanser olayım, sürüne sürüne tuaylete giderim ama o adamdan gelecek yardımı istemem.
0
abuzer
(21.09.24)
@gloomy

Ayrılmak ve terk edilmek aynı şey aslında, neden böyle dediniz ki? Evet insanlar karşılıklı anlaşarak da ayrılabilir ancak bu her zaman böyle olmaz.

Benim bir arkadaşım vardı böyle bir şey yaşayan. Çok sorunlu biriyle birlikteydi, bi hata yapıp ilişkiye başladığı biri ciddi anlamda problemli çıkınca uzun bir süre paçayı kurtarmak için bir çıkar yol aradı. Ayrılmaya çalıştığında bu kişi de "hayır ben ayrılmıyorum, tek başına ayrılamazsın" gibi şeyler söylüyordu. Haliyle iş adli bir sürece evrildi.

Yetişkin bir insanın ayrılık kavramını kabullenebilmesi gerekir bence, bunu çok dramatize etmemek gerekiyor, çünkü böyle şeylerin sonu genelde hiç iyi bir yere çıkmıyor. Bazen romantik, tehlikesiz, masum görünen hisler uygun ortamlarda en tehlikeli ve kontrol etmesi zor hislere evrilebiliyor, çok gri bir çizgi bu.
0
akhenaten
(21.09.24)
2 sevgilim oldu. ilkinde aldatıldım. ikincisinde terk edildim.

kesinlikle aynı değil.

ilk ilişkim 2.5 yıllıktı. ciddi ilerliyorduk sözde. ailelerle tanışacaktık. hatta o benimkiyle tanıştı. beraber yaşamaya başlıcaktık falan... meğer 6. ayımızdan beri ara ara aldatıyormuş beni.

özgüvenim eksilere düştü. insanlara güvenim de öyle. her şey yalanmış meğer dedim. şok geçirdim. inanmak istemedim. travma oldu. hala kimseye güvenemiyorum. aşırı derecede yetersiz ve değersiz hissettim. aptal olduğumu düşündüm. aşırı büyük bir hayalkırıklığıydı. saygısızlıktı. 1 yılda zor atlattım.

..

terk edilmemde de çok üzüldüm ve değersiz hissettim ama 3-4 ayda atlattım.
0
art cat chocolate
(21.09.24)
@art, 2,5 yıl boyunca asla bir şey sezmedin mi
0
abuzer
(22.09.24)
sezmedim. ilk ilişkimdi. 19 yaşımdayken başlamıştı. sonuncusunda sezdim işte. sonra olaylar gelişti.
0
art cat chocolate
(26.09.24)
(22)

erkekler duyarsiz mi

robert bosch
almanya'da bir sey fark ettim. tanidigim cogu erkek mesela "organik" yazili ürünlerin yalan olduguna ve fiyat artisina degmeyecegini düsünüyorlar. tuvalet kagitlari, kagit havlularin geri dönüstürülmüs olanlari daha pahali. erkekler yine bunu umursamayip normallerinden aliyorlar. kadinlarsa kiyafetl
almanya'da bir sey fark ettim. tanidigim cogu erkek mesela "organik" yazili ürünlerin yalan olduguna ve fiyat artisina degmeyecegini düsünüyorlar.

tuvalet kagitlari, kagit havlularin geri dönüstürülmüs olanlari daha pahali. erkekler yine bunu umursamayip normallerinden aliyorlar.

kadinlarsa kiyafetlerin bile organik pamugunu, fair tradeini falan ariyorlar. araba degil de bisiklete biniyorlar diye birbirlerine cevrecilik üzerinden hava yapiyorlar, et yememek, kahvecide inek sütü yerine yulah sütü koydurmak daha cool falan filan...
hep birlikte cafede oturuyoruz mesela. kadinlar yulah sütlü olsun, soya sütlü olsun diyorlar. erkekler birbirlerine bakip benimki normal sütlü olsun diye gülüyorlar... wtf

niye böyle sizce?
0
robert bosch
(19.09.24)
Almanya'yı bilmiyorum ama Türkiye'de "organik" etiketiyle satılan ürünlerin büyük bir kısmı dandik sertifikalar sayesinde organik olduğunu iddia edip kitleme yapan ürünler, yani organikliği bozan x ilacını değil de y ilacını kullanınca organik oluyor, halbuki o da kimyasal, %100 organik bir ürünü piyasaya veremezsin, verirsen talep edeceğin parayı kimse veremez ürünlerin elinde patlar batarsın. O nedenle organiklik aramak bana saçma geliyor ama bunun erkek olmamla ilgisinin olduğunu çok düşünmüyorum ben.

Onun dışında verdiğin tüm örneklerin nedeni erkeklerin "Düz" olmasından kaynaklanıyor olabilir, süt kullanan bir erkek çok nadir olarak yulaf sütü ister çünkü düzlük güzeldir kolaydır konforludur gereksiz egzotikliğe girmeyi engeller.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.09.24)
Çünkü erkekler akilci ve mantikci.
0
Yourcousinmarvinberry
(19.09.24)
bu türkiye'de de, birçok yerde de böyle. kıdınlır dıhı kılıy itkiliniyir falan değil, bu konuyla ilgili dümdüz kısırdöngü var. bu gibi "duyarlı" veya mevcut normun dışındaki hareketler/yenilikler feminen görüldüğü için erkekler mazallah pipileri düşmesin diye tepkiyle yaklaşıyorlar, "saçma buluyorlar" falan filan.

sermaye/piyasa/devlet olduğu gibi erkek kontrolünde, hem ekolojiye ilişkin hem başka bir sürü normu erkekler belirliyor. erkek adamın et yemesi de, erkek adamın gürültülü motoru olan ve cayır cayır yakıt tüketen araç kullanması da, erkek adamın kadınları kandırıyorlar instagram pinterest falan demesi de hep aynı hikaye. "cinsiyetçi küfür etmesene, cinsiyetçi şaka yapmasana dalyarak" diyince "ne alakası var ya, sanki ciddi söylüyoruz" diyen de aynı adam, gelsin sana havuç gibi "fiminist" desin sonra.



--
ps. yulaf sütü kadar yavan çok az şey var şu hayatta ya.
0
harfitarif
(20.09.24)
Erkekler olarak konuda haklıyız. Marketing taktiklerine çok kaptırmayın kendinizi. Dilencisinden milyon dolarlık şirketine kadar temelde hep aynı şekilde, duygulara oynamak var.

Tıpkı petrol ile çalışan araçlaro yeterince sattıktan sonra doymaya başlayacağı işaretini veren piyasaya elektrikli araç gibi çevreci(!) alternatif ürünler sunmak gibi çakallıklar var. Aynısı güneş enerjisi panelleri, badem sütü, glutensiz ve bazı geri dönüşüm muhabbetlerindeki gibi. Starbucks'taki kağıt pipet komedisi de aynı şekilde.

Doğayı koruyorum ayağına sağlığınıza zarar da vermeyin, enayi yerine de konmayın. Örneğin tavukta ve hindide Banvit ve Lezita'nın iyi tarım; yumurta ve ette Migros'un da organik ürünlerini alırım. İmalatını görüp onaylamadığım markanın sertifikasına inanmıyorum. Parayla pardon bağışla helal sertifikası verenler bile var. @Kaleci +1

(bkz: yeşil kapitalizm)
0
nawar
(20.09.24)
Erkekler duyarsız değiller, daha çok alışkın olmadıkları şeye rağbet etmiyorlar bence. Merak edip bilgi edindikleri konularda gereğini yapıyorlar çünkü. Nasıl ki bir etin kokuşmuş olanını almazlar, bir kıyafetin yırtık olanını almazlar, bilgi sahibi oldukları takdirde ve önem de veriyorlarsa bahsettiğin konularda da kendilerine uygun hassasiyetleri gösterecek ve ona göre alışveriş edeceklerdir.

Ama herkesten vegan vejetaryen vs olmasını beklemek yanlış, buna göre değerlendirmek çok daha yanlış.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
Az içerim, istediğimden içerim ya da hiç içmem daha iyi. Bilmem ne bilmem ne sütü içmek istemiyorum ki ben.

Sektörün içinden bilgi vereyim, organik ürünler bildiğimiz anlamda organik değil. İsteyen ürününe organik diyebiliyor.
0
gabe h coud
(20.09.24)
bu erkeklerin duyarsizligindan ziyade kadinlarin safligini gosteriyor.

free range yumurta da mesela tavuklar dagda bayirda gezmiyor, sadece 2 metrekare daha fazla alanlari var ashdahsdauhda
0
baldur2
(20.09.24)
kadınların her gördüğüne özellikle inandığını gösterir, özellikle sosyal medyadan çok etkileniyorlar.
zaten marketingin %80i kadınlar üzerine yapıylıyor.
0
nuisance2
(20.09.24)
hic aklima gelmemisti ama yorumlari okuyunca dogru oldugunu goruyorum. 2 m2 yi kadin onemserken erkek fark goremiyor. zaten siddet egilimleri de daha yuksek oldugu icin gelismeleri zaman alabilir. veganlik da kadinlarda daha cok gibi gozukuyor

kendi cevrendeki duyarsizliktan eglenenler secmece gibi geldi. hicbi sey demeyedebilirdi
0
ala09
(20.09.24)
Geçenlerde siyasi görüş ile ilgili Almanya'da yapılan bir araştırma gördüm. Erkeklerin yıllar içinde, özellikle son nesile doğru, daha çok muhafazakarlaştığını ve sağ görüşe kaydıklarını, kadınların ise daha özgürlükçü ve sol görüşe kaydığını söylüyordu. Bu söylediklerinizle tam uyuşuyor. Sadece Almanya'da da değil kadınlar genelde çevreye, diğer canlılara, diğer insanlara karşı daha duyarlı. Erkekler yukarıda da görüldüğü gibi kendilerini daha üst bir konuma alıp bu çabaların gereksiz olduğunu ve kadınların kandırıldığını düşünüyor.
0
playing star again
(20.09.24)
marketingden daha çok etkileniyorlar +1
nawar+1


diğer sütler vegan olduğu için mi duyarlı oluyorlar, vegan olmayan herkesi duyarsız kategorisine mi dahil ediyoruz ?

ben biraz da kendini kandırma olduğuna inanıyorum bu kadar "duyarın"


bir de geri dönüştürülmüş ürünler kullanma bisiklete binme gibi şeylerin çevreye etkisi büyük şirketlerin yaptığı zararın yanında tartışmaya açık bile değil

elbette 1>0 ama bu ömürde kafa yormaya değer mi hele türkiyede takdir sizin
0
jülsezar
(20.09.24)
@ala09

2 m2'yi onemsememe sebebimiz 2 kati fiyat farkina degmemesi.

hem niye butun duyar tuketicilerden bekleniyor, ureticiler de duyar kassin ve hepsini "free range" uretsin o zaman.

sen konuyu anlamamissin belli ki. konu duyar ayagina, kaziklanmak ve firmalarin bunu kullanmasi.
0
baldur2
(20.09.24)
pakatlenmiş ürün gıda ya da bilmem ne organik değildir zaten
0
koela
(20.09.24)
playing star again +1

yeşil kapitalizm, greenwashing ve benzeri meselelere katılmakla ve herkesin vegan olmasıyla ilgili bir beklentim ya da çabam olmamakla birlikte, bence "ya hayvan sömürmeden de mis gibi yaşarız aslında ha" deyince ortalama bir erkeğin ve kadının tepkisinin farklı olması bence bir şeyler anlatıyor. ilk sorudaki mesele de tam olarak o.

"sen mi kurtaracaksın dünyayı" da buram buram erkek kokan bir argüman, "erkekler akılcı, mantıklı ve haklı olduğu için böyle" de aynı şekilde. e bu kadar katı olarak doğru olduğuna inanılan argümanların sorgulanmasını bekleyemeyeceğimiz gibi, benzer şekilde diğer statüko değişikliklerine itiraz gelmesini de bekleyemeyiz bir bakıma.

ayrıca pazarlamadan bahsederken neden erkeklere pazarlanan güçlü/büyük/zengin gösterir diye pazarlanan şeylerden bahsedip erkekler kolay kanıyor, bir motor patırtısına akılları gidiyor denmiyor da kadınlar kolay kandırılır oluyor?

"duyarlılık" kendiliğinden üstün bir şey olmayabilir ama ezenlerin ezilenlere yapıştırdığı bir "ponçiklik" etiketi olduğu için var bu tartışma bir yandan da.
0
harfitarif
(20.09.24)
duyarsızlık değil bu mantıklı davranmak.

havada aynı anda 2500 tane yolcu uçağı gezerken benim binmediğim 1.4 motorlu arabamın egzozunun çevreye vereceği zararı umursamıyorum mesela.

ya da geri dönüştürülmüş diye adam niye daha pahalı satıyor, hammaddeye para vereceğine çöpten toplamış, yine de bana pahalı satıyor, niye onu alayım? cüzdanıma bakar ucuzunu alırım.

fosur fosur sigara içip domatesim organik olsun diyenleri hele hiç ciddiye almıyorum.

2015 yılında yazlığa tadilat yaptırdım. aynı dönem tadilat yaptıranların hepsi sıcak su için çatıya güneş enerjisi koydu, bedava temiz enerji diye. ben elektrikli termosifon koydum.

termosifon 500 lira, güneş enerjisi kurulumu 5000 lira idi. yazın maksimum 2 ay kullanıyoruz, gelen elektrik faturası aylık 200 lira (her şey dahil). yaz günü sıcak su kullanılmıyor bile ama hadi o elektriği sırf termosifon harcıyor desek bile 22,5 ay, yani güneş enerjisi neredeyse 10 yılda ancak amorti ediyor.

ayrıca her yaz başında gittiğinde mutlaka ya çekvalfi bozuluyor, ya şamandırası kaçırıyor, ya kollektörü kırılıyor, illa gider gitmez sıcak su kullanabilmek için usta çağırıp tamir ettirmen gerekiyor, senede neredeyse 200-300 lira (bugünün fiyatıyla 1000-2000 olmuştur) tamirata vermen gerekiyor. ne o? temiz enerji bedava sıcak su kullandık.

şimdi ben elektrikli termosifon seçtim diye duyarsız mı oldum?
0
kibritsuyu
(20.09.24)
erkeklerin de kandığı şeyler vardır muhakkak ama duyuruda organiklik ve veganlıktan bahsedilmiş yanlış yorumlamadıysam. salt kandırılmak da değil bu.

dünyanın kirlenmesi, kaynakların tükenmesi, sanayi devrimi ve teknolojinin gelişmesi ile artan ivmeli bir tüketim toplumu olmamız ile gelmedi mi , aynı şekilde tedavilerin ilaçların aşıların çıkması ile. dünya doğal haliyle bu kadar nüfusu beslemeye yetmez. o zaman dünyanın geleceği için bazı insanları tedavi etmememiz gerekir.

Medeniyetlerin tarihi 10-12 bin yıla kadar gidiyor , 150 yıl öncesine kadar herkes organik besleniyordu.

Ben kendimi rahat hissediyorum açıklaması dışında, ufak tefek şeyler ile organik doğal çevreci olduğunu söyleyen insanlara katılamıyorum. evet damlaya damlaya göl olur ancak kısa ömrümüzde onlara enerji ve para harcamak beni yoruyor.

Telefon bilgisayar herhangi üretilmiş bir teknolojik ürün üretimi esnasında çevreye o kadar çok zarar veriyor ki. hele bataryaları. otobüse dahi binmeyin bisiklete binin ama bisiklet üretilirken de çevreye zarar veriyor fabrikalar.

o kadar da değil bisiklete binelim dediğimizde o sınırı kim çizecek ?
0
jülsezar
(20.09.24)
+1 bu erkeklerin duyarsizligindan ziyade kadinlarin safligini gosteriyor.

organik ürünlerin çoğu kandırmaca. diğerleri de hem marketing icatları.
yulaf sütü ne ayrıca? erkeklerin kalori ihtiyacını karşılamaz ki
0
abelardo
(20.09.24)
önemsemiyorlar. kadınlar gerçekten çoğu konuda çok daha duyarlı ve bu her reklamdan etkileniyoruz anlamına gelmiyor. ben temiz içerikli ürünler yemek ve yedirmek istiyorum, bu yuzden yumurtayı alırken bile detaylı bakıyorum seçeneklere. üzerinde "organik" yazması hemen sepete atmam için sebep değil; lakin gerçekten organik olanları aradığım da doğru misal. "organik" yazanlar bi noktaya kadar organik olabilir (belli standartları karşılıyordur yani) ama genelde gerçekten iyi araştırmak ve bulmak gerekiyor kafamızdaki gerçek organik tanımına girebilmesi için ürünlerin. özellikle organik denen yumurtalar genelde "1" ile başlıyor ama esas organik tanımı "0" olanları içeriyor gibi gibi...
0
anna sun
(20.09.24)
Modern dunya insani gittikce gerizekalilastigi icin bunlar oluyo hocam. Flynn effect tersine dondu. Keske benim de tokatlicagim fabrikalarim olaydi. Somururdum halki
0
lapaz
(20.09.24)
Sonra somurdugum parayi hookerslarla harcardim
0
lapaz
(20.09.24)
erkekler analitiktir. sebep-sonuç ilişkisi üzerine düşünür aklına yatmazsa inanmaz. kadınlar daha duygusal heyecan verici - iyiymiş gibi görünen şeylere analiz etmeden inanma eğiliminde.
0
orpheus
(20.09.24)
Düşünceli olmak, hassas olmak, duyarlı olmak daha çok kadınsı davranışlar olarak görülüyor. Bir erkek bu özelliklere sahipse en başta hemcinsleri tarafından dışlanıyor. Hatta bazı erkekler hep der ya " biz erkekler mantikliyız, siz kadınlar duygusalsiniz" diye. Mesela erkeklerin mantıklı olduklarını iddia etmeleri ve bu yüzden hep en doğru kararları verdiklerini iddia ettikleri komediden hallice bir durumları var.

Veganlarla kendi çaplarında dalga geçmeye çalışırlar özellikle vegan olan hemcinsleriyse daha da rahatsız ederler. Bir de erkeklerin çevreye olan duyarsizliklari, hayvanları sömürmeleri falan cinsiyet ile bağlantılı çok yönleri var. Bu konuda yazılmış makaleler mevcut inceleyebilirler.

Son olarak yanlış anlama, duyurulara verdiğin cevapları beğeniyorum, aklı başında biri olduğunu düşünüyorum ama " çevrecilik üzerinden hava yapıyorlar, et yememek, inek sütü yerine yulaf sütü koydurmak daha cool" lafına kızdım :) Çünkü veganlik bir moda, bir trend değil, cool görünmek için seçilmiş bir şey de değil bir etik meselesi. Vegan beslenmek daha fit görünmek için değil etik sebeplerle seçilen bir şey. Bir vegan olarak en büyük hayalim vegan bir dünya.
0
rock n roll
(21.09.24)
(4)

insanlarla sohbet ederken size sormadan onlara cevap veriyor musunuz?

Zetnikov
mesela konusuyorsunuzadam sıze nerelısın dıye sormadınerelı oldugunuzu soyler mısınızyanı karsı tarafa kendınız hakkında sureklı bılgı verır mısınız geneldeyoksa dıkkat eder mısınız karsı tarafın sormasını mı beklersınızben dıkkat ettım debazı ınsanlar hıc bısı anlatmamak ıcın caba sarf edıyor gıbıb
mesela konusuyorsunuz

adam sıze nerelısın dıye sormadı

nerelı oldugunuzu soyler mısınız

yanı karsı tarafa kendınız hakkında sureklı bılgı verır mısınız genelde

yoksa dıkkat eder mısınız karsı tarafın sormasını mı beklersınız

ben dıkkat ettım de
bazı ınsanlar hıc bısı anlatmamak ıcın caba sarf edıyor gıbı
bazıları ıse nerdeyse tc kımlık nosunu verecek kadar cok anlatıyor
0
Zetnikov
(18.09.24)
Ben önceden önemsemezdim, artık vermiyorum. Sırf telefon numarasıyla dahi yedi göbek akrabalarınıza ulaşabiliyorlar. Her yere yayıldı bu bilgiler. Birçok insan bunun sıkıntısını çekiyor. Ne gerek var ki? Zaman geçtikçe öğrenilir zaten. Daha baştan kişisel bilgileri vermenin alemi yok bence. Konuşacak bir sürü konu var.
0
akhenaten
(18.09.24)
ben önceden herseyımı anlatırdım cekınmezdım ama son ozellıkle 2 yıldır bısey anlatasım gelmıyor cunku ılerde karsıma cıkıyor anlattıklarım. ınsanlar dedıkoduyu cok sevıyor heralde herkese anlatıyorlar
0
🌸Zetnikov
(18.09.24)
Sorulmayan hiçbir şeyi cevaplamam, cevaplamak istemediğim hiçbir soruyu karşıya sormam.
0
nawar
(19.09.24)
Eskiden anlatırdım. Mesela bir keresinde şakayla karışık "hakkari'de çatışmaya girdim." diye birini trollemiştim. tüm ilçeye yayılmış bu konu insanlar dedikoducu işleri güçleri yok gıybet ediyorlar. Bu olaydan sonra kimseye kendim hakkında bilgi vermem.
0
komando kani var bende
(19.09.24)
(15)

flortunuz fotografinizi paylasirsa

sanxis
birkac haftadir flort ettiginiz, karsilikli olarak birkac arkadasla tanistiginiz flortunuz size sormadan instagram hikayesinde ikinizin fotograflarinizi paylassa, ustune de whatsapp profil fotografinizi ikinizin fotografi yapsa tepkiniz olurdu? ciddi dusunuyor, demek ki benden cok hoslaniyor diye se
birkac haftadir flort ettiginiz, karsilikli olarak birkac arkadasla tanistiginiz flortunuz size sormadan instagram hikayesinde ikinizin fotograflarinizi paylassa, ustune de whatsapp profil fotografinizi ikinizin fotografi yapsa tepkiniz olurdu?

ciddi dusunuyor, demek ki benden cok hoslaniyor diye sevinir miydiniz?
bana sormadi, biz daha sevgili degiliz diye rahatsiz mi olurdunuz?
0
sanxis
(17.09.24)
bana sormadi, biz daha sevgili degiliz diye rahatsiz olurdum.
the talk önemli
0
robert bosch
(17.09.24)
Rahatsız olmam da, biraz clingy gelir.
Ciddi düşünmek böyle bir şey değil, ki bikaç hafta flört sonrası ciddi düşünüyorsa o da ayrı sıkıntı.
0
Bruce
(17.09.24)
başkalarının gözünün önüne koyması güzel bir şey. gizli saklı işler çevirmiyor.

asıl sevgilisi olup hiçbir şekilde onun varlığına dair bir şey paylaşmayandan korkacaksın. (ima yoluyla bile, yan yana el bile paylaşmamak)

"ciddi dusunuyor, demek ki benden cok hoslaniyor" olabilir.
ama böyle düşünmen için yapılmış bir oltalama da olabilir :)
0
tabudeviren
(17.09.24)
Ben yasadim bunun benzerini shshhs. Adam o kadarrr yuksekti ki daha flortun 2-3. haftasinda ilk paylasacagi storymizi planlamis, beni tek cektigi bi foto vardi o. Hadi artik ben foto paylascam falan diyor shshsj.

Arkadaslarina (ve ortak is gecmisimiz oldugu icin ortak arkadaslarimiz da var haliyle ve ben onay vermemistim) bahsetmeye baslamis birlikteyiz diye, anneye kardese soylenmis falan. Yurt ici yurt disi tatil hayalleri kuruyor bir yandan. E dedim biz daha birlikte degiliz flort ediyoruz? Biraz rahatsiz edici.

Bir tik ilerisi olarak sizinkinde “riza olmadan” paylasma var. Bence dogru degil cunku iliskiye baslamis olsaniz bile yine de bi sorulur. Ikinizin fotografi ya sonucta? Ozel hayat nihayetinde. Ben istemezdim mesela dur bi yigidim diye.

Cabuk yukselip cabuk mu dusuyor, bu durtusellik ne ola ki, her duyguyu fazla yogun mu yasiyor ya da burda ozne ben degilsem, adam kendi hayalini, bu hayali gerceklestirebilecegi gorece uygun birini bulunca yasamaya mi basladi diye diye sorgulamalara giriyor insan haliyle..
0
mor oje
(17.09.24)
buna erkek tarafi olsa buyuk ihtimal sevinir, hatun tarafi kizabilir. buyuk ihtimal kizar.
0
cooperr
(17.09.24)
Rahatsız olurum. Niye bu telaş, kime ne gösterme derdinde diye düşünürüm. Ciddi düşünmek böyle bir şey değil.
0
asteriks
(17.09.24)
Sevgili değil, daha flört ediyorken bana sormadı diye bir rahatsız olurdum.
0
nawar
(17.09.24)
Seviştik mi?
Evet.
Kız arkadaşım mısın?
Evet.
Erkek arkadaşım mısın?
Evet.

You may proceed.

Bu yaşanmamışsa, rahatsız edici. Bitiririm yüksek ihtimalle.
0
gabe h coud
(17.09.24)
Insta hikayesine koyabilir, ondan rahatsız olmam da WhatsApp profil fotoğrafı ne oluyor? O Baya rahatsız ederdi
0
kullanicadi
(17.09.24)
Oha amk manyağa çattik derim
0
abuzer
(17.09.24)
Sevinirdim
0
NowWeAreFree
(17.09.24)
Başkasına nispet olsun diye yapıyordur.
0
Kahvedesu
(17.09.24)
flörte olan hisse bağlı. bazısına baya tutulabiliyor insan öyle tutulduğum heyecanlandığım bir flörtse sevinçten havalara uçardım. ama bi bakalım nasıl biriymiş hoşlanır mıyım sever miyim acaba diye düşündüğüm bir flörtse rahatsız olurdum dur ya daha ne olduk ki derdim. birilerine mesaj vermek için beni kullanıyor mu diye bir soru işareti de olurdu.
0
semaforo de medianoche
(17.09.24)
aşırı aşırı rahatsız olurum ve kaldırmasını isterim.
0
deartheodosia
(17.09.24)
Buraya başlık açıp sorduğuna göre sen rahatsız olmuşsun. İyi düşün, bu tarz olaylar her zaman denk gelmez. Çok güzel bir başlangıç olabilir ancak karşı tarafa fotoğraf olayını açarsan herşey başlamadan bitebilir.
0
HellKeePer
(18.09.24)
(6)

Üç harfli marketlerden televizyon almak?

dejame
Yazlık için büyük ekranlı bir televizyon almak istiyorum, bizde zaten Xiaomi Box 4K var, hiçbir özelliğinin olmasına gerek yok. Annem babam Netflix, Youtube izliyor sadece. Bozulmasın yeter.A101 gibi marketlerde gerçekten çok uygun fiyatlar. Ne yapsam, hemen alsam mı?
Yazlık için büyük ekranlı bir televizyon almak istiyorum, bizde zaten Xiaomi Box 4K var, hiçbir özelliğinin olmasına gerek yok. Annem babam Netflix, Youtube izliyor sadece. Bozulmasın yeter.

A101 gibi marketlerde gerçekten çok uygun fiyatlar. Ne yapsam, hemen alsam mı?
0
dejame
(17.09.24)
Alanlar garanti bitimi bozulduğunu söylemekte bunu göz önünde bulundurun
0
respect
(17.09.24)
toshiba önermem. biraz şans işi.
0
jelly bear
(17.09.24)
a101'den 7 sene önce toshiba tv aldım, 1 kere bile sorun çıkartmadı. şans işi olabilir.
0
zozjotejmnk
(17.09.24)
benim aldığım axen marka televizyon bozuk çıkmıştı. tv firması hiçbir şey yapmadı. hakem heyetine başvurduk bilir kişi geldi gitti falan bayağı bi 8 ay sürdü bu süreç. sürecin sonunda cihaz yenilendi. burada muhattabın market değil zaten, marka. uyduruk marka alırsan başına her şey gelebilir.
0
neira
(17.09.24)
Bilinen TV markası satıyorlar zaman zaman. Yani Toshiba, Axen falan alma ama Samsung TV alabilirsin. Özellikleri düşük, modeli de eski olduğu için ucuzlar. İnsanlar 120-144 hz ekran yenileme, gerçek siyah, yapay zeka ile çözünürlük arttırma, hdr, ekran yansıması, parlaklık vs. arıyorken yüksek fiyatlarla karşılaşıyor. "50 hz, 4k düz tv istiyorum. Annem babam zaten sinefil ya da görsellerin resital düzenlediği filmleri aynı kalitede izlemeyi isteyen kişiler değil" diyorsan al bence.
0
nawar
(17.09.24)
Düşük versiyon LG al bence. Bizim evdeki 12 yıl oldu bozulmuyor namussuz değiştirmedim bu nedenle.
0
robin one persie
(17.09.24)
(6)

Sizi küçük düşürmeye çalışan iş arkadaşına nasıl konum alırsınız?

psmstc
İyi niyetli, saf, güleryüzlü davrandınız. Fakat topluluk içinde üzerinize oynamaya devam ediyor. Gayri resmî dalga geçer gibi sizin adınızla üzerinize konuşmalar yapmaya çalışıyor. Gevşek, rahat, lakayt bir tip. Nasıl davranırsınız? Nasıl konum alırsınız? Şimdiden çok teşekkürler…
İyi niyetli, saf, güleryüzlü davrandınız. Fakat topluluk içinde üzerinize oynamaya devam ediyor. Gayri resmî dalga geçer gibi sizin adınızla üzerinize konuşmalar yapmaya çalışıyor. Gevşek, rahat, lakayt bir tip.

Nasıl davranırsınız? Nasıl konum alırsınız? Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(17.09.24)
Tam olarak ne yaptiklarini daha berrak anlatirsan bir fikrim olabilir.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.09.24)
Ben bu tür durumlarda hep aynı şeyi yapıyorum. Açıktan abartmadan tersleyip konuyu sen de hiç şakadan anlamıyorsun mevzusuna getirip evet şaka sevmem diyerek bağlıyorum.

Zaten bariz olduğu üzere şakanın konuyla alakası yok, bu tip insanlar zorda kalınca şaka yapıyoruz şurda demeye getiriyor lafı hemen.

Baştan el atmazsanız ilerde daha zor olur. Kavgaya, dalaşmaya gerek yok. Usulünce tersleyin sadece, hoşunuza gitmediğini açıkça gösterin.
0
akhenaten
(17.09.24)
Aynen ben de ters cevap veriyorum hoşuma gitmeyen bi şey söylendiğinde. Ya da mesela ben mutfakta dururken o sevmediğim kişi de mutfağa gelirse ben sohbetten kopup ortamı terk ediyorum anında. O geldiği için gittiğimi belli ediyorum. Ayrıca hiç özel bişi anlatmıyorum o kişiye, ofisteki diğer kişilerle sohbet edip onunla hiç konuşmuyorum sabah günaydın bile demiyorum. Çünkü neden art niyetli birine günaydın diyeyim? Beni sevmediğini ve arkamdan dedikodu yaptığını bildiğim birine selam dahi vermem.
0
turuncu tonlarda
(17.09.24)
siz de dalga geçer gibi espriler yapın, çirkef olun. ciddileşirse sen de alınganmışsın deyin. anca öyle empati yaparlar. her insan nazik, saygılı davranılmayı hak etmiyor.
0
piranase
(17.09.24)
Uygun fırsat çıkana kadar gelen topları göğsümde yumuşatıp yan pas çalışırım. Fırsatını bulduğumda ise küçük düşürürüm. Sonra toplanamadan tekrar üstüne giderim.
0
nawar
(17.09.24)
Ona kucuk suprizler hazirla
0
Zetnikov
(18.09.24)
(25)

Sevgilimden gizli bi iş çevireyim mi?

diyojenimtırak
kız arkadaşım satmam için fotoğraf makinesini bana verdi. hafıza kartı boş fakat öncesinde neler çekmiş vs deli gibi merak etmeye başladım. ilişkinin başında(7aylığız) kendisini fazla merak ettiğim ve araştırdığım(derin sıtolk) ayar olmuştu. karttan silinen fotoğrafları geri getirirsem neyle karşıla
kız arkadaşım satmam için fotoğraf makinesini bana verdi. hafıza kartı boş fakat öncesinde neler çekmiş vs deli gibi merak etmeye başladım. ilişkinin başında(7aylığız) kendisini fazla merak ettiğim ve araştırdığım(derin sıtolk) ayar olmuştu. karttan silinen fotoğrafları geri getirirsem neyle karşılaşırım, ona söyler miyim, söylemeli miyim, merakımı gidermesem de olur mu kararsız kaldım.

önerilerinizi alırım.

kadınlardan ise eğer böyle bi şey başlarına gelseydi tepkilerini alırım
0
diyojenimtırak
(16.09.24)
Yapmayın. Özel hayatın ihlali bu. Lamı cimi olan, oturup tartışmamız gereken bir şey değil. Y a p m a y ı n.
0
@stubborn inferno
(16.09.24)
Etik degil belki ama Bak bence, sorarak edinemeyecegin bir çok deneyimi kısa surede edinerek. Kiz arkadasini daha iyi tanirsin.
0
egokalp
(16.09.24)
Yapma. Şüphe zehirli bir his. Aldatildigini dusunuyorsan şayet zaten karşına çıkar.
Sevgilim böyle bir şey yapsa kendimi çok rahatsız güveni zedelenmiş hissederdim.
0
Amaranta ursula
(16.09.24)
Yap ]:->
0
anon1m
(16.09.24)
baksan da bişey çıkmaz bununla manzara kedi çocuk bişeyler çekmiştir, heyecan verecek bişey varsa o zaten telefonla çekilmiştir.

Burada olayı tersine çevirip bir şey diyeceğim, hafıza kartını satma veya illa satacaksan düzgün bir yazılımla tam wipe yap. Üstüne 3-5 kere veri yazıp silsin. Çünkü senin yapmayı planladığın şeyi alan kişi de yapabilir.
0
nhk ni youkosu
(16.09.24)
"kadınlardan ise eğer böyle bi şey başlarına gelseydi tepkilerini alırım"

Valla çok hoşumuza gider bu hareket gibi cevaplar mı bekliyorsun
0
grimavi
(16.09.24)
Ben bişey çıkmayacağını düşünmüyorum, profesyonel makinesi olan illa bir seks kasedi çekmiştir. Bak belki kıyas yaparsın.
0
Bruce
(16.09.24)
kadından cevap vereyim. yerinde olsam ben bakardım valla ne yalan söyleyeyim. o yüzden bakma diyemiyorum.
0
titanyum22
(16.09.24)
Bak
0
nuisance2
(17.09.24)
Yapma çok ayıp. Sana güvenip vermiş ne gerek var?

Ayrıca prof makineden seni tatmim edecek bir malzeme çıkması çok düşük ihtimal. Aynı manzaranın 100 farklı açı ve enstantane ile çekilmiş versiyonlarını bulup geri getirdiğine pişman olursun.
0
playing star again
(17.09.24)
Ben dayanamaz bakardım ne yalan söyleyeyim.
0
kimlanbu
(17.09.24)
Bakıp bir şey bulamazsan ne olur?
Bakıp bir şey bulursan ne olur?
0
kisa
(17.09.24)
Kadın erkek farketmez, bu güveni kötüye kullanmak. Bana yapıldığını öğrensem o insanı silerim, arkanı döndüğünde neler karıştıracağını bilemezsin sonuçta.
0
sibertenik
(17.09.24)
yapmaaa
0
jelly bear
(17.09.24)
stalk bu degil ya, asiri fazla caba var isin icinde. merak veya kiskanclik degil boyle baska bir sey var bu hareketin altinda kontrolculuk veya güvensizlik gibi.
7. ayda boyleysen sonrasinda kendine de iliskine de zarar verirsin muhtemelen. krndi sınırını aşma derim

ulan ben manitamin mailine baktim diye utancimdan mahvolmustum
0
ala09
(17.09.24)
valla telefonu sifresiz unutmus acip bakayim mi'dan cok daha agir cunku isin icinde ugras var. planlayarak adam oldurmek gibi yani anlik bir sinirle degil.

bu fikir senin aklina geldi ve sen burada ahlaksizligi yayarak sorumluluktan kurtulmaya calisiyorsun.

ben sadece aldatildigima dair ciddi bir suphem varsa yapardim bunu. onun disinda kiz arkadasimin guvenini kotuye kullanmis olurum. zaten fotograf makinesi ile en en fazla kendi ciplak veya mustehcen fotosunu cekmistir. buyuk ihtimalle bir sey cikmayacak ve sen vicdan azabi kazanacaksin.
0
antikadimag
(17.09.24)
Kadınlar olarak böyle gizli işler bizi errkeğimize daha çok bağlar. Öğrenirsek de kendisine, bizi hep izleyen birinin olduğu ve hizada tutacağının mesajını verdiği için teşekkür ederiz.
0
bu ne bilimsizlik
(17.09.24)
Nasıl cevaplar almayı beklediniz bu soru ile cidden çok merak ettim
0
jülsezar
(17.09.24)
Bildiğim kadarıyla kameralardaki SD karttan silinen şeyler geri getirilemiyor.

Ayrıca self nude veya ev pornosu çekmiş olsa dahi bunu telefonuyla yapardı. Kamerasını sana verdiğine göre demek ki onunla bişi yapmamış.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.09.24)
Bacılarım erkekler bizim profesyonel fotoğraf makinesi ile çektiğimiz s.k fotolarını falan her şeyi öğrendi yandık. Bundan sonra gün yüzü yok bize.

Hocam özgüven için ders mers al bir şey yap. Hayatı kendine zindan etme.
0
ruhen hastayim ben
(17.09.24)
bu soru sadece bana korkunç gelmiş olamaz değil mi? bu nasıl bir sapkınlık?
0
rallied
(17.09.24)
Bence yapma cunku etik konusunun yaninda gorduklerin bosu bosuna seni rahatsiz da edebilir.Kafani bulandirma hic
0
turkuaz
(17.09.24)
yap gitsin, içinde kalmasın. belki sonradan öğrenip çok uzulecegin bir şeyi öğrenmiş olursun.
0
tabudeviren
(17.09.24)
üzülen sen olursun ve ilişkiniz zarar görür. yapma.
yaptın diyelim ki, sakın söyleme.

velev ki yaptın ve eski sevgilisi ile olan fotoğraflarını buldun. x kafede, y yerinde tatilde, z kişilerle birlikte falan normal fotoğraflar olsun bunlar, özel değil yani. yine de o kişiyi merak edecek, eski defterleri kurcalayacak x kafeye gidince ya da z kişileri görünce farkında olarak ya da olmayarak laf edeceksin.
0
biseysorcaktim
(17.09.24)
Bakma. Sevgiline bu şekilde silinen fotoğrafların bir kısmının geri yüklenebileceğini söyle. Tamamen silmesi için yapması gereken bir şey varsa yapsın.
0
nawar
(17.09.24)
(6)

internet servis sağlayıcılar modemi değiştirmiyor mu?

logisticsmanager
Ailemin modemi çok eski, sürekli kopuyor vs. (Temiz 8-9 senesi var).Dedim değiştirelim çünkü benim yaşadığım yerde modemin belli zaman sonra firma tarafından degistirilmesi normal.Ama anladığım Türkiye'de böyle bir olay yok, doğru mudur? Çünkü ben superonline arariz söyleriz diyordum ama bir baktım
Ailemin modemi çok eski, sürekli kopuyor vs. (Temiz 8-9 senesi var).
Dedim değiştirelim çünkü benim yaşadığım yerde modemin belli zaman sonra firma tarafından degistirilmesi normal.
Ama anladığım Türkiye'de böyle bir olay yok, doğru mudur? Çünkü ben superonline arariz söyleriz diyordum ama bir baktım herkesin aynı şikayeti var.
0
logisticsmanager
(16.09.24)
superonline degistirdi 5-6 sene olmustur sanirim 3-4 yillik aboneyken artik modem cok cagdisi kalmisti. benzer sekilde arayip talep acabilirsin. umarim hala degistiriyorlardir :)
0
bay b
(16.09.24)
parasını verirsen değiştiriyorlar. superonline.
0
elorelia
(16.09.24)
Parasını verince değiştiriyorlar. +1
0
nawar
(16.09.24)
ben para vermemistim bu arada, demek ki duzen degismis. yine de sansini zorla bence ozellikle modemde problem varsa para odememek icin.
0
bay b
(16.09.24)
ttnet (fiber) ücretsiz değiştirmişti bende. hız değişikliğinden dolayı eski modem yetersiz geliyordu, wifi 6 modemi ücretsiz getirip kurdular.
0
inheritance
(16.09.24)
Bilgi olsun değişmiyor. Wifi sürekli kopuyor dedim, sistemden görmediği için yapamiyorlarmis. Ücretiyle her şeyi yapabilirmisiz.
0
🌸logisticsmanager
(22.09.24)
(18)

"Görev" kelimesine takılan hatun kişisi

winston insani
MerhabalarPartnerim özel okulda öğretmen, pazartesileri en yoğun günü, teneffüsler dışında akşama kadar molası yok nerdeyse, ben de her teneffüste seni arayıp 5 dakika modunu yukarı çekerim dedim haftasonu.Sabah mesaj attım "günaydın, bugünkü görevim aklımda ;)" diye, burada "görev" kelimesine takıl
Merhabalar

Partnerim özel okulda öğretmen, pazartesileri en yoğun günü, teneffüsler dışında akşama kadar molası yok nerdeyse, ben de her teneffüste seni arayıp 5 dakika modunu yukarı çekerim dedim haftasonu.

Sabah mesaj attım "günaydın, bugünkü görevim aklımda ;)" diye, burada "görev" kelimesine takıldı, "görev dediğin zorunlu yapılan bir şey değil mi" vs. fln dedi, ben de daha fazla uzatmamak ve ortamı yumuşatmak için "senin modunu yükseltip mutlu etmek benim görevim :)" desem de hala aynı şekilde devam etti.

Mizah anlayışı fena değildir aslında ama ne var ki bunda takılacak? Ben kendimi kötü hissettim böyle davranınca.

Zaten bir çok şeyin problem olduğu bir ülkede yaşıyoruz, bu kadar küçük şeylere takılıp probleme çevirme bana çok saçma geliyor.
0
winston insani
(16.09.24)
Gününün kötü geçeceğine o kadar odaklanmış ya da güne o kadar kötü başlamış ki bahane bulmuş gibi geldi. Çok tatlı bir şey yapmaya çalışmışsınız, inşallah gün bitmeden buna sahip olmanın kıymetini anlayabilir.
0
silverleaf
(16.09.24)
görev kelimesi pek hoş olmamış ama aynı şekilde devam etmeye gerek yok
0
jülsezar
(16.09.24)
Gergin uyanmış biraz :)
0
black holes in the sky
(16.09.24)
:( kolaylıklar diliyorum. hanımdan önceki iliskilerimi hatirladim.
0
logisticsmanager
(16.09.24)
Bahaneye sarilmaya gerek yok. Görev kelimesine bu kadar takilan biri biraz sonrasinda da hayati sana zindan eder.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.09.24)
"İlişkide bir şeyi görev olarak görmemek, içinden geldiği için yapmak lazım" gibi bir prensip var. Anlatmak istediği konuda haklı bir yaklaşım.

Partneriniz de bunla bağdaştırmış ezberden. Alakası yok tabi, siz bunu bir etkinlik olarak yapıyorsunuz, ancak o üstüne çok kafa yormamış. "Benimle konuşmayı görev olarak görüyor" diye düşünmüş dümdüz.

Bunu açık açık böyle konuşup, bunun o durumla alakası olmadığını, içinizden gelen ufak bir oyun gibi yaptığınızı, o görevin bu görev olmadığını söyleyip kafasındaki bu bağlantıyı koparın.

Olur böyle bazen, her şeyi kronik problem gibi görmeye gerek yok bence. İnsanlar bazen yanlış düşünebilir, saçmalayabilir. Sorunu tespit edip çözersiniz.
0
akhenaten
(16.09.24)
Görev zorunu olarak yapılan iş+1

incelikler yaparken kelimeler üzerine biraz daha düşünmeli dikkat etmelisin

Dil hayatta önemli bir araç, en temel iletişim yöntemi, ifade becerilerin düşük olabilir ama ne var canım bunda takılınacak diye düşünmek yerine bu becerimi nasıl geliştirebilirim diye düşünürüm, sadece romantik ilişkilerde değil her türlü kendini daha doğru ifade etmek etkili olur

Sen iyi bişey yapmışsın ne var bunda takılınacak diye düşünenler bu beceriye ihtiyacı olmadığını düşünenler ya da bu konuda hiç düşünmemiş kişiler oluyor genelde :)
0
grimavi
(16.09.24)
Her tenefüste aramanı istemiyor olabilir mi peki? Yani bu biraz zorlama bi romantiklik ya sanki. Kızın başka işleri olabilir, kafasını dinlemek istiyor olabilir. Kendisi istediğinde arasa daha makul değil mi?
0
nundu
(16.09.24)
Abi bence göz kırpma emojisi başlı başına fail bir hareket kusura bakma ya, ikincisi de önceden böyle bir bilgi vermek biraz gereksiz bir hareket gibi olmuş sanki. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.09.24)
Bir şeyleri yanlış anlayasi ve alinasi var, o da sana patlamış.

Denklem şu, şimdi biraz kendini geri çeksen (tamamen değil biraz) hani gorevindi aramiyorsun diyebilir, beni niye ghostluyorsun diyebilir... görev kelimesine de takılma, bu algılama biçimiyle ayni tartışmayı başka bir şekilde yasayacaktin zaten.
0
encokbenisevinnolur
(16.09.24)
görev kelimesi hiç hoş olmamış bence de.
içinden gelerek yapmıyormuşsun gibi olmuş.
ayrıca fazlaca hanımcı ve ezik bir kelime olmuş.
kadınlara niçin böyle ezik davranıyorsunuz anlamıyorum.
0
abelardo
(16.09.24)
Güzel bir şey yapmak istemişsin ama kelimeyi yanlış seçmişsin. Bir de ne zamandır birliktesiniz? Eğer ilişkiniz yeni başladıysa ve sen ilk heyecanla bu kadar ilgi gösterip sonra hiçbir şey yapmamaya başlarsan iyi değil. Hep böyle ince olmak lazım, hep özen göstermek gerekiyor.

@abelardo; bu tarz davranışlar, karşındaki insanla ilgilenmek, özen göstermek eziklik değil, zerafettir. Kadın ya da erkek farketmez herkes birbirine karşı özenli olmalıdır. Bu kelimeden rahatsızlık duyunca, soru sahibi arkadaş kendini kötü hissetmiş bu da çok ince bir insan olduğunu gösterir.
0
rock n roll
(16.09.24)
Gereksiz gergin uyanmış ve saçma bir tepki vermiş. Kötü hissetmeyi gerektirecek bir şey yok. Düzenli olarak bu triplere giriyorsa da kolay gelsin. Sabır diliyorum, ne diyelim.
0
nawar
(16.09.24)
Merhaba.

Anlattıklarınızdan anladığım ya sınıf öğretmeni, ya da ingilizce.

Okulun ilk günleri bunlar. Sınıf oturmamıştır daha veya sınıf yönetimi çok iyi değildir. Kötü bir ders geçirmiştir ya da müdürle belki olumsuz bir şey olmuştur.

Kolejler bu ara tam bir köle sistemi. Ben de geçen sene bıraktım.

Bu seferlik çok kafaya takmamaya çalışın. Anlık bir şey olabilir.
0
la traviata
(16.09.24)
Çatacak yer arıyor diye okumladım.
0
playing star again
(16.09.24)
@rock n roll
sence ben özen gösterdiği için mi bu cevabı verdim? özen göstermesine bir şey demişim gibi konuyu çarpıtıyorsun. "görevim" dediği için bu cevabı verdim. ikisinin arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyorsun ama çarpıtıyorsun.
0
abelardo
(16.09.24)
hepimiz yaşadığımız olaylara göre bazı şeylere takılıyoruz, gereksiz atar yapabiliyoruz o anki modumuza göre, sürekli olmuyorsa idare edip geç, takma
0
gezegen olan pluton
(16.09.24)
abi senin yaşın başın var diye biliyoruz. 20lik kızlarla takılırsan tek kelimede adamı yamulturlar böyle. bari 25 falan olsaydı
0
titanyum22
(16.09.24)
(8)

Futbolcu, Bahis, Etik

Bir ben var benden şurada
Bir futbolcunun kendi maçında kendi maçının lehine ya da kendisi için pozitif bahis yapması etik midir? Yani A takımından bir futbolcu mesela kendi takımın galibiyetine ya da atıyorum kendisinin en az 3 gol atacağının bahsini yapması bir problem olabilir mi çünkü futbolcu zaten maça bu amaçla çıkıyo
Bir futbolcunun kendi maçında kendi maçının lehine ya da kendisi için pozitif bahis yapması etik midir? Yani A takımından bir futbolcu mesela kendi takımın galibiyetine ya da atıyorum kendisinin en az 3 gol atacağının bahsini yapması bir problem olabilir mi çünkü futbolcu zaten maça bu amaçla çıkıyor karşı takımın galibiyetine ya da karşı takımın herhangi bir şekilde aleyhine oynayıp takımını baltalamamış kendi işini yapmak için sahaya çıkan bir futbolcu ekstra olarak bu amaç doğrultusunda bahis de yapıyor, bu ahlaken sıkıntılı mıdır? Ben sıkıntı olmaz dedim kardeşim şerefsizlik senin ruhuna işlemiş dedi.
0
Bir ben var benden şurada
(15.09.24)
Kendisinin en az 3 gol atacağına bahis oynadığı için karşı karşıya normalde pas vereceği pozisyonda şut çekip gol kaçırabilir. Ya da 2-0 önde ve defans yapması gereken yerde gereksiz hücüma çıkıp takımına gol yedirebilir vs olasılıklar var
0
nundu
(15.09.24)
yani serefsizlik agir olmus ama kesinlikle etik degil. profesyonel futbolda zaten yasak. tespit edilirse ottururler. cok buyuk futbolculara bile 6 ay 1 yil filan ceza veriyorlar. oyle ikinci lig topcusuna hic acimazlar, kariyerin biter.
0
mark greg sputnik
(15.09.24)
tnz
(15.09.24)
Yaşanmışı var.

www.hurriyet.com.tr
0
nawar
(15.09.24)
Yani evet Sergen'in yaptığı bana çok yanlış gibi gelmiyor :)
0
🌸Bir ben var benden şurada
(15.09.24)
bence etik değil. futbolcu adamın bahisle işi olmamalı. zaten milyonlar kazanıyorsun kumarın da eksik olsun
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
herhangi bir şekilde sonucunu kendi belirleyebileceği veya etkileyebileceği şeye bahis oynamak etik de değil, doğru da değil.

yani futbolda "teşvik primi" denen bir şey var mesela. şike gibi değil. yani "şu takıma bilerek yatın, yenilin, alın size para" şeklinde değil. "karşı takımı yenerseniz size şu kadar para veririm". e zaten yeneceğiz, amacımız bu değil mi? ama iyice yenin, canınızı dişinize takın mutlaka yenin.

bunun mantıken sorun olmaması lazım, zaten yenme amacıyla çıkan takıma daha iyi oynasınlar diye maddi bir gaz veriyorsun. ama bu da hem yasak, hem etik değil, hem ahlaki değil.
0
kibritsuyu
(16.09.24)
etik değil. bunu yapmayan orta seviye topçu yoktur bile. dolaylı olarak bunu yaptırır topçular.
0
mikahakkinen
(16.09.24)
(11)

Hangisi?

Bruce
1- https://www.houseofsuperstep.com/urun/vans-rowley-classic-erkek-kahverengi-sneaker/vn0009qjn441/2- https://www.houseofsuperstep.com/urun/vans-sport-low-unisex-krem-sneaker/vn000ctdbsm1/Ben 2.yi çok beğendim ama bowling ayakkabısı bu diyenler çıktı.Sizce?
1- www.houseofsuperstep.com

2- www.houseofsuperstep.com

Ben 2.yi çok beğendim ama bowling ayakkabısı bu diyenler çıktı.
Sizce?
0
Bruce
(15.09.24)
Başka seçenek yoksa 1,
ama mühim olan sizin beğenmeniz.
0
a perfect lie
(15.09.24)
Haklılar
0
Mirket
(15.09.24)
Sport Low
0
robert bosch
(15.09.24)
Kombin doğru olursa ben beğendim ikiyi.
0
logisticsmanager
(15.09.24)
2 çok kötü o ne ya badem ezmesi gibi :D
mecbursan 1 tabi ama bence biraz daha bak
0
neira
(15.09.24)
1.yi beğendim ama 2.yi de kötü bulmadım.

Sen beğendiğini al boşver sorma kafan karışır
0
kullanicadi
(15.09.24)
Baristaysan 1, bowling takımı için diyorsan 2.
0
nawar
(15.09.24)
1.si eh işte

2.si çok kötü alma
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
@kullanicadi, sorduğum iyi oldu ya, zevkli duyurucuları keşfetmiş oldum lol.
2yi alıyorum, beğenmeyen kendine kinetix alsın...
0
🌸Bruce
(15.09.24)
1
0
elorelia
(16.09.24)
kesinlikle 1
0
koela
(16.09.24)
(6)

Bi tıkanık mutfak gideri açmak kaç paradır?

feldspar
Son dönemde iyice fiyat algımızı yitirdik. Mutfak gideri tıkanmıştı, usta çağırdık. Bir makinayla hortum salladı 10 metre aşağıya, tıkanıklığı açtı. Gidip hırdavatçıdan 2 yeni boru aldı(500₺ olsun) Ve bizden 4000 TL istedi. 3000'de anlaştık pazarlıkla. Ben anlamıyorum. Doktorun bir seansı 2000 TL. A
Son dönemde iyice fiyat algımızı yitirdik. Mutfak gideri tıkanmıştı, usta çağırdık. Bir makinayla hortum salladı 10 metre aşağıya, tıkanıklığı açtı. Gidip hırdavatçıdan 2 yeni boru aldı(500₺ olsun) Ve bizden 4000 TL istedi. 3000'de anlaştık pazarlıkla. Ben anlamıyorum. Doktorun bir seansı 2000 TL. Adam 6 yıl tıp, 4-5 yıl uzmanlık yapıyor. Bir saat için aldığı para bu. Normal mi bu usta gideri? Piyasası bu mu? Biri bana izah etsin lütfen.
0
feldspar
(15.09.24)
yıllar önce benzer bi durum olmuştu. Asitle çözebilirse ucuz olacaktı ve öyle çözülmüştü. Diğer türlü bahsettiğin makine ve metal hortuma kira ücreti verdiğini söylemişti (öyle değilse bile makine ücretini kişilere bölüyor işte) uçuk bi para demişti. Sana olan şey de bu gibi.

Başka türlü çözemeyeceğin için normal. Başka bi usta da benzer para alırdı herhalde. Az sayıda olup fiyatı kontrol edebilmek müthiş bi güç işte. Standart bi beyaz yakalı işten atılsa yerine aynı paraya hatta daha ucuza o işi yapabilecek bir sürü kişi bulunabiliyor mesela.

not: www.pazarama.com
0
nhk ni youkosu
(15.09.24)
önceden fiyat sormazsanız istediği fiyatı söyler.

ayrıca konut sigortanız varsa bu tip işleri asistan hizmetleri ile ücretsiz yaparlar bilginze.
0
nuisance2
(15.09.24)
Geçen yıl faturasız 700 tl ödedim. Sigorta iyi bir şey evet.
0
Kahvedesu
(15.09.24)
@nhk ni youkosu
Tam olarak bu makineyle yaptı evet. Hortumu sallamanın Metresi 500₺ imiş normalde. Bir dahakine flex boruyla kendiniz basınçlı su verip açın, tesisatçı çağırmayın falan bile dedi. Azıcık işten anlıyor olsak belki kendimiz de çözebilirdik. Konut sigortası meselesini düşüneceğim
0
🌸feldspar
(15.09.24)
1700 tl vermiştik 2023 sonunda. ekstra boru almamıştık sadece. günceli 3000 değildir ama vermişsiniz bir kere.
0
elorelia
(16.09.24)
Hangi ilçede olduğuna bağlı. Esnaf dediğin kimi nerede ne kadar kazıklayacağını düşünerek yaşayan biri. Aynı işi Sultanbeyli'de 500'e yapıp Kadıköy'de 5000'e satmaya çalışır. Önceden fiyatta anlaşmak lazım. Anlaşmadıysan işini yaptırdığı için ne çakabilirse onu çakmaya çalışır.
0
nawar
(16.09.24)
(10)

Sözlükteki aktrollerin amacı ne?

morca
Kendi kendilerine başlık açıyor, organize şekilde entry giriyorlar. Kalan herkes bunlardan tiksiniyor, troll olduklarına bilerek ya dalga geçiyor ya küfrediyor. Bunların nefret köpürtmek, kutuplaşmayı artırmak dışında dışında ne amacı var tam olarak? Karşı taraftan kimi düşüncesinden vazgeçtirip ken
Kendi kendilerine başlık açıyor, organize şekilde entry giriyorlar. Kalan herkes bunlardan tiksiniyor, troll olduklarına bilerek ya dalga geçiyor ya küfrediyor. Bunların nefret köpürtmek, kutuplaşmayı artırmak dışında dışında ne amacı var tam olarak? Karşı taraftan kimi düşüncesinden vazgeçtirip kendi doğrularına ikna edebiliyorlar mesela? Twitter'dakiler de aynı şekilde. Başkalarını saçma cümlelerle sinir krizine sürükleyelim misyonu bu kadar planlı, organize ve büyük meblağlarda paraların harcandığı bir iş için yetersiz değil mi?
0
morca
(15.09.24)
Z kuşağı internet üzerinden yapılacak her türlü manipülasyona AHaber izleyen 70+ dayılar kadar açık. Yeterince konuşup üstüne 2-3 edit yapınca ikna olmayanın da aklında "acaba?" oluşuyor. Sosyal medyada 2008 öncesi dönemi öven ve muhalif kanatta yer alanlar nasıl çıktı ortaya? CHP, İyi Parti, Zafer üzerinde dönen muhalif kaynaklı nefret ifadeleri ve saldırılar birden peydahlanmıyor.

Sosyal medyadaki başı açık, dekolte fotoğraflı sahte twitter hesaplarının sürekli "rte'nin de hataları var ama..." muhalifi fake paylaşımlar yapması ile birlikte incelemek lazım. Yeterli sayıda fake hesaptan paylaşılıp tutan 3 edit ile Vahdettinsever tweet ve entry doldurursun. Fahrettin, aldığı paranın karşılığında AKP tarafından istenilen hizmeti veren tek AKP'li olabilir.
0
nawar
(15.09.24)
Goebbels demiş ki:

Yeterince büyük bir yalan söylerseniz ve bunu tekrarlamaya devam ederseniz, insanlar sonunda buna inanmaya başlayacaktır. Yalan, yalnızca Devlet insanları yalanın politik, ekonomik ve/veya askeri sonuçlarından koruyabildiği sürece sürdürülebilir. Bu nedenle Devletin muhalefeti bastırmak için tüm güçlerini kullanması hayati önem taşır, çünkü gerçek yalanın ölümcül düşmanıdır ve dolayısıyla, gerçek Devletin en büyük düşmanıdır.

Konu şurada detaylı şekilde anlatılıyor.

en.wikipedia.org
0
Mirket
(15.09.24)
algı yaratmak, maaşlı parazitler işte.
0
NowWeAreFree
(15.09.24)
@Mehmettheslim

Kardeş seni burada adam yerine koyan bile yok, ısrarla ve inatla hala yazman gözlerimi yaşartıyor. Yazdıklarını okumuyoruz, şansını başka mecralarda dene.
0
🌸morca
(15.09.24)
Biri de damlamış buraya hemen:)
0
nothing in my way
(15.09.24)
valla az once gordum ben de bu trollun ilk sorularini hemen kanitladi diger insanlari.

@morca size donersek, "iki taraf da ayni ya" algisi yaratmak ilk hedeflerinden biri. amaclari akp'ye oy kazandirmak degil, secmeni sandiga gitmemeye itmek.
0
aguen
(15.09.24)
Onlar çeşitli akp vakıflarında istihdam edilen veya el altından devlet kadrolarına sokulan kişiler. Ülkenin ekonomik durumu ve bu kişlerin düşük profilinden ötürü iş bulmaları imkansız. O yüzden akp ile bütünleşerek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Bizim bir tanıdık bunlardan.. bir devlet işine aldılar bunu. Akp giderse biz ne yaparız diye korkuyorlar.
0
ferenc
(15.09.24)
Benim de merak ettiğim konu bu.
Şurada toplasan elli kişi falanız.hiçbir şeye etkimiz yok yahu, salın bizi.
0
parka
(16.09.24)
Aktrollerin amaci yekpare bir muhalefet soyleminin gorunur olmamasi.
0
turkuaz
(16.09.24)
Dedikleri gibi, bir yalanı uzun bir süre atarsanız inanan sayısı artacaktır.

gezi parkı eylemleri olduğu yıllarda -iktidar dahil- kimse buna terör eylemi demiyordu. en fazla "çapulcu" falan diyorlardı. ancak aktroller yıllarca bu kişilerin terörist olduğunu yazıp çizdi. şimdi baktığın zaman yeni nesil gezi parkı eylemlerine katılanları terörist olarak anıyor. görev tamamlandı işte.
0
jangbogo
(16.09.24)
(7)

Engellenmiş kişinin başlığını görüyorum

makbur
Ekside engellenmiş -başlıklarını da engellediğim kisi- kişinin başlığını görüyorum ilk entrysi gorulmeyecek şekilde. Önceden de denk geliyordum ilk entry'sl olmayan başlıklara ama "heralde sadece engellemisim başlıkları unutmuşum" diyordum.https://eksisozluk.com/karsiyakada-denizin-korkunc-goruntusu
Ekside engellenmiş -başlıklarını da engellediğim kisi- kişinin başlığını görüyorum ilk entrysi gorulmeyecek şekilde.

Önceden de denk geliyordum ilk entry'sl olmayan başlıklara ama "heralde sadece engellemisim başlıkları unutmuşum" diyordum.

eksisozluk.com

Başlık bu.

Sonra usenmedim bu başlığı croxy proxy gibi bir siteye kopyaladım açtım, yazar fidisikulee diye tescilli bir aktroll.

Hesabımin açık olduğu browser'dan profiline baktım, evet her türlü bende engelli, başlıkları da engelli.

Nasıl oluyor bu iş?
0
makbur
(12.09.24)
Basliklarin engellenmesi diye bisi söz konusu degil. Zaten su an sözlükte sadece engel var.

Kisiyi engelleyebilirsin sadece.
0
Yourcousinmarvinberry
(12.09.24)
@yourcousin

soz.lk

Ben başka bir sözlüğe mi yazıyorum..
0
🌸makbur
(12.09.24)
Başlıkları açmak, açılan başlıkları engellemek değil de kendi nickine ait başlığı görmemek temelde. O da çalışmıyor.
0
nawar
(12.09.24)
@nawar

Şunu çok net hatırlıyorum ama, bir ara "bu kadar kişi engelledim ama çalışıyor mu acaba" diye bakmistim ve bir çok futbol trollu başlığını hiçbir şekilde görmüyordum. Hepsi de gerçekten hem engellediğim hem de başlıklarını engellediğim yazarlardi

Yani "başlıklarini engelle" direkt anladigimiz gibi, o yazarın açtığı başlıkları görmeme.

Ama bunu da eksi yönetiminin bilerek yaptığını düşünüyorum akp + sözlük anlaşması seklinde
0
🌸makbur
(13.09.24)
bunu senelerdir birçok kişi yazıyor aktroll başlıklarında. ben de yönetimin hit artırmak için bilerek yaptığını düşünüyorum.
0
titanyum22
(13.09.24)
Başlıklarını engelle butonu doğru düzgün çalışmıyor. Benim engellediğim yüzlerce tip var, çoğunun başlığı ilk entry hariç görünüyor.
0
10551037
(13.09.24)
@makbur başlangıçta o amaçla yaptılar. Sonra sitedeki tıklama ve ziyaret azaldığı için hoşlarına gitmedi. Benim dediğim gibi olduğuna dair açıklama yaptılar bir yerde. X'te ya da bu başlıkların birinde söylediler. Şimdi o da çalışmıyor. Sözlük şu an tam bir çöplük. Bir troll'ün açtığı başlığa üşüşüp aynı ayarı(!) vermeye çalışan 100 kişi olmazsa etkileşim azalacak çünkü. O yüzden ilk entry gözükmese de başlığı gör ve tetiklen diyorlar. Zaten başlık yeterince provokatif ise ilk entryi okuyan çok kişi yok.
0
nawar
(13.09.24)
(18)

Squat popolar ne oldu da meshur oldu?

Kahvedesu
Kardashian'dan sonra mi?
Kardashian'dan sonra mi?
0
Kahvedesu
(12.09.24)
Jlo ve Beyonce onceden de vardi. Ama Kardashian sonrasi asil patlama oldu bence. Onunki asiri buyuk degil mi? Ya onceden buyuk poposu olanlarla dalga gecilirdi. Simdi millet ozellikle buyutuyor.
0
🌸Kahvedesu
(12.09.24)
Taytlar çıkınca
0
gabe h coud
(12.09.24)
Güzellik anlayışı zaman içinde değişen bir şey. Herkesin zararlı veya değil istediği popoya sahip olması neden birilerini rahatsız eder anlamıyorum. Hadi BBL neyse de squatın ne zararı olabilir? Allah'ın sporla geliştirilen kasına neden düşman olursunuz?
0
potasyum bebek
(12.09.24)
Güzel popo, her zaman güzel popodur. İsimler popoları ünlü etmedi ama popoları ile ünlü olanlar çok. Asıl olay ise yakın zamana ait. Pandemi dönemi herkes eve kapandığında ve o sırada hem canı sıkılıp hem de kilo aldığında çeşitli kişilerin spor videoları ile düştü bu akıma. Hatta en ünlülerinden biri olarak Chloe Ting akımı vardı kızlarda.

Bu arada bahsedilen Kardashian, Kim Kardashian ise onun insanların popo beğenisi/tercihi ile ilgili olumlu katkısı olduğunu sanmıyorum. Daha doğrusu kabul etmek istemiyorum.
0
nawar
(12.09.24)
Ben de konuyla bağlantılı bir not düşeyim: Squat Popo, sıfatından çok belli bir beden formunu temsil ediyor onun farkındayım ama squat'ın kalça kasına etkisi yok denecek kadar azdır, ayrıca zenciler ya da Brezilyalılar gibi genetiğinizde yoksa hiçbir egzersiz kalçanızda, özellikle kadınlarda, o kadar büyük değişikliklere neden olmaz, günümüz dünyasında instagram paylaşımlarında sporla büyüdüğü iddia edilen popoların tamamı estetik müdahalelerle o forma ulaşmıştır muhtemelen, yoksa sabahtan akşama kadar da çalışılsa o tipte bir kalça formuna doğal yollardan ulaşmak mümkün değildir ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.09.24)
@Kaleci,fitnesci arkadasin yok mu? Dogal iste onlarin. Ayri bir ulke gibi.
0
🌸Kahvedesu
(12.09.24)
taytın etkisi büyük, bu bir farkındalık yarattı sonra da popolar için çalışmalar başladı gibi geliyor bana
0
kisa
(12.09.24)
Popolar için çalışmalar başladı derken neyi kastettin? Tayt yıllardır hayatımızda olan bir giysi ürünü. Kadınlar değişen güzellik anlayışı doğrultusunda daha bakımlı olup özenli görünmek istiyorlar. Niye herkes rahatsız bu durumdan, suç mu anlamıyorum. @kisa
0
potasyum bebek
(12.09.24)
rahatsız mı? neden duyurya gelir gelmez bana ters gidiyorsun gbi bir his var bende? rahatsız değilim aslında çok güzel bir şey, kadınlar kadar ben de kendime bakabilsem keşke. Demin kahvaltdaydım, mükemmel örnekler vardı, en ufak bir rahatsızlık duymadım ben
0
kisa
(12.09.24)
Alıngan biri misindir? Sadece tepkinin sebebini sordum. Kahvaltıda neyin örneği vardı sormaya korkuyorum. İnsan utanıyor. @kisa
0
potasyum bebek
(12.09.24)
Alınganım belki olabilir. Retro varmış.
Tabi ki burada konuşulan konunun örneği vardı. Kendine bakan özenli kadınların örneği vardı. Korkulacak bir şey yok ve benim de bir rahatsızlığım olmadı.
Güzelliğe ve güzelliği taktire karşı bu kadar agresyon vücutta şişkinlik yapabilir
0
kisa
(12.09.24)
Şişkinlik problemin olduğunu bilmiyordum, iyi oldu öğrendiğimiz. Merkür retrosuysa ondandır. Bir bardak su iç, iyi gelir. @kisa
0
potasyum bebek
(12.09.24)
Tanga bikini altı modasından sonra bence. Sıradan halk plajlarında bile çalışılmış kalçalar görüyorum tanga eşliğinde.
0
yurtsuz john
(12.09.24)
Squat'ta temel odak popo degilken popo gelistirmek icin en gerekli hareketmis gibi algilanmasinda Jen Selter isimli fitnes unlusunun payi var.
0
pike
(12.09.24)
instagram
0
baldur2
(12.09.24)
ya çok bakteri oluyormuş, temizlenmiyormuş ve bir sürü enfeksiyon ve koku problemi oluyormuş. direkt ameliyat düşünen birinden öğrendim. korkunç bi şey bence. kadın olarak hiç çekici göremiyorum ama erkek bakışı farklı tabii.
0
deartheodosia
(12.09.24)
squat için değil popo ameliyatları için yazdım yani bkz kardashian falan.
0
deartheodosia
(12.09.24)
squat popo ile kardashian popo arasında dağlar kadar fark var. Kardashian tarzı vücutların modası geçti bile. kendileri bile dolgularını eritmeye başladılar. Sporla şekillendirilmiş kalça her zaman beğenilir.
0
gnoti tsauton
(21.09.24)
(14)

sakallı erkek mi sakalsız erkek mi?

alp9900
almanya'ya gidiyorum 2 hafta içinde biraz sakallı bir bireyim iş toplantılarında ben hariç kimsede bu tarz bir sakal olmuyor. bunu kesmek lazım mı? kesince çok ebleh oluyorum
almanya'ya gidiyorum 2 hafta içinde biraz sakallı bir bireyim iş toplantılarında ben hariç kimsede bu tarz bir sakal olmuyor. bunu kesmek lazım mı? kesince çok ebleh oluyorum
0
alp9900
(10.09.24)
Askere gittiğim dönem hariç sakalımı hiç kesmedim hep de uzun denilebilecek bir sakalım vardı, kimseden de olumsuz bir geridönüş almadım ama ben 2 günde bir düzeltirim 50 tane bakım yaparım, bakımsız saldım çayıra bi sakalın yoksa sıkıntı yaşayacağını sanmam.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.09.24)
Bence kendinizi nasıl rahat hissediyorsanız öyle yapın. Yaptığınız işi bilmiyorum ama Avrupa’da bu tarz şeyleri kimse önemsemez.
0
but that was just a dream
(10.09.24)
Ya köse olacaksın ve hiç sakalla uğramayacaksın ya da parçalı/yamalı değil normal bir sakalın olacak ve arada makine ile kısaltacaksın. Bunun dışındaki alternatifler zulüm. Her gün tıraş olmak da sakal uzatıp bakımlarıyla budamasıyla falan uğraşmak da. Hangisi ile rahatsan öyle git. Almanya'da IŞİD sakalı ile gitmediğin sürece takılanı görmedim.
0
nawar
(10.09.24)
araplara benzeme kes gitsin ya
0
titanyum22
(10.09.24)
İşini iyi yaptığın sürece kimse tipine bakmaz
0
mirty
(10.09.24)
Boyun falan da uzunsa kesin kes. Hic yakismiyor.
Almanyada da genelde sakalsiz olmalarinin sebebi bazilari icin de sakallarinin tam cikmayisi.
Sen almanya icin kes ama daha approachable görünürsün
0
robert bosch
(10.09.24)
Top sakal yapın. Gelene kadar da kalanı uzar zaten
0
dakota
(10.09.24)
Kesmemeniz yönünde oyumu kullanıyorum. Onlar için en fazla farklı tarzi olan biri olacaksınız, olumsuz düşünen kişiler için zaten sakalsiz olmanız farketmeyecek.
0
mbond
(10.09.24)
Zaten turk olarak 1-0 yenik baslayacaksin. Bir de bu cihatci bi herif diyecekler. Kes at.
0
halk
(11.09.24)
sakal erkeğin makyajıdır.
0
nuisance2
(11.09.24)
Almanlar sakala takıyor. Tipin çok bozulmuyorsa sakalları kesinlikle kes.
0
HellKeePer
(11.09.24)
sakal bıyık pis kokuyormuş gibi geliyor bana.
0
deartheodosia
(11.09.24)
ebleh olma durumu varsa kalsın zira güven yıkar.

bir arkadaşım var kesince gerçekten iğrenç oluyor. suratına bakamıyorduk.
0
janderzel zartanyan
(11.09.24)
Ne sakalli ne sakalsiz elbetteki kirli sakalli guzel olur
0
Zetnikov
(11.09.24)
(28)

Markette parası çıkışmayan çocuğa yardım edilmeli mi edilmemeli mi?

ananiyimioguz
Bazen markette kasada beklerken veya tam kasadan ayrılacakken kucuk bir çocuğun parasinin yetmediği durumlar oluyor. O da üzülüyor, ya bırakıyor ya da değiştiriyor falan. Araya girip üstünü ödemek istiyorum. Ama bu cocugun gelisimi acisindan saglikli midir bilemedim. Yani pedagojik acindan saglikli
Bazen markette kasada beklerken veya tam kasadan ayrılacakken kucuk bir çocuğun parasinin yetmediği durumlar oluyor. O da üzülüyor, ya bırakıyor ya da değiştiriyor falan. Araya girip üstünü ödemek istiyorum. Ama bu cocugun gelisimi acisindan saglikli midir bilemedim. Yani pedagojik acindan saglikli midir? Bu bir öğrenme süreci aşamasıdır ve karışmamak mı lazım? Ama yardim etsem mutlu olacak ve iyiliği de görecek, ileride o da birisine yardim edecek belki. Nasil davranmak lazim?
0
ananiyimioguz
(09.09.24)
Ben normalde vicdansız bir insanımdır sokak hayvanları dışında hiçbir şeyi düşünmem çocukları da sevmem ama markette öyle bir şey olunca otomatik olarak "kardeşim ben öderim" diyorum kasiyere niye öyle oluyor bilmiyorum ama sağlıklıdır sağlıksızdır çok da umurumda değil açıkçası.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.09.24)
İki kez yardım ettim.
Duygu sömürüsüyle dilenme sektörü oluşturacağına inandığımdan vazgeçtim.
0
Mirket
(09.09.24)
Bu kadar realist olmaya gerek var mı ya çocuk 2 ekmek almış canı çikolata çekmiş onu da almış ama parası çıkışmamış, bu çocuğun çikolata parasını ödeyince "vay keriz" deyip bir aşama ileriye götürerek "o zaman ben dilenip daha çok para kazanayım" diyerek dilencilik yapmayacaktır bence, paranız o kadar tatlı gelmez kimseye.
0
Bir ben var benden şurada
(09.09.24)
Eğer izin verirsen... minvalinde konuşmak lazım çocuklarla. Yani şu da ihtimal dışı değil, ödersiniz, gidip evde anlatır, azar işitir... sormasanız da bu ihtimal var da, mesela direkt odeyivermek bence biraz yok saymak da oluyor. Belki vazgececek, belki harçlığını biriktirmisti, yarın alacak, belki yanina para alirken yanlis saydi parayı... vb. bence en iyisi sormak ve izin istemek.
0
encokbenisevinnolur
(09.09.24)
Denk gelme sıklığına bağlı. Bunu mesleğe çevirip enayi parası yiyen çok. Gerçi öyle bir durum olsa sonrasında kasiyer kesin bir şey der. Onun dışında kesinlikle yanlış bir durum olduğunu düşünüyorum. 13+ olsa neyse ama aksi durumda çocuklara, yabancı büyük insanların maddi yardımcı olabileceğini gösteriyorsunuz. Bugün siz iyi niyetli olarak üstünü tamamlarsınız yarın benzer beklentide karşılığını isteyen bir "büyük" çıkar. Dünya hayalinizdeki kadar masum değil.
0
nawar
(09.09.24)
gereksiz. parasinin yetecegi aburcuburu alsin. hepimiz bu yasimizda dikkat ediyoruz butce, harcama vs.

bir de bu kac yasinda cocuk. normalde markette alisveris yapacak yastaki cocugun kasaya gelmeden once neyin ne kadar tuttugunu hesaplayabilmesi lazim.
0
hot potato
(09.09.24)
edilmemeli. paran yoksa alamazsin. bunu cocuk yasta ögrenemezse sonra daha cok üzülür. bu benim fikrim tabii sadece.

ona verilen parayla yetinmesi lazim. o para ona az geliyorsa da calismasi gerek.
0
robert bosch
(09.09.24)
Pedagoji falan, mahelle baskısı dinlemiyorum.
kanımızda var yardım etmek.
ben anında ödüyorum.
Bir kaç kez denk geldim böyle.

Çocuğın gelişimine yardımcı olacaksa bayramda da harçlık vermeyelim
Kazanmayı hayata tutunmayı kendi öğrensin o halde(!)

Burada çocuğun manen gelişime yardımcı olacak şey beleşe konması değil, büyüdüğünde onunda zorda kalan birine yardım etme hissinin şiödiden uyanmasıdır.
0
diyecevaplandı
(09.09.24)
hiç denk gelmedim ben ama gelsem öderdim.
0
floydian
(09.09.24)
Tabii ki. Büyüyünce bile insanın aklında kalıyor böyle şeyler. Sevgi dolu anıları olsun.
0
visnebahcesi
(09.09.24)
Yardım edilmemeli bence. Burada ben yardımcı olurum, parasını öderim diyen arkadaşlar sizler bence iyi insanlarsınız ama o çocuğun karşısına her zaman sizin gibi insanlar çıkmayabilir. O çikolatanın parasını ödemek yoluyla o çocukla iletişim kurup kandırmaya çalışan bir sapık da çıkabilir karşısına. Çocuk tanımadığı birisinin ona çikolata ya da herhangi bir ihtiyacını alabileceği fikrini kafasında normalleştirmemeli.

Annelerin ve babaların da özellikle çocuklarına her fırsatta tanımadığı kişilerle konusmamasını, soru sorarsa cevap vermemesini ve ona herhangi bir şey almayı teklif ettiğinde kabul etmemesi gerektiğini öğretmesi lazım.

Bir de istediğimiz bir şeye her istediğimiz anda sahip olamıyoruz. Bazen bunun için yıllarca mücadele etmemiz gerekiyor ve bazen ne yaparsak yapalım sahip olamıyoruz. Bu vesileyle bunu da öğrenmiş olur. Çünkü hayat o çocuğa da prens / prenses muamelesi yapmayacak.
0
rock n roll
(09.09.24)
Valla keşke bana da küçükken markette, bakkalda param çıkışmadığında yardım eden birileri çıksaydı, o zaman eve geldiğimde işçi babamı görüp üzülmezdim belki o kadar.
Eminim ki yıllar boyu gülümseyerek hatırlardım böyle yardım eden biri olsaydı. Bu tarz garibanlık hissettiren anlar bence daha travmatik bir çocuk için.
Ben o yüzden şu an markette denk geldikçe güzel bir üslupla yardımcı oluyorum gördüğüm çocuklara.

Şimdi geriye dönüp bakınca görüyorum ki, garibanlık anları çocukluk hatıralarında büyük yer kaplıyor ve aksine inanın sizin dediğiniz şey pedagojik yönden olumsuz etkilemez çocukları.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(09.09.24)
Anasının babasının sorunu beni ilgilendirmez. ben yardım etmem.
0
my fault
(09.09.24)
banane yav. ayrıca benim çocuğuma da yardım edilmesini istemezdim. bu sefer alışkanlık haline getirebilir. sezercik filmlerini azaltın amcalar
0
titanyum22
(09.09.24)
@ diyecevaplandı, evet hatta artık bazı çocuklar özellikle de bayramlarda akrabaları para olarak görmeye başladılar. akrabaları göreyim ziyaret edeyim değil para alalım kafasında olan çok çocuk var.

bir keresinde bir misafirlikteyim, kimsenin yanında nakit yokmuş. ziyarete gelen akraba çocuklar geldiler el öptüler falan, sonra kimse para vermedi diye ağladılar.

bunda yetişkinlerin de sıkıntısı var. sen sevgi verme, bağ kurma, sadece ne istiyorsa onu al, ayda yılda bir gördüğünde de sadece para ver, başka bir sorununu çözme, derdini dinleme, yanında olma... e çocuklar da seni para olarak görür tabi.

meraklı konuşkan çocuk da pek kalmadı. sohbet etmiyorlar, soru sormuyorlar. tüketim toplumu çocuklarından ne bekliyoruz ki.
0
🌸ananiyimioguz
(09.09.24)
gelişimsel açıdan annesi babası abisi yapsa sıkıntı, ama siz yapsanız sizdekinin tesiri tatlı bir anı olarak kalabilir. geilşimse derdiniz yapabilirsiniz, ama yapmazsanız da hayata dair güzel bir tecrübe öğrenecek çocuk, o da kötü bi senaryo değil.
0
damba
(09.09.24)
ben yardım etmem.
0
abelardo
(09.09.24)
Hayir etmem.

Biz de çocuk olduk ki çocukken market vs bilmezdik bile hiç. Ne aliyorsak ya hesabini yapardik(sonraki yaslarda) ya da veresiye yazdirirdik.

O yüzden kasada çocuklara yardim etmeyi vs çok cahilce buluyorum.
0
Yourcousinmarvinberry
(10.09.24)
olm ben yardim ederim diyecektim de yorumlari okudum, baya moralim bozuldu.

bence turkiye harbiden bombok bir yere dogru gidiyor, eskiden boyle seylerin mevzusu bile olmazdi.
0
cooperr
(10.09.24)
ben pinti biriyimdir ama bu durumda ederim. dilenciye para vermem asla. bu durumda süreç doğal ilerliyor. çok şüphelenmedikten sonra yardım ederim
0
ferenc
(10.09.24)
çingene çocukları hariç yardım ediyorum ederim.
neden çingeneler hariç? çünkü onlar o tarz işleri meslek olarak yapıyorlar.
0
nuisance2
(10.09.24)
Market alışverişlerini genelde uygulamalar üzerinden yaptığım için pek denk gelmiyorum ama denk gelirsem veririm ya o kadar da değil. Hayatımda bi tane bile dilenciye para vermedim de bi çocuğun alacağı çikolatadan duygu istismarı edileceksem de edileyim yani ki ben de çocukları pek sevmem
0
nundu
(10.09.24)
Ben yardım etmiyorum. farklı bir şey yapıyorum.
bakıyorum eğer sıradaki çocuk abur cubur almış, yani evden sipariş edilmiş bir şey almıyorsa, çikolata, cips, gazoz vb. şeyler varsa elinde soruyorum, sen mi yiyeceksin onları diye, evet derse tamam geç koy poşete para verme, harçlığın sana kalsın çok da bunlardan yeme deyip gönderiyorum çocuğu, kendi alacaklarımla birlikte kasiyerden geçmesini rica ediyorum. çoğunlukla okul çıkışı çocuklar eve gitmeden giriyor marketlere kalan harçlıklarını abur cubura yatırıyorlar. o saatlerde denk geliyorum ben.
dilenciye bir şey verirken bile başımın gözümün sadakası olsun tadında bir karşılık beklerken, bir çeşit beklentiye girerken, burada bir çocuğu mutlu etmek kadar anlık ve soyut bir beklentinin bu iş için yeterli olduğunu düşünüyorum. fazlası samimi değil, çıkar hesabı.
0
erty_ksk
(10.09.24)
Arkadaslar çok duygusal insanlarsınız ben de aşırı duygusal biriyim ama çocuklarımızı koruyabilmemiz için bazen duygusal değil de biraz daha katı olmamız gerekiyor. Çocuklar, kim iyi niyetli kim kötü niyetli bunu ayiramazlar. Senin iyi niyetli yaklaşımın o çocuğun kafasında herkes iyi niyetli algısı yaratabilir herkese guvenebilirler. İşte sıkıntı burada başlıyor. Hiç kimsenin çocuğunun çikolata, meyve suyu parasını ödemeyin. Annesi ve babası çikolata, meyve suyu alamiyorsa da bir zahmet dünyaya çocuk getirmesinler. Bunu aşağılama amaçlı söylemiyorum, bu hayatın gerçeği. Ben çocuğuma meyve suyu bile alamayacak durumdaysam dünyaya çocuk getirmemeliyim. Çünkü basit bir çikolata, meyve su vs. bunları bile alamiyorsam ben hiçbir şeyi alamam.

Çocuklarımızı koruyabilmemiz için bütün duygu ve davranış biçimlerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz. Bazen katı olmak iyidir.
0
rock n roll
(10.09.24)
ben soyle yapiyorum.
posetlerimi doldurmama yardim etmen karsiliginda ben de sana yardimci olurum diyorum. kasadan posetlere doldururken posetimi tutarsa cikarip ustumde ne kadar bozuk varsa 30/40 veriyorum calistigin emegin karsiligi diye.
boylelikle bir seyler alabilmek icin para, o parayi da elde edebilmek icin karsiliginda emek/zaman vermesi gerektigini de ogrenmis oluyor.

bos dilenenlere asla bir sey vermem. ama su satan mendil satanlar olursa onlara da okeyim.
0
turbo sadık
(10.09.24)
rock n roll sen bizi neden ikna etmeye çalışıyorsun ki bizim için doğru olan bu senin doğrun oysa sen yardımcı olma insanlara, biz olmak istiyoruz bizim vicdanımız görmezden gelmeye izin vermiyor sanki ülkemizde her şey çok doğru çok süper de parası çıkışmayan çocuğa yardımcı olmak hatalı oldu hayret bişi.
0
Bir ben var benden şurada
(10.09.24)
@bir ben var benden şurada; bazı konularda ikna etmek zorundayız insanları. Çünkü bazı doğrular, pedofili denen sapıkların işine yarayabilir. O çocuk istediği şeyi alamayıp kasada bırakmak zorunda kaldığında emin ol ben de üzülüyorum ve senin zannettiğin gibi vicdansız değilim hatta tam tersi aşırı vicdanlı bir insanım. Hiçbir şeyi de görmezden gelmiyorum.

Sen iyi niyetli yaklasirsin çocuk bir yabancının ona gerektiğinde çikolata alabileceği algısını onda oluşturur yarın sapikla karşılaştığında onu da iyi zanneder.
0
rock n roll
(10.09.24)
İlkokuldayken bi kere dolmuşa param olduğunu sanarak binmiştim ve 50 kuruşum çıkışmamıştı. Yanimda oturan adam sağolsun tamamladı, neredeyse 30 sene geçmiş hala unutmam o anı. Çok utandım ama çok da minnettar kaldım. Bana denk gelse o anı hatırlayıp yardım ederim.
0
mirty
(10.09.24)
(12)

Ücretsiz olsa 5 seanslık psikoterapi desteği alır mıydınız?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Iş yerimin seans başı Max 2300tl olmak üzere 5 seansa kadar psikoterapi desteği var. Uzaması durumunda nedenine ve uzayacak seans sayısına dair yazılı açıklama istiyorlar ki karşılayıp karşılamayacaklarına ya da ne kadarini karşılayacaklarına karar verebilmeleri için. Şimdi ben öz
Merhaba arkadaşlar,

Iş yerimin seans başı Max 2300tl olmak üzere 5 seansa kadar psikoterapi desteği var. Uzaması durumunda nedenine ve uzayacak seans sayısına dair yazılı açıklama istiyorlar ki karşılayıp karşılamayacaklarına ya da ne kadarini karşılayacaklarına karar verebilmeleri için.

Şimdi ben özel olarak hiç psikoterapi desteği almadım. Şu an acil bir durumum da yok kendimi tartabildiğim kadarıyla. Ama zaman zaman benim de ruhsal dalgalanmalarim her insan gibi oluyor. Pms döneminde bilhassa. Bu durumda gerek olmadığını düşündüm ama arkadaşlarim herkesin terapiye ihtiyacı olduğunu ve böyle bir imkan varken mutlaka kullanmam gerektiğini söylüyorlar.

Şimdi benim cekincelerim de şunlar: bu 5 seans neye derman olacak? İlk seanslar zaten birbirimizi tanımakla geçecek. Ek seansa gerek duyacak mi terapist? Duysa bile nereye kadar devam edeceğim? Bu durumda hiç bulaşmamak mi iyi olur sizce?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.

Edit: bu arada terapiye kendi cebimden para harcama gibi bir düşüncem yok şu an için.
0
Amaranta ursula
(08.09.24)
İlk seans tanışmaya yeter

Terapist değilim ama herkesin terapi ihtiyacı var bence
0
jülsezar
(08.09.24)
Ben giderdim. 5 seansta bir şeyin çözülmesine gerek yok. "İhtiyacım var mı, yok mu?" konusunda yardımcı olabilir. Ülkemizde psikolojik destek alması gereken kişi sayısı çok yüksek ama insanlar "benim bir şeyim yok" deyip yollarına devam ediyor. Zaten bu "bir şeyim yok" bakışı ya da "toplum ne der?" ön yargısı ile (sana söylemiyorum ama) tüm ülke pimi çekilmiş bomba gibi geziyor. Bazılarının kollarından tutulup psikoterapiste bırakılması lazım mesela ama ne onlar kabulleniyor ne de çevresi yönlendiriyor.

Tabii herkes gitmeli ve herkesin ihtiyacı var demek değil bu. İşin maddi kısmındaki destek güzel bir teşvik olmuş. "Uzaması durumunda nedenine ve uzayacak seans sayısına dair yazılı açıklama istiyorlar" uzarsa cebimden veririm de şu olaya girmem. KVKK ihlali olduğunu göremiyor olamazlar bence.
0
nawar
(08.09.24)
@nawar,
Şöyle yazmışlar:
"If a staff member requests additional session, they must provide a written explanation of the reason and the number of sessions required. The PSS focal point will consult with the CD for each request and may partially or fully approve it."

Yanlış yorumlamadiysam anladığım gibi. Ama pas focal point'e de sormamda fayda var.
0
🌸Amaranta ursula
(08.09.24)
bi an düşünmez koşa koşa giderdim. ama zamana göre değişir tabii 1-2 sene önce sorsan hayır derdim herhalde.
0
floydian
(08.09.24)
hayir
0
ala09
(08.09.24)
PMS döneminde yaşanan dalgalanmalar evet insanı çok yorar ama psikoterapi gerektiren bir şey değildir, böyle bir hak tanınıyorsa cidden yardıma ihtiyaç duyduğun bir konuda al, PMS için değil.

Bu 5 seans bedava psikoterapi olayı bence çalışanları tanımak için yapılmıştır. Kim neye yatkın onu bilmek istiyorlardır.

Şu durumda bence ya hiç bulaşma, ya da bulaşacaksan mesela uyku düzenini kuramamak, aşırı fazla veya aşırı az yemek gibi çok belirgin, çok nokta atışı bir şeyi çalış, bir tek şey olsun, belki o bile bitmez 5 seansta. Bu arada üstlerin duruma yaklaşımını da gözlemle derim.
0
muhayyer divan
(08.09.24)
Eğer içeriğin başlığı bile isyeri ile paylasilacaksa gitmeyin.

Onun dışında cekincelerinizde haklısınız. Bir ihtimal, şayet üstte belirttiğim şey olmayacaksa, belki belli başlı danışmak istediğiniz konularda bilgilendirme, görüş isteyebilirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(08.09.24)
incel mehmeti tutmam ama aynı şeyi düşündüm. ya anlattıklarını iş yerinde sana şantaj için kullanırlarsa? boşver kalsın
0
titanyum22
(08.09.24)
Arkadaşlar siz dedikten sonra ToR'i tekrar okudum ama bu sürece yoneticimin dahil olabileceğini hiç sanmıyorum. Belki fazla iyimser olacak ama anlatacaklarimin bana karşı kullanılacağını da düşünmedim hiç. Ödeme ve faturaya dair şöyle bahsetmisler:

Geri ödeme için terapistten / klinikten seans sayısı, tarih ve toplam fiyatı (KDV dahil) içeren bir faturayı teslim etmeniz gerekmektedir. Ayrıca, faturanın size değil KURUMA hitaben ve aşağıdaki ayrıntıları içerecek şekilde olması gerekir: “KURUM ADRESI” •

İşlem: - Faturayı (her seans için ayrı ayrı veya tüm seanslar için birlikte) doldurulmuş bir ödeme talep formu (eke bakın) ile birlikte teslim edebilirsiniz. - Her iki belgeyi de e-posta yoluyla PSS odak noktasına (Uyum Müdürüne) teslim edebilirsiniz. Belgeleri inceleyecek ve transferi finanse etmek için ödeme talebini iletecektir. Kimlerin danışmanlık hizmeti aldığına ilişkin her türlü bilgi gizli tutulur. - Bu, KURUM'da bu sürece dahil olacak insan sayısını en aza indirmemizi sağlayacaktır.
0
🌸Amaranta ursula
(08.09.24)
eğer hiçbir sorunun yoksa ne konuşacaksın? zaman kaybı.

ben 1.5 yıldır terapi alıyorum. her hafta konuşacak bir olayım, duygum oluyor. geçen bir hafta yoktu ilginç bir şekilde ve seansta aşırı sıkıldım, bitse de gitsem dedim.

ama anlatacak bir şeyin varsa, içini dökesin varsa mükemmel işe yarıyor.
0
art cat chocolate
(08.09.24)
terapide sana alan açılmasının ne demek olduğunu deneyimlersin, alan açıldığında nasıl bir ''sen ortaya çıkıyor'' bunu deneyimlersin, bu muazzam bir şey.

belli konularda farkındalık olur, o farkındalıkla ne yapacağına da sen karar verrisin.
0
damba
(08.09.24)
"uzaması durumunda" hahaha kusura bakmayın buna güldüm yani ticari zeka işte bu. adamlar bilmeyene böyle geçiriyor demek ki
psikoterapi yıllara uzayan bi süreç. öyle çocukluğundaki travmayı 2 3 seansta değil 1 2 senede ancak ortaya çıkartıyorsun ve sonra da devam ediyorsun 10 senesi var bi başladın mı. parası olmayanın yapacağı iş değil.
0
neira
(09.09.24)
(13)

Marketlerdeki en iyi cikolata nedir?

duyurukullanıcısı
Hepsi bozdu gibi geliyor. Son zamanlarda en iyi cikolata nedir marketten alinabilen?
Hepsi bozdu gibi geliyor. Son zamanlarda en iyi cikolata nedir marketten alinabilen?
0
duyurukullanıcısı
(07.09.24)
eti ahenk gurme güzel.
0
archmeister8
(07.09.24)
laviva
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.09.24)
eti karam gurme
eti karam bitter &70 - tablet çikolata
kahve dünyası - gofrik
0
MtKrt
(07.09.24)
Hicbiri. Avrupada 1 ay omurlu cikolata gordum burda 6 aydan oncesi yok
0
lapaz
(07.09.24)
Gidin meyve alin. Ananas mango bilr alsanaiz kilo fiyati ayni olur
0
lapaz
(07.09.24)
Kahve dünyası'nın çikolatası en iyisi. Supermarketlerde var.
0
prole
(07.09.24)
Kahve Dünyası'nın çikolatası ve gofreti iyi. Eskiden Milka (Beyaz Çikolata tablet), Ülker (Fıstıklı Kare) ve Nestle (Damak) vs. alırdım. Şimdi onlar yağlı kakao gibi. Ferrero'nun da Türkiye Manisa'daki fabrikasında üretip bize sattıkları ile yurttışında üretilenler/yurt dışına ihraç edilenler çok farklı.

Bu arada meyve almayın. 90'larda değiliz, artık sulu şekerden ibaret meyveler.
0
nawar
(07.09.24)
Lindt
0
gabe h coud
(07.09.24)
After eight alıyorum bazen kahve ile tüketmek için.
Kahve dünyası gofrik de seviyorum
0
kullanicadi
(07.09.24)
Eti canga dark'ın çikolatası hoşuma gidiyor.
0
parka
(07.09.24)
Pahalı - Lindt
Ucuz - Tadelle
0
bisorumvardı
(07.09.24)
Bitter eti marka
0
pembediken
(07.09.24)
Tadelle sarelle gercekten iyiydi / benim calistigim holdingin sirketiydi gecen sene satildi. Artik o da eskisi gibi degil,
0
a perfect lie
(07.09.24)
(9)

Seküler görünümlü aktroller

makbur
Sözlükte böyle bir guruh mu var yoksa benim kafa suphecilikten iyice gitti mi?Özellikle alkol kullandığını, ezan sesinden rahatsız olduğunu belirten entry'ler aralara serpistirilmis ama gotum gotum hükümet politikaları ovuluyor aralardan sinsi sinsi.2-3 tane böyle profile denk geldim, görüşlerinizi
Sözlükte böyle bir guruh mu var yoksa benim kafa suphecilikten iyice gitti mi?

Özellikle alkol kullandığını, ezan sesinden rahatsız olduğunu belirten entry'ler aralara serpistirilmis ama gotum gotum hükümet politikaları ovuluyor aralardan sinsi sinsi.

2-3 tane böyle profile denk geldim, görüşlerinizi merak ettim..
0
makbur
(05.09.24)
var tabi. gerçek ekşiciler bu grup yüzünden gitti. yıllar oldu bu grup geldi kaliteyi düşürdü. eski sağlam yazarlar ekşiye veda etti. aktrols ve arkadaşları her yerde.
0
mikahakkinen
(05.09.24)
alkol kullanıp, ezandan rahatsız olup bir yandan da kendini inançlı olarak nitelendiren olabilir ama hiç bir aklı yerinde olan ya da kötü niyetli olmayan kişinin hükümet politikalarını savunacağını sanmıyorum.

gerçi durmuş saat bile günde iki kez doğru gösterir misali, savunacak olduktan sonra en muhalif insan bile bir iki cılız politika bulabilir sanırım. ama bahsettiğiniz bu değildir.
0
biseysorcaktim
(05.09.24)
akp'nin bütün yaptiklari "kötü" degil. daha nötral bakiyor olabilirler.
mesela sezaryen konusu, sigara, posetleri parali yapmak vs
bunlari ben de destekliyorum. söz konusu akp oldugu icin dandun yapiliyor ama yöntemin yanlis olmasi amaci desteklemem gercegini degistirmiyor.
0
robert bosch
(05.09.24)
AKP'nin yaptığı herhangi bir işin iyi ya da toplum yararına olma ihtimali yok, dibi deşilirse muhakkak ya maddi olarak kendi çıkarlarına ya da dünya görüşü olarak kendi fikirlerine uygun bir dayatma olduğu görülebilir, aksini düşünmek için gerçekten 1,5 yaşındaki bir bebeğin saflığında olmak gerekir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.09.24)
Bırakın Fahrettin işini yapsın kardeşim ahsjsj
0
nawar
(05.09.24)
Tabii ki var, özellikle CHP'li taklidi yaparak aktrollük yapıyorlar zaten. Örgütlü çalışan, bir trollün farklı farklı sıfatlarla (Zafer Partili, trans, Müge Anlı hayranı, akademisyen, Muharrem İnce sevdalısı vs.) onlarca hesabının olduğu, büyük bir bütçe ve mesaiyle yürütülen bir troll sistemi bu. Nick başlıklarında yazılanları incelemeni öneririm, genelde çoktan ifşa edilmiş oluyorlar.

Bu arada tamamen halkı sindirmek ve kendi doğrularını dayatmak üzere özenle uygulanan AKP icraatlarını öven insanların herhangi bir fikrini ciddiye almaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bunları beğenebilmek için ya gerçekten aynı tondan kötü niyetli ya da saf olmak gerekiyor. +1
0
moonie
(05.09.24)
Ümit Özdağ destekçisi aktroller çok bariz. Eski entrylerine bakıyorsun, muhalifim ama... kalıbından yazılar dolu.
Kılıçdaroğlu'nu da aday olması için destekleyen aktroller vardı.
0
parka
(05.09.24)
Olmaz mı? Yurtdışında yaşayan bir kitle de var bunların arasında mesela.
Ülkenin eğitim, sağlık, hukuk, ekonomi alanında yaşadığı köklü akp iktidarı değişimini savunan, günlük haberlere göre pozisyon alan adamlar bunlar ve iletişim başkanlığının dev bir bütçesi var.
Yalnız kimsenin kimseyi poşet, sigara meselelerinden ak troll ilan ettiği yok. Sezaryen bambaşka bir konu bu arada. Devlet müdahalesi tartışmalı. Ama o konu bile ayrıntı kalıyor. Bu ülkede açık kapı politikası uygulayan bir iktidar hkk konuşurken ama iyi şeyler de var mesela poşet, sigara falan demek aktrollük değil. Daha başka bişey. Tanımlayamadım.
0
sibertenik
(05.09.24)
çoklar. en uyuz olduğum da gedik ahmet pasa denen omurgasız. foyası ortaya çıkar gibi olduğunda hemen diğer aktroller nickaltina iltifat etmeye üşüşür hiç şaşmaz
0
titanyum22
(05.09.24)
(6)

His airness’ı nasil cevirirdiniz?

vikingstekibalta
Jordan’in wikipedia makalesini vikipedi icin ceviriyorum. Lakaplarinin turkcesini not olarak ekleyecegim. Jordan Airlines zaten turkcede de kullaniliyor ama his airness lakabini duzgun sekilde ceviremedim
Jordan’in wikipedia makalesini vikipedi icin ceviriyorum. Lakaplarinin turkcesini not olarak ekleyecegim. Jordan Airlines zaten turkcede de kullaniliyor ama his airness lakabini duzgun sekilde ceviremedim
0
vikingstekibalta
(04.09.24)
kelime esprisi olduğu için, anlamlı bir türkçe karşılığı bulmak yerine yeni bir kelime yaratmak kolayıma geldi: yükselans/yükselansları
0
tnz
(04.09.24)
yükselansları müthiş bir karşılık bence +1
0
titanyum22
(05.09.24)
yükselansları +1 Çok tatlı olmuş.
0
moonie
(05.09.24)
Oradaki "air" Jordan'ın dizilere ve filmlere konu olan şekilde smaç basarken adeta uçması/süzülmesi/havada kalması vs. ile ilgili olduğu için "yükselansları" uygun değil bence. Yine de çok güzel kelime oyunu olmuş daha uygun bir yerde kullanılır/kullanılmalı bence.

Çeviri veremeyeceğim ama fikir vermesi için uçmak ya da uçan bir cisim ile birlikte kullanılabilir. Yönlendirme olmasın ve o kelime etrafında dönülmesin diye örnek verirken "Uçan Adam Sabri Bey" üzerinden gideyim. "Zat-ı Sabrileri" ya da "SabriBey Hazretleri" gibi bir çeviri uygun olacaktır. Uçmak fiili ile kulak tırmalıyor ama eş anlamlı kelime ya da uçan cisim ile aynı tadı verir diye düşünüyorum. Çeviri konusunda @tnz +1
0
nawar
(05.09.24)
yukselanslari inanilmaz guzel bir karsilik, tnz'yi bir cevirmen olarak gonulden tebrik ediyorum.
0
reavelyn
(05.09.24)
yukselanslari cevabi icin plaket verilmeli.
0
antikadimag
(05.09.24)
(15)

Serpme kahvaltı neden bu kadar seviliyor abartılmış bişi değil mi?

kullanicadi
Bazen kahvaltı buluşmaları yapılıyor sırf çıkıntılık olmasın diye gidiyorum zerre zevk alamıyorum. Bir kere ben sadece menemenden yumurta türevlerinden çok yiyorum. Reçel, zeytin ve peynirin yarısı komple masada kalıyor. İsraf ettik diye de rahatsız oluyorum, bu kalanı başkasına vermezler inşallah v
Bazen kahvaltı buluşmaları yapılıyor sırf çıkıntılık olmasın diye gidiyorum zerre zevk alamıyorum. Bir kere ben sadece menemenden yumurta türevlerinden çok yiyorum. Reçel, zeytin ve peynirin yarısı komple masada kalıyor. İsraf ettik diye de rahatsız oluyorum, bu kalanı başkasına vermezler inşallah ve hatta bize gelen de başkasından kalmamıştır umarım diye düşünceler içinde kalıyorum. Birkaç belli başlı yer hariç peynir kalitesi falan iyi değil. Ya da bir insanın belli bir kapasitesi olur, 50 60 çeşitten istesen de ne kadar yiyeceksin.
Kaç kere dedim. Maybe ye gidelim mesela fenerbahçedeki. Herkes ne yiyecekse söylesin ayrı ayrı yiyelim. Monte kristo tostu isteyen onu yesin, pancake isteyen onu seçsin. E ama fiyat yine neredeyse aynı oluyor diye reddettiler. En azından özenli kaliteli bişi yiyorsun, ihtiyacın olanı bir tabakta alıp bitiriyorsun. Omleti peyniri zeytini ben evde de yiyorum zaten. Bari güzel farklı değişik bişi yiyelim de dışarı çıktığımıza değsin

Benim göremediğim bi güzelliği falan mı var açık büfe ve serpmenin? Çok da zamlandı ve bu zamma göre malzeme kalitesi aynı oranda artış gösteremiyor
0
kullanicadi
(04.09.24)
terbiyesizlik, görmememislik tamamen.
o kadar cöpe giden ürün...

her sey dahil otele kim gidiyorsa serpme kahvaltiya, acik büfeye de o tipler gidiyor.
0
robert bosch
(04.09.24)
güzel bir sey cünkü.
biz evde de serpme kahvalti yapariz ama disarida cayi baskasi servis ederken sohbet muhabbet daha güzel oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.09.24)
Hijyenik olmaması tercih etmemek için bile yeterli bir sebep.
0
rock n roll
(04.09.24)
Serpme kahvaltıyı ben de pek sevmem ama ben bir açık büfe sevdalısıyım maalesef ki. Ben yemekleri türüne göre çok seçen ama sevdiğim yemeğin aşşşşırı kötüsü olmadıkça afiyetle yiyen biriyim. Dünyada en iyi taze fasulye yapan kişi gelse yapsa yemem ama 5/10 bi musakkayı afiyetle gömerim gibi.

Açık büfede evet ürünler çok kaliteli olmuyor ama sevdiğim çeşitlerden alıp israf etmeden yeme özgürlüğüm olduğu için seviyorum. Serpmede mesela reçel sevmem ve o reçeller hep kalır yani hiçbir ekip 5 çeşit reçeli bitiremez. Bal vd nutella bile bitmeden kalıyor genelde. O yüzden açık büfe daha insani geliyor bana. Az yemek isteyen az alır, o gün canı çektiğince yemek isteyen 3 tabak doldurur, herkes mutlu olur :D
0
nundu
(04.09.24)
hayatı bu kadar kendime dert etmediğim için seviyorum. hazırlamak ve toplamak için enerji harcamak istemiyorum. eşimle çocuğumla gidip keyif yapıp dönüyorum. pahalı mı, evet pahalı ama sonuçta ben o an için o parayı gözden çıkarabiliyorum. israf mı, ona da evet. ama bireysel olarak israfı önlemek gibi bir amacım yok. kalite konusunda da dışarıda yenen her yemekte aynı problem var zaten.

sizin durumda da serpme kahvaltıya katılmak zorunda değilsiniz. yine bireysel olarak sipariş verebilirsiniz. bunun önündeki engel ne anlayamadım.
0
elorelia
(04.09.24)
Arkadaşlar masanızda bulunan hiçbir şey israf olmuyor bunu bilin :(
0
rock n roll
(04.09.24)
Göz doyurma işi biraz, evde kahvaltı yapmayan hazırlamayan üşenen tipler için göze hitap ediyor bence. Her şeyden olsun kafası. Kalite de düşük çoğunda.

Bu arada Maybe <3
0
Bruce
(04.09.24)
Yenmeyen ürünler israf oluyor, çöpe gidiyor diye üzülen arkadaşlar böyle kötü bir dünyada bu kadar temiz, masum kalmayı başarabildiğiniz için tebrik ediyorum sizi.
0
rock n roll
(04.09.24)
Ben seviyorum valla. Haftasonları geç Kahvaltı etmeyi severim ve öğün olarak çok çeşitli kahvaltılık olması hoşuma gider. Kendimiz kahvaltı hazırladığımızda da menemen, patates, ekmeğe sürmelik soslar, birkaç çeşit zeytin, yeşillik, sebzeler, ekmeğe sürmelik tatlı şeyler vs derken dolduruyoruz masayı özel bir beslenme şeklimiz olmasına rağmen.
0
playing star again
(04.09.24)
oburum Allah affetsin, o yüzden seviyorum. hem gözüm hem midem doyuyor. anacığımı kapıp doğa falan olan yerlere gidiyoruz güzel oluyor
0
titanyum22
(04.09.24)
hayatta en sevdiğim şey kahvaltı olduğu için serpmeymiş, dürmeymiş, her türlü çeşidi bol kahvaltıyı severim.

bahsettiğiniz o çöpe gitme olayından ben de rahatsız oluyorum ve bu yüzden öyle yerlere gittiğimizde kahvaltı içeriğini kontrol ettikten sonra sipariş verirken "kimse reçel yemeyecek, onun yerine zeytini daha fazla koyabilirsiniz. x'ten de kimse yemeyecek, onun yerine y koyun lütfen" diye kahvaltıyı şekillendiriyor veya seçeneğini azaltıyoruz. böylece çoğunlukla o kahvaltıyı bitirmiş oluyoruz.

ayrıca gittiğim hiçbir yerde ben peynirin güzel olduğunu görmedim (kırsal kesimler hariç). zaten aynı tatsızlığın farklı formları resmen. top peynir koymuş adam, yanına da şerit peynir, onun da yanına örgü peynir. tatları aynı zaten, sadece şekilleri farklı oysa.
0
m e b
(04.09.24)
Ben çok seviyorum çünkü kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmali... Peynir zeytin gibi standart şeyler dışında da çok bişi kalmaz hayvan gibi yerim
0
abuzer
(04.09.24)
Tamamen beyaz yaka ve Instagram işleri işte. Birazı görgüsüzlük/açlık (açlık derken karnın aç olması değil), kalanı tamamen gösteriş işi. Açık büfede sevdiğim tek şey çeşit olması konusu. Onda da tabii insanların, insan olması ve yemeyeceğini masasına almaması lazım. Açık büfede daha az olsa da serpme kahvaltıda masalarda kirlenip ya israf olarak çöpe ya da bir sonraki tabak ile tekrar birinin sofrasına dönüyor. Hijyen 0 değil, -100 falan.

Kahvaltı güzel şey. Hafta sonları genelde ailemle geniş menü ile geniş geniş yaparım ama kahvaltı etkinliklerinden nefret ederim.
0
nawar
(05.09.24)
bu tip yerlerde çalışan çok fazla öğrencim var. hepsi de israf olmadığını, mutfakta bir bölümde ayıklanarak tekrar müşterilere verildiğini söyledi. en lüks mekan bile bunu yapıyor.
kahvaltıya gitmiyorum. en güzel kahvaltı evde yapılan.
0
adivar
(05.09.24)
O kadar haklısınız ki. Böyle durumlarda ben serpmeye katılmam ve kendime ayrı menemen ve çay söylerim genelde.
0
inawen
(05.09.24)
(12)

Doğulu, Karadenizli ve İçanadolulu

dakota
Bu bölge insanlarının hiç yaşamadığı yer elbette yoktur ama en az yaşadıkları yerler Türkiye’de nerelerdir ? Aynı zamanda dinsel erkinin az olduğu yer!
Bu bölge insanlarının hiç yaşamadığı yer elbette yoktur ama en az yaşadıkları yerler Türkiye’de nerelerdir ?
Aynı zamanda dinsel erkinin az olduğu yer!
0
dakota
(04.09.24)
egedir. özellikle güney ege bence.
0
jelly bear
(04.09.24)
Karadenizlilerin nüfusu, güneydogu anadolu bolgesinde cok cok az bence.
Doğulular her yerde. Ege ve Marmara’da çoğunluktalar.
İçanadolular da Doğu Karadeniz’de ve Edirne taraflarında azdır diye tahmin ediyorum.
0
kedidir o kedi
(04.09.24)
Çanakkale, Tekirdağ, Edirne ve Balıkesir. Tekirdağ'ın karadenize kıyısı var ama Karadenizli diye geçmiyorlar tabii.
0
nawar
(04.09.24)
ingiliz, alman, rus turistin, turizmin az oldugu ege ilceleri, mahalleleri, koyleri,
marmarayi eklemedim cunku is icin gelmis olabilirler.
akdenizi de hem tarimdan hem de mersin falan yakin olunca yerlemis olabilirler diye eledim.

guney ege'de bir ilcede bizim ev guzel bir mahallede olunca komsular ingiliz ama teyzemlerin komsulari hep dogulu :D
0
durgunfoton
(04.09.24)
sanayinin, is gucun olmadigi yerlerdir kutahya
gibi
0
ala09
(04.09.24)
İç Anadolu için Eskişehir.
0
alfired
(04.09.24)
@alfired dostum Eskişehir'de Ağrı, Muş ve Van'ın hemşeri dernekleri var ve sayıları azımsanmayacak kadar çok.

Doğulu, Karadenizli ve İç Anadolulu insanların yaşamadığı yer istiyorsan Edirne'ye bak derim.
0
jesues
(04.09.24)
Tekirdağ'ın sanayi ilçelerinde her üç kişiden biri karadenizli.
Tekirdağ merkez'de karadeniz mahallesi var :)

Edirne'nin kırsal ilçelerinde çoğunlukla yerel halk yaşadığı için pek yabancı yoktur.
aradığın yer edirne. dinsel etki olarak şöyle söyleyeyim düğün, eğlence vb tarzı sesli, gürültülü etkinlikler ezanla çakıştığında kimsenin aman sesini kısalım demeden aynen devam ettiği yegane yerlerden.
0
wilhelmwasmuss
(04.09.24)
Valla Ayvalık'ta hiç kürt görmemiştim, şaşırdım açıkçası. Diğer ırktan da görmedim gibi. Ama Muğla ve Antalya'ya git full kürt. Marmaris'te yerli olarak bir tane minibüs şöförüne rast gelmiştim.
0
nothing in my way
(04.09.24)
İç Ege.

Kütahya Afyon uşak üçlüsünde bunlar yok. Memleketimi sevme sebebim olur şahsen.
0
kaptan maydanoz
(04.09.24)
bence yoktur öyle bir yer. en fakir bölgeler olduğu için mutlaka o yok sandığınız yerlere de göç edenler olmuştur.

benim giresunlu dedelerim başka diyarlar için misal afyon için savaşıp şehit düşüyor, afyonlu kardeşim 'memleketimde giresunlu yok' diye seviniyor.
üzüldüm.
0
g7mor
(04.09.24)
bu konuda en bakir yerler kütahya afyondur ancak oralarda iç anadoluya yakın.
@jelly bear ege nufüsunun yarısı doğuludur. mesela izmir dışındaki tüm fırın pastane işleri karadenizlilerde truzim doğulularda iç anadolularda memur olarak yoğun bulunuyor.
0
mikahakkinen
(05.09.24)
(1)

yüzüklerin efendisi 2nci sezon bi bok anlamadım

sizofren06
özet geçecek biri var mı izledim ama anlamadım neler oldu şimdi?
özet geçecek biri var mı izledim ama anlamadım neler oldu şimdi?
0
sizofren06
(03.09.24)
Özet sonda, arada hikaye anlatımı yapayım arada hatırlatma olsun.

Sarışın ve beyaz tenli görünce rahatsız olup Esenyurt'ta Sauron'u bıçakladılar. Sauron da akıp giden kandan yıllar, yıllar içinde gücünü bir araya getirip agar.io'da protein ihtiyacı olan bir Venom misali bir şeyleri yiye yiye büyüdü. En son mazlum ve üzgün şekilde gezerken yaşlı bilge köylüye denk gelip onlarla denize açıldı. Gemiden atlayarak karaya kadar yüzmek gibi çılgın fikirleri olan Galadriel ile de yolları böyle kesişmiş.

Galadriel demişken o da taaaaaaaaa Eregion'dan Lindon'a kadar Elrond ile post kapmaca oynar gibi hiç yorulmadan, hiç mesafeleri açılmadan, hiç atları çatlamadan, hiç dinlenmeden at sürdüler. Galadriel yüzükleri Lindon'a getirecekti ama Elrond yüzükleri Lindon'a getirmek için Galadriel'den kaçırıyordu. Orada Halbrand'ın Sauron olduğunu öğrendiler. Galadriel bu, Arda'daki en önemli bilgiyi saklayıp üstüne bir de o irfan ile yüzük yapılmasını teşvik etti diye Gil-Galad Galadriel'e güvendiğini ama güvenmediğini çünkü güvendiği söylediği. Dizide kimse ama kimse hiçbir kralı sallamadığı için Elrond şelaleden atlayarak Cirdan'ın yanına kaçtı yüzükleri bir de ona götürdü. O ise yüzüğü tam atacakken feleğin cilvesi ile sandalına düşen yüzükten etkilendi ve bunu işaret olarak aldı. kullanmaları gerektiğini ve yüzüğün işlerine geleceğini balık tutarak gösterdi. Sauron'u gizleyip onun irfanı ile yüzük yaptıran Galadriel'e, Celebrimbor'un yanına gönderecek kadar güvenmediler ama yüzük önüne düştü diye koskoca güç yüzüğünü verdiler. Böylece elflerin arif olanlarından Cirdan, güvenilmeyen kadın Galadriel ve kimsenin sallamadığı kralların kralı Gil-Galad bu yüzükleri takıp bölgelerini iyileştirme yoluna geçtiler.

Numenor'da Kemal Kılıçdaroğlu kadar bile sallanmayan bir diğer yönetici olan Miriel'e darbe yapmak için meyhanede planlar yapıldı. Onlarca gemisi, dev ordusu olan ülkede bir operasyon için gönderilen 100 kişilik askeri birlikten 20 kişi öldü diye herkesten naip kraliçeye tokat, hakaret vs. bini bir para. Ondan sonra taç töreninde Benfica kartalından hallice zekaya sahip gösterilmesine rağmen kartalların kralı Gwahir olduğunu öğrendiğimiz kartal, önüne gelen ilk kişiye bağırıp gittiği için onu kral ilan etme dileklerini dile getirdiler.

Celebrimbor'a Lindon'dan gönderilen elçiler yolda öldürüldü. Dizideki elflerde liyakat olmadığı için biri de çıkıp "aga cevap gelmedi. neden bir elçi daha yollamıyor ya da kontrol etmek için gitmiyoruz?" demedi. Onun yerine Galadriel-Elrond ve 3 savaşçı elf ile Celebrimbor'a gitme kararı alındı ama onlar da vize sırası beklediği için ortada Sauron gibi bir tehlike olmasına rağmen günlerce bir türlü yola çıkamadılar. O sırada güneyden ülkeye elini kolunu sallayan girebildiği için Halbrand Eregion'a girdi tabii ki. Yakışıklı bir abimiz olduğu için önce komuta sahibi elf ablayı sonra da "kandırdım, nazlı yari sonunda çılgın sözlerle" taktiği ile Celebrimbor'u etkiledi. Ona şömine başında Annatar (hediyeler getiren) olduğunu ve Valar tarafından gönderildiğini, elfler için dövdüğü yüzüklerin işe yaradığını, benzerlerini insanlar ve cüceler için yaparak onları da kurtarmak istediğini söyledi. Celebrimbor hemen etkilendi "mithril'i getir hemen yüzük dökelim" dedi. Tabii mithril yok. Kalan son mithril ithildin'in icadı için harcandı.

Burada cüceler işin içine giriyor. Onlarda da kral-prens arasında baba oğul kavgası var. Bir deprem (Sauron'un etkisi) ile dağa aydınlatan ve ekin yetiştirmelerini sağlayan(?) ışığın kaynağı çöküyor. Binlerce kilometre boyunca mağaralar kazıp kilometrelik yarıkların üstüne köprüler yapan cüceler bu çöküntüyü temizleyemediği için açlıktan kırılıyor. Şarkı söyleyerek taşı işlemeye çalışıyorlar. O da işe yaramayınca bir üst paragraftaki mithril ihtiyacı ile kendilerine gelen ticaret teklifini baba-oğul-gelin tripleri arasında kabul ediyorlar ve elflere mithril veriyorlar. Onlar da 7 cüce yüzüğünü üretiyor.

Doğuda ise Poppy, günlerdir aynı yerleri gezen stranger ve Nori'yi bulup onlarla Rhun'e doğru yola çıkıyor. Stranger ise MCU'daki Thor'un Mjolnir'i gibi eşsiz ve güçlerini odaklama kaynağı olan bir asayı belirli bir yıldız dizilimi altında arıyor. Doğulu adamlar bunların peşine düşüyor. Orada bir "kara büyücüden" haberimiz oluyor. Bu ekibin peşine kelebek ablaları o takmış. Onu da "Ciaran Hinds" reis oynuyor. Orada bir takım gereksiz olaylar oluyor. Stranger-Gandalf(?) yine bir büyü başlatıp bitiremiyor işte onlar da uçuyor.

Özetle 3 bölümde geldiğimiz durum: 3 güç yüzüğünü elfler taktı. Annatar ile Celebrimbor 7 cüce yüzüğünü yaptı. Doğuda Stranger hala geziyor. Numenor'da Miriel'in taç giyme süreci suya düştü gibi Ar-Pharazon'un krallığını izleyeceğiz.
0
nawar
(04.09.24)
(14)

Güç Yüzükleri hakkında

nawar
İzleyenler var mı? Beğeniyor musunuz? İzleyenleri 2 gruba ayıracak olursak.Tolkien Legendarium'unu sevenler: Diziden memnun musunuz?Diğer izleyiciler ya da sadece LotR ve Hobbit filmlerini izlemiş olanlar: Aklınızda bir şey oluşuyor mu? Senaryo bir yere oturmuş ve bir şeyleri açıklayan şekilde tutar
İzleyenler var mı? Beğeniyor musunuz? İzleyenleri 2 gruba ayıracak olursak.

Tolkien Legendarium'unu sevenler: Diziden memnun musunuz?

Diğer izleyiciler ya da sadece LotR ve Hobbit filmlerini izlemiş olanlar: Aklınızda bir şey oluşuyor mu? Senaryo bir yere oturmuş ve bir şeyleri açıklayan şekilde tutarlı olarak geliyor mu?


Hani Harty Potter filmlerini izleyip kitaplarını okumayanlar için kaçan bir dünya detay var ama sadece filmleri izleyince de bir hikayeyi anlıyorsunuz ya işte ben Hobbit'i, Yüzüklerin Efendisi'ni ve Silmarillion'u okumuş, Bitmemiş Öyküler ve Orta Dünya Tarihi'ni ise kısmen okumuş, oku(ya)madığı kısımlar için de yerli ve yabancı birkaç kanalda o kısımlarda ilgili şeyleri izlemiş biri olarak farklı beklentiler ve bakışla yaklaşıyorum sonuçta. Böyle olmayanların da fikrini sözlük ya da Reddit gibi oy kaygısı olmadan açıkça belirtmek isteyenleri duyuruya beklerim :)
0
nawar
(02.09.24)
***spoiler******spoiler******spoiler******spoiler***
***spoiler******spoiler******spoiler******spoiler***

2.sezonda rezalet başladı bence, orklara balkon konuşması, koca sauron'un orklar tarafından öldürülmesi. gandalf'ın 8-9 bölümde konuşmayı sökerken, dağ trolünün ingilizce konuşabilmesi. ortadünyanın en önemli haberi olan sauron'un kim olduğunu celebrimbor'a aynı yolda giden 2 elçi ile bildirmek sonra da takip etmemek falan.

senaryo olarak o kadar çok loop var ki inanılmaz yani.

2bölüm seyrettim 3.bölüme bakmadım daha. bakasım da gelmiyor.

***spoiler******spoiler******spoiler******spoiler***
***spoiler******spoiler******spoiler******spoiler***
0
duyurukullanıcısı
(02.09.24)
Silmarillion okumuş, lotr'la biraz olsun ilgilenmiş kimsenin bu diziyi beğeneceğini sanmıyorum çünkü içinden geçilmiş durumda külliyatın.
İşin felsefesi kavranamamış bir kere. Sözlükte yazılmıştı oradan gördüm, celebrimbor vaktimiz yok diyor yüzükler dövülürken(elflerin bile vakti yoksa artık kimin var), sauron'u orklar tinerci gibi bıçaklayarak öldürüyor, galadriel denen saçmalığa girmiyorum bile. Ayrıca dizi olarak, kurgu olarak da inanılmaz saçma. Ya eregrion'a elçi gönderiyorsun sonra acaba bu elçiler ulaştı mı, konu çok mühim bir tane daha elçi gönderelim diyen çıkmıyor. Elfler komple gerizekalı gibiler, bir ağacın altında mal mal diyaloglar. Yani o kadar uzar ki konu yazdıkça. Dalga geçmek için bile izlenemeyecek seviyede.
Tolkien eksiksiz süper bir şey yazmış işte uyarla onu, sen kimsin kendi yorumunu katıyorsun bi de adına yüzüklerin efendisi diyorsun ya
0
uzaydan kumanda
(02.09.24)
İşin lore kısmını geçiyorum, dizi her şeyden önce bence kendi içinde iyi bir dünya kuramıyor, düzgün bir şekilde hikaye anlatamıyor.

***spoiler***

Halbrand'ın geri dönüp kendini elflere yamamaya çalıştığı sahneler mesela... Celebrimbor'un yardımcısının sürekli "Ay yaralıydı galiba yavrucek", "Oh yağmur da başladı üşümese bari" şeklinde romantik komedilerden fırlama tripleri, diğer yandan Celebrimbor'un direkt gaza gelmesi, Annatar'ı hiç sorgulamadan kabul etmesi, kendi kendine kibirlenip Elf kralına mektupla yalan söylemesi. Bunlar mevcut haliyle kötü işlenmiş de, diğer yandan bu hikayeye konu olan canlıların elf oldukları, binlerce yıllık bilgi ve hayat deneyimi ile yaşam sürdükleri ve bundan da bağımsız normal bir insanın güdülerine sahip olmadıkları düşünülünce iş daha da saçmalaşıyor. Üçlemedeki Gimli'nin Galadriel'le olan diyaloğunu anlatmasını düşünün mesela... Bir tarafta alelade bir canlı diğer tarafta ise neredeyse bir tanrıça var. Haliyle Celebrimbor'un ya da onun yardımcısının Halbrand ile öyle bir diyaloğa girmesi falan absürt.

Tabi bir yandan da zaman yönetimi sıkıntısı var; yani Sauron geri dönüyor, Celebrimbor ile kaynaşıyor, Cücelerden mithril isteniyor, bu geliyor... Bunların hepsi 20 dakkaya sıkıştırıldı ama diğer yandan ergen Theo'nun İsildur ile at kurtarma operasyonu da aşağı yukarı aynı miktarda işleniyor.
0
salihdt
(02.09.24)
Çitir çerez gibi dizi lotr seven düz adam icin yapilmis lor degilde genel hatlari ile bilen filmleei izlemis biri gorselligini begenip aldanabilir.
Lor'u super bilmiyorum ama lotr kanallari takip ederim dizi cok kotu ya netflix sjw si gibi zenci elfmi olur awk bakiş acisindayim bende. kitaplarin ve filmi mantigini bozuyor dizi.
Sauronu döven orkmu olur, az biraz lotr bilen adam begenmemeli

Salih ++1
0
eja
(02.09.24)
Sjw zenci elf bilmem neden bağımsız kötü bir yapım, senaryo çok fail. LOTR bilmeyen biri için çıtır çerez olması lazım desek, eş zamanlı çok hikaye anlatmaya çalıştığı için o açıdan keyifli olamıyor. Dram-komedi öğeleri çok yavan. Ben konuyu bildiğim için objektif bakamıyorum ama hayatında hiç fikri olmayan bir arkadaş da anlamamış kim nedir napıyor.

LOTR seven insanları zaten geri dönülemez şekilde kaybettiler, çok temel konularda saçmalayarak. Ki aslında dizinin hedef kitlesinin bunlar(biz) olduğunu sanmıyorum. Yeni nesle lore'u anlatma sevdasıyla çıktıkları bu yolda elbet zenci elf, gay ork koyacaklar. Sağlam hikaye, akıcı olay örgüsü, kaliteli diyaloglar olsa da bunlara takılsak. Ama yok.

Kemik lore'culara takılmamak lazım, onlar üçlemeye de bok attılar uzun yıllar. Bu genişlikte bakan biri olmama rağmen, lore'dan bağımsız kötü.

Epik hikaye çekiyorsun, 11-12 saatlik yayından akılda kalan 1 replik bile olmaz mı?
0
Bruce
(02.09.24)
sadece hobbit ve lotr bilen biri olarak güç yüzüklerini izlerken aşırı sıkıldım hiçbir şey anlamadım ama orta dünya diye izledim
0
neira
(02.09.24)
Bence genel olarak Orta Dünya hakkında pek bir fikirleri yok. Son 5-6 senedir yaşanan "ben kendi vasat fikirlerim ile bir yapım yapsam ilgi çekmez, bari bir ismin haklarını alayım da onunla ilgili bir yapım kılığında kendi saçma fikirlerimi dayatayım" akımının bir parçası olarak önümüze atılmış.

Kitapları okuyanlar için zaten zırva ama okumayanlar için nasıl acaba diye merak ediyorum. Çünkü sosyal medyadan başını kaldırmayan, sorgulamayan, çıtır çerezlik şeyler arayan gruba yönelik yapılmış gibi bir yandan da. Öte yandan LotR sevenleri üçlemeyi izleyenlerden ibaret sandıkları için bir de sürekli "bak bak filmdeki gibi" diye dürtmeler var. Rahatsız edici.

Hani hiçbir şey ifade etmiyor. Kendi içinde de sürekli çelişiyor. Yine de orta-dünya işte, diye izlerken bile rahatsız ediyor. Bir de Türkiye'de insanlar "Orta Dünya - Legendarium Türkiye" ve "Yüzüklerin Efendisi - Orta Dünya" kanallarını suçluyor kötü ön yargı için. Ben bölümlerden sonra onların yorumlarına bakıyorum. Genelde benim beğenmediğim yerlerde beğendikleri kısımlar ya da beğenmeme sebep olacak şekilde kaçırdığım noktalara açıklamalar getiriyorlar. Bir de bir kanal daha var. Amazon Prime'dan davet alan. Sezon sonunda o da dayanamadı ama sezon boyunca onun yaptığı güzellemelerin Polyannacılığı beni yoruyor.
0
🌸nawar
(02.09.24)
legenderiumu kötüleyende yani ne bileyim, zafer abi çok net açık anlatıyor farkları, cem kurgunun ve olay örgüsünün neden saçma ve dizinin akışının olmadığını çok güzel örneklerle anlatıyor zaten adamın işi senaryo yazmak, herkes kendi alanında dozunda eleştiriyor, amazon sponsorlu kanalı izledim 10 dk dayanamadım güzelleyecek diye saçma sapan konuşuyor.
0
eja
(02.09.24)
@eja kanal resmen Tolkien Legendarium'unun Caner Taslaman ve Ömer Çelakılı birleşimi gibi bir şey. İşine gelince kaynaktan alıntı, işine gelmeyince kaynakta olmasına gerek yok, işine başka şekilde gelince de kaynaktaki bir olayı değişik yorumlayıp alakasız bir konuyla ilişkilendirip makul önerme gibi sunma. Bu safsatanın bir ismi vardı ama hatırlayamadım.

İşin en kötü kısmı, Tolkien ile alakası yok, sadece isimler tutuyor desen de olmuyor. Çünkü dizi kendi içinde tutarsız ve mantıksız. Zaman ve mekan tamamen kopmuş halde.
0
🌸nawar
(02.09.24)
ilk sezondan daha güzel fakat genel olarak beğenmiyorum
0
edaddy
(03.09.24)
@hacirotti ben lore'dan ümidi kestim ama onlar lore nefretlerini kesmemişler bence. Cirdan'ı tıraş etmeleri de sırf bu yüzden. Lore ile ilgili ne varsa parçalamak istiyorlar bence. Zaten Tolkien düşmanı bir ekip ve "düzeltmek" istiyorlar.

Lore olmadan izleyeyim diyorum. I ıh. O da yok. Yani kendi içinde de çöpten bir senaryosu ve kurgusu var. Bana, yarattığı evrende bütün ejderhaların ters uçup altın yumurtladığını söyleyen biri olsa "öyle şey mi olur?" demem yeter ki anlattığı hikayede belirlediği kurallara kendi uysun. Bunlar ona da uymuyor. Nasıl bakarsan bak rezalet.

Resmen küfür ede ede evrenden bir şeyler görmüş olmak için izliyoruz. Ben 4. bölüme göre bırakmayı düşünüyorum gerçi. Bir ara bakarım sonra.
0
🌸nawar
(04.09.24)
filmin tek iyi yanı görsel olarak tatmin edici.

hikaye, zaten bilinen anlatıdan çok uzakta.
dendiği gibi, hadi tolkien'in dünyasından çıkalım ve bu hikayeyi kendi başına değerlendirelim desek yine elde kalıyor. çok tutarsız ve tatmin edici olmaktan uzakta.

oyunculuk iyi değil. beklentim düşük olduğu için rahatsız edici düzeyde değil, ama kesinlikle basit bi film oyunculuğu gibi.

az bütçe ile yapılmış tv filmi ayarında.

ikinci sezona umutluydum ama pek mutlu olmadım ilk iki bölümde. henüz devamını izlemedim.

bu diziye dair, özellikle ikinci sezona dair en büyük hayal kırıklığım kurgunun kalitesinin düşük olması bence. sahne geçişleri kesik kesik. sanki 60 dakikalık bi yapımmış da iftar öncesinde 45dk boşluğa sığdırmak için sağdan soldan kesilmiş gibi bi havası var.

çok bekledim ben bu diziyi. o yüzden hala kredisi yüksek ve izlerken keyif almaya çalışıyorum, yine de pek zorlanıyorum.
0
biseysorcaktim
(04.09.24)
Telif hakkının tamamını iyi ki alamamışlar çünkü aldıkları ile yaptıkları ortada. En azından belki bir gün şu ESG zırvası bitince liyakat temelli bir sistemde düzgün bir şey yapmak isteyen çıkar. O zaman Spider-Man ve X-Men'in yaşadığı dertleri yaşamamış olur yeni yapımcılar.

Nefret tam karşılığı değil ama kendi hikayelerini anlattıp kendi keyiflerine göre değiştirmek istiyorlar. Prodüksiyonda yer alan müzikler ve görseller dışındaki her departman ve her kişi vasat olduğu için ortaya böyle tutarsız bir şey çıktığından onu da yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. Prodüksiyon ekibinden birkaç kişinin de Tolkien'in evreni ve onun çağ dışılığı ile ilgili röportajlarını izlemiştim. Bunu da ekleyince doğrudan "nefret ediyor olmaları gerek, başka şekilde açıklanamaz" anlamında "nefret" ifadesini kullandım, kullanıyorum.

Tıpkı Witcher ekibinin Witcher, Acolyte ekibinin Star Wars evrenleri/lore'undan "nefret etmesi" gibi. Şunda çok haklısın, inanılmaz Amerikanlaştırılmış. Günün 1/3'ünü sosyal medyada geçiren ortalama altı zeka seviyesindeki Amerikan izleyiciyi hedef alarak yapılmış. Morgoth, Sauron gibi hakaretlerin karakterler tarafından kullanılması da aynı "kafaları karışır" endişesi bence hatta. Kalan senin benim gibi evreni seven normal insanlara da "seve seve bunu izleyeceksin" diyorlar sanırım.
0
🌸nawar
(05.09.24)
zenci elf nedir ya.

san francisco'da geciyormus gibi dizi cekiyorlar.
0
baldur2
(05.09.24)
(20)

Eşek ve at eti, insan sağlığına zararlı olmadığı hâlde

Yourcousinmarvinberry
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
dini açıdan yenmesi uygun olmadığı için.
0
tabudeviren
(02.09.24)
İslama göre de helalmiş.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
Kesimleri tesislerde yapılmadığı, diğer kesim hayvanlarına uygulanan hastalık vs gibi kontroller uygulanmadığı için.
0
thracia
(02.09.24)
çoğunlukla kültürel ve coğrafi şeyler bunlar. kültüre dini de ekleyebiliriz.

bi de tarihsel olarak eşek, at vs. zaten insanlığa çok faydası olmuş hayvanlar. yemen pek akıllıca olmazdı. öyle bir kültür gelişmedi dünyanın büyük bölümünde. ya şöyle düşün mesela bugün otobüsle yarım saatte gittiğin yolu at üstünde dıgıdık dıgıdık belki 2-3 saatte alabilirdin. at olmasa yağmurda çamurda karda kışta 20 saat yürüyecektin belki. yahut öküz diyelim. koş sabana tarla sürsün. sülalene yetecek kadar buğday-arpa verecek sana. o hayvanı niye kesip yiyesin ki. yakınlarda su varsa balık tut, tavuk-horoz ye, küçükbaş yetiştir vs...

kültür böyle yerleştikten sonra zaten istesen bile yiyemiyorsun çünkü üretimi/satışı olmuyor. çünkü talep yok. e kendim yapayım desen kim uğraşır eşek-at alıp onu kesip biçmekle, yularını tutup kasaba "ustam şu atı kesiver" diyemezsin ki.

domuz da öyle mesela. çok sağlıklı bi et olmadığını biliyorum ama önemli bi protein kaynağı. bakıp büyütmesi kolay, çok yavruluyor. türkiye'de domuz etine talep olsa mesela bence fiyatı uygun olurdu, belki tavuk gibi. e niye yenmiyor? islam haram demiş, müslümanlar yemiyor. üretiliyorsa bile talep çok az olduğundan fiyatı, lojistiği, yerine göre siyasi baskısı vs. sebebiyle istesen de erişimin kısıtlı.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
aşırı kaslı olduğu için sadece sinir gelir dişe. yenebilecek lezzette değildir muhtemelen.
0
neira
(02.09.24)
At "diğer kasaplık hayvanlar" maddesinde serbest ama eşek tebliğde geçmiyor. Bir de sorun olan dana eti diye satarken içinde at eti çıkması zaten. Algı da buradan çıkıyor bence.

Gerisi arz talep meselesi. O da kültürel konu. At ve eşek besi hayvanı olarak üretilen canlılar değil normalde.
0
nawar
(02.09.24)
Tek tırnaklı hayvanların yenmesinin dinen yasak olduğuna inanılıyor.
0
Mirket
(02.09.24)
dini yönünün bilmiyorum ancak 2 hayvanda aşırı kaslı. etleri sert olur.
0
mikahakkinen
(02.09.24)
Ayrımcılık yapıyoruz.
0
prole
(02.09.24)
dini ya da lezzet değil. sen inek eti diye satıyorsan ve içinde at eti çıkıyorsa bunu ucuz diye koymuşsundur. Türkiye düzenli at eti yenen bir ülke değil, bir et ucuzsa ya arzı çoktur ya da kalitesiz/yaşlı/hasta hayvandan yapılan sağlıksız kesimle elde edilmiştir. Denetimden geçmemiştir, hastalık var mı yok mu bilmiyoruzdur vs. O sebeple yani yoksa dini ya da "bizi kandırıyorlar" bakış açısı değil. At eti hangi şartlar altında elde edildi onu bilmediğimizden. Yoksa Orta Asya ülkelerinde at eti baya sevilen ve değer gösterilen bir et diye biliyorum.
0
nundu
(02.09.24)
İslama göre helal değil. Bizim memleketin ekserisi Hanefi mezhebiyle amel ediyor ve Hanefi mezhebine göre helal değil, diğer kezhepleri bilmiyorum. Ayrıca net olarak tek tırnaklı oldukları için helal olmayanlar grubunda sınıflandırılıyorlar diye biliyorum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.09.24)
bence bu hayvanlar normalde seyahat, yük taşıma ve tarla surme gibi işlerde çalıştırıldıkları için biraz kutsallaştırılma yapılmıs olabılır. diger hayvanlara oranla bana daha değerli gibi geliyor. bugun mesela nasıl araba cok lazımsa o zaman da at ve essek cok lazım bısey.
0
Zetnikov
(02.09.24)
At ve eşek eti yemek İslam dinine göre haram değildir, ayrıca at ve eşek etinin sert ya da lezzetsiz olduğunu da zannetmiyorum zira bu etler Avrupa'da ve Orta Asya'da oldukça tüketilen bir et türü ama adamlar tabii ki tutup ömrü boyunca çalışmış ordan oraya koşturmuş yağ oranı düşük kas oranı yüksek atların etini yemiyorlar yemelik at yetiştirip onları yiyorlar, sanırım birkaç İslam ülkesi ve ABD dışında at eti yemeyen yoktur, ABD'liler her şeyi yedikleri halde at etine karşı çok yüksek bir önyargıları var kesinlikle karşılar ama Fransızlar da ABD'de kurdukları at çiftliklerinden at getirip kendi ülkelerinde yiyorlar ironik bir şekilde. Onun dışında bizde genelde hastalıklı ya da ölüme yakın at ve eşek kesilip piyasaya verildiği için böyle bir algı var, onun dışında bu hayvanlar muhtemelen sağlıklı bile olsa gayrıhijyenik şartlarla kesileceği için yine legal bir anlayış olmayacaktır, ayrıca bu hayvanların kesimi de özel bir kasaplık yeteneği istiyor, bizde bu işler olabilecek en illegal şartlarda yapıldığı için böyle bir algı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Bildiğim kadarıyla at eti helal, eşek eti haram. Ancak bunların yenmemesinin asıl nedeni bence dini değil, sosyolojik.

Lezzet kısmını bir yana bırakıyorum (gerçekten iki hayvan da son derece kaslı olduğundan etlerinin lezzetli olduklarını düşünüyorum), ikisi de koşum hayvanı olarak son derece değerliler. Hele at, Türk tarihinde mitolojik açıdan da önemi çok büyük bir hayvan. Bildiğim kadarıyla atı ehlileştirip tarım ve orduda kullanan ilk milletlerden biri Türkler. Çok eski, muhtemelen göçebe zamanlarda sanırım at eti yeniyor ancak yerleşik hayata geçilip tarım ve hayvancılık yapılmasıyla birlikte at eti tüketme kültürü azalıyor.
0
10551037
(02.09.24)
geleneksel anlayışta yenmesi helal değil diye bilindiği için.

Kuranda yenmesi haram olan yalnızca 4 şey ifade edilmiştir. Onların haricinde dilediğiniz şeyi yiyebilirsiniz(mideniz kaldırırsa).
Bu biraz da kültürel. Nasıl ki asya'da börtü böcek ne bulurlarsa yiyorlar ama biz alışık olmadığımız için bize tuhaf geliyor.

Bu arada kurana göre yenmesi haram olan dört şey şu şekilde.
1-Domuz Eti
2-Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvan,
3-Leş,
4-Kan
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.09.24)
Ya ikea köftesinde at eti çıktı orda da olay oldu. O da mı haram diye? Dinle ilgili değil olay. Hmm dana köfte lezzetsiz oldu biraz da şu attan koyayım demiyor ki adam. Muhtemelen yıllarca çalışmış hayvanın kesime gönderilmesi sonucu çıkan ve hijyeni tartışmalı eti koyuyor daha ucuz olduğu için
0
nundu
(02.09.24)
Birinci Dünya Savaşı esnasında Bulgarların iş görmez hale gelmiş binek atları kesip yedikleri, Türklerin kayıttan düşebilmek için (sanırım sağ ön idi) bacağı kesip yanlarına alıp ölen hayvanı terkettiklerine dair kayıtlar var. Ve bu olaylar yiyecek bulamayıp hayvan yemi arpaya niyetlendikleri döneme rastgeliyor.

Yine Birinci Dünya Savaşı esnasında Kut ül Amare'de kuşatılan ingiliz ordusu'na General Townhand at yedirmek istediğinde Hintli müslüman askerler karşı çıkıyorlar. Açlıktan ilk telef olan askerler de bu sebeple Hintli Müslümanlar oluyor.

Yani Dinen bir sakıncası olmalı diye araştırıp şunu buldum. Anladığım kadarıyla kafalar karışık olunca yemiyelim olsun bitsin demişler.

www.islamveihsan.com

Şuraya bir de Hintli asker fotoğrafı bırakayım.
player.slideplayer.biz.tr
0
Mirket
(02.09.24)
at eti yedim, pisirirken kokusu bayagi agir, ve kasli yagsiz oldugu icin pek hosuma gitmedi. ama bir aralar yasadigim sehirdeki en pahali restaurantlardan biri sadece at eti satardi, oraya gitmek kismet olmadi fiyatlar sacma sapan oldugu icin.

at yeniyorsa esek de yenir bence, yenmez diye bisey yok.

domuz da duzenli yemesem ve heryerini sevmesem de bazi yerleri oldukca lezzetli olan bir hayvan.
0
cooperr
(03.09.24)
at eti yedim ben bilmeden. gayet yumuşak ama tatsızdı.

olaylar şöyle gelişti, ukrayna'da bi restorana oturdum, açtım menüyü fotoğraflarına bakarak yemek falan seçtim menülerinde ingilizce yoktu ve sadece yerli turistin olduğu azak denizi etrafında küçük bi yerdi., işte patates kızartmasıdır, biradır ettir falan. söyledim menüdeki fotoğraflardan göstererek. et bi acayip geldi, sonra aynı mekana arkadaş geldi 'aa at eti mi söyledin?' muhabbeti oldu.
0
Fodera
(03.09.24)
@Mirket,

Halbuki islama göre, açliktan ölmemek için domuz eti yemek bile caizdir.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(03.09.24)
(16)

Duyuru ilişkilere bakış açınızı etkiledi mi?

nawar
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?Ciddi sorunlu k
Burada sevgilisi/eşi, eski sevgilisi/eşi, hoşlandığı kişi vs. ile ilgili duyuru açanlar ya da o duyuruya cevap verenlerin bakış açıları ilişkilere bakışınızı etkiliyor mu? Bakış açısını etkilemese de böyle bir şey yaşarım ya da böyle bir tipe denk gelirim deyip çekindiğiniz oluyor mu?

Ciddi sorunlu kişiler görüyorum duyuruda. Sapıklık, takıntılı olma, paranoya, iletişim bozukluğu, şımarıklık, iticilik gibi çeşitli sorunlar içeren duyurular, bu tip kişilerden hoşlananlarla ilgili duyurular ya da bunlara cevaplar dönüyor. Açıkçası ilk bakışta belli olmuyor diye bu şekilde ön yargılı yaklaşanları anlayışla karşılarım ama duyuru böyle mi, yoksa saldınız ve kasmıyor musunuz?

Hani herkes ya üstüne alınacak ya da üstüne alınması gerekirken o değilmiş gibi bakacak yine ama bunu yazarken belirli 1 kişiden bahsetmedim. Geçtiğimiz hafta açılan bir duyurudan sonra aklıma geldi.
0
nawar
(02.09.24)
Psikolojisi bozuk insanlar yalnızdır çünkü sağlıklı iletişim kurmayı öğrenmemişlerdir ne kendileri ne de başkaları ile. Burası da bir çeşit sosyal ortam olduğu için yalnız insanların anketlerle, dert tasalarla ilgili duyurular açıyor olması gayet doğal. Olayın özü yalnızlık ve görülme ihtiyacı. Bu ihtiyaçlarını karşılama stratejileri işlevsiz olsa da denedikleri için kızmak yersiz. Ben bakış açısını geliştirmeye çalışıyorum insanlarda cevaplarım ile. Hazır olunca işlerine yarar belki diye. Çözüm önerisinin olmadığı yerde sorunları konuşmak da pek bir şey ifade etmiyor benim için açıkçası. Eğitim alana kadar tüm hayatım sempati içinde savruldu, ne dediğini bilen insan bulmak zor açıkçası bu memlekette, arayan insan bırakın kendi sözleri ile arasın. Yargılamak istersek herkesde bir sorun bulabiliriz rahatlıkla. Güzel şeylere odaklanmak hayatı daha çekici kılıyor.
0
hasmetizm 2046
(02.09.24)
Hayır beni etkilemez.
0
gabe h coud
(02.09.24)
Burada geçen haftalarda ilişki soruları sorduğum için bu duyuruna çok alındım ve sana cevaplar hazırladım nawar, bunları mesajla bildireceğim. :/

Ben şahsen verilen cevapların gerçek hayatta asla yeri olmadığını düşünüyor ve büyük bir kısmını ciddiye almıyorum, tıpkı internetin geri kalanında oluğu gibi çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor. Ne titanic'in dediği gibi burada filtresiz şekilde ortaya dökülenlerden kendime bir yol haritası veya bir sonraki adım kılavuzu devşirmeye çalışıyor ne de kendimi özel, farklı, aşmış insan addedip birilerini doğru yola sevk etmeye veya bir tutam bakış açısı katkısı yapmaya uğraşıyorum. Dediğin gibi saldım ve kasmıyorum.
0
moonie
(02.09.24)
@titanic kemancısı etkilenmek insan psikolojisinin doğasında olan bir şey. İnternete bakıp "kadınlar şöyledir, erkekler ölsün" diye gaza gelmem ama çevremde de benzer işaret görünce rahatsız olurum. İnterneti fazla ciddiye almama konusunda haklısın.

@hasmetizm 2046 bahsettiklerim arasında "birinin telefonuna bütün işlemlerini görecek uygulamayı nasıl yüklerim?" ya da çok toksik etiketli kız/erkek arkadaşı ile ilgili ilişki tavsiyesi arayan duyurular da var. Yoksa gönül işleri duyurusu açıp asıl sorunlu kişinin kendisi olduğunu fark edenler de var. Genel konsept karşı tarafı gömmek üzerineyken duyuru sakinleri olarak, duyuru sahibinin gömüldüğü duyurular da görüyorum bazen. Ben bunları yargılamak değil, bu tip insanların varlığı üzerinden sizin bakış açınızın etkilenmesi ile ilgili sordum bu sebeple.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@moonie nick de vermemiştir oysa ama... ahshshd "...çoğu kişi üstün internet personasıyla cevap veriyor." Böyle birkaç kişi var benim gördüğüm. Kendilerince eğleniyorlar. Buna da tav olanlar var. Bir de internette asıp kesip aslında silik olanlar var. Gerçi asıp kesmeleri "gerçek hayattaki" ezilme ile ilgili olabilir. Bunların çoğunu gözardı ediyorum. Eğlenceli ise bakılır değilse zaman ayırmaya gerek yok. Benim dediklerim öyle değil. Yani umarım öyledirler ama değil.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Türlü türlü insan olduğu, herkesin hayalindeki kişinin birbirinden farklı olduğu ve sevilmek için olunması gereken ideal bir insan prototipi olmadığı konusundaki düşüncelerimi pekiştiriyor.
0
peki madem
(02.09.24)
genc kizligimda burda cok soru sorardim. cok da faydasini gördüm.
su an daha bisileri görmüs yasamis birisi olarak analiz tarafindan bakiyorum.
cogu yorum iyi bence burada. soruyu soran kisinin dikakte almasi gerektigini düsündügüm cevaplar oluyor. basta benim cevaplarim mesela gdflkgj saka saka

daha genc arkadaslari daha cok etkiler daha bisiler yasamis etmis yasli dinazorlari daha az etkiler diye düsünüyorum.
bir de burada muhayyer divan bir kullanci var. onun görüslerini her konuda dikkata alirim. belli ki dolu biri ve de özenli yaziyor.

tldr: önceden daha cok etkilerdi simdi daha az etkiliyor.
0
robert bosch
(02.09.24)
@hier kommt die sonne bence bu bakış açısı yüzünden şiddetin, aldatmanın, solladı diye adam öldürmenin önüne geçilmiyor ülkede.

Hep bir hatalıyı/suçluyu aklama girişimi var. Herkes çok net bir şekilde tedavi görmesi gereken kişileri, kendi çevresinde olursa bir şekilde normalleştirmeye çalışıyor. Ondan sonra "Ben Xliyim, asabiyim. Y biraz takıntılıdır ama özünde iyi insan. Z sevmese kıskanıp dövmezdi. Q biraz sorunlu ama evlendirirsek düzelir diye düşündük." şeklinde şeyler çıkıyor ortaya. Evet, örnekler uç ama bunlar genelde domino taşı gibiler.

Sorunlu karakter bellidir. Sorunun ne olduğunu tespiti için uzmana gerek var. Sorunlu olup olmadığı için değil. İnsanların kötü zamanlardan geçmesi onlara kötü olma hakkı vermez. En fazla hafifletici sebep olur. Anlayışla karşılamak ile inkarı aynı yorumlamamak lazım.
0
🌸nawar
(02.09.24)
@peki madem güzel, anlamlı, işe yarar cevaplar oluyor arada. Onların bu konuda faydalı olduğunu düşünüyorum.

@robert bosch şimdi bunun için linç edileceğim ama Z kuşağı, tıpkı baby boomer'ın TV ve gazete ve X'in TV ve Facebook'tan etkilendiği kadar internetteki her şeyden etkileniyor. Çok açıklar ve çok kolay yönlendiriliyorlar maalesef. Onlar için etkilerinin zaten kötü olduğunu düşünüyorum çünkü X(twitter olan) birbirinden ve karşı cinsten nefret eden ya da sadece sığ ilişkiler yaşayıp sonra ilişki yaşayamıyor/aşık olamıyor diye dert yananlar ile dolu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Burada yazilanlari ciddiye alacak kadar iliski ve insan bilgisinden yoksun degilim.
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
birazcık etkiledi ama bunun olumlu anlamda olduğunu söyleyebilirim. duyuru'yu keşfettiğimde 16 veya 17 yaşındaydım, şimdi 30'um. eskiden ortam bu kadar kalitesiz değildi. psikolojisi bozuk, karaktersiz yahut aptal insan her yerde var ama en az onlar kadar aklı başında, kaliteli olanı da vardı. o açıdan ben faydasını bile gördüm diyebilirim duyuru'nun yetişkinliğin başlangıç yılları için.

bi de hala bu tür sorulara cevap verecek olursam hep aynı şeyi söyleyerek başlarım: her insan ve her ilişkinin dinamiği farklı. burada okuduklarımız/yazdıklarımız iyi niyetli olsa dahi yanlış yönlendirebilir veya anlaşılabilir. kim ne yaşıyor, nasıl yaşıyor, beklentisi ne, ahlak algısı ne vs. bilemezsin ki abi. adam mesela burada altı yıllık ilişkisiyle ilgili soru soruyor. dört satır yazmış. insan elbette fikir almak isteyebilir ona lafım yok ama biz ne diyebiliriz ki? seni tanımıyoruz, sevgilini tanımıyoruz, ilişkinizi ve yaşantınıı bilmiyoruz vs... atıyorum konu kıskançlık olsun. kimisi yeterince kıskanç değil diye sevgilisine kırılabiliyor, kimi insan bu konularda çok daha rahat. bu tür bir soruda neye göre, kime göre cevap vereceksin veya doğruyu, yanlışı, olgunu, aptalı nasıl tespit edeceksin?

o açıdan ben genç yaşlarda daha farklı fikirler, yaklaşımlar görme açısından duyuruyu faydalı buldum diyebilirim ama artık eğer buraya ilişki sorusu soracak olursam sadece can sıkıntısından, öyle laf olsun diye sorarım herhalde. genel olarak söylüyorum tabii ama duyuru artık hele ki böyle hassas konularda kimsenin fikrine, aklına danışılacak yer değil. yani adres sorarım, kişisel bi şeyler sorarım da kendi hayatıma yön verebilecek herhangi bir konuda asla zahmet edip soru sormam. kaç kere yaşadım çünkü yani farazi konuşuyorum daha ilk cümlede "19 yaşındayım, istanbul'da yaşıyorum" yazmışım herif cevabında "nerde yaşıyosun bilmiyorum ama" diye giriş yapıyor. bu adamın bilgisini, fikrini ne yapayım şimdi.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
@geveze yazar ve @michael gary scott ortak paydadaki konunuza +1 diyorum. Yani ilişki için soru sormam ama olur da sorarsam zaten hayatımı buna göre yönlendirmem.

Yine bazı sorular ve cevaplar @Yourcousinmarvinberry'nin bakış açısı aksine farkında olarak ya da olmayarak insanları etkileyebilir. Bunu bilinçli ya da bilinçdışı şekilde tecrübe edebilir insanlar bu da doğal. Sübliminal mesaj ile hamburgere sex yazmak zorunda değiliz. Haberlerde ya da sosyal medyada tekrar eden bazı konuların aslında ufak tefek olaylar olmasına rağmen bu derece büyümesinde ve "Dünya'nın en büyük sorunu" haline gelmesindeki konu da bu.
0
🌸nawar
(02.09.24)
Yani bahsettiğiniz kişiler zaten toplumun içinde yaşayan stereotipik insanlar/durumlar. Dolayısıyla aynıları ile ya karşılaşıyorum ya da bu kişilere maruz kalanların anlatımlarından biliyorum.
Yeni bir şeyle karşılaşmadığım için etkilemedi dolayısıyla.
0
encokbenisevinnolur
(02.09.24)
Valla onların bakış açıları, ilişkilere bakış açımı pek etkilemiyor demek istiyorum ama karşılaşılan olaylar karakterler sonrasında hayatımıza ve algı dünyamıza bu tür olayların ya da insanların da var olabildiği farkındalığı ile devam ediyoruz. Dolayısıyla normalin ne olduğuna dair kavrayışımızı ister istemez etkiliyordur diye düşünüyorum.

Onun dışında genelde ilişkiler konusunda biraz "gundi" olduğum için burdaki soruları ve yanıtları görünce vay be böyle (düşünen) insanlar da varmış demek diyorum. Bir de buradaki profile bakınca Camus'nun da dediği gibi bazı insanların normal olabilmek için nasıl olağanüstü enerji sarfettiğini görebiliyorum.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
Sorunlu kişiler her yerde var. Burada da olabilir ama dünyaya farklı açıdan bakan güzel tespitleri olan çok yazar var. Onların bakış açılarını okumak çok güzel.
Duyuru bakış açımı pek etkilemedi ama tetikte olmamı sağladı. Ayrıca; bu duyurudaki dünya ile benim yaşadığım yer arasında çok fark var. Duyuru profili Avrupa ise benim çevrem urfa gibi diyeyim örnek veriyorum tabii. Ben daha çok anadolu'da yetiştim. mesela buradaki bir erkek sevgilisinin karşı cins ile tatile gitmesine birşey diyemez ama benim çevremde buna karşı çıkan çok kişi oluyor.
Demek istediği duyuru profili ile yaşadığın yer arasında fark olabiliyor. Birde buradakiler eğer senle yüzyüze buluşmadıysa pek tanımıyorlar yazdıkların üzerinden çıkarım yapıyorlar.
0
komando kani var bende
(02.09.24)
@encokbenisevinnolur daha izole yaşayanlar ya da yaşı daha küçük olanlar etkileniyordur diyebilir miyiz o zaman? Bu da Cem Yılmaz ve Evlilik Programları muhabbeti gibi oluyor sanırım.

@Amaranta ursula işte İstanbul'da, İstanbul'da da artık kantonlaşmış bazı mahalle ve ilçeler dışında yaşayanlar daha farkında oluyordur belki ama işte yaşanan yere bağlı olarak daha farklı insanlar ile karşılaşmak olası. İnternet ve ulaşımın kolaylaşması ile artık homojen küçük kümeler yerine böyle büyük yetmiş iki buçuk millet muhabbeti oluyor artık.

@komando kani var bende işte yaşanan yerlere bağlı böyle bir konu var elbette. Onun dışında katılıyorum. Gerçekten güzel yorum yapanlar, hatta olay örgüsünü takip edip "şu duyurunuzda böyle yazmıştınız" diye girenler var. Zaten o kişilerin yorumları ya da bazı duyuruları yoksaymaları olmasa bu bahsettiğim konu yüzünden belirli başlı kanalları komple engellerdim :)
0
🌸nawar
(02.09.24)
(12)

el güzelliği

tabudeviren
nasıl bir şey?benim için, damarları ve kemikleri belli olmayan, tırnakları uzamamış el güzeldir. beğenenler neye göre beğeniyor?
nasıl bir şey?
benim için, damarları ve kemikleri belli olmayan, tırnakları uzamamış el güzeldir. beğenenler neye göre beğeniyor?
0
tabudeviren
(30.08.24)
Bazılarının baş parmağı yassı gibi enlemesine oluyor böyle o tür eller çok moralimi bozuyor. Onun dışında uzun olmayan ve içi temiz tırnak yeterlidir. Günahı kriterlerimizi bu seviyeye düşürenlerin boynuna.
0
ruhen hastayim ben
(30.08.24)
Kıvanç Tatlıtuğ un ellerine bakınca aslında çok yakışıklı değilmiş diyor insan
0
benaslindayohum
(30.08.24)
:) tanımına baktım da güzel dediğin el daha çok eldiven giymiş ele veya tombul bir ele benziyor.
normal bir elde damar ve kemik (hastalık belirtisi seviyesinde de değil) hafiften belli olur.

Yıllar önce bir gazetede, kadınlar için metematiksel ölçümlerle hazırlanmış bir maskeden bahsediliyordu.
Yüzü bu maskeye uyan kadın güzel sayılıyordu. Belki de batı menşeili feminist kafatasçılığın metematik ilmi arkasına saklanmış halini içeren bir haberdi.
Maske saydam ve yaklaşık olarak şöyle bir görünüme sahipti:
i.hizliresim.com

Sanırım biz erkeklere göre elin güzelliği, o elin sahibine olan ilgimizle daha çok alâkalı bir şey.
0
diyecevaplandı
(30.08.24)
images.app.goo.gl

Kısa bodur olmayan, ince zarif işte. Çok da zor değil, bir çok insanda var.
0
gabe h coud
(30.08.24)
Kemikli ya da etli olması farketmez ikisinin de güzeli var, uzun parmaklar ve tırnak yatağı denen tırnak dibinden parmak ucuna kadar olan bölgenin uzun olması

Ruhen+1
0
grimavi
(30.08.24)
Kadının eli ne kadar küçükse bana o kadar güzel geliyor. Barmaklar dolma gibi olmayacak tabi.
0
yurtsuz john
(30.08.24)
Kısa dolma ya da cadı gibi uzun olmamalı parmaklar. Yumuşak ve ince olacak bir de. Bir arkadaşım vardı, eline dokununca şu iskelet ile tokalaşmış gibi hissediyorum. Bir de el nasıl olursa olsun o pençe tırnaklar olunca 10 üzerinden -10 puan alıyor.

media.istockphoto.com
0
nawar
(30.08.24)
benim için tırnak şekli uzun ve düzgün olan, uzun ve orantılı parmaklı, parmaklarının üzerinde kıl olmayan varsa alınmış olan, el üzerinde kıl var ise de kısaltılmış olan el güzeldir. diğer bir güzel el de yine bu kriterleri sağlayan ama kemikleri belli olan hafif damarlı eldir. mesela el orantılı olmasına rağmen bakımlı değilse o el çirkin bir eldir nazarımda.
0
Mossy
(31.08.24)
Valla el ve ayağa çok bakan biri olarak, orantısızlık ve düzensizlik gördüğüm her el ve ayağı kötü görürüm.

Baş parmak enliyse, sıkıntı. Parmaklar dalgalıysa, sıkıntı. Tırnaklar eşit kavislikte değilse, aşırı uzun, aşırı kısa, aşırı ince veya aşırı kalın ise sıkıntı benim için.

Ben kendi el ve ayaklarımı sevdiğim için o şekilde görmek ve isteme hakkım var diye düşünüyorum ^^

Hatta durun dayanamadim el ifsasi yapayim, canim elim. Biraz kilo aldim ama idare edin.

imgtr.ee
imgtr.ee
imgtr.ee

Ayrıca uzun takma tırnaklardan da bakın nefret ediyorum demiyorum iğreniyorum.
0
ananiyimioguz
(31.08.24)
Oğuz senin yüzük Sauron'a kaçmaya çalışan One Ring gibi sıkıştırmış parmağı kardeşim biraz kilo vermen parmak sağlığın için iyi olabilir :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@ Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, antep pişmanlıktır 10 kilo aldım allah kahretmesin
0
ananiyimioguz
(31.08.24)
bir erkek olarak kadınların iltifat ettiği yegane yerim eller. genelde ellerin ne kadar güzel diyorlar. eskiden bu durum için iltifat edecek başka yer bulamıyorlar diyordum. ama hiç alakasız yerlerde de duyunca dedim demek ki kadınlar dikkat ediyor buna. ellerim ince, yumuşak, kılsız ve damarlı.

bence saçma. insanın yüzü-gözü güzel olur, bacağı poposu güzel olur.
0
benibulmanlazim
(31.08.24)
(5)

Top toplayıcı çocuk

nundu
15-16 yaşında olsanız (ya da genelde kaç yaşında oluyolarsa işte) tuttuğunuz takımın maçında top toplayıcı olmak ister miydiniz?O yaşlarda da bana boş hamallık gibi gelirdi (ki futbolu seven bir çocuktum yani), şimdi gs maçını izlerken de onu düşündüm her topun peşine koşması için saha kenarında çoc
15-16 yaşında olsanız (ya da genelde kaç yaşında oluyolarsa işte) tuttuğunuz takımın maçında top toplayıcı olmak ister miydiniz?

O yaşlarda da bana boş hamallık gibi gelirdi (ki futbolu seven bir çocuktum yani), şimdi gs maçını izlerken de onu düşündüm her topun peşine koşması için saha kenarında çocuk istihdam etmek aslında değişik bir kafa yani shdhd ilk kim düşünmüş acaba altyapıdan çocukları bu iş için kullanmayı.

Not: istihdam etmek kısmı işin esprisi tabii
0
nundu
(27.08.24)
O yıllarda da isterdim. Şimdi de isterim. 10 numara etkinlik. Hem maç izliyorsun hem tuttuğun takımın oyuncuları ile yan yana sayılırsın hem de maça öyle ya da böyle topu oyuna sokuş hızınla etki ediyorsun. Asist yapan top toplayıcılar var :D
0
nawar
(27.08.24)
futbol sevmiyorum yine de isterdim. hizmetçilik gibi düşünme. müthiş bir his. hem yakından maç izliyorsun hem futbolcuları yakından görüyorsun. para bile verilir onun için.
0
jelly bear
(27.08.24)
Yıldızlarla etkileşime giriyorsun belki bir saniye olsa da ekrana geleceksin maç izliyorsun zaten ilgilisin imza fotoğraf gibi sallayın şansların da olabilir.
Güzel bir hatıra olur bence.
0
anon1m
(27.08.24)
10 yaşımı düşününce 2003 yılında beşiktaş inönü stadında top toplayıcı çocuk olmak vardı. sergen'in golünden sonra sergen'e koşup şampiyonluğu falan kutluyorsun. rüya gibi
0
liberalhippi
(28.08.24)
34 yaşındayım. top toplayıcılık diye bir meslek olsa mevcut kariyerimi yakar yarın başlarım.
0
brakgn
(28.08.24)
(10)

Mete Yarar'in analizleri hakkinda

WithWorth
Ne dusunuyorsunuz ?Oturup dinler misiniz ?
Ne dusunuyorsunuz ?
Oturup dinler misiniz ?
0
WithWorth
(27.08.24)
boş. dinlemem.
0
tabudeviren
(27.08.24)
onu dinleyeceğime boş duvara bakarım. zaman kaybı.
0
ilgeru
(28.08.24)
Kuyrugumla oynarım
0
abuzer
(28.08.24)
Birkaç kere denk geldim. Güldüm geçtim. Bir daha dinlemedim. Emekli subay sonuçta. AKP'ye yaranmak için doktrinle çelişip gevelerken hiç mi rahatsız olmuyor acaba?
0
nawar
(28.08.24)
Tek vukuati bu değil de şu programı yapan adamı dinleyen kişiden de şüphe duyarim.
www.harunyahya.info
0
logisticsmanager
(28.08.24)
Bir iki denk gelmiştim, akp'nin adamı galiba diye kalmış aklımda. Duruma göre kılıf uyduruyordu.
0
prole
(28.08.24)
yorumlara baktım da meseleleri şahsın kendisinde değil partiye bağlamamız, kişi hakkındaki kanaatlarimizi de belirgin şeklide etkiliyor.
Buna gerek yok.

Ben kendisini sürekli takip etmem ama arada genel kültüre katkı yönünde konuyla ilgili geçmişten verdiği örnekleri ifadelerini beğeniyorum.
0
diyecevaplandı
(28.08.24)
Akp'li babam olsa bile dinlemem .
0
HellKeePer
(28.08.24)
O kendi bile inanmiyor cogu söyledigine,vakit dolsun diye konusuyor
0
essoist
(28.08.24)
Şu video ile cevap vereyim:
youtu.be
0
sibertenik
(28.08.24)
(33)

Neden Kediniz Var? Neden Kediniz Yok?

Lubb
tldr;neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?ya daneden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?--------Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var
tldr;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?


--------
Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var (tekir değil cins) ve sanırım benim evim onun en iyi alternatifi. linç edecekler burdan sonra çıkabilir.

asıl konuya gelirsek ben her zaman bir kedi sahiplenmek o duyguyu tatmak istemiş biriyim. ama bir yandan da bu işin sorumluluğunun ağırlığının farkındayım ama karar aşamasında tecrübeye ihtiyacım var. o yüzden hevesle ya da düşünmeden karar vermek istemiyorum.

bu konudaki tüm görüş, soru ve önerileri aşağıdaki iki kutuptaki soruda birleştiriyor ve katkılarınızı bekliyorum;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?
0
Lubb
(27.08.24)
Sahiplenmemelisin çünkü bakimi da muhafazasi da oldukça güç bir hayvan.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.08.24)
Bro kedi sahibi olunca beynin serotonin reseptörleri kediye duyarlı hale geliyor ve kediyle olunca otomatik olarak mutlu oluyorsun, bu stres çağında muhteşem bir olay, o nedenle kedi sahibi olmalısın ama evde bi canlı beslemek en az bir çocuk büyütmek kadar masraflı ve zor mamasıydı vet. masrafıydı kılıydı yünüydü çok pahalı, ayrıca kafana göre bi tatile gideyim 2 gün bir yere kaçayım diyemiyorsun çünkü kedi her yere götürülebilen bi varlık değil tek başına bırakırsan da dönünce dünyayı sana dar eder ayrıca vicdanın izin vermediği için tek de bırakamazsın çok güveneceğin biri yoksa emanet de bırakamazsın, tüm hayatın kediye endeksli olur, zor yani ama kediler her şeye değer bence ben hiç pişman olmadım keşke dünyadaki bütün kedilere ben bakabilsem ama kedi bakmak çok zor ona göre düşünün karar ver minimum 10 sene sende olacak çünkü ama 15 de olur 20 de olur belli olmaz, eğer sahiplenip de 6 ay sonra ben buna bakamıyorum deyip sahiplendirme ilanı açarsan seni bulup döveriz şimdiden söyleyeyim ona göre karar ver.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.08.24)
kedi sahiplendim (tekir, sokak kedisi). oğlum yıllardır kedi beslemek istiyordu. çocuk şımarıklığı değil, severim sıkılınca da atarım gibi bir durum olmadığını biliyordum ama sorumluluğunu almaya da korkuyordum. gittiğimiz yazlıkta her sene yavru kediler oluyor, oğlan da çok seviyor, her sene acaba birini alıp götürsek mi, yapabilir miyiz diyip diyip vazgeçiyoruz. hatta 2021 yılında çok yaklaşmıştık vazgeçtik.

geçen sene kedinin biri, çok küçük yavru da değil 6-7 aylık eve geldi ve bir daha gitmedi. içeri almıyorduk kapıda yatıyordu, destursuz eve girip çıkıyordu. hiç diğer kediler gibi değildi. hepimizin o kadar kanı kaynadı ki dedik bu bizimle geliyor, bütün sorumluluğunu alıyoruz. iyi ki de getirmişiz.

neden sahiplenmelisin? mükemmel bir duygu. şu hayvana nankör diyenin allah cezasını versin. gelip yanına büzüşüyor, gorr gorr motor açıyor, karnına masaj yapıyor, en sıkkın anında iki sürünüp sırnaşıp mutlu ediyor. hoplaya zıplaya oynuyor neşe veriyor. canın sıkılınca gidip mıncıklıyorsun o da karşılık veriyor. acayip güzel bir duygu.

niye sahiplenmemelisin? her gün kumundan bok kürekleyeceksin, en geç ayda bir bütün kum kabını çamaşır suyuyla yıkayıp dezenfekte edeceksin. sabah akşam mama verilecek, haftada bir tüy taranacak. evin her tarafı tüy olacak, ağzından tüyü çıkacak, hele bir de uzun tüylüyse bütün koltuklar tüy olacak (sokak kedisi olmasına rağmen çok tüy dökmüyor, başka kedilere göre nispeten az benimki, sık sık taramakla da alakalı biraz). tırmalamak kedi için bir ihtiyaç, kedinin tırnakları içten dışa doğru uzuyor, tırmalayarak dış kabuğu atması gerekiyor. o yüzden ne kadar tırmalama direği de alsan o gidip halıları koltukları perdeleri tırmalayacak, eşyaların anasını belleyecek (benimki 1-2 şşşt yapma dedim, yapmıyor şimdi, nereyi tırnaklıyor bilmiyorum direğini de kullanmıyor. ama halılar koltuklar perdeler sağlam 1 yıldır). hasta olunca veterinere götürülecek, kavga dövüş ilaç içirilecek, ciddi hastalıklar epey masraflı, üzüntüsü de cabası (bu umarım hiç başımıza gelmez). en önemlisi tatile gidemeyeceksin, bayramda 1 hafta güneye kaçayım diyebilmen için şu dediklerimi yapacak birini bulman şart olacak. gezme tozma tayin yurtdışı işlerin varsa bakıcısını bulmadan yapamayacaksın, başına bela olacak. 1 aylık kuru maması 1500 lira, aylık kum 150-200 lira. bunun yaş maması var, maltı var, veterineri var, aşısı var (yıllık karma ve kuduz aşısı 900'er lira, iç dış parazit 3-4 ayda bir 600 lira), ilacı var, malzemesi (kum kabı, mama kabı, su pınarı, taşıma kutusu, tırmalama direği, tarama aleti, oyuncağı) var, var oğlu var, göçertmez ama biraz masrafı da var. bütün bu sorumluluğu peşin peşin kabul edip üstleneceksin, sonradan "yapamıyorum bana göre değilmiş" demeyeceksin.

ama böyle dertlerin yoksa, uzun seyahatlerde bırakabileceğim, bakabilecek biri var diyorsan, bok temizler, tüy tarar, mamasını suyunu veririm, halıya kusunca silerim, aşılarını aksatmam, masrafı da koymaz diyorsan mis gibi hayvan.

bokunu benden başka kimsenin temizlemeyeceğinden, veterinere götürme, ilaç içirme işlerinin bana kalacağından emindim. ne eşim yapar, ne oğlum yapar. ama ikisi de çok seviyorlar. ben hem seviyorum, hem bakıyorum. kedi de en çok beni seviyor. dibimden ayrılmaz. gece gelir koynumda yatar. çok kıpırdanırsam gider ayak ucumda yatar. sabah gelip öperek uyandırır. inanılmaz bir his var ya anlatamam. iyi ki sahiplenmişiz.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Valla bir canlının sorumluluğunu almak, hayatımı ona göre ayarlamak, temizliğiyle, mamasıyla, sağlık kontrollleri ile uğraşmak ve bu masrafa girmek istemiyorum.
0
Amaranta ursula
(27.08.24)
Yan apartmandaki komşu kedisini sokağa bıraktı, ben de sokakta bir iki kez sevip mama verdim buna, o ara kış geldi biraz mecburen sahiplendim vicdan ağır bastı, kedi 3 yıldır bende, bazı açılardan zorlukları olsa da kedi sahiplenmek iyidir aslında, bir zaman sonra evlat gibi oluyor.
0
blue rebel motorcycle club
(27.08.24)
Eksiden kedi besleyen biri olarak.

Kafana göre dışarı çıkıp uzun seyahat edemiyorsun. Bir evlat gibi sorumluluk gerekli.

Her yer tüy. Her 2 güne pislik temizliyorsun. Eşyaların anasını aglatıyor. Her taraf tırnak izi. Ayrıca masrafı da çok. Maması veteriner masrafları benim senede 1 tatil masrafım kadar. Eger doktor tavsiyesi degilse önermem. Ama yalnız yaşayan ve yalnız yaşamaktan kafayı kırmak üzereyseniz kedi çok iyi bir seçenek.
0
limonlu eksi
(27.08.24)
Benim tek bir yorumum olacak o da kedi sayısıyla ilgili. Kediler yaşlandıkça şikayetleri artıyor. TR'deki ekonomiyi düşünerek ne kadar sayıda kedi bakabileceğinizi iyi düşünün. Örneğin fip için tedavi çok ama çok pahalı, kaliteli bir mama alacaksanız bunun fiyatını araştırın.
0
rakicandir
(27.08.24)
Sorumluluğu yüksek olduğu için hiç girmiyorum o topa. Arkadaşlarımın kedileri ile gideriyorum evcil hayvan sevgimi. Bir yere gittiklerinde bakıyorum. Çiçek sulamak bile sorumluluk ama sen yokken çiçek kendi başını belaya sokmuyor. Kedinin ne yapacağı belli değil. Bir de depresyona falan giriyor bazıları sahibi gidince. Yapamam ama yapana engel olmam.
0
nawar
(27.08.24)
kedileri dışarıda severim ama evde asla. kedi kakasiyla uğraşmak iğrenç bir şey.
0
tabudeviren
(27.08.24)
Amaranta +1
0
jülsezar
(28.08.24)
uzun uzun yazdım ama tl:dr dersen özetlemiş arkadaşlar. ay kakası çok iğrenç, vay çişi çok kötü kokuyor, amanın her yer tüy oldu, abari eşyalar tırmık oldu, bu neymiş böyle ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim dayanamıyorum diyeceksen hiç ama hiç kedi beslemeyi düşünme. kedi besleyecek olanlar bunları en baştan kabul etsin.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
@jülsezar +1
0
Mirket
(28.08.24)
yalnız arkadaşlar herkes neden sahiplenmemesi gerektiğini yazıyor. böle olunca kedi beslemek çok iğrençmiş gibi bir şey oldu. "doğru lan şunu sokağa atayım da kurtulayım, 15 sene daha bununla mı uğraşılır" diyeceğim nerdeyse (şaka tabi).

birkaçınız da neden beslenmesi gerektiğini, olumlu güzel taraflarını yazsanız da tercih yapabilse, elinde "bütün bunlara razıyım", iyi tarafı benim için ağır basıyor" diyebileceği argümanlar olabilse.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
kibrit+1

benim icin nefes almak kadar hayati bir mesele. kedisiz evde hayat bulmuyorum ama!!!!! su sokaga atilan hayvanlari gordukce kriz geciriyorum. artilarini saymakla bitiremem evlat sevgisi denen sey iste agirlikla manevi yonu guclendiriyor merhameti taniyorsun

eksiler: kum kullanirsan evin her yeri kum olur. benim bebeler pelet kullaniyor tuvaletini kolayca alabiliyorum her gun temizlemek gerekir. bazen tam yemege otururken veya misafir kapidan girince bi yerden koku gelir:) benim icin tuvaletini guzel yapan kedi gazini cikaran bebek gibi sevindirici bir haber o yuzden komedi trajedi karisik o koku.

en buyuk eksi sen evde olmayacaksan hayvan ne yapacak? kediden anlayan bi cevre ihtiyaci onemli ve konum olarak yakin birileri lazim. olmayacaksan evine birileri gidebilmeli eger degilse hayvani baska kedili eve götürmek bir dert, kedisiz evde durmasi ayri dert.

maddi durum da saglik hizmetleri icin buyuk ihtiyac. mamasindan veterinere ucuza kacilinca kar edinilen hicbi durum görülmedi oyuncak haricinde

en nemrut kedinin bile duygulari vardir bi o kadar psikolojileri hassastir. ben yoksam baskasi ilgilenir demeyin cunku mhntemelen o hep sizi arayacak. ben sikildim bunlar zaten icguduleri var sokakta yasar diyemezsin cunku o ev bebesidir(hem de cins:'( )

yillarca ev arkadasi(ex bf) ile kedimiz oldugu halde kendi evime baska bi kediyi ilk sahiplendigim zamanlara gittim. bebenin huzursuz oldugu bi anini normal bi seymis gibi videoya cekmisim:( ne kadar bildigimi zannetsem de cahilmisim. her kedinin huyu farkli iyi tanimak gerekir. sahiplenirseniz kediler hk bolca bilgi edinin(su an yapmaya calistiginiz gibi), kedili bi evde zaman gecirin mesela

arkadasimla eve cikarken butce oldugu halde esya almakta cok zorlandik cunku kedilere uygun seyler secmek gerekiyordu. duz kumas bi koltugu hic etmek icin kedinin herhangi bir engeli yok, ona kizamazsin da. deterjanindan yatak basligina kadar her seyi "pati dost" almak durumunda kaliyorsun. mesela deri yatak basligi(nE?!) yerine ahsap seciyorsun

evladini camdan dusmesiyle kaybetmis biri olarak, butun cami kapiyi korumali hale getiriyorsun. aksi halde acilan gedikten sen de atlamamak icin zor tutuyorsun

yurt disi hayalin varsa ve onu goturemeyeceksen uzak duruyorsun

onu cok seviyorsun
0
ala09
(28.08.24)
Olumsuz taraflarına (veteriner masrafı, tuvalet temizlemesi, tüy dökmesi, eşyalara zarar vermesi vb.) arkadaşlar değinmişler zaten.

Ben 7 yaşındaki kedimizi sahiplenmeden önce "Bu eve hayvan girerse ben giderim." diyen 67 yaşındaki annemin yorumunu bırakıyorum: "Hayatımın 60 yılını böyle bir sevgiden mahrum geçirdiğim için çok pişmanım."
0
dark red
(28.08.24)
kedim yok çünkü uğraşamam.
0
abelardo
(28.08.24)
Ailemin evinde yaşarken kardeşim istedi diye alındı. Kedileri çok severim ama kendi evimde yok, sebepleri klasik :

1) Kısırlaştırmazsan evin her yerine işer, evden kaçar, camdan atlar, agresifleşir, sesiyle huzur vermez.

2) Her yer tüy olur, halılar, tişörtler, paçaların, çorapların.

3) Açıkta yemek bırakamazsın

4) Kumu leş gibi kokar ve devamlı temizlemek zorundasın.

5) Rahat bir şekilde seyehat edemezsin.

6) Evdeki eşyaların içinden geçer, dünyanın parasını verdiğin mobilyalar ve kumaşları, kablolar, çiçekler...

Özetle sorumluluğu çok büyük, bunları bilmeden arkadaşının evinde görüp kucağında iki sevdin, hoşuna gitti diye kedi beslenmez.
0
kimlanbu
(28.08.24)
Sokakta bahcede evet
Evde asla.
Kediler evcil degil vahşi hayvanlar. Ev onlara göre değil
0
halk
(28.08.24)
İlk kedimi sahiplenmeden önce hayvansever olduğumu bilmiyordum, gerçekten.
Cevaplarda da gördüğünüz gibi bakış açısına göre değişiyor.
Benim hayatıma çok şey kattı olumlu anlamda.
0
kumandanim
(28.08.24)
yazmayı unutmuşum. yukarıda sayılan olumlu ve olumsuz yorumların yanında, kedi alerjisi kısmını da atlama. alerjin olmadığından emin ol.

benim kediye alerjim vardı. ne zaman bir kedi sevsem, ev kedisi bile olsa ağzım yüzüm yamulur, gözüm burnum akmaktan, silmekten, hapşırmaktan kıpkırmızı olurdu. hatta misafirliğe gittiğimiz bir evdeki kediyi sevdim diye o kadar yamuldum ki acile götürdüler, iğnelerle toparladım.

kedi sahiplenmemdeki en büyük endişem de buydu, ya alerjim tutarsa ne yaparım diye. geçen sene yazlıkta gelen kediyi ankara'ya götürme konusunda yükselmeye başlayınca her gün sokakta gezen bu kediyi alıp her gün ağzıma yüzüme sürdüm. elimi kolumu tırmalatıp kanattırdım. kendi kendime hard bir alerji testi uyguladım, bir sıkıntı olmadığına emin olduktan sonRa sahiplendim, ankara'ya getirdim. hala da yakalayıp yumulurum, bir sıkıntısı yok. alerjiden de kurtulduk galiba.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
uzun yıllar kedi baktım. tüm kedilerim öldükten sonra küçük ırk bir köpek sahiplendim.

köpekle kurulan bağ kediden daha farklı oluyor. köpek ile daha bir karşılıklı iletişim kurulabiliyor.

o yüzden artık kedi bakmak istemiyorum. köpeği eğitebiliyorum artık eve pislemiyor, koltuk tırmalamıyor, eşyaları parçalamıyor, durduk yere havlamıyor. Ama kediler ne kadar kimi akıllı olsa da başına buyruk davranıyorlar.
0
ananiyimioguz
(28.08.24)
@kibritsuyu

Bu alerji denen hastalık, bir gün birden kaybolabildiği gibi tam tersi olup, bir gün birden ortaya çıkabilen bir illet.

Alerji ilaçlarının da ciddi yan tesirleri vardır.

Bir gün ciddi bir kedi alerjisi başlarsa ne yaparsın?
0
Mirket
(28.08.24)
@mirket

dediğin gibi aniden çıkıp aniden kaybolan bir şey. 1991-2004 yılları arasında da kedimiz vardı evdei onu da sokaktan tutup getirmiş, aileme zorla sahiplendirmiştim. 13 sene birlikte yaşadık, alerji falan olmadı. kedimiz öldü, birkaç sene sonra alerjim başkadı, ne zaman kedi sevsem yamuldum. etrafımdakiler de şaşırdı yahu 13 sene kediyle yaşadın bir şey yoktu, bu nereden çıktı diye.

bunu sahiplenirken de endişem oydu, testini yapıp getirdim, 1 senedir sıkıntımız yok.

aniden çıkarsa ne yaparım? bilmiyorum, ilaçla falan kesmeye çalışırım herhalde yan etkilerini göze alıp.

o risk her zaman her şey için var. sırf alerji de değil. yani her an her şey olabilir. ama bazı riskleri göze almak da gerekiyor. yoksa hiçbir şey yapamazsın, kavanozda tek başına yaşamak zorunda kalırsın.

babam hastanelik olup yatağa düşeceğini öngöremedi, köpek aldı. farklı şehirde hastanelik olunca, ben de yanına gidince (benden başka kimsesi yok) köpek yabancı şehirde sokakta kaldı. komşu, babamın el bebek gül bebek baktığı hayvana bahçede en fazla bir sokak köpeği kadar baktı. kimsenin aklına bu senaryo gelmemişti, olan köpeğe oldu. eğitimi, gelişimi her şeyi aksadı.geri aldık getirdik ama tekrar toparlayamadık. babamla mı ilgileneyim, hastanede refakatçi mi kalayım, köpeği mi eğiteyim de evde yalnız kalabilsin, kendi işime gücüme aileme mi bakayım derken köpekle yapamayacağımızı anladık, sahiplendirmek zorunda kaldık.

şimdi benim de ailem alır başını giderse, ben kedimle yalnız kalırsam, sonra ben de hastanelik olursam bu kedi evde tek başına ne olacak, kim bakacak diye düşünürsem hayat bana zehir olur. tüm ihtimalleri düşünüp en kötü senaryoları yazarsak hayatta hiçbir şey yapmadan fanusta yaşamam gerekir.

o yüzden bazı şeyleri de düşünmeden risk almak gerekiyor. gerisi kader kısmet.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
2,5 ay önce bende de bahsettiğiniz gibi bir durum oldu. Bence artıları ve eksileri kişiden kişiye değişir. mesela titiz biriyseniz kedinin her yere tüy dökmesini, veya banyo tuvalet vs dahil kedinin meraklı olması sebebiyle evin heer yerini dolaşıp sonra da yemek masasının üstüne çıkmasını kaldıramayabilirsiniz.

biz çok temizlk hastası bir çift olmadığımız için kedinn bu hareketleri gözümüze batmıyor. masrafları da karşılamakta sorun yaşamıyoruz. senin sahipleneceğin kedi kaç yaşında ise masrafı ona göre değişir. bizimki 5 aylıktı, 2 doz karma aşı 1 doz lösemi, 1 doz kuduz yaptırdık (1 doz daha lösemi yapılacak) aşının tanesi 1200 TL istanbulda. ama başka bir şehirde oturuyorsan miktarı değişir. kayseride bir tanıdğım karmayı 500e yaptırmış. kuduz 300 tl bakanlık yapıyor.

2 ayda 1 iç-dış parazit ilacı yaptırman lazım 800 tl

kum masrafı kullandığın markaya göre değişiyor, 1 ayda 1,5 kutu (yaklaşık 15 lt) kum kullanıyoruz. 1 kutusu 150 tl olan kum da var 750 tl olan kum da var. senin tercihine kalmış.

mama ise kaliteden ödün verilmemesi gereken bir şey, 5-10 kg olarak alınca ucuza geliyor ama 1,5 kg ya da 2 kg alınca aylık masrafı 1000-1500 TL. (toplu alımda ucuzluk bir avantaj ama bayatlama ve kedinin ishal olma durumu dezavantaj)

1 tüp vitamın 620 tl (2-3 ay gider)
1 tüp malt 340 tl (2-3 ay gider)

daha ucuza da var ben iyisini almıştım. Yani bu iş öyle ucuz değil. kedin hasta olursa tahlil yaptırmak zorunda kalırsan 5-6 bin tl paran gidebilir.

bunları karşılayabilecek misin? onu değerlendir. BENCE KEDİ BAKMANIN KÖTÜ TARAFI: evden ayrılamamak. biz çok gezenti tipler değiliz o yüzden sorun olmadı henüz ama 1 hafta 10 gün tatile gidecek olsak sıkıntı olur. kediyi evde bıraksan bi dert, birine emanet etsen bi dert. hayvancağız yer değiştirdiğinde stres oluyo. yalnız kalsa ayrı stres oluyor. stres olunca da tuvalete çıkamıyor ya da ishal filan oluyor hasta oluyor çocukcağız.

yani sanırım şimdiki aklım olsa almazdım ama aldığım için de pişman değilim. kendime iş çıkarmış oldum durduk yere.

KOKU KONUSUNDA GÜNCELLEME: Evimiz çok küçük değil, boş bir odamız vardı kedi kumunu ve mamasını oraya koyduk koku sadece o odada var. bizim burnumuz alıştığı için bize hiç bir yer kokmuyor. geçen hafta annemle teyzem geldiğinde sordum; o odada koku olduğunu ama diğer odalarda olmadığını söylediler. odadaki koku da çok ağır değilmiş. sadece fark ediliyormuş hayvan kokusu olduğu.
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
Misafirlige gitmistim

1 evleri pis kokuyor

2 heryer kedi kılı ve cekyata bile oturamadik ustumuz basimiz kıl oldu

Bu hayvanlar cok tuy dokuyor koku yapiyor evi leştibgittigim kisilerin
0
Zetnikov
(28.08.24)
arkadaşlar cevaplar için teşekkür ederim. çevreme de sordum sizlere de sanki durum şu :

kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor. istemeyenler de direkt söylüyor.

olumlu yönde çok az geri bildirim aldım bu @kibritsuyu ve birkaç kişi demiş ama genelde sanırım herkes geri dönülemez bir yola girmiş durumunda kalmış gibi.

hiç mi iyi yanı yok diye bakınca iyi yanlarından işte tatlı seviyorsun falan derken ardından çilesini yapıştırıyor herkes.

çocuğa karar vermek gibi. rasyonel düşünme ile olmuyor demek bu işler. duygusal içten geliyor sonrasını düşünmeden. karşılıksız iyilik yapmak işte. yaparsan yaparsın. yapmazsan yapmazsın.
0
🌸Lubb
(28.08.24)
yalnız şunu tekrar belirteyim. ben bu bahsettiğim sıkıntıların hepsinin farkında ve bilincinde olarak, tamamını kabullenerek gönüllü olarak sahiplendim, ilk kedim değil. kediyi sahiplendikten sonra sıkıntılarının farkına varıp, sonra da vicdanım sokağa atmaya elvermeyip mecburiyetten katlanıyor, iyi taraflarıyla da züğürt tesellisi gibi avunuyor değilim.

kendi özgür irademle, bütün zorluğunun farkında olarak kabullenip sahiplendim, bundan da asla pişman değilim, gayet memnunum.

yani kendi adıma "kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor" cümlesine kesinlikle katılmıyorum.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
Bu sorumluluğa giremem diyordum ama kedi resmen gelip benim evde yaşamaya başladı kendimi içinde buldum. Kedinin kendisi beni sahiplenmeseydi ben asla götümü kaldırıp da sahiplenmezdim sadece düşünürdüm herhalde. Şimdi yanımda yatmış mırlıyor o nedenle kararından pişman değil diye düşünüyorum. Bence de iyi oldu.
0
peki madem
(28.08.24)
"kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyo"

Sonuna kadar katılmıyorum:)
0
kumandanim
(29.08.24)
Kedi bakanların çoğu pişmanım demiyor abi sen şu an zorluklarını anladığın için almamak için kendi kendini haklı çıkarmak adına herkesin pişman olduğunu ama söyleyemediği düşünmek istiyorsun ama öyle değil biz sana sadece kedi sahiplenmenin çok zor olduğunu bir anlık hevesle ya da sevgi patlamasıyla eve alınmaması gerektiğini bu işin çocuk büyütmekten daha zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, pişman olanlar genelde bir anlık hevesle ve sevgi patlamasıyla alıp sonradan o zorluğu görüp kediyi başkasına kitlemeye çalışanlar oluyor, onlar da buraya yazmaz zaten. Kedi sahiplenmek kediyle yaşamak zaten mükemmel bir his bunu anlatmak saçma, önemli olan zorluklarını bilmek zorluklarını bilerek karar vermek, yoksa ben sana kediyle yaşamanın ne mükemmel olduğunu 15 paragraf yazarım ama kediyle yaşamanın zorluklarını ANLAMADAN kedi sahiplenirsen kedi seni sabahın beşinde boklu kumunu temizletmek için uyandırdığında bize küfredersin. Ayrıca senin kediden bi beklentin mi var abi sana ne anlatmamızı istiyorsun; sen eve gelmeden yemekleri yapar yemekten sonra da kahveni getirir su bitince su siparişi verir diyerek mi ikna edeceğiz seni içinde öyle bir sevgi varsa alır beslersin yoksa beslemezsin bu doğal bir içgüdü, kar/zarar performansına göre değerlendiremezsin, sen ikna olmaya çalışıyorsun ama ben sende öyle bir ışık göremedim kusura bakma, sen bu işlere girme.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Kedileri severim ama sahiplenmiyorum:
- Tüy sorunu
- Koku sorunu
- Tuvalet sorunu
- Eşya ve mobilyalara zarar verme sorunu
- Evde olmadığında, tatile çıkacağın zaman kimin bakacağı sorunu
- Sabahları erken saatte uyandırma sorunu
- İşin maddi boyutu
- Bir de çok alışma, başına birşey gelirse üzülme endişesi var.

Ayrıca duyduğum çeşitli konular var. Daha bu hafta birinden dinledim, kedisi musluğu açmış saatlerce su şarıl şarıl akıyor. Belki evi su basacak. Ötekinin kedisi zıplayıp kapıyı kulpundan açabiliyor, evin giriş kapısı açık kalıyor, kişi işinde veya dışarıda.

Bu nedenlerden hiç sahiplenmedim. Evim çok geniş/bahçeli olsaydı daha olumlu bakabilirdim.
0
Lethe
(29.08.24)
www.eksiduyuru.com

kedi sahiplenince düşen hayat kalitemden bahsetmiştim burada ve yol yordam istemiştim buradaki arkadaşlardan.

ben de bir yakınımın bakamadığı bir cins kediyi almak durumunda kalmıştım. ama şimdi 2 yıl geçmiş olacak neredeyse. gül gibi geçinip gidiyoruz. yalnız, sanırım ben uyum sağladım kediye, o bana değil slkfsf artık gürültülerini takmıyorum, yoksa benzer şeyleri hiç yapmıyor değil. az yapıyor ama devam ediyor gürültüleri.

hatta buraya yazmamışım ama eve kedi geldikten sonra 1 ay içerisinde 3 defa hasta olmuştum. doktor bile kedi alerjin var bakma hayvana dedi. onu bile atlattık.

benim gibi, eve kedi girince depresyona giren bir tip dahi yapıyorsa, herkes yapar bence.
0
akatreil
(29.08.24)
1. Herkes kum sorunu demiş ancak ben kedimin tuvaletini banyoya koydum, kendim banyoya işim düştüğünde ya da basitçe tuvalete gittiğimde toplamda 30 saniyede her gün kutusunu temizleyebiliyorum. Kum kabının dışında küçük, kum sıçratmayan bir kilim alıyorsunuz, o da tuvaletten çıktıktan sonra patilerinde kalan son kumları topluyor. Kumunda dert edecek ne var gerçekten anlamıyorum. Kum kaplarının kenarında köşesinde küçük poşet koymalık yerler oluyor, oradaki poşetlerden çekip kumunu 30 saniyede temizleyip çöpe atıyorum. Bitti gitti.

2. Tüy sorunu. Dönem dönem çok tüy döküyorlar ancak kedi sahiplenmeden önce Dyson aldım ve şu an iddia ediyorum ki herhangi bir kedi herhangi bir erkek kadar tüy ancak döküyor. Hatta evde erkek varsa kedi tüyü çok daha sevimli hale geliyor bile diyebilirim. Bunu eve ne zaman kardeşim, babam vs geldiği zaman anlıyorum. İnsan kılı, kedi tüyünden çok daha pis ve uğraşması tatsız bir şey.+ Kedi tüyü sorunu düzenli tarama ve bakım ile çok azalıyor.

3. Veteriner masrafları oluyor. Kediniz hasta olabilir, aşısı olur, tahlili olur vesaire. Maddi durumunuz el vermiyorsa kedi sahiplenmemelisiniz.

4. Kediyi evde bırakıp bir yerlere gitme konusu: Bu o kadar zor değil, hele düzenli çalışan insanlar için hiç değil. Ben ayda bir Ankara-İstanbul arası gidip geliyorum, 2 ayda bir de 3-4 günlük yurtdışı seyahatim oluyor. Ankara-İstanbul arası tren yolculuklarına kedim alıştı ve stressiz gidip gelebiliyoruz, yolda uyuyor. Yurtdışına giderken komşuma ya da bir arkadaşıma anahtarı bırakıyorum. Şu an 15 günlük uzak bir tatil yapmam için kedimi ailemin evine bırakmam gerekir (Ankara). Ama bunu, kedinin bana sağladığı psikolojik rahatlığa kesinlikle değer buluyorum.

5. Kediyi neden sahiplenmeliyiz? Çünkü, kedi insana evde bir arkadaş olduğu hissini çok iyi veriyor. Evde canlı kanlı, çoğunlukla sessiz, sizi mutlu etmek için hazır bekleyen muhteşem bir varlık var. Sizi yormuyor, kendi hayatı var ve size arkadaşlık ediyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar için bir varlığı sevebilme kapasitesini kaybetmemeyi sağlıyor, şefkat ve merhamet hissi uyandırıyor. Bunlar çok değerli şeyler. İnsanlar bu tarz sevgi temelli duyguların ne kadar önemli olduğunu yok sayıyor, görmezden geliyor veya aşağılıyor. Ancak bir şeyleri sevince hayatta anlam ve keyif buluyorsunuz. İşte canım sıkılınca bazen kedimin fotoğraflarına bakıyorum. Kedimi bazen konuşturuyorum kendi kendime. Epey oyun oynuyorum. Beni canlı ve zinde tutuyor. Bir canlı için emek göstermenin ondan çok kendime iyi geldiğine inanıyorum. Sizi mutlu eden ve kedi her şeye değer diye düşündüren kısmı da bu oluyor. Emek veriyorsunuz ve o kendi çapında size karşılık veriyor. İnanılmaz bir bağ oluşuyor arada. Bunu maddi olarak açıklayamazsınız ancak çocuk sahibi olmak gibi, bir kere tattıktan sonra bir daha bırakamazsınız. Geri kalan ıvır zıvır temizlik derdi vs bana sadece tembel insan bahanesi gibi geliyor. Temiz insan hep temizdir. Evim kokmuyor, evim biraz tozlansa kedim hapşırmaya ve rahatsız olmaya başlıyor ve temizlik yapmamı bekliyor. Yatağımı toplamadığım zaman bile kızıyor -toplu haline alıştığı için düzgün olmasını bekliyor. Çocuk gibi, nasıl alıştırırsanız o şekilde bekliyor.

Son olarak, evdeki eşyalara zarar verme hikayesi... Hikaye diyorum çünkü evdeki eşyaları eskimesi için alıyoruz, eskisin ve yenisini alabilelim. Bir ömür boyunca aynı koltuğu kullanmak istemiyorum mesela. Aynı perdeyi de. İnsan her zaman farklılaşmak istiyor, sıkılıyor. Kedimin bunları eskitmesinden ziyan değil, keyif alıyorum. Eskisin ki yenisini alabileyim. Çünkü bu tarz eşyalar tek başına yaşayan bir insanın ömür billah eskitemeyeceği eşyalar. Eşyaya hizmet edeceğime, eşya benim ve kedimin keyfini yerine getirsin yeterli. 70 yaşında hala aynı perdeyi kullanmak isteyeceğinize emin misiniz? Hayır.
0
silverleaf
(29.08.24)
(8)

yaninda kimse olmadan araba sürme

robert bosch
ye ne zaman basladiniz? ne kadar süre baska biriyle sürdükten sonra tek basiniza sürmeye basladiniz?
ye ne zaman basladiniz? ne kadar süre baska biriyle sürdükten sonra tek basiniza sürmeye basladiniz?
0
robert bosch
(27.08.24)
Tırssam da direkt başladım, bir süre çevre yolunda takıldıktan sonra bi kaç akşam trafiğine yokuşa falan daldım sonra geldi güvenim.
0
hedep
(27.08.24)
İlk kez kullandığımda tek başıma yaşadığım şehirdeydim ve ilk arabamdı, ehliyetimi de yeni almıştım, 1 ay anca olmuştu, trafiğe de ilk çıkışımdı, işe de ilk kez gidiyordum.

Aksilik bu ya, bana iftira eden iş arkadaşımın kocası görmüş ne ara gördüyse, önüme kırdı beni sıkıştırdı, arabasından çıkıp üstüme yürümeye kalkıştı, nasıl aklettim bilmiyorum ama içeriden kapıları kilitleyebildim. Herif geldi arabama yumruklar, tekmeler, arabayı sallamalar, küfürler, haykırmalar... Hiçbir suçum yoktu, yüreğim ağzıma geldi, trafik ışıklarının en sağına park etmiştim onun yüzünden, yeşil yandı bu gitmek zorunda kaldı ama ben hareket edemedim olduğum yerde dondum kaldım, dörtlüleri yaktım ne yapacağımı bilemedim en az 10 dk bekledim... İşe gidiyordum daha fazla gecikemem diye düşündüm, bunu her türlü kullanacaksın burada bırakamazsın dedim kendi kendime, kontağı çevirdim, bir şekilde D-F-G, bu el freni, bunlar aynalar, bunlar silecek ile selektör kolları vs diye tekrar ettim. Yavaşça kalktım işe gittim. Gittim, arabayı park bile ettim, hiçbir şey yokmuş gibi gittim müzik yaptım.
0
muhayyer divan
(27.08.24)
Ben tek kullanmak istedim direkt. Fırsat buldukça da kullandım ama babam bir türlü bana güvenip bırakmadı aracı. Oysa babamın kaç kazası oldu o arabayla ya da ne kadar hasar verdi, ben sadece park ettiğim sokakta biri araca sürttü diye kötü şoför oldum. Güvenilmez oldum ahahah
0
nawar
(27.08.24)
yapılacak en mantıklı şeyi söyleyeyim,

gece 12 den sonra falan arabaya atla sokak aralarında takıl

gaza geldikten sonra normal yola cık zaten fazla araba olmaz o saatlerde

rahat rahat takılırsın

bir hafta boyle takıl canavarsın artık. haydi rastgele.
0
Zetnikov
(27.08.24)
6 ay baba terörüne maruz kaldıktan sonra silerler diyip arabayı kaçırdım. silerler eşiği önemli, o sinirle kendine güvenin geliyor.

zetnikovun pohu üstüne poh etmek istemem ama gece araba kullanmak acemiler için çok tehlikeli. haplanan zıkkımlanan tipler ara sokakta bile hız yapıyor gece.
0
titanyum22
(27.08.24)
Ilk basta bir kez Giresun'da otomatik araba kiraladim, yaylaya falan da gittim ama pek sehir merkezine girmemeye calistim, mumkun oldugunca, havalimanindan koye gidis ve geliste tamamen tektim.
Bir kez de sirket araciyla cesaretimi toplayip bir toplantiya gittim, gene otomatik arac, bir noktada biraz sorun yasadim ama kaza bela olmadi, toplanti mecidiyekoy trump towers'daydi.
Hangisini once yaptim hatirlamiyorum. Ozetle ilk kullanmalarimin cogunlugu yalniz oldu. Araba satin aldigimda da abim benle geldi, sadece onu eve biraktim sonrasinda hep yalnizdim. Bunlar hep otomatik araclar, manuel olsa epey zor olurdu.
0
mbond
(27.08.24)
Yalnız başıma çıkmakta sorun yaşamadım ama sadece Bakırköy yeşilköy ara sokaklarında sürebiliyordum en başta. Trafiğin hızlı aktığı çevreyoludur e5 tir falan çıkamıyordum. Zorunda kalınca sürebilmeye başladım. Zorunda kalma eşiğim de bahçeşehire taşınmaktı
0
kullanicadi
(27.08.24)
ehliyeti alır almaz tek başıma kullandım.
0
Wallermann
(27.08.24)
(2)

Sozlock debesi mi sozlugun debesi mi

lapaz
Sizce daha iyi?
Sizce daha iyi?
0
lapaz
(27.08.24)
Sozlock ne hiçbir fikrim yok ama Ekşi Sözlük gibi dmigebe* mantığında değilse daha iyidir. Bu kadar manipülasyon uğrayan alanda kırk yılda bir dişe dokunur şeyler oluyor haliyle.



*dünün moderasyonun işine gelen en beğenilen entryleri
0
nawar
(27.08.24)
Bence ''cennetten düşen son troll tanesi'' en iyisi, bunu kullanalım.
0
moonie
(27.08.24)
(10)

Atom bombasi savasini baslatma firsatiniz olsa tusa basar miydiniz

lapaz
?
?
0
lapaz
(27.08.24)
Nein.
Fallout yeteri kadar oynadım, suda radyasyon mu var, bu eleman beni yiyecek mi diye düşünemem. Az önce schitts creek bitirdim hanımla, bunu riske atamam.
0
logisticsmanager
(27.08.24)
basmam tabii ki niye basayim
0
robert bosch
(27.08.24)
Ama şu adam olacaksam başında beklerim;
youtu.be

Özellikle son kısım önemli.
0
logisticsmanager
(27.08.24)
kedimin en sevdiği bomba olduğu için ben basardım.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Hayır. Çoğu insan da yapamaz.
0
gabe h coud
(27.08.24)
Robert bosch +1 neden yapayım ki?
0
akhenaten
(27.08.24)
nükleer savaş demeyi öğrenirsem basardım belki.
0
kimlanbu
(27.08.24)
Hiç düşünmem basarım, çok sıkıldım
0
mirty
(27.08.24)
Tabii ki basmam. Bunu, elinde imkan olsa Dünya nüfusunun bilim, sanat, sanayi, spor vs. alanları dahil sürdürülebilirlik alt limiti üstündeki kısmını (yaklaşık %90'ını) başka galaksiye yollayacak imkan yoksa ortadan kaldırmak için tuşa basacak kişi söylüyor.

Nükleer savaş ve takip eden nükleer kış ayrı bir olay. Dünya'nın yok olmasına gerek yok.
0
nawar
(27.08.24)
hocam bence bilgisayara red alert 2 yada yuri yi kur orada super silahları açıp denemelere başla :D
0
Zetnikov
(27.08.24)
(12)

Hiç doğaüstü bir olay yaşadınız mı?

kullanicadi
Benim başıma hiç gelmedi. Sorun olmayacaksa anlatabilir misiniz yaşadığınızı
Benim başıma hiç gelmedi. Sorun olmayacaksa anlatabilir misiniz yaşadığınızı
0
kullanicadi
(26.08.24)
Evet.
0
Amaranta ursula
(26.08.24)
Yaşamadım pozitivistim +1
0
anon1m
(26.08.24)
yaşamadım. etrafımda yaşayan da olmadı. nedense dindar olmayanların başına gelmez hiç böyle şeyler.
0
sir gawain
(26.08.24)
yaşamadım, inanmıyorum. yaşananların da illa ki açıklanabilir bir sebebi olduğunu düşünüyorum.
0
kibritsuyu
(26.08.24)
Benim baba olmam bana göre fazlasıyla doğaüstü
0
mirty
(26.08.24)
bir kez yaşadım ama anlatmak istemiyorum. doğaüstü olaylara inanan birisi değilim. kaparanlık köylerde, ışığın ve teknolojinin olmadığı yerlerde insan beyni öyle bir sarıyor ki neler neler görürsün... ama kesin ve net olarak DOĞAÜSTÜ tek tecrübem oldu. sırrını da asla anlayamayacağım. 12-13 yaşındaydım. bir daha veya başka bir yerde hiç olmadı.
0
der meister
(26.08.24)
Uyurken sürekli dua edip uyumaya başlamıştım tabi Ayetel kursi nas Felak okuyorum sürekli böyle her gece 3 defa 5 defa gelan işte bir gün okuyor muydum hala okumuyormuydum bilmiyorum elimin içinde kına lekesi vardı dedim mantar felandır harbiden de kına kokuyordu iki üç gün kaldı sonra kendiliğinden geçti şok olmuştum
0
Efespilsen
(27.08.24)
Evet, anlatsam da alay ederler. Verdiği korku yıllardır sürüyor.
0
istanbul gecesi
(27.08.24)
Evet hamilelik ve dogum. Bi canlinin icinden baska bi canli cikmasi. Daha ne olabilir. Daha nasil bi mucize bekleyebiliriz?
0
halk
(27.08.24)
varsa görelim inanalım.
0
mikahakkinen
(27.08.24)
Hayır. Hiç şahit olmadım. Şahit olan arkadaşım da yok. Şahit olduğuna inananlara denk geldim. Eğitim seviyesi düşük ve dinli insanlardı. Eğitim seviyesi yüksek olan dindarlarda da şahit olduğunu söyleyene denk gelmedim.
0
nawar
(27.08.24)
Babamin öleceğini rüyamda gördüm ama normal ruyalardan farkliydi. Sonrasında kanser teshisi aldi ve kisa surede kaybettik. Dini inancim yok.
0
instant crush
(27.08.24)
(18)

Duyuru Telegram Grupları

rock n roll
Bu gruplara katıldınız mı?Kalabalık oluyor mu?Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
Bu gruplara katıldınız mı?

Kalabalık oluyor mu?

Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
0
rock n roll
(26.08.24)
buranın dengesi güzel yetiyor gruplara katılasım gelmedi
0
grimavi
(26.08.24)
Valla ben girmedim. Burdan bir arkadaşla bu grupların dedikodusunu yapmıştık kavga çıkar diye. Nitekim bu gruplarla ilgili açılan duyurular da bunu destekliyor.
0
Amaranta ursula
(26.08.24)
Şu anda benim olduğum grup hangisiyle o grup iyi.
Flört etmeye çalışılmasa daha kaliteli muhabbet olur. Öyle bir niyetiniz varsa gelmeyin. Geldiyseniz de ayrı dm’den yardırın, bunları görmek hoş değil 70 kişi arasında.
0
gabe h coud
(26.08.24)
gruplar bir noktadan sonra birilerinin harem gibi bir yapı kurma girişimlerinin sergilendiği bir mecraya evrildiği için morca +1 diyorum. gezeve'nin dediği gibi sinsi sinsi yazılanları okumak da ayrı bir sorun. dahil olmayacaksanız çıkın gruptan.
0
duygusalatasi
(26.08.24)
Önceki duyuruma bakarak herhalde bu soruyu sordunuz. Grubu kuran kişi olarak söyleyeyim; 6. günde farklı zamanlarda/nedenlerle iki kişi çıkardı. bu kişiler sorgusuz sualsiz yollandı.
Şu an itibarı ile 80 kişi civarındayız.
0
rakicandir
(26.08.24)
Katıldım. Küfür var.
0
muhayyer divan
(26.08.24)
Ben sadece grupta kimler var diye girip, çıkmıştım. Tekrar gireceğim sırada banlandığımı gördüm haha.

Belli bir grup var sürekli kendi arasında aynı muhabbeti eden. TG grubu olayı bana tamamen saçmalık gibi geliyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
Katılmadım.
0
Mirket
(26.08.24)
katıldım.

80 kişi.

80 kişinin dahil olduğu bir grupta herkesten aynı duyarlılığı, aynı özveriyi bekleyemezsin. illa birisi çıkıp ya küfür eder, ya sataşır. ilginç şekilde 1 haftadan uzun zaman oldu, kimse kimseyle dalaşmadı, herkes güzel güzel geyik yapıp sohbet ediyor. arada 1-2 tane küfür etmeye, huzur bozmaya yeltenen oldu -ki 80 kişi içinde olmaması mucize olurdu-, onlar da seri şekilde gruptan çıkarıldı. gruptaki muhabbet seviyesinden hoşlanmayan birkaç kişi kendi istekleriyle gruptan ayrıldı. onun dışındakiler güzel güzel sohbet ediyor. yani 10 gündür elle tutulur bir kavga gürültü yok.
0
kibritsuyu
(26.08.24)
abi niye soruyorsun gir bak gitsin. beğenmezsen çıkarsın. giren bir daha çıkamaz diye bir şey yok ki. belli ki aklında kalmış ki soru soruyorsun. ya da özel davet mi bekliyorsun acaba?
0
titanyum22
(27.08.24)
@titanyum; içinde bulunmaktan hoşlanmayacağım, bana uygun bir yer olmadığını gelen cevaplardan anladım.
0
🌸rock n roll
(27.08.24)
bana pek öyle gelmedi. girmek istiyorsun ama buradaki aktif personanın hakkını chatte verememekten korktuğun için bulaşmıyorsun sanki. grup hakkında yapılan yorumlar hep olumlu oysa.
0
titanyum22
(27.08.24)
@titanyum; çok haklısın, işte o yüzden bulasmayım :))
0
🌸rock n roll
(27.08.24)
katılmadım.
bu tip yerlerde bi yerden sonra "buralar bizden sorulur" moduna giren tipler oluyor hiç çekilir değil.

harem gibi bir yapı kurma girişimlerinin sergilendiği bir mecraya evrilmesi +1
0
tabudeviren
(27.08.24)
Katılmadım. Katılmayı düşünmüyorum.

3-5 kişinin sazı eline aldığı, milletin flört etme ve/veya laf sokma yarışına girdiği yerlere dönüşüyor bir müddet sonra. Ardından kısırlaşıyor. İsteyen istediğin alınca/alırken önce katılımcıların %80'i sadece okuyor (ya da okumuyor bile). Sonra grup ölüyor.

Belirli bir sayıdan yüksek grupların kaçınılmaz kaderi. İsteyen istediği yerde flört eder tabii ki ama aksini yapıyor ya da ilgilenmiyor gibi yapıp kovalamaktan bitap düşüyorsa komik. Zaten çoğunlukla böyle oluyor.

Kimse üstüne alınmasın. Bu grupların hiçbirinde yokum. Kimseye laf çarpmıyorum doğal olarak.
0
nawar
(27.08.24)
katıldım bir kaç attention whore vardı. onların ergen muhabbetleri baydı çıktım. bir diğerinde de öğretmen biri vardı o da vesikalığını koymuş sürekli ona yazan erkeklerle bira rakı güzellemesi yapıyordu o da baydı oradan da çıktım.
çok boş adam işi. kaliteli bir sohbet asla yok.
0
rentts
(28.08.24)
Katılmıştım.

Kurulan ilk grup çok komikti. Admin borderlinedı bir günü bir gününü tutmuyordu. Herkese küfür edip “bana küfür edemezsiniz” diye mağdur oluyordu. Millet de sanki bu kişi engelliymiş de onu idare ediyormuş gibi kibarlığını bozmuyordu. Çıkan kavgaları okumak eğlenceliydi. Sonra grubun en aklı başında adamları bile çıldırdı. Grubun tamamı çıkınca admin iki üç kişi ile sohbet etmeye çoğu zaman monolog kurmaya başladı, dramatik bir hal alınca çıktım.

İkinci grup ise tepki üzerine kuruldu. Burada aktif olan insanlar gördüğüm kadarıyla işinde gücünde, hoş sohbetli kişilerdi. Bağımlılık yapmasın diye burdan da çıktım sonra. Çünkü bir saat girmeyince yüzlerce mesaj birikmiş oluyordu insanı işinden gücünden eder valla :d
0
ruhen hastayim ben
(28.08.24)
İşin garip tarafı, insanların okul ya da iş gibi mecbur oldukları bir ortam değildi bu gruplar; insanların zorbalık, iğneleme, alay edilmesi gibi davranışları çekmesi için bir zorunlulukları yok. Bir söyler, iki söyler, sonra sektirip gider insan. Okulda çocuklar, iş yerinde arkadaşları zorbalıklarından kaçamıyor, grubu da öyle sandılar. Adminmiş, ownermış. Benimle gerçek hayatta iletişime geçemeyecek insanlar şanslarını çok zorladılar. Ki çok da cutie ve samimi yazdım. Güzel şeyler paylaşabilirdik. Konulara göre alt gruplar açabilirdik. Herkesin birbirine laf sokup iğnelemek için yer aradığı ya da ergence boş laf yaptığı bir yer oldu. İyi bir deney oldu. Hızlandırılmış bir kurs da sayılır.
0
gabe h coud
(28.08.24)
(22)

Duyuruda herkes birbiriyle ilişki mi yaşamış?

Jux
Clickbait başlığa hoş geldiniz... Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu. Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Bur
Clickbait başlığa hoş geldiniz...
Az önce bir cevapta gördüm, buradaki bir eski sevgilisi yine buradan biriyle evlenmiş.
İstisnai bir durum mu yoksa başka örnekler de var mı benzer? Kim buradan sevgili yaptı ve o kişi hala aktif mi diye sorayım ilk sorumu.


Sonra, tuhaf olmuyor mu diye de ekliyim. Buradan biriyle tanışsam acaba eski manitası da mı burada diye mi düşünmek lazım? Olsa ne olacak gerçi. Ama tuhaf olsa gerek.

Bu arada eleştirmek amaçlı sormuyorum, aksine ülke medeniyet seviyesinin çok üstü.
0
Jux
(25.08.24)
e yaşanır tabii... halihazırda bazı filtrelerden geçmiş ve hayata bakışı az buçuk birbirine benzeyen (en azından eskiden) insanlar birlikte bulunuyo. elektriklenme için çok doğru yer bence. destekliyorum

garip olur mu? olabilir ama kimin umrunda... hayatının aşkını bulup geçmişine de bakmazsın artık 2024
0
abuzer
(25.08.24)
@abuzer, geçmişine bakmak değil aslında demek istediğim. Sık gittiğin mekana sevgilinin eski sevgilisinin gelmesi gibi bir tuhaflıktan bahsediyorum.
0
🌸Jux
(25.08.24)
Bro sen herhangi bir yerde de biriyle tanışsan yine eski sevgilisiyle aynı ortamda bulunma ihtimalin olabilir, kaygıdaki sığlık biraz bundan kaynaklanıyor kimsenin geçmişini kurcalamazsak sorun da çıkmaz kanaatindeyim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, pek aynı şey değil sanki ya?
O mekanda düzenli takıldığını biliyorsam gitmem mesela oraya. Tek seferlik denk gelmeden bahsetmiyorum çünkü.
0
🌸Jux
(25.08.24)
o cevabi görünce ben de benzer düsündüm.
burada cok dating dönüyor/dönmüs :)
reddit'te mesela böyle bir sey olmaz heralde ama burada oluyor.
0
robert bosch
(25.08.24)
Benim kontenjanı da biri kullanmış demek ki.
0
gabe h coud
(25.08.24)
@Mehmettheslim, soruyla hiçbir ilgisi olmayan cevabını silersen sevinirim dostum, gereksiz kalabalık yaptı.
0
🌸Jux
(25.08.24)
İlişki yaşayan olmuştur mutlaka. Neden olmasın. Zeki komik kafa kişiler var burada. Eskiden vardı ya da.
Teklifler de almıştım ama olmadı o zamanlar
0
Cezcez
(25.08.24)
hayır canım niye herkes birbiriyle ilişki yaşasın ama burası küçük bir komünite, bazılarımız yıllardır buradayız. çoğu insanın karakterini, düşünce yapısını vs. iyi kötü anlıyorsun sürekli buradaysan. zaman içerisinde tanışıklık, arkadaşlık, dostluk, sevgililik vs. olabiliyor.

ben duyuru'dan iki sevgili yaptım mesela. allah seni inandırsın olay tamamen kızların "slm tanışalım mı" demesiyle başladı, gerçekten. yani olur, olmayacak şey değil ama burayı herkesin birbirini gondiklediği bir orgy ortamı olarak düşünmek de doğru değil elbette. insanın, iletişimin olduğu her yerde sevişme/öbüşme olur. duyuru istisna değil.

kulağıma gelmedi ama yüzde yüz eminim ki benim hakkımda da bissürü dedikodu yapılıyordur, eminim. aynı şey bunu okuyan duyurucuların en kötü ihtimalle yüzde 50'si için geçerlidir.

burası küçük bir sanal köy gibi. affedersin seksi de dedikodusu da eksik olmaz. insan doğası.

bak dissendium eski sevgilisi yüzünden kafayı yedi. adamı aforoz ettik. millet yedek hesaplarına kadar buldu. çocuk gönül rahatlığıyla duyuru açamaz oldu. yahut birisi çıkıntılık yaptığında hemen dikkat çekiyor, tepkiyi üzerinde topluyor vs...

aynı şeyleri ben de yaşadım. o zaman yaşım genç tabii, üzüldüğüm ve kırıldığım oluyordu. duyuruyu hafife alma. genel olarak insanların bir arada bulunduğu hiçbir ortamı hafife almamak lazım. buradan evlenip çocuk yapan da çıkar, birbirini dolandıran da çıkar, birbirini vurup öldüren de çıkar.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Valla ben buradan kimseyle sevgili olmadım. Ama görebildiğim kadarıyla burası Dallas'a dönmüş. Normal de geliyor bir noktada. Bazılarının neredeyse tek (sosyal) hayatı buradan ibaret. Etkileşim olmaması kaçınılmaz.
0
Amaranta ursula
(25.08.24)
İnsanlar Okey Plus'tan sevgili ediniyor buradan niye edinmesin.
0
Bir ben var benden şurada
(25.08.24)
ben dahil değilim istatistik amaçlı bilgi veriyorum.
niyetim de yok.
0
janderzel zartanyan
(25.08.24)
10 yıldır falan duyurudayım, tek bir kişiyle bile tanışmadım ya da arkadaşlık kurmadım. istisnayım galiba.
0
deartheodosia
(26.08.24)
Buradan sevgili yapmadım. Birçok kişi yaptı. Sonra ayrıldı yine buradan başka sevgililer yaptılar. Hatta çeşitli iletişim kanalları ile gruplar kurup BBG evine çevirdikten sonra yürüyen yürüyor sevgili olan oluyor ve o kanallardaki gruplar ölüyor. Daha sonra yenisi açılıyor diye devam ediyor.

Biraz tuhaf oluyordur tabii ki. O yüzden rahat soru sorabilmek için yeni nick alanlar da var. İlişki sırasında her gün ve günün büyük bir kısmında görüşmek -şimdi aşktapar tayfa şiirsel bir dille güzel bir şeymiş gibi övecek ama- güzel bir şey değil. İlişkiyi de yıpratıyor. Bir de ayrılınca aynı yerde olmak rahatsız edici tabii ki. Bu sebeple okulda aynı sınıftan ya da iş hayatında aynı ofisten biri ile sevgili olmadım hiç.

Benim bunlarla sorunum yok da asıl takıntılı ve ruh hastası kişiye denk gelmek kötü. Düşünsene buradan bulup sevgili oluyorsun sonra yürümüyor ve bir sebepten ayrılıyorsun. Sapık gibi her duyuruna dadanıyor. Özel konuşmalarınız üzerinden gelip laf çarpıyor. Başkaları ile iletişimini sabote etmeye çalışıyor. Duyuru açıp laf sokuyor falan. Düşman başına.
0
nawar
(26.08.24)
16-17 senedir buradayım. benim hakkımı kim yediyse haram olsun :)
0
phonex
(26.08.24)
yok valla, değil iliskiyi yazistigim biri bile yok, nick aşinalığını saymazsak kimseyi tanimiyorum. 2006'dan beri burada olduğum halde :)

buradan duyurudaki ruh eşime sesleniyorum,

- seni kimler aldı? kimler öpüyor seni?
0
tabudeviren
(26.08.24)
herkes gelip ben sevgili yapmadim yazsin da suraya onlarin da sevgilisi olsun :P
0
robert bosch
(26.08.24)
Biz tam numlock ile ilişki yaşayacaz derken grimavi'nin aklımı ve kalbimi aynı anda çelmesi sonucu kendisine buradan (göz önünde, ulu orta, mesajla falan değil yani) evlenme teklif ettin, o da bana hemen düğünsüz börtü böceksiz kır nikahı ve yosunsuz hayvansız taşsız denizi olan bir balayı ayarlamaya başladı, en son bu şekildeyiz. Durumumuz nedir bilmiyorum.

@grimavi naber sevgilim?? :))

(Bu arada kendisini tanımam etmem o beni hiç tanımaz)
0
muhayyer divan
(26.08.24)
bu oranın çok yüksek olduğunu düşünmüyorum.
0
bartholomew87
(26.08.24)
7-8 yıl önce, burası daha samimi ve herkes birbiriyle tanış sayılabilecekken biriyle buluşmuştum. Yüz yüze görüşünce pek bir şey hissedememiştik ama olsaydı devam ederdik herhalde. Kendisi birkaç yıl önce banlandı, sonra ''...2'' şeklinde ilk nickini kullanarak tekrar hesap açtı ama o da banlandı. Şu an başka isimlerle buradaysa bilemeyeceğim, gerçi olsaydı yazım stilinden anlardım.

Onun dışında dönem dönem sohbet ettiğim ve o sohbeti ilerletmek isteyenler elbette oluyor. Daha çok fikir beğenip yaklaşmayla başladığı için buradan bir ilişkinin devam etmesi daha kolay bile olabilir. Burada tanışıp evlenenler olduğunu da biliyorum, nick vermeyeyim.

Bu arada sırf bu amaçla burayı kullanan, pusuda bekleyen bir güruh var. Zibilyon yıl önce burada ilk hesabımı açtığımda kadın olduğumu anlayan beş altı erkek kişi damlamıştı mesaj kutuma. Üç beş ay önce bu hesabı açtıktan çok kısa bir süre sonra da aynı kişileri mesaj kutumda buldum. Hala buradalar, istiyorlar, talep ediyorlar, bekliyorlar. :d
0
moonie
(26.08.24)
İlişkiden çok daha fazlası da var aslında. Bu kulaklar neler duydu...
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
-bir de eski halini görecektiniz buranın, tey tey. tur dönüyorduk.-


hayu kendinize gelin, burası da bir toplum, burada da insanlar diyalog kuruyorlar. okulda da tanıştığınız birlikte olduğunuz insanların eski manitaları da aynı okulda olabilir.. okul kelimesini iş, kurs, klüp vb değiştirip baştan okuyunuz.
0
nwnd
(26.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.