Giriş
(9)

Odadaki esyalarin konumuna dikkat ediyo musunuz

lapaz
North maturity acceptsnce deathSouth activity clarity simplicityWest aging questioning wisdomEast youth innocence freshnessOlarak gecmis
North maturity acceptsnce death
South activity clarity simplicity

West aging questioning wisdom
East youth innocence freshness

Olarak gecmis
0
lapaz
(04.02.25)
instagramda bir adam var meraktan takibe almıştım odadaki kapı ve cam arasındaki enerji geçişini diğer eşyalar kesmemeli diye nasıl yerleştirileceğini gösteriyordu

Bu bilgilere sahip olmasan bile yatağı nasıl yerleştireceğini çoğu insan içsel olarak bulur, en rahat nasıl kullanılır vs düşünerek

Evin mimari çizimleri de zaten az çok eşyaların yerleşimine göre hazırlanıyor, bizim toki tipi apartmanlarda yatağın dolabın komodinin yeri bellidir

Uzattım ama soruya cevabım hayır :)

Çok zengin olup işlevsellikten çok estetiğe göre mimara bir villa projesi çizdirsem güneş ışığından evin içindeki doğal rüzgara kadar kafa yorarım ama :)
0
grimavi
(04.02.25)
@grimavi'nin dediği Dear Modern olabilir çok komik o adam.

Benim dikkat etmiş olduğum bir alan var o da kardeşim şans kedisi almıştı o nereye konmalı diye bakmıştım adeti budur diye. Yoksa eşyaları farklı şekilde koyacak yer yok evde.
0
peki madem
(04.02.25)
@peki madem

Takipten çıkmıştım tam da o adammış :) şuraya koyalım merak eden olursa
www.instagram.com
0
grimavi
(04.02.25)
Günümüzde inşa edilen evlerin boyutları belli, 2+1'ler 70 m2, 3+1'ler 90-100 m2 yapılıyor; insanlar 1+1'de kimisi stüdyo dairede yaşıyor. Yatak odasına yatağını veya dolabını kaç farklı şekilde yerleştirebilirsin ki bunlara dikkat edeceksin. Geniş evim olsa da dikkat etmem, boş iş olarak görüyorum.
0
Lethe
(04.02.25)
Verdiğiniz örnekler kadar "düz" olmayanı için (bkz: feng shui)
Ha bence ciddiye alınacak bir şey değil :)
0
kobuzchu kiz
(04.02.25)
ben sadece yatak konumuna dikkat ediyorum. bende gercekten uyku kalitesini etkiliyor.
0
buenosdias
(04.02.25)
Kışın koltukları peteklerden uzaklaştırıyorum; sayılır mı? :)
Az eşyam var, ıncık cıncık doldurmuyorum odaları. Çıplak bırakıp ofis ortamına da benzetmiyorum. Optimumu yakalamaya çalışıyorum kendimce. Tek dikkat ettiğim detay bu.
0
auroraaurora
(04.02.25)
Ben de "eve biri girdi mi, odanızı karıştıran oldu mu?" konusunda bir şey bekliyordum. Hayır. Yatağı aynanın yanına koyma, kaloriferin önüne koltuk dayama gibi güvenlik ve ekonomi temalı şeyler olabilir. Onun dışındakiler aklımın ucundan bile geçmez.
0
nawar
(04.02.25)
tabii ki hayır. günümüzün minicik kutu kutu evleri böyle zengin eğlenceleri için uygun değil. bu evlerde bir odayı nasıl yerleştireceğin az çok bellidir zaten. üçlü koltuğun sığabileceği tek bir uzun duvar varken kim takar doğusunu batısını. dünya nüfusunun anca binde birine hitap edebilecek bu tür lüks uğraşları fakirlerin dert edinmesi bana hep komik gelir.
0
sir gawain
(04.02.25)
(7)

Emlakçı İşgüzarlığı Mı Benim Çakallığım Mı?

Nature Works
Merhaba,Bir süredir iş yeri bakıyordum, birgün bir ilan düştü ve aradım. Şu saatte gelirsin dedi, gittim. Kapının önünde içeriyi anlatmaya bilgi vermeye başladı, içeriyi göreyim dedim, şimdi anahtar yok ama alıp arayayım dedi. Bu diyalogları yaşarken binanın güvenlik kulübesinden bir amca geldi, tüm
Merhaba,

Bir süredir iş yeri bakıyordum, birgün bir ilan düştü ve aradım. Şu saatte gelirsin dedi, gittim. Kapının önünde içeriyi anlatmaya bilgi vermeye başladı, içeriyi göreyim dedim, şimdi anahtar yok ama alıp arayayım dedi. Bu diyalogları yaşarken binanın güvenlik kulübesinden bir amca geldi, tüm konuşmaya şahit oldu. Görmeden manası yok zaten dedim ayrıldık. Daha sonra da aramadı.

Akşamına aynı yere başka bir emlakçı daha ilan çıktı ama içerinin fotoğrafları bambaşkaydı. Bir gariplik olduğu aşikardı, gidip yapının üzerindeki kiralık ilanındaki numarayı aradım mal sahibinin kendisiydi. Tutmak istediğimi söyledim, sözleştik gittim, meğer güvenlik kulübesinden gelen amca mal sahibiymiş. İçeriyi gördüm, güncel hali her iki ilandan da farklıydı. Yaptığım çıkarım emlakçıların ikisinin de farklı zamanlarda iş yerini kiraya verdiği, daha sonra da kapıda kiralık ilanını görünce kendi elindeki görsellerle tekrar ilana çıktıkları oldu. Durum bana işgüzarlık gibi gelince de emlakçıya komisyon vermeyi saçma buldum ve mal sahibiyle anlaşıp yeri kiraladım. Kendi kendimi haklı bulsam da dışardan da değerlendirme almak istedim. Görüştüğüm emlakçı illaki yarın bir gün beni orada görecektir. Dışarıdan gözle haksızsam ona göre ılımlı ya da katı şekilde tavır takınacağım.

Teşekkürler
0
Nature Works
(02.02.25)
Sen haklısın bence, içeriyi gösterememişler.
0
Shepard
(02.02.25)
Sonuna kadar haklısınız hocam. Kendinde olmayan malı pazarlamaya kalkışmış muhtemelen. Hem siz alavere dalavere yapmadan mülk sahibini bulmuşsunuz.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.02.25)
kesinlikle haklısın ve o emlakçı seni görüp bir laf etmeye kalkarsa aynen böyle işgüzarlık yaptığını yüzüne vurmalısın.
0
neira
(02.02.25)
Emlakçının yaptığı dolandırıcılık. 5 kuruş kazandırmadığın iyi olmuş. Üstüne anahtarı olmadığı halde kapıya kadar seni getirttiği için dövsen bence haklısın ama kanun maalesef öyle işlemiyor.
0
nawar
(02.02.25)
bu şekilde daire kiraya veren biri olarak yazıyorum, doğrusunu yapmışsınız. Emlakçılar ev sahibini aramıştır, ev sahibi de ”emlakçıya vermiyorum, müşteriniz varsa gelin gösterin, komisyonunuzu alın beni ilgilendirmez” demiştir, bunlar da pazarlamaya çalışıyorlar. Mülk sahibi kendi numarasını yazdığına göre hiçbir emlakçıya söz verilmiş değil, arkadaşların dediği gibi kendisinde anahtar yokken sizi getirtmiş, belki mülk sahibinin rızası bile yok pazarlamaları için. Hiçbir mülk sahibi de kiracısı emlakçıya havadan para yedirsin istemez, bir ilan veriyorsunuz 10 emlakçı arıyor
0
tejeve
(02.02.25)
@tejeve +1
Kasım ayında bulunduğum yerde ilan bakarken toplam 7 ilan vardı, ü inmedim saydım, 13 farklı emlakçıda ilanları vardı. Sahibinden tutun da yerel Facebook sayfalarına kadar.
0
strawberry first
(02.02.25)
Bi hatan yok merak etme.
0
die fetten jahre sind vorbei
(03.02.25)
(7)

Adama inanmadınız, bakın ne oldu şimdi?

ananiyimioguz
Az önce şöyle bir haber gördüm: https://kibrisgazetesi.com/beyaz-saray-covid-19un-cin-laboratuvarindan-sizdigini-dogruladi/Kahvehanedeki dayılar kazandı sanırım üzgünüm :(Evrim, mutasyon, doğal seçilimciler olarak öylece bakakalabiliriz.https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1589058/covid-19-un-bilincli-
Az önce şöyle bir haber gördüm: kibrisgazetesi.com

Kahvehanedeki dayılar kazandı sanırım üzgünüm :(

Evrim, mutasyon, doğal seçilimciler olarak öylece bakakalabiliriz.

www.eksiduyuru.com
0
ananiyimioguz
(01.02.25)
Tamam abi. Seni anladım ve yapısal olarak parçalandım.
0
logisticsmanager
(01.02.25)
Hocam ilk yazan ben olmak istedim(sadece istedim, olamadim). Oncelikle onemli bir noktayla baslayayim. Linkini paylastigin duyurunun altinda bugun paylasmis oldugun kibrisgazetesi sitesi 403 Forbidden donuyor. Sanirim paylastiginiz haber asagidakiyle ayni;

gazeteoksijen.com

Oncelikle kendimi tanitayim, modern tibba prensip olarak bir karsitligim olmasa da bu konularda hep komplo teoricilerinin soyledigi seyleri dikkate alirim. Bunlarin alaya alinmasina da ayar oluyorum. Tabii konuya gore degisir, bu covid meselesinde de gorunenden farkli birseyler oldugu ortada. Ancak burada ABD bir aciklama yapmis yani bu aciklamanin oncesinden cok farkli durumda degiliz. Cin guvenilir olmasa da ABD'de guvenilir degil. Cin'in cesitli pastalardaki pay alma cabalarina karsi zaten saldiriyorlar surekli. Bu da onlardan biri gayet olabilir. Tabii konu hakkinda bir uzmanligim yok diger argumanlari da orijinal duyurudan okudum. Mantiksiz seyler falan demiyorum. Klasik ana akim WHO yaklasimini benimseyenler de sonucta bati eksenli bilim dunyasindaki gelismeleri turkce olarak bize aktariyorlar. Yoksa illa cok iyi biliyorlar demek degil.

Son olarak kamu spotu notumu da duseyim. Ben bu ABD ve Cin'e asiri gicik oldum. Bunlarin ulkesinden gelen gida urunlerine bile guvenmiyorum, almiyorum.
0
mbond
(01.02.25)
NASA'da çalışan bir akrabamiz bir aile toplantısında bu virüsü ABD'nin dunya dışından getirdiğini itiraf etmişti.

Eşinizin genetikci arkadaşı yanılıyor olabilir.
0
makbur
(01.02.25)
Pardon iki yere de aynı linki yapıştırmışım, güncelledim.

Ben işin geyiğindeyim ya haberin doğruluğunu da bilmiyorum, dediğiniz gibi abd bunu sızdırmış olsa dahi normalde inkar eder, bi bakarsın çıkarları öyle gerektiriyorsa itiraf eder belli olmaz yani. sorduğumda linç yemiştim de ondan haberi atayım dedim @logistics <3

@ makbur, oha çok mantıklı bunu da yazalım -_-

yalan atmayın kardeşim dünya dışından olsa bizim genetiğimize uyacağı ne belli, bilim yapıyoruz şurada

www.youtube.com
0
🌸ananiyimioguz
(01.02.25)
O duyuruda dediğimin 1 kelime hariç tamamen arkasındayım hala. Bir şeyi değiştirmedi. O 1 kelime de "Toprilye" tabii ki. "Torpille" olması lazım. Telefonda yazarken saçmalamış. Kaynağın güvenilirliğinin tartışılması bir konu, sonuçta hapşırdığında bir Çinli "çok yaşa" dese "çok yaşarsak yaşlı düşeriz, zayıf anımızda bilgilerimizi çalarlar" kafasına geldi ABD neredeyse. TikTok CEO'sunun ABD senatosu sorgusu önündeki durumu muhabbeti şaka değil. Öte yandan laboratuvarda yapılan deneylerden birinden ortaya çıkmışsa da (ki burada da kbb'sinden göğüs hastalıklarına oradan aile hekimine kadar alakasız herkesin sadece doktor olduğu için fikri alınıyor.) yine dayıların çipli, nüfus kontrollü teorilerini desteklemiyor :)

Benim de dayımın bir arkadaşının eniştesi, bir arkadaşının yengesinin eniştesinin Belçika'da laboratuvar asistanı olduğunu ve ondan şunları duyduğunu söyledi "virüs DNA'sı böyle dizilemez, biyontek aşıları ile konuyu karartmak için çip takmaya çalıştılar. Bunu engellemeye çalışan DSÖ de Kurnaz Alfa ve boğazı sakallıya itibar suyikasti yaptı" demişti. Yine de @makbur 'un kaynağı daha güvenilir olduğu için beni bir ikna etti.
0
nawar
(01.02.25)
Trump'ın atadığı sağlık bakanı j.f.k jr. bu hususta açıklamaları ve yazdığı kitaba da bakmak lazım.

Trump ekibi, biden dönemi kirli çamaşırlarını ifşa ediyor ve edecek.
Uçak kazaları da tesadüf değil.
0
diyecevaplandı
(01.02.25)
Hocam ben hala Covid-19’un Çin laboratuvarından sızdığını düşünmüyorum olsa olsa çalışma şartlarının ağırlığından bıkan Covid-19 virüsü bir şekilde laboratuvardan kaçmanın yolunu bulup daha medeni bir ülkeye iltica etmeye çalışmıştır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.02.25)
(12)

Apartmanın en üst katı satın alınır mı

adwokat
Merhaba arkadaşlar, çok güzel bir konumda güzel bir apartman dairesi buldum. Kira ödemesi fiyata göre avantajlı. Apartmanın en üst katında, sizce en üst kat olmasının ne gibi bir dezavantajı olur.Apartman görseli;https://ibb.co/kTVm76d
Merhaba arkadaşlar, çok güzel bir konumda güzel bir apartman dairesi buldum. Kira ödemesi fiyata göre avantajlı. Apartmanın en üst katında, sizce en üst kat olmasının ne gibi bir dezavantajı olur.


Apartman görseli;

ibb.co
0
adwokat
(31.01.25)
Yazın çatı sıcağı, kışın çatı soğuğu iner eve. Yalıtım yoksa yazın çok sıcak, kışın çok soğuk olur. Etrafta aynı seviyede bina yoksa rüzgar vs direkt evi etkiler.
0
mor oje
(31.01.25)
Yazın sıcak kışın soğuk olur, su akabilir, baska eksi gelmedi aklıma
0
mirty
(31.01.25)
Kuşlar çatıyı yuva bellediyse çok ses de olabilir.
0
orient blue
(31.01.25)
sıcak soğuk para ile kolay çözülür de (yazın klima kışın fazla doğalgaz) sızdırma varsa sıkıntı. gidip görmek mümkünse komşulara/eski oturana sormak lazım.
0
jülsezar
(31.01.25)
eski bina ise pek önerilmez. görseldeki bina eskiye benzemiyor, ama tabi bilemeyiz. kaplama yapıldığında 0 gibi oluyor.

* izolasyon eksikse sıcak soğuk problem olur.
* almandan önce bir çatı aralığına girin bakın, benim daha önce yaşadığım yerde üst katta tadilat yapılmış çuval çuval cürufu aşağa indirmek zor olunca çatıya çıkarmayı ya da orada bırakmayı uygun görmüşler. üst katımda yarım evlik inşaat atığı, yangında çıra gibi yanacak bir sürü çöp (depo gibi kullanmışlar ama çöpe dönmüş) ve kullanılmayan inşaat malzemeleri vardı (yağmurda çimento beton olmuş)
rastlantı ile farkettim çünkü normalde çatıya çıkılmıyordu.
* mal bi komşum sık sık çatıya çıkıp kiremitlerin yanındaki kapağı açıyor ve çatı yağmurla doluyordu. oradan da benim eve geliyordu. en sonunda merdiveni aldım sakladım. bir iki yıl sonra çıkardım ortaya.
* oluklar tıkanmış ve duvardan akan su alt kata iniyordu. alt kat insanı bana geldi. sizin çatıdan bizim eve su akıyor, yaptırın onu dedi. la havle demez başka ne dersin.
* asansörlü bina değilse gelen paketçilere bahşiş vermeyince utanıyordum ben. bazı kargocular da yukarı çıkmıyordu.

bunlara dikkat, aklınızda olsun. ben en üst katta yaşamayı seviyorum. bu kriterlere dikkat etmek kaydıyla almayı düşünürüm.
0
biseysorcaktim
(31.01.25)
2 defa en üst katta oturdum apartmanda. Birinde hiç bir sıkıntı yoktu bu attığınız gibi ortalık açıklık yerdeydi ama ne piştik ne donduk. İkincisi ise bayağı sıkıntıydı hem manyakça sıcak soğuk yapıyordu hem de kışın aktı falan bildiğiniz kova koyduk salonun ortasına.

İkisi de kiremit düzeltme ve izolasyon ile hallolur şeyler aslında ama ara kat daha iyi oluyor gibi sanki.
0
hedep
(31.01.25)
-Yurdum müteahhitleri henüz akmayan çatı yapmayı öğrenemediler. Yeni binalarda bile çatı akıntısı olabiliyor. Onarımı tüm apartmanın katılımıyla olması gerekirken, bu husus her öküze anlatılamıyor.
-Isı izolasyonu konusu da yurdum müteahhitlerini aşan bir husus olduğu için, yazın sıcak, kışın soğuk olabilir.
-Çatı arasını ambar olarak kullanma eğiliminde olan ve kafa yapısı olarak henüz kente göç edememiş sakinler olabiliyor.
-Devlet hayvansever popülasyonundaki artışa çözüm bulmadığı ve bu durum da güvercinlere yaradığı için, çatı araları güvercin sesi ve pisliğine ev sahipliği yapabiliyor. Üst katlarda ağla kaplı balkonlar görebilirsin. Evi güvercin biti sarması sıklıkla görülebilen bir problem ve mücadelesi epey zor.
-Üst katlarda asansör sesi problem olabiliyor.
-Asansörsüz binalarda merdinem tırmanmak sağlıklı insanlar için zor, sağlıksız insanlar için işkence olabiliyor.
-Konan malzeme, güvercin pisliği, elektrik tesisatı, ahşap çatı gibi hususlar çatı yangınına zemin oluşturuyor.
-Bazı çatılarda su deposu veya imbisat tankı bulunabiliyor. Bakımsızlık, taşıntıya ve su basmalarına neden olabiliyor.
-Bitişik nizam apartman yapımı ve merdiven boşluğundan çatıya çıkış kolaylığı en üst katları hırsızlar için cazip hale getirebiliyor.
0
Mirket
(31.01.25)
Üstünde tepinen bir obez komşu çocuğu olmaz, bence bu bile en üst katta oturmak için bir tercih nedeni olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
senelerce farklı farklı üst katlarda yaşamış biri olarak diğer herkes gibi yalıtım diyor ve ekliyorum. hangi cephe ve hangi şehir?

evde her daim cepheye bakarım ve güneyden vazgeçmem Ege, Akdeniz bile olsa.

çatı yalıtım meseleleri tüm binaya ait. bina sıfır gibi görünüyor ama bunu yönetimden sorgulamak ve bina içinde köşelere, banyo tavanına vs dikkatli bakmak gerekiyor. yeni boyandıysa daha dikkatli bakın.

kışın ve yazın güneşi ne kadar alır? boşuna dememişler güneş girmeyen eve doktor girmez diye.

gelelim gürültüye.
sahilde ise martılar, asansör makine dairesi gürültüsüne de bakabilirsiniz. normal insanların da şikayet edebildiği sesler bunlar neticede.
0
mathilda.may
(31.01.25)
Manzarası yoksa yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı değmez. İçinde yaşayacaksan kira ise olmaz da, satın alırsan paraya kıyıp izolasyon yapabilirsin tabii.
0
nawar
(31.01.25)
En üst katlardaki en büyük sıkını çatı akması. O yoksa ve ev eski değilse bence ara katta oturmaktan daha iyi özellikle de sese hassassanız. Biz şu an en üstteyiz ve arada olsak kafayı yerdik sanırım. Alt kattaki komşular üstte olsa çekilmezdi ama üstte olunca az ses geliyor. Ha komşulara kıyasla daha fazla yakıt ödüyoruz ama çatısı akmayan bir evde en üstte oturmayı ederim her zaman. Tabi bir de deprem korkusu da var, ara kat o yüzden de korkutuyor beni.
0
playing star again
(31.01.25)
Eğer çatı katı dediğimiz 'tavan eğimleri' olan bir en üst kat değilse öyle sıcak/soğuk problemleri yaşamanız pek mümkün değil.

bahsettiğim tür bir çatı katında yaşadım evet yazın sıcak kışın soğuk olur doğrudur. Ancak düz bir en üst katın bu problemleri yaşaması için cidden aşırı kötü bir izolasyon gerekir.

Üst kat komşu gürültüsü olmaması en sevilesi sebep bence. ev alacak olsam şahsen ara kat almazdım. Hele hele dediğim gibi gürültücü bir üst komşu denk gelirse aldığınıza alacağınıza pişman eder.

bunlar benim görüşlerim/tecrübelerim elbette. kesinlik belirten bir cevap değil :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(01.02.25)
(2)

İSG Uzmanı lazım

wct3 org
ertelenen yasa yürürlüğe girince şirkete iş güvenliği uzmanı lazım oldu. sanal ofis hizmeti alırken de bu lazım mı? işyeri falan yok.Bir de nereden bulabilirim buralarda varsa görüşelim, dm den yürüyün lütfen.
ertelenen yasa yürürlüğe girince şirkete iş güvenliği uzmanı lazım oldu. sanal ofis hizmeti alırken de bu lazım mı? işyeri falan yok.

Bir de nereden bulabilirim buralarda varsa görüşelim, dm den yürüyün lütfen.
0
wct3 org
(30.01.25)
Sanal ofis ise muhtemelen SGK kodunuza göre az tehlikeli sınıftasınız, çalışan sayınız da 10'dan az. MEB'den eğitim alıp kendi işinin İSG uzmanı olabilir işveren ya da vekili. Onun dışındaki durumlarda ise kiraladığınız ofis ile görüşün. Onların İSG uzmanının olması gerekiyor zaten. Size de destek olsunlar bununla ilgili. Normal bir ofis olsa ciddi fiyat farkı çıkabilirdi ama sanal ofis için kayda değer bir fark çıkmaması lazım.
0
nawar
(30.01.25)
az tehlikeli sınıfta ve 10'dan az çalışan var evet.
Workinton "bizim ISG miz var, siz kendiniz çözün bizlik bir şey yok" diyor.

eğitim alıp çözmem beni ne kadar oyalar bi bakayım, teşekkürler.
0
🌸wct3 org
(30.01.25)
(8)

İş veren mi haklı çalışan mı

a man alone
Yapılan iş önemli değil, mesela kuaför diyelim.Kuaför olmak isteyen bu kişi kendi kendini geliştiriyor, temel seviyeye gelince işi bir ustanın yanında öğrenmek için bir dükkan buluyor.Bulduğu dükkandaki ustanın asistanı günlük paraya çalışıyordu ve o da işi öğrenmeye çabalıyordu, olmadı ve ayrıldı.Y
Yapılan iş önemli değil, mesela kuaför diyelim.

Kuaför olmak isteyen bu kişi kendi kendini geliştiriyor, temel seviyeye gelince işi bir ustanın yanında öğrenmek için bir dükkan buluyor.

Bulduğu dükkandaki ustanın asistanı günlük paraya çalışıyordu ve o da işi öğrenmeye çabalıyordu, olmadı ve ayrıldı.

Yeni gelen kişi ise para almadan orada çalışmaya başladı. Dükkanın sahibi ona işi öğretiyordu ama para vermiyordu.

Haftanın 4-5 günü orada çalışan bu işçi kendini geliştirdi ve bulduğu müşterileri oraya getirmeye başladı.

Fakat çırak olduğu için piyasanın yarısından da ucuza iş yapıyordu.

4-5 ay sonra dükkan sahibi onun yaptığı işin parasının yarısını almaya başladı. Aynı zamanda dükkan sahibi de ara sıra ona kendi müşterilerini verdi.

Fakat paranın yarısını dükkana bıraktığı için bir süre sonra geçim sorunu yaşadı. Bu yüzden aynı zamanda evinde de bu işi ucuza yapmaya başladı.

İşveren; ona işi öğrettiğini, eleman yetiştirdiğini, yer sağladığını söylüyor ve kendisini haklı görüyor.
Çalışan ise; hem dükkanın işlerini yaptığını, aynı zamanda bunun için para almadığını, üstüne üstlük yaptığı işin yarısını dükkana bıraktığını söylüyor.

Ben dışarıdan bir gözle elbette işçinin haklı olduğunu düşünüyorum ama bir de size sormak istedim.
0
a man alone
(30.01.25)
Türkiyede işler bu şekilde yürüyor maalesef.


Adamın artık çıraklıgı kalmamış kendi başına da işi götürebilecek seviyede.
İşe ortaklık teklif etsin. Gelir de gider de 2ye bölüşülsün.

Karşı taraf kabul etmesse tam karşısına kendi işini kursun. Kendi çalışıp kendi yesin
0
limonlu eksi
(30.01.25)
Dükkanın sahibi benim arkadaş. O, işte yeni olmadığı için çevresi geniş, müşterisi var. Ama diğer işçi arkadaşın o kadar çevresi yok.
0
🌸a man alone
(30.01.25)
Tout travail mérite salaire. Old testamentta yaziyor "the labourer deserves their wages" diye.

Dükkan sahibi haksız. Hiçbir zaman da haklı olamayacak.
0
logisticsmanager
(30.01.25)
tabi ki işveren haksız. işveren iş öğretti diye ölene kadar kölesi yapmak istiyor çalışanı. gören de bedava iş öğretti sanacak, iş öğretirken çalıştırdı aynı zamanda.
ayrıca iş öğretiyorum diye bedavaya çalıştırmış. zaten bu başlı başına haksızlık ve kölelik.
ayrıca hangi çalışan olursa olsun bir yerde çalısırken zaten kendisini geliştirir. işin tabiatı bu. kendini geliştiriyor diye bedavaya çalıştırmak hak yemektir.
inşaat amelesi inşaatta çalısırken kendisini geliştirir, mühendis çalısırken kendisini geliştirir, futbolcu oynarken kendisini geliştirir, yönetici de yöneticilik yaparken kendisini geliştirir, öğretmen öğretmenlik yaparken kendisini geliştirir. o zaman kimse maaş almasın, bedava çalışıp kendisini geliştirsin.
0
abelardo
(30.01.25)
Ne olursa olsun parasini vermek zorunda o zaman tek calissin ne kafası bu
0
Zetnikov
(30.01.25)
ustalık-çıraklık ilişkisi hep böyle yürür. ayrıca ortada bir işveren-işçi ilişkisi zaten yok. maaş yok, sgk yok üstüne üstlük bir de kazandığının yarısını almış.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(30.01.25)
Çırak ücretsiz çalışıyorken, piyasanın yarısında ücret almaya mı başladı? Arada onu kaçırdım sanırım. Sonra da dükkan sahibi o yarının da mı yarısını almaya başladı? Herkes anladı da ben mi kaçırdım o kısmı? Yoksa herkes para vermedi kısmından sonra atlayıp sonuca mı geçti?

Çırak, iş öğrenmek için para almadan yanında çalışıp bir şeyler öğrenmek istediyse ve işveren de ihtiyacı olmadığı için ya da ihtiyacı olsa da maddi sebepler gereği düşünmediği halde iş öğretmek karşılığında yardımcı olarak aldıysa bu noktada işverene yönelik ücret ödememe konusu haksız bir yüklenme. Konunun devamında çırak kendi yan gelirini oluştururken bulduğu müşterileri çalıştığı dükkandan yönlendiriyor ya da çalıştığı dükkanın adına (ya da çırağın orada çalışmasına) güvenerek gelenleri müşteri olarak kabul ediyorsa bu durumda da çırağın elde ettiği yan gelirinde aslında işverenin hakkından söz edilebilir. Bu paragraftaki şartlar dışındaki diğeri her olasılıkta ise işçi/çırak haklı.
0
nawar
(30.01.25)
@nawar evet, çırak piyasanın yarısına iş yaparken arkadaş o paranın da yarısını alıyor. Mekanı kullandığı için.
0
🌸a man alone
(30.01.25)
(18)

Sizce gereksiz mi davrandım?

panda yuva yapmis sogut dalina
Dün atm'den para çektikten sonra biri durdurdu. O da para çekmek istiyor ama karekod ile çekmek istediğinden telefon ayarlardan izin vermesi gerek(kamera izni) Denedim bulamadım :D En son dedi ki "Eve gideceğim para lazım sizin hesaba para atsam siz de bana çekseniz olur mu?" dedi. Bende" İsterseniz
Dün atm'den para çektikten sonra biri durdurdu. O da para çekmek istiyor ama karekod ile çekmek istediğinden telefon ayarlardan izin vermesi gerek(kamera izni) Denedim bulamadım :D En son dedi ki "Eve gideceğim para lazım sizin hesaba para atsam siz de bana çekseniz olur mu?" dedi. Bende" İsterseniz bir başkasına sorun, o belki karekod ile nasıl yapılacağını biliyordur" dedim ayrıldım oradan.

Sizin hesaba para atayım bana çekin deyince aklıma dolandırıcılık geldi nedense anında, kendimi geri çektim. Gereksiz mi davranmışım sizce? "Ne alaka ya" demeyin :D ne bileyim aklıma o an öyle geldi işte.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(28.01.25)
İyi yapmışsın boş ver dünyanın binbir türlü hali var. Bizleri bu hallere düşürenler utansın

Bu arada izin derken kamera izni mi? Merak ettim :)
0
respect
(28.01.25)
@respect

Aynen kamera izni. Ayarlara girip bayağı denedim bulmayı ama yapamadım.

O an "Boşver uğraşma yürü yoluna" dedim kendime :D
0
🌸panda yuva yapmis sogut dalina
(28.01.25)
Doğru yapmışsın. Hiç belli olmaz. Telefon ve hesap kendisinin olmayabilir, sonra savcılıkta uğraş dur.
0
malheiros
(28.01.25)
hocam o yönteme benzer dolandırıcılık yöntemleri gerçekten var, iyi yapmışsınız.
0
enteg
(28.01.25)
Gereksiz değil tersine son derece doğru bir davranış olmuş. Kişi belki de her güç üçer beşer böyle insanları yakalayıp bahis vb. geliri aklıyordur. Telefon başkasınındır hesabını boşaltıyor olabilir. Tanımadığınız kimselerden banka üzerinden kesinlikle para almayın. Devir malesef çok kötü, kişi iyi niyetli de olsa en kötü senaryoya göre hareket etmek durumundayız.

Para lazımsa bir bankadan debit kart tedarik etsin yanında taşısın. 5-10 TL komisyonla istediği ATM'den herkes para çekebilir.
0
Lethe
(28.01.25)
hiç abartı göremedim. en güzelini yapmışsınız
0
kondansator
(28.01.25)
%200 dolandırıcı
0
gabe h coud
(28.01.25)
yüzde bir milyon mantıklısını yapmışsınız. o hesap bu panel satanlardan birisi olup hesabınıza oradan para gelince yarın polis çagırabilir.
0
liberal
(28.01.25)
Hocam böyle izinler için menü zaten otomatik olarak açılır, yani sen karekod tarayıcısını açtığında kamera izni vs gerekiyorsa ekranda pop-up pencere açılır sen de oraya tıklar ilgili menüye gider işini halledersin, diğer türlü zaten biraz karışık olur, eğer sana telefonu verip al sen bul dediyse ve sen de bulamadıysan belki de seni "lan gerçekten böyle bir ihtiyaç var" şeklinde ikna etmek için yapmış olabilir, bu da artniyetli bir hareket olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.01.25)
eve gidecegim para lazim dedigi icin muhtelemen bahsi gecen meblag 200 lira falan. savcilik, panel gibi seyler icin 10k falan transfer olurdu ki degsin. onu da atmden kimse kabul etmez.
0
buenosdias
(28.01.25)
yerinde hareket olmuş. altından ne çıkacağı belli olmaz.
ben sokakta tanımadığım birine bırak yardım etmeyi selam bile vermiyorum.
bu devirde her şeye şüpheyle yaklaşacaksın.
0
my fault
(28.01.25)
20 sene evvel başıma geldi hala unutmam. atmden para çektim sonra bi adam geldi eli yüzü düzgün güven veren biriydi. bozuk paraya ihtiyacı varmış ama banka bütün vermiş. benim bütünü bozar mısınız dedi. dedim oluuuur yani git bi büfede yap ama dimi? neyse aldım parayı sonra bi endişe girdim büfeye bu dedim sahte mi kalemle baktılar neyse ki değilmiş :D fakat şu ara tanımadığın birinden hesabına para girişi iyi olmaz. adamın yaptığı pis bi iş varsa denetlemede seni de sorguya çekerler.
0
neira
(28.01.25)
Adam belki de şu illegal bahis sitelerinin tek tek bir sürü hesaba atıp paraları çektirdigi kişilerden biri. (Ya da o parayi dağıtan)

Bir ara çok kişiye yaptirdilar bu işi belli komisyonlarla. MASAK büyük bir operasyon yapmıştı bunlara.

Bulasmadiginiz çok iyi olmuş her türlü.

Yani kimse tanımadığı bir kişiye para atıp o parayi çeker misin diye sormaz hele ki bu zamanda.
0
makbur
(28.01.25)
İyi yapmışsın efrat dolandırıcı dolu.
0
mikahakkinen
(28.01.25)
Konu para olunca babana bile guvenmeyeceksin
0
Zetnikov
(28.01.25)
Tanımadığınız birisinden gelen parayı açıklayana kadar çok uğraşırsınız, iyi olmuş. Adam hayırlı olmayan işler yapıyorsa yarın bir gün size hayırdır diyebilirlerdi.
0
kimlanbu
(28.01.25)
Eve gitmem gerek deyince ben basarım sizin yerinize deyip uygulamayı açıyordum(metroda oldu bu arada olay) tam öyle bakarken "1000 lira atayım size bana çekin lütfen" diye de ekleyince bir garibime gitti, uygulamayı da kapattım ayrıldım oradan.

Hem eve gideceğim diyor hem de 1000 lira istiyor :D Size de böyle bir olay olursa aklınızda bulunsun diye buraya yazmak istedim.
0
🌸panda yuva yapmis sogut dalina
(28.01.25)
Gerekli davranmışsın
0
nawar
(28.01.25)
(14)

dizi oyuncularının torpille seçildiği iddiası çok saçma değil mi?

sanemkk
Oynadıkları dizileri tuttuğuna göre yeteneklerine ve fiziklerine göre belirlenmiş demek. Yani doğru bir karar verilmiş torpil olsa bile. Eğer bunlar olmasaydı çok daha iyi oyuncular mı tanıyacaktık. Birde yeşilçam oyuncularında da böyle söylentiler olmuş mudur acaba?
Oynadıkları dizileri tuttuğuna göre yeteneklerine ve fiziklerine göre belirlenmiş demek. Yani doğru bir karar verilmiş torpil olsa bile. Eğer bunlar olmasaydı çok daha iyi oyuncular mı tanıyacaktık. Birde yeşilçam oyuncularında da böyle söylentiler olmuş mudur acaba?
0
sanemkk
(26.01.25)
TV de Türk dizisi izlemiyorum ama mesela serenay Sarıkaya yi biliyorum. Onun yetenekli olduğuna kimse inandıramaz beni.
Bir de söyle bak, izlediğin kişileri aa çok yetenekli ne güzel rol yapıyor diyor musun?
0
kisa
(26.01.25)
degil. büyük ihtimalle de iddialar dogru.
kanit bulamadiklari icin geziden tutuklanmasi sacma.

serenay'in mert demirle iliskinin yalan oldugu da basindan beri belliydi. konusuluyordu.
0
sonsuz
(26.01.25)
Torpilden ne anladığınıza göre değişir ama bence değil. Hollywood'un da yarısı "Nepo Baby" denilen anası, babası ya direkt ünlü insanlar ya da bir şekilde o sektörün içindeki insanlar. Herkes birbirine iş paslıyor, herkes tanıdıklarıyla çalışmak istiyor... Ki onlarda bu sektör devasa ve "Audition" sistemi falan var.

Zaten başka nasıl olur onu da bilmiyorum; KPSS benzeri bir sınavla oyuncu seçecek halleri yok herhalde. Yani "Doğrusu budur" demiyorum ama bu tür bir sektörde çok adil bir sistem nasıl olur onu da bilmiyorum.
0
salihdt
(26.01.25)
Ilk aklıma geleni söylüyorum Erdal Özyağcılar
0
kisa
(26.01.25)
Saçma mi? Bir topluluk var; senarist ve yapımcısından oyuncusuna ses teknikerine kadar dışarıdan kimseyi sokmuyorlar.

Netflixdeki yapimlar bunlar yüzünden çöp
0
topkapiaksaray
(26.01.25)
Oynadıkları dizilerin tutmasının sebebinin kalite ile alakasının olduğunu sanmıyorum. Çıkan yapımların da oyunculukların da çok büyük bir kısmı rezil. Eli yüzü düzgün olan yarın gelip oyuncu olarak başlamış. İnsanlar yokluktan ve vasata alıştıkları için izliyorlar birbirinin kopyası dizileri. X kanalda aşkını toksik olarak gösterenler ile yalancıları izlemek yerine Y kanalda yalancılar ile aşkını toksik olarak gösterenleri izliyor. Arada da birileri dayak yiyor ve sürekli entrika var işte.

Bunlar olmasaydı belki yetenekli oyuncular görecektik. Belki de bunların yerine başka yeteneksiz kişileri görecektik. Oyuncular da torpille seçiliyor derken yönetmenin çalışmak istediği isimler oluyor ama onun dışında kitlenen "şunu istiyorsan, bunu da oynatacaksın" kişiler oluyor. Sektörde yapım ve yönetmenlik kısmında çalışan 2 arkadaşım var. Öyle orta seviye yetkilerdeler ve büyük firmalar ile zaman zaman çalışsalar da genelde orta ve orta üst yapımlar. Orada da dönüyor.

Sektör çok açık değil. Herkes birbirinin tanıdığı ile bir şeyler yapıyor zaten.
0
nawar
(26.01.25)
dönecem size şu yazıyı bi okuyum.
cosmicstring yolladığını
0
🌸sanemkk
(26.01.25)
Sektörle alakası olmayan benim bile yıllardır duyduğum iddialara bu kadar şaşırılmasına da ben şaşırdım. Zengin erkek, fakir kız senaryosunda kim oynasa ertesi hafta milyon takipçisi olur. İnsanlara ne sunulursa o kabul ediliyor. Basit, kafa yormayan konu, güzel kadınlar, kaslı erkekler, şık mekanlar, oldu bitti. Bu dizilerin tutması oyuncularla ilgili değil. Kaldı ki tutmayan dizi için bile ödüller veriliyor. Yani her türlü sistemi döndürüyorlar. Bunlar olmasaydı daha iyi ve çeşitli oyuncular ve senaryolar olacaktı. Evet, yeşilçam için de benzer şeyler var.
0
asteriks
(26.01.25)
Brendan Fraser olayında da gördüğümüz üzere dünyanın her yerinde olan bir durum. inanılmaz bir kast sistemi var. kimin yükselip kimin düşeceğine küçük bir grup karar verebiliyor. bu durum sinema filmlerinde görece daha azdır. çünkü film kötü ise gişede batar. ama tv dizileri ile ilgili aynı şey söylenemez. zaten standart genel bir izleyicisi var. iyi kötü ayrımını çok fazla yapamayan büyük bir seyirci kitlesine hitap ediyorlar. çekim teknikleri çok gelişti artık tiyatro eğitiminini de eskisi gibi anlamı kalmadı.
0
ground
(27.01.25)
torpilin olmadigi sektor ve ulke yok.

turkiye'yi gectik, tom hanks'in oglu eger babasi olmasaydi oyuncu olabilir miydi? ya da kate hudson'in babasi kurt russell, anasi goldie hawn olmasaydi acaba bir sansi olur muydu?

ornekler cogaltilabilir.
0
cooperr
(27.01.25)
arkadaşlar, film izlerken oyuncunun iyi rol yapabildiğini nasıl anlarım. bu konuda kendimi geliştirmek istesem bana ne önerirsiniz? ünideyken topluluklarda tiyatro ya yazılmıştım ama orda bana hiç böyle şeyler öğretilmedi.

sanem'den yukardakilere...
0
🌸sanemkk
(27.01.25)
çeşitlilik artacaktı, bugün ekranda gördüğünüz çoğu oyuncu çocuk tiyatrosunda bile oynayamayacak yeteneksizler.

ana castlarda özellikle yapım şirketleri ve menejerler arasında bir ticaret dönüyor. dizilerin 150dk'ya kadar çıkması da menejer-yapımcı-kanalların markaları söğüşleme operasyonuydu, işe yaradı. markalardaki kifayetsiz arkadaşlar da iki reklam çekiminde ünlü görmek için fiyatlamalarıyla ürün piyasasını pahalılaştırıyor. aslında konu çok uzun ve derin ama bizim milletin aşağılık kısmı "serenay kimle yatıyormuş" seviyesinden öte gidemedi.
0
ahmet oturum cerezi
(27.01.25)
Bence burada olay starla ilgili. Bir star seçilince alt kadroyu starla beraber paket olarak veriyor. Bu da star olmayan oyuncu için büyük dezavantaj.
Sadece Yeşilçam'da değil bence bütün dünyadaki sinema/dizi sektörü benzer şekilde. Markete gidiyorsun diyor ki Unilever markası deterjan alırsan calve sos (aynı üreticinin) indirimli. Tabii biri mal öbürü insan ama kapitalist sistemde hepsi ürün.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.25)
birinde mehmetali birand'a sormuşlardı neden bırakmıyorsunuz artık diye o da bu işler bırakılmaz elden alınır, çok daha iyi iş çıkaran varsa buyursun benden alsın demişti. o gündür bu çark böyle döner zannediyordum ben de. beceri olmasa bile demek kayırdığın birine diğer yeteneklere kapıyı kapatarak rol verebiliyorsun. kim olduğu hiç önemli değil

ama yeşilçam'a inanmam. ya düşünsene kim türkan şoray'dan daha efsane olabilirdi ki?
0
🌸sanemkk
(27.01.25)
(11)

Türkiye’de neden pompacılar var?

michael_knight
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var. Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var.
Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?

Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
0
michael_knight
(24.01.25)
Halkımızın yeteneklerine güvencen çok fazla. Elinde sigara ile benzin doldurmaya çalışacak, benzinli motora dizel koyacak, dizel motorda adblue kısmına yakıt dolduracak insan sayısı bunları yapmayacak kişiden fazla. Daha bunun random plaka yazıp varillere yakıt doldurup terör eylemine kadar kim bilir ne için kullanacak olanlar var. Bütün araçlara zorunlu taşıt tanıma sistemi gelirse belki kurtarır. Sistemi dizayn ederken kullanıcı faktörünü gözardı etmemek lazım :)
0
nawar
(24.01.25)
Cihazı bozarlar diye korkuyorlar. Bir de sakarlıkta çok fazla. Sigarayla tutup ortalığı yakan çok çıkar.
0
wd40
(24.01.25)
Öyle bir uygulamaya geçip yanına seyir tribünü koysalar valla gider seyrederim. Çok eğlenceli olur :)
0
Mirket
(24.01.25)
Amerika'da çoğu eyalette pompacı yok ama süpermarketlerde kasiyerden sonra poşetleyici var. Yani bu işlerin bir doğrusu yok, ülkelerin bu tarz yetenek gerektirmeyen işlere ihtiyacı var ve ona göre yer açıyorlar herhalde :D

Ayrıca bence de yıllık pompacı masrafı muhtemelen pompacı olmasa oluşacak kazaların masrafından düşüktür
0
nundu
(24.01.25)
ya sürdüğü araba benzinle mi dizel yakıtla mı çalışıyor bilmeyenler var. Ahahah. Yani bu uygulamaya geçilse tabi ki üç beş sene içinde adapte olunur ama ilk yıllar herkes için sabır sınavına dönüşür. Ve evet bence de yaşanacak kazaların masrafındansa pompacıların olması çok daha iyi ve güvenli.
0
a perfect lie
(24.01.25)
3. dunya ulkelerinde kalifiye olmayan eleman maaslari dusuk ve hizmet sektoru gelismis vaziyette. turkiyede araba sahibi olmak ve benzin almak lukse girdiginden pompa hizmeti verilmesi normal.

olayin cikabilecek kazalarla falan alakasi yok, benzin zaten oyle yaninda sigara icerken patlayabilecek bisey degil, dizelin zaten uzerine sigara atsan da yanmaz.
0
cooperr
(24.01.25)
İşsizlik çok fazla olduğundan pompacı, kapıcı, çaycı, odacı gibi vasıfsız ve ekstra beceri gerektirmeyen iş kolları mevcut.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.01.25)
Biz gerizekalı bir toplumuz ondan. İlk sebebi benzin ülkede en değerli şeylerden biri. Eskiden motorin benzin pompaları aynıydı benzinli araca motorin koyabilecek bir toplumuz. Ayrıca pompacı olan olmayan benzinlikler olsa herkes pompacı olana gider. Sosyolojik bir şey biz yönlendirilmeyi seven bir toplumuz.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
Adam sigarayi benzin ustunde söndürüyor haci ne diyorsun
0
Zetnikov
(25.01.25)
@zetnikov ben öyle bir şey görmedim, internette bir video mu yoksa sen mi gördün?
0
🌸michael_knight
(25.01.25)
olayın zeka ile ilgili olduğunu sanmıyorum.
alışılır, öğrenilir bir şekilde yapılır o. amerika'da da bir sürü aptal insan var. benzin koyamayan insan videoları gırla internette.

sebebi biraz "hizmet bağımlısı olmak"la ilgili. self-servis yerlere gidip nerede bu garson diye bağıran güzel insanlar var. bunlar kendi arabasına benzin koymayı kendilerine hakaret sayarlar.

en az üç arkadaşım işsiz -ki ben çok az arkadaşı olan ve çok az iletişim kuran biriyim-. e pompacıları da kaldıralım, işsizlik daha mı artsın. işin bir de bu boyutu var.
0
biseysorcaktim
(25.01.25)
(10)

Devlet neden kaçak elektriğe göz yumuyor?

messina123
A şehrinin b mahallesinin %3'ü bile kaçak kullansa kes mahallenin komple elektriğini gör bakalım bir daha kaçak kullanıyorlar mı. Devlet niye bu konuda bir şey yapmıyor?
A şehrinin b mahallesinin %3'ü bile kaçak kullansa kes mahallenin komple elektriğini gör bakalım bir daha kaçak kullanıyorlar mı. Devlet niye bu konuda bir şey yapmıyor?
0
messina123
(24.01.25)
Birinci cümlenle hukuğun en temel ilkelerinden 'suçun şahsiliği' prensibini katlettin arkadaşım.

Ve o söylediğini yapacak Devlet, Hukuk devleti olmaz. değişik bir şey olur.

Yine de sorunu 'oy kaygısı ile göz yumma' olarak cevaplayayım.
0
Mirket
(24.01.25)
b mahallesinin %3ü kaçak kullanıyor diye komple mahallenin elektriğini kesersen o mahallede elektriğe baglı destek ünitesinde yaşayan çocuk veya yaşlı öldüğünde bunun hesabını kim verecek??
Hadi onu geçtim evden çalışan bir birey bu yüzden çalışamadıgı zaman onun oluşan iş kaybını kim ödeyecek??
Hayat öyle astıgım astık kestigim kestik bir şey degil
0
limonlu eksi
(24.01.25)
Elektrik dağıtım şirketlerinden ikisi ile denetimler sırasında birlikte çalışmış kişi olarak söylüyorum. Arıza bakım için mahalleye ekip yollanınca bile taşlar ile saldırıp silah çekiyorlar. Hatta havaya ateş ediyorlar. Kolluk kuvvetleri olmadan bireysel işlem yapmak kolay değil. Oy kaygısı ile ve kolluk kuvvetleri bütçesi ile de yüzleşince devlet uğraşmıyor pek. Elektrik dağıtım şirketleri de ne çalışanlarını riske atıyor ne de devletten o desteği alıyor. O yüzden Şanlıurfa'daki gibi bokunun çıkarılmadığı yerlerde pek müdahale olmuyor. Kayıp kaçak bedelini faturasını ödeyen vatandaşa kitleyip yollarına devam ediyorlar.
0
nawar
(24.01.25)
Ben urfa'da iken şöyle bir olay duymuştum bilmiyorum doğru mu? Sayaca bir düzenek bağlanıyor düğmeya basıyorsun sayaç çalışıyor bir daha basıyorsun kapanıyor. Gidiyorsun adama gelen fatura 100 tl ama adamın kullandığı elektrik 3000 tl. Bu şekilde yapanlarda varmış.
0
komando kani var bende
(24.01.25)
Elektrik üzerinden çok yaygara kopartılıyor. Elektrik öyle maddi bir şey de değil ki, su ve rüzgar enerjisi gibi bir enerji çeşidi yani nasıl ki kimse Güneş'ten istifade etme konusunda hak yemiyorsa elektrik de bana göre öyle, kul hakkı vs zırvalık tamamen.
0
feastofthedamned
(24.01.25)
@feast manevi bir güç. Göremiyoruz sonuçta. Üretilsin dağıtılsın kontrol edilsin. Bunların maddi götürüsü yok.
0
help im alive
(24.01.25)
@feast elektrik gayet maddi bir sey, o varsayim tamamiyla yanlis oncelikle.

ikinci olarak elektrik faturasinin en buyuk kismi iletim ve dagitim giderleri. sadece elektron degil yani. o sistemleri insa etmek, bakimini yapmak, arka plandaki alt yapi, bilgisayar sistemleri falan hepsi asiri pahali. o yatirimlarin gideri her ay parca parca abonelerden aliniyor. bunlari bir kesim insan odemeyince odemeyince mecbur odeyenlerin faturasina eklenip tahsil ediliyor.
0
hot potato
(24.01.25)
@feast; abi evde kendi cabalarinla elektrik uretmiyorsan ya da misal suyunu kuyundan falan cekmiyosan bana Gore de asil bu zirvalik. Guc elektronigi firmasinda calisiyorum, senin evine elektrik gelmesi icin milyarlarca dolar yatirim lazim. Ama dedigim gibi off grid yapip kendin elektrigini uretirsen ne ala.

Onun disinda neden yapilmiyor; cunku bu olay izmir antalya falan degil doguda. Bunu yapmaya kalkarsan olay cikiyor. Sonucta kul hakki olarak yedirmissin digerlerinin faturasina. Gene her zamanki gibi magdur olan vatandaslik gorevini yapan, hirsiz olmayanlar.
0
logisticsmanager
(25.01.25)
@logistic,

Tamam ben elektrik zahmetsizce evlerimize geliyor demiyorum. Ama atiyorum üretilen 10 milyon volt elektrik varsa bu zaten üretildigi anda tükenen bir sey oluyor, baraj suyu gibi depolanan bir sey degil.

Yani zaten elden çikan bir sey, A kisisine 50 birim B kisisine 80 birim gitse ne degisecek...
0
feastofthedamned
(25.01.25)
@feastofthedamned hırsızlık aklama çabası müthiş ama elektrik böyle bir şey değil. Su bile gökyüzünden düşerken topladığında ya da akarsudan topladığında ücretsiz şekilde senin ama işlensin, arıtılsın, evime kadar gelsin diyorsan bunların hepsi için maliyet kalemleri giriyor işin içine. Tabii ki ücretli olacak. Sapla samanı karıştırmamak lazım. "Suya neden para ödüyoruz?" argümanı "temel ihtiyaç olduğu için devlet sağlamalı" alt başlığı haricinde komple hatalı o yüzden.

@hot potato ve @logisticsmanager anlattıklarına ek olarak neredeyse en az onlar kadar hatta daha fazla bakım masrafları var. Sıradan kullanımın dışında kabloları çalanlar, kaçak elektrik kullanırken trafo patlatanlar, 50 yıllık "sigorta" kullanıp ona da çomar gibi bir prize 1521521 tane fiş takıp pano yakanlar yüzünden dönem bakım ücreti, bu dağıtım ve bakımı takip eden personel, onların kullandığı ekipmanlar vs. gibi ücretler ilk kurulumu solda 0 bırakıyor.
0
nawar
(25.01.25)
(5)

Galaxy S24 Ultra kullanan var mı?

ananiyimioguz
Gri, siyaha yakın görüntülerde, ekranda kumlanma olduğu söyleniyor kronik olarak.Sanırım sebebi yansıma önleyici kaplamadan ötürüymiş.Bu sorun cihazların %80'inde varmış.Sizde de böyle bir durum var mı?Sırasıyla Note, Note 2, Note 3, Note Edge, Note 7 Fe, Note 10+Kullanan, kalem sevdalısı birisi ola
Gri, siyaha yakın görüntülerde, ekranda kumlanma olduğu söyleniyor kronik olarak.

Sanırım sebebi yansıma önleyici kaplamadan ötürüymiş.

Bu sorun cihazların %80'inde varmış.

Sizde de böyle bir durum var mı?

Sırasıyla Note, Note 2, Note 3, Note Edge, Note 7 Fe, Note 10+

Kullanan, kalem sevdalısı birisi olarak artık s23/24/25 ultraya falan bir şeye geçmek istiyorum, 25ultra çok pahalıya çıktı. 24te de kronik sorun var diyorlar... ya 23 alacağım ki o da çabuk eskir... ya da 25 ultra 70bin tl nin altına düşerse ona geçeyim diyorum karar veremedim.

Bu arada bu rakamlara telefon almam ama zaten 5 yıl kullanıyorum çok sorun olmaz.
0
ananiyimioguz
(24.01.25)
Bende öyle bir problem yok
0
rodeocu
(24.01.25)
1 sene olmak üzere. Görüntü dahil olmak üzere hiçbir sorun yok.
0
nawar
(24.01.25)
İlk çıktığından beri kullanıyorum, herhangi bir görüntü sorunu yaşamadım ben de.

S25 ultra ile s24 ultra arasında çok fark yok demişler incelemelerde. S24 ultra'yı tavsiye ederim. Marques Brownlee var meşhur teknoloji youtuberı. 2024'ün akıllı telefonu ödülünü verdi s24 ultra'ya.
0
nundu
(24.01.25)
İlginç, emin misiniz belki de var da farkında değilsiniz, google chrome da gizli sekmeyi açıp arka planını bir gözlemleyebilir misiniz? Bir de ortamdaki ışıkları kısıp ekran parlaklığını da biraz kısarak kontrol eder misiniz?

www.reddit.com

i.ytimg.com

eu.community.samsung.com

preview.redd.it

eu.community.samsung.com

Böyle karıncalanma gibimsi.

Bu arada çok dert değil bence ama fotoğraf çekip telefonda düzenliyorum, bazı yerlerde gren var mı yok mu anlayamam bu şekilde.

Gren / Kumlanma nedir: i.ytimg.com
0
🌸ananiyimioguz
(24.01.25)
İlk çıktığından beri kullanıyorum ben de. Hiçbir sorun yok kumlanma da dahil.
0
inheritance
(24.01.25)
(7)

kızıl saçla hangi göz rengi

Mossy
kızıl saçla kahve tonlarındaki göz rengi mi daha güzel yoksa yeşil mi?
kızıl saçla kahve tonlarındaki göz rengi mi daha güzel yoksa yeşil mi?
0
Mossy
(24.01.25)
mavi>kahverengi>>>yesil
0
sonsuz
(24.01.25)
beyaz tenli ise yeşil. başlığı bile var: (bkz: kızıl saçlı beyaz tenli yeşil gözlü)
0
inheritance
(24.01.25)
Kızıl saç herkese yakışmıyor, yakışana ise her göz rengi yakışıyor. Hepsini canlı görene kadar kızıl saç yeşil göz diyordum ama mavi başka bir şey. Mavi diğerlerinden iyi ama kahverengi veya yeşil kötü demek değil tabii ki.
0
nawar
(24.01.25)
Yeşil mavi
0
abuzer
(24.01.25)
saçım kızıl, gözüm kahverengi, tipimden memnunum sdfjks
0
amelie poulain
(24.01.25)
Kızıl saç yeşil göz beyaz ten teslisi diye bişi varken başka renkten bahsetmek anlamsız.
0
Bruce
(24.01.25)
ela ve yeşil doğal durur.

mavi olursa saçı boyamış gibi alakasız bir renk bence.
0
truf
(24.01.25)
(5)

Burdur da ne yiyelim?

mikahakkinen
Hangi şişçi hangi ceviz ezmecisi güzeldir?
Hangi şişçi hangi ceviz ezmecisi güzeldir?
0
mikahakkinen
(24.01.25)
Ceviz ezmesi için:
Altıparmak Yöresel Ürünler g.co
0
Amaranta ursula
(24.01.25)
Burdur şiş için büyük beklentilerin olmasın ama sanayide bir tane vardı. Şimdi baktım isimlerine ama tanıdık gelmedi maalesef.
0
nawar
(24.01.25)
merkezde şişçi kadir sanayide şişçi hasan.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(24.01.25)
Burdur şişin bir esprisi yok. Toros lokantası denenebilir. Saç tavası başarılı.
0
mekaniker
(24.01.25)
askerlik için gitmişken burdur şiş diye bir şey varmış deneyelim dedik de hiçbir esprisi yok gerçekten yedikten sonra neden burdur dışına çıkamadığı anlaşılıyor kolaylıkla. ha gitmişken illa oraya özgü bir şey yiyim dersen denenir gene de et neticede kötü değil. ceviz ezmesi de aynı kontenjandan bakılabilir.
0
semaforo de medianoche
(24.01.25)
(10)

Alınganlık/hassasiyet çok mu yaygın?

pantepember
Alınganlık, diken üstünde olmak bu aralar çok mu yaygın, yoksa sadece bana mı öyle geliyor, ben mi paranoya yapıyorum? (Bazen paranoya yaptığımı sonradan anlıyorum.)Şakacı biriyimdir. Bazen, ben de farkında olmadan, alaycı da olabiliyorum. Ama neredeyse her şeyle ilgili, öncesini-sonrasını düşünmede
Alınganlık, diken üstünde olmak bu aralar çok mu yaygın, yoksa sadece bana mı öyle geliyor, ben mi paranoya yapıyorum? (Bazen paranoya yaptığımı sonradan anlıyorum.)

Şakacı biriyimdir. Bazen, ben de farkında olmadan, alaycı da olabiliyorum. Ama neredeyse her şeyle ilgili, öncesini-sonrasını düşünmeden şaka yapabilen biriyim (belki de hayatın acı yanına karşı savunma mekanizmam bu).

Şunu fark ediyorum ya da sanıyorum: insanlar çok alıngan. Her şeyden (kendi varoluşlarına karşı) başka bir şey çıkarma potansiyelleri var gibi. =)

Detay veya örnek vermeyeceğim. Sadece bu tür bir gözleme sahip başkaları da var mı diye merak ediyorum. Kendimi haklı çıkarma gayretim de olmayacak. Anlamaya çalışıyorum sadece.
0
pantepember
(24.01.25)
Kişisel alma ama benim de gördüğüm " benim de hayata karşı savunma mekanizmam bu " diyenler bunu densizlikle karıştırıyor
0
grimavi
(24.01.25)
@grimavi Yorum yazmak istemiyordum ama yazdığını anlayamadım. Densizliği ise hiç anlayamadım.
0
🌸pantepember
(24.01.25)
saka baska bullylemek baska.

cok yakinlarinla degilsen sakayi sadece kendi üzerinden yapabilirsin.
0
sonsuz
(24.01.25)
Genelde kendini bu şekilde açıklayan, şakacı veya alaycı olduğunu iddia edenlerin büyük bir kısmı açık söylemek gerekirse zorba. Kimse şaka adı altında rahatsız olduğu veya hadsizlik olduğuna inandığı şeylere katlanmak zorunda değil. Benzer şekilde geçenlerde biri de çok dobra olduğunu anlatıp insanların neden dediklerimi bu kadar önemseyip bana tepki gösterdiğini anlamıyorum diye bir soru sormuştu.

İnsanlar günlük hayatta ve özellikle böyle bir ülkede zaten sayısız istenmeyen duruma maruz kalıyor. Bir tanesine daha katlanmak istemediğinde de alaycı, kırılgan veya hassas olarak etiket yiyor. Bunu varoluşa falan bağlamak gereksiz bence.

Mümkünse alaycı yanınıza sadece en yakınınıza, sizi iyi tanıyan ve kırılmayacağına inandıklarınıza gösterin. Kişisel algılamayın çünkü sizin üzerinizden genel konuşuyorum ama sizin komik ve zeka parıltılı saydığınız/sandığınız, kimsenin umurunda olmayan savunma mekanizmanızın ürünlerine kimsenin tahammül edip anlayış gösterme zorunluluğu yok. Bir de öncesini sonrasını düşünmemek ve bunu bir gerekçe olarak sunmak bana açıkçası ergen kafası gibi geliyor. Yetişkin olduğunuzu varsayarak konuşuyorum. Artık söylediklerinizin sorumluluk ve bilincinde olmanız, gerektiğinde sonuçlarına katlanmanız gerekmez mi?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(24.01.25)
hayat pahalılığı, geçim derdi toplumsal mutluluğu düşürüyor. senin böyle bir derdin olmasa bile gün içinde temas ettiğin herkeste var ve onların gerginliği yansıyor.

gergin insan alıngan-sinirli fevri olur.
0
orpheus
(24.01.25)
Bence alınganlık değil öküzlük yaygın. Bu kadar öküz olunca kimse kimseye tahammül etmiyor çünkü niye etsin.
0
peki madem
(24.01.25)
@pantepember bana sorduğun şeyi @seni tanıdığım güne lanet olsun uzun uzun açıklamış
0
grimavi
(24.01.25)
Pot kırmak ya da çizgiyi aşmak konularını potun tuzla buz olana kadar anasını ağlatıp çizgiyi delik deşik etmek şeklinde yapanları ayrı bir yere koyuyorum. Kara mizahı, şaka yaparken sınır tanımamayı severim ama amacı hakaret olup da bunu az önce yazdığım gibi işledikten sonra mizah kalkanına sığınmaya çalışanları sevmem. Yani biri kişilik özelliklerinden söz ederken "dobra" olduğunu söylüyorsa onunla zaman kaybetmeye gerek yok. Dürüst değil, patavatsız o kesin.

Bunları elediysek kalan kısımda, evet. Son 5 sene tamamen hassas kar taneleri yetiştirmek ya da insanları ona çevirmekle uğraşan bir akım bela oldu başımıza. Bu alınganlıklar ya da altında anlam aramalar sadece mizah konusunda değil, her alanda yayıldı ve çok saçma hal aldı. Çok basit ve yakın örnek için otel yangınında kaplama ile vakit kaybetmeden soğuk kasa tırını morg vazifesi görmesi için gönderene Beypiliç'i "yanarak ölenlerin cesetleri için kızarmış tavuk resimli kamyon gönderiyorsunz" diye linç etme çabası tamamen aptallık seviyesinde alınganlık. "Sizin ayarlayamadığınızı yapıp kamyon getirdiler bir şekilde üstünü örtemediniz mi?" diye otele serzenişte bulunsalar anlarım ama... Orada aile üyeleri yanan ya da yangından son anda kurtulan kişilerin aklına o anda o tavuk yakıştırmasının gelmediğine %99 eminim. Bak mizah konusu da değil hatta bu örnek. Boş alınganlık ve işgüzarlık.
0
nawar
(24.01.25)
Özgüvenli ya da samimi görünmek için nezaket sınırlarını aşan hareketlerde bulunmamak lazım. Herkesin hayatı zor, her zaman şaka kaldıracak durumda olamayabiliyoruz. Her düşündüğünü söylememek, haddini hududunu bilmek lazım.
0
sekizdokuzon
(24.01.25)
Yazdiklarindan dolayi bana sıkıntili bir tipmissin izlenimi verdin karsindaki insanlardan ziyade
0
Zetnikov
(25.01.25)
(16)

kizartma tabagi, sosis tabagi hakkindaki dusunceleriniz?

buenosdias
hani barlarda boyle kroket, sosis, kizartma karisik bisey geliyor ya. merak ediyorum bir insan boyle biseyi nasil yer. kilo yapmasini, sagliksizligini gectim kullandiklari yag, sosis, kroket vs.. manipulasyona cok acik urunler. neyse yargilamadan sizin fikirlerinizi alayim.
hani barlarda boyle kroket, sosis, kizartma karisik bisey geliyor ya. merak ediyorum bir insan boyle biseyi nasil yer. kilo yapmasini, sagliksizligini gectim kullandiklari yag, sosis, kroket vs.. manipulasyona cok acik urunler. neyse yargilamadan sizin fikirlerinizi alayim.
0
buenosdias
(23.01.25)
Bazen çok aç oluyorsun ve alkole "altlık" yapmak gerekiyor, barda yiyecek başka bir şey de olmayınca el mahkum.
0
kimlanbu
(23.01.25)
Tadını sevmem nedeniyle rahatlıkla yiyorum.
0
peki madem
(23.01.25)
Cok dandik olmadigini dusundugum bir yerde yarim metre sosis aliyorduk bazen. Tabii sosis piyasa mali sosis ayarindaysa igrenc bir durum ama oyle degilse bir sikinti goremiyorum. Tabii pisirilme sekli vs sagliksiz muhtemelen. Bira iceceksem bunu takmam acikcasi.
0
mbond
(23.01.25)
bu mantıkla tüm fast food dükkanlarının kapanması lazım
0
sizofren06
(23.01.25)
her gün yemedigin sürece okay bence.
0
sonsuz
(23.01.25)
sağlıksız yemek yemeyelim mi hiç ya öyle dünya mı geçer. Çok sık gitmiyorum öyle mekanlara artık ama gidince bi bira tabağı söylerim yani sosisini de patatesini de gömerim. hiç öyle takıntılarım yok yağını sosisini ne yapmışlardır diye.
0
nundu
(23.01.25)
Biranın yanında yağlı yağlı üf çok güzel gidiyor.
0
kobuzchu kiz
(23.01.25)
yani biranın yanında şunu yeneyi sorgulayan da ne bileyim gitsin şekersiz gazoz içsin sorry
0
KidLazer
(23.01.25)
sosis yemem hayatta. ama diğerlerine okeyim. tavuk patates kroket falan.
0
jelly bear
(23.01.25)
Gittiğin yer bar. Sınırlı yiyecek var ve genelde en makul menu Kızartma tabağı vs gibi şeyler oluyor. Sosis de bu tabağın içinde oluyor çoğunlukla.

Bira iciyorsan bira aciktirir. Mecburen alıp yiyorsun olay bu yani.

Yoksa normal zamanda bırak sosisi Kızartma bile yemem ben.
0
makbur
(23.01.25)
"merak ediyorum bir insan boyle biseyi nasil yer. kilo yapmasini, sagliksizligini gectim kullandiklari yag, sosis, kroket vs.. manipulasyona cok acik urunler. neyse yargilamadan sizin fikirlerinizi alayim."

aynısını bira için de değiştirerek yazabiliriz. siz nasıl bira içmede herhangi bir sıkıntı görmüyorsanız veya önemsemiyorsanız başkaları da bu ürünler konusunda sıkıntı görmüyor veya önemsemiyorlardır. yoksa içmezdiniz, yoksa yemezlerdi.
0
yemrem
(23.01.25)
ayda yılda bir yenebilir. her akşam yeniyorsa orada bir sorun var. ayrıca bazı barlarda çok kaliteli sosislerden düzgünce pişirilerek hazırlanan tabaklar var.
0
orpheus
(23.01.25)
hayatta yemem. biranın yanında fıstık ve patates yerim. sosismiş kroketmiş hayatta ağzıma sürmem. leş.
0
abelardo
(23.01.25)
Menülerde "Bira Tabağı" olarak adlandırılan ve benim "Zehir Tabağı" olarak nitelendirdiğim, gerçekten de zararlı olan gıdalardan müteşekkil olmasına karşın ayda yılda bir yemekte büyük sakınca görmüyorum.

Benim asıl derdim, kaliteli bir zehir tabağı bulabilmek. Gittiğim pubların çoğunda zehir tabağındaki ürünlerin hepsi en kalitesiz ürünlerin bir araya getirilmesiyle hazırlanıyor. Sık gittiğim bir pub, zehir tabağında en dandik market sosisini kullanıyor ancak porsiyon sosis ve hotdog'ta Kozmaoğlu'ndan aldıkları sosisi kullanıyorlar. Kroket, soğan halkası vs en dandiğinden dondurulmuş ürünler.

Kaliteli ürünlerden hazırlanmış zehir tabağı satan bir yer bilen varsa önerilere açığım.
0
10551037
(23.01.25)
Patates dışında tabakta olan her şey genelde aşırı kötü. Ya çok açken ya da 3. şişe biradan sonra söyleniyor genelde o yüzden. Yıllardır söylememişimdir hatta bizim masada söylenmemiştir. Patlamış mısır veya patates kızartması devam ediyor ama tabii ki. Yani anlayacağın üzere tercih sebebi sağlık değil lezzet. Zaten bir yandan içki içip bir yandan sağlık konusu açmak biraz... :)
0
nawar
(23.01.25)
Eve sosis, kroket vb almam. Patates kızartmaya bile oğlum 4 yaşına geldikten sonra başladım. Ama o tabağı çok seviyorum. Biranın yanında güzel gidiyor. Eskiden 3-5 ayda bir dışarı çıkıyor, haliyle ancak o zaman tüketiyordum. Yıllardır hiç çıkmadım, son zamanların tabaklarına ait artık fikrim yok.
0
strawberry first
(23.01.25)
(3)

bel fıtığı - bitkisel ilaç

nick bulamadim
annemde bel fıtığı varmış. ablam şu linkteki gibi bir şey gönderdi bunu kullanmak istiyormuş. almayın diyorum ama dinlemiyor. bitkisel ürün, zararlı değil, alternatif tıp diye. hiç sanmıyorum ama iyi gelir mi bel fıtığına bir ilaç? bel fıtığı fiziksel bir şey sonuçta. onun dışında bir zararı olur mu
annemde bel fıtığı varmış. ablam şu linkteki gibi bir şey gönderdi bunu kullanmak istiyormuş. almayın diyorum ama dinlemiyor. bitkisel ürün, zararlı değil, alternatif tıp diye. hiç sanmıyorum ama iyi gelir mi bel fıtığına bir ilaç? bel fıtığı fiziksel bir şey sonuçta. onun dışında bir zararı olur mu? nasıl vazgeçirebilirim?

imgur.com
0
nick bulamadim
(21.01.25)
Hocam steroidleri saymazsak bel fıtığının modern tıp seviyesinde de bir ilacı yok bel fıtığı mekanik bir sıkıntı, yani bitkisel karışımlar tabii ki bir fayda sağlamaz ama zararsız olduğu konusu da şüpheli zira birçok ilacın hammaddesi de bitkiler ve bunların etken maddeleri içeriği vs bilimsel şartlarda ayarlanıp üretilen ürünler, kafaya göre ne olduğunu bilmediğiniz bitkisel ilaçlar da gayet zararlı olabilir bu anlamda.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
Bel fıtığının ne olduğunu ve nasıl bir rahatsızlık olduğunu anladığınızda bitkisel ilaçların, sarımsağın, hedehödö otunun işe yaramayacağını anlıyorsunuz. En fazla ağrı kesici olarak iş görür.
0
nawar
(21.01.25)
@ Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1

Ayrıca yaşlılar için fazla kalsiyum alımı konusu da hassas bir konu. Genç olsa bünye herşeyi tolere eder de.
0
Mirket
(21.01.25)
(16)

biri size 1 milyon verse yeni doğan çocuğun adını ben koycam dese

OgutucuRecep
kabul eder misiniz? aklıma takıldı :)mesela sen oğlun için güzel bir isim düşündün vs.adamın biri de geldi dedi çocuğun adını şu koy sana 1m nakit para dese ama değiştirmek yok gerçekten öyle kalacak kabul eder misiniz?mesela biraz eski isimlerden niyazi, cemalettin, zaza, muhittin vs gibi normalde
kabul eder misiniz? aklıma takıldı :)

mesela sen oğlun için güzel bir isim düşündün vs.
adamın biri de geldi dedi çocuğun adını şu koy sana 1m nakit para dese ama değiştirmek yok gerçekten öyle kalacak kabul eder misiniz?

mesela biraz eski isimlerden niyazi, cemalettin, zaza, muhittin vs gibi normalde asla çocuğunuza koymayacağınız bir isim falan olacak yoksa kemal, mehmet falan değil.


edit: TL Arkadaşlar TL

1 milyon dolara millet cinsiyet değiştirir ne ismi
0
OgutucuRecep
(21.01.25)
Muhittin olabilir aslında. Zaza için de kendimi ve eşimi rapçi ismi gibi olur diye ikna edebilirsem olabilir aslında.
0
rock n roll
(21.01.25)
suratına şaplagı yapıştırırım. insan adıyla yaşar ve anılır saçma sapan isimlerle çocuguma kötülük yapmazdım
0
limonlu eksi
(21.01.25)
Hocam "sana 1 milyon verseler x yapar mısın" meydan okuması enflasyon karşısında kendini güncellemeli zira 2025 Türkiyesi için 1 milyon lira para değil en azından euro dolar falan olsun da bi kafamız karışsın, "ulan acaba" şeklinde bi ikirciklenelim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
@kaleci+1

Güncelleme yapmak lazım. Bir de ileride çocuğum neden kendisine bu ismi koyduğumuzu sorarsa " baban bu ismi koydu, ben değil" diyeceğim. Eşimle aramız bozulacak doğal olarak, buna değecek bir para olması gerekiyor.
0
rock n roll
(21.01.25)
İzin veririm
0
abuzer
(21.01.25)
sorunun basligini, "cocuk sahibi olanlara" olarak degistirmelisin. bekar, cocuksuz biri olarak ben 1 paket marlboro'ya bile fit olabilirim:) zengine avrat bosamak kolay nasi olsa.
0
buenosdias
(21.01.25)
1 milyon tl para degil, kabul etmem. cocuk daha fazla zarar gorur maddi olarak bu durumdan.
0
lemmiwinks
(21.01.25)
1 milyon TL için oğlumu 14-15 senelik psikolojik şiddete maruz bırakamam. Öncesinde ben değiştirdim, sonrasında kendi değiştirdi vs. artık kural ne bilmediğim için 18 dedim. İsimlerinden çok çekiyor insanlar. Çevresini ve hayatını etkiliyor. 1 milyon TL para mı? 1 Milyon Kuveyt Dinarı derse değiştiririm ama. O kadar para olunca ismine kimse takılmıyor çünkü. Hatta o parayı iyi değerlendirdiysek ve zengin olacaksa büyüyünce de değiştirmez. Zengin çocuğun ismini "Abuzittin" yapsan "Whoa! Ne kadar otantik" derler.
0
nawar
(21.01.25)
ne var ya niyazi adında.
hiç mi yok etrafınızda niyazi, muhittin, cemalettin, hamdi falan :D


adam geri gerile el kadar bebeğe ömer asaf koyuyor:D
0
🌸OgutucuRecep
(21.01.25)
hayır, izin vermem. 1 milyon tl bir şey değil yazacağım şimdi linçleneceğim ama 1 milyon dolar olsa tamam derdim. 1 milyon tl’ye ne alabilirsin ki? HİÇBİR ŞEY.
0
deartheodosia
(21.01.25)
abi egea parasına olmaz o iş. tabi muhtaçsan 100 bine de olur. Allah muhtaç etmesin.
0
ya ben lan neyse
(21.01.25)
eğer önce ismi söyleyip sonra da fikrimi soracaksa, en azından ismi dinlerim, belki koymayı düşünebileceğim bir isimdir. ama ismi söylemeden "1 milyon vereceğim, ismi de sonra koyacağız" derse doğrudan hayır derim.

bu arada miktarın güncellenmesi gerekiyor. en azından 1 ev alacak bir para olsun. 5-10 milyon daha mantıklı.
0
co2s2
(21.01.25)
evet koyarım

zaza hariç diğer isimler normal aslında.
0
Hallegadola
(21.01.25)
yeni dogmus cocugumla dalga mi geciyorsun diye bir guzel doverdim.
0
durgunfoton
(21.01.25)
bkz: oğlumu bulana veya getirene 100 bin lira veriyorum
bkz: www.youtube.com
bkz: 100 bini ben vereyim sen benim oğlumu bul...

1 milyonu ben vereyim bir daha bana bunu teklif etme derim. 1 milyon için yapılacak iş değil.
0
himmet dayi
(21.01.25)
Bir takım şeylerin değeri para ile ölçülmez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.01.25)
(22)

Okuduğunuz Kitapları Ne Kadar Hatırlıyorsunuz?

akhenaten
Bir arkadaşımın arkadaşıyla oturduk, konuşacak çok şey yoktu. Kitaplardan konu açıldı. Neler okundu falan diye konuşurken içinden parça parça olayları hatırladığım birçok kitabın adını bile unuttuğumu fark ettim. Başka bir kısım kitabı okuduğumu hatırlıyorum ama ne hakkında olduklarını komple unutmu
Bir arkadaşımın arkadaşıyla oturduk, konuşacak çok şey yoktu. Kitaplardan konu açıldı.

Neler okundu falan diye konuşurken içinden parça parça olayları hatırladığım birçok kitabın adını bile unuttuğumu fark ettim. Başka bir kısım kitabı okuduğumu hatırlıyorum ama ne hakkında olduklarını komple unutmuşum. Okumadığımı sandığım hatta ilk kez duyduğumu düşündüğüm bir kitabı aslında okumuş olduğumu fark ettim. Okuduğumu bildiğim ve sevdiğimi hatırladığım kitaplardan bir kısmının içeriğiyle ilgili iki cümle edecek kadar bile şey hatırlamadığımı gördüm.

Normalde bunu garipsemem belki ama bu kişi sanki okuduğu her şeyi hatırlıyor gibiydi. Acaba benim durumum mu garip dedim :D
0
akhenaten
(19.01.25)
O kitabı okuduğumu hatta ana temayi olaylari hatırlıyorum daha doğrusu hatırladığımı sanıyordum. Iki gün önce nickimin ilham aldigi yüz yıllık yalnızlık'ın dizisini izlerken hiçbir şeyi hatırlamadığım fark ettim. Sadece karakter isimlerini anımsıyorum başka daha bir şey yokmuş belleğimde. Bu farkındalık biraz üzdü açıkçası
0
Amaranta ursula
(19.01.25)
Severek okuduğum kitapları çok net hatırlarım da mesela lisede sanırım Acımak okutmuşlardı Reşat Nuri'den. Aşırı sıkılarak okuduğum için hiçbir şey hatırlamıyorum kitaptan. Baba kız ilişkisi mi vardı neydi yani o kadar. Ama mesela aynı sene okuduğum Çanlar Kimin İçin Çalıyor'u hatırlıyorum. Karakter isimleri pek kalmamış aklımda ama olay örgüsü falan duruyor.

Benim hafızam bu tarz şeylerde iyi ama baya. Kitap, film, yaşadığım olay, öğrendiğim bilgiler vs kolay kolay unutmam. Ama mesela yüz hafızam rezalet. Bugün konuştuğum kişiyi yarın görsem hatırlamam.
0
nundu
(19.01.25)
Yazmaya utanıyorum aslında ama 100 temel eser olsun, Rus klasikler falan bunları çok az hatırlıyorum, genel hatlarıyla sadece. Devlet Ana'yı anlat desen iki cümle zor kurarım. İçlerinden bazıları daha çok aklımda kalmış mesela Çalıkuşu.

Ama zevkle okuduklarım yani Stephen King, Dean Koontz, Jean Christophe Grange, H. P. Lovecraft, Edgar Allan Poe, Tess Gerritsen vs bu yazarların kitapları epey aklımda. Cthulhu üzerine yarım saat konuşurum mesela :))

Harry Potter, LOTR, Twilight falan da baya aklımda ama filmlerin etkisi de olabilir bir miktar. "Patrick süskind - Koku" full hatırlıyorum. V. C Andrews çatı serisini komple hatırlıyorum. My sweet Audrina var yine VC Andrews yazarı ve herhangi bir seriye ait olmayan tek bir kitaptı. İngilizceden okumuştum ne isimle çevrildi bilmiyorum ama deli bir kurguydu. Dev plot twist yüzünden unutmam imkansız
0
kullanicadi
(19.01.25)
ne filmi ne kitabı hatırlamıyorum. olasılıksızı okumuştum adam zamanda mı yolculuk yapıyordu, telekinezi gücü mü vardı hatırlamıyorum. olağanüstü bir şeyi vardı.
0
ya ben lan neyse
(19.01.25)
Ben bu soruyu bir adım öteye taşımak istiyorum:

Hani kitap okuma kültürü artırır ortamlarda satılacak bilgiler sağlar ve konuşma yetini geliştirir derler ya,

Çoğumuz kitabın yüzde 98 unutırken bunlar nasıl gelişiyor
0
fistikthecat
(19.01.25)
Bence zoraki okuduğumuz kitapları unutma eğilimimiz var. Kendi zevkimize uygun metinleri hatırlamaya meyilliyiz. Bir de zaman faktörü var, kitabı okudun bir hafta içinde kritiğini yapmakla 1 sene sonra hakkında konuşmak arasında fark var. İlla ki yan karakterlerin ismini falan unutabilirsin. Ben mesela betimleme seven biri değilim, bana kurgu ver bana olay örgüsü ver. Çok değişik bir kurgu asla aklımdan çıkmaz. Curious case of the dog in the night time diye bir kitap okumuştum yazarı Mark Haddon. Süper iyi günler olarak tercüme edildi sonradan. Asperger sendromlu Christopher adında bir çocuğun ağzından onun bakış açısıyla yazılmış bir kitaptı ve unique bulmuştum o açıdan. Komşusunun köpeğini öldürülmüş olarak buluyorlar ve dedektif gibi bu olayın izini sürmeye başlıyordu. Çok tatlı bir anlatımı vardı.
0
kullanicadi
(19.01.25)
hatırlama oranım kitaptan kitaba değişiyor. bir romansa bana ne kadar hitap ettiği, okumamın üzerinden ne kadar zaman geçtiği, ne kadar zihnimde canlandırabildiğim vb değişkenler var. kahramanların isimlerini pek hatırlamam kült bir eser değilse. araştırma kitaplarında da not çıkardıysam, ana fikir-yan fikirler gibi şemalara döktüysem, edindiğim bilgiyi kullanabildiysem yine hatırlama oranım epey artıyor. onun dışında genel kültür düzeyinde kalıyor.
0
Mossy
(19.01.25)
Genel olarak beklediğimden az hatırlıyorum diyebilirim. Ama bunu çok normal karşılıyorum. Çünkü baya kitap okuyorum. O kadar ayrıntıyı olayı büyük oranda hatırlamam çok zor.

Şöyle diyorum 20 30 yaş arası kaç bin gün yaşadım bir sürü güzel şey yaptım, kendi yaptığım ve yaşadığım şeylerin ne kadarını hatırlıyorum ki? yaşadığım ve hatırlamadığım yüzlerce gün var. Kendi yaptıklarımı hatırlayamıyorken okuduklarımı hatırlayamamam çok normal.

Ama bazı sevmediğim kitapları niye sevmediğimi, gıcık olduğum karakterin nasıl olduğunu hatırlıyorum. Ya da çok etkilendiğim kitapların bazı kısımlarını ayrıntılı hatırlıyorum.

okuduklarını unutmak bu okumadan hiç bir şey kalmadığı, bir katkısı olmadığı anlamına da gelmiyor. nasıl ki 20 30 yaş arasını yaşamamış sayılmıyorsam, diğ mi?
0
a perfect lie
(19.01.25)
izlediğim filmleri dizileri hatırlamıyorum ama okuduğum her kitabı hatırlıyorum, ilkokulda okudumlarım dahil.
0
deartheodosia
(20.01.25)
ilgi duymadığım kitabı hatırlamam ilgi duyduğum kitabın %95 detayını seneler sonra hatırlarım.
0
orpheus
(20.01.25)
%3
0
abuzer
(20.01.25)
Kitaba aşık da olsam %3
0
abuzer
(20.01.25)
t24.com.tr

Keyif için okuduğum kitapları şahane unutuyorum, çok güzel unutuyorum. Ama iş için okuduğum kitaplarda, mesela bir serinin dördüncü kitabına gelmişken 4 sene önce okuduğum ilk kitabın detaylarını hatırlayıp arada mantıksızlık var mı diye dönüp bakabiliyorum.
0
kobuzchu kiz
(20.01.25)
Pek çok şeyi unutuyorum, en çok hatırladığım okurken hissettiklerim oluyor, tortusu kalıyor diyebilirim, bazen de tüm hikayeyi unutmuş, çok küçük bir bölümü net hatırlıyor oluyorum, bir kaç kitap var ki okuduğumu bile unutmuşum. Bazı sevdiğim kitapları unutmamak için üstünde düşünüyorum aklıma geldikçe.
0
(20.01.25)
ben de hatırlamıyorum. bunun için not alıp deftere not alanlar var ama bu benim için zor bir şey. unutmak doğal bir durum ama okuyupta hiç okumamış gibi olması gerçekten üzücü.
0
mikahakkinen
(20.01.25)
o kitabı ne zaman okuduğuma bağlı olmakla beraber galiba zihnimin/belleğimin işleyişi şu yönde oluyor:

-çocukluk/lise zamanında okuduğum ilk eserlerdeki kahramanları ve genel olayları hatırlıyorum. o kitabı çok sevip sevmediğimi de hatırlıyorum. okuduğum ilk klasiklerden olması sebebiyle suç ve ceza ile birlikte sefiller'deki kahramanları hatırlıyorum, olayın genel gidişatını ve kilit olaylarını da hatırlıyorum. ama biri bana biri "tam olarak ne olmuş?" diye sorsa cevap veremem.

-üniversite zamanında okuduğum eserlerde hafızam eskiye kıyasla daha taze ve olay örgüsüne, temel ve yan kahramanları da hatırlıyorum.

-yakın zamanda okuduğum eserlerin içeriğine daha hakimim ama yine de ezber mahiyetinde "şu şuydu, bu buydu" diyemem yine de.

ben bu duruma ilişkin üzülüyordum epey, neden tam anlamıyla eserleri hatırlayamıyorum diye. ama bir gün, hatırlamıyorum, bir yerde bir yazı okumuştum; kitaplar da yemekler gibidir, bittiğinde onu sevip sevmediğinizi bilirsiniz, size faydasını da bilirsiniz ama nasıl ki yemek aracılığıyla vücudunuza aldığınız vitaminleri vs göremiyor ve fark edemiyorsanız ama arka planda vücudunuza katkı sağlıyorsa kitaplar da öyledir, minvalinde bir şeydi. yani, ruhen/manen o kitaptan alacağımızı zaten almışız, unuttuk diye dert edilecek bir durum yok(muş) ortada.
0
m e b
(20.01.25)
Yalnız olmadığıma sevindim, kendimi kötü hissediyordum bu durum yüzünden.

Kitap/film/dizi birkaç sene sonra uçuyor gidiyor aklımdan :D
0
chicha_v2
(20.01.25)
Bine yakın okumuşumdur çok azını hatırlarım. Filmlerde olay daha beter, çok izleyip okumak mı bilemedim sebep
0
topkapiaksaray
(20.01.25)
Çok fazla kitap okumuş, dizi, film izlemişimdir.
Büyük bir kısmını hatırladığım 10-15 tane vardır, kalanları genel hatları ile aklımda; şunlar olmuştu, konusu buydu şeklinde.
Yüzde verecek olsam %5'i geçmez.
0
sealth
(20.01.25)
Bitirdiğim ya da üzerine detaylı bir şeyler incelediğim/konuştuğum zamanın üzerinden 3-10 yıl geçtiyse en fazla yarısı, 10+ ise en fazla çeyreğini hatırlıyorum. Bazı isimler ve olaylar kayboluyor. Saçma detaylar kalabiliyor. Ana fikirde/hikayede sorun yok. Üzerine konuşmaya başlayınca o eksik olan yarı sanki bir kıza hava atmak için kitaptan söz etmişim de buluşma gününe kadar okuyamadığım için YouTube'da özetini izlemişim gibi hissettirebiliyor.
0
nawar
(20.01.25)
liste yapiyordur o. arada ben de bakarim önceden okuduklarima.
böyle bir kitap vardi ya dogru diye sasiriyorum.

goodreads o acidan güzel. tavsiye ederim. bir grup amazon tarafindan satin alininca goodreadsini kapatti ama güzel bir olusum yine de.
0
sonsuz
(20.01.25)
kitaplari hatirlamak icin okumuyoruz, bir an icin kendimizi bulmak ve sonra kaybetmek ve sonra tekrar bulmak icin bir yola cikiyoruz. ara ara kitaplardan bölümleri hatirlayip aaa so it goes diyoruz.

“The most important thing I learned on Tralfamadore was that when a person dies he
only appears to die. He is still very much alive in the past, so it is very silly for people to
cry at his funeral. All moments, past, present and future, always have existed, always will
exist. The Tralfamadorians can look at all the different moments just that way we can
look at a stretch of the Rocky Mountains, for instance. They can see how permanent all
the moments are, and they can look at any moment that interests them. It is just an
illusion we have here on Earth that one moment follows another one, like beads on a
string, and that once a moment is gone it is gone forever.
'When a Tralfamadorian sees a corpse, all he thinks is that the dead person is in a bad
condition in that particular moment, but that the same person is just fine in plenty of other
moments. Now, when I myself hear that somebody is dead, I simply shrug and say what
the Tralfamadorians say about dead people, which is "so it goes.”
0
deckard
(20.01.25)
(3)

Yüksek gerilim hatları hk

abuzer
Evin yaklaşık (emin değilim) 20m ilerisinde yüksek gerilim var. Kulaktan dolma, Google bilgisi değil de gerçekten teknik bilgisi olan var mı? Bu işin oluru nedir? Ne kadar tehlikelidir
Evin yaklaşık (emin değilim) 20m ilerisinde yüksek gerilim var. Kulaktan dolma, Google bilgisi değil de gerçekten teknik bilgisi olan var mı? Bu işin oluru nedir? Ne kadar tehlikelidir
0
abuzer
(19.01.25)
Yüksek gerilim hattı mı, orta gerilim hattı mı? Kaç kV enerji geçtiği önemli ama 20 m uzakta 7 metre yüksekte giden bir yüksek gerilim hattı orada yaşayan için tehlikeli olarak geçmiyor.
0
nawar
(19.01.25)
yüksek gerilim olduğuna emin misiniz? şuradan hareketle araştırılabilir;

www.mevzuat.gov.tr
0
orient blue
(19.01.25)
Chatgpt

Türkiye'deki Yaklaşık Güvenlik Mesafeleri

1. 0-1 kV (düşük gerilim): En az 3 metre.


2. 1-35 kV (orta gerilim): En az 7 metre.


3. 35-154 kV (yüksek gerilim): En az 10 metre.


4. 154 kV ve üzeri (çok yüksek gerilim): En az 20 metre.



Dedi

Bu arada sanırım o direklerin fotoğrafına göre ne kadar elektrik taşıdığı belli olabiliyor. Varsa fotoğrafı Google dan bakarız
0
kisa
(20.01.25)
(21)

Whatsapp’inizdaki en eski mesajlasma

hain kostokk
Hangi yildan kalma?
Hangi yildan kalma?
0
hain kostokk
(19.01.25)
2020
0
rock n roll
(19.01.25)
2016
0
himmet dayi
(19.01.25)
2015
0
ya ben lan neyse
(19.01.25)
2018
0
mor oje
(19.01.25)
2022.
0
Amaranta ursula
(19.01.25)
2024
0
kesmekes laleler
(19.01.25)
2021
0
Dudarmon
(19.01.25)
29.01.2015
0
gabe h coud
(19.01.25)
1 ay öncesine falan aittir en fazla
0
Mossy
(19.01.25)
2016
0
sir gawain
(20.01.25)
2015
0
bay b
(20.01.25)
arada bir temizliyorum ama delil oalrak kalsın diye 2018'dekini silmemişim.
0
ground
(20.01.25)
2017
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(20.01.25)
2015
0
matilda
(20.01.25)
nerden bakabilirim?
0
sonsuz
(20.01.25)
Konuşmalarınızın sağındaki tarih
0
🌸hain kostokk
(20.01.25)
Evet de ben en yeni mesaji görüyorum. En eskisini nerden görebilirim?
0
sonsuz
(20.01.25)
En eskiye nereden bakıyoruz bilmiyorum ama son güncellenmesi en eski olan konuşma 2015. Öncesi bir tur silindi yedeklenemeden..
0
nawar
(20.01.25)
Geçen sene tüm eski mesajları temizlemiştim. O zamana kadar 2014 falan vardı. Şu anda en eski 2017 olması lazım.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(20.01.25)
2022

Daha öncesinden gelen gruplarım var ama dönem dönem grup içi temizlikler yapıyorum.
0
mutekebbir
(20.01.25)
2014te oluşturulan gruplar var ama mesajlar silinmiş.
0
nuisance2
(20.01.25)
(8)

Ralph Lauren Türkiye sitesi sahte mi?

Ranchoddas
https://www.ralphlaurens.com.tr/bu siteden alışveriş yaptım google'da da üstte çıkıyor ama emin olamadım. Fake olabilir mi ya?
www.ralphlaurens.com.tr

bu siteden alışveriş yaptım google'da da üstte çıkıyor ama emin olamadım. Fake olabilir mi ya?
0
Ranchoddas
(19.01.25)
Yani milyar dolarlık ralph lauren'in ralph laurenS diye bir websitesi kuracağını düşünüyorsanız oldukça yanılıyorsunuz.
Aralik 2024 yılında alınmis.
who.is
Yurtdisindan zaten girilemiyor.

Ralph lauren üstünden Türkiye girmek istediginizde de bakımda olduğunu söylese de bu siteye yollamıyor zaten.
Yolladığı site;
www.ralphlauren.global
0
logisticsmanager
(19.01.25)
%100 sahte. Bir kere markanin adi farkli, sonuna S harfi koymuslar :)

Yurt disindan da girisi engellemisler, muhtemelen RL yetkilileri ne kadar gec farkederse o kadar iyi diye dusunmusler:

Sorry, you have been blocked
You are unable to access ralphlaurens.com.tr
0
sertac akin
(19.01.25)
fake shop.
www.virustotal.com
0
kesmekes laleler
(19.01.25)
Hakkımızda kısmındaki metin de çok komik. Farklı markalardan ürünlere bu siteden ulaşabilirsiniz falan diyor
0
nundu
(19.01.25)
Yukarıdakiler +1

Ralph Lauren Sevdalıları sitesi olabilir. Sitenin Ralph Lauren'e ait olmadığı kesin ama dolandırıcılar mı, sahte ürün mü satıyorlar, yoksa bir şekilde ucuza kaçak getirdikleri orijinal ürünleri yüksek karla mı satıyorlar kısmını bilemem.
0
nawar
(19.01.25)
eskiden com.tr alan adlari icin marka kaydi gerekiyordu, oyle kafana gore sonuna s ekleyip de alamiyordun. com.tr'nin bir sayginligi, guvenilirligi vardi. sagolsun hukumetimiz buna da el atti.

cevap: sahte.
0
hot potato
(19.01.25)
Ralph Lauren'in resmi sitesi şu:

www.ralphlauren.global/tr/en?_gl=1*tfuori*_ga*MTk1NzQ0NDkxNS4xNzM3MzA5MjMw*_ga_JWJC3HP9M9*MTczNzMwOTIyOS4xLjEuMTczNzMwOTI4My42LjAuMA..

ancak o da şu an bakımda
0
himmet dayi
(19.01.25)
Optimumda outlet şubesi var ayrıca beymenlerde de bulabilirsiniz
0
condom kurşunu
(19.01.25)
(9)

Coin de 4 milyon kaybetmek

tahirkemalbozoglu
Coinde 3 milyonu bir günde kaybeden, kaybettiğini kazanmak için de 1 milyon ihtiyaç kredisi çeken ve onu da kaybeden bir akraba var. Henüz ailesine söyleyememiş. Durumu çok kötü. Ağlıyor gülüyor psikolojisi iyi değil. Buna nasıl yardım edilir. Kaybettiği parayla ev alacaklarmış. Eşi durumdan haberi
Coinde 3 milyonu bir günde kaybeden, kaybettiğini kazanmak için de 1 milyon ihtiyaç kredisi çeken ve onu da kaybeden bir akraba var. Henüz ailesine söyleyememiş. Durumu çok kötü. Ağlıyor gülüyor psikolojisi iyi değil. Buna nasıl yardım edilir. Kaybettiği parayla ev alacaklarmış. Eşi durumdan haberi yok. Öğrense neler olur tahmin edemiyorum. Fakat adamın durumu hiç iyi değil. Kendisine eşine birsey bile yapabilir. Bunalımda yani.
0
tahirkemalbozoglu
(18.01.25)
psikologa gitmesi lazim.
ayrica ailesinin de bu durumu bilmesi gerek. esinin de akli verse hemen bosanir ve borctan nasibini almamaya bakar. kumar oynayip düzelen biri yok.
0
sonsuz
(18.01.25)
Niye yardım edeceksiniz ki? Varsa 4 milyonunuz verirsiniz, ama onu da coine yatırır kaybeder.
Hem bu tiplerin böyle iyi olmama durumları falan hep numara.
Eşinin aklı varsa boşanır. Sonra hayat devam..

Sorunuzun kısa cevabı, 4 milyon veremezseniz yardım edemezsiniz maalesef…
0
artci sarsinti
(18.01.25)
Geçmiş olsun. İki hafta bunalımdan çıkamaz bu süreçte destek olmaya çalışın ve sürekli kumarın zararlarını anlatmayın. Profesyonel destek alsın.
Çok yakının değilse kendisine ya da eşine birşey yapma eşiğini atlattıktan sonra uzaklaşmanı tavsiye ederim.

Bir arkadaşım dört yıl oldu aynı durumda iki aydır uzaklaşmaya çalışıyorum ve geçmişte şunu fark ettim ki kaybedince onları tek teselli eden şey başka kaybedenlerin hikayeleri. Bu onların hayata tutunmalarını sağlıyor. Bu yazdıklarım iddaa ve sanal kumar için coin de benzer midir bilmiyorum

Geçmiş olsun
0
hebanon
(18.01.25)
bu kumar bağımlılığı. Psikiyatr (ilaç vs. sebebiyle) daha iyi olabilir bence.

Bu arada kripto kumar değil onu yazmışım gibi anlaşılmasın. Ama en en tepeden bişeyler alsaydı bile şu an maks. %70 falan düşmüştü, hala 900 bini cebinde kalırdı. Komple kaybedip üstüne bi daha kaybettiyse, kaldıraçlı işlem yapıyor veya pumpfun denen yerdeki saçma memecoinlere girip anlık pump bekliyor. Bunlar kumar.
0
nhk ni youkosu
(18.01.25)
Coin/kumar piyasasında olup coin'e/Kumara para yatırıp, o yatırdığı parayı toparlamak için kredi çekip onu da kaybedenler zaten Türkiye'deki piyasasının %90'ını oluşturuyor. Yüksek enflasyon döneminin sonuçlarından biri de bu kolay yoldan zengin olma hayali olanların oranının artması. Bulaşmayan için aşırı saçma geliyor doğal olarak. Yapacak bir şey yok. Yardım için 3 kuruş verseniz, borcunu kapatmak için çıktığı yolda onu da kaybedecek.

Sanırım bu noktada eşekten düşenin halinden eşekten düşenin anlaması konusuna girmek lazım. Çevrede bu hataya düşen ama akıllanan biri(leri) varsa öncelikli olarak daha faydalı olabilir. Onun ya da profesyonel bir desteğin dışındaki herhangi bir geri bildirimin pek işe yarayacağını sanmıyorum. Sonrasında da soğuk sularını içip kredilerini ödeyecek ya da ödemek için ellerindekini satarak daha geriden devam edecekler hayatlarına.
0
nawar
(18.01.25)
Kadına üzüldüm inşallah zararsız kurtarır kendisini
Adama nasıl yardım edersiniz bilmiyorum
0
basond
(18.01.25)
Kadına üzüldüm. Umarım onun parası yanmamistir.
0
logisticsmanager
(18.01.25)
kotu gunde es, dostun yaninda olmak adamligin fitratinda vardir; ama burda kayislar kopmus. kumar, uyusturucu ve alkol 3 asamali bir surectir.

1. keyif, merakla dahil olmak
2. bagimli olup kendine zarar vermek
3. bagimli olup hem kendine hem baskalarina zarar vermek.

1. ve 2. evrede yardim edilir; ama bir insan son evreye gelmisse 1. derece yakin disinda el uzatilmaz. su asamada olayalara dahil olmak kendine yapabilecegin en buyuk kotuluktur. ha vicdanin rahatsiz ediyorsa kadina, ailenin diger uyelerine yardim et.
0
buenosdias
(19.01.25)
Sadece alınacak olan ev kaybedildiyse bu yine olumlu. Tek eksilen ev alma şansı olsun.

Ancak böyle giderse evden çok daha fazlasını kaybetmesi de mümkün. Bu kişinin yardım alması lazım.

Bir insanın kenara ayırdığı 3 milyonu kaybetmesi kendi içinde bir sürü hata barındırıyor olsa da bu kişinin 1 milyon kredi çekip aynı şeyi yapması kadar problemli değil. Sorunu sorun yapan bu ikinci kısım. Bu kişinin "denedim olmadı" diye düşünmemesi, "çok bozuk bir iş yaptım, bundan kazançlı da çıksaydım başka şekilde bu işi batırırdım, sonuçtan bağımsız olarak bu yaptığım yanlıştı" diye düşünerek yardım alması şart.

Eşiyle ilgili kısmı eşinin bileceği iş, buna yapacak çok bir şey yok sanırım.

Sizin yapabileceğiniz en iyi şey de bu kişinin "şanssız" değil "hatalı" olduğunu anlamasını sağlayarak kendi bozuk karar alma şekilleriyle daha fazla kararlar almaktan vazgeçip yardım almaya yönlenmesini sağlamak olur sanırım.
0
akhenaten
(19.01.25)
(10)

Frensiz yavaşlama kaza yaptırır mı?

ceann deas
Hafif trafikte önümdeki fren yaptığında frene basmak yerine ayağımı gazdan çekip süzülerek yavaşlıyorum süzülmenin yetmediği yerde frenle yavaşlıyorum ki genelde buna gerek kalmıyor trafik ilerlemeye başlıyor böyle böyle süzülerek devam ediyorum ama her seferinde ulan arkamdaki fren lambalarını görm
Hafif trafikte önümdeki fren yaptığında frene basmak yerine ayağımı gazdan çekip süzülerek yavaşlıyorum süzülmenin yetmediği yerde frenle yavaşlıyorum ki genelde buna gerek kalmıyor trafik ilerlemeye başlıyor böyle böyle süzülerek devam ediyorum ama her seferinde ulan arkamdaki fren lambalarını görmezse yavaşladığımı anlamayıp bana yapıştırır mı korkusu oluyor. Yaptığım tehlikeli bir şey mi?
0
ceann deas
(18.01.25)
Dediğiniz gibi yavaşlamak arkanızdan gelen için büyük problem. Takip mesafesi düşükse kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Konuya benzer olarak büyük tonajlı araçların arkasından giderken kullanmış oldukları yardımcı fren sistemleri ( retarder, egzoz freni) arka ikaz lambalarını devreye sokmadığından x2 takip mesafesi koyarım.
0
obscure
(18.01.25)
Usta şoförler böyle yapar zaten, hem de balataların eskimez, sıkışık trafikte arkandan gelen de tam gaz gelmiyor ki neyi görmeyecek.
Ben de bu şekilde yapıyorum aracım dizel zaten torku yüksek olduğu için gazdan ayağımı çektiğimde yavaşlamaya başlıyor.
Kullanım alışkanlığı.
0
Yalcin
(18.01.25)
hayir, cok ekstrem ornekler olabilir tabii ama ayaginizi gazdan cekerek yavaslamaniz ani olmadigindan arkanizdaki surucu normal surus dikkatiyle , dogruya yaklasik takip mesafesiyle yolu izlerken farkeder. yola bakmayan zaten bakmiyordur. momentum o kadar hizli kesilmiyor gazi kesince aksi hale gaz kesti uyari lambasi olurdu, yasanmis olan binlerce kaza yuzunden, yok boyle bir sey.
0
wallcan
(18.01.25)
20 senedir yavaşlayarak dururum. Fren kullanmıyorum desem yeri var. Hiç arkadan gelip çarpan olmadı.
Serviste de hep şaşırırlar bu balatalar nasıl aşınmıyor diye.
0
Mirket
(18.01.25)
korkuyorsan bir sebebi var. Takip mesafesi korunsa sorun olmazdı ama dip dibe gidiliyor. Ek olarak yavaş dur-kalk trafikte telefonla oynayan çok oluyor. İnsanlar gerizekalıymış gibi düşünüp maksimum uyarıyı vermek en akıllıca olanı bence.

fakat hybrid veya elektrikli arabalar bu şekilde şarj oluyormuş mesela. Yani gelecekte çoğu kişi frene basmayacak belki de.
0
nhk ni youkosu
(18.01.25)
Ani duruş için ayağın frenin üstündeyken yavaşlıyorsan ve önündeki ya da arkandaki arabayla takip mesafesine uyuyorsanız kaza yaptırma ihtimali yine de var ama düşük. Fren lambasını görmediği için düşük hızla da olsa devam ederse sorun olur ondan risk mevcut. Dur kalk yapılan trafikte zaten fren yapsan da yapmasan da önündeki araca göre uygun hızda ilerlesen de gelip arkadan çarpan çıkıyor.
0
nawar
(18.01.25)
fren acemi işidir. trafikte olan bir alanda frenle ancak yavaşlayabilecek hızda raç kullanmak da yanlıştır.fren aracı durdurmak içindir. bunu karıştırıyorlar. yavaşlamak bilinçli sürüş tekniğidir.
0
jamswety
(19.01.25)
eger yaptiriyor olsaydi teslalara millet surekli arkadan bindirirdi, cunku nerdeyse hic frene basmadan gunu tamamliyorsun.
0
cooperr
(19.01.25)
Elektrikli araçlar için böyle bir sorun olabilir belki. Hatta bu konuda bir video da var: youtu.be

Ben sizin gibi yapıyorum, ayağı gazdan çek. Yeterli gelmedi ise frene bas.
0
inheritance
(19.01.25)
Hocam trafikte sadece önümüzdeki araca göre önlem almıyoruz ki tüm akışa bakıyoruz, önümüzdeki freni kullanmasa onun önündeki aracı görüyoruz onun önündekini görüyoruz anlık olarak ne yapacağımıza otomatik olarak karar veriyoruz zaten, önümüzdekinin fren lambası yanmadı diye "aa trafik akıyor lan" deyip öndeki araca girmeyiz bence ki ben hiç önümdeki aracın fren yapıp yapmadığına da bakmadım bugüne kadar trafik nasıl akıyorsa ona uyuyoruz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.01.25)
(8)

Anormal değil mi sizce bu telefonlarda güvenlik açığı değil mi?

Zetnikov
telefonumun kılıtlı ama ekranı yukardan asagı ındırınce bır cok menuye ulasabılıyorum sesını kapatmak yada wıfı mobıl kapatmak dahıl sızce sacma degıl mı?adam dıyelım arabada telefonu caldı dırek basıp kapamadan sesını kapatırsa yada ucak moduna alırsa ne olacaktelefonum nerede uygulaması calısıyor
telefonumun kılıtlı ama ekranı yukardan asagı ındırınce bır cok menuye ulasabılıyorum sesını kapatmak yada wıfı mobıl kapatmak dahıl sızce sacma degıl mı?

adam dıyelım arabada telefonu caldı dırek basıp kapamadan sesını kapatırsa yada ucak moduna alırsa ne olacak

telefonum nerede uygulaması calısıyor mu adam ındırıp wıfı ınternet kapatırsa mesela

anlamadım ekran kılıtlıyken bu menunun acılmaması gerekmıyor mu
0
Zetnikov
(17.01.25)
O denetimleri kendiniz ayarlayabiliyorsunuz. Boyle bir endiseniz varsa o menuden cikarirsiniz. Guvenlik acigindan cok kullanici tercihi.
0
wallcan
(17.01.25)
Ekran kilidinde hangi denetimlerin gözükeceğini siz belirleyebiliyorsunuz. Çalan insan telefonunuzu da kapatabilir?
0
summerof69
(17.01.25)
Ayarlardan kapatabiliyorsunuz bunu, iPhone'da kapaniyor Android'de de kapaniyordur muhtemelen.

Her yerde calinma ve kotu niyet bir cekince olmuyor, o yuzden ayarlanabilir yapmislar herhalde.
0
sertac akin
(17.01.25)
iPhone için söylüyorum: Telefon ekranı kilitliyken dahi ses ve kilit tuşlarına 10 saniye basılı tutarsan zaten telefon kapanıyor. O yüzden wi-fi ayarlarını değiştirmek ekstra bir güvenlik açığı doğurmuyor. Kaldı ki artık iPhone'lar kapalı olsalar dahi iPhone'umu Bul özelliği çalışıyor (içinde Airtag varmış gibi)
0
himmet dayi
(17.01.25)
samsung için ayarlar -> kilit ekranı ve aod -> güvenli kilit ayarları -> ağ ve güvenliği kilitle
0
inheritance
(17.01.25)
Bende (Samsung) kuruluşta gelen ayarlarda wi-fi ya da mobil interneti tuş kilidini açmadan kapatılmıyor. Telefon da aynı şekilde tuş kilidi açılmadan kapatılamıyor. Hatta tuş kilidini açmazsan USB ile bağlantıya da izin vermiyor. Bu da çaldığı gibi bağlantıyı kapatmasını ya da telefona erişmesini engelliyor. Bu bir güvenlik konusu.

Ben eve geldiğimde wi-fi'ye geçmek için ya da tersi turumda mobile geçmek için tuş kilidi açmam gerekince rahatsız oluyorum ama sonuçta güvenlik amaçlı olarak kurcalamıyorum. Menü içerisinde güvenlik ayarlarında bunları değiştirebiliyorsun tabii ki. Telefon açığı değil de kullanıcı tercihi oluyor o yüzden.
0
nawar
(17.01.25)
Ben de denedim kilit ekranında, fener hariç neyi açıp kapatmaya çalışsam şifre veya desen gir diyor. izin vermiyor. dedikleri gibi ayarı vardır.
0
ananiyimioguz
(17.01.25)
Kralsiniz xiaomi 14 serisinde bildirimler menusundeymis
0
🌸Zetnikov
(18.01.25)
(17)

Favori Fifa soundtrackiniz hangisi?

deveyidiken
Bugüne kadar Fifa oynarken en çok dikkatinizi çeken, "Aradan kaç yıl geçti hala açıp dinliyorum" dediğiniz soundtrack hangisi oldu?Benim için Fifa 07'den The Prototypes-Kaleidoscope başı çeker: https://youtu.be/edrfGL2PX_c?si=qNLYBCuoQdyyYsoq
Bugüne kadar Fifa oynarken en çok dikkatinizi çeken, "Aradan kaç yıl geçti hala açıp dinliyorum" dediğiniz soundtrack hangisi oldu?

Benim için Fifa 07'den The Prototypes-Kaleidoscope başı çeker: youtu.be
0
deveyidiken
(16.01.25)
Fifa 2000 tabii ki de

❤️❤️
0
feastofthedamned
(16.01.25)
FIFA 19'dan -> Stereo Honey - Where No One Knows Your Name

www.youtube.com
0
himmet dayi
(16.01.25)
youtu.be

fifa 2003 ten
0
grimavi
(16.01.25)
Nickime dikkat:)

Keane-nothing in my way
Doves-black and white town arasında kararsızım.
0
nothing in my way
(16.01.25)
Fifa 2002 ilk pc oyunum olduğu için açılış introsundaki gorillaz 19-2000 şarkısını severim

Onun dışında yetişemesem de fifa 98 song 2 ve fifa 99 rockafella skank de klasiktir.

Daha yakın zamandan isim olarak net aklıma gelen sadece fifa 15'te kasabian'dan stevie'yi beğenmiştim ve kasabian'ı keşfetmemi sağlamıştı
0
nundu
(16.01.25)
sarahkerrigan
(16.01.25)
fifa 98 Blur - Song 2
hatta para biriktirip aldığım ilk oyundur.
0
my fault
(16.01.25)
fifa 98 - rtwc
blur : song 2
0
rakicandir
(16.01.25)
Robbie Williams - Its Only Us

www.youtube.com
0
nuevo
(16.01.25)
Bu sorunun cevabı çok nettir ya yaşı yeten herkes düşünmeden fifa 98 der sanırım :)

m.youtube.com

Bunda salon futbolu da vardı di mi :) alakasız aklıma geldi
0
makbur
(17.01.25)
ki ki ki kaleydeskoop :)
fifa 2007'de vardı, ben de çok dinlerdim. mellowdrone'un oh my'ını hatırlıyorum bir de.

çok müzik var seçmek zor:) en son muzika dlya filma'yı dinlemişim.
0
kesmekes laleler
(17.01.25)
ben yeni başladım fifaya, favorim şimdilik şu;

www.youtube.com
0
trajikomix
(17.01.25)
98-2001
0
uzaydan kumanda
(17.01.25)
Hallegadola
(17.01.25)
fifa 98 song 2 ve fifa 99 rockafella skank +1

hatta blur 'un song 2 ile ilgili bir ödeme almak yerine 98 dünya kupası maçları için hediye bilet aldıklarıyla ilgili bir yazı okumuştum. Gerçek mi bilmem ama yine de ayrı bir sempati yaratmıştı song 2 için :v
0
lüzumsuz adam
(17.01.25)
Birçok Fifa'da birçok güzel şarkı var ama benim favorilerim ve kesinlikle en ikonikler sırayla:

Fifa Road to World Cup 98
Chumbawamba - Tubthumper
www.youtube.com

Fifa 98
Blur - Song 2
www.youtube.com

Fifa 99
Fatboy Slim - Rockafellar Skank
www.youtube.com
0
nawar
(17.01.25)
(31)

bir insan konsere neden gider?

messina123
bildiğin eziyet. aylık 20-30 liraya en kaliteli seslerle kulaklığını takıp sınırsız müzik dinleyebiliyorsun zaten.hadi eskiden spotify yok, youtube yok anlıyorum da 2025 senesinde insan neden konser dinlemeye gider ki?
bildiğin eziyet. aylık 20-30 liraya en kaliteli seslerle kulaklığını takıp sınırsız müzik dinleyebiliyorsun zaten.

hadi eskiden spotify yok, youtube yok anlıyorum da 2025 senesinde insan neden konser dinlemeye gider ki?
0
messina123
(16.01.25)
Başka insanlarla birlikte eğlenmek çok güzel bir his. Ne kadar kalabalık olursa o kadar eğleniyorsun.
0
amortisman
(16.01.25)
Mantık olarak sana katılıyorum. Konserde playback yapmak da kınanan bir şey olmamalı bence. Birkaç istisnayı dışarıda bırakırsak, zaten stüdyo kaydı demek o şarkının ulaşabileceği en mükemmel performans demek. Konsere gidip canlıda detone olma ihtimali olan birini dinlemek beni geriyor sdjdsj verin stüdyo kaydını işte ezberlediğimiz tondan dinleyelim :d

Ama işte insanlar evde yatarak maç izleyebilirken niye tribüne gidip soğukta maç izliyor? Çünkü toplu etkinlikler insanların ilkel duygularına hitap ediyor. Konser ile tarikat zikri arasında teknik olarak fark yok. Kalabalıkta ritmik sesler ve hareketler ile coşan insanlar. Sosyal olarak bu tarz ortamlar insanın ilkel atalarından kalan bir ihtiyaç. Kimi maça gider, kimi konsere, kimi zikre vs.
0
nundu
(16.01.25)
bastan soyliyim verilen hicbir cevap seni tatmin etmeyecek. ben de senin gibiyim cunku:)

benim anlamadigim diger konu da dandik barlarda gitar calip sarki soyleyen tipler. hobi olarak gitar calan havali bir tipin 394923908. bin kere soylenmis sarkilari soylemesi bir insani nasil cezbeder?
0
buenosdias
(16.01.25)
Gençliğini festival festival dolaşarak geçirmiş biriyim. Hatta ctesi de coldplay konserindeydim. Yani bahsettiğin uyduruk şeylerse bilmem ama sahne görsel şovu, sanatçıyla birebir iletişim, çok çok güçlü bir ses sistemi, içine işleyen yani gövdene nüfuz eden bass, farklı altyapılarla çalınan şarkılar, hep birlikte dans eden yüzlerce insan, bağıra bağıra eşlik edebildiğin ve enerjini tamamen değiştirdiğin bir atmosferle kulaklıktan müzik dinlemeyi kıyaslamak on dönemde duyduğum en absürd şeylerden biri oldu ne yalan söyliyim.
0
awlmi
(16.01.25)
Eylem her ikisinde de aynı (Müzik dinlemek) gibi gözükse de biri deneyime, diğeri tüketime odaklanıyor, ona göre optimize edilmişler, haliyle de aslında birbirlerinden baya uzaklar.
0
salihdt
(16.01.25)
Amaç karnını doyurmaksa evde çorba da içebilirsin veya evde pişirirsin. Ancak güzel bir restorana gidersen arkadaşların ile birlikte, güzel bir ambiyansta farklı sunumlarda ve elinin lezzeti farklı insanların yaptığı yemeği yersin.
Karnın her türlü doyar ama hissettiğin farklıdır. Aynı mantıkta düşünüyorum.
0
cilekli pasta
(16.01.25)
@tiredofwaiting konuyla ilgili yüzlerce karşı argüman sunabilecekken en saçmasını sunmuşsun. ayrıca en ön sırada değilsen havaya kalkan telefonlardan sanatçıyı görebiliyorsan boyun 5 metre falan olmalı.

@sanemkk amortisman'la aynı noktada olduğun için sana da aynı şeyleri diyorum.

@amortisman en geçerli neden seninki olabilir.

@nundu stadyum ile konseri bir tuttuğun için seni kınıyorum

@buenosdias aynı fikirdeyim :d

@awlmi üzgünüm ancak kendini kandırmaktan başka bir şey değil söylediklerin.

@salihdt meselenin özü insanlar konsere para harcamak için gidiyor. para batıyor çünkü
0
🌸messina123
(16.01.25)
"Para batıyor" bakış açısıyla bakarsak, daha ucuzu ya da basitiyle ikame edilebilecek bir şey varken bundan başka ve daha pahalı her şey kullanan insana "Para Batıyor" demiş oluruz. Yani "Mis gibi evde oturup videosunu izlemek ya da Google Earth'ten sokak sokak PC başında gezmek varken Roma'ya gitmek" de böyle olur, "Evde tost yapıp yemek varken Michelin yıldızlı bir restoran rezervasyonu kovalamak" da...

Geliri belli seviyeyi aşan insanların bir kısmı bu parayı biriktiriyor, bir kısmı materyal şeylere (Ziynet eşyası, kıyafet, araba vb.) harcıyor, diğer bir kısmı da deneyime. Bırakınız yapsınlar, bırakınız (konsere) gitsinler.
0
salihdt
(16.01.25)
@salihdt verdiğin örnekler çok alakasız :)
0
🌸messina123
(16.01.25)
@messina

hocam işte biri sana ileride "insanlar evde maç izlemek yerine niye tribüne gidiyor ya" derse bu örneği verirsin ödeşmiş olursunuz :d konfor olarak evde maç izlemek daha mantıklı sonuçta, tribünde ne zaman maç izlesem golü kaçırıyorum, evde öyle bir sorun yok dsjsdj tribündeki tezahürat deneyimini yaşamak için maça gidiyorsun, konsere de toplu aktivite olarak gidiyorlar. Ben ikisine de çok sık gitmiyorum yine kişisel olarak sevmediğim için ama mantıklarını anlıyorum
0
nundu
(16.01.25)
cevapları okuyunca ciddiye alıp trole cevap verdiğim zamana üzüldüm.
0
awlmi
(16.01.25)
@messina123, verdigin cevaplar saygisizca. soru soruyorsun insanlar vakit harcayip cevap veriyor. gecimsiz biriysen buna da polemik baslatici bir cevap vereceksin. hic yorma kendini.
0
buenosdias
(16.01.25)
eller havaya yapmak icin gidiyorum.
bi de sanatcilarin canli performanslarini degerlendirmek icin.

kütüphanede ders calismak gibi. cevreden dolayi daha iyi konsantre oluyorsun.
0
sonsuz
(16.01.25)
argumanlar beğenilmemiş. Belki aşağıdakileri beğenirsin;

-insanlar neden bu devirde seyahat ederler ki. google street view diye bişey var. hangi şehri gezmek istiyorsan sokak sokak dolan oturduğun yerden. Ne diye bi dünya otel, bilet parası verip gidilir ki, mallık işte.

-İnsanlar neden bu devirde neden bin sayfa kitap okur ki. zaten filmi de var. yani filmi olmasa neyse, 2 saatte izleyip bitirmek varken ne diye günlerce okunur hiç anlamıyorum, mallık işte.

-Abi bu millet niye mal gibi maçlara gidiyor ki, zaten televizyondan tüm açılardan izleyebiliyorsun. Ne gerek var abi maça falan gitmeye hiç anlamıyorum, mallık işte.

-Abi bu tiyatro ne saçma iş. Yani canlandırma falan ne alaka, bak adamlar filmini yapmış, niye tiyatrosuna gideyim ki. efekt yok bişey yok. ne saçma, mallık işte.

Çok büyük bir keriz silkeleme dönüyor. Tüm bu insanlar da gönüllü kerizler. ama neyse ki ben kimsenin farkedemediği bu gerçeği fark ederek paramı kurtardım.
0
thracia
(16.01.25)
Eskiden spotify yok muydu? 15 yildir online platformlardan, applerden müzik dinliyor insanlar.

Aldigim keyif, odaklanma, bir salon dolusu insanla keyifli vakit gecirme deliligi, iyi müzik, canlida performansi cok farkli olan sanatcilari izlemek; spotify gibi ses kalitesi eh-iste´nin alti bir platformdan kulakligi takip sarki dinlemekle ayni degil.

Canli performans cok ayri bir sey. Djler pandemide canli yayin yapiyorlardi.

Yal yiyip de doyabiliyorsun ama gönül zeytinyagli sarma cekiyor. Belki de cekmiyor. Benimki cekiyor.
0
buf-e kür
(16.01.25)
sinerji
kültür
sosyalleşme

bunları ayrı ayrı ve birbiriyle kombine edilmiş şekilde sebep olarak alabilirsin aslında.
0
kisa
(16.01.25)
Duz konser alani bence de sacma. Ama los angelestaki kure gibi bi durumda isler degisir
0
lapaz
(16.01.25)
Playback yapanların, keko rapçilerin ve auto-tune olmadan yaşayamayanların konserlerine gidenler için ben de böyle düşünüyorum. Konserler aşırı pahalı, bunda berbat ekonomimizin katkısı çok büyük. Hal böyle olunca biraz koyabiliyor insana. Konserde, katılanlar ile birlikte bir sinerji var bir de. Tribünde maç izlemede de benzer konu var. İnsan doğasındaki ilksel dürtüleri tetikliyor. Maçlar ve rekabet kabileler arası savaşın, çekişmenin; konserler de ayinlerin ve törenlerin/törelerin "modernlenmiş" halidir belki de.

Bir de yaş aldıkça mosh pit içine koşmuyorsun ama yine de bir konseri, konser alanında ve canlı tecrübe etmek ile evde YouTube'a yüklenmiş MP3 arasındaki büyük farkı hissediyorsun.
0
nawar
(16.01.25)
Apaçık ortada olan bir şeyi açıklamaya çalışmak kadar zor az şey vardır heralde (gülücük)

Konsere sadece müzik dinleme amaçlı gidilmiyor elbette, heralde bunun siz de farkındasınız. Ama farkında değilmişsiniz gibi cevaplamak gerekirse;

Evde kulaklıkla müzik dinlemek düşük enerjili bir iş. Eğer miskinlik yapmaya ihtiyacınız varsa bunu yaparsınız. Eğer daha enerjik hissediyorsanız, evden dışarı çıkmak çıkmışken de belki arkadaşlarla vs. bir yere gidip kafa dağıtmak istiyorsanız konser bunu yapmak için çeşitli yollardan bir tanesi.

Ne oldu şimdi?

Müzik dinlemek tema oldu.

Konsere gitmek veya kulaklık takıp müzik dinlemekse bu temayı kullanarak kendinizi iyi hissettirecek şeyi yapmanızın yöntemlerinden ikisi haline geldi. Bunların birini yaparak diğerinden elde edeceğiniz şeyi elde edemezsiniz. Bitti mi? Hayır! :D Müzik dinleme temasıyla çok daha fazla şey de yapabilirsiniz, bunlar sadece iki tanesi.

O halde "kulaklık takıp müzik dinleyerek" arkadaşlarla dışarda sürtmek vesilesiyle sosyal ihtiyaçlarımızı tatmin edemeyeceğimizi, bunu yapmak için örneğin; "konsere gidebileceğimizi" söyleyebiliriz heralde.
0
akhenaten
(16.01.25)
Normal bir cevap vermek isterdim ama genel cevap şekline bakıp değiştirdim;
Canımız istediği için. Paramiz var.

Buraya kapalı bir kafayla gelmissin, herkese cevap yetiştirmek dışında bir şey yaptığını yok. Tarzın da bu soruyu bu şekilde soracak kişi tarzi zaten.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
konsere giderken acayip hevesleniyorum yarim saat sonra aynen boyle oluyorum ben de allahim neden geldim diye.

soruna cevap:
- evden cikmak ve sosyallesmek.
- o konser kafada bir hatira oluyor.
- adamlar yaslaninca ya da olunce lan sunlari da bi canli dinlemedik demek istemiyorum.
- kulaklikla bilmem ne ile dinlemeyle canli ve bangir bangir dinlemek ayni sey degil yani onu karsilastirmak abesle istigal olmus.

ama bir yastan sonra zor geliyor ne yalan soyleyim, en sonda gittigim konserlerden birinde adam o kadar minnostu ki uzattikca uzatti ben de saate bakiyodum hadi bitir de gidelim diye ama o ayri konu.
0
bay b
(16.01.25)
Öncelikle sağlam bir müzik dinleyicisi olduğum bilgisini vereyim.

Ben de son 4-5 senedir bu kafaya geldim. Gidip konser izlemek bana hiç keyif vermemeye başladı. Ölümüne dinlediğim grubun konserine gittiğimde konserde esnediğim falan oluyordu artık. Ayakta konserler falan hele hiç çekilmiyor, hakikaten eziyet. Onun dışında bir de gidiyorsun, bazen rezil çalıyorlar, ses kötü oluyor, albümdeki gitar soloyu canlı gümbür gümbür dinleyeyim diyorsun, saçma sapan bir doğaçlama yapıyor eleman... Tadım kaçıyor. O yüzden senin de dediğin gibi düzgün bir ses sistemiyle evde keyfimce dinliyorum ve nerdeyse her zaman daha fazla keyif alıyorum.

Şu an dışarı müzik için çıkarsam sadece elektronik müzik yapan ufak ya da orta ölçekteki mekanlara gidiyorum. Tamamen alkol alıp sosyalleşmek için. Yoksa elektronik müzik hiç de değer verdiğim bir şey değil.

Şu an konserini denk getirmeyi beklediğim tek grup ise Animals As Leaders. Onu da sadece fiziksel performanslarını görmek için bekliyorum.
0
synesthesia
(16.01.25)
içine ben kaçmış yeni nesil. sosyalleşmeye, aidiyet hissetmeye ve canlı dinlemeye diye cevaplıyorum.

rock'n coke 2005'te ceza'nın sagopaya geçirdiği alandaydım. iğrençti. leş. gerçekten de çamur falan. benden 3 yaş büyük maden müh ablanın evinde kalmıştık, gidip geldik. çadırda falan da kalmadım yani. yani 20 yaş da gençtim. haklısın.
0
mathilda.may
(16.01.25)
sevdiğin grubu yakından görmenin ve izlemenin verdiği ayrı bir zevk var.

ayrıca depeche mode gibi konserleri ayrı muhteşem olan, şarkılarının konser versiyonları da orijinalleri kadar çok dinlenen gruplar da var.

yüzlerce insanla birlikte sevdiğiniz şarkıları söylemek falan da çok güzel ve eğlenceli zaten.

yani grubu kulaklıktan dinlemekle, adamlar karşındayken izlemek tamamen ayrı iki şey.
bambaşka ortamlar.
0
blatta hiberna
(16.01.25)
gerçekten anlamı yok, katılıyorum.

sırf sevdiğim şarkıcıyla resmim olsun diye sap gittiğim ve aftera da kalmadan döndüğüm 2 konsere katıldım.

o da sahnede şarkı söylerken selfie çekmiştim. kulise falan da yaklaşamadım bile.

kopmalı konserse kocaman tv önünde sabaha kadar içki kokteylleri ile takılabilir insan.
0
baldan kaymak
(16.01.25)
bende anlamakta zorlaniyorum, konsere gitmek beni sevdigim sarkicidan sogutuyor acikcasi cunku benim deneyimim sahne performanslarinin berbat oldugu. candan ercetin'e gitmistim ve berbatti mesela.

o yuzden konsere gitmeyi birakali cok oldu.
0
cooperr
(16.01.25)
eğlenmek için, sosyalleşmek için.
0
wd40
(16.01.25)
Bazı insanların soruma cevaplarına fazlasıyla şaşırdım çünkü çok egoistçe cevaplar vermişler. Tek tek nick yazmak istemiyorum çünkü o zaman da herkese cevap verdiğim kapalı bir kafada olduğum gibi komik şeyler söylemişsiniz. Arkadaşlar para sizin paranız. İnstagram diye bir şey hayatınızda olmasa, spotify'in, youtube'un olduğu 2025 senesinde hiçbiriniz konsere gitmez. Kendinizi kandırıyorsunuz ve birinin çıkıp gerçekleri söylemesi zorunuza gidiyor.

3 günlük dünyada günlerce emek harcayıp kazandığınız paraları autotone/playback yapan birisine kaptırıyorsunuz diyorum ve siz bunu sadece story atmak için yapıyorsunuz diyorum. Bu sizin zorunuza gidiyorsa yapabileceğim bir şey yok.

Sizin adınıza üzgünüm
0
🌸messina123
(16.01.25)
Oğlum bize ne ya senin ne düşündüğünden =d biz mi gelip sana fikrini sorduk.
Sayende iyi güldüm, kendini böyle önemli sanan tiplerin hastasiyim.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
Hahaha @messina son yazdığına baya güldüm ben de tanımadığın insanları temelsiz boş düşüncelerinle yargılama, tek tavsiyem bu. instagramda paylaşmak için konsere gitmek ney hahaha. İnsanların kaç para kazandığını da nerden biliyorsun ayrıca. Cevap aramadığın soruları sorup insanların zamanını alma
0
awlmi
(17.01.25)
bazi insanlar da konser sirasinda car car konusup arkadaki dinleyicinin keyfini bozmak icin gidiyor diye düsünüyorum.
0
sonsuz
(17.01.25)
(24)

Erkekler İrem Derici gibi kadınlardan hoşlanıyor mu?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Bire bir onun dışa yansıyan karakterini düşünün ama. Fazla dobra, küfürlü ve açık saçık konuşmayı seven, dan dun konuşan gibi gibi. Genelde o profildeki kadınların eril bulunduğunu, erkekleri ürküttüğünü gördüm ben ama burada da yorumlayalım.
Bire bir onun dışa yansıyan karakterini düşünün ama. Fazla dobra, küfürlü ve açık saçık konuşmayı seven, dan dun konuşan gibi gibi. Genelde o profildeki kadınların eril bulunduğunu, erkekleri ürküttüğünü gördüm ben ama burada da yorumlayalım.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(15.01.25)
Kendi adıma, zerre çekici gelmiyor.
0
kisa
(15.01.25)
Varoşluk iticidir.
0
anon1m
(15.01.25)
Bana çekici geliyor, at gibi tabirine uyuyor.
0
kimlanbu
(15.01.25)
Çekici gelmiyor, aksine itici geliyor.
0
Cesario
(15.01.25)
Erkeklerin çok az bir kısmına gerçekten çekici geldiğini düşünüyorum. fakat cinsel açlık içindeki tayfaya cinsel çağrışımlar yaptırdığı için bu tarzda kadınlara ilgi gösterildiğini gördüğüm oldu
0
twelfth
(15.01.25)
Çok itici, yakın bir arkadaşım da hastası ama
0
mirty
(15.01.25)
elbet seven bir güruh vardır da bana itici gelir
0
kondansator
(15.01.25)
Sosyal arkadaş olarak 10 numara
Sevgili olarak tirt
0
etna
(15.01.25)
itici. ortamı da toxicleştirir.
0
archmeister8
(15.01.25)
Çekiciliği bırak direkt itici.
0
kumandanim
(15.01.25)
10 üzerinden -10.
0
gabe h coud
(15.01.25)
arkadaş olarak da sevgili olarak da sıfır çekici. iğreniyorum diyebilirim hatta
0
sabenburak
(15.01.25)
Sadece tipini biliyorum, ismini duymuşluğum var. Tip olarak aşırı derecede itici. Kadınlar fabrikasyon yapay burun, dudak ve çıkık yanak kombinasyonu ile neden güzelleştiklerini sanıyorlar ben anlayamıyorum. Kendinizi çirkinleştiriyorsunuz, bunu yapmayın.

Davranış olarak üstteki tanımlamana baktığımda ikinci defa çok çirkin buldum.

Sonuç olarak her açıdan bırak hoşlanmayı, şöyle kadınlar midemi bulandırıyor. Arkadaş, sevgili ya da herhangi bir açıdan böyle tiplerin yakınımda olmasını tercih etmem.
0
Lethe
(15.01.25)
Fazla baskin bu yuzden onun yaninda erkekligini gosterme sansin yok bence hahah
0
Zetnikov
(15.01.25)
arkadaş olarak olur, karşı cins olarak alakası yok.
0
ravenudon
(15.01.25)
dan-dun konuştuğu için ünlüler arasında sevdiğim biri. herkesin yalan olduğu yerde göte göt diyebilen biri gibi geliyor. magazin fazla takip etmiyorum, belki o da yalandır tabi bilmiyorum.

ama ilişki konusunda öyle bir kadınla yakınlık kurmak istemem. kaba-saba, sanmıyorum çok erkeğin böyle huyları olan kadınları çekici bulduğunu.

arkadaş olurdum belki öyle biriyle ama.
0
biseysorcaktim
(15.01.25)
duruma gore degisir. surekli kufurbaz haydo gibi ortalikta dolasiyorsa degil sevmek nefret ederim. ama sadece benim yanimda samimiyetten yapiyorsa. yani yatakta beyonce, evde sedat peker, disarida berguzar korel gibiyse hemen nikahi basarim:s
0
buenosdias
(15.01.25)
Kadin fiziksel olarak da kisilik olarak da asiri itici.

Oncelikle dudaklarini asiri sisirmis.Yaptigi estetik ameliyatlar gozu asiri fazla yoruyor.Yuzune bakarken estetik ameliyatlarin kotu uygulamalarini gormekten dediklerine konsantre olamiyorum. Normal bir arkadas olarak bile bu sekilde ameliyatla yuzunu mahveden biri ile oturup konusmak istemezdim.
0
turkuaz
(15.01.25)
İrem Derici'nin nasıl biri olduğunu bilmiyorum ama sosyal medyadaki İrem Derici algısını biliyorum. O hali ile çekici değil ama kafa arkadaş olur gibi bence de.
0
nawar
(15.01.25)
Belli bir yaşa kadar çirkin baskısı yemiş o karakteri olmuş şimdi sexy olsa da varoşluğu yok edemiyor. +bacımdır
0
olaylar olaylar
(15.01.25)
Arkadaş olarak da sevgili olarak da hayır
0
iwasbornonamountainside
(15.01.25)
Kendi adıma ne arkadaş ne sevgili.

Zaman kaybı olarak görüyorum.
0
baldan kaymak
(15.01.25)
40 senedir erkegim, benim gozlemim genelde erkekler bu tarz erkek fatmalari "arkadas" olarak sever. hoslanmaz ama etrafinda tutar, yeri gelir arar dertlesir vs.
0
cooperr
(15.01.25)
Asla hoşlanmıyorum
0
Dudarmon
(15.01.25)
(12)

Trafikte makas atan....

erdoyil
Başlığın devamına ne yazacağımı bilemedim. Bu konuda da tekliflere açığım.Şöyle arzedeyim: Bir insan kalabalığının ortasında birisi silah çekip sıksa bu durum polisiye bir hal kazanır ve ilgili süreç başlar. Silah sıkanın hemen orada derdest edilmesi, kaçtıysa takip edilip yakalanması v.s. v.s. Niçi
Başlığın devamına ne yazacağımı bilemedim. Bu konuda da tekliflere açığım.
Şöyle arzedeyim: Bir insan kalabalığının ortasında birisi silah çekip sıksa bu durum polisiye bir hal kazanır ve ilgili süreç başlar. Silah sıkanın hemen orada derdest edilmesi, kaçtıysa takip edilip yakalanması v.s. v.s. Niçin? Çünkü o sıkılan merminin birini öldürmesi ihtimali vardır. Burada bir masumiyet aranmaz. Bilemiyorum bu basit kurgumda hatalar da olabilir. Hukukçu değilim. Dün gece TEM otoyolunda, akan trafikte, sağımdan ve solumdan yaklaşık 200 KM hızla geçen iki araç oldu. Hem yarışıyor hem makas atıyorlardı. İnsanların canına kıymalarının yüksek ihtimalli olduğu bir eylem içindeydiler yani. Ama burada süreç o mermi sıkıldığı gibi işlemiyor nedense. Yolların belirli noktalarına bu makas atma, yarışma durumlarını tespit etme kabiliyeti olan kameraların dizaynının teknolojik olarak mümkün olduğunu düşünüyorum...Veya birçoğumuzun araçlarında kameralar var artık. İhbar mekanizması ciddi işletilerek bu pisliklere gereken cezalar verilsin... Siz ne düşüyorsunuz bu konuda merak ediyorum.
Edit:İşte geldi bir makasçı…@kimlanbu.. Tem otoyolu, yaklaşık 200 km sürat diyorum.. Sağ ve solumdan geçen 2 araç diyorum. Adam gelmiş sağ şeritten gitmem gerektiğini ve bende de hata olduğunu yazıyor. Trafikte de, okul amfisinde de, kütüphanede de, internette bir forumda da bu insanların yanıbaşınızda olduğu gerçeğini farketmek de korkunç bir durum…
0
erdoyil
(11.01.25)
bazı sokaklarda o kameralardan var ancak kim takip ediyor gerçekten?

ben bu konuda eskiden çivili sopalı terbiye ekipleri olması gerektiğini düşünüyordum. çekip kenara döveceksin diyordum.

sonra yaşlanınca sanırım bir insaniyet, anlayış geliyor. onları umursamamaya ve aslında anlamaya başlıyorsun ve ileri aşamada o tür insanlara denk gelmiyorsun.

#empati diyerek gidiyorum.
0
mathilda.may
(11.01.25)
demek ki sağ şeritten gitmeniz gerekiyor, bu sürat yapanları haklı çıkarmıyor ama sizde de hata var.
0
kimlanbu
(11.01.25)
malesef bu evrimi yarıda kalmış primat o. çocukları her yerde var. geçenler sahil yolu trafik tıkalı ve araçlar duruyor bir tanesi sağımdaki emniyet şeridi bile olmayan dar aralıktan en az 90-100 gibi bir hızla geçti. az ileride sağda çıkış var oraya doğru hamle yapsam bana arkadan patlayacaktı. cezaların caydırıcı seviyede artması lazım. mesela bu tip aşırı riskli hareket tespit edildiğinde ciddi bir para cezası artı sürücünin ehliyeti 6 aylık men edilmeli.
0
orpheus
(11.01.25)
Gittikçe çoğalıyor bunlar.

Kamerayla takip sistemi kurulup, makasçılar ve sağdaki şeridinin boş olduğunu umursamayan sürücüler cezalandırılmalı diye düşünüyorum.

@ kimlanbu'ya hak veriyorum. Sağ şeridi boşken soldan gitmekte ısrar edenler bitirilse bu makasçı şerefsizler işsiz kalır.
0
Mirket
(11.01.25)
%100 haklı değilsiniz, herkesin iğneyi kendine batırması gerekli. Kimlanbu ++
0
mirty
(11.01.25)
Duyuru sahibinin de hatasi var mi bilmiyorum ama pesin hukum vermemek lazim. Birincisi bazi 3 seritli yollarda en sag serit cok kaoslu oluyor. Zaten herhangi bir araci sollamasi yakinsa, veya sagdan katilim varsa ortada kalmasi normal. Arti bahsi gecen 2 primat sen saga gecmek istesen de makul zaman birakacak tipler degil. Yeri geliyor bir saga gecmek istesen de gecemiyorsun, cunku bu itler hiz yaparak bir is becerdikleri ve cok seri ve iyi kullandiklari icin hemen sagindan geciveriyorlar.
0
mbond
(11.01.25)
Arkadaşlar sağ şerit konusuna nerden geldik??? Ne alaka? Makas atmak deyimini ben mi yanlış biliyorum? Duyuruda bahsettiğim olayda ben orta şeritteydim... Trafiğin seyri ortalama 90-100 km hızlardaydı. En sol şeritten bir araç ve sağımdaki şeritten bir araç olmak üzere iki araç 150 km hızın üzerinde olarak yarış halindeydiler... Ve şeritleri hızla değiştirerek ilerliyorlardı. Herbir araç 30 saniye içerisinde tüm şeritleri dolaşarak yol alıyordu. Bunun neresi normal??? Apaçık yazdığım lanet bir durumu niçin masum veya haklı gösterecek şeyler yazıyorsunuz?
0
🌸erdoyil
(11.01.25)
Serit konusuna gelinme sebebi su; normalde 3 seritli otobanda ilerlerken, eger saginizdaki seritteki araclari sollamiyorsaniz, bir sag seride gecmeniz gerekir. Az once olasi sag gecmek istememe ihtimallerinizi de yazdim.

Sorunuza da cevap vereyim; bence de bir kaza olmasa bile hapis cezalarina varan yaptirimlar uygulanmali. Ancak cezalarin da bir siniri ve olcusu var, her devlet bunu farkli sekilde uyguluyor. Turkiye devleti de boyle munasip gormus, maddi cezasi yuksek, ehliyeti de 2 ay aliyorlar.
0
mbond
(11.01.25)
Arkadaşlar siz makas atma motivasyonunun herhangi bir şeridin tıkanmasıyla ilgili olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Ben öyle düşünmüyorum. Hayat memat meselesi değilse yapılan doğru değil. Hatta bu tarz hareketleri yapanlar toplumun belli sosyokültürel sınıfına ait zaten, çakal, it köpek uğursuz.

Acelen varsa açarsın dörtlüleri olabilecek en güvenli şekilde hızlanır yavaşlar sollarsın. Gerisi hikaye.

Evet önyargılıyım ve önyargı hayat kurtarır.
0
thesomberlain
(12.01.25)
Selamlar, istanbul trafiğinde ve dünyanın 20+ ülkesinde araç kullanıyorum.

Makasçı olarak etiketlenmek ağrıma gitmez, trafikte olması gerekeni eğer gelişmiş bir avrupa ülkesinde araç kullanırsanız görürsünüz.

Hollanda'da misal 5 şeritli yolda en sol 3 şerit boş gördüğüm anlar oldu, kimse de demiyor ki yahu orta şeritten gideyim, geçecek olan solumdan geçsin.

İstanbul trafiğinde örneğin sizin gibi sürücüler izin verilen yasal hızın 20-30km/s altında en sol şeritte veya orta şeritte gidip trafik oluşmasına sebep oluyor. Trafiğin akış hızını düşüyorsunuz. Bir çoğu da ne aynasını kontrol ediyor, ne de yol veriyor. Eskiden selektör yapar, tampon yapar taciz ederdim ama hem kendimi hem karşı tarafı riske atıp üstüne sinirlerimi bozardım, şimdi taciz etmeden tek selektör atarım, çekilmezse ilk fırsatta kimseyi tehlikeye atmadan bir kaç araçlık mesafe oluşunca makası atar geçerim. Eğitilemezsiniz.
0
kimlanbu
(14.01.25)
TEM'de hız sınırı 130 km/sa, 143 değil. %10'luk pay zorlanması için değil. Araç, radar vs. kaynaklı kalibrasyon hatası, sollama için gerekli hızlanma vs. amaçlar için ayrılan pay. Yani 143'e dayayıp gitmek de ihlal ama cezası yok. Otoyollarımız, şehirler arası bölünmüş yollarımız vs. hep komik hız limitlerine sahipler. Sanki 90'ların teknolojisine sahip araçları 80'lerin yollarında sürüyormuşuz gibi konulan limitler saçma. Burada hemfikiriz ama konu bu değil. Kanun öyle olmasa da uygulama gereği en sol şeritte, önü boş olduğu halde 140'ın altında gidenler yığılma yaratıyor. Bu doğru. Ben o yüzden (trafiğin akışına göre) 130 ile gidiyorsam orta şeritte giderim.

Tüm bu bilgiler konusunda aşağı yukarı hepimiz hemfikirsek "..." yere en ağır küfürler ile katılıyorum ben. Sanki hastaneye yaralı taşıyormuş gibi, 1 dakika erken gitmek için sıkışık trafikte öndekini sıkıştıranlar, makas atanlar vs. en hafif tabir ile magandalar. Şerit ihlali yapan ya da birleşim/ayrılma yerlerinde boş şeritten gidip kaynak yapmaya çalışanlar ile aynı ailedenler. "Arkadaşlar siz makas atma motivasyonunun herhangi bir şeridin tıkanmasıyla ilgili olduğunu mu düşünüyorsunuz?" +0,75 (0,25 kırdım çünkü bu motivasyonla yapan ve tabakhaneye acil bok yetiştirmesi gerekenler de var)
0
nawar
(14.01.25)
ulan su konuda bile duyuru sahibini haksiz cikarmaya calisan tipler cikmis saka gibi memleket. bu makas atip oc gibi araba kullananlarin tek motivasyonu gercekten bir seridi esir alan araclar mi saniyorsunuz siz.
0
bay b
(14.01.25)
(11)

bankamatik kartını yanınızda taşıyor musunuz?

respect
sanki bir işe yaramıyor gibi artık hı?
sanki bir işe yaramıyor gibi artık hı?
0
respect
(05.01.25)
Uzunca zamandır hayır.matik kullanmayalıda çok oldu.
0
duptıs
(05.01.25)
taşırım. nolur nolmaz.
0
jülsezar
(05.01.25)
Cüzdanımda duruyor ama qr kod daha kullanışlı geliyor.
0
meraklitursucu
(05.01.25)
Dünya'nın 40 çeşit hali var. QR kodla da para çekme limiti var.
Taşırım yani.
0
Mirket
(05.01.25)
Uzun zamandır taşımıyorum, kredi kartı ile hesaptan para çekilebiliyor. Ya da qr kullanıyorum.
0
soft
(05.01.25)
Kredi kartım yok temassız, atm vs için uzun süre banka kartı kullandım.

Uzun süredir atm için de ödeme için de telefonu kullanıyorum ama kart yanımda yine otoparkta, benzinlikte vs telefonun giremeyeceği, uzanamayacağı yerler için ya da ödeme aracını karşıya vermemiz gereken yerlerde kullanıyorum.
0
hedep
(05.01.25)
Taşıyorum ama son birkaç seferdir hata veriyor sürekli. QR sayesinde nakit çekebildim.
0
put it in your appropriate place
(05.01.25)
Taşımıyorum ben, hiçbir zaman taşımadım. 2020'den beri zaten 0 nakit dolaşıyorum, hiç ihtiyacım olmadı :D Kırk yılda bir hiç akla gelmeyen bir sebeple lazım olduğunda da telefonla bankamatikten çekim yapılabiliyor.

Bankamatik kartıyla ilgili ömrü hayatım boyunca bir sorunla karşılaşmadım. Nakit taşımadığım için de 5 senedir problem yaşamadım. Bu kadar süreden sonra bir sorunla karşılaşsam bile bir sefer problem oldu diye nakit veya bankamatik kartı taşımaya başlayacağımı sanmam :D Olabilir yani, problem çıkabilir. Püh der geçerim.
0
akhenaten
(06.01.25)
hayır, taşımıyorum.

belki anahtarımı kaybederim de kapıyı açmam gerekir diye tutuyordum ama artık o sebeple de kullanmıyorum.

ama enpara kartını taşımak faydalı olabilir.
istediğin atm'den para çekme imkanı var ancak bunu kartla yapabiliyoruz. QR ile çekilecekse QNB atmsi gerekiyor (yanlışsam boşuna uğraşmışım atm arayarak)
0
biseysorcaktim
(06.01.25)
Kredi kartımı bankamatik kartı gibi kullanabildiğim için taşımıyorum, para yatırma çekme işlerini kredi kartı ile hallediyorum.
0
kumandanim
(06.01.25)
Kredi kartını bir 10 sene kadar kullanmadıktan sonra 3 sene önce tekrar kullanmaya başladım. Cüzdan yerine, telefon arkasına mıknatıs ile yapışan kartlığa kadar ikisi de yanımdaydı. Şimdi sadece kimlik ve kredi kartı. QR ile yapıyorum para yatırma ve çekme işlemlerini. Saatine göre uygunsa ve gerekiyorsa şubeye giderim.
0
nawar
(06.01.25)
(14)

Belli yaşı geçmiş hiç evlenmemiş kişiler toplum baskısıyla nasıl başetti?

pembediken
Evlenmemiş insanlara karşı halen bir baskı,ezikleme, küçümseme gibi durumlar oluyor. Önceki kusaklardan hiç evlenmemiş insanlar bu baskıcı tiplere karşı nasıl posta koyup makul cevap verebilmiş eğer yapabildiyse? Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.
Evlenmemiş insanlara karşı halen bir baskı,ezikleme, küçümseme gibi durumlar oluyor. Önceki kusaklardan hiç evlenmemiş insanlar bu baskıcı tiplere karşı nasıl posta koyup makul cevap verebilmiş eğer yapabildiyse? Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.
0
pembediken
(05.01.25)
Can sağlığı, hayat dediğiniz zaman üstüne diyecek bir şey kalmıyor. Yine de uzatabiliyorsa valla hayat, kader, olacak, bitecek, halledeceğiz kelimelerini sıralı tam liste şeklinde söylüyorsun bitiyor.
0
Shepard
(05.01.25)
Bu tür toplumsal yapıların tersine gitmek belli bir otonomi ve ekonomik özgürlük istiyor. Geçimini başkasının verdiği harçlıktan sağlarken, başkasının evinde yaşarken o insanların baskılarına karşı gelmek zor.

Ama gerekli otonomi varsa ötesi daha kolay; insanlar "Neden evlenmiyorsun" dediklerinde onların anlayacağı dilden cevap verebiliyorsun. Mesela bunu soran örneğin dayının oğluysa gayet de "Sana ne" demek mümkünken bir gözü toprağa bakan ananense ve kalbini kırmak istemiyorsan "Kısmet anane" deyip geçiştiriyorsun.
0
salihdt
(05.01.25)
@tiredofwaiting evli olmamak benim için çok iyi. Ama eğitimli, diplomalı,okumuş, düzgün giyimli insanların küçümseyerek sen ne zaman evleneceksin demesi sinir bozucu. Bu örnekteki kişi aynı işyerinde eşinin benimle sohbet etmesinden rahatsız oldu bekarım diye. Hatta alttan alttan cinsellikle ilgili imalarda bulundu. Insanların ağzı torba değil maalesef.
0
🌸pembediken
(05.01.25)
öncelikle, evliyim.

bence toplumun "evlen" baskisindan ziyade cirkin kalpli insanlarla basetmek cok daha zor olmali.
insanlar hemen her seyi annelige, anne olmayan anlayamaza, evlilik sürdüremeyen insanlar sorunludura baglamasi asiri can yakiyor olmali. gecen gün internette bir yorum gördüm, adamin teki gelmis insanlara "üreyememisler yorum yapmasin" demis. midem bulandi yorumun igrencliginden. yüzyüze diyecek g*t onda yoktur ama günümüzde baski ve zorbalik da sosyal cevreyle kisitli kalmiyor artik, onlar da alan genisletti. bence karsi komsun makbule teyzenin "evlenmeyecek misin kizan?" lafini savusturabilirsin kalp kirici olmadan, bundan ziyade evlenip "üreyebildigi" icin kendini bir halt zannedenlerin densiz ve igrenc yorumlarindan koruyabilmek daha önemli. asil kirici olan onlar oluyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.25)
İki insan bir araya gelince, aralarında biraz da samimiyet varsa ve taraflardan birinin durumu normalin biraz dışındaysa, bu durum bir şekilde konu edilir.

Örnek, Mezuniyet gereğinden fazla uzadıysa, nişanlılık süresi uzadıysa, çocuk yapma işi herkesinkine nazaran geciktiyse, kilo almış başını gitmişse, okul bitmiş epeydir boşta geziliyorsa, zorunluluk olmadığı halde her gün sabahlara kadar çalışılıyorsa ya da sabahlara kadar içiliyorsa hatta saç ya da sakal gereğinden çok uzadıysa.

Bunlar ve dahi niceleri varsa arkadaşlar bunu konu eder, konuşulur. Bu laflar eğer size dokunuyorsa o durumda problemi kendinizde aramanız gerekir. Bu alınganlığı yapmaya gerek var mı diye düşünülmeli.

Ben bu konuda yaralıyım. Kimse acımı deşmesin düşüncesi değil mi bu? @ercü'nün verdiği örneklerde konuyla ilgili en ufak zorlama var mı mesela?

Bu arada ben de bekarım. Arkadaşların eşin dostun tamamı sık sık konu eder. Ama bu konu etmeler beni bugüne kadar hiç rahatsız etmedi. Normal akış dışında bir durum varsa konu edilir tabii. Konuşulur yani. Alınganlık etmek anormal. Hele ki alınıp karşı tarafa laf sokmaya kasmak falan, ne kadar tuhaf, ne çirkin.
0
Mirket
(05.01.25)
Her ortamda yada her insana "sana ne!" denmiyor.

özel konuları bu sekilde patavatsızca dile getirebilen insana her ortamda sana ne diyebilirim.
0
unabomber
(05.01.25)
bana kimse baskı maskı yapmadı. zaten arkadamdan deli falan diyorlar.
0
ya ben lan neyse
(05.01.25)
Cevaplar için teşekkürler. Konu biraz dağıldı. Belli yaşı geçmiş bekarların hikayelerini bekliyordum mesela kezban teyze Osman amca vardı hiç evlenmemiş bu sorulara böyle cevap verirlerdi gibi.

@Mirket başıma gelen olayda işyerinde kadının biri defalarca sordu. Yüz ifadesinden, konuşma tarzından, mimiklerinden küçük görmeye çalıştığını ve ezikledigini bir süre sonra farkettim. Ayıp değil mi? Bu durumda ben mı alıngan oluyorum?
0
🌸pembediken
(05.01.25)
kimseye sana ne, seni ilgilendirmez demem. şöyle savuştururum:

- görüştüğüm biri var, önümüzdeki aylarda güzel haberler gelebilir :)
- görüştüğüm biri vardı, olmadı, nasip.

hiç öyle "evlenmek bana göre değil çok banal yeaaa belediyeden izin mi alacağız" demem.

- evet ben de sizin gibiyim, evlilik düşünüyorum, oluyor/olmuyor.

gibisinden bir mesaj vermiş oluyorsun.
bi sakinleşme geliyor böyle konuşunca.
0
tabudeviren
(05.01.25)
Toplumun geneli bazı insanların evlenmek istemeyebileceklerini, bazı insanların çocuk sahibi olmak istemeyebileceklerini anlamıyor. Haliyle onların gözünde siz "Evlenmek isteyip de evlenememiş" ya da "Çocuk sahibi olmak istemiş ama olamamış" insanlar oluyorsunuz, bu da ister istemez birinci durum için ya acımaya ya da küçümsemeye gidiyor. Kaba tabiriyle "Evde kalmış" muamelesi görüyorsunuz işte...

Siz kendi kararlarınızdan memnun ve eminseniz bunu kafaya takmaya gerek yok, zira bu insanların sonu yok; ne her birine haddini bildirebilirsiniz, ne hadlerini bildirerek bunların sonunu getirebilirsiniz.
0
salihdt
(06.01.25)
salihdt+1

Kimseye bir açıklama yapmak zorunda değilsiniz, muhtemelen onlar zaten siz ne derseniz deyin kendi kafalarında kurduklarına inanacaklar.

Sana ne olmaz tabii de şey olabilir;
-Düşünmüyorum.
-Yo hiç düşünmedim.
-Bana göre bir hayat değil.
gibi cevaplar.

Dediğim gibi ne derseniz deyin onlar zaten kendileri aynı şeyi düşünmeye devam edecekler, takılmayın.
0
mutekebbir
(06.01.25)
Baş edemedik! DÜnyanın her yerinde var bu tipler.
0
Kahvedesu
(06.01.25)
Neyse ki sert bir mizacım olduğundan sanırım bu tür şeyler çok duymuyorum. Duyarsam da istemiyorum diye tekrar tekrar söylüyorum karşı taraf ne dese aynı cevap.
0
peki madem
(06.01.25)
@salihdt +1

Onun dışında her ortamda her insana sana ne diyorum aslında. Bir ezme olayı yok pek. Baskı çok. Baskıdan rahatsız olursam evliliklerde gördüklerime, onların evliliklerine ve çevremdeki boşanma oranına getirip laf ediyorum. Kendi evliliklerini sorgulayıp mutsuz olsunlar ondan sonra. O da olmazsa başka bir konudan siz yüklenin. Bir daha rahat rahat baskı yapamazlar. En azından baskı olsa da aynı oranda yapamadılar.
0
nawar
(06.01.25)
(15)

Kiracıların ev sahiplerine olan düşmanlığı hakkında

tahirkemalbozoglu
Adam yemiş içmiş gezmiş tozmus o sahil senin bu bar benim kıçı yere değmemiş sonra 0.60 dan kredi çekip ev alan ve borcunu ödeyip ev sahibi olan adamin evine çöküp "bu kadar kira veriririm canın isterse çıkart" diyerek leşlik yapıyor. Suçlu olan ev sahipleri yok mu? Var elbet ama bu tarafta kiracıla
Adam yemiş içmiş gezmiş tozmus o sahil senin bu bar benim kıçı yere değmemiş sonra 0.60 dan kredi çekip ev alan ve borcunu ödeyip ev sahibi olan adamin evine çöküp "bu kadar kira veriririm canın isterse çıkart" diyerek leşlik yapıyor. Suçlu olan ev sahipleri yok mu? Var elbet ama bu tarafta kiracılar daha acımasız geliyor bana. Bi düşmanlık var ev sahiplerine karşı. Hani öğretmenlere olan kkn gibi bir kin var.
0
tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
Biraz daha somut olsanız daha kolay olurdu, birçok ev sahibi kiracının baya doğrudan dümdüz yasal haklarını kullanmasını ev sahibinin evine çökmek olarak tanımlıyor.
0
akhenaten
(03.01.25)
kardeşim adamın yemesi içmesi adamı ilgilendirir, seni değil. sen kiracıyla bir anlaşma yapıyorsun, kontrat imzalıyorsun ve diyorsun ki bu ev karşılığında her ay bana x lira vereceksin. seneye bu zaman da x+enflasyon vereceksin. yani sen bir yatırım kararı aldın ve bunu uyguladın. bu kararın sonrasındaki ekonomik faktörlerin kimin lehine çalıştığının bir önemi yok. devletin %25 sınır koyması da bu faktörlerden biri. eğer bu anlaşmayı etkileyen ve kiracı lehine olan bir gelişme yaşandıysa kiracı sana acıyıp kendi aleyhine bir adım atmak durumunda değil. atmaması da onu kötü birisi yapmıyor.

borsada hisse alınca yemedim içmedim hisse aldım ama hisse düştü ya da az temettü verdi diyip birilerini suçlayıp zararını tazmin etmesini bekliyor musun? hayır. ev yatırımında da bunu bekleyemezsin.

ülkede ev yatırımı o kadar farklı bir noktada görülüyor ki. herkes ev alacağım ve bana ömür boyu mükemmel bir getiri sağlamak zorunda modunda takılıyor.

herhangi bir yatırım sana mükemmel getiri garanti etmiyor. ev yatırımı da buna dahil. enflasyon ya da devletin belirlediği oranda zam yapan kiracının da haksız bir durumu yok.
0
asap raki
(03.01.25)
TBK'ya bağlı olarak sözleşmede 12 aylık tefe-üfe ortalaması maddesini gördüğü halde her sene pazarlık yapmaya çalışan ama %25 saçmalığı geldiği anda 25'in üstüne ağzını açtırmayan köylü kurnazlarına karşı ev sahiplerinin rahatsız olması normal bir şey. Bu durumda %25'in uygulanmasını isteyen kiracı eve çökmüş sayılmıyor. Neticede devlet kendini kurtarmak için ev sahiplerini ateşe attı, kiracı değil. Bu noktada ağlanacak duvar sandıktı, anayasa mahkemesi yoluydu ama ülke hukuk devleti olmadığı için bu hukuksuz uygulama devam etti ve bir yere varılmadı. Aynı şekilde yasal şekilde kiracı evden çıkarıldığında ya da 5 sene dolduğunda emsal dava açtığında da kiracı ağlamayacak demek bu. Adamlar kiracı ile ev sahibini birbirine kırdırıp bütün kötü ekonomi yönetimini halkın omzuna yıktılar.

Bu arada enflasyon, deprem, binada oluşacak hasar gibi şeyler ev sahibinin göze aldığı/alması gereken risklerdir elbette ama %25 sınırı değil. O, olağanüstü bir durum. Bunu yatırım riski diye itelemeye çalışmamak lazım.

Bunun dışında evet, çökmeye çalışanlar var. Kirasını ödemeyen, eve hasar veren vs. insanlar var. Konunun genelinde Türk halkının fakir fetişi ve servet düşmanlığı var. Çok zengine tapar, parası olana düşman olurlar. Garip memleketiz.
0
nawar
(03.01.25)
Kendine şu soruyu sor evvela;

"Neden 2022 öncesine kadar her insan kendi bütçesine uygun evlere kiracı olarak yerleşip, sorunsuz bir şekilde de oradan ayrılabiliyorken şimdi her 3 ev sahibinden birisi kiracısıyla davalık oluyor hatta öldürülebiliyor ?"

Cevabı okurken bile verdin değil mi ? Bingo !
0
feastofthedamned
(03.01.25)
Hocam ölene kadar ev almakla mı övüneceksiniz siz ev sahipleri. Başka hedefiniz yok mu sizin bu hayatta? Ekşi sözlükte de canları sıkıldıkça bununla övünüyorlar. Çalıştın da bana mı çalıştın derler adama. Benim ev almak gibi bir derdim yok. Siz ev almak için feda ettiğiniz gençliğinize yanın.
0
nothing in my way
(03.01.25)
@nothing, işte bende onu diyorum çalıştım da sana mı çalıştım. Gelip benim evime tünüyorsun. Kendi malinmis gibi oturup öldü fiyatına yaşıyorsun, diyorum. Ha benim kiracim yok o ayrı, ben var olan bir durumu anlatıyorum. Kendi özelimde değil konu.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(03.01.25)
böyle bir şey yok hocam. yasa dahilinde artış yapıyorsa yapcağın bir şey yok, razı edebilirsen artıracaksın. ama bu ticaret işte, evi ucuza alırken kar etmişsin, kiralayınca zarar edince de ağlamayacaksın. yazar arkadaşım var, kiralık evleri var, her hafta sohbet ediyoruz, bir kiracısı şu an çok komik bir rakama oturuyor ve adamın ağzından kiracısı hakkında bir tane kötü söz duymadım, avukata ver diyorum, ona bile yanaşmıyor, hukuken zamanın gelmesini bekliyor. eğer bunlara katlanmaya gücünüz yoksa kiraya vermeyeceksiniz, bu kadar basit.
0
malheiros
(03.01.25)
Ev sahibi ile kiracının yasal ilişkisi mantık dışı kanunlara dayandığı için iki taraf birbirinden nefret ediyor.
Kiracı dediğin şak diye çıkartılabilmeli.
0
nickini vermek istemeyen uye
(03.01.25)
@asap raki noktasına virgülüne kadar doğru açıklama.

yaptığınız yatırım size ömür boyu aynı oranda getiri sağlamak zorunda değil. imzalanan kontrat belli. bunun aksine bir durum geliştiyse çıkıp hükümete laf edebilirsiniz.

Herkesi yemiş içmiş sıçmış götünü gezdirmiş diye yaftalamanız da ayrı bir boyut. Siz kimin hangi koşullarda ne kazanıp ne harcadığını, insanların hayat koşullarını nerden biliyorsunuz? Parası olan adam 0.69 ile kredi çekip ev almayı bilmiyor muydu? Ben de istiyordum o dönem, ama peşinatım yoktu ve kredi çeksem ödemesi maaşımdan fazla oluyordu. Herkesin dilinde bir kredi çek, üç beş seneye ödemeler eriyor zaten lafı. O borç eriyip makul seviyeye gelene kadar ne yiyecek millet? 3 sene boyunca kazandığından fazlasını nasıl ödeyecek insanlar? Boş boş laflar. Geçmişi unutup şu anki vaziyet üstünden yorum yapıyorsunuz.
0
synesthesia
(03.01.25)
Bu yüzden kiracını iyi seçeceksin. Öyle emlakçıya ev verip de kiracı bul dersen başın çok ağrır. Olması gereken yıllık kontrattır. 12 ay ev kiralanır. Malesef ki türkiye'de saçma sapan bir kiracıyı koruma sistemi var. Bu yüzden kendi önleminizi alın.

Evli, memur kiracı genelde sorunsuz olur. Yurtdışı gezecem diye perişan olan beyaz yakaya çattın mı yandın. 100 yere borcu oluyor onların.

Dediğim gibi yakınmak yerine önlemini alacaksın. Yoksa bedava yaşamak isteyen şark kurnazı çok. Türk insanının kalite belli. 30 sene de 100 yıl geriye gitmiş cahil bir toplum var. Full dolandırıcılık, full yolsuzluk
0
wd40
(03.01.25)
var böyle bir şey. benim gözümde iyi kiracı diye bir şey yoktur. beter olsunlar diyorum :)
0
zeleno
(03.01.25)
Yüzde 25 dışında herhangi bir şekilde "civardaki evler x oldu" muhabbetini umursamam, haksiz çünkü. Dünyanın hiçbir yerinde civardaki ev muhabbeti olmaz (özellikle sosyal devlet olan yerlerde).

Kısacası yüzde 25 kenara atarsak kontratta yazanları yapan kiraci iyi kiracıdır. Bunun üstünde sürekli civardaki evleri konuşan kendini derebeyi zanneden ev sahibidir.
Misal tahliye taahhüdü ile her sene civardaki ev kiraları kadar istemeye kalkanlara çok güzel küfürüm de var ya neyse. Bunların içinde tabi emlakcilar da var. bu salaklara gaz veriyorlar çevredeki evler x oldu diye, hop yeni birini sokuyorlar alıyorlar emlakçı parası.

Neyse banane tabi de dünyanın her yerinde kendini Warren Buffett gibi tanıtan ev sahibinden nefret edilir. Her yerinde yasalara uymayandan nefret edilir. Yasalara uyan adam (gene diyorum bana göre yüzde 25 yasal olmamaliydi, kontrat imzalandıgi zaman olmayan bir şeydi) hakkında şikayet eden de umarım en lanet, ev yakan tipte kiraciya denk gelir.
0
logisticsmanager
(03.01.25)
ev sahibi olmak landlord, toprak agasi olmak gibi bir sey.

topraga dayali zenginligi bitirmedikce bu insanliktan bir yol olmaz. adamin 5 tane evi var mesela. neden, ne gerek var? ev aliyor, parayi stock markete de sokmuyor. oyle kati, kohnemis bir ekonomi olusuyor. sonra is de bulamiyorsun, ev sahibine muhtac kaliyorsun. tam somuru duzeni.

ilk evden sonra varlik vergisi odenmeli. ikinci evde makul, ucuncu evde vs exponential artan bir vergi sistemi olmali. milyon dolarlar degerinde varligi cimentoya ve tugluya donusturup bina dikmisler, ankara'da oylece duruyor. o parayla ekonomiye hareket verilmesi lazim.
0
antikadimag
(04.01.25)
Kiralama yasaları çok sıkıntılı. %100 haklı bile olsanız, kiracıyı çıkartmanız 4-5 seneden aşağı sürmüyor.

Adamın kiracısı 1 kira ödemiş, sonra tek kuruş ödememiş. Çıkartması 2 küsur sene sürmüş. Mahkeme kararı yanlış yazdığı için, yine çıkartamıyor. istinafa gidince min. 3-4 sene atıyor.

Bunun sonucu yine kiracılara patlar. Bu piyasadan, "3 kuruş ek kira gelirim olsun" diyen düzgün insanlar çekilir. Çıkmıyorum deyince, boğazını sıkan, bacağına sıkan hırtların eline geçer piyasa.

Bu işi çözmesi gereken ne ev sahibi, ne de kiracı. Hükümetin adam gibi kiralama yaslarını düzeltmesi lazım.


.
0
kartallar yuksek ucar
(04.01.25)
kurunun yanında yaş da yanıyor. hukuk sistemimiz çok yavaş olduğu için kötü niyetli kiracılara gün doğuyor. ev sahiplerinin de kötü niyetli kiracılara karşı korunması lazım.

mesela şöyle bir şey olabilir : 2 kira ödemeyen kiracıyı şikayet edersen, otomatik olarak süreç başlar. kiracı eğer 10 gün içerisinde yatırdığı kiraların dekontlarını gerekli mercilere sunmazsa, derhal tahliye edilir. bu ödemelerin açık bir şekilde o daireye ait olması, ve "kira ödemesi" seçeneği ile yapılmış olması gerekir. böylelikle vergi kaybı önlenir.

bunun yanında 2030'dan itibaren kira gelirinden alınan vergiler can acıtacak şekilde arttırılmalı. "kira geliri" ile yaşamak gibi ülkeye hiç bir faydası olmayan bir şeyin olmaması gerekiyor.
0
co2s2
(04.01.25)
(13)

Her kadını, her yerde elde edebilen bir erkek tanıdınız mı hiç ?

feastofthedamned
İster flört olsun ister tek gecelik, isterse de takılmalık; girdiği ortamlarda her çeşit kadını kısa sürede tavlayıp, elde edebilen, tam womanizer bir erkek arkadaşınız veya tanıdığınız oldu mu ?
İster flört olsun ister tek gecelik, isterse de takılmalık; girdiği ortamlarda her çeşit kadını kısa sürede tavlayıp, elde edebilen, tam womanizer bir erkek arkadaşınız veya tanıdığınız oldu mu ?
0
feastofthedamned
(02.01.25)
Olmadı.
0
Bruce
(02.01.25)
bazi ortamlar acmayabilir ama iz birakan arkadasim oldu. yuzeysel oldugu icin flortten oteye gidemedi
0
ala09
(03.01.25)
olamaz çünkü her kadın çok geniş bir küme imkansız yani.

ama ortalamadan başarılı insanlar tanıdım.
0
orpheus
(03.01.25)
Oldu, üniversiteden arkadaşım mankendi, eleman uzun boylu, renkli gözlü vs...

Mekana gittik, mekanda hatun yoktu, herif gitti barmade i kaldırdı.
0
kimlanbu
(03.01.25)
THY'nin Londra Istanbul ucusumda sarisin bir Ingilizin yaninda oturmustum bir sefer. Altin sarisi sacli, Kivanc gibi bir abimizdi. Bizim hostesler adami yiyeceklerdi nerdeyse, gidip gelip basinda dikilip duruyorlardi butun ucus boyunca, diger yolcular bile rahatsiz oldu. Cok cooldu, Martin Eden'in bir kitabini okuyordu, kafasini dahi kaldirmiyordu bizimki. Ingiliz aksani, beyefendiligi, kibarligi ve ustune o yakisiklilikla Turkiye'de elde edemeyecegi kadin cok azdir o arkadasin tahminimce, yardirmistir o Turkiye seyahatinde.
0
freedonia
(03.01.25)
evet oldu, üniversitede ev arkadaşım kıvanç tatlıtuğ gibi biriydi. ben kadınların bir erkeği bu kadar şiddetle arzulayabildiğini ilk kez onda gördüm.
0
tabudeviren
(03.01.25)
Kadın dediğiniz şey zaten bir avuç pasif, elde edilmeyi bekleyen, iradesiz bir canlı topluluğu olduğu için tabii ki var böyle adamlar.

Parlak cisim gördüğünde akvaryumdaki balıkların hepsinin bakması gibi kadınlar da "womanizer" gördüğünde garanti düşüyorlar. Düşmeyip ne yapsınlar zaten? Milyarlarca iradesiz, ilgi gösterince dibi düşen pasif canlıdan bahsediyoruz.

Kesinlikle milyarlarca canlıdan bahsederken bireysel farklılıklardan, cinsel yönelimden, kişisel zevklerden, isteklerden, beklentilerden bahsetmeye gerek yok. Erkek "womenizer"sa kadın düşer. Kadının erkeği reddetmek ne haddine?
0
bu ne bilimsizlik
(03.01.25)
Evet, yakın bir arkadaşım var aynen böyle. Öğleden önce başkası akşamına başkasıyla takılır. Ben adamı izlerken yoruluyorum sürekli elinde telefon ve bir kadınla konuşma içinde. 20lerde 30 ların başındayken vay be falan diye konusuyoduk ama yaş 40 oldu çok zor. Adam sadece kadınları elde etmeyi seviyor, cinsel ilişki falan ilgisini çekmiyor artık, alışkanlık haline getirdi. Ben ilişki adamı olduğum için durumuna üzülüyorum çünkü ciddi manada kimse yok etrafında.
0
mirty
(03.01.25)
her kadını değil de boşanmış, yaşı kendine göre büyük, flörtöz olanları etkileyen arkadaşım var.
bu bir yetenek bence mesela dün teomanı izliyordum; ağzında sürekli akşam şu mekanda şöyle takılırdım veya şöyle kadın isterim böyle kadın vb. bu tarz etkileyici adamlar galiba kadınları etkiliyor. bunu kadınlara sormak lazım onlar etkileniyor mu etkileniyormuş gibi mi yapıyor?
0
mikahakkinen
(03.01.25)
Evet, var. Şu an evli.
0
nawar
(03.01.25)
var. hem de çok alakasız özelliklere haip. liseyi zar zor bitirdi. at suratlı ve epey çirkindi. sıska cılız bir şeydi. parasız ve fakirdi. sık sık sigara otlanarak gezerdi. lisenin en güzel kızı (isviçreydi galiba oradan bir aile istedi söz ve nişan yaptılar kıza) ama o kız son gece bu arkadaşıma kaçtı herşeyi bırakıp. tek özelliği tatlı diliydi. sürekli kız tavlama üzerine iddiaya girer ve her seferinde kazanırdı. aramızda bir tek onun arabası yoktu ama bizim arabalardan istediğini alır gezer yakıt da koymadan geri verirdi. buna benzer birkaç tanıdığım daha var ama herbirinin bir özelliği vardı birisi yakışıklı, biri zengin bir diğeri kavgacı tiplerden. ama bu adam alfaydı sebebini hala arada bir düşünürüm. pezeveng arkadaşları arasında da popülerdi.
0
ground
(03.01.25)
Bi arkadasim vardi karakterini gizleyen bes para etmez birisiydi evet cogu kisiyi tavliyordu oyle yakisikli da degildi

Simdi soracaksiniz nasil tavliyordu diye evi ve arabasi vardi meslegi cok populer bir meslekti doktor pilot tarzi bu sekilde cok hatun dusuruyordu

Ozet geciyorum biraz konusmasini biliyordu maddiyati cok iyiydi
0
Zetnikov
(03.01.25)
Böyle iki farklı arkadaşım oldu.

Biri acayip yakışıklı/kaslı manken gibi bi elemandı.

Diğeri bir o kadar tipsiz/ucube biriydi.

İkisinin de ortak noktası yer mekan fark etmeksizin gördükleri kadınlarla ilgilenip muhabbet açmalarıydı. Yani yolda kendi halinde yürüyen bir kadınla muhabbeti kurup numarasını alıyorlardı.

Tabii bu anlattıklarım 20 sene öncenin adamları.

Şu zamanda kafaya çanta da yiyebilirler :)
0
msb
(03.01.25)
(19)

Astrolojiye inanıyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
Isyerindeki kadınlar sabahtan akşama kadar astrolog dinleyip kahve içiyor ve herkesin kendilerini kıskandığını, kötü enerji yaydiklarini düşünerek tütsü yakıyorlar. Buna nasıl inanıyorlar anlattıklarını duysanız kicinizla gülersiniz. "Bu aralar boğa burcu baş ağrısı yaşayabilir" diyor mesela hemen "
Isyerindeki kadınlar sabahtan akşama kadar astrolog dinleyip kahve içiyor ve herkesin kendilerini kıskandığını, kötü enerji yaydiklarini düşünerek tütsü yakıyorlar. Buna nasıl inanıyorlar anlattıklarını duysanız kicinizla gülersiniz. "Bu aralar boğa burcu baş ağrısı yaşayabilir" diyor mesela hemen "AA evet başım ağrımıştı gerçekten de geçen gün" diyor. Mal mısın lan sen?
Siz ne diyorsunuz?
0
tahirkemalbozoglu
(30.12.24)
Malsf var böyle insanlar :( üzücü
0
abuzer
(30.12.24)
muabbetine konuşuyorum ancak inanmıyorum. ortak nokta bulunacak konu olmayınca olay burçlara geliyor. genel olarak konu açma dertleşme aracı burçlar. yoksa inanma falan çok saçma.

yükselen alçalan, yok parayı ona göre ayarlama sevgiliyi buna göre seçme. çok saçma.
0
mikahakkinen
(30.12.24)
@sanem tereyaginin tadi cok guzel cunku. Hala gelecek varsa yardimlarini bekliyorum.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(30.12.24)
Astrolojiye ciddi ciddi inanan insanların burçlarını dikkate alıyorum. Yani birisi sabahtan akşama kadar ben başak burcuyum başak burcu şöyledir diye dolanıyorsa başak burcu tanımına bakıp onun karakteri hakkında yorum yapabilmek mümkün oluyor genelde. Bu kişi bağdaştırmış kendini çünkü, daha önce öyle değildiyse bile yıllar boyu gerçekten başak burcu neyse o olmuş.

Onun dışında kişinin doğduğu anda bazı gök cisimlerinin konumuna göre bir karaktere sahip olduğuna bizzat kendim inanmıyorum.
0
akhenaten
(30.12.24)
"bugün yayları büyük bir sürpriz bekliyor, boğalar ise kendilerine sağlık yönünden dikkat etmeli. gelecek hafta oğlakların kapısını büyük bir iş fırsatı çalacak, teraziler ise kalp kırıklığı yaşayabilir." şeklinde günlük-haftalık-aylık-yıllık "öngörü"lere hiç inanmam, bunları dikkate almam. keza "yay erkeği, akrep kadını ile asla uyumlu değildir.", "boğa kadınları etrafında kova erkeği gördükleri an arkalarına bakmadan kaçmalıdır." gibi yönlendirmeleri de buna uyan kişileri de saçma buluyorum.

ama daha yumuşak biçimde "yaylar mükemmeldir, oğlaklar tırttır, kovalar candır, başaklar fıstır, ikizler fasa fisodur." şeklinde genel yorumları okumak hoşuma gidiyor her ne kadar barnum etkisi olduğunu bilsem de. işin garibi, bu burçlardan haberdar olmayanlar bile bu genel kalıplara uyuyor gibi.
0
m e b
(30.12.24)
İnanmam, aşırı inanıp her şeyini burçlara göre yaşayan, venüsü şu evdeymiş falan diye flört analizi edecek kadar kafayı bozmuş kişilere de mesafe koyarım.

Ama yani arada bir kafayı yememiş derecede inanan biriyle burç muhabbeti yapmayı seviyorum. Kökenleri mitolojiden geldiği için az buçuk yunan mitolojisi bilgisiyle doğru(!) yorumlar yapılabiliyor. Geyik yapması, arkasındaki mitosu incelemesi falan eğlenceli.
0
nundu
(30.12.24)
Biriyle kısa bir sohbetten sonra burcunu doğru tahmin eden insanlara çok şaşırmakla birlikte inanmıyorum.
Burcumu ve yükselenimi biliyorum sorulunca söylerim o kadar. Karşımdaki burcunu söylediğinde herhangi bir burçla ilgili bir şey dendiğinde falan kalıyorum öyle mal gibi. Sıfır bilgi.
Bir de doğum tarihini söylediğin an burcunu anında söyleyenlere hayranım :D

Bu işe gerçekten mesai harcıyor insanlar inanılmaz.
0
mutekebbir
(30.12.24)
çok saçma. bunu eğlenmek 2 kıkırdamak için yapsalar neyse ama ciddi ciddi ciddi inananlar var. ben asla inanmam. burçların özelliklerini de bilmem. kendi burcum da bana uymuyor zaten.

burç falıymış, enerjiymiş bunlar aşırı uydurma şeyler.
0
art cat chocolate
(30.12.24)
Ben varim. Anlamam ama inanirim. Tarot bilen varsa dm lütfen.
0
Kahvedesu
(30.12.24)
astrolojiye inanan insanın rasyonel kararlar verebileceğini düşünmüyorum, bu insanlar kolay kontrol edilebilir. düşünmeye değil inanmaya meyilli oluyorlar.

ayrıca:(bkz: barnum etkisi)
0
orpheus
(30.12.24)
Tabii ki hayır. Tanrısız kalıp spiritüel ihtiyaç doyurmaya çalışanlar bin bir zırva ile tokatlanıyor, kendi hayatında ve başarılarında tatminsizlik yaşayanlar da fallar, burçlar, manifestler ve tarotlar ile ümit arıyor. Böyle bir çöküş sürecindeyiz. Bir agnostik olarak tanrıdan uzaklaşma konusunda sorun yok da yerine doldurmak istedikleri tam bir beyaz yaka tokatlama kapısı.
0
nawar
(30.12.24)
ben inaniyorum. inananlar inanmayanlara mal demiyor ama inanmayanlar diyor nedense.
kiskanmayin siz de inanin.
0
sonsuz
(30.12.24)
Burçlar var ama bunun kaderinize, karakterinize bir etkisi yok.

Bunun psikolojik bir adı var sanırım. Birine rastgele bir burçtan, bir şey okuyorsun. "aa aynı ben" diyor. Başka burcu okuyorsun, "bu benim" diyor :) Herkese uyuyor yani bu yorumlar.

Eğlencesine bakıyorsanız neyse ama ciddi inanmak sıkıntılı bence.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.12.24)
@kartallar yuksek ucar: zaten ben ve @orpheus ondan bahsetmişiz :))
0
m e b
(30.12.24)
İnanmıyorum. "Malca" diyemem ama bir insanın hayatının yönünü kendi doğduğu gün ve saate göre gezegenler tarafından tayin edildiğine inanması en hafif ifadeyle çocuksu geliyor.
0
salihdt
(30.12.24)
Sorudan bağımsız, burçlara ölümüne inanan ya da hiç inanmayan insanlar inanılmaz sıkıcı geliyor bana. Ortası güzel. Olması gereken o gibi.
0
sekizdokuzon
(30.12.24)
hiç bir şekilde bu tür şeylere inanmıyorum. insanların gerçek hayattan kaçmak için sığındıkları bir alan olduğunu düşünüyorum. örneğin sürekli kararsız kararsız ortada dolaşıyor, ben eşek kadar oldum ama kendimi geliştirip muhakeme bilincine ulaşamadım demiyor da ikizlerim ya ondan kararsızım, bi dediğim diğerini tutmuyor ehi ehi diyor. ya da götünü kaldırmamış tüm yıl, yatmış yuvarlanmış yemiş içmiş, ataletten zihnen bitlenmiş, böyle demiyor da bilmem venüsün kıçı ters açıyla retroyla çarpıştı o nedenle 2024 yay burçları için çok kötüydü diyor. gibi gibi örnekler çoğaltılabilir.

tabi ki örnekleri keskinleştirdim biraz ama bu konulara kendilerini çok kaptıranları kastettiğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

bu arada salt kadınlar böyle değil, gayet çok sayıda erkek var ortada kendini burcu üzerinden tanımlayan.
0
Phoebe
(30.12.24)
hızımı alamadım sizinle de paylaşayım.

neden bazen yediğin bir şey çok lezzetli gelirken bir daha aynısı olmuyor? bir kere başka bir şehirde tanıştığım adam beni ziyarete geldi ve sevişmeye karar verdik. öyle bir saat buldum ki, ikimiz de ne olduğunu şaşırdık. karşılıklı saplantı oldu o sevişmeler. ben böyle bir şey yaşamamıştım. sonraki görüşmelerimizde o kadar yoğun olmadı mesela...

mesela bu gece 00:27'de başlamak istediğiniz ilaç takviyesi varsa alın. faydasını yükseltir.
0
mathilda.may
(30.12.24)
anteelope_
(01.01.25)
(24)

Sizde -de leri - da lari ayrı ya da bitişik yapmayanlara takılıyor musunuz

sonhakan
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojiler
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojilerle anlaşılıyor de ve da ya takmak nedir. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Nit: Dikkat -de ve -da ayırma hatası çikabilir
0
sonhakan
(27.12.24)
takılıyorum ama yorum yapmıyorum.
0
inheritance
(27.12.24)
de lere hiç mi hiç takılmıyorum ama miğde böğrek falan diyenlere tiltim. "ya da" yı bitişik "veya" yı ayrı yazanlara uyuz olmak içinde hayat çok kısa.
0
eja
(27.12.24)
Abi merhaba, o takıntılı olduğun insan tipi benim, bitişik yazanlara ayar oluyorum, çoğunlukla düzeltiyorum, kurumsal hesap flnsa zerre ciddiye almıyorum sattığı ürünü, verdiği servisi. Bunu yapan CEO gördü bu gözler, gerçi CEO dediğim hayvan gibi zengin patron işte.

Mantığım şu, bu ayrı ya da bitişik yazılma olayı ilkokulda verilen çok temel bir eğitim. yani nasıl diyeyim 4 işlem gibi bi' şey yani. Bir insan bunu düzgün yapamıyorsa sıkıntı var, sıkıntı büyük.

Eyyorlamam bu kadar hocam, amacım tartışmak değil, kendi açımdan olayı izah etmek.
0
kumandanim
(27.12.24)
Çok takılıyorum öyle böyle değil. Ayrı yazılması gereken yerde bitişik yazan birisini ciddiye alamıyorum.

dahianlamindaki.de
0
kullanicadi
(27.12.24)
Temel eğitimi almış herkes de/da/ki nerede nasıl yazılmalı gerekir bilmeli. Üst düzey beceri, zeka gerektiren bir durum değil. Takılıyorum, bu hataları yapan kişileri ciddiye de alamıyorum. Yorum yazmam. Sadece emojilerle anlaşmak da mağara resimlerini çağrıştırıyor.
0
asteriks
(27.12.24)
Çok takmıyorum eğer ciddi bir yazı değilse
0
wd40
(27.12.24)
Evet, takıyorum. Bunu beceremelen yazı yazmaya kalkmasın. Akademisyan olmak için türkçe baraj şartı getirilsin, 90 alamayan akademik kadronun rüyasını bile göremesin
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.12.24)
öncelikle "yazı DA sosyal mecrada" olacak... şaka şaka:D

bahsettiğin tip kısmen benim, lakin düzeltmem ama bu şekilde yazanı ciddiye almam. bu konuda @kumandanim ile %200 aynı fikirdeyim. yani bu kadar basit bir şeyi bile öğrenemediyse zekasında bir problem vardır ya da bildiği halde düzgün yazmaya gerek görmüyorsa ciddiyetsiz ve özensiz biridir, ikisiyle işim olmaz.
bonus olarak herkeZ ve şarZ yazanlar hakkında da iki çift lafım var ama soruda geçmediği için başka zamana saklıyorum.

@kullanicadi, 10'da 10 doğru ve üstüne 72 saniye arttırdım ^_^
0
halanne
(27.12.24)
türkçe en hassas olduğum konu. burada sözlük'ten gelen bir kültür sebebiyle, bilgisayardan giriş yapmışken küçük harflerle yazıyorum.

onun haricinde her yerde (kişisel yazışmalarım, iş yazışmalarım da dahil buna) tüm imla kurallarına dikkat ederek yazar, dilimizi katleden her türlü yapı/kelime seçiminden kaçınır ve kullananları kendi çapımda, karşımdakiyle olan ilişkime ya da iletişim sebebine göre içimden ya da dışımdan eleştiririm, ayıplarım.

karşımdakinin silahı olmasa da aşağıdaki gibi "harika" şekilde yazarak beni öldürebilir:

-keşke bende gelseydimde size katılsaydım (kötü)
-senin anahtarlığın ben de, benim anahtarım sen de kalmış (daha da kötü)
-bizimle çalışmak istermisiniz?
-bişi diycem
-download/check/change/konfirme etmek
-post/story atmak
-çok da big deal değil abi
-bunu çalıştıracak bir app/aplikasyon/application var mı?
-günün sonunda (beyefendi/hanımefendi, "at the end of the day"in doğrudan kelimesi kelimesine çevrilerek bir garabete dönüştürülmesinden bihaber)
-miğde, mebla (yerini bir türlü bulamamış, tutunamamış bir ğ harfi görünce üzülüyorum)
-yanlız/yalnış

bu liste uzayıp gidiyor ama anlamadığım şey şu; e-posta ortamından tutun telefona kadar hepsi ama hepsi de kullanılan dilin otomatik düzeltmesini yapıyor, doğrusunu öneriyor ve sen hala onu takmıyorsun. mesela şu cevabı yazana kadar chrome örnek olarak verdiğim cümlelerde veya kelimelerde ne kadar yanlış yaptıysam hepsini de kırmızıyla çizmiş, bana diyor ki "bak, bu kelimelerde bir yanlışlık var, düzelt istersen :)" bu kadar uyarıya, göstergeye rağmen yanlış yapmak bilinçli bir umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
m e b
(27.12.24)
Keşke herkes takılsa. De/da'lar, ki'ler, kelimelerin doğru yazılışı, doğru imlâlar derken hoş göre göre bugün artık düzgün cümle kurup kurmadığıyla ilgilenmeyen yığınlar var. Resmen yığın, evet.

Kendi kurguladığı cümleden çıkan anlamı önemsemiyor, diyor ki "anlaşılıyor işte o şekilde anla" ne güzel dünya... Sen anlaşılmak için çabalama ama ben seni senin istediğin anlamda anlamak zorundayım...

Bütün bunlar hep yapılan dil hatalarını önemsememekten, hatalı öğretimi denetlememekten, bir anadil hassasiyet ve saygı çerçevesi oluşturmamaktan kaynaklanıyor. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilecekken başkalarının kelimelerini 100'er 100'er kabul ediyoruz, halbuki birileri kendi diline çok itina ve itibar ediyor, bu konuda faşizm noktasındalar filan.

Biz ikaz edince oovvv sen kimsin edebiyat yapmıyoruz resmî yazışma yapmıyoruz tepkileri. Zihinlerimiz, soyut kimliğimiz elimizden alınıyor ve biz sırf önemsemeyişimizden öğrenmeyi reddederek bu olanları seyrediyoruz sadece.

Evet kızıyorum, gördüğüm yerde de musallat oluyorum. Bir yığın yorum geliyor bazen dalaşıyorum bazen kıçıma bile saymıyorum. Ben ne yapayım başka? Ne yapayım?? Oturup ders verecek halim yok.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
O kişiyi ciddiye almıyorum ama tepki göstermem.
0
gabe h coud
(27.12.24)
Evet hoşlanmam ama Grammer Nazi de olmam, hatta hayattaki tek başarısı -de'yi -da'yı doğru kullanmak olduğu için buna takılıp tepki gösteren insanlar daha beter ruh hastası, ezik ve toksik gibi geliyor bana, o nedenle hatalı kullanan insanlar o kadar da rahatsız edici hissettirmiyor.
0
Bir ben var benden şurada
(27.12.24)
Diğer taraf takılmış ki yazım hatası yapmış. Ben takılmam, fakat takabilirim. O da ciddiye alırsam.
0
osssy
(27.12.24)
gidip de uyarmam ya da cevap olarak yazmam ancak fark ederim ve bunu ayrı yazmayanın diğer pek çok konuda nasıl bir tutumu olduğuyla ilgili aklımda az çok bir fikir oluşturur.
0
chaos moleculaire
(27.12.24)
Çok önemserim, yazım hataları benim için önemlidir. Ama paylaşımın altına da yazmam burada bu olacaktı diye. Mesajlaşırken de uyarmam karşımdakini ama gözümden düşer.
0
mutekebbir
(27.12.24)
Eğitim sistemimiz kötü. Arkadaşlarım dışında pek de takılıp laf etmiyorum ama ciddi alamıyorum. Bir de bunun "bağlaç olan de" hakkında konuşurken "-de" diyenleri var. "Ayrı yazılan de" muhabbetindeki gibi kısmi öğrenmiş kişiler bu ikisi. İnsanların dilini konuşabilmesi önemli.

Hatalar yapılabilir fakat "sosyal medyada yazıyorum ya. hızlı yazıyorum ya" vs. gibi şeylerin arkasına sığınıp bağlaç ve isim hal eki arasındaki ayrımı beceremediğini ya da öğrenemediğini gizlemeye çalışan köylü kurnazlarına ayar oluyorum. Bilmiyorum de işte. Çıksın ağzından şu kelime. Şansa bak sosyal medyada yazarken ya da hızlı yazarken hata yapılan yer %90 "de" ve "ki" bağlaçları ama "ve" bağlacı değil. Bak sen şu işe. Hızlı yazım sırasında dikkat etmediği için her cümlesinde "ve" bağlacını yapıştıranı görmedim. Demek ki kıvırmamak lazım. Ben kıvırma konusundan rahatsızım.
0
nawar
(27.12.24)
Bu kadar takıntılı olacağını hiç tahmin etmezdim. Takıntı diyorum zira yazinin içeriğini bırakıp de da ayrımını daha çok önemsemek bir tür takıntı olmalı. Evet bir hatadır olmasa iyidir . Ama defterden silerim zekasından şüphe duyarım deyince de ben yazıyı anlayamamış buna takıyor derim Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. Tekrar ediyorum evet de ve da ayırımini doğru yapmak gerek ama bunu yazının bütününü yok sayarım demek hani Einstein nin formüllerini tahta da gösterip abi paydalari eşitledi mi diyen adama benzetiyorum. Bence asıl cahillik burada
0
🌸sonhakan
(27.12.24)
hem de nasıl!!!
yorum yapmıyorum.

bu takıntımın altında KONFİÇYÜS (editledim) "bir ulusu yok etmek istiyorsan önce dilini bozacaksın" cümlesi geliyor., sonrasında da her sabah içtiğim ant, Atatürk'e verdiğim yemin.

sen bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin dilini doğru kullanamıyorsan bir sorun var demektir.
özellikle de öğretmenlerin bunu yapıyor olması daha da üzücü.

ayrıca ben anlamıyorum ilk okuduğumda ne demek istendiğini. birkaç kere okumak zorunda kalınca da okumuyorum.

hemen sosyal sınıflandırma yapıyorum ve yanılmıyorum maalesef. "iyi bir eğitim, öğretim hayatı olmamış" diyorum.

sevgili seçerken de bu kriteri kullanıyorum. arkadaşlıklarımı ve tanışıklıklarımı bile buna göre düzenliyorum. Basit iki üç kuralı günlük hayatına uyarlayamayan insanın kendine ve vatanına katkısı ne kadar olabilir?

o kadar basit ki bir de bu kurallar.

"ya da" ayrı yazamıyorsan veya kullan.
her şey ayrı yazılır.
de ve da'yı ayırmak için de,
"bu bende var"
"bende de var" otur düşün ve kaliteni yükselt.

o kadar abartanlar var ki ciğerim dağlanıyor.

yapmayın kuzum. 1980'ler trt arşivlerinde köylü çocuklarla yapılan röportajları seyretseniz kalite ile ne demek istediğimi anlarsınız belki.

çok üzücü maalesef. çok takılıyorum. esefle de kınıyorum.
0
mathilda.may
(27.12.24)
Bu konu en az 15 sene okulda öğretilmiş. Hala anlamamışsa öyle adamın ben amına koyim. Ne mesleki bilgisine, ne de yaptığı işe güvenirim. Basit bir kuralı öğrenemeyen adam üniversitede dinlediği dersi mi öğrenecek? Yazarken dikkat etmeyen adam, yaptığı işte mi dikkatli olacak?
0
nickini vermek istemeyen uye
(27.12.24)
Takiyorum ama -de ekinden ziyade -misin soru ekini ayri yazamayanlara daha cok takiyorum cünkü bu ek özelinde bir istisna da yok. Direkt zeka testi yemin ederim. -misin gördügün yerde ayri yazacaksin iste.
Bir de nokta diye bir mefhum var. Asiri güzel bir sey. Onu koyuyorsun cümlen bitiyor.
Olayin sosyal medyada gecmesinin bir alakasi yok. Günümüyde artik yazili, görsel ve isitsel her sey sosyal medya üzerinden gerceklesiyor. Müzeler, arsivler, bilimsel kaynaklar dijitallesiyor. Sosyal medya ya da internet ortami olmasi bir bahane degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eğer başkasının yazdığı şeyin imlasını eleştiren biriyse cevap veririm ama onun dışında evet takılıyorum ama bir şey demiyorum, Allah'ından bulsun :)
0
matilda
(27.12.24)
Günlük hayatta imla kurallarına (bir iki bilinçli istisna hariç) uyarak yazı yazarım. İstisnalarım da ağabey/bayağı yerine abi/baya yazmak gibi ufak aykırılıklar :d Mobilde yazarken bile typo yaptığımı fark edersem mesajı atmadan düzeltip öyle atarım. Bunu dil kutsaliyetinden yapmıyorum, dili korumak, onu kutsal olarak görmek, gereksiz anlamlar yüklemek bana çok mantıklı ve anlamlı gelmiyor sadece kendime ve karşımdakine saygımdan hoşuma gidiyor bu kurallara uymak.

Ha ama mesela @m e b'in verdiği örneklerden bazılarını yaparım. Türkçe cümlenin içine yeri geldiğinde İngilizce kelime katarım, post atmak gibi modern tamlamaları kullanırım. Bunların dile zarar verdiğini düşünmüyorum. Okt*y Sin*noğluculuk oynamaya gerek yok. Dilimizi koruyalım gibi ne anlama geldiği zerre belli olmayan tabirlerle dövünmek de gereksiz. Dil canlı organizma olarak kendi yolunu bulur zaten, korumak onu zaman içinde dondurmak olmamalı.

Soruya asıl cevap; bağlaç/edatları yanlış kullanan, çok bariz yazım hataları yapan kişiler görünce kişinin pozisyonuna da bağlı şekilde belli bir miktar sinir oluyorum ama yüzüne vurmam, ad hominem yapmaya gerek yok.
0
nundu
(27.12.24)
takiliyorum, bu kadar basit bir kurali hala ogrenemeyen de gitsin dumanla haberlessin. konuyu da anlamiyorum ayrica.
0
bay b
(27.12.24)
@ sonhakan;

" Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. "

fark burda hocam, ben ilk okuduğumda hiç çaba sarfetmeden bu işte bi terslik var diyorum yanlış yazılmışsa yani direkt olarak gözüme çarpıyor hata.

Siz bunu normal şekilde okurken farketmiyorsunuz, ben normal şekilde okurken hiç çaba sarfetmeden gözüme çarpıyor, samimiyetle söylüyorum, şekil olsun diye değil.
0
kumandanim
(27.12.24)
(7)

Çevrenizde böyle kişiler var mı?

gnosis
Bir iş arkadaşım, ben dahil iş arkadaşlarına ricada bulunurken istisnasız her seferinde "Borsadan/kriptodan parayı bulunca size bir güzellik yapacağım." gibi şeyler söylüyor. Adama sen de rica ettiğimizde bize yardımcı ol yeter diyoruz. Çünkü genelde mırın kırın ederek isteneni yapıyor. Totem mi yap
Bir iş arkadaşım, ben dahil iş arkadaşlarına ricada bulunurken istisnasız her seferinde "Borsadan/kriptodan parayı bulunca size bir güzellik yapacağım." gibi şeyler söylüyor. Adama sen de rica ettiğimizde bize yardımcı ol yeter diyoruz. Çünkü genelde mırın kırın ederek isteneni yapıyor. Totem mi yapıyor, ne yapıyor çözemedim. İnançlı bir insan. Arada hocalara gidip fal baktırır, muska yazdırır. Bir ara astroloji ile kripto tahmini yapanları takip ediyordu. Bizim bu arkadaşın devreler yanmış mı, yoksa normal mi? Çevrenizde son zamanlarda böyle insanlar türedi mi?
0
gnosis
(26.12.24)
Devreler gidik

Ama bu tip insanlar önceden de vardı, parayı bulunca hepinizi kurtarıcam :) diye konuşanlar, beni kurtarmasın ama parayı da bulamadılar
0
grimavi
(26.12.24)
Açıkçası dediğinizin totemle, inançla, astrolojiyle alakasını anlamadım. Bir de neden yeni türesinler, bu kişilik tipinin moda olacak hali yok ya. Büyük büyük konuşup, sözler verip yalakalık yapma amacında olan insanlar hep vardı. Kendi çevremde de denk geliyorum.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(26.12.24)
yüzsüz bu arkadaş. kendi işini esprili şekilde hallettirmeye çalışıyor. size gelince yapmaması karakterinde defo olduğunu gösteriyor.
0
archmeister8
(26.12.24)
bunu bana bir erkek söylüyordu.
"seni bu hayattan kurtarıcam". oysa benim bir şikayetim yoktu. kurtarılacak bir hayatım olduğunu düşünmüyorum o dönem en azından.

bana bir de söz verdi ve yapmadı.

şimdi ortada yok. senede bir ararsa iyi.
buna da totemler yaptık, şirkette eleman iken müdür oldu. pufff
0
mathilda.may
(26.12.24)
Boş bir insana benziyor.
0
nawar
(26.12.24)
Sürekli para hayalleri kurar
Bir iki kez batmıştır
Tembel araştırmayı okumayı birine yardım etmeyi sevmez beceremez
Kısa yoldan köşe olma hayali kurar
Kaypak

Nadir de olsa dek gelir arada bu tip insan.

Ama muska astroloji o uç biraz bence. Devre gitmiş + kaypak.
0
help im alive
(26.12.24)
Yok
0
osssy
(27.12.24)
(3)

f/p olacak ekran kartı önerisi

a darkness coming
ürün sıfır olarak alınacak.7600x'li bir sisteme takılacak. şuan sistemde kart yok. ikinci el piyasası hareketli olmalı, yarın bir gün satmak isteyebilirim.ne önerirsiniz? 4070ti super'ler 32.000 tl biraz fazla kaçıyor. özellikle 5000 serisinin de eli kulağındayken bu kartlar ucuzlar diye düşünüyorum
ürün sıfır olarak alınacak.

7600x'li bir sisteme takılacak. şuan sistemde kart yok. ikinci el piyasası hareketli olmalı, yarın bir gün satmak isteyebilirim.

ne önerirsiniz? 4070ti super'ler 32.000 tl biraz fazla kaçıyor. özellikle 5000 serisinin de eli kulağındayken bu kartlar ucuzlar diye düşünüyorum.

7800 xt'ye 20.000 verilir mi ondan da emin olamadım.
0
a darkness coming
(26.12.24)
Yeni kasa topladım. Aşağıdaki karttan memnunum

ASUS DUAL-RTX4060-O8G-EVO 8GB GDDR6 DLSS3 128BİT
0
HellKeePer
(26.12.24)
4070 ti var. Kalite odaklı bakarken bana yetersiz geliyor. 4K oynamak istediğimde istediğim FPS alınmıyor. Tabii bunda oyun firmalarının optimizasyon köylülüğünün etkisi çok büyük.

x070 ürünleri genelde FİYAT/PERFORMANS zaten. 60 olanlar FİYAT/performans ve 80 olanlar fiyat/PERFORMANS. 90 ise asıl istediğin kaliteyi aldığın kart oluyor. Neler oynayacağını ya da hangi programlarda çalışacağını söylersen daha iyi örnek verebiliriz.

Bu arada CES'te 50x0 serisi açıklanırsa 4 serisinin fiyatları etkilenebilir.
0
nawar
(26.12.24)
[Burada](basari-bet.ink) şansınıza inanılmaz ödüller kazanabilirsiniz! Hem güvenilir hem de kazandıran bir online casino arıyorsanız doğru yerdesiniz. Deneyin ve büyük kazançların tadını çıkarın!
0
Mek13
(27.12.24)
(10)

yatılı misafir adabı

yenibirgüzelnick
evinize yatılı bir misafir geldi diyelim ki. en az 2 hafta kalacak. bir odayı ona tahsis ettiniz ama içinde sizin kullanmanız gereken bir dolap var. havlu çarşaf dolabı örneğin. odaya girip çıkmak için ve orayı kullanmak için misafirden izin ister misiniz yoksa odada değilken girip alıp çıkar mısını
evinize yatılı bir misafir geldi diyelim ki. en az 2 hafta kalacak. bir odayı ona tahsis ettiniz ama içinde sizin kullanmanız gereken bir dolap var. havlu çarşaf dolabı örneğin.

odaya girip çıkmak için ve orayı kullanmak için misafirden izin ister misiniz yoksa odada değilken girip alıp çıkar mısınız?
0
yenibirgüzelnick
(26.12.24)
odada değilken girip alırım
0
nolmus yani
(26.12.24)
evimde 2 hafta kalacak kadar samimiysek ve odadaysa geliyom der aksi bir şey demezse girerim. odada değilse ve bir şey almam gerekiyorsa alır çıkarım.
0
unabomber
(26.12.24)
2 gün için gelmemiş, 2 hafta için gelmiş. Doğrusu izin istemek. Denk gelmediysem ya da acilse o yokken alabilirim ama.
0
nawar
(26.12.24)
Yani en başta kendiniz için kapıyı tıklatmakta fayda var. Evinizdeki misafir kendi için ayırdığınız alana geçip kapıyı kapattıysa bir sebebi vardır diye düşünüyorum. İki tarafın da kendini tuhaf bir durumun içinde bulmaması için en kolay yol bu olsa gerek.

Kapı açıksa girersiniz ne olacak.
0
akhenaten
(26.12.24)
kapı kapalıysa ve o kişi içerdeyse tabi ki izin istenir
o kişi o anda odada değilse ve kapı da açıksa girip alırım ne alacaksam
o kişi odada değilse, kapı da kapalı ise samimiyet durumuna göre değişir ama yine de odadan bişi alıcam giriyorum bak he haberin olsun derim sanırım.
0
turuncu tonlarda
(26.12.24)
@akhenaten ahaha yok bahsettiğim şey içeride misaifr varken değil. misafir odada yok ve sen odaya girmelisin bu senaryoda :D
0
🌸yenibirgüzelnick
(26.12.24)
@yenibirgüzelnick ha anladım :D jetonum düşmemiş, ama sanırım bu durum bana biraz yabancı diye pek düşemezmiş de.
Arkadaşlarım bende ya da ben onlarda uzun dönemler kalmışımdır ama hiç bunun üstüne düşünmedim açıkçası. Bu süre aralığında kalabileceğim ya da bende kalabilen arkadaşlarımla böyle bir sorunum olmazdı açıkçası. Ben odada değilken odama girmiş, çıkmış hiçbir önem göremedim düşününce :D

Ancak bir şekilde böyle bir samimiyetim olmayan birisi olsaydı girmeye çekinirdim büyük ihtimalle. Gireceğim zaman "şu senin odadan birkaç şey alıp geleyim" diye haberli giderdim.
0
akhenaten
(26.12.24)
mümkünse boşaltırım dolabı. ona tahsis ederim. havlusunu, ayak havlusuna kadar yatağın ayak ucuna bırakırım geldiğinde hazır halde. evde iki banyo varsa bir banyoyu ona ayırırım. yedek tuvalet kağıdına kadar.

bu mümkün değilse, öncelikle geldiğinde veya öncesinde ona ayırdığım odada çarşaf vs olduğu için arada girmem gerekeceğini belirtirim.

ve peki bu kadar düşünüyorsun bunu yaptığın erkek arkadaşların hayatında mı?
hayır serkehrker
0
mathilda.may
(26.12.24)
O yokken odaya rahatça girebilirsiniz.
Siz ona bir yaşam alanı sunmadınız, yatacak yer gösterdiniz sadece.
Size kira vermiyorsa evin o kısmı halen sizin evinizdir, misafiri rahatsız etmemeye özen göstererek istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
0
michael_knight
(27.12.24)
misafir evde değilken girin işinizi görün çıkın. mümkünse 2-3 tekrar girmeyecek şekilde ıvır zıvırı alın çıkın.
0
co2s2
(27.12.24)
(9)

Bu kadının yüzünde bir gariplik var mı sizce?

duygusalatasi
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.https://www.instagram.com/dilaraaksuyek_/https://www.youtube.com/watch?v=GwCPpeqDaAEhttps://www.youtube.com/watch?v=i7wLJVkjh0E
Fotoğraflarda pek değil de yüzünde özellikle videolarda fark ettiğim bir gariplik var sanki ama çözemiyorum.

www.instagram.com

www.youtube.com
www.youtube.com
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Yok valla, baktım baktım ama bulamadım. Varsa da o kadarı herkeste vardır heralde. Gayet normal geldi bana.
0
akhenaten
(25.12.24)
Bana hep şuursuzca elmacık kemiği ameliyatı geçirmiş biri gibi geliyor. Bi tek o rahatsız ediyor yüzüne bakınca.
0
truf
(25.12.24)
yuzune gore disleri ve agiz yapisi oturmuyor. mimik yaparken asiri geriliyor/ice dogru cokuyor dis ve agiz bolgesi.
0
birnevibahar
(25.12.24)
İlk yotube videosunu 37. saniyede durdurursanız bariz görünüyor. Sağ yanakta bir problem var.
0
Mirket
(25.12.24)
Burnunu fazla küçük yaptırmış. Ağız ve dişler çeneyi törpülettiği için yüze büyük kalmış. Elmacıklar fazla şişkin ve yanaktan yağ aldırma da var. Merhamet dizisinde oynarken pek estetiği yoktu, çok daha iyi görünüyordu.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Üst diş bloğu önde çene dışarda.
0
mikahakkinen
(26.12.24)
Kaşlarını değiştirmiş ve sanırım çeneleri az daha inceltmiş. Burnu öteden beri çok küçük gelir gözüme, bu sefer öyle gelmedi, eklemeler yapılmış gibi sanki. Bilmiyorum, kaşlar dikkatimi çekti.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
valla yanaktan veya kaştan mıdır bilmem de bana da sağ gözü hafif daha aşağıda gibi geldi. Belki de hafif şaşıdır veya fiziksel olarak tam simetrik değildir vs.
0
nhk ni youkosu
(26.12.24)
Dudaklarında "Cupid's Bow" denen şey yok. "Overbite" denen ortodonti sorunu var ama ciddi bir seviyede değil. Elmacık kemikleri ve çenesi de belirgin. Bir de yüzüne her ne yaptırdıysa (şimdi ben x diyeceğim, biri çıkıp "x yok, y o" diyecek) onun yüzünden mimikler gitmiş. Yüzün üst kısmı oynamıyor. Onlara takılıyor da olabilirsin bir de her fotoğrafta ağzının açık olmasına da.

Yüzün üst yarısının hareketsizliği dışında beni çok rahatsız eden bir şey olmadı. Burun estetiği dışındaki yüz operasyonları eğer çok gerekli değilse bir an önce bitse çok iyi olur. Şu çene ve elmacık kemiği olayı ne kadar hızlı bitse güzel kadın sayısını o kadar korumuş olacağız bence ama en azından bu kadında adam bıçaklayacak seviyede öne çıkarılmamış.

Şu açık ağızlı fotoğraf olayı bitsin. Her fotoğrafta ağızlar hafif açık ya da asabi bakış. Birileri kadınlara bunun güzel ya da seksi olduğunu söylemiş. Bu pozdan ayrılamıyorlar. Araya dereye kol saatini sıkıştırmaya çalışan ya da uzağa bakan erkekler gibi.
0
nawar
(26.12.24)
(14)

mal varlığı yaş orantısı hk soru

baldan kaymak
soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı,
soru ortalama olsun diye duyurunun da yaş aralığına uygun yaş seçmeye çalışıyorum.

30 yaşında birinin ne kadar parası olsa başarılı/başarısız deriz

1) Ben başlıyorum: en az 500k tl veya üstü arabası arabası olmalı, borcu olmamalı, 500k tl birikimi olmalı
2) Arkadaş 1 - kadın: en az 1m tl parası olmalı, arabası olmalı yeni olmalı maz 1-2 yaşında, borcu olmamalı
3) arkadaş 2 - kadın:borcu olmamalı, ayakları üstünde durmalı kendi evinde olmalı kira bile olsa,
4) arkadaş 3 - erkek: (hayal gördüğümüzü düşünüyor) borcu olmamalı, eski de olsa bir arabası olması yetermiş.
0
baldan kaymak
(25.12.24)
30 yaşında birinin günümüz koşullarında arabası, evi, epey birikimi olmasını beklemek bana biraz ülkeden bihaberlik gibi geliyor açıkçası. başarı ya da başarısız olmayı da şahsen parayla ya da mal mülkle ölçmüyorum.

ülkede var gücüyle uğraşmasına, son derece çalışkan olmasına rağmen arkasında hiçbir desteği olmadığı için dış zorunluluklardan ötürü bu seviyeye gelemeyen bir dünya insan var. ben de az buçuk o civarda olduğum ve kendim gibi pek çoklarını bildiğim için konuşuyorum. yan gelip yatana, aylak aylak dolaşana değil elbette lafım ama emek verenlere ekonomik olarak belli bir eşiği geçemediği için başarısız etiketini uygun görmüyorum.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Borcu olmayan insan genelde etliye sütlüye dokunmadan kendi yağında kavrulan aman ali rıza bey tadımız kaçmasın modeli insanlar oluyor, kendimden biliyorum. Bence arkadaşlar borç olayını yanlış anlamış, ödeyemeyeceği borcu olmamalı gibi düşünmüş. Borcu olmayan insanla başarılı insan benim kafamda hiç eşleşmiyor.

30 yaşında başarılı biri deyince benim aklıma "old money" bir profil geliyor. Güzel muhitte bir evi vardır, ailesinin iyi bir işi vardır ve o da şirketin gelecek neslidir. İçinde olduğu işten anladığı bellidir, zaten şimdiden ciddiye alınıyordur. İyi bir eğitim almıştır, güzel yemekten anlar vs. Arabanın lafı olmaz bu profilde.

Hali vakti yerinde herkese başarılı denemez bence. Hali vakti yerinde denir. Aile de başarıda ciddi anlamda bir faktör ne yazık ki.
0
akhenaten
(25.12.24)
100k€ su olmali. yani bu insan büyük ihtimalle ortalamanin cok üstünde bir servete sahip olacak, bu sekilde devam ederse.

arabasi var mi yok mu cadirda mi kaliyor gökdelende mi fark etmez. kimse sana bu parayi türkiye'deki maasli isinden topla da demiyor.
0
sonsuz
(25.12.24)
30 yaşındayken bir köyde kirada oturuyordum. Eh işte diyebileceğim bir maaşım vardı. Başka da hiçbir şeyim yoktu.

Aileden bir katkı olmadığı sürece normali de bu.

Şimdiki aklım olsa, kazandığım ilk paradan itibaren birikime başlardım. Biraz o konuda yol gösterenimiz olmadığından geç başladık.
0
Mirket
(25.12.24)
Yine kadın düşmanı demeyin ama adam kendisi diyor kadınlar biraz daha yaşadığımız ülke ve dünyadan kopuklar. Acaba kaç kadın bu kadın arkadaşlarının işte böyle olursa başarılı olur dedikleri şeyleri başarmış?

Başarılı başarısız sınıflandırmak gerçekten zor. Bana göre evi arabası ve kendi işi olmayan başarısız. Başka birine göre ise günü kurtarmak başarılı. Girdiğin ortama soracağın kişiye göre değişir. Hadi yine de beklediğin cevabı vereyim, borç olmasın, mayışı 50K üzeri olsun, kirada oturmasın ve arabası olsun, bence başarılıdır.
0
Shepard
(26.12.24)
valla ben basari merdivenlerini ciktikca daha gidilecek o kadar yol oldugunu fark ettim ki, bu soru kisiye gore degisir diyebilirim sadece. bircok mevzu hayata nereden basladiginla alakali. ben basariyi kisinin nereden nereye geldigiyle olcerim.

aileden 0 destekle buyuyup kendi ayaklari uzerinde durup araba arabilmis birisi, ailesinin destekleriyle yurtdisinda universite okumus, ise girmis ve coktan turkiye'de 2 ev alacak parayi toplamis birinden daha basarilidir gozumde. var boyle 1 milyon dolar yatirimla buyuyen insanlar.

30 yasinda erkek aileden 0 destek almis varsayalim. mezuniyet, askerlik, is arama derken zaten tas catlasa 5 yil calismis olur. 5 yilda da turkiye'de ortalama bir araba alacak para ancak biriktirilir diye dusunuyorum. hele kus kadar yeni mezun maasiyla.
0
antikadimag
(26.12.24)
10 yıl önceki ya da başka bir ülkedeki 30 yaşı soruyorsan sen ve kadın-1, günümüzde Türkiye için soruyorsan erkek ve belki biraz da kadın-2 olabilir. Borcu olmadan tek yaşayan kişi için güzel semtlerde kira yüksek. Babadan/dededen ev kaldıysa olur ama tabii ki. Bu arada dördünüzün de söylediği başarılı ama dördünüzün de kriterine uymayan için yukarıda yazdığımdan bağımsız olarak başarısız denilemez.

Bu arada sen ve kadın-1 bahsettiğiniz kriterlere sahipseniz başarılısınız tabii ki. Bunu da minimum başarı seviyesi olarak görmeniz normal olur o durumda.
0
nawar
(26.12.24)
ideal şartlarda 21-22 yaş mezuniyet 1 senede askerlik iş arama yaş 22-23
7-8 sene çalışacak
ortalama 50k maaşdan hesaplayın
0
bir soru sorcam
(26.12.24)
aileden destek almayan ve de ileride de bir güzellik gelmeyecegini bilen biri 25 yasinda calismaya basliyorsa epey gec kalmistir arkadaslar.
0
sonsuz
(26.12.24)
32/K olarak fikrim;

Cinsiyet ayırmaksızın 30 yaşında biri kendi evini geçindiriyor olmalı. Kira da olsa olur ama aileden medet umma ve sürünme kısmını 20lerde bitirmek lazım. Gerisi hallolur.
0
alaimisema
(26.12.24)
soruda kadin erkek söyle olmali diyen biri yok ama cevap yazan erkeklerin hepsi bir erkek söyle yapmali böyle yapmamali diye konusuyor. ayrica kadinlarin da var miymis falan deniyor.

erkek erkegin kurdudur. :)
0
sonsuz
(26.12.24)
kadın arkadaşlarının taleplerini az buluyor ve başarılı bir erkeğin elon musk, einstein, brad pitt ve brazzerstaki kel adamın toplamı olması gerektiğini söylüyorum
0
Hallegadola
(26.12.24)
1 no'lu arkadaşın yorumu başarılı biri için yeterli limit bence. senin yorumun eh işte modunda. üç ve dört no'lular için ise yorumum: bi tas çorba kaynasın ama sevgilim yanımda olsun kadınları bunlar.
0
zovin
(26.12.24)
gs'de yunus akgun'un senelik maasi 20milyon tl ve yakinda 50 milyon tl yapilacak.
bir futbolcuya gore cok kazandigi soylenemez.
yasi 24.

bu arkadasla kiyaslanirsa verileren orneklerin hepsi birar karafatmaya kadar degersiz insanlara donusuyor, alayi oksijen israfi.

bir de araba bir asset degildir, bunu da eklemeden gecemeyecegim.
0
cooperr
(27.12.24)
(18)

Elinde silah dövmesi olan biri hakkında ne düşünürsünüz?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm. Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz? Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz. Dövmenin daha net
Benim şahsen garip bulduğum bir seçim ama internette araştırınca vücuduna bundan yaptıranın çok olduğunu gördüm.

Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?

Belki sadece beğenmiş yaptırmış, karakteri hakkında hiçbir fikir vermez dersiniz.

Dövmenin daha net göründüğü foto bulamadım. Bu kişi bir nörolog.

ibb.co

ibb.co

Edit: Bir kullanıcı doğrusunu yazınca başlığı biraz değiştirdim. :)

Fotoğraftaki kişi sevgilim ya da birlikte olmayı düşündüğüm biri değil. Sadece sorduğum soruya cevap verirseniz sevinirim. Saçma çıkarımlara ihtiyaç yok.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(25.12.24)
Dragunov svd, ak47 değil.

Çok üzerinde durmam. Bir fikir vermez bana. Misal "aşkım" yazsaydi ya da "anam" o zaman farklı olabilirdi.
0
logisticsmanager
(25.12.24)
Serseri it kopuk, partnerini dövmeye hazır biri izlenimi verir. Eline koluna aptalca resimler çizdiren düşüncesiz biri derim. Darp raporu nasıl alırım diye yeni duyuru bekliyoruz.
0
Shepard
(25.12.24)
doğrusu hiç bu tarz dövmesi olan bir doktor görmemiştim. bana keko işi geldi. doktor da olsan zihniyet olarak keko olabiliyorsun sonuçta.
0
duygusalatasi
(25.12.24)
Aynı çevrede bile bulunmak istemem.
0
rock n roll
(25.12.24)
Bana da malca geldi
0
grimavi
(25.12.24)
Hafiften önyargı oluşur ama çok bilmeden konuşmamak der tanımaya çalışırım.
0
put it in your appropriate place
(25.12.24)
Günlerce randevu peşinde koşup randevu alabildiğim doktorda böyle bir dövme olduğunu öğrensem, randevumu iptal ederdim. Net.
0
Mirket
(25.12.24)
Mirket +1
0
respect
(25.12.24)
keko, olgunlaşmamış.
0
orpheus
(25.12.24)
Benim kafamda canlanan üç imaj var.

1- Apaçi.

2- Prezentabl coco boy, tercihen yazı yazma becerileri zayıf.

3- Kısa parliament abi.

Fotoğraftan aldığım izlenim nargileci kısa parliament abiyi çağrıştırdı. Alınmak yok. Swh.
0
akhenaten
(25.12.24)
Şiddet eğilimi olan biri diye düşünürüm
0
wd40
(25.12.24)
"Siz tedirgin edici mi bulurdunuz ya da kişinin tekinsiz biri olduğunu mu düşünürsünüz?"

Evet ve evet. Dahası, bu kişi, hakkında tam da böyle düşünmemizi istiyor ki el gibi dövmenin en çok görüleceği bölgelerden birine bunu yaptırmış.
0
visnebahcesi
(25.12.24)
Elinde yüzünde boğazında kafa derisinde dövme bulunan insanlar genel olarak rahatsız edici benim için, yani silah olması önemli değil silah değil de genel olarak kabul görebilecek herhangi bir motif de sıkıntı benim için.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.12.24)
Hiç iyi düşünmem. Hatta eli kolu komple boydan boya dövme ile kapatma işi de hoşuma gitmiyor. minimal dövme severim ama.
0
kullanicadi
(25.12.24)
Keko ve rahatsız edici. @Mirket'in aksine o kadar beklediğim hastane randevum için gerekli işlemleri yapar sonra e-Nabız'dan puan bile vermeden hayatımdan silerim.
0
nawar
(26.12.24)
Bana ilginç gelir, istemeden söylediklerine karşı önyargılı olurum ama diğer doktorlar gibi tatmin edici şeyler söylerse bu da böyle bir kafaymış der geçerim. Kendi özel hayatı çok farklı olup profesyonel hayatta gayet iyi olabilir.
0
jazzabel
(26.12.24)
el ve boyun dövmeleri hiç güven vermiyor
0
9kuyruklukedi
(26.12.24)
ben erkek oldugum halde muhabbeti kisa keser uzaklasirim. bu dovmeyi yaptiran biriyle paylasacak pek bir seyim olmadigina eminim.
0
bohr atom modeli
(26.12.24)
(16)

kaldırımda yürürken karşıdan gelen kimsenin yol vermemesi

yazar yazmaz yazan yazar
sizin de başınıza geliyor mu? erkek-kadın, genç-yaşlı hiç kimse asla azıcık yana çekileyim, omuzum çarpmasın falan yani umrunda değil. yol veren kişi daima ben oluyorum. biraz inat yapıp ben de çekilmesem kenara bu yüzden muhtemelen her gün kavga ederim yani birileriyle.dün mesela çocuklu bir kadın
sizin de başınıza geliyor mu? erkek-kadın, genç-yaşlı hiç kimse asla azıcık yana çekileyim, omuzum çarpmasın falan yani umrunda değil. yol veren kişi daima ben oluyorum. biraz inat yapıp ben de çekilmesem kenara bu yüzden muhtemelen her gün kavga ederim yani birileriyle.

dün mesela çocuklu bir kadın geliyordu karşıdan her zamanki gibi ben kenara çekilerek geçmeye çalıştım. kadın çocukla yan yana hiç istifini bozmadan geçti. benim henüz taksitlerini ödediğim şişme montum giysi kumbarasına takılıp yırtıldı.

ben de dümdüz yürüsem ve omuzlaşsak bu sefer "önüne baksana öküz" olacak. sanki kendisi zerre kadar kenara çekilmiş gibi.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.12.24)
millet dert kupu. yolda yururken aklindan bir suru sey geciyor. yol verme falan kimse dusunmuyor.
0
buenosdias
(25.12.24)
ben dertsiz tasasız harikulade bir insan mıyım ne alaka?
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(25.12.24)
Bu dünya sen, ben ve bizim gibi hassas kalpliler için bir cehennem gerçekten.
0
Pass this on
(25.12.24)
Bunun için buraya gün yüzü görmemiş küfürler yazabilirim ama ne desek gg. artık millete omuz atıyorum. Aklıma başka çözüm gelmiyor
0
gilbeys
(25.12.24)
Tam da az önce halkımızın ne kadar görgüsüz olduğunu düşünüyordum ben de.

Asansörde 6-7 kişiyiz, kapının tam önündeki de benim. Kapı açılınca mantık olarak ilk önce benim inmem gerekiyor, değil mi? En arkadakiler beni izdiham var da koşuyor gibi ite kaka en önce kendileri inmeye çalışıyor. Bunu defalarca yaşadım.

Metrodan birileri inerken binmeye çalışırlar, yürüyen merdivende solda dururlar. Mağazada koridorda beklerler, benim geçmeye çalıştığımı gördükleri halde yol vermezler. Otobüslerde de aynısını sık yaşıyorum.

Çözümüm şu, bağırarak "Pardooon, geçebilir miyim bir zahmet?" diyorum. Hala tam çekilmeyen olursa da çarpa çarpa geçiyorum, bazen söyleniyorum yüksek sesle.

Bunlar genelde hemcinslerim tabii ki. Mağarasından hala çıkamamış erkeklerle çoğunlukla hiç muhatap olmamayı ve kendi zora sokmamayı tercih ediyorum, bunların en ufak inatlaşmada başvuracağı tek yol şiddet malum.
0
moonie
(25.12.24)
Ortadoguda siradan bir gün
0
essoist
(25.12.24)
Yıllardır söylerim. Bizim ülkede insanlar yürümeyi bilmiyorlar. Cahillikten dolayı bencillikten kırılır vaziyetteyiz, tek küflü meyve bütün kasayı bozar hesabı bu tarz şeylere dikkat eden insanlar da alemin salağı ben miyim diye takmamaya başladı.

Kaldırımda, meydanda yürümek. Toplu taşıma sırası, binme/inme faslı vs çok örneği var.
0
hedep
(25.12.24)
duyuru acmissin ben de empati yapman icin olasi sebebini soyledim. ha sen kendini super insan, harika vatandas, medeniyet savascisi falan gibi gorup diger insanlari okuz, mal, ayi diye yargilayarak ofkeni kusmak istediysen daha cok isyan edersin.
0
buenosdias
(25.12.24)
kadının 'neden hep ben çekiliyorum, biraz da karşıdan gelen çekilsin' dediği güne denk gelmişsindir belki.
0
elorelia
(25.12.24)
ben yarım çekiliyorum. bir insan eni değil de yarım sağa gidiyorum, onların da görüp benzer efor gösterip kendi sağlarına geçmesini bekliyorum.

beklemezlerse de sorun değil boyum 193 omuzlarım geniş.
0
aguen
(25.12.24)
bunu bilhassa çiftler yapıyor ve "karşımdaki gelen tek, o kenara çekilsin ya da kaldırımdan aşağı insin" kafasında oluyorlar genelde. ama ben hiçbir suretle aşağı inmiyor, kenara çekilmiyor, onların ayrılmasını bekliyorum.

ama karşımdaki tek kişiyse ekseriyetle yol veren ben oluyorum. ama gözlerinde ve yürüyüşünde kabadayılık olanlara sonucu ne olursa olsun yol vermiyorum.
0
m e b
(25.12.24)
ben de genelde çekiliyorum, aynı şeyi düşünüyorum sizinle.

bazen dar yerde çöp konteynırı falan oluyor, yol veriyorum birilerine teşekkür ediyorlar seviniyorum. bazen kaba davranıyorum birileri yol veriyor. özür dilercesine teşekkür ediyorum. böyle anlar da yok değil.

ama genelde kaldırımda karşılaşınca kenara çekilen ben oluyorum. kabalıktan mı yoksa farkındalıksızlık mı emin olamıyorum. çünkü bazen yol vermiyorum ve sürtüşüyoruz.

en sinir olduğum şey çiftlerde oluyor.
ben kız arkadaşımla yanyana gidiyorum, karşında da çift geliyor. biz ayrılıp tek sıra oluyoruz diğer çifte yer vermek için, onlar hiç istifini bozmuyor.

lan siz iki saniye ayrılmayasanız diye biz papaz oluyoruz evde.
siz de ayrılın tek sıra olun, biz de öyle olalım. kimse kavga etmesin.
0
biseysorcaktim
(25.12.24)
Malesef benim de sürekli başıma geliyor. Sorun seninle ilgili değil.

Kapristen kaynaklanann bir şey, "ben yol verirsem küçük olurum, "eşit ya da büyük olmalıyım" kaprisi var birçok insanda.
0
hayirsiz
(25.12.24)
Bunu ciddi ciddi deneyerek anlamaya çalıştım ben de.

Karşıdan gelene yol vereceğim iki adım kala belli oluyorsa dümdüz hiç yokmuşum gibi geliyorlar.

Son ana kadar dümdüz gidersem çarpışmamak için yol veriyorlar.

Trafikte de böyle değil mi zaten
0
nop
(26.12.24)
Medeniyet görmemiş kişilerin magandalığı bu olay. Erkek olduğumdan dolayı olası bir tartışmaya 5-0 geriden başlayacağım için kadınlar ile hiç muhatap olmuyorum. Erkeklerde de yine çoğunlukla yol veriyorum. Uğraşamam kimseyle. Bazen de önüne bakmıyorsa tam, bakıyorsa yarım dönerek yol veriyorum. İki tane s****ndirik red pill videosu izleyip mağara adamı olunca alfa olduğunu sanan ya da hayattaki tek varlığı birine fiziksel şiddet uygulayarak kanıtlamaya çalışanlar var çünkü. 1.70 falan olsam aradıkları o olduğu için muhtemelen döverler ama ben yapınca dönüp bakıp "psaeaaah" gibi o küfür ile allaha isyan arası sesi çıkarıp devam ediyorlar genelde. Tabii ben arkama bile dönmeden yürümüş oluyorum.

Onu da yapmamak lazım aslında, millet manyak ama huzuru kaçsın. Alfa hayalleri suya düşsün. Şu alfa muhabbetini çıkaran köylüye de... Neyse. Bizim ülkede zaten efendi olanı ezik, öküz olanı haklı sanma eğilimi var. Üstüne bir de bu zırva ve keko rap akımı ile iyice yitik olma çıktı.

Daha bunun asansörü, metrosu, metrobüsü, market kasası, trafikte araya kaynak yapması ve emniyet şeridi kullanması falan var. Ses çıkarmadıkça da devam ediyorlar.
0
nawar
(26.12.24)
Bir de onun pitbull köpekli versiyonları falan oluyor. Hayvan hırlayarak üzerine doğru geliyor falan. O bir şey değil
0
wd40
(26.12.24)
(25)

milletin ölüp bittiği ama sizin beğenmediğiniz şeylerden örnekler

ala09
beyoglundaki sakarya tatlıcısı... allah aşkına arkadaslar bi insan bu tatlıyı neden över? severim ayva tatlısını ama içinde ceviz bile yok şerbetli bi meyve ve kaymak ve internette kötü yorum yok. öyle bir doyurdu ki ertesi gün hala acıkmadım tıkandım adeta hafif falan değil yani. bir diğeri dürümza
beyoglundaki sakarya tatlıcısı... allah aşkına arkadaslar bi insan bu tatlıyı neden över? severim ayva tatlısını ama içinde ceviz bile yok şerbetli bi meyve ve kaymak ve internette kötü yorum yok. öyle bir doyurdu ki ertesi gün hala acıkmadım tıkandım adeta hafif falan değil yani. bir diğeri dürümzade. bildiğin kasap KÖFTE gibi bi adana. salatası çok iyi ama adanası normal/iyi anthony bourdaini getirecek bi olayı yok(tamam ona gelmedi de gitti sonucta)("biz anthonynin intiharına inanmıorz"). yedikten sonra mızmızlanmak istemedim ortam bozmamak için, övülmeseydi yine bi şey demezdim övülünce sinirleniyorum.......daha önce de cool lime, bubble tea gibi NAZO çakması içeceklerin övülmesine şok oluyordum

sizde neler var?
0
ala09
(25.12.24)
oranin ayva tatlisini cok seviyorum. ama herkes sevecek diye bisey yok.

basima bir is gelmeyecekse asure diyorum. tam varos tatlisi:D
0
buenosdias
(25.12.24)
Cool lime konusunda seninle aynı fikirdeyim. Çok baskın nane tadı var ve aşırı şekerli. Bunlar için tekrar bir ayarlama yapsalar belki iyi olurdu.

Buraya da sormuştum cool lime için güzel mi diye. Denedim, çok merak etmiştim ama bu sebeple içemedim. Baskın tatları sevmiyorum. Kereviz bile yiyemiyorum çok ağır ve baskın bir tadı var. İçine girdiği her malzemenin tadını bastırıyor. Konuyu kerevize getirmeyi nasıl başardım onu da bilmiyorum :))
0
rock n roll
(25.12.24)
Aşure +1
0
sacrilegious
(25.12.24)
Kesinlikle serpme kahvaltı (bir iki yeri hariç tutabilirim İstanbul için)
Diken diken oluyorum birisi teklif ettiğinde. Önüme özenli bir eggs benedict, croque monsieur, acai bowl vs gelmedikçe doğranmış domates salatalık, peynir, zeytin, reçel görmek istemem dışarda kahvaltı yaparken. Zaten artık mecbur kaldığımda en kötü sadece menemen, omlet falan yiyip kalkıyorum.

Bir de pişi. Ne var bu pişide ya tek sevmeyen benim heralde. İnsanın midesine oturan yağlı bir hamur.
0
kullanicadi
(25.12.24)
dubai cikolatasi
chicken wings
kfc
0
sonsuz
(25.12.24)
Midye dolma. Olmasaydı da olurduk diye düşünüyorum.
0
fildirfildir
(25.12.24)
sezen aksu, ay çekirdeği, siyah çay, dubai, aşure +1
0
bartholomew87
(25.12.24)
PROFİTEROL demek istiyorum. tabi ki hakkını vererek yapan mekanlar var (bomonti deki batard 'dınki gayet iyiydi) ama böyle adı 'x profiterolcüsü' tadında olan onbinlerce yorum, 5 yıldız, hakkında ultra güzel şeklinde öneriler yapılan mekanların profiterolleri gerçekten fecaat. zaten bunu örtmek için galiba; süt tozlu, nişasta dolgulu hamur topunu %80i glikoz şurubu olan çikolata sosun içine gömüp veriyorlar
0
lüzumsuz adam
(25.12.24)
Sezen Aksu
Yeşilçam filmleri ve dönemin popüler figürleri (türkan şoray vs)
Apple ürünleri
Mercedes G serisi arabalar


Boş zamanlarımda kafayı takacak yeni konsept arayan biri olarak ilk aklıma gelenler bunlar ama kesin başka unuttuğum şeyler vardır.

Yemekle ilgili olarak;

Tencere yemekleri. Biraz fakirlikten çıkmış gibi ya. Sebzeleri de bakliyatı da eti de daha iyi pişirme yöntemleri var. Çoğu tencere yemeğini pek sevmem.

Aşure net. Geçen sene komşuyu geri döndürmüşlüğüm var ben gerçekten sevmiyorum israf olacak başkasına verin diye :d

Deniz ürünlerini çok seven biri olarak midye dolma da pek benlik değil. Yiyene laf etmem de daha iyi bira yancıları falan var bilemiyorum.

Islak hamburger. Bi kere yedim, yani denk gelsem yerim çok kötü değil ama böyle bi ıslak olsa da gömsem demem herhalde.

Aşşşırı çikolatalı tatlılar. San Sebastian istiyosun (ki çok severim yanık tatlıları) üzerine bir dünya çikolata döküyor. Bi ara da böyle değişik tatlıcılar türemişti tuhaf isimli çikolata bulamacı tatlılar satıyolardı. Çikolata severim de Fildişi Sahilli bir işçinin günlük mahsulünü bi kerede tüketmek istemiyorum lol
0
nundu
(25.12.24)
Zincir kahvecilerde satılan, 35000 çeşit krema, şurup, tatlandiriciyla yapılan kahveler. Ben düz americano ya da filtre kahve içerim her yerde. Bir yudum alsam boğazım yanıyor diğer kahvemsi içeceklerden.

Çay. En son 3-4 ay önce bir bardak içtim sanırım. Bitki çaylarından bahsetmiyorum.

Yeniköy'de Emek Manticisi var, bütün arkadaşlarım mantilarina bayılır. Zaten bayağı da popüler bir yer. Bana gore fazla haşlanmış mantidan ibaret tabakları. Hiç sevmiyorum.


Yiyecek içecek dışında da ilk aklıma gelen şey Ugg oldu. Popülerliğini asla anlamıyorum.
0
fraise
(25.12.24)
- 3. dalga kahveciler
- çoğu dönerci
0
orpheus
(25.12.24)
kahve, çay, alkol
antep'teki İmam Çağdaş

(antoni'nin intihar ettiğine ben de inanmıyorum)

sezen aksu+1
levent kırca, kemal sunal ve o dönemlerde subliminal şekilde beynimize ahlaksızlığı sokan türk filmleri ve "program"ları

türlü yemeği (aka patlıcan nasıl katledilir yemeği)

sevdiklerimizi de sorcan mı? ben söyliyim arada patlıcan reçeli mmmmmm
0
mathilda.may
(25.12.24)
Hatay soslu döner
Maydanoz döner
Dubai çikolatası
Breaking bad
Patso
Kadında crop görmek
Büyük meme
0
alimcgraw
(25.12.24)
instagram'da story atmak. saatlerce reels izlemek. hayatını burada yaşamak.
bamya, pırasa, karnabahar, midye dolma, lahana sarma, döner, iceberg marul, coleslaw salata, türk kahvesi, bulgur, adana, kuzu ızgara.
ağzı bozuk kızlar. keko rapçiler ve fanları.
0
gabe h coud
(25.12.24)
Gezmek ve Angelina Jolie (hem simdiki hem daha genc hali)
0
chickentown
(25.12.24)
Bence dünyanın en çok abartılan gıdası Oreo. Resmen din haline gelmişti bi ara, nasıl bir reklam yürüttülerse :D

Sevmiyor değilim, ama abartıldığını bence kabul etmeliyiz.

Gerçekten beğenmediğim bir şeye örnekse crocs. Çünkü çok çirkin. Ayağım rahat edebilir ama kafam hiç rahat etmiyor :D
0
akhenaten
(25.12.24)
Uzun tırnak, story.
0
Kahvedesu
(25.12.24)
Dar slim fit pantolon.
0
wd40
(25.12.24)
volkan demirel. adam sırf depremde ağladı diye millet abarttı da abarttı. zamanında gazeteciyi evinden aldırmakla tehdit etti. sahada yaptıklarını söylemeye bile gerek yok. sokak hayvanlarına bile laf söyledi lan herif:) depremde o kadar insan seferber oldu, bunun kadar konuşulmadı. nasıl bir algı anlamak güç.
0
nothing in my way
(25.12.24)
Ortaoyunuyla başlayan, günümüze kadar gelen, Türk tiyatro sinema tarihindeki aptal ama aynı zamanda şeytana külahını da ters giydiren komik tiplemelerin tamamı, Pişekar'ın Kavuklusu, Cilalı İbo, Turist Ömer, Kemal Sunal vs.

Cehaletin parlatılmasının yapı taşları
0
Mirket
(25.12.24)
"minik dokunuşlar" isimli estetik müdahalelerden rahatsız oluyorum.

Mesela bir psikoterapist arıyorum İnstagram'da, tam fikirleri aklıma yatıyor akıllı buluyorum falan, bir de bakıyorum ki deli gibi müdahalesi, plastik maske gibi bir yüz. Tuvale kalın kalın atılmış fırça darbeleriyle sabitlenmiş yağlı boyadan ibaret gibi duran bir makyaj. Doğallıktan uzaklaşmak çok ama çok rahatsızlık veriyor bana.

Kaskatı değilim, öyle durumlar gördüm ki o burun kesinlikle düzeltilmesi gereken bir burun gerçekten ama onun kadar yamuk olmayan burunlar, hiç de yokmuş gibi durmayan kaşlar, kendine mahsus bir şekli ve karakteristik bir görüntüsü olan o dudaklar, yüzün kendine ait yapısı... Bunlarla bu kadar oynanması çok rahatsız ediyor. Karşımda sürekli olarak rahatsızlık huzursuzluk hissi yaşayan biri varmış gibi hissediyorum ben de huzursuz oluyorum.
0
muhayyer divan
(26.12.24)
- tulumba tatlısı, güllaç, bilmemkaçı bir arada, şekerli kremalı kahveler, rakı, jack daniel's, serpme kahvaltı, mc donald's/burger king/kfc/pizza hut/pizza lazza, yemekte sunum şovu yapan yerler
- keko rap, arabesk, eller havaya pop, ahmet kaya, sezen aksu, ibrahim tatlıses
- elden ring, dragon age the veilguard,
- breaking bad, güç yüzükleri, güncel Türk dizileri
- ugg, şort etek, tayt
- ghostlama, manifest etme, datee çıkma vb. çakma ifadeler ile mezuna kalmak, görüldü atmak vb. A -1 Türkçe kelimeler
- bmw
- dudak dolgusu, çene ve elmacık kemiği belirginleştirme ameliyatları, yüze enjekte edilince mimiksiz bırakan diğer tüm zımbırtılar, insanda olduğu için pençe diyemediğimiz tırnaklar


Her maddeye beşer tane daha ekleyebilirim sanırım.
0
nawar
(26.12.24)
asure'ye katiliyorum. hic sevmedim, hic anlamadim. tatliya nohut koyulur mu arkadasim?

tesla. cybertruck gibi ucubeler. araba olarak inanilmaz kalitesiz ama bu woke tayfayi zamaninda iyi tokatladi elon. sattigi arabanin her yeri dokuluyor ama konsola koca dokunmatik ekrani koyunca millet kendini bir sey sandi. butun woke arkadaslarim agliyor simdi teslalari ellerinde kaldi satamiyorlar da. elon'dan da nefret ediyorlar.

super lig. millet hala izliyor inanilir gibi degil. kavga falan ediyorlar. hakemler bunlari dogruyormus falan. 18 yasindan beri izlemiyorum deli gibi futbol oynamama ve izlememe ragmen.

instagram. tamamen bos adam isi.
0
antikadimag
(26.12.24)
@nawar'ın entry'yi görünce aklıma geldi.

GTA serisi. Hatta RDR'yi de ekleyebilirim. Rockstar oyunları hiç ilgimi çekmiyor. GTA 6 çıkacak hype'ı tüm dünyada var. Benim hiç ilgim yok. Çocukken Vice City ve San Andreas oynadım da GTA 5'i anca bu sene alıp deneyeyim dedim 1 saat dolmadan sıkıldım. RDR 2'de de benzeri olmuştu

Bi de Souls oyunları, Elden Ring ve tüm soulslike oyunlar. Hiç oynamadım ama atmosferi ve boss savaşları hiç ilgimi çekmiyor. Zor oyun da sevmem pek.
0
nundu
(26.12.24)
-dubai çikolatası (çikolatalı saman gibi ama çok yoğun ve bayıyor)
-moda'daki meşhur dondurmacı (herhalde blendırdan geçirilmiş buza renklendirici sürsek aynı tatsızlığı alırız)
-helvacı ali (helvayı zaten sevmem ama resmen çamur/macun kıvamında ürünleri)
-mcd- bk hambugerleri (saman gibi tatsız ve ufacık, içi bomboş)
-"meşhur x'çi" tarafından satılan herhangi bir ürün
-kadınlardaki uzun, iğrenç tırnaklar
-kadınların kirpiyi model almış gibi kestirip biçtirdikleri burunları
-kemal sunal
-behzat ç ve gerçek hayatla senaryoyu karıştırmış avaneleri
-crop
-rock/metal
-futbol
-kadıköy
-starbucks

şimdilik bir çırpıda aklıma gelen şeyler bunlar.
0
m e b
(26.12.24)
(16)

erkeklerin güzel kadın istemesi vs. kadınların yakışıklı erkek istemesi

pembediken
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor. Mesela biri yakışıklı erkek aldatır, çok talibi olur vb diyor. Biri eşinin göbeğine aşıkmış dış görünüş önemli değilmiş. Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?
0
pembediken
(23.12.24)
Kadın erkek herkesin kendi kriterini söyleme hakkı var

Tip, boy, kilo, ekonomik durum, meslek vs

Mesela bir kadının ben zengin koca istiyorum demesi niye bu kadar tetikliyor, hayatta herkesin öncelikleri farklı, o da bunu arasın, bu bana oldukça dürüst geliyor
0
grimavi
(23.12.24)
"Erkeklerin güzel istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak kadınlar yakışıklı erkek istediğinde şekilci deniyor."

- kadınların ezici bir çoğunluğu herhangi bir şey yapmadan ilgi görebiliyorken erkeğin ilgi görebilmesi için ortalamanın üzerinde birisi olması gerekiyor. beğenilmeyen erkeklerin ağlaması bu.

"Kadınların dış görünüşe bakması tuhaf mı sizce?"

- insanların kendilerine çekici gelen yüz ve/veya vücut özelliklerine sahip insanları arzulaması gayet normal.
0
tabudeviren
(23.12.24)
erkegin güzeli cirkini olmaz. efendisi olur iti köpegi olur.
www.youtube.com
0
sonsuz
(23.12.24)
Aslında örnek verdim. Eşinin göbeğine aşık olan arkadaşım dış görünüşe yani yakışıklı olmasına bakma dedi. Ben öncelikli olarak dış görünüşe yani yakışıklı bakımlı olmasına bakıyorum para önemli değil. Ama sanki parası olsun desem daha normal karşılanacak
0
🌸pembediken
(23.12.24)
Yakışıklı erkeğe yakışıklı kadın düşse de bu ikilemden ayrılsam. Kesin 3-4 limanın vardır, aldatıyosun beni diyenlerden bıktım. Özgüvenlerine göre konuşuyorlar bence. Sıktı artık bence. Erkek efendi olur olmaz, kadın güzel olur ya da güzel değildir. Bu kadar. Erkeğin yakışıklısı, berberden tas konularak saçı kesilmiş olan temiz düzgünüdür. Fazlasında ne yapsın, röfle çekip makyaj mı bilmiyorum.

Kadın bakışıyka yakışıklı erkek yok bence, fakir erkeği anası bile bir yere kadar.
0
baldan kaymak
(23.12.24)
Türkiye'de sıfır tip ve bol parayla çoğu kadını elde edebilirsin. Ne iş yaptığın da önemli değil. Kaçakçı, vurguncu at hırsızı tiplerin yanındaki kadınları görüyoruz.

Bu denklemi bozan belli bir statüsü ve yaşam standartı olan kadınlar. Bazen onlar bile paraya tav olabiliyorlar.

Dış görünüşe gelene kadar çok yol var yani
0
wd40
(23.12.24)
@baldan Acun'un programlarına bakın. Sadece güzel kadınları değil yakışıklı erkekleri de seçiyor yarışmacı olarak.
0
🌸pembediken
(23.12.24)
Türkiye'de sosyal konularda genelin sesi her zaman her şeye olumsuz çıkıyor. Bunları takmamak lazım.

Bahsettiğiniz konu özelinde biraz açabilirim konuyu. Bizim ülkede erkekler kişisel bakıma önem vermiyor. Giyimine de önem vermiyor, saça başa da önem vermiyor.

Benim gördüğüm kadarıyla bu durumun birazı umursamamazlıktan, birazı sefilliği yüceltme edebiyatından birazı da yoksulluktan geliyor. Kişisel bakımına özen gösteren erkeklerle dalga geçiliyor. İnsanlar az bir şey eli yüzü düzgün bir şey giydiğinde utanıyor, "bu bize uymaz" tavırlarına giriyor. Zaten bakım ve giyim kuşamla ilgili çoğu şey de pahalı. Şimdi çoğunluğu bu kümeden oluşan bir yerde siz çıkıp "ben yakışıklı erkek istiyorum" derseniz ne olur?

Size hak mı verilir? Yoksa savunma psikolojisiyle türlü türlü mantığa bürüme çabalarına mı şahit olursunuz?
0
akhenaten
(23.12.24)
Erkekler göz insanıdır kadınlar kulak insanıdır. Erkekler gözlerinden avlanır kadınlar kulaklarından avlanır.

Ama son yıllarda kadınların önemli bir kısmı dişillikten bir miktar uzaklaştıkları için daha bir göz insanı olmuş durumdalar, kendilerine uyguladıkları bakımı erkekte de görmek ister oldular.

Erkekler zaten göz insanı oldukları için, bir de kadınların bu tercihleri de çoğalınca tıpkı kadın gibi manikür pedikür botoks kaş aldırma lazer bilmem ne yaptırır oldular. Vücut geliştirmeyi saymıyorum, bana o kadar saçma geliyor ki hepsi.

Birlikte oluyorlar ama çok çabuk tüketiyorlar. Bir yılda 8-10 sevgili değiştiren oluyor kadında da erkekte de. Sonra güvensizlik gelişiyor, değersiz bulmalar artıyor, menfaatperestliğin önü açılıyor...

Ahlak denen şey bunun için vardı, maddecilik saplantısı insanı doyumsuz ve huzursuz mutsuz kılacağı için insanlar birbirlerinde daha derin anlamlar arasınlar istenmişti. Bunu ciddiye alanlar da eş bulamıyor artık, öyle bir yamuldu her yer.

Kadın da maddeci olursa erkeği kimse toparlayamaz diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(23.12.24)
Yakışıklı erkek arayan kadın erkeklesmistir, iyi bir şey değil.
0
sekizdokuzon
(23.12.24)
hiç de tuhaf değil kocam bu kadar yakışıklı olmasa bilemiyorum napardım kadınlar için de tip çok önemli olmalı.

erkekler için aşama cinselliğe geldiğinde güzel çirkin pek fark etmiyor tek bir noktaya odaklanıyorlar genelde. tabi ki genellemeler yapmak iyi değildir onu da belirteyim.

kadınlar için beğenmediği bir erkekle bırak cinselliği öpüşmek bile zul gelir.
0
Hallegadola
(24.12.24)
Bence tercihlerin hiçbiri tuhaf değil. Karşılıklı kriterler sağlandığı sürece iki taraf da memnunsa kimseye laf düşmemeli.

Benim için de dış görünüş önemli. Görünüşünü beğenmediğim bir erkekle uzun süre beraber olamam. Genelde dediğiniz yorumları yapanlar kendi olumsuz/olumlu tecrübelerini ya da başkasından gördüklerini tek doğruymuş gibi algılaması.
0
jazzabel
(24.12.24)
benim son zamanlarda gozlemledigim kadinlar yakisikliliga filan bakmiyor genelde, su an herkesin derdi parasi cok olsun modunda maalesef
0
sweetoffice
(24.12.24)
Erkeklere sorarsan da "Kadınların yakışıklı istemesi tuhaf karşılanmıyor ancak erkekler güzel kadın istediğinde şekilci deniyor." derler. İnsanların şu cinsiyet kalıplarının nerede denk gelindiği ile ilgili olduğunu kabul etmesi lazım. Öte yandan kim nerede ne derse desin bir cinsiyet ile ilgili kötülenen davranışların %90'ı diğerinde de var.

Herkesin ilişkide kriterleri olabilir ve bu normal. Kadının yakışıklı ve zengin arıyor olması ya da erkeğin güzel kadın arıyor olması gibi şeyler arayanları bağlar. Kimse toplumun ya da karşı cinsin dayattığı kriterleri beğenmek zorunda değil. Milletin laf etmesine takılmayın.
0
nawar
(24.12.24)
kadinlarin tipe bakmadigini iddia edenler hayal dunyasinda yasiyor. tip para gibidir, her sey degildir ama cok seydir.
0
baldur2
(24.12.24)
bence de tip önemli. erkegin tipi olmaz diyenler, kadinin böyle bir istegini maskülenlesme olarak görenlerin sevgilisi kesin tipsiz.
0
sonsuz
(24.12.24)
(36)

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?

deartheodosia
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada o
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???
0
deartheodosia
(23.12.24)
Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.

94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
0
fraise
(23.12.24)
ilk 4 kitabı okudum.
0
wd40
(23.12.24)
Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık

Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
0
grimavi
(23.12.24)
@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
0
nothing in my way
(23.12.24)
ne kitabını okudum ne filmini izledim.
0
rentts
(23.12.24)
96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d

Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.

İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.

Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.

Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
0
nundu
(23.12.24)
90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)

Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...

edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
0
nhk ni youkosu
(23.12.24)
1995.

hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg

2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.

kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
0
sonsuz
(23.12.24)
Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.

95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
0
Bruce
(23.12.24)
Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24)
91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.

filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.

harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
0
antikadimag
(23.12.24)
@nhk

ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.

sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
0
antikadimag
(23.12.24)
91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
0
abuzer
(23.12.24)
89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.

Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
0
kullanicadi
(23.12.24)
87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
artık yaşım 34.

serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).

yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
0
m e b
(23.12.24)
Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
0
norek
(23.12.24)
Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.

Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
0
thracia
(23.12.24)
Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.24)
92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
0
jülsezar
(23.12.24)
Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
0
lüzumsuz adam
(23.12.24)
91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)

hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
0
elorelia
(23.12.24)
okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
0
Mirket
(23.12.24)
87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
0
dilhun
(23.12.24)
89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.

Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
0
peki madem
(23.12.24)
gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
0
brakgn
(23.12.24)
@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
0
sonsuz
(23.12.24)
Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.

Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
0
nawar
(23.12.24)
@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.

bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.

ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.

www.hp-lexicon.org
0
nawar
(23.12.24)
87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
0
wilhelmwasmuss
(23.12.24)
filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.

Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.

Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
0
nundu
(23.12.24)
2016 doğumlu oğlanın masası:p

ibb.co
0
kullanicadi
(23.12.24)
@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)

@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
(2)

Şu filmin adı ne?

Mirket
https://x.com/srkntnyldz/status/1869329260470759548
0
Mirket
(18.12.24)
La palma.
0
logisticsmanager
(18.12.24)
nawar
(18.12.24)
(26)

100 yaşına kadar yaşamak ister miydiniz? cevap hayırsa...

tabudeviren
kaç yaşında ölmek isterdiniz?şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:https://www.instagram.com/share/reel/_tZPQVz_E
kaç yaşında ölmek isterdiniz?

şu videoya denk gelince merak ettim, sorayım dedim:

www.instagram.com
0
tabudeviren
(17.12.24)
70 iyidir
0
Bruce
(17.12.24)
saglik varsa kesinlikle evet. 200 de olur.
0
sonsuz
(17.12.24)
En az 90'ı görmek isterim.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
İstemem. 50-55 yeter.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
Videodakilerin hemen hepsinin,

Arada altına kaçırdığını,
Çok küçücük kalmış konfor alanlarından asla çıkamadıklarını,
Sabah tutukluğunun nirvanasını yaşadıklarını

ve daha bir çok şeyi iddia edebilirim.

Her şeyi tadında bırakmak, abartmamak lazım.
0
Mirket
(17.12.24)
Neyse ki çoluğumuz çocuğumuz yok olan kerizler düşünsün.
0
Bir ben var benden şurada
(17.12.24)
Sağlık yoksa 15 yasinda bile olsan faydasız bu yuzden saglik lazim once
0
Zetnikov
(18.12.24)
tamamen içinde bulunulan fiziksel ve zihinsel sağlıkla ilgili, bana kalsa 100'ümde her ikisine de sahip olmak ve hala bir şeyleri keşfetmek isterdim. pek gerçekçi olmasa da :/
0
Sumashi
(18.12.24)
Ben görürüm :)
0
gabe h coud
(18.12.24)
grimavi
(18.12.24)
Bir na önce ölsem çok iyi olur. Maalesef yüce Yaradan'ın işlerine karışamıyoruz...
0
muhayyer divan
(18.12.24)
82-83 yaşında sağlığı yerinde hareketli haftada 2-3 gün işine giden. boş vaktinde dünyayı gezen tanıdıklarım var. hayatı sınırlamayan böyle bir yaşlılık olacaksa isterim.80-85 yaşları ideal 90'dan sonra bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı kalabilen pek görmedim.
ancak önümüzdeki 40-50 yılda tıp ilerleyip o yaşlarda bile hala hareketli ve sağlıklı kalmamızı sağlayabilir.
0
orpheus
(18.12.24)
22 yaşındayım ve gerçekten merak etmiyorum devamını
0
substituent
(18.12.24)
Bugunden dusununce istemem gibi geliyor ama o yaslara gelirsem, sagligim da yerinde olsa olmek isteyecegimi sanmiyorum, videodaki ortam iyiymis:)
0
(18.12.24)
bence 80'i kafa yerinde gorebilmek buyuk sans. 80'i akli basinda gorsem mutlu olurum, iyi yasadim derim.
0
cooperr
(18.12.24)
Akıl sağlığımı ve fiziksel sağlığımı kaybettiğim an ölmek isterim. Bunlar bugün olursa bugün. Kimseye yük olmak istemem. Birileri bana bakmak zorunda hissettiği için kendini, kendi yapmak istediği şeyleri ertelemesini ya da vazgeçmesini istemem. Herkesin sadece bir tane hayatı var.

Bir de yaşamak sadece yaşamak değil, yaşadığını hissetmek demek benim için. Yaşadığımı hissetmiyorsam ya da farkında olamıyorsam artık ölmeyi tercih ederim. Zaten çok yaşama heveslisi olmadım hiçbir zaman.
0
rock n roll
(18.12.24)
bir bardak su içmenin zor olduğu ve birilerine muhtaç olduğun zaman artık gitme vakti gelmiştir.
0
mikahakkinen
(18.12.24)
İstemem. Dedem 101 yaşında vefat etti, çocuğunun, torununun ve tüm arkadaşlarının ölümünü gördü bence çok zor. Elden ayaktan düşmeden 70 iyidir.
0
mirty
(18.12.24)
Teknoloji ve tıpta gelişim ile en kötü 50 yaş dinçliği ile yaşayacaksam 5000 de yaşamak isterim. Yok, yaşlandıkça yaşlılık etkenleri kendini gösterecekse gerek yok. Onu yeme, bunu yapma, şu saatte güneş varken çıkma diye başlayan sürecin yataktan desteksiz çıkama, yemeğini yapama, yetişkin bezi ile gez falan gibi bir hayat istemem ama çoğu evlat gibi ailemin yaşlansa da yaşamasını isterim. Ben bakarım sıkıntı yok.
0
nawar
(18.12.24)
yakınım neredeyse 100 yaşında.
hala kendi işini görebilse de, bir kaç seneye elden ayaktan düşmekten çok korkuyor. aklı çoğunlukla yerinde. bazen gidiyor mu, şaka mı yapıyor anlamıyoruz.
ilaçlarını içmezse başı dönüyor ya da astım krizine benzer bir şey yaşıyor.
ben onu tanıyalı beri hep ölmek istiyor. "geberemedik kaldık, daha ne kadar yaşayacağız" diyor. çoğunlukla güleç biri ama yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklar, birilerine muhtaç kalma korkusu yüzünden ölmek istiyor.

bunu gören diğer yakınlarım da 70'lerde ölmek istiyor. sağ salim gideyim diyor.
elden ayaktan düşmeyim, kimseye rahatsızlık vermeyim, yük olmayım.

belli bi yaştan sonra demek ki yük olma düşüncesi oluyor.

o yüzden ben de sağlıklı olduğum sürece 80+lere gelmeyi (ama tek başıma her işimi halledebilecek kadar dinç olmak şartıyla) isterim. yoksa 70'ler iyi.
0
biseysorcaktim
(18.12.24)
sağlıklı olacaksam kendi işimi kendim görür durumda olacaksam 80'i görmek isterim en az.
onun dışında bir şey demek istemiyorum evrene yanlış mesaj gitmesin :)
0
matilda
(18.12.24)
şu an ölmek isterim.
0
patronaj1
(18.12.24)
102 buçuk en ideali bence.
0
akhenaten
(18.12.24)
çok zor soru valla. iyi ki bana bırakılmamış bu karar diye sevindim şu an.
ama akıl baştayken gitmek en güzeli. Allah canımı almadan aklımı alma diye dua eden bir tanıdığım vardı, ne haklı. babanda alzheimer belirtileri fark ettiğim şu günlerde enteresan bir duyuru oldu.
0
titanyum22
(18.12.24)
@titanyum22, hangi belirtileri fark ettin özel degilse
0
sonsuz
(18.12.24)
33 yaşta kalarak 33 ü 10 sene kadar yaşayıp ölmek isterdim
0
9kuyruklukedi
(18.12.24)
(10)

klozet kapağı sökümü

sanal uyku
merhaba. eski tip ve anladığım kadarıyla üstten sıkmalı bir klozet kapağını sökmem gerekiyor. baktığım hiçbir video veya fotoğrafta bu tür bir menteşe göremedim. bunu nereden sökmem gerektiği konusunda yardımcı olabilir misiniz? şimdiden teşekkürler.https://drive.google.com/drive/folders/1Hgb3-ufyQe
merhaba. eski tip ve anladığım kadarıyla üstten sıkmalı bir klozet kapağını sökmem gerekiyor. baktığım hiçbir video veya fotoğrafta bu tür bir menteşe göremedim. bunu nereden sökmem gerektiği konusunda yardımcı olabilir misiniz? şimdiden teşekkürler.

drive.google.com
0
sanal uyku
(17.12.24)
vidalar muhtemelen alt taraftadir. yani elini sag ya da sol taraftan tam o metal kisimlarin altina gelecek sekilde sokarsan, bulman muhtemel. klozetin yan kisimlarinda bosluk varsa kafa egip yine gorebilirsin tam altina bakabilirsen
0
sutcuyumbensutcu
(17.12.24)
merhaba. maalesef alttan montajlı tiplerden değil, o yüzden görünür şekilde bir alan bulunmuyor.
0
🌸sanal uyku
(17.12.24)
Altta şöyle kelebek vida bulman lazım diye düşünüyorum.

Yani @sutcuyumbensutcu +1

www.hepsiburada.com
0
Mirket
(17.12.24)
Maalesef alttan sıkmalı tiplerden değil, o nedenle görünürde herhangi bir şey yok.
0
🌸sanal uyku
(17.12.24)
Biraz deneme yanılmaya gideceğiz gibi. Bu dış-yan tarafında, klozet kapağının takılı olduğu parçaların ucu açık gibi. Öncelikli olarak onu oradan alyan ya da düz tornavida ile çıkarmaya izin veriyor mu? Bir tane de iç kısımda vida görünüyor. Parçaların altında conta gözüktüğü için alttan vidalandığına dair yaklaşım bana da makul geldi ama yok diyorsan yoktur tabii :D
0
nawar
(17.12.24)
son fotodan anlaşıldığı üzere sürgülü oturtma mekanizması var, o ufak deliklerde vida varsa çıkar sonra klozeti kendine doğru çekmeyi dene
0
nahtoderfahrung
(17.12.24)
@nawar, içteki alt delikte ve dıştaki delikte vidalar vardı onları söktüm. içteki üst delik de sanıyorum saplama miliyle bağlantılı.

@nahtoderfahrung, açıkçası aynı fikirdeyim ama ne kadar kendime çeksem de gelmedi. hatta arkadan çekiçle de biraz dürttüm. yıllarca kaldığı için yapışmış olabilir tabi. eğer eminseniz allah ne verdiyse çekmeye çalışayım? :)
0
🌸sanal uyku
(17.12.24)
abi klozeti allah ne verdiyse çekersen komple bütün her şeyi yerinden sökersin onu yere sabitleyen bişey yoktur dikkatli ol, sağlam bi tornavidayla o aralığı esnet ve kırmanı tavsiye ederim, tabi eğer koli bandıyla tutturulmuş klozete zarar gelmesin diyosan başka

i.ibb.co
0
nahtoderfahrung
(17.12.24)
oldu sonunda ancak asılmayla da gelmezmiş. çekiçle kaç darbede çıkarabildim sayamadım. teşekkürler.
0
🌸sanal uyku
(17.12.24)
o gümüş olan parlak şeylerin altında olması lazım.bende de vardı onun oval şeklinde olan gümüş kapaklar.kapakları sağa sola çekiştirerek sökünce çıkmıştı.
0
8832ch78
(17.12.24)
(12)

tesadüfi karşılaşmalar kader mi yoksa ilahi bir mesaj mı?

anlamsiz geliyor
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde ya
son zamanlarda başıma gelen çok fazla tesadüfi olayı bir şekilde anlamlı bir mesaj çabası mı diye yorumlamaya başladım. bu durum beni hem oldukça yormaya hem de takıntılı hale getirmeye başladı.

geçtiğimiz haftalarda eski sevgilimi iş çıkışımdaki avm'de tek başına yemek yerken gördüm. aynı şehirde yaşamamıza rağmen dibimde görmek beni oldukça şaşırtmıştı.

yine kafama taktığım hassas bir dini konu vardı. kitabı açar açmaz ilgili ayetin karşıma çıkmazı yine beni dumura uğrattı.

sonra oturdum olasılık hesaplarını yapmaya... eski sevgilimi çok mu üzmüştüm de karşıma çıktı ya da dini konudaki düşüncem yanlış yöne saptı da ilahı bir uyarı mı almıştım yukarılardan...
0
anlamsiz geliyor
(16.12.24)
Böyle şeylere inanıyorsanız aksine sizi kim ikna edebilir ki? Size iyi gelecek, motive edecek bir şeyse bunu kullanıp harekete geçin. Yok aksine sizi zor durumda bırakıyorsa, böyle hisleri sürekli sürekli yaşamaya başladıysanız orada durun. Zaten hergün ilahi bir dokunuş gerçekleşmesi çok absürt olur değil mi? :D

Ancak bana sorarsanız gördüğümüz şeylerden mana çıkaran biziz. O gün başka bir ayet de görseniz istediğiniz şeye yorma ihtimaliniz her zaman vardı. Belki tüm ayetler değil, ancak size aynı şeyi hissettirecek birçok ayet olduğuna eminim. Yani demek istediğim bu özel an çok küçük bir ihtimalden ibaret olmamalı. Birçok şey için bu böyle. Sevgilinizi görmüşsünüz, görebilirsiniz. Aynı şehirde yaşıyormuşsunuz. Hatta uzak bir yerde de görmemişsiniz İş yerinizden çıkınca gittiğiniz AVM'de görmüşsünüz. Bu neden bu kadar tuhaf ve uhrevi olsun ki siz öyle hissetmek istemediğiniz sürece? :D Yani birçok insan eski sevgilisini görüyor.
0
akhenaten
(17.12.24)
Bilimden şaşma
0
abuzer
(17.12.24)
Takıntıyla kastınız, tesadüfler etrafta olmadığında da onları bulmaya mı çalışıyorsunuz? Bunlar konusunda bir şey yapmamız gerektiğinden çok emin değilim. hayatta her an bir çok şaşırtıcı şey oluyor, bunlardan farkettiklerimize ve bize kişisel gelenlere de tesadüf diyoruz. günlük hayatta binlerce generik şey yapıyoruz, bunlardan bazılarının ilgisiz bir takım başka görü ve düşünceleri tetikleyecek şekilde sıralanmamış olması zaten olasılık dışı olurdu. siz şu cümleleri okuduğunuz sırada yanda duran reklamları, tam o anda sizin için çok önemli bir başka şahıs da başka bir sitede görüyor olabilir. siz bir kitabı açtığınızda gördüğünüz ilk cümledeki kelimelerin ilk harfleri o anda düşündüğünüz kişinin doğacak ilk çocuğunun adı olabilir. bunlar düşünmesi eğlenceli şeyler ama gerçekten hayat yazgımızı etkileyecek kararlar almakta kullanılmalı mı, bence bakınız baştan ikinci cümlem.
0
engelbert humperdinck
(17.12.24)
bazen çok enteresan tesadüfler olabiliyor. ben de dediğiniz gibi şeyleri çok yaşadım. hem biriyle karşılaşma, hem kitap konusunda.

bazılarını şurada yazmıştım:

(bkz: sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar/@tabudeviren)

ama bir mesaj var mı? yok valla. ama o karşılaşmalar, tesadüfler çok ilginç.
0
tabudeviren
(17.12.24)
Ben hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanıyorum. Tanrı (veya inanmayanlar için inandığı o güç) insanla konuşur, insan anlar veya anlamaz, anlamak later veya istemez fark etmez, o insanla konuşulur. Evet mesaj almışsın ama algıların yanlış olabilir. Belki eski sevgilini tek başına yemek yerken görmek sana onun yalnızlığını göstermek içindi, belki o ayetin karşına çıkması ayet içindeki bazı ifadelerin dikkatine sunulup araştırman içindi. Falan filan. Tesadüf yok bence.
0
muhayyer divan
(17.12.24)
Üçüncü bir yol daha var.

www.bansesgazetesi.com

Adı üstünde tesadüf.
0
nawar
(17.12.24)
Gercek olduguna kesin inandigim bi sey var

Karma ve ne ekersen onu bicersin

Artik tesadufe inanmiyorum hersin binsebebi olsuguna inaniyorum

evrenin bir enerjisi var surekli genisliyor ve hareket ediyor

Kimisi Allah der kimisi buddha der kimisi enerji der
0
Zetnikov
(17.12.24)
bir gucun bizi yonlendirecegi kadar önemli değiliz, ama kendin bu onemi olusturabilirsin. hayat senin icin ne anlama geliyorsa o sekilde yasamaya hakkin var. karsina bu olaylar ciktiysa, sen bunlari bir isaret olarak algilayabilirsin, cunku suan ona ihtiyacin vardir. bu sana bir kivilcim olur, bir motivasyon olur, hayatini ilerletirsin. ama bunu buyuk bir gucun seni yonlendirmesi olarak algilamak o kisinin senin icin oraya getirilmesi, senin icin orada oturmasi, kitabi actiginda uyguladigin kuvvetin fiziki sartlarinin sana uydurulmasi gibi komik ve gercekdisi durumlara donusuyor.

bunlar senin icin yapilmis seyler degil, ama sana sunulmus seyler, onlarla ne yapmak istedigin de senin elinde.
0
mizore
(17.12.24)
peygamber misin mubarek, evrenin işi gücü yok sana ilahi mesaj göndersin

arada insanın senin gibi düşünesi geliyor tabii, yukarıda yazdığımla kendimi tokatlıyorum öyle zamanlarda.
0
titanyum22
(17.12.24)
Muhafazakarlar buna tevafuk diyor.
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
tesadüflere tutunup kafayı yemem. sadece hoş bir tebessüm ve mutluluk yaratıyor ben de o kadar. tesadüflere göre hayatımı yaşamam
0
Hallegadola
(18.12.24)
eski sevgilim ile yakın lokasyonda işe başlamışız o sebeple karşılaşmışım. zaten istanbul'un en popüler avm'lerindendi.
0
🌸anlamsiz geliyor
(18.05.25)
(10)

Birini sevmezken çekici bulmak

Bartebly
Merhaba Birine karşı sevgi/aşk gibi hisler (henüz) olmadan fiziksel olarak çekim hissetmek nasıl mümkün oluyor? Bu ilerleyen zamanlarda sevginin de olunacağına delalet eder mi? Sevişince geçiyor mu? Yoksa sevgi mi oluşuyor? İlk defa tanık oluyoruz böyle bir şeyle soru saçma gelebilir.
Merhaba
Birine karşı sevgi/aşk gibi hisler (henüz) olmadan fiziksel olarak çekim hissetmek nasıl mümkün oluyor? Bu ilerleyen zamanlarda sevginin de olunacağına delalet eder mi? Sevişince geçiyor mu? Yoksa sevgi mi oluşuyor?
İlk defa tanık oluyoruz böyle bir şeyle soru saçma gelebilir.
0
Bartebly
(16.12.24)
libido yükselmiştir, olur öyle arada. sevişince geçiyor +1.
0
pccopath
(16.12.24)
sevisince geciyor. objelestirme durumu da var isin icinde.
karsidakini sevmiyorum derken nefret ediyorum gibi degil de duygusal bag kurmuyorsun , derine inmiyorsun. onu gercekten merak etmiyorsun. iyi hissettirdigi sürece senin yaninda, sorun cikarsa yok.

bu daha kücük yaslarda bende olandi. o merak duygusu gidince öyle heyecanlar da pek olusmuyor artik. yüzeyselde herkes birbirine bir sekilde benziyor zaten.

ama bazi insanlar da tanidikca sevebiliyor karsidakini. o bastaki yüzeysel cekim duygusal bir seye de dönüsebiliyor. bkz: No Strings Attached
0
sonsuz
(16.12.24)
Peki sevismek söz konusu değilse ve bu durum 1 yildir mevcutsa?
0
🌸Bartebly
(16.12.24)
Ulaşamadıkça gözünde idealleştirmişsin hocam. Yüzeysel cinsel çekime derin anlamlar yüklemeye gerek yok. Ya ulaş hevesin geçsin ya da kusurlarını düşün ve kendini soğut.
0
sir william jones
(16.12.24)
Son derece normal bir şey. Hayır, etmez. Geçebilir de geçmeyebilir de. Hayır, böyle bir şeyin olması gibi bir süreç yok ama olabilir de.
0
nawar
(16.12.24)
yaşlar kaç? gençse normal öyle hissetmek, anlam yükleme
0
titanyum22
(16.12.24)
Bence bir insani sevmek tanimaktan geciyor

Cok cekicidir yatarsin gecer biter

Ama tanirsin ortak noktalar vs devami gelir

Yada tam tersi mal da cikabilir yani
0
Zetnikov
(16.12.24)
%99 böyle oluyor zaten bu neyine şaşırdınız ki bu kadar :D Hocam konsept olarak "hiç tanımadığı birini çekici bulmak" dünyanın en yaygın şeyi olduğu için bunun üstüne kurulu koca bir endüstri var dünya genelinde bilmiyorum farkında mısınız. Hiç bu açıdan düşündünüz mü?

"Ben sadece tanıyıp hoşlandığım kişiye karşı çekim duyuyorum" diyen insanlar çoğunluk değil. Hatta oldukça azınlık, efsanevi derecede azınlık. Böyle diyenlerin ne kadar samimi olduğu da ayrı bir konu.
0
akhenaten
(17.12.24)
akhenaten +1
0
turkuaz
(19.12.24)
Birini sevmezken çekici bulmak son derece normal.

"Peki sevismek söz konusu değilse ve bu durum 1 yildir mevcutsa?"

Burada boşluğa gelmiş ve hafiften saplantıya dönüşmüş bir durum var gibi. Bu durumdan çıkmak için çaba harcamak lazım gibi geliyor bana.
0
peki madem
(19.12.24)
(3)

Kullanılmayan is arama izinlerini ücret olarak ödenmesi hk

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Mevcut isimde kontratım geçtiğimiz 31 Ağustosta bitiyordu. Totalde 5 günlük is arama izninin is yoğunluğu nedeniyle ücret olarak ödenmesine karar verildi. Mailler de var. Ancak yeni proje gelmesi ile kontratimi oraya devrettiler ve mevcutta işten çıkarılma olmadığı için ödeme ola
Merhaba arkadaşlar,

Mevcut isimde kontratım geçtiğimiz 31 Ağustosta bitiyordu. Totalde 5 günlük is arama izninin is yoğunluğu nedeniyle ücret olarak ödenmesine karar verildi. Mailler de var. Ancak yeni proje gelmesi ile kontratimi oraya devrettiler ve mevcutta işten çıkarılma olmadığı için ödeme olarak yapamayız dediler.

Geçen bir arkadaşımla konuşuyorduk ise devam etsen bile is arama izni hakkindi ve ücret olarak vermeleri gerekiyordu dedi. Bu durumda ik yanlış mı yaptı?

Çok teşekkürler
0
Amaranta ursula
(13.12.24)
İşe devam etseniz bile iş arama izninizin hakkınız olması çok mantıklı ve etik gelmiyor. İK yanlış yapmamış gibi.

Ki iyi niyetle karşılıklı anlaşma dahilinde, iş olmadığı için çıkarılıyormuşsunuz, iş alınınca devam etmişsiniz. Devam etmiyorum iş arama iznimin ücretini verin de diyebilirdiniz..

Yani işiniz var ve mutluysanız takılmayın 5 güne derim.
Hiç kafanızı da bulandırmayın başkalarının lafıyla.
0
artci sarsinti
(13.12.24)
almanız lazım. hakkınız. 5 günlük para bu devirde az değil. Sirketler ağlamayana meme yok mantığı ile ilerlerler. Cıkarken sorabilirsiniz.
0
cancoskn
(13.12.24)
İş arama izni işten çıkışlarda ortaya çıkan bir hak, işten çıkış iptal edildi ve kontrat uzatıldıysa bu hal ortadan kalkıyor. Kısmi butlan deniyordu sanırım. Avukat arkadaşlar söyler onu. Diğer hakların (ücretli izin, kıdem tazminatı, ihbar süresi, çalışma şartları vs.) sıfırdan başlamaz kaldığı yerden devam eder. Peki olay çıkarsan ya da konuyu mahkemeye taşısan alır mısın? Muhtemelen. :)
0
nawar
(13.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.