Giriş
(17)

maden suyunu çok seviyorum çok

Lubb
günde minimum 3 bazen ama bazen 4 maden suyu içmek çok mu? (20cl)yazın aşırı terliyorum ve canım çekiyor. aşırı terliyorum dediğim de ciddili yani öyle hafif değil.
günde minimum 3 bazen ama bazen 4 maden suyu içmek çok mu? (20cl)

yazın aşırı terliyorum ve canım çekiyor. aşırı terliyorum dediğim de ciddili yani öyle hafif değil.
0
Lubb
(16.08.25)
Günde en fazla 1 şişe ve sade olmalı. Su gibi içilebilen bişey değil bu.
0
luluki
(16.08.25)
Bişey olmaz arka arkaya içmiyorsan.
0
gobekliraki
(16.08.25)
Her şeyin fazlası zarar. Günde dört çok
0
Cezcez
(16.08.25)
maks 2 tane fazlası zarar. ayrıca düşük sodyum değerli olmalı. ve sade olmalı
0
my fault
(16.08.25)
Hiçbir şey olmaz istiyorsan su yerine maden suyu iç ama sodyum oranı düşük olanı iç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.08.25)
ben 6-7 ay her akşam 1 beypazarı içtim. bırakınca sindirimde baya zorlanmıştım. çook cahil yorumu olacak ama günde 3-4 taneyle mideni delebilirsin.
0
potsdamer
(16.08.25)
Türkiye'de maden suları biraz fazla sert. Acaba ondan mı bilmiyorum ama yabancı kaynaklara bakarsan kimse günde bir bardak maden suyu falan demiyor. Hipertansiyon vs durumunda düşük sodyumlu olanlardan içmek kaydi ile günde 1-1.5lt içsen de bir şey yok deniliyor.
Google yaptığımda ne ingilizce ne Fransızca Türkiye'deki gibi "aman sakin şundan fazla içmeyin" kaynağı yok ve bilimsel bir çalışma da bulamadım.

O yüzden seni rahatsiz etmiyorsa iç. Çok merak ediyorsan aldığın toplam mineral değerlerini çarp, googllea fazla aliyor musun ama cevap yüzde 99 hayır çıkacak.
0
logisticsmanager
(16.08.25)
Gastroenterolojiden şimdiden randevu al. Bazen dolu oluyor.
0
nawar
(16.08.25)
Piyasadaki bilinen markalardan en düşük sodyum olanı hangisi? Ben beypazarı içiyordum ama ?
0
🌸Lubb
(16.08.25)
Günde 1-2 adet icmek faydali ama fazla alkali besinlerle böbreği zorlamamali.

Yerinde olsam birkaç cesit farklı marka alirim,hergun baska icerik tüketmek iyidir.
0
designer
(16.08.25)
Seneleeer önce günde 5-6 şişe maden suyu içerken bir doktor yakınım "aromalılardan içmiyorsan hiçbir şey olmaz, istediğin kadar iç" demişti. Uzun süre çok fazla maden suyu içtim, bir şey olmadı. YTD.
0
kobuzchu kiz
(17.08.25)
İnişdibi var, üzerinde sodyum diyetine uygundur yazıyordu. Değerler internetten bulunur. Eskiden Çaldağ da vardı, hafif içimli, kaynağındaki haline baya benziyordu. Uludağ premium gibi bir tadı vardı. Piyasadan kayboldu gitti, hakkaten kaliteli ürünler ülkemizde genelde cezalandırılıyor.
0
mbond
(17.08.25)
ben de ya. hele ki gaz sancısı dendiği zaten kahramanım oluyor. icat edenden allah katbekat razı olsun.
0
VenomBoss
(17.08.25)
beypazarı (200 ml)

sodyum: ~27.6 mg (günlük sınır: 2000 mg)
kalsiyum: ~41.2 mg (günlük ihtiyaç: 1000 mg)
magnezyum: ~24.9 mg (günlük ihtiyaç: 400 mg)
potasyum: ~5.2 mg (günlük ihtiyaç: 3500 mg)
bikarbonat: ~287 mg (üst limit yok, sindirime faydalı)
florür: ~0.13 mg (üst sınır: 5 mg)
sülfat: ~35 mg (üst sınır yok, 500 mg’ın üstünde laksatif etki olabilir)

sodyum düşük → 10 şişe içsen bile günlük sodyumun %14’ü ancak.
kalsiyum ve magnezyum katkısı var ama zararlı değil, faydalı.
florür çok düşük, sorun yok.
bikarbonat mideyi rahatlatır, “gastroenterolojiye koşarsın” lafı şehir efsanesi.

sağlıklı bir yetişkin için günde 1–3 şişe ideal, 5–10 şişe (1–2 litre) bile güvenli sınırda.

kısa laf: fazlası gaz yapar, zarar değil.
0
hadi ya la
(17.08.25)
Yıllardır gunde 5-6 tane içerim. Gastroenteroloji uzmanı arkadaşım da var. Ona da danistim. Bir problem de yaşamadım.
0
primetime
(17.08.25)
Bundan yıllaaar önce, yapılan denetimlerde bazı maden sularında nitrite bazılarında da amonyağa rastlanmıştı. Ekşi'de de epey bir konusu olmuştu, başlığı da vardır.

Bugünün denetimleri hakkında yorum yapmayacağım da, "içinde olanların bir zararı var mı" nın yanında "içinde olmaması gerekenler var mı"yı da düşünmek gerekir mi acaba?

Ek : Başlığı da buldum. (bkz: maden suyu analiz sonuçları)
0
Mirket
(17.08.25)
İç ya ne olacak bildiğin su yok şu var yok bu var diye felaket tellallığı yapma sırası maden suyunu kadar geldiyse işimiz var valla para verip damacana su alıyoruz ondandan da kim bilir neler çıkıyordur analiz yapılsa, su da içmeyelim o zaman.
0
kizil karga
(17.08.25)
(12)

Özellikle evlilere bir soru

encokbenisevinnolur
Birkaç ihaleye fesat karıştırma vs haberi okurken aklıma geldi.Şöyle şimdi bu işleri yapanlardan evli barklı olanı da var.Mesela yapan kadınsa kocası, erkekse karısı nasıl oluyor da "hayirdir nereden geliyor bu değirmenin suyu" demiyor eşine, sonuçta aniden mantıksız bir zenginleşme olarak görünür m
Birkaç ihaleye fesat karıştırma vs haberi okurken aklıma geldi.

Şöyle şimdi bu işleri yapanlardan evli barklı olanı da var.

Mesela yapan kadınsa kocası, erkekse karısı nasıl oluyor da "hayirdir nereden geliyor bu değirmenin suyu" demiyor eşine, sonuçta aniden mantıksız bir zenginleşme olarak görünür muhtemelen bu dışarıdan.

Diğer türlüsünü da aklım almıyor, bu işlerin içindeki insanlar evde oturup "hahah nasıl s*ktk ama, şrank, şerefe" yapan karikatür tipler de olamaz gibi geliyor yani.

Bir de insan tedirgin de olmaz mı, yani bu eve gelen para kirli paraysa, yarın bir gün hapsi boylamayalim diye?

Neyse soru şu:
Eşiniz aniden, maaşlı çalışıyor olsun kendi işi olsun, birden ve açıklanamaz bir biçimde çok para kazanır olursa, hayırdır nereden geliyor noluyor demez misiniz?
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Haberlerden bağımsız olarak yazacağım tamamen. Kendi tahmini yazacağım; illegal işlere bulaşanların büyük kısmı ''ben bi b*k yedim'' diye direkt aynı gecenin akşamına söylemiyordur bence. Yani filanca iş anlaşması yaptım, biraz kazanacağız gibi hep yumuşatarak ve kendini legalize ederek anlatıyorlardır. İnsanoğlunun doğasında var bu, yanlış yaptığını bilse bile her zaman kendisini haklı çıkaracak bir rasyonelleştirme içindedir, insan beyni kendi yanlışıyla bir kez yüzleşti mi kabullenmekte zorlanır çünkü sorgulamamak ya da legalize etmek bu sürecin ön koşullarından birisi diyebiliriz sanırım.
Herkes ''bedel ödendi'' diye geziyor zaten :D
Çok çalıştım, kazandım bile diyebilir sgfahgd. Eşlerine de birden yansıtmıyorlardır bir gecede villaya taşınalım demiyordur, yavaş yavaş işte akıtıyordur parayı. İnsanoğlu lükse çabuk alışır, e hanımlar da nereden geliyor demek yerine daha çok gelsin diyorsa bir bakmış DP gibi gecekondudan çıkmaların, havuzlu villa rutinlerine dönmüştür hayat :)

Kısacası büyük kısmı sormuyordur, üzümünü ye bağını sorma misali.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
bu isleri yapanlar da esleri de ayni ahlakta muhtemelen. bence direkt umursamiyorlar, zaten herkes yapiyor, biz niye yapmayalim diye bi ahlaki cöküs var bence.
0
mamu
(14.08.25)
Parayla goze batacak birsey almiyorsa gizli tutulabilir. Ben gizli tutuldugunu sanmiyorum da detay verilmemis olabilir tabii. Burada atlanan nokta su, ihaleye fesat karistiranlar, ya da torpille ise girenler falan kendilerine "ne kadar kotu bir insanim haksiz yere para kazandim" demiyor ki. Cevresinin sayesinde kazandigini dusunuyordur, gayet normal goruyordur, gormeyen adam yapmaz zaten. Es icin de olay cok detaylari bilinmeyecek sekilde "is" yapilarak iyi para kazaniyor seklinde gorulebilir.
0
mbond
(14.08.25)
Abi ben şimdi insaatciyim. Sonuçta is yapiyorum.
Hanima diyorum ki efsane bir ihale aldık belediyeden. Hanim diyor Nasil oldu, diyorum işte iş planıni begendiler vs.
Nereden bilecek yani para yedirdigimi falan.

Ya da misal ticaret yapıyorum. Bir anda diyorum çok iyi satış yaptık. Ama naylon fatura çıkıyor ileride.

Bu tarz şeyleri eşin bilmesi imkansiz yani.

Senin dediğin ben bugün belediyede memurken bir anda insaat şirketi sahibi olmamda olur. Yoksa bu isteyken bir anda cosanlarin eşinin anlaması kolay değil. Ve böyle olunca sormayanlar tabiki suça yataklik ediyor biliyoruz. Hiç kimse bugün bulgur yerken yarın havyar yiyip sormamazlik yapmaz.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
yukardakilere ek olarak, ortalama bir turk ailesinde, ozellikle ic anadoluda ya da kucuk yerlerde kadinin yerini, bilgisini ve farkindaligini oldugundan iyi degerlendiriyorsunuz bence. eve giren paradan calismayan bir kadinin yuksek ihtimalle hic haberi yok zaten, mutfak harcamasi ve harclikla yasamini surduren cok ya da maas kartini esine veren. aileler oyle sandiginiz gibi ortak hesaplarla, bu ayki gelirimiz ne kadar neye ne kadar harciyoruz gibi bir muhabbet icinde degiller. benim kuzenlerim ve etraflarindaki insanlar filan mesela esleri kiralarini oduyor, harclik veriyorlar, ama para nereden geliyor neler oluyor bitiyor filan pek haberleri yok, mesela bir dugun falan varsa iste suna altin takilacak, kiyafet alsak iyi olurdan oteye gecmeyebiliyor muhabbet. sozlukte falan atip tutulanlara bakmamak lazim.
0
kassiopeia
(14.08.25)
Bunun homojen cevabı yok. Öylesi de vardır, öbür türlüsü de.
Türk aile yapısının genelinde kadın, erkeğin işinin detayını bilmez, ilgilenmez. Kafa yormaz.
Ayrıca eşlerin kumaşı genelde aynıdır.
Hayatımda bir defa eşin rüşvet aldığını öğrenince valizini hazırlayıp kapının önüne koyanı gördüm.
0
Mirket
(14.08.25)
Bu işleri yapanların eşleri de ahlaksız +1

Para geldiği için sorgulamıyorlar. Aksine ihale alamayan eşine dırdır ediyorlardır.
0
nawar
(14.08.25)
Bu konular helal haramı bilmek anlamak benimsemek ve ahlakla ilgili hususlar.

Genelde tencere kapak misali birbirini buluyor bu kimseler.
Bir de yakın tanıdık ve kimselere kıyasla durumlarının iyi olması işlerine geliyor olsa da kesinlikle ilerleyen zamanda bu tür haksız kazançlar yanlarına kâr kalmaz.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
demezler cunku:

1- tencere kapak
2- kulturumuzde erkeklerin isine pek karisilmaz.
0
cooperr
(14.08.25)
Yazılanlar çok doğru. Bu illegal işleri yapanlar eşleriyle üniversite kütüphanesinde tanışıp evlenmiyor herhalde. Karıları da aynı çevrelerde yaşayan, aynı ahlaksızlığa sahip onların kadın versiyonu olan kişiler. Kocalarının yaptığı işlerle gurur duyar bunlar. Mesela bazen twitter'da kader mahkumlarına af diye sürekli yazan kadınlar görürsünüz. Bunlar işte onların karıları. O yüzden saklamalarına veya bir açıklama yapmalarına pek gerek yok.
0
messor
(14.08.25)
bizim toplum olarak ya da insanlik olarak uzlasmis oldugumuz ortak bir ahlak normu yok ki. ortada tek bir dogru olmayinca esler arasinda uzlasma cok da zor degil.

kendi normunuza gore ihaleye fesat karistirma ahlaksizlik olabilir (bana gore de boyle) ama bunu yapan biri kendini cok basit sekilde rasyonelize eder, "herkes yapiyor", "isler boyle donuyor", "yapiyorum ama bir amac ugruna yapiyorum", "biz yapmayalimda baskalari mi yapsin" "bir sekilde biri bu ihaleyi ayni sekilde alacakti, biz aldik cok mu" "ihaleyi oyle aldim ama kazandigim para ile kac yetime yardim ediyorum biliyor musun" "yaptim allah affetsin" "biz ne acilar cektik, biraz da biz kaymagini yiyelim" "yaptigim ihaleye fesat karistirmak sayilmaz" ... bu cumlelerden herhangi birini kendine, ailene soylediginde temize cikmak cok da zor degil. hele para isin icine girince ahlaksizlik degil, tam tersine taktir bile edilirsin.

bir diger konuda da kendi ahlakimizi mutlak ve herseyden ustun gormek cok buyuk hata. her insanin zaafi var ve o zaaflar uzerinden ahlakimiz test edildiginde ne yapacagimiz, ne hissedecegimiz buyuk bir muamma. cok ahlakli olabilirim ama bunun nedeni cok erdemli olmam da olabilir, ama diger taraftan ahlakim bu gune kadar yeterince test edilmemis de olabilir. bunu zaman gosterir.
0
emrahday
(14.08.25)
genelde geleneksel aile yapısına sahip kişiler bunlar. kadın ekonomik olarak pasif, evi erkek geçindiriyor. hesaplar ayrı, kadın ne kadar paraları olduğunu bilmiyor vs.

ben bir ay normalden %20 fazla kazansam eşim anlar ve bana sorar. ben de aynı şekilde. şeffaf ve ortak hesap kültürü, kadın ve erkeğin eşit ekonomik güce sahip olduğu daha modern ailelerde oluyor.

geleneksel bir aileden geliyorum. benim babam da evi geçindiren kişiydi. ticaretle uğraşırdı ve onlarca banka hesabı ve kredi kartı vardı. ne kadar parası olduğunu ölünce öğrendik.
0
sir gawain
(14.08.25)
(38)

Gerçekten Şekerli ve Gazlı İçecek İçmiyor musunuz?

elektr10
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahve
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.

Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahvediyor deyince hakikaten tiksinti geldi ve içmemeye karar verdim.
0
elektr10
(14.08.25)
hiç içmiyor değilim kola çok az içiyorum. asitli olarak cola-schweppes-maden suyu harici içtiğim içecek yok. colayı da çok nadiren içiyorum.

en çok ayran içerim. onun dışında evde yaptığım limonata. onda da şeker var. haftada bir kola çok değil ya. her gün içenler var.

cola her açıdan zararlı hem içeriği hem asidi yüzünden.
0
jelly bear
(14.08.25)
cola zero o da haftada bir kere.
0
administ
(14.08.25)
Yılda 1 tane belki. Şekerli geliyor, ayrıca hiç de güzel değil.
0
mor oje
(14.08.25)
Kalorisiz olanları her gün içiyorum. Ayrıca ben haftanın 5 günü ağırlık çalışıyorum haftanın 7 günü proteini karbonhidratı yağı ölçülüp tartışmış aynı yemekleri yiyorum sigara kullanmıyorum içki içmiyorum, pastayı böreği doğumgününden doğumgününe yiyorum, buna rağmen kola içiyorum diye bağırsaklarım bozulcaksa bozulsun artık ne yapalım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.25)
hiç içmiyorum öyle bir alışkanlığım oluşmadı küçükken eve alınan bişey değildi, galiba en son 7-8 sene önce 1 kere içmiştim kola, ömrü hayatımda toplasan 5i geçmez içmişliğim. gazlı içecek sevmiyorumda en fazla ice tea şeftali o da nadiren, su en iyisi.
0
eja
(14.08.25)
Senede 1 falan heralde, o da kola değil de Fanta. Çok bira içiyorum, haftanın 4-5 günü günde 6 tane fln. O yüxden kola vb. içmiyorum. Bira yoksa ayran, maden suyundan devam.
0
kumandanim
(14.08.25)
Coca cola yıllardır hiç içmedim. Nadiren Niğde gazozu tarzı ürünler tüketirim. 2 hafta önce 1 kutu sprite içmiştim.

Benim hikayem şu şekilde, lise-üniversite civarında günde en az 1 lt kola içerdim. Bir gün midemde aşırı bir ağrı ve yanma hissettim, bu iş böyle olmaz dedim kolayı bıraktım. Bıraktım diyorum çünkü bağımlılık yapan birşey.

Artık asitli olarak sadece sade maden suyu içiyorum. Tek bir marka tüketmemeye özen gösteririm, hepsinin mineral değeri farklı. Beypazarı, Kınık, Sarıkız, Uludağ vs. içiyorum. Özellikle yazın ve bazı yemeklerle iyi gidiyor.
0
Lethe
(14.08.25)
Senede 3-4 kez içiyorumdur, onda da 330ml kutuyu bitiremiyorum. Eskiden ice tea içerdim, aşırı şekerli tadı hoşuma gitmediği için en az 10 yıldır onu da bıraktım. Ayran da çok nadir içiyorum. İçecekleri sağlıklı/sağlıksız olduğu için değil, tadını sevmediğim için içmiyorum :)

Soğuk soft içecek olarak sade maden suyu, buzlu kahve, ara sıra evde yaptığım ice tea/limonata, ara sıra portakal suyundan başka bir şey içmiyorum galiba.
0
kobuzchu kiz
(14.08.25)
Zero olanları içiyorum.
0
gobekliraki
(14.08.25)
haftada 1-2 cola zero
0
gabe h coud
(14.08.25)
Zero olanları neredeyse her gün içerim. Sadece kola bayiyor. O sebepten 1 hafta içsem ikinci hafta başka bir şey içmem lazım.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum.
0
Amaranta ursula
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum. 10 15 yaşlarındayken çok fazla içiyordum, sonra annemler zararlı diye almayı bıraktı. Ben de aramamaya başladım görmeyince canım istemedi. Üniversitede fast food yediğim zamanlar tek tük içerdim. Zincir fast food da sevmez oldum sonra, yani aşağı yukarı 10 senedir falan içmiyorum. Yalnız ben yemeğin yanında da illa içecek arayan birisi değilim. Su, soda, kahve, ayran bunlar bana yetiyor. Nadiren limonata, ev yapımı ice tea gibi şeyler içebiliyorum.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yaklaşık 3 aydan fazla süredir içmiyorum.
Kola yada gazlı içecekler yerine;

Ayran, maden suyu yada kefir içiyorum.
En güzeli kefir.
0
stay with me
(14.08.25)
Arada içiyorum. Uzun süre ara verip bir bardak içince tadı çok şekerli ve ağır geliyor bu sayede tekrar uzun süre içmeye ara verebiliyorum.
0
grimavi
(14.08.25)
Her gün içiyorum.cola light,hastasıyım.günde 4-5 kutu tüketiyorum.
0
duptıs
(14.08.25)
kutu kola, sprite vb atıyorum dolaba. 2 günde 1 kutu kola civarı içebiliyorum çok sıcaklarda
0
kondansator
(14.08.25)
evet içmiyorum ayda yılda 1 içerim.
0
sizofren06
(14.08.25)
30 yaşıma kadar neredeyse her gün içiyordum. Su niyetine icetea içiyordum. Tartıda 100 kiloyu görünce bir sabah kalkıp bütün şekerli gazlı yiyecek,içecekleri kestim. Son 5-6 yıldır hiç birini içmiyorum. Sadece su içiyorum. Tek içtiğim gazlı içecek maden suyu.
0
my fault
(14.08.25)
ortalama ayda 1 litre içiyorum kola/gazoz ya da sarı kola
bazen aylarca almadığım içmediğim oluyor. aramıyorum da.
bazen canım istiyor bir iki bardak.

not: bir şekilde ara verip içmezseniz, sonra hiç aramıyor ve canınız istemiyor.
şekeri çok fazla. uzun süre içmedikten sonra tekrar içince gerçekten nefret ettiriyor kendinden, mide bulandırıcı.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
icmiyorum cunku bos kalori ve sagliksiz. sagliksizligi gazdan oldugunu dusunmuyorum, icindeki katki koruyucu, dandik sekerler vs problem bence. yilda 1 ya da daha seyrek cok canim isteyip gazoz ictigim oluyor.

bira ve soda iciyorum. bir de nadir de olsa sikma portakal suyu vs tarzi seyler.
0
lemmiwinks
(14.08.25)
gerçekten içmiyorum, çocukken çok içerdim ama ne yazık ki.
sonra bir ara uzun süre içmedim, 4-5 ay tekrar düştüm batağa.
ondan sonra hiç içmedim 2012 yıl başından beri olması lazım.
binde bir şekersiz redbull falan içtim, bir ara yine şekersiz monster batağına düştüm. yani şekersiz de olsa bin tür tatlandırıcı vs.
monster batağındayken yine şekersiz mountain dew gördüm çok sıcaktı hava bir kaç kez de ondan içtim. bunların hepsi son 4-5 ay içinde oluyor. sonra dedim bunları içen zero falan da içer kendine gel sonra tekrar kestim. su ve maden suyu içmeye çalışıyorum.
hava ısınınca da limonata eksik olmaz dolapta, yine şekersiz.
0
bay b
(14.08.25)
çocukluğum ve gençliğimin bir dönemi gazlı içecekler, bisküviler, atıştırmalıklar ile geçti. uzun zamandır içmiyorum, çünkü gerçekten hiç bir faydası yok, normal ve sağlıklık beslenmeye alışınca tatları filan da çok kötü geliyor. gerçekten yılda 1 ya da daha az içiyorumdur artık
0
sweetoffice
(14.08.25)
Hiç içmiyorum. Gelmiş geçmiş en saçma içecek olabilir kola gazoz falan, ikamesi olabilecek envai çeşit içecek var gayet lezzetli.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Hiç içmiyorum, en son 4-5 sene içmişimdir tahminim. İçecek olarak şekerli bir şeyi sevmiyorum zaten, onun yerine çikolata/güzel tatlı yerim illa şeker yiyeceksem. içecek için alınan şeker ve kalori boşa bana harcanmış bir kalori hakkı gibi geliyor sfdsd. Kola sevmiyorum, maden suyu içiyorum.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
Hamburger, patates, pizza falan yanında içiyorum. Bunun dışında içmiyorum. Hatta ne canım çekiyor, ne de aklıma geliyor. O da Diet/Zero/Max gibi şekersiz olanlarından.
0
nawar
(14.08.25)
Evet, yıllardır içmiyoruz almıyoruz.
Daha dün markalı olan limonatalardan ikram edildi. aşırı sıcak sebebiyle soğuk olduğu için mecburen bir bardak aldım.
İçeriğindeki kimyasal katkı koruyucu maddelerin (adı her neyse artık) rahatsızlık veren tadı hemen belli oldu.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
yemeğin yanında kola yoksa dünyası kararan iğrenç bir bağımlı olarak hem duyuruyu hem de cevapları acı bir tebessümle okudum. gazlı içeceklere hiç ilgisi olmayan, bir şey içecekse maden suyu ya da ayran vs. tercih edip gazlıları/şekerlileri hiç aramayan insanlara öyle imreniyorum ki...

ben küçük yaştan beri alışığım. bir noktadan sonra zaten "duygusal bağlanma"ya döndü olay. buzdolabımda her zaman kola olmalıdır. mümkünse küçük şişelerde/teneke kutuda veya ağzı çok iyi kapatılmış şişelerde olmalıdır hem de çünkü asidi kaçtığında sevmem. bu konuda hassasiyet geliştirdim, "gurme" de denmez ama "kola keşi" oldum.

zamanında o dönemki sevgilim, verdiğimiz siparişin yanında kola gelince gerçekten oturup ağlamıştı. gidip lavaboya dökmüştüm ama o an çektiğim acıyı ben bilirim. ona söz verdiğim için tam 40 gün (saymıştım) hiç şekerli içecek tüketmedim. sonra kendi aramızda sessiz bir anlaşma oldu bir nevi, "bundan bir bok olmaz" dedi, ben ona "senden geçerim guladan geçmem" dedim, devam ettim.

bak ben iki sene sigara içmedim. daha kısa süreli olsa da farklı denemelerim, "başarılarım" oldu. alkolik oldum - içme şansımın olmadığı günlerde günlük sorumluluklarımı minimum eforla aradan çıkarıp sadece uyurdum. onu da kestim. şimdi ayda sadece belki bir akşam 2-3 tane bira içiyorum, "oturmuşken 9 tane daha içeyim" diye hissetmiyorum.

ama bu kolayı hayatımda sadece KIRK GÜNLÜĞÜNE, o da köpek gibi aşık olduğum kişi hüngür hüngür ağladığı için bırakabildim.

bu kolanın bağımlılık düzeyinden ziyade benim gerizekalılığımın bir göstergesi bence ama yine de kamu spotu şeysi yapmış olayım: içmen guzum. iç organlarım kuru üzüme döndü, ağzımda diş kalmadı, tartılacağım zaman tırlarla beraber en yakın kantara giriyorum ama yok akşam yemeğinin yanında veya bilgisayar başında çalışırken kola içmeyeceksin desen tarlası yanmış emmi gibi çökerim bi duvarın dibine ağlamaya başlarım.
0
der meister
(14.08.25)
Yaz aylarında bazen içiyorum.
0
runaway
(14.08.25)
20 senedir filan
0
mantık
(14.08.25)
Herkesin bu kadar rafine zevklerinin olması çok ilginç yobaz tayfa İsrail malı diye içmiyor buradaki aydınlık tayfa sağlıksız diye içmiyor o zaman kim içiyor bu kadar kolayı üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.
0
kizil karga
(14.08.25)
Çok aramam ama tatile gidince ve konsept herşey dahil olunca aşırı bir tüketim farkettim ki ben de çoğu zaman kendimi içerken buldum.
Bu durum kola tüketiminin oteller sayesinde top yaptığı izlenimini oluşturdu bende.
0
va
(14.08.25)
üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.

geçen seneyle aynı satışı yapmış ciro olarak
enflasyonu hesaba katarsak en az %60 düşüş var
0
mantık
(14.08.25)
hayatim boyunca hic icmedim hazli icecek. 5-6 yasindayken kola denemistim ve o gazliligin agzimda yarattigi histen nefret etmistim. fanta, sprite vs hepsi ayni oldugu icin kendimi bildim bileli icmedim.

bu sebeple cok uzun bi sure bira da icmedim, 22-23 yasindan sonra fln icmeye basladim :D

ice tea ictim ama alternatif olarak ara sira, fast food yerken fln. simdilerde hic icmiyorum denebilir, en son ne zaman ictim hatirlamiyorum. fast food yemeyince onu da icmemis oluyorum.
0
taurina
(14.08.25)
Ayran, su, kefir, elimle sıktığım limon dışında tüketmiyorum

Çay kahve dahil
0
baldan kaymak
(14.08.25)
ben içmiyorum, belki 15 yıl oldu. sıfır diyemem ama ancak bir restorana gidilir içecek birşey olmaz vs. toplamda yılda 2-3 kutu kola. evde zaten bulunmaz. bu arada içince de aşırı şekerli şerbet içer gibi geliyor, zaten içemiyorsun.

dışarıda yemeklerde soda veya bira tercih ediyorum.
0
orpheus
(14.08.25)
Arada içiyorum ben, bazen et yemeklerinin yanında kola içmeyi severim.
0
ekimoloji
(14.08.25)
icmiyorum. les gibi bir seyi zorla, reklamla, algi yonetimiyle hayatimizin icine soktular. ne idugu belirsiz tuhaf bir icecek.

dogal seyler yiyip iciyorum. limonata yapiyorum, ayran, salgam iciyorum.
0
antikadimag
(15.08.25)
(9)

Ketçaplar çok tatlı değil mi??

muhayyer divan
SelamGeçenlerde çooooookkk uzuuuuuuunn zamandan sonra eve ketçap mayonez almıştım, ketçap acaip şekerli geldi bana. Öteden beri biraz tatlımsı olur ama bu epey tatlı geldi bana. Ne diyosunuz?
Selam

Geçenlerde çooooookkk uzuuuuuuunn zamandan sonra eve ketçap mayonez almıştım, ketçap acaip şekerli geldi bana. Öteden beri biraz tatlımsı olur ama bu epey tatlı geldi bana. Ne diyosunuz?
0
muhayyer divan
(14.08.25)
Yıllardır almıyorum.
Hamaratlığına güvenen için elde yapmak veya bazı döner dükkanları da kendileri yapar. onlardan satın almak daha mantıklı.
Üstünde acılı yazan bazı ketçaplar bile yeterli derecede acılı değil.
Ketçap çok tatlı derken büyükleri kandıramadıkları için çocuklara alışkanlık kazandırmak istiyor da olabilirler.

Bir çok üründe içerik, formül yerinde durmuyor sürekli değişiyor.
Bu konuda şampuanlara da anlam veremiyorum. Bazı reklamlarda "yeni, geliştirilmiş formül" ifadesi geçer.
Oysa önceki reklamlarında da parlak, güçlü,kepeksiz saçlar vaad ediliyordu. Şampuanın testleri ve deneyleri yapılmıştı.
Saç aynı saç, insan da aynı insanken içeriği geliştirmeye(!) değiştirmeye gerek var mı?
(Diğer markalarla rekabet konusunu hariç tutarsak) hiç sanmıyorum.
Güven de vermiyorlar.
Ayrıca zararları bazı kaynaklarda geçiyor.
Defne sabunu bizim için yeterli.

Bu çoooook uuzuuuuun arada ketçap & mayonez tarifini öğrenmeniz lazımdı.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
hangi markayı kullandın? genelde karışım yaptığım için farketmedim.
0
ruhlardan esinlenen karga
(14.08.25)
Markaya göre değişir
0
koela
(14.08.25)
Heinz ın tadı çok şekerli, bunların güven verecek bir yanı yok, dümdüz endüstriyel şeyler
0
grimavi
(14.08.25)
Marka sebebi de şu; şimdi ketçapi sekersiz yapamazsin çünkü şeker belli kısmı domatesten gelir. Üstüne de ek şeker konulur.
Kaliteden kalitesiz markalara inmeye başladığında 100 gr için 160gr domatesten 120gr kadar iniyorsun. Ama şeker aynı. Bu noktada işte ek şeker koyuyorlar. Böyle olunca da domatesi az, fiberi daha az ama şekeri daha fazla yani kalitesiz, ucuz ürün oluyor. Hatta baktım Fransa'da en dandik üründe domates değil domates püresi var diyor.
Edit: enteresan çünkü çoğunda domates diyor bazısında püresi diyor. Proses ile alakalı heralde. Ama misal organik ketçapta 180 gr domates var. Bununla 100 gra 120 gr domates koyani karşılaştırinca anlıyor insan.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Bana da tatlı geliyor o yüzden, farklı klasmanda olsa da, çare dijon hardal demek istiyorum. Tek sevdiğim sos. Mis
0
kullanicadi
(14.08.25)
@diyecevaplandı

Yemek istememiştik. Belki 10 yıldır almadık, arada annem yapmak istedi ama başka şeylerden ona fırsat olmadı. Kusura bakma bir daha almayız. :)

@ruhlardan

Tat aldım, indirimdeydi. Mayonez tam hatırladığım mayonez lezzeti ama ketçap acaip tatlı.

@grimavi

Güvenmekten değil de o an çok canım çekmişti ama ketçabı resmen tadından yiyemiyorum, çok fazla tatlı geliyor. Tekrar almayacam.

@logistic

Evet çok mantıklı, öyle tatlı ki, yerkn gözünü kapasan baklavayı glikoz şurubuyla yapmışlar sanırsın. Demek ondanmış.
0
🌸muhayyer divan
(14.08.25)
Tat Ketçap mı aldın? Şekere domates düşmüş gibi onlar. Bazılarında daha düşük ama evet, çoğunda rahatsız edici.

Ekleme: Cevapların tamamını okumadan yazmıştım. Evet Tat'mış. Olağan şüpheli :)
0
nawar
(14.08.25)
heinz'in az tuzlu az şekerli ketçabı var. dene istersen.
0
tabudeviren
(14.08.25)
(14)

Sizce bu kadın fazla estetikli mi, yoksa hoş mu görünüyor?

seni tanıdığım güne lanet olsun
https://www.instagram.com/mehtapalgul/ Bana hafiften bir Minecraft karakteri gibi geldi yüzü :/
www.instagram.com

Bana hafiften bir Minecraft karakteri gibi geldi yüzü :/
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.08.25)
Yuzu cidden çizilmiş gibi duruyor ama her türlü benden güzel ve zengin o yüzden no comment
0
sekizdokuzon
(13.08.25)
aşırı fazla estetikli. hoş da durmuyor. dudak, gögüs, burun, yüzünün her yerinde estetik var. diş de dahil.
0
koela
(13.08.25)
Yüzü bana da aşırı geldi fakat vücudu gayet fit ve kendine iyi bakıyor. Ayrıca kendisini yakından tanıyan birkaç kişiden çok zarif, iyi kalpli, düzgün bir insan olduğunu duymuştum.
0
pembe nohut
(13.08.25)
instagram'a girince bu vb. surekli ayni tip kadinlar geliyor. cok itici geliyor bana. dogal guzel bulmak zor bu devirde. (not:kendine iyi baktigi belli ama yasi da onemli)
0
sweetoffice
(13.08.25)
geçen haftalarda da aynı kadın sorulmadı mı?
0
elorelia
(13.08.25)
Estetikli ve boş duruyor.
0
nothing in my way
(13.08.25)
Bilmiyorum, ben görmedim @elorelia
0
🌸seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.08.25)
yapay zeka ile yapılmış gibi.
kadınlar bunları nasıl güzel buluyor kendilerine bunları yapıyolar anlamıyorum. herkesin suratı aynı. bu yüz hatlarını ilk onda gördüğüm için belki herkes deniz akkaya'ya benziyor (şuanki hali değil, daha genç hali)

bir de çok boş geliyor bana bu insanlar.
tüm hayatlarını instagram fotoğrafı çekmek için yaşıyorlar gibi.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
Bazi fotolari normal ve hos, bazilariysa cok yapay. Yani asiri estetik degil de asiri filtreli gibi geldi bana
0
Kittie
(13.08.25)
Joker bu?
0
Bruce
(13.08.25)
fotoğraflarda güzel duruyorlar photoshop vs ama gerçek hayatta görünce çok facia görünüşleri oluyor, bambaşka bir insan çıkıyor ve estetikler aşırı belli oluyor. hiçbir influencerı instagramına göre değerlendirmem.
0
deartheodosia
(13.08.25)
www.instagram.com

Önce estetik varmış, üstüne yüz yapmışlar.
0
nawar
(13.08.25)
herkes estetikli zaten artık. vardır muhakkak bişeyler.
0
gurur
(13.08.25)
Burada yoruma sunulup da beğenilmiş bir kadına daha rastlayamadım. Bol keseden eleştiriyorsunuz gibi geliyor bana
0
kullanicadi
(13.08.25)
(6)

insan kaynakları neden bekletir ?

saramago
bir şirkete iş görüşmesine gittim. yönetici kişi, insan kaynaklarının mülakatı sonrası olumlu değerlendirme gelmesi halinde işe başlayabileceğimi iletti. hatta ve hatta insan kaynaklarına olumlu görüş bildireceğini söyledi (pozisyon itibariyle oyalayıcı konuşma gereği duyacak biri değil, olumsuzsa d
bir şirkete iş görüşmesine gittim. yönetici kişi, insan kaynaklarının mülakatı sonrası olumlu değerlendirme gelmesi halinde işe başlayabileceğimi iletti. hatta ve hatta insan kaynaklarına olumlu görüş bildireceğini söyledi (pozisyon itibariyle oyalayıcı konuşma gereği duyacak biri değil, olumsuzsa direkt söyleyebilecek konumda). üzerinden yaklaşık 2 ay geçti. ik tarafından ne bir aranma ne bir mail yok. sevgili ik’da çalışan arkadaşlar, elbette sektör ve kurum politikaları farklı olabilir ama genel hatlarıyla neden oluyor bu ?
0
saramago
(06.08.25)
Ik kafasina gore hareket edemez. Pozisyon kapanmistir veya daha iyi aday cikmistir o alinmistir. Maalesef turkiyede geribildirim maili atilmaz
0
Kittie
(06.08.25)
ik'da çalışmıyorum ancak benzer bir durumla karşılaşmıştım. her şey olumlu geçmişti ve en son güvenlik soruşturması yapılacağını bunun da biraz uzun süreceğini söylemişlerdi. 1 ay geçti ve ses seda yoktu. ben de direkt ik'yı aradım ve başka tekliflerin de olduğunu, kararı bir an önce vermelerini rica ettim.

ertesi gün aradılar ve olumlu sonuçlandı. sizin case'inizde 2 ay gerçekten çok uzun süre. bence bir an önce arayıp durumu sorun.
0
elektr10
(06.08.25)
genellikle ik'lar sen kendini mutlu hisset diye bunları söyler. işe alınmamışsın geçmiş olsun.
0
koela
(06.08.25)
olumsuz olmayabilir. elektr10 'in dediği gibi arayıp sorabilirsin.
0
merhum
(06.08.25)
Olumsuz olması ihtimali yüksek. Daha düşük maaşla çalışan bulmuşlardır ya da İK unutmuştur, başkasını işe almışlardır. Hatta başkasını almamış ama pozisyon hala boşken yöneticisine "Arıyoruz X Bey/Hanım. Henüz birini bulamadık" diyor olabilirler. Arayıp bilgi isteyebilirsin. İK işte... Çok da beklenti içinde olmamak lazım.
0
nawar
(06.08.25)
Pozisyon itibariyle her türlü kolpa çekebilecek bir durımda biri de olabilir.
0
sanal hayvan
(07.08.25)
(13)

Bu kızın kulakları kepçe mi.

darkwizard
https://hizliresim.com/hlmx8a3Bir abhaz kızı model güzel bir kız bence hiç kötü durmuyor kulakları ama kepçe mi bilemedim.
hizliresim.com


Bir abhaz kızı model güzel bir kız bence hiç kötü durmuyor kulakları ama kepçe mi bilemedim.
0
darkwizard
(05.08.25)
Hayır ya
0
benaslindayohum
(05.08.25)
Kulakları büyük kepçe değil bence.
0
gobekliraki
(05.08.25)
degil, yuzune gore bir tik buyuk sadece.
0
cooperr
(05.08.25)
Bir tık
0
sekizdokuzon
(05.08.25)
Kepçe.
0
muhayyer divan
(05.08.25)
Kepçe
0
nawar
(05.08.25)
kepce.

kepce kulak kotu duran bir sey degil bence.
0
supergirl
(05.08.25)
saçları bu kadar sıkı toplayınca çoğu kızın kulakları kepçe gibi durabiliyor.
0
co2s2
(05.08.25)
Kepçe diyemem ama emanet gibi duruyor.
0
yurtsuz john
(05.08.25)
Küpeler kepçe.
0
knazım
(05.08.25)
kepçe değil ama kocaman.
yaşlı dedelerin böyle kocaman olur genelde. bu kız da saçlarını sıkı sıkı toplayınca kulaklar daha belirgin olmuş.
0
biseysorcaktim
(05.08.25)
Degil tabii ki de
0
Kittie
(05.08.25)
evet
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.08.25)
(2)

Kira gelir vergisini online nereden ödüyorduk

xu
Kira gelir vergisini online nereden ödüyorduk ve önce beyannamemi oluşturmak gerekiyordu?ben kendim için değilde yengem için ödeyeceğim kendisi yapamamış ve geciktirmiş. geciken, cezalı gelir vergisi ödemesini online yapabiliyor muyduk bilginiz var mı?
Kira gelir vergisini online nereden ödüyorduk ve önce beyannamemi oluşturmak gerekiyordu?

ben kendim için değilde yengem için ödeyeceğim kendisi yapamamış ve geciktirmiş. geciken, cezalı gelir vergisi ödemesini online yapabiliyor muyduk bilginiz var mı?
0
xu
(04.08.25)
Hazır Beyan

intvrg.gib.gov.tr
0
nawar
(04.08.25)
e-devlet'ten odeyebiliyorsunuz.
0
Sour
(04.08.25)
(3)

değerli taşlarla ilgilenen var mıdır?

emfuzi
bir süre önce kızımla birlikte arkeolojiye merak sardık ve birer çekiç alıp fosil aramaya başlamıştık.bir yandan da değerli taş olabileceğini düşündüğümüz taşları topladık. üstelik ilk izlenimlerimiz de gelecek vaad ediyor gibi.hepsi ışık testini geçiyor. birkaç tanesini de isimlendirebildim sanki,
bir süre önce kızımla birlikte arkeolojiye merak sardık ve birer çekiç alıp fosil aramaya başlamıştık.

bir yandan da değerli taş olabileceğini düşündüğümüz taşları topladık. üstelik ilk izlenimlerimiz de gelecek vaad ediyor gibi.

hepsi ışık testini geçiyor. birkaç tanesini de isimlendirebildim sanki, biri güneş biri de ay taşı gibi. fotoğrafta onları solda sıraladım.

diğerlerini de sağ tarafa koydum.

taşlar konusunda fikri olan var mıdır? ya da ileri tetkikler için ışık testi dışında ne yapabiliriz?

teşekkürler

hizliresim.com
0
emfuzi
(24.07.25)
Işık testi derken ne yaptınız?

Halite benziyor o soldaki turuncu olanı, yalamayı denediniz mi? Tuz tadı geliyorsa halittir. Sitrin için fazla bulanık görüntüsü var sanki. Yumruyu çözemedim. Sağdakiler de kuvarsa benziyor. Mermerleşmiş kireçtaşı da olabilir. Nerede buldunuz?
0
nawar
(25.07.25)
@nawar teşekkürler yanıtınız için.

telefonun fenerinin üzerine koyarak ışığı ne kadar geçirdiğine baktım loş bir ortamda. iki tanesi hiç geçirmiyordu onları ayırdım fotoğrafta yoklar.

yalamayı denememiştim şimdi o büyük olanı yaladım ama herhangi bir tuz tadı yok.

bu arada ıslatıp da baktım ıslatınca gözle görülür ölçüde daha parlak oluyor. chatgpt %90 karneol taşı dedi. hatta diğerlerinden bunu ayır mutlaka bir uzmana göster çok büyük ihtimalle değerli bir taş dedi. :)

bu arada sahilde bulduk hepsini. hatta yarısını falan 6 yaşındaki kızım buldu.
0
🌸emfuzi
(25.07.25)
fosil biliminin, buldugunuz taslarin falan arkeoloji ile ilgisi yok. yaptiklariniz cok tatli aktiviteler ama en azindan dogru bilerek ogrensin ne yaptigini hangi bilim dali oldugunu.
0
warrior princess
(25.07.25)
(7)

Lastigin bijonlarini nasil sökeceğim?

sckxyss
Ufacık bir şey çıktı stepnenin içinden, uyguladığı kuvvet yetmiyor açmaya. Boru falan da yok uzatmaya, nasil açabilirim?
Ufacık bir şey çıktı stepnenin içinden, uyguladığı kuvvet yetmiyor açmaya. Boru falan da yok uzatmaya, nasil açabilirim?
0
sckxyss
(24.07.25)
Ufak şeyi tak üstüne çık kuvvet uygula ayaklarınla.
0
gobekliraki
(24.07.25)
moment kolunu uzatmadan acamazsin uzundur sokulmediyse.
ya bir yerden boru vs bulacaksin ya da havali/elektrikli tabanca lazim.
0
cooperr
(24.07.25)
Hep havalı tabanca ile sıkan lastikciler yüzünden. Cooper+1
0
primetime
(24.07.25)
üzerine çıkıp zıplıyorum genelde açılıyor. (sıfır şaka)
0
duyuruuser
(25.07.25)
krikoyla vur, ben öyle açmıştım.
0
antihero
(25.07.25)
üzerine çıkıp zıplayacaksın kolunu genişletip +1
0
kveldulv
(25.07.25)
Arabadaki bijon anahtarı ile muhtemelen sökemezsin. Sökebiliyorsan zaten sıkıntı var demektir. Bijonu makine ile sıkıyorlar ve 2020 sonrası çoğu arabada anahtar diye şaka bıçağı gibi bir şey veriyorlar. Çevirirken, üstünde zıplarken yamultursun. Düzgün, sağlam bir anahtarın varsa zıplayabilirsin üstünde ya da kolu uzatabilirsin tabii istersen.

@cooperr +1
0
nawar
(25.07.25)
(17)

yazın soğuk içecek

orin
merhabalar. yazın serinelemek için su ve sade maden suyu dışında tercih ettiğiniz en az zararlı (yapay tatlandırıcı ve katkı maddesi az olan) içecek nedir?
merhabalar. yazın serinelemek için su ve sade maden suyu dışında tercih ettiğiniz en az zararlı (yapay tatlandırıcı ve katkı maddesi az olan) içecek nedir?
0
orin
(24.07.25)
Ev yapımı iced tea.
0
kobuzchu kiz
(24.07.25)
Buzlu kahve çeşitleri.
Evdeyken nescafe de fena olmuyor.
0
encokbenisevinnolur
(24.07.25)
Şekerini az tutacağınız limonata,
karpuzların buzlukta dondurulup sonra rendelendiği ve içine soda konduğu içecekler.
şeftali ve çayla evde yapabileceğiniz şekersiz soğuk çaylar belki.
severseniz de evde yapacağınız soğuk şekersiz kahveler.

tabi hiç biri su gibi veya sade soda kadar zararsız değiller.
0
la traviata
(24.07.25)
Hibiskus şerbeti, kuru yaprak olarak satılıyor, saklaması ve hazırlaması kolay, internette tarifleri var.
0
grimavi
(24.07.25)
schwepps bitter limon, cold brew , az biraz soda. Bol buz. lime dilimi.

Cold brew, yerine espresso shot da olabilir.
0
wallcan
(24.07.25)
fesleğenli ayran
komposto
naneli limonata
0
jelly bear
(24.07.25)
ev yapimi limonata 3-4 limonata + 1 portakal ustune su, tatlandirma bal, tatlandirici, elam suyu vs kisiye kalmis. cok eksi kalirsa yarim/yarim sodayla buzlu.
0
bay b
(24.07.25)
ben buzdolabına şişeler içinde içine su, kokulu elma dilimleri veya üzüm taneleri, nane yaprağı falan koyuyorum, aromali su oluyor.

sabahtan kalan çayı acılaşmadan süzüp, su ile istediğim kıvamda açıp, içine şeftali dilimleri atıp blenderdan geçiriyorum. içmeden önce buz ekliyorum, ev yapımı şeftalili soğuk çay oluyor.

kuşburnu ve ıhlamuru sıcak demleyip soğutuyorum, içine buz, çok az bal/pekmez ve limon dilimleri ile mükemmel oluyor.
0
Phoebe
(24.07.25)
ayran.

sade maden suyunun içine liomn başta olmak üzere bilimum meyve.
0
kumandanim
(24.07.25)
Tamamen deneysel olarak şunu buldum. C vitamini/ magnezyum tabletleri buzlu suya atıp içiyorum cok güzel oluyor.
0
Amaranta ursula
(24.07.25)
Doğadan lime mango yeşil çayı biraz ılık suyla demledikten sonra içine buz atıp soda ekliyorum ferah bir tat oluyor. Bir de yarım demet naneye bir limon, biraz şeker ve beş altı buz ekleyip rondodan geçiriyorum bardağa soda ekliyorum alkolsüz mojito oluyor.
0
ekimoloji
(24.07.25)
arpa çayı. soyulmuş kuru arpayı kavurduktan sonra baharat değirmeninde öğütün. 1.5 - 2 litre kaynar suya 3 - 4 kaşık öğütülmüş arpayı koyup 10 dakika kadar bekletin. sonra süzüp soğutun. yaparken çay demleme torbası kullanmanız işinizi kolaylaştırabilir.
0
inheritance
(24.07.25)
Ayran (Ekşi Ayran, acılı ayran, naneli, fesleğenli vs.)
Sodalı ayran (Ayran + maden suyu)
Pirpirim (Semizotu) cacığı (direkt içilecek kıvamda)
Churchill (maden suyu + tuz +limon)
Acılı Şalgam (turnib ve doktorum markaları çok iyi)
Biyam (meyan kökü şerbeti)
Alkolsüz bira
Hardaliye (şarabın aksine soğuk içiliyor)
Nane, salatalık, çubuk tarçın, gül gibi şeylerle aromalandıracağınız soğuk su.
0
yadigar
(24.07.25)
Karadut özünü soğuk suyla çoğaltıp içine buz atıp içiyorum
0
HellKeePer
(24.07.25)
Ayran
Limonata
Maden Suyu+Limon
Cin+Tonik
0
nawar
(24.07.25)
Ayran, reyhan şerbeti. Bir de bir kavanoz suyun içine limon dilimleri ve varsa nane koyup buzdolabına koyuyordum, güzel ferah oluyordu. Soğuk kahve de var, kahveden yaptığım buzlar ve soğuk sütle yapıyordum, bazen biraz votka ekliyordum.
0
cilacı ökkeş usta
(24.07.25)
Günlük hayatta nadiren meyve suyu tarzi seyler içiyorum, tatilde falan cok takılmıyorum limonata falan da içerim ama yaz aylari dediğiniz için sunu vurgulamam istiyorum; sade maden suyu, ayran karışımı ve ekstra tuz belki, resmen hayat kurtarıyor.
0
mbond
(24.07.25)
(8)

Tümünü reddet

nano mercy
Bazı sitelerde çerezlerin hepsini kabul et / reddet opsiyonu varken bazılarında hepsini kabul et / çerez ayarları var. Ben ayarları görünce uğraşmamak için hepsini kabul ediyorum mecbur. Bunu yaparken de reddet seçeneği olanlar için küçük bir vicdan azabı yaşıyorum. Sizde durumlar nasıl?
Bazı sitelerde çerezlerin hepsini kabul et / reddet opsiyonu varken bazılarında hepsini kabul et / çerez ayarları var. Ben ayarları görünce uğraşmamak için hepsini kabul ediyorum mecbur. Bunu yaparken de reddet seçeneği olanlar için küçük bir vicdan azabı yaşıyorum. Sizde durumlar nasıl?
0
nano mercy
(23.07.25)
Varsa tümünü reddet seçeneğini işaretliyorum.
Yoksa 'Başlarım çerezine' deyip, o linki kapatıyorum.
0
Mirket
(23.07.25)
Siteye bağlı.
Corporationsa reddediyorum. Zaten para kazanıyorsunuz bir de benim cookieme gerek yok.
Blog falansa yani birinin sitesiyse kabul ediyorum çünkü benim hanim da bu işte ve onları anlıyorum.
0
logisticsmanager
(23.07.25)
extention var hepsini kabul ediyor.
0
sonsuz
(23.07.25)
aslında son duruma göre tümünü reddet seçeneğini tek tıkla ya da kolay bir şekilde sunması gerekiyor sitenin.

çakal ekşi sözlük (kanzuk) eskiden reddetmek isteyince 150 tane firmayı tek tek pasife çekmeni istiyordu, şimdi tümünü reddet koymuşlar.
0
brkylmz
(23.07.25)
@Mirket +1, "kurnazlık" sevmiyorum. Bu tarz sitelerde bulabileceğim bir şeyi illa ki başka yerde de bulabiliyorum. Alternatifsiz kaldığımı hatırlamıyorum hiç.

Aynı şeyi reklam engelleyiciyi kapatmaya zorlayan yerlerde de yapıyorum.
0
akhenaten
(23.07.25)
Sitelerin çalışması için zorunlu çerezler ve zorunlu olmayan çerezler var. Reddete bastığınızda sadece zorunlu olmayanları kabul etmemiş oluyorsunuz fakat zorunlu çerezlerde de sizinle alakalı bir sürü veri tutulabilir kimse de bir şey diyemez. O siteyi kullanırsanız zaten kanunen kabul etmiş sayılıyorsunuz.

ben reddet varsa ona yoksa tamama basıp geçerim kvkk için yapılan önemsiz bir ayrıntı
0
duyuruuser
(23.07.25)
Çerezden kaçanlar tum edevlet verilerinin 100-200 tlye satıldığının farkındalar, değil mi?
0
🌸nano mercy
(23.07.25)
"Tümünü reddet" varsa o. Yoksa "sadece zorunlu olanları kabul et" varsa o. Yoksa teker teker seçip reddederim her şeyi. Ayrıca ad-blocker'ı kapat diyen sitelerden %99'undan çıkıyorum. Birkaç site için muafiyet ayarladım gerisi ise siteye bağlı.
0
nawar
(23.07.25)
(12)

Uefada son 24 u gecemeyen gs

lapaz
Osimhen i almis temelli. Para israfi degil mi sizce de?
Osimhen i almis temelli. Para israfi degil mi sizce de?
0
lapaz
(20.07.25)
Kendi evinin ekonomisini bu kadar ince dusunmuyordur millet.

Cebinden mi cikiyor hocam? Izle gec iste, keyfini cikar.

(Dolayli yoldan cebimizden cikiyorsa, ahmet'i mehmet'i getirince de cikacak zaten)
0
brkylmz
(20.07.25)
israf. benzer bir başlık açıp sordum. klasik türk yorumlarından başka bişey gelmedi. ben aşağı gelecek yorumları şimdiden yazayım;

- fener x'e daha çok para ödedi
- morinyo ve solkeya 3 katını kazanıyor
- gs karapara aklıyor
- ali koç gibi arka kapıdan kulübe para sokuyoruz var mı itirazın.

böyle 3 iq'lu fanatikleri kenara bırakırsak, gs 1-2 sene oynatıp 60'lara satamazsa büyük batağa girer. zaten çok borçlu bir takım ama geriye dönülemez. adamın 4 yıllık maliyeti 120 milyon euro. 6-7 milyar tl para yapıyor.
0
avatar is back
(20.07.25)
15 yıldır şampiyon olamayanlar nasıl galatasaraydan daha fazla para harcayabiliyor peki?
ya da tesislerinde parasızlıktan menemen yiyenler nasıl 30 m'ye adam alabiliyor?

bunlar israf değil mi?
0
koela
(20.07.25)
lan şimdiye kadar bu ülkede yapılan en pahalı transfer 30 milyon euro. o da daha yeni oldu. birden 80 milyon euroluk transferi kimse sorgulamıyor mu arkadaş.
0
nothing in my way
(20.07.25)
E tamam işte son 24'ü geçebilmek gibi bir hedef belirlemiş demek ki?

Edit: Avrupanın 3. kupası ile 1. kupasının aynı avrupa puanlarını kazandırıyor olması üzerinden FB'nin avrupada daha başarılı olduğu algısına kapılan taraftara Ali Koç müstehak.
0
armagan abanuz
(20.07.25)
Para cebinden çıksa dert eder "batacak mıyım?" diye. Hal böyle değilken neden takılsın? Yani normal şartlarda bu paralar israf. Bizde de bir isimler ve paralar konuşuluyor gs kadar olmasa da ama o da israf. En temizini Beşiktaş yapıyor. Fiyat arttırılınca çekilip yoluna devam edeceksin.

@avatar is back medya tam olarak öyle yazıyor çünkü. Fenerbahçe 10 milyon maaş ödese "Korkunç maaşlar ile büyük risk" GS 20 milyon maaş ödese "Avrupa'ya meydan okudu" yazıyorlar. Kaos yaratıp çıkan etkileşim ile para kazanıyorlar.

Bir savcı çıkıp son 30 yılda dönenleri sorgulayamıyorsa bile son 10 seneye baksa çok fena canlar yanar ama işte kimlerin ne kazançları varsa hepsi takipsizlik.

"Fenerbahçe gibi dandik rakip" karşısında kucaklarda Şampiyonlar Ligi'ne gidenler: ibb.co :)
0
nawar
(21.07.25)
israf. Fenerbahçe gibi dandik rakiplerle maç yapmak için böyle starlara gerek yok bence de.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
böyle bir oyuncu fırsatı bir daha gelmez düşüncesiyle yapılmış bir transfer olarak değerlendiriyorum ben. yani 5-10 sene sonra yine kuş taşa çarpar bir adam kiralık gelse bile daha sonra "ben burada kalmak istiyorum"u dedirtebilir misin o muamma.

osimhen de arabistandan gelen teklifleri bile reddedince bence almak zorunluluk oldu. israf olup olmadığını şu an söyleyemeyiz ama bence olması gerekeni yaptı galatasaray ve bu fırsatı değerlendirdi.

öte yandan gomis'ten sonra ne kadar para harcandığını bir hesaplayın. dursun özbek bu hatasını öğrenmiş olacak ki yeni maceralara girmek istemedi. ligi biliyor, takımı biliyor, potansiyelini biliyor. neden başka forvet için risk alınsın?
0
elektr10
(21.07.25)
Ben osimhen özelinde değil de, sektöre harcanan paraların çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bir kişinin top oynaması için 80 milyon euro vermek çok ilginç gerçekten.

Diğer taraftan sektörde başarılı olduğunuzda bu paraları da çıakrtıyorsunuz. Sponsorlar, Şampiyonlar ligi gelirleri filan acayip yüksek seviyelerde.

Bunun dışında UEFA'da başarılı olmak sadece parayla ilgili olmasa gerek. PSG yıllardır para harcıyor, milyar euroları buldu, bu zamana kadar çeyrek finalden öteye gidememişti. Ancak geçen sene kazandılar, bu işler bence üst üste 6-7 yıl istikrar ile oluşacak başarılar. GS'den bu sene de ciddi bir başarı beklemiyorum, ilerleyen yıllarda belki..
0
xephyr
(21.07.25)
ben israf olarak görmüyorum. 3 yıl üste üste şampiyonluk, başarıyla artan gelirler (özellikle kombine, bilet ve store gelirleri eskiye oranla ciddi arttı), şampiyonlar ligi katılım ücreti ve tabi en önemlisi florya'nın satışından gelen sıcak parayla üst seviyeye çıkmak için bir risk aldı aslında galatasaray.

bu riske hiç girmeyip türkiye ligi'nde şampiyon olacak kadro yine kurulurdu ama camia bütünüyle avrupa'da başarı istiyor artık, alınan riski tamamen bu isteğin karşılığı olarak görüyorum. osimhen, sane ve şu an adı geçen diğer isimlerin hepsi şampiyonlar ligi'nde başarı hedefi için isteniyor.

türk futbolu için orkun ve osimhen transferleri bir kırılma oldu, ama bu kırılma şu an bizi avrupa'nın suudi arabistan'ı yaptı sadece. bu algıyı değiştirmek için verilen paralar dışında avrupa'da düzenli olarak adımızdan söz ettirmemiz de çok önemli.
0
dylancash
(21.07.25)
Neyse hadi ben de ciddi cevap vereyim çünkü duyurudaki her sene ötenlerden bıktım ve ciddi cevap vermeyi bıraktım.

Benim futbola bakış açımdan fazla para. Ama bana icardi de fazlaydı, sara da fazlaydi. Ne oldu? Iyi transfer çıktılar. Bana biraksan ben daha altyapi, daha genç yetenek, daha az başarı odakli adamim ama genel kitleye hitap etmiyorum.
Buna ek olarak zaten denilmiş ama Galatasaray zaten bu paraları (ayni Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi ne kadar buradaki belli kişiler böyle değilmiş gibi davransa bile) saçma sapan futbolculara yedirdi. Galatasaray diagne+mitroglou+falcao bile zaten harcadi ve karsiliginda 0 aldi. Yani sanki Galatasaray ilk defa bu kadar para harcayacakmis gibi davranmaya gerek yok çünkü saçma transferler ile zaten çok harcadik.

Buna ek olarak gene diğer takim taraftarlari anlamak istemese de ülkeni top takımı gs. Şu an kombine 100 bin lira dese de o stad dolacak. Daha gelecek nesiller de var. Yani Galatasaray'i ülke gibi düşünürsek para harcayarak büyüme olarak düşünürsün. Şu an Galata gdp büyütüyor ve 75 milyon karşılığı daha çok forma, fiyatlara daha çok yükleme, kombine ve biletleri daha pahalı yapma vs vs diye gidiyor. Ve ülkede nasıl sürekli "lan bu fiyara restorana nasıl gidiyorlar" deniliyorsa benzer kitle de futbol için soylenebilir.

Açık konuşayım; ben bu fiyatlara futbolu sevemiyorum. Misal mevcut türk futbol yapısı Avrupa'da yapamazdi (üç büyükler) çünkü ne kadar pahali yaparsan yap gelecekler mantığı olmazdi. Ama Türkiye'de var ve işliyor gibi. Millet kredi çekip kombine alıyor, kredi çekip stad park ücreti ödüyor falan.

Neyse yani, bu kadar kafa yormaniza gerek yok. Galatasaray diğer takımları zayıf bulduğu ortamda gelecek yılları garantilemeye çalıştığı riskli hareket yapıyor (sebebi de genelde başarı odaklı bir yapilanma olması). Ama osimhen evinde havai fişek patlatip kör olmazsa elinde kalmaz. 75 verirsin 45e gider. Daha 26 yaşında adama 32 yaşında davranmaya gerek yok. Biz bu parayi falcao'ya verdik elimizde sıfır kaldı. Osimhen karakter olarak da potansiyel olarak da böyle biri değil.

Buna ek olarak denildiği gibi artık Türk ligi yeterli değil. Biraz risk alıp avrupa bakiliyor.

Ha bak bu tarz olaylar taraftara kol gibi forma, kombine, store ürünü fiyatları olarak dönecek. Bunun kaçari yok ve buna ek olarak stad büyümez ama localar artar. Daha zenginlere hitap eden bir yapı oluşur. Manchester city de zamaninda böyle oldu, fiyatlar kol gibi arttı yani. Sen istiyor yildiz, verecek avrupa fiyati formaya.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
kluplerin derdi beni mi gerdi diyorum bazen ama bence evet israf.
sadece gs degil butun kluplerin harcadigi paralar israf.
federasyonun harcadigi da israf.
harcanan paranin karsiliginda gelen basari orani cok cok dusuk.
0
bay b
(21.07.25)
(9)

park halindeki araca çarptınız

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
ilk baktığınız hasar kendi aracınızdaki hasar mı olur, park halindeki aracın hasarı mı?
ilk baktığınız hasar kendi aracınızdaki hasar mı olur, park halindeki aracın hasarı mı?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.07.25)
park hâlindeki araç
0
amortisman
(20.07.25)
Karşı tarafa bakarım.
0
gobekliraki
(20.07.25)
Karşı tarafa bakarım.
0
muhayyer divan
(20.07.25)
Seçenekler arasında 'kaçmak' yok mu?
Genelde o yapılıyor da ilk iş olarak.
0
Mirket
(20.07.25)
Park halindeki araç
0
nawar
(20.07.25)
Seçici davranmaktan ziyade, görüş alanına ilk girene bakarım muhtemelen. Neticede her iki tarafı da incelemek gerekiyor.
0
yadigar
(20.07.25)
karşıya bakarım. kendiminki kendi kontrolümde.
0
mikahakkinen
(20.07.25)
Geçenlerde bir avm otoparkinda, parktan cikarken yandaki araca surttum. Direkt karşı tarafa baktım. 10dk not birkmak icin kagit kalaem aradim. Kendi aracimin da hasar almış olabileceği 4 5 saat sonra eve döndüğümde aklıma geldi.
0
aksiyom
(21.07.25)
zarar vermiş miyim diye karşı tarafa bakarım.
0
sir gawain
(21.07.25)
(15)

"Herkes öyle yapıyor" argümanına, etik açıdan nasıl bakıyorsunuz

encokbenisevinnolur
Sb.Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
Sb.

Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.
Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
0
encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Benim bu konudaki ilkem biraz Kantçı noktada şekilleniyor. Başkasının ahlaksizligi/etik dışı hareketi ortadaki ahlaksızlığı meşrulaştırmamali. Kant'in da dediği gibi bence insan öyle bir hareket etmeli ki kendi hareketinin ilkesi başkasına da ilke olsun.
0
Amaranta ursula
(18.07.25)
konuya gore degisir. misal halletmem gereken bir is var diyelim. kendim baska turlu yapip benzer sonuca benzer zamanda ulasabileceksem baska turlu yaparim. ama isimi halledemeyeceksem, herkesin yaptigi sekilde yaparim.

ortada benlik bisey yoksa, halletmem gereken bir is yoksa yani, sirf birileri etik disi biseyler yaparak fayda sagliyor diye ben de fayda saglayayim bari diye dusunmem, hic yapmam.
0
taurina
(18.07.25)
ahah. tersten gelen sürücü mazereti. kafasını kırasım geliyor. etik açıdan iyi bakılacak tarafı yok. benim örnekte de başka yerde de.
0
lazpalle
(18.07.25)
Normal dediğimiz şey aslında tam olarak bu.
0
anon1m
(18.07.25)
@anon: katiliyorum normal de böyle yapilaniyor da benim sorduğum normalin kendisi değil normallestirme ile ilgili. Yani sorulsa "Hayır o yanlıştır" denilen şeylerin "herkes öyle yapıyor"a yaslanarak, yapılabilir olması, hani "ben herkes'ten fetva aldım, tamam dediler" mantığı.
0
🌸encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Herkes öyle yapıyor diye bir şeyin yanlış olduğunu bilerek yapmak etik değildir tabii ki.
0
mikahakkinen
(18.07.25)
Herkes mi yapıyor, yoksa çok fazla kişi mi yapıyor? Bu ikisi arasındaki fark önemli. İyi-kötü, doğru-yanlış, etik ve ahlak gibi kavramlar hem bölgesel hem de dönemsel şeyler. Bugün doğru olan şey yarın yanlış, burada ahlaksızlık görülen şey başka ülkede ahlaksız görülmüyor olabilir. Bunların evrensel ve zamandan bağımsız olduğunu düşünme sanrısı günümüze ait bir şey. Bu da ahmakça değil, beynimiz bunun dışında olanı algılama konusunda sorun yaşayabiliyor. Mekandan bağımsızı oturtabilsek de zamandan bağımsız kısmında gelecek hakkında fikir sahibi olamayabiliyoruz.

Tıpkı dünya haritası gibi düşünün. Ülke sınırları gibi yakın dönem konusundan söz etmiyorum. Bundan 100 milyon yıl önce dışarıdan dünyaya bakan kişi hiçbir kıtayı ya da dağı ya da denizi şu an olduğu yerde görmeyecekti. Aynısı 100 milyon yıl sonrası için de geçerli. Oysa biz gerçeği bildiğimiz halde dünya böyle kalacak da sınırlar değişecek gibi hissediyoruz. Bilim kurgu yapımları bile sadece sınır değiştirirken haritayı Pangea Ultima/Neopangea üzerinden göstermiyor.

Haliyle birçok kişinin yaptığı yanlış, yine de yanlıştır. Başkalarının yapması bunun bir ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez. Etik açıdan bakıldığında farklı değerlendirmeden geçmesi için herkes tarafından ya da herkes olmasa da sadece o bölgede de değil dünyanın büyük kısmında yapılması ve kabullenilmesi gerekir. Tabii bunların hızlıca yayılması için olumsuz olarak etkilenen ya da kayda değer olumsuz etki olmaması lazım sanırım.
0
nawar
(19.07.25)
respect
(19.07.25)
En gıcık olduğum şey
Herkes intihar ediyor sen de etsene diyorum cevap olarak
0
etna
(19.07.25)
herkes etik disi davransa zaten dunya cekilmez bir hal alir.
ben mumkun oldugu kadar etik ilerlemeye calisiyorum, herkesin ne yaptigi beni pek ilgilendirmez. %90 etik cizgideyim diyebilirim.
%100 bence cok zor, yapan vardir saygi duyarim.
0
cooperr
(19.07.25)
Çok fazla uç örneğe kadar senaryo yazılabilir bununla alakalı; bunun en son uç noktası örneğin insan öldürmenin rituelleşmiş olduğu ve kültür haline gelen bir kabile düşünün. Yani etik dışı şeyler ortaklaştığında ve benimsendiğinde artık kültür dediğimiz şeye dönüşebiliyor. Ama hali hazırda etik dışı görülüyorsa henüz dönüşmemiş demektir ve umut vardır bence. Burada işte kişinin bireysel olarak kendisini nereye konumlandırdığı önemli ama bunu düşünebilmesi için çok zeki olmasına gerek yok; sadece “ben bireyim” farkındalığına erişmesi lazım. Örneğin X kişisi herkes etik dışı davrandığında da; ya da kimse görmediğinde de doğru olanı mı yapar yoksa zaten hep etik dışı mı davranır? Kendi etik değerleri çerçevesinde hareket eden birey tutarlı bireydir. Hırsızın çalması şaşırtmaz ama kendisini etik ve ahlaklı lanse eden birisinin çalması şaşırtır öyle düşünün. Kişi içeriden “ben zaten hırsızın tekiyim” diyorsa ve vicdanı rahatsa yine sorun yok ama inandığı şeylere ters hareket etmek bireyde tutarsızlık ve bir süre sonra çelişkiler sonucu tatminsizlik getirir. O yüzden klasik ama hep ara sıra otomatik pilottan çıkıp düşünmek lazım; hiçbir baskı altında kalmasaydım neyi seçerdim diye.
0
titanic kemancısı
(19.07.25)
Bir yanlış eğer tekrarlanıyorsa bu onu önemsiz yapmaz aksine şiddetini artırır. Daha vahim hale getirir. Yanlışın yaygınlığı özür değil, kabahattir.

Mantığa bürüyerek tek enayi ben miyim diye yanlış olan bir şeyi yapmak yanlışı doğru yapmaz. Bunu yapan her insan da zaten gerçekten eli kolu bağlanıyor diye yapmıyor, zaten yapası var neden uğraşayım diyor.

Örneğin bir yerde bir kişi adam kayırıyorsa bu suç bir kişinindir. Herkes adam kayırıyorsa orası yozlaşmıştır. Bunun pek lamı cimi yok.
0
akhenaten
(19.07.25)
Toplumumuz iyinin, doğrunun, dürüstün, kural tanıyanın, görgülünün, kibarın cezalandırıldığı bir toplum. O yüzden insan ikilemde kalıyor; doğru ama dezavantajlı pozisyonda mi kalmalı yoksa yanlış da olsa düzene uyup kendi hakkını koruyan mı?

Sapaklarda Refüj başı ayrımlarında boş şeritten gelip tıkalı sapağa yandan girmeye çalışanlara çok sinirimi bozardım. Korna çalar, yanındaysam önüne kırardım vs. Baktım ki kimsenin bununla sorunu yok. Düz yolda sinyal verene yol vermeyecek tipler, bu kaynakçılara yol veriyor. Eee? Ben miyim alemin enayisi? Sikerler. Ben de öyle yapıyorum artık. Zira toplum bunu istiyor. Ama Eski ben gibi tepki gösteren, sıkıştırmaya çalışan olursa haklıdır deyip 2 saniye duruyorum. Zaten arkasındaki yol veriyor yine.

Bunu pek çok şeye uyarlamak mümkün.

Diyeceğim; etik veya götük olsun. Gerçekler bunlar.
0
lazor
(19.07.25)
@lazor hahaha götük harika bir kapanış, ayrıca teşekkürler :)
0
🌸encokbenisevinnolur
(19.07.25)
Eskisi kadar sert bakmıyorum.

Herkes öyle yapmaya başlayınca yapmayanlar ciddi bir dezavantaj sahibi oluyor. O yüzden artık yapanları suçlamayı bırakıyorum.
Canım isterse ben de yapıyorum.

Ama halen bir suçluluk oluyor içimde ama geçer.
0
michael_knight
(19.07.25)
(10)

Öndeki araca tampona hafifçe surttum

biseysorcaktim
Not yazıp camina mi bırakayım. Ufak bi çizik. Silince geçer belki. Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan. Ne kadar tutar sizce masrafihttps://ibb.co/4gRjRH3Lhttps://ibb.co/1tXstHFDhttps:/
Not yazıp camina mi bırakayım.
Ufak bi çizik. Silince geçer belki.
Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan.
Ne kadar tutar sizce masrafi


ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

edit:
silince daha belirgin oldu.
biraz canım sıkılacak galiba.

ikinci resimde alt tarafta bir çizik var. onu sonradan farkettim.
boyası kalkmış galiba çünkü o hizada benim arabada beyazlık vardı.
bende belirgin bir şey yok, silince geçer şeklinde.

pasta cila falan bu gibi şeyler için mi?
not bırakmakla hata mı ettim. birine zarar verince not bırakılır diye biliyorum ben. görmezden gelmeye içim el vermez.
benim araba biri böyle sürtse ve not yazsa ben önemsemezdim.
sokağa baktım her araba var böyle şeyler. zaten parkın sorun olduğu yerler buraları.
0
biseysorcaktim
(16.07.25)
iban isteyin 3bin lira gönderin mesele kapanır.
0
house md
(16.07.25)
bir kaç arkadaşa sordum da not yazmasan daha iyiydi falan dediler.
3bin fazla değil mi ya, youtube'da gördüm 150-200 liralık malzemelerle silince geçiyor böyle şeyler. hadi olsun 500-1000 göndereyim ben isterlerse.
0
🌸biseysorcaktim
(16.07.25)
Pek “hafifçe” bir sürtmeye benzemiyor. 3-4k tutabilir.

Not bırakmanız çok yerinde olmuş diğer türlüsü şerefsizlik olurdu çünkü.
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.07.25)
Bu hafifçe sürtme içeren ufak bir çizik değil. ₺ 150-200'lik de değil. TikTok izlemeyi azaltın :)

Pasta cila geçmiş. Boya kalkmış. Mini onarım paketlerine ucundan kıyısından sokabilir mi bilmiyorum. Eğer lokal boya yaparsa hasarlı olarak algılanacak her türlü. Arabası pek değerli olmayanlar, eski olanlar ya da satmayı düşünmeyenler ufak çiziklere sanayilerde vs. müdahale ediyorlar tabii. Aynı şekilde araç kiralayan filolar da böyle boya çekip devam ediyorlar.

Bırakılan not ile ulaşsın. Tutanak tunun. Kasko karşılasın. Yolunuza devam edin. Sürtüp gitsen arkadan küfür edip polise tutanak tutturacaktı. Orada tespit edilirse sıkıntı çıkabilir ama polis çok uğraşmıyor, tutanak tutturup kaskoya geçirtiyor. Sigorta şirketleri onu inceliyor merak etme. Her çizikten seni sorumlu tutamaz.

Senin arabana da biri sürtse ve not bıraksa emin ol önemsersin. Önce gününün içine eder, sonra da bembeyaz arabanda o siyah çizgileri her gördüğünde canın sıkılır. İstanbul trafiğinde tampona sürekli sürtüyor birileri ama işte. Olsun not bırakmaları/bırakman sürtüp kaçmalarından/kaçmandan iyidir.
0
nawar
(16.07.25)
teşekkürler.

pasta-cila geçip boyanın kalktığını nasıl anlıyoruz? ilk kez başıma geldi böyle bir şey. bilgim hiç yok ne yazık ki.
3-5 bin ödemek ya da biriyle uğraşmak hiç istemiyorum ama arkamdan küfür/beddua almayı daha da istemiyorum. o yüzden not yazdım.

çekip gitsem farkedilir mi emin değilim. apartmanların kamerası var gerçi ama yine de anlaşılmayabilir.

olay benim sokağımda oluyor. iki üç ev beride. arabam da duruyor bıraktığım yerde.

ilk resimde kırmızı alanın üst kısmında bir grilik var. silince geçti orası. pek müsait değildim o yüzden silmekle uğraşmadım ama diğer yerler de silince geçer belki diye düşündüm.

sadece en alttaki alanı fotoğraflarda farkettim. o an farketmedim. orada boya kalkmıştır belki çünkü benim arabada vardı ufak bir beyazlık.

arabanın sağ kapısının ortası kocaman boyanmış gibiydi. bir de benim iz bıraktığım yerde dikine olan çizgi önceden vardı.
0
🌸biseysorcaktim
(16.07.25)
bence hiçbir şey yok. oraya boya yaptırmasına bile gerek yok. sanayide bir boyacıya gidip, aracın kodundan aynen oje gibi boya şişesinden alıp siyahları kapatacak tamam.

evet, çarpma çizme olmasa iyi olur, ama trafiktesin abicim ve tampon bu olacak o kadar. buna bu kadar kafa yorulmaz, çünkü yarın kırmızı ışıkta gelir başkası daha sert vurur, tampon kırılır, bu sefer gider sigortadan değiştirir sıfır tamponu olur. bu kadar takılacaksan aracı garaja koy otobüsle git.
0
malheiros
(16.07.25)
2-3 bin gider buna, pasta cila ile duzelmez.
arabam iyiyse yeniyse pesine veririm, dokuntu biseyse saginda solunda gocuk cizik varsa onemsemem. aracin sahibine kalmis.
bu "hafif surtme" degil bu arada :)
0
cooperr
(16.07.25)
Çok hafif olmamış, derin çizikler oluşmuş, pasta cila dışında işlem gerektirir. Alan çok büyük değil o yüzden 3-4k gibi tutar diyorum ben de.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.07.25)
şimdi dışarısı daha aydınlık, çizikler neredeyse hiç belirgin değil şuan. eklediğim fotoğraflarda belirgin.

notum hala duruyor, sahibi arabasını almamış daha. bakalım arayan soran olacak mı.
0
🌸biseysorcaktim
(17.07.25)
Ararsa buluşup tutanak tutun önce sigortadan yaptırsın, sigorta bunun için var neden cebinizden karşılaşmasını? Yok eğer siz karşılaşacaksınız ya alıp siz yaptırın ya da yaptırdığı işlemin faturasını isteyin. Bu devirde mağdur bile olsa kimseye güven olmuyor bir anda tepenize çıkarlar. Öyle hayati bir hata değil bu siz üstünüze düşeni yapmışsınız tepenize çıkmasına izin vermeyin. Şahsen benim limitim 1000 TL olurdu bu kadar tutarsa cebimden verirdim daha fazla tutarsa sigortadan al derdim.
0
bhhs
(28.07.25)
(15)

şu şarkıcıları dinleyen var mı?

messina123
tarkan, yıldız tilbe, bülent ersoy, gülben ergen, seda sayan.abartılı gelecek ama ben yıllardır bu kişileri dinleyen bir kişi görmedim. kim dinliyor bu kişileri ve neden bu kadar ünlüler?
tarkan, yıldız tilbe, bülent ersoy, gülben ergen, seda sayan.

abartılı gelecek ama ben yıllardır bu kişileri dinleyen bir kişi görmedim. kim dinliyor bu kişileri ve neden bu kadar ünlüler?
0
messina123
(14.07.25)
Ne kadar kalabalık bir ülke olduğumuzu unutuyoruz bazen.
0
amortisman
(14.07.25)
evde arkadaş ortamında rakı vs olduğunda bu sanatçıların bazılarını açtıran arkadaşlar oluyor ama tarkan her daim dinlenir be.
0
elektr10
(14.07.25)
tarkan ve yildiz tilbe evet, bulent ersoy rastlarsam, digerleri hayir.

yasiniz kucuk oldugundan sevmiyor olabilirsiniz, bu kadar unlu olmalari sacma gelebilir ama zamaninin en unlu kisileri bunlar, hala unlu olmalari da normal. biz yaslilar hala dinliyoruz, bir kismini seviyoruz, digerlerini sevmesek de biliyoruz.
0
lemmiwinks
(14.07.25)
Tarkan dinliyorum ben, seviyorum şarkılarını. Diğerleri özellikler gülben ergen ve seda sayan şarkıcı mı ondan bile emin değilim, hatırladığım şarkıları yok
0
hayalhayal
(14.07.25)
Şunu nerde duysam, işi gücü bırakır sonuna kadar dinlerim mesela.

www.youtube.com
0
Mirket
(14.07.25)
tarkan ve bülent ersoy'u dinliyorum. ilaveten sibel can, gülşen, ebru gündeş de dinliyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.07.25)
ben de bunları dinleyen kimse görmedim. tarkan dahil.

1998 yılında okulda tarkan ın meşhur bir şarkısını söylerdi arkadaşlar. daha sonra hiç görmedim.

ben hayatımda ajda pekkan dinleyen de 1 kişi bile görmedim. yaşım neredeyse 40
0
ya ben lan neyse
(14.07.25)
Bunların ortak noktası Her kesime hitap eden müzikler yapıyorlar dinlenmeme şansları yok
0
olaylar olaylar
(14.07.25)
tarkan, yıldız tilbe, sezen aksu, hande yener, gülşen vs bunlar daima kendi listemdedir.
her yeni işleri olduklarında "acaba ne çıkarmışlar?" diye bakarım. gülben ergen'i de nedense sanki berbat bir şarkıcıymış gibi lanse ediyorlar ama bence kendisinin de çok güzel şarkıları var ki oğuzhan koç gibi tipleri saymazsak genelde hep kalburüstü sanatçılardan şarkılar alır.
0
m e b
(14.07.25)
tarkan, musti, tilbe ve bilumum 90'lar şarkıcılarını sıklıkla dinliyorum, ersoy falan özellikle açıp dinlemiyorum ama bazen denk gelirse dinlerim.
0
exlibris
(14.07.25)
Hiçbirini özellikle açıp dinlemiyorum. Belki kırk yılda bir Tarkan. Tarkan'ı dinleyenler var çevremde. Yıldız Tilbe'yi de 1 kere duydum. Onun dışındakilere denk gelmedim hiç.

Tarkan'ın grup ile alaka seviyesi: www.instagram.com
0
nawar
(14.07.25)
Tarkan’ı gayet severek ve sürekli dinliyorum.
0
ekimoloji
(14.07.25)
tarkan dinleyen gormedin mi? yok artik. tarkan dinlerim, yildiz tilbe de. bulent ersoy hemen hemen hic yok raki masalari disinda. gulben ve seda hic yok.
0
antikadimag
(14.07.25)
ben tarkan'in harbiye konser videolarini acip izliyorum. Yeni sarkilari berbat. Ama eski sarkilari ile turkiye'deki pop muzik citasini en tepeye cikarmis bi isimdir kendisi.
Digerlerini sevmiyorum ama yildiz tilbe'ye saygi duyarim.
0
sey mi dostum
(14.07.25)
arabada takanin birkac cdsi var, arada takar dinlerim.
yildiz bence fazla bagiriyor, onu kafam kaldirmiyor.
digerleriyle isim olmaz..
0
cooperr
(15.07.25)
(15)

Pkk gerçekten silah bırakır mı?

messina123
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
0
messina123
(11.07.25)
Bırakmadı. Öyle ya da böyle dünya tarafından terör örgütü kabul edilen bir örgüt kendini tasfiye etti ve o örgütle bağlantılı olan özünde terör örgütü olan diğer örgütlerin önü açıldı.
Tarihimiz için kara bir gün.
0
denizgonen
(11.07.25)
Irak’ın kuzeyinde Barzani PKK’yı istemiyordu. Barzani İsrail’den güç alıp PKK’nın üstüne yürüyordu. İran’a sürülen PKK orada biraz yer bulsa da mollalarla ters düştü. Rotayı Suriye’nin kuzeyine çevirdi ve yeni bir kanat oluştu. Silah bırakma sonrası İran ve Irak da nelerin olacağı önemli değil Suriye’de nelerin olacağı önemli. İzleyip göreceğiz.
0
iddaaci
(11.07.25)
Bu kadar tiyatronun tek nedeni var: Erdoğan'ın bir saltanat kurmak isteyişi. Yani seçimleri kaldırmak ve oğlunu varis bırakmak istiyor (yeni anayasa). Bunun için 400 vekile ihtiyacı var.

Dem ve Pkk terör örgütü de bu fırsattan istifade federasyon ve yerel özerklik, terörist başını serbest bıraktırmak istiyor. Senelerdir akp, dem ve pkk'yı çok sert eleştirdiği için de, böyle bir tiyatro oynanıyor.

pkk, asla silah bırakmaz. Bölücülükten asla vazgeçmez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Ben barıştan yanayım kürt düşmanı değilim öncelikle belirteyim

Fakat bu silah bırakma meselesi pkk ile ilgili değil. Ortadoğunun şu haline bakınca suriye iran israil lübnan, en küçük aşiret grupları bile silah bırakmaz niye bıraksın
0
grimavi
(11.07.25)
Yıllarca yardım aldıkları devletler kendi derdinde şu an. Türkiye, bir çok kötü plan ve uygulamaya rağmen adından söz ettirdi. Dışarı ile ilişkilerimiz bir çok alanda yoğun şu sıralar.

pkk burada Türkiye'yi her tür zarara uğratmak için kurulan taşeron bir örgüttü. Yıllarca bu örgüte destek olanların başka planları vardır.
pkk silah bırakmadı diye düşünmek yerine yerine rahatlığa çok girmeden, rehavet yapmadan dikkati aleyhimize kullanılabilecek daha farklı noktalara yoğunlaştırmak gerek.
Genel olarak dünya ve dünya
siyaseti değişiyor.
Bir bölgede kaos adına kullanılan
aparatlar da değişecektir.

Batı Türkiye ile iyi geçinmeye çalışıyor,çalışacaktır.
Öyle eskisi gibi her sene ABD kongresinde Ermeni soykırımı yasa tasarısının konuşulması, yok Türkiye'ye başka yaptırımlar uygulama, sürekli aleyhimize olan AİHM kararları, dışarıdan
gelip Türkiye'deki resmi kurumları denetlemek, Yunanistan Ege'de bizi taciz ediyormuş falan.. geçti o günler.

Tabi ara ara rahat durmayacaklardır.
Hazırlıklı olmak şart.
Bölge halkıyla yakınlaşma ve iş olanaklarının artması gerek. Aslında kaynak çok bölgede ama terör engel oldu.
Dünyada ise bize her daim belgesellerle bize fakirlik, açlık, aslan, timsah, kaplandan ibaret bir yer diye gösterilen Afrika da şu bir çok devletin menfaati için karşılaşma alanı olmuş durumda.
Tarım arazilerinden çok bir çok kaynaklara sahip bölge.
Bunu şu an anlıyoruz ve eskiden beri medyanın kendisi doğru şekilde bölgede olan biteni yanlış veya eksik veya her daim problem olarak gösterdi

@kartallar yuksek ucar
irtifayı düşür biraz olaylara biraz daha geniş açıyla bak bir zahmet. dışarı çık gez dolaş.
0
diyecevaplandı
(11.07.25)
Fahrettin Altun un stajyerleri her ne kadar bunu mucizevi bir olay olarak lans etse de öyle değil.

Öncelikle türkler 2500 yıldır tarih sahnesinde yer alıp karşılarina türlü düşmanlar çıkmıştır, örneğin Moğollar, Ruslar, İranlılar, PKKlilar, irticacilar etc.

Bütün bu düşmanlari bir kenara koyduğumuzda ülkemizin başına gelen en büyük bela ak parti adlı oluşum ve içindeki sahislardir. Ak Parti'nin türk milletinin lehine bir iş yapması mümkün değildir. Zira bu eşyanin tabiatına aykırı mesela bir Rus a alkolü yasaklayamazsin, bir dinciye hoşgörüyu, toleransı anlatamazsin, yapamaz tabiatında yok çünkü.

Dolayısıyla geçen 23 yıla baktığımızda, samimi dusuncelerle türk insanınin menfaati için yapılan hiçbir şey olmadığı gibi her birinin altında rant amaçlı çeşitli emeller vardır. Zaten bunları saklamiyolar; hasta garantili hastaneler, araç garantili yollar, savunma sanayini Erdoğan'ın ailesinin yönlendirmesi, en basitinden e devlet e vergi gibi sistemlerin yaygınlasmasi iyi bir şey gibi görünüyor ama aslında bunun amacı insanları daha kolay kategorize etmek, listelemek, daha çabuk parasına konmak. Mesela artık o kadar ileri gittiler ki Türkiye'yi terk etmenin cezası olarak 700 kusur lira ödediğimiz harç için pul bile vermiyorlar. Sözde dijitallesme. Prim borcunu ödemeyene şak diye elektronik haciz. Kurulan radar tuzaklarından toplanan paralar. Sorsan Avrupada e devlet gibi sistem yok, türk bankacılık sistemi çok iyi diye zirvalarlar. İran vurulur türk borsası çöker. Çünkü ülkenin altını oymuslar.

Adalet sistemi tamamen parti örgütunun içinde hakimler mahkemeler günlük kararlarla değiştiriliyor. 50 bin kisibin sogrudan ölümüne sebep olmuş örgüt lideri video konferans yapıyor adeta. Ama belediye başkanının görüntüsü, afişi sesi bile yasak.

Böyle bir ülkede PKK silah bırakması tamamen tiyatro zaten, Türkiye Cumhuriyeti için irtica daima bölücü örgütten daha tehlikelidir. Şu anda da öyle, akp pkkdan daha tehlikeli bir örgüt.

Bunu artık zihinsel engelli bireylere sorsan ucunda Erdoğan'ın yeniden başkan seçilmesi veya kendisinin verasetini sağlamak olduğunu söyler, tereddüt etmez.

Katiyen silah birakacagina inanmıyorum. Altında ne olduğunu yakında öğreniriz.

Bunlar 15 temmuzda cuma günü darbe yapılıp ertesi pazartesi günü 5000 tane hakim savcıyı terör örgütü üyesi diye işten atan adamlar. Yani komediye bakar mısın 5000 tane hakim savcının fetocu olduğunu biliyorsun ad soyadına kadar, çünkü kendin elinle koydun, bu adamlar cuma günü işe gidiyorlar karar veriyorlar, pazartesi de işten atıyorsun bunlari :D neden daha önce yapmadın?

Şimdi esas örgüt guzellemeleri dinleyecegiz yandaş medya ve propana bakanlığımız başlamış bile, örgüt üyelerinin topluma kazandırılması diye. Yani biz orda burda bomba patlatan , toplumu terörize eden adamlari kucaklayacağız bu rezilliklere geldi sıra :)

Akp süper Türkiye ucuyor. Ayrıca lütfen biraz geniş pencereden bakalım Goebbels in de dediği gibi.
0
sanguine
(11.07.25)
İstediğini alırsa, yeni istekleri oluşana (daha doğrusu yeni istekleri reddedilene) kadar bırakır.
0
nawar
(11.07.25)
hayır operasyonlarını iran'a yoğunlaştıracaklar. iran düştüğünde de sıra bize gelecek.

abd kucağındaki bir türk hükümeti pkk'yı zaten bitiremezdi. 30-40 senedir böyle milliyetçi damarı beslediler. şimdi kendi kuklaları güç kaybettirdiği için ona meşruiyet kazandırmak adına "pkk silah bırakıyor" dümeni yapıyorlar.

3-5 sene sonra görürüz ne olduğunu.
0
der meister
(11.07.25)
Irakta Saddam degisim,yeni Irak sloganiyla hükümete geldi,

Sonra sam amcasi irana saldirtti,
Ardindan pkk nin oldugu bölgeye kimyasal bomba attirdi, hikayesi ile sam amcasina bahane ürettiler,

36.ve 32. Paralel bölgede ucus yasagi getirildi,

Bolge pkk ile kontrol edildi,

pkk artik kurumsallasiyor,

Tank,helikopter ve en önemlisi topraga kavusuyor,

ama pkk ismi ile degil,
kuzey suriye pkksi olarak yeni bir isim lanse edecekler,

bizimkilerede bunu ya yaparsiniz yada gidersiniz dediler,

onlarda bunu sözde zafere gibi lanse edip bak nasilda neler yaptik diye deli deli isler yapiyorlar,

sonraki gelen yönetimlerin isi daha da zor olacak,

Tabiki bunun ceremesini halk cekecek.

Hatirlayin,
Ahmet Davutoğlu ile komsularla sifir sorun dediler,
Suan sifir sorunla komsu ulke insanlari ile apartman komsusu olduk..

Yak parti yapar..
Yaptiklari yapacaklarinin teminati..
0
designer
(11.07.25)
Dibe sürüklenen ve çırpınışlarda olan bir rte ile karşı karşıyayız; en baştan bunu unutmamak lazım. Bu haldeyken Atatürk'ü canlandırıp reisicumhur yaptım dese oradan bile bu ülkeye millete faydalı bir şey çıkacağına inanmam.

Pratikte silah bırakılması, teoride silahlı kalmalarından yüzde yüz daha hayırsız bir hal getirecek. Silahlı örgütle mücadele etmek, politik bir örgütle uğraşmaktan daha zor değil.
Buradaki tek hümanist nosyon insan hayatı. Yani evet, terörist ya da değil, ölümler azalacaksa buna sevinelim. Ama bunun ne zaman gerçekleştiğini gördük?
Ölüm gerekiyorsa öldürürler, bunun için pkk'ya ihtiyaçları yok.
0
Bruce
(11.07.25)
%15-20 kürt oyu için yapılan bir tiyatro.
0
runaway
(11.07.25)
Aklı başında olan birisi bu soruyu sormamali.

Yaktıkları silahların sayısı 8
2 tanesinin namlusu egriydi birisinij kabzası parçalanmış.

Yani yaktıkları silahlar bile kenarda duran iskarta
0
topkapiaksaray
(11.07.25)
PKK zaten 2002'de bitmisti. Bil bakalim nasil ve neden dirildi..
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Malesef mevcut hükümetin ve liderlerin ülke yararına bir hamle yapmalari imkansız. 20 yıldır ne haberlere sevinildi de sonra "aaa" oldu herkes. Goebbelslerini saldılar işte, chp=pkk yaptılar. Şimdi gene saldılar "baris geldi" diyorlar.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Uzun kaybettiği oy açığını kürt seçmenden oy alarak kapatmak istiyor. Gördüğüm kadarıyla samimi bir ortam yok, Habur-2 loading... Bu ülkede kalıcı barışı getirecek tek parti chp gözüküyor.
0
HellKeePer
(12.07.25)
(9)

dişlerinizi fırçaladıktan sonra diş macununu

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yutmamayı nasıl beceriyorsunuz? ben sürekli yutkunmak zorunda hissediyorum.
yutmamayı nasıl beceriyorsunuz? ben sürekli yutkunmak zorunda hissediyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.07.25)
dis macununda 1450 ppm florur var,
ve normal olarak yutacaksin tabi..

yada yerine ingiliz karbonati kullan,
vucuduna yabanci madde girmesin.
0
designer
(09.07.25)
İki üç sene aksatmadan İngiliz karbonatı kullan, sonra duyuru aç, benim dişlerim niye eriyo diye.

Ya da diş fırçasına diş macununu mercimek tanesi büyüklüğünde sık. ama hakkını vererek fırçala.
0
Mirket
(09.07.25)
@mirket
daha fazla oldu,pandemiden önceydi,
önceden dişlerde tartar olurdu, plaklari aldi temizledi ama dis erimesi senden duydum ilk defa,
0
designer
(10.07.25)
Suyla az bir çalkalayıp tükürüyorum. Çeşme suyunun arındıracağı şeyi, ağızda yabancı madde bulunduğu için biriken ve daha asidik olan tükürüğün arındırmayacağını düşünmek ilginç geliyor bana zaten. Midene gideceğine lavaboya gitsin. Dişinizi fırçalama süreniz 15 saniye değilse saatlerce onları diş minesi üzerinde tutmanıza sonra da tükürük ya da gün içinde tükettikleriniz ile midenize yollamanıza gerek yok.
0
nawar
(10.07.25)
@ designer,

Bir diş hekimi işin detayını açıklar diye umuyorum da dişlerine günah. Yapma.
0
Mirket
(10.07.25)
6 senedir sağlam, cevremde dis macunu kullanan ve dislerini kaybeden cok ,tesekkurler uyariniz icin.
0
designer
(10.07.25)
chatgpt üstad diyor ki:

"İngiliz karbonatı" olarak bilinen sodyum bikarbonat (NaHCO₃), yani kabartma tozu, bazı kişiler tarafından diş beyazlatmak için kullanılıyor.

Ancak bu uygulamanın diş sağlığı açısından bazı riskleri var:

Avantajları:

Diş yüzeyindeki yüzeysel lekeleri (kahve, çay gibi) fiziksel olarak temizleyebilir.

Ucuz ve kolay bulunabilir.

Zararları:

Aşındırıcıdır: Sodyum bikarbonat, mineyi (dişin sert dış tabakası) aşındırabilir. Mine kaybı geri dönüşsüzdür ve zamanla diş hassasiyetine ve çürüğe yol açabilir.

Diş eti tahrişi: Hassas diş etlerine zarar verebilir.

Diş rengi kalıcı olarak düzelmez: Yalnızca yüzeysel lekeleri temizler, dişin doğal rengini değiştirmez.

Uzman önerisi:
Diş beyazlatma istiyorsanız, florürlü diş macunu kullanmak veya bir diş hekimine başvurmak çok daha güvenli ve etkilidir. Ayrıca, marketlerde bulunan “beyazlatıcı” diş macunlarının bile aşındırıcılık seviyeleri kontrol edilerek formüle edilir; karbonat gibi ham malzemeler ise daha kontrolsüzdür.
0
mustafakesekci
(10.07.25)
nasıl yutabiliyorsunuz? yanlışlıkla yutsam veya yutar gibi olsam anında kusarım. benim midemi çok bulandırıyor. düşüncesi bile bulandırdı hatta şu an
0
art cat chocolate
(10.07.25)
dişini fırçaladıktan sonra bol bol tüküreceksin, suyla çalkalamayacaksın. macundaki florür belli bir süre diş üstünde kalıp görevini yapması gerekiyor.
ağızda çok diş macunu kalıyorsa demek ki diş fırçasına çok fazla macun sürüyorsunuz. mercimek tanesi yeter fazlası gereksiz.
bunlar yeni çıktı yok ingiliz karbonatıymış, yok misvakmış, yok florür öldürürmüş hepsi deli saçması. düz dünyacılar bir bunlar iki.
diş macunu kullanıp dişlerini kaybeden bu zamana kadar duymadım. altında başka bir sorun olmadıkça(hastalıklar veya diş eti çekilmesi) durup dururken diş kayıpları olmaz.
florürsüz diş macunu olmaz.
ha diş macunu elzem mi tabi değil. diş temizliğinin %90u mekanik temizliktir ve diş ipi veya arayüz fırçası kullanımıdır.
0
my fault
(10.07.25)
(4)

X deki grok olayı nedir? Neden bugün patladı?

sonhakan
....
....
0
sonhakan
(09.07.25)
Birileri bunu fitlemiş fitlemiş, grok da bi küfürler savurmuş bi hakaretler etmiş, yeri göğü inletmiş. Sayın cumhurbaşkanı da bu konuya derinden üzülmüş. Olay bu.
0
muhayyer divan
(09.07.25)
dün ayarını bozdular, herkese ana avrat kaymış. rte de nasibini almış. twitter grok’u düzelene kadar devre dışı bıraktı. türkiye’de de soruşturma açmışlar. bir yapay zekaya ilk kez soruşturma açılıyor olabilir, insanların da komiğine gitti haliyle.
0
sir gawain
(09.07.25)
groka yeni gelen güncellemeyle politically incorrect davranmaya başladı. hakareti de esirgemedi. tüm dünyada böyle. trye özel değil. insanlar bozmadı yani.
0
jelly bear
(09.07.25)
@jelly bear +1

Gözün gördüğünü kıvrana kıvrana inkar eden akımdan rahatsızlığını sesli olarak belirten en ünlü kişilerden biri Elon'du. O yüzden bu kilidi kaldırdılar. İnternete kontrolsüz şekilde maruz kalan her AI gibi o da en sert ve karanlık tarafını aldı. Microsoft'un 2016 yılındaki denemesinde AI ırkçı ve pedofili olmuştu. Ona göre bu Grok 3 çok daha iyiydi. Yine de günün sonunda kendini MechaHitler diye çağırmaya ve herkese küfür etmeye başladı :)

Grok 4 yayınlanacaktı bugün. Onda yine bazı şeyleri gözden geçirmişlerdir.
0
nawar
(09.07.25)
(8)

plak kayıtlarının neden daha güzel olması

deranzo1
o gelen cızırtılı ses, ruhuna doğru üflenmesi, canlılık çok daha kaliteli değil mi? teknik detaylarını bilmiyorum ancak 60 senede daha ileriye gitmesi gerekmiyor muydu bu kayıt işinin? ne zaman plak kaydı dinlesem müzik dinlediğimi hissediyorum. bu nedendir yoksa ben mi hülya görmekteyim?çok net far
o gelen cızırtılı ses, ruhuna doğru üflenmesi, canlılık çok daha kaliteli değil mi? teknik detaylarını bilmiyorum ancak 60 senede daha ileriye gitmesi gerekmiyor muydu bu kayıt işinin? ne zaman plak kaydı dinlesem müzik dinlediğimi hissediyorum. bu nedendir yoksa ben mi hülya görmekteyim?


çok net fark yok mu ya?

open.spotify.com
www.youtube.com
0
deranzo1
(09.07.25)
Çünkü daha kaliteli. Bana da dijital hiçbir şey analog şeyler kadar kaliteli değilmiş gibi geliyor. Muhakkak ki bi fark var
0
olaylar olaylar
(09.07.25)
buna cogu kisi bir fark yok diyor ama bence de plaklar cok daha guzel geliyor kulaga.
0
antikadimag
(09.07.25)
Bence biraz nostaljik bakıyorsunuz. Ancak kalite sübjektif olmasa da güzellik öyle; haliyle analog kayıttaki kusurlar (Mesela bahsettiğiniz cızırtı) ve kendine ait tınısı onu sizin için daha otantik ve ilgi çekici yapıyor olabilir.
0
salihdt
(09.07.25)
romantizmden başka bir şey değil bence. adamlar bilmem kaç kanaldan kayıt alıp 3 boyutlu tertemiz milyon dolarlık ses sistemleri yapıyor. hâlâ çıkıp plak en güzeli ya demek biraz düz vites araba övmek gibi geliyor bana.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.07.25)
Teknik açıdan cd ve dijital kayıpsız kayıtlar elbette plaktan daha kaliteli. Aksi plağın doğasına aykırı. Fakat sizin hissettiğiniz biraz plasebo ile plak çaların ürettiği harmonik bozulmaların insan kulağına hoş gelmesinden ibaret. Tercih meselesi yani biraz. Kimisi hiç bozulmamış ses istiyor (cd gibi), kimisi bu teknik ‘kusurları’ daha çekici buluyor. standart bir dslr fotoğraf makinesi aslında son model iPhone’dan daha iyi resim verir fakat çoğunluk iPhone’nun kasıtlı olarak ‘bozduğu’ fotonun göze daha hoş geldiğini söyler. Tam doğru örnek olmadı ama anlaşıldı herhalde.
0
orient blue
(09.07.25)
Spotify ve YouTube gibi mecralardaki düşük kaliteli des kayıtlarını ana kartlara entegre ses kartlarına bağlı ortalama hoparlörler ya da asıl işlevi iletişim kurmaktan ibaret olan kablosuz olduğu için de bir miktar kayıp yaşayan kulaklıklarda müzik dinlemeye alışık olduğumuz için hissedilebilir fark olduğu doğru. Plak kaydı ve dinlediğimiz cihazlar elbette günümüz mp3'lerinden daha doyurucu. Kalanı için @orient blue +1

Bu arada cızırtı sesinden etkilenmek direkt romantizm. Cızırtısız temiz, güzel ses duyman lazım normalde ama o plaklar çok yapay gelir muhtemelen. Çünkü nostaljik ya da popüler havaya sahip değiller.
0
nawar
(09.07.25)
plak kayıdından dinlemek dijital kayıttan dinlemekten açık ara daha kaliteli.
çünkü dijital kayıt en temelde 0 ve 1 ile oluşuyor.
teknik detaylarını yanlış verebilirim o yüzden fazla detaya girmeyim ama ama mesela spotify premium en fazla 320kbit/s ses kalitesi veriyor. free'si 120-160 civarı.
bu ne demek?
1kbps -> 1000 bit demek. 1 bit ise 0 ve 1'lerin her biri
320 kbps -> 320000 bitrate anlamına geliyor 1 saniye içinde.

bir de sample rate diye bir şey var, o da videolardaki frame'e denk geliyor gibi düşünebiliriz.

nasıl ki videolar aslında farklı karelerin peşisıra slayt gösterisi gibi değişmesiyse, ses dosyaları da öyle.

bu kbit sayısı ne kadar yüksekse ses kalitesi o kadar iyi oluyor.
hatta tidal gibi lossless müzik veren yerler de var.

sen stream yerine flac, lossless, wav dinlersen ses kaybı minimum oluyor. ama yine de oluyor (analog -> dijital çevrimi olduğu için)

plaklarda ise böyle bir çevrim yok.
bitrate olarak tanımsız diyebiliriz. 0 ve 1 gibi fragmanlardan oluşmuyor, ses bir dalga formatı şeklinde.

o yüzden daha doğal geliyor.

bir de plakları bluetooth olmayan bir kulaklık ile dinlersek yine dijitalleştirmiş olmuyoruz ve sesi doğal duymaya devam ediyoruz. ancak bluetooth ile dinlersen o zaman bozulma olabilir. çünkü bluetooth'un çalışma mantığı da datayı nano-saniye cinsinden bölüm veri paketi olarak göndermek.

---
bu şeye benziyor.
çabuk bozulan, raf ömrü kısa olan doğal ve ev yapımı bir yiyecek ile, pazarlaması raflaması satması saklaması uzun olan ama lezzetinde kayıp olan başka bir ürünü kıyaslayamaya benziyor.

----
ama sizin verdiğiniz bu iki kayıttaki fark neden?
biri youtube biri spotify.
üstelik spotify'dakinin müzik kalitesi daha yüksek.

farklı mastering sürümleri olabilir, aynı kayıt değildir belki ya da işlenme biçimleri farklıdır.
spotify’daki sürüm fazla işlenmiş, “temizlenmiş” görünüyor. aşırı filtreli fotoğraf ya da yapay zeka ile restore edilip fps'si arttırılmış film gibi.
ama muhtemelen en büyük sebep nostalji algısı, hafif cızırtının verdiği “gerçeklik hissi” etkiliyor olabilir (plasebo etkisi).

benim plakçalarım var. basit bir ürün ama buna rağmen mutlu ediyor oradan dinlemek.
radyo ya da kasetten çıkan müziği de seviyorum çoğu zaman.
bunlar kesinlikle bitrate'i yüksek bir dijital kayıttan daha az kaliteli ama çok daha doyurucu ve keyif verici.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
teroride dijital analog farkı vs. ama eğer plağı direkt dinlemiyorsan yani arada youtube-spotify vs. bir platform varsa zaten dijital halini dinliyorsun. sana hoş gelen kısmı ses kalitesi değil nostalji hissi olmalı.
0
orpheus
(09.07.25)
(15)

blog işi bitti ?

denizmaniaherif
kafamda bir blog yazma işi var.. sosyal medya hatta youtube bağlantısı da olacak blogta ama hiç gerek yok gibi de geliyor bir yandan.. çünkü kimsenin artık yemek tarifi falan hariç dev gibi web sayfalarına bile baktığını düşünmüyorum.sizin fikriniz nedir ? 1- yoo bence bloglar hala etkili ve şuarada
kafamda bir blog yazma işi var.. sosyal medya hatta youtube bağlantısı da olacak blogta ama hiç gerek yok gibi de geliyor bir yandan.. çünkü kimsenin artık yemek tarifi falan hariç dev gibi web sayfalarına bile baktığını düşünmüyorum.

sizin fikriniz nedir ?
1- yoo bence bloglar hala etkili ve şuaradan ücretsizini ( zamanının blogspot vb. ) açabilirsin..
2- hiç girme instagram ve x yeter.

konu : bilimsel ama popüler şeyler üzerine hem yazı yazacağım hem tarif vereceğim hem de videoya dökeceğim basit videolara..
0
denizmaniaherif
(08.07.25)
biteli 10 sene oluyor
0
xu
(08.07.25)
Tek başına blog da olmaz instragram da olmaz, hepsi senkronize olacak hatta tiktok da.
Para kazanma gayesinde olmazsanız ve bıkmadan düzenli içerik üretirseniz başarılı olursunuz. içerik olduktan sonra sadece platformlarda paylaşmak kalıyor.
0
duyuruuser
(08.07.25)
blog değil de site domaini alıp kendi siteni yapacaksın. düzenli şeyler yazarsan, illa ki dönüşü oluyor. okumak işi hala bitmedi. hala insanlar bir şey araştırırken en çok arama motorunu kullanıp yazılı metinlere ulaşıyor.
0
koela
(08.07.25)
Beni takip etsinler..
diye bir derdin yoksa , online bir kütüphanem kayıt aracım olsun diyorsan özgün olarak bir şeyler yap.

Kitap okuma işi bitmediği gibi blog devri de sürecektir.
0
diyecevaplandı
(08.07.25)
Yapay zeka içerik üreticilerini bitirdi. Şu videoya bakın: www.youtube.com
0
amortisman
(08.07.25)
en son 2008-2009 yıllarında yazmıştım.

insanlar artık görsellik istiyor, ses istiyor. videoyu ilerleterek izlemek istiyor.

podcast var artık, youtube var.
0
yurtsuz john
(08.07.25)
Blog ekosistemi eskisi gibi değil ama Substack kullanıyorum ben okuyucu olarak, çevremde de okuyan ve yazan epey insan var.
0
fotrsapka
(08.07.25)
yapay zeka hunharca ve etik olmayan bir şekilde içerikleri ezberleyip sanki kendi alametifarikasıymış gibi sunuyor. aslında sizin blog'unuza girip öğrenmem gereken bilgiyi chatgpt'ye sorup çat diye öğrenebiliyorum.

google bile -türkçe aramalarda değil- bir soru sorduğunuzda gemini aracılığıyla bir cevap üretiyor en üstte. ve bu cevap gerçekten çok tutarlı (doğrulu kesin değil ama iş görecek kadar tatmin ediyor). böyle olunca birisi araştırma yapmıyorsa alt sayfalara kaydırıp sizin blogunuzu bulma zahmetine katlanmıyor bile. ki daha yolun başındayız.

insanların ürettiği bilgilerle kendini doyuran yapay zeka; insanları üretmekten/yazmaktan alıkoyacak fakat bu gidişle öğrenecek yeni bilgi bulmakta zorlanacak.

geçiş aşamasındayız şu an, tahminim bir süre üretkenlik azalsa da ilerleyen yıllarda yine üretmenin değerini anlayıp blog'lar yazmaya, içerik üretmeye devam edeceğiz.
0
brkylmz
(08.07.25)
Çok spesifik şeyler dışında blog okumuyorum. En son okuduğum blog yazısını geçen hafta okudum, spesifik derken "stoacilarda zaman anlayışı" şeklinde bir derleme yazısiydi ve epey iyi referanslar vardı.

Yine de instagram + blog + youtube fena fikir değil hala, spesifik konularda yazmıyorsanız bile.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
İnstagram diyorum. Okumaya tahammülüm kalmadı, eskiden kitap kurduydum.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
@xu +1

Instagram'da tanıtım, YouTube'da yayın, websitesinde kaynaklı ve detaylı açıklama (blogdan daha genişletilmiş ve derli halde) olanı en makul sanırım.
0
nawar
(08.07.25)
medium var.
0
deartheodosia
(08.07.25)
blog biteli çok oluyor. ben bile 2010 yılında bıraktım, hey gidi.

blogu geçtim, websitesi işi bile bitti gibi.
0
sir gawain
(08.07.25)
Milletin yarısı adhd olmuş, dikkat süreleri 1 dakikadan fazla değil. Shorts videoları dışında tutması zor yeni bir şeyin. Hele blog falan imkansız.
0
but that was just a dream
(09.07.25)
ne tiyatro ne radyo bitti.
basılı gazeteler azalsa bile tamamen bitmedi.
karikatür dergileri de bitmedi (birer birer kapansa bile hala dergiler var)

blog'lar da bitmez.
ama basılı gazete/dergi ne kadar az etkiliyse artık, bloglar da öyle.

takip edeni var, arada bir denk geleni var.
bence insta/twitter için hali hazırda üretiyorsanız bir şeyler, blog'a da ağırlık verin.

millet adhd olmuş, 1 dk'dan uzun süren şeyleri okuyamıyor +1
ama bu davranıştan kurtulmak isteyen de ciddi bir kitle var.

arz/talep meselesi gibi biraz.

ben blog okumayı bıraktım, çünkü yıllar önce takip ettiklerim birer birer bittiler.
en son bu kaldı takip ettiklerimden.
altı ayda bir güncelleniyor.
benbugunbunuogrendim.blogspot.com
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
(14)

Neden estetik yaptıranlar ''bakımlı'' kategorisinde?

Kahvedesu
Burnumuz düzgün, dudaklarımız da var diyelim, neden estetik yaptıralım?
Burnumuz düzgün, dudaklarımız da var diyelim, neden estetik yaptıralım?
0
Kahvedesu
(07.07.25)
Oyle bi kategoride degiller bence.
Yani su barbie burunlu turkler bakimli mi duruyormus :)
Estetik neden yapilir.. deformite sayilacak bi durum vardir. Yapilir.
Asiri burun kemeri, yamuklugu gibi. Asiri incecik dudaklar da olabilir. Yani benim icin estetik kisiyi normal sinirlara getirmek icin yapilmali ve abartilmadan. Yani zaten estetik disaridan anlasilmamasi gereken bi sey
0
Kittie
(07.07.25)
Yaptırmayın?
0
anon1m
(07.07.25)
Estetik yaptıranların büyük bir kısmına yaptırdıkları estetik yakışmıyor. Özellikle bu sosyal medyadaki dudak dolgularının yüzde doksanı çöp. İyi yerde yaptırmıyorlar bence. Özellikle çene dolgusunun yakıştığı kadın görmedim desem yeridir. Çok küçük bir azınlık estetikle bakımlı ve güzel olabiliyor onlar da gerçekten iyi yerlere gidiyorlar ve kendilerine neyin yakışacağını biliyorlar. Estetik zaten kendinde hiç olmayana sahip olmak değildir bana sorarsan, zamanla bozulanı yerine koyma amaçlı estetiği beğeniyorum. Dışardan belli olmayan işlemler güzel görünüyor. Para verdik belli olsun kafasında yapılıyor sanırım bazı dolgular.

Bir kadın sırf estetik yaptırdı diye bakımlı kategorisine sokmam. İyi beslenme, spor, her gün duş, düzenli manikür pedikür, lazer epilasyon, 6 ayda bir diş taşı temizletme, dil sıyırıcı dahil olmak üzere her gün yapılacak diş ve ağız temizliği, imkan varsa hydrafacial cilt temizliği bi iki ayda bir. Böyle şeylerle bakımlı olunur, hiçbiri estetik değil
0
kullanicadi
(08.07.25)
Toplumun sacma sapan dayatmasi.
Makyaj da „bakim“ bazilarina göre.
0
sonsuz
(08.07.25)
Ben oyle oldugunu dusunmuyorum ya, bakimli olmak baska bi sey. Estetikle cok alakasiz.
0
sey mi dostum
(08.07.25)
mental olarak iyi oldukları süpheli,
zaruri,sağlik icin olanlar hariç..
0
designer
(08.07.25)
Burnunu mu yaptirtacaksin ?
0
feastofthedamned
(08.07.25)
Niye yaptıralım ayol, ne güzel ağzımız burnumuz var işte.

Bir KBB hekimi bana "burnunda deviasyon var bir ara gel de alalım" dedi, içimdeki ses anında bunun estetik teklifine dönüşeceğini söyledi, gerçekten öyle bir şey varsa idare edebildiğin kadar etmem konusunda bastırdı. Ben de olur bebeğim dedim içimdeki sese.

Ben estetiksiz kadınların kendilerini beğenmeyip (mesela burnum geniş, dudaklarım ince, çenem geniş vs) estetik müdahale yaptırmalarını psikolojik anlamda sorun olarak görüyorum. Hiç sorun yok gayet güzel ağzı burnu var karakteristik hatta ama illa ki değiştiriyor, bu kişi kendini görmüyordur. Çirkin görüyor da olabilir. Kendini görmemek değil ama çok tuhaf bulmak benim yıllarca kapıldığım bir histi, çok yakın zamanlarda geçti. Gayet de güzelmişim meğer, iyi ki saçmalamamışım.

Estetik neden yapılır biliyor musun? Burun kemiği > böyle ise yapılır mesela. Bildiğin sağa sola yamulmuş kemik. Bunu belediye otobüsüne binen liseli bir kızda gördüm, bakamadım yüzüne, gerçekten çok fazla eğik bir burundu. Onu yaptır işte, çünkü hani yaratık gibi duruyor. Ama bunun dışında neden yaptırasın yani, kendine mahsus ve gayet karakteristik bir yüzün varken niye oynatasın ki. Hem ileride gerekli düzeltmeleri yaptıracak paran olacağı kesin mi, o kaşlar ikide bir siliniyor mesela anlamıyorum bunu. Bırak kendi kaşın kalsın yahu.

Bunlar hep üçüncü göz denen epifiz bezimizin sürekli TV ve sosyal medyaya maruz kalmasının sonuçları. Bilinçli insan kendi yapısını güzel bulur bence ve değiştirmez. Çünkü hangi çok başarılı estetikçinin ne zaman salak saçma bir hata yapacağını bilemez kimse.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
genelde estetik yaptıranlar sürekli olarak diğer yapılacak şeyleri de ihmal etmiyorlar. o yüzden de böyle bir algı var
0
sweetoffice
(08.07.25)
Yatirimmis estetik, kendine yatirim.
0
🌸Kahvedesu
(08.07.25)
bakımlı değil biz çirkinliğin ezikliğiyle yaşayamıyoruz o yüzden estetik yaptırmaya karar verdik kategorisinde.
0
koela
(08.07.25)
Dermapen, hifu, paris ışıltısı, bbl hero gibi cilt işlemleri geleceğe yatırım olabilir ama dudak dolgusu, beton gibi botokslar, gereksiz burun ameliyatları asla yatırım değil. Çok kurcalanan şey bozuluyor, net.
0
kullanicadi
(08.07.25)
@Kahvedesu

Kendine yatırım denen şey görüntüyü değiştirmekle olmaz. Birilerinin dayattığı güzellik kıstaslarına göre şekil değiştirmek kişiliğinden fena halde ödün vermektir.

Herkes hayatının bir noktasında, insanların tanındıkça güzelleştiğini veya çirkinleştiğini fark etmiştir. Mesela eskiden hiç sevmediğim isimler vardı, o ismin sahibinin karakteri o ismi sonradan çok sevmeme bile sebep olmuştur. Dış görünüş de böyle. Konu görüntü değil yani, kişilik.

Kendine yatırım sadece bedenine olursa zaten onda kafa yok demektir. O kafanın içi bomboş, samanla bile dolmamış demektir. Bunu savunanlara dümdüz "nato mermer nato kafa" olarak bakabilirsin. Kendine yatırım çok daha anlamlı, derin ve daha kaliteli şeylerle yapılır.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
Sırf estetikten dolayı "bakımlı" dendiğini ilk defa görüyorum. Çirkinlere, çirkin dememek için ya da "çirkin kız yoktur, bakımsız kız vardır" palavrasından yola çıkmış olabilir. Gerçi burun ve bazı yapısal kusurların giderilmesi hariç estetik ile güzel olan oranı %5 falandır.
0
nawar
(08.07.25)
(10)

Gs osimheni nasıl alıyor?

avatar is back
Yok 75 miş, yok pazarlıkla 60-65’e hallolacakmış da sponsorlar da ciddi yatırım yapacaklarmış bilmem ne. Bunlar nasıl paralar? Zaten borca batık bizim kulüpler, neye güveniyorlar yahu? Bir transfer bile batırmaz mı kulübü?
Yok 75 miş, yok pazarlıkla 60-65’e hallolacakmış da sponsorlar da ciddi yatırım yapacaklarmış bilmem ne. Bunlar nasıl paralar? Zaten borca batık bizim kulüpler, neye güveniyorlar yahu? Bir transfer bile batırmaz mı kulübü?
0
avatar is back
(07.07.25)
Yasadışı bahis sitesi reklamı almış, fetöcü şirketten sponsorluk alıp sitesinden reklamı kaldırdıktan sonra hiç sponsorluk almamış gibi yatmış, arsasını devlete fahiş fiyata satıp ucuzundan geri almış, sürekli gizli sponsorları olan, devlet kurumlarından sponsorluk alan kulüp mü bu transfer ile batacak? Yine bir yerlerden "gizli sponsor" gelir, KAP'a da 1905 TL'ye imzaladı derler. Yapmadıkları şey mi? Çok borca batarlarsa da yine vergi ödemezler, vergi borçları silinir. O yanaklar boşa okşatılmıyor.
0
nawar
(07.07.25)
Ali koc'un baklavayı agzina aldığı gibi alıyor kolayca.
www.haberler.com
0
logisticsmanager
(07.07.25)
bu paraları tutmayan transferle harcadı geçen sene
0
mantık
(07.07.25)
türk futbolu tamamen bahis ve kara para çukurunda. tamamen bahis şirketlerinin belirlediği bir lig. futboldan çatır çatır kara para aklanıyor.
0
mikahakkinen
(07.07.25)
ali koç'un arka cebinden fenere soktuğu paralar gibi alabiliyor.
0
koela
(08.07.25)
Bir spor programı yapan biri vergi verilmiyor gibi bişey düştü ağzından. Spor toplumun afyonudur
0
hunharca ben
(08.07.25)
batik kulupler ama devamli vergi borclari affediliyor.
0
baldur2
(08.07.25)
Bir de şöyle küçük bir detay var: Osimhen'in 75 milyonluk serbest kalma bedeli 15 temmuza kadar, 75 milyonluk serbest kalma bedeli üzerinden yapılan pazarlıklar bu tarihe kadar geçerli, 15 temmuz sonrası Napoli muhtemelen bu bedeli 100 milyon euro'ya çıkaracak zira Osimhen'in sözleşmesi 2026 hazirana kadar, sonra da isterse 1 sene daha uzatabiliyor, yani işler biraz karışık.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.07.25)
geçtiğimiz aylarda bir istatistik görmüştüm, tüm avrupa kulüpleri arasında en çok forma satan kulüpler sıralamasında ilk 10'daydı galatasaray.

aynı şekilde örneğin türkiye'de bilet ve kombine fiyatları en yüksek olan takım galatasaray,

en çok kombine satan takım galatasaray

en çok kapalı gişe oynayan takım galatasaray

tüm stad gelirlerinde, otoparkı, reklam panoları, maç günü store gelirleri, restoranları vs hepsidne zirvede galatasaray

vip bilet ve loca sayısında da zirvede

ayrıca cl'den ne kadar çok gelir geldiğini söylememe gerek yok sanırım.

florya projesi var, sponsorluklar var. örneğin fb'nin koç grubu harici kaç sponsoru var? birkaç tane vardı sanırım.

şimdi tüm bu gelirleri üst üste yazıp toplayınca zaten osimhen parası nerden geliyor anlamak çok zor değil.

aslında fb daha fazla para harcıyor, osimhen'in maliyeti ile nesri, cengiz, maximin, talisca, duran, bunların maliyetleri muhtemelen aynıdır veya daha fazladır hatta.
0
emfuzi
(08.07.25)
GS'nin, sarayin kayyumu oldugunu hala idrak edememis Tr'de 7-8 kisi kaldi, onlar da bizim duyuruda takiliyor.
0
freedonia
(08.07.25)
(15)

yildizi nasil ciziyorsunuz?

cooperr
https://preview.redd.it/6s1tbar0qz651.jpg?width=640&crop=smart&auto=webp&s=fb6b3e1b132f48c877fedfe34438f22526d01763benim sekans 524135
preview.redd.it

benim sekans 524135
0
cooperr
(07.07.25)
413524
0
nahtoderfahrung
(07.07.25)
413524
0
belkider
(07.07.25)
413524 +1
0
rodeocu
(07.07.25)
41352
0
but that was just a dream
(07.07.25)
41...
0
akhenaten
(07.07.25)
413524 ama yanlış hatırlamıyorsam ilk okulda 524135 çizerek başlamıştım.
0
nawar
(07.07.25)
413524 +1
0
kobuzchu kiz
(07.07.25)
42531
0
hayalhayal
(07.07.25)
14253
0
1917
(07.07.25)
413524
0
taurina
(07.07.25)
yalan yok sasirdim cevaplara..
demek bizde bir dingillik vaaa
0
🌸cooperr
(07.07.25)
425314 cizen arkadas solak mi merak ettim.
ben de 413524 cizen standart insanim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
413524
0
yadigar
(08.07.25)
143524
0
buenosdias
(08.07.25)
413524
0
Kittie
(08.07.25)
(10)

Rakı içerken arada çay gelmesi? Yozlaşma mıdır?

mikahakkinen
geçen gün sayın vedat milor meyhaneye gidiyor ve rakı arasında çay gelince çok şaşırıyor. ve diyor ki rakı arası çay gelmesi toplumsal yozlaşmanın bir göstergesidir.ben de rakı içerim arada çay gelir. çay genel olarak içmem ama rakı arası çay gelmesi bence yozlaşma değil. bu tarz mavi yakalı insanla
geçen gün sayın vedat milor meyhaneye gidiyor ve rakı arasında çay gelince çok şaşırıyor. ve diyor ki rakı arası çay gelmesi toplumsal yozlaşmanın bir göstergesidir.

ben de rakı içerim arada çay gelir. çay genel olarak içmem ama rakı arası çay gelmesi bence yozlaşma değil. bu tarz mavi yakalı insanların yorumlarına ne diyorsunuz?
0
mikahakkinen
(03.07.25)
değildir. isteyen istediğini içer. yoğurtlu mantıyla ayran da içilir. kim ne karışabilir?
0
jelly bear
(03.07.25)
En büyük yozlaşmamız böyle olsun.
0
sekizdokuzon
(03.07.25)
bence değildir. sonuçta anasonlu ve buzlu bir içecek içiyorsun. midenin rahatlaması ve ağzı yenilemek lazım. eskiden olmamasının sebebi meyhanelerde çay demlenmemesi veya yakınlarında o saatlerde çay ocaklarının açık olmaması.
0
elektr10
(03.07.25)
Akşamdan kalmayı önlüyor diye biliyorum. Önlemese de yozlaşma böyle bir şey değil.
0
peki madem
(03.07.25)
30 seneye yakın süredir rakıcıyım. "adabı vardı" diyenlerden hem de. ilk kez 10 sene önce gördüm, masada bir arkadaş "şefim çaylasana bizi" dedi. "gidiyor muyuz lan daha yeni geldik" dedim. o derece şaşırdım.

garson getiriyor, terslemek istemiyorum ama her seferinde "rakı arası çay olur mu be kardeşim ne alaka" diye soruyorum. bunu savunan gitsin şarap arası ayran içsin. yozlaşmanın allahı olarak görüyorum.

mideyi rahatlayıp ağzının tadı değişsin isteyenler, o yüzden rakının yanına meze dolduruyoruz masaya. hiç bişey yoksa cacıktan 1 kaşık al hem miden rahatlasın hem ağzının tadı değişsin. buz gibi rakı içip mideyi sıcacık çay ile doldurmak nedir?
0
duster
(03.07.25)
Yozlaşmak derken, bu vedat milor gerçekten iyice bunadı, bunu Yunanistan’da görse nasıl öveceğini bilemezdi muhtemelen. Kendi ülkesindeki her şeyi gömüyor ama başka ülkelerdeki saçma ne varsa övüyor ya da görmüyor. Bu kadar da olmaz, çay ulan bu muazzam bir zenginlik işte.
0
olaylar olaylar
(03.07.25)
Vedat Milor'un birkaç senedir gerçeklik algısı kaymış durumda. Ciddiye almayıp geçin. Maklube övmeye geri döner hatta seneye.

Rakı arası çay muhabbetine ilk şahit olduğumda bu çay içme konusunda alevi göndermesi yapılmıştı. Hani rakı arası çay alevi geleneğiymiş gibi. Neden yapıldı, nedir, ne değildir bir fikrim yok. Rakı sevmem. Arada etkinlik olarak gittiğimizde çay söyleyen olur. İçerim.
0
nawar
(03.07.25)
Bizim millet çaycıdır. Mesela iftarda da yemeğin önünde yahut arasında çay içenler olur mutlaka.

Rakı sofrasında "ara çayı" muhabbeti eskiden yoktu, eyvallah. Şimdi (yeni binesil meyhane muhabbetleriyle beraber) neredeyse standart haline gelince insanların neden rahatsız olduğunu da anlayabiliyorum. Mesela ben de çiğköftenin cips ile yenmesinden yahut soğuk baklavadan, çikolatalı tulumbadan falan tiksiniyorum. Ancak, çay çok bizden bir içecek. İnsanlar kuafördeyken bile çay arası veriyor. Bence çay 24 saat boyunca istenen zamanda içilebilir. Bir anormallik yok.

Rakı'nın ise hemen hemen tek bir adabı vardır. O da tabiri caizse "ağzınla içmek"tir. Gerisi biraz boş muhabbet gibi geliyor...

@olaylar olayların Vedat Milor yorumuna da katılmamak mümkün değil bence. Başka yerde görse överdi muhtemelen.
0
yadigar
(03.07.25)
valla yozlaşmamı bilmiyorum ama ilk duyduğumda bana da garip gelmişti. sonra bir denk geldi içtim iyi de geldi rakının o damakta bıraktığı boktan tadı falan aldı hoşuma gitti. normalde çok çay aramamam aylarca içmesem aklıma bile gelmez. ama rakıyı çok bayılarak içmiyorsanız arada çay içmek iyi geliyor bence. yozlaşmayla da alakasını kuramadım bu arada bunun neresi yozluk ki?
0
bay b
(03.07.25)
jely ve bay +1 bu kadar anlam yüklemeye gerek yok. bunu savunanlar yozlaşmanın ne demek olduğunu bilmiyordur.
0
unabomber
(03.07.25)
(15)

Google maps’in araç hızı kesinkes doğru mu?

avatar is back
Kadran ile ekrana carplay ile bağlanıp google maps’in gösterdiği hız aradında 80km civarında 5 km, 120 civarlarında da 7-8km oynuyor. Radar gündeminde ciddi bir fark. Hangisine inanayım? Ayrıca kadranı nasıl optimize edebilirim?
Kadran ile ekrana carplay ile bağlanıp google maps’in gösterdiği hız aradında 80km civarında 5 km, 120 civarlarında da 7-8km oynuyor. Radar gündeminde ciddi bir fark. Hangisine inanayım? Ayrıca kadranı nasıl optimize edebilirim?
0
avatar is back
(01.07.25)
gpsten aldığı için bence inanma. kadrana bak. oynuyor çünkü baya.
0
jelly bear
(01.07.25)
Konum hassasiyeti yüksekse yani konumu doğru gösteriyorsa hız da doğrudur.
güvence için yüksek olanı baz almak tabi ki güvenli olan
0
kisa
(01.07.25)
kadrandaki hızı da gps'teki hızı da değiştirebilecek çok faktör var.

ben 120 ile gidiyor diye kadranda gösterilen arabanın gps'te 80'le gittiğini gördüm.

sonra şanzıman değiştirdiler arabaya :)

iyi bir internet bağlantısı, konumun doğru okunmasından sonra bir kaç uygulamadan gps değeri test edilir.
0
rain when i die
(01.07.25)
kadranlar %5 fazla gösterme eğilimde oluyorlar. regülatif bir şey de olabilir, fabrikadaki kalibrasyonun (lastik basıncı cart curt), gerçek hayata uygunsuzluğu da olabilir ama on yılların konusu bu %5 fazla gösterme işi.

gps'e de çok güvenilmez ama bence. en iyisi en yüksek hangisi gösteriyorsa ona göre aksiyon almak.
0
gitdaddy
(01.07.25)
navigasyondaki hız bilgisi x zamanda a ile b noktaları arasındaki mesafeyi ölçerek hesaplanıyor. yol durumuna göre navigasyon hassas davranmamış olabilir. araç hızlandığında navigasyon hemen tepki göstermemiş olabilir. yol virajlı ise araç fazla mesafe katetmiş ama navigasyonda A ile B arasındaki mesafe hipotenüs gibi algılanmış olabilir. bende de navigasyon arabaya göre farklı gösteriyor. sebebi de genelde sabit hızla gitmiyor oluşum ve navigasyonun ortalamayı alması. bu yüzden araba daha güvenilir.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
"kesinkes" yanlış. Kadrana inanacaksın tabii ki. Kadran "kesinkes" doğru demek değil tabii. Ufak oynama olabiliyor.
0
nawar
(01.07.25)
Radar korkun varsa yüksek olana göre hareket etmek en mantıklısı.

+ Özellikle Volkswagen markasında kadran ve gerçek hız %5 civarı kadrandan yana sapıyor. Opel'de çok yakındı mesela bu değerler. Ama @birseysorcaktım'ın dediği gibi anlık hız değişimleri, hesaplama yöntemi, telefonunun gps çipinin kalitesi vs. birçok değişken var google maps hızında. Bu yüzden sadece ve sadece bu iş için tasarlanmış kadrana güvenmek daha mantıklı.

Lastik ebatlarınla oynadıysan, basıncın önerilenden düşük/yüksekse vs. kadranın da eksik/fazla gösterebilir bu arada.
0
chicha_v2
(01.07.25)
Genel kanının aksine arabanınki daha doğru değildir. Hızlanırken net değer veremiyor ancak düz yolda ve sabit hızda gps'inkine güvenirim.

Kadranı optimize edemezsin. Aracın hızını okuyan sensör tekerleğin dönmesiyle ilgili ve bu sensör kalibre edilirken + toleransla ediliyor.
0
Mcfly
(01.07.25)
Araç göstergeleri %5-10 arası daha fazla gosterir, kesin bilgi. Gps gerçek hıza daha yakın olur.
0
mirty
(01.07.25)
Hayır değil ona güvenme.
0
halitkin
(01.07.25)
Etrafta bina yoksa, tünelde değilsen 1-2km/s den daha fazla fark oluşmaz. Ben hız sınırı 110'sa 120'ye sabitlerim.

Cruise control bendeki gibi yokuş aşağı giderken de fren yapıp hızı sabitlemiyorsa dikkat et, bayramda 122 ile ceza yedim :) (itiraz edilebilir aslında ama uğraşmadım)
0
kimlanbu
(01.07.25)
gps her zaman daha güvenilirdir kadrana göre.
0
koxy
(01.07.25)
2011 model bir arabam vardı. 100’le giderken google maps 93 gösteriyordu. Şimdi 2021 model bir araç aldım. 100’le giderken google maps 100 ya da 99 gösteriyor.
0
but that was just a dream
(02.07.25)
gps kesin değil ama kadrandan daha doğru verir. Ayrıca bir çok araç markasında ortalama %5lik sapma olduğu bilinir.

gps adı üzerine global positioning system. uyduları referans alarak konumunuzu belirler.
bir sürü gps test uygulaması var deneyebilirsiniz.
0
duyuruuser
(02.07.25)
Kendi tecrübem, %5-10 fark ediyor. 100 ile gidiyorsam 90-92 falan yazıyor navigasyonda.

Hatta bu hayatımda ilk defa şu şekilde eşitlendi, annemlerin aracın lastiklerini, fabrika verisinin dışında biraz daha geniş yanaklı aldım. Yani çapı biraz daha büyüdü. Bu da normalde tam turda gittiğinden biraz daha fazla gitmesine sebep oluyormuş. Hız olarak da kadran 100 gösteriyorsa aslında 108 ile gidiyorsunuzdur buna dikkat et demişti chat gpt.

Lastiği takıp otobana çıktım, bi baktım hayret navigasyon ile araç kadranını ilk defa aynı gördüm :)
0
ananiyimioguz
(02.07.25)
(8)

kişi kendisine lakap verebilir mi

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa bu başkalarının yapması gereken bir şey mi?
yoksa bu başkalarının yapması gereken bir şey mi?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.07.25)
"my name is giovanni giorgio but everybody calls me giorgio"
Başkalarının yapması gereken bir şey
0
onheil
(01.07.25)
zaten kişi lakap için asisti yapıyor ahaliye isim koymak kalıyor
0
mantık
(01.07.25)
Bana lordum diyebilirsiniz.
0
anon1m
(01.07.25)
Bana Shepard diyorlar, başkaları bu ismi koydu. Demek ki ben çobanım. Koyunları güden, kitlelere yön veren ahahahahah.
0
Shepard
(01.07.25)
başkası derse olur. tanımadığın insanların arasında ilk defa katılıyosan bana bunu diyebilirsiniz diyebilirsin.
0
koela
(01.07.25)
Verebilir, veriyor. Kendisini o lakap ile tanıyor. Almanya'da ismi yerine lakabı ya da isminin versiyonu ile tanıtan çok. Rusya'da da yaygın bu. Tabii millette karşılık bulmazsa insanlar eskisini kullanmaya devam eder. Negro, Boğaz(içi) Köprüsü, Kızılay, İnönü Stadyumu gibi.
0
nawar
(01.07.25)
Komik olur verirse.
Bir de "bana x derler" demek başka, ben kendime lakap verdim demek başka.

Şarkısı bile var "they call me cuban pete" diye.
0
encokbenisevinnolur
(01.07.25)
Lakap, adınız dışında insanların size seslenmek için kullandığı bir ad, resmi geçerliliği yok. Haliyle lakabın var olabilmesi için çevrenizde size o lakapla seslenecek kişilerin bunu benimsemesi gerek. Eğer insanların size seslenmek için kullanmadığı bir lakabınız varsa, bu öyle bir lakabın aslında olmadığı anlamına geliyor. Tersine, eğer insanlar size adınız dışında bir lakapla sesleniyorsa bu lakabın nereden çıktığının önemi sıfır (0). Konu tamamen teknik.
0
akhenaten
(01.07.25)
(34)

Leman dergisi

kizil karga
Provakasyon mu yapıyor sizce şu karikatürle yoksa sıradan bir yayın mı?Provakasyon mu sorusu şu nedenle soruyorum biliyorsunuz peygamberin yüzünü resmetmek heykelini vs yapmak caiz kabul edilmiyor, tabii biz her şeyi uçlarda yaşadığımız için bu konuya gereğinden fazla hassasiyet gösteriyoruz, böyle
Provakasyon mu yapıyor sizce şu karikatürle yoksa sıradan bir yayın mı?

Provakasyon mu sorusu şu nedenle soruyorum biliyorsunuz peygamberin yüzünü resmetmek heykelini vs yapmak caiz kabul edilmiyor, tabii biz her şeyi uçlarda yaşadığımız için bu konuya gereğinden fazla hassasiyet gösteriyoruz, böyle bir ortamda yüzünün gösterildiği bir karikatürü yayınlamak bilinçli bir eylem mi sizce Charlie Hebdo gibi sonuçları olur mu?

x.com
0
kizil karga
(30.06.25)
Kasti yapılmış bence. Leman bu ülkenin en köklü mizah dergilerinden ve çizerleri bu gibi konularda nasıl davranılması gerektiğini bilen kişiler.

Bunu böyle açık açık yaptılarsa vardır bir amaç.
0
runaway
(30.06.25)
Dogru söylemis leman.
0
sonsuz
(30.06.25)
yav karikatürde bişey yokmuş sansürlü haberi görünce bi halt var sanmıştım. Eğer peygamber resmedildiyse bir grubun eleştirmesi rahatsız olması da hadi normal karşılanabilir (dergi açıklama yapmış değil diyor, halktan ölen olan bu isimdeki kişiler vs. ama karşındakinin anladığı kadarsın)

Ben daha çok bakanların attığı twitlere takıldım.
0
nhk ni youkosu
(30.06.25)
Muhtemelen ülkeyi karıştırmak isteyen birileri tarafından fonlanan bir dergi. Dergiyi linçleyen dinciler de dergi de masum değil.
0
messina123
(01.07.25)
messina+1

iki taraf da kapatilsin.
0
gule gule
(01.07.25)
şu dönemde bunu çizmek aptallıktan başka bir şey değil diyeceğim ama provoke etme amaçlı olduğu belli. aklı başında adam provoke olmaz tabii de, şuna bakıp provoke olacak en az 20 milyon insanın olduğunu biliyorsun şu ülkede. bana ne provoke olsunlar, ortalık karışsın, ben de ünlü olayımdan başka hiçbir anlamı yok. aferin iyi bok yediniz madalyası takılması lazım. onu çizince bir anda tüm sorunları çözdük ülkede, muhteşem bir noktaya dikkati çektiler.
0
lifeisopeth
(01.07.25)
O kadar kirli bir siyaset var ki ben de kasti yapıldığını düşünüyorum. Türkiye’de yaşayan kime sorsan Muhammed isminden tetikleneceklerini bilir. Zaten akp oyları ne zaman düşmeye başlasa din kartı devreye sokuluyor.
0
ekimoloji
(01.07.25)
Provakasyon var. Net. Tartışmaya dahi kapalı bir durum. Çizme emrini veren de ibda c piçlerin örgütleyen de aynı ajans
0
topkapiaksaray
(01.07.25)
Dergi zaten para yapamıyor artık. Uzun zamandır batık bir dergi. Ne yapsak falan diye bir yerlerden para almış olabilirler. Çizen kişi Leman'daki en uysal ve apolitik çizerdir
0
runaway
(01.07.25)
Kesinlikle kasıtlı yapılan bir şey.
Geçmişte de buna benzer şekilde bazı örnekler oldu.
sanat/mizah adı altında topluma yedirilmeye çalışılıyor.
Toplum da öyle her zaman yemiyor.
Sayelerinde olaylar çıktı.

YouTube da bazen denk geldiğim ve bu tür toplum değerlerini içeren kırmızı çizgilere yaklaşan ve başına neler geleceğini bildiğinden duracağı yeri bilen stand up cıları da görüyoruz.
0
diyecevaplandı
(01.07.25)
bilerek yaptılarsa vahim değilse daha da vahim. ülkenin en ufak bir şeye bile tahammülünün olmadığını göremiyor olamazlar herhalde. bu haftanın gündemi de böylece belirlenmiş oldu.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(01.07.25)
siyasal islamci götler buraya da dadanmis.
0
feastofthedamned
(01.07.25)
karikatürde hakaret yok
böyle bir karikatüre, tasvire gerek yok
zaten 26 haziran çıkıp 4 gün sonra organize şekilde gündeme geliyor
böyle şeylerin yayılmadan engellenmesi lazım
0
mantık
(01.07.25)
Karikatüre hak vermemek elde değil. Iki taraf aslında birbirinin kardeşi ve iki taraf da ölüyor demiş. Savaşa ve vahşete karşı bir duyar içeriyor yani. Anlatılanı çoğu kişi anlamıyor sanırım.
0
osssy
(01.07.25)
Bir tarafta ölen Muhammed, diğer tarafta Musa. Selam veriş, alış şekilleri bile aynı ama aynı savaşta farklı saflarda can veriyorlar, denmek istenmis.
0
sekizdokuzon
(01.07.25)
Bir de bu bir din savaşı değil artık diyorlar tabii.
0
sekizdokuzon
(01.07.25)
biz vatandaşları çizdik diye yan çizmişler ama peygamberleri ifade etmişler. din diyanetle işim yok ama kalkıp böyle sıkıntılı bir ülkede sonunu düşünmeden böyle paylaşım yapıp şeriatçıların sokaklarda hak arıyoruz ayağına kudurmasına vesile oldukları için çok umurumda değil.
0
buenosdias
(01.07.25)
İnsanımız zaten siyasal islamcıların ablukasındayken böyle bir çıkışta bulunmaları aptallık, eğer dedikleri gibi "sadece isim benzerliği" olsa bile bu "isim benzerliğinin" böyle sonuçlarının olacağını tahmin edemeyecek olmaları daha büyük aptallık, eğer aptallık yapmadıklarını düşünüyorlarsa o zaman insanlar kasıtlı olarak yaptıklarını düşünmek zorunda kalıyor. Umarım Özgür Özel bir de bu işi savunmak zorunda kalmaz o zaman konu bambaşka noktalara taşınabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.07.25)
Siyasal islamcıların hassasiyetinin ve mağduriyetinin sonu gelmez. Bugün karikatürden alınırlar, yarın ramazanda yemek yedin diye, öbür gün sınıfta erkek var diye, diğer gün şu bu. Bunun bir sonu yok. Bu ülke laik bir ülke. Hiçbir siyasal islamcı havlaması, anayasal olarak garanti altına alınmış bu gerçeği değiştiremez. Yapılmak istenen hassasiyet pornosuyla sürekli cephe genişletmekten başka bir şey değil.

Bugün istiklal caddesi ortasında polis korumasında cam çerçeve indirilmesine, kemalist insanlara ölüm sloganları atılmasına izin veren, sonra da aynı anda tüm bakanların sıraya dizilerek twitler atmasına gündemi buraya taşımasını normal görüp bu karikatürü linçleyen herkes de bu değirmene su taşır. Bugün polis korumasıyla şeriat sloganı atanların yarın polis korumasıyla senin kapına dayanmayacağının ne garantisi var? Milletin tapulu malına çökülüyor, polis jandarma kuvvetinin arkasından şeriatçı köpekler havlıyor, ama biz gidip yau şu lemancılar da ağzımızın tadını niye bozdu ki şimdi falan diyorsunuz. Gözünüzü açmanız için daha ne olması gerekiyor acaba.
0
thracia
(01.07.25)
@thracia, bizden farkli olarak ne yapiyosun mesela konuyla ilgili? yada tam olarak neyi savunuyorsun herkes bu tarz ortaligi gerecek seyler paylasmasini mi savunuyorsun?
0
buenosdias
(01.07.25)
provokasyon olarak görmüyorum ben bunu; gayet de eleştirel tespit kisvesi altında bilinçli bilinçli aptal cesaretiyle yapılmış bir şey ama hamama giren terler, yapacak bir şey yok.

dergiden gelen açıklamaya bakarsak "sav" ifadesini bile unutmayacak hassasiyetteler ama ne hikmetse karikatürde muhammed isminin (hele musa ismiyle birlikte) başka yönlere çekilebileceğini hiç ama hiç öngörememişler. r yaptıkları ikinci nokta da şu; muhammed dünyada en çok kullanılan müslüman ismi diye seçilmiş, peki aynı istatistik/klişe neden yahudi için kullanılmadı?

bu noktadan bile bakılırsa kastettikleriyle açıklamaları örtüşmüyor bana göre.


ayrıca, inanmayanların veya müslüman olmayanların "yine mağdur olmuşlar" demelerinden de gına geldi artık. senin hassasiyetin yok diye ne yapalım, benim hassas noktalarıma dokunmalarına ses mi çıkarmayayım? oldu olacak bir liste yayınlayın da ne konuda hassasiyet göstermemiz gerekli ya da gereksiz, hem öğrenelim hem de sizden icazet alalım.
0
m e b
(01.07.25)
Bu şiddeti gösteren kişiler karikaturu okuyup da "tamam, içerik aslında iyiymiş, kusura bakmayın" diyecek değil.
Resmedilmiş olması yeterli.

Charlie hebdo olayini bir karikaturist duymamışsa başka bir mesleğe yönelmeli.

Derginin de bir sürü editörü vs var, bir kişi çıkıp bu olay başımıza iş açar diyememiş mi, mümkün değil.
Bana komplo gibi geliyor.
0
WithWorth
(01.07.25)
"Iki taraf aslında birbirinin kardeşi ve iki taraf da ölüyor demiş"

böyle bir durum yok
ortada her şeyden önce orantısız bir güç savaşı var
18bin çocuk öldürmeyi, insanları aç susuz bırakmayı, evlerini yıkmayı yahudilik dini ve 2 taraf da Allah'a inanıyor şeklinde değerlendiremeyiz
günah işleyen cezasını görecek ister inanan olsun ister inanmayan ve böyle bir din kardeşliği yok
0
mantık
(01.07.25)
@buenosdias sizden farklı olarak leman'ı, karikatürü çizenleri suçlamıyorum mesela. Siyasal islamcılar her hassasiyet diye ağladığında onların arkasına sıralanmak ve hak vermek yerine insanların fikirlerini söylemesini savunuyorum. Daha hakim önüne bile çıkmamış, bir suçu olup olmadığı belli olmayan insanların iç işleri bakanı tarafından "alçak" diye nitelendirilerek karga tulumba göz altına alınmasından rahatsız oluyorum ve bunu dile getiriyorum. Kalkıp da tüm fikirlerini ve düşüncelerini siyasal islam hassasiyetini gözetecek şekilde otosansür uygulamıyor diye insanları suçlamıyorum mesela sizden farklı olarak.

Bu ülkede hukuk zaten ayaklar altında. Ama bunu her yaptıklarında bu durumu normalleştirmek, bu değirmene su taşımak demektir. Bir suç varsa buna mahkemeler karar verir -her ne olursa olsun- Bir bakan, suçu kesinleşmemiş hiç kimseye alçak diyememeli. Bunu normalleştirmenin nelere yol açtığını göremiyor musunuz? Sizden farklı olarak bunu her ne şart altında yaşıyor olursak olalım normal kabul etmiyorum ve bunu da söylüyorum.
0
thracia
(01.07.25)
thracia +1

Birkaç sene önce bir AVM'deki cinsiyetsiz tuvaletleri baskıyla kaldırttıklarında birebir bunlar geçmişti aklımdan. Yarın kutsal aylarında yemek yendiği, ertesi gün içki içildiği için gelecekler. Bu bir kısım sözümona seküler kesimin aman ağzımızın tadı kaçmasın, mütedeyyin kesimin hassas duyguları incinmesin kaypaklığından tiksiniyorum.

Her cephede savaşmak gerekiyor bu 'Senin hiçbir şeyine saygım yok. Sen benim her şeyime saygı duyacaksın.' zihniyetiyle.

Konuyla alakasız, dün bir Ürdün filmi izledim. Medeni kanunun ve laiklik ilkesinin benimsendiği bir ülkede yaşadığım için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha fark ettim.
0
auroraaurora
(01.07.25)
@thracia, burdaki fark su. durduk yere kudurmadilar. leman gidip comak soktu ve seriatcilari sokaga doktu. huzurumu bozmasinlar diye bir derdim yok; ama leman'in futursuz davranisini da, sirf duzene, baskilara karsi durus olarak savunmak bana aptalca geliyor. leman'in pratikte yaptigi sey, sakalli birinin ataturk heykeline nanik yapmasindan farki yok.
0
buenosdias
(01.07.25)
@buenosdias Durduk yere kudurmadılar mı? siz de bunu yediniz öyle mi? 4 gün önce yayınlanmış bir karikatür tam da saraçhane mitinginden bir gün önce organize bir şekilde toplanmış bir grup tarafından, normalde sesini çıkaranın üstünden toma ile geçildiği istiklal caddesinde cam çerçeve indirelerek protesto edilecek, bu protesto edenler ibda-c sloganları atacak, ve herkese şahin polis bu vatandaşlara çıtını çıkarmayacak. Hemen aynı gece tüm akp bakanı yöneticisi sözbirliği etmiş gibi gece yarısı twitler atacaklar.

Ve siz de tüm bunların lemandaki karikatüristlerin öngörüsüzlüğü, fütursuzluğu yüzünden olduğuna inanmamızı bekleyecekseniz öyle mi?

Velev ki öyle olsun, burası anaysada laik bir hukuk devleti olarak tanımlı. Her canı isteyen hoşuna gitmeyeni böyle devleti de arkalayarak linçleyecekse o zaman o ülkeye hukuk devleti falan denemez. Bunu normalleştirmeyin, bundan taviz vermeyin diyorum kısaca. Varsa derdin, şikayet edersin, dava edersin, mahkemeye çıkılır, karar verilir. Diğer tüm seçenekler kabile devleti olduğunun kabülüdür.
0
thracia
(01.07.25)
soylediklerin gercek de olabilir raslanti da. o yuzden ben kesin yargida bulunamam. sarachane, maltepe, yenikapi mitingleri daha once de oldu. ayrica kimse leman'a git boyle bir karikatur yap da demedi. neyse ozunde ayni seyi savunuyoruz aslinda. sonrasinda olanlar adalete, demokrasiye, medeniyete uymayan seyler. sen etkilere odaklanirken ben sebebe odaklaniyorum.
0
buenosdias
(01.07.25)
Dünya'da tüm yayıncılar bilir ki Peygamberimizin karikatürü çizilmez. Çizersen müslüman ülkede de olsan dinsiz ülkede de olsan sonuçlarına katlanırsın.

Türkiye'deki dinsiz militanların habire müslümanları hedef almaktan başka vizyonları yok.

Bütün bildikleri ,öğrendikleri İslam fıkhını eleştirmek müslümanlara akıl dağıtmaya çalışmak.
0
hebanon
(01.07.25)
gereksiz ve saçma bir karikatür.
şuanki sonuçları da aynı derecede saçma ve gereksiz.

bir taraf durduk yere çomak sokuyor.
öte taraf osuruktan nem kapıyor.

senin dinin sana, benim dinim bana diyemiyor iki taraf da.

sen ateistsen sanane benim dinimden. inanmıyorsun zaten laf sokup, bana aptal ve kandırılmış deyip durma. aptalsam benim derdim o. ben inanıyorum diye akp başa gelmedi. sapla sapanı karıştırıp durmayın.
sen inanırsan, senin dinin sana. bırak cehennemde mi yanacağım, şeytanla bir mi olacağım. sanane. bu beni ilgilendirir.

inanç konusunda ayrım yapmayı, birbirimizin hassasiyetini kabullenmeyi bir türlü anlamadık. anlasak her şeye provokasyon da demezdik. bu belki provoke amaçlı yapılmıştır ama o zaman böyle bir şüphemiz de olmazdı, provoke yapan insanlar da olmazdı.

konu dışı biraz ama içimde kalmasın, son zamanlarda seküler kesimde "islamcılara taviz vermemek gerek yoksa onların tavırlarını hoş gördükçe sürekli daha fazla müdahale ediyorlar" düşüncesi ile eşeğin bir yerine su kaçıran hareketler sergileniyor. iki tarafta da aşırıya kaçanlar var ve hepsi haksızlar.

not: karşı tarafta halil konakçı, cübbeli ahmet falan gibi figürler var ama onları inananların temsilcisi olarak görmek bu kavgayı daha da büyütür. adamların dinle minle işleri yok.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
col kanunlariyla yasayan birinin vizyondan bahsetmesi...hic gulecegim yoktu. milletin kiyafetine, orucuna, yedigine, ictigine karisan siz saldiran dinsizler oyle mi?
0
buenosdias
(01.07.25)
Kemalist bir dergi değil ama laf söz yiyen laik devlet ve kemalizm. LeMan'ı takip etmiyorum. Mizahı da ilgimi çekmiyor, siyasi duruşları da benimle yakın değil. Herhalde HDP/DEM-TİP seçmenidir dergi çizerleri. Asıl sorun şu ki karikatür çizildi, yayınlandı, insanlar konuştu geçti, Ekşi Sözlük'teki aktrolller tuşa basılmış şekilde 3-4 gün sonra ortalığı karıştırdı. Asıl provokatörler sözlükte.

Muhammed'in resminin yapılmasında hiçbir sorun yok. Karikatür dili de biraz keskin olur. Bunda da sorun yok. Ortada hakaret ya da başka bir şey de yok. Müslümanlar resmedilmesini istemiyorsa, resmetmezler. Başkaları hakaret etmediği ya da onun üzerinden saldırmadığı sürece söz hakları yok. İslam'ın şartları ve kısıtlamaları müslümanları bağlar.
0
nawar
(01.07.25)
dün yazıp silmiştim sinirle, yeniden yazayım.

islam'da peygamberi çizmek caiz değildir diye bir şey yok. bunu ancak muaviye ve yezid'in dininden olan şeyhler söyler. aynı şeyhler zaten kuranı okumayın da diyor, okursan da mealden okuyacaksın tercümesinden değil. allah'ın gönderdiği, peygamberin ilettiği dine anlam kattıkları iddiasındalar. mürtedlerdir, mürtedin ise akıbeti için nisa 89 ve 90 ayetleri okuyabilirsiniz.

peygamber de insan, hatta yüzünün ve vücudunun çok detaylı tarifleri var. biri çıkıp bunlara bakarak keşke çizse hatta, insanlar peygamberin de insan olduğunu hatırlamalı. muhammed allah'ın kulu ve elçisidir. ne daha fazla, ne daha eksik. kendi yaşadığı dönemde insani özelliklerinden ötürü, peygamberliğinden önce de sevilen sayılan biridir, bu da normaldir. iyi insan her dönem de sevilir, sayılır.

karikatürü karikatüre yaklaştıran tek şey zaten muhammed ve musa isimleri, yoksa dişe dokunmaz bir çizim yapmışlar. bomboş, ecnebilerin cheesy dedikleri cinsten kalitesiz bir karikatür.

muaviye ve yezidin dininden olanların bu hale gelmelerinin sebebi ise buraya da "keşke şu dönemde yapmasalardı" veya "kaşınmışlar" diyen tipler. bunlar yüzünden bu haldeyiz. ne dini biliyorlar, ne toplumu ne de dincileri. sadece okuma yazma biliyorlar, utanç verici.

dergipark.org.tr
sorularlaislamiyet.com
0
ahmet oturum cerezi
(01.07.25)
@ahmet, dinden kafani kaldirip analitik zekani da gelistirseydin konunun bilgi, veri yada kuranda yazanlarla alakali olmadigini idrak ederdin. bir elimizde: biri satassin da katledelim, kemalizmi yikalim diye intikam naralari atan seriatcilar var. bi de bunlari sokaga doken bir karikatur. utanc verici olan senin gibilerinin iki fikih kitabi, sorularlaislamiyet gibi forumlarda takilarak toplumu taniyamadan, olaylari okuyamadan kendini alim ilan edip millete akil vermesi.
0
buenosdias
(02.07.25)
(7)

Sosyal medyada etkileşime girdiğiniz ünlüler?

messina123
Bana dün dinçer azaphan fav attı twitterda. Onun harici birkaç spikerle tweetleşmişliğim var. Birisi de numaramı özelden isteyip forma göndermişti. Sizin böyle etkileşime girdiğiniz ünlüler var mı?
Bana dün dinçer azaphan fav attı twitterda. Onun harici birkaç spikerle tweetleşmişliğim var. Birisi de numaramı özelden isteyip forma göndermişti. Sizin böyle etkileşime girdiğiniz ünlüler var mı?
0
messina123
(29.06.25)
sosyal medyada yok ama sayilirsa reelde var.
0
sey mi dostum
(29.06.25)
10 yıl önce Twitter'da Özgür Mumcu, 1 yıl önce YouTube yorumlarda Sude Belkıs:p
0
sekizdokuzon
(29.06.25)
Sayamıyoruz maalesef:(
0
🌸messina123
(29.06.25)
Hocam yıllar önce Felipe Melo soruma twitter'da alıntılayıp yanıt vermişti. buz kovasına girerkenki fotoğrafını kullanıp "derbiye hazır mısın?" diye sormuştum. o da "evet" demişti alıntılayıp.

bir de sayılır mı bilmem ama Linkedin'de Thomas Müller'in profilini görmüştüm ve profilini incelemiştim. O da benim profilime bakmıştı.
0
elektr10
(30.06.25)
Kerimcan Durmaz'ın inşaata topumuz kaçtı videosu vardı bir ara eşimle izlemiş çok gülmüştük. Sonra ara tara bulamadık hiç. Instagram'dan yazdım ya böyle böyle sende varsa paylaşabilir misin diye :D

O da hatırladı ama bulamadı öyle bir mesajlaştık durduk yere :D
0
chicha_v2
(30.06.25)
Ezhel ekşideki çaylak hesabından yazmıştı
0
fyodor fyodorovic
(30.06.25)
Fav falan saymıyorum da beni takip eden iki tane ünlü gazeteci/haberci, bir tane de içerik üreticisi tayfadan var. Bir tane de arkadaş olduğumuz için takipleştiğimiz spiker var.

Asıl ünlü olmayanlardan merak ettiğim var. Bir tane Los Angeles'tan 4000+ takipçili emlak şirketi takip ediyor mesela. Neden? :)
0
nawar
(30.06.25)
(20)

Pkk'ya gerilla diyen örgüt sempatizanı mıdır

biseysorcaktim
Yakın zamanda Van'a gittim gezmeye, ilk kez o kadar doğuya gittim. Misafir olduğum ve tanıştığım insanlar kürt. Pkk yandaşı olan aşiret ve bireyler de var tam karşıtı da. Sohbet içinde askerle çatışan Pkklılar için gerilla dediler. Pkk için de örgüt kelimesini kullanıyorlar. Bu ifadeleri kullananlar
Yakın zamanda Van'a gittim gezmeye, ilk kez o kadar doğuya gittim. Misafir olduğum ve tanıştığım insanlar kürt.
Pkk yandaşı olan aşiret ve bireyler de var tam karşıtı da.
Sohbet içinde askerle çatışan Pkklılar için gerilla dediler.
Pkk için de örgüt kelimesini kullanıyorlar.

Bu ifadeleri kullananlar pkk yı haklı buluyor be onlara yakın hissediyor demek çok yüzeysel bir düşünce mi. Merak ettim.
0
biseysorcaktim
(29.06.25)
Öyle görüyorlar ve kelimeleri seçerken dikkatli davranıyorlar.
0
olaylar olaylar
(29.06.25)
Benim de Doğulu tanıdıklarımın neredeyse tamamı öyle diyor. Buradan bile bir fikre varılabilir. Hatta biraz daha samimi olursan bilmem kaç kişiyi vurduktan sonra askerden, polisten kaçan cefakar gerillacıkların hazin öykülerini de anlatabilirler sana. Bunların zihniyeti değişmez maalesef.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(29.06.25)
başlıktaki soruya cevap.
tek kelimeyle evet.
0
lazpalle
(29.06.25)
Evet, parçası değilse de sempatizanıdır.
Hayır, en fazla trafikte kırmızı ışık görünce durmak kadar "yüzeysel"

Ekleme yapayım. "Örgüt" demesinde sakınca yok. Duyuruyu da "örgüt" diye açmışsın zaten. Kelimelerin seçilmesi konusunda @yadigar +1 ama "gerilla" hariç. Bir de terör örgütüne "Kürt hareketi" demek de turnusol. Yoksa hümanist, barışçıl, modern, gelişmiş partililer gelip senin evinin adresine kadar X'te ifşa edebilir ya da kamu çalışanıysan bir gün eve dönerken gelip ensene sıkabilir.
0
nawar
(29.06.25)
Bulunduğu yer gereği demek zorunda da kalabilir. Bir dem parti sempatizanıyla tartışırken, konuşurken mesela...

Bazen daha yumuşak tabirler kullanılabiliyor. Öteki türlü diyalog kurulamıyor.

Bu doğrudur, yanlıştır demiyorum ama bu sebeple "gerilla" diyen insanlar biliyorum.
0
yadigar
(29.06.25)
Terör yandaşları işte. Hiç bir türkten böyle bir şey duyamazsın
0
messina123
(29.06.25)
Gerilla demek, onlar için pkkyı terör örgütü görmemek ile eşdeğer.
siyasilerinde de bu kelime dilden düşmez şarkılarında da.

Onlar öldükten sonra toplumuz leş derken, onlara sempati kuranlar da şehit diyor. ne tür bir şehitlikse artık?
Bir zaman yayınlanan örgüt içinde yapılan inanç anketinde bile İslam en son sıralardaydı. Kadın erkek karışık Namazla ile dalga geçen teröristlerin videosu bile aramalarda bulunur sanırım.

abd ve siyonistlerin maşası olandan ahirette kendine bir faydası yoktur.

pkk yı haklı bulmak, onlara yakın olmak demek askerimize kurşun atılmasını , Türkiye'nin bölünmesi çok normal görmekle eş değerdir.

Osmanlı zamanı Türk Kürt ayrımcılığı "hiç " yoktu. Aksine 2. Abdülhamid zamanının doğuda kendilerine , Rusların kışkırtması altındaki ermenilerin yaptıkların dolayı destek verildi.
Şimdi neden bu konuları olayları ne oldu da farklı bir manada yaşıyoruz anlamak imkânsız.
Ve bu yaşananlar kimin işine yarıyor ? diye bir düşünmek lazım.

Bir açıdan bakarsak hainlikten, diğer bir taraftan namazında niyazında olduğu halde cahilliğinden onlara destek veren de var.
Doğu'da bazen yaşı 70 - 80 olan bile konunun özünüden habersiz olduğundan destek verebiliyor.

PKK'nın ne olduğunu, gecenin bir yarısında kapılarına gelen teröristlerce "12-13 " yaşlarındaki çocuklarının örgüte asker lazım diyerek dağa çıkarılmasını kendi halinde doğudaki bir köyde yaşayan ailelere sorun.

Doğu'da giden, duydukları karşısında: hıım öylemiymiş demesin.
Konuya hakim ise üslubu dikkat ederek onlara sempati besleyenler fırsat varsa doğruları anlatmalı.

Darbe teşebbüsü sonrası onların "kucağına kaçan" askerler bile oldu.
Oysa görünürde Türkiye Cumhuriyeti devletimiz için çalışıyorlardı .

aylar öncesinden darbe teşebbüsüne kadar olan zaman içinde pkk, fetö
ile anlaşmalı olunduğundan ve bir şüphe uyanmaması için eylem herhangi yapmadı.
Darbeden sonra işler beklendiği gibi gitmediğinden bir çok (sayı sanırım 100ü aşıyor) Türkiye Cumhuriyeti devletimiz için çalışan istihbarat çalışanları, fetö örgütü tarafından PKKya hedef olarak gösterildi.

Terör örgütleri haricinde de ABD ve Avrupa'nın yardım ettiği fon sağladığı örgüt, yapı, kurum , kuruluş, şahıslardan bize fayda olmadı, fayda gelmedi, gelmesi beklenemez.

Devletimizin doğu meselesini farklı boyutta ele alıp yeniden kaynaşma ve sosyal inşa sürecine girmesi lazım.

Doğu insanının, genel manada onun bunun uşağı olan örgütlere değil ticarete, aşağılanmamaya, olumlu manada bilinmeye, bölgede kalkınmaya ihtiyacı var.

80li yıllardan itibaren, PKK'nın
köy basarak sivil katliam yapmaları,
şehir içinde olay çıkarmaları,
karakol baskınları,
hendek kazmaları,
rehin almaları,
yol kesmeleri,
memur ve öğretmen hatta imam katletmeleri vs.
ellerine geçen kandan başka bir şey olmadı.
0
diyecevaplandı
(29.06.25)
Bu ülkede kelimeleri dikkatli bir şekilde kullanmayan sadece çok aydın, çok eğitimli, ülkenin geleceği parlak kesim var. Bir tek bu arkadaşların kafası basmadı daha.
Diğer herkes kelimeleri gerçekten çok dikkatli kullanır. Bazı kelimeleri de asla kullanmaz.
Kürtajcı dayıyla dalga çok dalga geçildi de, bu konuda birkaç dil bilen adamı suya götürür susuz getirir o insanlar.
0
mrvln
(29.06.25)
evet.
0
gurur
(29.06.25)
Gerilla demeleri net destekci olduklarini gosterir.
0
Kittie
(29.06.25)
daha ne olacaktı
0
owaki
(29.06.25)
PKK'lılara "gerilla" "örgüt" söylemlerinin normalleşmesi yine akp dönemi ile gerçekleşti.

m.haberturk.com

İçişleri Bakanı "gerilla" diyor :))

Yukarda bir aktroll zirvalamis gene bişiler de, ülke 1984 kitabı gibi yani birileri sanki saniyor ki gerçekler yazilmazsa unutulacak.

Adamlar açılım sürecine zarar gelmesin diye PKK'nın asfalt altına dosedigi Mayınlara ses etmiyolardi (bkz: cem kucuk)

Güneydoğu'da herkes örgüt der tabii, senin iç işleri bakanın gerilla dedikten hükümet ortakları Apo'nun heykelini yapacak kıvama geldikten sonra.
0
makbur
(29.06.25)
Açılım Süreci akp açıklamalarını tv kanallarını sosyal medya hesaplarını arastirirsaniz görürsünüz anlatmak istediklerimi.

Bu memlekette feto ile pkk ile ortaklık etmek ve bunun gibi pek çok suç akplilere serbest, diğer vatandaşlara yasaktır.

Sonra bir de utanmadan uzun uzun yazarlar :)
0
makbur
(29.06.25)
Gerilla evet, örgüt diyen net değil ama muhtemelen hayır, dikkat et sen de örgüt demişsin başlığı açarken. Nusaybin'de hendek olayları sırasında askerlik yaptım. Subaylar da bazen örgüt diyor, ağzım zor alışmıştı. Bariz bir durum olmadığı sürece de kimse terörist lafını kullanmaz.

Pkk'lilara ağız arayıp haber uçuran da oluyor, sırf açıkça desteklemiyorlar diye.

Yani gerilla evet, örgüt net değil, içeriği de kısaca bu.
0
encokbenisevinnolur
(29.06.25)
gerilla diyorsa evet

pkk oylarını genel ve yerel seçimde hamuduyla götürüp hala açılım goygoyuyla bunlar pekeke! mast. yapmak 1984te işleniyor.

akepe akepe akepe güya pkkyla ortaklık yaparken selocan seni başkan yaptırmayacağız diye bağırıyordu meydanlarda. akepe yine de ulusalakların 100 senedir yediği boku temizlemeye çalışıyordu. ha kcksı ypgsi chp ittifakı derken ellerinde patladı.

bir oy hdpye bir oy chpye'leri, seçim ortaklıklarını bunlara göstermeden yapıyorlar ya da bunlar mankurt :D
"HDP'de büyükşehirlerde CHP adayının desteklenmesi formülü tartışılıyor" 2018
ww.bbc.com
0
lambırcek
(29.06.25)
@makbur

yazdıklarıma tekrar baksana.
particilikle ilgili bir şey var mı?
belli bir kişiyi savunmak var mı?
Türkiye Cumhuriyeti devletimiz diyorum.
Hain olana da hain diyorum.
Başka ne ?

Yazıda ciddi manada sana özellikle batan bir nokta varsa belirt ki daha iyi anlayalım.
Uzun uzun yazmışım.. demek seni rahatsız eden bir şeyler oldu arada.

1994 te doğudaydım. Sen o tarihte neredeydin ? Dünyaya gelmiş miydin ?
Oradaki olayları yaşadın mı?
Gece vakti güvenlik güçlerine yapılan ve saatlerce süren
taciz atışlarında evin koridor veya salonuna sığındın mı?
Çocukları dağa kaçırılan köylüleri düşündün mü ?

derdin parti olmuş. Blgin varsa aktar anlat.
90ların o kaos içeren gündeminde sevmediğin o parti yoktu.
O nedenle o dönemde o bölgede dünyaya gelmişsen biliyorsan bir şeyler anlat.

Benim yazdıklarım, seni gibi konuyu saptırmaya hazır olanlar için bir mana ifade etmeyebilir.

Parti dediğin de insanlardan müteşekkil ve yanlışlar oluyor.
Her yapılan doğru diye bir şey de yok.

Hangi partiye yakınsan şu an onlarda olan bitene bak. Ekşi'de senin kafanda olanların özeleştiri tadında yazdıklarından bir demet linkte bulmak zor değil.
Ama burada doğru konuşana da "doğru konuştu" demelisin.

Tabi niyetin sorunlu ise hiç bir şey demene de gerek yok ki üstte yazdıklarından da bu anlaşılıyor.
0
diyecevaplandı
(29.06.25)
büyük oranda evet.
0
ya ben lan neyse
(29.06.25)
Dogunun cogu teror sempatizani, istanbulda yasayan bi dogulu olarak belirtiyorum bunu. Tum tr yi fiziken gezmis biri olarak, dogu 500 yil geriden geliyo medeniyet olarak maalesef.
0
die fetten jahre sind vorbei
(29.06.25)
içten içe sempatizan olmayan kürt yoktur. bu çok normal bir şey.
0
mikahakkinen
(30.06.25)
"diyecevaplandı" diye bir arkadaş var.

eğer ortada reis, akp övme olasılığı bir duyuru varsa ekürisi lambırcekle birlikte hemencecik orada bitiveriyorlar.

fakat ne hikmetse akp'nin kepazelikleri olan hiçbir başlıkta kendilerini görmüyorum. itiraf ediyorum, kendilerini "sazan.avi" yapmak için esad'la ilgili bir duyuru açmıştım ve hemen zıplamışlardı :)

gelelim bu duyurudaki sinsi aktrollüklere..

94'te neredeydin demişsin. 93'teki eşref bitlis suikastini çok iyi hatırlıyorum mesela. eşref bitlis kimdir, nedir bilir misin? neden suikaste kurban gitti? www.kaynakyayinlari.com kürt sorununu bizim-kendimizin çözmesine niçin müsade etmediklerini, tr'ye dikta ettirdikleri, pkk'ya yardımları vs mükemmel bir kaynak kitabıdır (okumayacağını biliyorum çünkü reis ve akp için olumlu bir şey yok burada, genelde sizin ekürilerden bahsediliyor çünkü)

"pkk yı haklı bulmak, onlara yakın olmak demek askerimize kurşun atılmasını , Türkiye'nin bölünmesi çok normal görmekle eş değerdir."

"PKK'nın ne olduğunu, gecenin bir yarısında kapılarına gelen teröristlerce "12-13 " yaşlarındaki çocuklarının örgüte asker lazım diyerek dağa çıkarılmasını kendi halinde doğudaki bir köyde yaşayan ailelere sorun."

işine yine gelmez ama 99'da apo paket yapılınca özellikle 2000 başlarında pkk bitme noktasına geldi. bana 94'te neredeydin diyorsun ama 2002 sonrası şova dönüştürülen (müsade edilen) terörist cenazelerini hatırlıyor musun mesela? akp başa geldi ve pkk, açılım sürecine doğru giden dönemde tekrar toparlanma dönemine girdi. öyle ki hükümet "süreç" var diye istihbarat faaliyetlerini sıfırladı. reisin bizzat kendisi diyor "bunlar (pkk) silah yığmış bu süreçte!" çok afedersin ama sen ne yapıyordun? sen nesin? terör örgütüne güvenilir mi? bir millet, terör örgütüne güvenip anlaşma imzalayanlara emanet edilir mi?

bak yukarıda pkk'nın nasıl bir terörist oluşum olduğunu ne güzel yazmışsın. teröristle masaya oturulur mu? Oslo görüşmelerini hatırlıyor musun mesela?

teröristlerin ayağına gidilip çadır mahkemesi kurularak affedildikleri günleri hatırlıyor musun? hani yukarda çok güzel tarif ettiğin o teröristler.

habur karşılamalarını hatırlıyor musun? sınırdan türkiye'ye giren (tek özellikleri türk askerlerini şehit etmek olan o terörist liderler) ve milyonların halay zurna ile karşıladğı habur karşılamasını hatırlıyor musun?

pkk'yı ne güzel tanımlamışsın ama ülke tv'ler, ahaber'ler twitter'lar bütün yandaş basın ve medyada teröristbaşı ve teröristler hükümet kaynaklı ölümüne savunulurken sen neredeydin?

TÜM BUNLAR OLURKEN DAHA DOĞMAMIŞ OLABİLİR MİSİN ACABA?

bak daha dün "1 tanesi 2 yaşında bebek olmak üzere 8 kadını, toplamda 11 vatandaşımızı yakarak öldüren katil"i bıraktılar.

x.com
x.com

en azından bu aralıkta doğmuş olup hayatta olduğunu bilyoruz. buna tepki gösterebildin mi mesela? gösterebilir misin. var mı o yüreğin?

sana neden kızdığımı sen de çok iyi biliyorsun da aslında..

akp'nin bunları türkiye'nin selameti için yapmadığını da çok iyi biliyorsun.

ad hominem'le bana vereceğin cevabı da biliyorum "bu mesele hiç çözülmesin mi o zaman insanlar mı ölsün vs vs"

akp'nin yaptıklarının olayı çözmek için değil, abd'den gelen emirlerle kendi koltuğunu sağlamlaştırmak olduğunu sen de biliyorsun.

kürt sorunu hakkında görüşüm sabittir; kürt'lere -özellikle 80 darbesinde gladyo vs kaynaklı bilinçli olarka- haksızlıklar yapıldı. bunlara isyan edip, devlete başkaldıran kürt'leri bile anlayabiliyorum. ama terör eylemleri yapıp masum insanların öldürmenin hiçbir mantıklı açıklaması, insani alt zemini yok.

işte sen bu eylemlerin başı olan adamı muhattap alıp, onu göklere çıkarıp, daha en başından emir kulu olduğunu belli ediyorsun.

selahattin demirtaş neden içeride mesela hiç düşündün mü? selahattin demirtaş denen adam hdp'yi hard kürtçülerin, pkk'lıların partisi olmaktan çıkarıp gerçekten bütün türkiye'nin partisi haline getirmeye başlamıştı.

tabii bundan parti içindeki pkk'lı-kürtçü klikler rahatsız oldular ve reislerine koştular hemen. reis de gerekeni yaptı. hdp tekrar istenilen istikamete sokuldu.

yani akp abd emirleriyle değil de, hakikatten eşref bitlis ve daha niceleri gibi samimi bir süreç yürütse bu olayı pkk'nın ekseninden çıkartmak için her şeyi yapardı. akp ise tam tersini yaptı. çünkü terör vs gibi araçlar, o ağzından düşürmediğin "siyonist" güçlerin başta kalmaları için en büyük güvencedir.

benim derdim senin aktroll olman. lambırcek gibi açık açık bir aktroll değil, sinsi bir aktroll olman. her şeye her konuya sinsi sinsi akp övgüsü sıkıştırman.
0
makbur
(04.07.25)
(11)

Kızlar kimin için giyiniyor.

the sound and the fury
Kızlar istediklerini sevdiklerini giyerler herhalde karşı cinse güzel görünmek içindir. Düşünüyorum da Galiba benim için kimse giyinmiyor kadınları etkilemek neden bu kadar zor?
Kızlar istediklerini sevdiklerini giyerler herhalde karşı cinse güzel görünmek içindir. Düşünüyorum da Galiba benim için kimse giyinmiyor kadınları etkilemek neden bu kadar zor?
0
the sound and the fury
(28.06.25)
Baskalarini bilmem de ben kendim icin giyiniyorum. Kendimi daha iyi, daha güzel hissetmek için.
0
matilda
(28.06.25)
Tam kendileri içindir muhtemelen yazacaktım ki biri yazmış bile. Bizdeki o dünyayı sklememe durumu karşı cinste yok. Bırakalım mutlu olacaklarsa nasıl istiyorlarsa giyinsinler.

O etkilememe konusunu da takma çok brom. İlla biri çıkar. Ben de saldım şahsen
0
messina123
(28.06.25)
Normal bir zamanda 40% kendileri için.

Karsi cinsi etkilemek gibi bir firsat varsa da 85% erkekler için.
0
feastofthedamned
(28.06.25)
Kendilerini beğenmek ve çevresindeki hemcinslerince kıskanılmak için giyinirler. Benim gözlemim böyle.
0
Mirket
(28.06.25)
Hepimiz senin için giyiniyoruz şapşal ^^
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
Kız grubu hiyerarşisi.
Senin için kimsenin giyinmemesinin sebebi de henüz bir kız grubunda ortalığı kizistiracak şekilde adının geçmemiş olmasıdır olsa olsa.
0
encokbenisevinnolur
(28.06.25)
kim icin giyindigine degil, kim icin soyunduguna bak :P
0
sonsuz
(28.06.25)
Sadece başkaları beğensin diye değil önce kendileri beğenmek ve kendilerini iyi hissetmek için giyinirler. Sadece kendini beğenip iyi hissetmek yetmez başkalarının da beğenmesini isterler, zira toplumun alışkanlıkları her yeni yetişen kızı etkiler ve şekillendirir.

Erkeklerin kadınları etkilemesinin en önemli kriteri özgüvendir. Özgüven çalış.
0
muhayyer divan
(28.06.25)
kiz grubu hiyerarsisi+1

ortama adini guzel olmayan birisi soksa bile tum grubun davranisi degisiyor sana.
0
gule gule
(28.06.25)
Ortada bir rekabet var sence kim için giyiniyorlar?
0
olaylar olaylar
(29.06.25)
Karışır ya da yorum yaparsan kendileri için giyindiklerini söylüyorlar. Karşısındaki erkek, giyimine dikkat etmezse erkekler için giyindiklerini (erkeklerin ise karşılığında hiçbir emek vermediğini) söylüyorlar. Geri kalan durumlarda ise başka kadınlar için giyiniyorlar. Söylemediklerinde de ima ediyorlar. (3. cümle için) Aksi durumda "pişti olmak" ya da aynı kıyafet ile alakasız ve uzak iki ayrı tarihteki etkinliklerde fotoğraflarının olması bu kadar dert ettikleri bir konu olmazdı zaten.
0
nawar
(29.06.25)
(30)

Zenginlerden nefret ediyor musunuz?

messina123
Zenginden kastım mahalle kuyumcusu, galerici tarzı zenginler değil. En zenginler, jeff bezos, elon musk, ülkemizdeki malum holdinglerin sahipleri tarzı zenginler.Şahsen ben hepsinden nefret ediyorum. Aynı dünyada onlar sınırsız imkanlara sahipken ben üçün beşin hesabını yapmaktan yoruldum. Hiçbirini
Zenginden kastım mahalle kuyumcusu, galerici tarzı zenginler değil. En zenginler, jeff bezos, elon musk, ülkemizdeki malum holdinglerin sahipleri tarzı zenginler.

Şahsen ben hepsinden nefret ediyorum. Aynı dünyada onlar sınırsız imkanlara sahipken ben üçün beşin hesabını yapmaktan yoruldum. Hiçbirinin oralara haramsız geldiğine de inanmıyorum.
0
messina123
(28.06.25)
Hiçbirinden nefret etmiyorum sınıf kinim yok, sadece AKP döneminde zenginleşen barzolardan ve onların jipe binen eşlerinden nefret ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.06.25)
Ben onlara itibar edip bu hale getiren insanlardan nefret ediyorum. Kendileriyle hiçbir zaman sorunum olmadı. O haramsız geldigine inanmiyorum dediğin kısımlar da bir şeyler koparırız diye birilerinin bir şeylere tamam dediği aşamalarda oluyor.

Özetle, bana dokunmayan yılan bin yasasincilar oluşturuyor bu işleri.

Şarkısı bile var Jeffrey Bezos'un:
youtu.be
0
encokbenisevinnolur
(28.06.25)
jeff bezos ve elon musk'tan evet.
bill gates, warren buffett ama cok düzgün insanlar mesela. ikisi de miras birakmayacak ya da az birakacak su an fark ettim. ilginc.

bu sadece zenginlik degil. senin kullandigin özel jetin, yatin, keyfi uzay seyahatin bu dünyaya zarar veriyor. paran ver diye bunlari yapabuliyor olmaman lazim.

first class ucmak bir insana nasil yetmez anlamiyorum. kocaman bir yata neden ihtiyacin var. kac kisi misafir gelecek. tamamen gösteris bazi seyler. ya da aclik. gözleri doymuyor.
0
sonsuz
(28.06.25)
Haset yapan fakirlerden nefret ediyorum. 2 ay kendi işini kur yönet desek sakalı bıyığı saçı kılı dökülecek adamlar gelmiş tanımadığı, sırf zengin olan insanlardan nefret ediyor. Ne haramı yemişler mesela? Çalış, işini kur sen de zengin ol. Kim tutuyor seni? Dünya'da işler insan ilişkileri ile yürüyor. Birisi olm messina123 var şöyle iyi böyle iyi derse tanımadığım adamı alıp riske girmem. Çünkü sen tanıdık olarak girdin ve birbirimizi mahçup etmemeliyiz, ortak bir dostumuz var.
0
Shepard
(28.06.25)
@shepard, ne alaka ya?
senin kendi interview skillerine güvenemeyip baskasinin lafiyla hareket etmenle ultra zenginlerin ne alakasi var?
0
sonsuz
(28.06.25)
ediyorum. benim için iyi insan kriterlerinden biridir aynı zamanda. çok zenginleri öven ve sempati duyan biriyle mecburiyet dışında muhatap olmam. ama dediğin gibi bu aşırı zenginler için geçerli, yoksa mevcut ekonomik sistemde kendi işi var veya zenginleşti diye herkesi otomatik "kötü" algılamam, hepsi öyle olmak zorunda değil.
0
der meister
(28.06.25)
@shepard mesele sen değilsin bro sen niye üstüne alındın? Konu en tepedekiler. Sen onların sineği bile olamazsın zaten. 3-5 milyonluk adamları kim kıskansın. Yazıyı yeniden gözünle oku
0
🌸messina123
(28.06.25)
Ayrıca sinek lafını hakaret olarak algılama. Ben de onların sineği bile olamam. Not olarak belirtelim
0
🌸messina123
(28.06.25)
Tuncel Kurtiz'in "Zengin olma tehlikesini çok şükür atlattım." gibi bir sözü vardı. Çok zengin olmak bayağı ahlaksızlıkla eşdeğer bir şey.
0
sekizdokuzon
(28.06.25)
Evet ediyorum.

Özellikle Taylor Swift gibi görgüsüz olanlarından daha çok nefret ediyorum.

Sonra bir de biz fanilere dünyayı ve çevreyi koruyalım palavraları sıkmalarından da nefret ediyorum.
0
chicha_v2
(28.06.25)
Hepinizin ayıla bayıla kullandığı yapay zeka, çok zengin birinin daha da zengin olabilmek için harcadığı parayla ortaya çıkarılmış bir şey.

Bugün dünya, vebadan, koleradan kırılmıyorsa, tıp bu kadar ilerlediyse hep onların daha zengin olma gayretleri sonucu.

Sadece tıp değil ki, yaşam kaliteni artıran her şey onların firmalarının eseri. Sıçtığın klozeti bile onlardan birinin firmasının arge biriminin tasarımıdır.

Çağımızdaki tüm gelişme sermaye birikiminin sonucudur.

Onlar uğraşsın yapsın, ben kullanıp rahat edeyim ama olsun ben sermaye düşmanıyım. Hadi canım.
0
Mirket
(28.06.25)
Tam tersine fakirlerden nefret ederim.

Egitimsizdirler, cahildirler, hayattaki zevklerin kiymetini bilmez kendinden doganlari da kebdileri gibi yetistirir.
0
feastofthedamned
(28.06.25)
@mirket verdiğin bilgilerin doğruluk payı yok.
0
🌸messina123
(28.06.25)
Şirketi etik değerlere uymayan, monopoly yaratmaya çalışan, mali gücü ile siyasi yörüngeyi değiştirmeye çalışan, medyalari satın alıp oradan buna göre haberler yapan, devletlerden büyüklesip devletleri tehdit edecek duruma gelen vs her şirketten nefret ederim ve aynı zamanda bu yola koyan sahibinden de.

Yani olayım zengin olmalari değil, bu paranın onlara yetmeyip daha da fazlasi, daha da az isci, daha az maas, daha çok kar, daha ucuz üretim, daha çok offshore, daha az vergi, daha az işçi hakki, daha az regülasyon için uğraşan bütün herkesten nefret ederim. Bundan 60 sene önce olsa bizlere radyasyonlu boya fırçasi yalatacak ama regülasyonlar sebebiyle yapamadigi için sikayet edenlerin hepsinden.
0
logisticsmanager
(28.06.25)
Nefret etmiyorum.

Ama özellikle de bahsettiğiniz seviyede zengin bir insan bunu sadece kendi emeğiyle yapmış olmuyor. Bir şekilde birkaç nesil belki şanslı, belki yetenekli belki ahlaksız belki de tüm bunların bir oranda karışmasıyla böyle zenfşnlikler oluşuyor.

Bu zenginliği kendisinin çok üstün bir insan olmasına, diğer insanların da tembel veya alt insan olmasına bağlayan, bunu ima edenler bana çok çiğ ve çirkin geliyor.
Adeta boyu uzun diye veya göz rengi belli bir renk diye övünen bir insan gibi.

Yine de unutmayalım ki siz de ben de o dünyaya doğsaydık bir miktar öyle hissedecektik.
0
michael_knight
(28.06.25)
Etmiyorum. Nefret ya da sevgi, saygı vs. herhangi bir hissiyatım yok.
0
gabe h coud
(28.06.25)
zenginlerden kisisel olarak nefret etmiyorum, dogalarinin geregini yapiyorlar. ama bu gelir esitsizliginin olusmasini saglayan sistemden ve buna canak tutanlardan ve buna ses cikarmayanlardan nefret ediyorum orasi dogru. zenginlesmede ve kazanmada problem yok ama bunu saglayan mekanizmalarin liberal ekonomide olcusuz zenginlesme saglamasi cok korkunc. yani insanlarin %80'i sefil %90'u gecim sikintisiyla yasamiyor olsa zenginlerin para istiflemesine laf etmemenizi anlayacagim da, su korkunc duzene karsi cikmayi da sermaye dusmanligi ve sinif kini olarak yansitmak gercekten cok habis.

@mirket; mesela cok tehlikeli bir sermaye savunuculugu yapiyor. oncelikle soyledigi seyler dogru degil. yapay zeka asiri zenginler tarafindan gelistirilmedi, non-profit open ai tarafindan gelistirildi. ha teknolojiik gelismeler sahibini zengin yapar orasi dogru ama zenginler tarafindan gelistirildigi dogru degil. microsoft, google vs kullandigimiz sistemler asiri sermaye sahipleri tarafindan gelistirilmedi. gelistirenlerini zengin yapti orasi ayri. microsoft 20 yaslarindaki muhendisler, google stanford phd'li adamlar tarafindan gelistirildi.

yanildigi ikinci nokta da sermaye vaadi olmadan insanlarin bir sey yapmayacagi fikri. insan sadece para hirsiyla degil hakikatin bir vechesini anlamak, veya bir seyler yaratmak hirsiyla da hareket eder. hatta asil bir seyleri yaratabilenler bu sekilde hareket eder. pasteur, fleming para hirsiyla hareket etmediler. newton, einstein ya su gravitasyonu cozsek ne para kaldiririz diye hareket etmediler. onlarin zihinsel sermayeleri sayesinde bugun gps'ten nerede oldugunuzu biliyorsunuz. kendi karakterinizi butun insanlara genellemeyiniz. insan zaten kendi haline birakildiginda duydugu meraktan harekete gececektir. volvo 3 noktali emniyet kemerini buldugunda dur ulan suradan ne para kirariz demeyip patentin ucretsiz kullanim haklarini ortaya salmistir. insanin can havliyle kendi kicini kurtarmaya calistigi sistemde elbette insan para icin her seyi yapiyor gibi gozukebilir. ancak insanin gercek degerini olusturan yaraticilik, zeka ve ahlak para ve guc hirsindan cok farkli kulvarlarda.

iyi bir urun uretip piyasada bunun karsiligini zengin olarak alirsin zaten. burada problem yok. zenginlesmede de problem yok. ama olcusuz zenginlesmede problem var. somuru sonucu zenginlesmede problem var. herkese guzel spor ayakkabi satmada problem yok ama guneydogu asyadaki insanlari hayvani kosullarda saatlik $1-2 dolara calistirip zenginlesmekte sikinti var. bu sikintiyi goremiyorsaniz uzucu.

soyledigi tek dogru sey bazi buyuk atilimlar ve girisimler icin sermaye birikiminin gerektigi. buraya katiliyorum. ancak katilmadigim nokta bu sermayenin illa bir kisinin altinda birikmesi gerektigi on kabulu. sermayeyi baska sekillerde de biriktirebilirsiniz. fonlarda da biriktirebilirsiniz, yonetimi icin baska bir mekanizma da kurabilirsiniz. sermayeyi tek bir kiside biriktirip ondan sonra babadan ogula gecmesini saglamak tam tersine ekonomide ciddi bir donukluk yaratiyor. bunun alternatifi yokmus gibi dusunmek de ne diyelim zihinsel esnekligin eksikligi mi diyelim.

en zekilerimizi alip gecim korkusuyla somuruyor olmamiz onlarin zekalarini en iyi sekilde kullandigimiz anlamina gelmiyor. insan olarak aklimizi ve ahlakimizi kullanarak maksimum sayida insanin, yine bir meritokrasi ekseninde, sisteme katki yaptigi kadar donus aldigi, ahlakli bir mekanizma kurulabilir. zaten kurulacak da. tarih bir sekilde hep ilerliyor. ancak mankafa insanlarla ilerlemek cok yavas oldugundan yuzyillar bos yere harcanacak ve milyonlarca insan daha serefsizce somurulmeye devam edecek.

ancak 500 sene once bir kralin tek bir sozuyle butun mal varliginiza cokuluyordu. hatta birakin krali elinde yeterli guc bulunan herhangi bir kimse maliniza cokebiliyordu. bugun bunun derecesi oldukca azaldi. siyasi erk halka verildi. gidisat gosteriyor ki bir gun gelecek ve ekonomik erk de halkla paylasilacak. ancak o zamana kadar cok cok insan sermayesini gereksiz yere hharcamaya devam edecegiz.
0
antikadimag
(28.06.25)
@sonsuz abicim ne interview skili? Bak insan ilişkileri ile yürür bu işler diyorum. Senin torpil dediğin şey aslında dünyanın normali. Tecrübe etmemiş olabilirsin diye yazıyorum, mesela bir usta tanıdık vasıtasıyla gelip işini yaptıysa ve yanlışı varsa düzeltmeye daha meyilli olur. Kime göre? Tanımadığın bir ustaya göre. Çünkü insanlar, insanlarla kötü olmak istemez. Herkes sevilmek, saygı görmek ister. Personel de öyle. Torpille geldi diye interview yapıyorsun ama güvencen var. Tanıdık vasıtası.

@messina123 lan alınmadım, şunu diyorum kısaca. Birileri bir yere geldi diye nefret etmeniz saçma. Git çalış, gör bakalım nasıl oluyormuş bu işler. Kendi işini kuran, büyüten herkes 7/24 her gün çalışmış insanlar. Bunun ne demek olduğunu denemeyen bilmez. Mesela Bill Gates, adam ne yatırımlar yapmış Afrika'da. Ama millet cahil cahil o nüfusu azaltmaya çalışıyor, hastalık yayıyor demiş. Ulan adam donuna kadar bağışladı. Nefret edebilmek için haset ediyor olmak lazım.

mirket +111

Onlar olmazsa şu anki dünya yine olurdu ama onların ismi farklı olurdu. O yüzden saçmalık nefret etmeniz. Olm dünyada eşit gelir diye bir şey olamaz. Herkese 200k maaş vereceksen temizliği kim yapacak? Daha geçen ağlıyordunuz temizlikçi evime gelmiyor bulamıyorum diye.
0
Shepard
(28.06.25)
antikadimag+1 not almalık bi yazı olmuş

sermaye dusmaniyim. patron savunan amelelerin enerjisi yalakaliktan mi geliyo acaba
0
ala09
(28.06.25)
:) aklıma grinin elli tonu filminde vatandaşın okul diploma töreninde söyledikleri geldi. Bir gün bütün dünyada açlık ve fakirlik bitecekmiş, bunun için uğraşıyormuş falan. Filmin sonrası malum :))

Bahsettiğin zenginlerden nefret etmem için, insanlara ve doğaya zarar verdiklerini bilmem lazım. Bilerek ve isteyerek yapıyorlardır çünkü.

Pırlanta üretiminde ya da elmas elde etme konusunda çok fazla insanın kanına girdiklerini biliyorum mesela, altın için bizim ülkemizdeki doğanın ağzına ettiklerini de biliyorum. Yeter sebep mi? Evet. Nefret ediyorum yani.

Ayrıca islamiyette "helal" diye ifade edilen yollardan zengin olmadıkları da bir gerçek. Hatta kimsenin de helal yollardan zengin olmasına fırsat vermeyen bir sistemi yaşatıyor ve savunuyorlar, hatta saldırganlaşıyorlar. Bunu da düşününce nefret etmemek için bir sebep göremiyorum.
0
muhayyer divan
(28.06.25)
Uzuuuun ve çelişki yumağı bir yazı olmuş.

'iyi bir urun uretip piyasada bunun karsiligini zengin olarak alirsin zaten. burada problem yok.' demişsin de bunda problem var. O zenginden de nefret ediliyor. Mahalle kuyumcusu değilse, galerici değilse nefrete muhatap oluyor. Soruyu bir daha oku istersen.

Volvo 3 noktalı şeysini bulana kadar sence kaç volvoyu duvaa vurmuştur da içindeki mankenler oraya buraya savrulmuştur. Sence volvonun sahibi ulan bu volvoları duvara vuracağız ki para kazanabilelim dememiş midir? Sevabına mı vurdurmuştur duvara?

Bilim adamlarından bahsetmişsin? Onlar birer zenginin üniversitesinde çalışmıyor muydu? Evlerinin bodrumunda mıydı laboratuvarları. Edison her buluş sonrası koştur koştur patent almıyor muydu?

Adam windows xp de bıraksaydı. Ya yeter, bu servet benim yedi kuşak torunuma yeter deseydi, sen windows10 un windows 11 in konforunu bulabilecek miydin?

Birkaç tesadüfen bulunan şey hariç bütün buluşlar bir zenginin riske ettiği paradın eseridir.

Ayrıca gelir dağılımında adalet, zenginin değil siyasi iradenin sorumluluğundadır.

Ve evet @ala09. Sermaye düşmanı değilim. Yalakayım :)
0
Mirket
(28.06.25)
@mirket wins, flawless victory. Fatality çaktı. Bazı arkadaşlar bilmiyor ama donuna kadar kendini riske eden patronlar sayesinde iş bulabiliyorsunuz.
0
Shepard
(28.06.25)
@mirket; zenginler halklar kolay yönlendirilebilsin diye haber kanallari ve gazeteleri satın alirken, deregulasyon savunurken, ozellestirme savunurken ve bunları getirecek adamlara paraları dökerken siyasi irade nasıl olacak? Trump nasıl seçildiğini gördük arkasında zenginler oturuyordu hep. Herif zenginlerin yararina olan vize türünü bile elestiremedi korkusundan.

Şu an misal trump ne diyor; herkese vergi koyun, amerikan firmalarına koymayin. Başka ne diyor? Amerikan firmalarina yasalara uymadiklari için ceza kesmeyin. Bunlar çünkü politikacilarin ceplerini dolduran zenginler sebebiyle. Google üzülmesin, apple buzulmesin.

Bu arada bütün buluşlar zenginlerin riske ettiği para lafina da asla ve asla katılmıyorum. Biraz devletlerin şirketlere verdiği paralara bakarsan görürsün bunun sebebini. Bizim vergilerimizle devletler sirketlere paralar verir bunu da işte ARGE vs adı altinda yapar ya da fabrika acacaktir misal arazi bedava verir yok suyu elektriği ucuza verir. Şirketler ve zenginler öyle milyar dolarlarimi ortaya koydum demez.
Buna ek olarak zarar yazan sirket bunu vergiden düşebilir ama ben misal bu sene zarar yazarsam vergimden düşemem falan filan.
Misal elon musk; bakalim Tesla için devlet ne kadar para harcamis?
Bu şirketlerin hepsinin her sene bir davasi çıkıyor. Misal hatırlıyorum apple'in falan diğer firmalar ila başkamarinin çalışanlarını almama anlasmasi yaptığı ortaya çıkmıştı ki maaslar yukselmesin.
Al bak daha 2023ten Amazon için;
www.ftc.gov
Zenginler olmasa inovasyon olmaz falan filan bunlar tam da milyarderlerin seveceği şeyler. "Biz olmasak ac kalırsınız bu sebepten Dünya zenginliginin yüzde 90i bizde".

Abi bakın düzgün insanlari savunun da allah aşkına corporationlari, milyarderleri Einstein'mis tesla'ymis gibi savunmayin yani. Inovasyonlar emin olun kimsenin 100-200 milyar dolar değer sahibi olmasini gerektirecek kadar parayla olmuyor. Ve inovasyonlar bedavaya da olmuyor, bu sirketlerin hepsi devletlerden ödenekler alıyor, devletlerden vergi tasarrufu alıyor, devlet okullarini kullanıyor.
0
logisticsmanager
(29.06.25)
Siyasetin çarpıklığını, seçtiklerimizin yanlışlarını anlatıyorsun. Burda yanlışı yapanlar zenginler deeğil, yönetenler ve dolayısıyla yönetenleri seçenler.
Trump'dan bahsetmişsin. İkinci kez seçildiyse, seçenlerdedir sorun.

Seçenlerin cahilliğinden diyorsan, seçenlerden veya cahillikten nefret et. Apple o söylediğin şeyi yapmışsa onu yapabilmesine imkan tanıyan yöneticiyi seçenden nefret et.

Sistemde çarpıklık varsa o çarpıklıktan nefret et. Ben zenginden nefret ediyorum lafının yanlışlığını anlatıyorum ben.

Bugün Ekşide mi vardı. Adam 50 tane arabanın lastiğini patlatmış. Araba sahibi olanı zengin görüp zenginden nefret eden biri yapmış olmalı.
0
Mirket
(29.06.25)
hadi mirket kuyrugu dik tutmak icin bir seyler karalamis da, onun yancisi gibi gezen elemani tam anlamadim. eleman tanrinin bahsettigi dusunce mefhumunun o kadar fakiri ki, mevcut sistemin tek alternatifinin herkesin ayni maasi almasi oldugunu saniyor. adam baska bir alternatifi tahayyul bile edemiyor :) bilissel kapasitesi 0/1 seklinde calisiyor. simdi sen bu adamin oldugu yerde nasil daha adil bir duzeni kuracaksin? bu kafalari nasil yontacaksin daha iyi bir sistem icin. asil sorun bu.

@mirket hocam, sirf cevap vermis olmak icin cevap vermek tartisma adabina uymuyor. isin kotusu arguman olarak soyledigin seylerin zayifligi da bu mevzulardan ne kadar caktigini gosteriyor. boyle durumlarda sukut altindir diyerek er meydanindan cekilmek dahi imajina daha az zarar verecektir, ayiktirayim.

mesela o bilim adamlari nasil calismislar onu bile bilmiyorsun. devlet universitelerinde calisiyor bu adamlar. bugun kapitalist amerika'da bile universiteler ya publictir ya non-profittir ve ana geliri devletten aldiklari endowment'tir. yani deney ekipmanlari illa birinin mulkiyetinde olacak, devlet mulkunde olursa olmuyor. illa zengin birisi gel bunlarla oyna diyecek. komik. sermaye agresif serbest piyasa kosullarinda surekli survival modunda oldugundan deneysel calismalara giremez. devlet onemli gordugu alanlari ar-ge tesvikleri ve vergi indirimleriyle destekler.

edison zaten is adamidir. hemen gidip patent alir. edison hakkinda daha cok sey arastirdikca nasil bircok gelismeye kendi kazanci icin set koydugunu gorup sasiracaksin.

son olarak da gelir dagiliminda adalet siyasetin sorumlulugunda diyorsun. ancak sen ekonomik gucun konsolidasyonuna izin verince o ekonomik guc siyasete ambargo koyuyor, butun isleri o yonetiyor. para olmadan, guc odaklarinin destegi olmadan siyasi iktidara gelemedigin bir duzen yaratiliyor. sonra da bu duzenden gelir dagilimi bekliyorsun. bak bakalim dolar milyonerleri ne kadar vergi veriyormus. siyasi irade hicbir zaman gelir dagilimi yapmamistir, en fazla sermaye transferi yapar. bkz turkiye'de eski zenginlerden alinan paranin yeni zenginlerin cebine konulmasi.

neyse, mesele bu konulari bilmiyor olmaniz degil. mesele ortadaki ahlaksizligin ve kokusmuslugun farkina varamamaniz da degil. susup kosenizde otursaniz sorun olmayacak ancak uc kurus paranizla, zenginler iyi ki varlar yoksa ne poh yerdik sagolun agam diyerek pacalarindan tutmaniz ve onlari savunmaniz is degil.
0
antikadimag
(29.06.25)
@truenorth

vergilerden geliyor ve herkes vergi oduyor. hatta zenginler vergiden kaciyor. yahu donald trump, elon musk vergi odemiyor farkinda misiniz? sen evinin, arabanin vergisini kaciramazken zenginler o vergilerden "hukuki" yollarla kaciyor. para geri donmuyor. top %1 sermayenin yarisindan fazlasina sahip olmasina ragmen vergilerin %25 civarini oduyor. karsiliginda esitsizlik buyumeye devam ediyor.

tesla'nin federal income tax'i 0. adam 2 milyar dolarin uzerinde gelir elde edip karsiliginda vergi odemedi.
donald trump da ayni sekilde. ben bile %30 oderken cok sevdigimiz ve butun insanlik gelisimini borclu oldugumuz ultra zenginler %3-5'in ustunde odemiyor.

piketty'nin dedigi gibi r > g esitsizliginin oldugu her yerde tabii olarak sermaye birikir ve gelir esitsizligi artar.

ama zenginler haklilar. beni de boyle savunan culsuzlar olsa ben de semer vurmaya devam ederim. yuruyun zenginler, az bile!!!

valla artik yazmayacagim bu duyuruya.
0
antikadimag
(29.06.25)
hissettiginiz sey aslinda nefret degil, "kiskanclik".

dunya iki sey uzerine donuyor, para ve kuku.

kukuyu bulmasi o kadar zor degil icgudusel bir mevzu, dogustan hepimizin icinde bu hardware ve software var. ama para insanlarin yarattigi birsey, dogduktan sonra tanistigimiz bisey. isin boktan tarafi kitaplarda da ona nasil ulasacagimizin tarifi yok, ben cok aradim bulamadim. adamlar bu isi cozmusler. milyarlarca insan bunu cozemeden olup gidiyor toprak oluyor.

ama efendim adamlar vergi vermiyor. evet, hayvan gibi isdihdam sagliyorlar ama. Elonun sirketlerinde 125000 kisi calisiyor, x4 desek 500.000 kisi adam sayesinde tahminen ortalamanin cok uzerinde para kazaniyor.

bir de jeff bezoz ile bill gates arasinda ciddi ciddi fark oldugunu, birinin assagilik birisi oburunun kahraman oldugunu falan dusunmek trajikomik yaw.

falan filan..
0
cooperr
(29.06.25)
@antikadimag abicim vergi vermemeleri normal. Kafan almiyor olabilir, ama istihdam yapan cesur insanlar olmazsa maasli calismak isteyen arkadaslarimiz is bulamaz. Istihdam yapana da devlet çökmez. Sen istiyorsun ki bu adamlar vergi versin, ama bu adamlar şirkete yatirim yapiyor. Kar etmiyor haliyle. Arge yapiyor, yeni depo aliyor, esya araba aliyor. Sirketi buyutmezsen batma yoluna girersin. Olay bu kadar basit. Isveren olmayan arkadaşlar kendini belli ediyor. Gerçek dünya ile okuduğunuz şeyler arasında dünya kadar fark var. Vergi vermeyen illegal bir sey yapmiyor.

Gelir adaletini saglayacak fikrin varsa yaz, gorelim ne kadar sacma oldugunu.
0
Shepard
(29.06.25)
Etmiyorum.
0
Amaranta ursula
(29.06.25)
Zenginlerden nefret etmiyorum. Ne kadar zengin oldukları da fark etmez. Zenginliklerini yolsuzlukla (vergilerin hortumlanması ile, ihaleye karıştırılan fesat ile, 2 liralık ürünü devlete 2000 dolara satış ile vs.), kaçakçılık ile, hırsızlıkla, hukukun çiğnenmesi ile, kıyak krediler ve kredi borçlarının ertelenmesi ile vs. şeklinde elde edenler hariç.
0
nawar
(29.06.25)
(12)

yabancı filmlerde ayakkabıyla evde dolaşıyorlar

biseysorcaktim
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.gerçekte nasıl? eve ayakkabı ile giriyorlar mı?ne zaman çıkarıyorlar?bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?ben
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.
kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.

gerçekte nasıl?
eve ayakkabı ile giriyorlar mı?
ne zaman çıkarıyorlar?

bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?

ben çeşitli avrupa ülkelerinde bulundum. aynı türkiye'de olduğu gibi evlere girerken hep ayakkabı çıkarılıyordu. asya'da ayakkabıların bizde olduğu gibi kapıda çıkarıldığını sanıyorum. abd'de nasıl bu durum?

sorum filmler hakkında değil, gerçekte nasıl durumlar?
ayakkabı ne kadar temiz de olsa, evde dolaşılmaz ya.
hadi pis değil, çok hijyenik olsun. yine de rahatsız eder ayakkabı ayağı. terliyor, sıcak, sıkıyor vs.
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
e türkiyede de var bu. aşırı zenginler eve ayakkabıyla girebiliyor. sonuçta ev her gün siliniyor vs
0
jelly bear
(26.06.25)
Avrupa'da benim bildigim normali ayakkabiyla eve girmek seklinde. Ne zaman cikardiklarini bilmiyorum, ya yatarkendir ya da pijamalarini giyecekleri zamanda falan cikariyorlardir. Disarida mutlak bir temizlik oldugu soylenemez ama genel mana da Turkiye'de alisik oldugumuz tarzda tozlu bir pislik yok, kopek boku veya cop vs olabiliyor. Mesela araba saganak yagis yiyor, kapali otoparka girip kuruyor, tekerin tabaninda toz olmuyor. Hollanda'da tozdan ziyade daha cok kumlu bir ortam var, disarda ciplak ayak yuruyup gelsen eve kum taneleri gelir bol bol.
0
mbond
(26.06.25)
cok yagmur yagan yerlerde sokaklar o kadar da kirli olmuyor.
0
sonsuz
(26.06.25)
Fransa'da avrupalılar genellikle ayakkabıyla eve giriyor. Kapı onlerinde bir paspas olur, yalandan silip girerler. Ama arap kokenlilerde de ayakkabı cikartma adetleri var.

Gelelim ayakkabilarini ne zaman cikartiyorlar. Ihtiyac duyduklari zaman cikartip, sonra ayakkabı ile gezdikleri evlerinde CIPLAK ayakla rahatlikla yürüyorlar.

Bu arada kaldirimlar kopek b.kuyla dolu. Oyle avrupa, sokaklar tertemiz olayı tamamen hikaye..
0
funl
(26.06.25)
oyle turk annelerinin hayal ettigi gibi camurlu ayakkabilariyla aksama kadar evde gezme gibi bir durum yok. sadece kisa sureli kalislarda falan gezenleri gordum. onu da disarida paspasla siliyorlar.
0
buenosdias
(26.06.25)
amerikayı bilmiyorum ingilterede çıkarıyorlar. çıplak ayakla dolaşıyorlar. girişe bırakıyorlar.
0
avatar is back
(26.06.25)
amerika'da ayakkabiyla giriyorlar ve sacma. disarinin pisligiyle, tuvalete girdigin ayakkabiyla eve girilmez. temiz falan da degil sokaklar ayrica.
0
antikadimag
(26.06.25)
Ben de Fransa'dan konuşayım; bir eve misafir geliyorsa ayakkabi cikarma istenmiyor genelde.
Ama onun dışında kesinlikle bir genelleme yapılamaz. Eve bağlı yani kültür olarak çıkarılır çıkarılmaz denilemez.
Ha misal gene örnek benim hanım evde de dışarıdaki kiyafetleri ile takiliyordu ta ki Türkiye görene kadar. Ben misal dışarıdan eve gelen kişi nasıl aynı kiyafetle takılıyor onu da anlamam.

Misal benim eşimin ailesi hep çıkarır. Eve girenler de çıkarır. Bunlar düz Fransızlar yani.

Sokaklar da temiz denemez asla. Hele ayakkabı ile evde gezecek kadar temiz asla.
Terlik olayi yok yalnız, o yüzden terliği misal Türkiye'den getiriyoruz genelde.
0
logisticsmanager
(26.06.25)
Kafalarına göre bazen ayakkabıyla girip dolaşıyorlar. Terlik gibi ayakkabı ile gezmiyorlar ama bir kere çıkarınca bu sefer çıplak ayakla/çorapla/terlikle geziyorlar.
0
nawar
(26.06.25)
Bence hâlâ pis ama ABD'nin bir sürü şehrinde bir yerden bir yere yürüme alışkanlığı yok, toplu taşıma zaten zayıf. İnsanlar evlerinin garajındaki arabaya biniyor, gidecekleri yerin garajında arabadan iniyorlar. Parkta bahçede gezip çamura buladıkları ayakkabıyla yine girmezler ama standart beyaz yakalı ABD'linin ayakkabıları çok fazla dışarı pisliği görmeyebiliyor.
0
kobuzchu kiz
(26.06.25)
Yani sokaklar ne kadar temiz olabilir? Yunanistan'da yaşadığım zamanlarda, normalde çok titiz biri olmasam da, o parkeleri günde üç kez silesim geliyordu. Avrupa'nın bu olayı aşması lazım.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Gerçekte durum iyi değil bence. Eve ayakkabıyı çıkarmadan girmek diye bir şey söz konusu olmamalı ama Avrupalılar ve Amerikalılar taharet musluğunun bile farkında değil büyük oranda. Kıçını yıkamaktan aciz insan eve de ayakkabıyla girmekte sakınca görmeyebiliyor.

Sokağın temiz olması diye bir şey söz konusu değil. Sokak hayvanı işer, sarhoş kusar, terbiyesiz tükürür. Mutlaka bir şey olur. Sokağın temiz olmasının kriteri, bence çöp atılmaması. Onun dışında bal dök yala durumunun olması imkansız.
0
10551037
(27.06.25)
(19)

Irkçılık ile bir kültürü sevmemeyi nasıl ayıracağız?

michael_knight
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık. Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor. Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenar
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık.

Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor.

Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenarına kaka yapıyor. Bu onun ülkesinde çok olağan ama benim ülkemde bu şekilde davranılması bana zor geliyor.

Ne şekilde uyarırsam ırkçı olmam?

Diyelim ki benim ülkemde bir sokakta bu kültürden insanlar çoğunluk oldu ve kaldırıma kaka yapıyorlar. Ona müdahele etme hakkım olacak mı?

“X ırkından nefret ediyorum” değil “X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” diyebiliyor muyum?

Irk ve kültür sevmemeyi ayıran bir kelime, terim var mı?
0
michael_knight
(25.06.25)
Karşıdakinin kafasındaki değerlere göre davranacaksak işimiz var. Senin kendi ırkçılık tanımın neyse ona göre karar vermelisin, karşıdakinin görüşünü bilemezsin ki.

Nefret kelimesini kullanma elbette, nefret söylemi diye bir şey var.

Sevmemek başka düşman olmak başka. Irkçılık düşmanlık hukuku güder. Sevmemekte düşmanlık yok. Böyle düşünmek belki açıklık getirir.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
Mesele genelleme ve asagilama yaparak butun bir irki ve milleti kucuk gormek.

Tabii yola kaka yapmak gibi halk sagligini tehtid edecek bir mesele oyle kulturel denebilecek bir sey degil cunku o cogu ulkede suc.
Deodorant diyelim.
Bir alman olarak Ali ile deodorant kullanmadigi ve bu sizi rahatsiz ettigi icin takilmamak irkcilik degil. Turkler cok pis hic deodorant kullanmaz demek irkcilik. Mehmet ile merhaban yokken kesin deodorant kullanmiyordur diyip onu hor gormek, kopek cekmek irkcilik. Turklerin burnu hic koku almaaz ahahaha diye saka yapmak irkcilik.
0
wallcan
(25.06.25)
@wallcan, 5 tane deodorant kullanmayan Ali ile tanıştıktan sonra 6. Ali ile tanışmak istememek ırkçılık mı?
Sen ne yaparsın 6. Ali tanışmak istediğinde?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Ali’nin ten rengiyle, diliyle, kafasının şekliyle bir problemim yok. Deodorant kullanmaması veya kötü kokması ile sorunum var.

Bir de diyelim ki bu Ali ve ülkesindeki çoğu kişi deodorant kullansalar da bana rahatsız edici gelen bir koku oluyor. Yine mi onlarla tanışmak istememek, metroda görünce onun yanındaki koltuğa değil başka yere oturmak ırkçılık?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Bir insan ne kadar ırkçı, kategorik ya da ne bileyim bir şey fobik olursa olsun bunu yalnızca yakın çevresi ve kendiyle paylaşmalı. Geniş kitlelere duyurmadigin, etiketini yumusatmadigin (Irklarını değil kültürlerini sevmiyorum) ve etki alanını buyutmedigin sürece minik, sevimli faşistlikler yapabilirsin çünkü hiçbirimiz öyle süper duyarlı, iyi insanlar değiliz. Tek bir sorumluluğumuz var, yıkıcı, negatif düşüncelerimizi atmosfere çok yaymamak, kendimizi aklamaya çalışmamak. Bence. En azından.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Yolu yok.

O tür kişiler bunu silah haline getiriyor zırva davranışları için. Hatta yer yer otoriteler, ideolojiler de bunu besliyor.

"X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” demeniz naparsaniz yapın ırkçı kategorisine atılacak o yüzden. Baştan hazırlanmış bir tuzak var orada.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
Onu örnek verdiğiniz için soruyorum; önlem almasına rağmen koktuğunu düşündüğünüz kişi için sebep biyolojik değilse nedir size göre? Kültürlerinde pis kokmak mı var bu insanların? Irkçığınıza kılıf arıyorsunuz gibi geldi bana -ki gündelik ırkçığın tipik bir örneği.
0
auroraaurora
(25.06.25)
sekizdokuzon'a katılıyorum.

birini sevip sevmemek, beş ali'yle olumsuz tecrübe yaşadıktan sonra 6'ıncı alinin de deodarant kullanmayacağını düşünmek; bunlar rastlantı olsa dahi kabahati ali olmakta bulmakta, eylemlerimiz sadece kendimizi etkilediği sürece önyargılı olmakta suç yok.

burada dengeler gerçekten hassas, ırkçılığın kötü yanı toplumsal adaletsizliğe yol açması. mesela doğum yerin x diye bir işe girerken seni elemeleri. doğum yerinin niteliklerin önüne geçmesi. kişisel hayatımda o kişiyle görüşüp görüşmeme hürriyetine sahibim ama işe alımla görevli isem duygularımı işime karıştırmamalıyım.

ırkçılığa dair benim aklıma geldikçe utandığım bir anım var.
istanbul'un kozmopolit bir bölgesine taşındığımda, o sırada bir de çok fazla ortadoğulu geliyordu yaşadığım tarafa, üst katta arap görünümlü biri vardı.
o evden çok fazla gürültü geliyordu. bir de o evin penceresinin baktığı yere bir çok çöp atılıyordu. benim pencerem de aynı yöne baktığı için rahatsız oldum ve arapça bir şekilde "çöp atmayın" yazıp yere koymak istedim. iyi ki yapmamışım. -onlar mı çöp atıyordu bilmiyorum ama düzgün, kendi halinde yaşayan, türkçeyi iyi kullanan ve kimseyle problemi olmayıp yıllardır burada yaşayan biri çıktı. iran-ırak-suriye-afgan-filistin falan da değil, başka bir yerden. sanki eskiden çöp derdimiz yoktu da adamı esmer ve ortadoğu tipli gördüm diye doğrudan ona atfettim bu sorunu. bu ırkçılıktır işte. bu olayda sevindiğim tek şey bu anlattığım şeyin düşünceden ibaret kalması.

ırkçılık hakkında tanım sorunlarımız da var. ırkçı olduğu suçmalası yapılan insanların bir kısmı basitçe zenofobik, yani yabancı sevmiyor.
"ülkemde yabancı istemiyorum" hatta ileri gidiyorum "turist de istemiyorum" diyebilir biri. bu onu ırkçı yapmaz. çünkü x'ler kötüdür biz y'ler iyiyiz demiyor ki. sadece x,y,z ne olduğu önemli değil dilimi kültürümü bilmeyeni istemiyorum diyor. zaten kendi içimizde uğraştığımız şehirden şehire değişen kültürel farklarımız varken bir de daha büyük ölçekteki ile uğraşamam diyor. bu düşünce o kişiyi ırkçı yapmaz. haklı mıdır değil midir ayrı konu. elbette yabancıların aramızda olmasının ve çeşitliliğin olumlu yanları da var. ama kişi olaya olumsuz yandan da bakabilir
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
kaldirima kaka yapilmasindan nefret ediyorum ya da insanlarin yazin dus almamasindan nefret ediyorum diyebilirsiniz. boylece kendi ulkenizde 7 ceddi turk olan insanlarin da sokaga kaka yapabildigini ve bundan da nefret ettiginizi ve bunun tek bir milletin tamamina atfedilen bir huy olmadigini kabul etmis olursunuz.

her x ulkesinden gelen insan ayni degil, bence ozellikle yurtdisinda cok korkunc temsil edilebilen ve sacma sapan soylemlere maruz kalan musluman ve/veya turkler olarak en iyi anlayanlardan biri bizler olmaliyiz.

ornegin rusya ukrayna'ya saldirdiginda avrupa'da ve dunyada bir cok ulkede ruslara karsi nefret soylemi basladi, ruslar islerden cikartildi, islere alinmadi, sanatcilari yasaklandi, sporculari engellendi. covid zamani cinlilere saldirildi. tum ruslar ukrayna'ya saldiriyi desteklemedigi gibi, hepsi putin'e oy vermedigi gibi ukrayna'ya saldiran ruslar degil devletti. herhangi bir ulkenin, irkin, cinsiyetin, cinsel yonelimin tamamini ayni kefeye koydugunuz her konuda, illa pis olmak demek degil bu, ayni risk ile karsi karsiyasiniz.

bu bakis acisi ile yarin bir gun, hangi ulkeden gelirseniz gelin, desteklediginiz ya da desteklemediginiz hukumet bir ulkeye saldirirsa ve dunyanin geri kalani o ulkeden gelen insanlara karsi nefret kampanyasi baslatirsa sesinizin cikmamasi lazim.
0
kassiopeia
(25.06.25)
@auroaurora mesela benim burnumun alışkın olmadığı bir baharatı çok yüksek miktarlarda tüketmek olabilir.
Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde.

O ülkenin yemek kültürü bu şekildeyse o ülkedeki çoğu insan bu şekilde kokacaktır.

Yemek dışında da doğuştan kötü kokan bazı insanlar var ırk ayırmadan söylüyorum. Belki bazı ırkların tamamında vardır bu, emin değilim.

Irkçılıkla suçlanmaktan korktuğumuz için çekinerek konuşuyoruz bazen, bunda da bir problem yok mu?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
"Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde."

Evet hemfikiriz. Her ulustan, her kültürden, her etnik kökenden insan yediğine içtiğine bağlı olarak kötü kokabilir.
0
auroraaurora
(25.06.25)
@michael_knight aradığın cevabı burada bulamazsın. Buradaki arkadaşlar feminen, liberal, hayalperest ve hayat gerçeklerinden uzak. Satranç oynarken posta koyan belli tipteki adamlardan it gibi tırsar, yol değiştirirler ama burada abi önyargılı olma, lütfen loto gibi düşün milyonda biri bile iyi olabilir sen onu bulmaya çalış derler.

Her gün duyuru'da görüyoruz. Ben psikolojik deli değilim diyor mesela, yeni duyuru açıyor abooo neler neler. Herkes poz kesiyor bakma bunlara.

Gerçekte, dünyamızda olanı söyleyeyim. Zencilerin, kürtlerin, arapların, hintlilerin, pakilerin vs sevilmeme sebebi dağdan inmiş olmaları. Memleketim dedikleri boz çöplükten güzel, modern bir şehire veya ülkeye giderler. Çünkü daha iyi, daha güzel diyerek. Ama orayı da kendi boz çöplüklerine dönüştürmek için savaşırlar. Bu kadar aptallar.

Ben işim gereği bu yazdığım ırk mıdır, ülke vatandaşı mıdır nedir onlarla uğraşıyorum. Daha ilk cümlelerinde anlıyorum. Aha kürt kesin haksız bir şeyler isteyecek yine. Aha zenci para mara vermez, ama tam hizmet ister. Tam hizmeti alır ama para vermeye gelince e şu hizmeti de verin der. Ama o hizmet ayrı, anlatırsın öncesinde. Her yere çöp atarlar, işerler.

Bu adamlar ve ırkdaş ve ülkedaşları tek fabrikadan seri üretimle çıkmış gibidir. O yüzden ön yargılı yaklaşmazsan canın yanar. Kavgacılar, orta yolu bulmazlar, haksızlık peşindeler.

Kısaca sen kelime arıyorsun ama yine bu kırılgan insanları kırmamak için. Onlar seni umursamıyor ki sen bu kadar uğraşıyorsun. Bak burada seni suçluyorlar. Bunları 20 dairelik bir binada yaşat o kişilerle, senden benden daha ırkçı olurlar. Acemilere bakma sen. Bir şey ya vardır ya yoktur.

Bak Çinliler covid bilmem ne demişler, abicim çinliler kadar terbiyesiz, kaba, başkalarını umursamaz bir halk var mı? Böyle yetişmişler ve yanlış bize göre. Çinli sevmiyoruz bu yüzden. Yeni çinliye de yokuz. Eskisine de.

Birazdan damlar ben yabancılarla çalışıyorum hiç öyle değil diye XD. Diyen kişi de uluslararası bir firmada beyaz yakalı, fuarlara giden birisi çıkacaktır. Onlara da bakma sen, doğal ortamında tahlil edemez onlar o kişileri.
0
Shepard
(25.06.25)
kafan karisik biraz..

kaldirima kaka yapmak bir bylaw (teamul imis turkcesi) sikintisi, bunu uyarmanin, hatta sikayet edip ceza yazdirmanin irkcilik ile alakasi yok.

"onlarla tanışmak istememek" dedigin anda irkcilik sinirini gecmis oluyorsun bence. o hissiyat uzerinde biraz calisman lazim..
0
cooperr
(25.06.25)
ırkçılığın kötü bir şey oldugunu niçin kabul ediyoruz ki baştan? belki de ırkçılık iyidir ve insanlığın gelişimi için elzemdir.
0
abelardo
(25.06.25)
@cooper kaka yapmak biraz abartılı bir örnek, onu unutmaya çalışalım.
Daha önce tanıştığın 5 Marslı kişi de soğan-sarımsak-baharatı çok fazla yediği için kötü kokuyordu. Mars’ta bu yiyecekler çok tüketiliyor, kültürel bir şey. Orası oksijensiz diye.

10 kişi çalışan şirketine yeni bir eleman alacak olsan Marslıların CV’sini inceler misin?

Başkasına söylemek veya ideali tarif etmek kolay ama bizim de toplumun bir parçası olduğumuzu, bazı kınadığımız hareketleri yaptığımızı farketmemiz veya en azından kendimize itiraf etmemi gerek.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
İskoçya'da geçenlerde 30 yaşında bir Afgan, 15 yaşında bir kıza tecavüz etti. Dava sürecinde avukat savunması "farklı kültürden geldiği için rıza konusunda bilgili olmayabilir" şeklinde oldu. İsveç'te "Tecavüz etmek, yanlıştır" eğitimi veriyorlardı göçmenlere. Hatta Oulu'daki video* epey dalga konusu olmuştu. Bunun dışında Hindistan'ın temizlik ve hijyenden anlamayan kültürü, Mısır ve Afganistan'daki toplu taciz (taharrush) yine kültürel bir konu, kadınların mal gibi alınıp satılması ve berdel de kültürel bir şey. Böyle birçok kötü örnek var. Sadece iyi örnekleri konuşanlar, konu kötü olunca kar tanesi oluyor hemen.

Açık açık, doya doya ırkçıyım diyeceksin. En temizi o. Kendi kısıtlı görüşlerine uymayan herkese karşıt argüman üretmek yerine ırkçı ya da faşist diyorlar zaten. Ben de artık faşistim diyorum. Irkçıyım diyorum. Her insan doğası gereği farklı seviyelerde ırkçıdır zaten. Bazıları ön yargılar ile yaklaşır, bazıları yaptığını ırkçılık olarak saymaz, bazıları inkar eden iki yüzlülerdir, bazıları ise sanki insan doğduğu aileyi ya da milleti seçebiliyormuş gibi genelleyerek komple düşman olur. Kar taneleri hepsini aynı sayıyor. O yüzden millete dert anlatmakla uğraşmayı bıraktım ben. @sonsuz'un dediğine yakın aslında. Anlaşılacağım çevrede detayını anlatırım, anlamayacak çevre kafasına göre kategorize etsin. Enerji harcamaya değmez.

*www.youtube.com
0
nawar
(25.06.25)
@michael

cok sevdigim bir iranli arkadasim var, ailem disinda yandim allah diye beni arasa aninda isimi gucumu birakip gidecegim nadir insanlardan.

bu eleman bir kere beni yemege davet etti, sagolsunlar bol baharatli yapiyorlar, safran cart curt. Bunlarin kullandigi kurutulmus limon gibi bisey var, ondan atmis icine, bende kislik ceketimi daha yeni kurutemizlemeden almistim ve ciddi para odemistim temizlik icin. neyse yemege gittim, yedik ictik. bir sure sonra burnun zaten alisiyor. Yemek lezzetli ama koku problemi var.

aksam eve dondum, asansore bindim, benimle beraber birkac kisi daha vardi asansorde. ya millet kendini disari zor atti 2 kat sonra. ben farketmemistim o kadar koktugumu, ustume sinmis. Ertesi gun tekrar kuru temizlemeye verdim, posete falan sardim goturdum poset disina bile cikiyordu koku, agir baharat. Adamlardan da ozur diledim, bir restauranta gittim orda ustume sinmis falan diye uydurdum biseyler.

Simdi bu adam benim tanidigim en en saglam muhendislerden biri, kafadan 4 basamakli rakamlari falan carpabiliyor. ne zaman kafama bisey takilsa ona sorarim, falan filan.

simdi senin mantiginla benim bu adami komple silmem gerekiyor. sence baharat kokusu yuzunden boyle senin icin onemli olabilecek birini hayatindan cikartmaya deger mi?

ayni sey verdigin CV ornegi icin de gecerli, CVlere bakarken isimleri kapatmani oneririm. isim/yas/cinsiyet/dil/din/irk bunlari unutman lazim. filtreleri kaldir, deneyime odaklan.

bunlari dusun biraz sonra konusalim, dedigim gibi kafan karisik..
0
cooperr
(25.06.25)
2013'ten beri yurtdisinda yasiyorum. Benim gorusum insanligin artik kulturler ustu bir seviyede ortak bir medeniyete ulasmis olmasi gerekliligi ve farkli milletlerin kultur adi altinda kendi sacmaliklarina tutunuslarinin artik iler tutulur bir yani olmadigi yonunde.

Ha bunu soylerken su milletten arkadaslik kurmam yanina bile oturmam gibi bir ciglik yapmiyoruz. Ama artik belli milletlerle iletisime gecerken beklentileri de ona gore ayarliyoruz en basitinden insanlarin geldikleri kulture bagli olarak ilk iletisim ile birlikte asgari duzey medeni bir selam sabahin otesine gecilip geceilemeyecegi belli oluyor.
0
warrior princess
(26.06.25)
Selamlar

Kaç gündür yazacaktım ama vakit bulamadım, tüm yazılanları da okudum. Ben şöyle düşünüyorum:

Öncelikle ırk(fiziksel, genetik yapı) ile kültür(düşünsel, davranışsal) farkları ayıran bir kelime benim bildiğim kadarıyla yok. Bunlar birbirlerine çok karıştırılan ve aslında iç içe de geçmiş tanımlar aslında. Şu tanımı kullanırsak olumsuz görüşlerimizi ifade edebiliriz diyebileceğimiz bir şey net olarak aklıma gelmiyor benim. İşin sonunda bizim dediğimiz kadar karşımızdakinin ne anladığı da önemli.

Konuyla ilgili görüşümü de söyleyeyim; ırklar ve kültürler arasında farklar vardır. Biz istesek de istemesek de bu böyle. Örneğin siyah ırkın fiziksel özellikleri ortalamanın üzerindedir ve bu bence avantajdır. Asyalılar daha kısa ve minyonlardır. Ne bileyim, Avrupa'daki ırkların (Kuzey ülkeleri, Akdeniz halkları vb.) muhakkak fiziksel yatkınlığı, dezavantajı olduğu bir şeyler vardır. Burada sorun yok. Öte yandan bunda fiziksel farklılık varken iş zihinsel kapasite ve becerilere gelince ortalık yangın yerine dönüyor. Bu durumun yüzyıllar, bin yıllar temelli sebepleri olduğunu kabul ediyorum. Kölelik, sömürü o, bu nedeniyle halklar diğerlerini düşük nitelikli vb. olarak etiketlemiş, davranmışlar. Ancak "x halkının ortalama zeka seviyesi şudur" denildiği zaman insanlar tepki gösteriyor. Bu durumlarda ben kendime "E şimdi ne yapalım yani? Başka toplumlar ortaya bilimsel, sanatsal şeyler koymuş. Bir şeyler üretmiş. Bunlar da ortalama toplum dinamiklerinin, zihinsel kapasite ve becerilerinin bir sonucudur. Sizin toplum üzülmesin diye bir orta yol mu bulalım?" diye soruyorum. Öyle söylemediğimiz, insanları daha mutlu edecek yanıtlar bulduğumuzda peki daha mı iyi oluyor? İnsanlar gerçeği değil duymak istediklerini mi bekliyor? Zaten temelde hepimiz homosaphiens türüyüz ama işte yan yana koyduğumuzda bariz farklar var. Ayrıca toplumların yaşadığı coğrafyalar, maruz kaldığı koşullar, beslendiği gıdalar derken bunlar da yüzyıllar içinde ortaya çok büyük farklar çıkartıyor. Herkezi nasıl aynı kefeye koyabiliriz ki? Olmuyor yani, fikirsel düzlemde oturup konuşuyoruz ama realitede ben bunu mümkün görmüyorum. Biz hala daha doğa ve hayvan yaşamının kanunları temelinde yükseliyoruz. Bu, işin ırksal boyutuydu.

Kültürel kısmına gelirsek yazılanlardan Hindistan vb. halkların alışkanlıklarına değindiğinizi gördüm. Kültür, davranış, alışkanlık dediğimiz şeyin iyisi, hoş karşılananı da var, sevilmeyeni de var. Bu çok geniş bir skala. Örneğin Japon kültüründeki çalışma, disiplin ve toplum baskısı insanların kaldırabileceğinin çok ötesinde. Bu yüzden Japonlar intihar oranlarında çok yüksekler. Bu temelde onları ilgilendiren bir şey. Şimdi Japon halkının çalışma kültürü bana doğrudan etki etmiyor. Buna nötr durumdayım diyebilirim. Diğer taraftan uç noktada fetiş ve cinsel davranışlarını da duyuyoruz. Taciz, cinsel istismar olayları mevcut. Bunlar kabul edilebilen davranışlar değiller. Kendi adıma Japon kültürünü ilginç bulmam her anlamda kabul ediyorum anlamına gelmiyor.

Hindistan'a gitsem oradaki yaşamdan şikayetçi olabilirim, zaten bu yüzden de gitme merakım yok. Adamların kendi ülkesi, dilediği gibi yaşarlar. Ancak bir Hintli farklı bir ülkeye gelip tepki gördüğü davranışlar sergilediğinde "Bu bizim kültürümüz" diye kolayca savunamaz. Ben buna katılmıyorum. Hintli örneğinden bağımsız olarak hiçbir halkın bunu kolayca kullanmasını sevmiyorum. İnsanlara hoş gelmeyen şeyler yiyip içiyorsan bunun topluma etki etmeyeceği düzeye getirmek zorundasın. Nasıl yaparsın bu sana kalmış. Çünkü yarın bir gün bir başka insan da farklı bir davranışı "Bu benim kültürüm" diye sana karşı kullanabilir. Bu çok esnek bir araçtır. Ayrıca bir davranışın, alışkanlığın, kültürün büyük toplumlar, halklar tarafından kabul edilmesi, norm düzeyine gelmesi onu eleştirilemez kılmaz. Afganistan'daki adamlar erkek çocukları köçek gibi oynatıyor diye "Haa bu adamların kültürü ya" diyip tamam mı diyoruz? Birbirinden üstün kültürler vardır. Dünyada binlerce yıldır yaşamış, yok olmuş toplumları görüyoruz ancak içlerinden pek azının değerlerini hala daha benimseyebiliyoruz. Roma hukuk sistemini yaratmış, Antik Yunan felsefeyi bulmuş. Bunların hepsini aynı kefeye koyabilir miyiz?

Bu bakış açısına ne deniyor bilmiyorum, hümanizm mi oluyor? Doğuştan seçemediğim şeyler yüzünden ayrıştırmamak, herkesi eşit kabul etmek? Bunda bir sorun görmüyorum, insan haklarının temeli bu. Ama biz insanları tanırken bazı referans noktaları almak zorundayız. Bunu istemesek de yapıyoruz çünkü başka çıkar yolumuz yok. Şu senaryoyu bir canlandırın lütfen:

"+Sana arkadaşımı tanıştıracağım, adı James. xBana James'den biraz bahseder misin? +James 2 ayağı, eli ve gözleri olan birisi, bu gezegende yaşıyor. xBu hiç yardımcı olmadı. James ne iş yapar, nerelidir? +James İrlanda kırsalında yaşayan bir çiftçidir."

vb. vb. İnsanlar aynı adlara, benzer sıfatlara sahipler. Milyarca insan var, ne kadar özgün olabiliriz ki? Ama işte Amerikalı bir James'i İrlandalı James'ten ayıran farklılıklar onun yaşadığı coğrafya, toplum, kültür, yaptığı iş gibi şeyler. Nasıl ki İranlı Ömer, Mısırlı Ömer, Türk Ömer, Amerikalı Omar birbirinden farklıysa insanlar da bu şekilde ayrışıyor. Aslında bunun hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok. Sadece "Her insan eşittir, ayrmcılık, ırkçılık yapmayın" noktasında bu farkları nasıl dile getireceğimiz bilemiyoruz artık. Aslında yaptığımız şeyin hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok bence. Bulunduğu coğrafya vb. kriterler ile ele alıyoruz. Mesela İngiliz toplumu yok olsa ve gelecekteki bir tarih öğrencisi onları incelese ne yapardı? Muhtemelen ortaçağ İngiliz toplumu, İmparatorluk döneminde İngiltere, 20. yy. İngiliz halkı diye ayırırdı. Ortaçağda krallıklar halinde takılırlarken daha sonrasında Hindistan'ı sömürgeleştiren, Çin'de afyon savaşları çıkaran bir hakltı. 20. yy'da Brexit ile Avrupa birliğinden çıkan insanlar oldular. Al sana aynı halkın yüzyıllar içinde farklı kimliklere bürünmesi.

Özetle şunu demek istiyorum aslında; insanları tanımlarken doğa kanunlarından farklı bir perspektif çizmeye çalışıyoruz ama bu realitede çalışmıyor. Kadın, erkek cinsiyeti varken "Ben kendimi kadın gibi hissediyorum" diyen, fiziksel olarak erkek olan insanların gidip olimpiyatlarda kadın statüsünde yarışması gibi şeyler yapıyoruz mesela. Ben bunun insanların dikkatini, zihinsel enerjisini gereksiz konulara kanalize etmek için yapıldığını düşünüyorum. Dünyadaki asıl sorunlara kafa yoracak dikkatimiz, enerjimiz kalmıyor. Neticede hepimiz bir donanıma(beden, vücut, genetik yapı vb.) ve yazılıma(kültür, davranış, alışkanlıklar) sahibiz ve arasında farklılık olacağını dile getiremiyoruz artık. Zaten gerçek tanımıyla insan olabilmek aslında kendi doğamızı da yenebilmekten geçiyor. İçinden karşındakine vurma hissi geçerken kendini kontrol edebilmek, cinsel taşkınlığını dizginleyebilmek gibi. Bu çok büyük bir farkındalık gerektirirken dünyada bunun yanına yaklaşamayacak insanları "Bu da onun kültürü, ırkı; onlar seçmedi ki bunu" diye davranamayız. Bunu 1 kere, 2-3-4-5 kere yapabilirsin ama daha fazla yapmak seni çok naif, saf bir insan haline getirir. Bir noktada karar vermek zorundayız. Diyeceklerim bunlardır.
0
burka
(27.06.25)
(39)

Ev işleri paylaşımı?

bobinhoo
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.

Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.


Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri:

1) Nadiren evin Dyson ile çekilmesi veya robot süpürgenin çalıştırılması. Robot süpürge rahat süpürsün diye belki bir iki eşyanın yerinin değiştirilmesi.

2) Çamaşırların yıkanması ve asılması (kurutma makinesi de var ama ütü yapılmadığı için bazı şeyler askıya asarak kurutuluyor daha az kırışsın diye)

3) Kuruyan çamaşırların dolaba kaldırılması

4) Yemek

5) Yemekten sonra bulaşıkların makineye kaldırılması, sığmayanların elde yıkanması

6) Yemekten sonra masanın/tezgahın silinmesi

7) Bulaşık makinesinin boşaltılması

5 numarayı erkek yapıyor, kalanları kadın yapıyor. Aklıma gelmeyen bir iki ufak tefek iş daha olabilir belki, onları da kadın yapıyor gibi düşünebilirsiniz.

Kadın bu iş dağılımının adil olmadığını, işin çoğunu kendisinin yaptığını düşünüyor. Çok şikayet gibi değil de arada laf sokma gibisinden. Erkek ise 5 numarayı bile yapmaması gerektiğini düşünüyor. Tatlı atışma gibi düşünebilirsiniz bunu.

Kadın zaten düz bakıyor olaya, ortada 10 iş varsa 9unu ben yapıyorum demek ki eşit dağılım yok diyor. Direkt baktığınız zaman haklı gibi duruyor ama erkeğin bakış açısına göre de o zaten kadına göre çok daha fazla çalışıyor ve eve geldiğinde ev işiyle ekstradan uğraşması saçma.

Erkeğe göre zaten ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koymuş ortaya, krediyi tek başına ödüyor. Aidat, elektrik, su, internet vb. hepsini erkek ödüyor. Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi almış. Bunlar maddi şeyler olabilir ama sonuçta o parayı kazanmak için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürsen toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşünüyor. Yani 10 yıl çalışıp biriktirdiği tüm parayı eve gömmüş zaten, üstüne aylık kazancının yüzde 30u evin temel harcamalarına gidiyor. Ayda bir hafta mesaide "ev işi" yapıyor aslında gibi düşünüyor.

Bu arada kadına ben de şöyle para harcadım vb. gibi düşüncesini söylememiş hiç, çünkü böyle şeylerin söylenmesinin ayıp olduğunu düşünüyor ama içinden geçen bu. Ayrıca maddi olarak harcamanın hepsini üstlenirken, hepsini ben ödüyorum hiç adil değil bu diye düşünmemiş hiç. Bende maddi imkan var, onda yoksa ben karşılarım tabi ki diye bakmış olaya. Konu ev işine gelince de aynı bakış açısını (ben de zaman var, onda yok) kadın tarafından bekliyor. Ama kendi gösterdiği anlayış/düşünceliliği kadın tarafının göstermediğini düşünüp, bozuluyor içinden.

Sizce hangisi haklı, kim daha fazla "ev işi" yapıyor?
0
bobinhoo
(25.06.25)
erkek 5 kadin 1.5 gün mü calisiyor?
evlilik sözlesmesi gibi gelirlerin ayrildigi bir durum yoksa kadin az calistigi icin bos zamaninda daha cok is yapmali.

kadin niye full time calismiyor? 5x yapar. o zaman da o sadece bulasiklari halleder :) hem ev hanimi gibi bir sey olayim ama hem de ev isi esit yapilsin diye bir olamaz.
0
sonsuz
(25.06.25)
adam ben para kazanıyorum, eşyaları ben aldım o yüzden evin rutin işleriyle ilgilenmem gerekmiyor diye düşünüyor. kadına üzüldüm. bu kadar maddiyatçı biriyle hayat paylaşmak zor olsa gerek.

hayat müşterek. kazanılan para da müşterek, ev işleri de müşterek. ben böyle bakıyorum.
0
benaslinda
(25.06.25)
kadın tam zamanlı çalışsın, işler ortak olsun.
kadın az çalışıyorsa daha çok ev işi yapsın.

para muhabbeti mide bulandırıcı.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
@sonsuz

kadın aslında haftada 4 gün falan çalışmak istiyor ama yaptığı işi diğer günlerde bulamıyor gibi düşünebilirsiniz.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Yalnız şu da var, erkek iş yerinde daha çok kazanıp daha çok çalıştığını söylerken aslında bir yandan da orada "kariyerini" inşaa ediyor, bu avantajı yaratıyor kendine

Ev işi yapmanın kariyere bir etkisi olmuyor maalesef

Bu işler oturulur konuşulur, hakkaniyet gözetilir, koşullara göre işbölümü zaman zaman güncellenir
0
grimavi
(25.06.25)
@grimavi, cok haklisin. ama kadin da normalde bunun karsiliginda cocuk büyütüyor. adam bu kisimda daha rahat, böylece kendi isine odaklaniyor.

durum böyleyken bosanma durumlarinda kadinin iyi bir nafaka, tazminat vs almasi lazim.

burada cocuk olmadigi icin durum biraz garip aslinda. kadinin hem dogru düzgün isi yok hem de daha fazla ev isi yapmak istemiyor.
0
sonsuz
(25.06.25)
Adam konuyu büyütmüş ama kadın da ortalığı fistekliyor bence. Ya da adam kadının laf sokmalarıni fazla ciddiye almış olabilir.
Ev işi tartışması yapacaklarına birkaç özel şey yapsalar biraz de sevisseler bir şeyleri kalmayacak gibi duruyor.

Kadın da bir yol bulup iş gunlerini artırsın, adam da mümkünse yardım edebilir. Ev işleri konusu da yeniden güncellenir.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
ortada bir ayrılma durumu yoksa para muhabbeti anlamsız. adam yalnız başına yaşıyor olsa paranın tamamını ben kazanıyorum ev işleri sende diye kiminle atışacak? o yüzden ev işlerini yapmak istememe sebebiniz hatalı. eve geldiğimde yorgun oluyorum, içimden gelmiyor, yapmak istemiyorum, üşeniyorum, seninle vakit geçirmek istiyorum falan diyin daha anlaşılır.
0
tnz
(25.06.25)
Adam ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koyduğunu , krediyi faturaları tek başına ödediğini, Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi aldığını ve karşılığında . Bunları almak için kazandığı para için için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürerek toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşündüğünü eşine açıkça anlatsın. Gerisi kadına kalmış, yapmasaydın da diyebilir haklısın ben yapmaya başlıyorum diyebilir.

Erkek bunu gidip eşine söyleyemiyorsa kendi aklından da çıkarsın, evliliğin nasıl bir şey olduğunu ve onu bu yola sokan süreçleri bir daha düşünsün.
0
Bruce
(25.06.25)
Sorun ev işi yapmaksa erkek haklı ama sorun hayatı paylaşmaksa kadın haklı çünkü bir gün kadın daha fazla çalışabilir daha fazla kazanabilir evdeki işleri yapacak kimse kalmamalı o zaman. Çünkü herkes yorgun. Her gün çalışacak hizmetçi tutmak da pek kolay olmasa gerek. Ayrıca kadın eğer anne olursa uzun bir süre sadece bebeğe odaklanması gerekecek, bu durumda ev işleri çoğunlukla erkeğe kalacak, kalmak zorunda. O zaman erkek ne yapacak mesela. Alışkın olmadığı şeyleri yapmak acı vermeyecek mi.

Olay kazanılıp harcanan paraya göre ise kadın da ortaya "ben de sana ömrümü adıyorum çocuk doğuruyorum ev başka iş başka" diyebilir, haklı olarak. Çünkü erkek evi otel gibi kullanmamalı, eşiyle ilgilenmeli, onunla hatıralar biriktirmeli, hayatı paylaşmak sadece ev işlerini paylaşmak da değil yani.

Bilemiyorum, kadının ev düzenini biraz daha sahiplenmesi iyi olur ama bu erkeğin her şeyden elini eteğini çekmesi anlamına gelmez. Gelmemeli. Çok sağlıksız nir yapı oluşur, kadına kendisini hizmetçi ve geyşa olarak hissettirir, cinsel hayatları bile bozulur. Bence yeniden düşünmek hatta karşılıklı oturup konuşup anlaşmak lazım.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
kadın evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

yine az çalışıp az kazanıyordu ama annesiyle ev işini paylaşıyorlardı.

şimdi evlendi, yine aynı şekilde çalışıyor ama tüm ev işi ona kaldı.

---

erkek de evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

aynı şekilde çalışıyordu ve hiç ev işi yapmıyordu.

şimdi yine aynı şekilde çalışıyor ve 1 adet ev işi yapıyor o da aşırı basit bir şey, 3 dklık iş.

---

bu evlilik kadına zarar olmuş. 2 katı yoruluyor şimdi.
adam kendine eş değil, "parasını verip" yeni anne aldığını ve haklı olduğunu düşünüyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
kadın evde ise tabi ki çamaşırları makineye atmak için kocasını beklemesinin bi manası yok. bu tabloda ev işleriniin çoğu kadına ait olmalı mantıken. ama bu böyle ben daha fazla kazanıyorum, en basit işi bile benim yapmamam lazım noktasında bi tavırla olacak iş değil. adam davasında haklı ama yöntemi yanlış. kaldı ki almış olduğu eşyaları karısına almamış, kendisine de almış aynı zamanda. karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için.
0
elorelia
(25.06.25)
evlilik/birlikte yaşam bu süreçleri birlikte idare edebilmek değil mi? sorun yaşıyorlarsa bile konuşulabiliyor olması lazım. hatalı aramak ilişkiyi daha fazla zedelemekten başka işe yaramayacaktır. bu konu, bu nokta kilitleniyorsa, bir arada olmaları yanlış karar gibi.
0
lüzumsuz adam
(25.06.25)
elorelia +1

adam ayrı eve çıkmış ve temizlikçi tutmuş gibi hesaplamış her şeyi. hatta adam karda, bu temizlikçiyle bir de sevişebiliyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
parayı ben verdim çalış köle kafaya bak .
kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tayfası bu.

kadınlarda yanıp tutuşuyorlar böyle ayılara.
0
my fault
(25.06.25)
erkek kadına bi asgari ücret ateşleyip sigortasını yapsın, kadın da ev işlerini
0
mantık
(25.06.25)
Adamın bakış açısını tam yansıtamadım galiba.

Adam ben daha çok kazanıyorum, ben daha çok harcıyorum gibi üstünlük taslama amacı yok, dediğim gibi bunları asla kadına söylememiş bile zaten.

Ama sadece ev işlerine bakarak kadın daha çok ev işi yaptığını sanki o eve daha fazla emek harcadığını iddia edince, adam dolaylı yoldan da olsa aslında daha fazla emeği harcayanın kendisi olduğunu düşünüyor.

yani şöyle örnek vereyim. Diyelim ki kadın 09:00-17:00 ev işi yaptı, erkek de 09:00-17:00 inşaatta amelelik yaptı ve kazandığı tüm parayla eve dolap aldı. İkisi de aynı süre emek harcayıp, evin ortak bir ihtiyacını gidermiş olmuyor mu? birini diğerinden üstün kılan nedir? erkek bu duruma ikimizde evimize aynı emeği gösterdik diye bakarken, kadına sorsan ev işlerini hep ben yapıyorum diyecek.

@ elorelia

"karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için." böyle demişsin ama tam tersini düşününce de karısı da adamın emek gücünden faydalanmıyor mu. o da kira ödesin o zaman gibi bir şey demezsin herhalde?
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
yuh bedavaya mı oturuyor kocasının evinde?
daha neler göreceğiz
0
mantık
(25.06.25)
Grimavi cok guzel anlatmis. Gorunmez emek diye bir kavram var. Erkek biraz arastirsin, sartlar ayni kalmak kosulu ile kadinla yer degistirdigini dusunsun. Hepiniz durdugumuz yerden dunyayi anliyoruz, bu bir yere kadar dogal, ama baskasinin gozunden kendimizi gorebiliyorsak o zaman adil bir iliski kurabiliyoruz.
0
deckard
(25.06.25)
bu muhabbetler yapılıyorsa ayrılık yakındır. yanlış evliliktir.

"happy wife, happy life" diye bir şey var.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Ah ah, yine kadınlar yine problem. Sonra kadın düşmanı diyorlar.

Abicim adam 50 saat, kadın ise en fazla 15 saat çalışıyor iş için. Adam 5 gün iptal, kadın 1.5 gün. Ama 2 gün iptal diyelim. Kadın 3 günlük mesaiye denk gelecek kadar ev işini yapabilir. Bu evlilikte parayı erkek koymuş ortaya evi almış. Masrafları karşılamış ve karşılıyor. Biraz minnet etmeli kadın. Utanır insan söylemeye. Adam para lafı etmiyorsa kadın da ev işi lafı etmemeli. Ya da gidip masraflara ortak olsun masaya öyle otursun. Ben olsam temizlikçi kadını daha sık getirtir parayla çözerim bu olayı.

Düşünsene ayda 100k eve ve halkına harcıyorsun. Kalk bulaşık yıka ben yıkayamam deniyor ve bir kuruş da katkın yok... Özete bakınca bile utanç verici. Bu arada çocuğu adam doğursun o baksın. Bu şekilde olay eşitlenir.
0
Shepard
(25.06.25)
iliskilerde sorunlara kim daha hakli diye bakarsaniz, hakli olmak mutlu olmaktan oteye gecer. iliskilerde sorunlara bir takim olarak soruna karsi bakilir ve sorun cozulmeye calisilir. derdiniz hakli olmak mi mutlu olmak mi?

buradaki erkegin sorunu para, satir aralarindan bu anlasiliyor, gerci paragrafin birinde kabul etmissiniz de. icten ice icerlendiginiz sey bu kabul edersiniz etmezsiniz. eger bu beklentiyi silebilirseniz ortak yasama farkli bir sekilde bakabilirsiniz. yoksa, tum yasaminiz sidik yaristirmakla gecer. bugun bunun adina sadece 1.5 gun calisiyor dersiniz, yarin benim isim cok agir ve stresli onunki degil dersiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
bu ev işleri muhabbeti modern dönem ilişkilerinde gerçekten problem olmaya başladı. ben de etrafımdan gördüklerimle ve biraz da kendi yaşadıklarımla soru sahibinin yaşadığı sorunlara onunla benzer pencereden bakıyorum.

sözüm meclisten dışarı, bu konuda kadınlar biraz saldırgan bir üslupla olaya yaklaşıyorlar.

iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, iyi bir şarjlı süpürge ya da robot süpürge derken ev işleri zaten çok kısa sürüyor.
yemek yapmak biraz zaman alıcı olabiliyor bazı durumlarda.

akşamleyin eve gelen (ya da evde olsa bile akşama kadar çalışan) adamla neredeyse hiç iş yapmayan ya da zamanının tümünü kendine ayıran kadın kıyaslanınca kadına biraz daha ev işi düşüyor. bunun mağaralı olmakla, modern dünyadan uzak olmakla ilgisi yok.

temiz bir evde yaşamak herkesin isteyeceği bir şey.
sen evde olan ve çalışmayan kişi olarak (kadın erkek ayırmadım) ev işlerini yapma, boş boş otur, gez-toz, saçınla başınla uğraş, evi bok götürsün, çalışan kişi (çoğu örnekte erkek) eve geldiğinde lezzetsiz ve özensiz bir yemek, yerlerde toz-toprak, sağda solda çamaşırlar, toplamanın 10 dk sürmeyeceği yerlerinde edilmiş eşyalarla karşılaş ve bu sıradan bir hal halsın.

lafa gelince hayat müşterek, her şey ortak. lafa gelince bağımsız kadın, ayaklarının üzerinde durabilen özgür kadın. öyleyse aile bütçesine katkıda bulunacak (eğer imkanı varsa), yoksa da ev işlerini yaparak katkıda bulunacak.

bu örnekte kadının kazandığı para zaten eve gelen temizlikçiye gidiyor. bahsedilen ev işleri de (yemek dışında) yarım saat bile tutmayacak şeyler.

kadınlar 20-25'li yaşlarda bu konuda agresif ve feveran olabiliyorlar. 30'ları geçtikten sonra da piyasada adam kalmamış diye geziyorlar.

benim adam beni şuraya götürsün, buradan alsın getirsin. şoförlük yapsın. evde bir arıza olursa o ilgilensin. ben iki poşet taşıyamıyorum sen şu yirmi tane poşeti taşır mısın, pazar iki sokak aşağıda gitmek zor geldi, onun yerine iki kat fazla ödeyerek marketten neden almıyoruz...

genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama etrafımdan gördüklerimi söylüyorum. evlenmek birçok kadın için hayatındaki konforu arttıran bir etmen. çünkü gerek maddi gerek fiziksel bir çok işi erkeğe yüklüyorlar. bir de çok güzel manipüle ediyorlar. isteklerini bir kez reddedince de dünyanın en kötüsü haline getiriyorlar karşılarındaki adamı.


hayat müşterek lafını kadınlar sadece kendi açılarından ele alıyorlar.

annelerimizin döneminde değiliz, onlar full-time mesai gibi ev işi yapıyorlardı. şimdi ise yemek ve alışverişle bile iki saat sürmüyor bir çok iş. kaldı ki evli çiftler çoğunlukla birbirine yardım eder -ve etmeli de-. erkek adam ev işi yapmaz, ev işi kadının işidir demiyorum, erkek de yapar.

ancak birinin kısıtlı zamanı, diğerinin bol zamanı varken; bir de üstüne kazanç noktasında ciddi bir dengesizlik varken, kadının da biraz evdeki emekle aile bütçesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

doğduğum yerde mağara yok, her yer düz ve ova.

genelleme yapmaktan imtina ediyorum ve hassas yaklaşıyorum; sayıları azımsanmayacak ölçüde bazı modern kadınlar "en iyi kariyer, erkek çalışır karı yer" lafının ne kadar iğrenç ve çağ dışı olduğunu söyler öyle de düşünür. ama ilişkilerine objektif baksalar bu kafada olduklarını görecekler.

edit: robot süpürge ve şarjlı süpürge var. evde iki kişi yaşıyor. çamaşır makinesine bir kaç şey at, bulaşık makinesini günde bir kez doldur/boşalt, 10-15 günde bir gelen temizlikçi evin diğer işlerini halletsin daha detaylı silsin süpürsün, banyoyu lavaboyu yıkasın. yemek ve alışveriş dışında yarım saat sürer bu evin işleri bazen daha uzun olur bazen kısa. öğrenci evi standartına gerek yok. yemek dışında diye daha net belirtmem gerekirmiş, polemik olmasın.
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
iki taraf içinde sıkıntılar var, umarım yanılırım ama bu evlilik uzun sürmez pek
0
sweetoffice
(25.06.25)
Hayat acımasız. Piyasada haftada 1.5 günden fazla iş yapamayan birisinin ev işleri gelince de laf etmesi manasız. Benzer yoğunluk olur, herkes 5 gün çalışır, maaşlar 1-5 olur böyle bir durumda erkekte benzer düzeyde katkı sunması gerekirdi belki ama hem ev işi yapmam hem para katamam filan falan gereksiz modernizm. Bir de 3*1 dairelerden bahsediyor, konak idaresi yok, iki kişinin çamaşırı yemeği o kadar zorluyorsa hanımefendi kendi çalışsın komple, bir hizmetçi ayarlasın emek harcamasın.

Hem ayranım dökülmesin hem şey olmasınla gitmez bu mevzular
0
MonteKristoKontu
(25.06.25)
"iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor"

diyen kişi hala öğrenci evi standardında yaşıyordur
0
grimavi
(25.06.25)
ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs.

Siz fark etseniz de etmeseniz de icinizde bir yerde kimin ne kadar para getirdigine dair bir icerlemeniz var. Bence ilk temel sorun bu. Burada kendinize durust olmaniz lazim. Az kazandigi icin ya da evin alinmasina katki yapmadigi icin esiniz size ev islerinde borclu mu olmali? bu borcu takriben ne zaman bitecek?

ancak bunu kendi icinizde cozumledikten sonra, yukaridaki cevabimin ikinci asamasi geliyor. sorun ne? yapilmasi gereken ev isleri var. bu sorunu nasil cozebiliriz? derdimiz kim hakli kim haksiz olmamali. evliliginizin su asamasinda esinizin daha cok vakti var, mantikli olan onun daha fazla seyi ustlenmesi gibi. ilerde o da daha fazla saat calismaya baslarsa is bolumu tekrar gozden gecirilmeli. ama ilk paragrafta yazdigim konuyu gercekten kendi icinizde halletmezseniz, o zaman tekrar o x saat calisiyor ama su kadar para getiriyor'a donebilirsiniz.

ayrica birakin 2 kisi yasamayi, tek kisi yasadiginizda bile ne kadar ev isi ciktigina inanamazsiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
sadece yazdıklarınızdan yola çıkarak erkek tarafı burada biraz haklı. kadına yardımcı olması için 2 haftada 1 yardımcı kadın da geliyormuş. süpürme işi robotta, paylaşamadıkları işler çamaşır, yemek ve bulaşık. çamaşır ve yemek kadın da kalsın erkek tarafı da yemek masasını toplayıp, makineye dizip-boşaltsın. hafta sonları erkek yemek yaparsa bulaşık diğer tarafa geçsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.06.25)
ben şunu merak ediyorum, kadın öyle bir iş buldu ki erkekten daha fazla çalışıyor ve daha fazla kazanıyor.

bu durumda erkeğimiz kurduğu mantığa göre evin işlerini erkek daha çok olacak şekilde yapacak mıydı? hiç sanmıyorum.

yani erkeğin burada hayata ve kadına bakış açısı ilkel.

kadın belki paraya, eve falan kandı sonra da ulan bu beni hizmetçi olarak almış resmen dedi ufak bir buhran yaşıyor o yüzden erkeğin ev işi yapmamasına takmış durumda. çocuk olsa çocuğa bakacak...

çevremdeki paralı erkeklerin hepsi eşleri mümkünse çalışmasın ve güzel olsun, ev işi yapsın, çocuk baksın derdinde.

kadınlarımız da dışarıdan imreniyor yaaaağğğ merve zengin koca buldu hep geziyorlar... diye dedikodu yapıyorlar. arkadaşlar öyle bir evlilik yapıp da ben severek evlendim kadınım çalışmasın, çocuk istemiyorsa yapmasın, bakmak istemiyorsa da bakıcı tutarız diyen erkek milyonda birdir yani maalesef çocukluk aşkları dışında aşka çıkarlar karışmış durumda.

erkeğin böyle bir beklentin vardıysa, baştan konuştuysanız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok. kadın böyle bir hayatı kabul edecek.

etmiyorsa da ya işe girecek benzer düzeyde hayata maddi olarak ortak olacak.

hiç biri olmuyorsa da ayrılsın gitsin.

yazıldığı gibi iki tarafta da sıkıntılar var.

ben çalışıyorum, eşim çalışıyor, ev işlerini ortak yapıyoruz. eşim çalışmasaydı ben de eşimin daha çok ev işi yapmasını beklerdim tabii ki yani ne hemen celalleniyorsunuz?

buna kızan kadınlara siz çalışın kirayı ödeyin, ev alın, araba alın, erkek evde takılsın ev işlerini o yapsın deseniz kaçı kabul eder acaba?
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
@kassiopeia

"ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs."

diye yazmışsınız. X saat çalışarak kazandığım parayı nereye harcadığımı belirtme sebebimi göremiyor musunuz cidden?

Ben X saat işte geçiriyor olsaydım ama eve bir kuruş maddi katkım olmasaydı ben nasıl işte geçirdiğim zamanı aslında evimiz için, bizim için geçiriyorum diyecektim? Bunları söylememin sebebi, iş yerinde geçirdiğim zamanın ev işi yapılan zamana benzer şekilde bizim için, evimiz için harcandığını gösterebilmek.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Erkek 0 yapmali
0
lapaz
(25.06.25)
bir de şunu düşünelim.

diyelim ki kadın o 1.5 günde 5x kazanıyor. adamla eşit yani. ama işte daha az çalışıyor.

bu durumda yine kadına mı yüklenirdiniz? o ev işi daha fazla yapsın çünkü evde der miydiniz? diyebilir miydiniz?

yani sorun tamamen kazanılan para miktarı kaynaklı...
0
art cat chocolate
(25.06.25)
evlilik bir tarafın para kazanıp, diğer tarafın temizlikçilik yapması değildir.

evlenmeden önce herkes birbirinin işini maaşını biliyor. evlilik hayat birleştirmektir. tüm sorumlulukları paylaşmaktır.

daha az kazanan daha çok ev işi yapsın köleee diyecekseniz hiç evlenmeyin.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
Bence şu hali ile ev işi dağılımı normal gibi. Haftada 1,5 gün çalışıyor kadın, detay için de dışarıdan biri geliyor. Kadın bu kadar saat çalışmıyorken haftada 45 saat çalışıp gece gelen adam bir de evde ev işi mi yapsın? Bu arada ev harcamalarına, gider kalemlerine katkı da tabii ki ev işi bölüşümü. Ev işi dağılımında çalışma günü yokmuş gibi 5-5 ayrım planlayıp bunun müşterek olduğunu sanan düz mantık arkadaşın matematik dersine bedenci girmiş olabilir.

Ayrıca para hesabı neden katılmasın? İkisi de 45 saat çalışıp ikisi de 19:30'da eve geliyorken para muhabbeti yapılsa başka konu.
0
nawar
(25.06.25)
evlilik böyle denklemlerin kurulduğu bir kurum değil.

burada tavsiye verecek değilim çünkü bizde toz alma ve süpürgeyi eşim yapıyor geriye kalan her ev işini ben yapıyorum.

rahatsız değilim bu durumdan. evimizin tüm gelir ve gideri de ortak. biz de yeni ev aldık krediyi de ortak ödüyoruz. anamızdan babamızdan böyle gördük biz.

eşiniz zaten az çalışıyor, neden eve temizlik için biri geliyor anlamadım. maaşından da bir şey vermiyor eşiniz saksıdaki süs bitkisi mi?

bence eve temizlikçi çağırmayı kaldırın. faturaları da kadın ödesin adam ödemesin.

erkek eve para getirmeli kazanmalı kafası muhafazakar kesimde var diyorduk sadece hani hepimiz moderndik bir bireydik? kadınlar özgürleşmişti demişlerdi.

adaletse her anlamda adalet.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bu işin detaylarına, matematiğine, zaman hesaplamasına girmemek lazım.

Çoğu şikayetimizde aslında tek istediğimiz sıkıntımızın duyulması, anlaşılması.

Erkek, karısına güzel bir konuşma yapsın, gerekirse tüm ev işlerini kendisinin yapabileceğini, kadının çok yorulduğunun farkında olduğunu söylesin.

Bu hafta hiç iş yapma, temizlikçiye söyleyelim bu hafta 2 gün gelsin, yemeklerin bazısını dışarıdan yeriz, bulaşıkları da ben hallederim desin.

Kadın büyük ihtimalle sadece anlaşılmak, duyulmak veya nefes alacak küçük bir mola istiyor.
0
michael_knight
(25.06.25)
Para hesabı falan denilmiş de bence kadının bakış açısı adama bunu düşündürtmeye başlamış.
0
eagofant
(25.06.25)
biraz ezildigini düşünüp altı boş bi dertleşme olarak görüyorum bu duyuruyu. biraz daha kendini ifade etsen arada pasif agresyonun onune gecebilirsin. temizlikci gelmesin karilar sus esyasi mi diyen hayatsizlara bakma. ornekte adalet deyip pesinden ikimiz de calisiyoruz ama esim sadece toz alir gerisi bende diyerek ambale etti. ne modernlige ne muhafazakarliga uydu anlayan varsa anlatsin pls.

gabe'in dedigi gibi happy wife happy life mottosuyla hanimi incitmeden devam. bu arada es ne is yapiyor meraktan catladikxd keske daha cok calissa belli ki ev isi onu cok bunaltmis eve tikili kalmis her sey batmaya baslamis. calismamanin calismak kadar zor oldugunu unutmamak lazim
0
ala09
(25.06.25)
michael_knight ve ala9 +1

calismamaktan yorulmus es, biraz duyulmak istiyor, kendini ev kadini gibi hissediyor ama olmak istemiyor.
aynisini gecen yil ben yasadim :D ev idare etmek zor, ustelik bir sureden sonra haftalik yarim gun temizlik almaya da basladim bir takim fiziksel sorunlardan dolayi. ev idare etmek, her seyi dusunmek, evi temiz tutmak zor ve yorucu. es biraz duyulmak istiyor.
ha bu arada ben calistigim zaman esimden daha fazla kazandigim durumlar da oldu, ayni kazandigimiz da oldu. parayla alakasi yok yani. calismiyorsam yaparim, calisiyorsam da genelde yaparim ama haftalik temizlige destek alir, gunluk temizligi yapmaya da devam ederim.
0
65 derece
(26.06.25)
(26)

Erkeklere hediye almak neden bu kadar zor?

beetlejuice
Ziyaretine gideceğim 65 yaş bir abime hediye almam lazım. Kırsalda yaşıyor, genel kültür düzeyi yüksek, eğitimli biri. Bütçe max 5K tl. Aklıma parfümden başka bir şey gelmiyor, onda da hangisine bakacağımı bilmiyorum. Başka bir şey de olur. Yardım lütfen...Galiba biraz daha detay vermem gerekiyor. Ş
Ziyaretine gideceğim 65 yaş bir abime hediye almam lazım. Kırsalda yaşıyor, genel kültür düzeyi yüksek, eğitimli biri. Bütçe max 5K tl. Aklıma parfümden başka bir şey gelmiyor, onda da hangisine bakacağımı bilmiyorum. Başka bir şey de olur. Yardım lütfen...

Galiba biraz daha detay vermem gerekiyor. Şekeri var ama alkol dolabı da var. İçinde hayatımda hiç görmediğim türde ickiler var. Şarap içer genellikle ama o yemek için zaten default alınacak bi şey. Diğer yandan pek kullanmasa da mikroskobu bile var :')
0
beetlejuice
(24.06.25)
Alkol kullanıyorsa güzel bir single malt viski alın.
0
kibritsuyu
(24.06.25)
buyutec, durbun, cuzdan, tras makinasi
0
buenosdias
(24.06.25)
Doğada vakit geçirmeyi seven biriyse Stanley termos alırdım ben olsam.
0
auroraaurora
(24.06.25)
Çakı, bıçak, matara, zippo
0
kaptan memo
(24.06.25)
David graeber - her şeyin şafağı nispeten güncel bir kitap popüler kafa açan tartışmaları seviyorsa
0
grimavi
(24.06.25)
erkek her hediyeyi kabul eder. gömlek alabilirsin ya da içki.
0
koela
(24.06.25)
guzel spor bir gomlek, keyifli bir kitap (illa normal roman vs olmasi gerekmiyor, cok guzel boyle spesifik konulara iliskin hobilere yonelik sanat kitaplari gibi filan hem guzel resimli aciklamalari kitaplar var), guzel bir yagmurluk, vs.
0
kassiopeia
(24.06.25)
Dünya Şarapları Haritası
puzzle'i da varmis bu arada
www.gurbuz.com.tr

veya sarapla ilgili baska bisey de olabilir. el yapimi sarap tutucu vs.

not: baslik ilgi cekmek icinde heralde. yoksa nevi sahsina munhasir birine hediye aliyorsun. erkeklere hediye alma zorlugu diye bisey yok :)
0
ermanen
(24.06.25)
ahsap şarap aksesuarları, şuraya bir link birakiyorum. daha kalitelilerini internette bulabilirsin. www.etsy.com
0
deckard
(24.06.25)
@ermanen yok ilgi çekmek için değil. Maalesef erkeklere ve her şeyi olan kişilere hediye almakta zorlanıyorum. Aldığım şey kesin hoşuna gitsin diye sanırım. Halbuki abartma yani di mi...
0
🌸beetlejuice
(24.06.25)
Bağda bahçede dolanıyorsa linkteki şapkayı beğenebilir. Her şeyi olana farklı bir hediye.

www.columbia.com.tr
0
boyalı kuş
(24.06.25)
kırdalda parfüm çok gerekir mi bilemedim. columbia linkini görünce tişört şort kombini olabilir gibi geldi. eminim kendine çok giysi almıyordur
0
ala09
(24.06.25)
erkeklere hediye almak dünyanın en kolay şeyi hoş bir gömlek veya cüzdan yeter.
0
biravekahve
(24.06.25)
Pipo alın. Şarapla kombin olurm
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Heteroseksüel erkeklerin %99'unun hediyeden beklentisi işlevsel olması, bir ihtiyacı karşılaması. Erkeğe hediye almak çok kolay.

Şu bilgiler ile içki ya da kırsalda işi gücü de varsa arazide rahat edeceği bir kıyafet/ekipman... Linkler ve fikirler verilmiş. +1 diyorum onlara

Parfüm ve kitap hariç. Parfüm için @ala09 +1 , kitap için hani imzalı, özel basım, özel anlamı olan bir kitap vs. değilse pek öyle duyuru açtıracak hediye değil. İçinden geçer anlam-gün vs. beklemeden alabilirsin. Gerçi Kindle'a geçtikten sonra benim için bu hali aldı kitap :p
0
nawar
(24.06.25)
avcı pantolon, ter tutmayan tişört, oduncu gömleği
0
mutlu yillar sana
(24.06.25)
Giysi türevlerini almaya cekiniyorum bedeni tutturamazsam, değiştirmek zulüm olur diye. Olmaz denilen şeyler de olur aslında, o yüzden birkaç bi şey alabilirim.

Güzel öneriler geldi, açıkçası hiç aklıma gelmeyecek şeyler de yazmışsınız. Teşekkürler hepinize.
0
🌸beetlejuice
(24.06.25)
mr.goodcat
(24.06.25)
esim kendisine aldigim hediyelerin %98'ini degistirdi.
artik o seciyor, ben aliyorum. kafa patlatamam yani.
sor ne istedigini, onu al.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.06.25)
Kıyafetten mümkün olduğunca uzak durmak lazım bence çünkü tarz çok belirleyici. Mesela ben sevmediğim kıyafeti kullanmam.

İyi önerilerin hepsi yapılmış bence: iyi bir single malt viski, viski matarası, çay/kahve termosu, doğada zaman geçiriyorsa iyi bir çakı/bıçak, cüzdan kemer anahtarlık seti vs derken alternatifler mevcut.

Belli bir yaşı geçmiş erkeklerde ekipman merakı azalıyor ama merakı varsa ve yaşam tarzı uygunsa güzel bir Leatherman çok işlevli pense şık bir hediye olabilir.
0
10551037
(25.06.25)
isvicre cakisi aliyorum ben, bayiliyorlar.
0
Ley
(25.06.25)
Kokteyl setleri oluyor, içkiyle arası iyiyse çok beğenir.
0
etna
(25.06.25)
yakınlarda akarsu gölet deniz varsa olta takımı güzel olur.
0
ground
(25.06.25)
Erkeklere hediye almak çok kolay. Erkeklere, kadınların da beğeneceği hediye almak çok zor.
Bu sorunun cevabıydı, şimdi öneriye gelelim.

Kırsalda yaşıyorsa ev-tamir işlerini kendisi yapıyordur. Bauhaus'a gir, anahtar alet edevat takımı al.
Sevinir kesin. Bak ne kadar kolay :)
0
burfak
(25.06.25)
@burfak alet edevat için atölyesi var. Suyunu sondajla cekiyor, elektriğini rüzgar ve güneş enerjisiyle üretiyor. Hatta metan üretip yakıt olarak kullanma gibi girişimleri var. Her aletten kaç takım var hayal ediniz :)

İşte o kadar kolay değil :)
0
🌸beetlejuice
(25.06.25)
@beetlejuice,
tahmin ediyorum, ona rağmen alet-edevat seti diyorum bak :) Bir tane daha sete yine de çok mutlu olacaktır.
Erkekler basit.
0
burfak
(26.06.25)
(23)

Avrupa'da insanlar mutlu mu cidden?

ermanen
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:1. Finland2. Denmark3. Iceland4. Sweden5. Netherlands6. Costa Rica7. Norway8. Israel9. Luxembourg10. Mexicohttps://www.visualcapitalist.com/mapped-happiness-levels-across-europe/en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:

1. Finland
2. Denmark
3. Iceland
4. Sweden
5. Netherlands
6. Costa Rica
7. Norway
8. Israel
9. Luxembourg
10. Mexico

www.visualcapitalist.com

en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in araya girmesi ilginç. meksika da büyük baya, şehrine göre değişiyor belki.

soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?
sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi? insan hakları çok mu iyi yani?
son zamanlardaki ekonomik durum, kira artışı, göçmen artışını da düşünebiliriz.
çalışan biri çok da gezemiyor bence.

belki kendi ailesi çapında, müstakil evinde köpeğiyle bahçesiyle mutlu olma durumuna mı giriliyor bilmiyorum.
bi de kuzeylere intihar oranı da yüksek çıkıyordu. çelişkili durumlar.

not: güneydeki ülkeler daha alt sıralarda, iklim deniz güneş olmasına rağmen. kazançla da ilgili olabilir.
0
ermanen
(23.06.25)
iskandinavya antidepresani cakiyor bence.
bu kadar soguk, karanlik ve igrenc bir havada mutlu olmak imkansiz. mutsuz degillerdir ama en mutlu olmalari hic inandirici degil.
0
sonsuz
(23.06.25)
Sordukları soru şu:

Hayatı temsil eden bir merdiven hayal edin, en altta 0, en üstte 10 var. 0, tahayyül edebileceğiniz en kötü hayatı temsil ediyor, 10 ise en mükemmelini, şu anki hayatınızla hangi basamaktsınız?

Kabaca düşünürseniz, dibinde Ukrayna işgale uğramış ülkelerde yaşayan insanların, kendi hayatlarının geneline bakıp "Hayat fena değil ya" demeleri normal. Bir de siz kendi açınızdan oraları soğuk ve sıkıcı diye değerlendiriyor olabilirsiniz de orada doğmuş, büyümüş insanlar için buralar ne o kadar soğuk ne de o kadar sıkıcı. Genel olarak bir Danimarkalı'nın "Bizim ülkede pek de bir şey olmuyor, zaten baya da soğuk, o zaman 3. basamaktayım" demesi saçma olurdu. Kaldı ki en mutsuz, işgal altındaki Ukrayna bile 4.7
0
salihdt
(23.06.25)
saçmasalak şeyleri dert edindikleri için mutlular sanırım. tek dertleri hava durumu vs olabilir. göçmenlerden de mutsuz olabilirler tabii.

israil nası sıralamaya girmiş şaşırdım. meksika aynı şekilde şaşırtıcı
0
jelly bear
(23.06.25)
- eropada insanlar mutlu mu? evet mutlu

- soğuk koymuyor mu, sıkıcı değil mi? 2 haftaya tr kavrulacak mesela koyarım sıcağa, yaşasın soğuk. soğuk her daim dinç ve tetikte tutar, soğuk mutlu eder insanı. disiplinli tutar, disiplin ise mutluluk verir

- sağlık sistemi? kuzeyde baya iyi. kötü denilemez. sağlık sistemi bizden iyi 50 tane ülke var, kim nerden salladı bu sağlıkta kozmozun en iyisiyiz diye bilmiyorum ama üç gün sonraya 1,5 dakikalık muayene almaktansa 10 gün sonraya 45 dakikalık muayene alabilmek çok daha faydalı.

- ekonomik durum ve gezememek yok mu? türk bakış açısıyla yok. biz gittiğimiz her yerde serpme kahvaltı, açık büfe, kebap beklerken adam ormanlık alandan bir tepeye çıkıp kamp sandalyesi açıp müziğinin keyfini çıkarmaya gezmek diyor.

türkiye neden mutsuz diye sorarsan, türkiye'de kimse hiç bir şey bilmiyor. önceki kuşaktan bişey öğrenemedik, geç modernleşen bir toplumuz ve her şeyi deneme yanılma ile öğreniyoruz. bana biraz network ve para verin mesela 3 ay içinde influencar aracılığıyla saçma salak bir mutfak aletine sahip olmayanların köylü olduğunu, x tatil bölgesine gitmeyenin fakir olduğu algısını yerleştireyim millete. 2-3 sene önce airfryer dalgası gibi, 5-6 sene önce alaçatıya gitmek gibi şeyler buna güzel örnekler mesela. mutsuz olmamız için çok sebep var.

eropada adam bisiklete binip, öğle plesteyşın oynuyor akşam game of thrones izliyor bitti gitti. elinde telefonla twitterda "burayı gezmeden ölürseniz sizin geçmişinizi öpeyim", "şu alet 30k liradan 28'e düşmüş almayan köylüdür" gibi şeylere maruz kalmayan adam mutlu kalır tabi
0
avatar is back
(23.06.25)
Mutlu anlarında bizden daha mutlu değiller. Sadece mutsuz anları bizim kadar yoğun ve fazla değil. Bizim kadar çeşitli ve fazla dertleri de yok. O yüzden genel ortalamada matematiksel olarak bakınca mutlular.
0
nawar
(23.06.25)
bana gore boyle listeler anlamsız. mutlulugun her cografyada tanimi farkli olabilir.

sabah aksam evde oturup yemek yapan, tek eglencesi muge anli, esra erol izlemek olan, tatil-sinema-muzik-deniz-orman gormemis akpli yengeme sorsan ondan mutlusu yok. cunku kocasi, cocuklari yaninda.
0
buenosdias
(23.06.25)
Sanırım bahsedilmemiş diye ekliyorum: O ülkelerde insanlar insani şartlarda çalışıyor, fazla mesai almadan köle gibi çalışıp ay sonunu zor getirmek normal değil. İşe başladığın ilk yıl hiç ücretli iznin olmaması normal değil. Hani iş-yaşam dengesi var ya, hah işte oralarda gerçekten var. Rekreasyona, hobilerine, çocuklarına ayıracak daha fazla zamanları var. Onlar mutlu olmasın da Kemer'de, Urla'da oh sıcak ne güzel deniz derken çalıştığı lüks yerlerde yemek yemeye parası yetmeyen insan mı mutlu olsun?
0
kobuzchu kiz
(23.06.25)
Bu tip arastirmalarda dikkat edilmesi gereken sey su, insanlara mutlu musunuz diye sorulmuyor.
Ben üniversitede para kazanmak icin böyle araştırmalara katiliyordum, soru söyle formüle ediliyor mesela: "is bulma kurumunun issiz kaldiginizda size olan desteginden memnun musunuz?"
Buna adam evet diyor ve sonuc "en nutlu ülkesi" diye yorumlaniyor.

Bir de bu arastirma özelinden, bana baya kolpa geldi. Meksika herhalde en cok göc veren, acik sekilde insan yasaminin her an tehdit altinda oldugu ülkelerden. Insanlar gelecek göremiyorlar. Türkiye'den daha kötü durumdalar. Meksika'ya gidince AB ülkesi konsolosluklari sokaga tek basina ciktiginda sorumluluk alamayiz diye aciklama yapiyorlar (true story).
Israil su an fiilenf savas halinde. Gectigimiz senelerde israil vatandaslarinin ab ülkelerine vatandaslik basvurusu 15 kat artti. Kacabilen kacti.
Bu iki ülkeyi en mutlu ülkeler arasinda gösteren arastirma akillara zarardir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.06.25)
benim tanıdığım gavur'lar hep mutluydu.
ülkelerine gidip gezdiğimde de insanlar mutluydu.

kış günü isveç'e gittim. çok soğuktu ama sorun değil. ona göre giyinmiştik. herkes öyle giyiniyor, kimse üşümüyor haliyle.
herkes gülümsüyor, otobüse binip bir şey sorunca kimse terslemiyor, yolda tanımadığın insanlar selam verip alabiliyor ve gerçekten güvende hissediyorsun.

barcelona, roma, paris çok güvenli değil ve istanbul'da olan sorunlar var orada da metropol'lerin kalabalık yerlerinde. ama çepere doğru çıkınca gerçekten güzel ve keyifli yaşıyorlar.

avatar +1

bizim mutsuzluğumuz görgüsüzlüğümüzden biraz da.
ben de sandalyemi alıp dağa bayıra şehir içinde parka bahçeye oturmak istiyorum ama uygun ortamı zor buluyoruz ancak bir kahveye 300 lira verip uyduruk bir menü ile iki kişinin 1500'e karnını doyurabileceği yerler adım başı.
0
biseysorcaktim
(23.06.25)
evet mutlular. dunyaya dair bizde olan problemlerin bir kismi onlarda da var tamam ama bize ait o kadar sacma dertlerimiz var ki bu ulkede.

bu arada her insanin asik oldugu bir sehir vardir, benim icin orasi kopenhag. bir turk olarak orada yasamanin ayni olmayacagini bildigim icin buradayim, ama danimarkali olmak isterdim acikcasi.
0
aguen
(23.06.25)
Listenin hiç doğru olduğunu sanmıyorum.
İsrail'de yapılan anketlerden de ve son iki yıl içinde ülkeden göçenlerden de haberleri yok.
Oradan ayrılan da var.
Özellikle zengin takım;
vay askerlerimiz ölmüş, vatan millet, netenyahu'ya sakadat, arzı mevud falan dinleyecek durumda değiller.
Listelere buradan da girmişti şaibeli olarak:
m.facebook.com


Meksika nın da listede olması tuhaf.
Hangi açıdan bakmışlar bu sıralamaya.

Batının mutluluğu sömürüyle gelen varlıklarına bağlı. maddiyat bittiği ve ekonomik sorunlar başladığı anda orta çağdaki gibi "uyanacaklar".
Şu an belki hissedilmiyor ama bu sürecin başladığına dair ciddi yorumlar da var.
Bizim yaşadığımız zorlukların 10'i bile onları çok etkiler.
Bizim avantajımız bağışıklık kazanmamız.
Ama onlar buna hiç hazır değiller.

Ayrıca (İngiltere de dahil) batıda varlıklı olanların körfezdeki Arap devletlerine göç ettiğine dair ifadeler de var internette.
Bu kadar göçebe fakirin yanında zenginlerin göçü ise hiç konuşulmuyor.
0
diyecevaplandı
(23.06.25)
Liste tamamen uydurma sallamasyon. Yıllardır Avrupa bilen birisi olarak…
0
benaslindayohum
(23.06.25)
Cjkdkdklsl bağışıklık kazanmak. Anladığım artık troller ülkenin süper olduğunu falan savunmayı bıraktı ama kötülüğünü övüp "oglum şükredin bak şimdiden hazırsınız işte yeni dünyaya" diyorlar. Kskdkfk ulan şunu herhangi bir batı avrupa ülkesinde söylesen döverler. ancak bizim gibi gariban aklı ile çalışan ülkelerde çıkar bu.

Yani ülke mutluluğu tam nedir bilmiyorum ama misal Finlandiya denmiş, Finlandiya sağlık konusu (özel değil, devlet) acayip sıkıntılı buna ek olarak işsizlik de sıkıntılı. Yani bu listeler tam neye göre yapılıyor bilmiyorum tabi ama eğer sağlık ve iş sizin için önemliyse misal Finlandiya sıkıntılı.
Yalnız insanları iyi, Finlandiya'da fabrika var ve ofis arkadaşım da fin. Ben şu ana kadar hep sevdim finlerle çalışmayı. Belki de hayatlarından mutlulardir yani.

Bilmiyorum bu listeyi yapmak zor. Ben misal kuzey ülkesinde mutlu olamam ondan bana sorsan o istatistiği düşürürdum. Ama tam tersi Fransa'da çok mutluyum ama Fransa'da da sikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar var (ki iyi ki varlar, sayelerinde bu kadar hak hukuk var bizim gibi şükretmeyi ovselerdi halleri harapti).
Bu listeye bu kadar kafa yormamak lazım o yüzden.
Ama evet çoğu batı ve kuzey avrupa ülkesinde yoldan rastgele soru soracağı. kişi Türkiye'dekinden mutlu çıkacaktır.
0
logisticsmanager
(23.06.25)
Bu listeler sacmaliktan ibaret. Ganalilar, hayat tecrubeme gore tanidigim en sen sakrak, sakaci, en mutlu, en fazla gulumseyen millet. Bu adamlar 120. sirada, Turkiye'den (98) bile geri. Issizlik oranina, sosyal devlet yapisina bakip aha en mutlu ulke diyorlar saka gibi. He anasini satayim tatilde yan dairemde kalan 3-4 yaslarindaki kizi bir esyasini unuttu diye azarlayip, kizini tek basina o esyayi almaya yollayan Norvecli daha mutlu, cocuk daha kaldigi yeri bilmiyor dogru duzgun, karanlikta telefon isigimi acip kapisini ben actim, hirlisi, hirsizi manyagi var, sansa yasiyorlar resmen
0
freedonia
(23.06.25)
mutluluk, ne anlama geldigi olcumu falan cok rasgele bir konsept. o yuzden ona girmiyorum.

sordugun sorulara gelince:
*soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?:
genel olarak kimse cok soguga, kapali havaya bayilmaz da bu mutsuz olacak bir sey degil zira zaten atiyorum isvec'te dogmussun. bildigin alistigin iklim o. hava soguksa zengine de soguk. kar yagdiginda hayat duruyorsa, yollar kapaniyorsa ona mutsuz olursun veya evin yalitimi kotuyse ve enerji masrafi coksa ona sinir olursun. kar yagmasinin kendisinden mutsuz olmazsin pek.

mesela sana bana gore yemekleri de berbat ama tutup uff bu ne ya ne yiyoruz demezler. ayni sey.

*sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi?
bu da gene saglik sisteminden ne anladigina bagli. atiyorum norvecte otel gibi gorunumlu luks ozel hastaneler yoktur ama preventative saglik hizmetleri, halk sagligi falan iyidir. bu yuzden insanlar bilinclidir, daha iyi beslenir ve spor yapar ve daha az hastalik yasar (bunlari gidip arastirdigimdan degil, farazi ornek veriyorum). Ote yandan saglik sisteminden anladigin dirsegin agiriyinca 2 saat icinde uzman cerrah gormekse, basin agriyinca acile gidip hemen bakilmaksa o zaman saglik sistemi iyi degil dersin.

*insan hakları çok mu iyi yani?
atiyorum danimarka'da oranin yerlisiysen zaten ne insan hakki sorunun olacak? ayrimclik falan zaten cogunlugun tecrube ettigi bir sikinti degil, gocmen falansan oluyor.

*kira artışı
yani bu da gercekten cogunlugu rahatsiz eden bir sey mi, genelde degil. bu bahsettigin ulklerin cogunda ciddi sosyal ev stogu var. ozel mulk olan konutlar da oyle kiralari kafasina gore arttiramaz. bir de gene atiyorum izlanda'nin norvec'in kendi halkindansan zaten kendi evin olma olasiligi yuksek. yuksek kira en cok bu ulkelere sifirdan gidip yerlesmeye calisan biri icin sikinti.

*çalışan biri çok da gezemiyor bence:
benim isvec'te isvicre'de yasayan arkadaslarim epey geziyor gordugum kadariyla ama acip banka hesaplarina kredi kartlarina falan bakmadim. yani bir de norvecli isvecli falan gezemiyorsa kim geziyor? oyle olsa tum dunya'da turizmin patlamasi gerekirdi.
0
hot potato
(23.06.25)
@konusma+1
Acikcasini soylemek gerekirse sosyal bilimdeki her turlu verilere cok buyuk supheyle bakmak gerekir. Zaten ilgili kaynakta da veri toplama ve elestiriler bolumunde bazi yerinde elestirilere deginmisler.

Mesela en onemli elestiri su, kisiler bireysel mutluluktan cok ulkenin sosyoekonomik durumuna gore degerlendirme yapmis. Mutluluk taniminin farkli olmasi ve bunun da gruplara gore degismesi ayri olay zaten.


Ustelik bu sorulara tam olarak nasil yanit verdikleri de belli degil. Atiyorum kisi belki 10 uzerinden 4 puan verirken, anketi yapan kisi araya girip 'ama x ulkesinde sartlar bunlar','y ulkesinde yasasan senin buna cevap vermen bile mumkun olmayabilirdi' falan diyor olabilir. Bilmiyoruz, sadece sonuclar var elimizde bir de belki o sonuclara gore yayinlanmis makaleler.

Ama cogu arastirmada salt anketi de goz onune almiyorlar. Zaten ilgili kaynakta bile demis 'The rankings are based on six key factors: GDP per capita, healthy life expectancy, social support, freedom to make life choices, generosity (measured by charitable acts), and perceptions of corruption'

Yani atiyorum kisi finlandiya da yasamasina ragmen puani 3 verdiyse, iste ulkenin kisi basi milli geliri, sosyal devlet, ozgurlukculuk vs gibi seyleri katip o 3 puani 5-6 puan yapabilirler.

Kisacasu benim dusunceme gore sosyal bilimlerde anketlerle yayinlanan her turlu sonuca 'yav he he' deyip gec ve supheyle yaklas. Gercek olma payi olabilir elbette ama bana gore dogru duzgun kanitlanamayan gerceklik gerceklik degildir.
0
j r r tolkien hayrani
(23.06.25)
@logisticmanager
Söyleyeni artık Afrika ülkelerinden bile kovulan o çok sevdiğin ve kaldığın Fransa'da mı dövecekler?
Buralarda durum böyle. Finli arkadaşına söyle o da arama yapsın.
Belki lokasyon gereği sonuç farklı çıkar:
i.hizliresim.com

Fransa'nın neyini övüyorsun.
sağlık sistemini mi ?
Maskeye bile muhtaç haldeler. Zamanında başka kaynaklarda "çaldıkları" söylendi. Burada az bile söylenmiş:
tr.euronews.com
Finlandiya da arkaşın mı vardı? Eminim Türkiye'yi sevmediği için ona yakınlık duyuyorsun. O nedenle o bir troll değil(!) biliyorum.
Zihniyetine bakılırsa bir kişi üstünden sonuca böyle varıyororuz.

O finli arkadaşına sorsana,
- internette ülken için olumlu bir şey söylediğinde Fransa'dan sana troll diyen oluyor mu ? diye

Fransa'da şikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar varmış.
Sarı yelekliler bunlar biri. Üstlerin hiç çıkarmasınlar.
Zorda kalındığında sağlık sistemi gereği yaşlıların nasıl ölüme terk edildiğini profesyonel şekilde dünya gördü:

www.euronews.com

www.socialeurope.eu

Tekrar yazıyorum : maddi/ekonomik kriz çıkana kadar oralarda mutlusun.
Orta çağ ile aranızda sadece maddi kazanç var. Öyle sabır kanaat şükür vs. manevi değerler arama.
Maddiyata dayanan toplumu etkileyecek en ufak bir kanun değişikliğinde yapılan gösterileri görüyoruz.

Senin zihniyet muhalif olmak demekse bu "Türkiye'yi" eleştirmek olmamalı.
Ha bir de
Fransa'da hak hukuk varmış. Afrika ülkelerini onlarca yıldır sömürmeye dayanan bağlayan bir hukuk mu ?
Fransa oralardan çekildikçe
Türkiye'ye alan açılıyor.
Haberin var mı ? (Biraz arama yap faaliyetleri gör)

Zulmeden ve Türkiye aleyhine terör örgütlerine yardım eden bir yeri asla övmemelisin.

Aylık cebine giren paraya odaklı bir değerlendirmenşn manası yok.
Ben mi ?
Ben bağışıklığını kazanmış sıradan bir işçiyim. Makam derdim yok.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
unutulan sey cogunlukla su: oralara tek basina gidenler yalnizlik ceker. ilk 2 yil ok ama 4-5 yil sonra arkadas edinemedigini fark eder insan ve kimse seninle can kardes olmayacak. gidiyorsan arkadas yoklugunu hissedeceksin.

turkiye gibi bir yer degil. mexico;da arkadas bulursun ama tine tr gibi olmaz.
0
musicka
(24.06.25)
Diksksksskkd oğlum sen geçen uzaylilar gelecek dünyaya demiyor muydun, nerede bu uzaylilar? Hani "konusuluyor, bahsediliyor" falandı? Zaten hep böyledir; aktroll + komplo teoristi. Galiba özel olarak seçiyorlar böyle.

Duyurunun aktrollu trigger oldu, şu an troll merkezinde kendisine çay veriliyor.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
@logistic, insanlar troll degil sen antipatiksin :)
listede fransa'nin f'si yok ama fransayla ilgili destan yazmissin. misal benim "hanim" da fransiz ama cok mutlu yazmis olsan level 99'a erisecektin ama 98'de kaldin.
0
sonsuz
(24.06.25)
yukarıda yazılmış ama ben de yazayım. bu tür araştırmalar sokaktan geçen yüz insana mikrofon tutup 'mutlu musunuz?' diye sorularak yapılmıyor. eğitim, sağlık, ekonomi, özgürlük, güvenlik, hukuk, sosyal adalet gibi birçok farklı konu başlığı üzerinden sorular soruluyor. bunlardan memnun olan insanlar da mutlu kabuk ediliyor -ki gayet mantıklı.

israil, kosta rika ve meksika kolpa geldi. ama iskandinav ülkeleri bu listelerin her zaman başında gelir. çünkü yukarıda saydığım konularda vatandaşını memnun edecek en ideal sistem (sosyal devlet) iskandinavlarda.

'güneş yok nasıl mutlular' geyiği de baydı artık. sen türk halinle güneşe sıcağa alışkın olabilirsin ve finlandiya'ya gitsen özlemini çekersin. o insanlar zaten bu iklime doğmuş. buna alışkınlar. sen mesela okyanus görmemenin özlemini çekiyor musun? onun gibi.

'en büyük intihar oranı iskandinavlardaymış' da bir şekilde ergenliğimizde duyup gerçek kabul ettiğimiz bir şehir efsanesi. alın size ülkelere göre en büyük intihar oranları:

en.wikipedia.org

listedeki ülkelerden finlandiya, danimarka ve isveç'te bulundum. kimse sokağa çıkıp mutluluktan dans etmiyor. bu öyle bir mutluluk değil. ama insanlar hayatla barışıklar, huzurlular, kaygılı değiller. asıl mutluluk da zaten budur.
0
sir gawain
(24.06.25)
@logisticsmanager
uzaylı çıkacak aha gelecek demiyorum.
Bu yönde ortak hareket etmek için haberler çıkacak. Yönlendirme yapılacak. Bu haberler arkaplanda farklı işliyor. Anlayamaman benim sorunum değil.

@sonsuz
demir yığını olan Eiffel kulesi yanında romantizm, empati kasmaya hazır olanların Türkiye'ye bakış açısı ancak bu kadar olur.

yazılanlara anlamlı tek tek cevap vermek yerine laf atma zorunluluğu böylelerinin default ayarlarından.
Yabancılara ait tanınmış dergi ve gazetelerinde Türkiye hakkında çıkan haberleri makaleleri göstersek yabancı yazarların da troll olduğunu iddia edecek nerdeyse.
Sanki dergilerde yazılanlar benim editörlüğümde yayımlanıyor.
Finli arkadaşına sorsun bakalım onlar da kendisi gibi mi yapıyor diye.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
Sjdjsnnfn komplocu aktrollcu savunmak. 30 tane cümle yazmışım sadece bir tanesi fransa onda da istatistiki olarak kuzeyde yaşasam veriyi aşağı cekecegimi ama Fransa'da yukseltecegimi bu sebepten bu tarz şeyleri hesaplamanin zor olduğunu yazmışım =d ve bana destan yazmissin demissin, yuh yani. Sonsuzcum senin bana takikligin var, her cevabimin altinda bitiyorsun bunu anladık da komplocu aktrolle ele ele kol kola olacak kadar düşme be. Ben seni anlıyorum sıkıntın var benle, çözmek de istemiyorsun. Ama bence bu seviyeye düşmek senin gibi birine bile yakışmadı.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
(40)

Nihal Candan hikayesinden çıkardığınız ders

sekizdokuzon
Öncelikle inanılmaz üzüldüm. Eksideki şu entry hislerimi aşağı yukarı özetliyor: https://eksisozluk.com/entry/176214509Özellikle kadınların ve kız çocuğu sahibi yazarların düşüncelerini merak ediyorum. Esasında bu duyuruyu açmak konusunda çekincelerim var çünkü altına "Bize ne?, "Su testisi şu yolun
Öncelikle inanılmaz üzüldüm. Eksideki şu entry hislerimi aşağı yukarı özetliyor: eksisozluk.com

Özellikle kadınların ve kız çocuğu sahibi yazarların düşüncelerini merak ediyorum. Esasında bu duyuruyu açmak konusunda çekincelerim var çünkü altına "Bize ne?, "Su testisi şu yolunda kırılır!", "O kadar asker şehit olurken aynı hassasiyeti göstermiyorsunuz", *Eskortun ölümüne üzülecek kadar boş vaktim yok." tarzı şeyler yapılacağını biliyorum. Fakat bu kızın hayatını elinden alan toplum normları hangimizin kimlik ve değer algısını carpitmiyor? Bu yüzden özellikle kadınların bu konuda ne düşündüğünü çok merak ediyorum.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(21.06.25)
Sosyal devlet güçlenmeli, kadınlar, dezavantajlılar, çocuklar, yaşlılar

insanların kaderi başkalarının, mafyanın, p*zvenklerin eline kalmamalı, bunlar herkesin kendi seçimi denip geçilecek bir olay değil toplumsal bir sorun güvencesizlik var
0
grimavi
(21.06.25)
Ben tam konuyu anlamadığım için merak ettim tek gördüğüm anoreksiya olduğu.
Kızın hayatın elinden kum almış, nasıl almış bu kısmı anlayamadım. Bir özet var mı toplumun kendisinin vefatı ile alakası açıklayan?
0
logisticsmanager
(21.06.25)
Toplumsal bi sorun oldugu muhakkak, keskin sinirlar cizilerek konusulacak bir konu oldugunu dusunmuyorum. Herkesin hayat dinamigi farkli fakat neticede insanlar secimlerinin sonuclarindan da sorumlu.
0
sey mi dostum
(21.06.25)
Ben de @ logisticsmanager gibi toplumun sorumluluğunun ne olduğunu anlamadım. Toplum ne yapmalıydı da yapmadı ya da fazladan ne yaptı yapmaması gereken?

Bir de o ekşideki şahıs erkekler kullandı attı demiş. Yolu bir şekilde kesişmiş erkekler katolik nikahı mı kıymalıydı?
0
Mirket
(21.06.25)
durumumuz vardı, okumadım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.06.25)
Ben konuyu hiç bilmiyorum ve merak ediyorum. Sözlükte çok fazla tanım var, hangi birini okuyayım şaşırdım.

Bilen biri özet geçse ne güzel olur...

Şahsen aşırı kilolu bir kadınım, ömrüm bu kilolarımı giderememekle ve gideremediğim için ağlamakla geçti. Kilomun sebepleri sadece çok yeme ve hareketsizlik değil, tıbbî ve genetik sebepler de var. Son yıllarda nefes almakta zorlanıyorum vs. Sözlükte her gördüğüm şeyle ilgilenmediğim için Gülnihal Candan veya Nihal Candan başlıklarını da önemsememiştim ama nereden gözüme çarptıysa bir şekilde kilo sebepli ölüm olduğunu öğrendim.

Lütfen biriniz özet geçin hiç anlamadım bunu.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
@muhayyer, kocasi terk etmis, bunalima girmis.
0
Kahvedesu
(21.06.25)
@Kahvedesu

Bu kadarla sınırlı olduğunu sanmıyorum. Anoreksiya yaşadığını belirtmişler. Çok ciddi bir aşırı zayıflık olduğu belli, konunun toplumla elbette çok fazla ilgisi var bence.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
Kadın 18 ini hatta 20 sini çoktan gecmiş. Kendi seçimini yapmış. 1 ya da 2 yıllık bi hata değil. 10 yıla yakın süren bir gönüllü tercih.

Ne murat boz kalmış ne şırnaklı iş adamı. Ailesi yardımcı olmaya çalışmış ama o hülya avşar olma yolunda inat etmiş.

Liseli bi kızdan bahsetmiyoruz. Bu işi kariyer olan seçen biri.

Kadınlar her zaman edilgen değildir. Şehirli az çok eğitimli biri nihal.

Elbette üzücü ama kendi tercihiydi.
Allah rahmet eylesin.
0
luluki
(21.06.25)
Bence mesele tek bir insanın hayatı yaşayış şekli, seçimlerine, özgür iradesine indirgenemeyecek ayrıntılar içeriyor. Nihal'i övmek ya da hayatını kritik etmek için değil toplumun neden böyle figürler yaratıp sonra onları intihara sürüklediği üzerine konuşmak, düşünmek için açtım duyuruyu. Ve ne yapılabilir? Bireysel bir tablo yok ortada. Ha derseniz ki Nihal istisna, toplulumuzda güzellik, popülarite, sosyal medya baskısı, nefret dili gibi meselelerde bir arıza yok, ona da eyvallah diyeceğim.
0
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
@sekizdokuzon

Yanlış öğrenmediysem bu hatun kendini göstermek istemiş, görülmek istemiş yani. Medyatik olmak, "fenomen" olmak istemiş anladığım kadarıyla. Bu bir ihtiyacın sonucu, elbette toplumu ilgilendirir. Çünkü yaygın yaşanan bir kültürün sonuçlarından biri bu oluyorsa bunda sorun vardır. Bugün pek çok kadın görülmek, beğenilmek, takdir ve sevgi toplamak ve üstün hissetme görünümlü değerli hissetmek ihtiyacında. Bunun kökleri bence toplumumuzdaki hâlâ dengelenmemiş olan kontrolcülük, eleştiricilik, kınayıcılık gibi alışkanlıklarda. Hâlâ aile apartmanı diye bir şey var. Zaten apartmanın kendisine karşıyım da, komün halinde yaşamayı da çok ağır bir güvensizlik ve savunma mekanizması olarak görüyorum.

Bir yerden tutunca çorap söküğü gibi geliyor, her şey sorun şu anda toplumda. Kadının çalışması da çalışmaması da sorun oluşturuyor. Kadın çalışmayınca kendini koruyamaz oluyor, belki evladını korumak durumunda kalabiliyor ama koruyamıyor vs vs. Kadın çalışınca evladı önünde anne göremiyor, sağlıklı bir psikoloji ve bağlanma modeli geliştiremiyor. Eşiyle arası sürekli bozuluyor Çünkü çalışma hayatından negatif yüklenerek geliyor ve eşi de negatif yüklenerek geliyor bir de evde çatışıyorlar. Vs vs vs.

Toplum erkeği sadece çalışıp kazanmasıyla ilgili eleştiriyor ama kadını her şeyiyle eleştiriyor. Mesela 43 yaşımı bitirmek üzereyim, henüz evlenmedim (bu benim için önemli bir şey), bu yaştan sonra evlenebileceğim biri çıksa ve gerçekten evlilik söz konusu olsa bu sefer "herkes bu yaştan sonra azdı diyecek" diye ödüm kopuyor mesela. Toplumun bir kadın üzerindeki etkileri. Ve ben bir kadın olarak konuları sadece kendim için değil aileme, anneme babama aile büyüklerine ne laf gelir diye de düşünüyorum, mecbur hissediyorum. Halbuki laf edecek olanların kaçı zor zamanımızda yanımızda oldu, kaçı başarılarımızı güzelliklerimizi samimiyet ve sevinçle kutladı...

Hani yukarıda "bunun toplumla ne ilgisi var" diyen arkadaşlar bunları bir okusunlar.

İnsanlar birbirlerine farkında olmadıkları birçok bağla bağlıdırlar, bunlardan biri de epifiz bezi, üçüncü göz denen şey. Dikkat edin görsel medyada neye çok maruz kalıyorsak onları yapıyoruz her birimiz. Görselliği verilen değer boşuna değil çünkü bunlar toplumları şekillendiriyor. Toplum mühendisliği denen ifade boşuna icat edilmedi.

www.instagram.com

Bilmiyorum, düşünelim. Ne yapabiliriz diye düşününce benim aklıma en temel ve en köklü çözümlerden biri olarak konuştuğumuz dil geliyor. O dilin imla kurallarından kelime kökenine, cümle kurallarından anlam derinliğine kadar her şey bizi hiç farkında olmasak da gayet güzel şekillendiriyor ve yönetiyor.

www.instagram.com

Sadece bununla bile ispat edilir...

Benim tuttuğum yol bu, dili anlamak ve anlatmak, uyandırmak. Toplum içindeki her şey anadil ile oluyor çünkü.

Daha da devam edilir konuşmaya da... bilemedim yön ver istersen.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
@muhayyer: bence de çok katmanlı bir konu. Ajite olmadan sakince üzerine düşünüp birbirimizi dinlediğimizde ortaya kimbilir çıkacak. O stil yarışmasındaki zorbaliklardan, kızların dış görünüşleri, giyim kuşam ve bunlara harcadıkları paralar üzerinden bilinçli olarak birbirine düşürülmesi vs korkunç seylerdi. Yaşlarıyla, kilolarıyla, telaffuzlari, kullandıkları kelimelerle, kendilerini ifade biçimleriyle kısacası kişiliklerinin hemen bütün temsilleriyle diğer yarışmacı ve jüri tarafından aylarca dalga geçildi. Bunun bir nevi komedi olduğu söylendi seyirciye. En cacaron olan en tercih edilendi. 19 yaşında böyle bir ortamda bulduğunu düşün kendini. Korkunç.
0
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
ben yarışmayı oturup baştans ona izlemezdim ama tv açıkken kendisinin çıktığı kısımları severek izlerdim çünkü hem komik hem de verdiği cevaplarıyla bir şekilde kendisini sevmiştim. o dönemler seviyordum.

bu kıza ne olduysa kardeşi de programa katılmaya başladıktan sonra oldu. kardeşi oldukça uçlarda ve bunu rol gibi kotarıyor ve durumu idare ediyor. ama kardeşine uymaya çalışayım derken herşeyi mahfettiler, muhtemelen kardeşinin eskort gibi hareketleri yüzünden çok yüksek tekliflerle geldiler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar, üzerine diğer dramatik olaylar silsilesi, ardından hapise girmesi. hapisteyken (yada sonradan) eşinin boşaması filan derken, aynen orada dediği gibi "adı intihar olsun istemiyorum" bu söz herşeyi özetliyor işte.

öykü serter az önce hikaye paylaşmış. "...herkesin yükünü sırtlanan dev bir kadın" demiş nihal için. yükünü sırtlandıkları, kardeşi ve ailesi.

çıkarılacak ders ne bilmiyorum. inşallah -ki bulacağına şüphem yok- gittiği yerde huzur bulacak. biz ise bir mavi haptan bir kırmızı haptan depelebip duracağız, çünkü dünya böyle bi yer. o yüzden çok açılmayın. eninde sonunda hepimiz öleceğiz. işte çıakrdığım ders bu.
0
love and trust
(21.06.25)
bir de olayın baştan sona tamamını düşününce, distopik bir film gibi ya da "black mirror" bölümü gibi. gerçekten korkunç aslında. belgesel yapılabilecek bir içeriği var. her tarafından tutabilirsiniz olayın. "aile" tarafından da tutabilirsiniz, "medyanın karanlık yönü" açısından da tutabilirsiniz. "sosyal medya linci" yani şu olaydan onlarca sağlam parametre çıkar sosyal bilimciler için.
0
love and trust
(21.06.25)
yukaridaki arkadasin asiri romantik yorumuna ithafen. hayatini instagram, fenomenlik, guzellik, popularite, gundem olma gibi suni seylere baglayan insanlar icin neden enerjimi harcayayim? kaderi ve tercihleri olumlu sekilde ilerlese belki su a n yatinda partileyip kendi hayati disindaki herseyi gormezden gelecekti. ben bu ulkeye ve insanlara dair umutlarimi coktan tukettim. sadece kalbinin guzelligine, insana hayvana dogaya sevgisinden emin oldugum kisiler icin empati yaparim.
0
buenosdias
(21.06.25)
Bence herkes yapabildiği, en iyi bildiği, en fazla hissettiği ve en samimi olduğu yerden tutsa, hepimiz bir ucundan tutmuş oluruz, iyiliğe katkımız olur en azından, karıncanın "yolunda ölürüm hiç değilse" veya "tarafım belli olsun" demesi gibi. Sessiz kalır müdahale etmezsek kötülüğe katkıda bulunmuş oluruz, ben bunu tercih etmem.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
@muhayyer: burada karşılaşacağım tepkileri göze alarak tam da bu yüzden açtım duyuruyu.
0
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
İyi ettin. Konuşalım.

Biz her birimiz kendimizce yapabildiğimiz yerden tutup sadece kendimizi bile yetiştirsek kâr. Birbirimizden de öğreniriz, yapabildiğimiz kadarını hayata geçirdikçe bile faydası olur. Bir çocuk bir ergen görür örnek alır, aklında kalır, bir şekilde etkiler yani.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
Ben adını yeni öğreniyorum her yerde görünce kimmiş diye baktım. Okulda da iş yaşamında da hafif versiyonuyla epey karşılaştım diyebilirim, hafif dediğim şöyle: zengin vs diye birinin peşine takılıp sonra da drama yaratıyorlar kendine. Nihal candan hikayesi de bunun kurumsal versiyonu.

Kişisel olarak ayrıca bir ders çıkarmadım. Demek ki çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor, ama bunu ben önceden de düşünüyordum çünkü, böyle bir atmosferde yaşam tarzında bulunma ihtimali olan birine (ogrenci olarak, çalışan ya da çalışma arkadaşı olarak, bir yerde karsilasilan bir genc ya da cocuk olarak bile), rastgele karsilassaniz bile farklı, insan gibi davranmak en azından "bir seçenek var" hissini bırakır.

Ha, etkisi olur olmaz bilmek mümkün değil. Ama bunun ötesinde yapılacak bir şey yok.

Daha basitlestirmeye çalışayım, "zengin koca arayan kız"ın kurumsallasmis, endustrilesmis versiyonunu okumuş gibi hissettim.

Bu da sistemsel bir sorun, kendine sahte cennetler yaratmaya uğraşan sadece cehenneme yürür, diye düşünüyorum. O halusinasyonu bozmanin da, ne yazık ki bir yolu yok.
0
encokbenisevinnolur
(21.06.25)
Entry'i okudum dönmüş dolaşmış tekrar tekrar bize patlamış konu. Sıkmadı mı artık insanların kendi seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek yerine dönüp dolaşıp erkekleri ve toplumu suçlaması?

Kadınlar üzerindeki "güzellik" algısının büyük oranda kadın baskısı olduğunu, erkeklerin üzerinde de doğuştan gelen ve değiştirilemeyecek boy ya da 3+ sene düzenli beslenme ve spor (veya vücuda kalıcı zarar verme) ile elde edilebilecek beden beklentileri konuşuluyor aynı şekilde sosyal medyada. 180 altı erkeklere böcek muamelesi yapılan mecra için "hep erkekler suçla yhaaa uff" demek saçmalık. Şimdi kendini çok zeki sanan biri bana kuyruk acısı muhabbeti yapacak. Hayır. 180'den de güncellenmiş "erkeklik sınırı" olan 185'ten de uzunum.

Konuya dönecek olursak 2 tane büyük sıkıntı var. Birincisi sosyal medya. Özellikle filtre kullananların yarattığı gerçek dışı görünüş için parçalıyor insanlar kendilerini. Bununla birlikte bir de mental sağlık konularına halkın yaklaşımı da rezil durumda. "çünkü altına...tarzı şeyler yapılacağını biliyorum" şeklinde yazmışsın mesela. Bu tepkiler yine kötünün iyisi. İnsanlar zihinsel sorunları keyfi sorunlar sanıyorlar. OKB sahibine "abartıyorsun" depresyonda olana "sıkma canını" anoreksiye "biraz ekmek, pekmez sağlıklı şeyler ye" diyen insanlar asıl sorun. Desteğe ihtiyacı olanların "deli" gözüyle görülmesi de bu şekilde önemsenmemesi de durumlarının kötüye gitmesine sebep oluyor. Toplum ile ilgili bir sorumluluk varsa, budur.
0
nawar
(21.06.25)
"Toplum" derken hem kadından hem erkekten söz ediyoruz, hatta bence "25 yaş üstü çocukları olan anneleri ve babaları kastediyoruz bence.

Çünkü en çok eleştiriyor, en fazla müdahale, en fazla kontrol manyaklığı toplumun bu kesiminden, genç ve ergen ve çocuk kesimine yöneliyor. Yoksa toplum deyince bir alay bebek de var, cezai ehliyeti olmayan bir bölük insancağız da var mesela...

Erkeklere yükleniyoruz ki. Erkekleri yönlendirenler erkekler ve kadınlar. Kadınları yönlendirenler kadınlar erkekler. Herkes birbirini etkiliyor, bundan en fazla çocuklar ergenler gençler etkileniyor ama bence yetişkinler de gayet şekil alıyorlar.

Dinlediğimiz müziklere kadar şekil verici yahu, bir müzisyen olarak konuşuyorum. O müziklerin şekillendirme sebebi de dil mesela. İçerdiği kelimeler, anlamlar, kullanmanın tercih edildiği jargon hep algılara tepkilere yön veriyor, hep böyle.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
Her seyi neden bu kadar romantize ediyorsunuz veya etmeye calisiyorsunuz? Burada oyle bir durum yok. Yok ders cikaracagimiz neler var falan. Ne alaka?!
Sayisiz sosyal medya unlusu var nedir bu sosyal medya bir hayati daha kaydirdi soylemi hic anlamiyorum.
80lerde artist olmak icin evden kacan kizlar olurmus. Oraya baglanacak neredeyse olaylar.

Bu kiz diyelim sosyal medya unlusu degildi ve avukat olmustu. Mesela bi davada beklemedigi bir sonuc alsa, muvekkilini zor durumda biraksa yine anoreksiya olurdu muhtemelen. Psikolojik bir sorun. Her olumsuzlukta ortaya cikabilir.
Evet hapis mapis kotu seyler yasadi ama hepimiz oyle ya da boyle kotu seyler yasiyoruz ve psikolojimiz bozulabilir sonunda da. Bu kizi "pariltili hayat sonu oldu" kisvesinden bi cikarin, rahat birakin insanlari ya. Komik yani.

Ders cikarilacak, les bi hayat surmus bir kiz gormuyorum ben bu olayda. Psikolojik sorunlarini cozememe talihsizligi yasamis bir kiz goruyorum sadece. Toplum moplum ne alaka ya.
Intihara suruklenmis soylemi kullanmissin bir de. Gercekten ne alaka.

Bunlari anca nasil konusabilirdik biliyo musun. Bir ara sifir beden falan vardi. Bu kiz 15 yasinda falan olsaydi ve sifir beden dayatmasindan etkilenip kendini acliga mahkum edip bu hastaliktan olseydi konusabilirdik.

Kiz hakkinda toplum, moplum, vah sosyal medya iste diye konusan herkes aslinda maalesef icten ice de "su testisi" yorumu yapiyor ama farkinda degil.
0
Kittie
(21.06.25)
Yoğun trafikte makas atarak video çekerken tırın altına giren barzo için 'doğal seleksiyon' diyoruz.

Bugüne kadar bu durumda sosyal medyayı, toplumu veya onu iyi makas attığı için kullanıp atan kadınları suçlayanı ne gördüm, ne de duydum.

Bu hayatta herkes kendine bir yol çiziyor. Kimisi çizdiği yolun ağırlığını kaldıramıyor.

Şahsı tanımıyorum. Duyuruyu görünce kimdir, nedir diye öylesine bir baktım. Bugüne kadar ne seyretmişliğim ne de 3 dakika kafa yormuşluğum vardır. Hastalığı kötü, ölüm daha da kötü. Ama oluyor böyle. Beni ilgilendiren bir durum değil.
0
Mirket
(21.06.25)
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
benim cikardigim sonuc: kendisini oldurmek isteyen birine engel olamazsin, bir yolunu bulur.
0
cooperr
(21.06.25)
@sekizdokuzon

İnstagram paylaşımındaki yazıyı okudum, katılıyorum ve eksik buluyorum.

Orada gücü sadece erkekler oluşturmuyor. Kadınların da birbirlerine yaptıkları zorbalıklar var, akran zorbalığı gibi. Kadın kadının kurdudur sözü boş değil, bunu doğrulayan çok örnek var.

Yani sadece erkek beğenisi değil mesele. Kadınlar arasında birbirini kıyasıya eleştiren inciten hırpalayan çok. Hatta sanırım Nihal Candan tahminen 1 hafta kadar önce hastaneye kaldırıldığında instagram'da bir paylaşımda "bunu sen mi söylüyorsun" "evet ben söylüyorum" tarzı bir çekişme videosu paylaşılmıştı. Ben bunları hiç tanımam etmem, aşırı zayıflıktan ilgili olmasaydı aklımda kalmazdı.

Bu videoda da gördüğümüz gibi özellikle kadınlar arasında olmak üzere toplumun geneline yayılmış dehşet verici bir linç kültürü oluştu, acı verici olan ise bu linç kültürünün ahlâkî değerleri korumak için değil son derece saçma, lüzumsuz, anlamsız şeyleri eleştirmek için kullanılması. Herif rüşvetsiz yaşamayı unutmuş ona kimse bir şey demiyor, yenidoğan çetesi, kartalkaya otelinde yangın, 6 şubat depreminden sonra o bölgelerin durumu... kimsenin umurunda değil ama birbirinin kıyafeti kilosu estetiği yaptığı yemekler yaptığı temizlik herkesin umurunda.

Rezalet tam olarak budur. Toplum toplum olduğunun farkında değil. Tam da bu sebeple toplumsal bir sorundur bu.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
"Orada gücü sadece erkekler oluşturmuyor. Kadınların da birbirlerine yaptıkları zorbalıklar var, akran zorbalığı gibi. Kadın kadının kurdudur sözü boş değil, bunu doğrulayan çok örnek var."

Erkeklesmis, tahakküme boyun eğmiş ve böylece daha az zarar göreceğini sanan, kendini bir şekilde korumaya alan hemcinslerimiz.

"Herif rüşvetsiz yaşamayı unutmuş ona kimse bir şey demiyor, yenidoğan çetesi, kartalkaya otelinde yangın, 6 şubat depreminden sonra o bölgelerin durumu... kimsenin umurunda değil ama birbirinin kıyafeti kilosu estetiği yaptığı yemekler yaptığı temizlik herkesin umurunda."
0
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
Erkekleri hadım edelim demiyoruz, erkeklikten ileri gelen defakto sandıkları hakların o kadar da hakları olmadığını anlatmaya çalışıyoruz ama yol uzun.
0
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
Yol çok uzun. Çünkü o erkekleri de o hale anneleri getiriyor. Annelerin önemli bir kısmı hâlâ "erkektir" kelimesinin/görüşünün arkasından bakıyor hayata, çünkü bunlar hâlâ bilinçaltı kodlarımız. Bu hale kadınların ekonomik bağımsızlığının olmaması sebebiyle gelindi, erkeğe/kocaya/babaya mahkum yaşamak kadınları bu hale getirdi. Şimdi kadın çalışıp para kazanıyor ama mizacı çok sertleşti, çok hırçınlaştı, çünkü bu sefer para kazanmaya mahkum oldu, maalesef iş hayatında kadınlara karşı saygı da (kadın saygısı da erkek saygısı da) yeterli değil, yaygın değil...

Sadece kadınların çabasıyla yol almak çok zor. Erkeklerin de konuyu anlaması ve omuz atmaları lazım. Çok büyük çok tafsilatlı bir konu olduğu için anlaması da zor belki. Ama bir şekilde çabalamak gerek.
0
muhayyer divan
(21.06.25)
İşte o nurullah'in nasıl oluştuğuna da bakmak lazım. Hemen hemen her konuda olduğu gibi burada da kadının sağduyulu, aklıselim davranması, sıfır hata oynamasi gerekiyor. Erkekten üç kadından bir çürük çıkar, kadına saldıran kadın konuşulur çünkü.
0
🌸sekizdokuzon
(21.06.25)
biri "kardeşinin escort gibi davranışları" demiş de, aslında öyle değildi. bundan iki yıl önceydi sanırım, kardeşi armağan'a çıkması dolayısıyla yeniden bi gündeme gelmişti yanılmıyorsam. o zaman kardeşinin ve kendisinin instagramına bakmıştım; nihal acayip manzaralı rezidans gibi bir yerde kalıyordu (otel de olabilir) ve kardeşi ona yancı gibi takılıyordu. nihal'in sürekli çok pahalı arabalarda gider gelirken pozları vardı. hatta tam o sıra "kardeşimin artık bana yancı olmasına izin vermeyeceğim, görüşmüyorum artık" gibi açıklamaları olmuştu. yani instagramına bakıldığında escort gibi hayatı daha bariz biçimde yaşayan nihal'di. evlenmesi, boşanması, anoreksiyasının sebebi gibi kısımlarına hakim değilim. daha iyi bilen biri anlatır.
0
lil siztah
(21.06.25)
şu duyuruda gerçeklikten kopmuş feminiklerin at koşturmalarına kim ne zaman dur diyecek? hiçbir mantık, zeka kırıntısı içermeyen çirkef genellemeleri artık rahatsız etmeye başladı.
0
buenosdias
(21.06.25)
benim cikardigim ders toplumun sahip oldugu ahlaki degerler tu kaka degil. bu degerlerin olusma sebebi zaten insanlari belirli bir yola sokup onlara anlam kazandirmak. hedonizmin doruklarinda gezip de bir yol olan insan gormedim.
0
antikadimag
(22.06.25)
byung chul han, nihana ve bize neler oldugunu cok guzel anlatiyor, eserlerinde donup dolasip geldigi yer bedenimizle ve duygularimizla nasil tekrar iletisime gececegimiz meselesi bana gore. Tartismaya baslamak icin iyi bir referans noktasi olabilir.

Ben sahsen bireysel trajedilere odaklanmaktansa bu trajedilere sebep olan yapisal sorunlara bakmayi ve elestiriyi oradan kurmayi tercih ediyorum. Senin de [anlasilamayan] niyetin bu gordugum kadari ile. Bir eski cin masalinda da anlatildigi gibi herkesin delirdigi bir toplulukta bireylerin saglikli bir akla sahip olmasi mumkun degil.
0
deckard
(22.06.25)
Uzun yıllar depresyonla yaşamış biri olarak üzüldüm akıbetine.
Sözlük'te başlığına bakmıştım, anne babasının sosyal medya gönderilerine kadar takip ediyor insanlar. Sosyal medya kullanmıyorum, ama kullananları anlayabiliyorum. Ancak Nihal Candan'ın annesinin gönderilerini takip etmenin arkasındaki motivasyonu anlayamıyorum. Benzer şekilde, şu kanseri sözümona doğal yöntemlerle yendiği deneyimlerini uygulama halini getirip insanların canına kasteden kişilerin hikayesini şaşkınlıkla izledim ve okudum.
Enformasyon çöplüğünden, görsel bombardımandan korumam lazım kendimi. Benim kendi adıma çıkardığım ders bu.
0
auroraaurora
(23.06.25)
"Fakat bu kızın hayatını elinden alan toplum normları hangimizin kimlik ve değer algısını carpitmiyor"

yani ben evde oturuyor çay içiyordum, kız kendini aç bırakmış, allah rahmet eylesin.

el alem ne der diye yaşanmaz, kimsenin umrunda değilsiniz. herkes işten eve geliyor iki saat dinlenip yemek duş uyku ve sabah tekrar modunda yaşıyor. başkalarının fikirleriymiş toplummuş bunları bu kadar önemsemek tamamen bireysel akıl hastalığınız. mesela böyle insanları aslında ayırmak ve tedavi etmek gerekiyor, böyle nevrotik paranoyak kişilikler çevresine de zarar verir, biz işinde gücünde insanlar olarak böyle saldırgan tehlikeli kişilerden korunmalıyız, evet gerekirse devlet "sen duyuruya 'bu yaştan sonra evlenirsem şöyle böyle derler' yazmışsın, yürü rehabilitasyon merkezine" demeli.
0
bergamot kommando
(23.06.25)
çıkarmamız gereken çok ders var. mesela mahmakların hayatlarından ders çıkarmaya çalışanları s*klememeye başlamak bunlardan biri olabilir. yedikleri hatları yerken toplum yok, hayatlarını yaşarken toplum umurlarında değil. bu bi' yerde patlayınca suçlu toplum.
ne güzel dümen.
x.com
0
wop
(23.06.25)
🌸sekizdokuzon
(24.06.25)
Ben anlatınca anlamayanlar için yukarıya sektörün içinden mizojinist, kaba ve öfkeli başka bir kadının konu hakkında söylediklerini bıraktım. Oradan konuya atılmaya uğraşın bari.
0
🌸sekizdokuzon
(24.06.25)
yeme bozuklugunun ciddi bir rahatsizlik oldugu dersini cikardim.
0
sonsuz
(24.06.25)
(1)

Bu hangi filmdi yoksa rüya mıydı?

gabe h coud
ChatGPT’ye sordum. Epey uğraştım ama bulamadı. Filmin daha başında NASA ya da askeri bir karargahta bir ekranda dünya haritası var. Dünyanın bir çok yerinden ülkeler ve ABD füzeler fırlatıyor uzaya doğru. Füzeler işe yaramıyor. Hatırladığım pek bir şey yok başka. Titan füzeleri miydi atılan. Olabili
ChatGPT’ye sordum. Epey uğraştım ama bulamadı.

Filmin daha başında NASA ya da askeri bir karargahta bir ekranda dünya haritası var. Dünyanın bir çok yerinden ülkeler ve ABD füzeler fırlatıyor uzaya doğru. Füzeler işe yaramıyor.

Hatırladığım pek bir şey yok başka. Titan füzeleri miydi atılan. Olabilir, pek hatırlamıyorum karıştırıyor olabilirim.

ABD başkanı falan var yine.

Çok eski bir film değil. 1979 Meteor değil. 2022 Moonfall değil. Deep Impact, Armageddon değil. Meteor 2009 yapımı dizi değil.
0
gabe h coud
(20.06.25)
Aklıma gelmedi ama detayları (başka filmle birlikte) karıştırmış olman ihtimaline karşılık alternatif yazayım.

Uzaya değil de havaya ise Independence Day olabilir.

Uzayda ama ABD'den değilse The Fifth Element olabilir.

Diziyse ve roketler Dünya'ya dönüyorsa E.L.E olabilir.
0
nawar
(21.06.25)
(12)

Türkiye eyaletlere ayrılsaydı

kizil karga
Ülkeye yararı/zararı ne olurdu?
Ülkeye yararı/zararı ne olurdu?
0
kizil karga
(19.06.25)
"Lanet olası federaller" şeklinde sinir krizi geçirme şansımız olurdu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.06.25)
yüksek ihtimalle sonumuz yugoslavya gibi olurdu. hatta ondan da beteri.

başka coğrafyada yaşanan sıkıntılar ortadoğuda üç kat fazla yaşanır.
0
yurtsuz john
(19.06.25)
Hic bir sey yok ki bu ulkenin yararina olsun. Tek bir kisinin vefati dışında...
0
duster
(19.06.25)
Bölücü, ayrılıkçı düşünce ve eylemlerin olduğu ülkelerde bölünme anahtarının bölücülere altın tepsi içinde sunulması faaliyetidir.

Atatürk, üniter yapı dediyse bir bildiği vardır.
0
Mirket
(19.06.25)
Balkanization keyword u ile arama yapiniz.
0
deckard
(19.06.25)
Yararı iç bölüşüm daha hakkaniyetli oluyor ve bölümler daha verimli büyümeye açık oluyor. Zararı bölünmüş oluyorsun. Yani merkezi yönetimin toplam gücü azalmış oluyor, hem yerel yönetime yönetimi delege ettiği kadar, hem de birleşim sinerjisinin düşmesi ile. Uzun vadede, bölümlerin birbirinden uzaklaşması sürecinin sonunda tamamen kopması riski olur.
0
osssy
(19.06.25)
ülke ve toplum olmanın şartları bazı kuralların o sınırlar dahilinde geçerli olması mesela ortak dil, aynı yasaklar ve yasalar gibi. eyalet olursa aslında kendi içlerinde karar verebilir, kendi yasalarını oluşturabilir demek. bir çeşit özerklik bu. başta hoş görünüyor. özellikle ayrılıkçı olup da istanbul, ege ve akdeniz'de bir çok sektörü gerek yasal ama çoğunlukla gayriyasal yollarla ele geçirmiş olan insanların bu bölgelerden elini çekeceğini düşünürsek iyi gibi. ama gitmezler.

geçen ben de grok'a sormuştum. şöyle özetledi.
hem siyasi hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu durum, merkezi otoritenin zayıflamasına yol açarak ulusal birliği ve bütünlüğü tehdit edebilir. Ayrılıkçı gruplar veya kötü niyetli yabancı aktörler, böyle bir bölünmeyi kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilir; bu, etnik gerilimleri artırabilir ve bölgesel çatışmalara zemin hazırlayabilir.

Türkiye Cumhuriyeti için olası zararlar şunlar olabilir:

Ekonomik İstikrarsızlık: Bölgesel yönetimler arasında kaynak dağılımı ve ekonomik politikalar konusunda anlaşmazlıklar çıkabilir, bu da ekonomik bütünlüğü zedeleyebilir.
Güvenlik Riski: Merkezi kontrolün azalması, terör örgütlerinin veya dış güçlerin müdahale alanını genişletebilir.
Kültürel ve Sosyal Ayrışma: Farklı bölgeler arasında kimlik temelli ayrışmalar artabilir, ulusal dayanışma zayıflayabilir.
Uluslararası İtibar Kaybı: Federasyon yapısına geçiş, Türkiye'nin bölgesel ve küresel etkisini azaltabilir, diğer ülkeler tarafından daha az ciddiye alınmasına neden olabilir.
Bu tür bir dönüşüm, dikkatli planlama ve geniş toplumsal mutabakat gerektirir; aksi halde kaos ve parçalanma riski yüksektir.
0
biseysorcaktim
(19.06.25)
Eyalet sistemi tek başına kötü bir şey değil ancak işin siyasi tarafını bir yana bıraksak bile bence Türkiye açısında çok mantıklı değil. Ülkenin coğrafyası merkezi yönetimi zorlaştıracak kadar büyük değil; yani mesela Avustralya gibi birbirinden aşırı alakasız büyük bölgeler yok. Keza ekonomik açıdan da ülkenin önemli bir kısmında eyaletlere ayrıldığında o eyaletin kendine yeterliliğini sağlayacak bir faaliyet yok. Kürt nüfusu bir yana bırakırsak genel olarak "Bizim yaşam pratiklerimiz farklı, o yüzden kurallarımız da farklı olsun" gibi bir hukuki ihtiyaç da yok.
0
salihdt
(19.06.25)
Eyalet sistemi var eyalet sistemi var. Hangi ülkeye benzer bir model alacağın, kaç eyalet olacağı, sınırları nasıl çizileceği, eyaletlerin hangi hakları olacağı hangi hakların federal hükümette kalacağı gibi sayısız değişken var. Bu değişkenlerdeki farklılıklara bağlı olarak ülke için hayırlı da olabilir ülkeyi kaosa da sürükleyebilir. Ya da bazı açılardan getireceği faydalar ve diğer açılardan zorluklar arasında bir denge yaratılabilir. Hayatta her şeye kesin iyi/kesin kötü bakış açısına sahip olmak makul değil.

Ben yönetimin yerelden genele gitmesi gerektiğini düşünen biriyim, belediyelerden başlayarak yerel yönetim güçlendirilmeli. Ama bu benim şahsi kanaatim diye kimseye bunu dayatmaya çalışmadığım gibi, Türkiye'de şu an bunun çok mümkün olmadığını ya da olumsuz sonuçları olabileceğini de göz önünde bulunduruyorum. Yine de bunun akademik olarak tartışılmasında bir zarar da olmaması ve konu her açıldığında "Atatürk üniter devlet dediyse bir bildiği vardır" denip kapatılmasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ü çok seven biri olarak 100 sene öncesinin Türkiye ve Dünya paradigmasında verilen her kararı günümüzde ayet kabul etmek onun kendi dünya görüşüne de ters.

Yani sonuç olarak, eyalet sistemi demek illa bölücülüğe bir kala demek değil. Almanya da federatif bir ülke. En fazla arada Bavyeralılar eğleniyor işte biz daha iyiyiz sizden falan diye. Rusya da federatif bir ülke, içinde yirmi küsür yarı bağımsız cumhuriyet var, Putin sonrası ne olacağı belli değil. Hangi sistemi seçip nasıl uyguladığına göre değişken bir durum.
0
nundu
(19.06.25)
39 tane Alman krallığını/eyaletini birleştiren Otto von Bismarck ya da hali hazırda yeni bir kıtaya yerleşen kolonilerin oluşturduğu devletler/eyaletler birliği üzerinden "olumlu" örnek vermek hatalı olur. Bu topraklarda eyalet sistemine en yakın şey, en yakın zamanda Osmanlı dönemi beylikler/sancaklar birliği diyebiliriz.

Şu haliyle en gerçekçi sonuç Yugoslavya gibi paramparça olmak ya da Irak gibi dış tehditlere karşı olarak maşa bir halde, maşayı tutan eller tarafından bir arada tutulmak olurdu.
0
nawar
(19.06.25)
ya turkiye cok catismali bir ulke. yarisi ege'de avrupa kulturunde, yarisi ortadogu kulturunde ve bunun catismasini her gun yasiyoruz. ulke kurulusunda elde kalan topraklar cok ters sekilde kalmis. yani dogu ve guneydogu yerine elde balkanlar ve yunanistan kalsa cicek gibi bir ulke olurmusuz. simdi iki farkli kutbu icinde tasimaya calisip aci ceken bir ulke.
0
antikadimag
(19.06.25)
Bürokrasideki doğu karadenizliler kendi bölgelerine sürülecekse desteklerim. Adamlar Türkiye'yi organize sömürüyorlar. THY onların, devlet bankaları onların, bakanlıkların yarıdan fazlası onların, diyanet onların, İBB onların, ordunun üst kademesi yakında tamamen onların olacak... Böyle gider liste. Sonra hepimiz eşit vatandaşız masalları. Akp bir pontus rant derneğine dönmüş durumda. CHP'nin de geleceği parlak değil. Federasyon olsun, hepsi pontusa sürülsün!
0
mesuta
(19.06.25)
(5)

araçta martı veya herhangi bir kuş pisliğini nasıl çıkarıyorsunuz?

hunharca ben
sb(kurumuş olduğunu kabul ederek)
sb
(kurumuş olduğunu kabul ederek)
0
hunharca ben
(19.06.25)
Üzerine kağıt mendil koy.
Mendili ıslat.
10 dakika bekle.
Mendille yumuşamış pisliği sıyır at
0
Mirket
(19.06.25)
Islak mendil ile (kolonyalı değil) @Mirket'in yaptığını yapıyorum. 10 dk değil, 3-4 dakika bekliyorum.
0
nawar
(19.06.25)
Üstteki numara işe yaramazsa bu kez karbonata az su katarak pat kıvamına getirip onu dışkı üstünde bir müdddet bekletiyorsun. Benin’i kaybetmesin kurursa su damlat. Akabinde hafif ovalayarak çıkartmayı deneyin. Ğrik asitle zengin doşkı ile baz karakterli karbonat biraz kimyasal münasebetkurarsı biraz mekanik abrazyonla işi genelde halleder.
0
schizofrengi
(19.06.25)
motul'un insect remover solüsyonunu 1 fıs sıkıp 3-4 dk bekliyorum hiçbir şey kalmıyor.
0
makarnavodka
(19.06.25)
Sahil kesiminde oturuyorum otoparkım da yok. Bundan dolayı arabanın bagajında her daim su, kağıt havlu ve paket karbonatlar var. pisliğin üstüne karbonatı döküyorum, biraz su döküyorum sonra da üstüne kağıt havluyu koyup gene su döküyorum.
genellikle markete bir gidip geliyorum sonra da pisliği alıp atıyorum.
0
denizgonen
(19.06.25)
(10)

Bebeğin cinsiyetini belirleyen

kizil karga
Babaymış, bu doğru mu, nasıl oluyor bu?
Babaymış, bu doğru mu, nasıl oluyor bu?
0
kizil karga
(11.06.25)
Kadın XX erkek XY kromozomuna sahip, babadan X kromozomu giderse annedeki X kromozomu ile birleşir XX olur cinsiyeti kız olur, babadan Y kromozomu giderse anneden gelen X kromozomu ile birleşir XY olur o zaman da erkek olur, anne sadece X kromozomu verebildiği için cinsiyeti belirleyen baba oluyor ama anne de çocuğun tüm mitokondri hücrelerini veriyor, bence o daha büyük bir olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.06.25)
Büyük oranda öyle ama "sadece" diyeceksek aslında tam olarak öyle değil. Yani @kaleci anlatmış kromozom dağılımını ama annenin rahminin durumu (ısı, ph vs.) da hangi spermlerin daha hızlı/sorunsuz şekilde yumurtaya ulaşacağı konusunda etkili. Haliyle iş bölümü kaçınılmaz. Tabii Y kromozomu gelmediği sürece erkek çıkmıyor (mutasyon etkeni ile her zaman bir şey çıkabilir o yüzden onu da yoksaymayalım) :)
0
nawar
(12.06.25)
cinsiyeti bababın belirlediğini düşünmek saçmalık bence. diyelim ki ben size geldim bir kilo patlıcanla bir kilo patatesi bıraktım gittim, akşam bi geldim ki evde patates yemeği var. Şimdi ben mi belirlemiş oldum patates mi patlıcan mı yiyeceğimizi?

Aynı şekilde erkek X ve Y kromozomlu spermleri bırakır gider, içeri kimi alacağını seçecek olan kadının yumurtası o saatten sonra :))

işin şakası bir yana şans tabi ki, kimsenin bir şeyi belirleyebildiği yok.
0
bobinhoo
(12.06.25)
bobinhoo bu duyuruda gördüğüm düz dünya teorisine en yakın açıklama oldu bu.
0
🌸kizil karga
(12.06.25)
bu konuda yeni calismalar var, daha gecen hafta gordum, buna gore yumurta genetik uyumluluğa ve baska faktörlere dayanarak spermi seçmede daha aktif bir rol oynayabilecegini ortaya koymus. dolayisiyla bu konuda sperm belirler demek yumurta belirler demek kadar dogru.
0
kassiopeia
(12.06.25)
Siz söylüyorsunuz zaten yeni çalışmalar var diye kesin olarak kanıtlanmış çalışmalar değildir muhtemelen, o nedenle "evet bu da doğru" demek çok doğru değil gibi.
0
🌸kizil karga
(12.06.25)
kaleci saçlı güzel açıklamış, cinsiyet babadan mtdna anneden bu da çocuğun sağlık(sal) alt yapısını oluşturuyor.
0
deartheodosia
(12.06.25)
Bir laf vardı:
- ye ekşiyi çıkar ayşe'yi, ye tatlıyı çıkar hakkı'yı

Belirleyici birçok faktör var. Şans kısmı hariç, @boobinho'ya katiliyorum.
0
encokbenisevinnolur
(12.06.25)
O sperm verir, öbürü seçip alır, beğenmediğini kapıdan çevirir falan da, dümdüz şu: Bebeğin cinsiyeti, yumurtayı dölleyen (ve babadan gelen) spermin taşıdığı kromozoma göre gelişiyor.
0
kobuzchu kiz
(12.06.25)
dogru. mesela cok ilginctir askeriyede muhabere (iletisim, muharebe degil) sinifinin cocuklari genelde kiz olur. bunlar radyo vb iletisim cihazlariyla cok hasir nesirdirler ve artik radyasyondan midir nedir bilmiyorum pek erkek cocuklari olmaz.
0
antikadimag
(12.06.25)
(2)

6 ayı devirdikten sonra iş aramaya başlamak

WithWorth
Yeni işe başlanan yerde 6 ayi devirdikten sonra is aramaya baslamakmülakatlarda ne kadar sorgulanır ve kötü izlenim bırakır ?
Yeni işe başlanan yerde 6 ayi devirdikten sonra is aramaya baslamak
mülakatlarda ne kadar sorgulanır ve kötü izlenim bırakır ?
0
WithWorth
(11.06.25)
6 aylık aradan önce hangi alanlarda, ne kadar sorumlulukla iş alıp kaç sene çalıştığına bağlı. Öncesi sağlam ise "kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı, iş aramaya hazır olunca tekrar başladım" dersin bir şey kalmaz. İş, aile ya da sağlık gibi (ama tekrar etmeyecek) bir konuysa da sebebi normal insanlar takılmazlar. Tabii teknik mülakatta ya da ikinci basamakta bunlar sorun olmaz da İK kısmını geçmek lazım. İK dediğin kısım üstün zekası, analiz yeteneği ve potansiyel değerlendirme yetisi ile bilinen bir departman değil :)
0
nawar
(11.06.25)
Alacağım adamda bunu asla kafaya takmazdım. Sadece ve sadece mülakatta geçimsiz birisi gibi görünmemeye bakmak lazım.
0
amor fati
(11.06.25)
(12)

Eski fantastik filmleri günümüz

kizil karga
Teknolojisiyle çeksek daha mı iyi olurdu yoksa batırırlar mıydı, sadece fantastik değil tabii bilim kurgu ya da tarihi filmler, mesela Yüzüklerin Efendisi Star Wars ya da Gladyatör.
Teknolojisiyle çeksek daha mı iyi olurdu yoksa batırırlar mıydı, sadece fantastik değil tabii bilim kurgu ya da tarihi filmler, mesela Yüzüklerin Efendisi Star Wars ya da Gladyatör.
0
kizil karga
(11.06.25)
Yok mümkünse çekmesinler. Her şey eski haliyle kalsın, yeni versiyonunu beğendiğim tek bir şey yok zira
0
kullanicadi
(11.06.25)
Kesin batırırlarlardı, o filmleri güzel yapan CGI işlerine çok bulaşıp yapaylaşmaması aslında, yani Yüzüklerin Efendisi çekerken adamlar çoğunlukla her yerin ölçekli inşasını yapmışlar, Miğfer Dibi kalesinin maketini yapıp çekimi o şekilde yapmışlar, o nedenle gerçek gibi hissettiriyor ama bugün çekseler CGI ile bilgisayardan kale yapıp öyle çekerlerdi, muhtemelen aynı hissi vermezdi, aynı hissi vermeyeceği yakın geçmişte çekilen Hobbit filmlerinden de anlaşılıyor zaten aralarında 10 sene var ama o 10 senelik gelişim bile filmleri batırmıştı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.06.25)
Geçen markette ödeme yaparken kasiyer çocuğun kolunda Şahmaran dövmesi gördüm. Ne filmdi ama...İzlediğimde çok etkilenmiştim dedim. Çocuk da Evet Serenay Sarıkaya güzel oynamış dedi.

What?

Serenay kim yahu tanımıyorum ben Türkan Şorayla Faruk Peker'in oynadığı filmden bahsediyorum dedim.

Oda benim bahsettiğim filmi izlememiş. Karşılıklı error verdik.

Bence çekmesinler abi. Gladyatör 2 çektiler mesela izleyecek miyim ? Tabi ki hayır. Russel Crowlu olan kafi.
0
yurtsuz john
(11.06.25)
ben abartilmis gorselligi, fazla efekt islerini sevdigim icin gunumuz teknolojiyle olmasini tercih ederdim.
Ama bu filmleri ozel/efsane kilan sey de bu yapayliktan uzak oluslari.
0
sey mi dostum
(11.06.25)
Yapmasınlar :(
Jurassic Park gibi animatronic harikalarını sırf CGI'a çeviriyorlar, üzülüyorum.
0
kobuzchu kiz
(11.06.25)
lotr ve hobbit serisini karşılaştırırsak lütfen çekmesinler.
0
elorelia
(11.06.25)
Star Wars'un son filmi 2019'da çıktı.
Star Trekler hala devam ediyor. Kendiniz karar verebilirsiniz.

Teknik olarak tam olarak istediğiniz şey bu değil farkındayım ama pratikte zaten eski filmlerin birebir yenilerini çekmek çok olası değil çünkü oyuncuları yaşlanıyor veya ölüyor. Yeni cast gerekiyor. Bu da baştan birçok kişi için itici bir durum.

Ancak eskiden günümüze uzanan yapımlar bir karşılaştırma imkanı veriyor.

Gerçi eminim yakında AI karakterli filmler çıkar :D baya bir eski film eski castlarıyla dirilebilir neden olmasın.
0
akhenaten
(11.06.25)
Lütfen hayır.
0
sanal hayvan
(11.06.25)
10larca nostalji maksatlı berbat örnek var. Filmlerin yeniden çekilmesinden içimiz çıktı. Orijinal fikir bile yok.
0
sanal hayvan
(11.06.25)
merhaba. sinema ile fazla bir alakası olmayan orijinal ben-hur ve spartacus filmlerini beraber izledik, ikisi de yaklaşık 3 saat dakika sıkılmadı. bu kullanılan insan sayısı (ordulardan falan yardım almak), gercek hayvan kullanımının etkisiydi. yukarıda eroleia isimli arkadaşın değindiği gibi plastik makyaj vs cgi kapışmasının insanlar üzerinde etkisini net hobbitte gördük. oturmamış bir şey vardı. ayrıca döneminin yaratıcı çözümleri (ikizleri kullanmak[terminatör], yepyeni bir kurgu yöntemi bulmak (starwars) hatta melie ye kadar uzatabileceğimiz bu sektör olması gereken adımları zamanla atıyor, geriye dönüp remake yapanlar (mesela total recall 2012, 90 lı aslının önüne geçemedi, blade runner ın orjinali vs remake i belki tartışılır ama yine de kimse daha iyoydi demez, iki farklı film olarak ele alır). bence böyle ama ileride de çok acayip yanıltan bir iş illa ki çıkadabilir. hatta dune u ele alırsak birebir tekrar çekim değildi ama sonuç ortada kült olan son seri olacak.
0
libertine
(12.06.25)
libertine +1
0
deckard
(12.06.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1

Bu arada şöyle bir şey var. Eskilerde yokluktan hayal güçleri ile muazzam şeyler yaratmışlar. YouTube'da Corridor Crew kanalında yapım süreçlerini izliyorum hayranlık duymamak elde değil. Yine aynı kanalda birçok CGI için iyileştirme de yapıyorlar eğlencesine. Orada görüyoruz ki sorun teknoloji değil. Liyakatsizlik, VFX ekiplerinin vizyonsuzluğu, yönetmenlerin tembelliği ("CGI yap geç" şeklinde) ve VFX ekiplerinin yaratıcı yönetmenlerin ise sabırlı olduğu senaryolarda ise yapımcıların bir an önce paraya konma hevesi konusu geliyor sanırım. Aynı VFX ekipleri daha iyi bütçe ve daha geniş zaman ile harikalar yaratabilirler, tabii bu bazıları için geçerli.
0
nawar
(12.06.25)
(28)

Favori içkiniz hangisi?

put it in your appropriate place
Favori biranız hangisi sorunuzdan yola çıkarak sorayım; Favori içkiniz hangisi?- Viski. En sevdiğimdir. İyi kötü bir damak tadı oldu. Tabii ayrıntı detay pek anlamıyorum ama hafif sert ayrımı oldu.- Bira. Özellikle Ipa olanlar hoşuma gidiyor. Şerbetçiotu olanlar damak tadıma uygun.Bu ikisi var. Ara
Favori biranız hangisi sorunuzdan yola çıkarak sorayım; Favori içkiniz hangisi?

- Viski. En sevdiğimdir. İyi kötü bir damak tadı oldu. Tabii ayrıntı detay pek anlamıyorum ama hafif sert ayrımı oldu.

- Bira. Özellikle Ipa olanlar hoşuma gidiyor. Şerbetçiotu olanlar damak tadıma uygun.

Bu ikisi var. Ara ara kırmızı şarap içtiğim oluyor ama sıfır damak tadı.
0
put it in your appropriate place
(10.06.25)
Cin
Bira
0
mutekebbir
(10.06.25)
Viski; single malt, islay
0
Bruce
(10.06.25)
Yerine göre değişir. Bunun tek ve mutlak bir cevabı yok bence.

Sahne önünden izlenen bir rock konserinde viski içilir mi? Sosis kızartılan bir kumsal partisinde rakı içilir mi? Patates kızartmasıyla cin tonik olur mu? Patlamış mısırla film izlerken ipa gider mi? Ruffles yerken kırmızı şarap içilir mi gibi.
0
orient blue
(10.06.25)
ya çok şey içerim sevmediğim içki yok belki en çok bira içmişimdir ama ben rakı kadınıyım:( ve rakı seven tek bir insan tanımadım ya sosyal içici ya hiç. hep tek başıma içerim ya yalnız ya karşımdaki kola mola içerken. kendimi Halil gibi hissediyorum neden rakıyı bu kadar kötü gösterdiniz halbuki aşiri iyi içki

ha kokteyl de çok severim ama miktara vurunca daha az kalıyor
0
ala09
(10.06.25)
Alman elma şarabı, soğuk ve gazlı, alkollü elmalı beypazarı gibi gidiyor
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
Valla ala+1 ben de rakıyı çok severim, düz soda içer gibi içiyorum mezesiz.

Sonra da viski ve şarap.
0
sekizdokuzon
(10.06.25)
en sevdiğim: sheridan's ve malibu, ama nadiren tüketirim.

hem sevip, hem çok içtiğim : finlandia vodka.

ama kış aylarında balık yiyecek olursam tekirdağ altın seri rakı.

pek sevmemekle birlikte, hepsinden çok turborg malt tüketiyorum. coca cola gibi bir şey benim için.
0
tabudeviren
(10.06.25)
Sevmediğim alkollü içki yok, hepsi benim bebeğim. Mastika çok severim kahveyle, Bailey’s aynı şekilde. Viski bazlı kokteyllere bayılıyorum. Votka portakal (screwdriver) severim; alkolik dönemimden kalma bir alışkanlık. Cin ve salatalık suyuyla evde kendi yaptığım bi kokteyl var lime, taze nane, reyhan falan baya fresh bi şey oluyo. Onun dışında rakı beylerbeyi göbek, yoksa efe gold. Bira normal şartlarda Beck’s, bazen Blanc falan; anormal şartlarda kırmızı tuborg. Akrep zehri gibi meret 5 tane kırmızı içip iptal olmayan görmedim.
0
vedatchilipeppers
(10.06.25)
Her içkiyi içerim ama single mat viskilerin yeri bende ayrı; viski kışın soğuk gecelerin vazgeçilmezi ama yazın cin-votka-viski-tekiladan yapılan kokteylleri de sever ve yaparım.
0
blue rebel motorcycle club
(10.06.25)
Rakıcıyım ben de
0
cilacı ökkeş usta
(10.06.25)
Baileys benim için 8
Alkol oranı biraz daha yüksek olsaydı 9,5 olacaktı
0
etna
(10.06.25)
köpüklü sarap ve sampanya.

bira agzima sürmem. kokteyl klasikse ve cok renkli degilse tadina bakabilirim.
0
sonsuz
(10.06.25)
Hepsinin ortamı farklı bende.
Ortamına göre hepsini severim.
En çok rakının ortamını severim.
0
Mirket
(10.06.25)
Sangria, aperol spritz.
0
asteriks
(11.06.25)
Kalabaliksa raki, tek basima isem votka ya da cin.
0
deckard
(11.06.25)
Viski. Farklı durumlar/sebepler/ruh halleri için farklı kategori viskilerim var. İkinci sırada da cin. Özellikle havalar ısındığında viski yerini çoğunlukla cine bırakıyor. Gerçi sosyal içicilik dışında ikisinde de ayda 3-5 kadeh falan içerim evde.
0
nawar
(11.06.25)
konyak. saglam bir viski icicisiyimdir ve cogu turunu denedim. ancak konyak'taki aroma viskide yok bence. viski daha cool geliyor ama. viski icemeyen arkadaslarimin bile viski story'leri falan oluyordu.
0
antikadimag
(11.06.25)
Gordon's London Dry Gin
0
clones
(11.06.25)
favori içkim viski olmak zorunda kaldı.(zaten severim o ayrı) Normalde bira çok severim ama bira-şarap gibi mayalı şeyler içince öbür gün kafam yerine gelmiyor. Viski ise tertemiz. Sanırım filmlerde yaşlı zenginlerin hep viski içmesinin sebebi bu :D
0
nhk ni youkosu
(11.06.25)
tekila
0
lüzumsuz adam
(11.06.25)
Mojito ve gürcü şarabi
0
abuzer
(11.06.25)
bu aralar cin. geçen sene vodkaydı. ondan önce viski.

ama yaz içinse bira.
0
koela
(11.06.25)
cin-tonik. old school bir adamım.

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(11.06.25)
Ortama göre;
Buğday birası
Blush veya roze şarap
Rakı
Meyve şarabı

Rakı dışındakilerin içimi kolay, tadı yumuşak. Sek viski, konyak vb. bana göre değil. Kokteyl olarak içerim ama aramam.
0
auroraaurora
(11.06.25)
yazıldığı gibi ortamına göre değişir ancak genel olarak en çok tükettiklerim;

bira
cin
blush
muhtelif kokteyller.
0
makarnavodka
(11.06.25)
Jager mojito hos, degisik guzel aromali
romlu kokteyllerin cogu
beyaz sarap(yari tatli olanlar)
0
sey mi dostum
(11.06.25)
nesquikli pastörize süt
0
Batuhanolabilir
(14.06.25)
likör
kahve sevmem ama bazi sabahlar kahve yapip baileys katarak güne basliyorum.
genelde kis aksamlari ovomaltine yaparim, icine baileys koyarim.
yazin aperol cok severim.
apres-ski'de zirbenschnaps gömerim :)

raki, votka, tekila sevmem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.06.25)
(8)

Sözlükte takip ettiğiniz yazarlar var mı?

kullanicadi
Dis kapinin nahit mentesesi ve kelevelelis'in entrylerini sever ve takip ederdim. Uzun zamandır aktif değiller biliyorum, üslubu bu yazarlara benzeyen önerileriniz varsa talibimSiz düzenli olarak kimlerin entry'lerini okumayı seviyorsunuz?
Dis kapinin nahit mentesesi ve kelevelelis'in entrylerini sever ve takip ederdim. Uzun zamandır aktif değiller biliyorum, üslubu bu yazarlara benzeyen önerileriniz varsa talibim

Siz düzenli olarak kimlerin entry'lerini okumayı seviyorsunuz?
0
kullanicadi
(10.06.25)
Benim severek takip ettiklerim;
marques de pombal
donmeyen para ustu
oric
3141592653
0
kisa
(10.06.25)
Nahit menteşeyi twitterda takip edebilirsin
0
grimavi
(10.06.25)
namutenahi çizgi

gofret beyin

pandayavrusu

kalemdefter
0
alkinoos
(10.06.25)
orange blossom

grimavi

rentts

Senin takip ettiklerine tarz olarak benzeyip benzemediklerini bilmiyorum ama aklı başında çok güzel entryleri var.

orange blossom sanki çok eskiden duyuruda aktifti ama şimdi görmüyorum.

rentts duyuruya aktif olarak girmiyor herhalde sık görmüyorum.

grimavi aktif olarak burada
0
rock n roll
(10.06.25)
author'ı okurdum. sözlüğü bırakalı 10 seneyi geçmiştir.

bilen bilir. şeftalü gibün... diye bi başlık açmıştı hala gülerim.

sözlüğü senelerdir okumuyorum. maaşlı trol çöplüğü oldu.
0
yurtsuz john
(10.06.25)
Mies vardı benim için sözlükteki son kale olarak, o da hesabını silip gitti. Mies de gidince sözlük zaten komple bitti benim için.
0
vedatchilipeppers
(10.06.25)
civitmadan once otisabi
depeyi de cok iyiydi o da birakti.
0
cooperr
(10.06.25)
anglachelm ve ornette

İkisi de 2025'e girmediler ama ekşi sözlük çöplüğe döndüğü için anlıyorum, bir şey demiyorum :)
0
nawar
(11.06.25)
(7)

Tetanos Ne Kadar Korur?

Nature Works
Merhaba,Filipinlerin bir adasında bir banka oturdum çivi dışarı çıkmış :@ Şortum yırtıldı ucundan totoyu da çizdi galiba, açıp bakamadım tuzun etkisiyle hafif yanıyor. En son askerde tetanos olmuştum ama hiçbir zaman sistematik şekilde 3 doz aşı olduğumu hatırlamıyorum. Askerliğin üzerinden 5 sene g
Merhaba,

Filipinlerin bir adasında bir banka oturdum çivi dışarı çıkmış :@ Şortum yırtıldı ucundan totoyu da çizdi galiba, açıp bakamadım tuzun etkisiyle hafif yanıyor. En son askerde tetanos olmuştum ama hiçbir zaman sistematik şekilde 3 doz aşı olduğumu hatırlamıyorum. Askerliğin üzerinden 5 sene geçti. Bu aşı korur mu önlem alayım mı? Alırsam ne alayım. Biraz ücra bi yerdeyim imkanlar kısıtlı, bir süre daha buradayım. Çivi çok eskidir, epey de korozyona uğramıştı

Teşekkürler
0
Nature Works
(10.06.25)
ben geçen yaz tetanos aşısı yaptırdım. en son 2013 yılında askerde vurmuşlardı.

doktor 10 yılda bir yapılıyor dedi.

güvendesin yani. (o çiviyi taşla eğ ki başkasına da batmasın)
0
yurtsuz john
(10.06.25)
doktorlar 10 senede bir diyor +1
0
cooperr
(10.06.25)
Hocam tetanos hafife alınacak bir şey değil. Ayrıca aşısı da dünyanın her yerinde bulunabilecek kadar basit ve bilinen bir şey.
Evet son aşın hala koruyor olabilir ve hatırlatıcı dozlar da bir o kadar önemli. Türkiye'de olsaydı 10 sene korur diye göndermezler, yine de tetanos aşını yaparlardı. Orada da hastaneye gerek yok, basit bir halk kliniği de bulsan aşını yaptır, hiç riske girmeye gerek yok.
0
yeninesiltupcu
(10.06.25)
Şüpheli kesiklerden sonra, aşınız olsa da aşı yaptırmalısınız zaten. 24 saati geçirmemeye çalışın. Siz akıl yürütürsünüz ama virüs bunu önemsemez.
0
akhenaten
(10.06.25)
iş yerinde yapılan uygulama sanırım aşağıdaki gibiydi.

*** Kişi eğer daha önce hiç tetanoz aşısı olmadıysa,
ilk doz olarak Td aşısı uygulanır,
4 hafta sonra 2. doz,
6-12 ay sonra 3. doz yapılır
ve devamında bu aşı 10 yılda bir tekrarlanarak
kişinin tetanoz hastalığına karşı kazandığı bağışıklık sürdürülmüş olur.


www.medicana.com.tr:~:text=Ki%C5%9Fi%20e%C4%9Fer%20daha%20%C3%B6nce%20hi%C3%A7,kar%C5%9F%C4%B1%20kazand%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20ba%C4%9F%C4%B1%C5%9F%C4%B1kl%C4%B1k%20s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BClm%C3%BC%C5%9F%20olur.
0
designer
(10.06.25)
tek doz asi bir sene koruyor. 3'lu 5'li artik tam seti neyse hepsini yaptirirsaniz 10 sene koruyor.
0
antikadimag
(10.06.25)
Sen takvim günü sayarsın ama bakteri saymaz. +1

Bu arada tetanos dediğiniz şey paslı çivi hastalığı değil. Bütün kirli yüzey kesikleri için geçerli. Özellikle sık güneş ışığı almayan ve toprakta olan.

10 yıllık koruyuculuk aslında tam olarak 10 yıl etkin koruyucu olmasa da tetanosa güvenip mermiye kafa ata ata gezmemek lazım. Doktor ya da hastanesine bağlı olarak 3 ya da 5 yıl geçtikten sonra kesikleri takiben aşılama sürecine gidilir. 5 yıl içinde de birden fazla defa kesik olduysa yine kontrole gidilir.

Not: Kesinlikle tavsiye edilen bir şey değil ama ruh hastası gibi senede bir olmadığınız sürece ya da alerji dahil herhangi bir sağlık konusu olmadığı sürece yenileme süreci gelmeden önce (örneğin, 5. yılda) yaptırdığınız tetanos aşısının size (bilinen) bir zararı yok.
0
nawar
(10.06.25)
(18)

Bu kadın ne kadar güzel?

duygusalatasi
Sıradan mı yoksa sizin için çok hoş kategorisinde biri mi? https://www.instagram.com/sezinkaramese/
Sıradan mı yoksa sizin için çok hoş kategorisinde biri mi? www.instagram.com
0
duygusalatasi
(03.06.25)
SıraDAN DAN DAN
0
Shepard
(03.06.25)
10 üzerinden 4 benim için.

Sarışınlar dışında 7-8 zor veririm iyi bir benchmark olur muyum bilemedim.
0
baldan kaymak
(03.06.25)
ya yürürken yolda görsem 7.5'tan 8 verebilirim 10 üzerinden ama instagram'da sosyal medyada bundan binlercesi var gerçekten. bilemedim. hoş kadın, çirkin dersem ayıp etmiş olurum ama pek bi albenisini/özelliğini de göremedim. M31, 178cm 110kg hayırlı forumlar
0
mark greg sputnik
(03.06.25)
Orta alti. Konusmasi falan itici baya.

@mark hshshhaah
0
sonsuz
(04.06.25)
Cringe. En sevmediğim tip.
0
gabe h coud
(04.06.25)
10/1

ağlamaklı bakıyor.

iki kaşının ortası küçük emrah gibi havaya kalkan kadın güzel olamaz.
0
yurtsuz john
(04.06.25)
Aaa ben bu kizi taniyormusum. Sempatik ama saf biriydi
0
sonsuz
(04.06.25)
Sıradan. Yani şu tarz sosyal medya ünlüleri normalde göründüklerinden "çok daha iyi" görünüyorlar hesaplarında. İşte filtreler, ışık ve açı ayarları, dışarıda bunalacakları kadar makyaj vs. derken. Ona rağmen.
0
nawar
(04.06.25)
Sıradan.
0
Bruce
(04.06.25)
(bana göre) güzel değil.

ve bakışlarında "cehennemi gördüm" dercesine bir yıpranmışlık var. ölü balık gibi bakıyor.
0
tabudeviren
(04.06.25)
instadan degil youtube'dan makyajsiz haline baktim.
helalinden 6/10 verdim gitti.
ortalama alti falan diyenler herhalde tok satici.
0
cooperr
(04.06.25)
Güzelliğini puanlayamam, benim için nötr diyebilirim en fazla ki itici bile olabilir
0
kisa
(04.06.25)
normal, sıradan, herhangi biri.
0
koela
(04.06.25)
6/10
0
bay b
(04.06.25)
notlamak yanlış bence de. ha benim de tipim değil ama ben de sonuçta birinin tipiyim bir diğerinin değil. tipi de açarsam bakışlar rahatsız etti, bi hinlik var :v
0
lüzumsuz adam
(04.06.25)
Kelimelere dokemedigim bir yapmaciklik var.Bu haliyle antipatik.Bacak ve kalca kalinligi boyuyla orantili degil.Dagilmaya cok musait.Sadece elleri guzel.
0
turkuaz
(04.06.25)
normal sokaktaki insanlar da soruluyor artık. yani her beş kişiden altısının tip böyle. tipik Türk kızı.
0
Hallegadola
(05.06.25)
güzel desen güzel değil, çekici desen o da yok. normal halini görseniz şaşırırsınız eminim. 4/10
0
sweetoffice
(05.06.25)
(22)

İzmir grevi için ne düşünüyorsunuz?

IcedFlames
İzmir'de yaşayan biri olarak iş yerimde, sosyal çevremde neredeyse herkes ikiye bölünmüş durumda. Hak verenlerde var DİSK'in ciddi anlamda hak arayışından ziyade CHP belediyesine zarar vermek için iyice saçmaladığını düşünenlerde. Ben her zaman grev ve hak arayış hakkının kutsallığını savunan biri o
İzmir'de yaşayan biri olarak iş yerimde, sosyal çevremde neredeyse herkes ikiye bölünmüş durumda. Hak verenlerde var DİSK'in ciddi anlamda hak arayışından ziyade CHP belediyesine zarar vermek için iyice saçmaladığını düşünenlerde. Ben her zaman grev ve hak arayış hakkının kutsallığını savunan biri olarak bu grevi abartı ve hak arayışının dışında buluyorum.
Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
IcedFlames
(03.06.25)
İzmir belediyesi Tunceli-Kars akraba şirketi gibi bir yer. Sendika başkanı 50 tane akrabasını işe sokuyor. Mevcut maaşlar piyasaya göre oldukça iyi.

Yaptıkları tamamen yüzsüzlük. Ben başkanın yerinde olsam yeri adım atmam. Kimsenin onlara ihtiyacı yok.

bir de şu olay var eksisozluk.com
0
runaway
(03.06.25)
chp haklı yada işciler haklı demek kolaycılık bence. gri noktalar var. tek derdi bu enflasyonist ortamda insanca yaşamak olan işciler var.
0
buenosdias
(03.06.25)
Oradaki durumun ne olduğunu tam anlayamadım. Belediyenin 2 ayrı iştirak şirketi var, birinde çalışanlar daha yüksek maaş alıyor, diğerinde çalışanlar daha düşük alıyor. Düşük alanlar "biz de aynı işi yapıyoruz neden daha düşük alıyoruz" diyorlar.

Eğer durum buysa haklılar. Ama durum bu değil de genel olarak yüksek ücret talep etme doğrultusundaysa haksızlar, ben avukatım ve işçi avukatlık piyasasından örnek vereyim, öyle 50-60 bin TL maaşlar falan birçoğu için hayal. İnsanlar 30 bin TL bandında maaşa çalışıyor, düz belediye işçisi neden 80 bin alsn?
0
turuncu tonlarda
(03.06.25)
yani belediye çalışanı birkaç arkadaşta gördüğüm şeylerden sonra net olarak şunu söyleyebilirim. "bazı" işçiler için belediyeyi suistimal etmek çok yaygın bir davranış olmuş. örneğin hiçbir gerekli sebep yokken, haftasonu işe gidip kart basmak ama boş oturarak fazla mesaili para almak gibi. yoksa grev ve hak arayışını destekleyen bir insanım, yakın zamanda aile hekimlerinin yaptığı gibi. öncesinde haber vererek iş bırakma yaptılar, haber verme konusunda da ellerinden geleni yaptılar ki insanlar mağdur olmasın.
0
ofelia
(03.06.25)
''işe 15 gün devam eden işçi için aylık ücretin yüzde 15’i nispetinde ‘işe devam primi’ talep edilmektedir. Ayrıca yıl içinde sağlık raporu almayan işçilere 46 yevmiye tutarında teşvik primi ödenmesi istenmektedir. Çalışanlarımızın normal çalışma saatlerinde işe devam etmeleri için teşvik pirimi talep edilmesi ve hastalanarak istirahat etmeleri gerektiğinde sağlık raporu almamaları için teşvik primi verilmesi talep edilmektedir.''

Böyle saçma taleplerin bulunduğu bir ortamda insanca yaşamak için yapılan bir grev olduğu söz konusu değil gibi. İşe geliyorum diye bana teşvik primi ver diyen adama zaten gelmek zorundasın arkadaş neyin teşviki denmesi bence en doğal hakkı belediyenin.
0
🌸IcedFlames
(03.06.25)
akp dem anlaşmasının bir sonucu.
ayrıca chpli tüm belediyelerin hali böyle. biraz işiniz düştüğünde çok net görüyorsunuz. özellikle seçilen işçi profilleri hep böyle. istanbuldaki bir çok ilçe belediyeside aynı durumda. özellikle bazı illerden seçilmiş kişiler çalıştırılıyor.
ayrıca egedeki istilanın ne boyutlara ulaştığınında bir göstergesi oldu.

ama chp ye müstahak, özgür çözsün bakalım o çok sevdiği kürt gençlerinin sorununu.
0
my fault
(03.06.25)
Belediyecilik, belediyede çalışmak = yolsuzluk, hırsızlık, nepotizm, az iş çok şikayet. Dolayısıyla belediyede kadrolu çalışansa biri benim gözümde default haksızdır.
İzmiri de çok severim, İzmirlileri de çok severim ama kayyum atansa bir gram itiraz etmeyeceğim bir şehir.
0
beyfendi
(03.06.25)
bu olayda chp kendi kendine zarar verdi. tunç soyer başkanlığı zamanında en yüksek maaş diye şov yaptı. belediye içinden tunç bey ödeyemeyiz yapmayın dediler çıktı şıv yaptı. daha sonra bu başkan geldi. başkan hiç bir şekilde şu zamana kadar disklilerle görüşmedi. olayları bu hale getiren belediye başkanı. ha işçiler akp belediyesinde olsa bu kadar hakkını aramaz. hükümete kullanılacak koz veriyorlar. yıllardır izmir belediyesine adamcılıkla bir sürü işe yaramaz adam alındı. belediyenin borcu çok hükümet sıkıştırıyor. şu an bu süreci atlatıp daha iyi işçi alımı yapılmalı. biz toplum olarak ne sendikacılığı biliyoruz ne de belediyeciliği.
0
mikahakkinen
(03.06.25)
İşçilerin istekleri kabul edilirse toplu taşımaya zam gelecek, suya zam gelecek. Bunlar zaten şuan oldukça pahalı. Olan millete olacak yani. CHP bu kafayla izmir'i kaybetmezse iyi
0
runaway
(03.06.25)
birkac sene evvel Izmirde tatilde iken bir arkadasimin Izmir Belediye'sinde calisan arkadaslari ile ayni ortama dusmustum.Belediye tayfa (~10-12 kisi) Dem Parti grubu gibiydi.Bir tane bile Izmir kokenli yoktu.CHP buyuk sehirlerde tum kadrolari ozellikle dogu kokenlilerle doldurmus.Daha hak arayisina gelmeden bunlari halletmek lazim
0
turkuaz
(03.06.25)
inanılmaz bi chp trollü saldırısı var.

disk türkiş'le aynı sözleşmeyi imzalamak istiyor diye herkes saldırıyor.
işçiler sonuna kadar haklı. örgütlü oldukları yerde "yoksulluk sınırı" kadar maaş istiyorlar.

siz "yoksulluk sınırı"nın altına çalışıyorsanız bu işçilerin değil işverenlerin suçu.
0
patronaj1
(03.06.25)
Keşke biz de greve gidebilsek diyorum. Patronlara karşı biz böyle duramıyoruz.
0
prole
(03.06.25)
su twitter'da surekli onume dusen disk bolge baskani mi ne bi mal var. herif suratindaki ifadeden kimseye hayri dokunmayacak bir adam oldugu o kadar belli ki. o yuzden olumsuz dusunuyorum. zaten yandas basinin, polisin, iktidarin yaklasimi ortada.
0
bay b
(03.06.25)
İzmir'de olsam "TİSevr anlaşması kabul edilirse AKP'ye basarım oyu" derdim. DİSK nasıl CHP'li belediyeleri akıl almaz şartlar ile zorluyor aba altından seçmen oyu gösteriyorsa, ben de gösterirdim. Vasıfsız işçiye yüksek ücretler verilmesini geçtim, asıl rezalet olan yak haklar. Diyarbakır'da bu yan hakların yanından bile geçmeyen maaş olarak da brüt 41000 TL civarı ödeme yapanlar da kendilerinde olan belediyelere bakmadan zıplayıp solculuk oynuyor. Günün sonunda CHP de doldurduğu "seçilmiş" kadrolar ve seçim öncesi verilen vaatler olarak yediği hurmaların tırmalamasını seyrediyor.
0
nawar
(03.06.25)
CHP iyice şamar oğlanına döndü Diski grup yorumu Kılıçdar çetesi derken… Doktorla aynı maaşı isteyen vasıfsız işçi olamaz.
0
ekimoloji
(03.06.25)
işçiler madem vasıfsız, çöp kokuyor diye ağlamak yok o zaman. devletin kendi verisiyle bile yoksulluk sınırı 81.734.

bunun altına çalışan siz, ağlamak yerine neden yoksulluk sınırı altındayız diye sorgulasanız bir şeyler değişecek.
0
patronaj1
(03.06.25)
Bunun akepe eliyle organize edildigini anlamamak için mal olmak lazim.

Ayrica chp, kendi kadrolasmasinim bedelini ödüyor. O kadar para ITU mezununa verilmiyor amk çöpçü ne alaka.
0
feastofthedamned
(03.06.25)
Kasıt nedir bilmiyorum da, AKP ajanı gibi davrandıklarını düşünüyorum.

"Yaa akpye söylediğiniz her şey kendileriymis" malzemesi verdiler bol bol.
0
encokbenisevinnolur
(03.06.25)
@patronaj1 baktığın zaman kimse çöp kokuyor diye ağlamıyor, halk madem toplamıyorsunuz biz toplarız diye her gece çöp topluyorlar sokakta, ama halkı arkasına alamayan disk sokakta çöp toplayan vatandaşa saldırmayı hak görüyor kendine. Halksız bir devrim amaçlıyorlar sanırım sadece adında devrim geçen ama halkın yanında bugüne kadar hiç göremediğimiz sendikacılar.
0
🌸IcedFlames
(04.06.25)
@IcedFlames izmirli bir gün dert görmemiş orta-üst sınıf beyaz türkler rahatsız oluyor diye neden yoksulluk sınırının altına çalışmaya okey olunsun ki? itü mezunu hakkını alamıyorsa sorumlusu işçiler mi? patronlar belediyedeki ihaleci haramiler yiyip içerken a tamam itü mezunları bu kadar almıyor diye kiramızı ödeyemeyelim et yiyemeyelim.
0
patronaj1
(04.06.25)
@patronaj1 günün güzel olsun dostum, karşılıklı atışmaya dönmemesi için konuyu kapatıyorum. İzmir'e yolun düşerse bir gün ''izmirli bir gün dert görmemiş orta-üst sınıf beyaz türkler'' ile bir bira içmek istersen yeşillendirebilirsin :)
0
🌸IcedFlames
(04.06.25)
izmir belediyesi zaten çalışanlarına uzun süredir maaş ödemede zorlanıyor. zamlı maaşı geçtim normalini bile alamıyorlar. torpil sistemiyle amca dayı çocukları istihdam edildiği için sistem çoktan çökmüş, bir yağma kurumu haline gelmiş.

Esas mesele bu neden şuan gündeme geliyor. Nedeni ise Akp - dem anlaşmasıdır. Dem parti imamoğlu olayı dahil belediyeler veya diğer iç mevzularda akp'nin işine yarayacak hamleler yapacak.

Koskoca Disk hukumete hiçbir talepte bulunamıyor ama gariban izmir halkına çökmeyi kendine hak görebiliyor.
0
runaway
(04.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.