@camdown neredeyse belediyeden özür dileyeceksin:) Sayın duyuru sahibi yürüyen merdiven bozulmalarını çoook kibarca dile getirmeye mi çalışıyor? Yazar, yürüyemeyen merdivenlerin mağduru mu yoksa yürüyen merdivenlerin bozulmasının gündem olmasından mı rahatsız tam anlaşılamıyor. "Merdivenler eskiden de bozulurdu..." "....üzerine oynanan bir algı var." Mazereti yöneticiler dile getirir ama burada bizzat şikayetçi (!) mazeret beyan ediyor:"istanbulun nüfusu çok arttı, provokasyon da var." Ama realiteyi ağzından da kaçırıveriyor: "Çok fazla çalışmayan merdivene denk geliyoruz."
Arkadaşlar biz bu şehrin sakinleriyiz. Oy kullanırız, seçim olur, biter. Koltuğa oturan yöneticiler hangi partiden olursa olsun onları denetlemek, uyarmak, eksikliklerini dile getirmek en tabii hakkımızdır. Şehrin yönetimine talip olanlar şehrin artan nüfusunu da, provakasyonları da vs.'yi de bilerek şehri yönetmeye talip oluyorlar. Halk da onları seçtiyse mazeretsiz vazifelerini yapacaklar. Eksik gördüğüm, ihmalkarlık gördüğüm kamu hizmetlerinde a partisi b partisi bakmaksızın bam bam bam yazarım, ararım, sesimi yükseltirim. Türkiye'deki demokrasi anlayışı "halkın yönetime alet edilmesi" bağlamında işliyor. Mazbatayı alan kişi salt çoğunluk arkamda diyerek salıyor işleri. İstanbul'da yaşayanlar Arnavutköy, Sultanbeyli ilçelerinin geri kalmışlığını bilirler. O ilçeler niçin öyledir? Çünkü oraların yönetimine seçilenler o lokasyondaki sosyolojinin çalışsalar da çalışmasalar da her türlü kendilerini destekleyeceğini bilirler. Yapmayın etmeyin.... Siyaseti bu ilkel dayanışmaya alıştırmayalım.
0