Giriş
(1)

Web tabanlı uygulama (çift parmakla zoom, fotoğrafı rotate etme vb.)

tchuck
yapılabiliyor mu?tüm siteyi değil, yalnızca seçilen fotoğrafı ikip armakla yakınlaştırmak, rotate etmek vb. gibi touchscreen şeyler yapabiliyor muyuz buna dair bir plugin var mıdır javascript?
yapılabiliyor mu?

tüm siteyi değil, yalnızca seçilen fotoğrafı ikip armakla yakınlaştırmak, rotate etmek vb. gibi touchscreen şeyler yapabiliyor muyuz buna dair bir plugin var mıdır javascript?
0
tchuck
(06.06.18)
bu kutuphane isini gorur hammerjs.github.io

bir mobil cihazda bu sayfayi acabilirsin, ekranda bir ornek cikacak. o ornekte istedigin hareketleri test edebilirsin. eger isine yararsa bu kutuphaneyi uygulamana entegre edebilirsin.
0
emrahday
(06.06.18)
(1)

Almanya mavi kart / vize üzerine soru

aynen haberlesiriz ya
Herkese selam,Temmuz ayında Berlin'de işe başlamak üzere mavi kart başvuru yaptım. Mavi kart'ın gelmesi yaklaşık 1/1.5 ay arası sürüyormuş. Merak ettiğim konu Mavi Kart gelmeden önce vize geliyor mu? Başvuruyu hem vize hem mavi kart için yaptığıma emin değilim. Mavi Kart için başvurunca vize için de
Herkese selam,

Temmuz ayında Berlin'de işe başlamak üzere mavi kart başvuru yaptım. Mavi kart'ın gelmesi yaklaşık 1/1.5 ay arası sürüyormuş. Merak ettiğim konu Mavi Kart gelmeden önce vize geliyor mu? Başvuruyu hem vize hem mavi kart için yaptığıma emin değilim. Mavi Kart için başvurunca vize için de başvurmuş sayılıyor muyuz?

Herkese teşekkürler!
0
aynen haberlesiriz ya
(01.06.18)
mavi kart AB oturum ve calisma musadesi, dolayisi ile calisma amaciyla o ulkeye giris(vize) hakki da sagliyor. Vize ise cesitli amaclarla o ulkeye sadece giris hakki sagliyor. Yani ulkeye girerken giris amaci belirli olmasi gerektiginden vize ve mavi kart ayri ayri duzenlenmiyor, sadece mavi karti alip giris yapiyorsun.

Belki turkiyedeki konsolosluk once almanyaya giris vizesi verebilir (mavi karti turkiyeye gondermemek icin), mavi kartini ise almanyada yabancilar dairesinden alabilirsin diyebilir. bu durumda once vize veriyorlar. ama bu yontemde dahi giris yapacagin gecici vizenin (genelde maksimium 3 aylik oluyor) giris sebebi turistik vs. olmayacagi icin 20 gunden az surmeyecektir proseduru.

Ayrica berlin icin bir konuda tip vereyim, ev bulmak gercekten cok cok zor, o nedenle kalacak yerin belirli degil ise elini cabuk tut.
0
emrahday
(01.06.18)
(10)

İT'cilerin eski telefon, pc kullanması

deveyi diken adamin ta kendisi
Merhaba,Gerek çalıştığım kurum olsun, gerek zamanında dışarıdan iş yaptığım veya günlük hayatta karşılaştığım olsun; it'ciler, teknolojiyle alakalı işin teknik kısmında olanlar genelde iphone 4, 4s, note 2 vb. eski model telefonları kullanıyorlar. Bilgisayarları da genelde çok eski oluyor.Yani işler
Merhaba,

Gerek çalıştığım kurum olsun, gerek zamanında dışarıdan iş yaptığım veya günlük hayatta karşılaştığım olsun; it'ciler, teknolojiyle alakalı işin teknik kısmında olanlar genelde iphone 4, 4s, note 2 vb. eski model telefonları kullanıyorlar. Bilgisayarları da genelde çok eski oluyor.

Yani işleri itibariyle bence çatır çatır kullanabilecekleri bir telefona ihtiyaçları var. Ben bile o kadar ihtiyacım olmamasına rağmen yavaş bir telefonla acil durumda kanser oluyorum. Onların acil müdahale etmesi gereken işler falan oluyor sonuçta. O esnada tuş kilidinin bile bir saatte açıldığı bir telefon sekteye uğratmıyor mu? Neden böyle yapıyorlar?
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(31.05.18)
İf it works doesnt fix it.

Genelleme yapmak dogru olmaz hep en yenisine sahip olmak istenler de vardir ama calisan bir sey calistigi surece kullanilir. Kullanmaya devam ediyorlarsa is gordugu icindir. Neden gereksiz yere para harcansin ki?
0
fakyoras
(31.05.18)
ben ülkenin en büyük teknoloji firmalarından bazılarının ar-ge birimleri ile çalışıyorum. siber güvenlik uzmanlarından kripto şeysi doktorlarına, sistem yöneticilerinden neural network üzerinde takla atanlara kadar ne ararsan var.

daha iPhone 7 ve üzeri bir telefon görmüşlüğüm yok.

zaten kapasite olarak 2010 ve sonrası pek gelişmedi. benim 2011'de aldığım s3 hala çalışıyor, hala üzerinde web sitesi host etmek dahil aklına gelecek her işlemi yapabiliyorsun. çatır çatır iş görüyor.

bunun dışında iki yönü var; birincisi insanlar zaten bütün gün bilgisayar başında çatır çutur doğrudan bilgisayar işleri ile uğraşınca iş dışında pek görmek istemiyorlar. ikincisi de bu işlerden gerçekten anlayan insanların telefonunun tuş kilidi bir saatte açılmıyor.
0
babilbaligi
(31.05.18)
uc buyuk neden var,
- bu insanlar fayda ve fiyat analizini iyi yapiyorlar. yeni telefonunun veya bilgisayarin getirdigi fayda fiyati ile dogru orantili olmali. yani hicbir ise yaramayacak bir suru ozellik icin ekstra para vermeye gerek yok. ornegin telefonda yuz tanima sistemine merakli biri zaten o telefonu hemen aliyor, ama bircok kisi icin bu ozellik gereksiz, yeterince iyi calismiyor(karanlik ortamlar vs.) o nedenle sirf bu ozelligi sunuyor veya en yenisi diye alinmamamli, gercekten ihtiyac var ise alinmali.
- ikinci en buyuk neden ise bir sistemden diger sisteme gecme zorlugu. yani o kisinin telefonunda ya da bilgisayarinda bircok ozel konfigurasyon oluyor. ornegin bir programci isi geregi sistem dosyalarinda ve kullandigi programlarin ayarlarinda bircok degisiklik yapma geregi duyuyur. bu degisikliklerin ne oldugunu ve ne zaman yaptigini hatirlamiyor. yeni bir sisteme gectiginde bunlari bastan yapmak cok zaman alir. her ne kadar bulut sistemler sayesinde bu degisiklikler tasinabilse de bircok ayar hala bir bilgisayardan digerine tasinamiyor. O nedenle zamani olmayanlar aldiklari bilisayari yillarca kullanmak durumunda kaliyor.
- ayrica bir bilgisayara veya telefona kurduklari tum programlari bir baska bilgisayara aktarmak da cok zaman aliyor. yine bulut sistemlerle bir telefona kurulu tum uygulamalar diger telefona kolayca aktariliyor ama komut satiri uzerinden calisan bircok program tasinamiyor.

Elbette bu bir genelleme, son urunleri cok iyi takip eden IT calisanlari da var. ama takip etmeyenlerin gerekceleri bunlar.
0
emrahday
(31.05.18)
Aklınızdaki sorunun net yanıtı: "Önemli olan yeni olması değil iş görmesi. "

iPhone 3Gs'i aldığımda artık üretimi durdurulmuştu. Yıllarca kullandım ki yenileyeceğim zaman iPhone 6 çıkmıştı, android merakı nedeni ile Sony Xperia Z3 aldım (4 yıl kadar önce) hala onu kullanıyorum asla kasmadı zorlanmadı şimdiye kadar.

Bilgisayar kısmı içinde, tasarımcı olduğum için Macbook Pro kulllanıyorum. Şu an ki son seri 1 yıllık daha ama bir önceki 6 yıl önce alınmış ve taş gibi çalışan bir makina idi, 5 yıl kullanıp neden değiştireyim - canavar gibi çalışıyor. Hala onu kullanırdım ama iş değiştirince yeni şirkette yeni makina kullanmaya başladım.

Telefon telefon özelliği için alınır, bilgisayar da ondan beklediğiniz performansa göre alınır. Süsüne, hiç kullanmayacağın abudik gubudik özelliklerine bakılarak değil :)
0
sbryldrm
(31.05.18)
Pratik nedenlerden;
1- işi teknoloji olunca; caf caflı reklamlara, hiç bir işine yaramayacak özelliklere para vermez. Ürünü dış kabına değil kullanacağı özelliklere göre değerlendirir.
2- Kullandığı ürünü iyi tanıyınca ve de ona gerektiğinde müdahale edebilecek bilgiye sahip olunca, otomatik olarak elinizdeki ürünü de en iyi hali ile kullanabiliyorsunuz. E bir IT uzmanı da elindeki telefon vs'den maksimum verimi alabiliyor.

Sonuç olarak; hem alırken hem kullanıken ne yapması gerektiğini bildiğinden, kullandığı aletlere de hiç bir şey olmuyor.
0
cursor
(31.05.18)
iyisini almak +1

bi de duygusal bağ gibi bişey oluşuyor sanırım bi süre sonra. 3 yıl kullandığım telefonum bozulmadı, babama verdim o kullanıyor. bazen bi ayarını falan yapmamı istediğinde ve telefonu elime aldığımda tekrar kullanasım geliyor (: şimdiki telefonum daha kötü olduğundan değil de nebleyim, alışmışlık...
0
icim urperiyor
(31.05.18)
Üşenmekten tabii. Yeni telefon için araştırma + eski telefondakileri yenisine aktarma vs derken o kadar boş vaktimiz olmuyor.
0
goodman
(31.05.18)
hala thinkpad x200s kullanıyorum (2008 model). bir de bunun 260 ı var. daha kapağını açmadım, sıfır vaziyette kutusuyla duruyor, ihtiyacım olmadığını düşünüyorum.

telefonum iphone 8. bunu da yeni model almamın sebebi emektar 5s'imin bozulması. yoksa hala 5s'e devam ederdim.
0
Tears of Devil
(31.05.18)
Sadece altı üstü İnternete girmek ya da bir Word dökümanı hazırlamak için ~4000tl yi bir dizüstünde vermek isteyenler bu duyuruyu iyi okumalı. İşi bilenler ihtiyaç duymuyor yenisini almaya.
0
1adam
(31.05.18)
it'cilerin ve çoğu yazılımcının yaptığı işler çok donanım gerektirmiyor genelde (burada tabi bazı alanlar tam tersi, game developerlar falan. bu arkadaşlara da selam olsun), dolayısıyla teknolojisi eskidi artık kaldırmıyor alet diye durumlarla çok fazla karşı karşıya kalmıyorlar.

bunun yanı sıra adam zaten cihazdan anlıyor bi sorunu olursa yavaşlarsa falan çözüyor olayı devam ediyor, bloatware ile telefonunu şişirmiyor atıyorum.

baktığın zaman profesyonel seri olarak geçen çoğu bilgisayarın fiyatlarına kıyasla donanımları çok çok güçlü değildir (örn. macbook pro, orta seviye thinkpadler vs.), bunun yerine malzeme kaliteleri yüksektir, kolay kolay bozulmazlar, güvenilirlerdir (reliable).
0
yuto
(31.05.18)
(18)

yurtdışında yaşamak vs türkiye

nick bulamadim
bir süredir uzun vadede yurtdışına yerleşme fikri kafamı kurcalıyor. bunları araştırıyorum. türkiye'de gerçekten her şey çok zor. yani dışarda sıradan olan birçok şey burada lüks. hayatımda hiç yurtdışına çıkmadım sadece internetten gördüklerimi biliyorum. ama bakıyorum temel ihtiyaçları karşılamak
bir süredir uzun vadede yurtdışına yerleşme fikri kafamı kurcalıyor. bunları araştırıyorum. türkiye'de gerçekten her şey çok zor. yani dışarda sıradan olan birçok şey burada lüks. hayatımda hiç yurtdışına çıkmadım sadece internetten gördüklerimi biliyorum. ama bakıyorum temel ihtiyaçları karşılamak daha kolay sanki. mesela araba fiyatları. yani abd'de sıradan bir insanın alacağı arabaya türkiye'de doktor binemiyor. burada araba lüks. ne bileyim 10 yıldır gitar çalıyorum ve almak istesem şu gitarı türkiye'de alamam. birçok insan alamaz burada ki sitedeki en pahalı gitarlardan değil. www.keymusic.com

önümdeki 10 yılı düşünüyorum burada insanlar bir ev + bir araba alırsa kendini şanslı sayıyor. 2 bin euro kazanan adamın 15 bin euroya aldığı arabayı 120 bine almak istemiyorum. 10-20 yıl ev kredisi ödemek istemiyorum. bunlar sanki yurtdışında daha kolay gibi. türkiye'de bazı şeyler o kadar zor ki aslında hayalini kurduğum birçok şeyin sadece burada zor olduğunu gördüm.

tabii genel bir soru oldu. yurtdışından kasıt neresi mesela? ya da hangi meslekle uğraşılacak? tecrübeniz olduğu ülkeyi aynı mesleklere göre değerlendirir misiniz? yani abd'de mimar vs türkiye'de mimar, ingiltere'de diş hekimi vs türkiye'de diş hekimi gibi almanya'da işçi vs türkiye'de işçi gibi. yani türkiye'de o kadar emek harcayacağıma başka ülkede o emeği harcarım en azından elime güzel bir şey geçer.

benim bildiğim abd'de sağlık sistemi ve eğitimin ücretli olması var mesela. kolay bir şey değil. türkiye'de üniversite eğitiminin ücretsiz olması büyük şans bence.
0
nick bulamadim
(15.05.18)
bir kere hiç ülke dışına çikmamissin ve tr de yaşıyorsun bunlar ciddi handikap. bence ilk önce gitmek istediğin ülkeleri gezip sonra dil okulu falan araştır, 3 ay 6 aylık o sürede de imkanlar oluşursa süre uzatma taleplerinde bulunursun..
0
redeath
(15.05.18)
yurtdisina gitmis olsaydin bile yasamamis oldugun icin bazi gercekleri goremeyecektib. yurtdisinda gurbetci insanlar yalniz. bu yalnizligi anlaman icin bikac ay yasamani tavsiye ederim. bazi seyleri parayla alamiyosun
0
rentts
(15.05.18)
Dediginiz gibi yurt disinda hayat kalitesi daha yuksek, Turkiye'de luks olarak gorulen cogu sey ya standart ya da standart alti.

Yurt disina yasayanlar yalniz dusuncesi de dogru degil. Yalniz olan da var olmayan da var. Ayni Turkiye'de yalniz olan ve olmayan insanlar bulunmasi gibi.

Edit: Egitimin, sagligin ucretsiz oldugu pek cok Bati ulkesi var. Mesela Almanya, Isvec, Fransa, Ispanya, Finlandiya vb.
0
crown
(15.05.18)
Türkiye de üniversite eğitimi yok bu arada, gençlerin meslek edinme okulları onlar. Üniversite eğitiminin ne demek olduğunu yurtdışında anlarsın. Ortada büyük bir şans yok yani.
0
gozu acik sevisen yahudi
(15.05.18)
baska ulkede o emegi nasil harcayacaksin once onu bir dusun. deneyimin yurt disinda cok aranan turden degilse, bankada bolca paran yoksa cikman imkansiza yakin.
0
eksimtrak
(15.05.18)
hem rentts hem de crown arti 1.
bir valizle gittigin ulkede istedigin kadar ielts'ten 8 almis ol, iletisim sorunlari yasayakcasin, kultur sorunlari yasayacaksin, yedigin ictigin degisecek, yaptigin is muhtemelen degisecek vs.

herhangi bir isle hayatini rahatca yasarsin, turkiyede luks olan seyleri rahatca alabilirsin. turkiye'de fistik ezmesi luks aq.
0
baldur2
(15.05.18)
@eksimtrak onu merak ediyorum işte. yani aynı şartlar altında yurtdışı vs türkiye. uzun vadede düşünüyorum zaten. hayatımı da buna göre şekillendiricem. yani bir işçi orada daha iyi şartlarda yaşıyorsa burada işçilik yapmaktansa giderim. bir mimar orada daha iyi şartlarda yaşıyorsa burada mimarlık yapmak istemem. bence biraz karamsar bakıyorsun. çıkmak o kadar zor değil. birçok insan gidiyor.
0
🌸nick bulamadim
(15.05.18)
@baldur2 yalnızlık olayına çok katılmıyorum. mutlaka memleket hasreti olur ama o mantıkla kimsenin başka ülkeye göçmemesi gerekiyor. yani japon da aynı durumda fransız da aynı durumda. o kültür sorunları, yalnızlık tüm göçmenler için geçerli.
0
🌸nick bulamadim
(15.05.18)
şunu merak ediyorum. mesela diş hekimisiniz amerika'da mı diş hekimliği yapmak istersiniz yoksa türkiye'de mi? avrupa'da mı mimar olmak istersiniz yoksa türkiye'de mi? avrupa'yı bilmem ama türkiye'de mimar olmak istemem mesela. ya da avrupa'da mı işçi olmak istersiniz türkiye'de mi? aynı şartlar, aynı iş, aynı kazanç karşısında yaşamı merak ediyorum. çünkü belki yurtdışında kolayca elde edebilecek hayatı yaşamak için hayatımı harcamak istemiyorum. abd'de sıradan bir evden daha beter bir eve yıllarca kredi ödemek, tenekeden hallice araca 100 binden fazla vermek istemiyorum.

türkiye'de aylık 10-15 bin aylık gelirim olsa şunları yaparım diye planlarım var. e bunları yurtdışında daha az gelirle yapabileceksem burada debelenmek saçma gibi.
0
🌸nick bulamadim
(15.05.18)
tabiki avrupada yaşamak kolay ve çekici ama herhangi bir avrupa ülkesine gittiğinde direk 2. sınıf vatandaşsın(avrupa için söylüyorum) kültür farklılıkları, konuşma farklılıkları, dışlanmışlık hissi vs. bir sürü sorunda var. araba almak, kişisel haklar vs daha çekici ancak adaptasyonda çok zor.
0
mikahakkinen
(15.05.18)
Lüks kavramı burada ve yurtdışında değişik. Burada araba lüks, atıyorum havuz üyeliği lüks, ama haftada bir temizlikçi çağırmak o kadar da lüks değil. Ama ABD'de ve Almanya'da lüks. Saatlik olarak çağırıyorlar. Lüks kavramı insanların saatlik ücretine bağlı.

Uzun vadede karar verebilmen için kısa vadede çeşitli olanakları kullanarak zorlayarak yurtdışı tecrübesi elde etmen gerek. Staj olsun, değişim programları olsun au pair'lik olsun deneyeceksin ki kendi kafanda bir plan şekillendirebilesin.
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.18)
@siyamkedisizorro
ona emek somurusu deniyor haci.
0
baldur2
(15.05.18)
Yurtdisinda yasama konusunda bence cok farkli degisken isin icine giriyor. Her seyden once bu arzu neden kaynaklaniyor onu anlamak lazim, zira bu kisinin zorluklara katlanma gucunu de etkileyecektir.

Yurtdisinda gecerli bir meslegi olan, ulkesinde mutlu olan ama maddi acidan iyi bir teklif aldigi icin yurtdisina gidip "Sila hasreti" cekip, oradaki yasama ayak uyduramayip 6 ayda geri donen adam da var mesela...

Para ve yasam kalitesi onemli faktorler ancak madalyonun diger yuzunde de hayata farkli bir kulturel ortamda baslamanin, yabanci, expat, gocmen olmanin maddi ve manevi zorluklari var. Eger para ve yasam kalitesi elde edecek yetenek ve niteliklerin varsa; kulturel sorunlari da hallederim, ben zaten dunya vatandasiyim, gittigim yere ayak uydururum, katlanirim, yaparim diyebiliyorsan bence hic sorun yok.

Birincisi yoksa, yani meslegin ya da niteliklerin para etmiyorsa isler biraz daha zorlasiyor. Yurtdisinda gocmen bir garson, gocmen bir fabrika iscisi olarak yasam savasi vermek kolay olmayacaktir.
0
salihdt
(15.05.18)
guzel bir avrupa veya amerikan sehrinin insanina sundugu en onemli sey 'zaman'. icinde yasayan insana 'zaman' tanimayan sehirde dunyanin neresinde olursa olsun mutlu olamaz kimse cunku zaman olmayinca huzur da olmuyor. sevdigin isi yapiyorsan ve zamanin da var ise iyi araba ya da ev hep isin sonraki detayi ve guzellikleri.

turkiyenin en buyuk problemi zamanin bol oldugu sehirlerde is ve para yok, is ve para olan sehirlerde ise kimsenin zamani yok. maalesef istanbulda calisanin emegi somuruluyor, kimseye zaman kalmiyor, kalan zaman da trafikte, kalabalik alisveris merkezlerinde harcanip gidiyor. alisveris merkezinin otoparkina parkettigin en iyi arabadansa hafta sonu bos yollarda sevdiklerinle keyiflice surecegin herhangi bir araba daha cok daha keyif verir.
0
emrahday
(15.05.18)
sila hasretini de kucumsemeyin arkadaslar. cem uzan eyfel kulesini karsidan goren luks evde yasiyor parisin ortasinda ama turkiye'ye donecek misiniz sorusunda agladi adam.
0
baldur2
(15.05.18)
@baldur2 abi o kadar paran olsa al bir tane ülke ya da ada doldur içine türkleri. kalmaz hasret bence :D

şaka bir yana hasret önemli bir konu ama daha kozmopolit yerlerde bu sıkıntı daha azdır bence. mesela amerika'da kültürel olarak ingiltere'de yaşayacağından daha az sıkıntı çekebilir insan. onun dışında bu ülke çok yoruyor insanı. çalışıyorsun ama bir şey geçmiyor eline. ayda rahat 15 falan kazanman lazım ki oradaki standarta erişesin. insanın hayallerini de kısıtlıyor. çık sokağa okumuş, iyi para kazanan insanlara hayallerini sor çoğunun hayali iyi bir ev ve araba. araba da 20-30 bin dolarlık araba.

onun dışında şiddet, siyaset, hır gür çok yoruyor. dışarda nasıl durum bilmiyorum ama türkiye'de sosyal hayat da zor.
0
🌸nick bulamadim
(15.05.18)
bir kere avrupa'da ikinci sınıf insansın tarafına katılmıyorum. böyle bir genelleme çok yanlış.

yalnızlık olayı da kişiye göre. ben bir yerde 3 ay çalıştım, herkesle kanka oldum. aynısına 1 senede ulaşan adam var. kişi o kültüre ne kadar ayak uydurmaya, insanlarla iletişime geçmeye çalışırsa o kadar hızlı adapte olur.
şunu eklemek istiyorum adamlar sizi ülkelerine davet etmedi. kimseden sizin için özel ilgi beklemeyin. siz "ulan ben daha iyi bir hayat istiyorum" diyip o ülkeye gittiniz. siz çabalamazsanız, o kültüre-dile-hayata adapte olmazsanız kimsenin elinizden tutup "hadi gel seni kardeşle tanıştırayım" hayata sokmasını beklemeyin.

ben buradaki yeme alışkanlığımı türkiye'de sürdüremem çünkü 3bin lira masraf çıkar. ayda 2 şişe viski, her gün et ve türevleri, canım isteyince suşi, canımız sıkıldı akşama restoran vs. 2 kişi tüm mutfak ve evmasrafı+böyle dışarıdan yemek 700-800 euro tutuyor. ki burada malzemeleri de bio alıyoruz.

eğer düz beyaz yaka adam olacaksan avrupa ezer geçer. türkiye'de en az 45 saat çalışırsın, 2hafta tatilin olur. fransa'da 35 saat normal, üstüne çalıştıklarını ya maaş ya da tatil olarak alırsın, 35 günde tatil hakkın var.
türkiye'de işsizlik maaşı max asgari ücret, burada maaşının %80'i gibi bir rakam ve 2 seneye yakın alabiliyorsun. 4 ay çalıştıktan sonra işsizlik maaşını hakedebiliyorsun. sonra taşeronluk; ben taşeron olarak çalıştım 4 ay. sözleşmeyi uzatmak istemedim,bana sözleşme bitiminde 2 maaşa yakın tazminat ödediler, taşeron olarak çalıştığım için.
bu böyle uzar gider.

yok ben kapitalist olucam, ticarete giricem, kendi işimi açıcam dersen türkiye.
ucuz iş gücünü sömür sömürebildiğin kadar. şu an bir arkadaşım işe başladı yeni mezun, haftada 60 saate yakın çalışıyor asgari ücrete. fransa'da kan alırlar. hatta çok basit örnek vereyim çalıştığım bir firmada ben çek cumhuriyetinde bir fabrikadan sorumluydum, arkadaşım fransa'da. ben bugün bir sıkıntı olsun yarının mesaisini artırıp/azaltabilirdim. fransa için ise 2 ya da 3 gün öncesinden olmadığı sürece hiçbir şeyde değişiklik yapamazdın, çünkü sendika...
sonrasında paran varsa mis gibi ülke türkiye. parayı bastır özel hastanede muayene ol, parayı bastır işlerini hallet. gece 2'ye kadar kafede otur, sabah 5'e kadar barda takıl. evine gece 4'de lahmacun söyle.

neyse uzadı. kısacası çalışan adamsan avrupa, çalıştıracak adamsan türkiye.
0
logisticsmanager
(15.05.18)
@logisticsmanager gerçekten iyi bir örnek olmuş. aslında olması gereken o. türkiye'de o hayatı yaşayabilmek için 10-15 bin kazanmak gerek en az. çalışıyorsun, ediyorsun ulaştığın hayat zaten standart olması gereken. bunun için yoruluyorsun. "başarılı" olamazsan da sürünüyorsun. bir arkadaşım 2015'te sıradan bir okulun mühendislik bölümünden mezun oldu. 2-3 yıl çalıştı abd'ye gitti. ne yapıyor tam bilmiyorum ama döneceğini sanmıyorum. burada elde edebileceği pek bir şey yok çünkü. mesela asgari ücretle çalışan arkadaşın da yıllar sonra belki senin şu anki standartlarına erişebilir. onun için de çok çalışması gerek. yani madem bu kadar çalışcaz o emeği amerika'da, almanya'da vereyim en azından hayatım olması gerektiği gibi olsun, düzgün arabaya binebileyim, düzgün beslenebileyim.

ahmet hamdi'nin bir sözü var. "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor." diye. internet yardımıyla da insan görüyor. aslında türkiye'de insanların yıllardır hayalini kurduğu şeyler abd'de mesela belki de insanların dönüp bakmayacağı şeyler.
0
🌸nick bulamadim
(15.05.18)
(3)

bir alanda uzmanlaşamamak (yazılım)

nemo problemo
yaklaşık 10 yıldır bu alanda uğraşıyorum. html css biliyorum. php (codeigniter, symfony bilmiyorum) ile sıfırdan bir proje çıkarabiliyorum. wordpress ve seo konusunda da çok iyiyim diyebilirim.ama gel gelelim iş aramaya başladığım da ben hiç bir kritere uymuyorum. şöyle ki.php bilen birini aradıklar
yaklaşık 10 yıldır bu alanda uğraşıyorum. html css biliyorum. php (codeigniter, symfony bilmiyorum) ile sıfırdan bir proje çıkarabiliyorum. wordpress ve seo konusunda da çok iyiyim diyebilirim.

ama gel gelelim iş aramaya başladığım da ben hiç bir kritere uymuyorum. şöyle ki.

php bilen birini aradıklarında codeigniter, symfony vb sistemleri bilsin istiyorlar. yanında javascript vb bir çok şey istiyorlar. yani ben tam olarak nasıl iş bulabilirim? onun haricinde kendimi geliştirmek istiyorum. bu konuda yönlendirilmeye de ihtiyacım var. şunları şunları mutlaka öğren diyebileceğiniz.

ben gibi birine ne tavsiye edersiniz?

ne front-end ne de back-end developerım. tam olarak bir şey olamadım. evleneceğim için artık düzenli bir işe gireyim diyorum. bu sorun kafamı kurcalamaya başladı.
0
nemo problemo
(04.05.18)
bir iş ilanındaki tüm kriterlere uygun olmanız çok düşük bir ihtimaldir zaten. Sizin bilgilerinize ihtiyaç duyan şirketi bulmak mesele. Örneğin birkaç ay önce sadece html, css konusunda uzman birini aradık aradık bulamadık. Kodlama bilmesi bile gerekmiyordu. O anki ihtiyaca göre eleman aranıyor sizin daha yoğun aramız ve şirketlerle daha çok görüşmeniz gerek. Eğer bu süreçte boş duruyorsanız da ilanlarda en sık gördüğünüz alanlarda kendinizi geliştirmek için udemy benzeri bir yerlerden ders ya da kurs alabilirsiniz
0
alaimisema
(04.05.18)
php konusunda uzmanlaşabilirsin, sıfırdan en temelden php öğren, codeigniter, symfony gibi frameworklere ihtiyaç duymadan istediğini yapabilmen önemli (sonra yine kullanırsın o ayrı)
javascript temel öğren, jquery felan kesin öğren.
angular felan da öğrenirsen iş bulmakda çok da sorun çıkmaz gibi geliyor.
0
ravenudon
(04.05.18)
oncelikle turkiyede is ilanlarinda adayin cok alanda bilgili olmasi isteniyor, hatta o kadar abartiliyor ki bir gelistiricinin hem tasarim, hem front-end, hem back-end hem de database konusunda iyi olmasi bekleniyor. bu tarz beklenti icinde olan sirketler calismak icin kotu bir yer olacaklarini zaten ilanlarindan belli ediyorlar.

dunyanin diger gelismis ulkelerinde ise bir gelistiriciden mutlaka bir alanda uzman olmasi bekleniyor. gelistirici her alanda temel bilgiye sahip olabilir ama mutlaka belli bir alanda cok cok iyi olmali. o is icin aday olan insanlar arasindan siyrilip isi alabilmek icin en iyisi olmasi gerekir. gunumuzde temel web uygulamalarinda html+css ile back-end dili arasinda mutlaka javascript girmesi gerekiyor. ama hem html+css hem javascript hem de php konusunda uzmanlasmak, o konularda frameworklere hakim olmak yani kisaca full-stack gelistirici olmak cok emek istiyor. o nedenle gelistirici kendine sevecegi bir alan secmeli yani php bilyorsan back-end tarafta kendini gelistirip php dilini frameworkleri(codeigniter, symphony) ile birlikte bilmelisin, hatta dilin performans, guvenlik ile ilgili inceliklerini de bilmelisin. dunyada o dil ile gelismeleri takip etmelisin. o seviyede degilsen isveren icin cok uretken olmayabilirsin.

ya da diger taraftan eger php degil de front-end tarafta uzmanlasmak istiyorsan html ve css yaninda javascript diline hakim olmalisin. populer javascript frameworkleri angular, vue, react bilmelisin ki uretken olabilesin.

kisaca bir ordan bir burdan bilen elbette birseyler uretebilir ama uretilen uygulamanin zorluk seviyesi arttiginda hata yapma riski yuksek olur. o nedenle is verenler, ozellikle avrupa ve abd de, cok alanda herseyden birsey bilen degil bildigi konuda uzmanlasmis kisileri tercih eder. ama elinde buyuk bir avantaj var, full-stack yeterlilige sahip olan biri butunun icinde parcalari cok daha iyi gorur, ve belli bir alanda cok daha hizli uzmanlasir. bence sen de front-end ya da back-end taraftan birini sec ve o konuda alaninda iyi oluncaya kadar uzamanlas, kendini duzenli olarak diger gelistiriciler ile (turkiye ve tum dunyadan) karsilastir, bilginin ne seviyede oldugunu, neleri bilip neleri bilmedigini tart.
0
emrahday
(04.05.18)
(9)

yazılımcılar

black mamba
yazılımcı olmak istiyorum. hafta içi akşam 5'ten sonra hafta sonu ise tüm günüm boş. yani haftada 40-50 saatini bilgisayar başında öldüren biriyim. remote işler görüyorum son zamanlarda. zaman ayırıp programlama öğrensem şu aşağıdaki linklerdeki gibi işlerde çalışabilir miyim? haftalık bu 40-50 saat
yazılımcı olmak istiyorum. hafta içi akşam 5'ten sonra hafta sonu ise tüm günüm boş. yani haftada 40-50 saatini bilgisayar başında öldüren biriyim. remote işler görüyorum son zamanlarda. zaman ayırıp programlama öğrensem şu aşağıdaki linklerdeki gibi işlerde çalışabilir miyim? haftalık bu 40-50 saatimi verimli kullanarak belki başta ek iş ilerde de tam zamanlı iş olabilir.

stackoverflow.com

stackoverflow.com

türkiye'den birinin böyle bir işte çalışması muhteşem olur. özellikle kazanç bakımından. ayda 1000 euro bile kazansa bir yazılımcı 5 bin lira yapıyor. uzun süre dövizler düşmez ve hiçbir zaman 1 lira olmayacak. o yüzden internet üzerinden emeğimi ihraç etmek istiyorum.

ancak şu da aklıma geliyor. alemin bir akıllısı ben miyim? yani kolay olsa hintliler sanki bu işi bırakmaz gibi. adamlar hem bizden fakir hem de canavar gibiler. rekabet ne boyuttadır? ve bu derece mümkün? mesela front end ilanı. istanbul'da 3-5 bin lira alan bir front end çoktan başvurmuş olmaz mıydı bu ilana? çok fazla ilan var böyle.

dediğim gibi uzun vadede yapmak istiyorum. hafta sonu günde 20+ saat boş boş internette vakit öldüreceğime bir şeyler yapayım istiyorum. ancak şu var türkiye'de çalışmak istemiyorum. tek amacım remote olarak yurtdışındaki şirketlerle çalışmak.
0
black mamba
(27.04.18)
udemy'de güzel dersler var ama ücretli. türkçe dersler de var ingilizcede. bende bir süredir python öğreniyorum udemyden. fena gitmiyor :)
0
false pretension
(27.04.18)
@acemi yok şu an değil zaten uzun vadede düşünüyorum. şu an ilanlarda nelerden bahsediyor o bile bana bir şey ifade etmiyor. merak ettiğim o yeterliliğe sahip birinin şu an bu işleri alıp alamayacağı. hani zaten mümkünse değilse o topa hiç girmem. o kadar kolay olsa herkes böyle çalışır gibi geliyor. yani istanbul'da 5 bin kazanan bir frontend olsam basarım istifayı yukardaki işe başvururum.

yukardaki şirketler pek öyle ölücü durmuyor sanki. hatta hotjar baya çalışan dostu bir yer gibi. ne kadar ciddiler bilmiyorum ama home office budget diye kalemleri var. iki şirketi de sosyal medyadan stalkladım ve açıkcası çalışmak isteyeceğim yerler gibi duruyor. eğer günün sonunda bu imkanlar varsa uzun vadede gecemi gündüzümü katarım.
0
🌸black mamba
(27.04.18)
adamların aylık 200 euro Working Space Allowance diye bir kalemleri var. türkiye şartlarında maaşı boşver bana sadece yan ödenekleri versinler it gibi çalıştırsınlar. :D ama bilmiyorum bu işi işte :(
0
🌸black mamba
(27.04.18)
şu an ayrıntılı baktım şaka mı bu yoksa adamlar gerçekten aşmış mı?

hotjar'da şu şartlar var aklımı kaçırıcam. :D

-yıllık 10 gün hastalık izni, 40 gün ücretli tatil
-4000 euro ev-ofis ödeneği
-aylık 500 euro dergi, kindle ödeneği (gönlü bolluğa bak :D )
-yıllık 2000 euro tatil ödeneği ( hey yavrum hey )
-aylık 200 euro çık kafede çalış parası

belki bilmiyorum atıyorum bu seviyedeki bir insanın piyasası 80.000 euro'dur maaşı 60 bin gösterip kalanı da gönlünden kopuyormuş gibi göstermiş olabilirler ama olmayabilir de.
0
🌸black mamba
(27.04.18)
iki isin de bir gelistiriciden istedigi istekler ve sunduklari sartlar gayet makul. Bu is ilanlarindaki teknolojileri okuyup hicbir fikri olmayan biri icin bu islerden kabul alacak seviyeye gelmek (durust olmak gerekirse) en az 5 yil hem teorik hem de pratik tecrubeyle olabiliecek birsey. is ilanlarindaki "Experience Level: Senior" ibaresine dikkat etmek gerekir. Bu yillarca suren emek ve deneyimden sonra bile bu is ilanina basvuran en az 10 aday olacagi ve bu 10 aday arasindan 1 kisinin secilecegi dusunulurse kisinin motivasyonunun da yuksek olmasi gerekiyor.

Ayrica bu iki is ilani da cok cok farkli klasmanda. Ama ben birincisi icin bir front end developer olarak bir yol haritasi cizersem o kisi icin html ve css gibi konular cocuk oyuncagi olmali. Javascript dili hem pratikte hem de teoride cok cok iyi ogrenilmis olmali yani Hoisting, Closure, Event-loop gibi kelimeler yabanci olmamali. Ayrica javascript ile yaninda ES6 gibi yeni standartlar da cok cok iyi biliniyor olmali, yani promise, async/await gibi terimler yabanci olmamali (cunku bu pozison icin is gorusmesinde 100% eminin bu sorulari soracaklardir). Tum bu asamaya gelmek kisi icin en az 1 yil surer. Daha sonra kisi kendini modern javascript teknolojileri ve front end teknolojileri konusunda egitmeli. Ornegin React, Babel, Webpack, Babel, Sass konusunda yeterli sekilde ogrenmek bence o kisi icin ekstradan 2 yil surecektir. Bu ogrenme surecinin de evde tek basina olacagina inanmiyorum hem teoride hem de pratik uygulama tarinda tecrube gerektirir. Tum bunlarla beraber en az 1 yil da kisinin zamanin gelistirme araclari, ve methodlarini ogrenmek gerkir. ornegin jira, jenkins, github scrum gibi konular evde kendi basina ogrenilmesi cok cok zordur. cogunlukla bir yerde calisarak ogrenilir ve tecrube edilir. Bunun yaninda "Mocha" denince akla kahve degil de bir Unit test framework gelmeli. Unit testing nedir bilinmeli. Tum bunlar yaninda 1 yil da algoritamlar gibi yazilim gelistirmenin matematik tarafina kafa yorulmali ve is gorusmelerine hazirlanilmalidir. Toplam 5 yil yazilim gelistirme alt yapisi olmayan biri icin bu pozisyonlar icin kabul almak cok zordur.

Bu is ilanidaki anahter kelimeler ile ilgili fikri olmayan biri daha cok Junior pozisyonari hedefleyerek kendine bir yol haritasi cikartmali bence. sirketlerin sunduklari imkanlar cok cekici olabilir ama Senior pozisyonda calisandan beklentileri de ayni seviyede olacaktir.
0
emrahday
(27.04.18)
@emrahday tabii bu ilanlar özelinde konuşmuyorum. zaten şu an jr pozisyonlara bile başvuramam. sadece şirketler sempatik geldiği için onları seçtim. bu yeterliliğe sahip biri için bu işlere kabul almak kolay mı peki? sonuçta bir türk bir hintliyle yarışacak. uzun vadede zamanımı buna ayırırım ancak sonuçta remote çalışmak zorsa bir düşünürüm. mesela sen başvursan bir frontend olarak ne gibi zorluklarla karşılaşırsın? başvurmayı düşünmez misin mesela? ya da şu anki işine ek iş olarak yapmaz mısın? maaş şu an yazmıyor ama kodify 50-60 bin dolar veriyordu sanırım. şu an türkiye'de bir frontend ne kadar kazanıyor bilmiyorum ama remote olarak yılda 200-250 bin lira kazanmak hiç de az değil.
0
🌸black mamba
(27.04.18)
bir de şu var. beklentim çok değil. mesela bir sr frontend 4k dolar kazanıyorsa 2 yıl sonra ben jr olarak 1000 dolar kazanayım. döviz kurlarının düşeceği yok bunu değerlendirmek istiyorum aslında.
0
🌸black mamba
(27.04.18)
Benim de çok merak ettiğim bir şeydi. Web olayına sırf bu yüzden başladım hatta. Lütfen silme soruyu çok güzel şeyler yazmış adamlar.
0
Giovanni Pipitto
(27.04.18)
yazilim alaninda is basvrularinda en buyuk zorluk ve kolayliklari su sekilde siralayabilirim.

Kolayliklar;
- dunyanin neresine gidersen git is bulabilirsin.
- isi ogrenme imkani diger bircok alana gore daha genis, bircok kaynak var ve kisi kendi cabasi ile junior pozisyonlar icin yeterli seviyeye gelebilir. diger bircok sektorde ogrenme sadece is yerinde olur, yazilim alani bu konuda buyuk kolaylik sunuyor

Zorluklar;
- bir is ilani icin tum duyadan rakiplerle yarismak gerekiyor. Bu rakiplerin arasinda ana dili ingilizce olanlar cok cok avantajli konumda. Hindistan gibi eski ingiltere somurgelerinden gelenler de buyuk avantaja sahipler. yani o guzel paralari veren pozisyonlar icin avusturalyali, alman, brazilyali, cinli, hintli gibi dunyanin her yerinden, aralarinda cok cok zeki insanlarin da oldugu genis bir kitle ile rakabet etmek gerekiyor. Kisi bu rekabete hazilanmali.
- is gorusmelerinde olceme degerlendirme is veren icin cok daha kolay. iyi bir uzman yazilimci birkac saatlik gorusme sonunda karisindaki adayin neler bilip neler bilmedigini cok rahat testpit edebilir, onun zayifliklarini ortaya cikartabilir.
- olcme degerlendirme kolay oldugu icin birseyi bilen degil en iyi bilen olmak gerekiyor, cunku degerlendirme yapan kisi cok rahat bir sekilde adaylari bilgi seviyesine gore siralayabiliyor. Diger bircok is alaninda degerlendirme subjektif, yani biraz agzin laf yapiyorsa eksik oldugun kisimlari gizleyebilirsin, ya da lafi dolandirabilirsin. Ama yazilimda senden istenen cevap 2+2=4 gibi, yani verdgin cevap ya dogrudur, ya da yanlis. biliyorsan sallama imkanin pek yok. o nedenle en iyi olmak gerekiyor, guzel para veren islerde en iyi olmak giderek zorlasiyor.
- cok farkli alanlarda gelisme gerekiyor, temel olarak ozellikle yurt disindaki populer is pozisyonlari, yani rekabetin cok oldugu pozisyonlar adaydan bazi temel konularda yeterli olmalarini bekliyorlar. programlama diline hakim olmak, genel yazilim algoritmalarina hakim olmak, programlama mimarilerini bilmek, program gelistirme sureclerine hakim olmak. kisinin is gorusmlerinde bu konularda hakimiyetei mutlaka test edilir.

Zorluklari vurgulamam bu is ogrenilmesin anlami tasimiyor, merakli olan kisi mutlaka bir an once ogrenmeye baslasin. Ama ogrenme sureci genel gorusun aksine cok kolay degil (her meslekteki gibi). bu alanda kaynak bollugu ogrenmenin kolay olacagi izlenimi verse de uzun sure motivasyon gerktiriyor. ogrenmek de yazilim dilini ogrenmeye indirgenmemeli, bir is yerinde calismak icin yazilim dili bilmek bircok gereksinimden sadece biri. ama benim sana tavsiyem motivasyonun yuksekken ogrenmeye basla, uzun bir yola girdigini bil, harcagidin hicbir emek bosa gitmez. Ogrendigin hersey ilk gunden itibaren isine yarayacak seylerdir. ogrendikce de kafanda bazi seyler sekillenir, onunu daha net gormeye baslarsin.

Yazilimi isini futbola benzetirim, en iyi yazilimcilar en iyi futbolcular kadar para kazaniyor. disaridan bakildiginda herkes yapabilir, biraz calisan herkes futbolcu olabilir. ama mahalle arasinda mi futbol oynayacagin, 3. ligde mi oynayip anca kendini gecindirecegin, ya da ulkenin en iyi takimlarinda mi oynayacagin, ya da dunyaca yildiz bir futbolcu olup paraya para demeyecegini yolun basinda kestirmek guc, ama oynadikca ne noktaya gelecegin yavas yavas sekillenir.
0
emrahday
(30.04.18)
(3)

yurt dışı yüksek lisans askerlik

sosyal yalniz
ingiltere'de masterdan kabul aldım fakat ben kanada'ya dil okuluna gideceğim. türkiye'de master kabulümü göstererek tecil alsam ders devamsızlığı olması durumunda okulla düzenli olarak yazışıyorlar mı yoksa 3 sene kurtarmış mı oluyorum?
ingiltere'de masterdan kabul aldım fakat ben kanada'ya dil okuluna gideceğim. türkiye'de master kabulümü göstererek tecil alsam ders devamsızlığı olması durumunda okulla düzenli olarak yazışıyorlar mı yoksa 3 sene kurtarmış mı oluyorum?
0
sosyal yalniz
(24.04.18)
Düzenli yazışma olacağını sanmam genelde yüksek lisansı ticari iş gören özel üniversiteler gammazlıyor
0
zifir nikotin karbon
(24.04.18)
Yalniz kabul kagidiyla nasil olacak? Ogrenci belgesi isterler. Ama ben kaydolup gitmeyecegim derseniz o durumda ne olur bilemedim.
0
crown
(24.04.18)
ogrenci olunca o ulkeden oturum aliyorsun. pasaportunda oturum belgesi, ikametgah ve ogrenci belgen ile konsolosluga basvurup tecil etmen gerekli. ayrica belki ulkeye giris cikislarinla ilgii belge de isteyebilirler.
0
emrahday
(24.04.18)
(1)

java hatası

iwasbornonamountainside
İnternet Explorer 11 kullanıyorum, işletim sistemim windows 7 SP1. Java'nın dün yayınlanan son güncelleştirmesini yapmama rağmen bir sitede aşağıdaki uyarıyı veriyor. Bunu nasıl düzeltebilirim? Genel Sistem Hatasi java.lang.NumberFormatExceptionat java.math.BigDecimal.(BigDecimal.java:494)at java.ma
İnternet Explorer 11 kullanıyorum, işletim sistemim windows 7 SP1. Java'nın dün yayınlanan son güncelleştirmesini yapmama rağmen bir sitede aşağıdaki uyarıyı veriyor. Bunu nasıl düzeltebilirim?



Genel Sistem Hatasi
java.lang.NumberFormatException
at java.math.BigDecimal.(BigDecimal.java:494)
at java.math.BigDecimal.(BigDecimal.java:383)
at java.math.BigDecimal.(BigDecimal.java:806)
at tr.gov.dtm.core.CSHashMap.getBigDecimal(CSHashMap.java:88)
attr.gov.dtm.component.lisans.LisansIslemManager.ithFirmaGiris(LisansIslemManager.java:6005)
at tr.gov.dtm.component.lisans.IthFirmaGiris.execute(IthFirmaGiris.java:14)
attr.gov.dtm.core.ejbServiceDispatcher.ServiceDispatcherBean.serviceCall(ServiceDispatcherBean.java:109)
attr.gov.dtm.core.ejbServiceDispatcher.ServiceDispatcherBean.executeCommon(ServiceDispatcherBean.java:166)
attr.gov.dtm.core.ejbServiceDispatcher.ServiceDispatcherBean.execute(ServiceDispatcherBean.java:58)
attr.gov.dtm.core.ejbServiceDispatcher.serviceDispatcherBean_1dkd5s_ServiceDispatcherImpl.__WL_invoke(Unknown Source)
atweblogic.ejb.container.internal.SessionRemoteMethodInvoker.invoke(SessionRemoteMethodInvoker.java:34)
attr.gov.dtm.core.ejbServiceDispatcher.serviceDispatcherBean_1dkd5s_ServiceDispatcherImpl.execute(Unknown Source)
attr.gov.dtm.core.ejbServiceDispatcher.serviceDispatcherBean_1dkd5s_ServiceDispatcherImpl_CBV.execute(Unknown Source)
at sun.reflect.GeneratedMethodAccessor4122.invoke(Unknown Source)
atsun.reflect.DelegatingMethodAccessorImpl.invoke(DelegatingMethodAccessorImpl.java:43)
at java.lang.reflect.Method.invoke(Method.java:498)
atweblogic.ejb.container.internal.RemoteBusinessIntfProxy.invoke(RemoteBusinessIntfProxy.java:84)
at com.sun.proxy.$Proxy115.execute(Unknown Source)
attr.gov.dtm.core.ServiceDispatcherHelper.dispatch(ServiceDispatcherHelper.java:118)
attr.gov.dtm.servlet.RequestDispatcherServlet.processRequest(RequestDispatcherServlet.java:201)
attr.gov.dtm.servlet.RequestDispatcherServlet.doGet(RequestDispatcherServlet.java:58)
at javax.servlet.http.HttpServlet.service(HttpServlet.java:731)
at javax.servlet.http.HttpServlet.service(HttpServlet.java:844)
atweblogic.servlet.internal.StubSecurityHelper$ServletServiceAction.run(StubSecurityHelper.java:280)
atweblogic.servlet.internal.StubSecurityHelper$ServletServiceAction.run(StubSecurityHelper.java:254)
atweblogic.servlet.internal.StubSecurityHelper.invokeServlet(StubSecurityHelper.java:136)
at weblogic.servlet.internal.ServletStubImpl.execute(ServletStubImpl.java:346)
at weblogic.servlet.internal.ServletStubImpl.execute(ServletStubImpl.java:243)
atweblogic.servlet.internal.WebAppServletContext$ServletInvocationAction.wrapRunWwebAppServletContext.java:3447)
atweblogic.servlet.internal.WebAppServletContext$ServletInvocationAction.run(WebAppServletContext.java:3417)
atweblogic.security.acl.internal.AuthenticatedSubject.doAs(AuthenticatedSubject.java:321)
at weblogic.security.service.SecurityManager.runAs(SecurityManager.java:120)
at weblogic.servlet.provider.WlsSubjectHandle.run(WlsSubjectHandle.java:57)
atweblogic.servlet.internal.WebAppServletContext.doSecuredExecute(WebAppServletContext.java:2280)
atweblogic.servlet.internal.WebAppServletContext.securedExecute(WebAppServletContext.java:2196)
atweblogic.servlet.internal.WebAppServletContext.execute(WebAppServletContext.java:2174)
atweblogic.servlet.internal.ServletRequestImpl.run(ServletRequestImpl.java:1632)
Atweblogic.servlet.provider.ContainerSupportProviderImpl$WlsRequestExecutor.run(ContainerSupportProviderImpl.java:256)
at weblogic.work.ExecuteThread.execute(ExecuteThread.java:311)
at weblogic.work.ExecuteThread.run(ExecuteThread.java:263)
0
iwasbornonamountainside
(18.04.18)
cok buyuk ihtimal browser ayarlarin turkce, ve orada bir rakam gonderiyorsun. Bu gonderdigin rakam 123,45 gibi bir rakam. yani virgullu bir rakam gonderiyorsun. o rakam da ithFirmaGiris tarafindan cagiriliyor, cagirilirken de sanirim BigDecimal formata donduruluyor. o donusum sirasinda da java BigDecimal sadece 123.45 gibi noktali (.) US formatinda decimal kabul ediyor. o ndenele numara formatin uyumsuzlugundan kaynakli NumberFormatException hatasi aliyorsun.
0
emrahday
(18.04.18)
(3)

Almanya çalışma vizesi

Uçan Çivi
Elimde şirketle staj sözleşmem ve kabul mektubum var. 2 aylık bir süreç olacak sadece. Almanya'dan kaç gün içinde vize alabilirim?
Elimde şirketle staj sözleşmem ve kabul mektubum var. 2 aylık bir süreç olacak sadece. Almanya'dan kaç gün içinde vize alabilirim?
0
Uçan Çivi
(13.04.18)
belgelerde sorun olmazsa ve almanyadaki sirket konsoloslugun sonradan isteyebilecegi belgeleri vakit kaybetmeden gonderirse en az 1 ay gibi bir sure alir.
0
emrahday
(13.04.18)
bizim vizemiz iki gün içinde çıktı. d tipi vize.
0
111111
(13.04.18)
zav belgesi gerekmiyor mu artik?
tum belgelerin tamsa maks 1 hafta garanti diyorum bende
0
jedilance
(14.04.18)
(4)

Almanya’da ikinci el araba alırken?

roptesambur
1 yıllığına alacağım için;-satması kolay-çok değer kaybettirmeyecek-dizel araçların hali sebebiyle benzinliİkinci el bir araç marka/model, fiyat aralığı vb tavsiyeniz var mı?Nelere dikkat etmek lazım?
1 yıllığına alacağım için;
-satması kolay
-çok değer kaybettirmeyecek
-dizel araçların hali sebebiyle benzinli
İkinci el bir araç marka/model, fiyat aralığı vb tavsiyeniz var mı?

Nelere dikkat etmek lazım?
0
roptesambur
(07.04.18)
Ikinci el araba diyince 200 eurodan 100k eurolara uzanan bir yelpazeden bahsedebiliriz.konu almanya olunca ikinci el arabayi satmanin zor oldugunuda veya beklediginden ucuza bazen ustune para harcamana gidecek olmasinida ustune eklemek gerekir.en kotusude bedava bir araba alsanda orada bir gecmisin olmadigi icin normalin 3 kati bir sigorta,ustune vergi sozkonusu.

Hal boyle olunca,ogrenciysen birde 1000 euroya falan ikinci el bir arac alip ustune bir o kadar sigorta vs ekleyip,bir yil sonrada galerici automorg ne verirse satip bu denklemi cozersin.

Ornek olmasi icin yazayim benim arac motor patlatti.oyle olunca ikinci el bir reno kango aldim 400 euroya.onuda bulgar plaka yaptim.sigortasindan falan sismeyeyim diye.agirlik almanya italya arasinda donup duruyor araba,patlayana kadar devam,nerede oldu orada hurdaciya teslim.
0
duptıs
(07.04.18)
Olabildiğince eski Opel Corsa. Alacaksın 200 euro'ya muayenesi yapılmış bir tane. Bir sene bineceksin, sonra yallah araba mezarlığına. Yolda kaldığı yerde çöpe gönderip bi tane daha alıyorlar.
0
bos gezenin bos ustasi
(08.04.18)
@duptıs öğrenci değilim, 5000-6000 euroluk bir bmw düşürebilir miyim diye bakıyorum ama sigorta ve vergiler ne civarda bir masraf oluşturuyor merak ettim şimdi sen öyle deyince?

Derdim max 2000-3000 euro zarar etmek
0
🌸roptesambur
(08.04.18)
satarken en onemli konu tuv muayenesininin yapilmis olmasi, kimse muayene tarihi yaklasan bir araci almak istemeyeceklerdir.

vergi miktarini belirleyen en onemli faktor arabanin dizel mi benzinli mi oldugu. benzinli vergisi senelik 150 euro olan bir arabanin dizel vergisi yaklasik 400 euro olur.

sigorta ise iki tip "full kasko" ve "teil kasko" , tabi bu sigorta tiplerinde de kapsam ile ilgili ekleme cikartma yapabiliyorsun, ornegin park yeri kazalarini, ya da hirsizlik gibi konularda kapsama alip cikartabiliyorsun. ucuz bir araba alirsan ornegin 3000 euro alti, "teil kasko" yapmani tavsiye ederim, bu kaskoda sadece karsi tarafin hasarini oder, ama senin hasarini odemez. eger "full kasko" yaparsan almanyada gecmisin olmadigi icin en yuksek yuzdeden odeme yaparsin ve yillik 1000 euro gibi bir rakam cikartirlar. "teil kasko" da bu yari yariya duser. eger 3000 euro uzerinde bir araba alirsan ornegin 6000 euro civarinda 2005 model BMW 3 veya 5 serisi bulabilirsin. bu miktarda araba icin "full kasko" yaptirmani tavsiye ederim, eger bir kazada araba kullanilmaz hale gelirse paranin tamamini kaybetme diye. arabayi 1 yil kullandiktan sonra 5000 euro gibi bir fiyata satabilirsin, ama bu rakam eger acele 1 ayda satmaya kalkarsan 3000 euro gibi bir rakama da dusebilir.

Bir diger onemli konu ise ehliyet, almanyada 6 aydan fazla turkiye ehliyeti ile araba kullanilmasi yasak. O nedenle alman ehliyetine cevirmek gerekir, bu nedenle de hem uygulama hem de yazili sinava sonucu ehliyetini degistirmelisin. Almanyada trafik kurallari hem teoride hem de pratikte turkiyeden cok cok farkli. ehliyet degistirmenin maliyeti de en az 500 euro ama en azindan 1 aylik sinavlara hazirlik, 2 aylik da prosedur suresi ile topam 3 ay zamanini alir.
0
emrahday
(09.04.18)
(4)

Yurtdisinda calismak ve askerlik

baldur2
Bu 3 sene calisma mevzusunda herhangi vizelerle 3 sene yoksa oranin kalici oturumu veya vatandasligi ile mi calisinca?
Bu 3 sene calisma mevzusunda herhangi vizelerle 3 sene yoksa oranin kalici oturumu veya vatandasligi ile mi calisinca?
0
baldur2
(01.04.18)
Sigortali derken, vergili mi oluyor bazi ulkeler icin?
Ozel saglik Sigortam var, vergili calisiyorum yani kayitli ve bir de emeklilik fonu tarzi bir sey var.
0
🌸baldur2
(01.04.18)
Oranin vatandasi olunca trde askerlige gerek olmuyor ki zaten?

Oturma izni (calisma izni) ve orada sosyal guvenceli calismaniz lazim diye biliyorum
0
kuehles blondes
(01.04.18)
oturma izni esit degildir calisma izni.

cogu gecici vizenin calisma izni oluyor. ogrenmek istedigim de bu zaten.
0
🌸baldur2
(01.04.18)
Kural su "Oturma veya çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren veya bir meslek ya da sanat mensubu sıfatı ile yabancı ülkelerde bulunmak veya bir iş sözleşmesine bağlı olarak yabancı bandıralı gemilerde gemi adamı statüsünde çalışmak"

is sozlesmen, pasaportundaki oturma izni (genelde oturma izninde o ulkede bulunma sebebin veya o oturum izninin verilme sebebi belirtilir), maas bordron (maas bordrosunda zaten o ulkeye vergi odedigin belirtilir) var ise e-konsolosluk uzerinden randevu alirsin. Bulundugun ulkeden gerekli belgeleri randevu sirasinda belirtir ve senden hazirlamani isterler. Boylece askerligini erteletebilirsin.
0
emrahday
(01.04.18)
(6)

kod yazmak

docrivers
hiçbir altyapısı olmayan biri, aklına devrim yaratacak bir app fikrini hayata geçirecek şekilde yazılım kaç sene içerisinde en verimli nasıl öğrenebilir ? özürlü gibi sordum kusura bakmayın ama işin içinde olan birileri var dalga geçmeden bilgilendirici bir mesaj atarsa çok memnun olurum, işin içind
hiçbir altyapısı olmayan biri, aklına devrim yaratacak bir app fikrini hayata geçirecek şekilde yazılım kaç sene içerisinde en verimli nasıl öğrenebilir ? özürlü gibi sordum kusura bakmayın ama işin içinde olan birileri var dalga geçmeden bilgilendirici bir mesaj atarsa çok memnun olurum, işin içinde olan arkadaşlarıma verdiğim fikirlerle hayatını kurtarıp bana siktiri çekenler oldu bir şekilde güzel fikirler bulup bunları arkadaşlarıma kaptırmaktan bıktım çevremde kimsem kalmadı film gibi hayatım var malesef.
0
docrivers
(29.03.18)
sifirdan baslayip 2 yil gunluk 5 saat calisip simdi kendi app ini satan adam var reddite. 2 yil sadece abi. adam zengin simdi.
0
charlotte blanc
(29.03.18)
www.mobincube.com

Burası tam dediğin şey için yapılmış bir site. Sitenin limitlerini bilmemekle birlikte işine yarar büyük ihtimalle.

Edit: Senin analojiyle cevap vermek gerekirse bence burada da yemeği kendin yapıyorsun, eksik olan ne? Mesela yemeğe yarım çay kaşığı zerdeçal atıyorsun ama niye attığını bilmiyorsun tarifte öyle yazıyor sadece.
0
i was made for you
(29.03.18)
@i was made for you acıktım ama yemek sipariş etmek istemiyorum, kendi yemeğimi yapmak istiyorum :(
0
🌸docrivers
(29.03.18)
bu kişi fikri kullanarak bir girişimci gibi işi yönetse ve app kısmını başka birine yaptırsa çok daha mantıklı olur. çünkü o sıfırdan 2 senede kod yazdı işi becerdi hikayeleri nadir durumlar.
0
orpheus
(29.03.18)
yazilim isinde ogrenme zamaninin ve basarinin belli bir formulu yok. Cunku herkesin altyapsi, dusunce yapisi, ogrenme sureci kendine has ilerliyor ki su yollari izlersen basarili olursun demek cok iddiali oluyor. O nedenle her is alaninda cok kisa zamanda basarili insanlar oldugu gibi yazilimda da kisa zamanda hizla yol alan insanlar cikiyor. Bu insanlarin kimi sans yaninda oldugu icin basarili olmus, kimi de cok cok zeki oldugu icin, kimi cok caliskan oldugu icin vs. Bu gun basari hikayelerine bakinca bitcoinde de, tarimda da basari hikayeleri okumak mumkun. Adam amerikaya gitmis, yogurt satmis, simdi en zengin turkler listesinde. bu hikayelere bakinca ayni yolu izlediginde senin de basarili olacagin anlamina gelimiyor, cunku herkesin hayat hikayesi kendine has gelisiyor. bu hikayeler bilisimde biraz daha goze batiyor cunku tek sermayenin bilgi olmasi daha cezbedici geliyor ve ilgi uyandiriyor. O yuzden bir yazilim dilini ogrenip birseyler uretmen 3 ay da surebilir, 5 yil da surebilir cunku bu senin sartlarina, motivasyonuna, altyapina, problem cozme yetenegine, programlama konseptine yaklasimina, gunde ayiracagin zamana, takildiginda destek alip alamayacagina, ingilizce seviyene gore de degisir, ayni zamanda ne yapmak istedigine gore de degisir. bu yola gir, hevesini hep denegeli tut, cunku cok cabuk heveslenip buyuk hayaller kuranlar ilk zorlukta tum motivasyonunu kaybedebiliyor. O nedenle tutarli ve kararli bir sekilde ogrenirsen belli bir noktaya elbet gelirsin. geldigin nokta hayal ettiginin cok uzerinde veya altinda olabilir ama harcanan hicbir emek bosa gitmez.
0
emrahday
(29.03.18)
java'yı 1 yılda öğrenip app yazarsın, ama scalability gibi meseleleri asla halledemezsin -gerçi app tutarsa ekip kurarsın bir süre sonra-
0
slhmlr
(29.03.18)
(2)

Yazılım Sektöründe İlerleme Hızım Nasıl?

dahinnotha
Merhaba,2 sene önce yazılımla tanıştım. Aşağı yukarı 6 aydır ismi bilinen bir firmada part-time junior pozisyonda çalışıyorum (yl öğrencisiyim). Sanırım benden memnunlar ancak ilerleyeşim yeterli mi, yavaş mıyım, alanımda nasılım ölçümlemiyorum.İki sene önce arkadaşımın da desteği ve "madem bu alana
Merhaba,

2 sene önce yazılımla tanıştım. Aşağı yukarı 6 aydır ismi bilinen bir firmada part-time junior pozisyonda çalışıyorum (yl öğrencisiyim). Sanırım benden memnunlar ancak ilerleyeşim yeterli mi, yavaş mıyım, alanımda nasılım ölçümlemiyorum.

İki sene önce arkadaşımın da desteği ve "madem bu alana meraklısın, öğrenmeye çalış belki başarılı olursun" düşüncesi ile bu sektöre yöneldim. Sosyal bilimler mezunuyum ve okulun bitmesi ile birlikte bir kursa yazılıp HTML, CSS, JS, SQL, C# öğrenmeye başladım. Yaz boyunca bilgisayar başında udemy ve benzeri platformlarda vakit geçirdim.

2016'da sıradan bir son kullanıcı iken şimdi tarayıcı betikleri yazabiliyor ve orta ölçekte dinamik ve responsive siteler oluşturabiliyorum. mesela tasarım pattern'lerini gözeterek eksiduyuru'ya benzer bir site yazabilirim (aynı anda şu kadar kişi girerse sunucu nasıl tepki verir, kaç kişiyi kaldırır, maliyeti yüksek mi olur düşük mü olur, ilerleyen süreçte değişiklikleri adapte etmek nasıl olur bunları hesaplayamam).

Toplam iş tecrübesi 1 yıldan az olan ve eğitimi ile birlikte 2 yıldır bu işlere merak duyan biri için ilerleyişim yavaş mı, normal mi? Sizin ya da gözlemlediğiniz insanların ilerleme hızları nasıl? Neler öğrenmeli, hangi yetileri kazanmalıyım? 10 yıl sonra şuan yaptığıma benzer pozisyonda benzer bir işi yaparsam muhtemelen çok sıkılmış, hatta başka bir sektöre yönelmiş olurum.

---
Az önce günlüklerime bakarken farkettim; 2016 Nisan ayında ilk kez SQL ile tanışmışım. O günlerde bir butona basınca ekranda tarih yazdıracak kadar web form biliyormuşum. Javascript ile Jquery'i çok farklı şeyler sanıyormuşum. HTML ve CSS bilgim çok azmış. Bootstrap'i inanılmaz zor bir şey sanıyormuşum. Tüm bilgimin ne kadar olduğunu tahmin edersiniz...

Artık bir geliştirme yaparken nasıl yaparım değil "hangi yolla yapmam daha doğru olur" diye soruyor ve bunu araştıyorum.
0
dahinnotha
(24.03.18)
Bence 2 sene cok uygun bir zaman, eksiduyuru gibi bir siteyi belli standartlara gore yapabilmek, hele birde database, back-end ve front-end tarafini yapabilmek demek full-stack gelistirici olma yolunda onemli bir adim ve artik bir isi yapmaktan daha cok nasil daha iyi yaparim kismina kafa yoruyorsan junior developer konumundan cikmissin demektir. Elbette hizli ogrenmek iyi ogrenmek demek degil, ogrenirken mutlaka eksik kalan, zayif kalinan yerler oluyor. insan bir taraftan da ogrendigini unutuyor, ya da ogrenilen seyler eskimis oluyor. bu degisimin hizina ayak uydurmak zor, ama html den sql e kadar bir yolda bir uretim yapabilmek demek konunun her tarafida bilgi sahibi olmak demek. Bu noktadan sonra uzmanlasmak, yani senior developor olma yolunda ilerlemek gerekiyor. tum konularda senior developer olmak cok cok zor, imkansiz degil ama cok zaman alir. o nedenle her konuda uretim yapilabilse de mutlaka bir konuda uzman gerekir.

Bu belki front-end teknolojiler olabilir. front end konusunda css ve html cok derin konular degil. Css yazarken dikkat etmissindir belli bir sure sonra css kodlari karman corman olur, iste bunun icin less veya sass konusunda ilerlemek iyi olabilir, ogrenmesi cok da zor degil, hatta css ile cozmekte zorlanan seylerin bu teknolojiler sayesinde cok kolay cozuldugunu gormek guzel oluyor. Front-end konsunda en derin konu javascript. javascript konusunda uzmanlasilir ise cok buyuk bir yol acilmis olur. javascript konusunda uzmanlasmak da o dilin temel birkac konusuna hakim olmaktan geciyor. Ornegin closure, hoisting, this, bind, call, apply, prototype, __proto__ gibi anahtar kelimler bu konuda derinlesmek icin guzel anahtar kelimelr. javascript ile ilgili bir diger konu da ecmascript 6, mutlaka bilinmesi gerekir. daha sonra onune birkac yol cikar, angular, react veya vue.js. ileride bunlar tipki jquery gibi javascript biliyorum diyen biiri icin standart olacaktir. tum bunlarin yaninda C# veya Java dan bilen biri icin Typescript hem ogrenmesi kolay hem de iyi kod yazmak icin birebir bir teknoloji. Zaten tum bunlarda ilerlemek birkac yil alir. Javascript konusunda bu www.youtube.com guzel bir kaynak, uluslararasi buyuk firmalarda calisanlar ne seviyede gormus olursun, kendini karsilastirabilirsin. ayrica udemy sitesini tavsiye ederim.

Bir baska uzmanlasilacak alan ise bir back-end dil olabilir. C# bildigin icin o yolda ilerleyebilirsin. Web servisler konusunda ilerlemek cok onemli, cunku artik web, mobile hepsi web service uzerinden calisiyor. o dilde populer framework, ve kutuphanelere hakim olmak gerkir. bunun yaninda verimli algoritmalar yazabilmek gerekir. algoritme konusunda kendini www.hackerrank.com sitesindeki ornekleri yazmak ile ilerletebilirsin. buyuk firmalar (google, amazon vs.) is gorusmelerinde dil ile ilgili birsey sormaz, dili herkes biliyor zaten. sorduklari sorular o dilde problem cozebilmen, iyi algoritmalar yazabilmendir.

bir diger alan ise database sistemleri, mimarileri. her ne kadar sql bilsen de bu konuda uzmanlik da cok baska birsey, ben de cok iyi bilmedigim icin cok da birsey soyleyemem.

bir diger alan ise sistem admin tarafi. linux bilmek olmazsa olmaz. isletim sistemlerini tanimak da onemli. bunun yaninda amazon web service gibi bulut sistemleri de bilmek onemli.

bu alanlardan birinde ilerleyip uzmanlasabilirsin, o konuda senior olma yolunda ilerleyebilirsin. tabi bunlar yaninda yazilm araclarini bilmek, bir yazim methoduna sahip olmak (ornegin Test driven development) ozellikle yurt disinda gelistiricilerden mutlaka beklenen ozellikler. Unit test ya da integration test (selenium) yazabilmek onemli. Bunlarin yaninda iyi kod yazmak da onemli, her gelistirici hangi dil ile gelistirse gelistirsin bu www.amazon.com kitabi mutlaka okumali
0
emrahday
(25.03.18)
burada önemli olan öğrenme motivasyonu, anlaşılıyor ki buna hala sahipsiniz; sizi ilerletecek şey kaybetmediğiniz sürece bu motivasyon zaten.
0
gezegen olan pluton
(25.03.18)
(2)

Sayfa yenilemeden veri çekmenin tek yolu Jquery mi?

kompisko
Araştırdım da bütün örnekler jquery ile. Php'de sayfa yenilemeden tabloyu güncellemek için başka bir çözüm yok mu?
Araştırdım da bütün örnekler jquery ile. Php'de sayfa yenilemeden tabloyu güncellemek için başka bir çözüm yok mu?
0
kompisko
(15.03.18)
sayfayi yenilemeden guncellemenin yontemi AJAX. Bunu standart javascript ile yapabilecegin gibi JQuery gibi kutuphaneler ile de yapabilirsin. Dokumantasyonu burada api.jquery.com
0
emrahday
(15.03.18)
çok elzemse tabloyu iframe içinde <meta http-equiv="refresh" content="30"> ile yüklersen belli aralıklarla frame tazelenir.
0
Sir Anthony Hopkins
(15.03.18)
(5)

backend'siz iletişim formu

tchuck
hiçbir backend destek almadan yalnızca front end'de iletişim formu çalıştırabilir miyiz? (güvenl ibir şekilde tabii)
hiçbir backend destek almadan yalnızca front end'de iletişim formu çalıştırabilir miyiz? (güvenl ibir şekilde tabii)
0
tchuck
(12.03.18)
Aklıma sadece javascript ile bir file'a verileri yazmak geldi.

Bak şöyle bişey : (git:thiscouldbebetter.wordpress.com )
0
josefen
(12.03.18)
tabii ki yapabilirsin, bunun icin ornegin mailgun servisini kullanabilirsin. iletisim formundaki verileri javascript ile alip mailgun api'na gondereceksin. istedigin adrese teslim edilecek.
0
hacilaklak
(12.03.18)
normalde front-end tarafda javascript kullanicinin bilgisayrinda doldurulan form icindeki bilgileri toplar ve sunucuya yani back-end tarafa gonderir. Back-end bu bilgileri alir bir yere kaydeder.

senin durumunda javascript kullanici bilgiysarindaki bilgileri bir yere gondermeli ki sen o bilgileri alasin. Bunun icin senin sunucun degil de baska bir 3.parti sunucu cagirilir, bilgileri o alir ve sana mail ile gonderebilir. Mesela burada anlatildigi gibi medium.com

Ama bu yontemde bilgilerin baskasinin sunucusu uzerinden gectigi icin guvenli olmayacaktir. Test amacli kullanabilirsin ama gercek amacli kullanmak pek iyi degil.
0
emrahday
(12.03.18)
formspree.io var bunu kullanabilirsin. ilk 1000 submit ücretsizmiş. baya kolay implement etmesi.
0
gman
(12.03.18)
formspree.io

diye gelecektim de @gman yazmış. google'da contact form api diye aratırsan başka servisler de bulabilirsin.
0
yuto
(13.03.18)
(11)

yurtdışında yaşamak

nick bulamadim
yurtdışında yaşamak ne kadar zor? bir süredir youtube'daki insanların videolarına denk geliyorum. araba fiyatları vs. çok ucuz kazanca göre. 20 bin dolara gayet güzel bir araba alınabiliyor. türkiye'de o konumdaki biri yanına yaklaşamaz. türkiye'de insanların hedefleri, vizyonları da bu yüzden dar o
yurtdışında yaşamak ne kadar zor? bir süredir youtube'daki insanların videolarına denk geliyorum. araba fiyatları vs. çok ucuz kazanca göre. 20 bin dolara gayet güzel bir araba alınabiliyor. türkiye'de o konumdaki biri yanına yaklaşamaz. türkiye'de insanların hedefleri, vizyonları da bu yüzden dar oluyor. en büyük hayalleri ev, araba almak oluyor. merak ediyorum abd'de, almanya'da mesela sıradan bir vatandaş 20 bine güzel bir araba alabiliyorsa zenginler nasıl bir hayat yaşıyor? çünkü abd'de sanırım sıradan vatandaşın ulaşacağı yaşam standartına türkiye'de doktorlar zor ulaşır. sıradan insan 40 bine porsche'ye ulaşabiliyorsa zenginler ne yapıyor o kadar parayı?

bir de şu gitarlara bakarken koydu biraz da. asgari ücret berlinde 1400 euro'ymuş. :( türkiye 10 bin lira rahat var bu seviyedeki gitarlar. orada resmen bir öğrenci part time işe girse 3-5 aya kalmaz alır.

www.keymusic.com


şunu da şuraya bırakayım.

2.bp.blogspot.com
0
nick bulamadim
(04.03.18)
asgari ucretle calisan 3 arkadaşım var almanya ve yunanistanda. Hiç şikayet edeni görmedim. genellikle sosyal olaylardan sikayet ediyorlar(toplu taşıma grevi, halkin halet-i ruhiyesi vs.).
0
mucaravci
(04.03.18)
italya'da zor cunku turkiye'den hic bir farki yok (maaslar dusuk, hayat asiri pahali).

almanya, hollanda, isviçre, danimarka gibi ulkelerde ise hic bir zorlugu yok, kebap bir hayat yasiyorsun. gecim derdi yok (kendi esdegerim arkadaslarimin kazanc/harcama oranini baz aldim).

hele hele almanya herhalde dunyada yasanabilecek en iyi yerlerden biri. inanilmaz ucuz bir hayat, mukemmel maaslar.
0
no christ requires
(04.03.18)
Yurtdışına yerleşmede o ülke de yaşayan bizim türkler genelde karşı çıkarlar. Çünkğ çoğu işsiz güçsüz devlet yardımıyla geçinen tiplerdir o yüzden gelme etme vs derler insanlara.

1,5 yıldır yaşıyorum yurtdışında bi tek hava kapalı oluyor genelde o kötülüğü var geri kalan herşey çok iyi, Yaşam şartları vs cidden güzel bi ülke.

Türkiye’de alamayacağım arabaya sahibim evim vs var maaşım da iyi burada. O yüzden Türkiye’ye dönme ihtimalim çok düşük bu dakikadan sonra.

Not: mobilden girdiğimden yazım yanlışı varsa şimdiden özür dilerim.
0
England
(04.03.18)
Araba almak icin mi yurt disinda yasamak istiyorsun?
0
Traveller
(04.03.18)
@traveller
saptirma konuyu baba. 3 ayda calisip alacagin arabaya turkiyede almak istersen 2 sene calisman gerek. bu da en buyuk gostergelerden biri.

olay refahla ilgili, turkiyede yasayan suriyeli falan gibi olmuyosun orasi isin yalan kismi. belki duzgun isler yapmazsin ama orada seni isine gore kucumseyen yargilayan insan sayisi da turkiyenin onda biri bile yoktur, o yuzden o konuda da rahat ol. sonuc olarak refahin yukselir, daha cok et balik yersin, daha ucuza bira icersin, daha ucuza araba alirsin, daha ucuza giyinirsin, suslenirsin, elektronik vs alirsin. e daha ne olsun. yani bunlar sana luks gelmez, turkiyenin sorunu cogu seyin luks olmasi. turkiyede luks olan seyler orada normal, herkesin butcesinin yetebilecegi seyler.
0
baldur2
(04.03.18)
Yurt disinda yasiyorum, kendimi suriyeli gibi hissetmiyorum. kendini nasil hissettigini hasbelkader edindigin konumun belirler. kimi hayatta sanslidir egitimini alir, yetenekleri elverir, turkiyede de olsa almanyada da olsa, abdde de olsa gayet guzel yasar. ama hayatta sansi yaver gitmeyen icin suriyede de turkiyede de abdde zorluklar yasar ve nerede olursa olsun kendini suriyeli gibi hisseder. turkiyede kendini suriyeli gibi hisseden, zor sartlarda yasayan insanlar yok mu?

Turkiyede de yazilim muhendusu olarak calistim, almanyada da yazilim muhendisi olarak caisiyorum, ikisinde de maddi olarak gayet rahatim, alinan para olarak iksinde de fark yok. Asil fark harcanan parada ve alinan risklerde oluyor.

Insanlar bir ulkedeki refahi kazanilan maas ile olcuyor ama atlanan sey maasini nereye harcadigin. Turkiyede orta gelirli biri kazandigi parayi ev kira/taksidi, araba taksidi, tatil taksidi gibi seylere harcarken almanyada orta gelirli biri icin evine taksit oderken araba tatil gibi seyler icin borca girmek zorunda degil, cunku cok ucuz. Turkiyede orta gelirli cocugunu kendi erisemedigi seyler icin yetistirmek isterken okula, ogretmene, gerekirse universiteye para dokmek durumunda iken almanyada bunlar daha standart ve ucretsiz. Turkiyede bir kisi tatile gittiginde harcadigi parayi 12 takside bolerken, almanyada yasayan aldigi tek bir maasla dunyanin neresinde isterse tatil yapiyor.

Elbette zengin her yerde zengin, fakir her yerde fakir ama bir toplumun refahini orta sinifin refahi belirler. Komsularimin biri bir markette calisiyor, digeri muhasebeci, bir digeri doktor, bir diger kuaforde calisiyor, hepsinin evinde iki orta sinif araba var ama isterlerse ve meraklilarsa bir porsche ye de binebilirler. Mustakil bir bahce icinde, bizim turkiyede villa dedigimiz evlerde yasiyoru bu kisiler. Yani turkiyede sadece zenginlerin erisebildikleri hayati almanyada orta sinif erisiyor. Turkiyede luks arabalar binen almancilar aslinda almanyada orta sinif veya orta-alt sinif ama eristikleri seyler turkiyee ust sinifin, yada orta sinifin yillarca taksit odeyerek erisebildigi seyler.

Ornegin Almanyada yasayan bir musluk tamircisi eger meraki var ise kazancinin belli bir miktarini ayirarak bir BMW X5 gibi luks diye tabir edilen bir araca binebilir, o kisinin kendi tercihidir. Turkiyede bu kisi ya zengin olmali, ya da boyunu asan bir takside girmeli, ki bircok kisi boyle yapiyor. Ikinici konu da riskler, bir yazilim muhendisi olrak turkiyede kendimi riskte hissediyordum cunku patron her an seni kapinin onune koyarim yerine adam alirimi hissettiroyordu, bunun icin fazla mesailer, cumartesi calismalarina ses cikaramiyorduk, cikaranlar kovuluyordu. Istanbulda leventte o suslu plazalarda calisan insanlar gece mesailerine keyfinden mi kaliyor zannediyorsunuz, hepsi her an kovulurum korkusuyla calisiyorlar, bunada suslu cumlelerle performans degerlendirmesi diyorlar. Almanyada calisan biliyor ki gercekten ise yaramaz biri degilse patron zaten kovmaz, kovulsa da issizlik parasi vs derken en azindan yeni bir is buluncaya kadar aldigi BMW X5 in taksidini odeyebilir. Turkiyede orta sinif yasamak icin ayda 60 saat calismalisi, istanbulda yasayanlar ekstradan yol da cekmeli. Almanyada orta sinif 40 saat calisir, kendini yorgun hissederse calisma saatlarini 30 saate dusurebilir, kendini mesai yapmak zorunda hissetmez, kimse de teklif etmez. hafta sonu bahcesi ile ilgilenir, araaba almak icin yasamaz, arabaya merakli ise iyisini alir, merakli degil ise parasini baska yere harcar. Kredi karti zaten kullanmaz, almanyaya gelen turk turistler de en cok ona sasirir, kredi karti her yerde gecmez, cunku kimse kullanmaz, kimse 10 yillik takside girip hava atmak icin araba almaz.

Calistigim sirketin buyuk patronlarindan birinin arabasi 90 li yillardan bir model mazda 323. adam milyon euroluk serveti var ama arabaya merakli degilim diyor. parasini dunyayi gezip macera turizmine harciyor. Bizi avruplalidan ayiran en buyuk fark avrupali zevkleri icin kazanir ve yasar, biz ise baskalarina kendimizi kanitlamak icin calisir, borclarnir ve harcariz.

Elbette turkiyemiz cok guzel, belki de dunyanin en sansli ilk 20 ulkesinden biriyiz, ama hakettigimiz muasir medeniyetler seviyesi.
0
emrahday
(04.03.18)
gram altin sende nasil bir mantik var haci?
30 saat calisan adam niye 40 saat calisan adamla ayni maasi alsin? bu soruya evet denmesini mi bekliyorsun? 30 saat calisan adam belki paraya cok deger vermiyo, belki 3 gun tatil yapip hobilerine daha cok vakit ayirmak istiyor?
0
baldur2
(04.03.18)
@gram altin, Komsularim, is arkadaslarim hep alman, onlardan farkli yasamiyorum, evim onlardan farkli degil, arabaya merakli oldugum icin belki onlarinden bir tik daha iyi. yaptigim is, hayat satndartim onlardan farkli degil. Istanbulda 12 bin alrim ama asla o milyon tl eden bahceli bir evde oturamam. haftada 40 saat calisma luksum yoktur, hep de 12 bin aldigim icin korkarim isimi kaybederim diye, yasadim da biliyorum. Elbette bir alman maas olarak %20 benden fazla maas alir, bu hicbir zaman suriyelinin yasadigi ucurum kadar buyuk gelir farki kadar degildir. Fazla almasinin nedeni de almanca ana dili olan kadar guclu iletisim kabileyim olmamasindandir. Bu turkiyede de oyledir, koyde yetismis bir turk koylu turkcesi ile istanbulda leventte ise giremez, iste o nedenle koyunden buyuk sehire gelen universite ogrencileri ilk turkcelerini plaza turkcesine ceviriyorlar ki en az plaza turkcesi icine dogmus nisantasi cocuklari kadar maas alsinlar. Turkide orta sinif kebap mi yiyor, alisveris merkezinde HD donerde yiyor kebabi, mikrodalgada isitilmis geliyor orta sinifin kebabi onune. Kebabin kiralini yine hafta sonu ucakla hadi antep yapalim diyen mutahit cocuklari, ya da aldigi maasi 4 ile caripip harcayan almancilar yiyior.

@gram altin, asla polemik olsun istemem, ulkemizin hep daha iyisini hakettigini dusunuyorum, elbette dusuncene saygim sonsuz, hakli oldugun noktalar var, ornegin kendini buyuk goren burnu havada bati toplumda bazi insanlar tarfindan dislanmak uzucu, ama genel gorus olrak nacizane fikrim boyle.
0
emrahday
(04.03.18)
"Yurtdisi" denilen yer sadece Almanya, Avusturya, Isvec, Kanada degil. Hatta Avrupa da sadece Berlin, Londra degil. Gordugum entrylerin, duyurularin cogu "Yurtdisina kacmak istiyorum. Nasil yaparim?" tadinda. Daha nerede, nasil, ne yapmak istedigini bile bilmiyor. Böyle insanlar icin her yerde hayat zor.

Sevgili insanlar, Berlin´de, Almanya´da AYLIK asgari ücret diye bir sey yok. Yok. Saat basi asgari ucret var ve bircok insan part-time, 2-3 senelik sozlesmeli isler bulabiliyor. Akademi de dahil olmak uzere. Bircok profesor sozlesmeli olarak calisiyor mesela. Her sey gulluk gulistanlik degil. Buyuk sehirlerde kiralar inanilmaz artiyor, merkezlerde konut sıkıntısı cok ciddi. Bir kiralik eve bakmaya ayni anda 50 kisi geliyor veya düzgün bir emeklilik hayati vaadedemiyor hala sistem. Daha onlarca, hayatinizi zorlastiracak seyden bahsedebilirim. Türkiye ile kiyaslayip, hayatinizi kolaylastiracak onlarca sey de soyleyebilirim. Ama bir cennetten bahsetmiyoruz. Market alisverisi videosu izleyip gaza gelmeyi birakin. Almanya´ya gelince sizi havalimanindan alip, is teklif edip hemen guzel bir daireye yerlestirmiyorlar.

@gram altin, Türkiye´deki Suriyeli gibi yasamiyoruz, hayir. Gobek bolgesinden sallamayalim lutfen. Suriyeliler, gecici koruma altinda, ulkesine geri donemeyen, acil korumaya ihtiyac duyan insanlar. Gocmen degiller. Almanya´da oturum iznim var, yüksek lisansima devam ederken calisabiliyorum da mesela.

"Bir Türk gibi yasamak" ve entegre olmak konusunda yazdiklariniz gercekten cigir acici tespitler. Ciddiye alamiyorum.
0
buf-e kür
(04.03.18)
@traveller tabii ki araba değil asıl konu. ama türkiye'de aşırı lüks olarak görülen şeylerin aslında standart şeyler olduğunu görmek üzücü. amaç yaşam standartını arttırmak. birçok ülkede herhangi bir insanın yaşadığı refaha ulaşmak için türkiye'de çok iyi kazanıyor olman gerekiyor.
0
🌸nick bulamadim
(04.03.18)
1.dayım

restoran açtı, hayvancılık yaptı. milyon eurolar kazandı. gitti almanya'da kumarhane-restoran-otel tarzı dev bi tesis aldı. parayı batırdı. malulen emeklilik bekliyor. evi var-iş yeri var. satsa 600-700 bin euro daha alır.

2.dayım

doğru düzgün çalışmadı. bir kaç iş deneyimi oldu, patron olma heveslisi. borç harç, eş dost derken idare ediyor sanırım. 4 çocuğu var. ne tür yardımlar alıyor tam bilmiyorum ama geçiniyor işte.

demem o ki çalışan kazanıyor bence orada. aylak aylak oturan yine kazanamıyor ama buradan farkı ölmüyor da(sanırım).

daha bir çok tanıdığım var. oralarda iyi çalışıp burada yatırım yapan. evler-apartmanlar-bahçeler alan bir sürü adam gördüm-duydum.
0
cemiyetin ünlü siması
(04.03.18)
(6)

Sirket mailini Gmail'e tasimak

stavro
Simdi Gmail'den ucretli mail hizmeti almak istiyoruz, var olan mail adresini kullanabiliyoruz degil mi? halihazirda @firmadi.com seklinde mail adresimiz var kullandigimiz, bu ay icinde yillik sozlesme bitiyor. Ben Gmail'den kullanmak istiyorum, yillik 40eur diyor 10 kullaniciya kadar. Bu hizmeti ald
Simdi Gmail'den ucretli mail hizmeti almak istiyoruz, var olan mail adresini kullanabiliyoruz degil mi? halihazirda @firmadi.com seklinde mail adresimiz var kullandigimiz, bu ay icinde yillik sozlesme bitiyor. Ben Gmail'den kullanmak istiyorum, yillik 40eur diyor 10 kullaniciya kadar. Bu hizmeti aldigimda bu mail adresini de kullanabiliyor mu olacagim?
0
stavro
(01.03.18)
evet google "business account" a gecerek @firmadi.com seklindeki maillerinizi gmail arayuzu uzerinden kullanabilirsin. support.google.com
0
emrahday
(01.03.18)
yandex de de var bu
ve ücretsiz
0
kingcyrax
(01.03.18)
40$ kişi başı ücret olması lazım, @firmaadı şeklinde kullanabilirsiniz hatta android telefonları kurarkende bu email ve şifreyi kullanabilirsiniz,
genede yandex kurumsala bakmadan geçmeyin
0
Sir Anthony Hopkins
(01.03.18)
google'la calismanizin ozel bir sebebi yoksa yandex kurumlar mail +1

(yandex kurumsal mail hic sekteye ugratmadi simdiye kadar, yari yolda da birakmadi fakat gmail bir tik daha kaliteli evet)
0
brkylmz
(01.03.18)
@sir
40eur annual (limited to 10 users) diyor, 1-10 kisi arasi yillik 40eur degil mi o zaman?
0
🌸stavro
(01.03.18)
Biz mail hizmetini bilmemne bilgisayar diye bir firmadan aliyormusuz, bu firmadan hizmet almayi kesince domain adi da iptal mi olacak? Yani yeniden domain mi almak lazim?
0
🌸stavro
(01.03.18)
(1)

programlama dili ögrenmek istiyorum

eclskn
kariyerimde tikanma noktasina geldim, is bulamiyorum ve almanyada yasiyorum. is bulmak icin baska carem kalmadi.(yazilim konusunda sifir oldugumu kanaat getirin, ve suanki meslegim yazilimla, muhendislikle alakali degil)1)hangi program dilini ogrenmeliyim,neyle ogrenmeye basliyim neye devam ediyim?2
kariyerimde tikanma noktasina geldim, is bulamiyorum ve almanyada yasiyorum. is bulmak icin baska carem kalmadi.

(yazilim konusunda sifir oldugumu kanaat getirin, ve suanki meslegim yazilimla, muhendislikle alakali degil)

1)hangi program dilini ogrenmeliyim,neyle ogrenmeye basliyim neye devam ediyim?
2)ayrica udemy gibi uzaktan online egitimle bu is olur mu? mutlaka kurs onerir misiniz eninde sonunda?
3)onerirseniz ve almanyada yasiyorsaniz nereyi onerirsiniz?

kafamda deli sorular.

ha bu arada esim embeddedci. yani kafam karistiginda etrafimda yardimci olacak insan olucak, en azindan konuya yabanci olmucam.

4)ayrica sizce almanya gibi bir ülkede 4 senelik lisans egitimi olmadan kendi kendine ya da bir kurs ile egitim alarak bir program dilini ogrenmis birini (eger is tanimindakileri sagliyorsa) ise alirlar mi? (bu soruyu almanyada sektörde calisanlar cevaplasin lütfen)

5)diyelim ki ogrendim, bunu sertifikasini alabilecegim bir test mercii var mi uluslarasi gecerliligi olan?
0
eclskn
(01.03.18)
oncelikle 4. sorudan baslarsam, almanyada yazilim muhendisi olarak calisiyorum ve sunu diyebilirim yazilimda diplomadan daha cok o alanda teorik ve pratik bilgin yeterli oldugu surece is bulabilirsin. Elbette akademik egitim almis biri ile karsilasitirinca ogrenme acisindan dezavantajli durumdasin, cunku yazilim mimaris ve yazilim muhendisligi uzun suer yuksek konsantrasyonla ogrenmeyi kendine yatirim yapmayi gerektiri, universiteler bu motivasyonu zorla olsa da sagliyor ama kisi kendi kendine bu motivasyonu bir sure sonra kaybedebilir. senin onundeki en buyuk mucadele de bu olacaktir.

5) yazilima ilgili bircok sertifika veren kurum var ama bu ilerledigin alana gore degisir. Ornegin java alaninda ilersen bu sertifikalar icin Oracle sinav duzenliyor.

1) genelde burada cok soruyorlar hangi programlama dilini ogreneyim diye. Bence bu soru cok yanlis, oncelikle hangi alanda calismak istiyorsun ona karar ver, daha sonra o alanda onune cikacak programlama dili secenekleri cikacaktir. Ornegin embedded alaninda calisacaksin onundeki guclu secenekler C/C++ dilleri. Enterprise alaninda calisacaksan secenekler Java veya C#, Web gelistirme alaninda calisacaksan Javascript, iphone gelistirme icin Swift veya Objective C, Android alaninda calisacaksan Kotlin veya Java, Matematik hesaplari gerektiren isler ve akademik alanda calisacksan Python, Go, Java, C++, R onundeki secenekler olabilir.

2) Udemy gibi sitelerde dersler iki sinifa giriyor genel olarak, hicbir temeli olmayan kisiler icin olan dersler, temeli olup ileri seviyeyeye gecmek veya yeni bir alanda gelismek icin olan dersler. Giris seviyesi dersler olayin temelini anlamak icin yeterli olsa da bir yerde calisabilecek yeterlilige tasimasi zor. Ileri seviye derslere gecis de kisisel calismanin yani sira zamanla edinilecek tecrube ve cevre konularda bilgi edinmeyle oluyor. Bunun icin acele etmeden ogrenme motivasyonunuzu koruyarak emek harcamaniz gerekiyor. 4. maddede dedigim gibi bilgisayar bilimlerinde bir ogrenci 5 yil boyunca isin temelini ogreniyor, aslinda hicbir konuda uzman olmuyor. ama aldigi bu temel uzmanlasmasini onunu aciyor. sizin ise bir sirkette profesyonel icin calismak icin iyi bir temel uzerine uzmanlasmaniz gerekiyor. Bu zaman alan bir durum.

3) genelde yazilim alaninda calismak icin en buyuk yanilgilardan biri programlama dili bilinmesinin yeterli oldugu zannedilmesi. Programlama dilinin yaninda yazilim mimarileri, data yapilari, yazilim gelistirme methodolojilerinin bilinmesi gerktiri. Bunun icin de sadece online kurslardan faydanlanmak yanlis. Kendini gelistirmek isteyen kisi online kurslarin yaninda, o konuda derinlesmek icin kitap okumali, bol bol algoritma pratigi yapmali, bol bol proje gelistirme pratigi yapmali, mumkunse bir gelistirme grubu icinde calismali, bunun yaninda seminerlere katilmali boylece bilgisini guncel tutar. ama en onemlisi bir yerde staj yaparak profesyonel tecrube edinmeli. Ozellikle almanyada belli bir seviyenin uzerinde olmadan yazilim alaninda tutunmak guc cunku birco farkli ulkeden almanyada calismak icin basvuru oluyor, ve genelde bu kisiler belli bir seviyenin uzerinde.

Durustce ifade etmem gerekirse profesyonel calismak icin kendinize ayirmak icin 3 yil gibi bir sure iyi bir ogrenme ortaminin yaninda emek harcamalalisiniz, motivasyonunuzu korumalisiniz. Eger bu sure uzun ise size ve yine yazilim alanidna calismak isterseniz "proje yonetimi" alaninda kendinizi gelistirmenizi oneririm. Ozellikle SCRUM proje yonetimi alaninda calismak icin almanyada bircok is secenegi mevcut. Ama elbette bunun icin de sertifika almaniz, cesitli staj tecrubelerinizin olmasi onemli.
0
emrahday
(01.03.18)
(3)

Github yada Gitlab sitelerinde isim yapmak

bir peynir kutusu kibrit
Böyle bir şey var mı? Yani projelerde adını sık sık gördüğünüz için artık tanıdığınız insanlar var mı?
Böyle bir şey var mı? Yani projelerde adını sık sık gördüğünüz için artık tanıdığınız insanlar var mı?
0
bir peynir kutusu kibrit
(27.02.18)
Var.

Node.js uygulamaları geliştiriyorum.

Şu anda o kadar aktif olmayabilirler ama ne arasam eninde sonunda şu iki arkadaştan birine denk geliyorum.

github.com
github.com
0
hayirsiz
(27.02.18)
bir gelistiricinin github da ne kadar aktif oldugu, hangi projelere kod ekledigi, hangi projeleri yazdigi, yazdigi projeleri kac kisinin kullandigi gibi kriterler cok onemli. Hatta bircok firma yazilimcidan is gorusmesi oncesi github profil linkini ister, buradan bir gelistirici hakkinda cok guzel bilgi edinilebilir. Bircok insan da buradan isim yapiyor.
0
emrahday
(27.02.18)
daha çok stackoverflow'dan tanıdıklarım oluyor.
0
ocanal
(27.02.18)
(10)

Avrupa’da nasıl iş bulunuyor?

kompisko
Ülkelerin resmi sitelerini inceledim. Hemen hepsinde işçi arayan şirketin önceliği önce kendi vatandaşlarına daha sonra da avrupa vatandaşlarına vermesi gerektiği yazıyor. Bir süre ilan açıp 3 ay başvuru olmazda diğer ülke vatandaşlarını alabilir diyor. Ancak bakıyorum birçok türk avrupa’da çalışıyo
Ülkelerin resmi sitelerini inceledim. Hemen hepsinde işçi arayan şirketin önceliği önce kendi vatandaşlarına daha sonra da avrupa vatandaşlarına vermesi gerektiği yazıyor. Bir süre ilan açıp 3 ay başvuru olmazda diğer ülke vatandaşlarını alabilir diyor. Ancak bakıyorum birçok türk avrupa’da çalışıyor. Torpil mi işliyor? Yoksa kaçırdığım bir nokta mı var?
0
kompisko
(24.02.18)
Orada doğmuş büyümüş olabilirler. Orada üni okumuş olabilirler. Alanlarında çok iyi olabilirler ya da cvleri çok doludur. Bunun gibi bir çok sebep olabilir iyi yerlerde çalışan Türkler için. Zaten çoğunluk hizmet sektörüne sıkışıp kalmış.
0
but that was just a dream
(24.02.18)
Gidenler beyaz yaka %90 yazılım sektörü.

Almanya'da İsveç'te Danimarka'da falan maaşlar inanılmaz yüksek, maaş beklentisi de çok yüksek oranın kendi vatandaşları arasında.

Firmalar da ara kıdem elemanlarını Türkiye gibi ülkelerin nitelikli çalışanlarını daha az maaşa anlaşarak karşılıyor böylece. Yani 4000-5000 euro istiyor mesela elin yeni mezun Danimarkalısı, bizim alanında başarılı deneyimli Türk'e aynı işi soruyorlar 3000'e yapar mısın? Adam el mahkum koşa koşa gidiyor.

Bir diğeri de Türkiye'de uluslararası firmada çalışanların zamanla başka Avrupa ülkelerinde aynı firma bünyesinde çalışması.

Türk çalıştırmak mantıklı bu firmalar için maaşlardan ve vize durumundan ötürü. Ericsson İsveç'te Türk mühendisi çalıştırıyor mesela, bu adam cüret edip de başka firma ile görüşemiyor İsveç'te. Deport olma riski var permanent permit çıkmadan evvel.

Elim Bulgar'ından rumeninden daha kaliteli eğitime sahip zaten bu adamlar. İngilizce biliyorlar, akademik kariyerleri var vs.

Etrafımdaki Türkler genelde böyle.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.02.18)
Yazılımcılar kolay gidiyor galiba. Uzak akrabamız yazılımcı genç bir çift daha yeni gitti mesela. Şirketin Türkiye ofisinde çalışıyorlardı öncesinde. Yani öyle işe başvurma, torpil vs olmadı.
0
catch the arrow
(24.02.18)
Şu sıralar yazılımcıysan çok kolay.
Bırak Almanca'yı İngilizce'yi bile doğru dürüst konuşamadan gelip burada ilerletiyorlar dil becerilerini.
İşinde iyiyse burada tutunma fırsatı var hakkaten.
0
chitosan
(24.02.18)
Bir arkadaşım (yazılımcı değil, wordü bile bilmiyordu) çalıştığı firma aracılığıyla gitti. Hani AB ülkelerinde istenilen kriterde bulamayınca AB dışından aranılıyor, çalışma izni göre çıkartılıyor falan diyorlar ya ben inanmıyorum. Arkadaşımın gittiği ülkede hali hazırda o ülkenin vatandaşı olan Türk arkadaşlarım var, çalıştığı firmada da vardı ama onu gönderdiler. Eğitim ve tecrübe olarak bile diğerlerinden daha düşük profildeydi. Şans herhalde.

Ek olarak
0
geçerkenugradım
(24.02.18)
yazilimci cok kolay +1
polonyaya gelmek isteyen backend (.net ve java)/frontend (angular/react) cilere yardimci olabilirim.
0
eksimtrak
(24.02.18)
Yazılımcılar tamam da networkculere ekmek yok mu
0
🌸kompisko
(24.02.18)
elbette networkculer icin de is var ama bu yazilim kadar degil. su anda calistiigim sirkete 2 network uzamani varken 10 yazilimci calisiyor. yazilim piyasasinda genisleme nedeniyle de calisanlar baska firmalara geciyor ve yer aciliyor. ama networkculer icin oyle degil, calisanlar genalde yillarca ayni is yerinde kaliyor. yazilimci icin bir diger avantaj ise is gorusmelerinde olcme ve degerlendirmenin kolay olmasi. ornegin network isinde teorik deneyim ve pratik deneyim birbirinden uzak olabiliyor, yani bir kisi teoride cok iyi olup pratikte zayif, yada pratikte iyi olup teoride zayif olabiliyor. bu da yurt disindan calisan getirecek firmalar icin bir risk oluyor, kimin iyi kimin kotu oldugunu ilk planda anlayamiyorlar. o nedenle genelde o ulkeden bilinmis firmalrda referansi olan networkculeri aliyorlar. ama yazilimda bu riske girebilyorlar, cunku isi bilen bir yazilimci birkac saatlik online interview, birkac saatlik pratik interview ile bir yazilimcinin iyi mi kotu mu oldugunu tespit edebilir, cunku yazilimda teori ve pratik diger islere nazaran birbiri ile ortusuyor. genelde torpil yok, herkes basvuruyor ya da turkiyede calistigi sirketin referansi ile gidiyor.

Bir diger onemli faktor ise calisma izni almak. o ulkede o is alaninda issizlik var ise calisma izni vermiyor devlet. ama ornegin almanyada yazilim, elektronik, elektrik, makina ve doktorluk alaninda cok isci acigi var ve calisma izni almak kolay oluyor. Bununla beraber network alaninda da is bulmak ve calisma izni almak cok da zor degil, o konuda da ihtiyac buyuk. Linkedin uzerinden is bulmak olasi.
0
emrahday
(24.02.18)
IT sektöründeyim, uzun zaman yazılım geliştirme tarafında çalıştım.

Şu ana kadar başvuru yapmadığım halde Lüksemburg, Danimarka, Polonya (birkaç kurum), Letonya ve en son geçen hafta Belçika'dan iş görüşme önerileri geldi LinkedIn üzerinden. Öte taraftan bundan 2 yıl kadar önce ben Polonya'da bir kuruma başvuru yapmıştım ancak mülakatta elendim. Özellikle Polonya'ya epey Türk gidiyor. Polonya'da bir süre kaldım, orada ciddi açık var yazılım tarafında. Kendi mezunları da özellikle İngiltere'yi hedeflediğinden yabancılara yönelmişler. Kısacası kaçırdığın birşey yok, düzgün cv hazırlayan, İngilizce konuşabilen, makul bir seviye tecrübesi olan insanların gitme şansı son derece yüksek.

Bunun harici Microsoft, Siemens, ING Bank gibi yabancı sermaye firmaların İstanbul ofislerinden Avrupa ofislerine geçenler de çok oluyor. Bence bu yöntem üsttekinden daha da kolay.

Son seçenek de Avrupa'da yüksek lisans yapmak. Muhtemelen ülkesine göre değişmekle birlikte, çalışma hakkı da verdiklerinden birçok Türk Avrupa'da rahatça çalışabiliyor.
0
Lethe
(24.02.18)
Avrupa'da ya da Kuzey Amerika'da master mesela? Torpil degildir hepsi ama, ilgili yerlerde tanıdıgının olması da büyük bir avantaj.

Türkiye'den bir tanıdıgızın alanda olması da avantaj. Söyleki, eyaletimdeki (alanımda) Türkiyeli calısanları ya tanıyorumdur ya tanıdıgını tanıyorumdur. En azından nokta atısı seklinde is ilanı yollarlar, katkıları olur hep.
0
buf-e kür
(24.02.18)
(5)

BlaBlaCar yasal mı ?

tss
Aşağıda bulunan bir duyuru üzerine aklıma geldi. Duyduğum ve okuduğum kadarı ile Uber ve Scotty gibi uygulamalara ceza kesiliyormuş. Peki BlaBlaCar için durum nasıl ? Ben sık sık hem yolcu hem şöför olarak kullanıyorum, şu ana dek başıma birşey gelmedi ama, gelebilir mi ? Daha önce bu uygulamayı kul
Aşağıda bulunan bir duyuru üzerine aklıma geldi. Duyduğum ve okuduğum kadarı ile Uber ve Scotty gibi uygulamalara ceza kesiliyormuş. Peki BlaBlaCar için durum nasıl ?

Ben sık sık hem yolcu hem şöför olarak kullanıyorum, şu ana dek başıma birşey gelmedi ama, gelebilir mi ?

Daha önce bu uygulamayı kullanarak ceza kesilen var mı ?
0
tss
(22.02.18)
Blablacar'da parayı nasıl alıyorsunuz? Elden ise yolcu veya şöfor bu işin paralı olduğunu söylemezse, daha doğrusu birbirinizle tanışıyor şekilde davranırsanız sorun olmamalı.

Ama evet normalde mantıken cezaya tabi olmalı.
0
atom karincanin torunu
(22.02.18)
Blablacar Türkiye'den çekildi zaten.
O nedenle kullanıcılardan bir ücret almıyorlar.
Para kazanmadıkları için vergi mükellefi de değiller. Dolayısıyla illegal bir iş yapmıyorlar.
Tek sorun tanımadığınız birini arabaya almanız, gasp etse bir açıklama yapamazsınız.
0
marla is in my head
(22.02.18)
blablacar almanyada (buyuk ihtimalel tum ulkelerde de) su sekilde bir limit var, "bir kisidan aldigin ucret asla yolda harcadigin benzin masrafinin 3 de birini gecmiyor" yani blablacar ile kazanacagin para asla o yolda sana kazanc saglamiyor, sadece tasidigin 3 kisi icin masrafi bolusmus oluyorsun, 3 kisi alirsan benzin parasi cikiyor. kazanc yani kar saglamadigin icin de bu alisveris vergiye tabi olmuyor. yolda arkadasinla benzin masrafini paylasmaktan farkli olmuyor bu durum o nedenle yasal kabul ediliyor. ama eger bu sistemle ticari bir kazanc saglansaydi, harcadigin benzinden fazla para kazanmis olsaydin iste o zaman vergi sorumluglun olurdu, ayrica ticari olarak o yolda yolcu tasima hakki olan ticari kuruluslarla ters duserdin.

uberde ise durum farkli, sen o yolu gitmiyorsun sirf para kazanmak icin o yolu yapiyorsun, ve o hizmetten para kazaniyorsun. kazancin taksi parasi kadar olmasa da hep benzin masrafindan fazla oluyor. bu nedenle yasal statusu farkli oluyor.

tabi bu blablacar teknik limitini ihlal edenler var mi? elbette var. adam 3 kisi aliyormus gibi gosteriyor sisteme, ama aslinda 10 kisiyi minibuse dolduruyor, kazanc sagliyor. tabi bu blablacar kullanici sozlesmesini ihlal ediyor, bu nedenle yasal sorumluluk ve suc o kiside oluyor.
0
emrahday
(22.02.18)
Teoride yasal degil ama blabla car icin uygulanabilirligi olmadigindan onune yasal engel cikmiyor muhtemelen. Yani surucunun yolcu tasimak icin para aldiginin tespit edilmesi lazim.
Normalde minibusculer de vergi kaciriyor mesela bildigim kadariyla.
0
stavro
(22.02.18)
Cuzi bir miktar vergi oduyorlar diye biliyorum minibusculer, gercek kazanclari üzerinden degil.
0
stavro
(22.02.18)
(8)

Ben neden böyle olamıyorum?

işimdeyim gücümdeyim
Hayır gerçekten kıskanmıyorum, sadece imreniyorum.Şu, adamın kitaplığı:https://www.instagram.com/p/BcMWLOehAGuBelli ki hayatında gördüğü tüm kitapları okumuş adam. Bir de yazdığı çok detaylı, araştırmalar gerektiren yazılar ve yaptığı önemli işler var. Katıldığı seminerleri, toplantıları falan saymı
Hayır gerçekten kıskanmıyorum, sadece imreniyorum.

Şu, adamın kitaplığı:
www.instagram.com

Belli ki hayatında gördüğü tüm kitapları okumuş adam. Bir de yazdığı çok detaylı, araştırmalar gerektiren yazılar ve yaptığı önemli işler var. Katıldığı seminerleri, toplantıları falan saymıyorum.

M. Serdar Kuzuloğlu'ndan bahsediyorum.
Adamın sanki 24 değil, 240 saati var.

Bir de bana bak.
Bir tane kitap okuyacağım diye planlar programlar yapıyorum yine de beceremiyorum. Bu adamlar nasıl yapıyor? Ben de her şeyi öğrenmek, bilmek, kendimi geliştirmek isteyen bir insanım ama olmuyor. Nasıl olur? Olduramaz mıyım?
0
işimdeyim gücümdeyim
(21.02.18)
okumamistir hepsini rahat ol.
0
baldur2
(21.02.18)
sartlariniz ayni mi? simdiye kadar ayni miydi? bos sorular bunlar.

elinden geleni yap, yeter.
0
e haliyle
(21.02.18)
Hepsini okumamıştır +1, bir de onun da kendi alanı dışında bilgisi çok sınırlıdır emin ol, dert etme yani. Her şeyi öğrenemezsin, gerçekten ilgini çeken şeylere yönel, o zaman vakit ayırmak kolaylaşacaktır.
0
i was made for you
(21.02.18)
zaman kaybi olan herseyi mumkun oldugunca hayatttan cikartmak veya minimuma indirmek gerekiyor, ornegin televizyon, sosyal medya, arkadaslarla bos muhabbetler vs. Daha sonra hayatta verimliligi dusuren zamn kaybettirici seylerden kurtulmak gerekli, ornegin trafikte gecirilen zaman, is yerinde ekstra mesailer. bir digeri de kendine ayiracagin zamanda telefonu sessize almak gerekiyor, ne zaman birsey yapacam dersen telefona ya arama, ya mesaj gelir. Bir diger unsur da hayatindaki insanlarin senin planina saygi duymasi lazim, ornegin kitap okuyacam diye odaya girdin, cevrendeki insanlarin cat kapi odana girip birsey sormamasi, senden birsey istememesi gerekiyor.

Tum bunlari ozellikle turkiyede buyuk sehirlerde saglamak gercekten zor, hem ekonomik olarak rahat olmali insan hem de kendine bu yonde ortam hazirlamali. Tum bunlar olmuyorsa ornegin kitap okumak icin yakin bir kutuphaneye gidilebilir, boylece rahatsiz edici faktorler minimuma indirilebilir.

Emin ol sadece sen degil kimsenin zamani yok ki o da tum kitaplari okuyamadigindan yakiniyordur ve okuyamamistir. bir gun herkes icin 24 saat. Eldeki zamandan "mumkun oldugunca" verim almaya bak. artik bilgi akisi o kadar yuksek ki herseyi ogrenmek imkansiz, insan kendi sinirli uzmanlik alaninda bile her turlu bilgiye hakim olamiyor.
0
emrahday
(21.02.18)
bence sen kendini geliştirmek, bilmek, öğrenmek isteyen bir insan değilsin. özentisin işte. içinde okuma aşkı olsa istediğin her şeyi okursun. öyle uzaktan baktığın adamlara imrenirsin sadece. adam o kadar açıklama yaptı. sizin özendiğiniz hayatım o kadar da matrak değil gayet sıkıcı bir çok eğlenceden feragat ediyorum dedi.

sen bence instada kitap temalı sözleri likelamaya devam et.
0
tragedystreets
(21.02.18)
"Bir tane kitap okuyacağım diye planlar programlar yapıyorum yine de beceremiyorum."

çok anormal bir durum. hani kitaba başlıyorum uzun sürede bitiriyorum desen anlayacağım da, plan yapıp okuyamamak çok garip.

okumayı gerçekten istesen okursun. ben tıklım tıkış ikarus otobüslerde, ikarus motorunun muazzam gürültüsü altında sallana sallana kitap okurdum. sen de bir yerlerden başla. okuma alışkanlığın yoksa bile köşe yazısı, dergi, gazete falan oku bari.
her şeyi öğrenmek bilmek istiyorsan bir şeylerden feragat edeceksin. en başta internette geçirdiğin zaman geliyor.
0
tabudeviren
(22.02.18)
Outliers ı oku
0
nihilanth
(23.02.18)
O kutuphanenin ise yarar sayfalarla dolu oldugunu nereden biliyorsun? Sen elinden geleni yap. Zamanini ona gore yonet.
Ama yukaridaki arkadasa da karliyorum, kendini gelistirmek isteyen biri degilsin, kitap okumus olmaya ozenen birisin.
0
stavro
(23.02.18)
(13)

yurtdışında üniversite

nick bulamadim
yurtdışında üniversite okumakla pek bilgim yoktu eskiden. yeni yeni bilgim oluyor. ilerde yurtdışında da yaşama ihtimali olsun isteyen biri için türkiye'de iyi bir okula girmektense şu listedeki okullardan birine girmeye kasmak daha faydalı olmaz mı? http://www.shanghairanking.com/ARWU2017.htmlgirme
yurtdışında üniversite okumakla pek bilgim yoktu eskiden. yeni yeni bilgim oluyor. ilerde yurtdışında da yaşama ihtimali olsun isteyen biri için türkiye'de iyi bir okula girmektense şu listedeki okullardan birine girmeye kasmak daha faydalı olmaz mı? www.shanghairanking.com

girmesi kolay değildir tabii ama türkiye'de tıp kazanmak da kolay değil. yani bu tarz bir okuldan mezun olmak daha çok şey katar diye düşünüyorum. ancak türkiye'de odtü mezunu olmak çok katkı sağlarken tüm dünya'yı düşünürsek herhalde bu listedeki her üniversite aynı katkıyı sağlamaz. çünkü listede boğaziçi yokken atılım üniversitesi olabilir. tabii bir de burs ve oradaki yaşam masrafı sorununu halletmek gerek sanırım. bu arada bölüm olarak özellikle ekonomi için soruyorum.

yurtdışında okumakla ilgili bilgisi, tecrübesi olan var mı?
0
nick bulamadim
(13.02.18)
merkezi bir yerlestirme olmadigi icin hangi ulkeyi ve hangi universiteyi hedefledigine gore onune cikacak durumlar cok degisir. Ornegin abd gibi ulkelerde yurt disindan gelen ogrenci icin en buyuk problem yuksek okul ucretleri olurken almanya gibi universitelerin yabanci ogrenciler icin dahi ucretsiz oldugu ulklerede ise bircok okul kabul sarti olarak turkiyede universite sinavinda esdeger bir okula yerlestirilimis olmayi sart kosabiliyor. Bunun yaninda gmat toefl gibi sertifikalar, GRE gibi sinav sonuclari gerekebiliyor. bunlar icin her okulun yabanci ogrenci kabul sartlarini okumak gerekiyor. Bunun yaninda ekonomik engeller de var. yasam masraflarini karsilamak icin ozellikle universite egitimi icin burs bulmak zor, bircok ulke de universite ogrencilerine calisma izni vermiyor. ornegin almanyada calisma izni sadece okul kutuphanesi, labratuar gibi yerler icin verilse de buralarda calismak icin ogrenciler arasinda ciddi rekabet var. Ustun basari bursu olan ogrenciler icin ise durum daha kolay elbette. Guclu referans mektuplari da kabul sansini arttiran nedenler.

Tum bu sorunlar nedeniyle bircok ogrenci bachelor egitimi icin degil de master egitimi icin yurtdisini tercih ediyor. Elbette master icin de benzer problemler mevcut ama master programlari daha kisa oldugu icin bir sekilde telafi edilebiliyor.
0
emrahday
(13.02.18)
bu listedeki üniversitelerin yıllık ücretleri ne kadar haberin var mı? giriş için abdli öğrenciler bile lise yıllarında spor faaliyetlerdir, gönüllü çalışmalardır, yüksek ders notlarıdır kasıyorlar ve üniversite için çalışıp para biriktiriyorlar. overseas öğrenciler için (biz, türkiye) çok daha pahalı. türkiye'den gideceksen zaten sağlam referansların olmalı hepsinin yanında. robert, üsküdar amerikan gibi liseler için zor değil zaten eğitim o şekilde veriliyor ama ayşe, mehmet zeki ve çalışkan bir öğrenci değilse kolay kolay lisans eğitimi için gidemez.

ekonomik güç varsa lisans ya da yüksek lisans her şekilde ayarlanıp gidilir (örn, bilal) ama orta gelir vatandaş için azimli bir öğrenci olmadıkça zor.
0
pinkpeony
(13.02.18)
abd için para ciddi bir sorun sanırım. aileden desteğim maalesef yok. aslında yurtdışını bir de bu açıdan düşündüm. sonuçta türkiye'de de yaşam zor. amerika'da okurken çalışmak daha kolay diye düşünmüştüm.

güçlü referans mektubunu öğrenciler hocalarından alıyorlar diye biliyorum yanılıyor muyum? mezunum ben. okuyorum zaten ama pek mutlu değilim. ilerde olmak isteyeceğim bir alanda da değilim. yüksek lisans için yurtdışına gidebileceğim bir okula/bölüme geçebilirim ama biran önce gitmek istiyorum. bir de burada da öğrenci olmak çok zorluyor maddi açıdan.

yabancı bir öğrencinin amerika'da çalışması yasak mı? work and travel için gidenleri görüyorum. gördüğüm kadarıyla orada part time çalışmak türkiye'de çalışmaktan kolay. öğrencilik ve sonrası daha rahat geçer sanırım.
0
🌸nick bulamadim
(13.02.18)
@pinkpeony o faaliyetlere extracurricular deniyor sanırım. aslında biraz da o aklımı çeldi. lise diploma puanım düşüktü ama okul dışında hem lise döneminde hem üniversite döneminde fazlasıyla ilgi alanım mevcut. sinema ve müzikle ilgileniyorum. mesela kısa film çekiyordum liseden beri. bazı festivallerde gösterilmişti. bu okullar için avantajmış mesela. ama bunu bile yeni öğreniyorum. o kadar uzağım yani konuya.

bir de genel bir soru sanırım ama okullar yaşa dikkat ediyor mu? türkiye'de de bir süredir okuduğum için 23 yaşındayım. kaç yaşına kadar alırlar?
0
🌸nick bulamadim
(13.02.18)
amerika zor -uzak/harclar pahali/burs zor- ama avrupa'da ve asya'da ucretsiz veya makul harclara okumak mumkun.
0
lanc
(13.02.18)
abd için yaşam kolay olur diye düşündüm. gerçi nereye gitsem türkiye'den kolay olur sanırım. bir de birçok okul abd'deki tanınan okullar.

başka okula geçicem türkiye'deki zaten. çünkü okuduğum bölüm yurtdışına çıkmamı sağlamayacak. o zaman yurtdışını kasmaktansa türkiye'de iyi bir okula girmek daha mı mantıklı?

bir de yurtdışına gidersem iyi bir okula gitmek istiyorum. çünkü diğer türlü türkiye'de kalmak daha mantıklı. yani kimsenin tanımadığı bir okula girmektense türkiye'de bilinen bir okuldan mezun olmak daha faydalı olur. bu yüzden avrupa'da ücretsiz ve prestijli hangi okullar var?

bir de gittiğim yerde mutlaka çalışmak zorundayım. başka türlü imkansız.
0
🌸nick bulamadim
(13.02.18)
almanyada universtieler ucretsiz. siralamadaki yerlerine bakarak prestijli olanini bulabilirsin. tabi prestijli olanlar mutlaka toefl, ve gre puanina gore alir. bunun yaninda yasam masraflari icin aylik minimum 600 euro gibi bir rakami gozden cikarmalisin. Calisma konusunda da en buyuk problem calisma izni, kacak calismak ise cok zor. Hem alinacak riske degmez, hem de kacak calisilacak isler cok problemli isler. Almanyada ogrenci icin sadece 90 gun calisma izni var, yani ancak yaz tatillerinde calismak icin. Bircok avrupa birligi ulkesinde calisma sartlari ayni. dogu avrupa ulkelerinde ise zaten is yok, calisma durumu turkiyeden kotu.
0
emrahday
(13.02.18)
almanya'da ingilizce eğitim veriyorlar değil mi? almanca şartı arıyorlar mı? bir de almanya'da okuyan yabancı öğrenciler masrafları aileden mi karşılıyorlar? aileden 1 lira bile alamam çünkü. çalışıcam. türkiye'de de öyle zaten. burada sürüneceğime orada sürüneyim diyorum. :D

amerika'da çalışmak için sıkıntı oluyor mu? burs almak da kolay değildir sanırım.
0
🌸nick bulamadim
(13.02.18)
abd'de okumak istiyorsan ve sınırlı bütçen varsa iki yıl community college + 2 yıl üniversite transfer yapabilirsin. ama bunun için derslerini çok iyi takip etmen ve başarılı olman gerekiyor. gidersen de gideceğin state'i iyi seç çünkü state dışında transferler daha zor oluyor. her üniversitenin community collegelarla anlaşmaları oluyor, articulation agreement olarak aratabilirsin. türkiye'de kredi çekerek okuyanlar ve sonra ödeyenler var.
0
pinkpeony
(13.02.18)
community college'lara bakıcam sağol. ama orada kötü bir yere girmektense türkiye'de iyi bir yere geçip yüksek lisans'ta, doktora'da gitmek daha iyi gibi sanki.

bu arada yabancı bir öğrencinin aileden destek almadan yaşaması mümkün mü sence? abd'de de almanya'daki gibi çalışma engeli var mı?
0
🌸nick bulamadim
(13.02.18)
"bu arada yabancı bir öğrencinin aileden destek almadan yaşaması mümkün mü sence? "

kesinlikle hayir. sadece okul ucreti en azindan bir 30 bin dolar tutuyor cogu okulda uluslararasi ogrencilere. basit bir iste calisarak bu para kesinlikle kazanilamaz. zaten okullarin akademik beklentisi turkiyedekinden kat kat yuklu. odev yapmaktan haftada 10-15 saatten fazla calismaya vaktin kalmaz zaten.

lisans icin burs bulmak gibi bir sey soz konusu degil zaten.
0
hot potato
(13.02.18)
paran yoksa amerika'da lisans okuyamazsin. mumkunati yok. ogrenci olarak sadece okulda 20 saat calisabilirsin. o 20 saat aylik kirani belki cikarir. hadi cok siktin kendini, yasam masraflarini da karsiladin 20 saat calismayla diyelim; benim doktora yaptigim okul (devlet okulu) lisans ogrencilerine senelik 40000 dolar. 4 sene 160000 dolar. ailen zengin degilse bunu karsilamanin imkani yok. aci ama gercek bu. zaten okuyorsan bitir. doktoraya gel. yuksek lisans icin de kimse burs vermez burda. paran yoksa yapabilecegin, karsiliginda para alabilecegin sey anca doktora.
0
gene mi gene
(13.02.18)
Yüksek lisansımı Avrupa'da yaptım, doktorayı ABD'de yapıyorum halihazırda. O listedeki okullardan birindeyim.

Lisansı yurt dışında okumak çok pahalı; o yüzden lisanstan sonraki adımlarnıı yurt dışına göre atmanı tavsiye ederim. Lisansta hangi okuldasın ya da değiştireceğin okul neresi olacak bilemiyorum; ancak özellikle ABD nezdinde konuşursak, burada akademik çevrede tanıdığım kişilerin yüzde doksanı Bilkent, Boğaziçi ve ODTÜ mezunları. Henüz Atılım ya da Gazi mezunu ile karşılaşmadım.

Sana tavsiyem, Türkiye'de iyi bir üniversitede (yedi - sekiz tane falanlar zaten) yurt dışı bağlantıları olan bir hoca ile akademik araştırma yap. Sonra iyi bir referans ve niyet mektubuyla kapağı dışarıya atabilirsin. Ondan sonrası sana kalmış.

Bir de Fulbright burslarını araştır ABD için.
İsveç için de Swedish-Turkish Scholarship var. Büyük ihtimalle Rhodes'tan sonra piyasadaki en çok parayı veren burs bunlardır. Çıkması da çok çok zor değil. Yani Fulbright'tan çok daha kolay.

Başarılar.
0
sen git ben geliyorum
(13.02.18)
(3)

almanya'da para cekme

her giriste sifresini unutan adam
almanya'da vakifbank karti olan ancak euro hesabi olmayan birisinin en az masrafla euro edinmesi nasil mumkun olur? yaninda alman vatandasi kisiler de var...dogrudan debit kartiyla turk lirasi hesabindan ve herhangi bir bankamatikten euro olarak çekse masraf nasil oluyor?almanya'da hesabi olan birin
almanya'da vakifbank karti olan ancak euro hesabi olmayan birisinin en az masrafla euro edinmesi nasil mumkun olur? yaninda alman vatandasi kisiler de var...

dogrudan debit kartiyla turk lirasi hesabindan ve herhangi bir bankamatikten euro olarak çekse masraf nasil oluyor?

almanya'da hesabi olan birine iban ile euro transfer etsek, ayni gün hesaba gecmiyor denildi, bu doru mu?

bir yol ariyoruz...
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.02.18)
almanyada iban para transferi bankadan bankaya degisir sekilde 1-2 suruyor, aninda transfer olmuyor. para transferindne masraf almak yerine birkac gun parayi isletiyorlar. ama eger ozellikle "eilige Überweisungen" olarak belirtirsen bankaya biraz masraf alip hemen transfer edebiliyorlar.
0
emrahday
(07.02.18)
oyleyse transfer secenegi disinda bi seyler aramak lazim. cunku buradaki bankalarda oyle bir secenek yok...
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(07.02.18)
Ziraat varsa 1/2 gun icinde hesabiniz olmasa dahi cekebiliyorsunuz. Ama 2500 euro limit var. Ustu olursa elden vermiyor alman banka hesabi ac baska bankadan ona gonderelim diyorlar. Baska bankadan hesap acinca da randevu veriyor is uzuyor da uzuyor. Limitlere dikkat edin.
0
ykyt
(07.02.18)
(10)

Avrupada rüşvet

sorunvar
Var mıdır ? Ne kadar yoğundur ? Gördünüz mü hiç ?
Var mıdır ? Ne kadar yoğundur ? Gördünüz mü hiç ?
0
sorunvar
(07.02.18)
mutlaka var. ama Avrupa'yla bizi ayıran en büyük özellik adamlarda istifa var. bizde ise zeytinyağlık
0
silah taciri
(07.02.18)
Vardir. Cok yogun degil, 9-13 arasi genelde. Gormedim ben kendim.
0
lamira
(07.02.18)
Var
Portekiz Fransa' İtalya yoğun
Yunanistan da da duydum
0
benaslindayohum
(07.02.18)
rusvet her yerde vardir, ama toplumlar arasinda en ayirt edici ozellik rusvetin nasil algilandigi.
- rusvet toplum arasinda ovunulecek birsey midir, yoksa utanilacak birsey midir. Ornegin turk toplumunda rusvet almak bircok durumda utanilacak birsey iken rusvet vererek is yaptirmak tam tersine ovunc sebebi. bu durum toplumdan topluma cok degisiyor.
- rusvet kanun uygulayicilar tarafindan nasil ele alindigi da onemli. bazi toplumlarda rusvet o kadar yaygindir ki kanunen yasak olsa da kimse bir yaptirim veya ceza uygulamaz. ama bazi toplumlarda kanunen en agir sekilde cezalandirilir. bizim toplumumuzda bu durumda kanun uygulanirken rusvet verip almamakla degil, rusveti kimin alip kimin verdigine gore kanunlar isletilir.

genel olarak bati avrupada rusvet alip vermek hem kanun yonunden hem de ahlak yonunden iyi karsilanmadigi icin gizli ve korkarak yapilirken ornegin dogu avrupada bu acik ve secik olarak yapilir ve korkulmaz.
0
emrahday
(07.02.18)
rüşvet olmayan ülke yok. oran ve miktar bizdekine göre çok çok düşüktür ama
0
burya
(07.02.18)
bulgaristan'da, sırbistan'da falan yaygın.
0
stanley weber
(07.02.18)
Büyük ölçekte dönüyor, trafik polisine değil de işte genel müdüre filan gibi. en basitinden fifa dünya kupası rüşvet olayları.
0
cedex
(07.02.18)
Bosna Hersek'te var cunku 10 euro istemisti polisler. Her yerde var ama elbette daha fazla rusvet veren halk tarafindan daha cok kutsanmiyor arada oyle bir fark var.
0
Traveller
(07.02.18)
Ukrayna rüşvet ile döner derler, havalimanında 10 dolara bile mutlu olur polisler
0
kleider
(07.02.18)
italya'da ben küçük olanını görmedim. büyük olanı oluyor ama.

devlet içinde oldu mu ortaya çıktı mı hemen istifa oluyor. özel sektörde vb var. ingilizler fransızlar vb. alayı alıyor. hele yurtdışı projesiyse yani kendi ülkelerinde değilse ağzına ... lar.

genelde "biz hukuk devletiyiz, öyle şeyler olmaz bizde" şeklinde davranıp voleyi vuracakları yerde kaçırmıyorlar.
0
kveldulv
(07.02.18)
(6)

Almanya'nın en iyi şehri hangisi?

tahin pekmez yoğurt
Bütün yönleri ile soruyorum.Danke schön
Bütün yönleri ile soruyorum.

Danke schön
0
tahin pekmez yoğurt
(02.02.18)
Hamburg.

--> www.youtube.com
0
AlsterWasser
(02.02.18)
almanya'ya hiç gitmemiş birisi olarak belki çok yersiz olacak yorumum ama çocukluğundan beri alman hastası, habire alaman illeri hakkında okuyan birisi olarak ben yaşama imkânım olsa hamburg'u seçerdim. ikinci sırada düsseldorf gelir ama o duygusal biraz, en iyi şehri olduğundan değil.

şunu da eklemekte fayda var, elin alamanı öyle dizayn etmiş ki memleketi, en ücra köyünde bile üst düzey standartlarda yaşayabilirsin sanırım. ekonomik açıdan olsun, eğitim imkânları olsun, sosyal imkânlar olsun... köyde üniversite yok tabii ama genel olarak her şey o kadar çeşitli, kaliteli ve eşit dağılmış ki nereye gidersen git ortalama üstü, sağlam bi' şeyler bulabiliyorsun.
0
der meister
(02.02.18)
almanyanin her sehirinin avantani dezavantaji var. Berlin diger sehirlere gore daha rahat ve eglenceli, ama heryere uzak ve deniz yok. Hamburgda ise deniz var ve diger bircok sehirden guzel. Munihden ise daglara dogasi guzel yerlere ulasmak kolay. O nedenle deniz seven hamburg, eglence ve hareket seven berlin, doga seven icin munih.
0
emrahday
(02.02.18)
Hamburg.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(02.02.18)
Berlin

Tam bir hipster sehri. Kocaman bir Kadiköy gibi. :)
0
chitosan
(02.02.18)
Münih'tir. Hamburg'da yagmur altinda gunes gormeden gecirilen aylar adami kanser eder.
Benim Freiburg'da bir süre yasama firsatim oldu ve asik oldum. Hangi Alman'a sorsan Freiburg hayaller sehridir. Ama tabi bahali bi sehir.
0
japon askeri
(02.02.18)
(2)

Almanya'daki park edilmez tabelası.

helenart
Merhaba,Duyurunun çok değerli sakinleri ekte yer alan tabelaya göre sokağın hangi tarafına park etmek yasaktır?Fotoğrafı göremeyenler için link: https://www.strassenausstatter.de/produkt/verkehrszeichen/vorschriftenzeichen/verkehrszeichen-286-11/
Merhaba,

Duyurunun çok değerli sakinleri ekte yer alan tabelaya göre sokağın hangi tarafına park etmek yasaktır?


Fotoğrafı göremeyenler için link:

www.strassenausstatter.de
0
helenart
(01.02.18)
c1b2k3
(01.02.18)
ok solu gosterdigi icin park yasagi tabelanin bulundugu yerden itibaren basladi demek. eger ok sag tarafi gosterseydi bu yerden itibaren park yasagi bitti demek olurdu. Tabela hangi kaldirimda ise o tarftaki park yasagini gosterir. www.gettingaroundgermany.info

park ederken aracin onu de yolun gidis yonu ile ayni olmali, ters parketmek almanyada yasak.
0
emrahday
(02.02.18)
(5)

Amerika'da ya da Avrupa'da iş bulmak için tam olarak neler yaptınız?

error522
Şuan buralarda çalışan arkadaşlar nasıl gittiniz? Önerileriniz nelerdir? Not ortalaması önemli birşey midir? Abd ya da Avrupa'ya nasıl göç edebilirim?not: evli değilim yaş 26.
Şuan buralarda çalışan arkadaşlar nasıl gittiniz? Önerileriniz nelerdir? Not ortalaması önemli birşey midir? Abd ya da Avrupa'ya nasıl göç edebilirim?

not: evli değilim yaş 26.
0
error522
(25.01.18)
en temiiz amerikalıyla evlenmek.
0
oscar
(25.01.18)
en temiz yol master veya doktora sonrasi is bulmak ve calisma izni almak.
0
emrahday
(25.01.18)
Not ortalaması değil. Bitirdiğin bölüm ve sektör tecrübesi önemli.

Şu an trend programcılık. Avrupa'da programcı adam pahalı. Doğu avrupa'da niteliksiz. Türkiye'de hem ucuz hem nispeten daha nitekikli elemanlar var.

O nedenle Almanya ve İsveç'te çok sayıda yazılım sektöründe çalışan Türk var.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.01.18)
AB'de çalışma izniniz yoksa şirketlerin sizi alması için ekstra bir sürü iş yapması lazım ve masraflı da oluyormuş. O yüzden gerçekten sivrilmek lazım, baya öne çıkmak lazım ki şirketler alsın. Tabii belli bir sektörde iyiyseniz böyle. Yoksa izin olmadan normal işlere girmek pek kolay değil gibi. Tezgahtar, garson vs. gibi.
0
senolll
(25.01.18)
ben bilgisayar mühendisiyim. amerika'da arkadaşı ziyarete gitmiştim. arkadaşım da, ablası da bilgisayar mühendisi amerika'da... neyse, arkadaşın ablası çaya davet etmişti. işyerinde acilen java bilen eleman ihtiyaçları varmış. senelik tam hatırlamıyorum, 72bin dolar yahut daha yüksek bir maaş veriyorlardı. kabul etsem direkt başlayacaktım ama ailem amerika'da yaşamaya hazır değildi. (ben de değildim :) )

yani bazen denk gelebiliyor. referansla, tanıdıkla olabiliyor...
0
dilemma of subscribtionability
(25.01.18)
(5)

Kıbrıs neden vilayet yapılmadı?

grobet
SbNot: Döneme ilişkin tarihi, sosyoloji, ekonomik ve bilgim yok malesef.
Sb

Not: Döneme ilişkin tarihi, sosyoloji, ekonomik ve bilgim yok malesef.
0
grobet
(23.01.18)
Türk tarafının başından beri tezi iki devletli bi Kıbrıs olduğu için öyle planlama yapıldı. Bu kadar "dost" ülkenin bizi ve Kıbrıs ahalisini bu kadar yalnız bırakacağı hesap edilmedi.

Diğer taraftan İsrail'i tanıyan bizi de tanır gibi bir emsal öne sürülmüş olabilir.

Rum tarafının bu kadar zarif diplomatik manevralar yapacağı, bizim ise saçma sapan işler yapacağımız kimsenin aklına gelmedi.
0
babilbaligi
(23.01.18)
cunku kibris isgal edilmedi. turk ordusunun kibrisa girmesinin sebebi budur;

- kibris rum tarafinda yukselen yunan milliyetciligi nedeniyle orada yasayan turk ulusunu hice sayarak kibrisin yunanistana baglanmasininin onune gecmektir. O donemlerde kibris rumlari tarafindan Enosis denilen kibris adasinin yunanistana baglanmasini amaci ile EOKA orgutu kurulmus ve turkler baski altina alinmisti. Iki taraf birbirine dusmustu, bu catismalar sonucu bircok kisi olmustu. Daha sonra turk askeri kibrisa girerek yuksek catismalar sonrasi adadaki turk ulusunu guvence altina almistir. Daha sonra iki kesim arasinda birlesmis milletler tarafindan guvenlik hatti cizilmistir. Bu durum sonucunda her ne kadar orada yasayan turkler ekonomik olarak turkiyeye bagli kalmak zorunda kalsalar da siyasi olarak kendi kararlarini ve geleceklerini belirleme hakkina sahiptiler. Bu kendi kararlarini verebilme demokratik hakki sayesinde 2004 yilinda yapilan Rum kesimi ile tekrar birlesme referandumunda buyuk oranda birlesme yonunde karar verseler de rumlar buyuk oranda hayir diyerek birlesmeye karsi cikmislardir. Bu da gosteriyor ki her ne kadar turkiyenin cikarlarina ters dusse de kibris turk halkinin kendi kendine karar verebilir, kendi meclisini, devlet baskanin secebilir, kendi meclisi olabilir bu nedenle de turkiyenin isgali altinda degildir. orayi isgal edilmis olarak gosterilmesi enosis dusuncesine hizmet eder bu nedenle turkiyenin karariyla vilayet yapilmasi fikri bir isgal olarak nitelendirilebilir, o nedenle vilayet yapilmasi fikri turkiye tarafindan one surulmemelidir. Ama bir gun vilayet olursa ayni hatayda oldugu gibi bunu yine orada yasayan kibris turk halki karar verecektir, bu karar biz turkiye cumhuriyeti vatandaslarina dusmez.
0
emrahday
(23.01.18)
türk tarafı kıbrıs'ta işgalcidir, eğer vilayet yapılsaydı hukuki zemine de otururdu bu.

kıbrıs'ta birçok katliamda denktaş'ın rum faşistlerle ortak iş yaptığı ve komünist partiden katliam yaptığı bilinen gerçek. özellikle 60'larda kıbrıs komünist partisi genel sekreterliğine bir türk yükselir ve onun katli türkler tarafından yapılır. o vakitlerde kıbrıs'ın küba olma korkusu yaşandığı için de abd ve ingiltere türkiye'nin müdahalesine üstünkörü bir ses çıkarttı.
0
hosein
(23.01.18)
@hosain soylediklerini uluslararasi kuruluslarin nezdinde veya akademik zeminde kabul gormus, kaynagi bilinen, referanslandirilmis arastirma, inceleme, tez veya belgelerle delillendirebilirsen sevinirim. Benim icin de ufuk acici olur, farkli goruslerde yazilari da okumak isterim. Eminim burada bircok merakli insan da one surdugun tezlerin uzerine dusunmek isteyecektir.
0
emrahday
(23.01.18)
@emrah, akel'in tarihine bakabilirsin, aihm kararlarını okuyabilirsin. sınırsız kaynak var. dilediğine bakarsın.
0
hosein
(23.01.18)
(3)

resim veritabanı

obez kirpi george
diyelim ki elimde bolca jpg formatında resim mevcut.(boyutları küçük 500x500 falan diyelim) bunlara kolay erişmek istiyorum. yani diyelim ki bunlar karikatür, ben bunları yigitozgur1, yigitozgur2, umutsarikaya1, umutsarikaya2, umutsarikaya3 vb diye isimlendirip bir klasöre koydum ya, klasörde dosya
diyelim ki elimde bolca jpg formatında resim mevcut.(boyutları küçük 500x500 falan diyelim)

bunlara kolay erişmek istiyorum. yani diyelim ki bunlar karikatür, ben bunları yigitozgur1, yigitozgur2, umutsarikaya1, umutsarikaya2, umutsarikaya3 vb diye isimlendirip bir klasöre koydum ya, klasörde dosya aramak yerine bir arayüz yapayım istiyorum, ben selçuk yazınca selçuk erdem karikatürleri listelensin istiyorum. hatta daha da abartıp tagleyeceğim bu karikatürleri, işte ne bileyim, okul, iş, hüzünlü, futbol, siyaset, evlilik .. vb. ben siyaset yazınca siyasi karikatürler listelenecek. bu yapacağım şey sadece bana açık olacak, yani başkasına beğendirme derdim yok, istediği kadar sistem kaynağı yesin, kullanımı zor olsun vs. umurumda değil pek.

bunun için nasıl bir şey yapmak lazım. tabi ki kolay olsun, az vaktimi alsın istiyorum. klasörde duruyor jpg dosyaları şu anda, bunun bir tık üstü bunları excel dosyasına atmak ama bu tabi ki bir veritabanı değil. accessle mi uğraşsam, localde mysql falan kurup php ile basit bir site mi yapsam. yoksa başka bir tool mu kullansam.

not: şu anda bu resimlerin olduğu klasörü google drivea attım, bakmam gerektiği anda drivedan bakıyorum. yukarıda anlattıklarıma benzer bir şey yaparsam telefondan da erişmek hoşuma gider, ama site kurarsam sırf kendim için host almak saçma olur, bu yüzden excel, access gibi salak öneriler aslında o kadar salak sayılmazlar. ha google drivedaki excel dosyası telefonda drive uygulaması üzerinde açılıyor mu bilmiyorum.
0
obez kirpi george
(22.01.18)
Drive’daki exce’ler telefondan acilabiliyor. İcerik nasil gorunur bilemiyorum.

Postgresql bakabilirsin, direk resim alan datatipi vardi diye hatirliyorum
0
fakyoras
(22.01.18)
bunun gibi www.bynder.com free DAM (Digital asset management) sistem kullanabilirsin.
0
emrahday
(22.01.18)
Google photos ya da Picasa ya da birlikte.
İstediğiniz gibi taglersiniz ve arayabilirsiniz
0
kisa
(22.01.18)
(3)

bina ısı yalıtımını anlayamamak

kibritsuyu
abicim tuğla, beton, alçı, boya vesaireden oluşan kırk santimlik duvar benim içerideki ısımı koruyamıyor, dışarı kaçırıyor. ben bunu önlemek için taş yünü, köpük möpük bir şeylerle destek yapma gereği duyuyorum.bir de binalarda enerji bilmemne belgesi falan almak gerekiyor bu yalıtım iyi mi diye.e a
abicim tuğla, beton, alçı, boya vesaireden oluşan kırk santimlik duvar benim içerideki ısımı koruyamıyor, dışarı kaçırıyor. ben bunu önlemek için taş yünü, köpük möpük bir şeylerle destek yapma gereği duyuyorum.

bir de binalarda enerji bilmemne belgesi falan almak gerekiyor bu yalıtım iyi mi diye.

e abicim yeni nesil binalar var, neredeyse dört cephesi komple cam ulan. nasıl bir cam ki bu, kırk santimlik beton duvarın koruyamadığı ısıyı, cam ile koruyor, o belgeyi de alıyor? nanoteknolojik uzay camı falan mı bunlar?

ısıcam diyeceksiniz. ısıcam olsun. çiftli, üçlü, beşli cam olsun. duvardan daha verimli nasıl koruyor. cam ulan?
0
kibritsuyu
(19.01.18)
isi iletkenligi su sekildedir, kati maddeler en cok iletken, sivi daha az, hava en az. Hava yoksa isi sadece ışıma yolu ile iletilir yani havasiz ortamda isi iletkenligi cok cok azdir. tugla kati oldugu icin isiyi cok iletir, yani disari kacar isi. arasina sunger koyarsan o madde icinde hava barindirdigi icin daha az iletir. ama eger iki camin arasindaki havayi mumkun oldugunca alirsan iki cam arasindaki havasiz bolgeden isi iletimi olmaz. cay termoslari da ayni prensiple calisir, iki katman ve arasinda havasi bosaltilmis alan sayesinde cay termoslari icindeki sicak cayi mumkun oldugunca korur. ama yine de eklem noktalarindan isi kaybi olmakta tabi.
0
emrahday
(19.01.18)
katı maddeler ısıyı ieltiyorlar, ısı yalıtımı için içinde hava barındıran malzemeler kullanıyoruz.

Cam yünü, strafor levha, çift cam vs.

Çift cam ısı yalıtımı sağlıyor ama mantolamada kullanılan ürünler kadar değil. Her çift cam da aynı değerde yalıtım sağlamaz, camların arasındaki boşluk ne kadar fazla ise o kadar iyi yalıtım sağlar.

Tuğlanın, betonun, duvarın ısı yalıtımı ile hiç bir alakası yok. Duvarları komple yıkıp 5 cm strafor ile çevrenizi örseniz bile çok iyi ısı yalıtımı sağlarsınız.

Yalıtım ürünü kullanmadan tuğla ile ısı yalıtımı sağlamanın bir yolu da çift duvar örmek ve duvarlar arasına boşluk bırakmaktır. Aşırı derecede gereksiz, pahalı, yer kaybı da cabası.

Kaldı ki kolon ve kirişlerin oluşturacağı ısı köprüsü ile oluşacak kaybı sağmıyorum bile.

Özetle, evet o 4-5 cm üç kuruşluk straforlar çok faydalı. Bu devirde hala yalıtımsız bina olması milli servete ihanettir.
0
John Bloor
(19.01.18)
Bizim burada üçlü cam kullanılıyor. O kadar fazla airtight ki, üstte havalandırma deliği var filtreli, oradan biraz nefes alıyor bina. Yoksa içerde oksijensizlikten ölecez:)

Duvar kalınlığı değil yani mesele izolasyon ayrı bir şey. Yine de ses izolasyonu başarılı değil mesela. Muhtemelen onun için ayrı bir olay gerekiyor ve bizde de o yok.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.01.18)
(4)

Oturum izni/vize, garip soru...

amabunuyapmayacaktin
Merhabalar efenim,Ben bir halt işledim ve oturum izni için online başvuru yaptığım sistemde belge yükleme kısmına geri dönüp düzeltemediğim için, "Scanned by Camscanner" imzalı pasaport taraması ile başvurmak durumunda kaldım :(Herhangi bir sorun olur mu? Olursa Ankara'da bizzat belge tesliminde bun
Merhabalar efenim,

Ben bir halt işledim ve oturum izni için online başvuru yaptığım sistemde belge yükleme kısmına geri dönüp düzeltemediğim için, "Scanned by Camscanner" imzalı pasaport taraması ile başvurmak durumunda kaldım :(

Herhangi bir sorun olur mu? Olursa Ankara'da bizzat belge tesliminde bunu düzeltebilir miyim (başvurulan ülke Finlandiya)?

Teşekkürler şimdiden :/
0
amabunuyapmayacaktin
(15.01.18)
bence olmaz, sonucta onemli olan pasaportunuzdaki bilgilerin dogrulugu. dokumanin bir kosesinde boyle birsey yaziyor diye sorun olursa cok sacma olur.
0
emrahday
(15.01.18)
olmaz, korkma.
0
zentiva
(15.01.18)
Tum bilgiler gorunur durumdaysa bence de sorun olmamali.
0
voyager 1
(15.01.18)
Rahatladım sayenizde, kıla tüye takarlar diye çok korkmuştum, teşekkür ederim yeniden :)
0
🌸amabunuyapmayacaktin
(15.01.18)
(6)

HTML öğrenmece

icim urperiyor
selam. html öğrenmeye başladım hobi olarak. ben şu an w3schools ile başlayıp, oradaki her adımı uygulayarak notepad üzerinden bir website hazırlayarak çalışmaya başladım. ama sizin deneyimlediğiniz yöntemler var mı? deftere not tutsam mı, ki pek sevmem? veya nasıl yapsam?
selam. html öğrenmeye başladım hobi olarak. ben şu an w3schools ile başlayıp, oradaki her adımı uygulayarak notepad üzerinden bir website hazırlayarak çalışmaya başladım. ama sizin deneyimlediğiniz yöntemler var mı? deftere not tutsam mı, ki pek sevmem? veya nasıl yapsam?
0
icim urperiyor
(11.01.18)
öyleyece devam edebilirsin bence.
notepad++ kullan derim en azından. daha net olur. dreamweaver gibi bir editörle daha da iyi olur web site yapacaksan.
çok zorlanmayacaksındır zaten. bol pratik yapmaya kas, defterle falan uğraşma derim.
0
veritaslibertas
(11.01.18)
aklına gelen şeyleri hayata geçir. örnek olarak kişisel bir web sitesi hazırla kendine ama ondan önce css te öğren kesinlikle
0
hlt1985
(11.01.18)
şu iki bağlantıyla minnacık bir yardımda bulunabilirim:

htmlreference.io -> html etiketleri örnekleriyle nasıl kullanıldığını gösteriyor.
validator.w3.org -> html kodundaki hataları gösteriyor.
0
nugre tias
(11.01.18)
notepad++, visual studio code, veya sublime text gibi basit ve hafif kod editorleri kullanabilirsin.
0
emrahday
(11.01.18)
Megep modüllerinden öğrenmiştim ben
0
kablelvuku
(11.01.18)
Tarayıcıdan f12 ye basarak geliştirici moduna geçebilirsiniz. Bu modda iken bir sitenin html yapısını görebiliyor, hatta üzerinde oynama yapabiliyorsunuz.

Merak ettiğin bir site olduğunda bununla muhakkak incele.

Css olmadan html yeteri kadar keyif vermez. Onu da katın arada bir. Daha sonra bootstrap a geçersiniz.

Notepad++, sublime text ya da visual studio code u önerebilirim yazmak için. Y3ni bir dosya açtığınızda türünü html olarak seciniz. Böylece renklendirmeler de yapılır.
0
dahinnotha
(11.01.18)
(8)

elektrikten anlayan arkadaşlara bir soru

tabudeviren
resimdeki cihazın kablolarını prize taksam çalışır mı, yoksa 12V adaptör mü kullanmam gerekiyor? nedir abiler ablalar?
resimdeki cihazın kablolarını prize taksam çalışır mı, yoksa 12V adaptör mü kullanmam gerekiyor? nedir abiler ablalar?
0
tabudeviren
(09.01.18)
çalışır
0
giovanne
(09.01.18)
220 ila 240 arası voltajda veya 12 volt AC çalışır demiş.

Nasıl bir cihaz ki bu hem 220 hem de 12 volt ile çalışabiliyor? Valla merak ettim.

Yazana göre çalışır.
0
John Bloor
(09.01.18)
banyo aynası tavan ışığı :)
0
🌸tabudeviren
(09.01.18)
cogunlukla hem 220v hem de 12v cihazlar portatif cihazlar, ornegin arac ici buzdolaplari. evde 220v prize takiyorsun cihaz iyice sogutuyor, sonra arabaya aliyorsun normal prizin disinda bir de 12v arac cakmak girisi oluyor ona bagliyorsun, sogutmuyor ama soguk tutuyor. Dikkat, Bunlarin iki farkli girisi oluyor! Banyo aynasi tavan isigini da ayrica arabada portatif olarak kullanilsin diye yapmislar herhalde, degisik bir urun.
0
emrahday
(09.01.18)
@emrahday, @john bloor

aha şunun gibi bir şey:

www.dekosetbanyo.com
0
🌸tabudeviren
(09.01.18)
Sanırım etiket ampülün değil duyun ya da gövdenin etiketi. Yani 220 volt ile çalışan ampül 12 volt ile ışık vermez, 12 volt ile çalışan ampül de 220 verirseniz patlar. Hem de fiziksel olarak patlar, cam parçaları gözünüze kaçabilir.

Siz bir adet 220 volt ile çalışan spot ampülü alıp dediğiniz gibi doğrudan 220 volt ile yakabilirsiniz.
0
John Bloor
(09.01.18)
spot ampülün giriş yerini diyor galiba 220 volt la direk çalışır 12 voltla çalıştırmak için balans koyman gerekir.
0
mikahakkinen
(09.01.18)
mr16, ampulun şeklini belirten kod (piyasa ismi çanak ampul olarak geçer)
gu5.3 bu ampule takılacak olan duyun kodu (piyasada iğne ayak olarak geçer)
bu lambaya hem 220v ile çalıoşan hem 12v ile çalışan ampul takabilirsiniz. tabiki 12v çalışan ampul takarsanız buna bir de 220/12v adaptör takmanız gerekir.
bir de link verelim bari:www.iled.com

www.koctas.com.tr
0
izole
(09.01.18)
(3)

Avrupada ücretsiz master

sorunvar
Avrupada eğitim için para almayan veya düsük olan yabancıları da çok zorlamayan hangi şehre gitsem eğitim almak için ? Aynı sürede bir lisans eğitimi almak bir yandan da yüksek lisans sonra da doktora yapmayı hedefliyorum.Şu an gördüğüm kadarıyla genelde almanya ucuz ..Sizce nereye gitsem ? 5 yıl
Avrupada eğitim için para almayan veya düsük olan yabancıları da çok zorlamayan hangi şehre gitsem eğitim almak için ?
Aynı sürede bir lisans eğitimi almak bir yandan da yüksek lisans sonra da doktora yapmayı hedefliyorum.

Şu an gördüğüm kadarıyla genelde almanya ucuz ..Sizce nereye gitsem ?
5 yıl sonra tr ye geri gelicem ama ..
0
sorunvar
(08.01.18)
"Aynı sürede bir lisans eğitimi almak bir yandan da yüksek lisans sonra da doktora yapmayı hedefliyorum."

? Bunu hiç anlamadım. Hem lisans hem yüksek lisans eğitimini aynı anda almaktan mı bahsediyorsunuz? İlk olarak bu mümkün mü? İkinci olarak yüksek lisans eğitimini basit bir şey mi sanıyorsunuz?

Her sırasıyla, acele etmeye gerek yok.

Sorunuza cevap olarak:bence de almanya.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Almanya'da ayni anda iki farkli bolum okuyabilmeniz biraz mucizevi bir istek.
Almanca anadiliniz degilse ya da neredeyse ana diliniz kadar iyi degilse, alman egitimine hakim degilseniz, sosyal hayatiniz varsa pek memkun degil bu.

Biraz alman uni egitimlerini arastirin derim bu tip hayallerden once. Iflahi kesilmeyen cok as ki ayni anda iki bolum okumaktan bahsediyorsunuz.
0
kuehles blondes
(08.01.18)
@kuehles blondes in da dedigi gibi alman egitim sisteminde hem lisans hem yuksek lisansi ayni anda yapmak ciddi zor bir hedef. sadece lisans egitimi icin bile ogrenciler dersin disinda zamanlarini tam bir alman disipliniyle geciriyor, sosyal hayat icin cok kati programlar yapiyorlar, kutuphanede ciddi zaman harciyorlar. Bunun disinda hem lisans derslerinin hem de yuksek lisans derslernin takvimini ayarlaman da zor. bence bu kadar kati hedefler yerine daha uygulanabilir hedefler koy kendine.
0
emrahday
(08.01.18)
(8)

Front-End'ciler

Nocturne
Selamlar,Herhangi bir dijital iş yapan ajansta çalışmadığım ve çalışan yakınımda olmadığı için buradan sorayım istedim. Front end çalışan arkadaşlar bir web sitesi veya bir app için görünüm hazırlarken işe nasıl başlıyorlar?Söz gelimi text editörü açıp hadi bakalım index.html'imizi kaydederek başlay
Selamlar,

Herhangi bir dijital iş yapan ajansta çalışmadığım ve çalışan yakınımda olmadığı için buradan sorayım istedim. Front end çalışan arkadaşlar bir web sitesi veya bir app için görünüm hazırlarken işe nasıl başlıyorlar?

Söz gelimi text editörü açıp hadi bakalım index.html'imizi kaydederek başlayalım deyip sıfırdan mı herşeyi yazıyorlar? Yoksa her zaman kullanılan hazır templateler var mı?

CSS/HTML bilseniz dahi zaten bazı hazır templateler üzerinden iş yapmak daha kolay ve hızlı sonuçta.

Yani eğer vaktiniz varsa ister ÖM ister buradan biraz prosesten bahseder misiniz?

Teşekkürler!
0
Nocturne
(04.01.18)
sıfırdan tasarım geldiği için sıfırdan html le başlıyoruz.
html css javascript (angular/react) diye devam ediyoruz.
0
asilyis
(04.01.18)
Yazılımda genelde var olan bir şeyi düzeltmektense sıfırdan yapmak daha kolay olabiliyor. Özellikle html/css konusunda. Back-end tarafında ise eğer dokümantasyon varsa, kod okunabilirliği varsa, testleri yazılmışsa vs. ekleme yapmak daha kolay olur.

Dolayısıyla dediğin gibi sıfırdan yapmaya başlıyorlar. Ancak artık eskisi gibi öyle sublime text'i açıp direk html/css yazılmıyor. Anahtar kelimeleri vereyim: webpack, pug, saas, es6, gulp, eslint, babel, nodejs, npm. Günümüz teknolojilerini takip eden bir front-end geliştiricisinin bunları biliyor olması gerekiyor artık.

Tabii bazıları bootstrap üzerine giydirmeyi de tercih edebiliyor.
0
mr sherlock
(04.01.18)
@mr.sherlock: İşte benim duymak istediğim de buydu. npm node.js aslında daha çok backend ile ilgili sanırım. Ve atyoum angular ve react sanırım front end e daha yakın frameworkler?
0
🌸Nocturne
(04.01.18)
hayır, artık front-end geliştirirken de bir server ayağa kaldırman gerekiyor araçları kullanabilmek için. bu yüzden nodejs kurman ve npm (ya da yarn) ile bu araçları indirmen lazım.
0
mr sherlock
(04.01.18)
genelde ya kendilerinin bir klasörü/template vardır. işlerine göre html css eklidir ordan devam edilir.

ya da hazır bazı frameworklerin çatısı altında geliştirmeler başlanır. bootstrap,material design vs.

ya da js frameworklerinden angular/vue/react cli aracılığıyla kendi templatelerinin üzerine gene npm'den bootstrap gibi frameworkler eklenebilir.

kimin nasıl yol izlediğini söylemeden bilemezsin.

bugün frontendcilerden beklenilen değişti.
0
qobel
(04.01.18)
@mr.sherlock : O zaman back-end'çi ne iş yapıyor tam olarak?
0
🌸Nocturne
(04.01.18)
back-end'ci aslında uygulamanın kendisini yazıyor. Server ayağa kaldırıyor dedim ama bu sadece geliştirme aşamasında. İş bitince teslim edilen şey html, css ve javascript dosyaları oluyor. Front-endci uygulamanın görünen kısmını yazıyor.

Örnekle anlatayım; web sayfasını ziyarete ettin, bu sayfada gördüğün her şey front-endci tarafından yapıldı. Sen giriş formunu doldurdun gönder dedikten sonra artık iş back-end'e geçiyor. Sen hangi endpoint'e istek attıysan back-end tarafında o endpoint'i handle eden controller senin gönderdiğin parametreleri (örnekte kullanıcı adı ve şifre diyelim) alır daha sonra bu bilgiler aracılığıyla veritabanında bu isime sahip bir kullanıcı var mı varsa şifresi bu girilenle eşleşiyor mu diye model aracılığıyla kontrol eder. Eşleşme varsa tarayıcıya cookie aracılığıyla bir bilgi kaydeder böylece senin o sitede oturumun (session) başlamış olur.
0
mr sherlock
(04.01.18)
ornegin facebook sitesine girdiginde giris yap butonuna tikladiginda senin bilgisayarin kullanici adi ve sifre girilmismi diye bakar, girildiyse bu kullanici adi ve sifreyi http uzerinden facebook severina gonderir. facebook serveri da bu kullanici adi ve sifreyi database uzerinden kontrol edip dogru ise bir oturum olusturur ve yine http uzerinden bu oturumu senin bilgisayarina gonderir. senin bilgisayarinda oturumu aldiginda senin facebook hesabini acar. Iste tu bu basit duzende senin bilgisayarinda olan tum hersey, butonlar, kutular, bu butonun tiklanmasi, kutulardaki verinin kontrol edilmesi ve servera http uzerinden gonderilmesi Front-End. Serverda yurutulen bu kullanici adi bilgisinin alinmasi, databasede kontrol edilip bir oturum acilmasi, bu oturumun yine http ile senin bigisayarina gonderilmesi ise Back-End. Ozetle senin bilgisayarinda calisan her kod parcasi (html, css, javascript) Front-End, serverda calisan her kod parcasi (php, java, c#, C++ node.js uzerinde javascript) Back-End. Front-End ile Back-End icin en onemli ayrim kullanicinin bilgisayarinda mi, yoksa serverda mi calistigidir.

Hazir sablonlar uzerinde calisanlar da var, kendi sablonlarini olusturan da, ya da herseyi sifirdan yapan da. Ama son zamanlarda populer olan calisma yontemi "command line" uzerinden angular, react, vue gibi buyuk front-end frameworklerinin CLI (Command line interface) yazilimlarini kullanarak, yani komut satirindan, "Typescript kullanacam", "less css precompiler kullanacam", "soyle login olacak" vs anlamina gelen komutlari girerek tum template sayflarin olusturulmasi, o sayfalari iceren ayarlarin, "property" dosyalarinin olusturulmasini CLI yazilimlarina birakmaktir. Cok buyuk zaman kazandirdigi gibi, bazi adimlarin unutulup hata alinmasini da engeller.
0
emrahday
(05.01.18)
(3)

Yazılım, Site Yapımı vb.

MandMs
airbnb.com.tr yi baz alacak olursak;aşağı yukarı aynı özelliklere sahip fakat farklı içerikte bir site için maaliyet, uygulanabilirlik, yazılımın içeriği vb. konularda fikir danışabileceğim, bilgisi, deneyim ve tecrübesi paylaşıma açık yazılımcı arkadaşlar varsa ciddi ciddi sohbet etmek, akıl almak
airbnb.com.tr yi baz alacak olursak;
aşağı yukarı aynı özelliklere sahip fakat farklı içerikte bir site için maaliyet, uygulanabilirlik, yazılımın içeriği vb. konularda fikir danışabileceğim, bilgisi, deneyim ve tecrübesi paylaşıma açık yazılımcı arkadaşlar varsa ciddi ciddi sohbet etmek, akıl almak istiyorum.
yok mu şöyle "gel kardeş bu işler nasıl oluyor ben sana anlatayım" tadında, yani iş gibi değilde eşine dostuna anlatır gibi bilgi paylaşımı yapabilecek birileri?
0
MandMs
(03.01.18)
Yazılımın maliyeti çok değişkenlik gösteren bir şey. Bir de genelde çoğu kişi yazılım maliyetine tasarım maliyetini de dahil ediyor. Tasarım bambaşka bir şeyken, yazılım bambaşka bir şey. Bu tasarımın HTML/CSS/Javascript'e dökülmesi başka bir şeyken back-end kısmı diyebileceğimiz aslında asıl yazılım kısmı bambaşka bir şey. Çok komik fiyatlara yaparım diyen de çıkacaktır ama muhtemelen iyi bir iş olmayacaktır. Ama kabaca xx.xxx TL civarı diyebilirim sanırım. Bu konulara ilgi duyuyorsan kendin öğrenip de yapabilirsin ama baya bir zaman harcayıp kafa patlatman gerekir.
0
mr sherlock
(03.01.18)
gel kardeş bu işler nasıl oluyor ben sana anlatayım
0
deligine yuvarlanmis tavsan
(03.01.18)
Temel olarak bir yazilimin isletme ve gelistirme maliyetini belirleyen temel birkac kriter vardir.

Uygulaminin buyuklugu ne olacak? hedeflenen siteyi toplamda kac kisi kullanacak, anlik kac kisi kullanacak, icinde ne kadar veri barindiracak, bu veri ile ne gibi islemler yapilacak gibi sorular onemli.

Uzmanlik alani gerektiren konular gerekli mi? ornegin resim isleme, video barindirma isleme gibi konularda bir is yapilacak mi, lokasyon bazli islem yapilacak mi vs.

gelistirilen yazilimin ne kadar uzun vadeli calismasi isteniyor? uzun vadeli calisma icin yazilimin olceklenebilir (scalable), surdurulebilir (maintainable) ve moduler olmasi gerekir. Bir yazilmin bu kriterlere uyup uymadigini anlamak cok zor, bu kriterlere uymayan yazilimin omru de pek uzun surmez. bu kriterlere uymak icin de deneyimli yazilim uzmani, yazilim mimari ve muhendisi ile calismak gerekir. En onemlisi de planlama gerekir.

Yazilim ekibinin nitelikleri ne olacak, danismanlik gerekecek mi? ornegin bir front-end yazlimi standart bir javascript ile de gelistirebilirsin, angular, react, typescript gibi populer framework/dil/kutuphaneler ile de gelistirebilirsin. disaridan bakan adam bunu anlamaz. ama bu kod kalitesi SOLID prensiplerini uygulamadigi icin 1 yil sonra bir degisiklik gerektiginde tum bu eski kodu cope atman gerekebilir. O nedenle nitelikli bir yazilim ekibi tarafindan yazilan bir yazilim uzun omurlu olacaktir. Bunu tipki bir araba aldiginda bunun yedek parcasi kolay bulunur mu, bozulursa ustasi rahat bulunur mu gibi dusunmeye benzetebilirsin.

Iste tum bu ucu acik sorulardan dolayi tam bir net fiyat vermek cok zor. kimi adam araba satin alirken ayagimi yerden kessin yeter derken, kimi adam ferrariden baska arabaya binmem diyebilir. ikisinde de amac temelde bir yerden bir yere gitmek iken giderken farkli beklentiler vardir. Kimi urun dayanikli ve uzun vadeli iken, kimi urun gereksiz luks ve pahali, kimisi her ortama uyarken, kimisi sadece belli bir amac icin uretilir, kimi urun de ilk planda is gorurken birkac degisiklikten sonra bozulur. yazilimin zorlugu ise neyin ne olacagini ilk planda uzmani bile anlamakta zorlanir.

airbnb ornegine gelirsek boyle bir yazilimi bu seviyede kullaniciya eristirmek icin oncelikle en azindan isinde uzman bir tasarimci, bir front-end gelistirici, bir back-end gelistirici, bir sistem admin, bir android, bir de ios gelistirici gerekecektir. Bu gelistiricilerin de isi anahtar teslim yapmasi tavsiye edilmez, cunku yazilim projesinde gelistirici o isin daimi calisani degil ise yaptigi is uzun vadeli olmayacaktir. cunku bu tarz islerde degisim kacinilmaz, musteri isetekleri, bug ve degisiklikler devamli surer, o nedenle gelistirme hic bitmez. bu tarz siteler neredeyse her sene front-end kismini bastan yazar, yeni tasarim ogelerini siteye eklerler. Ayrica bir kod bir gelistirici tarafindan yazildiysa onu baska bir gelistiriciye transfer etmek bircok durumda bastan yazmaktan daha zordur. Iste tum bu nedenlerden dolayi airbnb gibi siteler her zaman ekiplerinde full-time calisan onlarca gelistirici bulundururlar, ve bu adamlar yil boyunca hic bos kalmaz. cunku yapilacaklar listesi hic bitmez. O nedenle bu isin ilk gelistirme maliyetinden daha cok hic bitmeyen bir gelistirme maliyeti vardir.

Tabi tum bunlarin yaninda airbnb gibi sitelerin gelistirme maaliyeti, marketing ve is sureclerinin maaliyetlerinin yaninda devede kulak kalir. iste tum bunlar nedeniyle airbnb gibi bir site tum dunyaca taninmis olmasina ragmen ve 2008 de kurulmasina ragmen ilk defe 2016 yilinda kar etmistir. 8 yillik emek ve milyarlarca dolar yatirim sonunda. peki bu milyarlarca dolari aldilar da ne yaptilar? iste bunlar maliyet olarak harcandi. tam da bu nokta "amerikadan neden bu kadar yazilim sirketi cikiyor da turkiyeden cikmiyor, bizde yazilimci yok mu?" sorusunun cevabini veriyor. bizde yazilimci var ama hem yazilim sureclerini hem de is sureclerini 8 yila yakin milyarlarca dolar finansmanla destekleyecek, 8 yil sonra ilk defa kar ettireck ne sabir ne de finansman var. Yani ozetle airbnb gibi bir site yazacak ekip bulunur, yazdirilir ama asla o site belli bir limiti gecemez, bir yerde hem yazilim kalitesi, hem finansman, hem marketing konusunda tikanir. Tikanmamasi icin oncelikle bu isin finansmani nasil olacak o konu dusunulmeli, finansman cozulunce yazilim isi detay kaliyor bircok projede.
0
emrahday
(03.01.18)
(9)

Gurbetçi filmleri-dizileri arıyorum

ismira007
Almanya ya da başka ülkelerde çekilen; orada yaşayanların hayatlarını anlatan eski ya da yeni film-dizi tavsiye eder misiniz? Gurbetçi Şaban, Almanya Acı Vatan, Dilekler Zamanı ve Fatih Akın filmleri hariç olursa memnun olurum. İzledim onları çünkü.
Almanya ya da başka ülkelerde çekilen; orada yaşayanların hayatlarını anlatan eski ya da yeni film-dizi tavsiye eder misiniz? Gurbetçi Şaban, Almanya Acı Vatan, Dilekler Zamanı ve Fatih Akın filmleri hariç olursa memnun olurum. İzledim onları çünkü.
0
ismira007
(02.01.18)
Otobüs
40 metrekare almanya
0
Phoebe
(02.01.18)
Berlin in Berlin
Kebab Connection
0
auroraaurora
(02.01.18)
elestirman
(02.01.18)
umuda yolculuk www.imdb.com
0
emrahday
(02.01.18)
wilkommen in deutschland - yasemin şamdereli
0
foseptik çukuru
(02.01.18)
Polizei
0
suicides underground
(02.01.18)
Hepsini not aldım. Çok teşekkür ederim :)
0
🌸ismira007
(05.01.18)
Bir de bir umut uğruna diye bir film izlemiştim. Gökhan Güney başroldeydi. Hatta filmde vefat ettiğinde araba ile Almanya'dan Türkiye'ye tabut içinde cenazesini getiriyorlardı diye aklımda kalmış.
0
ceyhan prensi adana
(20.01.18)
(bkz: gurbet kuslari), (bkz: Bir Türk'e Gönül Verdim) tr'de bu konudaki ilk filmlerdir buyuk ihtimal.
bir donem yesilcam gurbetci kitleye yonelik filmlere agirlik vermistir. 70'lerden, 80'lerden, bir cok tema'da, yan oykude var. sadri alisik'tan, kadir inanir'dan, hulya kocyigit'ten, kemal sunal'dan, bizimkiler'den, gurbetciler'den, meltem cumbul'a, hulya avsar'a, fatih akin'a filan.
iyi bir literatur taramasi gerek bunlarin hepsine hakim olmak icin.

yukarida sayilanlar disinda onemli yapimlar arasinda;
sari mersedes
lola und billy the kid (cok gurbet filmi sayilmayabilir gerci)

son donem icin"umut dag"in "kuma"sini gorebilirsiniz. 2003 yapimi "karamuk" da vasat ama gunceldir. "aprilkinder" var.

edebiyatta "fethi savasci"nin oykuleri, "yunan bicagi - yilmaz guney", aras oren, yuksel pazarkaya, bekir yildiz, güney dal, feridun zaimoglu, zafer senocak, renan demirkan, osman engin, alev tekinay,

abd'de, fransa'da, avustralya'da filan pek birseyler yok benim bildigim. oralardaki turk kitlesi boylesi isler cikaramiyor pek.
fransa'da, pek alakali deyil ama, "L'empire des loups"da turk gocmenlerden bahis geciyor.
genel olarak "le haine", "america america", "angela's ashes" gibi serilerden devam ederek dunya literaturunde iz surebilirsiniz ayrica.
guney amerika'daki durum cok ayridir, ayrica irdelemek lazim oralardaki gocmen kulturleri icin.
0
viva paulista
(20.01.18)
(11)

Berlin'de başıma gelenler

apolitikherif
Selamlar. 3 gündür berlindeydim. her gün istisnasız 7 euroluk günlük bilet alıp defalarca kez tren kullandım. Bir kere bile kontrol olmadı.3.günün sonunda sadece 50 eurom kalmıştı. Onu da çaldırdım. (Bu da başka başlığın konusu, neyse.)Bu sabah otobüsüm vardı. Biletimi çok önceden almıştım. Ancak be
Selamlar. 3 gündür berlindeydim.
her gün istisnasız 7 euroluk günlük bilet alıp defalarca kez tren kullandım. Bir kere bile kontrol olmadı.
3.günün sonunda sadece 50 eurom kalmıştı. Onu da çaldırdım. (Bu da başka başlığın konusu, neyse.)

Bu sabah otobüsüm vardı. Biletimi çok önceden almıştım. Ancak beni otobüse götürecek tren için bilet alacak param yoktu. Kaç defa berlinde trene bindim kontrol olmadı, bunda da olmaz diyip biletsiz bindim. İneceğim durağa 1 durak kala kontrolcüler biniverdi.
Adamlara durumu izah ettim. Pasaportumu istediler. Türk olduğumu anlayınca türkçe konuşmaya başladılar. Onlar da türktü ve halden anladılar. Sağ olsunlar iyi yolculuklar dileyip uğurladılar.

Şimdi benim merak ettiğim şu,

orada kontrolcü bir türk değil de alman olsaydı ne olurdu? Cebim cüzdanım bomboş. Benden nasıl 50-60 euroluk ceza alacaktı? Rehin falan mı tutacaklardı veya cezayı pasaportuma mı işleyeceklerdi?
O ceza ödenmeyince ne olacaktı?
0
apolitikherif
(18.12.17)
Almanya'da değil ama Paris'te geldi aynı şey başıma. Ben bildiğin günlerce -ahlaksızca- biletsiz bindim metrolara. Nasıl olsa kontrol olmuyor mantığıyla. bir gün yakalandım, adam para istedi, param olduğu halde vermek istemedim, 70-80 euro istediler. kredi kartı ile de çekeriz falan dediler ben iyice vermemeye direndim. sonra tehdit etti polis gelecek falan, gelsin dedim.

en son pasaportuma ceza ceza yazdı yolladı beni. sonra o pasaportla başka yerlere falan gittim bir sorun çıkmadı.
0
giovanne
(18.12.17)
bu işin "raconu" param yok diyip pasaporta yazdırmak. tabii asıl racon biletsiz binmemek de, unutarak da olabilir diyelim biz. pasaporta işlenince genelde giovanne'nin dediği gibi oluyor. sanıyorum bir kere cezanın buradaki adresine tebliğ edildiğini söyleyen biri vardı facebook'ta ama tam emin olamadım.
0
Bruce
(18.12.17)
italya'da başıma geldi. birinde okula gidiyordum. zabıta (policia municipale) bindi otobüse. pasaportum yanımda değildi. kimlikten ismimi yanlış yazdı ceza makbuzuna. adresi kafasından salladı. hiç bir geçerliliği yoktu cezanın yani. bitti gitti.

ardından salerno'dan napoli'ye gidecektik erasmus'un son günü. bölgesel tren yoktu o saatte. biz bölgesel tren bileti aldık buna rağmen. atladık daha uzun menzilli ve pahalı (fakat hızlı olmayan) trene. bilet kontrolcüsü bindi. dedi "sizin biletiniz yok gençler" biraz ağladık "yanlış bilet aldık bak uçağı kaçıracağız." falan. en sonunda "ya sizinle mi uğraşacağım. ne halt ederseniz edin." bakışı yaptı da kurtulduk.

erasmus boyunca her zaman pasaportum evimde çekmecemde durdu sınır değiştirmeler haricinde. bir sıkıntısını da yaşamadım.
0
rain when i die
(18.12.17)
berlinde kontrolculer genelde turktur. eger turk olmasaydi senin adina ceza yazacakti ama odemeyince hicbirsey olmayacakti. genelde turistler odemezse birsey olmuyor. ama berlinde ikamet edenler odemek durumunda, cunku hic alakasiz bir sekilde o borc onune cikabilir. ornegin banka kredisi cekerken vs. red alabilir ama neden red oldugunu bilemeyebilir. Ya da o borc avukata verilebilir, 50 euro olan bor avukat parasi ile 1000 euroyu bulabilir. Kucuk de olsa boyle ihtimal olmasina karsi almanyada ikamet edenlerin odemesi iyi olur. ama turist olunca problem olma ihtimali cok cok dusuyor ama yine de odemekte yarar var. gun gelir vize departmaninda biri dur bi bakayim bunun yedigi herhangi bir ceza var mi diye berlin BVG ye sorarsa 50 euro icin basin agrir, vize vermemek icin kendine neden bulur.
0
emrahday
(18.12.17)
Emrahday+1
Ayrıca kontrolcülerin sana herhangi bir fiziki müdahale ya da alıkoyma gibi hakları da yok. Çeker gidersin indirdikleri durakta en fazla.
0
boklu yumurta
(18.12.17)
geçen bununla ilgili bir haber vardı. amerikalı bir çift yanlış bilet almış ceplerinde para da yokmuş. atm'ye kadar beraber gitmişler. parayı almışlar bunlardan. abd'li çift polis falan çağırmış hatta çünkü kontrolcüler sivil giyimliymiş vs.

normalde turistlere sadece ceza yazılıyor diye biliyorum. ama olağanüstü durumlarda parayı hemen de alabiliyorlarmış. prosedür şu şekildeymiş:

A Deutsche Bahn spokesperson told The Local that “normally our employees give passengers who travel without tickets a demand of payment which must be met within a 14-day period. Payment of an increased demand for compensation in cash is only demanded in exceptional circumstances.”

bu da haberin linki:
www.thelocal.de
0
burya
(18.12.17)
nakit ister, eger yok dersen pasaporta yazar.

"simdi sana ceza yazsam bi yaptirimi yok, buyrun bu gece nezarete" versiyonu da vardir bunun. o anki pislik yapma istegiyle orantili yani.
0
brkylmz
(18.12.17)
@boklu yumurta çeker gidersin derken? Almanya özelinde bilgim yok açıkçası. Ama bir çok ülkede bu adamlar resmi devlet memuru statüsünde yani isterse gel bakalım diyip alıp tıkar seni nezarethaneye. İngiltere’de British Transport Police diye özel birim var, sırf toplu taşımadaki olaylarla ilgilenen. İtalya’da biz grup olarak 4-5 dakika yüzünden ceza yedik biletin süresi 100 dakika mı neymiş , adama o kadar yalvardık yakardık dinlemedi. Bir arkadaşımızın yanında kimlik, pasaport hiçbir şey yokmuş. Bildiğin polise götürüyorlardı. İtalyan profesör aranıp, 10-15 dakika konuşturulup ikna edildi, ama ceza konusunda geri adım atmadılar.
0
speedy
(18.12.17)
@brkylmz Onu Berlin'de yapamıyorlar. Polisi çağırmaları gerek kontrolcülerin, ki sen onlar polisi çağırana kadar kaçıp gidersin zaten.
0
noluyo yaa
(18.12.17)
@speedy, Almanya'yı genel olarak bilmiyorum, eyalete göre değişiyordur büyük ihtimal, ama Berlin'de seni zorla alıkoyma yetkileri yok, fiziksel olarak seni tutamazlar. Tek yetkileri seni yakalamaları için polis çağırmak.

Bu gözler çok koşarak kaçan insan gördü kontrolcülerden, kontrolcü de öyle arkasından bakıyordu.
0
noluyo yaa
(18.12.17)
@Noluyo yaa , aynen öyle
0
boklu yumurta
(18.12.17)
(4)

chrome neden javayı desteklemiyor?

iddaaci
Merhaba, müşteri kaybetmiyor mu böyle? Yani desteklememesinin nedeni ne? Güvvenlik mi? Yani bir çok uygulama java istiyor sayfalar, oyunlar... Chrome ben oynamıyorum diyor. Neden?
Merhaba, müşteri kaybetmiyor mu böyle? Yani desteklememesinin nedeni ne? Güvvenlik mi? Yani bir çok uygulama java istiyor sayfalar, oyunlar... Chrome ben oynamıyorum diyor. Neden?
0
iddaaci
(12.12.17)
java bitti diye biliyorum ben o yüzden olabilir.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.12.17)
guvenlik. dedigin oyunlar 2005 civarinda yazilmistir buyuk ihtimal. HTML5de pek cok sey yabilabiliyor, 2017 de java ve flashe yer yok.
0
eksimtrak
(12.12.17)
guvenlik nedeniyle. browserlar genelde kapali kutu gibi calisirlar, yani icinde calistirdiklari ve farkli kisiler tarafindan yazilan kodlar genelde isletim sistemi kaynaklarina, yani dosya sistemine erisemezler. Ornegin bir web gelistirici yazdigi kod ile chrome uzerinden seni bilgisayarindaki bir dosyayi goremez, degistiremez. Eger degistirilebilseydi girdigin web sitesinden bilgisyara virus girme durumu olurdu.

Java appletler browserlara entegre calisir, ama bir taraftan da isletim sistemi kaynaklarina erisebilir. bir java applet ile kotu niyetli bir yazilimci her ne kadar guvenlik onlemi alinsa da dosya sistemine erisebilir, bir sekilde o guvenlik gecilebilir. Tum bunlar nedeniyle boyle bir riski almak yerine chrome gibi browser gelistiricileri o kapiyi tamamen kapatip, bu tarz guvenlik risklerine hic girmememei tercih ediyorlar. yani guvenlik aciklari ile ugrasmaktansa komple o ozelligi silmek daha mantikli geliyor.

Bu bahsedilen "java appletler", java dili degil ikisini karistirmamak lazim. "java appletler" yani 90li yillardan kalan java ekosisteminin eski bir parcasi. java dilinin kendisi hala dunyanin en populer dillerinden biri. google, facebook, turkcell gibi buyuk sistemlerin arkasinda java dili calisiyor, android telefonlarin uygulamalari java ile yaziliyor. Java ile Java appletleri karistirmamak lazim !
0
emrahday
(12.12.17)
adres çubuğundaki http, https nin solundaki yere basarsanız (güvenli, güvenli değil yazar) sayfa özelinde javayı etkin hale getirebilirsiniz
0
yokky
(12.12.17)
(3)

Berlin'de ne yapalım

apolitikherif
Haftaya Bir iş için 3 günlüğüne berlinde olacağız. Epey boş vaktimiz olacak. Ne yapalım ne edelim, her türlü öneriye açığız.
Haftaya Bir iş için 3 günlüğüne berlinde olacağız.
Epey boş vaktimiz olacak.
Ne yapalım ne edelim, her türlü öneriye açığız.
0
apolitikherif
(10.12.17)
tiergartenda boş boş takılın, mustafanın gemüse kebabından yiyin, alexanderplatzden alışveriş yapın, berlin dom'un tepesine çıkın, müzeler, post dam ve wittenbergplatz civarları da güzeldir.
0
goriandrey
(10.12.17)
potsdam'a gidin. berlin'den trenle yaklasik yarim saat. tum gunu orada gecirebilirsiniz.
0
for the record
(10.12.17)
alexanderplatz da berlinin diger bolgelerine nazaran daha buyuk yilbasi pazari.
0
emrahday
(11.12.17)
(2)

javascript yerine typescript öğrenmek?

estimated time left
merhaba. orta derece c# biliyorum. araştırma yaparken typescript ile karşılaştım. javascript öğrenmeden direk typescript öğrenmeye başlasam diyorum. bunun sebebi oop bir dilden geçişin kolay olması. önerileriniz nedir?
merhaba. orta derece c# biliyorum. araştırma yaparken typescript ile karşılaştım. javascript öğrenmeden direk typescript öğrenmeye başlasam diyorum. bunun sebebi oop bir dilden geçişin kolay olması. önerileriniz nedir?
0
estimated time left
(09.12.17)
başlama js öğren.
0
follow rivers
(09.12.17)
typescript her ne kadar oop gelistirmeye izin verse de temelinde javascript var ve bircok fonksiyonel programlama ozelliklerini hala tasiyor. zaten bircok typescript kaynagi daha onceden javascript bildigini farzeder ve ikisini karsilastirarak anlatir. o nedenle javascript ve uzerine typescript ogrenmekte yarar var. c# bilen biri icin javascript ogrenmek cok da zor degil zaten.
0
emrahday
(10.12.17)
(2)

Almanya'dan ABD vizesi almak

patates
Merhaba,Berlin'deki ABD Büyükelçiliğine ABD vizesi almak için başvuracağız. Türk vatandaşıyız.Çıkması ne kadar sürüyor?
Merhaba,

Berlin'deki ABD Büyükelçiliğine ABD vizesi almak için başvuracağız. Türk vatandaşıyız.

Çıkması ne kadar sürüyor?
0
patates
(07.12.17)
Genel olarak görüşmede vize onaylanırsa ve ek soruşturmaya takılmazsa 3 iş gününde çıkar.
0
cakabo
(07.12.17)
yaklasik 2 ay once berlinden basvurdum, tam da vize krizinin patladigi gun. basvurdugum tarihten randevu aldigim tarih arasinda 10 gun, randevu gununden vize ve pasaportumu aldigim gun arasinda 5 gun gecti. zaten randevu gununde vize alip almadigimi soylemislerdi.
0
emrahday
(07.12.17)
(6)

Dunya siyasetini bu liderler mi belirliyor?

deveyi diken adamin ta kendisi
Sizce de dunyanin gidisatini Trump, Putin, Merkel ve Erdogan mi belirliyor sizce se?Politik durusumuzu bir kenara koyacak olursak, dogru ya da yanlis bu liderler arasinda bizden de birinin olmasi aslinda buyuk bir olay degil mi? Not: apolitik
Sizce de dunyanin gidisatini Trump, Putin, Merkel ve Erdogan mi belirliyor sizce se?

Politik durusumuzu bir kenara koyacak olursak, dogru ya da yanlis bu liderler arasinda bizden de birinin olmasi aslinda buyuk bir olay degil mi?

Not: apolitik
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(07.12.17)
onların belirlediğini hiç sanmıyorum, belki kısmen, çünkü asıl belirleyen kişiler muhtemelen perde arkasındadır, ve de bunların ellerindeki para ve güç üsttekilerden çok daha fazladır. bir parçasını da hangi ülke veya hangi siyasetçi olursa olsun yemlemek için kullanıyorlardır.
0
passion rules the game
(07.12.17)
Evet büyük olay. Ama bizim ileri görüşlü muhaliflere göre Erdoğan onlardan olursa bu daha büyük bir olaydır. O zaman - bizden biridir- diye bakılır.
Hepsi bir yana siyasi ekonomik sosyal kültürel vs. hepsinin temelinde belirleyici olan din/inançtır. Tarih Bilimi bunu bize çok iyi anlatır.
0
1adam
(07.12.17)
bu listede hindistan:Ram Nath Kovind, cin:Xi Jinping, guney kore: Moon Jae-in baskanlari dahil edildiginde, hele ingiltere, israil, fransa, iran gibi ulkeler dahil edildiginde erdoganin etkisi daha cok bolgesel kaliyor. Elbette suriye, irak, azerbaycan, balkanlarda etkinligimiz olsun, yani basimizda. ama bu etkinlik icin tum dunya siyasetine yon veriyor demek cok iddiali bir soz olur. Daha cok global anlamda dunya siyasetine etki eden ulkeler abd, cin ve rusya. ekonomik olarak etki edenler ise abd, hindistan, cin, japonya, almanya.
0
emrahday
(07.12.17)
Siyasi liderler genelde o anki duruma göre genellikle reaktif nadiren proaktif oluyor. Uzun vadeli planlar, stratejiler geliştirmek bireylerin değil kurumların işidir.
0
amortisman
(07.12.17)
Hayır. Senin böyle düşünmeni istiyorlar.

Lider sadece figür. Onların arkasındaki danışmanlar ve lobilerin çıkarları doğrultusunda işleyen bir sistem var.

Sen petrol şirketi sahibisin mesela, diğer petrol şirketleri ile birlik olup siyasilere baskı yapıp çevresel protokolleri imzalamamalarını falan sağlıyorsun. Para yönetiyor dünyayı.
0
bos gezenin bos ustasi
(07.12.17)
Dunya siyaseti, bu liderleri belirliyor.

Arada cikintilik yapip, kendisinin bir seyleri belirledigini zannedenler cikiyor, malum sahislar gibi. Taraftarlari da oyle zannediyor.

Chavez de gundem olurdu hep. Birak dunyayi, venezuela'yi super guc falan mi yapti? Bir yaraya merhem mi oldu? Bizimki de oyle... "bagir cagir nutuk at"la olmuyor o isler.
0
runagain
(07.12.17)
(4)

İlk işletim sistemi veya programlama dili

owaki
Nasıl yazıldı?
Nasıl yazıldı?
0
owaki
(06.12.17)
ilk yoğurt nasıl yapıldı?

en.wikipedia.org
en.0wikipedia.org
0
goodz
(06.12.17)
descartes ya da la mettrie üzerinden düşüneceksek ilk insan değil "ikinci insan" bir programlama dili kullanılarak yazılmıştı. ilk işletim sistemi de ilk insandı. evet aynen böyle bişey.
0
dafaisss
(06.12.17)
sistem demek birden fazla seyin birbiri ile uyumlu etkilesime girmesi, yani islem yapan birden cok mekanizma olacak, bir de baska bir mekanizma o mekanizmalari yonetecek. ilk bilgisayarlar elektronik degil mekanik yontemlerle calisiyordu. ornegin toplama, cikartma, carpma, bolme yapiyorlardi. simdi burada 4 farkli islem ve mekanizma var. bu islemler arasinda gecis yapmasi icin bir baska mekanizma tasarlamalari gerekti, ornegin bir kol, bu kol ile bu 4 islemden biri seciliyordu. iste bu ilk isletim sistemi.

bu yukaridaki mekanizma once elektronik mekanizmalara evrildi. elektronik mekanizmalarda bu 4 islemin mekanizmasi ve bu 4 islem arasindan birini secen isletim sistemi elektronik devreler uzerinde dizayn edildi, bildigimiz kartlar uzerine cizilmis bakir yollar, transistorler, direncler vs. yani hesap makinalari uzerindeki sitemi saglayan elektronik devreler bir isletim sistemi gorevi gorur.

bu elektronik devreler daha sonra disaridan komutlar kabul edebilme ozelligi ile gelistirildiler. bu komutlar cok dusuk seviye diller(ornegin assembly) ve bit (0 ve 1) seviyesindeki komutlar ile yapiliyordu. boylece ilk moderm anlamda isletim sistemleri dogdu, elektronik devreler komut alabiliyor, ve bagli oldugu diger alt sistemleri yonetebiliyordu.

tabi bir sure sonra bu elektronik devrelerin yonettigi alt sistemler karmasiklasti. ekranlar, grafikler, bagli oldugu cihazlar daha karmasik yapi oldu. artik bu sisteme bit seviyesinde ve dusuk seviye dillerle mudahale etmek cok karmasik oldu. boylece daha yuksek seviye dillere, yani daha anlasilabilir komutlari bit seviyesindeki komutlara cevirecek diller turedi, iste bu sekilde C dili ve UNIX isletim sistemi dogdu.

yani herkes bu ise bir tugla koydu, ve gunumuzn isletim sistemleri olustu.
0
emrahday
(06.12.17)
@emrahday owyeah
0
🌸owaki
(06.12.17)
(8)

Avrupa'da tekrar çıkmaya başlayan faşizm dalgası

neil manke
hitler sempatizanları, 'avrupa'da sadece avrupa milletlerinin yaşaması'nın gerektiğini faşizm derecesinde savunanlar, `skinhead`ler avrupa'da çok mu çoğaldı son zamanlarda ülke hükümetlerinin politikaları yüzünden? yoksa avrupa hala medeni bir yer mi?türkiye'den siktir olup gitsek bile rahat edemeye
hitler sempatizanları, 'avrupa'da sadece avrupa milletlerinin yaşaması'nın gerektiğini faşizm derecesinde savunanlar, skinheadler avrupa'da çok mu çoğaldı son zamanlarda ülke hükümetlerinin politikaları yüzünden? yoksa avrupa hala medeni bir yer mi?

türkiye'den siktir olup gitsek bile rahat edemeyecek miyiz artık anasını satayım?
0
neil manke
(04.12.17)
türkiye'deki hitler sempatizanı sayısı avrupa'dakinden fazla valla, o kadarını diyeyim.
0
soso
(04.12.17)
Sadece Avrupa mı böyle? Yoksa kapitalizm yeniden savaş çanları çaldığından dünya mı böyle? Onu bir düşünmek lazım.

Kaçılacak güvenli bir yer olmadığını hatırlatırım. Tüm dünya bu sistem sürdükçe tehdit altında olacak.
0
monogram
(04.12.17)
kuzey ülkeler güzel hala ama soğuklar :)
0
sorunvar
(04.12.17)
tüm dünyada muhafazakarlık spn 10 yılda artıyor. polonya macaristan cekya nin durumu bizden beter politik olarak
0
eriksatie
(04.12.17)
Milliyetçilik yeniden yükseliyor yavaş Avrupa'da son senelerde gözle görülür bir artış yaşandı o yüzden farkına varıldı.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.12.17)
almanya icin konusursam bircok almanin icinde bastirilmis bir fasizm var. fasist anlayis son zamanlara kadar kapali kapilar ardinda orgutleniyordu cunku fasist olarak nitelendirilmek almanyada cok korkulacak ve utanilacak bir durum. O nedenle sokakta fasist anlayisa sahip olsa da inanlar birbirine yakin davranmak zorunda cunku kanunlar ve kanun uygulayicilar bu konuda cok sert. Direkt olarak irkcilik magrudu bir kisi, kendisine yapilan eylem fiiliyata gecmese de, bu konuda kanunu devreye sokup fasist kisinin basini agritabilir. o nedenle insanlar birbirine ya kibar davraniyor ya da cok gizli kapakli laf soyluyor.

Son 10 yilda fasizm ozellikle dresten ve leipzig gibi dogu alman sehirlerinde sokaga cikti. Islam adina yapildigi soylenen teror olaylari ve suriyeden gelen goc ile birlikte fasist anlayistaki kisiler dusuncelerini islamofobi ile birlestirip kendileri icin ses cikaracak, bu konuda eylemler yapacak alan buldular. Artik avrupada fasizm sekil degistirdi, islamofobi ile ic ice bir fasizm anlayisi var artik avrupada.

Turkiye de ise fasist soylemler cok daha kolay dile getiriliyor. Bu sozleri soyleyenler ya fasist olduklarinin farkinda degil, ya sozlerinin nereye gittigini bilmiyorlar, ya da herseyin farkindalar ve fasist olduklari icin gurur duyuyorlar (kastetigim milliyetcilik degil, bilakis dupeduz fasizmi kastediyorum !)
0
emrahday
(04.12.17)
Suriye krizi en çok Almanya ve İsveç'i dolayısıyla Avrupa'yı vurdu.

Brexit'in sebebi tamamen göçmen dalgasını durdurmak içindi mesela.

Avrupalı insan hakları der, ırkçılık kötüdür falan filandır hep ama kapı komşusu beyaz olsun ister. Çalıştığı iş arkadaşları beyazlardan oluşsun ister. Bu noktada beyaz kavramı önemli çünkü Türkler beyaz değil onların gözünde onu da belirteyim.

2018'de İsveç'te seçim var. Gelecek olan parti ırkçı SD. Şu an başta olan parti Sosyal Demokratlar. Sebep: göçmenler, mülteciler.

Faşizm de, ırkçılık de, islamofobi de ne dersen de. Kimse huzuru kaçsın istemiyor. Olay bundan ibaret.

90'larda Kosova'dan, Hırvatistan'dan binlerce aile göçtü, Polonya'dan keza. Ama hiçbir zaman bu kadar gittikleri yeri kendilerine benzetmediler, araya kaynadılar. Suriyeliler ve Afganlar öyle değil. Bu nedenle istemiyorlar. Bunu da normal karşılıyorum.

İsveç'te yaşıyorum şahsen ve evet insanlar benden de uzak durmaya çalışıyor. Çünkü esmerim, siyah saçlıyım ve Arapça bir adım var. Resmen maça 2-0 geride başlıyorum. Çok çirkin ve rahatsız edici bir durum ama haklılar çünkü istisnalar kaideyi bozmuyor. Ben kendimi "zararsız" olarak bir şekilde kanıtlamazsam aralarına kabul etmiyorlar. Etmezler. Türk olarak sen Suriyeli kaç insanla arkadaşlık ediyorsun ki elin İsveçlisi seninle arkadaşlık etsin öyle düşün.
0
bos gezenin bos ustasi
(04.12.17)
Şimdi ilk olarak aslında ne faşizm Hitler, ne de Hitler faşizm demektir. Kişi ve kavram bağdaştırması bu ideolojide de çok yaygın, ve faşizmin bir kurucusu varsa o kişi de Mussolini. Aslında ırkçılıkta tamamen faşizm demek değildir ama o çok uzun konu. Bugünün öne çıkan yöneliminin altında ise gölgelerden çıkabilecek bir zemin bulunmasında yatıyor bence. Avrupanın bazı halkları örn. alman, fransız ve italyanlar ırkçılığı mayalarında taşıyorlar yada tabiatları bu ayrıma epey yatkın. Fikirin temeli biz dünyanın merkezindeki en ehliyetli ırkız ama diğerleri sulandırılmış, saf değil ve yozlaşmış anlayışı. Bu hastalıklı fikirler içe dönük yapılarında çok kolay kök salıyor. Her bebek ırkçı doğmuyor fakat ergenliğinden itibaren küstahlığını "diğerleri"ne nefret olarak dışa vuruyor. Yükselen muhafazakarlık bunu beslemekte. Dikkat edilirse dünyanın önemli denebilecek bazı ülkelerinde seçim yarışları iki kutup arasında şekilleniyor. Sağ yada aşırı sağ. Sosyalist bir partinin kitleleri sürükleyememesinin sebepleri tahammülsüzlük. Sosyalist söylemleri kurtarıcı olarak kimse görmüyor, fikirleri fazla naif geliyor. İnsanlar avrupalı olsun asyalı olsun istisnasız kızgın. Bundan ötürü bağıran azarlayan ona buna taş atan bir söylem yükseliyor. Nefret dili de denebilecek jargon türüyor. Zaten ülkemiz de bir istisna değil. Bu oy almak ve nüfus kazanmak için siyasi oyunlarla kirlenen politikacıların hiç çekinmeden dahil olduğu bir yeni dalga. Fakat neyi körüklediklerini bilmiyorlar yada bile bile ateşi harlıyorlar. Yerliler göçmenlere giderek daha çok kin güdüyor, ve fırsatını tam olarak bulduğunda -inşallah o gün hiç gelmez- atak yapmak için bekler bir duruma evriliyorlar. Türkiye'den siktir olup gitmek çözüm olur mu sorusunun cevabı ise çok karmaşık. Ama bir iki kriter var, gidilen yer ırkçı sabıkaya sahip değilse bir miktar iyi, müspet miktarda asimile olup onlardan biri gibi hissettirilebileceğiniz bir yer biraz daha iyi. Yalnız ekonomik statü yada sınıfınız burada ne ise gidilen yerde çok farklı olmaz. Ne yazık ki kapital bir gezegende paralı iseniz zaten rahatsınız, parasız iseniz zaten benzer sorunların kimi versiyonları yine sizi bekleyebilir. Başka bir coğrafyada türk, yugoslav, hispanik, çingene ilk zamanlar çabuk fark edilir ve pek hoş karşılanmaz. Gizli ırkçılığın bir numarası olan Türkiye'de suriyelilerle, çingenelerle, ermenilerle, gayrimüslimlerle konuşun. Boynuna haçlı kolye takıp gezebilen birini arayın sokakta. Ama ülkemizde ırkçılık var mı, aaa olmaz bizde öyle şeyler, misafirperveriz bi kere. Üç kuşak yukardan boşnak ve arnavut meleziyim bana tek türk olmuyorsun yabancısın diyen var. Sonuç olarak Avrupa Türkiye'den açık ara daha medenidir, ama zirvesi değildir, zirvenin yanından bile geçmez. Klasik tabirle kötünün iyisi. Irkçılık ise bastırılmış bir duygu ama şu anda aptalca dürtülüyor. Terk-i diyar eylemek imkanlar sağlamsa daha mantıklı değilse zor. Ama kendi adıma şansım olsa siktir olup giderdim bende.
0
firemanjonny
(04.12.17)
(1)

JS ile image manipülasyonu

dahinnotha
selamlar,bu sitede biri javascript ile ufak bir bulmaca yapmış. görselin rgb değerlerini random olarak değiştirmiş görüntüye noise eklemiş. yazacağımız üç dört satır kod ile bu işlemi geri alabiliyor ve görselin ne olduğunu ortaya çıkarabiliyoruz.merak ettim, siteyi (kullandığı script kütüphanelerin
selamlar,

bu sitede biri javascript ile ufak bir bulmaca yapmış. görselin rgb değerlerini random olarak değiştirmiş görüntüye noise eklemiş. yazacağımız üç dört satır kod ile bu işlemi geri alabiliyor ve görselin ne olduğunu ortaya çıkarabiliyoruz.

merak ettim, siteyi (kullandığı script kütüphanelerini) biraz kurcaladım ama javascript ile bu işlemin nasıl yapıldığını anlamadım.

image'ın her bir pixel'ini byte array'a atıp, buradaki değerleri değiştirerek mi yapıyor? javascriptte bir image'ın byte düzeyinde datası nasıl okunabiliyor?

bahsettiğim site: nifty.stanford.edu
0
dahinnotha
(03.12.17)
canvas ve ImageData objesi ile yapiyorlar. Bunun icin browser Html5 desteklemesi gerekiyor.
www.html5rocks.com
developer.mozilla.org
0
emrahday
(04.12.17)
(4)

Avrupanın (özellikle Almanya'nın) nüfusu neden yaşlanıyor?

hincaluluc
Hani ilkokuldan beri duyduğumuz muhabbet vardır ya, Avrupa'nın nüfusu yaşlanıyor diye. Sebebi ne ola ki?Başka bir şeyi araştırırken denk geldim, özellikle sıcak savaş ya da büyük kitlesel acıların görülmediği 20-30 senede dahi pek az değişmiş Almanya nüfusu mesela. Hatta bazı yıllar azalmış ufak ufa
Hani ilkokuldan beri duyduğumuz muhabbet vardır ya, Avrupa'nın nüfusu yaşlanıyor diye. Sebebi ne ola ki?

Başka bir şeyi araştırırken denk geldim, özellikle sıcak savaş ya da büyük kitlesel acıların görülmediği 20-30 senede dahi pek az değişmiş Almanya nüfusu mesela. Hatta bazı yıllar azalmış ufak ufak.

Direkt olarak Avrupa'da Almanya'da falan yaşamış birileri aydınlatabilir mi, bu insanların ürememesinin altında yatan dinamikler nasıl gelişiyor? Günlük hayata nasıl bakıyorlar? İş mi, kültür mü, eğitim mi çocuk yapmamalarını sağlıyor?
0
hincaluluc
(29.11.17)
Almanya'da yaşamadım ama bir akrabamın eşi çocuk yaptığı için para aldı devletten birkaç yıl boyunca. Devlet teşvik ediyor bildiğim kadarıyla. Yaşlanıyor ifadesi tam bunu karşılamıyor aslında. Genç nüfus az, yaşlı nüfus fazla. Genç nüfusun az olmasının nedeni de yeterince ürememeleri. Neden üremiyorlar diye sorarsan hayat şartlarıyla ilgili. Üç çocuğa yarım hayat sunmak yerine bir çocuğa tam hayat sunuyorlar.
0
dissendium
(29.11.17)
almanyada cocuk basina devlet 200 euro gibi bir para veriyor 18 yasina kadar. ayrica cocugun 3 yasindan sonra tum bakici masrafini ustleniyor. okul boyunca da ailenin cebinden para cikmiyor. universite felan da hep ucretsiz, ve universite okurken de cocuk bursunu aliyor. doktor hastane masraflarini da ustleniyor. Bu durumda dahi almanyada insanlar cocuk yapmiyor, nufusun yaslanmamasi icin aile basina en az 2 cocuk olmali ki nufus hep ayni olsun, ve her yas grubunda kisi sayisi esit olsun. Ama kimse cocuk yapmaya yanasmadigi icin genc nufus gelimiyor ve ulkenin yas ortalamasi her gecen gun artiyor. Iste bu nedenle almanya yurt disindan cok goc aliyor.
0
emrahday
(29.11.17)
Koşulları güzelmiş, biz bile burada çocuk olsun diye kitlesel olarak istek duyarken onlar neyi keşfetti de böyle onu merak ediyorum. Yani yerine koydukları aktiviteleri neler mesela? Evrimsel olarak zaten bu yaşlarda insanlar eskiden hayatta olmuyorlardı bile. Ortalama yaşam süresi arttı. 70'ler 80'ler görülebiliyor. O yaşa kadar çıkabilecek milyon tane fiziksel ruhsal sıkıntı var. Kişi her zaman dimdik ayakta olmayabiliyor. Demek ki son 50-100 senede adamlar bir sırra vakıf oldu. Ben 30-35 yaşında olsam sıkılırdım çocuksuz oturmaya. Düzenli spor mu yapıyorlar? Sabah koşuları, jog'lar...? Her gün zeytinyağı, kinoa, peynir, avokado falan mı yiyorlar? Orada 35 yaşındaki bir insanın yapabileceği, çocuksuz olması gereken ve buna değecek neler var çok merak ediyorum. Mesela burada en benim diyen modern ortamda dahi düzenli cinsel hayata ulaşamıyor kitleler gerek dini gerek kültürel, geleneksel sebeplerle. Avrupa'da bize anlatılana göre o tip durumlar da biraz daha rahat. E niye evlenir insan öyleyse? Çocuk yapmayacaksa da genlerini aktarmayı düşünmüyor mu? Hiçlik mi kovalıyorlar acaba? Toplumsal bir anlayış daha çok merak ettiğim.
0
🌸hincaluluc
(29.11.17)
Cok bireyseller, kendi kararlarini kendileri aliyor. Bizde belli bir yasa gelmis herkes yavastan "evlen, cocuk yap" laflari duyuyur, ilk basta kulak asmasa da bir sure sonra evlenme ihtiyaci duyuyor. Turkiyede cogunlukla da ozellikle muhafazakar kesimde kiz ve erkek cocuklari icin evlenmek ozgurlesmenin ve birey olmanin araci, o nedenle turkiyede genelde insanlar evlenmeye daha istekliler. Almanlar da bu pek yok, evlenmeyene niye evlenmedin demez kimse.

Almanlar is hayatini cok ciddiye aliyor, is ve kariyer onlarda cok onemli. O nedenle kariyer hedefi olan bir alman cocuk yapmadan once iki kere dusunuyor. Hayatin kosusturmasi icinde cocuk gibi bir guzelligi kulfet olarak goruyorlar.

Turkiyede guclu aile baglari cocuk yaparken karar vermeyi kolaylastiriyor. Ornegin bir alman aksam cocuk yuvasindan cocugun saat 5 te almasi gerekiyorsa mutlaka almak zorunda. Mesaisi olsa da, toplantisi olsa da alacak. Cok istisna durum olmadikca kimse bir baskasinin cocuguna bakmaz, rica edilse bakar ama kimse rica etmez. Ama turkiyede sen alamazsan annen baban alir, o alamazsa kayinvalide, kayin baba alir. o da olmazsa amca, hala, teyze diye gider. O nedenle cocuk yaparken kimseye degil sadece kendine guveniyor almanlar.

Almanlar tatile cok onem verir, zengin fakir farketmez hepsi senede birkac kere dunyanin bir ucuna tatile gider. Ortalama gelirli iki kisi konusurken bu sene nereye tatile gidiyorsun denildiginde maldivler, cin, hindistan, karayipler gibi yerler soylenir hep. Cocugu olan bir aile icin dunyanin her yerine tatile gitmek o kadar kolay olmayacaktir.

Tabi bu gorusler genelleme iceriyor, tum almanlar soyle tum turkler boyle demek guc. 10 cocuklu alman aileler de var. Turkiyede de buyuk sehirlerde egitimli cevrede dogum arani azaliyor her gecen gun. Temel sebebi egitimle ve ekonomik ozgurlukle beraber bireyselligin artmasi bunun asil nedeni.
0
emrahday
(29.11.17)
(1)

yaşamak için weimar şehri

soso
bu doğu şehrinde vakit geçirmiş, yaşamış olanlar var mı? özetle nasıldır işte, ev bulması kolay mıdır, zor mudur mesela, çevresindeki şehirler, erfurt, jena...vs, anlatın gitsin.
bu doğu şehrinde vakit geçirmiş, yaşamış olanlar var mı? özetle nasıldır işte, ev bulması kolay mıdır, zor mudur mesela, çevresindeki şehirler, erfurt, jena...vs, anlatın gitsin.
0
soso
(24.11.17)
Yasamadim ama bi kere araba ile gectim. Kucuk bir sehir o nedenle ev bulmanin cok kolay olacagini zannetmiyorum ama kiralar cok yuksek degildir tahminime gore. zaten erfurt ve jena ya yakin oldugu icin o sehirler de ev bulmak icin alternatif olabilir. Dogu sehri olmasi nedeniyle de cok eglenceli bir sehir degildir. O bolge genelde alman sagcilarinin bolgesi, yabancilara yaklasimlari cok olumlu degildir. erfurt, jena da bir tik buyuk sehirler ama hareketli bir yasam beklenmez bu sehirlerden. Buyuk sehre alismis biri uzun sure yasayamaz. Bir diger dezavantaji da almanyanin ve avrupanin butun guzel sehirlerine uzak bir yerde. Sakin sesiz bir hayatim olsun diyene, veya bir sure yasarim ilerde baska sehre gecerim diyene uygun olur ama uzun sure bu sehirde yasayayim diyen iyice dusunmeli.
0
emrahday
(24.11.17)
(3)

Yılbaşı gecesi Berlin

apolitikherif
Nasıl fikir sizce ne dersiniz?
Nasıl fikir sizce ne dersiniz?
0
apolitikherif
(22.11.17)
Güzel fikir
0
whoosie
(22.11.17)
kötü fikir. yılbaşı geceleri berlin pek de güzel olmuyor. kulüplere gitmek istesen ayrı eziyet olur, sokakta kalsan ayrı eziyet, havai fişek çılgınlığı da malum abartı seviyelerde oluyor. çevren varsa, birisinin ev partisi falan varsa olabilir ya da bir çatı bulunur orada arkadaşlarla takılırsın, kendin de havai fişek atarsın, atılanları izlersin...vs bu şekilde keyifli geçebilir, onun dışında almanya'da daha güzel yerler bulunabilir yılbaşı için.
0
soso
(22.11.17)
Christmas gunune (25 Aralik) kadar cok guzel christmas marketler kurulur berlinin bircok yerine, kalabalik olur sicak sarap icilir vs. Ama 31.Aralik-1 Ocak gecesi her yerde havai fisekler patlatanlar olur, alkol ile birlesince orta doguda savas olan bir sehirden farksiz olur, o gece bircok kisi yuzune gozune patlayici geldigi icin hastanelere duser, kapali mekanlarda yer bulunmaz, bircok dukkan kapali olur, christmas marketler de kaldirilmis olur. Brandenburger tor civari kutlamanin merkezidir genelde.
0
emrahday
(22.11.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.