Giriş
(7)

Uzun yol konforu yüksek araç

grgn
Şehirlerarası yollarda içeriye olabildiğince az ses alan ve yoldaki her girinti-çıkıntıyı hissettirmeyen araç öneriniz var mı? 80 model de olur 2022 de, modelin yılını da belirtirseniz sevinirim.
Şehirlerarası yollarda içeriye olabildiğince az ses alan ve yoldaki her girinti-çıkıntıyı hissettirmeyen araç öneriniz var mı? 80 model de olur 2022 de, modelin yılını da belirtirseniz sevinirim.
0
grgn
(10.06.22)
Temizini bulmak şartıyla. Citroen C5. Hidtoaktif süspansiyonu yaşamak lazım.
0
fikox
(10.06.22)
bütçe önemli C5 hidroaktif süspansiyonlu model bu konuda efsanedir, 200-250k civarına en iyi seçenek bu olur. sanırım 2010-2012 model bulunabilir.

600-700k civarına çıkılırsa gene aktif süspansiyonlu C5 aircross derim. 2020-2022 arası fiyatına göre denk gelir.
0
orpheus
(10.06.22)
audi a6-a4.
0
roket adam
(10.06.22)
havali suspansiyonlu e serisi ve ustu, ya da ml/gle suv. ucan hali bunlar direk..
0
cooperr
(10.06.22)
preminyum araçlarda içeri ses alma düşüktür. yani audi mercedes bmwnin belli modelleri bu konuda iyidir. audinin a5 üzeri modelleri, mercedesin e serisi almaz c serisinde amg olmayanlarda ses az. ancak w204 kasa çok sert. bmw 5 kasalar almaz. süspansiyon anlamında yeni kasa araçlar bağımsız süspansiyon araçlar girinti çıkıntı hissettirmez. ses farklı bir olay.
0
mikahakkinen
(10.06.22)
uzun yolda konforu en cok titresim ve ses bozuyor. buyuk araclarda ses yalitimi iyi oluyor. mercedesde kullanilan aktif airmatic sistemi bu zamana kadar deneyimledigim, titresim ve bozuk yol problemlerini en iyi cozen sistem . o nedenle mercedes gle airmatic. www.youtube.com
0
emrahday
(10.06.22)
yani bu ucu çok açık bir soru olmuş :D
al sana uzun yol aracı r.r. phantom 2022

seni ciddiyete davet ediyorum dersen.
c5 +1 fiyat performansta sanırsam en iyisi.
burada iki şart var araç araç ne kadar üst sınıf arabasıysa ve yeniyse o kadar başarılıdır.
teknolojinin getirdiği rahatlık süspansiyon stabilizasyon izolasyon.
yeniliğin getirdiği parçaların ve fitillerin eski olmaması nedeniyle hava akışı dış ses trim ve rüzgar sesi gibi etmenlerin minimuma inmesi.
bir de araç elektrikli ya da benzinli olursa elbette çok daha az ses olacaktır.
0
turbo sadık
(10.06.22)
(8)

Yazılımcılara bir algoritma sorusu.

filipis
Bir search işlemi için listede kayıtlı milyonlarca isim içinden ilk 3 harfi “mar” olanları herhangi bir veritabanı olmadan daha önce eklenilen isimlerin içinden bulup yazmasını istiyoruz. Basit işlemler için for ile listeyi dönüp if ile kontrol şartı koyup yeni listeyi de konsola yazdırabiliyorken m
Bir search işlemi için listede kayıtlı milyonlarca isim içinden ilk 3 harfi “mar” olanları herhangi bir veritabanı olmadan daha önce eklenilen isimlerin içinden bulup yazmasını istiyoruz. Basit işlemler için for ile listeyi dönüp if ile kontrol şartı koyup yeni listeyi de konsola yazdırabiliyorken milyonlarca ismin olduğu bir yerde (bu arada illa bir listede tutulma şartı yok) bu search işlemi için kurmamız gereken algoritma nedir?
0
filipis
(01.06.22)
Sortlardan birini kendine sec alfabetik diz, sonrasi mili saniye zaten.

Liste diziliyse binary search iyidir. Dondurup if'e sokmak yavaslatir.
0
divit
(01.06.22)
liste dinamik mi? eklemeler cikartmalar olacak mi? aramalar dinamik mi? sadece mar mi ariyorsunuz yoksa farkli seyler arayacak misiniz? sadece ilk harfleri mi arayacaksiniz? fuzzy arama gerekiyor mu? (m*r mesela veya mar'a benzeyen diger seyler) - bu sorularin cevabina gore hem algoritma hem de ek teknoloji kullanilacaksa ne kullanilacagi degisir.

soruyu sordugun sekliyle, evet listeyi bir kere alfabetik olarak siralarsin sonra binary search ile kolayca bulursun. ama eklemeler olacaksa listeye dogru siraya eklemen gerekir yani eklemeler yavaslar mesela. her yontemin kendine has tradeofflari var.
0
robokot
(01.06.22)
sadece java'ya hakim olduğum için ondan konuşacağım;
herhangi bir collection şeklinde geliyor diye düşünüyorum onu stream yaparsın ondan filter ile metodunu daha önceden yazdığın boolean dönen bir metod(yani sadece ilk 3 harfi karşılaştıran) ayrıştırısın, sonra buna forEach yaparsın yazdırırsın
ama bu dediklerim için stream biliyor olmak lazım. for ve if 'e girmek çok amatörce olur ve arkadaşların dediği gibi yavaşlatır.
0
high hopes of the sozluk
(01.06.22)
@robokot evet listeye ekleme de yapılacak ama dediğim gibi liste kullanımı şart değil başka bir yapı da olabilir. Keyword olarak da trie kelimesi verilmiş ama ağaç yapısını burada sıralama için mi kullanmaj ile ilgili söyleniyor bilemiyorum.

Aslında sıralı bir sorgulama var aynı bir ismi googleda search eder gibi. “Mar”, “davido” “michae” gibi 3-4-5 sıralı harfle bir sorgu attığımızı düşünebiliriz. Liste dinamik çünkü ekleme durumu da var, sorguyu kendimiz belirliyoruz diyelim ama sadece sonuç yazılıyor ekrana. Mar yazıyoruz ve bize örneğin [maria, margreta, marhinos, ….] geliyor. Ya da davi yazdığımızda [david, davel] geliyor. Ne sorgularsak kaç harf sorgularsak artık.

Burada 1 milyonluk isim listesi mar için en kötü senaryoda 3 milyonluk en iyi senaryoda 1 milyonluk sorgu oluyor ya. Bunu min süreye indirmek.
0
🌸filipis
(01.06.22)
stackoverflow.com
www.geeksforgeeks.org burada da bir demosu var.
0
dr doofenshmirtz
(01.06.22)
C# için LINQ:

list.Where(x => x.ToLower().StartsWith(“mar”)).ToList();

Size yeni listeyi döndürür.
0
Tisatiaşer
(01.06.22)
isin icine milyonlarca kayit giriyorsa bunun icin "trie" veri yapisini kullanmak en hizli cozum.

www.geeksforgeeks.org
medium.com
0
emrahday
(02.06.22)
hep ilk 3 harfi arayacaksan bütün kelimelerin ilk 3 harfini hash'leyip bir hash table'a koy. sonra lookup'ların da insert'lerin de O(1)('e yakın) olur :)

niye O(1) olmayabilir? çünkü belki bucket lazım. ama her türlü ağaçtan falan hızlı olur.

edit: sonraki yorumu gördüm, hash table olmuyor 4 harfli de arayacaksan :/
0
plutongezegendegilmi
(02.06.22)
(4)

Flutter-Kotlin-React Native Nereden Başlamalıyım?

kraldan cok kralci
Kıymetli Arkadaşlarım,Kariyerime farklı bir yön vermek adına mobil yazılım çalışmaya başlamaya karar verdim ancak seçeceğim yoldan da nispeten emin olmak istiyorum.Hali hazırda gömülü yazılım yapabiliyorum, C biliyorum, C# bilgim var, VHDL kod yazmışlığım var. Elektronik tasarım konusunda uzmanım. B
Kıymetli Arkadaşlarım,

Kariyerime farklı bir yön vermek adına mobil yazılım çalışmaya başlamaya karar verdim ancak seçeceğim yoldan da nispeten emin olmak istiyorum.

Hali hazırda gömülü yazılım yapabiliyorum, C biliyorum, C# bilgim var, VHDL kod yazmışlığım var. Elektronik tasarım konusunda uzmanım. Bundan yola çıkarak mobil yazılım tarafına geçmek istiyorum. Bu alanda çalışan arkadaşlarım ile konuştuğumda kotlin yazan flutter öğren diye tavsiye verdi, react native yazan ise swift öğren ios'a yazılım geliştir diye tavsiye verdi.

Sizlere sorularım sizce hangisine odaklanmalıyım. Bunların yanında script dillerinden hangisine odaklanmalıyım. Yol haritam nasıl olmalı? Bu alanda çalışmaya başlayabileceğim seviyeye ne kadar sürede ulaşabilirim. Udemy, coursera ve farklı kurslardan tavsiye edecekleriniz var mıdır?

Yardımlarınınız ve yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim,
0
kraldan cok kralci
(25.05.22)
hali hazırda c# yazan biri olarak ben de merak ediyorum. Swift ile ios app yazmayı düşünüyorum.
0
durbidakka
(25.05.22)
eger farkli diller ile yazilim altyapiniz var ise ve asil amaciniz hizla bir uygulama cikarmak degil de, daha cok ogrenme ise native uygulama gelistireceginiz dillerden birini kullanin. yani kotlin veya swift iyi bir secenek olur. bunlarla gelistirme yaparken dilin kendisini ogrenmenin yaninda android/ios api ve sdk de ogrenmis oluyorsunuz. bunlari bilirseniz ilerde hizla cross platform urun cikarmaniz gerekirse flutter veya react native ogrenmek cok daha kolay olur. yani kisaca native gelistirme tecrubesi daha yavas edinilir ama uzun vadeli ve ogreticidir.

ama asil amac bir an once fikrinizi veya fikrinizin prototipini ortaya cikarmak ise flutter veya react native iyi bir secenek olur. ama bunlarla her fikri gerceklestirmek kolay olmayabilir. bircok proje gordum flutter veya react native ile baslanip, daha sonra olmuyor denilip native gelistirmeye donulmus.

o nedenle bu karari verirken amac ve gelistirilmek istenen projenin niteligi onemli.
0
emrahday
(25.05.22)
maui'ye göz atmanızı önerebilirim. hazır c# bilginiz de var. unity de olabilir. hem de cross platform.
0
axwell
(26.05.22)
iş alanı en çok react native'de var. üstelik react native öğrenmek, webde de react altyapınızı sağlamanızı sağlıyor.
çok ısınamadım derseniz flutter da olur.

diğer her şey boş macera olur.
0
tchuck
(26.05.22)
(10)

koca koca şirketler ufak değişiklikler için neden aylarca uğraşıyor?

avatar is back
mesela twitter'ın edit özelliği... elon geçenlerde satın almadan önce bunu söyleyince twitter'da resmi kanaldan "yaklaşık 1 senedir üzerinde çalışıyoruz" gibi bişeyler demişlerdi. hakeza whatsapp'ın karanlık mod özelliği de 7-8 ay sürmüştü çok iyi hatırlıyorum. ha test ediliyor ha ios'a gelecek, ha
mesela twitter'ın edit özelliği... elon geçenlerde satın almadan önce bunu söyleyince twitter'da resmi kanaldan "yaklaşık 1 senedir üzerinde çalışıyoruz" gibi bişeyler demişlerdi. hakeza whatsapp'ın karanlık mod özelliği de 7-8 ay sürmüştü çok iyi hatırlıyorum. ha test ediliyor ha ios'a gelecek, ha üzerinde çalışılıyor bilmem ne.

köklü değişiklikleri falan tabiki de kastetmiyorum ama böyle ufacık şeyler nasıl aylar yıllar sürüyor anlamıyorum. instagram'ın keşfet kısmı yıllar evvel ilk değiştiğinde 3-4 ay önceden dedikodusu vs hep konuşuluyordu sonra bir anda bomba gibi değişti. ama bir dark mode getirmek, bir edit butonu getirmek için ne oluyor arka planda?
0
avatar is back
(29.04.22)
Hocam evde koltuğun yerini değiştirirken bile durup bi düşünüyorsun, milyar dolarlık bir şirkette bu tür şeyler major değişikliktir ne getirir ne götürür tabii ki aylarca düşünecekler test edecekler vs. Normal yani.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.04.22)
edit özelliği dediğin twitter'ın mantığını değiştirebilecek bir şey. Cevap verdiğin şey ileride değiştirilecek mi bilmiyorsun, ayrıca değiştirme derken full yazı mı değiştirilecek yoksa imla hataları için 3-5 karakterlik değiştirme hakkı mı verilecek? Değiştirdiğinde eski hali görünecek mi yoksa altta edited mı yazacak?

karar verilmesi gereken çoook şey var. Mesela facebook bir dönem çeşitli ülkelerde farklı arayüzler kullanıp test ediyordu, hatta Türkiye'de bende farklı bi arkadaşta farklı olduğunu görmüştük 2011'lerde falandı sanırım. Bunlar hep sitede geçirdiğin vakti, aldığın keyfi etkileyebilir şeyler ve o zaman = reklam = para.
0
nhk ni youkosu
(29.04.22)
ikinize de katılıyorum ama benim biraz kastettiğim, düşünme projelendirm tasarım aşamalarından itibaren değil, her şey belli olmasına rağmen aylarca sürmesi.

whatsapp'a dark mode 2020 yılında geldi. dünyada dark mode olmayan tek uygulamaydı yıllarca isteniyordu ve aylarca evet yapacağız deniyordu. twitter'da da edit'in temel prensipleri belirlenmiş. ilk 30 dk içerisinde herhangi bir tweet değiştirilebilecek, editlenmiş önceki hali görülebilecek şeklinde olacağını söylüyordu şirkettekiler aylar aylar öncede. ama hala uğraşmaları bi garip.
0
🌸avatar is back
(29.04.22)
Abi işte yapmıyorlar her şey bittiğinde bir miktar hype oluşturmak için bile ağırdan aldıkları olabiliyor, bunlar genelde merakı ve ilgiyi canlı tutuyor o da herhalde hisse senetlerine yansıyordur :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.04.22)
Milletin saçma tepkileri oluyor. Onu test etmek, yansımalarını düşünmek gerekiyor. WhatsApp lisans sözleşmesini değiştiriyor diye millet telegrama geçmeye çalıştı. Ne değişmişti hiç bir şey. Zaten kabul ettiğin sözleşmeye ilk kez görmüş gibi davrandı millet. Hisseye, satışa VS yansımaları detaylı düşünülüyor.
Sadece program yazmaya kalksa belki 2 günde biter. Ama sorun o değil.
Twitter Facebook, instagram hepsi ayrı mantıkla çalışıyor temelde.
0
neymis
(29.04.22)
Büyük şirketlerde kimse çalışmıyor çünkü.
0
plutongezegendegilmi
(29.04.22)
çünkü yapacakları en küçük değişikliğe çok etraflı bakıyorlar. mesela edit butonu.

şimdi bu edit butonu kullanıcı davranışını nasıl değiştiriyor sorusundan başlayıp, teknik altyapıyı nasıl etkiliyor, performansa nasıl yansıyor, bir açık oluşturuyor mu, yetkisiz edit isteği nerelerden gelebiliyorgibi sorulara kadar uzanıyor.

çok soru var, çok...
0
babilfish
(29.04.22)
whatsapp dark mode'a geçerken; atıyorum bir siyahı baş parmak emojisi bilmem nasıl gözüktüğü için kısa sürede büyük tepki toplayıp yok edilebilir.

haliyle her değişikliğin, her bir satırını saatlerce tartışıyorlar.
0
tchuck
(29.04.22)
teknik acidan bakildiginda da buyuk bir mimari degisiklik gerekiyor. twitter dunyada farkli lokasyonlarda twitlerin gosterim frekansina gore belli bir "cache" mekanizmasina, yani erisimi hizlandirmak icin hafizada hazir tutma islemine tabi tutar. bu sayede milyonlarca insana kesintisiz hizmet sunmayi amaclar. eger yazilmis, daha sonra cache uzerinde saklanmis bir twit degistirilirse, mevcut veriler sadece veri tabaninda degil, dunyanin her yerindeki sunuculara dagitilmis cache verisi de degistirilmeli. bu da buyuk ayni zamanda hata olma olasiligi yuksek bir islem demektir.

teknolojik olarak problem degil ama sistem ilk basta bu sekilde tasarlanmadiysa iyi planlanip dikkatli uygulanmasi gerekir bu mimari degisikligin. yoksa "twitter coktu" muhabbeti doner. ya da en iyi ihtimalle "twitimi degistirdim ama amerkadaki arkadasim hala eski versiyonunu goruyor" problemi olur.
0
emrahday
(29.04.22)
Kocaman sirket dedigin yerler genelde cok kotu yonetiliyor.
Bir karar alinacagi zaman kimse sorumluluk almiyor, butun departmanlar birbirine atiyor.
Patron yumrugunu masaya vurmadikca herkes top ceviriyor.
Tabi bu patron tipi zaten yabanci sirketlerde yok, almanlarla bi is yaptik 1 butona tiklamalari icin 2 ay falan mail atmisizdir karsilikli.
Kimse basmak istemiyor 1 kere basacaklar bitecek.

Bir de yenilik getirdiginde maasin artmiyor niye ugrassinlar.
Su an bizim sirketin tonla bug'u var, duzeltsem bana faydasi yok.
Rapor etsem duzeltme isini de bana verirler sonra ondan cikan sorunlar da benim olur.

Bazen birileri terfi almak icin bir proje uyduruyor ancak o zaman yeni ozellik ekleniyor.
0
divit
(29.04.22)
(1)

Github'da depolama sınırı var mı?

işimdeyim gücümdeyim
Tüm repositoryler 10 GB'ı geçemez gibi?
Tüm repositoryler 10 GB'ı geçemez gibi?
0
işimdeyim gücümdeyim
(27.04.22)
repository depolama limiti olarak kesin bir limit yok, ama 1 GB dan kucuk olmasini tavsiye ediyorlar. 5 GB dan kucuk olmasini da ozellikle oneriyorlar. cunku yavaslayacagini soyluyorlar. sanirim buyuk repository ler icin "cold storage" yapiyorlar.

dosya boyutu olarak da 100 MB limitleri var.

docs.github.com
0
emrahday
(27.04.22)
(15)

Bir milyon TL ile hiç çalışmamak mümkün mü?

top_secret
Şimdi ben yıllar önce bir ev aldım 200.000 TL ye ve o ev şu an 1.000.000 TL yapıyor.Ben bu evi satıp parasını bankaya yatırsam 32 günlük 14.000 TL para veriyor.Ben zaten 6000 TL maaş alıyorum. O zaman benim çalışmam mantıklı değil. Evi satayım, 4000 TL ile kiraya çıkayım 10.000 TL ile rahat rahat ge
Şimdi ben yıllar önce bir ev aldım 200.000 TL ye ve o ev şu an 1.000.000 TL yapıyor.

Ben bu evi satıp parasını bankaya yatırsam 32 günlük 14.000 TL para veriyor.

Ben zaten 6000 TL maaş alıyorum. O zaman benim çalışmam mantıklı değil. Evi satayım, 4000 TL ile kiraya çıkayım 10.000 TL ile rahat rahat geçinirim ben.

Burada gözden kaçırdığım, atladığım bir durum mu var?
0
top_secret
(27.04.22)
Abi o kadar mantiksiz ki aciklamaya bile useniyor insan.

Seneye o evin muhtemelen 2 milyon olacak onu kenara koy zaten.

Sen seneye yine faizden 14 alacaksin ama 1 kg bonfile belki bin tl olacak.
Sonraki sene faizin belki 15 olacak ama ete 2bin tl vericez.
En sonunda paran yok olacak.
0
divit
(27.04.22)
enflasyon bu hızda giderse o 1 milyona yarın evin üçte birini ancak alırsın. elindeki 10 bin lira da bugünün 3 bin lirası gibi olur.

sonra elinde 1/3 evle kalırsın, hazır evden de olmuş olursun.
0
bohr atom modeli
(27.04.22)
maaşın bi süre sonra 10 bini geçer. faiz sabit kalır 10 bin yetmemeye başlar. paran günden güne erir.
0
jelly bear
(27.04.22)
Abi sen hiç evinizi satıp faize yatırın diye bi tavsiye duydun mu bugüne kadar? Bence duymamışsındır ama ev al araba al bi şeyler al işte malın değerini korusun derler, bu sana bi fikir verebilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.04.22)
1.000.000TL bankada
14k*12= 168k bir yıl sonra kazandığın para

1 yıl sonunda
1.168.000TL olacak yani para

ama enflasyonun %100 olduğunu kabul edersek

bu paranın değeri
584.000 TL olacak.

yani mesela 1m tl'ye 100 altın alabiliyorken
1,168m tl'ye 50 altın alabileceksin
paran artmasına rağmen.

dolayısı ile enflasyondan daha fazla bir gelir elde etmen lazım.
0
duyurukullanıcısı
(27.04.22)
Bankaya yatırarak değil de ticaret, al-sat yaparak geçinebilir hatta başarabilirsen kat be kat katlayabilirsin. Çakal bir tip değilsen hiç bulaşma ama.
0
Evocati
(27.04.22)
Hiç uzatmadan, esnetmeden cevap vereyim, 3 yıl önce 7 bin TL'ye i9 işlemcili bir bilgisayar toplayabiliyordunuz (İşlemci+Anakart+Ram+SSD+Kasa+ PSU Hepsi dahil), bugün ise sadece i9 işlemcinin kendisi 9 bin TL, şimdi sen düşün bakalım geçinebilir misin geçinemez misin?
0
solo
(27.04.22)
Bir milyon TL ile hiç çalışmamak mümkün mü?

Evet.

Faizin tamamını yiyerek değil. Kırsala geçersin, tarla alırsın. Hayvan alırsın. İşçi tutarsın, ekilir, biçilir, sana bir şey kalır, onunla yaşarsın. Belki üstüne bile koyarsın.

Turistik bir yerde yer alırsın. Kamp yeri olarak kiralarsın, şezlong atılır para alırsın. Çalışmak istemezsen birini tutarsın.
0
gabe h coud
(27.04.22)
2010 yilinda is hayatina atildigimda hedefim 2M TL biriktirip 10-12 yilda emekli olmakti.

O donem yaptigim hesapta o parayi guvenli sayilabilecek (enflasyona yenilmeyen) yatirimlarda tutup, evlenmeden ve cocuk yapmadan kendime ait 1+1 evde tutumlu bir hayat surersem omrumun sonuna kadar yetecegini hesaplamistim. O sirada dolar 1.5TL idi.

Ordan hesapla.

Not: Milyon tane olay oldu, planlar hep darma duman oldu. Calismaya devam.
0
cleric
(27.04.22)
zaten kendin söylemişsin: "Şimdi ben yıllar önce bir ev aldım 200.000 TL ye ve o ev şu an 1.000.000 TL yapıyor."

bu ev şu an 1.000.000 TL yapıyorsa yıllar sonra 10.000.000 TL yapacak. ama faize koyduğun paranın anaparası sabit kalacak.
0
nickini degistiren yazar
(27.04.22)
Eski örnekten düşün, 200bin e ev almasaydın, faize koysaydın o zamanda da faizi senin işini görürdü. Faizini yerdin, 10 sene sonra elinde ne olurdu? Yani şimdi? 200bin. ve artık o 200bin in faizi sana yetmiyor :) Ev almışsın, şu an elinde ne var? 1 milyon.

O yüzden illa çalışmadan ev bir şekilde para getirsin istiyorsan, ben ne yapardım söyleyeyim.

O evi kiraya versen ne kadar eder? diyelim ki 4bin.

3-4 bin liraya kiraya çıkardım yakınlarda. Kendi evimi de 4bin e değil de 2+1 olduğunu düşünürsek, 3 oda şeklinde airbnb üzerinden oda oda kiralardım 15-25k arası bir getirisi olur ayda. Tabii burada şehir ve konum önemli.

Onun dışında başka mantıklı bir şey gelmedi aklıma. Dursun ev, kira ödemeyin. Çalışmaya ve yükselmeye devam. Eve kira ödememek de lüks zaten şu zamanda.
0
ananiyimioguz
(27.04.22)
faiz demek bedava para demek degil. faiz parani enflasyona karsi kismen koruma methodu. bir paranin faizini yemeye devam edersen bir sure sonra o para ayni kalsa bile degeri dusecektir. yani her sene o para en az enflasyon oraninda deger kaybedecektir. sadece 3 senelik deger kaybini dusununce bile ciddi bir kayip.
0
emrahday
(27.04.22)
dostum şöyle örneklendireyim sana daha iyi anlarsın.

hani sen 200 bin liraya ev almıştın ya. muhtemelen kredi ile aldın. almasan da öyle aldın diyelim.

naptın başladın taksit ödemeye. 200 binini de kredi çektin diyelim o dönemin 300 bin olarak geri ödeyeceksin. 10 yıl ödeme desen ayda 2500 lira yapar.

ilk yıllar 2500 lira iyi para. ödemekte zorlanıyorsun çünkü maaşın zaten 3 bin lira.
aradan yıllar geçti sen 6 bin lira maaş alıyorsun. 2500 lira ödemek artık daha kolay çünkü paranın değeri düştü. 2500 lira ile yapabileceğin şeyler çok azaldı. önceden sen onunla ev geçindirebilirdin, araba alabilirdin vs. vs. şimdi faturalara anca yetiyor belki.


heh şimdi tersini düşün onun. bu sefer bankaya sen kredi veriyorsun. diyorsun ki bu para sende dursun, sen de bana aylık 14 bin lira para ver. bu para sana ilk etapta wooow gibi gelecek. 2. 3. yılda artık bugünün 2500 lirası gibi olacak. (o kadar bile sürmez bu enflasyonda ama kafanda rahat canlansın diye söylüyorum)

normal bir ülkede faiz enflasyona yakın olduğundan yine bir derece uzun sürer paranın erimesi. türkiyede ise ömrü 1-2 sene maksimum. paranın erimesinden kasıt paranın sayısal olarak erimesi değil. değerinin erimesi.

böyle gidersek 14000 lira dediğin para asgari ücret olacak zaten çok uzak olmayan bir gelecekte. kiralar da 4000 lira değil 10 bin 15 bin lira olacak.

atladığın durum çok yani kısacası. buradaki arkadaşlardan sert cevaplar verenler olmuş ama onlara kızma haklılar :) ülkenin son 2 yılını görüp de bu soruyu sorman abes olmuş.
0
syozkn
(27.04.22)
Geçen bende benzeri bir soruyu sormuştum. Bir çok kişi sağ olsun detaylıca yazmıştı. Bakmak istersen diye link ekliyorum. www.eksiduyuru.com
0
skzr
(27.04.22)
Türkiyede yaşamasaydın evet mantıklıydı. ama zaten türkiyede yaşamasaydın bu kadar faiz de alamayacaktın. sakın! derim... hatta şöyle özetleyeyim, eğer 1milyonu 3-5 aydan fazla faizde tutar ve faizi de yersen o 1 milyon 5 ay sonra şu anki 1 mlyon alım gücünde olmayacaktır sayı olarak 1 milyon olsa bile.. kesinlikle yatırım yapmalısın bu kiraya verebileceğin 3-5000 getiren bir gayrimenkul olabilir, dövüz altın vb olabilir kur korumalı mevduat vb.. araştırmak gerek tüm bunları...
0
jeanluc
(27.04.22)
(11)

Avrupada sonradan vatandaş olanlar

kanepeee
Şu anda rusların yaşadığını türkiye yaşasa, yani tüm dünyada istenmeyen ülke durumuna gelse, avrupa ülkelerinde sonradan vatandaşlık almış olan türklere ne olur?Avrupada hukuk iyi işliyor diyordum ama, fransada "ruslar giremez" yazan restoranı görünce (ve bu restorana bir yaptırım uygulanmayınca) fi
Şu anda rusların yaşadığını türkiye yaşasa, yani tüm dünyada istenmeyen ülke durumuna gelse, avrupa ülkelerinde sonradan vatandaşlık almış olan türklere ne olur?

Avrupada hukuk iyi işliyor diyordum ama, fransada "ruslar giremez" yazan restoranı görünce (ve bu restorana bir yaptırım uygulanmayınca) fikrim biraz değişti.

Oranın vatandaşı olsan bile sana ev/araba satmasalar, restoranlara sokmasalar, iş vermeseler bir noktada yapabileceğin bir şey kalmaz. Mecburen dönersin sivas'taki köyüne.

edit: fransadaki restoranı bulamadım, çek cumhuriyetinde benzer bir şey olmuş: www.washingtonpost.com
0
kanepeee
(05.04.22)
Benzeri amerika'da oldu, japonlari toplama kampina attilar.
Sartlar degisince kimse insan hakki falan sallamaz.
en.m.wikipedia.org

Hem de kanunu 1976'ya kadar kaldirmamis adamlar.
0
divit
(05.04.22)
Fransa'da restoran olayının kaynağı var mi? Ben bulamadim. Bulamadığım için net yorum yapamıyorum.

Fransa'da vatandaş olmuş birinin ikinci sinif hale dusurulmesi için çok acayip bir durum olması lazım. Misal verdiğiniz örnek de uç geldi bana doğru olduğuna emin olamadim. Kaynak verirseniz Fransızca aratayim'

Yani Fransa'da şu an etrafımda bir sürü restoran var, bir sürü şey var. Daha rusya ile alakalı bir şey duymadım.
Bana tek tük olaylar büyütülüyor gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(05.04.22)
Sonradan vatandas olanlarin her zaman deport riski oldugunu dusunuyorum, ozellikle ikinci vatandasliklarini kaybetmedilerse. Hak hukuk gukuk diyenler cikacaktir ama is o noktaya gelirse kimse kimsenin gozunun yasina bakmaz, ucaklara doldurup yollarlar..

O yuzden hicbir turlu TC vatandasligini kaybetmek istemem, sonucta donecegimiz yer kurkcu dukkani.
0
cooperr
(05.04.22)
Vatandaşlık açısından ben bir şey olacağını sanmıyorum. Teröre destek veren kişiler bile vatandaşlıktan atılmıyor. Toplum baskısı yıllardır var. Almanya'da Türklerin evlerini yakıyorlardı bir zamanlar. Türklerin kolay kolay boyun eğeceğini sanmam. Bir de bu olaylar genelleştirilemez. Burger King kapısına Türkler giremez yazacak hâlleri yok. Restorana giremeyen adam gidip döner yer.
0
dissendium
(05.04.22)
Bunlar bireysel şeyler. Her ne kadar yaptırımlar var olsa da ülkeye yönelikler. Bireysel olarak bunu yapamazsın demek yerine komple yasaklıyor.

Bundan hareketle vatandaşlıklarını kaldırması mantıklı değil. Ancak çifte vatandaşlık için seçim yaptırtabilir. O da bazı ülkelerde yapıldı zaten.

Kız arkadaşım rus vatandaşı be italyda burslu okuyor. Bir restaurantta çalışıyor. Dediğim gibi bireysel bir sıkıntı yok.
0
Unde bach canim
(05.04.22)
Yazdığını okuyunca şu mevzu geldi aklıma www.google.com

Bu kız Türkiye üzerinden Suriye’ye giden 3 kızan biri. İngiltere doğumlu, hayatında hiç Bangladeş e gitmemiş ama Bangladeş asıllı olduğu için kızı british vatandaşlığından atıyorlar terörist olduğu için.
Senin dediğin tam bu değil tabi bu kişinin suça karıştığı iddiası var ama o zaman çok acayip gelmişti bana
0
euteamo
(05.04.22)
o restoran fransa'da değil almanya'da bu arada.

www.bz-berlin.de
0
bohr atom modeli
(05.04.22)
oncelikle bireysel tepki, toplu tepki ile devletlerin aldigi aksiyonlari ayirmak lazim. ornegin almanyada "ruslar giremez" diyen is yeri sahipleri oldugu gibi berlinde "pro-rus yuruyusu" de oldu www.youtube.com

bireysel tepkiler her rusu ayni kefeye koyup dislayabilir. ama unutulmamalidir ki avrupa da putin karsiti ruslar da yasiyor. eger toplu bir dislama olursa avrupada buna karsi cikan gruplar da cikacaktir.

yani ornegin almanyada toplu halde tum 80 milyon alman hep beraber "turkleri disliyoruz, araba ev satmiyoruz" diye bir fikir birligine varmasi guc. cok farkli sesler cikacaktir,"turkler disari" diyen cikacagi gibi turklere destek olanlar da cikacaktir, orta yolcular da cikacaktir, demokratlar kalsin muhafazakarlar gitsin diyen de cikacaktir. yani yek vucut bir tepki zor.

bir de isin ironik tarafi da su, almanyada gida sektorunun dominant toplulugu turkler, araba ev satanlar turkler. almanin en onemli fast-foot yemegi doner. bu durumda kimin kimi dukkana almayacagi cok karisir.

yani kisaca bireysel ve sosyal tepkiler olur. ama bu tepkilerin devlete etkisi limitli kalir. belki devlet dairelerinde bazi guclukler cikarirlar ama hadi hep beraber tum turklerin kazanilmis vatandasligini iptal ediyoruz, ulkelerine gonderiyoruz diyemezler. isid teroristlerini bile sinir disi ederken bir suru kanuna takiliyorlar.

ama bir gun 3. dunya savasi cikarsa o zaman durum ne olur kimse bilemez. savas durumunda her tepki asiridir.
0
emrahday
(05.04.22)
Almanya’da Bizim enstitü Rus projelerini iptal etti, burslarını Rusya’dan alanlar geri dönmek zorunda kaldılar. Mail gelince ben korkmuştum açıkçası yarın Tr ile ilgili bişey olsa postalayacaklar demek ki diye.
Ellerinden geleni yaparlar ama vatandaşlık alana bişey olmaz gibi.
0
spherical
(05.04.22)
Ruslarin yasadigi olaylar ilk 2-3 gunun gaziydi ve genelde cahil insanlarin basindan cikti, sonra da sondu zaten.

NATO'nun merkezine 15 dakika mesafede yasiyorum, burada acikca Putin ovmedikce toplumdan dislanmiyorsunuz. O tarz durumlarda bile gidip destek alabileceginiz kurumlar var.

Bizim sirkette ve duyum aldigim bazi sirketlerdeki Ruslar firma IKlarina "Bizim durum ne olacak?" tarzi mail atmislar, genel cevap "Oyna devam" seklinde.
0
cleric
(05.04.22)
verdiginiz ornekler cok radikal, kucuk zumreler icinde belki benzerleri gorulur ancak avrupa'da genele yayilabilmesi cok dusuk ihtimal. Vatandaslik alanlara da bu ve benzeri durumdan bir sey olmaz. Toplumsal degerlere acikca saldirmak gerek sorun yasamak icin. Su an benim tecrubem cercevesinde bu islerden dolayi sorun yasayan normal rus vatandas yok.
0
hewit
(05.04.22)
(5)

Navigasyonun dedigi kuzey batı bize göre mi dünyaya göre mi?

ananiyimioguz
Dünyaya göre ise bilemeyiz cok sacma ama bize goreyse gayet mantikli cunku kuzey bati sol ust carprazimiz oluyor iste.Dunyaya gore ise, mantigi nedir?
Dünyaya göre ise bilemeyiz cok sacma ama bize goreyse gayet mantikli cunku kuzey bati sol ust carprazimiz oluyor iste.

Dunyaya gore ise, mantigi nedir?
0
ananiyimioguz
(04.04.22)
Kuzeyin yönü sana göre değişmez. Sol üst çaprazın sol üst çaprazdır. Yüzün kuzeye dönükken sol üst çapraz kuzey batı olur. Navigasyon kuzey yönünde ilerleyin dediğinde "düz gidin" demiş olmuyor. Dünyaya göre kuzey yönünde ilerleyeceksin. Mantığı da işaret tabelalarında 'normalde' yön de belirtiliyor.
Örnek: i.imgur.com

Bazı araçlarda da bilgi ekranında aracın önü hangi yöne bakıyorsa o yazıyor.
Örnek (soldaki devir saatinde yazan NE): imgd.aeplcdn.com

Bu bilgiler ışığında navigasyonun söyledikleri anlamlı oluyor ama bizim ülkede ne tabelalarda yön belirtiliyor ne de araçlarda pusula var.
0
himmet dayi
(04.04.22)
Gerçi evet manyetik olarak bir tane ama @himmet dayi sağ olsun tabela ve araçlarda pusula olayını bilmediğim için, ben navigasyonu savunmak adına mantık yürütmek istemiştim ama harbiden bizim ülkemizde saçmaymış o zaman :/
0
🌸ananiyimioguz
(04.04.22)
tr'nin konumu ekvatora paralel olduğu için navi de avantajlıyız
sanal bir düzeltme gerekmiyor

harita bilgisi de olunca daha rahat yön buluyoruz
0
mantık
(04.04.22)
mesela gittiğiniz şehri biliyorsanız mantıklı ama bilmediğim bir yola saptım ve bana kuzey batı yönüne gidin diyor, nasıl kestiriyorsunuz? @mantık

@duster, e iyiymiş zaman benim yaklaşımım, yani saat yönü gibi düşünmem tutar o zaman?

ama 1dk.. ankaradan antalyaya gidiyorum ve navigasyonda arabanın ucu antalyayı gösteriyor. e antalya kuzeyde değil ki?

gece sabahladım mal gibiyim sanırım belki de ben anlayamadım.
0
🌸ananiyimioguz
(04.04.22)
kuzey, guney, dogu, bati yonleri sabittir. kisiden kisiye degismez. yani sag, sol, on, arka gibi degildir.

ornegin senin sag tarafin kuzeye bakarken, karsinda sana bakan kisinin sag tarafi degil sol tarafi kuzeye bakar.

ya da arabanin burnu her zaman kuzeye bakmaz. ankaradan antalyaya giden bir arabanin burnu guneye bakarken, antalyadan ankaraya giden bir arabanin burnu kuzeye bakar.

bir navigasyon eger size "kuzey bati yonune gidin" diyorsa navigasyonu yapan cihazin icindeki pusula bozuk olabilir. bu nedenle dogru yonu tayin edemiyor demektir. ya da o anlik farkli nedenlerle pusula calismamistir. yani aracin onunun ve arkasini ne tarafa donuk oludugunu tespit edemeyor demektir. bunu tespit edemedigi icin de "ilerden saga/sola donun" gibi ifadeler kullanamaz, ve son care olarak herkes icin sabit olan "kuzeye donun", "doguya donun" gibi ifadeler kullanmak durumunda kalir.
0
emrahday
(04.04.22)
(12)

Yurtdışında park durumu nasıl?

pudra
Gelişmiş ülkelerde bulunanlara soruyorum. İstanbuldaki gibi sokağından çıktığın an nerede durursan dur ne kadar kalırsan kal para alınıyor mu? Önceden gözüme bu kadar gelmezdi ama şu an buraya park ediliyorsa niye para ödüyorum diye düşünüyorum. Düz sokak çünkü. Yaşadığım yerde cadde, sokak, park iç
Gelişmiş ülkelerde bulunanlara soruyorum. İstanbuldaki gibi sokağından çıktığın an nerede durursan dur ne kadar kalırsan kal para alınıyor mu?
Önceden gözüme bu kadar gelmezdi ama şu an buraya park ediliyorsa niye para ödüyorum diye düşünüyorum. Düz sokak çünkü. Yaşadığım yerde cadde, sokak, park için uygun olsun olmasın her yer ücretli. Park edilebiliyorsa edelim işte. Ben niye allahın sokağına para ödüyorum ki? Kaldı ki park için uygun değilse park etmeyelim. Araba olmaması gereken bir sürü caddede kaç şerit kapatılıyor. Kimsenin burada araba olmaz şuraya bir düzenleme yapalım dediği yok. Otopark yapılsın gidip oraya park edelim ücretini de ödeyelim. Ama sokak yahu. Kaldı ki saçma sapan parklardan nefret eden biriyim. Elimde olsa her sokağa otopark yapar etrafta bir tane araba bırakmam. Ama niye para alıyorsun ki benden. Neden yani?
Moralim çok bozuk bu konuda. Neyi kaçırıyorum ben?
0
pudra
(25.03.22)
sehir merkezlerinde her yer devletin ve parali, orada yasiyorsaniz size daha ucuz olabiliyor. ancak park alanlari iyi kurgulanmis her yere park edemiyorsunuz trafigin sagligi acisindan.... sehir disinda sakin bir yerde yasiyorsaniz park parali degil ancak kafaniza gore degil park ceplerine gore park edebilirsiniz.

ulke;fransa
0
hewit
(25.03.22)
Fransa, 500 bin kişilik şehir;
Yüzde 99 paralı. Ha ama misal aylık kartlar var, onu alırsan istediğin yere park ediyorsun çünkü orada yaşadığını belirtiyor.

Araba olmaması gereken yerde araba olmuyor. Park edilebilecek her yer belirli. Türkiye'deki gibi 4 seritli yolu iki seride düşürme yapamiyor insanlar.

Ve evet, sehir merkezi dışında yaşıyorsanız çoğu parasız oluyor. Ama gene de park edebileceğiniz yerler belirli yani.

Buna ek olarak öğle aralarinda, tatil günlerinde de ücretsiz park yerleri. Bir de bazilarinda ilk 15 dakika ücretsiz.

Değnekci olmamasi kadar güzel bir olay yok. Öyle otopark mafyasi tipler de yok.
0
logisticsmanager
(25.03.22)
Şikago'da şehir içinde tüm yol kenarlarında şu bozuk para atılan aletlerden var. 1 ya da 2 saatliğine koyabiliyorsun. Sonra gidip kaldırman gerekiyor. Otoparklar var. Onların da günlüğüne 100 dolar falan diyorlar. Otelin otoparkı bile paralı ve o da günlük 75 dolar falan. Bunun sebebi şehir merkezinde çok trafik olmasın diyeymiş. Yine de trafik yoğun oluyordu. Otoparkın bedava olması böyle bir ortamda pek mümkün değil. Benzin zaten ucuz. Kimse toplu ulaşımı kullanmak istemez. Gelir bırakır arabasını da yer bulabilirse.

Kansas City'de de tam tersi. Şehrin en işlek yerinde bile kapalı otoparklar bedava. Yer bulamama gibi bir durum nadir oluyordu. Kapalı otopark çok fazla olduğu için günün belli saatlerinde bazı yol kenarlarına bıraktırmıyorlar sadece.
0
himmet dayi
(25.03.22)
berlinde sehir belli park bolgelerine bolunmus durumda. kendi evinin ya da is yerinin oldugu bolgen icin park ucreti odemiyorsun ama farkli bir bolgeye park etmek ucretli. ucret de bolgenin ne kadar merkezi olup olduguna gore degisiyor, kimi yerde saatlik 1 euro, kimi yerde 10 euro. sehrin merkezi disina cikinca ise ucretsiz.
0
emrahday
(25.03.22)
Sokak otoparkları büyük otoparklara kıyasla zaten daha pahalı. Bu da herhalde aynı fikirle sokaklar boş kalsın, park edecekler otoparklara gitsin amaçlı yapılıyor. Şikayet etmeye başladığına göre istediklerini başarıyorlar da :)

Hewit+1 kurulu ve alışılmış bir düzen var ve devlet sen oraya park ettiğinde maddi gelir, etmediğinde kamusal fayda sağlıyor. Neden bundan vazgeçsin ki.
0
IncredibleMau
(25.03.22)
Vilnius,

Merkezde cesitli parali otoparklarin yaninda, sokaklar da renk kodlarina ayirilmis durumda merkezden disariya ve ucretlendirme ona gore. Bolge ev sahipleri, ikametgah belgeleriyle belediyeye basvurup belirli miktara parkedebilme izni alabiliyorlar. Ancak zaten evlerin %70inde park yeri mevcut. TRdeki gibi 1 apartmana 5 park yeri konsepti yok hatta ve hatta fazla otopark yapip satma bir gelir kapisi. Bunlarin ustune bana enteresan gelen bir sekilde pek cok avmde belirli bir saatten sonrasi ucretli. Gecen Batman`e gittik cikista otopark parasi odedim. Renkli alanlar disindaki yerler ozel otopark degilse veya park yapmak yasak degilse free for all.

judu.lt
0
wallcan
(25.03.22)
İsveçte her yer paralı. Hatta şehrin bazı bölgelerine gitmek bile paralı. Evinin olduğu sokağa araç çekmek de paralı.
Araba burada büyük dert. Ama karşılığında toplu taşıma ağı aşırı geniş ve komforlu.
0
zimbirik
(25.03.22)
Hollanda'da direkt kafana sikarsin. in cin top oynayan koyde bile parklar ucretli.
0
divit
(25.03.22)
Belcika 100 Bin kisi sehir.

Sehir merkezinin bir kismi araca kapali, kalanin ciddi kisminda yolun kenari onundeki binanin park alani (Ev sahibi belediyeye para oduyor). Bir suru kapali ve acik otopark yeri var (bazi yol kenarlari acik otopark) cogunda 15 dakikaya kadar bedava, kaldirimdaki makinadan veya app ile odeme yapabiliyorsun ve gorevliler sehri dolasip park suresini baslatmamis olanlara ceza kesiyor. Az sayida 15 (yolcu ugurlama) ve 45 dakikalik (alisveris) bedava park yeri var sokaklarda.

Belediye aktif olarak araba kullanimini zorlastirip bisikleti tesvik ediyor.

Park yeri, cok talep olan yerde bedava olursa sikinti cikar. Sistem duzgun islediginde o alinan parala da cok dert olmuyor.

Not: Bize de bir suru yerde 19.00-7.00 arasi bedava veya cok indirimli.
0
cleric
(25.03.22)
polonya'da aksam 8 sabah 8 arasi ucretsiz. hafta sonu da ucretsiz.
0
juninho77
(25.03.22)
viyana;

sabah 9 aksam 10 - 99% parali ve saati 2.20€. ikamet ettigin ilce icin yillik park etiketi alabilirsin (yillik 180€) ama diger ilceler icin yine ödemek zorundasin. tüm viyana icin gecerli bi etiket yok.
0
c1b2k3
(25.03.22)
avrupa’da büyük şehirlerde neredeyse her yer paralı olmakla beraber, şehir merkezinde bir çok bölgeye girmek için bile para ödüyorsun. şu an istanbul bu konuda çiftlik gibi, çok daha rahat emsallerine göre. park cezası bile kesilmiyor doğru düzgün.
0
roket adam
(25.03.22)
(8)

internet bankacılığını yurtdışında kullanmak

denizzz
yurtdışına çıkmadan önce çağrı merkeziyle vs görüşülmesini gerektiren bir durum var mı internet bankacılığını dışarıda da kullanabilmek için?
yurtdışına çıkmadan önce çağrı merkeziyle vs görüşülmesini gerektiren bir durum var mı internet bankacılığını dışarıda da kullanabilmek için?
0
denizzz
(23.03.22)
açtırılması gerekiyor diye biliyorum. telefona sms gelmesi falan da sıkıntı olabiliyor. bir görüşün derim her ihtimale karşı. bankadan bankaya da değişiyor sanırım. bir bankada giriş yapmakta zorlanmıştım, ama diğerine hiç bir şey yapmadan mobil uygulamadan girmeye devam etmiştim diye hatırlıyorum.
0
veritaslibertas
(23.03.22)
Aradigin cogu banka sorun olmaz demisti ama onceden arayip haber vermek en temizi. Bir sey kaybedilmez. Bazi bankalar yurt disinds giris gorunce laps diye kapatabilir, sonra actirmak daha zor olur
0
fakyoras
(23.03.22)
bircok banka icin internet bankaciligina erismek istedigimde sorun oldu. kimi icin sms gelmedi. kimi yurt disi ip nedeniyle supheli islem dedi islemin ortasinda erisimi blokladi. kimi yurt disi telefon numarasini kabul etmedi.

buna ek olarak telefon bankaciligindan ulasmaya calistigimda da hem erismek hem de cozum bulmak mumkun olmadi.

ornegin garanti bankasina web uzerinden erisemedim "erisiminiz guvenlik gerekcesiyle durduruldu" dedi. fakat mobil uygulama uzerinden ulastim. kullanilacak bankanin mobil uygulamasini kullanmani ve ek olarak yurt disi erisimi ile ilgili turkiyedeyken iletisime gecmeni tavsiye ederim.
0
emrahday
(23.03.22)
isbankasi icin cep anahtar ile nerede oldugunuzdan bagimsiz her turlu islemi yapabilirsiniz. Telefon hattina gerek yok.kredi karti islemlerinde dahil gelen sms app e geldiginden tr hattim nerede bilmiyorum suan. Diger bankalarinda benzer uygulamalari vardir olmamasi cok sacma. Gittiginizin birinci saniyesi 40 milyon lira falan transfer etmeyecekseniz hemen huylanmazlar ama mudahale etme ihtimallerinde de direkt kapama yok o zaman telefon edip actirabilirsiniz hemen.
0
wallcan
(23.03.22)
garanti. ykb ve cepteteb icin herhangi bir sorun olmadan kullanabilirsin. eger sms onayi kullaniyorsan, onu uygulama bildirimine cevirmende yarar var. diger turlu sms icin mevcut hattini takili tutman veya takip cikarman lazim. bu konuda gordugum en garip uygulama halkbankasinda. onu kullanmiyorsan dert etme :)
0
helenart
(23.03.22)
yurtdışında, garanti ve vakıfbank kullandım. hiç sorun yaşamadım. yalnızca uygulama üzerinden yurtdışı kullanımını açtım. ama tedbirli olmak iyidir, bence bir çağrı merkeziyle görüş.
0
gottacatchemall
(23.03.22)
internet bankacılığından ziyade garanti'nin cep uygulaması sms falan gerektirmediği için cayır cayır kullanıyorum ben yurtdışında. ama yine de sms ile gelen şifreler yerine, uygulama üzerinden onaylama seçeneği varsa daha pratik olur gibime geliyor.
0
co2s2
(23.03.22)
Enpara ve Kuveyt aktif bir şekilde kullanıyorum. Herhangi bir bildirim yapmadım. Ziraat’te sorun olmuştu.
0
kaybeden adam
(03.04.22)
(7)

yazılımcı arkadaşlara sorular;

wonnka
selamlar öncelikle kafamı kurcalayan soruları sizlere sormak istiyorum, 2 yıl önce de sormuştum şimdi sorularım biraz evrildi,`bir tanesini bile cevaplarsanız çok yardım etmiş olursunuz;`native android geliştirmek üzerine ilerliyorum, hayalim bu yönde. android geliştirmek için kotlin-java gibi dille
selamlar öncelikle kafamı kurcalayan soruları sizlere sormak istiyorum, 2 yıl önce de sormuştum şimdi sorularım biraz evrildi,

bir tanesini bile cevaplarsanız çok yardım etmiş olursunuz;

native android geliştirmek üzerine ilerliyorum, hayalim bu yönde. android geliştirmek için kotlin-java gibi dillerde fena gitmiyorum. bundan sonra da swift'e gireceğim bir macbook alabilirsem.

ilk sorum şu; sizce kendimi nasıl geliştirmeliyim ? mobil geliştirici olarak bu yol tamam ama sizce yazılımcı olarak daha nasıl dallanıp budaklanmalıyım ? web'e falan girmeli miyim ? bazıları full stackim diyor şunu da biliyorum şunu da falan diye başlıyor insan bi acaba ben doğru yolda mıyım beni niye işe alsınlar ki diye düşünüyor yani. bir işe girmek için benim anlattıklarım yeterli mi sizce ?

ikinci sorum; staj için CV isteniyor malum bir iş deneyimim yok, mesela derslerimden dolayı html css ile hiç proje yapmadım ama biliyorum tabii az buçuk, flutter ile basit projeler yaptım cv'yi nasıl doldurayım dersiniz ? hepsini biliyorum diye yazayım mı nasıl yapayım.

son sorum; duyurudaki bile 10 duyurunun 4 tanesi yazılım, kafeye oturuyorum yan masadakiler yazılım konuşuyor. tüm dünya ve mezun olup bir iş bulamayan herkes yazılımıma mı kayıyor ? bunun ilerleyen yıllardaki etkisi ne olacaktır sizce ?

ve bana tavsiyesi olan herkesin cevaplarına da açığım, şimdiden herkese teşekkür ederim.
0
wonnka
(21.03.22)
Hiç kafanı başka şeylerle karıştırma. Android developer'lık var ya, yaptıklarını en rahat gösterebileceğin iş. Staja falan gerek yok, "alın işte yaptığım uygulamalar bunlar" dersin. Yap 10-15 tane uygulama, diz alt alta cv'de. Onu gören adam senin nereden mezun olduğunu da umursamaz, iş yapıyor musun, yapıyorsun, bitti gitti. Swift'e de gerek yok, şirketler android ve ios developer'ı ayrı ayrı işe alır zaten.

Herkesin yazılımcı olması entry level pozisyonlarda çok rekabete sebep oldu. Piyasada herkes birkaç sertifika alıp yazılımcı olduğunu iddia ediyor. Ama senior pozisyonlarında rekabet bu kadar fazla değil.
0
benaaymi
(21.03.22)
birinci soru: Emin ol mobil dünyada lebidünya, sadece uygulamayı yazdım bitti demek değil. performans'ı var, analizi var, var oğlu var bitmiyor. bununla ilgili blog postlarını okusan elalem nelerle uğraşıyor dersin.

ikinci soru; dışarıya açık api'ları kullanan bir uygulama yaz, klon olabilir önemli değil, önemli olan sıfırdan oturup senin yazmış olman.
Çok basit uygulamalar olabilir, oyun olabilir yada kendi ihtiyacın için gelişirtireceğin bir uygulama olabilir. ardından da CV'ne taş gibi github hesabım budur yazarsın, bu yazdığım kodlar ve kodların kalitesine bakabilirsiniz bir çekincem yok demek.

son soru:
Yazılımda iş bitmez, kombi'ninde içinde yazılım var, modemindei saatin'de, arabanında, bitmez. o dediğin çoğunluk genelde web ile ilgilenen kişiler, en azından başlangıçları bu şekilde öünü herkes tarafından erişebilir. zamanla farklı alanlara dağılacaklar, farklı alanlarda uzmanlaşacaklar. bazı basit işleri de robotlar yapacak, yani sanayideki laser'ci abiye site mi lazım, sanayici abi siteyi tarif edecek, siteyi botlar yapacak, aynı şekilde mobil app'ler de oyle olacak. o bot'ları yazanlar paraya para demeyecek. basit iş yapanlar da kendilerini daha başka konularda geliştirmek yada başka iş bulmak zorunda kalacaklar.
0
selam
(21.03.22)
ilk soru icin sunu diyebilirim, uzmanlasmak onemli. en az bir alanda cok iyi olmak gerekir. farkli alanlara girmek, cok farkli birkac alanda yenilikleri takip etmek, eksiklikleri tamamlamak, deneyim kazanmak cok cok zaman alan seyler. o yuzden tek bir alanda derinlesmek ilk planda en iyi strateji. ama ileriki asamalarda yazilim dilleri ve mimarileri konusunda deneyim ve altyapi ile beraber profesyonel alanda ne yonde ihtiyac olursa o konuda ogrenmeye cesaretli olmak da buyuk avantaj. yani kisaca ilk planda bir alanda uzmanlik, daha sonra farkli alanlarda da deneyim.

ikinci soru icin sunu diyebilirim; stajer pozisyonlari icin genelde istenen o kisinin istekli olup olmadigidir. o nedenle ilerlemek istenen alanda github da yayinlanmis projeler etkili olabilir. hackathonlara ve seminerlere katilip network yapmak avantaj olabilir. google play de yayinlanmis bir proje cv de guzel durabilir.

ucuncu icin sunu diyebilirim; ilerde yazilimci sayisi artacak elbette, bu nedenle de rekabet artacak. bilgiye erisimin kolayligi sayesinde bircok kisi yazilim konusunda adim atacak ve cesitli platformlardan da ilk seviye bilgi ve deneyim kazanacaktir. ama zor olan kisim ise buyuk olcekli projelerde deneyim kazanmak, buyuk takimlarda onemli insiyatifler almis yazilimci olmak. iste ilerde bu kisiler rakabette one cikacaklardir. tabi bu da birbirini tamamlayan birkac yazilim diline hakim olmak, o dillerle ilgili ekosisteme hakim olmak, farkli yazilim gelistirme yaklasimlarini bilmek, data structure ve algoritmalari bilmek, analitik zekaya sahip olmak, ve en onemlisi motive ve caliskan olup yenilikleri takip etmekten gececektir diye dusunuyorum. yani kisaca cok yazilimci olacak ama iyi yazilimci hala nadir ve degerli olacaktir.
0
emrahday
(21.03.22)
ilk 2 soruna cevabim yok.

Ilerde maaslar dusecek muhtemelen, aslinda maaslar o kadar iyi degildi.
Yani ben 10 senedir of ne para varmis bu iste diyen gormedim.

Pandemide e-ticaret costu, cok para kazandilar is buyudu.
birbirlerinden adam kapmaya basladilar.
Ortama cinli bir oyuncu da girince maaslar yukseldi.

Bunlar piyasadaki adamlari emince digerleri de maasini yukseltmis oldu.
Boyle gidecegini dusunmuyorum.

Ama bu islerde genelde herkesin ongorusu yanlis cikar.
Ben okurken oyun gelistirenlerle dalga gecerdik.
Turkiye'de oyun mu olur derdik, mobil oyun olayi patladi en cok parayi onlar kazandi.
0
divit
(21.03.22)
1- Android'den devam. Önce bir alanda uzmanlaş, sonra dallanıp budaklanırsın istersen.

2- Örnek uygulama yapıp göster.

3- "Giriş seviye" işlerde enflasyon olur, ki bu 10 sene önce de vardı. Sağlam senior bulmak da hep sıkıntıydı. Gelecekte de öyle olur muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(21.03.22)
herkes yazılım konuşuyor" cümlesi "artık herkes üç dil biliyor" cümlesi ile aynı.

Tek bir alanı çok iyi, en ilgili alanı da biraz bilsen yeter.
0
hayirsiz
(21.03.22)
Son soruya cevap: iyi yazılımcı bulmak hep zordu her zaman da zor olacak. Zeki insanların toplumdaki oranı herhalde %1 den fazla değildir. Bu %1 in bi kısmı doktor bi kısmı mühendis bi kısmı yazılımcı olur hepsi yolunu bi şekilde bulur, kalanlar yazılımcı olmak istese ne olur istemese ne olur. Doktor olmak isteyen herkesin doktor olamayacağı gibi bişey bu. Sıradan yazılımcı ise eskinin” bilgisayar kullanmayı bilen personel”i gibi oldu. Bi liseye gidelim oradaki çocukların yarısı ben yazılım biliyorum, ben hackerım falan diyordur. İyi kazanan yazılımcılar sıradan yazılımcılar değiller, %1 lik dilimdekiler. Naçizane görüşlerim bu yönde.
0
Tisatiaşer
(21.03.22)
(10)

Berlin'de Aylık 2000 Euro

parcaliham
Selamlar,İşim gereği Berlin'de 6 ay geçirme durumum var. Bir davet üzerine gidiyorum ve merkezi bir yerde 2+1 evi karşı taraf karşılıyor. Aylık da harcamam için 2000 Euro veriyorlar. Üstüne 6 aylık oturma izni vizesi masrafı, uçak vs. onlar karşılıyor.Bu süreçte Berlin'de aylık 2000 Euro ile nasıl b
Selamlar,

İşim gereği Berlin'de 6 ay geçirme durumum var. Bir davet üzerine gidiyorum ve merkezi bir yerde 2+1 evi karşı taraf karşılıyor. Aylık da harcamam için 2000 Euro veriyorlar. Üstüne 6 aylık oturma izni vizesi masrafı, uçak vs. onlar karşılıyor.

Bu süreçte Berlin'de aylık 2000 Euro ile nasıl bir hayat standartım olur?

Not. Yaş 28. Öğrenci değilim.
0
parcaliham
(23.01.22)
Surekli disarida yemek yemedigin/eve yemek soylemedigin takdirde rahat gecinirsin.
0
hot potato
(23.01.22)
2000 net mi? brüt mü?
0
helenart
(23.01.22)
Ooo hayırlı olsun. Artistic residency falan mı? Oldukça rahat geçinirsiniz.
Bu ücretin “net” olduğunu varsayıyorum.
Hesabı blue card/yüksek nitelikli göçmen ücretleriyle kıyaslarsak 2700-3000 arası bişey geçecekti net olarak , wgde kalmazsanız bu paranın min 1000 eurosu zaten kiraya gidecekti.
Bu şartlarda sizin durum daha bile cazip oluyor.
Asla endişe etmeyin.
0
rewlack
(23.01.22)
@helenart 2000 euro net. brüt değil.

@rewlack WG nedir?
0
🌸parcaliham
(23.01.22)
kira olmadiktan sonra net 2000 ile cok rahat yasanir, hatta istenirse birikim bile yapilabilir

WG: Wohngemeinschaft yani paylasimli daire.
0
emrahday
(23.01.22)
ev masrafı olmadığında 2000 euro ile çok güzel yaşanılır berlin'de.
0
king lizard
(23.01.22)
1200 ile güzelce geçinir, 800 euro da kenara atarsın
0
mg3929
(23.01.22)
Kral gibi yaşarsın. Aylık 1000 euronun üzerinde birikim yapabilirsin.
0
chihirovekohaku
(23.01.22)
Kreuzberg'den cevap vereyim, ben aylık 450 euro kira ödüyorum (WG), yeme içme masrafı da aylık 300-350 euro. Onun dışında bişey yapmıyorum, zaten hayat durdu her yer kapalı max 150-200 euro sosyalleşme. Bunlarla bayağı her gün et yiyip, sabahları pastırmalı vs kahvaltı yapabiliyorum, alkol veya farklı şeyler denemek itersen sgsgs neyse işte 50 euro da ona say.
Geçici geleceksin wunderplatz dışında opsiyonun yok. Wunder ile 1200 aylık ödeyen de 800 de var bildiğim, kira işi temel masrafın olacak.
0
wiekannich
(23.01.22)
youtube veya instagram'da, berlin'de yaşayan ve çoğunlukla yeme-içme öneri ve fiyat karşılaştırmalarını paylaşan türk çift yoldabiblog'la da iletişime geçebilirsiniz veya videolarından fikir de edinebilirsiniz.
0
amelie poulain
(24.01.22)
(1)

Canlı yayın (yazılım)

tchuck
instagram ve facebook tarzında, full canlı yayın açılan uygulamaların temelinde ne yatıyor.rtmp vs. mevzular olamaz, onu biliyorum.webrtc ile mi yapıyorlar?bir uygulama açtık ve uygulamada sadece bu tarz canlı yayınlar olacak desek, bunu hangi protokolle sağlamak lazım? chat-video arasında en düşük
instagram ve facebook tarzında, full canlı yayın açılan uygulamaların temelinde ne yatıyor.

rtmp vs. mevzular olamaz, onu biliyorum.
webrtc ile mi yapıyorlar?

bir uygulama açtık ve uygulamada sadece bu tarz canlı yayınlar olacak desek, bunu hangi protokolle sağlamak lazım? chat-video arasında en düşük saniye farkını yakalamak için?
0
tchuck
(24.06.21)
bir cogu webrtc kullaniyor.
0
emrahday
(24.06.21)
(5)

Yapay Zeka Sorusu

Brk37
Merhaba, mühendis arkadaşlar yardım ederse sevinirim. Bugün ders sırasında öğrendiğimiz bir konuyu sormak istiyorum. Örneğin bir obje/canlı fotoğrafının aslında ne olduğu konusunda yapay zeka geliştirilmiş olsun.Bu yapay zeka gösterilen fotoğrafın özelliklerini (piksel, göz, uzuv, renk) gibi alıp o
Merhaba, mühendis arkadaşlar yardım ederse sevinirim. Bugün ders sırasında öğrendiğimiz bir konuyu sormak istiyorum. Örneğin bir obje/canlı fotoğrafının aslında ne olduğu konusunda yapay zeka geliştirilmiş olsun.

Bu yapay zeka gösterilen fotoğrafın özelliklerini (piksel, göz, uzuv, renk) gibi alıp ona göre bir sonuca mı gidiyor yoksa tek tek bu görsel aslan tanımına uygun mu, at tanımına uygun mu, kedi tanımına uygun mu diye mi tarayıp sonuca gidiyor?

Yani bir nevi tümdengelim mi tümevarım mı uygulanıyor??

Not: mühendis ya da sayısalcı değilim, ona göre yorum yaparsanız sevinirim.
0
Brk37
(22.03.21)
Yapay zekacı değilim ama kısıtlı bilgime dayanarak şunu söyleyebilirim: Fotoğrafın özelliklerini alıp ona göre bir sonuca gidiyor. Bu sonuç kısıtlı bir küme. Yapay zekayı ne kadar eğitirseniz sonuç kümesi o kadar büyüyor ve başarı şansı o kadar artıyor.

Örnek vermek gerekirse: Yapay zeka ile resimden obje tanıma yapacaksınız ama sonuç kümenizde sadece araba ve at var. Yapay zekanın bulacağı objeler ya araba ya da at olacaktır.
0
Pojo
(22.03.21)
Çok teşekkür ederim yorumunuz icin. Öyle spesifik bir yöntem söylenmedi, biz eşit ağırlıkcilara başka bir eşit ağırlıkçı yapay zekanın ne olduğunu anlatıyordu orada küçük bir soru işareti oldu o yüzden sordum :) doğru temel atarsak daha iyi ilerleriz sonuçta.
0
🌸Brk37
(22.03.21)
bircok farkli algoritma var ama en yaygin olarak su sekilde calisiyor.

en kaba sekilde, ilk olarak bir data kumesi ile yapay zeka algoritmasi egitiliyor. ornegin at resmi gosteriliyor ve bu bir attir diye etiketleniyor. daha sonra kedi gosteriliyor bu bir kedidir diye etiketleniyor. eger algoritma "unsupervised" ise herhangi bir mudahalede bulunulmuyor. ornegin gozlerine bak, kulaklarina bak denilmiyor. algoritma verilen data kumesi uzerinde benzerlikler, farkliliklar uzerine bir harita paterni olusturuyor. mesela bu bir neural network de olabilir, self organized map de olabilir. bu sayede algoritmanin egitim kismi tamamlanmis oluyor.

daha sonra siz o algoritmaya bir kedi resmi gosterdiginizde mevcut olusturulmus haritalardan hangisine en yakin olduguna bakiyor. ornegin bir fotograf veriyorsunuz ve bu 0,72 oraninda kedi 0,01 oraninda at, 0.25 oraninda aslan diye bir oran buluyor. bu oranlardan en yuksek olasilikta olan belli bir degeri astiysa bu bir kedidir diyor. eger bu bilgi dogrulanabiliryorsa bu bilgiyi de bir sonraki islemde hesaba katiyor.

verinin tanimlanmasi zor oldugu icin yapay zeka kullaniliyor. yani kedinin tanimi budur demek imkansiz, cunku her tanim aslana da buyuk oranda uyuyor, bir disi aslana baktiginizda ve elinizde o aslanin boyut bilgisi yoksa gorseldeki kediye de benziyor. o nedenle belli bir tanim yok. tanim verilerek supervised bir yontem de uygulanabilr, ama bu gibi drumlarda asil yararli olan yapay zekanin kendi tanimini kendi olusturmasidir. boylece golgeden bire cikarim yapabilir. yoksa tanim olarak aslanin goz rengi budur denilirse gun batiminda az isik altinda aslanin goz rengi anlasilamayacagi icin yapay zeka dogru sunuca ulasamayacaktir.

ama tabi bircok farkli yontem var, bu en kaba anlatimi.
0
emrahday
(23.03.21)
Çok teşekkür ederim, çok açıklayıcı oldu. Bu durumda aslında bu kedi mi ona göre inceleyeyim, bu köpek mi ona göre inceleyeyim yerine haritalama yaptığı için bir nevi çıkarım yaparak sonuca gidiyor diye anlıyorum.

Bir de eğitilme aşamasında merak ettiğim bir husus var, bu eğitilme için gerekli şeyleri nasıl yapıyoruz? Örneğin kedi fotoğrafı gösteriyoruz ama yapay zeka bunu nasıl kedi olarak neye göre anlıyor? Yani bunun için de bizim bir şey belirlememiz, ne bileyim gösterilen fotoğraftaki canlının iki gözü ve kuyruğu varsa kedidir gibi bir şey dememiz gerekmez mi yoksa yapay zekanın zaten amacı bu şeyleri yapmadan kendi kendine yapması mı?

Dediğim gibi bilmediğim için soruyorum, saçma geldiyse kusura bakmayın. Ben aslında bu tür kavramlar ne kadar çok geniş kesimce anlaşılırsa o kadar faydalı olacağını düşünüyorum o yüzden bu kadar öğrenmeye çalışıyorum.
0
🌸Brk37
(23.03.21)
aslinda yapay zekanin amaci bu tarz tanimlamalari yapmamamiz icin. normalde standart algoritmalarda bu tarz tanimlamalari yapiyoruz ama ozellikle yuz tanima gibi isler icin bu tarz tanimlamalar o kadar karmasik hale geliyor ki bir noktada bunun icin algoritma yazilamaz oluyor. yapay zeka ise bu tarz belirsiz, yani discreet olmayan isler isin bulanik mantik yolu ile tahminde bulunuyor. ornegin yuzlerce kedi resmi gosteriyorsunz, sonra yuzlerce kopek resmi gostriyorsunuz ve egitiyorsunuz. egitim sirasinda unsupervised algoritmlaar icin hic mudahale edilmiyor. daha sonra algoritma kendine gosterilen potografin hangisine daha benzer oldgunu "tahmin" ediyor.

kediniz deneme yapmak isterseniz, lobe.ai diye bir microsoft urunu var. hicbir kod yazmadan bu programla yapaz zeka egitip calistirabiirorsunuz. fotograf classification yapabilirsiniz bununla. burada lobe.ai yapabilecekleriniz hakkinda gozel ornekler var. kullanimi cok basit.
0
emrahday
(25.03.21)
(3)

ek gelir için programlama dili

ayağiniza gelen overlokçu
Evet yazılımcı arkadaşlar.Sadece ek gelir için uzaktan yapılabilecek işler için hangi programlama dilinin öğrenilmesini tavsiye edersiniz.Piyasada açık pozisyon olarak ara veya part-time elemanın ihtiyaç duyulduğu programlama dili var mıdır
Evet yazılımcı arkadaşlar.Sadece ek gelir için uzaktan yapılabilecek işler için hangi programlama dilinin öğrenilmesini tavsiye edersiniz.Piyasada açık pozisyon olarak ara veya part-time elemanın ihtiyaç duyulduğu programlama dili var mıdır
0
ayağiniza gelen overlokçu
(02.03.21)
her dilde ara eleman olabilirsin..
0
nahtoderfahrung
(02.03.21)
Devops öğren. Gel, infrastructure'ı kur sonra git. Benim çok ihtiyacım oluyor mesela buna ama piyasada böyle freelance devops'çu yok gibi bir şey.
0
plutongezegendegilmi
(02.03.21)
bu konuda one cikan bir dil yok. ama bu konuda one cikan gorevler var. yani belli basli gorevler is hakkinda cok fazla domain bilgisi icermeyebiliyor. iste bu isler outsource edilmeye musait isler olabiliyor.

ornegin test automization. bir user interface gelistirilen bir urunun integration ve ui testlerinin yazilmasi gerekebilir. urun cok karisik degilse bu testlerin yazilmasi istenir. genelde bu testler javascript, python veya java dilleri kullanarak selenium uzerinden yazlabilir.

bazi sirketlerde ui gelistirmek angarya olabilir ve outsourse edilebilir. bu durumda html, css, javascript ve cesitli javascript frameworkleri bilmek is gorur.

bazi sirketlerde mobile taraf icin gelistirme angarya olabilir. bu durumda swift, kotlin, javascript is gorebilir.

bazi sirketlerde ise reporting, log analiz, ve monitoring outsource edilebilir. bu durumda genelde python is gorebilir.

yani kisaca genel amacli diller python veya javascript bu konuda one cikiyor. daha cok sirket business logic gelistirmede kullanilan c#, java, c++ gibi diller nispeten daha fazla internal bilgi ve mimari yapi bilgisi gerektirdigi icin daha az ihtiyac olur diye dusunuyorum.

ama sonuc olarak yine de her dilde boyle bir ihtiyac olabilir.

ve ayrica devops +1
0
emrahday
(02.03.21)
(5)

Javasız hayat mümkün mü

esref
bir websitesi düşünün ya da şöyle, bi browser düşünün. tam kapasite uBlock ve Block-JavaScript çalışsın(bunlar sabit)websitesinde de hem duyurudaki gibi açılır kapanır menüler, yorumlar olacak, hatta ödeme sistemi olacak(bunlar opsiyonlu)bu blockerlara rağmen bu site özelliklerinin hepsi çalışacak.
bir websitesi düşünün
ya da şöyle, bi browser düşünün.
tam kapasite uBlock ve Block-JavaScript çalışsın(bunlar sabit)
websitesinde de hem duyurudaki gibi açılır kapanır menüler, yorumlar olacak, hatta ödeme sistemi olacak(bunlar opsiyonlu)

bu blockerlara rağmen bu site özelliklerinin hepsi çalışacak. mümkün mü böylesi
böyle bi site yapılabilir mi, ne yöntemle?
yazılımı dilini mi değiştirmek gerekir, öyleyse hangisi?

yoksa yukarıdaki özelliklerden birkaçını feda mı etmek gerekir, hangilerini?
0
esref
(18.02.21)
1- Java ile JavaScript farklı şeyler.
2- Mümkün. Her şeyi sunucuda render edip browser'a gönderiyorsun. Request'leri form ile sunucuya gönderiyorsun. Açılır kapanır menüleri de CSS ile yapıyorsun. CSS ile nasıl? JS olmadığı için click event'ini kullanamıyorsun ama focus elementi var, bence iş görür.
0
plutongezegendegilmi
(18.02.21)
daha net sorayım o halde
tor browser çalışıyor olsun
ve anonim kalmak için javascripti(ve diğer bir sürü şeyi) blokladık diyelim
tüm bunlara rağmen çalışan bir site oluşturmak mümkün mü
-cevaplar mümkün diyor(?)
(duyuru doğru düzgün çalışmıyor mesela tor ile bağlanınca)

tik gelecek
0
🌸esref
(19.02.21)
arkadaşların cevapları doğru olmakla birlikte tam amacını yazarsan sana daha kolay yardımcı olabiliriz diye düşünüyorum. ne yapmaya çalışıyorsun tam olarak?
0
roket adam
(19.02.21)
birkac onemli noktayi aciklayayim:

javascript kullanarak sizin bilgileriniz nasil aciga cikar?

-javascript yolu ile bilgisayarinizdaki cookie lere erisilir ve bu cookiler uzerindne sizin giris yaptiginiz diger sayfalar ve hesaplar tespit edilip bunlar uzerine gidilebilir. girdiginiz sayfa verdiginiz onemli bilgileri cookie uzerine yaziyorsa bu aciga cikabilir.
- konum bilgisi gibi browserlarin paylasmasina izin verdiginiz bilgiler gidebilir. ama browserlar bu bilgiyi gondermeden once izin ister mutlaka.

ama kullandiginiz browser guvenli ise bunlar disinda cok fazla acik vermezsiniz. yani aslinda soz konusu olan javascript degil kullandiginiz browserin guvenli olup olmadigi. browser guvenli degilse bu bilgiler sizar.

ama browser guvenliginden ote siz javascript kullansaniz da, kulanmasaniz da. browser guvenli olsa da olmasa da bir http request/response yapiyorsunuz. yani bilgisayarinizdan bilgi paketleri karsi tarafa gidiyor. yani osi layer denilen her bir katmanda bu paketlerin icine onemli bilgiler yaziliyor. bu bilgi paketleri sizin ip adresinizden tutun da donanim mac adresi gibi cok daha kritik bilgileri tasiyorlar. yani bu paket sizin internet servis saglayiciniz tarafindan cok kolay bir sekilde sizin adres ve kisisel bilgileriniz ile eslestirilebilir. zaten internet servis saglayicilari bu eslestirmeyi kanuni olarak yapip saklamali gerektiginde yasal kurumlarla paylasmali.

yani ozetle anonim kalmaniz konusunda javascript kucuk bir nokta. bircok farkli noktadan anonimliginiz bozulabilir. gizli kalmak cok kolay birsey degil. boyle bir site yapilsa bile sirf javascript kullanmiyor diye guven olusturmaz bende. sonucta paket alip paket gondermis oluyorum ve bunu da internet servis saglayicimin uzerinden yapmis oluyorum.
0
emrahday
(19.02.21)
@emrah, @bisey, @roket
evet evet anonim kalmak böyle kolay değil biliyorum.
yalnız javaS. kapalıyken böyle sorunlarla karşılaşınca, varsayım olarak javas.sız bir site kurulabilir mi diye sormak istedim
0
🌸esref
(19.02.21)
(2)

AWS Sorunu

tchuck
birebir aynı kodlar (aynı configurationlarla) test tarafında çalışıyor,canlıya çıkarken ise patlıyor.logları kurcalıyorum, hiçbir şey söylemiyor.aşağıda "/var/log/cfn-init.log" bakmamı söylüyor, bakınca burada hiçbir hata gözükmüyor.pod deployda yaptıgım işlemlre baktım, onlarda da bir hata yok.aynı
birebir aynı kodlar (aynı configurationlarla) test tarafında çalışıyor
,
canlıya çıkarken ise patlıyor.

logları kurcalıyorum, hiçbir şey söylemiyor.

aşağıda "/var/log/cfn-init.log" bakmamı söylüyor, bakınca burada hiçbir hata gözükmüyor.
pod deployda yaptıgım işlemlre baktım, onlarda da bir hata yok.

aynı ayarlar testte neye göre çalışyıor onu da anlamadım.
ya ne oalbilir sorun?
ebextension ve platform ile kuruyorum.

2021/02/15 10:30:32.776266 [INFO] Running command /bin/sh -c /opt/aws/bin/cfn-init -s arn:aws:cloudformation:eu-central-1:181576634659:stack/awseb-e-ac692szssd-stack/fbcc7730-15bf-11eb-b217-0a306114f79c -r AWSEBAutoScalingGroup --region eu-central-1 --configsets Infra-EmbeddedPostBuild
2021/02/15 10:45:32.783782 [ERROR] An error occurred during execution of command [app-deploy] - [PostBuildEbExtension]. Stop running the command. Error: Container commands build failed. Please refer to /var/log/cfn-init.log for more details.

2021/02/15 10:45:32.784249 [INFO] Executing cleanup logic
2021/02/15 10:45:32.801499 [INFO] CommandService Response: {"status":"FAILURE","api_version":"1.0","results":[{"status":"FAILURE","msg":"Engine execution has encountered an error.","returncode":1,"events":[{"msg":"Instance deployment failed. For details, see 'eb-engine.log'.","timestamp":1613385932,"severity":"ERROR"}]}]}
0
tchuck
(15.02.21)
eger deploy ettiginiz test container ile prod container ayni portlari kullaniyorsa ve ayni ec2 instance icinde calisiyorsa problem olabilir.

security group veya iam ile ilgili bir problem olabilir.

"build" komutunun neler yaptigini takip etmek gerekir.
0
emrahday
(15.02.21)
ya aslında ikisi de ayrıydı.

ve son commitlerime kadar production da çalışıyordu.

bir anda bozuldu, hani post deploydaki komutları ekleyecek bi değişim de yok. şaşırdım valla.
0
🌸tchuck
(15.02.21)
(7)

Avrupa ve Amerika'da online satış siteleri

havadakarada
Vatandaşlık olmasa da mağaza açıp satış yapabileceğimiz siteler nelerdir? Amazon ve Etsy biliyorum.
Vatandaşlık olmasa da mağaza açıp satış yapabileceğimiz siteler nelerdir? Amazon ve Etsy biliyorum.
0
havadakarada
(31.01.21)
ABD için konuşmak gerekirse vatandaşlık birak mal satmayı şirket açmak için bile gerekli değil. Burası Osmanlı gibi, vergisini verdikten sonra problem değil.

Tam emin olmamakla birlikte senin ihtiyacın olan Shopify gibi bir sistem. Bu sistemlerin kendi para ödeme, 3rd party, vs entegrasyonları ve modülleri var. 10 ayrı site ile uğraşmak yerine bu daha kolay olur.
0
rm
(31.01.21)
apps.shopify.com

Mobildeyim. Yukarıdaki linkte Shopify ile satabileceğin yerlerin listesi
0
rm
(31.01.21)
@rm peki ödeme alma konusu nasıl olacak hocam en büyük sorun
0
optimistbakunin
(31.01.21)
Garanti Sanal ile anlaşmaları varmış.

www.shopify.com

Shopify’a bir email atıp durumu anlatmak gerek. Belki başka bankalara direk aktarmanın bir yolu vardır
0
rm
(31.01.21)
Burada bir işletmenin mallarını satmak amaçlanıyorsa eğer zaten kişisel transferlerde limitler gelir, kağıt üzerinde bir LLC başlatıp şirket adına banka hesabı açılabilinir aslında.
0
rm
(31.01.21)
almanyada en populer ebay ve amazon
0
emrahday
(31.01.21)
Zalando
0
kleider
(31.01.21)
(11)

32 yaşından sonra yazılım öğrenebilir miyim?

ifo
SbGirişimcilik hikayeleri vs. Çok gaza geldim. 1 yılımı çöpe atmaya hazırım. Bu yaştan sonra öğrenebilir miyim? Çok mu geç kaldım? Meslek: Elektrik Mühendisi
Sb

Girişimcilik hikayeleri vs. Çok gaza geldim. 1 yılımı çöpe atmaya hazırım. Bu yaştan sonra öğrenebilir miyim? Çok mu geç kaldım? Meslek: Elektrik Mühendisi
0
ifo
(27.01.21)
sektörünle ilgili yazılımları takip edip ihtiyaç olabilecek yazılımları yazabilirsin. hem öğrenme sürecinde faydası olur, hem işin ile ilgili geliştirir.
soruna gelince evet öğreneblirsin.
0
neymis
(28.01.21)
Eşim 38 yaşında, evde online eğitimler vs ile Python ve bir dil daha öğrendi, hobi olarak ilhilrndiği için çok ileri seviye aramadı ama ufak tefek ihtiyacımız olan program y da botları yazıyor şu an.
1 yılımı vermeye hazırım demişsiniz, belli bir seviye öğrenirsiniz tabii ki.
0
somethinginthewayshemoves
(28.01.21)
İnternette hiçkimse, hiçbir şey için hiçbir yaşın geç olduğunu söylemez. Mutlaka birinin tanıdığı 423 yaşında o sorduğunuz şeyi yapmıştır.
Evet, öğrenebilirsiniz.
0
ryhmer
(28.01.21)
ryhmer guldurdu ama dogru :)

bence senin de istedigin ogrenirsin ne olacak ki diye gazlamamiz.

basladigini bitirebilen insanlardansan hepsini ogrenirsin. internet inanilmaz bir yer ve her seyi ogrenmene olanak sunuyor.

ps: eger devam edersen cope atmis sayilmazsin.
0
yoggi
(28.01.21)
Evet öğrenebilirsin. Mühendislikten gelen bir mantık tabanlı düşünme ve çözüme ulaşma için alternatif yöntemler arama olayı da yardımcı olacaktır.

Tabii hepsinden önemlisi bunu ne kadar ciddiye alıp, ne kadar araştırmacı olduğun. Bununla ilgili birçok site (örn. stackoverflow ve github) var. İnsanların kodlarla ilgili her türlü sorusunu sorup, cevabını bulduğu.

@ryhmer haklı. Bu hikayede o kişi benim (şu an mühendislik yapmasam da öyle mezun oldum ve çalışma hayatına başladım). İşime yarar diye 30 yaşındayken öğrendim. Daha sonra hiç o alana adım atmadım ve pekiştirmeye de çalışmadım, alakasız bir sektördeyim 2 senedir ama oluyor yani.
0
nawar
(28.01.21)
hocam hicbir seyin yasi yok ki. sana tavsiyem neymis'in dedigi gibi sektorel degil de kisisel ihtiyaclarini belirle. kendine birkac tane proje cikart ve bunlari kodlamaya calis. elektrik bilginle birlestirdigin zaman cok guzel isler cikartabilecegini dusunuyorum.
0
nibba
(28.01.21)
(git: eksisozluk.com) evet klasik tolstoyun hikayesi. 67 yaşında bisiklet kullanmayı öğrenmiştir.

algoritma ve işin mantığını kavramaya çalışın. geliştirme paradigmaları (oop) ve design pattern (mvc) kavrayın. bir sürü var ve en popülerleri bunlar. gerisi komut parametreleri ve syntax.

leetcode ve hackerrank sitelerinde algoritma problemleri var onlara bakabilirsiniz. büyük firmalar işe alım mülakatlarında falan kullanıyor. geçenlerde debeye giren bir leetcode girdisi vardı. o başlığa bakın. uzunca neyin ne olduğu da güzel bir şekilde veriliyordu. bir iki gün evvel javascript ile ilgili bir debe olmuş bir girdi vardı. o da web gelişimini güzel özetliyordu.

(git: www.amazon.com)
Algoritmalara Giriş, internette pdfi vardır bulursunuz. işin abc'si. okuyun okutturunuz.

the art of computer programming, donald knuth kitabı. bu kitabı bitirdim hâlâ kavrayamadığım yerleri var. bayağı var %70-80 civarını kavrayamadım hâlâ. zaten bill gates bu kitabı bitiren ve kavrayan cv'sini bana göndersin gibi bir sözü vardı. nette pdf halini bulursunuz.

bol bol not alın. sorun soruşturun. github hesabı açın. git nedir öğrenin hatta yazılımdan evvel git vb. kontrol revizyon sistemlerini öğrenin. basittir. 3 günde kavrarsınız.

kaynakları inceleyin. (git: btkakademi.gov.tr) fena değil. zafer cömert hocanın dersleri temel başlangıç için iyi. şadi şeker evren hoca'nın bilgi teknolojilerine giriş eğitimine bir bak derim. temelin temelini anlatıyor.

bu işin %80 dökümantasyon, manual okumak hatta manual'in manualini okumak.

mühendislik nosyonuna sahipsiniz. birkaç adım öndesiniz. bu işin zevk zehrini alırsanız bırakamazsınız.
0
phonex
(28.01.21)
yazilim ogrenebilirmiyim sorularina cevap verilirken iki onemli denklem bilinmezi var.

1. ne kadar ve ne yapacak kadar ogrenmek. ingilizce ogrenmek gibi dusunun, kapali carsidaki esnaf da ingilizce ogrenmis, simultane tercume yapan da ingilizce ogrenmis. yani ogrenmek denilen sey tamamen yapilmak istenilen seye bagli.
2. gunde ne kadar zaman ayirabilirsiniz. yas faktoru indirekt olarak bu noktada one cikiyor cunku yas ilerledikce kisinin yeni sey ogrenmeye ayiracagi zaman azaliyor.

bunun disinda elektrik muhendisi olmaniz avantaj, siz ogrenmeyeceksiniz de kim ogrenecek. arti olarak ingilizce biliyorsaniz o da avantaj.

ama su noktada da bir not duseyim. genelde herkes girisimcilik duygusu ile bu ise basliyor ama gunumuzde tatmin edici bircok proje tek bir uzmanlikla tamamlanmiyor. bir yazilim projesi bircok katmana ayriliyor. her katmanda ise farkli uzmanliklar ve bilinmesi gereken kutuphane, framework, sdk, api degisebiliyor.

ornegin yazdiginiz projenin bir bulut sistem uzerinde uygun pratiklere gore calisir hale getirilmesi ile diger bir taraftan iphone uygulamasinin user interfaceini yazmak cok farkli seyler ve farkli uzmanliklar. programlama dillerini ogrenmek cok zaman almiyor asil zaman alan sey farkli alanlarda kod yazbilmek ve bu parcalari bir araya getirebilmek.

bu sartlar altinda bir muhendis olarak en rahat siz ogrenirsiniz zaten bu isi.
0
emrahday
(28.01.21)
İngilizcen varsa ve iyiyse öğrenebilirsin tabii ki, 1 sene geceli gündüzlü çalışmak için ciddi bi süre.

Eğer ingilizcen yoksa ya da yeterli değilse hep bi adım geride kalıyorsun, önce ona odaklan derim.
0
roket adam
(28.01.21)
her bir cevap için çok teşekkür ederim. sanırım bu işe girişeceğim umarım sonunu getirebilirim.
0
🌸ifo
(28.01.21)
tabii ki öğrenebilirsiniz, youtube'da soner gönül hocamızın yazılım üzerine bi kanalı var. algoritma mantıklarını anlatıyor, örnek sorular falan çözüyor. ayrıca c# eğitim serisi de var. bi incele bence.
www.youtube.com
0
RojoElefante
(28.01.21)
(5)

developer arkadaslar, projem icin hangi dili secmeliyim?

faati
aklimdaki bir proje icin -ve yaparken ogrenmek icin- bir dil/framework secip ogrenmeye baslamam gerekiyor. hedefim hizlica guzel gorunen ve temel islevlere sahip bir mvp ortaya cikarmak. temel programlama konseptlerine hakimim. html ve css biliyorum ama cok hakim degilim, ancak dokumantasyonlara bak
aklimdaki bir proje icin -ve yaparken ogrenmek icin- bir dil/framework secip ogrenmeye baslamam gerekiyor. hedefim hizlica guzel gorunen ve temel islevlere sahip bir mvp ortaya cikarmak.

temel programlama konseptlerine hakimim. html ve css biliyorum ama cok hakim degilim, ancak dokumantasyonlara bakarak istedigimi ortaya cikartabilirim. temel sql sorgularini biliyorum. js ya da php bilmiyorum. uzun zamandir wordpress ile pek cok websitesi yapiyorum ama bu proje icin bir faydasi yok elbette.

projede basit crud islemleri olacak;
- urun/hizmet/kullanici profilleri olusturma
- bu profiller icinde listeleme ve filtreleme
- profiller arasinda eslestirme
- eslesen hizmetlere (tamamina ya da secilenlere) talep gonderme (eposta ile olabilir)

hizlica yaptigim arastirmalar sonucunda django one cikti ama ogrenme sureci uzun surer mi emin olamadim. universitede php ogrenmistim yillar once, acaba php/js ile mi denesem diye de dusunmuyor degilim. hatta gaza gelip, flutter ile web/mobil paralel bir gelistirme mi yapsam diye gaza geliyorum ancak sanirim bu ogrenme sureci en uzun opsiyon olur. css tarafinda bootstrap veya onereceginiz baska bir kutuphane kullanabilirim.

ozetle, yukarida listeledigim fonksiyonlari iceren bir web uygulamasini hizlica hayata gecirebilmem icin hangi dili/frameworku kullanmami onerirsiniz?

bana bi yol gosterirseniz cok makbule gecer, simdiden tesekkurler.
0
faati
(23.01.21)
front-end tarafta her sekilde html, css, ve javascript kullanman gerekiyor. yani javascript ogrenmen gerekiyor bir sekilde.

diger tarfandan api ve back-end tarafini da yazman lazim uygulamanin. bu durumda da en en pratik sekilde onune iki secenek cikiyor. birincisi python/django, ikinci olarak da javascript/nodejs. front end icin javascript ogrenmisken back-end icin de farkli bir dil ogrenmen gerekmesin diye bu iki secenekten javascript/nodejs daha mantikli geliyor.

o nedenle html+css+javascript+nodejs en az dille en cok uretken olabilecegin yontem olacaktir. belki bunun uzerine vue ve express.js frameworkleri ogrenirsen browser navigasyon/history, single page application, crud api gibi bircok konuyu da ayni araclar icinde cozebilirsin.
0
emrahday
(23.01.21)
Sadece dil olaran bakma. Bu isin host kısmı var. Türkiye'de uygun hostlar genelde php oluyor. İstediğin herşeyi php ile yaparsınız. php ve MySQL konularında, Yardım lazım olursa özelden yazın yardımcı olalım.
0
ycaycayca
(23.01.21)
Host tarafı sorun değil, evde kendi sunucumda ya da aws üzerinde host edebilirim. Server tarafında yeterli bilgiye sahibim, ama 10 yılı aşkın süredir neredeyse hiç kod yazmadım desem yeridir.
0
🌸faati
(23.01.21)
emrahday +1
0
siradam
(23.01.21)
yanitlar icin tesekkur ederim. js + nodejs mantikli gorunuyor.

peki benim durumumu ve ihtiyacimi goz onunde bulundurarak, ortalama bir ogrenme hizina sahip oldugumu da varsayarak, ne kadar surede elle tutulur bir sey ortaya cikartabilirim sizce? hergun 3-4 saatimi ayirabilirim.

bir de, etkili kaynak onerileri varsa ne guzel olur. :)
0
🌸faati
(23.01.21)
(5)

JS'de try..catch kötü bir kullanım mı?

biseysorcaktim
Javascript'te try..catch kullanımını nadir görüyorum, ben de bir kaç yıldır JS kullanıyor olmama karşın pek az kullanıyorum hatta kullanmıyorum. JS öğrenmeye başladığımda "try..catch'i pek kullanmıyoruz" gibi bir şey duymuştum. try..catch önerilmeyen bir şey mi?
Javascript'te try..catch kullanımını nadir görüyorum, ben de bir kaç yıldır JS kullanıyor olmama karşın pek az kullanıyorum hatta kullanmıyorum.

JS öğrenmeye başladığımda "try..catch'i pek kullanmıyoruz" gibi bir şey duymuştum. try..catch önerilmeyen bir şey mi?
0
biseysorcaktim
(12.01.21)
pek kullanılaman bir şey değil, try catch genelde servise çıkarken kullanılıyor. bir api'ye request atınca ordan error'a düşünce throw atmak için kullanılıyor.
0
ayin yazari
(12.01.21)
javascript'te async islemler icin promiseler kullaniliyor cogunlukla. promislerde hatalar '.catch' metotuna bir fonksiyon verilerek yakalaniyordu. async await'in gelisiyle try catch kullanimi artmaya basladi.

eskiden
getPromise()
.then(function(result) {
})
.catch(function(error) {
})

olarak yazilan seyler artik
try {
getPromise()
} catch(error) {
}

seklinde yazilabiliyor. o yuzden eskiden oyleydi ama artik daha cok kullaniliyor diyebiliriz.
0
lemmiwinks
(12.01.21)
peki hataları nasıl kontrol ediyorsun?

async await kullanırken catch kullanmak zorundasın. ben şahsen async/await'e geçtikten sonra çok rahatladım, callback hell'den de kurtuluyorsun. hem her şey alt alta olduğu için dümdüz yazabiliyorsun.

itnext.io

ya üstteki, ya alttaki olacak, ama sonuçta mutlaka bir catch olacak, ya try catch ya da .catch() şeklinde. diğer türlü hata kontrolü yapamazsın.
0
hayirsiz
(12.01.21)
Çok sık kullanılmamasının bir kaç sebebi var.

1- Catch biraz pahalı bir işlem. Arkada yeni değişkenler yaratıyor, scope'u genişletmek zorunda kalıyor falan filan. Sık hata fırlatılmıyorsa sorun değil ama çok sık hata olan bir yerse biraz problem oluyor performans açısından.

2- JS async çalışan bi dil. Bu await keyword'ü gelmeden öncesi için konuşuyorum, try içerisinde promise dönen bir call var diyelim, resolve olduktan sonra yaptığın bir işlem patladığında catch bunu yakalayamıyordu. Bu özellikle yeni başlayan biri için gözden rahatlıkla kaçabilecek bir şey.

3- Eğer hatanın nerede olabileceğini biliyorsan if kullan. Yani x'in null olacağından şüpheleniyorsun diyelim, if(x){x.a} yap, else kısmında da hatayı handle et. Hem daha okunabilir, hem de çok daha hızlı. try-catch'i ne error geleceğini bilemediğin ve gelen error'u handle etmek istemediğin zamanlarda kullanmak daha mantıklı o yüzden.
0
plutongezegendegilmi
(12.01.21)
javascript dili try..catch kullanimini zorlamiyor. o nedenle gelistirici tercihen olasi hatayi unit testler ile tespit edip kod icinde engellemeyi tercih ediyor. yani javascript gelistiriciyi bu konuda ozgur birakiyor ve hata yakalamayi unit testlere birakiyor.

diger taraftan java, c# dilleri buna imkan vermiyor. kullanilan bir method exception firlatiyorsa bu kod blogunu try..catch ile sarmalamayi veya o methoddan bir exception firlatip eninde sonunda bir try..catch icinde yakalamaya zorluyor. yapilmazsa kod derlenmiyor.

iki strateji de duruma gore dogru aslinda. javascript daha esnek ve sorumlulugu gelistiriciye veriyor. java ve c# daha guvenli ve gelistiriciyi bu guvenlige zorluyor.
0
emrahday
(13.01.21)
(3)

Servera başka bir serverdan erişim

goodman
X - Y - Z isimli 3 sunucumuz var. Y sunucusu X ve Z ile konuşabiliyor ancak X ve Z birbirleri ile konuşamıyor. X ve Z yi birbirleriyle konuşturmak için Y yi nasıl kullanabilirim. Sen bu adrese Y üzerinden git diyebilir miyiz?
X - Y - Z isimli 3 sunucumuz var. Y sunucusu X ve Z ile konuşabiliyor ancak X ve Z birbirleri ile konuşamıyor. X ve Z yi birbirleriyle konuşturmak için Y yi nasıl kullanabilirim. Sen bu adrese Y üzerinden git diyebilir miyiz?
0
goodman
(31.12.20)
bu 3 sunucu aynı datacenterda mı ? bazen datacenter yöneticileri farkı bir datacenter ip'sinden gelen trafiği kapatabiliyorlar. Saldırılara önlem olarak. Böyle bir sıkıntı yaşadım yakınlarda. Datacenter yönetimine bağlanması gereken sunucu ipsini bildirdiğimde bu ipnin engelini kaldırdılar.
0
faithless
(31.12.20)
plutongezegendegilmi
(31.12.20)
sadece aralarinda veri alisverisi olacak ise en yaygin cozum bir message broker kullanmak. ya da en basit ve esnek cozum olarak http uzerinden de birbirleri ile konusturabilirsin.
0
emrahday
(31.12.20)
(1)

Sıfırdan android ve ios için güçlü bir veritabanına sahip kısıtlı etkileşim

northern eagle
imkanı sunan bir app geliştirmeyi planlıyorum, kafamdaki fikir gayet orijinal fakat tamamen kendi emeğim ile geliştirmeyi planlıyorum. şu an için kotlin ve algoritma üzerine çalışmaya başlamayı planlıyorum fakat tabii uzun vadede uygulamanın hem android hem ios için kullanılır olmasını istiyorum. bu
imkanı sunan bir app geliştirmeyi planlıyorum, kafamdaki fikir gayet orijinal fakat tamamen kendi emeğim ile geliştirmeyi planlıyorum.
şu an için kotlin ve algoritma üzerine çalışmaya başlamayı planlıyorum fakat tabii uzun vadede uygulamanın hem android hem ios için kullanılır olmasını istiyorum. bu anlamda bana bir yol haritası oluşturmamda yardım eder misiniz?
yani kullanabileceğim platform, alabileceğim ders ve kaynaklar vesaire konusunda bilgim sıfır şimdilik.
0
northern eagle
(31.12.20)
ilk aklima gelen sorular sunlar?

- veritabani telefonda olan, her kullanicinin kendi datasini tuttugu bir uygulama mi olacak? yoksa her cihaz merkezi bir veritabanina mi ulasacak?
- guclu veritabani derken tutulacak veri tahmini ne kadar buyuklukte?
- gerekli veri veritabanindan cekildiginde veri uzerinde cok fazla islem yapilacak mi?

eger tum cihazlar tek bir veri havuzuna erisecekse ise ios ve android disinda bir de sunucu tarafinda gelistirme ve api yazmak gerekecektir. sunucuda kullanilacak veri tabani da ihtiyaca gore mqsql, postgres gibi klasiklerden biri. ya da mongodb gibi bir nosql veritabani olabilecegi gibi eger veri miktari cok yuksekse herhangi bir blut servis olmasi iyi olabilir.

ama her cihaz lokal bir veritabani tutacaksa bu cok guclu olmayacaktir ve cihaz ozelliklerine gore yapilabilecekler limitli olacaktir. eger bu konuda cok buyuk bir ihtiyac yoksa sqlite kullanilabilir.

verinin uzerinde ne gibi islemler yapilacak o da onemli. eger islem miktari cok fazla ise sunucu tarafinda islem yaptirmak daha mantikli. diger turlu isin performansi cihazdan cihaza degistigi gibi ios ve android icin iki farkli business logic yazilmali.

alternatif olarak da android(kotlin) ve ios(swift) disinda her iki cihazda tek bir gelistirme icin flutter, veya react native de kullanilabilir ama bu da tamamen yapilacak isin gereksinimlerine bagli ve her sekilde sunucu tarafinda gelistirme ve api erisimi gerekebilir.
0
emrahday
(31.12.20)
(11)

Biontech'in bulduğu aşı neden bu kadar önemli?

glore
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-550920704 tane farklı aşı var ama Turk kokenli Alman doktorlarin buldugu aşı en önemlisi gibi lanse ediliyor hep.Financial Times ‘Yılın Kişisi'ni seçti: Özlem Türeci ve Uğur Şahinhttps://www.ntv.com.tr/dunya/financial-times-yilin-kisisini-secti-ozlem-tureci-
www.bbc.com

4 tane farklı aşı var ama Turk kokenli Alman doktorlarin buldugu aşı en önemlisi gibi lanse ediliyor hep.

Financial Times ‘Yılın Kişisi'ni seçti: Özlem Türeci ve Uğur Şahin

www.ntv.com.tr

Bunlar bulmamış olsa sanki hiç bulunmayacaktı gibi bir hava var.

Bu aşı neden diğerlerinden daha önemli?
Teşekkürler.
0
glore
(16.12.20)
testleri başarılı olarak tamamlayan ilk aşı bu diye biliyorum. diğer aşıların hepsi bu aşıdan sonra çıktı piyasaya yaptık diye, ama o güne kadar testleri tamamlayan yoktu sanki.

hatta bize gelecek çin aşısının da test aşamaları tamamlanmadı henüz sanırım, yine de alternatif olarak görülüyor. süreç olarak biontech diğerlerinden önde diye biliyorum
0
ayin yazari
(16.12.20)
pfizer'in güçlü bir firma olması etkiliyor.
0
ludwig boltzmann
(16.12.20)
Testleri başarılı tamamladığı falan yok. Faz 3 ön sonuçlarına göre acil durum izni aldı.

Ona bakarsanız Çin aşısı diye beğenmediğiniz coronavac da Çin’de acil durum izni ile bir milyondan fazla insana uygulandı. Pfizer CEO’su daha kendi aşısına güvenip aşı olmamış.
0
catch the arrow
(16.12.20)
Testlerle alakasi yok. Nu asi, dunyadaki ilk mRNA asisi. Daha once insanlar icin varolan hicbir asi bu teknik uzerinden yapilmamisti. Bu nedenle buyuk bir yenilik.

Guvenip de bu asiyi olanlara bence madalya takmalari gerek. Ben kesinlikle 3-5 sene gecmeden olmayi dusunmuyorum. Pfizer amerikada o kadar guclu ki istese fare zehrine bile asi diye lisans alabilir.
0
JohnOakley
(16.12.20)
@JohnOakley hocam niye fare zehrini koysunlar yani niye böyle bir şey yapsınlar ki? bunu düşünmendeki sebebi çok merak ediyorum cidden.
0
inancsiz deve
(16.12.20)
Orada fare zehiri derken pfizer'in gucune atifta bulunuyor.

Cevap pfizer'in gucu. Dunyanin en buyuk ilac firmasi miydi ya da top 3 falandir herhalde, tam hatirlamiyorum.
0
baldur2
(16.12.20)
ABD başkanı aşıyı onaylaması gereken kurumun başındaki adama “aşıyı onaylamazsan seni görevden alırım” diye göz dağı verebiliyor, fare zehirini bile onaylatır ifadesi bence de çok yerinde olmuş.
0
catch the arrow
(16.12.20)
yahu aşı dışında herhangi zararlı bir şeyi neden milyarlarca insana sunmak istesinler bunu soruyorum?
0
inancsiz deve
(16.12.20)
Hocam sen verilen cevapları okumuyorsun sanırım. Diyorlar ki kullandıkları bu aşı teknolojisi daha önce hiç denenmemiş bilinmeyen bir şey, uzun vadeli sonuçları nedir bilinmiyor ben o yüzden kullanmam. Üreten firmanın da lobisi çok güçlü her türlü onay alır. Yani bile isteye tehlikeli bir şey üretip insanlara kullandırmıyorlar, sadece uzun vadede böyle bir risk var mı yok mu bilinmiyor. Ha testlerde aşı olanlarda büyük yan etkiler görülse kimse kimseye illa da çıkaracaksın bu aşıyı onay vereceksin demez.
0
üç gün gündüz
(16.12.20)
Biontech in buldugu asi ile ilgili tum bilgiler hem gelistirme surecinde hem de gelistirme sonrasinda adim adim EMA (European Medicines Agency) ile paylasilmis ve ema ile calisan bilim adamlarindan olusan komisyonun onayina sunulmus. Burada bir asinin onay sureci ile ilgili bilgiler var www.ema.europa.eu

Diger tarafta rusya ve cin sirketleri tarafindan gelistirilen asilarin avrupada onaylanmasi karisiliginda ema tarafindan denetlenmesi istenmis. ama sirketler bu denetimin yapilmasina olumlu cevap vermemisler.

Dogal olarak avrupa denetimde ve bilgide seffaflik istiyor ve bu nedenle de onay vermiyor. avrupa onay vermedigi icin bati ulkeleri biontech asisina daha cok guveniyor. bati ulkelerinin onay verdigi asi da daha populer oluyor.

yani olay guvenle alakali, cin asisinda bilgi paylasimi yapilmamasi guvensizlik yaratiyor. tabi bu cin asisi kotu veya iyi demek degil. halk nezdinde ne oldugunu kimse test edemeidigi icin insanlar guvene gore hareket ediyor ve bu guveni de denetleme kuruluslarindan aliyorlar.
0
emrahday
(16.12.20)
Mrna yöntemini bulan kisiler biontech de calisiyor.
0
sarcophagus
(16.12.20)
(4)

javascript öğrenmek isteyen bir javacıya öneri

golgi aygıtı
merhaba kıymetli coderlar. hybris&java developerlık hayatımın juniorlık seviyesinin bir üstüne çıkmama az kaldı. bu aralar iş bakmaya başladım. javada orta üstü seviyedeyim fakat artık yeni şeyler de öğrenerek daha da üste çıkma zamanım geldi. ilk olarak javascript öğrenip ardından hızlı bir şekilde
merhaba kıymetli coderlar. hybris&java developerlık hayatımın juniorlık seviyesinin bir üstüne çıkmama az kaldı. bu aralar iş bakmaya başladım. javada orta üstü seviyedeyim fakat artık yeni şeyler de öğrenerek daha da üste çıkma zamanım geldi. ilk olarak javascript öğrenip ardından hızlı bir şekilde ön yüz teknolojilerine geçmek istiyorum. udemyden ders bakındım ama oradaki yorumların aldatıcı olduğunu düşünüyorum. öğrenciye literatür öğreteceğim diye kasıp 3 satır kod yazmadan slayt anlatan bir hocadansa önden önemli bilgileri verip proje yaparak ders anlatan ve bilgiyi bu şekilde yükleyen bir hoca arıyorum. youtube veya udemy ya da herhangi farklı bir kaynaktan önerilerinize açığım. javascripti boşver şuna yönel şundan dolayı daha mantıklı dediğiniz bir öneriniz varsa onu da dinlemek isterim.
0
golgi aygıtı
(14.12.20)
freecodecamp'e bakabilirsin. Özellikle ön yüz teknolojilerinin öğretilmesine odaklanmış bir websitesi. Sana javascript'i kod yazarak en alt seviyeden yukarılara doğru çıkarıyor. Şöyle ki; bir syntax gösteriyor sana ardından da diyor ki "hadi hello world yaz". Yazıyorsun doğru olup olmadığını kontrol ediyor. Ardından da cevabı detaylıca açıklıyor. Eğer kod yazarak öğrenmek istiyorsan oraya bakabilirsin.

Ayrıca ön yüz teknolojilerine yönelmek istiyorsan ve biri sana javascript'i boşver diyorsa, koşarak uzaklaş. javascript bilmeden ön yüz kısmında bir şey yapamazsın.
0
siyahliadam
(15.12.20)
Özellikle frontend'ci/fullstack olmak istiyorsanız bilmiyorum tabi ama madem Java'dan başladınız (hybris ne hiçbir fikrim yok) ve "üst seviye" bir developer olmak istiyorsunuz: db, mimari, messaging, monitoring, alerting, instrumentation (hatta belki devops) öğrenin. Backend dev olarak kariyerinize daha çok faydası olur.

Örneğin Java dev olarak muhtemelen SQL ve alakalı ORM'leri biliyorsunuzdur. NoSQL, özellikle de Mongo/ES ikilisine bi bakın. Bunların avantajları ne, hangi durumda kullanmak gerekir? Redis nedir, caching nasıl yapılır, ona bir bakın.

Messaging için rabbitmq, kafka ikilisine bakabilirsiniz. Bunlara niye ihtiyaç var? Consistency nedir, nasıl sağlanır?

Devops için: docker, kubernetes, belki biraz ansible. Şahsen ben ansible yerine bash yazıp geçiyorum ama çok kişi kullanıyor.

Java'da log'lama için ne kullanılıyor bilmiyorum ama jaeger ve grafana bakabilirsiniz. Sadece error değil performans analizi düzenli olarak nasıl yapılır, bottleneck'ler nasıl bulunur onu öğrenin.

Bunlara ek olarak sistem tasarımı da bakabilirsiniz. Örneğin şu an bir yere bakmadan bir whatsapp clonu tasarlayabilir misiniz? "Ne var canım, mesajı al, db'ye kaydet, sonra öbür taraftan socket aç çek" diyebilirsiniz ama mesaj grupları nasıl çalışacak, son görüldü nasıl hallediliyor, 10 milyon kullanıcı varken session'ları nasıl handle edeceksiniz vs. vs. milyon tane ayrıntısı var.

Bence bunları öğrenmenin en güzel yolu kendinize orta ölçekli bir proje belirleyip, en az 6 aylık bir süreçte implement etmek. Ben olsam spesifik bir domain için bi arama motoru falan yazardım (örneğin: haber sitelerinden kadın cinayetlerini crawl edip indexleyen, sonra da aramaya izin veren bi program), üstelik web-dev olarak temelleri daha iyi öğrenmenizi de sağlar.

İlla frontend diyorsanız: udemy'den maximilian schwarzmüller. Expert seviyede ders çıkarmıyor ama başlangıç için baya iyi.
0
plutongezegendegilmi
(15.12.20)
onceden java developer olarak calisiyordum. son 6 giderek daha yogun yildir node.js ve javascript developer olarak calisiyorum. javascript dilin dha onceden de yaziyordum ama asil isim simdi cogunlukla javascript. javascript ogrenirken klasik dilin ozelliklerini ogrenmek ile basladim. bu nokta cok hizli ilerledi cunku syntax olarak java ile benzer ama beni ters noktadan yakalayan konular da oldu.

daha sonra java dilinden hakim oldugum inheritance, abstract class, interface, encapsulation gibi daha cok object oriented programlama ile ilgili konularda ilerledim.

bundan sonra da object oriented konusunda javascript de bir ayrim es6 oncesi ve sonrasi farkli uygulamlari ogrendim. ama bunun yaninda da fonksiyonel programlama konusunda da ilerledim. bunun yaninda da javascript de kullanilan populer araclar, test kutuphaneleri, build kutuphanelerini ogrendim. o zaman anladim ki javascript ekosistemi java gibi degil, daha daginik ve cesitli. javada belli basli isler icin bircok kutuphaneden birkaci cok populer oluyor. ama javascript de cok bu dagilim cok daha fazla. kutuphane cok ama piyasaya hukmeden kutuphane cok cok az.

front end baslamadan once back-end node.js ve bununla birlikte express ogrenmeni tavsiye ederim. ama bunu ogrenirken javascript de multithreading olmamasina ragmen nasil yapilir, event loop, hoisting, prototype chain, call stack gibi kavramlari incelemenizi tavsiye ederim. java bilen biri icin cok zor degil diyebilirim.

daha sonra da front end de vue.js tavsiye ederim, cunku daha basit. angular typescript ile yazildigi icin javadan gelenlere biraz tanidik aslinda ama ogrenmesi daha cok zaman alir. react ise daha daginik bir ekosisteme sahip. vue bu konuda daha derli toplu.
0
emrahday
(15.12.20)
görüş ve önerileriniz için çok teşekkür ederim hepsini harmanlayıp araştırmalarımı da içine katarak kendime bir yol haritası çizeceğim.
0
🌸golgi aygıtı
(15.12.20)
(7)

ermenistan

grinito
ermenistan neden durduk yere azerbaycana saldirdi?neyine guvendi ne hedefledi de boyle bir hezimete katlanmak zorunda kaldi?
ermenistan neden durduk yere azerbaycana saldirdi?neyine guvendi ne hedefledi de boyle bir hezimete katlanmak zorunda kaldi?
0
grinito
(10.12.20)
bu soruyu ben de çok sordum kendi kendime.

büyük abileri istedi bence bunun açıklaması bu. ama bu da başka bir soruyu doğruyor: abilerinin gayeleri ne olabilirdi?

bilinmeyen çok şey var dünyada.
0
jamiro
(10.12.20)
Bence,

Rusya tampon bölge olmak istiyordu Ermenistana saldır evladım ben yanındayım dedi, Azerbaycanın daha güçlü olduğunu biliyordu. Sonrada e ama uluslararası hukuk guguk diyip gelin siz el sıkışın bu kavga burda bitsin diyip asker çıkardı tampon bölgeye.
0
paramolacak
(10.12.20)
ermenistan rusyanin ekseninden cikip bati ya yaklasiyordu, rusya da bundan rahatsizdi. simdi hareket alani daraldi.

ayrica rusya o bolgede varligini arttirmak istiyordu. simdi o bolgede arabulucu olarak askeri varligini arttirdi.
0
emrahday
(10.12.20)
Bir kere elimizde en somut ne var? Pasinyan Avrupa'nin, Amerika'nin adami. Rusya Pasinyan'i istemiyor hatta devrilsin istiyor. Malum Amerikan secimleri donemiydi Ermenistan buyuk ihtimal dedi: Amerika bana karismaz secim donemi. Rusya zaten tarih boyunca en buyuk destekcim, abimdir gene beni destekler. Fransa Macron desen kankam, o da Avrupa'yi arkama verir, dunya medyasi basin tamam. Ortam hazir ben giriseyim ne alirsak kardir uluslar arasi toplum gak guk edene kadar. Ama savasta isler bekledigi gibi gitmedi Azerbaycan ordusu modernize edilmisti, Turkiyenin de destegi vardi. Rusya Pasinyan'i istemedigi icin bekledigi destegi vermedi Ermenistan'a uzaktan izledi savasi. Ta ki Azerbaycan ciddi toprak kazanmaya basladi orda devreye girip mudahale etti, anlasma yaptirdi, savasi bitirdi. Rusya bunlarin burnu surtulsun dedi kisaca. Rusya yanlisi kendi adamini istiyor Ermenistanin basinda
0
neverletyougodown
(10.12.20)
Başkalarına uşaklık etmeleri sebebiyle oldu .
90lardaki gibi Azerbaycan'ı suskun ve öylece yerinde oturur sandılar.
Dünkü çocuk dedikleri Azerbaycan Türkiye'ninde desteğiyle büyüdü . Son anlarda Rusya'ya güvendiler ama ama istihbarat geçmişi olan Putin "bir zamamlar söz dinlemediler havalandılar kıymetimizi anlasınlar " diye karışmadı.

Batıda bir örnek görmek isterseniz Avrupa'nın göçmenler konusunda bekçisi haline gelen Yunanistan'a bakabilirsiniz. 90larda kardak kayalıklarında ötmeyi horozluk sanan Yunanistanın pek sesi çıkmıyor.
Avrupa'dan kendilerine yardım geleceğine kendi uzmanları dahi TV kanallarındaki konuşmalarına bakılırsa inanmıyorlar.

Covid-19 la geçen bir sene bölgede en fazla bize "yaradı".
Avrupa ve Amerika kendi içinde güçlerini harcıyorlar şu an durumları vahim.
0
Erva
(10.12.20)
Ermenistan saldırdığını hiç kabul etmedi. Mantık çerçevesinde de neden saldırsın gerçekten..
0
euteamo
(10.12.20)
Durduk yere dediğiniz saldırılar yıllardır sistematik bir şekilde yapılıyordu zaten. Her gün onlarca defa ateşkes ihlali oluyordu ve Azerbaycan bu ihlalleri uluslararası kuruluşlara bildiriyordu fakat netice alınamıyordu. Azerbaycan bölgedeki ve dünyadaki konjonktürleri dikkate alarak ilk defa savaş kararı aldı belli bir askero zafer elde etsede maalesef bu savaşın diplomatik olarak en kazançlı çıkan tarafı Rusya olmuştur. Rusya "barış gücü" adı altında dağlık karabağ'ı işgal etmiştir. Daha önce BM'de Azerbaycan toprağı olarak kabul edilen dağlık karabağ bölgesi artık ermenistan toprağı olarak kabul edilmiş ve minsk grubundanki statü rusyanın eline geçmiştir.
0
acebi
(10.12.20)
(13)

Zenci Kelimesi Artık Irkçı Mıdır

rahip janick
Sürekli "Zenci arapçada siyah demektir." diye savunuluyor. Tamam doğrudur ama günümüzde "nigger" kelimesini de zenci diye çeviriyor herkes Türkçeye? Nigger'ın Türkçedeki karşılığı sizce nedir? "Olmak zorunda mı?" diye soracak olursanız da eğer zenci diye çevriliyorsa ve zencinin ırkçı olmadığı söyle
Sürekli "Zenci arapçada siyah demektir." diye savunuluyor. Tamam doğrudur ama günümüzde "nigger" kelimesini de zenci diye çeviriyor herkes Türkçeye?


Nigger'ın Türkçedeki karşılığı sizce nedir? "Olmak zorunda mı?" diye soracak olursanız da eğer zenci diye çevriliyorsa ve zencinin ırkçı olmadığı söyleniyorsa bence olmak zorunda ya da olduğu gibi İngilizce kullanılmalı, zenci kelimesi de hiç karıştırılmamalı.

Sorular: "Nigger"ın Türkçedeki karşılığı nedir? Zenci kelimesi (eskiden öyle olmayabilir ama) artık ırkçı bir sözcük müdür?

edit: bu arada şimdi nişanyan sözlük'ten de zenci kelimesinin etimolojisine baktım;

"[ Kutadgu Bilig, 1069]
ajun boldı zangī ḥabäş ḳırtışı [yeryüzü zenci habeş derisine büründü]
[ Mesud b. Ahmed, Süheyl ü Nevbahar terc., 1354]
Ki çün géce urına zengī yüzin
~ Ar zancī زنجى kara derili, Afrikalı ~ Fa zangī زنگى a.a. <? Fa zang/jang زنگ/ژنگ pas +ī"

diyor. Yani salt "siyah" anlamı yok kelimenin.

www.nisanyansozluk.com
0
rahip janick
(09.12.20)
durumu tam olarak tarif eden bir herhangi bir kelimeyi hakaret amaçlı olarak kullanmaya başlarsan, o kelime hakarete dönüşür. aslında şöyle bir bakınca kendi başına hakaret içermez, ama hakaret olarak kullanıla kullanıla asıl anlamı yerine hakaret anlamı kullanılmaya başlanır.

mesela "geri zekalı" aslında hakaret değildir. yani zekası üstün olana "üstün zekalı" diyorsak, zekası geri olana da "geri zekalı" demek çok normaldir. 40-50 yıl önce zihinsel engelli diye bir kavram yoktu, bugün zihinsel engelli dediğimiz kişilere "geri zekalı" denirdi. gazeteler, televizyonlar falan böyle bahsederdi. ama ne zaman ki karşındaki adama hakaret etmek için "ulan gerizekalı görmüyo musun" demeye başladın, asıl anlamı gitti, hakarete dönüştü. gerçekten zekası geri olana da "zihinsel engelli" gibi zorlama ifadeler uyduruldu.

ya da gözleri görmeyen kişiye "kör" denir. adamların kendi kurduğu derneğin bile adı "körler derneği". ama ne zaman yolda yürürken önüne bakmayan adama "kör müsün bilader önüne baksana" denmeye başladı, kör oldu sana hakaret, gözleri görmeyene de "görme engelli" denmeye başladı.

bu da aynı işte. sadece ten rengini ifade eden "zenci" kelimesinin "sarışın" demekten hiç farkı yok aslında. ama yurt dışında hakaret anlamı taşıyan negro'yu nigger'ı "zenci" diye çeivirince ırkçıymış gibi oluyor. ve aynı gerizekalı gibi, kör gibi hakaret anlamı ağır basmaya başlıyor.

bizde bir karşılığı yok, dediğim gibi bizde zenci vatandaş olmadığı için hakaret olarak kullanmak istesen de kullanamıyorsun. fiziksel özelliğini tarif etmek için "siyahi vatandaş" diye zorlayıp kelime uydurursan, zenci de kendiliğinden hakaret olur.
0
kibritsuyu
(09.12.20)
"Nigger" İngilizcede hakaret, aşağılama sözü olarak kullanılıyor.
Bizde de son zamanlarda böyle bir ayrım ortaya çıktı. Zenci dediğimde oğlum tepki gösteriyor. Okulda öyle öğretilmiş. Siyahi (black) ve zenci (nigger) olarak kullanılıyor.
0
pro9it9is9
(09.12.20)
Nigger / siyahi demek. özellikle İngilizce konuşulan bazı ülkelerde Afrika kökenli siyahi insanlar için kullanılan aşağılayıcı bir terim. vikipedi
0
ankarakecisi
(09.12.20)
Tamamen kullanım amacıyla alakalı. Birine zenci dediğimde başkası hayır siyahi diyeceksin derse aslında benim kavram olarak kastettiğimin ırkçılığa yol açtığından haberim bile yoksa beni düzelten kişinin benden daha ırkçı olduğunu düşünürüm. neden çünkü ben bunu bir ırkçı kavram olarak kullanmadım hiç.
0
olaylar olaylar
(09.12.20)
kelimeler tek başlarına kötü değildir, onlara atfedilen anlam kötüdür. türk devletlerinde tarih boyunca afrikalı bir nüfus olmadığı için siyahilere karşı ırkçı bir dil de gelişmemiştir. illa ırkçı bir kelime isteniyorsa araplara karşı kullanılan fellah ya da marsık olabilir (fellahtan emin değlim). özetle amerika'dan problem ithal etme çabasından başka bir şey değil. ama böyle giderse post truth'tan nasibini alarak hiç ırkçı olmayan bir kelimeye anti-ırkçı bir amaçla ırkçı anlam yüklenmiş olacak. siyahilere siyah denmesini tabu haline getirmek anti-ırkçı değil, aksine siyah olmayı sanki dile getirilmemesi gereken bir kusurmuş gibi görerek ırkçılığın dibini sıyırmak demek. dönemin siyaseten doğruculuk saçmalığını güzel özetleyen bir dil olayına şahit oluyoruz.

1. soruya cevap: nigger'ın türkçede bir karşılığı yoktur. her kelimenin her dilde karşılığı olması gerekmiyor.
2. soruya cevap: hayır değildir ama gidişat öyle bir kelimeye dönüşeceğini gösteriyor.
0
sir gawain
(09.12.20)
Buradaki cevaplardan da görülen karışmış biraz anlamlar.

En kibarından en kötüsüne şöyle gidiyor
African American, Black, Negro, Nigger

türkçeleri
Afrikalı Amerikalı, Siyah, Zenci, Kötü Zenci

Nigger Kürtlere keko demek gibi birşey.
Irksal hakaret, eğitimsiz, görgüsüz, sabıkalı ve siyah manalarını toptan birleştiriyor.
0
summatinyourteeth
(09.12.20)
Bu işin böyle karışmasının sebebi tamamen Amerikan film dublajlarıdır. Nigger sözcüğüne karşılık bulamayınca zenci diye çevirdiler zamanında. Halbuki Türkçedeki zenci sözcüğünün böyle bir anlamı yok. Zenci, nigger’ın karşılığı değil. Etimolojik olarak zenc pas rengi, zenci de bu renkte olan demek. Afrikalıların ten rengi tam kara olmadığı için yüzyıllar önce bu sıfat tercih edilmiş. Nigger’la alakası yok. Onun gibi aşağılayıcı bir anlama hiç sahip olmadı. Mesela biri tutup “Bizim zenci bir abi var; Afrotürk. Dedeleri Habeşistan kökenliymiş...” gibi cümlelerde rahatça kullanabiliyoruz.
0
microfiction
(09.12.20)
ülkemize uygun nefis bir örnek geldi aklıma.

siyah tenli bir kişiye nigger demek, ülkemizde kadınlara "karı" demek gibi.
0
kibritsuyu
(09.12.20)
zenci bence irkci bir ifade degildir. siyah teni olanlara zenci denir.

ben tam tersini dusunuyorum, biz tanzanyaya gitsek mesela, tum zencilerin icinde tek beyaz olsak, ve bize "hey beyaz, hey soluk benizli" denseler ben donup bakarim ve gocunmam, bize ne diyorlar acaba afrikada?
0
exlibris
(09.12.20)
bir kelimenin irkici olup olmamasini belirleyen sey toplumun o kelimeye atfettigi anlamlar ve kelimeyi kullanan kisinin o kelimeye gizli anlamlar eklemesi ile oluyor. yani kelimenin baglami onemli bu konuda, anlami degil.

bizim toplumumzda gordugum zenci kelimesi o kisiyi asagilamak icin degil tanimlamak icin kullaniliyor. ama elbette bu noktada son soz hakki bu kelimenin muhattabi olan kisiler. bu kisiler bu kelimenin kullaniminda rahatsiz edici anlamlar goruyorsa kullanilmamalidir.

bunu su sekilde izah edebilirim. uzun yillardir yurt disinda yasiyorum, o nedenle de turkiye gundeminin ve toplumunun bir nebze disindayim. turkiyeye gittigimde benim yasadigim zamanda problem olmayan ama simdi farkli anlamlar eklenmis kelimelere rasladim. ornegin "suri" diye ilk defa duydugum bir kelime oldu. anlamini ogrendigimde "suriyeli" demek dediler. benim yasadigim zaman suriyeli demek de sorun degildi ama turkiyede multeci artisi ile birlikte suriyeli kelimesinin asagilama anlami ile birlikte kullanildigini gordum. yani suriyeli denilince o kisinin ulkesine degil daha cok onun "asagilik" olduguna atif vardi. "suri" kelimesi ise direkt o anlamda kullaniliyordu.

yani bir kelimenin kullanildigi baglam bununun irkci olup olmadigini belirliyor. ve o baglam konusunda da karar verici olan ise o kelimenin muhattabidir.

ornegin almanyada turkler icin "Kanacken,Kanaks,Kanax" kelimeleri kullaniliyor asagilama amaciyla. ama anlam itibari ile bir cesit denizci, yani zararsiz bir kelime. tabi yaygin kullanimda baglami farklilasmis, ve asagilama kelimesi. almanyada bu kelimeyi bir turke soylendiginde rahatsiz olacaktir.
0
emrahday
(09.12.20)
zenci ırkçı söylem değil. zencinin ırkçı bir kelimeye dönüştürülmesi zorlama bir eylem.
ama çıfıt var mesela. çünkü tarihten beri yahudilerle iç içe yaşadığımız için böyle kelimeler geliştirmişiz.
0
lesmiserables
(09.12.20)
diğer cevaplarda da bahsedildiği üzere kelimenin kullanım şekli hangi amaca hizmet ettiğini belirliyor. bir de siyahi insanların geçmişten günümüze tüm dünyada yaşadığı sıkıntılar ön planda olduğu için ırkçılık denildiği zaman direkt onlar akla geliyor. ülkemizdeki bazı kullanımlardan örnek vermek gerekirse:

- amk çekik gözlüsü
- çingene gibi bağırma
- hewaller ağlıyor
- mezopotamya eşeği
- en iyi türk ölü türktür
- ermeni dölü

bunların çoğu günlük hayatta kullanılmasına rağmen ırkçılık yapıyorsun diye karşılık görmüyor. biraz da ülkede ve dünyada bunu gündeme getirmek de ırkçılık olarak kabul edilip edilmemesini etkiliyor.
0
jepa
(09.12.20)
ben olaya başka bir açıdan giricem. ben ilkokuldan sonra anadolu lisesine başladığımda
-sene 93 falan- hazırlık sınıfında bir yıl ingilizceyi tamamı ithal yabancı kitaplardan öğrendik, (oxford uni press, cambridge vs) ve bu kitapların tamamında siyahi kişiler için kullanılan kelime negro idi, bunun eşiti türkçede zencidir diye öğrendik hocalarımızdan. Kesinlikle hakaret içeren bir kelime olarak öğretilmedi bize, chinese indian(amerikan yerlisi olan) negro diye ezberledik hep.

98-99 gibi cnbc-e kanalında altyazılı dizi izlemeye başladık, dial-up bağlantısıyla internete bağlandık ve gördük ki böyle de bir anlamı varmış hakaret anlamında kullanılırmış.
0
zikardo
(09.12.20)
(2)

basit bir react/javascript sorusu

groove
asagidaki kodda changeHandler methodu icerisindeki [e.target.name] ifadesindeki [] ne anlama gelmektedir? tesekkurlerclass PostForm extends Component { constructor(props) { super(props) this.state = { userId: '' ,} } changeHandler = (e) => { this.setState({ [e.target.na
asagidaki kodda changeHandler methodu icerisindeki [e.target.name] ifadesindeki [] ne anlama gelmektedir? tesekkurler

class PostForm extends Component {
constructor(props) {
super(props)
this.state = { userId: '' ,}
}
changeHandler = (e) => {
this.setState({ [e.target.name] : e.target.value})
}
render() {
const { userId } = this.state;
return (
<div><form><div>
<input
type="text"
name="userId"
value={userId}
onChange={this.changeHandler} />
</div></form></div>
)}}
0
groove
(07.12.20)
javascriptde bir obje yaratirken key/value degeri verirsin, ornegin;

const birObje = {
isim: 'foo'
}

ama ayni zamanda koseli parantez kullanarak objenin key degerini dinamik olarak da verebilirsin.

let key = 'isim';
const birObje = {
[key]: 'foo'
}

bu verdiginiz ornekte de "e.target.name" ile donen deger olusturulan objenin key degeri. "e.target.value" ile donen deger ise olusturulan objenin o key degere denk gelen deger oluyor. bunu obje de react state icine atilmis burada.

ozetle "e.target.name" string olarak "elma" donerse, "e.target.value" string olarak "armut" donerse

{ elma : 'armut' }

diye bir obje yaratip, react state icine atilmis olur.
0
emrahday
(07.12.20)
e.target.name'i farkli input alanlari icin kullanicakmis simdi oturdu cok tesekkurler!
0
🌸groove
(07.12.20)
(3)

hızlı trenler yük taşımacılığında kullanılıyor mu ?

herseysermayeicin
Dikkatimi çekti, yapılan bütün demiryolu projeleri hızlı tren üzerine. Bu hızlı tren ağlarının yük taşımacılığına bir etkisi oluyor mu olumlu manada, ülkede lojistik gelişiyor mu?
Dikkatimi çekti, yapılan bütün demiryolu projeleri hızlı tren üzerine. Bu hızlı tren ağlarının yük taşımacılığına bir etkisi oluyor mu olumlu manada, ülkede lojistik gelişiyor mu?
0
herseysermayeicin
(07.12.20)
hizli trenlerin gidebilmesi icin duzenlenmis rayli tren yollarinda yuk trenleri de, lokal trenler de gidebiliyor. ama hizli trenler yuk tasimaciligi icin kulanilmiyor. yani bu yollar daha cok genel amacli duzenleniyor, trenler ise belli bir amaca yonelik kullaniliyor. ornegin almanyada mevcut sitemde ayni tren yolunda max 320 km/h ile ICE, veya 100 km/h ile bir yuk treni, ya da 120 km/h ile bir bolgesel tren gidebiliyor.

diger taraftan japonyada veya cinde ornekleri bulunan maglev denilen manyetik levitasyon teknolojisi kullanilan trenlerde yollar ve trenlerdeki teknoloji cok ozel oldugu icin genel amacli kullanilamiyor.
0
emrahday
(07.12.20)
bildigim kadariyla tum dunyada hizli tren teknolojileri sadece yolcu tasimaciligi icin gelistiriliyor. tasimacilik alaninda kullanilan bir hizli tren sistemi yok. lojistigin gelisimine soyle bir katkisi var, hizli trene yatirim demek rayli sisteme yatirim demek. yani tasimacilik da bunun faydasini goruyor.
0
uuth
(07.12.20)
gelişir neden gelişmesin. ?? hızlı ve pahalı tren yaparken, diğer trenler ucuzlar
0
co2s2
(07.12.20)
(3)

ekşideki "ben x değilim ama" "ben y değilim ama" ifadesi

i ve been mistreated
siyasi propaganda başlıklarında ilk entrilerde sürekli buna denk geliyorum. akp'lisi de chp'lisi de çok kullanıyor gibime geliyor. bu sözü görür görmez kendimi bir propaganda ve manipülasyon entrisi okumuş gibi hisesediyorum.soracağım şey, yapacağı propagandaya "ben x değilim ama", "y'ye hiç oy ver
siyasi propaganda başlıklarında ilk entrilerde sürekli buna denk geliyorum. akp'lisi de chp'lisi de çok kullanıyor gibime geliyor. bu sözü görür görmez kendimi bir propaganda ve manipülasyon entrisi okumuş gibi hisesediyorum.

soracağım şey, yapacağı propagandaya "ben x değilim ama", "y'ye hiç oy vermedim ama" diye başlamak ya da bitirmek sözlükte yeni mi çıktı ya uzun zamandır var mıydı? benim son 1 senedir yoğunlukla dikkatimi çekmeye başladı da.
0
i ve been mistreated
(04.12.20)
Ak trollerin icadi. Cuneyt Ozdemir gibiler baslatti sanirim bu akimi programlarinda "akpnin yanlislari cok ama" , "akp o konuda yanlis yapti ama" diye baslar ardindan 2 saat muhalefet elestirisi gelir:) Sonrasinda bu akim yazilara yansidi
0
speedy
(04.12.20)
yeni çıkmadı, hep vardı:

eksisozluk.com
0
tabudeviren
(04.12.20)
toplumun fertleri olarak bir birey degiliz, karsimizdakinin de bir birey oldugunu ve hicbir guruba tabi olmadan kendi dusuncelerini savunacagini tahayyül edemiyoruz. zaten bir birey gibi de harket etmiyoruz. o nedenle de bir fikri olan kisi kendini tabi hissettigi gruba ters seyler soyleyecegi zaman etiketlenmekten korkuyor ve bir savunma mekanizmasi olarak en basta bunu soyleme ihtiyaci hissediyor. kutuplasmanin arttigi toplumlarda kacinilmaz bir durum bu.

ozetle kisinin etiketlenme ve yaftalanma korkusundan dolayi bu oluyor.
0
emrahday
(04.12.20)
(11)

Yazılımcılar çıkan hataları nasıl yönetiyorsunuz ?

marionette
Merhaba, full-stack yazılımcıyım. Birçok farklı altyapıdaki ürünün geliştirmesinde back-end, front-end hatta tasarımcı olarak rol aldım, hala da çalışıyorum. Sıfırdan da geliştirilse, hazır kütüphane de kullanılsa mutlaka gün geliyor bir senaryoda üründe hata çıkıyor. Çıkan hatalar kolayca tamir edi
Merhaba, full-stack yazılımcıyım. Birçok farklı altyapıdaki ürünün geliştirmesinde back-end, front-end hatta tasarımcı olarak rol aldım, hala da çalışıyorum. Sıfırdan da geliştirilse, hazır kütüphane de kullanılsa mutlaka gün geliyor bir senaryoda üründe hata çıkıyor. Çıkan hatalar kolayca tamir edilip hayati bir önem taşımasa da müşteri/kullanıcı gözünde prestij kaybı yaşanabiliyor.

Bir yanım artık bu işin hatasız yapılamayacağı, insan faktörünün illa ki bir şeyi düşünmemeyi veya fazla düşünerek başka probleme yol açmaya sebep olacağına ikna oldu. Bir yanım da her seferinde nasıl hatasız yapabiliriz diye çözüm arıyor. 6 senelik tecrübem bana bu işin doğasının bu olduğunu kabul ettirmeye yakın.

Hatasız bir yazılım geliştirme sürecinde bulunmuş biri var mı? Varsa nasıl? Genel olarak hızlıca kullanıma açtığımız için mi hatalar yaşanıyor? Kullanılmadan geliştirilip kullanılmaya başlayınca hataları çıkar bu sefer diye de düşünüyorum.

Kafam biraz karışık, siz ne düşünüyorsunuz?
0
marionette
(03.12.20)
biz yazılım derslerinde kodları ve algoritmları A4'e yazardık. sınavda da hoca A4'lere puan verirdi. bir hata yaptın kod çalışmıyor diyelim. sıfır geçmiş olsun.

şimdi elimizde 1000 yazılımcı var ise gerçek dünyada bunların belki 50 tanesi sıfır hata ile kod yazabilecek sabır bilgi ve donanıma sahiptir.

gerçek hayatta programı run edelim hataları düzeltelim çoğu insan tarafından daha anlaşılır bir metot olarak kalıyor.

yani 1000 yazılımcıyı bu şekilde yönetebiliyorsun. bir hata çıktı istifanı ver desen adam bulamazsın.

diğer mühendislik branşlarında da 3-5 böyle özel sektör.
0
duyurukullanıcısı
(03.12.20)
hatasız bir yazılım mümkün değil elbette ama minimuma indirmek için gerçek ortama geçmeden önce test etmen, ettirmen gerekiyor.

ondan da öte kod yazarken tdd'yi deneyebilirsin..
0
aziz dostum jack
(03.12.20)
(bkz: devsecops) denilen nane bu sebepten dolayı ortaya çıktı tam olarak. %100 hatasız ve güvenli kod mümkün değil ama buna yaklaşman mümkün. Şu videoda 12:20'den itibaren anlatıyor kısaca: www.youtube.com

Bu arada ben sadece güvenlik olarak baz almışım, üründeki genel bug'lar için farklı yöntemler tabii ki vardır. Güvenli - güvensiz kod olayı çok daha büyük bir problem bug'lardansa. Çünkü bug hemen ortaya çıkıyor, ama güvensiz bir kod 3-4 sene sonra bile operasyonu alt üst edebilir. Asıl endişen bu olması lazım.
0
roket adam
(03.12.20)
büyük ürünlerde hata çıkmaması mümkün değil. Ancak hataları production'a çıkmadan önce çözmek gerekir. dolayısıyla iş başlamadan önce kapsamlı bir analizi yazılmalı, tüm süreç bu analize uygun şekilde kodlanmadı. sonrasında test case'ler hazırlanmalı ve bir tester( yazan kişi test etmemeli) tüm bu case'leri test etmeli. Sonrasında ürün productiona hazır oluyor temelde.
0
ayin yazari
(03.12.20)
oncelikle unit test yazmak onemli. cunku yazilimda cikan hatalarin cok buyuk kismi unit testler tarafindan tespit edilebilecek hatalar.

daha sonra integration testler onemli. cunku diger buyuk hata kumesi de integration testlerle tespit edilbilir.

tabi bu testlerin cok sık calismasi lazim o nedenle de ci/cd prosesleri cok onemli. testler lokalde calistigi gibi ayni zamanda integrasyon sirasinda farkli platformlarda da test edilmeli. ornegin git push yapar yapmaz bir docker container icinde test edilebilir. bunun icin bircok arac var ornegin travis, jenkins vs.

ci/cd prosesleri otomotize edilmeli ki. bunun icin cesitli codepipeline yontemleri var. ornegin aws code pipeline ya da github actions pipeline icin kullanilabilir.

ayrica code coverage tool kullanilmali ki testler tarafindan denetlenmemis hicbir kod satiri kalmasin.

code review ve test case review farkli deneyimlerdeki ve uzmanliktaki gelistiriciler tarafindan cok disiplinli yapilmali.

kodlar mumkun oldugunca stateless yazilmali. icinde state barindiran her kod hata olasiligini katlanarak arttirir. bircok alette state sifirlamak icin bir kapat/ac yapmamizin temel nedeni budur. o nedenle mumkun oldugunca stateless functional kod yazmak bizi rahatlatir.

tespit edilmesi en zor hatalar asenkron calisan kod bloklarinda olur. cunku bu kod bloklari arasinda bir bagimlilik var ise asenkron calisan kod bloklarindan birinde gerceklesen islem zamani gecikmesi digerlerini etkileyebilir. bu hatalar cok problemli hatalardir cunku "hersey" ayni olsa bile "bazen" bu hatalar gerceklesir. network hizinda dalgalanma veya islemci sicakligindaki degisim bile bu tarz hatalara neden olabilir.

tum bunlar sayesinde elbette sifir hata saglanmaz, cunku bir projede bircok farkli kutuphane, framework kullaniliyor ve bunlardaki hatalar da sizi etkileyebilir. ya da bunlarla olan entegrasyon sizi etkileyebilir ama cok buyuk oranda hatalari dusurmus olursunuz.
0
emrahday
(03.12.20)
Hatasız kod olmaz +1.

Öte yandan ben testlerin kod kalitesini artırabileceğini düşünmüyorum. Kodunuzun ne kadar kaliteli olduğunu ölçebilir ya da hangi hataların varolduğunu gösterebilir, ama yeni hata çıkmasını engellemez. Test yapmak kodunuzun daha az bug üretmesini sağlamaz yani, sadece varolanları tespit etmenizi sağlar.

Kilo vermek istiyorsanız spor yapmanız ve az yemeniz lazım, tartılmak sadece sonucu gösterir, tartılarak kilo verilmez vs. Bunun gibi.

Neyse, bence hatayı minimuma indirmenin yolu kod karmaşıklığını minimuma indirmektir. Ne kadar güzel/sade bir mimariniz olur, ne kadar loosely coupled kod yazarsanız bug çıkma olasılığı o kadar düşer, çünkü bug'lar genelde developer'ın karmaşıklığın içinde kaybolmasından kaynaklanıyor benim gördüğüm.

Ha yine kodun kritik/karmaşık yerleri vardır, oraya unit test yazarsınız, her zaman çalıştığından emin olmak için e2e kurarsınız düzenli çalışır falan. Onlar ayrı. Ama "yeni bug" çıkma rate'ini düşürmek için mimarinizi ve mindset'inizi değiştirmeniz lazım.

Arada dikkatsizlikten de olabilir ama agile yapıyorsanız, günde 2-3 deploy çıkabiliyorsanız o hatalar zaten minik olur, çok bir şeyi bozmadan görüp düzeltebilirsiniz. Ayrıca external tester yerine developer'ın kodun düzgün çalışmasından sorumlu olduğu bir setting'in developer'ı daha iyi kod yazmaya teşvik ettiğini düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(03.12.20)
Ben de bu test süreçleri ve aşırı analiz planlama ile hantallaşma yerine en hızlı şekilde yayına alıp kullanıcıların da bu sürekli gelişim döngüsünde rol almasının mümkün olmasını hayal ediyorum. Bazı yazılımlar hatalı bir işlem yapınca bunu çok smooth bi şekilde bug reporta dönüştüren akışlar yapıyorlar. Hayalim kullanıcının da hem feature isteği hem bug rapor olarak nefret ederek değil de karşılıklı feedback olarak çalışabileceği bir yapı. Hatta belki bu tip tester-kullanıcılara fiyat avantajı vs tanınması. Çünkü 'tester' rolündeki insanların bulduğu hatalar sadece ekibi yıldırıp moral bozmaya sebep oluyor bazen. :D
0
🌸marionette
(03.12.20)
hatasız kod olmaz, "ilk çıkardığınız üründen utanmıyorsanız yanlış yapıyorsunuz" demiş steve jobs

hatasız kod için sürekli aynı işi aynı platformda öğrenme süreci olmayacak şekilde yapıyor olmalısınız.

ekibinizin hataları nerede yaptığını analiz edip buna göre bazı optimizasyonlar yapılabilir. mesela en sık yapılan == yerine = koymak gibi typolar. uygulanabiliyorsa MISRA C gibi kurallar tanımlayıp ekibi bu kurallara uymaya ve alışkanlık haline getirmeye zorlayabilirsiniz.
0
orpheus
(03.12.20)
@plutongezegendegilmi yazdiklarinin bircoguna katiliyorum ama sadece "test hata engellemez" dusuncesine katilimiyorum.

cunku yazilan automatik test kodlari ayni zamanda kodu yazarken gelistiriciye yol gosterici olur. ornegin yazdiginiz ve potansiyel olarak bug olsturacak kod ilk planda kodu yazdiginiz anda test edilebilir ve size bir geri bildirim yapacaktir. yani tum testlerden gecmeyen bir kodu zaten "git push" yapmayacaksiniz.

hadi yaptiniz, bu durumda da CI aksiyonu devreye girecek ve tum testleri calistiracak. bu sefer de sizin bu degisim yaptiginiz versiyon ana versiyon ile birlestirilemeyecek.

hadi bundan da gecti, bu sefer de CI/CD araci devreye girecek ve testlerden gecmeyen versiyonun production a alinmasina izin vermeyecektir.

yani potansiyel bug her seferinde potansiyel olarak kalmaya devam edecek. testler duzgun yazidiysa her adimda test duvarina carpacaktir. testler yazilmasa her satir kod degisikliginde urunun tamaminin test edilmesi imkansizdir, ama testler yazildiginda her degisiklik sonunda bir yer bozuldu mu diye bir geri donus alinabilir.

ayrica bir karmasayi da aciklayayim test ile kastedilen test kodlari. yoksa bir insan tarafindan yapilan manual test yapmak gecmiste kalan bir yontem.

ekleme: asagida @plutongezegendegilmi aciklamasina katiliyorum. kaliteli kod ve temiz kod yaklasimlari her zaman yazilan testten once gelir. yazilan kod kalite prensiplerine uymadiginda hersey sarpa saracaktir, test yazilsa da nafile. bu nedenle burada boyle bir duzeltme yapmak istedim.
0
emrahday
(03.12.20)
care tdd :) turkiye'de e-ticarette ilk 5'te olan bir firmanin altyapisini yeniden yazdik, en onemli kisim olan sepette, canlida 1 tane bug cikmadi, 1 tane bile. inanmasi guc. tabii ki eksiklikler vardi, sonraki versiyonlarda tamamlandi. tdd sayesinde sisteme yeni ozellikler katmakta cok kolaylasti cunku testler sayesinde her kodun dokumantasyonu var ve herkes her yere kolayca girebiliyor.
0
tahtakafa
(03.12.20)
@emrahday, hocam biliyorum bahsettiğiniz konuları ama kastettiğim farklı bir şey.

Şimdi diyelim yeni bir X feature'ı geliştiriyorum, bunu geliştirirken de varolan bir A fonksiyonunu değiştirmem gerekti. Bu A fonksiyonu, Y,Z,T gibi bir sürü diğer feature'u da etkiliyor olsun.

A fonksiyonunu değiştirdiğim için testler patlayacak, testleri de değiştirmem lazım. Üstüne sadece yeni geliştirdiğim X'i değil, Y,Z,T feature'larının da nasıl çalıştığını ve yeni testlerin sadece X'i değil, Y,Z ve T'yi de kontrol ettiğinden emin olmam lazım.

Bu şekilde kod yazmak hem development'ı yavaşlatıyor, hem de bir developer'ın bilmesi gereken business miktarını çok artırıyor. Yeterince büyük bir projede geliştirme yapmak zamanla imkansız hale geliyor bu yüzden.

Peki alternatif nedir? A yazıldıktan sonra onu çok zorunda kalmadıkça değiştirmemek. Onun yerine bir B fonksiyonu yazıp, A'yı extend etmek. Bunu yaparsam sadece B'ye test yazıp geçebilirim. Bunu yapmıyorsam, önceden A'ya yazılan testler anlamsız hale geliyor, çünkü kod değişti. Her değişiklikle birlikte bir sürü başka testi değiştirmem gerekiyorsa bu da maliyeti inanılmaz artırıyor ve mimaride bir sorun var demek oluyor. SOLID'in O'su bundan bahsediyor aslında.

Yani demek istediğim test yazmayın değil. Ama mimari düzgün değilse, iyi kod yazılmıyorsa test anlamsız bir hale geliyor. Sadece test olması kodun iyi olduğunu garanti etmiyor. Test yazarak yeni çıkan 100 bug'ın 80'ini yakalayabiliyorsun, güzel, ama elde 20 bug var. Mimari düzgün olsa 10 bug çıkacaktı, overall'da daha iyi durumda olacaktık. Demek istediğim şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(03.12.20)
(2)

js sadece sayı girilsin kontrol

optimistbakunin
function kontrol(){ if(typeof ilksayi.value ==="string" || typeof ikincisayi.value ==="string"){ alert("Lütfen Sayi Giriniz"); } if (ilksayi.value==""|| ikincisayi.value==""){ alert("Boş sayı veremezsiniz"); }}şöyle kontrol yazdım. her şu function topla(e){ e.preventDefault(); kontrol()
function kontrol(){

if(typeof ilksayi.value ==="string" || typeof ikincisayi.value ==="string"){
alert("Lütfen Sayi Giriniz");
}
if (ilksayi.value==""|| ikincisayi.value==""){
alert("Boş sayı veremezsiniz");
}
}

şöyle kontrol yazdım. her şu
function topla(e){
e.preventDefault();
kontrol();
toplamsonucumuz=parseInt(ilksayi.value)+parseInt(ikincisayi.value);


sonucumuz.value=toplamsonucumuz;

}
işlemlerden önce ilem olmadan bi alert versin kontrol diye. ama sayı da yazsam her şey doğruda olsa yanlışta olsa çalışıyor anlayamadım
0
optimistbakunin
(29.11.20)
alert execution'ı bitirmiyor çünkü, alert çalıştıktan sonra kod çalışmaya devam ediyor.

kontrol fonksiyonu true/false bir şey döner, ona göre topla içerisinde işlem yapıp yapmayacağınıza karar verirsiniz mesela, öyle bir şey olabilir.

Ayrıca typeof yerine Number.isInteger() gibi bir fonksiyon kullanmak daha sağlıklı.
0
plutongezegendegilmi
(29.11.20)
kontrol icinde ilksayi.value ve ikincisayi.value degerlerinin 'undefined' olup olmadigini kontrol edin. bu verdiginiz ornekte kontrol fonksiyonuna herhangi bir deger gonderilmedigini goruyorum. dolayisi ile bu degerler "scope chain" ile bir yerden geliyor olmali. gercekten bu degerlere erisebiliyor musunuz kontrol fonksiyonu icinde?
0
emrahday
(30.11.20)
(3)

Mobil uygulama kime nasıl yaptırılır?

ikikerekac
Kafamdaki konsepti ekonomik uygunluk kriterleri ile birlikte kime nasıl yaptırırız?
Kafamdaki konsepti ekonomik uygunluk kriterleri ile birlikte kime nasıl yaptırırız?
0
ikikerekac
(25.11.20)
Öncelikle sizi yardım eder mi bilemem ama , Youtube üzerinde batan startup'lara bakıyorum.

Hemen hemen hepsi ilk kazığı yazılımcılardan yiyor.
dün şu video'ya denk geldim. (www.youtube.com Adam 700 bin lira yakmış. İlk kazığı yazılımcı atmış.
0
ycaycayca
(25.11.20)
ekip halinde calisan profesyonel bir yazilim grubuna yaptirmanizi tavsiye ederim.

cunku @ycaycayca dedigi gibi bircok proje yazilimci kaynakli problemler nediyle hic baslamadan bitiyor. bunun sebebini de su sekilde aciklayabilirim; gunumuzde emsal teskil eden bircok uygulama genis yazilimci ekipleri tarafindan profesyonel olrak yapiliyor. yani bir mobil uygulamanin arkasinda en temel sekilde en az bir tasarimci, bir uygulama gelistirici (android ve ios icin ayri ayri), bir api gelistirici, ve ayrica devops, tester gibi alanlarda calisan uzman ekip tarafindan yapiliyor. ekip buyuyunce de ekip yonetimi icin scrum takimi da kuruluyor.

diger taraftan bu problem yasayan projelerde ise is ucuza halledilsin diye tum bu uzmanlik gerektiren isler icin tek bir gelistirici ile anlasiliyor. bircok gelistirici ise bazen acemilikten, bazen paraya ihtiyaci oldugundan, bazen gereksiz oz guvenden dolayi butun bu ekibin isini tek basina yaparim diyebiliyor. bu durumda da yapilan isin kalitesi hicbir zaman buyuk uzman ekibin yaptigi isin kalitesine erisemiyor.

yani kisaca tek bir kisiye yaptirilirsa iyi bir kalite beklentisinde olmamak gerekir ve isin uzun surecegini planlamak gerekir. bu uygulama da bir prototip ayarinda bir uygulama olur. ama iyi ve uzman bir ekibe yaptirilirsa da bu is maliyetli olacaktir.

peki bazen tek kisinin yaptigi super uygulamalar nasil cikiyor? cunku genelde gelistirici kendi fikrini ortaya cikariyor bu durumlarda. yani para karsiligi calismiyor. bu nedenlede guclu bir motivasyonla gece gunduz emek sarfediyor. para karsiligi yapilan iste bu motivasyonu saglamak guc.
0
emrahday
(25.11.20)
@emrahday +1

Startup yapmak isteyenlere böyle danışmanlık veriyordum önceden. Benimle anlaşırsa otomatik olarak bir takımı da oluyor, çünkü yıllardır beraber çalıştığım insanlar var, tasarımcısı, mobilcisi, devops'çusu vs. Ki aynı kişiler olmasa bile yeni insanları daha rahat bulabiliyorum, çünkü kimin neyi ne kadar yapabileceğini sektörün içinde olmayan birinden daha iyi biliyorum, network var vs.

Ama işte bazıları var, verdiğim rakamı çok yüksek bulup "yeğeninin bi arkadaşına" falan bi kaç bin liraya mobil uygulama yaptırabileceğine inanıyor. Olmuyor tabi.

Peki parası olmayan bu işe girmesin mi? Girmesin, önce yatırımcı bulmaya çalışsın. Yok ben illa az parayla giricem diyorsa da, adamı, fikri ve daha bir sürü başka şeyi beğenirsem hisse istiyorum, onu vermesi gerekiyor. Çünkü büyük şirketler bana zaten daha fazla para verebilir, direkt parayı veremiyorsan çok daha fazla parayı kazanma ihtimalini vermen gerekiyor.
0
plutongezegendegilmi
(25.11.20)
(3)

Almanya'da Eğitim

liberal
19 yaşında bir genç almanya'da lisans eğitimi alacak ve sonrasında da almanya'da yaşamak istiyor.Bu kişi bilgisayart mühendisliği veya Elektrik elektronik mühendisliği bölümlerinden hangisini seçerse çok daha kolay iş bulur ve çok daha iyi bir maaş elde eder.Teşekkürler.
19 yaşında bir genç almanya'da lisans eğitimi alacak ve sonrasında da almanya'da yaşamak istiyor.

Bu kişi bilgisayart mühendisliği veya Elektrik elektronik mühendisliği bölümlerinden hangisini seçerse çok daha kolay iş bulur ve çok daha iyi bir maaş elde eder.

Teşekkürler.
0
liberal
(24.11.20)
Elektrik elektronik çok niş bir alan, bilgisayarla is imkanı olarak karşılaştırılabilecek belki makine vardır. Maas olarak almanyada daha çok maaş diye bir şey yok, hangisini severek yaparım diyorsa eğer para temel kıstas ise onu seçsin
0
wiekannich
(24.11.20)
iki bolumde de iyi oluktan sonra iyi maas alir. hatta iki bolumden herhangi birinde egitim aldiktan sonra da bir diger bolum ile ilgili isi de yapabilir.

onemli olan hangisini severek yapacagi. cunku universiteler mesleki ve akademik olarak temel konulari ve arastirma methodlarini ogretir. ama kisinin mesleki yeterlilige sahip olmasi ise o kisinin universite harici zamanlarinda meslek edinecegi konuya ilgi duymasi, kendini egitmesi, ve tecrube edinmek amaciyla bos zamanlarinda gonullu emek harcamasina bagli. bu da kisinin o isi cok sevmesi ile ilintili.

kisaca almanyada benim gordugum kimse kimseye sirf bir bolumden mezun diye is vermiyor, kisi kendini hangi alanda gelistirdiyse o alanda is bulabilir, cok kazanabilir. dolayisi ile hangisini daha cok seviyorsa bos zamanlarini kendini gelistirmek icin kullanir.

benim tavsiyem bu iki alandan birinde tercih yapacak kisinin bu isleri yapan firmalarda tecrubeli kisilerin dogal calisma ortamlarini ziyaret etmesi, ne yaptiklarini gozlemlemesi, bilgiler edinmesi ve hangisini cok seviyorsa onun egitimini almasidir.
0
emrahday
(24.11.20)
Sectigi bolumde cesitli nedenlerle devam etmek istemezse, bolum degistirebilir, simdi aklina yatana kayit olsun.

Masterda elbette bolum degistirmek daha zor ancak Almanya´daki sistem Bachelor ogrencisine bu konuda daha rahat imkanlar veriyor. Mühendis arkadaslarimin hepsi cok farkli maaslar aliyorlar, ayni okulun ayni doneminden mezunlar.
Demek o ki, baslangic seviyesinden sonra bulundugu sirket ve konumu, kendini gelistirmesi maasini etkiler.
0
buf-e kür
(24.11.20)
(3)

hiç güneş almayan yerlerde tarım

Tochinoshin
ya da çok az güneş alan. karadeniz veya kuzey ülkeleri gibi yerlerde bitkiler nasıl besin üretiyor? az da olsa güneş alıyor derseniz, mesela hiç güneşin görülmediği 1-2 ay yaşansa çay üretilmez mi karadeniz'de?
ya da çok az güneş alan. karadeniz veya kuzey ülkeleri gibi yerlerde bitkiler nasıl besin üretiyor? az da olsa güneş alıyor derseniz, mesela hiç güneşin görülmediği 1-2 ay yaşansa çay üretilmez mi karadeniz'de?
0
Tochinoshin
(23.11.20)
oralara gitmeye gerek yok Yer altı tarımını araştırmalısın . Stratejik bir çözüm .
0
Erva
(23.11.20)
cooperr
(23.11.20)
gunes derken direkt gunes isigini mi kastediyorsunuz yoksa kuzey kutup dairesinde aylar suren gece durumunu mi kastediyorsunuz.

kutup dairesinin kuzeyini kastediyorsaniz zaten oranin kuzeyinde bitki cok az, dolayisi ile dogal tarim yok. bu bolge zaten isvec, norvec, finlandiya gibi ulkelerin de kuzey kisimlari.

ama eger kuzey avrupa ulkelerini kastediyorsaniz oralar yeterli gunes aliyor. ornegin almanyanin kuzeyinde yasiyorum bahcede seftali, elma, cilek, armut, domates, salatalik, biber gayet iyi yetisiyor. tek farkla, ornegin domates icin hicbir gubre kullanilmaz ise dogal ortamda turkiyede mayis ayinda sonunda ilk urun olgunasiyorken, almanyada haziran sonunda olgunlasiyor domatesler. patates, havuc gibi kok sebzeler ise her yerde yetisiyor, cok dayanikli oluyor bunlar.

peki bu durumda almanyada niye bu urunlerin tarimi yuksek oranda yapilmiyor? cunku oncelikle iscilik pahali. ikinci olarak da bu urunlerde ilk baharda ve son baharda urun alinmayinca, yani daha uzun sure urun alinamayinca cok da karli olmuyor. ama ornegin kuzey almanyada cok fazla elma, cilek, patates ticari anlamda yetistiriliyor.
0
emrahday
(23.11.20)
(5)

Türkiye'de programlama ile ilgili reklam verilebilecek en mantıklı yer?

winston insani
Merhabalar,Küçük bir youtube kanalım var programlama ile ilgili. Çok önem veriyorum kanalıma ve küçük bir reklam bütçesi de ayırdım.Instagram'a bir süredir story olarak reklam veriyordum ama pek etkili olduğunu söyleyemem. Sizce en etkili yer neresi olabilir bir programcı youtube kanalı için reklam
Merhabalar,

Küçük bir youtube kanalım var programlama ile ilgili. Çok önem veriyorum kanalıma ve küçük bir reklam bütçesi de ayırdım.

Instagram'a bir süredir story olarak reklam veriyordum ama pek etkili olduğunu söyleyemem. Sizce en etkili yer neresi olabilir bir programcı youtube kanalı için reklam verme olarak?

Fikirleriniz?
0
winston insani
(19.11.20)
uygulama üzerinden yapılabileceklerin tanıtıldığı reklamlar öğrenci platformlarında verilebilir. bence sayısal tüm bölümlerin öğrenmesi gereken temel şeyler var.
0
sttc
(19.11.20)
ben programlama ilgili bir youtube kanali ile ilgili reklam gordugumde tam tersine uzak duruyorum. cunku reklamlarin cogu bir urunun(ide, test tool, library, bulut sistem) tanitimi oluyor. ilgi duydugum alanda birsey ogreneyim diyorum ilk basta birkac temel bilgiden sonra basliyor tanittigi araci anlatmaya. yani bircogu bilgi acisindan doyurucu olmuyor.

en etkili reklam youtube onerileri algoritmasi oluyor. genelde izledigim videolarila ilgili yine ayni kalitede baska kanallari oneriyor. ayrica yine ayni sekilde izledigim videolara anlatici baska kanallara da referans verebiliyor. alaninda iyi uzmanlarla ortak videolar cekiliyor, ve o ortak videolardan tanimis oluyorum diger kanali da. etkinliklerde konusmacilardan ogrendigim kanallar olabiliyor vs. yani ozetle referans ile ilerleyen tanitim cok daha etkili oluyor.
0
emrahday
(19.11.20)
Hocam pure teknik programlama içeren yayınlar türkiye'de tutmuyor. izleyici sayını artırmak istiyorsan ennn beginner seviyedeki insanlara yönelmen lazım ki kitlen geniş olsun, onu da yapan 5 milyon kişi falan var şu anda. "Aylık 10 bin tl kazanmak ister misin - yazılım öğren ücretsiz hem de" temalı bi reklam yapıp altını desteklersen devamı gelebilir, ama ben teknik çatır çatır ilerleyeceğim türkiyede 3 kişiye hitap edeceğim dersen hiç uğraşma derim.
0
roket adam
(19.11.20)
unlu birileriyle sohbet edip kanala yuklemek, twitter'da yine unlulerle muhabbetler, tartismalar ise yarayabilir. ya da yine twitter'da unlu birilerinin ff vermesi ise yarayabilir. ilgi cekici konulu videolar twitter'da reklam olarak verilebilir belki. benim bildigim cogu yazilimci twitter'da cok takiliyor, yazilimla ilgili bircok insan takip ediyor.
0
lemmiwinks
(19.11.20)
diğer youtube videoları?
0
co2s2
(19.11.20)
(4)

Günlük iş planımı yapacağım ücretsiz ve sade uygulama/web sitesi arıyorum

işimdeyim gücümdeyim
Basit bir şey aslında.Girip yarın şu saatte şunu yapıcam diye yazıcam.Ertesi gün yaptıysam yanına tik koyucam falan.Çok fazla seçenek var ama hepsi karmakarışık.Ben sadece amacına uygun, her yerinden çeşitli özellikler fırlamayan temiz bir web sitesi / uygulama arıyorum.
Basit bir şey aslında.
Girip yarın şu saatte şunu yapıcam diye yazıcam.
Ertesi gün yaptıysam yanına tik koyucam falan.

Çok fazla seçenek var ama hepsi karmakarışık.
Ben sadece amacına uygun, her yerinden çeşitli özellikler fırlamayan temiz bir web sitesi / uygulama arıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(13.11.20)
emrahday
(13.11.20)
Google Keeps biçilmiş kaftan. Google uygulamaları benim her türlü süreli işim için yetiyor da artıyor
0
vedatchilipeppers
(13.11.20)
(bkz: todoist)
iyi diye okuyorum, şahsen kullanmadım.
0
veritaslibertas
(13.11.20)
Trello en iyisi :)
0
Benyinegulerim
(13.11.20)
(5)

yazılıma nereden başlanmalı?

mg3929
finans alanında çalışıyorum. çok fazla boş vaktim var. bir programlama dili öğrenmek istiyorum. aklımda java, python ve excel vba var. sizce bunların hangisini öğrenmeliyim öncelikli olarak?
finans alanında çalışıyorum. çok fazla boş vaktim var. bir programlama dili öğrenmek istiyorum. aklımda java, python ve excel vba var. sizce bunların hangisini öğrenmeliyim öncelikli olarak?
0
mg3929
(10.11.20)
python ogrenin. nispeten basit bir dil oldugu icin cok zaman kaybetmeden, detaylarla ugrasmadan isinize yarayacak seyleri uretebilirsiniz. basit ama ayni zamanda bircok sey yapabilecek kadar iyi bir dil.
0
emrahday
(10.11.20)
python +1
0
plutongezegendegilmi
(10.11.20)
Phyton + R
0
bisorumolacaktı
(10.11.20)
Okuldan
Bi 4 sene oku once
Kursla yazilimci.olunmaz
0
summatinyourteeth
(10.11.20)
bence bu egitim iyi

cs50.harvard.edu
0
foster
(10.11.20)
(3)

Avrupa multeci krizi hakkinda

carmenta
Merhaba herkese, yaklasmakta olan bir sunumum var konu avrupa multeci kriziyle alakali ders ise demography. Neler eklememi onerirsiniz slaytlara nelerden bahsediyim? Ben kaba taslak biseyler cikardim tabi simdilik ama belki unuttugum, guzel bir kac fikir gelir sizin de akliniza diye sormak istedim .
Merhaba herkese, yaklasmakta olan bir sunumum var konu avrupa multeci kriziyle alakali ders ise demography. Neler eklememi onerirsiniz slaytlara nelerden bahsediyim? Ben kaba taslak biseyler cikardim tabi simdilik ama belki unuttugum, guzel bir kac fikir gelir sizin de akliniza diye sormak istedim .
0
carmenta
(10.11.20)
medeni olmakla ovunen avrupalilarin 100 bin kisi koca avrupa'ya ayak basinca nasil kriz ilan edecek kadar riyakar olduklarini, multecileri sinirlarda tekme tokat dovduklerini, 2-3 milyar rusvet verip turkiye'ye multecilere salmamasi konusunda tembihlemesini, multecilerden sadece egitimli ve meslek sahibi olanlari alip, kalanlari turkiye'ye geri postaladiklarini anlatabilirsin.
0
baldur2
(10.11.20)
tek bir avrupali diye kavram olmadigini anlatabilirsin. ornegin avrupada da multeci karsitlari veya tam tersine multecilere kucak acan, bunun yaninda hic umrunda olmayan kitlelerin de oldugunu anlatabilirsin. bu kitlelerin politikacilari, hukumetleri etkiledigini, ve bu etkilenen kisilerin kararlari bu kitlelerin etkisine gore aldigini anlatabilirsin.

ornegin almanyada ellerinden gelse multecileri bogazlayacak parti ve bu partiyi destekleyenler de var. ayni zamanda multecilerin yeterince desteklenmedigini soyleyip sorunlarina parmak basan parti ve gonullu olarak multecilere destek olan insanlar da var.

diger ulkeleri de dusunununce cok farkli bakis acilari mevcut, yani avrupa tek bir kisi, ulke, ya da homojen topluluk degil. farkli gorusler mevcut.
0
emrahday
(10.11.20)
Tesekkurler yanit icin ama ders demografi oldugu icin sanirim rakamlar uzerinde durmam daha mantikli olucak sosyal sorunlardan ziyade.
0
🌸carmenta
(10.11.20)
(22)

Almanya Blue Card Maaşı_Berlinde net 2300EUR nasıl

rewlack
blue card visayla yani "nitelikli çalışan" olarak alınan vizenin min. maaş şartı -aranan meslekler için- yıllık brüt 43,056EUR şeklinde belirlenmiş.Vergiler falan düşünce aylık 2.300'e geliyor. Tabiiki bu min.limit. Ancak hem nitelikli diyip hem de hükümetin böyle bir limit koyması bana az geldi ama
blue card visayla yani "nitelikli çalışan" olarak alınan vizenin min. maaş şartı -aranan meslekler için- yıllık brüt 43,056EUR şeklinde belirlenmiş.Vergiler falan düşünce aylık 2.300'e geliyor. Tabiiki bu min.limit.
Ancak hem nitelikli diyip hem de hükümetin böyle bir limit koyması bana az geldi ama tabiiki orada yaşayanlara sormak lazım.

Bu mesleklerden birine sahibim ve Berlin'de bir amerikan şirketiyle görüşme halindeyim. Bütçe belli değil ama aşağı yukarı böyle bir ücret teklif ederler gibi duruyor; daha çok "aşağı" :) ben de blue cardı bahane edip biraz pazarlık ederim belki diyorum ama 2300 bile az mı acaba diye düşündüm. Pozisyon senior gibi.. öte yandan daha fazlasını da teklif etmezler bence : / bu sadece benim fikrim.

net 2300eur Berlin için nasıl bir maaştır bunu danışmak istedim.
Berlinde kiralar malum. 1k falan. Yalnızım ve çocuğum yok, amacım başta manevi ama aynı zamanda maddi anlamda rahat bir hayat sürmek.

istanbulda yan kazançlarla net gelirim 10k şu an. yeni mezun değilim. işim rahat ama vasıflı süper kariyerli bi iş değil. burada da 2,5 k kira veriyorum ayrıca o da var.

bu şartlarda berlinde aylıkk net kaç euroya okey demek mantıklı olur? sadece bu şirket için sormuyorum, genel.
0
rewlack
(03.11.20)
istanbulda 10k kazanan biri icin almanyada 2.3k az. idealindeki iyi hayati surmek surada kalsin pisman olursun.
0
buenosdias
(03.11.20)
istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2000 euro'dur, 300'ü de ekstrası olmuş. ama bu demek değildir ki kabul et. istanbul'da 10 bin lira ile tutturduğun yaşam standardının yarısını zor yakalarsın berlin'de 2300 euro ile.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
öncelikle cevaplar için teşekkür ederim
gelecek diğer cevaplara yönelik şunları hatırlatmak isterim.

bu ücret benim bu şirketten beklentim ya da tahminim. henüz netleşen bişey yok.
aylık 10k net değil, yan kazançlarla edindiğim ücret. 2,5kira. min. 1000 yemek/market alışverişi. faturalar, üst baş, beklenmedik giderler falan derken ay sonu zaten elime 1,5 -2 k falan kalıyor maks. hangi standart allaesen? :D

şirket amerikan şirketi ama konuşacak kadar almanca bilmiyorum,
aranan meslek kategorisinde olsam da deneyimlerim sebebiyle şu projeyi bana bırakın, sırtlar götürürüm, merak etmeyin diyecek bir durumda değilim ya da kendime az güveniyorum belki, bilmiyorum.

amacım 1 yıl içinde tr'den gitmiş olmak.
Ek olarak şu an doktora yapıyorum. Tez aşamasında gitmiş olmayı umuyorum. ha ama oralarda ünivde bir pozisyon kısa vadede bence zor.
bu soruyu da genel bir fikir alış verişi olsun diye açtım.
yani mesela hangi şartta hangi şehirde kaç liraya okey demeliyim?

mesela başka hangi avrupa ülkesine başvurabilirim.
us ve canada uzak.
iskandinavyaya iklim nedeniyle bakmıyorum.
uk'nin zaten kendi durumu belli değil, talibi çok ve diğer rakiplerle yarışacak potansiyelim var mı bilmiyorum.

NE YAPSIN BU KARDEŞİSİNİZ :D

Gelen her cevaba kalpten teşekkürler bu arada.
0
🌸rewlack
(03.11.20)
10 lira'dan kala kala ay sonuna 1.5-2 lira bırakabilen hayat standardından bahsediyorum zaten :) saving oranı yüzde 20'nin altında olan bir ekonomik birey için avrupa'nın hiçbir yerinde yaşamak kolay değildir. yaşanır, ama tüketime harcanan pek çok kalemin ya üstü direkt çizilir, ya da daha küçüğüne/kalitesizine ok denmek durumunda kalınır. naçinazene.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
Berlin'den cok daha ufak bir fransiz sehrinden (300 bin kişi falan).
Bütün kariyerim 3.5 yıl falan. Net 2600 euro kazaniyorum.
Kısacası xportant gibi; seniora o parayı veren sirket dandiktir. Ha ya da senior degildir pozisyon?
Süper hayat olmaz da normal bir hayat olur. Iki uc sene disinizi sikip baska yere geçersiniz.
Yani Avrupa'ya kapağı atmak için dusunulur. Biraz parayi kullanmayi öğrenirseniz kenara para da kalir. Ben 2600 euro ile esimin masraflarini da karsiliyorum, araba kredisi, onun egitim kredisi, benim egitim kredim derken elime 200 euro civari kaliyor. Sizin aslında para bile ayirabilmeniz lazim ama senior dediginiz icin dedim az diye.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
istanbul'da 10k kazanan adama niçin 2.3k euro net verilmesi normalmiş?

istanbul'da 10k net kazanarak;
iyi bir binada en az 2+1 (istersen 3+1) dairede yaşayabilirsin, üstüne araç kredisiyle araç da alabilirsin. kalan parayla da yaşarsın.

berlin'de 2.3k euro net maaşa;
1+0 daire bulursun, veya paylaşımlı bir evde kalırsın. araç taksidine falan da giremezsin.

hayat kaliteni dramatik bir şekilde düşürmüş olursun yani.

yurtdışına gidecekseniz, hayat kalitenizi artırmaya gidin. sürünmeye değil.
0
tchuck
(03.11.20)
2300 eur sana yeter. 700 paylaşımlı eve verirsin, 300 mutfak masrafin olur. 100 eur da faturaların olur. Kalanı senin ister biriktir ister harca. Türkiye de 2 bin TL kaliyorken burada 1000 eur atabilirsin kenara.

Biz 4 kişi mutfak masrafı 500 eur yapiyoruz maksimum. Dışarda yemiyoruz ve çok güzel para kalıyor kenara. Araba bile aldık hemen.
0
lion de la Turquie
(03.11.20)
yine herkes kendi söylemek istediğini söyleyip çıkmış.
soru Berlin'de ne kadar paraya yaşanır gibi birşey.
bence senin standardında biri için (yeni mezun değilsin, deneyim var, aranan mesleklerden) berlinde 3k-3,5k. ama gördüğüm 3k üzeri neti çok az kişinin alıyor olduğu.
bol şans.
0
jimjim
(03.11.20)
yani yasamasina yasarsin ama oyle bir yasam icin berlin'e gelmiyorsun, buna emin ol.

ben de almanya'ya ilk geldigimde minimum blue card ucretine gelmistim(o zamanlar 39k idi). ama ben dusseldorf'ta yasadim. mesela ev kiram 550 euroydu ve gayet rahattim.

su anda berlin'deyim. birisi bana 43k berlin teklif etse hayatta gelmem. bunu almanya'yi cok ama cok seven, berlin'den acayip mutlu biri olarak soyluyorum.

ustelik pozisyon senior gibi diyorsun. yani tipik yurtdisindan ucuz kalifiye eleman bulma hamlesi. yerinde olsam sirket 43k onerirse, berlin'e yetmeyecegi icin degil, bunu onerebilen bir sirket oldugu icin gelmezdim.

tecrubeni bilmiyorum ama minimum 55k'dan baslayan tekliflerle gel, kafan rahat olsun. hatta fintech filan olursa 60-65k bile isteyebilirsin.

berlin'de ev kiralari 1k ama o evlere basvuran binlerce kisi var. benim su anda esimin de geliriyle beraber iyi bir kazancim var ama 2 ay yeni bir ev aramakla gecti vaktim. kisacasi, ucuza evin talibi cok, pahali evler de cok pahali.

ayrica, cogu ev sahibi kira/maas oraninin 30%'ten(hadi 35% belki) fazla olmamasini istiyor.

gelmesine gelirsin ve yasarsin ama bundan ne kadar zevk alirsin emin degilim.

ayrica "istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2300 eurodur" diyen arkadasa da sevgilerimi yolluyorum. sanirim ben 4 yildir bambaska bir ulkede yasiyorum.
0
tannen
(03.11.20)
berlinde tercihine gore 800 ile 1300 arasi kira odersin. 400 euro market masrafi. 200 euro telefon internet elektrik ivir zivir. yani yasatir, orta halli tatilini de yapabilirsin, araba alabilirsin.

2300 berlinde orta halli bir maas. ne cok ne az.

burada bakman gereken potansiyel olarak ileride alacagin maas ne olacak. almanyaya disaridan gelen kalifiye kisiler icinde bu civarda rekabetci bir maasla calismaya baslayanlar oluyor. doktor bile olsa bu rakama calismaya baslayanlar var. ama bu potansiyeli yuksek kisiler biraz ortama adapte olunca, almanca ve ingilizcede kendini gelistirince, ve gerekli baglantilarini kurunca baska firmalara gecip hizla maasini 3000-4000 euro araligina cikartiyor. 4000 euro da berlinde iyi bir maas diyebilirim.
0
emrahday
(03.11.20)
Burada yazılanlara bakma, Berlin'de 2.3'e mis gibi yaşarsın. Kiralarda öyle dendiği gibi bin falan olmak zorunda değil. Benim kuzenim Berlin'de 1+1 daireye 450 euro veriyor. İlla Kruezberg'de Mitte'de yaşayacağım dersen tabi fiyatlar daha yüksek olur (ki benim arkadaşlarım Kreuzberg merkezinde (kotti) bile 1+1 daireye 1000 euro civarında para veriyorlar). İstanbulda illa Moda'da ya da cihangir'de yaşayacağım dediğinde de fiyatlar daha yüksek oluyor.

Üstelik Berlin'de hayat çok daha ucuz, yukarıda bir arkadaş Düsseldorf'la karşılaştırmış, iki şehre de her yıl düzenli gittiğim için çok rahat söyleyebilirim ki Berlin'de dışarı çıkıp yiyip, içmek çok daha ucuz Düsseldorf'a göre.

Fransa'da küçük yerde daha çok alıyorum diyene de bakma, Fransa'da süpermarketler nerden baksan %25 daha pahalı Almanya'ya göre, maaşlar da ona göre daha yüksek doğal olarak.

Ayrıca @emrahday'in dediği çok doğru. Bu teklife atla git. Senin için sıçrama tahtası olur, 1-2 seneye çok daha iyi maaşla çalışmaya başlarsın.
0
noluyo yaa
(03.11.20)
cok ozur dileyerek noluyo yaa'ya cevap vermek istiyorum, cunku soylediklerinin hic katilamadigim birkac noktasi var.

eger berlin'de 1+1 eve 450 euro veriyorsaniz bunun birkac nedeni olabilir. ya cok uzun yillardir ayni evde kaliyorsunuzdur ya orasi berlin degildir.

ayrica her ne kadar kreuzberg'i genel olarak cok sevsem de kotti'de 1+1 evin 1k olmasinda sanirim sadece ben bir absurdluk goruyorum.

kendisi de dusseldorf ile berlin'i kiyaslamis ancak bir ulkede yasamak ile turist olmak arasinda daglar kadar fark var. buyrun numbeo mesela: www.numbeo.com

kendisi turist oldugu icin tabii ki disaridan yemek yemis ve pahali oldugunu hissetmistir(ki kendisine katiliyorum). ama burada yasayinca disaridan bir turist gibi yemeyeceksiniz. ana gideriniz kira ve market alisverisi olacak ki berlin'de bariz daha pahali oldugu gozukuyor. ben dusseldorf ile berlin'i kiyaslarken hayat standardi vs maas ile kiyasliyorum ve ortalama alim gucunun birbirine yakin oldugunu soyluyorum. dolayisiyla dusseldorf'tayken ben o maasi alirken, ayni hayat standardina erismem icin berlin'de bir tik fazla almam gerektigini soyluyorum.

katildigim tek nokta da sicrama noktasi olmasi. gelirseniz eh iste bir hayatiniz olur, bir sonraki iyi maasli ise gecinceye kadar(psikolojik rahatlik, ozgurluk gibi kavramlara paha bicmiyorum tabii ki)
0
tannen
(03.11.20)
agresiflik derken beni kastetmiyorsunuz umarım :D hahaha
bence de henüz bişey net değil.
iş başvurusu yaparken güncel koşulları sağdan soldan takip edebiliyorum zaten o nedenle 1k kiralardan söz edebiliyorum.
amacım ortamı germeden olabildiğince çok sesli bir fikir alışverişi yapmak. herkesin farklı avrupa şehirlerinde farklı koşullarda yaşadıkları deneyimleri görmek.
0
🌸rewlack
(03.11.20)
@xportant bana mı agresif diyorsunuz bilmiyorum ama ben Paris'te yaşıyorum, üzerine Berlin'de hem yaşadım, hem çalıştım. Düsseldorf'ta da yılda toplam bir-iki ay kalıyorum annemin orada yaşamasından dolayı. Şu an ikinci evim diyebilirim. Bu yüzden üç şehir ve iki ülke arasında çok rahat karşılaştırma yapabiliyorum. Agresif bir şekilde yazmadım ama sizin diliniz bariz bir şekilde agresif.

@Tennen bana turist demişsiniz, ama "turist" en son olduğum şey buralarda :). Düsseldorf'ta birçok defa market alışverişi de yaptım, neredeyse Paris kadar pahalı geldi bana. En son daha Ekim ayında yaptım bunu. Berlin'deyse ne zaman alışveriş yaptıysam çok daha ucuza çıkıyorum. Kotti'deki bin euroluk(tam olarak 1100 euroluk) evde de ben kalıyordum, şu anda da eski ev arkadaşım kalıyor o yüzden birinci elden biliyorum.

Belki ben sürekli yaşamadığım için daha ucuz yerleri bilmiyor olabilirim Düsseldorf'ta, ama bunlar kişisel tecrübelerim.
0
noluyo yaa
(03.11.20)
@tennen, "istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2300 eurodur" görüşümde ısrarcıyım. 4 yıl önce 10 bin alıp 4 yıl önce 2.3 binin üstünde euro teklifi tabii ki alınabilirdi ama bugünün 10 bin tl'sini kazanan x meslek mensubu, avrupa'da 2 bin euro'nun üzerinde net teklifi alamaz. şöyle alabilir, sektörü buna uygundur. o sektör nedir IT ve mühendislik. bunun dışında beyaz yakalılar için diyorum, bugün 2300 euro'nun üzeri iş teklifini türkiye'de 10 bin üzeri alan senior'a önerirler.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
@xportant, arkadaş sektörünü yazmış mı? "lafı çevirmek" filan çirkin bir ifade olmuş, saygılı olmaya davet ederim
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
Yalniz geliyorsaniz oldukca mantikli derim. 2.300 ile gayet iyi gecinilir. Iyi bir semtten kucuk bir daire 1.200 civari tutulur. Hayat cok daha ucuz oldugu icin, cok zorluk cekmeden gecinilir.Spora da gidersiniz, disarida da yer icersiniz, bir kursa da yazilirsiniz. Yiyeceginizi bio alirsiniz. Sosyallesmek vs. pahali degil zaten. Biriktirecek paraniz kalmayabilir ama.

(Cok genel konusmak gerekirse, 2.500 civari, master bitirmisler icin, giris seviyesindeki iyi isler icin verilir, aklinizda bir karsilastirma icin bu bilgi dursun. 2.300 ise Bachelor bitirenler icin diyebiliriz.)

Türkiye´nin durumunu goz onune alinca, dusuk de olsa buradan baslamak ve sonrasinda daha iyi kazandiran bir isi buradayken aramak mantikli.
0
buf-e kür
(03.11.20)
"Berlin'den cok daha ufak bir fransiz sehrinden (300 bin kişi falan).
Bütün kariyerim 3.5 yıl falan. Net 2600 euro kazaniyorum.
Kısacası xportant gibi; seniora o parayı veren sirket dandiktir. Ha ya da senior degildir pozisyon?"=Fransa'da küçük yerde daha fazla aliyorum...

Belki gaza gelip okumadan gectiniz ama yazdigim ile anladiginiz alakasız. Senior pozisyon icin benim gibi bütün kariyeri 3.5 yıl olan birinden 300 euro daha az alacaksa o pozisyon ya senior degildir ya da sirket kötüdur.
Denildiği gibi insanlara bir sey bilmiyorlar gibi davranirsaniz alacaginiz cevap bu basliktaki gibi olur.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
Senior icin o para cok az. Cok cok az. Logistics manager+1
Tannen +1

Eger amac sadece kapagi atmaksa berlinde ancak paylasimli evde kalip 2-3 sene disinizi sikabilirsiniz, o sirkete katlanabilirsiniz. Ama ben sizin yerinizde olsam 50-55bin brutten asagi gitmem.
Soyle diyim, ben junior olarak ilk senemi bitirdim daha, brut olarak size teklif edilen maasin az daha dusugunu aliyorum.
Boyle sirketlere firsat vermeyin, almanya’da o paraya kimse calismaz, boyle ucuz isgucu avliyorlar.
0
kuehles blondes
(03.11.20)
Millet kafa kol dalmış. Ben Yurt dışında yaşamıyorum. Yazdıklarım hava gazı. kusura bakmayın.
Bütün arkadaşlarım Yurt dışına kaçtı. Bulgaristan vatandaşı oldukları için vize mize zorlanmadan gittiler.

Hepsinin İstanbul'da evi , arabası vardı. İyi kötü beyaz yakalı işlerde çalışıyorlardı.Türkiye şartlarında iyi kazanıyorlardı. Hepsi mavi yaka amelelik işlerine düştüler. Ama hepsi mutlu. Hepsi çoluğun çocuğun hayatı kurtuldu diyor.
2 aile aynı evde kalan insanlar oldu. Bu insanların Türkiye'de evi yoktu, Apartmanları vardı.

Fırsatım olsa bende giderim . 3-5 sene hayvan gibi yaşarım. Ama çocuklarım kurtulur. Ama o fırsat yok.

Sizin soruya gelince. 10 bin güzel para 2,3 bin € kötü para. Tek tabanca adamsınız.
Gitseniz kötü yaşarsınız. Kalsanız 3-5 sene sonra ülke ne olacak .
0
ycaycayca
(04.11.20)
ben cok daha başka bir yerden bakacagim duruma. kizim almanyada yasiyor ben de iş geregi yilda birkac kez almanyaya gidip geliyorum, en son gecen mart ayinda berlindeydim.

eger sehir merkezinde yasayayim mitte'de kalayim her yere yürüyerek gidip geleyim diyorsaniz söylediginiz kiralar dogru. kreuzberg son 10 yilda cok degisti, hipster mekanı oldu, oralarda da ucuza ev bulmak zor olur. 45 dk. 1 saat tren yolculugunu göze aliyorsaniz ki bence mantikli istanbul kosullarini düsününce, cok ucuza cok daha rahat yaşarsınız. 800 euro kira üst limiti koysaniz geri kalani sizi yaşatmaya yeter de artar bile. berlin yeme icme restoran konularinda diger alman sehirlerinden daha pahali ama secenek de cok, cok uygun fiyata yemek yiyip alisveris yapacaginiz yerler de var.

ama asil mesele şu, her sabah bugun dolar ne oldu, rte bugun ne söyledi, hangi arkadasim hapse atildi, hangi yolsuzluk yapildi da cebimden para cikti, depremde koca apartmanlar yikildi hangi arkadasim altında kaldi derdi yaşamayacaginiz bir hayatiniz olacak. sokaklarda esnaflar bagirmayacak, trafikte bisikletle rahatca gezebileceksiniz, markette gördügünüz insanlar sizi tanımasa bile selam verecekler, bir kadın olarak gecenin bir yarisi istediginiz yere gideceksiniz, kimsenin sizi takmadigi, ne yaptiginiza aldirmadigi bir yerde yasayacaksiniz.

buradaki kosullarin dörtte birini öneren bir iş olsa bile gidin lütfen. burasi bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi, burada kaldikca hergün ölüyoruz.
0
proteus
(04.11.20)
@ycaycayca, @proteus
valla hay ağzınıza sağlık :D

diğer arkadaşlara da tek tek teşekkür ederim.
bu soruyu açma sebebim zaten herkesin deneyimlerini, fikrini öğrenmek.

gitme planında da amacım müthiş paralar kazanmak, bakmakla yükümlü olduğum birine para göndermek vs değil. bu maaş da şu an bir varsayımdan ibaret, piyasa nedir bunu öğrenmek istedim. kaldı ki yıllarca hep 2300 alacakmışım gibi bir durum olacağını da sanmıyorum. (ama bu da bir varsayım) almancam yok, yeni bir ülke; henüz network yok vs.

umarım daha iyi koşullar doğar, buradan yine konuşuruz.
0
🌸rewlack
(04.11.20)
(6)

Rica Ederim ifadesi, neden emir ederim anlamına gelir?

Etanglement
Bildiğim kadarıyla alt makamlara yazılırken rica edilir ve üst makama yazılırken arz edilir. Üst makama rica etmek kabahat sayılır. Pekii günlük dilde de kullanmamak gerkeir mi? Bu anlamı veren bir sebep var mıdır yoksa sadece protokol gereği böyle mi kabul edilir?
Bildiğim kadarıyla alt makamlara yazılırken rica edilir ve üst makama yazılırken arz edilir. Üst makama rica etmek kabahat sayılır. Pekii günlük dilde de kullanmamak gerkeir mi? Bu anlamı veren bir sebep var mıdır yoksa sadece protokol gereği böyle mi kabul edilir?
0
Etanglement
(30.10.20)
Günlük kullanımda bir problem yok. Resmi yazışmalarda 'rica ederim' emir anlamına gelir. Günlük kullanımda rica etmek nezaket belirtisidir.
0
himmet dayi
(30.10.20)
Bu söyleyiş tarzı ve konu ile ilgili bence, mesela herhangi bir konu ile ilgili bir konuşmada '' olur mu canım rica derim'' demek farklı.

Kamuda'da ''ben sana anca ricada bulunurum'' kafası heralde o nedenle öyle
0
paramolacak
(30.10.20)
Rica etmek ve istirham etmek iki ayrı kelime olarak temenni, dilek, umma, bekleme ifadesi verir. Birincisi büyüklerin küçüklerden; ikincisi ise küçüklerin büyüklerden bir şey dilemesi durumunda kullanılır.
Dolayısıyla üst makamda (mafevk) bulunan rica eder. Ast (ve denk) ise arz eder.
0
fempusay
(30.10.20)
"arz etmek" karsi tarafa birseyin yapilirligini sunmaktir. yani "bu is yapilabilir mi ?" diye sunarsin ve karsi taraf da buna onay verirse yapilir.

"rica etmek" cumlesinde ise karsi taraftan onay istemek yoktur, karsi tarafin yapmasi beklenir, onayi degil.

o nedenle "arz etmek" ust makama veya kisiye sunmak, onay almak, ve onay alirsa yapilmasini istemektir. "rica etmek" ise bir makamdan veya kisiden, onaylama dusuncesi dahil edilmeden yapilmasini bekliyorum, yapilirsa iyi olur demektir.

aradaki "eger onaylarsaniz" nuansi ust makama gosterilen saygiyi belirtir.
0
emrahday
(30.10.20)
Bu mevzu özelikle devlet kurumlarında ciddi olarak ego öğesi gibi kullanılıyor. Ama özel bir şirkette atıyorum İK'dan bir şey rica edebilirsiniz, kimse üstüne alınmaz. Ama yöneticinizle konuşurken iki kalıbı da kullanmaktan kaçının.
0
varos cloudstrider
(30.10.20)
Bu tamamen senden birey olmani degil kul olmani bekleyen yonetim hiyerarsisi dili ile ilgili bir konu. Gunluk hayatta rica etmek oldukca kibar bir anlamdadir. Talep belirtir ve lutfen demek ile benzerdir. Rica etmek kendi basina kabahat degildir. Ne gunluk hayatta ne baska yerde hakikaten sunusta bulunmuyorsaniz kimseye bir sey arz etmenize gerek yoktur. Arz etmek sunmak demektir. Hele hele istirham etmenize normal sartlarda katiyen gerek yoktur. Istirham temenni degil yalvaris belirtir. Buyukler kucuklerden yalvarmasini asla beklemez. Bunlarin aksini iddia eden taocudur.
0
dunal
(30.10.20)
(4)

nodejs mongodb performans yardım?

contavolta
Nodejs-mongodb ile ilk kez bi uygulama yazdım. Hem de öğrenmiş olurum dedim. Ama sonradan farkettim ki benim data yapım relational database mantığında aslında. Baya bi document var ve 5 sn'de bir devamlı veri getiren ana sorgumun içerisinde 5-6 tane lookup yapmak zorunda kaldım bu documentler arasın
Nodejs-mongodb ile ilk kez bi uygulama yazdım. Hem de öğrenmiş olurum dedim. Ama sonradan farkettim ki benim data yapım relational database mantığında aslında. Baya bi document var ve 5 sn'de bir devamlı veri getiren ana sorgumun içerisinde 5-6 tane lookup yapmak zorunda kaldım bu documentler arasında. Bu yüzden olsa gerek performans yerlerde. Bu document'lere indexler de koydum ayrıca.
Şu an 4-5 sn civarında response geliyor. öyle çok fazla data da yok. Sorgumun ana documentinde en fazla 6-7 bin data vardır, diğerlerinde de 1000-2000 civarındadır maximum. Uygulama ve mongo 16 cpu'lu 32 gb ram'li aws instance'ı üzerinde şu an. Baya da bi para ödüyoruz. Uygulamaya da aynı anda 1 ya da 2 kişi giriyor genellikle. 2 kişi girince response süresi daha da artıyor 10 saniyeleri buluyor.

Bu konuda yardımcı olacak birileri var mıdır? sorunu çözmesi halinde belli bir ücret de verebilirim.

acaba diyorum tablo yapım relational mantığa uyduğu için postgresql'e geçmek daha mı mantıklı? sql sorgularını daha kolay yazabilirim en azından. mongo tarafında baya kastırmıştı istediğim veriyi alabilmek için yazdığım sorgular.
0
contavolta
(22.10.20)
Hocam bu sorunu epey bir zamandır yaşıyorsunuz sanırım, daha önceden de bir şeyler hatırlıyor gibiyim.

1- Datayı relational tutacaksanız mongo kullanmasanız daha iyi, ama normal bir sorgunun yine de 4-5 saniye sürmemesi lazım. Orada başka bir sorun var. Postgre'ye geçebilirsiniz ama sorun mongo değilse boşuna uğraşmış olursunuz.

2- Sadece bu proje için değil, yapacağınız bütün projeler için bir log tutma alışkanlığınız olsun. Jaeger gibi şeyler kullanarak her fonksiyonun execution time'ını loglayın. Elinizde öyle bir şey olduğunda bottleneck nerede bulmak çok kolay oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(22.10.20)
@plutongezegendegilmi evet malesef hala aynı sorunum devam ediyor :( belki yeni gören olur, yardımcı olur biri diye tekrar yazmak istemiştim.

yaklaşık 250-300 satırlık aggregation sorgum var, bunu sadeleştiremiyorum da.
0
🌸contavolta
(22.10.20)
Hayatımda hiç mongodb kullanmadım ama veri yapısında ve/veya sorguların şeklinde bir hata var gibi gözüküyor, 4-5 sn cevap süresi çok yüksek. Bence öncelikle buraya odaklanın, sorguların neden yavaş çalıştığını bulmaya çalışın.

Ben redis kullanıyorum, kendi yazılımımı çalıştırdığım ortalama bir makinede saniyede 275.000 işlem (create, update, delete vb) yapabiliyorum, aradaki farkı düşünün :) Gerçi Redis direkt olarak RAM'den çalışıyor ama yine de çok yüksek bir fark var arada, binlerce sorgu yapabiliyor olmalıydınız.

Neden MYSQL kullanmıyorsunuz? Ayrıca cache için Redis de kullanabilirsiniz. Ben kendi uygulamamda bir adım ileri gittim, ana veritabanı olarak Redis kullanıyorum, her kullanım için uygun değil ama araştırın derim.
0
hayirsiz
(22.10.20)
- problem sorguda mi yoksa uygulamada mi anlamak icin ayni sorguyu komut satirindan calistirin ve bakin komut satirinda da ayni gecikme soz konusu mu.

- Nodejs "performance hooks" nodejs.org kullanarak uygulamada cesitli kritik yerlere log koyun. boylece kritik noktalarda ne kadar zaman kaybettiginizi olcebilirsiniz. ornegin sorgunun basina ve sonuna, ya da database connection yaptiginiz yerin basina ve sonuna.

- postgres veya mysql gibi iliskisel veritabanlarinda veritabani ile baglanti kurmak ve baglanti kurarken zaman kaybini azalatmak icin "connection pool" yapilir. ama mongodb de connection pool yapmak gereksiz, cunku kendi icinde halleder. her sorguda da en bastan connection acmaniz gerekmez mongodb de. uygulama initialize oldugunda connection acilir, ve sorgu yapildiginda hep ayni connection kullanilir, hatta uygulama sonlandiginda connection kapatmaniz da gerekmez. her request geldiginde, ve her sorguda yeniden connection kuruyor olabilirsiniz, ve problemin neden bu olabilir.

- her request geldiginde gereken veriyi birden fazla sorgu calistirarak getiriyorsaniz mongodb nosql collection yapiniz dogru degildir ve collectionlar arasi iliskiyi sorgu calistirarak yapiyorsunuz demektir. bu verimsiz bir yontem. nosql veri tabanlarinda olusturulan yapi iliskisel veritabanlarindan farkli olmali. collectionlarinizi gereginden fazla kucuk collectiona bolmus olma ihtimaliniz var. yani fazla "normalization" yapmis olabilirsiniz. ama nosql veri tabanlarinda "normalizasyon" yapmak yerine "nested structure" olarak mumkun oldugunca veriyi ayni collection icinde tutmak daha avantajli. elinizdeki veri buna uygun degilse iliskisel veritabanlarindan birine gecmek sizin icin mantikli olabilir.
0
emrahday
(22.10.20)
(3)

Almanya'da master

karlmarx
Merhaba herkese. Daad.de uzerinden master bakiyoru. Su ayrimi yapamadim, master of science ve masterin arasindaki fark nedir? Ayrica farkli farkli okullar var, mesela university olanlar var, applied sciences olanlar var. Hangisine kabul almak daha kolaydir? Uygulamali bilimler derken neyi kastediyor
Merhaba herkese. Daad.de uzerinden master bakiyoru. Su ayrimi yapamadim, master of science ve masterin arasindaki fark nedir? Ayrica farkli farkli okullar var, mesela university olanlar var, applied sciences olanlar var. Hangisine kabul almak daha kolaydir? Uygulamali bilimler derken neyi kastediyorlardir. Hangisi daha kolaydir? Dikkat etmemiz gerekn bir ayrim mi var kavrayamadim. Tesekkurler.sevgiler.
0
karlmarx
(13.10.20)
applied sciences ve university arasında hukuki olarak bir fark yok. fakat genele şöyle bir ayrım yaparlar; applied sciences, daha çok iş hayatına hazırlık amaçlıdır derler. kabul konusunda bu ayrımın bir etkisi yok bildiğim kadarıyla. fakat şunu söyleyebilirim, bazı okulların bazı programları kabul kontenjanına sınır koymuyorlar (non-restricted diyorlar buna). eğer bu programlara başvurursanız ve giriş koşullarını sağlıyorsanız kesin kabul alırsınız. sosyal bilimlerde master of science ile master of arts arasında da diplomanın değeri açısından bir fark yok. sayısal ağırlıklı olanlara, doğa bilimlerine yakın olanlara (örneğin iktisat) genelde master of science derler.
0
arkadakiadam
(13.10.20)
applied science da ve university de bize universiteye denk geliyor. ama applied science da dersler icerik olarak teorik ve pratik bakis acisina sahip. university ise teorik ve akademik bakis acisina sahip. bu nedenle applied science dan mezun olan biri is hayati pratiklerine yatkin sekilde mezun olurken unversity mezunlari ilerde doktora gibi akademik kariyer yapmaya yatkin oluyor. university mezunlarinin doktora pozisyonlarindan kabul almalari daha kolay oluyor. appliec sciencelara girmek nispeten daha kolay.
0
emrahday
(13.10.20)
Kiymetli bilgiler icin cok tesekkur ederim. Olayi anladim.
0
🌸karlmarx
(13.10.20)
(2)

Basic JavaScript freevodecamp json sorusu

optimistbakunin
https://www.freecodecamp.org/learn/javascript-algorithms-and-data-structures/basic-javascript/record-collectionburada yer alan soruyu da çözümü de anlayamadım. neden: function updateRecords(object, id, prop, value) { return object;}şöyle bir fonksion var parametreler ne ifade ediyor onu da anlyamad
www.freecodecamp.org
burada yer alan soruyu da çözümü de anlayamadım. neden: function updateRecords(object, id, prop, value) {
return object;
}
şöyle bir fonksion var parametreler ne ifade ediyor onu da anlyamadım.
0
optimistbakunin
(11.10.20)
// Only change code below this line
0
rm
(11.10.20)
updateRecords fonksiyonunun icini dolduracaksin ve sorudaki sartlari saglayacak.

freecodecamp sitesinin test kodlari bu updateRecords record fonksiyonunu cagiriyor ve cagirirken bu fonksiyona object, id, prop, value gonderiyor. sen oyle bir kod yazacaksin ki bu gonderilen seyleri isleyip bir sonuc doneceksin. bu donen sonuc sorudaki sartlari saglayacak.
0
emrahday
(11.10.20)
(3)

Herhangi bir programa internete çıkışı için proxy (ip:port) belirlemek

godspell
Yapmak istediğim tam olarak şu: Windows 10a kurulu bir programın internet çıkışlarının tamamını ağda aktif olan bir proxy server üzerinden vermek istiyorum. Bazı programların kendi içerisinde bu ayar var proxy girip çıkışını sadece oradan verebiliyoruz, ama olmayanlar için ne yapılmalı?
Yapmak istediğim tam olarak şu: Windows 10a kurulu bir programın internet çıkışlarının tamamını ağda aktif olan bir proxy server üzerinden vermek istiyorum. Bazı programların kendi içerisinde bu ayar var proxy girip çıkışını sadece oradan verebiliyoruz, ama olmayanlar için ne yapılmalı?
0
godspell
(09.10.20)
bunun icin proxy araclari var www.charlesproxy.com sanirim windows ortaminda da kullanilabiliryor. ayrica mac ortami icin proxyman.io var. bunlarla isletim sistemi uzerinde tum requestler izlenip yonlendirilebiliyor.
0
emrahday
(09.10.20)
rotten head
(09.10.20)
bir de ücretsiz olarak şu seçenek var: github.com

ancak bunun eksileri:
- gui yok, sadece cli, o yüzden kullanımı zorlayabilir
- sadece socks5 destekliyor

proxifier dışında doğru dürüst başka bir seçenek yok gibi. ben de bir ara çok aramıştım.
0
rotten head
(09.10.20)
(1)

Android programlama bilen arkadaşlara sorular

ciagra
Arada sırada hobi olarak android için bir şeyler programlasam da, sadece hobi seviyesinde kaldığı için bu yaptıklarım çok da bilgim yok. Bilen arkadaşlara bir kaç sorum olacak.https://github.com/BlinkID/blinkid-android#recognizerRunnerViewlinkteki uygulama gibi kamera görüntüsü üzerine dönen zımbırt
Arada sırada hobi olarak android için bir şeyler programlasam da, sadece hobi seviyesinde kaldığı için bu yaptıklarım çok da bilgim yok. Bilen arkadaşlara bir kaç sorum olacak.

github.com

linkteki uygulama gibi kamera görüntüsü üzerine dönen zımbırtıdan eklemek istiyorum ancak bunun ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok ve nasıl aratacağımı da bilmediğim için birilerinin yardımına ihtiyacım var. Bunlar gif animasyon kullanarak mı yapılıyor? tam olarak nasıl keyworler aratmam lazım benzeri örneklere erişmem için?
0
ciagra
(23.09.20)
sanirim "Animated vector drawable svg" kastediyorsun. medium.com
0
emrahday
(23.09.20)
(4)

NOSQL (MongoDB) vs SQL

tchuck
vallahi biraz sorular ve örnekler üzerinden giderek derdimi anlatmaya çalışacağım.e-commerce projemde mongodb kullanmayı planlıyorum, asıl mevzu buradan patlak veriyor yani.kendime "neden mongodb kullanmalıyım" diye sorup, cevaplar arıyorum ki diğer sql alışkanlığımdan vazgeçebileyim. tabloları doğr
vallahi biraz sorular ve örnekler üzerinden giderek derdimi anlatmaya çalışacağım.

e-commerce projemde mongodb kullanmayı planlıyorum, asıl mevzu buradan patlak veriyor yani.
kendime "neden mongodb kullanmalıyım" diye sorup, cevaplar arıyorum ki diğer sql alışkanlığımdan vazgeçebileyim. tabloları doğru kurabileyim.

mongodb üç boyutlu veri saklayabiliyor, evet.
peki soruma gelecek olursak:

diyelim ki products diye bir tablom var. bu tablo sql'de 6-7 tane tabloyla çaprazlanıyordu. nelerdi bunlar?
stok hareketleri, fiyat hareketleri, kategoriler, etiketler vs.

şimdi bu durumda mongodb'de her bir ürünün, stok hareketini, yine bunun içinde bir array olarak saklamak doğru olacak mı? ve bu bana bir avantaj getirecek mi?
Örnek:

{
name: 'güzel ürün'
inventory: [
{
change: -1,
type: 'sales',
date: '2020-09-15 08:00:00'
},
{
change: +5,
type: 'stock in',
date: '2020-09-15 08:00:00',
user (stok girişini yapanı öğrenmek için): {
id: '3',
name: 'Bilal'
}
}
]
}

bu 10-15bin üründen sonra, mongonun 16mb'Lık parçalarını aşmaya başlamasına sebep olur mu böyle bir ağaçlandırma?

aynı tablo altına category'leri ve etiketleri de girmeye başlarsam mesela?
veya fiyat hareketlerini?

örneğin ürünün fiyatı her tarihte değişiyor. ve ben her zaman son eklenen fiyatı satış fiyatı olarak kullanacağım.
yine aynı şekilde ürün fotoğrafları mevcut.


şimdi mysql'de bunları, dediğim gibi 6-7 tabloda birleştirip, relationlar ile gösteriyordum.
mongodb'ye geçersem sanırım yapıyı yukarıda anlattığım gibi değiştirmem gerekecek.

böyle bir geçiş mantıklı mı? hız kazandırır mı? yoksa şişme vs. mi yapar? bu kadar ağaçlandırmak doğru mu?


ya bu arada bu başlık altında biraz daha sorular sorabilirim, soru-cevap şeklinde.
kafamda gerçekten mongodb'ye geçmek benim açımdan mantıklı diyebileceğim noktaya gelemk istiyorum. (aslında şuan o noktadayım zaten. sadece bazı durumlarda başıma iş açar mı onu öğrenmek için sorular soruyorum)
0
tchuck
(16.09.20)
normalde iliskisel veri tabanlarinda mysqlde tablo yapisini belirlerken, yani normalizasyon/denormalizasyon yaparken cogunlukla neye bakiyorsun, tekrar eden verirleri farkli tabloya alayim ve aralarina iliski koyayim ki az yer kaplasin.

mongodb gibi collection yapilarinda ise bakis acisi ise tamamen verinin cagirilmasi ile ilgili. yani bir anlamda domain driven design ile ilgili. bakis acin su olmli, web arayuzunde bir veri seti cagirilacak ise tek seferde cagirilan bu bilgi ayni collection icinde bulunmasi daha iyidir. ornegin urun listesi ve urunlerin stok hareketleri hep farkli ekranlarda farkli cagrilarda yapiyorsan o zaman ayri collection da tutman veri buyuklugu acisindan mantikli olabilir. ama sen ekranda urun listesini getiriken her zaman stok harketini de ihtiyacin var ise o zaman tek collection mantikli olabilir. ama bu tamamen veri setinin buyuklugu ve performansda olcumleme yapmana bagli.
0
emrahday
(16.09.20)
NOSQL dbler, SQL'lere alternatif değil, tamamen farklı bir problemi çözmeyi amaçlayan dbler. Dolayısıyla sizin durumunuzda (veritabanı bir şemaya sahip) SQL daha uygun.

MongoDB'nin sitesinde use case'lere ilişkin güzel örnekler var: (git: www.mongodb.com)
0
mrtkp1234
(16.09.20)
e-commerce alanında biraz aramalar yapınca, genel olarak mongodb yerine sql'in tercih edildiğini gördüm bu arada. hem de ezici bir çoğunlukla. kafamda soru işareti yarattı tabi bu durum, galiba mongo için başka bir projeyi kollayacağım...
0
🌸tchuck
(16.09.20)
ben tercih tercih yaparken eger veri seti buyuk, cesitli, karmasik ise iliskisel veri tabanlarini tercih ediyorum. nispeten kucuk, belirsiz, iliskiler net degil ise nosql veri tabanlarini tercih ediyorum. tabi bu bakis acisinin ilerde yasatabilecegi problemleri iyi analiz ettim diyemem.
0
emrahday
(16.09.20)
(17)

Almanya emekli maasi

plastikposet
Almanyada emekliler 1000 Euro aliyormus. En ucuz kiralik ev 500-600 olsa naisl geciniyor bu adamlar. Tamam gida ucuz ama onla bitmiyor ki. Yoksa devletten aldiklari maas disinda ek gelirler mi var.
Almanyada emekliler 1000 Euro aliyormus. En ucuz kiralik ev 500-600 olsa naisl geciniyor bu adamlar. Tamam gida ucuz ama onla bitmiyor ki. Yoksa devletten aldiklari maas disinda ek gelirler mi var.
0
plastikposet
(15.09.20)
Ulan Almanya'da emekli olan adamın da evi yoksa ölsün zaten. Türkiye'de emekli maaşı ne kadar? 1900 lira falan. Kiralar ne kadar?
0
himmet dayi
(15.09.20)
ulana gerek yok. Bir tatrtismada gecti de merak ettim. Bunu söyleyen koyu bir tayyibist
0
🌸plastikposet
(15.09.20)
hemen aklıma bu video geldi.
www.youtube.com
0
sutlu nescafe
(15.09.20)
Oradaki ulan sana değil, emekli olup da ev alamamış Alman vatandaşa edilmiş bir şeydi. Yanlış anlamışsın.
0
himmet dayi
(15.09.20)
Almanya'da kiran haricinde eline 400 euro'dan az para kaliyorsa devlet yardimi alirsin. Ki ayrica emeklilerin cogu eski kiracilar, kiralari nispeten yeni nesile göre daha uygun. Ama dediginiz gibi gecim sikintisi büyül yine de.

Ayrica ev almak falan öyle oturdugun yerden ahkam kesilecek seyler degiller. Fakirlik dünyanin her yerinde var.

Bu konuya dair güzel bir video:

youtu.be
0
bosver nicki
(15.09.20)
*Büyük

Ah yukarida biri linki vermis zaten ayni videonun, görmemisim.
0
bosver nicki
(15.09.20)
Almanya'da emekli olana kadar en az bir ev bir yazlik aliyorlar zaten.
0
crown
(15.09.20)
Oranin yerlisi baby boomerlar bir sekilde yirtti, hayat onlarin gencliginde daha ucuzdu, maaslar yuksekti, bir miktar servet yaptilar su anda onu tirtikliyorlar, sadece emeklilige bagli degiller. Kenarda kosede birikmisi yatirimi olmayan gocmen bir suru adam emeklilikte ulkesine geri donuyor. 1000 avroyu cebine koyup ucuncu dunya ulkesinde hayatta kaliyor.

Biz ilerde ne yapacaz ben onu dusunuyorum, hayat pahali, maaslar dusuk. Yatirim yapmak neredeyse imkansiz, gelen gidiyor. Millennial ve sonraki neslin emekliligi bence baya sikintili gececek..
0
cooperr
(15.09.20)
Almanyanın merkezi yerlerinde oturmuyorsan gayet 300 euroya düzgün evler var. Yoksa istanbul-izmir-ankara-bursa gibi yerlerde zor ama zaten oralarda geçtiyse hayatın iyi kazanmış ve bi ev almışsındır zaten
0
Unde bach canim
(15.09.20)
Yaslilik bazilari icin esittir fakirlik demek Almanya´da. Emekli maaslarinda alt sinir yok. Ek gelir yok, eger emekli maasi cok az ise otomatik olarak issizlik geliri (harz4) aliyorlar. Ozellikle bir kuruma bagli calismayan sanatcilar icin buyuk sorun yaslilik.

80 yasinda ve duzgun giyimli, sise toplayan dedeler nineler var ek gelir icin.

300 Euro ile nerede daire tutuluyormus? 3 odali eve 1300 civarinda oduyorum buyuk bir sehirde. 300 Euro ile ancak Dogu Almanya´nin cok kucuk koylerinde bir yer bulunur. O fiyat hic inandirici degil.
0
buf-e kür
(15.09.20)
Yani şimdi fransa'dayim ama sonucta benzer olaylar. Aynı muhabbet burada da var.
Bir kere evet emekli olunca maas dusuyor. 1000 euro almak icin ne kadar az maas almak lazim bilemiyorum açıkçası. Ben kendim icin simulasyon yaptığimde 1800 civarı cikiyor.
Yalniz dünyanın hiçbir yerinde emekli maaşı (devletin verdiği) hayatinizin sonuna kadar krallar gibi yaşayın diye verilmiyor. Ben su an her ay maasimin yüzde en 10-20sini kenara koyuyorum. Daha fazla olsa daha fazla koyarim. Ki esim çalışmıyor daha, o da calissa heralde bir asgari ücreti yatirim yaparim (1200 civarı).
Her şeyin çok güzel gittigini düşünsek ve ben her ay ev kredisi vs çıkartıp 500 euro koysam kenara 3bin euro ile başlasam dedim simülasyonda; duz faiz hesabi ile 15 senede 95bin euro yapiyor.
Hadi söyle diyim 40 sene calisip 150 bin biriksin. Bu 20 sene boyunca her ay 625 euro ek maaş demek.

Yani her ülkede olduğu gibi damlarken biriktirirsen böyle emekli maaşı falan dert etmezsin. O turistik yerlerde gördüğümüz kisiler 40 sene calisip halen kira veren kisiler değil.

Bahsettiginiz gibi hiçbir şey yapmayip yillar boyu asgari ücret geçinip ondan da hiçbir şekilde biriktirememis ve ev vs alamamis kisiler vardir. Ama bunun nüfusa orani ne kadardir tartisilir.
0
logisticsmanager
(16.09.20)
@buf-e kür mesela bremen. 300-400 arası ortalama 60 m2 evler var gayet. Ha siz türkiyeden alışık 120-150 m2 sevdalısıysanız doğrudur, o fiyata zor ama onlarda 600-700 euro. Zaten emekli insan 2 kişi olur 60 m2 gayet yeterli

Ayrıca buna neden şaşırdığınızı anlayamadım. Türkiyeden örnek verecek olursak; esenler gibi bir yerde caddeye yakın yer 2000 tl kira iken sakaryanın hendek ilçesinde kira 500 lira. Oran olarak gayet anlaşılır.
0
Unde bach canim
(16.09.20)
"Yoksa devletten aldiklari maas disinda ek gelirler mi var."

Yani evet Almanya gibi zengin gelismis bir ulkede 60 kusur yasina kadar calistiysan emeklilik icin kendin ekstra para biriktirebilmis olman varsayimi var sanirim. Aksi takdirde hayat zor.
0
hot potato
(16.09.20)
deutsche welle’de bununla ilgili bir haber vardı. almanya’da emeklilerin çok zor geçindiği, aşırı fakir hatta ülkenin en fakiri olduklarıyla ilgili.
m.dw.comşıyla-geçinmeye-çalışan-almanlar/av-44847731
0
ozgur bir kusun hatirati
(16.09.20)
bu kadar dusuk maas alinmasinin sebebi o kisinin hayati boyunca duzenli calisip, duzenli prim odememesi. almanyada her ay verilen maas bordrosunda o ay emekli olsan ne kadar emekli maas alacagin yazar. belli bir maasa ulasman icin de duzenli olarak prim odemen gerekir. genelde serbest calisanlar, ya da uzun sure issizlik maasi ile gecinenlerin en buyuk problemi budur, emeklilikte maaslari dusuk olur.

ama o kisi gecinemezse "hartz 4" denilen sosyal yardim alabilir. ornegin kira yardimi gecim yardimi vs. eger bir kisi 1000 euro emekli maasi alip 800 eurosunu kiraya veriyorsa, devletten kirasin odemesini isteyebilir. ama sosyal yardim alan bir kisi oyle kafasina gore araba vs. alamaz, ya da tatile giderken bile izin almalidir.
0
emrahday
(16.09.20)
Özetin özeti:

- Almanya´da minumum emekli maasi yok. Ne ödediysek prim olarak, o geri geliyor. (Devlet memurlugu statüsü disinda. Onlarin emeklilik odemeleri daha iyi.) Sosyal bir yapidan bahsetmek guc, bunu iyilestiren bir AB ülkesi icin bkz: Avusturya!

- Zaten ucu ucuna yasayan freelancer, birikim yapamiyor, odedigi prim de cok az.

- Uzun süre "minijob" yapmis is, okul, bolum degistirmis insanlar, yine az prim odediklerinden emeklilikte alacaklari para komik rakamlar olarak kaliyor.

- Tek basina cocuk yetistiren bireyler, kenara para koyamiyor. Emekli maasi neyse, onla gecinmek zorunda, dolayisiyla iyi bir isi olsa da, hayat standarti cok dusecek emeklilikte.

- Bircok gocmen, multeci (sadece simdikileri degil, 50-60 sene oncesinin gocmenlerini de katmak lazim, Rusya Almanlari mesela) cok cesitli nedenlerle, ornegin onceki egitimini kanitlayamiyor, orta yasta dahi ilk basamaktan baslamak zorunda, dolayisiyla az prim odeyip, emeklilikte aclik sinirinda yasiyor.

- Bir kere uzun issizlik yasarsaniz, is bulmak, hayata tutunmak sosyal nedenler sebebiyle de cok zor Almanya´da. Basari odakli bir toplumsal sistemi var. O ip koptuysa, devlet yardimina bagimli hale gelebilirsiniz.

- Ek gelire muhtac olacak kadar az prim yatirdiysaniz, otomatik olarak Harz 4 aliyorsunuz, emrahday bahsetmis ne acili bir sistem oldugundan.

Kiralar asiri sekilde artiyor, sadece buyuk sehirlerle sinirli degil, suradaki haritada sehir yazip, kira artis oranlarini gorebilirsiniz. Bu da bizim generasyonun emeklilikte ac kalma nedeni olacak sanirim!(www.zeit.de)
0
buf-e kür
(16.09.20)
Simdi biraz araştırınca anladimki fransa ile almanya cok alakasizmis bu konuda. Fransa emeklilikte cok daha iyiymis. Yani
Tabi bu sebepten Almanya bütçe fazlasi verirken fransa borç yapiyor...
Neyse bu sebepten benim dedigim kısım bu konu basligi icin önemsiz. Yalnız ben hala dünyada her emeklinin düzgün yaşadığı bir yer olduğuna inanmıyorum. Biraz baktigimda internette daha kimsenin evet bizde süper emeklilik sistemi var dedigini görmedim ama almanya gibi sürekli bütçe fazlası veren bir ülkenin de bu konuda bu kadar geride olması oldukça garipmis.
0
logisticsmanager
(16.09.20)
(7)

Alışık olmadığım bir işe alım sürecindeyim, nasıl davranmalıyım ?

wiekannich
Selamlar bir Alman IT firmasının internasyonal ekibiyle dirsek temasındayım. Bütün adımları geçtim, yöneticisiyle görüştüm. Yarın ekiple zoom üzerinden tanışacağım son adımları buymuş shortlist edilen adayları ekibe tanıtıp ekibin yorumu üzerine belirlenen kişi işe alınıyormuş. Bu zamana kadar bulun
Selamlar bir Alman IT firmasının internasyonal ekibiyle dirsek temasındayım. Bütün adımları geçtim, yöneticisiyle görüştüm. Yarın ekiple zoom üzerinden tanışacağım son adımları buymuş shortlist edilen adayları ekibe tanıtıp ekibin yorumu üzerine belirlenen kişi işe alınıyormuş. Bu zamana kadar bulunduğum ekiplerde 6/10 kişiden max 1 veya 2 kadın aynı anda çalışıyordu. İlginç bir şekilde ekibin yarısından fazlası kadın. Ekip romen,ukraynalı,alman,rus,çinli,hintli, amerikalı ve fransızdan oluşuyor. 10 kişi 8 millet. Çok ayrı telden adam var, huyu suyu farklıdır hepsinin. Sıcak ülkelerle bizim kimya uyuşuyor, amerikalı hintli romen sempatik adam sever. Diğerleri buz adam seviyor onu biliyorum. Normalde insan ilişkilerinde strateji kasmayı sevmem fakat bayağı adamların voting'inden geçeceğiz o yüzden "makul" görünmek önem kazandı. Nasıl davranmalıyım giyim kuşam casual mı olsun gömlek falan mı giyeyim, normalde resmi giyinirim iş görüşmesinde fakat şimdi takım demesin bu ne kasıntı ortadoğuluyu koymuşsunuz önümüze vs diye. Kadınlar nasıl bakarlar iş arkadaşlarına sempatik mi olayım yoksa ruhsuz buyurgan mı takılayım (hep baltalarla çalıştık bilmiyoruz ki). Ekip lideriyle olan görüşmemde rahat ve sempatik olmaya çalıştım kadının bayağı hoşuna gitti. Sonra mail atmış çok keyif aldım görüşmeden vs diye (default herkese salladığı mail de olabilir bilemedim)
Hele bi el atın şu kardeşinize
0
wiekannich
(15.09.20)
Bu kadar kalıpyargı üzerinden doğru bir sonuca varmak imkansıza yakın. Herhalde diğerlerinin de sizin gibi kalıpyargılar döküp onun üzerine yorumlar yapmasını bekliyorsunuz. Kimlik siyasetinin bu denli yapıldığı bir ülkede başka bir anlayış sürpriz olurdu zaten.

Muhtemelen diğer insanlar sizin işi ne kadar iyi yaptığınız ve kişilik özellikleriniz dışında başka bir şeyle ilgilenmeyecekler. Olduğunuz gibi davranırsanız başarılı olma şansınız artar. Ama bu tarz stratejiler başarısızlığa mahkum bana kalırsa.
0
but that was just a dream
(15.09.20)
Kendimi adamlarin yerine koyup düsününce, benim icin heralde önemli olacak sey, sorumluluk bilincinin olmasini gözlemlememdir.

Yani takim elbise olmasa bile güzel bir gömlek giyin. Arada verilen önemli bilgileri not al..
0
VIPCH
(15.09.20)
kendinize güvenli durun, önemli olan özgüven.
0
nuisance
(15.09.20)
En kolayı giyim: Kanvas üzeri rahat gömlek.
Ekip lideriyle nasıl konuştunuzsa o şekilde konuşum, bu aynı zamanda sizin değişken biri olmadığınzı gösterir. Çok kiişi ile konuşacağınız için cevaplarınız fact base / sachlich olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(15.09.20)
onları öv. aranızda olmaktan mutluluk duyacagım falan de. fazla sırnaş olma bence. ağır dur. işi yapacagını belli et. sen nasıl birinin ekibini katılmasını istersen öyle ol. bu bir arkadaş grubu değil unutma. iş için ordasınız.
0
sizofren06
(15.09.20)
bence de ekip lideriyleyken nasılsan yine öyle ol. yoksa kadında soru işaretleri oluşabilir.
0
king lizard
(15.09.20)
ben de almanyada cok milletli bir ekip icinde calisiyorum. aslinda "su ulkenin insani boyledir, bu boyledir" diye bir kalip yok, her milletten farkli insan cikabiliyor. konuskan, neseli, ama ayni zamanda saygili insanlar karsisindaki hangi milletten olursa olsun sevilir. konusmanin basinda "small talk" denilen havadan sudan muhabbet acarlar, aslinda bu muhabbet kisinin sicak kanli mi, soguk kanli mi oldugunu ortaya koyar. ayrica muhabbette uzmani oldugun konuda kendine guvenli durursan, ses tonun mimiklerin ne kadar duzenli olursa o kadar karsindakine kendine guvendigin hissini verirsin. konusmanin gidisatina gore tehlikleli alanlara dokunmayan (cinsiyet, irkcilik, ulkelere gore stereotype vs ) birkac kucuk espri de ortami rahatlatir.

yani aslinda denklem basit, onlar senin kim oldugunu ogrenmek istiyorlar. ve baktiklari da bu oluyor; ayarli bir sekilde rahat insan rahat iletisim kurabilir. eger kisi rahatsa kendine guveniyordur. kendine guveniyorsa isinde de iyidir. cok fazla strateji kurman seni gergin gosterir. uzun suredir onlarla calisan biriymis gibi konus.
0
emrahday
(16.09.20)
(5)

amazon web service ücretsiz kullanımda ücret yansıtılması?

jugador
ec2 üzerinden t2 micro bir instance açtım, içine de openvpn kurdum.hem yönergelerden hem de youtube videolarından anladığım kadarıyla 12 ay boyunca 750 saat ücretsiz bir kullanım vardı.billing üzerinden tekrar inceledim bu soruyu sorarken ve elastic ip üzerinden saatlik 0,005 dolar gibi ücretlendirm
ec2 üzerinden t2 micro bir instance açtım, içine de openvpn kurdum.

hem yönergelerden hem de youtube videolarından anladığım kadarıyla 12 ay boyunca 750 saat ücretsiz bir kullanım vardı.

billing üzerinden tekrar inceledim bu soruyu sorarken ve elastic ip üzerinden saatlik 0,005 dolar gibi ücretlendirme yapmış.

yansıtılan ücret ödenmeyecek bir şey değil o ayrı mesele ama elastic ip olmadan bu openvpn kurulumu olur muydu ben mi yanlış bir şey yaptım?

bunu değiştirmek mümkün mü?
0
jugador
(04.09.20)
elastic ip olmadan da erisebiliyorsun, bir uzun url veriyorlar ve ip ile ayni noktaya (endpoint) yonlendiriyor. ec2 arayuzunde instance bilgilerinin icinde "Public IPv4 DNS" diye bir alanda link var "ec2-123-123-123.eu-west-1.compute.amazonaws.com" gibi bir adres, ve bu public ip ile ayni aslinda.

elastic ip yi de yine ec2 arayuzu uzerinde solda "elastic IP" diye bir alandan degistirebilirsin diye dusunuyorum.
0
emrahday
(04.09.20)
eyvallah hocam teşekkürler;

release ettim elastic ip'yi, zaten ben ipv4 olan üzerinden ulaşıyormuşum, boşuna öyle bir şey yapmışım. şimdilik bir sıkıntı olmadı. takip edeyim devamında ücret yansıması olacak mı :)
0
🌸jugador
(04.09.20)
Free tier'da ödeme çıkınca itiraz edip biraz da onların hoşgörüsüyle bir sefere mahsus iade alabiliyosun. Acemiliğim sebebiyle ücretli bir servisi aktive etmiştim farkında olmadan. Benimki ödenecek bir tutar değildi gerçi. Sağolsunlar iade ettiler.
0
IncredibleMau
(04.09.20)
Hocam o tek seferlik iadeyi ciddi olaylar için saklasan iyi olabilir, bana unuttuğum bir servisten 1000 dolar civarı geldi, tek seferlik kaldırıyoruz dediler. 3-5 dolar çıktıysa ödenir yani :)
0
montreal
(04.09.20)
@montreal

yok hocam ya 1.5 dolar çıktı geri talep etmem zaten. openvpn kurulu sadece. 3-5 kere kullanmadım bile ay boyunca. deneme amaçlıydı hep.

ben nerde yanlış yaptım kısmındayım. çünkü bunu da deneme amaçlı öğreneyim kurcalayayım diye kurmuştum.
0
🌸jugador
(04.09.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.